2 4 3 İşçilere Küstahlık Etmeyin

Transkript

2 4 3 İşçilere Küstahlık Etmeyin
28 Kasım’da
İki Sefer
Hayır
Brüksel’de Miting
Sosyal Haklar için
mücadeleye
2
250 Hayat
Kaza Sigortasının
kampanyası
Alstom işyerinde
3
Toplu çıkışlara devam
ediliyor
4
Nr. 8 | Oktober 2010 | türkisch
Erscheint als Beilage zur Zeitung «work» | Redaktion T +41 31 350 21 11, F +41 31 350 22 11 | [email protected] | www.unia.ch
Yapı İşkolunda Eylem
İşçilere Küstahlık Etmeyin
Yapı işkolunda ücret zammı
için başlayan görüşmelerin
ikincisi de bir sonuç vermedi. Sendikaların tüm çalışanlara 150 Fr. ücret zammı
talebine işverenler küstahça sayılabilecek bir cevap
verdiler, sadece %0.4 yani
17 Fr. ücret zammı! İşverenlerin bu tavrı çalışnalar arasında öfke yaratırken Unia
sendikası Ekim ayı sonunda
tüm İsviçre’de ki inşaatlarda eylemler yaptı.
Görüşmelerin yapıldığı gün, yapı
işçileri inşaatlara üzerinde ücret
zammı konusunda talepler yer alan
T-Shirt’lerle gittiler. ‘Patrona yağ,
bize çekirdek mi?’, ‘Cimrilik iyi bir
şey mi?’ gibi yazıların yer aldığı bu
T-Shirt’ler işyerlerinde bütün gün
taşındı. Zürih ve Basel’de ise işveren
sendikası yetkililerine götürülen bir
pastanın üzerinde ise ‘bizde pastadan bir dilim istiyoruz’ yazısı yer
aldı.Görüşme sonuçlarının duyulması çalışanlar arasında bir öfke yaratırken, işçiler tepkilerini ‘biz çocuk
yerine mi koyuyorlar?’, ‘bunu bize
kim kabul ettirecek’ gibi cümlelerle
dile getirdiler.
Ciddiyetsiz Teklif
İşverenler tarafından teklif edilen
ücret zammı gerçekten ciddiye alınacak bir değer taşımamakta. Sadece hastalık sigortası primlerine ya-
pılması öngörülen prim artışlarını
bile karşılamayacak olan bu ücret
zammı önerisi, işverenlerin her yıl
yaptıkları üzücü oyunun bir parçası.
Yapı işkolu krizden nerdeyse hiç etkilenmeyen, siparişlerin ve karların
sürekli arttığı bir işkolu. Bu tavırları
ile işverenler, çalışanlara verdikleri
değeri bir kaz daha gösterdiler. Teklif ettikleri %0.4 ücret zammı üstelik
tüm çalışanlar için değil, çalışanların durumuna göre verilecekmiş!
Unia sendikası yapı işkolunda çalışanların tepkisi doğrultusunda, işverenlerin bu teklifini geri çevirerek
mücadeleye yükseltme kararı aldı.
Ekim ayı sonunda yapılan eylemler
de bunun bir göstergesi.
İnşaatlara hayat durdu!
Kırk Katır mı, Kırk Satır mı?
Sendikalardan yeni yasa önerisi
İkisine de Hayır!
Asgari Ücret
Yasalaştırılsın
İsviçre’de seçmenleri, 28
Kasım 2010 da tescilli ırkçı
parti SVP/UDC tarafından
lanse edilmiş olan, suç işleyen göçmenlerin oturum
haklarını otomotik olarak
iptal etmeyi ve hemen sınırdışı etmeyi öngören bir
yasa önerisi hakkında bir
kez daha sandık başına gidiyorlar.
Ayrıca, bu yasa önerisine hükümet ve meclis tarafından getirilmiş
karşı yasa tasarısıda oylamaya sunulmakta. Avrupa’da, İsviçre’nin
küçük Hitler’i olarak tanımlanan
Bay Blocher’ın partisi 2007 yılında,
genel seçimler öncesi oy avcılığı
için lanse edilen bu yasa tasarısı,
üçü beyaz biri kara olan üç koyunlu bir plakatı ile ünlenmişti. Avrupa
dışında ki bazı ırkçı partilerinde sahip çıkarak benzer plakatlarla bunu
ırkçı propagandaları içinde kullanmaya bailaması da benzer şekilde
geniş bir tepkiye neden olmuştu.
İsviçre’nin tüm dünya da önemli
bir prestij kaybına neden olan bu
plakat bu günlerde tekrar oylama
nedeni ile İsviçre ‚sokaklarını kirletmeye’ başlamış durumda.
Açık Irkçılık
İsviçre hükümeti, açık bir şekilde
gerek İsviöre Anayasa’sı gerekse
de uluslararası hukuk normlarını
ayaklar altına alan bu yasa önerisini, geçersiz ilan etmeye cesaret edemiş, onun yerine altarnatif bir yasa
önerisi hazırlamıştı. SVP/UDC nin
yasa önerisi, soygun, tecavüz gibi
haklı görülebilecek suçları işleyen
göçmenlerin yanısıra, haksız yere
sosyal yardım alanlarında, mahkeme kararı olmadan, otomotik
olarak sınırdışı edilmesini öngörmekte. Oysa her mahkeme suçu
işleyenin durumuna göre verceği
cezayı artırmak veya azaltmak gibi
hukuk kurallarına göre karar vermekte. Bu evrensel hukuk kuralı,
bu yasa önerisi ile ortadan kaldırılmakta.
na değişik bir özelliğinden dolayı
ayrı ve ek ceza vermek herkesin kabul ettiği ırkçılık kavramıdır. Aralarında Unia sendikasınında olduğu
pek çok parti ve kurum tam da bu
nedende dolayı her iki öneriye hayır oyu verilmesini istemektedirler.
Her şeyden önce mevcut yasalar,
ağır suç işlemiş göçmenlerin oturma izninin iptalini öngörmekte, bu
konuda ek bir yasaya gerek kalmamaktadır. Bu yasa önerisni getiren
mantık, bir ihtiyaca cevap vermekten çok, kendi ırkçı düşüncelerini
yaymak için yasa önerisi halkoylamasına sunma gibi demokratik bir
hakkı istismar etmektedirler.
Toplu caza
Karşı Öneri
Hükümet tarafından hazırlanan ve
parlementonun kabul ettiği karşı
öneri ise, sadece SVP/UDC önerisnde olan suç listesini kaldırarak bu
kararı bir mahkemenin vermesini
öngörmekte. Her ne kadar bu öneri
görümüşte uluslararası hukuk kurallarına uymakta ise de, ırkçı mantığı taşımaya devam etmektedir.
İşlenen bir suça önce suç nedeni
ile, sonra da suçu işleyenin taşıdığı
pasaporta göre ceza vermek, yani
sınırdışı etmek, ikili bir ceza verme
mantığıdır. Irkçılıkta zaten tam bu
anlama gelmektedir, yani bir insa-
Daha da kötüsü, bu yasa önerileri
ile, İsviçre’de doğup büyümüş çocuk ve gençlerde, anne ve babasının
işlediği bir suçtan dolayı, bu yasa
önerisinin kabul edilmesi halinde
sınırdışı edilmeleri söz konusu olduğunda onlarla birlikte İsviçre’yi
terk edip, gerçekten ‘yabancı olduğu bir toplum içinde yaşamaya
mecbur kalacaklardır. Çünkü bu
yasa önerileri, sınırdışı edilmeleri sadece suç işleyen kişi için değil
tüm aile içinde öngörmektedir.
Göçmenlere, bu toplumlun bir
parçası olma şansı vermeyenler, bu
nedenle suç işlemeyi adeta teşvik
edenler, bir kez daha bu durumdan
göçmenleri sorumlu tutaral onları
cezalandırmak istiyorlar. Suç işlemenin önlenmesi yerine suç işleyenleri daha fazla cezalandırarak
sorunları çözeceklerini düşünenlere cevabımız 28 Kasım’da sandıkta
2 defa hayır diyerek cevap verelim.
/ Mehmet Akyol
İsviçre’de yasalarla belirlenen bir asgari ücret olmaması uzun bir süredir
tartışılmakta. Son yıllarda
sendikal hareket içinde bu
konuda yasal bir girişim
yapılması tartışılmaya başlandı ve bu yıl içinde sendikalar bu konuda bir yasa
önerisi getirme hazırlıklarına başladılar.
İsviçre’de 400.000 işçi tam gün çalışmasına karşılık, günlük ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde bir ücret
alamamaktadır. Bu işçilerin 300.000
ni kadın 100.000 ise erkektir. Hatta
bazı işkollarında meslek eğitimi yaptıktan sonra bile, düşük ücretle çalışmak zorunda kalınmaktadır.
Bu nedenle pek çok toplu iş sözleşmesinde, asgari ücretler arttırıldı ve
asgari ücretin olmadığı toplu iş sözleşmeşi kalmadı. Buna rağmen sadece toplu iş sözleşmelerinde asgari
ücretlerin yer alması yeterli olmamakta. Özellikle işverenler, bağlayıcı
asgari ücret konusunda geri adım atmamakta direnmektedirler.
Yasanın temel prensipleri
İlk olarak bu yasanın yürürlüğe girmesi ile en alt düzeyde ki ücret alan
çalışanların %11 nin ücretleri doğrudan doğruya artması söz konusu
olacak. Başka bir deyişle, gerek toplu
iş sözleşmesi olmadığı için belli miktarın altında ücret alan (örneğin hizmet sektörü veya satış işkolu) veya
toplu iş sözleşmesinde gene bu miktarın altında asgari ücret belirlemesi
olan yaklaşık 400.000 işçinin ücretlerinin artması sonucunu verecek
İkinci olarak, yasa ile belirlenecek
bir asgari ücret, taşeron işyerlerinde
veya geçici işlerde çalışanlar arasında giderek yaygınlaşan ücret dampingine karşı önemli bir engel oluşturacaktır.
Yeterli Değil
Üçüncü olarak ise, bu yasa toplu iş
sözleşmelerinin yaygınlaştırılmasını teşvik edecektir. Bununla çeşitli
işkollarında sendikalarla işverenler
arasında asgari ücretleri, bu işkoluna
göre tespit edilmesi mümkün hale
gelecektir. Bunun dolaylı sonucu ise,
özellikle meslek eğitimi olan kalifiye
işçiler içinde bir asgari ücret tespiti
olanaklı hale gelmesidir.
Bu yasa önerisinin lanse edilmesine paralel olarak sendikalar, toplu
iş sözleşmelerinde belirlenen asgari ücretlerin arttırılması içinde bir
kampanya başlatmayı ve düşük ücretleri tekrar kamuoyunda bir tartışma konusu haline getirmeyi amaçlamaktadırlar. Bu şekilde işverenlerin
asgari ücret konusunda ki duyarsızlıkla aşılmaya çalışılacaktır.
horizonte Kısa kısa
Cardinal
Frieburg’ta ki Cardinal bira işletmesinin kapatılmasına karşı işyerinde çalışanların Unia sendikası ile
birlikte yürüttükleri mücadele sonunda bu işyerinde çalışan 75 işçi
için iyi bir sosyal plan el de edildi.
Buna göre öncelikle 30 çalışanın
erken emekli edilmesi ve geriye
kalanları yarısına yakını içinse, bu
firmaya ait diğer işyerlerinde bir iş
bulunması işverene kabul ettirildi.
Buna göre, diğer işyerlerinde çalışmaya başlayacak olanlara üç yıllık
bir çalışma garantisi verildi ve işyeri kapanmadan önce de işyerinden ayrılmış olanların bu sosyal
plan çerçevesinde çıkış tazminatı
alacaklar. İşyerinin kapanmasının
önlenmesi için, örneğin işyerini
başka bir firmasının işletmeye devam ettirebilmesi için Unia sendikası, Kanton yönetimi ile birlikte
gerekli girişimlerden bulunmaya
devam edeceklerini de açıkladılar.
Pazar Çalışması
Satış işyerlerinde Pazar günü çalışmalarının yaygınlaşmasına karşı
çalışanların tepkileri de giderek
artmakta. Lugano’da ki Grancia
alışveriş merkezinin Ekim ayında
iki Pazar günü daha açık kalması
için Tessin Kantonu tarafından verilen izine karşı yüzlerce işçi Unia
sendikası ile birlikte protesto gösterileri yaptılar. Unia sendikası,
İsviçre’nin diğer bölgelerinde de
Pazar günü çalışmasının yaygınlaşmasına karşı gereken girişimlerde
bulunmaya devam etmekte.
Landqurat!ta bulunan Outlet Village alışveriş merkezinin bütün yıl
boyunca açık kalması için verilen
izine Unia sendikasının itiraz etmesi üzerine, Graubünden Kanton
yönetimi bir geri adım atarak, bu
merkezin sadece Turizm mevsiminde açık kalması için izin verdi.
Ancak Unia sendikası, bun işyerlerinin turizm bölgesi içinde olmadığını dikkate alarak, buna karşı
hukuk mücadelesini sürdüreceğini
açıkladı.
Ücret Zammı
Bu yıl ki ücret zammı görüşmeleri sürerken pek çok işkolunda,
işverenlerin uzlaşmaz tutumuna
karşı işçilerin protestoları da yaygınlaşmakta. Transport işkolunda
buna ek olarak, sürücü olarak çalışanların haftalık çalışma süresinin 2011 yılı başında haftada 46
saatten 48 saate çıkarılması da
gündemde olduğundan, çalışanlar
bu çalışma artışı süresinin uzatılması için ek bir ücret zammı daha
isteme kararı aldılar. Bunu dile
getirmek için Unia sendikası üyesi kamyon şoförleri işveren sendikası ASTAG önünde bir gösteri
düzenlediler.
Bu yıl ki ücret zammı için taleplerinin aylık ücretlere 140 Frank
zam yapılması olduğunu belirten
şoförler, buna ek olarak, çalışma
süresinin 2 saat uzatılması için
%4.5 oranında daha zam talebinde bulundular. 2000 ila 2009
yılları arasında diğer işkollarında
gerçek ücretlerin %6.2 oranında
artmış olmasına karşın, transport
işkolu için bu artış sadece %1.2
oranında. Öte yandan haftalık çalışma süresinin uzatılmasının, iş
güvenliği açısından ek bir riziko
olduğuna dikkat çeken işçiler, bu
konuda gerekli önlemleri almak
için işverenlerden adım atılmasını
beklediklerine de dikkat çektiler.
2
Nr. 8 | Oktober 2010 | türkisch Unia sendikası Migros aleyhine davayı sürdürüyor
Avrupa’da ücret
dampingine hayır
Ücret eşitliğine
küçük adımlar
Sosyal
Haklar İçin
Mücadeleye
Mitingten görünüş.
Ücret eşitliği için açılan davalar artıyor.
Eylül ayı sonunda Neuenburg iş mahkemesi, bir Migros çalışanının ücret eşitsizliği
konusunda açtığı davayı ret etmesinin ardından Unia sendikası bu davayı üst
mahkemeye götürme kararı aldı. Migros işyerinde çalışan bir kadın işçi, ayni işyerinde
çalışan ve ayni işi yapan erkek iş arkadaşlarından ayda 300 Fr. daha az ücret aldığı
gerekçesi ile işyeri aleyhine dava açmıştı.
İş mahkemesinin bu davayı ret etmesinin kabul edilemeyeceğini belirten Unia sendikası kadın sorumlusu Christine Michel, mahkemenin
Anayasa da yer alan eşit işe eşit ücret
prensibini yeterince dikkate almadığına dikkat çekti. 1994 yılından
bu yana çalıştığı işyerinde, rafların
doldurulması ve deponun düzenlenmesi işini yapan Unia sendikası
üyesi Migros çalışanı, ayni zamanda
da Kamyonlardan gelen malzemeleri indirmekteydi. Bunun yanı sıra diğer çalışanların yapmadıkları zaman
zaman kasaya bakmak ve siparişleri
hazırlama gibi işleride yapmaktaydı.
Buna rağmen 300 Fr. daha az ücret
almasının izah edilecek bir yönü bulunmamaktaydı.
Tarafsız İnceleme
Davayı
yürüten
Unia
sendikası
avukatı da, bu durumun, eşit işe
eşit ücreti prensibi altında dikkate
alınmamasının hukuk kurallarına
uymadığını söyledi. Mahkemenin
benzer şekilde, konu ile ilgili olarak
tarafsız bir hukuki inceleme yapmaya gerek görmemesi de ayrıca tartışılacak bir konu. Bu nedenle Unia
sendikası, konuyu üst mahkemeye
götürerek bu konuların açıklığa kavuşturulmasını istemekte.
Migros Tessin
Audemars Piguet
Çalışanlara düşük ücret
Ücretler inceleniyor
Unia sendikası eylül ayı sonunda, Bellizone İş Mahkemesine bir kurum davası açarak, çalışanların
tümünün çok düşük ücret aldığının, bunun haksız
rekabete yol açtığı için önlenmemesi gerektiğini
belirtti. Migros’un Bellizona’da bulunan pek çok
şubesinde çalışanların sendikaya başvurarak
düşük ücret konusunda şikayette bulunmaları
soncu ilk defa bir işyerine karşı toplu dava açıldı.
Dava açılmadan önce Unia sendikası, bir bilirkişi
raporu hazırlatti.
Lüks saat üreten Le Brassus’ta kurulu Audemars
Piguet işyeri, çalıştırdıkları işçilere eşit ücret
verilip verlimediğinin incelenmesini kabul etti.
Hükümet tarafından, Anayasa’da yer alan eşit işe
eşit ücret prensibini kontrol etmek için geliştirilen
«Logib» programı, bu işyeri komisyonu ve Unia
sendikasının önerisi ile bu işyerinde uygulanamaya başlanacak. 2009 yılında ücret eşitliği için Diyalog adı altında başlatılan çalışmalar bu şekilde ilk
defa somut sonuçlar vermeye başlamış olmakta.
Avrupa Sendikalar Birliği
tarafından Ekim ayı başında Brüksel’de yapılan büyük mitinge Unia sendikası
da katıldı. ‘Tasarruf tedbirlerine hayır, öncelikle çalışma’ sloganı ile yapılan
miting, Avrupa Birliği ülkelerinde, tasarruf önlemeleri adı altında hükümetlerin
sosyal haklara karşı başlattığı saldırıları protesto
etmek için yapıldı.
Brüksel’de yapılan ve tüm ülkelerden gelen sendikaların katıldığı merkezi eylemin yanı sıra,
Helsinki’den Lizbon’a, Dublin’den
Bükreş’e kadar pek çok şehirde de
çeşitli eylemlilikler yapıldı. Unia
sendikası eş başkanı Renzo Ambrosetti yaptığı konuşmada ‘Avrupa’da
sosyal hakların korunması için diğer Avrupa ülkelerinde ki sendikalar ile birlikte mücadele etmeliyiz,
Avrupa’da ücret dampinginin önlenmesi ancak ortak bir mücadele
ile mümkündür’ dedi. Ayni zamanda Avrupa Metal İşçileri Federasyonu başkanı olan Renzo Ambrosetti,
İsviçre sendikalarınında bu mücadele içinde yer almasının önemine
de dikkat çekti. Avrupa’nın çeşitli
ülkelerinde yükselen protestolar,
krizin sonuçlarının çalışnaların
üstüne yıkmak isteyen hükümetlerin tasarruf önlemlerine yöneliyor.
Yunanistan’dan sonra İspanya,
İtalya ve Fransa’da sendikalar genel
grevlerle bu tedbirlerin işçilere yönelmesine engel olmak istiyorlar.
Yabancı Firmalar İsviçe ücretleri ödemiyor
Yeniden Kriz
Asgari ücrete uyulsun
Sendikalar bu tedbirlerin yeniden bir krize neden olabileceğini,
Avrupa Birliği para birimi olan
Euro’nun artan işsizlikle birlikte
değer kaybedeceğine belirtiyorlar.
Bu durum, dış ticaretinin önemli
bir bölümünü Avrupa Birliği ülkeleri ile yapan İsviçre açısından ayrı
bir önem taşımakta. Bu nedenle
Unia sendikası diğer Avrupa sendikaları ile birlikte aşağıda ki önlemlerin alınmasını talep etmekteler,
nBankalarınde içinde yer aldığı
mali işlemlerden alınacak ek vergilerle kamu sektörünün yapması
gereken yatırımların karşılanması
nAvrupa çapında bir endüstri politikası geliştirilmesi, vergi politikalarının şeffaf hale getirilmesi,
üretimin çevreye zarar vermeyecek
şekilde yapılmasının sağlanması
İsviçre’de tünel yapımı gibi pek çok işyerinde çalışan, İsviçre dışından ki firmalar
adına, Avusturya, Alamanya veye İtalya’dan getirilmiş olan işçilere, işkollarında geçerli
toplu iş sözleşmesinde belirlenen asgari ücretlerin verilmediği bir kaz daha açığa çıktı.
Oysa İsviçre ile Avrupa Birliği arasında yapılan İkili Anlaşma gereği,
buraya çalışmaya gönderilen işçiler,
İsviçre’de geçerli ücretlerin ödenmesi gerekmekte. Çeşitli işkollarında
geçerli olna toplu iş sözleşmeleri,
sözleşmeye uyulmasının kontrol
edilmesi için, işveren ve sendikaların katılımı ile ortak komisyonlar
kurulmasını öngörmekte. İkili anlaşmaların yürülüğe girmesi ile, devlet
yetkililerininde bu komisyonlara
girmesi, yani üçlü komisyonlar kurulması gerçekleşti.
Yüksek rakamlar
İsviçre ekonomi müsteşarlığı (seco)
tarafından bu konuda her yıl yayınlanan raporlar, toplu iş sözleşmesinde belirtilen asgari ücretlerin
ödenmemesi durumunun, yapılan
kontrollere rağmen hala yüksek
düzeyde olduğunu göstermekte. Bu
durumun hemen hemen tüm işkolları için geçerli olduğunu belirten
rapora göre, bu durum en çok kısa
süreli olarak İsviöre’de çalışan işçiler
arasında yaygın. Söz konusu üçlü
komisyonların bu güne kadar yaptıkları kontrollerde her dört yabancı
firmadan birinin geçerli asgari ücretin altında ücret ödediğini ortaya
çıkarmış durumda. Ücret dışında ki
diğer toplu iş sözleşmesinde belietilen, iş güvenliğ ve işçi sağlığı gibi
diğer konularda dikkate alındığında
bu oran daha da yüksek.
Tahminler
Bu açıklanan durum sadece kontrol
edilen işyerleri ile sınırlı ve kontrol
edilen yerlerininde, belli şüpheler
sonucu yapıldığıda unutulmamalı.
Bu kontrollerde, İsviçreli olmayan
firmaların buraya çalışma için gönderdikleri çalışnaların yaklaşık yarısı
kontrol edilebilmekte. Sözleşme ile
belirlenen asgari ücretlerin altında
ücret ödeme %21 oranında, Ancak
bu komisyon tarafından kontrol edilen İsviçleri firmaların oranı ise çok
düşük, yaklaşık %4 civarında. Başka
bir deyişle, asgari ücretin altında ücret ödenmesi tüm çalışnalar dikkate
alındığında oldukça düşük düzeyde.
2011 yılında ise Avrupa Birliğine
sonradan katıl 8 doğu Avrupa ülkesi
için daha serbest dolaşımda kontenjanların kalkması söz konusu. Başka
bir deyişle bu ülkelerden gelenlerin
çalışma izni almadan İsviçre’de çalışması söz konusu olacak. Bu gün
kü kontrol sisteminde buna bağlı
olarak daha da geliştirilmesi gerekli.
/ Hans Baumann
Buna karşın Avrupa Birliği yönetimi, serbest pazar ekonomisi kurallarını, sosyal haklardan daha
öncelikli görmeye devam etmekte.
Bu nedenle çalışanların haklarına
yapılan saldırılara karşı öncelikle
ücret dampingini önleyecek tedbirler alınması tüm Avrupa ülkeleri
için bir zorunluluk.
horizonte 3
Nr. 8 | Oktober 2010 | türkisch
Saat ve Mikroelektronik İşkolu Toplu
İş Sözleşmesi
Ücret artışı,
korunma ve
yaşam kalitesi
Yeni Sözleşme için saat işçilerinin talepleri var!
Saat ve Mikroelektronik İşkolu Toplu İş Sözleşmesi’nin
yenilenmesi için Ekim ayında sendika ile işverenler
arasında görüşmeler başlandı. Unia sendikası yeni
sözleşme için taleplerini, bu
işkolunda çalışanlar arasında yaptığı geniş bir anket
çalışması ile tespit etti.
Yaşam Kalitesi
Öte yandan bu işkolunda giderek artan geçici işçi çalıştırma durumunun
ücret dampingi gibi sonuçlar vermesi nedeni ile, geçici çalıştırmanın %5
le sınırlandırılması gibi bir somut talepte bulunmakta. Benzer şekilde, bu
işkolunda bulunun erken emeklilik
hakkı içinde, normal emekli yaşına
kadar ödenecek geçici emekli aylıklarının da 48.000 Fr. a yükseltilmesi
bir gereklilik olarak ortaya çıkmış
durumda. Son yıllarda kriz sonucu
ortaya çıkan durum ise, özellikle 55
yaşından büyük olan çalışanların işten çıkarılmasına engel olunması ve
genel olarak toplu işten çıkarılmayı
zorlaştırılması da bu talepler arasında yer almakta.
Unia sendikası sekreteri Catherine
Laubscher ise bu işkolunda gerçekleşen üretkenlik artışına dikkate çekti.
Bunun sonucu çalışanların stres ve
hastalanmalarına artmaya başlamasının önemli bir gelişme olduğundan yola çıkarak daha fazla dinlenme ihtiyacının ücretli tatil hakkının
bir hafta daha uzatılması bir gereklilik. Gene doğum izninin 18 haftaya çıkarılması ve bu izin süresince
ücretlerin %100 ödenmesi, anket sonucu ortaya çıkan talepler arasında.
Unia sendikası Sekreteri Jean-Claude
Rennwald ‘Geçen yıl saat işkolunun
ihracatı %20 dolayında arttı, bu durum çalışanlara daha fazla hak talebini meşru hale getirmiştir’ diyerek bu
talepleri dile getirdi. Ve son iki yılda
bu işkolunda çalışanların yeni haklar
konusunda oldukça sınırlı taleplerde
bulunduğunu, artık azla yetinmeye
son verme zamanın geldiğine dikkat
çekti. Yapılan anket, bu işkolunda
bazı bölgelerde asgari ücretlerin çok
düşük olduğunu ortaya çıkardı, bu
nedenle asgari ücretlerin en az 3600
Fr. a çıkarılması gerekmekte. Benzer
şekilde, işveren tarafından ücrete
ek olarak ödenen çocuk parası gibi
ödentilerinde arttırılması, talepler
arasında yer aldı.
Ücret zammı görüşmeleri başladı
Coop ta daha fazla ücret
Bu yıl sendikalarla işverenler arasında başlayan ücret
zammı görüşmelerinde ilk
sevindirici gelişme, Coop
ta yapılan görüşmelerde
zammın toplam %4,3 gibi
yüksek oranda gerçekleştirilmesi ile yaşandı.
Buna göre çalışanların tümüne öncelikle %3 oranında bir ücret artışı
yapılacak, buna ek olarak, 10 yıldan
fazla çalışanlar ayda 50 Fr. ücret artışı elde edecekler. Bununla toplam
ücret artışı ortalama %4,3 oranında
olacak. Unia sendikası, işverenden
talep edilen ücret artışına yakın bir
oranda gerçekleşen bu ücret zammının, diğer ücret zammı görüşmeleri
için örnek alınması gerektiğini bu
fırsatla dile getidi.
Yapılan anlaşmaya göre 1 Ocak
2011 den itibaren ücret zamları kademeli olarak yapılacak. Aylık ücretleri 4499 Fr. tan daha az olan yaklaşı
20.000 Coop çalışanının tümü öncelikle %3 oranında zam elde edecekler. Buna ek olarak 10 yıldan fazla çalışanlara ayda 50 Fr. daha zam
yapılacak. Başka bir deyişle bütün
Coop çalışanları için yapılacak ücret
zammı ayda 111 Fr. ile 185 Fr. arasında olacak.
Saat ücretleri
Aylık ücretleri 4500 Fr. daha fazla
olan çalışanların ücret zamları ise
kişilere göre değişebilecek. Ücretleri
Coop çalışanları ücret zammı kabul etti.
4500 ila 4999 Fr. arasında olanlara
toplam ücretin %3 i kadar miktar
paylaştırılacak. 5000 Fr. tan fazla
ücret alanlara ise en az %2 olmak
üyere kişilere göre değişen bir ücret
zammı yapılmacak. Saat ücreti ile
çalışanlaar ise kişilere göre değişebilen 52 ila %3 arasında bir ücret zammı yapılacak.
Unia sendikası, konu ile ilgili yaptığı açıklamasında, ücret zammı görüşmelerinin fazla uzatılmadan her
iki taraf için kabul edilecek düzeyde gerçekleşmesinin memnuniyet
verici olduğunu belirtti. Özellikle
işyerinde uzun süre çalışana işçilere
daha fazla ücret zammı alınmasının
örnek bir davranış olduğuna dikkat
çeken sendika, uzun süre işyerinde
çalışmanın bu şekilde ödüllendiril-
mesinin, çalışanlar açısından olumlu etki yapacağının da altını çizdi.
Örnek alınmalı
Bu sonuç, satış işkolunda, diğer işkollarından daha fazla ücret artışının mümkün olduğunu da göstermekte. Bu nedenle Unia sendikası
bu işkolunda ki Migros işyerininin
özellikle ücret artışı konusunda en
az bu kadar ücret artışı yapması gerektiğine dikkat çekti. Benzer şekilde
gerek bu işkolunda ki diğer işyrelerinin gerekse de diğer işkollarında
ki ücret görüşmelerinde pahalılık
zammı dışında gerçek ücret artışı
yapılması Unia sendikasının açıklamasında yer aldı.
/ Mehmet Akyol
MEM Endüstrisinde 2010|11 ücret zammı görüşmeleri
Azla yetinmeye son
Makine Elektro ve Metal
(MEM) işkolu konferansına
katılan delegeler, ücretlerde büyük bir artış ihtiyacı
olduğunu dile getirdi.
Makine Elektro ve Metal (MEM) işkolunda yapılan araştırmalara göre
son aylarda önemli ölçüde sipariş artışlarının olduğunu, ekonomik durum her açıdan iyiye gittiğin, İsviçre
Frank’ının yüksek değerine rağmen
ihracat artığını, işsizlik ve kısa çalışma azalmakta olduğunu belirten
işyeri temsilcileri, birçok işyeri yeniden işçi almaya başladığına da
dikkat çektiler. İşkolu Konferansına
katılan delegeler aşağıda ki tespitleri
yaparak işkolu düzeyinde ücret zammı konusunda şu kararları aldılar.
Bu duruma karşın karlar, primler
ve yönetici maaşları artıyor, ücretlerse yerinde sayıyor! Bu işkolunda
ki pek çok işyeri, krizi öne sürerek
işyerlerini yeniden düzenledi işçi
çıkartarak üretkenliği arttırdı. Bundan yararlananlar sadece üst düzey
yöneticileri oldu geçen yıl yönetici
maaşları %25 oranında arttı. Buna
karşın çalışanların ücretleri ayni kaldı. Ücretler, 2004 yılından bu yana
%6 artan üretkenliğin artışının çok
gerisinde kaldı.
Herkese %2–3 fazla ücret
ücretlerinin de arttırılmasının zamanı geldi. Krizin yükü işten çıkarılma ve kısa çalışmayla çalışanların
sırtına yüklendi. Artık çalışanlar hak
ettikleri ücret zammını istiyorlar.
Ücret zammı ile satın alma gücü
yükselecek böylece krizden daha
çabuk çıkma imkanı olacak. Bu nedenle işkolu konferansı ücret zammı
konusunda şu kararı aldı.
Herkese en az %2 gerçek ücret zammı ve pahalılık zammı. Kadın çalışanların eşit ücret hakkını gerçekleştirecek ücret zammı. Meslek eğitimli
işçilere en az 4500 Fr. asgari ücret,
4000 Fr. ın altında asgari ücret kalmasın (13. aylıkla)
Artık MEM işkolunda çalışanların
SUVA dan yeni Kampanya
250 Hayat Kurtaralım
Unia sendikası ve Kaza Sigortası SUVA tarafından
desteklenen 250 Hayat kurtaralım kampanyası başladı. İnşaatlarda ki ölümle sonuçlanan kazaları azaltmayı
amaçlayan bu kampanya
tüm İsviçre’de inşaatlarda
yapılan etkinliklerle yürütülmekte.
İş kazarlı ile ilgili yapılan istatistikler
her yıl inşaatlarda 250.000 civarında
kaza meydana geldiğini göstermekte. Son yıllarda bu konuda iş güvenliğini arttırma konusunda yapılan
çalışmalar sonucu kaza sayısında
azalma meydana gelmiş, ancak iş
kazası sayısı hala diğer işkollarına
göre oldukça yüksek düzeyde. «Visi-
on 250 Vies» adı altında yürütülen
kampanya ile, önümüzde ki on yıl
içinde kaza sonucu hayatını kaybedenlerin en az 250 si kurtarılmak
istenmekte.
Tecrübenin önemi
Yapılan araştırmalar işyerlerinde ki
her iki iş kazasından birinin, tehlikenin küçümsenmesi veya öngörülen
güvenlik önlemlerine uymamadan
kaynaklandığını göstermekte. Bu
nedenle kampanya öncelikle, yaşanan tecrübelerin üzerinden yürütülmekte. Bu nedenle kaza sigortası
SUVA Unia sendikası gibi kuruluşlarla birlikte bir inşaatta uyulması gerekilen asgari güvenlik önlemlerini
hatırlatan bir broşür ve video hazırladı. Benzer şekilde, inşaatlarda ki iş
güvenliği kontrollerinin arttırılması
öngörülmekte.
Unia sendikası öncelikle bu hazırlanan broşürlerin, çalışanlara ulaştırılması için imkanlarını seferber
etmeyi kararlaştırdı. Benzer şekilde
inşaatlarda iş güvenliği önlemlerine
uyulması için gereken çaba da harcanacak. Öncelikle iş kazaları riskinin fazla olduğu alanlarda bu kampanya başlatılacak.
Hayır deme hakkı
İş kazalarına karşı sıfır tolerans anlamına gelen bu kampanaya, çalışanları söz hakkının da hayata
geçirilmesini amaçlamakta. Unia
sendikası iş güvenliği sorumlusu Dario Mordasini ‘Eğer iş güvenliğinin
sağlanması mümkün olmuyorsa,
Kazalar karşı önlem gerekli.
çalışmaya devam etmeme sadece bir
hak değil ama ayni zamanda bir sorumluluktur’ diyerek konunun önemine dikkat çekti. Unia sendikasının
iş güvenliği konusunda sıfır tolerans
prensibi ile hareket etmesinin, sendikal çalışma ve çalışanlara karşı
sorumluluk açısından bir gereklilik
olduğunu da söyledi. Sendikaların
bu konuda daha etkin bir çalışma
yapması da, sendikanın önemli görevleri arasında sayılmakta.
Kayıplar önlenmeli
İş kazalarını önlemek için alınan
tedbirler, iş kazası sonucu ortaya
çıkacak maddi ve manevi kayıpları
önleme konusunda bir gereklilik.
İnşaatlarda çalışanların büyük bir
kısmının taşaron işyerleri olması bu
çalışmaları güçleştiren başka bir etken. Bu nedenle bu çalışanlara mutlaka ulaşılması ve bilgilendirilmesi,
Unia sendikasının öncelikli hedefi
durumunda.
horizonte Siz Sorun
Unia Cevaplasın
Nr. 8 | Oktober 2010 | türkisch
Mesut Özil: Uyum mu? Asimilasyon mu?
Yoksa ihanet mi?
Bu yazının konusu Mesut Özil’e
gösterilen tepki. Oysa ki Mesut,
dünün en «arada, derede kalanıydı.
Zor bir gece geçirdi. Bu gencecik
adam üzerinden uzun yıllardır büyüyen, kangrene dönüşen bir tartışma
yürütülüyor. Aklım «gurbetçilere»
gidiyor.
Hastalık:
Deneme süresi uzar mı?
Soru: 16 Mayıs’ta duvarcı olarak bir işe
başladım. 14 Haziran’da ise hastalandım
ve %100 çalışamaz duruma geldim.
Ayni gün işyerinde 3 haftalık işyeri tatili
başladı. Bu durumda deneme süresi uzar
mı?
Cevap: Deneme süresi uzar, ancak işyeri tatilinden dolayı değil, hastalık sonucu çalışamama
nedeni ile. Duvarcı olarak çalışanların tümü,
genel geçerli ilan edilmiş olan Yapı İşkolu Toplu İş Sözleşmesi kapsamına girmektedirler.
Buna göre deneme süresi iki aydır ve normal
şartlarda en fazla üç aya kadar uzatılabilir.
Ancak sözleşme ‘çalışanın neden olmadığı bir
çalışamama durumunu ortaya çıkması’ durumunda, örneğin hastalık, kaza veya yasaların
öngördüğü bir görevi yerine getirme gibi (askerlik), deneme süresi uzatılır. Uzatılma miktarı,
en az çalışılmayan günler kadar olur. İşyeri
tatili veya tatil durumu, hamilelik durumları,
sanıldığının aksine yasa gereği, deneme süresinin uzatılmasına neden olmaz.
Geçici çalışma
Soru: Bir geçici iş bulma firması aracılığı ile
boyacı olarak bir işyerinde işe başladım.
Ancak bana verilen ücret, bu işkolu toplu
iş sözleşmesinde öngörülen asgari ücretten daha az. Bu durumda bu sözleşmede
öngörülen asgari ücreti alma hakkım var
mıdır?
Cevap: Evet, bu durumda toplu iş
sözleşmesinde belirtilen ücret alma hakkınız
vardır. Ancak bunun için belli noktalara dikkat
edilmesi gerekir. Öncelikle, sizin işvereniniz bir
boyacı firması değil, geçici iş bulan bir işyeri
olduğundan, toplu iş sözleşmesi prensip olarak bir işyeri için geçerli değildir. Söz konusu
toplu iş sözleşmesi sadece bu işkolunda faaliyet gösteren işyerleri için geçerlidir. Ancak iş
temini yasası (AVG) 20. Maddesi, çalışma süresi ve ücret için bir istisna öngörmekte, toplu iş
sözleşmesi kapsamında olmamasına rağmen
bu tür geçici işçi çalıştıran bu işyerlerinin, toplu
iş sözleşmesinde geçerli çalışma süresi ve ücrete uymaya mecbur etmektedir.
Hastalık nedeni ile çalışamam durumunda
da benzer şekilde ne kadar hastalık parası
alınacağı, toplu iş sözleşmesi tarafından belirlenmektedir, çünkü bu hastalık parası da ücret
olarak kabul edilir. Toplu iş sözleşmesinde ki
diğer konular ise, örneğin yemek harcırahı,
bu işyerleri için geçerli değildir. Başka bir
deyişle, geçici olarak, genel geçerli bir toplu iş
sözleşmesinin olduğu bir iş kolunda çalışma
durumunda sadece çalışma süresi ve ücretler,
bu sözleşme tarafından, bu işkolunda çalışan
geçici işçiler içinde geçerlidir.
Ve o an farkına varıyorum, esasında ortada tek bir soru olduğunun: Mesut entegrasyonun mu, asimilasyonun mu bir örneği?
Almanya’da Türklerin entegrasyonu meselesi
özellikle son bir yılda çok şiddetli tartışılıyor.
Almanlar, artık 1960’larda gelen Türklerin
«misafir» işçi olmadıklarını yeni yeni idrak
ediyor. Bugüne kadar dışladıkları Türkleri sistemin içine çekmeye çalışıyor. Türkleri seçim
öncesi hatırlayıp, Türk mahallelerine gidip döner kesen, sonra da unutan politikacılar, şimdi
politika üretmeye uğraşıyor.
Almanya’daki bu uyanmayı kısa bir süre önce
sohbet ettiğim bir Alman diplomatın anlattığı
hikayeden daha da iyi anlıyorum. Diplomat,
Almanya’dan gelen resmi heyetteki bir Türk’e
Türkiye’ye geri dönmeyi düşünüp düşünmediğini soruyor. Bu Türk bürokrat doğma, büyüme Almanyalı. Yanıtı çarpıcı: «Benim için
geri dönmek diye bir şey yok. Ben Almanya’da
doğdum büyüdüm, bir yere ‘geri’ döneceksem
orası Almanya olur». Bu hikayeyi anlatan diplomatın bana itirafı ise daha çarpıcı: « Türklerin de bizim toplumumuzun bir parçası olduğunu aslında o an idrak ettim.» Almanya’da 3
milyon civarı Türk yaşıyor. Bunların 1 milyona yakını Alman vatandaşı. Yani oy hakkı var,
yani yaşadıkları ülkede söz sahibi.
Mesut’un tercihi
Peki en başta sorduğum soruya geri dönersek:
Mesut entegrasyonun mu asimilasyonun mu
bir örneği? Bu karmaşık konunun basit bir yanıtı var oysa ki. Mesut sadece bir tercih yaptı.
Belki profesyonel nedenlerle, belki başka nedenlerle. Ama sonuçta bu bir tercih. Bugün
Real Madrid’de oynadığına göre en azından
profesyonel açıdan doğru bir tercih. Aynı dün
gece Türk formasını ıslatan Hamit Altıntop,
Halil Altıntop, Nuri Şahin ve eski Marco yeni
Mehmet Aurelio gibi. Özil’e dün gece haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Aynı şekilde
gurbette yaşayan Türklerin sesine kulak verilmesi gerektiğini de. Almanya’nın farklılıklar
konusunda sicili pek de parlak değil. Alman-
İbo’nun gönderme yapacağı bir TRT’si var ama
benim göndermede bulunacağım bir «Hızlı
Tren»im yok. En fazla hızlandırılmışına rastlanıyor memlekette o da geçenlerde kaza yaptı;
duruyor öylece. Peşreve çeviri «gülünçlükleriyle başlamışken bir iki örnek daha vereyim.
Alstom Baden ve Birr’in
geleceğini tahdit ediyor
Toplu Çıkışlara
Devam
Dünya çapında bir tekel olan Alstom firmasının, toplu işçi çıkarma kararını çalışanların ilk defa
radyodan duyması tam anlamı ile
bir skandal olarak değerlendirildi.
Unia sendikası hemen harekete
geçerek, işverenin bu tutumuna
karşı çalışanları tavır almaya çağırdı.
Mesut Özil.
lar durumun farkına varmaya başlayarak, 10
yıllardır göz ardı ettiği gerçeklikleri görmeye başladı. Şimdi adımlar atmaya başlamalı.
Bundan sonra izleyeceği yol eskiden olduğu
gibi çifte vatandaşlığı engellemek, Türkçe’nin
kullanımını sınırlamak gibi baskıcı mı yoksa daha özgürlükçü mü olacak? Aynı şekilde
yıllarca yaşadıkları ülkenin dilini bile öğrenmeyen Türkler de yaşadıkları topluma uyum
için kendi değerlerinden vazgeçmeden daha
fazla çaba gösterecekler mi? Yani bir Mesut, bir
Hamit, bir Halil gibi başarı örnekleri daha da
artacak mı? Mesutların, Hamitlerin, Halillerin
hem yaşadıkları ülke hem de soydaşlarından
uğradıkları haksızlıkların sona erdirilmesinde
de Almanya’nın politikaları kadar Türklerin
tutumu da belirleyici olacak.
İrem köker hurriyet.com.tr
Sayılar…
Vatandaşlar yaklaşık 3 milyonluk nüfusuy­
la, Almanya’da en büyük göçmen nüfusu
oluşturuyor. Bu popülasyonunun yüzde 75’i
45 yaşın altında. Yüzde 30’u Almanya’da
doğmuş, diğer bir yüzde 30 ise 30 seneyi
aşkın Almanya’da yaşıyor. Yüzde 65’i her
sene Türkiye’yi ziyaret ediyor ve ortalama
5 haftasını Türkiye’de geçiriyor. Aralarında
çok güçlü sosyal bağlar var. Yüzde 21’i
Almanya’yı, yüzde 37’si Türkiye’yi geri
kalan kısım ise her iki ülkeyi anavatanı
kabul ediyor. Yüzde 58’i iyi derecede
Almanca konuşuyor. Ama evlerinde Alman­
ca konuşanların oranı yüzde 16. Günlük
hayatlarında Almanca, evde Türkçe’yi tercih
ediyorlar. «Eve dönüş» hayalleri olmamasına
rağmen yüzde 60’ı Türkiye’de yatırım
yapıyor. Vatandaşlarn yüzde 50’den fazlası
her iki ülkenin medyasını takip ediyor.
Alstom Birr.
Alstom yönetimi Ekim ayı ortasında, toplam
olarak 4000 işçiye çıkış verceğini açıkladı.
İsviçre’de ki işyerlerinden çalışan 6000 işçiden çıkarılacak işçi sayısı ise 750. Oysa toplu
iş sözleşmesi gereği çalışanlara ve sendikalara
bu konuda karar almadan önce bilgi vermesi
gerekmekte. Bu davranışı ile Alstom yönetimi
gerek toplu iş sözleşmesini gerekse de yasal
zorunlulukları ayaklar altına almış olmakta.
Alstom işyeri için geçerli olan Makine işkolu
Toplu İş Sözleşmesi, bir işyerinin toplu çıkış
kararı almadan önce bu konuda sendikaların
ve çalışanların erkenden bilgilendirilmesi ve
düşüncelerinin alınmasını öngörmekte.
Benzer şekilde İsviçre Borçlar Yasası’da toplu çıkış vermeden önce işverenin çalışanları
bilgilendirilmesini öngörmekte. Bu nedenle
Unia sendikası, işverenden hemen bu toplu çıkış kararını geri almasını ve bu konuda
çalışanlar ve sendika ile görüşmelere başlanmasını talep etti. Unia sendikasının talepleri
arasında işveren kurumu Swissmem’inde bu
konuda, sözleşme tarafı olarak üzerine düşenleri yapması da bulunmakta.
Politikacılar Çağrı
Dilin Kemiği
İbrahim Tatlıses ÖRF 1 (Avusturya Devlet Televizyonu) televizyonuna konuk olduktan sonraki «Ibo
Show»da «geçenlerde Avusturya
TRT’sine çıktım» demiş. İbo’nun çaresizliğini ve bekli de pratikliğini
bir kereliğine ödünç alıp «geçenlerde Avusturya TGV’sine bindim» diye
yazayım.
Avrupa’da Türkçe konuşanlar fiyatlandırmaları kesinlikle «lira» üzerinden yaparlar. Ülkede
hangi para biriminin kullanıldığının bir önemi yoktur; fiyat «lira»dır. İkincisi «İstiklal Marşı» Biri diğerine çok rahatlıkla «sen İsviçre’nin
«İstiklal Marşı»nı biliyor musun» diye sorar.»
Yanıtın bir manası yok. Üç; «Milli Eğitim Bakanlığı» Özellikle «milli»ni «kanton»a yenik
düştüğü bir ülkede «Bern’deki Milli Eğitim
Bakanlığı’nda...» ile başlayan bir cümle hayli
düşündürücüdür. Aslında anlaşılır bir şey olsa
gerek. İnsan, en yakınındakiyle başlıyor dünyaya «TRT» «İstiklal Marşı» «Lira» ve «Milli
Eğitim.» Bir başka dilde ne kadar anlamlı durup durmadıkları ise hem bir «geçerlilik» hem
de bir «özgünlük» olsa gerek. Karar okuyanın...
/ Hasan Sever
İşyerinin aldığı bu karar sadece bu işyerlerinde çalışanların bir kısmının işsiz kalmasına neden olmayacak, benzer şekilde Aarau
kantonuda bu gelişmeden önemli oranda
etkilenecek, Baden şehrinin de geleceği de
kararmış olacak. Bu nedenle Unia sendikası
Alstom yönetiminden bu kararı geri almasını, bir sorun varsa bunun çözümü için imkanların yaratılmasını talep etmekte.
Öncelikle belli bir süre kısa çalışma imkanları kullanılmalı, işçilere çıkış vermeden başka çalışma imkanlarının olup olmadığının
araştırılması, mesleki eğitim imkanlarının
yaratılması, erken emeklilik gibi olanakların
arttırılması çalılşanlar açısından öncelik taşıyan konular.
Bunların gerçekleştirilmesi içinde gerek Kanton yönetiminin gerekse de hükümetin bir
an önce girişimlerde bulunması gerekmekte.
Unia sendikasının bu girişimleri sonucu işveren ile görüşmeler başlanmış durumda.
Sende oyunu kullan!
Kasım ayı sonunda göçmenler için önemli bir halkoylaması
gündemde, suç işleyen göçmenlerin sınır dışı edilmesi.
Ancak isim bizleri yanıltmasın, çünkü toplum tüm
göçmenleri potansiyel bir suçlu olarak görüyor veya
görmek istiyor. Oy hakkı olan göçmenler, hiç olmazsa bu
yasa önerisine karşı oy vermek için sandık başına gitsin.
4
Beilage zu den Gewerkschaftszeitungen work, area, Événement syndical | Heraus­
geber Verlagsesellschaft work AG, Zürich, Chefredaktion: Marie-José Kuhn; Événement syndical SA, Lausanne, Chefredaktion: Alberto Cherubini; Edizioni Sociali
SA, Lugano, Chefredaktion: Françoise Gehring Amato | Redaktionskommission
M. Akyol, D. Filipovic, O. Osmani, M. Martín, M. Ferreira | Sprachverantwortlich
Mehmet Akyol | Koordination Osman Osmani | Layout Simone Rolli, Unia | Druck
Ringier Print, Adligenswil | Adresse Unia, Redaktion «Horizonte», Postfach, 8021 Zürich, [email protected]
www.unia.ch

Benzer belgeler

Daha Fazla Ücret

Daha Fazla Ücret göre tespit edilmesi mümkün hale gelecektir. Bunun dolaylı sonucu ise, özellikle meslek eğitimi olan kalifiye işçiler içinde bir asgari ücret tespiti olanaklı hale gelmesidir. Bu yasa önerisinin la...

Detaylı

Bizsiz İsviçre olmaz

Bizsiz İsviçre olmaz Saat ve Mikroelektronik İşkolu Toplu İş Sözleşmesi’nin yenilenmesi için Ekim ayında sendika ile işverenler arasında görüşmeler başlandı. Unia sendikası yeni sözleşme için taleplerini, bu işkolunda ...

Detaylı

Uluslararası Kadın Günü: Ekmek ve Gül

Uluslararası Kadın Günü: Ekmek ve Gül Saat ve Mikroelektronik İşkolu Toplu İş Sözleşmesi’nin yenilenmesi için Ekim ayında sendika ile işverenler arasında görüşmeler başlandı. Unia sendikası yeni sözleşme için taleplerini, bu işkolunda ...

Detaylı

3 2 4 Göstermelik Çözümlere Hayır

3 2 4 Göstermelik Çözümlere Hayır İsviçre’de 400.000 işçi tam gün çalışmasına karşılık, günlük ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde bir ücret alamamaktadır. Bu işçilerin 300.000 ni kadın 100.000 ise erkektir. Hatta bazı işkollarında ...

Detaylı

Hastalık Sigortası Yasasına Evet

Hastalık Sigortası Yasasına Evet isteme kararı aldılar. Bunu dile getirmek için Unia sendikası üyesi kamyon şoförleri işveren sendikası ASTAG önünde bir gösteri düzenlediler. Bu yıl ki ücret zammı için taleplerinin aylık ücretlere...

Detaylı

Yeni Bir Dönemin Başlangıcında

Yeni Bir Dönemin Başlangıcında göre tespit edilmesi mümkün hale gelecektir. Bunun dolaylı sonucu ise, özellikle meslek eğitimi olan kalifiye işçiler içinde bir asgari ücret tespiti olanaklı hale gelmesidir. Bu yasa önerisinin la...

Detaylı

3 2 4 HAYIR Göçmen kadınlara eşit haklar bir hayal mi?

3 2 4 HAYIR Göçmen kadınlara eşit haklar bir hayal mi? verilen Ernst Gabathuler ile dayanışma için başlatılan kampanya yıl sonunda ilk sonuçlarını verdi. 39 yıl boyunca Karl Mayer AG işyerinde çalışna, ayni zamanda işyeri komiysonu başkanı olan Ernst G...

Detaylı