Çalıştayın deşifrelerine ulaşmak için tıklayınız.
Transkript
Çalıştayın deşifrelerine ulaşmak için tıklayınız.
AÇILIŞ OTURUMU SUNUCU - Saygıdeğer katılımcılarımız Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Hayati Yazıcı salonumuza teşrif etmişlerdir. Arz ederim. Saygıdeğer basın mensuplarına çok teşekkür ediyoruz. Sayın Bakanım, değerli katılımcılar, saygıdeğer basın mensupları İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler ticaret sicil teşkilatları arasında işbirliği ve tecrübe paylaşımı çalıştayına hoş geldiniz, şeref verdiniz. Değerli konuklarımız programımıza Kuran’ı Kerim tilaveti ile başlayacağız. Kuran’ı Kerim tilaveti için Kocatepe Camii imam hatipi Sayın Adem Kemaneci’yi sahneye davet ediyorum. ADEM KEMANECİ – Kur’an Tilaveti SUNUCU - Sayın Adem Kemaneci hocama teşekkür ediyoruz. Değerli konuklarımız açılış konuşmalarına geçiyoruz. Konuşmalarını yapmak üzere ilk olarak İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi Koordinasyon Ofisi temsilcisi Sayın Selçuk Koç’u kürsüye davet ediyorum. İSEDAK - Sayın Hayati Yazıcı Gümrük ve Ticaret Bakanı, sayın katılımcılar, hanımefendiler, beyefendiler. Bu önemli topluluğa hitap etmek benim için çok önemli; özellikle İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler Ticaret Sicil Teşkilatları arasında işbirliği ve tecrübe paylaşımı çalıştayında sizlere hitap ediyor olmaktan çok mutluluk duyuyorum. Aynı zamanda bu önemli etkinliğe ev sahipliği yaptığı için İSEDAK ofisi ile birlikte bu çalışmaya ev sahipliği yaptığı için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na teşekkür etmek istiyorum. Bunun yanında sizlere Türkiye’ye geldiğiniz için hoş geldiniz demek istiyorum. Ve buraya katıldığınız için teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Bildiğiniz gibi bu çalıştay daimi komitenin, 28 nci toplantısındaki kararların sonucunda gerçekleştirilmiştir ve İSEDAK toplantısının sonucu olarak gerçekleştirilmiştir. İSEDAK İslam İşbirliği Teşkilatının daimi komitelerinden bir tanesidir ve 57 ülkenin ticari anlamda yaptığı çalışmalar doğrultusunda çalışmalarını yürütmektedir. İSEDAK 1984’ten bu yana yıllık toplantılar düzenlemektedir. Ve bu toplantılara ekonomi ve ticaretten sorumlu Bakanlıkların ve Müsteşarlıkların temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirmektedir. Bununla beraber küresel gelişmeler ve çabalar doğrultusunda bu çalışmalarda İslam İşbirliği Teşkilatının göstermiş olduğu çalışmalar değerlendirilmekte ve karara bağlanmaktadır. Ayrıca kuruluşundan bu yana İSEDAK birçok çalışma projeleri gerçekleştirmiştir ve bunlar farklı alanlardadır. Sonuç olarak da bunları başarıya ulaştırmıştır. İSEDAK halihazırda bir çok konuyu gündemine taşımıştır. Ulaşımdan ticarete, tarımdan turizme, özel sektörün geliştirilmesi gibi birçok alanda çalışmalarını sürdürmektedir. Hanımefendiler, beyefendiler özel sektörün geliştirilmesi en önemli konulardan biridirve birçok faaliyet bu alanda gerçekleştirilmiştir. Böylelikle de İslam İşbirliği 1 Teşkilatı üyeleri arasındaki özel sektör kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek için birçok çalışma yapılmıştır. Ve bu çalışmalar doğrultusunda birçok toplantılar gerçekleştirilmiştir. Geçen yıl bu kapsamda bir toplantı gerçekleştirilmiş ve özellikle de İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkeleri arasındaki KOBİ’lerin geliştirilmesi ele alınmıştır. . Kapasite geliştirmesi ve deneyim paylaşımı konusunda da bu sene birçok çalışma yapılması beklenmektedir. Günümüzde özel sektör ekonominin ana kemiğini oluşturmaktadır. Özellikle özel sektördeki KOBİ’ler önemli bir rol oynamaktadır. Sosyal ve ekonomik gelişme ve istihdam yaratmada önemli rol oynamaktadır. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda özellikle bu alanda çalışan enstitüler şunu önermektedir: ticaret sicillerinin gerçekleştirilmesi formal ekonominin geliştirilmesine katkıda bulunacaktır. Diğer taraftan ise ülkeler ticaret sicil prosedürlerini geliştirerek vergi gelirlerini ve istihdamı artırmışlardır. Yine ticaret sicilinin kolay bir şekilde yapılmasının yararlarından bir tanesi ekonominin çeşitlendirilmesine olan katkısıdır. Bildiğimiz gibi birçok üye ülke ağırlıklı olarak üretim ve ihracata dayalı olarak çalışmaktadır. Ve bu çalışmalarda gerçekleştirilen prosedürlerin kolaylaştırılması yeni girişimcilerin ortaya çıkmasını ve yeni yatırımcıların bu alana çekilmesini sağlayacaktır. Bununla beraber birçok ülke yeni stratejiler ve politikalar oluşturmuşlar ve halihazırdaki politikalarını geliştirmek için, yabancı yatırımı çekme ve girişimci sayısını artırmak için değişiklikler yapmışlardır. Dünya Bankası’na göre 2013 raporlarına baktığımız zaman yapılan reformların sonucu olarak halihazırda bir işe başlamanın 50 günden 15 güne düştüğünü görüyoruz. Bu hususta yaşanan zorluklar çok önemli derecede azalmıştır. İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine baktığımız ve iş kurma süreçlerini gelişmiş ülkelerle karşılaştırdığımız zaman çok uzun süre aldığını ve çok maliyetli olduğunu görüyoruz. Bu çalıştaya baktığımız da Ticaret Sicili çalışmalarına ve katılımcılar arasında en iyi uygulamaların paylaşımına olanak sağlayacaktır. Biliyorum ki saygıdeğer temsilcilerin yapacak oldukları sunumlar buradaki çalışmalara katkıda bulunacak ve katılımcıların bilgilerini zenginleştirecektir. Ben sözlerime son vermeden önce bu çalıştayın başarılı geçmesini diliyorum ve teşekkür ediyorum. SUNUCU - Sayın Selçuk Koç’a teşekkür ediyoruz. Şimdi de Türk İşbirliği Koordinasyon Ajansı Başkanlığı temsilcisi sayın Mehmet Yılmaz konuşmalarını yapacaklar, kendilerini kürsüye davet ediyorum. Buyurun. TİKA - Saygıdeğer Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati Yazıcı ve saygıdeğer hanımefendiler, beyefendiler. Buraya katılmak benim için gerçekten büyük bir onur. TİKA adına hoş geldiniz demek istiyorum. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı, Türkiye’de Türk gelişme, kalkınma yardımlarını koordine eden tek kuruluştur. Ve bu anlamda uzun yıllara dayanan da bir işbirliği vardır. Türkiye’nin Afganistan’a doktorlar göndermesiyle başlamıştır. 1980‘lerde ise bir momentum kazanımı olmuştur ve Afrika sahra altı Afrika ülkelerine doktorları göndermiştir. 1992’de TİKA’nın kurulumu ile bu yardımlar daha çok artmıştır. TİKA’nın orta Asya ülkelerine yardım bağlamında başlamıştır ve bunlar Sovyetler Birliği’nin dağılımından sonra da kendi özerkliklerini kazanmışlardır ve TİKA bu ülkelere karşılaştıkları 2 zorluklara yardımcı olmak üzere yardım göndermeğe başlamıştır. TİKA Moğolistan, Pakistan ve Orta Doğuda ve Afrika’daki ülkelere yardımlarını artırmıştır. TİKA’nın hali hazırda 30 ülkede ofisleri bulunmaktadır ve program ile projeler yürütmektedir. 120 ülkeden fazla yerde de faaliyetlerini sürdürmektedir. Türkiye’nin kalkınma yardımları konusundaki pozisyonu yeni olmasına rağmen hızlı bir şekilde gelişim göstermektedir. 1994’te ise Türkiye’deki resmi kalkınma yardımlarında önemli bir artış bulunmaktadır ve 2,5 milyar dolarlık bir artış olmuştur. OECD rakamlarına baktığımız zaman Türkiye OECD ülkeleri içerisinde resmi kalkınma yardımlarını en fazla artıran ülkelerden bir tanesi haline gelmiştir. Geçen yılki raporlara baktığımız zaman Türkiye’nin bütün üniversitelerle ve yine NGO’larla yani hükümet dışı kuruluşlarla çalışmaları bulunmaktadırve uzmanlarla, hükümet kuruluşları ile işbirliği yapmaktadır. Bir donör olarak TİKA millenium kalkınma hedefleri doğrultusunda yani Birleşmiş Milletlerin koyduğu hedefler doğrultusunda çalışmaları yürütmektedir. Paris deklarasyonunu kabul etmiştir. Akra ajansı ve yine kalkınma çalışmalarını, kalkınma toplantılarında kabul edilen sözleşmelere imza atmıştır. Bununla beraber UNIDO, UNDP, FAO, UNDP gibi kuruluşlarla da işbirliği yapmaktadır. Tabii ki TİKA’nın bunlarla yaptığı işbirliği verilecek örneklerden sadece bir tanesidir. Saygıdeğer Bakan, saygıdeğer hanımefendiler, beyefendiler, bilindiği gibi ticaret sicil teşkilatları arasındaki işbirliğinin yapılacak olması ifade edilmiştir. TİKA bu anlamda da çaba gösterecektir. İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeleri ticaret teşkilatları arasında işbirliği ve paylaşım önem arz etmektedir. Ayrıca şuna inanıyorum ki ticaret sicil teşkilatları arasındaki işbirliği yoksulluğun azaltılmasına fayda sağlayacaktır ve birçok alanda fayda gösterecektir. Söz konusu ticaret sicil teşkilatları arasındaki işbirliği önemli sorunların ele alınmasına bir ortam sağlayacak ve bununla beraber kılavuz olarak görev yapan politikaların ele alınmasına ve en iyi uygulamaların ortaya çıkmasına fırsat sağlayacaktır. Ve umarım ki bu çalışma özel sektör aktörleri ve hükümet aktörleri arasındaki işbirliğini geliştirecektir. Halihazırdaki ticaret sicil teşkilatları arasındaki işbirliğinin artırılması üye ülkelerin arasındaki çalışmaları ve işbirliğini de geliştirecektir. Teşekkür ediyorum beni dinlediğiniz için. SUNUCU - Sayın Mehmet Yılmaz’a teşekkür ediyoruz. Saygıdeğer konuklarımız şimdi de konuşmalarını yapmak üzere Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Hayati Yazıcının kürsüye teşriflerini arz ederim. GÜMRÜK ve TİCARET BAKANI HAYATİ YAZICI - Çok değerli katılımcılar, basınımızın değerli mensupları, hepinizi en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biri olan Ankara’da böylesine önemli bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduğumu ifade etmek isterim ve bu kapsamda yurt dışından gelen değerli katılımcılara Ankara’ya ve Türkiye’ye hoş geldiniz diyorum. Değerli dostlar bizler ortak bir kültürü, tarihi ve coğrafyayı paylaşan kardeş halklarız. Daha da önemlisi bizler kendinden önce kardeşini, komşusunu düşünmesi gereken 3 bir inancın mensuplarıyız. Bu salondaki sinerji, ortak inancımızdan, tarihimizden, gönül birliğimizden beslenmektedir. Bizim kıblemiz ortak. Peki İslam ülkelerinde kan ve göz yaşı akarken nasıl oluyor da her birimiz yüzümüzü başka bir tarafa çevirebiliyoruz. Önce bu coğrafyaya sonra da tüm dünya ya karşı sorumluluklarımız yok mudur? Bu coğrafyanın kaderi tek tek ülkelerimizin kaderinden ayrı düşünülebilir mi? Bu coğrafyanın huzuru ülkelerimizin ve dünyanın huzuru demek değil midir? Bu gün İslam ülkeleri olarak kendi coğrafyamıza ve dünyaya en büyük borcumuz adalettir. Artık çevremizde ve dünya da olup bitenleri doğru okuyarak, dünyada adalet için, barış için ittifak etmenin gönül birliği ile ortak hareket etmenin vakti olduğu idraki içinde olmalı değil miyiz? Gün ihtilafları, ayrılıkları çoğaltmanın değil, ittifakları güçlendirmenin günüdür. Gün barış için daha fazla çaba harcama günüdür. Bizim inancımıza göre bir insanı öldürmek, tüm insanlığı öldürmek kadar büyük bir günahtır. Savaş zamanlarında dahi, savaşın bir ahlakı, kuralları, ilkeleri ve hukuku vardır. Bu gün Suriye’de, Mısır’da yaşananlar insanlık adına hiçbir hukuk kuralına uygunluğu söylenebilir mi? Suriye’de ve Mısır’da sivil halklar katlediliyor. Kadınlar, çocuklar öldürülüyor. Bugün durup kendimize bakmanın ve bu coğrafya için, dünya barışı için, adaleti tesis etmek için neler yapabiliriz diye sormanın zamanı değil midir? Hukukta bir kural vardır. Geciken adalet, adalet değildir. Biraz daha beklersek korkarım ki adalet için çok geç kalmış olacağız. Değerli dostlar dünyanın ve İslam ülkelerinin içinde bulunduğu durum nedeniyle İslam İşbirliği Teşkilatının kuruluş sebeplerini hatırlatma ihtiyacı duyuyorum. Bu teşkilatın temeli Kudüs’te El-Aksa mescidinin yıkılması üzerine 1969 yılında toplanan 1.İslam Zirve Konferansında atılmıştır. 1969 da İslam İşbirliği Teşkilatının kuruluş şartnamesinde yer alan amaçlardan bazılarını burada tekrar etmenin zaruri olduğuna inanıyorum. Bu şartnamenin amaç kısmında kısaca şu esaslar yer alır: adalet üzerine kurulu uluslar arası barış ve güvenliği desteklemek için gerekli tedbirleri almak; bütün Müslüman milletlerin onur, bağımsızlık ve ulusal haklarını korumak amacıyla verdikleri mücadeleyi desteklemek; kutsal yerlerin korunması için sarf edilen gayretleri ve Filistin halkının mücadelesi için sağlanan desteği koordine etmek; Irk ayrımını, fark gözetmeyi bertaraf etmeye ve sömürgeciliğin tüm biçimlerini ortadan kaldırmaya gayret etmek; İktisadi, sosyal, kültürel, bilimsel ve diğer önemli faaliyet sahalarında üye devletler arasında işbirliğini güçlendirmek. Kuruluş şartnamesinin amaç maddesinde özetlemeye çalıştığım bu hedefler yer alıyor. Değerli dostlar İslam İşbirliği Teşkilatı içindeki ortaklığımız; ekonomik, sosyal, kültürel her alanda en üst düzeyde devam etmelidir. Ülkelerimiz arasındaki işbirliği görünürde kalan zaman zaman bir arara ya gelinen toplantılarda hatırlanan bir ortaklık olmamalıdır. Bu noktada İslam ülkeleri olarak dünya ekonomisindeki yerimizi kısaca değerlendirmek ve ülkelerimiz arasındaki ticari ilişkilere temas etmek istiyorum. 2012’de dünya gayri safi milli hasılası 71 trilyon dolardır. İslam ülkelerinin 2002 başında 1,7 trilyon dolar olan milli geliri 2012 ye kadar yaklaşık dört kat bir artış göstermiş ve 6,2 trilyon dolara yükselmiştir. Dünyadaki İslam İşbirliği Teşkilatı benzeri diğer birliklerin dünya milli hasılasında aldıkları payla ilgili de birkaç rakam sizinle paylaşmak istiyorum. Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) ülkeleri dünya nüfusunun % 40’ını oluşturuyorve dünya 4 hasılasının % 57’sini alıyorlar. Dünya nüfusunun % 7,2 sini oluşturan Avrupa Birliği ülkeleri ise dünya hasılasının % 25’ini paylaşıyorlar. İslam ülkeleri 1.600.000.000 nüfusuyla dünya nüfusun % 22’sini oluştururken, dünya hasılasının sadece % 8,8’ini alıyorlar. Yani İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi 57 ülkenin dünya üretimi içindeki payı yaklaşık tek başına Japonya’nın ya da Almanya ile Fransa’nın toplamı kadardır. Bunlar İslam ülkelerinin ekonomik açıdan maalesef arzu ettiğimiz pozisyonda olmadığını gösteren rakamlar. Teşkilata üye ülkelerin kişi başına düşen milli gelirlerine de şöyle bir göz atalım. Kişi başına milli gelir satın alma gücü paritesine göre 2007 yılında 4870 $ iken, 2012 yılında 5850 $’a çıkmıştır. Bu rakamlar 5 senede ortala % 20’lik bir artış demektir. Cari fiyatlarla bakarsak, kişi başına gelir 2007 yılında 2728 $ civarında iken, 2012 yılında 3982 $’ a çıkmıştır. Ancak burada dikkat etmemiz gereken husus, en zengin İslam ülkesi ile en fakir İslam ülkesi arasında tek başına milli gelir ölçeği itibariyle 850 katlık bir gelir dağılımı uçurumu ya da farkı vardır. 2012 yılında kişi başına 95.000 $ gelirin düştüğü Katar en zengin İslam ülkesi, buna karşılık kişi başına sadece ama sadece 112 $ milli gelir düşen Somali ise en fakir İslam ülkesi. Ve bugün burada temsil edilmiyor. Değerli dostlar Somali’deki açlık ve yoksulluk hepimizin vicdanında kanayan bir yaradır. Bu yüzyılda Somali’de açlıktan ölen kardeşlerimizin, çocuklarımızın olması kabul edilebilir, anlaşılabilir bir durum mudur? Tarih bizden bunların hesabini sormayacak mıdır? Çocuklarımız bizden, bu kanın, bu ölümlerin hesabını sormayacaklar mı? Bu acıları, kanayan yaraları durdurmanın tek yolu İslam ülkeleri arasında yani bizlerin arasında sosyal ve ekonomik ilişkileri hızla en üst düzeye çıkartmak ve icra planına koymaktır. Değerli dostlar, yoksulluk ve açlık tüm dünya’da en önemli sorunlardan biridir. Dünya nüfusunun % 36 sı, yani 2.500.000.000 insan dünya bankası tarafından belirlenmiş verilere göre günlük 2 $’lık yoksulluk sınırının altında bir para ile geçinmek zorunda. Bu çok büyük bir rakam, dünyanın nerede ise yarısına yakın bir rakam. İslam ülkelerinde de dünyadakine benzer biçimde toplam nüfusun % 45’i günlük 2 $ olan yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Yani İslam ülkelerinin toplam nüfusunun 640.000.000 bu kategoride yer alıyor. İslam coğrafyasında yaşayanların % 22’si yani neredeyse dörtte biri aşırı yoksulluk olarak isimlendirilen günlük 1,25 $ olan açlık sınırının altındadır. Ama hemen burada ifade edeyim, Türkiye’de Allah’a hamd olsun günlük 1 $’ın altında bir parayla yaşamak zorunda kalan tek fert bulunmamaktadır. Ancak sadece kendi ülkemizin belli refah sınırlarına ulaşması elbette ki yeterli değil. Dünya da en az gelişmiş ülkeler olarak sınıflandırılan 48 ülkeden 22’si düşük gelirli gelişmekte olan ülkeler olarak bilinen 60 ülkeden 28’i, ağır şekilde borçlu, yoksul ülkeler denilen 40 ülkeden 22’si, düşük gelirli ve yiyecek sıkıntısı çeken ülkeler olarak sınıflandırılan 70 ülkenin 33’ü maalesef İslam coğrafyasında yer almaktadır. Bunun yanında dünyadaki başlıca petrol ve gaz ihracatcısı olan 12 ülkenin 10’u yine İslam coğrafyasında yer alıyor, bu çok büyük bir çelişki değil mi? Bu nedenle ülkelerimiz arasındaki dayanışmayı geliştirmemiz ve yoksullukla mücadele etmek üzere yakın işbirliği yapmamız daha büyük önem taşımaktadır. Bugün teknolojinin, bilimin geldiği bu noktada hala insanın en doğal hakkı olan yaşam hakkının olmadığı coğrafyalar bulunması, insanlık adına, Müslümanlık adına utanç vericidir. Dünya insanlık adına 5 ve barış adına büyük bir sınavdan geçiyor. Değerli dostlar birde madalyanın öte yüzüne bakalım. Dünyamızda yılda 1,3 milyar ton gıda israf ediliyor. Bu israfın ekonomik değer 1 trilyon dolardır. İsraf edilen veya kayba uğrayan miktar, dünya gıda üretiminin üçte birine tekabül ediyor. Gıda kayıp ve israfının ekonomik karşılığı, gelişmiş ülkelerde 680 milyar $, gelişmekte olan ülkeler de ise 310 milyar $’dır. Bu da yılda yaklaşık 222 milyon ton yenilebilir ürünün zayi olması demektir. Ve bu miktar neredeyse Sahra altı Afrika ülkelerinin yıllık toplam gıda üretimine karşılık gelmektedir. Dünyadaki gıda kaybı ve israfın sadece dörtte birini önleyebilsek, yetersiz beslenen 870 milyon insanın gıda ihtiyacını karşılamış olacağız. Gelişmekte olan ülkelerde yılda 150 milyon ton buğday heba olmaktadır, 150 milyon ton. Bu kayıp ise tüm fakir ülkelerdeki açlığı ortadan kaldırabilecek buğday miktarının 6 katına karşılık gelmektedir. Değerli dostlar İslam İşbirliği Teşkilatı olarak her alanda yapmamız gereken çok fazla şey var. Bu noktada ülkelerimiz arasındaki ticaret rakamlarına da bakmak istiyorum, kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum. 36,5 milyar dolarlık dünya dış ticaret hacmini % 11,4’ünü yani yaklaşık 4,2 trilyon dolarlık kısmını İslam işbirliği teşkilatı ülkeleri gerçekleştirmektedir. Bu hacmin yaklaşık % 17’sine tekabül eden 725 milyar dolarlık kısmını İslam işbirliği teşkilatının grup içi ticaret hacmi oluşturmaktadır. 2012 yılında, 18,2 trilyon dolarlık dünya ihracatının, %12,9’unu İslam işbirliği teşkilatı üyesi ülkeler gerçekleştirmektedir. Bunun %15’i teşkilat üyesi ülkeler arasında gerçekleşen rakama tekabül etmektedir. APEC ve Avrupa Birliği gibi teşkilatlarına üye ülkelerin ise ihracatlarının % 65’ini birlik içindeki ülkelerle yaptıklarını görüyoruz. Türkiye olarak 2012 yılında ihracatımızın % 36’sını, toplam dış ticaretimizin ise % 23’ünü İslam ülkeleri ile gerçekleştirdik. Biz ülke olarak İslam işbirliği teşkilatı üyesi ülkelerle ticaret hacmimizi artırarak devam ettirmek yönünde kararlıyız. Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi neden istediğimiz noktaya değil, bunun da araştırmasını elbette yapmalıyız. Bu konuda hemen iki temel faktörden söz etmek istiyorum. Birincisi, teknoloji sahipliğin ve imalat endüstrisinin gelişmemesinden kaynaklanan ürün çeşitliliğinin sınırlı olması, ikincisi ise İslam ülkelerinin birbirine benzeyen mallarının ticaretini gerçekleştiriyor olması. Uluslar arası enerji ajansının son verilerine göre, İslam ülkeleri dünya petrolünün %45’ini, doğalgazın %25’ini, doğal kauçuğun %40’ını, kalayın %25’ini, hurmanın %93’ünü, buğdayın %15’ini, pirincin %17’sini ve baharatın %39’unu üretir durumdadır. Üye ülkelerin bir bütün olarak oluşturduğu Pazar gördüğünüz gibi aynı ürünlerde yoğunlaşıyor. Mutlaka bu kısır döngüyü kırmalıyız. İslam İşbirliği Teşkilatının üyesi ülkeler olarak birbirimizle daha fazla ticari faaliyette bulunmanın yollarını aramalı ve bulmalıyız. Üretimde ürün çeşitliliğini ve karşılıklı ticaretimizi artıracak ürün yelpazesini oluşturmalıyız. Ürün çeşitliliğini artırma konusunda KOBİ’lerin faaliyetleri bu çalıştayın da konusu olması sebebiyle elbette ki son derece önem arz etmektedir. Ticari faaliyetlerimizi artırmanın bir yolu olarak da KOBİ’lerin güçlenmesi ve ülkelerimizin karşılıklı ihtiyaçlarını dikkate alarak çalışmalar yapmaları çok yararlı olacaktır. KOBİ’ler küçük pazarlarda daha verimli olan ve müşteri taleplerinde ki değişimlere daha çabuk uyum sağlayan bir yapıya sahipler. Daha az yatırımda daha çok üretim ve ürün çeşitliliğini sağlamaları mümkündür. Yine bölgeler arasındaki 6 farklılıkları da esnek yapıları ve hareket kabiliyetleri itibariyle aşmaları çok daha kolaydır. Bu bağlamda KOBİ’lerin acil çalışmalarını ve yerel özellikler taşıyan üretim çeşitlerine yönelmeleri hem kendilerinin hem de ülkelerimizin ekonomisine son derece büyük katkılar sağlayacaktır. KOBİ’lerin bir başka üstün yanı ise istihdam oluşturma noktasındaki esnek yapılarıdır. Ülkemiz açısından istihdam konusunda KOBİ’lerimizin önemli katkısı bulunmaktadır. Ekonomik kalkınmanın temel itici gücü olan KOBİ’ler ülkelerimizdeki toplam istihdamın %77,8’ini oluşturmaktadır. Bu oran Avrupa Birliğine üye olan ülkelerin yaklaşık 10 puan üzerinde yer almaktadır. Değerli dostlar, bu bağlamda siz değerli katılımcıların ve uzmanların bu toplantıda yapacağı çalışmalar inanıyorum ki ülkelerimiz açısından yeni ufuklara yol açacaktır. Çalıştayda değerlendirilecek olan ticaret sicilleri teşkilatları arasında ki işbirliği ve iş yapma kolaylığının sağlanması ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmine de çok büyük katkı sağlayacaktır. Biz ülke olarak ticaret sicilleri alanındaki tecrübelerimizi, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler ile paylaşmayı büyük bir fırsat olarak kabul ediyoruz ve gerçekten bu konuda son derece cömertiz. Çalıştayın ülkelerimiz arasında işbirliğinin her alanda güçlenmesine vesile olmasını diliyorum. Değerli dostlar, 21 nci yüzyılın iki temel karakteristiği vardır. Bunlardan bir tanesi hayat boyu öğrenmektir, bir diğeri de bilgi üretmektir. Ve eminim ki bu çalıştay öğrenmek açısından ve bilgi üretimi açısından ülkelerimize, dünya’ya büyük katkı sağlayacaktır. Bu vesile ile bir kez daha bu çalıştayın ülkelerimizin kalkınmasına, gelişmesine, refahına, adaletin tecellisine katkı sağlayacağı inancıyla başarılar diliyor, sizleri de muhabbet dolu saygıyla selamlıyorum. SUNUCU - Sayın Bakan’ımıza konuşmalarından dolayı şükranlarımız arz ediyoruz. Hazır Sayın Bakanım da sahnede iken İSEDAK aile fotoğraf çektirmek üzere üye ülkeler temsilcilerini ve diğer kuruluş temsilcilerini sahneye davet ediyorum. Sayın Bakan yardımcım, Sayın Müsteşarlarım sizleri de bu fotoğrafın içerisinde görmek istiyoruz. Sizleri de davet ediyoruz efendim. Buyurun. OTURUM II – TİCARET SİCİL TEŞKİLATLARI ÜZERİNE SUNUMLAR BAŞKAN - Saygıdeğer misafirler İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerinin ticaret erbabı arasındaki işlem güvenliğini ve ticaret hacmini artırmaya yönelik olarak sicil teşkilatları arasında bir işbirliği tesis edilmesinin bir ilk adımı olarak, 40 ülke ve 3 uluslar arası kuruluş temsilcisinin katılımıyla düzenlediğimiz çalıştayımıza hoş geldiniz. Çalıştayımızın hayırlı başlangıçlara vesile olması için açılışın Kur’an tilaveti ile yapılmasını uygun gördük. Ve Ankara’nın en büyük camisi olan, Kocatepe Camisinin imam hatibi sayın Adem Kemaneci Kuran tilaveti ile başlamış oldu, kendisine çok teşekkür ediyoruz, Allah kendisinden razı olsun. Teknik toplantımıza 7 başlamadan önce bulunduğumuz mekana ilişkin kısa bir bilgi vermek istiyorum. Hemen çay-kahve salonun hemen dışında, zaten aldınız onları. Tuvaletler hemen asansörün yanında. Bir üst katta hanımefendiler ve beyefendiler için birer küçük mescit yeri ikmal edildi. Öğlen yemeğini bir üst katta restoranında yiyoruz. Bu akşam, akşam yemeğinde de Ankara’daki en taze balıkları bulabileceğimiz bir balık restoranın da yemek yiyeceğiz, Sayın Bakanımızın ev sahipliğinde olacak. Bu toplantı fikrini, bu çalıştayı, bu tanışma çalıştayı fikrini ilk açtığımız zaman konuyu hemen sahiplenen, ve desteklerini esirgemeyen Sayın Bakanımız akşam yemeğinde bizimle birlikte olacak. Şimdi çalıştayımıza başlamak istiyoruz. Bildiğiniz gibi ülkemizde ticaret sicili Gümrük ve Ticaret Bakanlığının kontrol ve gözetiminde, Ticaret ve Sanayi Odaları veya Ticaret odaları bünyesinde tutulmaktadır. Bakanlığımızda ticaret siciline ilişkin işlemlerde İç Ticaret Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Şimdi konuşmalarını yapmak üzere İç Ticaret Genel Müdürü Sayın Dursun Çoşkunçelebi’yi arz ediyorum. İÇ TİCARET GENEL MÜDÜRÜ DURSUN COŞKUNÇELEBİ - Değerli katılımcılar sözlerime başlamadan önce bu çalıştayda sizlerin aranızda yer almaktan duymuş olduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Bu vesile ile tekrar hoş geldiniz diyor, hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Değerli katılımcılar hepimizin bildiği gibi 20 nci yüzyılın son çeyreğinden itibaren yaşanan ekonomik ve siyasal gelişmeler uluslar arası ticari faaliyetlere ivme kazandırmış ve bu alanda çok ciddi gelişmelerin yaşanmasını sağlamıştır. Yaşanan bu gelişmeler toplumların refah düzeyinde önemli artışlar sağlamıştır. Tabi gerek ticari faaliyetlerde yaşanan bu gelişmeleri korumak, muhafaza etmek ve gerekse toplumların refah seviyesinde meydana gelen artışı sürdürebilir kılmak düşüncesi ticari hayata etki eden unsurlarda da önemli dönüşümlerin ve yeni uygulamaların yaşanmasını sağlamıştır. Hiç şüphesiz ticaret sicilleri de bu unsurların başında yer almaktadır. Değerli katılımcılar ticaret sicili ticaret işletmelerin ticari faaliyetlerini yürütmesinde önemli bir güven mekanizmasıdır. Bu alanda hem ulusal hem uluslararası düzeyde çok ciddi gerek teknik gerekse uygulamaya dönük ciddi yenilikler olmaktadır, oluşmaktadır. Bu yenilikler doğal olarak ticaret sicili teşkilatlarında işbirliği süreçlerini ortaya çıkarmıştır. Zannediyorum bu çalıştay da bu işbirliği süreçlerinde, iş birliği süreçlerine önemli bir örnek teşkil etmektedir diye değerlendiriyorum. Değerli katılımcılar ticaret sicili ticari hayatta güveni ve aleniyeti sağlamak için, ticari işletmelerin bilgilerinin ve işlemlerinin tutulduğu resmi bir sicildir. Ülkemizde 238 nokta da, ticaret sicili hizmetleri yürütülmektedir. Bu hizmetler Ticaret Sicili Müdürlükleri çatısı altında biraz önce çalışma arkadaşım Sıddık beyin de ifade ettiği gibi Ticaret ve Sanayi Odaları ve Ticaret Odaları bünyesinde ama Bakanlığımızın gözetim ve denetimi altında faaliyetlerini icra etmektedirler. Ülkemiz mevzuatına göre ticaret sicili kayıtlarının doğru ve güvenilir tutulmasında hem Ticaret Odaları hem de Devletimizin yani Bakanlığımızın sorumluluğu bulunmaktadır. Süreç içerisinde bu 8 sorumluluk bizleri bu kayıtların daha sağlıklı tutulması yönünde daha farklı nasıl çalışmalar yapılabilirdüşüncesine sevk etmiş ve bu anlamda inşallah bu çalıştayda da sizlerle daha detaylı bir şekilde paylaşacağımız bir veri tabanının oluşmasını sağlamıştır. 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Ticaret Kanunumuz da hukuki alt yapısını ihdas ettiğimiz merkezi sicil kayıt sistemi diye tanımlandıracağımız kısa adı MERSİS Bakanlığımız bünyesinde oluşturulmuştur. MERSİS ticaret sicili kayıtlarının aynı zamanda tescil ve ilan edilmesi gereken işlemlerin elektronik ortamda tutulduğu ve yine buna özgü işlemlerin yine elektronik ortamda yapıldığı bir sistemdir. Bu noktada çok önemli bir aşamaya geldiğimizi ifade etmek istiyorum. MERİSİS’in yani ticaret sicil işlemleri elektronik ortama aktarılması sadece maliyetlerin örneğin haberleşme olsun, insan kaynağında süreç içinde yaşanan azalmalar olsun gibi etkilerinin yanı sıra ticaret sicili işlemlerinin, hızlı, etkin, verimli bir şekilde yapılmasına da imkan tanımıştır ve tanımaktadır. Geldiğimiz nokta itibariyle biraz önce söylemiştim, ülkemizdeki ticaret sicili hizmetleri 238 noktadan yürütülüyordu. Şu anda 238 Ticaret Sicili Müdürlüğümüz’ün, 204 adedinde tutulan kayıtlar tamamen elektronik ortama aktarılmış durumda ve bunlardan 200 tanesinde işlemler elektronik ortamda MERSİS üzerinden yani Merkezi Sicil Kayıt Sistemi üzerinden yürütülmektedir. Şu anda MERSİS geldiği aşama itibariyle ülkemizin 4 büyük veri tabanından birini teşkil etmektedir ve çok ciddi bir veri alt yapısına sahiptir. Bu veri alt yapısı sadece işletmelerimiz bakımından yani ticari hayatta güveni ve aleniyeti sağlanması yönüyle önemli olmakla beraber aynı zamanda hem Bakanlığımız hem de bu süreçte yer alan diğer Kamu kuruluşlar, örneğin Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Adalet Bakanlığı gibi kuruluşların da kendi görevleri çerçevesinde yürüttükleri hizmetlere ilişkin de önemli bir veri tabanı niteliğini taşımaktadır. İnşallah yıl sonu itibariyle 238 Ticaret Sicil Müdürlüğümüzün de tüm ticaret sicili kayıtlarını elektronik ortama aktarmayı ve 2014 yılının başı itibarıyla da artık tüm ticaret sicili işlemlerinin MERSİS yani Merkezi Sicil kayıt sistemi üzerinden yapılmasını hedefliyoruz. Burada şunu ifade edebilirim. 2010 yılının Nisan ayında pilot uygulamasını başlamıştık. Yaklaşık 2 yıllık bir süregeçti, geldiğimiz nokta da süreç içerisinde gerçekten çok ciddi tecrübelerimiz oluştu, inşallah çalıştayın devamında arkadaşlarımız bu anlamda kazandığımız, edindiğimiz tecrübeleri sizlerle paylaşacaktır ama aynı şekilde bizlerde sizlerin ülkelerindeki uygulama örneklerini bu süreç içerisinde görmüş olacağız ve eminim ki sizlerden de bizler çok ciddi bir şekilde faydalanmış ve yararlanmış olacağız. Ben sözlerime burada son verirken, çalıştayın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum ve çalıştaya katkı verecek siz değerli katılımcılara ve bu çalıştayın oluşmasında emeği geçen başta çalışma arkadaşlarım, mesai arkadaşlarım olmak üzere herkese teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. BAŞKAN - Sayın Genel Müdüre biz de teşekkür ediyoruz, verdiği değerli bilgiler için. Şimdi çalıştayımıza OECD’den katılım sağlayan Sayın Saturu Hagino’yu kürsüye arz ediyorum. Kendisi ticaret siciller konusunda, istatistikler konusunda bilgi verecek. OECD - Teşekkür ederim. Benim ismim Saturu Hagino. OECD’nin kıdemli danışmanıyım. OECD bildiğiniz gibi uluslar arası bir kuruluşve 31 tane sanayileşmiş 9 ülkeyi kapsamaktadır ve Türkiye de üyelerden bir tanesidir. Beni buraya davet ettiğiniz için Türkiye Gümrük ve Ticaret Bakanlığına teşekkür etmek istiyorum. Aslına bakarsanız orijinal olarak ben Japonya’dan geliyorum. Bugün ben sizlere istatistik açısından sicil konusuna değinmek istiyorum. Öncelikle OECD’nin gelişmesinden Euro State data veri tabanından bahsedeceğim. Yine aynı zamanda istatistiki anlamdaki sicillerden de bahsetmek istiyorum. TEC nedir? TEC, ticari karakteristiklere sahip kurumlar demek anlamına geliyor; yani ticaret yapan şirketler anlamına geliyor. Bu bir tür ticaret sicile ilişkin bir tür altyapıyı sağlıyor ve uluslar arası ticari faaliyet gösteren şirketleri kapsıyor. TEC veri tabanına bakacak olursak, OECD tarafından erişim sağlanabiliyor. OECD Stat şeklinde giriş yapabiliyorsunuz buna. Ve yine verinin elde edilebilirliği anlamında bakacak olursak burada toplulaştırılmış verileri görebiliyoruz. 2003 yılına bakacak olursak 25 OECD ülkesini kapsıyor ve yine OECD üyesi olmayan 6 ülkeyi kapsıyor. 31 tane ülke var bu TEC kapsamında. Türkiye de yine aynı şekilde TEC’i oluşturmuş durumda; ancak Japonya bu çalışmanın içerisinde değil halihazırda maalesef ki. Geçmişine bakacak olursak TEC’in; 1990‘ların ortasında Eurostat bir tür çalışma gücü oluşturmuştur. Bu da ticaret ve iş sicil yönetmelikleri arasında bir bağlantı oluşturmuştur. Ve ticari kayıt, ticari sicil çalışmaları, yönetmeliklerine ilişkin pilot çalışmalar yapılmıştır. 2009’da da yeni İntrestat ve Ekstrastat yönetmelikleri oluşturulmuştur ve bu da zorunlu bir raporlama şeklini almıştır. Ve referans yıldan sonra olmak üzere18 ay sonrasında da zorunlu hale getirilmiştir. Eurostat’ın girişimi ile TEC verileri ele alınmıştır ve bu yapılırken de AB üyesi olmayan ülkelere bir metodolijik kılavuz hakkında bir anket gönderdik. Tabii TEC’den bu tip bilgiler sağlanması mümkün. 17 tane tablo görmek mümkün TEC anketlerinde. Tablo 1’de nüfusa ilişkin bilgi ister, TEC veri tabanı ile ilgili olaraktan ve bununla ilgili bazı bilgiler vardır. Burada karşılaştırma yani iş girişimleriyle ve ticaret ile ilgili eşleştirmeler hakkındaki bilgiyi içerir. Tablo 2’de ise toplulaştırılmış üyeyi içerir ve ilgili faktörleri de bulundurur içinde. TEC veri tabanının kullanımına bakacak olursak öncelikle bu ihracat ve ithalatlarla ilgili bilgileri sağlar. Örneğin bu tablo OECD ülkelerindeki ihracatla ilgili bilgi veriyor ve bildiğiniz gibi ihracatta herkesin yapabileceği bir iş değil. Burada ticarileşmiş örneğin daha büyük şirketlerde 200’den fazla çalışanı varsa daha yüksek düzeyde bir eğilimi olduğunu görüyoruz ihracat yapmaya. TEC verisi aynı zaman da 5 farklı veri setleri halinde yer almaktadır. Mesela büyüklük sınıflarına göre, girişimlerin en yüksek, en üstteki girişimlerin yaptıkları ticarete göre yine ortak bölgelerin ortaklıkta bulunan bölgeler tarafından yapılan ticaret anlamında. Ticaret grupları ve ekonomik gruplar anlamında ve yine ürünlerin çeşitliği şeklinde çeşitli gruplar altında TEC veri tabanı farklılık göstermektedir, bölümlere ayrılmaktadır. TEC veri tabanı ücretsiz değil. Girişlere ilişkin ve giriş ve çıkışlara ilişkin oranları kapsamalı ama kapsamıyor. Ancak bununla beraber ekonomik sektör tarafından ve girişimciler büyüklükleri ile ilgili olaraktan bu veriler belirlenebilir ve aynı zamanda sahiplenme durumu ile ilgili olarak bu veriler belirlenebilir ve bununla ilgili önemli bir bilgi ise, ticari dinamiklerle ilgili konular ise sürekli olarak ihracat yapan kişilerin belirlenmesi, firmaların belirlenmesidir. Bu ise uluslar arası piyasalarda iş yapan firmaların bilgilerini vermektedir. Aynı zamanda 10 TEC veri tabanı sadece ticari bilgileri, ticari hizmetleri içermez. Son olarak TEC veri tabanı tabii ücretsiz değil, heterojen bir yapıya sahip ve zincirler tarafından bu heterejonite ortaya çıkarılmış durumdadır. Gelecekteki planlarımıza bakacak olursak yakın bir sürede bizler raporlama yapan ülkelerin sayısını artırmayı istiyoruz ve aynı zamanda hizmet kapasitesini artırmak istiyoruz. Uzun vadede ise istatistiki bilgi sistemini oluşturmak istiyoruz TEC’te yani TİVA diye adlandırdığımız ticari hacimden bahseden bir çalışmamız var ki bu da ihracat, hangi firmalar ihracat yapıyor bunu belirliyoruz. Ve bununla global düzeyde hangi firmaların ihracat yaptığını, hangilerinin yapmadığını bu zincirler arasında hangilerinin olup olmadığını belirlemeye çalışıyoruz. Bununla beraber yine 5-6 Aralık 2013’te ise CPS ile ilgili olarak da bir çalıştay gerçekleştirilecek bunu da takip etmeniz mümkün olabilir. Bu noktada ise istatistiki anlamda iş kayıtlarından ve sicillerinden bahsetmek istiyorum. Burada bir tanım var, burada hedef populasyon tüm yurt içi iş yapanları kapsıyoruz. Ama bunun içerisinde tabii ki hükümet ile ilgili olanlar yok veya devlet kuruluşları yok. Bununla beraber istatistiki bilgi hazırlanırken bu bilgiler içerisinde sahiplenme, demografik bilgiler ve aynı zamanda sınıflandırmayı da içermeli. Bazı ülke örneklerini de görmemiz mümkün. AB ülkeleri için baktığımız zaman bu yönetmeliğin bir yönetmelik olduğunu görüyoruz ve bunun ortak bir çerçevesi olduğunu da görüyoruz iş sicilleri ile ilgili olaraktan, yine ABD’de ki iş sicili ise yine farklı bir şekilde işlem gördüğünü görüyoruz. Kanada iş sicil sistemine bakacak olursak burada 4 tane istatistiki özellik taşıdığını görüyoruz ki bunlar girişimler için, şirket için, kuruluş için ve yerine göre bunların belirlendiğini görüyoruz. Bazı ülkelerde ise hali hazırda bu çalışmaların gelişmekte olduğunu görüyoruz. Mesela Japonya da bizim iş sicilimizin gerçekleştirilmesi hali hazırda gelişim altında, geliştirilmekte ve yıl sonu itibariyle bitmiş olacağını planlıyoruz. Yine ticari sicillerin birbirine bağlantı kurulması işi gerçekten çok önem arz etmekte. Bazı kalite göstergeleri bulunmaktadır bununla ilgili olarak mesela tüccarlar bu iş sicili ile eşleşiyor mu? Buna bakmak gerekiyor. Ve bununla beraber yine ticari hacmin, ticari işlerin alanının birbiri ile eşleştirme çalışması bulunmakta ve uluslar arası ticari sicillerin ve yine istatistiki anlamda değerlendirmesi yapılması gerekiyor. Bununla beraber bazı göstergeler de var. Bunlar da uluslar arası kalite, sicille ilgili bazı çalışmalar var.Ticari sicille ilişkin ticari kapsam gibi bunun içerisinde kalite göstergeleri var ve biraz önce de bu kalite göstergelerinden bahsetmiştim zaten. Bundan başka uluslar arası kılavuzlar, istatistiki işletme sicilleri bu yıl erişilebilir olunacak ve görev gücü ile ilgili olarak bununla beraber bir görev gücü oluşturulmuştur UNEC, UEROSTAT ve OECD’nin işbirliğinde 2011’in Kasım ayında oluşturulmuştur ve geçen hafta ise Cenevre’de bu konuya ilişkin bir çalışma yapılmıştır. Ve sanıyorum Mısır’da bu görev gücü içerisinde yer alacak. Mısır uluslar arası kılavuzların oluşturulmasında ve iyi uygulamalara ilişkin önerilerde bulunma çalışmasına katılacak. İstatistiki sistemlerin oluşturulması hedeflenecek ve pratik, uygulanabilir kılavuzların oluşturulmasında görev alacak bu ülkeler. Burada ise arka planı görüyorsunuz ancak ben hali hazırda özünü anlatmaya çalıştım size gördüğünüz üzere. Ben aynı zamanda manuel, istatistiki, uluslar arası ticaret hizmetlerinde de çalışıyorum. Çünkü MS, ITS 2010’da 11 çalıştım, dediğim gibi ve bunun içerisinde 41 tane bölüm bulunuyor ve burada yine sicillerden bahsediyor. Bunun gelecek yıl elde etmeniz mümkün olacak ve bu çalışmaya da biz yoğunluk vermiş durumdayız hali hazırda. Son olarak ta özel amaçlı girişimlerden de bahsetmek istiyorum bu sicillerle ilgili olarak. Bununla ilgili olarak EUROSTAT, ICB tarafından ve OECD tarafından yine bir görev gücü oluşturulmuş ve bu görev gücü özel konuları ele almıştır. İstatistiki konulara değinmiştir ve özellikle mesela MEIS kodlarını oluşturmak için çalışmalarda bulunmuştur. Ve yine ticari girişimlerle ilgili olaraktan özel çalışmalarda bulunan özel girişimlere önem vermiştir. ESP’lere bakacak olursak hali hazırda görev gücü 11 tane türde özel girişimin olduğunu görmüştür, tescil etmiştir ve bunların bazı kodlarla, belli başlı kodlarla ilgili çalışmalarını yürütmüştür. Ana çalışma alanlarını belirlemiştir. Ve gördüğümüz gibi bu çalışmalar bu özel girişimlerin genellikle finansal girişimler olduğunu görüyoruz. Mesela Shell firması olduğunu görüyoruz. Kondeyt yine fon oluşturma yine aile şirketlerinin finansmanlarının yönetilmesi gibi çalışmalarda bulunduğunu görüyoruz. Leasing firmaları olduğunu görüyoruz. Factoring firmaları olduğunu görüyoruz. Ve yine sigorta firmaları olduğunu ve ESP finansal görevleri olan diğer ESP’lere olduğunu görüyoruz. Yani özel girişim firmaları olduğunu görüyoruz. Ve bunlar genel olarak finansal faaliyetleri olduğunu görüyoruz ve bunları finansal şirketler olarak ta değerlendirebiliyoruz. Ancak iki tane farklı ESP var. Bir tanesi ticari şirket olarak var ve bu şirketler bir ülkenin malını, yaşadıkları, bulundukları ülkede o ülkenin malını bir başka ülkeye satabiliyorlar. Ve bununla beraber bunun sanayi alanlarına bakacak olursak inissecton bölüm G 4600 olarak belirleyebiliyoruz. Bununla beraber Royal T ve yine Lisanslama şirketi olarak görüyoruz ve bunların fikri mülkiyet hakları ile ilgili çalışmalar yaptığını görüyoruz. Bunlar finansal olmayan şirketler olarak belirlendiklerini görüyoruz. İmtiyaz ücretleri ile ilgilendiklerini görüyoruz. Ve yine baktığımız zaman bölüm olarak INIS bölüm G 4600 de yer aldıklarını özür dilerim ISIS bölüm 7400’de yer aldığını görüyoruz. Ve veri toplama açısından baktığımız zaman şunun farkına varıyoruz ki fiziksel olarak var olamama problemi yaşadıklarını görüyoruz. Ve bu noktada ülkelerin veri toplama merkezlerinin oluşturulması çok önem arz etmektedir. Dolayısıyla buradaki şirketlerin bu verilerin toplanmasıyla resmiyet kazanmaları önem arz etmektedir. Benim söylemek istediklerim bu kadardır. Teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Sayın Hagino’ya sunuş için çok teşekkür ediyoruz. Ticari işletmelere yönelik, ihracat, bilgi toplama, veri toplama, veri tabanı hazırlama çalışmalarından yurt içi ve yurt dışı ticaret istatistiklerine ilişkin OECD’deki çalışmalara hakkında bilgiler verdi. Şimdi her ülkede geleceğe ilişkin planlar yaparken, kullanılabilir veriye ihtiyaç var. Yani önce durum tespiti daha sonra da politika belirlemek için kullanılabilir veriye ihtiyaç var dolayısıyla OECD çok değerli bir bilgi kaynağı olarak bu konuyu yükledi. Çok teşekkür ediyoruz kendisine. Sorularınız varsa eğer şimdi alabiliriz. Evet Irak’tayız. IRAK - Allah’ın adıyla ve Resulullaha selam ederim. Başlangıçta Türk Hükümeti’ne bu konferans, çalıştay için çok teşekkür ederim. Ki İslam İşbirliği Örgütüne tabii bu 12 çalıştay için teşekkür ederim. Aynı zamanda bütün kardeşlerime teşekkür ederim buraya katılan herkese teşekkür ederim. Bende bir soru var mümkünse diğer arkadaşları bilmem ama. Acaba ticaret sicil kaydı yaparken özel sektör veya hükümet sektöründe ayrı bir sicil mi yoksa ticaret odaları mı ayrı ayrı mı bu kaydı tutacak yani ticaret odaları mı bunu kaydı tutuyor yoksa hükümet mi tutuyor yani İslam ülkelerinde hangi makam bu tescil kaydı tutar? Biz Irak’ta mesela Ticaret Odaları bu kaydı tutuyordur. Ve aynı zamanda Ticaret Bakanlığı bu ticaret odalarına yetki vererek ticaret adı, ismi kaydı tutması sicil tutmasına yetki vermiştir. Ve aynı zamanda Ticaret odası bilahare Ticaret Bakanlığına bilgi vermektedir. Ticaret odaları bu sicil kaydı tutarken tabii gereken şartları temin ettikten sonra firma şartları temin ettikten sonra gerek birey veya toplum veya ailece veya bir fabrika veya herhangi bir işletme veya grup olabilir. Bu şartlar temin ettikten sonra kayıt eder ve bilahare Ticaret Bakanlığı’na bildirir. Biz özel sektörde veya Irak’ta olduğu gibi özel sektörde bu Ticaret odaları tarafından kaydının tutulmasını tercih ederiz. Bu ticari isimleri kaydederek çünkü Ticaret Odaları geniş bilgiler çarşılar ve pazarlar hakkında gerek dış gerek iç pazar hakkında bilgisi vardır bu ticaret odalarının. Bu isimler çalıştığı alanda da benzer bir çalışma alanı veya isim olması gerekir. Ve bu da ancak Ticaret Odaları bilebilir. Ve ticari isim de ahlak değerlerine de ters düşmemesi gerekir. Ve bu ticaret ismi de dini değerleri sömürmemesi lazımdır çünkü başka bir alanda da sömürebilir. Onun için dini isim ve semboller taşımaması lazım. Örneğin mesela alkol satan mağazaya Maşaallah adı vermişsin. Ayakkabı dükkanı maşallah adı vererek bu ilginç bir şey. Teşekkür ederim. Özet olarak şunu demek istiyorum. Bu Ticaret sicil işi bu şekilde olur. Teşekkür ediyorum size. BAŞKAN - Çalıştayımızın sistemi gereği Sayın Saturay’a yani sunucuya ilişkin sorularınız varsa şimdi onu alalım. Daha sonra her ülkenin kendi tecrübelerini aktarması konusunda zamanımız olacak. Ticaret sicili dünyada çok farklı şekillerde tutuluyor ben kendim naçizane bilgilerime dayanarak söylüyorum. Bunu Adalet Bakanlığı’nın mahkemeler nezdinde tutulan ticaret sicilleri olduğu gibi, Devletin işte Ticaret Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı gibi kuruluşlarının veya Ticaret Sanayi Odalarının tuttuğu olduğu gibi, bizzat özel şirketin tuttuğu ticaret sicilleri de var yani devletin verdiği belirli sürelik yetkiler için 15 senelik, 20 senelik sürelerle bizzat bir sicil şirketi bilgi istihbarat şirketinin tuttuğu siciller de var. Bu çalıştayın amacı zaten İslam İşbirliğ Teşkilatı üyesi ülkelerdeki bir durum tespiti yapmak, bir birbirimiz tanımak, potansiyel işbirliği alanları veya iyileştirme alanlarını tespit etmek. Ondan sonra geleceğe yönelik perspektifler, programlar geliştirmekti. Şimdi Sayın Hagino’ya sorumuz varsa onu alalım. Sayın Hagino’nun veya son söyleyeceği bir şeyler varsa onu alalım. Uluslar arası kuruluşların görüşmelerinden sonra da ülke sunuşlarına geçeceğiz. Her birimiz kendi ülkemizde sicile ilişkin bilgiler vereceğiz. Daha sonra devam edeceğiz. Cezayir temsilcisi Buyurun. 13 CEZAYİR - Teşekkür ederim Sayın Başkan. Ben şimdi Fransızca konuşmak istiyorum. Aslında ben bir soru soracağım. Ve bizim Cezayir’deki deneyimimize de biraz değiniyor olacağım. Öncelikle sayın başkan izninizle size hali hazırda önümüzde duran birtakım tanımları hatırlatmak istiyorum. Cezayir de Ticaret sicil merkezi sadece Ticaret sicili ile ilgileniyor. Sayın konuşmacı da az önce buna değinmişti. Bu merkez bünyesinde hem Ticaret sicili ile ilgili bütün çalışmalar yapılıyor bunun yanında kayıtlar da alınıyor. Yani ticaret sicili dediğimiz zaman hem kayda alınan yani kayıt üzerinde kayda alınan hem de elektronik sisteme kaydedilen bir kayıttan bahsediyoruz. Ve hem şahıs şirketleri hem tüzel şirketler hepsinin kayıtlarını yine aynı merkez bünyesinde yapıyoruz. Bir de tabii şirketler konsorsiyumuz var. Şimdi bir soru ile devam etmek istiyorum. Bir KOBİ ile ilgili bilgi almak istiyorsak işte bu konsorsiyoma başvurabiliyoruz. Çünkü konsorsiyumun elinde de bilgiler var. Cezayir’de finansal sonuçları vesaire hepsi bu konsorsiyuma bildiriliyor. Ticaret sicili merkezinde ise KOBİ midir? Büyük bir şirket midir? Tam olarak onu bilmiyoruz yani ilk başta kaydını yapıyoruz. Sonra belki şirket gelişebiliyor, büyüyebiliyor, halbuki konsorsiyum bünyesinde o şirketin bütün gelişimini biz takip edebiliyoruz. Yani ticaret sicilini bu merkezde yapıyoruz hem de konsorsiyumla işbirliği çerçevesinde şirketlerin bütün hayatını takip etme imkanını buluyoruz. Bu bizim Cezayir’de uyguladığımız sistem tabii ki. Kağıt üzerinde tutuyoruz, elektronik ortamda tutuyoruz, sürekli güncelliyoruz, gerçek zamanlı olarak bilgilere ulaşabiliyoruz. Cezayir’deki bütün vilayetlerde, bütün bölgelerdeki ofislerimizde o bölgedeki tüm şirketlerin bilgileri yer alıyor. Biraz tabi hızlı gidiyorum ama kısaca tanıtmak gerekirse bizim sistemimiz bu şekilde, Türkiye’de olduğu gibi bir elektronik sistem pilot projesini biz de başlatmış bulunuyoruz. Şu an hala pilot proje süreci devam ediyor. Yakın zamanda projeyi gerçekleştirmeyi umuyoruz. Umarız sene sonuna kadar biz de bu projeyi başlatabileceğiz. Evet Sayın Başkan küçük bir gözlem yapmak istedim. Cezayir’de ulusal merkezimiz otonom bir idare sisteme sahiptir, yani otonom bir kurumdur. Biz devlet’e bağlı değiliz ve devlet bizi finanse etmiyor yani ajans dediğiniz zaman bazı ülkelerde ajans var, bazı ülkelerde ticaret odaları var, bazı ülkelerde devlet’e bağlı kurumlar var. Çok teşekkürler sayın başkan tekrar. Ben teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Bende teşekkür ediyorum. Dünya Bankası temsilcisini alacağız birazdan. Çok teşekkür ediyorum. OECD - Teşekkür ediyorum sorularınız için. Ben bu sorulara kısa bir cevap verebilir miyim? Bilmiyorum ama kim bu kayıtları tutmalı, ticaret sicilleri tutmalı diye sorulmuştu. OECD’nin veri tabanları söz konusu olduğunda birçok ülkede verileri toplayan devlettir ve OECD’ye yansıtan da devlettir. Ve bunun nedenlerinden bir tanesi kayıtları yapanlar için bir zorunlu bir eleman bir faktör olmalı yani kayıt tutma zorunlu olmalı ki böylelikle bütün verilen bütün nüfusu kapsayabilsin. Yine bir çok OECD ülkesinde bunu zorunlu kılmak için hükümetlerin de, devletlerin de bu işin içine katılması gerekmektedir. Ve başka ülkeler için şunu söyleyebilirim ki özellikle de mesela ticaret odaları da gerçekten çok güçlü ve bunlarda bütün nüfus için bilgiyi 14 toplayabilirler ve bu da bu odalar için önem arz ediyor. Sanıyorum bu konu ile ilgili olarak Dünya Bankası’ndan gelen arkadaşımızın daha detaylı bir deneyimi ve bilgisi olabilir ve kendisi de bu konuda bir yorum getirebilir diye düşünüyorum. Burada ki OECD’nin veri tabanının bir zayıflığı söz konusu, bu bir istatistiki veri toplama olduğu için bazı eşikleri var. Birçok ülkede en küçük girişimler bu sistem içerisine katılamayabiliyor. Mesela bu noktada sanıyorum ki 200, 300 yani 30.000 €’luk bir eşik söz konusu dolayısıyla bu noktada bir çok küçük girişimciler bu istatistiki bilgilerin devlet tarafından toplanması anlamında bu sistem içerisine giremiyorlar. Yani bu kapsama alınmayan girişimler için özel sektör devlet işbirliğinin yapılması lazım ve bu çok önemli. Hatta OECD ülkelerinde dahi bu çok önem arz ediyor, bununla ilgili sizin deneyimlerinizden gerçekten çok fazla şey öğrenmemiz gerektiğini de düşünüyorum. Teşekkür ederim. BAŞKAN - Biz çok teşekkür ederiz, sunuşu için. Saygıdeğer konuklar son yıllarda tüm dünya ülkelerinde yapılan reformların çoğu ticari mevzuat alanında, özellikle şirket kuruluşu, şirketin iş yapma kolaylığı, vergilendirme, ihracat prosedürleri, icra iflas kanunu, şirketin kapatılması gibi alanlarda yoğunlaşıyor. Zannediyorum bu alandaki çalışmaların yoğunlaşmasında Dünya bankasının son yıllarda yayınlamış olduğu 7-8 yıllık bir süreci var diye hatırlıyorum. Doing-Business raporunun çok önemli bir rolü var. Ülkeler kendi ülkelerinde yapılan şeylerin, faaliyetlerin görünürlüğünü görüyor orada ve uluslar arası yabancı yatırımlar, doğrudan yabancı yatırımlarda muhakkak bir gösterge olarak bunu dikkate alıyor. Şimdi Andrey Mikinev Dünya Bankası’ndan bu konuda bir sunuş yapacak. Kendilerini kürsüye arz ediyorum. DÜNYA BANKASI – Günaydın beyler ve bayanlar, kıymetli misafirler ve çalıştayın delegeleri. Deneyimimiz ve ticaret sicili reformlarındaki eğilimleri burada size sunmak benim için büyük bir onur. Adım Adrei Mikhnev. Dünya Bankası için çalışıyorum. Ve işletme sicili ile ilgili çalışmalarda bulunuyorum. Ve küresel anlamdaki yapılan çalışmalar bizim ajandamızda, gündemimizde yer alıyor. Ve sanıyorum buradaki sunumlar sizlere bazı düşünceleri sağlayacaktır. Ve aynı zamanda şundan da emin olmak istiyorum. Umarım bu sunum sonucunda bir tartışma ortamı olacaktır ve OECD, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler arasında bir tartışmaya bu konuya ilişkin bir tartışmaya yol açacaktır diye umut ediyorum. Ticari sicilin rolü çok değişiklik göstermektedir. Birçok rolü vardır. Temel olarak baktığımız zaman, bir kayıt oluşturmak, yeni işletmenin kayıt edilmesi. Bu ne olursa olsun. Özel şirket olabilir veya yasal bir, yasal kimliği olan kuruluş olabilir. Ancak bu kaydın etkin bir şekilde yapılması lazım, dolayısıyla daha fazla kayıtlı firma olsun, ekonomik kalkınmaya katkı ve istihdam yaratsın. Ve sicil aynı zamanda bir tanıma kaynağı olarak ta kullanılabilir, girişimler için. Bu gerçekten önemli bir nokta ve bu noktadan baktığımızda buradaki veri, sicildeki veri doğru olmalı ve güncel olmalıdır. 15 Ve çok da önemli ticari işletmenin kaydı için önem arz etmektedir. Global, küresel anlamda baktığımız zaman bu kayıtların yapılmasını farklı yerlere bu görevi vermektedir. Yine bununla beraber sicillerin oluşturulması farklı hizmetlerin, devletle olsun veya diğer paydaşlarla olsun farklı hizmetlerin oluşturulmasına yardımcı olmaktadır. Burada şunun farkına varmalıyız. Farklı sicil şekilleri vardır. Bazı ülkelerde siciller Ticaret odaları tarafından yapılmaktadır. Mesela Hollanda’da, İtalya’da, Kolombiya’da bunların hepsi tüm sicil ticaret odaları tarafından yapılmaktadır bu bir örnek. Bir başka ülkede ise ticaret mahkemeleri tarafından yapılabilir. Mesela Avrupa’da bazı iyi örnekler Almanya ve Avusturya’da siciller ticaret mahkemeleri tarafından yapılıyor. Yine küresel bazda baktığımız da sicil ajansları idari ajanslardan farklıdır. Yani herhangi bir bakanlığı bağlı olmaksızın işlerini yürütürler. Mesela İngiltere, Kanada ve Yeni Zelenda’da bunların hepsi ayrı bir şirketlerin işini gören ayrı bir kuruluş olarak görevini yapmaktadır. Veya Avustralya veya Pakistan’da ise bu bir güvenlik ve değişim komisyonun işidir. Ve bazı ülkelerde ise mesela Türkiye’de bu çalışma ise Ticaret Bakanlığının uhdesinde bulunmaktadır ve gerçekten de popüler olarak yapılan bir çalışmadır. Ve bazı ülkelerde ise Adalet Bakanlığı tarafından gerçekleştirilmektedir. Uygulama şunu gösteriyor. Tek bir çözüm yok. Yani bir kurumsal çözüm yok. Bu sicilin kimin tarafından yapılacağı, tutulacağına dair. Önemli olan ülkelerde bu etkinliğin sağlanması. Ama bu noktada önemli olan nokta sicilin yapılabilmesi için bir başlangıç noktası olması lazım, yeni kuruluşlar, işletmeler için ve devletle etkileşim içine girmesi için ve farklı yönetmeliklerden haberdar olması için. Dolayısıyla işletmelerin sicile açılan kapısına baktığımız zaman bunun ilk nokta olduğunu görüyorsunuz. Mesela birisinin evine gidiyorsanız diyelim ki orada ilk izlenim çok önemlidir. Ve burada biz evimize gelen misafire iyi bir şekilde davranmaya çalışırız. İşte aynı şekilde bu kaydı yapan insanların da aynı şekilde kendilerine gelenlere iyi bir şekilde davranmaları gerekir. Çünkü bu noktada; bir yatırım, bir istihdam ve bir gelir yaratma durumu ortaya çıkar. Şimdi bakacak olursak burada ekonomik kalkınmaya ne şekilde etki etmiş ona bakacak olursak burada birçok çalışma yapıldığımı görüyoruz mesela bir işletmenin oluşturulması için iyi bir ilişki oluşturması için burada özel sektörün gelişmesine ekonomik kalkınmanın geliştirilmesine yardımcı olacaktır. Dolayısıyla daha fazla rekabetçi bir ortam piyasa oluşturacağı için de buna önem göstermemiz lazım mesela iç piyasada daha fazla girişim olursa, işletme olursa o zaman daha büyük bir rekabet ortamı çıkacaktır. Ve o zaman daha kaliteli bir mal ve hizmet sağlanması söz konusu olacaktır tüketiciler için. Ve bu grafiklere bakacak olursak eğer bazı ülkelerin gerçekten yeni işletmelerin bu şekilde daha büyük sayıda ortaya çıktığını görüyoruz. Ve bununla beraberde gelirin arttığını ve yasa dışı işletmelerin artık azaldığını görüyoruz. Ve aynı zamanda grafikte, sağ taraftaki grafiğe bakacak olursak burada güçlü bir ilişki olduğunu görüyoruz. Yine kişi başı gayri safi milli hasılanın açısından bakacak olursak burada gerçekten bu konunun çok büyük önem arz ettiğini görüyoruz. Daha fazla işletme olursa, kurulursa ve kayıt olursa o zaman ekonomik kalkınmanın ve gayri safi milli hasılanın daha çok arttığını görüyoruz. Küre üzerinde yapılan küresel çalışmalara baktığımız zaman burada çok güçlü bir ve kesin net sayılar verdiğini görüyoruz. Yani 16 iyi bir tescil rejiminin bir ekonomik kalkınmaya büyük bir katkıda bulunduğunu görüyoruz. Mesela ülkelere özgün çalışmalara baktığımız zaman mesela Kolombiya’da, Meksika’da yapılan çalışmalara baktığımız zaman burada Tek durak ofislerin oluşturulduğunu görüyoruz. Veya mesela lisans çalışmalarının yapıldığını görüyoruz Hindistan’da ve bunların yeni şirketlerin kurulmasına artışta, katkıda bulunduğunu görüyoruz ve diğer faktörlerin daha az öneme sahip olduğunu ama işletmelerin kaydının daha çok etkin olduğunu görüyoruz. Ve yine Meksika’da bu yapılan reformla istihdamın arttığını görüyoruz. Ve tek durak ofislerin oluşturulmasıyla da yine de Meksika’da neredeyse formal yani resmi istihdamda % 5’lik bir oranda artış olduğunu görüyoruz. Bununla beraber mesela bir işletmenin 10 günlük süre içerisinde kurulması sağlanabiliyorsa o zaman küçük kuruluşların %3 oranında bir artış yapacağını görebilirsiniz. Aslında küçük bir rakam ancak buradaki yatırım oranına baktığımızda bunun önem arz ettiğini görüyoruz. Yine bununla beraber ulusal bir katkıda bulunuyor. Yani daha iyi bir sicil kaydı oluşturuluyorsa o zaman çalışanları için katma değer sağladığını görüyoruz ve böylelikle de daha iyi rekabet ettiğini görüyoruz. Ben katılımcılara ilişkin daha yakın bir örnek sunmak istiyorum mesela Mısır’la ilgili bir örnek var. Tek durak ofislerinin kurulmasıyla Mısır’da özellikle yurt içi yatırımcılar için çok önemli sayıda bir artış oldu ve bununla beraber Yabador’da yabancı yatırımda artış olduğunu görüyoruz ve bu sadece tek durak ofisleriyle ilgili değil ama aynı zamanda bu tek durak ofislerinin kurulmasıyla doğrudan yabancı yatırımın arttığını görüyoruz. Yine bununla beraber gayri safi milli hasılanın artımıyla ilgili olarak düzenleyeceği reformların yapılmasıyla birçok şeyin arttığını görüyoruz. Her zaman sorduğumuz bir soru var. Dünya üzerinde partnerlerimizin sorduğu bir soru var. Ne kadar reform yapmamız gerekir ki gerçek bir değişime tanık olabilelim? Eğer 10 günlük bir süreye indirirseniz bu herhangi bir değişiklik yapacak mıdır veya bir tek durak ofis kurarsanız bunun sonucu ne olacaktır? Biz gerçekte çok kapsamlı bir analiz gerçekleştirdik. Geçen yakın bir süre içerisinde ve bu arada kırılma noktalarını bulmaya çalıştık. İşletmeler için daha hızlı bir şekilde nasıl işletmeyi kurabilirler diye kırılma noktalarını tespit etmeye çalıştık. Bir tür regresyon analizi yapmaya çalıştık ve farklı verileri kullandık ve buradan bu %10’luk bir azalma mı olmalı %20, %30, %40, %50, %60, %70 gibi zaman ve maliyetten düşüş sağlanmalı mı ki nasıl bir farklılık yaratılabilsin diye baktık. Yani reformdan önce ve reformdan sonrasında nasıl bir durum ortaya çıkacak diye bir değerlendirme yaptık ve bu çalışma şunu gösterdi ki en azından %40 oranında bir azalma gerçekleştirilirse başlangıç noktasında zaman ve maliyet açısından kesinlikle burada değişeceğini ve yeni işletmelerin sayılarının 17 artacağını söyleyebiliriz. Yani bu tabi ki %20 oranında zaman ve %20 oranında da maliyetin azaltılması anlamında yorumlanabilir ama bu gerçekten bir kırılma noktası olarak gösterilebilir. Burada tabi fonlama da çok önemli. Daha çok reformlar ama sadece mesela yine nakit akışı konusunda bunlar önemli. Bu da aynı zamanda özel sektörün geliştirilmesine de çok önem arz etmektedir. Yine burada sonuç olarak bakacak olursak işletme ortamı daha büyük reformlara ihtiyaç duyuyor ki böylelikle daha fazla iş yapabilsin. Bu çalışma ise aynı zamanda şöyle bir göstergeyi de gösteriyor. Daha önce kullanmadığımız bir göstergeye sahip olduk ve bu gösterge sizin kendi ülkenizde de kolay bir hesaplama yapılabilir. Yani bu ne demek? İşletmeye giriş yoğunluğu ve bu gösterge yeni oluşturulan yeni girişimler kayıt olan işletmelerin sayısını gösteriyor ve nüfusa da oranını gösteriyor ve büyük ülkelerle ve büyük şirketlerle bunu karşılaştırıyoruz. Ve burada görebiliyoruz ki büyük yüksek gelirli ülkelerde büyük işletmeler olduğunu görüyoruz. Ancak her yıl yüksek gelirli ülkelerde daha fazla şirket kurulduğunu görüyoruz. Yani düşük gelirli ülkelerden daha fazla olduğunu görüyoruz. Bu da şunu gösteriyor, bize burada bir büyümeyle ve ülkenin zenginliğiyle bir korelasyon ilişki olduğunu görüyoruz ve ortalamaya baktığımız zaman yüksek gelirli ülkelerde, birçok gelişmekte olan ülkede ise bin tane de bir tane kayıt alınabiliyor. Yani resmi işlerin, resmi kuruluşların yapılabilmesi için de bu çalışmaların, reformların gerçekleştirilmesi gerekiyor. Şu konu enteresan, reformlardan sonra birçok ülkenin yeni işletmelerin kaydının aslında çok büyük gelişme gösterdiğini görüyoruz. Burada baktığımız zaman tarihsel gelişimini görüyorsunuz. Mesela sol tarafta bu kadar büyüme görülmezken araştırma aşamasında, daha sonrasında büyümeden sonra, reformlardan sonra özel şirketlerin büyümesinin çok dikkat çeker düzeyde olduğunu görüyoruz. Dünya Bankası’na ne yapmaya çalışıyoruz? Bizler ne şekilde bir işletmenin kuruluşunda nasıl kolaylaştırma gerçekleştirebiliriz? Yine raporumuzda bunu dikkate aldık. Farklı noktalara değinmemiz gerekiyor bu noktada. Şirketin büyümesi, kalkınması ve işini büyütmesi anlamında bir şirketle başladığımız zaman tüm gerekli prosedürlere sicil kaydının yapılabilmesi için gerekli tüm noktaları dikkate alıyoruz ve böylelikle resmi anlamda şirket başlayabilsin. Dolayısıyla buradaki endeks burada toplanan bütün noktaları, gereklilikleri içeriyor. Mesela prosedürler nedir? Bu şirketin kurulması, yapılması ve gerçekleştirilmesi için yapılması gereken prosedürlerden 18 bahsediyoruz ve zamandan bahsediyoruz tabi aynı zamanda. Peki, bunu dünya üzerinde nasıl yapıyoruz? Yani bu en iyi uygulamalar nerde ne şekilde? Burada 10 tane ülke görüyorsunuz ve bu ülkelerde işletmenin kurulması en kolay olan ülkeler bir de işletmenin kurulmasının en kolay olan yer ve bu ülkeler bir işletmenin başlatılması için gereken ücret, sermaye ile ilgili değil. Şirketin sahip olduğu sermaye ile ilgili değil. Yani limitet şirket olması mı yoksa başka bir şirket olması önemli değil. Yani 10 dolarlık bir sermayesi mi var yoksa 10.000 dolarlık bir sermayesi mi var fark etmez. Limitet şirket olduğu sürece işletmenin kurulum süreci aynı oluyor. Ancak bu gerçekten burada tek bir ücretin olması tek bir yalın ücretin olması önemli. Birçok ülke ise işletmeler için böylesine birleştirilmiş, tek, yeknesak bir uygulamanın olması çok önemli. Birçok İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri içinde çok önem arz edecektir eminim. Neden olmasın böyle standart hale getirilmiş bir doküman. Böylelikle herkes aynı şekilde, aynı türde bir dokümanı kullanaraktan kurulumu yapabilsin. Mesela mahkemelerin farklı işlevleri var. Yani ticari sicili tutmaktansa farklı bir şekilde farklı işlerle uğraşabilirler. Dolayısıyla noterlerin kullanılması ise yine opsiyonel olabilir. Eğer isterseniz notere gidebilirsiniz. İşlemlerinizi orada gerçekleştirebilirsiniz. Eğer bunu yapmak istemiyorsanız, o zaman noter olmadan bunu yapabilmelisiniz. Yine İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri arasında yapılan büyük reformlardan bir tanesi, prosedürlerin sayılarının azaltılmasıdır. Tabi ki işletmelerin bir bankada belli bir miktar yatırım yaparaktan, bütün bürokrasiyi takip ederekten bir kurulum yapmasıyla işletmelerin yapılması mümkün olabilir. Ama bu herhangi bir şekilde bir şirketin güvenilirliğine yardımcı olmuyor. Böyle bir miktar paranın bankaya yatırılması ve bu girişime ne kadar para harcanıyor şeklinde devlet tarafından bir görüşün sağlanması mümkün olmuyor. Ama burada tabi ki süreçlerin açık ve şeffaf olması gerekiyor. İstatistiki amaçlar için lisanslama, belediyeler için farklı sicillerin oluşturulması için sadece tek bir kimlik numarası oluşturulması gerekiyor. Bu reformlar içerisinde tek bir kimlik hepsini çözebilmeli. İlk sunumda hatırlayacağınız üzere son yıllarda birçok gelişme yaşandığını biliyoruz ve 2005 yılında mesela 20 gün içerisinde bir işletme kurulabilirken, mesela Amerika’da ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde bugün itibariyle neredeyse yüzden fazla ekonomi içerisinde 20 günden daha az süre içerisinde gerekli formaliteler yerine getirilebiliyor. Ama tabi ülkeler içerisinde uygulamalar hala farklılığını korumaktadır. Ortalama olarak bakacak olursak, 19 eğer küresel anlamda bir işletmenin kurulması ortalama 30 gün sürüyor ve aynı zamanda %90 civarında da bir gelir sağlanması gerekiyor. Bununla beraber 150 ekonomide 300den fazla reform yapılmış durumdadır. Ve 6 tane ekonomi de ise son yıllarda yapılan araştırmalarda çok kolay bir şekilde işletmenin kurulabildiği tespit edilmiştir bu raporumuzda. Bu ise ne tür reformların gerçekleştirildiğini gösteriyor. Geçen yıl ve yakın zamanda örneğin ben OECD ülkelerinin hangilerinin olduğuna bakmaya çalışıyorum. Mesela Gine, tek durak ofislerini kurmuş durumdadır ki bu 6 prosedürü ortadan kaldırmış ve böylelikle 5 gün içerisinde bir işletmenin kurulması sağlanabilmiştir. Yani kayıt, sicil işlemlerinin kolaylaştırılması sağlanmıştır. Mesela ön denetim ortadan çıkartılmıştır ve tek durak ofisleri ile bu kolaylaştırılmıştır. Aynı zamanda yine farklı sicil gerekliliklerini de ortadan kaldırmıştır ancak bu daha önce sağlanan bilgilere dayalı olarak yapılmaya başlanmıştır. Ama bu ilgili makamlara gönderilerek bu bilgiler yapılmaya başlanmıştır. Ama tabi ki bu sağlanan bilgilerin işletmenin her ilgili daireye veya yetkiliye gidip bu bilgileri sunması yerine ilgili olduğu ve bağlı olduğu ticari kuruluşa bu bilgileri sağlaması yeterli olmuştur. Bu tür bilgilerin ilgili kaynak sağlanarak iletilmesi yeterli olmuştur. Şimdi bir ülke için bir işletme nasıl kurulur ona bakacak olursak, Kırgızistan ve Azerbaycan Cumhuriyetleri var gördüğünüz gibi ülkeler içerisinde. Gördüğünüz gibi burada aynı zamanda ülkenin çoğunluğunu İslam İşbirliği Teşkilatının üye ülkelerinin gerçekten değerlendirilmesinin bu şekilde olduğunu görüyorsunuz ve 200’üncü sıralarda yer aldığını görüyoruz genel olarak. Mesela Çad’ın gerçekten uzun bir süre daha işletme sicil kaydı ile ilgili kat etmesi gereken bir uzun yol olduğunu görüyoruz. Ancak bununla beraber iyi haber şu ki İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinin birçoğunun çok iyi bir gelişim gösterdiğini ilerleme gösterdiğini görüyoruz. Genel olarak değerlendirmede, sıralamada altlarda olabilirler ancak dikkate değer ölçüde ilerlediğini görüyoruz. Mesela Tacikistan, Yemen, Suudi Arabistan, Mısır, Mali, Mozambik gibi ülkelerin gerçekten çok iyi bir şekilde gelişme gösterdiğini ve sıralamada üst sıralara gelmeye başladığını görüyoruz reformlarla beraber tabi ki. Örneğin bu ülkeler arasında işletme kurması için en kolay işletme kurulmasının yapılabildiği ülkelerden bir tanesi Kırgızistan’dır. Tek durak ofisleriyle bunu yapabiliyorlar ve sosyal fonu ve yine vergilendirme söz konusu ve bunu da ikinci aşamada ise şirketi resmileştirerek yapıyorlar. Örneğin İslam İşbirliği Teşkilatı örgütü ülkeleri arasında Azerbaycan’da sicil kaydı vergi 20 dairesinde yapılıyor. Yani farklı bir vergi toplama amaçlı olaraktan ayrı bir sicil kaydı oluşturmuyor. Yine bir başka açıdan buradaki grafiğe bakacak olursak, şunu görebiliyoruz ki, bir işletmenin kurulması Çad’ta neredeyse iki aydan fazla bir süre gerektiriyor ve birçok prosedür var ve buradaki süreç gelirin %200’üne denk geliyor. Mesela bir bankada hesap açılması, isminin kontrol edilmesi, noter işlemleri aynı zamanda formalitelerin gerçekleştirilmesi yine Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’ndan yetki alınması, gazetede yayımlanması ve ekstradan lisans ücretlerinin ödenmesi ve yine istihdam ofisinin denetimleri vs. gibi birçok süreç var ve burada gerçekten hangisinin işe yarayıp hangisinin yaramadığını görmemiz mümkün değil. Bunun da güzel bir örnek olduğunu görüyoruz. Burada daha fazla süreç olduğu zaman özel sektörün büyümesini, entegrasyonunu sağlamıyor, bütünleştirilmesini sağlamıyor. Ayrıca slaytlarda gördüğümüz gibi. Daha az prosedür olursa, o zaman daha etkin, daha verimli bir ortam yaratılmış oluyor. O zaman İİT ülkelerinde, üye ülkelerde ne tür olanaklar sağlanabilir? Birincisi, hâlihazırda yapılmış olan şu, bu aslına bakarsanız tamamıyla yeni bir şey değil. Birçok ülkede yapılmış durumda ve birbirimizden öğrenecek tabi ki çok şeyimiz var. Tek bir ara yüzün oluşturulması prosedürler için bu online olarak olabilir, çevrimiçi olabilir yani yeni bir yere gidersiniz mesela, bütün bilgiler orda ve farklı ajanslardan o noktaya bilgiler gelebilir ya da fiziksel bir tek durak ofisi olabilir. Bir noktaya gidersiniz ve orada bilgiyi tek bir pencereden sağlayabilirsiniz ve her tarafta paylaşılabilir bu bilgi. Aynı zamanda, burada bilginin en azami düzeye getirilmesi gerekiyor. Mesela şunu söyleyebilirsiniz, benim ülkemde penetrasyon çok yüksek değil diyebilirsiniz. O zaman burada online sistemi kullanıyoruz ama kimse kullanmıyor diyemeyiz. Ama o zaman, mesela belki Bangladeş burada mı bilmiyorum ama onlar ne yapmış? Bangladeş’te çevrimiçi sicil kaydını zorunlu hale getirmişler. Dolayısıyla bu tarz bir yatırım internet kullanımını da yükseltmiş. Dolayısıyla bunlar birbiriyle çok ilintili konular ve bu nokta sanıyorum ki dijital anlamda Bangladeş’in dijital hayata kayması anlamında çok önem arz etmiştir. Burada da en asgari düzeydeki gereklilikler nelerdir diye bakacak olursak, birçok üye ülke için gerçekten çok büyük gerekliliklerin olduğunu görüyoruz ve buradaki uygulamaların gelecekte bunları kullanmanız gerekmiyor. Mesela Mısır’dan gelen meslektaşınıza sorabilirsiniz ve o diyebilir ki çok büyük gereklilikler var bir işletme kurmak için diyebilir ve formal yani resmi ekonomiye katkıda bulunmak 21 için bunların yapılması gerektiğini söyleyebilir. Ve bazıları da şunu söyleyebilir, mesela benim sermaye gerekliliklerim için gereklilikleri söylerseniz benim şirketimin güvenilirliği yitebilir diyebilir ancak burada en düşük düzeydeki sermaye gerekliliği bir kredi durumu değil aslında kredibilite değil. Yani söz konusu firmaya nasıl davranacağınızı belirleyecek bir husus değildir bu konu. Ancak bunları tekrar tekrar düşünmemiz lazım. Halihazırdaki duruma baktığımız zaman her şey çevrim içi olarak gerçekleştiriliyorsa o zaman noterin de farklı bir şekilde davranması lazım. Noter o zaman en sofistike bir araç olmalı bazı şeyleri yapabilmek için. Yani sadece diyelim ki, ücretlerin alınması anlamında standart hale getirilmiş bir dokümanın imzalanması anlamında görev yapıyor olmalıdır veya mesela mutabakat zaptının yapılması için kullanıyor olması lazım. Prosedürlerin tabi ki basitleştirilmesi gerekir. Bir işletmeyi iyi bir şekilde yapıyorsanız o zaman bu noktada neden bu basamak gerekli diye düşünebilirsiniz. Yine pratik bazı önerilerde bulunmak istiyorum ben. Noterlerin rolüne bakacak olursak, şirket kurumlarında, sicillerinde. Bu neden önemli, imzaların doğrulanması için önemli ve yine muhasebe kayıtlarını yasallaştırmak için gereklidir. Bugünden itibaren, aslına bakarsanız, bunlar standartlaştırılabilir ve bu noktada herhangi bir hukukçu gerekmeyebilir. Dolayısıyla, eğer bir kişinin bir olanağı varsa, yani bir hukukçuyla çalışabilir ama zorunlu olmaz. Ben yıllar önce çalıştığımda bir tür noter tekeli vardı ve burada gerçekten ücretler korkunçtu ve kimse bunu değiştiremiyordu. Beş sayfalık bir doküman için yıllar içerisinde değişen dönüşüme uğrayan bir doküman için inanılmaz ücretler alınıyordu. Dolayısıyla birçok ülkede noter hizmetlerini opsiyonel kılan ülkeler var ve standardize doküman kullanan ülkeler de var. Yine bir başka nokta ise, Mozambik’ten bir meslektaşımla konuşmuştum dün bu konuyu ve birçok ülkede konuşulan bir konudan bahsetti. Mesela bir sicil kaydı yapıldıktan sonra o zaman orda ticari lisansı alabilmeniz lazım. O zaman burada sicil kaydı ile ticaret lisansı arasında ne fark var? O zaman ikinci bir kayıt oluyor. Sağlanan bilgilerin hepsi aynı bu kayıtları yapabilmek için. Ancak sanıyorum ki, burada bizim düşünce şeklimize baktığımız zaman kayıt dediğimiz zaman tüzel kişilikten bahsediyoruz. Yani burada bir yasal prosedürden bahsediyoruz ve belli başlı ticari faaliyetlerden bahsediyoruz ancak buradaki uygulamaya baktığımızda aslına bakarsanız sicil sizin ticari faaliyetlerinizi başlatma iznidir. Dolayısıyla lisans, yetki sadece ve sadece belli başlı faaliyetler için kullanılmalıdır. Mesela 22 insan güvenliği için veya çevreyi korumak için veya sınırlı kaynakların kullanılması için gerekli bir lisans olmalı. Örneğin tehlikeli maddelerin kullanımıyla ilgili olabilir veya diyelim ki kumar oynanmasıyla veya tütün satışıyla ilgili sadece ve sadece bu faaliyet mesela madencilik veya hastane veya eczacılık gibi alanlarda lisans gerekmeli eğer böyle bir durum söz konusu değilse, o zaman sadece sicil kaydıyla ben ticari faaliyetlerimi yapabilmeliyim. Ve lisans iyi bir araç değil bütün işletmenizin hayatı süresince her zaman doğru olmayacaktır. Çünkü bu denetimi yapanlar sadece aynı dokümanı imzalıyorlar, dolduruyorlar ve aynı ücreti ödüyorsunuz. Her sene aynı şeyi yeniliyorsunuz. Dolayısıyla bazı ülkelerde sadece sicil kaydı söz konusu dolayısıyla bu noktada da aynı şeyi düşünmemiz lazım yani lisansın ve sicil kaydının ikisinin de gerekli olma zorunluluğunu tekrar düşünmemiz lazım. Şimdi kayıt, sicil prosedürüne baktığımız zaman burada bir reform olması lazım ve farklı ülkelerle karşılaştırmak gerekiyor ve gerçekten değişmeye gerek duyan noktaların ne olması gerektiğini düşünmemiz lazım ve süreçlerin etkin ve verimli olması lazım ve yine iletişim ve bilgi teknolojileri ne şekilde kullanılabilir ve burada mükerrerlik nasıl önlenebilir buna bakmak lazım ve müşteri perspektifinden bakmak lazım. Mesela sizin ofisinize gelen kişi sizin müşterinizdir. Dolayısıyla burada yapmanız gereken şey nedir? Bu müşteri gerçekten sizin sağladığınız hizmetlerden memnun mu? Tatminkâr mı? Ona bakmamız lazım bu ise son bir örnek gördüğünüz gibi bütün bu süreçlerden geçmek gerekiyor bu aslına bakarsanız iyi bir alıştırma hangi ajansa gitmeniz lazım kuruluşa gitmeniz lazım ve burada kurumsal çözümde de mesela Azerbaycan’da bir sicil kaydını vergi kurumu yapıyor. Ve farklı ülkelerde ise diyelim ki odalar tarafından yapılıyor dolayısıyla burada tek durak ofis çözümü ne olacaktır bunu düşünmek lazım. Ve bununla beraber yetkin personelin de olması çok önemli. Biraz önce bahsettiğimiz gibi bilgi iletişim teknolojileri çok önemli ve 21. Yüzyılda bunlar olmadan hiçbir şey yapamayız. Olmadan bir şey yapamayız ve son olarak da bizim organizatörlerimizin bize sağladıkları olanak doğrultusunda bir kit var. İngilizcede sağlanmış bir kit seti hazırlandı ve bu gerçekten iyi uygulamaların temellerini gösteriyor. Nerden başlamalı? Ne yapılması lazım? Ne şekilde devam edilmesi lazım? Reform ne şekilde yapılabilir farklı ülkelerde? Ne şekilde reformlar gerçekleştirmeli ve burada vaka çalışmaları nelerdir? Farklı reform çalışmalarında neler var? Yani burada tek bir modelin herkese uygunluğunu 23 göstermiyor ancak bu kılavuzlar size bazı araçlar oluşturuyor ve burada kullanabileceğiniz araçları sunuyor ve buradaki önemli nokta. Bu sadece uluslararası bir reformun yapılması değil aynı zamanda bu uluslararası işbirliği doğrultusunda yapılabilecek bir reform yani burada kooperatif bir sicil forumu var. Birçok üye ülkeyi de bir araya getiriyor. Bu kuruluşun üyelerini bir araya getiriyor. Ve onlar özellikle sicil kaydına odaklanaraktan çalışmalarını yürütüyorlar. Herhangi bir sorunuz varsa memnuniyetle cevaplayabilirim. Teşekkür ederim dinlediğiniz için. BAŞKAN - Çok teşekkür ederiz. Andrea’ye sorusu olan var mı aramızda? Evet buyrunuz. SENEGAL - Mama Dounda, Senegal’den geliyorum. Hepinizi selamlıyorum Sayın Başkan teşekkür ediyorum bana söz verdiğiniz için. Soruma geçmeden önce Türkiye hükümetine ve bu toplantının organizatörlerine, bizi burada Ankara şehrinde misafir ettikleri için çok teşekkür etmek istiyorum. Çok güzel bir organizasyon hazırlanmış. Seyahatimde maalesef valizlerimi kaybettim. Casablanca’da kaldılar Fas’ta. Bütün kıyafetlerim, her şeyim ama buna rağmen burada olmak çok güzel ve sizlerle farklı ülkelerin deneyimlerini paylaşabiliyor olmak çok güzel. Bizden daha ileri veya bizimle aynı olan ülkelerin deneyimlerini dinlemek çok faydalı. Benim kısa bir sorum olacak Sayın Andrea’ye. Bu ticaret sicilinin kayıttaki kolaylık durumu ile ilgili. Gittikçe birçok ülkede bu kolaylaştırma süreçleri uygulanıyor ama biz henüz bir konuda bir çözüm bulamadık. Şimdi prosedürü kolaylaştırdığınız zaman tabi ki yeni şirketler kuruluyor ama tek kişiden oluşan şirketleri kurma işini kolaylaştırdığınız zaman. Küçücük şirketler yani bir çanta içine sığacak şirketler kurulmaya başlıyor. Ve bunların ciroları da 10 kişinin çalıştığı bir şirketin üzerinde olabiliyor. Şimdi bu tür şirketlerin çoğu kayıt dışı bugün çünkü tek kişinin kurduğu küçük şirketler ama ciroları yüksek bunları nasıl ne şekilde biz ticaret siciline kayıt olmaya itebiliriz? Bunun biz henüz çözümünü bulamadık belki Dünya Bankası bize bunun cevabını verebilir. Bununla ilgili acaba bir analiziniz oldu mu bir çalışmanız oldu mu bize bir cevap verebilir misiniz? Bizler için hakikaten çok faydalı olur çok teşekkür ediyorum. DÜNYA BANKASI - Eğer soruyu doğru anladıysam, çok iyi duyamıyorum ama şunu soruyorsunuz sanıyorum. Ne şekilde özel şirketlerin kurulumunu daha iyi 24 bir şekilde kolaylaştıra bilirsiniz? Aslında çok net anlayamadım soruyu yani siz tek kişilik şirketleri kurmaktan mı bahsediyorsunuz yoksa kayıt altına alınmasından mı bahsediyorsunuz? BAŞKAN - Kurulan tek kişilik yani tek bir sahibi olan başka ortağı fakat çok fazla işlem hacmine, ciroya sahip olan şirketlerin kayda zorlanması anlamında nasıl tedbir alabiliriz? Kayda zorlanması konusunda böyle bir çalışması var mı tespiti var mı Dünya Bankasının diye soruyor doğru anladıysam. DÜNYA BANKASI - Evet, güzel bir soru teşekkür ediyorum. Sanıyorum ki küresel uygulama için şöyle bir şey var. Bir olanak olabilir kişiler için. Kişiler limitet şirket olabilir yani kişi herhangi bir borçtan sorumlu olmaz sadece şirketin işlerinden sorumlu olur yani bir burada bu tür firmalarla ilgili çok fazla sorun görmedim kayıt açısından baktığımızda, sicil açısından baktığımız zaman, sicillerini oluşturmuşlar işlerini yapmışlar. Faaliyetlerini sürdürmüşler sonra durdurmuşlar sonra yeniden başlamışlar. Aslında bu devlet için bir sorun olmamalı bu girişimci ile ilgili olmalı çünkü itibarlarını korumak isteyen şirketler için bunlar hâlihazırda ticari ismi sürdüreceklerdir ama başka şirketler için ise bu itibarı kullanmak istemiyorlarsa, o zaman ticari ismi kullanmayacaklar. Bu tek kişilik şirketler içinde, diğer şirketler için de geçerli aynı konumda olanlar var, aynı ilkeler var yani doğru bir muhasebenin olması lazım yine vergi zorunluluklarını yerine getirmeleri lazım. Lisanslama işlerini yerine getirmeleri lazım dolayısıyla onlara yapılan muamele yine diğer benzer şirketlere gösterilen muameleyle aynı olmalıdır. Onların tek faydalı gördükleri şey, zorunluluklarının, borçlarının tek şirkete bağlı olmasıdır. Aslına bakarsanız dünya üzerindeki bu tür şirketlere baktığımızda bunlarla ilgili çok büyük sorunlar olmadığını gördük. Ancak isterseniz sizinle bu konuyu daha detaylı bir şekilde arada konuşabiliriz. BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Senegal’e soru için. Bir soru daha var. Yemek saati geçti onu hatırlatayım. Hemen soruyu alalım tamam zaman geçti ama ses kaydı da yapıyoruz bu arada ülkenizi de söylerseniz seviniriz. Ayrıca bu sorunun cevabını da ilerde tartışacağız. Yine konuşuruz Senegal için teşekkür ederim. Buyurunuz. Yemek saatine az kaldı söyleyin. MORİTANYA - Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Ben Muhammed Hannini. Ticaret müsteşarıyım. Moritanya’da Sanayi ve Turizm Bakanlığı’na da bağlıyız aynı 25 zamanda. Bu arada tabi ki her şeyden önce teşekkürlerimi sunmak istiyorum Türk hükümetine bu güzel organizasyonu için gerçekten olağanüstü güzellikte bir organizasyon görmekteyim burada, ben önemsiyorum. Bu arada bir katkıda bulunmak istiyorum. Bu arada da bir soru sormak istiyorum tabi ki. Bir de notum var ayrıca. Sorum şu. Kayıt tescilinin kolaylaştırılması ile ilgili bir soru çünkü sanırım o durum değişiyor kuzey ve güzey arasındaki ülkeler arasında değişim göstermektedir uygulama bakımından. Çünkü güneydeki ülkelere baktığımızda sicille ilgili veriler, kayıtla ilgili veriler icraatlarını basitleştirilmesini görüyoruz. Ancak gerçek sorun şurada yatmakta. İzleme sorunu yaşanmakta bu güney ülkelerinde çünkü kaydı yapılan kurum ondan bir şey bekleniyor yani belli bir geliri olması gerekiyor. İçinde bulunduğu ülkenin ekonomisi için belli bir payı olması gerekir diyorlar. Çünkü o olay başlangıçtaki programın tersine gelişim gösterebiliyor dolayısıyla izleme sorunu ve izlemenin de çok dikkatli ve ince ayrıntılarıyla yapılması gerektiğini vurgulamamız gerekir. O ülkenin de toplumsal dokusuyla doğru orantılı olması gerekir bu işin. Bir de notum var şu anlamda. Bu doing business dediğimiz sistemle ilgili bir soru sormak istiyorum aslında Kore ile ilgili bu sisteme özgü mekanizma ile ilgili soru sormak istiyorum. Özellikle de bütün bilgilerin belli havuzda toplanması konusu çünkü şeffaflık önemli bu arada çünkü doing business kanalıyla gelen bilgiler belli bir havuzda biriken bilgiler diyelim ki bazıları kişisel olarak gidip bir yerden elde edilen bilgi olabilir. Ama hiç faydasız yararsız bir bilgi de olabilir. Hatta ülkeye yararı olmayan bilgi olabiliyor. Ama boşu boşuna o havuzda toplanmış oluyor veri tabanında yer almış oluyor. Dolayısıyla sistemden belli bir aşamadan geçmesi gerekir bir süzgeçten geçmesi gerekir toplanacak bilgilerin. Teşekkür ediyoruz. BAŞKAN - -Yemek saatini hatırlatarak Andrea’nin cevabını bekliyoruz. Teşekkür ederim sorunuz için. DÜNYA BANKASI - Hangi ülkeden geliyorsunuz söylemediniz. MORİTANYA - Moritanya. DÜNYA BANKASI - Sanıyorum ki, bu soruyu doing business ile ilgili olarak ilgileneceğim doing business’in metodolojisi ile ilgili. Doing business şunu ölçüyor. Ekonominin performansını ölçmüyor ama neyi ölçüyor? Ülkeler için karşılaştırılabilir verilere bakıyor yani bu şirket insanların düşüncelerine 26 bakmıyor. Kanunlarda yazılı olanlara bakıyor. Diğer araçlara benzemeksizin mesela sanayi değerlendirmesi, mesela işlerin nasıl algılandığı ne iyi ne kötü olduğundan farklı olarak doing business özellikle yasalardan ve hukuktan gelen bilgileri topluyor. Tabi ki birçok ülkeye baktığımız zaman bu ülkelerde yasalarda ele alınan konuların uygulamada olmadığını görüyoruz. Ancak burada yasalarda uygulanmasının gerekliliğinin önemini vurguluyoruz. Metodoloji ve işletme ve bilgi gerçekten sanki kanınızdaki bir kolesterol düzeyi gibidir yani sizin sahip olduğunuz hastalığı yansıtmıyor. Ancak bu gerçekten burada yanlış bir şeyin gittiğini gösteriyor bu bilgi. Çünkü diğer insanlar başka insanlarında mesela kolesterolü olabilir onlarında daha düşük bir kolesterolü olabilir. Dolayısıyla sizinle onlar arasındaki hastalık farklı olabilir. Dolayısıyla şunu söyleyebiliriz. Ülkenin kendisinin karar vermesi lazım. Hangi düzeyde bu bilgiyi kullanmak istiyor kendi politikalarını oluştururken? Veya diğer bilgileri mi kullanmak istiyorlar politikaları oluştururken? Bu ülkeler bunlara kendi karar vermeleri lazım. Birçok yargılamada, birçok karar vermede özel sektörde iş dünyasında belli başlı bu kadar sofistike araçlar olmayabiliyor ve bizler bu araçların, bilginin kullanılabilmesi için biz elimizden gelen bilgiyi sağlamaya çalışıyoruz ve gerekenleri yapmaya çalışıyoruz bu ülkelere bu bilgiyi sağlayabilmek için. Fakat hiçbir uygulamada devletin sorumluluğu terk etmediğini görüyoruz. Devlet mahkemeye veriyor fakat kontrol ve mevzuat hazırlama konusunda devlet sorumluluğunu hiçbir zaman terk etmiyor. Fakat çok önemli bir noktaya temas etti. Ticaret sicilini kim tutarsa tutsun devletin sorumluluğunda bu ticaret sicilini tutarken müşterilerine iyi davranmanın gerektiği yani sicili tutulan şirketlere iyi davranmanın gerekliliğini bunların en düşük maliyetle en az zaman kaybıyla işlemleri yapmasının öneminden bahsetti. Çünkü bazı ülkelerde bu konuda iyileştirme yapanlar mesela tek durak ofisleriyle şirket kuruluşunu kolaylaştıran, çabuklaştıran ülkelerde daha çabuk şirket kurulduğu ve istihdama önemli katkılar sağladığına ilişkin veriler olduğuna değindi bunlar çok önemli. Çok önemli bir şey var. Dünya Bankasının doing business raporunu değerlendiren hususlarda 4 husus değerlendiriliyor ortak metodolojiye ilişkin. Bir şirket kaç günde kuruluyor? Kaç aşamadan geçerek kuruluyor ve bu şirketin kurulması için gereken masrafın o ülkenin kişi başı milli gelirine oranı nedir? Aynı zamanda bu şirketin şirket kurmak için bir asgari sermaye gerekiyorsa eğer bu asgari sermayenin yine o ülkenin kişi başı milli gelirine oranı nedir? Bunlarda da daha 27 ilerleme sağlamak için muhakkak iyi işler yapılabilir fakat tartışılan bir husus. Bunlar şirketin kuruluş güvenliğini acaba azaltıyor mu? Burada da farklı kavramlar devreye giriyor. Yani hangi işler hangi prosedür. Noter mi yani sermayenin yüksek olması mı bunların güvenlikle bir ilgisi var mı yok mu yani çok yüksek sermayeyle şirket kurulabilir. 100.000 dolar ile kurulabilir. Fakat şirketin sahip olduğu arabanın değeri zaten 60.000 dolar olabilir. Şirketin tuttuğu büro merkez hattının bir yerinde olabilir. 40.000 dolar yıllık kirası olabilir ve götürebilir dolayısıyla şeffaflık muhataplarınızın, diğer şirket, diğer kişilerin sizinle ilgili en doğru bilgiye en kısa zamanda ulaşabilmeleri ondan sonrada sizin güvenilirliğinizi kendi değerlendirmesi önemli. Sizin ne kadar sermaye sahibi olduğunuzu ama ne kadar borç sahibi olduğunuzu bilmediği için önemli olmayabilir. Dolayısıyla kendi riskini kendi yaparsa, şeffaflık ve hızlı, doğru bir erişim çok önemlidir. Ülke sıralamalarından bahsetti. Bu sıralamada Türkiye orada görünmüyor fakat ortalarda Tunus ile Umman arasında olduğunu ben söyleyeyim. Geride olan ülkeler için dezavantaj belki avantaja da dönüştürülebilir. Yani herhangi var olan kökleşmiş olan bir sistemi değiştirmek çok oluyor bazen. Bazen yenisini kurmak çok daha kolay oluyor. Dolayısıyla dünyadaki en iyi uygulamayı tespit edip kısa sürede bunu uygulamak belki ilk 30’a ilk 10’a girmek çok zor olabilir hepimiz için ve diğer ülkeler için. Fakat en çok vergi reformu yapan ülke sınıfına girmek ve en çok ilerlemeyi sağlamak çok kolay olabilir. Bunu değerlendirmek lazım. BAŞKAN – Özetlemek gerekirse Sayın Andrei’nin söylediklerini, iş yapma aşamalarında yani iş yapma kolaylığını etkileyen noktalardan bahsetti. Burada noterlerin öneminden, lisanslamanın öneminden bahsetti. Bunlar tartışılıyor bazı ülkelerde o tartışma sonucunda farklı noktalara gitmişler. Yine tartışılmaya da devam edecek. Bu çalıştayın amacı şu anda buna ilişkin bir şey değil ama ilk birbirimizi tanıyalım. Öğleden sonraki oturumda ondan sonra farklı uygulamalara geçilmesini değerlendireceğiz. Şimdi hepinizin katkı ve katılımına çok çok teşekkür ediyorum. Yemeği yarım saat geciktirmiş olduk. Şu anda bir saatimiz var. Saat iki de toplantıya başlamak üzere yemeğe geçelim. Birinci katta hanımlar ve beyler için mescit olduğunu hatırlatıyorum. Değerli katkılarına çok çok teşekkür ediyorum. Afiyet olsun. 28 OTURUM III – ŞİRKET KURULUŞ UYGULAMALARI BAŞKAN - Tercümanlarımız burada mı acaba hazır mı hepsi. Tamam, ışıkları gördük. Saygı değer katılımcılar, tekrar hoş geldiniz öğleden sonraki oturumumuza. Şimdi yapılacak her türlü ilişki öncelikle birbirini tanımadan başlıyor. Yani ilk sözümüz merhaba, tanışmadan geçiyor. Bizim İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri sicilleri olarak bu çalıştayın birinci amacı birbirimizi tanımak ve daha sonraki potansiyel iş planlarımızı değerlendirmek. Bugün, şu anda ticaret sicillerinin teşkilatlarının tanıtımına başlayacağız. Daha önce peyderpey arada bu konulara girdik aslında. Fakat şimdi resmi oturumda ticaret sicillerinin kendilerini kısaca tanıtmalarını rica edelim. Alfabetik sırayla başlayabiliriz. Konuşmak istemeyen olursa geçebilir. Önce uygunsa Cezayir’den başlayabiliriz. Uygun musunuz? Buyurunuz efendim. CEZAYİR - Evet, Sayın Başkan sabah kendimi tanıtmamıştım. Muhammed Hadif benim adım. Ben ulusal, hukuki, ticari sicil merkezinin başkanıyım. Bu ikinci oturum için başarılar diliyorum. Ben ülkem adına bütün katılımlar için son derece zengin bir belge olan Merkezimizin belgelerini içeren Fransızca, İngilizce ve Arapça dillerinde hazırlanan dosyayı getirdim. . Bütün bu belgeleri inceleyebilirsiniz, burada bütün hukuki, idari belgeleri görmeniz mümkündür ticari sicil için. Ticaret sicil ulusal merkezi tamamen kanunlar ve yönetmeliklerle yönetilmektedir. Yani yasalar, kanun hükmünde kararnameler ve yönetmeliklerle hareket edilmektedir. Şunu da hatırlatmak isterim, bizim Cezayir’deki merkezimiz idari ve bağımsız bir kuruluştur ve Ticaret Bakanlığı’na bağlıdır. Ticari sicil merkezi 1962 yılında Cezayir bağımsızlığını kazanmasından hemen sonra kurulmuştur. 1963 yılına kadar mahkemelerin zabit memurları bu ticari sicilleri takip ediyorlardı. 1970 yılından itibaren bir reform gerçekleştirildi. Çünkü o zamanlarda demin de söylediğim gibi, 1962 yılında Ticaret Sicili Ulusal Merkezi’nin başka bir adı vardı. Ve bu tanımlamasıyla ticaret sicillerinin yanı sıra endüstriyel sanayi, mülkiyet konularıyla ilgileniyordu. Daha sonra yapılan değişikliklerle, bir kararname ile sanayi ve mülkiyetler başka bir metine çıkarıldı. Dolayısıyla burada faaliyetler durduruldu. O tarihten itibaren Ticari Sicil Ulusal 29 Merkezi sabahta söylediğim gibi ticari sicil kaydı işleriyle ilgilenmektedir. Aynı zamanda ulusal merkezimiz içerisinde ticaret isimlendirmeleri yapılıyor. CNRS adı altında yapılıyor. Bröveler de yine diğer kuruluşumuz tarafından veriliyor. CNRS merkezimiz aynı zamanda şirketlerin, sosyal hesaplarını da oraya sundukları bir merkezdir ve bütün operatörler şeffaflık açısı altında burada bilgilerini paylaşıyorlar. Hiçbir gizlilik yoktur. Kişiseller, şirketler, girişimciler, araştırmacılar herkes buraya başvurabilir. Dolayısıyla çok önemli bir görevdir bu da. Merkezimiz aynı zamanda ekonomik faaliyetleri nomanklatörünü de izlemektedirler. Ve bunu da yine ekonomik faaliyetler nomanklatörü tarafından belirlenen kodlar doğrultusunda gerçekleştirmektedirler. Her zaman yine talepler doğrultusunda kodlamalarda, sınıflandırmalarda gerektiği zaman güncelleştirilmektedir. 1500 kişi çalışıyor Cezayir bünyesinde merkezimizde. %60’ı memur konumundadırlar ve aynı zamanda yerel şubelerimizde var her bir ilçede ve bölgede bu yerel şubelerimiz faaliyetlerini göstermektedirler ve aynı zamanda adalete bağlı yemin etmiş memurlar çalışmaktadır. Neredeyse bir hakim gibi hareket edebilmektedirler. Kuruluşumuz ve bütün kayıtlar yine demin de söylediğim gibi kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde gerçekleştirilir ve tamamlanır. Cezayir’de yine tüccarların resmi kayıtlarına göre bir milyon altı yüz bin tüccarımız vardır. Bir milyon altı yüz bin tüccar merkezimize kayıtlıdır. Yüz elli bini şirkettir ve diğer geri kalanı da şahıs şirketleridir. Cezayir’de aynı zamanda kuruluşlar ve yabancı şirketler açısından baktığımızda, on bin yabancı şirket Cezayir’de faaliyet göstermektedir. Bu yabancı on bin şirketten %60’ı OECD ülkelerinden gelmiş şirketlerdir. Daha sonra ben size takdim edeceğim bu dosyaları ve orada da bu bilgilere erişebilirsiniz. Yani on bin faaliyet gösteren şirketin %60’ı İİT ülkelerinden gelmektedirler. Ve istatistik açısından baktığımızda, standartlar açısından uluslararası seviyede yapılan çalışmalara baktığımız zaman da 1.600.000 şirket kayıtlıdır. Bu da Cezayir’in nüfusunun 38.000.000 olduğunu belirterek 1.600.000 şirket olduğunu söyleyebiliriz. Bu da tüzel veya şahıs şirketi olarak verdiğim rakamlardır. Bu standart kabul edilebilir bir standarttır. Avrupa Birliği’nde bu oran yirmi kişiye bir şirket düşmektedir. Evet, Sayın Başkan, hanım efendiler, bey efendiler sizinle paylaşmak istediğim bazı veriler bunlardı. Daha sonra daha fazla detay için sizlere vereceğim dokümanlara belgelere bakabilirsiniz. 30 Herhangi bir sorunuz olduğu takdirde bana başvurabilirsiniz. Çok teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Biz çok teşekkür ediyoruz Cezayir yetkilisine. Hem katıldığı için hem de getirdiği dokümanlar için kendisine çok teşekkür ederiz. Evet, ikinci olarak Azerbaycan. AZERBAYCAN - Merhaba, ben Almas GULİYEVA. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Vergiler Bakanlığı’nda çalışıyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın İlhan Aliyev tarafından 30 Nisan 2007 tarihli ferman imzalanmış. 25 Eylül 2007 tarihli karar ile iş adamlarının faaliyet alanlarının kaydı için bir pencere ile tek bir devlet kayıt kurumu olarak Azerbaycan Cumhuriyetinin Vergiler Bakanlığı belirlenmiştir. Azerbaycan Cumhuriyetinde ticaret yapan tüzel kişilerin prosedürlerinin kayıt sayısı 13’den 6’ya, harcanan zaman ise 53 günden 8 güne sırf kaydın yaptırılmasına harcanan süre ise 3 güne kadar azaltılmıştır. Ticaret kurumlarının kaydı Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Vergiler Bakanlığı’na bağlı olan vergi kurumları tarafından yapılır. Tüzel kişi statüsü almak isteyen ticaret kurumunun aynı zamanda yabancı ticaret tüzel kişinin temsilcilik ve şubesinin, devletin ilgili kayda alınması 3 günden geç olmamak koşuluyla gerçekleştirilir. Bir süre prosedürünün sonlandırılması için bu süre, mevcut olan zaman sınırını göstermektedir. Pratik ise ister elden ister elektronik şekilde ibraz edilen başvuru dilekçelerinin büyük çoğunluğunun teslim edildiği gün veya ertesi gün icra edilir. Yerli yatırımlı limitet şirketlerinin online kayıtları ise 5-10 dakika zarfında gerçekleştirilir. Son yıllarda Vergiler Bakanlığı tarafından ticaret ortamlarının iyileştirilmesi yönünde gerçekleştirilmiş programlar sonucunda Azerbaycan Cumhuriyeti’nde ticarete başlama prosedürlerinin kökten geliştirilmesine başlanılmıştır. E-kayıt reformu Vergiler Bakanlığı tarafından 2011-2012 yıllarında gerçekleştirilmiştir. Ticari tüzel kişilerin e-kayıt sisteminin uygulanması amacıyla 2011-2012 yıllarında bazı programlar gerçekleştirilmiştir. Yerel yatırımlı limitet şirketleri ile ilgili kaydın elektronik şekilde gerçekleştirilmesi için yasaya değişikliklerine ilişkin teklifler paketi hazırlanmış ve hükümete sunulmuştur. 2011 yılı sonlarında Vergiler Bakanlığı önerileriyle 4 yasal madde Azerbaycan cumhuriyetinin medeni kanununa idari suçlar kanununa tüzel kişilerin devlet kaydı ve devlet kütüğü ilgili ve devlet harcına ilişkin kanunlarla yapılmış değişiklikler yerli yatırımlı limitet şirketlerin e31 kaydının yapılmasına olanaklar sağlanmıştır. E-kayıt 2 formda yapılır. Kaydın iki türü var. Hızlı ve normal türlerinin özellikleri belirlenmiştir. Hızlı e-kayıt zamanı, başvuruda bulunan bireyin bilgileri, adı, soyadı, baba adı, doğum tarihi, faaliyet alanı, adresi doğrultusunda sistem kurucu olan tüzel kişinin ismini ve yasal adresini belirler. Dilekçelerin verilmesiyle, sistemde derhal tüzük, kayıt bilgisi ve kütük bilgileri hazırlanır. Bu bilgiler, vergi kurumunda elektronik şekilde onaylanıncaya kadar sistem tarafından tüzel kişiye otomatik şekilde verilmiş. Elektronik adresin kaydının yapılması ve vergi numarasına ilişkin ilgili bildirge iletilir. Hızlı kayıt derhal birkaç dakika zarfında gerçekleşir ve bu zaman kaydının yapılmasını iptal etmek imkânsızdır. Normal e-kayıt zamanı ise başvuruyu yapan tüzel kişinin ismini, adresini otomatik şekilde belirler. Sistem tarafından önerilen veya kendilerinin hazırladıkları tüzüğü seçebilir. Bu durumda kayıt vergi kurumunun hukukçusunun onayı alındıktan sonra gerçekleşir. Şunu da bildirmek gerekir ki, e-kayıt için devlet harcı alınmamaktadır. BAŞKAN - Çok teşekkür ediyoruz. Hazır değilse Kamerun’a geçebiliriz. Biraz sonra başlayabiliriz isterlerse. Hazır. ÇAD - Birkaç saniye verebilirseniz bana, çünkü bilgisayarım çalışmıyor. Birkaç saniyenizi rica ediyorum. BAŞKAN - Eğer uzun sürecekse yan tarafa geçelim. ÇAD - Kamerun değil Çad. BAŞKAN - Pardon. Mustafa Bey. ÇAD - Teşekkür ederim. Çok teşekkürler. Ben konuşmama ülkem adına Türkiye hükümetine çok teşekkür ederek başlamak istiyorum bu buluşmayı organize ettikleri için çünkü bu buluşma bizlere sadece ticari sicil alanında deneyimlerimizi paylaşma imkânı vermiyor aynı zamanda ülkelerimizdeki ekonomik hayatın da ilerlemesi için çok önemli bir fırsat. Çad ile ilgili olarak ben size bilgi vereceğim. İİT’in üyesi bir ülke Çad ve ülkemizde ticari sicili, ticari kuruluşlarla ilgili olarak belirlenmiş olan kanunlara tabi. Yine şirketler kanununa bağlı ve Afrika’daki uyumlaştırma programlarıyla uyumlu bir şekilde gerçekleşiyor. Yine şirket kurmada bir takım kolaylaştırma çalışmalarımız var. Bugün artık şirketler ülkemizde tek bir kanuna bağlı olarak kurulabiliyor. Biz üç 32 seviyede tutuyoruz bu sicili. Yerel anlamda bir dosyamız var. Çad’da 22 bölge var ve bu 22 bölgenin her birinde ticaret mahkemesine bağlı bürolarımız var. Bizde birinci derece mahkemeler bakıyor ticaret siciline ve bu dosyalar yani yerel alanda oluşturulan bu dosyalar ulusal seviyedeki merkeze gönderiliyor. Habijan’daki merkezde, bizim Afrika birliğimize üye tüm ülkelerin bilgileriyle birlikte tutuluyor. Ticaret sicilini tutan kurum yani biz de birinci derece mahkemeler. Biz burada şirketlerin kaydını gerçekleştiriyoruz. Değişiklikleri yapıyoruz. Yine kapanışlarını yapıyoruz ve bilançolarını kabul ediyoruz her yılın sonunda. Reformlarla ilgili olarak şunu söyleyebilirim. Dünya bankasının temsilcisinin burada olması bizim için çok iyi çünkü Çad hükümetinin atmış olduğu adımlara rağmen 2011’den beri bir takım zorluklar yaşadık. Biz 2011’de bu tek gişeyi oluşturduk. Yani one-stop shop’u. Şirketlerin başvurusunu kolaylaştırmak için ve 2011’den itibaren bunu başardık. Burada, ticaret mahkemesinde bütün bu kayıtlar tutuluyor. Yine Vergi Genel Müdürlüğü ve Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Müdürlüğü işin içinde ve İstihdam Kurumu ’da işin içine giriyor. İşte bütün bunları birleştirmek adına biz bir one-stop shop oluşturduk. Böylelikle daha önce 18 adımdan oluşan prosedürü çok basitleştirdik. Hatta daha da devam etmek istiyoruz. Yani 18’den biz 3 adıma kadar düşmek istiyoruz. Bunun için çabalarımıza devam ediyoruz. Bugün artık Çad’da 10 ila 15 gün arasında şirket kurmak mümkün. Bunu da sizlerin huzurunda hatırlatmak isterim. Mesela bütün Adalet Bakanlığı’nın basması gereken damgayı biz tamamen elimine ettik. Başta Ticaret Bakanlığı’ndan gelecekleri biz elimine ettik. Bütün bu prosedürü çok kolaylaştırdık ve giderek de kolaylaştırmaya devam ediyoruz. Maliyetlerle ilgili olarak da şunu söyleyebilirim. Reformdan önce bir şirket kurmak için 250.000-800.000 gibi bir rakam söz konusuyken, bugün artık şahıslar 1000 frank’a kurabiliyorlar ve anonim şirket olsun, komanditer şirket olsun, kolektif şirket olsun ve sosyal sermayeleri ne olursa olsun 80.000 frank. Daha önce faaliyetlerine göre mali bir aidat ödüyorlardı. Kayıt parası ödüyorlardı. 41.000 şahıs şirketleri için, 83.000 de tüzel şahıslar için kuruluş masrafı. Fransa ile işbirliğimiz sayesinde sistemimizi 2011 Kasımından beri yenilemiş durumdayız ve elektronik sisteme geçmiş durumdayız. Yine burada ismi, kuruluş yılı, kısaltılmış TITR’i hepsini artık elektronik sisteme girebiliyoruz ve şu anda birkaç bölgede bu gerçekleşiyorken bunu ülkenin geneline yaymayı düşünüyoruz. Bunu da Fransa ile yapmış 33 olduğumuz işbirliği sayesinde gerçekleştirdik. İşte bizim de deneyimlerimiz bu şekilde. Ben çok güzel bir sunum hazırlamıştım aslında ama maalesef bunu kaybetmiş durumdayım bilgisayarımdan kayboldu. O yüzden böyle kısa bir sunum yapmak zorunda kaldım. Yine de teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Çok teşekkür ediyoruz. Yeterince bilgilendirici bir sunumdu zaten. Burkina Faso müsaitse Burkina Faso ile devam edelim. BURKİNA FASO - Teşekkürler. Ben, Eliboro Juan Cequita Pascal. Burkina FasoSanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan geliyorum. Biz burada yine bu one-stop shop’u oluşturmuş durumdayız. Size bu deneyimden bahsetmek istiyorum. Burkina Faso’da ticaret sicili mahkemeler tarafından yani ticaret mahkemeleri tarafından tutuluyor. 2008’de, ticaret mahkemeleri yani özel yetkili ticaret mahkemeleri kuruldu. 2 tane ticaret mahkemesi kuruldu. Bagaduga’da, Ebobılaşu’da ve bu 2 yerde ticaret mahkemeleri var ve bu ticaret mahkemeleri ticaret sicili tutmakla yetkili. Ülkenin geri kalan kısmında da ise ticaret odaları ilgileniyor. Ticaret kaydıyla. Durumumuz bu şekilde. Şimdi şunu söylemek isterim ki bir şirket kuruluşu Burkina Faso’da üç aşamadan oluşuyor. Kayıttan sonra vergi sistemine de kaydolması gerekiyor şirketin. Yani ticaret siciline de kaydoluyor. Daha sonra vergi sistemine kaydı gerçekleşiyor ve sosyal güvenlik sistemine kaydoluyor. Bir tüccar kartı veriliyor kendisine bu aşamaları geçtikten sonra ve şirketler bu karta sahip olmak zorundalar; şahıs şirketleri hariç . 2006 yılından itibaren biz tek bir gişe oluşturduk bütün bu formaliteleri basitleştirmemiz de mümkün oldu. Bu şekilde girişimciler sadece tek bir kapıyı çalmak durumundalar. Artık tek durak ofisi bugün gerçekten bizdeki şirket kuruluşlarını son derece kolaylaştırdı. Bagaduga’da şirket kuruluşuyla ilgili olan bütün kurumlar işte bu tek durak ofis içerisinde temsil ediliyorlar. Burada vergi dairesinden bir temsilci var, ticaret sicilinden bir temsilci var, yine sosyal güvenlik kurumundan bir temsilci var. Bu şekilde tabi ki şirket kurulumunun süresi azaldı yaklaşık 72 saatten 24 saate kadar düşmüş durumda bugün ülkemizde. Bugün yine 10 tane bu şekilde merkezimiz var. Ülke genelinde ve her bölgede kurulmasını istiyoruz. 13 tane bölgemiz var. 10 tane merkezimiz var henüz. 3 tane bölge kaldı merkezlerin kurulması gereken. Onu da öngörmüş durumdayız. Gelecekte onları da kuruyor olacağız. Hukuki temele değinecek olursak Burkina Faso, Nora anlaşmasına bağlı bir ülkedir. Buradaki ticari sicil 34 kayıtları bu anlaşmalara bağlı bir şekilde oluşmaktadır ve genel üniform ticaret kanunu dediğimiz kanuna uygun bir şekilde gerçekleşmektedir. Yine tüccarlık mesleğinin icra edilmesi için çıkarılmış olan her türlü mevzuata uygun bir şekilde gerçekleşmektedir. Bizim üniform anlaşma dediğimiz anlaşma da yine uygun bir şekilde gerçekleşmektedir. Şahıs şirketleri limitet olarak kurulabilir, anonim olarak, kolektif olarak, komandit şirket olarak kurulabilirler ve profesyonel sivil toplum adı altında kurulabilirler. Şirketin kontrolüne baktığımız zaman şunu görüyoruz. Şirket kontrolleri ticaret mahkemeleri, ticaret sicil uygulamaları açısından ve şirketlerin genel işleyişi açısından kanunların uygulanıp uygulanmadığını kontrol etmekle yükümlüdür. Olağan üstü genel kurul tutanakları, bütçeler her türlü belgeler ticaret mahkemesine sunulmaktadır şirketler tarafından ve bu şekilde şirketin faaliyetlerinin kurallara, kanunlara uygun bir şekilde gerçekleşip gerçekleşmediği mahkemeler tarafından kontrol edilmektedir ve bu kontrolün akabinde mahkeme şirketin faaliyetinin sürmesine ya da kapanmasına karar verebilir. Bunların haricinde bir de vergi dairesinin yapmış olduğu kontrol var. O da şirketin faaliyetlerini bir nevi kontrol etmiş oluyor. Burada da şunu söyleyebiliriz ki, bizim ticari sicil sistemimizde Nora anlaşmasına tabi olan bütün ülkelerde olduğu gibi şirketin merkezinin belirli olması gerektiğinden kadastro referanslarını biz istiyoruz. Bu şirketin bulunduğu yerin merkezini lokalize edebiliyoruz. Ticaret sicilinde yine eğer, girişimci şirketini kapatmak isterse bizim sistemimizde, ticaret mahkemesine gitmesi gerekiyor. Burada bir kapanış talebinde bulunması gerekiyor. Şirket, faaliyetlerine son verebilir. Şirketin faaliyetleri yine bu tek anlaşma tarafından belirlenmiş bir takım şartların yerine gelmesi durumunda da şirketin kapatılması söz konusu olabilir. Burada uyulması gereken bir takım adımlar var. Bu da yine ticaret mahkemeleri tarafından gerçekleştiriliyor. Burada aslında şirketin kontrolü sistemine dahil olan bütün şirketlerin sürece dahil olduğunu görüyoruz yani hem kontrolünde hem de feshinde rol alıyorlar. Peki, yurt dışından gelen yatırımcılar için durum nasıl? Onları nasıl şartlar bekliyor? Aslında ulusal şirketlerden çok farklı değil onlarında durumu. BAŞKAN - Bazı konular gündemimize gelecek yani şirket kapanış uygulamaları, yabancı şirketlerin kurulumunu ayrıca inceleyeceğiz. Şimdi sadece teşkilatı tanıtmak açısından. Geçebiliriz. Çok teşekkür ederim. 35 BURKİNA FASO - Şimdi yabancıların bir yetkiye sahip olması gerekiyor kayıt olabilmesi için. Ticaret bakanlığına başvuru yapmaları gerekiyor. Biz reformlarımız sayesinde oturumların… BAŞKAN - Sonraki oturumlarda herkesten aynı anda aynı konuları işleyelim ki daha çok aklımızda kalsın diye. BURKİNA FASO - O halde bitirdim diyebilirim. Teşekkür ederim. BAŞKAN - Evet, gündemimizde şu anda sadece ticaret sicillerini tanıtmakla ilgili konular olduğu için, yoğun ticaret sicili tanıtmakla yetinelim. Uygunsa ayriyeten o konuya da geçeriz. Bu arada ben bir açıklamada bulunayım. Arada bu elimdeki kalemle ilgili arkadaşlar bazı sorular sordular. Şu arka tarafı silgi şeklinde bu silgi olarak değil akıllı telefonları ve tabletleri kullanılmak üzere yani bu kalemlerin arkasını böyle kullana biliyorsunuz. Onu hatırlatmış olayım. GİNE - Evet, benim adım Alei Bebra bende bilgilendirme dokümantasyondan sorumluyum ticaret odasında Gine Cumhuriyeti’nde. Ülkem adına Türk hükümetine ve bütün bu toplantının gerçekleşmesine katkıda bulunanlara teşekkür etmek istiyorum. Öncelikle, konuyla ilgili bazı sorulara cevap vermek isterim. Öncelikle, işleyiş yapısı yani benim ülkemde kayıtla ilgili yapı ve ticari sicilden sorumlu yapıdan bahsedeceğim. Çünkü bizim ülkemizde bir kurum kurulmuştu. Ülkemizin Cumhurbaşkanı tarafından bir kararname çıkarılmıştı 2011 yılında ve bu kararname sonunda bir yapı oluşturuldu.Burada ticaret sicil kayıtları yapılabiliyor. Şirketi kurmak isteyen ekonomik faaliyete geçmek isteyenlerin ticari sicil için başvurdukları yerdir. Bu şirket kuruluşun adı Apip Gine’dir. Ticaret ve Sanayi Bakanlığı ile iş birliği içerisinde çalışmaktadırlar ama şu an için Apip bünyesinde faaliyet gösteriliyor. Apip Gine’yi tanıtacak olursam aynı zamanda o yabancı yatırımların promosyonunu sağlamak için 2011 yılında gerçekleştirildi. Görevi de, şirketlerin yasalar çerçevesinde yapmaları gerekenlere yardımcı olmak. Yatırım yasaları ve formalitelerin kolaylaştırılması ve şirketin kurulmasından sonraki faaliyetlerde çalışmalara katkı sağlamaktır. Peki, bunun için neler yapıyoruz? Benimde üye olduğum ulusal yatırımlar komisyonunun bir genel sekreterliği var ve yine bir uyuşmazlıklarla ilgili görev yapan bir birimimiz var. Aynı zamanda bir kamu kuruluşu var mesela 1. İstinaf mahkemesine başvurulması gerektiğinde orada belgeleri sunuyorlar yine vergi 36 ile ilgili kayıtlar, yine sosyal sigortaların işlemleri burada gerçekleştiriliyor. Evet, bizim ülkemizin istatistiklerine bakacak olursak bana bu konuyla ilgili sorular sorulmuştu. Ben bu soruya cevap veremedim çünkü şuan için bu yapı elektronik bir veri tabanına sahip değil. Bu yüzden de bu yapı içerisinde ticari sicil kayıtları ile ilgili istatistik yapamıyoruz yani istatistik ile ilgili sorunlarımız var. Ülkemizde şirketler yaptıkları ticari faaliyetlerle karakterize oluyorlar; sanayi, ihracat, madencilik, el sanatları gibi birçok faaliyet mevcut ve bu alanlardan yapımıza geldiklerinde bir anonim şirket veya sınırlı sorumlu şirket kurma hakları var. Bana yine ulusal bir şirketin kaydıyla yabancı bir şirketin kaydı arasında fark var mı diye sordular. Bu şirketin hukuki yapısıyla bağlantılıdır. Evet, anlıyorum buraya geri geleceğim. Evet, bayım sizi dinliyorum merak etmeyin. Gine’de deminde size söylediğim gibi bu yapımız bu konularla ilgilenmektedir. Ekonomik aktörlerin kayıtlarından sorumludur ama aynı zamanda 15 ülke ile beraber anlaşmaya imza attık ve bütün yapımızı yeniden organize ettik ve Gine’deki bu yapı Luada Anlaşması’nı imzalayan diğer üye ülkelerinki ile aynıdır yani aynı formasyon, eğitim seviyesine sahipler. Evet, Gine’ye baktığımız zaman ticaret kayıt merkezlerinde başlangıçta olumsuzluklar vardı ve Gine Ticaret Odası başka bir veri tabanı yaratma kararı aldı ve buradaki yanlış bilgileri, olumsuzlukları gidermeye çalıştı ama aslında bunlar bir değişiklik getirmediler. Bizde JeanMonnet adını verdiğimiz kendi veri tabanımızı yarattık ve bunun için bir ekip kurduk ve bu ekip sadece RCCM seviyesinde karşılaşılan yanlışları, hataları düzeltmekten sorumlular. İşte burada Ticaret odasının sunumundan bir görüntü görüyorsunuz. Burada bir takım uyuşmazlıklar sorunlar vardı, biz de bir veri tabanı kurmaya karar verdik Jean-Monnet adını verdik Jean-Monnet ne anlama geliyor? Yani bu bütün kayıt yönetimi aslında burada bir kart yaratmış olduk çünkü Ticaret odası verilen PİP arasında ortaklık var. Yani RCCM’lerin yönetimlerinden sorumlu bir yapımız var. Çünkü burada bir takım olumsuzluklar vardı çünkü onların güvenilir bir veri tabanları yok ve bizde Jean-Monnet adını verdiğimiz veri tabanına bazı bilgileri ekledik bu bilgileri şimdi sizinle paylaşacağım. Yani: bir ekonomik faaliyet gösteren şirketi kaydetmek istediğimizde hangi bölgesel odadan geldiği, ne faaliyette bulunduğu, bağlı olduğu valilik, yine kayıt 37 numarası, RCCM’deki kayıt numarası, sosyal sigortalar numarası yer alıyordu.Daha demin de söylediğim gibi burada yarattığımız aslında bir sinerjiydi. Ve böylece ekonomik aktörlerin faaliyetlerini kontrol edebiliyoruz. Burada RCCM de fark edilen eksiklikleri gidermek üzere yapılmış bir yapıdır.Ana faaliyet alanına da giriyoruz ve bunu da afrizdat kodu ile beraber giriyoruz çünkü afrizdatta bütün faaliyetler kodlanıyorlar ve işte bunu yarattık. Ve afrizdatın ilkelerini uygulayarak bunu gerçekleştirdik. Bunlar genel bilgiler, daha detaylı bilgiler için telefon numarasını, tabiiyeti ne olursa olsun bilgileri adresini giriyoruz. İnternet sitesi, mesleği, adresi vs giriliyor ve burada şunu fark ettik bu programın yönetilmesi bizim aynı zamanda istatistiki bilgilere sahip olmamızı da sağlıyor. Bu yapılarda yine Dünya genelinde verileri paylaşabiliyoruz. İşte burada sizlerle paylaşabileceğim bilgilerden bazıları bunlar. Bu program bize aynı zamanda sicil kaydıyla ilgili bilgilerle istatistik elde etmemize fırsat veriyor. İşte bundan da bir örnek göstereyim. Burada da gördüğünüz gibi mesela bölgesel odanın istatistiklerini vermemi istediklerinde Gine Cumhuriyeti genelinde bunu karşılaştırmamızı istediğinizde çünkü Gine’de 8 tane bölgesel oda var bunları çekebiliyorsunuz. İşte burada yapıyı görebiliyorsunuz. İşte size suna bileceğim örnekler bunlardır. Burada bizim veri tabanımızın gelişmesiyle ilgili yaptığımız çalışmalar bunlar. Bende şimdi bu fırsattan istifade ederek organizatörlere gerçek bir veri güvenilir bir veri tabanı kurma konusunda yardımlarını isteyeceğiz çünkü şimdiye kadar istatistikleri tutmakta başarılı olabildik ama bunu elektronik ortamda yapamıyoruz teşekkür ederim. BAŞKAN - Endonezya. ENDONEZYA - Teşekkür ederim Sayın Başkan, saygı değer delegeler İİT ülkelerinden gelen saygı değer delegeler benim adım Dias Many. Ankara Endonezya büyükelçiliğinden geliyorum. Benim arkadaşım da Endonezya Ticaret Bakanlığı’ndan geliyor. Öncelikle, Türkiye hükümetine böylesine bir etkinlik düzenlediği için teşekkür ediyoruz. Bu etkinlik gerçekten bizim işbirliğimizi ve İİT ülkeleri arasındaki bilgi değişimi alışverişini ve bilgi paylaşımını artırmasında etkili olacağına inanıyorum. Endonezya’daki uygulamalardan bahsetmek istiyorum ticaret sicili konusunda. Endonezya değerleri arasında teknoloji innovasyonu anlamında ticaret siciline uyum sağlamıştır ve diğer Asya ülkeleri kuruluşuna üyedir. Ülkemize tek bir 38 şekilde giriş sistemi bulunmaktadır.Dolayısıyla bizim ekonomik iş birliği çerçevesinde zorunluluklarımızı ve sorumluluklarımızı yerine getirmek açısından 2008 yılında Endonezya Ekonomik İşler Bakanlığı tarafından düzenlenen bir çalışmaya düzenlenmiş ve bu çalışma ihracat-ithalat anlamında çalışmaların güçlendirilmesi için düzenlenmiştir. Ve özellikle gümrük anlamında ihracatı yapılan ve ithalatı yapılan malların düzenlenmesi anlamında çalışmalar yapılmıştır ve 18 tane kuruluş buna katılmıştır. Merkez Bankası, Tarım Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Enerji Bakanlığı, Çevre Bakanlığı aynı zamanda Gümrük Bakanlığı hayvan karantinası gibi birçok ülke kuruluşa katılmışlardır bu çalışmaya. Endonezya’daki bu çalışmalar hizmetlerin iyileştirilmesi ve yine gümrükteki çalışmaların iyileştirilmesi konusunda hizmet vermektedir. Aynı zamanda bu çalışmalar verilerdeki mükerrerliği ve onların oluşturulması konusunda zorlukları yenecektir ve yine ithalatta gerçekleşen zorlukların üstesinden gelecektir. Bununla beraber ithalat ihracat hizmetlerinde yapılan çalışmalarda piyasaya erişimin ve rekabetin artmasında faydalı olacaktır ve etkinliğin verimliliğin kaynaklarda arttırılmasına yardımcı olacaktır.Aynı zamanda bu kuruluş, girişimciliği destekleyecek güçlendirecek ve büyümeyi gerçekleştirecektir. En önemlisi de ithalat ve ihracat anlamında iyi kamu uygulamalarını sağlayacaktır. Ticari anlamda bakanlık kendi sistemini kurmuştur.İnapsis olarak adlandırılan sistem online bir sistemdir. İhracat ithalat çalışmalarını gerçekleştiren içine katan bir sistemdir ve sistem en azından 4 tane hizmet sunmaktadır. Bir tanesi lisanslandırma lisans verme, ikincisi iç ticaret işleri, içişleri üçüncüsü tüketici hizmetleri ve dördüncüsü ise ticari hizmetler olarak adlandırılmaktadır. İnapsis sisteminin birçok hedefi vardır. Bizler hali hazırda bu sunumu hazırlanmıştık ve oturumdan sonra dilerseniz delegeler istediği takdirde bu sunumu onlarla paylaşabiliriz hali hazırda 220.000 şirket bulunmaktadır sistemde kayıtlı ve hali hazırda yine küçük orta ölçekli şirketler de bulunmaktadır. Diğer hükümet kuruluşumuzda yani orta ve küçük ölçekte kuruluşlardan sorumlu hükümet kuruluşumuzda da kayıtlı şirketler bulunmaktadır. Ve Endonezya’daki ticaret sicil kaydıyla durum bu şekildedir. Teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Ben teşekkür ediyorum. Bir konuyu tekrar hatırlatma ihtiyacı hissediyorum. Her konuşmacıya bundan sonraki oturumlarda da konuşma hakkı vermek istiyoruz. Bir seferde 15 dakika konuşmak yerine üçer dakika beşer 39 dakikalık 2 gün boyunca daha fazla etkileşim sağlamak açısından yeri geldikçe şirket açılış uygulamalarını kapanış uygulamalarını yabancı şirket uygulamalarını ayrı ayrı dinlersek daha çok aklımızda kalır hepimizin. Amaç zaten buydu. Hızlı geçtiğine de teşekkür ediyorum devam edelim buyurunuz. İRAN - Ben ve Sayın Murtaza İran’dan katılıyoruz. Şirket kurma ofisinden ilgili departmanından buraya davet edildiğimiz için çok teşekkür ediyorum. Tüm sistemimizde ve bu çalışmalarla ilgili şunları söylemek istiyoruz. İran sürekli olarak yıllar boyunca aktif olarak çalışma göstermiştir ve reformlar yapmıştır planlar gerçekleştirmiştir ve çeşitli ticari sicil kaydı ile ilgili olarak çeşitli çalışmalar yapmıştır. Bunların kolaylaştırılması ile ilgili çalışmalarda bulunmuştur. Tek pencereli plan yakın bir zamanda gerçekleştirilmiştir ve 50 gün önce gerçekleştirilmeye başlamıştır ve web sitesi adresi ersirket.ssr.ir olarak verilebilir. Dokümanlarınızda bu adresi görebilirsiniz ve bu adrese ulaşabilirsiniz. Zaman kısıtı nedeni ile başkanının söylediği üzere konuşmamı çok uzun tutmak istemiyorum sadece şirket kurumundan bahsetmek istiyorum. İran’da 90 yıl öncesine dayanmaktadır şirket kurulumları ve bizler bir milyon üç yüz bin şirket kurmuş durumdayız. Varlık tüzel kişilik şekli bulunmaktadır. Birçoğu limitet şirket şeklindedir ve yeni ortaklık bazında şirketlerdir. Herhangi bir soru sormak isterseniz sizleri memnuniyetle cevaplayabilirim. BAŞKAN - Çok teşekkür ediyoruz. Sizin gönderdiğiniz belgeyi arkadaşlarımızla paylaşacağız. Zaten fotokopisini aldık paylaşacağız. Teşekkür ediyorum şimdilik başka bir sorusu olan yoksa sıradan devam edelim. Sadece ticaret sicilinin yapısı ile ilgili bilgiler alınmak üzere devam edelim. Nasıl tutuluyor? Kime bağlı? Hangi bilgiler var? Devam edelim. Teşekkür ederim. IRAK - Bismillahirrahmanirrahim. Evet, Ben Sabahattin Salihi. Avukatım, Kerkük Ticaret Odası’nda avukatım. Iraktan geliyorum. Bende size uzun uzun anlatarak sizi yormak istemiyorum. Tabiî ki birçok sunum bizde de var ama zamana saygımdan dolayı herkesi de yorgun görüyorum insanları burada. 43 sayılı ve 1989 yılında çıkan bir yasa söz konusu Irak Ticaret Odalarıyla ilgili. Şuan Irak’ta biliyorsunuz 18 tane şirket kayıt sicil merkezi vardır. 18 ticaret odası vardır. Bu 18 odada bu yetkiye sahiptir tescil etmek için yani kaydetmek için yetkilidir. Ticaret Bakanlığı’yla beraber koordineli biçimde yürütülmektedir. Yine bu ticaret odaları bulunduğu ülkedeki bir takım kurumlarla iş birliği çerçevesinde 40 bu anonim şirket olabilir, limitet şirket, finans şirketi olabilir ya da serbest çalışan bir şirket olabilir. Türü ne olursa olsun dediğimiz gibi Ticaret Odaları bu sicil kaydını yapıyor. Ticari isim diyoruz ticari adı böylece yazılmış oluyor şirketin adı ve bu şirkette de bu ticaret yapan kişilerin adları yer almakta ve daha sonra yapılacak değişikler de tabiî ki zamanla oda tarafından yapılmaktadır. Ben de uzatmak istemiyorum beni dinlediğiniz için Teşekkür ederiz. BAŞKAN - Çok net ve kısa bilgiler için çok teşekkür ederiz. KUVEYT – Ben de Ahmet Kenderi Kuveyt’ten geliyorum yeni Ticaret Sicil Merkezi’nin müdürüyüm. Ben de her şeyden önce herkese teşekkür ediyorum. Herkesi selamlıyorum. Türk hükümetine teşekkürlerimi sunmak istiyorum bu güzel misafirperverliğiniz için ve bu güzel organizasyon için değerli bir toplantıda bulunuyoruz gerçekten. Yine bu organizasyonda emeği bulunan herkese teşekkürlerimi sunmak istiyorum verimli bir çalıştayda bulunuyoruz şu an. Her şeyden önce ben ticari sicilden bahsetmek istiyorum. Ticari sicilimiz tabiî ki bir idareye bağlı. Firmalara ruhsatlar veren devlet bakanlığına bağlı bir birimdir. Bizim idare yapımızda 7 tane merkezimiz var, başkentimizdeki dışında. Her ilde bir merkez söz konusu bütün Kuveyt e hizmet vermek açısından. Kayıt yerlerinde ilk önce zaten tüccar ya da işveren şirket sahibi diyelim ki elektronik ortamda Ticaret Bakanlığı sitesine girerek zaten gerekli belgeleri ve bilgileri önceden edinmiş oluyor zaten daha sonra bize başvuruda bulunuyor. Ancak şirket kurma koşullarına baktığımızda gerek başkent gerek diğer illerde tek pencere hizmeti sistemiyle uygulamalarımız devam etmekte. Sınırlı bir sermaye söz konusu olması gerekir bir takım koşullara baktığımızda. Şirketin olacak ortaklarından birisinden de işte bir güvenlik sorunu olmaması gerekir, borçlu olmaması gerekiyor. Şirketin adı önemli tabi onunda belli koşulları var. Ticari sicil sayısı da verilmektedir numara olarak ve yine ilgili bir takım birimlerden de yazışmalar sonucunda tabi ki burada noteri çok önemsiyoruz biz çünkü bir garanti söz konusu olması gerekir ama diğer belgelere baktığımızda ticari sicildeki belgelere bütün belgeler açıkça çok şeffaf son derecesiyle yapılmaktadır. Yabancı da olabilir hatta elçiliklerle bile her elçilik yabancı kuruluşlarla gelip sorabilirler, bakabilirler. Kapılar herkese açık ve şeffaftır. Bu ilk aşamadan bahsettim ama bizim için ticari sicil olarak iyi bir adım atmış olmaktayız oda ticari sicilden hareketle bize komşu ülkelerle yakın olan ülkelerle 41 mal alışverişini kolaylaştırma yoluna gittik. Her ülkeye baktığımızda her ülke kendi veri tabanını zaten oluşturmuş durumdadır. Komşu ülkeler diğer ülke şirketlerinin bilgilerini bilmektedir bu veri tabanı sayesinde. Ben de zaman sıkıntısı nedeniyle uzatmak istemiyorum. Ben de teşekkür ediyorum beni dinlediğiniz için.Teşekkür ederim. BAŞKAN - Amaç tabi birbirimizin potansiyelini bilip birbirimizle iş yapabilir miyiz diye görmek. Çok güzel bir uygulama başlatılmış bunu belki daha da ilerletebiliriz. Çok teşekkür ederiz kısa sunuş iççin. Net bilgi sağ olun. LÜBNAN - Suha Hassan. Lübnan’ nın kuzeyinden gelmekteyim ben tabiî ki teşekkürlerimi sunarak başlamak istiyorum Türk hükümetine bu çalışmayı hazırlayıp sunarak bizi davet ettiği için. Bizim ticaret sicil konusuna gelince Lübnan olarak özetle bilgi vermek istiyorum. Bu ticari sicil tüccarlarla ilgili bilgi edinme veri tabanı oluşturmada çok önemli noktadır. Ticari sicil konusu. Bir kere Lübnan olarak biz daha önce yargı ile çalışmaktaydık. Her ilde Adalet Bakanlığına bağlı bir birim vardır. Lübnan’da biliyorsunuz 6 tane il var. 6 vilayet dolayısıyla 6 tane ticaret sicil söz konusudur. Bu Adalet Bakanlığı birimlere bağlı olarak çalışmaktalar. Tüccarlar belgeleriyle birlikte buralara kayıtlarını yaptırmaktadırlar. Kuruluşundan bu güne kadar baktığımızda büyük bir gelişme kaydetmiş değiliz ama açıkça söyleyebilirim ki 2007’den itibaren yeni bir mekanizmaya ve yeni bir otomasyona geçmiş durumdayız. Diğer illerdeki ticaret sicil durumlarıyla başkent Beyrut’ta bir koordinasyon sistemi kurmaya çalıştık. 2007’den itibaren bu gelişmeler devam etmekte. Çok teşekkür ederim ben de size dinlediğiniz için. BAŞKAN – Buradan bakınca ülke isimlikleri parladığı için ülke adını göremiyorum kusura bakmayın. Malezya buyurunuz efendim. MALEZYA - Benim adım Iskanders Maraki. Safiye Embo da benim meslektaşım biz ticaret komisyonundan geliyoruz Malezya’dan. Ben Malezya adına bizi davet ettikleri ve bu etkinliği organize ettikleri için de teşekkür etmek istiyorum. Kısacası söylemek istersek, ticaret komisyonu Malezya’daki ticaret yasası bağlamında gerçekleştirilmiştir ve bu işletmelerin kaydıyla, kuruluşuyla ilgilenmektedir. Komisyonun çalışmalarına bakacak olursak, şirketlerin kurulması işletmelerin ve ortaklıkların kurulması ikinci olarak işletmelere ilişkin 42 bilgilerin sağlanması ve kamuyla bunların paylaşılması ve yine iyi iletişimin teşvik edilmesi ve yine ticaretin sağlanması, arttırılması ile ilgili görevleri vardır ve bununla beraber Malezya’daki İç Ticaret Bakanlığı’nın altında çalışmaktadır. BAŞKAN - Mali. MALİ - Adım İbrahhim Akkumare. Ben de yatırımlardan sorumlu komisyon adına burada bulunuyorum Mali’den geliyorum. Öncelikle herkesi selamlamak istiyorum. Türk hükümetine de bu toplantıyı gerçekleştirdiği için teşekkürlerimi sunuyorum. Bizim ülkemizde ticari sicil tek sistemde ama yatırımcıların destekleri ile birlik ve tabiî ki şirketlerin kurulmasıyla birlikte bakanlık diğer tüm yetkililerle beraber bu isme yakışır bir ajans kurmaya karar verdiler ve böylece şahıs şirketleri ve tüzel şirketlerin kurulması için yardımcı olmaya karar verdiler. Böylece şahıs şirketleri ve tüzel şirketlerin kurulması için yardımcı olmaya karar verdiler. Yine ticari sicil kaydı Mali’de tek durak ofisiyle birlikte yapılıyor. OSS adı altında yine kanun çerçevesinde 1 Haziran 2009 yılından beri faaliyet göstermekte ve faaliyet gösterme izinlerini temin etmekte.Çok kısa değineceğim, şirket açmak için şirket açma formalitelerini kolaylaştırdık eskiden çok daha zordu özellikle de hukuki dosyalar için. Biri yabancı şirket kurmaya geldiğinde onlardan büyük yüklü dosya sunmalarını istiyorduk. Sicillerini sunmalarını istiyorduk. Sicillerini vermelerini istiyorduk. Peki ama bunlar ne işe yarar diye soruyorlardı, ama tek durak ofisi şirket kurulmasını kolaylaştırmakla kalmıyor gerekli izinleri de sağlıyor, böylece devlet memurlarının bütün yetkin hizmetlerin gerçekleştirilmesi için tek durak ofisinden bu izinlerin verilmesi sağlandı. Mesela devlet veya inşaat sektöründe çalışan şirketler için artık kolaylıklar sağlanabiliyor. Sadece ticari sicil kaydını yaptırmakla kalmıyor,aynı zamanda yaptığımız yenilikler var çünkü bir belge veriliyor ve bu belge aynı zamanda şirket kuran kişiye belli ayrıcalıklar sağlıyor çünkü bu sertifikayla yatırımların promosyonu ajansı bütün bu yapılar tek bir numara altında toplanıyor ve buna da Nina adı veriyoruz. Bu da bizim gerçekleştirdiğimiz inovasyonlardan bir tanesi. Bu innovasyonla birlikte demin de söylediğim gibi faaliyet gösterme izni verilebiliyor. Bu bir hafta on gün içerisinde gerçekleştirilebiliyor. Ticari sicil kayıtları için 72 saatte hatta bazen 24 saatte bile gerçekleştirilebiliyor çünkü bizler onlara bu kolaylığı sağlamak için bulunuyoruz. Ben de sizlere aslında herkese doküman dağıtmak istiyordum ama 43 çok ağır oluyordu taşıyamadım ama birkaç tane örnek getirebildim. Bir tanesini Sayın Başkan size takdim etmek istiyorum. Bunun içinde aynı zamanda bir kaset var bütün bilgilere bu kasetten erişebilirsiniz. Girişimcileri şirket kurmak isteyenlere sağlanan bütün avantajlar burada yer alıyor herkesin yorgun olduğunu görüyorum onun için ilerlememiz lazım bunun için size bir kopya sunacağım ülkemizde yaptıklarımızı buradan daha detaylı bir şekilde görebilirsiniz teşekkürler. BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz. Moritanya. MORİTNAYA – Ben de çok kısa olarak bahsedeceğim. Biz de Moritanya olarak tabi ki yargıyla çalışmaktayız. Ticaret Mahkemeleri bakmakta bizde ticaret sicili işlerine işlere. Ticaret Mahkemelerinin olmadığı yerde Asliye Mahkemeleri bakmaktadır ticari sicil kayıtlarına. Ticari sicil şu ana kadar aktif ya da etkin bir durumda çalışıyor diyemem, Moritanya olarak bunun da tabi ki şimdi birçok etkeni var. Başta tabi ki maddi faktörler söz konusu; bir mekanizmaya yani bir veri tabanı oluşmuş otomasyona geçmiş değiliz. Şu an itibariyle bir komisyon oluşturulmuş durumda Moritanya’da. Kozmopolit bir komisyondur bu. İşte içinde Adalet Bakanlığı çalışanları var Ticaret Bakanlığı’nın var, ekonomi işleri ve kalkınma çalışanları var. Bu komisyonda çalışmalar hala devam ediyor. Her şeyi gözden geçiyoruz, bir mekanizma oluşturmak için. Yani bu işleri kolaylaştıracak teşvik edecek ticari sicil konusunu şu an bir proje olarak Moritanya’da çalışıyoruz. Buradaki temel amacımız Moritanya’daki özel sektörü kalkındırmak ve geliştirmek amacı da gütmektedir . Biliyorsunuz 2011 yılları sonlarına doğru Moritanya’da malide ki ülkemizin ekonomik serbest bölge kuruldu. Sanayi bölgesi kuruldu. Organize sanayi bölgesi kuruldu. Aynı zamanda çeşitli hizmet alanları sektöründe olsun turizm sektöründe olsun gelişmeler göstermekteyiz şu anda kurumsallaşma anlamında. 3 gün içerisinde bir şirket kurulabilir. Moritanya olarak büyük bir gelişme olarak görmekteyiz biz bunu. Bu tabiî ki komisyon çalışmaları bitirdiğinde daha büyük ve daha verimli bir Moritanya Ticaret siciliolacaktır. Teşekkür ederim sizlere. BAŞKAN - Fas. Buyurunuz. FAS - Evet, ben de Fas’tan geliyorum. Herkese teşekkürlerimi sunmak istiyorum başlangıçta. Yine ticaret ofisinden başlamak istiyorum. Bu ticaret ofisimiz 44 bilindiği gibi sanayi, ticaret, teknoloji birimleriyle birlikte çalışmakta. Ben de uzatmak istemiyorum. Öncelikle ticari sicil Fas’ta ikiye bölünmüştür: birisi yerel birisi de merkezi anlamda ticaret sicili. Söz konusu yerel anlamdakine baktığımızda her ticaret mahkemesinde vardır ya da ticaret mahkemesinin olmadığı yerde asliye mahkemeleri bakmakta bu hususa. Merkezi ticaret siciline baktığımızda başkent de dahil olmak üzere bütün bilgileri ve belgeleri merkezileştirme anlamında bir tek havuza dökme anlamında bir çalışmadır bu. Aylık bazda yenilikte veri tabanı güncellemeleri yapılmakta. Dolayısıyla ticari sicil olarak hizmetlerimize değinmek istediğimizde gelişmiş bir bilgi sistemi uygulamaktayız. Bunun da amacı tabi ki bütün bilgileri firmayla ilgileri şirketle ilgili bütün bilgileri otomasyon çerçevesinde detaylı biçimde tek havuzda biriktirmek. Kuruluşa baktığımızda ise 48 saat içerisinde bir firma kurulabilir bizim ülkemizde ve etkileşim söz konusu, istediğiniz bilgiye anında ve çok detaylı bir biçimde ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca elektronik hizmete de değinmek istiyoruz bizim ofisimizde. Fas’taki ofisimizde ticaret ve mülkiyet ofisi adını verdiğimiz kurumumuz her türlü hizmeti vermektedir. Şirketlerin kuruluşu ile ilgili ve buna ek olarak da yine firmayla ilgili her türlü bilgilere de buradan ulaşabiliyor. Son olarak da yasal çerçevede ticaret sicil olarak baktığımızda Fas’ta birçok yasa uygulanmakta. Bunlardan birçoğu da tabi ki değişikliğe uğradı. Şu an bir şirket Fas’ın her yerinde her anlamda kurulabilir durumdayız, teşekkür ederim. BAŞKAN - Sudan. Buyurunuz. SUDAN – Ben de Gali Hussine. Gelir planlama ve araştırma ve bilişim genel müdürlüğü Dış Ticaret Bakanlığından. Ben tabiî ki Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkürlerimi sunmak isterim bu etkinliği düzenlediği ve bizi ağırladığı için ve bütün katılımcılara teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Emeği olan herkese teşekkürlerimi sunmak isterim. Ticaret siciline baktığımızda Sudan olarak ben de çok özet olarak değinmek istiyorum. Aşamaları ya da bilgileri söylemek istiyorum sırasıyla anlatmak istiyorum. İşlemlerimiz, kayıtla ilgili tescille ilgili bütün şirketin bütün türlerini kapsamaktadır. Tabiî ki mülkiyetin değişimiyle ilgili belli aşamalar söz konusudur. İzlenmesi gereken aşamalar söz konusudur. Kayıt işlerine baktığımızda ticari vekâletler söz konusu. Aslında İngiliz sistemini uygulamaktayız Sudan olarak. Firmaları düzenleyen 1926’dan kalma bir yasa 45 birkaç değişikliğe uğradı ama şirket kuruluşu ile ilgili bir yasadır bu. Buna rağmen yürürlükte ve devam etmekte şu an. 1981’de bir değişiklik yapıldı, buna ek olarak birkaç yeni madde eklendi. İşte yatırım kanunun 6. maddesinin çerçevesinde yapılan değişiklikler söz konusu. Ticaret sicilinin kayıt işlemlerine baktığımızda bir kere şirketin ismi söz konusu olacak her şeyden önce. Çalıştığı yeri, ofisi, karargâh merkezi nerde olacaksa onun da yazılması gerekir limitet midir anonim midir oda yazılacaktır. Kimler tarafından kurulacaktır, sahipleri kimlerdir, ortakları kimlerdir, imzalar alınmaktadır. Dışarıda yapılacaksa o ülkede bulunan Sudan elçiliğinden onay gerekmektedir. Ya da kendisi yabancıysa Sudan’da bulunan kendi ülkesinin büyükelçisinden onay getirmek zorundadır bize. Bunlara ek olarak ilgili komisyonlarımız vardır bizim bakanlık bünyesinde belgelendirilme anlamında ilgili kuruluşlardan da ortaklıklara gidilecekse yine değişik ortakların da adlarının geçmesi gerekiyor. Firmanın adı, ticari yetkilendirmelere baktığımızda vekâletlere, yetkilere. Sudan’da bütün vatandaşlar bu hakka sahiptir. Tabi belli bir Sudan içi Sudan dışında olsun dağıtımcı olabilir kurucusu olabilir ticaret, tüccar olabilir. Bunlara ek olarak da vergi muafiyeti getirmekteyiz bir takım yatırımlarda kolaylık anlamında. Yine söz konusu aynı ülke vatandaşı bulunduğu ülkenin. Bu anlattıklarım bütün şirket türleri için geçerlidir. Yine bütün belgeler tabiî ki bir avukat aracılığıyla yapılabilir. Kendisi gelmeyebilir. Şirket sahibi de katılmayabilir. Ortaklıklar giderileceği zaman ilgili makamlardan onay alması gerekmektedir. Yabancılarla ilgili olan yerel kimselerle de ortaklığı gidilebilir aynı zamanda. İsim değişikliği söz konusu olacaksa ilgili kurumlara başvurmaktadır. Bunları bizim bölgelerimizdeki noktalarda merkezlerimiz üstlenmiş durumda. BAŞKAN - Buyrunuz Mozambik. -Teşekkürler Sayın Başkan iyi öğleden sonraları Mozambik’ten geliyorum. Fourida Mamade Bavabai . Sanayi ve Ticaret Bakanlığında çalışıyorum ve ulusal ticaret bölümündeyim. Ve yine sicil kaydı bölümünde çalışıyorum bu gündemin bu bölümünde ulusal ticaret sicil departmanın yapısından bahsetmek istiyorum. Mozambik ile ilgili olarak konuşmama başlamadan önce, öncelikle ben İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerine ve Türk hükümetine teşekkür etmek istiyorum. Bu çalıştayın düzenlenmesinden ötürü. Yapı olarak baktığımızda bizim ülkemizde yasal tüzel kişilik anlamında noterler var ve aynı zamanda Adalet 46 Bakanlığı sorumlu ticaret sicil anlamında. Ve lisans verme ekonomik faaliyetlerinde lisanslandırılması anlamında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı ve Ekonomik Faaliyetler Bakanlığı bulunmaktır. Yine tek durak ofislerimiz bulunmaktadır. Ve bölgesel ve şehir üretimleri müdürlüklerimiz var çünkü her şehirde lisans vermeye giden yükümlü veya yetkili birimlerimiz var. Bu ticari sicil anlamında ticari sicil verilmesi anlamında şirket kurulma anlamında yine yerel hükümet yönetim müdürlükleri bulunmakta ve bununla beraber yerel belediyeler de var. Bu çalıştayda şunu paylaşmak istiyorum sizinle, bizim Mozambik’te iş ortamının geliştirilmesine ilişkin bir stratejimiz bulunmakta dolayısıyla bu stratejilerimizden bir tanesi yasal reformun gerçekleştirilmesi. Dolayısıyla bunla ilgili iki faaliyetimiz var. Bir tanesi firmaların kurulması, şirketlerin kurulması; diğeri ise lisanslandırılma faaliyetlerini gerçekleştirilmesi dolayısıyla hali hazırda bu faaliyetlere ilişkin yapıdan zaten bahsettim biraz önce. Teşekkür ediyorum bana söz verdiğiniz için. BAŞKAN - Nijer. NİJER - Ticaret odası ve zanaatkârlar odası adına bu organizasyon için Türk hükümetine teşekkür ederek konuşmama başlamak istiyorum. Ben Nesse Usadantia. Şirketi kurma merkezi başkanıyım adı CFE. Bu kuruluş ticaret odası bünyesinde faaliyet göstererek ulusal ve yabancı ekonomik aktörleri tüzel ve şahıs kişilere düşük maliyetlerde ve kısa sürelerde formaliteleri tamamlayarak yasalara ve yönetmeliklere uygun bir şekilde şirket kurmalarını yardımcı olmak bunu yaparken sosyal, vergi ve diğer alanlarda kolaylıklar sağlamak. CFE merkezimiz aslında tek durak ofisidir. Bütün formaliteler bu merkezde gerçekleştirilmektedir. Bu şirket kurma merkezini kurarken aynı zamanda şirketlerin özel sektörün kalkınmasına uygun bir ortam yaratacak koşulları sağlamaktı ve onların ekonomik faaliyetlerini uygun çıkarlar doğrultusunda şirketlerin ve kamu kuruluşlarının çıkarları doğrultusunda gerçekleştirilmelerini sağlamaktı. Burada ticari sicil kaydı aynı zamanda CFE merkezimiz ile birlikte ticaret odasına bağlıdır. Ve iş dünyası ikliminin iyileştirilmesi için Nijer hükümetimiz bu merkezi kurdu ve maddelerinden yani kararname içerisinde yer alan maddelerden bir tanesi şöyle diyor : “bir şirket kurmak isteyen her yapı CFE merkezinden geçmelidir dolayısıyla bu bir zorunluluktur”. Yani şirketini 47 kurmak isteyen her kişi bizim merkezimize başvurmalıdır. Kayıt sertifikasının ticari sicil kaydını zabıtlar imzalıyor olsa bile bizim merkezimize başvurmak zorundalar ve bu merkez dolayısıyla sertifikayı alarak onun kaydını gerçekleştirir. Ama bu görevi kolaylaştırmak ve sürede de bir kısaltma sağlamış olmak için bizim merkezimiz bünyesinde bir katip bulunmaktadır ve bu katip bütün sertifikaları orada imzalamaktadır. Merkez 8 bölgede temsil edilmektedir. Kurumsal organizasyon açısından şunu söyleyebiliriz, Nijer, Loada Üyesi ülkelerden bir tanesi ve burada üç tane aşama var. Bütün bölgelerde bunlar dikkate alınıyor. Bir tane ulusal dosyamız var bu da başkentte yer alıyor. Bütün bu dosyalar aslında adalet divanı tarafından merkezi bir sistemde tutulmaktadır ama şunu da fark ediyoruz ki bütün bunların hepsi aslında bir teori. Ülkelerimizin hukuki açısı bakımından baktığımızda birçok sistem bilgisayarlaştırılmamıştır ama gerçekten sağlıklı güvenilir istatistikler alabilmemiz için ulusal istatistik enstitüsü ile bir sözleşme imzaladık ve şirket kurulmasıyla ilgili bütün verileri bu enstitüye gönderiyoruz. İstatistik enstitüsü bu bilgileri işliyor. Ekonomik veriler oluşturuyor ve talep edenlerle paylaşıyor. Ticaret odası seviyesiyle aynı zamanda bir başka dosyamız daha var bu dosya bütün kayıtları tutmaktadır. Nijer bünyesinde bunu gerçekleştirmektedir ve burada bütün bilgiler dosyalanmakta ve bütün bu bilgilerin tamamlandığını söyleyebiliriz ve şu anda bilgisayar sisteminin her birimi kapsamasını bekliyoruz. Ticaret odası bir şirket kurmak istiyor bu mekan şirketin yaratılmasıyla ilgili bütün yapıları kapsayacak. Bu yatırım promosyon merkezleri tek durak ofisleri bununla ilgili bütün süreçler işler vaziyette. Yılsonundan önce bu merkezimizin faaliyete geçmesini bekliyoruz. Mali, Burkina ile de aynı zamanda işlem yapılabilecek, merkezimiz hakkından bahsederken sözlerime son vermek ve diğerlerinin vaktinden almak istemiyorum Teşekkür ederim. BAŞKAN - Çok teşekkür ediyoruz. UMMAN - Bismillahirrahmanirrahim. Abdullah Salim-ül Arabi. Umman sultanlığından geliyorum. Bizim ülkemizde ticari siciline baktığımızda çok basittir bizim işlemlerimiz. Şöyle birkaç örnekle birkaç noktada özetleyebilirim. Öncelikle bir şirketin türü ne olursa olsun kapılarımız açıktır. Ticari isim olması gerekli, gerçek kişi ve tüzel kişilik söz konusu olabilir, mali sıfata baktığımızda şirketin kendisine ait olabilir kişiye ait olabilir, anapara anlamında söylüyorum, 48 çalışanların bir dokunulmazlığı söz konusu olabiliyor. Bugün kolaylıklar getirmekteyiz. Ticaret sicilini düzenleyen yasalar bizim ticaret sicil yasamız ve şirketlerin kuruluşunu düzenleyen yasalarımız söz konusu. Yani iki ayrı yasaya bağlı çalışmaktayız. Bütün işlemler normal olarak 24 saat içerisinde biter Eğer uzama söz konusu olacaksa en fazla 1.5 gün içerisinde biter ve yine tabi ki bir ticari davalar ile ilgilenen bir dairemiz söz konusu. BAŞKAN – Teşekkür ederiz, Pakistan. PAKİSTAN - Teşekkürler Sayın Başkan öncelikle Pakistan hükümetinin Türk hükümetine teşekkürlerini sunmak istiyorum. Böylesine faydalı bir çalıştay düzenlediği için. Ben gelir ve finansman bakanlığından geliyorum. Pakistan güvenlik ve paylaşım komisyonu 1997’de bir yasayla kurulmuştur ve kapasite olarak düzenleyici görevi vardır. Pakistan’daki şirketlerle ilgili sektörleri yönetmekle yükümlüdür. Ve SSPP dediğimiz yatırım kurulu bulunmaktadır ve bu yabancı şirketlerle ilgilenmektedir. Pakistan’a gelip iş yapmak isteyen şirketlere yardımcı olmaktadır. Yapısıyla ilgili olarak daha detaylı bilgiyi diğer oturumlarda verebilirim. Teşekkür ederim. BAŞKAN – Biz teşekkür ederiz. Filistin buyurun.FİLİSTİN - Hepinizi selamlıyorum. Filistin’den geliyorum. Bende tabi ki teşekkürlerimi sunmak istiyorum Türkiye Cumhuriyeti hükümetine. Katılımcılar olarak ise buradaki arkadaşların hepsini selamlıyorum ve herkese merhaba diyorum. Filistin’de biliyorsunuz ticari sicili ekonomik ulusal ekonomi bakanlığı bünyesinde tutulmaktadır. Bir özel idari birim vardır bakanlığımızın içinde. Daha doğrusu 3 dairemiz vardır bu işle uğraşan. Birincisi bağımsız bir kurum var, şirketleri denetleyen inceleyen. Biz Filistin olarak aslında 6 özel şube açtık Filistin içerisinde, ana merkeze gidilmeden yerel anlamda şirketin kurulabilmesini gerektiren kolaylıklar söz konusu. Yine otomasyon sistemine geçmiş durumdayız interneti kullanıyoruz, ticari sicile baktığımızda 11 ofisimiz vardır gerçek kişiler için 11 ofis gerçek kişilere hizmet vermektedir. Tabi ki de ana merkeze dönmek üzere işler yerelleşme anlamında yapılmaktadır. Bütün bu hizmetler aslında aşağı yukarı bütün dünyada olduğu gibi bizde de her türlü şirket söz konusu anonim olsun, limitet olsun, ayrı şirketler olsun yine kişi şirketleri var. Şirketin sorumluluğu kişiye ait olan türler de var, bunların hepsi de mevcut. Filistin’de şirketin kuruluşunda geçen süre olarak baktığımızda bütün evraklar hazırsa gerek 49 merkezde olsun gerekse yerel anlamda olsun yani bir mesai günü içerisinde şirket kurulabilir. Teşekkür ederim size. BAŞKAN – Teşekkürler, Tacikistan TACİKİSTAN - Ben, Tacikistan Ekonomik Kalkınma ve Ticaret Bakanlığı’ndan geliyorum. Tacikistan bildiğimiz gibi birçok ticari kuruluşun üyesidir. Hem bölgesel hem de alt bölgesel anlamdaki kuruluşların üyesidir. Aynı zamanda Tacikistan birçok bölgesel anlamda engellerle karşı karşıyadır; özellikle dış ticaret ilişkilerinin geliştirmesi anlamında ve alt yapısının gelişmesi anlamında problem yaşamaktadır. Birçok sektöre bağımlı olarak yaşamaktadır. Elektrik, pamuk vs. gibi üretimi söz konusudur. Tacikistan ekonomik reformlar gerçekleştirmiştir. Ulusal ekonomik kalkınma anlamında ekonomik işçi geçinmesi ile ekonomik değişiklikleri değiştirme ve kalkınma anlamında değişiklikler yapmıştır ve ülkede gerçekleştirilen operasyonlar önceliklendirilmiştir ve kurulumların yatırımlarının bölgeye çekilmesi anlamında ve yeni güçlü üretimlerin yapılması için teşekküller oluşturulmuştur ve bununla ilgili olarak da tek durak sistemi benimsenmeye çalışılmaktadır. Yeni şirketlerin bölgeye çekilmesine çalışılmaktadır. Tacikistan’da hâlihazırda ticaret sicil sistemi bulunmamaktadır ve uluslararası ticaret anlamında hizmet ve malların teşvik edilmesi anlamında karşılıklı olarak ortaklıklar gözetilmektedir. Tacikistan’da bunların teşvik edilmesi söz konusudur. Projeler yapılmaktadır. Tacikistan da uluslararası topluma ihracat olanakları sunmak üzere ihracattan sorumlu bir yetkili oluşturulmuştur. Bu genel müdür 273 tane ülkeye teşvikte bulunmuştur. Ürünlerin şirketlerin isimleri yaptıkları işler ve ürünler anlamında ve sayıları anlamında belirlemeler yapılmıştır ve potansiyelleri belirlenen şirketler seçilmiştir. İhracatçılar, ihracatçı genel müdürlüğüne ilgili ürünlerle ve bu seçilen firmalar hakkında başvuruda bulunabilir. Ulusal ekonomik hakkında bilgi almak mümkün olabilmektedir. Projemiz ise uluslararası anlamda ihracatın artırılması anlamında yurtdışına hizmetin sağlanması ve malların satılması konusunda çaba gösterilmektedir. Ve bu genel müdürlüğe ilişkin olaraktan İngilizce ve Rusça dillerinde bu web sitesine erişmek ve hizmetler hakkında bilgi almak mümkün olabilir. 50 BAŞKAN - Teşekkür ederiz. Tayland. TAYLAND - Teşekkür ederim Sayın Başkan benim adım Diapa ve yanımdaki meslektaşım Sayın Yabia Tayland Kalkınma Bakanlığıve Ekonomi Bakanlığından geliyoruz. Öncelikle teşekkür ediyoruz bizi davet ettiğiniz için. Tayland İİT gözlemci ülkeleri arasında yer almaktadır ve bu toplantının bir parçası olmaktan da mutluluk duyuyoruz. Ticaret sicilinden bahsetmek gerekirse, Ticaret Bakanlığı uhdesinde tutulmaktadır. Limitet ve anonim şirketler konusunda çalışmalar gösteren yetkililerimiz bulunmaktadır ve aynı zamanda ticaret odası bu konulardan sorumludur. Yapılan başvurularda işletme sicili ile ilgili birime başvurulmalıdır. Bizim ilgili ofislerimiz ülke genelinde bulunmaktadır ve ticaret sicili, kalkınmayla bağlı olarak bilgisayar sistemleri ve otomatik sistemleri kullanmaya başlanmıştır. Aynı zamanda bizler de verilerin diğer yetkililerle paylaşılması konusunda bağlantısı kurulması konusunda çalışmalar yürütüyoruz. Gelir departmanı ile sosyal güvenlik ve aynı zamanda çalışmanın korunması gibi bakanlıklarla ilgili birimlerle bilgi paylaşımı yapıyoruz ve yine tescil çalışması ve ticari işlemlerin lisanslandırılması konusunda da çalışmaları yapmaktadır. Benim verebileceğim bilgiler şimdilik bu kadar. BAŞKAN – Gayet yeterli ve öz oldu, teşekkür ederiz. TOGO - Teşekkür ederim ben Planga Agaleso. İç Ticaret Departmanı Ticaret ve Promosyon Tanıtım Bakanlığı’ndan geliyorum. Togo hükümeti ve başkanı adına sizlere bu etkinliği gerçekleştirdiğiniz için teşekkür etmek istiyorum. Özellikle de organizasyon üyelerine bu güzel etkinliği gerçekleştirdikleri için teşekkür etmek istiyorum. Şimdi kısaca sizlere kendi yapımızı ve işleyişimizi anlatmak istiyorum. Öncelikle Togo Batı Afrika’da küçük bir ülkesidir. Ve Atlantik okyanusunda 3 ülkeye sınırı vardır. 6 milyon nüfusu ve 600 Km kare üzerinde toprağı bulunmaktadır. Prosedürleri ve şirketlerin kurulumunu kolaylaştırmak için bir kararname yayınlandı ve bu kararname aynı zamanda daha önceki mevcut bir kararnameye değişiklik getirerek bir şirket kurma merkezi gerekliliğini getirdi. CFE adını verdiğimizi şirket kurma merkezi ticaret odasıyla bağlantılıdır. Şimdi 9 prosedürden 3 prosedüre işleyişe geçtik ticari sicil kaydı aşamasında bu kolaylıklar sağlandı. Aynı zamanda sosyal sigortalar açısından bilgilerde paylaşılıyor ve 2011 yılında yayınlanan bir rapora göre 48 saat içerisinde bir şirketin kurulması mümkün olabiliyor. Bu da alınmış karara eklenen 7 madde 51 sayesinde mümkün olabiliyor. Ve bunu da Togo bünyesinde gerçekleştirebiliyoruz o zamandan beri artık bir şirket kurulması için tek bir kart veriliyor ve bu kart üzerinde 3 numara yer alıyor.BAŞKAN - Detaylarla ilgili olarak ileriki oturumlarda konuşacağız. Sicillerle ilgili söylecek ekstra bilgi varsa ifade ediniz yoksa sonraki oturumlara bırakabilirsiniz.TOGO - Evet, birazcık kaldı. Bir şirketin ticari sicil kaydı için 3 düzenlememiz var. Öncelikle hakların ihlal edilmeyeceğine dair bir garanti sunmak gerekiyor ve şu anda Togo’da 20 binden daha fazla bireysel şirketin kaydı gerçekleştirildi . 4 binden fazla tüzel şirket kaydı yapıldı. Bunun içinde şirket kurma formalitelerini yerine getirmek, bir mağaza veya bir büro adresi vermek, rekabet kurallarına ve bununla ilgili yasalara uymak gerekiyor. Aynı zamanda yine şirketin çalışanlarını sosyal sigortaya bildirmesi gerekiyor. İşte kısaca ticari sicil kaydı ile ilgili Togo’dan paylaşacağım bilgiler bunlar çok teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Çok teşekkür ediyoruz. KKTC - Ben olgun yetişmiş KKTC’den den gelmekteyim. Önce herkese merhaba diyerek başlayayım. Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’ne çok teşekkür ediyoruz bizi buraya davet ettiği için ve bize bu alanı sağladığı için. KKTC’de şirketler kaydı Ekonomi Bakanlığına bağlıdır. KKTC’deki tüm şirketler tek elden burada tescil ediliyor. Mali şirketler, yabancı şirketler, kolektif ortaklıklar, adi ortaklıklar ve tek kişi şirketler olarak tescil ediliyor. Ayrıca yasalarımızı düzenlemek için bir çalışma başlattık. Avrupa birliğiyle birlikte şu anda onun sonuna geldik. Ayrıca yarı otomatik sistem var, hem manuel olarak çalışıyor hem bilgisayarla. Bugünlerde yine Türksat ile bir işbirliği içindeyiz ve yakın zamanda tam otomatik olarak bütün bilgiler, bilgisayarlar, bütün çıktılar orada olacak şimdilik yapımız bu kısa tutayım dedim çok teşekkür ederim. BAŞKAN – Teşekkürler. Türkiye TÜRKİYE - Teşekkür ediyorum. Türkiye Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğünden katılıyorum. İsmim Osman Karımış. Herkesi saygıyla selamlıyor ve hoş geldiniz diyorum. Bizim ülkemizde ticaret sicili 1995 yılına kadar ticaret mahkemeleri bünyesinde tutulmaktaydı. 1995 yılından itibaren ise Gümrük ve Ticaret Bakanlığı gözetim ve denetiminde ticaret odaları veya ticaret ve sanayi odaları bünyesinde kurulan ticaret sicili müdürlükleri tarafından 52 tutulmaktadır. Şu anda ülkemizde yerel düzeyde faaliyet gösteren 238 ticaret sicili müdürlüğü bulunmaktadır. Yakın bir zamanda bu tek elden elektronik ortamda ve tek bir ortamda ticaret sicilinin tutulması için MERSİS isimli bir proje geliştirilmiştir. Projenin yılsonuna kadar tamamlanması planlanmaktadır. Ticaret sicilinde özet olarak şahıs işletme ve şirketlerin kuruluşları ile bu şirketlerin sözleşmelerine ilişkin değişiklik işlemleri ve şirketlerin silinme tasfiyeye terkin işlemleri yürütülmektedir. Yine tescil ve ilan edilen hususlar kâğıt ve elektronik ortamda Türkiye ticaret sicil gazetesinde ilan edilmektedir. Yine bu ilanlara www.ticaretsicil.gov.tr sitesinden erişilmektedir. Ülkemizde de kaydedilen şirket türleri limitet anonim kolektif şirketler komandit şirketler gibi şirket türleri kayıt olabilmektedir. Bu kadar teşekkür ediyorum. BAŞKAN – Uganda UGANDA -Hanımefendiler, beyefendiler. Uganda’dan size sevgi ve saygılar getirdim. Robert Mugabe benim ismim. Ben Uganda kayıt hizmetleri bürosunda çalışıyorum. Parlamentoya bağlı bir ofistir ve sektörün geliştirilmesi için çalışmaktadır. Birçok genel müdürlüğü bulunmaktadır. İş geliştirme kayıt gibi ki bu zaten şirketlerin kayıtlarından sorumludur. Çeşitli genel müdürlükleri bulunmaktadır. Uganda kayıt birimi başkentte bulunmaktadır. Ancak bizim hizmetlerimiz hâlihazırda yarı otomatik şekilde yapılmaktadır. Tamamen bu faaliyetlerin otomatikleştirilmesine yönelik projelerimiz devam etmektedir. Teşekkür ederim. BAŞKAN – Teşekkür ederim. Halihazırda öngördüğümüz süreyi aştık. 15 dakikalık bir ara verelim sonra devam ederiz. OTURUM IV – ŞİRKET İZLEME UYGULAMALARI BAŞKAN - Aradan sonra kurulmuş şirketlerin sonraki süreçte ticaret sicil teşkilatları tarafından nasıl izlendiği, ne gibi kolaylıklar sağlandığı ve sorunlar yaşandığı üzerine bir fikir paylaşım ortamı oluşturmayı hedefliyoruz. İlk olarak buyurun Cezayir. CEZAYİR - Yani ekonomik faaliyette bulunmak isteyen üretim veya hizmet toptan veya perakende sektöründe çalışmak isteyenler için herhangi bir 53 kısıtlama yoktur. Uygulama alanında böyle bir kısıtlama yok. Faaliyetin kendisiyle ilgili bir kısıtlama yok. Elbette burada istisnalar var ve bu sadece bizim ülkemizde değil. Sayın Adrea bunu sabahki konuşmasında dili getirmişti. Cezayir’de şu anda 140 tane faaliyet yönetmeliklere sahip. Bunlar lisanslara ve özel izinlere ihtiyaç duymaktadırlar. Bir şirketin kurulması aşamasında ve ticari sicil kaydı aşamasında bazı koşulların yerine getirilmesi, önceden yapılması gerekiyor. Yani ticaret sicil kaydı ajansına gittiğiniz zaman oradaki operatörlerle bu işlemlerin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Sayın Andrea buna sabah değinmiştir: bazen hijyenle, güvenlikle veya adetlerle ilgili gereklilikler olabiliyor. Öncesinde bunların sunumlarının yapılması gerekiyor. Kodlamaya baktığımız zaman çok da fazla zorluk çektiğimiz işler değil. Yaklaşık 10 yıldır uygulanan formaliteler bunlar aslında. Sabah reformlara değinmedik. Bu reformlar bütün faaliyet alanlarını etkilemiştir. Şirketlerin kayıtlarını da ile şirket kuruluşunu da etkilemiştir. Bugün şirket kuruluşu derken sabah da belirtildiği gibi Sayın Andrea buna değinmişti Çevresel olaylar da var. Bugün çok sayıda ülkede karışıklıklar olabiliyor. Bazen kurumlar arasında da karışıklıklar olabiliyor. Ticaret sicil kaydı konusunda bizim ülkemizde sorunla karşılaşmamaktadır. Çok sayıda operatör ve kurumun bulunduğu bir ortam söz konusu. Dolayısıyla ticaret sicili ulusal merkezine geldiklerinde çok kalabalık yoksa işlemler hızlıca gerçekleştiriliyor mesela başkenti 24 saat beklemek gerekiyor ve diğer bölgelerde 1.5 gün beklemek gerekiyor. Dolayısıyla şirket kurmak için formaliteler kolaylaştırılmış, istenen belgeler zorunlu belgeler değil. Bizdeki tarifelerde 2004 den beri sabit fiyatlardır. Dolayısıyla bunla ilgili bir sorunla karşılaştığımızı söyleyemeyiz ve yine sürelerle ilgili sorun yaşamamaktayız. Bunun için tabi ortamın uygun olması gerekiyor bazı zamanda şirket kurucularının da kendi açılarından çaba sarf etmelerinin de önemini belirtmeliyiz. Bazen herkesin karşılaştığı sorunlar olabiliyor bazen sistemde süreçte yavaşlama olabiliyor çünkü kendilerinden istenen belgeleri mesela mekan kiralamasını bekliyorsunuz. O kiralanacak mekana 6 aydan daha fazla sürede kiralıyor. Dolayısıyla bu tür sorunlardan kaynaklanan zorluklar olabiliyor. Ama biz Cezayir’de bu anlamda kalkınmış olduğumuzu söyleyebiliriz. Ticari sicil kayıtlarında, şirket kurulumu kolayca yapılıyor. Noterler aracılığıyla da yapılabilir çünkü noterlerle bir sözleşmemiz var birkaç ay önce böyle bir sözleşme imzaladık her şey yolunda gidiyor. Yine bilgi elektronik ortamda 54 paylaşılabiliyor bilgisayar ve iletişim açısından veri tabanların internet üzerinden paylaşılması sıkça rastladığımız bir olay. Son bir noktada şirket kurulumlarında tek durak ofisleri var. Yaklaşık 48 tane il eyaletimiz var ve bunlar bu vilayetlerde, tek durak ofisleri faaliyet gösteriyor demin bunlara da değinilmiştir. Burada temsilcilikler var ve verginin, gümrüğün temsilcileri ve diğer yerel yönetimlerin temsilcikleri var burada. Yönetmeliğe bağlı bir takım faaliyetler gerekirse buralara başvuruyorlar, ayrıca tek durak ofisleri var. Bu tek durak ofisleri 48 vilayetimizde mevcut bulunmaktadırlar. Burada operatör işleri gerçekleştirilen kişi yine merkeziyetçi tek durak ofisleri olabiliyor. Burada da bunu uzak mesafeden de gerçekleştirebiliyorlar. İşte Sayın Başkan sizlere aktarmak istediğim buydu. Teşekkür ederim. BAŞKAN – Teşekkürler Cezayir. Lütfen devam edelim. Eğer bir şey eklemek isterseniz, ekleyebilirsiniz. Diğer ülkelerden de katkılarını bekliyoruz. Şirket kuruluşları hakkında konuşamayan ülkelerin deneyimlerini de merak etmekteyiz. Çad, sanırım siz bu konudaki hususları zaten dile getirmiştiniz, buyurun Gine.GİNE - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan, sadece eklemek istediğim bir nokta var. Şirketin kurulumu 72 saati aşmamaktadır yine de en fazla 3 gün sürer. Anonim bir şirket olsun ya da ekonomik çıkarlı bir grup olsun sınırlı sorumlu şirket olsun veya bir şube olsun veya bir bireysel şirket olsun bir belge sunuyorsunuz ve bunu çoğaltabiliyorsunuz gerekli kişilere sunuyorsunuz. Ben bunla ilgili belgeleri sizlere dağıtacağım burada yer alan fiyatlar Gine frankı olarak belirtilmiştir. Ama bu şirket kurulumu ile ilgili gerekli bilgilerin yer aldığı belgeyi herkese takdim etmek istiyorum. Onlara daha fazla bilgi verebilmek için de eğer Gine’ye yatırım yapmak isteyenler varsa bizimle irtibata geçebilirler teşekkür ederim. BAŞKAN - Biz teşekkür ederiz. ENDONEZYA - Teşekkür ederim Sayın Başkan. Aslında Endonezya’da şirket kurulumuyla ilgili olarak bir çok aşama var. Bir şirketin yapması gereken bir çok aşama var. Bir tanesi danışma işi, istişare ve bu istişareyi yapmak için Endonezya’da ticaret odaları var ve bu işi yapmak için gereklilikleri sunuyor. Girişimciler ismi belirlemek zorundalar ve yine İnsan Hakları ve Adalet Bakanlığına başvurması gerekiyor. Bu ismi kullanması için. Daha sorun sicil olayından sonra İnsan Hakları ve Adalet Bakanlığından onay alması gerekiyor ve 55 ayrıca hükümetten devletten bir onay alması gerekiyor ve daha ise sonrasında vergi numarası alması lazım. Finans Bakanlığı, Adalet ve İnsan Hakları Bakanlığının buna onay vermesi lazım ve bununla beraber diyelim ki mesela bu ticari bir faaliyet olacaksa o zaman Ticaret Bakanlığı onayının alması gerekiyor. Ve “inatrade” Denilen kuruluşta ticari bir lisanslandırma ve sicil yapılıyor ve yine ihracat ve ithalat için bir lisans veriliyor ve bu elektronik lisanslama sistemi hizmetlerin online ve manuel olarak yapılmasına olanak sağlıyor. Lisanslandırılması için şirket başvuru bilgisini online olarak doldurabiliyor, web sitesine başvurabiliyor ve gerekli dokümanları doldurduktan sonra şirket bu belgeleri doğrulanması gerekiyor. Bu belgelerle onaylanmış oluyor ve şirket kurulmuş oluyor teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Irak. Buyurun. IRAK - Çok teşekkür ediyorum. Bir şey söylemek istiyorum sadece bir açıklama. Bizde iki aşama var, yani şirketin kaydı, Irak’ta şirketin tescil işi için. İki aşama; bir kere kendi ticari ismini ticaret odalarında yapar. Orda kendine isim rezervasyonu yaptırır adeta. Sonra Ticaret Bakanlığına gidip oradan da şirketin oluşumunu yapar. Burada zaten 3 ay gibi bir süre içerisinde yapılması gerekir. 3 ay içerisinde eğer o kişi gidip de o ismi belirlenmezse o zaman yapılacak rezervasyon iptal olur. Ve devlet odasına tekrar döner ve gerekli bütün belgeleri kayıt belgelerini getiriyor bakanlıktan, Ticaret Bakanlığından. Orada gelip ticaret ismini tespit ettirir ticaret odasında, başka bir şirkette gelip ismini almasın diye teşekkür ederim. BAŞKAN - İran. Buyurun. İRAN - Evet, şimdi benim benim sıram değil mi? Teşekkür ederim. Tekrar bağışlayan Allah’ın adıyla. Kısaca şunu söylemek istiyorum. İran’da şirket kurma aşamalarını şu şekilde söyleyebiliyorum daha önce de bahsetmiştim. Bu aşamalar çok kolay ancak bazı engeller olabiliyor. Mesela izinlerin alınması, lisansların alınması gibi prosedürler olabiliyor. Ancak genel olarak baktığımız zaman bir şirketin sicile kayıt olması ismin seçilmesiyle başlıyor ve uzmanlar tarafından bu ismin incelenmesi geliyor.Arkasından ise devlete harçlar ödeniyor ve yine üçüncü aşamada uzmanlar tarafından şirket kayıt ofisi tarafından yetkililer tarafından bu şirket inceleniyor. Daha sonrasında da ilanlarla ilgili 56 aşama geliyor. Buradaki ilan taslağı başvuran kişiler tarafından onaylanmak üzere ilgili makama sunuluyor ve bu ilan daha sonra yayınlanmak üzere ilgili makama gönderiliyor. BAŞKAN – Onaylayacak otoritededen bahsettiniz. Hangi kurum bu? İRAN - Tüm bu ilanları yayınlayacak resmi kuruluş gazete. . Gazetenin haricinde tüm şirketler bilgileri isteğe bağlı olaraktan yayınlayabilir. Şirketler bu onaylanan şirketlerin isimlerini yayınlanıyor ve bunları web sitesini sizlere verebilirim buradan görebilirsiniz; www.ilenc.ir den görebilirisiniz. Yine zamanın kısıtı nedeniyle herhangi bir soru varsa daha sonra cevaplayabilirim hizmetinizde olacağım. TÜRKİYE - Teşekkür ederim Sayın Başkan. İkinci aşama hakkında bir şey sormak istiyorum. Bu hükümetin harçlarından bahsetmiştiniz bu harçlar nelerdir veya görevleri nelerdir? İRAN - En asgari düzeydeki sermayenin yanı sıra limitet şirketlerin 1 milyon riyal olması gerekiyor yani en minimum düzeydeki harç bu. Her şirket 4000 riyal ödemesi lazım isim seçme konusunda isim seçerken, bu devlete verilen bir harç. Bundan başka yarım dolar da yine sicil kaydı işlemi için ödeniyor. Bunların hepsi gayri safi milli hasılaya oranla çok düşük. Yani neredeyse 0 diyebiliriz. Bütün bu harçlar neredeyse 0. Bunları, yalnız bu kuruluşu yapabilmek için ellerinden gelen en düşük düzeyde harç veriyorlar. BAŞKAN - Bir soru daha var galiba. TÜRKİYE - Sayın başkan bir önerim olacaktı benim mümkünse şirketlerin kayıtlarından sonra şirketlere ilgili ofisler tarafından hangi belgenin verildiği yani kendilerinin ispatı için nasıl bir işlem yapıldığına dair bilgi verirlerse katılımcılar, kendi ülkelerinde o şirket kendini bankada veya diğer kamu kurumlarında veya elektrik işlemini yaptırırken kendilerini nasıl tanıtıyor? Bu işlem için nasıl bir belge oluşuyor? Gazetedeki ilan mı yoksa ilgili ofis tarafından kendisine bir belge mi veriliyor yoksa online olarak bir yere bağlanıp onun varlığının ispatı için oradan bir sorgulama mı yapılıyor? Buna ilişkin bir bilgi de verirlerse çok sevineceğiz. Çok teşekkür ederim. 57 BAŞKAN - Bundan sonraki sunuşlarda şirketin kurulduğunu ispat eden belge ne ise o konuda da bir bilgi rica ederiz teşekkür ederiz. Buyurun. Irak. IRAK - Teşekkür ederimtekrar sözü bana verdiğiniz için. Belgelere baktığımızda kuruluş için gerekli belgeler: bankadan bir yazı, bankada şu kadar sermayesi var. Irak bankası olması gerekli bunun. Sermayesinin, ana parasının tespiti için bir yazı. Bu tespit edildikten sonra ana para ticari şirket olsun müteahhitlik şirketi olabilir yatırım şirketi olabilir ya da özel, serbest çalışan bir şirket olabilir. Bankadan bize şu kadar sermayesi var diye bir yazı getirmesi gerekiyor. Bu yazıyı getirdikten sonra şirketin merkezini bize göstermesi gerekir. Nerededir? Nerede kurulacak? Kendi mülkü müdür? Kira mıdır? Kira ise kontratını getirecektir noterden onaylı bir kontrat getirecektir; şuradan şöyle bir yer kiraladım diye. Daha sonra bu da bittikten sonra uyruk kelimesine geçilir. Eğer Iraklı ise Irak kimliğini ibraz etmek zorundadır. O bölgede oturduğunu göstermek zorundadır bize. Şurada oturuyorum diye. Daha sonra istediği ismin rezervasyonunu yapar ve bu isim artık ona ait olur. Adresi belirlenir ve yeni adresi de ya da bu adresi bütün kurumların nezdinde genelleştirilir. Bütün kurumlara, mesela Maliye Bakanlığına başvuracağı zaman adresi oraya gitmiş olacaktır. BAŞKAN - Kurulduktan sonra şirkete bir belge veriyor musunuz? IRAK - Evet, ticari isim kayıt belgesi adı altında bir belge veriyoruz. Bu resmi bir belgedir, onaylıdır. Hatta onu bir çerçeveye koyup asabilir şirket merkezinde. Yine müteahhitlik şirketi kurmak istiyorsa o zaman başka bakanlığa başvurması gerek. Ticaret bakanlığına değil başka bakanlığa gitmesi gerekir. Yine kendi müteahhitlik firmasının olduğunu kanıtlamak için, göstermek için, ispat etmek için yine onun da hukuk müşaviri olması gerekir, muhasebecisi olması gerekir, işte 2 tane mühendis çalıştırması gerekir özellikle müteahhitlik firması ise bütün bunlar gereklidir tabi ki. BAŞKAN - Teşekkür ederiz. Sonraki ülkelerden Kuveyt, ilave bir şey varsa buyurun. KUVEYT - Ben meslektaşımın sorusuyla ilgili Kuveyt olarak aslında bizde elektronik bir belge var. Firma ile ilgili bütün belgeler var. Etkinliği, faaliyeti, adı, 58 ortaklarının adı, imza yetkisi kimdedir. Bütün bu detayların bir belgesi vardır. Otomasyon anlamında ortaya konmuştur. Teşekkür ederim. BAŞKAN - Biz teşekkür ederiz. Lübnan. LÜBNAN - Lübnan olarak yine bizde de belirli kurum şirketle ilgili yetki sahibi kimdedir? İmza sirküleri kimdedir? Kişilerin adları nelerdir? Çalışanları kimlerdir? Bütün bunları kapsayan bir belge vardır bizde. Ve dediğimiz gibi 24 saati aşmaz aslında şirketin kuruluş süresi ama bu şirketin türüyle ilgilidir. Bu belgeleri saymamı ister misiniz efendim gerekli belgeleri? Bir kere kişi kendisi zaten genel sekreterliğe başvurur ticaret sicil genel sekreterliğine ruhsatı isteyenlerin kimlik bilgileri kişi ve kişilerin noterden onaylı olacak yeni bir firma kuracaksa yeni bir form dolduracaktır. Gerekli harçlar ödendikten sonra zaten kuruluş olacak şirket. Ama limitet şirketler için baktığımızda kişilere ait şirketlerden farklıdır tabi ki de belli bir ulusal bankadan sermaye göstermesi gerekecektedir. Bunlara ek olarak bir de kuruluş tutanağı adı altında bir tutanak sunması gerekmektedir. Biz şu kişilerle şirket kurmak istiyoruz, bu da ilgili makamların nezdinde onaylanacak ve bankadan gelecek yazıyla birlikte yine firmanın şirketin merkeziyle ilgili kira mıdır,kendi mülkü müdür, oranın belge belediyesinden onaylı bir belge olacaktır.Tapu anlamında ya da kira kontratı anlamında teşekkür ederim. BAŞKAN - Biz çok teşekkür ederiz. Buyurun. LİBYA – Selamunaleyküm. Abdülhakim Abıcreha. Libya’dan katılıyorum Ekonomi Bakanlığından. Libya olarak şirketlerin kuruluşu iki aşamada gerçekleşmektedir. Bir kere şirket ticaret sicilinde kaydı yapıldıktan sonra ilgili bakanlıktan ruhsat almakta. Ticari sicil çok basit bir işlemdir, sadece isim konusu olur. İnternet aracılığıyla da yapılabilir ya da doğrudan gelip ofise başvurarak da olabiliyor şahsen. İsim alındıktan sonra belirlendikten sonra sözleşmeyle notere gidip bunu belgeler. Ona bir yazı kuruluş sözleşmesi ana tüzüğü gibi maddeleri noterde bunlar belirlendikten sonra aynı günde geri bize gelip bunlarla bir gün içerisinde kurabilir. İkinci aşamada ise ruhsat konusu söz konusudur. Ruhsat işi yapacağı yerin ruhsatıyla ilgili bir ruhsattır bu. Çünkü bazı etkinlikler sanayi olabiliyor ilgili bakanlığın ya da firmanın onayını gerektirecek bazı işlemler 59 olabiliyor. Mesela fabrika ise Sanayi Bakanlığı olur. İşlemler basittir dediğim gibi harçlarda semboliktir zaten. Libya’da kısaca bunları söylemek isterim ben. BAŞKAN - Malezya.MALEZYA - Ben Malezya’dan geliyorum. Malezya’da bir şirket kurulumu çok hızlı olmaktadır ve sadece bir gün sürer. Anonim şirketini hızlı bir şekilde kurabilirsiniz. Bir online site vardır. Ve burada şirket başvurusu yapılır. Bir şirketi kurmak ismi seçmekle başlar ve online olarak yapılır daha sonrası bu şirketle ilgili dokümanlar ilgili genel sekreterliğe gönderilir. Elektronik olarak ilgili belgeler gerekli yerlere ulaştırılır ve zabıt tutulur. Daha sonrasında gün sonunda kurulmuş olduğuna ilişkin bir sertifika elde edilir. Malezya’da da en asgari düzeyde bir sermaye gereksinimi de yoktur. Marko Oppo diye bir online site var. Buradaki şirketlerle ilgili olaraktan mesela burada çalıştırdıkları kişilerle ilgili belgelerin olması gerekir, güvenlikle ilgili bilgiler olması gerekir çünkü ve yine gelirlerle ilgili beyanların olması gerekir ve bu yapılan çalışmaların hepsi bir günde bitmektedir. BAŞKAN - Mali. MALİ - Çok kısa olacağım izin verirseniz. Önce bir şirketin kurulması için tek durak ofisi sistemimiz var. Bir dizi formalite var. Bir şahıs detaylı belirtilen belgelerle gişeye başvurmalıdır. Bir oturum sertifikası sunmalıdır, bir kimlik kopyası vermelidir. Ve yine bir adli sicil kaydını sunması gerekiyor, aynı zamanda bir yemin etmesi gerekiyor. Aynı zamanda buradaki işlemler daha sonra dosyasıyla ve kaydıyla ilgili işlemlerin yapılması için gerekli zaman tanınıyor. Burada dolayısıyla adli sicil kaydının kontrol edilmesi gerekiyor daha sonra aslında anlatılanlara bakılınca aynı prosedürleri uyguladığımızı söyleyebilirim. Yani önce şirketin idari belgelerinin sunulması gerekiyor aynı zamanda bir kimlik belgesi kopyası sunulması gerekiyor eğer bunu da veremiyorsa oturum izninin verilmesi gerekiyor özellikle bir yabancı söz konusuysa elbette burada ticari işlemlerle ilgili bir takım kontrollerin yapılması gerekiyor çünkü ticaret sicil kaydının verilebilmesi için bu belgelere ihtiyacımız var, ulusal kurumumuz yine adını verdiğimiz kurum ticari sicil kaydını gerçekleştiriyor ve ondan sonrada dosya kapanmış oluyor. Elbette bunun maliyeti değişebiliyor. Ülke frankına göre para birimine göre 8400 den 10000 e kadar çıkabiliyor. Bütün noter masrafları da dahil tabi. 500 ile 800 bin Gine frankı mali frankı olarak değişmektedir. Aslında her şey çok kolay kendisinden 60 çok fazla bir şey istemiyoruz; bir tüzük var tıpkı Türkiye’de olduğu gibi. Kendisinden yabancı bir şirket varsa Türkiye’de kurulmuş bir tutanak vermesini istiyoruz aynı zamanda, aynı gün içerisinde şirket kurulabilir. Ama bir sınırlı sorumlu şirketle ilgili sunulan belgeleri kendisinden bekliyoruz evet bu kadar. BAŞKAN - Moritanya. MORİTANYA - Çok kısa olarak belgelerimiz şunlardı. Lübnanlı bayan hanımefendinin söylediği bütün belgeler bizde de aynı şey geçerlidir. İki penceremiz var bizim. Bir tanesinden kayıt için birkaç gün süre var serbest bölgeler içinde bir gün içinde kayıt yaptırabiliyoruz. Serbest bölgelerin hem ruhsat hem de kaydı için bir gün yetiyor. BAŞKAN - Fas. FAS - Teşekkürler Sayın Başkan. Ben Fransızca konuşmak istiyorum. Şirketlerin kuruluşu Fas’ta çok kısa bir şekilde açıklanabilir. Öncelikle ticaret sicil kayıtları yapılıyor. Akabinde statüsü belirleniyor. Kayıt parası 230 dirhemdir. Daha sonra sermayenin bloke edilmesi gerekiyor bankada, bu limitet şirketler için geçerli değil. Yeni reformdan sonra bunun akabinde yine ödeme yapılıyor. Kayıt gerçekleşiyor, girişimci patent kayıt yapıyor böylelikle bir vergi numarası kendisine veriliyor. Böylelikle ticaret sicili oluşmuş oluyor ve yine bunların toplamı yaklaşık 48 saat sürüyor. Yani kayıtın başından sonuna kadar 48 saat sayabiliriz. Daha sonra da ticaret sicil gazetesinde açıklanıyor. Şirketin kurulumu burada bölgesel yatırım merkezimiz var bütün bunlar bölgesel yatırım merkezinde yapılabiliyor. Bütün idari birimler yani ticaret mahkemesi ticari sicil merkezi mesela sınai haklar merkezi hepsi bunların temsilcileri var merkez içerisinde halledilebiliyor, teşekkürler. BAŞKAN - Irak’tan bir soru var. Buyurun. IRAK - Benim bir sorum var, bir limitet şirket kurumuyla ilgili, şimdi Fas’ta bir şirket kurulursa eğer Bomako’da bir şube açmak istiyorsa eğer sermaye belirlememişse biz ona Bomako’da şube açamayız çünkü mutlaka bir sermayeyi bloke etmiş olması belirlemiş olması gerekiyor aksi taktirde açamayız. BAŞKAN – Şubelerle ilgili hususlara yarın değineceğiz. Başka bir sorunuz var mı?Irak. Buyurun. 61 IRAK - Çok teşekkür ederim. Bu belgeler konusunda Sayın Başkan benim bir önerim var aslında ne dersiniz bilmiyorum. Kardeşlerimizde burada onaylarlarsa bilmiyorum, bir komisyon oluşturalım burada. Gerek buradaki kardeşlerimizden ya da gelecekteki günlerde bir komisyon oluşturalım ki iç tüzükleri kayıtları şirket oluşum şirket kurma kayıtlarını ve isimlendirme sistemlerini İslam ülkeleri arasında ortak bir tek bir sistem oluşturalım ne dersiniz? Bunu da ortak bildiride, sonuç bildirgesinde de bunu yayınlayalım isterseniz öneri olarak. Yani bir şirket kurulması için prosedürlerin birleştirilmesinden yanayım ben. Teşekkür ederim. BAŞKAN – İş hacmini artırması açısından güzel bir teklif bu. Değerlendirelim daha sonra. Şimdi müsadenizle devam edelim. Sudan. Buyrunuz.SUDAN - Ben de teşekkür ediyorum bu fırsatı verdiğiniz için bana tekrar ikinci kez. Şunu vurgulamak istiyorum bu ticaret sicil kayıtları bizde Adalet Bakanlığı’na bağlıdır. Tabi ki de ithalat ihracat birimleri söz konusu burada bir müdahale söz konusu. Şunu söylemek istiyorum aslında, bütün kardeşlerimiz dinledik ama öneriler değişik oluyor ama ben aslında birçok ülke arasında anladığım kadarıyla dinlediğim kadarıyla ortak noktalarımız söz konusu benzerlikler var çok ortak noktalar var dolayısıyla tek bir dil oluşturmanın çok da zor olmayacağını düşünüyorum ben. Ama yabancıların etkinliklerine gelince yabancı şirketlerin ülkemizdeki… BAŞKAN - Yabancı şirketler konusunu yarın konuşacağız. SUDAN - Peki efendim peki ben önden gitmiş oldum kusura bakmayın. BAŞKAN - Teşekkür ederim. Buyurun. MOZAMBİK - Teşekkür ederim, şirketin kurulmasıyla ilgili Mozambik’te öncelikle şunu söylemek istiyorum bir anayasamız var. Noter vasıtasıyla bir gün sürüyor şirket kurulumu. Bunu takiben, şirketin ismi rezerve ediliyor ve kurulumlar arkasından da sicil kaydı var ve tüm limitet şirketler veya anonim şirketler herhangi bir asgari düzeyde sermaye gereksinimi olmuyor, bir gün sürüyor ve bu kaydın geçerliği sonsuz oluyor. Şirketin kaydı yapıldıktan sonra, ticari faaliyetler, ekonomik faaliyetler için lisans söz konusu oluyor, lisansının 8 ve 10 gün içerisinde alınması gereken ticari/ekonomik faaliyetler söz konusu oluyor ve geçerliliği ise 1 ile 5 yıl arasıyla değişkenlik gösteriyor. Lisansların geçerlilik 62 süresi değişkenlik gösterebiliyor. Ticari lisanslar ise hizmetler için olabiliyor veya perakende çalışmalar için olabiliyor veya 8 gün içinde gerçekleştirebiliyor çıkabiliyor. Ve iki yıl için geçerli olabiliyor ve bununla beraber yabancı dış ticaretle ilgili bir lisans söz konusu yabancı operatörlerin iş yapması ilgili olarak bir lisans var. Bu lisans da 3 ila 6 gün içerisinde lisans çıkabiliyor ve geçerlilik süresi ile ithalatlar için 1 yıl ihracatçılar için ise 1 yıl ya da farklı olabiliyor. Bununla beraber yine bir vergi numarasını verilmesi söz konusu oluyor ve bu bir gün sürüyor. Lisans konusundaki çalışmaları basitleştirmiş durumdayız ve bu ekonomik faaliyetler için lisanslandırma süreci mikro ve küçük şirketler için basitleştirmiş durumda ve en fazla 1 gün içerisinde bu tür lisansları almak mümkün olabiliyor. Ve süresiz de bir geçerliliği var. Bu kayıtlarla ilgili ne yapıyoruz bakacak olursak; ticari sicil olan bir şirketin kurulması için bir form var ve o formun doldurulması lazım. Yerel yasal tüzel kişiliği olan şirketin isminin, adresinin, şirketin yerinin, sermaye miktarının, ana binasının yerinin nerde olduğu ve yine ilgili hitap ettiği alan vs. gibi konulara ilişki bilgileri vermesi gerekiyor. Bunla beraber şirketin hesap numaralarına ihtiyaç var ve ortaklara ilişkin sahiplere ilişkin pasaportları kimlik kartları ve ikamet kâğıtları, ikamet belgeleri vs yabancı olanlar için gerekiyor. Bunun da Mozambik konsolosluğundan alınması gerekiyor. Ve ticari lisanslar için ise üç numaralı bir lisans gerekiyor. BAŞKAN - Yabancı şirket uygulaması yarın konuşacaktık. MOZAMBİK - Ben detaylandırmıyorum, genel olarak durum böyle, genel çalışma bu şekilde. Başvuru formu kullanmamız gerekiyor ve şirketin isimlerini ve şirketlere ortak tüm kişilerin isimlerini belirtmemiz gerekiyor. Tüzel kişi kontratlarına ihtiyaç var ve yine Maliye Bakanlığı tarafından onayların verilmesi gerekiyor. Maliye Bakanlığı tarafından da vergi numarasının verilmesi gerekiyor. Ve bütün bunlar şirket kurulumu için yapılması gereken prosedürler, teşekkür ediyorum. BAŞKAN – Teşekkürler Mozambik. Nijer buyurun lütfen. NİJER - Evet, Nijer açısından bir şirketin açılmasıyla ilgili birimde aynı prosedürlere sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Mali’yle karşılaştırdığımızda. Sadece, yabancı kişilerin şirketlerinin kurulmasında bir farklılık gösteriyor özel 63 yatırımcılar ulusal konseyin alması gereken bir karar var. 24 saatte şirket kurulabiliyor en fazla 48 saat olabiliyor. Eğer burada katip ile bir sorun olursa vergi kimlik numarası en fazla 1 gün sürebiliyor. Sosyal sigortalarda kayıt yine bir gün sürüyor ve aynı günde bunların hepsinin yapabiliyoruz. Yani bir deklarasyonda bulunabiliriz ve yine çalışmaların teftişle ilgili talepte bulunabilir. Yine sosyal sigortalar kurumuna kayıt yapılıyor ve yine iş teftişiyle ilgili çalışmaların hepsi 1 gün içinde yapılabiliyor. Tüzel kişilerin şirketleriyle ilgili şunu ekleyebiliriz noter zorunluluğu geliyor. Yani burada eklemek istediklerim sanırım bu kadardı teşekkür ederim. BAŞKAN - Biz teşekkür ederiz. Umman. UMMAN - Abdullah Arabi. Umman sultanlığından geliyorum. Umman’daki firmalarla ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Ortaklıklar söz konusu bizde yani ticaret sicilinde kaydı olmayan ortaklıklardır bunlar. Onlarda böyle bir sistemimiz söz konusu. Bu tür firmalara yönelik belli amaçlar çerçevesinde belli hedefler gerçekleştirildi. Buradaki amaç şirketler yasası çerçevesinde yapılmakta ve şirketler yasası herkesi korumaktadır. Paylaşım şirketi diyoruz bunlara; ticaret sicilinde kaydı olmayanlara. Kayıt zorunluluğu getirmeyen firmalardır bunlar. Buna ek olarak bunun içinde öbür taraftan baktığımızda yine 1 gün içerisinde ticaret sicil kaydı yaptırabiliyorsunuz, firmayı da kurabiliyorsunuz öbür anlamda. BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz. Buyurun. PAKİSTAN - Teşekkür ederim Sayın başkan. İlk olarak şirketin kurucusu bir isim belirlemesi gerekir ve bu belirlenen isim veri tabanına işlenir ve tek olduğundan emin olunur. Halihazırda başka kişi tarafından kullanılmıyor olduğu tespit edilir. Bu açıklığa kavuşturulduktan sonra genel olarak birkaç saat sürer zaten bu ve sadece 5-10 dolar arasında bir maliyeti vardır. İkinci aşamada ise şirketin kurucusunun belli dokümanlar hazırlaması gerekir. Mesela mutabakat zaptı veya zabıtlar gibi yine kurucuların aynı zamanda müdürlerin isimlerinin ve sekreterlerinin ve bölgenin veya şirketin sicilini beyan etmesi gerekir ve bu noktada yapılacak işin hangi işlerle ilgileneceğinin hepsinin yazılmasına gerek yok çünkü yüzlerce olabilir. Ancak ana alanlar yazılmalıdır. Daha sonra dokümanların online olarak güncellenmesi gerekir ve aslına bakarsanız elden 64 işlem yürütülmesi teşvik edilen, istenen bir durum değildir. Araştırma, inceleme 2 gün sürer ve kuruluş 36 saat içerisinde tamamlanmış olur eğer her şey yolunda giderse. Şirket özel şirket olarak, kamu şirketi olarak veya küçük bir şirket olarak kayıt edilebilir. Hatta kar amacı gütmeyen şirketler dahi bir şirket olarak kayıt altına alınabilir. Birkaç noktayı söylemek gerekirse Pakistan’ın herhangi bir öncelik vergi numarasına ihtiyaç yoktur ön koşul olaraktan. BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz. Filistin. FİLİSTİN - Hepinizi selamlıyorum her şeyden önce. Biz de Lübnan’daki, Kuveyt, Moritanya’daki arkadaşlarımızla aynı yasaları, aynı kuralları uygulamaktayız. Kayıt işine baktığımız zaman da sicil olarak şu aşamalardan geçmektedir. İlk olarak bir kere isim arıyorsunuz. İnternette arıyorsunuz bu ismi, aynısı var mı yok mu diye emin oluyorsunuz. 2 hafta süre tanıyorsunuz. 2 hafta içerisinde eğer başvurmazsa firma o isme, başka bir firma başvurusuna o isim verilebilir. Yine bir avukata başvurarak, kuruluş sözleşmesi hazırlaması gerekir. Ortakları belirlemesi gerekir. İmza sirküleri ortaya koyacak. Bütün bunlar yapıldıktan sonra. Zaten bizde istek-talep formu hazırdır. Şirket kurma talep formu adı altında. Yasamız zaten yetki vermiştir. Noter huzurunda yapılacaktır bir imza ya da firmaların ilgili makamları nezdinde. Şahsen katılına bilir. Gerçek ve tüzel kişiler olabilir şirket kurucuları. Aynı şey geçerlidir. Resmi belgeler ortaya konulması gerekmektedir. Harçlara baktığımızda çok sembolik basit harçlarımız var. Bir kuruluş için İsrail parası ile 87 şekel diyoruz biz. 250 şekel ödeniyor kayıt harçlarına. 84 şekel de diğer belgeler için. Bütün bu prodesür hazırlandığı durumda bir mesai günü içerisinde şirketi kurabilirsiniz ya da mesai bitimine yetişmezse de ertesi güne kalabilir. Yani 24 saat içerisinde olabilir. Bu kurulduktan sonra firmaya bir belge verilir. Şirket kayıt, sicil belgesi diye bir belge verilir. Özel şirket midir? Anonim midir? Adı, numarası, adresi ve sermayesi yazılıdır. İşte şu kanuna göre ortakları şunlardır. İmza yetkisi, genel müdür, yönetim kurulu başkanı şudur diye. Yine vergi numarası verilir aynı gün içerisinde. Yani firma isim aldığında, kayıt olduğunda o zaman kendini başka bir kuruma, bakanlığa kanıtlamak zorunda değildir. Teşekkür ederim. BAŞKAN - Biz teşekkür ederiz. İlave bir husus başka varsa devam edelim. 65 SENEGAL - Teşekkür ediyorum sayın başkan. Ben Mamadou NDaou. Senegal’den geliyorum. Ticaret Bakanlığı’nın 1 numaralı teknik danışmanlarındanım. Şu ana kadar söylenenlere ilaveten, şunu belirtmek isterim. Benzerlikler olsa dahi Sayın Başkan, bunların temel bir sebebi olduğunu söylemem gerekiyor. Çünkü bazı Fransızca konuşulan Afrika ülkelerinde, Afrika’da iş hukuku uyumlaştırılması sisteminde ortak çalışmışlardı ve bunun için de ortak bir belge ortaya çıkmıştır. Bu da ticari şirketlerin haklarını yönetmektedir, yönetmelik altına almaktadır, düzenlemektedir. Bu da şirket kuruluşlarında uygulanmaktadır. İş Hakları Antlaşması ile ilgili ortaya çıkan bu belge 8 tür şirket belirlemektedir. Bunlar bir kişilik sınırlı sorumlu şirketler, anonim şirketler, katılımcı şirketler ve yine ekonomik çıkar guruplarının olduğu şirketler. Bütün bunların hepsi de farklılıklar gösterse bile ülkelere göre, burada istenen formalitelerin farklı olmasından kaynaklanır ama kabaca şunu söyleyebilirim Sayın Başkan, şu ana kadar söylenenleri dikkate alacak olursak, en azından Senegal durumunda, 2007 yılından bu yana yatırım promosyonu ve yatırım ve ihracatın desteklenmesine yönelik bir ajans kurduk ve bunun için 58 günden 48 saate geçtik bir şirket kurulumu aşaması için dolayısıyla bu ajans bütün formaliteleri bir yere topladı. Aynı zaman konuyla ilgili bütün idari birimlerde bu merkez bünyesinde toplandı mesela vergi departmanı. Bütün tüzüklerin kaydını geçiriliyor. Aynı zamanda sicil dairesi kayıtlarını geçiriyor. Linea aslında ticari sicil kaydı numarasıdır şirketlerin ve derneklerin. İkinci idari birim de aslında sicil dairesidir. Bu da Adalet Bakanlığı’na bağlıdır ve bölgesel mahkemelere bağlıdır. Yine emlak alanında kredilerle ilgili de çalışmalar yapar. Bu birimde ülkedeki şirket ve derneklerin bir fihristi de oluşturur. Burada da yine sosyal sigorta numarası belirlenir ama bu iki noktanın haricinde Senegal’de aynı zamanda bir başka formalite daha var; o da sosyal sigortalara kayıtla beraber bunun yayınlanması. Yani bu bir resmi gazetede olabilir. Şirketin resmi kuruluşunun ilan edilmesi gerekiyor. Çünkü bu yayınlandıktan sonra bu yasal ilanlara yer veren gazeteler var şirketin kurulduğunu belirten. Bu aynı zamanda aynı ismi seçmek isteyen başka şirketleri de bir anlamda bilgilendirir nitelikte oluyor. Burada söylemek istediğim özellikle demin değindiğim gibi 2 prosedürle ilgili. Aslında basitleştirilmiş bir uygulama var bu da 48 saat süre alıyor. Çünkü gerçekten de söz konusu şirketler olduğu zaman şirketlerin yaptıkları girişimlere baktığınızda noter belgesi gerekiyor. Noterin geçerlilik ve kayıtla ilgili 66 çalışmalara yapması gerekiyor aynı zamanda sermaye belirtilmesi gerekiyor, yatırılması gerekiyor, bankalara başvurması gerekiyor. Bankaya para yatırıldıktan sonra noter işlemleri yapılıyor, bütün bunların sonunda şirket bir linea numarasına sahip oluyor. Yani ticaret sicil kayıt numarası. Daha sonra bu numarayla aslında bütün ihalelere katılabilecek. Aynı zamanda bir vergi ve numarası olacaktır. Böylece şirketin mevcudiyeti var olduğu süre boyunca yapılacak bütün değişiklikler bu numarayla gerçekleştirilecek ama aynı zamanda bu numarayla, kayıt numarasıyla ve yine vergi dosyaları tamamlandığında uluslararası ihalelere katıldığında bu vergi kayıt numarası ile sisteme başvuracak. Aslında bu çok kısa bir sürede gerçekleştirilen ticari sicil kaydı bu şekilde yürüyor. Aslında sürecin 48 saat olduğu söyleniyor. Ama bu sürecin başlamasından önce bir takım formalitelerin yerine getirilmesi gerekiyor çünkü bu herkese verilen bir hak değil. Teknik bir çalışma bu da ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilir ve bununla gerçekleştirilecek olanlar teknisyenlerdir ama genel olarak bakacak olursak bu prosedürler yürürlüğe girdikten sonra 48 saatlik o süre. Yani APEX, bu çalışmalardan sorumlu ajans, dosyayı aldıktan sonra 48 saat içerisinde şirket kurulmuş oluyor. İşte bu yüzden de Senegal’in bütün bu iş dünyasındaki sıralaması son derece yukardadır. Uzunca konuştum ama sabahki yokluğumu bir şekilde gidermek istedim. BAŞKAN - Teşekkür ederim Siera Lion aramıza katıldı bir aksaklık yaşandı. Yeni geldi. Arzu ederse şimdi konuşabilir veya yarın sabah tamamen konuşturalım Siera Lion’u. Tacikistan ilave edeceğiniz bir husus var mı? Tayland ilave. TAYLAN - Sınırlı sorumlu şirketlerle ilgili olarak Tayland’ta şirketlerde burada minimum veya maksimum sermaye gerekliliği söz konusu değil ancak burada ortaklara ilişkin payların eşit olması gerekiyor. Yine kayıt tescil sistemine bakacak olursak burada iki bölümde oluyor bir tanesi rezervasyon sürecidir. İsim rezervasyonu yapılıyor ve sicil kaydı yapıldıktan sonra burada isim seçiliyor ve seçilen ismin diğer şirketlerle aynı olmaması gerekiyor. Eğer bu isim kullanılacaksa, rezervasyonu tescile gönderiyor ve burada kullanılan isim ulusal güvenliğe, ahlaka veya kamu çıkarlarına ters düşüp düşmediğine bakıyor. Buradaki tescil merkezi 20 dakika içerisinde bunu sonuca ulaştırıyor, değerlendirmesini yapıyor. Yine şirket kurulumuyla ilgili resmi dokümanlara gelecek olursak burada direktörlerin isimleri, sermaye miktarı ve ana merkezin 67 nerde olacağı ve şirkete ilişkin bilgiler gerekiyor bu şirketin kurulumu için dokümanlar anlamında ve yine vergi kimlik numarası veya kimlik numarası gibi bazı bilgilere ihtiyaç duyuluyor. Bu gerekli belgeler elde edildikten sonra söz konusu şirketin kaydının yapılması ve kurulumunun yapılması söz konusu olmuş oluyor. Eğer limitet şirket ise 1 saat içerisinde bu kurulum yapılabiliyor. Bununla beraber, eğer anonim şirket ise, aynı zamanda kurucusunun isminin de yer alması gerekiyor kayıtlarda ve bununla beraber limitet şirket en az limitet veya başka bir şirkete bağlı olaraktan çalıştırdıkları kişi sayısının da belli olması gerekiyor. Teşekkürler. BAŞKAN - Togo, ilave hususunuz varsa dinliyoruz. TOGO - Teşekkürler sayın başkan sadece iki noktaya değinmek istiyorum şirket kurulumu Togo’da, Nijer ve Mali sistemlerine çok benziyor. Ben şunun da altını çizeyim. Dosya oluşturmadan bahsedeyim. Bir şirket kurmak isteyen kişi kimlik kartı bir pasaport fotoğrafı ile birlikte bir dosya oluşturmak zorunda. Statüsünü belirlemek zorunda şirketin, bu da noter tarafından yapılan bir şey ve akabinde ticaret sicil gazetesinde yayınlanıyor. Şirketin faaliyetiyle ilgili olarak başka kontratlar da istenebilir. Yine mesleğiyle ilgili olarak kişinin diplomasının bir fotokopisini de dosyaya koymak gerekiyor. Tutar ödenir. 34400 franktır tutar şirket kaydı için. Şirket kurulduktan sonra şirkete tek bir kart verilir. Biz buna şirket kurulumu tek kartı diyoruz ve bu kart üzerinde 3 tane numara yer alıyor bunlardan bir tanesi RCCM numarası dediğimiz ticaret sicil numarası, vergi numarası ve sgk numarası. Evet, bu şekilde şirket kurulmuş oluyor Togo’da. Teşekkür ederim sayın başkan. BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. KKTC - Evet, sanırım süremiz dolmak üzere ben de bir şeyler söyleyeyim çok uzun tutmayım. Ülkemizde şirketler veya ortaklıklar, ticari unvanlar veya yabancı şirketler hepsi de önce bir isim üzerine anlaşmaya varırlar işte şirketlerin ismi onaylanıyor ondan sonra, kurulacak olan yabancı şirketler için yarın konuşacağız. Onları yarına bırakıyorum. Diğerleri için istenen belgeler şirketin adresi nerde olacak, yönetim kurulu üyelerini kimler oluşturacak, bir de yemin belgesi vardır buna ilaveten ana sözleşme hazırlıyorlar. Burada yer alan bilgiler, şirketin ne iş yapacağı, sermayesi ne olacak, ortakları kimlerdir ve ne 68 kadar pay adeti olacağıdır. Bir noterden veya herhangi bir makamdan onay gerekmiyor. Kurucuların kimlik kartları veya pasaportlarını görmemiz halinde uygundur. Harç olarak, yaklaşık 300-400 tl aralığında bir harç ödeniyor. Limitet şirketler için tek kişi veya adi ortaklıklar için tek bir form vardır onu dolduruyorlar. Onlar için de yaklaşık 100 Tl civarında bir harç ödeniyor. Bunları yabancılar kuramıyor sadece vatandaşlar kuruyor. Onların da kimlik belgesi görülmesi yeterlidir. Yani kısaca böyle teşekkür ederim. BAŞKAN - Çok teşekkür ediyoruz. Fazla bir kaybımız olmadı. Türkiye. Bir sunuş hazırlamıştık. Buyrunuz. Kısa olabilirse yeterince. Teşekkür ederiz. TÜRKİYE - Merhabalar. Öncelikle sizi saygıyla selamlıyorum daha önce arkadaşım size Türkiye’deki ticari sicil hakkında kısa bir bilgi vermişti. Ben bu kısımda, sicillerin sicil kayıtlarının ülkemizde elektronik ortamda, merkezi yapıda tutulması amacıyla geliştirilen merkezi sicil kayıt sistemi, kısa adıyla MERSİS projesi hakkında bilgi vermek istiyorum. Çok fazla zamanınızı almayacağım kısa bir sunum hazırladık zaten. Sunumun içeriği bu şekilde. MERSİS’in amaçları, aşamaları, MERSİS’e erişim ve MERSİS’te yer alan bilgilerden kısaca bahsedeceğim. Daha sonra MERSİS iş süreçlerinde bahsettikten sonra şu andaki durumumuzu ve mersis ile ilgili kazanımlarımızı anlatacağım. Ülkemizde e-devlet dönüşüm süreci bilgi toplumu hizmetlerinin gereklerini yerine getirmesi amacıyla yürütülen e-devlet projeleri esasında gördüğümüz şema şeklinde planlanmış. Bu aşamada 4 tane temel omurga veri tabanının oluşturulması öngörülmüş. Diğer tüm yerel ve genel uygulamaların bu veri tabanlarıyla bilgi alışverişi sağlamasıyla işlem görmesi öngörülmüş. Buna göre, MERNİS olarak adlandırılan şekilde gördüğümüz, Merkezi Nüfus İdare Sistemi ulusal adres veri tabanı tapu ve kadastro bilgi sistemi ve son olarak da Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü bünyesinde yürütülmekte olan merkezi sicil kayıt sistemi projeleri ve bunların veri tabanlarının oluşturulması ön görülüyor. Dolayısıyla, MERSİS aslında ülkemizde e-devlet dönüşüm sürecinin de en önemli parçasıdır. Neden önemli? Çünkü çok fazla paydaşı var ve çok fazla uç kullanıcısı var. Diğer veri tabanlarıyla karşılaştırdığımızda daha büyük bir veri tabanı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. MERSİS’in amaçları nedir? Peki, neden oluşturuldu MERSİS? En önemli amacı tabi ki sicil işlemlerinin değişen ve gelişen çağın ihtiyaçlarına 69 uygun olarak etkin ve verimli bir şekilde geliştirilmesi sicil işlemlerinin tek bir merkezde belli bir standartta modern bir şekilde elektronik ortamda yapılması. Bununla birlikte az önce söylediğim gibi bilgi toplumu hizmetlerinin yerine getirilmesi şirket kuruluş ve işleyiş süreçlerinin basitleştirilmesi. Bu alanda güvenin sağlanması ve Türkiye özelinde Türk Ticaret Kanunu ilkelerinin sağlanması olarak özetleyebiliriz. Projenin 2 aşamada yürütülmesi ön görülmüş. Bunlar birinci aşamada, sermaye şirketleri, şahıs şirketleri, kooperatifler bununla birlikte yabancı şirketlerin Türkiye şubeleri ve dernek ve vakıf işletmelerinin sisteme dahil edilmesi. Şu anda yürütülen proje planına göre, bu yıl itibariyle bu kısım tamamlanıyor. İkinci aşamada ise gerçek ve tüzel ekonomik birimlerin tamamımın sisteme dahil edilmesi ön görülüyor. MERSİS’e nasıl ulaşacağız? Şirket kurmak isteyen ya da şirket işlemlerini yaptırmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler ya gtb.gov.tr ki bakanlığımızın internet adresi. Oradaki e-işlemler sekmesinden ya da direk olarak mersisgumrukticaret.gov.tr üzerinden girebiliyorlar kullanabiliyorlar. Ticaret sicil müdürlüklerimiz ise oluşturulan ticaret sicilinin modülüne tsm-mersisgümrükticaret.gov.tr adresi üzerinden erişebiliyorlar. MERSİS’te hangi veriler var? MERSİS’te şuan da geleneksel ortamda işler nasıl yürüyorsa MERSİS’te de aslında öyle yürüyor. Sadece elektronik ortama aktarılmış dolayısıyla geleneksel işleyişte hangi kayıtlar varsa MERSİS veri tabanında da bu kayıtlar var. Temel olarak veri tabanlarına bakarsak unvan, adres bilgileri, şirket bilgileri, ortakları, sermaye bilgileri, sermaye yine payları, iştigal konusu, türü, işletme organları, yönetim ve denetim mekanizmalarında kimler yer alıyorsa bunlar. BAŞKAN - Bunlar standart bilgiler. Biraz daha hızlı geçersek. TÜRKİYE - Tamam. MERSİS ile birlikte gerçek ve tüzel kişileri tek bir anahtar numara verilmekte. Bu numarayla birlikte şirket işlemleri kolaylıkla sağlanabilmektedir. Bu numara herkes için ayırt edici bir numaradır. Neler gerçekleştiriliyor? Şirketlerin kurulumu, bilgi güncellemesi, şube kuruluşları, iflas başvuruları, birleşme, bölünme gibi işlemler. Bununla birlikte genel kurul işlemleri yine bu sistem üzerinden gerçekleştirilebiliyor. Çevrim içi olarak işlem yapılabiliyor, onaylanabiliyor ve arşivlenebiliyor. Süreçler MERSİS ile birlikte hızlanıyor. Bürokrasi azalıyor ve hızlı ve güvenilir işlem yapılabiliyor. Bunu da o zaman kısaca anlatıyım. Şöyle ara yüzden biraz bahsedeyim. Bu örnek bir ara 70 yüz. Sisteme kullanıcı adı şifre ya da e-imza ile giriş sağlanabiliyor. Giriş yaptıktan sonra 3 tane seçim var. Bunlardan birini seçmek durumundayız bu da ya kuruluş işlemi yapacağız ya değişiklik işlemi ya da mevcut başvuruların takibini sağlayabileceğiz. Dolayısıyla ben bir örnek olması açısından kuruluş kısmıyla alakalı bir ara yüz göstermek istiyorum. Burada kuruluşu seçtiğimizde şirket türlerine göre oluşturulan linkler var. Herhangi birini seçtiğimizde bir sonraki ara yüze yönlendiriliyoruz. Anonim şirket örneğin kurmak isteyelim. Anonim şirket ekranına geldiğimizde esas sözleşmeyi hazırlamamız gerekiyor. Esas sözleşme ile alakalı şirket ortaklarından başlayıp şirketin unvanı, adresi v.s temel bilgileri burada dolduruyoruz. Bu aşamadan sonra artık, noter tasdiki aranıyor. Noterler birliği ile kurulan entegrasyonla oluşturduğumuz ana sözleşme noter ekranına düşüyor. Verilen takip numarası ile herhangi bir notere giderek burada noter tasdiki alıyoruz. Tasdiklenen analiz sözleşmeleri tescil amacıyla ticari sicil müdürlüğü ekranına düşüyor ve burada tescil işlemi gerçekleştiriliyor. Daha sonra da, şu anda yok ama Türkiye Ticaret Sicili gazetesinde entegrasyonu da sağlandıktan sonra elektronik ortamda ilan işlemi de gerçekleştiriliyor. BAŞAN - Kaç gün sürüyor acaba şirket kuruluşu? Yani ne kadar sürüyor şirket kuruluşu MERSİS üzerinde? TÜRKİYE - Yani notere gitme süresi ne kadarsa o kadar. Dolayısıyla esas sözleşmenin doldurulması 5 dakika sürerse, noter de hemen kapımızın yanında ise 6 dakika diyebiliriz. BAŞKAN - Anlaşıldı. Çok teşekkür ediyoruz. Bu aşamadan sonra şirketin kuruluşu Ticaret sicil gazetesinde ilan ediliyor. Ona ilişkin de bir sunuş hazırlanmıştı. Ticaret sicil gazetesi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından yayınlanmaktadır. Hemen onu da yapalım affınıza sığınarak. Buyurun. Türkiye Odalar ve orsalar Birliği - Sayın Başkan, öncelikle herkesi saygıyla selamlıyorum. Ben sunumu İngilizce hazırlamıştım dolayısıyla İngilizce devam edeceğim izin verirseniz. Son konuşmacı olduğum için de 1 saat kadar falan konuşmayı planlıyorum. Hepinize hoş geldiniz demek istiyorum. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği adına hoş geldiniz demek istiyorum. Bütün burada katılımcıları dinlemek gerçekten benim için büyük bir onur oldu teşekkür 71 ediyorum herkese. Sunumun içine bakacak olursak, burada gördüğünüz gibi üç ana başlık olacak. Türkiye ticari sicil gazete müdürlüğü ne yapar. Online ticaret sicili ve yine hizmetlere bakacağız. Eğer gazetenin bütün süreç içerisinde nerede olduğunu görmek isterseniz, daha öncede bahsedildiği gibi, ticaret sicil 238 müdürlük tarafından gerçekleştirilen bir çalışma ve TOBB kuruluşları tarafından gerçekleştirilmektedir ve bu odalar başvuruları kontrol eder ve değerlendirir ve daha sonra TOBB’a gönderilir ve TOBB’un gazetesi yani sicil gazetesi departmanına gönderilir ve burada gerekli incelemeler yapılır. Ve bunun ilanı yayın evine gönderilir basılmak üzere basıldıktan sonra başka bir kontrol, gözetim yapılır ve şirketlerin uygun bulunması halinde şirketlerin ilanı kendileri tarafından yayınlanır veya buradaki ilgili birim tarafından yayınlanır. Bu elektronik ortamda gönderilir ve fiziksel kopyalar gazetenin abonelerine de gönderilir. Türkiye Ticaret Sicil gazetesi TOBB tarafından 21 Şubat 1957’den beri yayınlanmaktadır. 1957’den bu yana 3 milyondan fazla sayfa ve 13 milyondan fazla da ilan yer almıştır. Ve söz konusu bu ilanı yapmak için zorunlu zaman süresi 10 gündür. Ancak şimdi 2 iş günü içerisinde olmak zorundadır. Eğer iş yüküne ilişkin bazı sayılara bakacak olursak. 2012 yılında günlük ortalama gazete sayfa sayısı bakacak olursak 783’tü. Ortalama bir gazetedeki ilan sayısı 2000 den fazla idi. 2013 e geldiğimizde ise daha yasalardaki değişikliğe ilişkin daha yoğun olmuş durumda. İlk 6 aylık dönemde 406000 den fazla ilan yer almış durumdadır. Yine TOBB altındadır Türkiye ticari sicil gazetesi. Bunun görevlerine bakacak olursak, yine ticari metinlerin, bu metinlerin uygunluğuna bakmak uygun olanların yayınlanması, ilanların uygun olup olmadığına bakılması ve yine bununla beraber, hem bakanlıkta yapılan hem de TOBB tarafından yapılan gerekli çalışmalar MERSİS ile iletişimli olarak gerçekleştirilmektedir. Yine proje kapsamında e-arşiv çalışması yürütülmektedir. E-arşiv içerisinde bütün gazeteleri arşivlemekteyiz ve bunları eksi ilana endeksliyoruz ve yine şirketlerin de arşivlenmesi de devam etmektedir. 18 farklı türde tüzel kişilik bulunmaktadır ve bunların hepsini endekslemekteyiz ve 98 farklı alanda bunları endeksleme ve aynı zamanda şirket ismi, paylaşılan isimleri, ortakların isimleri şeklinde listelemekteyiz. Yine yayınlan gazeteler kamuya da elektronik olarak yayınlanmaktadır ve ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Ve yine web sitesine bakacak olursak 2004 itibariyle tüm elektronik ilanlara ulaşabilirsiniz ve yine bu ilanın içerisinde yayın tarihi. 72 Şirketlerin kurulum tarihleri ve yine ilanlara ilişkin her türlü detayı bulmak mümkündür. Hâlihazırda, 466.000 den fazla üyemiz var ve günlük olarak bir milyondan fazla sayfa şeklinde yayınlanmaktadır. Yine TOBB 2010’dan bu yana kurulan ve kapatılan şirketlerin listelerini de vermektedir. İstatistik bilgilerde bulunmaktadır ve aylık düzeyde yayınlanmaktadır ve yine ticari faaliyetler doğrultusunda faaliyet alanları ve dağıtımlarına göre kapatılan şirketler, kapanan şirketler ve bununla beraber kurulan kooperatifler ve yine de söz konusu şirketlerin şubelerinin hangileri olduğu ve yine bununla beraber diğer bilgiler de yer almaktadır. Teşekkür ediyorum dinlediğiniz için. Eğer sorunuz olursa cevaplamaktan memnuniyet duyarım. BAŞKAN - Çok teşekkür ediyoruz. Uganda ilave edecek husus var mı? UGANDA - Uganda da ticari kuruluşların kuruluşu hâlihazırda tanıtılmıştı. Şirket kuruluşu yine ismin belirlenmesi ile başlıyor ve burada bir teste maruz kalıyor isim ve isim kabul edilirse eğer o zaman başvuru yapan kişi diğer dokümanları sunması gerekiyor ve burada tabi ki ilgili mutabakat zaptı isteniyor ve burada abonelikle ilgili bilgiler isteniyor ve yine bu dokümanların iletilmesi eve ilgili harcın ödenmesinden sonra, 2 gün öncesinden lisans hazırlanıyor. Lisans hazırlandıktan sonra, iş sahibinin ikinci bir lisan istemesi gerekiyor iş faaliyetine göre örneğin madencilik yapıyorsa veya petrolle uğraşıyorsa o zaman bu konuların çevre ile ilgili olmasından dolayı çevre bakanlığı vs. gibi ilgili kurumlara da başvurması gerekecektir. Teşekkür ediyorum. BAŞKAN - 15 dakikalık bir gecikme ile kusura bakmayın. Dünya bankasından Andrea Mekhinev. 5 dakikalık bir konuşma yapmak istiyor. Ona da biraz sabrınızı zorlayarak izin vereyim sonra dağılıyoruz Buyrunuz. DÜNYA BANKASI - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Ben bütün meslektaşlarımızı dinlerken şunu fark ettim. Ne kadar büyük deneyime sahibiz farklı ülkeler olarak. Dolayısıyla, birbirimizden bir çok şey öğrenmemiz mümkün. Bu ise, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın böyle bir çalıştay düzenlemesinin ne kadar faydalı olduğunu gösteriyor. Umarız tek bir çalışma olmayacaktır çünkü gördüğünüz gibi bu gerçekten çok önemli bir konu. Şunu söylemek istiyorum. Bütün her ülkeye uyacak şekilde tek bir çözüm yok. Ülkelerin birbirlerine benzer şekilde alt Sahra bölgesinde Afrika ülkelerinin farklı 73 bir sözleşme çerçevesinde uygulamaları olsa da benzer sorunların, benzer çözümlerin olduğunu görüyoruz. Her sistemin kendine özgün olduğunu görüyoruz ama bunu söyledikten sonra önümüzdeki zaman içerisinde iyi ülke uygulamaları, iyi ilkeler kolay bir şekilde kullanılabilir. Buradaki nokta şu, kendinize şunu sormamız gerekiyor burada her prosedürün amacı nedir? Bir çok prosedür anlatıldığını duyduk, bazı ülkelerde o prosedür yok. O zaman meslektaşımıza şunu sorabiliriz: neden bu prosedür sizde var da bizde yok? Eğer bu prosedür bizde olmazsa o zaman daha iyi bir iş ortamına mı yol açacak; yoksa daha mı kötüleştirecek diye sorabiliriz. İşte burada aslına bakarsanız öğrendiğimiz, alışkın olduğumuz şekilde görevlerimizi yerine getiriyoruz, işlerimizi yapıyoruz. Dolayısıyla bunu sormak zor olacaktır ama asıl başlangıç noktası farklı bir şekilde düşünürsek eğer bu gerçekten gerekli mi değil mi diye bu soruyu sormamız lazım. Örnek vermek gerekirse burada herkes isim rezerve edilmesinin öneminden bahsetti, kayıt verme aşamasında. Burada isim vermeyeceğim, bir ülke var onlar daha da ileri giderek şunu yapmışlar. İsim belirlenmeden, verilmeden önce hadi bunu yayınlayalım ve iki ay boyunca bekleyelim ve herhangi bir kişinin itirazı olmazsa o zaman alalım demişti. Düşüne biliyor musunuz bütün dokümanlarınızı hazırlıyorsunuz ama orda bir sıra oluşuyor ve isim için 2 ay boyunca bekleniyor. Birisi kalkıp bu isim bana ait değil diye söyleyecek veya söylemeyecek ondan sonra bu iş gerçekleşecek. Geçen yıl boyunca herhangi bir tek bir olay yaşadınız mı? Birisi gerçekten buradan yayınlanan isme karşı çıktı geçen yıl dediler. Sadece 1 olay olmuş. Ama bu gerçek bir olay da değildi. Dolayısıyla buradaki neden böyle bir kayıt işlemi yapmak için iki ay boyunca beklemeniz gerekiyor. Ertelemeniz gerekiyor. O zaman böyle bir şey yapılması gerekmiyor. Yani bunu örnekleyebilirsiniz. Başka bir konu ise innovasyon ile ilgili. Beni gerçekten çok etkiledi mesela Rusya’ya gittiğimde neden sizin kayıt sisteminizde bu kadar çok aynı ismi taşıyan şirket var diye sorduğumda bana şöyle dediler çünkü bizim için buradaki belirleme işi numaralara göre yapılıyor dolayısıyla mesela şirketinizin ismi “Rainbow” olabilir ve sizin komşu şirketinizin adı da “Rainbow” olabilir. Burada trade marka haline getirirseniz, yani bir ticari marka haline getirirseniz o zaman özgün hale geliyor ancak şirket ismi aldığında herhangi bir rakam olarak kullanılıyor. Buradaki isim çok önem arz etmiyor. Ve burada önemli olan şey şu, işletmelerde isim önemli ve bu ismin bu şekilde verilmesi gerekiyor. Başka bir nokta ise özellikle son 74 sunum ilgili ilanlarla ilgili, birçok ülkede reform yapılmış olan bir konu bu. En önemli, en kolay şeylerden bir tanesi ilanın ortadan kaldırılmasıdır. Hâlihazırdaki teknoloji ile aslına bakarsanız güncel bilginin online olarak web sitesinde olması lazım. Yani şirketin ne zaman kurulduğu, neden kayıt altına alındığı, kimler kurucuları, mühürlerini ve ne şekilde işlediğini görmek mümkün oluyor dolayısıyla buradaki geleneksel uygulama şirketin doğuşu artık herkesin istediği şekilde olmalı yani web sitesine yapılması daha kolay olacaktır. Yine başka bir nokta şu, değinmek istediğim, herkes tek durak ofislerinden bahsetti ve birçok ülkede tek durak ofisi var ve Fransızca konuşulan ülkelerde Giché Unique deniliyor. Dolayısıyla burada tek durak ofisleriyle ilgili olaraktan size isterseniz adresini verebilirim buradaki tek durak ofislerinin başarısı şu, zaman eğer ortadan kaldırılırsa, tek durak ofislerine hiç ihtiyaç duymazsınız işte asıl orda başarı sağlamış olursunuz. Yani herhangi bir kolaylaştırıcıya ihtiyaç duymazsınız. Yeni Zelanda’da mesela 15 dakikada online olarak kuruluş yapabiliyorsunuz. Burada tek durak ofisleri yok çünkü ihtiyaçları yok o tek durak ofislerine. Bir şirketi, işletmeyi kurmak için bütün bilgileri online olarak girişi yapıyorsunuz ve her türlü yetkili otoriteden bu bilgiler online olarak paylaşılabiliyor. Sonuç olarak şunu söyleye biliriz ki dünya kadar bilgi ve örnek verilebilir çok zengin örnekler verilebilir. Bu tür çalıştayda işte bu anlamda çok önem arz ediyor. Bitişte uygulamalarımızı ortaya koyabileceğimiz olanaklar sunduğu için önem arz ediyor. Ve son nokta şu, kayıt tescil gerçekten bir hizmet işidir ve özel sektöre sunulan bir hizmet işidir. Bu bir kontrol etme mekanizması değildir. Eğer bu hizmet şirkete veriliyorsa devlet tarafından bunun nasıl etkin ve verimli olabileceğini gözlemlememiz lazım ve bakmamız lazım. BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz dünya bankası yetkilisi Sayın Andrea’ye. Çalıştayımızı bir 20-25 dakikalık gecikme ile kapattık. Hepinize sabrınız ve anlayışınız için çok çok teşekkür ediyorum. Kısa bir anons yapayımondan sonra bitireyim. Bu akşam biliyorsunuz yemeğe gideceğiz yemek için saat 18:45’te lobide hazır olmanızı rica edeceğim. Yani bir saatten biraz daha az bir vaktimiz var. Yedide arabaların hareket etmesi gerekiyor yetişmemiz için. Kıyafet konusunda sayın bakanım katılacak ben böyle kalacağım fakat siz casual giyinebilirsiniz. Geleneksel kıyafetlerinizi giyinebilirsiniz. Rahat kıyafetler giyin lütfen. Ayrıca yarın kapanışı yapacağız biliyorsunuz. Eğer yarın gidecek konuğumuz varsa girişteki kayıt masasına lütfen uçak saatini bir teyit etsin. 75 Transfer konusu herhangi bir sıkıntı yaşamaması açısından herkesin istiyoruz ama özellikle yarın gidecekler açısından çok önemli. Kayıt, transfer saatinin doğru olup olmadığını bir teyit etmesini rica ediyoruz. Çok teşekkür ederiz. İyi akşamlar diliyoruz. OTURUM V – ŞİRKET KAPANIŞ UYGULAMALARINDA TİCARET SİCİLLERİ BAŞKAN: Şirket kurulma süreçlerini anlattı. Şimdi şirket kapanışı ve tasfiyesi ile ilgili konuları konuşacağız. FAS: Dün hangi belgelerin verilmesi gerektiği konusunda bilgi vermemiştim. Önce onu söylemem gerekiyor. Hatırlatmam gerekir ki biz Cezayir’de ticaret sicili vermiyoruz. Bu ticaret sicil merkezi tarafından tutuluyor. O bölgedeki yetkin hâkim tarafından imzalanan kayıtlardır bunlar.Yani medeni devletlerde olduğu gibi,tıpkı doğum sertifikası belgesinin verilmesi gibi yapılıyor. Burada bugünün konusuna değinecek olursak, Cezayir’de bizler her bir tüccara veya her bir şirkete bir ticari sicil belgesi veriyoruz. Bu aynı zamanda standart bir belgedir. İçeriği ile de standart bir belgedir. Bu benim için önemli çünkü bugün bizler şirket tasfiyesinden ve kapatılmasından bahsedeceğiz. Sayın başkan aslında bununla ilgili farklı ülkelerde kullanılan kavramlar arasında bir bağlantı kurulmasını isterim. Çünkü Cezayir’de bir şirketin ilk defa sicil kaydı yapıldığında bir belge veriliyor. Cezayir’de faaliyetlerin sonlandırılması halinde de bir belge sunuluyor. Fesih tebliği yapılıyor. Burada artık faaliyet durduğu zaman, bizim merkezimiz bazı formaliteleri(mevzuatın yönetmeliklerini) yerine getiriyor. Yani bir anlamda o şirketin ölüm belgesini ona tebliğ etmiş oluyor. Şirket kapanışları ile ilgili Cezayir’de 3 tür süreç var. Öncelikle idari kapanışlar var, buda zamanla sınırlılar. Yani yerel bir şirketin yada tüccarın şirketini kapatmasından önce hizmet kontrolünün yapılması gerekiyor. Mesela bazı tüccarlar, ticari sicil kaydında belirtilmeyen faaliyetleri yerine getiriyor olabilirler. Kontrol servisleri bunu tespit ediyor. Eğer kaçakçılık varsa güvenlik güçleri de devreye girebiliyor. Böyle durumlarda geçici bir kapanış olabiliyor. İdari bir kapanış oluyor. 1 ay, 2 ay, 3 aylık bir süreyle kapatılıyor. Tekrar edildiğinde hâkimler devreye giriyor ve o zaman ticari sicil kaydının fesih tebliği yapılıyor. İdari kapanışla ilgili yapılan işlemler bunlar. Diğer prosedüre gelecek olursak, o da istek üzerine yapılan kapanış.Yani şirket sahibi / tüccar kapanış talebinde bulunuyor.O zaman fesih tebliğini istiyor. Fesih istek doğrultusunda olduğunda dün anlattığım 76 formalitelerle ilgili dosya takdim ediliyor. Son derece basit bir dosya. Bir form doldurmak, talepte bulunmak gerekiyor.Ticari sicil dairesine belgenin orijinallerini vermek gerekiyor. Bunu merkeze teslim ediyorsunuz. Yani şirket kurulduğu zaman verilen ticari sicil kaydının orijinalini yine fesih talebinde bulunduğunuzda vermeniz gerekiyor. Bu fesih 24 saat içinde gerçekleştiriliyor. Yani bir ticari fesih tescili yapılırken işlemler tamamlandığında o iş kapanmış oluyor yani o tüccar artık faaliyetlerini durdurmuş oluyor. Ya da bir tüccarın ölümü söz konusu olursa yine bazı formaliteler var, hâkim bu formaliteleri yerine getiriyor. Sonra mirasçılar paylaşımı gerçekleştiriyorlar ondan sonra noter kararının ardından gerekli işlemler yapılıyor.Sonrasında şirket faaliyetini sürdürebilir.Eğer bir mirasçı varsa bütün mirasçıların karar verdiği bir kişi başına gelir. Ya da tamamen kapatılabilir. Başka durumlarda var yani. Yine iflas söz konusu olduğunda tasfiye olabilir. Burada da ticari sicil hizmetlerini veren kurum belgeleri talep ediyor. Bu belgelerin teslim edilmesi sonrasında fesih işlemleri yapılıyor. Evet, tekrarlamak gerekirse bir tane fesih olabiliyor. İdari tasfiye söz konusu olabiliyor. Ve her durum için çok önemli nokta hiçbir idari birim, bizim ticari sicil merkezimiz de dâhil, ticari sicilin feshini gerçekleştiremiyor. Yani bunu adli yollardan geçmesi gerekiyor. Hiçbir idari birim bunu feshedin diyemez. Evet, tekrar size hatırlatmak istiyorum. Bütün modaliteler, uygulamalar size takdim ettiğim broşürde yer alıyor. Elbette burada yine hukuki açıdan neler yapılması gerektiğine detaylıca değiniliyor. Şimdi burada birkaç tane istatistiğe de yer vermek istiyorum, çünkü bunların önemli olduğunu düşünüyorum. Şunu da ilave etmek isterim; 2009 yılından beri bazı kolaylıklar sisteme dâhil edildi. 2009'dan önce bir şirketin fesih edilmesi için resmi belgelerin sunulması gerekiyordu. Bu belge vergi dairesi tarafından veriliyordu. Vergilerini tamamen ödemiştir diyordu. 2009 yılına kadar vergi dairesine bu belgeleri sunmadan fesih edilmesi mümkün değildi. 2009 yılına kadar tüccarların ve özellikle şirketlerin borçlanması durumunda, onların ticari sicilin feshi söz konusu olmasa bile, borçlanmalarından dolayı tasfiye edilmeleri söz konusu olabiliyordu. Ama daha sonra bir takım tartışmalar yapıldı, hükümet bir karar aldı ve bu mevzuata dâhil edilerek bir mali kanun çıkartıldı ve vergiler ile ilgili şöyle bir karar alındı. Sadece bir belge sunuyorsunuz, vergi borcunuz olduğunu gösterebiliyor ama vergilerinizi ödemeye devam ediyorsunuz.Fesih talebinde de bulunabiliyorsunuz. 300.000 tane şirketin aslında borçlu olduğu, 77 vergilerini ödeyemediği ama aynı zamanda ticari sicil fesih tebliği alamadığını tespit etmiştik. Çünkü orda tebliğ gerçekleştirmeden yeni bir şirket açamıyorsunuz. Dolayısıyla hükümet bu kararı aldı ve 3 yıl içerisinde bunu gerçekleştirebildik. Burada da istatistikleri görebilirsiniz. 250.000 tane şirketin feshi gerçekleştirildi. Hemen ertesi günü yeni bir faaliyete başlayıp yeni bir şirket kurulması mümkün oldu. 2012 yılının istatistikleri sizlere verdiğim dosyalarda da yer alıyor burada şahıs ve tüzel kişiler açısından dikkate aldığımızda 15000 den biraz daha fazla 95000 den biraz daha fazla şirketin feshi gerçekleştirildi. Özellikle şahıs şirketleri çoğunluğu oluşturmaktadır. Burada Cezayir’de şirketlerin yaratılması ile ilgili belirli bir dinamik olduğunu söyleyebiliriz. Bir şirket tasfiye edildiğinde, aynı oranda iki şirket kurulabiliyor. Şirket demografilerine baktığımızda faaliyetlerin durdurulması, şirketin tasfiye olması durumunda iki üç tanesi onun yerini alıyor. Evet hanımefendiler, beyefendiler söyleyeceklerim bunlar. Eğer sorunuz varsa cevaplamaktan memnuniyet duyarım. BAŞKAN: Çok teşekkür ediyoruz. Kısa bir soru sormak istiyorum. Tasfiyesi gerçekleşen şirketlerin artan mal varlığının ortaklara dağıtılması için belirli bir bekleme süresi var mı? Veya diğer herhangi bir alacaklının alacağını bildirmesi için belirli bir bekleme süresi var mı ülkenizde? FAS: Elbette bir süre var Cezayir’de. Evet ticari sicil merkezi bu konularla ilgilenmez ama takip eder. Öncelikle bir şirket tasfiye edildiğinde bizim istatistiklerimizin bir parçasıdır ama artık bizim merkezimiz tarafından yönetilmez. Elbette tasfiyeciler bu konularla ilgileniyorlar. Her bir kamu şirketi mesela özelleştirme reformu çerçevesinde büyük kamu şirketleri gerçek anlamıyla tasfiye edildiğinde size şunu temin edebilirim ki 10 yıl önce kapatılmış şirketler vardı . Tasfiyeciler her zaman oradalar çünkü aktiflerin bulunması gerekiyor. Kamu şirketleri için süreler çok daha uzun ama KOBİ'ler küçük şirketler oldukları için bir yıl kadar bir zaman alabiliyor. Bir örnek vereyim. Gıda ürünleri ithalatı yapan büyük bir monopol tekel şirket vardı. 1997 yılında kapatılmıştı. Ve tasfiye süreci bugüne kadar devam ediyordu. Çünkü alacaklıları bulmak gerekiyordu. Onun için süreç hala devam ediyor. Umarım sorunuza cevap verebilmişimdir. BAŞKAN: Çok teşekkür ediyorum. Devam edelim. 78 AZERBEYCAN: Merhaba ben kısa kent etmek isterdim. Azerbaycan Cumhuriyetinde kurumun kapanması 3 türde oluyor. Kurucuların kararıyla, yargı kararıyla, müflisleşme yani iflas zamanı, kurumun kapanması ile bilgili gazetede yayınlanan etkiliyor bundan sonra kapanma için karar kabul edilmiş kurumun kurucusu kurucuları kaydıyatı yapan organa dilekçe takdim ediyor, kapanma zamanı kaydı aparan organa tüzük, cüzdan, mühür tefvir veriliyor. Bu kadar. Teşekkürler. Çok teşekkür ediyoruz. BAŞKAN: Burkina Faso BURKİNA FASO: Teşekkürler. Günaydın. Burkina Fasa’da bir şirketin kapatılması tek yasa OHADA tek yasası ile belirlenen şartlar dahilinde gerçekleşiyor. Yani tek bir prosedürümüz var OHADA tek yasasını imzalayan diğer ülkelerdeki gibi gerçekleşiyor bu süreç. Şirket sahibi kendisi gönüllü bir şekilde şirketini kapatmak isteyebilir. Kapatma işlemi yine hukuki bir kararla gerçekleşiyor olabilir. Gönüllü olduğu zaman kapatma işlemi o zaman şirket sahibi Asliye Hukuk Mahkemesine başvurur ve bir kapanış deklarasyonu sunar Mahkemeye. Eğer bir şahıs şirketi ise kendisine bir belge verilir, şirketin kapatıldığında dair. Eğer şirket Tüzel kişiliğe sahip ise o zaman ortakların birlikte kapanış talebinde bulunması gerekir ve bir tasfiye işlemi başlar.Vergi borcunun olmadığına dair kanıt sunmaları gerekir. Ancak bu şekilde bir kapanış talebinde bulunabilirler.Aslında biraz karmaşık görünüyor ama şahıs şirketleri için gayet basit.Tüzel kişiliğe sahip şirketler için biraz daha karmaşık.Bizde şirket kapatılması ile ilgili söyleyebileceklerim bunlar. Teşekkürler. BAŞKAN: Kısa bir soru sorayım. OHADA sürecinden bahsedildi. OHADA süreci ülke içindeki bir OHADA Tek süreci midir? Yoksa birçokuluslu, uluslararası bir süreç midir? Bir anlaşma mıdır? Uluslararası bir şey midir? Öyleyse kaç kişi buna taraftır? Hangi ülkeler taraftır? BURKİNA FASO: Yaklaşık 18 ülkenin imzaladığı bir anlaşma. Afrikada' ki Frankofon ülkeler imzaladı. Teşekkür ederiz. Çat BAŞKAN: Çat ÇAT: Teşekkürler bana tekrar söz verdiğiniz için Sayın Başkan ben şirket kapanışlarının Çat’ta nasıl gerçekleşeceğine geçmeden önce OHADA alanındaki 79 ülkeler ile ilgili bilgi vereyim. 17 idi daha sonra Kongo Demokratik Cumhuriyeti de katıldı 18 olduk. Frankofon ülkelerin haricinde Gine Viso, Gine , Ekvatoral Gine’de var. Şirketlerin kapatılması ile ilgili olarak söyleyebileceklerim şunlar. Burkina Faso’dan meslektaşımın da söylediği gibi bu tek anlaşma dediğimiz Act Uniform’a uygun bir şekilde gerçekleşir bizde de şirket kapanışları. Şirketin kapanışı gerçek kişi, Tüzel kişi ayrımına göre değişmektedir. Gerçek kişiler söz konusu olduğunda üç prosedürümüz var. Önce şirket sahibi başvurur, iki ay içerisinde yani faaliyetlerine son verdikten sonra iki ay içerisinde şirketin kapanışı için başvurur. Şirket sahipleri eğer gönüllü bir şekilde kapatmak istiyorlarsa üç ay içerisinde ticaret sicilinden şirketlerin silinmesi için başvuruda bulunabilirler. Ve bunun haricinde bir hukuki karar nedeniyle, mahkeme kararı ile de kapanışını kapanışı gerekiyor olabilir. Kısaca bilgi vermek gerekirse burada şirketin kuruluşu ile ilgili belgeleri sunmak lazım. Burada bütün ortakların şirketin kapanışına dair taleplerini, hukuki kararı, mahkeme kararını sunuyor olmaları lazım. Burada da iki prosedür var aslında. Yani tasfiye süreci var. Yani kapanış talebinden sonra tasfiye süreci başlıyor. Şirketin aktifleri ve pasifleri inceleniyor. Şirketin borçları neler? Bunlar anlaşıldıktan sonra tasfiye sürece başlıyor. Kısaca aslında söyleyebileceklerim bunlar. Teşekkürler. BAŞKANMerci Çat. GİNE: Teşekkürler Sayın Başkan. Benden önce de söz alan meslektaşlarımın da söylediği gibi Gine Cumhuriyeti’nde de şirketin kapanışı ya da tasfiyesi süreci Act Üniform yani Tek anlaşmaya uygun bir şekilde gerçekleşiyor. Gerçek kişiler için çok basit bir sürecimiz var. Benden önceki meslektaşlarımın da söylediği gibi herhangi bir fark yok. Tüzel kişiler söz konusu olduğunda, tek bir şey belki ekleyebilirim. Yönetim kurulu bizde ticaret mahkemesi olmadığı için başvurmuyor. Ama Asliye Hukuk Mahkemesine, Bölge Mahkemesine başvuruyorlar. Yani bunlar her bölgede var. Bölge mahkemeleri sorumlu bu kapanış sürecinden. Yönetim kurulu Ticaret Mahkemesine bir yazı yazıyor, şirketlerini kapatmayı istediklerini ifade ediyor ve bu yazı Bölge Mahkemesine iletiliyor. Mahkemede buna uygun olarak karar alınıyor. Şirketin tasfiyesi daha sonra gerçekleşiyor. Gine’de en azından bu böyle gerçekleşiyor. Teşekkürler. BAŞKAN: Ben bir şey ilave edeceğim. Gerek şirketin kendi kararı ile kapatılmasında, gerek borçlarını ödeyememe dolayısıyla iflasında bu tasfiye 80 sürecini yürütmek üzere bir heyet veya bir kişi görevlendiriliyor mu? Şirket kendi borçlarını kendi tespit edip, alacaklarını tahsil edip ödüyor mu? Yoksa Mahkemenin belirlediği bir kişimi bu işleri yürütüyor. Kim yürütüyor? Hem iflasta, hem de kendi isteği ile kapanmada. GİNE: Yok yönetim kurulu içerisinde yani şirketin içerisinde karar alınıyor.Her şirkette finansmanını kontrol eden bir kişi oluyor. Genellikle bu kişi oluyor zaten seçilen kişi ama yönetim kurulu kendi içinde seçiyor o kişiyi. BAŞKAN: Şirketin kendi kendini kapatmaya verdiği zaman oluyordur. Yoksa şirketten alacağını tahsil edemediği için başvuran üçüncü kişilerin talebi üzerine mahkeme kararına istinaden şirketin iflas kararı verildiği zamanda mı yine yönetim kurulu kendisi tasfiye ediyor alacaklarını herhangi bir malvarlığını kaçırma, saklama öyle bir şey yok mu? GİNE: Şimdi tasfiye süreci ile ilgilenecek olan kişiyi mahkeme kararı ile kapanıyor olsa dahi yargıç seçmiyor yani, sadece şirket içinde o kişiyi seçiyorlar ve yetkili mahkemeye bildiriliyorlar o kişinin kim olduğunu. BAŞKAN: O zaman mahkemenin onayı var, mahkeme kabul ediyor bu kişiyi, onaylıyor. Kesinlikle çok doğru evet şimdi bu bilgi mahkemeye sunuluyor. Yani yönetim kurulu bu bilgiyi veriyor. Şu ya da bu kişiyi seçtik diye mahkemeye bildiriliyor. Nitekim mahkeme onaylıyor yani ve zaten kapatma kararını veren de mahkeme. Acaba anlaşılabildi mi? BAŞKAN: Teşekkürler anladım. Şimdi Mallar söz konusu olduğunda gönüllü bir tasfiye söz konusu olabilir ya da hukuki bir tasfiye söz konusu olabilir. Gönüllü bir tasfiye ise herhangi bir sorun yok, herkes zaten kapatılmasını istiyor, mallar dağıtılıyor. Eğer mahkeme kararı ile tasfiye ediliyorsa o zaman mahkemedir belirleyen tasfiye edecek olan kişiyi, bizde öyle en azından. Şimdi yani yönetim kurulu içinde karar alıyor. Yani bir araya geliyorlar ve karar veriyorlar tamam tasfiye edelim diyorlar ama tabi mahkeme kararı ile de kapanıyor olabilir şirket, sonuçta ikisi farklı teşekkürler. Endonezya ENDONEZYA: Saygıdeğer başkan teşekkür ediyorum bana söz verdiğiniz için. Şirketlerin kapanması ile ilgili bilgi verdiğiniz için özellikle teşekkür ediyorum. Endonezya’da şirketlerin kendini kapatması ile ilgili çok çeşitli bilgiler ve 81 sebepler var. Bu şirketler iflasa bağlı olarak veya mahkemelerin kararıyla kapanabilir. Endonezya’da bu süreçler öncelikle işletme sahiplerinin şirketleri kapatmayı karar vermesiyle başlatılmış oluyor. Daha sonra tasfiye geliyor ve tasfiye, tasfiyeyi gerçekleştiren kişi şirket tarafından belirlenen tasfiyeci kişi tarafından gerçekleştiriliyor. Tasfiye edildikten sonra Adalet ve İnsan Hakları Bakanlığına bu bilginin verilmesi lazım ve bunun gazetede yayınlanması lazım. İnsan Hakları ve Adalet Bakanlığı burada tüzel kişiliğin ortadan kalktığını ve kapatıldığını ifade ediyor ve Endonezya cumhuriyeti içerisinde bunu yayınlıyor. Ve üçüncü aşamada ise ilgili birimlere bu şirketlerin kapatıldığına dair ve hangi tür faaliyetleri kapattığına dair bilgiler veriliyor. Son aşamada ise şirketin vergi numarası Maliye Bakanlığından silinmiş oluyor. Bu süreç ise şirket tamamıyla bütün vergi yükümlülüklerini yerine getirdikten sonra yapılabiliyor. Bu yaklaşık altı aylık bir süre alacaktır. Vergi mükellefi olan kişinin 6 aylık süreç içerisinde borçlarını ödeyip bunu vergi numarasının kaldırılması mümkün olur. Ve Endonezya da süreç bu şekilde işliyor. Teşekkür ediyorum. BAŞKAN: Bir soru geldi bu arada. Gerçi Cezayir’den aldık o cevabı ama Tasfiye için bir asgari süre var mı? O şirketin durumuna göre değişiyor herhalde Cezayir’in belirttiği gibi bir de alacaklıların hakları ne kadar süreyle korunuyor? Yani bu konuda bilgi verecek olursak mesela benim bu şirketten alacağım var diyelim, tasfiye kuruluna başvurmam için belirli bir süre var mı? Bu konuda bilgi verirsek seviniriz. Teşekkür ederiz. ENDONEZYA: Bu mahkemenin vereceği bir karar çünkü bu tasfiyeyi gerçekleştiren kişi tüm bilgileri mahkemeye sunacak ve söz konusu kişi alacaklarını bilgi verecek bu doğrultuda mahkeme karar verecektir. İRAN: Şirketlerin kapanması ile ilgili önce şunu söylemek istiyorum ki diğer ülkelerin delegelerinin ifade ettiği aynı uygulamalar bizim ülkemizde de geçerli. Bir şirketin kapatılması isteğe bağlı olabilir veya mahkeme kararı ile olabilir. Ancak buradaki uygulamalar sistem açısından bakacak olursak bir meclis kararının ve meclis karar sonucunda yazılan yazının ilgili birime gönderilmesi ile gerçekleşebilir. Kişiler elektronik formları doldurarak internet kapama isteklerini ilgili birime iletebilirler. Biraz önce bahsettiğim gibi bu adrese başvurabilirler. Daha sonra bir inceleme sonucunu buradan bir mesajla cevap 82 alıyorlar, web sitesinden gönderiliyor. Bununla beraber öncelikle başvuru kabul ediliyor. Kapama başvurusu belli bir tarihte yayınlanıyor ve ikinci aşamada belli başlı yönetmelikler doğrultusunda bilgiler dolduruluyor. Üçüncüsünde ise deklarasyonunuz veya başvurunuz doğru değilse buna itiraz edilebiliyor. Şirketlerin kapanması başka başvurularla karşılaştırdığımız zaman söz konusu yasa ve yönetmeliklerle bağlantılıdır. İran yasaları doğrultusunda yine mahkemeler de şirketlerin kapanmasına karar verebilirler. Şirketin kapanmasında tasfiye kurulu oluşturulur ve bu tasfiye kurulu birliğin aldığı karar doğrultusunda ve şirketin şekline bağlı olarak bir denetim sürecinden geçer. Şirketin durumu ve özellikle de şirketin borçları incelenir. Şirketlerin bu borçlarının kapanmasından sonra şirketin durumu ilgili gazetelerde yayınlanır. Ve burada şunu söylemek önemlidir. ve kimlik numarası aslına bakarsanız ortadan kalkmaz. Gerekli temyiz ve denetim yapılması açısından şirketin geçmişi ve kimlik numarası ortadan kaldırılmaz. BAŞKAN: Teşekkür ediyorum. Kuveyt KUVEYT - Şirketin kapatılması konusunda bir anlaşma olur ve bu şirketin kapatılma kararı alınır ve 75 oranında tarafların onayıyla bu şirketin tasfiyesine karar verilir. Sonuçta ticari sicilde de bir kararın alınması ve tasfiye edilmesi söz konusu olur. İkinci halde bir yargı kararıyla şirketin tasfiyesi söz konusu olur. Mahkeme bu şirketin tasfiyesi ile ilgili birilerini görevlendirir ve mahkeme kararıyla bildirilir. Tabii ki katkıların, payların ayrıştırılması ve özellikle bu şirket gelirlerinin paylaştırılması meselesi de gündeme alınır ve bu anonim şirketler de bu böyledir. Diğer özel şirketlerde bu sorun daha basit olarak çözülür. Taraflar 2-3 kişi olunca bir sorunun kapatılmasında anlaşıyorlarsa bu şirket eğer borcu yoksa kapatılır ve tescil edilir. Fakat borçlar varsa bu gazetelerde önce şirketin kapatılması ilan edilir. Ardından borçların dağıtılması ve tasfiye edilmesi sağlanır. LÜBNAN – Bismillahirrahmanirrahim. Başkana teşekkürlerimizi iletiriz. Başta ifade etmek istedim. Bir şirketin kapatılması ile ticari isminin silinmesi arasında fark var. çünkü her şirket ticaret ismine sahip olmayabilir. Bazıları ferdi olarak bir fabrika sahibi olabilir ama bu şirket olmayabilir, dolayısıyla ticari ismin 83 sicilden silinmesi bir istem üzerine gerçekleşir. Bir şirket sahibinin yada özel faaliyet sahibinin önceki ismi kapatılır ve istemesi halinde yeni bir sicil, ticari sicil alabilir. Bu yabancılar açısından da oturum boyunca sağlanabilir. Bunun sonunda oturum bitmesi halinde bitirilir ve ülkeyi terk eder. Özellikle bir şirketin kara listeye girmesi halinde de şirketin kapatılması, ticari isminin silinmesi gerçekleşir. Eğer fabrika veya işletmeyse bunun üretiminin durdurulması sağlanır. Aynı şekilde bir ticari ismin kapatılmasıyla, silinmesi, ticari sicilden silinmesi bunun tadil edilmesi sağlanabilir. Bu beyan edilecek haller ile ilgili olur. Mesela bir gıda şirketinin yeni bir üretim alanına ilişkin süt ürünleri ile ilgili eğer birüretim yapacaksa bu eklenebilir ve gıda maddelerinin üretimine ilişkin bir şirket unvanını kazanır. Ayrıca ticari isimin başka birisine devri sağlanabilir. Orada başka bir sorun var onu iletmek isterim. Çok yönlü şirketlerin kapatılmasıyla ilgili. Lübnan’da bir şirketin kapatılmasıyla bir sicil ticari sicilin kapatılması arasında bir fark var. Bu sosyal kurumlar ve belediye tarafından belirlenmiş olan bir beyanın yargıya iletilmesi sonucu ve bu basında ilan edildikten on gün sonra eğer bir itiraz yoksa bu kararın alınması gerçekleşir. Ancak bir şirketin kapatılması meselesinde bu bir kararla ya da iflası halinde söz konusu borçları nedeniyle kapatılır. Bu hallerde noter huzurunda ve yargının istemiyle gerçekleşir. Bunlarda resmi prosedür yerine getirilerek ulusal sosyal yardımlaşma sandığının isteği üzerine gerçekleşir ve ticari sicille ilgili yönetimin kararıyla sağlanır. Teşekkürler. LİBYA – Günaydın Libya’da; bizimde Kuveyt ve Lübnan’a yakın şekilde bu tarafların istemi ya da şirketin iflası halinde bu yargı kararıyla gerçekleşir ve tasfiye edilir. Şirketin idaresi toplanır ve bu karar alınır. Karar basında ilan edilir, bunun tasfiyesi gerçekleşir. Bu şirketin tasfiyesinin borçları ya da borçları ile ifade edilir ve ticari sicile iletilir. Bu ticari sicilde 3 ay bekletilir. Bundan başka bir icraat ya da itiraz varsa beklenir. Bunun sonunda şirket, itiraz yoksa kapatılır. Teşekkürler. MALEZYA - Ben bu Çalıştay’da ilk defa konuşacağım. İsmim Safiye Bonba. Malezya’dan katılıyorum. Şirketlerin Malezya’da kapatılması ile ilgili olarak iki aşamamız var, birincisi şirketin kapatılması, ikincisi ise şirketin isminin ortadan kaldırılması. Şirketin kapatılması, mahkeme kararıyla olan yargı kararıyla 84 gerçekleşen bir durum. Bu keyfi veya isteğe bağlı olarak bir kapatma olabilir. İsteğe bağlı olarak kapanma ise ikiye ayrılmaktadır. Birincisi kurucular tarafından ikincisi ise kredi verenler tarafından kapanması anlamındadır. Burada bir yönetici iflas kararı verirse o zaman borçlarını ödeyemiyorsa on iki aylık süre içerisinde karar verdikten sonra ödeme yapamıyorsa o zaman kapanmayı isteyebilir. Bununla beraber kredi verenler, kreditörler borçlara ve yükümlülüklerine bağlı olarak şirket faaliyetlerine devam edemez, dolayısıyla kreditörler şirketin kapanmasına karar verebilirler. Karşılaştırma yapmak gerekirse, yargı kararına bakacak olursak yargı kararı doğrultusunda kapanmayla karşılaştırma yapacak olursak, bir dilekçe verilir mahkemeye ve bu kreditörler tarafından şirketin kreditörleri tarafından verilebilir. Böylelikle yargı tarafından kapama söz konusu olduğu zaman bir dilekçe gönderilir ve yargıç durumu gözlemledikten sonra, dinledikten sonra şirketin kapanması başlayacaktır. Sonrasında da temel olarak bir tasfiye yapacak kişi olacaktır ve bu kişi burada varlıkları, alacakları belirleyecek ve bildirecektir. Temel olarak bu tasfiye yapacak olan kişi şirketin bu alacaklarından ve borçlarından sorumlu olacaktır ve bunları belirleyecektir. Burada şirketin kreditörleri tarafından bu borçlara ilişkin bir kanıt göndermesi gerekecektir. Daha sonrasında kreditör dağıtımı olmadan önce şirketin alacaklarının ve varlıklarının dağıtımı söz konusu olacaktır. Şirketin varlıklarının satışından sonra bu dağıtım olacaktır. Bütün bunların iyi bir şekilde gerçekleşmesinden sonra şirkete ilişkin olarak tasfiyeyi gerçekleştirecek olan kişi, ilgili kağıtları, dokümanları hazırlayacaktır. Tasfiye için ve şirketin tasfiye edilmesi isteğine bağlı olarak kapatılmasına ilişkin tasfiyesi üç ay içerisinde gerçekleştirilecektir. Yapılan toplantılar son toplantıları takiben üç ay içerisinde gerçekleştirilecektir. Yargı kararıyla yapılan kapama da ise yine benzer bir süreç olacaktır. Ancak kapanmaya ilişkin olarak yine yargıya gidip, kapanma kararının alınması gerekecektir. Eğer şirket herhangi bir faaliyet üretmiyorsa, operasyonları durdurduysa o zaman burada ticari sicili de ortadan kaldırılacaktır. Ama isteğe bağlı olarak daha sonra da tekrar ticari bir sicil alması mümkün olabilecektir. MALI – Evet ben de Mali’den geliyorum. Ohada alanı çerçevesinde söz almak istiyorum. Ben de burada küçük bir açıklık getirmek istiyorum, formla ilgili. Özellikle şahıs ve daha sonra da tüzel, kişilere değineceğim. Çünkü öncelikle bir formun doldurulması gerekiyor bunun mahkemeye verilmesi gerekiyor. Çünkü 85 bu formla beraber ticaret sicil kaydı yapılabiliyor. Ancak böylece faaliyete geçebiliyor. Eğer bu fabrika da faaliyetlerini durdurmak isterse kendi isteği üzerine o zaman tekrar mahkemeye formla beraber başvuruyor ve burada bir doğrulama yapılıyor. Burada başvurudaki A harfi M harfi ile değiştiriliyor. Elbette burada bazı masraflarda yapılması gerekiyor ve bu kapanış işlemi başlayabiliyor. Mesele bir ölüm veya iflas söz konusu ise gerçek kişilerde böyle yapılıyor. Ama tüzel kişilerde sadece yargı kararı gerekmiyor, dostane bir anlaşmada söz konusu olabilir. Burada toplu bir prosedüre başvurulabilir ama her zaman böyle kolay olmuyor. Mesela bir iflas durumunda eğer tüzel kişilikte sorunu dostane bir şekilde çözebiliyorsanız tercih ediliyor. Ama adli yola başvuruluyorsa tamamen adli yollardan işlemlerinizi devam ettirmeniz gerekiyor. Öncelikle alacaklıların listesinin hazırlanması gerekiyor. Bu çok önemli. Alacaklı listesi hazırlandıktan sonra şirketin mahkemeye başvuru statüsü dikkate alınıyor. Tüzüklere bakılıyor, burada bir hakim dosyayı inceliyor ve burada hesaplardan sorumlu komiserle beraber çalışmalar yapıyor ve alacaklılarla ilgili çalışmaları yapıyor. Mirasçılar var ise onları da inceliyor. Bütün bu çalışmalar yapıldıktan sonra o zaman çözüme ulaşabiliyorsunuz. İşte bizim Uhada bölgesinde sürecin yapılış şekli böyledir. Öncelikle alacaklıların listesinin hazırlanması gerekiyor. Bu en önemli nokta ve bu da sadece mahkemeyle beraber gerçekleştirilebiliyor. Ondan sonra bir belge veriliyor. Bu da resmi gazetede ya da özel gazetelerde yayınlanıyor. Teşekkür ederim. MAURITANIA - Zamanım olursa Moritanya ile ilgili bu şirketleri ve alınacak tasfiye ile ilgili icraatları ve ticari sicil ile ilgili gelişmeleri aktarmaya çalışacağım. Bu Cezayir ile yakın bir şekilde sürdürülmektedir. Bir müessesenin tasfiyesi özellikle bir seneyi geçmeyecek şekildedir. Alınacak tasfiye icraatları konusunda bu tasfiye ile ilgili sorunlarla ilgili değişiklikler var. Onları izah etmeye çalışacağım. SUDAN Bismillahirrahmanirahim. Sudanda şirketlerin tasfiyesi ve kapatılması, şirketin içinden geçtiği süreç ile ilgili zamansal bir süreç alır. Büyük şirketler ve özellikle anonim şirketlerde bu eğer özel şirket yada genel şirket veya devlet şirketi ise de değişiklikler değişir. Bu tasfiyeler tabii ki kuruluş sürecinden daha fazla sürüyor. Her halükarda bu alınan icraatlar şirketin durumuna bağlı olarak zamansal bir süreç alır. Özel sorumluların huzurunda bu şirketin özel şirket, 86 genel şirket ya da devlet şirketi olması itibariyle sınıflandırılır ve kapatma kararı ya da içinden geçtiği zor süreçten kaynaklı bir kapatılma ise bu kapatılma ile ilgili sorumlular bu şirketin bütün evraklarını gözden geçirir. Dosyayı inceledikten sonra yerine getirdikleri görevlerle görevleri ne kadar yerine getirdiğine karar verir. Sudan da şirketin kapatılması oldukça uzun süreç almaktadır. Büyük bir şirket ve bir devlet şirketi içerisinde birden fazla anonim şirket olması itibariyle bunun kapatılması çok uzun bir süreç almıştı. Sudanın içinde bulunduğu bir süreç ile ilgili olarak kapatılması kararı alındı.Tedrici olarak bir çok şikayetin gelmesi ve şirketin ortaklarının şikayetleri sonucunda bir dava açmaları ve şirketin içindeki birçok yolsuzluk nedeniyle bu şirketin kapatılma kararı alındı. Bir kamu şirketi olması itibarıyla bu bir örnek.. İkinci bir süreçte yine kamu sorunları ile ilgili şirketlerin mutlak surette çok açık ve net çalışması ve bütün ortaklarına yönelik bütün icraatların şeffaf olması gerekir. Gerek resmi görevliler gerekse ortaklar bu haklarının alınması ya da gaspı halinde yine bununla ilgili davalar açılıyor ve şirketin kapatılmasına ilişkin kararlar alınabiliyor. Tabi resmi gazetede ilan edildikten sonra gerekli icraatlar alınmaktadır. Uzun bir araştırma gerçekleştikten sonra görevlendirilen müfettişler , kanuni müfettişler ve adliyeden insanların huzurunda gerçekleşir. Teşekkürler. FAS – Şirket kapatılışına ilişkin bizim tüzel kişilik ile ilgili bir çalışmamız var. Farklı formlarımız yok, kuruluştaki formun aynısı sadece beş tane bölüm doldurulması gerekiyor. 25 ile 27 arasında değişen bilgilerin doldurulması gerekiyor. Birinci bilgi, kapanmaya ilişkin ne tür bir talep var bunun belirlenmesi gerekiyor. İkinci nokta ise tüzel kişiliğin anlaşması ile ilgilidir. Üçüncüsü ise şirketin temsilcisi ile ilgili bilgiler. Burada şirketi temsil etmeye yetkilendirilmiş kişinin bilgilerinin verilmesi gerekmektedir. Dördüncüsü, kapanış tarihi, kapama nedenleri ile şirketin sermayesi ve bununla beraber ortakların paylarından bildirilmesi gerekiyor. Bu bilgiler doldurulduktan sonra tüm ortakların imzasıyla gerçekleşmesi gerekiyor. Lisanslanmaya gelecek olursak lisansa sahip olan tüzel kişilik bir mektupla bir yazıyla Maliye Bakanlığına başvurur. Aynı zamanda Çalışma Bakanlığına başvurur. Bu şekilde ortadan kaldırma, şirketin kapanması mümkün kılınmış olur. Teşekkür ediyorum 87 NİJER- Sayın Başkan. Bir şirketin kapatılması ile ilgili, Ohada üyesi ülkelerinin anlattıklarına benzer sistemler bizim ülkemizde de mevcut. Ancak burada tek bir şey ekleyebileceğim. Nijer’de genelde bir şirket tasfiyesi söz konusu olduğunda, özellikle gerçek kişi şirketleri kendileri bir hükümsüzlük beyanı istediklerinde kendileri gitmiyorlar. Çok sayıda şirket kendilerini oraya gitmeden, ticari sicil kaydına kendilerini takdim etmeden bu kapatma işlemlerini yapmışltır. Aslında sorun sadece vergi açısından kendini gösterebiliyor. Burada hükümsüzlük beyanı bir fesih tebliği verilmesi gerekiyor. Fakat tüzel kişiler de bunu yapmak zorundalar. Çünkü yönetim kurulunun kararına uymaları gerekiyor. Diğer söylenenlere ilaveten söyleyebileceklerim bunlardır. Teşekkür ediyorum. UMMAN - Bireysel müesseselerle ilgili, bu müessesenin ticaret siciline kaydolması ve kapatılmasıyla diğerleri arasında bir fark var. Pay sahibi ortakların bir kararı ve bu şirketin amaçları uğruna kuruluşu arasında bir farklılıklar ve hedeflerinden farklı bir hareket içerisine girmesi halinde bu şirket sahipleri ve pay sahipleri arasında bir karar alınır ve bu kararda tabii ki yargıya intikal eder. Bu resmi gazetede ilan edildikten sonra ve talepleri ilan edildikten sonra altı ay içerisinde bu şirketlerin kapatılması kararı yargıca alınır. Daha sonra ortakların onayı halinde bu şirketin tasfiyesi resmi gazete de bir kez daha ilan edildikten sonra ticari sicilden tamamıyla silinir. Fakat bu ortaklardan herhangi birisinin bir dava açması ve karışıklık halinde yeniden bu yargı süreci başlatılabilir. Tasfiye kararlarının alınmasında zaman zaman ortaklar arasında birçok sorun yaşanmaktadır. Teşekkürler. BAŞKAN - Dışarıdaki masada lütfen uçuş saatlerinizi bir teyit edin. Çünkü bugün transferde bir sorun yaşamayalım. Gecikme olmasın diye, dün çok az misafirimiz ayrılma saatini belirtmiş, biliyoruz fakat bir teyit etmekte her zaman fayda var. Çözemeyeceğimiz bir sıkıntı oluşmasın. Çay kahve arasına çıkalım. Afiyet olsun. Değerli Konuklar! Uygunsanız başlayalım. Aramızda katılımıyla, verdiği bilgilerle çalıştayımızı zenginleştiren Dünya Bankasından Andrey Mikinev’i moderasyon konusunda yardımcı olmak üzere, daha fazla katkı sağlayacağı düşüncesiyle buraya arz ediyorum. ANDREI MIKHNEV (BAŞKAN) – Evet, iyi öğleden sonraları demek istiyorum ve tekrar hoş geldiniz demek istiyorum. Gördüğüm kadarıyla halen 88 meslektaşlarımız geliyor. Bir önceki oturumu henüz bitirmemiştik. Şirketlerin kapatılma uygulamaları ile ilgili sanıyorum bir sonraki delege Pakistan kendi deneyimlerinden bahsedecek, kendi ülkelerinde uygulanan deneyimlerden bahsedecek. PAKISTAN - Sayın Başkan teşekkür ediyorum. Kısa bir şekilde şirket kapatma prosedürlerinden bahsedeceğim.. Pakistan’da iki tane şekil var. Bir şirketin kapatılabilmesi için iki aşama var. Bir tanesi mahkeme kararı ile, ikincisi ise keyfi olarak veya isteğe bağlı olarak kapatma. Birincisi, mahkeme kararı ile yapılan kapatma, zorunlu bir kapama. Şirket mahkeme tarafından kapatılabilir ve bir dilekçe ile sonucu bu olabilir. Eğer şirketin bir tür kararı varsa şirketin kapatılmasına ilişkin olarak bu yapılabilir. İkincisi, bir genel kurul toplantısı yapıldıktan sonra genel kurulda bir karar alınır ve bunun doğrultusunda bir kapama gerçekleştirilir. Üçüncüsü, yapılan çalışmalarda faaliyetlerin hiçbiri başlangıçtaki amaçlara uygun değilse kapanma gerçekleşebilir. Dördüncüsü, şirketteki çalışan sayıları, şirket sahiplerinin sayıları azaltılırsa o zaman kapanmaya karar verilebilir. Beşincisi ise şirket borçlarını ödeyemiyorsa kapanabilir. İkinci metotta yani isteğe bağlı kapatmada ise şirketin sahipleri bu isteği yapabilir, kapanmayı gerçekleştirebilir. Bu kapatma bir mutabakat zaptı ile gerçekleştirilir Özel bir karar alınarak isteğe bağlı olarak, gönüllü olarak şirket kapatılabilir. Bu karar isteğe bağlı olarak alınan karar doğrultusunda ilgili yetkililere gönderilir ve şirket kapatılır. Yine bununla beraber bununla ilgili detaylar biraz önce ifade etmiş olduğum web sitesinden elde edilebilir. www.sscp.gov.pk. BAŞKAN –Teşekkür ediyorum. Buradaki noktalardan bir tanesi gerçekten ilgi duyduğum bir konu. Sizin kısa sunumunuzda bunu duymuştuk. Ancak diğer katılımcılardan bunu duymadık. Yani burada sicil kaydının gerçek görevi nedir? Bazı katılımcılar sadece mahkeme prosedürü ile ilgili olarak değil, aynı zamanda ticaret sicil yetkilisinin, kuruluşunun buradaki rolünden bahsedebilirlerse iyi olur. Bazı şirketler belli süre aktif olmayabilir. Burada bir araç olmalı ve iyi bir şekilde bir izleme sistemi olmalı ve bu şirket tekrar sicil kaydı yaptırabilmeli. Burada paylaşılması gereken konulardan bir tanesi de bu. Ama şimdi devam edelim isterseniz. Bunu daha sonra ele alabiliriz. 89 FİLİSTİN Herkese Günaydın. Ben birkaç şey eklemek istiyorum. Özellikle Lübnan ve Umman temsilcilerinin konuşmaları ile ilgili. Şirketin tasfiyesi ile ilgili. Gönüllü tasfiyeler ve mecburi tasfiyeler. Kanun bunu açıklamış. Bu şirketleri gözetleme heyetine gönderilir. Bu şirketin yüzde yetmiş beş oranındaki kararıyla iletilir veya şirketin sahipleri tarafından direk iletilir. Bu mecburi tasfiyeler direk mahkemeler üzerinden yapılır. Diğer bir taraftan eğer bu katılımcılar arasındaki anlaşmazlıklardan kaynaklı olarak bu şirketin artık amaçlarından sapmış olması ve ortaklarının bu konuda zarar görmesi halinde bununla ilgili karar alınır ve şirketler gözleme heyetine iletilir. Bu şirketlerin tasfiyesi ile ilgili görevlendirilen bir müfettiş şirketin dosyasını takip eder. Bunu gerek mahkemeden veya şirket tasfiye kararı ile ilgili süreci izler. Mahkemeden istenen mecburi şirket tasfiyesi ile ilgili ise şirketin zararları kendi bütçesinin yarısından fazlasını aşması durumunda bu mahkeme mecburen bununla ilgili karar alır ve şirketin tasfiyesi sağlanır. Teşekkürler. SENEGAL Teşekkürler Sayın Başkan. Ben sizlere öncelikle bir noktadan bahsetmek istiyorum. Ohada ülkelerini biz 18 olarak söyledik. Ancak aslında Ohada anlaşmasını imzalanmış olan 17 ülke var.. 15 Frankofon ve 2 ingilizce konuşan ülke, Ekvatoryal Gine ve Gine Biso var. Ohada da batı Afrika ekonomik ve parasal birliği üye ülkelerden oluşuyor. Bu açıklamayı yaptıktan sonra şunu da ifada etmek isterim ki daha önce söz alan meslektaşlarımın söylediklerini tekrar etmeyeceğim. Sadece tek bir noktaya değineceğim. Afrika’daki iş dünyası ile ilgili yasaların yeknesak hale getirilmesi söz konusu. Ohara ile birlikte biz de aynı kurallara tabiyiz ülkemizde. Bu yeknesak anlaşmanın yani Oharanın 201 ve 202 nci maddelerinde şirketlerin kapanması inceleniyor. Burada yedi tane kapatma biçimi var. Senegal ile ilgili şunu söyleyebilirim. Bir şirketin feshi şirketin faaliyetlerinin sona ermesinden sonra en son gerçekleşecek olan etap. Daha önce şirketi kurtarmak için bir takım yollardan geçilebilir. Çünkü şirketlerin hayatta kalması bizim amacımız, hemen kapatmak değil. Bu nedenle prosedürümüz bize bir memur belirlenmesini, şirketin muhasebe kayıtlarının incelenmesini ve kapatılmasından önce kurtarılıp kurtarılamayacağının araştırılmasını mümkün kılıyor. Bu araştırmanın sonucunda ancak şirketin kapatılmasına ya da kapatılmamasına karar veriliyor. Ohara Anlaşmasının 200 üncü maddesinde şirketin kapatılmasıyla ilgili düzenlemeler var. Mesela belirli bir süre için kurulmuş ise şirket ve o şirket o süreci aşmışsa kapatılması söz 90 konusu olabiliyor. Bir şirketin kapatılmasının ikinci nedeni şu olabilir. Örneğin belli bir amaç için kurulmuş olursa ve o amaç artık ortadan kalkarsa ya da belli bir nedene bağlı olarak kurulduysa o neden ortadan kalkarsa yine şirket kapatılabilir. Şirketin sözleşmesi feshedilmiş olabilir, iptal edilmiş olabilir yani şirket sözleşmesinin iptali de kapatılması için geçerli nedenlerden biri olarak kabul edilir. ortakların kararıyla şirket kapatılıyor olabilir, tüzükte bunu ifade etmiş olabilirler. Yine mahkeme kararıyla şirketin kapatılması söz konusu olabilir. Ortaklar arasında bir anlaşmazlık olabilir ya da şirketin normal bir şekilde faaliyetlerine devam etmesi mümkün olmuyor olabilir. Yine mahkeme kararıyla şirketin tasfiyesi söz konusu olabilir. Bu şekilde bir karar söz konusu olduğunda şirket kapatılır. Yani ortaklarda tüzüklerinde şirketin kapatılmasıyla ilgili şartları belirlemiş ve bu nedenle anlaşarak şirketi kapatıyor olabilirler ya da mahkeme kararıyla da şirket kapatılıyor olabilir. Bu feshin etkileri nelerdir? Ohada anlaşmasının 201 inci maddesinde o da inceleniyor. Bundan da kısaca bahsetmek isterim. Şirketin kapatılması üçüncü şahıslara karşı, ticaret sicil gazetesinde açıklandıktan sonra ancak bir etki yaratır. Yani bu kapatılma kararının mutlaka ticaret sicilinde yayınlanmış olması gerekiyor. Ohara Anlaşmasının 202 nci maddesinde ise şirket fesih kararının şirketin kurulmuş olduğu bölgedeki resmi ilanların yayınlanabildiği gazetelerde yayınlandıktan sonra geçerli hale gelir ve ticaret sicilinden silinir. , Ticaret sicilinden silinmesi kararı yeterli değil, bu fesih kararının mutlaka bir resmi gazetede ya da resmi ilanları yayınlayabilen özel gazetelerde yayınlanmış olması gerekiyor ve mutlaka kararın kapatılma kararının yayınlanıyor olması gerekiyor. Şirketin kapatılma kararı ticaret sicilinin de değiştirilmesini gerektiğinden bu anonsun mutlaka yayınlanması gerekiyor ve gerekli birimlere bu şekilde bu bilginin gitmesi gerekiyor. Yani ticaret gazetesindeki beyan, ilan son derece önemli. Şahıs şirketleri söz konusu olduğunda, yani tek bir kişinin sahibi olduğu şahıslarda şirketin varlıkları bu kişiye geçiyor ve tasfiyeye gerek olmuyor. Sayın Başkan benim diğer arkadaşlarımın söylediklerine eklemek istediğim bunlardı. Son bir nokta olarak şunu ifade edebilirim. Ohara Anlaşmasında 17 ülke var, Afrikada ki 17 ülke imzalamış durumda. Gerçekten paylaşılması çok ilgi çekici olan noktalar var bu anlaşmada. Diğer ülkelerle bunu paylaşmaktan dolayı mutluyuz. Diğer ülkeler içinde faydalı olabileceğini düşünüyoruz. Üzerinde mutabakata vardığımız konular bu şekilde, bu anlaşmayla. Teşekkürler. 91 BAŞKAN - Teşekkür ederim. Sanıyorum ki bir sonraki delege ile devam edeceğiz. Hâlihazırda yine zamanımız olacak, dolayısıyla bu sefer bu taraftan başlamak istiyorum. Uganda‘dan başlayalım. Yabancı şirketlerden bahsediyor olacağız bir sonraki oturumumuzda. Dolayısıyla zaman için çok acele ediyor olmayacağız. Ancak şimdi bir başka deneyimi dinliyor olacağız. Teşekkür ediyorum. SIERRA LEONE Birçok ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de aynı. Bir başvuru yapıldığı zaman, bir şirketin kapatılması söz konusu olduğu zaman, bu genellikle paydaşlar tarafından yapılıyor. Denetçiler normal olarak işin içerisine girmiş oluyorlar. Bununla birlikte sonuçlar kendini gösteriyor. Ancak şirket isteğe bağlı olarak veya iflasa bağlı olarak kapatmaya gidebiliyor. Eğer herhangi bir şekilde bir iflas söz konusu ise o zaman bu sicil kaydı kapsamının dışında oluyor. Çünkü iflas konusu sicil kaydının dışında ele alınması gereken bir konu ve aslına bakarsanız bu zabıtlarda ortaya konulan bir uygulama oluyor. Normal olarak borçların kapatılması ve borçların ortaklara dağıtılması gereken paylar oluyor. Bu başvuru yapıldıktan sonra şirket ticari sicilden kaldırılmış oluyor. İşletmenin 2007 yılında bu tür bir işleme tabii tutulması söz konusu olmuştur. Şirketler ticaret sicillerini 2007 itibariyle de kaldırma şansları olmuştur. Bununla beraber bazı yönetmelikler de var. Bunlar oldukça hacimli yönetmelikler tabii. Bir çok nedene bağlı olarak ticari sicilin, ticaret sicilde ismin kaldırılması ve şirketin ticari sicil kaydının kaldırılması öngörülmüştür. Eğer herhangi bir taraf bu kararı kabul etmiyorsa, tatmin olmadıysa o zaman bu alınan kararı temyize gidebilir. Dolayısıyla, özellikle ortaya çıkan farklılık budur ve bunu da sizlerle paylaşmak istedim. TAYLAND - Teşekkür ederim bana söz verdiğiniz için. Şirketlerin kapanması ile ilgili Tayland’da şöyle bir çalışma var. Çalışma şu şekilde. Şirketlerin üç tane kapanma sebebi var. Birincisi yasal nedenler. Şirket belirli bir süre için kuruluysa ve görevini doldurduysa o zaman kapatılabilir. İkinci neden ortakların isteği. Bu idari yargı kararı ile olabilir. Mesela burada ortaklar üçten az olursa ve bir sene boyunca veya daha fazla bir süre herhangi bir çalışma yapmamışsa o zaman kapanabilir. Ticaret sicili için iki süreç vardır. Şirketin faaliyetlerinin durdurulması ile ilgili olarak ticaret sicilinden kaldırılması ve bunun tasfiye edilmesi. Birinci aşamada şirketin faaliyetlerinin durdurulmasına ilişkin olarak 92 tasfiye gerçekleştiren kişi neden şirketin kapatılması gerektiğine ilişkin bilgi sunması gerekir. Bunun yine gazetede yayınlanması gerekir. Yine alacaklılara da bunun bildirilmesi gerekir. Hatta birinci aşamada yapılsa dahi, birinci aşamada bunlardan bahsedilse dahi yine tasfiye yapacak kişi tarafından söz konusu olan borçların kapatılması gerekir. Tasfiyeyi yapacak olan kişi tarafından ilgili makamlara başvurularak tasfiye kararının alınması konusunda talepte bulunulur. Teşekkür ediyorum. BAŞKAN – Teşekkür ederim. Sanıyorum Togo’dan bir temsilci var. Size şunu sormak istiyorum. Ülkenizde bazı komşularınızla, batı Afrika’daki bazı komşularınızla karşılaştırıldığınızda farklı uygulamalar var mı? Bunu öğrenmek istiyorum. TOGO: Teşekkür ediyorum, sayın Başkan. Aynı konulara tekrar değinmeyeceğim ama bir şeyi netleştirmek istiyorum Togo ile ilgili, bir ihlal sonrası tasfiye söz konusu olduğu zaman Ticaret Bakanlığı Jandarma eşliğinde duruma müdahale eder. Belgelere el koyar. Söz konusu şirket ile ilgili işlemler başlatılır, dosyalar gerekli yerlere gönderilir ve formaliteler gerçekleştirilir. Daha sonra da fesih tebliği, hükümsüzlük beyanı verilir. Sadece bu konuda bir açıklık getirmek istemiştim yoksa geri kalan her şey batı Afrika ülkelerinde anlatıldığı benzer şekilde yapılmakta. BAŞKAN: Teşekkür ederim öncelikle. Cumhuriyetine söz vermek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ: asalar İngiliz döneminden kalan yasalar olduğu için şirket kapanışları açısından Pakistan, Tayland gibi ülkelerin yasalarına benzer yasalardır,. Ülkemizde şirket kapanışları dört şekilde uygulanmaktadır. Birincisi mahkeme tarafından tasfiye edilme, diğeri gönüllü olarak tasfiye edilme, bir üçüncüsü mahkeme gözetiminde tasfiye edilme, sonuncusu da faaliyette bulunmayan şirketlerin sicilden çıkartılması şeklinde. Dolayısıyla mahkeme tarafından tasfiye dört şekilde olabiliyor. Örneğin şirketin iflasını açıklaması gibi bir karar, diğeri kuruluş genel kurul raporunun kayda sunulmaması halinde yine mahkeme karar alır, bir diğeri şirketin kuruluşundan itibaren bir yıl içinde işe başlamaması halinde ki bu özellikle halka açık şirketler içindir yine mahkeme karar alabiliyor. Ve üye sayısının yasal sayının altına düşmesi halinde mahkeme kararından tasfiye edilebiliyor. Gönüllü tasfiye ise iki şekilde yapılıyor. Bir üyelerin gönüllü tasfiyesi, diğeri alacaklıların gönüllü 93 tasfiyesi şeklinde. Üyelerin gönüllü tasfiyesi ise üç kısımda incelenebiliyor. Şirket tüzüğünde bir süre belirtilmişse o süre sonunda artık şirket ömrünü tamamlamış oluyor dolayısıyla üyeler tarafından tasfiyesi isteniyor. Ayrıca özel bir karar alırsa üyeler, ortaklar yine sicilden çıkabiliyor. Bir diğeri de şirketin, yükümlülüklerden ötürü yine tasfiyesi sağlanabiliyor. Birde alacaklıların gönüllü tasfiyesi var, burada direktörlerin borç ödeyebilme beyanını yapmadıkları durumlarda şirketin ortakları tasfiye kuralları gereğince tasfiye yapılırken belirtilen süre içerisinde borçlarını ödeyemeyecek durumda olduğunun anlaşılması üzerine alacaklılar gönüllü tasfiye kurallarını uygular.., Mahkeme gözetimine bağlı olarak tasfiyede herhangi bir şirketin gönüllü olarak tasfiye için bir karar aldığı durumlarda eğer yükümlülüklerin yerine getirilmediği anlaşılırsa mahkeme gönüllü tasfiye kurallarını burada uygular. Sonuncu olarak da faaliyette bulunmayan şirketlerin sicilden çıkartılması, buda birkaç şekilde yapılıyor. Şirketlerin bu kaydı herhangi bir şirketin faaliyette bulunmadığına dair bir bilgi alırsa, şirkete bir mektup gönderiyor, bir ay bekleniyor cevap alınmazsa on dört gün sonra tekrar aynı mektubu gönderiyor, yine cevap alınmazsa resmi gazetede bir duyuru yapıyor, üç ay sonrada sicilden çıkarabiliyor. Birde ortakların istemi üzerine, şirketin faaliyette olmadığını, aktif-pasifinin kalmadığını, üçüncü şahıslara da borcu yoktur diye şirketlerin bu kaydını bir bildirim yapıyor ve sicilden kaydı silinmesi isteniyor. Bu durumda resmi gazete de yayınlanıyor, yine üç ay bekleniyor, cevap alınmazsa, herhangi bir itiraz gelmezse sicilden çıkarıyor. KKTC’deki uygulama böyle teşekkür ediyorum. BAŞKAN- Teşekkür ediyorum. Sanıyorum Moritanya’dan bir soru var. Dilerseniz soruyu sorabilirsiniz. Buyurun lütfen. Teşekkür ediyorum sayın Başkan. Ben Togo delegesinin söylediklerine atıfta bulunarak Ticaret Bakanlığı yetkilileri ile ilgili söylediği noktaya değineceğim. Burada yükümlülükler Ohada anlaşması ile uygun mudur? Çünkü birinci bir aşama var, burada geçiş süreci ve disiplin süreci var acaba burada Ticaret Bakanlığı ve Jandarma gerekli koşulları, önlemleri alıyor mu, yoksa yetkililer, buraya müdahale mi ediyorlar? Soru için teşekkür ederim. Bir ihlal söz konusu olduğunda o zaman birinci aşamada şöyle oluyor. İdari belgelerin çekilmesi gerekiyor, geri alınması gerekiyor. Yani tasfiye sürecine 94 başlamadan evvel bu belgelerin alınması gerekiyor ve kapatılması gerekiyor, benim söylemek istediğim buydu. BAŞKAN: Türkiye’ye söz vermek istiyorum. Buyurun Lütfen. TÜRKİYE:Teşekkür ediyorum Başkan. Ülkemizde Anonim ve Limited şirketler bakımından tasfiye sürecini kısaca aktarmaya çalışacağım. Öncelikle sebeplerine baktığımız zaman esas sözleşmede şirketin bir süresi veya bir sona erme sebebi öngörülmüş olabilir. Bu sürenin dolması veya sebebin gerçekleşmesi durumunda şirket sona ermekte yada işletme konusu belirlenmiş olabilir bu gerçekleşmiş olabilir bu durumda şirketin devamına ihtiyaç bulunmayabilir ya da işletme konusunun gerçekleşmesi imkansız hale gelmiş olabilir. Bu durumda da bir sona erme gerçekleşmekte. Bunun dışında genel kurul kararıyla gönüllü bir şekilde şirketin sona erme kararı alınabilir ya da mahkeme tarafından iflasına karar verilebilir. Bir de kanunda görülen diğer haller söz konusu. Bunlara baktığımızda da organların eksikliği ve tamamlanamaması da olabilir. Yine genel kurul toplantılarının da yapılamaması bir diğer sona erme sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır. Sona erme durumunda, şirket sona erdiği zaman yönetim kurulunun bunu tescil ve ilan ettirmesi gerekmektedir. Şirket organlarının tasfiye yetkileri amacıyla sınırlı olmak üzere şirket tasfiyesinin sonuna kadar tüzel kişiliğini korumaktadır. Yönetim kurulu tasfiye işlerini yürütecek tasfiye memurlarını belirlemekte ve bunları tescille ilan ettirmektedir. Tasfiye memurlarının en az bir tanesinin Türk Vatandaşı olması ve yerleşim yerinin Türkiye’de olması gerekmektedir. Tasfiye memurları görevine başladığı zaman öncelikle şirketin durumunu incelemekte ve buna ilişkin envanterli bilanço düzenleyip, envanterli bilançoyu da genel kurulun onayına sunmaktadır. Onay sonrasında ise şirket envanterinde bulunan bütün mallara, defterlere, belgelere el koymaktadır. Bu süreçte eğer alacaklılar bilinmiyorsa alacaklıların hakları açısından, sicil gazetesinde veya internet sitesinde birer hafta ara ile üç ilan yapılmaktadır. Eğer adresleri biliniyorsa bu kişilerin taahhütlü mektupla alacaklarını bildirmeleri istenmektedir. Tasfiye sürecinde borçlar ödendikten ve pay bedelleri verildikten sonra kalan mal varlığı pay sahiplerine payları oranında dağıtılmaktadır. Ancak üçüncü ilandan bir yıl geçmedikçe kalan mal varlığı dağıtılamamaktadır. Ama mahkeme tehlikenin mevcut olmadığına karar verirse bu bir yılın beklenmesine gerek 95 bulunmamaktadır. Tasfiyenin sona ermesi durumunda gene sona ermenin tescili ilanı gerçekleşmektedir. Bunun dışında eğer mal varlığına başlamamış olursa bu durumda da tasfiyeden geri dönülebilme imkanı da bulunmaktadır. Teşekkürler. BAŞKAN:Uganda’dan herhangi bir açıklama var mı? UGANDA:Teşekkür ederim sayın Başkan. Pakistan’dan çok farklı değil Uganda da Burada öncelikle ticari sicil şirketin kapatılması ile ilgili olarak bir karar alması lazım Aynı zamanda resmi olarak bunu bildirmesi lazım ve sürecinde başından sonuna kadar denetlenmesi lazım Burada kapatma kararı talimatı da şirket tarafından alınan karar doğrultusunda gelmelidir. Ve yine bu işlemlerin sonuçlandırılması da ticaret sicil kaydı tarafından yapılmalıdır. Sanıyorum burada şirketlerin kapatılmasına ilişkin olarak farklı prosedürler hakkında gerçekten çok ilginç bir tartışma oluyor BAŞKAN: Evet bir soru vardı sanıyorum Cezayir’den bunu, sorunuzu sorarsanız onu öncelikle cevaplayalım. CEZAYİR: Teşekkürler sayın Başkan. Ben bir bilgiyi tamamlamak istiyorum. Daha önce ifade edilen bir mesele ile ilgili olarak. Ticaret sicil belgesi ticaret sicil merkezi tarafından verilmiyor. Ticaret sicil merkezi ticaret sicilini yani yargıçların verdiği kararı tutuyor. Ticaret sicili alınan kanat halinde verilen ticaret sicilini tüccarların mutlaka tutması, koruması gerekiyor ki aktivitelerine devam edebilsinler. Ulusal Ticaret sicil merkezimiz, gerek mahkeme kararıyla gerek gönüllü olarak bir şirket faaliyetlerine son verdiği zaman, ticaret sicilini siliyor. Şimdi biz şirket sahibinden Orijinal belgesini getirmesini istiyoruz. Yani kendi orijinal kopyasını istiyoruz. Ve onlar bu dokümanı getirdikten sonra biz o ticari sicil kaydını sildikten sonra kendilerine bir resmi kapanış belgesi veriyoruz. Böylelikle ticaret sicilinin silindiğine dair kendisine bir belge verilmiş oluyor. Bu şekilde ticaret sicili, kaydı silinmiş oluyor. Eş zamanlı olarak konu ile ilgili olarak SGK’yı bilgilendiriyoruz ve yetkili tüm birimler bu şekilde yani şirketin sicil kaydının silindiği ile ilgili olarak bilgilendirilmiş oluyor. Yani bizim ulusal ticaret sicil merkezimizin kapatma işlemindeki görevi açıkcası bu. Ulusal ticaret sicil merkezi veya diğer kurumlar gönüllü bir kapatma söz konusu olduğunda ticaret sicilini silebiliyor ama bu mahkeme kararıyla da yapılabiliyor. Şirket kapatma söz 96 konusu olduğunda diğer bir noktaya da deyineyim. Birkaç rakam vermiştim daha önce size Cezayir’de yılda yaklaşık yılda 80.000- 90.000 civarında şirket kapatılıyor. Bir şirket kapatıldığı zaman iki-üç şirket yerine açılıyor. Yani şirketlerin ölüm oranı bu şekilde. Bu rakamlara erişebilmek için yaklaşık 30.000 dolar maliyetli bir analiz gerçekleştirdik. Şirketlerin ölüm oranı nedir onu detaylı bir şekilde araştırıyoruz ve özellikle de şirketlerin kapanış nedenleri nedir onları da inceliyoruz ve bu konu ile ilgili çok daha sağlıklı istatistiklere ulaşmaya çalışıyoruz. Teşekkürler. BAŞKAN: Öncelikle Moritanya’dan bir soru var sonra ÇAD’dan sanıyorum. Buyurun Lütfen. ÇAD: Cezayir’li arkadaşım eşzamanlı olarak SGK, İstatistiki kuruluşlar ve vergiyle ilgili kuruluşların bilgilendirildiğini söyledi bunu on-line olarak mı yapıyorsunuz? Nasıl yapıyorsunuz acaba bu bilgilendirmeyi? Bir de şirketin kapatılmasının gerçek nedenlerini araştırıyorsunuz sanıyorum. Sayın delegenin de söylemiş olduğu gibi şirketleri kapanmaya iten nedenler nedir? Bunu araştırmak hakikaten çok önemli. Ve bu oranların bilinmesi tabi çok önemli. Özellikle de kapatılan bir şirketin yerine iki-üç şirket doğuyorsa bu rakamı biliyorsak diğer rakamları da tabiî bilmek ilgi çekici olur. CEZAYİR: Bilgi aktarımı ile ilgili sorunuzla ilgili olarak ulusal ticaret sicil merkezimiz ay sonlarında bir karar yayınlıyor, bir belge yayınlıyor. Bu belge içerisinde yeni şirketlerin kurulması, şirketler de meydana gelen değişiklikler ve kapanan şirketlerin bilgileri yer alıyor. Her ayın sonunda böyle detaylı bir belgeyi ulusal ticaret sicil merkezimiz 48 bölgedeki bürolarından bütün bilgileri alıyor ve bunları on-line olarak yayınlıyoruz web sitemizde. İkinci konu ile ilgili olarak evet araştırmaya devam ediyoruz. Bizim başlattığımız çalışma tabiî ki çok ilgi çekici bir çalışma bize çok önemli istatistiki bilgiler veriyor olacak, şirketlerin kapatılmasının nedenleri neler? Bunları araştırıyor olacağız. Bunları biliyor olacağız, bu araştırmanın sonunda. Çok sayıda kurum hakikaten bunun nedenlerini bilmiyor, ticaret sicil merkezi dahi. Şirket sahibindeki formda neden kapatıyorsunuz diye bir soru sorsak dahi, söylemiyor bazen şirket sahibi. Teşekkürler. 97 BAŞKAN: Sanıyorum bir soru vardı. Ve sanıyorum bu sorulan soruya da verilmiş olan cevap doğrudan cevaptı. Şimdi ÇAD’dan gelecek soruyu biz almak istiyoruz. ÇAD: Teşekkürler sayın Başkan. Ben bir açıklama yapmak istiyorum. Formla ilgili olarak, şimdi Ohara anlaşmasında üç tane form var gerçek kişiler için ve tüzel kişiler için üç tane ayrı form var. Bir şirket bir kişi gibi aslında yani bir kişiliği var. Doğuyor, gelişiyor ve yok oluyorlar sonra şimdi doğum noktasında, kurulum aşamasında bir form dolduruluyor gerçek kişi de olsa peodi isimli bir form dolduruluyor ve kuruluş ile ilgili bütün bilgiler yer alıyor. Eğer şirket ile ilgili bir değişiklik yapılmak istenirse mesela amacı, kaydı, sermayesi ile ilgili değişiklikler olabilir. P2 formunu dolduruyor gerçek kişiler, N2 formunu da tüzel kişiler dolduruyor. Yine şirket kapatılması söz konusu olduğunda başka bir form var bu sefer P4 ve N4 yani gerçek kişiler için P4, tüzel kişiler için N4 formu dolduruluyor. Yani toplamda Ohara anlaşmasında toplam altı form var doldurulması gereken üçü gerçek kişiler için üçü tüzel kişiler için teşekkürler. BAŞKAN: Teşekkür ediyorum. Gerçekten çok enteresan ilgi çekici bir tartışma oldu zamanlama açısından biraz geciktik ancak birkaç noktaya değinmek istiyorum bu tartışmalardan elde ettiğim birkaç noktaya değinmek istiyorum ve bunları belirttikten sonra bir sonraki oturuma geçmek istiyorum. Sanıyorum şirketlerin kapatılması aynen kuruluşunda yaşanan problemlerle üç aşağı beş yukarı aynı şekilde ve yine ticari sicil kayıtları var ve bu süreçlerde çok büyük önem arz ediyor. Ve şunu duyduğumdan çok memnunum. Süreçlerde, çalışmalarda, işlemlerde benzerlik var birçok ülke arasında. İşletmenin kuruluşunda ve kapatması aşamasında ve şunu anlamak çok önemli. Bir işletmenin kurulmasına olan yaklaşım ve bunun etkin ve verimli hale getirme işleme aynı şekilde kapatmada da olmalı bazen işletmelerin kapatılması gerekiyor ve olabilecek en kısa sürede bu işin özüne inilmesi lazım,. Buradaki en etkin yöntem ve varlıkların dağıtımı, bertarafı çok önem arzediyor. Ve son olarak şunu söylemek istiyorum ki bu şirketin kapatılması ile başlangıcı kim yaparsa yapsın alacaklıları olsun, şirket sahibi olsun fark etmez, en önemli şey burada prosedürlerin, süreçlerin çok iyi bir şekilde tanımlanmış ve şeffaf olması lazım ve her iki tarafında bu süreci bilmesi gerekir. Alacaklılar veya şirket sahipleri tarafından yapılacak olan bu çalışmalara ilişkin tabii ki bir çıkar söz konusu,bir kazanım söz konusu ancak şirketlerin kapatılması söz konusu 98 olduğunda belli süre için aktif değilse, bir şekilde herhangi bir nedenden dolayı kapatılması gerekiyorsa burada aktif yada proaktif bir şekilde sicil kaydına ilişkin bir işlem yapılması gerekiyor. Yani ticari sicil de bu şekilde işlemlerin görülüyor olması muhakkak ekonomiye katkıda bulunması lazım. Şimdi bu oturumu burada kapatmak istiyorum. OTURUM VI – YABANCI ŞİRKETLERE İLİŞKİN TİCARET SİCİLİ UYGULAMALARI BAŞKAN - Sonraki oturuma geçmek istiyorum burada bir sonraki oturumun gerekliliklerden bahsedeceğiz. Yabancı şirketlerin ve bunların şubelerinin veya ortak girişimlerle ilgili şirketlere yönelik olarak bir oturum olacak ve sanıyorum ülkeler arasında burada farklı uygulamalar olacak ve burada farklı uygulamaları sanıyorum duyacağız ve her delegeden bunu duyacağız. Sanıyorum şimdi Uganda ile başlayalım. Bu taraftan başlayalım ve Cezayir’e kadar da devam edelim dilerseniz evet Uganda delegesi sizinle başlayalım. UGANDA: Sayın Başkan tekrar teşekkür ederim. Uganda’da yabancı şirketler tabii ki var ve onların ticari sicil ile ilgili olarak Uganda da bir branc’leri yani bir şubeleri olabiliyor. Ve bunlar ortaklık yapabiliyorlar Ugandalılarla ve bununla beraber en son kategori ile başlamak istiyorum. Belli başlı gereklilikler yok, ülkeye gelebilirsiniz, pasaportunuzla kendi kimliğinizi tanıtabilirsiniz ve hangi alanda iş yapmak istediğinizi belirleyebilirsiniz ve burada bir mal edinme söz konusu olabilir ve burada Uganda dışında kurulan bir şirket olabilir ve bir ofis kuruyor olabilir. Ugandalı bir şirketin dışarıda bir ofis kurması söz konusu olabilir, bir şube kurabilir bunun için kendi ülkesinden ilgili operasyon sertifikasına sahip olması lazım ve kendi ülkesinde kuracağı şirketler gibi gerekli dokümanlara sahip olması lazım. Direktörler farklı ülkelerden olabilir. Aynı zamanda adreslere ilişkin doküman isteriz, bir form isteriz, bir şirket kurma konusunda bir doküman isteriz Uganda’da. Uganda’ya gelmeden önce bu işi yapacağınıza dair resmi dokümanlarınızı hazır etmeniz gerekir. Bu dokümanlarla bir gün içinde yabancı şirket kurulur, bir sertifika veririz, onlar burada kayıtlı hale gelirler. Delegelerin sunum yapılırken özellikle bu konuda sunumlarında herhangi bir sınırlama olup olmadığına dair bilgi vermesi faydalı olacaktır diye düşünüyorum ticari kuruluşların, işletmelerin kurulması ile ilgili olaraktan 99 yabancı kuruluşların ülkelerinde herhangi bir sınırlama varsa gerekçelerinden de bahsedebilirlerse iyi olur. bunların BAŞKAN: Şimdi Türkiye ile devam edelim lütfen. TÜRKİYE: Değerli katılımcılar öncelikle hepinizi saygı ile selamlıyorum. Ben İstanbul Ticaret Odasında hizmet veren İstanbul Ticaret sicil müdürlüğü yetkilisi olarak bugün sizlere Türkiye’de ticaret siciline ilişkin çok kısaca bilgi verdikten sonra yabancı sermayeleri uygulamaları hakkında açıklama yapacağım. Türkiye de ticaret sicili Gümrük ve Ticaret Bakanlığının gözetim ve denetimi altında odalar bünyesinde hizmet vermektedir. Ticaret sicil müdürlüklerinin görevlerine kısaca değinecek olursak, öncelikli olarak sicil kayıtlarını incelemeye açık bulundurma görevleri bulunmaktadır. Bu son derece önemli ve altı çizilmesi gereken bir nokta zira ilgisi olsun olmasın herkesin ticari sicil kayıtlarını inceleme ve bu kayıtlardan bilgi ve belge alma hakkı bulunmaktadır. Bir diğer görevi ticari işlerde güveni sağlama ve doğruluğu sağlama, başvuruların gerçeğe uygunluk araştırmasını yapma, mevzuata aykırılıklara engel olma olarak özetlenebilir. Ticaret sicilini şahıs firmaları ve şirketlerin ticari faaliyete başlamaları halinde kayıtları faaliyetin devamı sırasında kayıtlarında meydana gelen değişiklikler örneğin sermaye, adres, ortak ve yetkili gibi. Bu değişiklikler ile ticari faaliyetin sona ermesi halinde kaydın silinmesi işlemi mevzuatın öngördüğü usulle gerçekleşir. Ticari sicilinin kuruluş ve yapısı ile şirketler hukukuna yeni düzenlemeler getiren yeni Türk Ticaret Kanunumuz 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ülkemizdeki 238 sicil müdürlüğü arasında işlem hacmi en yoğun olan müdürlüktür. Ticaret sicil dosyalarımızı sicil numarası bazında kağıt ortamında sakladığımız gibi elektronik ortamda da saklıyoruz. Bu sayede İstanbul’un farklı hizmet noktalarında işlem yapma imkanına sahip olabiliyoruz. Çok kısaca günlük işlem sayılarımızı da tabloda gösteriyorum burada sadece kuruluşlara değineceğim. Günde asgari 160 şirket kuruluşu gerçekleştiriyoruz. Açıklık ilkesi gereğince biraz önce bahsettiğim sicil kayıtlarının açık olması ilkesi gereğince web sayfaları üzerinden de firmaların güncel bilgilerine ulaşma imkanı sağlıyoruz. Yani sicil numarası, unvanı, sermayesi, yetkilileri, ortakları ve sicile yapılan başvurularda dahil olmak üzere tüm güncel bilgilere web sayfa üzerinden erişim imkanı bulunmaktadır. Ayrıca yine web sayfasının sicil işlemlerini 100 kolaylaştırmak açısından bunu bütün ticaret sicil müdürlüğümüz ve Bakanlık web sayfası sağlıyor. Sicilde gereken evraklar, dikkat edilmesi gereken noktalar, istenen formlar ve karar örneklerine de yer veriyoruz. Yabancı sermaye işlemlerine geçtiğimizde, öncelikle söylenmesi gereken şu; yabancı yatırımcılar tarafından Türkiye’de doğrudan yabancı yatırım yapılması serbesttir. Yabancı sermayeli bir şirket kurmak veya Türkiye’de kurulu bir şirkete ortak olmak ya da Yurt dışındaki bir işletmenin Türkiye de şube açması mümkündür. Yabancı sermayeli şirket kuruluşların da öncelikle şirket türlerine değinmek istiyorum. Bunlar Ticaret Kanunumuz gereği Anonim, limited, Komandit ve Kollektif şirketlerdir. Kollektif ve Komandit şirketler şahıs şirketleri olup, ortakların sorumlulukları sınırsızdır. Limited ve Anonim şirketler ise sermaye şirketleridir ve kural olarak sorumlulukları ortakların koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır. Uygulama da en çok tercih edilen şirket türleri, anonim ve limited şirketlerdir. Yabancı uyruklu gerçek veya tüzel kişi Türkiye’de herhangi bir izin gerekmeksizin ve kısıtlama olmaksızın şirket kurabilmekte ve bu şirketin bütün ortaklarının ve yetkililerin tamamının yabancı uyruklu olması da mümkün bulunmaktadır. Yani ülkemizde yabancı sermaye ye uygulanan prosedür ve kurallar, Türk vatandaşlarına uygulan prosedür ve kurallarla aynıdır. Şirket sermayeleri nakdi veya ayni olabilir. Anonim ve Limited şirketlerde nakdi sermayenin dörtte birinin tescilden önce, kalanın ise yirmi dört ay içerisinde ödenmesi gerekir. Anonim şirketler asgari 50.000 sermaye ile kurulur, 50.000 Türk lirası sermaye ile, limited şirketleri ise asgari 10.000 Türk lirası sermaye ile kurulur. Sadece bir kişi ile de anonim ve limited şirket kurmak mümkündür. Ancak şirket unvanlarında, şirketin türünün ve faaliyet konusunun gösterilmesi zorunludur. Anonim şirketlerde yönetim kurulu tek bir üyeden oluşabilir elbette birden fazla da üye olabilir. Tüzel kişiler yönetim kurulu üyesi olabilirler ancak bu durumda adlarına imza atacak gerçek kişiyi belirlemeleri gerekir. Yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olma zorunluluğu bulunmamaktadır. Limited şirketlerde şirket ortaklarından en az birinin müdür olarak atanması gerekir. Tüzel kişiler müdür olarak atanabilir ancak yine burada da tüzel kişinin adına imza atacak gerçek kişiyi belirlemesi gerekir. Kısaca mevzuat hakkındaki bu ön açıklamadan sonra şirket kuruluşlarında, yabancı sermayeli şirket kuruluşlarında istenen evrakı kısaca saymak istiyorum. Öncelikle şirket ortakları veya vekillerince imzalanan ve bu imzaların noterde onaylandığı ana sözleşme, 101 örnekleri web sayfalarında yer alan yetkililerce imzalanmış bazı formlar, şirket yetkililerin noterde şirket unvanı altında düzenlenmiş imza beyannameleri, anonim şirketlerde pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyesinin, limited şirketler de ise pay sahibi olmayan müdürün görevi kabul ettiğine ilişkin beyanları ve özel izne tabi bazı anonim şirketlerde örneğin bankacılık gibi bu özel izin yazılarının ibrazı halinde ticaret sicil müdürlüğüne başvurulduğu gün kuruluş işlemi tamamlanmaktadır. Şirket kuruluşu dışında yabancı sermayenin Türkiye’de mevcut bir şirketin hisselerini devralması da mümkündür. Limited şirketler de hisse devrinde şirket ana sözleşmesinde aksine bir düzenleme yoksa şirket genel kurulunun bu hisse devrini kabul etmesi ve hisse devrinin ticaret siciline tescil ettirilmesi gerekir. Anonim şirketler de ise genel kurulunun kabulü zorunluluğu bulunmadığı gibi ticaret siciline tescil edilmeksizin hisse devri gerçekleşmektedir. Son olarak yabancı sermaye ile ilgili merkezi yurt dışında bulunan bir işletmenin Türkiye’deki şube açılışından bahsetmek istiyorum. Merkezi yurt dışında bulunan bir şirket Türkiye’de şube açmak istediğinde kısaca şu evrakları sicil müdürlüğümüze ibraz etmesi gerekir. Merkezi işletmenin güncel sicil kayıtlarını içeren belge ve şirket sözleşmesinin noter onaylı örneği ve Türkçe çevirisi, merkezin yetkili organı şube açmaya ilişkin kararı ve bu kararda şube yetkilisinin de belirlenmesi gerekir. Şube yetkilisinin yetkilerinin kapsamına ilişkin vekaletname ayrıca merkez yetkililerince imzalanmış bulunan ve merkez firmanın ünvanı, türü, işletme konusu, sermayesi, tabi olduğu hukuk gibi bilgileri içeren bir beyanın verilmesi gerekiyor. Ayrıca ticari işletmenin merkezinin bulunduğu kaynak ülke hukukunun şube açacak işletme için tescilde aradığı şartların yerine getirildiğini ve gerekli belgeleri gösteren ilgili makamdan alınmış yazı ve varsa kaynak ülke hukukunda şube açılışı için gerekli olan diğer evraklar, şube yetkilisinin noterde onaylanmış imza örneği ve yerleşim yeri Türkiye’de olan yetkili için ikamet izni. Son olarak yabancı sermaye işlemleri ile ilgili belirtilmesi gereken husus, yurt dışından gelecek olan bütün belgelerin noter onaylı veya Türk konsolosluğu tarafından onaylanmış ve Türkçe tercümeli olarak sicil müdürlüklerine ibrazı gerekmektedir. Teşekkür ederim. BAŞKAN: Teşekkür ediyorum. Ancak bir soru var. Sanıyorum bu sunum tüm delegelere verilecektir değil mi? Dolayısıyla detayları daha rahat bir şekilde görülebilecektir, bu şekilde dağıtılırsa. 102 BAŞKAN: Oturma iznine sahip olmayan herhangi bir yabancı nasıl bir şirket kurma imkanına sahip olabilir? TÜRKİYE:. Sadece yabancı ülkede bulunan şirketin, Türkiye’de şube açması durumunda yerleşim yeri Türkiye’de olan tam yetkili bir vekilin olması gerekir. Ancak siz şirket kurmak istediğinizde ikameti Türkiye’de olan bir yetkili belirleme zorunluluğunuz yok. Veya mevcut bir şirketten hisse devri almak istediğinizde de böyle bir zorunluluk yok. BAŞKAN: Şimdi ben yabancıyım, gelip burada bir şirket açmak istiyorum. Benden ikamet istediğiniz zaman ben nasıl şirket açarım. Önce sana ikamet izni verecekler ondan sonra iş izni alacaksınız. İkamet olmadan nasıl şirketi kuracaksınız? TÜRKİYE: Doğrudan yabancı yatırımlar kanunu isimli bir mevzuatımız yanılmıyorsam 2004 yılında yürürlüğe girdi. O kanundan önceki uygulamalarla sonraki uygulamalar farklı. Bu kanun yürürlüğünden sonra böyle bir zorunluluk yok. Ben İstanbul ticaret sicil müdürü olarak her gün onlarca yabancı sermayeli şirket tescili yapıyorum ve ben böyle bir belge aramıyorum. Şirketin ortaklarının tamamı yabancı uyruklu olabiliyor ve o ortaklarının adresleri ana sözleşmede yurt dışı adresi olarak gösterilmiş olabiliyor. Konu çok net. Sağ olun. Teşekkür ederim. BAŞKAN: Moritanya’dan bir soru var sanıyorum. MORİTANYA: Her şeyden önce bu açıklamaya teşekkür ediyoruz. İki sorumuz var. Evet şimdi Türkiye’de bu kabul edildi dediniz kanun, Ticaret kanunu ile ilgili bir sorum var. Acaba bunun bir kopyasını Fransızca olarak alabilir miyiz? Bu mevcut mudur?. Ticaret kanunumuzu gözden geçiriyoruz. Sözleşme, akitlerle ilgili kanunumuzu gözden geçiriyoruz. Bizim için çok faydalı olacaktır sizin ticaret kanununuzu incelemek, sizin bu alandaki deneyiminizden faydalanmak isteriz. TÜRKİYE: Fransızca olarak benim elimde yok. İngilizce ve Fransızca olarak yakında hazır olacaktır. Bir şey ilave etmek isterim. Bütün kanunun Fransızcaya tercümesi yok. Bir kısmının İngilizceye tercümesini yaptırdık. Fakat Türkiye’de şirket kuruluşuna, şirket işlemlerine ilişkin İstanbul Ticaret Odasının hazırladığı 103 yayını ulaştırırız. Ama iletişim kurarsak, her alanda istişare ile katkı sağlamaya çalışırız. BAŞKAN: Bir soru daha var sanıyorum. Sorunuzun herkese hitap etmesini rica edeceğim. Eğer daha sınırlı bir soru ise daha sonra belki konuşabiliriz. CEZAYİR: Hanımefendi bu güzel sunum için çok teşekkür ediyorum. Ben Türkiye’de ikamet etmeyen ama burada temsilcilikleri olan yabancı şirketlerin, irtibat büroları olan şirketlerin durumunu merak ediyorum. Cezayir’de de var böyle şirketler. Yani şirketlerini burada temsil etmek isteyen şirketlerin, bu durumda statüleri nasıl oluyor? Nasıl bir süreç işliyor.? Teşekkür ederim. TÜRKİYE: Türkiye’de ticari faaliyet yürütmeyecek sadece irtibat ofisi olarak çalışacak, ticari siciline kayıt olmaksızın Hazine Müsteşarlığından izin almak kaydıyla ofis açmaları mümkün. Onun prosedürü daha kolay, daha sade. Sadece Müsteşarlığın istediği belgelerle müracaat edilmesi yeterli. BAŞKAN: Teşekkürler. Şimdi bir sonraki delegeyle devam edeceğiz., Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile devam edeceğiz. KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ: Tekrar Merhaba. Ülkemiz küçük olduğu için, yabancı sermaye kısıtlaması vardır. Öncelikle şunu söyleyeyim. Yabancıların KKTC’de üç şekilde müdahil oldukları durumlar var. Bir tanesi şube şeklinde yani kendi ülkelerinde kurulmuş şirketlerini KKTC’ye getirmekle ilgili. Bir diğeri yeni şirket kuruluşu ile ilgili ki burada tamamen yüzde yüz yabancılar da ortak olabiliyor veya yerli birisiyle de olabiliyor. Bir diğeri de kurulmuş herhangi bir şirkete ortak olabiliyorlar. Burada dikkat ettiğimiz noktalardan bir tanesi yabancı kişilerin veya tüzel kişilerin KKTC’de şirket kurarken sermayelerinin en az 100.000 Amerikan doları karşılığı TL olması gerekiyor. Burada yabancıya düşen pay, herhangi bir bankada, KKTC’de kurulmuş herhangi bir bankada bloke edilmesi, kurulduktan sonra o paranın serbest bırakılmasıdır. Yabancı şube dediğimiz olayda herhangi bir sermaye söz konusu değildir. Kendileri isterse onu beyan edip getirebiliyorlar, ama orada serbesttir. Yine ortaklıklarda herhangi bir yabancının ülkemizde kurulu bir şirkete girerken yine sermayesi ödenmiş olması gerekiyor. Burada istenilen belgeler şöyle sıralayabiliriz. Yeni kurulacak şirketlerde işte ana sözleşme, tüzük olayı var. Üç tane formumuz vardır. İşte adresini belirten, bir tanesi kuruluş beyannamesi bir diğeri de 104 yönetim kurulu üyeleri ki bu yönetim kurulu üyeleri hepsi yabancıda olabiliyor. Yine şahıslardan, yabancılardan pasaport, nüfuz cüzdanı isteniyor. Birde yönetim kurulu üyesi veya üyeleri kimler olacaksa onlardan KKTC’deki vergi dairesinden vergi güvenilirlik belgesi isteniyor. Yeni kurulu şirketlerde birde Ekonomiden sorumlu bakanın onayı gerekiyor. Tabii ki bu kanunlar şu anda değişmek üzeredir. Bunlar kaldırılmak üzeredir. Yabancı şube dediğimiz denizaşırı şirketlerde de bakanlar kurulu kararı gerekiyor yalnız buda değişmek üzeredir. Çok kısa bir süre sonra tamamen kaldırılacak ve serbest olacak. Yine üç tane formumuz var orada yönetim kurulu üyeleri kimler olacak, adresi nerede olacak? Ve kuruluş beyannamesi. İstediğimiz belgeler işte, kendi ülkesinde ki ana sözleşmesi tüzüğünü istiyoruz artı yönetim kurulu üyelerinin listesi nedir, hissedarlar listesi nedir, birde karar istiyoruz. Kararda KKTC’de hangi maksatla bir şube açılacağına dairdir. Bunlar geldikten sonra Bakanlar Kurulu’na havale ediyoruz. Oradan onay çıktıktan sonra şirket tescil ediliyor, kendilerine tescil belgesi veriliyor. Hisse yeni bir kurulmuş bir şirkete hissedar olmak için hisse senedi gerekiyor. Yine kişilerin pasaportu veya nüfus cüzdanı yönetim kurulu kararı gibi yine burada da ilgili Bakan’ın onayı gerekiyor. Biliyorum bunlar birazcık şey sanki geri kalmış gibi ama maalesef eskiden gelen yasalar, hepsi değişecek teşekkür ediyorum. BAŞKAN:Teşekkür ederim. Ben bir başka ricada bulunmak istiyorum sonraki gelecek olan delegelerden. Bu prosedürler özellikle yabancı şirketlerle ilgili olarak, web sitelerinde herhangi bir şekilde bu konularla ilgili olarak bilgi veriliyorsa o zaman diğer delegeler bunları web sitelerinden öğrenebilir mi? Bunu da belirtmelerini rica edeceğim. Böylelikle yabancı kurumlarla ilgili daha detaylı bilgi web sitesinden elde edilebilir. Şimdi Togo ile devam ediyoruz. TOGO: Teşekkür ediyorum sayın Başkan. Togo’da yabancı yatırımın üç özelliği var. Öncelikle yeni kuruluşlar bir yabancı şirket kurmak istiyorsa bir dosya sunması gerekiyor. Ve bunun içinde aynı zamanda bir oturma izni sunması gerekiyor. Buda polis merkezinden alınması gereken bir oturma izni olmalı. Bu oturma izni kendisine temin edilmiş olmalı bunun haricinde aslında ödenmesi gereken miktarda aynı sadece 5.000 Frank’lık bir fazlalık var. Mesela bir yerli şirket 4.400 Frank ödeyecekse, yabancı şirkette benzer bir rakam ödeyecektir. Bir Togo vatandaşı 1.850 öderken, yabancılarda 6.250 Frank ödemesi gerekiyor 105 yani 5.000 Frank’lık bir fark var bir şirkette buraya tabii tüzükleri de eklemek gerekiyor. Tıpkı Togo’luların yaptığı gibi bir noter tarafından yazılmış olması gerekiyor. Bu da yeni şirket kuruluşları ile ilgili gerekli belgeler. Bir ikinci kategori daha var oda şubeler. Yani mesela Türkiye’de mevcut bir şirket var, ve bu şirket ikinci bir faaliyeti de Togo’da sürdürmek istiyor yatırım bu şirketten yapılıyor ama Togo’ya yerleşmek için tıpkı yepyeni bir şirket kurarmış gibi hareket ediyorsunuz. Sadece yabancı şirket tarafından yatırım yapılıyor burada dosyada pasaportun kopyası, oturma izni, oturma belgeleri sunulması gerekiyor. Üçüncü bir kategori daha var burada da yine temsilcilikten farklı olarak bir şube açılacak olursa ana şirketin tüzükleri buraya dahil edilmeli. Kısaca sizlere takdim edebileceğim yabancı şirketlerin yatırım koşulları bunlardır. Eğer sorularınız varsa daha detaylı açıklayabilirim. Teşekkürler. BAŞKAN: Teşekkür ediyorum. Tayland. TAYLAND: Teşekkür ederim sayın Başkan. Tayland’da yabancı şirketlerin kuruluşları 1999 sayılı kanuna dayalıdır. Ve bu yasaya göre eğer yabancının yüzde onbeş oranında bir payı varsa o zaman bu şekilde bir kuruluş yapılabilir..Yerli şirketlerle yabancı şirketler arasında kayıtlı ilgili bir fark bulunmamaktadır. Bununla beraber 1999 sayılı yasaya göre bazı iş alanlarında yabancıların faaliyette bulunabilmeleri için Bakanlar Kurulunun onayıyla Ticaret Bakanlığından izin ya da Yabancı Yatırım Komisyonu onayıyla İş Geliştirme Departmanından izin almaları gerekmektedir.1999 sayılı yasaya göre işletmeler iki gruba bölünebilir. Birinci grup iş alanlarında yabancılar, faaliyette bulunamazlar. İkincisi ise ulusal güvenliğe aykırı faaliyetlerde bulunamazlar. Örneğin mesela yine sağlığa zararlı ürünler ve finansal anlamda otelcilik işletmesi ile ilgili çalışmalar yapamazlar. Bununla beraber minimum düzeyde sermaye gereksinimi de bulunmaktadır. 3.000.000baht’lık bir sermaye ye ihtiyaç duyulmaktadır. Eğer listenin dışında bir işletme kurulması söz konusu ise o zaman 2.000.000 baht’lık bir yatırım gerekir. Yine yabancılar Tayland’da şube açmak istiyorlarsa yine aynı gereklilikler söz konusudur. Bununla beraber ekstradan başka dökümanlara da ihtiyaç duyulmaktadır. Yani işletmeci veya iş sahibinin bir mahkeme kararı getirmesi gerekir. Web sitemizde başvuru ile ilgili olaraktan bu bilgiler yer almaktadır. Biraz önce verdiğimiz adreste bulabilirsiniz. Çok teşekkür ediyoruz. 106 BAŞKAN: Sierra Leone’yi dinliyoruz. SİERRA LEONE: Teşekkür ediyorum. Sayın Başkan. Yabancı yatırımlarla ilgili 2007 yılında kabul edilen anlaşmaya dayalı olarak, yabancı yatırımı söz konusu olmaktadır. Şirketlerin kurulmasıyla ilgili olarak şirket paydaşlarının isimleri, bunların milliyeti, ve adresleri vesaire gibi bu yasanın öngördüğü özel dökümanlar var. ve İstenen yasal dökümanlar bunlardır. . Bununla beraber bu şirketlerin belli başlı özelliklere sahip olmaları gerekir. Bunların içerisinde yine aynı şekilde paydaşların, iş sahiplerinin, yönetim kurulu bireylerinin hepsinin bilgilerinin yer alması lazım. , Sicil kaydı için yabancı yatırımlı şirketler bunların onaylı kopyalarını veriyorlar. Yine şirketten sorumlu olan kişinin adresini veriyorlar. Sierra Lione’de olacak olan kişinin ismini ve yerel adresi veriyorlar. Yeni direktörlerin isimlerinin ve adreslerinin yer aldığı bir liste sunuyorlar. Bu bilgilerin Onaylanmış bir kopyasını da sunuyorlar. Bu abonelerin veya paydaşların imzalarının noter onaylı olması gerekiyor. Bu dokümanlar çok büyük önem arz etmektedir ve bu şekilde gönderilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda yerel şirketlerde yer alan yabancılarda söz konusu oluyor. Böyle olduğu zamanda yabancı paydaş veya ortağın yine noter onaylı bir imza sirkülerinin olması gerekiyor. Yabancı şirketlerin ana ofisleri ülkemizde olabiliyor veya şube açabiliyorlar. Ancak bunlarla ilgili olarak bahsedilen dokümanları sunmaları gerekiyor. Yine ticaret kanununa veya işletme kanununa göre resmi olarak kayıtlı olmayan işletmeler faaliyet gösteremiyorlar. Dolayısıyla yabancı sermayeli şirketlerin de bir kaydının olması gerekiyor. İkamet belgesiyle veya çalışma belgesi ile ilgili olarak şunu söyleyebiliriz ki Sierra Leone’de bir ikamet izni olması gerekiyor ve çalışma izni ve ikamet belgesi alması gerekiyor ki bu kişiler iş yapabilsinler. Bu arada minimum sermaye ve işler arasında da herhangi bir ayrım söz konusu değil. Teşekkür ediyorum beni dinlediğiniz için. BAŞKAN: Teşekkür ediyorum. Şunu söylemek istiyorum, bu oturumu 1’e kadar uzatacağız. Daha sonra 1’de yemeğe çıkıyor olacağız. Herkesin uygulamalarını sunma fırsatı olmasından emin olmak istiyorum. Eğer bitiremesek 2’den sonra devam edeceğiz. Dolayısıyla şimdi Senegal’le devam etmek istiyoruz. Ve Delegeye şunu sormak istiyorum özellikle hangi düzeyde yabancı katılımının ve şirket kurulumunda ne tür uygulamalar var ondan bahsetmenizi rica edeceğim. 107 SENEGAL: Sayın Moderatör, Sayın Başkan. Ohada ‘nın öngörmüş olduğu şartlar, yani yabancı şirket kurulumu ve yabancı sermaye ile ilgili birtakım düzenlemeler var ama bunun yanında Senegal ile ilgili bir takım özel düzenlemeler de var. Burada yabancı sermayeyi çekmek için yaptığımız düzenlemeler var. Çok fazla zamanımız olmadığı için hızlı gitmeye çalışacağım. Benim meslektaşlarım da zaten eklemeler yapacaklardır Ohada ile ilgili olarak. Şimdi Ohada anlaşmasında öngörülmüş olan bir takım zorunla şartlar var. Yabancıların şirket kurması ile ilgili olarak. Yabancılardan bir adli sicil kaydı isteniyor. Yani kendi geldiği ülkedeki adli sicil kaydını biz görmek istiyoruz. Orada kurmuş olduğu şirket batmış mı? İflas etmiş mi? Etmemiş mi? Onu anlamaya çalışıyoruz. Yine noter den belgeler, banka belgeleri yine noter onaylı, ana tüzük, şirketin ana tüzüğü, ticaret sicilinin kaydı ve şirketler kütüğü kaydını istiyoruz. Adresinine ve resmi gazetedeki ilana ihtiyacım oluyor açılış için. Senegal’de biraz süreci kolaylaştırmak için birtakım değişiklikler yaptık biz düzenlemelerde. Yatırım ajansımız aslında bütün bu formalitelerle ilgileniyor. Sicil kaydı ve sermaye belgesi ve noter belgeleri dışında bütün süreçle yatırım ajansımız ilgileniyor. Şirket kurmanın bir ücreti var 10.000 Frank gerçek kişiler için, 25.000 Frank’ta ticari, fikri, sinai haklar kurumuna yapılacak olan 25.000 Frank’lık bir ödeme var. Ticari aktivite söz konusu değilse eğer, yani 10.000 Frank Fikri, sinai haklar yönetiminden sorumlu kuruma ödeniyor. Birde anonim şirketle ilgili ve limited şirketlerle ilgili bir takım uygulamalarımız var biraz farklılık gösteren. Şimdi Ohada bölgesinde şöyle bir düzenleme var. Ülkeye gelen şirketin Ohada anlaşmasında belirlenen şirket tiplerine uyması gerekiyor. Yani Ohada bölgesinde bir şirket kurmak için yani doğası ne olursa olsun herhangi bir şirket kurmak için ve uyruğuda ne olursa olsun kurucu kişilerin Ohada anlaşmasına göre kurulacak şirketin ya kolektif şirket ya komandit şirket ya limited şirket yada anonim şirket veya katılım ortaklığı yada ekonomik çıkar grubu türleri altına kurmasını istiyor. İşte Ohada’nın tanımış olduğu şirket tipleri bunlar ve uyruğu ne olursa olsun şirketi kuran kişinin şirketin tipi, türü mutlaka bu türlerden birine uymak durumunda. Anonim şirket ve Limited şirket arasında kayıt masrafları ile ilgili bir fark var. Anonim şirketler ve Limited şirketler için 25.000 Frank ve 10.000.000 Frank gibi düşünün yani Euro olarak ne yapıyor bilmiyorum ama 10.000.000 Frank. Ve bu kayıt ücreti sermayenin yüzde biri. Eğer 10.000.000 Frank’ın üzerinde bir sermaye söz konusu ise yüzde biri. Birde tabi noter masrafları var. Limited şirketler için 350.000 Frank, Anonim şirketler içinde 670.000 Frank gibi bir rakam. Şimdi bunlar Ohada ile düzenlenmiş olan kurallar. Biz bu adli sicil haricinde herhangi bir fark gütmüyoruz, bizim ülkemizde şirketlerin kurumu ile ilgili olarak. Senegal’de belirlediğimiz bir sınırlama var. Belirli meslekler ile ilgili özellikle ulaşım ve fırıncılık alanlarında bu alanlarda sadece Senegalliler aktivite yapabilirler, faaliyet sürdürebilirler, 108 yabancılar bu alanlara giremez. Son olarak sayın başkan şunu da ifade etmek isterim ki, şubelerle ilgili de bir takım düzenlemelerimiz var Ohada’da şubelerin 2 yıllık bir süresi oluyor. 2 senenin sonunda şirketin şubesinin başka bir şekil alması gerekiyor. Yani şube statüsünden çıkması gerekiyor. Bununla ilgili birtakım düzenlemeler var. Ohada içerisindeki taraflar ulusal otoritenin bu şubenin kurulumunu, kurulum süresini sonsuz olarak ta belirleyebilir. Yani eğer üye ülkeyi Ohada ya üye ülke istiyorsa şubenin süresini sonsuz olarak ta belirleyebilir. Teşekkür ediyorum. Sayın Başkan. BAŞKAN:Teşekkür ederim. Şimdi Filistin’e geçmek istiyorum. Ve delegeye kısa bir sunum yapmasını rica ediyorum ki ve böylelikle herkese sunum fırsatı vermiş olabilelim. FİLİSTİN: Filistin’de yabancıların yatırımları iki şekilde olur. Birincisi birey olarak ulusal yönetim ticaret bakanlığına bir talepte bulunur. Yerel bir şirketle ortaklık halinde çalışabilir, şirket kurabilir. Fakat Yabancı bir şirket tesis edilmek isteniyorsa şunları iletmesi gerekiyor. Her şeyden önce kendi şirketinden, ana şirketinden bir yapacak bu talepleri iletecek ve bir evrakların olması gerekiyor. Bu da ilgili formları doldurduktan sonra Bakanlara iletilir. Ve bunlar kabul edildikten sonra bunun aslında aynısı usüle uygun bir şekilde parafe edilmiş olan dış ilişkiler, Dış işleri bakanlığından ve kendi elçiliğimizden onaylı belgeler alınır, iletilir. Diğer bir taraftan aynı şirketin ana ülkedeki şirketin bütçesinin ibraz edilmesi gerekiyor. Ve biz iletildikten sonra bu ticaret sicilinde kendisine bir numara Filistin’de faaliyet göstermek üzere bir izin verilir. Tabii ki bu Filistin içerisinde selahiyetleri o temsilcisi belirlenmesi gerekiyor. Tabii ki elektronik ortamda da ve İngilizce de belirlenmiş olan internet üzerinden ona iletilir. Teşekkür ederiz. Yani bir bütçe belirlenecek ve ne tür bir bütçe sunulması gerekiyor? Ne tür bir bütçeden bahsediyorsunuz? Bütçe sunulmasından bahsettiniz. Bu bütçe nasıl olmalı? Belirli bir nedenden dolayı tercüme durdu. Tekrar edebilir misiniz? Lütfen sorunuzu. Sorunuzu lütfen tekrarlar mısınız? Pakistan’a isterseniz. Pakistan ile devam edelim. Ve daha sonrasında sanıyorum bu soru bir daha sorulacaktır. Şimdi Pakistan ile devam edelim isterseniz. Teşekkür ederim sayın başkan. Yabancı şirketlerin kurulumu Pakistan’da yerel şirketlerle birlikte olabiliyor veya kendi başına olabiliyor. Öncelikle yabancı şirket yatırım kuruluşuna gitmesi gerekiyor ve durumunu anlatması gerekiyor 109 aslına bakarsanız bu sınırlı bir durum değil ama sadece güvenlik amacıyla bu şirketin kontrol edilmesi gerekiyor. Yani bu uygun mudur? Değil midir? Pakistan’a gelip gelmemesi ve yine yatırım kurulu Pakistan’da bu kurulumun olup olmamasında karar veriyor ve otuz gün içerisinde Pakistan’da bu işlerin incelemesini yapan komisyona gitmesi gerekiyor yabancı şirketin ve bu şirketin bir ofis mi olacak? Şube mi olacak ve ne olacağına dair,şirketin ne olacağına dair belirleme yapıyoruz ve bağımsız bir şekilde çalışması konusunda neler yapılabilir ona bakıyoruz ve burada önemli adımlar atılması gerekiyor. Tabii bir tanesi ismin bulunması, söz konusu ismin belirlenmesi ve istiyoruz ki ismin yanıltıcı olmaması lazım ve uygunsuz olmaması gerekiyor ve yine kültürel değerlere zarar vermiyor olması gerekiyor. Ve istediğimiz dokümanlar ise yabancı şirketlerden istediğimiz dokümanlara bakacak olursak bunlar onaylanmış belgeler, bunlar ana sözleşmeler ve yine ve şirketin herhangi bir genel sekreterliği varsa genel sekreterliği ile ilişkin bilgiler yine hizmeti gerçekleştirecek olan Pakistan’da hizmet verecek olan kişilere ilişkin bilgiler ve otorizasyon yani yetkilendirme mektubu ve bununla beraber yabancı şirketin bu yetkiyi verdiği kişiye vermiş olduğu yetki belgesi ve bununla beraber 250 dolarlık bir ücret karşılığında normal bir şirket için 250 dolar ama başka bir şekilde yapılacak olan şirket için 500 dolar’lık bir ödeme yapması gerekiyor sanıyorum çok önemli ki farklı ücretler var ücretlerin on-line yapılması ve manuel olarak yapılan başvurularda farklılıklar olabiliyor. Çünkü on-line başvuru olduğu zaman daha az kaynak oluyor destekleyici yardım anlamında aynı zamanda insanları internet kullanmaya teşvik ediyor dolayısıyla ücret daha ucuz oluyor. Biraz önce ifade ettiğimiz üzere 250 dolarlık başvuru manuel, online yapılınca 500 dolar ise on-line olmayan başvurular için. Şimdi şu anda yabancı dokümanlar için Arapça’dan başka dile yapılacak çevirilerde onaylı olup olmaması, noter tasdikli olup olmaması konusunda bir çalışma var mı? Onu sormak istiyorum. BAŞKAN : Şimdi bu arayı ben bazı anonslar yapmak için kullanmak istiyorum. Bugün saat:14.00’e kadar odalarınızı boşaltmanız gerekiyor, lobiye bagajlarınızı bırakabilirsiniz. Bununla beraber şunu ifade etmek istiyorum öğleden sonraki sunumlar da dahil olmak üzere bütün sunumlar ve fotoğraflar usb lere yüklenerek sizlere verilecektir. Yarın otel’den ayrılma saati ise 14.00’dir. Lobi’ye bagajlarınızı bırakabilirsiniz. Transfer otelden gerçekleştirilecek. Bundan sonra ise uçuş saatinize göre bunu ayarlamış olabilirsiniz.Şimdi Umman ile 110 devam edelim. Ve ben tekrar sorumu tekrarlamak istiyorum çeviri yapılmadıysa. Burada yabancı dillerde noter tasdikli veya tasdikli çeviri olup olmadığına dair bir gereklilik var mı? Bunu sormak istiyorum. UMMAN : Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Ortak bir kuruluş anlaşmasından bir suret istenir ki bu şirket ortak olup olmadığına emin olmak için aynı zamanda tercümesini de istiyoruz tasdikli tercümesi bu tercüme Umman ülkesinde olabilir ki bu daha tercih edilir. Devam edebilir miyim? Umman’da yatırım yapmak için kanunen ticari işletmeler Umman vatandaşları ile işbirliği yapabilir. Onlar 70.000 Dolar olmalıdır. Umman’lı ortağın daha fazla hissesi olması gerekiyor. Eğer 70’den fazla ortak olursa o halde direk Bakanın onayı gerekiyor. Eğer bu şartlar olursa yüzde yüz yabancı yatırımcı yatırım ortak kurabilir oda bakanlık onayı gerekiyor. Oda o proje sanayi alanında ve özellikle Umman’da az gelişmiş sektörlerde olması gerekiyor. Aynı zamanda körfez ülkeleri yardımlaşma konseyi arasında eş zamanlı bir sözleşme vardır. Yabancı yatırımcılar Umman aynı zamanda Amerika ile birlikte bir anlaşması var. Oda vatandaş gibi aynı şartlarla şirket kurabilir Amerikalılar, körfez ülkeleri. Bu arada, Körfez Ülkeleri Dayanışma Anlaşması yanı sıra ABD ile Anlaşma uyarınca, yabancı uyruklu şirket kurmak için izin verilir. BAŞKAN : Teşekkür ederim. Nijer. NİJER : Teşekkür ederim Sayın Başkan Nijer’de çok az farklılık var. Yabancı bir şirketin ticari sicil kaydıyla yerli bir şirketin ticari sicil kaydı arasında çok az farklılıklar bulunuyor. Öncelikle bir faaliyet izni olması gerekiyor, yabancılar için bu faaliyet izni eskiden vardı ama artık Nijer’de bu uygulanmıyor. Yabancı bir firma eğer Nijer’de yatırım yapmak istiyorsa, yine ortakların medeni belgelerini sunması gerekiyor, yine noter tasdikli kaydı sunması gerekiyor. Orada mevcut olmayan ortakların temsilcilerin isimlerinin belirtilmesi gerekiyor, yine aynı şekilde bir kira kontratı olması gerekiyor. En az 10.500 Frank tutarında olmalı. Yine bir faaliyet izni daha önce söylediğim gibi. Ama talepte bulunan kişinin medeni hali, kimlik bilgilerinin sunulması gerekiyor. Aynı zamanda şirketin tüzüklerinin birer kopyası temin edilmeli. Ve yine kira kontratı ile ilgili damga pulu masrafları da oluyor. Bunlar da 10.500 Frank civarındadır. Aslında bu bizim kendi şirketlerimize uyguladığımız vergilerle aynıdır. Bu sabitlenmiş bir fiyattır. 6.500 Frank sayfa başınadır. Teşekkür ederim. Evet bitirdim Sayın Başkan. BAŞKAN: Teşekkür ediyorum. Şimdi artık bir kısa ara verelim 1 saat boyunca ve öğle yemeği sırasında mevkidaşlarınızla konuşmanızı tavsiye ederim ve 111 sanıyorum saat:14.00 de geri gelmiş olacağız. Kulaklıklarınızı çıkarmadan önce çıkış yapmayı unutmayın diye hatırlatma yapmak istiyorum. Bugün ayrılacak olan katılımcılar için lütfen otelden çıkış yapmayı unutmayın. Bugün çıkış yapacak olanlar yani bugün gidecek olanlar Check out yapıyor değil mi? Evet. BAŞKAN: Şimdi geç kalmamak üzere başlamayı öneriyorum. Bir sonraki konuşmacı Mozambik’ten olacak ve yabancı şirketlerin kuruluşundan bahsedecek. MOZAMBİK: Teşekkür ederim. İyi öğleden sonraları. Mozambik’te farklı uygulamalar var ulusal şirketlerin ve yabancı şirketlerin kurulması ile ilgili olarak. Yabancı şirketlerden beklenen dokümanların yabancı bir şirketin kurulması aşamasında istenmesi söz konusu ve Mozambik’te istenen belgeler şu şekilde: Pasaport, iş vizesi, ikametgah adresi veya ikametgah belgesi ve bununla beraber Mozambik’te ekonomik faaliyette bulunabileceğine dair bir yetki belgesi ve bununla beraber sicil kaydını yapan ofisin beklediği belgeler de yine bu belgelerle sayacağım belgeler doğrultusunda gerekmektedir. Ticari sicilinin bulunması, ticari sicil dokümantasyonunun olması ve bunların fotokopilerinin olması ve kendi ülkesinden getirdiği fotokopiler gerekiyor. Ve söz konusu firmanın temsilcisinin Mozambik’te bir temsilcisinin bulunduğuna dair bunu onaylayan belge, gösteren belge ve ilgili düzenlemelerin de Mozambik’te açılacak olan şubeye ilişkin gerekli belgelerin olması lazım. Ve yine ikamet belgesi bu yabancılar için gerekiyor. Ve aynı zamanda ticari sicil veya ticaret yapabileceğine ilişkin olarak Mozambik’te yapabileceği ekonomik faaliyetlere ilişkin bir dokümantasyon gerekiyor. Ve söz konusu alanları da denetleyen bir yetkili makamdan da onay gerekmekte mesela yapılacak faaliyet tarımsal bir faaliyet ise veya bir madencilik ise yine otoritelerden de yetki belgesi gerekiyor. Yine tüzel kişiliklerin ilgili yetkililer tarafından belirlenecek vergiyi ödemeleri gerekmektedir. Teşekkür ediyorum. BAŞKAN : Teşekkürler. Doğrudan doğruya noktaya atış şeklinde bir açıklama yaptınız. Ve herhangi bir belli başlı soru varsa bu soruları araya bırakalım. Ama tüm dinleyicilerin ve konuşmacıların yararlanacağı bir soru olursa lütfen o soruları şimdi yöneltelim. Teşekkür ediyorum sunumunuz için. Şimdi Sudan’a geçiyoruz. SUDAN : Teşekkürler. Biz 1981 kanununa göre yabancı şirketlerin kuruluşu ve çalışmasına ilişkin kanun gereğince bir çalışma bizde oldukça kolaylıklar sağlamaktayız. Tabii ki bu hem Araplar düzeyinde gerek uluslar arası düzeyde ki ittifaklara dayanan anlaşmalar gereğince ciddi kolaylıklar sağlamaktadır. 112 Şirket kurulurken elçilikten getirdiği evraklar beraberinde bu evraklar gereğince Sudan’da çalışma alanlarına ilişkin düşüncelerini ve alanlarını açıkladıktan sonra gerekli bütün evraklar hazırlandıktan sonra kuruluşunu yapıp çalışmalarına başlayabilir. Şüphesiz ki bunlar kanunlar gereğince yapılan çalışmalar. Genel ticaret alanında ise yerelle yabancılar arasında belirli farklar var. Bunlara da ikili ilişkiler gereğince kolaylıklar sağlanıp, çalışmalar yapılır. Bu ek ücretler ve istenilen özgür tabii para girişi üzerinde yapılacak. BAŞKAN : Moritanya mı var? Fas mı? Yoksa Moritanya mı? Evet şimdi Fas’a söz vermek istiyorum. Siz kendi deneyiminizden bahsetmek isterseniz nasıl yabancı firmalar ülkenizde kuruluş yapıyorlar? FAS : Türk firmalar aynı bizim vatandaşlarımız için gereken belgelerin aynısını alıyor aynı prosedür, aynı icraat, aynı kanunlar, aynı belgeleri istiyorlar. Teşekkür ederim. BAŞKAN : Söylediğiniz şey şu. Aynı şekilde hem yerelde hem de yabancılar için aynı prosedürler uygulanıyor. Doğru mu? FAS : Evet. BAŞKAN : Şimdi bir sonraki katılımcıya geçiyoruz Mali var lütfen devam edelim. MALİ : Evet bizim ajansımızda etkinliklerin tanıtımı için yapılan çalışmalar çok daha basit, öncelikle bizim kanunlar çerçevesinde gerekenleri yerine getirdiğimizi belirtmem gerekiyor. Şunu da belirtmek istiyorum. Evet bir şirket kurulum açısından çıkan masraflar bir ülkeden diğerine farklılık gösterebiliyor. Gerçek kişiler için masraflar 8.400 ile 9.000 frank arasında değişebiliyor. Ama şirketler tüzel kişiler için masraflar şöyle bilmiyorum şu anda tabi yerel para birimi ile aktarmak durumundayım. Ama bütün masraflar dahil 5.800 Frank gerekiyor bir anonim şirket için ama burada tabi bizde Mali’de minumum bir sermaye olması gerektiğini söylemiştik bu bir anonim şirket için 10.000 ediyor. Evet şunu da belirtmek gerekiyor. Eğer bir şube açılacaksa yani başka bir ülkede açılmış bir şirketin şubesi açılacaksa o zaman yabancı yatırımcılara aynı ayrıcalıklara sahip oluyorlar. Kendi ülkemizdeki yatırımcılarla aynı ayrıcalıklara sahip oluyorlar. Yani burada bir farklılık ve bir karmaşıklık doğuracak durum yok. Bütün bu süreçler tamamlandıktan sonra ve hazırlanmış ve kaydı yapılmış bütün belgeler sunulduktan sonra Nina adını verdiğimiz bir belgemiz var bu da aslında tek bir tanımlayıcı kimlik belgesi ve bunu da yine çalışma birimlerine iletiliyor, departmanlarına iletiliyor ve böylece Mali’deki bu belgeyi hazırlamış 113 oluyorsunuz. Evet yabancı şirketlerin kurulumu ile ilgili sizlere aktarmak istediklerim bu kadar. Teşekkür ederim. BAŞKAN : Teşekkürler. Bitti herhalde. Bitti mi sözünüz? Söyleyecek başka bir şeyiniz var mı? Evet şimdi Moritanya hazırsa tekrar Moritanya’ya geri dönmek istiyorum ben. MORİTANYA : Evet iyi öğleden sonraları diliyorum. Ben bu sıramı şu anda kullanmak istemiyorum. Çünkü çok yakın zaman da ülkemde yeni bir yatırım yasası yürürlüğe girdi ve koşulları kolaylaştıran bir yasa. Yeni şirketlerin erişimi ve kurulması ile ilgili kolaylaştırıcı hükümler içeriyor ve dolayısıyla bende şu anda söylenenleri dinlemeyi tercih ediyorum. Çok teşekkür ederim. BAŞKAN : O zaman bu yeni yasa umarız bir çok dilde sağlanacaktır ve erişilebilir olacaktır ve böylelikle bizimde bilgimiz olabilecektir diye umut ediyoruz. Şimdi Malezya ile devam edelim. MALEZYA : Teşekkür ederim Sayın Başkan. Malezya’da bir yabancı firmanın kurulabilmesi için ya kendi başına bir anonim şirket olması lazım ki burada bu şirket bir yerel firma olarak muamele görecektir. Ve buradaki kayıt, sicil kayıt şeklide ülkedeki, dün meslektaşımın anlattığı şekildeki prosedürlerin takibi şeklinde olacaktır. Ve yine Malezya’da yabancı bir sermayenin varlığı bir şube açılmasıyla veya ofis açması yoluyla olabilir. Ve yine sicil kaydı açısından baktığımız zaman temel olarak öncelikle ismin belirlenmesi lazım ve bunun bildirilmesi gerekir ki böylelikle kayıt yapılabilsin ve bu yabancı şirket için önerilen ismin kendi menşei ülkesinde ise halihazırda kayıtlı olması lazım ve bununla beraber tabii ki kayıt dokümanlarının sicil kayıt dokümanlarını olması lazım ve beş tanedir bunlar. Bir tanesi bu kayıt belgesinin kendi menşei ülkesindeki, orijinal ülkesindeki, ana ülkesindeki kayıtlı sicil faaliyet belgesinin kopyası isteniyor. İkinci olarak ise yine onaylı bir şekildi şirketin ana sözleşmesi ve yine ana kuruluş kurallarını belirleyen bir doküman olması lazım, ana sözleşme eğer İngilizce de değilse bunun tercüme edilmesi lazım. Yine aynı zamanda kendi menşei ülkesinde yer alan genel direktörlerin ve direktörlerin ilgili görevlilerin isimlerinin yer alması lazım. Yine dördüncü olarak bir vekaletname olması lazım ve beşinci olarak ta Malezya’da da iş yapabileceğine ilişkin bir doküman olması gerekiyor. Ve bu yabancı şirketin Malezya’da bir yönetim şirketi olabilir bu şirket ve aynı zamanda bir ajans olabilir kılavuzlar açısından bakacak olursak bu yabancı şirketin Malezya’da kurulmasına ilişkin olarak bakacak olursak sicil kaydının yapılması açısından bizim web sitemizde söylediğim şu an da söylemiş olduğum web sitesinden (www.ssm.com.my) daha detaylı bilgi elde etmeniz mümkün olabilir. Teşekkür ediyorum. 114 BAŞKAN : Sanıyorum biz bu oturumu yaklaşık 15.00’te bitirmeyi planlıyoruz. Dolayısıyla saygıdeğer delegeler kısa bir şekilde doğrudan doğruya hedefe varacak şekilde bilgi verebilirlerse çok sevinirim. Sanıyorum şimdi Lübnan’da Libya’da söz. LÜBNAN : Selamünaleyküm. Biz Lübnan’da yabancılar için oluşturulan kanun gereğince bu işletme kanunu gayet ciddi kolaylıklar yanı sıra birtakım gümrüksel muafiyetler de getirmektedir. Bu şirket tabii kendi belgelerini, resmi belgelerini onaylatıp mutlaka sunması gerekiyor.Aynı zamanda bir kuruluş parası gereği, ödeneği gereği belirli bir meblağları sunması lazım. Bu da kanunun emrettiği kadardır. Bu şirketin oluşturulması Ticaret Bakanlığının onayıyla sonuçlanır. Lübnan’da hiçbir şubesi olmaksızın yabancı şirketler Lübnan’da çalışabilir. Bu şirketler özgürce herhangi hiçbir gözetim altında olmaksızın her türlü çalışmayı, serbestliyi söz konusudur. Bir takım siyasi ve güvenlik nedeniyle bu özellikle kara listeye alınan şirketler bunun haricinde tutulmaktadır. Ancak bu gerek ithalat ve ihracat faaliyetlerinde bu şirketler özgürce çalışma yapabilirler. Şu belgelerin gerekliliği mutlaka olmalıdır. Bu belgeler kendi ülkesine menşeinde var olan belgelerin tasdiki mutlaka bunun ve Lübnan Dışişleri Bakanlığından mutlak surette onaylanması gerekiyor. Bunun haricinde bu şirkete ait bütün çalışmaları ve hedeflerini Arapçaya çevirterek onaylatması, bunun yanı sıra bir avukatın tutulması bu şirket adına şirket avukatının olması gerekiyor artı mutlak surette eğer bu şirket sözcüsünün mutlaka Lübnan’da bir oturuma sahip olmalıdır. Teşekkürler. BAŞKAN : Çok net bir şekilde açıkladınız. Teşekkür ediyoruz. Şimdi Kuveyt ile devam ediyoruz. KUVEYT : Rahim olan Allahın adıyla, özetle şunu söylemek istiyorum. Kuveyt’de üç durum vardır, şirketler için. Bir mutlak yüzde yüz yabancı şirket, çalışanlar da yüzde yüz yabancı. Veya Kuveyt ortaklı bir yabancı şirket veya bir şahıs yabancı bulunan bir şirket Kuveyt şirketi ile ortaklığı kurmak için bu bilgileri rahatça elektronik veya internet yoluyla elde edebilir. Veya Kuveyt içinde birkaç yerden elde edebilir. Giriş şartları ikamet oturma ikameti şart değildir. Kuveyt’in dışında bile olsa yetkili kılacağı bir kişi bile Kuveyt’de bir şirket kurabilir. Ancak pasaportun suretini vermesi lazım veya güvenlik kaydı bulunmamak lazım gerekiyor ki Kuveyt’de çalışabilsin. Ama şirket konusunda, şirketin durumu yani aktif bir firma olduğunu ve ticari kayıt sicili de vermesi lazım ama dolayısıyla ilgili bakan bu dosyayı inceler ve onay çıktıktan sonra o çalışma vizesi Çalışma Bakanlığından verilir. Gerek ziyaret gerek çalışma vizesi verilir ki yabancı Kuveyt’e girer ve diğer işlemlerini resmi işlemlerini tamamlayabilir. Körfez 115 ülkeleri Kuveyt’te herhangi bir şirketin şubesini açabilirler. Ancak Kuveyt devleti diğer Arap körfezlerle birlikte Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte bir Kuveyt içinde herhangi bir şirketin bir büro açabilir veya bir şube açabilir. Kısaca bunu söylemek istiyorum. Teşekkür ederim. BAŞKAN : Yararlı bilginin iletilmesi çok önemli şimdi Kuveyt’te aynı zamanda yabancı şirketlerin sadece kayıtlı olduklarına dair bir doküman sunmalarının haricinde şirket sahiplerine belirtme zorunlulukları var mıdır? Gösterme tanıtma zorunlulukları var mıdır? KUVEYT : Tabii ki bu Ticaret Bakanı bu şirketin isteğini kabul ettikten sonra gereken belgeleri sorar o zamandaki şirketin müdürü istenilir. Ticaret Bakanlığından onay çıktıktan sonra bu müdür adı gerekiyor. Ve adı isteniyor. Ön kayıt Bakanlıktan vize çıktıktan sonra gereken formaller ve formaliteler istenilir. Bunlardan biri de şirketin Müdürünü istiyoruz. BAŞKAN : Şimdi Kırgız Cumhuriyetini geçiyoruz ve Irak’a geçiyoruz oradan. IRAK : Bütün dinlediğim arkadaşlar ki bu şirket tescil ettirmek birbirine benziyor. Yani birçok Arap ülkesi de biraz az farkla birlikte ortak noktaları vardır. Özellikle körfez ülkeleri Kuveyt ile bizi aynı kategoride sayabilirsiniz. Ancak son zamanlarda şirket çeşitleri çok sayıda oldu. Onun için Irak’ta yatırım yapmak için bir sürü alanlar yeni açıldı. Düşünün ki sivil kuruluşlar hükümet şirketleri ile birlikte iş yapabilir ve o yüzden özel sektörle birlikte devlet olabilir. Hatta iki ülke arasında, özel sektör arasında veya özel sektör iki ülke arasında işbirliği yapabilir. Özellikle petrol yatırımları ve sigorta şirketleri hatta çok sayıda amaçlı şirketler meydana geldi. Onun için birçok Arap ülkelerinde çok amaçlı firmalar meydana geldi. Özellikle Irak’ta yabancı yatırımlara kapılar açılınca çok sayıda şirketler oldu. Özellikle deniz ulaşımı konusunda birçok gemi mesela birçok ülkede sayıldı. Bazı gemiler mesela Türkiye’de, Malezya’da var başka ülkelerde var kayıtlıdır. Onun için çok ortaklı ülkeler vardır. Çok yatırımcı ülkeler vardır. Özellikle son zamanlarda bütün herkesin herkese açık bir alan haline getirildi ve bütün yabancı şirketlerin çalışmaları için, yatırım yapmaları için ciddi kolaylıklar sağlamıştır. Orada sivil, halk şirketleri var bu şirketlerin faaliyetleri devam ediyor. Benim önerilerim, bu şirketlerin kuruluş şekilleri resmi bir biçimde istenilen tüm belgelerinin bu İslam İşbirliği Teşkilatı’na iletilmesi ve bu kanunların ortaklaştırılmasına hizmet edecek şekilde bunların düzenlenmesini öneriyorum. Bu tabii ki İslam İşbirliği Teşkilatı bu önerileri değerlendirecek ve belki de bu yabancı şirket faaliyetlerinin kolaylaştırılması ve yakınlaştırılması için ciddi bir çaba sunmuş olacaktır. Teşekkürler. 116 İSEDAK : Teşekkür ederim Sayın Başkan. Bu seneki İSEDAK Bakanlar Toplantısı doğrudan yabancı yatırım çalışmalarına odaklanacaktır ve 18-21 Kasım tarihlerinde İstanbul’da yapılacaktır.Bu toplantıda ne şekilde doğrudan yabancı yatırımlar geliştirilebilir ve iyileştirilebilir bu konu ele alınacaktır ve sanıyorum ki bu noktada bir çalışmada gerçekleştirilecektir, ön çalışmada gerçekleştirilecektir Ankara’da ve İSEDAK koordinasyon ofisinin ilgili taraflarla çalışması sonucu gerçekleştirilecektir. Ve bu çalıştay doğrudan yabancı yatırım farklı alanlarda teşvikler, avantajlar ve yabancı firmalar için teşvikler ve avantajlar sağlama konusunda çalışma yapacaktır. BAŞKAN : Bahsetmiş olduğunuz konu gerçekten çok faydalı oldu, özellikle bu yabancı yatırım konusu bahsetmiş olduğunuz nitelikte daha çok ele alınacaktır. Şimdi izninizle İran ile devam ediyoruz. İRAN : Teşekkür ediyorum. İran İslam Cumhuriyetinde yabancı firmaların kuruluşunun kolaylaştırılması için birçok önlem alınmıştır. Bizim ilgili ofisimizde sicil kaydıyla ilgili olaraktan özel bir birimimiz bulunmaktadır ki bu gelen yabancı yatırımlara ilişkin, yabancı başvuruları değerlendirmektedir. Diğer tüzel kişiliklerde olduğu gibi yabancı yatırımcılarda başvurularını elektronik ortamda formlarını doldurarak yapabilirler. Ve biraz önce bahsetmiştim, sözünü etmiştim, adresini vermiştim bu web sitesinin. Ve yine başka bir kuruluş İran’da yabancı yatırım kuruluşu olarak adlandırmaktadır. Ve birkaç dakika önce sayın oturum başkanı bu kuruluşun görevlerinden söz etmişti. Bu kuruluşun bir kurulu var ve ilgili birimlerden gelen üyeleri var ve diğer bununla ilgili kuruluşlar bu kuruma yardımcı oluyor ki böylelikle de yabancı yatırımcılara yardımcı olmuş oluyor ve bu noktada yabancı yatırımcılara bir kimlik numarası veriliyor ve bu kimlik numarasını almak zorundalar yabancı yatırımcılar ve ön kayıt işlemlerine de başlamış oluyorlar, web sitesi vasıtasıyla bunu yapmış oluyorlar. Ve bu noktada önemli bir nokta daha var. O da şu. İran’da yabancı yatırımcılar yüzde yüz oranında kendi sermayelerini ortama getirebiliyorlar ülkemizde yani herhangi bir ortaklık, yerel ortaklık sahip olma zorunlulukları yok. Burada başka husus ise, ben atladım bunu daha önce ifade etmeyi ama şunu söylemek isterim. Yatırımcının sahip olduğu dokümanlar var, sahip olması gereken dokümanlar var ve bunlarda diğer ülkelere benziyor. Sadece bir dakika içerisinde eğer izin verirseniz sizlere bir öneride bulunmak istiyorum. Ve bu 117 önerim fikri mülkiyet hakları ile ilgili olacaktır. Fikri mülkiyet uygulamalarındaki deneyimlere baktığımız zaman biz bu noktada bir protokol veya bir taslak, sözleşme önerisinde bulunmak istiyoruz. Bir konvansiyon hazırlayalım diyoruz, fikri mülkiyet anlamında. Bu konvansiyon veya sözleşme veya protokol olarak adlandıracağımız çalışma İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri tarafından hazırlanabilir. Dolayısıyla bir yatırımcı, bir yabancı şirket bir yatırım yapmak isterse İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerinde o zaman bir standart durum olacaktır. Yani o zaman diğer başka yerlere gidip de ayrı ayrı kayıtlar yapmayacaktır, tek bir standart uygulama olacaktır. İran halihazırda böyle bir taslağı hazırlamak için hazırdır ve bununla ilgili olarak ta bir model sunmaya hazırdır. Çok teşekkür ediyorum. BAŞKAN : Gerçekten bu çok güzel ve ilginç bir öneri ve sanıyorum ki değerlendirilecektir bu sonradan sonraki gelen toplantılar da dikkate alınacak bir öneri olacaktır. Ve İslam İşbirliği çalışmalarında dikkate alınacaktır. Ben şunu söylemek isterim aslına bakarsanız, AB’de böyle bir çalışma yapmak gerçekten çok zor bir çalışma yani AB’de bir Avrupalı girişimcinin standartize edilmesi çok zor olabilir. Özellikle sadece AB üye ülkeleri içinde değil ama gruplar oluşturmuş olan ülkeler için böyle bir standardizasyon gerçekleştirmek zor olabilir. Ama bildiğim kadarıyla bir örnek söylemek gerekirse Avusturalya ile Yeni Zelanda arasında bir sistem var. Otomatik olarak birbirlerini tanıyan bir sistem var. Dolayısıyla Yeni Zelanda’dan bir şirket Avustralya da bir işletme açmak istiyorsa o zaman herhangi bir doküman sunması gerekmiyor. Çünkü elektronik kayıt sistemi söz konusu ve bu kayıt sistemleri birbirlerine bağlantılı ve hali hazırda Avustralya’daki ilgili otoritelerde, yetkililerde Yeni Zelandalı şirket hakkındaki bilgiler mevcut. Sanıyorum ki bu konuyu hali hazırda değil ancak devam eden etkinliklerde bunu tartışabiliriz diye düşünüyorum. Şimdi Endonezya ile devam edelim. ENDONEZYA : Teşekkür ederim Sayın Başkan. Endonezya da yabancı şirketlerin kurulumu için üç adım izlenmesi gerekiyor. Öncelikle hazırlık aşamasında sermaye yatırımlarını tescil ettirmeleri gerekiyor ve aynı zamanda bu aşamada bir organizasyon gerçekleştirmesi lazım ve tek durak hizmetinin gerçekleşmesi gerekiyor. Ve burada yatırımı koordine eden kurul tarafından gerçekleştirilmesi gerekiyor. İkinci olarak ise yatırımcıların kendi şirketlerini tüzel kişilik olarak 118 tesis etmeleri gerekiyor ve bununla beraber İnsan Hakları ve Adalet Bakanlığından onay almaları gerekiyor ve bunların hepsi yapıldıktan sonra üç aşama elde edildikten sonra ve başarıldıktan sonra oluşturma için gerekli tesislerin kurulması lazım ve lisanslandırma yapılması gerekiyor, sermaye yatırımı yapılması için. Burada eğer yatırımcının herhangi bir mali tesise ihtiyacı yoksa veya olanaklara ihtiyacı yoksa o zaman bu noktada bölgesel bir lisans elde ediyor. Bu lisans tek durak ofisleri tarafından veriliyor. Ancak bir mali araca ihtiyaç duyuyorlarsa o zaman burada Ticaret Bakanlığı’na başvurmaları gerekiyor. Aynı zamanda da tek durak sistemleri ile bu çalışmalar yürütülmekte. Üçüncü olarak eğer alt yapı hazırsa üretim yapmak için veya operasyonlar için o zaman şirketin bir tür işletme yetkisine sahip olması gerekiyor lisansa sahip olması gerekiyor ve Endonezya da ki tek durak ofisi veya tek pencere ofisleri vasıtasıyla bunu yapması gerekiyor. Sanıyorum ki bu yabancı yatırım tek durak ofisleri vasıtasıyla bu çalışmalar gerçekleştiriliyor Endonezya’da. Teşekkürler Sayın Başkan. BAŞKAN : Teşekkürler. Ben Gine’den katılımcıya söz vermek istiyorum. Buyurun. GİNE : Teşekkürler Sayın Başkan. Gine Cumhuriyeti OHADA anlaşmasına bağlı diğer ülkeler gibi buradaki düzenlemelere uymaktadır. Ve yabancı şirketlerin, şubelerinin açılması ile ilgili olarak da çok basit bir süreç söz konusudur. Birazdan sayacağım belgelerin sunulması gerekmektedir. Yatırım ajansımıza sunulması gerekiyor bu dokümanların. Evet belgeler sırasıyla şunlar. Şube ya da bağlantı ofisi söz konusu olduğunda kayıtları ana sözleşme Fransızca dilinde. Temsilci ile ilgili bilgiler, kendisinin kimlik belgesi, kimliği olabilir ya da pasaportu da olabilir. Kişinin yine şirket temsilcisinin iki tane fotoğrafı, yine temsilcinin adli sicil belgesi, ana sözleşmenin kuruluş sözleşmesi yani ana sözleşme yani ana şirketin sözleşmesinin bir kopyasının mutlaka sunulması gerekiyor. Ve birde tabi bir takım masraflar var karşılanması gereken. Vergi dairesine kaydının yapılması gerekiyor şirketin. Ticaret Siciline kayıt olması gerekiyor. Ticaret sicil gazetesinde duyurunun çıkması gerekiyor ve idari bir takım masraflar var. Yaklaşık 73-75 Euro gibi toplam bir masrafı var. Birde kayıt masrafı var. Kayıt masrafı da şirketin ana sözleşmesine göre değişiyor, kayıt ücreti şirkete göre değişiyor. Mesela anonim şirket ise farklı, bir ortaklık ise farklı. Çok teşekkürler. 119 BAŞKAN : Biz de teşekkür ediyoruz. Evet Çad ile devam edelim lütfen. ÇAD : Teşekkürler Sayın Başkan. Diğer meslektaşlarım tarafından zaten OHADA bölgesi ile ilgili bütün bilgiler verilmiş durumda. Sadece bir iki konuyu netleştirmek istiyorum OHADA ile ilgili ve ÇaD ile ilgili. ÇaD ile ilgili olarak şunu söyleyebilirim. Senegal’li dostum adli sicil olayından bahsetti. Yani kişinin geldiği ülkedeki adli siciline ihtiyaç var dedi. Yine OHADA da bir de bir yemin lazım, yani adli sicilini istiyoruz birde kişi yemin ediyor ve 72 günlük de bir süreç var. O süreç başlatıldıktan sonra o kişinin mutlaka bu süreçte gerekli olan belgeleri sağlamış olması gerekiyor. Çok fazla bir farklılık yok yabancılar için. Tek fark yabancılar şirket açmak istediklerinde ikametgaha sahip olmak durumundalar. Ama bunun bir takım istisnaları da var. Çad’la mesela ikili anlaşma imzalamış ülkeler için bu ikametgah şartı aranmıyor. Sadece bazı ülkelerin Çad’la ticari anlaşmaları yok o zaman işte ikametgah şartı aranıyor. İkili anlaşma olduğu zaman belgelerle ilgili olarak gerekse maliyetlerle ilgili olarak herhangi bir fark yok yabancılar için. BAŞKAN : Size iki şey sormak istiyorum. Delegeler şunu bahsetmişlerdi. Küçük bir soru sormak istiyorum. Birçok delege şundan bahsetti. Adli sicil kaydından bahsettiler. Bu adli sicil kaydı için kriter nedir? Hiçbir zaman yargılamaya maruz kalmamış insan mı rahatlıkla iş açabilir ülkede? Yoksa bu kişi bir yatırımcı olarak ülkesinde eğer yargılama gördüyse hüküm giymiş bir insansa eğer o zaman sizin ülkenizde yine de iş yapabilir mi? Yani burada ki kriter nedir? Kişi hüküm giymişgiymemiş olma ihtimali veya bu konu nasıldır? ÇAD : Şimdi bazı kişiler mesela ticaretten men edilmiş olabiliyorlar. O yüzden işte biz temiz bir sicil, adli sicil istiyoruz. Bu yabancı kişinin adli sicilini sunması için 72 gün lazım yani adli sicili sunmadan önce 72 gün süresi var 72 gün süreyi de alabilmesi için bir yemin etmesi gerekiyor. Yani OHADA bölgesindeki tüm ülkelerde bu geçerli. BAŞKAN : Şimdi Burkina Faso ile devam edelim. BURKİNA FASO : Teşekkürler. Burkina Faso’da açıkcası şartlar insanların uyruklarına göre değişmiyor. Yabancılar Burkina Faso’lularla aynı şartlara tabi, aynı belgeleri sunuyorlar. Gerçek olsalar, tüzel kişi de olsalar dokümanlar, sunulacak dokümanlar aynıdır. Tek şart burada Ticaret Bakanlığından yabancı 120 kişinin bir talepte bulunması gerekiyor, bir yazı yazması gerekiyor. Onun haricinde formaliteler aynı. Şimdi ben şunu söylüyordum. Burkina Faso’da yabancılar şirketlerini Burkina Faso’lularla aynı şartlara tabii olarak kurabiliyorlar. Yani ikametgah istemiyoruz, tamamen Burkina Faso’lular hangi belgeleri sunuyorsa yabancılarda bizim ülkemizde aynı belgeleri sunuyorlar. Arada herhangi bir fark yok. Tek bir fark var daha doğrusu. Yabancılardan biz Bakanlığa bir yazı yazmasını istiyoruz. Yani faaliyetin başlatılabilmesi için Bakanlığa bir mektup yazmaları gerekiyor. Ve bu kişi tek durak ofise gidiyor, bir kişi belirliyor şirket temsilci o tek kişi gidiyor bu mektubunu sunuyor yaklaşık zaten iki haftalık bir süre içerisinde Bakanlıktan yetki veriliyor. Ve daha sonra şirket kurulum süresi başlıyor. Ticaret Mahkemesi tarafından süreç başlatılıyor. Bir daha yabancının kalkıpta Ticaret Mahkemesine gitmesi de gerekmiyor. Yani Burkina Faso’lularla tamamen aynı süreç burada da geçerli. Teşekkür ederim. BAŞKAN : Şimdi Azerbaycan’ı atlıyoruz. Ve Cezayir’e geçiyoruz. CEZAYİR : Teşekkürler Sayın Başkan. Cezayir’de ben şimdi son söz alan kişiyim. Bir dakika daha fazla konuşabilirsem çok teşekkür ederim. Çünkü bizim sistemimiz buraya kadar konuşmuş olan arkadaşların bahsettiği sistemlerden biraz farklı her şeyden önce Cezayir’de bizim iki tür yabancı yatırımımız oluyor. Türkiye’de olduğu gibi bizde de bir yabancı şirketlerin temsil ofisi var. Bunlar tüccarlar değil bunlar temsil ofisleri, şubeler sadece idari anlamda işlev görüyorlar yani yabancı şirketi temsil ediyorlar sadece bir lezyon ofisi bunlar yani ticari faaliyet gerçekleştirmiyorlar ülkemizde. Sanayi alanında faaliyet gösteren, ya da ticaret alanında faaliyet gösteren şirketler de var tabii ki. Ticaret sicili ile ilgili olarak formaliteler tamamen Cezayirlilerle aynı yani bütün dokümanlar aynı. Sayın Başkan bu soruyu sormuştunuz siz. Mesela adli sicilden bahsetmiştiniz. Biz de istiyoruz. Tüm tüccarlardan ya da şirket temsilcilerinden adli sicil belgesini istiyoruz. Hatta bununla ilgili bir yasamız da var. Ticari faaliyetlerle ilgili yasa. Adli sicilde 14 tane şart var. Mesela yolsuzluk yapıldıysa herhangi bir ihlal yapıldıysa kabul edilmiyor o şirket kurulumu yani belli şartlara bağlı adli sicil değerlendirmemiz. Bir takım prensiplere bağlı işte fonların kötüye kullanılması, yolsuzluk, uyuşturucu kaçakçılığı, kara para aklama gibi faaliyetlerde bulunduysa daha önce şahıs tabii ki şirketin açılmasına izin 121 verilmiyor. Bu durum böyle.Sunulacak olan belgeler ile ilgili, doğum belgesi yabancı kişinin doğum belgesi, adli sicil belgesinin Arapçaya çevrilmesini istiyoruz oradaki konsolosluk bunu yapabilir. Ülkemizdeki konsolosluk bunu yapabilir. Ticaret siciline kayıt ise Cezayirlilerle ayın sürece tabi. Finans yasamız, 2009’da çıkan finans kanunumuz bir takım şartları da beraberinde getirdi. Yabancı bir yatırım projesi eğer ürün ve hizmet üretimini öngörüyorsa yatırım ajansına mutlaka yapılacak yatırımın içeriğinin deklare edilmesi gerekiyor. Bu yasa burada kuruluş sözleşmesinde yani Cezayir’de kurulacak şirketin kuruluş sözleşmesinde sermayenin yüzde elli birinin Cezayirlilere ait olması lazım, yüzde kırk dokuzu ancak yabancılara ait olabilir eğer üretim söz konusu ise. İthalat, ihracat yapmak söz konusu ise biraz daha az esnek bir durum söz konusu. Ana sözleşmede mutlaka sermayenin, ana sermayenin yüzde otuzunun Cezayirli olması, yüzde yetmişinin ise yabancılara ait olması gerekiyor. Yani çok serbest.Şimdi bu şartları söyledikten sonra, tüzüğün notere mutlaka onaylatılması mutlaka gerekiyor. 51’e 49 sayılı yasa bunları öngörüyor. Bu formaliteler yapıldıktan ve ana tüzük oluştuktan sonra yabancı şirket ticaret siciline Cezayirliler nasıl kayıt oluyorsa aynı şekilde kayıt oluyor herhangi bir fark yok. Şunu da söyleyeyim. Yabancı bir şirket Cezayir de yüzde yüz bir sermaye ile yerleşemez mutlaka Cezayirli bir ortağı olması gerekiyor. Yine yabancı yatırımlar ortaklıkla gerçekleşebilir. Bütün yatırımların Ulusal Yatırım Konseyi tarafından incelenmesi gerekir. Bu analiz mecburidir. Yani bu bir mini hükümet gibi düşünün. Ortaklığa tabi dahi olsa bu proje yine de böyle bir analiz sürecinden geçmesi gerekiyor Cezayir’de. Faaliyetlerle ilgili olarak yine yabancılar için de aynı şartlar geçerli herhangi bir istisna yok. Bankalar ve finans şirketleri için biraz farklar var. Burada artık bakanlık karar vermiyor, merkez bankası ancak yabancı bir bankanın gelip yerleşmesi ile ilgili karar alabiliyor. Çok kısaca ve çok hızlı bir şekilde yine devam edecek olursam sayın başkan hanımefendiler, beyefendiler birkaç istatistiki rakam sunmak istiyorum sizlere kısıtlamalarla ilgili olarak, bütün düzenlemeler kesinlikle yatırım sayısını azaltmadı. Mesela en son Renault geldi ülkemize 20.000 aracın montajını gerçekleştirmek için Cezayir’de tesisini kurdu. Yüzde elli biri Cezayirlilere ait yüzde kırk dokuzu Renault’a ait bu şirketin. Evet şu anda yaklaşık 10.000 yabancı şirket var faaliyetlerine devam eden bunların yüzde yetmişi tüzel şirketler, yüzde otuzu gerçek şirketler. Yaklaşık 10.000 şirket var dediğim gibi bunlardan 6.300 tüzel şirket ki bunlar 122 arasında İslam İşbirliği Teşkilatına üye ülkelerden çok sayıda şirket var ülkemizde yine hizmet sektöründe yine çok sayıda yabancı şirket var. Sinai üretimde, sanayi üretiminde yine yetmiş üç, yüzde yetmiş üç oranında şirket var. İthalat, ihracatta yüzde yirmi iki oranında, yine Türk şirketler söz konusu olduğunda, şu anda ülkemizde yaklaşık 580 adet Türk şirketi var ve yabancı şirketlerin yüzde beşini oluşturuyorlar. Teşekkürler sayın Başkan ve hanımefendiler ve beyefendiler. BAŞKAN : Çok teşekkür ederim, çok bilgilendirici bir konuşma idi. Ve gerçekten güzel bir tartışmalı ve herkes deneyimini paylaşmak istiyor. Ancak bir sonraki oturuma devam etmemiz lazım. Ara vermeden, birkaç noktaya değinmek istiyorum bu oturuma ilişkin özetleme yapmak istiyorum. Birçok katılımcıdan duyduğumuz üzere üç ana durum söz konusu. Bu yabancı katılımı ile ilgili olarak, ekonomiye katılımlarla ilgili ve ticaret sicillerle ilgili. Birincisi yüzde yüz yabancı yatırımlı şirketler o söz konusu ülkede kalabiliyorlar ve bu şirketlerin çoğunluğu yüzde yüz yabancı sahiplenme söz konusu olabiliyor ve yerel şirketlerin yanında yer alabiliyor ve ikinci konusu ise ortak girişim yani yerel ve yabancı sermaye ile oluşturulan girişimler söz konusu ve burada delegeler hali hazırda bu konulara ilişkin bazı vakaları sundular ve burada bazı ünitelere bağlı olaraktan bu tür ortaklıklar oluşturulabiliyor. Ve belli alanlarda sanayi veya ihracat alanlarında çalışmalar yapılabiliyor. Üçüncü durum ise gerçekten bir ofis açma yabancı şirketin ofisine veya şubesini açması olabiliyor ama bu durum biraz daha farklılık gösterebiliyor. Genel olarak dört durum var. Bu tabii ki İİT’de çok yaygın bir durum değil ancak Off-shore şirketlerin kurulması yani sizin ülkenizde şirket var ama bu denizler ötesinde, deniz açığında bir işleyişi var. Ama genel olarak gördüğüm kadarıyla bu güzel bir uygulama yani çok fazla bir süreç çok fazla ve farklılık göstermiyor yani işlerin kurulumu veya yerel sermaye olsun, yabancı sermaye olsun farklılık göstermiyor. Ancak süreçler açısından baktığımızda hali hazırda yine sicil kayıtları üzerinden gidiliyor ve aynı sayıda dokümanları gerektiriyor. Ve az ya da çok aynı zamanı gerektiriyor. Dolayısıyla burada yine sicil kaydı dediğimiz zaman, ticaret sicil kaydı dediğimiz zaman yerel bir işi veya şirketin kurulması, kapatılması veya bir şirketin kayıt altına alınması, sermaye, yabancı sermaye gerçekten çok büyük önem arz ediyor. Sizin aktif katılımınız için çok teşekkür ediyorum. Ve bir sonraki oturumla devam 123 etmek istiyoruz. Ve burada birkaç tane de özel sunum olacak burada tekrar çok teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Teşekkürler Andre. Bundan sonraki bölümde iki sunuşumuz var sadece. Hemen arkasından kapanış oturumu ve katılım sertifikalarının verilmesine gececeğiz. Uygun görürseniz bir 15 dakikalık kısa bir çay-kahve arası verelim. 15 dakika sonra başlayalım, çünkü diğerleri kısa, öyle başlayalım. Bir 15 dakika. Teşekkürler. OTURUM VII - GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI İLE AVRUPA BİRLİĞİ TÜRKİYE DELEGASYONU SUNUMLARI BAŞKAN - Saygıdeğer katılımcılar son oturumumuza hoş geldiniz. Bu oturumda uluslararası uygulamalar tecrübeler hakkında sizlerden bilgi alacağız. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu şirketler hukuku sektör sorumlusu Sayın Umut İlkay Kavlak AB’deki ticaret sicillerine ilişkin en son direktif hakkında bilgiler verecek, katkısı için şimdiden çok teşekkür ediyoruz. Buyurun efendim. AB TÜRKİYE DELEGASYONU - Teşekkür ederim. Merhaba hepiniz hoş geldiniz. Umarım yararlı bir toplantı olmuştur. Ben de bu konuda uzun yıllardır çalışmakla birlikte ilk defa Türkiye‘de ticaret sicilleri ile ilgili bir toplantıya katılıyorum. Benim içinde yararlı olacak oldu bile. Merkezi sicillerin, ticaret sicillerinin ve şirket sicillerinin bağlantılılandırılmasına ilişkin 2012 ye 17 sayılı AB yönergesi hakkında konuşacağım. Bu yönerge çok yeni bir yönerge, geçen yıl yürürlüğe girdi 7 Temmuz 2012’de. Üye ülkeler iç hukuklarına aktarmış değiller dolayısıyla henüz tam anlamıyla uygulaması da başlamadı. Ama yine de elimden geldiğince son durumu anlatmaya çalışacağım. Size dediğim gibi geçen yıl yürürlüğe girdi 13 Haziran 2012 tarihli ticaret sicillerini de içeriyor ama aslında bütün sicilleri ilgilendiren bir işbirliği söz konusu ve yani tapu sicilleri de dahil bunun içerisine ve ama yani diğer siciller arasındaki işbirliği açısından örnek oluşturacağı söyleniyor. Burada amaç Avrupa Birliği ülkeleri arasında ticaret sicilleri ile ilgili bilgi akışını ve değişimini sağlamak diğer üye ülkelerde araştırma yapılabilmesine imkan sağlamak; bu amacın aracı ise Avrupa merkezi platformu veya Avrupa genel platformu diyebileceğimiz bir arayüz üzerinden ulusal siciller arasındaki bilgi paylaşımının etkinleştirilmesi; ulusal sicillerden de e –adalet 124 portalına bilgi aktarımını ve araştırmayı mümkün kılacak bir akışın sağlanması. Avrupa Komisyonu teknik gerekliliklerle ilgili çalışmayı yapmak üzere yetkilendirildi. Avrupa parlamentosu ve konseyi tarafından Avrupa Birliği çapında şirketlerin ve şubelerinin özgün kodları olacak sistem içerisinde. Bu son yönerge ile aslında önceki bu alandaki düzenlemelere değişiklikler getirildi ve eklemeler yapıldı. Daha önce şirket tescili ile ilgili Avrupa Birliği yönergesine yeni maddeler eklendi. Daha önce yürürlükte bulunan sınırı aşan şirket birleşmeleri yönergesi değiştirildi. Ve başka ülkede faaliyet gösteren yabancı şirketlerin şube açabilmesine ilişkin yönergede de değişiklikler oldu. Getirilen sistem az önce de söylediğim gibi üye ülke sicillerinin Avrupa merkezi platformu üzerinden ki bu platform Avrupa komisyonu tarafından kamu ihalesi kurallarına uygun olarak belirlenen bir üçüncü tarafça yapılacak. Komisyon şu anda ihale şartnamesinin hazırlığı ile ilgili çalışmaları sürdürmekte ve üye ülkelerle bununla ilgili görüşmeler yapmakta. Ekim ayı içerisinde böyle bir görüşme yapılacak. Bağlantı noktası olarak Avrupa düzeyinde hizmet sağlayacak olan e-adalet portalı kullanılacak ve üye ülkeler aslında yine de kendi bağlantı noktalarını seçimlik olarak belirleyebilirler. Bu platforma yüklenecek bilgilerden bahsetmek istiyorum. Şirket belgelerinin elektronik kopyaları üye ülkeler bu belgeleri sicile alındığından itibaren 21 gün içerisinde kaydetmek durumundalar. Muhasebe kayıtları finansal raporlama kayıtları bundan muaf arama sistemi bu belgeleri açıklayan bazı standart işaretler ile birlikte bütün AB dillerinde erişilebilir olacak buradaki önemli ayrıntı üye ülke sicillerinin diğer dillerde de erişilebilir olması değil oluşturulacak sistemin yani araştırmayı yapmak istediğinde herhangi bir ülkeden Avrupa birliği üyesi ülkeden veya dışarıdan da aslında araştırmayı yapmak isteyen kişinin kendi dilinde nerden bağlanıyorsa o dilde bu programı uygulayabilir kullanabilir olması esas. Diğer türlü zaten bütün belgelerin bütün dillere çevrilmesi imkansız bir şey şubelere ilişkin kayıtların elektronik kopyaları da burada olacak şirketin kurulması sona ermesi sicilden terkini iflası gibi hukuki sonucu olan her türlü bilgiler gecikmeksizin sisteme yüklenmeli sınırı aşan birleşmelerde. Yeni şirket tescil olur olmaz eski şirketin terkini bilgileri de eklenmeli üye ülkelerdeki e-adalet portalına ki bilgilerin güncelliğini de temin etmeli. Aslında bu işbirliği ile yakın gelecekte bütün resmi sicillerin birbirleriyle birbirlerini görür ve birbirleriyle bilgi değişimine elverişli olması hedefleniyor. Çünkü mahkemeler de erişebilecek, işte tapu da erişebilecek bu sicillere bir 125 kısım bilgilere ücretli erişilebilir olsa da bazı bilgilerin mutlaka her koşulda ücretsiz sağlanması esası kabul edilmiş durumda. Yabancı şirketlerin şubeleriyle ilgili bilgiler bakımından şubenin kayıtlı olduğu sicil idaresi gecikmeksizin ana şirketin sona ermesiyle ilgili her türlü bilgiye erişebilmeli burada. Aslında bilindiği üzere bütün hukuk kuralları deneyimlerin sonucunda oluşturulur. Şöyle şeyler yaşandığı için bir ülkede ana şirketin tasfiyesine rağmen ortadan kalkmasına rağmen şubesinin ticari faaliyetine davam etmesinin çeşitli sakıncalar doğurabilmesi hukuki güvenliği tehdit eder olmasından dolayı şubelerle ilgili ayrıntılı hükümler var. Şubelerde bu yüzden sicilden gecikmeksizin silinebilmeli ana şirketin sona ermesi şirketin nevi değiştirmesi birleşme, ayrılma veya şirket merkezinin başka bir ülkeye taşınması gibi bir nedenle oluyorsa yani bir formalite işlemi ise şube silinmeyecek. Şubelerinde ana şirketler gibi özgün kodlarla tanımlanması söz konusu bir tür kimlik numarası gibi ya da pasaport numarası gibi siciller arasındaki bağlantı da kullanılacak özgün kodlar şirketin yazışmalarında ticari evrakında kullanılmak zorunda değil yine. Avrupa Komisyonu bu şubelerle ilgili IT altyapısını ve kodların kullanımını tanımlayan teknik şartları kabul edecek ve hazırlayacak kodlar en azından sicil ülkesini, kaynak yerel sicili şirketin veya şubenin sicil numarasını ve ayırt edici diğer bilgileri içerecek bu sistemin finansmanı nasıl olacak peki. Avrupa komisyonu merkezi platformun oluşturulmasından sorumlu. Şu anda zaten bir uygulama belgesi hazırlanıyor. Ve ondan sonra önümüzdeki sene sanıyorum ihalelendirme çalışmaları başlayacak. Üye ülkeler sisteme bağlantı için gerekli masrafları karşılayacaklar ve temel bilgiler az öncede söylediğim gibi ücretsiz sunulacak. Şirketin adı ve türü, tescil ofisi ve ülkesi şirket sicil numarası bunlar mutlaka ücretsiz erişilebilecek. Diğer bilgiler için üye ülkeler ücret alabilirler ama bu ücret kesinlikle idari masrafları geçemeyecek. Ana şirket sicili ile şube sicili şube sicili arasındaki bilgi değişimi sicil idareleri için ücretsiz olacak. Sicil idareleri için diye dikkat çekmek isterim: 07 Temmuz 2014 e kadar geçen sene kabul edilmişti dediğim gibi iki senelik bir kabul süresi iç hukuka aktarma süresi belirlendi. Üye devletler iç hukuka yönergeyi aktarmalılar. Komisyonunun şartname için harekete geçmesi gereken son tarihte 07 Temmuz 2015. Ama gelecek sene itibariyle bu çalışmaların tam olarak başlanması daha doğrusu teknik şartnamenin hazır olması öngörülüyor. Yani kısaca toparlarsak merkezi bir veri tabanından bahsetmiyoruz. Ama 126 merkezi bir Avrupa komisyonunun üstlendiği bir platform üzerinden veri paylaşımını öngörüyoruz. Aslında bu veri paylaşımı bu günde mevcut gönüllülük esasına göre zaten mevcuttu fakat bu düzenleme ile kendilerini bağlamış oldular. Ve hem üye devletlere hem Avrupa komisyonuna ödevler yüklendi. Yerel sicillerin işleyişi devam edecek platform vasıtasıyla da iletişim söz konusu genel araştırma kamuya açık olan ve platforma erişim e-adalet programı üzerinden olacak. Galiba ben slaytları ilerletmeyi unuttum özür diliyorum sizden . Çok böyle bir özetle belki bir şey söylersem Avrupa birliği delegasyonundan geliyorum söylemiştim Brüksel’den değil. Yani bu konu ilk defa çalışılıyor bu şekilde TİKA’’ya ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na ve İslam İşbirliği Teşkilatı’na teşekkür ederim. Yanı ben de şirketler hukuku sektöründe uzun yıllardır çalışıyorum ama benim içinde böyle bir toplantı ilk. Önümüzdeki günlerde zaten geçen yıl bizim yeni ticaret yasamız kabul edildi bildiğim kadarıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın hazırladığı. Online şirket tescili sistemi de yüzde sekseksen oranında operasyonel oldu. Bu konuda daha fazla çalışma yapılması için gerekli işbirliğini Avrupa Birliği Delegasyonu olarak hazırız, onu belirtmek isterim son olarak henüz uygulaması olmayan düzenleme olduğu için pratik sorulara yanıt verebilir miyim bilmiyorum ama soru kısmında başka şeyler sorulursa merak edilirse hazırlamaya yanıtlama hazırım. BAŞKAN - Biz çok teşekkür ediyoruz. Avrupa birliğinde tek pazarın ve ülkeler arası ticaretin artırılması ve üye ülke refahlarının katkı sağlaması açısından çok önemli katkılar sağlayacak bir direktif uygulamasını göreceğiz fakat biz eminiz katkı olacağından çünkü başka uluslarda örnek oluyor. Şimdi ticaret sicil teşkilatları arasındaki uluslar arası işbirlikleri konusunda bir sunuşumuz var çalıştayımızın emektarlarından gizli kahramanlarından Sn. Şenol Sancak hepiniz onun ismini hepimizden daha çok biliyorsunuz o sunuşunu yapacak bekliyoruz. İÇ TİCARET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ - Teşekkür ederim Sayın Başkan ve saygıdeğer delegeler. Normalde bu oturum 1,5 saatlik ve Umut hanımla benim sunumumun olduğu bir oturum olacaktı, o yüzden kısa zamanda anlatmaya çalışacağım umarım anlaşılabilirliğinden bir şey kaybetmez sunumumu beş parçaya bölmüştüm. ilk kısmında uluslarararsılaşma kavramından bahsedeceğim. Bu kavramı çok fazla yani şimdi çabuk geçeceğim ama hani Kavramın ilk ortaya çıkmasından daha sonra gelişiminden bahsedeceğim çünkü 127 kavram 80’ lif yıllarda tanımlanıyor ve ondan sonra sürekli birçok şeyi kapsam dahiline alarak genişliyor ve daha çok alanı içine alıyor daha sonra COMCEC stratejisinden bahsedeceğim ama buda çok öz olacak çünkü sadece uluslar ararsılaştırma ve uluslar arası ticaretle ilişkin bir iki hususunu söyleyeceğim. Dünya örneklerinden bahsedeceğim ama burada işte dünya örneği diye bahsettiğim CRF, ECRF ve İACCA kuruluşlarından bahsedeceğim ama bunlarında nasıl işlediklerine veya üyelik yapılarına falan değinmeyeceğim. Sadece kuruluş süreçlerinden ve üye sayılarını söyleyeceğim. Çünkü bunu zaten bir sonraki amaçları ve katkıları bölümüne geçiş için kullanacağım bu bölümü yine ifade ettiğim gibi dördüncü bölümde amaçları ve katkılarına değineceğim ki çünkü biliyorsunuz bu önemli bizde bu çalıştaysa bu doğrultuda bir sonuç elde etmeye çalıştık en azından umarım başarılı olmuşuzdur son kısımda da buna değineceğim. Uluslararacılaştırmaya geçersem ilk seksenlerde bazı firmaların uluslar arası işlemlerini artırmalarını sağlayan süreç olarak tanımlanıyor. Bu daha ilk tanımlanma zamanları sonrasında OECD doksanlarda bir işletme ulusal sınırların ötesinde rekabet etmeye çalıştığında ortaya çıkan süreçtir diyor bundan sonra kavram az önce de bahsettiğim gibi sürekli genişleyerek bir çok şeyi içine alıyor işte işletmenin uluslar arası arenada başarılı olması bunun içine giriyor yani başarı bir parametre olarak kullanılıyor daha sonra kavramın gerçekleştirildiği durum, çevre, lokasyon yine araştırmalara konu oluyor uluslararasılaştırmaya üzerine yapılan araştırmalar genişledikçe daha sonra uluslar arası ticaret, piyasa giriş, KOBİ’lerin uluslar arası ticaretteki yeri gibi konularda yine kavramın dahiline giriyor. Bunlar bahsettiklerim daha sonra aslında bu çalıştayı düzenlediğimiz temanın KOBİ’ler üzerine olması ve bu çalıştayın bu kapsamda değerlendirmemiz aslında tam da bu nedenle gerçekleşiyor. Çünkü ikibinli yıllardan sonra hızla artan uluslararası ticarette ihracat ekonomisi de oldukça önemli bir yer tutuyor. Belki KOBİ’ler’in buradaki payı çok küçük ama zaten amaçları da ihracat ekonomisinde bir yer edinebilmektir.Bu aslında günümüz dünyasında mevcut teknolojik gelişmeyle sağlanabilir. Bu kolaylık KOBİ’lere sağlanabilir daha sonra teknolojik gelişme uluslararası ulaşım maliyetlerini azaltma ve ticari engellerin kaldırılmasıyla da bu sağlanabilir. Sağlanabilir. KOBİ’lerin uluslar arası ticarette yer almasının sağlanabilmesine rağmen şu anda KOBİ’lerin uluslararası ticaretteki payına baktığımız zaman yurt içindeki ticaretle çok ters olduğunu görüyoruz. Çünkü 128 ülkelerimize bakınca yüzde doksanların üzerinde üretimlerin istihdamda bir payı varken uluslararası ticarette KOBİ’lerin çok daha az bir hacme sahip olduğunu görüyoruz. Bu anlamda bu çalıştayın KOBİ’lerin artan önemi, Kobiler teması çerçevesinde gerçekleştirilmesini anlamlı buluyorum. Peki KOBİ’lerin ihracat ekonomilerinde bu kadar yer almasının istenmesi ve KOBİ’ler açısından neden bu kadar önem arz ettiğine bakarsak ne kadar çok dünya ticaretine entegre olurlarsa riski o kadar azaltan bir döneme gelmiş bulunmakta olduğumuzu göreceğiz. Küreseleşmeden dolayı çünkü artık ulusal ekonomiler çok fazla uluslar arası ekonomiye duyarlı hale geldiğinden bir ekonomi uluslararası ticarette ihracat ekonomisinde ne kadar çok yer alırsa o kadar fazla esnek bir yapıya sahip olması gündeme geliyor. Yine bu çerçevede hani bahsettiğim gibi ülkelerin gelişmişlik stratejileri artık uluslararası ticaret ve buda ticari serbestleşme, ticareti kolaylaştırma, geliştirme ve finansmanı erişimi geliştirme noktasında ülkeler bir araya geliyor ve çalışıyorlar çünkü artık gelişmişlik endeksi bunun üzerine kuruluyor. Ve bu noktada çift taraflı bölgesel veya işte ülkelerarası çeşitli bir araya gelişler oluyor ve bu gelişlerle ülkeler kendi ekonomilerinin gelişmelerini katkı sunmayı sağlıyorlar ki zaten İSEDAK stratejisi de bu amaçla hizmet eden bir uluslararası kuruluşun bir komitesi peki İSEDAK hani bu uluslararasılaşma ve uluslararası ticaretin geliştirilmesi yönünde ne gibi amaçlar güdüyor oluşuna bakarsak zaten üye ülkelerde deneyim ve teknik bilgi paylaşımını kolaylaştırarak ticaret ile ilgili kurumsal gelişmeyi ve insan kapasitesini artırmayı amaçlamaktadır. Amaçlarının arasından bir tanesi dolayısıyla bu yönde hizmet eden kurumlardan bir tanesine şimdi ye kadar anlattıklarıma bakarsak ilk başta bahsettiğim uluslararasılaşma kavramı daha sonrasında KOBİ’lerin bu uluslararasılışma ve uluslararası ticaret diye yer alması ihtiyacını ve İSEDAK stratejisinde olduğu gibi ticareti kolaylaştırma amacının bizi getirdiği noktaya bakarsak iyi işleyen, uyumlaştırılmış, zaman tasarrufu eden ve böylece işletmeler üzerinde herhangi bir yük oluşturmayan kamu kurumlarını ve ajanslarının sonucuna bizi çıkarıyor. Şimdiye kadar anlattıklarım böylesi amaçlara ulaşmak için işte bu ülkeleri çatısı altına getiren kurumlar oluyor. Ekonomik anlamda ticaret sicilleri teşkilatı anlamında bu ülkeleri bir araya getiren kuruluşlara bakınca bunlar CRF, ECRF ve IACC oluyor. CRF’e bakarsak ilk başta 1999 yılında asya pasifik işletme sicilleri forumu olarak kurulmasına ve yıllık olarak toplanmasına 2013 yılında karar veriliyor. Daha 129 sonra 2005te corporate register form olarak adı değiştiriliyor ve bölgesel özellikten çıkarılarak genel bir isim veriliyor. Şu anda 48 ülkesi var. Aramızda bu kuruluşa üye ülkeler de var. En son toplantısında 53 ülkeden 185 katılımcı katılım sağladı. ECRF’ye bakarsak yine bahsettiğim gibi bunların sadece kuruluşundan ve üye sayılarından bahsedip geçeceğim. İspanya Cumhuriyeti tarafından davet edilmesi ve bunun üzerine bir toplantı yapılması sonrasında bu teşkilat kuruluyor 1998 yılında ilk toplanma oluyor, 2000 yılında kuruluyor 32 üyesi var. 2013 yılında bu üç kuruluşun üye ülkelerini de içine alan bir rapor hazırladılar. Bu hazırlanan rapor, 2003 yılında ECRF tarafından hazırlandı. IACC ise daha çok Amerika tarafındaki ülkelerin üye olduğu Amerika kıtasındaki ülkelerin üye olduğu bir kuruluş. İlk 1978 yılında kuruluyor ve bugünkü adını 2002 yılında alıyor. Bahsettiğim gibi altı kanatta iki federal ajans ve 44 Amerika kıtası devletinin üye olduğu bir kuruluş. 2013 yılındaki ECRF raporunda yer alıyor. Peki bu kuruluşlar bir araya gelerek yaptıkları çalışmalarla neye hizmet ediyorlar? Ben sunumda en çok bence önemli olan kısım olarak burayı düşünüyorum. İşbirliğine gelirsek yani bu anlamda anlatacağım ilk husus işbirliği hakkında yaptıkları düzenlemeler üzerine oluyor. Buradaki düzenlemeler hem siciller tarafından uygulanan düzenlemeler olabiliyor hem de sicilleri bir şekilde etkileyecek diğer üst düzey kanunlar çerçevesinde de olabiliyor. Bunlar ticaret kanununda oluyor daha genel kanunlar, yönetmelikler, tüzükler de olabiliyor. Burada sadece ticaret sicilleri ile dediğim gibi doğrudan ilgili olmak zorunda değil. Daha sonra teknik ve pratik süreçlerin idaresi anlamında bir işbirliği alanı var. Bildiğiniz gibi süreçler ülkelerin uluslararası ticarete aynı zamanda bir engel oluşturabiliyorlar. Bu kapsamda ülkeler bu süreçleri nasıl yönetecekleri konusunda işbirliği yapabilmekte kendi süreç ve sistemlerini geliştirebilmektedirler. Kaldırdıkları prosedürleri ve kanunları artık gerektirmeyen eski uygulamalar alanında da işbirliği yapabilmektedirler. Yine diğer işbirliği alanı ise özellikle mesela burada gerçekleştirilen çalıştayın verdiği en önemli sonuçlardan birinin bu olduğunu düşünüyorum. Birbirlerini tanımalarını sağlıyorlar her birinin sorumluluk alanını, görev alanını, çalışma alanını birbirlerini tanıyorlar ve bu noktada kendilerine artı yönde dersler çıkarıp veya kendi eksikliklerini görebiliyorlar. Ve daha fazla irtibat sağlayacak bir fırsatı yakalıyorlar.Bu sayede buradaki çalıştay veya bu toplantı bu kuruluşların toplantıları çok kısa süreli 2 günlük, 1 haftalık olabiliyor fakat 130 bunun devamının olabilmesi gerekiyor. Bunun içinde daha fazla irtibat büroları irtibatın sağlanması hizmet eden bir işbirliği oluyor. İşbirliği paylaşım ve planlama diye bahsettiğim üç seçenek birbiriyle alakasız değil. aslında Tamamen birbirinden çok kesin hatlarla ayrılamayan alanlar bu işbirliği ve tanışma sonrası eksikleri görmeye fazlalıklarını ayıklamaya ve sonrasında Çalıştay toplantıları sonrasında yeni teknolojilerin tanıtımı oluyor burada da mesela merkezi ve online sicil sistemi olan birçok ülke bahsetti. Bu noktada birbirlerine yeni teknolojilerin paylaşımından bahsediyorlar ve bilgilere daha kolay erişimin nasıl mümkün olacağı hususunu paylaşıyorlar. Yine zaten böylesi teknolojik ve elektronik sistemlerin kurulması basitleştirmeyi beraberinde getiriyor. Bunun sonucunda da planlamalara gidiyorlar hem bu sistemleri REC sistemleri için birbirleriyle yapacakları işbirlikleri doğrultusunda hem daha sonraki çalışmalar için planlama yapıyorlar ve böylece hem gelecek nesil girişimcilerin ihtiyaçlarına yönelik hem de sonraki ekonomik duruma yönelik birbirlerinin ihtiyaçlarını da görüp bu nokta da potansiyel çözümler sunabiliyorlar. Sonuç olarak ben bu workshop’ın bu kurumların hizmet ettiği amaçlar doğrultusunda bir amaç sunacağını düşünerek böyle bir şey çerçevesinde çalıştığımızı umuyorum. Umarım bu noktada aynı şekilde hizmet etmiştir ve o şekilde de sonuçlanacaktır. Teşekkür ediyorum. BAŞKAN - Ben de Şenol Bey’in gerek çalıştayın başından sonuna kadar, her adımındaki çok özverili katkıları için ve sunuşundaki değerli bilgiler için teşekkür ediyoruz. OTURUM VIII – GENEL DEĞERLENDİRME VE KAPANIŞ BAŞKAN - Şimdi ara vermeden kapanış oturumuna devam edelim diye düşünüyoruz. Bu çalıştayı organize ederken gerek yurt içi gerekse uluslararası ticarette çok önemli olan ticaret sicilleri arasında işbirliği ve ticaret sicillerinin konuşulmasını amaçladık. Kendi adıma pek çok ortak yönümüz olduğunu düşünüyorum. Üye ülkelerin pek çoğunda işbirliğine uygun bir alt yapı olduğunu gördüm. Mesela Cezayir de, Azerbaycan da bunu gördüm. Bazı üye ülkelerimizde şu anda belki bilgi paylaşımına uygun olmayan altyapı olabilir fakat geliştirilebileceğini ve geliştirmeye müsait olduğunu da gördük. Kendi 131 adıma yeni bilgiler edindim. Mesela Ohada süreci hakkında bilgi yoktu. Bu ülkelerin işbirliği sürecinde olduğunu görüyoruz. Avrupa Birliği içerisindeki refahın ve ticaretin artırılması için siciller arası işbirliğinin zorunlu hale getirildiğini görüyoruz. Kendi açımdan veya dünya çapında genel olarak hiçbir kimse açısından Amerika’nın yeniden keşfedilmesine ihtiyaç yok. Dolayısıyla iyi uygulamaları görerek bunlardan örnek alarak kendi aramızda da işbirliğini geliştirebileceğimizi düşündüm. Gene kendi adıma hiçbir konuda birbirimize herhangi bir empozede bulunmadan fakat birbirimizle bu konuyu tartışmaya ve bu konudaki işbirliğine devam etmemizin gerekli olduğunu düşündüm. Şimdi sizlerin de görüşünü almak istiyoruz. Biz bu çalıştayı başlattık faydalı oldu mu? Biz sizleri burada misafir etmekten mutluyuz. Sizlerin kısaca görüşünü aldıktan sonra genel bir toparlama yaparak sonuçlar hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum. Şimdi görüşünü belirtmek isteyen varsa buyursun. İlk başta Moritanya söz almak istiyor. Buyurunuz. MORİTANYA: Öncelikle yine COMCEC’in almış olduğu bu insiyatiften dolayı hem Türk hükümetine hem de COMCEC’e bizleri burada iki gün boyunca bir araya getirdiği için teşekkür etmek istiyorum. Çünkü ben birçok bilgi paylaşımına tanık oldum, deneyim paylaşımlarını gördük ama deminki sunumla birlikte bir öneride bulunmak istiyorum. Bu fırsatı ve bu bilgi paylaşımını iki gün boyunca paylaştıklarımızı daha da sağlamlaştırmak adına bu daha da sağlamlaştırmak adına organizatörlerin belki bir ticari sicil merkezi ağı kurabileceklerini önermek isterim. Ve bu ağ sayesinde farklı merkezler arasındaki işbirliği güçlendirilmekle kalmayıp aynı zamanda İslam ülkeleri arasında da bir platform kurulmasını sağlayacak ve burada teknik usuller, kayıtlar,içerikler ile ticaret merkezlerinin perspektiflerini birbirimize sunması açısından fayda sağlayacaktır diye düşünüyorum. Teşekkür ederim. BAŞKAN: Çok teşekkür ediyoruz. Cezayir. CEZAYİR: Sayın Başkan ben de Moritanyalı meslektaşımın ardından organizatörleri tebrik etmek istiyorum. Özellikle Sayın Bakan ve Bakanlığın tüm çalışanlarını tebrik etmek istiyorum. Gerçekten de bütün bu başlangıçtan yani bize yapılan davetten şu ana kadar birçok şeyin kolaylaştığını söyleyebilirim. Çalışmalarımız gerçek bir bütünlük içerisinde ilerlemiştir. Bu tabii ki organizasyonla ilgili görüşlerimdir. Bir de şimdi sunumlar ve deneyimlerimizin 132 paylaşımlarına gelecek olursak bugün birbirimizi tanıdık.Çalışmalarımız henüz başlamadı. Moritanyalı meslektaşımın da söylediği gibi bugün bir başlangıç noktasıydı biz birbirimiz tanıdık. Sorumlu delegeler olarak ve ticari sicil sorumluları olarak EET bünyesi ülkeler arasında bir tanışma oldu ve bunu daha da fazla zenginleşebiliriz. Dediğimiz gibi bu bir başlangıç noktası ve aynı öneride bulunacağım. Bir federasyona kadar gitmek gelmese de bile öncelikle iletişimde kalmamız gerekiyor. Ortak bir konu noktası üzerinde iletişimimizi sürdürmeliyiz ve bu işbirliğini daha da sağlamlaştırmamız gerekiyor gerçekten tekrar her şey için çok teşekkür ediyoruz ve bütün katılımcıların yaptıkları sunumlar için her birine ayrıca teşekkür ederim çünkü hepsi son derece zengin bilgilerle doluydu. Çok teşekkür ediyoruz. BAŞKAN:İlave görüşü eklemek isteyen temsilcimiz var mı? Irak. IRAK: Bismillahirrahmanirahim. Allah’ın adıyla başladık, inşallah bu sonuç oturumunu Allah’ın adıyla bitiriyoruz. Yüce Allah’tan son oturumun başarılı olmasını dilerim. Türkiye Cumhuriyeti bu semineri düzenlediği için çok teşekkür ederim. En azından birbirlerimizin ticari sicil kanunlarını tanıdık. Olumlu yönlerini gördük ve gerçekten çok verimli bilgiler elde ettik. Gerek Afrika ülkeleri gerek İslam işbirliği teşkilatı arasında gerekse Avrupa birliği arasında. Ben şunu da temenni ederdim bütün İslam ülkeleri ve birer temsilci olmasını da isterdim. Katar ve Birleşik Arap Emirliklerinden temsilci olmasını dilerdim, gerçi bütün İslam ülkeleri birer temsilci gönderseydi buraya daha iyi olurdu ben şimdi şunu da vurgulamak istiyorum altını çizmek istiyorum. İslam ülkelerinin kanunlarını, yönetmeliklerini birleştirmesi gerekiyor yani tek bir çerçeve olması lazım tek yönetmelik olması lazım çünkü bütün kardeşler birbirlerinin nasıl iletişim kurabileceğini, nasıl yatırım yapacağını, malların trafiğini nasıl meydana geleceğini ve gerek yabancı gerek yerel yatırımların nasıl olacağını bilebilmeleri bakımından. Keşke bir tek bir kanun veya yönetmelik ile mümkün olsa. İslam ülkelerine ve umarım gelecek toplantılarımızda görüşmelerimizde böyle bir sonuca varmış oluruz inşallah. KUVEYT: Başlangıçta bütün üyelere içten teşekkür ediyorum. Gerçekten içten söylüyorum özellikle ticaret sicili konusunda çok bilgi aldık.. İki önerim var: Birinci öneri iki kelimeden ibarettir. Devamlı iletişim halinde olalım. Bu birinci öneri, herhangi bir şey yaptığımız zaman birbirimizi haberdar ederek iletişim 133 devam etsin yani bu çalıştaydan sonra ne olacak bunun devam etmesi lazım. Aramızda iletişimi kesmeyelim özellikle yabancı yatırımcı firmalar hakkında. Bu konuda her bir ülkeden gelen her arkadaşıma sesleniyorum. İkinci önerim ise, ticari sicil adı belirlenmesi ile ilgili. Yani özellikle Arap ülkelerinde Allah kelimesi ticari isim alanında kullanılıyor. sokuyor Bence Allah kelimesini bu ticari isimlerden, adlardan uzak tutsak daha iyi olur. Çünkü ticari isim ticaretle alakalı her şey olabilir. Allah adı evraklardan kırtasiyelerdenbürokrasiden, uzak, ticari addan uzak kalsın. Herhangi bir ticari addan geçmemesi lazım bunu öneriyorum. Herkese teşekkür ediyorum sağ olun. UMMAN : Misafirperverliğiniz için çok çok teşekkür ederim. Ve bu yüksek yardımlaşma için ayrıyetten teşekkür ederim. Bir hususa değinmek istiyorum. Bu çalıştayda ticari işlemleri daha hızlandırmak için ve hızlı olmak için engelleri hiç ele almadık. Özellikle bürokrasi ve terörün beslenmesi konularında mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Malların aklanması gibi pek çok olumsuz yönü var. Bu engeller üzerinde hiç durmadık. Öte yandan idari gereklilikler mesela şirketin isimlerini yani ticaret sicili yönetmeliklerindeki bazı şartlar bence eksik. Eğer bu hususları baştan ele almazsak, sonrasında değiştirilmesi oldukça zor olacaktır. BAŞKAN: Çok teşekkür ediyoruz Umman’a başka iletişim almak isteyen Senegal af edersiniz Senegal SENEGAL : Teşekkür ederim Sayın Başkan. Ben de diğer delege arkadaşlarım gibi Türk Hükümetine, TİKA ve diğer organizatörlere bu son derece ilginç buluşmaya katkılarından dolayı teşekkür etmek istiyorum.Evet sonuçlara doğru yaklaşırken belki bir noktaya değinmek gerekir. Burada mevcut meslektaşlarımızı dikkate alarak buradaki konuşmalara katılan herkesin bir listesi oluşturulabilir. Ve böylece herkes kendi memleketine döndüğünde hangi ülkeden hangi meslektaşımız Ankara’daki toplantıda yer alıyordu bilebiliriz. Böylece elde etmek istediğimiz bilgiyi kimden talep edeceğimizi daha net bir şekilde bilebiliriz ve de bu bütün idari karmaşanın içine girmeden direkt olarak o kişiye ulaşmamızı sağlayacaktır. Sanırım organizatörler bunu bize sağlayabilirler, belki bize sunulacak belgelerin ekinde katılımcıların iletişim bilgileri, toplantıya katılanların bilgileri bize takdim edilebilir. Bu değinmek istediğim noktalardan bir tanesi. Bir ikinci nokta da gerçekten birbiriyle çelişen, buluşan, birbiriyle özdeşleşen uygulamalar olduğu gibi birbirinden farklı uygulamalar da var. Her 134 birini uyumlaştırmak aynı kod altına toplamak mümkün olmasa da uluslararası hukukta en çok tercih edilen devletin hükmü diye bir şey vardır. Bu ne demektir; yani bir ülkeye bir avantaj sağlanıyorsa eğer EET üyesi ülkelerden dışında bir ülkeye avantaj sağlanıyorsa formaliteler bütün o üye ülkelere uygulanmalıdır. Belki bu da bizim dayanışmamızı gösterecek ilk aşama olabilir. Ve üçüncü bir nokta da şudur. Bizde farklı platformların olduğunu biliyoruz. Yine ortak noktaları var burada bugün dinlediklerimizden hareketle uniform act hükümleri ile ilgili benzerlikler olduğunu gördük. Özellikle Ohada için bunu söyleyebilirim. Belki burada son derece faydalı bilgiler duyduk, bunları bir çalışmanın temelini oluşturacak şekilde değerlendirebiliriz. Özellikle ticari sicille ilgili, ama aynı zamanda, yatırımlar ve uygulamalar özellikle EET içerisindeki uygulamalar konusunda değerlendirebiliriz. Evet Sayın başkan, sizlere aktarmak istediğim birkaç nokta buydu ama aynı zamanda da kişisel olarak da şunu söylememe izin verin organizatörlerin benim valizlerimi bulmak için yaptıkları katkılardan dolayı çok teşekkür etmek isterim, valizlerime biraz önce kavuştum. BAŞKAN: Çok teşekkür ediyoruz. İlave var mı? Evet Sudan Buyurun Hanımefendi. SUDAN : Bismillahirrahmanirrahim. Kardeşlerimin söylediklerine ek olarak başta bu çalıştayı örgütleyen bütün dostlarıma çok teşekkür ediyorum ve burada tabii ki sonuç itibariyle bu ilişkilerimizin devamını diliyorum. Ayrıca biz bu farklı ülkelerden sunmuş oldukları bütün sunumlardan önemli öğretiler olduğunu düşünüyorum. Ve biz özellikle tabi burada katılan tüm üyelerin adreslerinin, elektronik adreslerinin iletilmesi ve birlikteliğimizin devamı için çalışmalar yapılmasını dileyerek yeniden önemli buluşmalarda buluşmak üzere teşekkür ediyoruz. DELEGE: Selamunaleyküm ben Türkiye Hükümetine ve halkına teşekkürlerimi iletirim. Ayrıca bu kongreyi düzenleyen herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Kuveyt’ten arkadaşımızın ifade ettiği gibi biz bu çalışmaların devamını sağlamak üzere çalışma yaparken ben ayrıca bu örgütleme komisyonundan bizim ortak ulaştığımız ortak noktalara mutlak surette bütün herkese ulaşacak şekilde yazılmasını, ticari sicil temsilcileri olarak her noktada aynı düşünmediğimizi ve farklar olmakla birlikte bunları birleştirmek aynılaştırmak için bu sonuç kararları 135 da ve kimi farklıkları da ifade edecek şekilde yazılıp iletilmesini istiyoruz. Teşekkürler. FAS: Sizlere teşekkürlerimi iletiyorum ve Türkiye Devletine teşekkür ediyorum ayrıca bütün çalışanlara şükürlerimi iletiyorum. Burada diğer arkadaşlarımızın da ifade ettiği gibi aramızda elektronik bir ortamın oluşturulmasını ve ağın oluşturularak bütün burada konuşulanları, deneyimleri, bilgileri ve genel ticari sorunları içerecek şekilde iletilmesini temenni ediyorum. Biz İslam işbirliği teşkilatı olarak bu deneyimleri ve bilgileri paylaşmaktan ötürü hepinize teşekkürlerimi iletiyorum. BAŞKAN: Kendisine teşekkür ediyoruz. Oturumumuzu da toparlamak üzereyiz. Devam edeceğiz. Başka katkı sağlamak isteyen, görüşünü belirtmek isteyen, COMCEC ofisinden Murat Bey’in görüşlerini alalım. İSEDAK: Birbirimiz hakkında bilgi alışverişinde bulunmak bizim için iyi bir olanak sundu. Ve tabii ki böyle bir iletişim listesi oluşturacağız. Ve katılımcıların isim listesini yazacağız. Ve her katılımcının da iletişim numarasını koyacağız. Böylelikle de katılımcılar birbirleriyle e-mail vasıtasıyla iletişimde bulunabilecekler. Aynı zamanda bu çalıştay bir fırsat sundu. Yani ikili işbirliği oluşturmak üzere ticaret sicil ofisleri ile ilgili olarak da ikili görüşmelerin sağlanması, ikili ilişki kurulması anlamında teknik işbirliği projeleri yaratılmasına da katkı da bulundu. Bu çalıştay İSEDAK’ın himayesinde gerçekleştirildi ve İSEDAKın bazı ilgili kuruluşları da var kurulmuş olan halihazırda ve bakanlar oturumu bu çalıştay’ın yapılmasına karar verdi ve gelecekte bir ihtiyaç duyulursa özel alanlarda, özel noktalarda ve ihtiyaç duyulan noktalarda veya sorunların bulunduğu alanlarda böyle bir ihtiyaç duyulursa yapılmasına karar verilecektir. Bazı üye ülkeler gelecekte de buna benzer çalıştaylara ev sahipliği yapmak isteyebilirler. Böylelikle üyeler tekrar bir araya gelebilirler ve deneyimlerini, bilgilerini paylaşabilirler ve belirlenecek belli başlı konularda deneyim ve bilgi alışverişinde bulunabilirler. Teşekkür ediyorum. BAŞKAN: Bu çalıştayı düzenlerken gerçekten ilk amacımız zaten doğru kişilerin katılmasını sağlamaktı, direk temas her zaman doğru ve kısa sürede sonuç alınmasını sağlıyor bunun için çok uğraştık, cevap almada baya gecikmeler oldu bazı aksaklıklar oldu fakat büyük oranda bu amacımıza ulaştık . Bizim amacımız 136 yokuştan aşağıya doğru bir kartopu yuvarlamak idi. Ve bu kartopu yuvarlandı gittikçe de büyüyeceğinden eminim şu anda pek çok ülke temsilcisi meslektaşımızın belirttiği gibi bu bilgi paylaşımın artırılmasına bir ticaret sicili ilgilileri arasında bir network kurulmasına yani doğrudan temas sağlayacak bir network kurulmasına yönelik öneriler var. Hemen hemen herkes bu iletişimin devam ettirilmesinde hemfikir. Aramızda bazı engeller olabilir yani karşılıklı ülkeler arasındaki sınır ötesi şirketlerimizin sınır ötesi hareketliliğini artırma konusunda engeller olabileceğinden bahsedildi. Şirket kuruluşuna ve ya da Yabancı bir şirketin o ülkede faaliyette bulunmasına engel olabilen durumlardan bahsedildi. Bu mesela Malezya temsilcimizin bir sonraki toplantının konusu olarak önerisi idi. Biz bunu takiben toplantıların yapılmasını arzu ediyoruz. Ve böyle bir öneri gelmesinden de çok mutlu olduk. Ne öğrendik veya ne kararlar aldık şimdi sonuç raporunda şunları açıkca belirtebiliriz diye düşünüyorum. Biz diyebiliriz ki etkin bir ticaret sicili hem yurt içi hem de uluslararası ticaret için çok önemlidir. Bu konuyu ilk defa ele alan bir çalıştay organizasyonu olmasıyla bu çalıştayı, bu katılımı ve aramızda kurulan diyalogu çok önemsiyoruz, buna önem veriyoruz. İkincisi bu alandaki organizasyonlar veya toplantıların devam etmesi yönünde herkesin ortak dileğini gördük ve pek çoğumuzda da aramızda en azından bilgi paylaşımını sağlayabilecek çok kısa sürede sağlayabilecek teknik altyapının var olduğunu gördük bu çok önemliydi umut vericiydi. Teknik altyapısı uygun olmayan üye ülkelerin veya kardeşlerimizin doğrudan bu sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğini gerek kendi aramızda gerek uluslararası finanslarla bunların geliştirilmesi gerektiğinde mutabıkız ve bu konuda kapasitenin geliştirilmesi ve teknik işbirliğinin ilerletilmesi amacıyla uygulanabilir sağlam projeler geliştirilerek bunların İSEDAK’a sunulması konusunda bir mutabakat sağladık diye düşünüyoruz. Hepinizin çok değerli katkıları için çok teşekkür ediyorum. Bir kısa bir örnek verebilirim ki mesela çok basit bir şekilde İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerinin birbirinde kaç tane şubesi var, bunu çok basit bir şekilde kendimiz tespit edebiliriz veya kaç tane şirketimiz var veya ana şirketteki ana şirketler hala faal mi? Bunun Avrupa birliği içerisinde de diğer ülkelerde de önemli bir sorun olduğunu biliyoruz. Bir ülkede kurulan bir şirketin başka bir ülkede bir şube açıldıktan sonra ana ülkedeki şirketin kapandığı fakat şubelerin devam ettiğini ve binlerce annesiz, babasız yani ebeveyinsiz şirketlerin faaliyette bulunduğunu 137 biliyoruz. Bu ikili olarak işte Hollanda ile İngiltere arasındaki çalışmalarda ortaya çıkartılıyor ve bunlara tedbir alınıyor. Veya Almanya ile İngiltere arasındaki çalışmalarla kaç bin tane şirketin bu durumda olduğu ortaya çıkartılıyor veya tedbir alınıyor durum düzeltilmeye çalışılıyor? Bu konuda istenen bilgileri veya daha gerekli değişiklikleri biz resmi makamlar arasında doğrudan paylaşabilir miyiz? Bunun sağlayacağı yararlar nelerdir bunları değerlendirebiliriz diye düşünüyorum. Şunu Şahsen hepinizin çalıştayın başarısı hakkında övgü dolu sözleriniz bana bir Türk atasözünü hatırlattı onu sizinle burada paylaşmak isterim nedir bu atasözü diyor ki: ‘güzellik bakan gözden gelir’ eğer ortada bir başarı varsa bu başarı sizlerin katılımı, iyi niyetli ve değerli katkılarınız sayesindedir hatalarımızı görmememiz sayesindedir. Bizler sadece ekibimizle beraber lojistiği hazırladık, lojistiği hazırlamaya çalıştık elimizden geldiğince. Bu konuda fikri ilk açtığımız zaman bize desteğini esirgemeyen Sayın Bakanımıza, Bakan Yardımcımıza, Müsteşarımıza, Genel Müdürümüze ve gerçekten büyük özveri içerisinde gece gündüz demeden mesai saat mefhumu dinlemeden çalışan ekip arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. TİKA ve COMCEC ofisine de tecrübelerini ve değerli katkılarını esirgemedikleri için ve her an yanımızda oldukları için ayrıca çok teşekkür ediyorum. Diğer taraftan Sayın Andre Mikinev Sayın Satur Hagino ve Sayınİlkay Kavlak şahsında Dünya bankasına, OECD’ye ve AB Türkiye Delegasyonuna teşekkürü bir borç biliyorum. Tercümanlarımıza çok teşekkür ediyorum. Çok değerli ve değerli katkıları için ayrıca organizasyon firmasını da teşekkürü ihmal etmemek lazım. Gerçekten bu duygularla çok mutluyuz biz. Hoş bir sonuç oluştu. Sayın Bakanımıza da buraya katıldığı için bizlere cesaret verdiği için teşekkür ediyoruz. Kendisini bir sunuş, sizlere hitap etmek üzere kürsüye arzu ediyorum uygun görürse çok teşekkür ediyoruz tekrar hepinize. BAKAN YARDIMCISI FATİH METİN - İşbirliği ve tecrübe paylaşımı çalıştayında siz kıymetli üye ülke temsilcileri ile bir araya gelmekten duyduğum memnuniyeti ifade ediyor sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Allah’ın bereketi ve selamı, rahmeti üzerinize olsun, esselamünaleyküm. Bu çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyor, çalıştayımıza katılan çok değerli dostlarımıza bir kez daha Türkiye’ye hoş geldiniz diyorum. Burada alınan kararların, çıkan sonuçların bütün İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler için hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah’tan niyaz ediyorum. Son dönemde 138 ülkelerimizin dünya ekonomisi içinde sahip bulundukları ağırlığın artması ile İslam ülkelerinde yaşanan hızlı değişimi de dikkate alacak olursak geleceğin dünyasında geçmişe kıyasla çok daha etkin bir konumda bulunmamız mümkündür. Bu amaçla İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri arasındaki ticaretin geliştirilmesi ülkelerimizin zenginleştirilmesine büyük katkı sağlayacaktır. Bu vesile ile İslam ülkeleri arasında ticari bağların daha da gelişmesine katkı sağlayacağına inandığım bu çalıştayın açılış oturumuna ve Sayın Bakanımızın da teşrifleriyle sizlerin onuruna düzenlenen akşam yemeğine bizzat katıldım. Yoğun iş programımız sebebiyle üzülerek çalıştayın diğer bölümlerine katılamadık ancak oturum sonuçlarını arkadaşlarımızdan aldık bundan dolayı da çok memnun olduk.Sizlerin de bildiği gibi önemli bir uluslararası yapılanma olan İslam İşbirliği Teşkilatının temelinde üye ülkeler arasındaki ekonomik işbirliği ve dayanışmayı güçlendirmek yer alıyor. Bu çerçevede üye ülkelerin modern ticaret sicili oluşturma deneyimlerini, birikimlerini ve iyi uygulama örneklerini burada paylaşmaları da büyük önem arz ediyor. Çalıştay boyunca genel olarak ülkelerin ticari hayatlarında ticaret sicillerinin taşıdığı öneme binaen ticaret sicilleri teşkilatlarının oluşumu, yapısı, işleyişi ile hızlı ve güvenilir bir ticari hayat için yapılması gerekenleri hep birlikte burada değerlendirildiğini görüyoruz. Bu kapsamda çalıştayda ticaret sicilinin önemi ele alındı ve ticaret sicili uygulamalarında uluslararası trendlerle özellikle İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri üye ülkelerine ilişkin olmak üzere işletme tescilinin önemi ortaya konuldu. Bu konuda yaşanan sorunlara değinildi. Malumunuz olduğu üzere, ülkelerin ticaret sicili teşkilatları arasında işbirliğinin tesis edilebilmesi bu alandaki uygulamaların nasıl yürütüldüğünün bilinmesi ile doğru orantılıdır. Bu çerçevede çalıştayda katılımcı ülkeler şirket kuruluş ve kapanış işlemleriyle yabancı ortaklı şirketler ve yabancı şirketlere yönelik sicil uygulamalarını paylaşmış oldu. Ve İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerdeki ticaret sicili süreçleri hakkında da aydınlatıcı bilgiler edinildi. Bizler de gerek ticaret sicili uygulamalarına gerekse de inşallah yıl sonuna kadar tüm ülke çapında uygulanacak olan bizim kısaca MERSİS dediğimiz Merkezi Sicil Kayıt Sistemine ilişkin bilgileri sizlerle paylaşarak bu işbirliğine katkıda bulunduğumuzu umuyoruz. Değerli misafirler, ticaret ve teknoloji alanındaki gelişmelerin ülkelerin ticari hayatını önemli düzeyde etkilediğini biliyoruz. Ticaret hayatının temel unsuru olan, tacirlere ilişkin bilgilerin ve bunların yürüttüğü faaliyetlerdeki değişimlerin kaydedilmesi, 139 hukuki yararların korunması, ticaret hayatında güvenin oluşması ve kamuya açık olan bilgilere ulaşılmasının sağlanması amacıyla ticaret sicili bilgileri farklı şekilde tutulmaktadır. Teknoloji alanında yaşanan gelişmeler bu süreci olumlu yönde etkilemektedir. Kayıtların elektronik ortamda tutulması ve işlemlerin elektronik ortamda yapılması günümüzde yaygınlaşan bir uygulamadır. Bu kapsamda ticaret sicili işlemlerinin elektronik ortamda yapılabilmesine imkan veren uygulamaların bilgiye kolay ulaşma, aleniyet, güvenilirlik, ispat ve bazı hakların korunması ile ülkelerarası işbirliği ile de ciddi katkı sağlayacağı bir gerçektir. Bu çalıştay İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerde ticaret sicilleri arasında diyalogun artırılmasıyla araştırma ve işbirliğini teşvik etmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu tür organizasyonlar sayesinde sağlanan tanışma ve karşılıklı bilgi alışverişi eminim ki ülkelerimiz ticari hayatına çok olumlu katkısı olacaktır. Zaten bu katkının da ne kadar önemli ölçüde burada sağlandığını biraz önce kapanışı yapan Sıddık Bey’in beyanlarıyla da çok net olarak görmüş olduk ve bundan çok memnun oldum. Sıddık Bey’in kapanış bölümündeki tespitleri ve ileriye dönük değerli katılımcıların teklifiyle oluşan bu işin devamını sağlayan birlikteliklerin ve işbirliği teşkilatı adına uygun olarak bu işbirliğinin devamını sürdürülebilir kılmak ve bu uyumu ticaret sicilinde özellikle sağlayarak diğer alanlara da taşımak en büyük umudumuzdur, ümidimizdir. İnşallah bunu sizlerle beraber hep beraber sağlayacağımıza inanıyorum. Sözlerime son verirken tüm üye ülke temsilcilerine bütün üye ülkelere, temsilcilerine İslam İşbirliği Teşkilatının tüm bağlı ve ilgili kuruluşlarının çalışanlarına ve diğer kuruluşlardan Dünyanın diğer örgütlerinden gelen katılımcılara çok teşekkür ediyorum. Şahsım ve ülkem adına da şükranlarımı arz ediyorum. Bir kez daha sizleri aramızda görmekten duyduğum memnuniyeti ifade ediyor, bu çalıştayda alınan kararların İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilerin ve halklarımızın refahı için hayırlı sonuçlar doğurmasını cenabı haktan niyaz ediyorum, en kalbi duygularımızla hepinizi tekrar selamlıyorum Allaha emanet olun, esselamünaleyküm. BAŞKAN: Sayın Metin’ e çok teşekkür ediyoruz. Sayın Bakan yardımcımız ülke temsilcilerine sertifikalarını ve hediyelerini takdim edecekler. Ülke temsilcilerinden anons yaparak Azerbaycan ile başlamak istiyoruz. Azerbaycan temsilcisini sahneye davet ediyoruz, sertifika ve hediyesini almak 140 üzere. Çok teşekkür ediyoruz Azerbaycan’a ve uğurluyoruz. Sırada Burkina Faso temsilcisi, Burkina Faso temsilcisini sahneye davet ediyoruz. Buyurun. Sıradaki ülkemiz birazdan Filistin olacak. Çok teşekkür ediyoruz. Filistin üyesi buyurun. Alkışlarımızla uğurluyoruz. Sırada Gine var, Gine temsilcisini sahneye davet ediyoruz. Gine’yi uğurlarken, Kırgızistan temsilcisini sahneye davet ediyoruz, sertifikasını ve hediyesini almak üzere. Sayın Bakan’ım Kırgızistan sıradaki ülkemiz. Evet Kırgızistan’ı da alkışlarla uğurlarken sıradaki ülkemiz Libya, Sayın Bakanımızdan sertifika ve hediyesini almak üzere Libya temsilcisini sahneye davet ediyoruz. ine . Ülkemiz Libya sayın Bakanım. Çok teşekkür ediyoruz. Libya temsilcisini alkışlarla uğurluyoruz. Ve Lübnan davet edeceğimiz ülke. Lübnan temsilcisini sahneye davet ediyoruz. Buyurun. Alkışlarımız Lübnan için. Ve sıradaki ülkemiz Mali. Mali temsilcisini sertifikasını ve hediyesini almak üzere sahneye davet ediyorum. Mali’yi alkışlarla uğurluyoruz. Moritanya’yı davet ediyoruz şimdi de. Moritanya temsilcisini sahneye davet ediyoruz. Buyurun. Teşekkürler. Mozambik temsilcisini davet ediyoruz şimdi de sahneye. Mozambik teşekkür ediyoruz. Ve Nijer’i davet ediyoruz, Sayın Bakanım. Evet Nijere de teşekkür ediyoruz. Alkışlarımızla Pakistan temsilcisini sahneye davet ediyoruz,sertifikasını ve hediyesini almak üzere hemen Pakistan’ın arkasından da Senegal’,i davet edeceğiz sahneye hediyesini almak üzere Pakistan’a çok teşekkür ediyoruz. Ve Senegal’i davet ediyoruz, alkışlarımızla. Senegal’in hemen ardından da hatırlatalım Sierra Lone temsilcisini davet edeceğiz. Teşekkürler Senegal. Sierra Lone temsilcisini davet ediyoruz şimdi de sahneye, Ardından Sudan’ı hatırlatalım, davet edeceğimiz ülke çok teşekkür ediyoruz ve uğurluyoruz. Sudan’ı davet ediyoruz şimdi de Sudan temsilcisini sahneye davet ediyoruz. Bir sonraki ülkemizde Tacikistan hemen hatırlatalım. Çok teşekkür ediyoruz Sudan’ı uğurluyoruz. Tacikistan’ı sahneye davet ediyoruz. Bir sonraki ülkemiz Togo olacak, Togo’yu da bu arada sahneye yavaş yavaş alalım çok teşekkür ediyoruz. Tacikistan’a ve uğurluyoruz Togo ile devam ediyoruz. Togo temsilcisini davet ediyoruz. Birazdan da Uganda temsilcimiz sahnede olacak, teşekkürler Togo, Uganda’yı davet ediyoruz, Uganda temsilcisi, az sonra da Cezayir’i sahneye davet edeceğiz. Çok teşekkürler Uganda. Cezayir temsilcisini sahneye davet ediyoruz, sertifikasını ve hediyesini almak üzere. Endonezya’yı davet ediyoruz yine çok teşekkür ediyoruz. Endonezya temsilcisini sahneye davet ediyoruz. Fas sıradaki ülkemiz, Fas’ı davet ediyoruz. Ardından Irak 141 temsilcisini sahneye alacağız. Sayın Bakanım Fas temsilcisi, Fas temsilcisi şu anda sertifikasını ve hediyesini alıyor. Irak temsilcisini de davet ediyoruz alkışlarınızla, İran’ı da davet edelim efendim. Evet Irak temsilcisine de çok teşekkür ediyoruz. Bu arada Sayın Bakanım’a bir rozet takdim ediyorlar Irak temsilcisi. Çok teşekkür ediyoruz ve Irak temsilcisini de alkışlarla uğurluyoruz. İran’la devam edeceğiz. İran temsilcisini sahneye alıyoruz. İran temsilcisini de alalım sahneye isterseniz. Sıradaki ülkemiz İran Sayın Bakanım. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini sahneye davet ediyorum. Çok teşekkür ediyoruz İran’a ve uğurluyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti şu anda sahnede Sayın Bakanım. Ardından Malezya temsilcisini sahneye davet ediyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine çok teşekkür ediyoruz. Malezya’yı sahneye davet ediyoruz. Malezya Sayın Bakanım. Ardından Tayland sıradaki ülkemiz. Tayland temsilcisini de sahneye davet ediyoruz. Tayland’dan iki temsilcimiz sahnede. Endonezya sıradaki ülke. Endonezya temsilcisini de sahneye davet ediyoruz, sertifikasını ve hediyesini almak üzere. Endonezya Sayın Bakanım. Ardından da Kuveyt sıradaki ülkemiz olacak. Kuveyt temsilcisini de sahneye davet ediyoruz. Kuveyt’in hemen ardından Çat temsilcisini sahneye davet edeceğiz. Kuveyt temsilcisine Sayın Bakan yardımcımız hediyesini ve sertifikasını takdim ediyorlar. Çat temsilcisini sahneye davet ediyoruz. İran sıradaki ülkemiz olacak, İran temsilcimiz buyurun efendim. İran’ın hemen ardından Umman temsilcisini sahneye davet ediyoruz. İran efendim. Ve İranın ardında Umman temsilcisini sahneye davet ediyoruz. Çok teşekkür ediyoruz İran’a. Uluslararası kuruluşlar temsilcilerini şimdi de sahneye davet etmek istiyorum. Dünya Bankası temsilcisi Andrey Mikev buyurun efendim Dünya bankası temsilcisi, sırada OECD temsilcisi var Sayın Haginov çok teşekkür ediyoruz. Dünya bankası OECD temsilcisi Sayın Haginov ve Avrupa Birliği Delegasyon temsilcisi Sayın Umut KAVLAK sayın Umut Kavlak’ı da sahneye davet ediyoruz. Bu arada hediyeler konusunda son olarak dilerseniz Sayın Bakanım hediyeyi merak edenler olabilir açılmış haliyle sayın Umut Kavlak’a sayın Bakanım anlatırsanız efendim. Sıddık bey zannedersem anlatacak böyle davet edeyim isterseniz. Şöyle çok önemli bir Türk-İslam sanatı olan su üzerine çok güzel sanat eserleri yapılan bir ebru sanatıdır. Buradaki Lale motifine bir taraftan baktığınız zaman Yüce Allah’ın ismi yazıyor. Allah yazılı bir lale motifidir. Güzel günlerde hatırlamanız dileği ile hepinize tekrar teşekkür 142 ediyoruz. Lale aynı zamanda Osmanlı figürlerinde mutluluk, aşk ve tevhidi ifade eden bir figür olarak çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Teşekkür ederiz. Çok teşekkür ediyoruz. Türkiye’den teknik katılımcılar da sertifikalarını alacaklar. Sertifika almak üzere Mustafa Efe’yi sahneye davet ediyorum, Saffet Aras Uygur, Gamze Bozkurt, Serkan Elmas, Nazmi Küçükyağcı, Alican Kahya, Merve Ceren Baykal, Gökhan Mirahmetoğlu ve Elif Müftüoğlu nu sertifikalarını almak üzere sahneye davet ediyorum. Çok teşekkür ediyoruz. Böylece çalıştayımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Sayın Bakanım başta olmak üzere, tüm üye ülke katılımcılarına da şükranlarımızı sunuyoruz. Evet toplu halde bir aile fotoğrafı diyelim almak üzere sahneye davet ediyoruz hep birlikte, tüm katılımcılarımızı davet ediyoruz. Bakanlık çalışanlarını da dilerseniz bu fotoğraf çekiminin ardından sahneye davet edeceğiz. 143