kelebeğin fırtınası retorik

Transkript

kelebeğin fırtınası retorik
marketing europe & anatolia
Tarih: Nisan 2016 Sayı: 51
retorik
Vatandaşlığımız bina
ile tanımlanamaz...
kelebeğin
fırtınası
4.5G’li hayata
merhaba!
ız
s
m
ı
ğ
Ba
.
.
.
k
lı
İçindekiler
marketing
europe & anatolia
Sayı: 51 Tarih: Nisan 2016
İmtiyaz Sahibi
Eksantrik Film Prodüksiyon
P.K.: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.
Kısa Kısa
04 - 07
Genel Yayın Yönetmeni ve
Sorumlu Yazı İşler Müdürü
Elvin Ekşioğlu
e-mail: [email protected]
Teknoloji
10 - 11
Medya Dünyası
12 - 13
Haber ve Fotoğraflar
Agency Europe & Anatolia
[email protected]
[email protected]
Katkıda Bulunanlar
Nurgül Eryıldır Günay
Ali Erdem Ekşioğlu
Seval Duban
Ekim Solemez
Yusuf Yener Günay
Röportaj
14 - 17
kelebeğin fırtanası
19
Reklam dünyası
20 - 21
Danışman
Abdullah Ekşioğlu
İlan Rezervasyon
Gözde Öztürk
Yayın Türü
Süreli Yayın
Yönetim Yeri
Agency Europe & Anatolia
Feneryolu Mh. Fahir Açan Sk.
Deniz Ap. No: 21 /15
Kadıköy - İstanbul - Tr.
Tel: +90 555 233 24 41
e-mail: [email protected]
marketing europe & anatolia
Agency Europe & Anatolia tarafından
Süreli yayınlanan bir e-dergidir.
Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film
Prodüksiyon’a aittir. Tamamı ya da bir
bölümü yayıncısının izni olmaksızın
çoğaltılamaz ve yayınlanamaz.
Tüm ilanların sorumluluğu firmalara,
makalelerdeki görüşler ve hukuki
sorumluluk yazarlara aittir.
Bu derginin yayınlanma sürecinde
hiçbir ağaç zarar görmemiştir.
http://www.meadergi.com
mobil: http://m.meadergi.com
http://www.facebook.com/meadergi
instagram: meadergi
https://twitter.com/meadergi
Röportaj
22 - 24
retorik
27
Kampanyalar
29- 39
Gezi
40 - 46
Game On
48 - 51
Kültür Sanat
52 - 53
Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.
marketing europe & anatolia / 1
Köşe
Elvin Ekşioğlu / [email protected]
( editörden)
Bağımsızlık...
Bu dergiyi çıkardığımız günden bugüne tam bağımsız bir dergi çıkardığımızı, hiçbir,
gruba, partiye ya da cemaate hizmet etmediğimizi her fırsatta dile getiriyoruz. Bu
ısrarlı açıklamamız belki bazı okuyucularımız tarafından yersiz bir söylem olarak
değerlendirilmiş olabilir.
Bağımsızlık neden bu kadar önemli. Çünkü, aksi olduğunda doğruları yazmak için bir
kez daha düşünmek, Ankara'dan ya da deniz aşırı ülkelerden icazet almak ve belki
de doğruları hiç söyleyemeden yalan yanlış bilgilerle dezenformasyon yapmak şart
olacaktı ki sektörel yayınlar da dahil olmak üzere birçok yayın malesef bu kıskaca
kendisini teslim etmiş durumdadır.
marketing europe & anatolia'nın hiç böyle bir kaygısı olmadı. Tek amacımız her ay
doğru haber ve yazılarla hazırlanmış tarafsız, bağımsız bir dergiyi okuyucumuzla
buluşturmak oldu.
Gönül isterdi ki bu dik duruşumuz, ilan verenler ve ilanları yönlendiren dostlarımız
tarafından da takdir edilsin ve dergimiz, en azından kendini geliştirebilecek bir ilan
gelirine kavuşabilsin. Belki bundan sonra dostlarımız ilanlarını bizimle paylaşıp
yaşamamıza ve gelişmemize katkı vermek için daha duyarlı davranabilirler.
Kalın sağlıcakla...
marketing europe & anatolia / 3
Kısa Kısa
Kırmızı Ödülleri’nde Dijital Dönem...
Kırmızı Ödülleri, bu yıl dijital dünyaya kapılarını açtı. Geleneksel basınreklamlarının yanı sıra dijital reklamlar ve
ajanslar 46 kategoride Kırmızı’da yarışabilecek.
Reklam ajanslarının, çalışanlarınınve reklamverenlerin
başarılarını belgeleyen, sektörün yoğun ilgi gösterdiği
ödül törenleriile2003 yılından bu yana düzenlenen Kırmızı,
13. yılında hem geleneksel hem de dijital reklamcılık
alanlarında yaratıcılığı ödüllendirecek. Sektörün önemli
etkinliklerinden biri kabul edilen Kırmızı Ödülleri bu yıl
dijital pazarlama iletişimine ev sahipliği yapacak. Son
yıllarda sınırlı sayıda dijital entegrasyon kategorilerinde ödül verilen Kırmızı, bu yıl online reklam dünyasına
kapısını daha geniş açacak. Kırmızı Dijitalde En İyiler
Reklam Ödülleri başlığıyla ilk kez düzenlenecek olan
yarışmaya başvurular Kırmızı’nın internet sitesi üzerinden gerçekleşecek. Kırmızı Dijital’e başvurular,1 Mart - 17
Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Katılımcılar,1
Mart 2016 itibarıyla yarışma başvurularını yapabilecekleri
www.kirmiziodulleri.com sitesinden, aynı zamanda katılım
koşulları, bu yılın kategorileri detaylarını, Hürriyet Özel
Ödülü, Kırmızı-UAFF Afiş Yarışması, Genç Kırmızı ve
Canlı Kırmızı yarışmaları ile ilgili bilgilere ulaşabilecekler.
Kırmızı’yı sosyal ağlarda iseFacebook, Twitter ve Instagramüzerinden takip edebilecekler. 13. Kırmızı Ödül Töreni, Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde 26 Mayıs 2016
tarihinde düzenlenecek.
İstanbul TALKS...
Sipahiler Events tarafından hayata geçirilen, İstanbul’dan
dünyaya uzanacak konferans serisi İstanbul TALKS’un
ikinci ayağı, Tarım 2016 Konferansı, 12 Nisan’da
gerçekleşecek.
“Değişen Dünyada Tarım” çerçevesinde şekillenen ve
global bir tarım konferansı olma özelliği taşıyan İstanbul
TALKS Tarım 2016 Konferansı’nda katılımcılar arasında;
Liz Earle, Robert Saik, Cem Seymen, Joel Salatin, Mehmet Gürs ve Dickson D. Despommier gibi tarım sektörünün
en başarılı isimleri yer alıyor.
İstanbul’a ve tüm gündem konularına değer katan, coğrafi
olarak EMEA bölgesini sahiplenen İstanbul TALKS konferanslar serisinin bir parçası olan konferans; Dünya’da
Tarım Politikaları ve Kooperatifler, Sürdürülebilir Tarımda
İkinci Nesillerde Çiftçilik, Tarımda Nesnelerin İnterneti,
Tarımda Markalaşma ve Pazarlama, Kadın Girişimciler ve
Tarım, Geleceğin Finansmanı ve Tarımda Trendler panellerine ev sahipliği yapıyor.
Sipahiler Events tarafından Çırağan Palace Kempinski’de
düzenlenecek İstanbul TALKS Tarım 2016 Konferansı;
bitkisel üretim yapan şirketleri, hayvancılık şirketlerini,
4 / marketing europe & anatolia
pazarlama, işleme ve dağıtım şirketleri, meslek ve
sanayi odalarını, tarım yatırımcıları, tarımsal danışmanlık
firmalarını, uluslararası kuruluşları, bankaları, medya
kuruluşlarını ve üniversiteleri etkileşimli bir platformda
buluşturmayı hedefliyor.
Kısa Kısa
Perakende devleri YZB 2016...
Perakende sektörünün on binlerce paydaşını
bir araya getiren Uluslararası
Yerel
Zincirler Buluşuyor
Konferansı
ve
Fuarı’nın
(YZB) 8’incisi, 13-14 Nisan tarihlerinde yapılacak. Yerli ve yabancı birçok firmanın desteğiyle Haliç Kongre
Merkezi’nde kapılarını aralayacak olan YZB 2016’nın ana
gündem konusu, ‘perakendede verimlilik’ ve ‘yarını iyi kullan’ fikirlerinden hareketle “Verimlilik”olacak.
Organize perakendenin en önemli halkası olan yerel zincir
marketler, 13-14 Nisan 2016 tarihlerinde İstanbul’da Haliç
Kongre Merkezi’nde 8’inci kez bir araya gelecek. Türkiye
Perakendeciler Federasyonu (TPF) tarafından düzenlenen; “Verimlilik” temasının her yönüyle ele alınacağı
YZB 2016, üretimden tedarikçiye kadar sektörün tüm
oyuncularını bir araya getirecek.
Organize gıda perakendesinin en büyük fuar ve konferans organizasyonu olan YZB 2016, Globus Fuar ve
Kongre Yönetimi tarafından iki günlük bir programla
gerçekleştirilecek. Organizasyon önceki yıllarda olduğu
gibi fuar ve konferans olmak üzere iki ayrı bölüm
olarakkapılarını aralayacak. Ana sponsorluğunu CocaCola İçecek, Eczacıbaşı, Sütaş, Unilever ve Ülker’in
yaptığı etkinlikte şirketler,yeni ürün ve hizmetlerini interaktif stantlarla tanıtırken, sektör duayenleri deneyimlerini
katılımcılarla paylaşacak.
Verimliliğin, rekabet gücü için öneminden hareketle pazarlama, operasyon, iş gücü, finans ve İK yönetiminde
verimliliğin ana gündem konusunu oluşturacağı YZB
2016’da, Unilever Türkiye Satış ve Müşteri Geliştirmeden
Sorumlu Başkan Yardımcısı Cem Tarık Yüksel, Vodafone Türkiye Ticari Operasyonlardan Sorumlu İcra Kurulu
Başkan Yardımcısı M. Sinan Kızıldağ ve Obase Yönetim
Kurulu BaşkanıHaluk Alpay konuşmacı olarak yer alacak.
İhracat şubat ayında normalleşti...
Şubat ayında dış ticaret dengesi yıllık bazda 1,6 Milyar
Dolar azalarak %32,8 geriledi. Özellikle ticari faaliyetlerin
2016 yılının ilk iki aylık döneminde, 2015 yılına göre %12,2
gerilediği görüyor. Bu dönemde ihracat hacmi %10,5, ithalat ise; %13,5 oranında geriledi. Dış ticaret açığındaki gerilemenin, ithalattaki gerilemeden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Yani ihracattaki artıştan kaynaklı bir dış ticaret
açığından söz etmemiz mümkün değil. Ancak şubat ayında
ihracat rakamları, Ocak ayına göre %30 artış göstererek
normalleşti. Bu dönemde ithalat tarafındaki artış ise %15
ile sınırlı kaldı. Bu da, dış ticaret açığının ve cari açığın
2016 yılında da gerilemeye devam edebileceğine işaret
ediyor. Özellikle enerji ithalatımız Şubat ayında da geçen
yıla göre gerilemeye devam etti. Geçen seneki rekor enerji
ithalatı sonrası, düşük fiyatlara rağmen, bu sene talebin de
azalması, hem dış ticaret rakamının gerilemesinde etkili
oldu, hem de cari açıkta gerileme sağlayabilir.
İlk iki aylık veriler, Türkiye ekonomisini 2016 yılında da
düşük bir ihracat rakamının beklediğini ve gerilemenin devam edeceğini gösteriyor. İlk iki aylık verilere göre %10.5
daralan ihracat rakamı, mevcut durumda yıl sonunda 149
Milyar Dolar’lık bir ihracata,
%22 azalan ithalat ise yıl sonunda 219 Milyar Dolar’lık
bir rakama ulaşarak, yerinde
sayabilir. Ancak üretimi direkt
olarak ithalatına bağlı olan
Türkiye ekonomisi için ithalat
tarafında artış görülememesi
ve aynı zamanda ihracatın da
yerinde sayması, büyüme üzerinde negatif etkili olabilir.
Rusya Şubat Ayında ilk 20’de yok
Özellikle Türkiye’nin önemli ihracat partnerlerinden olan
ve geçen yıl ihracat rakamlarında ilk 20 ülke arasında yer
alan Rusya, Ocak ayında olduğu gibi Şubat ayında da ihracatta ilk 20 ülke arasına giremedi. İthalat sıralamasında
ise; Rusya 3. sırada yer aldı. Her ne kadar Rusya’dan
ithalatımız bu dönemde geçen yılın aynı dönemine göre
%36.2 azalmış olsa da, özellikle petrol fiyatlarındaki düşük
seyir bu durumda etkili.
marketing europe & anatolia / 5
Kısa Kısa
Avantgarde iletişime
4 yeni marka...
Avantgardeİletişim müşteri portföyüne yeni isim
ve markalar eklemeye devam ediyor.Yapı&inşaat
sektörünün parlayan yıldızı EvraGroup ve Has
Kule’ninyaptığı Pendik Sahil Konakları projesi,eğitimin
köklü adreslerinden
AçıEğitim Kurumları,moda
dünyasına yeni bir soluk getiren Qupraile dünyanın ilk ve
tek katlanabilir ahşap tuğlası Brick B markalarınınhalkla
ilişkiler ve iletişim faaliyetlerini AvantgardeCommunication Managemantüstlendi.
Avantgardeİletişim ulaşım, inşaat, oyuncak, otomotiv,
mobilya, aksesuar, eğitim, giyim, yeme-içme,seyahat
gibi pek çok sektörde iletişim danışmanlığı faaliyetleri
yürütmektedir.
Türk Henkel atama...
Türk Henkel ailesine Çamaşır ve Ev
Bakım Fabrika Direktörü olarak katılan
Caner Kılınçer, 1993 yılında Orta Doğu
Teknik Üniversitesi’nden mezun oldu.
Kariyerine 1995 yılında Tekfen Holding
bünyesinde faaliyet gösteren Mis Süt
Gönen tesislerinde vardiya mühendisi
olarak başlayan Kılınçer, 1998 yılında
Unilever/Algida tedarik zincirinde sırasıyla Kalite Güvence, Ar-Ge ve Üretim fonksiyonlarında yöneticilik görevi yaptı. Bu süreçte Orta ve Doğu Avrupa İnovasyon
Merkezi bünyesinde 2 yıl Bölgesel Ar-Ge Müdürü olarak bölgesel projelerde yer aldı.
2009 yılında PepsiCo içecek kategorisine Fabrika Müdürü olarak atanan Caner Kılınçer, Çorlu tesislerinde 2009-2011 Operasyonel mükemmellik sürecindeki üstün başarısı ile PepsiCo
Global Best Beverage Site Ödülü’nün (PepsiCo Global En
İyi Meşrubat Fabrikası Ödülü) yanısıra Europe Diversity and
Inclusion Ödülü (Avrupa Çeşitlilik ve Kapsama Ödülü) ve Europe Best Organisation Ödüllerini (Avrupa’nın En İyi Organizasyonu Ödülü) kazandı. 2012’de Trakya bölgesinde yaşanan
sel felaketinden ağır yara alan fabrikanın yeniden yapılanma
sürecine liderlik yapan Kılınçer, 2013-2015 yılları arasında
PepsiCo’nun Çorlu’da bulunan fabrikasından sorumluydu.
Caner Kılınçer, bundan böyle Türk Henkel’in Çamaşır ve Ev
Bakım tesislerinde Fabrika direktörü olarak görev yapacak.
6 / marketing europe & anatolia
Lenovo Yeni Genel Müdürü...
Weijian Zhou, dünyanın lider PC
üreticisi Lenovo Türkiye’nin
yeni Genel Müdürü oldu.
Türkiye’de PC, akıllı telefon ve
sunucu alanında yenilikçi ürünleriyle büyük ilgi gören, dünyanın lider PC üreticisi Lenovo’nun
Türkiye Genel Müdürü Weijian
Zhou oldu.
Weijian
Zhou
kariyerine
ürün müdürü olarak başladı.
Kazakistan’da Lenovo operasyonunun kurulması görevini üstlendi. Başarılarının ardından EMEA bölgesinin
önemli ülkelerinden Ukrayna’ya 2008 yılında Ülke Müdürü olarak atandı. 2013 yılında Ukrayna ile birlikte REE
bölgesindeki ülkelerin Genel Müdürlüğünü de üstlendi.
Ekonomi yüksek lisansı olan Weijian Zhou, University
of Cambridge Judge Business School’da çalışmalarına
devam etmektedir. Lenovo Türkiye’nin yeni Genel Müdürü, Rusça ve İngilizce biliyor, yüzmeyi ve tenis oynamayı seviyor.
Weijian Zhou, Lenovo Türkiye ile birlikte Ukrayna, Belarus, Gürcistan, Moldova ve Ermenistan olmak üzere 7
ülkenin Genel Müdürlüğünü üstlenmiş olacak.
Nıeisen Türkiye,
Med Partners’ı seçti...
Nielsen’in Türkiye ofisi, tanıtım çalışmalarında PR desteği almak üzere Med Partners Reklam ve Halkla İlişkiler ile anlaştı.
Böylece sektörün önde gelen ajanslarından biri olarak tanınan
ve gerçekleştirdiği başarılı çalışmalar ile adından söz ettiren
Med Partners Reklam ve Halkla İlişkiler,Nielsen Türkiye’nin
iletişim çalışmalarındaki çözüm ortağı oldu.
Portföyünde ulusal ve uluslararası birçok önemli marka bulunan Med Partners Reklam ve Halkla İlişkiler Ajansı, Nielsen
Türkiye ile de anlaşma sağladı. Ajans, bundan böyle Nielsen’in
Türkiye genelinde halkla ilişkiler alanında gerçekleştireceği
tüm çalışmalarında firmaya yardımcı olacak. NielsenTürkiye,
tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde detrend ve alışkanlıklar
hakkında en kapsamlı bakış açısını sunmak üzere araştırmalar
yapıyor.
Kısa Kısa
Otizm Farkındalık Günü...
2 Nisan Otizm
Farkındalık
Günü’nde
kamuoyunun
dikkatini
otizme
çekmek için
başlatılan ve
bütün dünyada ilgi gören
Mavi Işık Yak
kampanyası
ile
dünyada
binalar
mavi
ışıkla
aydınlatılacak, insanlar mavi giyecek ve sosyal medya hesapları üzerinden #otizmemaviışıkyak etiketi ile
otizmle ilgili mesajlar vererek otizmin farkında, onların
yanında olduklarını ifade edecekler. Kampanyanın Türkiye elçisi Tohum Otizm Vakfı’nın çağrısı ile Türkiye’de
Global Sivil Diplomasi İstanbul’da ...
TASAM Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi, Sivil Global 2016 Zirvesi’nde Türkiye’den ve Dünya’dan
resmî, sivil, özel her düzeyde katılımcıların yer alacağı seçkin ve öncü bir topluluğu bir araya getiriyor. 2022 Nisan 2016 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilecek
Zirve’nin ana teması “Potansiyelin Keşfi” olacak.
Kamu, STK, özel sektör ve medya temsilcileri ile araştırmacı, uzman ve akademisyenlerin katılımıyla Pullman
İstanbul Otel’de düzenlenecek Sivil Global 2016 Zirvesi
kapsamında, TASAM Stratejik Vizyon Ödülleri Takdim
Töreni, 4 Kıtasal Etkinlik, 6 Bölgesel Etkinlik, 19 Sektörel Diploması Çalıştayı ve 3 Tematik Toplantı yer alacak.
Boğaziçi Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve
Galata Kulesi başta olmak üzere pek çok bina mavi ışıkla
aydınlatılacak.
Doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark
edilen bir gelişimsel farklılık olan otizmin görülme sıklığı
günümüzde çok büyük bir hızla artmaktadır. 1985 yılında
her 2.500 çocuktan birine konan otizm tanısı, günümüzde
doğan her 68 çocuktan birisi için konmaktadır. Otizmin
görülme sıklığından hareketle Türkiye için yapılan nüfus
projeksiyonuna göre ülkemizde yalnızca 0-18 yaş grubu arasında halen yaklaşık 352.000 otizmli çocuğun ve
gencin eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlerden faydalanmak
için beklediğini biliyoruz. Erken tanı ve doğru bir eğitim
yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık
yüzde ellisinin topluma kazandırılabilmeleri mümkündür.
Birleşmiş Milletler otizmin bu hızlı artışı karşısında kamuoyunun dikkatini çekmek için 2 Nisan tarihini Otizm
Farkındalık Günü olarak deklare etmiştir ve 2 Nisan günü
tüm dünyada otizm konusunda bilinçlendirme çalışmaları
yapılmaktadır.
TEDx Ankara...
Teknoloji, eğlence ve tasarım
dünyasında“Paylaşmaya DeğerFikirler” ruhuyla yola çıkan TED, dünyanın
farklı noktalarında yerel ve bağımsız
TEDx etkinlikleri iledüşünce paylaşım
platformlarısunmaya devam ediyor.
Her yıl Ankara Kalesi’nde bulunan müzelerde gerçekleştirilen “TEDx Ankara Citadel” etkinliği,
bu yıl “İlham Kaynağı” anlamına gelen “MUSE” teması
ile 30 Mayıs 2016 tarihinde Gökyay Satranç Müzesi’nde
gerçekleştirilecek.“TEDx Ankara Citadel 2016” etkinliği
“İlham Kaynağı” anlamına gelen “MUSE” teması ile 30
Mayıs 2016 tarihinde Türkiye’nin ve dünyanın en büyük
satranç müzelerinden biri olan Gökyay Vakfı Satranç
Müzesi’nin ev sahipliğinde yapılacak.
“TEDxAnkaraCitadel2016” etkinliği Ankara’nın Altındağ
ilçesinde ‘Hamam Arkası’ olarak bilinen bölgede yer
alan, 103 ülkeden 553 satranç takımının sergilendiği
Türkiye’nin ve dünyanın en büyük satranç müzelerinden
biri olan Gökyay Vakfı Satranç Müzesi’nde 30 Mayıs Pazartesi günü yapılacak.
marketing europe & anatolia / 7
Teknoloji
Samsung Gear VR Türkiye’de...
Samsung Electronics, yeni nesil Gear VR sanal gerçeklik
gözlüğünü Türkiye’de satışa sundu. Samsung’un alanında
uzman Oculus işbirliğiyle tüketiciye ulaşan üçüncü nesil
Gear VR sanal gerçeklik gözlüğü; Samsung Galaxy S7, S7
edge,S6, S6 edge ve Note5ile uyumlu
318 gram ağırlığındaki üçüncü nesil Gear VR, önceki modellerden %19 daha hafif. Daha geniş bir arayüz ve touchpad’le
sunulan ürün, kullanıcıya daha kolay kullanım imkanı da
sağlıyor.Daha geniş görüş alanı ve çok daha kusursuz bir
kullanım sunan başlığı ile gerçekliği sanal ortama taşıyan
Gear VR’ın ön kapağı çıkarıldıktan sonra yerleştirilen telefon
ile sanal gerçeklik tecrübesi o anbaşlıyor.
Galaxy S7 ve S7 edge 6 oyun sahiplerine hediye
Akıllı telefon deneyimine yeni bir boyut kazandıran Samsung Galaxy S7 ve Galaxy S7 edge sahipleri 6 adet Gear
VR oyununa ücretsiz* olarak sahip olabiliyor. Galaxy S7 özel
hediyeler uygulamasını telefonuna indirip uygulamadaki hediye koduna sahip olan kullanıcılar, birbirinden eğlenceli 6
oyunu anında Oculus Store’dan ücretsiz olarak indirebiliyor.
Anshar War 2, Drift, Darknet, Keep Talking and Nobody Explodes, Star Chart ve Herobound ile sanal gerçekliğin oyun
keyfi üst seviyede yaşanıyor.
Kullanıcıya satın alıp izleyebileceği yüzlerce Hollywood filmi
ve TV dizisi sunan Oculus Cinema, ayrıca 3 boyutlu film
fragmanlarını, müzik videolarını ve kendi video dosyalarınızı
da bambaşka bir boyutta izleme imkânı sağlıyor. Netflix
Gear VR’da yer alan Netflix uygulaması, nerede olursanız
olun, sinema keyfini size doyasıya yaşatıyor. Kişisel tercihlerinize göre önerilen filmler, Netflix’in ödüllü ve orijinal dizileri,
film ve belgeselleri de kullanıcının hizmetine sunuluyor.
Oyunculara özel Dell Inspiron...
Dell, oyunculara özelgeliştirdiği yeni Inspiron 15 7559
Türkiye’deki tüketicilerin beğenisine sunuyor. Erişilebilir
fiyatıyla eksiksiz bir oyun deneyimi vadeden Inspiron 15
7559, renkli tasarımıyla oyunculara yeni bir dünyanın
kapılarını aralıyor.Dell Türkiye Kategori ve Marka Müdürü
Ufuk Tosun, yeni Inspiron serisini şu şekilde değerlendirdi:
“Oyun tutkunları ve öğrenciler, üstün performansı ve hızı bir
10 / marketing europe & anatolia
arada sunan teknolojileri tercih ediyor. Hem rahat taşınabilir
oluşu hem de gelişmiş teknolojisiyle, eğlenceyi kullanıcıyla
buluşturan yeni dizüstü bilgisayarımız Inspiron 7559’un
özellikle oyunseverleri son derece memnun edeceğinden
eminiz.”
Tüketiciler, akıllıca tasarlanmış soğutma çözümü sayesinde, kesintisiz oyun oynama keyfinin tadını çıkarıyor.74Whr
bataryaya sahip olan cihaz, kullanıcılara dışarıdayken de
oyun oynayabilme ve üretken olabilme imkanı tanıyor.
NVIDIA GeForceGTX 960M 4GB DDR5grafik kartına sahip
cihaz, üst sınıf bir performans sergiliyor. Ürün,1TB HDD
+8GB mSATA hibrid depolama birimiyle dekullanıcılara
istikrarlı ve uzun bir performans sunuyor.6 hücreli 74Whr pili
sayesinde, 10 saatten fazla çalışmasüresi sunan oyun ve
videolar için kesintisiz bir deneyim yaşatıyor.FHD parlama
önleyicili, IPS geniş açılı,Truelife UHD 4K çözünürlüklü ekrana sahip cihaz, muhteşem detaylar sunarkenisteğe bağlı
olarak tercih edilebilen dokunmatik ekranıyla fark yaratıyor.
Yeni Inspiron 15 7000 serisi, gücünü Intel’in 6’ıncı nesil i7
işlemcisinden alıyor.
Dell Inspiron 15 7559, 3.199TL’den başlayan fiyatlarla satışa
sunuldu.
Teknoloji
Dünyanın ilk hayalet görüntüleme aygıtı Sony’den...
Sony Corporation (“Sony”) paralel bir boyuttan içerik görüntülemek üzere tasarlanmış bir ürün olan Proton PackTM’i
(#protonpack) başarıyla mükemmelleştirdiğini ilan etti.
Proton PackTM son teknoloji ürünü, minyatürleştirilmiş süper
iletken senkrotronla donatılmıştır. Bu senkrotron bir hidrojen
plazma hücresinden enjekte edilmiş protonları hızlandırır.
Süper iletken sıcaklıklar bir sıvı helyum haznesinde tutulur
ve etken bir soğutucu, işletim zamanının, bir kriyojen termosundan tek başına mümkün olan süreyi fazlasıyla aşmasını
sağlar. Uyarlanabilir ışın yönlendirme teknolojisi proton ışınını ergonomik bir çubuğa yönlendirir. Bu çubuk azami menzil isabetliliğini sağlayan bir ışın halkası ayar kavitesi görevi
görür. Sırt çantası şeklinde olması sayesinde kullanıcının
omurgasına dahili psikokinetik topraklama yaparak spektral
gürültü geribesleme döngüsünü ortadan kaldıracaktır.
30 yıldan uzun süredir geliştirilmeye çalışılan Proton PackTM
Sony Corporation’ın ünlü ürünlerinin inovasyonlarından yararlanıyor. 6,66 kilogram/14,68 pound ağırlığındaki Proton
PackTM Sony Mobile Communications’ın en son XperiaTM
akıllı telefonundaki STAMINA Mode’una sahip olduğu için,
kullanıcıya daha uzun ömürlü pil deneyimi sunuyor. Proton
PackTM aynı zamanda Sony’nin Cyber-shot RX serisi kompakt kameralarıyla aynı süper yavaş kayıt özelliğini barın-
dırdığı için, kullanıcının maddeyi ve hareketini saniyede 960
kare olmak üzere yüksek kare hızıyla ve isabetli bir şekilde
görüntülemesini sağlıyor. Proton PackTM’in içinde bulunan
Sony 4K Ultra Short Throw Projektörü kullanıcının kaydedilen görüntüyü gerçek zamanlı olarak görmesine olanak
tanıyor. Yakın Saha İletişimi teknolojisi Proton PackTM’i
wireless olarak BRAVIA® televizyonları ve XperiaTM akıllı
telefonları gibi diğer Sony ürünlerine bağlayacak. Böylece
söz konusu ürünlerde de varlıkların görülme, iletilme ve paylaşılması mümkün olacağı için, görüntü yakalama ve ekran
görüntüsü yakalama terimleri yeniden tanımlanacak. Proton
PackTM suya ve çamura dayanıklıdır.Sony Corporation’daki mühendisler 2016 Proton PackTM’i nükleer mühendis ve
cephane uzmanı Dr. Jillian Holtzmann’la birlikte geliştirdiler.
Sony Başkanı ve CEO’su Kazuo Hirai’nin yorumu şöyle: “Columbia Üniversitesi’nden Dr. Egon Spengler’ın öncülüğünü
yapmasından bu yana uzun süredir dünyanın en büyük mühendislerinin hayali olan Proton PackTM’in mükemmelleştirilmesi Sony’nin bitmez tükenmez inovasyon hedefinin bir
sonucudur. Bu ürün şirket misyonumuz için çok önemli olan
etkileyici olma özelliğini kesinlikle yansıtmaktadır.”
Proton PackTM ABD’de 15 Temmuz 2016 tarihinde ve
Türkiye’de 29 Temmuz 2016’da piyasaya çıkacak.
marketing europe & anatolia / 11
Medya Dünyası
Görev değişiklikleri...
Yazılı Basında Görev Değişiklikleri
• Yeni Şafak gazetesi köşe yazarı Markar Esayan, gazete ile yollarını ayırdı.
• Karar Gazetesi 7 Mart Pazartesi günü ilk sayısı ile raflardaki yerini aldı. Gazetenin Yayın sahibi Mehmet Aydın iken Genel yayın yönetmeni ise İbrahim Kiras oldu.
Künyesi netleşen Karar gazetesinin Ankara Temsilcisi
Yusuf Ziya Cömert, Ekonomi Müdürü ise Gıda Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı’nda basın müşaviri İbrahim Kahveci oldu.
• Dünya Gazetesi bünyesinde yaklaşık 10 yıldır “Spor
Analiz” ve “Süper Lig’de Haftanın Görünümü” köşelerini
hazırlayan ve yürüten Cem Top görevinden ayrıldığını
duyurdu.
• Demirören Grubunun gazetelerinden Vatan yazarı
Mehmet Soysal, grubun diğer gazetesi Milliyet’e transfer oldu.
• Ünlü tarihçi İlber Ortaylı 13 Mart 2016’dan itibaren Hürriyet gazetesinde yazmaya başladı.
• TRT Haber Dairesi Başkan Yardımcısı Serhat Akça görevinden istifa etti.
• Taraf ve Radikal gazetelerinde köşe yazarlığı yapan
Murat Belge bağımsız internet gazetesi T24’ün yazarları arasına katıldı. Belge, T24’teki yazılarına gelecek hafta
başlayacak.
• Yeni Şafak gazetesinden ayrılan Köşe
Yazarı MarkarEsayan sosyal medya
hesabından paylaştığı yazı ile 10 Mart
Perşembe gününden itibaren Akşam
gazetesinde yazacağını bildirdi.
• Habertürk Gazetesi’nin kuruluşunda
yer alan muhabirlerden Ahmet Yukuş
7 yıl aradan sonra kurumla yollarını
ayırdı.
• Vatan gazetesi yazarı Sanem Altan’ın yazılarına son
verildi.
• Habertürk hafta sonu ekinde yazar olan Sırma Karasu
görevinden alındı.
• Kanal7’nin Ankara Temsilcisi Mehmet Acet ile Ülke
TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, artık Yeni
Şafak’ta yazacak. Kanal7’nin Ankara Temsilciliği görevini yürütenMehmetAcet, İskele Sancak ve Başkent Kulisi
programlarını sunuyor. Ayrıca Haber7’de köşe yazarlığı
yapıyor.
• Yeni Akit’te Yayın Kurulu Üyeliği yapan Kadir Demirel
gazetenin Genel Yayın Yönetmeni olarak göreve başladı.
• Habertürk gazetesi bölge muhabiri Eray Erollu gazete
ile yollarını ayırdı.
• Doğan Medya Grubu’na bağlı Posta Gazetesi’nde üst
düzey bir atama gerçekleşti. Posta Gazetesi Reklam
Grup Direktörlüğü görevine Gürhan Gezer getirildi.
Görsel Basında Görev Değişiklikleri
• İpek Medya Grubu ile yollarını ayıran sunucu Ceren
Bektaş, Habertürk’ün yeni ekran yüzü oldu. Bektaş, kanalın sabah programı “Gün Başlıyor” ile pazartesi gününden itibaren izleyiciyle buluşacak.
• CNN Türk ekranlarında MirgünCabas’ın hazırlayıp
12 / marketing europe & anatolia
sunduğu “Her Şey” programı, Emin Çapa’nın sunduğu
“Paranın İzi” ile Altan Öymen, Taha Akyol ve Doç. Dr.
Mehmet Ö. Alkan’ın sunduğu “Sağım Solum Tarih” programları yayından kaldırıldı.
• Kanal 24’ün ekran yüzlerinden hafta içi hergünModeratör kuşağını sunan ve aynı zamanda kanalın Genel
Koordinatör’lük görevini yürüten ünlü ekran yüzü Merve
Türkay, kanalla yollarını ayırdı
• 24 TV Ankara Temsilcisi Yaşar Taşkın Koç’un yerine 24
TV’nin Ankara Haber Müdürü Melik Yiğitelgetirildi.
• Habertürk TV’nin Haber Programları Koordinatörlüğü
görevine Eren Eğilmez getirildi. Eğilmez, hafta içi prime
time programlarından sorumlu olacak.
• CNN Türk Program Sunucusu Tanem Sivar görevinden ayrıldı.
• Habertürk ekranında Fatih Altaylı ‘nın sunumuyla ekrana gelen Teke Tek programı yayından kaldırıldı.
• Gazeteci, yazar ve televizyon programcısı olan Hulki
Cevizoğlu Ulusal Kanal’daki genel yayın yönetmenliği
görevini bıraktı.
• Halk TV Haber Spikeri Ece Zereycan, kanalla yollarını
ayırdı.
• CNN Türk’te yayınlanan Afiş programının sunucusu Nefise Karatay’ın
yerine gelecek isim belli oldu. Afiş’i
bundan böyle CNN Türk Program
Koordinatörü Aslı Öymenhazırlayıp
sunacak.
• Sokaktaki Haber tarzıyla uzun bir
süredir ekranlarda olan Salvo Kohen, bundan böyle kendi programını
yapmak üzere Doğan Medya Grubuyla anlaştı.
• NTV Spor’da 7-10 haber kuşağını
sunan Murat Caner ve daimi yorumcusu Mert Aydınkanalla yollarını ayırdı.
• Habertürk TV ekranlarında 13 Ajansı, Gün Ortası ve
Türkiye’nin Nabzı programlarını sunan ünlü ekran yüzü
Didem Arslan Yılmaz görevinden ayrıldı.
• Geçtiğimiz günlerde Ulusal kanaldan ayrılan Hulki
Cevizoğlu’nun yerine Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni olarak Adnan Türkkan getirildi.
Medya Dünyasından Diğer Haberler
• Zaman Gazetesi’ne Kayyum atandı.
• Anadolu Ajansı’nın Ekonomi-Finans Muhabirliği Eğitim
Programı’na başvurular başladı. Katılımcılara 440 saat
eğitimin verileceği üç aylık programa başvurular, 27
Mart’ta sona erecek.
• Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO)’nun ekonomi gazeteciliğini teşvik etmek amacıyla düzenlediği EBSO Aytaç
Sefiloğlu Gazetecilik Yarışması’nda ödül alan gazeteciler ve eserleri belirlendi.
• Doğan Medya Grubu’na ait dijital yayın yapan haber
sitesi “radikal.com.tr” kapandı.
• Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun (TRT) Haber ve
Spor Yayınları Dairesi Başkanlığı’na Yaşar Taşkın Koç
atandı. Koç, yaklaşık 10 yıldır Kanal 24 Televizyonu’nun
Ankara Temsilcisi olarak görev yapıyordu.
Medya Dünyası
marketing europe & anatolia / 13
Röportaj
Çamaşır çoksa Tu
Türk Henkel Çamaşır ve Ev Bakım
Pazarlama Müdürü
Nükte Cider
Tursil’in yeni kampanyası ile tüm tüketicilerimize
“Çamaşır çoksa Tursil’le yıka!” diye sesleniyoruz.
Sloganımızı oluştururken hepimizin
günlük hayatından ve çamaşır deterjanından
beklentimizden yola çıktık. Türkiye’de bir aile
haftada ortalama 4 kez çamaşır makinesi çalıştırıyor.
Röportaj Elvin Ekşioğlu / [email protected]
- Bize kendinizden biraz bahsedebilir
misiniz?
İzmirliyim. Liseyi Amerikan Kolejinde
bitirdikten sonra İstanbul’a taşındım.
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü
mezunuyum. Henkel’deki kariyerime
Bref, Dixi, Clin markalarından sorumlu
Marka Müdür Yardımcısı olarak başladım. Daha sonra Henkel Orta ve Doğu
Avrupa Bölgesi’nde önce Persil sonra
da Somat’tan sorumlu Marka Müdürü
görevlerinde bulundum. Bu süreç içinde 3 sene Türkiye’nin de bağlı olduğu
bölgenin merkez ofisi Viyana’da çalıştım. Daha sonra geri dönerek Türk
Henkel’de deterjanlardan sorumlu Kıdemli Marka Müdürü görevine geldim.
Aralık 2015’ten beri de pazarlama direktörü rolünü üstleniyorum.
- Tursil’in yeni kampanyasını biraz
anlatır mısınız?
Tursil’in yeni kampanyası ile tüm tüketicilerimize “Çamaşır çoksa Tursil’le
yıka!” diye sesleniyoruz. Sloganımızı
oluştururken hepimizin günlük haya14 / marketing europe & anatolia
tından ve çamaşır deterjanından beklentimizden yola çıktık. Türkiye’de bir
aile haftada ortalama 4 kez çamaşır
makinesi çalıştırıyor. Özellikle çocuklu ailelerde bu oran artıyor; her gün
çamaşır yıkayan tüketicilerimiz hiç de
azımsanmayacak kadar çok. Bu kadar
çok çamaşır demek, bir o kadar deterjan masrafı demek... Biz Tursil ile tüketicilerimize hem aradıkları mis kokulu
temizliği hem de bunun yanında çamaşırları için akıllı ve ekonomik bir çözüm
getiriyoruz.
Tursil’in yıkama performansını ve ekonomikliğini anlatmanın en elle tutulur
yolu ise bir paket ya da şişe ile ne kadar
çamaşır yıkanabileceği. 5kg’lik bir Tursil paketi ile ya da 2.5 litrelik bir Tursil
jel ile tam 790 adet çamaşır yıkamak
mümkün. Onun için biz de diyoruz ki
“Çamaşır çoksa Tursil’le yıka!”
- Tursil’in sosyal sorumluluk projelerinden biraz bahseder misiniz?
Daha önce yürüttüğümüz Tursil’in Akıllı Çocukları” adlı bir sosyal sorumluluk
ursil’le yıka!...
Röportaj
projemiz vardı. Anadolu’daki ilköğretim okullarına gidip ihtiyaç olan yerlerde kütüphaneler kuruyorduk.
2015 yılında ise, hayata geçirdiğimiz projelerden biri “Keşif Dünyası”
Türkiye’de 3500’den fazla çocuğa
ulaşarak onları bilimle ilgilenmeye
küçük yaştan başlayarak teşvik ediyoruz. Merak, soru sorma cesaretine
sahip olmak ve öğrenirken eğlenmek; çocukların bilimle ilgilenmesini
sağlamaya yönelik bir girişim olan
“Keşif Dünyası”nın temelini oluşturuyor. Henkel’in Türkiye’de Yaratıcı Çocuklar Derneği ile işbirliğinde yürüttüğü projemiz 3.500’den fazla çocuğa
ulaştı. Çocuklar Keşif Dünyası’nda
genç araştırmacılar olarak bilimin-
2015 yılında ise,
hayata geçirdiğimiz
projelerden biri
“Keşif Dünyası”
Türkiye’de 3500’den
fazla çocuğa ulaşarak
onları bilimle ilgilenmeye
küçük yaştan
başlayarak
teşvik ediyoruz.
sırlarına doğru yol alarak, sürdürülebilirlik alanında ufuklarını açıyor, ilk
deneylerini gerçekleştiriyorlar.
- Tursil’in Türkiye’deki marka konumlandırması hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Türkiye’de Çamaşır deterjanları
kategorisini biz iki ana segmentte görüyoruz. Bunlar premium
(yüksek kaliteli) ve ekonomik segmentler. Henkel olarak her iki segmentte de tüketicilerimizin ihtiyaçlarına cevap veren markalarımız var.
16 / marketing europe & anatolia
Röportaj
Persilpremiumsegmentte,Tursil
ise
ekonomik segmentte konumlandırdığımız markalarımız.
- Türkiye’de hangi ürün gruplarını
satışa sunuyorsunuz?
Tursil markası için toz deterjan, sıvı deterjan ve elde yıkama ürün grupları ile
pazarda var olmaktayız. Her ne kadar
pazar küçülüyor ve yerini çamaşır makinesi deterjanlarına bırakıyor olsa da
elde yıkama ürünlerimizi de halen üretime devam ediyoruz.
- Bulunduğunuz sektörlerde tüketici
güveni ve sadakatini sürdürülebilir
bir şekilde sağlayabilmek için nelere
önem gösteriyorsunuz?
Ürün kalitesinden hiçbir zaman ödün
vermemek bizim için çok önemli.
Tursil Türkiye’nin
ilk deterjanı olmasının
yanı sıra yenilikleri
tüketicileriyle buluşturmayı
da her zaman
öncelikledirmiş bir markamız.
2012’de sıvı deterjan
lansmanı yaparak
ekonomik deterjan
kullanıcılarını da
sıvı deterjan kullanmaya
yönlendirmekte
Almanya’da bulunan araştırma geliştirme merkezimiz her markamız için,
son teknolojiden faydalanarak, daha
az kaynak kullanarak, daha iyi temizlik performansı verecek sürdürülebilir,
kaliteli formülasyonlar üzerinde sürekli
olarak çalışıyor.
- Son olarak sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Tursil Türkiye’nin ilk deterjanı olmasının yanı sıra yenilikleri tüketicileriyle
buluşturmayı da her zaman öncelikledirmiş bir markamız. 2012’de sıvı
deterjan lansmanı yaparak ekonomik
deterjan kullanıcılarını da sıvı deterjan
kullanmaya yönlendirmekte Tursil’in
öncü olduğunu söyleyebilirim.
marketing europe & anatolia / 17
Köşe
Nurgül Eryıldır Günay / [email protected]
4.5G’li hayata merhaba!
Derginin bu sayısı yayına çıktığı gün 4.5G hızıyla da
tanışmış olacağız. 4.5G'nin ne menem bişey olduğunu,
başımıza neler geleceğini hep birlikte göreceğiz. Yolda,
dağda, bayırda işte özlediğimiz hızlı internet mi diyeceğiz,
yoksa bu ne be şarj artık yarım gün bile dayanmıyor,
internet kotam 10 günde doldu diye kriz mi geçireceğiz?
Henüz bilmiyoruz. Annemin tabiriyle ''hayırlara vesile
olsun'' diyorum :)
Bu ay reklamlar fulbol yıldızlarının istilasına uğramış
durumda. Ünlü futbolcular adeta kapanın elinde kalmış.
Ronaldo, Messi ve Arda sahalardaki başarılarını, reklam
filmi oyunculuğuna da taşımışlar.
Ronaldo'lu Türk Telekom fiber internet reklamı gerçekten
teknoloji ruhunu yansıtan renk seçimi, çekim kalitesi
ve senaryosu ile hemen diğerlerinden sıyrılıyor.
#Ronaldoyahızlazım hashtagiyle çıkış yapan film
arzulanan merak hissi konusunda da oldukça başarılı.İtiraf
etmeliyim ki, sonunda olayı hızlı internete bağlayacakları
hiç aklıma gelmedi. Hız, güç, performans gibi bir algıdan
yola çıkarak hızlı teslimat, hızlı servis, hızlı hizmetle ilgili
kargo ya da banka reklamı zannetmiştim. Tamamen
şaşırttığı için çok hoşuma gitti :)
Çok beğendim diye eleştirilecek hiç bir yanı yok
zannetmeyin. Özellikle Türkiye Türk Telekom mağazındaki
sahneler hiç gerçekçi olmamış. Türk Telekom
elemanlarıyla karşılıklı konuştukları sahneler bana eski
Türk filmlerini hatırlattı. Ronaldo'yla TT elemanlarını aynı
sahnede hiç birlikte görmüyoruz. Ya birinin saçının yarısı
görünüyor ya da diğerinin. Tamamen aynı karede oldukları
bir sahne hiç yok. Sanıyorum Ronaldo ve konuştuğu
elemanlar ayrı ayrı çekilmiş, montajla biraraya getirilmiş.
Bu durumda "efsane Türkiye'ye gelememiş"!
Beko Messi'li reklamlarını tekrar yayınlamaya başladı.
Ronaldo'nun reklamlarda boy göstermesi nedeniyle mi
böyle bir karar verdiler acaba?
Arda yurtdışına transfer olduktan sonra reklamcıların da
gözdesi oldu. Banka, simitçi derken en son bir akaryakıt
reklamıyla karşımıza çıktı. Barselona'da yaşayan ve
magazin programlarından anladığımız kadarıyla vatan
hasreti çeken Arda, Türk insanının duygusal tarafına
( kelebeğin
fırtınası)
oynuyor. Reklam filminde Opet, Arda'nın vatan hasretini
gidermek için bir günlüğüne Barselona'da benzin istasyonu
açıyor. Nerede olursan ol, biz hep yanındayız mesajı,
Arda'nın usta oyunculara taş çıkartacak performansı
ile birleşince izlerken gözlerimiz doluyor. Oynadığı her
reklamda "ah canııım yazık yaaa, bak oralarda nasıl
hasret çekiyor" diye düşünüyoruz. Ama gerçek tam da
böyle değil. Yazık yaaa dediğimiz Arda daha otuz yaşına
gelmeden milyon dolarlar kazanan, istediği zaman uçağa
atlayıp kolayca memlekete ziyarete gelebilecek, rahat bir
hayat süren bir genç adam. Onun yerinde olmak için can
atan milyonlarca genç var.
İstanbul dev bir şantiyeye dönüştü. Şehrin pek çok
noktasında kentsel dönüşüm nedeniyle yıkılıp, yeniden
yapılan binalar görüyoruz. Yüzme havuzlu, sosyal tesisli
siteler olmayan mahalle kalmadı gibi. En son Sinpaş
GYO'nun Queen Central Park Bomonti projesi reklamlarla
karşımıza çıktı. Malum kraliçe denince aklımıza hemen
İngiltere Kraliçesi Elizabeth geliyor. Konuyla hiç alakası
yok ama kraliyetle ilgili bir konu olunca zavallı Charles'tan
bahsetmeden geçemeyeceğim. Charles nerdeyse 100
yaşına geldi ama hala prens, hala prens. Hayallerdeki
genç, yakışıklı prens algısını yerle bir etti :) Neyse hemen
konumuza geri dönüyorum. Filmde kraliçe Elizabeth,
highlife yaşam standardını ve diğer özelliklerini görünce
hemen kendi krallığı sınırları içinde bu projenin aynısının
yapılmasını emrediyor. Bu reklamdan sonra nedense
yılla önce Ford Otosan'ın yaptığı bir reklam aklıma geldi:
"Alırsın Ford, olursun lord :)))
Son olarak Empera Halı reklamından bahsetmek
istiyorum. Halının desenlerine uygun giysileriyle adeta bir
moda çekimi havasında güzel bir kadının yerde halının
üzerinde yattığını görüyoruz. Eve hangi halının alacağına,
evin kadını karar verir. Şimdi soruyorum hal böyleyken siz
yerde yuvarlanan güzel bir kadınla reklam filmi çekerseniz
o halı satar mı? Satış rakamlarını merakla bekliyorum.
Bu sayıdaki yazım canım, bitanem, herşeyim, aslan oğlum
Bulut'um için. İyi ki varsın, hayatım seninle daha anlamlı,
yolum daha aydınlık. Ömrün uzun, mutluluğun bol olsun.
Seni çok seviyorum :)
marketing europe & anatolia / 19
Reklam Dünyası
Ekonomik durgunluk var mı?…
Pek çokları için ekonomik durgunluk psikolojisi devam ediyor; Kuzey Amerika ve Avrupa’da terör korkusu ve göçmenlik
endişeleritırmanıyor. Nielsen’in araştırmalarına göre global
tüketici güveni 2015’i,üçüncü çeyreğe göre 2 puanlık azalmayla düşüştekapattı. Türkiye’de ise tüketici güveni 2015’in
üçüncü çeyreğine kıyasla 5 endeks puanı ve 2014’ün aynı
çeyreğine kıyasla 7 endeks puanı artış gösterdi.
2015’in dördüncü çeyreğinde Türkiye’de tüketici güveni 2015’in üçüncü çeyreğine kıyasla5 endeks puanı ve
2014’ün aynı çeyreğine kıyasla 7 endeks puanı yükseldi.
Nielsen Türkiye Genel MüdürüRobertoPedretti,Türkiye’de
tüketici güveninin 2015’in dördüncü çeyreğinde gerçekleşen
Türkiye Genel Seçimleri sonrasında düzelme kaydettiğini
söyledi.Pedretti‘‘Terörizm hala en büyük endişe olmakla birlikte, terörizm endişesi bir önceki çeyreğe kıyasla gerileme
gösterdi. Seçimlerden sonra ‘siyasi istikrara’yönelik endişelergerilemeye başlarken,‘ekonomi’ ikinci en büyük endişe
oldu. Tüketici endişeleri gerilerken,iş konusundaki olumlu
tutum, kişisel mali durum ve harcama niyeti gibi tüketici güvenini etkileyen faktörler bu çeyrekte düzelme kaydetti.Terörizm ve savaş endişelerinin yanı
sıra,Türkiye’nin bir ekonomik durgunluk döneminde olduğuna inanan katılımcıların yüzdesi,2015’in
dördüncü çeyreğinde önemli ölçüde bir düşüşle yüzde 84’ten yüzde
76’ya geriledi.” dedi.
Türkiye’nin %56’sına göre, terörizm en büyük endişe kaynağı…
2015’in dördüncü çeyreğinde terö20 / marketing europe & anatolia
rizmle ilgili korkular Kuzey Amerika’da yüzde 27 ve Avrupa’da
yüzde 22 ile yeni yüksek değerlere doğru tırmanarak, her iki
bölgede de ekonomiden daha büyük bir endişe haline geldi.
ABD’de çevrimiçi katılımcıların yüzde 29’u - üçüncü çeyreğe
kıyasla 15 yüzde puanlık bir artışla - terörizmin en büyük
ya da ikinci en büyük endişeleri olduğunu belirtti. Avrupa’da
da endişe yüksek seviyelerde kaydedildi ve üçüncü çeyrekten dördüncü çeyreğe geçerken İsrail (yüzde 43, +24 yüzde puanı), Birleşik Krallık (yüzde 32, +11 yüzde puanı) ve
Hollanda’da (yüzde 26, +8 yüzde puanı) önemli ölçüde artış
gösterdi. Seviyeler bir önceki döneme göre Türkiye (yüzde
56, -2 yüzde puanı), Fransa (yüzde 25, -1 yüzde puanı), Çek
Cumhuriyeti (yüzde 24, +1 yüzde puanı), İsviçre (yüzde 23,
+1 yüzde puanı) ve Almanya’da (yüzde 23, değişim yok) ya
artış gösterdi ya da yüksek olan değerini muhafaza etti.
Dünyanın yarısından fazlası “ekonomik durgunluk var”
diyor…
Dünya genelinde katılımcıların yarısından fazlası (yüzde
55),2015’in dördüncü çeyreğinde - sene başından (yüzde
53) bu yana hafif bir artışla -ekonomik durgunluk olduğuna
inanıyordu.Ekonomik durgunluk duyarlılığı Venezuela (yüzde 96), Ukrayna (yüzde 95), Brezilya (yüzde 93) ve Güney
Kore’de (yüzde 91) en yüksek değerlerde yer aldı ve yüzde 90’ın üzerinde kaydedildi. Duyarlılık Çin (yüzde 29), Çek
Cumhuriyeti (yüzde 33), Danimarka (yüzde 34), Yeni Zelanda (yüzde 37) ve Almanya’da (yüzde 38) en düşük değerlerde yer aldı ve yüzde 40’ın altında kaydedildi.
Ekonomik durgunluk duyarlılığı üçüncü çeyreğe göre en
fazla Letonya (yüzde 59, -11 yüzde puanı), Estonya (yüzde
46, -10 yüzde puanı), İtalya (yüzde 80, -9 yüzde puanı) ve
ABD’de (yüzde 47, -8 yüzde puanı) gelişmegösterdi.Buna
karşılık dördünü çeyrekte ekonomik durgunluk duyarlılığı en
fazla İsveç (yüzde 62, +13 yüzde puanı), Singapur (yüzde
40, +10 yüzde puanı), Birleşik Arap Emirlikleri (yüzde 53,
+10 yüzde puanı) ve Norveç’te (yüzde 63, +10 yüzde puanı)
geriledi.
Reklam Dünyası
Kinetix’in yeni reklam yüzü Murat Dalkılıç...
Türkiye’nin en çok sevilen gençlik markalarından Kinetix’in
yeni marka yüzü, başarılı sanatçı Murat Dalkılıç oldu. “Bize
Her Gün Kinetix” sloganıyla yola çıkan reklam filmi serisi,
Murat Dalkılıç’ın günün her anında Kinetix ayakkabı giydiği
renkli karelerle ekrana geliyor.
Çekimleri 4 günde tamamlanan ve Türkiye’de ilk defa haftanın her günü için yazılan 7 ayrı senaryodan oluşturulan
reklam filmi serisinde; Murat Dalkılıç’ın müzik ve fotoğraf
stüdyosunda, provada, konserde, sinemada kısacası günlük
hayatının her anında Kinetix ayakkabılarla çekilen enerjik
görüntüleri yer alıyor. Haftanın her gününe özel bir film çekildiğinden, medya planı da o güne özel çekilen film yayına
girecek şekilde planlandı. Filmde; Murat Dalkılıç kimi zaman
aksiyon sahnesinde zorlu bir kovalamacanın içinde görünürken, kimi zaman da eğlenceli bir dans sahnesinde karşımıza
çıkıyor. Tüm sahnelerde renkli görüntülere şahit olacağımız
reklam filmi serisinde, yeni sezon Kinetix ayakkabılar da filmin hakkını veriyor.
Ajans Press açıkhavada...
Türkiye’nin köklü şirketlerinden Ajans Press Group
bünyesinde kurulan Ajans Press Araştırma (APA) , Outdoor
Reklam Takibi hizmetine başlıyor.
Günümüz teknolojisiyle beraber dijital ortamlarda gerçekleşen
reklam yatırımlarının kontrolü büyük oranda sağlanabiliyor.
Reklam şirketleri ve reklam verenler de teknolojinin verdiği
bu imkanlardan sonuna kadar yararlanıyor. Djitalleşmeyi
net bir şekilde algılayan firmalar ne yazık ki Outdoor’daki
faaliyetlerinin ne durumda olduğunu tespit edebilme konusunda aynı şansa sahip değiller. APA, OutdoorCheck
araştırmasıyla açıkhava reklam mecralarındaki bu fluluğu
ortadan kaldırıyor.
Açıkhava Denetim Altında
Outdoor takibi sayesinde, reklam verenler ve reklam
ajansları, reklamlarının yapılan anlaşmalara uygun olup
olmadığını kontrol edebilecekler. Aynı zamandan alan kiralama firmaları da kendi sistemlerini ve çalışanlarını denetleme imkanı bulabilecekler. Outdoor Reklam takibiyle beraber, ‘’Billboard, Bilboard+, Megalight CLP, Metro SML,
Otobüs Durağı Uygulamaları, Duvar ‘’ gibi birçok açık hava
mecrasının kontrolü sağlanmış olacak.
Web Sitesi Üzerinden “Şeffaf” Kontrol Gelişmiş teknolojik
altyapısı, Türkiye’nin 81 iline yayılan deneyimli ve eğitimli
personeliyle çok yönlü bir araştırma sunan APA; tüm projelerini GPS veri sağlayıcıları ve el terminalleri kullanarak
yürütüyor. Araştırma sonucunda elde edilen veriler, fotoğraf
ve GPS araştırma noktasına özel oluşturulan QR kodla
eşleştirip anlık olarak depolanıyor. Teknolojik altyapısı ile
fark yaratan APA müşterilerine, web sitesi üzerinden online
kontrol edilebilir, güvenilir ve şeffaf sonuçlar sunuyor.
marketing europe & anatolia /21
Dijita
Röportaj
al reklam pazarı...
IAB Türkiye Başkanı
Dr. Mahmut Kurşun
2015AdEx-TR Dijital Reklam Yatırımları IAB
Türkiye tarafından açıklandı. Araştırma sonuçlarına göre
dijital reklam yatırımları, 2014yılına oranla yüzde 18,8 oranında
artarak1.673,2Milyon TL’ ye ulaştı.
Bir önceki seneye oranla en çok artış görülen kategoriler
Mobil gösterim reklamları (%61,0),
Video reklamları (%33,6)
ve Oyun İçi Reklamlar (%30,6) oldu.
2015AdEx-TR Dijital Reklam Yatırımları IAB Türkiye tarafından açıklandı.
Araştırma sonuçlarına göre dijital reklam yatırımları, 2014yılına oranla yüzde 18,8 oranında artarak1.673,2Milyon
TL’ ye ulaştı.Bir önceki seneye oranla
en çok artış görülen kategorilerMobil
gösterim reklamları (%61,0), Video reklamları (%33,6) ve Oyun İçi Reklamlar
(%30,6) oldu.
Araştırmanın çıktıları arasında, 2015’in
birinci yarısında araştırma kapsamına
ilk kez dahil edilen Sosyal medya ve
Programatik yatırımları da yer aldı.
Sonuçlara göre, 2015 yılında Programatik yatırımlarının 78,5 Milyon TL
olduğu görülürken, sosyal medya yatırımları 208,1 Milyon TL olarak kaydedildi.
IAB Türkiye’nin yaptığı açıklamaya
göre, display reklam yatırımları 2015yılında 611,5 milyon TL oldu. Display
reklamlar kategorisinde en büyük
payı399,60 milyon TL ile gösterim ya da
tıklama bazlı reklam yatırımları aldı. Video reklam yatırımları134,6 milyon TL
olarak gerçekleşirken, sponsorlukrek-
lam yatırımları 45,9 milyon TL’ye, gelir
paylaşımlı reklam yatırımları ise 31,4
milyon TL’ye ulaştı.
2015yılında bir önceki senenin aynı
dönemine oranla en fazla artış görülen
kategoriler ise Mobil gösterim reklamları (%61,0), Video reklamları (%33,6) ve
Oyun İçi Reklamlar (%30,6) oldu.
Arama motoru reklam yatırımları
2015’te 892,2 milyon TL‘ye ulaşırken,
arama motoru reklam yatırımlarının alt
kategorilerinde yer alan ücretli sıralama 588,5 milyon TL’ye; arama motoru
görüntülü reklam yatırımları ise 303,7
milyon TL’ye çıktı.
2015 yılında en büyük artışı 41,6 milyon TL’ye ulaşan mobil gösterim reklam
yatırımları yaşarken, aynı kategorideki
mobil opt-in SMS/MMS yatırımları ise
%15 düşüşle27,5 milyon TL oldu.
Benzer bir şekilde düşüş yaşayan bir
başka kategori e-posta oldu. E-posta
yılı %3,5 düşüşle 6,2 milyon TL ile kapattı.
Bu iki kategorideki düşüşte 2015’in
ilk yarısında yürürlüğe giren Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında
marketing europe & anatolia /23
Röportaj
Kanun’un etkisi olduğu tahmin ediliyor.
Öte yandan İnternet ilan Sayfası reklam
yatırımları 85,7 milyon TL’ye ulaşırken,
Oyun içi reklamlar ise bu dönemde8,5
milyon TL’ye yükseldi.
2015’te ilk kez açıklanan programatik
(78,5 milyon TL) ve sosyal medya reklam yatırımları sektör için önemli bir veri
oldu. 208,1 milyon TL’lik sosyal medya
reklamları, hem mobil hem de display
toplamları içinde yer alıyor. IAB Türkiye Başkanı Dr. Mahmut Kurşun, 2015 yılı rakamlarını şöyle değerlendirdi: “Ülke ve sektör olarak zor bir
dönemden geçiyoruz.Ancak yine de
dijital, reklam endüstrisinin çekici gücü
oldu.
Bu trendin devam edeceğini düşünüyorum. Zaten veriler bunu net biçimde
ortaya koyuyor.
Örneğin, e-marketer 2015’te küresel
reklam sektörünün 513 milyar $’lık bir
büyüklüğe ulaştığını,159 milyar $’lık
24 / marketing europe & anatolia
IAB Türkiye Başkanı
Dr. Mahmut Kurşun,
2015 yılı
rakamlarını
şöyle değerlendirdi:
“Ülke ve sektör olarak
zor bir
dönemden geçiyoruz.
Ancak yine de dijital,
reklam endüstrisinin
çekici gücü oldu.
Bu trendin
devam edeceğini
düşünüyorum
hacimle dijitalin, toplamdan %31pay
aldığını hesaplıyor. 2016’da ise dijitalin
toplamdaki payının %34’e çıkacağını,
sektör %6 büyürken dijitalin %17’lik bir
büyüme oranı yakalayacağını öngörüyor. 2017 yılında ise ABD’de de dijitalin
televizyonu geçerek birinci sıraya yerleşeceğini tahmin ediyor.
Bu perspektiften Türkiye’ye baktığımızda dijitalin, zor bir yıl olsa da 2015’te de
çift haneli oranlarla büyümeyi sürdürdüğünü görüyoruz. 2016 da zorlu bir yıl
olacak.
Ekonomik konjonktürün yanı sıra, küresel ölçekte sektörün başını ağrıtan
sorunlara hızla çözüm bulunacağını
umuyorum.
Bu bağlamda 2016’da dijitalin toplamdan aldığı %24’lük* payı arttırarak televizyona biraz daha yaklaşacağına
inanıyorum.”
Köşe
Abdullah Ekşioğlu / [email protected]
( retorik)
Vatandaşlığımız bina ile tanımlanamaz...
Teknoloji her geçen gün yaşamımızı değiştirecek
şekilde değişiyor. Yaşamımıza giren yeniliklerden
biri de çipli kimlik kartları olacak. Ben küçükken
hepsi ayrı renk kağıtlara basılmış defter şeklinde
nüfus hüviyet cüzdanlarımız vardı. Daha sonra mavi
ve pembe kart şeklinde nüfüs kartları hayatımıza
girdi. Şimdiyse çipli kartlar geliyor. Yeni kimlik
kartlarında cinsiyete göre renk ayrımı olmayacağı
söyleniyor ki bu aslında iyi bir şey. Birçok kolaylığı
da yanında getirecek bu kartlarla vize istemeyen
birçok ülkeye seyahat etmek de kolaylaşacak.
Emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum.
Benim kafama takılansa basına dağıtılan
görsellerde yeni kimlik kartlarının arkasında
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin resminin bulunması.
Eğer gerçek dağıtılacak kartlarda da bu görsel
kullanıldıysa bu uygulama bana göre yanlış olacak.
Bence yeni kimlik kartlarında ya güvenlik arttırıcı
motifler, kilim desenleri, Türk Bayrağı ya da Türkiye
Haritası gibi milli bir süsleme kullanılmalıydı.
Bir binanın kimlik kartının arkasında yer
almasını, monarşiyle yönetilmeyen bir ülke için
uygunsuz ve halkın iradesine saygısızlık olarak
yorumluyorum. Bizim ülkemizde vatandaşlarımız
ülkesine anayasal bir bağla bağlıdır. Bağlılığımız
yöneticilere ya da onların görev yaptığı binalara
değil, devletin bütünlüğünedir. Bu nedenle
cumhurbaşkanlığı da olsa bir binanın kimliklerin
arkasında yer alması, cumhuriyete ve demokrasiye
saygısızlık olacaktır. Üstelik söz konusu bina
başbakanlık olarak yapılmış, o günün başbakanı
cumhurbaşkanı seçilince binadan hevesini
alabilmesi için cumhurbaşkanlığına çevrilmiştir.
Yani bizim ülkemizde binalar değil, devlet kaimdir
ve binalar, güne göre karşımıza değişik işlevlerle
çıkabilirler. Şimdi diyelim ki bu binayı kimliğin
arkasına koyarak cumhurbaşkanlığına bağlılığı
sembolik bir şekilde vatandaşın kimliğine kazımış
oldunuz, yarın cumhurbaşkanı sıkılıp kendine
daha büyük bir bina yaptırır ve bu bina da Tarım
ve Köy İşleri Bakanlığı'na devredilirse bağlılığımız
da cumhurbaşkanlığından Tarım ve Köy İşleri
Bakanlığı'na mı geçecek.
Bunu okuyunca belki itirazımın cumhurbaşkanlığı
binasına olduğunu düşünebilirsiniz ancak durum
öyle değil. Bu binanın yerine Kız Kulesi, Nemrut
Dağı, Anıtkabir görselleri ya da tarihi bir cami de
kullanılsa değişik bir sürü sakıncadan dolayı itiraz
ederdim.
Örneğin dini bir bina (cami, kilise, havra vs) diğer
dinlerin ya da mezheplerin rencide olmasına neden
olacaktır. Diğer binalar da birlik ve beraberlik yerine
o binanın yer aldığı bölgeye tanınmış bir ayrıcalık
algısı yaratacaktır. Sözün kısası hangi bina ya da
mimari yapı olursa olsun kimlik gibi bir ülkenin tüm
vatandaşlarını temsil edecek bir kartın üzerinde yer
alması, sadece teknik olarak değil, devletin milletiyle
bölünmez bütünlüğü olarak da sakıncalıdır.
Hatta bu son cümleden biraz zorlarsak kimliklerin
arkasında hangi bina olursa olsun bir binanın yer
almasının Anayasa'ya aykırı olduğunu söyleyecek
uzmanlar bile bulabiliriz.
Umarım basına dağıtılan görseller, gerçek
kimliklerde yoktur ya da bu yanlıştan bir an önce
geri dönülür.
Bu arada 30 Mart'ın doğum günüm olması nedeniyle
Mart sayısındaki yazısını bana ithaf eden Kelebeğin
Fırtınası yazarı Nurgül Eryıldır Günay ve biraz
metazori de olsa :) Nisan sayısı yazısını bana ithaf
eden Gezi Yazarı Seval Duban'a ve bu dergiyi her
ay büyük emeklerle yılmadan yayına hazırlayan
eşim Elvin Ekşioğlu'na yaşamıma kattıkları
renklerden dolayı çok teşekkür ediyorum.
İyi ki varsınız. Dostluğumuz, birlikteliğimiz daim
olsun. :)
marketing europe & anatolia / 27
Kampanyalar
Boyner, Boyner, Boyner...
Oyuncu Elçin Sangu, Boyner’in yeni reklam yıldızı oldu.
Eğlenceli reklam filminde ünlü oyuncu Elçin Sangu’nun
etrafını saran kadınlar, güzel oyuncunun kıyafetlerini nereden aldığını merak ediyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: BOYNER
Reklamveren Yetkilisi: Deran Taşkıran, Özlem Dağ
Reklam Ajansı: TBWA\ISTANBUL
CCO: İlkay Gürpınar
Kreatif Direktör: Zeynep Karakaşoğlu
Yaratıcı Ekip: Levent Yalgın, Esma Erdoğan,
Ece Aktürk, Tolga Şahin
Marka Ekibi: Sinan Bilsel
Stratejik Planlama: Tuğyan Çelik, Ceren Şehitoğlu, Can
Değerli
Prodüksiyon Ekibi: Ceyda Kayaçetin, Pelin Güneş, Melis İnceoğlu
Prodüksiyon Şirketi: Depo Film
Yönetmen: Gönenç Uyanık
Müzik: Perhaps, Perhaps, Perhaps
Kullanılan Mecralar: TV, outdoor, basın, internet,
radyo
marketing europe & anatolia / 29
Kampanyalar
Mayasında Ustalık Var...
Yörsan, yeni reklam kampanyasında “Mayasında Ustalık
Var!” sloganıyla peynir ve yoğurt tutkunlarına sesleniyor.
Yörsan’ın yeni reklamlarında peynir ve yoğurt tutkunları,
Yörsan ürünlerini her tattığında ustasını anıp, onun kulağını
çınlatıyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Korhan Korel, Hande Erguner, Hasan İnce,
Aykut Kale
Reklam Ajansı: ALICE BBDO
Yaratıcı Yönetmen: Derya Tambay
Yaratıcı Ekip: Derya Banişta, Kerem Altuntaş
Müşteri Grubu: Maria Demir, Itır Karabulut, Melih Mermutlu
Stratejik Planlama: Onur Erdoğan, Emir Demirtaş,
Nilay Bayazıtoğlu
Ajans Prodüksiyon: Umut Tangör, Melis Bircan
Medya Ajansı: OMD
Prodüksiyon Şirketi: 4Films
Yönetmen: Levent Onan
Post Prodüksiyon: IMAJ
Müzik: Jingle Jungle (Ömer Özgür)
Fotoğraf: P Blok Fethi İzan
Evin her alanına keyif...
Crate and Barrel’ın yeni imaj kampanyası, ‘Evin her alanına keyif ve mutluluk veren ürünler’ fikrine vurgu yaparak
hazırlandı.Dört ayrı sette hazırlanan mutfak, yatak odası,
oturma odası ve yemek odası kurguları, Crate and Barrel
ürünleriyle donatıldı.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Crate and Barrel / Doğuş Avenue
Reklamveren Temsilcileri: Alper Emniyetli,
Mirel Fansa Akdemir
Reklam Ajansı: Bir E Bir Reklamcılık
Yaratıcı Yönetmen: Emine Tusavul
Müşteri İlişkileri: Emine Tusavul, Arzu Akçadağ
Prodüksiyon Ekibi: Esra Sert, Güniz Uysal Konuman
Prodüksiyon Şirketi: Traffic
Yönetmen: Devrin Usta
Post Prodüksiyon: Traffic
Medya Satın Alma Ajansı: Open
Mecralar: Sinema, Sosyal Medya, Gazete, Açıkhava,
Radyo
30 / marketing europe & anatolia
Kampanyalar
Pegasus bahar kampanyası...
Produktörlüğü’nde Yönetmenliğini Serdar Dönmez’in, görüntü yönetmenliğini ise Michel Dierickx’in yaptığı filmin çekimleri 3 günde tamamlandı.
Kampanya Künyesi
Kampanya adı: Bahar kampanyası
Reklam veren: Pegasus
Reklam veren temsilcisi: Onur Dedeköylü,
Elif Yalt Başeski, Nazlı Elif Tan
Reklam ajansı: Rafineri
Yaratıcı yönetmen: Emre Kaplan
Yaratıcı grup lideri: Setenay Özcan Yıldırım
Yaratıcı grup: Tuğkan Cabbar, Emirhan Dileğe,
Müge Pekçetin, Emrah Güzel
Stratejik planlama: Kayansel Kaya
Reklam marka takımı: Erbek Onur, Aslı Aksu,
Çağla İshak, Elif Beşir
Ajans prodüktörü: Kerem İlbeyli, Levent Köstepen
Yapım şirketi: Depo Film
Pegasus’un bahar kampanyası için Roma’da çekilen fil- Yapımcılar: Melisa Gürkan
minin hazırlık süreci yaklaşık 2 hafta sürdü. Depo Film Yönetmen: Serdar Dönmez
“Aşk ile Yap”...
Arçelik’in “Aşk ile Yap” reklam kampanyasının yeni filminde, geleceğin teknolojisi Arçelik VUX’u ilk kez deneyimleyen Kenan Doğulu ve Beren Saat çifti birlikte aşk
ile lezzetli yemekler yaptı. Yönetmenliğini İngiliz Adrian
Moat’ın üstlendiği film için Orion Stüdyolarında bir günlük
çekim yapıldı.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Arçelik A.Ş.
Reklam Ajansı: Y&R ISTANBUL
Reklamveren Yetkilisi: Tülin Karabük, Mehmet Tüfekçi,
Özlem Akbayır, Derya Ertürk İnsel, Simge Girit
Kreatif Direktör: Can Pehlivanlı
Yazar Grup Kreatif Direktör: Emre Kuzuoğlu
Kreatif Grup Başkanı: Yakup Ayan
Yaratıcı Ekip: Kadir Özdemir, Özhan Karaçam,
Serdar Güngör, Eren Altuniş
Müşteri İlişkileri: Gökhan Alacahanlı, Begüm Cillov Kılıç,
Zeynep Kızılcan, Merve Kandiş
Stratejik Planlama: Yeda Beraldo,
Dilek Çağlıaltuncu Terliksiz
Prodüktör: Merve Evirgen
Medya Planlama/Satınalma: Mindshare
Yapım Evi – Yönetmen: Film Bahçesi – Adrian Moat
Post-Prodüksiyon: Sinefekt / Dijital Panorama
Beren Saat-Kenan Doğulu Fotoğraf: Nihat Odabaşı
Müzik: Kenan Doğulu & Ozan Doğulu
Mecra: Sinema, internet, radyo, dergi
marketing europe & anatolia / 31
Kampanyalar
Bol Malzemos...
Reklamveren Temsilcisi: Ayça Bayraktar Mutluer,
Ceren Onbulak, İnan Güzelgün, Burcu Türkmenoğlu,
Serkan Bozkurt
Reklam Ajansı: Alametifarika
Müşteri İlişkileri Direktörü: Gökhan Akbay
Marka Direktörü: Duygu Yılmaz
Kreatif Direktör: Odisseas Sevsevme, Ozan Özüm Özbey
Yaratıcı Grup Lideri: Deniz Çavdar
Yaratıcı Grup: Ceyda Koç, Aylin Çelik, Figen Yıldız,
Ozan Küme
Stratejik Planlama Direktörü: İdil Aydoğdu
Stratejik Planlama: Seren Pala, Melis Güçbilmez
Prodüksiyon Direktörü: Sertuğ Alptekin
Domino’s Pizza’nın en sevilen tariflerinden Bol Malzemos Prodüksiyon: Berkay Tahmaz, Teğin Polat
şimdi Seda Sayan ve misafirlerini de doyuruyor. Markanın Prodüksiyon Şirketi: Anima
son reklam filminde Sayan, ‘akşama misafir varsa, akşama Prodüktör: Kardaş Divanoğlu
Yönetmen: Mehmet Kurtuluş
Domino’s var’ diyor.
Görüntü yönetmeni: Veli Kuzlu
Post Prodüksiyon: Filimişleri
Kampanya künyesi
Müzik: Nilinişleri
Reklamın Başlığı: Akşama Domino’s Var
Medya Ajansı: PEOPLE
Reklamveren: Domino’s Pizza
‘Taksite Mola’...
Tekfen Emlak Geliştirme,Avcılar, Beylikdüzü ve Esenyurt ilçelerinin kesişiminde, bölgenin en iyi lokasyonunda hayata
geçirdiği HEP İstanbul projesinin yeni reklam filmi ‘Taksite
Mola’ ile izleyiciyle buluşuyor
HEP İstanbul ‘Taksite Mola’ reklam filmi,Vietnam imzası taşıyor. Yönetmen koltuğunda ise Onur Somer oturuyor.
Kampanya künyesi
Reklamveren: Tekfen Emlak
Reklamveren Ekibi: Emre Ülger, Nazlı Han, Hanife Akın
Ajans: Vietnam
Yaratıcı Ekip: Gürkan Günaydın, Özlem Küçükyılmaz,
Hasan Çalışkan
Müşteri İlişkileri: Tuse Tamer
Yapım Şirketi: Shortcut
Yönetmen: Onur Somer
32 / marketing europe & anatolia
Kampanyalar
Fiber gücü yanında, İşler Yolunda…
Kampanya Künyesi
Kampanya adı: Türk Telekom İşyerim Ücretsiz Deneme
Kampanyası
Reklamveren: Türk Telekom
Reklamveren Yetkilisi: Nurçin Koçoğlu, Ebru Özel Bozkurt,
Pınar Tohum
Reklam Ajansı: M.A.R.K.A.
Yaratıcı Yönetmen: Hulusi Derici
Yaratıcı Grup: Doğan Mirdoğan, Salih Küçük,
Yavuz Gürsoy, Bektaş Erdoğan
Grafiker: Necdet Polat
Müşteri Grubu: İlkay Ünlü, Jülide S. Coşkuner, Berrak Selin
Prodüksiyon Şirketi: Dijital Sanatlar
Prodüktör: Çağlar Ercan
Yönetmen: Serdar Işık
Mobil iletişimde yeni bir çağ başlatan Türk Telekom, fiber
Müzik: Jingle Jackson
gücünü mobil istasyonların gücü ile birleştiriyor. “Fiber gücü
Post Prodüksiyon: Sinefekt
yanında, İşler Yolunda” kampanyasının ilk reklam filmini
Medya Ajansı: People
yayınlayan Türk Telekom, kampanya kapsamında fiber
gücünü kurumlara iki ay boyunca ücretsiz olarak deneme
imkânı sağlıyor.
HER ŞEY #1GülüşüneBakar...
Saba Tümer,Onur Büyüktopçu, Nergis Kumbasar ve Salih
Bademci Signal Expert Protection reklam filminde bir araya geldi. HER ŞEY#1 GülüşüneBakar etiketiyle gülüşlerini
paylaşan şanslı 3 izleyici, Kiralık Aşk dizi setini ziyaret etme
şansını yakalayacak
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Unilever - Signal
Reklamveren Temsilcisi: Handem Çelenkler,
Melis Baltalı Olçum, Ece Köysüren, Çağrı Güzel
Ajans: Manajans / J. Walter Thompson
Kreatif Direktör: Sami Basut
CEO & CCO: Tuğbay Bilbay
COO: Emir Işık
Yaratıcı Ekip: Ümit Taşlı, Deniz Ergin, Ümit Aydın,
Hüseyin Gündüz
Müşteri İlişkileri: İlker Şimşekalp, Seyran Kurtuluş Öztürk,
Kerem Yetim, Nazlı Orhon Çelik
Stratejik Planlama: Ege Demirtaş, Elif Bozovalı
Medya Ajansı: Mindshare- Aslıhan Anarat, Engin Bilaç,
Tuğçe İyisan
PR Ajansı: Golin İstanbul
Dijital Ajans: Mowo
Proje Yöneticisi: Gökhan Akıncı
Ajans Prodüksiyon Ekibi: Şafak Serter,
Açelya Ülkümen, Ahmet Bayık
Prodüksiyon: Kala Film
Yönetmen: Cemal Alpan
Fotoğraf: PPR/ Bahadır Tanrıöver
marketing europe & anatolia / 33
Kampanyalar
Hayatım, sen neler karıştırıyorsun?...
Korkmaz’ın, yeni ürünü dört bıçaklı Mia Mega Blender Seti
için çektiği reklam filmi yayında.
Ürün özelliklerinin ön planda olduğu film, ev bireylerine farklı lezzetler hazırlayan, eğlenceli bir ev kadınının mutfaktaki
keyifli anlarına konuk oluyor. Dinamik görüntülere akılda kalıcı müziği ekleyen filmin finalinde ise “Hayatım, sen neler
karıştırıyorsun?”göndermesi yer alıyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Korkmaz
Reklam Ajansı: Zon
Yaratıcı Direktör: Kerim Sukan
Yaratıcı Ekip: Ersin Soyal, Ela Kutay
Müşteri İlişkileri: Selin Paltun
Yapım Şirketi: Spark
Yönetmen: David Griffiths
Gücümden Gelen Güzellik...
AVON, yeni mesajını Burcu Esmersoy’unrol aldığı “Gücümden Gelen Güzellik” adlı dijital filmle anlatıyor.
Çekimleri Maslak’tagerçekleştirilen filmde Burcu Esmersoy’la
birlikte iki kadın oyuncu daha rol alıyor. Farklı kadınların
farklı yaşamlarınıcanlandıran oyuncular;filmin son karesinde bir araya gelerek güçlerinden gelen güzelliklerini gözler
önüne seriyor.
Kampanya Künyesi
Dijital filmin başlığı: Kadın Olmak
Reklamveren: AVON
Reklamveren yetkilisi: Hatice Kaymak, Aslı Bahadır
Dijital Proje Yöneticisi: Nihan Cumralıgil
Reklam Ajansı: Lamba
Yaratıcı Yönetmen: Özge Ekin
Yaratıcı Grup Lideri: Gökhan Çardak, Ersan Karataş
Müşteri İlişkileri Direktörü: Selin Mitrani
Müşteri İlişkileri: Uğur Zeynep Aktaş
Sanat Yönetmeni: Turgay Yıldız
Yönetmen: Emre Başaran
Production: Dark’n Dark
34 / marketing europe & anatolia
Kampanyalar
Tutku, Tılsım ve Hipnoz…
Bingo, “parfümü giymek” fikrinden yola çıkarak tasarladığı
Bingo Soft İmza Serisi’nin ikinci reklam filmini izleyiciyle
buluşturdu.TBWA Group tarafından hazırlanan ve Nişantaşı
sokaklarında start alan reklam filminin yönetmenliğini Umut
Aral, müziklerini ise ünlü müzik gurubu Model üstlendi.
Kampanyasının Künyesi
Reklamveren: Hayat Kimya
Reklamveren Temsilcisi: Gülhan Eğilmez, Esra Gerek,
Işıl Zorlu
Reklam Ajansı: TBWA GROUP
Yapımcı: Gizem Başaran
Yapım Şirketi: Atlantik Film
Yönetmen: Umut Aral
Görüntü Yönetmeni: Uğur İçbak
Sanat Yönetmeni: İpek Kemahlıoğlu
Müzik: Model
Oyun arkadaşım O...
tatilsepeti.com, Spor Toto Basketbol Ligi’nin Resmi Seyahat
ve Tatil Sponsorluğu görevini tanıtmak ve yeni fırsatlarını
duyurmak için bir reklam kampanyası başlattı. Reklam filminin müziğini Nil Karaibrahimgil besteledi.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Şölen
Reklam Ajansı: Rabarba
Reklamveren Yetkilisi: Zeki Bilsel, Didem Evgülü,
Goncagül Yıldız
Yaratıcı Ekip: Pemra Ataç Açıktan, Murat Yaylagül,
Elif Özüdoğru, Volkan Yanık, Metin Akın, Ayça Eriş
Müşteri İlişkileri: Murat Yaz, Özde Gırgırlar
Stratejik Planlama: Oğuz Savaşan
Prodüksiyon: Pınar Johnson, Duygu Demirkoparan
Medya Planlama/Satınalma:Speed Medya
Yapım Evi:Anima / Mehmet Kurtuluş
Mecra: TV, Açıkhava, İnternet
marketing europe & anatolia / 35
Kampanyalar
Devre Arası Konuşması...
Nike’ın reklam filmi; Türkiye Milli Futbol Takımı’nın önemli
bir maçın devre arasında soyunma odasında yaşadığı,milli
ruhun onları harekete geçirdiği bir ana götürüyor. İlk
yarısı zor geçen bir maçın devrearasında Milli Takım Teknik
Direktörü Fatih Terim’in değerlendirme ve taktik toplantısından sonra ilk 11’in soyunma odasından çıkmadan hemen
önce Milli Takım Kaptanı Arda Turan’ın liderliğinde yapılanmaça çıkış konuşmasını gösteriyor.
Kampanya Künyesi
Nike Sunar: DevreArasıKonuşması
Yönetmen: Bob Harlow
Ajans: Wieden+ Kennedy
Yapımcılar: Tim Nash, James Waters
FutbolKoreografı: Andy Ansah
Fotoğraf: The Wade Bros
“Sen dokunursun değişir dünya”...
Arzum’un yeni reklam filminde “değerli eller” başrolde.
Arzum’un yeni reklam kampanyasının başrolünde kadınların “değerli elleri” var. Arzum, kampanyada kadınlara “Sen
dokunursun değişir dünya” mottosu ile sesleniyor. Filme
unutulmayan “Eller eller” şarkısı eşlik ediyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Arzum Elektrikli Ev Aletleri
Reklamveren Temsilcileri: Mehtap Yıldız, Neslihan Demir
Reklam Ajansı: Piramit
Yaratıcı Yönetmen: Deniz Köker
Müşteri İlişkileri Koordinatörü: Deniz Sesli
Yaratıcı Ekip: Cemile Başpınar, Merve Kesici, Nuriye Şahin
Müşteri İlişkileri Ekibi: Mehmet Ali Erdoğan, İrem Özdemir
Prodüksiyon Ekibi: Esra Seyrekbasan, Alev Cihan
Prodüksiyon Şirketi: Shortcut
Yönetmen: Ariel Goldenberg
Post Prodüksiyon: Sinefekt
Medya Satın Alma Ajansı: MEC
Mecralar: TV, Sosyal Medya, Gazete, Dergi, Açıkhava,
Radyo
36 / marketing europe & anatolia
Kampanyalar
Barselona’da bir gün…
OPET’in, Arda Turan’la İstanbul ve Barselona’da çektiği
“Barselona’da Bir Gün” adını taşıyan reklam filmi,
Yönetmenliğini Bahadır Karataş’ın üstlendiği, çekimleri
3 gün süren reklam filminin montajı ise yaklaşık bir ayda
tamamlandı. Arda Turan, oyunculuktaki başarısı ve cana
yakın tavırları ile sempati toplarken filmde ‘Dede’ karakterini canlandıran 90 yaşındaki MequiadesIniesta uzun süren
oyuncu taramasından sonra çekime Madrid’den katıldı.
Kampanyasının Künyesi
Marka:OPET
Adı:Barselona’da bir gün
CCO:Emre Kaplan
Yaratıcı yönetmen: Can Erdoğan
Yaratıcı grup: Saydan Çelik, Uğur Matban, Sezer Üstüngel
Marka takımı: Ekin Kutevu, Erbek Onur, Melike Aşcı, Ecem
Gök, Aslı Aksu
Ajans prodüksiyon ekibi: Kerem İlbeyli, Levent Köstepen
Yapım şirketi: Film Park
Yönetmen: Bahadır Karataş
Molfix, Yenidoğan reklam filmi...
Molfix, Yenidoğan reklam filmindeki animatik anlatımla anne
ve babaların heyecanına ortak olmaya devam ediyor. Reklamda, pediatristlerin de önerisi olan ‘’göbek bağı oyuntusu’’
özelliğine de vurgu yapılıyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Hayat Kimya
Reklamveren Temsilcisi: Billur Burkutoğlu,
Gülşen Serin Bakır, Ayça Fakı
Reklam Ajansı: Vietnam
Yaratıcı Yönetmen: Gürkan Günaydın
Sanat Yönetmeni: Onur Eker
Metin Yazarı: Gaye Basmacı
Müşteri İlişkileri: Ceren Gül
Ajans Prodüktörü: Cengiz Karadeniz
Prodüksiyon Şirketi: 1000 Volt
Yönetmen: Luca Schenato
Medya Ajansı: Speed Medya
Müzik: Jingle House
Dublaj sanatçıları: Okan Yalabık, Zeyno Günenç
marketing europe & anatolia / 37
Kampanyalar
‘Bir Biscolata Masalı’...
BiscolataVeni’nin çikolatalı çeşidi için çekilen reklam filmi de
çikolatası kadar tutkulu sahneler içeriyor.
BiscolataVeniÇikolatalı’nın reklam filmi ‘Kırmızı Başlıklı
Kız’ın masalsı dünyasında geçiyor.
Dijital Sanatlar’dan Can Ulkay tarafından çekilen reklam
kampanyasında Rabarba imzası bulunuyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Şölen
Reklam Ajansı: Rabarba
Reklamveren Yetkilisi: Zeki Bilsel, Hayat Kapukaya, Ülkü
Vural Er, Eyüp Türkoğlu
Yaratıcı Ekip: Pemra Ataç Açıktan, Murat Yaylagül, Elif Özüdoğru, Volkan Yanik, Ayça Eriş, Şadi Akbudak, Metin Akın
Müşteri İlişkileri: Ezgi Günaydın, Melike Orhon
Stratejik Planlama: Oğuz Savaşan
Ajans Prodüktörü: Pınar Johnson, Duygu Demirkoparan
Sosyal Medya Yönetimi: Meltem Turan
Medya Planlama/Satınalma: Speed
Yapım Evi – Yönetmen: Dijital Sanatlar – Can Ulkay
Müzik:Nilin İşleri
Mecra: TV, Radyo, İnternet
Ekran başına...
TeknoSA’dan, Euro 2016 yolundaki Milli Takım’a yeni reklam
filmi.TeknoSA, yeni reklam filminde “herkes için kırmızı, herkes için beyaz, herkes için teknoloji” diyor.
TeknoSA, Euro 2016 yolunda da Milli Takımımızı yalnız bırakmadığını yeni reklam filmi ile bir kez daha gösterdi. Maç
esnasında milyonları başına toplayan “ekranların” futboldaki
yerine değinilen reklam filminde, “ekran toteminin” öneminden de bahsediliyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: TeknoSA
Reklamveren Yetkilisi: Ayşegül Bahçıvanoğlu,
Serap Balkan, Aslı Rakıcıoğlu
Reklam Ajansı: Sportsnet
Marka Ekibi: Yiğit Üçoğlu, Özal Ünal
Yaratıcı Ekip: Burak Özgüney, Emre Turhal,
Canberk Karagöz
Stratejik Planlama: Fırat Türkoğlu
Prodüksiyon: Kala Film
38 / marketing europe & anatolia
Kampanyalar
“Hayallerine Hayat Ver”…
Zorlu Holding yeni imaj filmi ilehayallerine hayat vermek
isteyen çocuklara ilham kaynağı oluyor.
Yeni yılla birlikte “Hayallerine Hayat Ver” marka sloganı
çerçevesindeki imaj filmini yayınlayan Zorlu Holding,
kampanyanın devam filminde çocuklara ilham kaynağı
oluyor. Zorlu Holding’in yeni reklam filmi, 9 yaşındaki
Çağrı Berat’ın hayal dünyası ile Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun
buluşma hikâyesini anlatıyor.
Kampanyasının Künyesi
Reklamveren: Zorlu Holding
Reklamveren Temsilcisi: Zorlu Holding Kurumsal İletişim
Reklam Ajansı: Publicis Yorum
Kreatif Direktör: Can Faga
Yaratıcı Grup: Duygu Yegül, Begüm Arduç, Anıl Bağcık
Stratejik Planlama: Selda Sedes, Zeynep Bortaçina
Müşteri İlişkileri: Özlem Öğüt Çital, Cihan Ziya Gediz,
Sinem Erkel
Ajans Prodüktörü: Arzu Köksal, Deniz Dengiz
“Ezber bozuyor”...
Fiat Egea’nın yeni reklam filmi, yayınlanmaya başladı. İlk
reklam filminde de rol alan oyuncu Erdal Beşikçioğlu’nun
bir kez daha kamera karşısına geçtiği film, özgün çekim
tekniği ve senaryosuyla bir kez daha “ezber bozuyor”. Leo
Burnett İstanbul tarafından hazırlanan reklam filminde, Fiat
Egea’nın standart donanım anlayışına getirdiği yeni boyutun yanı sıra iç mekânın ferahlığı, konfor ve tam otomatik
vitesin rahatlığı gibi unsurlar ön plana çıkarken, 5 yıl / 100
bin kilometre garanti güvencesi de vurgulanıyor.
Kampanya Künyesi
Reklam veren: FIAT
Reklam Ajansı: Leo Burnett İstanbul
Reklamveren Temsilcisi: Özgür Süslü, Melike Güleli, Aslı
Başağa, Efe Şekerci
Kreatif Direktör: Oktar Akın
Kreatif Ekip: Cenk Öztunalı, Evren Dinler, Aysu Erenuluğ,
Mert Merdim, Sedat Potur,
Ajans Başkan Yardımcısı: Roda Sezer
Müşteri İlişkileri: Elif Azaklı Alaz, Sıla Çavuşoğlu
Ajans Prodüktörleri: Sevinç Metuçin Öktem, Canan Polat
Stratejik Planlama: İsmail Seval, Bengü Çimendağ
Yapım Şirketi: JaguarProjects
Yönetmen: Luca Schenato
Medya Ajansı: Speed Medya
Müzik: Jingle House
Dublaj sanatçıları: Okan Yalabık, Zeyno Günenç
marketing europe & anatolia / 39
Gaudi’nin ş
Gezi
şehri Barcelona...
Javier Bardem, Vicky Cristina Barcelona ve Biutiful :)
Javier Bardem, en beğendiğim film yıldızı.
Vicky Cristina Barcelona ve Biutiful da en sevdiğim
filmlerinden ve ikisi de Barcelona’ da çekilmiş.
Hal böyle olunca da Barcelona gezisi kaçınılmaz oldu.
Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / [email protected]
Merhabalar :)
Geçtiğimiz ay, “Kelebeğin Fırtınası”
sayfasını yazan arkadaşımız, editörümüz Elvin hanımın eşinin doğum gününü kutlamış. Doğum günü çocuğu
da “Retorik” in yazarı, sevgili yönetmenimiz Abdullah Ekşioğlu. Yazıdan sonra bir sitem bir sitem, sormayın gitsin.
Doğum günüsü de 30 Mart. Ben de bu
yazımı kendisine ithafen yazıyorum.
Nice mutlu yılların olsun, sevgili Abdullah Ekşioğlu. Umarım hep birlikte yaptığımız gezileri de yazmak nasip olur :)
Gelelim yazımıza.....
Javier Bardem, Vicky Cristina Barcelona ve Biutiful:)
Javier Bardem, en beğendiğim film yıldızı. Vicky Cristina Barcelona ve Biutiful
da en sevdiğim filmlerinden ve ikisi de
Barcelona’ da çekilmiş. Hal böyle olunca da Barcelona gezisi kaçınılmaz oldu.
Gitmişken de araba kiralayıp İspanya
turu yapalı dedik. Gezi rotamız; Barcelona, Zaragoza, Bilbao, Madrid, Valencia,
Barcelona. İstanbul – Barcelona arasını
THY ile yaptıktan sonra havaalanından,
daha önce AVIS’ ten kiralamış olduğumuz arabayı aldık. Sonra da Tomtom’a,
booking.com üzerinden rezerve ettirdiğimiz otelin adresini girdik. Kalacağımız
yer, Martí-Codolar Salesian Residence.
Martí-Codolar Salesian Residence’ ı
seçmemizin sebebi Tibidabo ve Park
Güell’ e yakın olması. Kalacağımız yeri
bulmak epey vaktimizi aldı, çünkü girişi hiç ummadığımız bir yerdeydi. Bir iki
kez etrafında dolaştıktan sonra nihayet
giriş yapabildik. Martí-Codolar Salesian Residence, Katolik Ruhban Okulu
içeren ve Barselona’nın ilk hayvanat
bahçesinin eski yeri olan, 19. yüzyıldan
kalma büyük bir kompleks. Odalar, üniversite yurtlarındaki odalara benziyor.
Oldukça enteresan geldi bana.
Odaya yerleştikten sonra ilk gezi rotamız olan Tibidabo’ ya gitmek üzere yola
çıktık. Yemyeşil tepe yolunu tırmandıktan sonra vardık, Tibidabo’ ya. Tibidabo, Collserola bölgesinde yer alan, 512
metre yüksekliğinde, nefis bir manzaraya sahip olan bir tepe. Rivayete göre,
Şeytan, Hz. İsa’ yı, bu harika manzaralı
tepeye çıkarıp, ona eşsiz güzellikteki
dünyayı sunmuş. “Tibi dabo”, Latince’
de “sana sunuyorum” anlamına geliyor. Söylenen göre, şeytanın, Hz. İsa’
ya, ayaklarının altındaki bu muhteşem
dünyayı sunmasının betimlendiği, Günaha Çağrı sahnesinden esinlenmiş.
Ne kadar doğru bilmiyorum çünkü ben
öyle bir film izlemedim.
Tibidabo Tepesi’ nde, Temple Expiatori del Sagrat Cor Bazilikası ,
Barselona’nın hemen hemen her noktasından gözüken, tv vericisi olan
Torre de Collserola Kulesi ve Parc
d’Atraccions adında ünlü bir lunapark
da bulunuyor. Arabanız yoksa, Tibidamarketing europe & anatolia / 41
Gezi
bo’ ya çıkmak için mavi tramwayı veya
Bus Turistic’ i kullanabilirsiniz.
Arabayı ara sokaklardan birine bıraktıktan sonra başladık, dolanmaya.
Önce Temple Expiatori del Sagrat Cor
(Temple of the Sacred Heart of Jesus)
Bazilikası’ nı gezelim dedik.
Barcelona’ nın hemen her yerinden görülebilen kilisenin, yapımına 1902 yılında Enric Sagnier başlamış ve sonra
oğlu Josep Maria Sagnier i Vidal, 1961
yılında tamamlamış. 1903 yılında, kilisenin alt kısmındaki kilise yapılmış,
sonra 1915’ te de ana bina yapılmış.
Bakıldığında birbirinden çok farklı görünen kiliselerin mimarileri de farklı.
Neo-Gotik kilisenin, dış cephesi iki büyük açık merdiven ile çevrili. Bu merdivenler kocaman bir terasa ve tepesinde Montjuïc taştan Romanesk kiliseye
çıkıyor. Üst kilise, sekiz sütun üzerinde
inşa edilmiş sekizgen kubbeli merkezi bir zemin üzerine yapılmış. Kilisenin kubbesi etkileyici bir İsa heykeliile
taçlandırılmıştır. Kilisenin avlusundan,
hayranlıkla kiliseyi seyrettikten sonra
merdivenlerden tırmanıp kiliseyi keş42 / marketing europe & anatolia
Kulelerin arasında gezinirken,
insan geçmiş zamanda yolculuk
yapıyor gibi hissediyor.
Çok sihirli :)
fe başladık. Kilisenin içi de en az dışı
kadar muhteşem. En sonunda da kilisenin kulelerine çıkıp harika Barcelona
manzarasını seyre koyulduk. Kulelerin
arasında gezinirken, insan geçmiş zamanda yolculuk yapıyor gibi hissediyor.
Çok sihirli :)
Muhteşem kiliseyi gezdikten sonra Parc
d’Atraccions lunaparkına inip insanların arasına karıştık. Parkta rengarenk
giyimli masal kahramanları çocukları
eğlendiriyorlardı. Parkı da dolaştıktan
sonra kilisenin karşısındaki mekanlardan birine oturup, serinlemek için buzlu
kahve söyledik kendimize. Sanırım günün en keyif anlarından biri de buydu.
Tibidabo’ yu bitirdikten sonra yine o
bölgeye yakın olan Park Güell’ e doğru
yola çıktık.
1900-1914 tarihleri arasında, Güell ailesinin soyluluk göstergesi olarak yaptırılmıştır. Park, 1923’ten sonra halka
açılmıştır.
Passeig de Gracia’nın arkasındaki tepede yükselen Park Güell, Barselona’
nın dünyaca ünlü, sıra dışı parkı. 1910
yılında, sanayici Eusebio Güell, şehrin
Gezi
üzerinde yükselen özel bir site yapması
için ünlü mimar Gaudi ile iş birliği yapmış. Proje kapsamınd, Park Güell’de
ortak bahçeleri bulunan, 60 evden
meydana gelen bir site inşa edilmesi
planlanıyormuş ancak bu hiç bir zaman
gerçekleşmemiş. 17 hektarlık alana
kurulu sitede sadece bir kaç ev bitirilebilmiş. 1900-1914 tarihleri arasında
inşaa edilen park, 1918 yılında devletin
olmuş. 1923’ten sonra da halkın ziyaretine açılmış. Park Güell, Gaudi’nin ünlü
Sagrada Familia eserinden sonra en
iddialı yapısı. Parkın girişinde iki tane
ev var. Bir tanesinde park için giriş bileti ve hediyelik eşyalar satılıyor diğeri
de sanırım çalışanların ofisi. Bu iki evin
Hansel ve Gretel masallarından esinlenerek yapıldığı söyleniyor. Söylenti ne
kadar doğru bilmiyorum ama evler gerçekten, şeker ve bisküviden yapılmış
gibi görünüyor. İştah kabartıcı.
Girişten sonra büyük bir kertenekele
heykelinden yapılmış çeşme var. Onun
etrafındaki merdivenlerden yukarıya
doğru çıkıp 86 adet sütunun bulunduğu hole (Salo de les Cent Columnes)
geliyorsunuz. Parkın geneli trencadis
seramiklerinden yapılmış. Seramikler
önce parçalanıyor, minik parçalar haline getiriliyor daha sonra mozaik dokular oluşturacak şekilde yeniden bir araya getiriliyor. Kertenkele heykeli de bu
şekilde yapılmış.
Salo de les Cent Columnes’ ın yukarısında bir teras var. Terasın çevresi
de bu harika mozailklerde donatılmış.
Üzerinde kum var. Üzerine serilip güneşlenebilirsiniz. Merdivenlerin sol tarafında ise pazaryeri olarak tasarlanan,
sütunlu Sala Hipostila var.
1984’te UNESCO’nun Dünya Mirası
Listesi’ne alınan ve farklı mimari tarzların çarpıcı uyumunu yansıtan parkta
peri masallarını andıran pavyonlar, Gotik kemerler ve çok harika bakçeler var.
Ayrıca parktan muhteşem bir Barselona manzarası izlemek mümkün.
Parkın içinde tamamlanmış
5 villa var. Bunlardan birinde,
Gaudi, ailesi ile birlikte uzun
yıllar yaşamış.
Parkın içinde tamamlanmış 5 villa var.
Bunlardan birinde, Gaudi, ailesi ile birlikte uzun yıllar yaşamış. Bugün burası
Gaudi’ nin eşyalarının ve kendi tasarladığı mobilyaların sergilendiği bir müze
olarak (Casa Museu Gaudi) hizmet
veriyor. Şimdi böyle yazıp anlatıyorum
ama yine de hissettiklerimi ifade edemiyorum. Park Güell gerçekten muhteşem bir yer. Mozaiklerin uyum içindeki renkleri, onlarda harmanlanmış
taşlar, rengarenk çiçekler, muhteşem
bir uyum. İnsan kendini masalın içinde
sanıyor. Park Güell’ de hiç sıkılmadan,
etrafı izleyerek bir gün geçirebilirim.
İnanılmaz keyifli bir atmosfer. Tabii ki
Gaudi’ nin bunda katkısı çok fazla.
Biraz Antoni Gaudí ‘ den ya da
tam adıyla Antoni Plàcid Guillem
Gaudí i Cornet’ ten bahsedeyim.
Barselona’nın en ünlü mimari eserlerinin yaratıcısı olan Katalan mimar,
İspanya’da Art Nouveau akımının da
öncüsü.
Bir bakır ustasının oğlu olan Gaudi, 25
Haziran 1852’de Katalonya’nın Reus
kentinde doğmuş. 8 yıl süren mimarlık eğitimini 1878’de bitirerek mimarlık
mesleğine başlamış.
İlk önemli eseri, Vicens ailesi için 18831888 tarihleri arasında yaptığı Barselona’daki Casa Vicens adlı yazlık ev.
Daha sonra Eusebi Güell adlı sanayici
ile güçlü bir ilişki kurarak, bu aile için
yaptığı eserlerle Barselona’da prestij
edinmiş. Bu eserler, Güell Pavilyonu,
Güell Sarayı, Güell Mahzeni, Colonia
Güell Türbesi ve biraz önce bahsettiğimiz Park Güell. Diğer önemli eserleri arasında Teresano Koleji, kendisine
marketing europe & anatolia /43
Gezi
yılın binası ödülünü kazandıran Celvet
Evi, Bellesgurad Villası, Battlo Evi ve
La Pedrera adıyla bilinen Casa Milà
bulunuyor. En ünlü eseri ise hayatını
adadığı, yapımı halen süren La Sagrada Familia bazilikası. Ama bunun ayrıntılarını daha sonra anlatacağım.
Gaudi, 7 Temmuz 1926’da geçirdiği bir
trafik kazası sonucu La Sagrada Familia bazilikasını tamamlayamadan ölmüş
ve La Sagrada Familia’ya gömülmüş.
Bir dahi olarak kabul edilen Gaudi,
koyu bir Katolik ve ateşli bir Katalan
milliyetçisiymiş. Katalanca konuşmanın
yasalara aykırı olduğu bir dönemde,
Katalanca konuştuğu için tutuklandığı biliniyor. İlerleyen yaşında, kendini
tamamen La Sagrada Familia’ya adaması da dindarlığından kaynaklanıyor,
şeklinde yorumlanıyor.
Gaudi’ nin eserleri genel olarak hep
yuvarlak hatlı. Hiç köşeli kısım yok.
Yaptığı pencereler bile yuvarlak hatlı.
Çin öğretisi Feng Shui’ ye göre yuvar44 / marketing europe & anatolia
Bir dahi olarak kabul edilen
Gaudi, koyu bir
Katolik ve ateşli bir
Katalan milliyetçisiymiş.
lak hatlar, yumuşak ve dalgalı hareket
eden enerji, pozitif etki yaratıyor. Yuvarlak ve dalgalı hatlar olumlu şansı arttıran enerji yayıyor. Gaudi belki de bunun
farkındaydı. Çünkü onun eserlerini gezerken insan pozitif enerjiyle doluyor ve
insan kendini huzurlu, mutlu hissediyor.
Yani, en azından ben öyle hissediyordum.
Gaudi’ nin yaşadığı evi ziyaret edince
yuvarlak hatlı eşyalar da düşüncemi
destekledi. Evde kullandığı eşyaların
büyük çoğunluğu yuvarlak hatlı. Neredeyse köşeli hiç bir şey yok. La Sagrada Familia’ nın temsili heykeli hariç.
Gaudi’ nin evini de büyük bir hayranlıkla gezdikten sonra giriş kısmına dönüp
terastan Barcelona’ yı izledik. Akşam
olup da rehavet de çökünce istemeye
istemeye çıktım Park Güell’ den.
Park Güell’ den sonra kalacağımız diğer
oteli bulmak üzere yola koyulduk. Diğer
otelimiz,Ayre Hotel Gran Vía. Otelimiz
Plaza de Espana’ ya çok yakın. Otele
vardığımızda akşam olmak üzereydi.
Önce eşyalarımızı bıraktık, sonra da
Plaza de Espana’ ya çıkıp, dolanmaya
başladık. Meydanda, bir tane alış veriş
merkezi var. Orası eskiden arenaymış.
Sonradan alış veriş merkezine çevrilmiş. Ön tarafında cam bir asansör var.
2 euro verip asansör ile yukarıya çıkıp
manzarayı izleyebiliyorsunuz. Biz de
öyle yapıp, güneşi nefis manzara eşliğinde batırdık. Hava kakarınca aşağı
inip Plaça de Carles Buïgas’ daki, The
Magic Fountain dedikleri ışıklı su gösterisiniz izledik. Rengarenk ışıkların olduğu havuz akşam karanlığında muhteşem görünüyordu. Herkesin ilgisini
çekiyor olmalı ki, etraf epey kalabalıktı.
Uzun bir süre kaldırımlarda oturduktan
sonra Mistral Bulvarına doğru yürüyüp
Hoja Santa isimli bir yerde nefis bir akşam yemeği yedik. Ertesi gün bir parkta
oturup nefis bir tost ve mis kokulu kahve ile güne başladık. Sonra da başladık, gezmeye. Barselona’nın önemli
meydanlarından biri olan Plaça de Espanya, aynı zamanda da en hareketli
meydanlardan biri. Meydanın bulunduğu bölgede, 1929 yılında, Uluslarası
Fuar için yapılmış, yapay bir İspanyol
Köyü (Poble Espanyol de Barcelona),
Museu Nacional d’Art de Catalunya
(MNAC) ve Joan Miro Müzesi ve Parkı
(Parc de Joan Miró) bulunuyor.
İlk önce, Museu Nacional d’Art de Catalunya (Ulusal Katalan Sanatı Müzesi). Biletlerimizi aldıktan sonra müzeye
girdik. Girişte bilet yerine yapışkanlı bir
etiket veriyorlar. Onu üzerinize, göğüs
kısmına yapıştırmalısınız. Ben göğüs
kısmına değil de kürek kemiğimin üzerine yapıştırdım. Görevli ablayla bu
yüzden tartışmaya başladık ama ben
Gezi
vazgeçmedim. 1929 yılında düzenlenen, Uluslarası Fuar için yapılan ve bugüne kadar gelebilen Palau Nacional’ın
görkemli binasının kubbesinde yer alan
Museu Nacional d’Art de Catalunya,
şehrin dünyaca ünlü sanat müzesi .
Dünyanın en büyük Romanesk koleksiyonun sergilendiği müzedeki eserlerin
çoğu 12. yüzyıldan kalma freskler.
İçeride çok çok çok fazla sanat eseri
var. Biz 10 gün boyunca İspanya’ daki
müzeleri gezdiğimiz için bana daral geldi artık. O yüzden sadece göz gezdirip
hızlı hızlı geçtim hepsini. Fakat yukarıdaki terasın manzarası bence hepsinden daha güzeldi.
Museu Nacional d’Art de Catalunya (MNAC)’ yı gezme işi bitince sıra
geldi Montjuic Tepesi’ ne. Montjuic,
Barselona’nın güneybatısında 210
metre yüksekliğinde bir tepe. Tepeye
teleferikle, fünikülerle veya otobüsle çıkabilirsiniz ama teleferiği tercih ederseniz Barselona’yı bir de tepeden görme
imkanını olur. Biz yürüyerek çıkmayı
tercih ettik.Montjuic’e çoğunlukla, spor
etkinlikleri için inşa edilmiş alanlar ve
Montjuic, Barselona’nın
güneybatısında 210 metre
yüksekliğinde bir tepe.
müzeler hakim. Montjuic’in kelime anlamı “Yahudi Tepesi”dir. Bu ismin verilmesinin sebebi de üzerinde bulunan tarihi
Musevi mezarlıkları.
Montjuic Tepesi üzerinde, Poble Espanyol, Fundacio Joan Miro Müzesi ve
Anella Olympica (Olimpiyat köyü), Miramar Hotel ve manzaralı kafeteryası,
iki gözlem platformu, Botanik Bahçesi, Tropik Bahçe, Montjuic Mezarlığı,
Montjuic Kalesi, Olimpiyat alanı (Palau
Sant Jordi), Mossen Cinto Verdaguer
Parkı, Laribal Bahçesi, Joan Maragall
Bahçesi & Albeniz Sarayı, Arkeoloji ve
Etnoloji Müzesi, Kale ve Askeri Müze
yer alıyor.
Biz, Fundacio Joan Miro’ dan (Miro Müzesi) başladık gezmeye. Müzede, Joan
Miro’nun eserleri, erken dönem eserlerinden başlayıp kronolojik olarak sergileniyor. Bu sayede ressamın sanatını
nasıl geliştirdiği gözlemleyebiliyorsu-
nuz. Müzede ayrıca, Miro’nun karakalem çalışmaları, heykelleri ve duvar
halılarına da yer verilmiş.
Miro Müzesini de hızlandırılmış bir şekilde gezdikten sonra sıra geldi Poble
Espanyol (İspanyol Köyü)’ ne.
1929 yılında, Uluslarası Fuar’ da,
İspanya’nın mimari zenginliğini yansıtmak amacıyla yapılmış Poble Espanyol (İspanyol Köyü),ünlü bir açık hava
müzesi.
İspanyol Köyü, ülkedeki, ünlü binaların
ve caddelerin, küçük ölçekli replikalarını barındırıyor.Bu muhteşem köyde,
İspanya genelindeki, 117 ünlü ve özel
binanın replikası bulunuyor.Tüm bu
evler ve binalar, zamanın ünlü mimar
ve sanatçıları tarafından yapılmış. 13
ayda inşa edilen, bu muhteşem açık
hava müzesi,yapılırken sadece uluslararası sergi için hedeflenmiş. Sadece 6
ay süre ile kalması planlanmış. Fakat,
daha sonra gördüğü yoğun ilgi nedeniyle kalıcı olmasına karar verilmiş. İyi
de yapmışlar.
Poble Espanyol’da 1980’lerin sonunda
bir yenileme çalışması yapılmışve şimmarketing europe & anatolia /45
Gezi
diki halini almış.
Köyün ana meydanında kafeler sıralanırken, çevre sokaklar ve ara yollarda
oyma, dokuma, çömlek işi ve diğer el
sanatlarıyla uğraşılan kırka yakın atölye mevcut. Bunlardan en ilgi çekici
olanı cam atölyesiydi bence. Ayrıca
da şarap evleri de mevcut. İspanya’ da
üretilen nefis şarapların tadına da bakabiliyorsunuz.
Poble Espanyol’da, yörenin zanaatkarları tarafından elde yapılmış cam ve
seramik işleriyle, Toledo kakmaları, Katalan işi bez sandaletleri (espardenyes)
ve meşhur Lladró Porselelerini bulmanız mümkün.
İspanya dünya üzerindeki en büyük
zeytin üretici olma özelliğine sahip. Dolayısıyla İspanyol Köyü’ nde nefis zeytinyağı, zeytin çeşitleri ve sabunları da
yerini almış.
Ana giriş binası Torres de Avila, tasarımcı Alfredo Arribas ve Javier Mariscal
tarafından, gece kulübü haline getirilmiş. Gece kulübü haricinde bir de açık
hava sahnesi var. Zaman zaman gösteri ve konserler oluyormuş.
46 / marketing europe & anatolia
Bağımsızlık Savaşı sırasında,
Fransız birliklerince işgal edilen
kale, İç Savaş’tan sonra
hapishaneye dönüştürülmüş.
Bu muhteşem köyü gezmeyi bitirdikten
sonra Montjuic tepesini keşfe devam
ettik. Devam ettik etmesine de acayip
de çok yorulduk. Çünkü tüm bu yerleri
yürüyerek kar ettik.
Yukarıda bahsetteğim yerlerin bir çoğunun önünden geçip, içerisine bakınmadık. Biraz dinlenip bir şeyler atıştırmak
istedik. Çünkü sabah yediğimiz tost ve
kahve ile duruyorduk. Arada yediğim
dondurmaları saymıyorum. Onlar atıştırmalık.
Yemyeşil ağaçların arasında yürüyerek
Montjuic Kalesi’ ne vardık. Burası Montjuic’ deki son rotamız sonra teleferik ile
aşağıya ineceğiz.
Montjuic Kalesi, 18. yüzyıldan kalma bir
kale. 1640 yılında,Orak Savaşı zamanında inşa edilmiş. Daha önce yerinde
bir gözlem kulesi bulunan kale 1652
yılında İspanya Krallığı’na geçmiş ve
1705-1714 arasında yaşanan İspanyol
Veraset Savaşları sürecinde stratejik
konumu ile önem kazanmış.
Bağımsızlık Savaşı sırasında, Fransız birliklerince işgal edilen kale, İç
Savaş’tan sonra hapishaneye dönüştürülmüş. Katalan Lider Lluis Companys,
1940 yılında, burada idam edilmiş. İç
Savaş sona erdiğinde, 4000 kadar Katalan Milliyetçisi ve Cumhuriyetçisi kalın duvarların önünde uzanan, Fossar
de La Pedrera’da kurşuna dizilmiş.
2007 yılının Nisan ayında, kale, sembolik olarak şehre devredilmiş. Yapılan
yenileme çalışmalarının ardından kalenin bulunduğu alan, barış müzesi, anıt
alanı ve tercüme merkezi şeklinde birleştirilmiş. Burada bir de Barış Merkezi
var.
Muhteşem manzaraya sahip bu kalenin
360 derece görüş açısı var. Neredeyse
tüm şehri görebiliyorsunuz. Biz de kafeteryadan sandviç ve içecek bir şeyler
alıp, şehri seyre koyulduk.
Gezinin geri kalan kısmı bir sonraki yazımda.
Game On
Hitman...
Ali Erdem Ekşioğlu
Klasik Hitman Tecrübesi
Önceki oyunlarda sevdiğiniz herşey.
Özgürlük
Görevinizi istediğiniz gibi, istediğiniz sürede
ve istediğiniz şekilde yapma özgürlüğü.
GameOn Youtube: http://www.youtube.com/user/meaGameOn
Yeni Jenerasyon
Hitman gibi bir klasiği yeni jenarasyon
oyun motorlarında tecrübe etme fırsatı.
Kafanızı Çalıştırın
Modern oyunların refleks bazlı, hızlı
kontrollerine karşı strateji ve zeka odaklı
bir oyun.
Gameon
Hitman her zaman zekasını strateji ve
doğaçlama yapma yeteneğini sınamak
isteyen oyunculara hitap eden
komplike bir seri olmuştur ve şimdi de
yeni jenarasyona geliyor.
Bu da daha doğal bir ortam, daha
gerçekçi grafikler, daha akıcı
hareketler ve genel olarak daha iyi bir
oyun tecrübesi demek.
Tabiki bu oyunun herkese göre
olduğunu göstermiyor. Hitman aynı
Dark Souls gibi belli bir oyuncu
kitlesine hitab eden bir oyun. Sabır,
zeka ve strateji gerektirmesinin
yanında işler karıştıktan sonra
kendinizi kurtarmanız için
doğaçlamanız da gerekebilir. Bu
oyun aynı levelı ard arda oynamanızı
gerektirecek oyunun hayranları için
endişelenecek birşey yok. Klasik
Hitman tecrübesi arayanlar için Hitman
olarak bildiğimiz herşeyin sadece biraz
daha gelişmiş hali.
Ama seriye yeni olanların nasıl
oyunları sevdiklerine dikkat etmeden
bu oyuna yaklaşmamalarını öneririm.
Modern hızlı patlamalarla dolu
oyunların aksine yavaş ve strateji bazlı
olan Hitman umursamaz oyuncuları
cezalandırmada hiç yumuşamamış.
50 / marketing europe & anatolia
Sizin için deneyimleyip
montajladığımız
review videosunu
http://www.youtube.com/user/meaGameOn
adresinden izleyebilirsiniz.
Hitman oyunlarını pek sevmeyen biri
olmama rağmen oyundaki detay ve
ambiyans beni oyunun içindeymiş
gibi hissettirdi. Özellikle oyunun size
verdiği özgürlük hissi size oyunun
sizin elinizde olduğunu hissetiriyor.
Özgürlüğün yanında limitlerin mantıklı
olması da bu gerçekçiliğe başka bir
seviye katıyor. Çünkü oyunlarda sizi
durduran görünmez duvarlar. Elinizde
olan kaynaklardan "seviye"niz yetersiz
olduğu için yararlanamamanız gibi
yapay limitler oyunun gerçeklikle olan
bağını koparmasında önemli bir role
sahip. Bunun yerine gerçek duvarlara
takılmak, elinize geçen her ekipmanı
her şekilde kullanabilmek oyun
sandalyesinden, oyun tecrübesine
olan geçişinizi daha etkili bir hale
getiriyor.
Sonuç olarak bu oyun türünü
seviceğinden şüphe duymayan
tüm okurlarıma tavsiye ederim.
Oyunun yavaşlığını ve tekrarları
kaldıramıyacağını düşünenler is
Hitman'den uzak durmalı.
Gameon
Oasis Games, İlk PlayStation® 4 Oyunu…
suları temizlemek için son umut kaynağı olan yalnız bir koi
balığının macerasına ortak oluyoruz. Oyuncular, aydınlık ve
güvenli yüzeyden korkutucu derin sulara doğru yol alırken
her biri birbirinden etkileyici tasarıma sahip 9 farklı aşama
boyunca farklı bulmacaları çözecekler.
Yan görevler açısından oldukça zengin olan KOI’de, hikâyeyi
anlamanıza yarayacak anı parçalarını bulmaya çalışacak,
küçük balıkları birleştirecek, yıldız toplayacak ve tüm bunları
yaparken düşman Siyah Balıklara yakalanmamaya çalışacaksınız.
Oasis Games Türkiye Pazarlama Müdürü Cihan Ağagişi,
konuyla ilgili görüşlerini, “Çin’de konsol yasaklarının nihayet kaldırılması ve Sony’nin resmi olarak Çin pazarına girişi,
Çinli firmalar için harika bir fırsat. KOI bu açıdan bizim için
çok önemli bir oyun olma özelliği taşıyor. Atmosferi, müzikleri ve anlamlı mesajları ile KOI, konsol oyuncularına keşfedilmeyi bekleyen farklı bir dünya sunuyor olacak,” şeklinde
Türk Oyuncuların Yakından Tanıdığı Oasis Games, İlk
dile getirdi.
PlayStation® 4 Oyununu Duyurdu!
KOI ile ilgili daha fazla bilgi için
Teknoloji devi Sony ile yapılan işbirliğinin ilk meyvesi ise
https://www.playstation.com/en-us/games/koi-ps4/
PS4 platformu için hazırlanan KOI adlı oyun. Oasis Games
adresini ziyaret edebilirsiniz.
tarafından yayınlanacak bu renkli oyunda insanların kirlettiği
LOL Volkswagen Arena’da...
League of Legends’da Şampiyonluk Ligi tarihinin en
çekişmeli mevsiminde kupaya kimin uzanacağı ise 3 Nisan Pazar günü Volkswagen Arena’da belli olurken, büyük
kapışma Digiturk 91’inci kanaldan da canlı yayınlanacak.
League of Legends’da yılın ilk kupası 3 Nisan’da sahibini bulacak. Çekişmeli karşılaşmalara sahne olan 2016
Sezonu’nda, Kış Mevsimi Finalleri’ne katılmaya hak kazanan 6 takım finale yükselmek için mücadele edecek.
2016 Şampiyonluk Ligi’nde takımların Kış Mevsimi Finali
mücadelesi nefes kesiyor. 7 haftalık lig aşamasında ilk
6 sırada yer almayı başaran takımlar, KMF’ye katılmaya
hak kazanacak. Çeyrek final ve sonrasında da yarı finali
başarıyla geçen iki ekibin final karşılaşması, geçtiğimiz yıl
olduğu gibi bu sene de Volkswagen Arena’da binlerce seyircinin katılımıyla gerçekleşecek.
5 maçlık seri üzerinden oynanacak final karşılaşmasından
şampiyon olarak ayrılacak takım, 8 bölge temsilcisinin karşı
karşıya geleceği Uluslararası Wild Card Özel Turnuvası’nda
(IWCI) ülkemiz adına mücadele etme fırsatı yakalayacak.
IWCI’dan zaferle ayrılan ekibin bir sonraki durağı ise 5 ana
bölge şampiyonuyla karşılaşacağı, “Sezon Ortası Özel
Turnuvası - (MSI)” olacak.
KMF sırasında kurulacak etkinlik alanlarının yanı sıra birçok
popüler isim, cosplayer’lar ve kostüm hediyesi de biletli
katılımcıları bekliyor. LoL TV aracılığıyla da takip edilebilecek KMF hakkındaki tüm gelişmeler ve bilet satış bilgileri,
www.lolespor.comile resmi LoLeSporTwitter hesabından
takip edilebilir.
marketing europe & anatolia / 51
Kültür - Sanat
“Slava’s Snowshow”...
va’s Snowshow”, yoğun istek üzerine 19-24 Nisan tarihleri
arasında yeniden Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde.
Slava Polunin’in sahneye koyduğu büyüleyici bir aile show’u
olan ‘Slava’s Snowshow’, geçtiğimiz haftalarda Zorlu PSM
organizasyonu ile ilk kez İstanbul’daki izleyicilerle buluştu.
Slava Polunin’in izleyenleri hayal dünyasındaçıkardığı yolculuk, gösterinin yer aldığı onlarca ülkede olduğu gibi Türk
izleyicisi tarafından da çok sevildi. Bu unutulmaz deneyimi
kaçıranlar ve tekrar yaşamak isteyenler için Slava’s Snowshow, 19-24 Nisan tarihleri arasında Zorlu PSM’de izleyicileriyle buluşacak.
23 Nisan, Çocuk Bayramı’nda masal kahramanı olmak.
İlk sahnelendiği günden bu yana onlarca ülkede, yüzlerce
şehirde, binlerce gösteri yaparak, her milletten, yaştan,
cinsiyetten milyonlarca izleyiciyi büyüleyen “Slava’s Snowshow”, 23 Nisan Çocuk Bayramı’nda, büyükleri de çocukAile şovu “Slava’s Snowshow” yoğun istek üzerine larla aynı masalın birer kahramanı olmaya ve bu büyülü
yeniden Zorlu PSM’de. Geçtiğimiz haftalarda 15 gösteri aile gösterisinin bir parçası olmaya çağırıyor.
için İstanbul’a gelen dünyanın en önemli performans
sanatçılarından Slava Polunin’in harikalar dünyası “Sla-
Erdal Öz Günlükler...
Erdal
Öz’ün
günlüklerini Ayşe Sarısayın
yayına hazırladı. 13
Eylül 1956 tarihinde
başlayan
günlükler
araya kesintiler girerek 30 Kasım 1998’e
dek devam ediyor,
kitap sevdalısı, henüz
yirmilerinde bir gencin
altmışlı yaşlarına kadar
odağında hep edebiyat
ve özgür düşünce olan
yaşamına dair önemli
ipuçları veriyor. Yazıldığı şekliyle yayına hazırlanan günlükler, Erdal Öz’ün yaşamındaki başlıca evrelere de ışık
tutuyor.
Erdal Öz’ün günlükleri “Yarın, Nasıl Bir Gün Olacaksın”
adıyla Can yayınevinden okuyucuyla buluşuyor
52 / marketing europe & anatolia
‘‘Türk filmi’’ heykel sergisi...
Çağdaş
Erçelik’in
sanat
hayatına ve güncel yaşamına
etki eden Türk sinemasının
kendisini derinden etkileyen
, aralarında bağ ve ilişkiler
olan izleyiciye ciddi mesajlar
ileten eserlerden yola çıkarak
oluşturmuştur. Seçkide; Muhsin Bey , Anayurt Oteli , Ah
Güzel İstanbul , Ah Belindave
Canım Kardeşim gibi birçok
yapıtı heykele ve resime
uyguladı.
Ülkemiz edebiyatı ‘Dersaadet’ ve sonrasında ‘Dostoyevski’ sergisi ile bizlere muhteşem eserler sunan Erçelik, bu kezde unutulmaz Türk Sineması ile yapıtlarını
aklımıza kazımaya kararlı.
Sergi 09 Nisan – 03 Mayıs tarihleri arasında Galeri
Eksen Nişantaşı’nda görülebilir.
Kültür - Sanat
İstanbul Modern Sinema’da...
İstanbul Modern Sinema, Sinema sponsoru Türk Tuborg
AŞ.’nin katkılarıyla ve Uluslararası İstanbul Film Festivali
işbirliğiyle, 1970’ler Amerikan avangart sinemasının yıldızlarını 7-10 Nisan tarihleri arasında “IşığınPeşinde” başlığıyla biraraya getiriyor1960’ların ortasından, 80’lerin başına
kadar Amerikansineması, Francis Ford Coppola, Woody
Allen, John Cassavetes, Stanley Kubrick, Martin Scorsese gibi yönetmenlerle dünyayı etkilemeyi başarmıştı.“Yeni
Hollywood” olarak adlandırılan bu dönemde, aynı coğrafyada bir avuç yönetmen ise başka tür bir sinemanın arayışındaydı. Onlar, sinemayı birden emealanı olarak görüyor,
yeni ifade biçimleri keşfetmeye çalışıyorlardı.
İstanbul Modern Sinema’nın Burak Çevik küratörlüğünde
gerçekleştirilen “IşığınPeşinde” adlı seçkisi işte bu ikinci
gruba, Amerikan avangart sinemasının 1970’li yıllarına bakıyor. Stan Brakhage, Michael Snow, Ken Jacobs, Robert
Breer, Jonas Mekas gibi öncü isimlerin filmleri Türkiye’de
ilk defa ve orjinal formatlarında, 16 mm kopyalar ve 16 mm
projektörlerleİstanbul ModernSinema’da 7-10 Nisan tarihleri arasında gösteriliyor.
Dijital Gülümseme Sergisi ...
Signal,gülüşleri ile milyonları güldürenSaba Tümer,
Onur Büyüktopçu, Nergis Kumbasar ve Salih Bademci öncülüğünde Türkiye’nin en büyük dijital Gülümseme
Sergisi’ni açıyor
Türkiye’nin en sevilen gülüşleriÇeşit çeşit gülüşleriyle sevilen Saba Tümer, Kiralık Aşk dizisindeki Koriş, Nero ve
Sinan karakteriyle milyonları güldüren Onur Büyüktopçu,
Nergis Kumbasar ve Salih Bademci öncülüğünde başlayan gülüş etkisi milyonlarca gülüşe dönüştü.
Türkiye’nin en büyük dijital Gülümseme Sergisi Kanyon
AVM’de Oyuncuların hersey1gulusunebakar.com web
sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden paylaştıkları
kendilerine has gülüşleri ve çağrıları ile toplanan milyonlarca gülüş, sanatçı Ceyda Balaban’ın sanatsal bakış açısıyla yorumladığı dijital bir enstelasyona dönüştü. Türkiye’nin
en büyük dijital Gülümseme Sergisi, 2-3 Nisan hafta sonuKanyon AVM zemin katında görülebilecek.
marketing europe & anatolia /53

Benzer belgeler

kelebeğin fırtınası retorik

kelebeğin fırtınası retorik Ali Erdem Ekşioğlu Seval Duban Ekim Solemez Yusuf Yener Günay

Detaylı

kelebeğin fırtınası retorik

kelebeğin fırtınası retorik Ali Erdem Ekşioğlu Seval Duban Ekim Solemez Yusuf Yener Günay

Detaylı

kelebeğin fırtınası retorik

kelebeğin fırtınası retorik Ali Erdem Ekşioğlu Seval Duban Ekim Solemez Yusuf Yener Günay

Detaylı

kelebeğin fırtınası retorik

kelebeğin fırtınası retorik kez daha düşünmek, Ankara'dan ya da deniz aşırı ülkelerden icazet almak ve belki de doğruları hiç söyleyemeden yalan yanlış bilgilerle dezenformasyon yapmak şart olacaktı ki sektörel yayınlar da da...

Detaylı

mea_022-024

mea_022-024 Ali Erdem Ekşioğlu Seval Duban Ekim Solemez Yusuf Yener Günay

Detaylı