Kaşıntı Fizyopatolojisi

Transkript

Kaşıntı Fizyopatolojisi
KAŞINTI
FİZYOPATOLOJİSİ
Doç. Dr. Fadıl ÖZYENER
Kaşınma (pruritus)
Sık rastlanılan, yaşla birlikte artış
gösteren ve çok farklı etyolojilerin yol
açtığı bir semptomdur.
Birçok deri hastalığının önde gelen
bulgusu olması yanı sıra bazı sistemik
hastalıkların seyrinde de gözlenebilir.
Pruritus;

Hoş olmayan, garip veya tuhaf
olarak tanımlanabilecek, ilgili bölge
veya alanlar da derinin ovulmasını
gerektiren yanma, sızlama, ısırılma
duyularını da kapsayabilen bir
irritasyon hissidir.
Kaşıntı ilgili deri bölgesinde
kaşıma refleksini uyarır.
 Bu
motor tepki kaşıma duyusuna
özgün ve onu ağrıdan ayıran
önemli bir özelliktir.
 İyi
gelişmiş pozisyon (durum)
duyusu ile beraberdir.
 Hayvanlarda
da (spinal olsa
bile) görülen temel bir reflekstir.
Kaşıntı geceleri artabilir.
Pek çok sistemik ve dermatolojik
hastalıkta geceleri daha da rahatsız edici
olabilir.
Sebebi henüz anlaşılamamıştır. Kaşıntı
mediyatörlerinin sirkadyen salgılanmasına
veya süregelen ritmin bozulmasına bağlı
olabileceği ileri sürülmektedir.
Diğer olası bir neden; deri fizyolojisindeki
diürnal oynamaların, ısı ve koruma işlevinde
olabildiği gibi, bu duruma yol açmasıdır.
Klinikte kaşıntı algısı önemlidir.
 Kaşınma,
nosisepsiyon
algılamasında ağrıdan sonra ikinci
önemli duyudur.
 Tıp
Dünyası bu gerçeği ancak 20.
yüzyılın ortalarında kabul
etmiştir.
Ağrıya duyarsız olan
hastalar kaşıntıya da
duyarsızdırlar (herpes
zoster, lepra gibi).
Kas, eklem ve iç organlar
gibi derin dokularda kaşıntı
yoktur.
Kaşınma eksteroseptif algılamanın
mükemmel bir örneğidir.
Almaçlar tabakalar halinde
dizilerek kaşınma duyusunu
deri dokusu üst tabakalarına
sınırlar (epidermis ve
epidermal/ dermal geçiş
bölgesi).
.
Pruritis (genelde) serbest sinir
uçlarınca algılanır.


Almaçlardan üst merkezlere C ve Aδ
tipi sinir lifleri algılamayı iletir.
Peptiderjik sinir uçlarınca innerve
edilen üst deri tabakalarının
eksizyonu kaşınma duyusunun
algılanmasını sonlandırır.

Table 2 Skin receptors, location, function,
and adaptation speed.
Lif
çapı
(µm)
İletim
Hızı
(m/s)
Propriyosepsiyon;
somatik motor.
12-20
70-120
ß
Dokunma, basınç
5-12
30-70
δ
Kas iğciklerine motor
3-6
15-30
γ
Ağrı, soğuk,
dokunma
2-5
12-30
Pregangliyonik
otonom
<3
C (msiz) Ağrı, sıcaklık, bazı
Arka kök mekanik duyular,
refleks yanıtlar
Sempatk
Lif Tipi
A (myli)
α
B (myli)
İşlevi
Postgangliyonik
sempatikler
Dikensi
Bölüm
Süresi
(ms)
Mutlak
Duyarsız
Dönem
(ms)
0.4-0.5
0.4-1
3-15
1.2
1.2
0.4-1.2
0.5-2
2
2
0.3-1.3
0.7-2.3
2
2
MSS’de iki ana sistem duysal
uyarıları iletir.
 Dorsal
Lemniskal Sistem (hassas,
kesin duyu yolları)
 Anterolateral
(Spinotalamik)
Sistem (kaba, genel algılanan
duyular)
Dorsal Lemniskal Sistem
 Dokunma
duyusu: uyaranın
yeri ve şiddeti
belirgin
 Durum ve basınç
duyuları: hassas,
kesin algılama
 Fazik duyular:
vibrasyon
Anterolateral/ Spinotalamik Sistem
 Termal
duyular:
(sıcak, soğuk)
 Ağrı duyuları
 Kaşınma ve
gıdıklanma
 Kaba basınç ve
dokunma
 Cinsel duyular
 Kaşınan
taraf ile aynı yöndeki premotor ve frontal beyin bölgelerinde
daha çok uyarılma görülür.
 Karşı taraf singulat girusta da aktivite
dikkati çeker.
Talamus kaşıntı duyusunun
entegrasyonunda önemlidir.
 Talamus
kanamalarında “santral
kaşıntı sendromları, SKS” tanımlanır.
 SKS
aşırı kaşınma ile öne çıkan,
cerrahi müdahale ile tedavi
edilebilen durumlardır.
Kaşınma vücudun bir
veya daha çok bölgesinde olabilir.
 Yerel
kaşınma
 Genel
kaşınma
 Yerel
veya Genel kaşınma
Kaşnma. tetikleyenler
Örnekler
Endojen
Terleme, kserozis
Ekzojen
Emosyonel stres
Kaşıma, sert temas,
yüksek ısı
Sabun, deterjan, yün vd
Küf, polen, mantar
tüylüler
Temas ve solunum yolu
allerjenleri
Mikrobiyal ajanlar
Besin maddeleri
Viruslar, mantarlar,
bakteriler
Acılı ve bol baharatlılar
Yerel kaşınma
 Deri
irritasyonuna bağlı kaşınmalar
(böcek ısırma ve/veya sokmaları)
 Pruritis ani/vulva/skrotum
 Kulak, göz, burun kaşınmaları
 Bacak/ayak kaşınmaları
Genel kaşınma
a) Deride lezyon olmadan
 Yaşlanan deri – Pruritis senilis
 Psikojenik kaşınma
 Sık yıkanma/ Uzun aralarla yıkanma
 Karaciğer hastalığı (genelikle ikter ile)
 Üremi – Böbrek hastalıkları
 Diyabet, Gebelik, Fe+2 eksikliği anemisi
 Allerjik (ilaç, besin, vs gibi)
Gebelik döküntüsü
b) Deride lezyonla seyredenler:
 İnfeksiyöz hastalıklar (su çiçeği,
kızamık, 5. hastalık gibi)
 Çeşitli döküntüler (“rash”/isilik,
kaşıntı olabilir veya olmayabilir)
 Pitriyazis rosea, psoriazis, seboraik
dermatit
 Deri infeksiyonları, ürtiker, atopik
dermatit
 Allerjik tepkimeler (ilaç, besin, eşya,
giysi, vb sonucu)
Pitriyazis rosa
 Viral
(öz.
herpesvirus 7)
 Otoimmunite
 İlaçlar (ör;
kaptopril, ketotifen,
klonidin,
barbituratlar, vd)
 Difteri toksini
Yerel veya Genel kaşınma
 Kimyasal
irritanlar, zehirli bitkiler
 Çevresel sebepler (derinin kuruması,
güneş yanığı)
 Ürtiker (yerel veya genel)
 Parazitler (vücut-kafa-kasık biti)
 Yüzeyel deri infeksiyonları (folikülit
veya impetigo gibi)
Klinik sınıflandırma
 Pruritoseptif
kaşıntı
 Nöropatik
kaşıntı
 Nörojenik
kaşıntı
 Psikojenik
kaşıntı
Histaminin uyardığı kaşınmanın
en tipik örneği ürtikerdir.
 Ürtiker
allerjenle
temas eden hassas
kişide derinin kızarıp
kabarmasıdır.
 H1 reseptör
antagonistleri deri
lezyonları yanı sıra
kaşınmayı da geriletir.
Sistemik hastalıklarda pruritus
Atopik dermatit
Gelişmiş ülkelerde genç nüfusun % 5
kadarını etkileyen kalıtsal bir hastalıktır.
 Hücresel bağışıklıktaki aksaklık sonucu T
lenfosit uyarılması artmış, antijenlere
abartılı cevaplar oluşmaya başlamıştır.

Klinik olarak en önemli kaşıntılı deri
hastalıklarından biridir.
 Mast hücresi yıkımı artmış,
prostoglandinlerin ve çeşitli
sitokinlerin miktarı yükselmiştir.
 Asetil koline duyarlık artmıştır.
 H1 reseptör antagonistleri
etkisizdir.
 Kortikosteroid ve immunsupresanlar
yararlıdır.
Çeşitli karaciğer hastalıklarında
kaşınma irrite edici bir unsurdur.
 Kolestazda
görülen pruritus safra
asitlerinin enjeksiyonu ile taklit
edilemez (plazma enjeksiyonu ile
edilir).
 Karaciğer hastalarının plazmalarında
(ayrıca hayvan modellerinde de)
endojen opioidlerin biriktiği
gösterilmiştir.
Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY)
hastalarında da pruritus sıktır.
 İmmunohistolojik
çalışmalar üremik
hastalarda, epidermal tabakada yaygın
sinir lifleri tomurcuklanmaları
göstermiştir.
 Normalde beklenmeyen bu durum,
(üremik kutanöz innervasyon)
prürotojenlerin biriktiğinde kaşıntı
hissinin kolay ve yaygın oluşmasına
yol açar.
Hemodiyaliz hastalarında başlıca irritan
yan etkilerden biri pruritustur.
 Kaşınmanın,
özellikle hemodiyalizin 2.
gününden itibaren artarak hemodiyaliz
öncesi en yüksek noktaya çıktığı;
işlemden hemen sonraki günde ise çok
azaldığı gösterilmiştir.
 Bu durum, dializin etkisi azaldıkça
prürotojenlerin birikmesine ve dializle
beraber bunların uzaklaştırılmasına
bağlıdır.
TEDAVİDE
KULLANILAN İLAÇLAR
Yerel Tedavi
 Nemlendiriciler [mentol (1/8-%2), kafur
(1/8-%2), fenol (%0.1-3) gibi]
 Strontium
nitrat %10-20’lik, Kapsaisin
krem (öz yerel üremik kaşıntılarda)
 Antihistaminikler, anestezikler
 Topikal immünomodülatörler (takrolimus ve
pimekrolimus), topikal aspirin (öz.liken simpleks
kronikuslarda)
 Topikal
steroidlerin antipruritik olarak
kullanımından mümkünse kaçınılmalı
Sistemik Tedavi
 Histamin
reseptör antagonistleri
 Trisiklik antidepresanlar (ör;
doksepin ve amitriptilin) - Kronik ürtikerde
 Ondansetron (5-HT3 reseptör
antagonisti) - Kronik kolestaz ve üremik
kaşıntıda
 Opioid
antagonistleri
Sistemik Tedavi 2
 Talidomid

–
ekzama, üremik ve senil vakalarda
Paroksetin - paraneoplastik ve psikojenik kökenli
kaşıntılarda, PV da
 Mirtazapin
- Kolestaz, lenfoma ve üremililerde
 Fototerapi:

özellikle atopik dermatit, HIV, primer biliyer
siroz, polisitemia vera ve üremideki
kaşıntılarda etkilidir.
ÖZET
 Kaşıntıdan
kurtulmanın zaman
alabileceği akıldan çıkarılmamalı
 Patofizyolojisi
daha iyi anlaşılmalı
 Yeni
ve etkin tedavi seçenekleri
gündeme gelmeli
 Her
hasta için tedavi özgün ve özel
olmalı

Benzer belgeler

Birinci Basamakta Pruritusa Yaklaşım Approach to Pruritus in

Birinci Basamakta Pruritusa Yaklaşım Approach to Pruritus in nitrat %10-20’lik, Kapsaisin krem (öz yerel üremik kaşıntılarda)  Antihistaminikler, anestezikler  Topikal immünomodülatörler (takrolimus ve pimekrolimus), topikal aspirin (öz.liken simpleks kron...

Detaylı