"Deyrulzafaran Manastırı`nın Tarihi ve Mardin Abraşiyesi ile

Transkript

"Deyrulzafaran Manastırı`nın Tarihi ve Mardin Abraşiyesi ile
Zihniyetlerin Bahçesinde
DEYRUZZAFARAN MANASTIRI’NIN
TARİHİ
ve
Mardin Abraşiyesi İle Manastırlarının Özet
Tarihi
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Yayın No: 3
Proje Koordinatörü: İbrahim Özcoşar
Grafik & Tasarım: Uğur Atan
İç Tasarım: Serap Gökçeoğlu-Sultan Esin
Basım Adedi:1000
Basım Yeri ve Tarihi: Prestij Reklam İstanbul Mayıs-2006
Kapak Resmi: Deyruzzafaran Manastırı
ISBN: 975-585-598-X
Bu kitabın telif hakları Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi
Projesine aittir.
Bu kitap Avrupa Birliği’nin mali desteğiyle basılmıştır. Bu belgenin içeriğinden “Mardin
Valiliği İl Özel İdaresi” sorumlu olup, hiçbir durumda Avrupa Birliği’nin pozisyonunu
yansıttığı şeklinde yorumlanamaz.
This book has been published with the financial assistance of the European Union. The
contents of this document are the sole responsibility of “Mardin Valiliği İl Özel İdaresi” and
can under no circumstances be regarded as reflecting the position of the European Union
Zihniyetlerin Bahçesinde
DEYRUZZAFARAN MANASTIRI’NIN TARİHİ
VE
Mardin Abraşiyesi İle Manastırlarının Özet Tarihi
Efram Barsavm
Çeviren
Gabriyel Akyüz
Editör
İbrahim Özcoşar-Hüseyin H. Güneş
İstanbul-2006
TAKDİM
Mardin... Tarihin kendine has gizemini, günümüze taşıyan bir
hoşgörü başkenti. Tarih, doğa, sanat ve kültürün aynı potada
buluştuğu ve kaynaştığı bu güzel şehirde tarih; birçok şehrin aksine
müzelere sıkışmamıştır. Sabırla işlenen taşın süslediği sokaklar,
inancın sembolü minareler ve çan kuleleri… Kısacası; bir kenti müze
yapacak her şey …
Şehre tüm bu güzellikleri kazandıran temel unsur şehrin
tarihidir. Şehrin tarihinin en belirgin özelliği ise; farklı dinden
toplulukların yüzyıllarca bir arada, uyumlu bir şekilde yaşamalarıdır.
Bu topluluklar içinde Süryaniler önemli bir yere sahiptirler.
Süryanilerin Mardin ve çevresinde sahip oldukları manastır ve
kiliseler, Mardin’in tarihi ve kültürel değerlerine renk katan
mekânlardır. Bu mekânların tarihinin bilinmesi, Mardin tarihine ait
ayrıntıları sunması açısından önemlidir.
Ortaya çıkan eserin, Mardin tarihiyle ilgilenenlerin bu
konudaki çalışmalarını önemli ölçüde destekleyeceğine inanıyorum.
Bu çalışmaların Mardin tarihine olan ilgiyi ve Mardin şehir tarihine
yönelik bilimsel araştırmaları arttırması umuduyla, emeği geçen
herkese teşekkürler.
Mehmet KILIÇLAR
Mardin Valisi
Nisan-2006
II
İÇİNDEKİLER
TAKDİM .............................................................................
I
SUNUŞ.................................................................................
V
İTHAF .................................................................................
VII
MÜELLİFİN ÖNSÖZÜ .....................................................
1
BİRİNCİ BÖLÜM
Deyruzzafaran Manastırı’nın Mevkii, Vasfı, Kiliseleri ve Firdevs’i
.....................................................................................................
3
İKİNCİ BÖLÜM
Deyruzzafaran manastırı’nın Özü, Eski İsmi, Yenilenmesi,
Kıllıt-Mara/Eski Kale, Mar Hananyo’nun Özgeçmişi, Yenilenme
Tarihinin Belirsizliği ve Manastırın İsimleri ...............................
7
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Mardin ve Yöresinde Rahiplik, Mardin, Dara, Kuros Dağı,
Tilbesem, Habur ve Re’sulayn’da Bulunan Manastırlar..............
11
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Mar Şleymun, Mar Şleymun Manastırları, Mar Hananyo
Manastırına İzafetten Mar Evgin’in İsmi Verilmesi, Mar Evgin,
Mar Benyomen, Manastırın Zafaran Adıyla Ünlenmesi, Zafaran
Adıyla Bilinen Manastırlar, Turabdin’deki Bazı Eski Kiliselerin
İsimleri, Karkafto Manastırı ve Ondan Mezun
Olan Bilim Adamları ...................................................................
18
BEŞİNCİ BÖLÜM
Mardin Metropoliti Mar Yuhanna’nın Makalesi, Doğumu,
Rahipliği, Episkoposluğu, Geometri Bilimi Öğrenmesi,
Kutsal Murun’un Kutsanması, Toplantısı, Vefatı, Faziletleri......
25
ALTINCI BÖLÜM
Mar Yuhanna’un Deyruzzafaran’la İlgili Anlatımı, Manastırı
III
Onarması, Abraşiye’deki Kilise ve ManastırlarıYeniletmesi,
Abraşiye’ye Özen Göstermesi, Mezhebi, Tanrısal İnayetle
İlgili Bir Makalesi, Episkoposların Kendisine
Gönderdikleri Cevaplar ve Eserleri .............................................
29
YEDİNCİ BÖLÜM
Deyruzzafaran Manastırı, Patrik II. İbrahim, Patrik
Yuhanna ibn-Şaallah(1482–1493), Patrik Davudşah (1576–1591),
Patrik II. Cercis, Patrik IV. Cercis ve Patrik IV. Petrus
(1872–1895) Tarafından Yenilenmesi .........................................
35
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Deyruzzafaran Manastırı’nın Reisleri ve Yaşam Öykülerinden
Özet Bilgiler.................................................................................
38
DOKUZUNCU BÖLÜM
İlkçağlarda Manastırda Rahiplik, Sercisiye Manastırı, Yuhanna
Marun -Yakınçağ ve Şimdiki Çağın Rahipleri- ...........................
43
ONUNCU BÖLÜM
Antakya Kürsüsü’nün Merkezi, Taşınması, 1166 ve 1293 Yılında
Deyruzzafaran’a Taşınması .........................................................
46
ON BİRİNCİ BÖLÜM
Deyruzzafaran’da Yapılan Patriklik Seçimleri ve
Toplantıları, Manastırda Resmedilen Bazı Mafıryanlar ..............
48
ON İKİNCİ BÖLÜM
Deyruzzafaran Manastırı’ndan Çıkan Patrik ve Mafıryanler,
Biyografilerinden Özetler ............................................................
51
ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Deyruzzafaran Manastırı’ndan Mezun Olan Metropolitler .........
54
ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Deyruzzafaran Manastırı’nda Defnedilen Ataların İsimleri ........
58
ON BEŞİNCİ BÖLÜM
Deyruzzafaran Manastırı’nda Yapılan Konsiller ve Alınan Kararlar
60
ON ALTINCI BÖLÜM
Mar Hananyo Manastırı’nda İlim, Manastırda İsim Yapan Bilim
IV
Adamları, Daralı, Harranlı, Yakınçağ Edebiyatçıları ve
Deyruzzafaran manastırı’nın Okulu.............................................
62
ON YEDİNCİ BÖLÜM
Deyruzzafaran Manastırı’nın Kütüphanesi, Elyazmasıyla Yazılan
Kitapları, Matbaası ve Basılan Kitapları......................................
67
ON SEKİZİNCİ BÖLÜM
Deyruzzafaran Manastırı’nın Gayrimenkulleri, Vakıfları ve
Elde Ettiği Ondalık ......................................................................
70
ON DOKUZUNCU BÖLÜM
Seyde/Meryem Ana manastırı, Mar Yakup manastırı, Mar
Hzozoyel manastırı ve Mar Behnam Manastırı ...........................
72
YİRMİNCİ BÖLÜM
Mardin, Mardin Abraşiyesi, Mardin Episkoposları ve Mardin
Episkoposların Biyografyası........................................................
76
MÜELLİFİN KAYNAKÇASI ..................................................
81
V
SUNUŞ
Bu çalışma; 2002 yılında teorik olarak ortaya atıp, üç yıllık bir
hazırlık döneminden sonra 2005 yılında hayata geçirebildiğimiz
“Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi” adlı Mardin tarihiyle ilgili çok
yönlü projenin bir parçasıdır. Proje, Mardin’in çok konuşulan ancak
çok az araştırılan tarihi bir şehir olması gerçeğinden yola çıkılarak
hazırlandı. Her yönüyle tarihi özümsemiş Mardin, tarihi
zenginlikleriyle uluslararası düzeyde ilgi çekmesine rağmen tarihine
yönelik bilimsel araştırmaların az olduğu ender şehirlerden biridir.
Mardin’in tarihi yönü denince akla gelen şehir dokusu, Mardin’in taş
evleri ve tarihi kalıntılardır. Mardin’in bu yönü önemli olmakla
birlikte, Mardin’in tarihi zenginliği sadece tarihi yapı ve kalıntılardan
ibaret değildir. Mardin yüzyıllarca değişik inançtan insanların uyumlu
yaşadığı bir coğrafyadır. Ancak Mardin’in bu yönü yani yaşanmış
tarihi (hikâyesi) ihmal edilmektedir. Bu ihmali ortadan kaldırmak için
yerli ve yabancı araştırmacılar ile üniversitelerin Mardin tarihine
ilgilerini çekmek gerekmekteydi. Bu ilgi Mardin’i uluslararası
düzeyde tanıtacak bilimsel çalışmaları da beraberinde getirecekti.
Ancak bu tür çalışmaların önünde iki önemli engel göze
çarpmaktaydı. Bunlardan ilki; Mardin’in tarihi dokusunun çok
konuşulmasına
rağmen,
araştırmacıların
ve
üniversitelerin
çalışmalarına konu olmaması, ikincisi ise; tarihi zenginlikleriyle ilgi
çeken tüm şehirlerin aksine, Mardin’de Mardin tarihiyle ilgili çalışma
yapacak araştırmacılara kaynak bakımından gerekli imkânları
sağlayacak bir alt yapının olmamasıydı. Bu sebeple hazırlanan Mardin
Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi bir yandan Mardin tarihine ait
temel kaynakları bir merkezde toplarken diğer yandan bu kaynakların
en azından bir kısmını geniş kitleler için kullanılabilir hale getirmeyi
amaçladı
Mardin’in hem tarihte hem de günümüzde göze çarpan en
önemli özelliği farklı dinlerden cemaatlerin, hoşgörü ortamında bir
arada yaşayabilmeleridir. Bu açıdan, Mardin tarihinin oluşmasında,
Mardin’de yaşayan farklı dinlerden her cemaatin etkisi olmuştur. Bu
cemaatlerden biri de Süryani Kadimlerdir.
Hıristiyanlığın en eski temsilcisi olarak kabul edilen
Süryaniler, Hıristiyanlık tarihinde hem inançsal hem de kilise
teşkilâtlanması açısından önemli rol oynamışlardır. İslam
VI
hâkimiyetine kadar yaşadıkları bölgenin siyasi otoritelerince ciddi bir
baskıya maruz kalan Süryaniler, İslâm hâkimiyetiyle birlikte,
inançlarını rahat yaşama imkânı elde etmişlerdir.
Süryanilerin yaşam alanları içinde Mardin’in özel bir yeri
vardır. Mardin’in hemen yanı başındaki Deyruzzafaran Manastırı
1293’ten 1932 yılına kadar Süryani Kadimlerin patriklik merkezi
olarak kullanılmıştır. Süryaniler gibi inançlarına ve kilise
hiyerarşilerine sıkı sıkıya bağlı bir cemaat için patriklik merkezinin
ayrı bir önemi vardır.
Uzun süre Süryani Kadimlerin patriklik merkezi olan
Deyruzzafaran Manastırı’nın tarihi, Mardin tarihine yönelik ayrıntı ve
ipuçlarını içermesi açısından önemliydi. Bu sebeple Proje
kapsamında, elinizdeki kitabın Türkçeye tercüme edilmesini, Süryani
Kadimleri Mardin’de hem ruhani hem de bir entelektüel olarak temsil
eden Gabriel Akyüz’e teklif ettik. Teklifimizi tereddütsüz kabul edip,
yorucu bir çalışma ardından, bu eseri Türkçeye kazandırdığı için
kendisine teşekkür ederim.
Proje kapsamında yapılacak çalışmaların Mardin tarihine
yönelik çalışmaları arttırması temennisiyle…
İbrahim ÖZCOŞAR
Proje Koordinatörü
VII
İTHAF
Antakya Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi’nin Patriği Moran
Mar İğnatiyos 3.İlyas’a ithaf ediyorum
Kutsal makamınız olan Deyruzzafaran Manastırı’nın tarihini
yazmamı istediğinizde, yüce emrinizi memnuniyetle kabul ettim.
Manastırın önemli tarihini özet olarak yazdım ve onu kutsallığınıza
sunuyorum ki, beni elçisel bereketinizle kutsayasınız.
Henüz edebi eserler yüce şahsiyetinize hediye edilmekte ve
Tanrı’nın inayetiyle, Süryanilik için halen de iyi bir temelsiniz.
Efram
VIII
Deyruzzafaran Tarihi
MÜELLİFİN ÖNSÖZÜ
Allah’a şükürler olsun ki, Zafaran’ın esintileri, doğu eserleriyle
ve tarihiyle ilgilenenlere zevk veriyor. Hıristiyanlık eserleriyle
araştırma yapanların gönlünü rahatlatıyor. İlgi odağı haline gelen
Antakya Süryani Kilisesi’nin Patriklik Kürsüsü olan Deyruzzafaran
Manastırı’nın tarihini, çağdaş tarih yazarları tarafından kabul edilsin
diye daha önceden elle yazılmış veya basılmış eserlerden derledik.
Özellikle Süryani kardeşlerim şu satırları okuduklarında,
Süryanilerin geçmişteki yüce kültür mirası hakkında bilgi
edineceklerdir. Eski onuru yeniden anıp dağılmış bu eşsiz kültürün
canlanmasına gayret gösterdikleri zaman, hedef edindiğim noktaya
ulaştım diyebilirim.
Bu manastırın korunmasında özen gösteren Osmanlı
Devletimize en içten şükranlarımızı ifade etmek istiyorum.
Bu çalışmamdaki eksiklerimi ve yanlışlıklarımı gören ve beni
eleştirenlere sonsuz şükranlarımı sunarken, ikinci baskıda onları
düzelteceğimi bildirmek istiyorum. Çünkü sanatseverlerin önünde aciz
olduğumu itiraf ediyorum. Bu konuda Allah’tan bana yardımcı
olmasını diliyorum.
8 Haziran 1917
Efram Barsavm
BİRİNCİ BÖLÜM
Deyruzzafaran Manastırı’nın Mevkii, Vasfı, Kiliseleri ve Firdevs’i
Deyruzzafaran veya Mar Hananyo manastırı; Mardin kentinin
doğusunda
yer
almaktadır.
Bir
saat
yürüyerek
ulaşılabilir.
Mezopotamya’daki manastırların arasında en sağlam yapıya sahip olup
Süryani müesseselerinin en meşhurudur. Coğrafi yapısı açısından da, güney
cephesi dışında yüksek dağlarla çevrilidir. Çevresi bağ ve bahçelerle ekilidir.
Doğal güzelliğiyle, temiz havasıyla, değişik yerlerde akan su kaynaklarıyla
adeta sihirli bir cenneti andırmaktadır.
Manastırın uzunluğu 63 m. genişliği ise 71 m.’dir. Sağlam bir surla
çevrilidir. İki avludan oluşup, aşağı avlu yenidir. İçinde bir dış kapı mevcut
olup her dört yönü birbirine bakan revaklarla çevrilidir. Ortasında iki büyük
kuyu bulunmaktadır. Manastırın çevresinde bulunan kaynaklardan kış ve
ilkbahar mevsimlerinde çok temiz ve saydam su toplanmaktadır.
Manastır’ın binaları geçmiş yüzyıllardan kalmasına rağmen çok
sağlamdırlar. Güney cephesi üç kattan oluşurken diğer cepheleri iki kattan
meydana gelmektedir. Güney cephesi manastırın en güzel bölümüdür.
Patriklere ve rahiplere ait özel odalar içinde bulunmaktadır. Manastırın ilk
yapısının büyük bir bölümü günümüze kadar olduğu gibi korunmuştur.
Aşağıdaki katta yer alan kiliselerin ve bazı odaların tavan ve duvarlarında o
dönemden kalma kiremit ve büyük taşlar göze çarpmaktadır. Manastırın
etrafındaki sur da, eskiliğini ifade etmektedir. En önemli binaları şunlardır:
Mar Hananyo Kilisesi, Meryem Ana Kilisesi, Mar Petrus Kilisesi, Azizlerin
Evi ve Firdevs eyvanıdır.
Mar Hananyo Kilisesi
Manastırın doğusunda yer almakta olup Mardin ve Kefertüth
Metropoliti Mar Hananyo (793–816) tarafından güzel bir sanatla inşa edildi.
On bir buçuk yüzyıldan beri eski yapısını korumaktadır. M.S. 1166 yılında
meşhur olan Patrik Büyük Mihayel’in Antakya Elçisel Kürsüsü’ne oturma
töreni burada olmuştur. Daha sonra birçok Antakya patriklerine de ev
4
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
sahipliği yapmıştır. Uzunluğu 17,70 cm dir. Genişliği de 12,30 cm dir. Haç
şekli üzerinde güzel bir mimari üslupla yapılmıştır. Bunun bir benzeri, doğu
kiliselerinden Turabdin-Hah Köyü’ndeki Meryem Ana Kilisesidir. Kilisenin
batı cephesindeki kapısının sağında Yunanca alfabesinin ilk ve son harfleri
işlenmiştir. Vahiy kitabının yazarı (Vahiy: 22:13), ilk ve son harfleri (Elif ve
Ya) Allah’ın ismini simgelediğini belirtmektedir. Kilisenin dış cephesi
değişik hayvan figürleriyle süslenmiştir.
Kilisenin üç mezbahı1 vardır. Ortadaki mezbahta kduşkudşin2
bulunmaktadır. Eskiden kalma iki adet sütun üzerinde oturtulmuştur.
Sütunlar üzerinde altın harflerle yazılan ayetler görülmektedir. Diğer
mezbahlarda da M.S. 1699 yılında zarif bir sanatla ahşaptan yapılmış
kduşkudşinler yer almaktadır. Üzerinde Estrangeli harfleriyle yazılı
Süryanice kitabeler vardır. Kuzeydekinin üzerinde, Patrik Yuhanna binVahib’in anısına yapıldığı ve ustasının Vanis olduğu yazılıdır.
Güneyindekinin üzerinde, mezmurlardan bazı ayetler mevcuttur.
Kilisenin beş kapısı vardır. Batı cephesindeki kapısı ahşaptan
yapılmış ve üzerinde Peygamber Davut’tan bazı ayetler ve Şair Mar
Balay’dan da şiir beyitleri bulunmaktadır.
Kilisenin duvarları önceden güzel ve tarihi fresklerle kaplıydı.
Bunlardan; İsa Mesih’in vaftizi, tecellisi, dirilişi, göklere yücelişi, İncil’in
dört yazarı ve Aziz Mar Evgin’in cenazesinin manastıra taşınmasını tasvir
eden fresklerdi. 1903 yılında Patrik II. Abdulmesih’in Kilise duvarlarını
kireçle sıvatması nedeniyle freskler kayboldu. Keşke bunu yapmamış
olsaydı! Manastır sahibi Mar Hananyo freskinin dışında kurtulan bir fresk
olmadı. Kilisenin güneyinde yer almakta olup, uzunluğu 2 metre 7 cm,
genişliği ise 66 cm.’dir. Üzerinde Süryanice-Estrangeli hattıyla; “Kadişo
Mar Hananyo
‫ܝ‬
” yani Aziz Mar Hananyo yazılıdır.
Kilisenin güneybatısındaki köşesinde sütun şeklinde eski bir çan
kulesi mevcuttur. İçten yukarıya doğru dolambaçlı bir merdivenle çıkılır.
Üzeri yeni bir kubbeyle örtülmüştür. 1878 yılında Maden Metropoliti
Musullu Mar Diyonosiyos Behnam Kiyal inşa ettirmiştir.
Meryem Ana Kilisesi
Meryem Ana Kilisesi, manastırın kuzeyinde olup, Mar Hananyo
Kilisesi’nin yanında yer almaktadır. Genişliği 10,75 cm genişliği de 14,25
cm dir. Kilisenin bir bölümü kiremitlerle yapılmıştır. Eski bir yapı olup,
mimari tarzından anlaşıldığı gibi 5-6. yüzyıldan kalmıştır. Bize göre
manastırın en eski kilisesidir. Kilisenin batısında bir eyvan bulunmaktadır.
1
Kutsal Kurbanın kesildiği bölüm anlamına gelmektedir.
Kduşkudşin: Kutsalların Kutsalı anlamına gelmektedir. Kilisede ayinin icra
edildiği bölümdür.
2
Deyruzzafaran Tarihi
5
Burada yeni iman edenler durmaktaydı. Bu gelenek 6. yüzyılda ve daha
sonra inşa edilen Turabdin kiliselerinde yaygındı. Örneğin; Keferze
Köyü’ndeki Mar Hzozoyel Kilisesi, Midyat’taki Mar Abrohom
Manastırı’nın Kilisesi ve Habısnas’taki Mar Şemun Kilisesi gibi vb.
Günümüzde söz konusu eyvan kiliseden ayrıdır. Fakat Kiliseye çıkan eski
kapılarının yerleri görülmektedir. Orta mezbahın döşemesinde ve eyvanında
mozaik izleri görülmektedir. Güney cephesinde de, yetişkinlerin vaftiz
olabilmeleri için büyük bir vaftiz kurnası vardır.
Kilisenin dört mezbahı vardır. Her mezbahta, güzel sanat işlemesiyle
1699 yılında yapılmış ahşap kduşkudşin vardır. Bazılarının üzerinde
mezmurlardan yazılmış ayetler vardır. Kilisenin bir bölümü Patrik II. Cercis
tarafından 1687–1708 yılları arasında restore edildi.
Kürsü Kilisesi
Kürsü Kilisesi, küçük bir mabet olup Meryem Ana Kilisesi üzerinde
1696–1699 yılları arasında Patrik II. Cercis tarafından Elçi Mar Petrus adına
inşa etmiştir. Kutsal sinotlarda yapılan patriklik seçimi bu kilisede yapılırdı.
Kilisenin uzunluğu 8,55 cm genişliği de 7,45 cm dir. Kiliseyi; Patrik
Şükrullah 1727’de, Patrik IV. Cercis 1772’de ve Patrik 5. Cercis 1830
yıllarında restore ettiler. Mezbahın bölümünde Süryanice’nin Estrangeli
hattıyla yazılmış İncil’den Elçi Petrus’un İsa Mesih’e iman etmesi ve
Mesih’in onu taşa benzetmesiyle ilgili uzun bir cümle yer almaktadır: “İsa
Mesih Filibbos Keysariyesinin dolaylarına çıkınca… vb. Matta: 16: 13–20”.
Mezbahın sağında Serto hattıyla yazılmış başka bir yazıta göre;
̈
̈ ‫ܕ‬
“
‫“ ” ܪ‬Burada azizlerin kemikleri
bulunmaktadır.” diye yazılıdır.
Aşağıdaki avluda yani Kürsü Kilisesi’nin avlusunda matbaanın
bulunduğu binanın altında Meryem Ana’nın adına küçük bir mabet varmış.
Bazılarına göre de Mart Şmuni adını taşımaktaydı. Patrik Mar İğnatiyos II.
İlyas’ın (1838–1847) dönemine kadar ayaktaydı. Manastırın hizmetçileri
sabahın erken saatlerinde kıldıkları günlük namazlarını burada icra
etmekteydiler. İlkin mabedin duvarları yıkılmış ve daha sonrası da diğer
eserleri bozulmuştur.
Azizlerin Evi
Azizlerin evi, Mar Hananyo Kilisesi’nin güneyinde kalıp, eski ve
geniş bir yapıdır. Muhteşem bir kubbesi vardır ve içinde patrik ve
metropolitlerin mezarları olduğundan dolayı da bu yapıya “"
̈̈
Azizlerin Evi” denilmektedir. İnşası, adı geçen kilisenin tarihine
uzanmaktadır. 1884 yılında Patrik IV. Petrus3 kubbesini yenilemiştir.
3
Cercis ve Petrus patriklerin sayı isimleri için on birinci bölümüne bakınız.
6
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
Uzunluğu 10,55 cm genişliği de 5,40 cm dir. Yapıtın içinde 7 mezar
bulunmaktadır. 3 tanesi yani ortadaki ve yanlarında olan iki mezar patriklere
aittir. Güney taraftaki mezarın üzerinde siyah mermerden bir parça mevcut
olup Patrik II. Cercis (1708) ve Patrik IV. Petrus’un (1894) vefat tarihleri
Süryanice’nin Estrangeli ve Serto hatlarıyla yazılıdır. Geri kalan diğer dört
mezar metropolitlere aittir. Bunlardan birinin mezar taşında Deyruzzafaran
Metropoliti Mar Ğriğoriyos Behnam’ın vefat tarihi yazılmıştır. Diğerlerinin
tarihleri bilinmemektedir. Genel olarak burada yatmakta olan azizlerin isim
listesini gelecek bölümlerde vereceğiz.
Firdevs
Manastırın güneydoğusunda bir taş atımı mesafesinde görkemli bir
eyvan bulunmaktadır. Yapısı oldukça güzel bir mimariye sahip olup tavanı
kesme taşlarla örülüdür. Firdevs olarak adlandırılır. Mardin’de benzeri yok
denecek kadar azdır. Uzunluğu 9,60 cm, genişliği de 6,30 cm dir. Bir
kilometre uzaklıktan yeraltından borularla getirtilen bir akarsu sel sebil
şeklinde eyvanın başından akarak önünde yapılmış bir havuzda depolanır.
Toplanan bu suyla manastırın bahçeleri sulanmaktadır. Firdevs, en güzel
piknik yeridir. Patrik ibn-i Şaallah 1493 yılında onu satın aldı. 1853 yılında
Patrik II. Yakup eyvanını inşa ettirdi. Eyvanın masrafları da Midyat
Metropoliti Mar Filuksinos Zeytun tarafından (1855) karşılandı.
Firdevs’in yakınlarında beş dakikalık yayan mesafede yer alan bir su
kaynağı bulunmaktadır. Suyu çok güzel, berrak ve temizdir. Bu yere halk
arasında ‘Ayn- ı Crun’ denilmektedir. 1907 yılında Patrik II. Abdullah’ın
ektiği bir dut bahçesini sulamaktadır.
Deyruzzafaran Tarihi
7
İKİNCİ BÖLÜM
Deyruzzafaran Manastırı’nın Özü, Eski İsmi, Yenilenmesi, KıllıtMara/Eski Kale, Mar Hananyo’nun Özgeçmişi, Yenilenme Tarihinin
Belirsizliği ve Manastırın İsimleri
Bazı Roma imparatorları bu bölgeye hükmettikleri sırada iri kesme
taşlarla ve büyük binalarla müstahkem bir kale olarak kendi çocuklarına,
Eski Kale’nin doğusunda ve Notfe manastırı’nın altında manastırın ilk
yapısını inşa ettiler. Güneyinde Karkafto4 manastırı yer almaktadır. İçinde
bir kilise inşa ettiler ve içine bazı azizlerin kemiklerini yerleştirdiler. Daha
sonra burası Mar Şleymun adıyla tanındı. M.S. 607 yılında Persler Mardin
Kalesi’ni ele geçirirken5 bu kaleyi harap ettiler. Mardin ve Kefertüth Süryani
Metropoliti Mar Hananyo onu satın alıncaya kadar harabe şeklinde kaldı.6
M.S. 793 yılında yöneticilere rüşvet vererek; tamiratını yaptıran Mar
Hananyo, süslemeler de ekleterek, kısa zamanda meşhur bir manastır haline
getirdi. İçinde bir kilise ve mezbah inşa ettirdi. Çevresinde bağlar, zeytin
ağaçları ve değişik ağaçlar dikti. Birçok kitap toplattı ve onun döneminde
rahiplerin sayısı 80’e ulaştı. Rahiplere özel kanunlar tertipleyerek onlara çok
ilgi göstermekteydi. Böylece Aziz Mar Hananyo, manastırın yenileyicisi
olarak belirlenmiş ve manastır onun adıyla günümüze dek ulaşmıştır. Onun
yanında Kılıt-Mara/Eski Kale Köyü’nü inşa ettirerek ve yenileterek
manastıra vakfetmiştir. Köyde 1000 aile ve 3 kilise bulunmaktaydı7. Bütün
bu faaliyetleri yapmasına sevk eden etken ise Yüce Allah’ın sevgisidir.
4
Karkafto Manastırı hakkında dördüncü bölüme bakınız.
İbn-i İbri, Dünya Kronolojik Tarihi, Bican Baskısı, s. 98, ve Adı Meçhul Urfalı
Tarihi, Rahmani Baskısı, Deyru’ş–Şerfe Manastırı, s. 138
6
Yakut Hamavi, Mu’cemu’l–Buldan adlı eserinde (Cilt: 7, Mısır Baskısı, 1906)
şunları söylemekte: “Kefertüth, Cezire’de büyük bir köy olup Dara ve Rasu’l–Ayn
arasında kalmaktadır”. Bugün ise pek kıymeti yoktur. İçinde birkaç aile
barınmaktadır. Metropolitliği hakkında 20. bölüme bakınız.
7
Kıllıt–Mara: ‘Kadın Kalesi’ anlamına gelmektedir. Mardin ve Deyruzzafaran
Manastırı arasında yer almakta olup içinde bulunan kalesinden ötürü Kadın Kalesi
5
8
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
Bar Ebroyo’nun dile getirdiği gibi ve onun özgeçmişini kaleme alan
yazara göre; (Aziz Mar Binyamen’in basılı özgeçmişine bkz.) Aziz Mar
Hananyo, Musul yakınlarında ve ‘Elfof’ olarak tanınan yüksek bir dağın
doruğunda yer alan Mar Matay8 Manastırı’ndan mezun oldu. Patrik Mihoyel
Rabo, tarih ile ilgili yazmış olduğu eserinin sonuna bir isim listesi ekleyerek,
şunları kaydetmiştir: “Kalunikos9 Manastırı’nda yetiştiği ve Mardin
Metropoliti Yuhanna’nın yanında Rakka yakınlarında yer alan
Ğnuşyo Manastırı’nda büyüdüğünü, Patrik Kuryakus10 793 yılında
onu Mardin ve Kefertüth episkoposluğuna seçip yükseltmiştir. Mardin’in VI.
Metropolitidir. Kendi kuşağının bilgini, saygını ve seçkinlerindendi.
İyiliksever, faziletli ve takvayla kuşanan bir kişiliği vardı. Bilgeliği yanında
yabancıları severdi. Fakirlere ve yoksullara yardım ederdi. Çok büyük bir
servet sahibiydi. Bütün servetini manastırın üzerinde ve takva yolunda
fazilet uğrunda harcamıştır. İnsanlık tarihinde kendisine iyi bir isim
bırakarak, episkoposluk merkezini 23 yıl en iyi şekilde yönettikten sonra
ölümsüzlüğe göç etti. Rab, onu çürümeyen onur tacıyla mükâfatlandırsın.
ismini almıştır. Önceden büyük bir köy konumundayken, günümüzde dağılmış ve
sakinlerin sayısı oldukça azalmıştır. Bilim adamı bin–İbri dünya kronolojik tarihinde
308. sayfasında şunları dile getirmektedir: “Artuklu Mardin Kralı Hüsamettin
Timurtaş, Musul Kralı Zengi’den korkarak 1122–1153 yılları arasında bu kaleyi ve
diğer kaleleri harap etti”. Köydeki kiliseler; Köyün güneybatısında Mart Şmuni
Kilisesi, güneydoğusunda Mar İyavennis Kilisesi, bunlar harabe şeklinde olup
kalıntıları görülmektedir. Şehit Mar Cercis kilisesi de köyün batısında yer alır. 1885
yılında yenilendi ve sağlam bir yapısı vardır. Kılıt–Mara köyü’nden çıkan ruhaniler
şunlardır: Patrikler; Patrik I. Abdullah 1520–1556, Patrik II. Yakup 1847–1871,
Patrik II. Abdulmesih 1895–1905–1915, Mafıryan Mar Baseliyos II. İbrahim 1496–
1507. Metropolitler: Mafıryanın kardeşi Filüksinos Habib Matira 1487–1499,
Diyarbakır Metropoliti Şemun 1583, Manastır Metropoliti Timotheos Yeşu 1597–
1629, Bitlis Metropoliti Ustethaos Abullahad 1775–1800, Papaz Davud Kaşafo’da
1485’lerde astrolog olarak köyden çıkmıştır. (Patrik Yuhanon ibin–Şaallah’ın
öyküsüne bakınız. Cambridge, Süryani Kitapları, No:81/3.
8
Mar Matay: Musul doğusunda kalıp yürüyerek 7 saat bir mesafeyle ulaşılabilir.
Doğunun en eski ve en meşhur manastırlarındandır. Halen faal ve metropolitlik
merkezidir.
9
Kalunikus: Günümüzde Rakka olarak bilinmektedir. Cezire’nın en meşhur
şehirlerinden biriydi. Fırat’ın doğusunda ve Harran’ın güneyinde yer almaktadır.
Civarlarında birçok manastır bulunmaktaydı. En ünlüleri Mar Zoğe ve Hamud
Manastırlarıydı. Ğnuşyo adında bir manastırın orada değil de bildiğimiz kadarıyla,
Sincar dolaylarındadır. Rakka eskisi gibi önemli bir şehir değildir.
10
Patrik Kuryakus için Mihayel Rabo’nun tarihine bkz. Cilt: 3, s. 483–493 ve
Süryani Edebiyatı 384 ve Kudüs’teki Mar Markus Manastırı’nın Elyazmasıyla
Yazılan Kitapları No:129
Deyruzzafaran Tarihi
9
Cenazesi manastırda toprağa verildi. Kutsal Kilise de ismini azizler11
arasında tescil etmiştir. Anma günü, Yeni Pazar’da kutlanır. Onun hakkında
yaptığımız araştırma sonucunda ulaşabildiğimiz bilgiler bundan ibarettir12.
M.S. 816’da Aziz Mar Hananyo’ya halefilik yapan Mardin’in 8.
episkoposu olan onun öğrencisi I. İğnatiyos’tur. İğnatiyos, manastırın
heykellerini, odalarını ve diğer önemli yerlerini rahiplerle birlikte
güzelleştirip düzenletti. Değişik ilimleri içeren kitapları manastırın
kütüphanesinde topladılar. Bu bilgileri, Mihoyel Rabo ve İbni-l İberi(BarEbroyo)’den aldık. Onlar da bu bilgileri; Nasturi olan Denh-Yeşu13, Mardin
Metropoliti Mar Yuhanna, Mar Benyomen’in yaşam öyküsünü kaleme alan
adı bilinmeyen bir yazar, Mar Hananyo ve adı bilinmeyen Urfalı yazarlardan
aktardılar. Manastırın yenilenmesini tarihlemediler. Bununla birlikte
manastırın yenilenmesinin 793–816 yılları arasında olduğunu tahmin
ediyoruz. Bu tarih, Mar Hananyo’nun episkoposluk yaptığı döneme denk
gelmektedir. Anlaşılan o ki, manastırın yenilenmesi, 8. yy.’ın başlarında
gerçekleşmiştir.
Papaz İshok Armele’ye14 göre ise, manastırın yenilenme tarihi olarak
811 yılında olduğunu ileri sürmektedir. Adı bilinmeyen Urfalı bir yazardan
kaynak göstererek 222. sayfasında şunları açıklamaktadır: “1122 Yunan
yılında (M.811) Kral Nikiforus, Bulgarlar’ın muharebesine çıktı… ve bu
dönemde Mardin yöresinde Mar Hananyo manastırı inşa edildi. Aynı
dönemde Arapların Kralı Harun da, Zebtera15 şehrini inşa ettirdi”. Bilindiği
gibi, yazarların ‘bu dönemde’ ki ibareden, olayların yaşandığı dönemi
11
Azizlerin Takvimi, bin Hayrun’un Elyazması, Urfa ve Diyarbakır nüshasına bkz.
Mar Mihayel Rabo Tarihi, Cilt 3, s. 498–99 ve Bar–Ebroyo Kilisesel Tarihi, Patrik
Kuryakus’un özgeçmişi ve Mardin Metropoliti Yuhanon’un özgeçmişi, Mektebet
Şarkiye Li’l–Simhani, Cilt 2, s. 217–229 ve Mar Hananyo’nun özgeçmişi, Mar
Benyomen’in yaşam öyküsü, Şil tarafından bir Almanca Dergide basılmıştır, 1897,
s. 91–92. Bunları, Kılıt–Mara’da bulunan iki nüsha üzerinde karşılaştırdık.
13
Denh–Yeşu veya Yeşu–Denh; Basra Metropoliti olup 8. yüzyılın sonlarına doğru
yaşamaktaydı. Ünlü bir yazardı. Mar Hananyo’nun döneminde yaşamaktaydı.
Bıraktığı eserler; Üç ciltten oluşan ‘Kilise Tarihi’ kayıptır. İffetle ilgili bir kitabı
vardır. Değişik makaleler, taziyeyle ilgili vaazları vb. Doğu Kütüphanesi, 3. Cilt, s.
195 ve İffet Kitabının Önsözü, Peder Şabo baskısı, Roma, 1896, s. 1
14
Mardin Manastırlarında Tarihi Bir Nebze, Beyrut, 1909, s. 6.
15
Zebtera: Türkiye’de olup Malatya ve Şamişat/Samsat arasında bir şehir, hakkında
bin–Ethir şunları yazmaktadır: “Eski bir kale olup bin–Müslime el–Fahri tarafından
fethedildi. Rumlar onu yıktılar. Plansız ve düzensiz bir şekilde yeniden inşa
edilmişse de Rumlar onu tekrar yıktılar. Daha sonra Reşid onu inşa ettirdi ve onu
askeri güçle korudu.” (El–Bostani Ansiklopedisi, Cilt 9, s. 172). Zeptera,
Süryanilerin episkoposluk kürsüsüydü. Mihayel Rabo, 9. yy.’ın başlarından 11.
yüzyılın ortalarına kadar 12 episkoposun ismini kaleme almıştır (Mihayel Rabo
Tarihi, Cilt 3, s. 754–763 ve Fransızca tercümesi s. 504).
12
10
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
kastetmektedirler. Yılın tarihini tam anlamıyla tespit edemiyorlar. Harun
Reşid, 193 Hicri yılında (M.808) vefat etti. Eğer ki yazar, Mar Hananyo
manastırı’nın inşa tarihini ve Zeptera şehrinin inşasını aynı zamana
denkleştiriyorsa, 808 yılından daha önce inşa edilmiş olması muhtemeldir.
Manastırın 811 yılında inşa edilişi doğru gözükmemektedir.
Yukarıda belirtildiği gibi; Mar Hananyo’nun vefatından sonra onun
yerine öğrencisi İğnatiyos geçti. İğnatiyos, manastırın rahiplerindendir. Bu
duruma göre; diyelim ki manastır, 811 yılında inşa edilmiş o zaman, 811–
816 yılları arasında sadece 5 yıl kalmaktadır. Rahiplerin yetişmesi ve
bazılarının episkoposluğa yükselmesi için beş yıllık bir sürenin yeterli
olduğuna inanmıyorum.
Bundan dolayıdır ki, elimizde mevcut bütün kaynaklara rağmen,
manastırın hangi yılda inşa edildiğini tespit edemiyoruz.
Manastır değişik isimlerle anılmıştır. İlk inşa edildiği yüzyıllarda
‘Mar Hananyo’ adıyla yalnız tanınmaktaydı. Yazarlar da bu şekilde onu
göstermişlerdir. Daha sonra Mar Evgin’in ismini ilave ettiler. 14. yy.’ın
sonlarına doğru da ‘Deyruzzafaran manastırı’ adıyla meşhur olmuştur. Yine
de, ‘Mar Hananyo, Mar Evgin, Mar Şleymun ve on iki bin azizin’ adıyla
çağrılmıştır. Bununla ilgili detaylı açıklamaları dördüncü bölümde
bulabilirsiniz.
Deyruzzafaran Tarihi
11
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Mardin ve Yöresinde Rahiplik
Mardin, Dara, Kuros Dağı, Tilbesem, Habur ve Re’sulayn’da Bulunan
Manastırlar
Hıristiyanlık tarihinde bilgisi olan herkes biliyor ki, rahiplik hayatı,
doğuda 4.yüzyılın ilk çeyreğinde Mezopotamya’da başlamıştır.
Nusaybin’e ve çevresine hakim olan İzlo Dağı, rahipliğin yuvasıdır.
‫ܐ‬İzlo Dağı’ndan Turabdin, Mardin ve yöresine yayılmıştır. Daha sonra
manastırlar ve mabetler gelişmiş ve yakın çağlarda da sayıları oldukça
çoğalmıştır.
Rahiplerin tek amacı, Allah’a ibadet etmek ve ona yakın olmaktı.
Ebedi hayatın mutluluğunu elde etmek için inzivaya çekilerek, ilimle
uğraşırlardı. Buralarda gerekli bilgiyi ve eğitimi aldıktan sonra, değişik
yerlere çıkıp Hıristiyanlığı müjdelemekte ve onlara en iyi bir şekilde takva
ve terbiye eğitimini veririrlerdi. Bunlardan birçok kişi evliya ve aziz olarak
yetişmiş ve tarihte iyi bir isim bırakmıştır. İçinde yaşadıkları vatanın gururu
ve parlayan o dönemin ışıklarıydı. Bütün doğuya isimleri yayılmış olan bu
kişiler iyi birer örnek rahip olarak hayata atılmıştır.
Geçmiş dönemlerde bu aziz vatanda meydana gelen savaşlar
neticesinde tarihi eserlerin büyük bir bölümü tahrip edilmiş, kolejlerin çoğu
kapatılmış ve bunlardan bazılarının ancak kalıntısı kalabilmiştir. Bir
kilisenin çatısı altına giren her kimse, kendi malıymış gibi el koymuş ve bu
eserler, sahiplerinin geçmişteki büyüklüğüne görgü tanığı olarak tanık
kalmıştır. Daha önceki tarihçiler bazı manastırların isimlerini kaleme
almadıklarından dolayı yakın çağdaki tarihçilerden de ihmal edilmiş veya
unutulmuştur.
Mardin dağında ve yöresinde bulunan bazı manastırların tarihçesiyle
yetineceğiz. Tespit ettiğimiz manastırların isimleri şunlardır:
12
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
1-Hammar (Hamoro) Manastırı:
Hammar (Hamoro) manastırı, Mardin dolaylarında yer alır, en eski
manastırlarından biri olup 4. yüzyıldan kalmadır. Mardin köylerinin
birisinde dünyaya gelen Nikiya/İznik Episkoposu Mar Abhay ve kardeşi Mar
Zuko bu manastırda rahiplik hayatına girdiler. Kutsal Kitabın ilmi derinliğini
özümseyerek, Süryanice ve Yunanca bilimlerini de tam anlamıyla aldılar.
Gerger’deki Fırat Nehri’nin üzerinde kurulan ve ‘Merdivenler’ ismiyle
tanınan manastır, Mar Abhay tarafından inşa edilmiştir.16.
2-Zuko Manastırı: Mağara şeklindeki bu manastırda Mar Zuko
inzivaya çekilmiş ve orada vefat etmiştir. Bu nedenle manastıra bu isim
verilmiştir.17.
3-Ayn-Halaf Manastırı
: Mardin güneyinde yer alıp ve
Mar Yakup adına inşa edildiği söylenmektedir. 6.yüzyılda Halkedonli Amid
Metropoliti Kili oğlu İbrahim, Urfa’nın Kutsal Dağı’ndaki rahipleri iztihat
ederken, adı geçen manastıra iltica ettiler18.
4-Karkafto Manastırı: Mar Hananyo Manastırı’nın civarında
olduğu söylenilir. Bazılarına göre de, Re’sulayn’de yer almaktadır. İlerde bu
manastırla ilgili daha geniş bilgi verilecektir.
5-Mar Hananyo Manastırı: İlk sıralarda Mar Süleyman (Şleymun)
manastırı olarak bilinmekteydi. Şimdiki Deyruzzafaran manastırı’dır.
6-Seyde (Meryem Ana) Manastırı:
7-Şehit Mar Hzozoel Manastırı:
8-Suruçlu Mar Yakup Manastırı:
9-Mar Behnam Manastırı: Yukarıda anılan dört manastır,
Deyruzzafaran manastırı’nın doğusunda yer alan sıra dağların zirvesindedir.
İlerdeki bölümlerde tarihçelerine değineceğiz.
̈
10-Mar Stefanos Manastırı: Bu manastıra ayrıca ‘Büğre
’
manastırı da denilmektedir. Mardin kuzeyinde yer alıp Benabil ve Rişmil
16
Mar Abhay’ın Özgeçmişi, Deyruzzafaran Kitaplığı.
Mar Abhay’ın Özgeçmişi, Deyruzzafaran Kitaplığı.
18
Mihayel Rabo Tarihi, Cilt 2, s. 270.
17
Deyruzzafaran Tarihi
13
köylerinin arasında kalmaktadır. 12. yüzyılda yaşayan Mardin Metropoliti
Mar Yuhanna tarafından yenilendi. Günümüzde kalıntıları mevcuttur.
11-Mar Mihayel Manastırı: Balık Manastırı veya Burç Manastırı
olarak da bilinmektedir. Mardin’in güneyinde olup yeni yolun aşağısındadır.
İnzivaya çekilen eski rahiplerinden olan Mar Mihayel’in adıyla
tanınmaktadır. Manastırın en eski eserlerinden kalan bir sütunun üzerinde,
350 Hicri (961 M.) tarihli bir Süryanice kitabe yazılıdır.
12-Makabye’li Mart Şmuni Manastırı: Mardin surunun güneyinde
yer almaktadır. Adı geçen her iki manastır halen faal ve günümüzde kilise
olarak kullanılmaktadırlar.
13-Şehit Mar Cercis Manastırı: Mardin surunun batısında yer
almaktadır. 12. yüzyılda tabiplerin reisi olarak bilinen saygın Şımmas AbuAli tarafından restore edildi. Manastırın reisi Raban Mahbub döneminde,
1169 yılında Abdulmesih isminde bir rahip -şu anda Deyruzzafaran
kitaplığında bulunan- kendi elyazmasıyla güzel bir İncil yazmıştır. Adı
geçen manastırdan bugün eser bile kalmamıştır.19
14-Peygamber Mar İliyo Manastırı: Mardin dağının eteğinde yer
alan bu manastır, Çiftlik Köyü’nün yakınlarındadır. 12. yüzyılın ortalarında
Mardin Metropoliti Mar Yuhanna tarafından yenilendi. 16. yüzyılda içinde
birçok rahip yaşadığına dair elimizde mevcut olan güvenilir ve elyazmasıyla
yazılan Süryanice kaynaklar vardır. Şu anda bu kilise ayakta ve bazı
bayramlarda içinde dualar yapılmaktadır.
15-Mar Kuryakus veya Deyr-Diyük Manastırı: Mardin kuzeyinde
yer alan Sürgeçi köylerinden Derdük olarak bilinen köyde yer almaktadır.
Mardin’den 4 saat yürüyerek ulaşılabilir. 1622 yılına kadar içinde rahipler
yaşamaktaydı. Halen de kalıntıları mevcuttur20.
Mardin yöresinde bulunan bazı rahiplerin isimleri M.S. 607 yılında
zikredilmiştir. Ünlü yazar Bar-Ebroyo şunları kaydetmiştir: “Pers Kralı 2.
Kesru, Rumlar’ın Kralı Muriki’yi öldürdükten sonra Dara, Turabdin ve
Hasankeyf üzerine hücum ederek onları zapt ederek, içindeki Rumları
katletti. Bu katliam Mardin’deki Rumlara ulaşınca, Rumlar Mardin kalesini
terk edip kaçtılar. Mardin yöresinde yaşayan rahipler de boş kalan kaleye
19
20
Deyruzzafaran Kitaplığı, No:14.
El–Mektebetü’l–Şarkiye, Cilt 2, s. 238–242.
14
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
sığındılar. Rahipler, Kefertüth Episkoposu Baseliyos’a haber göndererek;
Perslere karşı mücadele yapıp yapmamaları hususunda izin istediler”21.
16-Mar Yuhanna Manastırı: Dara şehrinin yakınlarındadır. 800–
900 yılları arasındaki bazı episkoposların bu manastırda görev yaptıkları ileri
sürülmektedir22.
17-Beyaz veya Hevorto- ‫ ܶ ܳ ܪܬ‬Manastırı: Şehit Mar Abay’ın
annesinin adına, Dara şehrinin yukarısında bir tepenin başında 4. yüzyılda
inşa edilmiştir. 1201 yılında Patrik II. Mihayel içinde yaşamıştır.
18-Mar Abay Manastırı: Kıllıt/Dereiçi Köyü’nün kuzeyinde 20
dakikalık bir mesafede yer almaktadır. Yapım tarihi çok eskiye dayanan bu
binanın, coğrafi konumu da güzeldir. Persli şehit Mar Abay’ın adına inşa
edilmiştir. Manastırda yetişen ünlü kişiler şunlardır: 11. yüzyılın başlarında
yaşayan Dara Metropoliti 3. Yuhanna ve M.S. 1509 yılında patrikliğe
yükselen Patrik I. Yeşu.
15.-18. yüzyılları arasında episkoposluk merkeziydi. Mardin
Metropoliti Yuhanna onu yeniletti. Ayrıca 1249–1256 yılları arasında
manastır reisi Humdan oğlu Rahip Musa tarafından da yenilendi. Bu tarihte
manastırda 60 rahip yaşamaktaydı. 18. yüzyılın sonlarına doğru harabeye
dönüştü. Bu manastırın büyük kalıntıları, olduğu gibi görülmektedir.
Bunların arasında Süryanice’nin Estrangeli hattıyla yazılan üç taş
bulunmaktadır23.
19-Mar Theoduto Manastırı: Mar Abay Manastırı’nın kuzey
doğusundadır. Meşhur Amid Metropoliti Mar Theoduto hayatının sonlarında
onu inşa ettirmiştir. Mar Theoduto M.S. 698 yılında vefat etmiştir. 713
yılında vefat ettiğini ileri süren de var24.
20–21-Mar Şabay ve Mar Dimet Manastırları: Mar Abay
Manastırı’nın yakınlarındadır. Her ikisi de küçük manastırlardır. Patrik
Yuhanna bin Şaallah, 1470–1482 yılları arasında Savur Metropolitlik
Kürsüsü’nde metropolit iken her dört manastırı da yeniletti.
21
Tarihi’l-Düvel el–Süryani, s. 93.
Büyük Mihayel, Cilt 3, s. 763–765.
23
Punyun: El–Rüsüm el–Samiya, Paris Baskısı, 1907, s. 186–190.
24
Mar Theoduto’nun Öz Yaşam Öyküsü, Deyruzzafaran Kitaplığı ve Tilmahroyo
Tarihi, Şabo Baskısı, Cilt 4, s. 20–21 ve Patrolojiye El–Şarkiye, Cilt 10, Peder Neu,
s. 84.
22
Deyruzzafaran Tarihi
15
22-Heşeri Manastırı: Mardin’in en eski manastırlarından birisidir.
4. yüzyılın sonlarına doğru veya 5. yüzyılın başlarında Kefertüth ve Habur
Episkoposu Mar Barsavmo bu manastırda şehit olmuştur25.
23-Mar Dimet Manastırı: Bes-Tıbyasa26 Köyü’nde olup Hur ve
Hıbır yakınlarındadır. Bana göre; ‘Yeni manastır’ adıyla tanınmış olanıdır.
Patrik 8. Athanasiyos 1203 yılında bu manastırı ziyaret etmiş veya içinde
ikamet etmiştir27.
24-Mar Gevargis Manastırı: Şahbo Köyü’nün vadisinde yer
almaktadır.
25-Mar Barsavmo Manastırı: Til-Kıbab ve Bekdeşiye Köyleri
yakınlarındadır.
26-Mar Atanus Manastırı: Tilbisim Köyündedir. İsmini de, 8.
yüzyılın ortalarında (758) onu inşa eden, Meyafarikin Metropoliti Mar
Athanasiyos Sendloyo’dan almaktadır. Mar Athanasiyos zor kullanarak
kendini patrikliğe yükseltmiştir.
27-Şamitiyin Manastırı: Tilbisim dolaylarındadır.
28-Mar Doniyel Manastırı: Metine dağında olup Tilbisim
yakınlarındadır. 5. yüzyılda yaşayan ve inzivaya çekilen Goloşlu Mar
Doniyel adınadır. Yukarıda isimleri yazılan altı manastırın hakkındaki
detaylı bilgiler altıncı bölümde yer alacaktır.
29-Mar Zehuro Manastırı: Habur’da olup Taban Köyü’nün
yakınlarındadır. Eski bir manastırdır. Tarihi, 4. yüzyılın sonlarına veya 5.
yüzyılın başlarına dayanmaktadır. Kefertüth Episkoposu Mar Barsavmo inşa
etmiştir28. 1190 yılında Mafıryan 1. Ğriğoriyos onu ziyaret etti. 13. yüzyıla
kadar ayaktaydı.29
25
İbn–Hayrun Takvimi, Mayıs ayının sonu. Şehit Mar Barsavmo hakkındaki
bilgileri Turabdin’deki Basibrin Köyü Kilisesi’nde bulunan azizlere ait Husoyo
kitabına bkz.
26
Tıbyasa: Mardin güneyinde 5 saat mesafede yer almaktadır.
27
Urfalı Yazar, s. 818, Elyazmayla yazılan nüsha.
28
Basibrin’deki Husoyo Kitabı.
29
Urfalı: 810 ve Habur Metropoliti’nin Sustatikunu, 1231, Turabdin’de 14. yüzyılda
elyazmasıyla yazılı bir nüsha.
16
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
30-Deyru’l-Beyz (Yumurta) Manastırı: Re’sulayn dağında olup
büyük ve meşhur bir manastırdır. Yumurta manastırı denilme sebebi; onu
inşa eden Mar Yakup, içinde bazı gökkuşlarına ait yumurtalar gördüğü için
bu adla adlandırmıştır. Manastırın reisi ise M.S. 641 yılında Rişir’di.
Manastır hakkında Mihayel Rabo ve Urfalı yazar şu bilgiye yer
vermektedirler: “Ömer bin Hattap halife olduktan sonra Saad bin ebi
Vakkas’ı Perslere gönderdi. Mardin yolu güzergâhından geçerken, Mardin
dağına çıkıp orada inzivaya çekilen rahiplerden büyük bir bölümünü öldürüp
ve bazı kişilerin Perslerin ajanıdır diye verdikleri ihbarı üzerine, özellikle
Kıdır Manastırı’ndan ve Re’sulayn dağındaki büyük ve meşhur olan Beyz
(Yumurta) Manastırı’nda öldürdüler”30.
Öldürülmeden kurtulan rahiplerden bazıları, reisleri Rişir’den
esinlenerek, Balağ Nehri’nin batısında kendilerine ‘Beyt-Rişir
‫ܪ‬
’
isminde bir manastır inşa ettiler31.
31-Kıdır veya Kıdar Manastırı ‫ ܪ‬: Rasu’l-Ayn’daki en eski
manastırlarından birisidir. 641’lerde ölümden kurtulan rahipler, Rakka
şehrinin yakınlarına gidip orada Rumlar’ın Kraliçesi Theodora’nın inşa ettiği
heykeli genişletip ve içinde barındılar. Hamud manastırı olarak tanınmıştır32.
32-Esfulos Manastırı: Re’sulayn’ın en meşhur ve eski
manastırlarındandır. Kuruluş tarihi, 4. yüzyılın sonlarına doğru
uzanmaktadır33. Patrik II. Severiyos (M.S. 680) ve Patrik I. Basil (M.S. 937)
adı geçen manastırda eğitim gördüler. Manastırın rahipleri M.S. 519 yılında
Bizans İmparatoru tarafından iztihad (zühd) edildiler. 684 yılında kutsal
sinotun metropolitleri bu manastırda toplanıp ve meşhur olan Bolodlu Patrik
II. Atanasiyos’u resmettiler. Patrik V. Yuhanna’da M.S. 924 yılında burada
vefat etti. Patrik Mihoyel Rabo’nun belirttiğine göre; 10. yüzyılın ortalarına
kadar manastırdan 9 episkopos yetişti34. 1203 yıllarında bozulduğu
görülmektedir. Patrik 8. Atanasiyos, her ne kadar onu restore etmek
istemişse de, bazı sebeplerden dolayı imkânlar elvermedi35.
30
Mihayel Rabo, Cilt 2, s.414 ve Urfa’lı yazar, s. 155.
Mihayel Rabo, Cilt 2, s. 414.
32
Mihayel Rabo, Cilt 2, s. 414.
33
Basibrin’deki Husoyo Kitabı.
34
Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 753–759.
35
Bar–Ebroyo’nun Kilisesel Tarihi, Cilt 1, Athanasiyos’un Yaşam Öyküsü.
31
Deyruzzafaran Tarihi
17
33-Tir veya Tiz Manastırı: Re’sulayn’ın yakınlarındadır. 519
yılında yapılan iztihada, manastırın Tiroye ̈ ‫ ܬ‬veya Tiyaroye rahiplerinin
gerçek inançlarından dolayı kovuldular36.
Bu bölgelerde bilinen Süryani manastırlar hepsi bu kadardır. Mardin
arkasında yer alan ‘Kaya Vadisi ve Zinnar’da, Mar Eşahyo, Mar Kuryakus
ve Meryem Ana gibi başka manastırlar da vardır. Hangi cemaate ait
olduklarını tespit etmediğimizden dolayı onları kaleme almadık. Ayrıca geç
yüzyıllara kadar içinde yaşayan münzevi ve Estunoye (sütunlarda
yaşayanlar) rahiplere ait kayadan oyulmuş barınakları da yazmadık.
36
Mihayel Rabo, Cilt 2, s. 171, Tercümeden.
18
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Mar Şleymun, Mar Şleymun Manastırları, Mar Hananyo Manastırına
İzafetten Mar Evgin’in İsmi Verilmesi, Mar Evgin, Mar Benyomen,
Manastırın Zafaran Adıyla Ünlenmesi, Zafaran Adıyla Bilinen
Manastırlar, Turabdin’deki Bazı Eski Kiliselerin İsimleri, Karkafto
Manastırı ve Ondan Mezun Olan Bilim Adamları
Daha önceki bölümlerde Deyruzzafaran Manastırı’nın kale olduğunu
ve daha sonra Mar Şleymun adıyla manastıra çevrildiğini dile getirmiştik.
Çok eski yüzyıllarda yaşayan azizlerin yaşam öyküleri elimizde mevcut
olmasına rağmen, bu azizin hakkında yapmış olduğumuz uzun bir
araştırmaya rağmen, detaylı bilgilere ulaşamadık. Turabdin’deki Mar Melke
Manastırı’nda mezarı bulunan ve Koluzmalı Mar Malke’nin öğrencisi olan
Mar Şleymun’un dışında başka bir aziz daha tanımamaktayız37. Mihayel
Rabo, Kral Yustinyan’ın iztihat ettiği rahiplerin arasında ‘Mar Şmuyel
38
manastırı’nın reisi Mar Şleymun’i zikretti’ (
‫ܢ ܕ ܝ‬
)
Süryani Kilisesinde Mar Şleymun adıyla başka manastırlar daha
vardı. Bunlardan; Delik şehrinin yakınlarında Thağır’da bir manastır
bulunurdu39. Mihayel Rabo, manastırda yetişen 14 episkoposun isimlerini
yazdı. 13.yüzyılın ortalarına kadar tarihte ismine rastlanmaktadır40. Urfa ve
̈
Re’sulayn arasında Mar Şleymun (Damkilotho
‫ )ܕ‬isminde bir
41
manastır daha vardır . 6. yüzyılda iztihat edilen Urfa Dağı’nın rahipleri bu
manastıra yerleştiler. Güney Suriye’nin manastırlarında 6. yüzyılın
ortalarında Mar Şleymun (Kurdoye
‫ )ܕ ̈ܖܕ‬adıyla bulunmaktaydı.
37
Aşhar Şuhada El–Maşrak, Lilseyid Şir, Musul, Cilt 2, s. 216.
Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 266.
39
Delik veya Dülük: Halep yakınlarında bir belde.
40
Ansiklopedi sahibi (Bar–Ebroyo) şunları dile getirmiştir: “Murcu’l–Ayn üzerinde
bulunmakta ve görülmeye değer bir yerdir”. Cilt 8, s.202
41
Mihayel Rabo, Cilt 2, 269.
38
Deyruzzafaran Tarihi
19
Arabistan manastırların reisleri tarafından imzalanan ‘İman Mektubu’
manastırın reisinin ismi Steyfan olarak yazılmaktadır42.
Bizim görüşümüze göre, Mar Şleymun, Aziz Mar Evgin’in
öğrencilerinden olmayıp eski asırlarda inzivaya çekilen rahiplerden biri
olduğunu düşünmekteyiz43.
7. yüzyılın başlarında manastır tahrip olmuş ve Aziz Mar Hananyo
onu yeniletinceye kadar harap kalmıştır. Onu yeniledikten sonra kendi adıyla
ün almış ve daha sonraki yüzyıllarda Aziz Mar Evgin ismine izafeten
verilmiştir44.
Aziz Mar Evgin, Kıpti’li münzevi bir rahip olup Mısır’daki Anba
Fağum Manastırı’nda rahiplik hayatına girdikten bir süre sonra doğuya geldi
ve İzlo dağına yerleşti. İnzivaya çekilen birçok rahip öğrencileri vardı.
Bunlar ruhsal yaşamda derin bir denemeden geçtikten sonra bölgeye
dağılarak değişik yerlerde manastırlar inşa ettiler. Vefat ettiğinde cenazesi
kendi adıyla tanınan manastırında defnedilmiştir45. Mar Evgin’in yaşam
öyküsünden anlaşıldığına göre; M.S. 363 yılında vefat etmiştir.
Günümüzdeki güvenilir bazı tarihçiler de, 4. yüzyılın sonlarında veya 5.
yüzyılda yaşadığını belirtmişlerdir.
Mar Evgin’in öğrencilerinden Mar Benyomen’in yaşam öyküsünde
şu paragrafa yer verilmiştir: “Mar Benyomen; Mar Evgin’in kendisine
rüyada göründüğünü ve kendisine, kendi cesediyle birlikte manastırda
bulunan 10 azizin cesetlerini Mardin’deki Mar Şleymun manastırı’na taşıma
vasiyetinde bulunduğunu söylemiştir. Tabi bu, İzlo Dağı’nda Nasturilik
yaygınlaşmadan önceydi!
Mar Benyomen, Beni-Hıdro’dandi. Mar Evgin’e iltihak etmişti.
Kudüs’ü ziyaret ettikten sonra Mısır’daki İskıti çölünde inzivaya çekilmişti.
Daha sonra doğuya tekrar geri geldiğinde Mar Evgin’in cesedini adı geçen
manastırına nakletmiştir. Daha sonra Dara ve Kefertüth arasında yer alan
Doğan Köyü’nün yakınlarında kendine bir manastır inşa etti ve iyi bir
ihtiyarlıkla vefat edip orada defnedilmiştir”46.
42
Peder Şabo Baskısı, s. 214, Dcc. Or. Mon. III.
Sayın Papaz Vikram şunları kaydetmiştir: “Deyruzzafaran Manastırı, Mar Evgin’e
ait manastırlarından birisidir”. Asurî Kilisesi Tarihi, London, 1910, s. 232?
44
Boloş ve Rakka arasında Mar Hananyo isminde bir manastır daha vardır. 6.–9.
yüzyıllar arasında ismine rastlanmaktadır. Kalunikili Patrik III. Petrus, adı geçen
manastırda patrikliğe yükselmiştir.
45
Mar Evgin Manastırı, Nusaybin ovasının üzerindeki dağında yer alıp ve halen de
faal bir manastırdır.
46
Peder Lanur, Pers ülkesinde Hıristiyanlık, 2. baskı, s. 302–315 ve Keldu–Asur
Tarihi, Aday Şir, Cilt 2, s. 33–39, Mor Evgin ve öğrencilerinin yaşam öykülerinde
bir çelişki olduğu düşünülmektedir.
43
20
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
Bu öyküde açık bir zaaflık görmekteyim. Ona güvenmemiz mümkün
değildir. Sebepler de şunlardır:
Birincisi: Bilindiği üzere Nasturilik, Nusaybin yöresinde ve İzlo
Dağı’nda 5. yüzyılın sonlarında veya 6. yüzyılın başlarına doğru yayılmıştır.
Bundan dolayı adı geçen azizlerin kemikleri Mar Hananyo Manastırı’na
taşınmaları bu tarihten biraz önce olması gerekir. Mar Benyomen de Mar
Evgin’in öğrencilerinden veya Mar Evgin Manastırı’ndan olduğunu
söylemek gerekir. Yukarıdaki bilgilerden yola çıkarak, manastıra, ‘Mar
Evgin’ ismi verildiğine göre, Mar Hananyo isminden daha eski olduğu
ortaya çıkmaktadır. Doğuda ve Batıda bulunan en önemli kütüphanelerdeki
elyazmasıyla yazılan bütün eski Süryani kitaplarını tetkik ettik. Buna
rağmen, meşhur olan Mar Evgin ve aziz arkadaşlarının kemiklerinin,
manastırın yenilenmesinden önce taşındıklarına dair bir bilgiye rastlamadık.
Süryani tarihçilerinin de bildiği gibi, yazarlar ancak manastırın
yenilemesinden sonra görüş bildirmektedirler.
İkincisi: Mardin Metropoliti Mar Yuhanna da, manastır Hor
Hananyo’dan önce hangi azizin adıyla çağrıldığını ve hangi tarihte inşa
edildiğine dair bilgisi olmadığını ve Mar Şleymun’un adını da bilmediğini
açıklamaktadır47. Oysa münzevi bir yaşam süren rahipler de dahil olmak
üzere kime sorsanız; Mar Şleymunun, Mar Evgin’den daha çok ismini
duyduklarını söyleyeceklerdir.
Üçüncüsü: Manastıra ‘Mar Evgin’ isminin verilmesi ancak 14.
yüzyılın sonlarında veya 15. yüzyılın başlarından önce verildiği hususunda
düşünmemekteyiz. Manastır, “Mar Hananyo, Mar Evgin ve bazen de Mar
Şleymun ve on iki bin azizin ismini de iltihak edilerek tanınmıştır”48.
Mar Petrus Kilisesi’nde azizlerin kemikleri bulunduğunu daha
önceden belirtmiştik. Netice itibarıyla; elimize güvenilir bir kaynak
geçmeden, Aziz Mar Evgin’in kemikleri, 15.yüzyıldan önce Deyruzzafaran
Manastırı’na taşınmış olmasının mümkün olamayacağını söyleyebiliriz.
Bilindiği gibi Moğollu Timurlenk, bu bölgede yaptığı savaşlar sırasında
birçok manastırı tahrip etmiştir. Deyruzzafaran manastırı da bu tahribattan
nasibini almıştır. 1396 yılında Patrik II. İbrahim manastırı yenilettirdi.
Manastır sakinleri, tahrip edilen diğer manastırların durumuna vakıf olunca
Aziz Mar Evgin’in ve diğer azizlerin kemiklerini kendi manastırına
taşımışlardır. Bar-Ebroyo’nun tarihine ilave eden yazar basit olduğundan
dolayı buna benzer birçok önemli konulara değinmemiştir.
47
El–Mektebet ül–Şarkiye, Cilt 2, S. 220.
El–Mektebet ül–Şarkiye, Cilt 2, Elyazmasıyla yazılan Süryanice bir kitap, sayı: 42
ve Deyruzzafaran Süryanice İncili, 1728 ve Mor Mihayel Rabo Tarihi, Gerşuni,
Deyrulzafarn Kitaplığı.
48
Deyruzzafaran Tarihi
21
Manastırla ilgili muamma kalan buna benzer başka bir konu daha
var. O da, manastırın, ‘Deyruzzafaran’ ismiyle tanınması. Birinci konu
hakkında söylediklerimizin hepsi ikinci konu için de aynen geçerlidir. Çünkü
15. yüzyılın başlarından önce ‘Deyruzzafaran’ ismine rastlamamaktayız. O
tarihten itibaren bu lakabı aldığını ve eski isminin yerine geçtiğini
görmekteyiz.
Manastıra ‘Deyruzzafaran’ lakabının veriliş tarihini kesin olarak
bilmediğimiz gibi veriliş sebebi de bilinmemektedir. Halk arasında yaygın
bir kanıya göre; manastırın inşası sırasında, ‘zafaran’ taşıyan bir tüccarın
oradan geçtiğini gören manastır reisi, zafaranın bir bölümünü satınalır ve
kireçle karıştırarak manastırın yapımında kullanır. Bu sebepten dolayı
manastır, ‘Zafaran Manastırı’ lakabıyla tanınmaya başlanmıştır. Zafaran
bitkisi meşhur olup soğana benzer bir kökü vardır. Çiçeği de sarıya bürünen
kırmızı renktedir. Süs olarak alçı üzerinde sıvanır ve diğer başka amaçlarla
da kullanılır49.
Anlaşılan o ki, manastırın ‘Zafaran manastırı’ olarak adlandırılması,
zafaranın, manastırın yapılardaki sıvasında kullanılarak sağlamlaştırdığı
veya manastırın bahçelerinde ekildiğinden kaynaklanmaktadır. Nusaybin
dağlarında da bulunan bir manastırda zafaran bitkisi ekilmekteydi. Bunların
dışında, bu isimle tanınan Cezire’de üç ayrı manastır daha olduğu
bilinmektedir. El-Bostani şu paragrafa yer vermiştir: “Zafaran mekânı olarak
çağrılan Deyruzzafaran manastırı, bin-Ömer Ceziresinin yakınlarında olan
Urdumuşt Kalesi’nin altındadır. Kale, dantel gibi başında dururken ve dağın
eteğinde yer almaktadır. Muhtazad, bu kaleyi muhasara altına alırken, onu
fethedinceye kadar manastırda konakladı. Sakinleri varlıklıdırlar ve sayıları
da çoktur50”.
Nusaybin dağında da adı geçen manastırın yakınlarında
‘Deyruzzafaran Manastırı’ isminde başka bir manastır daha bulunmaktadır.
İçinde Zafaran ekilmekteydi. Doğal yapısından dolayı havası güzel bir
manastırdır51. Bu manastırın kalıntıları halen de mevcuttur. Büyüklüğünden
ve eski yapısından söz edilmektedir. Dağın doruğunda olup Nusaybin’den 4
saat mesafeyle uzaktır.
Bu manastırın inşa tarihini, 491–518 yılları arasında Kral Anistas
döneminde, Turabdin’de inşa edilen birçok kilisede bulmuşuzdur.
Süryanice’de yazılan paragrafın özeti:
‫ܕܙ ܐܢ ܘܗ‬
‫ܐ‬
‫ܣ‬
‫ܐ‬
‫̈ܬ ܕ ܪ‬
“
̈
‫ܘ ܬ ܕ ܪܕ ܘ ܙܗ ܘܗ‬
‫ܕ‬
‫ܘܗ‬
‫ܕ ܝ ܐ ܗܡ ܕ‬
‫ܕܨ ܘܗ‬
49
Şertuni Sözlüğü, s. 464–466 ve s. 992 ve Kiran Sözlüğü, Fransızca, s. 731.
Bar–Ebroyo, Muhtazad (892–901) hakkında şu bilgilere yer vermektedir:
‘Muhtazad, 894 yılında Mardin Kalesini zapt üzere Musul’a hareket etti’. Muhtasır
el–Düvel, s. 261.
51
Daireti’l–Maarif, Cilt 8, s. 190.
50
22
‫ܬܐܘܕܘ‬
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
̈ ‫ܘܢ ܗܘܘ ܐܘ‬
̈ ‫ ܘ‬.
‫ܕܨ‬
‫ܕܕ‬
” ‫ܘܬܐܘܕܘܪ‬
Tercümesi: “Turabdin’deki bütün kiliseleri Anistas inşa ettirdi.
Bunlar: Zafaran’ın Kubbesi, Salah’taki Kilisesi, Midyat’taki Mar Abrohom
Kilisesi, Kfone Kilisesi, Urdnes ve Keferze Kiliseleri, Hasankeyf’teki Dayro
Daslibo Kilisesi. Bu yapıtların ustaları Şufnay oğulları Theodosi ve
Theodore idiler”. Bu kiliselerin eskiliğini arkeologlar da tespit ettiler.53
Nusaybin ve Ermenistan Nasturi Metropoliti Yeşu-Yahb’a ait bir
inanç açıklama mektubu mevcuttur54. Bu mektubu, devlet erkânı olan Urfalı
Nasturi Şımmas/diyakos Said bin-Abd-Yeşuh’a göndermiştir. Mektupta, bu
manastır Mar Babay adına olduğunu ve içinde birkaç Nasturi rahip
yaşadığını dile getirmektedir. İçinde yaşayan rahiplerin sayısı en fazla olan
manastırlardan birisiydi ve Turabdin’deki bazı rahiplerimiz de içinde
yaşadılar. Devlet erkânı, bu konuyla ilgili Patrik III. İğnatiyos’a (1252) bir
mektup göndermiştir. Patrik, rahiplerin çıkartılması hususunda Abraşiye’nin
metropolitine yazdığına dair erkâna bilgi vermiştir55. O bölgenin ahalisi
arasında yaygın olan söylenti manastırın Nasturilere değil Süryanilere ait
olduğudur.
Musul yakınlarında Nasturilere ait üçüncü bir ‘Zafaran Manastırı’
daha bulunmaktadır. 14. yüzyılın yazarlarından Musullu yazar Papaz Saliba
şunları kaydetmiş: “Onun döneminde (Katoliko I. Gevargis’i kasdeder 661–
680) Musul’daki Deyruzzafaran manastırı’nın sahibi Aziz Mar Afni-Maran
yaşamaktaydı56.
Daha önceden dile getirdiğimiz gibi Karkafto Manastırı
‫ܕ‬
‫ܕ‬:“Kafatası veya dağın doruğu” anlamındadır. Eski bir manastır olup
52
‫ܐ‬
‫ܕ‬
‫ܕ‬
52
Elyazmasıyla yazılan Süryanice–Gerşuni bir kitap, 1592, Diyarbakır’daki bazı
Süryani ailelerde onu gördüm.
53
Salah, Urdnus ve Keferze Kiliseleri hakkında Punyun Sami Resimleri, s. 62–94–
95, Kfone Kilisesi, kendi adıyla tanınan ‘Deyr–ikfan’ Köyündedir. Kilisenin sadece
kalıntıları kalmıştır. Hısın–Keyf’teki Dayro Daslibo Kilisesi küçük olup ve ondan
hiçbir kalıntısı kalmadı. Belki de Beth–İl’deki Dayro Daslibo Kilisesini vurgulamak
istedi. Theodosi ve Theodore hakkında da, Kartmin Manastırı’nın Tarihi, Peder Neo,
1906, s. 65.
54
Yeşu–Yahb; Dunaysırlı Melkün oğlu Yusuf’tur. 1190 yılında Nusaybin’e
metropolit oldu. Katolikos 5. Sebir–Yeşuh döneminde (1227–1256) vefat etti.
Süryanice ve Arapça dillerinde çok güçlü bir yazardı. Eserleri; Süryanice gramer
kitabı ve Arapçayla vaazlar ve mektupları vardır (Süryani Edebiyatına bkz. s. 398).
Aynı dönemde yaşayan Abi–Halim olarak tanınan 3. İliya’nın makaleleri arasında
ona ait iki makale bulduk (1190). Taracim Siniye, 2. Baskı, Musul, 1901, s. 151–170
55
Mardin Keldani Episkoposluğu Kitaplığı, Elyazmasıyla yazılan bir kitap.
56
Burhan ve İrşad Mektubu, Kitap 5, Asıl 2, Bölüm 1, Musul’daki bazı Keldani
ailelerin evlerinde.
Deyruzzafaran Tarihi
23
Mar Şemun tarafından inşa edilmiştir. Manastırın anma günü 8 Aralıkta
yapılır. Manastırda şehit edilenlerin anma günü ise 2 Ekim’dedir57. M.S. 635
yılında Mardin dağında şehit edilen rahiplerin de bunların arasında oldukları
muhtemeldir58.
Manastırın bulunduğu yerle ilgili düşünceler birbirine ters
düşmüştür. Bazıları, Turabdin’de oluğunu savunmaktadır59. Bu düşünceyi
doğru bulmuyorum diyen Dufal60 şu cümleye yer vermiştir: “Re’sulayn’dan
uzak olmayan ve Habur üzerinde yer alan Mecdel’de olduğunu Corc
Hofman tespit etmiştir61. Dr. Bumıştrak62, Papaz Mingano63 ve Bilim adamı
Şabo64 da aynı yerde olduğunu düşünmektedirler.
Daha önceden dile getirdiğimiz gibi Amid Metropoliti Mar
Theoduto’nun yaşam öyküsünde şu ibareyi görmek mümkün: “Mar
Theoduto, Mardin dağında yer alan Karkafto Manastırı’na gelmiştir.” Aziz
Mar Hananyo’nun yaşam öyküsünü okuduğumuzda, Karkafto manastırı, bu
manastıra (Deyruzzafaran) yakın olduğunu hissetmekteyiz65. Bazı yazarlar
da Mardin Dağı; Re’sulayn’nın civarını da kapsadığına dair görüş
bildirmektedirler. Bizler de, Mar Theoduto’nun yaşam öyküsünde geçen
ibareye kanaat getirdik. İkinci ibareye de, Kotre Manastırı yakın olduğu gibi,
Karkafto manastırı Mar Hananyo Manastırı’na yakın olduğu, görüşünü
paylaşmıyoruz. Eğer de geleneksel olarak konuya geçecek olursak, bu konu
önünde suskun olduğunu görmekteyiz. Adı geçen manastır, yüzyıllar önce
bozulmuş olabilmesinden şaşmayalım. Çünkü 10. yüzyılının ortalarından
itibaren tarihte ismine rastlanmamaktadır. Bu konuyla ilgili, bilim adamı
Hofman’ın ileri sürdüğü deliller üzerinde durmaktayız.
Bu meşhur manastır, Kutsal Kitab’ın ve Süryani dilinin ve ilminin
öğretilmesi bakımından önemli bir merkezdi. Bilim adamı ibn-i Aberi(BarEbroyo) ‘Sımhe
‫ ’ܨ‬isimli gramer kitabında; “Batılı Karkafçı66 bazı
bilim adamları, 5 hareke(sözcük) üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırdılar.
Harekeler şunlardır: Zkofo, Ftoho, Rboso, Hboso ve Hsoso” dan ibaret
57
İbn-i Hayrun Takvimi.
Bkz. s. 31.
59
El–Lemhe Şehiye, Metropolit Yusuf Davud, 2. Baskı, s.168.
60
El–Adab el–Süryaniye, s. 85.
61
Z.D.D.M.G Dergisi, Cilt 32, s.745, Mecdel; Habur üzerinde tanınan bir köy olup
kalıntıları halen de mevcuttur.
62
Adab el–Şark el–Mesihiye, sayı: 1, s. 57, 1911.
63
Miftah El–luğat Aramiye, Musul, 1905, s. 11–12.
64
Ceride El–Esekifa, Mihayel Rabo Tarihi Hakkında, s. 83.
65
S. 12’ye bkz.
66
Aramileri, dil dialektlerinden dolayı Batılı olarak bildirmektedir. Onlar ise
Süryanilerdir. Doğulular da Nesturi ve Keldanilerdir.
58
24
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
olduklarını söylemiştir67. Bilim adamı Dufal, Kutsal Kitabın Süryanicesi
hakkında şunları söyledi: “M.S. 705 yılında Kutsal Kitabın Süryanice
lehçesini ve tercümesini düzelten Urfalı Mar Yakup’tur. Rahiplerden bilimle
uğraşan kesimi, onu örnek alarak, kendilerini Kutsal Kitab’ın tercüme
çalışmasına vakfettiler. Özellikle Karkafto Manastırı’nın rahipleri ve
‘Karkafto’ tercümesi onlara aittir68. O yörenin bazı manastırlarında yaşayan
Tubono isminde bir rahip meşhur olmuştu. Sobo adındaki rahip de, ilminden
ve iffetinden dolayı çok saygın biri olarak kabul edilmekteydi. M.S. 724–726
yılında istinsah ettiği çok güzel kitapları vardır. Bu kitaplardan, o tarihte bu
ilmin Süryanilerde geliştiğini göstermektedir”69. Bunlara benzer 9.-12.
̈ ‫ܘ‬
̈ , elyazmasıyla
yüzyıllar arasında harekelerle ve lehçelerle
yazılan birçok kitap Batılıların kütüphanelerinde mevcuttur. Doğuda 3
nüshanın mevcudiyetine tanık olduk. Birisi de bizim manastırımızdadır70.
İbn-i Aberi(Bar-Ebroyo), “Simath Roze” (Sırlar Hazinesi) adlı eserinde,
Karkafto Tercümesi ile ilgili birkaç kez gözden geçirildiğini açıklamaktadır.
Bu meşhur manastırda öğrenimlerini tamamlayan 6 episkoposun
isimleri şunlardır:
1-Rakka Metropoliti Yuhanna, illegal bir şekilde patrikliğe yükseldi
(759–762). Müstahak olmayıp da resmettiği episkoposlar doğuda fesat
çıkarmışlardır71.
2-Tillo Episkoposu Yuhanna, Patrik Kuryakus’un resmettiği 73.
episkoposudur.
3-Anazarbo Metropoliti.
4-Arap Tağlabların Episkoposu Yuhanna.
5-Şam Metropoliti Timotheos: Patrik Tilmahroyo’nun kutsadığı
episkoposlarındandır.
6-Neced ve Madenlilerin Episkoposu Yuhanna, I.Basil’in resmettiği
13. episkoposudur.
Bu konudaki araştırmalarımızın nedeni, bilinmeyen konuları ortaya
çıkarmaktır. Eğer bu bilgilerden daha yenisi elimize geçecek olursa, onları
da açıklamaya çalışırız. Başarı Allah’tandır.
67
Önsöz’ün 3. bölümü.
Doğubilimci Simhani bu kelimenin anlamında yanlış yapmıştır. Peder Martin de
yanlış yaptığını idrak etmiştir. Dufal: 58.
69
El–Adab el–Süryaniye, s. 57–60.
70
Deyruzzafaran Kitaplığı No: 34.
71
Til–Mahroyo Tarihi, s. 70–82, adı meçhul Süryani bir tarih kitabı, 1914, bizim
baskımız, s. 19, Bar–Ebroyo ve Mihayel Rabo’ya göre; 762’de vefat etmiştir.
‘Mihayel Rabo Cilt 3, s.470–476.
68
Deyruzzafaran Tarihi
25
BEŞİNCİ BÖLÜM
Mardin Metropoliti Mar Yuhanna’nın Makalesi, Doğumu, Rahipliği,
Episkoposluğu, Geometri Bilimi Öğrenmesi, Kutsal Murun’un
Kutsanması, Toplantısı, Vefatı, Faziletleri ve Anma Günü
Mar Hananyo’dan sonra, Deyruzzafaran Manastırı’nın tarihini
süsleyen, yenilenmesinde emeği geçen büyük adam Mardin Metropoliti Mar
Yuhanna’dır. Biyografisi aşağıda verilmiştir72:
M.S. 1087 veya 1088 yılında fakir bir ailenin çocuğu olarak Urfa’da
dünyaya geldi. Yusuf adı verildi. Urfa yakınlarında yer alan ve
manastırlarıyla, rahipleriyle meşhur olan Kutsal Dağ’da rahipliğe
başlayıncaya kadar ailesi tarafından takva yoluyla yetişti. Kendini ibadet ve
takva yoluyla geliştirerek, iffetlik güzelliğini değişik faziletlerle ve şeref
tacıyla süsletti, adı her tarafa duyuruldu. Hakkındaki bu güzel bilgileri Patrik
6. Atanasiyos’a ulaşınca onu yanına çağırmış, imtihan etmiştir. Onun güzel
meziyetlerini görünce, tevazu göstererek metropolit olmayı istememişse de,
onu Mardin’e ve yöresine Yuhanna ismiyle M.S. 1125 yılında metropolit
olarak takdis etmiştir. Fazilet, en güzel şekilde şahsında parlarken, riyaset
de; onu daha layık güzelliklerle süslenmeye sevk etti. Kendini müminlerin
ruhların yönetiminden de sorumlu bulurken, dini ve ilmi kitapları okumaya
yönelmiş ve öğrenim alanında gayret göstermiştir. Çünkü gençliğinde
gereken eğitimi almamıştı. Allah zihnini açmış ve kendi imkânları
çerçevesinde belirli bir seviyeye ulaşmıştı. Mimarlıkta ve geometride çok
güçlüydü. Nehirlerin ve çeşmelerin suyunu istediği yere götürmekle şöhret
kazandı ve adını Bet-Nahrin’deki krallarına kadar ulaştırdı. Bu sanat
72
Bu biyografiyi birçok kaynaktan topladık. 1– Mihayel Rabo, Cilt 2, s. 630–634 ve
677–679, 2–Bar–Ebroyo Kilisesel Tarihi, Cilt 1, 7. Atanasiyos’un hayatı, 3–
Mektebetü’l–Şarkiyede kendisine ait bir makale, Cilt 2, s. 217–229, 4–Mihayel
Rabo’ya ait bir şiir, 12. yüzyılda elyazmasıyla yazılan bir kitap, Deyruzzafaran
Manastırı, 5–Urfalı’nın Tarihi, s. 228 ve 740, 6–Bazı kütüphanelerden topladığımız
değişik eserler.
26
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
aracılığıyla büyük bir şerefe ve büyük bir servete nail oldu. Bütün servetini
insanlık yolunda, kendi Abraşiyesinin yararında ve harabe olan kiliselerin ve
manastırların yenilemesinde ve yenilerinin inşasında harcamıştır. Kâhinler
ve rahipler resmetti. İyilikleri kendi abraşiyesiyle sınırlı kalmayıp civar
abraşiyelere de ulaşıyordu. Dini müesseselerin büyük bir bölümünü
yenileterek ve kendi masrafıyla yazdırdığı kutsal kitaplar ve dua
programlarına ait kitapları hediye etmekteydi. Bunun detayları daha sonraki
bölümlerde yer alacaktır. Kendisi çok gururlu, fakirleri seven garibanlara
karşı şefkatli olan biriydi. M.S. 1144 yılında Urfa büyük bir baskı altında
kalınca73, birçok esiri para karşılığında satın alarak serbest bırakıyordu.
Bütün abraşiyesini dolaşarak ve insanlığı sevme hususunda onu örnek
almalarını teşvik ediyordu. Fakirlere ve muhtaçlara yardım etmek için
dernekler kurdu. Uzak yerlerden insanlar ve özellikle Süryaniler yanına
gelmekteydiler. Sıkıntılarını ve ihtiyaçlarını kendisine iletmekteydiler.
Onlara karşı gerçekten yüreği şefkat ve merhamet doluydu. İmkanları
dahilinde onurlarını zedelemeyecek bir üslupla yardım ederdi. Bu eşsiz
hizmetin karşılığında toplumun değişik tabakaları olmak üzere, sivil halk,
rahipler, episkoposlar ve patrikler onun sevgisiyle tutuştular. Sonuç olarak
diyebiliriz ki, yaşadığı dönemin en güzel örneğidir. Süryaniler onunla gurur
duymaktadır. Sadece Süryanilerin nezdinde değil, Müslüman ve Hıristiyan
cemaatlerin arasında da büyük bir şöhret kazanmış, krallar bile onu sevmiş
ve kendisine saygı göstermiştir.
En önemli faaliyetlerinden bir tanesi de, Kutsal Murun’un
oluşturmasına ilgi göstermesidir. Onun döneminde, Belsem yağının
yokluğundan Mardin, Turabdin ve diğer bölgelerde Kutsal Murunun yağı
azalmıştı. Episkoposluğa yükselmeden 15 yıl önce Re’sulayn’daki bazı
kiliselerin yıkılışında içi dolu katı bir yağ şişesi bulundu. Yağın ne kokusu
ne de rengi vardı. Bu yağı şehir sahibine getirdiklerinde, Ehli Abdun ve
Hırisitiyan bir aileden gelen onun veziri, şişedeki yağın ne olduğunu
sorduğunda, Murun olduğunu söyledi. Şişeyi kendisine vermiş ve artık o
yağla vaftiz etmeye başlamışlar. Mar Yuhanna bu konudan haberdar olunca,
bu yağla vaftiz etmelerini men etti. Kutsal Murun yapımı konusunda hemen
bazı bilgeli episkoposlara mektuplar yazarak, kilise kitaplarında derin bir
araştırma yapmaya başladı. Konuyla ilgili Urfalı Mar Yakub’a ait bir
yazısını görmüştür. Murunun oluşumu hakkında şu bilgiye yer vermektedir:
“Murun, kaynatılmış ve süzülmüş zeytinyağı ve elmihe’den oluşmaktadır.
Bunlara Belsemden bir miktar ilave edilirdi. Eğer Belsem bulunmazsa,
Mesk’ten bir miktar ilave edilirdi. Bundan anlaşılıyor ki, Kutsal Murun
hiçbir zaman öz cevherinin kaynağı olmadan yapılamamaktadır. M.S. 1155
yılında Mar Barsavmo Manastırı’nda yapılan Episkoposal kongrede, onun
73
Tarihi’l–Düvel el–Süryani, Bar–Ebroyo, s. 305–308.
Deyruzzafaran Tarihi
27
görüşünü tasvip edip doğruluğunu teyit etmişlerdir. Diğer episkoposlar da
onu örnek almaya karar verdiler74. Bu vaziyetle Mar Yuhanna, Kutsal
Murun’u 13 kez terkipleştirip kutsamıştır75.
Kilisenin başına gelen birçok baskıdan dolayı kilise kanunlarının
uygulamada uzun bir süreden beri ihmal edildiğini görünce, büyük bir gayret
göstererek, 1153 yılında Doğu Mafıryanı II. İğnatiyos’un başkanlığında
Kutsal sinotu topladı ve 40 yasa düzenledi76. 1129 yılında Patrik
Yuhanna’nın seçiminde de Hişum sinotunda hazır bulunmuştur.
Yaşamının son yıllarında eserlerine bir halka daha ekledi.
Malatya’ya yakın olan Mar Barsavmo manastırı’na uzak bir yerden su
çekerek kendine iyi bir eser bıraktı. Mar Barsavmo Manastırı’nın riyaseti
Malatyalı Rahip Mihayel Kandasi’ye teslim edilirken (sonradan 1. Mihayel
ismiyle patrikliğe yükselen çok önemli bir zattır), manastıra her milletten ve
diğer kardeş kiliselerden büyük bir kitle topluluğu toplandı. Özellikle
günlerce devam eden Aziz Mar Barsavmo’nun anma gününde, beygir
sırtında uzak bir yerden su çekmeleri üzerine susuzluktan büyük bir sıkıntı
çekmekteydiler. Bu vahim vaziyetten dolayı Rahip Mihayel, Mar
Yuhanna’ya mektup yazarak, bu konuda bir çare bulmasına bakmak için
manastıra gelmesini talep eder. Mar Yuhanna isteğini kabul eder ve
manastıra gittiğinde, manastırın civarında bulunan çeşmelerden manastıra
suyun çekmesini isterler. Çünkü dağın yüksek oluşundan, kayaların büyük
ve sert olmasından suyun çekilmesi çok zordu. Mar Yuhanna yeri ölçtükten
sonra bunun mümkün olabileceğini söylemiş ve 1162 yılının sonbaharında
gereken yerleri hemen kazmalarını ve malzemeyi hazır bulundurmalarını
emreder. Daha sonra kış mevsimi nedeniyle Metropolit kendi abraşiyesine
geri döner. İşin zorluğundan dolayı Rahip Mihayel de, bütün rahiplerin
eleştirilerine maruz kalıyordu. Mihayel de, lütufla, şefkatle ve iyilikle onlarla
ilgileniyordu. Bahar geldiğinde Mar Yuhanna yine Mar Barsavmo
Manastırı’na gitmiş ve rahiplerin çalışmalarını teşvik etmiştir. Rahipler;
hakimlerin, Hıristiyan ve Müslüman komşularının yardım ettiklerini
gördüklerinde, yeniden gönüllü olarak çalışmaya başladılar ve kanalları
bitirdikten sonra suyu manastıra kadar büyük bir başarıyla çektiler. Mar
Yuhanna da, suyun taşınması konusunda, projeyle ilgili çalışmalarında
gayretini esirgemediği gibi maddi destekte de bulunmuştur. Suyun taşıma
projesi, 24 Ağustos 1163 tarihinde sona ermiştir77.
74
Murun sırı hakkında Yeşuh’a gönderdiği bir mektup, Konstantiniye’de
elyazmasıyla yazılı bir kitapta gördüm.
75
O tarihte Kutsal Murun’un kutsaması henüz patriklere mahsus değildi.
76
15. Bölüme bkz.
77
Projenin kanalları halen de adı geçen manastırın dağında gözükmektedir.
28
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
Mar Yuhanna’nın güzel meziyetlerini devam ettiği sıralarda
ihtiyarlık onu yakaladı. 12 Temmuz 1165 tarihinde Pazartesi günü atına
binerek, Mar Hananyo Manastırı’ndan çıkar ve Arur ‫ ܐܪܘܪ‬kayalığında
inzivaya çekilen Yahya isminde bir rahibin ziyaretine gider. Manastırdan
çıkar çıkmaz at onu yere atar ve çok kısa bir süre zarfında temiz ruhunu
Allah’a teslim eder. Rahipler, yaşayacak ve bir kez daha konuşacak
umuduyla etrafında toplandılarsa da ağlamaktan başka yapabilecekleri bir
şey kalmamıştı. Vefat haberi duyulunca, sivil halktan ve ruhanilerden oluşan
kalabalık bir topluluk başına toplandı ve cenazesi manastırın içine alınarak,
cenaze namazından sonra görkemli bir törenle toprağa verildi. Bırakmış
olduğu eserler tarihin sayfaları üzerinde ebede dek kalmıştır.
Fiziki yakışıklılığının yanı sıra bilinçli bir azizlik mertebesine sahip
olup çok zeki, akıllı, konularla ilgilenen, uzağı gören, sevecen, sevilen, kendi
abraşiyesinin yararına koşan, büyüklerle ve küçüklerle ilgilenen bir kişiliğe
sahipti. Herhangi bir kişiyi azarlarken, gururla değil ancak şifahen, şefkatle
ve bilinçli bir üslupla yapmakta ve yüreği onların sevgisinden asla
azalmazdı. Birçok kişi onun hakkındaki görüşlerimizi paylaşmakta ve ona
olan şükranlarını dile getirmektedir.
Büyük Mihayil(Mihayel Rabo), 1166 yılında patriklik kürsüsüne
oturunca, manastıra gelmiştir. Mütevaffanın yapmış olduğu çalışmalarına
göz atarken, Suruçlu Mar Yakub’un şiir ölçüsüne göre78, iyiliklerini överek
ve sayarak hüzün dolu bir şükür kasidesi bestelemişti. Vefatının hakkında
söylediği bir cümleyi aktarmak istiyoruz; “Ölüm, sadık kişiyi olumsuz bir
şekilde etkileyemediği gibi, kerametli bir ölümden de günahkâr olan
yararlanamayacaktır. Çünkü insan işlerine göre iyi veya kötü bir muameleye
maruz kalır. Akıl ve mantık da bunu kabul eder”. Süryani Kilisesi, 12
Temmuz’da79 vefatının anma gününü kutlar. İsmi de aziz kişilerin listesine
kaydedildi80.
Mar Yuhanna toplam 80 yıl, bazılarına göre de 77 yıl yaşadı. 40
yılını Mardin, Dara, Habur, Kefertüth ve Tilbisim’den oluşan Abraşiyesi’nin
yönetiminde geçirmiştir. Adı geçen Abraşiye’de 700 diyakos ve papaz
resmetti.
78
Deyruzzafaran Kitaplığı.
İbn–Hayrun Takvimi, 12 Temmuz ve Mor Mihayel’a Ait Bir Şiir.
80
Sifro Dhaye/ , Zaz Köyü’nde.
79
Deyruzzafaran Tarihi
29
ALTINCI BÖLÜM
Mar Yuhanna’nın Deyruzzafaran’la İlgili Anlatımı, Manastırı
Onarması, Abraşiye’deki Kilise ve Manastırları Yeniletmesi, Abraşiyeye
Özen Göstermesi, Mezhebi, Tanrısal İnayetle İlgili Bir Makalesi,
Episkoposların Kendisine Gönderdikleri Cevap ve Eserleri
Yuhanna kendi hakkında şunları anlatıyor: Rahipliği döneminde
doğuya geldiğinde; Mar Hananyo manastırının rahipler tarafından terk
edilmiş, bozuk, yıkık olduğu ve içinde birkaç sivil ailenin burayı mesken
olarak kullandığını görmüştür. Aziz ataların ve bilim adamlarının meskeni
olan bu manastırın vaziyetini bu halde görünce, eski onurunu ve altın çağını
yaşayan günlerini tahayyül edince oldukça üzüldü. Sadece manastır
bozulmamıştı, civarındaki diğer manastırlar ve Cezire’deki bazı şehirlerin
bile bozulduğu ve insanlardan boşaltıldığını görmüştür81. Mardin Abraşiyesi
kendisine teslim edilirken, Mar Hananyo Kürsüsü’ne varis olmuştur. Yıkılan
bu mabetlerin karşısında büyük bir üzüntü çekmekteydi. Vefatından önce,
manastırda 20 rahibin görebilmesi için Allah’tan niyaz ediyordu.
İyi niyetine karşılık Allah onun isteğini kabul etmiş ve büyük bir
başarıyla manastırın yıkılan binalarını yenilemiş, güzelleştirmiş ve
manastırın içine de su çektirmiştir. Onun döneminde rahiplerin sayısı da 60’a
kadar ulaşmıştır. Aşağıda isimleri yazılan manastırlarıda yenilettirmiştir.
Şunlardır:
2-3-Mar Abay ve Mar Theoduto Manastırları: Kıllıt Köyü’nde
olup Savur Kalesinin doğusunda yer almaktadırlar. Onlarla ilgili daha önceki
bölümlerde gereken bilgiler verilmiştir.
4-(Azra’)Meryem Ana ve Mar Dimet Manastırı: Beyt-Arke
vadisinin güneyinde yer alıp Hur Kalesi’nin yanında ve Hıbır’ın doğusunda
81
M.S. 1020’den şimdiki yüzyılın ortalarına kadar manastırdan herhangi bir
episkopos çıkmamıştır. O tarihte boş olduğunu gösteren bir delildir.
30
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
olup büyük ve meşhur bir manastırdır82. Klevdiya Episkoposu Petrus ve
Meyafarikin Metropoliti İyavennis burada büyüyüp yetiştiler. 11. yüzyılda
yaşayan Yuhanna’nın döneminde yenilenmiş ve içinde aziz ve gayretli
rahipler yaşamaktaydı. Manastırın suru, kilisesi, azizlerin evi ve diğer odalar
onlar tarafından yapılmıştır.
5-Mar Gevargis Manastırı: Şabo83 Köyü’nün batısındaki Beyẗ
Ese
‫ܐ‬
olarak tanınan vadisinde yer almaktadır. M.S. 1176’larda
Patrik I. Mihayel tarafından resmedilen Amid Metropoliti IV. İbrahim bu
manastırda yetişti84. 1180 yılında ‘vahbuti’ bölücülüğü yapan 4 episkopostan
birisidir. Daha sonra Habur’a tayin edildi. İlerdeki bölümlerde detaylı bilgiye
rastlayacaksınız.
6-Mar Atanasiyos Sendloyo Manastırı: Tilbisim’in85 yukarısında
yer alan büyük bir manastırdır. M.S. 792 yılında Patrik Yusuf bu manastırda
vefat etmiştir86. Tarihçi Patrik Mihoyel Rabo, manastırdan mezun olan 20
episkoposun ismini saymıştır. En sonuncusu da 11.yüzyılın ortalarında
yaşayan Boloş Metropoliti Timotheos’dur87. 12. yüzyılın ortalarında Kürtler,
kış mevsimlerini içinde geçirirlerdi. Mar Yuhanna yapısını küçülttü ve daha
sonra orada bulunan bir kayalık üzerine inşa ettirdi.
7-Mar Danyal Manastırı: Derik İlçesi’nin kuzey batısından 4 saat
mesafe uzaklığında yer alan Barihiye 88 Kalesi’nin yukarısındadır. Büyük bir
manastır olup inzivaya çekilen Goloşlu Mar Danyal’ın adınadır (M.S. 439)89.
Halen de bütün kalıntıları olduğu gibi görünmektedir. 10. yüzyılın başlarında
Horasan’ın Afra Metropoliti Mar Atanasiyos bu manastırdan mezun
olduğunu düşünmekteyim90.
8-Mar Barsom Manastırı: Tıl-Kıbab(Tıl-Kube) ve Bekdeşiye91
köylerinin yanındadır. Bütünüyle bozulduktan sonra Mar Yuhanna yeniden
inşa ettirdi. İçinde istinsah edilen M.S. 1314 yılına tarihlenen bir kitap
gördük.
82
Bu kale, Düvel el–Süryani’nin tarihinde zikredilmiştir, s. 308.
Derik İlçesi’nde bulunan bir köy.
84
Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 767.
85
Til–Besem¸ eski bir belde olup Derik İlçesi’nin Güneydoğusunun yakınlarındadır.
86
Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 483.
87
Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 757–764.
88
Muhtasır el–düvel, s. 382.
89
Mor Doniyel hakkındaki bilgiler bin–Hayrun takvimine bkz. Mayıs 2
90
Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 759.
91
Bekdeşiye; Derik İlçesi’nde tanınan bir köy.
83
Deyruzzafaran Tarihi
31
9-Şemitiyin Manastırı: Tilbisim’in yakınlarındadır. Mar Hananyo
Manastırı, Mar Abay manastırı ve Mar Atanasiyos manastırı gibi rahiplerden
boşaltılmıştı. Mar Yuhanna onu yeniledi ve 1175 yılında Patrik I. Mihayel,
bu manastırdan Yuhanna isminde bir rahibi Rakka’ya metropolit olarak
seçti92.
10-Mar Zhuro Manastırı: Habur Nehri’nin yakınlarında yer alan
Taban93 ve Semihiye Köyleri’nin yakınlarındadır. Onun hakkında önceden
bilgi verilmiştir.
11-Buğre olarak tanınan Mar Stefanos Manastırı: Halk arasında
ismi ‘Bugri’ olarak bilinir. Benabil ve Rişmil’in yakınlarındadır94.
Mardin’in yakınlarında başka manastırlar daha vardır. Önceden
zikrettiğimiz Mart Şmuni, Mar Mihayel, Seyde manastırı ve civarında
bulunan diğer manastırlar.
Adı geçen manastırları inşa etmekle yetinmeyip bazılarına birçok
vakıflar da kazandırdı. Mar Hananyo Manastırı’na; Hışeri Köyü’nde yarım
değirmen, Harzam Köyü’nün aşağısında yarım değirmen, uzun bir süreden
beri gasp edilen Gurs Köyü’ndeki değirmeni geri çevirdi. Mar Abay’a da iki
değirmen, Taban çeşmesinin yukarısında ve Sihimiye Köyü’nde bulunan
başka değirmenler de Mar Zhuro Manastırı’na, adı geçen iki köye de bir
kilise, Mar Dimet ve Mar Gevargis Manastırlarına yarım değirmen teberru
etti.
Yukarıda adı geçen manastırların dışında kendi Abraşiyesinde de
birçok kiliseler inşa ettirmiştir. Bunlardan 5 tanesi büyük olup taş ve kireçle
inşa ettirdi. Düneysır95, Til-Kıbab, Şabo, Meşkuk96 ve Tilbisim’de 24
tanesini de küçük çapta olup aşağıda yazılı köylerindedirler: Kaluk97
Ahmedi98, Beyt-Narkus, Benabil99, Kasır100, Deyr-İlya101
92
Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 676.
Taban; Habur üzerinde bir köy, halen de faaldır.
94
Bu manastır hakkında Mihayel Rabo Tarihine bkz. Cilt 3, s. 696.
95
Dunisar’a Koçhisar da denilmektedir. Mardin’in güneyinde kalıp ve uzun bir
süreyle meşhur bir yerleşim alanıydı. Günümüzde küçük bir köydür. Kilisesi Mar
Yakup adıyla tanınmaktadır. 13. yüzyılın ortalarında Mar Abay Manastırı’nın reisi
Rahip Musa ibn-i Humdan yenilemiştir. 1322 yılında ayaktaydı. (Punyun, 188, ve
Deyruzzafaran Kitaplığı, No:13.)
96
Meşkuk; birbirine yakın iki adaş köyden meydana gelir. Büyük olanı 1625 yılına
kadar içinde Süryaniler yaşamaktaydı. Kilisesi Mar Gevargis adına olup Patrik
Yuhanon ibn-i Şaallah onu inşa ettirdi. Halen de mevcuttur. (Kudüs Vakfına ait bir
kitap, Metropolit Abdul–Ezeli dönemi, Deyruzzafaran kitaplığı) .
97
Kaluk: Kıllıt Köyü’nün yakınlarındadır. 1625 yılına kadar ayaktaydı ve faal
durumdaydı. Kalıntıları olduğu gibi görülmektedir. Savur Metropoliti Musa’nın
93
32
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
, Ksor102, Harzam103, Mazrahat Bad, İbrahimiye104, Himara, BeytKatara, Bekdeşiye, Şinderiye, Dihami, Bekdiş, Beyt-Koçak, Dimati,
Hıleliye, Bikkar105, Harşafiye, Kavim106, Cumiye ve antik kent Dara
aşağısında kalan Caferiye.
Bu çalışmaların yanı sıra, kitaplarla da ilgilenirdi. Değişik yerlerde
dağınık ve yırtık vaziyette bulunan büyük bir miktar kitap topladı. Altın ve
gümüş suyuyla dört İncil kendi elyazmasıyla istinsah etti. Bunlardan
birisinin tarihçe bölümünde yani İncil’in son sayfalarında kendi yaşam
öyküsünü kaleme aldı107. Manastırımızın kitaplığında; Estrangeli hattıyla,
deri üzerinde yazılan ve Suruçlu Mar Yakup şiirlerini ihtiva eden dev bir
kitap mevcuttur. Onu satın almış ve manastıra vakfetmiştir.
Kiliseyi kâselerle, tütsülerle, haçlarla ve değişik eşyalarla süsleme
gayreti içerisindeydi. İskenderiye’de bulunan bazı dostları aracılığıyla,
Kutsal Murun’un kutsamasından sonra içine bırakılacak çok değerli tabaklar
(büyük şişe veya kavanoz olabilir) ve benzeri bulunmayan paha biçilmez üç
kâse satın almıştır.
Büyük Mihayel şu konuyu vurgulamaktadır: “1140’tan önce,
denemeler veya tecrübeler Allah’ın iradesiyle olup olmadıklarına dair
(1585) vatanıdır ve 1555 yılında Avusturya’nın başkenti Viyana’da ilk kez Yeni
Ahit’i Süryanice’yle basıp ve yayınlayan kişidir.
98
Ahmedi: Kıllıt’ın yakınlarındadır. Halen de kilisesi mevcuttur.
99
Benabil: Mardin’in kuzeydoğusunda yer almakta ve Mardin’den yayan olarak
ikibuçuk saat uzaktır. Süryani bir yerleşim alanıdır. Sulu bahçeleriyle meşhurdur.
Köyde; Meryem Ana, Mar Kuryakos ve Mar Stefanos adına yapılan 3 kilise
bulunmaktadır. Ayrıca Mar Behnam adıyla tanınan kayadan oyulmuş bir kilise daha
vardır. Köyün yakınlarında yer alan ve Mar Barsavmo adıyla tanınan inzivaya
çekilen rahiplere ait bir mabet de bulunmaktadır.
100
Kasır veya Kasır Cıran: Deyruzzafaran Manastırı’nın güneyinde olup bir saat
yürüyerek ulaşılabilir. Halen de kilisesinin kalıntıları görülmektedir.
101
Bu Kitabın… Sayfasına bkz.
102
Ksor veya Göliye: Mardin güneyinde yer alan tanınmış bir köy olup bazı
metropolitler bu köyden çıkmıştır. İki tane kilisesi vardır. Meryem Ana Kilisesi ve
Mor Teodoros Kilisesi. Mor Teodoros Kilisesi 1727 yılında yenilenmiştir.
103
Harzam: Mardin ve Dunaysır arasında akan bir nehrin vadisinde yer alan bir köy
olup kilisesi de Meryem Ana adınadır.
104
İbrahimiye: Mardin’in güneybatısında bulunmaktadır. Kilisesi mevcut ve Mor
Gevargis adınadır.
105
Bikar veya Bikeyre: Deyruzzafaran Manastırı’nın güneydoğusundadır.
Manastırdan bir buçuk saat uzaktır. Meryem Ana ve Mor Dimet adına kilisesi vardı.
1422’ye kadar ayaktaydı.
106
On yedinci yüzyıla kadar da faaldi.
107
Bu İncil Mar Hananyo Manastırı’nın vakfıyken, 1396 yılında Maden’in bir
köyünde yer alan Mar Hobil Manastırı’na satıldı.
Deyruzzafaran Tarihi
33
kilisede bir tartışma ve araştırma konusu olmuştur. Bu konunun müsebbibi
de Mar Yuhanna olmuştur. Kendisi dini bilgileri öğrenmeye çok hırslı ve
hevesliydi. Çünkü küçüklüğünde bu tür ilimden yoksun kalmıştı.
Denemelerin Allah’ın isteği dışında meydana geldiğini savunurken, Gerger
Metropoliti Timotheos108 ve münzevi Ebu-Galip109 kendisini eleştirerek ve
tezini her ne kadar bir makaleyle çürütmeye çalıştılarsa da, konuyu tam
anlamıyla tespit etme imkânları olmamıştı. Bu mesele böylece 1144 yılına
kadar gündeme getirilmemiştir. 1144 yılında Urfa çok trajik bir felaket
geçirince, Urfa halkı çok acı çekti ve birçok kişi yakınmaya başladı. Mar
Yuhanna, bu tür deneylerin Allah’ın iradesiyle olmadığına dair duygularını
ve düşüncelerini bir şiirle ortaya koydu. Ayrıca ‘Tanrısal İnayet’le ilgili
kendi görüşlerini ortaya koyarak uzun bir kitap yazmıştır. Onu mantıklı nakil
delillerle destekledi. Kitabı ortaya çıktığında; Ğişum Metropoliti
İyavennis110, Bar Andrevos111 ve Karikri Saliba112 bütün afetler Allah’ın
iradesine dayandığını bildirerek, yazılı olarak onu eleştirdiler. Bar-Salibi113
de daha diyakosluk rütbesindeyken, gerçek öğretmenlerin itikadına uyum
sağlayarak, Allah’ın emriyle, izniyle ve bilgisinde meydana gelen afetlerin
hakkında bir kitap telif etmişti. Bu konuya Bar-Ebroyo şu şekilde
değinmiştir: “Bar-Salibi, Yuhanna’yı eleştirdiğinden dolayı onu Patriğe
şikâyet eder ve onu kilise hizmetinden men etmesini talep eder. Yakup BarSalibi, kitabını alır ve onu episkopal konsiline götürür. Patrik, kitabı
inceledikten sonra onu çok mantıklı görür, Bar-Salibi’yi affeder ve onu
108
Timotheos: İbn–i Basil olarak tanınmaktadır (1109–1143). Çok meşhur bir şairdi.
En güzel şiiri, Mar Efrem’in şiir ölçüsü üslubuyla ‘Meryem Ana Vefatıyla’ ilgilidir.
Mihoyel Rabo ve Bar–Ebroyo bildirdikleri gibi; 1143’te Şamişat’ta vefat etmiştir.
Simhani, Kardahi, Dufal ve onlardan alıntı yapanlar 1169 yılında vefat ettiği
bildirmişlerse de, yanlıştır. (Bar–Ebroyo Kilisesel Tarihi, Yedinci Atanasiyos’un
biyografisine bkz.).
109
Münzevi Ebi Ğalıb: Cican Episkoposu Atanasiyos’tur 1177. Patrik Atanasiyos ve
Patrik Mihayel’in seçimlerinde, patrikliğe aday olmuştu. İyi bir insandı. Birçok eseri
vardır. Bunlardan birisi; inzivayla ilgilidir. Süryani Kültürünün araştırmacıları, onun
ismini tarihe geçemedikleri yazarlardan birisidir.
110
Ğişum ve Rahban Metropoliti Melfono İliyo’dur 1177. Kendi kuşağının en
bilgeli kişilerden biriydi. Mihoyel Rabo, hakkında çok olumlu güzel sözler
yazmıştır.
111
Menbec, Fığırşene ve Turabdin Metropoliti Yuhanna Farzamani’dir 1155–1156:
Mücadelede bilgili, mantıkta en güçlü ve konuşmada çok kabiliyetliydi. Hoş
besteleri vardır. En güzel Madroşosu; Kehennütle ilgilidir.
112
Karikri Saliba 1164: İlk sıralarda papazdı. Eşi vefat ettikten sonra rahip oldu.
Kendini ilime verdi ve iyi bir neticeye vardı.
113
Bar Salibi 1171: Maraş, Menbec ve Amid Metropoliti Malatyalı Yakup
Diyonosiyostur. Kendi kuşağının bilgesi ve döneminin aynasıdır. Meşhur yapıtların
sahibidir. Teolojide, tefsirde ve mücadelede etkili kitaplar yazmıştır.
34
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
Maraş episkoposluğuna yükseltir, kitabın okunması için de Yuhanna’ya
verir”. Ne yazık ki, bu kitap elimize geçmiş değildir.
Mar Yuhanna herhangi bir akademiden mezun olmamıştır. Kendi
kendini yetiştirmiştir. Çalışkan, bilgeli ve ilmi seven biriydi. Dupal’ın114
söylediğine göre; ‘Tanrısal İnayet’le ilgili kaybolan yapıtından başka,
1155’ten sonra yazdığı Süryanice bir mektubu daha vardır. Kutsal Murun’un
yapımıyla ilgili ve bazı liturjik konulara da değinerek, Yeşu isminde birisine
cevaben yazmıştır.
Simhani115, Dufal116 ve diğerleri; “Ey Yüce ve Ebedi Allah” başlıklı
bir anafura, kendisine ait olduğunu görüş bildirmektedirler. Gerçeği ise,
birçok nüshalarda açık bir şekilde görüldüğü gibi Harran Episkoposu
Yakup’a ait olup 1222’de telif etmiştir. Yuhanna’nın yapıtından daha üstün
olduğu görülmektedir. O tarihte Harran Episkoposluğu, İğnatiyos ve
Timotheos117 isminde iki episkopos tarafından yönetilmekteydi. Mar
Yuhanna’nın biyografisinde; daha önceden de vurgulandığı gibi, Mardin,
Dara, Habur, Kefertüth ve Tilbisim Metropoliti yalnız olduğu
belirtilmektedir.
114
El–Adab Süryaniye, s. 399.
El–Mektebet ül–Şarkiye, Cilt 2, s. 230, Simhani: Lübnanlı Yusuf Simhan’dır.
1768. Marunîlerin meşhur bilgesidir. Birçok dalda ilim sahibidir. En iyi eserleri;
“El–Mektebet ül–Şarkiye”dir.
116
El–Adab Süryaniye, s. 399.
117
Mihoyel Rabo Tarihi, Cilt 3, s. 765–766.
115
Deyruzzafaran Tarihi
35
YEDİNCİ BÖLÜM
Deyruzzafaran Manastırı, Patrik II. İbrahim, Patrik Yuhanna binŞaallah (1482–1493), Patrik Davudşah (1576–1591), Patrik II. Cercis,
Patrik IV. Cercis ve Patrik IV. Petrus (1872-1895) Tarafından
Yenilenmesi
Bu bölümde, tarihin katlanmış ve sarılmış sayfaları arasında
Deyruzzafaran Manastırı’nın tadilatları hakkında bizlere sakladığı bilgilere
geçeceğiz. Mar Hananyo’nun halefi olan I. İğnatiyos, rahiplerle birlikte
manastırın yenilenmesiyle ve güzelleştirmesiyle ilgilendi118. Bu tadilatlardan
sonra manastır, açılan çiçek gibi parladı ve yapılan çalışmaların etkisi
görülmeye başlandı. 11. yüzyılın ortalarına doğru karanlık bir dönem
geçirerek, yıkılmış ve rahiplerden boşalmıştır. IV. Yuhanna onu bu vaziyette
görünce, gayretle çaba sarf edip 11. yüzyılın ilk çeyreğinde yani 1125–1148
yılları arasında yenilenmiştir. Onur giysisiyle onu öyle giydirdi ki, patriklere
layık olacak bir merkez haline getirmiştir. Emeği o kadar geçti ki, yüzyıllar
boyu unutulmayacaktır.
Mar Abay Manastırı’nın reisi Rahip Musa bin Humdan 1250–1257
yılları arasında manastırın surunun inşasında özen göstermiştir119. 1290
yılında Abul-Hasan olarak tanınan bir tüccarın 200 dinar teberru etmesiyle
doğudaki suru inşa etmiştir120.
14. yüzyılın son çeyreğinde meşhur olan Timurlenk’in seferiyle
Doğu ve Ortadoğu sarsıldı. Mezopotamya’daki şehirleri yıktı, insanların
çoğunu öldürdü, mabetleri ve kiliseleri temelden kaldırdı, ilimle dolu olan
kütüphanelerdeki kitapları darmadağın etti. 1396 yılında Mardin’e ikinci
seferini gerçekleştirirken, halkını öldürdü ve talan etti. Mardin’in yöresinde
bulunan bazı manastırları da yıktı. Deyruzzafaran manastırı’nın surunu,
118
Cambridge’teki Süryanice Elyazma Kitapları, No: 81–3.
Punyun, s. 188.
120
Manastırın doğusunun dış kısmında bulunan, uzunluğu 66 cm. genişliği de 38
cm. bir taş üzerinde Arapça ve Süryanice bir yazıt. Yazıt 5 satırdan oluşmaktadır.
119
36
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
odalarını ve mezbahın kapısını vb. yerleri yıktı. İbn-i İbrahim olarak tanınan
Patrik İğnatiyos II. İbrahim, çaba sarf ederek, 50.000. Lira harcayıp yıkılan
yerleri yeniden inşa ettirdi. Bu harcamaların bir miktarı müminler tarafından
karşılanmış ve geri kalan kısmını da manastırın değerli menkullerini ve
kitaplarını satarak ödemiştir.
1482–1493 yılları arasında Yuhanna ibn-i Şaallah patrikliğe
yükselirken, gayretli birisi olduğundan manastırı kendi eserlerinden mahrum
bırakmayarak bazı odalar inşa ettirdi. Manastırın civarında bulunan bazı
çeşmelerden manastıra su çekti. Uzun bir süreden beri gasp edilen meşhur
Firdevs bahçesini gaspçılardan geri aldı ve içinde güzel ağaçlar dikti.
Böylece manastırın tarihinin beyaz sayfalarında ışıktan oluşan harflerle
kendi tarihini yazmış oldu121.
Bazı kaynaklarda, 1516 yıllarında bazı Kürt aşiretleri tarafından
manastırın tahrip edildiği ile ilgili bilgiler geçmektedir.
Patrik İğnatiyos Davud Şah’ın122 bir makalesinde (1576–1591),
manastırın bazı bölümlerinin yenilediğini dile getirmektedir.
Patrikler, 16. yüzyılın sonlarından şimdiki yüzyılın sonlarına kadar
genellikle patriklik merkezlerini Diyarbakır ve Halep’de yapmışlardır.
Manastırın bu süre zarfında bozulduğu görülmektedir. 1660 yıllarında
Metropolit Diyonosiyos Murad Dabbağ riyasetliğini üstlenirken, manastırı
yenilemek istemişse de, özellikle doğu surunu nedeniyle imkânlar el
vermemiş sonuçta düşüncesinden vazgeçmek zorunda kalmıştır. Bu
düşüncesinden vazgeçtikten sonra manastır daha fazla bozulmuş ve
sakinlerden boşalmıştır. Manastıra yakın Bilaliye Köyü’nün insanları gelip
içine yerleşmişlerdir.
Ebedi eserler sahibi ve kendi döneminin en iyi şahsiyetlerden biri
olan Musullu Patrik İğnatiyos II. Cercis patriklik kürsüsüne oturunca,
manastırın önceki halini ve şöhretini göz önünde bulundurarak, enkaz haline
geldiğine üzülmüş ve gözyaşları dökmüştü. Tanrı’nın inayetine güvenerek,
göstermiş olduğu gayretle onu yenilemeye başladı. İlk önce doğu ve kuzey
surunu, bazı odalarını, Kürsü Kilisesini ve Meryem Ana Kilisesi’nin bir
bölümünü restore ederek, 1696–1699 yılları arasında üç buçuk yıl süre
zarfında tamamladı. Bu aktif çalışmalarından dolayı kendisine iyi bir isim
bırakan patrike, manastır ayakta kaldığı sürece ona minnettar kalınacaktır123.
Patrik Şükrallah 1728 yılında manastırın kiliseleri ve mezbahlarını
yenilemek için çaba sarf etti. Kürsü Kilisesi’ni nakışlarla güzelleştirdi.
121
El–Mektebetü’ş–Şarkiye, Cilt 2, s. 230, ve Mor Markus Manastırı’nın Elyazma
Kitapları, No: 232.
122
Cambridge Kütüphanesi, No: 81/3, Azizlerin Yaşam Öykülerine bkz.
123
II. Cercis’in Makalesi, Musullu Metropolit İsa’nın Elyazmasıyla Yazılmış Bir
Kitap.
Deyruzzafaran Tarihi
37
Musullu Patrik IV. Cercis 1772–1775 yılları arasında Mar Hananyo
Kilisesi’nin mezbahını süsletti. Kürsü Kilisesi’ni nakşetti, bazı odaları
yenilettirdi ve bazı odalar da inşa ettirdi. Patrik Şükrallah sürekli manastırın
tamiratıyla ilgileniyordu124. Manastırın aşağıdaki avlusunda Patrik Matiyus’a
ait bazı yapılar da mevcuttur.
Yıllar sonra manastırın bir bölümü zarar görmüştür. Musullu Patrik
IV. Petrus patriklik kürsüsüne oturunca, müminlerden yardım toplayarak ve
patriklere özel bazı divan ve odalardan oluşan manastırın güney cephesinde
iki kat inşa etmiştir(1872–1876). İnşa edilen bu odaların bir bölümü de ikinci
katının batısında ve kuzeyinde yer almaktadırlar. Daha sonra matbaaya ait
bir bölüm daha inşa etmiştir. Bütün masraflar 2.500 Osmanlı Lirası
olmuştur. Tarihin sayfaları üzerinde altın harflerle kendisine iyi bir isim
yazdırdı. Allah ona rahmet eylesin.
Patrik II. Abdulmesih 1903 yılında Mar Hananyo Kilisesi’nin
döşemesi ve etrafını kesme taşlarla döşettiğini, mezbahını nakşettiğini ve bir
kduşkudşin de yaptığını bilmekteyim.
124
Deyruzzafaran Manastırı’ndaki İncil’e bkz.
38
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Deyruzzafaran Manastırı’nın Reisleri ve Yaşam Öykülerinden Özet
Bilgiler
Şüphesiz ki, dünyevi işler, bizden önceki insanların eserlerini
yazmaya engel olmuştur. Öyle olmasaydı, manastırın reisleri hakkında
birçok bölüm yazma imkânı bulacaktık. Bundan dolayıdır ki, ilkçağda
yaşamış insanların isim listesi bizlere ulaşmadı. Ancak bazı kaynakları
araştırarak yakınçağdakilerin isimlerini ve yaşam öykülerinin az bir
bölümünü tespit edebildik. 15. yüzyılın son çeyreğinden başlayarak
manastıra; ‘Noturo dKürsyo
‫ܕ ܪ‬
‫ܪ‬
Kürsü Vekili’ veya
‘Deyruzzafaran Metropoliti’ unvanıyla reislik yapan metropolitlerin
isimlerini yazdık. Bazıları da, Patriklik vekâletine ve Mardin Abraşiyesine
reislik yapmışlardır.
Mardin Abraşiyesine reislik yapanların isimleri şunlardır:
1-Ksorlu125 Diyonosiyos İbrahim: 1498 yılında Deyruzzafaran
Manastırı’nın episkoposuydu.
2-Diyoskoros I. Behnam (1508–1528): Mansurili126 bin-Barsavmo
olarak bilinir. İlk sıralarda Patrik vekili sıfatıyla görev yaptıktan sonra
Urfa’ya ve daha sonra da Gerger’e atandı. 1541 yılından sonra vefat etti.
3-Timotheos I. İliya (1527–1533): Derali127 Papaz Şemun’un
oğludur. Patrik I. Abdullah’ın sekreterliğini yaparken, önce manastırın
metropolitliğine sonradan onu mafıryanlık kürsüsüne yükseldi. Salih ve
takvalı bir şahsiyete sahipti.
4-Ğriğoriyos I. Abdulğani (1555–1557): Mansurili Papaz İstefan’ın
oğludur. İlk önce manastır metropolitliğine sonradan da mafiryanlık
makamına yükselmiştir. 1576 yılında Tanrı’nın rahmetine kavuşmuştur.
125
Mardin merkezine bağlı bir köy (Kudüs’teki elyazma kitapları).
Mardin’in kuzeyinde yer alan Mansuriye köyü
127
Mardin’in güneyinde kalan Deyr–İlya Köyü, günümüzde Çiftlik olarak
bilinmektedir.
126
Deyruzzafaran Tarihi
39
Yaşadığı dönemin en bilgeli ve en faziletli kişilerinden sayılırdı. Bıraktığı
eserlerden “ebedi akıl ve mevcudiyetin zorunluluğu” başlığı altında bir adet
Anafura (Ayin dua programı kitabı) vardır. Süryanice dilini mükemmel bir
şekilde biliyordu.
5-Timotheos Tuma (1557–1592): Mardinli Yuhanna Nuru’l-Din’in
oğludur. 1556 yılında episkopos olarak resmedildi. Her iki kardeşinin Patrik
Nimetallah ve Patrik Davud Şah’ın vekilliğini yaptı. Bir süre de Amid ve
Savur Abraşiyelerinin reisliğini üstlendi. Yaşadığı dönemin en tanınmış
şahsiyetlerinden olan patrik, tıp bilimine de vakıftı. Yaptığı eserlerden 1568
yılında Mardin’deki metropolitlik divanını yeniletti. Onun kardeşi (patrik)
1583 yılında, Papa 13. Ğriğoriyos’un elçisi olan Sayda episkoposu Latinli
Liunrad Abila’yı karşılamak üzere onu Mar Abhay manastırı’na gönderdi.
Onun yeğeni(kardeşinin oğlu) Hadayetallah, Patrik Filatos’a karşı zafer
kazanması kendisine bağlatmaktadırlar. 24 Ocak 1592 tarihinde vefat
etmiştir128.
6-Timotheos II. Abdulğani (1593–1595): Mansurili Tuma’nın
oğludur. Kardeşi (patrik) Filatos ilk önce onu Patrik Vekili olarak
metropolitliğe yükseltti. Sonradan mafıryanlığa ve daha sonra da patrikliğe
yükseldi.
7-Timotheos Yeşu (1597–1629): Kıllıt-Maralı Yuhanna’nın
oğludur. Manastırın reisliğini 32 yıl süreyle yapmıştır. 1629 yılından sonra
vefat etti.
8-Timotheos Ata-Allah (1653): 1653 yılında manastıra episkopos
olarak takdis edildi.
9-Diyonosiyos Murad (1660–1667): Abdulaziz Debbağ’ın oğludur.
1653 yılında Halep’e metropolit olarak kutsandı. 1660 yılında manastırın
reisliğine getirildi. Manastırı harap bir vaziyette görmüşse de onu tamir
etmeye imkânları olmamıştır.
10-Metropolit Diyonosiyos Yuhanna (1686–1702):
11-Timotheos İsa (1718–1741): Musullu İshak’ın oğludur. 1709
yılında Deyruzzafaran Manastırı’nda rahiplik hayatına girdi. 1713’te
kâhinlik mertebesine yükseldikten sonra manastıra ve Mardin Abraşiyesi’ne
metropolit oldu. 23 yıl süreyle onları yönetti. 1743 yılında Halep’te gözlerini
hayata yumdu. Gayretli bir zat idi. Mardin’deki Kırklar Kilisesi’nin divanı
satılmış olmasına rağmen geri çevirdi ve onu yeniden inşa ettirdi. Ksor
Köyü’ndeki Mar Teodoros Kilisesini yeniletti. 1730 yılında Patrik II. Cercis
ve Patrik İshak’ın yaşam öykülerini basit bir Arapçayla telif etti.
12-Kurilos I. Cercis (1741–1746): Mardinli Sanihat ailesindendir.
1740 yılında amcası Patrik Şükrallah onu metropolit olarak kutsadı.
128
Mucellet el–Şark il–Mesihi, 1898, s.200–216 ve Cambridge’teki Elyazma
Kitapları, No: 81–83 ve Kudüs’teki Süryanice Kitapları, No: 169.
40
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
Kutsamasından 1 yıl sonra manastırın ve Mardin Abraşiyesi’nin reisliğine
geçti. Daha sonra Amid’e atandı. 1748 yılında ölümsüzlüğe göç etti.
13-Kurilos II. Cercis (1747–1768): Musullu Papaz Abdulcelil
ailesindendir. 1709 yılında dünyaya geldi. Adı geçen manastırda rahip oldu
ve 1737’de Hatağ Metropolitliğine yükseldi. Daha sonraki yıllarda
Deyruzzafaran ve Mardin Abraşiyesi’nin reisliğine getirildi. Doğu
Mafiryanlık makamına yükseldi ve yine de manastırın reisliğini
üstlenmekteydi. İyi eserler bıraktı. Birçok rahip yetiştirdi. Kilise atalarının
seçkinlerinden olup gayretli ve dirayetliydi. 1768’de Antakya Patriklik
Kürsüsü’ne oturdu.
14-Yuliyos Abdullahat (1772–1792): Mardinli Sa’lab ailesindendir.
Manastırın riyasetliğini üstlendikten sonra onu en iyi şekilde yönetti. Kardeşi
olan Patrik Matay’ı gerçek inanç konusu hususunda eleştirdi? 1792’de bazı
önemli işler için Bağdat’a yolculuk yaptığı sırada ölüm pençesine
yakalanarak süryaniliğin şehidi olmuştur.
15-Severiyos II. İlyas (1806):
16-Kurilos Yakup (1836–1838): Yusuf Kepso’nun oğludur. KıllıtMara Köyü’nde doğdu. Turabdin’deki Mar İliyo Manastırı’nda rahip oldu.
1831’de episkoposluk mertebesine yükseldi. Daha sonra manastır ve Mardin
Abraşiyesi’nin reisliğine atandı. Patrikliğe yükselinceye kadar Kudüs’ün
İkinci129 Metropoliti sıfatıyla çağrıldı. Takvayla tanınmaktaydı.
17-Kurilos Matay (1838–1840): Musullu Ressam ailesindendir.
Mar Behnam Manastırı’nda rahiplik hayatına atıldı. 1838 yılında
metropolitliğe yükseldikten sonra iki yıl süreyle manastırın reisliğini
üstlendi. Daha sonra Mar Matay manastırı’na atandı ve manastırın
yenilenmesine özen gösterdi. 1857’de adı geçen manastırda sonsuzluğa
göçmüştür. Salih kişilerdendi.
18-Ğriğoriyos Behnam (1845–1846): Musul’da dünyaya geldi. Bu
manastırda tahsilini aldı ve rahiplik hayatına girdi. 1842 yılında manastırın
riyasetliğini üstlendi ve 1845’te dayısı Patrik II. İlyas onu manastırın
metropolitliğine yükseltti. Bir yıl sonra ölüm, bu genç fidanı teessüfle
ortasından kavurup kesti.
19-Filuksin Zeytun (1849–1851): Turabdin’deki Enhil Köyü’nde
doğdu ve Kartmin Manastırı’nda rahip oldu. Süryanice dilinin derinliğini
özümsedikten sonra Mar Melke manastırı’nın riyasetliğini üstlendi. Daha
sonra Mar Evgin manastırı’na geçti. 1848 yılında Patrik 2. Yakup tarafından
metropolitliğe yükseltildi. Önce manastırın riyasetliğine ve daha sonra da
Midyat metropolitlik kürsüsüne atadı. 1855’te Tanrı’nın rahmetine kavuştu.
129
Yukarıda adı geçen rütbe, 18. yüzyılın ortalarından önce ortaya çıkmış ve 1858
yılında lağvedildi. Rütbe sahibi Deyruzzafaran Manastırı’nda ikamet ederdi.
Müminlerden topladığı hediyeleri Kudüs’teki Kürsüsü’ne göndermekteydi.
Deyruzzafaran Tarihi
41
İyi meziyetlere sahip olup çalışkan, iyi ahlak ve dirayetli birisiydi. Yaşadığı
dönemde kilise ataları arasında ondan daha iyisi görülemedi. Süryanice dilini
tam anlamıyla kavramakta, şiirler bestelemekte ve aynı zamanda iyi bir
hattat idi.
20-Kurilos Barsavmo (1852): Vatanı, Cizre köylerinden Azağ’tır.
Bu manastırda rahip oldu ve daha sonra aynı yerde metropolitliğe yükseldi.
Süresi kesin olarak bilinmemekle beraber manastırın riyasetliğini üstlendi.
Daha sonra Cizre’ye taşındı.
21-Kurilos III. Cercis (1873–1881): Mardinli Papaz Abdul-Nur’un
oğludur. Gerçek vatanı Musul’dur. 1825’te doğdu. Manastırda öğrenimini
tamamladıktan sonra 1850’de rahiplik silkesine girdi. 1860 yılında
metropolitlik makamına yükseldi. 1917’de de vefat etti. Musul, Bişeriye,
Diyarbakır ve Urfa Abraşiyeleri’nde görev yaptı. Mardin Abraşiyesi’nin
vekilliğini dört sefer değişik tarihlerde yaptı. 1873’te Patrik IV. Petrus, onu
manastırın riyasetine ve Patrik vekilliğine atadı. Manastırın tadilat yapımıyla
görevini en iyi şekilde ifa etti. Saygıdeğer, akıllı, hafızası güçlü bir zat idi.
Ayrıca takvası, fazileti ve özellikle de iffet ve alçak gönüllüğüyle
tanınmaktadır.
22-İyavennis III. İlyas (1886–1895): Mardinli İlyas Heluli’nin oğlu
Mansur’dur. 1855’te doğdu. 1875’te Deyruzzafaran Manastırı’nda rahiplik
silkesine girerken İlyas ismiyle kutsanmıştır. 1885’te manastırın riyasetine
getirildi. 1 Haziran 1886 tarihinde metropolitliğe yükseldi ve yine aynı
görevini sürdürdü. Manastırın yayarlı işlerine, matbaasına ve
gayrimenkullerine en iyi şekilde hizmet etti. Bu hizmetin yanı sıra, bazı
zamanlar Patrik Petrus’a da yardım etmekteydi. 1895’te Suriye’ye ve 1 yıl
sonra da Kudüs Kürsüsü’ne atandı. Kudüs Kürsüsü’nü 12 yıl süreyle en iyi
şekilde yönetti. Mar Markus Manastırı’nda güzel yapıtlar yapmış, manastıra
ait gayrimenkullerini ve tarihteki hukukunu noksansız olarak korudu. Allah
onu uzun bir zamanda sıhhatla ve afiyetle ödüllendirdi.
23-Ğriğoriyos Efrem (1908–1909): Cercis Zahar’ın oğlu olan
Efrem, Humus’un Sadad Köyü’nde 1854’te dünyaya geldi. 1881 yılında
Kudüs’teki Mar Markus manastırında rahip oldu. 1907’de Deyruzzafaran
Manastırı’nın riyaseti ona teslim edildi. Ertesi yıl manastırın metropolitliğine
yükseltildi. Daha sonra Kudüs’e atandı.
24-Kurilos III. Cercis (1909–1913): İkinci kez manastırın reisliğini
üstlendi.
Kısa bir süre de olsa manastırın riyasetliğini yapan rahiplerin isim
listesiyle bu bölümü noktalıyoruz. İsimleri şunlardır:
1-Rahip Mubarek bin Hürmüz
1546
2-Rahip Yuhanna
1705
3-Amidli Rahip Abdullahad
1711–1718
4-Amidli Rahip Tuma
1727
42
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
5-Rahip Matay Thahlab
1763
6-Amidli Rahip İbrahim
1779
Yukarıda adı geçen üç rahip, manastırın metropolitlerine yardım
ettikleri görülmekte ya da vekâleten onların yerine bakmaktaydılar.
7-Esfesli Rahip Şemun
8-Amidli Rahip Şemun
9-Siverekli Rahip Gevargis
10-Enhelli Rahip Denho
11-Enhelli Rahip Cebrail. Bunlar 1853–1872 yılları arasında
manastırın reisliğini yapmışlardır.
12-Cizreli Rahip Gabriyel
1872–1873
13-Enhelli Rahip Gabriyel ikinci kez. Rahip Abdulmesih Derviş
1881–1885
14-Rahip Davud Kebabe
1895–1896
15-Rahip İlyas Şakir 1896–1899: Günümüzde Patriklik Kürsüsüne
oturan kadasetli patriğimizdir. Biyografisini sonradan görebileceksiniz.
17-Rahip Mansur Ğallo
1899–1901
18-Mardinli Rahip İbrahim
1901–1902
18-Mardinli Rahip Sait
1902–1903
19-Rahip Cebrail Antu
1903–1906
20-Arnasli Rahip Abdulmesih
1905–1906
21-Rahip Yuhanna Abaci
1906–1906
22-Urfalı Rahip Cercis
1906–1907
23-Rahip İlyas Koro
1913–1915
24-Peder Rahip Tuma Erzi-oğlu 1915: Butrus oğlu olan Tuma, 1885
yılında Diyarbekir’in Arzuoğlu Köyü’nde doğdu. Manastırda büyüdü ve
tahsilini aldıktan sonra 1907’de rahip oldu. Ertesi yıl da kehennüt rütbesine
yükseldi. Çalışkanlığıyla ve dürüstlüğüyle tanınmakta olan Rahip Tuma,
manastırın riyasetliğine geçince, onu gerektirdiği şekilde yönetti. Allah onu
muvaffak etsin.
Deyruzzafaran Tarihi
43
DOKUZUNCU BÖLÜM
İlkçağlarda Manastırda Rahiplik, Sercisiye Manastırı, Yuhanna
Marun-Yakınçağ ve Şimdiki Çağın RahipleriManastırın ilk reislerinin tarihleri hakkında sözettiğimiz şeyler,
manastırın rahipleri için de geçerlidir. Manastır hakkında gerçek anlamda,
yaşadığı altın çağ dönemi hariç, herhangi bir eser elimize ulaşmadı.
Bildiğimiz kadarıyla ilk sıralarda rahiplerin sayısı seksen kadardı. Manastırın
gelişmesinde ve rahiplerin sayısının artmasında şüphemiz yoktur. Manastır,
ruhsal ve eğitsel bakımından yakışır bir kolej olmuştur. Çünkü buradan
birçok episkopos ve bilim adamının çıktığına dair elimizde güvenilir
kaynaklar vardır.
Tarihle ilgili eserlerden aldığımız bilgileri aktaracağız. Bu bilgilere
göre; 10. yüzyılın ikinci yarısında, manastırın üç rahiplerinden olan Nuh,
Sevire ve Amanuel, Sercisiye manastırı inşasında gayret göstermişlerdir130.
ܰ ܺ ismindeki fazıl bir rahibin yanına
Bunlar, Pers ülkesinden Giyaso
Klevdiya’da inşa ettiği manastıra gittiler. Onların bu manastırda ikamet
etmelerini istemeyince, Malatya yakınlarında yer alan Gobas’a gelip, orada
M.S. 958 yılında yorucu bir çalışmanın sonucunda ‘Sercisiye’ isminde bir
manastır inşa ettiler. Manastıra iki şehidin Serkis ve Bakos’un kemiklerini
getirdikleri için ‘Sercisiye’ ismini vermişlerdir. Daha sonra Marun’un
öğrencisi Mar Yuhanna, adı geçen manastıra gelip yerleşmiştir. Mar
Yuhanna’nın yanına birçok öğrenci geldi. Bu öğrencilere iyi bir eğitim
vermeye başlayan Mar Yuhanna, manastıra öğretmenler ve müfessirler de
getirtti. Öğretmenlere ve öğrencilere yeni binalar inşa ettirdi. Bu eğitim
faaliyetlerinin neticesinde manastırdan birçok ruhani liderler çıkmıştır.
Tarihçi Mihoyel Rabo, 12 kişinin isimlerini zikretti. Bunların arasında
Mafıryan II. İğnatiyos ve Gergerli Timotheos de vardır. Bunlar yaşadıkları
dönemin tanınmış kişilerindendi.
130
Sercisiye ve İbn Caci Manastırları hakkında Mihayel Rabo Tarihi’ne bkz. Cilt: 3,
s. 551–554, Sercesiye Manastırı’nın rahiplerinden Lohozor’dan alınmıştır.
44
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
Meşhur olan Marun (veya Mervan) ’un öğrencisi Mar Yuhanna, ilim
ve kadaset açısından kendi döneminin seçkiniydi. Felsefede çok güçlü ve
derinliğini özümsemiştir. Sercisiye Manastırı’nda 29 yıl süreyle ders
vermiştir. Yetiştirdiği öğrenciler, terbiye ve ilim alanında her yerde meşhur
olmuşlardır. M.S. 986’larda Kelib isminde bir hakim yanına gelip
manastırdan ayrılmasını istedi. Manastırdan ayrılırken, bin-Caci ismiyle
tanınan bir rahip manastırı restore etmeye başladı. Yuhanna manastır’a
dönmeden önce bin-Caci vefat etti ve manastırın geri kalan restorasyon
işlerini Yuhanna tamamladı. Ondan hikmet elde etmek için yanına rahipler
toplanmaya başlandı. Manastır’da 12 yıl süreyle eğitim verdikten sonra
kutsal dağda bulunan Mar Ahrun manastırı’na geçip orada 1003 yılında
sonsuzluğa göç etti. Gerçek inançla ilgili ve ‘Tanrısal Tenleşim’ konulu
düzgün Süryanice’yle yazılı bir makalesine şahit oldum131. Bar-Ebroyo,
‘Avsar Razi’ eserinin ‘Safre’l-hikme’(Heğimtho) adlı kitabının yorumunda
ondan söz etmiştir. Bundan dolayıdır ki, Simhani ve ondan faydalanan
yazarlar, adı geçen eserin kendisine ait olduğunu ileri sürmektedirler132.
Mar Hananyo Manastırı’nın rahipleri, ruhani ve ilmi kolejlerin
açtıklarını ve yukarıda adı geçen manastırdaki rahiplerin düzenini örnek
olarak aldıklarını belirtmektedir.
Bu rahiplerin bir kısmı sadece ruhsal ibadet, kitap istinsahı, çiftçilik
ve diğer el sanatları ile uğraşırken, geri kalanı kendilerini tamamen ilime
vermişlerdi. Mardin Metropoliti Yuhanna’nın döneminde rahiplerin sayısının
60 olduğunu bilmekteyim. Yakın çağda manastırların faaliyetleri
duraklamasıyla birlikte rahiplerin sayısında da çok azalma olduğu gibi adı
geçen manastırın rahipleri de azalmıştır. 16. yüzyılın ortalarına ait manastırın
rahiplerinin isim listesine ulaştık. Rahipliğin ilk basamağına girenlerin
dışında kahin olanların sayısı 21 kişidir. İsimleri şunlardır: Filatos, Şemun,
Yuhanna, Tuma, Abdulkerim, Ataallah, Habib, Kuryakos, Behnam, Yakup,
Abdulğani, Yeşu, Behnam, İyavennis, Abdulmesih, Hana, Zoğe, Maksud,
Efrem, Abdallah ve Yeşu133. Geçen yüzyılda (1895) manastırda münzevi bir
hayat yaşayan en tanınmış rahipleri şunlardır: Bateli Rahip Davud, Hazağli
Rahip Yuhanna ve Badıbeli Rahip Melke.
Şimdiki kâhin rahiplerin isimleri de; Urfalı Rahip Efrem Kellur,
Amidli Rahip Osyo, Mardinli Rahip Said, Rahip Hanna Abaci, Rahip
Cebrail Antu, Rahip Cercis Balaci, Rahip İlyas Koro, Rahip Tuma, Binebilli
Rahip Butrus, Mansurili Rahip Yuhanna, Rahip Antuniyus Hulus, Musullu
Rahip Yakup’dur. Yeni rahipler de şunlardır: Rahip Melke Zafaro, Rahip
131
Kudüs Mahtutatları (elyazmasıyla yazılan Süryanice kitaplar), No: 135.
Simhani bu bilgiyi yanlış vermiştir. Cilt 2, s. 283 ve Yuhanna’nın da 1017’lerde
vefat ettiğine dair yazması yanlıştır. (Mihayel Rabo Cilt 3, s. 553’e bkz.).
133
Azizlerin anma günlerine ait Fenkitho Kitabı, Deyruzzafaran manastırı.
132
Deyruzzafaran Tarihi
45
Şemun, Kahbiyeli Rahip Yusuf, Karabaşlı Rahip Yuhanna, Hıshıslı Rahip
Evgin, Kahbiyeli Rahip Saliba’dır.
46
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
ONUNCU BÖLÜM
Antakya Kürsüsü’nün Merkezi, Taşınması,
1166 ve 1293 Yılında Deyruzzafaran’a Taşınması
Bilindiği üzere, Antakya Patriklik Kürsüsü’nü, Aziz ve Elçi Petrus
Antakya şehrinde kurmuştur. Kendisi ve ondan sonraki halefleri Patrik I.
Severiyos’a kadar orada ikamet etmişlerdir. M.S. 518 yılında Bizans Kralı
Yustinyan Antakya Kürsüsü’ne yapmış olduğu iztihattan dolayı Patrik
Severiyos orayı terk etti. Ondan sonra gelenlerin halefleri de patriklik
kürsüsünü Antakya yöresine, iki nehir arasına, Ermenistan ve bazı
şehirlerinde bulunan manastırlara taşıdı. M.S. 1034 yılında Patriklik
makamına yükselen 4. Diyonosiyos, İslâm meliklerinin himayesine
sığınarak, Patriklik Kürsüsü’nü Amid’e taşımak zorunda kaldı. Amid’teyken
de Mar Hananyo Manastırı’na gidip gelirdi. Mar Hananyo Manastırı’nı
ziyaret eden ve içinde ikamet eden ilk patriktir. Ondan sonraki patrikler
merkezlerini oradan taşıdılar. Genellikle Malatya civarında bulunan Mar
Barsavmo Manastırı’nda kalmaktaydılar.
12. yüzyılın ortalarında Mardin Metropoliti Mar Yuhanna’nın
emeğiyle, Mardin Abraşiyesi, patriklik kürsüsüne bağlı abraşiyelerinin
birincisi olurken, manastır da, diğer manastırların arasında ilk sırada yer
almıştır. Mar Yuhanna’nın vefatından sonra, Patrik VII. Atanasiyosun
kürsüsünü oraya taşıması hususunda kendisine istişarede bulundular.
Konuyu olumlu görmüş ancak ani rahatsızlığı sonucunda, 14 Temmuz 1166
tarihinde Allah’ın rahmetine kavuşmuştur. Bu hayal, sonraki halefi I.
Mihayel tarafından gerçekleştirilmiştir. 18 Ekim 1166 tarihinde patriklik
kürsüsüne yükselince, Mar Hananyo Manastırı’na gelerek, patriklik
kürsüsüne oturma törenini kutladı. Böylece Mardin patriklik kürsüsüne
dönüştürüldü. Bu törende, Diyarbakır Metropoliti Mar Diyonosiyos BarSalibi, Patriğin özelliklerini överek Süryanice’yle etkileyici ve duygulayıcı
bir hitap vermiştir. Başlığı: “Ey sevgililerim, bugün mutluluk ve sevinç
Deyruzzafaran Tarihi
47
günüdür”134. Manastır, o tarihte en önemli ve tarihi günlerden birisini
yaşamıştı.
Patrik Mihoyel bu manastırda sürekli ikamet etmezdi. 1166-11701172-1174-1185 yılları arasında mekik dokuyarak gidip geldi. Bu
Abraşiyenin yorucu işleriyle fazla enerji harcadığı için, onun kardeşi
Metropolit Saliba’yı kendi yerine vekil etti. Daha sonra Yuhanna Mavdyono
Metropolit olarak resmedildi. Ardından da kürsüye kardeşinin oğlu Mafıryan
Ğriğoriyos’a teslim etti135.
Patrik Mihayel vefat edince, 1200 yılında kardeşinin oğlu Mafiryan
Ğriğoriyos, gayrımeşru bir şekilde, manastırda patrikliğe resmedildi.
Patrikler, Malatya dolaylarında ve Sis’te ikamet etmekteydiler. Bazıları da
kısa sürelerle Mardin’e yerleşmişlerdir. Patrik VIII. Atanasiyos iki yıl,
Yuhanna Bar Madeni de bir süre manastırda ikamet etmişlerdir. 12. Yuhanna
ve IV. İğnatiyos oradan geçerek manastırı ziyaret etmişlerdir. Mardin tekrar
episkoposluk merkezine dönüşmüştür. 1292 yılında vefatı manastırda olan
Patrik Filuksin Nemrud’tan sonra kilisede bölünme meydana geldiği
görülmüştür. Patrik Mihayel Sis’te, Patrik Kostantin Malatya’da ve İğnatiyos
Vahip de Mardin’de olmak üzere üç ayrı yerde patrik oldu. Patrik İğnatiyos
Vahip, patriklik kürsüsüne oturuşu, 1293’ün ocak ayının başlarında
olmuştur. Bundan sonra Mar Hananyo manastırı resmen patriklerin merkezi
haline gelmiştir. Özellikle, Doğu Mafıryonu Ğriğoriyos I. Barsavmo, binVahip’ten sonraki Patrik I. Matay’ı patrikliğe resmetmesinden sonra, sonda
kurulan Malatya Patriklik şubesi, 1445’te Patrik I. Behnam döneminde
ortadan kaldırmıştır. Mardin’deki ise, günümüze dek manastırda devam
etmektedir. Bazı patrikler, olumsuz etkenlerden dolayı, manastırı terk edip
Hama, Amid ve Halep gibi yerlerde kısa sürelerle ikamet etmişlerdir. Sonuç
olarak şunu rahatlıkla diyebiliriz ki, Patriklik Kürsüsü, altı buçuk asır
Deyruzzafaran Manastırı’nda kalmıştır. Onu bugüne kadar şerefle ayakta
tutan da o olmuştur.
134
135
Peder Şabo onu yayınlayıp ve Fransızca’ya çevirmiştir, Paris, 1900.
20. Bölüme bkz.
48
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
ON BİRİNCİ BÖLÜM
Deyruzzafaran’da Yapılan Patriklik Seçimleri Ve Toplantıları,
Manastırda Resmedilen Bazı Mafıryanlar
Deyruzzafaran manastırında, Patriklik Kürsüsü’ne dönüştükten
sonra, aşağıda sıraladığımız seçim sinotları/konsilleri gerçekleşmiştir:
Bunlar;
Birinci Konsil: 1293 yılında Mardin Metropoliti İğnatiyos binVahip patrikliğe seçildi ve Kartmin Manastırı’nın Metropoliti İğnatiyos’un
el koymasıyla resmedildi yani patrikliğe kutsandı.
İkinci Konsil: 1333’te Amid ve Hatağ Meropoliti İyavennis İşmoil
patrikliğe seçilip, Kartmin manastırı’nın Metropoliti Yuhanna Yeşu Saforo
üzerine el koyarak resmedildi.
Üçüncü Konsil: 1366’da Malatya Metropoliti Baseliyos Şahab
patrikliğe yükseldi.
Dördüncü Konsil: Bu konsilin Amid’te yapıldığı öne sürenlerde
vardır. 1381’de Amid Metropoliti Kurilos İbrahim bin-Ğarib patrikliğe
seçildi.
Beşinci Konsil: 1412’de Doğu Mafıryanı Basil I. Behnam, Mar
Melke manastırı’nın Metropoliti Diyoskoros Behnam Şetti’nin el koymasıyla
patrikliğe yükselmiştir.
Altıncı Konsil: Bar Madeni’den sonra Cizre Metropoliti Atanasiyos
patrikliğe seçildi ve 1455’te İyavennis Barsavmo Şetti’nin el koymasıyla
resmedildi.
Yedinci Konsil: 1482’de Savur ve Amid Metropoliti İyavennis
patrikliğe seçildi.
Sekizinci Konsil: 1493’te Doğu Mafıryanı Nuh patrik olarak seçildi.
Dukuzuncu Konsil: 1509’da Mar Abay manastırı’nın Metropoliti
Sevire Yeşu patrikliğe seçildi.
1576 yılına kadar sinotların manastırda yapıldığı sanılmaktadır.
Ancak, yukarıda yazılı tarihten 1709 yılına kadar, patriklik seçim sinotları,
manastırda yapıldığına dair herhangi bir tarih kaynağında yer almamaktadır.
Deyruzzafaran Tarihi
49
Onuncu Konsil: 1709’da Mafıryan Baseliyos’un el koymasıyla,
Doğu Mafıryanı Baseliyos İshak patrikliğe seçildi ve resmedildi.
Onbirinci Konsil: 1723’te Halep Metropoliti Diyonosiyos Şükrallah
patrikliğe seçildi ve Turabdin Mafıryanı Basil Şemun’un el koymasıyla
resmedildi.
Onikinci Konsil: Amid’de yapılmaya başlanmış daha sonrada
manastıra taşınmıştır. Bu sinotta 1768’de Doğu Mafıryanı 3. Basil Gevargis,
Kudüs Metropoliti Ğriğoriyos Cercis’in el koymasıyla patrikliğe
resmedildi136.
Onüçüncü Konsil: Bu sinotta Halep Metopoliti Mihayel Carve,
illegal bir yöntemle patrikliğe yükseldi. Kilisenin itikadına muhalefet
ettiğinden dolayı onun yerine Mar Matay manastırı’nın Metropoliti Kurilos
Matay 1782’de Kıllıt’te patrikliğe seçildi ve orada resmedildi.
Ondördüncü Konsil: 1817’de Patrik Matay, patrikliği, Doğu
Mafiryanı Basil Yunana’ya devretti.
Onbeşinci Konsil: 1819 yılında Şam ve Halep Metropoliti
Ğriğoriyos Cercis patrikliğe takdim edildi ve Doğu Mafiryanı Baseliyos III.
İlyas’ın el koymasıyla resmedildi.
Onaltıncı Konsil: 1838’de Doğu Mafiryanı IV. Basil İlyas
patrikliğe seçildi ve Turabdin Mafiryanı Basil Abdullahat Kendo’nun el
koymasıyla resmedildi.
Onyedinci Konsil: 1847 yılında Kudüs’ün ikinci Metropoliti
Ğriğoriyos Yakup patrikliğe seçildi ve Amid Episkoposu Ğriğoriyos
Gevargis’in el koymasıyla resmedildi.
Onsekizinci Konsil: 1872’de Suriye Metropoliti Yuliyos Petrus
seçildi ve Mar Melke manastırı’nın Metropoliti Kurilos Aho’nun el
koymasıyla resmedildi.
Ondukuzuncu Konsil: 1895’te Suriye Metropoliti Diyonosiyos
Abdulmesih patrikliğe seçildi ve Urfa metropoliti Kurilos Aho’nun el
koymasıyla resmedildi.
Yirminci Konsil: 1906 yılında Metropolit Ğriğoriyos Abdallah
patrikliğe seçildi ve Musul Metropoliti Diyonosiyos Behnam Semerci’nin el
koymasıyla resmedildi.
136
Patriklerin isim listesinde yer alan Cercis ismiyle tanınan patriklerin sayısında
yanlış yapılmıştır. Halepli Cercis 4. Patrik olarak geçmektedir. Doğru olanı ise 5.
Cercis’tir. Çünkü Cercis isminde 5 tane patrik çıkmıştır; Birinci Cercis: 758–790,
Musullu İkinci Cercis: 1687–1708, Urfali Üçüncü Cercis: 1745–1768, Musullu
Dördüncü Cercis: 1768–1781, Halepli Beşinci Cercis.
Bu durumda Petrus isminde de bir yanlışlık meydana gelmiştir. Musullu Patrik
Petrus, üçüncü Petrus olarak tanınmıştır, Oysa dördüncü Petrus olması gerekiyordu.
Birincisi: Elçi Petrus 35, İkincisi: Petrus Kasoro 470, Üçüncüsü: Petrus Kaluniki
571–591, Dördüncüsü: Musullu Petrus 1872–1894.
50
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
Yirmibirinci Konsil: 1916 yılında yapılmıştır. Aşağıda yazılı
metropolitlerden oluşmaktadır;
1-Sinot başkanı Musul Metropoliti İyavennis İlyas Şakir ve Cizre
Metropoliti Yuliyos Behnam’ın yerine vekâleten.
2-Metropolit Kurilos Cercis ve Mar Matay manastırı’nın Metropoliti
Kurilos İlyas Kudso’nun yerine vekâleten.
3-Kudüs Metropoliti İyavennis İlyas Heluli.
4-Kudüs Metropoliti Ğriğoriyos Afram’ın yerine vekâleten, bu tarihi
kaleme alan kişi katıldı.
6-Harput Metropoliti Kurilos Mansur.
7-Diyarbekir Metropoliti Atanasiyos Tuma.
8-Mar Melke manastırı Metropoliti Severiyos Samuel.
9-Suriye Metropoliti sonradan gelip sinota katıldı.
Seçim oturumu 30 Kasım 1916 tarihinde Mar Hananyo Kilisesi’nde
gerçekleşmiş ve metropolitlerin oybirliğiyle patriklik kürsüsüne Musul
Metropoliti İlyas Şakir seçildi. 12 Şubat 1917 tarihinde İyavennis İlyas
Heluli’nin el koymasıyla patrik olarak resmedildi.
Mafiryanlık makamına yükselen Doğu Mafıryanlarının törenleri
genellikle bu manastırda gerçekleştiriliyordu. İlkleri; M.S. 1317’de
Ğriğoriyos I. Matay. Sonları da; M.S. 1852’de meşhur bir hatip olan
Baseliyos IV. Behnam’dır.
Turabdin Mafiryanlerinden de üç tanesi burada resmedildiler. İlki;
M.S. 1710 yılında Beyt-Manhemli meşhur olan Basil II. Şemun’dır.
Deyruzzafaran Tarihi
51
ON İKİNCİ BÖLÜM
Deyruzzafaran manastırı’ndan Çıkan Patrik ve Mafiryanler,
Biyografilerinden Özetler
Deyruzzafaran manastırı, özellikle patriklik kürsüsüne dönüştükten
sonra birçok başkahin çıkmıştır. Bunlar burada büyüyüp yetiştiler. İlmin ve
takvanın derinliğini özümsediler. Manastırda yetişen patriklerin isimleri
şunlardır:
1-Beşinci İğnatiyos (1293- 1333): Mardin-Kürenşi doğumlu olan
meşhur Yusuf Bar-Vahip’tir. Bilgi ve iyi meziyet açısından yaşadığı
dönemin en seçkinidir.
2-İğnatiyos İşmoil (1333–1366): Bar-Vahib’in ailesindendir. Amid
ve Hatağ metropolitiydi. Dünya malını mülkünü sevdiğine dair hakkında
söylentiler vardır. Bazılarına göre; bestelediği bir şiiri vardır.
3-İğnatiyos XIV. Yuhanna (1482–1493): Bartılle kökenli olup
Mardin doğumludur. İlim ve fazilet açısından kendi döneminin en güzel
örneğidir. Süryanice’yi tam anlamıyla kavrayıp felsefeden mezun olmuştur.
Güzel eserler telif etmiştir. Kendi döneminde yaşayan bazı kişiler tarafından
kaleme alınan kendi biyografisini Cambridge kolejinin kütüphanesini
ziyaretimiz esnasında, el yazımızla istinsah ettik.
4-İğnatiyos Filatos (1591–1597): Doğu Mafiryanı.
5-İğnatiyos Şükrallah (1723–1745): Mardinli olup Halep
Metropoliti’nin akrabasıdır. İleri görüşlüydü.
6- İğnatiyos III. Cercis (1745–1768): Urfalı olup Halep
Metropolitidir. Patrikler arasında saygın bir yeri vardı.
7-İğnatiyos IV. Cercis (1768–1781): Doğu ve Kürsü Mafiryanı,
kendi döneminin iyilerinden sayılır.
8-İğnatiyos Matay (1782–1810): Mar Matay Manastırı’nın
Metropolitidir. Patriklik Kürsüsü’nden indirilmiş ve 1817’de vefat etmiştir.
Yaşadığı dönemin tanınmış atalarındandı.
9-İğnatiyos Yunan (1817–1819): Musullu olup Doğu Mafiryanıdır.
Kendi isteği üzerine Kürsüden istifa ederek münzevi bir hayata yöneldi.
52
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
10-İğnatiyos Beşinci Cercis (1817–1819): Şam ve Halep
metropolitidir. Yakışıklı, gayretli, sert mizaçlıydı.
11-İğnatiyos İkinci İlyas (1838–1847): Doğu Mafiryanı olup imanı
savunan salih ve gayretli kişilerdendi.
12-İğnatiyos Dördüncü Petrus (1872–1894): Süryani cemaatine
kalıcı iyi eserler bırakmıştır.
13-İğnatiyos İkinci Abdulmesih (1890–1905): Suriye Metropoliti
olup zayıf idareciliğinden dolayı görevden alındı. Daha sonra sinirsel bir
hastalığa yakalandı. Katolik mezhebine geçmekle itham edildi. Şuuru
yerinde değilken Katolikliğe geçip tekrar geri dönüş yapmıştır.1915’te vefat
etmiştir.
14-İğnatiyos İkinci Abdullah (1906–1915): Kudüs’ten Suriye’ye
ve oradan da Amid’e atandı. 1895’te Katolik mezhebine geçti. … Daha
sonra geri dönüş yaparak patrikliğe yükseldi. Zekâsı açık ve mütevazı
olmasına rağmen, iradesi zayıf ve cimriydi.
15-GÜNÜMÜZDE ANTAKYA PATRİĞİ KÜRSÜSÜ’NDE
OTURAN İĞNATİYOS ÜÇÜNCÜ İLYAS ŞAKİR
Uzun zamandan beri Malatya’dan gelen Hori-Episkopos İbrahim
bin-Melke bin-İbrahim Şakir’in oğlu olan Nasri, 30 Ekim 1868 tarihinde
Mardin’de doğdu. İyi bir aile terbiyesi almıştır. İlköğrenimini Kırklar
Kilisesi’ndeki İlkokul’da görmüştür. Kendini Allah’ın evindeki hizmetinde
görmek isterdi. 1887’de Deyruzzafaran manastırı’na yerleşti. Gerekli eğitimi
aldıktan sonra Patrik IV. Petrus tarafından İlyas adı verilir. Önce diyakos,
sonra 1889’da rahip ve 1892’da da kâhin olarak resmedildi. 1895 yılında
Patrik ikinci Abdulmesih, onu Mar Kuryakus manastırı’nın reisi yaptı.
Perişan duruma düşenlere yardımda bulunurdu. Bir yıl sonra onu
Deyruzzafaran manastırı’nın riyasetliğine getirtti. Bu görevi üstlendikten
sonra manastırın kalkınmasında çaba gösterip eksiklerini gidermeye çalıştı.
Özellikle manastır’a iltica eden yetim çocukların terbiyesiyle ve eğitimiyle
uğraştı. Bu aktif ve başarılı çalışmalarından dolayı 1899’da Midyat
Abraşiyesine atandı. Çünkü Abraşiyenin bazı köylerinde birtakım sorunlar
çıkmıştı. Bazıları Katolik mezhebine bile geçmişlerdi. Kendi hikmetiyle ve
dirayetiyle partilileri barıştırdı ve Katolikliğe geçen halkı da kiliseye geri
çevirdi. 1902 yılında da Diyarbekir’in geniş olan Abraşiyesi kendisine teslim
edildi. Süryani cemaatinin haklarını artık vilayetten savunmaya başladı.
Osmanlıca dilinin derinliğini özümsedi. Osmanlı devletinin sadakatine nail
oldu. Yaptığı faaliyetlerin bir ispatı; Meyafarkin/Silvan’daki tarihi Meryem
Ana Kilisesi’nin bir bölümünü kendilerine tashih etti. Hatağ’daki Mar
Hevoro manastırı’nın davasında çaba sarf etti. Kıtırbıl Kilisesi’nin vakfını da
güçlendirip büyük bir dut bahçesini dikti. Cemaat onu Metropolitliğe layık
gördü ve 1908 yılında İyavennis ruhanı lakabıyla resmedildi. Ve
Abraşiyenin işleriyle daha da ilgilenmeye başladı. Mar Kuryakus
Deyruzzafaran Tarihi
53
manastırı’nın Abraşiyesi’nde metropolit olmayışından dolayı orayı sık sık
ziyaret etmekteydi. Bazı köylerinde okullar açmış ve iki mabet de inşa
etmiştir. 1911 yılında Nusaybin, Cizre ve Turabdin Abraşiyelerine Patrik
Vekili sıfatıyla resmi ziyaretlerde bulundu. Abraşiyelerin işlerini ve
vakıflarını kontrol ederek, 7 ayrı köyde ilkokul açtı. Diyarbekir’de de bir kız
okulu açtı ve bu okul, büyük bir başarıya imza attı. 1912’de Musul’a gitti.
Ruhsal gayretinden ve saygın olmasından dolayı Musul Süryani halkı, orada
kaldığı süre içerisinde kendisini sevgiyle ve saygıyla ağırladı. Orada
geçirdiği ufak bir kaza nedeniyle ayağı kırılmıştı. Bunun üzerine oranın halkı
büyük bir hizmette bulundu.. İyileşinceye kadar metanetle acılara katlandı.
1914 yılında devlete sunulmak üzere ‘Milli Nizamname’nin hazırlanması
için Mardin’de yapılan karma toplantıya katıldı. Patrik II. Abdullah vefat
ettikten sonra 27 Şubat 1916 tarihinde patriklik kaymakamı olarak seçildi. 17
Ekim’de Mardin’e gelip patrik seçimi için sinodu topladı. Oybirliğiyle
patrikliğe seçilirken, 12 Şubat 1917 tarihinde İyavennis İlyas’ın el
koymasıyla görkemli bir törenle patrikliğe yükseldi. Şahani/padişahlık
Beraati aldı ve Birinci Mecidi Nişanına da layık oldu. Sevilen bir patrik olup
herkesin yüreğinde taht kurmuştur. İyi meziyetlerinden dolayı Süryani
cemaatinin kaybettiğini kendisinde bulmuştur. Özellikle takva ve elçisel
gayretine sahip olmasından dolayı Allah onu kiliseye bir hazine olarak
bırakmıştır. Kendi milletinin hizmetinde bulunarak umutlarını ve
beklentilerini gerçekleştirmiştir.
Deyruzzafaran Manastırından Mezun Olan Mafiryanlerin
İsimleri Şunlardır:
1-Baseliyos Aziz 1465 veya 1470–1487: Derbi-Siirtli olup Cizre
metropolitidir. Bilgeli ve iyi meziyete sahipti.
2-Baseliyos İkinci İbrahim 1496–1507: Kıllıt-Mara Köyü’nden olup
mütevazı ve faziletli birisiydi. Güzel bir Süryanice yazısı vardır.
3-Basil Süleyman 1509–1518: Mardinli İlyanus’un akrabasıdır. İyi
bir edebiyatçı olup Süryanice dilini iyi kavramakta ve güzel yazmaktadır.
4-Basil Birinci İliya 1533–1554: Hakkındaki bilgiye rastlanmamıştır.
5-Basil İkinci Abdulğani 1595 1597
6-Basil Eşahyo 1615–1635: Enhilli olup yaşadığı dönemin faziletli
kişilerinden sayılırdı.
7-Basil Eşahyo 1789–1795: Bitlis’ten olup Kudüs Metropolitiydi.
8-Basil Şemun 1821–1825? Genel metropolitti. Amcası onu
Turabdin Mafiryanliğine yükseltirdi.
54
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Deyruzzafaran Manastırı’ndan Mezun Olan Metropolitler
Manastırdan birçok episkopos ve metropolit mezun olduğu bir
gerçektir. Elimize ulaşan isim listesi yalnız birkaç tane isimden ibarettir.
Bunlardan kimisi ilmiyle, kimisi takvasıyla, kimisi de iyi idareciliğiyle
tanınmıştır. Mihoyel Rabo; 817–1177 yılları arasında yaşayan 28 tane
metropolitin ismini zikretmiştir. Bunlar;137
1-Mardin ve Kefertüth Metropoliti: İğnatiyos
2-Tadmur Episkoposu: Yuhanna
3-Dara138 Metropoliti: İyavennis
4-Miyafarkin Metropoliti: İbrahim
5-Tillo Metropoliti: Basil
6-Karkisun Episkoposu: Ahrun
7-Amid Metropoliti: Habib
8-Şamişat ve Hanzit Episkoposu: Severiyos
9-Kardu Episkoposu: Habib
10-Karkisun Metropoliti: Basil
11-Miyafarkin Metropoliti: Elişah
12-Mardin Episkoposu: İğnatiyos
13-Karkisun Episkoposu: İbrahim
14-Miyafarkin Metropoliti: Ahrun
15-Tillo Episkoposu: Matay
16-Karkisun Episkoposu: Tuma
17–18-Mardin Episkoposları: Yuhanna ve İğnatiyos
19-Rakka Episkoposu: Severiyos
20-Suruç Episkoposu: Yuhanna
21-Humus Metropoliti: Atanasiyos
22-Mardin ve Kefertüth Episkoposu: Petrus
137
138
Mihayel Rabo. Cilt 3, s. 753–767
16. Bölüme bkz.
Deyruzzafaran Tarihi
55
23-Afra Episkoposu: Theodosiyos
24-Secistan Metropoliti: Matay
25-Re’sulayn Episkoposu: Yuhanna
26-Arzun Metropoliti: Şemun139
27-Hah Episkoposu: İyavennis Musa
28-Humus Metropoliti: Diyonosiyos Davud, 1170–1177.
Bazılarının isimlerini de özellikle ruhanilerin kutsama kitapları
olarak adlandırılan Amuluğiya’larda bulduk. Tespit ettiklerimizin isimleri
şunlardır:
29-İyavennis Yakup Teşkaka: Harran ve civarı Metropoliti M.S.
1222–1231.
30-Baseliyos: Miyafarkin ve Habur Metropoliti 1231, Patrik üçüncü
İğnatiyos, onu azizlik ve liyakatla vasıflandırdı140.
31–32-İyavennis: Tarsus Metropoliti ve Baseliyos Kudüs
Metropoliti. Her ikisi de Filuksin Nemrud’un episkoposlarıdır. 1292 yılında
III. Mihayel’in resametine katıldılar. Onunla birlikte 1295’te genel bir
mektubu birlikte imzaladılar141.
33-Ğriğoriyos Yusuf: Halepli Gürcülerden, Kudüs Metropoliti
1515–1538142
34-Diyonosiyos İshak el-Halik: Harput Metropoliti ve daha sonra
Kıbrıs Metropoliti 1547–1583
35-Ğriğoriyos Behnam: Kudüs Metropoliti:
1590–1614
36-Diyonosiyos Tuma: Halep Metropoliti:
1650
37-Atanasiyos Aslan: Amid Metropoliti:
1707–1741
38-Yuliyos Zimriyo: Mar İlyan Metropoliti:
1707–1735?
39-Halepli Basil Cercis: Beşiriye Metropoliti: 1707–1748
40-Amidli Sevire İliya: Urfa Metropoliti:
1707–1716
41-Ğriğoriyos Eyüp: Mar Abhay manastırı’nın Metropoliti
1714–1740
42-Timotheos İsa: Deyruzzafaran Metropoliti: 1718–1743
43-Sevire İlyas El-Eğres Urfa Metropoliti:
171844-Diyoskoros Saruhan: Mar Musa manastırı’nın Episkoposu:
1727-1769
45-Ğriğoriyos Boğos: Bişeriye Metropoliti:
1727–1763
46-Kurilos Cercis: Mardin veAmid Metropoliti: 1730–48
47-Yuliyos Barsavmo: Genel Metropoliti:
1731–1737
139
Mihayel Rabo, Cilt 3, s.722
Turabdin’de eski bir Sustatikun (metropolitlere verilen yetki belgesi)
141
Cambridge’teki Elyazma Kitapları ve Turabdin’de Mihayel’in bir Mektubu
142
16. Bölüme bkz.
140
56
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
48-Ğriğoriyos Tuma: Şam Metropoliti143 :
1731–1752
49-Atanasiyos Tuma: Kudüs Metropoliti:
1731–1748
50-Kurilos Farcallah: Bitlis ve daha sonra Gerger Metropoliti:
1733–1756
51-Kurilos Cercis: Mar İlyan Manastırı ve Kudüs Metropoliti144
52-İyavennis Yuhanna: Bitlis Metropoliti:
1740–1755
53-Sevire Yuhanna: Mar Abhay Manastırı’nın Metropoliti:
1749–1768
54-Atanasiyos Abdulkerim: Genel Metropoliti: 1749–75
55-Ğriğoriyos Antun: Gerger Episkoposu:
1768–1774
56-Yuliyos
Abdullahad:
Deyruzzafaran
Manastırı’nın
Metropoliti:1772–1792
57-Kurilos İbrahim: Genel Metropolit: 1777–1800
58-İyavennis Said: Cizre Metropoliti: 1782–1825
59-Kurilos İlyas: Mar Abhay manastırı Metropoliti:
1782–1791
60-Sevire İbrahim: Amid Metropoliti: 1782–1797?
61-Atanasiyos Yakup: Kudüs Metropoliti:
1785–1797
62-Ustetheos Musa Mar Matay Manastırı’nın Metropoliti:
1789–1828
63-Diyonosiyos Yakup: Genel Metropolit:
1789–1795
64-İyavennis İlyas: Mar Musa manastırı’nın Metropoliti:
1797–1832
65-Kurilos Abdullahad: Kudüs Metropoliti:
1799–1840
66-İyavennis Abdallah: Gerger ve Urfa Metropoliti:
1802–1835
67-Kurilos İliya: Bişeriye Metropoliti: 1802–1805
68-Atanasiyos Nimetallah: Hatağ Metropoliti: 1802–1820
69-Yuliyos Abdullahad: Gerger Metropoliti:
1802–1825
70-İyavennis Yeldo: Bişeriye Metropoliti:
1806–1830
71-Kurilos Şemun: Urfa Metropoliti:
1807–1817
72-Metropolit Atanasiyos Abdullahad:
1806–1816
73-Ğriğoriyos Yuhanna: Bişeriye Metropoliti: 819–1849
74-Yuliyos İbrahim: Urfa Metropoliti:
1820
75-Kurilos Cebrail: Bitlis Metropoliti:
1820–1859
76-Atanasiyos Abdulmesih: Şam Metropoliti: 823–1850
77-Atanasiyos Yusuf: Mardin ve Hatağ Metropoliti: 1825–1852
78-Ğriğoriyos Yakup: Şam Metropoliti:
1824–1827
79-Diyonosiyos Cebrail: Bişeriye Metropoliti: 1825–1834
80-Timotehos İbrahim: Gerger ve Urfa Metropoliti:
1826–1857
81-İyavennis İstayfan: Suriye ve Cizre Episkoposu:
1840–1869
143
144
16. Bölüme bkz.
16. Bölüme bkz.
Deyruzzafaran Tarihi
57
82-Diyonosiyos Davud: Maden ve Urfa Metropoliti:
1840–1866
83-Kurilos Gevargis: Hazağ/İdil Metropoliti: 1844–1847
84-Ğriğoriyos Behnam: Deyruzzafaran Metropoliti:
1845–1846
85-Kurilos Yuyokim: Milibar Baş-Episkoposu: 1845–75
86-Atanasiyos Yuhanna: Kudüs’ün II. Metropoliti:
1850–1864
87-Antimus Yusuf: Bişeriye Metropoliti:
1851–1857
88-Diyonosiyos Behnam: Maden Metropoliti: 1852–1879
89-Kurilos Barsavmo: Cizre Metropoliti:
1852–1874
90-İyavennis İliya: Kustantiniye Metropoliti: 1853–1864
91-Kurilos Cercis: Genel metropolit: 1860–1917
92-Yuliyos Abdulmesih: Amid Metropoliti:
1860–1892
93-Diyoskoros Cebrail: Harput Metropoliti:
1861–1887
94-Ustetheos Efrem: Gerger Metropoliti:
1861–1864
95-Kurilos İlyas: Mar Matay manastırı’nın Metropoliti: 1872
96-Atanasiyos Şemun: Milibar Vekili: 1880–1889
97-Atanasiyos Denho: Cizre ve Siverek Metropoliti:
1882–1915
98-İyavennis İlyas: Genel met. Sonradan Kudüs:
1887
99-Diyonosiyos Abdulnur: Harput ve Amid Metropoliti:1897
100-Kurilos Cebrail: Enhil Episkoposu: 1897–1915
101-Kurilos Mansur: Genel met. Sonradan Harput:
1908
102-Atanasiyos Tuma: Patrik Vekili, Amid ve Musul
Metropoliti:1908
103-Yuliyos İbrahim: Suriye Metropoliti:
1908–1912
104-Sevire Samuel: Mar Melke manastırı’nın Metropoliti:
1908–1926
58
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Deyruzzafaran Manastırı’nda Defnedilen Ataların İsimleri
Deyruzzafaran manastırı’nın Azizlerin Evinde yani mezarlığında
defnedilen ataların isimleri ve vefat tarihleri aşağıda verilmiştir:
Antakya Patrikleri
1-Beşinci İğnatiyos
1333
2-İğnatiyos İsmail
1366
3-İğnatiyos Şahab
1381
4-İğnatiyos İkinci İbrahim
1412
5-İğnatiyos Birinci Behnam
1454
6-iğnatiyos Halef
1482
7-İğnatiyos Yuhanna
1493
8-İğnatiyos Birinci Davud
1519
9-İğnatiyos Birinci Abdullah 1556
10-İğnatiyos İkinci Cercis
1708
11-İğnatiyos Dördüncü Cercis 1781
12-İğnatiyos Matay
1817
13-İğnatiyos Beşinci Cercis
1836
14-İğnatiyos İkinci İlyas
1847
15-İğnatiyos Dördüncü Petrus 1894
16-İğnatiyos İkinci Abdulmesih 1915
Turabdin Patrikleri
17-İğnatiyos Birinci Yeşu
18-İğnatiyos Abdulnur
1421
1839
Doğu Mafiryanleri
19-İkinci İğnatiyos
1164
59
Deyruzzafaran Tarihi
20-Basil Bişara
1795
Metropolitler
21- İkinci Hananyo, Mardin Metropoliti:
22- Dördüncü Yuhanna, Mardin Metropoliti.
23-Yuhanna Simhan, Şamişat Metropoliti.
24-Yuhanna Gevargis, Kartmin Manastırı’nın Metropoliti.
25-Yuliyos Bibyanus, Korte manastırı’nın Metropoliti.
26-Ğriğoriyos Cercis, Kudüs Metropoliti
.
27-Ğriğoriyos Behnam, Kürsü manastırı’nın Metropolti
28-Filuksin Zeytun, Midyat Metropoliti
29-Diyonosiyos Behnam, Maden Metropoliti
30-Kurilos Cercis, Tillo Metropoliti
816
1165
1177
1495
1638
1773
1846
1855
1879
1917
60
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
ON BEŞİNCİ BÖLÜM
Deyruzzafaran Manastırı’nda Yapılan Konsiller ve Alınan Kararlar
İkinci Mar Hananyo, manastırı yeniledikten sonra rahiplere yeni
kanunlar ve yasalar koyduğunu önceden dile getirmiştik. Bunlardan elimize
ulaşan olmadı. Manastırda yapılan aşağıda adı geçen 6 sinotun üzerinde
durduk.
Birinci Konsil: 1153 yılında Mardin Metropoliti IV. Yuhanna
tarafından gerçekleştirildi. Bu sinotta Mafiryan II. İğnatiyos hazır bulundu.
Elçisel kanunları yenileyerek 40 maddelik kanun daha çıkardılar. Bunlardan
22 tanesi 14. yüzyılın ortalarında elyazmasıyla yazılan bir kitaptan
günümüze ulaştı. Kilisenin sırlarıyla ilgili olup özellikle ruhanilerin
kutsaması, tövbe ve itiraf, oruç, namaz, rişith/uşur, vaaz, episkoposun
görevleri, Süryanice dilinin öğretilmesi, fakirlere ve garibanlara barınak
yapılması gibi konular yer almaktaydı145.
İkinci Konsil: 1166–1167 yılları arasında Patrik I. Mihayel
tarafından yapılmıştır. Bilgeli Amid Metropoliti Mar Diyonosiyos Yakup
Bar-Salibi’de hazır bulundu. Bu sinotta 29 kanun düzenlendi.
Üçüncü Konsil: 1171’de takrar Patrik Mihayel tarafından
gerçekleştirildi. Bu sinotta da, Patrik İğnatiyos tarafından Tillo Episkoposu
Arsaniyos ve Siverek Episkoposu İyavennis metropolitlik rütbesiyle
terfilendirildiler146.
Dördüncü Konsil: 1174’te yine Patrik Mihoyel tarafından
yapılmıştır. Mafiryan I. Yuhanna ve Mar Matay manastırı’nın reisi sinotta
hazır bulundular. Patrik kendi elyazmasıyla, Mar Matay manastırı’nın
rahiplerine 12 kanun düzenledi. 24 kanun da kendilerine tespitte bulundu.
Manastırın riyasetliği Mafiryanin emriyle atanmasına karar verildi. Reis ile
rahiplerin kendisine her konuda riayet etmelerine de karar verildi147.
145
Deyruzzafaran’daki Elyazma Kitapları.
Bar–Ebroyo Tarihi, Mihoyel Biyografisi, Mihoyel, Cilt: 3, s. 697.
147
Hudoyo, Fasıl 7, Bölüm 10, s. 116, Bican Baskısı ve Kilise Tarihi, 3.
146
Deyruzzafaran Tarihi
61
Bu sinotta; Rakka Abraşiyesi, Episkopos Denho’yunun şikâyeti
üzerine, Episkopos Denho, Abraşiyesinden ayrılması ve Mardin civarında
bulunan manastırlarının birisine yerleşmesi için karar alındı. Kararı kabul
etmesine rağmen, kendi davasını Mardin, Nusaybin ve Bağdat hakimlerine
taşıdı. Sinotu ve Patriği onlara şikâyet etti. Yaptığı şikâyetten bir sonuç
almayınca üzülerek geri döndü. Daha sonra yaptıklarından dolayı pişman
olup Patriğe gidip tövbe ederek özür diledi. Patrik onu, Urfa Dağındaki
manastırlarına yolladı ki, kendisine herhangi birisinde yer bulabilsin.
Urfa’dan geri döndüğünde aniden ölüm pençesine yakalandı ve hayata veda
etti148.
Beşinci Konsil: Bu da 1180’de Patrik Mihoyel tarafından yapıldı.
Sinota Doğu Mafiryanı Yuhanna ve ona ait episkoposlar katıldılar. Sinot;
gayri meşru olarak patrikliğe yükseltilen Theodoros Bar-Vahbun ve onu bu
makama yükselten dört episkoposun durumu ile ilgiliydi. Bu sinotun devamı
daha sonra Mar Barsavmo manastırı’na taşındı ve orada Bar-Vahbun
azledildi149.
Altıncı Konsil: 1303 yılında Patrik Bar-Vahip başkanlığında
toplandı. Sinota beş episkopos katıldı. Bu sinotta; yılda bir defa episkoposal
toplantının yapılması, bir episkoposun diğer episkoposa bağlı abraşiye
hududunu işgal etmemesi, kâhinlerin disiplini, kiliselerin hizmeti, dualar ve
buna benzer konuları içeren 10 kanun düzenlediler150.
148
Mihayel Rabo Tarihi, Cilt: 3, s. 708–709.
Theodoros Bar–Vahbun; Malatyalı bir rahip olup ve Patrik Mihoyel’in
öğrencisidir. 1180’de dört episkopos onu gayri–meşru olarak patrikliğe yükselttiler.
Kiliseden afaroz edildi. 1193 yılında vefat etti. Bilgeli biriydi. (Mihoyel Rabo
Tarihi, Cilt: 3, s. 722–725 ve Dufal, 401–402’ye bkz.).
150
Turabdin’de eski bir kitap.
149
62
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
ON ALTINCI BÖLÜM
Mar Hananyo Manastırı’nda İlim, Manastırda İsim Yapan Bilim
Adamları, Daralı, Harranlı, Yakınçağ Edebiyatçıları ve Deyruzzafaran
Manastırı’nın Okulu
Mar Hananyo, manastırı yeniledikten sonra çok sayıda kitap topladı.
Halefi olan İğnatiyos ve onun rahipleri, ilme olan heveslerinden dolayı bu
kütüphaneyi her türlü ilmi kitaplarla zenginleştirdiler. Bu rahiplerden üç
tanesi Sercisiye manastırı’nı inşa ettikleri ve ilimle ilgilendikleri için adı
geçen manastırı, ileri bir seviyeye getirmişlerdi
Mardin Metropoliti Mar Yuhanna, manastırdan mezun olan birçok
bilim adamının olduğunu dile getirmiştir. Süryani din bilimcilerin arasında
en ünlüleri; Daralı İyavennis, bu manastırda rahip oldu. Daha küçük
yaştayken dini ilimlerin derinliğini özümsedi. M.S. 825’te onu Dara
Metropolitliğine yükselten bilgeli I. Diyonosiyos Tilmahroyo, yaşamının
sonuna kadar din bilimciliğiyle ilgilendiğine tanıklık etmiştir. IX. yüzyılın
ortalarında hayata veda etti. Eserleri şunlardır:
1-‘Meleklerle ve Kilise’nin Rütbeleri’ ile ilgili on bir makaleden
oluşan büyük hacimli bir kitap yazmıştır. Diyonosiyos Aryufagi’ye ait
Kehennüt151, Diriliş ve Ayin Kitabı eserlerini, her iki eserinin içinde
yorumladı. ‘Diriliş’ makalesi geniş bir bilgi içermekte ve çok faydalıdır. Bu
eserin nüshaları değişik kütüphanelerde bulunmaktadır.
2-Nefsle ilgili çok harika bir kitabı vardır. Vatikan kütüphanesinde
bazı bölümleri bulunmaktadır. No: 147
3-Ferdeyso, İsa Mesih’in Dirilişi, Pantikusti, Haç’ın Bulunuşu ve İsa
Mesih’in Yönetmenliği ile ilgili bir yapıtı manastırımızın kitaplığında
bulunmaktadır. Kitap eski olup Süryanice’nin Estrangeli hattıyla yazılmıştır.
7 makale ve 107 bölümden oluşan bu kitap, 254 sayfadan ibarettir.
151
Bazı Maruni yazarlar, adı geçen ‘Kehennüt’ eserini kendi patriklerine mal
ediyorlarsa da, yanlıştır. Bu konuda bilgeli Yusuf Davut onları eleştirmektedir 1890,
(Dibs’e ait ‘Ruhı’l–Rudud’ adlı esere bkz. Beyrut, 1871– s. 190–192 ve Marunîlerin
yiğitlerininin konularını anlatan ‘Camıh–el–Hucec’ eseri, Mısır: 1908, s.174).
Deyruzzafaran Tarihi
63
4-Meleklerle Şeytanlar hakkında bir makalesi vardır. Muşe BarKifo’nun kitabında mevcuttur.
5-İncil Tefsiri/Yorumu: Bar Salibi, Yeni Ahit’in tefsirinin
önsözünde bu eseri dile getirmiş ve defalarca ondan söz etmiştir.
6-Anafura/Ayin programı: 825’te telif etmiştir. Şultencem’in
ifadesine göre; birinci kitabının büyük bir bölümü basılmıştır. Ve ayrıca
Tilmahroyo’nun tarih kitabının yazılış tarihi hakkında bilgi veren de
kendisidir152.
Mardin Episkoposu Yuhanna, bilge adam Muşe Bar-Kifo’nun, bu
manastırda rahip olduğunu vurgulamıştır153. Oysa, Sincar dağında yer alan
Mar Cercis manastırı’nın rahiplerindendir. Mihoyel Rabo, Bar-Ebroyo ve
onun biyografisini yazan yazar; Muşe Bar-Kifo’nun çok meşhur teoloji
hocası olduğunu ve 16 eser bıraktığını yazmaktadır154.
Bu Manastırdan mezun olan bilim adamları şunlardır:
1-İyavennis Yakup Bar Teşkoko M.S. 1222: Harran, Nusaybin,
Habur ve Cizre Episkoposudur. Süryanice’si çok güçlü olup etkin bir
yazardı. Verdiği eserlerden; “Ey Sonsuz ve Yüce Olan Allah” başlıklı bir
Anafura/Ayin programı vardır. 1231 yılında Habur onun yönetiminden
ayrılmış olup Meyafarkin Metropoliti Basil’e teslim edilmiştir.
Metropolitlere verilen yetki belgesi olan Sustathikun’u imzalayan
episkoposlardan birisidir.
2-Patrik İğnatiyos Bar-Vahip: Kilisesel ve edebiyat ilimlerinde
müderristi. Eserleri; I-Süryanice ve Arapça alfabeleri tefsirinde iki kitap
yazmıştır155. II-Dua programlarının tarifinde bir makale156, III“Keşfedilmeyen ve görülmeyen ey Allah” adında uzun başlıklı bir Anafurası
vardır. Rnudut, 1304 yılında onu Latince’ye çevirip ve ‘Doğu Liturji’lerin
arasında yayınladı157. IV-Telaffuzlarla ilgili bir eserinin kayıp olduğu
söylenilmektedir.
3-Patrik İğnatiyos İsmoil: Selefinin yeğenidir. Kilisesel öğrenimini
ondan almış ve şairdi. Kardahe; orucu itiraz edenlere yönelik yazdığı bir
makalesi oluğunu ifade etmiştir158.
4-Mardinli Daniel bin-Hattab 1327-1383: Süryanice ve Arapça
dillerinin müderrisi olup ilim peşinde Mısır’a kadar gitti. Birçok yapıtları
152
Dufal, s. 390, Mihayel, s. 378 ve 745, Simhani, Cilt: 2, s. 118–123.
El–Mektebet il–Şarkiye, Cilt 2, s. 216.
154
Muşe Bar–Kifo ve Dufal,391–2, Simhani, 127–31.
155
Her iki kitap manastırımızın kitaplığında korunmaktadır.
156
Elimizde bir nüsha mevcuttur.
157
Cilt 2 s. 528.
158
El–Künzü’l–Themin, Roma, s. 160.
153
64
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
vardır. Bu eserlerden elimize geçen ; “Usulu’l-Din”159 başlıklı bir eseri, BarEbroyo’nun “Hudoyo”160 ismindeki kitabının özetidir. Bana göre bu
manastırın rahiplerindendir161.
5-Patrik bin-Şaallah/Yuhanna162: Kilisesel ve zihinsel ilimlerini
Mardin, Suriye ve Mısır’da tamamladı. Yaşadığı dönemin yazarları,
hakkında gereken bilgiyi yazmışlardır. Kendine ait bazı şiirsel beyitlerine
rastladım. Humuslu dostu olan Davut’u eleştirmektedir. Simhani, “Ey peder
Allah herkesin Rabbi” başlıklı bir Anafura kendisine ait olduğunu
söylemektedir. Oysa bu kitap, Yeşu olarak tanınan Romalı kâtip Patrik
Yuhanna’ya aittir M.S. 1208–1220.
6-Siirtli Mafiryan Aziz: Basibrinli Yeşu’un yanında eğitim gören
Aziz, iyi bir ilim sahibi olmuş ve astronomi müderrisiydi163.
7–8-Mafiryan ikinci İbrahim ve Mafiryan Şleymun: Her ikisinin
biyografisine bakıldığında, Süryanice dilini iyi derecede bilmekteydiler
Mafiryan Eşahyo hakkında da aynısı anlatılmaktadır.
9-Ğriğoriyos Yusuf bin Abdallah 1538: Halep doğumlu olup
Gürcü ismiyle ün kazanmıştır. Manastırda rahiplik hayatına atıldı. Patrik
Yuhanna’dan eğitim aldıktan sonra Kudüs, Şam, Trablus ve ona bağlı
yerlere metropolit olarak takdis edildi. Halep’te hayata veda etti. Cenazesi,
Patrik Davut Şah’ın verdiği bilgilere göre Meryem Ana Kilisesi’nde toprağa
verildi. İyi bir yönetici, siyasetçi ve hafızası güçlü bir ruhani liderdi.
Hıristiyanların korunması hususunda padişahlardan, hakimlerden ve
valilerden gereken vasiyetnameler almıştır. Bununla birlikte Süryanice dilini
bilen güçlü bir yazar ve iyi bir hattat idi. Kendisine ait belagat üslubuyla
bestelediği Husoye/Mensur şiirleri ve düzenli çok hoş şiir beyitlerinin
olduğunu gördüm. Edebiyatçılar bu şiirleri okuduklarında büyük bir zevk
almaktalar.
Kuşkusuz ki, Yakınçağ tarihiyle bilgisi olan, bu bölgelerimizin
maddi ve manevi açıdan neden geri kaldığını bilecektir. Bundan dolayı eski
ve yeni yazarların arasında edebiyat yönünden büyük bir fark görülmektedir.
Yakınçağ yazarların çoğu zayıf bir Arapça’yla yazmışlardır.
Yakınçağ Yazarların İsimleri Şunlardır:
1-Ksorlu Yakup 1583: Bu manastırın rahiplerindendir. 28
bölümden oluşan uzun ve güzel bir vaazı vardır164.
159
Kudüs Elyazma Kitapları No:136.
El–Mektebetü’l–Şarkiye, ilt 2, s. 463–464.
161
Mucellet El–Şarki’l–Mesihi, C 10: 314–17.
162
Kudüs Elyazma Kitapları No: 136.
163
Bar–Ebroyo’nun Kilisesel Tarihi, Kendi Biyografisi, Cilt 3.
164
British Müzesi Kütüphanesi, No: 3311.
160
Deyruzzafaran Tarihi
65
2-Amidli Aslan 1741: Diyarbekir Metropoliti olup Manhemli
Mafiryan Şemun’un yanında tahsil görmüştür. Süryanice’yi iyi derecede
öğrendi ve onu güzel yazardı. Muşe Bar-Kifo’nun ‘Gizlerin Tefsiri’ adlı
eserini, Mafiryan Şemun’un ‘Teoloji’ kitabını ve bazı Husoyeleri Arapça’ya
çevirdi. Ayrıca Arapça’yla güzel vaazları da vardır. Azizlik bir yaşam
ortamında hayata veda etti.
3-Patrik Şükrallah: Gayretli, akıllı ve ilmi seven bir ruhani liderdi.
Süryani toplumu yararı için Amidli Abdunnur’un isteği üzerine Süryani
Kilisesi Öğretmenlerine ait bazı kitaplarının açıklamasını yaptı. Ruhsal ve
anlamı çok basit vaazları ve bazı (Zücliyeleri) vardır.
4-Musullu İsa 1743: Patrik II. Cercis’in ve Patrik İshak’ın yaşam
öykülerini Arapça’yla telif etti. Ayrıca bazı (Zücliyeleri) vardır.
5-Ğriğoriyos Tuma 1752: Amid’te doğduğu için Turanî olarak
tanınır. Yıllık dua programına göre vaazları vardır
6-Amidli Abdulnur 1755: Bu manastırda rahip oldu. Yüksek tahsil
almak için İstanbul, Paris ve başka yerlere gitti. Daha sonra kendi
manastırına geri döndü. Eserleri: Mesihsel eğitimi ile ilgili küçük hacimli bir
kitap vardır. 1889 yılında manastırın matbaasında basıldı. Muşe Bar
Kifo’nun ‘Nefs’ ve ‘Hıllet Kül Hıllel/Bütün Sebeplerin Sebebi’ adlı eserlerini
ve Bar-Salibi’nin ‘İncil Tefsiri’ni orta dereceyle Arapça’ya çevirdi. Suruçlu
Mar Yakup’un şiirlerinden birkaç cilt kitaplarını Süryanice’nin güzel
elyazmasıyla istinsah edip ve onları Deyruzzafaran manastırına vakfetti. İyi
bir ihtiyarlık sonucunda sonsuzluğa göçmüş ve cesedi manastırda
defnedilmiştir.
7-Halepli Cercis 1773: Füttal ailesindendir. Patrik Şükrallah’ın
yanında tahsilini görmüş, Humus ve civarındaki yerlere metropolit olarak
resmedildi. Daha sonra Kudüs’e atandı ve oradan da Mısır’a geçip Latin
rahiplerle dini münakaşalara girdi. Bu tartışmadan dolayı ‘Mesih’in
İnancında Gerçek İtikat’ adlı yapıtını telif etti. Eserin nüshaları değişik
kütüphanelerinde yayınlanmıştır. Seçkin bir metropolit idi. 27 Mayıs 1773
tarihinde Deyruzzafaran’da vefat etti. Halepli Şımmas Abdulaziz Azar’ın
bazı dipnotlarında gösterdiği gibi165
8-bin Şellah 1805 ?: Bişeriye Metropoliti olup adı İliya’dır.
Süryanice dilinin müderrisiydi ve aynı zamanda çok iyi bir hattat idi. Genç
yaşta öldürüldü.
9-İsimleri Zikredilmeyen Rahipler: Bu manastırın rahiplerinin
birçoğu kitap istinsahıyla meşgul oldular. Öncekilerin eserlerini
elyazmalarıyla yazarak bizlere aktardılar. Bazıları hakkında önceden gereken
bilgileri vermiştik. Bazıları, kendilerini dini ilimlere ve Süryani edebiyatına
165
Dırake’l–Hukul’un Kitabı, Halep’teki süryani saygın Azar ailesinin evinde
bulunmaktadır.
66
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
vermişlerdi. Turabdin patriklerinden Patrik Abdulnur Hadodo, 1839’larda
manastıra yerleşip ve birçok kişiyi Süryanice edebiyatından mezun etti.
Patrik II. Abdulmesih, 1905 yılında Patriklik makamından
azledilince, Patriklik Kürsü’sünün vekâleti, Musul Metropoliti Behnam
Semerci’ye teslim edildi. Adı geçen manastırda bir okul açıp Süryanice,
Arapça ve Türkçe dillerini, bazı yabancı diller, dini ve müspet ilmi bilgiler
öğretilmekteydi. Üç yıl süre zarfında büyük bir başarıya imza attıktan sonra
okul, finans yüzünden kapatıldı.
1913 yılında, kültürlü ve eğitimli rahip yetiştirmek amacıyla yeni bir
okul açıldı. 1915’te kapatıldı.
Deyruzzafaran Tarihi
67
ON YEDİNCİ BÖLÜM
Deyruzzafaran Manastırı’nın Kütüphanesi, Elyazmasıyla Yazılan
Kitapları, Matbaası ve Basılan Kitapları
Deyruzzafaran manastırı, açılış döneminde büyük bir kütüphaneye
sahipti. Değişik dönemlerde meydana gelen çirkin olaylardan dolayı o
değerli eserlerin büyük bir bölümü talan edildi. Bazılarını Avrupa’nın ve
doğu kütüphanelerinde gördük. Günümüzde Deyruzzafaran Kütüphanesi,
Süryanice ve Arapça olmak üzere 350 kitaptan oluşmaktadır. En eskileri 9.
yüzyıldan kalma olup bazıları Süryanice’nin en güzel yazısıyla hattatlar
tarafından yazılmıştır. Bu kitapların mevzuatı; Kutsal Kitap ve Tefsirleri,
teoloji, fıkıh, dilbilgisi, belagat, ayinsel/liturjik, edebiyat, münzevilikle ilgili,
tarih ve diğer konulardır. Hepside saygıdeğer öğretmen atalarının eserleridir.
Süryani Mar Efrem, Kayserili Mar Baseliyos, Nızaynızli Mar Ğriğoriyos,
Nevseli, İskenderiyeli Kurilos, Mar İshok, Suruçlu Mar Yakup, Menbecli
Mar Filuksinos, Antakyalı Mar Severiyos, Tikritli, Urfalı Mar Yakup,
Arapların Episkoposu Mar Gevargis, David Bar Favlus, Daralı Mar
İyavennis, Patrik Theodosiyos, Muşe Bar-Kifo, Tikritli Abu-Nasır, BarŞuşan, Abdukos, Bar-Andrevos, Bar- Salibi, Mihoyel Rabo, Bartılleli, BarEbroyo, Bar-Vahip, İbn-Hattab, Manemli Mar Şemun, Kıtırbelli ve
Yakınçağdaki diğer kişiler. Kıptilerden İbn-Rahip, Nasturilerden
Naftaroyoli, Eldilyathili, Bar Behlul ve Savboyo.
Kütüphanedeki en değerli kitaplar şunlardır: Fşitto ve Harkeloyto
tercümelerine göre, 10. ve 12. yüzyılları arasında deri üzerinde Estrangeli
hattıyla yazılmış 5 adet İncil, bunlardan iki nüshası güzel resimlerle
süslenmiştir. Didaskaliye/Elçilerin ve diğer konsillerin kanunlarını ihtiva
eden ve benzeri az bulunan iki nüsha, kilise atalarının yıllık programına göre
büyük hacimli iki (türgome/vaaz) nüsha, Azizlerin öykülerini ihtiva eden iki
büyük kitap, Süryani Mar Efrem’in ve Suruçlu Mar Yakup’un şiirlerini
kapsayan üç büyük cilt, 13. yüzyıldan ve daha sonraki dönemlerden kalma
Bar-Salibi’ye ait Eski ve Yeni Ahit altı tane tefsir kitabı. Muşe Bar-Kifo ve
Bar-Ebroyo’ya ait Kutsal Kitabın tefsiri, David Bar-Favlus’un mektuplarını
ihtiva eden çok değerli iki nüsha, İrthevos’un eserinin tefsirini yapan Patrik
68
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
Theodosiyos ve Bar-Ebroyo’nun yazdıkları eserleri kütüphanede bulunan
kitaplardan bazılarıdır. Allah’ın izniyle, ilime ve ilmi sevenlere hizmet olsun
diye kütüphanenin fihristini daha sonra olduğu gibi yayınlayacağız.
Matbaanın manastıra getirtilmesinde Patrik IV. Petrus ve II.
Abdullah’ın büyük emeği vardır. 1881 ve 1889 yıllarında iki büyük matbaa
getirmişlerdir ve ilk sırada bazı Süryanice kitaplar basılmıştır. Bir süre
basmaya ara verilmişse de 1911 yılına kadar devam etmiştir. Mardin’deki
Yönetim Kurulu, matbaanın tekrar çalıştırılmasıyla ilgilenerek Patrik II.
Abdullah’a müracaatta bulundular. Patrik, matbaaya maddi ve manevi destek
vermeye başladı. Yeni harf kalıbı ilave etti ve bu satırları yazan kişiyi
matbaanın yönetmenliğiyle görevlendirmiş ve kitap basmaya hazırlanıncaya
kadar onunla ilgilendi ve ona özen gösterdi. Derginin yayınlanması için
gereken hazırlıklar yapıldığı sıralarda manastırdan ayrılma zorunda
kalmıştır. Ondan dolayı matbaanın idaresi Rahip İlyas Koro’ya verilmiştir.
Onu en güzel şekilde çalıştırdı ve onun döneminde Heğimtho/Hikmet adlı
dergiyi 1913–1914 yılında edebiyatçı Mihayel Efendi Hikmet Çakki
tarafından çıkartılmıştır.
Matbaanın müdürleri şunlardır:
1-Metropolit İlyas Heluli
1889–1893
2-Metropolit Kurilos Mansur 1907–1910
3-Bu kitabın yazarı
1911–191
4-Rahip İlyas Koro
1913–1917
5-Rahip Tuma
19171911’de Matbaanın dâhiliye işlerini en iyi şekilde yürüten Musullu
Rahip Yakup’tur. 1913’ten sonra da Kahbiyeli Rahip Yusuf yürüttü.
Matbaada basılan en önemli kitaplar şunlardır:
1-Süryanice Gramer Özeti
1889
2-Mesihsel Öğretim, Amidli Abdunnur’un eseri 1889
3-Şhimo/günlük dua kitabı
1890
4-Beyt-Gazo/Süryani Müziği Hazinesi 1908
5-Tahfa Ruhiye, farz kılınan namazlarla ilgili 1909
6-Zahra Kudsiye, Mesihsel eğitimiyle ilgili, bizim eserimiz
1902
7-Süryanice Ayin hizmeti, yıllık programına göre 1913, tarafımızdan
derlenmiştir.
8-Şhimo/Günlük dua kitabı 2. baskı 1913, tarafımızdan derlenmiştir.
9-Zahra Kudsiye, Türkçesi: Mihayel Çakki Efendi
10-Beyt-Gazo’nun özeti/kilise nağmeleri, Seyde manastırı’nın
rahiplerinden edebiyatçı Rahip Hanna Dolabani tarafından yayınlandı.
11-Bar-Ebroyo’nun Güvercin kitabı, Rahip Hanna Dolabani
tarafından yayınlandı.
12-Nahle, okuma kitabı, Rahip Hanna’nın eseri
Deyruzzafaran Tarihi
13- Şetisto, Süryanice gramer, Rahip Hanna’nın eseri
69
70
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
ON SEKİZİNCİ BÖLÜM
Deyruzzafaran Manastırının Gayrimenkulleri, Vakıfları ve Elde Ettiği
Ondalık
Deyruzzafaran Manastırı, büyük bir ölçüde gayrimenkule sahip
olduğu bir gerçektir. Manastıra gelen misafirler ve orada yaşayanların
ihtiyacını gidermek için onları işletmekteydiler. Çünkü manastırın kapısı
herkese açık ve halen de gelen tüm misafirlere açıktır. Çünkü
misafirperverlik,
doğu
manastırların
geleneksel
kültüründen
kaynaklanmaktadır. Mar Hannayo, manastırda birçok fidan ektiği ve KıllıtMara Köyü’nü de vakfettiği bilinmektedir.
Patriklik merkezi manastıra yerleştikten sonra manastırın vakıfları
özellikle çoğalmaya başladı. Rişitho veya Zedko olarak bilinen ondalık
değişik yerlerden toplanmaya başlandı. Ondalık, patrikliğin meşru
hukukudur. Patriklik diğer abraşiyelerden toplanmaktadır. Durumlar
değişince emlaklerin büyük bir bölümünü kaybetmiştir. Halen de Diyarbekir,
Maden, Ğarzan/Bişeriye, Turabdin, Kıllıt, Nusaybin ve diğer yerlerde
mevcuttur.
Manastırın vakıfları şunlardır:
1-Mardin’de yedi dükkân, Musullu Papaz Behnam Kiyyal tarafından
vakfedildi. Patrik IV. Petrus, 1891 yılında Bikkere Köyü ile diğer
gayrimenkullari vakfetmiştir. Adı geçen köyün toprağı güzel ve verimlidir.
2-Aci Hello Köyü’nün üçte biri.
3-Benebil Köyü’nde dokuz bahçe ve bir kısım arazi.
4-Manastır geniş bir araziye sahip olup her dört tarafının büyük bir
bölümü, bağ ve bahçelerle kaplıdır. Bunlarda asma, incir, badem, armut, dut,
nar ve diğer ağaçlar bulunmaktadır. Bu bağların ve bahçelerin
yetiştirmesinde, Patrik Şükrallah, Patrik II. İlyas ve özellikle Patrik II.
Yakup’un büyük bir emeği vardır.
Günümüzde manastırın hukuki geliri, bütün abraşiyelerden
toplanmaktadır. Bunun yanı sıra Mardin’de ve civar köylerde eski
71
Deyruzzafaran Tarihi
dönemlerden devam
toplanmaktadır.
eden
örf
ve
âdete
göre,
kışlık
yiyecekler
72
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
ON DOKUZUNCU BÖLÜM
Seyde/Meryem Ana Manastırı, Mar Yakup Manastırı, Mar Hzozoyel
Manastırı ve Mar Behnam Manastırı
Bu bölümü, Mar Hananyo manastırı’nın kuzeyinde ve doğusunda
yer alan Seyde/Meryem Ana manastırı, Mar Yakup manastırı, Mar Hzozoyel
manastırı ve Mar Behnam manastırları’nın tarihçelerine ayırmaya uygun
gördük.
Seyde/Meryem Ana Manastırı
Kayalarından damlayan veya akan sulardan dolayı, Notfe
‫ܕ‬
‫ܕ‬manastırı olarak tanınır. Ayrıcada Ğuraba/Kartallar manastırı da
denilmektedir. Küçük bir manastır olup birçok kayadan oluşmaktadır.
Manastırın büyük bir bölümü kayalardan oyulmuştur. Özellikle, Meryem
Ana ve şehit Mar Teodoros adını taşıyan iki mabedi. Görünen o ki, Meryem
Ana manastırı, Mar Hananyo Manastırı’ndan daha eskidir. İçinde yaşayan
rahipler münzevi bir yaşam sürdürmekteydiler. Anazarba Episkoposu
İğnatiyos ve Kleysura Episkoposu Hananyo 9. yüzyılda bu manastırdan
mezun oldular. Tarihiyle ilgili İlkçağlardan bizlere ulaşan bir tarih yoktur.
Günümüzde gördüğümüz kadarıyla faal bir durumdadır ve rahiplerinin sayısı
da 15. yüzyıldan bugüne dek 10’u geçmemiştir. Yakınçağlarda manastırda
reislik yapanların bazılarının isimleri elimize ulaşmıştır. Bunlardan yedi
tanesi episkoposluk rütbesindendirler. İsimleri şunlardır:
1-Baseliyos Sobo: Seyde manastırının Metropoliti olup ve 1333’te
patrikliğe seçilen İsmail’in seçim konsiline katılmıştır.
2-Rahip Barsavmo 1443.
3-Rahip Yakup bin Fırra 1524–1536: Fazıl birisiydi.
4-Rahip Yakup bin Kiso 16. yüzyıl.
5- Rahip Yeşuh 1591 yılından önce.
6-Derali (Çiftlik Köyü) Metropolit Yakup 1591–1595.
7-Rahip Bulus el-Sağir (Küçük) 1595.
8-Metropolit Yuliyos Biyanos 1597–1637: Gayretli bir insandı.
Manastırın inşasıyla ilgilendi ve temelini yeniledi. Bir zamanlar Nusaybin
Deyruzzafaran Tarihi
73
Kilisesi’nin riyasetliğini de üstlenmiştir. Deyruzzafaran Manastırı’nda
defnedildi.
9-Rahip Murad bin Ğarib 1650.
10-Urfalı Rahip Petrus 1672.
11-Ğudeydeli Rahip Hadayetallah 1673: Elçisel bir konuma sahipti.
Episkoposluğa yükseltildi. Milibar’da misyonerlik faaliyetlerinde bulundu.
İyi çalışmaların neticesinde güzel ürünler elde etti.
12-Metropolit Yuliyos Şemun 1674–1680
13-Episkopos Yuliyos Yusuf 1684: manastırın yenilenmesiyle
ilgilendi.
14-Rahip Yuhanna 1694.
15-Rahip Yeşuh 1701.
16-Mardinli Metropolit Yuhanna 1704–1714.
17-Amidli Rahip Yuhanna 1739.
18-Rahip Yunan 1793.
19-Rahip Yuhanna 1818.
20-Metropolit Yuhanna (Cezmeci)? 1820.
21-Rahip Abdullahad Buçağı 1852–1863 manastırın tadilatıyla
ilgilendi.
22-Rahip Yusuf, Rahip Antun, Rahip Abdulmesih ve Derikli Papaz
Abdullahad 1878–1892.
26-Kafrolu Rahip Abdullahad 1892–1894: Mar Evgin Manastırı’nın
rahiplerinden olup ve daha sonra 1908 yılında metropolitliğe yükseldi. Fazıl,
münzevi, dirayetli, hafızası güçlü ve sohbeti çok hoş bir kişiydi. Ruhsal ilim
açısından Turabdin’de onun kadar bilgeli kimse görmedim.
27-Mardinli Rahip Said 1905: Manastırla ilgilendi ve onu bağlarla
zenginleştirdi. Hayırseverlerin katkılarıyla iki oda inşa etmiştir.
Mar Yakup Manastırı
Arur Kayağıyla tanınır. Eski bir manastır, mevkii harikulade ve
Melfono lakabıyla bilinen Suruçlu Mar Yakup adıyla çağrılmaktadır.
Bazıları; Mar Yakup Hbişoyo veya Mfasko Mar Yakup adına olduğunu
düşünüyorlarsa da yanlıştır166. Manastır, birkaç küçük odadan ve iki
kiliseden oluşmaktadır. Alt kilise, büyük ve eski bir yapıya sahiptir. Üst
kilise de küçük bir mabettir. Tarihte ilk kez 1165 yılında ismine
rastlanmıştır. O tarihte Yahya isminde bir rahip münzevi bir hayat
yaşamaktaydı. 1360 yılında Mafiryanlığı gasp yoluyla elde eden Yakup Bar
Kaynoye, manastırda barındı. Keldani kökenli Cizre Metropoliti Abd-Yeşu
Marun da buraya yerleşip manastırın rahipleriyle ilgili bir şiir
166
Deyruzzafaran’daki El Yazma Kitapları.
74
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
nazmetmiştir167. Manhemli Mafiryan Şemun ve Keferzeli Metropolit
Barsavmo da manastıra yerleşmişlerdir.
Manastırda bir kaç rahip barınmaktaydı. Kudüs Metropoliti
Turabdinli Ğriğoriyos Şemun (1693–1719) bu manastırdan mezun olmuştur.
Aralarında üç metropolitin bulunduğu bu manastırda reislik yapan kişilerin
isimleri şunlardır:
1-Derali Rahip Nihme 1661.
2-Metropolit İyavennis 1684–1687.
3-Gergerli Rahip Vanis 1704–1730.
4-Amidli Rahip Abdulnur168 1730.
5-Metropolit Kurilos Yuhanna Gül 1766–1771.
6-Rahip Abdulmesih Varak 1800.
7-Mardinli Metropolit Atanasiyos Yusuf Kerum 1847–1852:
Manastırı tamir etti. Kilisesini yeniledi. Amid yolunda vefat etti ve
Mardin’deki Mar Mihayel Kilisesi’nde toprağa verildi.
8-Rahip Abd-Yeşuh Ğaribo 1876–1916: Turabdin’deki BeytManhem Köyünde doğdu. Küçük yaştayken Deyruzzafaran’a yerleşti. Orada
büyüdü ve 1895’te rahip oldu. 1899’de kâhinlik mertebesine yükseldi.
Deyruzzafaran’da Süryani bilimleri okudu. Daha sonra Mar Yakup
manastırı’nın tadilatıyla iki yıl ve birkaç ay süreyle ilgilendi. Mardin’deki
Kırklar Kilisesi’nde bulunan okulun müdürlüğüne getirildi. 8 Mayıs’ta genç
yaşta ölümün pençesine yakalanıncaya kadar okulu en iyi şekilde yönetti.
Cenazesi Deyruzzafaran’da defnedildi. Süryanice’yi, Süryanice el-yazması
ve Süryani Kilisesinin makamlarını en iyi derecede kavramaktaydı.
9-Rahip Şemun Naşif 1911: 1872’de Mardin’de doğdu. 1907’de
Seyde Manastırı’nda rahip oldu. 1913’te de kâhinlik mertebesine yükseldi.
Manastırın reisliğine getirilince, onunla ilgilendi ve onu bağlarla ve ağaçlarla
güzelleştirdi. Halen de faaliyetlerine devam etmektedir.
Mar Hzozoyel Manastırı
Eski bir manastır olup Meryem Ana ve Mar Yakup manastırları
arasında yer almaktadır. 4. yüzyılın başlarında şehit edilen Şamişatlı Mar
Hzozoyel adına yapılmıştır. 16. ve 17. yüzyılında manastır hakkındaki
bilgilere rastladık? İçinde yaşamış rahiplerin sayısı 10’u geçmemiştir. Bir
müddet Gürcülü Rahip Yusuf ve Mansuriyeli Rahip Bilatus içinde
barındılar.
Metropolit
Rızkallah,
1601’lerde
burada
yaşadığı
söylenilmektedir. Manastırın kalıntıları halen görülmektedir.
167
Diyarbakır’daki Keldani Metropolitliğinde Bulunan El Yazma Kitapları, No: 95.
s.48, Adı Geçen Abd–Yeşu, Patrik 4. Abd–Yeşuh’dur 1555–1567.
168
Bu kitabın… … Sayfalarına Bkz.
Deyruzzafaran Tarihi
75
Mar Behnam Manastırı
ܶ manastırı olarak da tanınır. 1523’te yaşayan Yusi veya
Kaya
Habisli Petrus’un odası içinde mevcuttur. Kaya manastırı olarak çağrılması,
Mar Yakup’un manastırını çevreleyen kayalıklardan kaynaklanmaktadır. 16.
ve 17. yüzyılda inzivaya çekilen birkaç rahip içinde yaşamaktaydı.
Bunlardan; Bateli Rahip Behnam, 1653’te Mafiryanlığa yükseldi. Süryani
bilimlerini iyi derecede bilmekteydi ve güzel elyazması vardı.
76
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
YİRMİNCİ BÖLÜM
Mardin, Mardin Abraşiyesi, Mardin Episkoposları ve Mardin
Episkoposların Biyografyası
Bu
araştırmamızı
Mardin
Abraşiyesi’nin
tarihçesiyle
sonuçlandırıyoruz, çünkü Deyruzzafaran Manastırı’nın tarihiyle yakından
ilgilidir.
Mardin Cezire’nin en eski şehirlerinden bir tanesidir. ‘Mardin’
sözcüğü kavramı hakkında farklı görüşler vardır. Bana göre; ‘Merdi ‫’ ܶ ̈ ܺܕ‬
sözcüğü ‘Merdo ‫ ’ ܶ ܳܕ‬sözcüğünün çoğulu olup ve Süryanice bir kavramdır
ve kaleler anlamına gelir. Çünkü etrafında birçok kale bulunmaktadır169.
Ayrıca en meşhur, en asi ve en müstahkem kalelerden bir tanesidir. Araplar
641 yılında onu fethettiler. Bir dönemler de Artukoğullarının başkentiydi.
1515’te Sultan I. Selim döneminde, Osmanlı hudutları içerisine alınmıştır ve
halen yüce devletimizin himayesinin gölgesinde korunmaktadır.
İlk yüzyıllardan sonra Hıristiyanlık içine girmiştir. Elimize ulaşan en
önemli episkoposların isim listesini aşağıda olduğu gibi vermekteyiz:
1-Ğristoforos: 4. yüzyılının ortalarında Mardin bölgesinde
yaşadığına dair bilinen ilk episkopostur. Mar Abhay’ın yaşam öyküsünde
ismine rastlanmıştır170.
2- Adı meçhul bir episkopos, M.S. 545’te Mardin dağında
bulunmaktaydı
Mardin rahipleri, Mardin Kalesine çıkmış ve Kefertüth Episkoposu
Basil’a haber göndermişlerdir. Perslere karşılık verip vermemeleri
konusunda kendilerine izin verip vermeyeceğini sormaktadırlar. Bu da
Mardin, Kefertüth171 Episkoposluğuna bağlı olduğunu göstermektedir. Yahut
da 607’de Mardin’de episkopos bulunmamaktaydı.
169
Tarih El–Duvvel El–Süryani, s. 308.
Mihayel Rabo’nun Elyazmasıyla Yazılan Mor Aphay’ın yaşam öyküsü.
171
Kefertüth Episkoposluğu 4. yüzyılın sonlarında açılmıştır. İlk Episkoposu, Şehit
Mor Barsavmo’dur. Yukarıda adı geçen Basil, 667 yılında Mor Gabriyel’in
170
Deyruzzafaran Tarihi
77
3-Daniel Huzoyo: Kartmin manastırı’nın reisidir. Mardin, Tillo,
Dara ve Turabdin’e172 episkopos olarak takdis edildi 615–634.
4-Bakısyanlı Mar Gabriel 634–667: Kartmin manastırı’nın reisi ve
episkoposlukta Daniyel’in halefidir. Turabdin’deki en meşhur
azizlerindendir173.
5-Kuryakus 7. yüzyıl?: Mardin Episkoposudur. Burdhonno’nun
biyografisinde adı geçmektedir174.
6-I. Hananyo 680–684: Mardin ve Kefertüth Episkoposu olup
Patrik II. Atanasiyos’a el koymasıyla patrikliğe yükselmiştir175.
7-Sergis 698: Mardin Episkoposu176
8- Kustantin 724–726: Esfulos Manastırı’ndandır177.
9-Serguno 752–769: Esfulos Manastırı’ndan mezun olup kendi
kuşağının en meşhur ruhani reislerindendir. Kendi adını ve onun halefinin
ܳ ܶ
̈‫ܕ‬
kutsallıklarından dolayı isimlerini ‘Hayat Kitabı’na
178
yazmışlardır .
10-I. Bulus 769–793179: Serguno’dan sonradır. Mihoyel Rabo, 793–
1190 yılları arasındaki Mardin episkoposların isim listesini tespit etti. Bazı
dönemler de Mardin episkoposluğuna Kefertüth, Re’sulayn ve Tilbisim’e
iltihak edilmekteydi180.
11-II. Hananyo 793–816: Mardin ve Kefertüth Episkoposu
12-I. İğnatiyos 816: Mardin ve Kefertüth Episkoposu
13-I. Yuhanna: Til-Asafir Manastırı’ndan.
14-II. İğnatiyos: Mar Hananyo Manastırı’ndan.
15-II. Yuhanna:
16-III. İğnatiyos: Mardin Episkoposu.
17-Butrus:
18-I. İvennis: Kartmin Manastırı’ndan.
19-I. Baseliyos: Mardin Metropoliti.
20-II. İvennis: Mardin, Re’sulayn ve Kefertüth Episkoposu olup
Sercisiye Manastırı’ndandır.
cenazesinde hazır bulunan Yuhanna, daha sonra orta çağlarda Mardin
Episkoposluğuna bağlanmıştır (bu kitabın… … Sayfalarına bkz.).
172
Tarih El–Muğfıl, Bizim baskımız, s. 10–11, Sifro dHaye, Basibrin’de.
173
Mezkür Tarih, s. 11, Kartmin Manastırı’nın Tarihi, Peder Neo, s. 62–75.
174
Mucellet El–Şark El–Mesihi, Cilt 7, s. 196–217.
175
Mihayel Rabo Tarihi, Cilt 3, s. 752.
176
Mor Theoduto’nun Yaşam Öyküsü, Manastırımızın Kitaplığı.
177
London’daki Süryanice Elyazma Kitapları, Writh, No: 40.
178
Diyonosiyos Tarihi, s. 66–107 ve Mihayel (Rabo), Cilt 3, s. 465 ve Zaz
köyündeki ‘Seferu’l Hayat’.
179
‘Seferu’l Hayat’, Zaz Köyü’nde.
180
Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 753–768.
78
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
21-II. Bulus: Mardin Episkoposu olup Kartmin Manastırı’ndandır.
22-Ğriğoriyos: Mardin, Tilbisim ve Re’sulayn Episkoposu
23-II. Basil: Kartmin Manastırı’ndan mezun olup Mardin
Episkoposudur.
24-İvennis III. Şavul:
25-IV. İğnatiyos: Patrik Abdun tarafından resmedildi. Tövbe
ettikten sonra kabul edildi.
26-V. İğnatiyos: Kartmin manastırından mezun olmuş ve Mardin
Episkoposudur.
27-III. Basil bin-Abbas: Urfa Dağı’ndan mezun olmuş ve Mardin
Metropolitidir. Mardin Abraşiyesini bırakıp Urfa dağına geri döndü ve 1144
yılında Urfa’nın birinci olayında şehit düştü181.
28-III. Yuhanna: Re’sulayn ve Mardin Metropolitidir. Mar
Barsavmo Manastırı’nda resmedildi. Görünen o ki, görev süresi uzun
olmadı.
29-IV. Yuhanna 1125–1165: Meşhur olan 4. Mar Yuhanna’nın
vefatından sonra patrik Mardin’de kalmak istediği için Mardinliler
kendilerine episkopos seçmediler. Patrik rahatsızlığı nedeniyle Mardin’e
gelemeyince, Mihayel Kandasi isminde bir rahibi episkoposluğa seçtilerse de
kendisi kabul etmedi. Adı geçen rahip o yılda patrikliğe yükseldi ve
Mardin’i patriklik merkezi yaptı. Ancak Mardin’de ikamet etme imkânı
olmayınca, kendi kardeşini Mardin’e vekili olarak atadı.
30-Atanasiyos Saliba Kandasi 1171 veya 1177–1184: Mar
Barsavmo manastırı’nın rahiplerindendir. Kardeşi Patrik Mihayel Kandasi,
onu 9 Ekim 1177’de Mar Hananyo manastırı’na metropolit olarak takdis etti
ve Mardin’de kendine vekil yaptı. Urfalı tarihçiye göre; adı geçenin
resameti, 1171’lerde Mardin’de gerçekleştirildiği ve 1184 yılına kadar
Mardin’de ikamet ettiği belirtmektedir. Görünen o ki, Mardin’den Kudüs’e
oradan da Antakya’ya taşındı. Orada hayata veda etti182.
31-Urfalı V. Yuhanna Mavidyono 1190–1192: 1190’larda
metropolitliğe yükseldi. Mardin Abraşiyesi, gayrımeşru olan Mafiryan
Kerim bin-Masih gasp etmişti. 1189 yılında Bar-Vahbun da yanına geldi.
Bin Masih aforoz edilince, Abraşiye, patriğe bir heyet gönderdi. Patrik,
kendilerine Urfa dağındaki rahiplerinden Mavidyono’yu vermiştir. Patrik,
Mavidyono’ya güven getirmekteydi. Çünkü hakimlerin yanında medeni
cesarete sahip, çalışkan, konuşkan ve dirayetli birisiydi. Gayrımeşru olan her
ikisini kovana dek onlarla mücadele etti. Bu aktif faaliyetlerinden dolayı
Abraşiye, onu metropolit olarak seçti. Patrik de Abraşiyenin ağır yükünden
181
Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 630.
Mihayel Rabo, Cilt 3, s. 717 ve adı meçhul Urfalı yazar, s. 773, Elyazmasıyla
Yazılan Nüsha.
182
Deyruzzafaran Tarihi
79
kurtulması için buna razı olmuş ve onu episkoposluğa yükseltmişti. Fakat
Mardin’de fazla kalmadı. Abraşiye ile araları açıldı. Özellikle de rahiplerle
anlaşamıyor ve onlarla bozuşuyordu. Kısa bir zaman sonra inatçı ve
partizanlığa meyilli olduğu ortaya çıkınca, Patrik onu sevmesine ve destek
vermesine rağmen görevden almak zorunda kaldı. Dargın bir vaziyetle
Mardin’den ayrıldı ve kendi babasının evine geri döndü. Patrik, kendisine
Urfayı da terk etmesini emretti. Çünkü Urfa Episkoposu da onunla aynı
sorunu yaşamıştı. Urfa’dan da Kostantiniye’ye gitmiş ve Rum mezhebine
geçmiştir. Kendisine Meyafarkin Abraşiyesi’ni teslim etmişler ve orada vefat
etmiştir183.
32-İbrahim: Amid Metropolitiydi. 1180’de Bar-Vahbun’la arası
açıldı. Patrik onları barıştırdı ve kendisine Habur Abraşiyesi’ni teslim etti.
Bir süre sonra onu terk etti. Mavidyono görevinden alınınca, Tilbisim ve
Mardin Abraşiyesi’nin bir bölümü kendisine tevdi edildi ancak o kabul
etmedi. 1203’te Urfa’ya atandı ve 1207 yılından sonra vefat etti. Konuşkan
ve cesur birisiydi184.
33-Doğu Mafıryanı Ğriğoriyos Yakup Kandasi 1194–1199:
Mardin’de anlaşmazlık çıkınca, patriğin yanına bir heyet çıktı. Kendisinin
bizzat yanlarına gelmesini ya da Abraşiye’yi Mafiryan Ğriğoriyos’a teslim
edilmesi talebinde bulundular. Patrik, kendi episkoposlarıyla danıştıktan
sonra, 1194 yılının Ekim Ayında kendi elyazmasıyla bir mektup yazarak
yayınladı. 7 episkoposun imzasını taşıyan bu mektupta şunları vurguluyordu:
“Mafiryanın yaşadığı sürece, Mardin ve civarı kendisine teslim edilecek.”.
Mafiryan, onun vefatına kadar değil, ancak beş yıl Abraşiye’yi
yönetebildi185. Bar-Ebroyo da hakkında şunları yazdı: “Ğriğoriyos; bilimiyle,
iffetiyle ve hoşgörüsüyle kendi kuşağının seçkinidir. Bununla birlikte cimri
olması da şaşırtıcıdır”186.
34-IV. İvennis 1199–1207187: 32 numarada adı yazılan İbrahim
ikinci kez Abraşiye’nin başına getirildi. Bu vaziyetle Mardin yine
episkoposluk merkezine geri dönüş yaptı.
35-Theodutos 1210–1216: Mardin Metropolitidir. Patrik 12.
Yuhanna onu resmetti. Daha sonra onu Humus’a vekil olarak gönderdi188.
36-VI. Yuhanna 1230–1231: Meşhur olan Ahrun Bar Madeni’dir.
1230’den önce, Patrik 3. İğnatiyos onu Mardin’e Metropolit olarak kutsadı.
Uzun bir süre geçmeden onu Doğu Mafiryanlığa yükseltti. Sonra patrikliğe
183
Urfalı, Elyazmasıyla yazılan Nüsha, s. 794 ve 804–805 ve Mihayel Rabo, Cilt 3:
735–736.
184
Urfalı, s. 807–808 ve 821–822, 831.
185
Urfalı, s. 807–810.
186
Kilisesel Tarih, Yuhanna Tercümesi, 12.
187
Basibrin’de Bulunan Bir Kitap.
188
Paris’teki Elyazma Kitapları, Liztenburg, 34.
80
Mardin Tarihi İhtisas Kütüphanesi Projesi
yükseldi ve 1263’te vefat etti. Bar-Madeni; Süryanice ve Arapça dillerini
tam anlamıyla kavrayan, felsefi ve teolojik bilimlerinde çok güçlü, yaratıcı
ve etkileyici bir şairdir. Bu alanda mükemmel kasideleri ve makaleleri
vardır. Bir Anafurası da bulunmaktadır. Bar-Ebroyo’nun bestelediği bir
mersiye kasidesinde, Bar-Madeni’nin güzelliklerini ve özelliklerini
vurgulamaktadır.
37- VII. Yuhanna 1269–1280: Mardin Metropolitidir189.
38- VI. İğnatiyos 1286–1293: Bu zat Yusuf Bar-Vahip’tir. Patrik
Filuksin Nemrud tarafından metropolitliğine ardından patrikliğe yükseldi.
Bar-Vahip, 1293’te patrikliğe yükseldikten sonra Mardin Abraşiyesi
Episkoposluk merkezinden patriklik merkezliğine dönüştü.
16. yüzyıldan itibaren Mardin’de Patrik vekili olarak görev yapan
episkoposların isimleri ise şunlardır:
39- Mansuriyeli Diyoskoros Behnam 1508–1528
40-Diyoskoros Hadayetallah Nur-Eldin 1556–1572: Hasankeyf
Metropolitidir. 1568.
41-Timotheos Tuma Nur-Eldin 1573–1591: Cambridge’te bulunan
bir tarih kitabına göre; Patrik Davudşah, Mardin Merhitho/Abraşiyesini
kendi öğrencisi Rahip Abdullah’a teslim etti 1591190.
42-Mansurili Timotheos Rızkallah 1601–1610: Mar Hzozoyel
Manastırı’nın reisidir.
43-Diyonosiyos Murad Dabbağ 1697
44-Timotheos İsa 1718–1740.
45-Kurilos Cercis Saniha 1740–1747.
46-Kurilos İkinci Cercis 1747–1768.
47-Atanasiyos İlyas Kereme 1790.
48-Metropolit Abdullahat 1824.
49-Atanasiyos Yusuf Kerum 1825’te resmedildi.
50-Kurilos Yakup Kebso 1836–1838.
51-Atanasiyos Steyfan Şiddi 1846.
52-Kurilos III. Cercis: Patrik II. Yakup’un vekili 1868–1869,
sonradan da IV. Petrus’un vekili 1873–1881, daha sonrası da 1895–1902
yılları arasında Patrik II. Abdulmesih’in vekili olarak görev yapmıştır.
53-Atanasiyos Tuma Kassir 1908–1912.
54-Kurilos III. Cercis: 1912–1915 yılları arasında dördüncü kez
görev aldı.
189
190
Manastırımızın El–yazma Kitapları No: 14.
Paris, Süryanice El Yazma Kitapları, No:18/3.
MÜELLİFİN KAYNAKÇASI
Bu kitabın yazımında yararlandığım kaynaklar şunlardır:
1-Patrik Büyük Mihayel Tarihi, 2. ve 3. cilt, Bilgin Şabo
Baskısı, Paris, 1898-1910.
2-İbn-i İbri Kilisesel Tarihi, Elyazması, Süryanice, 2 Cilt .
3-Meçhul Urfalı Kilisesel Kısmı, Elyazması, Süryanice.
4-Semhani’nin Doğu Kütüphanesi, 2. Cild, Roma, 1728.
5-Süryani Literatürü, Bilim Adamı Dufal, 3.Baskı, Paris, 1907.
6-Aziz Mar Benyamin ve Mar Hananyo’nun Yaşam Öyküleri,
Süryanice, Peder Şil Baskısı, Almanca Dergisi, Z.F.A. 1897.
7-Büyük Mihayel’e Ait Bir Süryanice Şiir, Mardin Metropoliti
Mar Yuhanon hakkında, Elyazması, Manastır Kitaplığı.
8-Yuhanon bin-Şaallah ve Davudşah İki Patriğin Tercümesi,
Elyazması, Cambridge Üniversitesinin Kütüphanesi.
9-Patrik 2. Cercis’in Tercümesi, Musullu İsa’nın Elyazması.
10-Mar Hananyo Manastırı’nın Kanunları, Elyazması,
Manastır Kitaplığı.
11-İbn-i Hayrun Takvimi, Elyazması.
12-Kudüs, Urfa, Deyruzzafaran, Londra, Cambridge, Paris vd.
kütüphanelerinin Elyazmasıyla Yazılan Değişik Eserlerden Notlar.