röportaj - WordPress.com

Transkript

röportaj - WordPress.com
J
A
T
R
RÖPO
BAĞIŞ ERTEN
’deki
Spor Toto Süper Lig
n öncesi
tüm takımların sezo
değerlendirmeleri,
rleri.
hedefleri ve transfe
AĞUSTOS 2015/SAYI 05
SÜPER LİG BAŞLIYOR!
Merhabalar,
Yaklaşık bir sene aradan sonra geçtiğimiz
ay yayın hayatına geri dönen Markaj, ağustos
sayısında yine siz değerli okuyucularımızla
buluşuyor.
Bu sayımızda 18 Spor Toto Süper Lig takımının
sezon öncesi kamp değerlendirmesini, yeni
transferlerini, artı eksilerini ve hedeflerini kaleme
aldık. Çok özlediğimiz Spor Toto Süper Lig bu hafta geri
dönerken, tuttuğunuz takım ve rakipleriniz hakkında
sezon öncesi tüm detaylı bilgileri almak için Markaj size
büyük bir fırsat sunuyor.
Saygılarımla,
Samet Çayır
www.markajdergi.com
twitter.com/markajdergi
facebook.com/markajdergi [email protected]
İÇİNDEKİLER
•Spor Toto Süper
Lig’deki tüm takımların
sezon öncesi
değerlendirmeleri,
hedefleri ve
transferleri.
Yayın Koordinatörü
Hayrettin SANCAR
•NTVSPOR yorumcusu
Bağış Erten ile, Türk
ve Avrupa futbolunu
kapsayan ve gündeme
dair birçok konu
hakkında röportaj.
Editör
Samet ÇAYIR
Yazarlar
Batuhan YÖNDEM
Ceyda ARABACIGİL
Hayrettin SANCAR
Samet ÇAYIR
Sezer YILDIZ
Grafik Tasarım
Nesligül Şenel
[email protected]
www.markajdergi.com
facebook.com/markajdergi
twitter.com/markajdergi
[email protected]
AKHİSARSPOR
GELENLER:
Caner Osmanpaşa
(Trabzonspor)
Abdülkadir Özdemir
(Trabzonspor)
Kadir Keleş
(Trabzonspor)
Hasan Kabze
(Konyaspor)
Sami (Porto-kiralık)
Rodellaga (Fulham)
Milan Lukac (Partizan)
Bora Körk
(Şanlıurfaspor)
Bu yaz nasıl geçti?
Geçtiğimiz sezona Mustafa Reşit Akçay ile başlayıp, 16.
haftadan itibaren Roberto Carlos yönetiminde sezonu
tamamlayan Akhisarspor, bu sezona da farklı bir isimle
giriş yapacak: Cihat Arslan.
Yeni sezon hazırlıkları kapsamında çalışmalarını
Avusturya’da gerçekleştiren Akhisarspor, hazırlık
maçlarında istediği sonuçları alamadı. İlk maçında
Lokotiv Tashkent’e 2-1, ikinci hazırlık maçında Hertha
Berlin’e 1-0 ve üçüncü hazırlık maçında Al Hilal’e 2-0
ile boyun eğen Akigolar, kendine denk veya kendinden
daha güçlü rakiplerle oynadığı maçlarda yalnızca bir
gol atabilip, üç maçtan da mağlubiyetle ayrıldı. Hazırlık
maçlarında takımın gol yollarında çektiği sıkıntıyı
aşabileceklerini belirten teknik direktör Cihat Arslan,
Charlton Cole transferinden ise oyuncunun maliyeti
nedeniyle vazgeçtiklerini belirtti.
Transfer dönemini bir hayli hareketli geçiren
Akhisarspor; Hasan Kabze, Julio Sami, Hugo Rodallega,
Milan Lukac ve Halil Çolak’ı renklerine bağlarken;
Gekas, Yiğit Gökoğlan, Mehmet Akyüz, Oğuz Dağlaroğlu,
GİDENLER:
Gekas (Eskişehirspor)
Oğuz Dağlaroğlu (Adana
Demirspor)
Mehmet Akyüz
(Rizespor)
Yiğit Gökoğlan
(Balıkesirspor)
Zokora (Prune City)
Bilal Kısa (Galatasaray)
Sertan Vardar
(Ankaragücü)
Koray Arslan
(Antalyaspor)
Ricardo Vaz Te
Zeki Ayvaz
Bilal Kısa, Zokora ve Ricardo Vaz Te gibi önemli
oyuncularla ise yollarını ayırdı.
Değişen bir kadro yapısıyla sezona başlayacak olan
Akhisarspor için ‘zaman’ kelimesi herşeyin ilacı olacak
gibi gözüküyor. Yeni bir hoca, yeni bir kadro ve yeni bir
felsefe bakalım Akigolara neler getirecek?
Teknik direktör: Cihat Arslan
2010 yılında Kocaelispor ile başlayan teknik direktörlük
kariyerine sırasıyla Eyüpspor, Boluspor, Göztepe,
Karşıyaka, İ.B.B, Şanlıurfaspor ve Balıkesirspor’da
devam eden Cihat Hoca, yeni sezon öncesi
Akhisar Belediyespor ile anlaştı. Geçtiğimiz sezon
Balıkesirspor’a geldikten sonra düşmesine kesin
gözüyle bakılan Bal-kes’e oynattığı hücum futboluyla
kamuoyunun ve taraftarlarının takdirini kazanan Cihat
Arslan, Akhisarspor’da da aynı futbolu oynatmak
istediğini belirtti. Fakat hazırlık maçlarında takımın
dönemi bitmeden kaliteli bir golcü alamazsa, yeni sezon
öncesi işleri gerçekten çok zor.
çektiği gol atma sıkıntısı, Cihat Arslan’ın takımına
oynatmak istediği oyunun uzağında bir görüntü
oluşmasına neden oldu. Cihat Hoca ve Akhisarspor’u
zorlu bir sezon bekliyor. Umarız taraftarlarına ve biz
futbol severlere zevkli bir takım izletir Cihat Arslan...
şekilde dile getirdi.
Güçlü yönler
Akhisarspor’un en güçlü yönü olarak takımın kendine
olan özgüveni diyebiliriz. Hangi oyuncu gelirse gelsin,
hangi hocayla yola çıkılırsa çıkılsın hep haddini bilen bir
Akhisarspor izledik bugüne kadar. Hamza Hamzaoğlu,
Roberto Carlos ve hatta Mustafa Reşit Akçay... Hepsi de
takımın başını ele güne karşı hep dik tuttu. Tabi bunda
Akhisarsporlu futbolcuların ortaya koyduları karakterin
de büyük etkisi var. Bu yıl büyük bir sürpriz yaşanmaz
ise başarıya aç bir hoca yönetiminde, geçmiş yıllardaki
Akhisarspor’a benzer bir takım izlememiz gayet
mümkün.
Sezon Hedefi
Avusturya kampı dönüşünde basın mensuplarının
sorularını yanıtlayan teknik direktör Cihat Arslan ‘’Yeni
bir ekibiz ve gerçekçi konuşmakta fayda var. İlk olarak
takımın birbirine alışıp, saha içinde aynı dili konuşması
lazım. Oyuncularım adaptasyon sürecini ne kadar çabuk
atlatırsa, sezonu o kadar yukarıda tamamlarız. Ancak
yeni ekip olmanın verdiği dezavantajları da unutmamak
gerekir.’’ diyerek, sezon hedeflerinin bir anlamda
kümede kalma üzerine kurulu olduğunu üstü kapalı bir
Bu isimlere dikkat!
Yaşları ilerlemiş olsa da takımın en önemli kozları
Hasan Kabze ve Lomana Lua Lua. Yeni transfer edilen
Hasan Kabze’nin Gekas’ı arayıp aratmayacağı merak
konusu. Rakip takımların dikkat etmesi gereken
bir diğer isim ise Fulham’dan transfer edilen ve
futbolseverlerin yakından tanıdığı Hugo Rodallega.
Ligimiz için kaliteli bir oyuncu olan Rodallega uyum
sürecini çabuk anlatabilirse, ligimizin en dikkat çeken
oyuncularından biri olmaya aday.
Zayıf yönler
Akhisarspor’un zayıf yönü olarak yeni bir takım olması
gösterilebilir. Bunun yanında hazırlık maçlarında
takımın gol yollarında çektiği sıkıntıda ayrı bir faktör.
Charlton Cole ile anlaşılmaya yaklaşılmış fakat
oyuncunun istediği ücretler kulüp ekonomisinin
boyutunu aşınca Cihat Arslan bu transferden
vazgeçtiklerini açıklamıştı. Eğer Akhisarspor transfer
yazar: HAYRETTİN SANCAR @5hayrettinsancr
ANTALYASPOR
PTT 1.Lig’den Spor Toto Süper Lig’e Samsunspor’u penaltılarda yenip çıkan Antalyaspor
bu doğrultuda transferlerini gerçekleştirdi.
GELENLER:
Hakan Demir
Josip Kvesic (Zelieznicar
Saraievo)
Ondrej Celutska (Nürnberg)
Rıdvan Şimşek (Karşıyaka)
Koray Arslan (Akhisar)
Kadir Bekmezci (Sivasspor)
Chico (Coritiba)
Serdar Özkan
(Eskişehirspor)
Samuel Eto’o (Sampdoria)
Mbilla Etame (Samsunspor)
Oğuz Mataracı (Lask Linz)
Bu yaz nasıl geçti?
Geçtiğimiz sezon PTT 1.Ligi’nde mücadele veren ve
yeniden Spor Toto Süper Lig’e yükselmeyi başaran
Antalyaspor, yeni sezona kadrosuna 10 oyuncu
takviyesiyle başladı. Samuel Eto’o ve Chico gibi
oyuncuları transfer eden kırmızı-beyazlılar Avrupa
basınında adından sıkça söz ettirdi.
Yeni sezon öncesi hazırlık kampını 16 Temmuz’a
kadar Isparta Davraz Kamp Merkezi’nde yapan
Antalyaspor, Eto’o ve Diarra’dan eksik olarak çalıştı,
Eto’o ise 7 Temmuz’da kampa katıldı. Çalışmalarını
ilk haftalarda koşu ve pas üzerine yoğunlaşarak
geçiren Antalyaspor’da teknik adam Yusuf Şimşek,
oyuncularının fizik ve kondisyon formundan memnun
olduğunu dile getirdi.
GİDENLER:
Petr Janda (Boluspor)
Atakan Cangöz
(Kızılcabölükspor)
Adem Alkaşi (Boluspor)
Mehmet Sedef
(Gaziantepspor)
Mustafa Altun
(Kızılcabölükspor)
Arif Şahin (Giresunspor)
Joseph Boum (Gaziantep
BBSK)
Antalyaspor’un 2.hazırlık kampı ise Afyonkarahisar
Spor Kompleksi’nde başladı. Düz koşularla başlayan
antrenmanlar, ısınma hareketleri ve istasyon
çalışmalarıyla devam etti. Şimşek oyuncularına,
antrenmanı sık sık keserek yapılan yanlışları ve
bunları nasıl düzelteceği ile ilgili çalışmalarda
bulundu. Antalyaspor bu kamp sürecinde ise yaptığı
hazırlık maçlarından iki galibiyet, iki mağlubiyet ve iki
beraberlik elde etti.
Teknik Adam
Teknik direktörlük kariyerine Turgutluspor’da
başlayan ve sırasıyla Çaykur Rizespor(Yardımcı
antrenör) ve Denizlispor’da görev yapan Yusuf
Şimşek, 3 Ocak 2014’te Karşıyaka ile 1.5 yıllığına
anlaştı ve buradaki görevinden 25 Şubat 2015’te
istifa etti. Karşıyaka ile olan ayrılığının ertesi günü
Antalyaspor ile sezon sonuna kadar sözleşme
imzalayan teknik adam PTT 1.Ligi Play-Off Finali’nde
Samsunspor’u penaltılarda geçerek Antalyaspor’u
2015-2016 Süper Ligi’ne çıkarma başarısını
göstermiştir.
Kısa bir süre önce Süper Lig hedefi sorulduğunda
ligde ilk 8’i zorlayacak bir takım olmak istediklerini
ve bu amaç doğrultusunda takımını hazırlayacağını
söyleyen Yusuf Şimşek vites düşürmüş olacak
ki şimdilerle ellerinde oturmuş bir kadronun
olduğunu, yaptığı takviyelerle ‘asansör takımı’
olarak nitelendirilien bir Antalyaspor olmayacağını,
hedeflerinin ilk 10 takım arasında olmak olduğunu
söylüyor.
Güçlü yönü
Geçtiğimiz sezon Play-Off turunda Samsunspor’u
penaltılarda yenip Süper Lig’e çıkmayı başaran
Antalyaspor’un tek güçlü yönü teknik direktör Yusuf
Şimşek olabilir. Yusuf Şimşek çok hırslı ve kaliteli
bir antrenör olarak göze çarpıyor. Bakalım Şimşek,
ilk Süper Lig tecrübesinde Antalyaspor’u başarılı bir
kulüp haline getirebilecek mi? Bekleyip göreceğiz.
Zayıf yönleri
Antalyaspor’a bu sezon Samuel Eto’o gibi dünya
çapında; ancak kariyerinin sonunda olan bir yıldız
geldi. Zaten kariyerinin sonunda olmasa ülkemizde
ne işi var değil mi? Hâl böyleyken sırf reklam uğruna
Eto’o’ya bir Anadolu kulübünün bu kadar para verip
transfer etmesi adeta bir intihar girişimi. Bunun
en çarpıcı örneğini 2010 yılında 100. yılını kutlayan
Ankaragücü üzerinden gösterebiliriz. Sarı-lacivertli
kulüp o sen 100. yıl için Geremi başta olmak üzere
birçok yıldız oyuncu transfer edip tam 19 milyon euro
harcamıştı. Hedef şampiyonluktu; ancak kısa süre
sonra küme düştüler ve 3. Lig’e kadar gerilediler.
Samuel Eto’o’nun maliyetinin de en az 10 milyon
euroyu bulduğu konuşuluyor. Bu durumun ilk cezası
ise geçen hafta Türkiye Futbol Federasyonu’ndan
(TFF) geldi. TFF, Antalyaspor’a oyuncularına ödeme
yapmadığı gerekçesiyle lisans vermedi. Henüz sezon
başlamadan bu duruma düşen Antalyaspor’un, bu
sezon bu maddi sıkıntılar ve kalitesiz kadrosuyla
küme düşme adayları arasında ilk sırada görüyorum.
Yazar: CEYDA ARABACIGİL @CeydaArabacigil
MEDİPOL BAŞAKŞEHİR
Eski haliyle İBB, yeni haliyle Medipol Başakşehir Futbol Kulübü bakalım nasıl bir yaz
dönemi geçirmiş?
GELENLER:
GİDENLER:
Bekir İrtegün (Fenerbahçe)
Musa Muhammed (Hearts of Oak)
Emre Belözoğlu (Fenerbahçe)
Cenk Ahmet Alkılıç (Kayseri Erciyesspor)
Sokol Cikalleshii (Rnk Split)
Tom (Elazığspor)
Gençer Cansev (Samsunspor)
Rızvan Şahin (Giresunspor)
Ömer Can Sokullu (Karşıyaka)
Tayfun Pektürk (Karşıyaka)
Eşref Korkmazoğlu (Çorum Belediyespor)
Bu yaz nasıl geçti?
Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Medipol
Başakşehir, kendisini PTT 1.Lig’den Süper Lig’e
çıkaran Cihan Arslan’la yollarını ayırdıktan sonra
kapılarını eski Milli takımlar hocası Abdullah Avcı’ya
açmıştı. İlk senesinde güzel bir performans sunarak
ligi 4. Bitirip UEFA Avrupa Ligi ön eleme maçlarına
hak kazandırdı Avcı; fakat takım tam pişmemiş
olacak ki bu kulvarda ne yazık ki paralel bir başarı
gösterilemedi.
Abdullah Avcı yönetimindeki Başakşehir, yeni
sezon hazırlıklarına geçtiğimiz ay sonunda kendi
tesislerinde başladı. Hem lige hemde oynayacakları
UEFA Avrupa Ligi ön eleme maçlarının hazırlıklarını
ise Hollanda’da 29 Haziran-17 Temmuz tarihleri
arasında yaptı.
Lacivert-turunculu ekip kamp boyunca taktik ve
kondisyon çalışmalarının yanı sıra özel maçlarda
oynadı. Sturm Graz, Lille, Zavra ve NK Zadar ile
hazırlık maçları oynayan Başakşehir bu maçlardan 2
galibiyet, 2 beraberlik ve 1 mağlubiyetten oluşan bir
karne çıkardı.
Teknik Adam
2014’te takımın başına, kariyerinde İstanbulspor’u,
Galatasaray A2’yi çalıştırmasının yanı sıra 2011-2013
yılları arasında Türkiye Milli Takımı teknik adamlık
deneyimi bulunan Abdullah Avcı getirildi.
2006 yılında milli takımlardaki görevinden ayrılan
Avcı, 2006-2007 yılında PTT 1.Lig’i Başakşehir ile
2.bitirerek Süper Lig’e çıktı. Başakşehir ile 20072008 sezonunu 12.sırada, 2008-2009 sezonunu
9.sırada, 2009-2010 sezonunu 6.sırada ve 2010-2011
sezonunu 12.sırada tamamladı. 2010-2011’de Ziraat
Türkiye Kupası’nda Beşiktaş ile final oynamış; fakat
Başakşehir ile bu kupaya ulaşamamıştı.
Başakşehir’in kuşkusuz en güçlü yönü, saha içinde
Zayıf yönleri
Başakşehir, elinde kaliteli ve tecrübeli oyuncular
bulundurarak bir yandan iyi hamleler yapmış gibi
gözükse de, diğer yandan takımın yaş ortalamasını
oldukça yükseltti. Savunma hattında Sedat Ağçay 34
yaşında. 2 sezondur Başakşehir’in stoperinde forma
giyen Yalçın Ayhan 33 yaşındayken; Fenerbahçe’den
yine stoper bölgesi için transfer edilen Bekir İrtegün
ise 31 yaşında. Orta sahaya baktığımızda Marcio
Mossoro 32 yaşında, yine Fenerbahçe’den transfer
edilen ve çok şey beklemen Emre Belözoğlu ise
35 yaşında. Forvet hattında da bildiğiniz üzere
geçen sene de bu kulübün formasını terleten ‘Genç
Semih’ var. Evet, genç Semih de artık 32 yaşına
geldi ve muhtemelen birkaç sezon daha futbol
oynayıp kariyerini noktalayacak. Tüm bu rakamlara
baktığımızda Başakşehir’in yaş ortalamasının yüksek
olmasını, zayıf yönü olarak gösterebiliriz.
değil de yedek kulübesinde olan teknik direktörü;
yani Abdullah Avcı. Daha önce de uzun yıllar bu
kulübü çalıştıran tecrübeli teknik adam, geldiği
günden bugüne kadar yine farkını hissettirdi ve
takımını Avrupa Ligi Elemeleri’ne taşımayı başardı.
Bunun yanı sıra takıma Fenerbahçe’den katılan
Emre Belözoğlu’nun da büyük bir katkı sağlayacağını
düşünüyorum. Zaten oldukça iyi olan savunma
hattına yine Fenerbahçe’den Bekir İrtegün katıldı
ve bu bölge oldukça alternatifli bir bölge haline
geldi. Forvet hattında da Fenerbahçe’nin uzun yıllar
nöbetçi golcülüğünü yapan Semih Şentürk bulunuyor
ve bunların hepsi oldukça tecrübeli oyuncular.
Başakşehir, her ne kadar Avrupa Ligi’nden elenip
moralleri bozsa da bu sezon ligde yine ilk 5 içerisinde
olacaktır diye düşünüyorum.
Yazar: CEYDA ARABACIGİL @CeydaArabacigil
BEŞİKTAŞ
GELENLER:
Mario Gomez
Fiorentina
Kiralık
RhodolfoGremio 3.3 Milyon E
Ricardo Quaresma
Porto 1.2 Milyon E
Andreas Beck
Hoffenheim 1.75 Milyon E
Dusko Tosic
Gençlerbirliği Bonservissiz
GİDENLER:
Muhammed Demirci Hasan Türk
Filip Holosko Mouscron-Peruwelz
Bayrampaşa Kiralık
Sydney Bu yaz nasıl geçti?
Geçtiğimiz sezon Slaven Bilic önderliğinde sezona
çok iyi başlayan; ancak daha sonra gerek kadro
derinliğinin az olması, gerekse UEFA Avrupa Ligi
yorgunluğundan dolayı düşüşe geçen ve sezonu
üçüncü sırada tamamlayan Beşiktaş’ta Bilic dönemi
sona erdi. Hırvat teknik adamın yerine geçtiğimiz
sezon Bursaspor’da görev yapan ve oynattığı
futbolla Türkiye’nin gündemine oturan Şenol
Güneş, siyah-beyazlıların yeni teknik direktörü oldu.
Kadir Arı Berat Çetinkaya Sinan Kurumuş Atınç Nukan Demba Ba
Sivok
Tomas
Uğur Boral
Emre Metin
İbrahim Toraman
Manisa BBSK Bayrampaşa Kiralık
Bayrampaşa Kiralık
RB Leipzig
5 Milyon E
Shanghai
13 milyon E
Bursaspor
Serbest Serbest
Serbest
Siyah-beyazlılar, sezon öncesi kamp yeri için
Almanya’yı seçti. Hotel ve saha sıkıntıları eşliğinde
geçen Almanya kampında hiç hazırlık maçı
yapmayan, ağırlıklı olarak kondisyon depolayan
Beşiktaş, 20 Temmuz’da ikinci kamp dönemi için
Avusturya’ya hareket etti.
Almanya kampında beş hazırlık mücadelesine çıkan
siyah-beyazlılar, bu karşılaşmalarda iki galibiyet, iki
beraberlik bir mağlubiyet elde etti.
kulübedeki Şenol Güneş, sahadaki yıldızlardan
Ricardo Quaresma ve Mario Gomez gibi oyuncular,
Beşiktaş’ın en güçlü yönü olacaktır.
Zayıf yönler
Şenol Güneş’in ne kadar hücum düşkünü bir teknik
adam olduğunu bilmekle birlikte, hücum oynatırken
savunmada verdiği zaafları da belirtmemizde
fayda var. Takımlarını high-line defans çizgisiyle
sahaya süren tecrübeli teknik adamın kadrosunda,
stoperlerden en az birinin hızlı olması gerek; zira
bu taktikle ağır savunmacılar tıpkı geçtiğimiz
sezon Bursaspor’da olduğu gibi çok zorlanacaktır
ve takımın fazla gol yemesine sebep olacaktır. O
yüzden Şenol Güneşli Beşiktaş’ın, bu sezon hızlı bir
stoperinin olmadığını ve kalesinde oldukça fazla gol
görme ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyorum.
Sezon Hedefi
Teknik Adam
Beşiktaş’ın bu sezon kuşkusuz en büyük kozu,
teknik direktör Şenol Güneş olacaktır. Ne
Quaresma, ne Mario Gomez, eğitimcidir Şenol
Güneş... Bu sözü açmak gerekirse, ligimizde zirveye
oynayan takımların kadrolarına bakmamız ve biraz
da geçmişe gitmemiz gerekecek. Trabzonspor’da
çalıştığı dönemde Selçuk İnan ve Burak Yılmaz’ın
performansını en üst seviyeye çıkarması, bu
iki futbolcunun ertesi sezon Galatasaray’ın
şampiyonluğunda büyük bir pay sahibi olması Şenol
Güneş’in bir takıma nasıl bir etki ettiğini gözler
önüne seriyor. Bu sezon öncesine baktığımızda
ise Fenerbahçe’nin transferlerinden Volkan Şen,
Ozan Tufan, Şener Özbayraklı ve Jose Fernandao,
geçtiğimiz sezon adeta Şenol Güneş’in dokunuşuyla
yüzde yüze yakın bir performans gösterdiler ve
Fenerbahçe’ye transfer oldular. Bu durum öyle
bir hal aldı ki bu sezon Beşiktaş’ı çalıştıracak
olan Şenol Güneş; Selçuk İnanlı Burak Yılmazlı
Galatasaray’a ve Ozan Tufanlı, Şener Özbayraklı,
Volkan Şenli, Jose Fernandaolu bir Fenerbahçe’ye
karşı mücadele verecek. Dikkat çeken nokta ise, bu
saydığımız rakip takımların en önemli oyuncularının,
Şenol Güneş’in bir eseri olması. İşte bu yüzden,
Beşiktaş’ın bu sezonki en büyük kozu, teknik
direktör Şenol Güneş olacaktır.
Güçlü yönler
Siyah-beyazlıların en güçlü yönü normalde
taraftarıdır; ancak Vodafone Arena’nın henüz
hazır olmaması nedeniyle Beşiktaş, bu gücünden
biraz yoksun kalacak. Siyah-beyazlıların teknik
anlamda güçlü yönünü değerlendirecek olursak
Geçen sezona şampiyonluk hayaliyle başlayan;
ancak sonradan büyük bir düşüşe geçen siyahbeyazlıların bu sezonki hedefi de pek tabii ki
şampiyonluk olacak. Kaliteli bir teknik direktör,
yapılan transferler de taraftarı bu beklentiye çoktan
sokmuş durumda; ancak Beşiktaş’ın şampiyonluk
hedefinde önünde duran en büyük engel, henüz
daha stadına kavuşamamış olması. Siyah-beyazlılar
Olimpiyat Stadı’nda da oynasa, Ankara’da da oynasa
o İnönü Stadı’nın ruhunu asla yakalayamaz. O
yüzden siyah-beyazlı yönetimin, stadyumun çabuk
bitmesi için elinden geleni yapması lazım.
Bu isimlere dikkat!
Beşiktaş’ın eski oyuncusu Ricardo Quaresma,’yı
yeniden kadrosuna katması siyah-beyazlı
taraftarları heyecanlandırdı. Portekizli oyuncu kamp
dönemini iyi geçirdi ve hazır durumda. Quaresma
bir problem çıkarmadığı sürece rakiplerine her
zaman korku salan bir oyuncu; ancak asıl sorulması
gereken soru, bu yetenekte bir futbolcuyu Porto
gibi ekol bir kulübün neden bu kadar düşük bir
bonservisle bıraktığı. Onu da muhtemelen sezon
başladığında anlayacağız, o yüzden Quaresma
hakkında şu anda konuşmak çok erken olacaktır.
Kamp döneminin bir diğer dikkat çeken ismi
ise Oğuzhan Özyakup oldu. Genç oyuncu, Şenol
Güneş’in gelmesiyle birlikte tembelliğini bir kenara
bırakıp çok çalışmaya başladı ve bu çalışmanın
karşılığını şimdiden alacak gibi gözüküyor.
Fiorentina’dan transfer edilen Mario Gomez’i zaten
anlatmaya gerek yok, kariyeri belli bir oyuncu.
Eğer ciddi bir sakatlık problemi yaşamazsa Şenol
Güneş’in hücumcu taktiğinde en az 15 gol atar diye
düşünüyorum.
Yazar: SAMET ÇAYIR @Sametcayir
BURSASPOR
GELENLER:
De Sutter (Club Brugge)
Advincula (Hoffenheim)
Josue (Porto-kiralık)
Sedat Berisha
(Shkendija)
Tomas Necid (Zwolle)
Mert Günok
(Fenerbahçe)
Dany (Galatasaray)
Jorquera (Parma)
Sercan Yıldırım
(Galatasaray-Kiralık)
Erdem Özgenç
(Karabükspor)
Isaac Cuenca (Deportivo)
GİDENLER:
Enes Ünal (Man. City)
Şener Özbayraklı
(Fenerbahçe)
Colin Kazım (Feyenoord)
Bekir Sevgi
(Samsunspor)
Belluschi (Cruz Azul)
Civelli (Lille)
Batuhan Altıntaş
(Hamburg)
Bu yaz nasıl geçti?
Belluschi, Civelli ve Batuhan Altıntaş ile yollarını ayırdı.
Geçtiğimiz yıl ligi 6. sırada bitirip, Tükiye Kupası’nı finalde
Galatasaray’a kaybeden Bursaspor, UEFA’nın verdiği 1 yıllık
men cezası nedeniyle katılmayı hak kazanmasına rağmen bu
sezon Avrupa kupalarında mücadele edemedi.
Şenol Güneş’in Beşiktaş ile anlaşmasından dolayı boşalan
teknik direktörlük koltuğuna Ertuğrul Sağlam’ı getiren
yeşil-beyazlı kulübün yönetimi, 2010 yılındaki ruhu yeniden
yaratmayı amaçlıyor.
Sezon öncesi hazırlıklarına Almanya’da yaptıkları kamp
çalışması ile hazırlanan Bursaspor, oynadığı 5 hazırlık
maçından 3 tanesini beraberlikle tamamlarken, bir kez galip
gelip, bir de mağlubiyet aldı. Hamburg, Rödinghausen ve
M’gladbach ile berabere kalan Bursaspor, Lekhwiya’yı 3-1
ile geçerken, Balıkesirspor’a ise 3-0 mağlup oldu. Hazırlık
maçlarında adından en çok söz ettiren isim Cedric Bakambu
oldu.
Transfer dönemini de hareketli geçiren Bursaspor; Luis
Advincula, Sedat Berisha, Tomas Sivok, İbrahim Sürgülü,
Tomas Necid, Mert Günok, Dany Nounkeu, Erdem Özgenç,
Cristobal Jorquera ve Isaac Cuenca ile anlaşırken; Enes
Ünal, Şener Özbayraklı, Colin Kazım, Sebastian Frey,
Teknik direktör: Ertuğrul Sağlam
Ertuğrul Sağlam’ı, özellikle de Bursaspor’un başındaki bir
Ertuğrul Sağlam’ı anlatmaya pek gerek yoktur sanırım.
Türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdıran Ertuğrul
Sağlam yönetimindeki Bursaspor, 2015-16 sezonu öncesi
bir kez daha buluştular. İmza töreninde, ‘’Evime eski
ortamı ve mutlu günleri yeniden yaratmak için geldim.’’
diyen Ertuğrul Hocaya, taraftarın kırgınlığı ve kızgınlığı da
geçmiş gözüküyor. Bursaspor’un yeniden başarılı olması için
-birkaç ufak pürüz hariç- her şey hazır durumda. Şehri en
ufak hücresine kadar tanıyan Ertuğrul Sağlam’ın, Bursa’yı
yeniden güzel yerlere getireceğini düşünüyorum.
Güçlü yönler
Her ne kadar takımlarının aleyhinde davranışlarda bulunup,
birçok maçta ceza alınmasını sağlasalar da, Bursaspor’un
en büyük kozu taraftarından başkası değil. Rakip takımı ve
hakemleri etki altına almada ligimizin en iyi taraftarlarından
olan Bursaspor sevdalıları, bu özellikleri sayesinde kötü
giden birçok maçı rakip takımdan alıp, kendi takımlarına
kazandırdılar. Bunun yanı sıra yeni sezonda takımın başında
yeniden Ertuğrul Sağlam olacak. Bursaspor tarihinin en
başarılı teknik direktörü olan Ertuğrul Hoca, bu özel yönü
nedeniyle Bursaspor adına önemli bir faktör oluşturmakta.
Zayıf yönler
Yeni sezon öncesi Volkan Şen ve Ozan Tufan’ın transfer
spekülasyonları nedeniyle çalkantılı bir dönem geçiren
Bursaspor’un, bu olaylardan dolayı sezona tam anlamıyla
hazır giremeyeceği çok belli. Bunun yanında yeni bir oyuncu
kadrosu ve hocayla lige start verecekler. Adaptasyon ve saha
içindeki uyum sürecini ne kadar geç atlatırlarsa, o kadar
Bursaspor’un aleyhinde bir durum olur. Süper Kupa’daki
Galatasaray maçında gün ışığına çıkan saha içindeki uyum
sorunu bakalım ne zamana kadar devam edecek?
Sezon Hedefi
2010 yılında elde edilen şampiyonlukla birlikte, Bursaspor’un
her sezon öncesi hedefi aynı başarıyı tekrarlamanın üzerine
kurulu. O sezondan sonra takım bir daha şampiyonluk yüzü
göremese de her yıl ligi Avrupa kupalarına katılabilecek
bir konumda bitirmeyi başardı. Bu yıl değişen kadro
yapısıyla -takımın birbirine alışma sürecini de düşünürsekşampiyonluktan bahsetmek pek mümkün görünmüyor.
Fakat Avrupa kupalarına gitmeyi hedefleyen Anadolu
takımları içerisinde en büyük favorinin Bursaspor olduğu da
herkesin kabul ettiği bir gerçek.
Bu isimlere dikkat!
Geçen sezonun gol kralı oyucusu Fernandao’yu takımda
tutmayı başaramayan Bursaspor’da, bu sezonun en önemli
gol silahı Cedric Bakambu. Hazırlık maçlarında gösterdiği
performansla kamp döneminin yıldızı olan Bakambu’dan
beklentiler bir hayli yüksek. Avrupa arenasında daha önce
isimlerini duyurmuş olan Necid ve Jorquera da ligimizi
sallayacak kalitede oyuncular. Batalla’dan sonra geçen
sezon kiralık olarak transfer edilen Josue beklentileri
karşılamıştı. Bu yıl da kiralanan Portekizli oyuncu, yine
takımın en önemli isimlerinden biri olacak.
yazar: HAYRETTİN SANCAR @5hayrettinsancr
ESKİŞEHİRSPOR
2011’de Eskişehirle 3 sezonluk sözleşmeye imza attığı halde yarım sezon geçiren
Skibbe’nin yolları 4 sene sora tekrar kesişti. Bakalım, bu sefer nasıl bir sezon
geçirecekler?
GELENLER:
Alpaslan Öztürk (Standard Liege)
Nassim Ben Khalifa
(Grasshoppers)
Theofanis Gekas (Akhisar
Belediyespor)
Engin Bekdemir (Çaykur Rizespor)
Emre Güngör (Karabükspor)
Matias Defederico (Nueva Chicago)
Aytaç Öden (MKE Ankaragücü)
Muarem Muarem (Qarabağ
Ağdam)
GİDENLER:
Gökhan Siverek (Tavşanlı
Linyitspor)
Onur Çakmakçı (Tavşanlı
Linyitspor)
Semih Güler (Samsunpor)
Hürriyet Gücer (Karşıyaka)
Ergün Teber (Karabükspor)
Serdar Özkan (Antalyaspor)
Bu yaz nasıl geçti?
Eskişehirspor 2015-2016 sezonu öncesi ilk kamp
ayağını 8-16 Temmuz tarihlerinde İzmit Kartepe’de
gerçekleştirdi. Ardından ise 21 Temmuz’da başlayan
Avusturya kampının yolunu tuttu.
Sırbistan U21 Milli takımıyla Avrupa Şampiyonasına
katılan ve izinli olan Goran Causiç’in yanısıra tedavi
ve ameliyat programları bunuan Kamil Çörekçi ve
Hasan Hüseyin Acar kamp kadrosunda yer almadı;
fakat Eskişehirspor yurt dışı kampında ise bu üç
isimle birlikte çalıştı.
Eintracht Frankfurt, Kasımpaşa ve Rapid Wien
İbrahim Sissoko (Torku
Konyaspor)
Diomansy Kamara (NorthEast
United)
Serdar Yazıcı (Bodrum Bld.
Bodrumspor)
Nuri Fatih Aydın (Serbest)
Ergün Teber (Serbest)
Hazırlık maçı yapan Eskişehirspor, 3 Ağustos’ta
kampı bitirip yurda döndü.
Bir basın mensubunun, “Transferlerde bundan
sonraki süreç nasıl ilerleyecek?” sorusuna İbrahim
Eldem, “Mesut Hoşcan bakanlığında bir transfer
komitemiz var. Transfer ettiğimiz Muarem Muarem,
bizim daha önce izlediğimiz ve bir önceki teknik
direktörümüzün istediği bir arkadaşımızdır. Aytaç
da taraftarın sevdiği bir isim, istediği bir transfer
olacak. Aytaç’ın çok iyi bir futbolcu olduğunu sizler de
göreceksiniz” diyerek cevap verdi.
Ayrıca Eldem, UEFA lisansıyla ilgili süreçte herhangi
bir sorun olmadığını, UEFA’nın istemiş olduğu tüm
belgeleri teslim ettiklerini
de ekledi.
Teknik Adam
Skibbe’nin birçok takımı
çalıştırmışlığı var; ama
çok parlak bir futbolculuk
kariyeri yok ne yazık ki.
Aklınıza hemen kötü bir
futbolcu olduğu gelmesin,
hayat onu buna mecbur
bırakmış. Skibbe’nin
1986-1987 sezonu son
sezonu oldu. 30 Ağustos
1986’da 1. FSV Mainz ile
oynanan Almanya Kupası
karşılaşmasına ilk 11’de
başlayan futbolcu 27.
dakikada sakatlanıp oyunu
terk etmek zorunda kaldı.
Çapraz bağ yırtılması
yaşayan futbolcu, aynı
sakatlığı üç kez geçirdi
ve 23 yaşında futbolu
bırakmak zorunda kaldı.
Kariyerinin çoğunluğu
Alman takımlarından oluşan Michael Skibbe
Türkiye’de sırasıyla Galatasaray, Eskişehirspor
ve Karabükspor’u çalıştırdıktan sonra tekrar
Eskişehirspor’a geri dönmüş. Aynı zamanda
Galatasaray ile 2008’de Türkiye Süper Kupası’nın da
sahibi olmuş.
Güçlü yönü
Geçtiğimiz sezon Michael Skibbe’nin Ertuğrul
Sağlam’dan görevi devralmasıyla performans
olarak biraz yükselişe
geçen Eskişehirspor, bu
sezona da aynı teknik
direktör ile başlayarak
istikrar anlamında olumlu
sinyaller vermiş oldu.
Özellikle Süper Lig’de
sezon içerisinde 4-5 hoca
değiştiren takımlar varken
kırmızı-siyahlıların aynı
hoca ile devam etmesi
kuşkusuz en büyük artısı
olarak göze çarpıyor.
Es-Es’in diğer bir güçlü
yönü de Ruud Boffin gibi
bir kaleciye sahip olması.
Boffin, kalesinde güven
veren bir kaleci ve onu
kadroda tutmakla büyük
bir iş başardıklarını
söyleyebiliriz.
Zayıf yönleri
Eskişehirspor’u
henüz birkaç sezon
önce gözümüzde
canlandırdığımızda sol kanatta Erkan Zengin,
ortada Alper Potuk, sağ kanadı koridor haline
çeviren Tarık Çamdal aklımıza gelirdi. Şimdi ise
kadroya baktığımızda bu oyuncuların hiçbiri takımda
yok ve kadro kalitesi bir hayli düşmüş durumda.
Hâl böyleyken Avrupa Ligi’ni hedefleyen kırmızısiyahlıların zayıf yönünü, kadro kalitesinin yetersiz
olması olarak belirleyebiliriz; zira bu sezon onların
gol yükünü 35 yaşındaki Theofanis Gekas çekecek.
Yazar: CEYDA ARABACIGİL @CeydaArabacigil
FENERBAHÇE
2013-2014 sezonunda kendilerini şampiyon yapan Ersun Yanal ile yollarını ayırdıktan
sonra takımın başına getirilen İsmail Kartal ile aradığını bulamayan Fenerbahçe, bakalım
bu sezon yeni hocasıyla işlerini rayına oturtabilecek mi?
GELENLER:
GİDENLER:
Simon Kjær (Lille)
Şener Özbayraklı (Bursaspor)
Abdoulaye Ba (Porto)
Josef de Souza (Sao Paulo)
Nani (Manchester United)
Robin van Persie (Manchester
United)
Fernandao (Atletico Paranaense)
Fabiano (Porto)
Gökay Iravul (Alanyaspor)
Selçuk Şahin (Wil 1900)
Pierro Webo (Osmanlıspor FK)
Gökhan Sazdağı (Gaziantep BBSK)
Berkay Değirmencioğlu
(Karşıyaka)
Egemen Korkmaz (Wil 1900)
Oğuz Mataracı (Antalyaspor)
Emmanuel Emenike (Al Ain)
Bu yaz nasıl geçti?
Fenerbahçe yeni sezona, yaptığı transferlerle ne
kadar iddialı girdiklerine dair rakiplerine ufak bir
göz dağı verdi; fakat sadece iddialı olmanın kimseye
yetmeyeceği konusunda hepimiz hemfikiriz. Nitekim
çalışmalarına 25 Haziran’da başlayan Fenerbahçe,
yeni sezonun ilk hazırlıklarını Samandıra’da yaptı
ve ardından 12 günlük bir kamp dönemi için Topuk
Yaylası’nın yolunu tuttu.
Portekizli teknik adam Vitor Pereira’nın yönetimindeki
Fenerbahçe’de kampın ilk etabında Milli takımlarda yer
almaları nedeniyle izinli olan Mehmet Topal, Gökhan
Gönül, Şener Özbayraklı, Hasan Ali Kaldırım, Bruno
Alves, Miroslav Stoch ve Simon Kjær çalışmalarda
bulunamadı.
Sarı-lacivertli ekip, 12 günlük kamp döneminde ilk
olarak Topuk Yaylası Tesisleri’nde Rumen ekibi FC
Voluntari ve Şanlıurfaspor ile iki antrenman maçı yaptı.
Beykan Şimşek (Medicana
Sivasspor)
Emre Belözoğlu (Medipol
Başakşehir)
Bekir İrtegün (Medipol
Başakşehir)
Mert Günok (Bursaspor)
Dirk Kuyt (Feyenoord)
Kamp döneminin son günü hazırlık maçlarına
başlayan Fenerbahçe, İran’ın Zop Ahan takımıyla,
Sivasspor ve Ukrayna’nın Dnipro ekibiyle özel
karşılaşmalar oynayıp iki galibiyet ve bir mağlubiyet
elde edip, 10 gol attı ve 3 golü kendi ağlarında gördü.
Teknik Adam
Beş sezondur takımının başına Türk teknik direktör
getiren Fenerbahçe, yapılanmaya gittiği bu yolda
hırslı ve kazanma isteğiyle yanıp tutuşan bir teknik
adamı getirerek göze çarpıyor.
Peki kimdir bu Vitor Pereira? Çok fazla sayfaları
karıştırmadan en yakın başarısına bakacak olursak
2011-2013 yılları arasında Porto ile 2 seneye 4
kupayı sığdıran, 89 maçtan 62 galibiyet elde eden,
kazanmayı kendine ilke edinmiş bir teknik adam.
Akıllara bir de şu soru geliyor; Fenerbahçe’de güzel
bir yapılanma süreci var, sportif direktör transferleri
yapıyor; ama başarının/başarısızlığın faturasının
iki sezon önce Premier Lig’in en iyi forveti; dünyanın
da sayılı forvetlerinden biri olan van Persie gibi
oyuncular bu sezon rakiplerine korku salabilir.
Ayrıca Stoch ve Krasic gibi kaliteli ayaklar da bu
kadroda yer alırken; geçen sezon Bursaspor’da gol
kralı olan Fernandao’nun da bir hayli katkı yapaması
yadsınamaz bir gerçek. Kadro kalitesi olarak Süper
Lig’de açık ara önde olan sarı-lacivertliler, Vitor
Pereira’nın önderliğinde oyuncu kombinasyonunu iyi
kurduğu takdirde şampiyonluğun da açık ara favorisi
olacaktır.
Zayıf yönleri
kesileceği teknik direktör Pereira bu sezon ne
yapacak? Hali hazırda yönetim elini eteğini takımdan/
hocadan çekmeye başlamışken başarılı olacak mı?
Eğer işler bu yönde giderse Pereira Fenerbahçe için
biçilmiş kaftan; ama bu başarılı teknik adam eğer
Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe’sini çalıştıracaksa sanki
işler arada sarpa saracak gibi. Bakalım ne olacak?
Hep birlikte sezon sonunu bekleyip göreceğiz.
Güçlü yönü
Vitor Pereira’nın gelmesiyle birlikte yıldız
transferlerle sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın
konuştuğu Fenerbahçe’nin en güçlü yönü kuşkusuz
dünya çapındaki hücum hattı olarak göze çarpıyor.
Bir dönem Manchester United’da dünyanın en iyi
sağ açıklarından biri olarak gösterilen Nani, henüz
Gerek hazırlık maçlarında, gerekse Shaktar Donetsk
maçlarında gördük ki Fenerbahçe savunma hattı
rakiplerine oldukça fazla pozisyon veriyor. Özellikle
Shaktar maçlarında savunma arkalarına atılan
her top sarı-lacivertlilerin kalesinde tehlikeli oldu
ve bu durum Fenerbahçe taraftarını pek hoşnut
etmedi. Vitor Pereira’nın hücumcu bir teknik
direktör olmasını biliyoruz; ancak Shaktar gibi bir
takım karşısında bu kadar risk almanın da pek
mantık çerçevesine sığmadığı bir gerçek. Bunun
yanı sıra, yine bu maçlarda en çok eleştirilen konu
Fenerbahçe’nin hangi diziliş ile sahada olduğuydu.
Televizyonlar, gazeteler her ne kadar 4-4-2 yazsa
da sarı-lacivertliler kesinlikle bu dizilişle oynamadı.
Sol açık gözüken Diego; sağ açık gözüken Nani
tamamen serbest oynadı; hatta 4 savunmacı ve ön
liberoda oynayan Josef de Souza haricinde diğer
bütün oyuncular serbest oynadı. Unutulmamalıdır
ki istediğiniz kadar yıldız oyuncunuz olsun, futbol
bir sistem ve taktik oyunudur. Eğer Vitor Pereira bu
tutumunu devam ettirirse, dünyada ünlü yıldızlar
da motivasyon sorunu yaşarsa bu durum sarılacivertlilerin başına iş açabilir. Sonuç olarak,
Fenerbahçe’nin şu anda gözüken en büyük sorunu bir
sisteminin, bir düzeninin olmaması.
Yazar: CEYDA ARABACIGİL @CeydaArabacigil
GALATASARAY
GELENLER:
GİDENLER:
-Lukas Podolski (Arsenal)
-Lionel Carole (Troyes)
-Jose Rodriguez Martinez (Real Madrid)
-Jem Paul Karacan (Reading)
-Bilal Kısa (Akhisarspor)
-Goran Pandev
-Sinan Bolat (Club Brugge)
-Nordin Amrabat (Malaga)
-Aydın Yılmaz (Kasımpaşa)
-Armindo Bruma (Real Sociedad)
-Dany Nounkeu (Bursaspor)
-Furkan özçal
-Kaan Baysal
-Gökhan Zan
-Umut Gündoğan (Adana Demirspor)
Bu yaz nasıl geçti?
Teknik Adam
Galatasaray futbolcuları ve teknik heyet yaz tatili sonrası
Avusturya kampı sürecine girdi. Yapılan çalışmalar zorlu ve
yorucu geçti. Bazı futbolcuların kampa geç katılmasına rağmen
yeni gelen oyuncular dahil takım arkadaşlarıyla uyum sağlayarak
keyifli bir kamp süreci geçirdi. Yapılan hazırlık maçları takımda
sonuçlarına bakılırsa takımda yeni katılan oyunların ve mevcut
oyuncuların çok istikrarlı bir çalışma içinde bulundular Nice
maçı kötü bir sonuç olsa da diğer yapılan Rapid Wien Jihlava
Ried Honved ve son olarak Inter maçı sonuçları bu sene yaz
ayında yapılan çalışmaların ve oyuncuların istekleri ve arzuları
takımın olumlu sonuçlar almasını sağlamıştır. Spor Toto Süper
Lig ağustos ayının ortasında başlayacaktır. Galatasaray’ın bu
yaz hazırlıkları yapılan çalışmalar ve yapılan takviye oyuncularla
güzel sonuçlar almasına yarayacaktır.
TFF’nin yabancı oyuncu sınırlamasının kaldırılmasıyla geçen
sezon bir karmaşıklık yaşayan Galatasaray bu sezon istediği
oyuncuları oynatma avantajıyla daha iyi bir lig geçireceği göz
önündedir. Akhisarspor’dan alınan Bilal kısa ayrıca Almanya’nın
10 numarası Lukas Podolski, Real Madrid alt yapısından
yetişmiş olan İspanyol oyuncu Jose Rodriguez ve genç yetenek
Jem Karacanla Galatasaray orta saha ve ileri hatta takviyeler
sağlamıştır. Geçen sezon defansif yönde biraz sorunlar yaşayan
Galatasaray transfer sezonunun kapanmasına kadar defans
hattına takviye yaparak kadrosunu güçlendirmeye çalışacaktır.
Cesare Prandelli ile hem Şampiyonlar Ligi hem de ligde başarısız
olan Galatasaray Süper Lig’in ilk yarısında Cesare Prandelli
ile yollarını ayırarak Fatih Terim’in yardımcı Antrenörü olan
Hamza Hamzaoğlu kötü bir gidişat gösteren Galatasaray’ın
başına teknik direktör olarak gelmiştir. Şampiyonlar Ligi’nde
kötü sonuçlar elde eden Galatasaray Hamza Hamzaoğlu’nun
gelmesiyle bir fark yaratmamış ve elenmiştir. Ama ligde üst
üste alınan başarılar her zaman liderliği kovalayan ve birçok
kere liderlik koltuğuna oturan bir takım oluşturmuştur. Yabancı
oyuncu sınırlaması olmasına rağmen elindeki yabancı ve Türk
futbolcuları iyi kullanarak her zaman galibiyeti hedeflemiştir
ve birçok kere Süper Lig’de galibiyetler yaşatmıştır. Alınan
bu başarılar Türkiye kupası ve lig şampiyonluğu Hamza
Hamzaoğlu’nun Galatasaray’da devam etmesini sağlamıştır.
Takımı dinamik ve genç oyuncularla daha güçlü hale getirmeyi
amaçlayan Hamza hoca ileriye yönelik başarılar sağlamayı
hedefliyor.
Güçlü yönler
Galatasaray futbol takımı bir çok alanda başarılar elde etmiş ve
yapılan gözde transferle birçok başarıyı sağlamıştır. Türkiye’de
alınan başarılar hariç Türkiye’yi Avrupa’ da da en çok temsil eden
bir futbol takımıdır. Kadronun zengin tutulması sağlanmaya
çalışılmıştır. İleri hatta birçok oyuncuyla zaferler kazanmasını
ve bununla birlikte şampiyon olmasına becerebilmiştir.
Şampiyonluk sürecindeki lig döneminde kanat bölgesine yapılan
Yasin Öztekin transferi Galatasaray adına çok faydalı olmuş ve
birçok hücum bölgesinde de yararlı oyuncularla oyun dengesi
sağlanmaya çalışılmıştır. Dünya yıldızı niteliğindeki Hollanda
Milli takım forması giyen Wesley Sneijder derbilerde olsun
birçok lig maçında attığı muhteşem gollerle Galatasaray’ı zafere
taşımasını ve kritik 3 puanların alınmasını sağlamıştır. Forvet
hattında 2 forvetle idare edebilen bir takım olan Galatasaray
oyuncuların azmi ile Şampiyonluğu almasını becerebilmiştir. Bu
seneki yapılan hücum transferleri ve orta saha transferleri ile
hücum futbolu oynamayı ve topu her zaman ayağında tutmayı
amaçlayarak zaferler kazanmayı hedeflemektedir. Almanya’nın
10 numarası ve Arsenal geçmişi olan Lukas Podolski hücum
organizasyonlarında birçok katkı sağlıyacağı da göz önündedir.
Zayıf yönler
olan bir defans oyuncusuyla hem Şampiyonlar Ligi’nde hem de
Spor Toto Süper Lig’de sorunlar defans hattının çözülmesiyle
başarılar sağlanacaktır. Ayrıca Forvet hattında sadece Burak
Yılmaz ve Umut Bulut’un olması yetersiz olmaktadır. Her ne
kadar Lukas Podolski Transferi yapılsa da Hamza hocanın Alman
panzerini sol kanatta oynatacağı görülmektedir. İyi bir forvet
transferi Galatasaray’ a yararlı olacağı kesindir maça çıkıp azimli
şekilde futbol oyunu gösterse de Tarık Çamdal’ın performansına
göre değişiklik olacağı görülmektedir:. Bu sene Sabri sarıoğlu
sağ bekte birçok maçlarda azimli oynasa da Tarık Çamdal’ın
performansı ile değişiklik olacağı görülmektedir.
Sezon Hedefi
Geçen sezon Şampiyonluk yaşayan Galatasaray geçen sene
ki şampiyonlar ligin de ki gibi kötü bir performans göstermek
istemiyor. Yapılan transferler ve sıkı kamp çalışması sonucu hem
Avrupa’da hem de Süper Lig’de başarılar elde etmek isteyen
Galatasaray yapılacak olan yeni transferlerle bunu daha da
garanti altına almak istiyor. Takımın uyum sağladığı ve yapılan
hazırlık maçlarıyla kimin nasıl performans ortaya koyduğuna
bakılarak bir kadro düzeni oluşturmaya çalışan Hamza hoca
gerekli uygulamaları gösterip takımı her zaman hali hazırda
tutarsa sezon hedefi olan ve gerekli başarıları elde edeceği
görülür.
Bu isimlere dikkat!
Forvette Burak Yılmaz gibi bi golcüye sahip olan Galatasaray
ayrıca Almanya’nın 10 numarası olan Lukas Podolski ile hücum
hattında tehlike göstermektedir. Bu iki golcünün arkasında
Wesley Sneijder gibi dünya yıldızı olan Galatasaray orta açma
yüzdesi Türkiye standartlarına göre yüksek olan Lionel Carole ile
ceza sahası içine tehlikeli ortalar açarak gol bulmaya çalışacaktır.
Ayrıca Driplingi yüksek olan Yasin Öztekin geçen sezon ki
performansının üzerine biraz daha katarak oynarsa kanat
hücumundan rakipler için tehlike yaratan bir oyuncu olur.
Geçen sezon her ne kadar şampiyonluğa oynayan bir takım olsa
da Galatasaray, Şampiyonlar liginde alınan yenilgilerle takımın
zayıf yönünün olduğu görülmektedir. Defans hattında Semih
Kaya’nın sakatlık geçirmesi Hakan Balta’nın bir sol bek olup
stoper de görev yapmasını gerektirmiştir. Koray Günten gibi
genç bir stoper oyuncusu olsa da tecrübesizliği ve maç eksikliği
dolaysıyla Hamza Hoca’nın Hakan Balta’yı stopere koymasına
sebep olmuştur. Sol bekte görev yapan Alex Telles bindirmeleri
her ne kadar olsa da forvet hattına orta yüzdesi düşük
olmasından Olcan Adın’ın sol bekte oynadığı görülmektedir.
Yabancı oyuncu sınırlaması zaten karmaşık bir durumdayken
yaşanılan sakatlıklar Felipe Melo’nun geçirdiği ameliyat defans
hattının sorun yaşamasına neden olmuş ve Galatasaray her
ne kadar çok gol atsa da bir o kadar da gol yiyip gol avarajının
düşükte olmasına sebep olmuştur. Lig başlamadan yapılacak
yazar: BATUHAN YÖNDEM @BatuhanYondem
GAZİANTEPSPOR
GELENLER:
GİDENLER:
İsmail Odabaşı (Boluspor)
Mehmet Sedef (Antalyaspor)
Süleyman Özdamar (Bayrampaşa)
Anton Putilo (Torpedo)
Abuda (Chapecoense)
Daniel Larsson (Granada)
Orkan Cinar (G. Fürt)
Gilles Binya (Elazığspor)
Şenol Can (Adana Demirspor)
Eray Birnican (Kasımpaşa)
Bu yaz nasıl geçti?
Yeni sezon hazırlıklarını üç etapta tamamlayan
Gaziantepspor, hazırlıkların ilk etabını Celal Doğan
Tesisleri’nde tamamlarken; ikinci etap hazırlık
çalışmaları için Avusturya’nın Seefeld Kasabası’nın
yolunu tuttu. Burada oynadığı 4 hazırlık maçından üç
galibiyet çıkaran kırmızı-siyahlı ekip, yeni sezon öncesi
olumlu sinyaller verdi.
İlk hazırlık maçında İngiltere Premier Lig ekibi Norwich
City’e 2-1 mağlup olan Gaziantepspor, ikinci hazırlık
maçında Sv Hall’ı 2-0; üçüncü hazırlık malında Al Hilal’i
ve dördüncü hazırlık maçında ise Konyaspor’u 1-0’lık
skorlarla geçmeyi başardı.
Transfer sezonunda Gilles Binya, Şenol Can ve Eray
Birniaçan ile yollarını ayıran Güneydoğu temsilcisi, Anton
Putilo, Abuda, Daniel Larsson, Mehmet Sedef, İsmail
Odabaşı ve Süleyman Özdemir’i ise renklerine bağladı.
Yeni sezon öncesi takımdaki en önemli değişiklik olarak
ise Okan Buruk’un yerine teknik direktör olarak Mutlu
Topçu’nun getirilmesi gözüküyor.
Teknik Direktör: Mutlu Topçu
2003 yılından itibaren Samsunspor, Kayserispor,
Beşiktaş, Bursaspor ve Eskişehirspor’da yardımcı
antrenör olarak görev yapan Mutlu Topçu’nun, geçtiğimiz
sezon PTT 1.Lig’de ilk
dört haftada yalnız bir
mağlubiyet almasına
rağmen Kayserispor
ile başlayan teknik
direktörlük kariyeri
5. hafta itibari ile son
bulmuştu.
Futbol yaşantısını
bir defans oyuncusu
olarak geçirse de
hücum futbolunu
yeğleyen bir teknik
direktör olarak
karşımıza çıkan Mutlu
Hoca için ilk Süper
Lig macerasının çok
zor geçeceği aşikâr.
Ancak oyuncularıyla
bire-bir olarak görüşüp, sorunları yüz yüze çözen bir
hoca profili çizdiği için takımdaki futbolcuların şimdiden
sevgisini kazanmış durumda. Bu Mutlu Topçu ve
Gaziantepspor adına gayet olumlu bir durum.
Süper Lig’in en yetenekli yerli
oyuncularından birine sahip
olunmasına rağmen, sıkça
sakatlık geçiren geçiren bir
isim olan Muhammed’in olası
bir sakatlığında ya da cezalı
durumunda takımın hücum
ve skor üretme konusunda
çok zorlanacağı kaçınılmaz
bir gerçek.
Sezon Hedefi
Avusturya kampında
gazetecilerin sorularını
yanıtlayan teknik direktör
Mutlu Topçu, puan cetvelinde
üst sıraları zorlayan bir
takım olmak istediklerini
belirtmişti. Geçen sezona
oranla alternatifi daha bol
bir kadro, başarıya aç bir teknik direktör ve hazırlık
maçlarında görülen takımdaki hırsa bakıldığında,
Gaziantepspor için geçen sezona göre daha parlak bir
sezonun beklediğini söylemek mümkün.
Güçlü yönler
Bu isimlere dikkat!
Takımın en önemli iki ismi olan Karcemarskas ile
Muhammed Demir’in takımda kalması Gaziantepspor’un
en önemli artısı olarak değerlendirilebilir. Bunun yanı
sıra oynanan dört hazırlık maçından üç tanesini gol
yemeden tamamlayan Elyasa-Vranjes-Mehmet SedefBarış Yardımcı’dan oluşan defans hattının gösterdiği
performans da Gaziantepspor’un elini güçlü kılan
etmenlerden. Yeni transferler Putillo, Larsson ve Abuda
da beklenen katkıyı verebilirse, Gaziantepspor’u bu sezon
ligimize fazlasıyla renk katan bir takım olarak karşımızda
bulabiliriz.
Zayıf yönler
Son iki sezonda olduğu gibi bu sezonda da takımın gol
yollarında bel bağladığı tek isim Muhammed Demir.
Zydrunas Karcemarskas ve Muhammed Demir... Biri
atıyor, diğeri tutuyor. Bu ikili Gaziantepspor’un son üç
sezonda olduğu gibi bu sezonda da en büyük kozları
olacak. Bu sezona kadar yürürlükte olan yabancı
sınırlaması kuralı olmasaydı belki de Karcemarskas
çoktan dört büyük takımdan birinde forma giymişti.
Muhammed Demir ise ligimizin ihtiyaçlarını fazlasıyla
karşılayan bir yerli golcü. Galatasaray ve Fenerbahçe’de
iyi bir yedek, Beşiktaş ve Trabzonspor’da ise rahatça
direkt oynayabilecek kalitede bir futbolcu. Bir
takımın başarısı için atan ve tutanın iyi olması şart ise
Gaziantepspor bu şartı yerine getiriyor. Ve tabiki bu
ikiliye katkı sağlaması gereken diğer dokuz oyuncunun
olduğunu da unutmamak gerekir.
yazar: HAYRETTİN SANCAR @5hayrettinsancr
GENÇLERBİRLİĞİ
Ligimizi en istikrarlı ve ‘sıkıcı’ takımlarından Gençlerbirliği, yeni sezonda da geçtiğimiz
sezonlarda olduğu gibi 6-12 bandında yer almak istiyor.
GELENLER:
Walid Atta,
Panajotis Dimitriadis,
Martin Spelman,
GİDENLER:
Jonnes Hopf,
Iasmin Latolevici,
Olafur Skulason
Bu yaz nasıl geçti?
Geçtiğimiz sezonun başlarında sıkıntılı günler
yaşayan, Mesut Bakkal’ın 21. hafta göreve
gelmesiyle de büyük bir çıkışa geçen Gençlerbirliği,
Bakkal’ın ligin bitimine 1 hafta kala istifa etmesi
ile sarsılmıştı. Başkent temsilcisi yeni sezona ise
Stuart Baxter yönetiminde hazırlandı. Gelir gider
dengesini çok iyi ayarlayan bir başkana sahip olan
Gençlerbirliği, kadroda büyük bir değişikliğe gitti ve
neredeyse takımın yarısı ile yolllar ayrıldı. Yabancı
kuralında yapılan değişikliği lehine kullanmak
isteyen Ankara temcilcisi, takımdaki birçok yerli
futbolcu ile yollarını ayırırken, bu futbolcuların
yerine maliyeti az yabancı futbolcular aldı. Bu
kapsamda Ramazan Köse, Mehmet Çiçek, Özgür
İleri, Hakan Aslantaş, Sedat Bayrak, Nizamettin
Çalışkan, Radosav Petrovic, Alexander Hleb,
Jean Jacques Gosso, Liviu Antal ile yollar ayrıldı.
Sözleşmesi sona eren Dusko Tosic ise Beşiktaş ile
Dusko Tosic,
Radosav Petrovic,
Ramazan Köse,
Jean Jacques Gosso
anlaştı. Bu dönemde takıma katılan oyuncular ise:
Olafur Skulason, Lasmin Latovlevici, Walid Atta,
Johannes Hopf, Panos Dimitriadis, Martin Spelmann
oldu.
Teknik Adam
Uzun adı Stuart William Baxter olan İngiltere
doğumlu bir İskoç olan Baxter, çalıştırdığı
takımlara oynattığı defansif yönü garantili futbol
ile dikkat çekiyor. Son olarak Kaizer Chiefs
takımını çalıştıran ve 56 maçta 23 galibiyet ile
%47 galibiyet oranını ulaşan İskoç teknik adam,
takımının az gol yemesini sağlayan defansif kurguyu
iyi oluşturmuştu ve başarılı bir sezon geçirmişti.
Gençlerbirliği’ndeki kariyerine de bu doğrultuda
başlayan Baxter, takımının başında çıktığı 4 hazırlık
maçında Gençlerbirliği, hiç gol yemedi ve 9 gol
kaydetti. Bu maçlarda Den Haag ve Veria’yı 2-0’lık
skorlarla geçen Ankara temsilcisi Twente’yi ise
5-0 gibi flaş bir skorla yendi. Kariyerinde Güney
Afrika, Finlandiya Milli takımları ile Helsingborg
gibi kulüp takımları bulunan İskoç teknik adam,
Gençlerbirliği’nin başarısı ise çalışacak.
Güçlü yönleri
Gençlerbirliği’nin bu sezon en güçlü yönü, ligimizin
en deneyimli başkanı olan İlhan Cavcav olacak.
Yıllardan beri takımın başında
yer alan deneyimli futbol adamı,
1978 yılından bu yana başarıyla
sürdürdüğü başkanlık görevi
ile Gençlerbirliği’ne bambaşka
bir çehre kazandırdı. Kulübü
borcu olmayan ender kulüplerin
başında gelmesini sağlan Cavcav,
takımın kötü gittiği dönemlerde
gerek futbolculara gerekse teknik
direktöre yaptığı müdahalelerle
takımın her sezon ligde kalmasını
ve ekonomik olarak kar etmesini
sağlıyor. Yeni sezonda da aynı
anlayış içinde olacak Cavcav,
yabancı kuralının kalkması ile elini çok güçlendirdi.
Kuralın getirilerinin farkında olan deneyimli başkan,
büyük takımlara satacağı futbolcular ile kulübü ihya
edebilir.
Zayıf yönleri
Gençlerbirliği’nin bu sezon en zayıf yönü, oyuncu
sirkülasyonu ile sarsılan takım bütünlüğünün
yeniden sağlaması olacak. Daha önce çalıştırdığı
takımlarda başarılı olsa da teknik direktör Baxter’in
ligin dinamiklerini iyi bilmemesi de diğer bir
dezavantaj. Gençlerbirliği’nin diğer bir zayıf yönü ise
kalesi. Ramazan Köse’yi Kasımpaşa’ya gönderen
Başkent temsilcisi, Ramazan’ın yokluğunu yeni
transfer İsveç’li Johannes Hopf ile kapatmaya
çalışacak fakat Hopf’un takıma adapte döneminde
zorluk yaşanabilir.
yazar: SEZER YILDIZ @sezeryildiz
BAĞIŞ ERTEN İLE FUTBOLA DAİR
Spor basınının sevilen ve takdir edilen
kalemlerinden Bağış Erten ile futbola dair
birçok konudan bahsettik. Bize bu imkânı
veren Bağış Erten’e teşekkür ediyor, sizleri
bu keyifli söyleşiyle baş başa bırakıyoruz.
Spor Toto Süper Lig başlamışken sıcağı sıcağına
şu soruyu yöneltelim size: Bu sezon şampiyonluk
yarışında hangi takımı ön planda tutuyorsunuz?
Süper Lig`de şampiyonluk için tahminde bulunmak
kolay. Şampiyonun kim olacağını tutturmak için üçte
bir şansınız var. Tabii yine de abartmamak lazım.
Her sene Trabzonspor belirli bir yatırım yapıyor,
Bursaspor da şampiyon oldu; ama çok uzun süredir
şampiyonluk Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray
arasında gidip geldi. Bu sezon şampiyonluk yarışında,
geçtiğimiz sezon şampiyon olan Galatasaray, yine
aynı sezon uzun bir süre ligin en iyi futbolunu oynayan
Beşiktaş ve bu sezon akıl almaz transferler yapan
Fenerbahçe var. Bunlar arasında bir favorilik yarışı,
eğer bahis oynamıyorsanız beni çok ilgilendirmiyor.
Beni ilgilendiren şey, hangi takım yapması gerekeni
yapabildi? Çünkü başarının kriteri budur. Ne
bekliyorsunuz? Ve o kulüp beklediğiniz şeyi başardı
mı? Böyle baktığımızda Fenerbahçe’nin ligin açık ara
en çok para harcayan, akıl almaz yıldızları getiren
kadrosuyla öne çıktığını söylemek mümkün; ancak
futbol öyle mi? Değil.
Geçtiğimiz sezon üç kupayı da kazanan Galatasaray,
bu sezon Lukas Podolski gibi dünya çapında bir yıldızı
transfer etti; ancak taraftarlar hâlâ mutlu değil.
Son dönemde ısrarla Zlatan İbrahimovic transferi
konuşuluyor ve Galatasaray Yönetimi’ne bu yönde
baskı yapılıyor. Sizce Zlatan İbrahimovic ısrarı doğru
mu? Onun yerine sıkıntılı olan bölgelere transfer
yapılması daha mantıklı olmaz mı? Örneğin
Süper Kupa’da Bursaspor ile oynanan Galatasaray’ın
savunma hattı tel tel döküldü. Bu savunma hattı,
Şampiyonlar Ligi’ni kaldırabilir mi?
Çok saçma sapan şeyler tartışıyoruz biz Türkiye’de.
Zlatan İbrahimovic gerekli olsa ne olur, ihtiyaç olsa
ne olur? Gelmez. Dünyanın şu anda yeryüzündeki en
iyi beş oyuncusundan biri, henüz daha kariyerinde
düşüşe geçmemişken Türkiye’ye gelmez. Gelirse
zaten sistem, Zlatan’a göre değiştirilir. Hiçbir teknik
adam Zlatan gelmesin demez, Zlatan gelsin diye de
ona göre takım kurmaz. O bir piyango, yani piyangonun
vurma ihtimali neyse, İbrahimovic’in gelme ihtimali de
odur; ancak Galatasaray’da asıl tartışılması gereken
konu ön tarafa oyuncu transferi hayal etmeleri.
Savunma hattında ciddi bir sıkıntı var; ama bunlardan
da önemli olan konu, Galatasaray’ın nasıl transfer
yapacağı. Galatasaray, Finansal Fair Play’in bu
kadar kıskacı altındayken nasıl oyuncu alacak?
Galatasaray’ın transfer yapabilmesinin tek koşulu
var, o da Muslera’yı satmak. Muslera’yı satarsa da
hayatın ne hale geleceği az çok tahmin edilebilir.
Galatasaray zor bir dönemden geçiyor, bence yine
de kötü yönetilmiyor. Kötü yönetiyor olsalar Felipe
Melo giderdi. Melo’nun kalması, Melo kalitesinde bir
oyuncunun bulunmasının çok zor olduğu dönemde
çok önemli. Tabii ki bir sürü bedel ödediler; ancak
fiyat indirimi aldılar ve Melo sonuç olarak takımda
kaldı. Şimdi bıçak sırtında olan taraf Melo, Galatasaray
değil. Bu durumda Melo’yu da geri kazanmış olan
Galatasaray’ın birkaç takviyeye ihtiyacı varsa eğer,
Finansal Fair Play’i aşabilirse yapması gereken ilk şey,
savunma dörtlüsüne takviye bulunması. Bursaspor
maçındaki savunma dörtlüsünden Telles’in gitme
ihtimali var. Gitmediğini farz etsek bile Hakan Balta ve
Sabri Sarıoğlu eski güçlerinde değiller ve Şampiyonlar
Ligi için yeterli olmaz. Yani Galatasaray’ın savunma
hattı, lig ve Şampiyonlar Ligi’ni götüremez.
Fenerbahçe’ye değinelim. İlk önce Sportif Direktör
Giuliano Terraneo geldi, ardından da Vítor Pereira.
Aziz Yıldırım’ın bu Avrupai hamleleri yapması ve
ardından sahalardan çekiliyorum tarzında mesajlar
vermesi, sizce sarı-lacivertlilere olumlu yansır mı?
Zira Türkiye, böyle bir modernleşmeye alışkın değil.
Türkiye’de her şey iyi giderken bir sürü kurumsal
hamle, önemli yatırım yapabiliyorsunuz. Türkiye’deki
asıl problem kriz yönetimi. Kriz ortaya çıktığında,
Fenerbahçe’de işler kötü gittiğinde Terraneo ve
Pereira mı bu kulübün muhatabı olacak, yoksa Aziz
Yıldırım mı? Bu soruya ne zaman ki biz, ‘Hayır bu
kulübün muhatabı artık Terraneo ve Pereira’dır’
cevabını alırız, işte o zaman o kurumsallıktan
bahsedebiliriz. Kriz çıkana kadar Aziz Yıldırım ile ilgili,
artık yeni bir dönem başladı diyemeyiz.
Ricardo Quaresma geçtiğimiz sene gerek Bayern
Münih maçında gerekse diğer maçlarda müthiş
performans sergiledi ve adeta eskiye dönüş sinyali
verdi; ancak Porto gibi bir ekolün Quaresma’yı bu
kadar düşük bir bonservisle gözden çıkarması bize
biraz garip geldi,
siz bu konu
hakkında ne
düşünüyorsunuz?
Beşiktaş,
bu transferi
yaparken bunları
düşünmedi mi?
Güzel soru; ama
galiba bir yaş
meselesi var.
İkincisi Porto,
daha sonra
değerlenmeyecek
oyuncularla
sistematik olarak
pek ilgilenmiyor.
Aldıkları oyuncular
daha sonra
değerlenip bir
yerlere gitsin
gözüyle bakıyorlar ve Quaresma onlardan biri değil.
Beşiktaş’a gelmek istemesi de o kadar şaşırtıcı değil.
Sezon içinde alacağınız hiçbir oyuncunun önceliği
fedakârlık değil, paradır. Burada bir sorun yok.
Burada sorun, hangi Quaresma’nın geldiğidir. Önceki
dönemde Beşiktaş’ta oynayan Quaresma mı geldi,
yoksa geçtiğimiz sezon Porto’da oynayan Quaresma
mı? Bu kararı performansına bakarak değil, ruh haline
bakarak veririz. Buradaki algısı nasıl? Onu gördükten
sonra konuşalım.
Son döneme de damgasını vuran Ozan Tufan ve
Volkan Şen transferleri hakkında konuşalım.
Kuşkusuz Vakıfköy, özellikle Enes Ünal’ın
Manchester City’e gitmesinden sonra dünyaya açılan
bir pazar haline geldi. Peki Bursaspor’un altyapıdan
yetiştirdiği değerleri elinde tutamaması, sizce ligimiz
için bir kalite kaybı mı? Buna diğer Anadolu kulüpleri
de dahil tabii.
Ben kayıp olarak düşünmüyorum. Ellerindeki
değerleri iyi fiyata satabildikleri sürece Süper Lig
gelişir. Bu sezon Süper Lig’de altı takım hiç oyuncu
satmamış, dokuz takımın ise doğru düzgün transfer
hareketi yok. Siz oyuncu yetiştiremediğiniz takdirde
zaten satamazsınız. Bursaspor o yüzden başarılı bir
model, mutsuz göründüklerine bakmayın. Sadece
psikolojik yapılarını değiştirmek zorundalar. Örneğin
Lyon, Avrupa devlerine sattığı oyuncuları bir kayıp
olarak görmüyor. Porto da öyle. Bu kulüpler en iyi
oyuncularını
satıyorlar. Oyuncu
çıkarıp sattıktan
sonra eğer hâlâ iyi
oynayabiliyorsanız
bu önemli
bir başarıdır.
Porto, Lyon gibi
başarılı kulüpler
Bursaspor için
neden bir kimlik
olmasın?
Peki Bursaspor
gibi kulüpler,
şampiyonluk için
çıtayı yükseltmeli
mi, yoksa Ferran
Soriano’nun
kitabında da
Porto, Valencia
kulüplerini örnek
vererek bahsettiği gibi kendi yağında kavrulmaya
devam mı etmeli?
Porto’nun kendi yağında kavrulduğunu
düşünmüyorum. Valencia’nın işi zor; çünkü İspanya’da
Real Madrid ve Barcelona var; ama Porto ve Lyon
çok uzun süre hem oyuncu satıp hem de şampiyon
olabilme başarısını gösterdiler.
Peki Avrupa başarısı?
Avrupa’da da zaman zaman önemli başarılar elde
ettiler. Porto, Şampiyonlar Ligi şampiyonu olduğu
dönemde de oyuncu satan bir kulüptü. Her zaman bir
numaralı başarı kendi yerel liginizdir. Kendi liginizde
iyi bir şeyler yaparsınız, sonra diğerlerine bakarsınız.
Bunu yapabilmenin koşulu varken, neden olmasın?
Çok açık bir şey var, Bursa’da siz, Şampiyonlar
Ligi’nde direkt oynayan bir takım yarattığınızda ve
oyunculara diğer takımlarla aynı parayı verdiğinizde
Bursa’ya kim gitmek istemez? Liverpool çok mu güzel
bir şehir? Manchester dünyanın en güzel şehirlerinden
biri mi? Hayır. İnanın şehir olarak Bursa’nın Liverpool
ve Manchester’dan hiçbir farkı yok. O zaman önce
başarıları koyun, sonra dünyaları kuralım. Önce
dünyayı kurduk zannedip sonra başarıyı beklerseniz
olmaz. Son beş senede tarih yazan Bursaspor’un
başaramadığı neydi? Kendisini konumlandırdığı yer.
Bursa, şampiyon olduğu sene de oyuncu sattı; ama ne
oldu? Kendi denge politikalarını doğru tutturduğu için
başarı geldi. Bursa bunu devamlı hale getirdiği zaman,
başka bir dünyanın takımı olacak. Yani siz, Hulk’u,
Falcao’yu, Jackson Martinez’i satacaksınız ve hâlâ
şampiyon olacaksınız. Olay bu.
Sizce geçen sezon tribünlerin çoğunluğunun boş
kalmasının tek sebebi Passolig mi?
Tek sebebi değil; ama çok büyük bir sebebi. Türkiye’de
seyirci sayısı zaten her sene azalıyordu. 15 binlere
kadar inmişti; ancak bunu 15 binden 7 bine düşüren
Passolig oldu. Türkiye’de futbol seyircisi ortalamasının
7 bin olması, Türk futbolunun en büyük sorunudur,
zavallılıktır. Bunu yaratanların, bir numaralı
futbol değeri olan tribünleri doldurması gerekir.
Bundesliga’da ilk önce taraftarı tribüne çektiler, başarı
ondan sonra geldi. Biz ise önce taraftarı kovuyoruz,
sonra başarı bekliyoruz. Tribünler boş olduğu zaman
Real Madrid ve Barcelona bile zevk vermez.
Sizce yabancı oyuncu sayısı kuralının değişmesi, Türk
futbolunu olumlu etkiler mi?
Artısının olmasını bekliyoruz; ama Türkiye’deki
oyuncu havuzu menajerlerin getirdiği oyunculardan
ibaret olursa çok ciddi bir yabancı oyuncu tartışması
önümüzdeki yıllarda başlar; ancak daha ilk sene
olduğu için biraz daha zaman tanımak lazım. Çok
olumlu şeyler de çıkabilir, büyük olumsuzluklar da
olabilir.
UEFA Avrupa Ligi’nin o eski ihtişamını kaybetmesinin
sebebi sizce nedir?
Şampiyonlar Ligi’nde çok fazla takım var ve bu iyi
takımların elenenleri de UEFA Avrupa Ligi’ne bir hayal
kırıklığı ile geliyorlar. Bu motivasyon kaybı takımı da
Avrupa Ligi’ni de olumsuz etkiliyor. Fenerbahçe’nin
Avrupa Ligi’nde yarı final oynadığı sezon kadrosunda
50 maçı gören oyuncular vardı. Bu yükü kaldırmak zor
ve karşılığında kazandığınız bedel çok yüksek değil.
Bu yüzden Hull City gibi takımlar da Avrupa Ligi’ne
yedek kadroyla çıkıyor değil mi?
Ben öyle takımları hiç anlamıyorum. Stoke City, Hull
City gibi takımların Premier Lig’de bir başarı elde
etmesi gerçekten zor. Buna rağmen ellerine UEFA
Avrupa Ligi’nde başarılı olma fırsatı geçiyor; ancak
bu takımlar fırsatı elinin tersiyle itiyor. Aslında son
dönemlerde UEFA Avrupa Ligi’nde final oynayan
takımlar da önemli. Mesela biz geçen sene NapoliBenfica finali görseydik daha zevkli bir dünyamız
olurdu.
Büyük bir Borussia Dortmund hayranı olduğunuzu
biliyoruz. Sizce Jürgen neyi başaramadı? Ya da
başaramadığı bir şey var mı?
Aslında başaramadığı bir şey yok, doyum var. Jürgen
Klopp dünyada en beğendiğim teknik direktör; ama
Dortmund’dan ayrılma kararını, Dortmund’un da
ondan ayrılma kararını doğru buluyorum; çünkü
Dortmund gibi takımlar proje takımlarıdır ve projeler
bazen yenilik ister. Şimdi Klopp’un gideceği takımı da
tutacağım, mutluyum. Dortmund’a Tuchel geldiği için
de mutluyum. Borussia Dortmund ne zaman dünyanın
en iyi proje takımı olmaktan vazgeçer, o vakit ben de
onları tutmaktan vazgeçerim.
Topal’a da bir saldırı düzenlendi.
Verir ya da vermez, İnşallah da vermez; ancak
Türkiye’de artık yerleşmiş bir nefret kültürü var.
Bu nefret kültürü artık bizi hiçbir olay karşısında
şaşkınlığa uğratmıyor. Bundan kurtulmamız lazım,
bunun için de birtakım şeylerin tedavi edilmesi gerek.
Bunların tedavi edildiği gün bütün bu olaylar aza
indirgenecektir. Bunların hepsi bizi korkutuyor ve
korkularımız gerçek.
Arda Turan’dan bahsedelim. Sizce Arda Turan,
Barcelona için yeterli mi? Eğer ilk 11’de görev alırsa
kimin yerini alır?
Hiçbir teknik adam oynatmayacağı oyuncuyu almaz.
Arda Turan yeterli mi değil mi sorusunun cevabı Luis
Enrique’de. Enrique, yetersiz gördüğü bir oyuncuyu 40
milyon euro verip almaz. Barcelona’nın yedek kulübesi
çok dar, Pedro’nun Ada’ya gitmesi de gündemde.
O yüzden Arda Turan’ın oynamama gibi bir ihtimali
yok. Eğer Arda, Barcelona’nın transfer yasağına
takılmasaydı Sevilla ile oynadıkları Süper Kupa
maçında sahada olurdu.
4 büyükler ve Bursaspor ile Beşiktaş arasındaki
deplasman yasakları devam ediyor. Geçtiğimiz gün
yasakların bu sezon da devam edeceği açıklandı. Siz
bu deplasman yasaklarını doğru buluyor musunuz?
Deplasman yasakları olacaksa Passolig neden
çıkarıldı?
Çok güzel bir soru, ben böyle bir saçmalık görmedim.
Hem Passolig çıkarıp insanları tribüne çekmek
isteyeceksiniz, hem de insanlara maç izleme
yasağı koyacaksınız. Sonra da ligimiz çok güvenli
diyeceksiniz. O zaman tüm taraftarları gönderelim,
taraftarsız lig en güvenli lig, garanti veriyorum hiç
olay çıkmaz. Bu deplasman yasağı Türkiye’de futbolu
yönetenlerin yarattığı en saçma uygulamalardan biri,
alsınlar o küçücük akıllarını başlarına çalsınlar.
Fenerbahçe takım otobüsüne yapılan saldırının
faillerinin bulunmaması, yeni saldırılara sebebiyet
verir mi? Zira geçtiğimiz günlerde her ne kadar
tesadüf denilse de Fenerbahçe oyuncusu Mehmet
Arda Turan’ı Chelsea’nin de istediği biliniyordu. Siz
olsaydınız Jose Mourinho’nun takımında oynamayı
mı tercih ederdiniz, yoksa Barcelona’da oynamayı mı
hedeflerdiniz?
Soruyu tersinden soralım, geçen sezon kazanılmadık
kupa bırakmayan dünyanın en iyi takımında mı
oynamak istersiniz, yoksa herhangi bir başka takımda
mı? Bence Chelsea’de oynamak dünyanın en büyük
işi değil. Barcelona’da oynamak dünyanın en iyi işi.
Teknik direktörler önemli olabilir; ancak tarih sizi,
Barcelona’da oynadı diye yazacaktır.
Röportaj: Samet Çayır, Ceyda Arabacıgil
KASIMPAŞA
Geride kalan sezonu çalkantılı bir şekilde tamamlayan Kasımpaşa’da, yeni sezondan
beklenti avrupa kupalarına katılma potasında yer almak.
GELENLER:
Rıza Çalımbay (Teknik
Direktör),
Ramazan Köse,
Eray Birniçan,
Abdullah Durak,
Aydın Yılmaz,
Kenneth Omeruo,
Hakan Arslan
Bu yaz nasıl geçti?
47 Milyon euroluk piyasa değeri ile ligimizin en
değerli kadrolarından birine sahip olmasına
rağmen, geçtiğimiz sezonu 73 gol yiyerek bu alanda
küme düşen takımları dahi geride bırakarak ligi
-17 averajla 13. sırada bitiren Kasımpaşa, takımın
başına Rıza Çalımbay’ın getirilmesiyle tekrar avrupa
kupalarına katılma mücadelesi veren bir takım olma
yolunda ilerlemek istiyor. Geçtiğimiz sezona Shota
ile başlayan, Shota’nın istifasının ardından yardımcısı
Jan Wouters ile bir süre devam eden, son olarak
Ntvspor yorumcusu Önder Özen ile çalışan fakat gol
yeme problemini çözemeyen Kasımpaşa, savunma
hattındaki problemlere çözüm bulmak için deneyimli
çalıştırıcı Rıza Çalımbay ile sezona başlıyor.
Takımın savunma hattandaki sorunlarına çözüm
arayan Çalımbay, büyük bir oyuncu sirkülasyonuna
giderek bu problemleri çözmeye çalışacak. Bu
kapsamda Ertaç Özbir, Özer Hurmacı, Tabare Viudez,
GİDENLER:
Tabare Viudez,
Halil Çolak,
Sezer Öztürk,
Lasha Dvali,
Atila Turan,
Ryan Babel
Ryan Babel, Halil Çolak, İdris Cengiz ve Barış Başdaş
ile yollar ayrıldı. Bu dönemde kadro yerli ve yabancı 9
futbulcu ile takviye edildi. Takıma katılan oyuncular:
Yonathan del Valle, Hakan Arslan, Titi, Kenneth
Omeruo, Vasil Bozhikov, Eray Birniçan, Abdullah
Durak, Aydın Yılmaz, Ramazan Köse.
Teknik Adam
Namıdeğer Atom Karınca... Beşiktaş’ın ve Türk Millî
Futbol Takımı’nın eski kaptanı Rıza Çalımbay’ın
teknik direktörlük kariyeride oldukça parlak. 2001
yılında başladığı teknik direktörlük kariyerinde, 3
dönem çalıştırdığı Çaykur Rizespor haricinde 8 takım
çalıştıran ve son olarak trasfer yasağı nedeniyle
elindeki kadrosunu kullanmak zorunda kaldığı
Mersin İdman Yurdu’nda görev yapan Çalımbay,
takıma oynattığı ofansif futbolun meyvelerini almış
ve ligi var olan şartlarda muhteşem denilebilecek
şekilde 7. sırada bitirmişti. Bu dönemde Güven
Varol, Nakoulma, Sinan Kaloğlu, Wellinton gibi
ofansif yönü futbolcuları bir arada oynatarak büyük
beğeni kazanmıştı. Çalımbay Kasımpaşa’da da
ofansif yönü kuvvetli oyuncuları bir arada kullanmayı
düşünürken, savunmadaki problemleri gidermek için
de çalışmalar yapıyor.
Güçlü yönleri
Kasımpaşa’nın bu sezon en güçlü yönü deneyimli
teknik adam Rıza Çalımbay’ın da katkılarıyla,
birlikte oynamaya alışmış oyuncuların oluşturacağı
takım oyunu olacak. Takımın saha içi liderleri ise
geçtiğimiz sezonda takımın gol yükünü çeken Malki,
Andre Castro, Oscar Scarione üçlüsü olacak. Bu
oyuncuların göstereceği performans Kasımpaşa’nın
bu sezonki kaderini belirleyebilir. Takım içinden en
büyük patlama beklenen futbolcu ise Galatasaray’da
beklenen performansı gösteremeyen Aydın Yılmaz
olacak. Kamptaki başarılı performansı ile dikkat
çeken Aydın takımın vazgeçilmesi olabilir.
Zayıf yönleri
Tahmin edilebileceği şekilde Kasımpaşa’nın en zayıf
yönü savunması. Geçtiğimiz sezonun küme düşen
Balıkesirspor, Karabükspor ve Erciyesspor’dan
daha fazla gol yiyerek tamamlayan Kasımpaşa,
bu bölgede oynayan oyunculardan istediği verimi
alamıyor. İngiltere’nin Chelsea takımından Nijeryalı
savunma oyuncusu Kenneth Omeruo’yu kiralık olarak
kadrosuna katarak bu bölgedeki problei çözmeye
çalışacak. Omeruo’nun partneri ise tartışmaların
adamı Donk olacak. Titi ve Vasil’de Çalılbay’ın defans
hattındaki alternatifleri olacak.
yazar: SEZER YILDIZ @sezeryildiz
KAYSERİSPOR
GELENLER:
GİDENLER:
Furkan Özçal, Mustafa Akbaş, Deniz Türüç, Diego
Lopes, Derley, Abdulaziz Demircan, Larrys Mabiala,
Samba Sow
Cemil Adıcan, Henrique Sereno, Bobo, Kamran
Agayev, Anıl Taşdemir, Serkan Kurtuluş
,
Alper Uludağ, Abdullah Durak 28, Okay Yokuşlu,
Mert Nobre, Serdar Kulbilge, Çağlar Birinci, Yener
ArıcA, Mehmet Eren Boyraz
Bu yaz nasıl geçti?
Teknik Direktör
2013-2014 sezonun başında türk futbolu ile
ilgilenenlere sorsaydık bu sene kimler küme düşer
diye eminim hiç biri Kayserispor küme düşer
demezdi. Süper Lig’in iyi takımlarından, büyüklere
satış rekorları kırarak oyuncular satan, bünyesinde
Süper Lig standartlarında muhteşem oyuncuları
bulunduran Kayserispor’un, o sezon küme düşmesi
herkes için büyük sürpriz olmuştu. 1 sezon aradan
sonra süper lige, Ptt 1. Lig şampiyonu olarak dönen
Kayserispor bu sezona iddialı girmek istediğini
teknik direktörlük görevine eski hocası Tolunay
Kafkas’ı getirerek kanıtladı; ama yaz dönemini lige
hazırlanma anlamında iyi geçirdiğini söylemek pek
mümkün değil. Kadrosundan önemli oyuncularla
yollarını ayıran, şu anadek 8 transfer yapmış
Kayserispor’da oyuncuların birbirleri ile oynamamış
olmaları teknik direktör Tolunay Kafkas için
dezavantaj.
5 yıl aradan sonra tekrar Kayserispor’a dönen
Tolunay Kafkas ‘’evime döndüm’’ açıklamasını
yaptı. Gerçektende Kafkas’ın Kayserisporla
özdeşleştiğini söylemek mümkün. Kayserispor’a
kariyerinin en büyük başarısını henüz başına geçtiği
ilk sezonda yaşattı. Kayserispor ona güvendiğini
daha önce hiç teknik direktörlük yapmamasına
rağmen ona takımı emanet ederek gösterdi.
Tolunay Kafkas’da bu güvene tarihinde ilk kez
Kayserispor’a, Türkiye Kupası zaferi yaşatarak ve
ligi 55 puanla 5. Sırada bitirip Kayserispor’a en
iyi lig derecesini yaşatarak vermişti. 2009-2010
sezonun sonunda Kayserispor’dan ayrılan Tolunay
hoca, Gaziantepspor’un başına geçmişti. Ordada
başarılı bir sezon geçiren Kafkas, Gaziantepspor’u
lig 4. sü yapmayı başarsa da ikinci sezonun başında
alınan üst üste mağlubiyetlerin ardından istifa
etmişti. 2 senelik milli takım gelişim direktörlüğü
ve çok kısa süren Trabzonspor serüveninden sonra
Karabükspor’a imza atan Kafkas, Karabükspor’a
tarihinde ilk kez avrupa kapısını açan isim olmuştu.
Güçlü - Zayıf yönler
Bobo, Nobre gibi süper lig tecrübesi üst düzey olan
iyi golcülerle yollarını ayıran Kayserispor’un forvet
hattına Benfica’dan Darley’i kiralamasına rağmen
bir oyuncu olduğunu ispatlamış Furkan Özçal ve
Trabzonspor’da iyi bir sezon geçiren Hakan Arıkan
Kayserispor’un göze çaran oyuncuları arasında yer
alıyor.
Sezon Hedefi
Transfer yasağı olmasına rağmen önemli Süper
Lig’e çıkan takımların ilk hedefi her zaman ilk
sezon kümede kalmaktır. Kayserispor’un dar bir
kadrosu olduğunu göz önünde bulundurursak
bu bölgedeki alternatifsizliği Tolunay Kafkas’ı sezon
içinde zorlayabilir ve şu anda bulunan 21 kişilik
dar kadroda bi dezavantaj olarak gösterilebilir.
Öte yandan orta saha bölgesinde çok iyi oyuncuları
bulunan Kayserispor’un en güçlü yönü ortasaha gibi
gözüküyor.
Bu isimlere dikkat!
Geçen sezon Kayserispor’u sırtlayan oyncuların
başında gelen ve süper lige çıkmasında en büyük
pay sahiplerinden biri olan Biseswar’ın yanı sıra
Benfica’dan büyük ümitlerle kiralanan Darley
ve Diego Lopes , Galatsaray da pek forma şansı
bulamamasına rağmen daha önce potansiyelli
şu an için hedef kümede kalmak gibi gözüküyor
fakat yazının başında da söylediğim gibi Tolunay
Kafkas’ın gelmesi ve söylenen iddialı sözler ve
transfer döneminin kapanmasına daha uzun bir
süre olmasını dikkate alırsak Kayserispor gerekli
bölgelere Tolunay hocanın istediği oyuncuları
almasıyla hedef büyütebilir.
yazar: BATUHAN YÖNDEM @BatuhanYondem
KONYASPOR
Geçen sezonun özellikle ikinci yarısında gösterdiği başarlı performansla kamuoyunun
takdirini kazanan Konyaspor, yeni sezonda aynı çizgiyi sürdürmek istiyor.
GELENLER:
Dossa Junior,
Alban Meha,
Selçuk Alibaz,
GİDENLER:
İbrahim Sissoko,
Emre Can Atila,
Serkan Kırıntılı
Bu yaz nasıl geçti?
Aykut Kocaman’ın görevi gelmesiyle kabuk
değiştiren ve tamamen farklı bir hüviyet kazanan
Konyaspor, oturmuş kadrosuna yaptığı takviyelerle
yeni sezona hazırlandı. Bu dönemde kadrosuna
maliyeti düşük ve ligimizi iyi bilen futbolcuları
katmaya çalışan Konyaspor, bu kapsamda Abdou
Razack Traore, Ibrahim Sissoko, Serkan Kırıntılı,
Emre Can Atila’ı kadrosuna kattı. Yurt dışından ise
Alban Meha, Dossa Junior ile anlaşma sağlandı.
Konyaspor’un yaz dönemindeki en büyük kaybı ise
geçtiğimiz sezon takıma büyük katkı sağlayan 33’lük
golcü Hasan Kabze oldu. Yolların ayrıldığı deneyimli
golcünün yeni adresi Akhisar oldu. Kabze dışında,
takımda istediği kadar şans bulamayan ve istenilen
verim alınamayan bazı oyuncular ile de yollar ayrıldı.
Elvis Kokalovic, Benjamin Fuchs, May Mahlangu,
Benjamin Fuchs,
Gabriel Torje,
Djalma Campos,
Mehmet Güven,
Hasan Kabze,
Elvis Kokalovic
Mehmet Güven, Recep Aydın, Barış Örücü yolların
ayrıldığı diğer futbolcular oldu.
Teknik Adam
Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonra hangi takımı
çalıştırdığı Konyaspor, geçtiğimiz sezonu 39 gol
yiyerek, ligi ilk dört içinde bitirmiş takımlardan
sonra 5. en iyi istatistiğe sahip olmuştu; fakat bu
dönemde Konyaspor yanlızca 30 gol atabilmiş ve ligi
-9 averajla 8. sırada bitirmişti.
Güçlü yönleri
Konyaspor’un en güçlü yanı Aykut Kocaman ile
kazandığı defansif yönü. Yeni transferler Serkan
Kırıntılı ve Dossa Junior’un da katkılarıyla bu
yan daha da güçlenecek gibi. Kadrosunda Ali
Turan, Jagos Vukovic, Selim Ay, Mehmet Uslu
gibi deneyimli savunmacıları bulunan Konyaspor,
rakiplerine geçtiğimiz sezon olduğu gibi bu sezon da
büyük problemler yaşatacak. Hazırlık döneminde 3
dostluk maçı yapan Konyaspor, bu maçlarda 5 gol
atarken sadece 2 gol yedi ve güçlü defansif yönünü
bir kez daha gösterdi.
çalıştıracağı merakle beklenen ve bir süre
dinlendikten sonra Konyaspor ile anlaşan Aykut
Kocaman, oluşturduğu antranör takımı ile taraflı
tarafsız herkesin takdirini kazandı. Fenerbahçe’nin
avrupa kupalarında ilerlemesini de sağlayan
defansif ve rakibi uyutan futbolu takımlarına
çok iyi uygulayan Kocaman, yeni sezonda da bu
anlayıştan ödünç vermeyecek gibi. Planlarını önce
gol yememek üzerine kuran deneyimli çalıştırıcı
takımın gol yollarındaki problemlerini ise yeni
transferle çözmeye çalışacak. Aykut Kocaman’ın
Zayıf yönleri
Az gol atan ve az gol yiyen biri takım görüntüsü
çizen Konyaspor’un, en zayıf yönü tahmin
edilebileceği üzere hücum hattı. Geçtimiz sezonun 8.
sırada bitirmesine rahmen attığı 30 golle, Şampiyon
Galatasaray’ın attığı gol sayısının ancak yarısına
ulaşabilen Konyaspor bu problemi gidermek için
takıma güçlü takviyeler yaptı. Bu kapsamda Abdou
Razack Traore ve Ibrahim Sissoko’yu kadrosuna
katan Konyaspor; Ciprian Marica, Dimitar Rangelov,
Ömer Ali Şahiner ve Kenan Özer’in de katkılarıyla
gol problemini çözmeye çalışacak.
yazar: SEZER YILDIZ @sezeryildiz
MERSİN İDMAN YURDU
GİDENLER:
Mersin idman Yurdu’na bu sene 7 futbolcu veda
etti. Bunlardan; Berkan Afşarlı, Servet Çetin,
Bu yaz nasıl geçti?
Sezon sonunda Rıza Çalımbay ile yollarını
ayırdıktan sonra teknik direktörlük görevine Mesut
Bakkal’ı getiren Mersin idman Yurdu geçen seneki
kadrosundan yollarını ayırdığı oyuncular olmasına
rağmen transfer yasağı nedeniyle kadrosuna
herhangi bir oyuncu katamadı. Buna karşın as
kadrosundan birçok oyuncuyu korumayı başardı. Şu
ana kadar 5 hazırlık maçı yapan Mersin bu maçlarda
1 galibiyet 2 mağlubiyet ve 2 beraberlik alarak
hazırlık maçlarında vasat bir görünüm vermiş olsa da
iyi bir kamp dönemi geçirdiğini söyleyebiliriz. Hazır
bir kadroya sahip olduklarını her fırsatta vurgulayan
teknik direktör Mesut Bakkal, Hollanda kampınıda
iyi geçirdiklerini 25 kişilik bi kadro ile antreman
yaptıklarını ve performanslardan memnun olduğunu
belirtti.
Teknik Direktör
Süper ligin en tecrübeli teknik direktörlerinden
biri olan Mesut Bakkal, Mersin’e gelene kadar 9
kulübü çalıştırdı. Anadolu kulüpleri teknik direktör
aradıklarında akla gelen ilk isimlerden biri olan
Bakkal’ın yönettiği takımlarda inişli çıkışlı grafikleri
var. En uzun macerasını 2005-2007 yılları arasında
Sinan Kaloğlı, Cem Sultan ve Adem Güven serbest
bırakılırken Cem Sultan Gümüşhanespor’a, Serkan
Yanık ise Gaziantep BBSK’ye transfer oldu . Mersin
yasağı olmasından dolayı transfer yapamadı.
Gençlerbirliği’nde yaşayan tecrübeli teknik adam 2
yılda 63 maça çıktı. 2007 yılından sonra çok sık takım
değiştirmek zorunda kalan Mesut Bakkal çalıştırdığı
takımlarda istikrar gösteremedi. Yine de oynattığı
futbol ve kişiliği ile türk futbolunda önemli bir
kesimin takdirini kazanan Mesut Bakkal’ın bu sene
transfer yasağı olan Mersin’de neler yapacağı büyük
merak konusu.
Güçlü yönler
Elindeki iskelet kadrosunu genel anlamda koruyan
Mersin’in en güçlü yönü bu sene şüphesiz Süper Lig
tecrübeleri oldukça fazla oyuncular ve Mesut Bakkal
ile çalışmak olacak. Kırmızı-lacivertli ekip transfer
yasağı nedeniyle geçen sezon 7. olarak önemli bir
başarının altına imza atan kadrosunu birkaç oyuncu
dışında korumayı başardı fizik olarak da kuvvetli
bi kadrosu olan Mersin, gol yollarında da etkili
oyuncularını kullanarak sonuca gitmeye çalışacak.
Zayıf yönler
Mersin’in bu sene en zayıf yönü şüphesiz teknik
direktör Mesut Bakkal’ın eksik gördüğü bölgelere
transfer yapamamak olacak. Ve tabi geçen sene
Mersin forması ıle 33 maça çıkan ve Mitrovic ile
iyi bir ikİli oluşturan Servet’in gitmesinin ardından
o bölgede sıkıntı yaşama ihtimali yüksek olan
Mersin’de, Mesut Bakkal’ın Mitrovic’e kimi partner
olmasına rağmen alternatifsiz oluşu zayın yönleri
arasında yer alıyor.
Bu isimlere dikkat!
Mersin’in en önemli ismi şüphesiz geçen sezon
çıktığı 34 maçta 13 gol ve 5 asistlik bir performans
sergileyen Welliton. Onun yanı sıra 6 gol 6 asistlik
katkı veren Nakoulma, 5 gol 5 asistlik performans
sergileyen Pedriel, sonradan gelmesine rağmen
istikrarlı bir performans sergileyen Sadiku ve geçen
sezon 33 maça çıkan defansın en önemli ismi olan ve
defans oyuncu su olmasına rağmen 6 gol atan Milan
Mitrovic de öne çıkan isimler arasında.
Sezon Hedefi
Transfer yasağı olmasına rağmen önemli
futbolculara sahip olan Mersin İdmanyurdu UEFA
Avrupa Ligini zorlayacak bir ekip olduğunu iddaa
ediyor.Transfer yasağı Mersin İdmanyurdu’nu
etkilemez ise her ne kadar kadro derinliğine sahip
olmasada bende Mersin İdmanyurdu’nun Avrupa
ligini zorlayacağını iddaa ediyorum.
seçeceği ve seçtiği kişinin Servet gibi istikrarlı olup
olamayacağı soru işaretlerinden bazıları. Ayrıca
genelde yedekten girmesine rağmen takımın
gol yükünü sırtlayan isimlerden biri olan Sinan
Kaloğlu’nun yerine de yasak nedeniyle futbolcu
transfer edemeyen Mersin’in iyi bir hücum hattı
yazar: BATUHAN YÖNDEM @BatuhanYondem
OSMANLISPOR
GELENLER:
GİDENLER:
Badou Ndiaye, Gabriel Torje, Pierre Webo, Avdija
Vrsajevic, Artur, Walter Acevedo, Justicia, Patric,
Hakan Aslantaş, Musa Çağıran, Mehmet Güven
Muhammet Reis, Mehmet Yıldız,Tugay Kaçar,
Ercüment Kafkasyalı, Samet Göker, Dilaver Güçlü,
Yıldıray Koçal, Ragıp Başdağ
Bu yaz nasıl geçti?
Teknik direktörlük görevine Mustafa Reşit Akçay’ı
getiren Süper Lig’in yeni ekibi Osmanlıspor sezona
iddialı bir ekiple giriyor. Kadrosun 10 yeni oyuncu
katan Ankara ekibi iyi bir kamp dönemi geçirdi
özellikle Hollanda kapında oyuncularını yakından
gören ve değerlendiren Akçay’ın yüzü hazırlık
maçlarında gülmesede takımından umutlu. Yeni
sezon hazırlıkları kapsamında çıkğı 4 hazırlık maçının
3’ünü kaybedip 1’ini kazanan Osmanlıspor kadro
kalitesi ve iyi bir kamp dönemi geçirdiği göz önüne
tutulduğunda, ümit veriyor.
Teknik Direktör
2009’a kadar çeşitli takımlarda görev yapan Mustafa
Reşit Akçay, adını ilk 2009 da göreve geldiği Tavşanlı
Linyitspor’da duyurdu. Ligin düşme hattından
devraldığı takımı Play-off şampiyonu yaparak 1.
lig’e yükseltmeyi başardı. 2010-11 sezonunda
kısıtlı imkanlara rağmen Tavşanlı Linyitspor’u ligde
şampiyonluğa oynayan bir ekip haline getirmesi
kamuoyunun takdirini topladı. Daha sonra 2011 de
1461 Trabzon’un başına geçen Akçay burda kaldığı
süre içinde de oynattığı iyi futbolla ve gençlere
verdiği önemle adından söz ettirmeyi başardı. 2013’te
Trabzonspor teknik direktörlüğüne getirilen Akçay
burada bekleneni veremedi ve sözleşmesi karşılıklı
olarak feshedildi. Son olarak Akhisar Belediyespor’u
çalıştıran Mustafa Reşit Akçay’ın, Akhisar macerası
da kısa sürdü.
Sezon hedefi
İlk hedef tabikide yeni kurulan bir kadronun oturması
ve bu doğrultuda kümede kalmak gibi gözükse de
geniş ve iyi oyunculardan kurulan bir kadroya sahip
takım olarak göze çarpan Osmanlıspor’un orta
sıralarda olması sürpriz olarak nitelendirilmez.
Bu isimlere dikkat!
Kadorosuna kattığı Gabriel Torje, Walter Acevedo,
Benfica’dan kaleci Arthur ve Fenerbahçe’den
Webo’nun yanısıra da geçen sene takımın süper lige
çıkmasında büyük pay sahibi olan Erdal Kılıçarslan,
Bakary Sogo ve Umar Aminu gibi isimlerde
bulunuyor. Osmanlıspor bu sene, bu isimlerle
adından söz ettirmeyi hedefliyor.
Güçlü - Zayıf yönler
Osmanlıspor’un şüphesiz en zayıf yönü çok transfer
yapmış daha yeni oturacak bir takım olması
oyuncuların birbirlerine alışmalarının zaman alıp
almayacağı ise en büyük soru işareti öte yandan iyi
transferler yapan Başkent ekibi Süper Lig tecrübesi
olan oyuncuları transfer etmesi doğru strateji olarak
vurgulanabilir; ama en güçlü yönü Süper Lig’deki
birçok rakibinin aksine çok geniş ve alternatifli bir
kadroya sahip olması.
yazar: BATUHAN YÖNDEM @BatuhanYondem
RİZESPOR
GELENLER:
Patryk Tuszynski (J.
Bialystok)
Dzalamidze (J.Bialystok)
Gökhan Akkan
(Ankaragücü)
Robin Yalçın (Stuttgart)
Ahmet İlhan Özek
(Karabükspor)
Itandje (PAOK)
Diakhete (K. Erciyesspor)
Mehmet Akyüz
(Akhisarpsor)
John Boye (K. Erciyesspor)
Teddy Chevalier (Kortrijk
Bu yaz nasıl geçti?
Hikmet Karaman yönetiminde 2015-16 sezonu
hazırlıklılarını Avusturya’nın Seefeld Kasabası’nda
geçiren Rizespor, kampta yaptığı hazırlık
maçlarında ortaya koyduğu futbolla ‘ben hazırım’
mesajı verdi.
Kampta oynadığı ilk iki hazırlık maçında
Hollanda’dan Vitesse ve Yunanistan’dan Olympiakos
gibi güçlü ekiplerle mücadele eden Rizespor,
karşılaşmalardan 1-0’lık mağlubiyetlerle ayrıldı.
Üçüncü hazırlık maçında Maccabi Haifa, dördüncü
hazırlık maçında ise Verona ile 1-1 berabere kalan
Karadeniz temsilcisi, son hazırlık maçında ise
Hanover 96’yı 2-0’lık skorla geçmeyi başardı.
Hazırlık kampının öne çıkan isimleri Leonard
Kweuke, Orhan Ovacıklı ve geçen sezonun flaş ismi
Deniz Kadah olurken, bu sezon takıma katılan Robin
Yalçın da sınıfı geçen bir diğer isim oldu.
Transfer dönemini hareketli geçiren Rizespor,
Ali Adnan’ı hatrı sayılır bir meblaya Udinese’ye
GİDENLER:
Ali Adnan (Udinese)
Engin Bekdemir
(Eskişehirspor)
Giray Kaçar (Göztepe)
Sezer Özmen (Metz)
Necati Yılmaz (Ş. Urfaspor)
Serkan Kırıntılı (Konyaspor)
Cenk Güvenç (Denizlispor)
Aykut Erçetin
sattıktan sonra, 1 milyon Euro bonservis bedeli
ödeyip Polonyalı forvet Patryk Tuszynski’nin
yanı sıra Nika Dzalmidze, Charles Itandje, Robin
Yalçın, Ahmet İlhan, Diakhate ve Mehmet Akyüz’ü
kadrosuna kattı. Geçtiğimiz sezonlarda takımın
iskelet oyuncularından olan Serkan Kırıntılı ve Giray
Kaçar’la ise yollar ayrıldı.
Teknik direktör: Hikmet Karaman
Cesare Prandelli ile hem Şampiyonlar Ligi hem
de Süper Lig’in tartışmasız en kaliteli ve en kurt
hocalarından olan Hikmet Karaman, geçen sezon
Mehmet Özdilek’ten devraldığı enkaz altındaki
Rizespor’u kümede tutmayı başararak, taraftarların
sevgilisi haline gelmişti. Başarıyı getirecek en
önemli faktörün ‘istikrar’ olduğunu bilen Hikmet
Hoca, bu yılda takımın başında kaldı. Her maça göre
değişen taktik anlayışı, rakipleri iyi analiz etme ve
maçları okuyabilme gibi bir teknik direktörde olması
gereken en önemli özellikleri bünyesinde barındıran
Hikmet Hoca, bu sezon kupaya da önem verip,
takımını Avrupa arenasını taşımanın hedefinde.
Güçlü yönler
Geçen sezon da birlikte oynayan Viera ve Oboabona,
gerek fizik özellikleri gerekse de birbirlerini iyi
tanımları acısından Hikmet Karaman’ın defans
mevkinde elini güçlendiren bir tandem. Daha önce
St. Étienne ve Liverpool gibi Avrupa’nın önemli
kulüplerinde forma giyip, ülkemizde Konyaspor
forması da giyen Charles Itandje de hazırlık
maçlarında teknik heyetten tam not aldı. Hücumda
ise Kweuke ve Deniz Kadah’a bu yıl Ahmet İlhan ve
Patryk Tuszynski’nin de katıldığını düşünürsek, bu
sezon golcü bir Rizespor izleme şansımız bir hayli
yüksek.
Zayıf yönler
Süper Lig’de oynadığı her sezonu küme düşme
korkusuyla geçiren Rizespor’da, yönetimin ve
taraftarların bu psikolojik düşüncesi, Rize şehrinin
en büyük dezavantajlarından. Bunun yanı sıra
Rizespor’un geçen sezon ligde kendi sahasında
oynadığı 17 maçtan yalnızca 3 galibiyet alabilmesi
hala akıllarımızdaki tazeliğini korumakta. Eğer Rize
şehri bu sezonu rahat bir şekilde bitirmek istiyorsa,
yönetim ve taraftar o psikolojik baskıdan kurtulmalı,
futbolcular da ‘futbol literatüründe saha ve seyirci
avantajı’ diye bir kavram olduğunun farkına varmalı.
Sezon Hedefi
Rizespor için ilk hedef hiç kuşkusuz Süper Lig’de
tutunabilmek. Geçen sezon son haftalarda ligde
kalmayı başaran kadroya yeni takviyeler yapan
Rizespor yönetimi, bu sezonu biraz daha rahat
bir şekilde tamamlamanın hesaplarını yapmakta.
Ancak takımın başında yer alan ismin Hikmet
Karaman olduğunu düşündüğümüzde, yıl sonunda
hedeflerinin üstünde bir konumda Rizespor
görmekte pekala mümkün.
Bu isimlere dikkat!
Rizespor’un bu yıl alacağı her skor Charles
Itandje-Leonard Kweuke-Deniz Kadah üçlüsünün
ortaya koyacağı performanslara bağlı. Charles
Itandje’yi anlatmaya gerek yok, zaten kariyeri her
şeyi açıklamakta. Geçen sezon ortaya koyduğu
performansla parmakla gösterilen oyunculardan
olan Deniz Kadah ile Leonard Kweuke’nin hazırlık
kampında ortaya koydukları performans ve uyumları
da rakiplere göz dağı veren başka bir etmen.
Nitekim sezon öncesi oynanan hazırlık maçlarında,
takımın attığı bütün gollerde bu ikilinin imzası vardı.
yazar: HAYRETTİN SANCAR @5hayrettinsancr
SİVASSPOR
GELENLER:
Dani Abalo (Ludogorets)
Erkan Kaş (Karabükspor)
Ernestas Setkus (Kerkyra)
Yiğit İncedemir (Karabükspor)
Orhan Gülle (K.Erciyesspor)
Hakan Özmert (Karabükspor)
Beykan Şimşek (Fenerbahçe)
Çağatay Çeken (A.Üsküdar)
GİDENLER:
Kadir Bekmezci (Antalyaspor)
Cihan Özkara (P. Münster)
Abdurrahman Dereli (Balıkesirspor)
Uğur Akdemir (Adana Demirspor)
John Utaka
Alican Karadağ (Boluspor)
Bu yaz nasıl geçti?
Geçtiğimiz sezon Sergen Yalçın takımın başına geldikten
sonra bir ivme yakalayan ve sıkıntılı geçen haftalardan
sonra ligin en çetin takımlarından biri haline gelen
Sivasspor, sezon bitimine doğru tekrar bir düşüş
içerisine girmiş ve sezonu 36 puan ile düşme hattının
hemen yukarısında, 15. sırada tamamlamıştı.
Yeni sezona Sergen Yalçın yönetiminde Hollanda kampı
ile hazırlanan Sivasspor, hazırlık maçlarında istenilen
performansın uzağında bir grafik çizdi. Hollanda kampı
sürecinde aralarında Olympiakos ve Twente gibi önemli
kulüplerinde bulunduğu 5 hazırlık maçından da galip
gelemeyen Sivasspor, 4 Eylül Stadı’nda karşılaştığı
Fenerbahçe’ye de 3-2 mağlup olmaktan kurtulamadı.
Yeni sezon öncesi Erciyesspor’dan Orhan Gülle,
Karabükspor’dan Erkan Kaş ve Hakan Özmert,
Ludogorets’den Dani Abalo ve Kerkyra’dan kaleci
Ernestas Setkus’u transfer eden Yiğidolar; Kadir
Bekmezci, Abdurrahman Dereli, Cihan Özkara, Utaka ve
Hakan Arslan ile yollarını ayırdı.
Teknik direktör: Sergen Yalçın
Katıldığı futbol programlarındaki yaptığı eleştiriler
nedeniyle birçok insanın kafasında ‘’Kendisi takım
yönetse, bu dediklerini yapabilecek mi?’’ sorusunun
oluşmasına neden Sergen Yalçın, önce Gaziantepspor’da
daha sonrasında ise Sivasspor’da yaptıklarıyla birçok
insanın takdirini kazandı.
Takımdaki hiçbir oyuncunun kendisini, takımdan ve
hocadan üstün görmesine tahammül edemeyen Sergen
Hoca, Antepli vatandaşlarımızdan sonra Sivaslıların da
sevgilisi haline geldi. Geçen yıl oynattığı 4-3-3’ün yanına
bu yılki hazırlık maçlarında 4-4-2’yi de ekleyen Sergen
Yalçın, Beykan Şimşek-Batuhan Karadeniz ikilisine
hem büyük sorumluluklar yüklemek hem de Türk
futbolundaki golcü sorununu çözmeyi hedefliyor.
S.O.S alarmı dikkat çeken en önemli nokta oldu.
Sezon Hedefi
Her yıl olduğu gibi bu yılda Sivasspor’un tek hedefi ligi
Avrupa kupalarına katılmayı hak kazanacak bir yerde
bitirebilmek. Özellikle Sergen Yalçın takımın başına
geldikten sonra Bülent Uygunlu yıllara dönüş sinyali
veren Yiğidolar’ın kadrosu da bu hedef için fazlasıyla
yeterli.
Güçlü yönler
Sivasspor taraftarı ile bütünleştiği zaman bambaşka
bir takım oluyor. Bunun en büyük örneklerini Bülent
Uygun yönetiminde elde edilen başarılarda ve büyük
takımlara karşı oynanan maçlarda stadyumu tıklım
tıklım dolduran seyircisi önünde elde ettikleri zaferlerde
gördük.
Takımdaki ışığı gören Sivaslıların, ilk birkaç maçta
alınacak galibiyetlerin sonrasında takımına büyük
destek vereceğini düşünürsek, bu sezon ilk 5 haftada
alınacak sonuçlar Sivasspor’un bütün sezon için
kaderini tayin edecek.
Zayıf yönler
Takımın hazırlık maçlarında henüz galibiyetinin
olmaması akıllarda soru işareti bırakan en önemli
etkenlerden bir tanesi. Keza hazırlık maçlarında göze
çarpan defans hataları, Sergen Yalçın’ın canını en çok
sıkan durumlardan biri. Oynanan maçlarda savunma
bölgesinde güven oyu veren tek isim Cicinho olurken,
defans hatalarına bir de yeni transfer edilen kaleci
Setkus’un hataları da eklenince, savunma bölgesindeki
Bu isimlere dikkat!
Takıma katıldığı 2012-13 sezonundan itibaren
taraftarların sevgilisi haline gelen ve 2013-14 sezonunu
gol kralı olarak tamamlayan Aatif Chahechouhe, kanat
forvet mevkisinde oynamasına rağmen her yıl bir
santrafor kadar gol atabiliyor. Geçen sezondan itibaren
sağ kanatta muhteşem bir performans yakalayan
Burhan Eşer’e Batuhan Karadeniz’in de iyi formu
eklenince bir anda Aatif-Burhan-Batuhan üçlüsü ligin
en tehlikeli forvet hatlarından biri haline gelmişti. Bu
üçlü bu yılda takımda kaldı ve rakip takımların canlarını
yakmak için yeni sezonu iple çekiyorlar.
yazar: HAYRETTİN SANCAR @5hayrettinsancr
TRABZONSPOR
Geçtiğimiz sezonu 5. sırada bitirerek taraftarını büyük hayal kırıklığına uğratan
Trabzonspor’da, yeni sezon öncesi de sular durulmadı.
GELENLER:
Stephane Mbia,
Alper Uludağ,
Luis Cavanda,
Okay Yokuşlu,
Özer Hurmacı,
Dame N’Doye,
Esteban Alvarado
Bu yaz nasıl geçti?
Sezonu Ersun Yanal ile tamamlayan Trabzonspor’da,
yeni sezonda Yanal’ın devam etmesine kesin gözüyle
bakılıyordu ancak beklentiler karşılığını bulmadı
ve sportif direktörlüğe Süleyman Hurma’nın
getirilmesinin ardından Yanal ile yolllar ayrıldı.
Yanal’ın halefi ise bir Trabzonspor efsanesi olan
Shota Arveladze oldu.
Shota’nın göreve getirlmesiyle geçmiş dönemlerde
izlenen astronomik bedellerle transfer poltikası da
tamamen değişti. Bu dönemde kadrosuna sadece
Sevilla’dan Stephane M’bia, Lazio’dan Luis Pedro
Cavanda, Esteban Alvarado ve Kayserispor’un
genç yetenekleri Okay Yokuşlu ile Alper Uludağ’ı
kadrosuna katan Trabzonspor, Kasımpaşa’dan
kiralık olan Özer Hurmacı’nın da bonservisini
aldı. Yapılan bu transferlerin bordo-mavili kulübe
maliyeti ise bonservis bazında 6 Milyon 250 Bin
euro oldu. Yeni isimlerin de takıma katılmasıyla
kadroda oluşan şişkinlik ise bazı oyuncular ile yollar
GİDENLER:
Essaid Belkalem,
Hakan Arıkan,
Caner Osmanpaşa,
Abdülkadir Özdemir,
Mustafa Akbaş,
Majeed Waris,
Zeki Yavru
ayrılarak hafifletilmeye çalışıldı. Bu kapsamda
Gökhan Karadeniz, Caner Osmanpaşa, Hasan Ahmet
Sarı, Abdulkadir Özdemir, Gökhan Aslan, Batuhan
Artarslan, Oğulcan Gökçe ve Kurtuluş Yurt ile
yollar ayrıldı. Waris ise FC Lorient’e yollandı ve bu
transferden 4.5 Milyon euro kazanıldı.
Sezon öncesinin flaş olayında ise, sportif direktör
Süleyman Hurma ile problem yaşayarak kampı
terk edip İstanbul’a gelen kaptan Onur Recep
Kıvrak, teknik direktör Shota ve başkan İbrahim
Hacıosmanoğlu’nun Hurma’dan yana tavır almasının
ardından özür diledi.
Teknik Adam
2Geçtiğimiz sezonu 5. sırada bitirmesine rağmen
özellikle büyük maçlarda gösterdiği başarılı
performans ile Trabzonspor taraftarının sevgisini,
kamuoyunun ise takdirini Ersun Yanal’ın vedası
birçok kişi sürpriz olmuştu. Fakat Süleyman
Hurma’nın sportif direktörlüğe getirilmesinin
ardından Hurma’nın yakından tanıdığı Shota’nın
hattında oynayan oyunculara rahatlık sağlayacak.
Yanal döneminde gözden düşen Constant ve Yusuf da
Shota ile büyük bir patlama yapabilir. Takımın duran
top ustası Mehmet Ekici ise bıraktığı yerden devam
edecek gibi. Takım içinden en büyük sürpriz ise Sefa
Yılmaz’dan bekleniyor. Sefa, Trabzonspor’un bu
sezon vazgeçilmezi olabilir.
Zayıf yönleri
Şüphesiz ki bu sezon Trabzonspor’un en zayıf yönü
savunma hattı ve kalesi olacak. Geçtiğimiz sezon
Onur Kıvrak’ın sakatlığının ardından kiralık olarak
transfer edilen ve muhteşem bir performans
sergileyen Hakan Arıkan’ın takımdan ayrılmasının
ardından kalede bütün yük Onur’a kalmıştı. Onur’un
da Süleyman Hurma ile problem yaşaması ve kampı
terk etmesinin ardından neler olacağı belirsizdi.
Onur’un özür dilemesi ve Onur ile devam edilecek
olması Trabzonspor için olumlu gelişmeler fakat
Rabotnicki maçında yediği skandal golle takımın
takımın başına getirileceği kulislerde konuşulmaya
başlanmıştı bile. Konuşmaların boşuna olmadığı
Yanal ile yolların resmen ayrılmasının ardından
netlik kazandı. Bir Trabzonspor efsanesi olan
Shota kendisini 2 yıllığına bordo-mavili takımın
teknik direktörü yapan mukaveleye imzayı attı
ve Mehmet Ali Yılmaz tesislerinin yeni patronu
oldu. Trabzonspor’un yeni teknik patronu yaptığı
konuşmlarda, ‘’Ben zaten 25 sene önce anlaşmıştım.
Fazla zor olacağını düşünmüyorum’’ diyordu ve
Trabzonspor taraftarlarının gönlünü kazanıyordu ilk
günlerinden. Özellikle Kasımpaşa’da oynattığı ofansif
futbolla beğeni kazanan Shota’nın ilk hedefi aynı
futbolu Trabzonspor’a da oynatmak olacak.
Güçlü yönleri
Takımın başına ofansif futbolu seven Shota’nın
getirilmesinin ardından şüphesiz Trabzonspor’un en
büyük silahı hücum yönü olacak. Ağır bir ameliyatın
ardından takıma dönen Cardozo yine Trabzonspor’un
en büyük silahı olacak. Takıma yeni katılan Stephane
M’bia ise orta sahanın yükünü çekerek hücum
UEFA Avrupa Ligi’ne erken şekilde veda etmesine
neden olan ve çok sık sakatlanan Milli kalecinin
devamlılık problemi , ikinci kaleci nam-ı diğer
‘’taraftar tekmeleyen’’ Esteban Alvarado’nun da
kapalı kutu olması ve problem çıkartabilme ihtimali
Trabzonspor’u sıkıntıya sokabilir. Öte yandan
Trabzonspor’un bir diğer zayıf yanı defans hattı.
Stoperde Medjani-Mustafa ikilisini düşünen Shota,
bu ikilinin devamlılığı konusunda şüphe duyuyordu.
Bu kapsamda Dinamo Moskova’nın Kongolu stoperi
Christopher Samba ile prensipte anlaşan bordomavili takım, oyuncuyu Trabzon’a getirdi fakat
anlaşma sağlanamadı ve oyuncu geri gönderildi. Sağ
bekte kampın yıldızlarından Salih Dursun ile yeni
transfer Cavanda forma savaşı verecek. Shota, sol
bek konusunda ise kararsız. Bu bölgede formaya en
yakın isim olarak Constant görünüyor.
yazar: SEZER YILDIZ @sezeryildiz
facebook.com/markajdergi
twitter.com/markajdergi
[email protected]
www.markajdergi.com
www.markajdergi.com
twitter.com/markajdergi
facebook.com/markajdergi [email protected]

Benzer belgeler

Ahmet İlhan - Hayatım Futbol

Ahmet İlhan - Hayatım Futbol Türk futbol tarihinin en enteresan sezonu olan 2011/12 sezonunda Samsunspor yıllar sonra Süper Lig’de mücadele ediyordu ama şu sıralar Lazio’da fırtınalar estiren Petkovic önderliğinde küme düşmeye...

Detaylı

HF121 - Hayatım Futbol

HF121 - Hayatım Futbol bulunan isimlerin kenar çizgi oyuncuları olmayışı ve orta saha ile forvet arasındaki bölgeyi daha çok kullanmaları. Özellikle Emre Çolak ve Engin Baytar’ın oynadığı maçlarda bu durum daha belirgin ...

Detaylı