Maden İşletme ABD Laboratuarları Broşürü

Transkript

Maden İşletme ABD Laboratuarları Broşürü
MADEN İŞLETME ANABİLİM DALI LABORATUVARLARI
•
•
•
•
•
KAYA MEKANİĞİ LABORATUVARI
ZEMİN MEKANİĞİ LABORATUVARI
AGREGA VE DOĞALTAŞ LABORATUVARI
BETON LABORATUVARI
YÜZEY KİMYASI VE REOLOJİ LABORATUVARI
Maden İşletme Anabilim Dalında Yapılabilecek Projeler
•
Ön İşletme, İşletme Projeleri (Açık ve Yer altı İşletmeleri)
•
Ön Fizibilite, Fizibilite Projeleri (Açık ve Yer altı İşletmeleri)
•
Bilgisayar Destekli Maden Planlama ve Dizaynı
•
3D Cevher Yatağı ve Jeolojik Modelleme-Rezerv Hesaplama (Surpac Vision)
•
3D Üretim Programı (MineSched)
•
3D Tünel Tasarımı-Kaya-Zemin Deformasyon Analizi (Flac 3D-Plaxis 3D)
•
Şev Stabilite Analizleri (Flac 3D, Plaxis 3D, Slope Stability)
•
Patlatmalı Kazı Çalışmalarının Verimlilik ve Çevresel Açıdan Risk Analizi (Split
Desktop, Blastware, Hızlı Kamera, Titreşim Ölçer, JKSimBlast, DelPat, Datatrap II)
•
3 Boyutlu Basamak Profili Tarama (Lazer Scanner)
•
İstenen Ölçekte Harita Sayısallaştırma (NetCad)
•
Arazi, Tesis, Stok ve Atıktan Numune Alımı
•
Atık Yönetimi, Atık Sahası Dizaynı, Tesis Atıklarının Depolanması (paste fill or surface
disposal), Tesis Atıklarının Beton ve Shotcrete yapımında Kullanımı,
•
Zemin İyileştirme Yöntemleri ve Uygulamaları ( Foamed-Sand / Tailing Technology)
•
Macun Dolgu (Pastefill) Teknolojileri ve Uygulamaları
•
Danışmanlık Hizmetleri
KAYA MEKANİĞİ LABORATUVARI
•
Deney Numunesi Hazırlama Düzeltme (TS 8614)
•
Su İçeriği, Yoğ. ve Gözeneklilik Belirleme (TS 8615)
•
Kaya Sertliği ve Sertlik Belirleme Deneyi (ASTM D5873)
•
Nokta Yükleme Dayanımı Deneyi (ASTM D5731)
•
Direkt Çekme Deneyi (TS 2027)
•
Tek Eksenli Basma Dayanımı Deneyi (TS 2028)
•
Elastisite Modülü ve Poisson Oranı Tayini (TS 2030)
•
Suda Dağılma Dayanımı Deneyi (TS 8543)
•
Eğilme Dayanımı Deneyi (TS EN 13161)
•
Endirekt Çekme (Brazilian) Deneyi (TS 7654)
•
Üç Eksenli Basma Dayanımı Deneyi (ASTM D7012)
•
Ultrasonik Ses Geçirgenliği Deneyi (Pundit) (ASTM D2845)
ZEMİN MEKANİĞİ LABORATUVARI
•
Likit Limit, Büzülme (Rötre) ve Plastik Limit Tayini
(TS 1900-1,ASTM D-427, TS 17892-6, TS 17892-12)
•
İnce Taneli Zeminde Yoğunluk Tayini (Doğal Birim Hacim Ağırlık - Parafinle)
(TS 17892-2, TS 1900-1)
•
Tane Yoğunluğunun Tayini Deneyi (Özgül Ağırlık) (TS 17892-3, TS 1900-1)
•
Tane Büyüklüğü Dağılımının Tayini Deneyi (TS 17892-4)
•
Hidrometre Deneyi (ASTM D422, TS 17892-4,TS 1900-1)
•
Kademeli Yükleme Yoluyla Odometre Tayini (Konsolidasyon) (TS 17892-5, TS 1900-2)
•
Zeminde Tek Eksenli Basınç (Serbest Basınç) (TS 17892-7, TS 1900-2)
•
Doğrudan Kesme Deneyi (TS 17892-10, TS 1900-2)
•
Düşen Seviyeli Yöntemle Geçirgenlik (Permeabilite) Tayini (TS 17892-11, TS 1900-2)
•
Su Muhtevası Tayini Deneyi (TS 17892-1, TS 1900-1 )
•
Taşıma Oranının Tayini Deneyi (Dijital Cbr ) (TS 1900-2)
•
Zeminin Kuru Birim Hacim Ağırlığı Tayini Deneyi (Kum Konisi) (TS 1900-1)
•
Standart Proktor Deneyi (TS 1900-1)
•
Modifiye Proktor Deneyi (TS 1900-1)
AGREGA VE DOĞALTAŞ LABORATUVARI
•
Agrega Çarpma Deneyi (BS 812-112)
•
Agrega Kırılma Deneyi (BS 812-110)
•
Los Angeles Deneyi (TS 1097-2)
•
Micro Deval Deneyi (TS 1097-1)
•
Birim Ağırlık Tayini (TS 1097-3)
•
Su Muhtevasının Tayini (TS 1097-5)
•
Su Emme ve Yoğunluk Deneyi (TS 1097-6)
•
Tane Yoğunluğunun Tayini Deneyi ( Piknometre Metodu) (TS 1097-7)
•
İri Agregalarda Taş Parlatma Deneyi (TS 1097-8)
•
Doğaltaş ve Agrega Aşınma Direnci Deneyi (TS 14157)
•
Donma Çözünme Deneyi (TS 1367-1)
•
Donma Çözünme Deneyi ( Magnezyum Sülfat) (TS 1367-2)
•
Alkali Silis Hızlandırılmış Harç Çubuğu (ASTM C1260)
•
Alkali Silis Beton Prizma Deneyi (ASTM C1293)
•
Alkali Agrega Kimyasal Yolla Tayini (TS 2517)
•
Granülometri ve Çok İnce Malzeme İçeriği (TS EN 933-1)”
•
Yassılık İndeksi Deneyi (TS EN 933-3)
•
Şekil Katsayısı Deneyi (TS EN 933-4)
•
Kum Eşdeğerliği Deneyi (TS 933-8)
•
Metilen Mavisi Deneyi (TS 933-9)
•
Toplam Kükürt, Klorür Tuzlarını Tayini (TS EN 1744-1)
•
Organik Madde ve Kum Organik Kirlilik Deneyi (ASTM C40)
BETON LABORATUVARI
•
Taze Betonda Çökme Deneyi (Slump) (TS 12350-2)
•
Taze Betonda Birim Ağırlık Deneyi (TS 12350-6)
•
Taze Betonda Hava Muhtevası Deneyi (TS 12350-7)
•
Taze Betonda Vebe Deneyi (TS 12350-3)
•
Böhme Aşınma Dayanımı Tayini Deneyi (TS 13892-3)
•
Beton Basınç Dayanım Deneyi (TS 12390-4)
•
Elastisite Modülü Ve Poisson Oranı Tayini (TS 3502)
•
Sertleşmiş Betonda Boşluk Oranı Tayini (TS 3624)
•
Eğilme Dayanımının Tayini Deneyi (TS 12390-5)
•
Sertleşmiş Beton Yoğunluğunun Tayini (TS 12390-7)
•
Beton Permabilite Deneyi (TS 12390-8)
•
Yarmada Çekme Dayanımının Tayini (TS 12390-6)
•
Geri Sıçrama Değerinin Tayini Deneyi (TS 12504-2)
•
Ultrases Geçiş Hızının Tayini Deneyi (TS 12504-4)
YÜZEY KİMYASI VE REOLOJİ LABORATUVARI
Hassas Nem Tayini
-Halojen Kurutucu
Sondaj Çamurlarının Viskozite Tayini
-Fann Vizkozimetre
Genel Viskozite Tayini
-Vizkozimetre
Adsorbsiyon Tayini
-UV Spektrofotometre
Elementel Analiz
-XRF
Minerallerin Yük Tayini (Zeta Potansiyel)
-TS 9397 ve diğer Testler
-Zetametre
Katı Sıvı Ayırımı
-Santrifüj
pH Tayini
-pH Metre
Toplam Çözünmüş Tuz Miktarı Tayini
-TDS Metre
Sondaj Çamurlarının Filtrasyon Kaybı Tayini
-Filtrasyon Kaybı Cihazı
Termal Analiz İşlemleri
-DTA/TG Seiko II Exstar G300
Bulanıklık Tayini
-Türbidimetre
Dağıtma Temizleme İşlemleri
-Ultrasonik Banyo
Ergitme, Kalsinasyon ve Kavurma İşlemleri
-Metalurjik Fırın
Temas Açısı ve Yüzey Gerilim Ölçümü
-Temas Açısı Yüzey Gerilim Ölçer
Minerolojik Anlaliz
-Binoküler Mikroskop
Katyon Değişim Kapasitesi Tayini
Madenlerde Atık Yönetimi ve Macun Teknolojisi
1. Giriş
Günümüzde sanayi hızla gelişmekte ve ham madde ihtiyacı bu gelişeme paralel olarak her geçen gün
artmaktadır. Sürekli büyüyen bu ham madde ihtiyacı, ilerleyen teknolojinin getirdiği olanaklar ile
birlikte daha düşük tenörlü cevherlerin, daha ince boyutlarda ekonomik olarak işlenmesini mümkün
kılmıştır. Bunun doğal bir sonucu olarak da cevher hazırlama ve zenginleştirme tesislerinde açığa
çıkan atık ve artık malzeme oranı giderek artmaktadır.
Ortaya çıkan atıkların uygun şekilde bertaraf edilmesi ve depolanması hem ekonomik boyutlarıyla
hem de çevresel boyutlarıyla maden endüstrisinin son yıllarda büyüyen sorunlarından bir tanesidir.
Dünyada ve ülkemizde bu soruna çözüm üretmek amacıyla çeşitli araştırmalar yapılmış ve belirli
yöntemler geliştirilmiştir. Bu yöntemler arasında “Macun Teknolojisi” sağladığı faydalar bakımından
öne çıkmaktadır.
2. Maden Atıkları
Maden atıkları, cevher hazırlanması ve zenginleştirilmesi sürecinde cevher ekonomik olarak
kazanıldıktan sonra geriye kalan, çoğunlukla gang mineraller ve çok az bir miktarda günümüz
şartlarında ekonomik değeri olmayan cevher içeren, ince taneli bir son üründür. Maden atıkları işlem
tipine bağlı olarak yüksek oranda su içerebilen, çok ince taneli pülp kıvamında bir malzeme özelliği
gösterir. Kimyasal içerikleri ise son derece karmaşık olabilmektedir. Maden atıkları, üretilen cevherin
fiziksel, kimyasal, jeolojik özelliklerine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bu nedenle atıkların
özelliklerinin isabetli bir şekilde belirlenmesi ve davranışlarının anlaşılması önemlidir.
Yine bu bağlamda atıkların özelliklerine, çevresel etkilerine, depolanma ve bertaraf şekillerine ve
depolandıkları bölgenin iklimsel ve jeolojik şartlarına göre sınıflandırılması da dikkat edilmesi
gereken bir husustur. Sıcak – soğuk iklim, kurak veya yağışlı iklim, sismik olarak aktif ya da inaktif
bölge, yerleşim yerlerine olan yakınlığı, yeraltında veya yer üzerinde depolanması, su seviyesi altında
veya üzerinde depolanması, depolanma yöntemi, asit üretme potansiyeli gibi parametreler sınıflamaya
etki etmektedir.
Özellikle polimetalik ve sülfürlü maden atıkları ağır metal içerikleri ve asit üretme kabiliyetleri
nedeniyle büyük çevresel tehditler oluşturmaktadır. Sülfürlü mineraller oksijen ile temas ettiklerinde
oksidasyon sürecine girer ve sülfirik asit oluştururlar. Ortamın pH’ını daha da düşüren bu asidite, atık
içerisindeki ağır metallerin çözülerek suya karışmasına sebep olur. Bu fenomene asit maden drenajı
adı verilmektedir. Asit maden drenajı bir kez ortaya çıktığında sürecin geri çevrilmesi çok zor ve
çevresel etkilerinin ortadan kaldırılması ise çok büyük maliyetlere neden olmaktadır. Asit maden
drenajı uygun koşullarda yüzlerce yıl devam edebilir.
Atıkların depolanması ise üzerinde çok fazla çalışma yapılmış bir konudur. Atık tipine en uygun, en
güvenli ve ekonomik depolama yönteminin tespit edilmesi zor bir görevdir. Atıkların çevresel
etkilerinin minimize edilerek bertaraf edilmesi ise hem yasalar hem de çevresel sorumluluk bilinci
dahilinde bir zorunluluktur. Dünyada ve ülkemizde son yıllarda gündeme gelen, atıklarla ilgili çevresel
facialar ise bu konuya daha da fazla özen gösterilmesine sebep olmuştur. Avrupa’nın en büyük
çevresel felaketlerinden bir tanesi olan Stava (1985, İtalya) faciasında 250 bin metreküp atık saatte 90
kilometreye varan bir hızla kilometrelerce akarak yoluna çıkan köyleri gömmüş, 268 insanın hayatını
kaybetmesine neden olmuştur. Amerika Birleşik Devletleri’nin Montana eyaletinde yer alan Golden
Sunlight madeni ise asit maden drenajı nedeniyle büyük problemler yaşamaktadır.
3. Maden Atıklarını Depolama Yöntemleri
3.1.
Atık Barajları
Geleneksel atık barajları, bir baraj inşa edilmesiyle hem suyun hem de atıkların birlikte
depolanmasında kullanılan geleneksel bir yöntemdir. Baraj ve set tipi olmak üzere iki ana türü
bulunur. Arasındaki başlıca fark ise baraj tipinde bütün yapının üretim faaliyetleri başlamadan önce
bütünüyle planlanmış ve tek seferde bütünüyle inşa edilmiş olması zorunluluğudur. Öte yandan set
tipinde ise depolama kapasitesine erişildikçe veya kapasite artımına gidilmesi gerektiğinde setin
yükseltilebilmesi seçeneği mevcuttur. Set tipinin sunduğu bu kademeli inşaat olanağı esneklik
kazandırmaktadır ancak her bir kademenin inşaatında gerekli olan dolgu malzemenin artan miktarı
maliyetlerin de katlanarak artmasına neden olmaktadır.
Set ve baraj tipi geleneksel depolama uygulamalarında statik ve sismik-dinamik yükler yenilmelerin
ve atığın büyük alanlara yayılarak çevresel felaketlere neden olmasının başlıca sebebidir. Özellikle bir
deprem ülkesi olan Türkiye’de bu nokta ayrıca önem kazanmaktadır.
3.2.
Yer altı Dolgusu
Atıkların susuzlandırılarak katı içeriklerinin yükseltilmesiyle, üretim sürecinde yeraltında oluşan
boşlukların doldurulmasında kullanımı yaygındır. Bu uygulama hem yüzey deplasmanı (Tasman)
toleransı olmayan sahalarda üretimin güvenli bir şekilde devam etmesine yardımcı olurken, hem de
yüzeyde depolanması gereken artık miktarını da %50’ye kadar azaltabilmektedir. Doğası gereği
mekanik dayanımları çok düşük olan atıkların üzerine gelen yükü taşımalarını sağlamak ve dayanımını
artırmak için çimento ve çimento katkıları kullanılır. Susuzlandırma ve çimento kullanımı maliyetleri
büyük oranda olumsuz etkilese de çimento içerisindeki alkaliler ile asidikliği nötrleyebilmesi ve
dayanım kazandırması bakımından kaçınılmazdır. Bu paradoks atıkların yeraltında çimentolanarak
depolanmasında karışım oranlarının optimize edilmesini zorunlu kılmaktadır. Uygulamanın başarısı
optimizasyonun kalitesi ile orantılı olacaktır.
Öte yandan katı içeriği yüksek ve çimentolu atıkların yeraltında boşluklara nakledilmesi, dolgunun
uygulanış biçimi kritik önem arz etmektedir. Madenden madene değişecek olan özelliklere bağlı
olarak atıklar kadar uygulama formatının da optimizasyonu zorunludur. Uygun pompa ve boru seçimi,
uygulamanın şeklinin doğru belirlenmesi, malzemenin yerinde denenmesi ve davranışlarının
belirlenmesi, uzun ve kısa vade de mekanik ve jeokimyasal davranışlarının saptanması uygulama
süresince yöntemin sürekli bir evrimleşme içerisinde olmasını gerektirir.
3.3.
Açık Ocak İçerisinde Depolama
Atıkların, faaliyeti durmuş olan açık ocakların içerisinde gölet oluşturmak suretiyle depolanması pek
yaygın olmasa da örnekleri olan bir uygulamadır. Ancak Bu yöntemin ciddi bazı dezavantajları da
bulunmaktadır. Özellikle uzun vadede yer altı suyunun kirlenmesi riski söz konusudur. Homojen
olmayan ve kontrolsüz kuruma sebebiyle zayıf konsalidasyon ve dayanım kayıpları ortaya
çıkmaktadır. Sıvılaşan atıklar yer altı suyuna karışabilir veya yüzeyde ciddi deplasmanlar yaratabilir.
3.4.
Kuru İstifleme
Kuru istifleme yöntemi maden atıklarının katı konsantrasyonlarının %90 – 95’lere kadar arttırılarak
yüzeyde depolanmasıdır. Böyle bir malzeme artık içerisinde çok az nem içeriği bulanan katı bir
malzemedir. Pompalanarak nakledilmesi mümkün olmadığı için kamyonlarla veya bant konveyörler
ile nakledilir. Yüzeye yerleştirilme işlemi de yine makineler aracılığı ile gerçekleştirilir. Malzemenin
susuzlandırılmasında ise thickenerler ve filtreler kullanılmaktadır.
Oluşan yığın artık kuru bir yığındır ve doygun olmayan malzemeden oluşmaktadır. Oluşan istif
dinamik yüklere dayanıklı olduğundan deprem riski olan bölgelerde kullanımı bulunmaktadır. Aynı
zamanda soğuk iklimlerde boru içlerinde gerçekleşen donma riski bu yöntemde ortadan kalkmaktadır.
Kurak iklimlerde suyun sızarak yer altı doğal su kaynaklarına karışma riski bulunmamaktadır. Yine
kurak iklimlerde proses suyu büyük oranda geri kazanıldığından madenin su ihtiyacı azaltılmaktadır.
3.5.
Susuzlandırılmış Atıkların Yüzeyde Depolanması
Atıkların susuzlandırılarak belirli bir kıvama getirilmesi ve daha sonra yüzeyde uygun şekillerde
belirlenmiş sahalara pompalanarak depolanması yöntemidir. Burada amaç atıkların katı içeriklerinin
nakliye ve depolama sırasında tane boyut dağılımında bir ayrışmanın gerçekleşmeyeceği düzeye kadar
arttırılarak dayanım kazandırılmış artıkların, ayrıca bir destek yapısına ihtiyaç duymadan kendi
kendini tutabilen şevler oluşturmasını sağlayarak depolamaktır. Atıklar katman katman depolanarak
büzülme limitlerine kadar homojen şekilde kurumaları arzu edilir, böylelikle zemin sıvılaşması riski
önlenmiş olur.
Bu yöntem, geleneksel yöntemler ile kıyaslandığında hem ekonomik hem de güvenlidir. Proses
suyunun geri kazanımı mümkündür. Depolanacak suyun miktarı azaldığı ve malzeme kendi kendini
tutabildiği için büyük barajların inşa edilmesine gerek yoktur. Tane boyutunda ayrışma olmadığı ve iyi
konsolide oldukları için porozite çok düşüktür. Bu sayede su ve oksijen girişi sınırlandırılmış olur ve
asit maden drenajına sebep olabilecek sülfürlü minerallerin oksitlenmesinin önüne geçilir. Maliyetlere
etki eden en büyük faktör susuzlandırma ekipmanlarının maliyetleridir. Thickener ve filtrasyon
ekipmanlarının, bu noktada yine projeye münhasır iyi bir optimizasyonu kaçınılmaz olmaktadır.
3.6.
Macun Teknolojisi
Macun, atıkların sıvı limitine kadar kıvamlaştırılarak macun davranışları benimseyen yeni bir
malzeme elde edilmesidir. Bu malzeme düşük kesme gerilmelerinde katı ve daha büyük kesme
gerilmelerinde ise sıvı davranışı benimseyecektir. Bu davranış akışkanlar mekaniğinde NonNewtonian akışlardaki Bingham modeline uymaktadır. Malzemenin %85’lere yakın olan katı içeriği,
tane ayrışmasının önüne geçmekte, malzemenin dayanımı artırmakta ve malzemenin hala
pompalanabilir olmasını sağlamaktadır. Malzeme, mekanik ve jeokimyasal özelliklerinin arttırılması
için çimento ve çimento katkıları ile karıştırılır. Mekanik ve kimyasal özellikleri iyileştirilmiş olan
malzeme bir çok parametre açısından stabil bir yapı kazanır ve yüzeyde rahatlıkla depolanabilir.
Su içeriğinin düşmesi ile barajlara ve setlere olan ihtiyaç ortadan kalkar. İyi konsolide olmuş, doygun
malzemenin porozitesi de düştüğünden oksijen ve su difüzyonu minimize edilerek asit maden drenajı
riski engellenir. Sızıntı suyunun yer altı sularına karışma riski önlenir. Daha az su içeren ve daha dik
şev açılarında stabil kalabilen malzeme, aynı hacim içen diğer yöntemlere göre daha az depolama
sahası gereksinimi doğurur. Bir yenilme durumunda malzemenin viskozitesi çok düşük olduğunda
büyük atık yayılımları gerçekleşmez ve çevresel felaketler görülmez.
Macun malzemenin hazırlanması için macun tesisi gereklidir. Böyle bir tesiste thickenerler, filtre
sistemleri, karıştırıcılar bulunur. Thickenerler ve filtreler katı – sıvı ayrımı yapılarak proses suyunun
uzaklaştırılmasında ve geri kazanılmasında, karıştırıcılar ise malzemenin homojenliğinin
arttırılmasında ve çimento ile harmanlanmasında kullanılır. Maliyetlere doğrudan etki eden bu
sistemin optimizasyonu büyük önem taşımaktadır.
Hazırlanan malzeme tesisten depolanacağı yere pompalar ve boru sistemi aracılığıyla nakledilir. Bu
noktada boru çaplarının ve doğru pompaların tercih edilmesi sistemin başarısını doğrudan
etkileyecektir.
Depolama sahasında malzeme birkaç metrelik kuleler aracılığıyla, konik yığınlar oluşturacak şekilde
depolanır. Katman katman depolanan malzemenin belli bir süre konsolide olması ve kuruması
beklenir. Böylelikle malzemenin üzerine ikinci bir katman gelmeden, ilk yerleştirilen katmanın tam
dayanımını kazanmış olması sağlanır. Bu nedenle birden fazla boşaltım kulesi gereklidir. Birden fazla
noktadan yapılan boşaltım, üretim sürecinde aksamaların yaşanmasını önler ve esneklik sağlar.
Macun malzemenin özelliklerinin tespit edilmesi için saha ve laboratuar deneyleri gereklidir. Bu
deneyler mekanik, reolojik ve jeokimyasal deneylerdir.
Saha deneyleri; tesiste susuzlandırma ve filtrasyon, tam ölçekte pompa çevrimleri, slump ve dayanım
testleri olarak sıralanabilir.
Laboratuar deneyleri ise; tane boyut dağılımı analizi, kimyasal element içeriği analizi, tane şekli,
kompaksiyon eğrileri ve optimum yoğunluk analizi, likit limit analizi, porozite, geçirimlilik, slump ve
su içeriği, çöktürme ve filtrasyon, boru içi akış testleri, kanal içi akış testleri, akma gerilmesi, basma
dayanımı, kesme gerilmesi, proses suyu kalite analizi, vizkozite, sıvılaşma, konsolidasyon, kuruma
çatlaklarının yoğunluğu analizi, su tutma eğrileri, v.b olarak gerçekleştirilmektedir. Aynı zamanda
macun malzemenin davranışlarının simule edilmesi için fiziksel model tanklarda saha koşulları
canlandırılarak laboratuar ortamında ölçümler ve analizler yapılmaktadır. Analizlerde kullanılacak
sensör türleri ve yardımcı ekipmanları aşağıda yer almaktadır.





Decagon ® MPS-1 dielektrik su potansiyeli (emme) sensör
Decagon ® AT-TM toprak nem ve sıcaklık sensörü
Decagon Em50 Digital/Analog Datalogger
Decagon Datatrack Yazılım
Apoje ® SO-100 & 200 Serisi oksijen sensörü
4. Zemin Mekaniği
Atıkların ve özel geliştirilmiş ürünlerin (köpüklü-kum uygulaması foamed-sand slurry) maden,
inşaat ve tünelcilik uygulamalarında geniş bir kullanım alanı vardır. Bu ürünler yeraltında dolgu
malzemesi olarak kullanılabildiği gibi, zemin iyileştirmede çatlak ve boşlukların doldurulmasında,
yine tünel faaliyetlerinde su geliri olan çatlaklarda uygulanarak su gelirinin önlenmesi ya da şev
stabilitesinin sağlanması gibi geniş bir kullanım alanına sahiptir.
5. Uygulama Alanları;
• Agrega ve Beton Uygulamaları
• Atık Yönetimi- Macun Dolgu Teknolojisi
• Zemin Mekaniği-Zemin İyileştirme Yöntemleri
• Zemin Modelleme Teknikleri (Plaxis vb ile)
İstanbul Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi,
Maden Mühendisliği Bölümü,
Maden İşletme Anabilim Dalı, Avcılar/İstanbul
Tel: 0 212 473 70 01
[email protected] http://www.istanbul.edu.tr/eng/maden/index.html
İstanbul Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi,
Maden Mühendisliği Bölümü, Avcılar/İstanbul
Tel-Fax: 0 212 473 70 69-0212 473 71 80
[email protected]
www.istanbul.edu.tr/eng2/maden/

Benzer belgeler