Yeflil Ufuklar

Transkript

Yeflil Ufuklar
01CoverYU04.qxd
27/12/2005
17:37
Page 1
BÖLGESEL ÇEVRE MERKEZ‹ DERG‹S‹ - ÜÇ AYDA B‹R YAYIMLANIR
Y›l 1 Say› 4 | EK‹M 2005 | 5.00 YTL
BANKACILIK VE
DO⁄A
Büyük kredi kurumlar› ekonomik
kalk›nmay› destekliyor, ancak
kimilerine göre çevre tahribat›n›
h›zland›ran da onlar
REC Türkiye Kapasite Gelifltirme Program›
Yöneticisi Deniz Gümüflel ile söylefli
sayfa 15
sayfa 18
sayfa 22
▼
Yüksek kapasiteli çevre sektörü
“Küresel düflün, yöresel beslen”
ilkesiyle hem ekonomi hem lezzet
▼
Ev mahsulü yiyecekler
Darbo¤az finansta de¤il
nitelikli projelerde
▼
Yüksek maliyetli çevre yat›r›mlar›
sayfa 29
▼
sayfa 24
▼
▼
sayfa 18
Zehirli kaynaklar
‹fl dünyas› ve çevre
Çevrenin yerinden yönetimi
Romanya’n›n k›rsal bölgeleri
eski böcek ilaçlar› yüzünden
su kriziyle karfl› karfl›ya
REC Türkiye Özel Programlar Yöneticisi
Kerem Okumufl ile ifl dünyas› ve çevre
üzerine
Yerel yönetimlerin yetkilerinin artmas› çevre
yönetimini ne kadar kolaylaflt›racak?
UFUKTAK‹
GÜNEfi
Küresel iklim de¤iflikli¤ine
karfl› iflbirli¤i güçlendikçe,
geçifl sürecindeki ülkeler
için yeni yabanc› yat›r›m
olanaklar› do¤uyor
Y›l 1 Say› 2 | N‹SAN 2005 | 5.00 YTL
BÖLGESEL ÇEVRE MERKEZ‹ DERG‹S‹ - ÜÇ AYDA B‹R YAYIMLANIR
Orta ve Do¤u Avrupa için Bölgesel Çevre
Merkezi’nin Japon Özel Fonu,
Japon Hükümeti’nin Orta ve Do¤u Avrupa
bölgesindeki çevre sorunlar›n›n çözümüne
yönelik çal›flmalar›nda REC’i desteklemek
için 1993’te oluflturdu¤u bir kaynakt›r.
Do¤u’dan Do¤u’ya Köprü
Japon Özel Fonu son y›llarda, ça¤›m›z›n en
önemli çevre sorunlar›ndan biri olan iklim
de¤iflikli¤i konusuna odaklan›yor. Fon, Orta
ve Do¤u Avrupa ülkelerinin iklim de¤iflikli¤i
konusunda Birleflmifl Milletler ‹klim
De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi ve Kyoto
Protokolü koflullar›n› sa¤lama çal›flmalar›n›
destekliyor.
Resmin bütünü.
Avrupa’n›n herhangi bir noktas›na yak›ndan bak›n, bakt›¤›n›z
yerde mutlaka efli benzeri olmayan bir fleyler görürsünüz. Sonra
uzaklafl›n, iflte o zaman gördü¤ünüz resim bütünüyle Avrupa’ya
özgü bir görüntüdür. Orta ve Do¤u Avrupa da, yeryüzü flekilleri,
akarsular› ve canl› türleri ile buna benzer bir kar›fl›m sergiler
–hepsi kendine özgüdür, ve hepsi de içinde yaflad›¤›m›z
dünyan›n ayr›lmaz birer parças›d›r.
REC, 15 y›ld›r bu bölgenin çevresini araflt›r›yor ve paydafllar›na
yol gösteriyor. REC’in, destekçileriyle ve hizmet verdi¤i
paydafllarla birlikte edindi¤i bu bilgi ve deneyim, hem gelecekte
yap›lacak ifller için bir kaynak, hem de süreçteki herkesin
sorumlulu¤u demek. Bugün, sürdürülebilirlik kavram›n› bölgenin
çevre mozai¤ine katmak için her zamankinden daha kararl›y›z.
J A P O N
Ö Z E L
REC’in 15. Y›ldönümü’ndeki bafll›ca etkinlikler
• Orta Avrupa’da Sürdürülebilir Kalk›nman›n Uygulanmas›
20 Ocak, 2005
• REC Sözleflmesi’ne Taraf Olan Hükümetlerin Büyükelçilerine
Yönelik Brifing 28 Ocak 2005
• Üst Düzey Yetkililer Haz›rl›k Toplant›s› 7 Nisan 2005
• Dünya Haftas› 15-23 Nisan 2005
• REC Genel Kurulunun 15. Y›ldönümü Bakanlar Toplant›s›
28 Haziran 2005
• ‹klim De¤iflikli¤i: Do¤u- Orta Avrupa Ülkeleri’nde Etkileri ve
Önlemler 5-8 Kas›m 2005
F O N U
03-5forum.YU04.qxd
26/12/2005
16:07
Page 3
‹Ç‹NDEK‹LER
yeflil UFUKLAR
Y›l 1 Say› 4
| EK‹M 2005 | ISSN 1305-5232
Yeflil Ufuklar, Orta ve Do¤u Avrupa Bölgesel Çevre Merkezi
(REC)’nin üç ayda bir yay›mlanan ve özgün ad› Green
Horizon olan dergisinin Türkiye uyarlamas›d›r. Yeflil
Ufuklar, Green Horizon dergisinde yer alan haber ve
makalelerin yan› s›ra Türkiye’den haber ve makalelere de
yer vermektedir.
Yeflil Ufuklar, REC’in karar alma süreçlerine kat›l›m›
destekleme, bölgesel paydafllar aras›nda iflbirli¤ini teflvik
etme gibi amaçlar›na hizmet eder.
Yeflil Ufuklar, Orta ve Do¤u Avrupa’da çevre ve
sürdürülebilir kalk›nma alan›nda önemli konulara ve
gerçek öykülere yer vermektedir. Dergi, ifl dünyüs›,
uluslararas› kurulufllar, hükümet, yerel yönetimler, sivil
toplum kurulufllar›, akademik kurumlar ve bas›n için
yararl› bir kaynakt›r.
Yeflil Ufuklar’da yer alan fikir ve görüfllerin Orta ve Do¤u
Avrupa için Bölgesel Cevre Merkezi (REC) ve REC
Türkiye’nin görüfllerini yans›tmas› gerekmez.
Yeflil Ufuklar, elektronik olarak www.rec.org.tr adresinden
incelenebilir.
Yeflil Ufuklar
Yay›n Sahibi: REC Türkiye ad›na Dr. Sibel Sezer Eralp
DERG‹ EK‹B‹
10
Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü: Yeflim A. Ça¤layan
Editör: Nafiz Güder
Çeviri: Özge Gezerler
Özgün Tasar›m ve Uyarlama: Turgay Ar›k - Bayt Ltd. fiti.
CTP Kal›p: Filmsan
Bask›: Miki Matbaac›l›k
SLOVALCO’NUN ARMA⁄ANI
KATKIDA BULUNANLAR
Jane Feehan ■ Axel Horhager
Wojciech Kosc ■ Lars Mortensen
Todd Schenk ■ Jerome Simpson
Magda Toth Nagy ■ Tracey Wheatley
10
Kalk›nma ve çevre için do¤ru yat›r›m
12
Bir kurumun bak›fl aç›s›
14
Çevre dostu hisseler
15
Sa¤l›kl› çevre için nitelikli projeler
KAPAK KONUSU
AB çevre standardlar›n› yakalamak için gerekli yat›r›mlarda
darbo¤az finans kaynaklar› de¤il nitelikli projeler.
Bankac›l›k ve do¤a
GÖRSELLER
Turgay Ar›k ■ BM‹DÇS ■ BTA ■
CEE Bankwatch ■ EBRD ■ Ekoforum ■
Laszlo Falvay ■ International Coalition to
Protect the Polish Countryside ■
ISTOCKPHOTO ■ Konrad Kata ■ Mehmet
Koyuncu ■ MTI ■ Peter Farkas ■ PHOTODISC
REC Country Office Poland ■ Reuters ■
REC Arflivi ■ REC Türkiye Arflivi ■ Todd
Schenk ■ SAFA ■ Slovalco
Green Horizon
MAGAZINE TEAM
Editor-in-Chief: Pavel Antonov
Deputy Editor: Greg Spencer
Sales Officer: Alex Gregorio
Art Director: Sylvia Magyar
Designer: Patricia Barna
Proofreaders: Steven Graning,
David Landry
Administrative Officer: Emese Gal
Webmasters: Tamas Bodai,
Vadim Ostapenko
IT Intern: Evert Lammerts
16
Uluslararas› finans kurumlar›na karfl› elefltiriler, kalk›nma fonlar›n›n
çevreye yarardan çok zarar verdi¤ini ileri sürüyor.
EBRD’nin çevre müdürü Alistair Clark, bankan›n Balkanlar’a ve
geçifl sürecindeki ülkelere verdi¤i önceli¤i Green Horizon’a anlatt›.
Macar bankas› ilk toplumsal sorumluluk yat›r›m fonunu bafllat›yor.
Sivil toplum örgütlerinin
bask›s› alt›ndaki uluslararas›
finas kurumlar› Orta ve Do¤u
Avrupa’daki yat›r›mlar›na daha
dikkatli yaklafl›yor.
Teknolojik planlama gerecinden Adriyatik’e destek
Co¤rafi bilgi sistemleri (GIS) yaz›l›m› ile k›y› planlamas› kolaylafl›yor.
KAPAK FOTO⁄RAFI SAFA
MERCEK
17
18
19
Külfet de¤il f›rsat
D‹⁄ER BÖLÜMLER
AB uyum sürecindeki çevre yat›r›mlar› uzun vadede kazançl›.
Forum 4
Ev mahsulü yiyecekler
Gitgide yayg›nlaflan küçük ölçekli yiyecek üretimi, tüketiciler için
daha lezzetli g›dalar ve daha sa¤l›kl› bir çevre sunuyor.
D›fl Haberler 6
Kendine yeten kent
EEA Haberleri 9
Kent tar›m›, sürdürülebilir kentleflme için de bir umut.
REC Bülteni 22
Türkiye’den Haberler 8
EDITORIAL BOARD
Biliflim
Teknolojileri 28
REC BÜLTEN‹
Yasal Boyut 29
15 ve ilerisi
Kitapl›k 30
Genel Kurul, bölgenin sürdürülebilir kalk›nmas›n› planlad›.
‹LET‹fi‹M
▼
Editör
[email protected]
Abone ifllemleri
[email protected]
Bu yay›n Avrupa Komisyonu taraf›ndan desteklenmektedir.
19
NAF‹Z GÜDER
▼
▼
21
▼
Sustainable development: Janos Zlinszky
Information and research: Jerome Simpson
Funds and investments: Jennifer McGuinn
Public participation: Magdolna Toth Nagy
Environment and security:
Marta Szigeti Bonifert
Environmental policy: Oreola Ivanova
Business and corporate responsibility:
Robert Nemeskeri
Environmental law: Stephen Stec
New EU member states: Beata Wiszniewska
South Eastern Europe: Radoje Lausevic
Turkey: Dr. Sibel Sezer Eralp
▼
▼
Ayr›ca...
KAPAK KONUSU
▼
▼
Fikret Adaman ■ Yunus Ar›kan ■ fiebnem Feriver
Deniz Gümüflel ■ Duygu Güven
Merih Kerestecio¤lu ■ Kerem Okumufl
Bölgesel Çevre Merkezi
REC Türkiye
Ceyhun Atuf Kansu Cad. No: 102
Balgat 06520 Ankara, Türkiye
Tel: (90-312) 284 95 55
Faks: (90-312) 287 01 10
Web: www.rec.org.tr
3 | EK‹M 2005
| yeflil UFUKLAR
03-5forum.YU04.qxd
26/12/2005
16:07
Page 4
FORUM
editörlerden
Türkiye’nin uzun Avrupa Birli¤i (AB)
yolculu¤u, 3 Ekim 2005’te müzakerelerin
bafllamas›yla yeni bir döneme girdi. Bu,
modernleflme ve kalk›nma hedeflerini uygulamaya çal›flan Türkiye için yeni bir
enerji ve güç olmakla birlikte, kökleflmifl
baz› al›flkanl›k ve uygulamalar› da terketmeyi gerektiriyor, yani köklü bir zihniyet
de¤iflikli¤ini.
Pek çok ülke, salt kalk›nma u¤runa do¤al kaynaklar›, çevreyi, kimi zaman --çocuk iflçiler gibi-- çal›flan haklar›n› göz ard›
etti. Kalk›nma ve ça¤c›llaflma, gayr› safi
milli has›la, tüketilen enerji ya da üretilen
mal ve hizmetlerin niceli¤i gibi görüldü¤ü
için, do¤an›n de¤eri, de¤il manevî aç›dan,
iktisadî ölçütlerle bile do¤ru dürüst ifade
edilmedi.
Ancak bu yeni dönemde, çevreyi d›fllayan bir kalk›nma anlay›fl›na yer olmad›¤›
gibi, çevre konusunda bugüne dek ihmal
edilmifl altyap›n›n tamamlanmas› gerekiyor.
Havza bitkilendirmesi yap›lmad›¤› için
ömrü k›salan barajlar, tuzlanmaya yol açarak toprak niteli¤ini bozan sulama projeleri, ya da solunum hastal›klar›na neden olan
filtresiz termik santraller gibi, kimi uluslararas› finans deste¤iyle, kimi ulusal kaynaklarla yap›lan kalk›nma yat›r›mlar›n›n çevre
ve insan üstündeki olumsuz etkileri konusunda bugün daha bilinçli olsak da, bu etkilerin bize maliyetlerini hâlâ net olarak
bilmiyoruz.
Son dönemde özellikle AB uyum süreci çerçevesinde gerekli çevresel standardlar› sa¤lamak için gereken yat›r›mlar›n maliyeti hesaplan›yor. Sonuçlar 70 milyar avro
mertebesinde bir yat›r›m zorunlulu¤unu
gösterse de, Dr. Merih Kerestecio¤lu’na göre, yak›n gelecekteki s›k›nt›m›z parasal
kaynak bulmaktan çok, bu kaynaklar› kullanacak yeterlilikte projeler üretilmesi ve
yürütülmesi olacak. Temel misyonlar›ndan
biri Türkiye’nin AB’ye uyumunu kolaylaflt›rmak ve ilgili kurulufllar›n kapasitesini gelifltirmek olan REC Türkiye gibi kurumlara
bu süreçte önemli bir görev düflüyor.
REC Türkiye Özel Sektör Program Yöneticisi Kerem Okumufl, baflta ürkütücü görünen ve do¤rudan kalk›nma için harcanabilecek kaynaklar› küçültece¤i düflünülen
çevre yat›r›mlar›n›n, uzun vadede yaln›zca
çevrenin de¤il, ekonominin ve toplumun
da yarar›na oldu¤unu, ekolojik olan yat›r›m›n, baflta yüksek maliyetli olsa bile uzun
vadede ekonomik ve uzun ömürlü oldu¤unu vurguluyor. Bugüne dek uygulanm›fl
olan kalk›nma anlay›fl›n›n sürdürülebilir olmad›¤› ve pahal›ya maloldu¤u art›k belli oldu¤una göre, tek çözüm kalk›n›rken çevreyi ve do¤al de¤erleri de dikkate almak;
AB’ye kendimizi uydurmak için de¤il, Türkiye’nin insanlar› ve do¤as› için.
Nafiz Güder
yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 4
CEE BANK WATCH
AB yolunda
yeni bir dönem
YÜZ YÜZE: EBRD Baflkan› Jean Lemierre (solda), CEE Banka ‹zleme A¤› eylemcisi Olexy Pasyuk’u dinliyor.
‹yi niyetli bankalar
Avrupa Yeryüzü Dostlar› ile Orta ve Do¤u
Avrupa Banka ‹zleme A¤›, Haziran'da, Avrupa Yat›r›m Bankas›’n› (EIB), 1999-2003
döneminde gerçeklefltirdi¤i 1.6 milyar avroluk yenilenebilir kaynak yat›r›mlar›n›
belgeleyemedi¤i için elefltirdi. EIB ad›na
yan›t veren Orlando Arango, politikalar›n›n, "mevcut bilgileri aç›klarken, ticarî gizlili¤i olan bilgilere de sayg› göstermek oldu¤unu" söyledi.
Bu olay, uluslararas› finans kurumlar›n›n
(UFK), hizmet etti¤i müflterilere mi, yoksa
halka m› hesap vermesi gerekti¤i konusundaki kritik soruyu da bir kez daha gündeme
getirdi.
EIB ile Avrupa ‹mar ve Kalk›nma Bankas› (EBRD) gibi UFK’lar, yaln›zca ekonomik kalk›nmay› amaçl›yormufl gibi görünse
de, çevrenin iyilefltirilmesi gibi hedefleri de
var. Örne¤in EIB, misyon tan›m›nda, 'projelerin destek alabilmesi için ekonomik, teknik, çevresel ve mâlî aç›dan uygulanabilir
olmas› koflulunu ar›yor. EBRD ise yat›r›mlar› arac›l›¤›yla, 'çevresel duyarl›l›¤a sahip
güçlü bir kurumsal yönetiflimi' destekliyor.
Dünya Bankas› da, neredeyse eylemci
bir söylemle kendini, 'kararl›l›kla ve profesyonelce, yoksullukla mücadelede kal›c› sonuçlar sa¤lanmas›na; kaynak temini, bilgi
paylafl›m›, kapasite gelifltirme konusunda
kamu kurumlar› ve özel sektörle iflbirli¤i yaparak toplumlar›n hem kendilerini hem de
çevreyi gelifltirmesine' adad›¤›n› belirtiyor.
Bu beyanlar, Dünya Bankas›’n›, EBRD’yi
ve EIB’yi kamu kurumu olarak niteleyen ve
topluma hesap vermeleri gerekti¤ini savunanlar›n yaklafl›m›n› do¤ruluyor asl›nda.
EIB’den Dusan Ondrejicka, EIB’nin kamu kaynaklar›n› kredi olarak kullanmad›¤›n› söylüyor ve "halk›n paras› dendi¤inde
(AB destekleri gibi), vergi mükelleflerinin
ödedikleri anlafl›l›r," diyor. EIB flube baflkan›
Adam McDonaugh ve bankan›n Sivil Toplum Birimi'nden Sterlin Balenciaga konuyu,
“EIB’nin düzenli ba¤›fllarla oluflan sermayesinin yasal sahip ve hissedarlar› AB üye ülkeleri, ancak bankadan bu sermayeyi geri
ödemesi beklenmiyor,” fleklinde aç›kl›yor.
EIB kredilerinin devlet bütçelerine kat›lmad›¤›n›, banka deste¤inin ço¤unlukla Avrupa’daki projelerde kullan›ld›¤›n›, bu ülkeler-
de kredilerine kamu kayna¤› olarak bak›lmad›¤›n› ekliyorlar. McDonaugh ve Balenciaga, EIB’nin ancak AB d›fl›ndaki baz› mali
destekler için devlet bütçelerinden para kulland›¤›n› söylüyor ve AB üyelerinin finanse
etti¤i Avrupa Kalk›nma Fonu’nun bir ürünü
olan Cotonou Anlaflmas› Yat›r›m Fonu'nu
örnek gösteriyor.
Washington Amerikan Üniversitesi uluslararas› iliflkiler bölümünden Tamar Gutner’e göre bu aç›klama teknik aç›dan do¤ru, ancak banka ayn› zamanda Avrupa Toplulu¤u politikas›n› uygulamakla sorumlu oldu¤u için üye ülkelerden gelen talepleri yerine getiriyor. “Bence EIB, bir özel flirketten
ziyade bir ‘kamu’ kurumu.”
Gutner’in yorumu di¤er belli bafll›
UFK’lar için de do¤ru gibi. Statüleri tart›fl›ladursun, hem EIB hem de EBRD, sivil örgütleri ve toplumun bütün temsilcilerini, ve
gruplar›n elefltirilerini ciddiye ald›klar›n›
vurguluyor.
McDonaugh ve Balenciaga, “STK'lar,
EIB gibi kurumlar›n yerel sorunlar› iyi kavramas›n› ve daha duyarl› davranmas›n› sa¤larken, projeler için yararl› ek bilgiler de sunabilir,” diyor. EBRD çevre müdürü Alistair
Clark da kurumunun, REC gibi uluslararas›
kolaylaflt›r›c› kurumlar› ve STK'lar›, çevre
standardlar›na uygunlu¤un izlenmesi ve
yat›r›mlar›n de¤erlendirilmesi süreçlerine
daha fazla katmak düflüncesinde oldu¤unu
söylüyor.
STK'lar›n tavsiyesine uyan Dünya Bankas› özel kredi birimi Uluslararas› Finans
Kurumu (IFC), yat›r›m teminat politikalar›n›
2004'te s›k›laflt›rd›. IFC’nin çevre ve sosyal
kalk›nma müdürü Rachel Kyte’a göre IFC
teminat politikalar›, kirlili¤in önlenmesini,
toplum sa¤l›¤› ve güvenli¤i art›k çok daha
kapsaml› ele al›yor. Kyte, bu yeni politika
anlay›fl›nda, iklim de¤iflikli¤i ile biyo çeflitlilik kayb› aras›ndaki iliflkiye ve özel sektörün sa¤layabilece¤i olumlu katk›lara
bak›laca¤›n› da sözlerine ekliyor.
Pavel P. Antonov
03-5forum.YU04.qxd
26/12/2005
16:07
Page 5
FORUM
konuk görüflü
Çevrenin de¤eri nedir?
Bo¤aziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü ö¤retim üyesi ve
Environmentalism in Turkey (Türkiye'de Çevrecilik) kitab›n›n
editörlerinden Prof. Dr. Fikret Adaman'a göre, çevreye haketti¤i
de¤erin verilmemesinin en önemli nedeni zihniyet
Önce kalk›nma, sonra çevre
Bunun belki bafl nedeni 'önce yeterince kalk›nma, çevreyi sonra gözetme,' zihniyetidir. Yani, çevre ve do¤al de¤erleri koruma önlemleri ve bunlar›n maliyeti, kalk›nmay› dizginleyici engeller olarak görülür.
Oysa kalk›nman›n neden oldu¤u çevre tahribat› ve bunun insan üstündeki etkileri, san›landan çok daha k›sa bir sürede ortaya
ç›kar. Buna ra¤men ne merkezî ve yerel
yönetimler, ne de özel sektör, çevresel duyarl›l›k konusunda pek istekli de¤ildir. Sa¤l›k, e¤itim gibi hizmetlere olan talebin tersine, nitelikli bir çevre için toplumsal talep
olmay›nca, siyasî itibar sa¤lamayan ve bütçeye ek maliyet yükleyen çevre konusuna
siyasetçiler e¤ilmedi¤i gibi, k›sa vadede kazanç getirmeyece¤i için özel sektör de kay›ts›z kalmaktad›r.
‹darî yetki karmaflas› ile denetleme birimlerinin kapasite eksikli¤i bir di¤er sorundur. Yat›r›mlarda çevre etkeni göz önüne
al›nm›fl bile olsa, uygulaman›n do¤rulu¤unu kontrol edecek idarî altyap› yetersizdir.
1990’larda uygulamaya konan Çevresel
Etki De¤erlendirmesi (ÇED), büyük ölçüde
uluslararas› yapt›r›mlar›n sonucudur. Ancak
yine zihniyet sorunundan dolay› ÇED’in
gere¤ince uygulanmad›¤›n›, olumlu örnekleri görülmekle birlikte, daha çok yat›r›mlar› usulüne uydurmak için kullan›ld›¤›n›
söyleyebiliriz. Örne¤in çok say›da baraj›n
ekonomik ömrü dolmufl ya da dolmak üzereyken, ya da enerji tasarrufu yerine daha
çok enerji üretme yaklafl›m›n›n ürünü olan
termik santraller hava kalitesi ve insan sa¤l›¤› aç›s›ndan pahal›ya mal olmuflken, benzer yat›r›mlar bugün yap›lsa, bunlar›n toplumsal ve çevresel maliyetlerini hesaplama
duyarl›l›¤›ndan hâlâ yoksunuz. Bir baflka
NAF‹Z GÜDER
‹kinci Dünya Savafl› sonras›nda ülkeler
aras›ndaki rekabet teknoloji ve kalk›nma
ekseninde oldu. Hem Bat›l› ülkeler hem de
Do¤u Bloku ülkeleri, yar›flta öne geçmek
için büyük yat›r›mlar yapt›. Modernleflme
hamlesi içindeki Türkiye'de de benzer bir
süreç yafland›. Büyük ölçekli kalk›nma yat›r›mlar›n›n toplumsal ve çevresel etkilerinin
farkedilmesiyle birlikte, kalk›nman›n böyle
süremeyece¤i anlafl›ld› ve 'sürdürülebilir
kalk›nma' kavram› ortaya at›ld›. Böylece,
do¤an›n günümüzde ve gelecekte tafl›d›¤›
de¤erleri, etik boyutta olmasa bile en az›ndan iktisadî yaklafl›m çerçevesinde saptama
zorunlulu¤u do¤du.
Ancak, kiflisel ç›kar ve maliyetlerin, toplumsal ç›kar ve maliyetlere üstün tutuldu¤u
bir zihniyetle, çevrenin de¤erini salt iktisadî
aç›dan bile saptamak pek kolay de¤il. Toplumsal maliyetler içinde önemli bir yer tutan
çevre, kiflisel ç›karlar sonucunda, bedeli
baflkalar› taraf›ndan, hatta gelecek kuflaklar
taraf›ndan ödenecek bir kay›p olarak karfl›m›za ç›k›yor.
Ülkemizin kalk›nma sürecine bak›nca,
gerek ulusal kaynaklarla, gerek uluslararas›
kurumlar›n deste¤iyle yap›lan pek çok kalk›nma yat›r›m›n›n, çevreyi pek dikkate almad›¤›n› görürüz. H›zla büyüyerek geliflmifl
ülkeler düzeyine ulaflma hedefi, kalk›nma
hamlelerinin toplumsal ve çevresel etkilerini göz ard› etmek için bir mazeret oldu hep.
On-on befl y›ld›r gündeme giren 'çevreci'
yaklafl›m, taraf oldu¤umuz uluslararas› sözleflmelerin ya da Avrupa Birli¤i uyum
sürecinin zorunluluklar› sonucu ortaya ç›kt›. Bu yapt›r›mlar olmasayd›, çevreye verilen
de¤er, örne¤in e¤itim ya da sa¤l›k konular›na verilen yetersiz destekle bile k›yaslanamayacak derecede geri kalacakt›
aç›dan bakarsak, örne¤in Güney Do¤u
Anadolu Projesi (GAP) yat›r›mlar›nda, çevresel unsurlar› da gözeten sürdürülebilir bir
yaklafl›m benimsenseydi, çevre için ödenmesi gereken ek maliyet ile, bu yat›r›mlar›n
ömrünün uzamas›yla sa¤lanacak kazanc›
bugün bile k›yaslayam›yoruz.
T›pk› büyük altyap› yat›r›mlar›nda oldu¤u gibi, ülkemizin sürdürülebilirli¤i en kuflkulu sektörlerinden olan turizmde de, k›sa
vadeli kazançlar ile, yat›r›mlar›n çevresel
tahribat›n›n maliyeti aras›nda bir bilanço ç›kar›lm›fl de¤il. Bu de¤erlendirmeler yap›lmad›¤› sürece, mevcut kalk›nma modeli uygulanmaya, yani on y›llard›r yap›lan hatalar
yinelenmeye devam edecek..
Çevrenin de¤erini ölçmek
Sonuçta flu temel soru yan›t bekliyor:
Çevrenin de¤eri nedir, nas›l ölçülür? Bugüne dek yaflad›¤›m›z süreç, bu sorunun tek
yanl› bakarak yan›tlanamayaca¤›n› gösteriyor. Çevre ve kalk›nma politikalar› konusunda bir sonuca var›lmas› ve kalk›nman›n
sürdürülebilirli¤i, ancak kapsay›c› ve kat›l›mc› bir yaklafl›m benimsendi¤i takdirde
mümkündür. Bu da, devlet ve toplum aras›ndaki iliflkinin gelifltirilmesini, toplumsal,
ekonomik ve çevresel süreçler aras›ndaki
karmafl›k ba¤lant›lar›n yeni bir zihniyetle
kurgulanmas›n› gerektiriyor.
‹klimin erken kayb›
BM‹DÇS ARfi‹V‹
■ May›s 2002'den bu yana Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi (BM‹DÇS) ‹dari Sekreterli¤i görevini özveri ve baflar›yla yürüten Joke WallerHunter, 14 Ekim 2005'de aram›zdan ayr›ld›. 1946'da Hollanda'da do¤an ve BM‹DÇS
görevinden önce, Hollanda ‹skân, Mekân Planlama ve Çevre Bakanl›¤›, BM Sürdürülebilir Kalk›nma Dairesi, OECD gibi kurumlarda üst düzey yönetici olarak çal›flan Waller-Hunter, 1992'deki BM Çevre ve Kalk›nma Konferans›'n›n da öncülerindendi. REC Türkiye’nin iklim de¤iflikli¤i bülteni Cemre'nin Waller-Hunter ile yapt›¤› söylefli bas›na verdi¤i son demeç oldu. Yeflil Ufuklar'›n 2. say›s›nda özeti verilen
bu söyleflinin tamam›n› Cemre'de ve <www.rec.org.tr/v2/dosyalar/63.doc> adresinde bulabilirsiniz.
5 | EK‹M 2005
| yeflil UFUKLAR
06-9CEENewsYU.qxd
26/12/2005
16:09
Page 6
HABERLER
orta ve do¤u avrupa
DO⁄AL AFETLER
YÖNET‹fi‹M
Seller yaz›n tad›n›
kaç›rd›
Macaristan ilk 'eko-baflkan'›n› seçti
MTI
■ Yaz mevsimi, Orta ve Do¤u Avrupa’ya fliddetli ya¤›fl ve f›rt›nay› da birlikte getirdi. Bulgaristan ve Romanya,
meydana gelen can ve mal kay›plar›yla sars›ld›.
Al›nan haberlere göre, A¤ustos
ay›nda Romanya’da en az 16 kifli çeflitli yerlerde taflan nehirler yüzünden
hayat›n› yitirdi, 1,400’den fazla insan
tahliye edildi, 200 ev y›k›ld›, 5,500
kadar konut ise hasar gördü.
Seller, 33,000 hektarl›k tar›m alan›n› sular alt›nda b›rak›rken 88 köye
elektrik verilemedi.
Birleflmifl Milletler’in verdi¤i bilgiye göre afl›r› ya¤›fl, Romanya’dan
sonra Bulgaristan’› da vurdu ve 20 kiflinin ölümüyle sonuçlanan su bask›nlar›na neden oldu.
Bulgaristan’›n 7.4 milyonluk nüfusunun yaklafl›k dörtte biri, toplamda 633 milyon dolarl›k maddi hasara
neden olan bu selden etkilendi.
A¤ustos ay›ndaki seller, önce Nisan'da, daha sonra da Temmuz ortas›nda yaflanan fliddetli ya¤›fllar›n bir
sonucu olarak meydana geldi.
Temmuz'da meydana gelen ve 21
kiflinin ölümüyle sonuçlanan, binlerce kiflinin de evini ve mal varl›¤›n› yitirdi¤i seller ise, son 50 y›l›n en kötü
su bask›nlar›ndan biri olarak nitelendirildi.
Temmuz'daki seller, özellikle Romanya’n›n do¤usunu vurdu ve karayollar›n› tahrip etti.
Sellerin, Romanya’n›n 42 ilinden
31’ini vurdu¤unu ileten yetkililer,
12,166 kiflinin tahliye edildi¤ini,
13,800’den fazla evin sular alt›nda
kald›¤›n›, 368’inin ise tamamen y›k›ld›¤›n› belirtti. Yaklafl›k 88,000 hektar
tar›m alan› da sular alt›nda kald›.
■ Macaristan’›n ilk 'sivil aday›' olan Laszlo Solyom, tabana
yay›l› siyasetin beklenmedik baflar›s› sonucu 7 Temmuz'da baflkan seçilince, "baflka bir siyaset
mümkün,” sözü Macaristan’da
yeni bir anlam kazand›. Bir hukukçu ve 1989 öncesi Macar muhalefetinin mensubu olan Solyom, insan haklar›, çevre ve toplumsal eylemcilik konular›nda
da baflar›l› bir isim.
Solyom’un adayl›¤›, siyasî
arenada tan›nm›fl 110 eylemci ve
ayd›n›n imzalad›¤› bir mektupla
bafllam›fl ve baflta sembolik olarak düflünülmüfltü. Parlamentodaki partilere yaz›lm›fl olan mektupta flu ifadeler yer al›yordu: “15
y›ll›k kendi kendini yönetme ve
anayasal demokrasi deneyiminden sonra Macaristan’da bugün 3
milyon dilenci yaflamaktad›r,” –
burada yoksulluk s›n›r›n›n çok
alt›nda yaflamlar›n› sürdüren ve
durumlar›nda hiçbir iyileflme flans› gözlenmeyen insanlara gönderme yap›l›yordu. Mektup flöyle sürüyordu: “Siyasetçiler ve onlarla ç›kar iliflkisi kuran kesim, temsili demokrasi maskesi alt›nda kamu
mallar›n›n mülkiyetini ele geçirmek için daha önce efli benzeri görülmemifl bir ya¤ma yapmakta ve yasalar› çi¤nemektedir.” Anayasa Mahkemesi’nin ilk baflkan› olan
Solyom’un ad›, hukukun üstünlü¤ünün hayata geçirilmesiyle efl anlaml› hale geldi.
Solyom’u aday gösteren kampanya, son dönemde siyasetin iyice niteliksizleflmesi ve siyasî partilerin toplumu siyasî kamplara bölerek sa¤lad›¤› ç›karlar yüzünden
bir çok konuda ilerlemenin neredeyse imkâns›z hale gelmesi sonucu bafllad›. Oysa
ideolojik farkl›l›klarla yarat›lan bu bölünmüfllükler, örne¤in özellefltirmenin “sol” taraf›ndan önerilip “sa¤”›n buna karfl› ç›kt›¤› bir ülkede büyük ölçüde anlams›zd›.
Solyom, Macaristan Anayasa Mahkemesi eski baflkan› olmas›n›n yan› s›ra, adayl›¤›n› bafllatan eko-siyasi sivil hareket Protect the Future'›n (Gelece¤i Koruyal›m) yönetim kurulunda bulunan etkin bir çevreci. Solyom asl›nda, flu an yürütmekte oldu¤u görevin tan›mlanma aflamas›nda da bulunmufl, yani, rejim de¤iflikli¤i s›ras›nda
anayasan›n haz›rlanmas›nda görev alm›fl ve bu anayasa di¤er konular›n yan› s›ra
baflkan›n yetkisine de s›n›rlama getirmiflti.
Solyom'un, yolsuzluk ve k›s›r siyasî ç›karlardan uzak durmas›, toplumsal ve çevresel haklar› savunan karakteri, bu yola inanm›fl deneyimli bir çok eylemci ve ayd›n›n Solyom’a inanmas›n› sa¤lad›.
MADENC‹L‹K
Sorunlu bölgeler için çözüm aray›fl›
■ Balkan ülkelerinin temsilcileri, Güney Do¤u Avrupa ve Tisza
Nehri havzas›nda bulunan ve çevre aç›s›ndan sorunlu bölgelerde uygulanacak projeler konusunda görüfl birli¤ine vard›. OSCE, UNDP, UNEP ve NATO'nun ortak giriflimi olan Çevre ve
Güvenlik Ortakl›¤› (EnvSec) kapsam›nda düzenlenen toplant›,
12-14 May›s aras›nda Romanya’n›n Cluj-Napoca kentinde gerçekleflti.
Madencilik ve dökümhanelerden kaynaklanan sorunlar›
çözmeyi hedefleyen projeler aras›nda, terk edilmifl tortu çökeltme havuzlar›, maden sahalar›n›n rehabilitasyonu, su kaynaklar›n›n korunmas› ve rüzgârla savrulan maden tozlar› gibi konuyeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 6
lar bulunuyor. Rosia Montana madeni için belirlenen hedef ise,
çözüm bekleyen bir soruna toplumsal kat›l›m›n sa¤lanmas› ve
madenin tamamen kapat›lmas›n›n ard›ndan bölgenin ekonomik kalk›nmas›na öncelik verilmesi olacak.
Onaylanan projeler flunlar: Elbasan dökümhane kompleksi
(Arnavutluk); Lipnica madeni (Bosna-Hersek); Lojane madeni
(eski Yugoslav Cumhuriyeti'ndeki Makedonya); Rosia Montana
madeni (Romanya); Bor dökümhaneleri ve maden ocaklar›,
Mojkovac madeni ve Trepca kompleksi (S›rbistan-Karada¤).
Bu konferansla ve Balkanlar'la ilgili daha ayr›nt›l› bilgi
için <rerep.rec.org> adresindeki REReP Record’a bak›n›z.
06-9CEENewsYU.qxd
26/12/2005
16:09
Page 7
HABERLER
orta ve do¤u avrupa
KENTSEL ATIK
TUNA'DAN HABERLER
Çöpler kontrol alt›nda
Akademi'den iyi
uygulamalar hasad›
■ Environmental Daily haber servisinden al›nan bilgiye göre, Polonya parlamentosu at›k yasas›nda bir de¤ifliklik yaparak, üç AB yönergesini iç hukuka aktarman›n yan› s›ra
yerel yönetimlere at›k üzerinde daha fazla kontrol yetkisi
tan›yan yasay› onaylad›.
Çöplerin yak›lmas› ve ambalaj at›klar› ile ilgili olan yeni
düzenleme, at›k yönetimine iliflkin sorumluluklar› yerel yönetimler ve at›k müteahhitleri aras›nda bölüfltürüyor. Böylece
her iki taraf da at›k ›slah› ve geri dönüflümü için gerekli altyap›n›n oluflturulmas›nda iflbirli¤i yapmak zorunda kalacak.
Belediyelerin at›k yönetimi için halktan vergi toplamas›n› öngören teklif ise düzenlemeye al›nmad›.
AB UYUM SÜREC‹
Çevrede uyum endiflesi
REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹
■ Avrupa Komisyonu Aral›k 2004’te, Türkiye ile müzakereleri 3
Ekim 2005’de bafllatma karar› alm›fl ve kat›l›m müzakerelerine yönelik çerçeve koflullar› belirlemiflti. Müzakerelerin bafllamas› için de
Türkiye’den, insan haklar› ve yarg›ya iliflkin koflullar› yerine getirmek, Uyum Protokolü’nü imzalamak gibi bir dizi koflulu yerine getirmesi istenmiflti. Bu koflullar›n yerine getirilmesiyle 3 Ekim’de kat›l›m müzakereleri bafllad›.
Avrupa Komisyonu, 9 Kas›m 2005’de Türkiye hakk›nda kat›l›m
süreci ile ilgili bir ilerleme raporu yay›mlad›. Raporda, bal›kç›l›ktan
e¤itim ve kültüre, flirket hukukundan vergilendirmeye, d›fl iliflkilerden tar›m ve k›rsal kalk›nmaya dek pek çok konudan oluflan toplam 33 bafll›k yer al›yor. Bu bafll›klar›n 27’ncisi olan ‘Çevre’ bafll›¤›
alt›nda ise, hava ve su kalitesi, Kyoto Protokolü gibi çeflitli konularda aç›klamalar bulunuyor.
Çevre bafll›¤›n›n sonuç k›sm›nda, Türkiye’nin yaln›zca at›k yönetimi, do¤a koruma ve gürültü gibi konularda baz› ilerlemeler kaydetti¤i, genel çevre müktesebat› konusundaki aktar›m çal›flmalar›n›n
ise tatmin edici olmad›¤› belirtiliyor. Çevre müktesebat›n›n uygulamas›ndaki eksiklerin önemli bir endifle kayna¤› oldu¤u ve müktesebat›n özellikle s›n›r ötesi konular ve uluslararas› anlaflmalar ile igili k›s›mlar›n›n üzerinde düflünülmesi gerekti¤i vurgulan›yor. Raporda ayr›ca, müktesebat›n uygulanmas› için gerekli yat›r›mlar›n yap›lmas›, tüm yat›r›m ve projelerin çevre müktesebat›na uygun olmas›
gerekti¤i de an›msat›l›yor. Raporun tamam›na <http://europa.eu.int/comm/enlargement/report_2005/pdf/package/sec_
1426_final_en_progress_report_tr.pdf> adresinden ulafl›labilir.
■ Çek derne¤i PRO-BIO, her y›l düzenlenen Avrupa Organik Tar›m Yaz Akademisi'nin beflincisini geçti¤imiz yaz
gerçeklefltirdi. 28 Haziran-1 Temmuz aras›ndaki programda, 18 ülkeden 218 kat›l›mc›, organik tar›m›n en iyi
uygulamalar› konusunda e¤itim ald›. Amaçlardan biri,
Tuna Nehri havzas›n›n önemli çevre sorunlar›ndan baz›lar›n›, geleneksel tar›m uygulamalar›n›n kaç›n›lmaz sonucu olan afl›r› toprak erozyonu ile kimyasal gübreler ve
böcek ilaçlar›ndan kaynaklanan kirlili¤i hafifletmekti.
Organik tar›m konusunda uzmanlaflm›fl önde gelen
bir STK olan PRO-BIO, bu akademiyi Birleflmifl Milletler
Çevre Program›-Küresel Çevre Fonu’nun (UNDP-GEF)
Tuna Bölgesel Projesi çerçevesinde sa¤lad›¤› ve REC'in
koordine etti¤i hibe ile gerçeklefltiriyor. Program›n ev sahibi ise, Brno’daki Mendel Tar›m ve Ormanc›l›k Üniversitesi Bahçecilik Fakültesi.
Akademi, ekolojik tar›m kapsam›nda veteriner hekimlik, su kaynaklar› yönetimi, ormanc›l›k, kimyasal teknolojiler gibi çok çeflitli disiplinlerden hem Orta ve Do¤u Avrupal› hem de Bat› Avrupal› uzmanlar› bir araya getiriyor.
Eski Sosyalist dünyan›n di¤er ülkelerinde oldu¤u gibi Çek Cumhuriyeti de, aile iflletmesi olan geleneksel
çiftliklerin büyük bölümünü devletlefltirme sürecinde yitirdi. Bunlar›n yerini, topra¤›n yo¤un olarak ifllendi¤i, üst
tabakan›n tahrip oldu¤u, koruyucu ara bitkilerin kullan›lmad›¤› ve organik maddelerle kendi kendine düzenli yenilenme yerine, kimyasal maddelere ba¤›ml›, büyük ölçekli tar›m alm›flt›.
Bugün, Çek Cumhuriyeti’ndeki tar›m uygulamalar›n›n %5.5’i ekolojik; bu oran AB ortalamas›n›n üstünde.
Bunun nedenlerinden biri, ülkenin, organik tar›mda oldukça ileri olan Avusturya ve Almanya’ya yak›nl›¤› ve bu
ülkelerle yapt›¤› iflbirli¤i.
Ülkedeki organik tar›m›n büyük bölümü, da¤l›k meralarda uygulan›yor; verimli ovalarda ise neredeyse hiç
uygulanm›yor. Organik üretimi bütün ülkede teflvik eden
PRO-BIO'nun ana hedeflerinden biri, Tuna havzas›nda
çevre aç›s›ndan en yüksek iyileflme potansiyeline sahip
oval›k kesimlerin ekolojik tar›ma aç›lmas›.
PRO-BIO, organik tar›m konusunda araflt›rma yapmak, sonuçlar› ve örnek uygulamalar› di¤er ülkelerle
paylaflmak için bölgedeki di¤er ilgili kurulufllarla da iflbirli¤i yap›yor. Geçti¤imiz y›l, REC'ten al›nan hibenin de
katk›s›yla, ekolojik tar›m STK’lar›n›n yer ald›¤› bölgesel
bir a¤›n oluflturulmas›, do¤a dostu tar›m uygulamalar›n›n
akademik çevrelerde araflt›rma konusu olarak özendirilmesi, farkl› paydafl gruplar› ile iletiflim kurulmas› ve bir
‹nternet sitesi kurulmas› konular›nda çal›flt›.
PRO-BIO, bu bölgesel projelerle, kendi ülkesinde
görülmeyen sorunlar› da ele al›yor. Örne¤in Kosova’da
(geçici BM yönetimindeki bölgede), savaflta zarar görmüfl, tar›m kimyasal› depolar›n›n çevreye verdi¤i zarar
konusunda durum saptamas› yapt›. Bölgede organik
tar›m›n en az geliflti¤i ülke olan Bulgaristan’da bunun
bafllat›lmas› gerekiyor. Güney Do¤u Avrupa’daki organik
tar›m, a¤›rl›kl› olarak Orta Balkanlar’daki da¤larla s›n›rl›
ve PRO-BIO da bu uygulamalar›, ba¤ veya meyve bahçesi olarak kullan›lan genifl arazilerde yayg›nlaflt›rmay›
hedefliyor.
7 | EK‹M 2005
| yeflil UFUKLAR
06-9CEENewsYU.qxd
26/12/2005
16:09
Page 8
HABERLER
Türkiye’den K›sa K›sa
■ PRECIS ‹klim Modeli
B‹YOLOJ‹K ÇEfi‹TL‹L‹K
Ekonomik ‹flbirli¤i Teflkilat› (ECO) 20042007 Çevre Eylem Plan› kapsam›nda
Meteoroloji ‹flleri Genel Müdürlü¤ü’nün
ev sahipli¤inde 5-9 Eylül 2005'de
Alanya’da yap›lan PRECIS Bölgesel
‹klim Modeli E¤itim Kursu'na Dünya
Meteoroloji Örgütü (WMO), TÜB‹TAK
ve Ekonomik ‹flbirli¤i Teflkilat› (ECO)
parasal destek verdi. REC Türkiye'nin
de katk› sa¤lad›¤› ve 10 ülkeden 16
kiflinin kat›ld›¤› kursta, ‹ngiliz Meteoroloji Kurumu Hadley Center taraf›ndan
gelifltirilen, pek çok ülke ve kurulufl
taraf›ndan uygulanan, farkl› senaryolara
göre bölgesel iklim de¤iflikli¤i ve etkilerini bilgisayar ortam›nda canland›ran
PRECIS yaz›l›m› tan›t›ld› ve uygulamal›
e¤itimi verildi. <http://rmtc.meteor.gov.
tr/v5/filesFaaliyet/2005,09,05.asp?lang=
TR>
Önemli Bitki Alanlar›
■ Bakanl›k ECBI seminerinde
‹klim De¤iflikli¤i alan›ndaki müzakerelerde geliflmifl ve geliflmekte olan ülkeler aras›nda güven ve kapasiteyi art›rmay› hedefleyen Avrupa Kapasite Gelifltirme ‹nisiyatifi (ECBI) 2005'de çal›flmalar›na bafllad›. Projenin ilk etkinli¤inde
11 ülkenin iklim de¤iflikli¤i odak noktas› veya üst düzey yöneticileri 18-30 Eylül aras›nda Oxford’da e¤itim ald›. Çevre ve Orman Bakanl›¤› Hava Yönetimi
Dairesi de 27-28 Eylül'deki semineri izledi. Türkiye'nin Meksika ve G. Kore ile
birlikte ‹leri Geliflmekte Olan Ülkeler
grubunda yer almas›n›n planland›¤› projede, kat›lan ülkelerin iklim de¤iflikli¤i
müzakerecilerine iklim politikalar› belirlemede analitik yöntemleri kullanma
e¤itimi verilecek. REC Türkiye, projenin
‹klim De¤iflikli¤i 6. Madde Ulusal Program›'nda yer almas› için çal›fl›yor.
<http://ocp.climateimpacts.net/index.shtml>
■ Do¤aya yerel k›lavuzlar
Do¤a Derne¤i, yasal altyap›s›n› Do¤a
Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü¤ü'nün haz›rlad›¤› 'alan k›lavuzu' çal›flmalar›n› Kaçkar Da¤lar› Milli Park›'ndaki
Do¤a K›lavuzu E¤itimi Pilot Projesi ile
destekliyor. 2006 bafl›nda uygulamaya
konacak Alan K›lavuzu Yönetmeli¤i ile
binlerce genç korunan alanlarda k›lavuzluk yaparak ifl sahibi olacak. Ekoloji, biyoçeflitlilik, millî park kaynak de¤erleri,
ilk yard›m ve halkla iliflkiler e¤itimlerini
baflar›yla bitiren adaylar 'alan k›lavuzu'
sertifikas› alacak. E¤itim, Do¤a Koruma
ve Milli Parklar Genel Müdürlü¤ü ile Kafkas Üniversitesi uzmanlar› taraf›ndan haz›rlan›yor. Türkiye sath›nda yayg›nlaflt›r›lacak alan k›lavuzu e¤itimleri Dünya Do¤ay› Koruma Birli¤i (IUCN) taraf›ndan da
destekleniyor. <http://www.dogadernegi.org.tr>
yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 8
MEHMET KOYUNCU
■ Bitki çeflitlili¤inin ola¤and›fl› yüksek oldu¤u, ender ve/veya dünyan›n baflka hiçbir
yerinde do¤al olarak yetiflmeyen (endemik)
türlerin zengin popülasyonlar›n› bar›nd›ran
bölgeler olarak tan›mlanabilecek Önemli
Bitki Alanlar›'n›n (ÖBA) Türkiye'de saptanmas›na yönelik ilk çal›flma 1994-1996 aras›nda yürütülmüfltü. Bu pilot çal›flmada,
zengin bir bitey (flora), ülke ölçe¤inde ender bitki ve çok çeflitli do¤al/yar› do¤al bitki örtüsü tipleri içeren Türkiye gibi genifl bir A¤layan gelin (Fritillaria imperialis), Türkiye’nin
Bitki Alanlar›ndan biri olan fiemdinli
co¤rafyada ÖBA kavram›n›n nas›l ele al›na- Önemli
Vadisi’nde yetifliyor
ca¤› araflt›r›ld›. Sonraki aflamada ise birçok
toplant› ve çal›fltay düzenlenerek ÖBA olabilecek alanlar›n envanteri oluflturuldu ve
ÖBA'larla ilgili haz›rlanacak raporlar konusunda görüfl birli¤ine var›ld›.
WWF-Türkiye, Do¤al Hayat› Koruma Derne¤i, Fauna & Flora International ve ‹.Ü.
Eczac›l›k Fakültesi’nin iflbirli¤iyle yürütülen, 20'ye yak›n üniversiteden 40 bilimci ve araflt›rmac›n›n katk›da bulundu¤u, yaklafl›k on y›l süren bu kapsaml› çal›flma sonucunda,
Avrupa’da ve ülkemizde ÖBA konusunda haz›rlanm›fl ilk ayr›nt›l› kaynak olan 'Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alan›' kitab› ortaya ç›kt›. Çal›flma ve kitap ayn› zamanda Türkiye'ye dünyada ÖBA'lar›n› belirleyen ilk ülke s›fat›n› kazand›r›yor.
Kitapta yer alan bilgiler, Türkiye’de do¤a koruma çal›flmalar›nda kullan›labilecek oldukça önemli bir potansiyele sahip. Proje ve kitap konusunda ayr›nt›l› bilgi
<www.wwf.org.tr> adresinde bulunabilir.
YEfi‹L YAfiAM
Bisiklet Grand Prix’si
■ Yefliller Türkiye Koordinasyonu, 'çevreye zarar verdi¤i; h›z›, küresel ›s›nma ve
di¤er ekolojik sorunlar›n da en önemli nedeni olan petrol uygarl›¤›n› ve afl›r› tüketime endeksli yaflam biçimini yüceltti¤i' gerekçesiyle Formula 1'i protesto için 21
A¤ustos’da alternatif Bisiklet Grand Prix'si düzenledi. Yap›lan aç›klamada, Formula 1 pistinin, ‹stanbul'un en önemli su kayna¤› olan Ömerli Baraj gölünün yan›nda,
orman›n göbe¤inde ve su toplama havzas› içinde yasalar çi¤nenerek yap›ld›¤›,
orman katliam›na yol açt›¤› savunuldu. <http://www.yesiller.org/2005formula.htm>
KIRSAL KALKINMA
AB'den tar›ma 1.5 milyar avro
■ Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤›, AB’nin 2007-2013 bütçesinden Kat›l›m Öncesi Mali Yard›m kapsam›nda k›rsal kalk›nmaya aktar›lacak 1.5 milyar avroluk kaynak için AB normlar›nda ba¤›ms›z bir ödeme ajans› kuruyor. AB Tar›m ve K›rsal Kalk›nma Özel Kat›l›m Program› (SAPARD) kaynaklar›n›n Türkiye’ye aktar›lmas›n› sa¤layacak K›rsal Kalk›nma Destekleme ve Ödeme Kuruluflu 2006’da kurulacak. ‹leriki dönemde ise SAPARD`›n yerine ilke ve uygulama aç›s›ndan çok benzeyen ve AB`nin Ortak Tar›m Politikas› müktesebat›na uyum için Kat›l›m Öncesi Araç- K›rsal Kalk›nma Bilefleni (IPARD) uygulamas› bafllayacak. Uygulama kapsam›nda baflvurular›n al›nmas›, proje seçimi, ödemeler ve muhasebe ile, proje öncesi ve sonras› kontrollerin yap›lmas› ve raporlama görevi üstlenecek olan IPARD Ajans› ‘uygulama’ ve ‘ödeme’ birimlerinden oluflacak. Yerel ölçekte de örgütlenecek ajans›n ana ifllevlerinden biri AB’nin çok hassas oldu¤u denetim mekanizmas›. Yetkililer,
IPARD Ajans›`n›n adayl›k süreci deneyiminden sonra, üyelik sonras› AB Ortak Tar›m Politikas› harcamalar›n›n yap›ld›¤› Avrupa Tar›msal Yönlendirme
ve Garanti Fonu (FEOGA) Ajans›’na dönüfltürülece¤ini belirtirken, "Polonya
iyi bir örnek. Orada, k›rsal kalk›nma ve Do¤rudan Gelir Deste¤i (DGD) ödemelerinden sorumlu ARMA ad›nda, Türkiye’nin de oluflturmay› planlad›¤›
bir Ajans’›n yan› s›ra, bir de AMA ad›nda müdahale al›mlar› ve ihracat geri
ödemelerini yapan kurulufl var. Türkiye'de de IPARD Ajans›’n›n DGD ve k›rsal kalk›nma ödemelerini yapmas›n› hedefliyoruz," dedi. ‹leride oluflacak
flartlar çerçevesinde Türkiye Mahsülleri Ofisi’nin (TMO), Polonya’daki AMA
gibi müdahale al›mlar› ve ihracat geri ödemelerini yapmak için yap›land›r›lmas›n›n uygun olabilece¤i de kaydedildi.
06-9CEENewsYU.qxd
26/12/2005
16:09
Page 9
AVRUPA ÇEVRE AJANSI HABERLER‹
Öncü politikalar
yol gösteriyor
Yönetiflim, bir
politikay› baflar›ya
ulaflt›rabilece¤i gibi,
baflar›s›zl›¤a da sürükleyebilir. Söz konusu çevre politikas›
oldu¤unda, etkin sonuçlar elde etmek
için, kurumsal altyap› en az politikan›n
tasarlanmas› kadar
önemli olabilir. Bu, kentsel at›k su ile ambalaj at›klar› konular›ndaki politikalar›n
etkinli¤ini de¤erlendirmeyi amaçlayan iki
EEA pilot çal›flmas›n›n önemli sonuçlar›ndan biriydi.
Kentsel at›k su ar›tma politikalar›:
Baflar›lardan ve eksiklerden al›nan
dersler
Avrupa’da otuz y›ld›r süren yerüstü
sular›n› temizleme çal›flmalar›na karfl›n,
at›k sular›n yol açt›¤› kirlilik önlenemiyor.
AB ülkelerinden birkaç› Kentsel At›k Su
Ar›tma Direktifi’nin flartlar›n› hâlâ yerine
getirmifl de¤il. EEA taraf›ndan yürütülen
yeni bir araflt›rma, alt› AB ülkesinin, Danimarka, Estonya, Fransa, Hollanda, ‹spanya ve Polonya'n›n kentsel at›k su politikalar›n›n etkinli¤ini inceliyor. Araflt›rma, yerel yöneticiler, politika araçlar› ve
mâlî mekanizmalar›n her birinin, politikalar›n etkin biçimde uygulanmas›ndaki rolünü ortaya ç›karmay› hedefliyor, mâlî
verimlilik konusuna da e¤iliyor.
EEA araflt›rmas›, at›k su oluflumunu
engellemek için, at›k su ar›t›m› ile tüketicilerden al›nan aidat ve harçlar› daha
en bafltan birlikte ele alman›n, su kirlili¤ini azaltmak için hem en ekolojik
hem de en ekonomik yaklafl›m oldu¤unu gösteriyor. Kirleten öder ilkesine
odaklanan ve piyasa esasl› araçlar› kullanan Hollanda’n›n at›k su politikalar›n›n, araflt›rma kapsam›ndaki di¤er ülkelere k›yasla daha etkili ve ekonomik oldu¤u görülüyor. Böylece, Kentsel At›k
Su Ar›tma Direktifi’nin üye ülkelerde
hem zaman›nda hem de daha ekonomik biçimde uygulanmas› için, at›k suyun kayna¤›nda azalt›lmas›n› kolaylaflt›ran ekolojik verimlilik ve ekonomik
teflviklerin çok önemli bir rol oynad›¤›
anlafl›l›yor.
AB’nin yeni üyeleri at›k sular›n yol
açt›¤› kirlili¤i en iyi nas›l azaltacaklar›
sorusuyla karfl› karfl›ya. AB birleflme politikas›n›n, 2007-13 dönemine ait 336
milyar avroluk taslak bütçesinden, 10
yeni üyenin kanalizasyon ar›tma tesislerini desteklemeyi sürdürmesi bekleniyor. Ana hedeflerden biri maliyetlerin
azalt›lmas› olacak ve bütünleflme politikas›, kirleten öder ilkesini sistematik
olarak vurgulayacak.
ISTOCKPHOTO
Jane Feehan ve Lars Mortensen
Ambalaj at›¤› yönetim politikalar›: ne
kadar etkin?
Ambalaj at›klar›, giderek artan bir sorun. Ambalaj ve Ambalaj At›k Yönergesi
de, do¤rudan ölçülebilen say›sal hedefleri bulunan yönergelerden biri. EEA’n›n
yürüttü¤ü bu ikinci pilot çal›flma befl AB
ülkesindeki, Avusturya, Birleflik Krall›k,
Danimarka, ‹rlanda ve ‹talya’daki ambalaj at›klar› yönetim sistemlerinin verimlili¤ine odaklan›yor, bu sistemlerin aksaks›z iflleyen yönlerini de¤erlendiriyor. Söz
konusu çal›flma, Ambalaj ve Ambalaj
At›k Yönergesi uyar›nca yap›lan ulusal
düzenlemeleri ve al›nan tedbirleri inceliyor, etkin olanlardan dersler ç›karmay›
amaçl›yor.
Yönergede, at›¤› azaltman›n yan› s›ra,
ambalaj at›klar›n›n geri dönüflümü ve iyilefltirilmesine dair say›sal hedefler de yer
al›yor. Çal›flma, amaçlarla hedefler aras›ndaki bu ayr›m›n önemini ön plana ç›kar›yor. Önlemlerin ço¤u geri dönüflüm ve
iyilefltirmeye yönelik oldu¤u için, hedeflere eksiksiz ulaflmak, politikan›n daha
Geri dönüflüm oranlar›ndaki e¤ilimler,
1997-2003. Kaynak: AÇA, Çevre Müdürlü¤ü
Geri dönüflüm, %
genel hedefi olan 'at›k miktar›n›n azalmas›' anlam›na gelmiyor. ‹ncelenen befl ülkeden, bafllang›çta geri dönüflüm oranlar› yüksek olanlar bu de¤erleri korurken,
di¤erleri bu oranlar› istikrarl› olarak art›r›yor.
Ambalaj-çevre iliflkisini büyük ölçüde
ambalaj›n üretim yöntemi belirliyor. Ambalaj at›klar›n› azalt›c› önlemlere --yani
esas olarak ortaya ç›kan at›k miktar›n›n
azalt›lmas›na-- daha çok önem verilmesi,
çevre üzerindeki olumsuzluklar›n genel
olarak azalt›lmas› aç›s›ndan, at›k yönetiminin kendisinden daha büyük bir potansiyele sahip olabilir. Bununla birlikte
söz konusu ilke, genel kaynak verimlili¤i, maliyetler ve iç piyasa kurallar›yla da
uyumlu olmal›d›r.
Politika verimlili¤i neden
de¤erlendiriliyor?
Politika verimlili¤ini de¤erlendirme,
çevre politikalar›na dair sorular› irdeliyor:
Politikalar ifle yar›yor mu? Harcanan çaba
ve paralara de¤iyorlar m›? Cevap hay›r
ise, nas›l iyilefltirilebilirler?
Verimlili¤i de¤erlendirmek, çevre politikalar›n›n ifllevlerini daha iyi anlamak
ve yaratt›klar› farklar› daha iyi görmek
aç›s›ndan çok önemli bir araç. Bu durum
özellikle sürdürülebilir kalk›nman›n ekonomik, sosyal ve çevresel hedefleri uzlaflt›rmay› amaçlayan genifl kapsam› aç›s›ndan önemli. Politikalar›n ölçülebilir ve
somut sonuçlar›n› sergilemek de, bu sonuçlar›n uzun vadeli politika amaçlar›na
uyumlulu¤unu gösterme aç›s›ndan önem
tafl›yor. Politika verimlili¤ini de¤erlendirmek, tam anlam›yla flunu hedefliyor: ölçmek ve kan›tlamak, ve böylece bilinçli
karar al›m›n› desteklemek.
Raporlar, 2005 sonlar›nda EEA’n›n ‹nternet sitesinde yay›mlan›yor. Raporlar› izlemek için <www.eea.eu.int> adresinden
EEA haber servisine kaydolabilirsiniz.
Jane Feehan ve Lars Mortensen,
AÇA çevre politikalar› analistleri.
9 | EK‹M 2005
| yeflil UFUKLAR
10-16CoverStoryYU04.qxd
26/12/2005
16:11
Page 10
KAPAK KONUSU | finans ve do¤a
KALKINMA VE ÇEVRE ‹
YATIR
10-16CoverStoryYU04.qxd
26/12/2005
16:11
Page 11
finans ve do¤a | KAPAK KONUSU
E ‹Ç‹N DO⁄RU
RIM
Uluslararas› finans kurumlar›, geçifl
sürecindeki ekonomilerin geliflmesi için
önemli fonlar sa¤l›yor; ancak elefltiriler
bu fonlar›n çevreye yarardan çok zarar
verdi¤ini ileri sürüyor.
olonya’daki baz› çevre gruplar›n›n, 2004 bafl›nda Avrupa Yat›r›m Bankas›’n› (EIB) çevreyi
gözetmeden sorumsuzca kredi
vermekle suçlamas› büyük bir tart›flma
bafllatt›. Yeryüzü Derne¤i (Association for
the Earth) ile Polonya Yeflil A¤›'›n (Polish
Green Net) raporunda, ülkenin güneyinde
bulunan alt› küçük nehirdeki taflk›n önleme projelerinin baflar›s›z oldu¤u ve çevreye ciddi ölçüde zarar verdi¤i öne sürüldü.
Çevre gruplar›n›n, bu nehirlerin --mümkün oldu¤unca-- eski haline döndürülmesini talep etti¤i tart›flma hâlâ sürmekte.
Bask› gruplar›n›n en büyük flikâyeti, bir
Avrupa Birli¤i (AB) kurumu olan ve bu
projelere 250 milyon avro kredi sa¤layan
EIB’nin, uygulamalarda AB politika ve yönergelerine uymamas›. Polonya Yeflil
A¤›’ndan Anna Roggenbuck'a göre, “[EIB]
borç olarak verdi¤i, kamu kaynaklar›n›n
hem insan hem de çevre yarar›na harcanmas› ilkesine uymal›.”
EIB ise, rapordaki iddialar› reddederek, nehirlerdeki bütün çal›flmalar›n AB
standardlar›na uygun oldu¤unu savunuyor. Bankan›n iddialara verdi¤i yan›t,
proje alanlar›n› inceleyen bir EIB müfettifl ekibinin sahadaki incelemesine dayan›yor. Tart›flma nas›l sonuçlan›rsa sonuçlans›n, bir çok Orta ve Do¤u Avrupa ülkesinde yaflanan önemli bir sorunu su
yüzüne ç›kar›yor: kalk›nma yat›r›mlar› ile,
çevre koruma ve sürdürülebilirlik aras›ndaki çat›flma.
AB, 25 ülkeden oluflan blo¤un ortak
çevre politikas›n› olufltururken, çevreye
duyarl›, sürdürülebilir bir bankac›l›k ve
finans sistemi giderek önem kazan›yor.
Bu konu özellikle, ekonomik kalk›nman›n çevre üzerindeki etkilerini hesaplama
konusunda deneyimsiz olan aday ülkeler
ile AB’nin yeni üye ülkeleri aç›s›ndan
önemli.
Ulafl›m altyap›s›n›n, su ve at›k yönetiminin gelifltirilmesi, AB yönergelerinin iç
hukuka aktar›lmas›, ve bütün bunlar›n
AB’nin kat› çevre düzenlemeleriyle
uyumlaflt›r›lmas› ek malî kaynak gerektiriyor. Bu ek kaynaklar, Krakow’da etkin
bir kentsel ulafl›m sisteminden, S›rbistan’da iyilefltirilmifl su ve kanalizasyon
hizmetine dek her fleyi beraberinde
getirecek.
Orta ve Do¤u Avrupa bölgesinde 'yeflil' finans yaklafl›m›n› benimseyen malî
kurum say›s› art›yor. Çevreyi etkileyen iki
ana sermaye öbe¤ini, ticari bankalar ile,
bunlardan daha cazip koflullarla, 'yumuflak' krediler veren uluslararas› finans kurumlar› (UFK) oluflturuyor. EIB ile Avru-
P
pa ‹mar ve Kalk›nma Bankas› (EBRD),
bölgenin önemli iki finans kurumu.
EIB’nin 2004 raporuna göre, bankan›n
yeni üye ülkelerde yapt›¤› toplam 2.6
milyar avroluk yat›r›m›n 461 milyon avrosu Balkanlar’a, 119 milyon avrosu yak›nda üye olacak Romanya ve Bulgaristan’a
harcand›. EIB’nin 1990’dan bu yana yeni
üye ülkelerde yapt›¤› yat›r›m toplam 27
milyar Avro’yu buldu. Rapora göre yat›r›mlar›n %30-35’i 'çevreyi koruyan ve gelifltiren projelere' ayr›ld›.
BRD’nin y›ll›k raporuna göre, kurumun 2004'te yeni üye
ülkelerde ve H›rvatistan'da
yapt›¤› yat›r›mlar 964 milyon
avroyu buldu. EBRD’nin bölgede faaliyete bafllamas›ndan bu yana yapt›¤› yat›r›mlar›n toplam› ise 9.6 milyar avroya ulaflt›;
bu yat›r›mlardan en çok Polonya yararland›. EBRD'nin 2004'te Güney Do¤u Avrupa’da gerçeklefltirdi¤i 1 milyar avroluk
yat›r›mdan en yüksek pay› alanlar Bulgaristan, Romanya ile S›rbistan ve Karada¤
oldu. Bölgedeki toplam yat›r›m flu anda
5.1 milyar avro de¤erinde. Banka, bölgedeki malî pay›n› 2005 y›l›nda %6 ilâ %12
art›rd›¤›n› belirtiyor.
STK’lar›n UFK’lara yapt›¤› bask› giderek art›yor. Orta ve Do¤u Avrupa Banka
‹zleme A¤› (CEE Bankwatch), bölgedeki
bask› gruplar›n›n çal›flmalar›n› koordine
ediyor. Avrupa Komisyonu'nu (AK) izleyen haber servislerinden biri olan Environmental Daily bafl editörü Rick Rowcliffe, EIB ve EBRD gibi UFK’lar›n, “daha
önce ticarî bankalara uyguland›¤›na tan›k
olmad›¤›m›z” bir bask›ya maruz kald›¤›n›
belirtiyor. “Çevrecilerin, -küresel ölçekte
Dünya Bankas› da dahil olmak üzere- bu
bankalar› siyasi anlamda hesap vermeye
zorlad›¤›n›” da ekliyor.
CEE Bankwatch yöneticisi Tomasz
Terlecki ise, “UFK’lerin her yapt›¤› yanl›flt›r diye bir kural yok elbette, ancak ço¤u
faaliyetleri çevreyi olumsuz etkiliyor," diyor. Terlecki, sorunlar›n büyük bölümünün, dev altyap› yat›r›mlar›n›n finansman›ndan kaynakland›¤›n› da ekliyor.
“Sihirli bir çözüm yok. Prosedürlerin
gerekti¤i gibi uyguland›¤›ndan emin olmak için bunlar› yak›ndan izleyen gözcüler var. Ço¤unlukla bir ara çözüm bulmak mümkün. Yollara, boru hatlar›na,
madenlere karfl› oldu¤umuz düflünülmesin. Ama alternatifleri de düflünmek gerekiyor. Biz de zaten ço¤unlukla bunu
öneriyoruz."
E
▼
Wojciech Kosc
Devam› sayfa 12’de
11 | EK‹M 2005
| yeflil UFUKLAR
10-16CoverStoryYU04.qxd
26/12/2005
16:11
Page 12
KAPAK KONUSU | finans ve do¤a
EBRD’nin çevre müdürü Alistair Clark, bankan›n
Balkanlar’a ve geçifl sürecindeki ülkelere verdi¤i
önceli¤i Green Horizon’a anlatt›.
B‹R
KURUMUN
BAKIfi AÇISI
listair Clark, kurulufl sözleflmesinin gere¤i olarak, Avrupa ‹mar ve Kalk›nma Bankas›’n›n (EBRD) kuruldu¤u
1991'den beri kendini çevre dostu ve
sürdürülebilir kalk›nmaya adad›¤›n›
söylüyor. EBRD’nin bugüne dek yapm›fl
oldu¤u yaklafl›k 800 yat›r›m ayr›nt›l› bir
de¤erlendirmeden geçmifl durumda.
Clark, banka politikalar› gere¤ince
küçük ölçekli projelerin k›sa bir de¤erlendirmeden geçti¤ini, büyük ölçekli
projelerin ise bankan›n Çevre Bölümü
taraf›ndan ayr›nt›l› olarak incelendi¤ini
belirtiyor. Bu süreçte her proje yaklafl›k
25 uzman taraf›ndan inceleniyor. Projenin çevresel uygunlu¤u üç düzeyde
kontrol ediliyor: kavram düzeyinde, nihaî de¤erlendirmede, ve kamu görüflü
al›nd›ktan sonra Yönetim Kurulu’na yap›lan nihaî sunum aflamas›nda. Clark,
“ayr›ca, yat›r›m projesinin sonuna dek,
eylem plan›n›n uygulan›fl›n› da izliyoruz,” diyor.
Clark, Orta ve Do¤u Avrupa’da çevre bilincinin art›fl›n›, Orta Asya'ya k›yasla 'h›zl›' olarak niteliyor ve Asya hakk›ndaki düflüncesini, “ne yaz›k ki yetkililerin çevreye yaklafl›m›, AB’nin yeni
üye ülkelerindeki kadar hassas olmayabiliyor,” sözleriyle aç›kl›yor. Clark'a göre, uluslararas› bir yat›r›m kurumu s›fat›yla EBRD’nin en önemli kozu, kendi
A
yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 12
BULANIK YATIRIM: Rusya’n›n do¤u ucundaki bir
gaz ve petrol projesi olan Sachalin II, gri balina
göçüne engel olabilir. Avrupa ‹mar ve Kalk›nma
Bankas› (EBRD) ise projeyi destekleme
konusunda karars›z.
Bafl taraf› sayfa 11’de
"Ancak konu, petrol ile balinalar aras›nda tercih yapmaya gelince uzlaflmam›z
mümkün de¤il,” diyor Terlecki; Shell,
Mitsubishi ve Mitsui ortak projesi olan
Sachalin II’yi kastederek. Sachalin II projesi kapsam›nda, Rusya’n›n en do¤usundaki Sakhalin Adas›'nda, iki adet gaz ve
petrol platformu ile bunlara ba¤l›, her biri 800 km uzunlu¤unda üç boru hatt› inflas› planlan›yor. CEE Bankwatch raporuna göre proje, bölgedeki beyaz balinalar›n varl›¤›n› ciddi biçimde tehdit etmekle
kalmayacak, bal›kç›lar için önemli olan
somonun yaflam ortam›n› da yok edecek.
EBRD çevre müdürü Alistair Clark,
bankan›n projeyi finanse etmeyi
düflündü¤ünü ancak henüz karar vermedi¤ini söylüyor.
▼
çevresel ilkelerini, yat›r›m yap›lan ülkenin politika ve yaklafl›m›ndan ba¤›ms›z
olarak uygulayabilme esnekli¤i. Clark,
“Nerede olursa olsun, mümkün olan en
yüksek standardlar› uyguluyoruz,”
diyor.
Clark, baz› projelerinin tart›fl›lmas›na karfl›n EBRD’nin, çal›flmalar›na yöneltilen her türlü gerekçeli elefltiriyi
dikkate almaya haz›r oldu¤unu belirtiyor. Banka, “hem proje baz›nda hem
de politika belirleme düzeyinde
STK’larla çok iyi iliflkiler kurdu,” üstelik daha genifl halk kitlelerine ve sivil
topluma ulaflmay› hedefliyor. Clark bu
konuda flunlar› söylüyor, “edindi¤imiz
deneyimlerden ders al›yoruz, STK’lar
ve sivil toplumla mükemmel bir iliflkimiz var.”
Bankan›n çevre alan›nda yak›n geçmiflteki baflar›lar›na örnek olarak Clark,
2003'te Macaristan’daki bir petrol rafinerisine yap›lan teknoloji yat›r›m›n›
gösteriyor. EBRD, MOL tesisinde çevre
dostu yak›t üretimi için gereken donan›ma 150 milyon avro yat›r›m yapt›. Bu
kredi, MOL’un bir ticarî bankalar grubundan genel kurumsal yap›lanma için
sa¤lad›¤› 600 milyon avroluk kayna¤›
da tamamlam›fl oldu. Clark’a göre,
EBRD’nin çevre dostu yak›t üretimi için
koydu¤u standard, AB ve Amerika
standardlar›n›n üstünde ve “sonuçta bu
yat›r›m Macaristan’›n çevresi aç›s›ndan
çok önemli.”
Clark, EBRD’nin Orta ve Do¤u Avrupa’daki faaliyetini büyük ölçüde
azaltaca¤›n› ancak yerel ölçekteki çevresel altyap› projelerini desteklemeyi
sürdürece¤ini belirtiyor. Banka, çal›flmalar›n› önce Balkanlar'da, sonra do¤uda, “geçifl sürecinin bafllang›c›ndaki” ülkelerde yo¤unlaflt›racak. “A¤›rl›k
merkezi Orta ve Do¤u Avrupa’dan
uzaklafl›p Balkanlar ve Kafkaslar'a, Ukrayna, Kazakistan ve Rusya gibi büyük
ülkelere tafl›n›yor.”
EBRD'nin 2004 y›l› sürdürülebilirlik
raporuna göre banka 2004'te, Orta ve
Do¤u Avrupa'da; Do¤u Avrupa, Kafkaslar ve Orta Asya’da (EECCA) faaliyette
oldu¤u 27 ülkeye 4.1 milyar avroluk yat›r›m yapt›. Rapora göre, bu yat›r›m›n
377 milyon avrosu yani %9’u, belediye
altyap›s›, enerji verimlili¤i, ar›tma projeleri için kullan›ld›, ve bu sayede proje
destekçilerinden çevre için 1.5 milyar
avroluk ek bir yat›r›m sa¤land›.
◗
EBRD
Pavel Antonov
EE Bankwatch, AB'nin yat›r›mlar›n› da elefltiriyor ve
EBRD’nin Polonya’ya verdi¤i bir krediyi örnek gösteriyor. EDRB, 2001'de, domuz üretim flirketi Animex’e 25 milyon dolar kredi verdi,
Animex'i k›sa süre sonra et sektörünün
Amerikal› devi Smithfield Foods devrald›.
Çevrecilerin iddias›na göre, flirketin yeni
sahibi bu krediyle, et üretim hatt›n› modernlefltirmek yerine çevreye ciddi ölçüde zarar veren endüstriyel domuz üretim
çiftlikleri kurmaya giriflti. Clark, EBRD’nin
yaln›zca et iflleme tesislerinde ortak yat›r›m yapt›¤›n›, bankan›n üretim sektörüne
bütünsel olarak bakma konusunda dersini ald›¤›n› söylüyor.
STK'lar tüm elefltirilerine ra¤men
UFK’lar› hiç takdir etmiyor da de¤il. Örne¤in CEE Bankwatch, EIB’nin geçti¤imiz Haziran'da duyurdu¤u, yenilenebilir enerji yat›r›mlar› için yeni ve büyük
miktarl› kredi program›n› memnuniyetle
karfl›lad›. EIB, yenilenebilir enerji için
verece¤i kredi miktar›n›, 2010 y›l›nda
C
10-16CoverStoryYU04.qxd
26/12/2005
16:11
Page 13
finans ve do¤a | KAPAK KONUSU
IB’nin Mart'taki aç›klamas›na
göre banka, EIB ile Birleflmifl
Milletler Kosova Geçici Yönetim Misyonu (UNMIK) aras›ndaki anlaflma çerçevesinde, 'sürekli
ekonomik kalk›nmaya dayanan sürdürülebilir ekonomik büyümeye katk›da bulunacak yat›r›m projelerine malî kaynak
sa¤layacak.' EIB’den Orlando Arango’ya
göre, UNMIK ile yap›lan bu anlaflma Kosova’ya aç›lan bir kap› niteli¤inde.
EIB'nin, AB üyesi olan hükümetler ya da
yönetsel kurumlarla özel anlaflmalar imzalamas› gerekmiyor.
EIB, 'Letonya’da çevre, altyap›, bilgiye dayal› ekonominin gelifltirilmesi,
enerjinin ak›lc› kullan›m›, sa¤l›k ve e¤itim tesislerinin kalitesinin yükseltilmesi
alanlar›ndaki' projelere parasal kaynak
sa¤lamas› için Letonya bankas› Vereinsbank Riga’ya 30 milyon avroluk bir
kredi verdi. Banka, kredi kullan›c›lar›n›
belirlerken EIB’nin deneyiminden
yararlanacak.
Kyoto Protokolü'nün k›sa süre önce
yürürlü¤e girmesi, kapsam› Avrupa s›n›rlar›n›n ötesinde olanaklar yaratt›. REC,
Temmuz ay›nda Japon Uluslararas› ‹flbirli¤i Bankas› ile bir anlaflma imzalad›. Japon flirketleri, REC'in yard›m›yla sal›m ticareti piyasalar›nda de¤erlendirilebilecek
sal›m azalt›m birimlerine sahip olma f›rsat› yakalayacak.
Söz konusu birimler, Yeflil Yat›r›m
Projesi çerçevesinde, sal›m düzeyleri
Kyoto Protokolü hedefinin alt›nda olan
ve kullanmad›klar› kirletme kotas›n› di¤er
ülkelere satma hakk›na sahip olan Orta
ve Do¤u Avrupa ülkelerinden gelecek.
Sa¤lanan gelirin sera gaz› sal›mlar›n›n
azalt›lmas›nda kullan›lmas› gerekiyor.
Çevreye duyarl› yat›r›mlara birçok
örnek bulunuyor, yine de STK’lar,
kaynaklar› kamu taraf›ndan sa¤lanan
UFK’lar›n, en yüksek standardlar› tutturmas›n› bekliyor.
CEE Bankwatch'dan Terlecki, “EIB
de EBRD de Dünya Bankas› da kamu
kurumlar›. ‹flte bu yüzden, vatandafllar
olarak
UFK’lar›n
iflleyiflinde
ve
param›z›n kullan›ld›¤› yerlerde söz
sahibi olmak istiyoruz,” diyor. “Böylece,
insan›n çevre üstündeki olumsuz etkilerini azaltabiliriz.”
BANKWATCH CEE
E
AB'deki elektrik üretimine verece¤i parasal deste¤in %50’si olacak flekilde art›rmay› planl›yor. STK'ya göre bu giriflim, 2010 y›l›nda yenilenebilir üretime
ayr›lm›fl, y›ll›k 700 milyon avro anlam›na geliyor.
Terlecki, “UFK’lar›n, özel flirketleri
çevresel standardlar›n› yükseltmeye zorlad›¤›n›" da söylüyor.
Çevre koruman›n, AB gündeminin üst
s›ralar›nda yer alan ve gelecek için yaflamsal önemde bir konu olmas›yla birlikte, Avrupa’da faaliyet gösteren UFK’lar›n
da çevre düzenlemelerine uymak d›fl›nda
pek seçenekleri yok. AK Çevreden Sorumlu Vekili Stavros Dimas’›n, Temmuz
ay›nda, AB’nin yeni çevre politikas› çerçevesinde yedi tematik stratejiyi AK’ya
kabul ettirmesinin ard›ndan çevre konusunda iyi performans sergilemek daha da
önem kazanacak.
Bunlardan yaln›zca birisini, hava kalitesi stratejisini uygulaman›n y›lda 12 milyar avroya mal olaca¤› öngörülüyor. Bu
strateji, ülkeler ve iflletmeler düzeyinde
yüzlerce yat›r›m karar›n› etkileyecek; bu
da EIB, EBRD gibi kurumlardan, hatta ticarî bankalardan daha fazla parasal
deste¤e gereksinme duyulaca¤› anlam›na
geliyor.
AB’nin daha temiz bir çevre ve sürdürülebilir kalk›nma yönündeki kararl›l›¤›,
yükselen çevre standardlar›n› yakalamak
isteyen hükümet ve iflletmeleri kredi aray›fl›na itiyor. EBRD’nin, toprak ve su kirlili¤ini azaltmas› ve bankan›n çevre koruma standardlar›n› tutturmas› için H›rvat
ulusal petrol ve gaz üreticisi INA Rijeka
Rafinerisi’ne sa¤lad›¤› 36 milyon avroluk
kredi buna bir örnek. EBRD’ye göre proje, 'petrolün denize s›zmas›n› önleyecek
ve havadaki sal›mlar da dahil olmak üzere kirlili¤i azaltacak. Proje ayr›ca, gaz ve
petrol sektöründeki di¤er flirketlere örnek olacak.'
Çevre Bankac›l›¤›: Çoktarafl› Kalk›nma Bankalar› ve Bunlar›n Orta ve Do¤u
Avrupa’daki Çevresel Performanslar›
(Banking on Environment: Multilateral Development Banks and their Environmental
Performance in Central and Eastern Europe) kitab›n›n yazar›, America Üniversite-
si’nden Tamar Gutner’e göre, “[UFK’lar›n]
en büyük kusuru, gizli kapakl› nitelikleri
ve hesap vermemeleri.” Gutner, UFK’lar›n amaçlar›n›n zaman zaman çeliflti¤ini
EIB kredilerinin co¤rafi da¤›l›m›
(Milyon avro)
Miktar
2002-2004
%
3,451
1.9
Estonya
237
0.1
Letonya
165
0.1
Litvanya
2,784
1.5
218
0.1
Çek Cumhuriyeti
Macaristan
Polonya
6,196
3.4
Slovakya
804
0.4
Slovenya
805
0.4
Üye ülkelerin d›fl›nda, Avrupa ölçe¤indeki projeler.
Kaynak: EBRD
EBRD’nin toplam taahhütleri,
2004 sonu itibariyle
Milyon avro
Arnavutluk
223.3
Bosna ve Hersek
348.6
Bulgaristan
1,001.4
Çek Cumhuriyeti
996.5
Estonya
467.6
H›rvatistan
1,310.0
Letonya
284.8
Litvanya
434.3
Macaristan
1,739.8
Makedonya
376.1
Polonya
3,063.6
Romanya
2,531.4
S›rbistan-Karada¤
662.6
Slovakya
999.8
Slovenya
552.3
Bölgesel projeler çerçevesindeki parasal kaynaklar,
ilgili ülkelere tahsis edilmektedir.
Kaynak: EBRD
de ekliyor. “Mesela daha 'kullan›c› odakl›' olmak, böylece ‘ülkeyi sürücü koltu¤una oturtmak’ istiyorlar, ancak di¤er yandan ülkeleri, onlar›n önceli¤i olmayabilecek konular› ele almaya zorluyorlar. Ben,
bankan›n bir ülkeyi sürücü koltu¤una
oturtmas›n›, taksi flöförlü¤üne benzetiyorum. Ülke sürücü koltu¤unda oturuyor
olabilir ama banka arka koltukta oturmufl
sürücüye gidilecek yeri söylüyor ve ücreti de ödüyor.”
▼
EBRD’nin çevre alan›ndaki bir di¤er
baflar›s› da, devlet taraf›ndan iflletilen alüminyum devi ZSNP’nin bir iflletmesi olan,
Slovakya’n›n do¤a harikas› Zdiar Vadisi'ndeki Slovalco konusunda oldu. EBRD
yat›r›m› sayesinde kirlilik yaratan ünitelerini kapatan Slovalco bugün ça¤c›l bir
dökümhaneye sahip. ZSNP, EBRD ile anlaflmas› kapsam›nda, hisse sat›fl›ndan elde edece¤i gelirin bir k›sm›n› bölgenin
çevresini iyilefltirmeye ay›r›yor. 2006'da
tamamlanacak program, tesisin 40 y›l› aflk›n süre boyunca bölgede yaratt›¤› çevre
tahribat›n› telâfi etmeyi amaçl›yor.
Finans ve çevre iliflkisi her zaman bir
kredi kurumu ile bir flirket aras›nda olmuyor. Örne¤in EIB'nin 2005'de Kosova
ve Letonya’da imzalad›¤› iki anlaflman›n
oda¤›, bankan›n misyonu ile uyumlu olarak çevre unsuru idi.
13 | EK‹M 2005
| yeflil UFUKLAR
10-16CoverStoryYU04.qxd
26/12/2005
16:11
Page 14
KAPAK KONUSU | finans ve do¤a
yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 14
SLOVALCO’NUN ARMA⁄ANI
▼
Toplumsal sorumluluk tafl›yan yat›r›m (TSTY), Orta ve Do¤u Avrupa finans dünyas›nda yeni bir kavram. Merkezi Budapeflte’de bulunan OTP Fon Yönetimi’nde dan›flman olarak çal›flan Natasha Landell-Mills’e göre, bölgedeki flirketlerde TSYT hisse fonu uygulamas› bafllarsa ifller de de¤iflecek.
Macaristan’daki OTP Bankas›’n›n yan flirketlerinden biri olan OTP Fon Yönetimi, önümüzdeki y›l bir fon uygulamas› bafllatmay› umuyor. Landell-Mills bunun, malî olmayan kriterlerin hisse senedi analizine sistematik olarak dahil edilmesi aç›s›ndan Orta ve Do¤u Avrupa’daki ilk örnek olaca¤›n› belirtiyor: “Söz konusu fonun alt›nda yatan düflünce al›fl›lmam›fl
oldu¤u kadar basit de: fon; çevresel risk, insan kaynaklar› yönetimi, müflteri sorumlulu¤u veya kurumsal yönetiflim gibi, flirketlerin sahip oldu¤u soyut niteliklerin bir analizini, geleneksel malî analizle bütünlefltirerek uzun vadeli performans sa¤layabilen üstün nitelikli flirketleri seçebilecek.”
Söz konusu fon; OTP Fon Yönetimi, Avrupa ‹mar ve Kalk›nma Bankas› (EBRD) ile Landell-Mills’in ad›n› vermedi¤i bir baflka Bat›l› fon yöneticisinin ortakl›¤›yla yürütülen bir olabilirlik çal›flmas› sonucu elde edilen bulgulara göre oluflturulacak.
Olabilirlik çal›flmas›, Bat›l› yat›r›mc›lar›n kulland›¤› toplumsal sorumluluk k›staslar›n›n
yerel düzeyde uygulan›p uygulanamayaca¤›n› inceledi ve bölgenin farkl› önceliklerine göre
farkl› kriterler gerekip gerekmedi¤ini araflt›rd›. Yap›lan analizde, hisse senedi seçimi için uygun k›staslar› oluflturmak amac›yla, bölge borsalar›nda ifllem gören kurulufllara ve bunlar›n
toplumsal, çevresel ve kurumsal yönetiflim konular›nda uygulad›klar› standardlara bak›ld›.
Çal›flma, bir fonun oluflturulmas› ve tescili gibi teknik konular›n yan› s›ra, yat›r›mc›lar›n böyle bir fondan beklentilerini de araflt›rd›.
Çevresel yat›r›m k›staslar›na örnek olarak, bir flirketin sözleflmesinde at›k geri dönüflümünün bulunup bulunmad›¤›, geri dönüflüme sokulan at›k oran›, dönüfltürülemeyen at›klar›n nas›l uzaklaflt›r›ld›¤› ve tehlikeli at›klar›n nas›l ifllem gördü¤ü say›labilir. Landell-Mills’e göre,
“çevre alan›nda sorulacak sorular›n türü, flirketin faaliyet gösterdi¤i sektöre göre de¤iflebilir.”
TSTY, flirket performans›n› ölçen kat› malî de¤erlendirmeleri yeni ve niteliksel analizle tamamlamay› amaçl›yor. Bu durumda, flirketin çevresel yaklafl›m›n›n yan› s›ra sosyal eflitlik ya
da kurum içi yönetiflimle ilgili uygulamalar› da de¤erlendirmeye dahil edilebilecek.
Landell-Mills, k›staslar›n farkl› çevre veya bölgelere uyarlanabilece¤ini belirtiyor. Orta ve
Do¤u Avrupa’da özel sektörün toplumsal ve kurumsal sorumluluk konular›na aflina olmamas›, bu konular›n önemsiz oldu¤u anlam›na gelmiyor.
‹lginç olan nokta, baz› flirketlerin gerçekten ileriye dönük politikalar› olsa da bunlar› aç›klamamalar›, çünkü aç›klamakta bir yarar görmüyorlar. Landell-Mills bölge toplumlar›n›n, flirketlerin çevresel ve toplumsal tutumlar›n›n pek fark›nda olmad›¤›n› söylüyor.
“fiu anda Bat›l› yat›r›mc›lar› hedefliyoruz, çünkü bu toplumsal ürün için mevcut bir pazar oldu¤unu düflünüyoruz," diyen Landell-Mills, Do¤u Avrupa’daki yat›r›mc›lar›n da dikkatini çekmeye çal›flacaklar›n› belirtiyor. Fonun öncelikli hedefleri içinde, Bulgaristan, H›rvatistan ve Romanya’n›n yan› s›ra, bölgenin yeni AB üyesi sekiz ülkesi bulunuyor. Landell-Mills,
faaliyetlerin uzun vadede Güney Do¤u Avrupa’ya, Ukrayna ve Rusya’ya da yay›labilece¤ini
belirtiyor.
KONRAD KATA
Bafl taraf› sayfa 13’te
Çevre konusuyla ilgilenen yaln›zca
'kamu' bankalar› de¤il. Ticarî bankalar da
çevre alan›nda etkin olmaya bafllad›.
Bank Austria Creditanstalt, Emporiki
Bank, HVB, Komercni Banka ve Raiffeisen de, BM Çevre Program› Finans Giriflimi’nin (UNDP FI), Orta ve Do¤u Avrupa yürütme kurulunun mensuplar› aras›nda yer al›yor. EBRD’nin baflkanl›k yapt›¤› platform, bölgedeki sürdürülebilir finans uygulamalar›n› desteklemeyi ve
yayg›nlaflt›rmay› amaçl›yor. fiimdilik sürdürülebilir finans olanaklar› konusunda
bilgilendirme, çevresel kredilerde risk yönetimi ve kapasite gelifltirme konular›n›
ele alan yürütme kuruluna REC de dan›flmanl›k yap›yor.
Çevre dan›flmanl›k flirketi Çevresel
Kaynaklar›n Yönetimi, 2004'te, ço¤u AB
kökenli, önde gelen 38 uluslararas› ticarî
bankan›n ne derece 'yeflil' oldu¤unu araflt›ran bir çal›flma yay›mlad›. Araflt›rmaya
göre, ticarî bankalar kredi kararlar›n› verirken, çevre unsurunu gitgide daha fazla
dikkate al›yor. Bu bankalar›n yar›dan fazlas›nda, toplumsal ve çevresel risk yönetimi konusunda tam zamanl› çal›flan üst
düzey personel var. Yüzde sekseni ise,
çevresel risk yönetimini, d›flar›dan uzmanl›k sa¤lamak yerine kurum bünyesinde ele almay› ye¤liyor.
Bu çal›flma d›fl›nda, özellikle Orta ve
Do¤u Avrupa’ya odaklanan bir baflka
araflt›rma 2004'te UNEP FI taraf›ndan
▼
ÇEVRE DOSTU H‹SSELER
Devam› sayfa 16’da
SICAK TEKNOLOJ‹: Slovakya’daki Slovalco
alüminyum tesisi (altta), Avrupa ‹mar ve
Kalk›nma Bankas›’n›n yat›r›m› sayesinde çevre
dostu yeni bir teknoloji kullanmaya bafllad›.
Polonya’daki Chechlo Nehri’ne yap›lan
müdahaleler (altta solda) ise, Avrupa Yat›r›m
Bankas›’n›n destekledi¤i tart›flmal› projelerden
biri.
10-16CoverStoryYU04.qxd
26/12/2005
16:11
Page 15
finans ve do¤a | KAPAK KONUSU
AB çevre standardlar›n› yakalamak için gerekli yat›r›m
miktar› spekülasyondan öteye geçmiyordu. Çal›flmalar,
darbo¤az›n finans kaynaklar›nda olmad›¤›n› gösteriyor.
SA⁄LIKLI
Dr. Merih Kerestecio¤lu
N‹TEL‹KL‹ PROJELER
ürkiye’nin çevre sektöründeki
mevcut yat›r›m stoku ve geliflmifl
ülkeler düzeyine ç›kmak için gerekli ek yat›r›m harcamalar›n›n
miktar› y›llard›r tart›fl›lmakta ve çok farkl›
rakamlar spekülatif olarak konuflulmaktad›r. Çevre ve Orman Bakanl›¤›'n›n yönetiminde ENVEST Planners taraf›ndan Kas›m'da tamamlanan Yüksek Maliyetli Çevre
Projelerinin Planlanmas›, bu konuda en
do¤ru sonuçlara ulaflarak spekülasyonlara
son veriyor.
Türkiye için bir çevre yat›r›m maliyet
modeli gelifltirmek, öncelikle temel varsay›mlarda uzlaflmay› gerektiriyor. Söz
konusu çal›flmada genifl bir veri taban› üretildi ve Türkiye’nin yüksek maliyetli direktifleri ilgilendiren tüm yat›r›mlar› detayl›
olarak analiz edildi. Maliyet analizi aflamas›nda da yerel ve yabanc› maliyetler ayr›
ayr› de¤erlendirildi ve verilerin tamam› piyasadan topland›.
Çal›flmalar, Türkiye’nin AB’ye kat›l›m
hedef y›l› olan 2014 sonras›nda baz› direktifler için 10 y›la varan geçifl süreci isteyebilece¤ini ve toplam uyum maliyetinin yaklafl›k 70 milyar avro düzeyinde olaca¤›n›
gösteriyor. Bu maliyetlerin y›llara da¤›l›m›,
tabloda milyar avro olarak verilmektedir.
Bu maliyetlere müktesebat›n yans›t›lmas› ve kurumsal çal›flmalar gibi yat›r›m d›fl› maliyetlerin de eklenmesi gerekecektir.
Ancak çal›flmada, yat›r›m d›fl› maliyetlerin,
toplam maliyete oran›n›n çok düflük olaca¤› sonucu ç›kmaktad›r.
Projeden ç›kan önemli bir sonuç da, ilk
bak›flta oldukça yüksek olan bu maliyetlerin karfl›lanmas›n›n imkâns›z olmad›¤›d›r.
Türkiye, ekonomik krize girdi¤i 1999'a ka-
T
dar Gayri Safi Yurt ‹çi Has›las›'n›n (GSY‹H)
yaklafl›k %0.7'sini (kamu bütçesi ve yerel
yönetimler dahil) çevre sektörü yat›r›mlar›na harcam›fl ve özellikle içme suyu yat›r›mlar›nda önemli yol al›nm›flt›r. Türkiye’nin
bugün yaklafl›k %0.3 olan çevre yat›r›m›/
GSY‹H oran›n›n 2010'a dek düzenli artarak
2010'da %0.5 mertebesine ulaflaca¤› varsay›lm›flt›r. Her iki de¤er de 1990'lardaki düzeyin alt›ndad›r. Ayr›ca y›lda ortalama %5.1
GSY‹H art›fl› sa¤land›¤› varsay›l›rsa, yat›r›mlar için gerekli kayna¤›n çok önemli bir k›sm›n›n bulunmas› mümkündür.
Özel sektör yat›r›mlar›n›n önemli bir
k›sm› entegre kirlilik önleme ve kontrol
yöntemleriyle at›k azalt›m› ve ar›t›lmas› konusunda sanayi taraf›ndan yap›lmak zorundad›r. Sanayi için yap›lan araflt›rmalar, sanayinin GSY‹H’s›n›n %0.6’s›n› uyum yat›r›mlar›na ay›rmak zorunda oldu¤unu göstermektedir. Asl›nda yeni aday ülkelerin bir
ço¤unda bu de¤er daha yüksektir. Ancak
sanayinin rekabet flans›n› azaltmamak için
bu de¤er makûl düzeyde tutulmufl ve daha
uzun geçifl süreleri hedeflenmifltir.
Bu süreçte AB’den az›msanamayacak
bir hibe katk›s› beklenmektedir. AB bütçesi
halen onaylanmad›¤› için kesinleflmemifl
olan hibe programlar›, aday ülkelerin say›s›n›n azald›¤›n› ve gelecek y›llarda daha da
azalaca¤›n› göz önüne alarak, ve geçmiflteki hibe programlar›na bakarak baz› öngörüler gelifltirilmifltir. fiu anda y›lda 300 milyon
avro olan AB hibe katk›s›n›n kat›l›m› izleyen
y›llarda 1 milyar avroya kadar artmas› ve
bütçenin a¤›rl›kl› olarak ulafl›m ve çevre
sektörlerine harcanmas› beklenmektedir.
Türkiye’nin yaklafl›m sürecindeki ihtiyaç ve kaynak öngörüleri grafikte görül-
Maliyet (milyar avro)
Sektör
20062013
2014
sonras›
Toplam
‹çme suyu ve
at›ksu yönetimi
12
23
35
Kat› at›k yönetimi
3
10
13
Hava kirlili¤i yönetimi
1
1
2
Toplam Kamu Sektörü
16
34
50
Endüstriyel At›ksu
2
0
2
Hava kirlili¤i önleme
1
0
1
Entegre kirlilik önleme
ve kontrol
7
7
14
Zirai iflletmeler
1
0
1
Özel Sektör Toplam›
11
7
18
GENEL TOPLAM
27
41
68
mektedir. Görüldü¤ü gibi, öz kaynak ve hibeler d›fl›nda oluflan a盤›n borçlanarak kapat›lmas› gerekiyor. Ancak Türkiye’nin
borç alabilme ve ödeyebilme kapasiteleri
düflünülürse borçlar›n süreci etkileyecek
bir önemde olmad›¤› anlafl›l›r.
Bu analiz, finans›n, san›lan›n aksine s›n›rlay›c› faktör olmad›¤›n› ancak baflka
önemli s›n›rlay›c›lar oldu¤unu ortaya koyuyor. Görünüfle göre, çözülmesi gereken en
önemli sorun karfl›layabilirlik ve ihtiyaç
oran›n›n dengesiz da¤›l›m›d›r. Analizler yerleflim birimi büyüdükçe yat›r›mlar›n geri
dönüfl süresinin azald›¤›n›, nüfusu yüz binin alt›ndaki birimlerde yat›r›mlar›n karfl›lanabilirli¤inin mümkün olmad›¤›n› gösteriyor. Bunun çözümü için bölgesel altyap›
idarelerinin oluflturulmas› zorunludur.
Finans›n kendisi darbo¤az teflkil etmemekle birlikte finans› talep edecek nitelikteki proje üretiminin darbo¤az oldu¤u aflikârd›r. Gerek yerel yönetimler gerek devlet
kurulufllar› finans ve hibe istemlerini yeterli nicelik ve nitelikteki projelerle talep etme
konusunda henüz yeteri ehliyete sahip de¤ildir. K›sa dönemin önemli darbo¤azlar›ndan biri arz de¤il talep eksikli¤i olacakt›r.
Son olarak çevre konusundaki müktesebat›n yans›t›lmas›nda, özellikle su sektörü dahilinde tereddütler olmas›n›n ve kurumsal yap›lanmalar›n ertelenmesinin, Türkiye’ye önemli gecikmeler ve maliyetler
getirebilece¤ini unutmamak gerekir.
◗
ENVEST PLANNERS
Milyon Avro
Kamu sektörü yat›r›m ihtiyaçlar› ve finansmanlar (geçifl dönemi esas al›nm›flt›r).
PHOTODISC
ÇEVRE ‹Ç‹N
Kamu Bütçesi
Hibeler
Krediler
Kamu Sektörü Yat›r›m ‹htiyac›
Dr. Merih Kerestecio¤lu, COWI Anadolu
Genel Müdürü
15 | EK‹M 2005
| yeflil UFUKLAR
10-16CoverStoryYU04.qxd
26/12/2005
16:11
Page 16
KAPAK KONUSU | finans ve do¤a
ADR‹YAT‹K’E
DESTEK
Axel Horhager
›rvatistan k›y›lar›na düzenlenen ve
insan›n gözünde, da¤ yamaçlar›na
gizlenmifl koylardaki masmavi sular› ve Dalmaçya k›y›s›ndaki binlerce
aday› göz önüne seren tekne gezileri bu y›l çok
revaçta. Peki ama Adriyatik denizi daha ne kadar temiz, ezelden beri güzelli¤ini korumufl k›y› fleridi ve adalar bu güzelliklerini daha ne kadar koruyacak? Ekonomik kalk›nma ve AB’ye
girme beklentisi, çevresel de¤erleri göz ard›
eden giriflimcileri harekete geçiriyor. Güney Do¤u Avrupa’ya yard›m eden uluslararas› destekçiler, bu sorunu öngörebildi¤i için, çevreyi koruyucu önlemler daha bafltan yard›m sürecine dahil ediliyor.
Avrupa Yat›r›m Bankas› (EIB), Adriyatik k›y›
bölgesi master plan›n›n gelifltirilmesi çabas›n›,
Güney Do¤u Avrupa’da Çevrenin Yeniden Yap›land›r›lmas› Bölgesel Program› (REReP) kapsam›nda yaflamsal bir giriflim olarak nitelendiriyor.
‹lk olarak H›rvat çevre bakanl›¤› taraf›ndan öneriGÜVENL‹ L‹MAN: GIS yaz›l›m›n›n
len ve EIB’nin himayesinde gerçeklefltirilen AdriAdriyatik k›y›lar›n›n korunmas›na
yatik Denizi Çevre Master Plan›'na (ASEMP), ‹talyard›mc› olmas› umuluyor
yan hükümeti yaklafl›k 600,000 avro destek verdi.
Söz konusu proje, destekçi taraf olarak ‹talyan
hükümeti, teknik dan›flman ve uygulay›c› olarak EIB ile BM E¤itim, Bilim ve Kültür
Örgütü (UNESCO), ve destek alan taraf olarak da H›rvat hükümetinin ortakl›¤› ile yürüyor. Böylece bu Adriyatik ülkesi, AB üyeli¤inin gerektirdi¤i çevresel koflullar›n sa¤lanmas›nda bu projenin yard›mc› olmas›n› umuyor. UNESCO, Venedik’te bulunan Avrupa Bilim ve Teknoloji Bölgesel Merkezi arac›l›¤›yla projenin uygulama ve taahhüt
k›s›mlar›n› yürütürken, EIB de projeler müdürlü¤ü bünyesindeki teknik uzmanlar›n›n
deste¤ini sunuyor.
H›rvat Çevre Koruma ve Fizikî Planlama Bakanl›¤› (MoEPP), Barselona Sözleflmesi çerçevesinde, Adriyatik Denizi’nin sürdürülebilir kalk›nmas› için kendine bir hedef
koymufl durumda. Bu hedefe de, ‹nternet ortam›nda gelifltirilecek bilgisayar destekli
bir çevresel planlama gereci ile buna uygun pilot uygulama bölgeleri belirleyerek ulafl›lacak. Bu gereç ile, afla¤›daki çal›flmalar yürütülecek;
ISTOCKPHOTO
H
• Eldeki bütün planlama verilerini toplamaya, güncelleme ve birlefltirmeye olanak sa¤layacak merkezî bir sistem gelifltirmek ve planlama kararlar›na katk›da
bulunmak;
• H›rvatistan k›y› bölgesinin çevre master planlamas›na yard›mc› olmak; ve
• H›rvatistan k›y›lar› için çevre iyilefltirme ve sürdürülebilir kalk›nma projelerini
saptamak.
◗
Özet olarak ASEMP projesinin iki temel unsuru var: web tabanl› planlama gerecinin gelifltirilmesi ile, bu gerecin, karar destek sistemine özel bir önem vererek
denenmesi ve kalibrasyonu için pilot uygulama bölgelerinin ve konular›n›n saptanmas›.
Planlama gereci, halen kullan›lmakta olan tüm çevresel verilerin projeye kat›lmas›n› sa¤layacak. Gerecin, bir k›y› bölgesindeki master planlama projeleri için gerekli tüm verileri bulundurmas›, uluslararas› finans kurumlar›na ve di¤er kaynaklara fon için yap›lacak baflvurular› destekleyecek bilgileri içermesi gerekiyor. Gereç
ayn› zamanda, H›rvatistan’›n AB K›y› Bölgesi Yönetimi Yönergesi’ne ve AB Su Çerçeve Yönergesi’ne uyumuna da yard›mc› olacak.
Axel Horhager, Avrupa Yat›r›m Bankas› Proje Koordinatörü. Balkanlar’da çevre konusunda daha
fazla bilgi için <rerep.rec.org> adresinde REReP Record’a bakabilirsiniz.
yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 16
inans sektörünün sürdürülebilirlikten ne kadar para kazanabilece¤ini de¤erlendirme konusunda Anglo-Welsh Çevre
Ajans›’n›n (AWEA) 2004'te yapt›¤› bir
araflt›rmaya göre, flirketlerin ‘çevresel yönetiflimi ile finansal verimlili¤i' do¤ru
orant›l›. Baflka bir deyiflle, çevreye duyarl› flirketler, parasal aç›dan daha baflar›l›.
Environmental Daily’den Rowcliffe,
“kendileri yeryüzünü delik deflik etmedikleri ya da duman tüten dev bacalar› olmad›¤› için bankalar›n genellikle 'yeflil' ya
da en az›ndan yeflilmifl gibi alg›land›¤›n›”
söylüyor. Görünüfle göre UNEP FI ve
AWEA çal›flmalar› da bunu destekliyor.
Rowcliffe, “Bu görüflü ifade ettikten
sonra, hem çok say›da bankan›n, hem
de AB ve di¤er uluslararas› yetkililerin,
bu kadar büyük miktarda paray› yöneten bankalar›n uygulamalar›n›n çevre
aç›s›ndan büyük önem tafl›d›¤›n› kavramaya bafllad›¤›n›”, ekliyor.
Ancak, yeflilmifl gibi olmakla yeflil
olmak aras›ndaki fark›, sürdürülebilir finans sa¤lama, çevre dostu bankac›l›¤›n
temel ilkelerine uyma, baflar›l› uygulama ve benzeri bir çok etken belirliyor.
Uygulamalar› AB'nin çevre düzenlemeleri ile k›s›tlanan, sivil örgütler taraf›ndan da s›k› s›k›ya izlenen UFK’lar –isteyerek veya istemeyerek- yeflil konulara
uyum sa¤l›yor. ERM raporuna göre, sürdürülebilirlikle ilgili konular, “gerçek
kredi risk de¤iflkenlerini temsil ediyor
ve bankalar›n bilançolar›n› ve müflterilerini somut olarak etkileyebiliyor. Tabii
çevreyi de.
F
◗
TEKNOLOJ‹K PLANLAMA GEREC‹NDEN
Bafl taraf› sayfa 14’te
gerçeklefltirildi. Araflt›rma kapsam›ndaki ticaret ve finans kurumlar›n›n yar›dan fazlas›, sürdürülebilirlik unsurunun
kredi aç›s›ndan risk (s›f›r puan), ya da
f›rsat (befl puan) olarak de¤erlendirildi¤i
bir ölçek üzerinde, sürdürülebilirli¤e befl
üzerinden dört puan verdi.
Sürdürülebilirli¤i finans sektörü aç›s›ndan çekici k›lan etkenler aras›nda 'daha çok tan›nmak' ilk s›rada yer al›rken,
bunu, toplumsal sorumluluk, maliyetten
tasarruf, rekabet gücü, sektördeki e¤ilimler, sermayeye eriflim ve paydafllar›n
talepleri takip ediyor. Yüksek uygulama
maliyetlerinin yan› s›ra, sa¤lanan fayday›
ölçmenin zorlu¤u, ortada somut bir iflletme örne¤i olmay›fl› ve yasal altyap›n›n
eksikli¤i ise bafll›ca cayd›r›c› etkenler
olarak olarak s›raland›.
Çevre finansman› alan›nda proje yöneticisi olarak çal›flan Joanna Fiedler'a
göre, “[Orta ve Do¤u Avrupa] bankalar›,
çevre korumadan para kazan›labilece¤ini görür görmez, Avusturya ve Almanya’da yafland›¤› gibi, bu iflle ilgilenecek.” Fiedler, REC'in Güney Do¤u Avrupa’daki Öncelikli Çevre Kalk›nma Program›’n› yürütüyor. Balkan çevre bakanlar›n›n 2001-2003 döneminde gelifltirdi¤i
program, Güney Do¤u Avrupa’da çevre
altyap›s›n›n yat›r›m önceli¤ini belirlemek için, mevcut deneyimlere dayanarak oluflturulmufl, k›staslar›, süreç ve
mevzuat› tan›mlanm›fl mant›ksal bir sistem sunuyor.
▼
Avrupa Yat›r›m Bankas›, co¤rafi bilgi sistemi (GIS)
yaz›l›m› kullan›lan bilgisayar destekli bir planlama
sistemiyle k›y› fleridinin sürdürülebilir kalk›nmas›n›
destekliyor.
17-21InsightYU04.qxd
26/12/2005
16:13
Page 17
söylefli | MERCEK
TURGAY ARIK
Külfet de¤il f›rsat
Kerem Okumufl
vrupa Birli¤i, çevre politikalar›n› tarife d›fl› teknik engelleri ortadan kald›rmak ve iç pazarda
tam rekabeti sa¤lamak için
1970’lerde gelifltirmifl, daha sonra ozon, iklim de¤iflikli¤i gibi küresel çevre sorunlar›na çözüm üretmek için bir çok
giriflime ön ayak olmufltur. Bugün, AB
üyesi ülkelerin çevre politikalar›n›n %80’i
Brüksel’de kararlaflt›r›l›r. Üye ülkeler ve
tüm toplumsal paydafllar uyum çal›flmalar›nda yer al›r. Müzakerelerin bafllamas›yla
birlikte bu süreç ülkemizde de ayn› h›zla
yaflanacakt›r.
AB, son geniflleme öncesi uyum sa¤lanmas› için 2000-2006 döneminde
PHARE ve ISPA fonlar›yla aday ülkelerin
teknik destek ve altyap› yat›r›mlar›na belli finansmanlar sa¤lad›. Yeni üye 10 ülkenin AB çevre müktesebat›na tam uyumu,
toplam 120 ilâ 140 milyar avro kaynak gerektiriyor. Tam uyum için PHARE ve ISPA
fonlar› yeterli olmad›¤›ndan, gerekli kayna¤›n ulusal ve uluslararas› piyasalardan
sa¤lanmas› için baz› ülkelere 2017 y›l›na
kadar geçifl süreleri verildi.
Türkiye’deki son çal›flmalar, gerekli
yat›r›mlar›n maliyetinin 70 milyar avro
olaca¤›n› gösteriyor. Devlet ve yerel yönetimlerin yapmas› gereken 50 milyar avro yat›r›ma ek olarak Türk ifl dünyas›n›n
da 20 milyar avroluk yat›r›m yapmas› gerekiyor. Bununla birlikte, AB çevre müktesebat›n›n tam uyumunun, daha az sa¤l›k harcamas›, eko-verimlilik, verimli kaynak kullan›m› vb. sayesinde Türkiye’ye,
maliyetin en az dört kat› kaynak sa¤layaca¤› da unutulmamal›d›r.
AB ile uyumlu çevre politikalar›, hem
k›t kaynaklar›n verimli kullan›lmas›, do¤a
koruma çal›flmalar›n›n sürdürülmesi, temiz üretim süreçlerinin desteklenmesi;
hem de insanlar›n daha yaflanabilir bir
dünyaya kavuflmas› için çok önemli bir
s›çrama tafl›d›r.
Bugün, AB’de küresel ihtiyaçlar› da
yan›tlamay› amaçlayan politika ve hukukî
mevzuat en çok çevre alan›nda görülmekte. Bu nedenle, Türk ve yabanc› flirketlerin, özellikle sürdürülebilir kalk›nma eksenli yeni projelerle Türkiye’de bu süreci
A
desteklemesi, toplumsal kat›l›m› sa¤layacak ve sivil giriflimin kapasitesini art›racak
yeni giriflimlere ön ayak olmas› büyük
katk› sa¤layacakt›r.
AB çevre mevzuat› 300 kadar yönerge
ve yönetmelikten oluflur. Yak›nda müzakerelere bafllayacak ülkemizde bu mevzuat›n iç hukuka aktar›lmas›yla birlikte uygulamaya dönük tüm yat›r›mlar›n belli bir
sürede yap›lmas› gerekiyor. May›s 2004'te
tam üye olan ülkeler, AB çevre mevzuat›n›n büyük malî kaynak gerektiren yat›r›mlar›n› (at›k su ar›tma tesisleri, düzenli
çöp depolama alanlar› vb.) tamamlamak
için, farkl› uzunluklarda 'geçifl süreleri' istemifltir. AB çevre mevzuat›n›n uygulanmas›, Türkiye’nin dinamikleri ve ekonomisini dikkate alan uzun vadeli planlama
ile mümkündür. Bu geçifl süreleri için gerekli malî ve yönetsel planlama ile sektörel etki analizlerinin yap›lmas› flartt›r.
Genel çevre politikalar› kadar, sal›m
oranlar›, deflarj s›n›rlar›, ürün standardlar›
gibi detayl› teknik konular› da kapsayan,
300 kadar yönetmelik ve yönergeden oluflan baflta karmafl›k gözüken AB çevre
mevzuat› dokuz ana alanda geliflmifltir: 1)
Yatay Yönergeler; 2) Hava Kalitesi; 3) At›k
Yönetimi; 4) Su Kalitesi; 5) Habitat/ Do¤a
Koruma; 6) Sanayi Kaynakl› Kirlilik ve
Risk Yönetimi; 7) Kimyasallar ve GDO’lar;
8) Gürültü Kirlili¤i; 9) Nükleer Güvenlik
ve Radyasyon Önleme.
Üyelik müzakerelerine bafllayacak
Türkiye'nin AB çevre mevzuat›na uyumu
üç aflamada gerçekleflecektir:
● Uyumlaflt›rma: Mevzuat, tümüyle
ulusal mevzuata uygun hale getirilecektir.
AB mevzuat› ço¤unluk yönergelerden
oluflur ve ulusal yap›ya uyumlaflt›r›labilir.
Türkiye, bir yönergeyi amac›na ulaflt›racak yöntemleri, hukukî, kurumsal ve yönetsel yap›s›na göre belirleyebilecektir.
● Uygulama: Uyumlaflt›r›lm›fl mevzuat› uygulayacak kurumlar›n yeterli kapasite ve altyap›ya sahip olmas›, bütçe ve
mevzuata uygun yönetmelik ç›karmaya
yetkili olmas› gerekir.
● Yapt›r›m: Uygulaman›n kontrolü ve
mevzuata ayk›r› uygulamalar›n cezaland›r›lmas›d›r.
Mevcut durumumuzda AB çevre müktesebat›na uyum sa¤land›¤›n› söyleyemeyiz. Çevre mevzuat›n›n uygulanmas›nda
önemli rolü olan üç kurumsal aktörden
Türk ifl dünyas›n› de¤erlendirmek, di¤er
iki aktör, yani devlet kurumlar› ve belediyeler için de ayd›nlat›c› olacakt›r.
Türkiye’deki flirketlerin %99’u KOB‹'dir. KOB‹’lerin de¤iflen süreç ve mevzuata h›zl› tepki veren dinamik yap›s› ile
AB'ye uyumu çok daha kolay olabilir. Ancak, malî yetersizlikler, kredi k›s›tlar›, niteliksiz ifl gücü, yetersiz teknoloji, AR-GE
eksikli¤i ve d›fl pazarlara hitap edememe
bafll›ca sorunlard›r.
Uyumun en önemli aflamas› olan uygulama aflamas›nda flirketlerin ifllevi büyüktür. fiirketlerin özellikle AB çevre
mevzuat›na uyum konusuna ciddiyetle
e¤ilmesi gerekir. Gerekli yat›r›m› yapmayan flirketler sadece AB'ye ihracat yapma
imkân›n› de¤il, iç pazardaki ticaret imkân›n› da yitirecek. Mevzuata uygun yat›r›m
yapan bir flirketle, yapmayan bir flirket
aras›nda oluflacak haks›z rekabeti önlemek için yetkili kurumlar mevzuat› uygulama konusunda yapt›r›mlar› tüm ülkede
eflit olarak uygulamak zorunda.
Yat›r›mlar için ulusal kaynaklar yetersiz oldu¤undan AB'nin kat›l›m öncesi yard›mlar›n› ve uluslararas› finans kurumlar›n›n do¤rudan orta ve uzun vadeli kredilerini daha çok kullanmak gerekecektir. Ancak, AB malî yard›mlar› genelde devlet
kurumlar›na ve yerel yönetimlere verilir.
Çevre yat›r›mlar›, AB uyum sürecinde
ek bir külfet de¤ildir. Sürdürülebilir kalk›nman›n parças› olan bu yat›r›mlar, uzun
dönemde verimlilik art›fl›, optimal kaynak
kullan›m›, at›k miktar› ve ar›tma maliyetlerinin düflmesi, iflçi sa¤l›¤› ve ifl güvenli¤i sahalar›ndaki maliyetleri düflürmek
için bir f›rsatt›r. Türk iflletmeleri uygulamaya konacak AB mevzuat›n›n yükümlülüklerini önceden ö¤renmelidir. Denetim
ve yapt›r›m aflamas›nda sadece ulusal
kurumlar de¤il, Avrupa Komisyonu da
yetkilidir.
fiirketler, AB'de geliflen yeni politikalar› da dikkatle izlemelidir. Örne¤in AB,
kamu ihalelerinde çevre dostu ürün ve
hizmet al›m›n› zorunlu k›lan yeni bir çevre politikas› gelifltirmektedir (Green Procurement). Kamu al›mlar› AB’nin
GSY‹H’s›n›n %16’s›d›r, bu da tüm sektörleri do¤rudan etkileyecek bir süreç demektir.
Daha büyük altyap› yat›r›mlar› belediyelerce yap›lmad›¤› takdirde özel sektörün yat›r›mlar› yetersiz kalacakt›r. Özellikle su temini, kanalizasyon sistemleri ve
ar›tma tesislerinin yap›m›, düzenli depolama alanlar›n›n inflas› AB mevzuat›n›n uygulanmas›n›n koflullardan biridir.
Bizi çok çetin bir süreç beklese de,
önce toplumsal bilinç ve yerel kat›l›m› art›rarak, genifl ölçekte de gerekli tüm
yat›r›mlar› yaparak süreci lehimize çevirmek elimizdedir.
◗
AB uyum sürecinde yap›lmas› gereken çevre
yat›r›mlar› baflta ekonomik kalk›nma aç›s›ndan
külfet gibi görünse de uzun vadede yarar sa¤layacak
Kerem Okumufl, REC Türkiye Özel Sektör
Program Yöneticisi
17 | EK‹M 2005
| yeflil UFUKLAR
17-21InsightYU04.qxd
26/12/2005
16:13
Page 18
MERCEK | yerel üretim
Gitgide yayg›nlaflan küçük ölçekli yiyecek üretimi, tüketiciler için daha lezzetli
ve daha sa¤l›kl› g›dalar sunman›n yan› s›ra, sa¤l›kl› bir çevre vaad ediyor.
Ev mahsulü yiyecekler
Yaz› ve foto¤raflar Todd Schenk
üneflli bir Cumartesi sabah› erken saatlerde, Istvan Csirmaz
günün ürünlerini boflaltmakla
meflgûl. Gün boyunca, aralar›nda çok say›da müdavimin de
bulundu¤u müflteriler, hem pastörize edilmemifl süt, hem de kendi keçi ve koyunlar› ile komflusunun ine¤inin sütünden
üretti¤i peynir ve di¤er süt ürünlerini almak için Csirmaz’›n, Budapeflte’nin Hunyadi Meydan›'ndaki tezgâh›na gelecek.
Orta ve Do¤u Avrupa’da Csirmaz gibi
küçük çiftçi ve üreticiler, geleneksel yöntemlerle üretmeyi, ürünlerini sade biçimde paketleyip genellikle yak›n civarda ve
ço¤unlukla da do¤rudan tüketiciye satmay› sürdürüyor. Ancak örgün tar›m›n ve kü-
G
A⁄IZLARA LÂYIK: Dalmaçya k›y›lar›nda
yakalan›p geleneksel yöntemlerle piflirilen
ahtapot, ziyaretçilere H›rvatistan’›n özgün
damak tad›n› sunuyor.
yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 18
resel pazar›n geliflmesiyle birlikte yerel
ürünler gitgide daha zor bulunuyor.
Csirmaz, günümüzün genifl ölçekli
tar›m ekonomisi aç›s›ndan ender bir üretici olsa da kendisini bir radikal olarak
görmüyor. Süt ürünleri yap›p satmak
onun için bir zevk. Ticareti, ürüne son
fleklini verebilece¤i yani ticarete hakim
oldu¤u bir biçimde gerçeklefltirmeye
önem veriyor.
Csirmaz öncelikle, ürünlerinin daima
al›c› bulabilece¤ine inan›yor, çünkü bunlar hem daha iyi hem de büyük üreticilerin yapamayaca¤› ürünler. “Büyük tesislerde bunlar›n üretimini bir görseniz, tek
yapt›klar› bütün vitaminleri, enzimleri ve
polipeptitleri öldürmek,” diyor Csirmaz.
Müflterilerinin ço¤u da zaten buna önem
veriyor: “‹nsanlar bana gelip, ‘Sütü senden al›yoruz çünkü dükkânlardaki sütler
inek görmemifltir bile’ diyor. Tabii ki inek
görmüfltür ama tadlar› gerçekten inek
görmemifl gibi.”
17-21InsightYU04.qxd
26/12/2005
16:13
Page 19
yerel üretim | MERCEK
REKABET RENKLEN‹YOR: Istvan Csirmaz
(solda), Budapeflte’deki pazar yerinin
yak›n›nda bulunan çiftli¤inde üretti¤i süt
ürünleriyle sad›k bir müflteri kitlesi edinmifl
durumda.
Kent sakinlerine lezzetli, taze ve ucuz yiyecek sunan
kent tar›m›, sürdürülebilir kentleflme aç›s›ndan da
önemli bir iflleve sahip
Büyükler de ilgi gösteriyor
Kendine yeten kent
Yaklaflt›kça Polonya Tar›m›n›n Güçlenmesi
elli bir yafl›n üstünde olan ve
çocuklu¤u kentlerde geçmifl
olanlar, o zamanlar yak›n çevrelerindeki bostan ve bahçeleri, hatta mand›ralar› an›msar.
Dolap beygirleri kuyunun etraf›nda dönerken, o gün yenecek sebze ve zerzavat› elimizle toplaman›n keyifli bir ayr›cal›k oldu¤unu bostanlar betona dönüflünce idrak ettik ancak.
‹stanbul’da fetihden çok önceye uzanan bir gelene¤i sürdüren büyük bostanlar›n yan› s›ra, Arnavutköy, Rumeli
Feneri, Kuzguncuk, Büyükada gibi bir
çok semtte hâlâ var olan bostan ve bahçeler; binalar, köprüler, yollar gibi kentin
'cans›z' unsurlar› aras›nda canl›l›¤›, hem
do¤al hem de beflerî çeflitlili¤i, k›sacas›
yaflam› simgeleyen birer vaha gibi.
Kent tar›m›, üretimini yüzy›llarca
yak›n çevresinde yapm›fl insan topluluklar›n›n kent ortam›nda da insanca
beslenmesi için bir umut. Örgün tar›m
sonucu lezzetsizleflen, yüzlerce kilometre tafl›n›rken tazeli¤ini yitiren, nakliye ve da¤›t›m maliyeti sonucu fiyat›
yükselen ürünlere karfl›l›k yan› bafl›m›zda yetifltirilen ürünler daha lezzetli, daha taze ve daha ucuz, üstelik üretim süreci de çevre dostu.
Yerel ölçekte ekonomik kalk›nmaya, yoksullukla mücadeleye, g›da gü-
B
vencesine, kentsel at›klar›n tekrar kullan›m›na, kentlerin yeflillenmesine, biyoçeflitlili¤e katk›da bulunan kent tar›m›,
kentin ayr›lmaz bir parças›, sürdürülebilir kentsel kalk›nman›n gere¤idir.
Geliflmekte olan ülkelerin nüfusu,
20 y›l içinde 4.9 milyardan 6.8 milyara
ç›kacak, bunun %90'› da kentlerde yaflayacakt›r. Habitat II, kentsel yoksullu¤u azaltmak için uygun tekniklerle çiftçilik ve bahçecili¤in desteklenmesini
vurgulamaktad›r. Kent tar›m›, Gündem
21'de yer alan yoksulluk, su, sa¤l›k,
çevre yönetimi gibi pek çok konu ile de
iliflkilidir.
Kent tar›m›n›n, kentlere do¤ru göçün ve buna ba¤l› toplumsal sorunlar›n
yafland›¤› ça¤›m›zda, yukar›daki ifllevlerinin yan› s›ra yaflamsal bir ifllevi daha
var. Özellikle çabuk bozulan sebze,
mantar, yumurta gibi ürünler aç›s›ndan
k›rsal tar›m› tamamlayan kent tar›m›,
kentte yaflayan yoksullar için hem g›daya eriflim güvencesi hem de bir üretim
ve kazanç biçimidir.
Ulafl›labilir Yaflam Derne¤i'nin
(UYD) 2005 fiubat ay›nda kurdu¤u
'Kent Tar›m› E¤itim ve Uygulama Merkezi', kent tar›m›n›n bütün ifllevlerini yaflama geçirmeyi amaçlayan bir
öncü proje. Avrupa Birli¤i'nin (AB)
Devam› sayfa 20’de
▼
bafll›kl› 2003 raporuna göre, Polonya’da,
(20 ilâ 2,000 hektar aras›ndaki) büyük
çiftlikler AB bünyesinde ayakta kal›rken,
(20 hektar›n alt›ndaki) küçük çiftlikler
uzun vadede rekabet güçlerini yitirecek.
Rapora göre, 'baz› uzmanlar, gelecek 10
y›l içinde bu çiftçilerin yar›dan ço¤unun,
mekanikleflme, kooperatifleflme ve kredi
eksikli¤i sonucu ticarî tar›m› b›rakaca¤›n›
düflünüyor.' Cömert AB sübvansiyonlar›
flimdilik küçük çiftçileri destekliyor ancak
bu çiftçilerin daha ne kadar ayakta kalabilece¤i belli de¤il.
Dünya Do¤ay› Koruma Birli¤i’nin
(IUCN), Varflova'daki Orta ve Do¤u Avrupa ofisinde tar›m uzman› olarak çal›flan
Dorota Metera'ya göre, küçük ölçekli tar›m›n büyük aktörlerce yutulmas›n› ve
yok olmas›n› önlemek için, küçük üreticilerin güçlendirilmesi, kapasitelerinin gelifltirilmesi ve gelecekleri konusunda ak›lc› kararlar verebilmesi flart. K›rsal kesimdeki halka –özellikle e¤itim ve iletiflim
teknolojisi alanlar›nda-- yap›lan yat›r›m
yaflamsal önem tafl›yor. Metera flöyle sürdürüyor: “Yerel üreticiler, kendi kooperatif ma¤azalar›n› kurarak arac›lar› bertaraf
edebilir, böylece yiyeceklerin ifllendi¤i
ikinci ve üçüncü aflamalar› kontrol edebilir; bu da hem kendilerine hem de tüketiciye yarar sa¤lar.”
Küçük çiftlikler, Orta ve Do¤u Avrupa
ülkelerinin ço¤unda önemli bir rol oynuyor. ‹stihdam aç›s›ndan, Polonya'daki
toplam tar›msal üretimin %25’ini sa¤layan
küçük çiftlikler, ülkedeki toplam iflgücünün tar›m sektöründe çal›flan yaklafl›k
%25’lik bölümünün büyük ço¤unlu¤unu istihdam ediyor. Metera'ya göre,
Yaz› ve Foto¤raflar: Nafiz Güder
▼
Baz› büyük market yöneticileri de bunun fark›nda ve geleneksele olan talebi
karfl›lamak için yerel kaynaklar› kullan›yor. Örne¤in, Slovakya’daki Tesco hipermarketleri, geleneksel mutfa¤›n gözde
yemeklerinden birinin temel malzemelerinden Bryndza denen süt ürününü sat›fla
sunuyor. Yerel flarap ve peynirler de Bulgaristan’daki Metro’nun raflar›n› dolduruyor. Yine de, huylu huyundan kolay vazgeçmiyor. Perakende Devleri: Küresel Büyüme ve Yerel Sorunlar bafll›kl› raporu haz›rlayan Petra Kjell'e göre, geleneksel
dükkânlar›n küçük üretici ve g›da tesisleri ile do¤rudan iliflkisinin k›s›tl› olmas›
önemli bir sorun. 'Ürünler ço¤unlukla
çiftlikten bir iflleme ya da ambalajlama tesisine, oradan da bölgesel ya da ulusal bir
da¤›t›m merkezine götürülüyor. S›nra da,
bazen yetifltirildi¤i ya da ifllendi¤i yerin
yaln›zca bir kaç kilometre yak›n›ndaki bir
dükkâna gönderiliyor.'
Küçük çiftçiler ve g›da üreticileri için,
büyük üreticilerin seri ve ucuz üretimiyle,
mekanik verimlilikle, güçlü pazarlamada¤›t›m a¤lar›yla rekabet zor. ABD Tar›m
Bakanl›¤›’n›n AB Genifllemesi: AB Üyeli¤i
Devam› sayfa 20’de
19 | EK‹M 2005
| yeflil UFUKLAR
17-21InsightYU04.qxd
26/12/2005
16:13
Page 20
MERCEK | yerel üretim
◗
yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 20
Yerel tar›m›n sürdürülmesi
Küçük ölçekli olmak ve yerellik, bir
zamanlar tar›m›n genel niteli¤i idi. So¤uk
saklama teknikleri, ucuz ve yayg›n nakliye, mekanizasyon ve arazi toplulaflt›rmas›
sayesinde tar›m, üretim, iflleme ve da¤›t›m
alanlar›nda büyük aktörlerin bask›n oldu¤u bir endüstriye dönüfltü. Orta ve Do¤u
Avrupa’daki sosyalist rejimlerin uygulad›¤› topra¤› devletlefltirme ve sanayileflme
bu bölgedeki de¤iflimi h›zland›rd›.
Bugün AB’nin bölgenin geleneksel
ürünleri için oluflturdu¤u aç›k pazarlar ve
etiketlendirme programlar›, yerel tar›m
uygulamalar› için bir f›rsat. Avrupa’n›n
hayli genifl bir besin yelpazesi var ve AB
Tar›m Genel Müdürlü¤ü bu çeflitlili¤i teflvik edici ad›mlar at›yor. Tüketicileri bilgilendirmek ve haks›z rekabeti önlemek
amac›yla AB üç 'besin kalitesi' etiketi
oluflturdu: PDO (korunmufl özgün nite-
lik), PGI (korunmufl co¤rafî gösterge), ve
TSG (geleneksel özellik garantisi).
Bilgilendirme yararl› elbet, ancak Metera geleneksel ürünlerin imaj ve pazarlamas›n›n yasalarla korunmas› gerekti¤ini
vurguluyor; çünkü modern yöntemler
kullanan endüstriyel tar›m, 'özgün' geleneklerin yerini alabilir ve endüstriyel
ürünlere ‘gelenekselmifl’ imaj› verilebilir.
Csirmaz sorun ve çözümlere çok daha
yerel bir aç›dan bak›yor do¤al olarak. Hijyenik standardlar›n gere¤ine inanan Csirmaz'a göre devletin, yapt›¤› üretim ve sat›fl› denetleyici düzenlemeleri yerinde. Di¤er yandan, kendi gibi üreticiler için gerekli altyap›ya sahip yeterli sat›fl yeri olmamas›ndan yak›n›yor. Yerel uygulamalar›n belediyeden belediyeye de¤iflti¤ini,
bankalar›n da küçük üreticiye nadiren
kredi verdi¤ini söylüyor. Üretimini iyilefltirmek için kredi alabilse, piyasadaki flans›n› art›r›p ürünlerini dükkânlar›n alaca¤›
standardlara ç›kartabilecek. Csirmaz, büyük g›da perakendecilerinin k›ran k›rana
pazarlama kampanyalar› ve fiyatland›rma
stratejileriyle bafla ç›kmakta da zorlan›yor.
IUCN gibi kâr amac› güdmeyen kurulufllar, organik, küçük ölçekli ve yayg›n
yiyecek üretimini özendirmek için var
güçleriyle çal›fl›yor. Endüstriyel yiyecek
üretiminden kaynaklanan sa¤l›k sorunlar›
ve do¤al tahribat konusundaki kayg›lar›n›
dile getirirken, organik, GDO olmayan ve
küçük ölçekli tar›m› uygulanabilir seçenekler olarak teflvik ediyorlar. 1986’da
‹talya’da bafllayan Slow Food, damak tad›n›n tekdüzeleflmesine karfl› savaflan, tüketiciyi bilgilendirmeye inanan, yiyeceklere
ve gastronomik geleneklere dayal› kültürel kimlikleri koruyan, geleneksel yiyecek üretim ve iflleme tekniklerini destekleyen, evcil ve yaban›l hayvan ve bitki
türlerini savunan bir giriflim. Bugün Orta
ve Do¤u Avrupa’da alt› Slow Food projesi var, bunlar: Pozegaca Plum Slatko (Bosna-Hersek), Giant Istrian Ox (H›rvatistan),
Mangalica Sausage (Macaristan), Oscypek
cheese, Polish Mead ve Polish Red Cow
(Polonya).
◗
Bafl taraf› sayfa 18’de
“küçük ölçekli üretim k›rsal kesimi
ayakta tutuyor, bu da küreselleflmeye
karfl› yerelleflme demek. Küçük ölçekli
çiftçiler hem toplum hem de biyo çeflitlilik aç›s›ndan yararl›, göçü önlüyor ve geleneksel tar›m uygulamalar›na ba¤›ml›
olan tür çeflitlili¤ini koruyor."
Küçük ölçekli üretimin çevre aç›s›ndan baflka yararlar› da var. Csirmaz’›n
üretiminin etkilerinin ne denli az oldu¤unu düflünelim. Nakliye aç›s›ndan, Csirmaz’›n, ürünlerini flehrin hemen d›fl›nda
üretti¤ini, ürünlerin pazara tafl›n›rken çok
k›sa bir mesafe kat etti¤ini, Budapeflte’nin
merkezinde, kolayca ulafl›lan bir meydanda bulunan pazara müflterilerin ço¤unun yürüyerek ulaflt›¤›n› görürüz. Paketlemeye gelince, Csirmaz’›n müflterilerinin, sütlerini tek kullan›ml›k kullan-at kutularda de¤il, tekrar kullan›labilen PET ve
cam fliflelerde ald›¤›n›, hatta ço¤unun her
seferinde kendi fliflesini getirdi¤ini görüyoruz.
At›k miktar›n›n azalmas› da, küçük ölçekli yiyecek üretim sistemlerinin ortak
özelli¤idir. Csirmaz, üretim sonucu ç›kan
at›klar› do¤rudan hayvanlar› beslemek
için kullan›yor --ki bunun da büyük ölçekli yiyecek üreticilerine özgü oldu¤u
söylenemez.
▼
▼
Bafl taraf› sayfa 19’da
parasal deste¤i ile Türkiye ‹fl Kurumu'nun (‹fiKUR) Aktif ‹stihdam
Tedbirleri Program› kapsam›nda ‹stanbul Gürp›nar'daki projeyi, 14 dönüm arazi tahsis eden Gürp›nar Belediyesi de destekliyor. Arazinin sürülmesi, gübre, tohum, sulama giderleri
de e¤itim projesi kapsam›nda AB fonu taraf›ndan karfl›lan›yor.
UYD'den Cem Korkmaz koordinatörlü¤ünde, ziraat mühendisi Haydar Balc› ve lider çiftçi Yaflar Gülflen
taraf›ndan yürütülen, ilk y›l› e¤itime
odaklanan proje, küçük ölçekli geleneksel üretim yapmak isteyenler,
özellikle de kad›nlar için tasarlanm›fl.
Konya, Bart›n, Ankara, Malatya, Adapazar›, Samsun, Kastamonu gibi illerden göçüp Gürp›nar'a yerleflmifl olan
ailelere mensup 22 kad›n projenin ilk
kursiyerleri.
Kimisi memleketlerinde tar›m
yapm›fl, kimisi kendi deyiflleriyle
'apartman çocu¤u' olan kad›nlar, on
ayda 120 saat ders ald›. Deneme üretimi A¤ustos 2005'te bafllad›. Kursiyerler, yetifltirilen domates, biber, m›s›r, maydonoz, k›v›rc›k ve daha pek
çok ürünü paylafl›yor. Ev bütçelerine
sa¤lanan katk›y› ve taze sebze yemenin verdi¤i memnuniyeti, "pazardan
al›p yiyemiyorduk; bu sene yeflilli¤e,
domatese, bibere doyduk Allah raz›
olsun," ifadesiyle anlat›yorlar.
Korkmaz, arazinin kursiyerler taraf›ndan ortak kullan›ld›¤›n› söylüyor.
E¤itimin hedefi, üreticilerin kendi ihtiyaçlar›n› karfl›lamas›, ancak ihtiyaç
fazlas› üretim çeflitli kanallarla pazarlanmaya bafllam›fl bile. Korkmaz, sat›fl flans›n› art›rmak için pazara her
mevsim ürün sevketmek gerekti¤ini,
ürün deseninin dikkatle seçildi¤ini
vurguluyor.
Önemli noktalardan biri, bu üretim fleklinin kendi ayaklar› üstünde
durabilmesi. Hazine veya belediyeye
ait bofl arsalar›n kent tar›m›na sunulmas›, buralar›n çöp ve moloz sahalar›na dönüflmesini de engeller. Gürp›nar Belediyesi d›fl›nda, ‹stanbul'daki
baflka belediyelerin de uygulamayla
ilgilenmesi sevindirici. Su ve benzeri
hizmetler konusunda sa¤lanacak kolayl›klar baflar›y› art›racakt›r. Uluslararas› finans kurumlar›n›n ve UYD
gibi STK'lar›n iflbirli¤i ile de kaynak
ve e¤itim ihtiyac› karfl›lanabilir. Kat›l›mc›lar›n düzenli üretici olmas› ve
ürünleri pazarlayacak altyap›ya kavuflmas› için de, ülkemizde yeni olan
mikro-kredi uygulamalar› bir çözüm
sunabilir.
Kent tar›m› uygun koflullarda,
marjinal bir u¤rafl olmaktan ç›k›p
sektör haline gelebilir. Üstelik besleyen, yoksullu¤u azaltan, kentlerin
son bofl alanlar›n› 'kentleflme' kurban› olmaktan kurtaran, gözü okflayan, çevreyle bar›fl›k, kentlilere
insanca yaflam sunabilecek bir sektör. Atalar›m›z yüzy›llar boyunca bu
yaflam biçiminin mümkün oldu¤unu
kan›tlad›¤›na göre biz neden baflaramayal›m? <www.kenttarimi.org>
Todd Schenk REC’in STK Destek Program›’nda
proje yöneticisidir.
AB yiyecek nitelikleri etiketleri:
PDO (korunmufl özgün nitelik):
Belli bir co¤rafî bölgede, kabul görmüfl teknikle üretilmifl, ifllenmifl ve
haz›rlanm›fl g›da maddeleri.
PGI (korunmufl co¤rafi gösterge):
Üretim, iflleme veya haz›rlama aflamalar›n›n en az birinde co¤rafî
ba¤lant›. Ayr›ca tüketici gözünde muteber ürünler.
TSG (geleneksel özellik garantisi):
Yiyece¤in kökenine at›fta bulunmaz ancak ürünün gerek içeri¤indeki
gerek üretim biçimindeki geleneksel niteli¤i gösterir.
Kaynak: AB Tar›m Genel Müdürlü¤ü
17-21InsightYU04.qxd
26/12/2005
16:13
Page 21
15 y›l | REC BÜLTEN‹
REC’in kurulufl y›ldönümünde Genel Kurul,
bölgedeki sürdürülebilir kalk›nma
çal›flmalar›n›n gelece¤ini planlad›
15 ve
ilerisi
deste¤i görüfltü.
Y›ldönümü kutlamalar›n›n ard›ndan
Makedonya baflkan› Vlado Buchkovski,
AB yak›nlaflma sürecinde çevre koruma
konulu bölgesel bir zirve giriflimini duyurdu. Buchkovski, Macaristan’›n ev sahipli¤i
yapaca¤› zirvenin, Güney Do¤u Avrupa ülkelerinin baflbakanlar›n› ve Visegrad Dörtlü Grubu’nu bir araya getirmesi önerisinde
bulundu.
Ard›ndan bakanlar düzeyinde, çevrenin durumunun ve gereksinmelerin irdelendi¤i, sürdürülebilir kalk›nma konusundaki yöntemlerin, uygulama ve gereçlerin
gözden geçirildi¤i, ‘REC’in faaliyet gösterdi¤i bölgede sürdürülebilirli¤e do¤ru’ konulu bir toplant› gerçeklefltirildi. Charles
Üniversitesi Çevre Merkezi baflkan› Bedrich Moldan, Sürdürülebilir Kalk›nma Enstitüsü baflkan› Andrzej Kassenberg, Toyota
yöneticisi ve Toyota Motor Avrupa’n›n baflkan yard›mc›s› Takis Athanasopoulos, toplant›n›n yönlendirici konuflmalar›n› yapt›.
Kat›l›mc›lar, deneyimlerini paylafl›p tart›flarak, olumlu sonuç veren uygulama ve gereçler konusunda tavsiyelerde bulundu.
Yap›lan sunumlar ve durum de¤erlendirmeleri, Orta ve Do¤u Avrupa’da sürdürüle-
bilir kalk›nmaya iliflkin mevcut zorluklar ve
f›rsatlar konusundaki ortak anlay›fl› daha
da gelifltirdi.
Ülke heyetleri, REC Sözleflmesini ‹mzalayan Taraflar Bildirisini ve REC'in 20062010 dönemi için oluflturdu¤u stratejiyi kabul etti. Söz konusu bildiri, REC’in elde etti¤i baflar›lar› takdir etmenin yan› s›ra, politik hedefler belirlemeyi ve REC’in gelecekteki faaliyetlerine sahip ç›kmay› da taahhüt ediyor.
Belirlenen bu yeni stratejiye göre,
REC’in önümüzdeki befl y›l boyunca sunaca¤› hizmet ve ürünler, sürdürülebilirlik
politikalar›n›n hayata geçirilmesine yard›mc› olacak, bu ürün ve hizmetlerden yararlananlar›n farkl› koflul ve gereksinmelerini göz önüne alarak çevre konusundaki
yasal düzenlemelerin uygulanmas› için
yapt›r›m oluflturacak.
Szili taraf›ndan, Macar Parlamentosu’nda gerçeklefltirilen kapan›fl resepsiyonu, Uluslararas› Tuna Günü ile ayn› tarihe
denk geldi.
Green Horizon’›n Aral›k’ta ç›kacak özel
say›s›nda, 2005 boyunca gerçeklefltirilen
çeflitli REC kurulufl y›ldönümü etkinliklerine yer verilecek.
◗
Orta ve Do¤u Avrupa
Bölgesel Çevre Merkezi’nin
(REC), 15. kurulufl y›ldönümü, 28 Haziran’da Macaristan’›n Szentendre kentindeki
merkez ofisinde, Genel Kurul’un Bakanlar düzeyinde gerçeklefltirdi¤i toplant› ile kutland›. Macar Parlamentosu sözcüsü Katalin Szili ve REC Genel Müdürü Marta Szigeti Bonifert, aralar›nda hem REC’i destekleyen hem de REC’ten
hizmet alan ülkelerin üst düzey delegelerinin, REC’in ortaklar›n›n, çevre STK’lar›n›n,
özel sektörün ve di¤er paydafllar›n temsilcilerinin de bulundu¤u konuklar› a¤›rlad›.
Konuklar aras›nda bulunan bir çok bakan,
ABD Çevre Koruma Dairesi (EPA) baflkan
yard›mc›s› Judith E. Ayres, ve AK Çevre
Genel Müdürlü¤ü baflkan› Soledad Blanco,
REC’e ve misyonuna gelecekte yap›lacak
GELECE⁄E BAKIfi: Slovakya çevre bakan› Laszlo Miklos (en üstte solda) ve üst düzey temsilciler
(büyük resim) sürdürülebilirlik gereçlerini tart›fl›rken. Sürdürülebilir Kalk›nma Enstitüsü’nden Andrzej
Kassenberg ve REC ‹cra Direktörü Marta Szigeti Bonifert (üstte sa¤da). Makedonya Baflbakan› Vlado
Buchkovski, bölge çap›ndaki giriflimi anlat›rken (üstte solda); oturuma kat›lanlar (soldan sa¤a) Avrupa
Komisyonu Çevre Genel Müdürlü¤ü uluslararas› iliflkiler müdürü Soledad Blanco, ‹talya çevre
bakanl›¤› müsteflar› ve REC Yönetim Kurulu baflkan› Corrado Clini, Katalin Szili, Macaristan çevre
bakan› Miklos Persanyi ve ABD Çevre Koruma Dairesi uluslararas› iliflkiler baflkan yard›mc›s› Judith
E. Ayres, (solda).
21 | EK‹M 2005
| yeflil UFUKLAR
22-25CBulletinYU4
26/12/2005
16:15
Page 22
REC BÜLTEN‹ | söylefli
AB uyum sürecini kolaylaflt›rmak için çevre sektöründeki tüm paydafllar›n
geliflimini destekleyen REC Türkiye Kapasite Gelifltirme Program› (KGP)
Yöneticisi Deniz Gümüflel, program›n kapsam›n› Yeflil Ufuklar'a anlatt›
Yüksek kapasiteli çevre sektörü
REC Türkiye Kapasite Gelifltirme
Program› (KGP), farkl› paydafllara seslenen ve çevre alan›nda birçok farkl› konuyu iflleyen genifl kapsaml› bir program. KGP kapsam›nda, çevre alan›nda
aktif olan ya da olmas› beklenen farkl›
gruplar›n, Türkiye’nin çevre sorunlar›na
çözüm üretmesini sa¤lamak üzere teknik
ve kurumsal kapasitelerinin gelifltirilmesine çal›fl›yoruz. Amaçlar›m›z do¤rultusunda AB uyum sürecini kolaylaflt›rmak,
çevre alan›nda sivil toplumun geliflimini
desteklemek ve böylece çevresel karar
mekanizmalar›na toplumun kat›l›m›n›
güçlendirmek KGP çerçevesinde uygulanan e¤itimlerin de ana hedefleri. KGP
kapsam›nda öncelikle çevre yönetiminden sorumlu kamu kurumlar›na, yerel
yönetimlere ve çevre alan›nda etkinlik
gösteren STK'lara hizmet veriyoruz. Ülkemizde etkin bir çevre yönetiminin
uygulanmas›nda belirleyici olan medya
ve akademi, özel sektör gibi paydafllar
da yine KGP’nin hedef kitlesi içinde
bulunuyor.
Hedef kitlelere yönelik programlar iki
ana eksende gelifliyor: paydafllar›n kurumsal kapasitelerinin art›r›lmas› ve çevre
alan›nda teknik kapasitelerinin gelifltirilmesi. Kurumsal kapasite e¤itimleri, çevre
sorunlar›n› ele al›rken gereksinim duyulan proje gelifltirme, proje yönetimi, iletiflim, müzakere, stratejik planlama gibi
öncelikli konularda yo¤unlafl›rken, teknik kapasiteyi art›rma programlar›, iki y›ll›k çal›flmam›z çerçevesinde AB uyum süreci merkezli olarak tasarland›.
REC Türkiye'nin e¤itim programlar›nda
öncelikler nas›l belirleniyor?
Programlar›m›z üç temel çal›flmaya
dayanarak tasarland›. ‹lki, REC Türkiye’nin kurulufl haz›rl›klar› çerçevesinde
yap›lan 'Fizibilite Çal›flmas›', ikincisi kurulma aflamas›nda haz›rlanan 'Bafllang›ç
Raporu', üçüncüsü ise kurulduktan sonraki üç ay içinde gerçeklefltirilen 'Çevresel
Paydafllar ‹htiyaç Analizi' çal›flmas›. Bu çal›flmalar kapsam›nda, kamu kurumlar›n›n
yetkilileri, yerel yönetim temsilcileri,
STK'lar, Türkiye’de etkin olan uluslararas›
kurulufllar, TBMM ihtisas komisyonlar›,
akademik kurulufllar, sanayici, ifl adamlar›
ve medya mensuplar› ile, tüm ülkeyi kapsayacak flekilde yap›lan toplant›lar, çal›fltaylar ve anketler arac›l›¤›yla paydafllar›n
ihtiyaç ve öncelikleri saptand›.
yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 22
REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹
STK'lara yönelik kapasite gelifltirme
programlar› ço¤al›yor. REC Türkiye
hem STK'lara, hem di¤er kurulufllara
hizmet sunuyor. Fark›n›z nedir?
Ayr›ca özellikle kamu sektörüne yönelik verilecek hizmetlerin belirlenmesinde Çevre ve Orman Bakanl›¤› ile REC'in
ortak çal›flmalar› oldu. Bu çal›flma s›ras›nda önemli resmi belgeler (örne¤in AB Kat›l›m Ortakl›¤› Belgesi, AB ‹lerleme Raporlar›, tamamlanm›fl ya da yürüyen di¤er
ulusal ölçekli çevre projelerinin ç›kt›lar›)
incelendi ve ülkenin öncelikleri tespit
edildi. Avrupa Komisyonu’nun görüfl ve
önerileri de bu çal›flmaya yans›t›ld›.
Bu çerçevede iki y›l›k e¤itim programlar›m›z son halini ald›. Örne¤in, AB uyum
süreci ile ilgili teknik e¤itimlerde yatay
mevzuat›n uyumlaflt›r›lmas›n› ve etkin
olarak uygulanmas›n› desteklemek öncelikli çal›flma alanlar›m›z› oluflturuyor. Biz
de bu ihtiyaca cevaben AB’nin Stratejik
ÇED, bilgiye eriflim ve çevresel karar alma
mekanizmalar›na toplumun kat›l›m› ile ilgili AB politikalar› ve mevzuat›n› aktard›¤›m›z e¤itimler veriyoruz.
Kapasite gelifltirme süreci nas›l
iflliyor? E¤itimlere kat›lma koflullar›
nelerdir?
Kapasite gelifltirme sürecinde konular›n tespitinden sonra do¤ru hedef kitle ve
do¤ru yöntem saptan›yor. Konuya göre
ya bilgi ve deneyim paylafl›m› amaçl› genifl kat›l›ml› konferanslar, paneller, ya da
daha çok teknik ve kurumsal yönetim becerileri edinecek kat›l›mc›lar›n küçük
gruplar halinde bir araya geldi¤i seminer
ve çal›fltaylar düzenliyoruz.
Kurumsal kapasite gelifltirme e¤itimlerinin verimli olabilmesi için s›n›rl› say›da kat›l›mc› al›yoruz. Ço¤unlukla her kurum ve kurulufltan bir-iki kat›l›mc› kabul
ediliyor. E¤itimlerde, kiflisel geliflimden
çok kurumsal yap›lar› güçlendirmeyi hedefledi¤imizden, edindi¤i bilgi ve deneyimi hem kurumu ile paylaflabilecek hem
de somut çal›flmalara dönüfltürebilecek
nitelik ve yetkinlikte kat›l›mc›lar› tercih
ediyoruz. Baflvurular› flu k›staslara göre
de¤erlendiriyoruz: a) aday›n hem kifli
hem de kurum olarak çevre alan›nda önceki çal›flmalar›, altyap›s›; b) gelecekte
yapmay› planlad›¤› çal›flmalar; c) e¤itimde edindi¤i kapasiteyi nas›l kullanaca¤›;
d) edindi¤i birikimi di¤er paydafllarla nas›l paylaflaca¤›; e) e¤itimin konusuyla ilgili deneyimi, bu konuda daha önce baflka bir e¤itim al›p almad›¤›, e) ad›na baflvurdu¤u kurumun aday›n e¤itimine verdi¤i destek.
Baflvuru formlar›ndaki bu k›staslara
göre de¤erlendirilen adaylar e¤itimlere
davet ediliyor. Seminerler, her zaman aktif kat›l›m› destekleyen, kat›l›mc›lar› birlikte çal›flmaya ve görüfl/ deneyim al›flverifli yapmaya teflvik eden bir yap›ya sahip. Tek tarafl› bir ö¤renmeden çok, kat›l›mc›lar›n hem e¤itmenlerden hem birbirlerinden ö¤renebildikleri, hem de birikimlerini paylaflabildikleri bir e¤itim orta-
22-25CBulletinYU4
26/12/2005
16:15
Page 23
söylefli | REC BÜLTEN‹
Düzenlenen programlarla ilgili say›sal
bilgi verebilir misiniz? Kat›l›mc›lar›n
e¤itim sonras› yorumlar› nas›ld›? E¤itimler bu kurulufllar›n performans›na
nas›l yans›d›?
REC Türkiye KGP çerçevesinde Eylül
2004’ten bugüne kadar 29 etkinlik yap›ld›. Bunlar aras›nda paydafllar›m›zla bulufltu¤umuz ihtiyaç analizi çal›fltaylar›, AB
uyum sürecine yönelik konferanslar, paneller, çeflitli e¤itim seminerleri ve çal›fltaylar var. Hedef kitlelere göre grupland›r›rsak; üç ilde düzenledi¤imiz ihtiyaç
analizi çal›fltaylar› arac›l›¤›yla 90’›n üzerinde STK ile bir araya geldik ve çevre
alan›nda sivil toplumun geliflmesi için gerekenleri tart›flt›k. 100’ü aflk›n STK’n›n
200’ün üzerinde aktif üyesi, kurumsal kapasite e¤itimlerimizden (proje yönetimi,
iletiflim ve halkla iliflkiler, Genç Çevreciler, AB uyum sürecinde STK’lar›n rolü
vb.) yararland›. E¤itimlerimize kat›lan
STK’lar aras›nda uzun süre ulusal ölçekte
baflar›l› projelere imza atm›fl büyük
STK’lardan, uluslararas› STK’lar›n Türkiye
temsilcilerine ve çevre koruma çabalar›n›
kararl›l›kla sürdüren yerel ölçekli STK’lara kadar farkl› profilden birçok kurulufl
yer al›yor. Yerel Çevre Eylem Planlar›
(YEÇEP) ve proje yönetimi e¤itimleriyle
alt› bölgeden 80 yerel yönetime ulaflt›k.
Burada, e¤itimlerin niteli¤inden de bahsetmekte yarar var. Özellikle yönetim becerilerinin gelifltirilmesine odakl› kurumsal kapasite gelifltirme e¤itimlerinde (örne¤in proje yönetimi e¤itimi, halkla iliflkiler e¤itimi), ya da belirli bir tekni¤in
ö¤retildi¤i seminerlerde (örne¤in yerel
çevre eylem planlar› e¤itimleri) kat›l›mc›
say›s›n› az tutarak (20 kifliyi geçmeyecek
flekilde) aktif ö¤renme teknikleri kullan›yoruz. Böylece kiflilerin grup çal›flmalar›,
çal›fltaylar, tart›flmalar, egzersizler, oyunlar arac›l›¤›yla ö¤renme sürecine etkin
kat›l›m›n› sa¤l›yoruz. Yani daha az kat›l›mc› say›s› olan ama daha verimli e¤itim
teknikleri ve süreçlerini tercih ediyoruz.
Kamu kurumlar› için ve daha çok bilgi
aktar›m› amaçl› düzenledi¤imiz konferans ve seminerlere kat›lanlar›n say›s› ise
500’ü aflm›fl durumda.
E¤itimleri kimler veriyor?
E¤itimlerde Türk ve yabanc› uzmanlarla çal›fl›yoruz. Tabii en güçlü yan›m›z,
uluslararas› bir kurulufl olan REC’in alanlar›nda deneyimli 200 kadar uzmandan
oluflan kendi kadrosu. Özellikle AB uyum
süreci ve mevzuatla ilgili tüm e¤itimlerde
REC merkezindeki ve di¤er ülke ofislerindeki uzmanlarla iflbirli¤i yap›yoruz. Böylece, benzer süreçten geçmifl eski ve yeni
üye ülkeleri 15 y›l boyunca destekleyen
REC’in deneyimlerini de Türkiye’de çevresel ilgi ortaklar›yla paylafl›yoruz. Sadece
Orta ve Do¤u Avrupa ülkeleriyle s›n›rl›
kalmayan bir çal›flma alan›na sahip
REC’in flu ana dek binlerce projede birlikte çal›flt›¤› uluslararas› uzmanlar a¤› da
e¤itimlerde yararland›¤›m›z önemli bir
kaynak. Öte yandan Türkiye’deki yerel
uzman a¤›m›z› gelifltirmek ve sayg›n isimlerle birlikte çal›flarak kendi e¤itmen havuzumuzu oluflturmak gibi bir stratejimiz
var. fiu ana dek Türkiye’deki pek çok de¤erli isimle çal›flt›k.
Bu aflamada 'E¤itimcilerin E¤itimi
Program›'ndan da söz etmem gerek. REC
Türkiye’nin kendi e¤itimci havuzunu
oluflturmas› için tasarlad›¤›m›z ve çok
önemsedi¤imiz e¤itim program› KGP’nin
ilk etkinliklerinden biriydi. Programa üç
aflamal› bir eleme sonucu kabul edilen,
çevre ve sivil toplum sektörünün farkl›
alanlar›nda çal›flmalar› olan 20 kifli, üç ayl›k yo¤un bir e¤itime kat›ld›. E¤itimci olmak için gerekli temel becerilerin gelifltirilmesine yönelik programda ayr›ca,
REC’in tasarlad›¤› kurumsal kapasite gelifltirme e¤itimlerinin verilme teknikleri de
ayr›nt›l› olarak ele al›nd›. Bu e¤itimi baflar›yla tamamlayanlar, uzmanl›klar›na göre
KGP çerçevesinde flu anda e¤itmen olarak görev al›yor. Hem e¤itimlerin gelifltirilmesi hem de uygulanmas› için bu arkadafllar›m›zla birlikte çal›fl›yoruz.
E¤itimlere ek olarak kulland›¤›n›z
yöntem ve gereçler nelerdir?
Kapasite gelifltirme çal›flmalar›n›n süreklili¤i, di¤er araç ve yöntemlerle desteklenmesine ba¤l›. Bu deste¤in ilk bilefleni de, do¤ru yaz›l›/ bas›l› kaynak belgeler oluflturmak. Tüm e¤itim çal›flmalar›m›zda aktar›lan bilgilerin üzerinde titizlikle çal›fl›p e¤itim kitapç›klar› haz›rl›yoruz.
Ayr›ca, REC Türkiye Bilgi Program› ile birlikte, e¤itim programlar›m›z› destekler nitelikteki REC yay›nlar›n› Türkçe’ye kazand›r›p bir kapasite gelifltirme kütüphanesi
oluflturmaya bafllad›k. ‹lk olarak yedi kitapl›k 'Sivil Toplum Kurulufllar› için Kapasite Gelifltirme Rehberleri' serisini bast›k.
Bu yay›nlar aras›nda proje yönetimi, iletiflim ve halkla iliflkiler, çevresel bilgiye
eriflim hakk› ve çevre bilincinin geliflti-
▼
m› yaratmaya önem veriyoruz. E¤itimler
yaz›l› materyaller, görsel malzemeler (bilgisayar sunumlar›, filmler, vb.), oyunlar
ve grup çal›flmalar› gibi farkl› araçlarla
destekleniyor.
Kurumsal kapasite gelifltirme e¤itimlerinin mutlaka bir takip süreci oluyor. Örne¤in Genç Çevreciler E¤itim Program›’m›zda bir araya gelen genç STK temsilcileri e-gruplar arac›l›¤›yla hem di¤er kat›l›mc›larla hem de REC çal›flanlar›yla düzenli iletiflim kuruyor. Bu, STK’lar aras›nda iflbirli¤i ve ortak projeler gelifltirilmesi
aç›s›ndan da çok önemli. Ayr›ca e¤itimde
ele al›nan konularda her zaman REC’e ve
e¤itmenlerine dan›flma flans›na da sahipler. Örne¤in proje gelifltirme e¤itimi sayesinde haz›rlad›klar› projelere destek almak üzere hem REC'in hem de baflka kurulufllar›n hibe program›na baflvuran pek
çok kurulufl oldu bugüne kadar.
E¤itim programlar›n› izlemek ve gelifltirmek için her e¤itimin sonunda kat›l›mc›larla birlikte de¤erlendirme yap›yoruz. E¤itimi gelifltirmek ad›na önerilerini
derledi¤imiz bir anket de kullan›yoruz
bunun için. Bu de¤erlendirme çal›flmalar›n› bir üst aflamaya tafl›yarak, ilk iki y›ll›k sürede e¤itimlerimize kat›lanlar› bir
araya getirerek çal›flmalar›m›z›n verimini
ölçmek ve sonraki ad›mlar› paydafllar›m›zla tart›flmak istiyoruz.
Yorumlar güç veriyor
REC Türkiye'nin Kapasite Gelifltirme Program› (KGP) uygulamalar›nda önem verilen noktalardan biri de, kat›l›mc›lar›n yorum, görüfl
ve önerileri. KGP kadrosu ve e¤itmenler, gerçekleflen 30 kadar e¤itim program›, seminer
ve konferans sonras›nda bu görüflleri toplad›
ve e¤itim programlar›n› daha verimli duruma
getirmek için bu bilgileri kulland›. Daha rahat
bir ifade sa¤lanmas› aç›s›ndan kat›l›mc›lar›n
isim belirtmeden yazd›¤› yorumlar, duyulan
memnuniyeti anlatmaya yetiyor:
● E¤itimciler konular›n›n uzmanlar›yd›. Farkl› görüflleri dinleme f›rsat› bulduk ve herkesin sesini dinlememiz gerekti¤ini anlad›k, (‹stanbul).
● Hem genel kültür aç›s›ndan, hem de farkl›
kiflilerin farkl› düflüncelerini ö¤renmek
aç›s›ndan verimli bir seminerdi. Bir haberci olarak da zaten farkl›l›klar› ö¤renmek
her zaman faydal› olmufltur, (‹stanbul).
● Çal›flma yöntemi profesyonelce haz›rlanm›flt›. Herkesle iletiflime geçmemi sa¤lad›.
Fikir ayr›l›¤› yaflad›¤›m kiflilerle bile ortak
paydada buluflarak farkl› aç›lardan bakabilece¤imi bana gösterdi. Genç Çevreciler
e¤itiminden eksiksiz dönüyorum, (Ankara).
● Kendi STK’ma döner dönmez ö¤rendiklerimi uygulamaya bafllayaca¤›m, (Ankara).
● E¤itimcilerin ilgisi ve bize yaklafl›m› beni
çok flafl›rtt›. Hatta hayat›mda böyle güzel
e¤itimcilerle karfl›laflmad›¤›m› söyleyebilirim. Hem iyi bir e¤itimci hem de çok iyi birer arkadaflt›lar. Onlar ve onlar gibi insanlar›n varl›¤› huzur veriyor, (Ankara).
● Bizler 'genç' çevrecileriz. Dolay›s›yla
gençli¤in verdi¤i enerji ile her fleyi yapmak
istiyoruz. Ama ço¤umuz 'o fleyi' nas›l yapmam›z gerekti¤ini bilmiyor. Kendi ad›ma
ben burada onu nas›l yapaca¤›m› ö¤rendim, (Ankara).
● Çal›flmalar›m› daha bilinçli ve daha do¤ru
bir biçimde yürütmeme yard›mc› olaca¤›na inan›yorum, (Ankara).
● Çevre sektöründe yak›n gelecekte olmas›
muhtemel geliflmeleri net olarak masaya
yat›rm›fl olduk. E¤itim, yol haritas›n› daha
net görmemi sa¤lad›, (Ankara).
● Anlad›m ki; di¤er STK temsilcileriyle bir
araya gelmek, karfl›laflt›rma yapmak farkl›l›klar› gözlemlemek, insan›n birçok fleyin
fark›na varmas›n› ya da daha iyi görmesini sa¤l›yor, (Ankara).
● E¤itim konular›n›n her biri STK gönüllüleri için ö¤renilmesi gereken önemli konulard›, (Babaeski).
● Grup çal›flmalar›, örnek uygulamalar, soru-cevap yöntemi tüm seminerin canl› olmas›n› sa¤lad›, (Yalova).
● Yaflad›¤›m yere gidince hem üst düzey yöneticilere bilgi verece¤im, hem de kadrom
ile paylafl›p deneyimlerimi aktaraca¤›m,
(Yalova).
● Dinamik bir çal›flmayd›. Sadece sunumlar›n olmamas›, çal›fltaylar›n da olmas›,
konuyu örneklerle kavramak aç›s›ndan
faydal› oldu, (Ankara).
Devam› sayfa 24’te
23 | EK‹M 2005
| yeflil UFUKLAR
22-25CBulletinYU4
26/12/2005
16:15
Page 24
REC BÜLTEN‹ | söylefli
▼
Bafl taraf› sayfa 23’te
rilmesi için toplumun e¤itimi gibi bafll›klarda rehber niteli¤inde kitaplar var.
Yine çok önem verdi¤imiz YEÇEP E¤itim
Program› için 'YEÇEP Uygulama Rehberi'
birincil bir baflvuru kayna¤› olarak Türkçe
bas›ld›.
Bas›l› yay›nlara ek olarak, önemli
konferans ve panellerin ç›kt›lar›n› elektronik ortamda ilgililerin kullan›m›na sunuyoruz. Yay›n ve baz› e¤itim malzemelerine web sitemiz üzerinden ulafl›labilmesi
için çal›flmalar›m›z da sürüyor. Böylece,
e¤itime bizzat kat›lamam›fl olan daha genifl bir kitleye e¤itim ç›kt›lar› ile ulaflmay›
hedefliyoruz.
REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹
Sizin program›n›z ve REC TR'nin di¤er
programlar› birbirlerini nas›l
tamaml›yor?
Söz etti¤im tamamlay›c› e¤itim araçlar›n›n
gelifltirilmesinde Bilgi Program› ile birlikte
çal›fl›yoruz. Bilgi Program›’n›n katk›s› e¤itimlerin genifl bir kitleye ulaflmas›nda
önemli rol oynuyor; çünkü REC Türkiye
web sitesi, haftal›k e-bültenimiz ve Yeflil
Ufuklar, paydafllar›m›zla en önemli iletiflim araçlar›m›z.
Hibe Program› ile de birbirini tamamlayan, özellikle proje yönetimi e¤itimlerimiz çerçevesinde iki aflamal› bir iflbirli¤imiz var. ‹lk aflamada, proje döngüsü yönetimi (PDY) e¤itimlerimizin hedef kitlesini,
Hibe Program›’n›n hedef kitlesine göre belirledik, yerel ve ulusal STK’lar ile yerel
yönetimleri bu e¤itimlere davet ettik. Böylece KGP, hedef kitlenin proje gelifltirme
ve öneri haz›rlama becerisini gelifltirerek
REC’in hibe programlar›na nitelikli öneriler sunulmas›n› sa¤lad›. ‹kinci aflama ise,
REC Türkiye’den hibe almaya hak kazanan kurulufllara verdi¤imiz 'Proje Uygulama E¤itimleri' oldu. Bu e¤itimlerde, kurulufllar›n REC’in hibe program› çerçevesinde hayata geçirecekleri projelerin uygulama sürecinde ihtiyaç duyacaklar› bilgi ve
becerilerin kazand›r›lmas› hedefleniyor.
Zaman ve insan kaynaklar› yönetimi, finansal yönetim, izleme ve de¤erlendirme,
Genç Çevreciler E¤itimleri’nde kat›l›mc›lar yarat›c› drama, oyunlar ve tart›flmalarla farkl› görüflleri anlamay›
ö¤rendiler.
REC'in di¤er ülkelerindeki kapasite
gelifltirme programlar› nas›l sonuçlar
verdi? Türkiye ile di¤er ülkeler
aras›ndaki farklar nelerdir?
REC’in Orta ve Do¤u Avrupa’daki çok
önemli ve benzersiz konumu, özellikle
1990 sonras›nda yeni yeni geliflen Bat›l›
anlamdaki sivil topluma verdi¤i çok boyutlu destekten kaynaklan›yor. Bunda kapasite gelifltirme programlar›n›n da önemli bir yeri var. Hem STK’lar taraf›ndan hem
de di¤er paydafllar taraf›ndan büyük bir ilgiyle karfl›lanan REC çal›flmalar›, bölgede
çevre paydafllar›n›n hem karar alma sürecine aktif kat›l›m›n›n art›r›lmas›, hem de
AB üyelik sürecine haz›rlanmas› aç›s›ndan
önemli bir ifllev üstleniyor. 15 y›ll›k bu baflar› öyküsü ülkemizdeki çal›flmalara ›fl›k
tutacak önemli bir kurumsal birikim. Öte
yandan, bölgedeki hiçbir ülkeyle k›yaslanmayacak co¤rafî ve nüfus büyüklü¤ü nedeniyle Türkiye’nin REC bünyesindeki yeri farkl›. Bu noktadan bak›ld›¤›nda, ülkemizde çok daha büyük kaynaklar›n harekete geçirilmesi, paydafllarla sa¤l›kl› bir
iletiflimin kurulup sürdürülmesi, geliflen
çevre sektörünün iyi tan›nmas› ve bu de¤iflim çerçevesinde ihtiyaçlar hakk›ndaki
bilgilerimizin sürekli güncellenerek kapasite gelifltirme programlar›n›n da bu h›zl›
geliflime ve de¤iflime uygun yap›larda
planlanmas› ve uygulanmas› REC Türkiye’nin önüne yaflamsal gereklilikler olarak
ç›k›yor.
Kurumsal birikimimizi ve ülkemizin
kapasitesini en üst düzeyde harekete geçirerek zorlu yolculu¤umuzu baflar›yla
sürdürece¤imize inan›yoruz. KGP ile ilgili
ayr›nt›l› bilgi <http://www.rec.org.tr/v2/
sayfa.asp?id=26> adresinde görülebilir.
◗
e¤itim konular› aras›nda yer al›yor.
Böylece STK’lar› ve yerel yönetimleri
baflar›l› projeler uygulamaya haz›rl›yoruz.
Yerel Yönetimler için Çevre Finansman› Semineri
Yerel düzeyde gerçeklefltirilmesi gereken çevre yat›r›mlar›, AB kat›l›m süreci ile birlikte
artan yasal yükümlülükler çerçevesinde gün geçtikçe daha da önem kazan›yor. Bu
çerçevede çevre müktesebat›n›n uygulanmas› için gerçekçi, uzun dönemli stratejilerin
gelifltirilmesi ve finansman kaynaklar›n›n sürdürülebilir bir yaklafl›mla harekete
geçirilmesi ihtiyac› giderek art›yor.
Yerel yönetimlere çevresel yat›r›mlar›n›n finansman› için yol göstermek üzere düzenlenen
bu seminerde:
●
●
●
●
●
Ayr›nt›l› bilgi için:
Deniz Gümüflel,
Kapasite Gelifltirme Program Yöneticisi
Tel: 0 (312) 284 95 55/1
E-posta: [email protected]
yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 24
AB kat›l›m süreci ile birlikte yeni üye ülkelerde ve Güney Do¤u Avrupa ülkelerinde ortaya ç›kan
yat›r›m gereksinimlerinin genel bir de¤erlendirmesi, Türkiye’deki çevresel altyap› yat›r›m
gereksinimleri;
Projelerin belirlenmesi, haz›rlanmas› ve önceliklendirilmesi çal›flmalar›;
Bankalarca kabul edilebilir projeler haz›rlamak için gerekli koflullar;
Çevresel yat›r›m projeleri için finansal kaynaklar;
Donör kurulufllar ve uluslararas› finans kurulufllar›na baflvururken dikkat edilmesi gereken noktalar ele
al›nacak.
8-9 Mart 2006 tarihleri aras›nda iki gün sürecek seminere yerel yönetimlerin yan› s›ra, çevre yat›r›mlar›
ile ilgili olarak yerel yönetimlerle birlikte çal›flan merkezi kamu kurumlar› da davet ediliyor.
22-25CBulletinYU4
26/12/2005
16:15
Page 25
türkiye | REC BÜLTEN‹
‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹
‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹
GEF destekli ilk ulusal bildirim
REC Türkiye UNIDO
Semineri’nde
■ BM ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi’nin 12.5 numaral› maddesi, Ek-I ülkelerinin, Sözleflme’ye taraf olmalar›n› izleyen ilk 6 ay içerisinde Ulusal Bildirim olarak adland›r›lan bir rapor sunmalar›n› öngörmektedir. Söz konusu raporda ülkeler, kaynaklar› ve yutaklar›yla beraber insan kaynakl› sera gaz› sal›mlar›n›n ulusal envanterini,
Sözleflme’nin uygulanmas› yönünde at›lan ad›mlar›, sera gaz› sal›mlar›n›n azalt›lmas›
yönünde ne tür politikalar uyguland›¤›n› ve önlemlerin al›nd›¤›n› ve bu politika ve
önlemlerin sera gazlar›n›n sal›mlar›nda nas›l etkilere yol açt›¤›n› bildirmekle yükümlüdür.
Sözleflme’nin 1994 y›l›nda yürürlü¤e girmesinin ard›ndan, Slovenya, H›rvatistan,
Beyaz Rusya ve Litvanya d›fl›ndaki Ek-I ülkeleri Sözleflme’nin öngördü¤ü tarihlerde
ilk bildirimlerini sundular.
‹lerleyen süreçte, EK-I ülkelerinin pek ço¤u 1997 ve 1998 y›llar›nda 2., 2001 y›l›nda da 3. Ulusal Bildirimlerini Sekretarya’ya sunmufllard›r. 4. Ulusal Bildirimler ise
1 Ocak 2006 tarihinde Sekretarya’ya sunulacakt›r.
Ulusal Bildirim raporunun haz›rlanmas›, ülkemizin 24 May›s 2004 tarihinde
BM‹DÇS’ye kat›lmas›n›n ard›ndan gündeme gelen ilk yükümlülüklerin aras›nda yer
almaktad›r. Bu konu 1-3 Eylül 2004 tarihinde düzenlenen Ankara ‹klim De¤iflikli¤i
Konferans› s›ras›nda da gündeme gelmifltir. Bu süreçte, Çevre ve Orman Bakanl›¤›’n›n BM‹DÇS Sekretaryas›, Küresel Çevre Fonu ve UNDP yetkilileriyle yürüttü¤ü üst
düzey müzakerelerin ard›ndan bu raporun UNDP’nin yürütücülü¤ünde Küresel Çevre Fonu (GEF) kaynaklar›ndan sa¤lanacak hibe deste¤i ile haz›rlanmas› konusunda
görüfl birli¤ine var›lm›flt›r. Bugüne kadar Ek-I ülkeleri aras›nda sadece Slovenya, H›rvatistan ve Beyaz Rusya’n›n ilk Ulusal Bildirimleri’nin GEF deste¤i ile haz›rland›¤› göz
önünde bulunduruldu¤unda, bu çal›flma için al›nan GEF deste¤inin uzun vadede ülkemizin “özgün koflullar›n›n tan›nmas›” sürecinde çok önemli katk›lar sa¤lamas› beklenmektedir.
2005 y›l›n›n ilk yar›s›nda yürütülen haz›rl›k çal›flmalar›n›n ard›ndan, Ulusal Bildirim çal›flmas› A¤ustos ay›nda Çevre ve Orman Bakanl›¤› ile UNDP yetkilileri aras›nda imzalanan protokol kapsam›nda resmen bafllat›lm›fl oldu. 2006 y›l› A¤ustos ay›nda tamamlanmas› hedeflenen Ulusal Bildirim Raporu için GEF kaynaklar›ndan toplam 405,000 ABD Dolar› tutar›nda hibe finansman› sa¤lanm›flt›r.
ÇEVRE E⁄‹T‹M‹
REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹
Yeflil KUTU'ya tam destek
■ Bölgesel Çevre Merkezi (REC) taraf›ndan çevre koruma ve sürdürülebilir kalk›nma konular›nda ö¤rencilerin genç yaflta bilgi donan›m› ile fark›ndal›klar›n›
artt›rmak amac›yla gelifltirilen Green PACK (Yeflil KUTU) e¤itim setinin uyarlanarak Türkiye’ye kazand›r›lmas› çal›flmalar›na ›fl›k tutmak amac›yla oluflturulan ‹zleme Komitesi 28 Eylül 2005 tarihinde ilk kez bir araya geldi. Milli E¤itim Bakanl›¤› Müsteflar Yard›mc›s› Salih Çelik baflkanl›¤›nda Milli E¤itim Bakanl›¤›, Çevre
ve Orman Bakanl›¤› yetkilileri ile uzman akademisyenlerin kat›l›m›yla düzenlenen toplant›da belirtilen bakanl›klar›n projeye tam destekleri sa¤land›. Toplant›ya Milli E¤itim Bakanl›¤›’ndan Talim ve Terbiye Kurulu Baflkanl›¤›, ‹lkö¤retim
Genel Müdürlü¤ü, E¤itim Teknolojileri Genel Müdürlü¤ü, Hizmetiçi E¤itim Daire Baflkanl›¤›, Projeler Koordinasyon Merkezi Baflkanl›¤› ile Çevre ve Orman Bakanl›¤›’ndan E¤itim ve Yay›n Dairesi Baflkanl›¤›’ndan kat›l›m oldu. Toplant› sonucunda proje faaliyetlerinin gerçeklefltirilmesi aflamas›nda ilgili bakanl›k birimleri ile koordineli bir çal›flma
yap›laca¤› karar› ç›kt›.
Türkiye’de bu zamana
kadar çevre ve e¤itim alan›nda yap›lacak en önemli projelerden birisi olmas› beklenen Yeflil KUTU Türkiye
projesi, REC Türkiye’nin liderli¤inde, Do¤a Derne¤i ve
Kufl Araflt›rmalar› Derne¤i’nin ortakl›¤›nda, Avrupa
Komisyonu LIFE Üçüncü Ülkeler Program› ve ‹talyan
Çevre Bakanl›¤›’n›n finansman› ve Milli E¤itim Bakanl›¤› ile Çevre ve Orman BaYeflil Kutu’nun yarat›c›s› olan Kliment Mindjov, ‹zleme
kanl›¤› iflbirli¤i içinde yürüKomitesi toplant›s›nda Yeflil Kutu’nun geliflimini anlatt›.
tülmektedir.
■ REC Türkiye, BM S›nai Kalk›nma Örgütü’nün 15-16 Eylül'de Viyana’da düzenlendi¤i 'Sal›m Ticaretinde Sanayinin
Kat›l›m›: Avrupa Birli¤i Sal›m Ticareti
Program› ile Kyoto Protokolü’nün Proje
Bazl› Düzeneklerinin Birlefltirilmesi'
bafll›kl› seminere kat›ld›. ‹ngiliz Ticaret
ve Yat›r›m Program› ile Macaristan Su
ve Çevre Bakanl›¤› taraf›ndan desteklenen seminere, 40’tan fazla konuflmac›
ve 200’den fazla izleyici kat›ld›. Seminerde, 16 fiubat 2005'de yürürlü¤e giren
Kyoto Protokolü kapsam›nda, Avrupa
Birli¤i’nde 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren uygulanmaya bafllanan Sal›m Ticareti Program› ile Kyoto Protokolü’nün
esneklik düzenekleri olarak adland›r›lan Ortak Yürütme (JI) ve Temiz Kalk›nma Düzene¤i (TKD) projeleri aras›ndaki olumlu veya olumsuz etkileflimler
masaya yat›r›ld›.
Bu çerçevede, düzenleyici kurulufllar ile piyasa aktörlerinin yaklafl›mlar›,
baflta sal›mlar›n izlenmesi, raporlanmas›, sal›m ticareti kay›tlar›n›n tutulmas›
gibi konular olmak üzere AB karbon piyasas›n›n yap›s› ve özellikle 2008’ten itibaren Kyoto Protokolü kapsam›nda
tüm dünyada uygulamaya girecek bu
süreçlerdeki uluslararas› uygulamalar
gündeme getirildi. REC Türkiye taraf›ndan haz›rlanan 'Türkiye’nin Kyoto Protokolü ve Esneklik Düzeneklerinin 1.
Yükümlülük Dönemi ve 2012 Sonras›ndaki Dönemlerde Uygun Bir fiekilde
Yer Alabilmesi için Seçeneklerin Araflt›r›lmas›' bafll›kl› de¤erlendirme raporu
da kat›l›mc›lar›n bilgisine sunuldu.
ÖZEL PROGRAMLAR
AB Çevre Ödülleri
■ AB Çevre Ödülleri Türkiye Program›’na baflvurular 15 Kas›m 2005'de sona
erdi. Program ile, Türk flirketlerinin Avrupa pazar›nda rekabet edebilmesi için
kurumsal sayg›nl›k ve ticarî baflar›lar›n›
art›rmas› hedefleniyor. Türkiye'de kay›tl› ve faaliyet gösteren tüm ticarî iflletmeler, Kamu ‹ktisadî Teflekkülleri ile yabanc› ve çok uluslu flirketlerin Türkiye'de faal olan iflletmelerinin kat›labildi¤i program, yönetim, ürün, süreç ve
uluslararas› iflbirli¤i olmak üzere 4 kategoride gerçeklefliyor. Programa bu dört
kategorisine toplam 20 kurulufl baflvurdu. Her biri alan›nda uzman 13 jüri üyesinin de¤erlendirece¤i baflvurular›n sonuçlar› Ocak ay›nda aç›klanacak. Dört
kategoride dereceye giren baflvurular
Haziran 2006’da Brüksel’de yap›lacak
Avrupa
finaline
kat›lmaya
hak
kazanacak.
25 | EK‹M 2005
| yeflil UFUKLAR
26-27CBulletinYU4
26/12/2005
16:16
Page 26
REC BÜLTEN‹ | haber
KISA KISA
BALKANLAR
■ Volga toplant›lar›
Biliflim gündemi belirleniyor
Üç CABRI-Volga uzman grup toplant›s›n›n ilki,
28-29 Eylül tarihlerinde Rusya’n›n Nizhny-Novgorod kentinde gerçeklefltirildi. Farkl› disiplinlerden ve uluslararas› düzeyde befl uzman grubu, do¤ru havza yönetimi için kurumsal iflbirli¤ini güçlendirmek amac›yla Rusya/ BDT ve
AB’deki büyük nehir havzalar› hakk›nda bilgi
topluyor. Toplant›larda ciddi sorunlar ele al›n›yor, çevresel risk yönetimi konusunda araflt›rma potansiyelini art›rma, Avrupa’daki araflt›rmalarla uluslararas› araflt›rmalar aras›ndaki
ba¤lar› güçlendirme gibi konular ele al›n›yor.
Daha fazla bilgiye, <www.cabrivolga.org> adresinden ulaflabilirsiniz.
■ Çevresel bilgi yönetimi, bilgi al›fl-verifli ve toplumun bilgiye eriflimi konular›ndaki öncelikleri belirlemek için, Güney Do¤u Avrupa’daki STK’lar, medya ve hükümetler ad›na 30’un üstünde temsilci Belgrat’ta topland›. 2000 y›l›nda, Güney
Do¤u Avrupa’da Çevrenin Yeniden Yap›land›r›lmas› Bölgesel Program› (REReP)
bünyesinde bafllat›lan bu süreçte grup, 10 Haziran’da bir araya gelerek bölgeye
ve ülkelere dair ortaya ç›kan önceliklere de¤inen bir bildiri üstünde anlaflt›.
Belgrat Bildirisi’nde yer alan ve <www.rec.org/connectingnetworks> adresinden ulafl›labilen öncelikler flöyle:
• Biliflim teknolojileri alan›nda AB çevre standartlar›n›n benimsenmesi için
çok paydafll› iflbirli¤i;
• Avrupa Çevre Ajans› (EEA) ile bilgi al›fl-veriflinin güçlendirilmesi ve AB/
EEA üye ülkelerinden know-how transferi;
• Çevresel veri yönetimi, modelleme ve toplumu bilgilendirme konular›nda
resmi kurumlar›n kapasitesini gelifltirme;
• Donan›m ve yaz›l›m konusunda know-how gelifltirme;
• Çevre alan›ndaki resmi bilgilerin niteli¤ini ve kullan›labilirli¤ini iyilefltirme;
• Kapasite art›rma çal›flmalar› yard›m›yla medyan›n çevre konular›ndaki haber kalitesini art›rmak;
• Önemli kararlar›n verilmesi süreçlerinde temsili sa¤lamak için Güney Do¤u
Avrupa’da bir STK platformu oluflturmak.
■ Sürdürülebilirlik
REC’in Slovakya ve Macaristan ülke ofisleri,
sonbahar ve k›fl aylar›nda sürdürülebilirli¤in
de¤erlendirilmesi konulu e¤itim kurslar›na ev
sahipli¤i yap›yor. Kurslar, sürdürülebilirlik politikalar›n›n ve önlemlerinin de¤erlendirilmesini ele alan, genç araflt›rmac›lara yönelik
EASY-ECO seminer dizisinin bir parças›.
Kurslarda, ulusal sürdürülebilirlik stratejilerinden, AB’nin kurumsal toplumsal sorumluluk
çerçevesinde sa¤lad›¤› yap›sal ve tar›msal
fonlara kadar her fleyi kaps›yor. REC Slovakya
ülke ofisindeki e¤itim 21- 30 Eylül aras›nda
Bratislava’da düzenlendi. REC Macaristan ülke ofisinin e¤itimi ise 25 Ocak- 3 fiubat aras›nda REC’in Szentendre’deki merkezinde
gerçekleflecek. ‹lk EASY-ECO etkinli¤i bu y›l›n
bafl›nda Manchester Üniversitesi taraf›ndan
gerçeklefltirilmifl ve 25 ülkeden kat›l›mc›y›
a¤›rlam›flt›. <www.sustainability.at/easy>.
Toplant›ya kat›lanlar, bu öncelikleri uygulamak için gerekli kaynaklar›
talep ederken, REC’ten de, konuya iliflkin proje önerilerinin haz›rlanmas›na
yard›mc› olmas› istendi. Atölye, Hollanda Mekân Planlama, ‹skân ve Çevre
Bakanl›¤›’nca desteklendi.
Balkanlar’da çevre konusunda daha fazla bilgi için <rerep.rec.org>
adresindeki REReP Record’a bak›n›z.
E⁄‹T‹M
Orman›n genç bekçileri
■ Varflova’daki REC ofisinin düzenledi¤i proje kapsam›nda Polonya’n›n dört bir yan›nda, 60’›n üstünde
“ö¤renci do¤a rezervi” oluflturuldu.
Alt› ulusal park›n iflbirli¤i ile yürütülen projede, civardaki okullar›n ö¤retmen ve ö¤rencileri taraf›ndan korunmas› öngörülen özel alanlar›n tahsis
edilmesi söz konusu. Projeye 100’den
fazla ö¤retmen ve 1,200 çocuk kat›ld›.
Bölgelerindeki do¤al çevre konusunda çocuklar›n gerçeklefltirdi¤i bir
ön araflt›rman›n ard›ndan rezervlerin
haritas› ç›kar›ld›.
Çocuklar, bu alanlar›n do¤al de¤erlerini ö¤reniyor, çöpleri topluyor
ve söz konusu alanlarda yaflayan ender türleri korumak için çal›flmalar yap›yor. Tüm faaliyetler arazi sahipleri
■ Belgrat’ta çevrenin durumu
REC S›rbistan-Karada¤ ülke ofisi, Quality of Environment of the City of Belgrade, (Belgrat fiehri’nde Çevrenin Durumu) bafll›kl› kitab›n üçüncüsünü haz›rlad›. 2004 verilerinin yer ald›¤› kitap, Belgrat Çevre Koruma Sekreteryas›’n›n katk›s›yla yay›mland›. Halka yönelik olarak S›rpça
haz›rlanan kitap 1,000 adet bas›ld›. 2002 y›l›n›n
verilerine dayanan ilk kitap, Güney Do¤u Avrupa’da Çevrenin Yeniden Yap›land›r›lmas› Bölgesel Program›'n›n bir projesiydi.
Bat› Stara Planina Bölgesi’ndeki 11 belediyenin baflkan›, çevrenin iyilefltirilmesi, do¤al kaynaklar ve kültürel miras›n korunmas› ve sürdürülebilir kalk›nmay› teflvik konular›nda iflbirli¤ini art›rmaya yönelik bir niyet mektubunu 8
Temmuz’da imzalad›. Baflkanlar, yaklafl›k
200,000 kiflinin yaflad›¤›, Bulgaristan ve S›rbistan-Karada¤’›n s›n›r bölgesindeki belediyeleri temsil ediyordu. Güney Do¤u Avrupa’da
Çevrenin Yeniden Yap›land›r›lmas› Bölgesel
Program› (REReP) çerçevesinde yap›lan toplant›y› ‹sviçre Kalk›nma ve ‹flbirli¤i Ajans›
(SDC) destekledi. Balkanlarda çevre konusunda ayr›nt›l› bilgi için <rerep.rec.org> adresinde
REReP Record’a bak›n›z.
yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 26
REC COUNTRY OFFICE POLAND
■ Balkan belediyeleri el ele
ve yerel yöneticilerin onay›yla yürütülüyor. Çocuklar bundan baflka, büyükanne ve büyükbabalar›yla söylefliler
yaparak, koruma alt›na al›nan bu alanlar›n tarihçeleri ve son 50 y›ld›r bu
alanlar›n nas›l kullan›ld›¤› konusunda
metinler haz›rlad›.
REC' Polonya ülke ofisinde proje
yöneticisi olan Michal Miazga flöyle
konufltu: “Projenin önemli bir unsuru
da çocuklarla yetiflkinler aras›ndaki iflbirli¤iydi. Bu, her iki taraf için de etkili
oldu: çocuklar yapt›klar› ifllerin önemli oldu¤unu hissetti, büyükler ise, ö¤rencilerin do¤ay› koruma konusundaki isteklerinden çok etkilendi.”
Projeye, Hollanda Tar›m, Do¤a ve
G›da Kalitesi Bakanl›¤› mali destek
sa¤lad›.
26-27CBulletinYU4
26/12/2005
16:16
Page 27
haber | REC BÜLTEN‹
‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹
Sera gaz› envanterleri
■ Orta ve Do¤u Avrupa, Kafkaslar ve Orta Asya’n›n 12 ülkesinden gelen 40’tan fazla uzman, Nisan ay›nda Moldova’n›n Chisinau kentinde düzenlenen atölyede sera gaz›
(GHG) envanterlerinin iyilefltirilmesi üstünde çal›flt›. Ülkelerin sal›mlar› izleyip kontrol alt›na almas›, ve iklim de¤iflikli¤ini önleme sürecine toplumun kat›l›m›n› sa¤lamak
için bu tür çal›flmalara ihtiyaç duyuluyor.
Chisinau’daki atölye çal›flmas›, GHG Envanterlerinin
‹yilefltirilmesi için Kapasite Art›r›m› bafll›kl› bölgesel proje
kapsam›nda düzenlenen dördüncü atölye oldu. Giriflim,
Küresel Çevre Fonu (GEF) ve BM Kalk›nma Program›
(UNDP) taraf›ndan destekleniyor. Proje müdürü Katarina
Mareckova, Chisinau’daki atölyenin, hem bölgede bilgi
al›flveriflini sa¤lad›¤›n›, hem de ülkelere, kendi envanterlerini iyilefltirme konusunda destek oldu¤unu söyledi.
Çal›flmaya kat›lan ülkelerin ço¤u, ‹klim De¤iflikli¤i
Çerçeve Sözleflmesi’nin (BM‹DÇS) Ek I’inde yer alm›yor.
Proje, Moldova’n›n yan› s›ra Arnavutluk, Ermenistan,
Azerbaycan, H›rvatistan, Gürcistan, eski Yugoslav Cumhuriyeti'ndeki Makedonya, Mo¤olistan, Slovenya, Tacikistan,
Türkmenistan ve Özbekistan’› kaps›yor. Söz konusu proje, REC'in ortakl›¤› ile UNDP taraf›ndan yürütülüyor.
Moldova Ekoloji ve Do¤al Kaynaklar bakan› yard›mc›s› Ilie Boian, GHG envanterlerini bir araya getirmek, yöntemler gelifltirmek ve resmi yetkililere tavsiyelerde bulunmak için sürdürülebilir bir kurumsal çerçeve haz›rlanmas›
gerekti¤ini söyledi. Boian, envanterlerin çevre uzmanlar›
ve siyasîlerin küresel iklim de¤iflikli¤i konusunda karar almalar›nda yard›mc› olaca¤›n› da ekledi.
REC Türkiye, Orta ve Do¤u Avrupa Bölgesindeki çevre sorunlar›n›n çözümüne yard›mc› olmak amac›yla çal›flan, siyasî görüfllerden ve ç›kar guruplar›ndan ba¤›ms›z, kâr amac› gütmeyen, uluslararas› bir kurulufl olan Orta ve Do¤u Avrupa için Bölgesel Çevre Merkezi’nin (REC) Türkiye’deki temsilcisidir. REC bu hedefe ulaflabilmek için sivil örgütler, resmi kurumlar, özel sektör ve di¤er çevre paydafllar› aras›ndaki iflbirli¤ini teflvik etmekte, serbest bilgi paylafl›m›n› ve çevre yönetimine toplumsal kat›l›m› desteklemektedir.
REC 1990 y›l›nda ABD, Avrupa Komisyonu ve Macaristan taraf›ndan kurulmufltur. Bugünkü yasal zemini, 28
ülke hükümeti ve Avrupa Komisyonu taraf›ndan imzalanan bir sözleflmeye ve Macaristan Hükümeti ile yap›lan
uluslararas› bir anlaflmaya dayanmaktad›r. REC’in merkezi Macaristan’da Szentendre’dedir. Hizmet verdi¤i 16
ülkede, Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, H›rvatistan, Letonya, Litvanya, Macaristan, FYR Makedonya, Polonya, Romanya, S›rbistan Karada¤, Slovakya, Slovenya ve Türkiye’de ülke ofisleri bulunmaktad›r.
REC’in mevcut ba¤›flç›lar›, hükümetleraras› ve özel pek çok kurumun yan› s›ra Avrupa Komisyonu ile ABD, Almanya, Avusturya, Belçika, Birleflik Krall›k, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya,
Hollanda, ‹talya, ‹sveç, ‹sviçre, Japonya, Kanada, Letonya, Macaristan, Norveç, Polonya, S›rbistan ve Karada¤
ile Slovenya hükümetleridir.
ARNAVUTLUK
Rr.Durresit P.11Shk.2, Ap.12,
Tirana, Albania
Tel/Faks:(355-42)39-444
E-posta: [email protected]
BOSNA HERSEK
Koste Hermana 11/2
71000 Sarajevo,
Bosnia and Herzegovina
Tel:(387-33)221-998
Faks:(387-33)209-130
E-posta:[email protected]
Banya Luka Saha Ofisi
Slavka Rodica 1,
78000 Banja Luka, RS
Bosnia and Herzegovina
Tel/Faks:(387-51)317-022
E-posta:[email protected]
BULGAR‹STAN
Pozitano str.3,floor 1
1000 Sofia, Bulgaria
Tel/Faks:(359-2)988-1670
Tel:(359-2)980-3730
E-posta:[email protected]
ÇEK CUMHUR‹YET‹
Senovazna 2 11000,
Prague, Czech Republic
Tel/Faks: (420-2)2422-2843
E-posta: [email protected]
ESTONYA
Ravala str 8
10143 Tallinn, Estonia
Tel/Faks: (372-6) 461-423
E-posta: [email protected]
HIRVAT‹STAN
Djordjiceva 8a Br.
10000 Zagreb, Croatia
Faks:(40-21)231-2017
E-posta: [email protected]
Tel: (385-1)481-0774
Tel/Faks: (385-1)481-0844
E-posta: [email protected]
SIRB‹STAN VE KARADA⁄
Primorska 31,
11000 Belgrade,
Serbia and Montenegro
Tel: (381-11)329-2899
Faks: (381-11)329-3020
E-posta: [email protected]
LETONYA
Peldu 26/28,3
LV-1050 Riga, Latvia
Tel/Faks:(371-7)228-055
E-posta:[email protected]
L‹TVANYA
Svitrigailos g.7/16
03110 Vilnius, Lithuania
Tel:(370-5)231-0067
Tel/Faks:(370-5)233-5451
E-posta:[email protected]
Kosova Saha Ofisi
Kodra e Diellit Rruga 3,Lamela 26
Pristina,Kosovo
Tel/Faks: (381-38)552-123
E-posta: [email protected]
MACAR‹STAN
Ady Endre ut 9-11
2000 Szentendre, Hungary
Tel:(36-26)504-075,(36-26)
504-076
Faks:(36-26)311-294
E-posta:[email protected]
Karada¤ Saha Ofisi
Ivana Crnojevica 16/2
81000 Podgorica, Montenegro
Serbia and Montenegro
Tel/Faks: (381-81)210-235, 210-236
MAKEDONYA
Mit.Teodosij Gologanov 39-2-2
1000 Skopje, Macedonia
Tel/Faks:(389-2)313-1904
E-posta:[email protected]
SLOVAKYA
Vysoka 18
811 06 Bratislava,Slovakia
Tel:(421-2)5263-2942
Faks:(421-2)5296-4208
E-posta:[email protected]
SLOVENYA
Slovenska cesta 5
1000 Ljubljana, Slovenia
Tel/Faks:(386-1)425-7065
Tel:(386-1)425-6860
E-posta:[email protected]
POLONYA
ul.Grojecka22/24
02-301 Warsaw, Poland
Tel:(48-22)629-3665,
(48-22)628-7715
Faks:(48 22)629-9352
E-posta:[email protected]
ROMANYA
Str Episcop Timus nr.4, Sector 1,
Bucharest, Romania
Tel:(40-21)231-9764, 231-9765
TÜRK‹YE
Ceyhun Atuf Kansu Cad.No:102
Balgat, Ankara TÜRK‹YE
Tel: (90 312)284 95 55
Faks: (90 312)287 01 10
E-posta: [email protected]
gelecek için
sürdürülebilir enerji
Yenilenebilir Enerji & Enerji Verimlili i Ortakl
(REEEP) yenilenebilir
ve verimli enerji sistemlerinin daha h zl geli tirilmesi i in abalayan
ileri g r l h k metler, zel sekt r ve b y k kurulu lar n olu turduklar bir birlikteliktir.
REEEP Johannesburg D nya S rd r lebilir Kalk nma Zirvesi kat l mc lar ve ngiltere taraf ndan olu turulmu tur. Bu k resel ortakl k temiz
enerji piyasalar i in politikalar olu turur ve s r r lebilir enerji i in fon
yarat r
Amac›m›z: yenilenebilir enerji ve enerji verimlili¤i alan›nda kürsel pazar›
hareketlendirmek ve geniflletmek.
REC, Orta ve Do u Avrupa ile T rkiye i in REEEP in Sekreteryas olarak g rev yapmaktad r. REEEP in bir sonraki proje a r s kapsam nda
s rd r lebilir enerji geli tirmeye y nelik politikalar ve finansal modeller olu turma y n ndeki projelere 2 milyon avro da t lacakt r.
www.rec.org/reeep
27 | EK‹M 2005
| yeflil UFUKLAR
28-32Columns.YU04.qxd
26/12/2005
16:18
Page 28
YEfi‹L BAKIfi
Biny›l›n ilerleme raporu
Yeni yaz›l›m, ülkelerin BM kalk›nma hedeflerine ne kadar yaklaflt›¤›n› gösteriyor
SUYA G‹DERKEN: Etiyopya’da ortalama insan
ömrü 45.5 y›l iken okur-yazar oran› %41.5
'admin' modülü kullan›larak DevInfo veritaban› yöneticisi taraf›ndan veritaban›na
giriliyor. Bu flimdilik, 10 co¤rafî alan ve
belli bir zaman dilimiyle s›n›rl›. 'Kullan›c›'
modülü sayesinde kendinize özel, tablo,
grafik ve haritalar içeren, Co¤rafî Bilgi
Sistemleriyle (GIS) uyumlu pek çok istatistiksel veriyi özellefltirip paylaflabilirsiniz. Bu özellikle STK’lar, medya ve e¤itim
kurumlar› için yararl›. Hedef verileri ve
ilerleme raporlar›, Microsoft Word, Excel,
Power Point gibi pek çok formata aktar›labilir.
Verilerin ‹nternet'te yay›mlanmas› ve
rapor haline dönüfltürülmesi bugüne
dek mümkün de¤ildi, kamunun bu veri-
lere eriflimi k›s›tl›yd›. UNICEF Belgrat
ofisinde, DevInfo izleme asistan› Vladica Jankovic <[email protected]>,
REC’in düzenledi¤i çevresel bilgi ve alternatif yaz›l›m atölyesine kat›lanlara,
yaz›l›m›n web versiyonunun y›l sonuna
do¤ru haz›r olaca¤›n› bildirdi. Web ortam›ndaki DevInfo yaz›l›m paketlerini
gösteren pilot projeler <www.tsed.org>
(Tanzanya verileri) ve <www.maseda.info> (Malawi) adreslerinde flimdiden görülebilir. Sistem yöneticilerinin
karfl›laflt›¤› sorunlar›n ‹nternet üzerinden çözülmesi için küresel bir teknik
destek ekibi görev yap›yor.
REC’in, Yeflil Yaz›l›m: Çevresel Bilgi
Yönetiminde Düflük Maliyetli Yaz›l›m
Alternatifleri bafll›kl› raporunda sistem,
'DevInfo’nun en önemli özelli¤i, Biny›l
Kalk›nma Hedefleri'nin göstergelerini
kusursuz tan›mlamas›' fleklinde de¤erlendiriliyor. Tek kusuru, kullan›c›
arayüzünün fazla basit tasarlanm›fl olmas›.
Mevcut 4.0.8 versiyonundaki yaz›l›m
(tüm modüllerin toplam› yaklafl›k 500
megabayt) yaln›zca Windows platformunda çal›fl›yor. Yaz›l›m, BM ofislerinden ya da ulusal istatistik dairelerinden
elde edilebilir. Ayr›nt›l› bilgi <www.devinfo.org> adresindeki DevInfo sitesinden al›nabilir.
◗
DevInfo, Biny›l Kalk›nma Hedefleri'nin (BKH) amaçlar› ve ba¤lant›l› hedeflerin uygulanmas›nda kaydedilen ilerlemeyi izlemek ve raporlamak için Birleflmifl Milletler Teflkilat›'n›n (BM) ve UNICEF'in (BM Çocuklara Yard›m Fonu) gelifltirdi¤i ücretsiz bir yaz›l›m. Bu yaz›l›m;
hava, su, toprak, biyoçeflitlilik ve peyzaj›n niteli¤i, at›k yönetimi ve s›naî sal›mlar›n azalt›lmas› gibi temel göstergelere bilgi girilmesiyle çal›fl›yor.
Birbirine ba¤l› ve birbirini destekleyen sekiz kalk›nma amac› ile bunlara ba¤l› 18 hedef, BM'nin 1990’larda yürüttü¤ü konferanslar›n sonuçlar›na dayanan Biny›l Bildirgesi ile ifade edilen küresel gündemin bir parças›. 2000 y›l› Eylül'ünde, BM’nin 149
devlet baflkan› ve 189 ülkesi taraf›ndan kabul edilen bildiri, 2015 itibariyle kalk›nma, bar›fl ve güvenlik,
cinsiyet eflitli¤i, yoksullu¤un bir çok
boyutunu ortadan kald›rma ve sürdürülebilir kalk›nma hakk›n›n elde edilmesi yönünde bir simge oldu. Hedefler do¤rultusunda ilerlemeyi saptamak için 48 niceliksel gösterge var.
DevInfo kullan›c›lar›, sitenin çeflitli
ölçekleri sayesinde kendilerine ait
gösterge ve hedefleri izleyebiliyor.
Yaz›l›m paketi resmi kullan›m için tasarlanm›fl ve esasen istatistik daireleri
bünyesinde bulunuyor olsa da, BM ülke
temsilcilikleri ve bölge planlamac›lar da
DevInfo’yu kullanabiliyor. Temel gösterge verileri, hem Biny›l Kalk›nma Hedefleri baz›nda, hem de sektör (örne¤in çevre), konu v.b. baz›nda eriflilebilecek bir
veritaban›na iflleniyor. Bir de¤iflken veri,
PAVEL ANTANOV
Jerome Simpson
Biliflim Teknolojileri
Bilgi Toplumu olmak bizim elimizde! Düflünce ve
önerilerinizi <[email protected]> adresine
‹ngilizce olarak yazabilirsiniz. Biny›l Kalk›nma
Hedefleri Türkiye raporunu
<www.un.org.tr/undp_tur/docs/mdg/binyil05.pdf>
adresinden indirebilirsiniz.
Türkiye’deki çevre paydafllar›n›n bilgi ihtiyac›n› karfl›lamay› hedefleyen REC
Türkiye portal› aç›ld›. Portal REC Türkiye'nin çal›flma ve etkinliklerine iliflkin
bilgileri içermesinin yan› s›ra çeflitli veritabanlar› ile paydafllar›n arad›klar› bilgiye
ulaflmalar›n› sa¤l›yor. Portal bünyesinde çok yak›nda etkin olarak çal›flmaya
bafllayacak veritabanlar› flöyle:
●
●
●
●
●
Türkiye’de çevre alan›nda çal›flan STKlar, yetkili merkezî ve yerel kamu kurumlar›, yerel yönetimler
ve çevre alan›nda araflt›rma yapan akademik kurulufllar› içeren Kurumlar Veritaban›.
Çevre konusuna yer veren ve çevre sorunlar›n› izleyen medya kurulufllar› ve bas›n mensuplar›n›n
iletiflim bilgilerine ve yay›mlanan yaz›lar›na yer veren Medya Veritaban›.
REC yay›nlar› ve çevre konusundaki pek çok yerli ve yabanc› yay›n› içeren Kütüphane Veritaban›.
Çevre alan›ndaki etkinliklere destek olmak isteyen özel flirketler ile STKlar› buluflturmay› hedefleyen
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Veritaban›.
Hem çevre hem de AB konusunda s›kça duyulan ve kullan›lan terimlerin yan› s›ra, baz› teknik
terimleri de içeren Terimler Sözlü¤ü.
Veritabanlar›n›n yan› s›ra S›kça Sorulan Sorular, ‹lginç Bilgiler, Faydal› Linkler gibi bölümlerin de yer
ald›¤› portal interaktif bir yap›ya sahip. Ziyaretçiler tüm bu bölümlere öneride bulunabiliyor, yorumlar›
ile portala destek olabiliyor. REC Türkiye portal›n› ziyaretinizi bekliyoruz!
Ayr›nt›l› bilgi için: Yeflim A. Ça¤layan, Çevresel Bilgi Program Yöneticisi
Tel: 0 (312) 284 95 55/21 • E-posta: [email protected]
REC Türkiye portal› aç›ld›!
yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 28
28-32Columns.YU04.qxd
26/12/2005
16:18
Page 29
YEfi‹L BAKIfi
Genlerime dokunma!
t›l›m koflullar› hem ulusal biyo güvenlik çerçevelerinin hükümlerini 'tamamlay›c› ve birbirini destekler nitelikte',
hem de Biyo Güvenli¤e iliflkin Cartagena Protokolü'nün hedefleriyle uyumlu
olmak zorunda.
Sözleflme taraflar›n›n, 'toplumun bilgilenmesi ve kat›l›m›n›n sa¤lanmas› için
gerekli düzenlemeleri kendi yasal çerçevesi içinde yapmas›n›' ve 'böyle karar
süreçlerinde kamuoyu oluflmas›na f›rsat
tan›yacak makûl bir sürenin de verilmesi'
gere¤ini vurgulayan yeni bir ek ile
'toplumsal kat›l›m' ayr›nt›l› olarak tan›mlan›yor.
Bu de¤ifliklik ayr›ca, hem toplumsal
kat›l›m uygulamas›nda 'hangi durumlarda
istisnalar' olabilece¤ine aç›kl›k getiriyor,
hem de hangi tür bilgilerin hiçbir zaman
'gizli tutulamayaca¤›'n› netlefltiriyor. Buna
göre, gündemdeki GDO’nun özelliklerine, bu ürünü piyasaya sürmek isteyen
kuruluflun isim ve adres bilgilerine, acil
durum önlemlerine, GDO'yu denetleme
planlar›na ve çevresel risk de¤erlendirme
raporuna toplumun her zaman eriflim
hakk› olacak.
Bunlar›n d›fl›nda taraf ülkeler, bir
GDO’nun yetifltirilmesi veya piyasaya sürülmesi için yap›lan izin baflvurusunun
bir özetini de, zaman›nda, anlafl›l›r ve tatmin edici bir biçimde halka duyurmak
zorunda. Ayr›ca, ulusal biyo güvenlik yasalar› uyar›nca haz›rlanm›fl de¤erlendirme raporlar› varsa taraflar›n bunlar› da
duyurmas› gerekiyor.
Görüfl bildirme yöntemi taraflar›n
kendi tercihine b›rak›lmakla birlikte, toplumun görüfl bildirme hakk› bulunuyor.
GDO DEY‹NCE AKAN SULAR DURUR:
Polonya’daki kampanya, GDO’lar›n yay›lmas›na
karfl› farkl› bölgeleri bir araya getirdi.
STK’lar›n yetersiz buldu¤u ifadeye göre,
taraflar karar alma sürecinde, 'toplumsal
kat›l›m uygulamas› ile, yeterince görüfl
al›nm›fl olmas›na gayret edecek.' Al›nan
kararlar sonras›nda gerekçelerinin de ilân
edilmesi gerekiyor.
Yap›lan bütün bu de¤ifliklikler, taraflar›n en az üçte birinin onay›ndan sonra
yürürlü¤e girecek ve sadece onaylayanlar
için ba¤lay›c› nitelik kazanacak. fiu an
için, biri Avrupa Toplulu¤u olmak üzere
sözleflmeye 36 ülke taraf. De¤iflikli¤in
onaylanmas› bir kaç y›l alabilece¤i gibi,
hayata geçirilmesi de bafll› bafl›na bir güçlük olacak gibi gözüküyor.
◗
‹ki y›l› aflk›n müzakerelerin ve son alt› ayd›r yaflanan ciddî açmaz›n ard›ndan
Aarhus Sözleflmesi’ne taraf olan ülkeler,
geneti¤i de¤ifltirilmifl organizmalar'›n
(GDO) do¤aya yay›lmas› ve piyasaya sürülmesi konular›nda kamuoyunu güçlendirecek, yasal ba¤lay›c›l›¤› olan bir de¤ifliklik üzerinde uzlaflt›. Kazakistan’›n Alma-ata kentinde 25-27 May›s'da yap›lan
ikinci toplant›da de¤iflikli¤e son flekli
verildi.
Aarhus Sözleflmesi’nin 6. maddesine
göre, taraflar›n, toplumun kararlara kat›l›m›n› sa¤layan hükümleri yaln›zca 'kendi
iç hukuku çerçevesinde' ve 'imkânlar ölçüsünde' uygulamas› yeterliydi. Baz› taraflar ve STK’lar ise bu hükmün hem çok
genifl oldu¤unu hem de yoruma aç›k oldu¤unu söyleyerek de¤ifliklik istiyordu.
Baz› belirsizlikler hâlâ sürse de,
Sözleflme'ye yeni bir madde ekleyerek
yap›lan bu de¤ifliklikle birlikte taraflar›n, halk›n kat›l›m›na iliflkin koflullar›
daha net ve ayr›nt›l› olarak sa¤lamas›
gerekiyor. Yap›lan de¤ifliklik asl›nda
karfl›l›kl› taviz niteli¤inde: Do¤u Avrupa, Kafkas ve Orta Asya ülkeleri (DAKOA), her türlü de¤iflikli¤e karfl› olan
baz› AB ülkelerinin direncini k›rmay›
baflar›rken, nihaî metin, mevcut AB yönergelerinin ötesine pek geçemiyor. Yine de yap›lan de¤ifliklik DAKOA ve
Balkan ülkelerinin standardlar› yükseltmesine yard›mc› olacak.
Yeni yükümlülüklere göre taraflar,
GDO’lar›n piyasaya sürülmesine izin
vermeden önce, 'zaman›nda yeterli bilgi verip toplumun görüflünü almak' zorunda. De¤iflikli¤e göre, toplumun ka-
ICPPC: POLONYA KIRSAL ÇEVRES‹N‹ KORUMA ULUSLARARASI KOAL‹SYONU
Aarhus Sözleflmesi’nde yap›lan de¤ifliklik, tart›flmal› ürünlere dair bilgi edinme hakk›n› art›r›yor
Magda Toth Nagy
Yasal Boyut
Magda Toth Nagy, REC Toplumsal Kat›l›m
Program› yöneticisi.
AB Çevre Müktesebat› Seminerleri:
Çevresel Bilgiye Eriflim ve Halk›n Kat›l›m› Direktifleri Semineri
Çevresel bilgiye eriflim ve halk›n karar alma mekanizmalar›na kat›l›m›, AB çevre
hukuku çerçevesinde yatay mevzuat›n en önemli bileflenlerindendir. 2003/4/EC ve
2003/35/EC say›l› Avrupa Komisyonu direktifleri kat›l›mc› ve demokratik bir çevre
yönetimi anlay›fl›n›n tüm çevresel alt sektörlerde (ÇED; su, at›k ve tehlikeli at›k
yönetimi, entegre kirlilik önleme ve kontrolü, vd.) hayata geçirilmesi için önemli iki
araç olarak yürürlüktedir.
REC Türkiye’nin Ankara’da düzenledi¤i seminerlerde:
● Her iki direktifin uygulanmalar› için gerekli altyap› ihtiyaçlar›,
● Daha etkin uygulamalar için kamu-sivil toplum iflbirli¤i,
● Uygulamada baflar›l› örnekler ve sorun yaflanan alanlar ele al›nacak.
24-25 Ocak 2006’da Kamu kurumlar›na, 26-27 Ocak 2006’da da sivil toplum kurulufllar›na yönelik olarak
düzenlenen ikifler günlük seminerler çerçevesinde, ayr›ca paydafl gruplar› aras›nda konunun tart›fl›labilece¤i
ortak çal›fltaylar da düzenlenecek.
Seminerle ilgili ayr›nt›l› duyuruya www.rec.org.tr adresinden ulaflabilirsiniz.
Ayr›nt›l› bilgi için:
Deniz Gümüflel, Kapasite Gelifltirme Program Yöneticisi, Tel: 0 (312) 284 95 55/1 • E-posta: [email protected]
29 | EK‹M 2005
| yeflil UFUKLAR
28-32Columns.YU04.qxd
26/12/2005
16:18
Page 30
YEfi‹L BAKIfi
Alex Gregorio
Kitapl›k
Sürdürülebilirlik yolunda
Bilimsel çal›flmalar topluma ve yöneticilere ›fl›k tutuyor
Sürdürülebilirlik Araflt›rmas›
El Kitab›: Çevresel E¤itim,
‹letiflim ve Sürdürülebilirlik
(20. Cilt)
Do¤an›n Düflman›.
Kapitalizmin Sonu mu, Dünyan›n Sonu mu?
Joel Kovel, Çeviri Gürol Koca. Metis Yay›nlar›, 2005. 336 sayfa.
Editör Walter Leal Filho. Peter Lang
Yay›nc›l›k Grubu. 2005. 757 sayfa.
Ödüllü 'Çevresel E¤itim, ‹letiflim ve Sürdürülebilirlik' serisinin 20. cildi olarak k›sa
süre önce yay›mlanan Sürdürülebilirlik Araflt›rmas› El
Kitab›, gerçek örneklere dayanarak, sürdürülebilirlik
araflt›rmas›na iliflkin kavram, fikir ve yöntemleri ortaya koyuyor. Bu yay›n, sürdürülebilirlik konular›nda akademik araflt›rma yapmak isteyen ve sürdürülebilirlikle
ilgili araflt›rma projelerinin pratik unsurlar›yla ilgilenen herkes için çok faydal›.
El kitab›n›n ilk bölümü kuramla ilgileniyor: genel anlamda sürdürülebilirlik
ve bu konuyla ilgili araflt›rma yaklafl›mlar›.
‹kinci bölümde, daha çok uygulamaya dönük yaklafl›mlar var. Çeflitli araflt›rmac›lar›n görüfllerine yer veriliyor ve
farkl› ülkelerdeki yasal düzenlemelerin
sürdürülebilirli¤i nas›l etkiledi¤i gösteriliyor. Anlat›lan projelerin ço¤u, sürdürülebilirlikle ilgili konular›n çevre ve toplumla nas›l iç içe oldu¤unu gözler önüne seriyor.
Üçüncü bölüm sürdürülebilirlik e¤itimini ele alarak konuyla ilgili araflt›rma ve
uygulamalar› sunuyor. Bu bölüm, sürdürülebilirlik araflt›rmalar›n›n, resmi ve
gayr-› resmi e¤itime, tar›m ve eko-turizm
Yazar›n, "Her yarat›¤›n bir sonu vard›r, her türün de. Hatta yeryüzü, zaman ve mekân da yok olacakt›r. Ama bizim canl›lar olarak
sahip oldu¤umuz kaderin, sonumuzu bir dereceye kadar belirleyebilme seçene¤inin olmas› gerekir. Bu sonun sermayenin so¤uk,
ac›mas›z elinden olmas›na izin vermemeliyiz; böyle bir son dünyan›n güzelli¤ine yak›flmayacak bir sondur," sözleriyle bitirdi¤i Do¤an›n Düflman›,
ekolojik krizin en önemli nedeni olarak gördü¤ü tüketim ç›lg›nl›¤›na son verilmesi ve yeni bir yaflam tarz› benimsenmesinin yaflamsal bir zorunluluk oldu¤u görüflünden yola ç›k›yor.
1988 y›l›nda bitkilerinin kurakl›ktan kavruldu¤unu gören ve bunun nedeni olarak iklim de¤iflikli¤inden kuflkulanan Joel Kovel, bu kurakl›¤›, ekolojisi harap olmufl bir toplumun habercisi olarak görmeye bafll›yor, kalk›nma ve tüketim ç›lg›nl›¤›n›n dünyay› nas›l bu noktaya getirdi¤ini sorguluyor, dahas› bu konuda neler yap›labilece¤i sorusuna yan›t aramaya koyuluyor.
Ekolojik bir üretim tarz› vizyonunu gündeme getiren yazar, küreselleflme karfl›t› politikalara dayanarak bu vizyonu gerçeklefltirecek bir 'ekososyalizm' tahayyülü gelifltiriyor. Dünyay› sahip olunacak, sömürülecek bir nesne olarak görmeyip
onu bafll› bafl›na bir de¤er olarak kabul edenlerin hür iradeleriyle oluflturacaklar›
bir toplumun ana hatlar›n› çizmeye çal›fl›yor.
Büyüme ve tüketim ç›lg›nl›¤› ile gelece¤imiz aras›nda bir seçim yapma noktas›nda oldu¤umuza inanan Kovel'e göre seçenekler fazla de¤il: ya bu gidifli ve
sonundaki y›k›m› kabullenece¤iz ya da ekolojiye de¤er veren, insana ve do¤aya
yarafl›r bir toplum kuraca¤›z.
de dahil toplumlar›n yaflam kalitesini iyilefltirebilecek alanlara nas›l odaklanabildi¤ini gösteriyor. Araflt›rmalar›n, sürdürülebilir kalk›nma konusunda nas›l önemli
bir fark›ndal›k yaratabilece¤i, bir dizi
e¤itsel süreç, yöntem ve araç-gereçten
yararlan›labilece¤i de bu bölümde anlat›l›yor.
El kitab›, BM Sürdürülebilir Kalk›nma
E¤itiminin On Y›l› (2005-2014) program›n› do¤rudan destekleyen ilk bilimsel
yay›n.
Söz konusu program ise, çevre
e¤itiminin ve sürdürülebilirlik e¤itiminin
anlam›n› ve neleri içermesi gerekti¤ini
anlatmay› hedefliyor.
REC Türkiye ‹klim De¤iflikli¤i Bülteni
CEMRE okurlar›yla bulufltu...
REC Türkiye, iklim de¤iflikli¤i ile ilgilinen kifli ve kurulufllara yönelik CEMRE ad›nda yeni bir haber bülteni
yay›mlamaya bafllad›. Editörlü¤ü REC Türkiye ‹klim De¤iflikli¤i Proje Yürütücüsü Yunus Ar›kan ve Onsekiz Mart
Üniversitesi Ö¤retim Üyesi Doç. Dr. Murat Türkefl taraf›ndan yürütülen CEMRE, 3 ayda bir yay›mlanacak.
Ülkemizde bu alanda yay›nlanan ilk süreli yay›n olma özelli¤ini de tafl›yan CEMRE’nin
misyonu; “‹nsan kaynakl› iklim de¤iflikli¤i süreci ile ilgili olarak, ilgili tüm paydafllar›n;
uzmanl›k alanlar›na yönelik do¤ru ve güncel bilgiye ulaflmalar›n› sa¤layarak, ulusal ve
uluslararas› süreci tan›malar› ve bu sürece dahil olmalar› için gerekli kolaylaflt›r›c›l›¤›
oluflturmak” olacak.
16 sayfadan oluflan CEMRE, her say›da ele al›nacak özel dosya konusu d›fl›nda, iklim
de¤iflikli¤inin neden ve sonuçlar›, uluslararas› süreçler, merak edilenler, sözlük,
iklim de¤iflikli¤i gündemi gibi bölümlerden olufluyor.
Daha fazla bilgi için:
Yunus Ar›kan, REC Türkiye ‹klim De¤iflikli¤i Proje Yürütücüsü
Tel: (90 312) 284 95 55 ● E-posta: [email protected]
yeflil UFUKLAR | EK‹M 2005 | 30
28-32Columns.YU04.qxd
27/12/2005
17:32
Page 31
Çocuklar için Çevre E¤itimi
REC’in çevre e¤itim seti
Yeflil KUTU Türkiye’de...
Ö¤rencilerin çevre koruma ve
sürdürülebilir kalk›nma
konular›nda bilgilerini ve
fark›ndal›klar›n› genç yaflta
art›rmak amac›yla Bölgesel Çevre
Merkezi (REC) taraf›ndan
gelifltirilen Yeflil KUTU (Green
PACK) e¤itim seti flimdi Türkiye’ye
uyarlan›yor.
Avrupa Komisyonu LIFE Üçüncü
Ülkeler Program› ile ‹talyan Çevre
Bakanl›¤›’n›n destekledi¤i, çevre
e¤itimi alan›nda ülkemizdeki en
önemli projelerden birisi olacak
Yeflil KUTU Türkiye projesi,
Do¤a Derne¤i ve Kufl Araflt›rmalar›
Derne¤i’nin ortakl›¤›;
Milli E¤itim Bakanl›¤› ile Çevre ve
Orman Bakanl›¤›’n›n iflbirli¤iyle
REC Türkiye’nin önderli¤inde
yürütülmektedir.
Ezberden uzak e¤itim
Yeflil KUTU kapsad›¤› konularda
ö¤rencileri birer bilgi y›¤›n›na
çevirmek yerine, kiflisel
yaflamlar›nda ve toplum genelinde
temel baz› de¤erlerin ve davran›fl
biçimlerinin geliflmesini sa¤lamay›
hedefliyor.
Hedef ilkö¤retim
ö¤rencileri
10-14 yafl grubu ilkö¤retim
ö¤rencilerine yönelik olarak
tasarlanan Yeflil KUTU,
çevre koruma ve sürdürülebilir
kalk›nmayla ba¤lant›l› 22 ayr›
bafll›¤› 5 ana bölüm alt›nda
ele al›yor.
2007 yılı sonunda
tamamlanacak proje
kapsamında:
• Çeviri ve uyarlama
çalıflmalarının yapılması,
• Yeflil KUTU’nun kullan›lmas› ve
di¤er ö¤retmenlere sunulmas›
konusunda yaklafl›k 100 e¤itici
e¤itmen yetifltirilmesi,
• Yeflil KUTU materyallerinin
kullan›m› konusunda 1,600
ö¤retmenin bilgilendirilmesi,
• Proje süresince 2,000 set
Yeflil KUTU üretilmesi,
• Yaklafl›k 200,000 ö¤rencinin
bu projeyle tan›flmas›
planlan›yor.
Daha fazla bilgi için:
fiebnem Feriver, REC Türkiye Yeflil KUTU Proje Koordinatörü
Tel: (90 312) 284 95 55, Faks: (90 312) 287 01 10
e-posta: [email protected]
REC, Yeflil KUTU Projesi'nde Do¤a Derne¤i
Kufl Araflt›rmalar› Derne¤i ile birlikte çal›flmaktad›r.
BÖLGESEL ÇEVRE MERKEZ‹
REC Türkiye
Yeflil Kutu Projesi AB Life Program›
taraf›ndan desteklenmektedir.
28-32Columns.YU04.qxd
27/12/2005
17:32
Page 32
Dünya sizin ellerinizde
Genç Çevreci Liderler için E¤itim 2005-2006
Genç Çevreci Liderler E¤itimi bünyesinde, kurumsal geliflim, proje yönetimi ve çevre konular›nda ileri düzeyde bir e¤itim veriliyor. Her bir e¤itim dönemi daha çok kurumsal
geliflim ve proje yönetimi e¤itimlerini kapsayan Macaristan’da (REC'in Szentendre'deki Merkez Ofisi’nde) gerçeklefltirilen üç haftal›k kuramsal e¤itim ile ‹talya’da
gerçeklefltirilen bir haftal›k uygulamal› e¤itimden olufluyor. Uygulamal› e¤itim bünyesinde incelenen baz› konular; koruma alt›ndaki alanlar, sürdürülebilir tar›m, su
kaynaklar›, at›k yönetimi ve enerji verimlili¤i olacak. Program, ‹talyan sivil toplum kuruluflu L’Umana Dimora ile iflbirli¤i içerisinde REC taraf›ndan tasarlan›p
yürütülmektedir.
Türkiye’den de 20-30 yafl aras› genç çevreci liderler de aç›k olan program hakk›nda ayr›nt›l› bilgi ve baflvuru koflullar› için;
www.rec.org/REC/Programs/JFellows.html
Adriana Craciun • Proje Yöneticisi • STK Destek ve Kapasite Gelifltirme
Orta ve Do¤u Avrupa için Bölgesel Çevre Merkezi
Ady Endre ut 9-11 • 2000 Szentendre • Hungary • Tel: (36-26) 504-068 • Faks: (36-26) 311-294 • E-posta: [email protected]
‹talyan Çevre Bakanl›¤› taraf›ndan desteklenmektedir.

Benzer belgeler