Geziyorum`un devamı

Transkript

Geziyorum`un devamı
GEZ‹YORUM / BARSELONA
Hayallerin şehri
Barselona
Adını duyunca yüzüme kocaman bir
gülümseme yerleşiyor… Hem çok
tanıdık, hem de o kadar çekici ki...
Şaşırtıcı, rengârenk, dinamik, hayat
kokan bir şehir Barselona.
Ayşe Kaynarcalı
[email protected]
142
EKOV‹TR‹N OCAK 2014
EKOV‹TR‹N OCAK 2014
143
GEZ‹YORUM / BARSELONA
Kent mimari anlamda birçok önemli eseri
bünyesinde barındırıyor.
Barselona’da kentin ana giriş kapısının mimarı
Josep Vilaseca i Casanovas.
Barselona’da
yaklaşık 1,5 milyon
insan yaşıyor
A
kdeniz’in en güzel şehirlerinden olan Barselona’dan kısaca
bahsetmek gerekirse burası
İspanya Katalonya özerk bölgesinin başkenti. Yaklaşık 1.5 milyon
insanın yaşadığı Barselona’da ağırlıklı olarak Katalanca ve İspanyolca
konuşuluyor. Şehir yapı olarak ise
başkent Madrid ve diğer İspanyol şehirlerinden ayrılıyor. Şehirde milliyetçi Katalan nüfusu oldukça fazla.
Bu yüzden şehir ara ara olduğu gibi
şu günlerde de bağımsızlık haberleri ile yine gündemde. Barselona
İspanya’dan bağımsızlığını kazanabilir mi bilinmez ama sahip olduğu atmosferin diğer İspanyol şehirlerinden
farklı olduğu kesin.
144
EKOV‹TR‹N OCAK 2014
İÖ 218'de Romalılar tarafından fethedilen
kent, İÖ I. yüzyılda sömürge statüsü almış.
Kent, Roma döneminde Colonia Faventia Julia
Augusta Pia Barcino adını almış ve Magriplilerce
de Barcaluna olarak adlandırılmış.
Geçmişten bugüne
Barselona
Barselona, söylentiye göre İÖ 3.
yüzyılda Kartacalılar tarafından eski
bir İberya kenti üzerine kurulmuş.
Kentin adı da bir olasılıkla
Kartaca'nın ünlü yönetici ailesi
Barsaklardan kaynaklanıyormuş.
İÖ 218'de Romalılar tarafından
fethedilen kent, İÖ I. yüzyılda sömürge statüsü almış. Kent, Roma döneminde Colonia Faventia Julia
Augusta Pia Barcino adını almış ve
Magriplilerce de Barcaluna olarak
adlandırılmış.
415'te Vizigotların işgal ettiği
kent, 717 dolaylarında Arapların eline geçmiş. 801'de Karolenj
Hanedanından I.Louis (Dindar
Louis) kenti Araplardan alarak kendi topraklarına katmış. Barselona
kontları bu dönemde özerkleşmişler
ve 10.-11. yüzyıllarda Katalonya'nın
geri kalan bölgelerini de denetimleri altına almışlar. 1137'de Katalonya
ve Aragon’un birleşmesiyle kentte ticaretle uğraşan varlıklı sınıfların siyasi gücü artmış ve kısa sürede
Barselona, Akdeniz ticaretinde
Cenova ve Venedik’le'le boy ölçüşür
hale gelmiş.
14. yüzyılda veba salgınları nüfusu önemli ölçüde azaltınca kent bir
duraklama dönemine girmiş. 1442'de
Katalonya-Aragon monarşisinin merkezinin Barselona yerine Napoli olması kentin önemini daha da azaltmış.
Barselona, Katalan ayrılıkçı hareketinin de merkeziymiş. 1936'da
İspanya İç Savaşı’nın başlamasıyla
kent, Özerk Katalonya hükümetinin
ve Cumhuriyetçi güçlerin merkezi durumuna gelmiş. Temmuz 1936'da,
şehri Frans,sco Franco’ya teslim etmeyi amaçlayan askeri ayaklanma,
sendikacı milislerin kitle halinde harekete geçmeleriyle bastırılmış. Mart
1938'de İtalyan hava kuvvetleri tarafından şiddetle bombalanmış. Ocak
1939'da kentin işgali, Cumhuriyetçi
hükümetin yenilgiyi kabul etmesine
yol açmış.
HIZLI SANAYİLEŞME İLE
BÖLGENİN MERKEZİ OLDU
Franco kuvvetlerinin eline geçmesinden sonra Katalonya'nın özerk
kurumları feshedilmiş. Ancak, iç savaş sırasında uğradığı yıkıma rağmen
Barselona, sanayileşmiş ve zengin bir
bölgenin merkezi olarak gelişimini
devam ettirmiş.
1978'de yeni anayasa uyarınca
Katalonya Özerk Topluluğu'nun
(Generalitat de Catalunya) merkezi
olmuş. Bölgede Barselona'yla birlikte Gerona ve Lerida illeri de yer
alıyor.
Ayrıca Barselona 1992 Yaz
Olimpiyatları’na da ev sahipliği yapmış bir kent.
The Agbar Tower
EKOV‹TR‹N OCAK 2014
145
GEZ‹YORUM / BARSELONA
Ünlü ressam Picasso’da 1895-1900 yıllarında
Barselona'da yaşamış ve 1900 yılında ayrıldığı
Barselona'ya 1901 yılında dönen Picasso 1904
yılına kadar tekrar Barselona'da yaşamış ve
"Mavi Dönemim" dediği ürünlerini yaratmış,
fakat 1904 yılından sonra Fransa’ya yerleşmiş.
Barselona, bütün İspanya için
bir kültür merkezi olmasının yanı sıra, Katalan dili ve kültürünün zenginleştirdiği özgün bir tarihsel geleneğe de sahip. Katalonya'nın siyasi ve
toplumsal tarihinde belirleyici olan
Katalan kültürü kapalı ve yerel bir
kimliğe bürünmemiş, tersine dünyadaki öbür akımlarla, özellikle
Avrupa'ya açılarak gelişmiş.
1450'de kurulmuş olan Barselona
Üniversitesi ve 1968'de kurulan
Özerk Barselona Üniversitesi, kentin önde gelen bilim ve araştırma kurumlarından. Kentte büyük önem
taşıyan müzeler arasında romanesk
ve gotik ressamların yapıtlarını barındıran Katalonya Güzel Sanatlar
Müzesi, 12-18. yüzyıl heykellerinin
sergilendiği Federico Marés Müzesi
146
EKOV‹TR‹N OCAK 2014
ve gençliğinde dokuz yıl burada yaşamış olan Pablo Picasso'nun pek çok
yapıtının bulunduğu Picasso Müzesi,
Deniz Müzesi ve Joan Miró Vakfı
önemli yer tutuyor.
Ünlü ressam Picasso’da 18951900 yıllarında Barselona'da yaşamış
ve 1900 yılında ayrıldığı Barselona'ya
1901 yılında dönen Picasso 1904 yılına kadar tekrar Barselona'da yaşamış ve "Mavi Dönemim" dediği ürünlerini yaratmış, fakat 1904 yılından
sonra Fransa’ya yerleşmiş. 1973 yılında Fransa'da ölmüş. Museo Picasso
(Picasso Müzesi), 1981 yılında eşinin
de Picasso'nun yaptığı seramik çalışmalarını bağışlamasıyla bugünkü halini almış. Ünlü ressamın 2.500'den
fazla eserini bu şehirde özellikle de
Museo Picasso'da görmek mümkün.
TEATRO DEL LICEO
1847'de kurulan Teatro del Liceo
kent opera ve balesinin barındırıyor.
Kentte saygın bir senfoni orkestrası
da var. Geleneksel Katalan halk
oyunları yörenin önemli sanat gösterilerinden. Kentte 130 sinema ve 14
tiyatrodan başka eğlence parkları
da bulunuyor.
Kent sanat tutkunları için gerçek
bir hazine. Çünkü Barselona düz ve
sıradan olan hiç bir şeye tahammülü olmayan dahi bir mimarın, Antoni
Gaudi’nin yarattığı bir şehir.
Barselona’da doğadaki tüm formları yapılarda, sokaklarda, meydanlarda görmek mümkün. Bitkiler, hayvan iskeletleri, ağaç dalları adeta
taş olmuş ve kentin ziyaretçilerini şaşırtmak, onlara sihirli bir görüntü sunmak için yarışır olmuşlar. Dolaşırken,
görsel lezzetiyle sizi büyüleyecek,
hiç unutmayacağınız mekanlar sıralamanızı baştan aşağı değiştirebilecek
güçte o kadar çok bina, meydan, sokak, park var ki, hepsine yetişemeseniz de, hiç olmazsa en önemlilerini keşfetmek için ciddi bir çaba sarf
etmeniz gerek.
‘Bitmeyen Kilise’
La Sagra Da Familia
Sagra Da Familia, yaratıcısı olan mimar Gaudi’nin
hayatını öğrendikçe daha bir anlam kazanıyor. Bu devasa
mabedi dolaştıkça, mimarın zekâsına, yaratıcılığına ve
sabrına hayran kalmamak mümkün değil.
Barselona’ya ilk kez gelenler için,
ziyaret edilecek eserlerin başında
‘’Bitmeyen Kilise’’ La Sagra da
Familia geliyor.
Devasa kulelerden oluşan bir katedral La Sagra da Familia ve adının
anlamı Kutsal Aile anlamına geliyor.
Kapısındaki İsa heykelinin bir yanında inek diğer yanında eşek başı
bulunan, kulelerinin tepesinden
üzüm ve çilek motifleri sarkan, ayaklarında taşa çevrilmiş deniz kaplumbağaları ile daha önce gördüğüm
hiçbir mabede benzetemediğim bir
yer burası.
Ama ilginçtir ki, daha önce gezdiğim pek çok katedral bana hüznü
çağrıştırırken, bu katedral de sadece
huzur hissediyorum. Ulu ağaçlarla
dolu, yaprakların arasından parlak
yaz güneşinin sızdığı beyaz bir ormanda geziyormuşum hissiyle sembollerle yüklü mabedi dolaşıyorum.
Sagra Da Familia, yaratıcısı olan
mimar Gaudi’nin hayatını öğrendikçe daha bir anlam kazanıyor. Bu
devasa mabedi dolaştıkça, mimarın
zekâsına, yaratıcılığına ve sabrına
hayran kalmamak mümkün değil.
Antonio Gaudi şansız bir çocukluk geçirmiş. Ciddi sağlık sorunları
nedeniyle dışarıda diğer çocuklarla
oynamak yerine, doğayı gözlemleyerek çocukluğunu geçirmek zorunda kalmış. Ama işte bu şanssızlığı tüm
insanlık için bir şansa dönüşmüş ileride. Çünkü bu gözlemci ruh, ileriki
yaşamında Gaudi’nin son derece özgün mimari tarzını yaratmasında etkili olmuş.
GAUDI HAYATINI
BU ESERE ADADI
Yarattığı pek çok eserden sonra 1882’de Francesc de Paula
Villary Lozano tarafından yapımına başlanan katedrali tamamlama işini 1883’de üzerine alan
Gaudi, her geçen sene zamanının
daha büyük bir bölümünü bu esere ayırmaya başlamış. Derken bir
süre sonra stüdyosunu da inşaasını sürdürdüğü binanın içine taşımış. Koyu Katolik olan mimar, 7
Temmuz 1926’ya kadar tüm yıllarını tamamıyla bu esere adamış. 74
yıllık hayat hazin bir sonla noktalanmış, eserinin önünde bir tramvay kazası sonucu ölmüş. Mezarı;
olması gereken yerde; Sagrada
Familia’nın içinde yer alıyor.
EKOV‹TR‹N OCAK 2014
147
GEZ‹YORUM / BARSELONA
Guell Parkı
görülmeye değer
Barselona’nın görülmeye değer
en özel yerlerinden biri de Montjuic
tepesinde yer alan ve yine Gaudi’nin
önemli eserlerinden biri olarak kabul
edilen 20 hektarlık bir alana kurulmuş Guell Parkı. Sıra dışı taş yapılar,
eğik sütunlar, rengarenk mozaikler ve
çeşit çeşit çiçekler barındırıyor.
Bu park o kadar ilginç ki… Renk
renk mozaiklerle süslü, kıvrım kıvrım
uzayıp giden ve geniş bir meydanı çepeçevre saran taştan bir bankın içinde, ağzından sular akan bir kertenkele ile karşılaşmak bile bir süre
sonra sizi şaşırtmaz hale geliyor.
Parkta yer alan ve insana gerçekten de şeker ya da kurabiyeden yapılmış hissi veren Hansel ve Gretel
evinde, masal ile gerçek birbirine karışıyor.
Barselonalılar eğlenmeyi ve keyifli vakit geçirmeyi çok seviyor.
Akşamları sokaklar canlanıyor, barlar doluyor, flamenko ezgileri sokaklara taşıyor. Barselona, ziyaretiniz boyunca size sıkılmayacağınız
çok farklı eğlence seçenekleri sunabilen bir kent.
CASA MILA, EŞİNE RASTLANMAYACAK KADAR YARATICI
Kentin Passeig de Gràcia caddesinde dolaşırken
beklemediğim bir anda karşıma çıkan yapı yine bir
Gaudi eseri. Ne dışında ne içinde tek bir düz duvara
rastlanmayan bu yapının çatısı geniş basamaklardan
oluşuyor, bacaları ise maskeli haydutları andırıyor.
“Casa Mila” için gerçek olamayacak kadar şaşırtıcı, eşine rastlanmayacak kadar yaratıcı diyebilirim.
La Pedrara olarak da bilinen binanın dış cephesi ki-
reç taşından inşaa edilmiş ve balkonları ferforjeden yapılmış. Yoldan görünmemekle birlikte yapıdaki mozaik
süslemeler inanılmaz güzel. Muhteşem bir manzaraya sahip terasının tasarımında da dış cepheyle uyumlu dalgalı bir tasarım var. Gaudi bu binada da yine sembolleri konuşturmuş. Mesela, terasta bulunan bacaların
12 adet olmalarının sebebi; 12 havariyi temsil etmesiymiş.
CASA BATLLO, UNESCO DÜNYA MİRASLARI ARASINDA
Gaudi’nin sadece dış cephesini
ve iç tasarımını yaptığı Casa Batllo,
Passeig de Gràcia caddesinde yer
alan dikkat çekici diğer bir yapı.
2005’te UNESCO Dünya Mirasları
arasına giren bina, ön cephesinde yine pek çok sembol barındırıyor.
Yapının süslenmesinde Gaudi,
genelde en çok kullandığı mater-
148
EKOV‹TR‹N OCAK 2014
yalleri kullanmış; çatıda seramik
parçacıkları ve ön cephede mozaikler. Gaudi’nin tarzını en iyi yansıttığı
yapılardan biri olan Casa Battlo
kıvrımlı dış hatları, kullanılan farklı dokuları, malzemelerin kullanılışı ve parlak renkleriyle önünden
geçenlerin dikkatini hemen üzerine
çeken bir yapı.
KENTİN KALBİNİN ATTIĞI
YER ‘’LA RAMBLA‘’
Yalnızca 1-2 km uzunluktaki cadde, kuzeyde Plaça de Catalunya’dan
başlıyor ve denize doğru devam ederek Port Vell’de sonlanıyor.
Rengârenk, cıvıl cıvıl, insana neşe ve
coşku veren bir yer burası.
İllüzyonistler, falcılar ve müzisyenlerin birbirinden ilginç gösteriler
sergilediği caddede her zaman şaşırtacak, güldürecek bir şey görmek
mümkün. Ben de La Ramba ‘da gezerken sokak gösterisine seyirci olmakla yetinmiyorum. Alice Harikalar
diyarında olmak da çok keyifli.
Barselona yürüyerek dolaşılması gereken bir şehir. Her köşe başında yer alan sürprizleri en iyi yürüyerek gözlemleyebilirsiniz çünkü.
Şehrin en eski yerleşim yeri Gothic
Quarter, yani Barri Gotik. Burada
uzun uzun dolaşmadan, kafelerinde
soluklanmadan, labirenti andıran
dar sokaklarında kaybolmadan, küçük butiklerinde alışveriş yapmadan, ortaçağ saraylarını, manastırlarını görmeden dönmek olmaz.
BARSELONA GECELERİ
VE FLAMENKO
Kökeni, İspanya’nın daha güney
kesimlerine ait de olsa Barselona’da
güzel flamenko performansları
(Tablao) izleyebileceğiniz birçok yer
var. Yemekli düzenlenen bu gösterilerde önce yemekler yeniyor, içkiler
yudumlanıyor, daha sonra sahneye
flamenko dansçıları çıkıyor. Bu heyecanlı, renkli ve teatral dans gösterisi yaklaşık doksan dakika boyunca
sizi etkisi altına alıyor. El Palau
Dalmases flemenko müziği ve dansları ile harika bir gece geçirebileceğiniz yerlerden sadece biri. El
Borne’de Picasso müzesinin hemen
karşısında yer alıyor.
EKOV‹TR‹N OCAK 2014
149
GEZ‹YORUM / BARSELONA
FESTİVALLER
KENTİ BARSELONA
H
er yıl 24 Eylül’de Barselona’nın koruyucusu
için düzenlenen ve bir hafta süren La
Merce Festivali, şehirde düzenlenen en büyük festivallerden biri. Festivalde canlı
müzik performanslarını dinleyebilir, insanların
üst üste çıkarak oluşturdukları uzun kuleleri görebilir, La Rambla boyunca düzenlenen eğlencelere, ziyafetlere, sokak danslarına katılabilir
ve geceleri de devasa ejderha ve şeytan figürlerini görebilirsiniz.
Barselona’nın kurucusu kabul edilen Sant
Jordi için her yıl 23 Nisan’da geleneksel çiçek günü düzenleniyor. La Rambla’da ve Passeig de
Gracia’da kitap ve çiçek tezgâhları kuruluyor. Bu
gün aynı zamanda Cervantes’in ölüm yıl dönümü ve kitap günü olarak ilan edilmiş. Bu gün kadınlar erkeklere kitap, erkekler de kadınlara gül
hediye ediyorlar.
Bir başka festival ise Sant Joan Festivali.
Katalanların en büyük kutlamalarından biri
olan Sant Joan Festivali boyunca şehirde karnaval havası hakim ve Katalanlar bu festivalle yazın gelişini kutluyorlar.
FESTİVAL DEL GREC
EN BÜYÜĞÜ
Barselona festivalleri arasında en büyüğü ve
en uzun süre devam edeni olma özelliğine sahip
olan Festival del Grec (Yunan Festivali), Haziran
ayı sonlarında başlıyor ve Ağustos ayına kadar
devam ediyor. Dünyanın her yerinden müzisyenlerin, tiyatroların ve dans gösterilerinin katıldığı festival boyunca çeşitli sanat dallarının en
iyi örneklerini görme imkânı bulabilirsiniz.
150
EKOV‹TR‹N OCAK 2014
Özellikle akşamları düzenlenen açık hava gösterilerine bayılacaksınız. Örneğin; Haziran ayı programı
kapsamındaki iki gece boyunca hiç durmaksızın dans
performanslarının sergilendiği Marató de
l’Espectacle, yorucu ama çok keyifli bir etkinlik.
Barselona, şaşırtıcı bir kent.
Sizi o büyülü dünyasına o kadar büyük bir hızla alıyor ki, o masalsı sarhoşluğun etkisinden evinize
dönene, hatta evinizdeyken bile çok uzunca bir süre kurtulamıyorsunuz.
Ve sonra tekrar adını duyunca yüzünüze kocaman bir gülümseme yerleşiyor…
Lezzetli Tapas’lar ve
Flamenko gitarlar
Yerel restoranlara ya da sahile yakın yerlerdeki
“chiringuito”lara girip İspanya ve Katalonya’ya
özel lezzetleri denemeden Barselona’dan ayrılmamak gerek. Sangria ve tapa adlı restoranlar bu geleneksel lezzetleri tadabilmeniz için çok iyi seçenekler. Tapas bar adı verilen barlar ise Barselona halkına karışmak ve halkın yaşam tarzını anlayabilmek
için ideal. Akşamın erken saatlerinde dolmaya başlayan Tapas barlar geceye başlamak için uygun yerler. Ayrıca bu barlarda,
özellikle hafta sonları, flamenko gitar performansları düzenleniyor. Hem lezzetli
tapaslar hem de flamenko gitar size güzel
bir Barselona akşamı yaşatmayı garanti ediyor.
Deniz mahsulleri konusunda benim
favori restoranım ise Botafumeiro… Paella
yemeği konusundaki tercihim La
Rambla’nın yakınındaki 1835 yılından bu
yana devam eden işletme ‘’Los Caracoles"
EKOV‹TR‹N OCAK 2014
151
GEZ‹YORUM / BARSELONA
Halkın büyük bir kısmı
sporla yakından ilgili
Her tür amatör ve profesyonel sporcu da resmi
kurumlarca destekleniyor. Bu gelişmeler sayesinde
daha sağlıklı bir hayat için spor yapmak adeta
Barselona’nın bir vazgeçilmezi hâline gelmiş.
Barselona, sporla yatıp sporla
kalkan bir şehir. Günümüzde, şehirde
düzenlenen
Olimpiyat
Oyunları’nın da etkisiyle, yerleşik
halkın büyük bir kısmı gündelik hayatında düzenli spor yapıyor ve şehrin açık alanlarını, meydanlarını,
parklarını ve sahillerini en iyi şekilde
değerlendiriyor. Her tür amatör ve
152
EKOV‹TR‹N OCAK 2014
profesyonel sporcu da resmi kurumlarca destekleniyor. Bu gelişmeler
sayesinde daha sağlıklı bir hayat için
spor yapmak adeta Barselona’nın bir
vazgeçilmezi hâline gelmiş ve şehir
uluslararası bir ‘spor şehri’ olarak kabul görmeye başlamış. Tenisle ilgileniyorsanız, dünyaca ünlü Uluslararası
Conde de Godó Trophy turnuvası her
yıl Nisan ayında düzenleniyor.
Otomobil sporlarına düşkünseniz,
Formula 1 Grand Prix, her yıl Mayıs
ayında Montmeló’da düzenleniyor.
Bir
deniz
şehri
olması
Barselona’yı su sporları için çok elverişli hâle getirmiş. Su sporları ve yelken yapmayı sevenler veya ilk kez yapacaklar için Barselona, keyifli bir tercih. Şehirde her yıl ilkbahar ve yaz döneminde regatta adı verilen çeşitli yelken ve kano yarışları düzenleniyor.
TARAFTAR BARÇA’YA
TUTKUYLA BAĞLI
Barselona’dan söz ederken dünyanın her yerinde milyonlarca taraftarı olan ünlü FC Barselona futbol takımından söz etmeden geçmek olmaz. Barselonalılar her tür sporu seviyorlar ama futbol bütün sporlardan
önce geliyor. Başarılı futbol kulüpleri
FC Barcelona’ya, kısaca Barça’ya,
tutkuyla bağlılar. Eğer Barça’nın
maçı olduğu bir günde Barselona’da
olursanız şehirdeki heyacanı gözlerinizle görme imkânı bulursunuz.
Kazandıkları maçların ertesinde ise
şehirde tam bir festival havası oluyor.
110 bin kişi kapasiteli Nou Camp
Stadı dünyanın üçüncü en büyük
futbol stadı ve bütün maçlarda tam
doluluk oranına ulaşıyormuş. Bu
statta bir maç izlemek istiyorsanız biletlerinizi çok önceden almanız gerekiyor. Stadı gezmek için FC
Stadyum Turu’na katılmak gerekiyor.
Bu tur, Barselona’da en çok katılım
olan turlardan biri. Tur kapsamında;
çim sahayı, oyuncuların soyunma
odalarını, VIP localarını ve FC
Barcelona Müzesini gezebilirsiniz.
Futbolseverlerin keyif alacakları bu
tur için de biletlerinizi mutlaka önceden almalarında fayda var. E

Benzer belgeler