GOSB - bilgikurumsal.org

Transkript

TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2010
SAYI: 21
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERGİSİ
AYGAZ A.Ş. SIEMENS SANAYİ VE TİCARET A.Ş. YÜCEL BORU VE
PROFİL ENDÜSTRİSİ A.Ş. ÜLKER BİSKÜVİ SAN. A.Ş. BİLİM İLAÇ
SAN. VE TİC. A.Ş. BETEK BOYA VE KİMYA SAN. A.Ş. ARÇELİK-LG
KLİMA SAN. VE TİC. A.Ş. AUTOLİV CANKOR OTOMOTİV EMNİYET
SİSTEMLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. KESKİNKILIÇ GIDA SAN. VE TİC A.Ş.
SARITAŞ ÇELİK SAN. VE TİC. A.Ş. İDEAL GIDA SAN. VE TİC. A.Ş.
BASF YAPI KİMYASALLARI SAN. TİC. A.Ş. ALARKO CARRIER SAN.
VE TİC. A.Ş. UMUR BASIM VE KIRTASİYE SAN. VE TİC. A.Ş. ZF SACHS
SÜSPANSİYON SİSTEMLERİ SAN. ve TİC. A.Ş. FARMAMAK AMB.
MAD. ve AMBALAJ MAKİNALARI SAN. ve TİC. A.Ş. ARGON KİMYA
SAN. ve TİC. A.Ş. HEKTAŞ TİCARET T.A.Ş. DSM BESİN MADDELERİ
LTD.ŞTİ. TI OTOMOTİV SAN. ve TİC.
GOSB’nin yıldızları
A.Ş. PLASTİFAY KİMYA ENDÜSTRİSİ
EN BÜYÜK 500’DE
A.Ş. TAYAŞ GIDA SAN. ve TİC. A.Ş.
14 GOSB FİRMASI…
İKİNCİ 500 BÜYÜK LİGİNDE ÜNTEL KABLOLARI SAN. ve TİC. A.Ş
13 GOSB FİRMASI
IŞIK PLASTİK SANAYİ ve DIŞ TİCARET
PAZARLAMA A.Ş. CORNİNG KABLO ve
SİSTEMLERİ LTD.ŞTİ. E-KART ELEKTRONİK KART SİSTEMLERİ SAN.
ve TİC. A.Ş. PLAŞ PLASTİK AMBALAJ SAN. ve TİC. A.Ş.
GOSBSAD
İÇİNDEKİLER
G SB
®
6
GOSBSAD Mesajı
İÇİNDEKİLER
10
GOSB Değişim
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri
Derneği Yayın
Organı
Adil Kanıöz
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
8
Genel Sekreter Mesajı
Vahit Yıldırım
28
GOSB'nin Yıldızları
Sorumlu
Yazı İşleri Müdürü:
Tunçer Gömeçli
GOSBSAD
Genel Sekreteri
32
Makale: KOBİ'ler
Editör:
Burçin Yeşiltepe
KOBİ'ler
ölçek büyütmeli
Yayın Kurulu:
Muzaffer Koşan
Necmi Sadıkoğlu
Ayşe Serra Sayman
Ünal Öz
Gebze Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
Tunçer Gömeçli
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri
Derneği Genel Sekreteri
18
GOSB'dan Haberler
GOSBSAD Futbol Turnuvası
gelenekselleşme yolunda
ilerliyor
20
24
26
Resimlerle GOSBSAD
Futbol Turnuvası
Muzaffer Koşan
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
34
İçimizden Biri
GOSB’da İftar Yemeği
GOSB arıtma tesisi
devreye alınıyor
İdare Merkezi:
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
GOSB Yönetim
Merkezi ve Sosyal
Tesisleri Şahabettin
Bilgisu Cad. No: 613
PK: 0072
Gebze 41480 Kocaeli
Tel: 0 262 677 11 77
Faks: 0 262 677 11 78
100 yıllık yenilik ve
yetenek geleneğinin
Mersen'e dönüşü
Kubilay Beyazıt Akkuş
Mersen İstanbul Sanayi Ürünleri A.Ş.
Genel Müdür
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2010
GOSBSAD
Her şey insanla
başlayıp insanla bitiyor
Misyon
GOSBSAD Adına
İmtiyaz Sahibi:
Adil Kanıöz
GOSBSAD Yönetim
Kurulu Başkanı
3
GOSBSAD
İÇİNDEKİLER
44
56
OSB Mevzuat
Organize Sanayi Bölgeleri
Kanunu’nda Değişiklik
Yapan Kanun Tasarısı
Taslağı
Yapım:
Mavi Tanıtım ve
İletişim
Rasim Paşa Mah.
Ayrılıkçeşme Sok.
No: 122 Kadıköy
34500 İstanbul
Tel: 0 216 418 59 31
Faks: 0 216 348 95 22
Baskı:
Özgün Ofset
Yeşilce Mah. Aytekin
Sok. No: 21
4. Levent - İstanbul
Tel: 0 212 280 00 09
İçimizden Biri
58
Üyelerimizden Haberler
Bilim İlaç Avrupa İş
Ödülleri’nde Türkiye'yi
Temsil Ediyor
20 yıllık bir başarı öyküsü...
UTS Universal Takım Sanayi
Harun Şensoy
UTS Universal Takım San. ve Tic. Ltd. Şti.
Genel Müdür
50
Ressam Mustafa Pilevneli:
"Deneyim, yapıp bozmak,
bozup, bozduğunuzdan hiç
kopmamaktır"
Ulusal-Türkçe-İlmi
54
Sismat, 50 ülkeye
ihracat yapıyor
Lineadecor’dan Sadeliğe
Zerafet Katan Bir Model:
Lago
60
Kaya Grubu, GOSB'u
üretim üssü seçti
61
İstanbul renklerle
ahenk buluyor,
güzelleşiyor…
62
Aygaz'dan, iklim
değişikliğine karşı
Yarın Hava Nasıl Olacak
projesi yola çıkıyor
64
Yakın Çevremizden
GOSB'un Renkleri
Yazıların sorumluluğu
yazarlarına aittir.
Yayınlanan yazılardan
kaynak gösterilmeden
alıntı yapılamaz.
GOSBSAD Dergi
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
tarafından üç ayda
bir yayınlanır.
59
Yakın Çevremizden
Tuzla Mermerciler
Organize Sanayi Bölgesi
Gebze gözde
sanayi kenti oldu
GOSBSAD
Gebze’de Sanayi
Üniversitesi Sevinci
66
4
TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Yönetici Kitapları
GOSBSAD
MESAJI
Misyon
Adil Kanıöz
GOSBSAD
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu
Başkanı
6
G
idi.
OSBSAD yeni yönetimi olarak göreve başladıktan sonra, dergimiz
yayınlanan ilk (yirminci) sayısına
yazdığım yazının başlığı, Vizyon
Yazımda, demokrasi, çoğulculuk, katılımcılık,
şeffaflık mesajları vermiştim.
Ve yazımı ‘Değerli GOSB katılımcı sanayicileri, GOSBSAD yeni yönetimi Demokrasiyi
en fazla sizin kadar biliyor, ama tutku derecesinde yaşamak ve yaşatmak istiyor. Hayatı
olduğu gibi kabul edelim. Ama yaşanabilir bir
hayat için, durmadan çalışalım.’ Tümceleri ile
bitirmiştim.
Gerçekten toplumumuzun en önemli gereksinimi, Demokrasi ve o kavrama bağlı değerlerin bütünü. Çağdaş felsefecilerin söylediği;
‘Kötü yönetimlerin en iyisi demokrasi’, Ama
bireysel ve toplumsal olarak, alacağımız daha
çok yol var.
Toplum olarak noksan Demokrasi anlayışını
bile tam içselleştiremeden, çağdaş batı Demokrasi anlayışını sindirmek gerçekten zor
ama biz çılgın Türkler bunu da başarmak
zorundayız. Bütün olay açık fikirli olmakla
ilgili… Her şeyin en iyisini ben bilirim dediğiniz zaman, hiçbir şey fikrimize girmiyor.
Gerçek hayatta biz fikirlerimizle yol alıyoruz,
fikirlerimiz bizim haritamız gibi. Dışımızdaki dünya veya yaşadığımız ülke ise sanki bir
coğrafi bir arazi. Ancak bu arazide, bu ülkede,
yeni yerleşim yerleri açılıyor, yeni otoyollar
yapılıyor, yeni limanlar ve hava alanları inşa
ediliyor. Sosyal hayatla ilgili olarak ise yeni
kanunlar, yeni özgürlükçü anayasa maddeleri, İleri Demokrasi değerleri, Bireysel hak ve
özgürlükler, olması gerektiği gibi, öne çıkıyor.
Yani yaşamak zorunda olduğumuz arazinin
coğrafi ve sosyal şartları değişiyor.
Diğer taraftan daha önceden edindiğimiz sabit ve bu gün için geçersiz olan fikirlerimizle, yani eski haritamızla yol almaya çalışırsak
kendimize zarar veririz. Daha da önemlisi,
içinde yaşadığımız yakın çevremize, bölgemize zarar veririz.
Yapılması gereken çok basit, haritamızı güncellememiz gerekir. Bunu yaptığımızda üze-
Son kullanma tarihi geçenleri, değiştirmesi
gerekir. Bu bilgisayarımızı güncellemek gibi
basit bir işlem...
Yirmi veya otuz yıl önceki haritalarlarımızla,
yani fikirlerimizle, değişen ve gelişen arazide doğru şekilde ilerlemek mümkün olmaz.
Değişim doğru, ama uygulamalarda hatalar
ve noksanlar olabilir. Bu durumun fikirlerimizin değişmesine engel olması düşünülemez.
Önemli olan haritalarımızın her zaman güncel olması... Bu da, çağı ve günceli doğru algılamakla mümkün… Çocukken bana ‘Sadece katırlar ve yol tabelaları fikir değiştirmez’
derlerdi.
Dergimizin bu sayısında ise başlığımız Misyon. Türk dil kurulu büyük sözlüğüne göre
anlamı. ‘Bir kimseye veya kurula verilen özel
görev’ olarak açıklanıyor.
Diğer taraftan, GOSBSAD tüzüğümüzün,
derneğin amacı (misyonu) ve amacını gerçekleştirmek için yapacağı faaliyetler başlığı altındaki 3. Maddesinin C Fıkrası ise aynen şöyle; ‘GOSDBAD, GOSB’un Genel Kurul’unun
yapılarak Esas yönetiminin oluşturulması
ve bu yönetime katılımcı sanayicilerin yasal
mevzuata uygun olarak mümkün olan en kısa
sürede iştirakinin sağlanması; Katılımcı sanayiciler arasında, dayanışmamın artırılması,
haklarının korunması ve bilgilendirilmesi için
çalışır.’ olarak ifade edilmiştir.
Tüzüğümüze göre Derneğimizin amacının,
(misyonun) bir parçası da Gebze Organize Sanayi Bölgesini Esas Genel Kurula Götürmek.
Bu aşamada Bölge Yönetimine ve Müteşebbis
Heyetine seçtiğimiz arkadaşlarımızın konuyu
tam bir demokratik tavır içinde, görev süreleri sonu 2 Temmuz 2011 tarihinde Esas Genel
Kurulu toplayacak şekilde çalıştıklarını ve çalışacaklarını biliyoruz ve bu süreci tam olarak
destekliyoruz.
GOSBSAD olarak bu konu ile ilgili Yönetim
Kurulu kararımızı aldık. Web sayfamızda yayınladık. Bu konunun dernek olarak destek ve
takipçisi olacağız.
Kuruluşundan, esas genel kurula kadar,
GOSB’u yöneten Müteşebbis Heyet üyelerimize her zaman şükran borcumuzu unutmayacağız. Özellikle Müteşebbis Heyet Başkanlığı
yapan bütün Kocaeli Valilerimize, Sanayi ve
Ticaret Odasından gelen üyelerimize, koşulsuz ve sadece ülke OSB’lerinin gelişmesi ve
kendi ayakları üzerinde durabilmesi adına
yaptıkları katkı ve özveri adına
Şükranlarımızı sunuyor ve sunacağız.
Kurucu Valimiz, seksen yaşına gelmiş, sayın
İhsan Dede ile bu yaz mevsimi başlangıcında, rahmete kavuşmasından on beş gün önce,
GOSB Sanayicilerinden oluşan bir heyet ile
birlikte yediğimiz bir şükran yemeğinde kendisinin, hala GOSB ile nasıl gurur duyduğuna
şahsen şahit oldum. Allah rahmet eylesin. Nur
içinde yatsın diyoruz!
OSB Kanun ve Yönetmenliği ile birlikte, Dernek Tüzüğümüzün de nihai amacı olan, Esas
Genel Kurulumuz sonrasında, GOSB da yeni
bir dönem başlayacak.
Gebze Organize Sanayi Bölgesi, yönetim, yatırım karar ve politikaları, gerçek bir bütçe disiplini kapsamında, bölgemizi oluşturan 180
civarındaki sanayicimizin katılımı ile, Esas
Genel Kurulumuzda onaylanacak. Bildiğiniz
gibi, bütçe çağdaş ve gelişmiş kurumların tek
yönetim aracıdır. Halka açık veya çok ortaklı kurumların yönetimi için tek disiplindir.
Gebze Organize Sanayicinin yönetimi işte o
zaman tam başlayacak. Bütün yatırım ve yönetim kararlarımızı, katılımcı sanayicilerimiz
onaylayacak ve bütçe disiplini kapsamında
takip ve denetçisi olacak.
Bütçe ve hedeflere dayalı, planlı yönetim anlayışı ile GOSB, işte o zaman tanışacak.
Bunun anlamı; daha çoğulcu, daha demokratik disiplinli, çağdaş ve sistemli bir yönetim
anlayışı demektir. Kazanan GOSB ve sanayicilerimiz, kaynak israfının önlenmesi açısından
ise ülkemiz olacaktır.
Derneğiniz GOSBSAD’ın Misyon’unun bir
parçası da, esas genel Kurulumuzun toplanmasının sağlanmasıdır. Bölgemize hayırlı olsun diyorum.l
GOSBSAD
rinde yaşadığımız arazide doğru yol almamız
mümkün olur. Marketten süt alırken son
kullanma tarihine dikkat ediyoruz, ama bazı
fikirlerimizin son kullanma tarihinin geçmiş
olabileceğini hiç aklımıza getirmiyoruz. Her
çağdaş bireyin değişen ve gelişen arazide doğru yol alabilmesi için, haritasını, yani fikirlerinin, son kullanma tarihine dikkat etmesi,
7
GOSBSAD
MESAJI
İlkini geçen yıl düzenlemiş olduğumuz
GOSBSAD Futbol Turnuvamız gelenekselleşiyor. Geçen yıl 20 kuruluşun katıldığı turnuvaya bu yılki katılım 27 kuruluş.
“Çalışanlara spor yaptırmak ve GOSB
bünyesinde yer alan kuruluşlar arasında
kaynaşma ve yakınlaşmayı arttırarak birlikteliğe katkıda bulunmak” amaçlı turnuvamızın bu yılki sloganı “Önce Dostluk
ve Centilmenlik”. Bu yılki turnuvanın bir
yeniliği de Türkiye Futbol Federasyonu ile
işbirliği içinde düzenleniyor olması. Maçlar, 20 Eylül tarihinde oynanan Tekno Kauçuk – Sew Eurodrive ve Bant Boru – Mass
Arıtma karşılaşmaları ile başladı. Turnuva
10 Aralık tarihinde oynanacak final maçı
ile sonlanacak.
Değerli Katılımcılar ve Üyelerimiz,
Tunçer Gömeçli
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Genel Sekreteri
G
urur duyduğumuz, sevinçli haberlerin yer aldığı yeni bir sayıda sizlerle tekrar beraberiz.
Bir kez daha gurur duyduk…
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından
açıklanan Türkiye’nin 1000 Büyük Sanayi
Kuruluşu içinde tam 27 GOSB Kuruluşu
yer alıyor. Bu kuruluşların on dördü ilk
500, üçü de ilk 100 içinde. İlk ve ikinci 500
içinde yer alan GOSB katılımcısı şirketlerin listesi sayfalarımızda…
GOSBSAD
Bölgemizde istihdam rakamının yaz aylarında 20.000’e ulaşmış olması ülkemiz
sanayisi ve Organize Sanayi Bölgemiz için
son derece sevindirici. Mart 2010 tarihinde
16.980 olan bu rakamın GOSB’da devam
eden yatırımlar tamamlandıkça çok daha
yüksek rakamlara ulaşacağına eminiz.
8
Bu sayımızda GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Vahit YILDIRIM ile yapmış olduğumuz röportaj yer alıyor. Bu röportaj dergimizin en çok ilgi çeken ve en çok okunan
bölümü olacak gibi gözüküyor. Söyleşide, GOSB’de yapılmakta olan çalışmalar
ve yönetimin hedefleri yanında, Sayın
YILDIRIM’ın GOSB ile ilgili değerlendirmelerini, vizyonunu ve ülkemizle ilgili görüşlerini de bulacaksınız.
Yönetim Kurulumuzda küçük bir değişiklik oldu. Yönetim kurulu üyemiz Turan
POYRAZ emeklilik nedeniyle görevinden
ayrıldı. Yeni Yönetim Kurulu Üyemiz Ali
Örgücü. Sayın POYRAZ’a yeni yaşamında
sağlık ve mutluluklar, Sayın ÖRGÜCÜ’ye
de yeni görevinde başarılar diliyoruz.
“Yüksek Lisans Eğitimi” projemizde ilk
sömestr sona erdi. İkinci sömestr 12 Ekimde yeni katılımlarla devam ediyor.
Dergimiz içinde iki katılımcı kuruluşumuzu daha yakından tanıma fırsatı bulacaksınız. Bunlardan biri “Mersen”… Mersen,
yepyeni bir isim ama bildik bir kuruluşun
yeni adı. Yıllardır “Carbone Lorraine” olarak tanıdığımız firma artık faaliyetlerini
Mersen İstanbul Sanayi Ürünleri A.Ş. olarak sürdürüyor. İkinci kuruluş ise, faaliyetlerine bir süredir bölgemizdeki yeni ve
modern tesisinde yürüten UTS (Universal
Takım Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.). İlginç
bir gelişim çizgisi ve başarı öyküsü olan
firmayı Genel Müdürü Harun ŞENSOY’un
samimi anlatımı ile izleyeceksiniz. Geçen
sayıda ara vermiş olduğumuz “Çevremizdeki OSB’ler” yazı dizimize de bu sayıda
Mermerciler OSB ile devam ediyoruz.
Önümüzdeki aylarda da gurur verici sevinçli GOSB haberleri duyurmak dileği ve
saygılarımla…
GOSB
DEĞİŞİM
Her şey insanla
başlayıp insanla bitiyor
Yönetim Kurulu Başkanı Vahit Yıldırım ile GOSB’da yaptıkları çalışmaları, hedeflerini, GOSB ve Türkiye üzerine değerlendirmelerini konuştuk. Vahit
Yıldırım yalnızca projelendirdikleri ya
da projelendirmeyi hedefledikleri çalışmaları tüm açıklığıyla anlatmakla
kalmadı, GOSB’la ilgili hayallerini ve
heyecanlarını da samimiyetle paylaştı.
Bu röportaj ile GOSB’u farklı bir açıdan tanımaya başlayacaksınız…
Vahit Yıldırım
GOSBSAD
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu
Başkanı
10
Y
urtdışında ve yurtiçinde pek çok
organize sanayi bölgesi gezdim
ama buradaki çevre düzenlemesi, alt yapı, fabrikaların mimari
yapı kalitesi ve hava hiçbirinde yok. Zaten yurt dışından gelen misafirlerimiz de
bunu söylüyor. Bugüne kadar elbette bazı
sıkıntılar yaşanmış, ama bence çözülemeyecek hiçbir sıkıntı yok… Her şeyimizi
yapmışız, fabrikalar kurmuşuz, ama hoşgörümüzü kaybetmişiz. Zaten en büyük
sıkıntı da burada başlıyor. Şimdiye kadar
yapılmış yanlışlardan biri, proje çalışmalarına yeterince önem verilmemiş olması.
Hep sorunlarla ve gerçekten var olmayan
sorunlarla uğraşılmış. Bugün geldiğimiz
noktada ben kesinlikle inanıyorum ki, çözüm yolları, her bir katılımcımızın sorunları dinlenerek aranacak ve her şey şeffaf
olacak.
Şu anda yoğunlaştığımız konu; katılımcılarımızın verimliliğine, istihdamına,
rekabet gücüne ve ihracatına nasıl katkı
sağlayacağımızdır. Ayrıca, “Yatırım taleplerine nasıl olumlu cevap verebiliriz?”
sorusuna yanıt arıyoruz. Çok ciddi arsa
talepleri var, bu taleplerle ilgili Bakanlıkla görüşerek konu ile ilgili çözüm yolları
arıyoruz. Genişleme alanımızın yer seçimi tamamlanması aşamasında, bu süreci
hızlandırmaya çalışıyoruz ki gelen talepleri geri çevirmeyelim. Önümüzdeki üç
ay içinde GOSB’da çok şeyin değiştiğini
göreceksiniz. Bizim diğer OSB’lere göre
bir avantajımız da mevcut firmalarımızın
yüzde 90-95’inin kurumsallaşmış firmalar olması… Bu yüzden yatırım talepleri
genellikle Türkiye’nin ve dünyanın önde
gelen firmalarından oluyor.
Bu özellikler, ulusal ve uluslar arası platformlarda GOSB’un kabul görmesini
sağlıyor, Bugün nereye gidersek gidelim
sözümüz dinleniyor. Yurt içinde ve yurt
dışında kurulma aşamasında olan pek çok
OSB bizi örnek alıyor, bundan sonra daha
çok proje üreten, daha çok yatırım olanağı
sunan, katılımcılarının her zaman yanında
olan ve onlarla omuz omuza yürüyen bir
anlayış içinde olacağız.
Bir kısmından söz ettiniz ama, orta ve
uzun vadedeki planlarınız neler?
Kısa vadedeki planlarımızı şöyle özetleyebilrim; GOSB olarak katılımcılarımızla
ilgili elimizde yeteri kadar sağlıklı veri
yok. Verinin olmadığı bir yerde planlama
yapamazsınız, bu sorunu çözüme kavuşturmak amacıyla eşleştirme ile ilgili görüşmeler yapıyoruz, Müteşebbis Heyet’ten
de bunun yetkisini aldık. İşletmelerin istihdamlarını, yatırımlarını, kullandıkları
teknolojiyi, hedeflerini, firmalarda çalışan
insanların eğitim durumlarını, hatta hangi
yörenin, hangi kültürün insanı olduğunu
en ince noktasına kadar bilmemiz lazım
ki işletmelerin önünü açalım Bu veri tabanının bizim elimizde olması ve güncellenmesi bize iki avantaj sağlayacak. Bir
tanesi, biz yönetim olarak yatırımlarımızı
ve ne yönde çalışmalar yapacağımızı çok
iyi bileceğiz. İkinci avantaj ise, bu veri
tabanımızla ilgili analizleri devletin ilgili
kurumları ile paylaşabileceğiz ki onlarda
planlamalarını bu verilere/analizlere göre
yapabilsinler. Çünkü ihtisas OSB olmadığımız için, ülkenin gerçek yüzünü temsil
ediyoruz, gerçekten Türkiye’nin mozaiği
burası. Öncelikli stratejimiz bu veri tabanını gerçekleştirmek. Bu gerçekleştiğinde,
sivil toplum kuruluşları, bakanlıklar, hükümetler sanayi ve yatırımla ilgili konularda bizim verilerimize başvurma ihtiyacını duyacaklar.
Biz eğitime de çok önem veriyoruz. Eğitim
vazgeçilmezimiz olacak. Eğitimini tamamlayamamış bireylerin, şirketlerin, ülkelerin
kesinlikle başarılı olma şansları yok. İstediğiniz kadar teknoloji getirin, ne yaparsaGEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2010
GOSBSAD
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ni nasıl değerlendiriyorsunuz? Başkanının ağzından Gebze Organize Sanayi
Bölgesi’ni dinlemek isteriz…
11
GOSB
DEĞİŞİM
nız yapın dönüyor dolaşıyor her şey insanda bitiyor. O zaman bizim ne yapmamız
lazım? Eğitim tarafına biraz daha önem
vermemiz gerekiyor. Katılımcılarımıza
yönelik ücretsiz eğitimler düzenliyoruz
ama, bölgede yaklaşık 22.000 kişi istihdam
edilmesine rağmen katılım son derece düşük oluyor, işin bu yönünü geliştirmemiz
lazım. Bölgemizde donanımlı bir meslek
okulumuz var, 750 öğrenci kapasiteli bir
okul, şu anda eğitim gören 320 öğrenciye
yönelik bir çalışma yaptık, yüzde 80’inin
geliri 1000 lira altı, yüzde 20’si ise 1500 lira
ve altı... Bu öğrencilerden yeterli verimi
nasıl alabilirsiniz? Öğrencilerin özellikle
tam gün eğitim yapması, yemek, servis
ve eğitimdeki araç gereç problemini halletmemiz gerekiyor… Dolayısıyla bu sorunları çözmeden bizim okulumuzdaki
öğrencilerimizden bir şey bekleme şansımız yok. Bu sene çalışma grupları kurduk.
Mesleki çalışma grubunun başkanlığını da
ben yürütüyorum, dolayısıyla okulla ben
ilgileniyorum. Bugüne kadar öğrenci, bu
GOSB’un bir parçası olduğunu hissedememiş. Öğrencilerin özellikle sosyal taraflarının geliştirlmesi amacıyla bazı çalışmalar
yaptık, folklor ekibi kurduk, destek olduk
ve öğrenciler gösteriler yaptı, spor takımları müsabakalarına girdiler, başarılarını
web sayfamızda duyurduk Yani onların
bir birey olduklarını ve önemsendiklerini
hissettirdik. Katılımcılarımızın işbirliği ile
öğrencilerimiz tesisleri gezdiler, personelle beraber yemek yediler… Bu tarz çalışmalarla, öğrencilerimiz de yaşadıkları çevreyi tanıma olanağı bulurken, GOSB’un
bir parçası olduklarını düşündüler. İnanıyorum ki, başlattığımız bu çalışmalarla gelişmekte olan gençlerimiz hem iş dünyasını yakından tanıyacak, hem de kendilerine
olan güvenleri artacak, iş birliği ve dayanışma içinde yaşamayı öğrenecek, birey
olarak topluma fayda sağladığının farkına
varacak ve bu tecrübelerini yaşamlarının
her aşamasında uygulayacaklardır. Öğrenciler buranın bir parçası... Düşüncemiz,
böyle bir okulun kesinlikle bir vakıf tarafıyla yönetilmesi ve bu vakfın katkılarıyla
burada bir üniversite kurulması. Çünkü
bizim bir Teknoparkımız var, Teknoparklar kanunları gereği üniversiteyle işbirliği
yapmak mecburiyetinde. Vakfın finansmanını ise çok rahat sağlayabileceğimizi
GOSBSAD
Her şeyimizi yapmışız, fabrikalar
kurmuşuz, ama hoşgörümüzü kaybetmişiz. Zaten en büyük sıkıntı
da burada başlıyor. Şimdiye kadar
yapılmış yanlışlardan biri, proje
çalışmalarına yeterince önem verilmemiş olması. Hep sorunlarla ve
gerçekten var olmayan sorunlarla
uğraşılmış. Bugün geldiğimiz noktada ben kesinlikle inanıyorum ki,
çözüm yolları, her bir katılımcımızın sorunları dinlenerek aranacak
ve her şey şeffaf olacak.
12
Ben ilk günde de söylüyordum, bugünde
söylüyorum; GOSB Eğitim Vakfı kurulduğunda, şirket ciromun binde beşini bu
vakfa bağışlayacağım.
Başka bir kısa vadeli projeimiz ise bankalar bölgesi ile ilgili… Burası için güzel
bir çarşı projesi yapmak düşüncesindeyiz.
Yine bankaların, noterin, kırtasiyenin, çiçekçinin, kuru temizlemenin, kuaförün,
ortak sağlık merkezi, restaurant, cafe, kargo firmaları, mini bir market, taksi durağının olduğu şık bir proje yapıyoruz.
Yönetim binamızın arkasında yüzde 8085’i bitmiş, bir havuz var.
Bu yatırımımızı da en kısa sürede tamamlayıp devreye alıyoruz.
22.000 kişilik istihdamın olduğu bölgemizde bir kreşimiz yok. Kısa sürede bu kreşi
açıp mutlaka ve mutlaka hayata geçirmek
istiyoruz. Bu söylediklerimin hiçbiri hayal
ürünü değil, ayrıca hiçbiri gerçekten çok
büyük paralara mal olacak projeler de değil. Sadece iyi planlanarak, projelendirilerek yapılacak şeyler.
Doğru olan paranın bankada faizde durarak artması değil, projeler çerçevesinde
yatırıma yönelik olarak kullanılmasıdır.
Toplanan aidatlar niye toplanıyor, yatırımda kullanılmak için…
Orta vadede, biraz evvel bahsettiğim rezerv parsellerin oluşturulması projesi var.
Şu anda 40’a yakın arsa talebi var ve bunların birçoğu gerçekten büyük firmalar…
Elimizdeki rezerv parsel sayısı çok az. Bu
nedenle, arsa üretip bu talepleri karşılamamız lazım, GOSB genişleme bölgemizin
çok acil açılması gerekmektedir, Konuyu
geçtiğimiz günlerde Sanayi ve Ticaret Ba-
Diğer bir örnek teşkil edecek kararımız, GOSB başarı ödülleri, ülkemizde ve dünyada başarılı kişi ve
kuruluşlara ödüller vereceğiz, yalnız özellik ile şunu
belirtmek isterimki bu ödüllerimiz prestij ödülleri
olacak, gerçekten hak edenler bu ödülleri alacak.
Hem ülkemizin hem GOSB tanıtımında önemli bir
katkısı olacağını düşünüyorum.
kanımız Sayın Nihat Ergün ve Sayın Valimiz ile yüz yüze görüşme imkânı bulduk,
sanırım bu konu yakın zamanda çözüme
kavuşacak.
Diğer bir konu GOSB E-6 çıkışı ve şekerpınar kavşağı bakanımız, valimiz’de bu konuda çok ilgililer söz verdiler, bölge OSB
lerde katkı sağlarsa 18 ila 24 ay içinde bu
talebimizi yerine getireceklerinin sözünü
aldık, bölgemizdeki bu çıkışlardan yararlanacak OSB başkanları ile yaptığımız toplantıda katkı sağlamak için prensip kararı
alarak Sayın valimize kararımızı bildirdik.
Diğer bir örnek teşkil edecek kararımız,
GOSB başarı ödülleri, ülkemizde ve dünyada başarılı kişi ve kuruluşlara ödüller
vereceğiz, yalnız özellik ile şunu belirtmek
isterimki bu ödüllerimiz prestij ödülleri
olacak, gerçekten hak edenler bu ödülleri
alacak. Hem ülkemizin hem GOSB tanıtımında önemli bir katkısı olacağını düşünüyorum.
Bölgemizin ortak bir spor alanı yok, özellik ile bu alanda futbol, ve kapalı spor salonunun olacağı, yürüyüş parkurlarının
olacağı bir proje üzerinde çalışıyoruz, bu
projemiz bittiğinde, GOSB’da en az 20 takımın olacağı bir futbol ligi olacak ve bu
ligden GOSB futbol takımını kuracağız ve
futbol takımımızı hedef olarak 1.lige kadar
gönderceğiz, bu maddi ve manevi potansiyel bizim bölgemizde var.
Diğer taraftan, yaptığımız işlerin, aldığımız kararların kısaca her şeyin şeffaf olması bizim için çok önemli… Yönetimdeki
arkadaşlarımızın almış olduğu her kararın
mutlaka bölge katılımcısı tarafından bilinmesi gerekir, Bunun için gerek Yönetim
Kurulu’nda, gerek Müteşebbis Heyet’te
alınan tüm kararlar, katılımcılarımıza veGEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2010
GOSBSAD
düşünüyorum. Burada 193 parselimiz var,
bunlardan aidat topluyoruz. Aidatlarımızın yüzde 2’sini, 3’ünü vakfa bağışlasak
seve seve herkes katılır. Ama içinde bulunduğumuz aşamada para toplamak pek
mümkün değil. Milli Eğitimin özel desteğe ihtiyacı oldukça fazla… Bütün bunların
gerçekleştiğini düşünün… Teknik okulumuz çalışır vaziyette ve başarılı öğrenciler
yetişmiş, firmalarda istihdam edilmişler,
GOSB Vakfımız ve Üniversitemiz kurulmuş… Ülkemize bundan güzel hizmet
olur mu?
13
GOSB
DEĞİŞİM
rilen bir şifre ile web sayfamızdan takip
edilebiliyor. Yönetim Kurulu olarak bizim
görevimiz, Bölge Müdürlüğü bünyesinde
görev yapan profesyonel arkadaşlarımızın
önünü açmak, onlara inisiyatif kullandırmak, çünkü bugüne kadar maalesef kendilerine bu imkan verilmemiş…
GOSB Yönetimi olarak kısa ve uzun vadede hedeflerimizi planlarken, ülke sanayisinin gelişmesine de katkı sağlayacak
projelere imza atıyoruz. İşte Şanlıurfa
OSB ile yapılan “Kardeş OSB Protokolü”,
Türkiye’de bir “ilk”. Belki sembolik bir
şey ama örnek teşkil edecek bir çalışma.
Gerçekleşen bu işbirliği ile GAP Bölgesi’ne
ve Şanlıurfa’ya, dolayısıyla Ortadoğu ile
ticarete ilgi duyan katılımcılarımıza, bölgedeki yatırım olanaklarını ve şartlarını
tanıtma fırsatı sağlarken kendilerine yeni
pazarlar bulması, Şanlıurfa sanayisinin
de, yenilikçi ve rekabet gücü yüksek bir
yapıya kavuşmasını hedefliyoruz. Kendi
şirketinizi iyi yöneterek, doğru yatırımlar
yapmak çok önemli ama, bu faydayı ülkemizdeki diğer firmalara da sağlamak daha
önemli… Bence asıl başarı budur diye
düşünüyorum. Onun için biz bölgemizle
istediğimiz kadar övünelim, bu bölge, diğer bölgelere ve firmalara da örnek olamıyorsa, onlara bir şeyler katamıyorsa bence
başarıdan söz edilemez.
GOSBSAD
“Komşunu Tanı” başlığı altında bir
kampanya başlatıldı. Bununla ilgili bilgi
alabilir miyiz?
14
“Komşunu Tanı” burada gerçekleştirmeye
gayret ettiğimiz projelerden bir tanesi. Bu
kadar firma var, ama maalesef çoğu firma
birbirini tanımıyor. Yan parseldeki firma
benim ürettiğim ya da sattığım ürünü kullanıyor ama, beni tanımadığı için aracı bir
firmadan daha yüksek bir maliyetle alıyor.
Şu anda GOSB içinde yer alan firmaların
ne ürettiklerini çıkartıp bunları eşleştiriyoruz. Örneğin; ben civata firmasıyım ve bölgede civata kullanan onlarca firma var. Bu
eşleşme sayesinde bu firmalar bize yönlenebilecek. Ben demir-çelik kullanıyorum,
paslanmaz sac kullanıyorum, burada bunların üreticileri varsa ben de onlara yönlenebileceğim. Bu çalışma bir müddet sonra
güzel bir sinerji yaratacak… Geçen gün ilginç bir şey yaşadım; GOSB’dan bir firmayı sordular ve öğrendim ki adı geçen firma
ve başka GOSB firmaları aynı yerden ürün
ithal ediyor. Amacımız, bu tarz firmaların
taleplerinin birleştirilmesi ve tedarikçi firmalardan ortak ürün alınması. Tabii talep
miktarı yükseldiği için pazarlık şansı da
yükselecek, fiyat da düşecek. Ama bunları yapamadığımız için hem malı pahalıya
alıyoruz, hem de birbirimize yardımcı olamıyoruz. 2007 yılında makine alımı için
Tayvan’a çok sık gidip geliyordum ve o
dönemde bir araştırma yapmıştım. Orada
işçilik bizden çok daha pahalı, asgari ücret
o zaman 1000 dolarlar mertebesinde ve ülkede ciddi bir yeraltı zenginliği yok, toprak büyüklüğü yok, hiçbir şey yok ama,
236 milyar dolar ihracatları vardı… Ülke
yüzölçümü bizim %5’imiz, nüfus o dönem
%25’imiz kadar, bizim ihracatımız o dönem sadece 106 milyar dolar civarında…
Açıkçası hayretler içinde kalmıştım. Sonra
bir araştırdık ki hammaddeyi ortak alıyor
ülke. Her yılın ikinci yarısından itibaren
sanayi odaları, ticaret odaları talepleri topluyor, bunu bir havuzda topluyor, bu havuzdan bütün dünyada ihaleye çıkıyor ve
hammaddesini ortak alıyor. Hammaddeyi
alırken de Almanya 1000 dolara, Türkiye
de 1100 dolara veriyorsa, Almanya’dan
1000 dolara almıyor, Türkiye’den 1100
dolara alıyor. Sebebi de ne biliyor musunuz? Tayvan gibi Uzakdoğu ülkelerinin
dünyada herhangi bir ürünü satmak, ihaleye girmekle ilgili en büyük rakibi bizim
gibi ülkeler… Ben buradaki hammadde
fabrikalarımın kapasitesini doldurunca,
ben ülkemdeki hammadde üreten fabrikalarımdan mal alamıyorum ve rekabet
edemiyorum. Biz ne yapıyoruz? Bireysel
hammadde ithalatı yapıyoruz. Hem pahalı
hammadde alıyoruz, hem ciddi finansman
maliyeti yiyoruz, Tayvanlı sadece gelen
hammaddesini üretip, ihracatını yapıp ve
ihracat bedeli geldiğinde, ihracat bedelinin
hammadde miktarı neye tekabul ediyorsa
onu ilgili yere ödüyor, yani ucuz hammadde, sıfır finansman. Siz hammaddeyi
alıyorsunuz, üretiyorsunuz, ihracatını yapıyorsunuz, ortalama hammadde alışınız
ile paranın gelişi arasındaki zaman 6 ay,
bu da ciddi maliyet ve rekabet edememe,
ya da az kar demektir. Ülke olarak ortak
alımlarda finansman ve hammadde birim
fiyatından ciddi karınız oluyor. Maalesef
işte bu organizasyonları biz yapamıyoruz.
Ama burada da yine bize iş düşüyor. Ben
bizi yönetenleri çok fazla eleştirmiyorum.
Ben eğer ki burada katılımcıysam, burada
bir eksik görüyorsam, gelip burada uğraşıyorsam, zaman ayırıyorsam aynı zamanda
buraya yönetime geldiğimde de bu işlere
zaman ayırmalıyım, bir sivil toplum örgütü olarak bizi yönetenlerin bu kararları
almaları için bunun mücadelesini birey ve
toplum olarak vermeliyiz. Bunun mücadelesini vermediğiniz müddetçe yaptığınız
bütün emekler boşa gidecektir.
Tüm çabamız, sanayicilerimizi bir araya
getirmek, ortak akılla, ortak fayda da buluşturmak... Kısa süre sonra GOSB o kadar
huzurlu bir OSB olacak ki, görsel ve yazılı
medya bu OSB’nin ilklerini konuşacak.
Sanayiciler arasında sosyal aktiviteleri arttırmak gerekiyor. En azından akşamları
saat 17:00’den sonra, haftada 1-2 gün jazz
yada klasik müzik yapılabilir, çeşitli aktiviteler olabilir. İşten çıkarken “ben bir lokale
gideyim, bakayım kim var orada, gidip biraz sohbet edeyim, günün sıkıntı ve yorgunluklarını atayım” diyebileceğimiz bir
yerimiz bile olmamış. Bundan sonra Müteşebbis Heyet toplantılarını artık GOSB Bölge Müdürlüğü binası dışında yapmak istedik, bölge firmalarında yapmaya başladık.
Geçen ay Arçelik LG’de, bu ay Sıemens’te
yaptık. Ve sırası ile bölge firmalarında bu
toplantıları yapacağız. Seçim çalışmaları
da çok enteresandı, firmalara gittiğimde
hayret ettiğim bir durumla karşılaşmıştım,
birçok firma kendisinin nasıl yönetildiğini bilmiyor. Kafa o kadar çok karışmış ki
belki onlarda haklı her giden farklı bir şey
söylemiş dernek diyor, müteşebbis diyor,
yönetim kurulu diyor, kim kimi yönetiyor,
bölge nasıl yönetiliyor,herkes başka bir
şey söylüyor…Firmalar kendilerinin nasıl
yönetildiğini net olarak bilmek mecburiyetindeler.
Ayrıca OSB yasasına müdahil olmamız gerek, görüşlerimizi belirtmemiz gerek, hem
bizim OSB’mizin, hem de bütün OSB’lerin
faydasına olacak şekilde. GOSB olarak
hem OSBDER’in hem OSBÜK’ün yönetiminde olmamız gerektiğine inanıyorum.
Şu anda bizim bir ağırlığımız yok bu yö-
netimlerde. Yönetimlerdeki OSB’lere bakıyorsunuz, bizim belki yüzde 10’umuz
kadar bir kapasitesi yok, ama karar mercii,
bizi yönetiyor...
Son olarak sizi biraz daha yakından tanıyabilir miyiz?
Ben meslek hayatıma ilk olarak Ford’da
başladım. Tabi o zaman Otosanın ilk ford
üretim yılları, gerçekten benim için bir
şanstı Ford.
O zaman tabii Anadollar çıkıyor, son olarak Anadol 16 çıktı ve ardından Ford tanus, Ford Taunus ilk hatta konulduğunda
hiç unutmuyorum arabanın direksiyonuna geçmiş: “işte bu arabayla uzun yola
gideceksin” demiştim. Yani o araba bizim
için ulaşılmaz bir arabaydı ki, baktığınızda
karbüratörlü motor; dünyada tedavülden
kalkmış, benzin istasyonlarına çalışan kullanıcıların bindiği araçtı, sadece 10 yıllık
yedek parça ve kaporta tedariği mecburiyeti olması sebebiyle Türkiye’ye gelmiş
kalıplar. Ford, o dönem Sierra’yı çıkartsaydı, ülkeye daha fazla artı katardı diye
düşünüyorum. Ama sıfır maliyetli, sıfır
bedelli kalıplar geldi, o dönemde de Ford
onun üretimini yaptı. Bir başlangıçtı ama
bize ne kattı? Gerçekten o dönem orada
çalışan insanların tümünde bir heyecan
vardı. İlk defa eski modelde olsa böyle bir
araba üretiyorsunuz, Eskişehir’de Otosan
2 motor fabrikası kuruluyor, oradaki motor fabrikası, Balkanların en modern fabrikasıydı, oraya gidiyorduk geliyorduk.
O kadar hevesle çalışıyorduk ki, benim
aylarca hiç tatil yapmadan çalıştığım dönemler oluyordu. Bunun parayla pulla
hiç alakası yok, o bir hedefti, idealdi. Bir
şey daha anlatayım size… özgüvenimizin
olmadığına dair... Kalıplar geliyordu, açı-
Şanlıurfa OSB ile
yapılan “Kardeş
OSB Protokolü”,
Türkiye’de bir
“ilk”. Gerçekleşen
bu işbirliği ile
GAP Bölgesi’ne
ve Şanlıurfa’ya,
dolayısıyla
Ortadoğu ile
ticarete ilgi duyan
katılımcılarımıza,
bölgedeki yatırım
olanaklarını ve
şartlarını tanıtma
fırsatı sağlarken
kendilerine
yeni pazarlar
bulması, Şanlıurfa
sanayisinin de,
yenilikçi ve rekabet
gücü yüksek bir
yapıya kavuşmasını
hedefliyoruz.
GOSBSAD
GOSB ile ilgili hedeflerinizin ana ekseninde birbirini tanıma/bilme yoluyla bir
sinerji yaratma istediği var sanırım...
15
GOSB
DEĞİŞİM
GOSBSAD
Yaptığımız işlerin,
aldığımız kararların
kısaca her şeyin
şeffaf olması bizim
için çok önemli…
Yönetimdeki
arkadaşlarımızın
almış olduğu her
kararın mutlaka
bölge katılımcısı
tarafından bilinmesi
gerekir, Bunun
için gerek Yönetim
Kurulu’nda, gerek
Müteşebbis Heyet’te
alınan tüm kararlar,
katılımcılarımıza
verilen bir şifre ile
web sayfamızdan
takip edilebiliyor.
16
yorduk bakıyorduk, hatalar buluyorduk
kalıplarda, arkadaşlar bakıyordu, “ya bu
hatalı” diyorduk, özgüven yok ya, “yok”
diyordu arkadaşlar. “Yabancı yapmışsa
bir sebebi vardır.” Sonra oradan ayrılıp
askere gittim. 1987’de kendi işimi kurdum. İlk olarak üretimle başladım. Halka
halka büyüdü, sonraları ticaret tarafımız
da oldu. Hem üretim, hem ticareti beraber
yürüttük. Bir müddet sonra ticari taraf,
üretimi geçti, üretim azaldı. Çünkü o dönem bir bankaya, bir kuruma gittiğinizde,
ne iş yaptığınızı sorduklarında “bir şey
üretiyorum”; derseniz sizi hiç dinlemiyorlardı. Çünkü üretenin parası olmaz. Tüccarsanız, tüccarın bankada parası vardır,
daha saygındır, çevresi vardır anlayışı vardı, kısacası tüccarları herkes dinliyordu.
Dolayısıyla orada ticari tarafı biraz daha
fazlalaştı. Ama o dönemde özellikle yurtdışına devamlı gittim geldim. Hedefim
hep ihracat yapmak, yurtdışına mal satmaktı. O dönem arkadaşlarım hep dalga
geçerlerdi, “sen Türkiye’ye mal yetiştirdin
de, yurtdışına gidiyorsun, mal satacaksın” diye. “Boş işler bunlar, sen gezmeye
gidiyorsun” diyorlardı. Ama o dönemde
mutlaka üretmek ve ihracat yapmak gerektiğine inanıyordum. Bir, üretmek avantajdı, ikincisi bu ülke için çok önemliydi.
O dönem biz bir hata daha yapıyorduk.
Bir baba vardı, “Devlet Baba”. Devlet ihale
açardı, 100 liralık malı, 1000 liraya alırdı,
1000 liraya alan “X” kişiler zaten fahiş fiyata almış işi, bizden de bunun tedariğini
yapardı. Biz de 5 liraya ürettiğimiz malı 20
liraya satardık. Deyim yerindeyse – ben
onu hep öyle dile getiriyorum - birbirimizi
kazıklıyorduk. Malda ne kalite var, ne bir
maliyet hesabınız var, hiçbir şey yok. Devlet Baba ne yapıyordu? Devamlı fonluyordu… Nereden? Yurtdışından alıyordu krediyi, iç piyasaya veriyordu. Biz ne zaman
fark ettik? 2000 krizinde fark ettik. 2000
krizinde işte o zaman benim 2000’den önceki yurtdışına gidiş gelişlerim bana o artıyı kattı. Çünkü, “ben ihracat yapacağım”
dediğin an ihracat yapamazsın. Dışarıda
o altyapıyı oluşturmak lazım. Çok ciddi
ihracat yaptık… O dönem bir şeye daha
inandım ki bundan sonra üretim yapmayan firmaların hiçbirisi ayakta kalamayacak. Trend yavaş yavaş tekrar üretime
döndü. Onun da sebebi ne oldu? Özellikle
iletişim çok gelişmeye başladı. Alıcı tuşa
bastığında üreteni biliyor, alternatiflerini
buluyor, akreditifini açıyor... Arada bizim
gibi tüccarlara ne gerek kaldı? Trend bir
müddet sonra hani sağa sola gittiğinizde
tüccar mısın, üretici mi diyen, tüccar tarafında oy kullanan, onları daha adam yerine koyan bankalar, kuruluşlar yavaş yavaş
üretenleri dinlemeye başladı. Biz 2000’de
üretim tarafımızı büyütmeye başladık.
Özellikle 2000’den sonra üretimimizin
gelişmesi, büyümesi bize bir şeyi daha öğretti, üretiminiz mahalle aralarında, bina
altlarında olmayacak, OSB’de olacak. Ben
bu OSB’nin hayranıyım. Zaman zaman
Adapazarı’na giderken, E-5’ten gelirdim,
GOSB’yi dolaşır tekrar giderdim. Hani bazen bir yere gidip güzel bir manzara, güzel
bir yer görmek istersiniz, deşarj olursunuz
ya; burayı dolaşırdım, buradan çıkarken
de o kadar rahatlardım ki hep dua ederdim: “Allahım bana burada bir fabrika nasip et.” Diye. Cenab-ı Allah ilk önce arsa
nasip etti bize. Buraya ilk 2006’da geldim,
ilk yerimi aldım. Buranın projelerini yaparken, inşaata başlayacağımız anda bu
ikinci yerimizi yapılı aldık, oraya taşındık.
Şimdi bir yer daha kiraladık, burada iki
yerde faaliyet gösteriyoruz. Fabrikamızın
bir tanesi yassı mamulden üretilen parçaların üretimi yapıyor. Orada beyaz eşya,
otomotiv, medikal sektöre, savunma sanayine çalışıyoruz. Enka II’de civata üretiyoruz, ticari mallar depolarımız orada,
yine Enka II’de bağımsız bir bölümümüz
var, kahve üretiyoruz… Şu anda Enka Civata olarak Egro markamız ile çekirdek
kahve pazarında söz sahibiyiz. Çekirdek
kahveyi çiğ olarak yurtdışından getiriyoruz, burada kavurma proseslerini yapıyoruz. filtre kahve, aromalı kahve vs. İsviçre
Egro kahve makinalarınında 2001 yılından
beri Türkiye distrübütörüyüz. Türkiye’de
en büyük müşterimiz tüm Türkiye’deki
IKEA’lardır, Metro Gros marketlerin restaurantları, hem makine hem kahvesini veririz. Onun dışında hemen hemen bütün büyük oteller, tatil köyleri, restoranlar bizim
müşterilerimizdir. Hem bizim makinelerimizi kullanırlar, hem de bizim kahvemizi
alırlar.
İnşallah bundan sonrada hiç durmadan,
sanayi yatırımlarımız devam edecek. En
büyük idealim kendimize ait bir marka ile
dünyada Türk markası ile mal satmak.l
GOSB’DAN
HABERLER
GOSBSAD Futbol Turnuvası
gelenekselleşme yolunda ilerliyor
sene olduğu gibi “Çalışanlara spor yaptırmak ve GOSB bünyesinde yer alan kuruluşlar arasında kaynaşma ve yakınlaşmayı
arttırarak birlikteliğe katkıda bulunmak”
olarak belirledik. Turnuvamızın bu yılki
sloganı da “Önce Dostluk ve Centilmenlik”.
İ
lkini geçen yıl düzenlemiş olduğumuz GOSBSAD Futbol Turnuvası gelenekselleşme yolunda ikinci adımını
attı. Geçen yıl 20 firmanın katılımıyla gerçekleştirilen ve Aygaz A.Ş. ile Tekno Kauçuk arasında oynanan final maçı
sonrası, Aygaz A.Ş.’nin şampiyonluğu ile
sonuçlanan turnuvamız bu yıl daha da büyük bir ilgi ile karşılandı. Bu yılki turnuvaya 27 takım katıldı.
20 Eylül tarihinde Tekno Kauçuk – Sew
Eurodrive ve Bant Boru – Mass Arıtma
takımları arasında oynanan maçlarla başlayan turnuva, 10 Aralık tarihinde oynanacak final maçı ile sonlanacak.
Bu yılki turnuva “Herkes İçin Futbol”
kapsamında, Türkiye Futbol Federasyonu
ile işbirliği içinde düzenleniyor. “Herkes
İçin Futbol”un amaçlarından biri, “Futbolun hem eğlenceli bir oyun hem de spor
olarak algılanmasını sağlamak”, bir diğeri de “Futbolun objektif bir şekilde gözlemlenip değerlendirilmesini sağlamak”.
GOSBSAD olarak bu amaçlara tamamen
katılarak, turnuvamızın amacını geçen
Spor yapan GOSB çalışanlarının sağlığı da
en az dostluk ve centilmenlik kadar öncelikli. Bu nedenle, bir ambulans ve sağlık
ekibi, turnuva süresince sahada hazır bulunacak.
Turnuvaya bu yıl katılan 27 firma alfabetik sıralama ile; Arçelik LG, Aromsa,
Aygaz, Bant Boru, Belgin Madeni Yağlar,
Bilim İlaç, Clariant, Colgate Palmolive,
Eczacıbaşı e – kart, Eczacıbaşı Girişim,
Enka Cıvata, Gea Klima, Greif Mimaysan,
Grundfos Pompa, Güngör Otomobil, Işık
Plastik, İş Bankası GOSB Kurumsal Şube,
Kimar, Mass Arıtma, Mersen İst., Procter
& Gamble, Sandoz Group, Sew Eurodrive,
Sismat, Tekno Kauçuk, Unifo ve Ülker
Maçlar, halı sahada, Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Cuma günleri, 18.00 -19.00 ve
19.00 – 20.00 saatleri arasında, günde iki
karşılaşma olarak yapılıyor.
Takımlar 5 Grupta lig usulü oynanan karşılaşmalarda mücadele etmekte. Gruplarında ilk üç sırayı alan takımlar ile en iyi
4. takım bir üst tura çıkacak. Turnuva, eleme turu, çeyrek final ve yarı final maçları
sonrası oynanacak şampiyonluk maçı ile
tamamlanacak.l
GOSBSAD
GOSBSAD Yönetim Kurulunda Değişiklik
18
Yönetim Kurulu üyemiz Sayın Turan POYRAZ’ın emeklilik nedeniyle şirketinden
ve GOSB’den ayrılması nedeniyle boşalan Yönetim Kurulu Asil Üyeliğine, Genel
Kurul toplantısında tüm yedek üyelerin almış oldukları oyların eşit olması nedeniyle tüzük uyarınca çekilen kura ile, Sayın Ali Örgücü getirilmiştir.
Sayın Turan POYRAZ’a yeni yaşamında sağlık ve mutluluklar, Sayın Ali
ÖRGÜCÜ’ye de yeni görevinde başarılar diliyoruz.
GOSB’DAN
HABERLER
Resimlerle,
GOSBSAD
Futbol Turnuvası
Maça başlarken...
Arçelik LG
Aromsa
Aygaz
GOSBSAD
Seyirciye selam...
20
GOSB’DAN
HABERLER
Belgin
Bilim İlaç
Clariant
Colgate Palmolive
E Kart
Eczacıbaşı Girişim
Enka Cıvata
GOSBSAD
Bant Boru
21
GOSB’DAN
HABERLER
Greif Mimaysan
Grundfos Pompa
Güngör Otomobil
İş Bankası GOSB Kurumsal
Işık Plastik
Kimar/Duratek
Mass Arıtma
GOSBSAD
Gea Klima
22
GOSB’DAN
HABERLER
Procter & Gamble
Sandoz
Sew Eurodrive
Sismat
Tekno Kauçuk
Unifo Gıda
Ülker
GOSBSAD
Mersen
23
GOSB’DAN
HABERLER
GOSB’da İftar Yemeği
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Nihat Ergün
GOSBSAD
Yaklaşık 20.000
kişiye yarattığı
istihdamla
Türkiye’nin önde
gelen OSB’lerinden
olan GOSB,
düzenlediği iftar
yemeğinde Sanayi ve
Ticaret Bakanı Nihat
Ergün ile Kocaeli ve
Gebze Protokolünü,
Çevre OSB’leri
ve katılımcılarını
buluşturdu.
24
G
OSB Yönetimince 24 Ağustos
tarihinde düzenlenen iftar yemeğine Sanayi ve Ticaret Bakanı
Nihat Ergün, Kocaeli ve Gebze
Protokolü, GOSB ve çevre OSB’lerin katılımcıları ve Derneğimiz Yönetim Kurulu
üyeleri katıldı.
İftar sonrası mikrofona gelen Sayın Ergün,
katılımcılara hitaben bir konuşma yaptı.
Ramazan heyecanını paylaşmak yanında
ülke ve ekonomi gündemini değerlendirmek için, sık sık iş dünyasıyla bir araya
geldiklerini vurgulayan Ergün, geride kalan bir yıllık sürede, ciddi bir toparlanma
yaşandığını ve krizden ilk önce ve en güçlü şekilde çıkan ülkelerden biri olduğumuzu söyledi.
İftar yemeğine GOSBSAD Başkanı
Adil Kanıöz ve GOSBSAD Yönetim
Kurulu Üyeleri’de katıldı.
Temel amaçlarının, ülkemizi Avrasya ve
Avrupa’nın üretim ve teknoloji üssü haline
getirmek olduğunu, bunun da devlet yatırımları ile değil, özel sektör yatırımlarıyla
yapılacağını söyleyen Ergün, bu süreçte
özel sektörün yanında olmaya devam edeceklerini, özel sektörün serpilip gelişeceği
bir ekonomik atmosfer yaratmak konusunda kararlı olduklarını ve güçlü bir reel
sektör inşa etmek için de sağlam bir makroekonomik zemin oluşturmaya çalıştıklarını belirtti.
Konuşmasının devamında; özel sektörün
Ar-Ge, markalaşma, tasarım ve teknoloji
gibi alanlarda yetkinliğinin artırmasına
yardımcı olmaya, yeni yatırımların desteklenmesi yanında yatırımların nitelik ve
nicelik olarak da artmasının sağlanmasına,
yatırım çekme konusunda çok önemli yeri
olan organize sanayi bölgelerinin şartlarının iyileştirilmesinin sürdürülmesine verilen önemi vurguladı.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, OSB kanununda bazı değişiklikler yapılacağını,
organize sanayi bölgelerinde arsa tahsisinden yönetim yapılarına kadar yeni bir
yaklaşım oluşturulacağını, ülke kalkınması için öncelikli şartın, özel sektör yatırımlarını artırmak, özel sektör eli ile sürdürülebilir bir büyüme sağlamak olduğunu
ve bunun sağlamak için de yatırımcıların
önündeki her türlü engel ve belirsizliğin
kaldırılmasına son derece önem verdiklerini belirttiği konuşmasını iftara katılanlara teşekkür ederek tamamladı.l
GOSB’DAN
HABERLER
Yapımına 2009
yılı Eylül ayında
başlanan GOSB Atık
Su Arıtma Tesisi ile
Pompa İstasyonu ve
Terfi Hattında son
aşamaya gelinerek
17 Eylül 2010 tarihi
itibariyle sisteme su
alınmaya başlandı.
GOSB arıtma tesisi
devreye alınıyor
B
ölgemiz Merkezi Atıksu Arıtma Tesisinin en önemli özelliği
Çamur Kurutma tesisinin de bu
proje kapsamında uygulanacak
olması. Böylelikle arıtma tesislerinin en
büyük sorunu olarak ülke gündeminde
yer bulmaya başlayan bir sorun ortadan
kaldırılmış olacak. Arıtma çamurları kurutma sistemi sayesinde çevresel etkiler,
taşıma ve depolama sorunları büyük ölçüde ortadan kaldıracak ve çıkan ürün
uygun kalorifik değeri sayesinde çevreye
zarar verici emisyonlar yaymadan yakıt
olarak kullanılıp çamur bertarafı sağlanabilecek.
GOSBSAD
GOSB Merkezi Atıksu Arıtma Tesisi sözleşmesi uyarınca 17 Eylül 2010 tarihinden
itibaren altı aylık işletmeye alma ve geçici
kabul süresi başladı. Su alma işleminin nasıl yapılacağı, tüm katılımcılara bir prosedürle bildirildi.
26
Buna göre genel esaslar şöyle:
1. Katılımcıların atıksularını kanala deşarj
kabul kriteri olarak Su Kirliliği Kontrol
Yönetmeliği Tablo 25, Kanalizasyon Sistemleri Tam Arıtma İle Sonuçlanan Atıksu
Alt Yapı Tesislerine Kabul Kriterleri baz
alındı. GOSB Merkezi Atıksu Arıtma Tesisi
deşarj suyu kalitesi ise Su Kirliliği Kontrol
Yönetmeliği Tablo 19’a uygun olmak durumunda.
2. Atıksu alma sürecinin başlamasından
atıksu niteliklerine bağlı olarak katılımcılar kategorilere ayrıldı. Buna göre atıksu
kaynakları;
l
Evsel Atıksu Kaynakları
l
Endüstriyel Atıksu Kaynakları
Kanala Kabul Kriterlerini (KKK) Sağlayanlar
Kanala Kabul Kriterlerini (KKK) Sağlamayanlar
3. Endüstriyel atıksuyu olan firmalar debimetre takmak zorunda.
4. Tüm tesisler arıtma tesisi devreye alındığında GOSB ile Altyapı Hizmet Sözleşmesini imzalayarak bağlantı yapabilecekler. Ancak altyapı eksiklikleri olanlar
(debimetre, ön arıtma vb.) verilen sürelerde eksiklerini tamamlamaları gerekiyor.l
GOSB’DAN
HABERLER
GOSB'nin Yıldızları
Vergi rekortmenleri, çevre ödüllü yerli ve yabancı firmaların faaliyet gösterdiği Gebze
Organize Sanayi Bölgesi’nden 14 kuruluş, 500 Büyük Firma liginde yer aldı.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu arasında Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde (GOSB) üretim yapan 14 firma yer aldı. 14
firmanın 3’ü ise “Türkiye’nin ilk 100 Sanayi Kuruluşu” arasında bulunuyor.
ISO Türkiye’nin En büyük 500 Firmalarında GOSB Katılımcıları Sıralaması
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi'nden
14 kuruluş, 500
Büyük Firma liginde
yer alırken,
II. 500 sanayi
kuruluşları
sıralamasında ile
13 firma yer aldı.
Sıra No
Firma Adı
8
AYGAZ A.Ş.
52
SIEMENS SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
67
YÜCEL BORU VE PROFİL ENDÜSTRİSİ A.Ş.
104
ÜLKER BİSKÜVİ SAN. A.Ş.
109
BİLİM İLAÇ SAN. VE TİC. A.Ş.
126
BETEK BOYA VE KİMYA SAN. A.Ş.
127
ARÇELİK-LG KLİMA SAN. VE TİC. A.Ş.
142
AUTOLİV CANKOR OTOMOTİV EMNİYET SİSTEMLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.
236
KESKİNKILIÇ GIDA SAN. VE TİC A.Ş.
272
SARITAŞ ÇELİK SAN. VE TİC. A.Ş.
335
İDEAL GIDA SAN. VE TİC. A.Ş.
413
BASF YAPI KİMYASALLARI SAN. TİC. A.Ş.
474
ALARKO CARRIER SAN. VE TİC. A.Ş.
497
UMUR BASIM VE KIRTASİYE SAN. VE TİC. A.Ş.
İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan 2009 yılı, Türkiye’nin İkinci 500 Sanayi Kuruluşu arasında, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde (GOSB) üretim yapan 13 firma yer aldı.
GOSBSAD
ISO Türkiye’nin 2. 500 Büyük Firmalarında GOSB Katılımcıları Sıralaması
28
Sıra No
Firma Adı
23
ZF SACHS SÜSPANSİYON SİSTEMLERİ SAN. ve TİC. A.Ş.
172
FARMAMAK AMB. MAD. ve AMBALAJ MAKİNALARI SAN. ve TİC. A.Ş.
177
ARGON KİMYA SAN. ve TİC. A.Ş.
262
HEKTAŞ TİCARET T.A.Ş.
285
DSM BESİN MADDELERİ LTD.ŞTİ.
324
TI OTOMOTİV SAN. ve TİC. A.Ş.
338
PLASTİFAY KİMYA ENDÜSTRİSİ A.Ş.
383
TAYAŞ GIDA SAN. ve TİC. A.Ş.
419
ÜNTEL KABLOLARI SAN. ve TİC. A.Ş
434
IŞIK PLASTİK SANAYİ ve DIŞ TİCARET PAZARLAMA A.Ş.
436
CORNİNG KABLO ve SİSTEMLERİ LTD.ŞTİ
475
E-KART ELEKTRONİK KART SİSTEMLERİ SAN. ve TİC. A.Ş.
484
PLAŞ PLASTİK AMBALAJ SAN. ve TİC. A.Ş.
MAKALE
KOBİLER
KOBİ'ler
ölçek büyütmeli
Muzaffer Koşan
GOSBSAD
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı
32
D
ünyanın her yerinde olduğu
gibi ülkemizde de küçük ve
orta ölçekli işletmeler (KOBİ)
ekonominin can damarlarıdır.
KOBİ’ler ekonomimizin büyük kuruluşlarına sağladıkları mal ve hizmetler ile
ekonomik faaliyetlerde çok önemli bir rol
oynarlar. Bu nedenle KOBİ’lerin büyümesi
Türkiye ekonomisinin büyümesi ve istihdamın arttırılmasında büyük önem taşımaktadır.
KOBİ’lerin büyük çoğunluğu büyümek
istiyor, ancak bunu sağlıklı bir biçimde
nasıl gerçekleştireceklerini tam olarak bilemiyorlar. Bu noktada etkin planlama yapılması ihtiyacı ortaya çıkıyor. Bu nedenle
şirketlerin ilk önce çok yönlü bir araştırma
yapması, nelere ihtiyaç olduğunun belirlenmesi ve bunların önceliklerine göre sıralanması gerekir. Her işletmenin faaliyet
gösterdiği sektörüyle, çalışma alanlarıyla,
pazarlarıyla ve kendi iç dinamikleri ile ilgili ihtiyaçları vardır.
Büyüme için en önemli ihtiyaç sermayedir.
KOBİ’ler genellikle kendi öz sermayeleri
ile iş yaptıklarından büyümeleride öz sermaye yeterlilikleri ile sınırlı kalmaktadır.
Yabancı kaynak kullanımında ise bankalar
ile çeşitli sıkıntılar yaşadıkları bilinmektedir. Bu noktada küresel ekonomik krizinde etkisiyle finansmana ulaşmakta sıkıntı
çeken KOBİ’lere devlet desteği gereklidir.
Bu konuda hükümetimizin açıkladığı destek paketlerinin yanı sıra Avrupa Birliği
çerçeve programı kapsamında KOBİ’ler
yararına açılan destek paketleride bulunmaktadır.
KOBİ’ler için önemli konulardan biri de
Markalaşmadır. Sektörde kalıcı olabilmek
için önümüzdeki dönemde KOBİ’lerin
mutlaka kendi markalarını yaratmak için
yatırım yapmaları gerekmektedir. Ancak
bu yolla kriz dönemlerindeki satış sıkıntılarından kurtulabilirler. Bunu gerçekleştiremedikleri müddetçe fason üretim yapan
bir firma kimliğinden kurtulamazlar. Bu
Verimlilik konusuda KOBİ’ler için önemli
bir faktördür. Yeni bir yatırım yapmadan
önce işletmeler kendilerine şu soruyu
sormalıdır; mevcut kaynaklarımı (insan,
makina, sermaye v.b.) verimli bir şekilde
tam kapasite ile kullanıyormuyum? Mevcut kaynaklarımın kapasitesini ufak iyileştirmeler ile arttırabilirmiyim? Bu noktada KOBİ’lerin üniversiteler, araştırma
kurumları, çeşitli profesyonel kurum ve
şahıslarla işbirliğine girerek projeler üretmeleri gerekmektedir.
Gelişen ve değişen dünyada KOBİ’lerimiz
global bir oyuncu olmak zorundadırlar.
Bununda yolu tüm dünyadaki gelişmeleri
takip etmekten ve değerlendirmekten geçiyor. Günümüzde sürdürülebilir üretim
ve yönetim biçimleri üzerine düşünmeyen
şirketler tehdit altındadırlar. Bunun içinde
KOBİ’lerimizin kısa, orta ve uzun vadeli
planlar yaparak değişimlere hazırlıksız
yakalanmamak için iyi bir bütçe ve maliyet sistemine sahip olmaları gereklidir.
Ekonomide gelişen ve değişen trendler
doğrultusunda şirketlerde bütçe kullanım
ihtiyacı, bütçeyi bir yönetim aracı olarak
görme alışkanlığı artmıştır. Dünyada ve
ülkemizde artan rekabet koşullarında mal
ve hizmetlerin fiyatları piyasa koşullarına
göre pazarda belirlendiğinden maliyetler ve maliyet analizleri büyük önem kazanmaya başladı. Şirketlerde verimlilik,
performans, satarken değilde satınalırken
kazanma gibi kavramlar ön plana çıktı. Bu
değişim şirketleri ve yöneticilerini bütçe
ve stratejik planlamaya yönlendirmiştir. l
GOSBSAD
bağlamda KOBİ’lerin ar - ge ve yeni ürün
geliştirme çalışmalarına önem vererek katma değeri yüksek ürünlere yönelmelerinde fayda vardır. KOBİ’ lerimiz bu konuda
2008 yılı Nisan ayından itibaren yürürlüğe
giren 5746 sayılı Ar – Ge kanunu ile Tübitak yada Avrupa Birliği tarafından onaylanan projelerin toplam bedeli kadar geçici
vergi, kurumlar vergisi matrahından %
100 düşülebilmektedir. Ayrıca Ar – Ge departmanında çalışan mühendis ve teknisyenlerin muhtasar beyanname ile ödenen
gelir vergisi stopajlarının % 80‘ i bundan
sonra ödenmeyecektir. Yine bu Ar – Ge
personelinin SGK işveren paylarının yarısı
istisna dahilinde olup ödenmeyecektir. Ar
–Ge kanunu 2023 yılının sonuna kadar geçerlidir. Yani devlet Ar – Ge yap, bu yolla;
ithalatı önle, ihracatı arttır, istihdam sağla, yan sanayiciye istihdam ve kalite aktar
diyerek hem benden para al hemde vergi
ödeme demektedir. KOBİ’ lerimiz bu konularda profesyonel danışmanlık hizmeti
veren firmalar ile işbirliğine girerek önemli fırsatlar yakalayabilirler.
33
GOSB
İÇİMİZDEN BİRİ
100 yıllık yenilik ve yetenek
geleneğinin Mersen'e dönüşü
Kubilay Beyazıt
Akkuş
Mersen İstanbul
Sanayi Ürünleri A.Ş.
Genel Müdür
Mersen’in (eski adı Carbone Lorraine)
öyküsünü bize aktarabilir misiniz?
GOSBSAD
1
34
892 yılında, elektrik motorları
için kömür fırça imalatı yapan
firmanın
Pagny-Sur-Moselle
(Fransa) de kurulması ile Le
Carbone faaliyete geçmiştir. 1893 yılında
Le Carbone’ da çalışan bir mühendisin
amorf karbonun üzerinden elektik akımı
geçirmek suretiyle grafit elde edilmiş ve
bu konuda patent alınmıştır. 1937 yılında
General Electric (Nancy) ve Le Carbone
firmasının birleşmesiyle Paris Borsasına
kote olan Le Carbone Lorraine grubu doğmuştur. 1892 ve 1940 yılları arasında grup
uluslararası pazarlarda faaliyetlerini arttırarak sürdürmüştür: Avrupa’da Almanya,
İngiltere, Belçika, İtalya, İsveç ve İsviçre,
Güney Amerika’da Brezilya, Arjantin ve
Amerika Birleşik Devletlerinde yatırımlar
yapılarak küresel bir şirket olma yolunTEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2010 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
da adımlar atılmıştır. Son otuz yıldır ise
Japonya’dan Amerika’ya kadar yaklaşık
40 ülke, 56 üretim merkezi ve satış ağlarıyla tüm dünyada farklı sektörlerdeki müşterilere hizmet ve ürünlerini sunmaktadır.
Son 4 yıl içerisinde 15 den fazla firma satın
alınmıştır. Bu firmaların bazıları şunlardır:
Areva-MT, Xandia, Kapp, Calcarb, Lenoir
Elec, M.Schneider, 2C Cellier, Mingrong,
Boostec ... Grubun doğduğu yer Fransa’dır,
ama bugün itibariyle baktığımızda bu
kimliğini kaybederek kendi sektörlerinde
küresel bir aktör olmayı başarmıştır. 2009
yılı pazar koşullarında Mersen, 587 milyon € satış cirosu yapmıştır ve 6700 çalışanı vardır. Çalışanlarının %30’ u Kuzey
ve Güney Amerika, %45’i Avrupa, Afrika
ve Orta Doğu, %25’i ise Asya’daki fabrikalarımızda istihdam edilmektedir. Buradan
baktığınızda da verdiğim rasyolar grubun
uluslarası bir kimlik kazandığını destekler
niteliktedir.
Le Carbone Lorraine, 1954 yılında Türkiye pazarına girmiştir. O dönemin şartları
gereği 2 yerli ortakla beraber, büyük hissedar Le Carbone Lorraine olacak şekilde,
Karaköy’de Elektrik Kömürleri ünvanı altında faaliyete geçmiştir. Firmanın başlangıçtaki yapısı limited ortaklık şeklindeydi
ve sadece 5 çalışanı vardı. Eylül 1973 de
Karaköy’den Topkapı fabrikasına taşınmıştır. Topkapı’daki fabrikada 20 kişilik
bir kadrosu vardı ve 20 milyon frank satış rakamı gerçekleştiriyordu. 1998 yılında
limited şirketten anonim şirkete dönüşmüş ve 1990 yılında Le Carbone Lorraine
diğer iki ortağın hisselerini devir almıştır.
Ağustos 1995 tarihinde Gebze Organize
Sanayi Bölgesi’ndeki bugünkü faaliyet
gösterdiğimiz fabrika binası projesi ta-
ismini
Grafit sektörünün lideri, 119 yıldır sahip olduğu değerlerini yeni bir kurumsal
kimlik ile Mersen’e taşıdı. 1937 yılından
beri taşıdığı Le Carbone Lorraine ismini
Mersen olarak değiştirdi. Mersen ismi
grup için önemli olan sözcüklerin baş
harflerini içermektedir.
mamlanarak yeni tesisine taşınmıştır. Grubun satış stratejisi gereği Mersen İstanbul
Sanayi Ürünleri AŞ (Eski ünvan Carbone
Lorraine Sanayi Ürünleri AŞ) modern tesis ve teknolojik üretim imkanlarıyla, hem
Türkiye’deki hem de Orta Asya ve Orta
Doğu’daki enerji, ulaşım, elektronik, kimya ve proses sanayi kollarında faaliyet gösteren müşterilerine ürünler ve hizmetler
sunmaktadır.
Mersen’e nasıl dönüştünüz? Bu süreç
nasıl gelişti?
70 yılı aşkın bir süredir Le Carbone Lorraine ismini taşıyan firmamız uluslararası bir kimlik kazanarak karbondan daha
farklı ürünlere de yönelmiştir. Çevreye
duyarlılıktan hareketle, yeşil teknolojilerin
gelişimine katkı sağlama arzusu da ün-
olarak değiştirdi
olduğu uzmanlığı, yenilik ve yetenek
olarak adlandırdığı genleriyle küresel
birikimini yerel çözümlerle sürdürüyor.
ENergy
Malzeme ve ekipman konusunda uzman
olan Mersen; enerji, ulaşım, elektronik,
kimya ve proses sanayi kollarında faaliyet gösteren müşterilerinin endüstriyel performanslarını geliştirmeleri için
zorlu çevresel şartlarda, elektrik cihaz
ve makinelerinin koruma ve güvenirliğini sağlayacak şekilde müşterilerinin
ihtiyaçlarına uygun, yaratıcı çözümler
sunmaktadır.
Bununla birlikte Mersen, 17 . yy da yaşamış ünlü filozof ve matematikçi Marin Mersenne’in isminden de esinlenerek
yeni sürecini yarattı. Yeni kurumsal
kimliğiyle, tarihsel değerlerini, sahip
Mersen, 5 kıtada 40 dan fazla ülkede, 56
üretim tesisi ve bölgesel temsilcilikleriyle, müşterilerilerine yüksek kalitede
ve zamanında ürün ve hizmetler sağlamaktadır.
Materials,
Electrical,
Research,
Sustainability,
GOSBSAD
Mersen, Türkiye pazarına nasıl girdi?
35
GOSB
isim değişikliği zorunlu hale gelmiştir.
Fransa dışındaki diğer bölgelerdeki satışlardaki artışlar, son iki yıl içerisinde çalışan sayısını 700-800 kişi arttırmıştır. Yeni
satın alınan bazı firmaların isimlerini biraz
önce söylemiştim, işte bu firmaların büyük
bir kısmının direkt faaliyet konusu karbon
ya da grafit alanında değildir. Türkiye’de
de yaptığımız genel kurul sonucunda şirketimizin ismini Mersen İstanbul Sanayi
Ürünleri Anonim Şirketi olarak değiştirdik.
Mersen’in ürün yelpazesi ile ilgili bilgi
verebilir misiniz?
GOSBSAD
van değişikliğini gerekli kılmıştır. Grafit
sektöründe lider olan firmamız, 20 Mayıs
2010 tarihinde gerçekleştirilen genel kurulunu Carbone Lorraine olarak açmış ve
hissedarların oylarının desteğiyle Mersen
olarak kapatmıştır. Yani grubumuzun ünvanı Mersen olarak değişmiştir. Carbone
Lorraine ismini 1937 yılından beri gururla taşıyan firmanın tarihine bakıldığında
Pagn-Sur-Moselle’deki karbon fabrikası
ile Paris yakınlarındaki Gennevilliers karbon dönüşüm üretim tesisinin birleşmesi
önemli olaylardan bir tanesidir. Bu dönemden sonra grubun yapısı oldukça değişmiştir; karbon, seramik ve plastik gibi
diğer malzemelerin satışlarının yanında
sadece % 40-45 lik bir kısmını teşkil etmektedir. Diğer taraftan, 2009 sonu itibarıyla
çalışanlarının ¾ ü Fransa dışında istihdam
edilmektedir, coğrafi olarak da ünvanda
bulunan Lorraine isminin belirleyici özelliği kalmamıştır. Ayrıca grup içinde son
dönemlerde yapılan satın almaların sonucu olarak, farklı coğrafi bölge ve kültürlerden insanların çalıştığı da düşünülürse
36
Küresel ısınma ve kirliliğin çevre üzerindeki kötü etkileri ve kullanılan fosil bazlı
enerji kaynaklarının giderek azalmasından
dolayı, enerji sektöründeki fırsatları yakalayabilmek için Mersen, büyüme hedeflerinin en başına yenilenebilir enerji kollarını koymuştur. Güneş ve rüzgar enerjisi
teknolojilerini geliştirmek için uzun yıllar
boyunca araştırma ve geliştirme çalışmaları yapılmıştır. Hem Türkiye’de, hem de
dünyada çok hızlı büyüyen bu sektörlere
yüksek performanslı ürünler imal edilmektedir. Solar enerjide kullanılan PV
(photovoltaic) panellerin üretim prosesi için yüksek miktarlarda saflaştırılmış
grafit tüketilmektedir. Biz Mersen olarak
saflaştırılmış grafit malzemeyi bu sektörün kullanımına sunmaktayız. Rüzgar
enerjisi için, jeneratör ve sinyal bilezikleri,
kömür fırça, fırça tutucu, elektrik sigortası,
soğutucu ve komple sinyal transfer üniteleri yapmaktayız. Anlaşıldığı üzere, yenilenebilir enerjinin gelişmesi için Mersen
anahtar bir görev üstlenmiştir. Bununla
beraber, konvansiyonel ve nükleer enerji
Teknik Konu
Hidrolik Verimlilik =
Potansiyel Verimlilik İyileştirmeleri
Hidrolik Verimlilik
Günümüzün küresel rekabetçi iş dünyası, üreticilerin ekipmanlarından en verimli şekilde yararlanmasını gerektiriyor. Makine verimliliğindeki
küçük bir artış bile kar ve zarar üzerinde son
derece belirleyici olabiliyor. Dahası, çevreyle
ilgili kaygılar nedeniyle, sürdürülebilir iş uygulamaları ve enerji verimliliği sağlayan sistemlere
odaklanılması gerekiyor. Buna karşılık olarak,
maksimum sistem verimliliğine ulaşmak amacıyla, endüstriyel ve taşınabilir ekipman hidrolik sistemleri artık daha küçük ve hafif olmalarının yanı
sıra daha yüksek basınçlar kullanıyor. Bugün,
hem bu sistemlerin gereksinimlerini karşılamak
hem de tüm hidrolik sisteme ve enerji verimliliğine katkıda bulunmak üzere gelişmiş hidrolik
sıvılar bulunuyor.
Teori
Hidrolik sistemler, elektrikli veya içten yanmalı
bir motordan gelen mekanik enerjiyi belirli bir
miktardaki işi yapabilecek sıvı akışı ve basıncına
dönüştürür. Hidrolik pompalar tahrik ünitesinin
mekanik enerjisini sıvı akışına dönüştürür. Basınç, bu akışın sistemde sıkıştırılmasıyla üretilir. Ne yazık ki, tipik bir hidrolik pompa bu enerji
dönüştürme işleminde ancak % 80-90 oranında
verimlilik gösterir. Bu sistem iki şekilde enerji
kaybeder.
lMekanik kayıplar - sıvı sürtünmesi nedeniyle
kaybedilen enerji
lHacimsel kayıplar - pompa içinde iç sıvı kaçakları (akıntı) sonucu kaybedilen enerji
Hidrolik verimliliğin enerji tüketimi ve döngü
süresi üzerindeki etkisinin en iyi görülebileceği
yer ekskavatördür. Ekskavatörde, vinç kolunu
çalıştırmak, makineyi döndürmek ve paletleri
çalıştırmak için dizel motordan sağlanan yüksek
basınçlı hidrolik kullanılır. Hidrolik sistem basınçları 4.000 psig’e (275 bar) kadar çıkabilir ve sıcaklıklar sıklıkla 100°C’ye yaklaşır.
lik pompa verimliliğini azaltır. Yüksek basınçlar
genellikle hem büyük mekanik kayıplara (pompa
üzerindeki yük artar) hem de yüksek hacimsel
kayıplara (yüksek basınçlar iç kaçak miktarını
artırır) yol açar.
Hidrolik sıvı viskozitesini optimum aralıkta tutarak kazanılan hidrolik verimliliğin yanı sıra, en iyi
baz sıvıların ve sürüklemeyi (Elastohidrodinamik
Yağlama [EHL] koşullarında sıvının kesmeye karşı doğal direnci) azaltmaya yönelik katkı
maddesi teknolojinin seçilmesiyle ilave verimlilik
elde edilebilir.
Teoriden Uygulamaya
Hidrolik verimlilikteki farklılıklar, iki sıvının basit
bir hidrolik devrede karşılaştırılmasıyla ölçülebilir. Devrede, sistem basıncının belirli bir aralıkta
kontrol edildiği bir hidrolik pompa bulunur. Sisteme giren mekanik enerji ve pompanın ürettiği akış hızı ölçülüp, iki farklı sıvının mekanik ve
hacimsel verimliliğini hesaplamak amacıyla kullanılabilir.
Aşağıdaki grafikte, standart bir ExxonMobil ISO
VG 46 aşınma önleyici hidrolik sıvısı ile özel
olarak formüle edilmiş yüksek Viskozite İndeksli
(VI) test sıvısının karşılaştırma verileri gösterilmektedir. Test sıvısı bu laboratuar testinde %3
ile %6 arasında bir hidrolik verimlilik artışı sergilemektedir.* Mobil DTE 10 Excel kullanılan bu
örnekte, sıcaklık ve basınç arttıkça verimlilik de
artmaktadır.
Mobil ekipmanlarda yaygın olarak yararlanılan
standart bir ExxonMobil SAE 10W hidrolik sıvıyı,
hidrolik verimliliği optimize etmek için özel olarak tasarlanan bir hidrolik sıvıyla karşılaştırmak
amacıyla orta büyüklükte bir ekskavatör kullanılarak bir gösterim hazırlandı. Bu gösterimin
amacı doğrultusunda, ekskavatörün belirlenen
bir dizi hareketi gerçekleştirmesi için tek bir operatör ve yakıt kullanıldı.
Bu gösterimde, verimli hidrolik sıvısının kullanılması, standart ExxonMobil hidrolik yağına kıyasla her döngüde %6’ya kadar yakıt tasarrufu
ve her iş döngüsünü tamamlamak için harcanan
zamanda %5’e kadar bir azalmayla sonuçlandı.*
Ayrıca, makine operatörü test sıvısı eklendikten
hemen sonra sistemin tepki verme kabiliyetinin
geliştiğini fark etti.
Bu gösterimin sonuçları hidrolik verimliliğin artırılmasının potansiyel etkilerini açıkça gösteriyor:
ExxonMobil standart ürünüyle karşılaştırıldığında düşürülmüş potansiyel yakıt tüketimi veya artan üretkenlik. Orta büyüklükte bir ekskavatörde
tüm yıl, özel olarak tasarlanan bu hidrolik sıvının
kullanılması yakıt tüketimini 3400 litre kadar düşürebilir ve CO2 emisyonunu dokuz metrik tona
kadar azaltabilir.*
Enerji tasarrufu olanakları endüstriyel hidrolik
kullanım yerlerinde de mevcuttur. En iyi örneklerden biri, oldukça yüksek sıcaklık ve basınç,
yüksek güç tüketimi, tekrarlanan döngüler vb.
özelliklere sahip plastik enjeksiyon makineleridir.
Plastik enjeksiyon makinelerinde verimli hidrolik
sıvılar kullanıldığında enerji tüketiminin düşmesi
ve döngü sürelerinin kısalması beklenebilir.
Sonuç
Uygun hidrolik sıvı seçimiyle hidrolik verimliliğin
nasıl artırılabileceği bilgisinin hayata geçirilmesi,
karınızı artırmanıza yardımcı olabilir. İyi formüle
edilmiş bir hidrolik sıvı kullanmak hidrolik sistemlerde verimlilik kaybının azaltılmasına yardımcı
olabilir. Bu da potansiyel enerji tasarrufu ve üretkenlik artışı sağlar.
Bir pompadaki mekanik ve hacimsel kayıp miktarı esasen, yukarıda gösterildiği gibi, sıvının
viskozite ve yağlayıcılık özelliklerinin bir fonksiyonudur.
Mekanik kayıplar sıvı viskozitesi yüksek olduğunda, hacimsel kayıplarsa sıvı viskozitesi
düşük olduğunda artar. İki eğri, optimum verimliliğin sağlanabileceği bir viskozite aralığını
göstermektedir. Hidrolik sıvı viskozitesi düşük
sıcaklıklarda yüksek olduğundan ve sıvı sıcaklığı yükseldikçe düştüğünden, bu optimum
çalışma aralığında kalmak kolay değildir. Özel
olarak formüle edilen hidrolik sıvılar, geniş bir
çalışma sıcaklığı aralığında sıvı viskozitesini
optimum aralıkta tutmak için yüksek bir viskozite
indeksi göstererek bu kayıpların miktarını azaltabilir. Sistem basıncının yükseltilmesi de hidro-
Bu test, sıvının formülasyonunun ve fiziksel
özelliklerinin genel hidrolik verimlilik üzerinde
yaratabileceği etkiyi göstermektedir. Ancak, hidrolik verimlilik tek başına nihai hedef değildir. Bu
ilave pompalama verimliliği, enerji tasarrufu sağlayabilir; bu tasarruf ise yakıt veya elektrik tüketimiyle ya da hidrolikle çalışan ekipmanda bir iş
döngüsünün tamamlandığı süredeki azalmayla
ölçülebilir.
* Enerji verimliliği, yalnıza, ExxonMobil’in standart
hidrolik sıvılarına kıyasla sıvı performansı ile ilgilidir.
Standart hidrolik kullanım yerlerinde test edildiğinde, kullanılan teknoloji, Mobil DTE 20 serisiyle karşılaştırıldığında hidrolik pompa verimliliğinin %6’ya
kadar artırılmasını sağlamıştır. Bu ürünle ilgili enerji
verimliliği iddiası, tüm uygulanabilir endüstri standartları ve protokoller doğrultusunda gerçekleştirilen
sıvı kullanım testlerinin sonuçlarına dayanmaktadır.
Daha fazla bilgi için, bölgenizdeki ExxonMobil Teknik
Destek Masasına başvurun.
GOSB
tesisleri için de turbojeneratörlere yönelik
kömür fırça, elektrik sigortası ve ayırıcı
üretiminde dünya lideridir.
Yine çevresel kaygılar ve fosil bazlı enerji
kaynaklarının gün geçtikçe azalmasının
sonucu olarak demiryolları yatırımları
özellikle Asya ve Orta Doğu ülkelerinde
hız kazanmıştır. Türkiye’de de bu yönde
yapılan yatırımlar dikkat çekmektedir.
Mersen olarak, tramvay, metro, tren gibi
hareket eden araçlar ve altyapı tesisleri
için elektrik koruma ürünleri (soğutucu,
elektrik sigortası, kontaktör) ve elektrik
akımının iletilmesi için de 3 ncü ray sistemi pabuçları, pantograf ve kömür fırça
üretimi yapmaktayız.
Kimya uygulamaları ve ilaç sanayi için
Mersen, sıcak ve korozif sıvılara karşı çalışabilecek grafit ve kıymetli metaller dizayn etmekte ve mühendislik çalışmaları
yapmaktadır. Reaktör, pompa, karıştırıcı
ve ısı eşanjörleri anahtar teslim projeleri bu çalışmaların başlıcalarıdır. Asya ve
Orta Doğu gibi stratejik pazarlardaki faaliyetlerimiz kimya sektöründeki liderliğimizi sağlamlaştırmıştır.
GOSBSAD
Bilindiği üzere, günümüz teknolojilerinde mikroişlemci ve led gibi yarı iletken
elektronik elemanlarının kullanımı oldukça yaygındır. Mersen bu sektöre yüksek
katma değerli grafit malzemeler tasarlamaktadır. Bununla beraber yarı iletken
elemanlarının, elektriksel anlamda korumaları da ürettiğimiz hızlı tip sigortalar
sayesinde yapılmaktadır.
38
Son olarak proses endüstrisine yaptığımız katkılardan bahsetmek istiyorum. Bu
endüstri oldukça geniş bir yelpazedir ve
içinde demirçelik, çimento, maden, cam,
kağıt, metal gibi sektörleri barındırmaktadır. Bu sektörlerin verimliliklerine ve sistemlerinin güvenli şekilde çalışması için,
kömür fırça, fırça tutucu, elektrik sigortası,
ayırıcı ve kontaktör üretimi yaparak katkı sağlayan Mersen, yaygınlaşmış üretim
merkezleri ve tecrübeli satış/teknik kadrosu ile müşterilerin istedikleri talepleri
zamanında yanıtlamaktadır.
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nin olanakları neler? Kolaylıkları ya da zorlukları size göre neler? Fabrikanın burada
olmasının artıları, eksileri neler?
GOSB’a taşınmamız ihtiyaçtan dolayı
oldu. 1994 yılına kadar Topkapı’daki tesisimizde üretim yapmaktaydık ve orada
kiracıydık. Bulunduğumuz bina bize çok
fazla yakışmıyordu; iş sağlığı ve güvenliği
şartlarını ve ayrıca personelimizin konforunu sağlayamayacağımız bir çevre vardı. O dönemlerde bu ihtiyaçlardan dolayı
yeni bir bina, arsa arayışı içine girdik. İlk
etapta İstanbul tarafında, Avrupa yakasındaki organize sanayi bölgelerine baktık.
Ama bize en uygun olan ve ileriye yönelik
projelerimizi güvenli bir şekilde gerçekleştireceğimiz GOSB’ deki arsayı satın aldık
ve hem rakiplerimizi hem de grup içindeki diğer tesisleri kıskandıracak şekilde,
donanımlı ve modern bir yatırım yaptık.
Bundan gurur duyuyorum! Çünkü, hem
yurt içindeki, hem yurt dışındaki müşterilerimizi fabrikamıza getirirken göğsüm
kabarıyor. İşim gereği birçok organize sanayi bölgesine girip çıkıyorum, Avrupa da
GOSB
dahil yurt dışında ve içinde GOSB gibi olanakları kuvvetli, buradaki gibi yönetilen
organize sanayi bölgesine tanık olmadım.
Sabiha Gökçen Havalimanı sanayi bölgesine oldukça yakın, çevrede yeterli sayıda
konaklama tesisi var, TEM otoyolu bölgenin yanından geçiyor... Yani lojistik anlamda sıkıntının olmadığı bir bölge. Meslek
lisesi, hastane, arıtma projesi ve GOSB’de
bulunan sosyal tesisler bu bölgede üretim
yapan sanayicilerin gururudur. GOSB de
üretim yapan kurumsal büyük firmalarla
komşu olmak, bu firmaların çalışanlarıyla tecrübelerimizi karşılıklı paylaşabiliyor
olmak, GOSB’un sanayicilere verdiği en
büyük katkılardan biridir diye düşünüyorum.
Küresel bir şirkette yönetici olmanın
kolaylıkları zorlukları neler?
Mersen 40 dan fazla değişik kültür ve değerleri bir çatı altında barındıran köklü ve
kurumsal bir organizasyondur. Aslında
zor olan bir durum söz konusu değildir,
aksine böyle zengin bir kurumda çalış-
mak oldukça keyif verici. Gün içerisinde
farklı kıtalardan insanlarla görüşüyoruz,
tecrübelerini tavsiyelerini kayıt ediyor ve
Türkiye’de ya da Orta Doğu’da bulunan
müşterimize yaratıcı çözümler sağlıyoruz.
Mersen farklı kültürlerle beraber hareket edebilmenin kurallarını sanırım 50-60
sene öncesinde uluslararası pazarlara hızla girerek koymayı başarmıştır. Bugün için
globalleşen dünyada ne kadar doğru yatırımlar yapıldığını kanıtlar şeklinde ürün
ve hizmetlerin kişilerden daha çok seyahat
ettiklerini görebiliriz. Mersen fabrikalarının çalışanları bulunduğu ülkenin insanları oluşturuyor. Yani organizasyonda merkeziyetçi bir yapı bulunmamaktadır. Çin
fabrikamızda Çinli, İspanya fabrikamızda
ise İspanyol yöneticileri tepe noktalarda
görürsünüz. Bu yönetici arkadaşların görevi, merkez ofisle, bağlı çalıştıkları organizasyon arasında köprü vazifesi yapmaktır. Yönetici arkadaşların atamaları
yapılırken de sanırım uluslararası tecrübeler ön plana çıkmaktadır. Merkez ofisimiz
de, bir orkestra şefi edasıyla 6700 kişinin
çalıştığı kurumdaki uyumu sağlamakta ve
gidiyorum, birlikte hafta sonu güzel bir gün
geçirmek için. Bir yandan balık avlamaya gelen
çok değişik insan profilide var. Onları tanımak,
ordaki görüşmeler ve tanışmalar ilginç olabiliyor. Ama özellikle kendinizi resetlemiş oluyorsunuz. Bu bana çok iyi geliyor. Ertesi gün iş
başı yapacaksınız ve yeni bir hafta başlayacak,
kısaca yararı büyük oluyor” diyor.
GOSBSAD
Amatör Balık Avcılığı
ve Masa Tenisi
40
K
ubilay Beyazıt Akkuş ile söyleşimizi gerçekleştirirken odasında balık oltaları gözümüze ilişti. Kubilay bey gülümseyerek amatör
bir balıkçı olduğunu, özellikle kış aylarının
hafta sonlarında oğluyla birlikte sandalyelerini açarak üç dört saate yakın balık avlama
tutkusundan söz etti. “Daha çok oğlum için
Kubilay Beyazıt Akkuş’un en büyük tutkularından biri de masa tenisi. Hatta masa tenisini
hobi olmaktan çıkartarak, bu sporun yaygınlaşmasına ve sevilmesini Kocaeli Kuruluşları
Masa Tenisi Birliği (K.K.M.T.B) çatısı altında
bu spora gönül veren diğer sporcu arkadaşları
ile beraber katkı sağlıyor.
Mersen Istanbul’un GOSB fabrikasında standartlarda uygun olarak düzenlenmiş bir masa
tenisi salonu var. Üstelik eski şampiyonlardan
bir antrenör Mersen masa tenisi takımını çalıştırıyor. Müsabakalara 1 gün idman, 1 gün
maç şeklinde hazırlanılıyor. Fabrikanın alt
katında bulunan bu salonda, dinlenme vakitlerinde, fabrikanın diğer çalışanları da keyifli
tüm yetenekleri tek bir amaç uğruna bir
bütün haline getirmektedir.
Mersen’in farklı lokasyonlarındaki fabrikaları ile deneyimlerinizi nasıl paylaşıyorsunuz?
Mersen yöneticileri senede bir kez bir TOPEX – Top Executive adını verdiğimiz toplantılarla bir araya gelirler.
Top Executive’de, 56 fabrikanın genel müdür ve üst düzey yöneticilerinin katıldığı
bir dizi toplantılar gerçekleştiririz. Grup
stratejileri, misyon, vizyon gözden geçirilir, devam etmekte olan projeler hakkında
bilgiler verilir, yeni yatırımlar tartışılır,
bütçe vs konular görüşülür.
Grup faaliyetlerini Elektrik Sistem Uygulamaları ve Yüksek Sıcaklık - İleri Teknoloji Uygulamaları olarak iki iş koluna
ayırıyoruz; hiyerarşik bir organizasyonun
yanı sıra, faaliyetler belirlenerek ortaya
konulmuş bir organizasyon şemamız daha
mevcuttur. Bu 2 iş kolunun faaliyetlerinin daha detaylı şekilde değerlendirildiği
Bu organizasyonun yeni yönetmeliği ve
organları oluşmuş durumda. Kasım ayında başlayan müsabakalar Mart ayına kadar devam ediyor. Oldukça uzun bir sezon
gerçekleşiyor. Akkuş, “Karşılaşmalar, bir
hafta deplasman bir hafta içeride yapılıyor.
En uzak deplasman maçımız Gölcük’te oynanıyor. Hafta içi akşamları müsabakaları
yapıyoruz. Zevkli maçlar oynanıyor, güzel
dostluklar oluşuyor. Aramızda profesyonel
oyuncular olmasına rağmen hepimiz amatör
bir ruhla oynuyoruz. Ve kuruluşlar arası
birlikteliğimiz bir masa tenisi sevdalılığını
ortaya çıkartıyor” diyor.l
bölgesel ve global toplantılar da yapılarak
durumumuzu belirliyoruz.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi
Elekronik Bölümü mezunuyum, iş hayatına başladıktan sonra da Yeditepe Üniversitesi’ nde MBA programını tamamladım. Fakülteyi bitirdikten sonra 1 sene
Fransa’da bilgi işlem sektöründe çalıştım.
Askerlik döneminden sonra, 1996 yılında
Carbone Lorraine’in Ankara Bölge Ofisinde satış mühendisi olarak çalışmaya başladım daha sonra sırasıyla ürün yöneticiliği,
ihracat yöneticiliği görevlerinde bulundum. 2001 Kasım döneminden itibaren de
Mersen Istanbul’un genel müdürü olarak
görevimi sürdürmekteyim. Keyif alarak
çalıştığım, çok fazla tecrübe ve kazanımlar
edindiğim 15 senelik bir süreç oldu.l
GOSBSAD
maçlar yapıyorlar. Akkuş, GOSB içerisinde
firmalarında masa tenisiyle ilgilendiklerinden söz ediyor. K.K.M.T.B, Türkiye Masa
Tenisi Kuruluşları Birliğinin bölge ayağı.
Ülkenin başlıca illerinde bu tür ligler gerçekleştiriliyor, takımların puan durumlarına
göre Türkiye Masa Tenisi Kuruluşları müsabakalarına takım gönderiliyor.
41
GOSB
20 yıllık bir başarı öyküsü...
UTS Universal Takım Sanayi
Harun Şensoy
UTS Universal Takım
San. ve Tic. Ltd. Şti.
Genel Müdür
GOSBSAD
1990 yılının 6.
ayında çalışma
hayatına başlayan
UTS Universal
Takım San. ve Tic.
Ltd. Şti., bugün
5 kıtada onlarca
firmaya ihracat
yapıyor…
44
Bize UTS Universal Takım San. ve Tic.
Ltd. Şti.’nin kuruluşundan bugünlere
gelen öyküsünü anlatabilir misiniz?
1
990 yılında UTS Universal Takım sanayi firmasını kurdum. O
yıllarda sektöre çeşitli taşlama
hizmetleri ve işçiliği yapacak bir
yapı ve atölye oluşturduk. Gelişen süreçte özellikle sıhhi tesisat ve armatür sanayine özel amaçlı kesici takımlar üretmeye
başladık. Yine bu süreçte üretimimiz devam ederken, ağırlıklı olarak kesici takım
imalatına doğru yönelmeye başladık. Bu
üretim sürecimiz devam ederken güzel
bir tesadüf sonucu Türkiye’deki silah sektörüyle tanıştık. Yarı otomatik av tüfeklerinin çok revaçta olduğu bir dönemde
silah sektörüyle çalışmaya başladık. Yarı
otomatik av tüfekleri hep dışarıdan ithal
ediliyordu. Ülkemizde üretim süreci başladığında ise bazı parçaların yapımı ve te-
dariği konusunda sıkıntılar yaşanıyordu.
Biz bu sektöre parça üretmeye başladık, bu
süreç ise tam üç yıl sürdü. Bu sektöre göre
yapılandık, ciddi parçalar ürettik. Ama bir
taraftan da kesici takım imalatından hiç
kopmadık.
Ülkemizde silah sektöründe çalışan firmaların işletme kültürlerindeki eksiklikler ve
profesyonellikten uzaklıkları bu sektörün
gelişmesini engelledi. Tabi bir de ürünün
kendi doğasından gelen pazardaki sınırlı
sayıdaki tüketimi de ciddi bir engel teşkil etti. Bir av tüfeğinin kullanıcısı, silahına çok iyi baktığı sürece 40-50 yıl gibi
bir zaman kullanabiliyor. Bir buzdolabı,
fırın gibi hızlı tüketilebilecek, parçaları ya da servis hizmeti verilebilecek bir
ürün gamında olmadığı için, sektör tıkanıklık yaşadı. Silah sektöründe bir başka
önemli sorunda kalitede kendini gösterdi.
Türkiye’de sektördeki firmalar iç piyasaya
Silah sektörünün yaşadığı sıkıntılar ve
ürettiğimiz parça adetlerindeki azalma
ve daralma sonucu üç yılın sonunda bu
işten çekildik. Bu sektörle çalışırken yine
öteki işlerimiz devam ediyordu. Armatür
sanayine yaptığımız kaynaklı veya yüksek
hız çelikleri, superrapid olarak adlandırdığımız çelikten yapılan kesici takımlar gibi
işleri de bırakıp, değiştirilebilir uçlu kesici
takımlar üretmeye başladık.CNC makinalar, talaşlı imalat sektöründe kullanılmaya
başladığında sektörde bu tarz özel takım
yapan firmalar ile ilgli eksikler vardı. Bu
işe yönelerek güzel ürünler üretmeye başladık.
Türkiye’de kesici takım gövdeleri, tutucuları gibi parçalar yapılabiliyordu o dönem.
Bu takım gövdelerinin ucuna bağlanan
kesici uçlar ülkemizde üretilmiyordu.
Türkiye’ye yatırım yapmış bir firma buna
benzer ürünler üretiyordu, ya da ülkemizde konuşlanmış bazı firmalar buna benzer
uçları yurt dışından ithal ediyordu. Bizim
ürettiğimiz parçalarla bu parçalar birbirini
destekliyordu.Kesici uçlar ve yedek parça
konusunda köklü bir firma ile uzun süreli
bir anlaşma yapamadık. Bu yüzden bizim
müşterilerimize götürdüğümüz hizmetlerde sıkıntılar yaşanmaya başlandı. Bizim yaptığımız takma uçlu takımlar projesi çok sağlıklı yürüyemedi. Bu alandan
da çekilmek durumunda kaldık. Tabi tek
etken bu değildi. Türkiye’deki üreticiler,
talaşlı imalat yapan firmaların yöneticileri, bu firmaların yönetim biçimleri, teknik
bilgi seviyeleri bizim için işi çok zorlaştı-
rıyordu. Türkiye’de bilginin ve teknik insanın değeri bilinmiyor. Firmalara çözüm
sunuyorsunuz, bir sürü emek veriyorsunuz, süreçlerde ciddi iyileştirmeler yapıyorsunuz, fakat karşılığında arzu ettiğiniz
ve görmeniz gereken ilgiyi ve karşılığı
göremiyorsunuz. Örneğin ülkemizde hiç
kimse size yaptığımız başarılı bir işte veya
çözümde, teşekkür etmez. Bu yapılmadığı gibi, çok uzun süren pazarlık süreçleri
başlar, faturalarınızı kaybederler, paranızı
ödemekten imtina ederler. Kısacası böyle
bir kültür yaptığımız işin var olduğu sektörlerde egemen olmuş durumdaydı.
Bu anlayışlar ve kültürle belli bir süre
mücadele etmeye çalıştık. Fakat yılgınlık ve bıkkınlık sırtımıza binmişti. Hem
GOSBSAD
üretim yaptılar, talepleri karşıladılar, fakat kalite anlamında kendilerini geliştiremediler. İhracat şansını zorllamadılar, ne
zaman iç piyasadaki talep tükendi, işte o
zaman sektör bitme noktasına geldi. Tabi
içlerindeki önemli firmalar, çok zaman ve
para harcayarak kendilerini geliştirmek ve
kalitelerini yükseltmek adına ciddi adımlar attılar. Bugün geldiğimiz noktada inatçı ve istekli firmalar ayakta kaldı. Hatta
Amerika’ya kadar ihracat yapabiliyorlar.
45
GOSB
problemlerle uğraşıyor, zor imalatlara
çözümler sunmaya çalışıyorduk. Zor süreçlerin sorunlarını çözüyorduk. Bir de
tabi eleman sorunu vardı, teknik eleman
yani. Birlikte iş yaptığınız teknik elemanları hoşnut etmek zor, çalıştığımız müşteri
zor, yaptığınız iş süreci ise bir başka zoru
dayatıyordu.
Bütün bu parametrelere bakarak radikal
bir karar aldık ve yavaş yavaş problemli ve
sorunlu müşterilerden arınmaya başladık,
gelişen süreçte ise yavaş yavaş azaltarak
bu işi bıraktık. Yine tesadüfen emeğimizi
ve bilgimizi gerçek anlamda iyi değerlere
satabileceğimiz sağlık sektörüyle tanıştık.
bir tren gibi düşünecek olursak bu hattı,
bütün vagonların hepsi bir iş yapıyor. Vagonları küçük birer makinecik gibi düşünün, bu makinaların hepsinde bir iş süreci
gerçekleşiyor. Bu hattın sonunda dakikada
300 ila 1.200 adet kapasitesinde değişen
bebek bezi üretimi gerçekleşiyor. Dünyada hızın çok önemli olduğu sektörlerden
bir tanesidir bu sektör. Buradaki imalat
süreçlerinde kullanılan teknik malzeme
ve ekipmanda Hiçbir üretici risk almak istemez. Ortalama dakikada 800 tane ürün
aldığımız bir makinanın duruş zamanlarının maliyeti çok yüksektir. İşte bu yüzden
bu makinalara elinizi sürmek için o üretici
firmanın size kesinlikle güvenmesi gerekli
ki size emanet edebilsin.
İşte bizim bu sektörle tanışıklığımız ve iş
hacminin artışı benim ve firmamın makine
konusundaki bilgimiz ve teknolojimizin
yetkinliği sayesinde hızla gelişti. Yaptığımız işler sonucu güven giderek gelişti.
Sektör bizim farkımıza vararak farklı işler
yapabilmemiz için hep teşvik etti.
UTS 1990 yılında kuruldu, şimdi 20. yılını
yaşıyor. 1996 yılında sağlık sektörüne girdik. 15 yıla yakın bu alanda ciddi mesafeler kaydettik. Bu sürekliliğin oluşmasında
sağlık sektöründeki hak ettiğimiz ilgi, alaka ve saygıyı görmemizden kaynaklandı.
Sağlık sektörü, ülkemizde olduğu kadar
dünyada da çok gelişmiş bir sektör. Sektördeki kurumsallık ve profesyonelleşme
sanırım sizi ve firmamınızı çok ileriye taşıdı.
GOSBSAD
Bebek bezi, hijyenik ped, hasta altı ve bezi
üreten Türkiye’deki firmalar ile iş yapmaya başladık. Bu sektörde bizim yaptığımız
iş üzerine bazı açıklar vardı. Üretim ve
proses bilgisi olan aynı zamanda talaşlı
imalat konusunda yetkin olan firmalar bu
sektörün içine girememişlerdi.
46
Bizim firmamızın daha önceden tecrübe sahibi olduğu, defalarca gözü kapalı
olarak yapabildiğimiz bir çok teknik iş
bu sektörde çok önemli bir aşamadaydı.
sektörün bir çok teknik malzemesi, Makine parçası yurt dışından ithal ediliyordu.
Bebek bezi makinası yaklaşık 40 metre
boyunda bir üretim hattıdır. 40 metrelik
Çok güçlü ve uluslararası firmalarla çalışıyoruz, ama bu gücün içerisinde tabi rekabetin doğasından kaynaklanan öğütücü ve
yıpratıcı bir sistem var. Ayrıca satın almacılar, teknik müdürler var. Orta ve küçük
ölçekli firmalarda ayrı bir konfor yaşıyorsunuz, büyük ve güçlü firmalarda ise çok
daha temkinli ve tedirginsiniz. Belli taahhütlerle, anlaşmalarla proje yapıyorsunuz.
Bu işin sıkıntılı tarafı büyük firma gibi görünenlerin içindeki boşluklar. Sizden hizmet isteyen bazı firmalardaki teknik bilgileri eksik yetkililer ve onlardaki donanım
eksikliği bazen yaptığımız işi olumsuz etkileyebiliyor. Bu büyük bir sıkıntı.
Türkiye’de firmaların çoğu yatırım yaparken, teknik bilgisi eksik çalışanları tarafın-
dan yönlendiriliyor. Tabi her firma için bu
geçerli değil. İşin ehli olmayan insanlar
teknik anlamda gerçekten yeterli olmayan insanlar yalnızca ürünün fiyatını göz
önünde bulundurarak karar verebiliyor.
Herkes araba alırken iyi bedel ödeyip kaliteli bir araç istiyor fakat makine ve ekipman alırken aynı hassasiyeti göstermiyor.
Sistem şu an bizim sektörümüz için biraz
daha farklı işliyor.Sistem katı, siz kendinizden, ürününüzden, bilginizden eminseniz değeriniz kısa sürede farkediliyor.
çalışmalarından
Sektöre Makine üretiyoruz ya da bu makinalara servis hizmeti veriyoruz.
Veya başkalarının yaptığı makinalara yine
servis hizmeti başta olmak üzere, kırılan,
eskiyen, bozulan parçaların yenilenmesi
ve yedeklenlenmesi hizmeti veriyoruz.
Sektörde kullanılan makinalara dair biraz
önce tren örneği vermiştim. Her istasyonda bir işlem var ve bütün sistem birbirine
sekronize olarak çalışıyor. Hedef zamanda
belirlenenen üretimi gerçekleştirmek gerekiyor. Bu üretim tabiki ciddi riskler taşıyor. Ne kadar bilginiz ve gücünüz varsa
bu riskleri minimize edebiliyorsunuz. Bu
sektörde herkes susar ve bilgi konuşur ve
problemizini çözer. Bilene kimsenin dokunmadığı ve el üzerinde tuttuğu bir sektör.
Ben 46 yaşındayım, yaptığım işi önce keyif alarak yapmaya çalışıyorum. Uzunca süreden beri talaşlı imalat sektörünün
içerisindeyim. Ve bu süreçte ciddi bir bilgi
birikimine sahip oldum. Üretim yapan firmalarla ilgili çözebileceğim bir çok problem var. Çözdüğüm problemler ile ilgili
saygı görüyorsam ve bunun karşılığını
alabiliyorsam işte yaptığım işte ve sektörde mutluyum demektir. Kendime duyduğum saygı, mesleğime duyduğum saygı
yaptığım her işi hızla geliştirebiliyor.
UTS, GOSB’a yatırım yapması çok kısa
bir zaman önce oldu. Gebze Organize
Sanayi Bölgesi için neler düşünüyorsunuz?
GOSB içerisinde yatırım yapmadan önce,
İstanbul’da önemli bir sanayi bölgesinde
Harun Şensoy ve hayatı üzerine...
Evliyim, bir kızım ve bir oğlum var. Onlarla iyi vakit
geçiriyorum. Ortak hobilerimiz var.
Her günüm sabah saat beşte başlar. Gece saat 23:00 gibi
yatıyorum. 5 saate yakın uyumaya dikkat ediyorum. Bütün
haftamı programlarım ve planlarım. Ciddi spor yaparım.
Her sabah yürüyüş yaparım yada koşarım.
Akşamları spor salonuna giderim.
Çok iyi ata binerim. 2 Tane atım var.
Okçuluk sporuyla ilgiliyim.İyi ok atıyorum.
Bisiklete binerim. Oldukça uzun rotalar yapıyorum.
Motosiklet kullanıyorum. Fırsat buldukça seyehate çıkarım.
Dağcılık sporu ile ilgiliyim.Fırsat buldukça dağlara giderim.
Kısacası hayatımda hiç boşluk yok, sürekli keyifli bir hareket
içindeyim. Çok ilginç organizasyonlara katılıyorum.
faaliyet gösteriyorduk. Çok güzel bir bölgeydi. Bir zamanlar o bölgeni yönetimi
çok disiplinliydi. Örneğin bölgede fabrikaların ya da atölyelerin önünde üst üste
yığılmış malzemeler veya molozlar göremezdiniz. Diyelim ki bir firma bunu yaparsa, yönetim hemen müdahale ediyordu. Yönetim, çevre kirliliği yaratılmaması
konusunda ciddi hassasiyet gösteriyordu
ve bazı ciddi yaptırımlarda bulunuyordu.
O bölgede yer almamızın nedenlerinden
en önemlisi o yönetimin ciddi tavırları ve
disiplini olmuştu. Süreç içinde bu disiplin
ve yaptırımlardan uzaklaşıldı. Özenerek
yapılan atölye ve fabrika binalarının yanında yıpranmış binalar, özensiz bahçeler
yer almaya başladı. Kapılarının önüne bir
GOSBSAD
Sağlık sektöründeki
söz edebilir misiniz?
47
GOSB
fidan dikmek, yıpranmış duvarları onarmak yerine herkes kendi derdine düşmeye
başladı. Bu durum üzerine o bölgenin yönetimine defalarca yazı yazarak, bölgenin
çevre düzeni konusunda firmaların uyarılmasını ve yaptırımlar yapılmasını istedim.
Kısaca, o bölgede faaliyet gösteren firmaların ve bölge yönetimindeki insanların
bazıları benim değerlerimin ve toleranslarımın dışına çıktı ve biz o bölgeden taşınmak durumunda kaldık.
GOSBSAD
Ben hayata iş ve para olarak bakmıyorum.
Felsefi bir yaklaşımım var. Her insan tükettiğinden daha fazlasını üretmeli. Bunun dışında çevresine, yaşadığı topluma
ve doğaya saygılı olmalı. Herşeyi yapma
ve mazur görme durumunda değiliz. Üstüne bastığınız toprağa saygınız varsa ve
sizin üretken bir beyniniz varsa, bir şeyler
yapabilecek beyniniz, bilginiz, donanımınız varsa sizin dalga geçmek gibi bir lüksünüz yok. Siz verimli olmak, çalışmak,
bir şeyler üretmek zorundasınız eğer sizde
bir kapasite varsa. Siz eğer bu kapasiteyi
kullanmaz da dalga geçerseniz yarın öbür
gün yaşlı bir insan olduğunuzda ve yolun
sonuna doğru geldiğinizi hissettiğinizde
kendinize kesinlikle şunu söylersiniz: “Bu
güzel bir yolculuk değildi” diye geçmişle
alakalı bazı duygusal sıkıntılar yaşarsınız.
Şimdi ben bu düşünceye sahip bir eksendeyim. Böyle bir açıdan bakıyorum hayata. Bizim son beş yıldır yoğun bir şekilde
yurt dışı çalışmalarımız, yurt dışı müşterilerimizle hareketimiz biraz daha hızlandı.
Bugün aşağı yukarı üretimimizin % 50’si
yurt içi, % 50’si yurt dışı.
48
Biz kendi branşımızla ve yaptığımız işle
ilgili sahip olduğumuz teknoloji, donanım
ve disiplinle dünyadaki ilk 10 firmanın
içerisine giriyoruz. Çok dar toleranslarda
çok güzel işler yapıyoruz ve iyi sonuçlar
alıyoruz. Bu sonuçlar sebebiyle zaten insanlar ve firmalar kalkıyor, buraya geliyor.
Çok enteresan cirolarımız yok. Yani biz,
bizim gibi bir işletmenin kazanması gerektiği kadar para kazanıyoruz. Korkunç
cirolarımız yok ama yaptığımız işle alakalı iyi bir itibarımız var. Şimdi belki haritada Türkiye’nin yerini gösteremeyecek
bir Amerikalı firması görevlendirdiği için
Türkiye’ye geliyor, bizimle iş konuşacak.
Firması ona bir görev vermiş. Giderken eşi
belki ona soruyor: “Nereye gidiyorsun?”
“Türkiye’ye. “Nasıl bir yerdir acaba, kalınacak doğru düzgün bir otel var mıdır”,
gibi çelişkilerle geliyor.
Biz daha önceki sanayi bölgesinde biraz
dünya normlarının dışında bir çevredeydik. Bu yüzden arzu ettiğimiz kaliteyi bize
sunamadı. Bu yüzden yeni bir bölge arayışına girdik. GOSB, bildiğim kadarıyla
en eski ve düzenli sanayi bölgelerinden
biriydi. Yoldan geçerken bu bölgeye bakardım. Bu bölgedeki disiplin hemen göze
çarpıyordu. İşte bu yüzden bu bölgede yer
alarak yatırım yaptık.
Türkiye henüz teknoloji üretemiyor. Bugün bizlerin, benim gibi insanların attığı
küçük adımlar, belki yarın bizden sonrakiler için büyük adımlar haline dönüşebilir.
Konuşarak değil, yaparak, göstererek kendi yaşam biçimizle, uygulamalarımızla örnek teşkil edebiliriz. Bu inançla, GOSB’da
yatırım yaptık. Bu bölgeyi seçtik.
Binanızdan da söz edebilir misiniz?
GOSB’daki fabrikamızda 6.500 metrekare
yürüyüş alanı var. Bizim için bu metraj çok
yeterli. GOSB’da bir yıldır faaliyet gösteriyoruz. Yurt dışından gelen konuklarımızın
yüz hatlarına bakıyorum, ve her seferinde
aynı şeyi söylüyorum: “İyi ki bu fabrikamızı yapmışız”.
Dünyadaki meslektaşlarıma ve iş yaptığımız firmalara bakıyorum. Avrupa ve
Amerika’da yaptığımız iş ile ilgili en iyi
durumda olan firmalardan biriyiz. Teknolojik yatırım, Makine parkı, ölçme-kontrol
ekipmanları ve bina olarak. Konuklarımızı çok yakınımızdaki havaalanından alıyoruz. Binamızda konuk odalarımız bile
mevcut, insanlar uzaktan gelip, bir iki saat
dinleniyor ve dingin bir şekilde toplantı yapıyoruz. Bu yüzden bir bina olarak
bakmamak gerekiyor. Bir bina yapıyorsanız, biraz fazla para harcayıp, imkanları
geniş bir bölgede olmalısınız. Bu yüzden
hem bölge hem binamız hakkettiği yeri
buldu.l
GOSB’UN
Ressam Mustafa Pilevneli:
RENKLERİ
"Deneyim, yapıp bozmak, bozup,
bozduğunuzdan hiç kopmamaktır"
1
940 yılında İstanbul’da doğdu. Sanat yaşamına 1957’de, Devlet Tatbiki
Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda başladı.
1961 yılında mezun olduktan sonra aynı
okula asistan olarak kabul edildi. 1963 yılında Federal Almanya (DAD) sanat bursu
ile Stuttgart Güzel Sanatlar Akademisi’nde
duvar resmi ve teknikleri konularında çalıştı. 1965 yılından günümüze, yurt içinde ve dışında sayısız özel ve resmi kurum
için cam, metal, mozaik, seramik, beton
ve sentetik malzemelerden oluşan çeşitli
sanat yapıtlarına imza attı. 1963 yılında
Stuttgart Şehri’nin Sanatçıları Teşvik Yarışması Ödülü’nü, 1971’de Cumhuriyetin
50. Yılı Kültür Bakanlığı Resim Ödülü’nü,
yine aynı yıl İskenderiye Bianeli Gravür
Sizce sanatçı olmak ne demek?
GOSBSAD
S
50
anatçı doğulduğunu söylerler
ama ben buna inanmıyorum. Her
insan sanatçı doğar; fakat zaman
içerisinde, çevresindeki çeşitli
olaylarla birlikte, sanki bir çakıl taşının
denizdeki bir kaya parçasının yontulması
gibi dalga ve çeşitli etkilerle şekillenir; sanatçının gelişmesi de o bildiğimiz pürüzsüz çakıl taşının oluşumu gibidir. Bizim
çocukluğumuzda bugünkü çocuk yuvaları
ve okul öncesi eğitim diye bir kavram yoktu. Aile çevresinde ve sanat atölyelerinde
şekillendi gençliğim. Çocuklumuzda atölyelere gider, kiminden tahta parçaları alıp
uçak pervanesi, bıçak, tabanca gibi oyuncaklar yapardık. Yani bu, öyle bir süreçti ki
bazı şeyleri hazır olarak almak yerine kendimiz ortaya çıkarıyorduk. Bu, Kadıköy
Halk Evi’nde daha da gelişti. Çünkü konuştuğumuz, yaşadığımız yıllar, halk evlerinin arı kovanı gibi çalıştığı bir zamandı
ve sahnesi, sineması, salonları ve küçük
panelleriyle bizim de uğradığımız yerlerdi. Çocukluğumuzun geçtiği o alanlarda
sergi salonlarına resimler konuyor ve heykeller yapılıyordu. Benim her şeyi resimle
ifade ettiğim yıllardır bunlar… Yazıdan
önce resimle ifade ediyordum kendimi.
Ortaokulda resim hocam atölye dersinde
el işi yaptırırdı. Okul testeresiyle yaptığım
kuş kafesini unutamıyorum. Kağıtlar keserdik; metaller şekillendirirdik. Aletleri
kullanmayı öğretiyorlardı bize. 12 yaşında
bir çocuğun böyle şeylerle oynadığını ve o
dönemde sanatçı olmaya karar verdiğini
düşünebiliyor musunuz? İnsan gerçekten
sevdiği işi yapmalı diye düşünüyorum.
Sanatla küçük yaşta tanışmak bu nedenle
çok önemli.
1957’de Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar
Okulu açıldığında 17-18 yaşındaydım ve
Ödülü’nü, 1975’te Arkeoloji Müzeleri Sanat
Ödülü’nü ve 1980 yılında DYO Resim Yarışması Ödülü’nü kazanmıştır. Sanatçı, mimarlık
konularının dışında gravür, suluboya ve çeşitli
resim tekniklerinde sayısız sergi açmıştır. Mimari sanat projelerinden bazıları şunlardır:
Ankara Cumhurbaşkanlığı Konutu vitrayları
ile Ankara Resim Heykel Müzesi alçı vitraylarını hazırlayan sanatçı, Divan Otelleri için
değişik tekniklerde uygulamalarda bulunmuş
ve Atatürk Kültür Merkezi için resim yapmıştır. Pilevneli, ayrıca ressam Orhan Peker ile
birlikte Ertuğrul Müzesi için vitray ve seramik hazırlamıştır. Yavuz Pilevneli ile birlikte
Unilever House Rotterdam seramik panosuna
imza atmış; Belçika Kraliyet Akademisi Gent
şehri için duvar resmi ve Michigan Ann Arbor
ben de akademiye gitmeyi düşleyen bir
genç olarak kararımı o yıl verdim. Alman
öğretmenlerin yapmış olduğu yeni bir
okula kaydoldum. Şansım yaver gitti ve
orada kaldım. Düşünebiliyor musunuz yarım asır ve bu yarım asırda yaptığım işleri
şöyle gözümün önüne getirdiğim zaman,
şunu da yapsaydım keşke diyebileceğim
çok az şey var gerçekten. Ülke içerisinde
ve dışında yaptıklarım, yarışmalar, sergilerim, hepsi gerçekten keyifli uğraşlardı.
Bir de öğretmen olmanın zevki var tabii.
Genç insanların yetiştiğini görmek çok büyük bir keyif.
Atatürk kitaplığı için rölyefler yapmıştır.
Antalya Havalimanı Dış Hatlar Terminali
orta havuz seramikleri ile İstanbul Ticaret
Odası sanat yapıtlarında imzası bulunan
Pilevneli, İstanbul ve Çanakkale Boğazları
Radar Kontrol Kuleleri porselen rölyeflerine de hazırlayan sanatçıdır.l
ilk başta samimiyetimiz yoktu; ben onu
büyük bir usta olarak Kadıköy yakasında,
şehirde görürdüm. Eserlerini sergilerinden izlerdim. Fakat 1962 senesinde ben ilk
defa Almanya’da ve Devlet Tatbiki Güzel
GOSBSAD
Bunların dışında yetişme şartları içerisinde elbette ailenin etkisi de önemlidir.
Ben çok büyük bir ailenin içerisinde büyüdüm. 60’lardan 2000’lere kadar olan o
süreçte Türk sanatının önde gelen ustalarıyla dostluklar kurdum ve onlarla birlikte
büyük projeler imza attık. Örneğin 1962
senesinde Bedri Rahmi Eyüboğlu’nu tanıdım. Aramızdaki bir usta çırak ilişkisi
değildi; iki dost, iki can gibiydik. Bugün
bunu söylerken onur duyuyorum. Oysa
51
GOSB’UN
RENKLERİ
Sanatçı olmanın meraklı olmayı ve deneyim gerektirdiğini söyleyebilir miyiz?
Sanatlar Okulu’nda öğrendiğim bir duvar
resim tekniğini bir mekâna uygularken
Bedri Bey, beni seyretmeye geldi ve dostluğumuz sanat üzerine oluştu.
GOSBSAD
Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu’nda
tuval ve kağıt üzerinde resim yapmak
değil daha doğrusu resmi çok büyük bir
perspektif içerisinde çok büyük bir açıda,
her türlü malzeme ile yapmanın sevinciyle
ilerledik. Bu deneysel açılım yani her türlü
malzemeyi kullanmak ve farklı eserler ile
farklı işlerin ortaya çıkması benim açımdan çok ilginç ve güzel bir deneyimdi.
Çünkü ben onları sezilerimle ve farklı görüşlerimle mimariye nasıl uygulanabilirliğini düşlüyordum.
52
Deneyim, yapıp bozmak, bozup, bozduğunuzdan hiç kopmamaktır. Ben bugüne
kadar hep ateş hattında yani mutfakta çalıştım. Ama mutfakta çalıştığımı çok güzel
sunmayı bildim. Yani bugün bir resmi giydirmek, salt çerçeveyle değil bin bir şekilde olabilir. Bugün siz kostüm olarak her
gün değişiyorsunuz; ben de sanatta her
gün değişmek istiyorum. Denemek, denerken bilinçli olmak, farklı malzemeleri
yaparken risklerini almak hoşuma gidiyor.
Hiç unutmam 65-70’lerde bir alüminyum
fabrikasının oksijen ve asetileni çok iyi
kullanan bir ustayla birlikte omuz omuza
çalışıyoruz. Alüminyum üzerinde başka
bir malzemeyi kaynatabilmek için iki farklı malzemenin olması lazımdır ve her seferinde özel bir tozla onu oraya yapıştırabilirsiniz. Alüminyum kaynağını yapmak,
çok zor bir tekniktir. O günlerden ustayla
omuz omuza çalışırken Maçka Oteli için
büyük bir hazırlık içersindeydim. Gece
sabahlara kadar çalışıyorduk. Fabrika da
özel bir şey yapılması da çok zor bir şeydir
ve ben de çok özel bir izinle çalışıyorum.
Oradaki usta da gece benimle birlikte kalıyor. Ben alüminyumu yanlışlıkla tuttum
ve elim üzerine yapıştı fakat yine de bırakamadım. Başka birisi olsa çalışmaya devam edemeyebilirdi ama ben o elimi sağ
elimi bağladım, ilaçladım, sol elimle ertesi
gün yine gittim ve çalıştım.l
YAKIN
ÇEVREMİZDEN
TUZLA MERMERCİLER
ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ
1
986 yılı Ağustos ayında kurulan S.S. İstanbul Anadolu Yakası
Mermerciler Toplu İşyeri Yapı
Kooperatifi ortaklarının değerli katkı ve gayretleriyle İstanbul ili, Tuzla
ilçesi, Aydınlı köyü hudutlarında kalan 9
pafta, 4056 parsel sayılı, 722 bin m2 yüzölçümlü arazi üzerinde kuruldu. Devletten
kredi almadan kendi imkanlarıyla yapılaşması tamamlandı.
1998 yılı olağanüstü genel kurul kararıyla
kooperatif alanının organize sanayi bölgesine dönüşmesi kararı alındı, sürecin
tamamlanmasını müteakip 13.10.2000 tarihinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığımızın
organize sanayi bölgeleri sicil defterinde
9 sicil numarası alarak, Tuzla Mermerciler
Organize Sanayi Bölgesi (TMOSB) tüzel
kişiliğini kazandı.
Müteşebbis heyet; İstanbul eski Valisi Muammer Güler’in Başkanlığında 12 üyeden
oluşan müteşebbis heyetimiz; İstanbul İl
Özel İdaresinden 2 üye (İstanbul Valisi
ve vali yardımcısı), Tuzla Belediyesinden
1 üye (Tuzla Belediye Başkanı) ve katılımcılarımızdan 9 üye ile temsil edilmektedir.
Nedim Kanmaz Yönetim Kurulu Başkanı,
M. Fatih Nalcı Başkan Vekili, Süleyman
Kılıç, M. Akif Hiçyılmaz ve Sezai Alkan
yönetim kurulu üyesi olarak temsil etmektedirler.
TMOSB Bölge Müdürlüğünde; Bölge Müdürü Cemalettin Yiğit ile beraber 18 personel bulunmaktadır.
Altyapı: Altyapının tamamı bitmiş olup
yağmur suyu, atık su, içme suyu, elektrik,
doğalgaz, telekomünikasyon tamamlanarak hizmete girmiştir. Telekomünikasyon
Santral binası bölge içinde bulunmaktadır.
GOSBSAD
Arıtma Tesisi: Bölge atıksuyu İSKİ ile
yapılan protokol gereği Tuzla’daki arıtma
tesissinde arıtılılmaktadır. Bölgenin karma
OSB olması nedeniyle arıtma işlemi kolay gerçekleştirilememektedir. Bölgeye ait
bir arıtma tesisi yapılması düşünülmekte
olup, bunun için fizibilite raporları hazırlanmaktadır.
54
Ulaşım: TMOSB İstanbul – Ankara TEM
otoyolunun Tuzla/Orhanlı – Şekerpınar
bağlantılı TEM yan yolu kuzeyinde bulunmaktadır. İstanbul-Ankara E-5 Karayolunun Çayırova - Gebze çıkışı veya İstanbul
– Ankara TEM otoyolunun Kurtköy ve
Bayramoğlu (Çayırova) çıkışlarından çıkılarak gelinebilir. Organize Deri Sanayi
Bölgesinin kuzeyinde yer alır. Doğusunda
Kimyacılar Organize Sanayi Bölgesi, batısında Sabancı Üniversitesi yer almaktadır.
Sabiha Gökçen Havaalanı bölgeye 7 km
mesafede bulunmaktadır.
Yapılaşma ve Faaliyetler: Bölgede 148
sanayi parsel mevcut olup, yüzde 80 yapılaşma tamamlanarak tesisler faaliyete
geçti. Diğer parsellerin yüzde 10 inşaat ve
yüzde 10 proje aşamasındadır. Faaliyette
bulunan sanayiciler arasında yabancı sermayeli firmalar bulunmaktadır. Bölgede
artan arsa talebini karşılamak için bölge-
mizin batısında yer alan Sabancı Üniversitesi ile arada kalan 7,5 hektarlık sanayi
imarlı alan bölgeye katılmştır.
Sosyal Hizmetler
OSB Yönetim ve Hizmet Binası: 2006
yılında yapımı tamamlanan yönetim binamız, içersinde bulunan 150 kişilik konferans salonu ve 50 kişilik eğitim salonuyla
bölgeye hizmet vermektedir. Sanayicilerin
işlemlerini daha kısa bir sürede yaptırabilmeleri için binanın giriş katına iki adet,
sosyal tesis alanında yapımı tamamlanan
ticari hizmet binasında ise iki adet olmak
üzere toplam dört adet banka hizmete girmiştir.
Ortak Sağlık Birimi: Bölge sağlık hizmetleri, TMOSB içinde oluşturulan Ortak
Sağlık Birimi tarafından sağlanmaktadır.
2006 yılı Mayıs ayında hizmete başlayan
sağlık birimi, İşyeri hekimliğine göre hizmet vermektedir. Bölge dahilindeki 90’a
yakın firma sağlık birime üye oluşmuş durumdadır. Sağlık Birimine üye olan firmalar işyerinde hekim bulundurma yükümlüğünü bu yöntemle karşılamaktadırlar.
Sağlık Birimi, 3 doktor, 1 sağlık elamanı ve
tam teçhizatlı ambulanstan oluşmaktadır.
Sağlık Birimi OSB genelinde 4 bin kişiye
hizmet vermektedir.l
GOSBSAD
Elektrik: 1 adet ölçüm ve 22 trafo merkezi
ile beraber toplam kurulu güç 27.65 MVA.
OSB kuruluş sırasında yaptırılan OG havai hatları iptal edilmiş olup, 16 bin 500
metre yer altı OG kablosu kullanılarak OG
kablo tranşesi bölge genelinde 5 bin 500
metreye ulaşmıştır. Bölge elektrik tüketimi
2003 ocak ayında 679 bin 650 kWh iken,
2008 Ocak ayında bu rakam 4 milyon 290
bin 500 kWh ulaşmıştır.
55
OSB
MEVZUAT
Organize Sanayi Bölgeleri
Kanunu’nda Değişiklik Yapan
Kanun Tasarısı Taslağı
4
562 sayılı Organize Sanayi
Bölgeleri
Kanunu’nda
Değişiliklik Yapan Kanun
Tasarısı Taslağı, Ticaret ve
Sanayi Bakanlığı internet sitesinde yayımlandı. “Bugün çok iyi yöneltilen OSB’lerin kimi eksiklikleri bulunuyor”
diyen ve değişik platformlarda, OSB’lerin
daha iyi yönetiminin sağlanması amacıyla kanun değişikliği hazırlıklarını ilan
eden Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün konuşmalarında “Yeni düzenlemeler
OSB’lerin atıl kapasitelerinin daha iyi değerlendirilmesinin yanı sıra arsası alınmış
olup henüz hayata geçirilmemiş projelerin
de yatırıma dönüşmesinin önünü açacak
şartları oluşturacak” görüşünü ortaya koyuyor.
Bakanlık internet sitesinde yayımlanan
OSB kanun değişikliğini içeren taslak şöyle: 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri
Kanunu’nda Değişiliklik Yapan Kanun
Tasarısı Taslağı
MADDE 5 – 4562 sayılı Kanunun Geçici 7
nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Islah Organize Sanayi Bölgeleri
MADDE 2 – 4562 sayılı Kanunun 14 üncü
maddesi 1 inci ve 5 inci fıkraları sırasıyla
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kalkınmada öncelikli yörelerde yapılacak OSB ile ihtisas OSB’ye arsa kredisi de
verilir.”
(2) Tespit edilen ıslah şartları çerçevesinde
tüzel kişilik kazanan bölgelerde, bu Kanunla getirilen tüm izin ve ruhsat yetkileri, ıslah çalışmaları tamamlanıncaya kadar
genel mevzuat hükümlerine göre yürütülür. Süresi içinde ıslah şartlarını tamamlamayan bölgeler OSB niteliklerini kaybederek, sicilden terkin edilir.
“Vali, Müteşebbis heyette bulunması durumunda yedek üye uygulamasından istisna tutulur.”
GOSBSAD
MADDE 4 - 19.06.2010 tarih ve 27616 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe
giren “Bazı Kanunlarda ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun”un 17. maddesi
olarak kabul edildiğinden bu madde tasarı
taslağından çıkarılmıştır.
Geçici Madde 8- (1) Bu Kanunun yayımı
tarihinden önce, şehir imar ve mevzi imar
planlarında değişik ölçek ve büyüklüklerde sanayi alanı olarak planlanan yerlerde
oluşan sanayi tesislerinin bulunduğu alanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren bir yıl içerisinde Valiliğe başvurması halinde; Valilikçe hazırlanan gerekçe
raporuna istinaden 3194 sayılı İmar Kanununa göre plan onama yetkisi bulunan kurumlar ile alanın eşiklerine göre ilgili idarelerin katılımıyla, Valinin Başkanlığında
oluşturulan ıslah komisyonu tarafından
belirlenecek ıslah şartları ve süresinin Bakanlık tarafından uygun görülmesi halinde OSB olarak değerlendirilebilir. Bakanlık yer seçimi komisyon üyesi olan kurum
ve kuruluşlardan alacağı görüşler doğrultusunda OSB yerini belirler.
MADDE 1 – 12/4/2000 tarihli ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 7
nci maddesi 3 üncü fıkrasına “Vali, Müteşebbis heyette bulunması durumunda yedek üye uygulamasından istisna tutulur.”
ibaresi eklenmiş, 4 üncü fıkradaki “yedinci” ibaresinin yerine “onuncu” ibaresi getirilmiştir.
56
“OSB’nin yetkili organları projenin keşif
tutarı ile ilgili olarak, Bakanlıktan kredi talep edebilirler. Bu kredinin miktarı gösterilen teminatlarla sınırlıdır. Krediye ait tip
sözleşme Bakanlıkça hazırlanır.”
MADDE 7- 4562 sayılı Kanuna aşağıdaki
Geçici 9 uncu madde ilave edilmiştir.
Geçici Madde 9 – (1) Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenecek il’lerde bulunan;
- Sanayi ve Ticaret Bakanlığı kredisi kullanan organize sanayi bölgelerindeki tahsis
edilmemiş parseller, organize sanayi bölgesinin yetkili organlarının karar almaları
halinde en az on kişilik istihdam öngören
yatırımlara girişen gerçek veya tüzel kişiler lehine, bedeli Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından organize sanayi bölgesine
verilen krediden mahsup edilmek üzere
bedelsiz olarak tahsis edilebilir. Kanunun
yayımı tarihinden önce bedelli olarak tahsis edilmiş parseller için ödemeler durdurulur ve kalan meblağ kredilerden mahsup
edilir. Mahsup işlemleri, Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü alınmak suretiyle Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca her organize
sanayi bölgesi için tespit edilecek yılı metrekare fiyatı üzerinden yapılır.
- Sanayi ve Ticaret Bakanlığı kredisi kullanmamış ya da kredi borcunu ödemiş
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Nihat Ergün: “Yeni düzenlemeler
OSB’lerin atıl kapasitelerinin
daha iyi değerlendirilmesinin yanı
sıra arsası alınmış olup henüz
hayata geçirilmemiş projelerin
de yatırıma dönüşmesinin önünü
açacak şartları oluşturacak”.
olan organize sanayi bölgelerinden de yetkili organlarının karar almaları halinde, en
az on kişilik istihdam öngören yatırımlara
girişen gerçek veya tüzel kişiler lehine parsel tahsisi yapılabilir. Bu durumda tahsis
edilen parsel bedeli, organize sanayi bölgesi tüzel kişiliğine Hazinece ödenir. Bedel
ödemeleri, Hazine Müsteşarlığının uygun
görüşü alınmak suretiyle Sanayi ve Ticaret
Bakanlığınca her organize sanayi bölgesi için tespit edilecek yılı metrekare fiyatı
üzerinden yapılır.
(2) Yatırımcının bu madde kapsamında belirlenen şartlara uymadığının veya mücbir
sebepler hariç öngörülen sürede yatırımın
tamamlanmadığının tespiti halinde, herhangi bir yargı kararı aranmaksızın parsel
tahsisi iptal edilir. Bu durumda taşınmaz
üzerindeki tüm yapı ve tesisler sağlam ve
işler durumda tazminat veya bedel ödenmeksizin organize sanayi bölgesi tüzel
kişiliğine intikal eder, bundan dolayı hak
lehtarı veya üçüncü kişilerce herhangi bir
hak ve talepte bulunulamaz. Ancak, öngörülen sürede yatırımın en az yüzde ellisinin gerçekleştirilmesi halinde yatırımın
bedeli, yeni yatırımcı tarafından önceki
yatırımcıya ödenir. Bu ödeme, organize
sanayi bölgesi tüzel kişiliğince sağlanır.
(3) Organize sanayi bölgelerinde parsel
tahsisine ilişkin uygulama, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl
süre için geçerlidir. Bu süre Bakanlar Kurulu Kararı ile en fazla iki defa ikişer yıl
daha uzatılabilir.
(4) Bu maddenin uygulanması ile ilgili istihdam, yatırıma başlama ve tamamlama
süresi, tahsis ve devir işlemleri ile diğer
hususlar Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 8 - Bu Kanun hükümleri yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 9 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.l
GOSBSAD
(3) Bu bölgelerin nitelik ve büyüklükleri ile
ıslah şartlarına ilişkin usul ve esaslar OSB
Uygulama Yönetmeliğinde belirlenir.”
57
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
Bilim İlaç Avrupa İş Ödülleri’nde
Türkiye'yi Temsil Ediyor
İlaç sektöründe son 5 yılın en
hızlı büyüyen şirketi Bilim İlaç,
Avrupa’nın en başarılı 3 bin 500
kuruluşunun katıldığı ‘Avrupa İş
Ödülleri’ yarışmasında Türkiye’yi,
“Yılın İş Ödülü” kategorisinde
temsil etme hakkını kazanan tek
Türk şirket oldu.
Infosys Yılın İş Ödülü, Kurumsal Sürdürülebilirlik, Müşteri Odaklılık, Yılın İşvereni,
Çevre Bilinci, HSBC Yılın Büyüme Stratejisi, RSM Yılın Girişimcisi, UKTI İnovasyon
Ödülü ve Başkan’ın Seçimi olmak üzere
toplam 10 kategoriden oluşuyor. Yarışma
başta HSBC’nin öncü sponsorluğunda,
Infosys, RSM International ve İngiltere
Ticaret Bakanlığı’nın uluslararası ticareti
geliştirme kurumu UKTI tarafından destekleniyor.
GOSBSAD
Ar-Ge`ye önem verip çalışanı mutlu
etti; krizde yüzde 273`le büyüme
rekoru kırdı.
58
1953 yılında yüzde
100 Türk sermayeli
bir şirket olarak
stratejik öneme
sahip ilaçlar
üretmek üzere Bilim
Laboratuvarı adıyla
faaliyete başlamış.
1961`de Bilim
Tıbbi Müstahzar
Laboratuvarı Ltd.
Şti, 1968`de ise Bilim
İlaç Sanayi ve Ticaret
A.Ş. adını almış.
1974`te yeniden
yapılanan şirket
BİLFAR Şirketler
Topluluğu çatısı
altında faaliyetlerini
sürdürmüş. Bilim
İlaç bugün yaklaşık
2000 kişiye istihdam
imkânı sağlıyor.
H
SBC’nin sponsoru olduğu
“Avrupa İş Ödülleri”nin
(European Business Awards)
2010 yılı programında “Yılın İş Ödülü” kategorisinde
Türkiye’yi Bilim İlaç temsil edecek. Avrupa çapında 3 bin 500 kuruluşun katıldığı
Avrupa İş Ödülleri’nin ilk turunda, rakiplerini geride bırakan Bilim İlaç ‘Türkiye
Temsilcisi’ olarak “Yılın İş Ödülü” kategorisinde başta Fransa, İngiltere, Almanya,
İtalya olmak üzere 10 Avrupa ülkesinin
temsilcisi ile “Ruban d’Honneur” için yarışacak. Son 5 yılda yüzde 273’lük büyüme oranı ile Türkiye’nin en hızlı büyüyen
ilaç şirketi olan Bilim İlaç, ödül sürecinin
son turunda “Yılın İş Ödülü” ve “Ruban
d’Honneur” için Avrupa’nın dev şirketleriyle yarışacak. Yarışmanın ödülleri 16 Kasım tarihinde Paris’te The Westin Hotel’de
yapılacak törenle açıklanacak.
The European Business Awards; alanında
yenilikler üretebilen ve ticari başarı göstermiş, sosyal sorumluluk bilinciyle çevresine katkı sağlayan kuruluşları desteklemek
amacıyla düzenleniyor. Yarışmada, katılımcı kuruluşların inovasyon, iş mükemmeliyeti ve sürdürülebilir başarı kriterleri
göz önünde bulunduruluyor. Dört yıldır
düzenlenen Avrupa İş Ödülleri Programı;
Genel Müdür Erhan Baş, Bilim İlaç’ın oluşturduğu değerlerden söz ederken dünya
standartlarında akredite olmayı, üretilen
işin kalitesini, yenilikçiliği ve yapılan işlerle önde olmayı önemsiyor. İlacın belkemiği Ar-Ge`den de söz ederken, `Bilim
İlaç Ar-Ge Merkezi Türk ilaç sektörünün
en büyüklerinden biri. Çağdaş teknolojiye
sahip hassas laboratuvarlarda ekipmanlar ve laboratuvar bilgi otomasyonu FDA
standartlarında. 15 milyon dolarlık yatırımla kuruldu. 110 bilim insanının çalıştığı
merkezde patenti biten orijinal ilaçların
eşdeğerleri de piyasaya sunulmak üzere
hazırlanıyor. İlaçta Ar-Ge kadar üretimin
otomasyonu da önemli. Bilim Gebze`de
tam otomatik depo yönetim sistemiyle
çalışan depoda verimlilik ve hız artışı sağlanırken malzeme karışma ve konvansiyonel depolarda sık rastlanan iş kazalarının
yok edilmesi hedeflendi.` diyor.
Genel Müdür Baş, insan sağlığını direkt
olarak ilgilendiren zor ve hassas bir sektörde kalite ve müşteri mutluluğunun her
zaman ön planda olması gerektiğini ifade
ediyor. `1998 yılından bu yana da toplam
kalite felsefesiyle yönetilen şirketimiz 2004
yılında EFQM Mükemmellikte Yetkinlik
Onayı ve 2006 yılında TÜSİAD KalDer
tarafından verilen Ulusal Kalite Büyük
Ödülü`ne layık görüldü. Her iki ödül de
Türk ilaç sektöründe alınan ilk ve tek ödül
olma özelliğini taşıyor.` diye konuştu.l
ÜYELERİMİZDEN
T
ürkiye’de 30 yıldan bu yana
su arıtma tesisleri, su alma
yapıları ve çamur susuzlaştırma ekipmanlarının tasarımını
ve üretimini gerçekleştiren ilk
firmalar arasında yer alan Sismat, ürünlerinin yüzde 80’ini 50 ülkeye ihraç ediyor.
GOSB’daki 5 bin metrekare kapalı alana
sahip olan tesislerinde, 76 kişilik kadrolarıyla, sektördeki diğer rakiplerinden farklı
olarak tüm güçlerini ekipman tasarımı ve
üretimi üzerine yoğunlaştırdıklarını belirten Sismat Genel Müdürü Osman Türüdü,
kriz dönemine hazır işlerle girmelerinden
dolayı 2009 yılında satışlarını yüzde 40
oranında artırdıklarını söyledi. Kriz döneminde Abu Dabi, Romanya, Avustralya
ve Türkiye’de üstlendikleri büyük projeleri başarı ile teslim ettiklerini ifade eden
Türüdü, ağırlıklı olarak ihracata yönelik
çalıştıkları için kaliteli ürün ve iyi servis
hizmetinin kendileri için büyük önem
taşıdığını vurguladı. Bu konuda ileriye
yönelik yatırım planları olduğunu belirten Türüdü “Bu bağlamda önümüzdeki
dönemde yeni bir boyahane ve üretmiş
Türkiye’deki arıtma tesisleri için ekipman
üreten ilk firmalar arasında yer alan
ve satışlarının yüzde 80’ini yurtdışına
gerçekleştiren Sismat, önümüzdeki dönemde
yeni bir boyahane ve ürettiği ekipmanlara
yönelik test sistemleri alanında yatırımlara
devam edecek.
HABERLER
Sismat, 50 ülkeye
ihracat yapıyor
olduğumuz kaliteli ekipmanlara ilişkin
test sistemleri ilk bakışta öncelik verdiğimiz yatırım kalemleri arasında yer alıyor.
Bununla birlikte insan kaynakları, Sismat gibi mühendislik ağırlıklı çalışan bir
firmada her zaman öncelik sıramızın en
üstündeki başlıklardan birisidir. Bu konu
için de şirket içi ve şirket dışı personel eğitimlerimiz konusunda hassasiyetle çalışıyoruz. 2010 yılında başlamış olduğumuz
ERP sisteminin işletmemizde entegrasyonu konusundaki çalışmalarımız devam
ediyor. Böylece müşterilerimize sunacağımız ürün ve hizmet kalitesinin artmasını
bekliyoruz” dedi. l
Lineadecor’dan Sadeliğe Zerafet Katan Bir Model: Lago
Lineadecor, şık ve özgün tasarımlarıyla
mutfaklara yenilikler katmaya devam ediyor.
Parlak görünümüyle göz alıcı bir sadelik ve
şık bir uyum yaratan Lago modeli zengin renk
GOSBSAD
seçeneğiyle farklı beğenilere hitap ediyor…
Mutfakta geçen zamanı daha da keyifli
kılmak isteyenlere, yeni bir seçenek sunan
Lago, modern çizgisiyle mekana enerji
katıyor. Farklı formuyla ve metalin güçlü
etkisiyle öne çıkan kulplar, tasarımın en göz
alıcı ayrıntılarından biri.
59
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
Kaya Grubu, GOSB'u
üretim üssü seçti
İş güvenliği alanında faaliyet
gösteren Kaya Grubu, üretim ve
yönetim merkezini Gebze Organize
Sanayi Bölgesi`ne (GOSB)
taşıdı. Kaya Grubu, sektöründe
"dünyanın ilk üç" sıralamasına
girme hedefini yeni üs olarak
seçtiği GOSB`da gerçekleştirmeyi
planlıyor.
T
GOSBSAD
Kaya Grubu'nun
hizmet verdiği 3
bin 500 metrekare
alandaki yönetim ve
üretim merkezinin
yanı sıra, yine Gebze
Organize Sanayi
Bölgesi`nde, 10bin
m2 alanda kurulu
Türkiye`nin tek
Eğitim Simülasyon
Merkezi`nde yılda
yaklaşık 5 bin kişiye
iş güvenliği eğitimleri
veriliyor.
60
eknik ve teknolojik halat ve
endüstriyel iş güvenliği konusunda faaliyet gösteren Kaya
Grubu, üretim ve yönetim
merkezini Gebze Organize
Sanayi Bölgesi`ndeki yeni tesisinde birleştirdi. Faaliyete başlayan üretim tesisleri
ile ilgili bilgi veren Kaya Grubu Yönetim
Kurulu Başkanı Kemal Kaya, `Kaya Grubu olarak teknik ve teknolojik halatlar, endüstriyel iş güvenliği ve yüksekte çalışma
ekipmanlarının üretimi, ihracatı, eğitim,
danışmanlık ve denetim hizmetleri sunuyoruz. Şu anda sektörün açık ara lideriyiz.
Amacımız bu sektörde dünyada ilk 3 firma arasına girmektir. Bugüne kadar almış
olduğumuz tüm kalite belgelerine ek olarak Entegre Yönetim Sistemi çalışmalarımız devam ediyor.` dedi.
Türkiye`de iş sağlığı ve güvenliği sektörünün yüzde 60`ının kayıt dışı olduğuna
dikkatleri Çeken Kaya, `Son günlerde kamuoyu Tuzla`daki işçi ölümleriyle çalkalandı. Ancak işçi sağlığının Tuzla`daki
tersanelerden çok daha ağır olduğunu
hepimiz biliyoruz. Sadece bir şantiyede 41
kişi iş güvenliği sağlanamadığı için hayatını kaybetti. Bunlar çok acı olaylar. İş ve
işçi sağlığı sektörü ile ilgili İş Güvenliği
Yasası 3 yıldır bekliyor. Bu konuyla ilgili
Türkiye`de yaklaşık 700 denetçi var. Ama
20 bin denetçiye daha ihtiyaç var. Aradaki
denetçi açığına bakarsak bu işin ne kadar
vahim bir halde olduğunu anlarız. Daha
fazla insanın hayatını kaybetmemesi için
yasanın acil olarak çıkarılması, eğitim zorunluğunun getirilmesi ve denetimlerin
sıklaştırılması lazım.` şeklinde konuştu.
Dünya markası olma hedefiyle yatırımlarını planlayan Kaya Grubu`nun, yönetim
ve üretimde yeniden yapılanma sürecinin
liderliğini GOSB eski Genel Müdürü Güher Türker yürütüyor. GOSB`a kuruluşundan bu yana 23 yıl hizmet veren eski
Bölge Müdürü Güher Türker, global şirket olma vizyonu doğrultusunda, Kaya
Grubu`nun yeni büyüme stratejisini uygulamaya koydu. Kaya Grubu Genel Müdürü Güher Türker, Türkiye`de en hızlı gelişen sektörler arasında yer alan iş güvenliği
ve yüksekte çalışma konularında ise şu
bilgileri verdi: `İş Güvenliği`nin bir bütün
olarak ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Ölümlü kaza riskinin en fazla olduğu
yüksekte çalışmada, uygun ekipman kullanımı ve eğitimle kazaların yüzde 98`i önlenebilir konumdadır. Kaya Grubu olarak,
sektörün gereklerini maksimum seviyede
dikkate alarak, Ar-Ge`den üretime, eğitimden, danışmanlığa kaliteyi vazgeçilmez
bir unsur olarak tanımladık. Türkiye`de
iş güvenliği ve sağlığı konusunda bilinçlenmenin sağlanması konusunda da işimizi sosyal sorumluluk projesi algısıyla
yürütüyoruz. Türkiye`de İş Güvenliği
Yasası`nda yapılacak düzenlemeler, bu bilincin yaygınlaşması anlamında son derece önem taşıyor.` diye ifade etti.l
İstanbul’un 7 farklı ilçesinde (Kartal, Bahçelievler, Çekmeköy, Esenler, Kâğıthane,
Ümraniye ve Üsküdar) belirlenen alanlarda gerçekleştirilecek proje kapsamında,
180 binanın yanı sıra, 8 köprü ve yaklaşık
70 bin m2 dış cephe alanının yenilenmesi
sağlanacak, ayrıca bu vesile ile binaların
dış cephelerindeki görüntü kirliliği de ortadan kaldırılacak.
Kentsel tasarım ilkeleri doğrusunda kent
estetiği adına yürütülecek ortak bir projenin duyurulması için İlçe belediyelerinin
de destekleriyle 12 noktada renkli etkinlikler yapılacak. Halk panoları boyarken
Heykel Adamlar broşür dağıtacak. Açılış
etkinliğinde ise yurt dışından dansçı ve
akrobatlar gösteri düzenleyecek.
Bir yıllık bir çalışmayla hazırlanan, boya
bilincini artırmayı ve binalarda görüntü
kirliliğine neden olan unsurların kaldırılması hedefleyen Rengin Ahengi İstanbul
Projesine sanatçılar da destek veriyor.
Filli Boya, İso 500 ve Capital 500’den
güçlenerek çıktı
İstanbul Sanayi Odası tarafından gerçekleştirilen, ülkemizdeki en büyük 500 sanayi
kuruluşunun yer aldığı “İso 500” araştırması ve Türkiye’de ilk defa aylık ekonomi
dergisi Capital tarafından gerçekleştirilen
“Capital Özel 500” araştırmaları sonuçlarında; Filli Boya markasıyla tanınan Betek
Boya, 2009 yılı verilerine ilişkin değerlen-
dirmelerden en yakın rakibiyle arasındaki
farkı açarak ve Türk Boya sektörü lideri
konumunu güçlendirerek çıktı.
Geçen yıl İso 500’de 149. sırada yer alan
Betek Boya, bu yıl sıralamada 23 basamak
yükselerek 126. sırada yerini aldı. Yine geçen yıl Capital 500’de 218. sırada yer alan
Betek Boya, bu yıl sıralamada 196. basamağa yükseldi.
Filli Boya, Yeni Logosunu İlk Kez Paınt
İstanbul Fuarı’nda Tanıtıyor
Filli Boya, 23 – 26 Eylül 2010 tarihleri arasında, İstanbul Kongre Merkezi’nde ve
Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve
Sergi Sarayı’nda ulusal ve uluslararası katılımla gerçekleştirilen “Boya Sanayi
ve Yardımcı Maddeler
Kongre ve Fuarı / Paint istanbul 2010’nda
yeni logosuyla yerini
aldı.
Filli Boya; uluslararası platformda boya
üreticileri, hammadde
tedarikçileri, ekipman üreticileri, servis sağlayıcıları, üniversite ve
kurumların önde gelen temsilcileri bir araya getiren Paint İstanbul Fuarı’nda ziyaretçilerini Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda 352 metrekarelik 301
no’lu özel tasarımlı standında ağırladı. Yenilikçi ve dinamik yapısını yansıtan yeni
logosunu tanıtarak, yatırımları ve 2010
yılında pazara sunduğu ürünler hakkında
bilgiler verdi. l
GOSBSAD
F
illi Boya’nın da katılımcıları arasında yer aldığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi
ve Boya Sanayicileri Derneği
(BOSAD) tarafından düzenlenen “Renklerin Ahengi İstanbul” projesi
6 Ekim günü Taksim’de düzenlenen görkemli bir törenle başladı.
HABERLER
Türk boya sektörünün önde gelen firmalarından
Filli Boya, mimari şehircilik ve çağdaş kent
estetiği anlayışını yansıtacak Rengin Ahengi
İstanbul projesinin katılımcıları arasında yerini
alarak, İstanbul’un renklerle ahenk bulmasına
katkı sağlıyor…
ÜYELERİMİZDEN
İstanbul renklerle
ahenk buluyor, güzelleşiyor…
61
ÜYELERİMİZDEN
Aygaz'dan, iklim değişikliğine karşı
HABERLER
Yarın Hava Nasıl Olacak
projesi yola çıkıyor
T
ürkiye’nin önde gelen
enerji şirketlerinden Aygaz, “Yarın Hava Nasıl
Olacak?” isimli yeni çevre
projesini, düzenlediği basın toplantısı ile tanıttı. Avrupa Birliği’nin
2010 yılını “Hava Yılı” ilan etmesi
ile daha da önem kazanan projede
amaç; iklim değişikliği konusunda
kamuoyunun farkındalık düzeyini
ve duyarlılığını yükseltmek.
GOSBSAD
Aygaz, proje çerçevesinde oluşturduğu ve içinde “planetaryum” ile
“sihirli küre”nin bulunduğu “Gökyüzü Tırı”yla Türkiye’nin 11 ilini
ziyaret edecek. Sivas’tan başlayarak Şanlıurfa, Van, Kars, Trabzon,
Samsun, Kastamonu, Eskişehir,
Antalya, İzmir ve Tekirdağ’ı ziyaret
ederek vatandaşlarımızın iklim değişikliğine “görerek” tanıklık etmeleri, ona “dokunarak” ikna olmaları
ve harekete geçmeleri hedefleniyor.
11 ilde bir hafta süreyle kalacak
Gökyüzü Tırı’yla, lise öğrencilerinin yanı sıra halka da iklim değişiklikleri hakkında, kısa adı REC olan,
Bölgesel Çevre Merkezi tarafından
hazırlanan eğitimler verilecek.
62
Basın toplantısında konuşan Aygaz
Genel Müdürü Yağız Eyüboğlu,
“Yarın hava nasıl olacak?” sorusuyla kampanyaya başladıklarını
çünkü bir yerden başlamak gerektiğini, iklim değişikliğinin “yarın havanın nasıl olacağından” öte, derin,
kapsamlı bir değişimi beraberinde
getirdiğini; yer küreyi paylaştığımız tüm canlı türleri için bir tehdit
oluşturduğunu söyledi. Eyüboğlu
sözlerine şöyle devam etti:
“Bizler, “Yarın hava nasıl olacak?”
sorusuyla düşünmeye ve karşı karşıya olduğumuz sorunu daha iyi
anlamaya çalışıyoruz. “Yarın hava
nasıl olacak?” bir farkındalık kampanyası… Amacımız, iklim değişikliğine karşı çözüm yollarını beraberce aramak…
Bu proje, çevre ve iklim değişikliği üzerine kamuoyu farkındalığını
ölçen araştırmaların sonuçlarından
doğdu. Ülkemizde ne yazık ki bu
konudaki farkındalık, hem dünya,
hem de Avrupa ortalamalarının
altında… Yeterince farkında olmadığımız sorunun çözümü için, topyekun seferberlik yaratmanın güç
olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle,
gelecek üç yılda “Yarın hava nasıl olacak?” sorusuyla, ülkemizin
dört bir köşesine giderek ve iklim
değişikliğiyle ilgili duyarlılığı arttırmak için çaba göstereceğiz. Bu
mücadelenin uzun bir yolculuk
olduğunu biliyoruz. “Yarın hava
nasıl olacak?” diyerek attığımız küçük adımın, sizlerin ve halkımızın
da katılımıyla daha da büyüyeceğine, büyüdükçe güçleneceğine ve
çözüm yolunda önemli mesafe kat
edeceğimize inanıyoruz. Çünkü
sizler gibi biz de, bulduğumuzdan
daha temiz, daha sağlıklı ve daha
yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyoruz. Çocuklarımıza... Çocuklarımızın çocuklarına...”
Eğitim programını tasarlayan ve
uygulayacak olan “REC” - Bölgesel
Çevre Merkezi, çevre politikaları
ve çevrenin korunması için düzenlenen eğitimlerde öncü uluslara-
ÜYELERİMİZDEN
HABERLER
“İklim dostu gençlere yönelik hazırladığımız bu eğitimlerle; gençleri
iklim değişikliği hakkında bilgilendirmeyi, iklim değişikliğinin sonuçlarını değerlendirmeye ve kendi
hayat biçimleriyle ilgili çıkarımlar
yapmaya yönlendirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca gençleri, dünyamızdaki olumsuz değişimlere yönelik
çözüm üretme çabalarına ortak olmaya teşvik ederek, sürdürülebilir
bir yaşam biçimini benimsemelerini sağlamayı ve mesleki hayatlarını şekillendirirken, bu alandaki
profesyonel fırsatları göstermeyi
amaçlıyoruz. İklim değişikliği ile
mücadele konusunda gençlerin de
sorumlulukları ve olumlu katkılarının olacağı çok açık. Bu konuda,
gençlerin harekete geçmesini kolaylaştıracak, düşüncelerini paylaşmalarını sağlayacak bir ortam
yaratmaktan, bu ortam aracılığı
ile onlara bilgi ve tecrübelerimizle
rehberlik etmekten mutluluk duyacağız.” Gezici bir planetaryum ile
“sihirli küre” olarak adlandırılan
küresel simülasyon cihazını birleştiren ve her seansı 90 dakika sürmesi planlanan eğitimler, etkileşimli
olarak tasarlandı. Öğrencilerin katılımcılığını esas alan eğitimlerin
ilk bölümünde, dünyadan uzaya
bakılarak yeryüzü ve insanlığın,
daha büyük bir bütünün parçası
olduğu anlatılacak. Bu bölümde,
“hayat”ın gezegenimize özel büyük
bir zenginlik olduğu vurgulanacak
ve dünyadaki atmosferin, diğer gezegen atmosferlerine göre farkının
“hayatı mümkün kıldığı” karşılaştırmalı örneklerle paylaşılacak.
Eğitimin ikinci bölümünde, “sihirli küre” ile katılımcıların uzaydan
Dünya’ya bakarmış gibi yerküreyi
gözlemlemeleri sağlanacak. 61 cm
çapındaki küresel görüntüleme sistemiyle, Dünya üzerindeki yalnızca
hava olaylarının değil, aynı zamanda yanardağ patlamalarının, tsunamilerin ve daha birçok doğa olayının simülasyonu gerçekleştirilecek.
Herkesin kendisine, “Yarın hava nasıl olacak?” sorusunu sorarak, küresel iklim değişikliğine karşı daha
duyarlı bir olunmasını hedefleyen
ve üç yıl sürmesi planlanan projeyle, gelecek kuşaklara yaşanabilir bir
dünya bırakılmasına katkıda bulunulması sağlanmış olacak. l
GOSBSAD
rası bir kuruluş. 1990 yılında ABD
ve Avrupa Komisyonu tarafından
Budapeşte’de kurulan ve bağımsız bir kuruluş olan REC’e bugün
Türkiye dahil 31 ülke taraf… REC,
başta hükümetler olmak üzere, ilgili tüm paydaşlara sürdürülebilir
kalkınma, çevre politikaları ve iklim değişikliği kapsamında etkin
politika ve uygulama çözümleri
geliştirerek destek veriyor. Basın
toplantısında konuşan REC Türkiye ve Karadeniz Bölge Direktörü
Dr. Sibel Sezer Eralp, iklim dostu
gençlere yönelik hazırladıkları bu
eğitimlerle; gençleri iklim değişikliği hakkında bilgilendirmeyi, iklim
değişikliğinin sonuçlarını değerlendirerek, kendi hayatlarıyla bağlantı
kurmaya ve hayat biçimleriyle ilgili
çıkarımlar yapmaya yönlendirmeyi
hedeflediklerini söyledi. Eralp, sözlerini şöyle sürdürdü:
63
YAKIN
ÇEVREMİZDEN
Gebze gözde
sanayi kenti oldu
İstanbul'a yakın
olması, Gebze'yi
sanayi ve lojistik
firmaları için aranıp
da bulunamayan bir
bölge haline getirdi.
K
ocaeli ve İstanbul arasında yer
alan Gebze, ekonomisi sanayi
ve ticarete dayalı, Türkiye’nin
hızla gelişen ve büyüyen bir
ilçesi.
İdari bakımdan Kocaeli’ye bağlı olan
Gebze’nin organik olarak ise aslında
İstanbul’a bağlı sayılır. Bir sanayi kenti,
hüviyetini taşıyan Gebze, bunun avantajını kullanıyor. Bu özelliğinden dolayı da,
ilçenin gayrimenkul sektöründeki payının
her geçen gün artacağı öngörülmekte.
Gebze, 1960’lı yıllarda göç almaya başladı. Bu göç dalgası, 1970’li yılların sonu
ile 1980’li yılların başından itibaren önüne
geçilemez bir hal aldı. Nitekim kentleşme
hızının sanayileşmenin önüne geçtiği bu
yıllar kentin gecekondu, plansız-çarpık
yapılaşma, çevre sorunları ile tanışmasına
neden oldu.
Bugün Gebze TEM ve E-5 karayolu ile liman, demiryolu ve Sabiha Gökçen Havaalanı gibi ulaşım yollarının kesiştiği bir
noktada yer alıyor. Konut projelerinin ve
sanayi bölgelerinin yoğun olduğu Gebze;
D-100 Karayoluna 7, TEM Otoyolu’nun
Şekerpınar gişelerine 5, Çamlıca gişelerine 35, Derince Limanı’na 45, Gebze Tren
İstasyonu’na 8 ve Sabiha Gökçen Hava
Limanı’na ise 15 kilometre mesafede yer
alıyor.
GOSBSAD
Sanayi kenti haline geldi
64
İstanbul’a yakın olması, Gebze’yi sanayi
ve lojistik firmaları için aranıp da bulunamayan bir bölge haline getirdi. Yerli ve
yabancı birçok sanayi firmasının yer aldığı Gebze Organize Sanayi Bölgesi(GOSB),
Gebze Pilastikçiler Organize Sanayi Bölgesi (GEPOSB) ve Güzeller Organize Sanayi
Bölgesi¦gibi sanayi bölgeleri, sanayi firmalarını kendine çekiyor. Yine altyapısını
tamamlama aşamasına gelen Dilova Organize Sanayi Bölgesi; Gebze’nin sanayideki
payını gözler önüne seriyor.
İleriye dönük ulaştırma projelerinde özellikle Marmaray Projesi’nin tamamlanmasıyla birlikte, Gebze’ye ulaşımın daha da
kolaylaşması bekleniyor.
Prestijli inşaat firmaları tarafından, özellikle Çayırova, Akse ve Şekerpınar bölgesinde geliştirilen nitelikli konut projeleri,
Gebze’nin istihdam kapasitesi ile doğru
orantılı olarak şekilleniyor.
Arsa stoğu önemli avantaj
Gebze’de şu anda konut siteleri ve münferit konut projelerinde uygulanan satış
fiyatları genellikle metrekare bazında bin
ila bin 550 YTL aralığında seyrediyor. Bu
fiyatlar, aynı niteliklere sahip olmasına
rağmen İstanbul’daki projelerle kıyaslandığında daha düşük seviyelerde kalmakta.
Bu durum, Gebze’de ev sahibi olmak isteyenler için cazip bir ortam yaratıyor.
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nin(GOSB)
de yer aldığı Şekerpınar bölgesinde yoğun
olarak sanayi ve depolama-lojistik imarlı;
buna karşın Çayırova, Kirazpınar ve Yenikent bölgelerinde ise konut imarlı arsa
stoğu bulunuyor.
Konut sektöründeki gelişmelere paralel olarak, Gebze’de mevcut olan ve yeni
onaylanan imar planları dahilinde sanayi
ve depolamaya uygun arsa stoğu da değer
kazandı. Bölgede faaliyet gösteren gayrimenkul firmalarından aldığımız bilgilere
göre, bölgede satılık durumda bulunan
arsaların fiyatlarında pazarlık payı bırakılmıyor. Sürekli genişleyen sanayi imarlı
arsa bölgeleri, altyapısını tamalamış olan
Organize Sanayi Bölgeleri’nde yoğun talebe yetişmekte zorlanıyor.
Lojistik sektöründe de durum sanayiden
pek farklı değil. Özellikle GOSB’nin yanındaki Balçık köyü lojistik firmalarının
toplanma yeri haline gelmiş durumda.
Son zamanlarda birçok lojistik firması bu
bölgede depolama amaçlı tesislerini kurmaya başladı.l
Gebze’de Sanayi
Üniversitesi Sevinci
Eğime verdiği destekle kamuoyunun takdirini kazanan GOSB Yönetim Kurulu
Başkanı Vahit Yıldırım’ın Gebze’ye “sanayi üniversitesi” kurulması için başlattı
çalışmalar Gebze’de geniş yankı buldu.
Uzun zamandır üniversite isteyen Gebzeliler, Yıldırım’a başlattığı girişimden dolayı teşekkür etti. Kocaeli Milletvekili Eyüp
Ayar, GOSB’a başlattığı çalışmalardan dolayı teşekkür ederek, “Gebze’ye kurulacak
olan sanayi üniversitesine her zaman destek veririm. Taslak bana ulaşsın meclise
yasa teklifi sunmaya hazırım. Eğer sanayicimizin üniversite kurmaya yeri yoksa
buldukları bir hazine arazisinin tahsisi ve
ya arsa konusunda yardımcı olmaya da
varım” dedi.
Dilovası Belediye Başkanı Cemil Yaman
ise, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu ifade ederek, “Dilovası Belediye Başkanı olarak konunun
her tarafında bulunurum. Bize düşen görev ne ise yerine getirmeye hazırım. Yeter
ki bölgemize bir üniversite kurulsun” diye
konuştu.
Gebze Ticaret Odası Meclis Başkanı Nalit
Umran Nargül de GOSB’a teşekkür ederek, “Bu haber bizi çok sevindirdi. Öncelikle bu fikri ortaya çıkaran ve gerçekleşmesi
konusunda somut adımlar atan herkese
sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bu
proje Gebze’ye hayat verir. Işık tutar ve
güç katar. Kamuoyu olarak bu projenin
içinde olmak ve destek vermek gerekir”
şeklinde konuştu.
Çayırova Belediye Başkanı Ziyaettin Akbaş, Gebze bölgesi’nin Türkiye için önem
Gebze Organize Sanayi
Bölgesi’nin (GOSB) Gebze’ye
sanayi üniversitesi kurmak
için harekete geçmesi ilçe
kamuoyunda geniş yankı
buldu.
arzeden bir bölge olduğunu ifade ederek,
“Dilovası, Darıca, Gebze ve Çayırova ilçelerinin oluşturduğu ve her geçen gün
büyüyen bölgemize bir üniversite yakışır.
Hele hele bu üniversitenin adı ‘Sanayi’
ise çok daha yakışır. Sanayinin kalbi olan
Gebze ve bölgesine kurulacak olan üniversiteye gereken desteği vermeye hazırım.
Konuyla alakalı adım atanlara da bölge
halkı adına teşekkür ederim” diye konuştu.
GOSB’un başlattığı çalışmalara Gebze
Plastikçiler OSB’den (GEPOSB) de destek
geldi. GEPOSB Bölge Müdürü İrfan Ayar,
“GOSB’un adımını kutluyorum. Bin sanayi üniversitesi şart. Kesinlikle bunu özel
sektör kurmalı ve yönetmeli. Lakin bu iş
tek başına yapılacak, altından kalkılacak
bir konu değil. Ben umut ederim ki tüm
OSB’ler bir araya gelerek konuyla alakalı nasıl bir çalışma yapılabilir konusunda
fikir alışverişinde bulunsun. Ortak akılla
hareket ederek Sanayi Üniversitesini kurmalıyız. Birlikten güç doğar” dedi.
Gebze Sanayi ve İşadamları Derneği Başkanı Halit Uçar da üniversite fikrini destekleyerek, “Memnuniyetle destek veririz.
Tabii ki altının doldurulması, kaç fakülte
kurulacak, nerede yapılacak gibi bilgilerin
gelmesi gerekir. Biz GESİAD olarak konuyu ilk olarak gündeme taşıyan kurumuz.
Bizim için ayrı bir önem arz ediyor. Yapılacak olan her istişarede olacağımızın garantisini vereceğimiz gibi üzerimize düşen
görevleri de seve seve yerine getireceğimizi de belirtirim” dedi. l
GOSBSAD
G
ebze
Organize
Sanayi
Bölgesi’nin (GOSB) Gebze’ye
sanayi üniversitesi kurmak
için harekete geçmesi ilçe
kamuoyunda geniş yankı
buldu. Gebzeliler GOSB’un sanayi üniversitesi kurulması için başlattığı çalışmalara
destek verdi.
65
YÖNETİCİ
KİTAPLARI
Beyninizi Kamçılayın
Liderin Takım Çantası
Nasıl Bilirdiniz?
Roger von Oech
Dr. Cem Kozlu
John Lloyd, John Mitchinso
280 Sayfa, Koridor Yayıncılık,
ISBN: 9789751413475
448 Sayfa, NTV Yayınları,
Çeviren: Ergin Karadeniz,
ISBN: 978-605-4188-20-8
Ç
eyrek yüzyıldır iş adamları ve
birçokları için önemli bir başvuru kaynağı olan ve milyonlarca insanı
yaratıcılığa teşvik eden bu kitap 27 ülkede yayınlandı ve dünyanın dört bir
yanında çeşitli seminerlerde kullanıldı.
Kışkırtıcı bilmeceler, anekdotlar, alıştırmalar, metaforlar, karikatürler, sorular, hikayeler ve ipuçlarıyla bu kitap
yaratıcılığınızı engelleyen tüm zihinsel
kilitlerinizi açmayı hedefliyor.
• En önemli on zihinsel kilidi kavrayarak gerçek potansiyelinizi nasıl ortaya
çıkaracağınızı,
• Yaratıcılık sürecindeki dört rolü –
Kâşif, Sanatçı, Yargıç ve Savaşçı – kullanarak nasıl yeni fikirler üreteceğinizi
ve bunları ne şekilde uygulayacağınızı
GOSBSAD
• Zorluklardan ve engellerden nasıl
faydalanacağınızı ve “ikinci doğru
cevabı” bulmak için neden “aptalı oynamanız” gerektiğini bu kitaptan öğreneceksiniz!
66
Roger von Oech ünlü bir konuşmacıyazardır. Başlıca müşterileri arasında IBM, Apple, Ford, American
Express, Disney, Coca-Cola, NASA
ve Sony bulunmaktadır. Stanford
Üniversitesi’nde “Fikirler Tarihi” üzerine doktora yapmış olan yazar, eşiyle
beraber Palo Alto, Kaliforniya yakınlarında yaşamaktadır.l
152 Sayfa, Remzi Kitapevi,
T
ürkiye’nin önde gelen profesyonel
yöneticilerinden Cem Kozlu, THY
Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu
Başkanlığı’nın yanı sıra Coca Cola’nın
Orta Avrupa, Avrasya ve Ortadoğu
Grup Başkanlığı görevlerinde de bulunmuş bir isim.
Kozlu, Remzi Kitabevi’nden yayınlanan ‘Liderin Takım Çantası’ kitabında iş yaşamında başarıyı getiren
tecrübelerini paylaşıyor. Kozlu’nun
takım çantasında Mevlânâ’dan Peter
Drucker’a birçok önemli düşünürün
kitabı da bulunuyor. Pek çok kişiye liderlik dersi veren Kozlu’nun lideri ise
rahmetli Turgut Özal. “Özal, çok da
insanca liderlik yapardı. Duyarlı bir
kişiydi. Çok hatıram vardır onunla.”
diyor.
Cem Kozlu’nun yanından ayırmadığı
takım çantasında, kendisine iş yaşamında başarı sağlayan pek çok yönetim
“aleti” yer alıyor.
Bu aletler, Kozlu’nun deneyimler sonucu geliştirdiği kolay kullanılabilen,
pratik fayda ile verim artışı sağlayan,
daha iyi karar ve sonuçlara yol açan
aletler…
Ayrıca takım çantasında ona her zaman yol gösteren Mevlana’dan Peter
Drucker’a birçok önemli düşünürün
kitabı da bulunuyor.
Cem Kozlu, iş yaşamında başarılı olmak için yararlandığı takım çantasını
bu kitapta okurlara açıyor.l
Çeviren: Nurettin Elhüseyni,
ISBN: 978-605-5813-66-6
N
TV Yayınları, çok satanlar listesinden inmeyen ve hakkında çok
konuşulan “Cahillikler Kitabı”nın yazarlarının 68 tarihsel şahsiyetin sıra
dışı özelliklerini anlattıkları “Nasıl
Bilirdiniz?” adlı kitabı okurlarına sunuyor.
John Lloyd ve John Mitchinson tarafından hazırlanan kitapta maymun besleyenlerden, sahte kimliklerle insanları
dolandıranlara, değerleri ancak ölümlerinden sonra anlaşılanlardan seks
meraklılarına kadar 68 isim yer alıyor.
Karl Marx, Oliver Cromwell, Florence
Nightingale, Henry Ford, H. G. Wells,
Cengiz Han, Benjamin Franklin, Sigmund Freud kitapta yer alan isimlerden sadece birkaçı.
İşte o isimlerden bazı bilinmeyenler...
Marx, Das Kapital’i ayakta durarak
yazmıştı.
Cengiz Han’ın mezarının yerini sadece
dişi bir deve biliyordu.
Leonardo’nun matematik ve geometri
bilgisi çok zayıftı.
H. G. Wells zamanının en büyük çapkınlarından biriydi.
Nikola Tesla’nın en ciddi aşk ilişkisi bir
güvercinleydi.
Florence Nightingale hayatının son elli
yılını yatalak olarak geçirdi.l
Ters Açı
Balanced Scorecard
İş Dehası
Roger Martin
David P. Norton,
Robert S. Kaplan
Peter Fisk
ISBN: 9944885386
376 Sayfa, Sistem Yayıncılık,
P
R
arlak bir lideri sıradan bir liderden
ayıran nedir?
Roger Martin, parlak liderlerin bütünleyici düşünme becerisiyle nasıl
sivrildiklerini anlatıyor. Bütünleyici
düşünmek, aynı konuya ters açılardan
bakabilmeyi, birbiriyle çatışan iki fikri
aynı anda akılda tutabilmeyi ve daha
sonra ikisinin de olumlu yönlerini geliştiren bir sentez yaratabilmeyi içerir.
Geleneksel liderler yönetsel kararlar
alırken belli temalar üzerine yoğunlaşır, konuyu parçalara böler ve her bir
parça üzerinde tek tek dururlar. Böylece onlara en iyi görünen alternatifi
seçerler.
Fakat gerçekten başarılı liderler, “o ya
da bu” türü kararlarla yetinmezler. O
anda aşikâr olmayan etkenlerin peşine
düşer, değişkenler arasında doğrusal
olmayan ilişkileri arar ve problemi bir
bütün olarak görürler. Çatışan fikirler
arasında uzlaşmalar yaratıp, yenilikçi
çözümler üretebilirler.
“O ya da bu” ikilemiyle herkes başa
çıkabilir. Önemli olan, ters açıdan bakıp, kimsenin aklına gelmeyen üçüncü
seçeneği bulabilmektir.
Roger Martin, Ters Açı’da, iş dünyasının önde gelen liderlerinden canlı
örneklerle, bütünleyici düşünme becerisini edinmenin yollarını açıklıyor.l
ISBN: 9789753221252
obert S. Kaplan ve David P. Norton tarafından geliştirilen “Balanced Scorecard” sisteminin başlangıcı,
1990 yılında performans ölçümlemede yalnızca finansal göstergeleri baz
almayan, daha kapsamlı ve yeni bir
performans ölçüm yöntemi geliştirmek
amacıyla yapmış oldukları çalışmalara
dayanmaktadır. Zaman içinde geliştirilen sistem, günümüzde birçok dev
şirkette “Strateji belirleme ve stratejiyi
uygulama” amacıyla kullanılmaktadır.
Balanced Scorcard sisteminde bir şirketin performansı değerlendirilirken
“dengede” olması gereken dört boyut ele alınmaktadır: Finansal boyut,
Müşteri boyutu, İç verimlilik boyutu,
Öğrenme ve gelişme boyutu. Yalnızca
kısa dönemli finansal göstergelere dayanarak hareket etmek, geleceği görmeyi ve uzun dönemli strateji belirleyip
uygulamayı engeller. Uzun dönemde
başarıyı garantilemek için farklı boyutlar arasında denge ve entegrasyonu
sağlamak çok önemlidir.
Balanced Scorecard, şirketlerin tasarladıkları stratejilerinin eyleme dönüştürülmesini sağlamaya yarayan bir
ölçüm tekniğidir. Bu teknik, daha önce
varolan yönetimin bazı yetersiz ve eksik tutumlarını tanımlayıp, finansal
perspektifi açık bir şekilde tanımlayarak şirketlerin bunu ölçebilmelerini
sağlamaktadır. Balanced Scorecard
sadece bir ölçüm sistemi değil, aynı zamanda bir yönetim tekniğidir.l
408 Sayfa, Media Cat Yayınları,
ISBN: 9786055755034
D
eha” denen şeyin kaynağı her şeye
farklı bakabilmek. Sağ ve sol beyninizi daha bütünsel bir şekilde kullanmayı öğrenmek, geçmişten günümüze
bir fırsat kaynağı getirmiş ve günümüzde gelecek için fırsat yaratabilecek noktaları aramak, radikal fikirleri
eyleme geçirmek için işleyişe içeriden
dışarı değil dışarıdan içeri bir bakış
açısıyla bakmak. İş Dehası, küçük girişimci işletmelerin tutkusu ile büyük
kurumların enerjisini nasıl bir araya
getirebileceğinizi ortaya koyuyor. Farklı düşünmek ve farklı davranmak için
ilham arayan herkesin okuması gereken
bir kaynak. Kitap, günümüzün değişken piyasasında, kişisel ve kurumsal
seviyelerde daha kârlı ve sürdürülebilir
büyüme konusunda ilham kaynağınız
olacak.
Kitapta Google, Red Bull, Diesel, P&G
ve daha pek çok şirketten örnekler
var. Dünya çapından en özel örnekler
günümüz iş dünyası için en uygulanabilir şekilde bir araya getirilmiş.
Business Genius yazarı Peter Fisk,
daha önce Pazarlama Dehası kitabında
yaptığı gibi bu kitabında da iş dehası
konusunda rehberliğinizi üstlenecek.
Fisk’e göre deha denen kavramın anahtarı her şeye farklı bakabilmekte. Biliyoruz ki beynimiz bir kaleydoskop gibi,
pek çok desen yaratıyor ve bu desenleri
birbiri ile bağlantılar haline getirerek
fikir ve düşünceleri oluşturuyor.l
GOSBSAD
152 Sayfa, İş Bankası Yayınları,
67

GOSB - bilgikurumsal.org

Transkript

Benzer belgeler

Presentation File

gosbsad - bilgikurumsal.org

Sayfa 1 / 1 Kamuyu Aydınlatma Platformu 14.08.2013 http://kap.gov

gosbsad

gosbsad

GOSBSAD - bilgikurumsal.org