Koma ve Komalı Hastanın Muayenesi

Transkript

Koma ve Komalı Hastanın Muayenesi
Sinir Sistemi Semiyolojisi
Koma ve Komalý Hastanýn Muayenesi
15
Sara Zarko BAHAR - Edip AKTÝN
Genel Bilgiler
Nöroloji pratiðinde bilinçlilik (consciousness) kiþinin
uyanýk, kendisi ve çevresinden haberdar olduðu durum anlamýna gelir. Koma ise bunun tam karþýtýdýr.
Bu iki ucun arasýnda ise ara kademeler vardýr.
Somnolans (letarji): Hasta uykuya eðilimlidir. Sesli
uyaranlarla uyanýp sorulanlara doðru cevaplar verir.
Fakat kendi haline býrakýlýnca yeniden uyuklamaya
baþlar.
Stupor: Sesli uyaranlara cevap alýnamaz. Ýliþki kurabilmek için kuvvetli uyaran uygulamak gerekir. Tekrarlanan uyaranlarla hasta gözlerini açar. Bu sýrada
sözlü emirleri yerine getiremez veya emri yavaþ ve
yetersiz þekilde uygular.
Koma: Hasta dýþ uyaranlarla uyandýrýlamaz. Hafif ve
orta dereceli komada hasta aðrýlý uyaraný lokalize
edip eliyle uzaklaþtýrmak ister. Yahut, yüz buruþturma gibi genel bir cevap verir. Derin komada ise her
türlü uyarýya refleks düzeyde bir cevap bile alýnamaz.
Sadece vejetatif fonksiyonlar korunmuþtur.
Ýnsanda uyanýklýðýn asandan retiküler aktivatör sistem (ARAS) adý verilen anatomik bir yapý tarafýndan
saðlandýðý kabul edilmektedir. Bu yapý, daðýnýk hücre
gruplarý halinde beyin sapýnda rostral pons ve mezensefalon tegmentumunun paramedyan bölgesinden
baþlayýp talamus düzeyinde posterior paramedyan,
parafasikuler ile sentromedyan ve intralaminer çekirdeklerin medyal bölgesini içine alarak korteksin her
tarafýna projete olan yaygýn baðlantýlardan oluþmaktadýr. Bu yapýlarý etkileyen metabolik (örneðin hipoglisemi) veya yapýsal her türlü deðiþiklik (örneðin beyin kanamasý) komaya yol açabilir. Yani koma bir
hastalýk olmayýp çeþitli etyopatolojik süreçler sonucu
geliþen klinik bir tablodur.
Koma, hekimliðin acil problemlerinden biridir. Böyle
bir hasta ile karþýlaþýldýðýnda birçok faktör hýzla hasta
ve hekimin aleyhine çalýþmaya baþlar. Nedeni ortaya
konulduðunda tedavisi mümkün bazý komalar (örneðin hipoglisemi) kýsa sürede irreverzibl döneme girip
aðýr beyin hasarý veya ölümle sonuçlanabilir.
Böyle bir hasta beslenme ve solunum gibi iç gereksinmelerini karþýlayacak durumda olmadýðýndan hekimin ilk görevi vital fonksiyonlarý ayakta tutacak
önlemleri almaktýr. Bunun yanýsýra elden geldiðince
yeterli bir anamnez ve baþlýca nörolojik oryantasyonlu bir muayeneyle komanýn deðerlendirilmesi, muhtemel sistemik veya nörolojik nedenlerin araþtýrýlarak
nedene yönelik (kozal) tedaviye baþlanmasý, büyük
önem taþýr. Böyle bir hastada baþarýlý bir yaklaþým,
komalý hastanýn nasýl muayene edileceðini çok iyi
bilmekten geçer. Merkez sinir sistemi iþlevlerinin yukarýdan aþaðýya doðru (diensefalon, mezensefalon,
ponto-bulber) bozulduðunu gösteren bulgular her çeþit komada ortaya çýkabilir
Komalý bir hastaya nörolojik bir anlayýþ içinde yaklaþýldýðýnda bir yandan patolojik sürecin santral sinir
sisteminin hangi düzeylerini etkilediði anlaþýlýrken
bir çok kez de komaya yol açan nedenin aydýnlatýlmasý mümkün olabilir.
Komalý Hastada Anamnez
Anamnez, her nörolojik olguda olduðu gibi, komaya
neden olan patolojik sürecin natürü hakkýnda güvenilir bilgiler verir. Hastayý yakýndan tanýyan bir kiþinin
eski saðlýk sorunlarý ve alýþkanlýklarý (diyabet, yüksek kan basýncý, kalp ve böbrek hastalýðý, habis hastalýklar, epilepsi, toksik madde alýþkanlýðý vb) konusunda vereceði bilgiler problemin çözülmesini çok
kolaylaþtýrabilir.
Akut geliþen koma tablolarýnda hasta çoðu kez olaya
tesadüfen þahit olan veya kendisini bilinçsiz halde
bulan kiþiler tarafýndan hekime getirilir. Bununla birlikte, bu kiþiler bir epilepsi nöbetini güzelce tarif edebilir. Hastanýn bulunduðu yer ve pozisyon, bir kafa
travmasý geçirip geçirmediði sorulmalýdýr.
97
Hastanýn cebinde bulunacak bir reçete, ilaç kutusu
(örneðin antikonvülziv) veya týbbi bir kayýt önemli
bir ipucu olabilir.
kikada 40 ile 70 arasýnda deðiþen bir solunum tipidir
(Þekil 15.1B). Komaya yol açan patolojik sürecin
mezensefalon-üst pons seviyesini etkilediðini gösterir.
Hasta çevresinin bir süreden beri baþaðrýsý, ilerleyici
hemiparezi ve son günlerde giderek artan uyanýklýk
kusuru tanýmladýðý bir hastada intrakranyal bir YKL
(yer kaplayýcý lezyon) akla gelmelidir. Böyle bir hasta birkaç ay önce bir kafa travmasý geçirmiþse subdural hematom söz konusu olabilir.
Apnöstik Solunum: Her inspiryumu izleyen bir apne
periyodu vardýr (Þekil 15.1C). Orta-alt pons seviyesindeki lezyonlarda ortaya çýkar.
Hastanýn bulunduðu andan hekime getirildiði ana kadar
geçen zamanda bilinç durumundaki deðiþiklikler de sorulmalýdýr. Alýnan cevap hýzla ilerleyen bir komayý gösterebileceði gibi iyileþen bir uyanýklýk kusurunu da (örneðin epilepsi komasýnda olduðu gibi) telkin edebilir.
Komalý Hastanýn Muayenesi
Komalý hastanýn nörolojik bir anlayýþ içinde muayenesi iki konuda yararlý bilgi verir:
1- Komaya yol açan olay primer olarak merkez sinir
sisteminden mi kaynaklanmaktadýr ?
2- Nedeni ne olursa olsun, santral sinir sistemi ne derece etkilenmiþtir ?
Olay beyin sapýný ilgilendirdiði oranda kötü sonuçlanacaðýndan muayenede elde edilen bulgularla beyin
sapý yapýlarýnýn ne oranda etkilendiði anlaþýlmaya çalýþýlýr. Hastanýn uyanýklýk durumu, solunum ritmi, pupillalar, gözlerin istirahatteki pozisyonu ve refleks
göz hareketlerinin deðerlendirilmesi bu konuda oldukça güvenilir bilgiler verir.
Uyanýklýk Durumu
Ataksik Solunum: Son derece düzensiz bir solunum
ritmidir ve aþaðý beyin sapý (bulbus) lezyonu, dolayýsýyla kötü bir pognozu gösterir (Þekil 15.1D).
Pupilla
Pupillalarýn büyüklüðüne, eþit olup olmadýklarýna ve
ýþýk cevabýna bakýlýr (Tablo 15.1).
1. Komalý hastada pupillalar normal büyüklükte, eþit
ve ýþýk refleksi normal olabilir.
2. Ýki yanlý ileri derecede dar pupilla (Ýðne baþý pupilla): Morfin zehirlenmesi, talamus ve pons kanamalarýnda görülür. Talamus kanamasýnda ýþýða cevap
yoktur, gözler aþaðý ve içe bakar. Pons kanamasýnda
ise ýþýk refleksi korunmuþtur.
3. Tek taraflý geniþ ve ýþýða cevabý azalmýþ pupilla:
Anlamý: Geniþ pupilla tarafýndaki beyin hemisferinde kitle etkisi yapan lezyon (tümör-hematom).
Mekanizma: Kitlenin bulunduðu tarafta temporal lobun unkusu tentorium cerebelli açýklýðýndan aþaðýya
doðru fýtýklaþarak n. oculomotorius’u bastýrýr. Buna
temporal, unkal veya transtentoryal herniasyon denir.
Unkal herniasyonda n.oculomotorius basýsýnýn erken
belirtisi genellikle lezyon tarafýnda pupilla ýþýk refleksinin alýnmamasýdýr. Basýnýn devamý halinde pupilla
yuvarlak görünümünü kaybederek oval þekil alabilir.
Bu bölümün giriþinde özetlenmiþtir.
Solunum
Cheyne-Stokes solunumu: Baþlangýçta derinliði artan
inspiryum-ekspiryum periyodlarý giderek yüzeyselleþir ve kýsa bir süre için solunum durur (Apne). Apneyi izleyerek solunum ritmi yavaþça geriye döner, giderek derinleþir ve benzer þekilde yavaþlayarak yeni
bir apne ortaya çýkar (Þekil 15.1A). Bu solunum tipi
çeþitli metabolik komalar ve özellikle komaya yol
açan sürecin iki yanlý serebral hemisfer düzeyinde
olduðu durumlarda görülür.
Santral Nörojenik Hipervantilasyon: Birbirini izleyen
derin inspiryum ve ekspiryumdan oluþan ve sýklýðý da-
98
Sinir Sistemi Semiyolojisi
Þekil 15.1: Komalý hastada solunum tipleri: A. Cheyne–stokes solunumu, B. Santral nörojenik hiperventilasyon, C. Apnöstik solunum, D. Ataksik solunum.
Tablo 15.1: Farklý neden ve lokalizasyona baðlý komalarda pupilla deðiþiklikleri ve ýþýk refleksi.
Iþýk Refleksi
Sað
Sol
Iþýk Rekleksi
Lezyon
N
—
—
N
NORMAL
N
—
—
N
Pons Kanamasý
Morfin Zehirlenmesi
—
N
Sað hemisferde YKL
sonucu unkal herniasyon
K
Aðýr mezensefalon hasarý
A/K
K
—
—
N: Normal, A: Azalmýþ, K: Kayýp
—
Temporal fýtýklaþmanýn ilk belirtisi olan, lezyon tarafýnda pupillanýn geniþlemesi nörolojik komalarda çok
acil bir durumun göstergesidir. Çünkü fýtýklaþan nöral yapýlar kýsa bir süre sonra üst beyin sapýný bastýrarak ölüme yol açar.
4. Ýki yanlý geniþlemiþ ve ýþýk cevabý azalmýþ-kayýp
pupilla: Anlamý: Orta beyin yapýlarýnýn yaygýn ve aðýr
þekilde etkilendiðini gösterir. Pupillalar genellikle 5
milimetreden büyüktür ve ýþýk refleksi kaybolmuþtur.
Koma ve komalý hastanýn nörolojik muayenesi konusunu inceleyen Plum ve Posner supratentoryel yer kaplayýcý lezyon nedeniyle orta hat yapýlarýnýn aþaðý doðru
fýtýklaþarak üst beyin sapýný iki yanlý bastýrmasý sonucu geliþen santral transtentoyel fýtýklaþma’ya baðlý
komalarda beyin iþlevlerinin rostral-kaudal yönde yýkýldýðýný ileri sürmüþlerdir. Yazarlar bu olgularda rostro-kaudal yýkýlmanýn deðiþik basamaklarýný yansýtan
bilinç, solunum, göz hareketleri bozukluklarýný tanýmlamýþlardýr. Bu deðerlendirmede iki yanlý orta büyüklükte geniþlemiþ ve ýþýða cevap vermeyen pupilla ölüme gitmekte olan komalý hastada aðýr beyin sapý yýkýmýný gösteren bir bulgudur. Benzer pupilla deðiþikleri
atropin ve ayný yönde etki eden ilaç zehirlenmelerinde
de görülebilir.
Yanýlgýya yol açmamak için hastanýn gözüne midriyatik damlatýlýp damlatýldýðýný araþtýrmak gerekir. Gözdibini görmek amacýyla atropin v.b ilaçlarýn damlatýlmasý komanýn gidiþini pupillalardan izleme olanaðýný
ortadan kaldýrýr.
Göz Küreleri
Gözlerin istirahat pozisyonu ile spontan ve refleks
göz hareketleri incelenir.
1- Gözler kendiliðinden saða-sola hareket edebilir
(Spontan salýným hareketleri). Anlamý: Beyin sapýnýn
saðlam olduðu.
2- Gözler orta hatta ve hareketsiz olabilir. Bu durumda
iki olasýlýk vardýr: a. Beyin sapý saðlamdýr, fakat o sýrada göz hareketi yoktur, b. Beyin sapý iþlevleri bozulduðundan bu hareketler yapýlamamaktadýr. Ýkisi arasýnda
ayýrým iki tür refleks göz hareketi aranarak yapýlýr:
Þekil 15.2: A: Okülosefalik refleks, B: Okülovestibuler refleks
muayenesi.
A. Okülosefalik Refleks (Bebek gözü hareketi: Doll’s
head eye movement): Gözler açýk tutularak hekim
hastanýn baþýný iki eliyle kavrar hýzla saða ve sola çevirir. Beyin sapý saðlamsa her iki göz – týpký bir taþ
bebekte olduðu gibi – baþýn çevrildiði yönün karþý tarafýna sapar. Komanýn beyin sapýný etkilediði durumlarda ise bu sapma görülmez, gözler ilk pozisyonlarýnda kalýr (Þekil 15.2A).
Koma ve Komalý Hastanýn Muayenesi
99
B. Okülovestibüler refleks: Gözler açýk tutularak dýþ
kulak yoluyla buzlu su þýrýnga edilir. Beyin sapý saðlamsa gözler yavaþça uyarýlan kulaða doðru sapar. Aksi halde gözlerde bir hareket görülmez (Þekil 15.2B).
Gözleri orta hatta hareketsiz olan komalý bir hastada
eðer okülosefalik ve okülovestibüler refleksler alýnmýyorsa aðýr bir beyin sapý bozukluðu var demektir.
3- Hastada gözler saða veya sola sapmýþ olabilir. Bazen buna baþýn da ayný yöne çevrilmesi eþlik edebilir.
Kýsa anatomo-fizyolojik açýklama: Gözlerin yanlara
konjüge bakýþý iki düzeyli bir mekanizmayla saðlanýr:
A. Frontal konjüge bakýþ alaný gözlerin beraberce karþýya bakmasýný saðlar. Bu nedenle frontal lezyonlarda hasta karþý tarafa bakamayacaðý için göz
küreleri hasta hemisfere doðru sapacaktýr. Yani,
hastanýn gözleri lezyona bakacaktýr (Vulpian belirtisi). Örneðin bir sað hemisfer lezyonu (intraserebral hematom gibi) sonucu komaya giren hastada
gözler saða deviye olacak, sol tarafta ise hemipleji
tesbit edilecektir (Þekil 15.3).
Böyle bir hastada olay beyin sapýndan yukarda
olduðundan daha önce anlatýlan refleks göz hareketleri korunacaktýr.
B. Konjüge bakýþ mekanizmasýnýn ponstaki parçasý
n.abducens’ in çekirdeðine komþudur. Buna pontin
paramedian retiküler formasyon (PPRF) denilmektedir. Bu merkezin frontal lobla baðlantýsý çaprazdýr. Örneðin, sað frontal konjüge bakýþ alanýndan kalkan sinir telleri ponsun sol yarýsýndaki
PPRF ile baðlantýlýdýr. Bu merkez ise gözlerin ipsilateral yöne dönmesini saðlar. Lezyonunda, gözler
ayný tarafa bakamadýðýndan karþý yöne sapacaktýr.
Örneðin, ponsun sað yarýsýndaki bir lezyonda gözler sola deviye olacak, ponsun saðýndaki bu lezyon
sonucu ayrýca sol hemipleji görüleceðinden hasta
lezyona deðil, hemiplejisine bakmýþ olacaktýr.
Böyle bir hastada pons düzeyindeki refleks arklarý
bozulduðundan okülosefalik ve okülovestibüler refleksler alýnamayacaktýr.
Özetle, frontal lob hastalýðýnda hasta lezyonunun olduðu tarafa bakar, refleks göz hareketleri bozulmamýþtýr.
Pons lezyonlarýnda ise, tam tersine hasta hemiplejisine
bakar, refleks göz hareketleri bozulmuþtur.
Motor Sistem Muayenesi
Motor sistem muayenesi komalý hastayý dikkatle izlemekle baþlar. Daha sonra sese ve aðrýlý uyaranlara
tepkileri deðerlendirilir.
Þekil 15.3: Vulpian belirtisi (kaynak: http://www.wfubmc.edu/neurology/tneuro.html.)
100
Sinir Sistemi Semiyolojisi
1- Hastanýn spontan olarak kol ve bacaklarýný ayný derecede hareket ettirmesi, göz kýrpma, yutkunma ve esneme gibi hareketler komanýn çok derin olmadýðýný ve
belki de motor bir zaafýn bulunmadýðýný telkin eder.
2- Hastanýn bir ekstremitesini diðerine oranla daha az
veya daha seyrek oynatmasý veya hiç hareket ettirmemesi bir hemiparezinin varlýðýný düþündürür.
Hasta aðrýlý uyaranlarý algýlayacak bilinç düzeyinde
ise ve uyaran karþýsýnda spontan olarak az veya seyrek hareket ettirdiði ekstremitelerini iyi çekemiyorsa
bu bulgu hemiparezi kanýtý olarak alýnabilir.
3- Hasta aðrýlý uyarana cevap veremeyecek derinlikte bir komada ise ekstremiteler arasýndaki tonus farký
araþtýrýlýr. Örneðin, sedyede yatan bir hastada sað kol
göðsün üzerinde dururken sol kol yere doðru sarkmýþsa ve bu kol hekim tarafýndan sað kol ile ayný pozisyona getirildiðinde bile göðsün üzerinden kayarak
tekrar yere doðru sarkýyorsa bu bulgu sol kolda motor
zaaf olduðunu düþündürür. Ayný þeyi alt ekstremitelerde aramak için bacaklar dizden fleksiyona getirilir.
Kas zaafý olan bacak, diðerine oranla, daha hýzlý bir
þekilde dýþa açýlarak düþer.
4- Komalý bir hastada bir bacaðýn dýþa doðru dönük
bulunmasý o bacakta bir parezinin kanýtý olabilir. Dýþa
rotasyonun femur boynu kýrýklarýnda da görülebileceðini unutmamalýdýr.
5- Nedeni ne olursa olsun komalý bir hastada aðrýlý
bir uyarana hiçbir cevap alýnamýyorsa bir felcin varlýðýna veya yokluðuna karar vermek mümkün deðildir.
6- Motor zaaftan kuþkulanýlan tarafta tendon reflekslerinin canlý olmasý ve/veya Babinski delili paraliziyi
doðrulayan bulgulardýr.
Akut bir hemiplejinin baþlangýç döneminde tendon
reflekslerinin azalmýþ olabileceði unutulmamalýdýr.
Bu durumda Babinski delilinin tesbiti piramidal yol
hastalýðýný gösteren yeterli bir kanýttýr.
7- Komalý bir hastada, baþka bir lokalizasyon veya
lateralizasyon bulgusu olmadan, tek baþýna Babinski
delili lokalizasyon deðeri taþýmaz. Çünkü sinir sistemi fonksiyonlarýný yaygýn þekilde bozan metabolik
hastalýklarda da görülebilir.
8- Komalý hastada kendiliðinden veya aðrýlý uyaranla
ortaya çýkan iki motor fenomen daha vardýr:
A. Dekortikasyon rijiditesi veya postürü. Üst ekstremiteler fleksiyon, bacaklar ekstansiyon postüründedir (Þekil 15.4A)
Þekil 15.4: A: Dekortikasyon rijiditesi, B: Deserebrasyon rijiditesi.
B. Deserebrasyon rijiditesi veya postürü. Kollar ve
bacaklar ekstansiyon postüründedir. Baþ ve gövde
geriye doðru kasýlmýþ olabilir (Þekil 15.4B).
Her iki postür de akut veya kronik çok deðiþik nedenlere baðlý olarak ortaya çýkabilir. Yani etyoloji konusunda bir fikir vermezler. Deserebrasyon postürü olayýn, nedeni ne olursa olsun, beyin sapýnýn üst bölümünü etkilediðini gösterir. Dekortikasyon postüründe
ise fonksiyonu bozulan bölge daha yukarlarda serebral ak madde -capsula interna veya talamus düzeyindedir.
Bazen akut yerleþen intrakranyal yer kaplayan lezyonlarda (örneðin beyin kanamasý) deserebrasyon
postürü tek taraflý olarak serebral olayýn karþý tarafýndaki kol ve bacakta görülebilir.
KOMALI HASTADA DÝÐER
MUAYENELER
Gözdibi
Papilla ödemi komaya yol açan nedenin kafa içi basýncýný artýrdýðýný gösterir. Fakat olayýn natürü hakkýnda bunun ötesinde bir þey söylemez. Akut yerleþen YKL’de (örneðin intraserebral hematom) papilla
ödeminin geliþmesi saatler veya günler alabilir. Bu
bakýmdan, normal bir fundus YKL olasýlýðýný reddettirmez.
Akut bir þekilde komaya giren ve muayenede lokalizasyon veya lateralizasyon bulgusu tesbit edilemeyen
bir hastada fundusta mum alevi þeklinde taze kanamalarýn (subhiyaloid kanama) görülmesi primer subaraknoid kanamayý düþündürür.
Koma ve Komalý Hastanýn Muayenesi
101
Meningeal Ýritasyon Bulgularý
Kan Basýncý
Ense sertliði, Kernig ve Brudzinski delileri komanýn
subaraknoid kanama veya menenjite baðlý olduðunu
telkin eder. Ancak: A. Subaraknoid kanamanýn erken
döneminde meningeal iritasyon belirtileri bulunmayabilir. B. Derin koma ileri bir hipotoniyle birlikteyse
yine ense sertliði görülmeyebilir, C. Buna karþýlýk,
deserebrasyon postürü ense sertliðini taklit edebilir.
Yüksek kan basýncý bazen komanýn nedenini açýklayacak bir ipucu olabilir. Beyin kanamalarýnda bunun
örneklerini görmek mümkündür. Fakat, akut yerleþen
KÝBAS’ta da kan basýncý yükselebilir. Bu durumda
belirgin bir bradikardi ve periyodik solunum da tabloya eklenebilir. Alkol ve morfin komalarýnda hipotansiyon görülür.
KOMALI HASTADA SÝSTEMÝK
BULGULAR
BAZI ÖZEL TABLOLAR
Bu konu, özellikle iç hastalýklarýný ilgilendiren geniþ
bir bahistir. Burada sadece pratik açýdan önem taþýyan bazý noktalara deðinilecektir. Örneðin, ateþ bir sinir sistemi infeksiyonuna iþaret edebileceði gibi etyolojisi farklý bir koma sýrasýnda yerleþen pnömoninin
bir bulgusu da olabilir. Bu nedenle, bu belirtileri hastadaki diðer bulgularýn genel çerçevesi içinde ele alýp
deðerlendirmelidir.
Deri Bulgularý
Karbonmonoksit zehirlenmesinde kiraz kýrmýzýsý bir
renk görülür. Ýkter, dikkati karaciðere çeker. Fazla
terleme hipoglisemiyi hatýrlatýr. Deride ödem, peteþi,
ekimoz gibi bulgular üzerinde durulmasý gereken hususlardýr.
Nefes Kokusu
Diyabet komasýnda aseton kokusu (çürük elma kokusu) alýnýr. Karaciðer ve üremi komalarýnýn da kendine
özgü kokularý vardýr. Alkol kokusu alkol komasýný
düþündürür. Fakat alkoliklerin sýk sýk kafa travmasý
geçirebileceklerini akýlda tutmak ve intrakranyal bir
hematomu atlamamak gerektir.
Akinetik mütizmde (Coma vigile = uyanýk koma)
hasta hareketsiz yatar. Uyanýk görünümdedir. Fakat
kendisiyle hiçbir þekilde iletiþim kurulamaz. Baþka
bir deyiþle, hasta uyanýk görünüþüne karþýn bilinçli
deðildir. Ýlk kez III ventrikül tümörü bulunan bir hastada tarif edilmiþ, daha sonralarý iki taraflý gyrus cinguli ve baþka lokalizasyonlarda da benzeri tablolar
bildirilmiþtir. Bugün için sýnýrlarý net bir sendrom olduðunu söylenemez.
Kilitlenme Sendromu
Kilitlenme sendromu (Locked – in syndrome, deefferented state): Genellikle basis pontis lezyonlarýnda
görülür. Uyanýklýktan sorumlu anatomik yapýlar ve
duyu yollarý saðlam olduðundan hasta uyanýktýr, duyusal uyaranlarý da algýlar. Fakat kortiko-spinal ve
kortiko – bülber yollar kesilmiþ olduðu için ekstremitelerini oynatmaz. Konuþmaz, yutmasý bozuktur. Ancak bazý göz hareketleriyle söylenenleri anladýðýný
ifade eder. Yani, gerçek bir komada olmayýp motor
yollarýn lezyonuna baðlý yaygýn felç durumunun yarattýðý bir tablodur.
Beyin Ölümü (Brain Death)
Ateþ
Komalý bir hastadaki yüksek ateþin “serebral ateþ”
olarak deðerlendirilmesi sýkça görülür. “Serebral” denilen ateþ diensefalik bölgenin hastalýklarýnda, özellikle bu bölgeyi etkileyen aðýr beyin kanamalarýnda görülen, gittikçe yükselen ve genellikle terminal bir bulgu
olarak ortaya çýkan bir hiperpireksi tablosudur. Bu tanýya varmadan önce ateþin örneðin bir menenjite baðlý
olabileceði unutulmamalý ve iç organlar da iyice incelenmelidir.
102
Akinetik Mütizm
Sinir Sistemi Semiyolojisi
Özellikle organ transplantasyonlarý açýsýndan “beyin
ölümü”nün tesbiti büyük önem taþýmaktadýr. Beyin ölümüne karar vermede kabul edilen kriterler þunlardýr:
1- Serebral iþlevler ortadan kalkmýþ olmalýdýr: Bu durumda hasta derin komadadýr. Spontan hareket
yoktur ve aðrýlý, iþitsel ve görsel uyaranla vokal
veya motor yanýt alýnmaz.
2- Beyin sapý iþlevleri kaybolmuþtur: Gözler orta
hatta ve hareketsizdir, okulosefalik ve okulovesti-
buler refleksler alýnmaz. Pupillalar geniþ veya orta
hatta ve ýþýða cevapsýzdýr. Bulber kaslar hareketsizdir. Aðrýlý uyaranla deserebrasyon postürü ortaya çýkmaz.
danýn ucu yatak seviyesinin altýnda kalan temiz bir kabýn içine konulmalýdýr. Böylelikle hastanýn kusarak
kaybettiði sývý miktarý da hesaplanabilir. Daha sonralarý
bu sonda hastanýn beslenmesi amacýyla kullanýlabilir.
3- Solunum ancak cihaz yardýmýyla saðlanýr, cihazdan ayrýlýnca durur.
5- Ýdrar retansiyonuna veya hastanýn altýný kirleterek
eskarlarýn açýlmasýna karþý mesane sondasý takýlmalýdýr. Böylece çýkan idrar miktarýný ölçmek de mümkün olur.
Bitkisel Yaþam
Bitkisel yaþam (persistent vegetative state) herhangi
bir nedenle, örneðin aðýr bir kafa travmasý sonucu derin komaya giren bir kiþide görülür. Yeterli bakým
saðlandýðýnda 2-4 hafta kadar sonra uyku-uyanýklýk
ritminin normale döndüðü görülür. Solunum ve dolaþým sistemi de normaldir. Ancak, hasta çevresinden
habersizdir. Böyle bir hasta bakýmý saðlandýðý sürece
çevresinden habersiz bir halde yýllarca yaþayabilir.
KOMALI HASTA KARÞISINDA
TUTUM
Komalý bir hastada öykü, muayene bulgularý ve laboratuar incelemeleriyle tanýya varmaya çalýþýrken bir
yandan da vital fonksiyonlarý kontrol altýnda tutmak
için gerekli önlemleri almak büyük önem taþýr.
1- Her þeyden önce solunum problemi ele alýnmalýdýr. Bu amaçla hastanýn aðzýna, dilin geriye gidip nefes borusunu týkamasýný önleyecek bir hava yolu yerleþtirilmelidir. Bu yapýlamýyorsa, en azýndan, hastanýn baþý bir yana çevrilerek çenesi öne doðru kaldýrýlmalý ve baþ hafif ekstansiyonda tutulmalýdýr.
2- Damar yolunu açýk tutmak ve sývý ihtiyacýný parenteral yoldan karþýlamak amacýyla 5% lik dekstroz ve
dengeli elektrolit içeren bir solüsyon takýlýr. Ayrýca
hipoglisemi komasý düþünüldüðünde bu yoldan 50100 cc 50 %’lik dekstroz solüsyonu verilir.
3- Bu sýrada komaya yol açabilecek hipoglisemi, hiperglisemi, üremi gibi metabolik nedenleri araþtýrmak veya koma sýrasýnda ikincil olarak geliþmiþ olabilen metabolik deðiþiklikleri tesbit etmek için kan
alýnmalýdýr. Ýdrar muayenesi yapýlmalýdýr. Çocukluk
çaðýndaki komalarda transaminazlarýn yüksek bulunmasý Reye sendromu’nun tek bulgusu olabilir.
4- Komalý hastanýn kusabileceði ve kusmuðunu aspire
etmesi sonucu solunum problemlerinin ortaya çýkacaðý
düþünülerek nazogastrik sonda yerleþtirilmeli ve son-
6- Komalý hastanýn deðerlendirilmesinde kranyal BT
(Bilgisayarlý Tomografi) ve MR (Manyetik Rezonans)
gibi incelemelerin yeri büyüktür. Birçok acil birimde
hýzla ve kolay uygulanabilen kranyal BT, yer kaplayýcý lezyonun varlýðý, subaraknoid kanama, primer intraserebral kanama gibi lezyonlar ile kafa travmasý ve
beyin fýtýklaþmalarý konusunda deðerli bilgiler verir.
Bu nedenle BT, komalý hastanýn erken deðerlendirilme aþamasýnda uygulanan standard bir inceleme yöntemidir.
7- Gerektiði hallerde beyin-omurilik sývýsý muayene
edilmelidir. Menenjit ve diðer iltihabi sinir sistemi
hastalýklarýnda ve subaraknoid kanamada taný deðeri
büyüktür. Ancak kafa içi basýncý artmýþ ve özellikle
intrakranyal YKL þüphesi varsa tehlikeli olabilir.
Lomber yoldan BOS alýnmasý beyin fýtýklaþmalarýna
neden olarak ölümle sonuçlanabilir. Komalý hastalarda bu yönteme baþvurmadan önce kranyal BT incelemesinin deðerlendirilmesi gerekir.
KOMALARIN SINIFLANDIRILMASI
Burada nörolojik muayene bulgularý, BOS ve kranyal
BT/MR verilerine göre yapýlan bir sýnýflandýrma özetlenerek ana çizgileriyle verilecektir.
1- Nörolojik lokalizasyon veya lateralizasyon bulgusu yok. BOS normal, BT/MR normal.
Bu grupta toksik, metabolik, endokrin, sistemik infeksiyon ve kardiyovasküler nedenlere baðlý komalar
yer alýr.
2- Nörolojik lateralizasyon bulgusu yok. Meningeal
iritasyon bulgularý var. BOS’ta hücre artmýþ. BT/MR
normal veya patolojik olabilir
Bu durumda koma nedeni akut subaraknoid kanama,
akut bakteryel menenjit veya viral ensefalittir.
3- Nörolojik lokalizasyon ve lateralizasyon bulgusu
var. BOS normal veya patolojik olabilir.
Koma ve Komalý Hastanýn Muayenesi
103
BT/MR genellikle patolojiktir.
Beyin kanamasý ve infarktý, beyin tümörü, abse, subdural hematom, ensefalit bu gruba girer.
Komalý hastanýn deðerlendirilmesinde aðýr kafa travmasý geçiren hastalarda bilinç durumunu hýzlý ve basit þekilde deðerlendirmek üzere geliþtirilen Glasgow
Koma Skalasý’ndan yararlanýlabilir (Tablo 15.2).
Tablo 15.2: Glasgow Koma Skalasý.
Gözler (1-4)
En Ýyi Verbal Cevap (1-5)
En Ýyi Motor Cevap (1-6)
Hiç Açýlmýyor
1
Cevapsýz
1
Cevapsýz
1
Aðrýlý uyaranla açýyor
2
Anlaþýlmaz sesler
2
Deserebrasyon rijiditesi
2
Sesli uyaranla açýyor
3
Uygunsuz kelimeler
3
Dekortikasyon rijiditesi
3
Spontan
4
Dezoryante
4
Fleksor toplanma
4
Oryantasyonu normal
5
Aðrýyý lokalize ediyor
5
Normal motor cevap
6
104
Sinir Sistemi Semiyolojisi

Benzer belgeler