Bilişsel Eğitim Kuramı - Piaget

Transkript

Bilişsel Eğitim Kuramı - Piaget
Bilişsel Eğitim Kuramı - Piaget - 4
Yönetici tarafından yazıldı
Pazartesi, 06 Temmuz 2009 10:58 - Son Güncelleme Pazartesi, 06 Temmuz 2009 11:04
ÖRNEK OLAY
Öğretmen ilkokul üçüncü sınıfta, çocuklara şöyle bir test maddesi sorar: "Aşağıdakilerden
hangisi, bitki kavramının tanımıdır?" Çocuklardan biri, öğretmenine "Öğretmenim, bitkinin tanımı
'c' seçeneğinde yapılmış ama kavram ne demek bilmediğim için doğru cevabın ne olduğunu
bulamadım." der.
Bu örnek olayda da görüldüğü gibi "kavram" terimi çocuk için soyut bir sözcüktür ve gereksiz
olarak soru kökünde yer almaktadır. Çocuk, kavramın anlamını bilmediği için, sorunun doğru
cevabını bilmesine rağmen cevaplayamamaktadır. Oysa soru kökü, çocuğun gelişim düzeyine
uygun olarak sorulsaydı çocuk bitkinin tanımını kolaylıkla bulacaktı. Çocuklar bu dönemde dili
etkili olarak kullanmakla birlikte vatan, millet, ülke vb. soyut kavramları anlayamazlar. Soyut
kavram ve deyimlerin somut yollarla açıklanmaları gerekir. Örneğin; Sakla samanı gelir zamanı
vb. deyimler somut olarak çocuklara açıklanmalıdır (Senemoğlu 2005).
4.4. Soyut İşlemler (Formal Operational) Dönemi [11- yaş]
Piaget'ye göre birey ergenlik dönemi ile birlikte yetişkin gibi düşünebilme özelliklerini kazanır
(Bacanlı 2006). Her konuda kuramlar formüle ederler, gerçek olanlardan başka olasılıklarla
ilgilenirler. Onlar yetişkinin düşünme düzeyine ulaşmaktadır (Charles 2000, Senemoğlu 2005).
Piaget’in önerdiği bu yaş sınırları bilimsel araştırmalarla tam olarak kanıtlanamamıştır. Çoğu
zaman bireylerin dönemler arasında daha ileri yaşlarda geçiş yaptıkları gözlenmektedir.
Piaget’e göre sınıf öğretmenleri öğrencilerinin bireysel farklılıklarını bilişsel gelişim açısından
dikkate almalı ve öğrencilerden bilişsel gelişim düzeylerinin üstündeki etkinliklerde başarılı
olmaları beklenmemelidir (Özmen 2004).
Bir problemin çözümü, somut yollarla sınırlanmaz. Problemde bulunan değişkenler arası
ilişkileri bulur. Olası denenceleri geliştirir. Daha sonra da bu denenceleri sırasıyla test eder.
Çözüme sistemli bir şekilde ulaşır. Bu dönem¬de tümevarım ve tümdengelim yoluyla akıl
yürütme gözlenir (Senemoğlu 2005).
Çocuklar soyut kavramları anlayarak etkili bir şekilde kullanabilirler. Bu dönemde çocuklar,
çeşitli ideal fikirleri, değerleri, inançları geliştirmeye başlarlar. Toplumun yapısıyla, felsefesiyle,
politikayla ilgilenir; bir değerler sistemi örgütlemeye yönelirler.
Ergenliğin başlamasıyla, vücutta değişmeler meydana geldiği gibi, beyinde ve beynin
fonksiyonlarında da birçok değişme gözlenmektedir. Piaget'nin bilişsel gelişim kuramına göre
ergen, bu dönemde somut işlemler döneminden soyut işlemler dönemine girmektedir. Ergen,
tümdengelim ve tümevarım akıl yürütme yollarının her ikisini de birlikte kullanabilir. Bilimsel
yöntemle denenceler üretip her birini sırasıyla test ederek problemi çözebilir. Inhelder ve
Piaget'ye göre, ergenlikte beynin olgunluğu, bu işlemleri yapmaya uygun hale gelmekle birlikte,
soyut işlemleri yapabilmesi çevreden gelen taleplere bağlıdır. Yani, ergenin soyut işlemleri
başarabilmesi için beynin olgunlaşmasının yanı sıra soyut işlem yapmasını gerektirecek bir
çevrede bulunması da gereklidir. Diğer bir deyişle, tüm gelişimde olduğu gibi, soyut işlemler
döneminin özelliklerini kazanabilmek için de, olgunlaşma ve ergenin çevresiyle etkileşimleri
sonucu yaşantı kazanması gerekmektedir. Piaget, birçok yetişkinin soyut işlemleri
1/3
Bilişsel Eğitim Kuramı - Piaget - 4
Yönetici tarafından yazıldı
Pazartesi, 06 Temmuz 2009 10:58 - Son Güncelleme Pazartesi, 06 Temmuz 2009 11:04
geliştiremediğini ifade etmektedir. Bunun nedeni de; içinde yaşadıkları çevrenin niteliğidir.
Örneğin; ilkel bir toplumda yaşayan bireyin soyut işlemler yapmasına; bir problemle ilgili
denenceler geliştirip bunları teker teker denemesi ve sonuca ulaşmasına gerek olmayabilir.
Kısaca bireyin soyut işlemleri yapabilmesi için, bu tür düşünme tarzını gerektirecek karmaşık
problemlerle karşılaşması gerekir. Öğretim, ergenin bilimsel yöntemi kullanmasını sağlayacak
biçimde düzenlenmelidir (Özmen 2004, Senemoğlu 2005).
Bu dönemde zihinden işlemler yapılabilir; hipotez geliştirilerek problemlere analitik çözümler
bulunabilir. Satranç oyunu bu açıdan hipotetik düşünmeye ağırlık veren bir oyun olarak örnek
verilebilir. Soyut işlemler dönemi ile birlikte kişi satranç oynamaya başlayabilir. Daha önceki
dönemlerde satranç karmaşık ve anlaşılmaz bir oyundur. Örnek için, bu dönemdeki bir kişiye
odanın bir köşesinden öbür köşesine kaç olası yolla gidilebileceği sorulduğunda sonsuz sayıda
olduğu cevabı alınabilir. Oysa daha küçük çocuklar iki kenar ve bir orta yol olmak üzere üç yolla
gidilebileceğini söylerler. Bu dönemin diğer bir düşünce özelliği de birleştirmeci (kombinasyonel)
düşünmedir. Birkaç faktörün birlikte ele alınarak sorunun çözülmesi bu dönemde edinilir. Ayrıca
faktörler birbirlerinden bu dönemde soyutlanabilir ve bilimsel sorunlara çözümler aranabilir.
Göreli (kişiye, yere, zamana göre değişen) kavramlar da bu dönemde edinilir. Göreli bir kavram
olan kardeş kavramını çocuk 2-3 yaşlarında iken (belki doğru) kullanmaya başlar, yani çocuğa
kaç kardeşin var dendiği zaman çocuk doğru cevap vermeye başlar. Ama kardeşin ne olduğu,
kardeşlerin kaçar kardeşi olduğu gibi başkalarının perspektifinden olaya bakabilme özelliği 12 13 yaşlarında edinilir. İlkokul üçüncü sınıf öğrencileri sınıftaki, evdeki kişileri kardeş sayma
eğilimi gösterirler. 12 yaş civarındaki ilkokul 5. sınıf öğrencilerinin büyük bir kısmı kardeşin ne
olduğunu anlayabilir hale gelmiştir. Benzer bir durum yön kavramları için de geçerlidir. Bir
yönden bakıldığında solda olan bir nesnenin, öbür taraftan bakıldığında sağda olacağı soyut
işlemler döneminde anlaşılır (Bacanlı 2006).
Bu evrede bulunan çocuklar bir olayı değişik yönlerden görebilirler. Bir problemin çözümünde
ya da bir karar verme sürecinde soyut düşünebilirler. Problemde yer alan değişkenler arasında
ilişki kurup denenceler geliştirebilirler. Geliştirdikleri denenceleri denerler. Böylece problem
çözümünde sistemli bir yol izlerler. Bu evre belirli bir bilişsel gelişimin ürünüdür. Bu bir şekilde
sağlanmadığında bazı çocuklar okul yıllarında hatta yaşamları boyunca bu evrede yer alan
işlemleri yerine getiremezler.
Somut işlemler dönemindeki çocuklarla soyut işlemler dönemindeki ergenler arasındaki temel
fark, ergenlerin bir olayın çok değişik yönlerini görebilmeleri ve bilgiyi soyut olarak
üretebilmeleridir. Ayrıca dil gelişimi bakımından kavramların atasözlerinin, deyimlerin
anlaşılmasında artık problemleri yoktur. Ayrıca yazılı dili de bir yetişkin kadar etkili olarak
kullanabilirler (Senemoğlu 2005).
Ergenlik döneminde de ergen benmerkezciliği denilen herkesin ona dikkat ettiği gibi bir
düşünce biçimi görülür. Bu düşünce biçimi yüzünden ergen herkesin ona baktığı, onu
gözlediğini düşünür ve kendini sürekli olarak sahnede hisseder. Bu benmerkezcilik, görüldüğü
gibi çocuğun başkasının perspektifinden olaya bakamamasından farklıdır. Ergen başkalarının
perspektifini alabilmeye başladığı için "ya onlar ne der?" diye düşünmeye başlamıştır. Bu
dönemdeki kişilere verilecek eğitimde daha çok soyut içeriğe yer verilmesi onların yeni yeni
kazanmaya başladıkları düşünce özelliklerini kullanma fırsatı verecektir. Derslerde bu olanağın
sunulması yararlıdır. Ancak hatırda tutulması gereken diğer bir husus ta, derste anlatılan bir
takım kavramların hala fazla soyut gelebilmesidir. Bu yüzden laboratuar deneyi gibi yöntemler
(özellikle daha önceden yaşantılarının olmadığı hususlarda) eğitimde yararlıdır. Ergenlik
dönemine giren kişilerin kardeş kavramını bile henüz tam olarak edinmedikleri akıldan
2/3
Bilişsel Eğitim Kuramı - Piaget - 4
Yönetici tarafından yazıldı
Pazartesi, 06 Temmuz 2009 10:58 - Son Güncelleme Pazartesi, 06 Temmuz 2009 11:04
çıkarılmamalıdır (Bacanlı 2006).
5. PİAGET’NİN KURAMINA ELEŞTİRİLER
Piaget’nin çalışmaları büyük bir tartışma yaratmıştır. Gelişim psikologları onun, “Bilişsel
gelişimde farklı dönemler vardır ve bir çocuk sonraki döneme girmeden, öncekinden geçmelidir”
sayıtlısını sorgulamaktadırlar. Bazı araştırmacılar, gelişimin daima düzgün ve ardışık bir sıra
içinde ilerlemediğini ve bir çocuğun Piaget’nin önceki dönemlerinden geçmeksizin sonraki bir
gelişim dönemine ulaşabileceğini ve onunla ilgili görevleri yapabileceğini tartışmaktadırlar. Diğer
araştırmacılara göre ise bilişsel gelişim derece derece oluşan bir süreçtir ve daha ileri yetenek
düzeyleri deneyim ve uygulamayla yavaş yavaş kazanılır, aniden ortaya çıkmaz. Piaget’nin
kuramında, küçük bebeklerin dünya hakkında çok az bir anlayışa sahip olduklarının var
sayılması da eleştirilmiştir (Sayıl 2002).
Kuramını oluştururken birçok yaş dilimi için az sayıdaki çocuğu gözlemiş olması. Yetişkinlerin
doğrudan bir etkisi olmaksızın çocukların kendi bilişsel yapılarını oluşturabileceği görüşü, bazı
gelişim basamaklarının Piaget’nin öngördüğünden daha önce gerçekleşiyor olması (örn; nesne
sürekliliği), işlem öncesi dönemdeki düşünce yapılarını sürekli çocuklarınki ile kıyasladığından
sürekli eksiklikler üzerine yoğunlaşması, çocuk çizimlerine ilişkin bazı görüşlerinin kültüre özgü
olduğunu kanıtlayan araştırmaların olması (örn; derinlik algısına ilişkin çizimler) kuramın temel
sınırlılıklarıdır. Piaget’nin kuramı yukarıda belirtilen sınırlılıklarına rağmen özellikle eğitimde
oldukça kabul gören bir yaklaşımdır (Aydın ve ark. 2005).
3/3

Benzer belgeler

Piaget Kuramı Temel Kavramlar Piaget kuramı kpss

Piaget Kuramı Temel Kavramlar Piaget kuramı kpss olarak soru kökünde yer almaktadır. Çocuk, kavramın anlamını bilmediği için, sorunun doğru cevabını bilmesine rağmen cevaplayamamaktadır. Oysa soru kökü, çocuğun gelişim düzeyine uygun olarak sorul...

Detaylı