1. Yıl 2. Sayı
Transkript
1. Yıl 2. Sayı
www.plusvalue.com.tr 1. Yıl 2. Sayı / 1 www.plusvalue.com.tr 2 / 1. Yıl 2. Sayı www.plusvalue.com.tr Kök Hücre Nedir? Kök hücre kendini yenileme ve belli hücrelere dönüşedönüşe bilme yeteneğine sahip hücrelerdir. Vücudumuzdaki hücrelerin büyük kısmı farklılaşmış ve kendilerini yenileme yetenekleri çok zayıftır. Fakat kök hücreler farklılaşmamış, gerekli olduğunda diğer hücrelere dönüşebilme yeteneğine sahiptirler. Uyarı gelmediği takdirde yıllarca farklılaşmadan kalabilir. Kök hücre bağışının önemi Kök hücre naklinde HLA denilen doku grubu antijenlerna inin uyumluluğuna bakılmaktadır. Bu antijenlerin sayılarının çok fazla olması ve özelliklerinin farklı olması nedeniyle uygun verici bulunabilmesi için yüz binler hatta milyonlarca kişiden tarama yapılması gerekmektedir. Ayrıca HLA tiplendirmesinin zor ve pahalı olması sebebiyle dünya üzerinde bu iş ile ilgili çalışan merkezler işbirliği içerisinde çalışmaktadır. Kök Hücre Bağışının iki basamağı vardır: 1. Basamak: HLA doku antijenlerinin tespiti: Bu aşamada bir tüpe sadece 10-20 ml numune alınır. Herhangi bir hastanedeki numune vermeden bir farkı yoktur. Bu numune laboratuarda çalışılır ve hastaların numuneleri ile uyuşma olup olmadığı araştırılır. Bu basamakta kök hücre alınmaz. 2. Basamak: Kök hücre verici adayı – hasta HLA antijenlerinde uyum saptandığı durumda kök hücre bağışının yapılması. Kök hücre bağışı iki şekilde yapılmaktadır. Bunlardan biricisi koldaki damardan alma işlemi olup en sık kullanılan yöntemdir. İşlem öncesi damar uygunluğu değerlendirilir. Bu yöntemde 5 gün süreyle koldan aşı (G-CSF ) yapılarak kök hücrelerin kemik iliğinden kana geçmesi sağlanır ve aferez cihazıyla toplama gerçekleştirilir. G-CSF kullanımının, uzun süreli yan etkileri ile ilgili hiçbir belirti yoktur. İkinci yöntem kemik iliğinden direk kök hücrelerin toplanması yöntemi olup genel anestezi gerektirir. Alımdan sonra operasyon yerinde ağrı, bazı hastalarda anesteziye bağlı mide bulantısı gelişebilir. Ayrıca bütün yaralar için geçerli olan enfeksiyon riski mevcuttur. Kök Hücre nakli kimlere yapılır? Kök hücre nakli en sık lösemi hastalığında uygulanmaktadır. Bunun dışında lenf düğümü kanserlerinin çeşitli tiplerinde, yapım kusurundan kaynaklanan ağır kansızlık durumlarında ve alyuvarlardaki çeşitli hastalıklarda da uygulanmaktadır. Kimler kök hücre bağışçısı olabilir? 18-50 yaş arası olup sağlıklı olan her birey kök hücre bağışçısı olabilir. Sağlıklı bireylerin yaptıkları bağışlar ile gerçekleştirilen nakillerin başarı şansı yüksektir. Kök Hücre Bağışı ve sonrası Onam formunu dolduran bağışçıdan 3 tüp 10-20 ml kan örneği alınır. Alınan bu örneklerden Türk Kızılayı kan grubu ve enfeksiyon hastalıkları (Hepatit B, Hepatit C, AİDS, Sifiliz) testlerini çalışır. Test sonuçları uygun çıkan bağışçıların doku tiplemesi için alınan kan örneği Sağlık Bakanlığının ilgili laboratuvarına gönderilir. Doku tiplemesi yapılan bağışçının verileri Sağlık Bakanlığının Kemik İliği Bankası veri tabanına aktarılır. aktarılı Eğer bir hasta ile eşleşme gerçekleşirse, bağışçıya Türk Kızılayı tarafından ulaşılıp tekrar onayı alınır ve tekrar enfeksiyon hastalıkları testleri yapılır. Sonucu uygun çıkan bağışçıya ileri doku tipleme testleri yapılır ve nakil için belirlenen nakil merkezine yönlendirilir. İleri tiplemesi testi uygun bulunan bağışçı ile iletişime geçilmesi, tüm ulaşım ve konaklama hizmetlerinin sağlanması, kısa ve uzun dönem sağlık durumlarının izlenmesi Bakanlık tarafından gerçekleştirilecektir. 1. Yıl 2. Sayı / 3 6 36 40 44 YENİLİK FRANCHISE SİSTEMİ KAZANDIRIYOR CENTER ŞANS, BİLGİ VE SEZGİLERİNİ İYİ KULLANAN BİR İŞADAMI: HÜSEYİN ÖZDİLEK FIRSAT ARAZİYE YATIRIMDA VADELİ SATIŞ DEVRİ ODAK BALIKESİR BÜYÜRKEN YATIRIMCISINI DA BÜYÜTÜYOR 10 GAYRİMENKUL GÜNLÜĞÜ 14 KISA KISA / EMLAKTA DÜN EMLAKTA BUGÜN 18 STRATEJİ / DOÇ. DR. MUSTAFA KURT: ‘ŞİRKETLER NEDEN BÜYÜYEMİYOR?’ 20 GLOBAL EMLAK / GAYRİMENKUL YATIRIM FONLARI 22 ZOOM / HAZİRAN AYINDA KONUT SATIŞLARI ARTTI 24 BİZDEN HABERLER 32 SOSYAL SORUMLULUK 48 BAŞKAN / AHMET EDİP UĞUR: BALIKESİR YATIRIMCILARINI BEKLİYOR 52 ÖZEL KONUK / NAHİT KAYABAŞI - PAŞA ÇİFTLİĞİ’NİN DİRENİŞİ 58 YAKIN PLAN / YAŞANABİLİR SAĞLIKLI KENTLER İÇİN KENTSEL DÖNÜŞÜM 62 FORMÜL / PROF. DR. ZEYYAT SABUNCUOĞLU’NDAN ZAMANI ETKİN YÖNETME TAKTİKLERİ 66 TEKNOLOJİ HATTI / YILMAZ SATTI - ROBOTLARIN ÇAĞINI BAŞLATACAK OLAN İCAD BULUNDU 68 İŞTE SAĞLIK / UZM. DR. SAADET BİRGÜL AYDINER: HAREKET SAĞLIKTIR 70 STİL / SERKAN KOÇAK - BİR OFİSTE OLMAZSA OLMAZLAR 74 GEZİ / SURLARIN İÇİNDEN TARİH AKAN BİR İLÇE: İZNİK 80 KÜLTÜR SANAT İmtiyaz Sahibi Harun ÇALIMLIOĞLU Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Eda ÇALIŞAN Genel Yayın Yönetmeni Melek ÇALIMLIOĞLU Alaaddinbey Mh. İzmiryolu Cd. No: 277/4 Nilüfer calimlioglu CalimliogluAs calimlioglu Yayına Hazırlayan Brand Park Baskı 0224 413 77 70 calimlioglu www.calimlioglu.com.tr Değerli okuyucularımız, İlk sayımızın ardından sizlerden gelen birbirinden güzel yorumlar sayesinde bu sayımıza ayrı bir şevk ve keyifle çalıştığımızı belirtmek isterim. ‘Marifet iltifata tabidir. İltifatsız marifet zayidir’ der Atalarımız. Dolayısıyla beklentileri karşılayabilmiş olmanın keyfiyle daha iyisi için bu sayıda yine çok çalıştık. İlk dergimizi çıkartırken hedefimiz, okuyucularımızı sıkmadan gayrimenkul dünyası hakkında bilgi verirken yatırım yöntemleri ile ilgili de rehberlik edebilmekti. Bu hedefimiz doğrultusunda yeni sayımızı hazırlarken özellikle yatırımcılara sunabileceğimiz olanaklar üzerinden gittik. Dergimizin odak noktasına her geçen gün birbirinden özel projelere ev sahipliği yapan Balıkesir’i aldık. Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Edip Uğur’un bizzat kendisinden dinlediğimiz projeleri ve yatırım olanaklarıyla dosyamızın ilginizi çekeceğini düşünüyoruz. 25 yıllık tecrübesini ‘Franchise’ ile taçlandıran Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş., yenilik dosyasında franchise sistemine yer verdi. Yalova Üniversitesi İşletme Bölümü hocalarımızdan Doç. Dr. Mustafa Kurt’un yazısı ise franchise vermek ya da almak isteyenler için rehber niteliğinde bir dosya haline geldi. Bir diğer üstünde durduğumuz konu ise ‘Arazide Vadeli Satış’. Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. olarak bugüne kadar yapılmayanı yapmayı kendimize düstur edindik. Buradan hareketle toprağa yatırım yapmak isteyenlere kaçırılmaz bir fırsat sunuyoruz. Detaylarla ilgili dosyamızı incelemenizi öneriyorum. İlgiyle okuyacağınıza inandığımız ve her satırından fayda sağlayacağınız konularımızla sizi baş başa bırakıyoruz. Keyifli okumalar... Melek ÇALIMLIOĞLU Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi YENILIK www.plusvalue.com.tr FRANCHISE SİSTEMİ KAZANDIRIYOR F ranchising; bir sistem ve markanın imtiyaz hakkı sahibinin, belirli süre, koşul ve sınırlar içinde, işin yönetim ve organizasyonuna ilişkin sürekli disiplin ve destek sağlayarak, belirli bir bedel karşılığında, bağımsız yatırımcılara sistem ve markasını kullandırmasına dayanan, uzun vadeli ve sürekli bir iş ilişkisidir. Franchising sistemi, bir imtiyaz verme sistemidir. Girişimciler franchising sözleşmesi çerçevesinde firmayla anlaşarak işe başlama olanağı bulabilmektedirler. DÜNYA ÜZERİNDE, FRANCHISING SİSTEMİ İLE ÇALIŞAN YAKLAŞIK 60 İŞ SEKTÖRÜ BULUNMAKTADIR Dünya üzerinde, Franchise sistemi ile çalışan yaklaşık 60 iş sektörü mevcuttur. Bu sektörler arasında; gayrimenkul, otomobil kiralama, bilgisayar, perakende satış mağazaları, eğitim, yiyecek, sağlık ürünleri, kuru temizleme, fast-food gibi sektörler bulunmaktadır. Franchise sisteminin 3 ana unsuru vardır: Sistem/marka: Franchise vermek için öncelikle ortada başarılı çalışan bir işletme, denenmiş bir sistem, tanınmış bir marka olmalıdır. Ancak başarısı kanıtlanmış bir iş başkalarına satılabilir. Bireysel yatırımcı, eğer kendi olanakları ile becerebileceğinden daha fazla kazanacağına, daha verimli çalışacağına, işinin daha başarılı ve kalıcı olacağına inanırsa böyle bir ilişkiye girmek ister. Hiç kimse, kendi becerebileceğinden daha az kazanmak için başkasının sistemini kullanmaz, başkasının markası için çalışmaz. Doç. Dr. Mustafa KURT Yalova Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi, Yönetim ve Strateji Danışmanı [email protected] ANCAK BAŞARISI KANITLANMIŞ BİR İŞ BAŞKALARINA SATILABİLİR. Disiplin/destek: Franchise işinde, katı disiplin kuralları geçerlidir. Taraflar aralarında uzun süreli bir anlaşma yapar. Sistemin uygulama esasları net olarak belirlenmiştir. İşi başarıya götüren çalışma kuralları kesin olarak tanımlanmıştır. Aynı markayı taşıyan her işletmede standart ürün ve hizmet sunulur. Hizmet kalitesini sağlamak için başlangıçta ve sonrasında çalışanlara ve yatırımcılara sürekli eğitim verilir. İşletme süresince sıkı denetim uygulanır. 6 / 1. Yıl 2. Sayı YENILIK www.plusvalue.com.tr Bedel: Yapılan işi “franchise” olarak adlandırmak için, franchise verenin, franchise alan yatırımcıdan bir bedel alması şarttır. Franchise vermek bir anlamda “sistem/marka satmak” olarak da adlandırılabilir. Dolayısıyla satılan marka veya sistem para etmelidir. Eğer franchise veren bunun karşılığında hiç bir bedel talep etmiyorsa, “sistem satmıyor” demektir. Bunların yanı sıra franchising sisteminin avantajları şu şekildedir: • Piyasada tanınmış ve yerleşmiş bir firmanın ismi ile işe başlamak, yatırımcı için sıfırdan başlamaktan daha kolay ve avantajlı olmaktadır. • Franchisor(marka sahibi), marka, işletme ve isim hakkı yanında franchisee’ye, eğitim, reklam, tanıtım, malzeme, promosyon gibi konularda da destek sağlamaktadır. • Dünya piyasalarındaki yoğun rekabet göz önüne alındığında, bu sistem ile yatırım yapmak, yatırımcılar için daha kolay ve risksiz olmaktadır. • Franchisee tanınmış bir marka, isim ya da işletme hakkını alırken, ek olarak ulusal ve uluslararası bir standardı da elde etmektedir. • Ülke ekonomisi açısından franchising sisteminin avantajı, sistem sayesinde ülkeye yeni ürün ve hizmetler yanında yeni teknolojiler ve iş organizasyonlarının gelmesidir. • Yatırımcı franchisor’un şöhretinden yararlanmakta, böylece avantaj elde etmektedir. • Yeni iş alanlarının açılması, istihdam alanlarının yaratılması sonucunu doğurmaktadır. Bu da ülke ekonomisi için önemli bir avantaj olmaktadır. SİZE BİR TEKLİFİMİZ VAR... 25 yıllık tecrübenin verdiği birikimle uluslararası bir firma olmak için yeniden yapılanan Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. bu yolda kendisine eşlik edecek temsilciler arıyor. Bayilerine tüm birikimlerini ve sektör tecrübelerini aktararak hem kazanan hem de kazandıran yatırımın adresi olmak isteyen Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. kurumsallaşma faaliyetlerini tamamlamış uzman kadrosuyla yenilikleri bünyesine katmaya devam ediyor. Salt emlakçılıktan uzak duran, bu işin danışmanlığını yapan ve sektöre örnek olan rol modelde portföyümüzdeki tüm araziler Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş.’ye aittir. Yatırımlık araziler konusunda uzman danışmanlar tarafından binlerce kilometre yol katedilerek yapılan alımlar ve yerinde tespitler ile bu konuda dünyada emsal teşkil ediyoruz. Gayrimenkule değil, doğru ve yatırım yapılabilir araziye kıymet veriyoruz. Yeni yapılanmamızla birlikte bayilerimize tüm bu portföyümüzü kullanma imkânı sunuyoruz. Bayilerimiz sadece kişilere aracılık etmekle kalmayacak, aynı zamanda dünyada örneği olmayan bir uygulama ile ülkemizin yatırım yapılabilir tüm arazilerine de sahip olacaklar. Sistemimizde konut ve ticari alanlar için öncelikle hazırlanan ekspertiz raporu hem gayrimenkul sahibine hem de alıcısına emsal teşkil ederken referans olarak da kabul edilmektedir. Tüm ilanlarımızın anlaşılır ve müşterilerimizin karar mekanizmasını doğru yöneten diliyle yapılandırdığımız web sitemiz sayesinde ortak iş yapmamız artık çok kolay. Uluslararası standartlardaki kurumsal web portalımızı bayilerimize de açarak hızlı ve efektif sonuç almalarını sağlıyoruz. Kurumsal ve teknolojik altyapımızı ve bu konudaki birikimimizi bu işi gönülden yapmak isteyenlerle paylaşmak istiyoruz. Konusunda uzmanlaşmış brokerlar yetiştirmek için bayilerimize vereceğimiz eğitimleri önemseyerek bu konudaki altyapımızı hazırladık. Merkezimizde yer alan Eğitim Konferans salonlarımızda konusunda uzman kişilerce eğitimler verilecek olup bu eğitimler sadece akademik bilgiler olmayıp sahada da devam edecektir. Saygılarımla, Harun ÇALIMLIOĞLU 1. Yıl 2. Sayı / 7 YENILIK www.plusvalue.com.tr ÇALIMLIOĞLU LONDRA ÖNCESİ İLK ADIMINI İRFANİYE’DE ATTI Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. franchise sistemine geçmesiyle ilk bayisini İrfaniye Mahallesi’nde açtı. Şirketin Londra’daki bayisi ise çok yakında açılacak. A lanında hızla büyüyen Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. bayilik vermeye başladı. İlk bayisini Merkez Nilüfer İlçesi İrfaniye Mahallesi’nde açan Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş., vereceği diğer bayiliklerle daha çok müşteriye ulaşmayı planlıyor. Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’ndaki Corner Plus İş Merkezi’nde yapımına başlanan ofisleri ile Türkiye’nin en büyük emlak ofisi olmaya aday. Bayiliğin açılışında Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Harun Çalımlıoğlu’yla birlikte kurdele kesen Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa’da ve Nilüfer’de nüfusun hızla arttığını ve bir- çok yeni planlama yapıldığını belirterek, “Eskiden insanlar yatırım yapacağım derken çok dolandırıldılar. Güvenilir yatırım şirketleri, danışmanları yoktu. Şimdilerde ise bu işi güvenilir bir şekilde yapanlara, özellikle de Çalımlıoğlu’na teşekkür ederim. İnsanlarımız yatırım yaparken dikkatli olsunlar ve güvenilir şirketlere danışsınlar” diye konuştu. İlk bayiliği verdiklerini ve daha çok bayilik vereceklerini ifade eden Harun Çalımlıoğlu ise, “Bugün itibariyle gücümüzü kanatlarımız tabir ettiğimiz bayilerimizle destekliyoruz. En iyi isimlerle çalışacağız ve en büyük işleri yapacağız. Bugün ilk bayimizi açtık. En yakın zamanda İstanbul, Londra ve Almanya’ya da bayilikler vereceğiz” dedi. Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş.’ye isteyen herkes bayilik için başvuru yapabilirken 15-18 Ekim’de İstanbul CNR’da düzenlenecek olan ’Bayim Olur Musun’ isimli fuarda şirket yetkililerine ulaşabilirsiniz. 8 / 1. Yıl 2. Sayı www.plusvalue.com.tr 1. Yıl 2. Sayı / 9 www.plusvalue.com.tr 4. GAYRİMENKULDE LİDERLER ZİRVESİ Gayrimenkul ve inşaat sektörünün önde gelen firmaları IV. Gayrimenkulde Liderler Zirvesi’nde bir araya gelerek “Gayrimenkul Sektöründe Değişim ve İnovasyon” teması ile inşaat ve emlak piyasasını birlikte değerlendirdi. B u yıl dördüncüsü düzenlenen ‘Gayrimenkulde Liderler Zirvesi’ Dedeman İstanbul Otel’de gerçekleştirildi. Zirvede her yönüyle 2015 yılında gayrimenkul ve inşaat sektörünü etkileyen ve etkileyebilecek gelişmeler tartışılarak, sektörün sorunlarına çözüm önerileri sunuldu. Gayrimenkul ve inşaat sektörünün önde gelen firmalarından Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. de zirvede projelerini tanıttı. ‘TÜRKİYE’DE 2014 YILI YAPI RUHSATLARINDA YÜZDE 13’LÜK BİR BÜYÜME; MALZEME TEDARİKÇİLERİ BÜYÜME ORANI İSE NEREDEYSE TÜRKİYE ORTALAMASININ 2 KATINDA SEYREDİYOR. Geçen yıl inşaat sektörünün büyümesinin, Türkiye ortalamasının gerisinde kaldığını belirten Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Pazarlama Müdürü Serdal Özgan, verilerin tüm unsurlarıyla incelendiğinde anlamlı sonuçlar yarattığına değinerek, ‘2014 yılında inşaat sektörünün büyümesi Türkiye ortalamasının altında kaldı. Ancak sektör, iki binden fazla alana dokunabilen lokomotif sektörlerden biri. Dolayısıyla sektörü değerlendirirken tetiklediği sektörleri de incelemek gerekir. Türkiye’de alınan 10 / 1. Yıl 2. Sayı 2014 yılının yapı ruhsatlarına baktığımızda yüzde 13’lük bir büyüme ya da malzeme tedarikçilerine baktığımızdaki büyüme oranı neredeyse Tü r k i y e ortalamasının 2 katında sayıl a b i l ece k bir grafikle büyüyor olması, 2015 yılı için inşaat sektörünü umutlandıran verilerden biri olarak göze çarpıyor. Genelde inşaat sektörünün bu yılki büyümesi Türkiye ortalamasının yüzde 3,5 ile yüzde 4,5 ortalaması şek- www.plusvalue.com.tr 2014 YILINDA YABANCILARIN GAYRİMENKUL SAHİPLİĞİNDE BİR ÖNCEKİ YILA ORANLA %50’LİK ARTIŞ YAŞANDI. linde beklentiler olarak revize edilmiş durumda. 2014 yılındaki satışlara baktığımızda Türkiye’nin yatay bir büyüme seyrettiğini görüyoruz. Ancak yatay bir büyüme seyretmesine rağmen Türkiye rekorunun da kırıldığı bir yıl. Toplamda 1 milyon 250 bin adetlik satış rakamı bir Türkiye rekorudur. 2015 yılı için hedef ise bu rakamı egale etmek. Yani yüzde 5’lik bir büyüme ile 1 milyon 250 bin gibi bir satış hedefi ile hareket etmek gerekiyor.’ dedi. yılını 2013 yılına göre kıyasladığımızda yüzde 50’lik gibi bir oran artışıyla yabancılara gayrimenkul satışında bir rekor kırılmış durumda. Bu yılki beklentilerde yine yüzde 25 civarında bir artışla sektördeki büyümeyi devam ettiriyor olacak.’ dedi. Gayrimenkul ve inşaat sektöründen çok sayıda önemli konuşmacı ve konuğun yer aldığı zirvede, “2015 yılında gayrimenkul sektöründe kurumsal ve ekonomik hedefler, gayrimenkul sektörünün bileşenleri ve 2015 projeksiyonu, 2015 yılında ekonomik ve siyasal gelişmelerin gayrimenkul sektörüne etkisi ve gayrimenkul sektöründe farklılık oluşturmanın önemi” başlıkları ele alındı. İNŞAAT SEKTÖRÜ 2014’TE YATAY BİR BÜYÜME SEYRETMESİNE RAĞMEN TÜRKİYE REKORUNUN DA KIRILDIĞI BİR YIL OLDU. Serdal Özgan ülkemizin yurtdışı yatırımcılarının da göz bebeği konumunda olduğunu vurgulayarak her geçen yıl Türkiye’deki yabancı gayrimenkul sahiplik oranının arttığını belirtti. Özgan ‘2014 1. Yıl 2. Sayı / 11 www.plusvalue.com.tr ‘AKILLI VE YEŞİL ŞEHİRLER’ ZİRVESİ BURSA’DA GERÇEKLEŞTİ Modern Şehircilik ve Kentsel Dönüşüm Zirve’sinin 3. Durağı 2017 yılı Avrupa Yeşil Başkenti adayı olan Bursa’da gerçekleşti. A dana ve Antalya’nın ardından Bursa’da gerçekleştirilen zirve, Dünya Gazetesi ve CNBC-E işbirliğinde hayat buldu. Yeşil şehirciliğin ön planda olduğu panelde dünyada bu konuda uygulanan yöntemler, kentsel dönüşümde hem yeşil hem de akıllı şehirciliğe verilen önem tartışıldı. 2017 yılı Avrupa Yeşil Başkenti olmaya aday Bursa’nın kentsel dönüşüm çalışmaları ve yatırım fırsatlarına da dikkat çekildi. Zirvede konuşma yapan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, kentsel dönüşümün Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri olması gerektiğini belirterek özel sektör devlet işbirliğinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Altepe, “Vatandaşlarımız maalesef duyarlı değil. Bu işi devletten bekliyorlar. Devlet gelip yapacak, dairemize karşılık daire verecek, evler yapılırken de kiramız ödenecek, her şey istediğimiz gibi olacak! Bu arada da deprem olmayacak! Böyle bir dünya yok” dedi. Zirvenin proje ortaklarından Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, kentsel dönüşüme salt deprem olasılığı üzerinden bakılmaması gerektiğini bunun Türkiye’nin geleceğine olan yatırım olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. 12 / 1. Yıl 2. Sayı KENTSEL DÖNÜŞÜM TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNE OLAN YATIRIMDIR. Hakan Güldağ, “Kentleşmeyle iktisadi gelişme arasındaki etkileşimin çok güçlü dinamikleri var. Bunu doğru kullanabilirsek, kazanımlar elde edebiliriz” şeklinde konuştu. 3 panelden oluşan zirvenin ilk paneli ‘Yüksekten Uçanlar’, CNBC-E Yayın Yönetmeni Melda Yücel moderatörlüğünde Rönesans Gayrimenkul Yatırım Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özgümüş, Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, NEF Yönetim Kurulu Üyesi Erden Timur, Hafele Türkiye İcra Kurulu Başkanı Hilmi Uytun ve Franke Güneydoğu Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Doğu Kafkasya Bölge Direktörü Özgen Özkan’ı ağırladı. İkinci panelin moderatörlüğü ise Milliyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Şükrü Andaç tarafından ‘Bursa’nın Dönüşümü’ başlığıyla yapıldı. Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz; İkidesign Mimarlık Kurucu Ortağı Murat Kader; İMSİAD Başkanı Namık Ziya Mescioğlu ve Sözüneri Mimarlık Kurucusu Hasan Sözüneri ile yeşil şehir hedefiyle ilerleyen Bursa’nın, kentsel dönüşüm çalışmalarıyla gelecek planları tartışıldı. Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde düzenlenen üçüncü panelde ise, Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Bayram Vardar; Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar; Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün ile İlbank Genel Müdürü Turgut Dedeoğlu yer aldı. Kentsel dönüşümün finansal boyutlarının ele alındığı bu panelde, Bursa’nın kentsel dönüşümünde ortaya çıkan yatırım fırsatları da konuşuldu. www.plusvalue.com.tr BURSA’NIN GAYRİMENKUL PERFORMANSI BALKANTÜRKSİAD tarafından düzenlenen Balkan Ticaret Fuarı kapsamında gerçekleşen panelde Bursa ve çevresinin gayrimenkul performansı, Türkiye’nin gayrimenkul seyri ve Balkanlardaki sivil mimari örnekleri tartışıldı. P anelde Reidin Avrupa İş Geliştirme Müdürü Mete Varas, ‘Bursa Ve Çevresinin Gayrimenkul Performansı’ başlıklı sunumuyla yer alırken, Restorasyon Anabilim Dalı Başkanı Dr. Özlem Bağrancı ise ‘Balkanlarda Sivil Mimari Örnekler’ konulu seminer verdi. BALKAN TİCARET FUARI İLE BURSA’NIN GAYRİMENKUL POTANSİYELİ MASAYA YATIRILDI. Panel öncesinde Bursa ve çevresinde gayrimenkul ve toprağın nabzını tutan Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Gayrimenkul Uzmanı Harun Çalımlıoğlu, bugün Bursa’nın ne kadar geliştiğini, büyüdüğünü gösteren somut örneklerden birine daha tanık olduklarını belirterek, Bursa’nın Türkiye üzerindeki açılımının Balkan Ticaret Fuarı’ndaki gayrimenkul paneliyle daha net anlatıldığını söyledi. Bursa’da gerçekleşen yatırımların şehri tek vücut haline getirdiğini vurgulayan Çalımlıoğlu, Bursa’nın büyüme hızının gerek İstanbul’dan gelen yatırımcıların gerekse yabancı yatırımcıların dikkatinden kaçmadığını belirtti. İstanbul’un Bursa’yı tetiklediğine işaret eden Çalımlıoğlu, “İstanbul-İzmir otoyolunun Bursa’dan geçmesi, deniz, hava ve demir yollarının Anadolu’ya açılan kapısı olan Bursa’da birleşmesi, şehrimizi Türkiye genelinde ön plana taşımıştır. BURSA’NIN BÜYÜME HIZI HEM İSTANBULLU YATIRIMCILAR HEM DE YABANCI YATIRIMCILAR TARAFINDAN DİKKAT ÇEKİYOR. Bursa’nın büyüme hızı insanların ilgi odağı olmaktadır. Bursa’da gayrimenkul sektörü olarak şehrin ülke genelinde gözde yatırım şehri haline gelmesi bize onur veriyor. Artık sadece İstanbul, Ankara, İzmir’de değil, bu yarışta Bursa’nın da olduğu net olarak algılanacak. Bursa’nın gelişip büyümesiyle Türkiye’nin gündemi haline gelecek. Çok yakında Bursa dev bir metropol olacak” dedi. 1. Yıl 2. Sayı / 13 KISA KISA www.plusvalue.com.tr BAKÜ FUARA HAZIRLANIYOR Elanexpo tarafından 17-19 Aralık 2015 tarihinde Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yapılacak olan gayrimenkul ve yatırım fuarında hazırlıklar hız kesmeden devam ediyor. İnşaat sektöründen ulusal ve uluslararası markaların ağırlanacağı fuarda Avrupa, Ortadoğu, Körfez ve Kafkas ülkelerinin marka projeleri Azerbaycan’daki alıcılarla buluşacak. Kafkasların Dubai’si olarak adlandırılan ve istikrarlı ekonomisiyle dikkat çeken Azerbaycan, Türkiye’den konut alımında da ilk sıralarda yer alıyor. Projelerde özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarını tercih eden Azerbaycan halkı, büyükşehirlerdeki konutlarla da yakından ilgileniyor. BEYTTÜRK İNŞAAT AL RAJHİ GROUP İLE ANLAŞTI Körfez ülkelerinin büyük yatırımcılarıyla büyük çaplı yatırımlar gerçekleştirerek Türkiye’ye döviz girdisi sağlamak ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak” dedi. Türk inşaat sektörünün yabancıya konut satışında önde gelen şirketlerinden Beyttürk İnşaat, Suudi Arabistan’ın önde gelen kuruluşlarından Al Rajhi Group ile İstanbul, Bursa ve Yalova çevresinde konut, rezidans ve otel yatırımları konularında 14 / 1. Yıl 2. Sayı işbirliği yapmak üzere bir mutabakat imzaladı. Beyttürk İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Uğurcan Barman, “Amacımız sadece Türkiye’de konut satmak değil. Al Rajhi Group’un, Suudi Arabistan’da çelik, su, ev aletleri, plastik ve ağır sanayi alanlarında 5 ayrı iştirak ile faaliyetlerini sürdürdüğünü belirten Abdullah Al Rajhi, “Türkiye’de öncelikli olarak inşaat alanında yatırım yapmayı hedefliyoruz. Türkiye gayrimenkul sektöründe dünyanın sayılı çekim merkezlerinden biri haline geldi. Bu nedenle uzun vadeli yatırım hedeflerimizi Türkiye üzerinde belirledik ” dedi. KISA KISA www.plusvalue.com.tr YAŞANABİLİR BİR ŞEHİR İÇİN KENTSEL DÖNÜŞÜM Forum İstanbul 2015, ‘Kritik eşik: Açılım ve Dönüşüm Zamanı’ temasıyla Swissotel The Bosphorus’ta gerçekleştirildi. Türkiye ve dünyadan önemli bilim adamları, bürokratlar ve iş dünyasının isimlerinin ağırlandığı konferansta ‘G-20 Zirvesi’, ‘Potansiyel Büyümenin Yakalanması ve Orta Gelir Tuzağı’, ‘Büyümenin Finansmanı’, ‘Sürdürülebilir Kentleşme’, ‘Business-20’, ‘İstikrarlı Büyümede İhracat’, ‘Dijital Dönüşüm ve Türkiye’, ‘Kadın ve Liderlik’ konuları ele alındı. Sürdürülebilir Kentleşme panelinin yönetimini üstlenen Soyak Holding CEO’su Emre Çamlıbel, geçmişte yaşanan hızlı kentleşmenin hâlihazırda kentsel dönüşümü zorunlu kıldığına değinerek, ‘Altyapısı eksik, plansız, yasalara aykırı bir şekilde yapılaşmış olan kentsel alanların bugününün sermaye ve bilgi akışı içerisinde yeni formlarını bulması gereklidir. Kentsel dönüşüm projeleri yalnızca konut alanlarının dönüştürülmesi değildir; aynı zamanda, kentte günümüz koşullarına uymayan kent bölgelerinde farklı fonksiyonlar içeren ‘kentsel büyük ölçekli projeler’ geliştirilerek, bütünsel dönüşüm hedeflenmelidir” dedi. Kentsel dönüşüm hamlesiyle 6,7 milyon konutun önümüzdeki 20 yıl içerisinde yenilenmesi gerektiğini belirten Emre Çamlıbel, bu çalışmalar için gerekli kaynak ihtiyacının ise özel sektör işbirliği ile çözülebileceğine vurgu yaptı. UÇAN TRAMVAYA ONAY GELDİ 2014 yılından bu yana gündemdeki yerini koruyan ‘havadan giden tramvay’ olarak bilinen Havaray, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından oy çokluğu ile kabul edildi. İstanbul’un trafik keşmekeşine alternatif ulaşım ağı ile çözüm bulunmaya çalışılırken projenin Başakşehir-Sefaköy-Halkalı’dan başlayacağı belirtiliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Planlama Müdürlüğü tarafından yürütülen ve 11,60 kilometre uzunluğunda olacak projenin Sefaköy-Halkalı-Başakşehir Havaray Projesi, Sefaköy metrobüs durağından başlayacak, Halkalı Meydanı’ndan geçerek, Atakent, İkitelli ve Başakşehir 1. Etap Metrosu’na kadar gidecek. Proje, Beylikdüzü İncirli Metrosu, Kirazlı Halkalı LRT Hattı ve Mecidiyeköy Mahmutbey Metrosu ile entegre olacak. HAVARAY NEDİR? Özellikle Sidney’de yoğun biçimde kullanılan bir ulaşım biçimi olan Havaray, metro ve hafif raylı sistemlerin yapımının zor olacağı dar sokak ve caddelerin bulunduğu yerleşim yerlerinde tercih ediliyor. 1. Yıl 2. Sayı / 15 KISA KISA www.plusvalue.com.tr KÖRFEZ ASMA KÖPRÜSÜ AYAKLANDI İstanbul-İzmir arası ulaşım süresini 3,5 saate düşürecek olan İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü’nün kuleleri hızla yükseliyor. Dünyadaki benzerleri ile kıyaslandığında en büyük orta açıklığına sahip olacak 4. asma köprü ünvanını da taşıyan köprünün kule montajı 252 metrede tamamlandı. Yap-işlet-devret modeli ile 7 yılda bitirilmesi planlanan İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü’nün Gebze-Gemlik hattındaki çalışmanın ise Aralık 2015’te tamamlanacağı öngörülüyor. Proje ile mevcut İstanbul-İzmir yolu 95 kilometre kısalırken yaklaşık 10 saatlik yol 3,5 saate inerek, yılda 650 milyon dolar tasarruf yapılacak. YATIRIMCILAR İSTANBUL’DA BİRARAYA GELDİ Yatırımları-4G’, ‘Mega Projeler ve Gayrimenkul Yatırım Fırsatları’, ‘Türkiye’de Enerji Fırsatları ve Süreç’, ‘Televizyon ve Eğlence Sektöründe Büyük Prodüksiyonlar ve Yatırımlar’ özel oturumları yer aldı. ‘İstanbul Yatırım Derneği ile Ortadoğu Ekonomi Platformu işbirliği ile bu yıl ikincisi gerçekleşen ‘Uluslararası Yatırım Zirvesi’ Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden yatırımcıları ağırladı. İstanbul’un küresel bir yatırım merkezi haline getirilmesi amacıyla planlanan zirvede enerji, inşaat ve teknoloji başlıkları altında ‘Küresel Yatırım’, ‘Teknoloji 16 / 1. Yıl 2. Sayı İki gün süren zirvede Körfez yatırım fonlarını yöneten katılımcılar hükümetin üst düzey yöneticileri ile görüşme ve Türkiye’deki fırsatları değerlendirme fırsatı buldu. Uluslararası Yatırım Zirvesi’nin Başkanı Haşim Süngü, yaptığı konuşmada Körfez fonlarının Türkiye’ye ilgisinin yüksek düzeyde olduğunu belirterek özellikle gayrimenkul, enerji ve teknoloji alanlarını yakından izlediklerini dolayısıyla zirvenin ana başlıklarının da bu çerçevede belirlendiğini ifade etti. İstanbul Yatırım Derneği Başkanı Mehmet Ulusoy ise zirveyle Türkiye’nin ve İstanbul’un küresel bir yatırım merkezi haline gelmesini sağlamaya çalıştıklarını vurguladı. Zirvede konuşan Ortadoğu Ekonomi Platformu Başkanı Erdin Özel, Türkiye’nin siyasi duruşu ile de yatırımcılar için güvenli liman haline geldiğini belirterek ‘2015 yılı yatırım yılı olacaktır. Önümüzdeki günlere körfez menşeili fonlar ülkemizde büyük yatırımlara imza atacaklardır. Çünkü bu zirve sayesinde Türkiye’deki çok geniş yatırım fırsatlarını en yetkili, en deneyimli isimlerden öğrenme, inceleme fırsatı buldular.’ dedi. KISA KISA www.plusvalue.com.tr FRANCHISING SEKTÖRÜ BU FUAR İLE BÜYÜYOR Franchise ve markalı bayilik veren firmaları, girişimcileri ve yatırımcıları İstanbul’da buluşturacak olan Medya Fors Fuarcılık organizasyonu ‘Bayim Olur Musun?’ fuarı bu yıl 15-18 Ekim 2015 tarihlerinde CNR Fuar merkezi 5-6-7’nci hall’lerde gerçekleşecek. Kendi eko sistemini yaratan franchising sektöründe, bu yıl da önemli bir büyüme yaşanacağını belirten Medyafors Fuarcılık Genel Müdürü Aycan Helvacıoğlu, ‘’2015’te 22.000 m2 alanda 400 markanın katılımı ile gerçekleşmesini beklediğimiz fuar franchise sektörünün her geçen yıl ne kadar geliştiğinin göstergesi. Hızını arttıran markalar 2015’te de dur demeyecek. Artık Türkiye, coğrafi konumu, kıtalar arası oluşturduğu köprü açısından bayilik ve distribütörlük vermek isteyen markaların öncelikli tercihi. Türkiye pazarının büyüklüğü tartışılmaz boyutlarda.’’ dedi. Tüm sektörleri franchise çatısı altında toplayan fuar, bu yıl da Ortadoğu, Balkanlar, ABD, Avrupa Birliği ve Türki Cumhuriyetlerden gelen yatırımcıları Türk markalarıyla buluşturacak. Ortadoğu’nun franchise konusunda lider kuruluşu Francorp Türk markalarıyla bir araya gelecek. Malezya Franchising Derneği, beraberinde getireceği 10 markasıyla fuarda yerini alacak. Avrupa piyasasına hakim, İngiliz danışmanlık firması How 2 Franchise ın franchise uzmanı Rod Hindmarsh da fuarda olacak. 20 yılı aşkın süredir uzman franchise danışmanları ile İngiltere’de hizmet veren The Franchise Company Türk markaları için İstanbul’a gelecek. Ayrıca Avrupa Franchise Federasyonu’nun (EFF) her yıl düzenlenen toplantısı bu yıl fuar da gerçekleşecek. Fuarda Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş.’nin standını da ziyaret edebilirsiniz. CNR EXPO EMLAK FUARINA HAZIRLANIYOR zip fiyatlar ve ödeme koşulları ile Emlak 2015’te sergileyecekler. Uygun faiz oranlarının finans kuruluşlarınca sunuluyor olması, mütekabiliyet yasası ve konut satın alan yabancıların oturma izin sürelerinin artırılması konusunda atılan adımlar, görece diğer yatırım araçlarına göre gay- rimenkul piyasasının sunduğu avantajlar, KDV artışına tabi olmadan yatırım yapabilme fırsatının devam ediyor olması gibi konjonktürün getirdiği olumlu gelişmeler doğrultusunda birçok bireysel ve kurumsal yatırımcının Emlak 2015’e ilgisinin yüksek olması bekleniyor. Türk gayrimenkul sektörünün liderleri, geleceğin yaşam alanlarını, konut ve iş merkezi projelerini 4-8 Kasım 2015 tarihleri arasında ITF Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenecek EMLAK 2015-Konut, İşyeri Satınalma, Kiralama ve Finansman Fuarı’nda görücüye çıkaracak. Son dönemde hızla gelişen gayrimenkul ve inşaat sektöründen firmalar, konfor, rahatlık ve tasarım yeniliklerini içeren projelerini, konut ve iş merkezlerini, ca- 1. Yıl 2. Sayı / 17 STRATEJI www.plusvalue.com.tr ŞİRKETLERİMİZ NİYE BÜYÜYEMİYOR? Doç. Dr. Mustafa KURT Yalova Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi, Yönetim ve Strateji Danışmanı [email protected] T ürkiye’nin 500 büyük sanayi firmasına baktığınızda göreceğiniz tablo bu 500 firmanın toplam büyüklüğünün Amerika’nın ilk 5 firmasından bile daha az değerde olduğudur. Eğitimlerimde ve MBA gruplarında sık sorduğum bir soru var: “Sizce Türkiye’nin küresel bir markası var mı?” Genellikle bu soruya cevap verenler bir marka değil ama millet olarak bize mal olan bazı ürünlerden bahsediyor; döner, baklava, lokum vb. Ancak küresel bir marka bulmak neredeyse imk ânsız. Amerika merkezli bir ürün (çoğunlukla içecekler) ülkemizin herhangi bir kasabasında dahi kolayca ulaşılabilirken, çok yüksek nitelikteki kendi üretimlerimiz neredeyse kendi bölgesi dışında ulaşılamaz durumda. Bir kaç yıl önce sektöründe en lezzetli olarak tanımlanan bir sucuk firmasına ve bir soda firmasına ziyaret gerçekleştirmiştim. Her ikisinin de bir dağıtım organizasyonu yoktu ve bu malları satmak isteyen bayiler ya da distribütör- 18 / 1. Yıl 2. Sayı ler o şehre gelerek malları kendilerinin nakletmeleri gerekiyordu. Niye böyle davrandıklarını sorduğumda ise kibirli bir cevapla karşılaşmıştım: “Biz malımızı bu şekilde satıyoruz, zaten sınırlı üretimimiz var isteyen gelir alır.” Bu cevabı bazı açılardan olumlu bulmak bile mümkün, acımasız karlılık baskısının ülkemize nüfuz etmemiş olması ya da girişimcilerin muhteris olmaması gibi yorumlar yapılabilir. Ancak Türkiye’nin dünya ölçeğinde güçlü pozisyona sahip olması vizyonu ortaya konduğunda bu vizyon ancak güçlü şirketlerle başarılabilecektir. Dünyanın 17. büyük ekonomisi olmamıza rağmen hala dünya markalarımızın olmaması sizin de garibinize gidiyordur herhalde. Peki bu durumun sebebi nedir diye sorduğumuzda akla gelen bir kaç sebebi sıralamak mümkün. man girişimcinin ve aile üyelerinin refahını artıran bir firma yeterli performansa ulaşmış kabul ediliyor. Oysa başarılı ürünlere sahip firmalar vizyon konusunda daha idealist olsalar hem toplumumuzun ürettiği katma değer, hem de küresel ligde Türkiye’nin sıralaması artacaktır. Hala dünyada döner gibi çok geniş kabul gören bir ürünümüz olmasına rağmen bunun küresel anlamda markalaştırılmamış olması çok garip geliyor. Nitelikli ürünleri markalaştırıp yeni pazarlara yaymak yerine küçük kalmayı kabullenmek ülkemiz şirketlerinin büyümesini ve değerlenmesini engelliyor. Bu ise çoğunlukla başarılı ancak küçük firmalara sahip girişimcilerin mevcutla yetinmeleri ve mütevazi davranmalarının sonucu oluşuyor. KÜÇÜK OLSUN BENİM OLSUN TANIMADIĞIM YER BENİM İÇİN RİSKTİR Başarılı girişimcilerin temel sorunlarından biri kendileri ve firmaları için değerli bir vizyona sahip olmamaları. Çoğu za- Çok başarılı olmuş firmaları dahi yakından tanımaya başladığınızda yeni pazarlara ulaşma konusunda oldukça tutucu STRATEJI www.plusvalue.com.tr davrandıklarını görebilirsiniz. Çoğu zaman başarılı firmaları kuran kişiler kontrol fobisine kapılarak bizzat kendisinin kontrol edemeyeceği alanlar/bölgeler oluşturulmasına karsı çıkıyor. Ülke içinde dahi yeni bir pazardan söz ettiğinizde bunu firma ve kendisi için büyük risk olarak görüyor ve kontrol edemeyeceğini düşünüyor. Oysa bugün işletmecilik eğitimi ve bu alandaki yetkin işgücü o kadar gelişti ki sizden daha akıllı kişileri firmanız için çalıştırarak firmanızı büyütmek mümkün. Sadece etkili bir organizasyon kurup bunu işletmeniz gerekiyor. Yeterli büyüme eşiğine gelmişseniz bunu sizin adınıza profesyonel bir yönetici de yapabilecektir. Dolayısıyla başarılı bir ürüne sahipseniz yeni pazarlara açılma konusunda cesur davranmanız ürününüzün hızla tanınmasına, nihayetinde markalaşmasına ve ülkemizin dünya markalarının artmasına hizmet edecektir. WalMart- 2 milyon iki yüz bin personel çalıştırmasına ve bunların anlık olarak izleyebilmesine olanak veriyor, bir başka şirketin 130 ülkedeki faaliyetlerinin eksiksiz kontrolüne olanak tanıyor, satışçıların performansının anlık izlenebilmesini sağlıyor. Dolayısıyla teknolojiyi firma ihtiyaçlarına uygun tasarladığınızda büyük olmaktan korkmak için pek bir sebep kalmıyor. Ancak başarılı aile şirketlerinde ilk veya ikinci neslin kontrolü kaybetmek istememeleri ve yeni nesile inisiyatif vermemeleri çoğu zaman bu dönüşümü imkânsız kılıyor. Geçenlerde ziyaret ettiğim başarılı bir firmanın üçüncü neslinden olan yöneticisi “Biz dünya pazarlarında bile lider olabiliriz, ancak dedemizin içerideki patron koltuğundan kalkacağı günü bekliyoruz” derken aslında bu kontrol duygusunun ne kadar güçlü olduğundan bahsediyordu. Kurucu girişimciler tırnaklarıyla kazıyarak oluş- turdukları firma üzerinde, belki de kendilerince haklı olarak, kontrolü bırakmak istemiyorlar. Yeni teknolojiler ve yönetim tekniklerini kullanma ve uygulama konusunda da muhafazakar olduklarından büyük olmak onları korkutuyor. Dünya ölçeğinde daha güçlü bir Türkiye için şüphesiz güçlü markalar oluşturup bu markalarımızın sayısını artırmamız gerekiyor. Bunun için ise geniş ve değerli bir vizyon oluşturup tüm dünyayı pazar olarak gören bir anlayışa ihtiyaç duyuluyor. Bu noktada ülkemizde işletmeciliğin yeterince derinleşmemiş olması sebebiyle yol gösterici kişi ve kurumların önemi artıyor. Ya ilgili meslek kuruluşları ve odalar ya da merkezi teşkilat bazı araçlarla ülkemiz şirketlerinin sancısız büyümesine destek olmalı. Bu amaçla mevcut destek ve çatı organizasyonları etkinleştirilmeli, tecrübeler yayılmalı ve güçlü şirketlerimizin sayısının artacağı bir atmosfer oluşturulmalı. Ayrıca şirketlerimiz de konusunda uzman olan kişi ve kurumlardan profesyonel danışmanlık desteği alarak sektördeki gelişmeler karşısında fırsatları kaçırmayacak, tehditleri ise yönetebilecek şekilde hazır hale gelmeli. BÜYÜME BECERİSİ Bir çok girişimci için küçük kalmak konforlu bir yaşamın ön şartı gibi. Başarılı firmalar küçük kalmayı tercih edip büyümek konusunda tutucu davranıyorlar. Bu ise genellikle organizasyon kurma konusundaki beceri eksikliğinden kaynaklanıyor. Bugün teknolojinin getirdiği yenilikler dünyanın en büyük firmasının – 1. Yıl 2. Sayı / 19 GLOBAL EMLAK www.plusvalue.com.tr PİYASANIN YENİ GÖZDESİ; GAYRİMENKUL YATIRIM FONLARI Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sermayenin dolaşım alanı genişledikçe finansal yenilik ihtiyacı ve bununla birlikte de yatırım seçenekleri giderek artıyor. Gayrimenkul piyasalarının gelişmesiyle yatırımcılar enflasyon ve faiz oranlarındaki dalgalanma riskinden kaçınmak için ise yeni gayrimenkul finansmanı araçlarına gerek duyuyorlar. İşte tam da bu noktada devreye “finans” ve “gayrimenkul” sektörünün kesişmesiyle oluşturulan Gayrimenkul Yatırım Fonları (GYF) giriyor. İ lk olarak İsviçre ve Almanya’da düzenlenen GYF’ler bugün Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Fransa, Almanya, Macaristan, İrlanda, Lüksemburg, Portekiz, Slovakya, İspanya ve İngiltere’de yoğun biçimde kullanılan yatırım enstrümanlarından biri haline geldi.Gay- 20 / 1. Yıl 2. Sayı rimenkul Yatırım Fonları, kanun hükümleri uyarınca yatırımcılardan katılma payları karşılığında toplanan paralarla, pay sahipleri adına inançlı mülkiyet esasına göre gayrimenkuller veya gayrimenkule dayalı haklardan oluşan bir portföyü işletmek için SPK tarafından yetkilendiril- miş portföy yönetim şirketleri tarafından kurulabilen tüzel kişiliği olmayan bir malvarlığı birliğidir. SPK Tebliğine göre; GYF’ler; alım satım karı veya kira geliri elde etmek amacıyla; arsa, arazi, konut, ofis, alışveriş merkezi, GLOBAL EMLAK www.plusvalue.com.tr otel, lojistik merkezi, depo, park, hastane ve benzeri her türlü gayrimenkulü satın alabilir, satabilir, kiralayabilir, kiraya verebilir ve satın almayı veya satmayı vaat edebilir. Oluşan kazançtan katılımcılarına kar payı dağıtabilir. Özellikle gayrimenkuldeki aşırı stoğu eritebilecek en önemli araçlardan biri olan GYF’ler müteahhit karlarını da makul seviyelere çekerek sektöre önemli bir katkı sağlayacak. Yatırım konusunda özellikle en üst segmentteki grubun tekelindeki sermayenin orta segmente de dağıtılması ve alternatif yatırım araçlarının üretilebilmesi açısından GYF’ler dikkat çekiyor. YATIRIM KONUSUNDA ÖZELLİKLE EN ÜST SEGMENTTEKİ GRUBUN TEKELİNDEKİ SERMAYENİN ORTA SEGMENTE DE DAĞITILMASI VE ALTERNATİF YATIRIM ARAÇLARININ ÜRETİLEBİLMESİ AÇISINDAN GYF’LER DİKKAT ÇEKİYOR. GAYRİMENKUL YATIRIM FONLARININ DİĞER YATIRIM ARAÇLARINA GÖRE NE AVANTAJI VAR? • GYF’ler kurum vergisinden muaftır. • Elde edilen gelirlerde stopaj ve gelir vergisi avantajı sağlar. • Tüzel kişiliği olmasa da özel düzenleme ile tapuda mülkiyet sahibi olabilirler. • Konuttan, arsaya, otele, AVM ya da hastaneye kadar farklı alanlarda yatırımda bulunabilirler. • Kira sertifikası, gayrimenkul sertifikası gibi araçlara da yatırım yapabilirler. • SPK denetiminde yürütüldüğü için özellikle yabancı yatırımcılar açısından risksiz, avantajlı ve güvenilir bir yöntemdir. GAYRİMENKUL YATIRIM FONLARI TÜRÜ ÖNEMLİ OLMAKSIZIN YATIRIM YAPABİLSE DE YAPI KULLANMA İZNİ ALINMAMIŞ OLAN GAYRİMENKULLERE YATIRIM YAPAMAZLAR. NE YAPAMAZLAR? • Proje geliştirme, proje kontrol, mali fizibilite, yasal izinlerin takibi ve buna benzer hizmetler veremezler. • Otel, hastane, alışveriş merkezi, iş merkezi, ticari parklar, ticari depolar, konut siteleri, süpermarketler ve bunlara benzer nitelikteki gayrimenkulleri ticari maksatla işletemez ve bu amaçla personel istihdam edemezler. • Sürekli olarak kısa vadeli gayrimenkul alım satımı yapamazlar. • Altına, kıymetli madenlere ve diğer emtialara ve bunlara dayalı vadeli işlem sözleşmelerine yatırım yapamazlar. • Portföydeki sermaye piyasası araçlarını açığa satamazlar, kredili menkul kıymet işlemi yapamazlar ve sermaye piyasası araçlarını ödünç alamazlar. • Türev araçları kullanarak fon portföyüne korunma amacını aşan işlemler yapamazlar. Türev araçlar nedeniyle maruz kalınan açık pozisyon tutarı fon toplam değerinin %20’sini aşamaz. • Yurtdışında gayrimenkul alım, satım ve kiralama faaliyetinde bulunamazlar. Kaynak: www.gyf.com.tr 1. Yıl 2. Sayı / 21 ZOOM www.plusvalue.com.tr HAZİRAN AYINDA KONUT SATIŞLARI %19.1 ARTTI Türkiye genelinde konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre %19.1 artarken toplamda 110 bin 657 adet satış gerçekleşti. Satışlarda Türkiye’nin gayrimenkul cenneti İstanbul 21.612 konut satışı ile birinciliği kimseye kaptırmayarak %19,5’lik bir payın da sahibi oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u, 12.869 konut satışı (%11,6) ile Ankara, 7.364 konut satışı (%6,7) ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 10 konut ile Ardahan, 13 konut ile Hakkari, 50 konut ile Bayburt oldu. İPOTEKLİ KONUT SATIŞLARI 2015 HAZİRAN AYINDA 40.503 OLARAK GERÇEKLEŞTİ Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %26,5 oranında artış göstererek 40.503 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %36,6 oldu. İpotekli satışlarda İstanbul 8.911 konut satışı ve %22 pay ile ilk sırayı aldı. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu il %51,8 ile Artvin oldu. 70.154 KONUT EL DEĞİŞTİRDİ Diğer konut satışları Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre %15,2 oranında artarak 70.154 oldu. Diğer konut satışlarında İstanbul 12.701 konut satışı ve %18,1 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %58,8 oldu. Anka22 / 1. Yıl 2. Sayı ZOOM www.plusvalue.com.tr ra 7.506 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı 4.730 konut satışı ile İzmir izledi. Diğer konut satışının en az olduğu il, 7 konut ile Ardahan oldu. KONUT SATIŞLARINDA 51.202 KONUT İLK DEFA SATILIRKEN İSTANBUL BU ALANDA YİNE BAŞI ÇEKTİ Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre %20,1 artarak 51.202 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı %46,3 oldu. İlk satışlarda İstanbul 9.760 konut satışı ile en yüksek paya (%19,1) sahip olurken İstanbul’u 5.373 konut satışı ile Ankara ve 3.190 konut satışı ile İzmir izledi. İKİNCİ EL KONUT SATIŞLARINDA 59.455 KONUT EL DEĞİŞTİRDİ Türkiye genelinde ikinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %18,2 artış göstererek 59.455 oldu. İkinci el konut satışlarında da İstanbul 11.852 konut satışı ve %19,9 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı %54,8 oldu. Ankara 7.496 konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı 4.174 konut satışı ile İzmir izledi. YABANCILARA 2015 YILI HAZİRAN AYINDA 2.256 KONUT SATIŞI GERÇEKLEŞTİ Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %32,5 artarak 2.256 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Haziran 2015’te ilk sırayı 718 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul ilini sırasıyla 610 konut satışı ile Antalya, 198 konut satışı ile Aydın, 125 konut satışı ile Bursa, 123 konut satışı ile Yalova ve 92 konut satışı ile Sakarya izledi. 1. Yıl 2. Sayı / 23 BIZDEN HABER www.plusvalue.com.tr YAZA MERHABA PİKNİĞİ Çalımlıoğlu Gayrimenkul Anonim Şirketi’nin her sene düzenlediği geleneksel yaza merhaba pikniğinin bu sene 25.si düzenlendi. 14 Haziran 2015 Pazar günü Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanına ait Özlüce’de bir çiftlikte organize edilen yaza merhaba pikniği, şirket çalışanları ve ailelerinden oluşan yaklaşık 140 kişilik katılım ile gerçekleşti. D üzenlenen etkinlikte etler mangalda pişirilirken köy kadınları tarafından açılan gözlemeler ve yoğurulan ekmekler gün boyu taş ocaktan servis edildi. Çalışanların yoğun ve başarılı geçen 2014-2015 kış döneminin yorgunluğunu atma fırsatı bulduğu organizasyonda aileler çocukları ile birlikte doğal bir gün geçirmenin tadını çıkartırken oynanan oyunlar ile de eğlenceli saatler yaşadılar. Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Harun Çalımlıoğlu yaptığı konuşmada Çalımlıoğlu Gayrimenkul’un bir işletmeden öte bir aile, bir kültür haline geldiğini, tüm birimlerin ve personelin uyum ve birlik içinde çalıştıklarını, gerçekleştirilen projelerle diğer firmalara örnek teşkil ettiklerini vurguladı. Bursa’da, Türkiye’de, son olarak da uluslararası platformda büyük başarılara imza atmak, her gün farklı fikir ve projeler üreterek sektöre yeni bir soluk kazandırmak, mutlu gelecekleri garantilemeniz için güven veren yatırımlar yaptırarak danışanlarının yanında olmak için sürekli çalıştıklarını belirten Çalımlıoğlu, ekibiyle gurur duyduğunu belirtti. 24 / 1. Yıl 2. Sayı BIZDEN HABER www.plusvalue.com.tr ÇALIŞANLAR YOĞUN VE BAŞARI DOLU GEÇEN KIŞ DÖNEMİ YORGUNLUĞUNU PİKNİKLE ÜZERLERİNDEN ATTI. Yardımcısı Melek Çalımlıoğlu’na personelin yoğun ilgi ve sevgisi etkinlik boyunca göze çarptı. Üstün beceri ve deneyiminin yanında personel iletişimi konusunda da çok başarılı olduğu gözlenen Harun Çalımlıoğlu, yaptığı konuşmayla coşkulu anlar yaşattı. Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Harun Çalımlıoğlu ve Yönetim Kurulu Başkan 1. Yıl 2. Sayı / 25 BIZDEN HABER Tüm personelin eksiksiz katıldığı etkinlikte Çalımlıoğlu, ekibinin firma için büyük önem taşıdığını ve Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. kadrosu ile çözüm ortaklığı yapmaktan çok memnun olduklarını dile getirdi. Kaliteli hizmet vermekle birlikte, personel motivasyonu ve bütünleşmesi için çeşitli organizasyonlar gerçekleştirmeye devam edeceklerini belirten Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Halkla İlişkiler ve İK Yöneticisi Eda Çalışan tüm katılımcılara teşekkür konuşmasının ardından yarışmaların birincilerine ödülleri teslim ettikten sonra etkinlik sona erdi. 26 / 1. Yıl 2. Sayı www.plusvalue.com.tr www.plusvalue.com.tr BIZDEN HABER 1. Yıl 2. Sayı / 27 BIZDEN HABER www.plusvalue.com.tr ÇALIMLIOĞLU’NDA TEKNE TURU MOLASI Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. şirket çalışanlarını iş stresinden uzaklaştırmak için günübirlik tekne turu düzenledi. B u yıl ikincisi düzenlenen Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. tekne turuna yaklaşık 60 kişilik personel katılırken yoğun iş temposu ve iş stresinden uzaklaştırmak için düzenlenen tur Güzelyalı Marina’dan kalkan iki tekne ile gerçekleştirildi. Firma çalışanları Bursa’nın en çok tercih edilen sahil koylarından Fıstıklı, Narlı ve Kumla’yı tekne ile gezerek mavi yolculuğun tadını çıkartma fırsatı yakaladı. Gün boyu denize girip güneşlenen ekip zaman zaman dans ederek ve balık tutarak da eğlenceli saatler geçirdi. 28 / 1. Yıl 2. Sayı www.plusvalue.com.tr BIZDEN HABER Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Halkla İlişkiler & İK Yöneticisi Eda Çalışan teknede yaptığı açıklamada “Çalımlıoğlu’nun kalbi çalışanlarıdır ve 25 yıllık başarılı geçmişinin arkasında çalışan motivasyonu, sürekli gelişen iç iletişim ve güçlü takım ruhu yatar. Çalışanlarımızın, gerçekleştirilen aktiviteler ile iş dışında da birlikte vakit geçirmesi, farklı departmanlarda görev yapan personel ile kaynaşması açısından bu turu düzenledik. Bu doğrultuda tüm Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. ailesi için renkli ve dinamik sosyal faaliyetler düzenleyerek dayanışmanın itici gücüyle faaliyetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz.” dedi. 1. Yıl 2. Sayı / 29 BIZDEN HABER www.plusvalue.com.tr ÇALIMLIOĞLU GAYRİMENKUL A.Ş.’NİN BALKANTÜRKSİAD ÇIKARMASI Balkan Rumeli Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (BALKANTÜRKSİAD) 13. Sinerji Toplantısı ve geleneksel iftar programı Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. sponsorluğunda Bursa protokolünün yoğun katılımıyla gerçekleşti. Programın açılış konuşmasını yapan BALKANTÜRKSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Aytuğ Onur, “İstikrar ve denge iş dünyasının can suyudur. Hepimizin her zamankinden daha çok güven ve istikrara ihtiyacı olduğu bir gerçektir.” dedi. Y aptığı sinerji toplantılarıyla Bursa’nın nabzını tutmaya devam eden BALKANTÜRKSİAD, 13. Sinerji Toplantısını Ramazan ayının bereketinin aynı sofrada paylaşıldığı iftar yemeği ile birlikte düzenledi. Merinos AKMM Büyük Teras’ta geniş bir katılımla gerçekleşen programa Bursa Vali Yardımcıları Ahmet Hamdi Usta ve İbrahim Avcı, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Atilla Ödünç, CHP İl Başkanı Zafer Yıldız, CHP Bursa Milletvekilleri Lale Karabıyık, Orhan Sarıbal, Erkan Aydın; MHP Milletvekilleri Kadir Koçdemir ve Tevfik Topçu, BTSO Meclis Başkanı Remzi To- 30 / 1. Yıl 2. Sayı BIZDEN HABER www.plusvalue.com.tr puk, BALKANTÜRK Eğitim Vakfı Başkanı Naci Şahin, programın onur konuğu ünlü Tasavvuf Yazarı Cemalnur Sargut başta olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve iş ile spor dünyasının önemli isimleri katıldı. Hizmet için varız Mürşit Kavurmacı’nın seslendirdiği tasavvuf ezgileri ile renklenen gecede hep beraber dualar eşliğinde iftar açıldı. Yemeğin ardından ev sahibi olarak programın açılış konuşmasını yapan BALKANTÜRKSİAD Başkanı Aytuğ Onur, laf değil iş üretme misyonuyla yola çıktıklarını belirtti. BALKANTÜRKSİAD’ın ilkleri yapmaya ve bu yolda örnek olmaya devam edeceğini söyleyen Onur, “Bursa’da, ülke genelinde ve Balkanlarda gündem oluşturan faaliyetlere imza atan BALKANTÜRKSİAD, ilkleri yapmaya ve bu yolda örnek teşkil etmeye devam etmektedir.” dedi. 30 yeni üye… Konuşmaların ardından gecenin onur konuğu ünlü tasavvuf yazarı Cemalnur Sargut konuklara hitap etti. Manevi atmosferde gerçekleşen sohbetinde Sargut, günün anlam ve önemi ile ilgili çeşitli menkıbeleri ve hikâyeleri dinleyicilerle paylaştı. İnsan olarak yapılan her işte doğruluğu ve dürüstlüğü temel almak gerektiğini vurgulayan Sargut, “Komşuluğu da, iş adamlığını da en doğru ve dürüst bir şekilde yapmalıyız.” dedi. Sargut’un konuşmasının ardından BALKANTÜRKSİAD Başkanı Aytuğ Onur tarafından Cemalnur Sargut’a hediye verildi. Rol Modellere İhtiyacımız Var Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Harun Çalımlıoğlu yaptığı konuşmasında: “Bizlere sözleriyle değil yaptıklarıyla örnek teşkil edecek rol modellere ihtiyacımız var. Geliştirdiği iş fikirleri ve işadamlarına ışık tutması sebebi ile BALKANTÜRKSİAD da Bursa için rol modellerden birisi olmuştur. Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. olarak manevi haz ve lezzetin zirve yaptığı bu kutlu ayda, katkılarımızla 13.’sü düzenlenen Sinerji toplantısı ve iftar yemeğinde sizlerle bir arada bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.” dedi. 1. Yıl 2. Sayı / 31 SOSYAL SORUMLULUK www.plusvalue.com.tr HUZUREVİ’NE HUZUR DOLU ZİYARET Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. çalışanları, Bursa Büyükşehir Belediyesi Kaplıkaya Huzurevi sakinlerini bayramda yalnız bırakmadı. H uzurevi sakinleriyle bayramlaşmak için ziyarette bulunduklarını dile getiren Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Halkla İlişkiler ve İK Yöneticisi Eda Çalışan “Sosyal refah ve sosyal hizmet programlarının iyileştirilmesi, toplumların sosyal yönden güçlendirilmesini amaçlayan politikaların saptanması ve buna ilişkin ’standartların’ tanımlanması önemli bir konu. Bayram ziyaretleri bizim için özellikle büyüklerimizin hayır dualarını almak için yaptığımız ziyaretlerdir. Ramazan Bayramı ziyaretimize bu sebeple özellikle yaşlılarımızdan başladık, sosyal devlet olmanın en güzel örneğini burada görüyoruz. Burada her düşünceden büyüklerimiz var; bizleri kendi evlatları gibi karşıladılar.” dedi. 32 / 1. Yıl 2. Sayı ÇALIMLIOĞLU GAYRİMENKUL A.Ş. ÇALIŞANLARI SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİNE HUZUREVİ ZİYARETİYLE HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR. www.plusvalue.com.tr SOSYAL SORUMLULUK Burada kalan yaşlılar ile bayramlaşan Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. çalışanları, huzurevi sakinlerinin ellerini öpüp büyükleriyle tek tek sohbet etti. 1923 doğumlu Huriye Mengi 15 senedir huzurevinde yaşadığını, Bursa Büyükşehir Belediyesi Kaplıkaya Huzurevi Basın ve Halkla İlişkiler departmanından Seval Aydın başta olmak üzere tüm huzur evi çalışanlarının kendilerine çok iyi baktıklarını, huzurevinde bir aile gibi yaşadıklarını dile getirdi. Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. çalışanlarını yanlarında görmekten büyük mutluluk duyduklarını dile getiren huzurevi sakinleri sadece bayramlarda değil hiçbir zaman unutulmamayı temenni etti. Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Harun Çalımlıoğlu ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melek Çalımlıoğlu, huzurevi sakinlerine ihtiyaçları doğrultusunda pijama, çamaşır, hasta bezi, kolonya ve çikolata hediye etti. 1. Yıl 2. Sayı / 33 SOSYAL SORUMLULUK www.plusvalue.com.tr BAŞARILI ÖĞRENCİLERE ÇALIMLIOĞLU’NDAN ÖDÜL Bursa’da başarılı öğrenciler, Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. tarafından dizüstü bilgisayar, tablet ve fotoğraf makinesi ile ödüllendirildi. 2 014-2015 eğitim ve öğretim yılında dünya genelinde yapılan yarışmalarda dereceye giren öğrenciler için Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde ödül töreni düzenlendi. Törende çeşitli branş ve kategorilerde başarılı olarak derece elde eden ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri dizüstü bilgisayar, tablet ve fotoğraf makinesi ile ödüllendirildi. Başarılı öğrenciler ödüllerini İl Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya ve Çalımlıoğlu Gayrimenul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Harun Çalımlıoğlu’nun elinden aldı. Bursa’nın okul sporlarında lisanslı sporcu sayısıyla ilk sıralarda yer aldığını belirten Sarıkaya, “Öğrencilerimizin çok çalışarak, emek vererek elde ettiği başarılar bizleri mutlu etti. Öğrencilerimizi ve bu başarıda emeği geçenleri tebrik ediyoruz. Maksadımız başarılı öğrencileri teşvik etmek. Temennimiz bu başarıların artarak devam 34 / 1. Yıl 2. Sayı etmesidir. Hayırseverlerimizden okullarımızın yapımı ve onarımıyla ilgili des- tekler alıyoruz. Ancak bu desteği eğitim öğretime içeriden direk bir destek olarak görüyoruz. Eğitimde bir metot vardır; iyi örnekleri sunarak başarıyı artırma metodu. Bu ödüllendirme de diğer öğrencilerimize güzel bir örnek teşkil edecek.” dedi. Başarılı öğrencileri tebrik eden Harun Çalımlıoğlu www.plusvalue.com.tr SOSYAL SORUMLULUK ise, “Bu çocuklar bizim evlatlarımız. Memleketimizin yarınlarını bu gençlerimize teslim edeceğiz. Onların gelişimine katkı sağlamak bizlerin asli vazifesidir. Gençlerimizi teşvik etmek ve onlara destek olmak istedik. Başarılarından dolayı hepsini tekrar kutluyorum.” diye konuştu. ÖDÜLLENDİRİLEN ÖĞRENCİLER DİĞER ÖĞRENCİLERE DE ÖRNEK TEŞKİL EDEREK ONLARI MOTİVE EDECEKTİR. Konuşmaların ardından ödül alan öğrenciler ile İl Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya ve Çalımlıoğlu Gayrimenul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Harun Çalımlıoğlu, toplu anı fotoğrafı çektirdi. 1. Yıl 2. Sayı / 35 RÖPORTAJ www.plusvalue.com.tr YATIRIMLARIYLA HER DÖNEM TAKİP EDİLEN KARARLARINDA ŞANS, BİLGİ VE SEZGİLERİNİ İYİ KULLANAN BİR İŞADAMI HÜSEYİN ÖZDİLEK Bursa’dan sonra Eskişehir, Yalova, Kocaeli ve İstanbul’a da Özdilek markasını altın harflerle kazıyan Hüseyin Özdilek için sadece çok çalışkan demek haksızlık olur. Akılcı düşünce tarzı, analiz yeteneği ve tecrübesini yatırımlarına da yansıtan Özdilek, binaların değil insan kaynaklarının projelerine değer kattığına inanarak bu yönde her geçen gün kurumunu güçlendirmek için canla başla çalışıyor. Gözlemlerini tecrübeleriyle birleştiren ve yatırım yaptığı yerlerin de değerini hızla artıran projeleriyle Türkiye’nin en değerli işadamlarından biri olan Hüseyin Özdilek’le dünden bugüne gayrimenkul yatırımlarını, gelecek hedeflerini ve okuyucularımıza altın değerindeki yatırım önerilerini sorduk. H üseyin Bey, söz konusu yatırım olduğunda bilgi mi daha önemlidir yoksa şans mı? Kesinlikle bilgi daha önemlidir. Bilgi olmadan yatırım yapılacak bölgenin değer artışı yaşayıp yaşamayacağını bilemezsiniz. Bu bilgi birikimine sahip olamazsanız netice alamazsınız. Bunun yanında babadan, dededen bir arsa kalmış, aradan yıllar geçmiş ve arsanız değerlenmişse bu da sizin şansınızdır. Sizin 30 sene önce aldığınız arsa aynı arsa olabilir ama Bursa aynı Bursa değil. Değişiyor, gelişiyor… Sizin aldığınız arsa da değerleniyor, imara açılıyor buna şans diyebiliriz. Bu arsayı öngörünüzden dolayı almanız bilgi, ama başka sebeplerden 36 / 1. Yıl 2. Sayı RÖPORTAJ www.plusvalue.com.tr Genelde gayrimenkul yatırımlarında tercihiniz nedir? Biz alışveriş merkezi ve oteller yapıyoruz. En son İstanbul’da aldığımız arsada alışveriş merkezi, otel ve iş merkezi yaptık. Alışveriş merkezini Özdilek konseptiyle açtık. Sinemaları ve marketi de biz çalıştırıyoruz. Bunun yanında 142 kiracımız var. 5 yıldızlı bir otelimiz de hizmet veriyor. Kurumsallığa önem verdiğimiz için bunlar da sorunsuz şekilde ilerliyor. Gayrimenkul yatırımlarında asıl önemli olan nedir? Gayrimenkul yatırımlarında şehir merkezlerinde satış fiyatları olarak oldukça yüksek. Ancak yatırım yapılacak bölgenin ilerde hızlı gelişme göstereceğine inanıyorsanız, altıncı hissinize güveniyorsanız bu bölgelerde yatırım yapmakta fayda var. aldıysanız ve arsanız değerlendiyse bu da şansınızdır. Yatırım, bilgisiz olmaz. Bilgisiz yatırımın sonunda kesinlikle hesapsızlık vardır. Mantıklı hareket edebilmek için bilgiyi kullanmanız gerekir. ALIŞVERİŞ MERKEZİ AÇARKEN, KONUMUNA, SOSYO-EKONOMİK DÜZEYİNE, COĞRAFİ YAPISINA VE EĞİTİM SEVİYESİNE BAKARAK DEĞERLENDİRME YAPIYORUZ Gayrimenkul yatırımlarında genelde bilgiyi nasıl almayı tercih ediyorsunuz, kendi ekibiniz içindeki danışmanlarla mı yoksa bir danışmanlık şirketiyle mi çalışıyorsunuz? Danışmanlık şirketi kanalıyla yaptığımız yatırımlar da var, bizzat benim gözlemleyerek yaptığım yatırımlar da var. Biz alışveriş merkezi açarken, konumuna, sosyo-ekonomik düzeyine, coğrafi yapısına ve eğitim seviyesine bakarak değerlendirme yapıyoruz. Bunun sonucunda fayda-maliyet analizine bakarak arsayı alıp yatırıma başlıyoruz. Siz buna altıncı his diyebilirsiniz ama ben bunu tecrübe olarak değerlendiriyorum. Birçok bilgiye kitaplardan ulaşabilirsiniz ama duayen olarak nitelendirilmek için 30-40 yıllık bir tecrübe gerekir. Bu tecrübede hata payını düşürüyor. Söz konusu Özdilek olunca, yatırım yapılan bölgede de bir cazibe oluşturduğunu söyleyebiliriz. Bursa’daki örneklerini sıralayın desek hangi yatırımlarınızı sayarsınız? Kesinlikle ilk sırada Geçit Özdilek’i söyleyebilirim. Bizim alışveriş merkezimizin arkasında boş bir arazi vardı. Bugün o bölgeye gittiğinizde ise lüks konutlar görüyorsunuz. 7-8 yıl gibi bir sürede, 100 bin liraya satılan daireler bugün 350400 bin liraya alıcı buluyor. Bunda bizim oluşturduğumuz cazibenin de katkısı var. Çünkü Özdilek işini severek ve isteyerek yapıyor. Amatör ruhla ama profesyonel bir şekilde çalışıyoruz. Bunu da kurumsallaşmış, Özdilek’e inanmış 6500 kişilik bir ekiple başarıyoruz. Bursa’nın büyüme akslarıyla ilgili Bursa’yı yaşayan biri olarak, bu değişimi görmüş müydünüz? 1. Yıl 2. Sayı / 37 RÖPORTAJ www.plusvalue.com.tr Hüseyin Özdilek, beyaz yaka bir personel olsaydı, birikimlerini nasıl değerlendirirdi? Nasıl bir yatırım modeliyle birikimlerini büyütmeyi düşünürdü? Dünyada üç çeşit ülke var. Geri kalmış ülke, gelişmekte olan ülke ve gelişmiş olan ülke! Geri kalmış ülkelerin çok çaba sarf etmeleri lazım, siyasilerin egoistçe davranmaması lazım, eğitime önem verilmeli, cumhuriyetle yönetilmeli, toplumcu olunması lazım, bilgi toplumu olunması lazım, demokrasiyi iyi hazmetmiş olmaları lazım… Bunlar da kolay olmuyor. Ülkemizde genç nüfus fazla, askere gidiliyor, evleniliyor, ihtiyaç artıyor. Tarım ve sanayide eleman ihtiyacı oluyor. Bu eleman ihtiyacı büyük şehirlerde kalifiye elamana doğru bir eğilim gösteriyor. Bursa da bu konuda bir ivme ile hareket ediyor. Gelişen Bursa’nın gelişimini sürdüreceği ve bugünlere geleceği öngörülüyordu. İpek Yolu’yla başlayıp tekstil ve sanayi ile Bursa’nın gelişimine ciddi katkılar sağlanmıştır. Sanayileşen şehirlerin nüfusunun artması ve gelişmesi normaldir. Hüseyin Özdilek, beyaz yaka bir personel olsaydı kesinlikle kazandığı kadar harcamazdı. Ayağını yorganına göre uzatırdı. Evde de çalışması gereken tüm bireylerin çalışmasını isterdi. 16 yaşına gelmiş gençlerin yaz tatilinde bir baltaya sap olmasını ve oradan eve para getirmesini isterdi. Tırnağınız varsa başınızı kaşıyabilirsiniz. Çekirdek ailede her bireyin bir şeyler yapması gerekir. Yaşam standartlarınızın yüksekliği tamamen çalışmanıza bağlı. 1 kilo et ile karnınızı doyurabilirsiniz, domates ekmekle de karnınızı doyurabilirsiniz ama canınız et yemek isteyebilir. Canınız çekiyorsa çalışacaksınız. Bunun bir bedeli var, bedelini herkes ödemek zorundadır. Anneden babadan kalsa bile çalışacaksanız. Size kalana ekleme yapamıyorsanız, kaybolmaya mecbursunuz. Bizim insanlarımız yanlış yapıyor. Kredi kartlarına yükleniyor, lükse yöneliyor. Sonuç olarak da yaşam standartları düşüyor. İhtiyaçlar doğrultusunda hareket edilmeli. Önce ev alınmalı, daha sonra araba düşünülmeli, araba tüketim yatırımıdır. Önce kiradan kurtul, ev al sonra borçlanmadan git bir araba al. Peki, evini aldı, arabasını aldı ve para biriktirmeye de başladı. Bu birikimi nasıl değerlendirsinler? GEÇİT ÖZDİLEK BÖLGENİN MEVCUT DEĞERİNİ ARTIRMA KONUSUNDA ÇOK ÖNEMLİ BİR ROL ÜSTLENDİ 38 / 1. Yıl 2. Sayı Kesinlikle gayrimenkule yatırım yapsınlar. Ev de olabilir, kiralık dükkân da olabilir, arazi de olabilir. Bunların hepsini bir bütün olarak değerlendirmeli ve bütçesine göre hareket etmeli. Bunları yaparken de borca fazla girilmemeli. Hırs, mantığın önüne geçmemeli. Doğru yatırımlar- la yolunuza devam edin, sonra akrabaya yardımı, komşulara yardımı, ihtiyaç sahiplerine yardımı esirgemeyin. İmkânlarınızı aşan hareketlerden uzak durun. YAŞAM STANDARTLARINIZIN YÜKSEKLİĞİ TAMAMEN ÇALIŞMANIZA BAĞLI. 1 KİLO ET İLE KARNINIZI DOYURABİLİRSİNİZ, DOMATES EKMEKLE DE KARNINIZI DOYURABİLİRSİNİZ AMA CANINIZ ET YEMEK İSTİYORSA ÇALIŞACAKSINIZ. Finans yöneticileri yatırımlarınızı bir sepet şeklinde değerlendirin diyor. Siz bu konuyla ilgili neler düşünüyorsunuz? Finans yöneticileri döviz bazında kredi kullanırken, Dolar ve Euro’yu eşit parçalar şeklinde almak isterler. Böylelikle riski azaltmış olurlar. Ticaret kumar değildir, ticaret mantık ve hesap işidir. Küçük yatırımcıya benim söyleyeceğim şey, evlerinin dışında gelir getirici başka bir ev ya da başka bir gayrimenkule yatırım yapabilirler. Kendi bütçelerini zora sokmamaları gerekir. Zaten olması gereken de budur. RÖPORTAJ www.plusvalue.com.tr Küçük yatırımcı genelde döviz ve altına yönelir. Hüseyin Özdilek döviz ve altın yatırımı hakkında neler düşünüyor? Ben döviz ya da altına yatırım yapmam. Ben kazandığımı sürekli işime yatırırım. Özdilek, devamlı borçludur. Ancak kısa vadede borcumuz ciromuzun %20’sini geçmez. Uzun vadeli borçlar da sürekli bir proje sonucunda oluşur. Örneğin; İstanbul projesi. Borcumuz var evet ama karşılığında da gelir getirici unsurlarımız var. Bunun yanında da istihdam olarak ülke ekonomisine ciddi bir katkı sağlıyoruz. İstanbul’da yaptığımız proje toplam 6500 kişiye istihdam sağlayacak. Bunlar güzel şeyler, bunlara vesile olmak güzel şeyler. Yoksa bizim de yediğimiz 3 öğün 1400 kaloridir… HÜSEYİN ÖZDİLEK: BEN ALTINA YATIRIM YAPMAM. BEN KAZANDIĞIMI İŞİME YATIRIRIM. Hayatınızda yaptığınız en iyi yatırım neydi? Bu yatırımdan böyle bir gelir beklemiyordum dediğiniz bir yatırımınız oldu mu? Ben bir yatırıma öncelikle nitelik olarak bakarım. En büyük yatırımı yapın, en iyi mühendisler ve mimarlarla çalışın eğer o yapıyı sevk ve idare edecek, aidiyet duygusuyla hareket eden çalışanlarınız yoksa o yatırımın niteliği yoktur. Bunların olmadığı takdirde başarının yakalanması mümkün değildir. Önce kurumsal- laşma başarıyı getirir. Kurumsallaşma da firma kültürüyle olur. Firmalarında çalışanlarına karşı sorumluluğu vardır. Maaşını vaktinde ödemek, kayıt içinde kalmak, fazla mesaisini gününde ödemek ve sosyal haklarını gününde ödemek, eğitmek gibi birçok konuya dikkat edilmeli. İşletmenin gelişmesi için her adımı doğru atmanız gerekir, bundan sonrasını da Allah’a bırakmak gerekir. Çalışanlar da elindeki işin kıymetini bilecek. Bizden gidip, geriye dönmek isteyen çok kişi oldu. Bunu ben tek başıma yapmıyorum 1250 tane yöneticimizle birlikte yapıyoruz. Biz yöneticilerimizi dışardan almayız, kendimiz yetiştiririz. Özdilek perakende sektöründe bir okuldur. İstanbul’a yatırım yaptığımızda, “Bu kadar alışveriş merkezi arasında nasıl iş yapacaksınız?” dediklerinde biz de onlara kuyumcular çarşısında kuyum satılır dedik. Herkes işini iyi yaparsa ortaya bir cazibe merkezi çıkar. İzmir, Antalya, İstanbul ve her seferinde alışveriş mantığının üstüne koyarak devam ettiniz. Nasıl bir anlayışla hareket ediyorsunuz? Şu anda 15 noktada var Özdilek. Eskişehir, Yalova, Kocaeli’de Özdilek var. Şimdi Bursa’da Alaaddinbey’e yapıyoruz. Orada 60 bin m² bir alan üzerinde, 30 bini alışveriş merkezi, 30 bini otopark olacak. Güzel işler yapıyoruz, 500 kişiye istihdam sağlayacağız. O bölge de gelişti, böyle bir yatırıma ihtiyaç vardı. Parayla satın alamayacağınız duyguları biz yaptığımız işlerle yaşıyoruz. İstihdam oluşturmaya yönelik her yatırımı takdir ederiz, rekabetten korkmayız. Bizim insanımızı en iyi sevk ve idare edecek olan yine yerli markalardır, böyle olmak zorundadır. Yabancı sermaye bizim bölgemizde bizden iyi iş yapıyorsa ortada bir sıkıntı vardır. 1. Yıl 2. Sayı / 39 FIRSAT www.plusvalue.com.tr ARAZİYE YATIRIMDA VADELİ SATIŞ DEVRİ Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş., toprağa yatırım yapmak isteyenlere vadeli satış kampanyası başlattı. Haziran ayında başlayan kampanya çerçevesinde dönümü 3 bin 500 liradan başlayan araziler, 700 lira taksitle satılıyor. Ç alımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş., toprağa yatırım yapmak isteyenlerin karşısına kaçırılmaz bir fırsatla çıkıyor. Özellikle metropol şehirlerde yatırımların çoğunun toprak ağırlıklı olduğunu belirten Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Harun Çalımlıoğlu, ‘Araziyi ister ekin, ister bina yapın, isterseniz alın-satın. Toprağa yatırım yapmak her daim kazandırır ve güven getirir. ‘ dedi. Eskiden yatırımları yalnızca üst düzey sanayiciler, işadamları ve imkân sahibi insanların yapabildiğine değinen Çalımlıoğlu bugün ise memurdan esnafa, avukattan doktora, imkânları dar olandan orta ve üst segmente kadar her kesimden yatırımcının toprak odaklı yatırımlardan yana karar aldığını belirtti. Yatırımcının alırken de satarken de kazanmasını ön planda tuttuklarını, bu sebeple de ‘Vadeli Satış’ kampanyasını geliştirdiklerini belirten Harun Çalımlıoğlu, şunları kaydetti: “Ülkemiz dünya standartlarındaki projeleri üzerinde taşıyan, büyüyen ve hızla gelişen bir ülke. Biz uzmanlarımız ile birlikte bu gelişimin takipçisi oluyor ve gelişen kentlerin nabzını tutuyoruz. Güney Marmara’nın yıldızı olan Balıkesir de bunlardan biri. Balıkesir; sanayi, ulaşım, sağlık, turizm gibi çok amaçlı projeleri hayata geçirmesiyle vazgeçilmez bir kent 40 / 1. Yıl 2. Sayı ÇALIMLIOĞLU GAYRİMENKUL A.Ş., DÖNÜMÜ 3 BİN 500 LİRA OLAN ARAZİLERİ 700 LİRA TAKSİTLE VERİYOR haline gelmeye başladı. Dolayısıyla proje bazlı büyük yatırımlar ile büyüyen bir kentte alacağınız bir arazinin kaybettirme olasılığı yoktur.” HARUN ÇALIMLIOĞLU: ‘PROJE BAZLI BÜYÜYEN KENTLERDEKİ YATIRIMLARDA ARAZİNİN KAYBETTİRME OLASILIĞI YOKTUR.’ YATIRIMCIYA FIRSAT DÖNEMİ Yatırımcıların vadeli satışta Balıkesir arazileri ile büyük oranda kâr marjı elde edeceklerini vurgulayan Harun Çalımlıoğlu vadeli satış ile her kesimden yatırımcıya kapılarını açtıklarını belirtti. Çalımlıoğlu, “Dönümü 3.500 TL’den başlayan fiyatlarla arazileri almak isteyen yatırımcılardan sadece yüzde 20 oranında bir peşinat alıyoruz. Bu da 700 lira gibi makul bir ödeme. Gerisini yatırımcının arzusuna göre 12 aya varan vadeler ile taksitlendiriyoruz. Haziran ayında başlayan kampanyayı yoğun ilgiden dolayı uzattık. Kampanya fırsatını yatırımcıların kaçırmamasını öneriyorum” dedi. www.plusvalue.com.tr YATIRIMDA KREDİYLE EV Mİ? TAKSİTLE ARAZİ Mİ? Yatırımcılar için en önemli soruların başında gelen ev mi arsa mı ikileminde konut kredisi ilk bakışta cazip gibi görünse de ekonomik ve avantajlı yatırım için tüm değişkenler birlikte ele alınmalıdır. Gelin krediyle ev almak mı yoksa taksitle arazi almak mı daha akılcı, tüm avantaj ve dezavantajları ile birlikte karar verelim... Türkiye’de, doğru lokasyonda ve uygun fiyatla alınmış bir arazi, uzun vadede tüm yatırım enstrümanlarının toplamından daha fazla getiri sağlar. Enflasyonist bir ortamdayız ve ev fiyatları her sene değişkenlik gösteriyor. Yeni yaşam alanları kuruluyor, şehir batıya kayıyor. Yaşamın yeni başladığı lokasyonlar hem altyapı hem de inşaat kalitesiyle prim yapmaya başlıyor. Bu alanların doluluk oranlarının yükselmesi hatta %100’e ulaşması durumunda 10 sene önce alınan evin değeri, satın alınan zamanki değerinde olmuyor. Üstelik satın alınan konut geçen bu zamanda artık 10 yaşına ulaşmış oluyor. Konutta, satın alma işleminden sonra beklenti bitmekte ya da yavaşlamaktadır. Konutların yıpranma payı yaşam devam ettiği için daha yüksektir. Kiracı çıktıktan sonra evin ciddi bir şekilde elden geçirilmesi, bakım maliyetlerinin karşılanması gerekir. Arazide bu vergilerin hiçbiri yoktur. Arsa ve arazide ise beklenti daima yüksektir. Aldığınız arazinin, arsaya dönüşmesi diğer bir değişle imar uygulaması gelecek dönemde alacağınız katma değeri yükseltir, beklentinizi Arazi ise; zamana yenilmez. Yaşam yoğunlu- artırır. ğunun artması beklenen bölgelerdeki arsa Konut alınırken ödenen masraf bedelleri yüksektir. yatırımları yeni projeler ile gelecek vaat eder. Doğru lokasyonda toprağa yapılan yatırım, za- Arazide masraf bedelleri minimize edilmiştir. man içinde değer artışı ile kendini öder duruHer sene konut, çevre, temizlik, çöp vs. vergileri ödenir. ma gelir. Binada sizin aldığınız dairenin eşdeğerinde birçok konut bulunabilir. Arazi yıllara göre deformasyona uğramayacağı için size ekstra bir bakım maliyeti çıkart- Alınan araziden bir tane daha bulmanız mümkün değildir. Arazi parseli tektir ve bir maz.Tam tersi yıllandıkça değerlenir. eşi daha üretilemez. Yani alınan arazi dünyaKiracı evi boşalttığında hemen yeni bir kiracı bulunamayabilir da sadece sizde vardır. ve ev boş kaldığı için kira getirisi kesilebilir. GYODER verilerine göre 2010-2015 yılları arasında konut fiyatları yatırımcısına %56.2 değer kazandırırken doğru lokasyonda alınan bir arazi, yatırımcısına konuttan çok daha fazlasını kazandırmaktadır. Bütün bu verilerin ve temel ihtiyacın dışında tamamen yatırıma yönelik olarak satın alınan konutun, uzun vadede bir arazi kadar prim yapması elbette mümkün olmayacaktır. Konut yatırımcıları, özellikle kredili alımlarda ödenen faiz yükü de dikkate alındığında, zaten sınırlı olan primi çoğu zaman faiz bedeli olarak ödemek zorunda kalmaktadır. 1. Yıl 2. Sayı / 41 KISA KISA www.plusvalue.com.tr DOĞRU ARSA YATIRIMI NASIL YAPILIR? Erkan Koçer Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Arazi Uzmanı Tarla, arsa, arazi vb. nitelikli bir gayrimenkul satın almak toplumda “uzun vadeli yatırım” olarak kabul edilir. Genel algı “Bu yatırımların getirisinin çok olduğu ancak çocukların hatta torunların faydalanabileceği” yönünde. Amerikan yazar Willa Cather’in da dediği gibi “Toprak geleceğe aittir.” Ancak bilinçli yapılan bir yatırım ile kısa vadede ve daha fazla kazanç sağlamak mümkün. Alınan araziden elde edilecek rant için körlemesine bir zaman akışından öte o bölgedeki gelişim süreci önem taşımaktadır. Arazi yatırımlarının getirisinin yüksek olması o arazinin çevre gelişimi ile doğru orantılıdır. Yatırım için borsa, döviz, altın, mevduat ya da farklı bir yatırım enstrümanını değil de toprağı tercih edenler için ilk olarak şunu söyleyebilirim: Para bir malı alırken kazanılır, satarken değil. Gerçek yatırımcı yaklaşımı budur. Parasının para kazandırmasını isteyen yatırımcı için en önemli konu alınacak yerin m2 birim fiyatıdır. Alınacak yer imara açılmış bir yerse yani arazi değil arsa ise m2 birim fiyatı zaten yüksektir ve yatırım için daha büyük bütçe gerektirir. Arazi yatırımı henüz gelişimini tamamlamamış yerlerden yapılmalıdır. Aksi halde alınacak yer zaten 42 / 1. Yıl 2. Sayı maksimum getiriye ulaşmış demektir. Bu sebeple konu zaten imara açılmış, belirli bir doygunluğa ulaşmış yerlerden değil, projelerin olduğu bölgelerden yer almak olmalıdır. Bu yaklaşımda da ne yolun ne de diğer alt ve üst yapının önemi yoktur. Zaten tüm alt, üst yapı gelecektir. Tarlaların alan ve şekilleri değişecek arsaya dönüşecektir. Büyük yatırımcılar dağ başlarında binlerce dönüm arazi kapatmaktadırlar. Bu konuyu netleştirdikten sonra sorunuzu arazi olarak yanıtlayabilirim. Ülkemizde yer alan tarihi ve güzelliklere sahip ender bulunan alanların korunması çok önemli. Doğal değerlerin korunması ve sonraki kuşaklara olduğu gibi aktarılması amacı ile sit alanları yatırım için uygun değildir. Alınan tarlanın sit alanı içerisinde bulunmamasına özellikle dikkat edilmelidir. Satışa sunulan tarlanın taşma alanı içinde olmamasına yani dere yatağına yakın olmamasına dikkat edilmeli. Özellikle su havzası bulunmayan tarlalara koruma bandında bulunduğu için imar izni verilmeyebilir. Bu konuda yeterli bilgiye sahip olmayanlar tarlanın koruma bandında olup olmadığını tarlanın bulunduğu bölgenin bağlı olduğu su idaresi ile görüşerek gerekli bilgiyi edinebilir. Tarladan doğalgaz boru hattı geçmemesi, yüksek gerilim hatlarına yakın olmaması ve yerin orman arazisi olmaması da tarlanın değeri için önem taşıyacak diğer unsurlardır. Son olarak satın alma yapılmadan önce ilgili belediyeden ve tapu dairesinden tarlanın üzerinde her hangi bir şerh olup olmadığının araştırılması yapılmalı, üzerinde şerh bulunan tarlalardan uzak durulmalıdır. • Arazi yatırımının püf noktaları Öncelikle en başta bahsettiğim o geleneksel algıdan, arazi yatırımının uzun vadede kazandıran bir yatırım aracı olduğu fikrinden, uzaklaşmak gerekir. Ce- sur olmak gerek demiyorum. Çünkü iyi bir yatırımcı kazanmak için risk almanın gerekliliğini bilir. Tabi burada kast ettiğim akılcı bir risk. Hükümetlerin ve özel teşebbüslerin hareketlerini takip etmek, yeni kararlar ve yeni projeler hakkında bilgi edinmek, reel gelişmeleri kovalamak işin en önemli püf noktalarındandır. Ekonomideki trendlerle ilgilenmeyen bir yatırımcı bu alandaki en değerli unsuru teğet geçmiş sayılır. Arazide doğru yatırım için; arazi almak istediğiniz kentin hızlı bir büyüme seyrediyor olması, bölgenin göç alma durumu, almak istediğiniz arsanın yatırım teşviki alan arsalarına olan yakınlığı, ulaşım projelerine olan konumu daha birçok püf noktası sayabilirim. Arsa yatırımı yapmak kârlı olduğu kadar riskli bir iştir, tabi işin uzmanı değilseniz. Ya değindiğim bir çok konuya hakim olmak ya da mutlaka güvenilir bir arsa yatırım uzmanından danışmanlık hizmeti almak durumundasınız. • Bursa’nın arsada yıldızı parlayacak bölgeleri Türkiye’nin en çok göç alan illerinden birisi Bursa. Karacabey arazilerinin çok kazandıracağını söylemiştik. Bu araziler 2010 – 2015 yılları arasında yatırımcısına % 500 değer kazandırdı. Şimdi zaman Yenişehir dönemi... Bütün projeleri, ulaşım ve sanayi gelişmelerini, yakından takip ediyoruz. Otomotiv Test Merkezi, Yüksek Hızlı Tren, Körfez Geçişi, Otomobil Fabrikası, Ar-ge, Boğazköy Barajı, Organize Sanayi Bölgesi, Marmara Port Serbest Şehir Projesi Yenişehir’in kaderini değiştirecek. Yenişehir’e yatırım yapan yatırımcılar kısa bir süre sonra gelişmeleri bizzat yaşayacak ve toprağın yatırımcısına ne kadar kazandırdığını çocukları değil, kendileri görecekler. www.plusvalue.com.tr KISA KISA 1. Yıl 2. Sayı / 43 ODAK www.plusvalue.com.tr BALIKESİR BÜYÜRKEN, YATIRIMCISINI DA BÜYÜTÜYOR... Türkiye’nin en kalabalık 17. şehri olan Balıkesir, bir yanı Marmara’ya açılırken diğer yanının Ege Denizi ile birleştiği, doğanın cömert davrandığı iklimiyle tarıma ve turizme hayat katarken; ticaret merkezlerine olan yakınlığı ile de stratejik önemini koruyor. Fark katan projelerle her yönden güçlendirilen Balıkesir, halkına konforlu bir yaşam sunarken yatırımcılar tarafından da dikkatle inceleniyor. CUNDA’YA 60 METRELİK İSKELE Tatil noktalarına kolay ulaşım... K onumu gereği Batı Anadolu’da deniz yollarının kesişme noktasında yer alan Cunda adasına kurulacak iskele ile Altınoluk, Akçay/Güre, Burhaniye, Gömeç, Ayvalık arasında gemiyle yolcu taşımacılığı yapılabilecek. Trafiğin denize ineceği bu alanlarda yaşayanlar ve ziyaretçiler bir yandan deniz ulaşımının konforunu yaşarken diğer yandan hız kazanacaklar. SARIMSAKLI PLAJINA YENİ GÖRÜNÜM Güney Marmara’nın en ünlü plajı iyileştiriliyor... Balıkesir’in yaklaşık 30 kilometre uzunluğundaki sahil bandında yer alan dünyaca ünlü Sarımsaklı Plajı büyük projeler planlanarak farklı ve daha modern bir görünüme kavuşturulacak. Sarımsaklı Plajı’nda denizin daha verimli kullanılması hedeflenerek ziyaretçilerin rahat edebileceği bir ortam haline getirilecek. BALIKESİR’İN ÇELEBİ LİMANI Yatırımlarla büyüyor... Bandırma limanı konumu itibarı ile ülkenin en önemli limanlarından biri olmanın yanında tüm ülkeye uzanan demiryolu bağlantısı ile kombine taşımacılıkla her türlü yükün elleçlenebileceği bir liman. İstanbul’dan sonra Marmara Denizi’nin en büyük ikinci limanı, Türkiye’nin ise; en büyük beşinci limanı olma özelliğini taşıyan Çelebi Limanı’nın ilçenin lojistik üssü haline gelmesi planlanıyor . 44 / 1. Yıl 2. Sayı Tasarlanan projeye göre; organize sanayi bölgesini teğet geçen demiryolu ile karayolu üzerinde ve OSB içerisinde lojistik park; deniz kıyısında ise 1500 metre uzunluğunda liman inşa edilecek. ODAK www.plusvalue.com.tr AYVALIK–CUNDA ARASINA 240 METRELİK KÖPRÜ YAPILACAK Her mevsim güvenli... ... Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, Ayvalık’ı Cunda’ya bağlayan karayolunun yerine köprü yapılacağını, 240 metre uzunluğundaki köprünün inşasının çok yakında başlayacağını bildirdi. Bu köprü ile turizm cenneti Ayvalık’ın Cunda Adası ile bağlantısı her mevsim daha güvenli olacak. BARAJ PROJELERİ Tarıma tam destek... Balıkesir için ’50 yıllık rüya’ olarak nitelendirilen ve Güney Marmara’da 310 bin dekarlık alanın sulanmasının hedeflendiği ‘Manyas Ovası Sulama Projesi’ kapsamında 110 bin dekarlık alan daha sula- maya açılmış olacak. 2019 yılı itibariyle de toplam sulama hedefine ulaşılacak. Çiftçilerin sulama sistemi ile mevcut gelirlerinde 5 katı artış yaşaması bekleniyor. 1999 yılında hizmete giren ve geçen yıl elektrik üretimine başlanan Manyas Barajı’nda 46.5 milyon kW/saat enerji üretimi gerçekleştiriliyor. Aralık 2013’te hizmete giren Ergili Pompa Sulaması ise 34.110 dekar araziyi sularken yine proje kapsamında hayata geçirilen Tahirova sulaması ile 48.900 dekarlık alan sulanabiliyor. ÇAY DERESİ REKREASYON PROJESİ Halkın nefes alacağı bir ortam inşa ediliyor... Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile Devlet Su İşleri arasında ihalesi yapılan ve 5 Aralık 2014 tarihinde Balıkesir Bölge Müdürü Erol Şenöz ve yüklenici firma tarafından imzalanan Çay Deresi Islahı Projesi’nde son hamle olarak kazmayı vurmak kaldı. Derenin suyu çekildiği zamanda Ankara’dan gelecek olan özel araçlarla ağaçlar kökleriyle sökülüp başka bir alana dikilecek. Bir sonraki adım ise Gençlik Merkezi’nden itibaren başlayacak çalışma ile sebze-meyve hali ve karayolu kaldırılacak. Yapılacak rekreasyon çalışması ile halkın yeşillikler içinde dinlenip spor yapabileceği, eğlenebileceği, yürüyüş parkurlarının yer aldığı bir alan haline getirilecek. Tamamen yaya yolunun bulunacağı alan kentin nefes alan bir yeri haline getirilecek. 1. Yıl 2. Sayı / 45 ODAK www.plusvalue.com.tr ÇOCUK KÖYÜ PROJESİ Güçlü gübre ve yem sanayisi ile tarım alanında üstünlüğe sahip. Tohumculuk sektörü için uygun doğal koşullar tarımda avantaj sağlıyor. Tarım ve hayvancılık üretiminde Türkiye’de ön sıralarda yer alıyor. Ayvalık ve Edremit Körfezi zeytinyağı sektörünün lideri konumunda... Güney Marmara’nın En Büyük Çocuk Eğlence Merkezi Çay Deresi Projesi’nde dikkat çeken bir diğer yenilik ise Güney Marmara’nın En Büyük Çocuk Eğlence Merkezi iddiası ile yola çıkılan Çocuk Köyü... Balıkesir’in mega projelerine daha sonra dahil edilen “Çocuk Köyü” için 6 milyon TL’lik bir bütçe talep edildi. Gerçekleştirilecek tesiste, çocukların eğitiminden, eğlencesine kadar her şey düşünülecek. Güney Marmara’nın en büyük çocuk eğlence merkezi olacak “Çocuk Köyü”nde “tuby jump” ekipmanı sadece çocuklara değil, yetişkinlere de adrenalin hücumu yaptıracak. ri, çocuk eğlence alanları, spor alanları, kongre ve fuar merkezi gibi birçok fonksiyonu içinde barındıracak. Kongre ve Fuar Merkezi’nin bölgesel fuarlara ev sahipliği yapması da yine bu alanı önemli kılan etkenlerden biri olacak . TELEFERiK Turistlerin buluşma noktası... 200 metre aralıklı direkler vasıtasıyla yapılacak teleferik ile halk, Balıkesir’deki meşhur Çamlık tepesini ziyaret edebilecek. Çamlık turistlerin de uğrak yeri olduğundan bu proje ile turizmin de canlandırılması amaçlanıyor. Çamlık bölgesine ise 360 derece dönebilen kafeterya, çay-kahve evleri ve restoranlar yapılarak gelenlerin keyifli ve eğlenceli vakit geçirmesi sağlanacak. ÇOK AMAÇLI PROJE Hayata geçirilecek projenin sonucunda, tasarlanan alan balo, gala, düğün gibi etkinlikler için de kullanılacak. TARIM VE HAYVANCILIKTA; 240.000 m2 ‘lik Alanda Büyük Ürün çeşitliliği Organizasyonlar doyuran bir il... 240.000 m2’lik bir alana projelendirilen Çay Deresi Islah Projesi; ticaret birimle- 46 / 1. Yıl 2. Sayı ile Türkiye’yi Ilıman iklim şartlarına sahip olmasından dolayı ürün çeşitliliği ile dikkat çekiyor. DENİZ YOLU ULAŞIMINDA; Balıkesir, Ege Denizi ve Marmara Denizi’ne kıyısı bulunması nedeniyle ulusal ve uluslararası yük ve yolcu taşımacılığında önemli bir işleve sahiptir. Bandırma bölge için deniz ticaretinde önemli bir potansiyel... Gelişmiş ve donanımlı limanı ile Marmara Bölgesi’nin denize açılan kapısı konumunda yer alıyor. İstanbul-Bandırma arasındaki hızlı feribot ve deniz otobüsü seferleri ile iki saat gibi kısa bir sürede İstanbul’a ulaşmak mümkün oluyor. ODAK www.plusvalue.com.tr TURiZMDE; HAVA YOLU ULAŞIMINDA; Doğal yaşam, kaplıca, deniz gibi çeşitli alternatifler ile dört mevsim turizmde faaliyet gösteren Balıkesir, 291 kilometrelik sahil şeridi ile 18 adet mavi bayraklı plajı içinde barındırıyor . Kaz Dağları Milli Parkı, Kuş Cenneti Milli Parkı ve Ayvalık Adaları Tabiat Parkı turizmin önemli noktaları arasında yer alıyor . Adalar kenti Balıkesir ‘de bulunan Sarımsaklı Plajı Türkiye’nin en uzun plajı olması yönüyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Sörf, yelken, dalış sporları gibi faaliyetler için uygun koylara sahip, yelken kulüpleri tarafından yapılan faaliyetler ile kıyı şeridinde yapılan çeşitli dalış etkinlikleri bulunuyor. Konut fiyatlarının %10 arttığını, Kiralık daire fiyatlarının % 12 arttığını, Peki Neden! Termal Proje kapsamında Sındırgı termal su ile ayda 90 TL’ye ısınıyor. SANAYİDE; Doğal taş rezervlerine sahiptir. Türkiye’nin en zengin madenleri Bigadiç ve Sındırgı bölgelerinde yer almaktadır. Türkiye’de Balıkesir bor rezervinde ilk sıralarda olup %60’ı Bigadiç’den karşılanmaktadır. Türkiye’nin mermer rezervinde ikinci sırasında olup mermer ocaklarının % 27’sine sahiptir. 2012 Aralık-2014 Aralık Reidin verilerine göre; Bigadiç nüfusunun %153 arttığını, Biliyor muydunuz? Balıkesir Merkez Havaalanı, Balıkesir Koca Seyit Havaalanı olmak üzere sivil havacılıkta kullanılan iki adet havaalanına sahip. Balıkesir’in Edremit ilçesinde bulunan Balıkesir Koca Seyit Havaalanı 2010 yılında tamamlanan çalışmalarla havaalanı uluslararası uçuş standartlarına uygun hale getirildi. Yılda 120.000 yolcu kapasitesiyle yalnız sivil kategoride hizmet vermekte olan hava limanı, yüksek turizm sezonu olan yaz aylarında oldukça faal... MADENCİLİKTE; BALIKESİR Balıkesir; merkezde 2 , Bandırma ‘da 1 ve Gönen ‘de 1 adet olmak üzere toplamda 4 organize sanayi bölgesine sahip. Burhaniye’de bulunan Zeytin İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ile gıda sanayisinde güçlü bir etkisi var. Makine, teçhizat, kimya, plastik, maden, demir-çelik, elektrik-elektronik, ağaç ve orman ürünleri, deniz ticareti ile her alanda geniş üretim yelpazesine sahip. TR22 Bölgesi, sanayinin geliştiği doygunluk sonrası dışa yönelimlerin olduğu kentlerin ortasında yer alıyor. Yeraltı maden zengini Sındırgı. .. Çanakkale-Balıkesir-Antalya-Otoyol Projesi... Balıkesir Koca Seyit Havalimanı ile dünyaya açılıyor ... Körfezray Projesi ... 1. Yıl 2. Sayı / 47 www.plusvalue.com.tr BALIKESİR YATIRIMCILARINI BEKLİYOR Tarım, hayvancılık, madencilik, termal sular, dağ-deniz turizmi, tarih, ulaşım kolaylığı... Hangi noktasına bakarsanız bakın Balıkesir adeta her yerinden bir proje çıkartabilecek potansiyele sahip. Bir ilin zenginlik ölçütü için yeterli gibi görünse de Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, bu zenginliği gerçek bir değere çevirmenin savaşında. Çünkü Uğur’a göre işlenmeyen her şey yok olmaya mahkum. O yüzden de Balıkesir’i büyütme odaklı politikaları ile proje üstüne proje üreterek üstelik de bunu sözde kalmadan hemen icraata geçirerek yapıyor. Uzun yıllar siyasette aktif rol oynayan Ahmet Edip Uğur’un projelerini anlatırken duyduğu heyecan ise aslında bir kente gönül vermenin tam da nasıl olabileceğinin karşılığı. B alıkesir’in dinamiklerine en hakim kişi olarak sizden Balıkesir’i dinleyebilir miyiz? Balıkesir hangi yönlerden öne çıkıyor? Balıkesir 18 bin kilometrekare alanda, bir tarafı Ege diğer tarafı Marmara 300 km kıyı şeridi olan geniş coğrafyada bir ilimiz. Balıkesir 20 ilçesi, tarımı, hayvancılığı, turizmi, madenleri, termal suları ile Türkiye’nin en verimli illerinden biri. Marmara ve Ege bölgesi Türkiye’deki üretimin %75’ini yapıyor. Balıkesir de bu eksenin tam ortasında 18 bin kilometrekare alanda tüketim ve hammadde merkezlerine yakın bir yerde konumlanıyor. Bildiğiniz gibi bir malı üreteceğiniz zaman en önemli konu hammadde temini, dolayısıyla bunu temin ederken de satarken de en kısa yoldan ulaşmalısınız ki ticaretiniz anlam kazansın. İşte Balıkesir bir yanı Marmara diğer yanı Ege’ye açılan yollarıyla ‘gold ring’ diye tabir edilen tüm yolların kavşağında yer alıyor. Türkiye’nin Avrupa’ya yapacağı ihracat ve Avrupa’dan Türkiye’ye yapılan ithalatın en kısa yolu zaman ve maliyeti en düşük biçimde Balıkesir üzerinde Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’ya ulaşım sağlanıyor. Balıkesir’de kurulan BALO Projesiyle beraber lojistik merkez 48 / 1. Yıl 2. Sayı www.plusvalue.com.tr üzerinden Bandırma-Tekirdağ- Avrupa’da herhangi bir yere ortalama 4 günde, düşük bir maliyetle ihraç malını ulaştırabiliyorsunuz. TÜRKİYE’NİN AVRUPA’YA YAPACAĞI İHRACAT VE AVRUPA’DAN TÜRKİYE’YE YAPILAN İTHALATIN EN KISA YOLU; ZAMAN VE MALİYETİ EN DÜŞÜK BİÇİMDE BALIKESİR ÜZERİNDEN GERÇEKLEŞİYOR Altın madeni, bor kaynakları, mermer, demir, molibden, bakır, krom, çinko, kömür açıkçası aklınıza gelen bütün madenler Balıkesir’de bulunuyor. Tarım ürünleri açısından yine oldukça verimli üretim yapılabilen alanlara sahip. Zeytin zaten en önemli kaynaklarından biri ve 825 bin dekar alanda hem Ege tarafında hem de Marmara bölümünde zeytin üretiliyor. Bu zeytinler yağlık zeytin diye tabir ettiğimiz ve dünyanın en güzel zeytinyağını meydana getiren zeytinler olarak biliniyor. Hayvancılıkta yine Balıkesir’de bir milyona yakın süt üretimi var. Bu da Türkiye’de üretilen sütün tek başına %20’sini karşılıyor. Termal su kaynaklarımız Sındırgı, Bigadiç’ten başlıyor, Balıkesir merkez, Su- surluk, Manyas, Gönen’e kadar uzanıyor. Ege’de Edremit ve Havran’da da bulunuyor. Dolayısıyla bu alanda bir marka olmak için ciddi hedeflerimiz var. Çünkü bu zenginliğin su üstüne çıkartılması gerekiyor. Mesela Sındırgı’daki termal su saniyede 190 litre 95 derece su çıkartıyor. Yine Emendere kaplıcaları sedef hastalığını geçiriyor, başka kaynaklar mideye, romatizmaya şifa olan özellikler taşıyor yani sağlık turizmi için bulunmaz bir kaynak. Ancak tesis konusunda ciddi bir sıkıntı var. Yatırımcıların bu alanlara dikkat kesilmelerini istiyoruz. TERMAL ZENGİNLİĞİMİZE DEĞER KATACAK TESİSLER YAPILMASI GEREKİR Gelişen Kentler Zirvesi’nin sonuncusu Balıkesir’de yapıldı. Yatırımcılara Balıkesir’i tanıtmak için neler yapıyorsunuz? Biz Balıkesir’i her yönüyle ele alarak iyi planlamak, iyi organize etmek istiyoruz. Geçtiğimiz aylarda 2 gün boyunca devam eden GYODER Gelişen Kentler Zirvesi’nde hem kara hem deniz yoluyla yatırımcılarımızı Balıkesir’e getirdik, Balıkesir’i tanıttık, anlattık. Şimdi de dünyanın en büyük gayrimenkul fuarı olan MIPIM fuarına hazırlık yapıyoruz. Orada global yatırımcılarla buluşmayı hedefliyoruz. Zincir otellerle görüşmelerimiz devam ediyor, Balıkesir’i bir yanıyla turizm cenneti diğer yanıyla da kongre turizminin başkenti yapmak istiyoruz. Uluslararası mermer sempozyumunu açtık. Marmara mermerine ismini veren 2 bin yıllık mermerler buradan çıkartılıyor. Avrupa’da kiliselere gidiyorsunuz; baktığınızda hepsi Marmara mermerleri. Ermenistan’dan Makedonya’dan, Türkmenistan’dan, Özbekistan’dan heykeltıraşlar geldi, üniversite hocalarımız var onlar modelleri işliyorlar. İstiyoruz ki, mermerimizi daha çok kişiye ulaştıralım ve katma değeri yüksek ürünler üretelim. Mesela Büyükşehir Belediye’si olarak büyük bir mermer atölyesi yapacağız. Mermer işlemeyi atölyemizde insanlara öğretelim istiyoruz. Hediyelik eşyalar, biblo yapımı öğretilsin; bizim değerimize ürettikleriyle bizim halkımız sahip çıksın... 1. Yıl 2. Sayı / 49 www.plusvalue.com.tr BALIKESİR’İ BİR YANIYLA TURİZM CENNETİ DİĞER YANIYLA DA KONGRE TURİZMİNİN BAŞKENTİ YAPMAK İSTİYORUZ. Halihazırda devam eden ve bizim de odak dosyamızda bahsettiğimiz projeler ne durumda? Çay deresi ıslahımız var, kongre merkezleri rekreasyon çalışmalarımız var. Türkiye’nin en büyük çocuk eğlence merkezini yapıyoruz. Eylül ayı gibi de açılışını yapacağız. Örneklerine ancak yurt dışında sınırlı sayıda rastlayabileceğiniz hem çocuk hem de yetişkinlerin kullanabileceği trambolin parkını Balıkesir Büyükşehir Belediye’si olarak yapıyoruz. Projemiz toplamda 5 bin metrekare alana sahip, 17,5 metre yüksekliğinde özel hava temizleyicileri var. Bu sayede yazın serin kışın sıcak bir ortam sunabilen bir yer olacak. Buranın Balıkesir’in cazibe merkezi olması yolunda önemli bir mihenk taşı olacağına inanıyoruz. Bandırma Limanı’nı Rotterdam Limanı yapmayı hayal ediyoruz. Metal ve kimya sanayicilerinin olduğu, yılda 20-25 milyar dolar ihracat yapan ithalat ve ihracat limanı ile lojistik merkez olmasını planlıyoruz. Bu konuyla ilgili danışmanlık bilgileri alınıyor ve sanayicilerle görüşmeler yapılıyor. Kongre merkezi yapı50 / 1. Yıl 2. Sayı yoruz. Bu merkezimizde tiyatro salonları, konser yerlerimiz ve her türlü etkinliği yapabileceğimiz sosyal yaşantının da sağlanacağı “İstanbul’da olsaydım şöyle olurdu” demeyeceği bir ortam yaratarak insanların birçok ihtiyacını karşılamayı planlıyoruz. Balıkesir’i gayrimenkul açısından değerlendirmenizi istesek? Şu anki mevcut nüfus ve konut durumu nedir? 1999 depreminden sonra 3. Bölge deprem kuşağındayken Balıkesir biranda 1. Bölge’ye yükseldi. Eski binalar ise bu anlamda bizim için sıkıntı teşkil ediyor. Balıkesir için kentsel dönüşüm bu an- lamda bir zorunluluk. Nüfusu dengeli bir seyir izliyor, gelen memurlar yaşaması kolay ve sakin bir şehir olduğu için kalıcı yerleşimlerini Balıkesir’de kuruyorlar. Dolayısıyla gayrimenkul anlamında burada yapılacak çok şey var. Sebzesi bol, meyvesi bol, turistik birçok yeri var, havası temiz, her tarafı ayrı bir güzellik. Yatırımların ardından hedefimiz 2050 yılında 5 milyon nüfuslu bir Balıkesir. Şu anda kış nüfusu 1 milyon 200 bin, yaz nüfusu ise 3,5 milyon oluyor. Bir de özellikle İstanbul gibi yüksek fiyatların döndüğü bir piyasadan bahsetmiyoruz Balıkesir’de, o yüzden yatırımcılar açısından dikkat çekici bir ilgi olduğunu söyleyebiliriz. www.plusvalue.com.tr 1. Yıl 2. Sayı / 51 ÖZEL KONUK www.plusvalue.com.tr PAŞA ÇİFTLİĞİ’NİN DİRENİŞİ 250 yıllık tarihi ile eski Bursa’nın en değerli, en özel parçalarından biri, Paşa Çiftliği. Acemler ile Hürriyet arasındaki bölgede, Bursa’nın akciğeri konumunda. Sıradışı, modern bir zirai işletme. Paha biçilmez bir mücevher. Yakın geçmişe kadar 3.000 dekar olan çiftliğin arazisi, bitmeyen kamulaştırmalarla 1.100 dekara inmiş durumda. Ömrünü çiftliğe adayan 89 yaşındaki Ali Muhittin Dinçsoy, Bursa kent tarihinde sembolleşmiş bu aile mirasını vakur bir direnişle korumaya çalışıyor. Nahit Kayabaşı D ünyanın en hızlı büyüyen 300 metropolü içinde 4. sıraya yükselen Bursa’nın orta yerinde, Acemler’de bir çiftlik… Evet, Acemler’de! Adını bir zamanlar semtte yaşayan İran tüccarlarının mezarlığından alan Acemler, yakın tarih Bursa’sının en gözde mesire yerlerinden biriydi. 1960’lara kadar bu özelliğini korudu. Şimdi orta yerinden İzmir yolu ve hafif raylı tren geçiyor olsa da, Acemler, kentin ender yeşil alanlarından biri olma özelliğini koruyor. Daha doğrusu korumaya çalışıyor. Tabii, bu tablonun en büyük parçası olan Paşa Çiftliği sayesinde. ve dünya centilmeni Ali Muhittin Dinçsoy’un yıllardır sürdüregeldiği ödünsüz koruma mücadelesinin de adı… Çiftliğin 2,5 asırlık tarihi, Bursa kent tarihinin de özel değer taşıyan parçalarından birini oluşturuyor. Çünkü Türkiye’de bir benzeri olmayan bu çiftlik, bir yanıyla eski yeşil Bursa’yı yaşatan son kale, bir yanıyla da ranta karşı çevreci duyarlılığının sembolü olarak yaşıyor kentin belleğinde. Çiftliğin Bursa kamuoyunda bu saygın Katmerli yeşil dokusu ile tabiat ananın Bursalılara zümrüt bir armağanına benzeyen Paşa Çiftliği, önünden geçerken, Bedri Rahmi’nin dizelerini hatırlatıyor insana: “Yeşile de deli gönül yeşile / Kara sevda katmer katmer açıla / Muhabbet bir ekin ekip yeşertmek / Yeşertmeyen ateş alev tutuşa”… Eski Bursa’nın Sembolü Paşa Çiftliği, işte bu “yeşertmek” fiili içine girebilecek her şeyin en güzelinin can bulduğu toprakların adı. Aslında yalnızca o toprakların değil, 2,5 asra uzanan bir tarihin, köklü bir aile geçmişinin, at sevgisinin, arsız istimlak kavgalarının 52 / 1. Yıl 2. Sayı 1930’larda Paşa Çiftliği imajla anılıyor olması, aile mirasını geleceğe taşımaya çalışan Ali Muhittin Dinçsoy’un mücadelesinden kaynaklanmakta. Onun bu vakarlı mücadelesinin içinde, arazi sahibi olmanın çok ötesinde derinleşmiş duygular olduğu seziliyor aslında. Çakıl Taşına Bile Âşık 1926 doğumlu Ali Bey’in gözünde, çiftlikteki her şeyin ayrı bir değeri var. O, çiftliğin köklü geçmişine, eski Bursa ile ÖZEL KONUK www.plusvalue.com.tr anlam kazanan varlığına, toprağında yaşayan her şeyine âşık. Çiftlikteki her şeyi canından bir parça olarak gördüğü, gözlerinden okunuyor Ali Bey’in. Bir çakıl taşı, bir böcek, bir fidan, bir kuş, kulübesindeki Kangal köpeği, ahırdaki safkan yarış atları, çimenlerde dolaşan tavus kuşu, dal ucundan sarkan bir meyve, gölgesinde dinlendiği ulu çam ağaçlarının reçineli kokusu… Bütün bunlar Ali Bey’in hayatının renkleri, 80 yılı aşkın emeğinin varlığa bürünmüş değerleri ve her sabah uyandığında tazelenen çiftlik aşkının yüreğinden toprağa damlayışı… Kendini bileli beri bu aşkla yaşıyor Ali Bey. Aslında, bir aşk daha var bu aşkın içinde. 27 yıl önce sade bir nikâhla hayatını birleştirdiği Berrin Hanım’a olan aşkı. Ona duyduğu katışıksız sevgi, saygı. Göründüğü kadarıyla Ali Bey’in hayatını, benliğini dolduran bu iki aşk; onun bencillikten arınmış büyük çabasının, bazı kimselerce “inat” sanılan dik duruşunun tükenmeyen kaynağı… İstimlak Üstüne İstimlak 5 yaşından beri çiftlik hayatının içinde olan, öğrenim yılları dışında bütün ömrünü çiftlikte geçiren 89 yaşındaki Ali Muhittin Dinçsoy, Paşa Çiftliği’ni korumaktan yorgun düşmüş olsa da, bu yoldaki yürüyüşünü son nefesine kadar sürdürmekte kararlı görünüyor. Yerel yönetimlerin “faydasız, gereksiz, manasız” olarak nitelediği istimlak uygulamalarından çok canı yanmış Ali Bey’in. Çeşitli dönemler içinde dilim dilim eksilmiş çiftliğin arazisi. İlk istimlak, genişçe bir alana konumlandırılan Kışla için yapılmış. Ardından Belediye Otobüs İşletmesi, Veledrom ve Acemler’deki Trafik Müdürlüğü için yapılan kamulaştırmalar. Daha sonra Bursa-İzmir-Mudanya karayolu için, BUSKİ için, kanalizasyon için, yağmur ve pissu kolektörü için, DSİ isale hattı için kamulaştırılmış çiftlik toprakları. 90’lı yıllarda başlayıp Hikmet Şahin döneminde gerçekleştirilen Acemler Köprülü Kavşağı için yapılan kamulaştırma ise aylarca gazete manşetlerine çıkmış, kamuoyunda hararetli tartışmalara konu olmuştu. Bu kamulaştırma sırasında siyasetten güç alan yerel yönetimin dayatmacı tavırları nedeniyle Ali Bey’in AİHM’e başvurduğu ve hâlâ sonuç beklediği bilinmekte. Son olarak Timsah Arena için yapılan kamulaştırma ile gündeme gelen Paşa Çiftliği’ni önümüzdeki yıllarda nasıl bir kaderin beklediği, hiç değilse bugünkü haliyle korunup korunamayacağı ise, ne yazık ki bilinmiyor. “Enayi” Diyenler Oldu Bugün 3 milyonluk Bursa’nın kalbinde yer alan Paşa Çiftliği, Ali Muhittin Dinçsoy hem modern bir zirai işletme olmanın gereklerini yerine getirerek, hem tarihsel kimliğini Çiftlik Nasıl Korunacak? koruyarak direniyor! Elbette, bütün ömrünü çiftliğe vakfetmiş olan Ali Muhittin “Ben buraya âşığım” diyen Ali Muhittin Dinçsoy’un granit gibi sağlam duruşu Dinçsoy, çiftliği en güvenceli biçimde var bu direnişin ardında. Büyük firmalakorumanın yollarını uzun zamandır araşrın cazip rant önerilerini her defasında tırıyor olsa da, henüz bir yol bulabilmiş elinin tersiyle iten, bu yüzden ünlü değil. Üzerinde çalıştığı çözümlerden işadamlarınca bile “Enayi” sayılmayı sibiri, vakıf kurmak. Ama, bu konuda da neye çeken Ali Bey, “Bir ömür boyu süren kaygıları var. Anlatıyor: kişisel çabam olmasaydı, bugün Paşa Çiftliği’nden bir karış toprak kalmazdı “En doğrusu, en koruyucusu, en güvenilir geriye, çoktan devasa binalar yükselmiş olanı vakıf deniyor ama tam güvenemiolurdu” diyerek özetliyor mücadelesini. yorum. Atatürk Orman Çiftliği de vakıftı. Buyurun, ne hale getirildi! Bu memleketBirinci derece doğal SİT alanı olması, te neye güveneceğiz bilmiyorum. Vakıf Paşa Çiftliği’nin geleceğini kurtarmaya işini realize etmeye çalışıyoruz. Berrin yeter mi, bilinmez. Bilinen şu ki, yakın Hanım’ın benden sonra davamı devralageçmişe kadar 3.000 dekar olan çiftli- cağına inancım tam. Çok kişinin arzusu ğin arazisinin, ardı arkası kesilmeyen benim hayata veda etmemdir ama heristimlak uygulamalarıyla önce 2.000, ar- kes bilsin ki, hayatta olduğum sürece dından 1.600, son kamulaştırmalarla da mücadelemi sürdüreceğim. Emanetçisi 1.100 dekara indiği. olduğum bu toprakları Bursalılar adına korumayı borç biliyorum. Doğup büyü- 1. Yıl 2. Sayı / 53 ÖZEL KONUK www.plusvalue.com.tr düğüm şehrime, milletime, vatanıma hizmet etmek istiyorum. Gözümü kapayıncaya kadar elimden gelen her şekliyle bu çalışmama devam etmek arzusundayım. Ama Allah bu imkânı ne kadar süre için sağlar, bu O’nun takdiridir.” Centilmen Şövalyenin Farkı Yıllar önce, Bursalı aydınlar tarafından “nesli tükenmiş bir Osmanlı değil, neslinin tükenmemesi için direnen bir Cumhuriyet kuşağı temsilcisi, mücadelesi ile bir şövalye, davranışları ile tam bir centilmen” olarak nitelenmişti Ali Muhittin Dinçsoy. Bu sözlere daha çok şey eklenebilir belki ama, onun asıl farkının; Paşa Çiftliği gibi bir mirası bireysel çıkardan uzak, toplumsal yarar gözeten kararlı mücadelesi, direnişi ile koruyarak adını Bursa kütüğüne, kentin tarihsel belleğine yaşarken yazdırmış olmasında saklı olduğu söylenebilir. Bursa’yı sevenlerin gözünde o, bu onuru gerçekten hak ediyor… Ali Muhittin Dinçsoy Ali Bey’in annesi Adalet Hanım ile babası Mehmet Muhittin Dinçsoy ÇİFTLİK, ATATÜRK’ÜN HEDİYESİ Mİ? Paşa Çiftliği, 2,5 asırdır Dinçsoy ailesinin tapulu malı. Çiftliğin aileye “Atatürk’ün hediyesi” olduğu yönündeki söylenti, çirkin bir şehir efsanesinden başka bir şey değil. Bu dedikodulardan son derece rahatsız olan Ali Muhittin Dinçsoy, şöyle aydınlatıyor konuyu: “Çok kimse çiftliği Atatürk’ün hediyesi sanıyor. Tamamen uydurma. Bunun iki güzel delili vardır. Bir, Atatürk hangi tarihte vefat etti! İki, çiftliğin eski tapuları, tapu dairesinde mevcuttur. Kimin böyle bir merakı varsa gider bakar. 1922 yılında vefat etmiş amcamızın ‘Paşa Çiftliği Mutasarrıfı’ yazılı kabir taşı vardır Muradiye’de. Emirsultan’daki büyük mazı altında yatan anneannemin kabir taşındaki ‘Paşa Çiftliği Sahibesi’ ibaresi de merak edenlerce okunabilir. Atatürk çok sevdiğimiz, saydığımız, değer verdiğimiz bir insan olmasına rağmen çiftliğe bir defa bile ayağını basmamıştır. İsmet Paşa geldi, Recep Peker geldi, Şükrü Kaya geldi, Celal Bayar geldi. Yani eskiler hep gelirlerdi. Ama Atatürk’ün çiftliğimize adım atmışlığı söz konusu değildir.” Fotoğraflar: Aykut Güngör 54 / 1. Yıl 2. Sayı ÖZEL KONUK www.plusvalue.com.tr TOPRAK AŞKIYLA YAŞIYOR… Ali Muhittin Dinçsoy’un hayatının merkezinde Paşa Çiftliği olması, onun toprağa olan aşkıyla açıklanabilir belki. O, üzerinde yaşadığı toprakla bütünleşmiş, toprakla var olmuş bir tarımcı, çevreci. 5 yaşından beri çiftliğin her işini yaptığı için toprağın dilini çok iyi anlıyor, ruhuna dokunabiliyor. Kopmaz bir bağ oluşmuş toprakla arasında. Bir şairin dizelerindeki gibi, “Ne ben topraktan ayrı / Ne toprak benden uzak / Geçsin yılın her ayı / Ayaklarımda toprak” dercesine, yürekten bağlı toprağına Ali Bey. “Toprak aşkınızı nasıl anlatırsınız?” diye sorduğumda, şu yanıtı veriyor sakince: “Beyefendi, toprakla olan ilişki insanı hayata bağlar. Eğer ben bu yaşımda, bu hastalığımla elan daha çalışmaya gayret ediyorsam bunu toprakla olan gönül bağıma borçluyum, oradan doğuyor. Bugün bir yeşil, bir çiçek, bir ağaç, bir meyve, bir çim, her şey benim için çok değerli. Onun için ben bu çiftlikten hiç kopmak istemedim ve elimden gelen her kuruşu buraya yatırım olarak yaptım ve yapıyorum. Hiçbir zaman kalkıp da, dostlarımın önerdiği gibi, ‘yeter artık yapma ne olursa olsun’ anlayışını kabul etmedim. Bunu evvela ebeveynime karşı bir saygısızlık olarak değerlendiririm. Çünkü ebeveynimin de burada büyük hizmetleri olduğunu unutmadım. Onlara layık olmak benim görevim.” Toprağın bir yatırım aracı olarak değerlendirilişi konusunda ise görüşünü şu sözlerle ortaya koyuyor Ali Bey: “O konu ayrı efendim. Bugün mesela İzmir yolunda Karacabey, Kemalpaşa taraflarında, Yalova’nın yeni yol tarafında arazi alanlar yarın öbür gün daha değişik fiyatlarla satıp kâr etme amacıyla çalışıyorlar. Ama benim öyle bir amacım yok. Ben toprağı işlemek, topraktan feyiz almak, toprağa mümkün olduğu kadar sahip olabilmek arzusuyla kendini hazırlamış bir insanım. Hiçbir zaman bir spekülasyonu düşünmedim, o yola girmedim. Bu nedenledir ki elime geçen her kuruşu hep buraya, çiftliğe harcıyorum. Benim herhangi bir yerde bir göz oda yazlığım yok, kotram yok, yatım yok, uçağım yok, helikopterim yok, ama hiçbir zaman neden yok demiyorum. Olmasını da arzu eden bir kimse değilim. Şimdi benim helikopterim olsa ne yapacağım? Buradan araziye çıkarken helikopterle mi çıkacağım!” Ali Bey, torunu Ali ile... Bu samimi değerlendirmenin ardından, “Sizde derin bir toprak aşkı olduğu seziliyor. Yanılıyor muyum?” diye sorduğumda, yanıtı net oluyor Ali Bey’in: “Hayır efendim, yanılmıyorsunuz. Zaten bu aşk olmasa bu külfet çekilmez beyefendi. Ben rahatsızlığım nedeniyle çok erken yatıyorum, saat bazen 19.00’da, bazen 20.00’de. Sabahleyin 05.30’da kendimi yorgun hissediyorum ve zor kalkıyorum. Kim beni mecbur ediyor? Hiç kimse…” “Belki bu toprak aşkı” diye araya girdiğimde, doğruluyor beni. “Tabii. Bu toprak aşkı mecbur ediyor. Yoksa ben de öğleye kadar uyumayı bilir, uyuyanlar gibi yapabilirdim ama içime sindiremem. Ve bana düşen görevleri yerine getirmemiş olurum.” “Elinizde olsa, çiftliğin toprağını, arazisini genişletmek ister miydiniz?” diye soruyorum. Bu kez coşkuyla yanıtlıyor Ali Bey: “Hem de nasıl! Hem de nasıl!.. Eskiden gece yarılarına kadar çalışarak kendi başıma toprağı işliyordum. Ekimi, planı her şeyiyle. İçimde ukdedir ki, böyle bir 4 bin dekarlık arazide kendim traktörün üzerine çıkayım, 6-7 soklu, 8 soklu büyük pulluklarla düz araziyi işleyeyim, ekimde bulunayım, hasatta bulunayım falan. Çok arzu ettiğim şeydir. Ama artık traktör de kullanmıyorum, ata da binemiyorum. Gene de Allah’ıma şükrediyorum.” YAŞAMAK İÇİN YAŞATMAK… Ali Muhittin Dinçsoy ve eşi Berrin Hanım Ali Muhittin Dinçsoy, dünyadaki bütün canlılara, varlıklara sevgiyle bakan, hayatın özünün sevgi olduğuna inanan, hümanist bir adam. Onun bazen “Kibar Ali” lakabıyla anılmasının nedeni de 1. Yıl 2. Sayı / 55 ÖZEL KONUK www.plusvalue.com.tr Ali Bey, çiftlik evinin önünde bu olmalı. Hayat felsefesini soruyorum, şöyle özetliyor: “Beyefendi, dünyada iki kural var. Ya yaşamak için öldüreceksiniz veya yaşamak için yaşatacaksınız. Ben ikinci teoriyi kendime hedef seçmişimdir. Bir kediyi ocak başına kovalarsanız gelir bir anda sizi tırmalar. Haklıdır ama yaşatmazsanız, dost yerine düşman edinirseniz, bir gün onun da size aynı fenalığı yaptığını görürsünüz. Ben daima, yaşamak için yaşatmak gerekir kuralına sahibim. Benim hayat felsefem o. Hiçbir zaman, çamura batmış bir kimseye bir tekme de ben atayım da büsbütün batsın diyemem. Buna benim ne aklım, ne vicdanım müsaade etmez. Ben yürürken yolumun üzerinde bir karınca görürsem ya geçmesini beklerim veya yolumu değiştiririm. Hiçbir zaman karıncayı ezip gezmem. Bazen karınca evlere gelir, ben rica ederim, aman öldürmeyin, camı açın dışarıya koyun derim.” 56 / 1. Yıl 2. Sayı HİPOTERAPİ MERKEZİ KURUYOR Ali Muhittin Dinçsoy, şu günlerde hem telaşlı, hem tatlı bir heyecan içinde. Çevreci, korumacı özelliğinin yanı sıra “at sevgisi” ile de tanınan ve 1976’da Bursa Atlı Spor Kulübü’nü kuran Dinçsoy, şimdi de modern bir “hipoterapi merkezi” ile yeni bir hizmet sunmaya hazırlanıyor Bursalılara. Çiftlik içindeki tesisi tamamlanmak üzere olan bu merkezde pony atları ile lösemili, prematüre ve spastik çocukların tedavileri sağlanacak. Hipoterapi, at üstünde egzersiz sayesinde beden kaslarını çalıştırmayı hedef alan başarılı bir tedavi türü. Ali Bey, şöyle dile getiriyor heyecanını: “Bugün dünyada, hastanelere dahi ufak pony atları götürüyorlar, hastalar o atlarla ilgilenerek bir nevi terapi sağlıyorlar. Kendi hastalıklarını, üzüntülerini, sıkıntılarını unutuyorlar onlarla ilgilenerek. Bütün dünya- da revaçta olan bir şey. Biz de böyle bir hizmeti halkımıza, şehrimize, milletimize vermek için çaba içindeyiz. Dış ülkelerden ufak pony atları ithal ediyoruz. Bir büyük köpek kadar atlar. Hasta çocuklarımız günün muayyen saatlerinde ücretsiz olarak bu terapiden yararlanacak. Diğer çocuklar da ufak bir ücretle ata binecek.” Hipoterapi merkezinin yanında bir de kafeterya hizmeti sunacaklarını belirten Ali Bey, “Gelen aileler de bu kafeteryada çaylarını kahvelerini içerek çocuklarını bekleyebilecekler. Rahat etmeleri için her şeyi hazırlıyoruz” diyor. Bir projesi daha var Ali Muhittin Dinçsoy’un. Mutlular Mahallesi’nde LÖSEV’e bir arsa bağışında bulunduğunu, orada da yalnızca lösemili çocukların ücretsiz olarak tedavilerinin yapılacağını belirtiyor. Çalışmaları sabırsızlıkla izleyen Ali Bey,“Memleketimize, milletimize ne kadar hizmetimiz olabilirse o kadar mutlu oluruz. Dünyada her şey para kazanmak değil, biraz da hizmet etmektir. Biz o yöndeyiz” diyor. www.plusvalue.com.tr 1. Yıl 2. Sayı / 57 YAKIN PLAN www.plusvalue.com.tr YAŞANABİLİR, SAĞLIKLI KENTLER İÇİN KENTSEL DÖNÜŞÜM Sağlıklı ve yaşanabilir kentler olgusunun temeline oturan ‘Kentsel Dönüşüm’ hızlı artan nüfus, ihtiyaçlardaki değişiklikler ve deprem bölgesi olmanın zorunluluğuyla ülkemiz açısından da gündemin ilk sıralardaki yerini her daim koruyor. Hızlı büyümenin getirdiği en temel sorunlardan biri olarak karşımıza çıkan yaşanabilir kentler yaratma arzusu çok zaman eskiyi at yeniye geç tarzında olsa da dünyadaki örnekler eskiyi atmak yerine konsept anlamında bile olsa kentin kimliğine sadık kal, günün ihtiyaçlarına göre şekillendir biçiminde uygulanıyor. İyi ya da kötü örnekler bu anlamdaki bakış açımızı doğrudan etkilese de doğru planlanmış bir kentsel dönüşüm Türkiye için bir güzelleştirme hareketinden çok daha büyük anlamlar içeriyor. T ümce anlamıyla ekonomik, sosyal ve mekânsal sebeplerle sorunlu alanların yıkılarak yeniden yapıl- ması, canlandırılması ve sağlıklı hale getirme süreci olarak tanımlanan kentsel dönüşüm özellikle doğal afet durumun- 58 / 1. Yıl 2. Sayı da yaşanabilecek olası senaryolar açısından uzmanlarca günümüz standartlarına uygun biçimde yeniden yapılandırma olarak değerlendiriliyor. Dünyada ve ülkemizde kentlerin gerek ekonomik ve sosyal yönlerden gerekse doğal afetler nedeniyle uzun vadede değişime ve yenilenmeye ihtiyaç duyduğu aşikar. Kaçak yapılaşma, plansız bir şehirleşme ve ülkemizin deprem bölgesi olması gerçeği hem yasa yapıcılar nezdinde hem de toplum açısından bazı soru işaretleri ile de olsa gündemdeki işlerliğini kaybetmiyor. NEDEN KENTSEL DÖNÜŞÜM? • Doğal afetlerde doğrudan etkilenecek bölgeleri yeniden yapılandırarak güçlendirmek için, • Kurulduğu zamanda kent dışında olan ancak hızlı büyüme ile kentin merkezinde kalan kullanımı halk sağlığını etkileyecek çalışma alanlarının kaldırılması için, • Kent içinde kalan niteliksiz ve sağlıksız yaşam alanlarının temizlenmesi için, • Kentin yaşam kalitesini artıran aynı zamanda ekonomik anlamda da kalkındıracak projelere ev sahipliği yapması için, • Kentin verimli kullanılmasına yönelik gereksiz yayılmaları önleyici çözümler sunması için, • Tarihi mekanlar ve doğal koruma alanlarının iyileştirilme ihtiyacından dolayı kentsel dönüşüm ülkemiz için her daim gündemde olması gereken konulardan biridir. YAKIN PLAN www.plusvalue.com.tr için günümüzdeki ‘kentsel dönüşüm’ anlamından farklı biçimde değerlendirildiğini de söylemek mümkün. Günümüzde ise odak noktası daha çok doğal afet risklerini azaltmak ve sağlıklı kentsel yaşam alanları oluşturmak üzerine kurulu. GEÇMİŞ DÖNEMDE UYGULANAN KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ KÜÇÜK KENTLERDEN BÜYÜK KENTLERE GÖÇ EDENLERE YER AÇMA STRATEJİSİYLE YAPILDIĞI İÇİN GÜNÜMÜZDEKİ ‘KENTSEL DÖNÜŞÜM’ ANLAMINDAN FARKLI BİÇİMDE DEĞERLENDİRİLMİŞTİR. Dünyada dönüşüm kavramının ortaya atıldığı ilk yıllarda daha çok kentin yenilenmesi ve yeşil alan stratejileri üzerine uygulanan çalışmalar 60’lı yıllarla birlik- te şekil değiştirerek kentsel iyileştirme üzerine yoğunlaşılmış, dönüşümde sadece fiziksel düzenlemeler değil toplumsal yönü de projelere yansıtılmıştı. 80’lerde ekonomik yönden kalkındırıcı projeler üzerine çalışılırken, 1990’lı yıllar kamu ve özel sektör ortaklıklarıyla yeniden canlandırma yöntemi ile dönüşüm kayda değer gelişmeler göstermişti. Ülkemize gelindiğinde ise 80’li yılların sonunda atağa geçen küçük şehirden büyük şehre göç, çarpık yapılaşmanın ve sosyal çeşitliliğin zirve yaptığı yıllar olarak tarihe geçerek dönüşüm tartışmalarını fitilliyor. Dolayısıyla ülkemizde dönüşüm anlamında ilk önemli hareket de bu yıllara denk gelir. 1980’li yılların sonlarında Ankara Dikmen Vadisi’nde uygulanan ilk kentsel dönüşümü dünyadaki örneklerine nazaran gecikmiş bir yaklaşım olarak görebiliriz. Ancak bu zamana kadar uygulanan çalışmalar yeni gelenlere yer açma stratejisiyle yapıldığı DÜNYANIN EN AKTİF DEPREM BÖLGELERİNDEN BİRİNDE YER ALAN ÜLKEMİZDE DEPREME YOL AÇAN 15.000 KM’Sİ ANA AKS OLMAK ÜZERE TOPLAM 24.500 KİLOMETRE UZUNLUĞUNDA CANLI FAY HATTI BULUNMAKTADIR. Dünyanın en aktif deprem bölgelerinden birinde yer alan ülkemizde depreme yol açan 15.000 km’si ana aks olmak üzere toplam 24.500 kilometre uzunluğunda canlı fay hattı bulunmakta. O yüzdendir ki ülkemizdeki afet riskinin yüksekliği kentsel dönüşümü adeta zorunlu kılıyor. Ülkemizde halihazırda uygulanan kentsel dönüşüm sisteminde dünyadaki başarılı uygulamaların analizi ve bizimle benzer 1. Yıl 2. Sayı / 59 YAKIN PLAN sıkıntıları yaşayan İspanya, Kore, Güney Amerika gibi ülkelerin uygulamaları incelenerek projeler yaşama geçirilmekte. Ancak hala birçok şehirde gerçekleştirilen dönüşüm çalışmaları hem evini dönüşüme emanet edenleri hem de çevre halkını memnun etmekten oldukça uzak görünüyor. Anayasa’nın, 56. Maddesi sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının üstüne vurgu yaparken 57. Maddesi bu konudaki yükümlülüğün devlette olduğuna atıfta bulunuyor. Her ne kadar yasaların bu konuda net çizgileri olsa da doğru planlanmamış ve bölge için kalkınma sağlamamış bir kentsel dönüşüm rant kavgasından öteye gidemiyor. Afet riskini bir yana koyarsak kentsel dönüşüm denildiğinde salt bina yapmak değil yaşam alanı konseptiyle her ayrıntısı düşünülmüş alanlara ihtiyaç olduğu gerçeği kamuoyunca da kabul görüyor. www.plusvalue.com.tr Kentsel dönüşümün kısa vadeli ihtiyaçları karşılamasını engelleyebilmesi açısından ise mimar, mühendis, şehir planlamacıları, peyzaj mimarları, ekonomistler, sosyologlar gibi toplumun hem sosyal hem de ekonomik ihtiyaçlarını bilen kişilerce planlanması sadece bugün değil gelecek dönemde de kente yapılacak en büyük katkılardan biridir. Çünkü günümüz Türkiye’si için kentsel dönüşüm bir tercih değil zorunluluk meselesi. Ülkemiz açısından gelinen noktaya bakıldığında şehirleşmenin ana unsurlarından olan altyapı, ulaşım, sosyal yaşam alanları, binaların şehrin zeminine uygun tasarlanması gibi birçok etken aktif rol oynamakta. Dolayısıyla kentsel dönüşüm bu kriterlerden uzaklaştığında aynılaşmış binalar, yerlerinden edilen ve şehrin farklı noktalarına taşınan adeta tecrit edilmiş bir halk ve artan sorunlarla birlikte yakın zamanda ihtiyaçlara cevap veremez hale gelecektir. DÜNYADA KENTSEL DÖNÜŞÜM... Hiroşima – Danbara Kenti Kentsel Dönüşümü Trafalgar Meydanı Kentsel Dönüşüm Projesi (İngiltere) Dünyanın ilk atom bombasının atıldığı Hiroşima’da 13 kilometrekarelik bir alanın tamamen yıkılması kentin yeniden tasarlanmasını da zorunlu hale getirdi. Hiroşima Kentsel Dönüşümü Projesi’nin başarılı örnekler arasında sayılmasının en önemli nedeni ise güzelliğinin yanı sıra üretici bir şehir nasıl yaratılır sorusunun cevabını vermiş olması. Danbara projesi ise yine sadece fiziksel bir oluşumun Trafalgar Savaşı’nın anısına yapılan Trafalgar meydanı trafik yollarıyla çevrili bir ada şeklinde düzenlenmiş olmasından kaynaklı yaya ulaşımını zorlu hale getirdiğinde dönüşüm zorunlu hale gelmiştir. Dönüşüm sayesinde meydanın kamusal alan olarak düzenlenmesi, organizasyon ve eğlence mekanları donatılması bu bölgenin ziyaret gücünü de artırmıştır. 60 / 1. Yıl 2. Sayı ötesinde kültürel ve endüstriyel anlamda çekici bir kent yaratmanın mümkün olduğunu göstermiştir. YAKIN PLAN www.plusvalue.com.tr La Defense Kentsel Dönüşüm Projesi (Fransa) Yüksek binaların yaygınlaştırılması, geleneksel yol dokusunun kaldırılması ve yaya ile oto yolunun birbirinden ayrıştırılması amacıyla başlanan La Defense projesinde %70 kamu, %30 özel sektör ortaklığı göze çarpıyor. Projenin en önemli odak noktası ise bittiğinde ekonomik açıdan gelecek olan gelirin kendi kendine finanse edebilmesi. Paris’in tarihi kent merkezine alternatif üretilen projede eski merkez ile bağlantı kopmazken kentsel dönüşümle gerçek bir kent merkezi yaratmanın mümkün olduğunu görebilirsiniz. Solidere ( Beyrut Tarihi Kent Merkezi) Kentsel Dönüşüm Projesi (Lübnan) Savaşın ardından Lübnan’ı yeniden yaratma fikriyle yola çıkılan projede odak noktası sadece fiziksel değil aynı zamanda sosyal yapının da hasarlı olmasından kaynaklı dönüşümün çok yönlü sürdürülmesiydi. Kenti birbirine bağlamanın sosyal bağı artırmanın da en iyi yolunun doğru planlanmış kent merkezi olduğunu düşünen yetkililer doğu ile batıyı birbirine bağlayan hem ticaret hem de kültürel aktivitelerle kenti merkeze çekmeyi planladılar. Bu kapsamda tarihi binalar restore edilirken yaya ve oto yolları, kültürel aktivite alanları, ticaret merkezleri ve şehrin dokusunu yansıtan detaylar ile 1994-2004 ilk fazı, 2005-2020 ikinci fazı gerçekleşecek olan uzun soluklu olan kentsel dönüşüm projesinin tamamlanmasına az bir süre kaldı. DÜNYANIN EN İYİ KENTSEL DÖNÜŞÜM ÖRNEKLERİNİN ODAK NOKTASI, DÖNÜŞÜMDE FİZİKİ ŞARTLARIN YANINDA EKONOMİK, SOSYAL, KÜLTÜREL DOKULARI DA DÖNÜŞÜME KATMASIDIR. %70 KAMU, %30 ÖZEL SEKTÖR ORTAKLIĞININ GÖZE ÇARPTIĞI LA DEFENSE PROJESİ BİTTİĞİNDE EKONOMİK AÇIDAN GELECEK OLAN GELİR İLE KENDİ KENDİNE FİNANSE EDEBİLİYOR OLACAK. Rio Kenti Gecekondu Sağlıklaştırma Programı (Brezilya) Brazilya’nın ikinci büyük kenti Rio De Janerio, özellikle çarpık yapılaşmanın ve gecekonduların bulunduğu bir yer. Üstelik bu yer kentin en değerli arazilerinde yer almasına rağmen altyapı sorunları sebebiyle sağlıksız ortamıyla dikkat çekiyordu. Program çerçevesinde öncelikle altyapı, kanalizasyon, su, elektrik ve çöpler ile ilgili sorunlar çözülürken ikinci aşamada meydanlar, spor faaliyetleri için alanlar, çocuk bakım merkezleri gibi sosyal imkânlar artırıldı. Projenin tek sıkıntılı noktası ise kişisel alanlara müdahale edilmemesi, bu alanda bir yatırım yapılmamasıydı. 1. Yıl 2. Sayı / 61 FORMÜL www.plusvalue.com.tr ZAMANI ETKİN YÖNETME TEKNİKLERİ Tanrının insanlara hediye ettiği en büyük servet zamandır. Zaman, herkesin eşit olarak sahip olduğu, fakat aynı şekilde kullanamadığı eşsiz bir kaynaktır. Zaman, para gibi kazanılamaz, hammadde gibi depolanamaz, ikram edilemez ve durdurulamaz. Zamanın yerini alabilecek başka hiçbir kaynak da yoktur. Zaman akıp giden, durdurulamaz bir kaynaksa tek çare onu ekonomik kullanmak, yani planlamaktır. Zamanı etkin kullanmak yaşam ve iş kalitesini artırmak demektir. Zamanını iyi kullanamayan yöneticiler, belirtilen sürelerde işlerini tamamlayamaz, acil işlerin üst üste çakışması gibi nedenlerden dolayı bunalır ve bunun bir sonucu olarak işlerde verimlilik ve kalite düşüklüğü kaçınılmaz olur. ZAMAN TUZAKLARINA NASIL DÜŞÜLÜR? datmanın bir sonucudur. Önemsiz şeylerle vakit geçirerek, tıpkı kar küreğinin önünde bir dağ gibi biriken karlar misali birbirinin üstüne yığılır, durur. Erteleme ve oyalanma alışkanlığının en önemli sebeplerinden biri, başarısızlık korkusudur. Prof. Dr Zeyyat Sabuncuoğlu Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü “Zamanımı daha iyi kullanmak istiyorum, ama bunun için bile zaman bulamıyorum.” şeklinde yakınan yöneticilerin sayısı bir hayli çoktur. Oysa, yapılan araştırmalarda bu tür yakınan yöneticilerin %70 inin zamanı doğru ve planlı kullanmayan yöneticiler olduğu saptanmıştır. Zaman tuzaklarından bir bölümü şöyle özetlenebilir: -Hedeflerin belirsizliği: Nereye gideceğinizi bilmiyorsanız rüzgarın götürdüğü limana yanaşırsınız. Kurumlar için stratejik planların yapılması ve hedeflerin belirlenmesi zaman yönetiminin en kritik noktasıdır. -Erteleme ve oyalanma: Erteleme genellikle, kendi kendimizi al62 / 1. Yıl 2. Sayı -Dağınık masa: Dağınık bir masa, iyi bir dosyalama sisteminin olmayışı önemli zaman tuzaklarıdır. “Dağınık Masa” hastalığı, gelen her türlü yazılı evrakı, masanın üzerine depolama isteğinden kaynaklanır. - Bürokrasi ve kırtasiyecilik: Bir kurumda hiyerarşik basamakların fazlalığı, yazılı iletişime aşırı yer verilmesi, biçimsel kuralların katı olarak uygulanması bürokrasiyi kaçınılmaz kılmaktadır. -Aşırı sosyal ilişkiler: Bazı kişiler sosyal ilişkilere ağırlık verir, en verimli çalışma saatlerini kapsayan sabahın ilk saatlerini sohbet ve dedikodu ile geçirmeyi tercih ederler. Bunlar kendi zamanlarını öldürmekle kalmazlar, aynı zamanda başkalarının da etkin çalışma saatlerini çalarlar. -Kararsızlık : “En kötü karar dahi kararsızlıktan iyidir.” denmesine rağmen bazen yöneticiler, kararsız kalmakta ve seçim yapmakta zorlanmaktadırlar. Bir işten başka bir işe atlamak ve görevleri yaparken kararsızlık içinde olmak, yöneticinin en önemli zaman tuzaklarından biridir. FORMÜL www.plusvalue.com.tr -Mükemmeliyetçilik: “Daha iyi, iyinin düşmanıdır.” denir. Bazı insanlar çok titiz ve kılı kırka yararak çalışırlar. Mükemmelin peşinde koşmak bir ideal olarak güzel karşılanabilir. Ancak aşırı mükemmeliyetçi bir eğilim aşırı zaman kaybını kaçınılmaz kılacaktır. -Açık Kapı Politikası: Her zaman görüşülebilir biri olmak, yöneticinin başarısını garantilemez. Tam tersine, randevusuz ziyaretçilere cesaret vererek onun gününü böler. Özellikle bazı yöneticiler “herkese, her zaman kapım açık” diyerek çalışanlara sempatik görünmek ister. Örneğin, yeni seçilen belediye başkanlarından bazıları “açık kapı” politikası izliyorum diyerek kapısını sökme gibi uygulamalar yapmaktadırlar. Plansız türde yapılan bu tür davranışlar aslında bir takım işlerin aksamasına neden olmaktadır. -Önceliklerin belirsizliği: Yöneticiler, genellikle kendileri için öncelikli olmayan işlere odaklandıklarında asıl işlerini etkileyecek olan konulara zaman ayıramazlar. -Gereksiz ve uzun telefon görüşmeleri: Telefonun gereksiz kullanımı, zaman kaybının da temel kaynağıdır. Bir araştırmada, yöneticilerin günde en az bir saatini, telefona ayırdığı görülmüştür. -Beklenmeyen ziyaretçiler: Yapılan araştırmalar, tipik bir yöneticinin günde en az üç buçuk saatini ziyaretçilere ayırdığını ortaya çıkarmıştır. Beklenmedik bir ziyaretçi ondan hoşlansanız da hoşlanmasanız da zaman programınızın akışını bozar. -Yetki devrinden kaçınma: Organizasyon belli bir büyüklüğe ulaştığında, etkili bir yönetici aynı zamanda etkili bir yetki devredici olmak durumundadır. İşlerin en azından bir kısmını astlarına devretmeyen yönetici biriken işler altında ezilir, her işe yeterince zaman ayırama- manın sıkıntısını yaşar ya da kendisine ayırması gereken zamanı tırtıklamış olur. reksiz ve uzun toplantılar klasik zaman katilleridir. -Gereksiz toplantılar: Toplantılar, her düzey yöneticinin sık sık yerine getirmek zorunda olduğu en önemli görevlerinden birisidir. Ancak ge- ZAMAN TUZAKLARINDAN KURTULMANIN YOLLARI -İletişim araçlarını doğru seçin ve doğru kullanın: Burada öncelikle başta telefon, ajanda, cep bilgisayarı, faks, ses kayıt cihazı kullanmayı ve özellikle bilgisayar ve internetten geniş ölçüde ve hızlı biçimde yararlanmayı önermek gerekir. -İyi bir sekreterle çalışın: Verimli bir yönetici olmanın sırrı sekreterin elindedir. Bir yöneticiye hiç kimse iyi bir sekreter kadar zaman kazandıramaz. 1. Yıl 2. Sayı / 63 FORMÜL www.plusvalue.com.tr -İşlerinizi ertelemekten kaçının: Ertelemecilikten ve baskı altında çalışmaktan kurtulmak için; hoşlanmadığınız işi önce yapın, ertelenmesi muhtemel işi parçalara ayırın ve kendinize bir bitirme tarihi koyun. -Önceliklerinizi belirleyin: Etkili yönetim, önemli işlere öncelik vermektir. “Öncelikli” saydığımız şey, acil olandır. Günlük planlama ve yapılacak işler listeleri, bizi aslında acil işleri önceliklerine göre sıralamaya ve yapmaya odaklandırır. Yapılacak işlerin önceliğe göre sıralanması için en güzeli basit bir kart kullanmaktır. Bir karta o gün yapılacak işler önem sırasına göre dizilir ve biten işin üstü çizilir. O gün kalan iş varsa, ertesi günün kartına geçilir. Bu yöntem cep telefonlarının not bölümünde de düzenlenebilir. -Masanızı düzenli tutun: Dağınık ve depo olarak kullanılan masa yerine; düzenli temiz bir masa ile dosyalama sistemi kurulmalıdır. Masa üzerinde sadece şu malzemeler bulunmalıdır: Kurşun, tükenmez renkli kalemler ve üç dosya! Kırmızı Dosya: Acil işler dosyası, Sarı Dosya: Önemli işler dosyası, Yeşil Dosya: Ayrıntılı işler dosyası. -Etkin bir iletişim ağı kurun: İnsanlar arasındaki etkileşimi sağlayan araç, iletişimdir. Doğru bilginin doğru zamanda, doğru kişilere ve birimlere iletilmesi söylemden eyleme geçişi hızlandıracak, gereksiz geri dönüşler olmaksızın karar süreçlerini olumlu yönde etkileyecektir. Böylelikle kurum içinde kurulan pozitif iletişim sistemi hem insan ilişkilerinin gelişmesine, hem de etkin bir zaman yönetimine yardımcı olacaktır. -Toplantıları verimli hale getirin: Toplantılar, yöneticinin işlerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Toplantıda zaman kaybetmenin önüne geçmek için uzmanlarca önerilen şu altın kurallara uymak gerekir; katılanların sayısını sınırlandırın, sadece gerekli kişileri toplantıya çağırın, toplantı için uygun zamanı seçin, uygun bir yer seçin, 64 / 1. Yıl 2. Sayı toplantı yapmadan önce amacı iyi saptayın, gündemi hazırlayın ve toplantıyı zamanla sınırlayın. -Yetkilerinizi gerektiği kadar devredin: Yöneticiler yapmak zorunda oldukları görevlerin bir kısmını astlarına devrederek kendilerinin daha önemli konularla ilgilenebilmeleri için zaman ayırmalıdır. Aksi halde, bir elemanın yapması gereken işleri yönetici yapmak durumunda kalır ki bu da işlerin yığılmasına, yöneticinin bunalmasına ve zaman darlığı nedeniyle yeterince inceleme fırsatı bulmaması nedeniyle doğru olmayan kararların alınmasına yol açar. Ayrıca elemanların yetişmesine fırsat yaratılmamış olur. Yetki devri yapılmayışı personelin özgüvenini de olumsuz etkiler. Görüşmelerinizde randevu sistemine geçin: Gerek ziyaretçiler, gerekse personel ile görüşmeler mutlaka bir randevu sistemine bağlanmalıdır. Görüşme gün ve saatlerinin belirlenmesi önemli ölçüde zaman kayıplarını önler. Zamanın sizi değil, sizin zamanı yönettiğiniz bir çalışma yaşamı dileğiyle…. www.plusvalue.com.tr FORMÜL 1. Yıl 2. Sayı / 65 www.plusvalue.com.tr ROBOTLARIN ÇAĞINI BAŞLATACAK OLAN İCAT BULUNDU 3D Printer hakkında haberlerle karşılaşmayanınız yoktur. Ben biraz daha günümüze ve önümüzdeki yıllara da bakmanızı istiyorum. Hepimizin aklına 3D Printer deyince plastik tarak ya da süs eşyaları geliyorsa gördükleriniz 5 yıl öncesine ait teknolojinin ürünleridir. Oysa ben son gelişmelerin ne kadar umut verici, aynı zamanda da korkutucu olduğundan bahsetmek istiyorum. Bilmemiz gerekir ki dünya için dönüm noktası sayılabilecek olan bu cihazlar sayesinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. bir kısmı bu printerlarla basılabilecek. Bu teknolojinin hala gelişme aşamasında olduğunu düşünürsek bu printerlar ile ileride ne tür işlerin başarılabileceğinin farkına varabiliriz. Yılmaz SATTI İnovatif girişimci / Uix Sadece 3D Printerlardan oluşan sanayiler kurulursa uçaklar dakikalar içinde tek bir makinadan sıfır personel, sıfır yedek parça ve en maliyetli olan parça nakliyesinden kurtulmuş olacaklar. Peki sizce az önce bahsettiğim villayı yapmak ne kadar zaman alır dersiniz. Bu konuda eminim dünyada da kendimize bir sıralama elde edebiliriz. Ama yine bu asla 24 saat olmayacaktır. 3D printer ile 24 saatte bir villa basıldı. DÜNYANIN YAZICIDA BASILMIŞ İLK SUNİ ORGANI BİR HASTAYA TAKILDI. ÇİNLİ HASTANIN SORUNLU OMURUNUN YERİNE ÜÇ BOYUTLU YAZICIDA BASILAN KUSURSUZ BİR OMUR YERLEŞTİRİLDİ. 3 D Printerları bu kadar cazip kılan en önemli özellik var olan teknolojilerle yapılması imkânsız ya da makul olmayan bir şeyi elde edebilme imkânı. Bilgisayarda herhangi bir program aracılığıyla üç boyutlu hale getirilen her türlü eşya ve nesne artık yeni üretilecek bir kalıba ihtiyaç duymadan üretilebiliyor. Çalışma prensibi olarak plastik tonerlerle başlayan printerlar en son organik bir kulak, çalışır vaziyette bir silah, 3 katlı bir villa ve bir Boeings 787-9 uçağının parçalarının bir bölümünü basmayı başarabildi. Ve son aldığımız haberlere göre bir kaç yıl içinde bu uçağın parçalarının %80’lik 66 / 1. Yıl 2. Sayı 3D Printer sayesinde bu villa 24 saatte basılabildi. www.plusvalue.com.tr Yakın gelecekte bolca kullanacağımız 3d printerları artık biraz tanıdınız. Şimdi 2014 ve 2015’de gerçekleşen bir kaç örnekle tanışmaya ne dersiniz? İlk olarak materyal ve eşya yapımında kullanılan 3D yazıcılar tıp sektöründe kullanımının ardından hayvan protezlerinin yapımında da kullanılmaya başlandı. Gagası kırılmış olan kartala yeni bir gaga üretildi. Protezin üretimi için 3D yazıcı teknolojisi kullanıldı. Protez aynı zamanda kartalın doğal estetiklikte görünmesini de sağlıyor. Yeni protez gaga, gerçeğinin yerini tutmasa da kartalın avlanıp beslenmesini sağlayacak kadar güçlü. ABD 3D PRİNTERLARIN İLERİYE DÖNÜK BAŞARISINA OLAN İNANCIYLA BU ALANDA YATIRIMLARINA HIZ KAZANDIRDI. Peki, biraz daha ileriye bakmaya ne dersiniz. İhtiyacınız olan bir ürünün zaman ve mekan kavramı olmadan internetten sadece modelini satın alıp evinizden çıkmadan o ürünü basma fikri uzak gelse de aslında bize sadece bir kaç yıl kadar yakın. Örneğin yeni bir saat modeli gördünüz. Markadan sadece modeli satın alacağız ve evimizdeki printer bize saatin aynısını dakikalar içinde oluşturacak. Bu gece 3:00’de veya bir davete katılmanıza 1 saatten az vaktiniz kaldığında bile İsviçre’de o gün satışa çıkmış bir saati elde etmenizi sağlayacak. Burada sınır yok; saat, araba, cep telefonu, mobilya, giysiler, ilaçlar ve organlar evet doğru duydunuz organlar ilk basılan hatta normal kulaktan daha iyi duyduğu tespit edilen kulaktan sonra bir omur 3D Printerla basılarak bir hastaya yeni bir hayat verdi. Dünya her yeniliği olduğu gibi bu alandaki yenilikler konusunda da ülkemize nazaran çok daha agresif atılımlar yapıyor. Teknolojinin hiçbir aşamasını kaçırmak istemeyen ABD’de 3D Printerların ileriye dönük başarısına olan güven oldukça fazla, hatta bu yazıcılar sayesinde üretim alanında devrim olacağı ve Çin’e duyulan ihtiyacın ortadan kalkacağı düşünülüyor. Başkan Barack Obama’nın üretim keşiflerinin yapılacağı merkez ağlar üzerine önerdiği 1 milyar dolarlık bahsi, bu durumu en iyi şekilde gösteren örnek olarak verilebilir. Teknoloji o kadar parlak ki bırakın ABD’nin üretim şeklini etkilemeyi, birçok endüstride bulunmaz bir fırsat sunduğuna inanılıyor. Bunlar başlıca; uzay araştırmaları, savunma, tıp olarak belirlenmiş. İnsan Kulağı Suyla etkileşimde çözülmeyen hidrojel, insan kalçasından alınan hücreler ve gümüş nano parçacıklarla basıldı. Şu anda insana takılamıyor. Sebebi ise sinir uçlarına ve damarlara henüz bağlayamamak. İnsan böbreği basıldı Silah basıldı. (BBC basıldı ve X-Ray aramalarından geçildi) Bisiklet basıldı (Hollanda) Nasa yeni nesil ağır roketi için basılmış parçaları test etmeye başladı (Kasım 2012) Özel bir şirket basılacak ilk roket için yarışma başlattı. Boeing 787 Dreamliner üretilirken 30 farklı parça yazıcıda basılarak kullanıldı. (Firma 15 yıl içinde uçakların %85’ini yazıcılardan basmayı planlıyor.) 24 saatte basılabilen villa Solid Concepts adlı şirket yararı kadar yanlış kullanılırsa bir o kadar da zararı olacak olan bu teknoloji ile lazer sinterleme yapılarak paslanmaz çelikten, 50 atış yapan bir silah üretti. 1. Yıl 2. Sayı / 67 www.plusvalue.com.tr HAREKET SAĞLIKTIR Günün büyük çoğunluğunu geçirdiğimiz ofisler gerek yanlış ofis mobilyaları gerekse oturma yanlışlarından dolayı hayatı kabusa çevirebiliyor. Hareketsiz bir vücut kas ve iskelet sistemine zarar verirken, vücut ağrıları strese ve kendini sürekli yorgun hissetmeye neden oluyor. B irçoğumuz şiddetli ve kesintisiz ağrı yaşamadan ise bu durumu maalesef ki ciddiye almıyoruz. Dolayısıyla hastalarımızın büyük bölümü son aşamaya gelene kadar herhangi bir önlem almadan hayatlarına devam ediyor. Oysa ofiste yapabileceğimiz ve çok az zamanımızı alan bazı hareketler sayesinde yaşam kalitemizi artırdığımız gibi işe odaklanma yeteneğimizi de harekete geçirerek hem vücudumuzu hem de zihnimizi uyandırabiliriz. Uzm. Dr. Saadet Birgül Aydıner Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon www.sbaydiner.com www.facebook.com/sbaydiner www.twitter.com/SBAydiner 68 / 1. Yıl 2. Sayı Ofis egzersizleri ile ilgili önerilerden önce bazı kontrolleri yapmamızda ise fayda var. Hayat kalitemizi düşüren risk faktörlerinden bazılarını kaldırmamız bile değişimi tüm vücudumuzda kendini hissettirecektir. Kontrol listesi: Koltuğunuzun yüksekliği dirsekleriniz masada kalacak biçimde mi ayarlı? Koltuğunuzun bel destek ayarı var mı? Koltuğunuz kol destekli mi? Monitörünüz göz hizanızda mı? Ayaklarınız rahat biçimde yerde mi? Mouse pad ergonomik mi? Masanızdaki düzen birincil, ikincil ve üçüncül ihtiyacınıza göre mi düzenlendi? www.plusvalue.com.tr Kontrol listesinde bulunan soruların hepsi evet ise gün içinde sadece birkaç dakika harcayarak birçok hastalığın önüne geçebilirsiniz. Tüm egzersizlerin yanı sıra hareketinizi maksimum seviyeye çekmek de yine sizin elinizde. Ofiste her ihtiyacınız olan şeyi masada bulundurmak yerine ara ara yerinizden kalkarak gidip almak, asansör yerine merdiven kullanmak, otobüsten bir durak önce inerek eve yürümek gibi oldukça basit ama hayatınıza tad katacak detaylarla vücut ağrılarınız azalırken yaptıklarınız psikolojik olarak da sizi rahatlatacaktır. Tüm önerilere rağmen geçmeyen ağrılara sahipseniz en kısa zamanda bir ‘Fizik Tedavi Uzmanından’ destek almanız hastalığınızın seyrini ilerlemeden önlemek açısından ciddiye alınması gereken bir durumdur. Unutmayın hareket sağlıktır, sağlık ise yaptığınız her ne ise size mutlulukla yapmanız için size gerekli enerjiyi verir. Sağlıkla kalın... OFİS EGZERSİZLERİ 1 Ellerinizi omuz hizasında birleştirerek iyice gerdirin. 2 Ellerinizi bu sefer başınızın üstünde gererek vücudunuzdan uzaklaştırmaya çalışın. 3 Başınızı hafifçe öne, arkaya, yanlara doğru eğerek gerdirin. 4 Ellerinizi belinize koyup kürek kemiklerinizi bir birine yaklaştırın, ardından uzaklaştırın. 5 Parmaklarınızın her birini gerdirerek aç/kapa yapın, yavaşça sallayarak bırakın. 6 Ayak bileklerinizi zorlamadan hafif biçimde dairesel hareketlerle çevirin. 7 Ayaktayken belinizi hafifçe sağ, sol ve arkaya doğru esnetin. ***Hareketler seri halde ve 3 set halinde yapılması gerekmektedir. Gün içinde 3-4 kez tekrarlayabilirsiniz. 1. Yıl 2. Sayı / 69 STIL www.plusvalue.com.tr BİR OFİSTE OLMAZSA OLMAZLAR İdeal bir ofis, yüksek motivasyon ve doğru kararları beraberinde getirir. Bu açıdan ofis dizaynı oldukça detaylı ve iyi değerlendirilmelidir. Çalışanların evlerinden daha fazla zamanı ofis alanlarında geçirdiğini düşünürsek çalışan psikolojisini çok iyi analiz etmek gerekir. M evcut ofisinizi yenilerken veya sıfırdan yeni bir ofis tasarlarken dikkat etmeniz gereken faktörler arasında kalite, maliyet ve süreç uyumu çok iyi planlanmalıdır. Kullanılan tüm yapı malzemeleri, objeler, görsel elemanlar ve hareketli mobilya üniteleri birbirleri ile bütünlük ve uyum içerisinde tasarlanmalıdır. Bütçeyi en efektif şekilde kullanmak yoğun bir bilgi birikimi ve profesyonellik gerektirir. Estetik kaygısız fonksiyonel bir ofis veya fonksiyonel kaygısız estetik bir ofis başarısız bir tasarım örneğidir. Serkan KOÇAK SK Mimarlık Ofis içerisinde yapılan işin niteliğine ve çalışılan departmanların birbirleri ile olan gizliliğine bağlı olarak çeşitli bö- lümlemeler yapılır. Bölümlemelerde kullanılan malzemenin özelliğine göre farklı departmanlar arasında gürültü kargaşası önlenir, doğal aydınlık seviyesinin en ölü alanlara kadar iletilmesi sağlanır ve sağlıklı bir iş ortamı yaratılır. ESTETİK KAYGI GÜDÜLMEYEN BİR OFİS DE, FONKSİYONEL OLMAYAN OFİS KADAR BAŞARISIZ BİR TASARIM ÖRNEĞİDİR. AYDINLATMA Ofis aydınlatması en çok önem verilen tasarım kriterlerinin başında gelir, çalışma ortamı için gerekli aydınlatma seviyesi projelendirilir, fonksiyonel olarak çözüme ulaşan aydınlatma projesi estetik değerlerle birlikte firmanın görsel olarak temsili demektir. Ofis çalışanları, müşteriler ve ziyaretçilerin ruhsal hallerini etkileyen en önemli unsurdur. Ofis ortamları loş değil aydınlık olmak zorundadır. Bu sayede algı açık olur ve insanlar uyku haline geçerek gevşemezler. Ofis sekreterya ve bazı yönetim odalarında müşterilerin ilk algısını pozitif yönde etkilemek için özel dizayn aydınlatma objeleri kullanılmalıdır. 70 / 1. Yıl 2. Sayı STIL www.plusvalue.com.tr mez. Öncelikle devamlı taze hava sağlanması, ortam havasının sürekli yenilenmesi, sıcaklık ve nemin konfor seviyesinde tutulması, yangın ve patlama tehlikelerinin azaltılması, kirleticilerin ortadan kaldırılması ya da seyreltilmesi ve ortamlarda istenmeyen hava akımlarının oluşmasını engellemek üzere (Örneğin, pis kokuların yayılması), birçok durumda ortamlara veya dış havaya karşı ortamın negatif basınç (vakumlu havalandırma) veya pozitif basınç (basınçlı havalandırma) altında tutulmasının sağlanması hedeflenir. YER DÖŞEMESİ Konforlu bir ofis ortamı için yer döşemesi olarak seçilecek malzeme genel tasarım konseptine uygun, bakımı kolay, steril, kolay temizlenebilir, uzun ömürlü ve ses emici özelliklere sahip olmalıdır. Döşeme malzemesi olarak mermerin ve granitin başarılı bir dizayn ile kullanılması, özel mekanlarda taş ve masif ahşap ürünleri kombinasyonu çok üst seviye bir görsellik katacaktır. OFİSLERDE KULLANILAN TAŞ VE MASİF AHŞAP ÜRÜNLERİ KOMBİNASYONU ÜST SEVİYE GÖRSELLİK KATAR. ASMA TAVAN Bir diğer önemli konu ise asma tavan tasarımıdır. Mekânın havalandırma sistemi, klima sistemi ve elektrik tesisatı kablo kanalları gibi görünmeyen gizli kahramanlarını estetik ile buluşturacağımız son noktadır. Dizaynın çok dikkatli ve iyi bir şekilde koordine edilmesi gerekir, genel OFİS DİZAYNININ EN ÖNEMLİ PARÇALARINDAN BİRİ OLAN AYDINLATMALARDA LOŞ ORTAMLAR, ALGIYI KAPATARAK UYKU HALİ YARATIR. HAVALANDIRMA Havalandırma sistemi bir ofis için olmazsa olmazlarındandır, faydaları saymakla bit1. Yıl 2. Sayı / 71 STIL www.plusvalue.com.tr olarak uygulamada yaşanacak problemlerin birçoğu bu koordinasyon eksikliğinden kaynaklanır. Malzeme olarak kullanılabilecek birçok alternatif mevcuttur. Karar ise genel mekân konseptine uygun olarak verilir. Dünyada yaygın modern ofis dizaynlarında tektonik tavan yani gizli kahramanlarımızı (havalandırma, elektrik tavaları...) açığa çıkartmak tercih ediliyor, ülkemizde 72 / 1. Yıl 2. Sayı de ileride bu tip konseptlerin yaygınlaşacağı düşünülüyor. Ofisinizin tarzı, yaptığınız iş ve kişisel tarzınız, mekânın oluşmasını doğrudan etkileyen faktörlerdir. Mekânınızın genişliğine göre mobilya seçiminde bulunmak, kullanışlı bir ofisin altın kuralları arasında yer alır. Fakat görsellikten önce konfor gelmektedir. Konforlu bir ofis mobilyası sayesinde yoğun iş stresini hafifletebilirsiniz. Sağlam ve kullanışlı seçilen mobilyalar, çalışanların üretkenliğini arttırdığı gibi, ekip çalışmasını da teşvik eder. Sekreter bankosu, yönetim odası ve toplantı odası gibi göz önünde olan mekânlar için özel tasarım mobilya ürünleri tercih edilmelidir. Mekânın kurgusu mobilya ile bütünleşmelidir. Şunu da unutmayalım ki kalite detaylarda gizlidir. SAĞLAM VE KULLANIŞLI SEÇİLEN MOBİLYALAR, ÇALIŞANLARIN ÜRETKENLİĞİNİ ARTTIRDIĞI GİBİ, EKİP ÇALIŞMASINI DA TEŞVİK EDER Depolama alanları mekânda kesinlikle kurgulanmamalıdır. Ofisin düzeni ve aranan dosya veya eşyaların istenildiğinde bulunabilmesi, ofisinizin doğru depolama seçeneklerine sahip olması ile gerçekleşir. Bu sayede depolanmış olan malzemelerin ehemmiyeti ve güvenliği sağlanmış olacaktır. www.plusvalue.com.tr 洀攀琀搀漀漀爀 㐀㐀㐀 㘀 㜀㘀 1. Yıl 2. Sayı / 73 . GEZI www.plusvalue.com.tr SURLARIN İÇİNDEN TARİH AKAN BİR İLÇE: İznik çini demek... Buram buram tarih kokan sokaklarında, geçmişe ışık tutan yapıların ayakta kalmaya direnmesi demek, Su demek, Göl demek, 7 53 metrekareye sığdırdığı onlarca meziyetiyle Bursa’nın şirin ilçesi İznik’i neresinden anlatsak hep bir şeyini eksik bırakacağız hissini bırakıyor insanda. Bazı yerler vardır ki fotoğrafla, yazıyla kolaylıkla anlatırsın, oysa bazı yerler de vardır ki hani bam teline dokunan insanın... İşte onu yaşamak gerek... İznik de öyle bir ilçe, yaşamadan, dokunmadan anlaşılmayan; yüzyıllık ruhsal dokunuşu 74 / 1. Yıl 2. Sayı Gümüş balığının evi demek, Yol kenarındaki ağaçlara tırmanmadan koparılabilen, sulu meyveler demek, İznik zeytin demek, İznik doğa demek, En el değmemişinden... sadece o havayı teneffüs edenlere sunan, iki dağ arası vadiye sıkışmış; gölünden, ağacından, surlarından tarih akan bereketli toprakların anavatanı. Helikare, Antigoneia, Nikea, Nicea ya da İznik her bir ismiyle tarihin tozlu sayfalarından süzülen İznik’teki ilk yerleşimin M.Ö. 2500 yıllarında olduğu düşünülüyor. Makedonya İmparatoru Büyük İskender’in generali Antigonus tarafından alındığı için bir dönem Antigoneia adıyla anılsa da zamanla Rumca sur içindeki anlamındaki -is ekiyle İsnikea, son olarak da bugün kullanılan İznik adını alır. İznik’i her noktasıyla keşfetmek istiyorsanız zamanınızı iyi planlamanızı öneriyoruz. Lakin gördüğünüz her şey sizi büyüleyecek ve İznik’te zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız bile... . GEZI www.plusvalue.com.tr ADIM ADIM İZNİK İZNİK GÖLÜ Türkiye’nin 5. büyük gölü olma özelliğini taşıyan İznik Gölü manzarası ile seyredenleri etkilerken, birbirinden özel balıklarıyla da mideleri kuşatıyor. Antik çağda Askania adıyla anılan tatlı su gölünün özellikle güney ve kuzey kıyıları bahçeli restoranlara ev sahipliği yaparken, misafirlerini ağırlamayı zevk bilen işletmeleriyle de gönlünüzü fethedecek. İZNİK BAZİLİKASI Göl kıyısının 20 metre açığında 2014 yılında keşfedilen bazilika Archaeological Institude Of Amerika tarafından 2014 yılının en önemli 10 keşfi arasında gösteriliyor. İznik Gölü kıyısında öldürülen Aziz Neophytos adına yapılan bazilikanın, İznik Gölü’nün sularına İS 740 yılındaki depremle gömüldüğü tahmin ediliyor. Antik kaynaklar ve bazilikanın mezarlarından birinin açık kapağı ise naaşın daha sonra taşındığını kanıtlar nitelikte. Bu yaz başlanan sualtı incelemeleri ile gizemi çözülmeye çalışılan bazilika özellikle ha- vadan fotoğraflarla çok net biçimde görüntülenebiliyor. İZNİK ÇİNİLERİ Dünya sanat tarihi açısından da kıymet gören çini sanatı, 7. yüzyıla Uygurlar’a kadar dayansa da yükseliş dönemi Anadolu Selçukluları ile başlar. Özellikle minare ve türbelerde firuzeden, kobalt mavisine, mora kadar geniş renk yelpazesiyle 13. yüzyılın başlarından itibaren de yaşamın her alanında yoğun biçimde kullanılmaya başlanmış. Selçukluların İznik’te h ü k ü m sürdüğü yıllarda üretilen mimarilerde bu izlerin en eşsizlerini görmek mümkün. İznik özellikle 14. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar çini üretiminde merkez olarak kabul edilirken özellikle 16. yüzyıl İznik Çinileri’nin dünyada da tanınmaya başladığı dönemdir. Bugün çininin anavatanı olan İznik’te elin değdiği her yerde birbirinden eşsiz çinileri örneklerini görmek mümkün. Oldukça zahmetli bir yapım süreci olan çininin hikayesi yarı değerli kuvars elementinin öğütülüp taş haline getirilmesi ve şekillendirilmesi ile başlıyor. Fırınlama-boyama-sırlama-fırınlama-soğutma işlemlerinin ardından da doğanın binbir tonunu yansıtan son halini alıyor. Çinilerin en önemli özelliklerinden biri ise boyalarının doğal olması, bu konuda maalesef yeterli kaynak günümüze ulaşmamış dolayısıyla hala mercan kırmızısının nasıl elde edildiği çözülemeyen sırların içinde. Özetle her şeyi el emeği, her şeyi özgün, her şeyi doğal ve kıymetli... İznik’te hüküm sürmüş Anadolu Selçuklular ile zirveye oturan çini sanatı doğal olarak buranın ekmeği, suyu... Bugüne taşınan tüm mimari eserlerde çinilerin birbirinden özel renk ve desenlerine şahitlik edebilirsiniz. Günümüzde çini sanatı tekrar canlandırılmaya çalışılsa da, eski üretim performansı olmayan İznik’te küçük çini atölyelerini ziyaret edebilirsiniz. 1. Yıl 2. Sayı / 75 . GEZI www.plusvalue.com.tr İZNİK KALESİ M.Ö. 258’li yıllara dayanan Roma İmparatorluğu döneminde yapılan İznik Kalesi düşman saldırıları sonrası ciddi bir onarımdan geçerek bugünkü halini almıştır. İstanbul, Yenişehir, Lefke ve Göl kapıları bulunan kale surların direncini artırmak için 114 yuvarlak planlı burç yapılmıştır. Lefke ile İstanbul kapısı surlarında M.Ö. 3. yüzyıla ait kabartma savaş tasvirlerini de görebilirsiniz. YEŞİL CAMİ Osmanlı devrinde yapılan ilk camilerden olan Yeşil Cami, adını minaresindeki yeşil çinilerden alırken, mekanı tek kubbe altında toplama esasına dayanan Osmanlı Cami mimarisinin de ilk örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. Kare plan şemasıyla sekizgen kasnağa oturan kubbeleri ve içindeki Bizans, Selçuklu esintileri ile tarihe tanıklık eden Yeşil Cami, yeşil çinilerin hakimiyetinde sarı, firuze ve mor renklerin muhteşem uyumu ile görülmeye değer bir eser olarak İznik’in sembolü kabul edilmektedir. Yeşil Cami AZİZ TRYPHONOS KİLİSESİ SU KEMERLERİ (AQUADUCTS) Bizans İmparatoru 2. Theodors Laskaris’in Aziz Tryohonos onuruna 13. yüzyılda yaptırdığı kilise özellikle büyük kubbesi, granit sütunlar ve yer döşemelerinde kullanılan mozaikleriyle dikkat çekiyor. Doğu yönünden kente gelen ve Lefke Kapı’nın dışında biten su yolları, M.S. VI. yüzyılda İmparator Jüstinien tarafından yaptırılmış ve su kemerleri antik dönemden yakın geçmişe kadar kentin su ihtiyacını karşılamış. Havuz Başı-Lefke Kapı arasındaki su yolu günümüze kadar tüm güzelliğiyle gelmiştir. SANSARAK KANYONU Sansarak Kanyonu 76 / 1. Yıl 2. Sayı Osmanlı ordusuna at yetiştirilmesi sebebiyle sarı kısrak denilen yer daha sonra Sansarak olarak anılmaya başlanmış. Özellikle trekking parkurları arasında en zorlularından biri olan kanyon, doğa yürüyüşçülerinin de uğrak yeridir. Ormanın derinliklerinde kamp yaparak el değmemiş bu cennette harika bir hafta sonu geçirmek istiyorsanız burası tam size göre. www.plusvalue.com.tr 1. Yıl 2. Sayı / 77 . GEZI www.plusvalue.com.tr İZNİK AYASOFYA MÜZESİ İznik’in merkezinde tam da meydanda Ayasofya Müzesi ve Camii ile karşılaşıyorsunuz. Ayasofya, surların çevrelediği dört kapıdan da gelenin aynı noktada birleştiği stratejik bir yere konumlandırılmış. Daha önce 1. Konsül’ün de yapıldığı İznik, Hristiyanlık ile ilgili kararların alındığı 7. Konsül’ü de Ayasofya’da gerçekleştirmiş. Dolayısıyla yabancı turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği yerlerden biri. Restorasyon sonrası aslına uygun olmadığı gerekçesiyle tepki gören yapı bu çalışmanın ardından müze olarak kullanılsa da 2011 yılında cami olarak ibadete açılmıştır. Kaynaklara göre 850 yıl Ayasofya Kilisesi, Ayasofya Müzesi ve 600 yıl Orhan Camii olarak 3 isimle anılan da tek yer olarak geçiyor. Ayasofya’nın ismindeki çok çeşitlilik, depremlere ve zamana direnemeyen yapının el değişimleriyle farklı mimari anlayışları harmanlamasına neden oluyor. Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin izlerini yapıda görmek mümkün. Nilüfer Hatun (İznik Müzesi) NİLÜFER HATUN İMARETİ (İZNİK MÜZESİ) 1388 yılında I. Murat tarafından annesi Nilüfer Hatun anısına inşa ettirilmiş ve Osmanlı mimarisinde ilk kez ters T plan- lı olarak yapılmış imareti örneğidir. Yapı, Kurtuluş Savaşı sırasında Yunan istilasıyla büyük hasarlar almış, 1960 yılından sonra restore edilen Nilüfer Hatun İmareti aynı yıl müze olarak tarih severlerin hizmetine açılmıştır. KOİMESİS TES THEOTOKOS (KOİMESİS KİLİSESİ) Bizans resim sanatında önemli bir yere sahip olan Koimesis Kilisesi’nin Piskopos Hyakinhos tarafından yaptırılan kilise, Hz. Meryem’in ölümü, göğe yükselmesi anlamı taşıyor. Doğu Roma İmparatoru Theodore Lasgaris’in Bizans İmparatorluğu’nu kurduğu, kapalı Yunan haçı planında tasarlanan kilise, aynı zamanda İznik Doğu Roma İmparatorluğu’nun da merkez kilisesi olarak ilan edilmiş. Günümüze kalan parçaları ise maalesef ki çok az. Özellikle depremler, savaşlar ve değişen himayelerin ardından günümüze kalan sadece kilisenin temeli, narteks duvarlardan çok azı ile döşeme parçaları. 78 / 1. Yıl 2. Sayı . GEZI www.plusvalue.com.tr ANTİK ROMA TİYATROSU Kuzeybatı Anadolu’nun ayakta kalan ve en görkemli arkeolojik yapıtı olan tiyatro, Roma İmparatoru Trajanus döneminde M.S. 111–12 yılları arasında Bithynia Prokonsülü (Valisi) Plinius’un çabalarıyla yapılmıştır. 13. yüzyılda toplu mezarlığa dönüştürülmüş, daha sonra da burada seramik fırınları yer almıştır. Seyirci Bölümünün (cavea) bir kısmı günümüze kadar gelebilmiş. KIRGIZLAR TÜRBESİ İznik’in Türkler tarafından işgal edilmesinde yardımları dokunan Kırgız Türkleri’nin anısına Orhan Gazi tarafından yapılan türbe, özellikle kalem işi süslemeleriyle farklı bir tarza ev sahipliği yapmakta. YAPMADAN GELME! • Bir çini alınacak, • Gölün kenarında balık yenilecek, • Kültürün ruhu doyurmasına izin verilecek, • Zeytin alınacak, • Dalından bir meyve kopartılacak. 1. Yıl 2. Sayı / 79 KÜLTÜR SANAT www.plusvalue.com.tr SİNEMA SPECTRE Vizyon Tarihi: 6 Kasım 2015 Yönetmen: Sam Mendes Oyuncular: Daniel Craig, Christoph Waltz, Monica Bellucci... Tür: Aksiyon , Casusluk Ülke: İngiltere , ABD İ lk filmin başarısının ardından ikinci film için kolları sıvayan Avengers ekibi bu filme bütün kahramanları dahil ediyor; bu kez Thor, Iron Man, Kaptan Amerika ve Hulk’ın yanısıra Hawkeye, Nick Fury ve Black Widow da maceraya katılıp sürprizini koruyan beklenmeyen düşmanlara karşı savaşıyor. Bu kez hiç olmadığı kadar aksiyonlu bir macerayı vadeden film, her bir kahramanın kişisel yaşamına ve aralarındaki ilişkilere vurgu yapmayı hedefliyor. Iron Man, barışın sağlanması için bekletilen bir sistemi yeniden başlatmak ister fakat işler hiç de umduğu gibi gitmez. Bunun üzerine Thor, Kaptan Amerika, Hulk, Nick Fury, Black Widow ve Hawkeye yeniden bir araya gelir. AÇLIK OYUNLARI ALAYCI KUŞ BÖLÜM 2 Vizyon Tarihi: 20 Kasım 2015 Yönetmen: Francis Lawrence Oyuncular: Jennifer Lawrence, Josh Hutcherson, Liam Hemsworth Tür: Macera , Dram , Bilimkurgu Ülke: ABD K atniss Everdeen, uzaklardaki kasabasının yıkıma uğradığını öğrendiği an durumu görmek için evine geri döner. ‘Açlık oyunlarını’ kazananların kaldıkları yer hariç tüm kasaba otorite tarafından yerle bir edilmiş, bu felaket ortamında görebildiği tek canlı şey ise kedi Buttercup olmuştur. Katniss, Buttercup’ı da alıp 13. Bölge’ye gider. 13. Bölge’nin yöre halkı yeraltında gizlenerek yaşamakta, hükümet tarafından kullanılan nükleer silahların yıkıcı etkilerinden korunmaya çalışmaktadır. Katniss’in Devrim kampanyalarını güçlendirmesinin önündeki tek engel hükümet tarafından hile amaçlı tutulan Peeta’dır... Despot yönetim Capitol ve savaş yorgunu Panem arasında geçen sivil savaşı ele alan film, ilk filmi büyük ilgiyle karşılanan The Hunger Games serisinin dördüncü filmi. Seri, ilk filmin ardından yönetmen koltuğunda bir değişime giderek I Am Legend filminin yönetmeni Francis Lawrence’ın denetimine bırakıldı. 80 / 1. Yıl 2. Sayı KÜLTÜR SANAT www.plusvalue.com.tr KİTAP KONSER SOSYAL MEDYA SANATI İ sterseniz bir ürün veya hizmet sunun, isterseniz bir marka olarak kendinizi konumlandırın, sosyal medyanın başarıyı belirleyen unsurların başında geldiği artık bir gerçek. SELÇUK BALCI BURSA AÇIKHAVA TİYATROSU 12 EYLÜL 2015 Apple’ın popüler marka imajının oluşmasında büyük katkıları olan ve iş dünyasında tüm sosyal medya platformlarının kullanımına öncülük eden Guy Kawasaki ve meslektaşı Peg Fitzpatrick’in bu konuda söyleyecek çok sözü var. Yazarlar son kitapları olan Sosyal Medya Sanatı’nda okuyanı zamandan, çabadan ve paradan tasarruf ettirecek pratik bir kullanım kılavuzu sunuyor. KARAR VERDİM H epimizin karar verirken tereddütler yaşadığı, kararsız kaldığı, zorlandığı anlar vardır. İster çok kararlı, ister kararsız biri olun, hem iş hem de özel hayatınızda daha sağlıklı kararlar verebilmek için yapabilecekleriniz var. Lale Saral Develioğlu karar vermeyi balonla yapılan bir yolculuğa benzeterek hem kararlarımızı etkileyenleri fark etmemize hem de karar yolculuğuna çıkmak için cesaret toplamamıza yardımcı oluyor. Seneler geçtikçe çoğalan tecrübelerin ustalıkla aktarımı… “Tüm yöneticiler için okunması gereken bir rehber niteliğinde olduğunu düşünüyorum.” Mehmet Emin Karamehmet BEN SATIŞ DANIŞMANIYIM B enim adım satış danışmanı. İş dünyasının en önemli kişisi benim. Şirketimin marka yüzüyüm. Ben tasarımcıların tasarladığı, tedarikçilerin getirdiği, belki de milyonlarca kişinin yapım aşamasında emek verdiği ürünleri, tam da ihtiyacı olan kişilerin kullanımına sunarım. Firmamın başarısında, kârlılığında ve temsilinde mihenk taşıyım. Ürün ne kadar güzel olursa olsun, satılmazsa ne işe yarar ki? Ben üretici ile o ürüne ihtiyaç duyan arasındaki köprüyü kuran kişiyim! Bu noktada o kadar önemliyim ki, bir müşterimin firmaya olan güvenini yerle bir edebilirim! CEM ADRİAN HAYAL KAHVESİ 18 EYLÜL 2015 SELAMİ ŞAHİN JOLLY JOKER 3 EKİM 2015 1. Yıl 2. Sayı / 81 www.plusvalue.com.tr 82 / 1. Yıl 2. Sayı www.plusvalue.com.tr 1. Yıl 2. Sayı / 83