Komite: Sihir Bakanlığı Ajanda: Sirius Black Kaçtı! Komite

Komite: Sihir Bakanlığı
Ajanda: Sirius Black Kaçtı!
Komite Yöneticileri: Deniz Bacaksız, Berkcan Yalçın
Öncelikle şunu bildirmek istiyoruz. Bu ajanda konusu kesinlikle bütün komite boyunca
tartışılacak konu değildir. Bu sadece komitenin başlangıcını ve tarih sırasında hangi
olaydan başlayacağımızı gösteriyor. Hikayenin devamlılığı ve komitenin düzenli olarak
işleyebilmesi için sadece size verdiğimiz bilgiler kadar bilmeniz gerekiyor. Demek
istediğimiz nokta şu, tabi ki bütün filmleri izlemiş olmanız gerekiyor ama komiteyi 3.
kitabın başından başlattığımızı düşünürsek, 3. kitaptan sonrasını bilmiyormuş gibi
yaparak bu komiteyi tarihsel düzende ilerletebiliriz. Kısaca haini biz hala Sirius Black
olarak biliyoruz.
s
irius Black; 31 Ekim 1981 yılında Peter Pettigrew ve 12 muggle’ı öldürdüğü için
Azkaban’a gönderilmiştir. Ancak aldığımız önemli bir habere göre Sirius Black’ın kaçmış
ve hedefinin de Hogwarts olduğunu öğrendik. Oraya sadece bir kişi için gidebilir. Harry
Potter. Büyüceşura olarak acil bir danışma konseyi kurduk ve sizleri davet ettik.
Sirius Black
3 Kasım 1959 da doğmuştur. 1971-1978 arasında Black ailesinde
Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulunda Gryfindor’da okuyan tek
çocuktur. James Potter, Remus John Lupin ve Peter Pettigrew ile
çok sıkı bir dostlukları bulunmaktadır ki kendi çetelerine
“Çapulcular” demişlerdir. Bu 4 arkadaş, Büyücülük Savaşında
Zümrüdüanka Yoldaşlığı’na katılarak Voldemorta karşı
savaşmışlardır. Bu sırada James Potter, Sirius Black’i oğlunun
vaftiz babası yapmıştır. Daha sonrasında neler oldu bilinmez ama
Sirius Black kendi arkadaşlarına ihanet ederek onların ölmesine
sebep olmuştur.
Azkaban
Azkaban kuzey denizinin ortasındaki adada bulunan bir kaledir. 15. Yüzyılda inşa
edilmiştir. İngiliz Sihir Bakanlığı tarafından 1718 yılından beri hapisane olarak
kullanılmaktadır. Uygulanan büyüler sayesinde muggle’lar tarafından görünmezdir.
Güvenliği, bakanlık tarafından denetlenen Ruh Emiciler tarafından sağlanmaktadır.
Tom Marvolo Riddle
Tom Riddle’ın her zaman bir ihtişamı ve çekiciliği vardı. Öğrencilik yıllarında dahi
herkesi kendine ya hayran etmiş ya da nefret ettirmişti. Onun bu yüksek güç isteği hiçbir
zaman öğretmenlerinin gözünden kaçmamıştı.
Dumbledore’un bilgilerine göre, Tom Marvolo Riddle 31 Aralık 1926'da, Londra'daki bir
yetimhânede gelmiştir. Tom, Merope Gaunt adında safkan bir cadıdan ve Tom Riddle
adında bir Muggle babadan doğmuştur. Merope, Salazar Slytherin'in soyundandır.
Merope çok yakışıklı olan Tom Riddle'ı kendisine bağlayabilmek için ona aşk iksiri verir
ve bu iksirin yardımıyla Tom, Merope'yi de alarak uzaklara gider. Hamile kaldıktan
sonra Tom'un da onu sevdiğine inanmaya başlar ve Tom'a aşk iksiri vermeyi bırakır.
Artık iksir almayan Tom, karısını ve doğmamış çocuğunu reddederek onlardan kaçar.
Merope'nin kocasına olan inancı yok olur. Kalbi kırılan Merope, kendi hayatını
kurtarmak için bile asasını kaldırmaz ve bebeğini doğurduktan çok kısa bir süre sonra
aynı yetimhanede ölür.
Daha sonra Dumbledore tarafından Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okuluna çağırılır.
1938 ile 1945 yılları arasında Slytherin binasında olan Tom’un dersleri iyi ve
öğretmenleri ile ilişkileri şaşırtıcı derecede kuvvetlidir. Özellikle de Profesör Slughorn
ile güçlü bir bağ bulundurur.
1992 yılında, Sırlar Odası’nın tekrar açılması olayında Dumbledore’un verdiği rapora
göre 1943 yılında Tom Riddle, Slytherin’in varisi olarak Hogwarts’daki Sırlar Odası’nı
açmıştır. İçerdeki basilisk okul koridorlarında gezerken, duvarlara kanla yazılmış yazılar
öğrencileri ve öğretmenleri huzursuz etmeye başlamış ve korkutmuştu. Myrtle Warren
adlı muggle doğumlu bir öğrenci kızlar tuvaletinde ölü bulununca okulu boşaltma kararı
alınır. Tom Riddle, gideceği bir evi olmadığıdan dolayı tekrar yetimhaneye dönmek
istemez. Bu olay Tom’u korkutarak Sırlar Odasın’ı kapatmasını tetikler. Suçlu bulunana
kadar da okul açılmayacağı için Tom, Rubeus Hagrid’i ve evcil Akromantulası Aragog’u
suçlar. Hagrid okuldan atılır ve Tom Riddle suçluyu bulduğu için Okul için Özel Hizmet
ile ödüllendirilir. İşini yarım bıraktığı için günlüğüne kara büyü ile büyüler ki onu bulan
bir sonraki insan yarım kalan işini tamamlasın.
Mezun olduktan hemen sonra dönemin müdürü olan Amando Dippet’e, Karanlık
Sanatlara Karşı Savunma öğretmenliği için başvuruda bulunur. Çok genç ve tecrübesiz
olan Riddle, Dippet tarafından kabul edilmez ama birkaç yıl sonra tekrar gelmesini
söyler.
Orta Avrupa'yı, yirmi yıl boyunca dolaşan Riddle'ın nerelerde neler yaptığı tam olarak
bilinmese de uzunca bir süre Arnavutluk'ta Karanlık Sanatlar üzerine çalıştı. Burada
gücünün sınırlarını genişletti ve insani özelliklerinden giderek arınmaya başladı.
Gücünün zirvelerini zorladığı sıralarda İngiltere'ye geri dönüp, Hogwarts'ın müdürü
olan Albus Dumbledore'dan Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinin profesörlüğünü
istedi. Nitekim Dumbledore bu isteği geri çevirdi ve Riddle sinirlenip pozisyonu
lanetledi. Bu sebepten ötürü o günden sonra bu dersin profesörleri bir yıldan uzun süre
okulda kalamamıştır. En azından yaygın inanış bu yöndedir.
Karanlık Lord’un yükselişi
Tom Riddle, Büyücülük Savaşı’ndan 14 yıl önceden beri kendisine birçok büyücüden
oluşan bir ordu kuruyordu. Bu büyücüler Affedilemez Lanetleri kullanmakta özgürdü.
Acımasızca ve ayrım yapmadan, canice insan katleden Riddle, birçok büyücüye de kendi
ordusuna katmak için işkenceler uygulamıştır.
Büyücülük Savaşı ve Voldemort
Tom Riddle 1970 yılında ismini Lord Voldemort olarak değiştirdi ve "Ölüm Yiyenler"
olarak anılan destekçiler toplamaya başladı. Voldemort ve Ölüm Yiyenlerin amacı
Bakanlığı devirip muggle doğumlu büyücülerin kökünü kazımak ve muggle dünyasına
hakim olmaktı. Bu amaç doğrultusunda şantaj ve Imperius laneti ile bakanlığın yüksek
mevkilerindeki kişileri kontrol etmeye başladılar ve mugglelar ile muggle doğumlulara
saldırılar düzenlediler. Nitekim Voldemort ve Ölüm Yiyenlerin yaptıklarından haberdar
olan grup teslim olmayı reddetti ve çatışmalar başladı. Aynı zamanda Albus Dumbledore
liderliğinde, Ölüm Yiyenlerle savaşmak için Zümrüdüanka Yoldaşlığı kuruldu.
Yoldaşlık ve Bakanlığın karşı koyması üzerine Ölüm Yiyenler yöntemlerini daha vahşi ve
daha ölümcül bir hale getirdiler. Bones ve McKinnon ailelerini tamamen katlettiler,
Yoldaşlık üyelerinden birkaçını yakalayarak işkence edip öldürdüler ve goblinlere dahi
saldırmaya başladılar. Bu saldırıların üzerine bakanlık, seherbazlara "affedilmez
lanet"lerin kullanımına izin verdi. Bu sayede seherbazlar Ölüm Yiyenleri gördükleri
yerde öldürme yetkisine sahip oldular.
İsyan süresince terör ortamı giderek büyümeye başladı ve Ölüm Yiyenlerin kimliklerinin
çoğunlukla gizli olması insanların birbirlerine güvenmekte zorluk çekmesine sebep oldu.
Ölüm Yiyenler'e karşı direnişi daha da zor hale getiren bu durumdan faydalanmak adına
Voldemort Devler ve Kurtadamlar ile bir anlaşma yaparak Britanya'yı işgal etmeye
kalkıştı. Bakanlığın seherbazları ve Yoldaşlıktan pek çok büyücü ve cadının katılımı ile
devler en sonunda geri püskürtüldü ancak bakanlık tarafında da korkunç kayıplar vardı.
Devlerin yenilmesinin ardından Ölüm Yiyenler zayıflamaya başladı ve pek çoğu
seherbazlar tarafından katledildi. Savaşın en yoğun olduğu dönemlerde bir kehanet
ortaya çıktı.
Lily ve James Potter’ın ölümü
Bu ünlü kehanet Sybill Tralawney tarafından Prof. Dumbledore’a Hogsmade’deki Domuz
Kafası’nda işe alınırken aktarılır. Kehanet aynen şöyledir:
"Karanlık Lord'u altedecek güce sahip olan biri ona üç kez karşı çıkmış olanlardan
yedinci ay biterken doğacak. Bu erkek çocuk Karanlık Lord tarafından kendine denk
olarak görülüp işaretlenecek. Ancak bu çocuğun Karanlık Lord'un bilmediği gizli güçleri
olacak. İkisinden biri diğerinin elinde ölecek. Çünkü diğeri varlığını sürdürürken ikisi de
yaşayamaz."
O zamanlar ölüm yiyen olan Severus Snape, kehanetin sadece ilk cümlesini duyarak
Voldemort’a aktarır. Voldemort ise bu tanıma uygun iki insan tanımaktadır. Harry Potter
ve Nevile Longbottom. Ama Voldemort ikinci cümleyi bilmeden Harry Potter’ı
öldürmeye gider. Lily Potter’ın uyguladığı eski koruma büyüsünden dolayı, Harry
Potter’dan seken öldürme büyüsü Voldemorta isabet eder ve onu öldürür.
Ancak Voldemort’un Lily ve James Potter’ın saklandıkları yeri nasıl öğrendikleri ise
büyük hainliktir. Sirius Black ve Peter Pettigrew bu ikilinin saklandığı yeri bilen tek
insanlardır. Ancak Sirius Black, bir ölüm yiyen olarak arkadaşlarına ihanet edip onların
saklandığı yeri söylemiştir. Kendi arkadaşlarının ölümüne sebep olan kişi, Peter
Pettigrew ve 12 muggle’ı tek lanette öldürmüştür. Bu yüzden de yargılanmadan
Azkaban’a gitmiştir
Savaştan sonra
Voldemort bedenen öldü! Savaş bitmesine rağmen bazı Ölüm Yiyenler hala terör
estirmeye devam ediyordu. Bunun en acılı örneklerinden biri ise Seherbaz Frank ve
Alice Longbottom’un, Bellatrix ve Rodolphus Lestrange ile Bartemius Crouch Jr.
tarafından acımasızca Cruciatus Laneti ile işkence çekmesidir. Ardından birçok ölüm
yiyen mahkemede yargılanarak Azkaban’a gönderildi. Lucius Malfoy ise onurlu Malfoy
ailesinin kesinlikle böyle bir işe kalkışmayacağını belirterek Imperus Laneti etkisinde
olduğunu söyledi ve affedildi.
Harry Potter bir efsane oldu! Herkesin adından düşürmediği bu ünlü insan elbette okula
başlaması gerekti. İşte o zaman bizzat Prof. Dumbledore tarafından imzalanan Hogwarts
kabul mektubu, onu Privet Drive’daki Petunia teyzesinin evinde buldu. Düzen manyağı
ve normal bir hayat sürmek isteyen Dursley ailesi, Harry’nin o mektupları görmemesi
için çok uğraştı ama bilirsiniz, işin ucunda Dumbledore varsa olmaması olanaksızdır. Bu
sayede Harry, Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulunda Gryfindor binasına girdi.
Başı burda da beladan kurtulmadı. İlk senesinde Felsefe Taşı’nı kurtarmaya çalışırken
Prof. Quirrel’in bedenini ele geçiren Lord Voldemort ile yüzleşti. Ardından 2. Senesinde
ise Sırlar Odası tekrar açılarak büyük bir tehlikenin ortasında okumaya devam ettiler.
Şimdi ne olacak?
Çok güzel bir soru. Sirius Black yarım kaldığı işi tamamlamak için Hogwart’s a gitmekte.
Harry Potter tehlikede. Elbetteki önlem alınması gerekmekte ve sadece Harry Potter
değil, bütün büyücüler ve mugglelar tehlikede. Sirius Black’i durdurmak sizin elinizde.
Sihir Bakanlığının bütün olanaklarını kullanma yetkiniz var.
Cevaplanması gereken sorular
1- Bu koşullarda Hogwarts’daki öğrencilerin güvenliğini arttırmak için neler
yapılabilir?
2- Muggle dünyası da bu azılı suçlu yüzünden tehlikede. Uluslararsı Büyücülük
Gizliliği Nizamnamesini çiğnemeyerek muggle dünyasına nasıl bir yardımda
bulunmamız gerekir?
3- Halk tarafından Azkaban’ın güvenliği son derece yetersiz görülmekte. Bu
yetersizliği ortadan kaldırmamız için ne gibi öneriler sunulmalıdır?
4- Azkaban’dan kaçan Sirius Black, içerdeki diğer mahkumlar için moral kaynağı
olmuş durumda. Azkaban’daki suçlular için ne gibi önlemler alınmalı?