5237 sayılı tck 148-150. maddelerinde yer alan yağma suçu

Transkript

5237 sayılı tck 148-150. maddelerinde yer alan yağma suçu
“5237 SAYILI TCK
148-150. MADDELERİNDE YER ALAN
YAĞMA SUÇU”1
MUHAMMET MURAT ÜLKÜ
ÇORUM CUMHURİYET SAVCISI
33516
Bu çalışma, “Yeni Ceza Adalet Sistemi”nin Cumhuriyet Savcıları ve Hakimlere tanıtımı için
21.02.2005-01.04.2005 tarihleri arasında Samsun ilinde düzenlenen (Adalet Bakanlığı Eğitim
Dairesi Başkanlığı’nca) seminerler için hazırlanmıştır.
1
YAĞMA SUÇU
-yağma suçunun temel şekliYENİ TCK MD.
ESKİ TCK MD.
Yağma
MADDE 148. - (1) Bir başkasını, kendisinin
veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel
dokunulmazlığına yönelik bir
saldırı
gerçekleştireceğinden
ya
da
malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara
uğratacağından bahisle tehdit ederek veya
cebir kullanarak, bir malı teslime veya
malın alınmasına karşı koymamaya
mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Cebir veya tehdit kullanılarak
mağdurun, kendisini veya başkasını borç
altına sokabilecek bir senedi veya var olan
bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan
bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin
alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle
bir senet hâline getirilebilecek bir kağıdı
imzalamaya veya var olan bir senedi imha
etmeye veya imhasına karşı koymamaya
mecbur edilmesi hâlinde de aynı ceza
verilir.
(3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile
kendisini bilmeyecek ve savunamayacak
hâle getirilmesi de, yağma suçunda cebir
sayılır.
Yağma
Madde 495 - Her kim,menkul bir
malın zilyedini veya cürüm
mahallinde
bulunan
bir
başkasını
cebir
ve
şiddet
kullanarak veya şahsen veya
malen büyük bir tehlikeye
düşüreceği beyanı ile tehdit
ederek o malı teslime yahut o
malın kendi tarafından zaptına
karşı sükut etmeye mecbur
kılarsa on seneden yirmi seneye
kadar ağır hapis cezasına
mahkum olur.
Bir malın yağması esnasında
veya Akabinde fiili icra veya
itmam etmek veya malı kaçırmak
yahut kendisini veya şerikini
cezadan kurtarmak için mal
sahibine veya vaka mahalline
gelen başkasına karşı cebir ve
şiddet veya tehdit icra eden
kimse hakkında da aynı ceza
hükmolunur.
Yağma2 suçları bilindiği gibi eski ceza kanunumuzun 495 ve
502 maddeleri arasında düzenleniyordu. Yeni kanunumuzun yağma suçuna
Yağma suçu kasten işlenebilen bir suçtur.Hırsızlık suçunda failin faydalanmak
kastı ile hareket etmiş olması gerektiği açıkça belirtilmesine rağmen yağmada
faydalanmak kastı açıkça belirtilmemiştir.Ancak yağma suçunda da fail
2
2
ilişkin olarak üç madde sevk
maddelerdir.
ettiğini görüyoruz. Bunlar 148, 149 ve 150.
TCK.nun 148. maddesinde sırasıyla önceki kanunun 495/1
maddesinde öngörülen klasik yağma suçu, 496. maddede öngörülen senedin
yağması ve 501. maddede yer alan cebir karinesi düzenlenmiştir. Tabi yeni
kanunda ilk olarak şunu ifade edebiliriz ki eski kanunda yer alan korkutarak
faydalanma, adam kaldırma ve adam kaldırmada muhabere nakli suçlarına da
yer verilmediğini görüyoruz. Ancak buna bakarak bu fiiller suç olmaktan
çıkmış şeklinde düşünülmemelidir.3
-korkutarak faydalanma suçuÖrneğin korutarak faydalanma suçuna bu açıdan baktığımızda,
bildiğiniz gibi klasik yağma suçunda eskiden olduğu gibi yeni kanunda da
“cebir, şiddet, tehdit” ile “alma”nın eşzaman olması gerekmektedir. Yani araç
hareketleri olan “cebir, şiddet, tehdit” ile amaç hareketleri olan “alma”nın
eşzamanlı olması gerekir.
Korkutarak faydalanmada4 ise, örneğin “telefon açarak şu kadar para
getirin veya hesabıma şu kadar para yatırın” şeklindeki tehditler üzerine eğer
bir menfaat sağlanırsa bu eski kanunda korkutarak faydalanmayı
faydalanmak kastı ile hareket etmiş olmalıdır.Fail malı tahrip etmek, bozmak
kastı ile hareket etmiş olursa yağma suçunu işlemiş olmaz.( DÖNMEZER,Sulhi,
“Kişilere ve Mala Karşı Cürümler”,s.367, MALKOÇ,İsmail, Açıklamalı-İçtihatlı
Türk Ceza Kanunu, s.1162,ÖZTÜRK,Bahri, Ceza Hukuku-Genel Hükümler ve
Özel Hükümler-Temel Bilgiler, s.249) Fail malı sahiplenmek için değil de, bir
süre kullanmak amacı ile almış olsa bile yağma suçu oluşur.
Örneğin eski düzenlemedeki adam kaldırma suçunda aslında iki ayrı suç
vardır. Bu suçta bir kişi öncelikle hürriyetinden yoksun bırakılıyor. Daha sonra
da bir başka kişiden önceki kişinin serbest bırakılması için bir bedel istiyoruz.
Görüldüğü gibi burada bir kişiye karşı hürriyeti tahdit suçu, bir başka kişiye
karşı da yağma suçu vardır. Adam kaldırma suçunu bağımsız olarak kanuna
almayan yeni ceza sisteminin yapmak istediği de budur.
3
Korkutarak faydalanma suçu bakımından ise burada yargıtayın özellikle
suçun hareket unsuru olarak bir malı teslime zorlama kavramını yorumlamak
gerek. Çünkü bu ifade eski kanunumuzda da vardı. Aynen muhafaza edilmişti ve
bu ifade korkutarak faydalanma suçu ayrıca da düzenlendiği için malın
alınması şeklinde anlaşılıyordu, teslime zorlamak şeklinde anlaşılmıyordu.
Çünkü korkutarak faydalanmayla klasik yağma suçu arasında hemzamanlık
bakımından, malın verilmesine zorlama bakımından bir takım ayrımlar vardı.
Dolayısıyla bu ifadenin korkutarak faydalanmayı da cezalandıracak şekilde
yorumlanması gerekir.
4
3
oluşturuyordu. Şimdi yeni kanunda da korkutarak faydalanma şeklindeki
eylemleri 148. maddenin 1. fıkrasına sokabiliriz. Ancak bunun için kanun
metnindeki “bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur
kılma” ifadesini Yargıtayın korkutarak faydalanmayı da kapsar şekilde
yorumlaması gerekecektir. Alma eylemini sırf cebir şiddet tehditle eşzaman olan
alma şeklinde değil, biraz daha geniş yorumlaması gerekiyor.
-hırsızlık suçunun koşulları öncelikle burada da aranırDiğer yandan, yağma suçunun maddi unsurları bakımından
hırsızlık suçunun oluşması için aranan bütün koşullar öncelikle burada da
aranır.5
-cebir kavramı şiddeti de içerdiği için yeni kanunda sadece cebir ve
tehdit kavramlarına yer verilmiştirHer iki kanun arasında bu suç ile ilgili düzenlemeler
konusunda mevcut bir fark ise şudur: Yeni TCK.nda, yağma suçunda malın
teslimi için kullanılan araçlar,
kanunda cebir ve tehdit6 olarak
Suçun maddi konusunu oluşturan “taşınır mal”, maddi ögesini oluşturan
“malın bulunduğu yerden alınması” ve manevi ögesini oluşturan “faydalanma
maksadı” ile ilgili olarak hırsızlık suçu bakımından yapılan açıklamalar burada
da geçerlidir. Aradaki fark, malın alınması amacıyla kişiye karşı cebir
kullanılmış olması zorunluluğundan kaynaklanmaktadır. Kısaca, cebir yoluyla
işlenen hırsızlığa yağma denir. Suçun Maddi Unsuru ise Bir başkasını,
kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik
bir saldırı gerçekleştireceğinden yada malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara
uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime
veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak.
6
Tehdit etmek nedir? Tehdit etmek, birinin gözünü korkutmak, korku vermek,
gözdağı vermek demektir. Yağmada tehdit ile kişi korkutularak malın alınması
veya alınmasına karşı koyulmaması sağlanmaktadır.
Tehdidin ağırlığı. Kullanılan tehdit ile malın alınması veya alınmasına karşı
konulmaması arasında bir nedensellik bağı bulunmalıdır.Yani kullanılan
tehdidin etkisiyle mağdur malı teslim etmeli veya malın alınmasına karşı
koymamalıdır.Bu bakımdan, kullanılan tehdidin, kişiyi malı teslim etmeye veya
alınmasına karşı koymamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir. Bu nitelikte
olmayan bir tehdit, sırf mağdurun normalden fazla ürkek olması nedeniyle,
malı teslim etmeye veya alınmasına yöneltmişse, yağma suçundan söz edilemez
ve fiilin hırsızlık olarak nitelendirilmesi gerekir.
5
Tehdidin haksızlığı. Yağma suçunun oluşabilmesi için yapılan tehdidin
haksız olması gerekir.
4
öngörülmüştür. 765 sayılı kanunda ise cebir ve tehdit yanında şiddet de bir
araç olarak zikredilmişti.Yeni hükümde şiddet unsuruna yer verilmemiş
olmasının sebebi cebir kavramının7 esasen şiddeti de içermesidir. Yine
belirtmek gerekirse, yağma suçu için kullanılan cebir8 ile malın alınması veya
alınmasına karşı konulmaması arasında bir nedensellik bağı bulunmalıdır.
Cebrin yöneltildiği kişi bakımından her iki kanunda aynı
anlama gelebilecek iki farklı tabir kullanılmıştır. 765 sayılı kanunda cebrin
yöneltildiği kişi ‘malın zilyedi veya cürüm mahallinde bulunan başka bir kişi’
olarak öngörülmüştü. 5237 sayılı kanunda ise ‘bir başkası’ olarak ifade
edilmiştir.Bir başkası sözü failin dışındaki herkesi kapsar.Bu bir başkası malın
maliki olabileceği gibi malik olmayan zilyedi, zilyet sıfatı olmaksızın malı geçici
olarak elinde bulunduran kişi, hatta mal ile herhangi bir ilişkisi olmaksızın suç
mahallinde bulunan bir kimse de olabilir.
-yağma suçunda
tehdidin yönelik olması gerektiği hukuki değerlerYağma suçu bakımından iki kanun arasındaki önemli bir fark da
şudur: Suçun araç hareketlerinden birisi olan tehdidin yönelik olduğu hukuki
değerler bakımından yeni kanun bir sınırlandırma getiriyor.9 Eski kanunda
Cebir kullanmak nedir? Cebir zor, zorlayış; cebir kullanmak ise bir işi
yaptırmak için zora başvurmak demektir.( http://www.tdk.gov.tr/tdksozluk )
Yağma suçunda fail, malı elinde bulundurana karşı zor kullanarak ondan malı
vermesini veya malı almasına karşı koymamasını
ister.Mağdura karşı
kullanılan cebir sonucu mağdurda herhangi bir iz meydana getirmek veya
mağdurun yaralanmasına neden olmak şart değildir.
8
Cebir yağma maksadına yönelmiş olmalıdır.Yani kullanılan cebrin etkisiyle
mağdur malı teslim etmeli veya malın alınmasına karşı koymamalıdır.Bu
bakımdan, kullanılan cebrin, kişiyi malı teslim etmeye veya alınmasına karşı
koymamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir. Bu nitelikte olmayan bir cebir,
sırf mağdurun normalden fazla ürkek olması nedeniyle, malı teslim etmeye veya
alınmasına yöneltmişse, yağma suçundan söz edilemez ve fiilin hırsızlık olarak
nitelendirilmesi gerekir.
7
Yeni düzenlemeye göre tehdidin kimlere yönelik olması gerekir?
1 -Mağdurun kendisinin hayatına yönelik bir saldırı olacağı tehdidi (Mesela
malı vermezse öldürüleceğinin bildirilmesi.)
2 -Mağdurun vücut dokunulmazlığına yönelik bir saldırı olacağı tehdidi
(Mesela dövüleceği veya yaralanacağı)
3 -Mağdurun cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı olacağı tehdidi
(Mesela kişiye cinsel saldırıda bulunulacağı)
4 -Mağdurun bir yakınının hayatına veya vücut dokunulmazlığına veya
cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı olacağı tehdidi hallerinde yağma
suçu vardır.
9
5
şahsen veya malen büyük bir zararla korkutmak suretiyle malın alınması
gerekiyor du ki şahsen veya malen kavramları hemen hemen kişiye ait bütün
değerleri kapsıyordu.
Yeni kanunda ise bir sınırlamaya gidilmiş ve buna göre “bir
başkasını, kendisinin veya bir yakınının hayatına, vücut veya cinsel
dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da
malvarlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından” bahisle tehdidin
yapılması gerekiyor. Yani yaşama hakkına yönelik bir tehdit olacak, vücut
dokunulmazlığına yönelik bir tehdit olacak, cinsel dokunulmazlığa yönelik bir
tehdit olacak ya da mal varlığına yönelik büyük bir zarara uğratma yönünde bir
tehdit olacak.
Dolayısıyla bunun dışında kalan hukuki değerlere yönelik
tehditler, sözgelimi şerefe yönelik tehditler yağma suçunun tehdit bakımından
konusunu oluşturmayacaktır. Örneğin, senin şerefini iki paralık edeceğim
şeklindeki bir tehditle ya da bir kişinin özel hayatına ilişkin bir takım
görüntülerin yayınlanması tehdidiyle para istenilmesi halinde bu şekildeki
tehdit nedeniyle yağma suçu oluşmayacaktır.
Dolayısıyla mağduru bir yakının mal varlığına büyük bir zarar
vereceği tehdidi ile yağma suçu oluşmayacaktır.
-yağma suçunun tamamlanma anıETCK’ya göre cebir şiddet ve tehdidin, malın alınması anında ya da
malın alınmasından sonra, fiili tamamlamak veya malı kaçırmak yahut
kendisini veya şerikini cezadan kurtarmak için gerçekleştirilmiş olması
gerekirdi (ETCK m. 495/2). Bu sonuncu durumda “yağmaya dönüşen
hırsızlıktan” söz edilmekte, bunun için de cebir, şiddet veya tehdidin
belirtilen amaçlarla gerçekleştirilmiş olması aranmaktaydı.10
Her ne kadar ETCK m. 495/2, “malın alınmasından sonra” başvurulan
cebir, şiddet ve tehdidi de yağma olarak nitelendirmekte ise de, bununla malın
alınması arasında nedensellik ilişkisinin bulunmadığı durumlarda, hırsızlık ve
ayrıca duruma göre şartlı tehdit (ETCK m. 188), basit tehdit (ETCK m. 191) veya
kasten yaralama (ETCK m. 456) suçlarından dolayı failin cezalandırılması
gerekirdi. ETCK m. 495/2’nin uygulanabilmesi için failin henüz mal üzerinde
egemenlik tesis etmemiş olması aranmaktaydı. Mal üzerinde egemenlik tesis
edildikten sonraki cebir ve şiddet veya tehdit niteliğindeki hareketler yerine
göre başka bir suçu oluşturabilirse de, yağma suçunu oluşturmazdı. Öte yandan
failin belirtilen amaçlarla cebir, şiddet ve tehdide başvurması yeterli olup,
10
6
YTCK ise, “yağmaya dönüşen hırsızlık suçuna” ayrıca yer vermiş
değildir. Gerekçede zilyedin mal üzerinde tasarruf olanağının ortadan
kalkması anına kadar cebir ve tehdide başvurulması durumunda
yağma suçundan söz edileceği, buna karşılık suç tamamlandıktan sonra
başvurulan cebir ve tehdidin ayrı suçların oluşmasına yol açacağı
belirtilmektedir.
Gerekçede yer verilen bu açıklamalardan, hırsızlık suçunun
tamamlanmasından sonra başvurulan cebir ve şiddet veya tehdidin yağma suçu
çerçevesinde cezalandırılamayacağı, failin hırsızlık ve duruma göre kasten
yaralama veya tehdit suçundan dolayı cezalandırılması gerektiği sonucu ortaya
çıkmaktadır.
Oysa birçok ülke ceza kanununda yağmaya dönüşen hırsızlık suçuna
ayrıca yer verilmekte ve böylece fiilin haksızlık içeriği belli ölçüde karşılanmış
bulunmaktadır. Bu açıdan YTCK’da yağmaya dönüşen hırsızlık suçuna ayrıca
yer verilmemesi yerinde olmamıştır.
Örneğin evin içindeki eşyayı alıp kapıdan çıkarken mal sahibi ile
karşılaşan hırsız, ona karşı cebir veya tehdit kullanacak olursa, yağma suçu
oluşur.11
Ancak, suç tamamlandıktan sonra yani çalınan mal zilyedin tasarruf
alanından, zilyedin egemenlik alanından çıkarıldıktan sonra mağdurun
direnmesine karşı bir cebir, şiddet ve tehdit uygulanırsa burada yağma suçu
oluşmaz. Burada tamamlanmış bir suç ile elde edilen malın geri alınmasına
bunun sonucunda suçun tamamlanmış veya malın kaçırılmış olmasına gerek
yoktu. Fail, hem malın alınmasından önce veya malın alınması sırasında ve hem
de malın alınmasından sonra cebir ve tehdide başvurmuş ise, bu durumda
ortada tek bir yağma suçunun bulunduğu kabul edilmekteydi. Failin malın
alınmasından sonra başvurduğu cebir, şiddet ve tehdidin “suçu tamamlamak”
veya “malı kaçırmak” veya “kendisini veya suç ortağını cezadan kurtarmak”
amacına yönelik olması gerektiği için, failin hırsızlık suçunu işlemesinden
sonra kendisine yönelik saldırıyı ortadan kaldırmak amacıyla gerçekleştirdiği
fiiller, hırsızlığın yağmaya dönüşmesi sonucuna yol açmazdı.
Cebir ve şiddet veya tehdit zilyede, suç yerinde bulunan veya olay yerine gelen
başkasına kullanılmış olabilirdi.
11
Mal alındıktan yani hırsızlık suçu tamamlandıktan sonra, bunu
geri almak isteyen kişiye karşı cebir veya tehdide başvurulması hâlinde, artık
yağma suçundan söz edilemez. Hırsızlık suçuna konu malın geri alınmasını
önlemek amacına yönelik olarak kullanılan cebir veya tehdit ayrı suçların
oluşmasına neden olur. Bu durumda, gerçek içtima hükümlerinin uygulanması
gerekir.
7
yönelik bir girişime karşı cebir, tehdit söz konusu olabilir. Bu eylemin bu
kapsamda değerlendirilmesi gerekir.
-SENEDİN YAĞMASIYENİ TCK MD.
MADDE 148/(2) Cebir veya tehdit
kullanılarak mağdurun, kendisini veya
başkasını borç altına sokabilecek bir
senedi veya var olan bir senedin
hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı
vermeye, böyle bir senedin alınmasına
karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet
hâline getirilebilecek bir kağıdı
imzalamaya veya var olan bir senedi imha
etmeye veya imhasına karşı koymamaya
mecbur edilmesi hâlinde de aynı ceza
verilir.
ESKİ TCK MD.
Madde 496 – (Senedin Yağması)
Her kim, bir kimseyi cebir ve
şiddet kullanarak veya şahsan
veya malen büyük bir tehlikeye
düşüreceği beyanı ile tehdit
ederek
o
kimsenin
yahut
başkasının
zararına
hukukça
hükmü haiz bir senedi vermeye
veya imza etmeye yahut koparıp
mahvetmeye mecbur bırakılırsa
on seneden yirmi seneye kadar
ağır hapis cezasına mahküm olur.
765 sayılı TCK’da 496. maddede senedin yağması kenar başlığı
altında bir kimseyi cebir ve şiddet kullanarak veya şahsen veya malen büyük bir
tehlikeye düşüreceği beyanı ile tehdit ederek o kimsenin yahut başkasının
zararına hukukça hükmü haiz bir senedi vermeye veya imza etmeye yahut
koparıp mahvetmeye mecbur bırakmak suç olarak düzenlenmişti.
Eski kanunda ayrı bir maddede düzenlenen senedin yağması
suçunun yeni kanunda 148. maddenin 2. fıkrasında düzenlendiğini görüyoruz.
Ancak burada dikkati çeken bir husus var. Şöyle ki, 148. maddenin 1. fıkrasında
tehdidin yönelik olacağı konular sınırlandırılırken, 2. fıkrada sadece “cebir veya
tehdit” kullanarak deniliyor. Yani tehdidin yönelik olacağı konular tek tek
sayılmamış. O halde 2. fıkradaki bu tehdidin 1. fıkradaki tehditten farklı olarak
mı anlaşılması gerekir?
Burada 2. fıkra ceza bakımından 1. fıkraya atıfta bulunduğu için
yorum bakımından 2. fıkradaki tehdidin de yine aynı sınırlandırmaya tabi
olduğunu yani belirli değerlere yönelik olması gerektiğini kabul etmemiz
gerekecektir.
Diğer yandan, yeni kanun senedin yağması bakımından suçun
oluşma şekillerini eski kanuna nazaran daha da genişletiyor. İleride bir senet
haline getirilebilecek bir kağıt imzalamaya, yani boş bir kağıda imza atmaya
8
kişiyi zorlamak ve elinden böyle bir kağıt almak eylemi de artık senedin
yağması12 suçunu oluşturacaktır.
-yağma suçunda cebir karinesiEski kanunun 501. maddesinde yer alan cebir karinesi, yeni
kanunla da korunmaktadır. 148. maddenin 3. fıkrasında “mağdurun
herhangi bir vasıtayla kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale
getirilmesi de yağma suçunda cebir sayılır” deniliyor. Eski kanunun 501.
maddesinde ise “bilmeyecek veya savunamayacak” ifadesi kullanılmıştı.
Bu nedenle eski kanunda cebir karinesi için bu iki unsurdan birinin bulunması
yeterliyken, yeni kanunda cebir karinesi için her iki unsurun da birlikte
aranması gerekecektir.
-YAĞMA SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ-1. ağırlaştırıcı neden-silahlı yağma suçuYENİ TCK MD.
MADDE 149. - (1) Yağma suçunun;
a) Silâhla,
ESKİ TCK MD.
497/I….silah ile tehdit ederek işlenirse
onbeş seneden yirmi seneye kadar ağır
hapis cezası verilir.
TCK.nun 149. maddesinde düzenlenen nitelikli yağma bakımından
eski kanunumuzda yer alan nitelikli ağırlaştırıcı sebeplerin hepsi yeni kanunda
da yer almıştır. Ancak eski kanunumuzda silah, sadece tehdit için
kullanıldığında yağma suçu bakımından bir ağırlaştırıcı sebepti. Yeni kanunda
cebirin de silahla gerçekleşmesi çok yerinde olarak nitelikli bir unsur şeklinde
düzenlenmiştir.
Senedin bunu imzalayan için “borç doğurucu” olması gerekir. Bu borç para
borcu olabileceği gibi, bir işi yapmaya veya yapmamaya, bir taşınmazını hibe
etmeye, kira ile oturulan bir binayı boşaltmaya, var olan bir borca kefil olmaya
da ilişkin olabilir. Bir alacağı tahsil etmemeye, herhangi bir davayı açmamaya,
vasiyetnamesini değiştirmemeye yönelik bir vaadi içeren yazılı beyanlar da
“borç doğurucu” senet sayılırlar. Şu hâlde mağduru iktisaden değerlendirmeye
elverişli olan bir hakkını kullanmamasına yol açan her türlü belge, borç
doğurucu senet tanımına girer.
12
9
-2. ağırlaştırıcı neden-kişinin kendisini tanınmayacak hale koyması suretiyle gaspYENİ TCK MD.
MADDE 149. 1- b) Kişinin kendisini
tanınmayacak13 bir hâle koyması
suretiyle,
ESKİ TCK MD.
497/ I…..kıyafetini tebdil etmiş
olan şahıslar tarafından işlenirse
Bundan anlaşılması gereken, failin kendisini dış görünüş
bakımından kendisine benzetilemeyecek duruma getirmiş olmasıdır. İştirak
halinde işlenen suçlarda tüm suç ortaklarının kendisini tanınmamış hale
getirmiş olmasına gerek yoktur. Diğerleri tanınsa bile, faillerden yalnızca
birisinin kendisini tanınmayacak hale getirmesi durumunda da nitelikli hal,
yalnızca o suç ortağı açısından uygulanabilir.
Tehdidin mektupla yapılması hâlinde, mektubun imzasız
olması, korku salmış bir kimsenin ismi ile veya rumuzla yahut sahte imza ile
imzalanmış olması, bu duruma ilişkin örnekleri oluşturmaktadır.
-3. ağırlaştırıcı neden-birden fazla kişi tarafından birlikte yağmaYENİ TCK MD.
MADDE 149. 1- c) Birden fazla kişi
tarafından birlikte
ESKİ TCK MD.
497/ I …içlerinden velev birisi
görünür şekilde silahlı bulunan
ikiden ziyade kimseler tarafından
ETCK. 497. maddesinde bu ağırlaştırıcı nedenin uygulanması
açısından içlerinden en az birinin görünür şekilde silahlı olması
şartıyla en az 3 kişi tarafından suçun işlenmesi koşulu aranıyordu.
Ancak Yeni TCK.nda bu nitelikli hâlin varlığı için, yağma
suçunu en az iki kişinin müşterek fail olarak işlemesi gerekir. İki veya daha
fazla kişinin suçu birlikte işlemesi hâlinde bir iştirak ilişkisi vardır ve bu
kişilerin hepsi müşterek faildir. Ancak, yağma suçunun iştirak hâlinde
Fıkranın (b) bendinde, kişinin kendisini tanınmayacak bir hâle koyması
suretiyle yağma suçunu işlemesi hâlinde, cezanın artırılacağı hüküm altına
alınmıştır. Tanınmamak için tedbirler alınması hâlinde de bu bent hükmüne
göre cezaya hükmolunacaktır
13
10
işlenmesine rağmen, müşterek faillik ilişkisinin bulunmadığı durumlarda,
örneğin diğer suç ortaklarının azmettiren veya yardım eden olması hâllerinde,
bu nitelikli unsur dolayısıyla cezada artırma yapılamayacaktır.Ayrıca bu nitelikli
halin uygulanması için faillerden en az birisinde görünür şekilde silah
bulunması zorunluluğu da yeni düzenlemede benimsenmemiştir.
-4. ağırlaştırıcı neden-yol kesmek suretiyle ya da konut veya işyerinde yağmaYENİ TCK MD.
MADDE 149. 1- d) Yol kesmek
suretiyle ya da konut veya işyerinde,
ESKİ TCK MD.
497/ I ….yol kesmek suretiyle
işlenirse
Fıkranın (d) bendinde, yağma suçunun yol kesmek suretiyle ya
da konut veya işyerinde işlenmesi nitelikli bir hâl sayılmıştır. Yol kesme hâlinde
fiilin doğrudan doğruya mağdura karşı işlenmiş olması gerekir; yol kesme süresi
kısa veya uzun olabilir.
Yağma suçunun konut veya işyerinde işlenmesi 765 sayılı
kanunda bulunmayan yeni getirilmiş bir ağırlatıcı nedendir. Bunların
“eklentilerinden” ayrıca söz edilmediği için, eklentilerde işlenen yağma suçu
bakımından nitelikli halin uygulanması yoluna gidilemeyeceği düşüncesindeyiz.
Nitelikli halin kabulü bakımından suçun “cebir” veya “alma” ögelerinden
herhangi birisinin “konut veya işyerinde” gerçekleştirilmiş olması
yeterlidir.
-5. ağırlaştırıcı neden-beden veya ruh bakımından
kendisini savunamayacak durumda bulunan kişilere yönelik yağmaYENİ TCK MD.
ESKİ TCK MD.
MADDE 149. 1-e) Beden veya ruh 765 sayılı yasada buna karşılık gelen
bakımından kendisini savunamayacak bir hüküm yoktu.
durumda bulunan kişiye karşı,
11
765 sayılı TCK’da yer almayan bu hükme göre yağma suçunun
beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan
kişiye14 karşı işlenmesi bir ağırlatıcı nedendir.
Zilyedin, “kendisini savunamayacak durumda olması”,
ağır hastalık, sakatlık, engelli olma gibi nedenlerle, mağdurun mal
üzerinde yeterli koruma gerçekleştiremeyecek durumda olmasını
ifade etmektedir. 15
-6. ağırlaştırıcı neden-var olan veya var sayılan suç örgütlerinin
korkutucu gücünden yararlanılarak yağmaYENİ TCK MD.
MADDE 149. 1- f) Var olan veya var sayılan
suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu
güçten yararlanılarak,
ESKİ TCK MD.
765 sayılı yasada buna
karşılık gelen bir hüküm
yoktu
Fıkranın (e) bendinde, yağma suçunun var olan veya var
sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak
Mağdurun bizzat fail tarafından bu duruma getirilmiş olmasına gerek yoktur;
mağdurun içinde bulunduğu bu durumdan yararlanılmış olması nitelikli halin
uygulanması açısından yeterlidir. Suçun mağdurunun söz gelimi intihar
girişiminde bulunması veya alkol alması suretiyle savunmasızlık durumunu
bizzat yaratmış olması nitelikli halin uygulanmasına engel oluşturmaz.
Kanımızca YTCK m. 148/3’de mağdurun fail tarafından kendisini
savunamayacak duruma getirilmesinin bu suçun “cebir ögesini” oluşturacağına
yer verilmiş olması karşısında, suçun ögesini oluşturan bir durumun, aynı
zamanda nitelikli hal olarak kabulü yerinde olmamıştır.
15
Örneğin yaşlı bir insanın tehdit edilerek malının alınmış olmasıyla, gücü
yerinde olan bir insana tehditler yönelterek malının alınması arasında fark
vardır. Her olayın somut durumuna göre çocuk, kadın ya da yaşlı veya akıl
hastalarına
yönelik
yağma
eylemlerinde
bu
artırım
sebebi
uygulanabilecektir.Ancak burada beden veya ruh bakımından kendisini
savunamayacak durumda olan kimselere karşı yağma suçunun nitelikli halinin
işlenebilmesi için o kişinin cebir veya tehdidi algılama yeteneğine sahip
olmaları gerektiği, halbuki yaşının küçüklüğü nedeniyle bir çocuğun zaten cebir
ve tehdide mukavemet yeteneği yoksa zaten yağma suçu oluşmayacaktır
şeklinde bu maddenin uygulama yeteneği bulunmadığına dair itirazlar da
yapılmaktadır.
14
12
işlenmesi, suçun temel şekline göre daha ağır ceza ile cezalandırılmayı
gerektirmektedir.
Örgütün gerçekten mevcut ve failin de bu örgütün mensubu
olmasına gerek yoktur; gerçekte mevcut olmayan bir örgütün korkutucu
gücünden yararlanılması, nitelikli halin oluşması için yeterlidir. Ancak her
halde örgütün “korkutucu bir güç oluşturması” nitelikli halin uygulanması için
zorunludur.
-7. ağırlaştırıcı neden-suç örgütüne yarar sağlamak amacıyla yağmaYENİ TCK MD.
ESKİ TCK MD.
MADDE 149. 1- g) Suç örgütüne yarar 765 sayılı yasada buna karşılık gelen
sağlamak maksadıyla,
bir hüküm yoktu
Fıkranın (f) bendine göre, yağma suçunun suç örgütüne yarar
sağlamak maksadıyla işlenmesi, söz konusu suçun nitelikli unsurunu
oluşturmaktadır. Örgütün suç işlemek maksadıyla meydana getirilmiş
olması gerekir.
Bu nitelikli unsurun varlığı için, örgüte yarar elde etmek
maksadıyla hareket edilmesi gerekir; ancak, örneğin yağma sonucu elde
edilen paranın örgüte aktarılması şart değildir. Yarar deyiminin de geniş
şekilde anlaşılması gerekir. Mağdurun böyle bir örgüte üye olmaya ve
aidat ödemeye veya bağışta bulunmaya zorlanması hâlinde de, bu bent
uygulanır.
-8. ağırlaştırıcı neden-geceleyin yağma suçuYENİ TCK MD.
h) Gece vaktinde,
ESKİ TCK MD.
497/ I ….geceleyin…
Bu konuda hırsızlık suçu ile ilgili yapılan açıklamalara bakılmalıdır.
Şu farkla ki, burada cebir veya tehdit veya malın alınması ögelerinden
herhangi birisinin “gece”16 sayılan bir zaman diliminde gerçekleştirilmiş
Gece vaktinin belirlenmesi için 5237 sayılı kanunun genel hükümler kısmında
hüküm bulunmaktadır.Madde 6/I- e bendine göre
gece vakti deyiminden;
16
13
olması, nitelikli halin uygulanması için yeterli olmalıdır.
-9. ağırlaştırıcı neden-yağma suçunda kasten yaralama suçunun
nitelikli hallerinin meydana gelmesiYENİ TCK MD.
ESKİ TCK MD.
MADDE 149/(2) Yağma suçunun işlenmesi sırasında 765 sayılı yasada
kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış buna karşılık gelen
hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten bir hüküm yoktu
yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Maddenin ikinci fıkrasında, yağma suçunun işlenmesi sırasında
kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesi
durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı
kabul edilmiştir.
Bu da tabi yağma suçu bakımından çok önemli bir tartışmayı
ortadan kaldırması bakımından yerinde bir düzenlemedir. Dolayısıyla
uygulanan cebir veya şiddet artık yaralamanın neticesi sebebiyle ağırlaşmış
şeklini de meydana getiriyorsa, fail hem yağma suçundan ve hem de nitelikli
kasten yaralama suçundan cezalandırılacaktır.
YAĞMA SUÇUNDA HAFİFLETİCİ NEDENLER
-1. hafifletici neden-bir hukuki alacağı tahsil amacıyla yağmaYağma suçu bakımından son hüküm 150. maddede
düzenleniyor. Bu maddede yağma suçunun daha az cezayı gerektiren hallerine
yer verilmiştir. Yine hırsızlığa paralel olarak burada kendiliğinden hak alma
amacıyla yağmanın işlenmesi durumunda, yağma suçu kendisini oluşturan
suçlara bölünmüştür.
Yani bileşik suç olan yağma, kişinin bir hukuki ilişkiye
dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanmak suretiyle
gerçekleştirilirse, bu durumda tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin
hükümler uygulanacaktır. Doğaldır ki fail mağdura hem tehdit uygulamış ve
güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele
kadar devam eden zaman süresi, anlaşılmak gerekir.
14
hem de yaralamış ise bu kez hem tehdit hem de yaralama suçundan
cezalandırılacaktır.
YENİ TCK MD.
ESKİ TCK MD.
MADDE 150. - (1) Kişinin bir hukukî ilişkiye 765 sayılı yasada buna
dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir karşılık gelen bir hüküm
kullanması hâlinde, ancak tehdit veya kasten yoktu
yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Bilindiği üzere, 765 sayılı TCK’da 308. maddede ihkakı hak
(kendiliğinden hak alma) ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmişti. Buna göre 5237
sayılı yasa bu suç tipini ayrıca düzenlememiştir. Kendiliğinden hak durumlarını
suçların hafifletici nedeni sayma yolunu benimsemiştir.
Ancak kişi haklı olan alacağını alabilmek amacıyla cebir ve
tehdit uygulaması için tahsilatçı diyebileceğimiz bazı kişileri azmettirmişse bu
durumda azmettiren haklı bir alacağı olduğu için 150. maddede öngörülen bu
hafifletici nedenden yaralanabilecek, buna karşın tahsilatçıların haklı bir
alacakları söz konusu olmadığı için onların eylemi yağma suçunu teşkil
edecektir.
-2. hafifletici neden-yağma suçunda malın değerinin azlığıYENİ TCK MD.
MADDE 150. - (2)
Yağma suçunun
konusunu oluşturan
malın değerinin azlığı
nedeniyle, verilecek ceza
üçte birden yarıya kadar
indirilir.
ESKİ TCK MD.
Madde 522/I - Onuncu babda beyan olunan
cürümlerin işlenmesinde cürmün mevzuu olan şeyin
veya ika edilen zararın kıymeti pek fahiş ise
mahkeme cürme mahsus olan cezayı yarısına kadar
artırır ve eğer hafif ise yarısına ve eğer pek hafif ise
üçte birine kadar eksiltir.
-malın değerinin azlığı
artık yağma suçunda indirim nedenidirEski kanundaki düzenlemeden farklı bir hüküm de yağma suçuna
konu malın değerinin azlığı nedeniyle verilecek cezada üçte birden yarıya kadar
indirimin yapılacak olmasıdır.17
Şunu ifade edelim ki gerçekten eski kanunda yağma suçunun cezası sonradan
yapılan değişikliklerle anormal bir şekilde arttırılmıştı. Basit yağmanın cezası
10 yıldan 20 yıla kadar ağır hapisti. Nitelikli hallerde ise temel ceza 15 yıldan
başlıyordu. Yeni kanun bir defa suçun temel şekline ilişkin cezayı aşağıya
çekmiştir. Basit yağmanın cezası 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası olarak
17
15
-3. hafifletici neden-yağma suçunda etkin pişmanlıkYENİ TCK MD.
Etkin pişmanlık
MADDE 168. - (1) Hırsızlık,
mala zarar verme, güveni kötüye
kullanma,
dolandırıcılık
ve
karşılıksız yararlanma suçları
tamamlandıktan sonra ve fakat
bu
nedenle
hakkında
kovuşturma başlamadan önce
failin, azmettirenin veya yardım
edenin
bizzat
pişmanlık
göstererek mağdurun uğradığı
zararı aynen geri verme veya
tazmin
suretiyle
gidermesi
hâlinde; cezası üçte birden üçte
ikiye kadar indirilir. Yağma
suçunda ise, cezada altıda birden
üçte bire kadar indirim yapılır.
(2) Kısmen geri verme veya
tazmin hâlinde etkin pişmanlık
ESKİ TCK MD.
Madde 523 - Bu babın birinci, üçüncü,
dördüncü ve beşinci fasıllarında ve 516 ncı
maddenin birinci fıkrasında ve 518 ve 519
ve 521 inci maddelerinde beyan olunan
cürümlerden birini işleyen kimse kendi
hakkında bir güna takibat icrasına
başlanmadan evvel aldığını iade eylerse
yahut işlenen fiilin mahiyetine ve sair
ahvale nazaran red ve iade kabil olmadığı
takdirde mutazarrının zararını tamamen
tazmin ederse göreceği ceza üçte birden
üçte ikiye kadar indirilir.
Eğer bu red ve iade veya tazmin hususi
takibat esnasında fakat işin mahkemeye
verilmesinden evvel vukubulursa failin
göreceği ceza altıda birden üçte bire kadar
indirilir.
(Ek : 6/6/1991 - 3756/18 md.) 494 üncü
maddenin 2,3 ve 4 numaralı bentleri ile 521
öngörülmüştür. Bu indirim suç politikası bakımından genelde yerinde
görülmüştür.
Ancak yağma suçunda malın değerinin azlığı nedeniyle verilecek cezada bir
indirimin yapılması bazı eleştirilere de neden olmuştur. Bu eleştirilere göre,
yağma suçu sadece klasik olarak bir mal varlığına karşı suç değildir.
Malvarlığının yanında kişinin beden bütünlüğünü, beden dokunulmazlığını,
kimi durumlarda da yaşama hakkını ilgilendiren bir suç tipidir. Bu nedenle de
suç yelpazesinin üst kısımlarındaki suçlardan birisidir. Bunun önemine binaen
yeni kanun örneğin zincirleme suçun uygulanmasında yağmayı istisna
tutmuştur. Yine milli tekerür sistemini kabul etmemize rağmen, tekerrür
hükümleri bakımından bu suçun ağırlığına binaen yurt dışında işlenen yağma
da yurt içinde tekerrüre esas olarak kabul edilmiştir. Fakat bu genel konseptin
dışına çıkılarak TCK.nun 150. maddesi 2. fıkrasında yağma eyleminin mala
yönelik suç olması göz önünde bulundurularak, malın değerinin azlığı bir
indirim nedeni olarak kabul edilmiştir. Bu düzenlemeye yönelik eleştiriler bu
şekildedir. Ancak ben yağma suçunun diğer suçlar arasındaki yerini, yani
malvarlığına mı, yoksa hürriyete mi ya da her ikisine mi yönelik olduğunu
dikkate almaksızın, bu tür eylemlerin kendi içinde değerlendirilerek bir sonuca
varmayı, bu nedenle de zaman zaman uygulamalarda vicdanen rahatsızlık
doğurabilecek, sözgelimi 3 milyon liranın yağması ile 3 trilyon liranın yağması
arasında bir fark olması gerektiğini düşünüyorum. Bu şekildeki düzenlemenin
yerinde olduğuna inanıyorum.
16
hükümlerinin uygulanabilmesi a ve 521 b maddelerinde yazılı cürümlerden
için, mağdurun rızası aranır.
dolayı da yukarıdaki fıkralar hükümleri
uygulanır.
Eski kanundan farklı bir düzenleme de şudur. Eski kanunun
523. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık indirimi yağma suçları
açısından uygulanamıyordu. Yeni kanunun 168. maddesinde ise diğer
malvarlığına yönelik suçlardan daha az indirim oranıyla sınırlı olmak üzere
etkin pişmanlık indirimi yağma suçları bakımından da kabul edilmiştir.Etkin
pişmanlık nedeniyle ceza indiriminden fail, azmettiren ve yardım eden
yararlanabilir.
Muhammet Murat ÜLKÜ
21 Şubat 2005-Çorum
YARARLANILAN KAYNAKLAR
1-DÖNMEZER Sulhi, “Kişilere ve Mala Karşı Cürümler” 15.bası,1998, İstanbul
2-DURSUN Selman, “Malvarlığına Karşı Suçlar“ HPD-Hukuki Perspektifler Dergisi-Sy.2Sonbahar 2004-sf.190
3-ERDEM Mustafa Ruhan, “Yeni Türk Ceza Kanunu’nda Malvarlığına Karşı Suçlar”,
http://www.ceza-bb.adalet.gov.tr/makale.htm
4-ESENAL Ersin, “Malvarlığına Karşı İşlenen Suçlar-765 s. TCK-5237 s. TCK” , İstanbul2005
5-KOCA Mahmut, “Yağma Suçları“ HPD-Hukuki Perspektifler Dergisi-Sy.2-Sonbahar
2004-sf.126
6-MALKOÇ,İsmail,Açıklamalı-İçtihatlı Türk Ceza Kanunu ,2003, Ankara
7-ÖZTÜRK,Bahri,Ceza
Bilgiler),2001,Ankara
Hukuku(Genel
Hükümler
ve
Özel
Hükümler-Temel
8-Yeni Ceza Adalet Sisteminin Tanıtımına Dair Ankara Seminerleri-Doç Dr.
Mahmut Koca Sunumu-05.01.2005- Ankara Büyük Anadolu Oteli
17

Benzer belgeler

Ceza Hukuku 3. Grup Hırsızlık, Yağma, Sahtecilik, Dolandırıcılık

Ceza Hukuku 3. Grup Hırsızlık, Yağma, Sahtecilik, Dolandırıcılık amacına yönelik olması gerektiği için, failin hırsızlık suçunu işlemesinden sonra kendisine yönelik saldırıyı ortadan kaldırmak amacıyla gerçekleştirdiği fiiller, hırsızlığın yağmaya dönüşmesi sonu...

Detaylı

Dolandırıcılık Suçu

Dolandırıcılık Suçu “5237 SAYILI TCK. 157-159. MADDELERİNDE YER ALAN DOLANDIRICILIK SUÇLARI”1

Detaylı

Genel Tehlike Yaratan Suçlar

Genel Tehlike Yaratan Suçlar “5237 SAYILI TCK 148-150. MADDELERİNDE YER ALAN YAĞMA SUÇU”1

Detaylı