kadife sesli şarkıcı nat king cole

Transkript

kadife sesli şarkıcı nat king cole
DETONE
DR. GÜZİDE ELİTEZ
[email protected]
www.hekimcebakis.org
En Kişisel Müzik Yazısı
Kadife Sesli Şarkıcı
Nat
King Cole
Hepimiz sevdiğimiz
yemeklerden, dinlediğimiz
müziklere kadar yaşam
alışkanlıklarımıza
baktığımızda geçmişimizin
izlerini görürüz, hatta
biraz daha ileriye
gidip zihnimizde bir
yolculuğa çıksak çocukluk
günlerimizin o kayıtsız
günlerine gitsek, hemen
anılar canlanır gözümüzün
önünde… Bazen
mutfaktan yayılan bir
koku, bazen kulaklarımızda
çınlayan bir kahkaha,
bazen de radyodan
yükselen bir müziktir bu
yolculuğun nedeni.
72 NİSAN 2014
N
at King Cole’in işte o yumuşacık sesini her duyduğumda ben böyle
bir yolculuğa çıkarım. Babamım kocaman ellerini duyumsarım, kulağımda kahkaha sesleri eşliğinde benim küçücük ellerimi tutmuş ve
odanın ortasında dönüyoruz, dönüyoruz. Babamdan mı, yoksa bu
sesin büyüsünden mi bilemem, oldum bittim, Nat King Cole’ün bir
şarkısını nerede duyarsam duyayım içimde güzel bir şeyler uyanır. Gülümserim.
O yıllar çukulata renkli şarkıcıların yılları idi. Bizim evin baş çukulata renkli şarkıcısı
da Nat King Cole idi. Bazen ona radyoda kadife sesli şarkıcı da derledi. Bunu sözü
her duyduğumda, kendimi, salondaki kanepenin üstündeki yastıkları okşarken
hayal ederken bulurdum. Çocukluk işte…
Eveeet , bu yazıda çok geçmişte kalmış ama bu günde hala zevkle dinlenen bu
ünlü şarkıcı, aynı dönemde yaşayan Frank Sinatra, Perry Como ve Dean Martin gibi
unutulmaz şarkılar, uluslararası turlar, radyo ve televizyon gösterileri ve filmlerde
aldığı rollerle dolu bir yaşam sürdüren Nat King Cole’ü anacağız. Sanatçı 1919 yılında ABD’nin Alabama eyaletinde Montgomery şehrinde doğdu, Müzik eğitimini
anne ve babasından aldı. Cazın yanı sıra klasik müzikle de ilgiledi. Erken yaşlarda
Caz kulüplerinde orkestrası ile çalışmaya başladı. Cole 1936 yılında kardeşiyle ilk
müzik kaydını yaptı. Kariyerinin başlarında piyanistliği yanı sıra bazı şarkılara sesiyle de katılmasına rağmen bu konuda utangaçtı. Diksiyonuyla gururlanmakla
beraber, hiçbir zaman iyi bir şarkıcı olduğunu düşünmedi; yumuşak okuyuşunun
zamanının caz vokalistlerinin tarzlarıyla uyuşmadığına inanmaktaydı.
İki evlilik yaptı Nat King Cole; ilki 17 yaşında evlendiği dansçısı Nadine Robinson, ikinci evliliği ise şarkıcı Maria Hawkins Wellington’ladır. İlk evliğinde sonra ilk topluluğu “Nat
King Cole” üçlüsünü kurdu. Oluşturduğu grupta, piyano,
bas ve gitarın bir arada bulunması o yılar için bir devrim
niteliği taşımaktaydı. Daha sonra bu tarz toplulukların kurulmasına öncülük etti. Bu çalışmalar sırasında Nat sadece piyano çalıyordu efsanevi sesini kullanmıyordu. Müzik
yaptığı bir nüfuzlu müşterinin şarkı isteği onun şarkıcılık
kariyerinin başlangıcı oldu. Söylediği şarkı “Sweet Lorraine” 1940 yılında müzik piyasasındaki ilk hiti oldu. 1940 tan
sonra bir caz piyanisti olarak bilinen Nat King Cole pop
motifli parçalar söylemeye başladı. Hayranları bu tarzda
şarkı söylemesini ihanet gibi kabul etse de Nat’a yadsınamaz bir başarı getirdi. Müzik kariyeri boyunca piyasaların
değişimine ayak uydurarak rock albüm bile yaptı. Ama
caza bağlılığı hep sürdü Broadway müzikallerine müzikler
yaptı, filmlerde rol aldı. Filmlerde şarkı söyledi ki bu cümle,
çok küçük bir çocukken onu sesinden yola çıkarak beyaz
tenli bir adam olarak hayal edip, televizyonun siyah-beyaz
döneminde bir filmde onun kocaman gülüşüyle karşılaştığımda hayallimin yıkılışını da hatırlatır. U gün o zamana
geri dönüp çocukluğuma gülümsüyorum.
40lı yıllardan yaşamını sona erdiği 65 yılına kadar pek çok
unutulmaz parçaya imza attı. Bunlar bugün bile vazgeçilemez klasik müzikparçalarıdır. Her romantiğin müzik dağarcığında bu unutulmaz müziklerden biri mutlaka vardır.
Hatta şarkılarını İspanyolca ve Portekizce bile söylemiştir
ve bu şarkılar hit olmuştur. Unutulmaz şarkıları içine “For
Sentimental Reasons”, “Nature Boy”, “Smile”, “Pretend”, “A
Blossom Fell”, “If I May”,”Mona Lisa”, “Too Young”, “L-OV-E”…. Bu liste uzayabilir. Müzik kariyerini son 20 yıl içinde
pop listelerine giren 100’ü aşkın 45’lik, 20’yi aşkın albümle
Sinatra’dan sonra döneminin en başarılı pop şarkıcısı olarak nitelendirilmektedir.
Nat King Cole ölümünden sonrada başarılarına devam
etti. Grammy neredeyse dünyadaki bütün ünlü şarkıcılardan esirgemediği ödülünü Nat King Cole de verdi. 1990
yılında “Hayat Boyu Başarı” dalında Grammy ödülüne layık
görüldü.
1991 yılında kızı Natalie Cole pek çoğumuzun da hatırlayacağı gibi albümüne, babasının 1961 yılı şarkısı olan Unforgettable’ı koydu. Albümde sanırım daha önce pek denememiş bir şeyi yaparak babası ile düet yaptı. Albüm o yıl
büyük başarı kazandı ve şarkının ismini taşıyan bu albüm
1992 yılının Grammy ödüllerinde yedi adet Grammy ödülü
kazandı. Gelelim önerilerimize… Bütün toplama albümlerini mutlaka alın, kızı Natalie’nin yaptığı saygı albümü de
müzik kitaplığınızın vazgeçilmezleri arasında olacaktır,
edinin.
Nat King Cole Zamanın ötesinde, günümüzde hala müzikleri ile sesi ile var olmaya devam ediyor. Nat günümüzde
romantik anların vazgeçilmez sanatçısı. Gittiğimiz bir düğün töreninde gelin ve damadın onun şarkıları ile dansa
başlamaları çok şaşırtıcı bir durum değil.
Ama.. benim için hala babamı tekrar yanımda hissetmemi
sağlayan bir ses O …
5 Kasım 1956 da kendi adını taşıyan “The Nat King Cole
Show” adlı televizyon programı NBC de yayınlanmaya başladı. Program ilk Afro-Amerikan sanatçı programı
olma özelliği taşıyordu. Ella Fitzgerald, Harry Belafonte,
Mel Tormé, Peggy Lee ve Eartha Kitt gibi birçok ünlü sanatçıyı konuk etmesi ve büyük bir caz piyanisti ve şarkıcı
olduğu gerçeği onu ön plana çıkardı. Fakat Amerika’da ırk
ayrımcılığının çok koyu olduğu bu yıllarda böyle bir televizyon programının mali destek görmesi söz konusu dahi
olamazdı ve 2 yıllık bir yayın süresinden sonra yayını sonlandırmak zorunda kaldı.
Bir siyahi şarkıcı olması ırk ayrımcılığının hedefi haline de
getirdi, zaman zaman saldırıya uğradı. Bir aktivist gibi hareket etti. Politikayla ilgilendi. Beyazların yaşadığı bir mahalleye taşınması bile şimşekleri üzerine çekmeye yetti.
Başkan John F. Kennedy’nin politik hareketini destekledi.
Sıkı bir sigara tiryakisi idi. Hatta sesinin güzelliğini içtiği sigaralara bağladığı söyleniyor. 48 yaşında akciğer kanserine
yakalandı ve iki ay sonra 15 Şubat 1965 tarihinde, kariyerinin zirvesindeyken öldü.
Hekimce Bakış
73