Karacabey - Sarten Ambalaj

Transkript

Karacabey - Sarten Ambalaj
SARTEN
WORLD
2011 / 02
Sarten Ambalaj iç iletişim yayınıdır
4 ayda bir yayınlanır
SARTEN KARACABEY
GIDA AMBALAJINDA
1 NUMARA!
* Ambalajda bir ilk: Sarten Gebze ambalaj süpermarketi * İhracatta çok uluslu güç
* Mehmet Evyap’dan Evyap’ın başarı öyküsü * Ege’nin incisi Ayvalık
www.sarten.com.tr
Editör
Yeniden merhaba!
Ailemizin ortak sesi Sarten World’ün ikinci sayısıyla karşınızdayız.
Tarımsal gıda ürünlerinde verimli bir yazdı. Müşterilerimizle beraber başarılı bir sezon
geçirdiğimize inanıyoruz. İhracatta da kurlardan dolayı hareketli bir dönem yaşadık.
Müşterilerimiz ihracatta önemli fırsatlar yakaladı. Biz de hızlı, kaliteli, uygun fiyatlı ve
çevreci üretimimizle onları destekledik.
Yeni dönemde yine yeni yatırımlarımız olacak. Sarten World’ün ilerleyen sayfalarında
okuyacaksınız.. Bursa Karacabey’de çok önemli bir fabrika yatırımı yaptık. Türkiye’de Nestle,
Sütaş, Yörsan, Seksüt, Teksüt ve Eker gibi en büyük süt ve süt ürünleri üreticilerinin bir
arada konumlandığı bölgede, onların tam ortasında özel bir fabrika kuruyoruz. 2012’nin
bahar aylarında üretime başlamasını planladığımız fabrikamızın adı Sarten Dairy Pak
olacak. Burada sadece süt ve süt ürünlerine özel plastik gıda ambalajları üreteceğiz. Peynir
kaplarından süt şişelerine, bu alandaki üreticilerin ihtiyacı olan her türlü ambalajı, bir gıda
fabrikası özeni ve hassasiyetinde sunacağız.
Gaziantep Nizip’te de bir yatırım kararı aldık. Nizip Organize Sanayi Bölgesi’nde satın
aldığımız 21 bin metrekarelik arsamızda kısa süre sonra yeni bir fabrika inşaatına başlıyoruz.
Hedefimiz 2012’de burada 3 konserve hattıyla imalata başlamak. Urfa’daki Tat Konserve’ye,
Gaziantep’teki ve Nizip’teki üreticilerine hizmet vermeyi planlıyoruz. Ayrıca buradan Suriye,
Ürdün ve Lübnan pazarlarına da üretim yapacağız. Nizip Organize Sanayi Bölgesi, Karkamış
sınır kapısına 20 km uzaklıkta bulunuyor.
Sonbaharda yine Tüyap’ta gerçekleşecek Uluslararası Ambalaj Fuarı’ndayız.
Müşterilerimizle biraraya gelmeyi sabırsızlıkla beklediğimiz bu fuar için çok iyi hazırlandık.
Biz, tedarikçilerimiz ve müşterilerimizle büyük bir aileyiz. Başarıya onlarla beraber
ulaşacağız.
Sarten World’ün bu sayısını da keyifle okuyacağınızı umuyoruz.
Sarten World
Yayın Kurulu
SARTEN
WORLD
2011/02 - SARTEN WORLD
1
İçindekiler
04 Sarten’den haberler
CEO’muz ASD yönetiminde
Eğitim faaliyetlerimiz
Gulffood’a katıldık
500 büyük listesinde yükseldik
06
Üretim&Teknoloji/Sarten Karacabey Fabrikası
HASEB’Lİ
TEK FABRİKA
Sarten Karacabey fabrikasının
önemli bir özelliği de bir gıda
güvenliği belgesi olan HASEB’e
sahip olması. Ağırlıklı gıda
firmalarının aldığı, bugün pek
çok gıda üreticisinin hâlâ sahibi
olmadığı bu belgeye Sarten çok
önem veriyor. Yeni dönemde
bir başka gıda standardı olan
BRC IOP belgesi almak için
hazırlandıklarını söyleyen Erdal
Halil, “Tedarikçisi olduğumuz
Nestle, Unilever gibi dünyanın
ünlü gıda firmalarının
belirlemiş olduğu Sedex
standardına da sahibiz. Etik
standartların ağırlıkta olduğu
bu belgeyi almak için çok
önemli denetimlerden geçtik”
diyor.
06 Gıdada 1 numara!
Sarten’in Silivri ve Manisa’dan sonra üçüncü büyük fabrikası
olan Karacabey, bir gıda ihtisas fabrikası olarak faaliyet gösteriyor.
Konserve ve salça kutuları üreten Sarten Karacabey fabrikası Tat, Tamek,
Tukaş, Dardanel gibi Türkiye’nin önde gelen gıda firmalarına
hizmet veriyor.
Karacabey, Sarten’in Silivri ve Manisa’dan sonra üçüncü büyük fabrikası. Bir gıda ihtisas
fabrikası olarak faaliyet gösteren tesiste konserve ve salça kutuları üreten Sarten, buradan
Tat, Tamek, Tukaş, Dardanel gibi Türkiye’nin önde gelen gıda firmalarına hizmet veriyor. Sarten
Karacabey Fabrika Müdürü Erdal Halil, Karacabey’in çok özel bir bölge olduğuna dikkat
çekiyor ve ekliyor:
“Burada müşterilerimizle iç içeyiz. En ufak sorunlarıyla yakından ilgileniyoruz. Birlikte
çalışarak, onların işini en az onlar kadar iyi bilmeye gayret ederek hizmet veriyoruz.”
6
Sarten Avrupa’dan Ortadoğu’ya geniş bir coğrafyaya ihracat yapıyor.
Hedefte geçtiğimiz yıl 72 milyon doları bulan hacmi, gelecek birkaç yılda
100 milyon doların üzerine taşımak var. Bu hedefi gerçekleştirmede en
büyük rol ihracat departmanına düşüyor. Farklı milletlerden 13 kişiden
oluşan profesyonel bir ekiple çalışmalarını sürdüren departmanın ise
kendine güveni tam.
TEKNOLOJI MERKEZI
Sarten Karacabey fabrikası aynı zamanda bir teknoloji merkezi. Erdal Halil, “3 adet kolay açılır kapak (KAK) hattımız var. Türkiye’de hiçbir yerde 3 tane birden yok. Günde 1.5 milyon
adet 99 çaplı KAK kapak üretebiliyoruz. Bu oldukça yüksek bir teknolojidir. 1kg ve yarım kiloluk salça ya da ton balığı kutularının kapak>>
ları farklı bir uzmanlık gerektirir” diyor.
SARTEN WORLD - 2011/02
Sarten dünyada bir ilke imza attı. Gemlik’te ilk ambalaj süpermarketini
açtı. Bölgedeki irili ufaklı zeytin, turşu ve yemeklik yağ üreticilerini
hedefleyen süpermarket, teneke ya da plastik ambalajdan kavanoz
kapağına geniş bir ürün gamıyla hizmet veriyor.
12 Çok uluslu güç
KESINTISIZ ÜRETIM
Sarten Karacabey’de konserve ve salça kutuları
üretiyor. Tat, Tamek, Tukaş, Fide gibi çok sayıda irili ufaklı salça üreticisine hizmet veriyor. Ayrıca zeytin bölgesi Gemlik’e çok yakın bir noktada konumlanması nedeniyle bölgedeki yağ ve zeytin üreticileri için de ambalaj üretiyor.
Karacabey’deki fabrika bir teneke ambalaj fabrikası. Yazın sezonsal olarak üretimi artıyor. Özellikle
nisan-kasım aylarında çok yoğun çalışan fabrikada
kışın da üretim durmuyor. Kış aylarında da 3 vardiya çalışan fabrikada, bu dönemdeki üretimin önemli
bölümü ihraç ediliyor. Karacabey fabrikasının kapasitesi yıllık 200-250 milyon kutu civarında. Günde 1
milyon adet 1 kg’lık salça kutusu üreten Karacabey
fabrikada ayrıca 250 bin adet 5 kg’lık salça kutusu,
10 kg’lık, 3 ya da 2kg’lık salça kutuları yapılıyor. Sarten, Karacabey fabrikasında balık kutuları da üretiyor. Dardanel ve Superfresh gibi markalar için üretim yaptıklarını söyleyen Erdal Halil, “ İngiltere’ye ihracatımız var. Örneğin Tesco için üretim yapıyoruz.
Burada ayrıca köşeli bir hattımız da mevcut. Bu hat
ile de 17 kg’lık zeytin kutuları üretiyoruz” diyor.
Gıdada ambalajında
1 numara!
10 Yerinde alışveriş
B
ursa sınırları içinde bulunan Karacabey,
Türkiye’nin önde gelen gıda üreticilerinin
hemen hepsinin üretim tesislerinin bulunduğu çok özel bir bölge. Sarten de 1997 yılından bu
yana burada, son teknolojilerle donatılmış fabrikasında gıda şirketleri için teneke kutu üretiyor. Tat,
Tamek, Tukaş, Dardanel gibi Türkiye’nin önde gelen
gıda üreticilerinin bir numaralı tedarikçisi olarak konumlanıyor.
Sarten’in Karacabey’deki fabrikası Erdal Halil’e
emanet. Sarten’in kendi bünyesinde yetiştirdiği başarılı yöneticilerden biri olan Halil, 11 yıldır Sarten’de
çalışıyor. Kalite güvence sorumlusu olarak işe başlayan Halil, üretimin her kademesinde görev aldıktan sonra 2010 yılının başında Sarten Karacabey fabrikasının fabrika müdürü olarak atandı. Erdal Halil, bugün yıllık 200-250 milyon kutu civarında bir üretimi ve yaklaşık 370 kişilik bir ekibi yönetiyor. Karacabey’in bir gıda ihtisas fabrikası olduğuna dikkat çeken yönetici, “Burada müşterilerimizin üretim tesislerinin tam ortasında bir noktada
konumlanıyoruz. Bu bize onlarla iç içe olma imkanı
sağlıyor. Birbirimizi çok iyi tanıyor, aynı dili konuşuyoruz” diyor.
2011/02 - SARTEN WORLD
7
12
Departman tanımı / İhracat
Çok uluslu güç
Sarten Avrupa’dan Ortadoğu’ya geniş bir coğrafyaya ihracat yapıyor. Hedefte geçtiğimiz yıl 72
milyon doları bulan hacmi, gelecek birkaç yılda 100 milyon doların üzerine taşımak var. Bu hedefi
gerçekleştirmede en büyük rol ihracat departmanına düşüyor. Farklı milletlerden 13 kişiden
oluşan profesyonel bir ekiple çalışmalarını sürdüren departmanın ise kendine güveni tam. Sarten
İhracat Direktörü Noemi Ulman Ergün, “İhracatta başarılı olabilmek için sadece iyi bir
satıcı olmanız yeterli değil. İhracat yaptığınız pazarın dilini, kültürünü, iş yapma biçimini
çok iyi bilmelisiniz. Biz ihracat ekibi olarak ihracat yaptığımız pazarları çok iyi biliyoruz
ve çok çalışıyoruz” diyor.
16 Sarten Sırbistan hızlı büyüyor
Sarten Balkanlar’daki faaliyetlerini Sırbistan’da kurduğu Sarten
Ambalazo doo şirketiyle genişletiyor. Bir temsilcilik ofisiyle işe başlayan
Ambalazo, artık 2 milyon Euro’luk satış hacmi hedefleyen güçlü bir şirket.
12 OCAK 2011 / SARTEN WORLD
22
18 Tat kalite ve güvene yatırım yapıyor
SARTEN WORLD / 2011 OCAK 13
Tat Konserve Genel Müdürü Güçlü Toker, gıda sektörü için ambalajın kritik
önem taşıdığına işaret ediyor. Doğrudan insan sağlığını etkileyen bir
sektörde faaliyet gösterdiklerine dikkat çeken yönetici, “Mutlaka
problemsiz ürün sunmamız gerekiyor. Standartların belli olması, bu
standartların sürekli kontrol edilmesi şart. Bu noktada güvenilir bir
tedarikçiye ihtiyaç büyük” diye konuşuyor.
Müşterilerimiz / Kozmetik sektörü / Evyap
ca genel anlamda yönetim anlayışı, yönetim kalitesi olarak da birbirimizi çok iyi anlıyoruz” diyor.
Mehmed Evyap ile Evyap’ın heyecan verici
başarı öyküsünü, yeni döneme yönelik plan ve
hedeflerini konuştuk:
Evyap ne zaman kuruldu? Hikayeniz nasıl
başladı?
22 Mehmed Evyap: “Tutkumuz, işimizi
iyi yapmaktır”
Evyap, sabunculuktan kişisel bakım ve temizlik ürünleri alanında bölgesel
bir deve giden yolda, çok sayıda başarı öyküsüne imza attı. Ailenin 3’üncü
kuşak yöneticilerinden Mehmed Evyap, başarının temelinde, yaptığını iyi
yapma tutkusu olduğunu söylüyor..
“Tutkumuz, işimizi
iyi yapmaktır”
1927 yılında Erzurum’da Mehmed Rıfat Evyap tarafından kurulan Evyap, Türkiye’nin önde gelen aile
şirketlerinden. Sabunculuktan kişisel bakım ve temizlik ürünleri alanında bölgesel bir deve giden yolda,
çok sayıda başarı öyküsüne imza attı. Ailenin 3’üncü kuşak yöneticilerinden Mehmed Evyap, başarının
temelinde, yaptığını iyi yapma tutkusu olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Türkiye’den çıkan, Türklerin yönettiği bir şirket olarak daha güçlü ülkelerin şirketleri ve markalarıyla
yarışıyoruz. Bizi motive eden, harekete geçiren, heyecan veren iddia budur.”
22
27 Total standartları önemsiyor
2
Dünya devi Total, endüstriyel ambalaj alanında Sarten’in önemli
müşterilerinden. Türkiye’de faaliyete başladığı 1992 yılından bu yana Sarten
SARTEN WORLD - 2011/02
SARTEN WORLD - 2011/02
E
vyap, yıllık 1 milyar TL’ye ulaşan iş hacmiyle kişisel bakım ve temizlik alanında sadece Türkiye’nin değil, yakın coğrafyada
bölgenin önde gelen şirketlerinden. Bir aile şirketi olan Evyap’ın üçüncü kuşak temsilcilerinden
Mehmed Evyap, iş hacminin yarısının yurtdışından geldiğini, 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yaptıklarını söylüyor. “Türkiye’den çıkan, Türklerin yönettiği bir şirket olarak markalarımızla daha güçlü ülkelerin şirketleri ve markalarıyla yarışıyoruz.
Bizi motive eden, harekete geçiren, heyecan veren iddia budur” diye konuşuyor.
Evyap son 8 yıldır, başta aeresol kutular olmak üzere ambalaj tedarikçisi olarak Sarten ile
kesintisiz bir işbirliği içerisinde. Mehmed Evyap, Sarten ile Evyap’ın DNA’larının uyum içinde
olduğunu söylüyor. “Sarten ile ilişkimizin başladığı yer, alanındaki uzmanlığı ve liderliğidir. Ayrı-
-Evyap 1927’de Erzurum’da, dedem Mehmed
Rıfat Evyap tarafından kurulmuş. Mehmed Rıfat Evyap son derece girişimci bir insan. Babası Bağdat’ta kadıymış, dolayısıyla çocukluğunu Bağdat’ta geçirmiş. Sonra orası kaybedilince savaşta tekrar Türkiye’ye, Erzurum’a dönmüşler. Rıfat bey de çeşitli işler denemiş. Girişimciliğinin altını çizmek istiyorum. Örneğin
Erzurum’un ilk fotoğraf stüdyosunu açmış. Noterlik yapmış. Babamın ifadelerinden hatırladığım kadarıyla tütün ticareti yapmış. En sonunda
da sabun işinde karar kılmış. Ailenin güven duyduğu veya ilham aldığı kişilerden alınan tavsiyeye uyarak sabun işi yapmaya karar vermiş. Evinin bahçesinde, “sergi sabunculuğu” dediğimiz
geleneksel sabunculukla ilk kalıp sabunu üretmiş. Evyap’ın başlangıç noktası burası olmuş.
Sergi sabunculuğu bugünkünden çok farklı bir
teknik. Sabun pişirildikten sonra yere dökülüyor,
yerde kurutuluyor, sertleşiyor ve kesiliyor. Yerden kazınarak alınıyor. Mehmed Rıfat bey bu sabunculuğu yapmak için know-how edinme ihtiyacı hissediyor. O dönemde Alman ve Rus sabunculuğu ileride. Rıfat bey Erzurum’da, bir Rus sabun fabrikasında çalışmış Abdullah Hamidov adlı
bir Kazak Türkü’nün olduğunu öğreniyor. Onunla
telgrafhanede buluşuyor. Sayın Hamidov para
istiyor, Rıfat beyde de para tam çıkmıyor herhalde ki eşinin düğünde gelen altınlarını satıp onları
Hamidov’a veriyor ve ilk know-how’ı satın alıyor.
1998 yılında, Rıfat bey vefat ettikten 5-6 yıl
sonra bir gün yine böyle şirketin ilk günleriyle ilgili bir röportaj yapılıyor. Eski pazarlama koordinatörümüz Ahmet Bey, Rıfat Bey’in eşi Hedise Hanım’a bu olayı soruyor. “Efendim, Rıfat bey
ilk sermaye olarak sizin altınlarınızı satmış” diyor. Hedise Hanım, “Ben öyle bir şey bilmiyorum” diye cevap veriyor. Ne kadar üsteleseler
“Ben hatırlamıyorum olmadı öyle bir şey” diyor.
Röportaj bitince babam Hedise Hanım’a “Anne
sen bizi yalancı yerine koydun, doğru değil mi”
diye tekrar soruyor. O da “Oğul anlatıp da babanızı küçük düşürmek istemedim” diyor. Bu Anadolu kadınının, büyüklerimizin, asaletine önemli bir örnek.
İstanbul’a ne zaman geliniyor?
Erzurum üretim için zor bir yer. Türkiye’nin
ticaret merkezi olan İstanbul’a uzak, ne >>
Sarten’in hem
teneke işinde
uzmanlığı var
hem türkiye
ve bölgede bu
alanda lider
konumda. kapaSite
olarak da güçlü.
bugün
küçümSenmeyecek
hacimlerimiz var
ve bu hacimleri
kapaSite ve
uzmanlık olarak
bizi tatmin
etmeyecek bir iş
ortağına emanet
edemeyiz. Sarten
ile ilişkimizin
başladığı yer
alanındaki
uzmanlığı ve
liderliğidir. ayrıca
genel anlamda
yönetim anlayışı,
yönetim kaliteSi
olarak da birbirimizi
çok iyi anlıyoruz.
SARTEN
WORLD
2011/02 - SARTEN WORLD
23
KÜNYE
B
ursa sınırları içinde bulunan Karacabey,
Türkiye’nin önde gelen gıda üreticilerinin
hemen hepsinin üretim tesislerinin bulunok özel bir bölge. Sarten de 1997 yılından bu
urada, son teknolojilerle donatılmış fabrikagıda şirketleri için teneke kutu üretiyor. Tat,
, Tukaş, Dardanel gibi Türkiye’nin önde gelen
eticilerinin bir numaralı tedarikçisi olarak konıyor.
en’in Karacabey’deki fabrikası Erdal Halil’e
t. Sarten’in kendi bünyesinde yetiştirdiği baöneticilerden biri olan Halil, 11 yıldır Sarten’de
or. Kalite güvence sorumlusu olarak işe başHalil, üretimin her kademesinde görev alsonra 2010 yılının başında Sarten Karacabrikasının fabrika müdürü olarak atandı. Erlil, bugün yıllık 200-250 milyon kutu civarınüretimi ve yaklaşık 370 kişilik bir ekibi yöneKaracabey’in bir gıda ihtisas fabrikası olduikkat çeken yönetici, “Burada müşterilerimitim tesislerinin tam ortasında bir noktada
lanıyoruz. Bu bize onlarla iç içe olma imkanı
or. Birbirimizi çok iyi tanıyor, aynı dili konuşudiyor.
TISIZ ÜRETIM
en Karacabey’de konserve ve salça kutuları
or. Tat, Tamek, Tukaş, Fide gibi çok sayıda iriı salça üreticisine hizmet veriyor. Ayrıca zeygesi Gemlik’e çok yakın bir noktada konumsı nedeniyle bölgedeki yağ ve zeytin üreticilee ambalaj üretiyor.
acabey’deki fabrika bir teneke ambalaj fabriazın sezonsal olarak üretimi artıyor. Özellikle
kasım aylarında çok yoğun çalışan fabrikada
a üretim durmuyor. Kış aylarında da 3 vardişan fabrikada, bu dönemdeki üretimin önemli
ü ihraç ediliyor. Karacabey fabrikasının kapayıllık 200-250 milyon kutu civarında. Günde 1
adet 1 kg’lık salça kutusu üreten Karacabey
ada ayrıca 250 bin adet 5 kg’lık salça kutusu,
k, 3 ya da 2kg’lık salça kutuları yapılıyor. Sarracabey fabrikasında balık kutuları da üretirdanel ve Superfresh gibi markalar için üreptıklarını söyleyen Erdal Halil, “ İngiltere’ye ihmız var. Örneğin Tesco için üretim yapıyoruz.
a ayrıca köşeli bir hattımız da mevcut. Bu hat
7 kg’lık zeytin kutuları üretiyoruz” diyor.
OLOJI MERKEZI
en Karacabey fabrikası aynı zamanteknoloji merkezi. Erdal Halil, “3 adet kolır kapak (KAK) hattımız var. Türkiye’de hiçrde 3 tane birden yok. Günde 1.5 milyon
99 çaplı KAK kapak üretebiliyoruz. Bu olyüksek bir teknolojidir. 1kg ve yarım kisalça ya da ton balığı kutularının kapak>>
rklı bir uzmanlık gerektirir” diyor.
2011/02 - SARTEN WORLD
7
kadi-
sıl
ed
RıbağuinönGiğin
Nodıda
uyyevimiz
et-
bir
or,
ersayaunsadlı
nla
ara
aları
or.
yıl
e ilordiey
diyoler
or.
ne
mi”
banam-
nin
>>
30 Barony Universal geleceğe yatırım yapıyor
Tesco’dan Boots’a Avrupalı perakende devlerinin bir numaralı tedarikçisi
olan Barony Universal, Sarten’in yurtdışındaki önemli müşterileri
arasında yer alıyor.
32 Mesut Koyuncu: “Tereciye tere satıyoruz”
60’lı yılların sonunda efsane Eros markasıyla ticaret hayatına adım atan
Eren ailesi, bugün tekstilden perakendeye kapsamlı portföyüyle
Türkiye’nin önde gelen holdinglerinden. Sarten’in önemli tedarikçilerinden
biri olan Modern Ambalaj da bir Eren Holding şirketi. Modern Ambalaj
Genel Müdürü Mesut Koyuncu hızlı bir büyüme trendinde olduklarını
söylüyor.
35 Inhouse üretim
ilmek için sadece iyi bir
ltürünü, iş yapma biçimini
pazarları çok iyi biliyoruz
rici
ve
ile çalışan şirket, yılda 50 bin tonluk bir kapasiteye sahip. Total Türkiye
Lojistik Direktörü Yaşar Taşkıran, “Standartlar bizim için önemlidir” diyor.
Sarten, Gemlik’te BP’ye kendi tesisleri içinde “inhouse” üretim yapıyor.
Türkiye’de madeni yağ sektöründe başka bir örneği olmayan bu işbirliği,
10 yıldan fazla bir süredir devam ediyor.
36 Plastik ambalaj ve sürdürülebilir çevre
Plastik ambalajların diğer tüm ambalajlar gibi kullanımları sonrasında
atık üreticileri tarafından kaynağında ayrı olarak biriktirilip belediyenin
sistemine verilmesi zorunlu.
38 Sosyal sorumluluk
SARTEN WORLD / 2011 OCAK 13
Sarten, Silivri Fatih Mahallesi’ndeki aile yadigarı evi sosyal sorumluluk
projesi kapsamında restore ettirdi.
40 En hızlı mavi
Sarten, Işıklar Dünya Offshore 225 Şampiyonası’nın İstanbul ayağında
yarışan Stihl yarış teknesine sponsor oldu. Kerem Tuncer-Alpay Akdilek
pilotajındaki Stihl, şampiyonada kupaları arka arkaya sıraladı.
42 Gezi: Ayvalık
Sarten’in hem
teneke işinde
uzmanlığı var
hem türkiye
ve bölgede bu
alanda lider
konumda. kapaSite
olarak da güçlü.
bugün
küçümSenmeyecek
hacimlerimiz var
ve bu hacimleri
kapaSite ve
uzmanlık olarak
bizi tatmin
etmeyecek bir iş
ortağına emanet
edemeyiz. Sarten
ile ilişkimizin
başladığı yer
alanındaki
uzmanlığı ve
liderliğidir. ayrıca
genel anlamda
yönetim anlayışı,
yönetim kaliteSi
olarak da birbirimizi
çok iyi anlıyoruz.
SARTEN
WORLD
48 English Summary
2011/02 - SARTEN WORLD
23
Muhteşem doğası, denizi, adaları, zengin mutfak kültürüyle Ayvalık, Ege
kıyılarının incisi.. Türkiye’de zeytin ve zeytinciliğin de önemli duraklarından
biri olan Ayvalık’ta Sarten de butik bir üretim tesisine sahip.
İmtiyaz sahibi
SARTEN Ambalaj San. ve
Tic. A.Ş. adına
Zeki Sarıbekir
Yayın Kurulu
Zeki Sarıbekir
Zeren Güzelbahar Sarıbekir
Işıl Demirel
Editörler
Işıl Demirel, Ayşe Işık, Nesrin Kaya
Tasarım
Tolga Çoruh
Fotoğraf
Gökhan Çelebi
Baskı
İDL-TR GROUP
Sanatkarlar Sanayi Sitesi
Üçüncü ada A Blok No: 212
İkitelli-İstanbul
Tel: 0212 671 41 42
İletişim
Müjde Kösemen
SARTEN Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.
Merkez
Tel : +90 212 275 76 60
Faks : +90 212 272 34 17
Adres :
Barbaros Bulvarı, No:68/7 34349
Balmumcu İstanbul / TÜRKİYE
E-mail : [email protected]
www.sarten.com.tr
SARTEN
WORLD
46 Life style: Medikal estetik
Hızla gelişen estetik sektörünün başroldeki uygulamalarından medikal
estetik, zayıflamadan selülit tedavisine, kırışıklık tedavisinden cilt bakımına
kadar pek çok rahatsızlıkta uygulanıyor. Medikal estetik uzmanı Dr. Hikmet
Gülaçtı, öne çıkan medikal estetik ve akapunktur uygulamalarını anlattı.
2011/02 - SARTEN WORLD
3
Sarten’den Haberler
BP’NİN
EN İYİ TEDARİKÇİSİ
SARTEN
BP Gemlik Haber
Servisi’nin 20’nci
sayısında 2010
yılının en başarılı
tedarikçi listesini
duyurdu. Listede
Sarten Gemlik
Plastik 1’inci
sırada yer aldı.
Sarten BP’nin 36
yıllık kesintisiz
ambalaj tedarikçisi.
.Bu işbirliği BP
ve Castrol’ün
birleşmesinden
sonra Sarten’in BP
Gemlik tesisleri
içerisinde BP’nin
plastik şişelerini
üretmeye
başlamasıyla iş
ortaklığına dönüştü.
Gemlik Fabrika, BP
Gemlik Tesisleri
içerisinde 2001
yılından beri üretim
yapıyor.
Kampanyamız
ödül aldı
HATIRA ORMANI
İÇİN İLK ADIM
S
M
arten Gemlik Fabrikası, BP’nin öncülüğünde çevresindeki kuruluşlarla birlikte kurulan Mavi Körfez Yeşil Gemlik Platformu’nun üyesi. Bu platform, her ay üye fabrikaların birinde sırasıyla aylık toplantılar yapıyor, sosyal sorumluluk projeleri üreterek Gemlik’e ve fabrikaların
çevresel sorunlarına fayda sağlayama çalışıyor.
Platformun başlattığı atık pil toplama kampanyasında tek başına 30 kg atık pil toplayan Sarten
çalışanı AYŞE KENAR ödüle layık görüldü.
avi Körfez Yeşil Gemlik Platformu
ağaç dikme töreni organize etti.
Platforma üye fabrikalardan çalışanların ve çeşitli okullardan öğrenci ve öğretmenlerin katılımıyla gerçekleşen törende,
sembolik olarak 50 adet fıstık çamı dikildi.
Önümüzdeki dönemde aynı alana toplam
2 bin 500 adet fıstık çamı dikilerek Mavi
Körfez Yeşil Gemlik Platformu hatıra ormanı haline getirilecek.
KÖRFEZ’E ÇIKARMA YAPTIK
K
örfez Bölgesi’nin, yeme-içme ve hizmet sektörüne yönelik en önemli fuarlarından olan Gulffood 2011’in katılımcıları arasında Sarten de vardı. Bölgenin önemli satış ve kaynak platformu
olan fuarda Saeed holünde yer alan Sarten, hem ürün ve hizmetlerini tanıtma imkanı buldu hem de
çok sayıda yeni işbirliğine imza attı. Her yıl şubat ayında gerçekleştirilen Gulffood fuarını bu yıl 4
bine yakın ziyaretçi, 152 ülkeden 55 bin satış temsilcisi ziyaret etti.
EĞİTİME DEVAM
SARTEN
WORLD
4
SARTEN WORLD - 2011/02
S
arten çalışanlarının eğitimine büyük
önem veriyor ve fabrikalarında sürekli eğitimler düzenliyor. Mart ayında
Sarten Çorlu fabrikası çalışanları, A sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Hasan Uğurlu’dan
“Temel İş Güvenliği” eğitimi aldı. Temmuz ayında ise Gemlik Fabrika çalışanlarına, yine Sarten’in iş sağlığı ve güvenliği
danışmanı olan Sayın Hasan Uğurlu tarafından “ergonomi” eğitimi verildi.
500 BÜYÜK
ARASINDA
YÜKSELİŞTEYİZ
Sarten Karacabey Fabrika Müdürü Erdal Halil (solda).
KARACABEY DEVLET HASTANESİ’NE YENİ CİHAZLAR
K
aracabey Devlet Hastanesi, hastaneye
yeni alınan cihazlarını tanıttı. Tanıtım
toplantısında, yeni cihazların alımında
hastaneye katkıda bulunan kurum ve
kuruluşlar plaketle onurlandırıldı. Son
teknolojik yeni cihazların alımına katkı
sağlayanlar arasında bulunan Sarten’in
plaketini Sarten Karacabey Fabrika Müdürü
CEO’MUZ
ZEKİ SARIBEKİR
ASD YÖNETİMİNDE
A
mbalaj Sanayicileri
Derneği’mizin 9 Temmuz
2011’de geniş katılımla
gerçekleştirdiği 10’uncu Olağan
Genel Kurulu’nda seçilen
yönetim kurulu, 8 Ağustos 2011
tarihinde ilk toplantısını yaptı.
Bu ilk toplantıda yapılan görev
dağılımında, Naksan Plastik A.Ş.
Genel Müdürü Sadettin Korkut’un
yönetim kurulu başkanlığı ve
Sarten CEO’su Zeki Sarıbekir’in
başkan yardımcılığı görevlerini
sürdürmelerine karar verildi.
Daha önce başkan yardımcısı
olan, Aymaksan Ayla Makina A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı Cemal
Ayla ise yeni dönemde sayman
üye olarak görev alacak.
Erdal Halil aldı. Sarten’in yanı sıra Nestle,
Agromar, Trakya Birlik gibi bölgede faaliyeti
olan çok sayıda şirketin de alımına destek
olduğu cihazlar arasında diş röntgen ve
panaromik röntgen cihazı gibi Karacabey
Devlet Hastanesi doktorlarının teşhis ve
tedavide işini kolaylaştıracak cihazlar
bulunuyor.
Interpack
hareketli geçti
H
er yıl Almanya’nın Düseldorf kentinde
düzenlenen ve ambalaj sektörünün en önemli
fuarlarından biri olan Interpack, bu yıl yine
hareketli geçti. 12-18 mayıs 2011 tarihleri arasında
gerçekleşen fuarın katılımcıları arasında sektörün
önde gelen firmaları vardı. Ardagh Group, Crown,
Rexam gibi önde gelen global oyuncularla birlikte
fuarda çok sayıda Türk şirketi de yer aldı. Sarten
geniş ve dikkat çeken bir stantla fuara katılırken,
fuar boyunca Amerika’dan Hindistan’a, Kore’den
Ortadoğu’ya dünyanın her yanından müşterilerle
buluştu.
İstanbul
Sanayi Odası
tarafından her
yıl yayınlanan ve
temmuz ayında
açıklanan 500
Büyük Sanayi
Kuruluşu
sonuçlarına
göre, 2009
yılında 132.
sırada olan
Sarten, 2010
yılında 127.
sıraya yükseldi.
Şirketimiz,
Türkiye’nin
önde gelen
iş ve ekonomi
dergilerinden
Capital’in 500
Büyük Şirket
sıralamasında
da yine
yükselişte.
SARTEN
WORLD
2011/02 - SARTEN WORLD
5
Üretim&Teknoloji/Sarten Karacabey Fabrikası
Gıda ambalajında
1 numara!
Karacabey, Sarten’in Silivri ve Manisa’dan sonra üçüncü büyük fabrikası. Bir gıda ihtisas
fabrikası olarak faaliyet gösteren tesiste konserve ve salça kutuları üreten Sarten, buradan
Tat, Tamek, Tukaş, Dardanel gibi Türkiye’nin önde gelen gıda firmalarına hizmet veriyor. Sarten
Karacabey Fabrika Müdürü Erdal Halil, Karacabey’in çok özel bir bölge olduğuna dikkat
çekiyor ve ekliyor:
“Burada müşterilerimizle iç içeyiz. En ufak sorunlarıyla yakından ilgileniyoruz. Birlikte
çalışarak, onların işini en az onlar kadar iyi bilmeye gayret ederek hizmet veriyoruz.”
6
SARTEN WORLD - 2011/02
HASEB’Lİ
TEK FABRİKA
Sarten Karacabey fabrikasının
önemli bir özelliği de bir gıda
güvenliği belgesi olan HASEB’e
sahip olması. Ağırlıklı gıda
firmalarının aldığı, bugün pek
çok gıda üreticisinin hâlâ sahibi
olmadığı bu belgeye Sarten çok
önem veriyor. Yeni dönemde
bir başka gıda standardı olan
BRC IOP belgesi almak için
hazırlandıklarını söyleyen Erdal
Halil, “Tedarikçisi olduğumuz
Nestle, Unilever gibi dünyanın
ünlü gıda firmalarının
belirlemiş olduğu Sedex
standardına da sahibiz. Etik
standartların ağırlıkta olduğu
bu belgeyi almak için çok
önemli denetimlerden geçtik”
diyor.
B
ursa sınırları içinde bulunan Karacabey,
Türkiye’nin önde gelen gıda üreticilerinin
hemen hepsinin üretim tesislerinin bulunduğu çok özel bir bölge. Sarten de 1997 yılından bu
yana burada, son teknolojilerle donatılmış fabrikasında gıda şirketleri için teneke kutu üretiyor. Tat,
Tamek, Tukaş, Dardanel gibi Türkiye’nin önde gelen
gıda üreticilerinin bir numaralı tedarikçisi olarak konumlanıyor.
Sarten’in Karacabey’deki fabrikası Erdal Halil’e
emanet. Sarten’in kendi bünyesinde yetiştirdiği başarılı yöneticilerden biri olan Halil, 11 yıldır Sarten’de
çalışıyor. Kalite güvence sorumlusu olarak işe başlayan Halil, üretimin her kademesinde görev aldıktan sonra 2010 yılının başında Sarten Karacabey fabrikasının fabrika müdürü olarak atandı. Erdal Halil, bugün yıllık 200-250 milyon kutu civarında bir üretimi ve yaklaşık 370 kişilik bir ekibi yönetiyor. Karacabey’in bir gıda ihtisas fabrikası olduğuna dikkat çeken yönetici, “Burada müşterilerimizin üretim tesislerinin tam ortasında bir noktada
konumlanıyoruz. Bu bize onlarla iç içe olma imkanı
sağlıyor. Birbirimizi çok iyi tanıyor, aynı dili konuşuyoruz” diyor.
Kesintisiz üretim
Sarten Karacabey’de konserve ve salça kutuları
üretiyor. Tat, Tamek, Tukaş, Fide gibi çok sayıda irili ufaklı salça üreticisine hizmet veriyor. Ayrıca zeytin bölgesi Gemlik’e çok yakın bir noktada konumlanması nedeniyle bölgedeki yağ ve zeytin üreticileri için de ambalaj üretiyor.
Karacabey’deki fabrika bir teneke ambalaj fabrikası. Yazın sezonsal olarak üretimi artıyor. Özellikle
nisan-kasım aylarında çok yoğun çalışan fabrikada
kışın da üretim durmuyor. Kış aylarında da 3 vardiya çalışan fabrikada, bu dönemdeki üretimin önemli
bölümü ihraç ediliyor. Karacabey fabrikasının kapasitesi yıllık 200-250 milyon kutu civarında. Günde 1
milyon adet 1 kg’lık salça kutusu üreten Karacabey
fabrikada ayrıca 250 bin adet 5 kg’lık salça kutusu,
10 kg’lık, 3 ya da 2kg’lık salça kutuları yapılıyor. Sarten, Karacabey fabrikasında balık kutuları da üretiyor. Dardanel ve Superfresh gibi markalar için üretim yaptıklarını söyleyen Erdal Halil, “ İngiltere’ye ihracatımız var. Örneğin Tesco için üretim yapıyoruz.
Burada ayrıca köşeli bir hattımız da mevcut. Bu hat
ile de 17 kg’lık zeytin kutuları üretiyoruz” diyor.
Teknoloji merkezi
Sarten Karacabey fabrikası aynı zamanda bir teknoloji merkezi. Erdal Halil, “3 adet kolay açılır kapak (KAK) hattımız var. Türkiye’de hiçbir yerde 3 tane birden yok. Günde 1.5 milyon
adet 99 çaplı KAK kapak üretebiliyoruz. Bu oldukça yüksek bir teknolojidir. 1kg ve yarım kiloluk salça ya da ton balığı kutularının kapak>>
ları farklı bir uzmanlık gerektirir” diyor.
2011/02 - SARTEN WORLD
7
Üretim&Teknoloji/Sarten Karacabey Fabrikası
Sarten Karacabey
Fabrika Müdürü
Erdal Halil,
Karacabey’in çok
özel bir bölge
olduğuna dikkat
çekiyor ve ekliyor:
“Burada
müşterilerimizle
iç içeyiz. En ufak
sorunlarıyla
yakından
ilgileniyoruz.
Birlikte çalışarak,
onların işini en az
onlar kadar iyi
bilmeye gayret
ederek hizmet
veriyoruz.”
SARTEN
WORLD
Yunanistan doğumlu
Erdal Halil, İzmir 9 Eylül
Üniversitesi Endüstri
Mühendisliği mezunu. 11
yıldır Sarten’de çalışıyor.
İlk kez kalite güvence
sorumlusu olarak işe
başlayan yönetici, üretimin
her kademesinde görev
yaptı. 2010 yılının başında
da Sarten Karacabey
fabrikasında fabrika
müdürü oldu (solda).
Sarten Karacabey’de
fabrika müdür yardımcısı
olarak görev yapan
Kamil Ersin, Sarten’in
yetiştirmekte olduğu
profesyonellerden.
Ersin, geleceğin fabrika
müdürlerinden biri olacak
(sağda).
Söz konusu KAK kapaklar Sarten’in tüm diğer
fabrikalarına buradan üretilip gönderiliyor.
Karacabey’de bu yıl bir de yeni hat devreye girmiş durumda. Bu hatla özel tasarımla tenekenin
mukavetini artırdıklarını söyleyen Erdal Halil, “Bu
sayede hammadde maliyetini de düşürdük. Müşterilerimize daha ucuz ürün sunma imkanı elde ettik” diye konuşuyor.
Kolay açılır kapak üretimi de Sarten’de sadece
Karacabey fabrikasında yapılıyor. 73, 84, 52, 65 ve
99 çap üretim mevcut. Özellikle 99 çap hattı yepyeni bir teknoloji. Bu teknolojiyi Amerika’dan ithal
ettiklerine dikkat çeken Erdal Halil, “Çok hassas
çalışan, çok modern bir teknolojiye sahibiz. Kesme ayarları tamamen dijital yapılıyor” diyor. Sarten Karacabey fabrikasında gerçekleştirdiği kolay açılır kapak üretiminin yüzde 65’ini kendi kulla-
nıyor. Kalanını da Rusya, Ortadoğu, Afrika, zaman
zaman da Avrupa’ya ithal ediyor.
“Ambalajsız ihracat olmaz”
Karacabey Gemlik limanına yakın olduğu için ihracata da çok uygun bir nokta. Sarten de burada
gerçekleştirdiği kapak ve kutu üretiminin önemli
bölümünü ihraç ediyor. Erdal Halil, direkt ve endirekt olmak üzere iki tür ihracat yaptıklarını söylüyor ve şöyle devam ediyor:
“Direkt ihracat daha çok konserve kutuları oluyor. Yurtdışındaki kendi fabrikalarımıza buradan
kapak gönderiyoruz. Ayrıca Baltık ülkelerindeki balık fabrikaları için üretim yapıyoruz. Mısır’a,
Cezayir’e, Libya’ya, Lübnan ve Suriye’ye de ihracatımız var.” Diğer yandan Sarten’in yaptığı ürünün içine konulan her şey yurtdışına ihraç edili-
ZEKİ SARIBEKİR/SARTEN AMBALAJ CEO’SU
“İHRACATIN ÖNÜNÜ AMBALAJLA AÇABİLİRİZ”
ENGELLERİ KALDIRALIM Türkiye 500 milyar
dolar ihracata gidiyor. Bence desteklenmesi
gereken en önemli sektörlerin başında
ambalaj geliyor. Bunun için önce ambalajın
önündeki engelleri aşmamız, Türkiye’deki
sanayicilere ucuz ambalaj verebilmemiz lazım.
Tarım ürünleri, kimyasal ürünlerin ihracatı
için ambalaj sektörünün mutlaka gelişmesi
gerekiyor. Bugün bir pet şişe Türkiye’de
Avrupa’dan çok daha pahalı. Oysa ucuzlatırsa
nihai ihracatçıların da girdileri ucuzlar ve
onların önünü açmış oluruz.
BÜYÜMEYE NE KADAR HAZIRIZ? Biz
ambalajcılar olarak 10 yılda 5-6 kat büyümeye
ne kadar hazırız ona da bakmamız lazım.
Sarten bugün 300 milyon dolarlık bir şirket.
8 ŞUBAT
2011
/ SARTEN
WORLD
SARTEN
WORLD
- 2011/02
2020’de 1 milyar dolar hedefliyoruz. Aslında
biz daha da büyük olacağız. Bu yıl yüzde 20
büyüyoruz. İstemesek de büyüyoruz çünkü
müşterilerimiz büyüyor. Diğer yandan iç
tüketim artıyor. Süpermarketler çoğalıyor.
Alışkanlıklar değişiyor.
GERİDE KALMAMALIYIZ Eskiden kalıp
peynir alırdık, şimdi zeytin peynirde küçük
ambalajlı ürüne yönelim var. Perakende
sektörü büyüyor. Küçük kasabalara kadar
süpermarket zincirleri girecek. Bizim artık
bu büyümeyi planlamamız gerekiyor. Bu
büyümeye hazırlanmalıyız. Eğer hazırlıklı
olamazsak; finansal yapımızı, insan
kaynaklarımızı güçlendiremezsek Türkiye’nin
büyümesine ayak uyduramaz, geride kalırız.
yor. Erdal Halil, “Salça, mısır, peynir, zeytin ambalajsız ihraç edilmez. Bu nedenle gıda ambalajı çok önemlidir. Örneğin turşu üreticisi bir müşterimiz Almanya’ya 40 milyon kavanoz kornişon
turşusu yolluyordu. ‘Kornişon Fas’ta üçte bir fiyat,
Hindistan’da dörtte bir fiyat ama alanlar gelip bizden alıyorlar’ dedi. Çünkü ne Fas’ta ne Hindistan’da
düzgün kavanoz yok. Kırılmayan, parlak kavanoz
sadece bizde var. Türkiye’nin şansı Şişecam gibi
bir kavanoz üreticisi, Sarten gibi bir kavanoz kapağı üreticisi olmasıdır” diye konuşuyor.
Yeni dönem
Bundan 6-7 yıl önce Sarten’in Karacabey fabrikası sezonluk bir fabrikaydı. 3 ay çok yoğun çalışılır, kışın tek vardiyaya inilirdi. Ancak özellikle son
3-4 yıldır kışın da artık 3 vardiya çalışılıyor. Sarten
yeni dönemde Karacabey fabrikasına bir konser-
“AYNI DİLİ
KONUŞUYORUZ”
Sarten Karacabey fabrikasının en
önemli özelliği müşterilerinin tam
ortasında konumlanması. Erdal
Halil, “Müşterilerimizle tamamen iç
içe yaşıyoruz, en ufak sorunlarıyla
gidip ilgileniyoruz. Birbirimizi
çok iyi tanıyoruz. Müşterilerle bu
noktaya gelebilmek için onların
yaptığı işi öğrenmemiz gerekti.
Onlarla çalışarak, gıda mühendisliği
alanında araştırma yaparak öğrendik.
Kadromuzda bugün gıda mühendisi
de istihdam ediyoruz. Ortak bir dil
bulduktan sonra çok iyi bir işbirliği
oluyor. Bugün hem kalite seviyemiz
hem müşteri memnuniyetimiz
oldukça yüksek” diye konuşuyor.
ve hattı yatırımı daha yapacak. Erdal Halil, “Geçtiğimiz yıl köşeli hatlarımızı otomatikleştirdik, hızlandırdık. Laklama kapasitemiz yazın 3 ay yetmiyordu, yeni bir lak hattı aldık. Sezondan hemen
önce devreye girdi. Sürekli verimlilik, hızlandırma
ve iyileştirme çalışmaları yapıyoruz. Aynı makinelerle nasıl daha fazla verim alırız, ona bakıyoruz”
diye konuşuyor.
Karacabey, gelecekte bugünkünden çok daha
önemli bir konuma ulaşacak. Bugün İstanbul’dan
feribotla yaklaşık 3.5 saatte ulaşılabilen bölgeye ulaşım, yapımı devam eden köprü ve yeni
İstanbul-İzmir karayolu tamamlandığında çok
daha kolay olacak. Sarten’in Karacabey’de hali hazırda 370 kişiye varan bir istihdamı var. Erdal Halil,
en büyük sıkıntının işçi bulamamak olduğunu söylüyor. “Bölgeye ulaşım kolaylaştığında bu sorun da
ortadan kalkacak” diye konuşuyor. S
YENİ YATIRIM: SARTEN DAIRY
Sarten Karacabey’de 2012 yılından
itibaren plastik üretimine de
başlayacak. Süt ve süt ürünlerine
yönelik her türlü plastik ve
enjeksiyon kapları üreten bir
fabrika yatırımı planladıklarını
söyleyen Sarten CEO’su Zeki
Sarıbekir, yeni fabrikayla 50
milyon doların üzerinde ciro
hedeflediklerine dikkat çekiyor.
Sarıbekir, Türkiye’de bir ilk
olacak yeni fabrika yatırımını
şöyle anlatıyor: “Karacabey’de
fabrikamızın bulunduğu yerde,
yürüyüş mesafesinde Nestle’nin
fabrikası var. 3 km mesafede
Sütaş, 20 km güneyde Sek Süt,
biraz ileride Yörsan, Gönen’de
Teksüt’ün tesisleri bulunuyor. Kay
Süt Eker çok yeni bu bölgeye yeni
yatırım yaptı. Türkiye’de süt ve süt
ürünleri üreticilerinin tesislerinin
neredeyse tamamı Karacabey’de.
Biz de burada yeni bir fabrika
kuruyoruz. Tamamen plastik
ağırlıklı bir üretim tesisi olacak.
Yılbaşından sonra bahar aylarında
devreye girmesini planladığımız
bu fabrikamızın adı Sarten Dairy
olacak. Burada plastik peynir,
yoğurt kapları, süt şişeleri, ayran
şişleri üreteceğiz. Tamamen bir
ihtisas fabrikası olacak. Burada
çalışacak kişiler daha önce süt
ve süt ürünleri fabrikalarında
çalışmış, bu fabrikaların kalite
anlayışını bilenler görev yapacak.
Süt ürünleri ambalajı üreteceğiz
ve fabrikamıza girdiğiniz zaman
sanki bir süt ya da dondurma
fabrikasına giriyormuş gibi
hissedeceksiniz. Sadece makinalar
yoğurt-ayran değil ambalaj
üretecek. Bu yeni fabrikamızı
son derece titizlikle, araştırarak
yapıyoruz. HASEB standartlarına,
gıda yönetmeliklerinin tamamına
uygun olmasına gayret ediyoruz.
2011/02 - SARTEN WORLD
9
Yeni Yatırım / Gemlik ambalaj süpermarketi
Yerinde alışveriş: ambalaj süpermarketi
Sarten dünyada bir ilke imza attı. Gemlik’te ilk ambalaj süpermarketini açtı. Bölgedeki irili ufaklı zeytin, turşu,
peynir, bal ve zeytin yağı üreticilerini hedefleyen süpermarket, teneke ya da plastik ambalajdan kavanoz
kapağına geniş bir ürün gamıyla hizmet veriyor.
S
Semih Aksoy, Mehmet Ersöz, Sami Öztürk, Sami Şen
10
SARTEN WORLD - 2011/02
arten, bir “ambalaj süpermarketi” olma vizyonuyla hareket ediyor. Bu vizyon kapsamında müşterilerine ambalajla ilgili her türlü ürünü, en hızlı ve en uygun fiyata sunmak için çalışıyor. Geçtiğimiz yıl bu vizyonun ilk somut örneğini Gemlik’te hayata geçirdi. Bir ambalaj süpermarketi açtı.
Sarten’in Gemlik’te açtığı ambalaj süpermarketinden müşteriler, ihtiyaçları olan her türlü ürünü
bizzat gelip görüp seçerek ister 1 adet ister 1.000
adet alabiliyor.
Gemlik’teki süpermarketin yönetimi Mehmet
Ersöz’e emanet. 11 yıldır Sarten ailesinde görev yapan Ersöz, son 5 yıldır Güney Marmara Bölgesi pazarlama ekibinde müşteri temsilcisi olarak görev
yapıyor. Ersöz’e yine aynı bölgeden 3 kişilik özel bir
pazarlama timi de destek veriyor.
Dünyada bir ilk
Gemlik’teki süpermarket Sarten’in ambalaj
süpermarketi olma vizyonunun ilk somut örneği.
Pilot bir proje olarak hayata geçirilen bu market,
bugün neredeyse bölgedeki tüm zeytin, turşu ve
konserve üreticilerine hizmet veriyor. Mehmet
Ersöz, “Ulaşamadığımız noktalara ulaştık.
Sarten’in süpermarket anlayışı burada yerleşti ve
oturdu” diye konuşuyor.
Sarten’in Gemlik’teki ambalaj süpermarketi
beklentilerimizin üstünde satış hacmine ulaştı. Nakit çalışan süpermarketten müşteriler, istedikleri
ambalaj ürününü ister 1 tane ister 1.000 tane alabiliyor. Burası dünyada da bir ilk uygulama. Ersöz, “İlk
kez bir ambalaj süpermarketi açılıyor ve bir ambalaj şirketi kendi ürettiğini doğrudan son kullanıcısına ulaştırıyor” diyor.
Mehmet Ersöz, Sarten’in bu projeyi hayata geçirirken iki önemli hedefle yola çıktığını söylüyor ve
şöyle anlatıyor: “Birincisi bölgesel çalışan firmalara
ulaşmak ve ihtiyacını karşılamak, ikincisi de hayalindeki kutuyu bize anlatamayan müşterilerin gelip
istediğini görmesini, görerek yola çıkmasını sağlamak. Burada siparişle de ürün sağlıyoruz.”
Hedefte ALO Ambalaj hattı var
Sarten Gemlik’teki süpermarketinden şu anda
tam 72 noktaya satış yapıyor. Müşterileri ister buraya gelip ürünlerini seçerek alabiliyor isterse bir
telefonla Sarten ekibine ulaşıp sipariş veriyor ve
ürününü Sarten teslim ediyor.
Mehmet Ersöz, önümüzdeki dönemde bir ‘ALO
ambalaj hattı’ kurmak hedefinde olduklarını söylüyor. Gemlik’te ilk örneği hayata geçen süpermarketlerin devamının da geleceğini söylüyor. Ersöz,
“Şu anda Adana’daki fabrikamızın böyle bir projesi var. Onlara destek veriyoruz. Önümüzdeki birkaç
yılda süpermarketlerimizin sayısı artacak” diye konuşuyor. S
Sarten, bir
“ambalaj
süpermarketi”
olma vizyonuyla
hareket ediyor.
Bu vizyon
kapsamında
müşterilerine
ambalajla
ilgili her türlü
ürünü, en hızlı
ve en uygun
fiyata sunmak
için çalışıyor.
Geçtiğimiz yıl
bu vizyonun ilk
somut örneğini
Gemlik’te
hayata geçirdi.
Bir ambalaj
süpermarketi açtı.
SARTEN
WORLD
11 yıldır Sarten ailesinde görev
yapan Mehmet Ersöz, son 5 yıldır
Güney Marmara Bölgesi pazarlama
ekibinde müşteri temsilcisi
olarak çalışıyor. Gemlik’teki
süpermarketin sorumluluğunu da o
üstleniyor. Yine bölgeden sorumlu
pazarlama ekibinden 4 profesyonel
daha ona destek veriyor.
ÜRÜN GAMINDA NELER VAR?
Sarten’in Gemlik’te açtığı
süpermarket şu anda gıda
sektöründen müşterileri hedefliyor.
Şu anda da bölgede bulunan tüm
zeytin, turşu ve yemeklik yağ
üreticilerine hizmet veriyor. Mehmet
Ersöz, Bursa’nın İstanbul’dan sonra en
büyük tüketim yeri olduğuna dikkat
çekiyor ve şöyle diyor: “Gemlik’te
gıda üreticisi kayıtlı 300 firma var.
100 tane de kayıt dışı firma olduğu
tahmin ediliyor. Bu bölgede ambalaj
satışında çok yüksek miktarlara
ulaştık. Pazar lideri konumdayız.
Gemlik Bölgesi’ne şu anda yılda
2,5 milyon adet zeytin tenekesi
veriyoruz. Bu rakam her yıl yaklaşık
yüzde 50 düzeyinde artıyor. 1 milyon
adet de turşu tenekesi üretiyoruz.
Bu kategoride burada daha çok aile
şirketleri faaliyet gösteriyor. Hemen
hepsiyle çalışıyoruz.”
Sarten’in çok çeşitli bir ürün
gamı var. İşe sadece teneke ya da
plastik olarak bakmıyor. Kavanoz
kapağından enjeksiyon gruplarına
Gemlik’teki süpermarkette ürettiği
her ürünü doğrudan tüketicisine
ulaştırıyor.
2011/02 - SARTEN WORLD
11
Departmanlarımız / İhracat
Çok uluslu güç
Sarten Avrupa’dan Ortadoğu’ya geniş bir coğrafyaya ihracat yapıyor. Hedefte geçtiğimiz yıl 72
milyon doları bulan hacmi, gelecek birkaç yılda 100 milyon doların üzerine taşımak var. Bu hedefi
gerçekleştirmede en büyük rol ihracat departmanına düşüyor. Farklı milletlerden 13 kişiden
oluşan profesyonel bir ekiple çalışmalarını sürdüren departmanın ise kendine güveni tam. Sarten
Karim Baukhdir, Selen Tabak, Oxana Jelezoglo, Ali Kalan, Ahmad Naser, Seçil Göktaş,
Noemi Ulman Ergün, Cihan Çerçi, Nedim İşcan, Selcan Işık, Naima Chmity
12
SARTEN WORLD - 2011/02
İhracat Direktörü Noemi Ulman Ergün, “İhracatta başarılı olabilmek için sadece iyi bir
satıcı olmanız yeterli değil. İhracat yaptığınız pazarın dilini, kültürünü, iş yapma biçimini
çok iyi bilmelisiniz. Biz ihracat ekibi olarak ihracat yaptığımız pazarları çok iyi biliyoruz
ve çok çalışıyoruz” diyor.
2011/02 - SARTEN WORLD
13
Departmanlarımız / İhracat
S
arten’in gelecek vizyonu net. Gelecek 10
yılda Balkanlar, Doğu Avrupa, Rusya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı kapsayan bölgede güçlü bir ambalaj devi olmayı hedefliyor.
Dolayısıyla ihracata büyük önem veriyor. 2010
yılında yakın coğrafyada 72 milyon dolarlık bir
hacim yaratan Sarten, her yıl yüzde 15 düzeyinde bir büyümeyle bu rakamı birkaç yıl içinde 100
milyon doların üzerine taşımayı öngörüyor.
İlk kez 1998 yılında, Bulgaristan ve Mısır gibi
ülkelerle ticaret yapmak üzere yola çıkan Sarten bugün 13 kişiden oluşan profesyonel kadrosuyla önemli bir ihracat tecrübesine kavuşmuş durumda. Hali hazırda Avrupa, Rusya, CIS
ülkeleri, Afrika ve Ortadoğu’yu kapsayan geniş bir coğrafyaya ihracat yapıyor ve bu pazarlarda, aralarında Reckitt Benkiser, Henkel ve
Unilever gibi çokuluslu devlerin de bulunduğu
250’nin üzerinde irili ufaklı şirkete hizmet veriyor. Sarten’in deneyimli ihracat departmanı
son 2 yıldır Noemi Ulman Ergün’e emanet. 11 yıldır Sarten ailesinin bir ferdi olan Ergün, yeni dönem hedefinde yeni pazarların da olduğuna dikkat çekiyor. “Gelecek 5 yılda Kuzey Afrika, Mısır
ve Suriye, İran, Irak ve Körfez ülkelerine odaklanacağız” diye konuşuyor.
Noemi Ulman Ergün, 11 yıldır
Sarten bünyesinde çalışıyor.
İhracat departmanının
direktörlüğünü ise bundan 2 yıl
önce Zeren Sarıbekir’den devraldı.
Ergün, “Bugünkü başarımız sadece
benim ve sorumluluğumdaki 13
kişilik ekibin başarısı değil. Zeren
hanım başta olmak üzere bizden
önceki isimlerin de bu noktaya
gelmemizde çok önemli katkıları
olduğunu unutmamak lazım” diyor.
“BİRÇOK DİLİ AYNI ANDA KONUŞUYORUZ”
Sarten İhracat Departmanı’nda Türklerin yanı
sıra yabancı profesyoneller de görev yapıyor.
Örneğin Louai Hboubati ve Ahmad Naser Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden sorumlu isimler.
Naima Chmity ve Karim Boukhdir, Afrika ve İran
pazarlarının sorumluluğunu üstleniyor. Oxana
Jelezoglo ise Rusya ve CIS ülkelerinden sorumlu. Noemi Ulman Ergün, “İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Arapça, İtalyanca, Rusça biz burada
pek çok dili bir arada konuşuyoruz” diyor.
Sarten ihracat departmanına destek veren bir
de operasyon departmanı var. Burada görev yapan Sarten çalışanları da dahil ihracatın içinde
olan herkes mutlaka en az bir yabancı dil biliyor.
Noemi Ulman Ergün ihracat departmanını bugünlere taşıyan başarının arkasında ise kültürel
uyum olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:
“Türkiye ya da İstanbul nasıl Avrupa ve Asya
arasında bir köprüyse Türkler de hem Avrupa hem Asya kültürünü anlayabilme becerisine sahip. Ben Macaristanlıyım. Bundan 11 yıl
önce Arap ülkelerine satış yapamıyordum çünkü oradaki kültürü anlayamıyordum. Ancak şimdi Türkiye’de yaşadıktan, burada evlenip çocuk
sahibi olduktan sonra bir anlamda asimile oldum ve şu anda ben de her iki kültürü anlayabiliyorum. Bana göre ihracatta başarılı olabilmek
için sadece iyi bir satıcı olmanız yeterli değil. İhracat yaptığınız pazarın dilini, kültürünü, iş yapma biçimini çok iyi bilmelisiniz.”
HEDEF 100 MİLYON DOLAR
Sarten geçtiğimiz yılı 72 milyon dolar düzeyinde bir ihracat hacmiyle kapattı. Noemi Ulman Ergün 2011 hedefinin 80 milyon dolar olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Gelecek 5 yılda her
yıl yüzde 15 düzeyinde büyüme hedefliyoruz. Bu
sayede birkaç yıl içinde ihracat hacmimizi 100
milyon doların üzerine taşıyacağız.”
Sarten’in ihracat hacmi düzenli olarak artıyor.
Ergün, ihracatta ürün odaklı bir yaklaşımı benimsediklerine dikkat çekiyor. “Örneğin aeresol
kutularını Rusya başta olmak üzere Avrupa pazarına, gıda kutularını Afrika ve Ortadoğu pazarına ihraç ediyoruz” diye konuşuyor.
Rusya, Sarten’in en büyük pazarlarından. Burada bir fabrika yatırımı da bulunuyor. Bugünkü ihracat hacmi 10 milyon dolar düzeyinde olan
14
SARTEN WORLD - 2011/02
Sarten
ihracat yaptığı
pazarlarda
yaklaşık 250
müşteriye
hizmet veriyor.
Bunların yüzde
60’ını KOBİ’ler
oluşturuyor.
Geri kalanı da
Reckitt Benkiser,
Unilever, Henkel
gibi çok uluslu
şirketlerden
oluşuyor. Noemi
Ulman Ergün,
“Müşterilerimiz
arasında 10
milyon dolar
cirosu olanlar
da var 100 milyon
dolar cirosu
olanlar da,
ama biz hepsini
aynı hizmeti
vermeye gayret
ediyoruz” diyor.
Rusya pazarının ardından ikinci büyük pazar 9
milyon dolarlık hacmiyle Bulgaristan. Toplam
ihracat hacminin içinde Suriye, Ürdün ve İngiltere de önemli ağırlığı olan diğer pazarlar.
Sarten tüm bu ülkelerde bugün yaklaşık
250 müşteriye hizmet veriyoruz. Bunların yüzde 60’ının KOBİ’lerden oluştuğuna dikkat çeken Noemi Ulman Ergün, “Geri kalanı da Reckitt
Benkiser, Unilever, Henkel gibi çok uluslu şirketlerden oluşuyor. Müşterilerimiz arasında 10 milyon dolar cirosu olanlar da var 100 milyon dolar
cirosu olanlar da, ama biz hepsini aynı hizmeti
vermeye gayret ediyoruz” diyor.
YENİ PAZARLAR
Sarten’in öncelikli hedefi mevcut müşterilerine verdiği hizmetin hem hacmini hem kalitesini yükseltmek. Bunun yanısıra her yıl yeni müşteriler de kazanıyor. Noemi Ulman Ergün, ayrıca yeni pazarlara baktıklarına da dikkat çekiyor. “Son dönemde örneğin Afrika pazarına
odaklandık. Benim görüşüm Avrupa pazarının
artık doymuş olduğu yönünde. Avrupa’da yüz-
de 10-15 oranında büyümek mümkün değil. Burada yüzde 5’lik büyüme çok önemli bir başarı
kabul ediliyor. Diğer yandan Avrupa pazarında
çok yoğun bir rekabet var. Oysa Afrika ve Ortadoğu gelişmekte olan, yükselen pazarlar ve bu
pazarların gerek kültürünü gerek iş yapma biçimlerini anlayan çok fazla rakip yok. Özellikle
gıda ve kozmetik alanında çok ciddi potansiyel
var. Gana’ya, Nijerya’ya, Kuzey Afrika, Libya’ya
geçtiğimiz yıl çok ciddi oranlarda ihracat yaptık.
Son dönemde Ortadoğu’da sıkıntı var ama bunun geçici olduğunu, sosyo politik olarak bir iyileşme olduktan sonra bu pazarlarda potansiyelin hızla ortaya çıkabileceğini düşünüyoruz” değerlendirmesini yapıyor.
Sarten ihracatta da uygun fiyat anlayışını benimsiyor. Bu nedenle burada da sürekli maliyetlerini kontrol altında tutuyor. Noemi Ulman Ergün şöyle diyor: “Örneğin buradan Suriye ya da
Ürdün’e mal gönderirken kamyonları kullanıyorduk. Petrol fiyatları yükselince lojistik maliyetimiz arttı. Bunun önüne kamyon yerine tren kullanarak geçtik.” S
SARTEN
WORLD
2011/02 - SARTEN WORLD
15
Yurtdışı yatırımlarımız /Sarten Sırbistan
Sarten Sırbistan
hızlı büyüyor
Sarten Balkanlar’daki faaliyetlerini Sırbistan’da kurduğu Sarten Ambalazo doo şirketiyle genişletiyor. Bir
temsilcilik ofisiyle faaliyetlerine başlayan ve 2010 yılının mayıs ayında şirketleşen Sarten Sırbistan, Sırbistan
pazarının yanısıra Bosna, Karadağ, Hırvistan gibi bölgedeki çok sayıda ülkedeki önemli üreticilere hizmet
veriyor. Sarten Ambalazo doo’nun başında 22 yıldır ambalaj sektöründe görev yapan Zoran Milojković var.
Tecrübeli yönetici, hedefin bölgede 2 milyon Euro’luk bir satış hacmine ulaşmak ve burada bir fabrika yatırımı
yapabilmek olduğunu söylüyor.
K
üreselleşen dünyada mal ve hizmetlerin dolaşımında sınırlar giderek ortadan kalkıyor. Bugün dünyanın bir
ucundan bir diğer ucuna, teknolojinin, lojistik
olanakların, akıllı iş modellerinin yardımıyla mal ve hizmet satmak mümkün. Küreselleşme ticarette olduğu kadar insan hayatında da çok önemli değişim ve gelişimlere sahne oluyor.
Zoran Milojković 1960 yılında Sırbistan’ın
küçük şehirlerinden biri olan Paracin’de doğup büyüdü. Burada okudu, burada evlendi,
burada çocukları oldu ve tam 22 yıl yine burada çalıştı. Bugün hala Paracin’de yaşıyor. Evinin hemen yanındaki ofisinden bir Türk şirketinin Balkanlar’daki operasyonunu yönetiyor.
Zoran Milojković ilk kez 2008 yılında Sarten ailesiyle tanıştı. Bölgedeki potansiyeli
görüp fırsatların peşine düşen Sarten yönetimi, yerel pazarı çok iyi tanıyan Milojković’in
deneyimlerinden yararlanmak üzere ondan, temsilci olmasını istedi. Milojković işe
evinin bir odasını ofise dönüştürerek başladı. 2 yıl boyunca buradan Sırbistan’da
ve Bosna’dan Karadağ’a uzanan bölgedeki pek çok pazarda onlarca müşteriye ulaştı. Sarten’in Balkanlar’daki etkinliğini önemli bir noktaya taşımasına yardım etti. Bu performans sonunda Sarten 2010 yılının mayıs
ayında Sırbistan’daki şirketi Sarten Ambalazo doo’yu kurdu.
Sarten Ambalazo doo o tarihten bu yana
hızlı büyümesini sürdürüyor. Milojković hedefin 5 milyon Euro’luk satış hacmine ulaşmak
olduğunu söylüyor. “Kriz bizi biraz yavaşlattı
ama 2012 müthiş bir yıl olacak. Bu hedef ulaştığımızda Sarten’in burada artık üretim yapmasını istiyorum. En büyük hayalim Sarten’in
16
SARTEN WORLD - 2011/02
Sırbistan’da da bir fabrika kurması” diye konuşuyor. Zoran Milojković, Sarten’in Sırbistan ve
bölgedeki faaliyetlerini, yeni döneme yönelik
plan ve hedeflerini Sarten World’e anlattı:
İlk adım 2008’de atıldı
2008 şubat ayında Sarten’de Sırbistan
temsilcisi olarak çalışmaya başladım. Kısa
süre içinde bölgede genişledik. Former Eski
Yugoslavya, Karadağ, Bosna ve Hırvatistan
pazarlarına da yayıldık. Ulaştığımız hacimle
artık Sırbistan’da bir şirket kurmamız gerekiyordu. 2010 yılının mayıs ayında satışlarımızı
artırmak ve buradaki şirketlerle işbirliğimizi
artırmak üzere şirketimiz kuruldu. Sarten yerel bir üretici haline geldi.
Şirketimiz Sırbistan’ın merkezinde Paracin isimli küçük bir şehirde kurulu. Cam fabrikalarının ve en önemli cam ambalaj üreticilerinin yerleşik olduğu Belgrad’a 150 km uzaklıkta bulunuyoruz. Sarten Ambalazo doo’nun
açılışından sonra müşterilerimiz tek bir noktadan hem kavanozu hem açılabilir kapağı
alabilir hale geldi.
Müşteriler memnun
Bugün müşterilerimiz arasında Aretol,
Novi Sad Inerkomerc, PIC Becej, GMP Enteprises gibi şirketler bulunuyor. Bu şirketler Sırbistan’dan. Ayrıca Bosna ve Hersek’ten
Sava Semberija, Fructa Trade gibi şirketlere hizmet veriyoruz. Ribarstvo Rijeka Crnojevića ve Bijelasica Bijelo Polje da
Karadağ’dan hizmet verdiğimiz şirketler arasında bulunuyor.
Müşterilerimiz ağırlıklı olarak meyve ve
sebze üreticileri ile balık endüstrisinden. Sırbistan ve civardaki ülkeler için teneke kutularımızı Sarten Bulgaristan fabrikamız üretiyor. Sarten Bulgaristan ile çok etkin bir işbirliğimiz var. Müşterilerimiz kalitemizden, fiyatlarımızdan ve hızlı teslimat gücümüzden
son derece memnun. Sarten bugün bölgede
güvenilir bir iş ortağı haline gelmiş durumda.
“Şirketimiz
Sırbistan’ın
merkezinde
Paracin
isimli küçük
bir şehirde
kurulu. Cam
fabrikalarının
ve en önemli
cam ambalaj
üreticilerinin
yerleşik olduğu
Belgrad’a 150
km uzaklıkta
bulunuyoruz.
Sarten
Ambalazo
doo’nun
açılışından
sonra
müşterilerimiz
tek bir noktadan
hem kavanozu
hem açılabilir
kapağı alabilir
hale geldi.”
Sırbistan ve bölgesindeki satışlarımızı 2
milyon Euro düzeyine ulaştırmayı hedefliyoruz. Yaşanan kriz bu hedefe ulaşmada biraz
yavaşlamamıza sebep oldu. Ancak 2012’de
Sarten’in Sırbistan’da ve bölgede yüksek bir
büyüme yakalayacağını düşünüyorum. Bu hedefe ulaşırsak burada bir fabrika yatırımı yapabileceğimizi öngörüyorum. Sırbistan’da
temel hammaddelere erişim kolay, işgücü
ucuz var. Ayrıca Sırp hükümeti yeni yatırımcılara önemli destekler veriyor. Diğer yandan Sırbistan ve Rusya bugün ithalat ve ihracat konusunda karşılıklı vergisiz özel bir anlaşmayla çalışıyor. Bu imkandan yararlanıp
Rusya’daki fabrikamıza Sırbistan’dan teneke plakaları ihraç etme konusunda çalışmalarımız var. S
Zoran Milojković
YEREL PAZARIN UZMANI
Zoran Milojković 1960’da Paracin’de doğdu.
Evli ve 2 çocuk babası. Kragujevac’ta ekonomi
okudu. 22 yıl Paracin Sırbistan cam kavanoz
fabrikasında görev yaptı. Burada son 7
yılında ticari direktör olarak görev yapıyordu.
Milojković “Bu görevim bana Sırbistan,
Makedonya, Slovenya, Bosna ve Hersek
ile Karadağ pazarlarını yakından tanıma
imkanı verdi. Müşterilerle, yerel yönetimlerle
ilişkilerimi ve bölgedeki iş anlayışına
yönelik bilgi birikimimi şu anda Sarten
için kullanıyorum. Bana Sarten gibi büyük
bir şirkette çalışma imkanı verdikleri için
Sarıbekir ailesine müteşekkirim” diyor.
Pazarın potansiyeli büyük
Sarten şu anda Sırbistan’da ve bölgede bir
aile markası olmuş durumda. Pazarda et ve
et ürünleri, peynir, boya ve vernik gibi alanlarda müthiş potansiyel var. Sırbistan bugün
Rusya pazarına yönelik gıda ihracatı ve üretiminde önde gelen ülke konumunda. Et ve et
ürünlerinde, 73 ve 99 mm’lik teneke kutulara
yönelik 40 milyon adetlik bir ihtiyaç var. Sarten olarak bu ihtiyaca cevap verebilmek için
yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Çalışan sayımızı artırdık. Ayrıca yeni pazarlara yönelik faaliyetlerimiz var.
2011/02 - SARTEN WORLD
17
muzu eskiden kendimiz üretiyorduk, sonra Sarten ile çalışmaya başladık. Şimdi kutularımızın
büyük bir çoğunluğunu Sarten’den temin ediyoruz. Kendi tesisimizi de çalıştırmadan bekletiyoruz. Eskiden Sarten yoktu. İşimiz daha zordu. Teneke kutuyu bir yerden almamız gerekiyordu. İthal de edemeyeceğimize göre kendimiz yapmaya mecburduk. Oysa şimdi Sarten
işini daha iyi yapıyor, takip ediyor. Sarten ile
çalışmak hem kalite, hem maliyet hem lojistik
avantajı sağlıyor.
Yeni tasarımlarımızı Sarten ile beraber çalışıyoruz. Sarten’in paketleme konusundaki ihtisası bize bu konuda büyük avantaj sağlıyor.
Dış piyasaya verdiğimiz ürünler tarafında da
aynı şekilde Sarten’in tecrübesinden yararlanıyoruz. Sarten’in yeni makine yatırımları, sahip oldukları standartlar bize ihracat tarafında
önemli kapılar açıyor. Örneğin Japonya’ya mal
veriyoruz. Japonlar son derece hassas. Biz yıllarca kendimiz yaparak müşteriyi memnun ediyorduk şimdi Sarten vasıtasıyla bu tedariği yapıyoruz ve bundan da oldukça memnunlar.
Diğer yandan Sarten ile işbirliğimiz yeni ürün
tarafındaki rekabette de bizi güçlü kılıyor. Günümüzde artık yeniliğe açık değilseniz eskiyle
sürdürülebilir bir başarı sağlamak mümkün değil. Teneke eski bir teknoloji gibi görünse de burada da kendi içinde çok sayıda yeniliği hayata geçirmek gerekiyor. Sarten de bunu yapıyor.
Şu anda sarten ile yüzde 95 teneke tarafında
çalışıyoruz. Zaten işimizin büyük tarafı da burası. Ancak plastik alanında da Sarten ile çalışıyoruz. Sarten bu konuda da yatırım yapıyor.
Önümüzdeki dönem daha kapsamlı çalışmayı
düşünüyoruz.
Gıdada ambalaj ne kadar önemli?
Çok önemli. Bu alan insan sağlığıyla doğrudan alakalı olduğu için mutlaka problemsiz
ürün sunmamız gerekiyor. Standartlar belli olmalı, bu standartlar kontrol edilip bütün ürünlerde uygulanmalı. Bu noktada güvenilir bir tedarikçiyle çalışmak kritik önem taşıyor.
Gıda işinde şikayet kötüdür. Bizim için
Sarten’den memnuniyetimizin göstergesi müşterilerimizden hiç şikayet almıyor olmamızdır.
Diğer yandan bugün Türkiye’de hala paketlemesi ucuz olan, aynı sağlık şartlarını yerine getirmeyen ürünlere rağbet eden önemli bir kesim var. Salçada da son zamanlarda bunu görüyoruz. Pet şişe denen, aslında salçayla hiç
uyumlu olmayan, içine koruyucu koyarak rafta
yer bulan ürünler var.
Salça saftır, içinde katkı maddesi yoktur. Sadece domatesin normal rutubeti uçurulur ve
steril bir şekilde doldurulur. İçinde hiçbir katkı maddesi olmaksızın 2 yıl muhafaza edilebi-
GIDA
SEKTÖRÜNÜN
GELECEĞİ
PARLAK
100 MİLYAR TL’LİK PAZAR
Türkiye’de gıda sektöründe
önemli bir merdiven altı
üretim var. Bu nedenle
pazarın büyüklüğü ile
ilgili tahmin yapmak zor.
Diğer yandan çok çeşitli alt
segmenti olan bir pazardan
söz ediyoruz. Et, süt, konserve,
şekerleme, tahıl, bakliyat,
çikolata, meyve suyu, gazlı
gazsız içecek, alkollü içecek
gibi pek çok kategori var. En
az 100 milyar TL düzeyinden
bir büyüklükten söz edilebilir
sanıyorum.
lir. Ancak plastik şişedeki salçanın içine, hem
güneş ışığına açık olduğu hem plastik bir malzemeyle temasta olduğu için koruyucu madde
konuyor. Bu da sağlığa zararlı. Dolayısıyla satın
alırken alınan ürünün ne olduğuna çok iyi bakmak gerekiyor. Bu da toplumun bilinçlenmesi, gelişmesiyle ilgili bir durum. Bu olursa bizim
gibi firmalar da daha iyi, daha sağlıklı ambalaja daha fazla yatırım gayretinde olacaktır. Sadece salçada değil sütte, yoğurtta, ette de aynı
problemler var. Yoğurdu açıkta bıraktığınız zaman çok kısa sürede bozulur. Oysa çok uzun
süre bozulmayan ürünler var. Bu nasıl oluyor
diye bakmak lazım. Avrupa’da bakıyorlar. Örneğin Türkiye’deki likit süt tüketiminin yüzde 95’i
UHT yani sterilize süt. Yüzde 4-5’i günlük süt.
Avrupa’da ise daha kısa ömürlü ürünler satılıyor.
Bizde de öyle olmasını ümid ediyoruz.
İHRACAT POTANSİYELİ
Türkiye’de son derece geniş
bir pazar var. Ancak artık gıda
şirketleri tek başına Türkiye
pazarına odaklanmıyor. Yakın
ya da uzak bölgelere ihracat
yapan, ürünlerini dünya
fiyatlarıyla rekabet ederek
satabilen üreticilerimiz
var. Tarımsal üretimi nihai
ürüne çevirecek sanayimiz
de mevcut. Hammadde
ekonomik bir şekilde
makinelere girdiğinde
Türkiye’de üretilen her
ürün dünyanın her yerine
satılabilir.
SARTEN
WORLD
2011/02 - SARTEN WORLD
21
Müşterilerimiz / Gıda sektörü / Tat
“Problemsiz ürün için
güvenilir tedarikçi şart”
Tat Konserve, Türkiye’nin önde gelen gıda devlerinden. 800 milyon TL’ye ulaşan bir cirosu var. Ana markası
Tat ile bu rakamın önemli bölümünü salça üretiminden elde ediyor. Ayrıca Sek, Maret, Pastavilla gibi
markalarıyla süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri ve makarna gibi gıda sektörünün çeşitli alanlarında da
faaliyette. Tat Konserve Genel Müdürü Güçlü Toker, gıda sektörü için ambalajın kritik önem taşıdığına işaret
ediyor. Doğrudan insan sağlığını etkileyen bir sektörde faaliyet gösterdiklerine dikkat çeken yönetici,
“Mutlaka problemsiz ürün sunmamız gerekiyor. Standartların belli olması, bu standartların sürekli kontrol
edilmesi şart. Bu noktada güvenilir bir tedarikçiye ihtiyaç büyük” diye konuşuyor.
18
SARTEN WORLD - 2011/02
G
ıda, yükselen sektörlerden… İklim dengelerinin değiştiği, nüfusun arttığı, kaynakların azaldığı son yıllarda adından en
fazla söz edilen alanların başında geliyor. Geleceğin stratejik sektörlerinden biri olarak niteleniyor.
Türkiye’nin önde gelen gıda devlerinden Tat
Konserve, Sarten’in son yıllardaki önemli müşterilerinden. Tat Konserve Genel Müdürü Güçlü Toker, gıda sektöründe gidilecek daha çok yol
olduğunu söylüyor. Trendlerin hızla değiştiğine
işaret eden yönetici, “Her alanda yenilik var. İnsanlar yemek konusunda ne kadar tutucu olsalar da belli bir yenilik görmek istiyor. Dolayısıyla
hem üreticiler hem tedarikçiler ürünlerini nasıl
farklılaştıracaklarına, müşterilerine nasıl satacaklarına dair devamlı bir arayış içindeler” diyor.
Tat ve Sarten işbirliğinin merkezinde kalite,
maliyet avantajı ve lojistik olanaklar var. Güçlü
Toker, doğrudan insan sağlığıyla ilgili olan gıda
sektörü için ambalajın kritik bir öneme sahip olduğuna işaret ediyor. “Mutlaka problemsiz ürün
sunmamız gerekiyor. Standartların belli olması,
bu standartların sürekli kontrol edilmesi şart.
Bu noktada güvenilir bir tedarikçiye ihtiyaç büyük” diyor. Sarten’in işini iyi bilen güçlü bir iş ortağı olduğunu söyleyen Toker, “Yeni tasarımlarımızı Sarten ile beraber çalışıyoruz. Dış piyasaya verdiğimiz ürünler tarafında da aynı şekilde
Sarten’in tecrübesi büyük avantaj sağlıyor. Yeni
makine yatırımları, sahip oldukları standartlar
bize ihracat tarafında da pek çok imkan getirdi”
diye konuşuyor.
Tat Konserve Genel Müdürü Güçlü Toker ile
Tat’ın mevcut performansını, yeni dönem hedeflerini, Sarten ile işbirliğini konuştuk.
Türkiye
ambalajlı gıda
konusunda
Avrupa’nın
gerisinden
geliyor.
Avrupa’da satın
alma gücü daha
yüksek. Orada
insanlar yeni
ürüne daha
fazla para
verebiliyor.
Türkiye’de bu,
yavaş yavaş
gelişiyor.
Yeniliğin bir
fiyatı var. Fiyat
algısı değiştikçe
daha çok yenilik
göreceğiz.
SARTEN
WORLD
Türkiye’de gıda sektörünün en büyük oyuncularından birisiniz. Tat bugün pazarda nasıl konumlanıyor?
Pazar payımız ürünlere göre değişiyor. Toplam ciromuz şu anda 700-800 milyon TL düzeyinde. Türkiye’de gıda sektöründe büyük şirketlerden bir tanesiyiz. Pastavilla, Sek, Maret
ve Tat markalarımızla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Pastavilla makarna yapıyor. Sek süt ve
süt ürünleri, Maret et ve et ürünleri, Tat ise salça üretiyor. En ufak işimiz Pastavilla. Toplamda 400 çeşit ürünümüz var. Bunların bazıları zaman içinde yok oluyor. Her yıl 30 yeni ürün piyasaya sunuyoruz.
Büyüme performansınız nasıl gelişiyor?
Son 4-5 yıldır büyüme miktarlarımızı artırıyoruz. Bu yıl yüzde 20 civarında büyüme öngörüyoruz. Şu anda salça tarafında 3 tane fabrikamız var. Harran Ova’da yeni bir fabrika projemiz
var. Bu fabrika devreye girdiğinde 4. fabri- >>
2011/02 - SARTEN WORLD
19
Müşterilerimiz / Kozmetik sektörü / Evyap
“Tutkumuz, işimizi iyi yapmaktır”
1927 yılında Erzurum’da Mehmed Rıfat Evyap tarafından kurulan Evyap, Türkiye’nin önde gelen aile
şirketlerinden. Sabunculuktan kişisel bakım ve temizlik ürünleri alanında bölgesel bir deve giden yolda,
çok sayıda başarı öyküsüne imza attı. Ailenin 3’üncü kuşak yöneticilerinden Mehmed Evyap, başarının
temelinde, yaptığını iyi yapma tutkusu olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Türkiye’den çıkan, Türklerin yönettiği bir şirket olarak daha güçlü ülkelerin şirketleri ve markalarıyla
yarışıyoruz. Bizi motive eden, harekete geçiren, heyecan veren iddia budur.”
22
SARTEN WORLD - 2011/02
Müşterilerimiz / Gıda sektörü / Tat
Gıda sektöründe
ambalaj
çok önemli.
Ürünlerimiz
doğrudan
insan sağlığını
etkiliyor. Bu
nedenle mutlaka
problemsiz
ürün sunmamız
gerekiyor.
Standartlar
belli olmalı, bu
standartlar
kontrol edilip
bütün ürünlerde
uygulanmalı. Bu
noktada güvenilir
bir tedarikçiyle
çalışmak kritik
önem taşıyor.
SARTEN
WORLD
kamız olacak. Diğer segmentlerdeki üretimlerimizle birlikte toplam fabrika sayımız 7 adet. Hedefimiz müşterilerimize daha fazla alternatif,
daha çok yeni ürün sunmak. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor.
Şu anda faaliyette olduğumuz işlerde çok
ciddi rakamlara ulaşmış değiliz. Örneğin süt ve
süt ürünlerinde 250 milyon TL’ye yaklaşan bir ciromuz var. Piyasada bugün 1 milyar TL’lik hacim
yaratan üreticiler var. Dolayısıyla daha gidecek
yolumuz çok. Bu, her alanda büyüme potansiyelimizin olduğuna işaret ediyor.
İhracata da başladınız. Burada yeni dönem
hedefiniz ne yönde?
İhracat tarafı çok yeni gelişiyor. İhracatımızı
artırmak yönünde imkanlarımız büyük. Bu konuda da çalışmalar yapıyoruz, yeni planlarımız
var. Bazı girişimlerimiz oldu. Neticelerini alacağız. Daha çok salça-aseptik salça ihraç ediyoruz. Daha çok “business to business” müşterilerimiz var. Ortadoğu’yu en kolay açılacağımız
pazar olarak görüyoruz. Avrupa’ya, Rusya ve
Uzakdoğu’ya bakıyoruz. Buralarda marka yaratmamız gerekiyor. Fason üretim başka bir iş. Çok
yeni Irak pazarına girdik. Türki Cumhuriyetler’de
ürünlerimiz daha fazla satılmaya başladı. Afrika
öne çıkan bir diğer pazarımız. Buraya ihracatımız salça ve makarna ağırlıklı. Şu anda ciromuzun yüzde 10’u ihracattan geliyor. Yeni dönemde
bu oranı daha da artırmak istiyoruz. Önümüzdeki 3-5 yılda yüzde 25-30’e çıkarabileceğimizi düşünüyorum.
Sarten ile ne kadar zamandır çalışıyorsunuz?
Sarten ile yıllardır çalışıyoruz. Teneke kutu-
TRENDLER DEĞİŞİYOR
FARKLILAŞMA ÖNEMLİ
Her alanda yenilik var.
Trendler değişiyor. Bazen
daha ufak paketler trend
oluyor bazen daha büyük
paketler. Kolay açılabilir,
baskılı-baskısız gibi ufak
tefek de olsa nihai üründe
değişiklikler sık sık oluyor.
İnsanlar yemek konusunda ne
kadar tutucu olsalar da belli
20
SARTEN WORLD - 2011/02
bir yenilik görmek istiyor.
Dolayısıyla hem üreticiler
hem tedarikçiler ürünlerini
nasıl farklılaştıracağına,
müşterisine nasıl satacağına
dair devamlı bir arayış içinde.
Biz örneğin en son geçtiğimiz
yıl, en önemli ürünümüz
olan salçada yeni bir baskı
tasarımına gittik. Son derece
de başarılı oldu.
AVRUPA’NIN
GERİSİNDEYİZ
Salça Türk tüketicisi için çok
önemli bir ürün. Avrupa’da
neredeyse diş macunu
kıvamında salça satılıyor.
60-70 gramlık paketler var.
Onların tüketim alışkanlıkları
farklı. Örneğin orada da
ketçap bizdekinden çok daha
fazla tüketiliyor. Türkiye
ambalajlı gıda konusunda
Avrupa’nın biraz gerisinden
geliyor. Avrupa’da insanların
satın alma güçleri daha
yüksek. Orada insanlar
yeni ürüne daha fazla para
verebiliyor. Türkiye’de
bu, yavaş yavaş gelişiyor.
Yeniliğin bir fiyatı var. Fiyat
algısı değiştikçe daha çok
yenilik göreceğiz.
ca genel anlamda yönetim anlayışı, yönetim kalitesi olarak da birbirimizi çok iyi anlıyoruz” diyor.
Mehmed Evyap ile Evyap’ın heyecan verici
başarı öyküsünü, yeni döneme yönelik plan ve
hedeflerini konuştuk:
Evyap ne zaman kuruldu? Hikayeniz nasıl
başladı?
E
vyap, yıllık 1 milyar TL’ye ulaşan iş hacmiyle kişisel bakım ve temizlik alanında sadece Türkiye’nin değil, yakın coğrafyada
bölgenin önde gelen şirketlerinden. Bir aile şirketi olan Evyap’ın üçüncü kuşak temsilcilerinden
Mehmed Evyap, iş hacminin yarısının yurtdışından geldiğini, 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yaptıklarını söylüyor. “Türkiye’den çıkan, Türklerin yönettiği bir şirket olarak markalarımızla daha güçlü ülkelerin şirketleri ve markalarıyla yarışıyoruz.
Bizi motive eden, harekete geçiren, heyecan veren iddia budur” diye konuşuyor.
Evyap son 8 yıldır, başta aeresol kutular olmak üzere ambalaj tedarikçisi olarak Sarten ile
kesintisiz bir işbirliği içerisinde. Mehmed Evyap, Sarten ile Evyap’ın DNA’larının uyum içinde
olduğunu söylüyor. “Sarten ile ilişkimizin başladığı yer, alanındaki uzmanlığı ve liderliğidir. Ayrı-
-Evyap 1927’de Erzurum’da, dedem Mehmed
Rıfat Evyap tarafından kurulmuş. Mehmed Rıfat Evyap son derece girişimci bir insan. Babası Bağdat’ta kadıymış, dolayısıyla çocukluğunu Bağdat’ta geçirmiş. Sonra orası kaybedilince savaşta tekrar Türkiye’ye, Erzurum’a dönmüşler. Rıfat bey de çeşitli işler denemiş. Girişimciliğinin altını çizmek istiyorum. Örneğin
Erzurum’un ilk fotoğraf stüdyosunu açmış. Noterlik yapmış. Babamın ifadelerinden hatırladığım kadarıyla tütün ticareti yapmış. En sonunda
da sabun işinde karar kılmış. Ailenin güven duyduğu veya ilham aldığı kişilerden alınan tavsiyeye uyarak sabun işi yapmaya karar vermiş. Evinin bahçesinde, “sergi sabunculuğu” dediğimiz
geleneksel sabunculukla ilk kalıp sabunu üretmiş. Evyap’ın başlangıç noktası burası olmuş.
Sergi sabunculuğu bugünkünden çok farklı bir
teknik. Sabun pişirildikten sonra yere dökülüyor,
yerde kurutuluyor, sertleşiyor ve kesiliyor. Yerden kazınarak alınıyor. Mehmed Rıfat bey bu sabunculuğu yapmak için know-how edinme ihtiyacı hissediyor. O dönemde Alman ve Rus sabunculuğu ileride. Rıfat bey Erzurum’da, bir Rus sabun fabrikasında çalışmış Abdullah Hamidov adlı
bir Kazak Türkü’nün olduğunu öğreniyor. Onunla
telgrafhanede buluşuyor. Sayın Hamidov para
istiyor, Rıfat beyde de para tam çıkmıyor herhalde ki eşinin düğünde gelen altınlarını satıp onları
Hamidov’a veriyor ve ilk know-how’ı satın alıyor.
1998 yılında, Rıfat bey vefat ettikten 5-6 yıl
sonra bir gün yine böyle şirketin ilk günleriyle ilgili bir röportaj yapılıyor. Eski pazarlama koordinatörümüz Ahmet Bey, Rıfat Bey’in eşi Hedise Hanım’a bu olayı soruyor. “Efendim, Rıfat bey
ilk sermaye olarak sizin altınlarınızı satmış” diyor. Hedise Hanım, “Ben öyle bir şey bilmiyorum” diye cevap veriyor. Ne kadar üsteleseler
“Ben hatırlamıyorum olmadı öyle bir şey” diyor.
Röportaj bitince babam Hedise Hanım’a “Anne
sen bizi yalancı yerine koydun, doğru değil mi”
diye tekrar soruyor. O da “Oğul anlatıp da babanızı küçük düşürmek istemedim” diyor. Bu Anadolu kadınının, büyüklerimizin, asaletine önemli bir örnek.
İstanbul’a ne zaman geliniyor?
Erzurum üretim için zor bir yer. Türkiye’nin
ticaret merkezi olan İstanbul’a uzak, ne >>
Sarten’in hem
teneke işinde
uzmanlığı var
hem Türkiye
ve bölgede bu
alanda lider
konumda. Kapasite
olarak da güçlü.
Bugün
küçümsenmeyecek
hacimlerimiz var
ve bu hacimleri
kapasite ve
uzmanlık olarak
bizi tatmin
etmeyecek bir iş
ortağına emanet
edemeyiz. Sarten
ile ilişkimizin
başladığı yer
alanındaki
uzmanlığı ve
liderliğidir. Ayrıca
genel anlamda
yönetim anlayışı,
yönetim kalitesi
olarak da birbirimizi
çok iyi anlıyoruz.
SARTEN
WORLD
2011/02 - SARTEN WORLD
23
Müşterilerimiz / Kozmetik sektörü / Evyap
üretmek ne satmak için uygun değil. Ekonomik
açıdan çok dinamik de değil. Mehmed Rıfat Bey
1942 yılında 2. Dünya Savaşı sürerken, bütün İstanbul savaş nedeniyle Alman işgali yaşamaktan korkarken yollara düşüyor. 3 çocuğuyla beraber İstanbul’a geliyor. Savaştan sonra 3 çocuk daha İstanbul’da doğuyor. İstanbul piyasasına atılıyor.
İstanbul piyasasında ilk yıllar zorlu geçiyor
çünkü burada farklı bir çalışma sistemi ile karşı
karşıya kalıyor. Önce bu sisteme adapte olmaya
çalışıyor. O dönem Türkiye ekonomisinin de zorlu zamanları.. İstanbul’da rekabet yoğun. Daha
sonra çok genç yaşta amcam Fethi Bey ve babam Fikret Bey işe katılıyor. Şirket 1950’li yıllarda ilk kozmetik ürünlerine başlıyor. Krem, traş
sabunu, traş kremi üretimi başlıyor. Böylece Evyap ile Sarten’i bir araya getiren ürünlerin de ilk
adımları atılmış oluyor.
Sonraki yıllar nasıl gelişiyor?
Evyap’ın ilk kozmetik ürünü Arko traş sabunu.
Türkiye’nin 60-70’li yılları iniş çıkışlarla geçiyor.
Bu iniş çıkışlar şirketin performansına da yansıyor. Dolayısıyla bu sıkıntılar içerisinde sancılı bir
büyüme süreci devam ediyor. Fakat aile büyüklerimiz mesleğe çok büyük bir adanma gösteriyor. Patron gibi değil ustabaşı gibi çalışıyorlar.
Böyle çalışınca zaman içerisinde hep ileri doğru gidiliyor. Yatırımlar artırılıyor. Ailenin son derece mütavazi bir tarzı var, dolayısıyla para kazanılan yıllar paralar yeni yatırımlara döndürülüyor. Yine ailemizin, değerleri gereği vergi kaçırması mümkün değil. Vergiden kaçınma için
de teknik bilgi eksiği var. Dolayısıyla kazanılan
para hep yatırıma gidiyor. Büyüklerimin bir özel-
EVYAP SABUN
VE KİŞİSEL
BAKIM ALANINDA
BÖLGESEL
GÜÇLERDEN BİRİ
KONUMUNDA.
FAALİYET ALANI
TÜRKİYE MERKEZ
OLMAK ÜZERE,
TÜRKİYE’NİN
YAKINLARINDAKİ
BÜTÜN GELİŞMEKTE
OLAN PAZARLAR.
POLONYA VE
RUSYA’DAN
SUDAN’A İNEN,
SIRBİSTAN’DAN
ARNAVUTLUK,
KAZAKİSTAN’A
UZANAN BİR
COĞRAFYADA
EVYAP, KATI SABUN
İŞİNİN LİDERİ.
SARTEN
WORLD
liği de mükemmeliyetçilik ve detaycılıktır. Mükemmeliyetçilik ve detaycılık patronun kendisinde olunca fabrika da teknik açıdan, sanayicilik açısından, kalite açısından o dönemin mümkün olan en iyi teknolojisiyle gelişmeye başlıyor.
İşi biliyorlar, para oldukça işe yatırıyorlar. İster istemez Evyap’ın bugünkü konumuna doğru yolculuğu, Türkiye’nin ekonomik ortamının
sıkıntılarına, istikrarsızlığına rağmen ivmelenerek devam ediyor. Bu yolda şirketin de ailenin de çok sıkıntılardan geçtiği seneler de oluyor tabii.
Şirketin tarihinde en önemli dönüm noktaları neler?
1980’den sonra Turgut Özal döneminde, Türkiye’nin hem içindeki hem dışındaki resim değişmeye başlıyor. Daha liberal ekonomi, üretmek
daha kolay, ihracata teşvik derken İran-Irak savaşı Evyap’ın dönüm noktalarından biri oluyor.
Savaşta İran’daki sanayi tahrip oluyor. İhale
açıp sabun satın almak istiyorlar. Evyap ailesi o
dönemde bu işin zorluğunu, risklerini göze alıp
bu ihalelere katılıyor, kazanıyor ve ilk ciddi ihracatı yapıyorlar. Türkiye’nin esasında, Türk sanayicilerinin yüzde 60’ı ihracat yapmayı ilk kez
İran-Irak savaşında öğrenmiştir. Ya İran’ın ya
Irak’ın tahrip olan sanayilerinin yerine o ülkelere genellikle devlet kuruluşlarına mal satarak
öğrenilmiştir.
Evyap buraya yaptığı ihracattan kazandığını da yine işe yatırıyor. 80’lerin sonunda bu kez
Sovyetler Birliği ekonomisinde sanayiler tahrip olup büyük dışarıdan alımlar başladığında
yine burada da bu ihtiyacı cevaplayan şirket sabunda Evyap oluyor. Bunu da gayet iyi kullanı-
“SARTEN İLE DNA’LARIMIZ UYUŞUYOR”
8 YILDIR KESİNTİSİZ İŞBİRLİĞİ Sarten
ile 2003 yılından beri sürekli gelişen
bir işbirliği içindeyiz. Aradan geçen 8
yıla çok şey sığdı. İşbirliğimiz tenekeyle
başladı, son 3 yıldırsa pet ve polietilen
şişeler, sıvı sabun bidonları gibi alımlar da
yapıyoruz. Sarten özellikle aeresol kutular
işimizin can damarlarından.
BİRBİRİMİZİ ANLIYORUZ Sarten’in
hem alanında uzmanlığı var hem
Türkiye’de ve bölgede bu alanda lider
konumda. Kapasite olarak da güçlü. Her
ne kadar küresel bir şirket olmadığımızı
söylesem de bugün küçümsenmeyecek
hacimlerimiz var ve bu hacimleri kapasite
ve uzmanlık olarak bizi tatmin etmeyecek
bir iş ortağına emanet edemeyiz. Sarten
24
SARTEN WORLD - 2011/02
ile ilişkimizin başladığı yer alanındaki
uzmanlığı ve liderliğidir. Ayrıca genel
anlamda yönetim anlayışı, yönetim
kalitesi olarak da birbirimizi çok iyi
anlıyoruz.
AMBALAJ NEDEN ÖNEMLİ?
Perakendecinin rafında çok ürün var.
Pahalısı da var, imajlısı da var. Kaliteli
bir ambalaj tek başına bir satış sebebi
değil ama iyi bir konseptin, iyi bir fikrin
içerisinde çok güzel, çekici, yenilikçi bir
ambalaj tasarımı sattırıcı faktörlerden biri
olabilir. Örneğin duş jelinde şişenin güzel
tasarlanmış bir şişe olması önemlidir.
Güzel şişeler de bazen yapması zor
şişelerdir. Dolayısıyla ambalajda hem
iyi bir tasarımın ortaya çıkmasına katkı
vermek hem onun güvenilir ve düzenli
tedariğini sağlıyor olmak çok önemli.
YENİLİĞE AÇIK VE GÜÇLÜ Sarten
bugün Türkiye’nin en önemli ambalaj
gruplarından biri ve DNA’larımız
uyuşuyor. Sarten’in bizim için değerli
olan yönlerinden biri de her zaman
işine yatırım yapmaya, yeni şeyler
denemeye açık ve bunu da yapacak
gücü olmasıdır. Ambalaj bugün genel
anlamda Türkiye’nin iyi sektörlerinden.
Ülkemizdeki ara madde yatırımının azlığı
nedeniyle önemli miktarda hammadde
ithal etmek durumundayız. Bugün cari
açığımızın en önemli nedeni de budur.
Ambalaj sektörü bugün belli bir seviyede
ama gidecek daha çok yol var.
Mehmed Evyap, “Kendimi bildim bileli işin içindeyim” diyor. 21 yaşından beri şirkette tam zamanlı olarak çalışan
yönetici, şu anda icra kurulu başkanlığını yürütüyor. Ablası Ayşe Evyap Arın tedarik zincirinden sorumlu grup
başkanı ve icra kurulu üyesi olarak görev yapıyor. Kızkardeşleri 25 yaşındaki Zeynep Evyap da kısa süre sonra
aile şirketinde göreve başlayacak.
yor. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla beraber
bütün komünist blokta serbest ticaret dönemi
başlayınca, uluslararası şirketlerin düzenli orduları gelip kurulup orada yer alana kadar Evyap, bir marka bilinirliği sağlıyor. Derken talep
geliyor, talebe iyi cevap veren Evyap, Duru markasıyla Türkiye dışında bilinirlik kazanıyor. Sonra Arko markası da bu ülkelere giriyor.
ye merkez olmak üzere Türkiye’nin yakınlarındaki bütün gelişmekte olan pazarlar. Polonya ve
Rusya’dan Sudan’a inen, Sırbistan’dan Arnavutluk, Kazakistan’a uzanan bir coğrafyada Evyap,
katı sabun işinin lideridir. Traş ürünlerinde önde
gelen oyunculardan biridir. Yıllık 1 milyar TL civarında bir ciro var. Bu büyüklüğümüzün yarıdan
fazlası yurtdışı pazarlardan geliyor.
Bugün ihracatta hangi noktaya geldiniz? Toplam kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz? Nasıl
bir stratejiyle hareket ediyorsunuz?
Yeni dönem planlarınız nasıl? Gelecekte
Evyap’ı nerede göreceğiz?
Dünyanın 106 ülkesinde sabun satıyoruz
ama bir küresel konumdan bahsetmek doğru
olmaz. Türkiye’de birkaç parti mal satan kendine ihracatçı diyor. Her yıl biraz satan uluslararasıyım diyor. 15-20 ülkeye satan küresel oluyor. Bizim küresel olma gibi bir durumumuz yok. Evyap sabun ve kişisel bakım alanında bölgesel güçlerden biri. Faaliyet alanı Türki-
Biz uzun süre bir sabun şirketi olarak bilindik, bildik, yaşadık. İlk ürünümüz olan sabunumuzun markası Duru uzun süre şirketin önünde gitti. Şimdiyse sabuncu kimliğinden sabunu
da içine alan kişisel bakım ve kişisel temizlik şirketi kimliğine gitmeye çalışıyoruz. Bu gidiş için
duş jeli, traş kremi, cilt bakımı, bebek bezi ve
parfüm gibi işlermiz bizim için önemli. Sabundaki iddiamızdan hiçbir zaman vazgeçmiş >>
Dünyada
emtialaşma en
önemli mesele.
Bu, tüketiciye
sunulan ürün
ve hizmetlerin
geniş ölçüde
birbirine
benzemesi,
aynılaşması
anlamına
geliyor. Durum
böyle olunca,
hizmet kalitesi
arasındaki fark
azalıyor ve
olay tamamen
fiyata bağlı
hale geliyor.
Her yıl yönetim
kalitemizi,
ürünlerimizin
kalitesini
artırmak,
hata oranımızı
düşürmek,
sıfır hataya
yaklaşmak
durumundayız.
Artık daha
iyi üreterek,
daha verimli
olarak fiyat
artıramadığımız,
kârlılıĞI
koruyamadığımız
bir dünyanın
içerisindeyiz.
O halde
farklılaşmalıyız.
SARTEN
WORLD
2011/02 - SARTEN WORLD
25
Müşterilerimiz / Kozmetik sektörü / Evyap
Bu yıl ve sonrasında yeni yatırım planınız var mı?
değiliz. Bu iddianın arkasını boşaltmaya da hiç
niyetimiz yok. Ancak iş dünyasında büyüme hepimizin ekmeği suyu. Büyüme için komşu alanlara doğru geçmek de büyümenin en risksiz, en
sürdürülebilir yolu. Sabundan başlayıp sabunun
bütün komşu alanlarını içeren kozmetiğe ve diğer hijyenik ürünlere girmiş durumdayız. Katı
sabun işi şu anda hala en büyük işimiz. Ciromuzun yarısının hemen altında. Yeni dönemde kişisel bakım ve kozmetikçi kimliğimizin altını daha
kalın çizmek istiyoruz.
Yeni yatırım planlarımız elbette var. Zaten Türkiye gibi bir ülkede, böyle bir bölgede olup yeni
yatırım planınız yoksa sorun var demektir. Bu
kötü haber olur. Evyap Grubu’nda şu anda hızlı tüketim kişisel bakım işimizde bebek bezi kapasitemizi genişletmekle meşgulüz. 2011 yılında bir
kapasite artışı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bebek bezi pazarı büyük ve aynı zamanda çok rekabetçi bir pazar. Bu pazara biz Türkiye pazarını hedef alarak girdik. Türkiye pazarında yoğun
bir rekabetle karşılaştık. Bu rekabette ürünümüzü rafta ve pazarda belli bir noktaya getirdik. Bunun yanı sıra da ürünümüzün kalitesiyle yurtdışı pazarlardan da talep aldık. Bu kategoride ayrıca özel marka ve kontrat üretimlerimiz de var. Elbette kozmetik kategorilerimizin içerisinde başka yeni kapasite artışları var.
Hızlı tüketim dışında bir işimiz daha var. Evyap’ı
tanıyanlar genelde kişisel bakım işleriyle tanıyorlar ama bizim bir de liman işletmeciliği işimiz var.
Sabun için en iyi lokasyon deniz kenarıdır. O
yüzden biz İzmit’te deniz kenarı arsalar, araziler
almıştık. İlerleyen dönemlerde gördük ki sabun
fabrikası dağın başında da olur limancılık, lojistik gelişen alanlar. Bu deniz kenarı arazilerde sabun fabrikası yapmak yazık olur dedik ve limancılık işine girdik. Önce depolama ile başladık. Dikey
enregrasyondu. Sabunun ana girdisi olan yağları depolamak için bir liman yaptık. Rakiplerimize
de hizmet vermeye başladık. Yemeklik yağ üreticilerine de hizmet verdik. Sonraki yıllarda işin içine girince konteyner pazarının da limancılık işinde büyüme vadeden bir pazar olduğunu gördük.
Konteyner işletmeciliğine yatırımlar yaptık. Evyap Port şu an Doğu Marmara’nın önde gelen konteyner limanı konumunda. Türkiye’nin de en hızlı
büyüyen en dinamik konteyner terminallerinden
bir tanesi. Küçük iş diyeceğimiz bir hacmi çoktan
aştı. Limancılıkta yatırım bitmez. Burada da yatırım yapmaya devam edeceğiz. S
“KENDİMİ BİLDİM BİLELİ İŞİN İÇİNDEYİM”
BABAM VE AMCAM ÇOK ÇALIŞTI
Ben icra kurulu başkanı olarak görev
yapıyorum. Amcam Fethi Bey yönetim
kurulu başkanımız. Ailemizin en büyük
ferdi olan babam Fikret Bey aile büyüğümüz
ve liderimiz. Yönetim kurulu başkanlığı
görevinden geçen yıl ayrıldı. Fikret Bey
ve Fethi Bey bizde tam ikinci kuşak gibi
değiller. İşe çok erken yaşta girmiş olmaları
nedeniyle onlar bir nevi bir buçuk kuşaklar.
İşin büyüklüğünün keyfini sürmek, gücünü
kullanmaktan çok meşakkatini, mücadelesini
26
SARTEN WORLD - 2011/02
yaşadıkları için onlara klasik bir ikinci kuşak
dememeliyiz. Çok çalışmışlar.
21 YAŞINDA BAŞLADIM Ben kendimi
bildim bileli işin içindeyim. Herhalde
üniversitenin son 1-2 yılından itibaren, 21
yaşından beri şirkette tam zamanlı olarak
çalışıyorum. Şu anda icra kurulu başkanlığını
yürütüyorum. Ablam Ayşe Evyap Arın
tedarik zincirinden sorumlu grup başkanı
ve icra kurulu üyesi olarak görev yapıyor.
Üçüncü kuşak gençleri de bekliyoruz.
Kızkardeşim Zeynep 25 yaşında. Üniversiteyi
bitirdi. 2 yıl grup dışında çalıştı. Şimdi
transfer görüşmeleri sürüyor. Yeni nesil biraz
pazarlıkçı.. Ben küçükken yazın, babam saat
9 gibi evden çıkarken ortalıkta yakalarsa
tutar kolumdan fabrikaya götürürdü.
Gereğinde CEO gereğinde ustabaşı olarak
çalıştıkları için çok hareketliydiler, yerlerinde
durmazlardı. Ama ben çocuktum, sıkılırdım.
O yüzden yaz sabahları babam beni
bulamasın diye erkenden evden kaçmaya
çalışırdım.
Müşterilerimiz / Endüstriyel Ambalaj / Total
“Standartlar bizim için önemli”
Dünya devi Total, endüstriyel ambalaj alanında Sarten’in önemli müşterilerinden. Türkiye’de faaliyete
başladığı 1992 yılından bu yana Sarten ile çalışan şirket, yılda 50 bin tonluk bir kapasiteye sahip. Total
Türkiye Lojistik Direktörü Yaşar Taşkıran, “Standartlar bizim için önemlidir” diyor. Ambalajın ve ambalajı
kendileri için üreten firmanın belli standartların üzerinde olması gerektiğine dikkat çekiyor. “Kaliteli
üretim ve zamanında teslimat bizim için çok önemli. Sarten büyüklüğü, kalitesi ve fiyat avantajı ile en iyi iş
ortaklarımızdan” diye konuşuyor.
D
ünyanın 5’inci büyük petrol ve gaz şirketlerinden Total, 5 kıtada, 130 ülkede
arama ve üretim, rafinaj ve dağıtım ve
kimya ve petrokimya alanlarında faaliyet gösteriyor. Günlük 2.28 milyon varil ham petrol ve
gaz üretiyor. Dünyada 25 adet rafineriyi kontrol
eden şirketin yaklaşık 16 bin 300 istasyonu ve
96 bin 400’e yaklaşan çalışanı bulunuyor.
Hazar Bölgesi petrolünün Türkiye üzerinden
tahliyesini sağlayan BTC Petrol Boru Hattında
yüzde 5 hisseyle proje ortağı olarak konumlanan Total, 1992 yılından bu yana Türkiye’de. Yaklaşık 450 istasyonluk dağıtım ağı ve yüzde 6 düzeyindeki pazar payıyla Türkiye’de de akaryakıt,
madeni yağ ve LPG pazarının önemli oyuncularından biri olarak konumlanıyor.
Total Lojistik Direktörü Yaşar Taşkıran, Total
Grubu’nun yeni dönemde Türkiye’de büyüme planında olduğuna dikkat çekiyor. “Şu anda 40 bin
tonluk üretimi aşmış durumdayız. Mevcut trend
yıl sonunda 50 bin tonlara ulaşabileceğimizi gösteriyor. Yüzde 10’un üzerinde pazar payımız var.
Arkadaşlarımız son dönemde çok iyi bir pazarlama faaliyeti yürütüyor. Payımız da giderek artıyor” diye konuşuyor. Yaşar Taşkıran ile Total’in
Türkiye’deki performansını, yeni döneme yönelik
plan ve hedeflerini, Sarten ile işbirliğini konuştuk:
Total ne kadar zamandır Türkiye’de? Performansı nasıl gelişiyor?
Total 1992 yılından beri Türkiye’de faaliyetini
sürdürüyor. Faaliyet alanı akaryakıt pazarlama,
madeni yağ üretimi pazarlama, LPG, otogaz pazarlama. Türkiye’de 500 çalışanımız var. Şu anda
yıllık 40 bin tonluk üretimi aşmış durumdayız.
Bu yılki trend itibarıyla 50 bin tonlara gidiyoruz.
Mevcut trend yıl sonunda 50 bin tonlara ulaşabileceğimizi gösteriyor. Yüzde 10’un üzerinde
pazar payımız var. Arkadaşlarımız son dönemde çok iyi bir pazarlama faaliyeti yürütüyor. Payımız da giderek artıyor.
Sizin sorumluluk alanınızda neler var?
Ben lojistik direktörü olarak madeni yağ tesisimizin dışında tüm akaryakıt terminallerin- >>
2011/02 - SARTEN WORLD
27
Müşterilerimiz / Endüstriyel Ambalaj / Total
den sorumluyum. Ayrıca joint venture olarak işlettiğimiz bir LPG depomuz var. Nakliye, taşıma işimiz var. Burada hem akaryakıt hem madeni yağ
hem LPG taşımacılığı yapıyoruz. Bir diğer aktivitemiz de teknik müdürlük adı altında Total’in istasyonlar dışındaki tüm projeleri, yatırımları ve
bakımları. Bütün bunlar da benim sorumluluğunda. LPG’de 90 adet araçla hizmet veriyoruz. Akaryakıtta dağıtım istasyonlarımıza dağıtım yaptığımız 35 aracımız var. Madeni yağda da dağıtım faaliyetlerimizi sürdürecek sayıda kendi kontrolümüzde olan araçlarımız bulunuyor. Hedefimiz daima ürünü sağlıklı ve emniyetli biçimde son noktaya ulaştırmak.
Yeni yatırım planınız var mı? Gelecek hedefleriniz ne yönde?
Madeni yağ tarafında sürekli büyüme paralelinde tesisimizde de gerekli yatırımları yapıyoruz. Yeni üretim tankları ilave ediyoruz, depolarımızı büyütüyoruz ya da yeni dolum makineleri alıyoruz.
Akaryakıt tarafında bugün iki tesisimizi Shell
ile ortak işletiyoruz. Burada bir joint venture
yaptık. Bu bugünkü rekabet ortamında biraz
soluk almamızı sağlayan bir proje oldu. Yüzde
100 Total’in mülkiyetinde ve işletmesinde olan
“INHOUSE
ÜRETİM
PLANLIYORUZ”
Madeni yağın dağıtım
noktasına ulaştırılması
zorlu bir süreç. En uzak
noktadaki dağıtım noktamıza
olan yolculukta ambalajın
stabilitesini koruması
gerekiyor. Bu anlamda da
ambalajın kaliteli olmasının
ikinci bir önemi ortaya
çıkıyor. Yeni dönem için
bir projemiz var. Şu anda
geldiğimiz hacim itibarıyla
ambalajı “inhouse” üretmek
istiyoruz. Henüz ne zaman
yapacağımız netleşmiş
değil ama hedefimiz bu
doğrultuda. Bu üretim
tarzının bizi birçok
konuda rahatlatacağını
düşünüyorum. Çünkü
buradaki en büyük sıkıntı,
ambalajda hava taşıyorsunuz.
20 litrelik bir hacim işgal
ettiğiniz bir yerde 20 litre de
hava taşıyorsunuz.
Samsun ve Gebze tesislerimizi 2010 yılında Sadaş adı altında yapılandırdık. Yüzde 50-50 Shell
ile ortak olduk. Marmara Ereğlisi’ndeki butan
gaz dediğimiz LPG tesisimiz de bir joint venture uygulamasıdır. Orada da İpragaz ile ortaklığımız var.
Günümüzde müşterinin beklediği bir fiyat
aralığı var. Bunu sağlayabilmek için her noktada yapılabilecek tüm tasarrufları yapmak durumundasınız. Bu trend gayet tabii dünyanın birçok ülkesinde de böyle. Şirketler ticari olmayan
faaliyetlerini optimize edebiliyorlar.
Lojistik tarafında, daha emniyetli olabilmesi için akaryakıt dağıtımını mümkün olduğu kadar kendi bünyemizde yapmaya çalışıyoruz. Burada henüz yüzde 50’lilere ulaşamadık. Kullanımımızda olan araçlar maliyet açısından yüksek
ama kalite açısından da yüksek. Yeni dönemde
araç sayımızı artıracağız. Stratejik olarak ise
Total’in faaliyetleri zaten ortada.. Gerek adet
istasyon sayısı gerekse hizmet kalitesiyle güçlü bir dağıtım ağına sahip. Bu ağı yeni dönemde
daha da genişleteceğiz.
Sarten ile ne kadar süredir çalışıyorsunuz?
Total’in Sarten’i tercih etmesinin en önemli
sebepleri nelerdir?
2009 yılında son sözleşmeyi yaptık ama uzun
zamandır birlikte çalışıyoruz. 1992 yılından bu
yana Sarten ile muhtelif anlaşmalarda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yani aslında Total kurulduğu yıldan bu yana Sarten ile stratejik ortaklığını sürdürüyor diyebilirim. Bugün plastik ambalajlar, metal teneke kutular dahil tüm ambalajlarımızı Sarten üretiyor. Yüzde 100 Sarten ile
çalışıyoruz. Yarım litreden 7 litreye kadar plastik ambalajlarımızı, 20 litrelik plastik ambalajlarımızı, ağırlıklı olarak 16 kg’lık teneke ambalajlarımızı Sarten üretiyor.
Sarten’i seçmemizin en önemli sebebi büyüklüğü… Bu büyüklük nedeniyle kendi içlerindeki
optimizasyon bize fiyat avantajı sağlıyor. Kalite
sistemlerini kurabilmiş durumdalar ve bu çerçevede de sorun yaşamıyoruz. Temel olarak kaliteli üretim ve zamanında teslimat Sarten ile işbirliğimizi temelini oluşturuyor.
Ambalaj sizin için neden, ne kadar önemli?
Madeni yağın bir unsuru da ambalajın görünümü. Bunun üzerine muhtelif faktörler ekleniyor. Bizim buradaki üretimlerimiz Fransa’daki
tasarımlarla, kalıplarla paralel gerçekleşiyor.
Fransa’nın sadece bizim için değil dünya için uygun gördüğü tasarımlarla çalışıyoruz.
Pazarlamada ambalajın şekli önemli. Ancak en
önemlisi sağlam olması. Tenekede belli standartları tutturabiliyorsunuz ama orada da kaliteyi bir
ölçüde kaçırdığınız zaman görsel ya da sızıntı an28
SARTEN WORLD - 2011/02
Tedarikçilerimiz / Modern Ambalaj
“Tereciye tere satıyoruz”
60’lı yılların sonunda efsane Eros markasıyla ticaret hayatına adım atan Eren ailesi, bugün tekstilden perakendeye
kapsamlı portföyüyle Türkiye’nin önde gelen holdinglerinden. Sarten’in önemli tedarikçilerinden biri olan Modern
Ambalaj da bir Eren Holding şirketi. Modern Ambalaj Genel Müdürü Mesut Koyuncu hızlı bir büyüme trendinde
olduklarını söylüyor. Son 3 yılda yüzde 50’ye yakın büyüdüklerine dikkat çeken yönetici, “Bunda Sarten gibi hızlı
büyüyen müşterilerimizin payı büyük” diyor ve ekliyor: “Müşterilerimizin memnuniyetiyle büyüyoruz. Özellikle bir
ambalaj üreticisinin hassasiyeti bizim için çok değerli. Biz aslında tereciye tere satıyoruz.”
32
SARTEN WORLD - 2011/02
Madeni yağ
ambalajları için
en önemli konu
sağlamlık. Bunun
için ambalajın
ve ambalajı
sizin için üreten
firmanın belli
bir standardın
üzerinde olması
gerekiyor.
Sarten ile
çalışmamızdaki
kolaylıklardan
bir tanesi bu.
lamında problem olabiliyor. Plastik ambalajda bu
daha büyük problem çünkü üst üste koyduğunuz
zaman en alttaki ürünün etkilenmemesi gerekiyor. Dolayısıyla ambalajın ve ambalajı sizin için
üreten firmanın belli bir standardın üzerinde olması gerekiyor. Sarten ile çalışmamızdaki kolaylıklardan bir tanesi bu. Kalite kriterlerimizde ambalajın hata oranı tanımlanmış durumda ve bu
oranın üzerine çıkma riskimiz yok.
Total dünyada nasıl çalışıyor? Dünyanın her
yerinde ambalaj tedariği Türkiye’deki gibi lokal üreticilerden mi yapılıyor?
Total’in 130 ülkede arama, üretim ve rafinaj
faaliyetleri var. Madeni yağ üretimi ya da ambalaj gerektiren ülke sayısı da oldukça fazla. Şu
anda Çin’de 3. madeni yağ tesisimizi kuruyoruz.
Ambalajın temini, ülkelerin kapasitesiyle ilgili.
Türkiye’de her türlü altyapı olduğu için biz burada ambalajı yüzde yüz yerli tedarikçiden temin ediyoruz. Ama bazı ülkelerde uygun kalitede üretim mümkün olmuyor. Bu nedenle ambalajı Avrupa’dan ya da en yakın ülke neresiyse oradan ithal edilebiliyor. Örneğin Sarten ile
Rusya’da bir yere küçük bir miktarda ihracat
yaptık.
Şu anda Türkiye bir sanayi ülkesi görünümüne ulaştı. Bu da tabii maliyetlere olumlu yönde
yansıyor ve ihracat gücünüzü artırıyor. Miktar
arttıkça aktivitenizi daha rahat optimize edebiliyorsunuz. Rekabet gücünüz yükseliyor. Gelecekte bunu daha net göreceğiz. S
SARTEN
WORLD
6 BİN KAZASIZ İŞ GÜNÜ
HER YERDE RİSK VAR Her
lafın başında sürekli emniyet
diyoruz ama bunun arkasını da
doldurmak gerekiyor. Hayatın
olduğu her yerde risklerimiz
var. Bu riskleri biz muhtelif
şekillerde önlüyoruz. Endüstri
kısmına geldiğimiz zaman
burada çalışan ekipmanlar ve
günlük hayatın içinde sürekli
hareket eden insanlar var.
Dolayısıyla risk biraz daha fazla.
ÖRNEK İŞLETME Çevre
anlamında risk yaratmamanız
gereken ya da çalışanlarınızın
herhangi bir riske uğramamasını
arzu ettiğiniz bir sektördeyseniz,
her türlü riski mutlaka minimize
etmek zorundasınız. Total
olarak çok güçlü tedbirler
alıyoruz ve bu çabalarımızın
karşılığını görüyoruz. Örneğin
Menemen tesisimizde 6 bin
gündür yani yaklaşık 16 yıldır
hiç yaralanmalı kaza olmadı.
Bu sektörün esasında riskli
olmadığını, tedbirler alınarak
bunun sağlanabildiğimizin bir
göstergesi.
EMNİYET YÖNETİM
SİSTEMİ Total Grubu’nun
kabul ettiği bir emniyet
yönetim sistemi var. 3S
IRES adı verilen bu sistemi
Türkiye’de de uyguluyoruz.
Denetimler yurtdışındaki
kuruluşlar tarafından
yapılıyor. Bugün Türkiye’deki
tesisimizin performansı
grubun üzerinde. Gruba
rapor ettiğimiz iş kazaları
endeksinde geçtiğimiz yıl
rakamımızı bozan sadece
merkez ofiste çay ocağında
olan bir kazaydı.
SARTEN DE ÖNEMSİYOR
Çevre tarafında yine grubun
politikası çerçevesinde tüm
tesislerimize ISO 14000 çevre
belgesi aldık. Ayrıca bütün
tedarikçilerimizin de bu
anlayışta olmasını istiyoruz
ve bu anlayışta olan firmalarla
çalışıyoruz. Bu bizim için
tercihten öte bir zorunluluk.
Sarten’i de düzenli izliyoruz
ve bu konuya önem verdiğini
görüyoruz.
2011/02 - SARTEN WORLD
29
Yurtdışı müşterilerimiz / Barony Universal
“Geleceğe yatırım
yapıyoruz”
Avrupa’da Tesco’dan Boots’a perakende devlerinin bir numaralı tedarikçisi olan aerosol dolum şirketi Barony
Universal, aerosol kutularını Sarten’den alıyor. Müşterilerinin rekabette farklılaşması hedefiyle çalışan şirket,
kaliteli ve hızlı üretiminin yanı sıra katma değerli hizmet anlayışından ötürü Sarten ile başarılı bir işbirliği
içerisinde. Barony Universal CEO’su Stewart Shaw, “Gelecek yıl ve sonrası için yepyeni bir ajanda belirledik. Bu
ajandayı 14 milyon Euro’luk bir finansal paketle destekleyeceğiz. Hedefimizde büyüme var” diye konuşuyor.
B
arony Universal 1994 yılında, halen şirketin yönetiminde olan Stewart Shaw
tarafından kuruldu. Rusya’nın en büyük
aeresol dolum şirketi olan Arnest’in de ana hissedarı olan Kıbrıslı Questbridge şirketi 2007’de
şirketin yüzde 85’ini satın aldı.
Halen Barony Universal’ın yüzde 15 hissesinin sahibi olan Stewart Shaw, “Barony’nin yakaladığı başarının sırrını “sürekli gelişim” olarak özetliyor. “Sürekli yeni ürünlere, teknolojiye ve en önemlisi insan kaynağına yatırım yaparak işimizi daha ileriye taşımayı amaçlıyoruz” diye konuşuyor.
Barony Universal bugün Avrupa’nın en büyük
perakende zincirlerinin lider özel marka tedarikçisi konumunda. 2010 yılında yaygın müşteri
30
SARTEN WORLD - 2011/02
tabanına 59 milyon aerosol kutusu dolumu yapan şirkerin faaliyetleri 3 ana bölümde toplanıyor. Üretiminin yüzde 60’ını Tesco, Boots, Morrisons gibi Avrupa’nın önde gelen perakendecilerine yapan şirket, Revlon, FCUK gibi şirketlerle sözleşmeli dolum anlaşmalarının yanı sıra
kendi markalarına da sahip.
Sarten’in yurtdışındaki önemli müşterilerinden biri olan Barony Universal’ın CEO’su Stewart Shaw ile Barony-Sarten işbirliğini, şirketin yeni dönem planlarını konuştuk:
Ambalajda stratejiniz nasıl?
-Barony müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik derin bir bilgi birikimine sahip. Buna rağmen
pazarın ihtiyacını sürekli yeniden analiz ediyor,
E
ren Holding’i Lacoste ile tanıyoruz.
Dünyaca ünlü markanın lisanslı üreticisi ve Türkiye’deki 50’ye yakın mağazasının işletmecisi olan holding, aslında tekstilin yanında pek çok başka alanda da faaliyet gösteriyor. Modern Ambalaj ile faaliyette
olduğu kağıt ambalaj sektörü bu alanlardan
biri. 70’li yılların sonundan bu yana kağıt üretimi yapan Eren Holding, bugün bu alanda kurulu kapasitesiyle Türkiye’nin en büyüğü. Kağıt üretiminin tamamlayıcısı olarak kağıt ambalaj sektörüne giren holding, burada da Modern Ambalaj şirketiyle faaliyet gösteriyor.
Toplam 5 fabrikasıyla sektörün önemli oyuncularından biri olan şirket, Sarten’in de önemli tedarikçilerinden biri konumunda.
Modern Ambalaj Genel Müdürü Mesut Koyuncu ile Eren Holding’in tekstilden kağıt ambalaja faaliyette olduğu sektörlerdeki performansını, yeni döneme yönelik plan ve hedeflerini konuştuk:
Ambalaj
grubunda 500,
kağıt grubunda
1.000 kişiye
yaklaşan bir
istihdamımız var.
Eren Holding
bünyesinde ise
4 binden fazla
kişi çalışıyor.
Taşeronlarımız
ve bağlı
şirketlerimizle
bu rakam çok
daha yüksek.
tim tesisinde yaklaşık 700 bin ton kağıt üretiyor. Bu kapasitesiyle Türkiye’nin en büyüğü,
Avrupa’nın da ilk 10 üreticisinden biri konumunda. Hedefi ise tesislerini yenileyerek 1 milyon tona ulaşmak yönünde. Bu hedefe ulaşıldığında Modern Karton, Türkiye’de rakiplerinin
5-6 kat üzerinde bir kapasiteye sahip olacak.
SARTEN
WORLD
3 yılda yüzde 50 büyüme
4 kardeşin başarısı
Eren Holding aslında işe çok bildiğimiz bir
marka ile başladı. 1969 yılında iç çamaşırı
markası Eros ile tekstil sektörüne adım attı.
Eren ailesi Bitlis’li bir aile. 4 kardeşin; Ahmet,
Ziya, Yahya ve İsmail Eren’in kurduğu, hâlâ
dördünün aynı odada aynı masanın etrafında çalıştığı bir şirket. Sanayicilikten başka bir
şey düşünmeyen, yanlarında hayranlıkla çalıştığım bir aile.
Eros günün koşullarında inanılmaz bir reklam yatırımıyla gerek yurtiçinde gerek yurtdışında büyük bir marka olmuş. Tekstilde iplik üretimi, kumaş ve iplik boyama faaliyetleri yapılmış. Şirketimizin CEO’su Ahmet Eren
herkesin tekstile yatırım yaptığını görünce
farklı bir alanı tercih etmiş ve 70’li yılların sonunda Modern Karton kurulmuş. O zamanlar
yıllık 20-30 bin kapasitesi olan bir fabrikayla faaliyet gösteren şirket, bugün 4 ayrı üre-
Hedef 1 milyon ton
Kağıt ana iş olduktan sonra Eren Holding
ambalaj sektörüne yatırım yapmaya karar verdi. Bugün dönüşümlü kağıt dediğimiz son derece çevreci bir üretimimiz var. Topladığımız kağıtları önce kağıda, sonra da oluklu mukavvaya dönüştürüyoruz. İlk önce Çorlu’daki fabrika
kuruldu. Akabinde Bursa’daki tesisimizi ortaklı satın aldık. Ardından Manisa fabrikasını kurduk. Ekonomik krizin olduğu 2008’de Kayseri fabrikamız kuruldu. Daha küçük müşterilerimize hitap eden ve yine ortaklı bir yapıya sahip
olan Silivri fabrikamızla birlikte şu anda 5 tane
ambalaj fabrikamız var. Yılın ikinci yarısında
Türkiye’nin en büyük modern oluklu ambalaj
fabrikalarından biri olacak Gebze fabrikamızın temellerini atacağız. 2012 yılının ilk çeyreğinde de burada üretime başlayacağız. PM 5
yani beşinci makinemiz son teknoloji ve bu en
büyük yatırımımız olacak. PM1 ve PM2 80’lerin, PM3 90’lı yılların teknolojisi. PM4 de son
teknolojidir. Şu anda PM1 ve PM2’nin sadece
birinde üretim yapıyoruz. Bunları biz teknolojik olarak geri görüyoruz ama Türkiye’deki emsal kağıt fabrikalarının teknolojilerinden daha
iyidir. Şimdi PM5’i PM1 ve PM2’nin yerine getireceğiz. Bu sayede 600-700 bin ton düzeyinde olan kapasitemizi 1 milyon tona çıkaracağız.
Bugün en yakın rakibimizin üretimi 200 bin düzeyinde değil.
6 yıldır Eren Holding’de çalışıyorum. Daha
önce Maliye Bakanlığı’nda hesap uzmanıydım.
“AMBALAJ DEĞİL HİZMET SATIYORUZ”
KALİTELİ ÜRETİM
YAPIYORUZ Herkes ambalaj
satabilir, herkes kağıt mukavva
satabilir. Birçok üründe de
ambalaj maliyeti ürünün
maliyetinin yüzde 5’ini
geçmeyebilir. Ancak ambalaj, bir
tedarik problemi yaratıp üretimi
aksatabilir. Biz bu nedenle
ambalaj değil hizmet sattığımızı
söylüyoruz. Müşterilerimizin
en uygun miktarda, en uygun
kalitede mal almalarını
sağlamak istiyoruz. Düşük
gramaj, yüksek mukavemetli
kağıt üretebiliyoruz. Avrupalı
üreticilerin çok daha yüksek
gramajlarla sağlayabildiği
dayanıklılığı biz düşük
gramajlarla sağlayabiliyoruz.
Daha nitelikli, daha kaliteli
kağıt üretiyoruz. Bu bizim
ambalajdaki verimliliğimizi de
etkiliyor.
HİJYEN VE ÇEVREYE ÖNEM
VERİYORUZ Özellikle gıda
sektöründe hijyen çok önemli.
Biz bu anlamda Avrupa ve
Türkiye’de gerekli tüm kalite
denetimlerinden geçtik. Örneğin
BRC sahibi çok az şirketten
biriyiz. Bunu almak için büyük
çaba harcadık. Şu anda Avrupalı
bağımsız şirketler düzenli olarak
bizi denetliyor. Kalite anlamında
çok ciddi yatırımlarımız var.
Herkesin fabrika kurduğu 10
milyon dolar gibi bir bedele
Çorlu’da bir arıtma tesisi
kurduk. Kullandığımız bütün
su kaynaklarını yeniden doğaya
verebiliyor ya da yeniden
kullanabiliyoruz.
2011/02 - SARTEN WORLD
33
yeni trendleri takip ediyoruz. Pazarlama ekibimiz bu doğrultuda ambalaj ve tasarımda yenilikler üzerine kafa yoruyor. Bu çalışmalar gelecekle ilgili fikir sahibi olmamıza imkan veriyor.
Dolayısıyla proaktif tedarikçilerle işbirliği yapabilmek bizim için çok önemli.
Sarten ihtiyacınızı nasıl karşılıyor?
Sarten yeni ürün geliştirme sürecinde bizimle birlikte çalışıyor. Müşterilerimiz bugün, rakiplerinden farklılaşmalarına imkan sağlayacak ürünler istiyor. Bu da ancak tedarikçilerin
kendi araştırma geliştirme faaliyetleriyle katma değer sağlayabilmeleriyle mümkün. Sarten
başarılı işbirliğimiz boyunca pek çok iş sürecini geliştirmiştir.
Önümüzdeki döneme yönelik planlarınız ne
yönde? Gelecekte şirketinizi nerede görmek
istiyorsunuz?
Hedefimizde büyüme var. Bunun için bir genişleme programı üzerinde çalışıyoruz. Önce
yeni bir lokasyon bulmak istiyoruz. Bunu sermaye teçhizatı ve işletme sermayesi için 14
milyon Euro’luk bir finansal paketle destekle-
yeceğiz. Avrupa pazarında önemli bir değişim
var. Pazar koşullarındaki belirsizlik bir yandan
tüketici alışkanlıkları değiştiriyor diğer yandan
fiyatlar üzerinde önemli baskı yaratıyor. Hammadde marjları baskı altında. Artan petrol fiyatları mal ve hizmetlerin fiyatlarını artırmaya
devam ediyor. İş yapma biçimlerimizi yeniden
tasarlamak durumundayız.
Bu doğrultuda yeni dönem ajandanızda öne
çıkan konular neler olacak?
Önümüzdeki yıl ve sonrasında inovasyon,
yeni ürün ve süreçlerin geliştirilmesi gündemimizin en önemli 2 maddesi olacak. Özellikle yeni
müşteriler tarafında önemli bir büyüme hedefliyoruz. Ayrıca büyüme stratejimiz doğrultusunda deneyimli yönetim ekibimizi güçlendirmek
için yeni işe alımlar yapacağız. Yeni bilgi teknolojileri altyapımızın uygulamaya geçmesiyle
maliyetlerimizi düşüreceğiz. Yakın gelecekte likidite önemli olmaya devam edecek. Sermayedarlarımız gelecek stratejimizi, yeni fonlar yaratarak destekliyor. Ayrıca yönetime, pazardaki fırsatları yakalayabilmemiz için daha hızlı karar alma imkanı veriyorlar. S
Önümüzdeki yıl
ve sonrasında
inovasyon,
yeni ürün ve
süreçlerin
geliştirilmesi
gündemimizin en
önemli 2 maddesi
olacak. Özellikle
yeni müşteriler
tarafında önemli
bir büyüme
hedefliyoruz.
Ayrıca büyüme
stratejimiz
doğrultusunda
deneyimli
yönetim ekibimizi
güçlendirmek
için yeni
işe alımlar
yapacağız.
SARTEN
WORLD
HEDEFTE BÜYÜME VAR
KAPASİTE ARTACAK Gelecek yıl ve sonrasında
aerosol dolum kapasitemizi 65 milyon kutudan
140 milyon kutuya çıkaracağız. Kapasitenin
artırılması ve yeni süreçlerin devreye girmesiyle
hem gelirlerimizin hem kârımızın artacağını
öngörüyorum.
MARKALARIMIZA ODAKLANIYORUZ Barony
kurulduğundan bu yana Avrupa dışına da üretim
yapıyor. Ancak yerel üreticilerin rekabetçi fiyatları
nedeniyle önümüzdeki dönemde ihracat hacmimizin
artmasını öngörmüyoruz. Ana stratejimiz kendi
markalarımızı güçlendirmek yönünde olacak.
2011/02 - SARTEN WORLD
31
Tedarikçilerimiz / Modern Ambalaj
GELECEĞİN
EREN
HOLDİNG’İ
HIZLI BÜYÜME Büyüme
hızımız çok güçlü. Aile
sanayiden aldığını sanayiye
harcıyor. Yükselecek
trendi iyi biliyoruz. Enerji
sektörüne herkesten
daha önce girdik. 6-7
yıl önce karar verdik.
Çok zor bir yatırım
ortamında yatırımlarımızı
gerçekleştirdik. Herkes
henüz yatırım yaparken biz
üretime başladık.
HEDEF EN BÜYÜK 10
Ahmet Bey’in ufku
gerçekten çok geniş.
Gelecekte de aynı başarılı
trendi sürdüreceğimizi
düşünüyorum. Yeni enerji
ve çimento yatırımlarımız
olacak. Akdeniz Bölgesi’nde
yurtdışına üretim amaçlı
büyük bir çimento yatırımı
planlıyoruz. Eren Holding’i
5 yıl sonra Türkiye’nin en
büyük 10 holdingi içinde
konumlandırıyorum.
Holdinge mali koordinatör olarak geçtim. 3 yıl
bu görevi yaptıktan sonra ambalaj grubuna genel müdür oldum. Göreve başladığımda iki ortaklı Silivri ve Bursa fabrikalarımız vardı. Manisa fabrikamız üretimdeydi. Sektörün 4’üncüsüydük. Son 3 yılda yaklaşık yüzde 50 büyüdük. Sektörde metrekarede ikinci, tonajda
üçüncü sıraya geldik. Gebze yatırımımızla birlikte gerek metrekarede gerek tonajda birinciliği alacağımızı düşünüyorum. Sektörün en büyük kağıt üreticisi biziz. Ana hammaddemizi
tamamen kendi kaynaklarımızdan sağlıyoruz.
Gebze’den sonra da yeni yatırımlarımız olacak.
Üçlü bir müşteri yapımız var. Birinci grupta yarı mamul alıcıları var. Bunlar bizden yarı
mamul alarak kendileri kutu üretiyor. Burada
önemli bir müşteri potansiyeline sahibiz. İkinci grupta piyasanın orta ve küçük ölçekli oyuncuları var. Üçüncü grupta da Sarten gibi büyük
kutu tüketicileri bulunuyor. Sarten’in Manisa, Karacabey ve İzmir’deki fabrikalarına yüzde 100 biz hizmet veriyoruz. Hedefimiz bütün
fabrikalarının tedarikçisi olabilmek. Gıda sek34
SARTEN WORLD - 2011/02
SARTEN
WORLD
töründe uzmanlaşmak istiyoruz. Eti, Ülker,
Unilever’e büyük miktarda ürün veriyoruz. Kiminde ana tedarikçiyiz, kiminde büyük tedarikçiler arasındayız. Son birkaç yılda bu alana girdik ve hızla yükseliyoruz. Temizlik malzemeleri
tarafında da iddialıyız. Burada da yine Unilever
grubu ile çalışıyoruz. Büyük grupların tamamına üretim yapıyoruz.
Öne çıkan sektörler
Eren Holding Eros’un üretimini durdurup markayı sattı ama tekstilden çıkmadı. İplik ve kumaş boyama alanlarında faaliyete devam ediyoruz. Tekstilde çok önemli bir farklılaşma gerçekleştirdik. Biliyorsunuz Türkiye’de Lacoste’u üretiyoruz. Bu üretimi fason olarak değil dünyadaki ender lisanslı üreticilerden biri olarak gerçekleştiriyoruz. Türkiye’deki 50’ye yakın Lacoste mağazasının işleticisi de biziz. Bu anlamda önemli
bir perakende ağımız var. Yurtdışında da Rusya ve Türki Cumhuriyetler’de Lacoste’un satış
hakkına sahibiz. Buradaki üretimimizi yolladığımız gibi İtalya ya da Fransa’dan ithal ettiğimiz Lacoste ürünlerini de oralarda satıyoruz.
Diğer yandan Burberry markasını Türkiye’ye
getiriyoruz. Swatch, CK watch grubumuza
ait diğer önemli markalardan.Çimento sektöründe de faaliyet gösteriyoruz. Bunun dışında Türkiye’de önemli bir yatırıma imza attık.
1300 megavat büyüklüğünde bir termik santral yatırımı yaptık. Zonguldak Çatalağzı’nda
Keban’ın iki katı üretim yapıyoruz. Türkiye’nin
elektrik ihtiyacının yüzde 5’ini biz karşılıyoruz.
Bu 1.5 milyar dolarlık gurur verici bir yatırım.
Özetle kağıt ambalaj, enerji ve perakende
ana işlerimiz. Bunların yanında turizmde de
yatırımımız var. Bodrum Rixos’un mülkü bize
ait. Şimdi İstanbul’da yeni bir otel yatırımı
planlıyoruz. S
MÜŞTERİLERİMİZLE BÜYÜYORUZ
Son 3 yılda yakaladığımız yüksek performansta Sarten gibi hızlı büyüyen
müşterilerimizin rolü büyük. Sarten Ambalaj’ın büyüme trendini hayranlıkla
izliyoruz. Muazzam bir başarı, tebrik ediyorum. Biz aslında tereciye tere satıyoruz.
Bir ambalajcının hassasiyeti çok başka oluyor. Bu hassasiyeti yakalayabilmek bizim
için çok değerli. Sarten Ambalaj’ı çok önemsiyoruz.
EĞİTİME ÖNEM VERİYORUZ
Eren ailesinin önemli bir özelliği de eğitime verdiği önemdir. Kaynaklarının önemli
bir kısmını eğitime aktarıyor. Örneğin bugün Bitlis’te tamamen devlete bağışlanacak
bir üniversite inşa ediyoruz. Bir rivayete göre Bitlis’te bir üniversite yapılması
Atatürk’ün hayali. Eren Holding yakın zamanda bu hayali gerçekleştirmiş olacak.
Şu an rektörlük binası bitti. Bunun dışında Koç Lisesi’nin aynısını Bitlis’te inşa ettik.
Koç’un burada ne özellikleri varsa aynısı Bitlis’teki okulda da var. Ayrıca oradaki
başarılı öğrencilere burslar veriliyor.
Inhouse üretim/Sarten Gemlik Fabrika
BP için kesintisiz üretim
Sarten, dünya devi BP’nin 36 yıllık kesintisiz ambalaj tedarikçisi. Bu işbirliği, BP ve Castrol’ün birleşmesinden
sonra 2001 yılında, Sarten’in BP Gemlik tesisleri içinde kurduğu inhouse üretim tesisiyle iş ortaklığına dönüştü.
H
er sektörde devlerin tedarikçisi olan Sarten, Gemlik’te BP’ye kendi tesisleri içinde
“inhouse” üretim yapıyor. Türkiye’de madeni yağ sektöründe başka bir örneği olmayan bu
işbirliği, 2001 yılından bu yana, 10 yıldan fazla bir
süredir devam ediyor.
Sarten aslında dünya devi BP’nin tam 36 yıldır
kesintisiz ambalaj tedarikçisi. BP ve Castrol birleşmesinden sonra bu işbirliği, BP Gemlik tesisleri içerisine kurulan özel üretim birimiyle bir iş ortaklığına dönüştü. Sarten Gemlik Fabrika Müdürü Erkan Özmekik, “BP gibi bir dünya deviyle çalışmak bizim için son derece gurur ve mutluluk verici” diyor. BP sağlık, emniyet ve çevre adını verdiği
SEÇ politikası gereği iş emniyetine, işçi güvenliğine ve çevreye son derece önem veren bir kuruluş.
Özmekik, “Bu kriterler her işten önce geliyor. Tedarikçilerinde de aradığı kriterler arasında SEÇ politikasına tam uyum ilk sırada yer alıyor” diyor.
BP tedarikçilerinde ayrıca kaliteli ürünü zamanında teslim etmek, istek ve değişimler karşısında proaktif yaklaşmak becerisini de arıyor. Sarten
tüm bu kriterleri sağlayabildiği için uzun yıllardır
BP ile işbirliğini başarıyla sürdürüyor.
Başarının sırrı: kalite ve güven
BP Gemlik tesisleri içerisindeki üretim tesisinde Sarten, madeni yağ şişeleri üretiyor. Üretim süreci, üst düzey teknolojik makineler sayesinde kolay, hızlı ve kaliteli bir şekilde yürütülüyor. Erkan
Özmekik, üretim yöntemi olarak plastik şişirme
teknolojisi kullanıldığına işaret ediyor. “Yüksek yoğunluklu polietilen granül malzeme plastik şişirme
Sarten Gemlik
tesisi 2010 yılında
BP’nin tedarikçileri
arasında “yılın
tedarikçisi”
seçildi. Sarten
Gemlik Fabrika
Müdürü Erkan
Özmekik, “Bu bizim
için çok önemli bir
sonuç. Bu sonuç
bize müşteri
memnuniyetini
ifade ediyor.
Doğru bir yol
izlediğimizi
gösteriyor. BP ile
olan işbirliğimizin
bizleri
geliştirdiğini
gösteriyor.
Hedefimiz her
yıl BP’nin en iyi
tedarikçisi olmak”
diyor.
makinelerimizde işlenerek plastik şişe haline geliyor. Yılda 13 milyon adet şişe üretebilme kapasitemiz var” diye konuşuyor.
Sarten bugün BP’nin plastik ve teneke ambalajında tek tedarikçisi konumunda. Erkan Özmekik,
“Ambalajların üretiminden BP’nin dolum hattına
beslenmesine kadar olan süreçte Sarten olarak biz
varız” diye konuşuyor. Gemlik Fabrika’da 40 kişilik
bir ekip görev yapıyor. Özmekik, 9 Sarten personelinin de BP’nin madeni yağ dolum makinelerinde
ambalaj besleme elemanı olarak çalıştığını söylüyor ve ekliyor: “Makine operatörlerimizin tamamı,
çalışan toplam personel sayımızın yüzde 55’i kadın.”
Gemlik Fabrika Müdürü Erkan Özmekik makine
mühendisi. İş hayatına Sarten’de adım attı. 2003 yılında
Gebze Fabrika plastik bölümünde üretim şefi olarak
çalışmaya başladı. 2006 yılında Gemlik Fabrika’ya
üretim şefi olarak atandı. 2008 yılından itibaren de
Gemlik Fabrika Müdürü olarak görev yapıyor.
2011/02 - SARTEN WORLD
35
Çevre / Plastik ambalajlar
Plastik ambalaj ne kadar çevre dostu?
İlk kez II. Dünya savaşında kullanılan plastik ambalajlar, 1950’lilerden beri hızla yaygınlaşıyor. Günümüzde ise hem
daha az malzeme ile daha çok üretim yapılabildiği için, hem şekil verme kolaylığından dolayı ambalaj sektörünün
gözde hammaddelerinden biri konumunda. Peki plastik ambalaj ne kadar çevre dostu? Çevre Yüksek Mühendisi ve
Ambalaj Sanayicileri Derneği Araştırma ve Bilimsel Konular Uzmanı İlkay Kıran Öztürk, “Kullanım sonrasında çevreye
etkisinin olmaması insanoğlunun tekelinde” diyor. Bu nedenle ulusal ve uluslararası mevzuata göre geri dönüşümü/
kazanımı mümkün olmayan bir malzemeden ambalajın üretimine izin verilmediğine dikkat çekiyor.
A
mbalajlar üretimlerinden kullanım ömürlerinin sonuna kadar her aşamada sürdürülebilir bir çevre için çalışan ürünler. Başlıca amaçları ve yapıları itibarıyla üretildikleri noktadan kullanım alanlarına varıncaya kadar
içerisindeki ürünü korurlar. Böylelikle ürünlerin kullanıcıya ulaşmadan zarar görmelerini ve kullanılamaz
hale gelmelerini engelledikleri gibi ürünün tekrar üretimi sırasında kullanılacak enerji, hammadde ve su
gibi girdilerin boşa gitmesini de önlerler.
Çevre Yüksek Mühendisi ve Ambalaj Sanayicileri
Derneği Araştırma ve Bilimsel Konular Uzmanı İlkay
Kıran Öztürk, “Ambalajın, modern hayatın bir vazgeçilmezi olduğu günümüzde, kullanımı sonrasında
çevreye etkisinin olmaması iyine insanoğlunun tekelinde” diyor. Bu nedenle ulusal ve uluslararası mevzuata göre geri dönüşümü/kazanımı mümkün olmayan bir malzemeden ambalajın üretimine izin verilmediğine dikkat çekiyor. Günümüzde tüm ambalajlar yüzde 100 geri kazanılabilir malzemelerden üretiliyor. Görevlerini tamamlayan ambalajlar atık haline
geldikten sonra ekonomik değeri yüksek ikincil hammaddelere dönüşüyor.
Geri dönüşüm terim olarak, kullanım sonrası atık
malzemelerin çeşitli fiziksel ve kimyasal işlemlerle
hammadde olarak tekrar imalat süreçlerine kazandırılması anlamına geliyor. İlkay Kıran Öztürk, “Eğer
oluşan atığın geri dönüşümü fizibıl değilse hali hazırda yeterli bir kalorifik değere sahip oldukları için ısı
ve elektrik enerjisi elde etmek amacıyla tek başlarına ya da geri kazanılabilir atıklarla birlikte özel tasarlanmış edilmiş tesislerde yakılması işlemidir” açıklamasını yapıyor.
Türkiye ne yapıyor?
Türkiye’de ilk olarak 1991 yılında yürürlüğe giren
Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği altında bir bölüm
olarak yer alan ambalaj atıklarının yönetimi, 2004 yılında Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü yönetmeliği ismi ile yeni bir yönetmelik haline geldi. Daha
sonra 2007 yılında revizyona uğrayarak şu an uygulanan haline ulaştı. İlkay Kıran Öztürk, “Şu sıralar Ambalaj Sanayicileri Derneği olarak bizim de etkin rol
oynadığımız Ambalaj Komisyonu tarafından yapılan
detaylı çalışmalar neticesinde alınan sonuçlar dikka36
SARTEN WORLD - 2011/02
Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ne
göre yıllara göre geri dönüşüm hedefleri (%)
İlkay Kıran Öztürk
te alınarak tekrar bir revizyon sürecine girmiş durumda” diyor. Bu yeni revize edilmiş yönetmeliğin önümüzdeki ay içerisinde yayınlanması bekleniyor.
Türkiye’de kullanılmış ambalajların tüketiciler tarafından kaynağında malzeme türlerine göre ve organik atıklardan ayrı olarak biriktirilmesi esas. Konutlardan ve ticarethaneler toplanan bu kullanılmış ambalajlar, lisanslı tesisler tarafından toplanarak yine lisanslı tesislere geri dönüşüm süreci için getiriliyor.
Uygulamada olan yönetmeliğimiz her yıl geri dönüştürülecek ambalaj miktarı için bir hedef belirlemekte. Bu rakamlar da yıllara göre artış gösteriyor. Örneğin 2011 yılı için belirlenen hedef her bir ambalaj malzemesi için yüzde 38.
Tüketici bilinçleniyor
İlkay Koran Öztürk, son yıllarda uygulanan yönetmelikler, tüketicilerin ve sanayicilerin bu konuda daha
da bilinçlenmesi ve teknolojik gelişmeler gibi sebeplerle geri dönüşüm miktarları ve verimlerinin oldukça yükseldiğine dikkat çekiyor. “Geri dönüşüm neticesinde elde edilen ikincil hammaddeler gıda ile temas
eden ürünler dışında her sektörde yaygın olarak kullanılmakta. Hatta bu ikincil hammaddelerin kullanımı
birincil hammaddelerin kullanımına göre maliyetleri
de düşürdüğü gözleniyor” diyor.
Plastiklerin ambalaj uygulamalarında kullanılmaya
başlaması II. Dünya Savaşı dönemine rastlıyor. 1950’li
yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlayan plastik
ambalajların, 1970’den günümüze kadar artarak ivme
kazandığı görülüyor. Hem daha az malzeme ile daha
çok ambalaj üretilebileceği için, hem şekil verme kolaylığından dolayı plastikler bugün ambalaj sektörünün gözde hammaddeleri arasında yer alıyor.
Plastik ambalajların diğer tüm ambalajlar gibi kullanımları sonrasında atık üreticileri tarafından kayna-
Yıllar
Cam
Plastik
Metal
Kağıt/Karton
20
2005 32 32 30
2006 33 35 33
30
2007 35 35 35
35
2008 35 35 35
35
2009 36 36 36
36
2010 37 37 37
37
2011 38 38 38
38
2012 40 40 40
40
2013 42 42 42
42
2014 44 44 44
44
2015 48 48 48
48
2016 52 52 52
52
2017 54 54 54
54
2018 56 56 56
56
2019 58 58 58
58
2020 60 60 60
60
ğında ayrı olarak biriktirilip belediyenin sistemine verilmesi zorunlu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisans verilen toplama ayırma tesislerine getirilen
kullanılmış ambalajlar burada türlerine göre ayrılıyor.
Kaba bir eleme sisteminden geçen plastik ambalajlar ve plastik üzerine geri dönüşüm lisansı almış tesislere iletiliyor. Bu tesislerde kırpılarak daha küçük hacimlere indirildikten sonra yıkama ve kurutma işlemlerine tabii tutuluyor. İlkay Koran Öztürk sürecin devamını ise şöyle özetliyor: “Kırılan parçacıklar yoğunluklarına ve özelliklerine göre ( PET, PE, PVC vb gibi) ayrıldıktan sonra kimyasallarla ikinci yıkamadan geçirilir.
Durulama ve metal kontrol işleminden geçtikten sonra extruderlarda işlenerek granül haline getirilir. Oluşan bu granüller gıda ile temas eden malzemeler hariç tüm sektörlerde ikincil hammadde olarak kullanılır.”
Plastik
ambalaj petrol
rafinelerinden
çıkan çeşitli
ürünlerin
petrokimya
tesislerinde
işlenmesi ile
elde ediliyor.
Dünyada üretilen
toplam petrolün
sadece yüzde 4’ü
plastik üretimi
için kullanılıyor.
Plastik üretiminde
kullanılan
bu oranın ise
sadece yüzde 3’ü
plastik ambalaj
üretiminde
kullanılmakta.
SARTEN
WORLD
Yıllara göre Lİsanslı Toplama, Ayırma ve
Gerİ Dönüşüm Tesİsİ Sayısı
205
n Toplama Ayırma Tesisi
171
n Geri Dönüşüm Tesisi
69 70
15 13
23 14
31 19
2003
2004
2005
2006
101
81
2007
2011
Kaynak: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Atık Yönetimi Daire Başkanlığı, 2011
GERİ DÖNÜŞÜMLE DOĞAN YENİ ÜRÜNLER
l Plastik ambalajlar kullanımları
sonrasında geri dönüştürülerek başka
ürünlere dönüşüyor. Örneğin genellikle su,
meşrubat ve yağların ambalajlanmasında
kullanılan PET geri dönüştürülerek sentetik
elyaf, dolgu malzemesi haline gelir. Tekstil,
mobilya ve inşaat sektöründe kullanılır.
Deterjan kutusu, temizlik malzemeleri gibi
ürünlerin ambalajlanmasında kullanılan
PE’ler yine geri dönüştürülerek bu
ürünlerin ambalajlanmasında kullanılır. Su,
sıvı deterjan, sağlık ve kozmetik ürünlerinin
ambalajları için kullanılan PVC’den su
boruları, zemin kaplamaları ve pencere
sistemleri, dolgu malzemeleri gibi çeşitli
malzemeler üretilir.
l Deterjan kutularının kapakları, margarin
ambalajları gibi ambalajların üretiminde
kullanılan PP ise kırtasiye malzemeleri
ve sentetik halı tabanı olarak karşımıza
çıkar. Yoğurt ve margarin ambalajlarında
kullanılan PS geri dönüşüm sonrasında
yalıtım malzemesi, mutfak gereçleri ve
çeşitli levhalar üretilmektedir.
2011/02 - SARTEN WORLD
37
Sosyal Sorumluluk / Restorasyon
38
SARTEN WORLD - 2011/02
Aile yadigarı
Sarten,
Silivri Fatih
Mahallesi’ndeki
aile yadigarı
evi sosyal
sorumluluk
projesi
kapsamında
restore ettirdi.
Sarıbekir
ailesi’nin
büyüklerinin
doğup
büyüdükleri
ve uzun yıllar
yaşadıkları evi
yenilenenDİ
SİLİVRİ’DE
ÇOK SAYIDA
tarihi yapının
bulunduğu Fatih
Mahallesi’ne
de renk
getirdi. Sarten,
önümüzdeki
dönemde
burayı bir müze
olarak beldeye
kazandırmayı
planlıyor.
SARTEN
WORLD
2011/02 - SARTEN WORLD
39
Sosyal Sorumluluk / Offshore
En hızlı mavi
Sarten en kaliteli, en hızlı, en uygun fiyatlı ve çevreci
misyonuna uygun olarak 2011 Işıklar Dünya Offshore sürat
tekneleri yarış sezonunda iki tekneye birden sponsor oldu.
Bunlardan biri Kerem Tuncer ile Alpay Akdilek’in pilotajındaki
Stihl teknesiydi. Stihl, 13 yarışın 8’ini birincilikle bitirdi,
şampiyon oldu. Sarten, müşterilerinden Sora Kimya’nın
teknesine de sponsor oldu. Barış Kesme’nin pilotajındaki Sora
da ilk sezonu olmasına rağmen gayet başarılı yarışlar çıkardı.
Moda Deniz Kulübü’nde Moda Deniz Kulübü Grand Prix adıyla koşulan yarışmada
10 takım 20 sporcu start aldı. Alman, İtalyan, Amerikan ve Türk pilotlardan oluşan
sporcuların yarıştığı organizasyon 2 km’lik parkurda 25 tur üzerinden gerçekleştirildi.
40
SARTEN WORLD - 2011/02
Olin Edirne Basketbol Kulübü’ne tam destek
1
995 yılında Edirne Gençlik Spor İl Müdürlüğü bünyesinde kurulan Edirne
Gençlik Spor Kulübü’nün basketbol
takımı Olin Edirne Basketbol Kulübü, 20082009 sezonundan bu yana profesyonel ligde
mücadele ediyor. Ana sponsorluğunu 2007
yılından bu yana Olin Edirne Yağ Sanayi’nin
üstlendiği kulüp, diğer köklü birinci lig kulüplerinin yanında oldukça mütevazı kalan
transfer bütçesine rağmen profesyonel ve
özenli politikasıyla basketbol çevrelerince takdir görüyor. Sarten de son 2 yıldır Olin
Edirne Basketbol Kulübü’nü sponsorluğuyla
destekliyor. Olin Edirne basketbol takımı bu
sezon playoff’a kaldı deplasman maçlarında
Sarten formasıyla oynadı
2011/02 - SARTEN WORLD
41
Gezi/Ayvalık
Ege’nin incisi
Ayvalık
Muhteşem doğası, denizi, adaları ve zengin mutfak kültürüyle Ayvalık, Ege kıyılarının incisi.. Türkiye’de zeytin
ve zeytinciliğin de önemli duraklarından biri olan Ayvalık’ta Sarten de butik bir üretim tesisine sahip.
42
SARTEN WORLD - 2011/02
Life Style / Medikal Estetik
Daha genç ve güzel
Hızla gelişen estetik sektörünün başroldeki uygulamalarından medikal estetik, zayıflamadan selülit
tedavisine, kırışıklık tedavisinden cilt bakımına kadar pek çok rahatsızlıkta uygulanıyor. Medikal Estetik
uzmanı Dr. Hikmet Gülaçtı, medikal estetiğin yanı sıra akupunktur uygulamaları da yapıyor.
D
aha genç bir görünüme sahip olmak için
artık pek çok estetik yöntem uygulanıyor.
Bu uygulamaların başında da medikal estetik geliyor. Deri içine uygun ilaçların enjekte edilen yani ameliyatsız olarak yapılan bu uygulamalarla, cilt canlandırmadan dudak şekli değişikliğine, kırışıkların giderilmesinden selülitlerin giderilmesine kadar pek çok problem çözülüyor. Medikal
estetik uzmanı Dr. Hikmet Gülaçtı, bu yöntemlerin
hangi problemlerde iyi sonuç alındığını anlatırken
akupunkturla da özellikle migren gibi ağrıların giderilmesinde yardımcı oluyor.
Medikal estetikte son trendler neler?
En çok bilinenlerden biri de zayıflamada kullanılan mezoterapidir. Özellikle son yıllarda selülit giderici yöntemlerin başında geliyor. Cilt içine küçük
dozlarla enjekte ediliyor. Fransız orijinli bir tedavi
ve 12 seanslık bir kür. Ancak bu tedaviden sonra da
kişi kendisine özen göstermeye devam etmeli ve
bol su içmeli . Beslenmesine dikkat ederek kilo almamalı.
46
SARTEN WORLD - 2011/02
B
alıkesir’in güzel beldesi Ayvalık, yaz aylarında deniz tutkunlarının gözdesi olduğu
kadar bahar aylarında da havası, suyu ve
doğal güzellikleriyle uzun yıllardır gezginlerin mola
noktası. Son yıllarda büyük şehirden kaçıp bu güzel
sahil kasabasına yerleşenlerin sayısında da önemli artış var.
Ege kıyılarında bir Akdeniz kasabası havasına
sahip Ayvalık, Antik Çağ’da bir tür yabani ayva anlamına gelen Kidonia olarak anılmış. Bölgeye ilk
yerleşenlerinin Midilli’nin Kydona köyünden ya da
Girit’in Kydonies bölgesinden gelmiş oldukları söyleniyor. Bugün eski Kydonia olduğu düşünülen alanda, ciddi bir arkeolojik çalışma olmamasına karşın
halen antik devre ait bol miktarda çanak çömlek
parçalarına rastlamak mümkün. Bu parçalar üzerinden yapılan ön çalışmalar, Helenistik (MÖ 33030) ve Roma (MÖ 30-MS 395) çağlarına ait yerleşim yerleri bulunduğunu işaret ediyor.
İlkçağda Misya, Hititler, Frigler, Lidya,
Ortaçağ’da Roma İmparatorluğu ve Doğu Roma
İmparatorluğu’nun egemenliğinde olan Ayvalık, 14.
yüzyıldan itibaren de Osmanlı İmparatorluğu ege>>
menliğine girmiş. Kentin dokusu da Osmanlı
2011/02 - SARTEN WORLD
43
Gezi/Ayvalık
Ayvalık turizmin
yanı sıra
zeytinciliğiyle de
öne çıkıyor. Dünya
zeytin üretici
ülkeleri arasında
ağaç varlığı
açısından 4’ncü,
alan açısından
da 6’ncı sırada
yer alan Ayvalık,
zeytinciliğin
en yoğun
olarak yapıldığı
noktalardan.
Bölgede irili ufaklı
çok sayıda zeytin ve
zeytinyağı üreticisi
bulunuyor.
SARTEN
WORLD
döneminde bugünkü formunu almış. 19. ve 20. yüzyılın başlarında en parlak dönemini geçiren kentte yaşayan Rum ahalinin, 1821 yılında Yunan ayaklanmasına katılması sonucu ilçenin büyük bir kısmı boşaltılmış, daha sonra dönmelerine izin verilmekle beraber kent eski canlılığına kavuşamamış. Ayvalık’ta bugün birçok tarihi yapının yanı sıra
Rumlardan kalma çok sayıda ev ve kilise bulunuyor.
22 adası var
Ayvalık, Yunanistan’ın Midilli adasının tam karşısında bulunuyor. Çıplak gözle görülebilen Midilli’ye
ulaşım da sadece 45 dakika sürüyor. Çam ormanları ve zeytin ağaçlarıyla ünlü Ayvalık, aslında bir ada-
SARTEN AYVALIK
S
arten 2010 yılında, İzmir yolu 7. Km. Küçükköy’deki
TKS Ambalaj’ı bünyesine kattı, gerekli revizyon ve
modernizasyonları yaptıktan sonra Ayvalık’ta üretime
başladı.
Sarten, Ayvalık fabrikasında bugün 43 çalışanıyla
4 ayrı hatta yıllık 10 milyon adet muhtelif ebatlarda
dört köşe yağ ve zeytin tenekeleri üretiyor. Ayvalık ve
Körfez bölgesinde bulunan butik, büyük yağ ve zeytin
firmalarına hizmet veriyor. Sarten bünyesinde 3 lt ve
galon kutular da sadece Ayvalık fabrikasında üretiliyor.
Bu üretimin de önemli bölümü ihraç ediliyor.
Sarten Ayvalık fabrikasının yönetimi Ahmet Ünal
Hasdemir’e emanet. İş hayatına 1975 yılında ambalaj
sektöründe faaliyet gösteren Botaş’ta pazarlama elemanı
olarak başlayan yönetici, 2000 yılında şirket gıdadan
çıkınca görevinden ayrılıp Sarten bünyesine katıldı.
Temmuz 2000’den bu yana Sarten ailesinin bir ferdi olan
Hasdemir, PET ambalaj pazarlama sorumlusu olarak
başladığı Sarten’deki kariyer yolculuğunda, 2010 yılından
bu yana Ayvalık fabrika müdürü olarak devam ediyor.
44 ŞUBAT
2011
/ SARTEN
WORLD
SARTEN
WORLD
- 2011/02
Türkiye’de en çok hangi terapiye ilgi var?
Mezoterapiyle beraber vakum terapileri de çok
ilgi görüyor. Klasik bir tedavi, cilt altındaki yağlı
dokuyu ortadan kaldırıyor. Yağ dokusu iyileşiyor
bundan sonra da kilo vermek gerekiyor. Bu süre
zarfında kafeinli gıdalardan ve tuzdan uzak durulmalı. Kafein, ağızdan alındığında problem ama cilde uygulandığında olumlu etkisi var. Bir de hem kadın hem erkeklerdeki göbek sorunu vakum yöntemiyle tedavi ediliyor. Vakumla beraber masaj ardından da karbondioksit tedavisine geçiliyor. Aslında karbondioksit vücudun sevmediği ama ürettiği bir gaz. Solunumla dakikada 400-500 ml. dışarı atılıyor. Bu oran aktif spor yapıldığında bir litreye kadar çıkıyor.
Akupunktur tedavileri en çok hangi amaçta kullanılıyor?
Türkiye’de son yıllarda akupunktur, zayıflamada
destek olarak kullanılıyor. Akupunkturla iştah kontrol ediliyor. Bununla beraber beslenme planı da uygulamak gerekiyor. Tedavi başladıktan sonra haftada bir, ayda dört-altı kilo civarında kilo kaybına sebep oluyor. Seanslar da kilo durumuna göre değişim gösteriyor. Ayrıca baş ağrısından mideye, reflüye kadar pek çok rahatsızlıkta da etkili bir yöntem.
Akupunktur uygulamaları zor mu? Sonuç verme
yüzdesi ne kadar?
Zayıflama sırasında zaten kilo vermek zor bir
dönem ama akupunktur bunu kolaylaştırıyor. İştahı kontrol altına alıyor. Dengeli bir hale getiriyor.
Kişi tedaviye düzenli bir şekilde devam ediyorsa,
sonucun yüzdesi de o kadar yükseliyor. Ama maalesef çoğu zaman yemek yemek daha cazip oluyor.
Akapunkturun migren tedavisinde de kullanıldığını duyduk..
Evet, akupunkturun ağrılardaki başarısı yadsınamaz. Migren ilaçlarla kontrol altına alınmaya çalışılıyor ama bir yerden sonra ilaç da etki etmeyebiliyor. Migrende alınan ilaçlarla, ilk iki hafta ağrı
kesiliyor. İlaç, vücudun kendi kendini tamirini durduruyor. Mümkün olduğu kadar ilaçlardan uzak
kalmak gerekir. İlaca karşı değilim ama az kullanmak gerekiyor. Oysa 15-20 seanslık bir akupunktur tedavisiyle migrenden kurtulmak mümkün. Bu
ağrı o kadar kuvvetli ki, insanın yüzü değişiyor.
Başka hangi alanlarda akupunkturu kullanmak
mümkün?
Migrenin dışında boyun ve sırt ağrılarında da
yüksek sonuçlar alınıyor. Yeter ki, hasta gelsin…
Öğlen tatillerinde bile 20’şer dakikalık seanslarla
yeniden doğmuş gibi oluyorlar. Vücut kendini tamir
edebilir, akupunktur da ona yardımcı oluyor. Akupunktur, ayrıca can sıkıntısı, günlük gerilim, depresyon öncesi ve sonrası durumlarda da fayda gösteriyor. Cinsel yaşamda önemli olan libido azlığı cinsel
ilişkiye isteksizliğe, erkeklerde enpotansa (ereksiyon olamama) yol açar. Libido azlığı, aynı zamanda
yaşam sevincini de azaltıyor. Problem organik sebepli değilse, bu da akupunkturla tedavi edilebilir.
Bir medikal estetik yöntemi de botox ve kadınların en çok yaptırdıkları uygulama. Burada hasta ne gibi kriterlere dikkat etmeli?
Botox’da şifalı el çok önemli. Yani hekim eli şart.
Ayrıca estetik görüş, hastanın tipini tayin edebilme, doğal mı, kaşlar kalkık mı olmalı ya da tam
tersi mi tüm bunlara doğru yanıtı bulabilmesi gerekiyor. Hastayla uyumlu olmalı. Yüz estetiği için
önemli olan dolgu maddeleri, değerli maddelerdir. Kırışıklık ve çeneye doğru yanak sarkmalarında destek dokusu oluşturur. Yüzdeki sigara izleri veya aşağı doğru olan mutsuz dudak şeklini değiştirebilir.
Peki, tüm estetik yöntemlerini sadece kadınlar
mı uyguluyor?
Tabi ki hayır... Günümüzde erkekler de kadınlar
kadar kendilerine bakmayı seviyor. Özellikle aktif
iş hayatındaki erkekler, diri ve kırışıksız bir cilt dolayısıyla fit bir görünüme sahip olmak istiyor. Botox, dolgu ve cildi yenileyen tedavilere rağbet gösteriyorlar.
Günümüzde
erkekler de
kadınlar kadar
kendilerine
bakmayı seviyor.
Özellikle aktif
iş hayatındaki
erkekler, diri ve
kırışıksız bir cilt
dolayısıyla fit
bir görünüme
sahip olmak
istiyor. Botox,
dolgu ve cildi
yenileyen
tedavilere
rağbet
gösteriyorlar.
SARTEN
WORLD
AĞRILARA ÖZEL
YENİ ÇÖZÜM
Dr. Hikmet Gülaçtı,
medikal estetik uygulamalarına
bir tedavi daha ekledi. Rusya’da
geliştirilen bir tedavi yöntemi
olan Scennar, ağrılar üzerinde
etkili… Uzay yolculukları
sırasında gündelik sorunların
üstesinden gelebilmek
için ilaçsız bir tedavi olan
Scennar, TV kumandasına
benzer bir alet… Vücuttaki
sinir sistemindeki uyarılara
benzer uyarılar üreten alet,
sinir uçlarındaki iyileştirici
kimyasalları açığa çıkartıyor.
Boyun, bel ağrılarının yanı sıra
bel fıtığında da etkili bir yöntem.
2011/02 - SARTEN WORLD
47
lar topluluğu. Bugün Ayvalık ilçesine bağlı irili ufaklı yaklaşık 22 ada bulunuyor. Bu adaların en büyüğü Alibey ya da diğer ismi ile Cunda adası. Bugün
Ayvalık’ın en ünlü lokasyonlarından biri olan Cunda,
1964 yılında bir köprü ile Lale Adası’na, oradan da
ilçe merkezine bağlanmış. Bu köprülerden biri aynı
zamanda Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü olma özelliğini taşıyor.
Alibey adası dışındaki tüm Ayvalık adaları 1995
yılında milli park ilan edilmiş ve yerleşim yasaklanmış. Adalar içinde tarihi ve turistik öneme sahip olan bir diğeri ise Tımarhane adası. Bu ada,
eski zamanlarda Taşlı Manastır olarak da adlandırılmış. Adaya, Osmanlı İmparatorluğu döneminde
Ayvalık’ta yaşayan Rumların içkiyi fazla kaçırması üzerine sert esen rüzgarıyla akıllarını başlarına
toplamaları için gönderildikleri bir mekân olduğundan bu ismin verildiği söyleniyor.
Turizm gelişiyor
Turizm alanında büyük bir potansiyele sahip
Ayvalık’ta, başta Şeytan Sofrası olmak üzere çeşitli doğal güzelliklerle birlikte, özellikle eski Rum
evleri ve yapılarına dayanan kültür turizmi de gelişmiş durumda. İlçede 1994 yılında yapılan bir çalışmaya göre 1842-1914 yılları arasından kalma
toplam 363 bina bulunuyor. Sarımsaklı Plajları ve
Cunda’da ise daha çok deniz turizmi var. Ayvalık
son yıllarda Ege Adaları’ndan çok sayıda günübirlik misafir de ağırlıyor. Genellikle alışveriş amaçlı
yapılan bu ziyaretler ilçeye önemli ekonomik katkı
sağlıyor. Ayvalık’ın merkezinde her perşembe günü
kurulan büyük pazarda, Midilli başta olmak üzere
Yunanistan’dan gelen çok sayıda turiste rastlamak
mümkün. S
EN ÜNLÜSÜ CUNDA
Cunda’nın çarşısına
geldiğinizde gözünüze
ilk çarpan, sahil boyunca
yan yana sıralanmış balık
restoranları oluyor. Yine
takı, süs eşyası, dekoratif
örtü satan tezgahlar da
ziyaretçiler için renkli
dakikalar yaratıyor.
Cunda’nın en önemli
simgelerinden biri
Taş Kahve. Günün her
saatinde kalabalık olan
bu yer, yine yıllar önce
Rumlar tarafından kahve
olarak düşünülerek inşa
edilmiş. 650 yıllık yapının
en önemli özelliği ise
havalandırması, İçerisi ne
kadar kalabalık olursa olsun
sigara dumanından hiç eser
yok. Mübadele yıllarında
Rumlardan miras kalan
aynalar ve konsollar da
önemli dekorlardan. Adanın
irili ufaklı manastırları ve
kiliseleri var. Bugüne kadar
varlığını sürdürebilmiş en
büyük kilise 1873 yılında
yapılmış olan Taksiyarhis
Kilisesi. Çan kısmı Bergama
müzesinde sergilenen
Ortodoks kilisesinin
duvarlarındaki resimler
büyük ölçüde zarar görmüş,
şu sıralar tarihi kilise restore
ediliyor. Cunda’nın en
önemli özelliği mutfağı ve
özellikle balık restoranları
çok ünlü. Sabahın erken
saatlerinde ava çıkan
balıkçılar gün batımında
ağlarını toplayarak
adaya geri dönüyor. Yani
Cunda’da her gün taze
balık yeniyor. Cunda’nın
en popüler balığı ise
papalina. Ayrıca çok zengin
bir meze kültürü olan
Cunda’da kalamar dolması,
kaşarlı kidonya, beyaz
şarap soslu Akivadis, ve
enginarlı karidesi mutlaka
denemelisiniz.
SARTEN
WORLD
/ 2011
ŞUBAT 45
2011/02
- SARTEN
WORLD
English Summary
Production & Technology /Sarten Karacabey Factory
Number ONE at food!
Karacabey is third biggest factory of Sarten after Silivri and Manisa. Producing tin cans for canned
goods and tomato and pepper paste in the facility which works as a food specialization factory, serves
Turkey’s leading food coompanies including Tat, Tamek, Tukaş, Dardanel. Sarten Karacabey Factory
Manager, Erdal Halil, points out Karacabey region’s unique position and adds: “We are side by side
with our customers. We are dealing their slightest problems immediately. We serve our customers by
cooperating with them and trying to know their business at least as much as they know.”
K
aracabey, being in borders of
Bursa, is a very special region
which hosts almost all production facilities of Turkey’s leading food manufacturers. Since 1997, Sarten has
been manifacturing tin cans for food
companies in its factory which is equipped with latest technology. Sarten
positions itself as number one supplier to Turkey’s leading food manu-
48
SARTEN WORLD - 2011/02
facturers including Tat, Tamek, Tukaş,
Dardanel. Sarten’s Karacabey factory
is entrusted to Erdal Halil. A successful manager whom trained by Sarten,
Mr. Halil has been working for 11 years.
Started as quality control officer, Mr.
Halil involved in every step of production before appointed as factory manager. Erdal Halil is responsible for
annual production of about 200-250
million cans and management of approximetaly 370 personnel. Noting that
Karacabey is a food speciality factory,
the manager says, “We are positioned
at a point which is in the middle of our
customers’ production facilities. This
allows us to be near them. We know
each other very well and speak same
language.”
Technology center
Sarten Karacabey factory is also a
technology center. Erdal Halil explains: “We have three lid manufacturing
lines. No facility in Turkey has three
lid lines. We can manufacture one and
a half million 99 diameter lids. This is
a very high technology. One kg or half
kg tomato paste or tuna can lids require different specilization.” Mentioned
lids are being manufactured and sent
to other factories of Sarten from here.
This year, a new line started to
work in Karacabey. Explaining that
they improved the tin’s resistance
with this line, Erdal Halil says, “Thus
we lowered raw material cost and found the oppurtunity to provide cheaper products to our customers.”
Sarten’s easily opening lid production is made in only Karacabey factory. 73, 84, 52, 65 and 99 diameters
available for production. Especially
99 diameter line is a brand new technology. Noting that the technology
was imported from Germany, Erdal
Halil says, “We have a very precise
and mdern technology. Cutting settings are being made completely digital.” Sarten saves 65% of easily
opening lid production for its own
use and exports the rest to Russia,
Middle East, Africa, and from time to
time, Europe.
A New Age
6 or 7 years ago, Sarten’s Karacabey factory was a seasonal facility.
There was hard work for 3 months,
then only one shift in winter. But especially fort he last 3-4 years there are 3 shifts also in winter. Sarten
will invest for another conserve line.
Erdal Halil explains, “Last year we automated and accelerated our angled
lines. Our lacquering capacity wasn’t
enough for 3 months of summer, so
we bought a new lacquering line. It
started to work just before the season. We are constantly studying for
efficiency, acceleration and improvement. We are examining ways of
achieving efficiency with same machines.” Karacabey will become much
more important in future than today. While today it is possible to reach to the region from Istanbul by
ferry in 3.5 hours, transportation will
be much easier when the bridge and
Istanbul-Izmir highway are completed. Sarten currently has 370 personnel employed in Karacabey. Erdal Halil notes that their biggest concern is
not being able to find employees. He
says “When transportation gets easier, this problem will be eliminated.”.
2011/02 - SARTEN WORLD
49
English Summary
Our Customers/Cosmetics/ Evyap
“We have a passion for
doing best of our job”
Founded by Mehmed Rıfat Evyap in Erzurum in 1927, Evyap is one of the prominent family companies.
From soapmaking to a regional giant in personal care and hygene products, Evyap has achieved many
successes. One of the third generation managers of the family, Mehmed Evyap, says that there is
a passion for doing the best behind their success and adds: “We are competing with companies and
brands of stronger countries. We are motivated, driven and excited by this competition.”
W
ith its annual business volume
reaching to approximately 1 blilion
dollars, Evyap is one of the leading
companies working on personel care
and hygene not only in Turkey but nearby
countries. One of the third generation
representatives of the family company,
50
SARTEN WORLD - 2011/02
Mehmed Evyap says half of their turnover
comes from abroad and they export over
100 countries, noting “As a Turkish company
with Turkish managers, we are competing
with companies and brands of stronger
countries. We are motivated, driven and
excited by this competition.” Evyap has been
in a continuous cooperation with Sarten as a
package supplier, especially on aeresol can
production for 8 years. Mehmed Evyap says
that Sarten and Evyap’s DNAs are matching
perfectly. “Starting point of our relationship
with Sarten is their expertise and leadership
in their job. Also we understand each other
very well in general management mentality
and management quality.” We spoke with
Mehmed Evyap about Evyap’s exciting
success story, their plans and goals in future:
When was Evyap founded? How did your
story begin?
Evyap was founded in 1927, in Erzurum,
by my grand grandfather Mehmed Rıfat
Evyap. Mehmed Rıfat Evyap was an
entrepreneur. His father was kadi in
Baghdad, so he had spent his childhood in
there. Once Baghdad was lost in the war,
they returned to Erzurum, Turkey. Mr. Rıfat
tried various jobs. I want to underline his
entrepreneurship. For example he opened
first photography studio in Erzurum He
became a notary. As far as remember from
my father’s accounts, he traded tobacco
before finally settling on soap production.
He decided so based upon advise given
buy people gained trust of and provide
inspiration for the family. He produced
his first soap bar through traditional soap
making technic called “fair soapmaking.”It
was the starting point of Evyap.
When did he move to Istanbul?
Erzurum is a difficult place for
production. It was far away from Turkey’s
new trade center, Istanbul, and unsuitable
both for production and selling.It was also
economically stagnant. During World War
II, Mehmed Rıfat Bey goes to Istanbul
with his 3 kids while the city was under
the threat of German invasion. First years
in Istanbul was hard because he faces
with a different work system. First, he
tries to adapt to the system. You have
to remember that Turkey was having a
hard time economically. Competition
in Istanbul was dense. Later, my uncle
Fethi Bey and my father Fikret Bey gets
involved with the business at a very young
age. Company starts to produce its first
cosmetics products in 1950’s. So that
is the first step in products which bring
Evyap and Sarten together.
and settle with their armies. Answering
the demand efficiently, Evyap achieves
recognition with its Duru brand. Then Arko
brand enters those countries. Today, we are
selling soap to 106 countries in the world.
What are your recent plans? Where shall
we see Evyap in future?
For a long time, we were known and have
lived as a soap company. Brand of our first
product, Duru was front of company name.
Now, we are trying to define our identity as
a personal care and hygene company which
involves our former identity, soapmaker.
Shower gel and skin care categories are
important for us. We never forefeitted our
claim at soap and we never intend to. But
growing is imperative in business world for
all of us. Reaching to nearby areas is most
risk free and sustainable way of growing.
We started with soap and entered all
cosmetics and hygene products related
to soap. Soap bar is still our biggest job. It
provides a revenue just under half of our
turnover. We want to underline our personal
care and cosmetics identity better.
What are the milestones in company’s
history?
After 1980, in Turgut Özal period, the
picture both in and out of Turkey begins to
change: economy is more liberal, production
is easier, incentives for export; then, IranIraq war becomes a milestone for Evyap.
Iran’s industry receives heavy damage at
war. They initiate a tender to buy soap.
Seeing the difficulties and taking the risks,
Evyap family participates, wins and makes
its first serious export. Evyap invests its
revenue to do more business. In late 80’s,
when industry in Soviet Union gets crippled
and they start importing goods, Evyap
provides their need of soap and manages
it quite good. With Soviet Union disbanding
and free trade starting in whole communist
block, Evyap achieves brand recognition
before international corporations arrive
2011/02 - SARTEN WORLD
51
English Summary
Our Suppliers/ Modern Ambalaj
“We are preaching to
the converted”
Stepping into business life with legendary Eros brand at late 60’s, Eren family is one of the prominent
holdings with its comprehensive portfolio including textile and retail. One of the important supplier
of Sarten, Modern Ambalaj is an Eren Holding company. General Manager of Modern Ambalaj, Mesut
Koyuncu says that they are in a trend of rapid growth. Pointing out that they achieved almost 50%
growth in last 3 years, manager says “It is mostly because of our rapidly growing customers such
as Sarten,” and adds: “We are growing with satisfaction of our customers. Especially sensitivity of a
packaging manufacturer is valuable for us. Actually, we are preaching to the converted.”
W
e know Eren Holding by Lacoste.
Licensed
manufacturer
and
operator of approximately 50 stores of
globally known brand, holding is active in
many businesses beside textile. One of
these businesses is paper packaging which
holding is active via Modern Ambalaj.
Producing paper since late 70’s, Eren
Holding is biggest company in Turkey with
its installed capacity. Working on paper
packaging business to complete paper
production, holding is active with Modern
Ambalaj. One of the biggest players in
business with its 5 factories, company is
an important supplier of Sarten.. We spoke
with Modern Ambalaj General Manager
Mesut Koyuncu about Eren Holding’s
performance in the sectors from textile
to paper packaging, company’s plans and
goals in future:
Success of 4 brothers
Started with a well known brand, Eren
Holding entered to textile business in
1969 with Eros underwear brand. Eren
family is from Bitlis. Holding is founded
by 4 brothers whom are still working in
same room, around same table: Ahmet,
Ziya, Yahya and İsmail Eren. Entering
the market with an amazing publicity
investment for its day, Eros became an
important brand both domestically and
abroad. Activities made in textile business
that included were thread production,
fabric and thread paint. In late 70’s
Modern Karton was founded. Starting in
a factory with annual capacity of 20-30
thousands, the company manufactures
approximately 700 thousand tons of paper
in 4 separate production facilities today.
With this capacity, it is Turkey’s biggest
manufacturer and one of ten leading
manufacturers of Europe.
Target: 1 mIllIon tons
After paper became its main job, Eren
Holding decided to invest in packaging
business. First, a factory was founded in
Çorlu. Then, we bought our facility in Bursa
with a partnership. In 2008 crisis, we built
our Kayseri factory before building Manisa
factory. We have 5 packaging factories
including our Silivri factory which is suited
for our smaller customers’ needs and was
founded on a partnership. We will lay the
foundation of one of Turkey’s biggest
modern corrugated package factories in
Gebze and we will start production in first
quarter of 2012. Our fifth machine, PM 5 is
latest technology and it will be our biggest
investment. We will increase our capacity
from 600-700 thousand tons to 1 million.
Today our biggest competitor’s production
capacity isn’t even close to 200 thousand.
52
SARTEN WORLD - 2011/02
Our Customers/Food Sector/ Tat
“It is essential to have
a reliable supplier for
products without any
problems”
One of the Turkey’s leading food giants, Tat Konserve has annual turnover that reaches 800 million
Turkish Liras. Company achieves an important part of this amount from tomato and pepper paste
production under its main brand, Tat. Company is also active in several branches of food sector such
as milk and dairy products, meat and meat products and pasta with brands including Sek, Maret,
Pastavilla. The manager points out they are active in a business which effects human health directly
saying, “Our products must be without any problem whatsoever. It is essential to have standarts and
inspect them constantly. There is much need to a reliable supplier at this point.”
F
ood is one of the rising businesses.
I these recent times where climate
conditions change, population increase,
sources get scarce, food business is
on top of the list of sectors which are
discussed greatly. It is qualified as
one of the sectors carrying strategic
importance..
One of the Turkey’s leading food
giants, Tat Konserve is one of the
most coustomers of Sarten in recent
years. Tat Konserve General Manager
Güçlü Toker says that there is much
to achieve in food sector. Pointing out
rapidly changing trends, manager says,
“There is innovation in every area.
Although people are conservative
about food, they want to see some
novelty. Thus, both manufacturers and
suppliers are constantly in pursuit of
diversifying and selling their products.”
Tat and Sarten cooperation has
quality, cost efficiency and logistic
possibilities in its center. Noting that
packaging has critical importance for
food sector which directly effects
human health, Güçlü Toker says. “Our
products must be without any problem
whatsoever. It is essential to have
standarts and inspect them constantly.
There is much need to a reliable
supplier at this point.” Pointing out that
Sarten is a professional and strong
business partner, Toker explains, “We
work on our new designs in cooperation
with Sarten. Sarten’s experience
also provides us great advantage for
products we export to foreign market.
Their standarts and investment for
new machines has brought many
possibilities on export.”.
2011/02 - SARTEN WORLD
53
English Summary
Our Customers/ Industrial Packaging/ Total
“Standards are imperative for us”
World giant Total is one of the important customers of Sarten in industrial packaging. Working with Sarten since entering Turkish market in 1992, company has
annual capacity of 50 thousand tons. Total Turkey logistics manager Yaşar Taşkıran says “standarts are very important for us,” noting package and package
supplier company must be above certain standarts. “Production of good quality and delivery in time are imperative for us. With its scale, quality and cost
efficiency, Sarten is one of best business partners.”
our marketing crew’s performance is very
good; our market share keeps increasing..
When did Total enter to Turkish market?
How is its performance improving?
-Total resumes its activities in Turkey
since 1992. Company focuses on marketing
fuel oil, mineral oil, LPG, autogas. We
have 500 employees in Turkey. We have
just exceeded annual production of 40
thousand tons and current trend is pointing
50 thousand tons by the end of the year.
Our market share is above 10%. Recently,
54
SARTEN WORLD - 2011/02
Is there any plan for new investments?
What is the direction of your goals for future?
With continious growth in mineral oil side,
we are making necessary investmens in our
facilities. We are adding new production
tanks, enlarging our storage areas or
purchasing new filling machines. On fuel
oil side, we operate both of our facilities in
parnership with Shell. We have made a joint
venture. This project allowed us to breathe
in today’s competitive environment. We
reconstructed our Samsun and Gebze
facilities which are under 100% ownership
and operation of Total under name of Sadaş.
We established a 50-50 partnership with
Shell. Our LPG facility in Marmara Ereğli is
also a joint venture. We have partnership
with Ipragaz in there. Today’s customers
expect a certain price range. To achieve
that, you have to make all the savings you
can at all points. This trend is quite natural
and worldwide. Companies can optimize
their noncommercial activities.
Logistically, we are trying to manage
fuel oil distribution in-house as much as
possible. We couldn’t reach to 50% here
yet. Vehicles we use are costly, but they
are also of good quality. We will increase
our vehicle number. Stratecgically, Total’s
activities are obvious. It has a strong
distribution network with its station
number and servis quality. We are going to
expand this network.
When did you start working with Sarten?
What is the main reason for Total to prefer Sarten?
We signed latest agreement in 2009
but we have been working together for a
long time. We have been cooperating with
Sarten in various agreements since 1992.
Actually, I can say that Total is resuming
its strategic partnership with Sarten
since it has been founded. Today, Sarten
produces all our packaging, including
plastic packages and tin cans. We are
working 100% with Sarten. Our plastic
packages from half a liter to 7 liters, 20
liters and especially 16 kg tin packages are
produced by Sarten.
Most important reason for us behind
preferring Sarten is its scope. Thanks
to this scope, its internal optimization
provides a cost efficiency. They have
a built in quality system, so we don’t
experience problem in that regard.
Basically, quality in production and
delivery in time constitutes the base of
our cooperation with Sarten.
Why, and how is packaging important for
you?
Another element of mineral oil, is
package’s look. Various factors add to it.
Our production here are made parallel
with designs and casts in France. We are
working with designs France deemed
suitable not only for us, also for the
world. Package’s look is important in
marketing. But most important thing is
its sturdiness. You can achieve certain
standards in tin, but there can be some
visual or leaking problems in case you
miss quality. This is a bigger problem in
plastic package, because when you stack
them, the product shouldn’t be effected.
So, package and packaging company must
be above certain standards. This is one of
the conveniences of working with Sarten.
Package’s error margin is defined in our
quality criteria and we are not under the
risk of exceed that margin.
Foreign Customers / Barony Universal
“We invest in future”
Being Europe’s number one supplier of retail giants such as Tesco and Boots, aerosol filling company
Barony Universal buys its aerosol cans from Sarten. Aiming to differentiate its customers, the
company is in a successful cooperation with Sarten thanks to Sarten’s high quality and fast production
and value added service mentality. Barony Universal CEO Stewart Shaw says, “We provided a brand
new agenda for next year and beyond. We will support this agenda with a financial package which
amounts to 14 million Euro. We aim to grow.
Barony Universal was founded in
1994, by Stewart Shaw whom is still at
the manager position of the company.
Questbridge, which is main shareholder of
Russia’s biggest aerosol filling company,
bought company’s 85 percent in 2007.
Stewart Shaw, who still owns 15
percent shares of Barony Universal,
summarizes the company’s success as
“constant development. We aim to carry
our work further by continuing to invest
in new products, technology, and most
importantly, human resources.” Barony
Universal is leading special brand supplier
of Europe’s biggest retail chains. Filled 59
million aerosol cans for its customer base
in 2010, company’s activities are seperated
in 3 main divisions. Giving 60 percent of its
production to Europe’s leading retailers
including Tesco, Boots, Morrisons, the
company has filling agreements with
companies such as Revlon, FCUK in
addition to company’s own brands.. We
spoke with Barony Universal CEO Stewart
Shaw about Barony-Sarten cooporation
and company’s future plans.
What is Barony Universal doing? Can
you tell shortly about your business?
Barony was established in 1994 by
Stewart Shaw the current Managing
Director. Questbridge, a company based in
Cyprus which is also the major shareholder
in Arnest, the largest aerosol filler in
Russia, acquired 85% of Barony’s shares
in 2007. Stewart Shaw retains 15%.
Barony’s success has been built on a
culture of continuous improvement. The
company always strives to do things better
by investing in new products, technology
and importantly its people. As a result,
Barony has eveolved to become a leading
supplier private label products to some of
Europe’s largest retailers.
The Barony factory filled in excess of
59 million aerosols in 2010 to its diverse
client base. Business is generated from
three sectors of the industry being 60%
from Major Retailers (Tesco, Boots,
Morrisons etc), Contract Filling (Revlon,
FCUK etc) and the balance of turnover
being attributed to the company’s range of
branded products
How long have you been working with
Sarten? What is your main strategy on
packaging? How does Sarten answer
your needs?
The management at Barony have gained
an in depth knowledge of our customers
requirements, nevertheless we retain a
marketing team which regularly tracks
market activity and consumer trands
in terms of new formulation as well as
packaging and deisgn concepts. This
analysis is utlised to deliver insights for
future devlopment and it is therefore
important to have a partnership with
proactive suppliers. Sarten functions as an
integeral part our new NPD (new product
development) process. Customers aspire
to have products which can be clearly
differentiated from thier competitors
and this is when a good supplier can
provide added value through their own
in-house R&D. Sarten have upgrade many
of their processes during our successfull
relationahip.
Barony has embarked on an ambitious
expansion program which requires the
company to relocate to a new home and
will be supported with a £14.0million
financial package for capital equipment
and working capital. The management
of Barony accept that a new business
agenda is emerging in Europe and that
the market environment will remain
uncertain, affecting consumer’s habits
and resulting in constant pressure on
selling prices. Material margins will remain
under pressure as gas, being influenced by
the price of oil, will continue to rise also
forcing up commodity prices. Customers
and in particular Supermarkets will
no doubt resist any price increases
therefore the company’s management
have remained prudent when preparing
financial forecasts for the expansion of
the business.
There will be no more “business as
usual” as the expansion project to relocate
the company to larger premises will
become effective later in the year. This
will create an environment for innovation,
the development of new products and
processes as a lead into other sectors of
the toiletries market, and in turn generate
a substantial increase in turnover from
new customers globally.
A recruitment campaign will continue
with the objective of adding experienced
management to strengthen the team
which will carry out the growth strategy.
The shareholders and the company’s
new bank have demonstrated their
confidence in the future strategy for
the company by providing the funds to
facilitate the expansion program.
What are your future plans? How much
growth are you expecting this year and
within next 5 years?
2011/02 - SARTEN WORLD
55
English Summary
Department description/Export
Multinational Power
From Europe to Middle East, Sarten exports to a very wide geography. Their aim is to raise business
volume which was 72 million dollars last year to above 100 million dollars in a couple of years. Biggest
role in achieving this goal, is of exports department. Working with a professional team of 13 employees
of various nationalities, department has full confidence in its performance. Sarten Exports Director
Noemi Ulman Ergün says, ‘’In order to be a successful salesman, you have to know the local language,
culture, preferably history and way of doing business of the market you are exporting to.’’
S
arten’s vision of future is very clear.
Company aims to become a powerful
packaging giant in the region which
constitutes Balkans, Eastern Europe,
Russia, Middle East and North Africa in next
ten years. Thus, it puts emphasis on export.
Created a business volume of 72 million
dollars at nearby regions in 2010, Sarten
predicts that this amount will be raised in a
couple of years by 15 % annual growth.
First taking off to trade with countries
such as Bulgaria and Egypt in 1998, Sarten
has cumulated a huge amount of experience
in exporting with its professional personnel
of 13. Company exports to a wide geography
including Europe, Russia, CIS Countries, Africa
and Middle East and provide service over 250
large and small companies including Reckitt
Benkiser, Henkel and Unilever.
Sarten’s experienced export department
has been trusted to Noemi Ulman Ergün for
3 years. ‘’ Behind our successful results is
not just a hard work of existing team, but
56
SARTEN WORLD - 2011/02
Zeren Güzelbahar Saribekir from whom
I overtook the export department has a
significant part in it as well.’’ A member
of Sarten family, Ergün points out that
company aims to enter new markets,
saying, “In five years we are going to focus
on North Africa, Egypt and Syria, Iran, Iraq
and Gulf countries.”
“WE ARE SPEAKING MANY LANGUAGES
SIMULTANEOUSLY”
Half of the export team consist of
foreigners from Syria, Palestine, Tunesia,
Marocco, Moldovia , who are in charge
of Russia & CIS countries, Middle East
& North Africa. Second part of the team
are native Turkish, speaking minimum 2
foreign languages and they are responsible
for EU, USA markets and logistics. Noemi
Ulman Ergün notes, “English, French,
Spanish, Arabic... Here, we are talking
many languages together. Ergün explains
that there is cultural harmony behind the
success of export department, adding:
‘’As Istanbul is a bridge between Europe
& Asia, Turkish people have the abilitity
of easier understanding both Western &
Eastern cultures.
I am Hungarian, 11 years ago I had
difficulties to understand the Middle East
mentality but after living in Istanbul for
more than a decade, marying and having a
child, I assimilated in a way;
Now I can understand the culture and I
do enjoy to travel for business & private
purposes to this region which was in the
past too far from my way of thinking..’’
SARTEN WORLD
2011 / 02

Benzer belgeler

Prestij Fabrikası

Prestij Fabrikası okuyacaksınız.. Bursa Karacabey’de çok önemli bir fabrika yatırımı yaptık. Türkiye’de Nestle, Sütaş, Yörsan, Seksüt, Teksüt ve Eker gibi en büyük süt ve süt ürünleri üreticilerinin bir arada konuml...

Detaylı