Mayıs - Keskinoğlu

Transkript

Mayıs - Keskinoğlu
MAYIS 2016 Sayı:223
Ramazan Sofralarında
Sağlıklı Beslenme
Bizim de içinde bulunduğumuz İslam âlemi için son derece önemli bir aya giriyoruz.
Ramazan ayında elbette en önemli gündem
oruç tutarken sağlığımızı nasıl muhafaza edeceğimiz konusudur. Aslında sadece Ramazan
ayında değil, tüm yaşamımız boyunca sağlıklı
beslenme alışkanlıkları geliştirmenin uzun bir
ömür sürmemizde ne kadar etkin olduğunu
hepimiz çok iyi biliyoruz. Özellikle de dünyada
orta yaş olarak artık 50’li yaşların kabul görmeye başladığını varsayarsak, uzun ve kaliteli
bir hayat geçirmek elimizde.
Ramazan ayında insanların bir çoğu sadece iftar ve sahurda yemek yiyor. Bu yüzden uzmanlar Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli
beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğini ve
iftardan 1 – 1,5 saat sonra bir ara öğün daha
yenmesini tavsiye ediyorlar. Uzmanlar oruç
tutan kişinin kafein içeren içecekler yerine süt,
meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki
çayları tercih etmesinin gün içindeki susuzluk
hissine de iyi geleceğini belirtiyor. Ayrıca sahur
yemeğinde süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi
besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmasını ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmesini, aşırı
yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile unlu gıdalardan uzak durulması gerektiğini belirtmektedir.
Bunun yanında birçok uzman ise, ramazan
ayında sağlık için daha düşük kalorili, daha az
yağ ve daha az kolesterol içeren tavuk etinin
tercih edilmesini önermektedir. Hacettepe
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Sevinç Yücecan, yaptığı açıklamalarda optimal beslenme önerilerinde önemli yeri olan
tavuk etinin, besin öğeleri açısından değerlendirildiğinde, kırmızı etten daha düşük kaloriye
sahip olduğunu ve daha düşük yağ, daha düşük doymuş yağ ve daha az kolesterol içerdiğini bildirmiştir. Yapılan çalışmalar, kırmızı ete
kıyasla tavuk eti tüketiminin koroner kalp hastalıkları riskini önemli derecede azalttığını bu
nedenle de ramazan ayında sağlık için daha
düşük kalori, daha az yağ ve daha az kolesterol
içeren tavuk etinin tercih edilmesi gerektiğini
ortaya koymaktadır.
Görüldüğü gibi; Ramazan ayında sağlıklı ve
dengeli beslenmek için, emilimleri diğer besin gruplarına göre daha dengeli, kan şekerini
daha yavaş yükselten, daha fazla tokluk hissini veren besinlerin tercih edilmesi gerektiği
vurgulanmakta. Keskinoğlu olarak, bu sağlıklı
ürünlerin başında gelen piliç eti ve yumurta üretimini yarım asrı geçen tecrübeyle en
sağlıklı şekilde sofralara ulaştırmaktan büyük
mutluluk duyuyoruz. Uzmanlarımızın tavsiyelerinde de yer aldığı gibi, sağlıklı beslenmede
önemli bir yere sahip olan piliç eti ve yumurtanın bu ayda da sofralardan eksik edilmemesini
hatırlatır, tüketicilerimizin sağlıklı bir ramazan
ve mutlu bir bayram geçirmelerini dilerim.
İzmir Klasik Otomobilciler
Derneği’nin Düzenlediği “Klasik
Otomobil Şenliği’ne” Sponsor Olduk
İzmir Klasik Otomobilciler Derneği tarafından bu yıl 5.’si düzenlenen “Klasik Otomobil Şenliği”,
geçtiğimiz günlerde İzmir İnciraltı
Süleyman Demirel Meydanı’nda
şirketler grubumuzun sponsorluğunda gerçekleşti. Klasik
araçların meraklılarıyla buluştuğu şenliğe yoğun ilgi gösteren
katılımcılar 1940, 50, 60 ve 70’li
yıllara ait otomobillerle birlikte
geçmişe görkemli bir yolculuk
yaptılar. Klasik araç tutkunları
otomobillerle keyifli anlar geçirirken, şirketler grubumuzun
standında hazırlanan birbirinden
lezzetli ürünleri de tatma fırsatı
buldular.
Klasik araçların birer otomobil
olmaktan çok geçmişten günümüze izler taşıyan değerler
olduğunu ve etkinliğin klasik otomobil dünyasının bugün geldiği
noktayı anlattığını vurgulayan
yönetim kurulu başkanımız Fevzi
Keskinoğlu,“Klasik araba tutkusu
benim için bir yaşam felsefesidir.
Bizlerin de bu tutku ile oluşturduğumuz Klasik Araç Müzemizde
çarpıcı renkleri ve dizaynları ile
1937 model Ford marka itfaiye
aracından 1955 model Desoto’ya,
1939 model Chevrolet’ten 1962
model Chrysler’e kadar 200’ün
üzerinde aracımız bulunmaktadır.
Tüm klasik otomobil tutkunlarını
müzemizde ağırlamaktan da keyif
duyacağız. Bu tür organizasyonlara katılmaktan ve destek vermekten de son derece mutluyuz”
dedi.
Klasik otomobil tutkusunun her
geçen yıl arttığı etkinliğin sonunda ise İZKOD kurucu üyeleri
tarafından, etkinliğe verdiği destek ve katkılardan dolayı şirketler
grubumuza teşekkür plaketleri
takdim edildi.
Şirketler Grubumuza, Endüstriyel
Tavukçuluk Bölümü Öğrencilerinden Teknik Gezi
“Celal Bayar Üniversitesi
Akhisar Meslek Yüksekokulu Endüstriyel Tavukçuluk
öğrencileri ve öğretim
görevlileri geçtiğimiz
günlerde ’Kesimhaneler ve
Kanatlı Yan Ürünler Teknolojisi’’ dersi kapsamında
tesislerimizi ziyaret etti.”
Celal Bayar Üniversitesi
Akhisar Meslek Yüksekokulu
Endüstriyel Tavukçuluk öğrencileri ve öğretim görevlileri
geçtiğimiz günlerde ’Kesimhaneler ve Kanatlı Yan Ürünler
Teknolojisi’’ dersi kapsamında tesislerimizi ziyaret etti.
Üniversitelerle iş birliği içinde
olan şirketler grubumuzun,
üretim tesislerini teknik gezi
kapsamında gezen öğrenciler
işleyişimizi yerinde görme
fırsatı bulurken, sektör ile ilgili
merak ettikleri sorulara da
cevap bulma şansı yakaladılar.
Öğrencilerini iş yaşamına hazırlamak için lider kuruluşlara
ziyaretler düzenleyen endüstriyel tavukçuluk bölümü öğretim görevlileri, öğrenciler ile iş
yeri temsilcilerinin buluştuğu
bu etkinliğin iş deneyimlerinin paylaşılması bakımından
yararlı sonuçlar getireceğini
söyledi.
Geziye ev sahipliği yapmaktan
mutluluk duyduklarını belirten
insan kaynakları koordinatörümüz Esin Keskinoğlu Onaran:
“ 2003 yılında başladığımız
işbirliğimiz her geçen yıl
artarak devam ediyor. Bölümde okuyan öğrencilere staj
imkanı sunarken, üretimden
yönetime birçok kademede iş
imkanı sağlıyoruz. Sektörümüzün gelişiminde kalifiye insan
kaynağının büyük rolü var. Bu
yüzden Celal Bayar Üniversitesi’ne desteğimizi sürdürmeye
devam edeceğiz” dedi.
Şirketimiz Türk-Alman Dostluk Günü’ne Katıldı
“İzmir Alman Başkonsolosluğu tarafından geleneksel
olarak düzenlenen
Türk – Alman Dostluk
Günü Buluşması 21 Mayıs
2016 tarihinde İzmir Tarihi
Havagazı Fabrikası’nda
şirketler grubumuzun da
katkısıyla gerçekleşti.”
İzmir Alman Başkonsolosluğu
tarafından geleneksel olarak düzenlenen Türk – Alman Dostluk
Günü Buluşması 21 Mayıs 2016
tarihinde İzmir Tarihi Havagazı
Fabrikası’nda şirketler grubumuzun da katkısıyla gerçekleşti.
Almanya ile bağlantılı olan
kurumların neşeli ve renkli bir
etkinlik çerçevesinde kaynaş2
masının hedeflendiği buluşma
hakkında değerlendirme yapan
Keskin Keskinoğlu “Dostluk adına, dayanışma adına, paylaşmak
adına güzel bir gün olduğunu
düşünüyorum. Burada bir
festival havası var. İki toplum
arasındaki bu kaynaşmayı
görmek bizi ayrıca mutlu ediyor.
Türkiye Cumhuriyeti ve Almanya
Devleti arasında her geçen gün
daha da artan kültürel, sosyal
ve ticari işbirlikleri bizleri mutlu
ediyor. Her geçen gün yaşanan
bu gelişmelerin her iki ülke için
hayırlara vesile olmasını temenni ederim” dedi. Alman Federal
Cumhuriyeti Başkonsolosu
Thomas Gerlach ise “Bu organizasyon ile kurum ve kuruluşlara
kendileri tanıtma fırsatı sunuyoruz ve onlarda Türk – Alman
ilişkilerine katkıda bulunuyorlar.
Dostluğumuzu geliştiren bu
etkinlikleri çok önemsiyoruz.
Katılan herkese teşekkürlerimizi
sunuyoruz” dedi.
Bu yıl 8.’si düzenlenen Türk - Alman Dostluk Günü’nde firmalar,
ürünlerini sergilerken, elde
edilen tüm gelir ise İzmir’de
bulunan bir engelli merkezine
bağışlandı. Etkinlikte, şirketler
grubumuz standında şirketimiz
ve ürünlerimiz hakkında yetkililerimiz tarafından bilgiler verildi.
Manig 2016‘da Şirketler Grubumuz Yoğun İlgi Gördü
“Şirketler grubumuz, Manisa Büyükşehir Belediyesi
Fuar Merkezi’nde 9.‘su
düzenlenen ve 110’u aşkın
kurum ile kuruluşun yer
aldığı Manisa İstihdam ve
Eğitimde Buluşma Günleri’nde bu sene de yerini
aldı.”
Şirketler grubumuz, Manisa
Büyükşehir Belediyesi Fuar
Merkezi’nde 9.‘su düzenlenen ve
110’u aşkın kurum ile kuruluşun
yer aldığı Manisa İstihdam ve
Eğitimde Buluşma Günleri’nde bu
sene de yerini aldı.
Manisa İş Kur tarafından nitelikli
insan kaynağını iş dünyasıyla buluşturmak amacıyla düzenlenen
Manig 2016‘ nin açılış törenine
Manisa Valisi Erdoğan Bektaş,
Yunusemre Kaymakamı Yüksel Topal, Şehzadeler Kaymakamı İsmail
Çorumluoğlu, Büyükşehir Genel
Sekreteri Halil Memiş, Yunusemre
Belediye Başkanı Mehmet Çerçi,
sivil toplum kuruluşları sektörlerinde öncü ve güçlü firmalar,
insan kaynakları, mesleki eğitim
ve istihdam alanında faaliyet
gösteren kuruluşlar ve çok sayıda
üniversite öğrencisi katıldı.
Manig 2016 fuarı hakkında değerlendirme yapan yönetim kurulu
üyemiz İsmail Keskinoğlu “Manisa
ve ilçelerinde çok sayıda özel sektör kuruluşu yer almaktadır. Fakat
en büyük sıkıntı kalifiye eleman
azlığıdır. Bu tarz fuarlar, sanayi
kuruluşlarının kalifiye eleman
sıkıntısını çözmek için birer fırsat
yaratırken, ileride nitelikli insan
kaynağını ve potansiyel işgücünü
oluşturacak olan öğrenciler ile
istihdam sağlayan işletmeler arasındaki ilişkilerin sağlam temellere oturmasını amaçlamaktadır.”
dedi.
Ana temanın “İstihdamda engelleri kaldıralım” olduğu fuarda,
şirketimiz, katılımcıların yoğun
ilgisini görürken, şirket yetkililerimiz tarafında da şirketimiz
hakkında bilgiler verildi.
Celal Bayar Üniversitesi Öğrencileri Kariyer Günleri ve
Mezunlar Buluşması Etkinliğinde Bir Araya Geldiler
Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği
Bölümü’nün düzenlemiş olduğu
“Kariyer Günleri ve Mezunlar
Buluşması” şirketimizin sponsorluğunda Manisa Muradiye
Kampüsü’nde gerçekleştirildi.
1992 yılında kurulan ve 1997
yılından itibaren gıda mühendisliği bölümünden mezun olan
eski öğrencileri, yeni öğrencilerle
bir araya getiren organizasyon
duygulu anların yaşanmasına neden oldu. Eski ve yeni
mezunların bir araya gelip, iş
hayatı, sosyal yaşantı ve okul
günleri hakkında bilgi alışverişinde bulundukları etkinlikte söz
alan Gıda Mühendisliği Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Semra Kayaardı “Düzenlemiş olduğumuz
mezunlar buluşmasında yıllar-
dan beri görüşme imkanımız
olmayan mezunlarımızı burada
yeniden görebilmek bizleri çok
mutlu etti. Etkinliğe destek veren
herkese çok teşekkürler. Ayrıca
bu organizasyonlar sayesinde
birçok yeni mezun arkadaşımız
kendine yol haritası çiziyor. Mezunlar buluşmasını önümüzdeki
yıllarda da devam ettirmek bizim
en büyük amacımızdır” dedi.
Düzenlenen etkinlikte şirketimiz
adına teşekkür plaketini alan
Gıda Mühendisliği 2006 mezunu,
İleri İşlem Tesisi Müdür Yardımcımız Kemal Zaimoğulları, Celal
Bayar Üniversitesinden mezun
olmaktan ve Keskinoğlu Şirketler
Grubu’nda çalışmaktan gurur
duyduğunu belirtti.
Organizasyona katılan öğrenciler, şirketler grubumuza ait
stantta staj başvuru formları ve
iş başvuru formlarını doldurarak,
ön mülakata tabi tutuldular.
Ayrıca etkinliğe katılan öğrenciler gün boyunca birbirinden
lezzetli ürünlerimizi tatma fırsatı
buldular.
“Celal Bayar Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi Gıda
Mühendisliği Bölümü’nün
düzenlemiş olduğu “Kariyer Günleri ve Mezunlar
Buluşması” şirketimizin
sponsorluğunda Manisa
Muradiye Kampüsü’nde
gerçekleştirildi.”
3
*Basit olmalı
*Sürekli veya sürekliye yakın bir aydınlatma idealdir
*7 günlük yaşa kadar 23 saat aydınlık 1 saat karanlık uygulanmalı
*7 günlük yaştan itibaren 4-6 saat
karanlık uygulanmalı
Broilerde sürekli yapılan genetik seçim, zamanla daha fazla canlı ağırlık
ve yem dönüşüm oranında iyileşme
ile sonuçlandı. Ancak, hızlandırılmış
büyüme oranları ile ilişkili olarak vücut boşluğunda artan yağ depolanması, metabolik hastalıkların yüksek
oranda görülmeye başlaması, görsel
anomaliler, iskelet bozuklukları ve
dolaşım sorunları dahil olmak üzere
birçok istenmeyen özellikleri daha
yoğun olarak ortaya çıkardı. Bu sorunların yanı sıra oluşan mali zararlar, ilgili sorunları en aza indirerek
verimliliği en üst düzeye çıkaracak
yönetim tekniklerine ilginin artmasına yol açtı.
Kanatlı üretiminde ışık önemli bir
parametredir. Mevcut durumda,
aydınlatma programlarının oldukça
fazla, çeşitli (dalga boyu, şiddeti ve
süresi) ve kümes hayvanı üreticilerinin her birinin kendine has özelliklerde cihazları ve kümes hayvanlarına uygulanabilirliği sorun teşkil
etmektedir. Broiler verimliliğini ve
sağlığını etkileyen, ışıklandırma
süresindeki potansiyel değişim oldukça fazla sorgulanmaktadır. Bazı
aydınlatma programları, broiler
gelişimini yavaşlatarak, erken dö-
Emin Gök
4
AYDINLATMA
nemde hayvanın kas kütlesindeki yığılmanın önüne geçmek ve fizyolojik
olgunluğa ulaşmasına izin vermek gibi
amaçlar taşımaktadır. Bu derlemenin
amacı, broiler üretimi için aydınlatma
programı araştırmalarını güncellemek
ve gelecekteki ışıklandırma araştırmalarına yön vermektir.
AYDINLATMA ŞİDDETİ: Broiler davranışları, ışık yoğunluğundan şiddetli
etkilenir. Genellikle, parlak ışık aktivite artışı ile gagalamayı teşvik ederek
kanibalizme yol açabilirken, düşük yoğunluklardaki ışık saldırgan eylemleri
kontrol edebilir. Üreticiler, modern
elektronik sistemleri kullanarak, büyütme sırasında kısa süreler için ışık
yoğunluğunu arttırmak suretiyle piliçlerin egzersiz yapmasını sağlayarak,
iskelet sistemi ve metabolik bozuklukları azaltmaya çalışmaktadır.
IŞIK SÜRESİ: Aydınlatma süresi, yani
foto periyod, broiler performansını
etkileyen ışığın ikinci önemli yönüdür.
Işık yönetimi ile ilgili araştırmaların
çoğu, bu faktör üzerinde odaklanmıştır. Farklı ışık süresi rejimleri uygulanmış ve yıllar boyunca test edilmiştir.
Tavuk ve piliçler için en uygun aydınlatma süresi programını tanımlamak
için yapılan girişimler, hayvan yaşına
büyük ölçüde bağlıdır. Ancak, bugüne
kadarki sonuçlar, en az 4 saat kesintisiz karanlık dönemin verilmesi gerektiğini göstermiştir; ancak uyku gereksinimleri büyüme döneminin belli
kısımlarında daha yüksek olabilir.
Bigadiç’de bulunan 55 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu
ayın başarılı üreticileri arasında
yer aldı. Kendilerini tebrik eder,
başarılarının devamını dileriz.
Yaş
(gün)
0-7
8-28
29-Kesim
Işık
Işık Süresi
Yoğunluğu (A=Işık, K=Karanlık)
(lux)
(Broiler)
30-40
10-15
3-5
23.0A: 1.0K
20.0A: 4.0K
23.0 A: 1.0K
KARANLIK: Broiler aydınlatma programları, bir dizi karanlık şeklinde
karakterize edilebilir ve karanlık dönemler her 24 saat döngüsünde yer
almaktadır. Araştırma, broiler gelişimi
ve sağlığı için karanlığın önemli olduğunu göstermiştir.
IŞIK RENGİ: Renk, ışığın üçüncü önemli yönüdür. Işığın değişik dalga boyları,
broiler performansına değişken etki
gösterir. Floresan lambaların yaygın
olarak kullanılan türlerinden hiçbiri, kayda değer miktarda ultraviyole
A ışığı yaymaz (UVA, 320-400 nm).
Gün ışığı içinde, 400 ile 700 nm dalga boyları arasında nispeten eşit bir
dağılım vardır. Kanatlılar, gözleri (retinal foto reseptörler) ve beyinde ışığa
duyarlı hücreler (Ekstra retinal foto
reseptörler) aracılığıyla ışığı algılarlar.
Kırmızı ışık tüy gagalama ve yamyamlığı artırırken; Mavi ışığın, kanatlılar
üzerinde sakinleştirici bir etkisi vardır.
Mavi-yeşil ışık tavuk büyümesini uyarırken; Turuncu-kırmızı ışık üremeyi
uyarmaktadır. Farklı dalga boylarında
ışığın, retina üzerinde farklı uyarıcı etkileri vardır ve büyüme ve gelişmeyi
etkileyecek davranış değişikliklerine
neden olabilir.
Bigadiç’de bulunan 85 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu
ayın başarılı üreticileri arasında
yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı
çalışmalarının devamını dileriz.
Emin Bay
Bademli Tavuk Çorbası
Hazırlanışı:
Malzemeler:
750 ml Keskinoğlu Tavuk Suyu
1 adet Keskinoğlu tavuk göğüs eti
30 g baldo pirinç
15 g tereyağ
1 adet Keskinoğlu yumurta sarısı
½ adet limonun suyu
10 g mısır nişastası
50 g file badem
1 g safran
3 ml elma sirkesi
½ adet nar
2 dal maydanoz
Tuz, karabiber
Safranı sirkenin içerisinde 2-3 saat demlendirin. Pirinci yıkayıp durulayın. Tavuk
suyunu kaynatın, pirinci ilave edin ve pirinç
yumuşayıncaya kadar 20-25 dakika kısık
ateşte pişirin. Bademleri tereyağında kısık
ateşte kavurun ve kavurduğunuz yağı bir
kaba alın. Kavrulmuş bademleri çorbaya
aktarın. 15 dakika kısık ateşte pişirin.
Bir kasede nişastayı yumurta sarılarıyla çırpın, limon suyu, safranlı sirke ve bir miktar
tavuk suyu ile inceltin. Bu karışıma bademleri ve kavurduğumuz yağı da ilave edin.
Azar azar karıştırarak çorbaya yedirin. Tuz
ve karabiberi ilave edin. Servis kaselerine
didiklenmiş tavuk ve nar tanelerini koyun,
çorbayı dökün ve doğranmış maydanozla
servis edin.
Oryantal Kebap
Hazırlanışı:
Malzemeler:
500 g Keskinoğlu piliç kuşbaşı
200 g Keskinoğlu piliç ciğer (doğranmış)
2 adet pırasa
2 adet kuru soğan
2 adet yeşil biber
1 çay bardağı soya sosu
2 diş sarımsak
1 çay kaşığı zencefil
Tuz
Karabiber
Pırasanın yeşil kısımlarını ayıklayın,
beyaz kısımlarını ise küçük parçalar halinde doğrayın. Soğanı sekiz
parçaya bölün. Yeşil biberi parmak
kalınlığında doğrayın. 5 adet şişi
yağlayın. Piliç eti, ciğer ve doğradığınız yeşillikleri istediğiniz sırayla
şişe dizin. Hazırladığınız şişleri derin
bir tepsiye koyun. Geri kalan malzemeyi bir tencerede karıştırın ve
kaynatın. Elde ettiğiniz sosu hazırladığınız şişlerin üzerine dökün. 30
dakika dinlendirin. Şişleri ızgarada
çevirerek pişirin. Sıcak olarak servis
yapın.
5
Ramazan
YARDIMCI
Mercure İstanbul Topkapı Otel’de Executive şef olarak
çalışan Ramazan Yardımcı ile, mesleği, püf noktaları ve
Türk Mutfağı hakkında sizlerin de keyifle okuyacağı bir
sohbet gerçekleştirdik.
Bize kendinizi anlatır mısınız? Bu
mesleğe nasıl başladınız?
İsmim Ramazan Yardımcı, 1978
Bolu Yeniçağa doğumluyum.
Mesleğime 1992 yılında, Fenerbahçe’de Pramit Eğlence ve Kültür
Merkezi’nde Balıkçı Restaurant’ında komi olarak başladım.
“Mesleğimde bu noktaya gelmemdeki en önde gelen sebeplerden birkaç tanesi, iş ahlakım ve
araştırmacı kimliğimdir. Bir aşçıda
olması gereken en önemli özellik
ise, eleştirilere açık olmasıdır.”
Mesleğiniz zor bir meslek mi? Zorlukları nelerdir?
Aşçılık zor bir meslektir. Sürekli
kendinizi geliştirmeniz gereken bir
meslek dalıdır. Bıçak kullanmayı
tam öğrenmek için sarf edilen zaman, sosyal hayata duyulan özlem,
misafir memnuniyetini sağlamak,
tüm gün ayakta çalışmak, çalışma
saatleri ve uykusuzluk mesleğimin
zor yanlarından birkaç tanesidir.
Mesleğinizde bu noktaya gelirken
sizce hangi özelliğiniz size yardımcı
oldu? Bir aşçıda olması gereken en
önemli özellik nedir?
Mesleğimde bu noktaya gelmem-
6
deki en önde gelen sebeplerden
birkaç tanesi, iş ahlakım ve araştırmacı kimliğimdir. Bir aşçıda olması gereken en önemli özellik ise,
eleştirilere açık olmasıdır.
Bir günün menüsü hazırlarken,
nelere dikkat ediyorsunuz? Ne gibi
çalışmalar yapıyorsunuz?
Bu esnada mutfakta neler yaşıyorsunuz anlatabilir misiniz?
Bir günün menüsünü hazırlarken
otelde konaklayan misafirlerin
hangi ülkeden geldiklerine dikkat
ederim. Misafirlerin kendi yörelerine uygun yemekler yapmayı
tercih ederim. Bizim işimiz misafir
memnuniyetidir.
Yemek yaparken her ustanın kendine özgü püf noktaları, olmazsa
olmaz malzemeleri vardır. Sizin de
mutfakta püf noktalarınız, olmazsa olmaz malzemeleriniz var mıdır
? Bizimle paylaşır mısınız?
Yemek yaparken benimde püf nok-
talarım vardır. Bunlardan birkaçını
söyleyebilirim: Yemeklerin pişme
süresi, kaynamaya başladıktan sonra hesap edilmelidir. Yemeklerin
yanmaması için tencere vakit vakit
oynatılmalıdır. Yemeklerde fazla
salça kullanılmamalıdır. Balıklar
maden suyuna batırıldıktan sonra
kızartılırsa çok kıtırlı ve lezzetli olur.
En önemlisi de yaptığınız yemeği
severek ve ona sevginizi katarak
yapacaksınız.
Peki, Türk mutfağı dünyada ne
kadar tanınıyor, bu konudaki çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Her ne kadar Fransız ve İtalyan
mutfağı popüler olsa da bizim
mutfağımız dünyanın en iyi mutfağına sahiptir. Kişisel görüşüm Türk
mutfağı yeteri kadar tanıtılmıyor.
Türk mutfağının dünyada daha
etkin hale getirilmesi için neler
yapılabilir?
Bence Türk mutfağının tanıtılması
için bir enstitü kurulabilir.
Mesleğe başlamak, iyi bir şef
olmak isteyen kişilere önerebileceğiniz püf noktaları nelerdir?
Mesleğe yeni başlayacaklara ve
ileride şef olmak isteyen kardeşlerime sabırlı olmalarını ve merdivenleri adım adım çıkmalarını,
sürekli araştırmacı bir kişiliğe sahip
olmalarını öneririm.
“Mesleğe yeni başlayacaklara ve ileride
şef olmak isteyen kardeşlerime sabırlı
olmalarını ve merdivenleri adım adım
çıkmalarını, sürekli araştırmacı bir kişiliğe sahip olmalarını öneririm.”
Zeytinyağlı ve tavuk yemeklerinden yapmaktan zevk aldığınız
yemekler nelerdir?
Zeytinyağlı ve tavuk yemeklerinin
tamamını yapmaktan büyük bir haz
duyuyorum.
Keskinoğlu ürünlerini nasıl buluyorsunuz?
Her şef Keskinoğlu markasıyla çalışmak ister. Bende ürünlerin
çok kaliteli ve taze olduğunu
bildiğim için Keskinoğlu’nu tercih
ediyorum.
7
Migren
Hayat
Migren, çoğunlukla ataklar halinde gelen bir baş ağrısı
tipidir. Ataklar 4 saatten 72 saate kadar değişen uzunluklarda olabilir. Kişi ataklar arasında kendini tamamıyla normal hisseder, ancak bir sonraki atağın endişesi
içindedir. Eskiden “sadece bir baş ağrısı tipi” olarak
görülen migren, artık başlı başına bir nörolojik hastalık
olarak kabul edilmektedir.
Migren ağrısı genellikle orta şiddette ya da şiddetlidir
ve kişinin normal aktivitelerini engelleyebilir, hem
migren yakınması olan kişinin hem de yakınlarının
yaşam kalitesini bozabilir. Baş ağrısı zonklayıcı ya da
nabızla birlikte atan şekilde hissedilebilir ve başın tek
bir yanında yerleşebilir. Bulantı, kusma, ışığa veya sese
karşı hassasiyet baş ağrısına eşlik edebilir.
MİGRENİ TETİKLEYEN FAKTÖRLER NELERDİR?
Yiyecekler: Eski peynir, çerez, çikolata, yoğurt, soğan, incir, karaciğer, kafeinli yiyecekler, monosodyum
glutamat (MSG), tütsülenmiş (füme) ya da salamura
balık/et, koruyucu madde olarak nitrat/nitrit eklenmiş
gıdalar (sosisli sandviç, sucuk, salam) vs.
- İçecekler Kahve, çay, kafeinli meşrubatlar, diyet soda,
alkollü içkiler (özelikle kırmızı şarap, bira, viski) vs.
- Katkı maddeleri
- İlaçlar
- Duyusal ve Duygusal Uyaranlar: Titreşen veya parlak
ışıklar, kokular, endişe, aşırı üzülmek veya aşırı sevinmek, depresyon, aşırı heyecan, stresten veya baskıdan
kurtulma
- Yaşam Tarzı Değişiklikleri:
- Diğer: Adet dönemi, hava-mevsim değişiklikleri, deniz
seviyesinden çok yukarıda bulunmak... Bu tetikleyici
faktörlere karşı duyarlı olan kişiler bu faktörlerden
uzak durarak migrenin getirdiği kısıtlamalardan büyük
ölçüde kurtulabilirler.
MİGRENİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Başlangıçta bir baş ağrısının migren mi, yoksa “sıradan” bir baş ağrısı mı olduğunu söylemek zor olabilir.
Migren ataklarını diğer baş ağrılarından ayırabilen
özellikleri şunlardır:
· Orta şiddette ya da şiddetli ağrı
· Bulantının eşlik etmesi
· Kusmanın eşlik etmesi
· Işığa ve sese duyarlılık
· Zonklayıcı, nabız gibi atan ağrı
· Ağrı asıl olarak tek taraflıdır
· Ağrı hareketle artar
Bazı kişilerde migren ağrısından önce 10-30 dakika
sürebilen bir aura dönemi olur. Aura parlak ışık çakmaları, titrek, renkli zikzak çizgiler, kör noktalar ya da bir
tarafta görme kaybı gibi görsel değişiklikleri içerebilir.
Aura ayrıca kollar veya bacaklarda karıncalanma ya da
uyuşmayı veya baş dönmesini de içerebilir.
MİGREN NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Günümüzde, devam eden araştırmalar sayesinde
hekimler, migren hakkında daha fazla şey biliyor ve
migreni önlemek ya da tedavi etmek için daha fazla
seçenek sunuyorlar. Çok sık atak geçiren migren hastaları için hekimler sıklıkla önleyici ilaç tedavisini tercih
etmektedirler.
Osman Efendi bir sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyanır.
İlaç alır, geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder.
Doktor çağrılır. Doktor muayene eder, ağrı kesiciler verir,
gider. Lakin Osman Efendinin baş ağrısı artarak sürer.
Üstüne üstlük baş ağrısı yanı sıra gözleri de yaşarmaya
baslar.
Başka doktorlar çağrılır. Osman Efendi Uşak’ın ileri
gelenlerindendir, ağrıyı kesene servet vaat eder.
Doktorların hiçbiri ağrıyı durduramadığı gibi sebebini de
bulamaz. Ev halkı birbirine karışır, baş ağrısından geceleri uyuyamayan Osman Efendiyi İstanbul’a götürmeye
karar verirler.
İstanbul’da en iyi doktorlar seferber olur. Röntgenler,
beyin tomografileri çekilir, testler yapılır. Görünüşe
bakılırsa Osman Efendi turp gibidir. Oysa dayanması
gittikçe zorlaşan baş ağrısı ve gözyaşları hayatı çekilmez
hale getirmiştir.
Ağrı kesici iğnelerle zor ayakta duran Osman Efendi
bu defa da apar topar yurtdışına götürülür. O devirde
Amerika değil İsviçre moda, Zurih’e gidilir. Haftalarca
hastanede kalınır, onlarca profesör konsültasyon yapar,
testler tekrarlanır.
Sonuç: Osman Efendiye teşhis konulamaz. Artık yerinden kalkamayan Osman Efendiye ağrı kesici iğneler
verilir, ülkesine dönüp “dinlenmesi”, daha doğrusu son
günlerini -evinde- geçirmesi tavsiye edilir. Osman Efendi
bitkin, aile perişan. “Kader” denilir, Uşak’a dönülür. Osman Efendi yayla evinde bir odaya yatırılır ve ağrı kesici
iğnelerle ölümü beklemeye başlar.
Bir gün, hastanın keyfi gelsin diye, Osman Efendinin
eski berberi Berber Mehmet çağrılır. Berber yataktan
kalkamayan Osman Efendiyi tıraş ederken, adamcağız
derdini anlatır ve ölümü beklediğini söyler.
Berber Mehmet bir an düşünür. “Beyim?” der, “Sakın sizin burnunuzda kıl dönmüş olmasın” Bir bakar, “Hah işte
der. “Kıl dönmüş.” Osman Efendinin şaşkın bakışlarına
aldırmaksızın çantasından cımbızı kaptığı gibi kılı çeker.
Ev halkı Osman Efendinin köyü ayağa kaldıran çığlığıyla
odaya koşar. Berber Mehmet, Osman Efendinin elinden
zor alınır ve cımbızın ucunda tuttuğu yirmi santimlik
kılla kapı dışarı edilir.
Osman Efendinin kanayan burnuna pansumanlar yapılır,
kolonyalar koklatılır ve yaşlı adam tekrar yatağına yatırılır. Ertesi sabah Osman Efendi aylardır ilk defa rahat bir
uykudan uyanır. Gözlerinin yaşarması geçmiştir. Baş ağrısından ise eser kalmamıştır. Dönen kılın sinire yürüyüp
gittikçe uzayarak dayanılmaz ıstıraplara yol açtığını doktorlar ancak o zaman keşfeder. Çözümün bu kadar basit
olabileceği kimsenin aklına gelmemiştir. Sapasağlam
ayağa kalkan Osman Efendi, Berber Mehmet’i çağırtır ve
ona bir servet bağışlar.
Kaynak: İnternet
8
Kaynak: İnternet
The Angry Birds
Kapı Zili
Ufak bir çocuk apartmanın ziline basmaya çalışmaktadır.
Oradan geçen ihtiyar amca çocuğa yardım etmek
istemiş.
-Hangi zile basmak istiyorsun evladım?
-İkinci zile amca
Amca zile bastıktan sonra;
-Şimdi ne yapacaksın demiş? yaşlı amca
Çocuk;
-Şimdi kaçalım amca
Yönetmen:
Fergal Reilly,
Clay Kaytis
Oyuncular:
Seslendirenler:
Yekta Kopan, Arda Aydın,
Boğaçhan Sözmen ,
Sinan Divrik,
Özden Ayyıldız
Tür:
Aile, Macera
Süre: 97 Dk
Yapım: 2016 - ABD
Yazar:
Buket Uzuner
Yayınevi:
Turkuaz Yayınevi
Basım Yeri :
İstanbul
Sayfa Sayısı:
172
Basım Yılı:
2016
Uçamayan kuşların huzur içinde yaşadığı güzel bir
adada huzuru olmayan belki de tek kuş, öfke problemini bir türlü yenememiş olan Red’dir. Red, Chuck
ve Bomb adlı diğer iki kuşla birlikte sürekli olarak
dışlanmaktadır. Bir gün adaya gemi dolusu domuz
gelir. Adadakilere dostça davranan domuzlar kuşların
güvenini kazanır. Ancak bir gece adadaki tüm yumurtaları çalarak kaçarlar. Ne yapacağını bilemez halde
çaresiz kalan kuşlar, en başından beri domuzlara kuşkuyla yaklaşmış olan Red’den yardım isterler. Red’in
çözümü bellidir, içlerindeki öfkeyi serbest bırakarak
savaşmak!
Buket Uzuner, Marakeş’ten Helsinki’ye, Honolulu’dan
Madrid’e, Berlin’den Hiroşima ve Montreal’e uzanan
yollarda rastladığı çoğu sıradan insanın sıradışı yol hikâyelerini YOLDA anlatıyor. Birbirinden çok farklı kentler, diller,
kültürler, yemekler ve karakterler İstanbullu bir yazarın
imgeleminden aynı insanî ve evrensel yolculuğun birer
yolcusuna dönüşüyor. Yolda bir sırlar kitabı. Uzun tren, uçak
veya otobüs yolculuklarında tesadüfen yanımızda oturan
bir yabancı yolcuya onu bir daha hiç göremeyeceğimizi
bilmenin rahatlığıyla bazen en büyük sırrımızı rahatça açar,
anlatır, ferahlarız. Fakat ya o yabancı yolcu bir yazarsa ve
bir gün YOLDA adlı bir kitap yazacaksa? Elbette gerçek adlar
korunarak, elbette edebiyatın “esirgeyen gökleri”, “kışkırtıcı
rüzgârları” ve “ürperten yağmurları” eşliğinde... Yolda: yedi
kentin yedi gezgin öyküsü!
9
Keskinoğlu, Sosyal Medyada Kampanyalarına ve Etkinliklerine Devam Ediyor
18
223
10
Yanlış Bilinen Doğrular
11

Benzer belgeler

Mayıs - Keskinoğlu

Mayıs - Keskinoğlu *7 günlük yaşa kadar 23 saat aydınlık 1 saat karanlık uygulanmalı *7 günlük yaştan itibaren 4-6 saat karanlık uygulanmalı Broilerde sürekli yapılan genetik seçim, zamanla daha fazla canlı ağırlık v...

Detaylı

Temmuz - Keskinoğlu

Temmuz - Keskinoğlu %14’ünü tek başına gerçekleştiren ve bölgedeki ticari faaliyetlerinde 2009 yılından bu yana Dubai’yi üs olarak konumlandıran şirketler grubumuz, Türkiye’nin 2 katı tüketime sahip olan pazarda Yas I...

Detaylı

Haziran - Keskinoğlu

Haziran - Keskinoğlu Şirketler grubumuzun “Geleneksel Aile Pikniği” Manisa’nın Akhisar ilçesinde bulunan piliç işleme tesislerimizde gerçekleştirildi. Şirketimiz çalışanları ile ailelerinin oluşturduğu yaklaşık 5 bin k...

Detaylı

Haziran - Keskinoğlu

Haziran - Keskinoğlu klasik araçların meraklılarıyla buluştuğu şenliğe yoğun ilgi gösteren katılımcılar 1950, 60 ve 70’li yıllara ait otomobillerle birlikte geçmişe görkemli bir yolculuk yaptılar. Klasik araç tutkunlar...

Detaylı