Görüntüle - Kandilli Kulübü

Transkript

Görüntüle - Kandilli Kulübü
Avni Çelik
Kandilli Kulübü toplant›s›
Ethem Sancak
Kandilli Kulübü toplant›s›
irtibat
itimat
itibar
Ço¤u giriflimci ve yönetici arkadafllarla bir araya geldi¤imizde, birbirimize
en s›k sordu¤umuz soru flu oluyor: En son ne zaman görüflmüfltük?
Gerçekten de her görüflmenin üzerinden bazen haftalar ve aylar, bazen de
y›llar geçebiliyor.
Oysa birbirimize ne kadar da ihtiyac›m›z var. ‹nsan›n bu dünyada
gerçekten “Yaflad›m!” diyebilece¤i anlar, kendine ve dostlar›na ay›rabildi¤i
anlard›r. Çünkü hayat›n gerçek muhasebesi o anlarda yap›l›r. Niçin
yaflad›¤›m›z, nas›l yaflad›¤›m›z, yaflad›klar›m›z›n yaflanmaya de¤er olup
olmad›¤› hep böyle zamanlarda sorgulan›r.
ONUR SOYSAL
‹ki y›l önce bir düzine arkadaflla bir araya geldi¤imizde, en büyük
KAND‹LL‹ GRUBU BAfiKANI
sorunumuzun irtibat oldu¤una karar verdik. Namaza durdu¤umuzda bile
imam tüm cemaati “Saflar› s›klaflt›r›n!” diye uyar›r. ‹flte t›pk› onun gibi biz
de dedik ki gelin saflar›m›z› s›klaflt›ral›m. ‹rtibat› koparmayal›m!
Adam akran›n› arar da bulur
Bulmayan olursa yal›n›z kalur
Belli bir fley, her el di¤erini yur
‹ki eldir yüzü yuyan demifller
(Silifkeli Refikî, 19. yy)
Ciddi ve samimi irtibat, aram›zdaki itimat duygusuna güç verir. Güçlü organizasyonlar ancak
itimat temelinde yükselebilir. fiirketlerimiz sermaye ortakl›¤› olmadan önce birer itimat ortakl›¤›d›r.
Yahut flöyle de diyebiliriz: fiirketlerimizin hamuru sermaye, mayas› itimatt›r.
Asl›nda bu basit gerçekleri seçkin insanlara hat›rlatmaya gerek yoktur. Fakat bilinç tembeldir;
zamanla uykuya dalar. Uyand›r›lmas› gerekir.
4
Her varl›¤›n gaflet zaman› vard›r
Dereyi uykudan sel uyand›r›r
Rahmet de tufan da ondan halk olur
Gökteki bulutu yel uyand›r›r
(Adanal› Feymanî, 20. yy)
‹timattan itibar do¤ar. Atalar›m›z, en büyük sermaye itibard›r demifllerdir. Bizler sözün senet
oldu¤u bir gelenekten geliyoruz. Birçok büyük iflin sermayesiz, sadece ortaya itibar konarak
baflar›ld›¤›na birço¤umuz flahit olmufluzdur. Bu sadece ifl hayat›nda de¤il, devlet ve siyaset
hayat›nda da böyledir.
‹tibardan düflmemek için, itibarl› insanlarla düflüp kalkmak gerekir.
Kemlik edip bir kimseye çatarsan
Sana de¤er, kime bir tafl atarsan
Dil bedesteninde cevher satarsan
Bahas›n bilmezle bazar eyleme
(Erzurumlu Erbabî, 19. yy)
Kandilli Kulübü olarak, birbiriyle irtibatl›, birbirine itimat eden muteber (itibarl›) bir toplulu¤un
inflas›na omuz vermek istiyoruz. ‹rtibats›zl›k itimat duygusunu zay›flat›r; itimats›zl›k ise itibar›n
ortaya ç›kmas›n› engeller.
Kulüp faaliyetlerimize kat›lacak arkadafllar›m›z aras›nda bir tür iletiflim sa¤layacak olan
bültenimize bu itibarla itibar ad›n› verdik. Bu ilk say›m›zda, Türk ifl hayat›n›n iki itibarl› insan›n›n
Kulüp toplant›lar›m›zda yapt›klar› konuflmalar› ve bu konuflmalar hakk›nda bas›nda ç›kan yaz›lar›
bulacaks›n›z. Bültenimiz, gelecekteki seminer, konuflma ve sizlerden gelecek katk›larla
zenginleflecektir.
Sayg›lar›m›zla,
5
AHMET ERTÜRK
TMSF BAfiKANI
Büyük iflletmelerde zaman zaman biz profesyoneller de
kendimize pay ç›kar›r›z. “Asl›nda patronlar de¤il, biz yapt›k” deriz. Bu büyük
bir yan›ltmacad›r. Patronlar›n as›l marifeti, do¤ru profesyonel bulup, ondan en iyi flekilde
yararlanmak. O patronun maharetinin çok önemli bir parças›d›r. Do¤ru adam bulacaks›n›z ve o
do¤ru adam› do¤ru yere koyacaks›n›z. Çünkü hepimiz kendi ifl hayat›m›zdan biliyoruz: Çok baflar›l›
insanlar ya da çok yetenekli insanlar yanl›fl yerlerde kullan›l›yorlarsa, o yeteneklerini hiçbir zaman
gösteremezler. ‹fl adam›n›n ya da bir varl›k infla eden, bir de¤er infla eden kiflinin marifeti asl›nda hem
do¤ru adam teflhisi yapabilmek, hem de onu en iyi yerde kullanabilmektir.
Ben Albaraka’da uzun y›llar çal›flt›m. Allah selamet versin, kulaklar›n› ç›nlatal›m, Genel Müdürümüz
Yalç›n Bey vard›. Bir gün bir ifl adam›yla kredi için pazarl›k yap›yorlar. Karfl›s›nda oturuyor. Tüm
flartlarda anlafl›yorlar. ‹fl adam› soruyor: “Dolar m› kullanay›m, Mark m›, Türk liras› m›?” Yalç›n Bey
diyor ki: “Valla sorunun cevab›n› ben senden daha iyi bilsem, senin yerinde ben olurdum.”
‹flte bu ifl adam› Avni Çelik’ti. Kandilli Kulübünde onu dinlemekten büyük zevk ald›m.
6
MURAT YALÇINTAfi
‹TO BAfiKANI
Kandilli Kulübü, birkaç özelli¤i sebebiyle hakikaten g›pta
etti¤im bir grup oldu. Bunlardan bir tanesi, kulübün nüvesini oluflturan
arkadafllar›n hepsinin çok baflar›l› ve çok genç olmalar›d›r.
Di¤er bir güzelli¤i ise, bu güzel grup ismini ‹stanbul Ticaret Odas›’n›n Kandilli tesislerinden ald›. ‹lk burada
do¤du. Üçüncü özelli¤ine gelince: Biliyorsunuz biz ifl adamlar›, bir araya gelip bir fleyler yapal›m dedi¤imiz
zaman ya bir dernek kurar›z, ya bir vak›f kurar›z. Bir dernek ya da vak›f kurdu¤umuz zaman hepimizin ba¤l›
bulundu¤u, emek verdi¤i baflka vak›flar, baflka dernekler var. Bu baflka vak›flar baflka dernekler “ya bu yeni
vak›f da nereden ç›kt›?” derler. Ama kulüp tarz›nda yap›lanma benim bugüne kadar çok fazla
rastlamad›¤›m, ama çok baflar›l› örneklerini bildi¤im bir tarz yap›lanma. Dolay›s›yla böylesine yenilikçi bir
yaklafl›m getirdiklerinden dolay›, yap›lmam›fl› yapt›klar›ndan dolay› ben kendilerini tebrik etmek istiyorum.
Kulüp yöneticileri konuflmalar›nda çok etkileyici kavramlar kullan›yorlar. Mesela bunlardan bir tanesi
“birimiz hepimiz için, hepimiz millet için”. Kulland›klar› baflka bir tabir de “devlet-i ebed müddetten flirketi ebed müddete”. Bunlar flunu gösteriyor: Demek ki bu yap›lanma elbette temelinde ifl adamlar› olan,
dolay›s›yla ticareti hedefleyen bir yap›lanma. Fakat demek ki bunun alt›nda entelektüel bir birikim de var.
Derin bir felsefe var. Yeni çözümler üretme, yeni stratejiler oluflturma, yeni vizyonlar gelifltirme aray›fl› var.
Çünkü bunlar öyle her yerde duyamayaca¤›m›z, etkileyici ve orijinal ifadeler..
7
Sayg› de¤er konuklar, teflekkür
ederim. Beni dinlemek için bir araya
topland›¤›n›z için. Görüyorum ki,
buraya toplananlar›n hepsi birer
muhib.
AVN‹ ÇEL‹K
Bu muhiblerin muhabbetini bir araya getirmek için bir örgüt gerekiyordu. Kandilli
Grubu bu çat›y› teflekkül ettirmifl. ‹nflallah muhipleri artar, muhabbetleri artar. Bu
muhabbetten hepimiz istifade ederiz maddi ve manevi olarak.
Bu daveti, biraz da kendimi k›nayarak ifade etmeliyim ki, üçüncü kez al›yorum. Ama bugün nasip
oldu. Esasen bu kürsüyü paylaflmadan evvel bir toplant›ya kat›lmak ve bu güzide toplulu¤un nas›l
bir mesaj istedi¤ini, nas›l bir mesaj› bizden almak istedi¤ini anlay›p, sonra bu kürsüyü paylaflmay›
çok arzu ederdim. Tasavvufta bir söz vard›r: Davet al›nca ya da hediye verilince reddetmeyiz,
istemeyiz ve bekletmeyiz derler. Biz reddetmedik, istemedik ve bekletmek de istemedik. Hepinizi
sayg›yla selamlar›m…
Onur Bey bizden biraz mübala¤a ile söz ettiler. Onlar bizden söz ettikçe boynumuz omzumuzdan
afla¤› girsin çok istedik ama o bir türlü mümkün olmad› teknik olarak. Tasavvufta biliyorsunuz
birçok ak›m var. Özellikle 16. yüzy›lda ‹slam
co¤rafyas›nda ve özellikle Anadolu
co¤rafyas›nda yeflermifl. ‹nsanlar› e¤itmeye,
nefislerini köreltmeye yönelik tasavvufi
ak›mlar var. Bunlardan bir tanesi
Melamilikti. Melamiler, kendilerinin
övülmesini arzu etmek bir tarafa, kendilerini
yermek için vesile ararlard›. Biz Melami
de¤iliz ama övüldü¤ümüz zaman tevazu
göstermek istemiyorum ama omzumuz daha
yukar› ç›kmak yerine, boynumuzu da içine
alacak flekilde bir yere gelmesini arzu
ediyoruz. Bu toplant›ya davet edilirken P›nar
Bey’e de söyledim. Kendimizden söz
8
Kandilli Grubuna flükran
borçluyum. Çünkü gerçekten
önemli bir görevi ifa ediyorlar,
toplumsal bir görev. Tecrübenin
paylafl›lmas›
ETHEM SANCAK
bence çok önemli. Tecrübeyi ve bilgiyi paylaflabilen toplumlar
ilerleyebiliyorlar. Bu konuda kapal› kalan
toplumlar geride kal›yor ve insanlara refah sunam›yorlar. ‹leri bir toplum infla edemiyorlar. Bu aç›dan böyle
bir görevi ifa etti¤i için Kandilli Kulübü’ne bir giriflimci olarak flükran duydu¤umu ifade etmek istiyorum.
Konuflmama tarihin gördü¤ü en kudretli devlet
adamlar›ndan birinin sözü ile bafllamak
istiyorum. Büyük devlet adam› Muhteflem Süleyman
diyor ki:
Halk indinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes s›hhat gibi
Kanuni Süleyman’› hepimiz biliyoruz; çok fazla anlatmaya gerek yok. Devletin devaml›l›¤› ve ebedili¤i için
üç tane evlad›n›n katline cevaz veren, böyle büyük
bir fedakarl›¤› gösterebilmifl tarihin en büyük flahsiyetidir. Devlet o kadar önemlidir ki bu büyük devlet adam› için, devletin bekas›, nizam-› alemin sürmesi için
gözünü k›rpmadan üç evlad›n›n ölümüne göz yumuyor. Hatta birisini kendi direktifi ile bo¤duruyor. Bunlar
bir yönü ile trajedi ama di¤er yönü ile kudretli devlet adam›n›n devlete verdi¤i önemi gösteriyor. Bu büyük
devlet adam› diyor ki, olmaya devlet bir nefes s›hhat gibi.
Ben de geçen günlerde böyle bir süreçten geçtim. Bu tecrübemi sizinle paylaflmak stiyorum. Çünkü hiçbir fley
yaflam kadar güzel de¤il; hayat kadar güzel de¤il. Bir nebze sa¤l›kl› yaflam bence her fleyden önemli. Zaten
9
etmekten edep ederiz ama e¤er yol haritam›z flimdi yola ç›km›fl arkadafllara bir örnek olacaksa
memnuniyetle kendimizden birkaç kelime ile söz ederiz dedim. Edebimizi bu ölçüde kabul ederek
kendimizden bahsetmek yerine yol haritam›z›n, flimdi yola ç›kacak arkadafllara bir örnek olma,
onlara bir basamak olmak maksad›yla birkaç kelime söylememe müsaade ediniz.
Uçan çat›, da¤›lan hayaller
Çorum’un Alaca kasabas›nda do¤dum. Do¤du¤um y›llarda Alaca çok güzel bir kasabayd› ya da
bana öyle geliyordu. ‹nsanlar aras›nda manevi tabanl› çok güzel iliflkiler vard›.
Kuvvetli
aileler vard›. Ben o kuvvetli ailelerden
ikisinin mensubuyum. ‹kisi de Alaca’n›n
en flerefli, en köklü ailelerinden idi.
Bunlardan birisi fieyhler sülalesi idi ki,
Alaca’y› kuranlard›.
O aileden genetik olarak da e¤itim
olarak da birkaç fley ald›¤›m› zannediyorum. Çocukken bir gün evimizin çat›s› çöktü diye hissettim.
Bir k›fl günüydü. Kar ya¤›yordu ve evimizin çat›s› uçmufl, babam rahmetli olmufltu. Ben 14
yafl›ndayd›m. Babam 38 yafl›ndayd›, nur içinde yats›n.
O gün ailemin sorumlulu¤u üstüme kald›. 14 yafl›nda yolumu ani bir manevra ile de¤ifltirdim. Çok
küçük yafllardan beri “ne olacaks›n?” diye sorduklar›nda “ben mühendis olaca¤›m” diyordum. Ama
evimizin çat›s› çökünce o yolda ilerlemem zorlaflt›. Ani bir manevra ile 14 yafl›nda ortaokulu
bitirince o günkü ad› ile sanat okulu, bugünkü ad›yla meslek liselerine yöneldim ve h›zla meslek
liselerine yöneldikten sonra 1968 y›l›nda çal›flmaya bafllad›m. Çal›flma ile beraber bir f›rsat
yakalad›m. Üniversite imtihanlar›na girdim. O y›llarda üniversite imtihanlar› farkl› farkl› s›navlar
halinde yap›l›yordu. ‹ki üniversitenin s›nav›na girdim, bir de yüksekokulun. Çok umut etmiyordum
ama üçünü de kazand›m. Seçene¤im yok, bir tanesi akflam okumaya izin veriyordu. Akflam
bölümüne yaz›lmak suretiyle mühendislik e¤itimime bafllad›m Ankara’da. 1968-70’li y›llarda
bafllad›m. 68 kufla¤›n›n en coflkulu, en krizli dönemi. Grevler, lokavtlar, ö¤renci hareketleri, halk
hareketleri vs. öyle bir ortam. O ortamda duygu dünyam›z da düflünce dünyam›z da künde üstüne
künde ald›. Manevi e¤itim alm›fl bir ailenin manevi e¤itim alm›fl bir genci idim.
10
sa¤l›m›za gereken önemi vermezsek hayallerimizi
hekimlerin söyledikleriyle dalga geçiyordum.
de gerçeklefltirmek mümkün de¤ildir. Ben çok
Kolesterol hikaye diyordum; uydurman›z diyor-
yak›nda böyle hay›rl› bir musibeti yaflam›fl ve
dum; ilaç sektörüne para kazand›rmak için
bunun çok güzel sonuçlar›n› alm›fl bir dos-
yap›yorsunuz diyordum. Böyle bir minvalde
tunuzum. Sa¤l›kl› bir insan oldu¤umu farz ediyor-
gidiyordum.
dum bir zamana kadar. Çok da hareketli bir
yaflam›m vard›. Günün 24 saati koflturan bir
insand›m. Çal›flmay› da seviyordum ve hiçbir
sa¤l›k problemim yoktu, çok flükür. Yaln›z
kolesterolüm yüksekti; neredeyse 10-15 y›ld›r,
ölçtürmeye bafllad›¤›mdan bu yana hep 3
00-400 civar›ndayd›. Ama bu kolesterolün yüksek
olmas›ndan dolay› da, sa¤l›k
sektörünün de bir parças› oldu¤umdan dolay›
biliyorum, bunun tehlikeli bir fley oldu¤unu
düflünüyordum. Fakat onun sa¤l›¤›ma yapaca¤›
olumsuz etkinin emaresini bir türlü bulam›yordum. Hatta o kadar ifrada vard›rm›flt›m ki, kolesterol ilaçlar›n›n anlams›zl›¤›n› söyleyerek kullanm›yordum. Ki Türkiye’nin en büyük ilaç
da¤›t›c›s›y›m ben!
Sa¤l›¤›n›za dikkat edin
Son zamanlarda sa¤l›k kurulufllar›na, do¤udan
hastane kurmak için gitti¤im için
-çok da ciddi sa¤l›k kurulufllar› oluflturduk
orta¤›mla, tavsiye ederim- oralarda da sa¤l›¤›ma
iliflkin check-uplardan
geçiyordum; hiçbir emare gözükmüyordu. Sonra
bir gün bu check-uplardan geçip hiçbir fley yok
raporunu alan a¤abeyim, durup dururken enfarktüs geçirdi. Apar topar yetifltirdik hastanemize.
Çok flükür dört tane stant ile kurtard›k. Gene
ben üstüme toz kondurmuyorum ama eflim çok
flüphelenmeye bafllad›; telaflland›. Ve üç kere üst
üste randevu ald› hekimlerden. Çünkü ilk ikisini
iptal ettik, bahane buldum iflim var diye.
Çok sevgili dostum Bülent Eczac›bafl› benden
Üçüncüsünde flu geçen günlerdeki yo¤un bir kar
flöyle yak›n›r çeflitli ortamlarda: “Türkiye’nin en
f›rt›nas›nda zar zor ald› beni, sa¤l›k testlerimi de
büyük ilaçç›s› ama ilaç kullanmaya karfl›!”
götürdü. Çünkü hekimler ona demifller ki, bu
Hakikaten ben sevmezdim ilaç
ar›zan›n net olarak görülebilece¤i tek bir biçim
kullanmay›. Üstelik kolesterolün bedenim
var, anjiyo. fiimdi bu anjiyo eskiden zor iflti.
üzerindeki etkilerinin ne oldu¤unu bilebilmek ve
Hatta ölüm vakalar› ile sonuçlanan bir operasy-
ihtiyatl› olmak bab›ndan da yaklafl›k her alt›
on oldu¤u için de korkutucuydu. Halbuki bu
ayda bir check-up yapt›r›yordum. Hatta ülke
süreç içerisinde teknoloji çok geliflmifl ve anjiyo
içindeki sa¤l›k kurulufllar›n›n check-uplar›n› da
toplam 10 dakika süren, güle oynaya yapt›¤›n›z,
yetersiz görüp bu konuda dünyan›n en önemli
toplam operasyonun bir saatle s›n›rland›¤› bir
merkezlerine gidiyordum devaml›. Yolum New
t›bbi ifl haline gelmifl me¤er. Nitekim onu
York’a düflmüflse ya da Washington’a düflmüflse
yaflad›k, oraya girdik. Hekimlerle flakalaflarak
orada alt› ayda bir check-up yapt›r›yordum ve
anjiyoya bafllad›k. Fakat heyhat yedinci dakikada
hiçbir emaresi yoktu. O hani yürüyen batlarda,
ana damar›n dört yerden %90 oran›nda t›kal›
test etmek için falan yedinci kademeye kadar
oldu¤unu anlad›k. Tabii herkes flok oldu. Hatta
koflturuyorlard›, koflturdukça aç›l›yordum. Tabi
yaflaman bile bir mucize dendi. Çünkü
böyle bir sonuç olunca da t›p adamlar›n›n,
bundan üç ay arayla bir diz ameliyat›
11
Üniversiteye geldi¤imde farkl› fikir ak›mlar› ile
s›k›flt›k ve o gün y›ll›k üretiminin %60’›n›
karfl›laflt›m. Onlar içerisinde acaba Marks’›n,
toplam›fl, iflçilerini tatil etmifl, krizdeki bir
Hegel’in yolunda m› olmal›y›m, yoksa o
fabrikay› 2000 y›l›nda, çok cesur bir kararla
günlerde yeni filizlenen Fethullah Efendi’nin
devrald›k. Seranit bu flekilde grubumuzun
peflinden mi gitmeliyim? Bir sürü bocalama…
mal› oldu. Biraz ilerledik. Yine önümüze
Neticede üniversite bitti. Biterken de karfl›ma
bakarak ilerliyoruz. Bilmedi¤imiz iflleri
bir hukukçu arkadafl ç›kt›. Dedi ki, beraber
yapmamaya çal›fl›yoruz. Ni¤de’de dünyan›n
olsak, bir flirket kursak. Sen bu ifli iyi
en kaliteli kalsit madenleri vard›r. Kalsit
biliyorsun dedi. Geriye do¤ru döndüm: Ben
ka¤›ttan boyaya, ilaçtan kimya sektörüne
hiçbir ifli iyi bilmiyordum. Ama mühendislik
kadar birçok sektörde kullan›lan çok
gibi bir nosyon vard› zihnimde. On yedi sene
mikronize bir maden. Bunu üretebilir miyiz
o arkadaflla Ankara’da çaba gösterdik.
diye bakt›k. K›sa bir etütten sonra
Bildi¤imiz tek ifl gayrimenkul sektörü idi, yap›
Ni¤de’deki fabrikam›z teflkil edildi ve yoluna
sektörü. Ama kör bir noktadan bafllam›flt›k.
devam ediyor. Arkas›ndan grubun 3000’e
yak›n çal›flan› oldu.
Bildi¤in ifli yap
sektörlerde küçük teflebbüsler halinde
Ankara o zaman ‹stanbul’un beki Kad›köy’ü,
kurulan teflkilatlar› büyütmeye çal›flt›k.
belki Maltepe’si kadar ticari aktivitesi olan
Böylece grubun 3 tane fabrikas› oldu.
bir yer de¤ildi. Sonra yolumuz 1983 y›l›nda
Bunlar›n amiral gemisi Seranit. Seranit 8
‹stanbul’a düfltü. Yine ‹stanbul’da bildi¤imiz
milyon 700 bin metre porselen seramik
ifli yapmaya devam ettik. Ama sadece
üretimiyle Türkiye’nin en büyük porselen
bildi¤imiz ifli yapt›k. Sa¤a sola, etrafa
seramik fabrikas›. Üretiminin önemli bir
bakmad›k. Tabiri yerinde ise, at gözlü¤ü
bölümünü ihraç ediyor. Yine Ni¤de’deki
önümüzde sadece bildi¤imiz iflin peflinden
fabrikam›z y›lda 150 bin ton mikronize kalsit
kofltuk. Neticede bildi¤imiz ifli yaparken, baz›
üretiyor. Üretiminin %60’tan fazlas›n›
zorluklarla karfl›laflt›k. Kimi ifllerimizi
dünyaya pazarl›yor. Dünyan›n birçok
yapt›ram›yorduk. Sar›gazi’de bir tesis
ülkesine ihracat yap›yor. O da Türkiye’nin
edindik. Birazdan bahsedece¤im Türkiye’nin
kalsit üretiminde en kaliteli ve en
iyi markalar›ndan birisini üretir olduk.
büyüklerinden birisi.
Manevi atmosferimiz devam ediyordu.
Etraf›m›z da o flekilde geliflti.
12
Yine yetiflemedi¤imiz, hizmet alamad›¤›m›z
‹lerlerken Sinpafl bir yol ayr›m›na geldi. Yap›
sektörümüzdeki yat›r›mlar›m›z› daha
Bir gün Seranit’i sat›n almak gündemimize
ihtisaslaflt›r›r duruma geldik. Geçti¤imiz y›l
girdi. Tamamen tesadüftü. Hac dönüflü
Sinpafl’› ikiye böldük. Sinpafl Yap› sadece
valizlerimizi al›rken, bir a¤abeyimiz “bu
ticari gayrimenkulde ilerleyecekti ki ana
fabrikay› sana verelim” dedi. Bir yandan
vasf›m›zdan dolay› biz biraz sessiz ve
valizlerimizi bekliyoruz, bir yandan da el
derinden gitmek istedik. Sinpafl’›n ticari
geçirmifltim. Sonra bir burun ameliyat› geçirmifltim. Hekimlerin demesine göre “t›bben senin orada ölmen
gerekiyordu”; yaflaman mucize dediler.
Ve tabi radikal bir flekilde bay-pas ameliyat› geçirdik, dört tane damar de¤ifltirdik. Çok flükür ki enfarktüs
ile sonuçlanmad› ifle; kalp sa¤lam. fiimdi de yenilenince hekimlerin iddias›na göre 20 y›l› amorti ettik. Bu da
önemli bir kazanç oldu. 16 kilo verdik. Veremedi¤imiz kilolar› verdik. Tavsiye ederim. Sa¤ olsun ilgilendiler
arad›lar. Ama biliyorsunuz hekimler o anda karantinaya al›yorlar; kimseyle görüfltürmüyorlar.
Görüflemediklerimden özür diliyorum ve ilgilenenlere de teflekkür
ediyorum huzurunuzda. Sa¤ olun, var olun efendim.
Bu tecrübe paylafl›m›ndan sonra esas konuma dönmek istiyorum. Geçen toplant›da sayg›de¤er Avni Bey’i
dinlemifltik. Çok güzel bir tecrübe paylafl›m› olmufltu. Ben çok yararlanm›flt›m
gerçekten. Muazzam bir süreçten geçerek flu anda ülkenin yüz ak› olan kurumlardan birinin do¤mas›na,
oluflmas›na vesile olmufltu. Bizimki belki o denli baflar›l› bir hikâye de¤il ama bizim de buna benzer bir
serüvenimiz var. Müsaade ederseniz onu sizinle paylaflmak istiyorum.
Demin özgeçmiflimi anlat›rlarken 58 do¤umlu oldu¤umu söylediler. O resmî tarih. Esas›nda 54
do¤umluyum. Belki de 53 do¤umluyum. Tam kesin bilemiyorum. Anneme soruyorum. Annem diyor ki,
bu¤daylar biçildi¤inde sen do¤mufltun. Tabi Siirt’te bu¤daylar hangi ayda biçilir
bilmiyorum. Ay› dahi bilmiyorum. Do¤um günümü de bilmiyorum. Usulen nüfus memuru 10 May›s
yazm›fl. Ama de¤il. Çünkü 10 May›s’ta Siirt’te bu¤daylar olgunlaflmaz. Y›l olarak da tam bilmiyorum
gerçekten. Ya 53’üm, ya 54’üm, belki de 55’im. Ama 58 olmad›¤›m kesin. Ben Siirtliyim. Oralar bir zamanlar nüfusun %50’sinin nüfusa kay›tl› olmad›¤› yerlerdi. Tabii flimdi herkes kay›t alt›na girdi. Art›k herkesin
do¤um günü var, kutlan›yor. Siirt o aç›dan son 30 y›lda çok ilerledi. Hatta bir Baflbakan bile ç›kard›.
Övünç vesilesi, baflar› idi Siirtliler için. Yani enifltemiz oldu¤u için Baflbakan
yapmad›k asl›nda. Bu ilginç bir baflar› idi Siirtliler için. Siirt’te gadre
u¤ram›flt›; hakk›n› iade etti Siirt ve onu Baflbakan yapt›. O y›llarda gerçekten
Türkiye’nin birçok ili gibi Siirt de öyle idi. Dolay›s›yla do¤um günüm ve tarihini bilmiyorum. Bu yer yer avantaj oluyor. Demin sayg›de¤er dostum
“bunu kimseye söyleme bu bir avantaj senin için” dedi. Ama ben dayanamad›m, anlatt›m.
Bin kiflilik aile
Siirt’te hayli genifl bir ailenin mensubuyum ben. Benim soyad›m› tafl›yan ve
dedem ile babaannemden üreyen toplam aile nüfusumuz iki y›l öncesine
kadar 1127 kifli idi. Burada flahit de var. Sevgili Ahmet de bilir. Ama flimdi
artm›flt›r. Çünkü asgari 3 çocuk düsturuna uyuyoruz biz. Biz onun do¤ru
oldu¤una da inan›yoruz. Onun için öyle davran›yoruz. Çünkü biyolojik
13
gayrimenkul k›sm›, 550 bin metrekareye yak›n kiralanabilir alan›yla Türkiye’nin en büyük ticari
gayrimenkul portföyünü elinde bulunduruyor.
Yine Sinpafl’›n böldü¤ümüz ikinci k›sm›, Sinpafl Gayrimenkul Yat›r›m Ortakl›¤› da sadece konuta
odaklanmak üzere ihtisaslaflt›, örgütlendi ve geçti¤imiz y›l halka arz edildi. fiu anda 4 bine yak›n
orta¤›m›z var. ‹MKB’de ifllem gören, borsa de¤eri en yüksek, Türkiye’nin en büyük gayrimenkul
yat›r›m ortakl›¤› olarak da Sinpafl bu memleketin mal› oldu. Bugün grubumuzun 3 binden fazla
çal›flan› var, 3 fabrikas› var. fiu anda 8 flantiyede grup üretim yap›yor. Bizim yol haritam›z böyleydi
ve Sinpafl neticede bir aile flirketi idi.
Aile de¤erleri önemlidir
Davet edilirken bana yöneltilen sorulardan bir tanesi de Aile fiirketlerinin Yönetiflimi idi. Sinpafl bu
noktaya gelirken, biz Çelik ailesi olarak aile de¤erlerine önem vermeye çal›flt›k. ‹stanbul’a geldi¤im
ilk y›l bir iftar daveti verdim. Aile bir araya gelsin dedim; 17 kifliydik. Faruk Bey burada, bu sene
iftar davetimizde 211 aile bireyimiz bir araya geldi. Elhamdülillah. Aile bir arada. Ailenin e¤itimine
de göz ucuyla bakmaya çal›flt›k. Biraz çocuklara oynad›k. Çocuklar sonra genç oldu. Bir bayram
ziyaretinde 7-8 yafl›ndaki bir çocu¤a benim yan›mda babas› sordu: Büyüyünce ne olmak istiyorsun
Biz
çocuklara oynayarak aileden 12
mühendis ve mimar yetifltirdik. Bakt›k
önünü alam›yoruz, herkes mühendis
ve mimar olmak istiyor flimdi önlerini
kestik. De¤iflik meslek gruplar›na
çocuklar› yönlendirmeye çal›fl›yoruz.
dedi. Çocuk tabii bir meslek bulacak. Ama “Avni Çelik olmak istiyorum” dedi.
14
büyüme için bu flart. Genç nüfus olabilmek için
nen birkaç ismi haline geldik. 80’e kadar da elim
bu flart. Bununla ilgili bir sürü bilimsel olmayan
ifle varmad›. O tür fleylerle u¤raflt›m. Öyle
f›rt›nalar kopar›l›yor ama ben flahsen o
olunca da rahmetli babam için bir y›k›m olmufl-
bilimsel olmayan f›rt›nalara pek kulak
tu. Çünkü okuyup daha modern daha ileri bir ai-
asm›yorum. Üçten fazla olmas› tercihe ba¤l› ola-
le liderli¤i için göndermiflken onun deyimiyle biz
bilir. Bende üç mesela. Ama aile fertleri içerisinde
komünist olduk, döndük. Dolay›s›yla kendi yön-
en az çocu¤u olan benim. Onüç amcam vard›.
temiyle aile olarak iliflkileri kesti benimle. 8-9 y›l
Her amcam›n asgari 13 çocu¤u vard›. Ve biz hep
hiçbir flekilde görüflmedik. O s›rada ülkenin dört
bir arada yafl›yoruz. Böyle geleneksel bir aileden
bir yan›nda kendimce faydal› olmaya çal›fl›yor-
geliyoruz. Ama bir ortak özelli¤imiz var, 1400
dum. 80 ‹htilali imdad›m›za yetiflti. O zamanki
y›ld›r korudu¤umuz. Peygamber ahbab› say›l›r›z,
yap›lar yasakland›. fiimdi bozuk saat bile günde
öyle diyorlar. ‹nflallah öyleyizdir. Ve o ulvi ba¤
iki kere do¤ruyu gösterirmifl.
bizi bir arada tutuyor ve bu özelliklerimizi korumam›za neden oluyor. Siirt ve yöresinde bu yönümüzle de çok flükür sayg›n bir aileyiz.
12 Eylül rejimi külliyen zararl› oldu ama o yönü ile
bana bir faydas› oldu galiba. Öyle iflsiz kal›nca bir
ifle girmek durumu do¤du ve yak›n bir arkadafl›m›n
Yöresel olarak da ticaretle u¤rafl›yoruz Cumhuri-
yan›na ilaç da¤›t›m ifline girdim 81’de. Asl›nda
yet’ten bu yana. Cumhuriyet’ten önce aile çok
onun yan›nda ifle girmek için gitmemifltim. ‹flletme
fazla ticaretle u¤raflmam›fl. Misyonu gere¤i d›flar›
fakültesi mezunuydum. Uzun y›llar profesyonel sol-
iflleri ile u¤raflm›fl. Ama Cumhuriyet’le beraber
culuk yapm›flt›m. Sak›ncal›l›¤›m› gözetmeyecek bir
konumu biraz de¤iflmifl ve tabii ticaretle ifltigal
flirkete girip, ekme¤imi kazanmak istiyordum. Ai-
etmek durumunda kalm›fl. Ticarette daha itibarl›
lemle de aram›z bozuktu.
bir aileyiz çok flükür. Ve o aileye belki de gele-
O konuda liberal bir bak›fl aç›s›na sahipti Eczac›-
cekte liderlik edeyim diye rahmetli babam 70’le-
bafl›. O dönemde pek fazla sab›ka kayd› sormuyor-
rin bafl›nda üniversiteye gönderdi beni. Rahmetli-
du onlar. Arkadafl›m da eczac›yd›. “Sen onlar› tan›-
nin manevi a¤›rl›¤›n›n oldu¤u nerdeyse 15 köy-
yorsun, belki arac›l›k edersin oraya girerim” de-
den oluflan co¤rafyada ilk üniversiteye giren kifli
dim. Fakat herhalde eksik yoktu orada. Oraya so-
benim. Yoktu böyle bir imkan. Büyük umutlarla
kamay›nca beni “gel beraber yapal›m bu ifli” dedi.
‹stanbul’a yollad› beni üniversite okuyay›m ve
döneyim, iflleri yürüteyim diye.
Fakat biraz kural ve düzen tan›mayan bir kiflili¤im vard›. ‹stanbul’a gelince de kendimi ö¤renci
hareketlerinin göbe¤inde buldum. Ortada durabilen biri de¤ilim, ben biraz radikalim. En uçlarda
dolaflt›m. O dönemki ö¤renci hareketlerinin bili-
15
Bu çocuklar›n hepsi bir flekilde bizden
bu noktada. E¤er bir servet b›rakmak
motivasyon al›yor. Ad› burs olur, ad› övgü
istiyorsak, kazanaca¤›z, kazanaca¤›z bir gün
olur, ad› sevgi olur, bir motivasyon al›yor.
ebediyete intikal edece¤iz. Geriye kalan
Benim yetiflti¤im ça¤da, benim yafl›mda
tapular›m›z› ve servetimizi evlad-› ayalimiz
ailenin üniversiteyi bitirmifl tek ferdi bendim.
paylaflacaklar. E¤er bir iflletme b›rakmak
Benden sonra olanlar oldu. fiimdi bak›yorum
istiyorsak, o taktirde evlad›m›z, kuzenlerimiz,
herkesin bafl› yukar›da, üniversite e¤itimine
ailemizi bir tarafa b›rakarak, bunu
do¤ru kendilerini gelifltirmeye çal›fl›yorlar.
kurallar›na göre örgütleyip kurallar›na göre
Bu yap›ya dönüp bak›yorum: Evet Sinpafl
ileriye do¤ru gidebilir. Sinpafl aile flirketi
vasf›n› daha uzun y›llar devam ettirebilir diye
umutlan›yorum inflallah. Biz flirketlerimize
nas›l bakmal›y›z? Ya da biz varl›¤›m›za,
yönetmeyi ve bir sistemi kal›c› hale getirmeyi
hedeflemeliyiz. Planlamal›y›z. Bu gözle
bak›nca, aile flirketinin devam›n› arzu
ediyorsak, e¤itime yeteri kadar de¤er
vermeliyiz.
servetimize nas›l bakmal›y›z? Acaba biz
Baz› arkadafllar›m, ben yeteri kadar önem
evlatlar›m›za ve bizden sonra gelen nesillere
verdim, hatta evlad›m› Amerikalarda
bir servet mi b›rakmak istiyoruz, bir iflletme
okuttum, ‹ngiltere’de e¤ittim olmaz dediler
mi b›rakmak istiyoruz. Bana göre yol ayr›m›
ama burada olmaz olan bana göre e¤itimin
baflar›s›zl›¤› de¤il, seçilen yöntemin
baflar›s›zl›¤›d›r. E¤itimin temeli
cezaland›rarak de¤il, ödüllendirerek olursa
evlad-› ayalimiz hedeflerimize do¤ru
yönlendirilebilir. Tabii, e¤itimin temelinde
motivasyon var. Zaman zaman flu hatay›
hepimiz yap›yoruz: O¤lum ya da k›z›m. ‹flte
ben geldim, gidiyorum. Her fley zaten senin.
Çocuk dönüyor bak›yor, her fley babam›n.
Hiçbir fley benim de¤il. Babam diyor ki her
fley senin. Ama benim ne yetkim var, ne
operasyon gücüm, ne de ödülüm. Ama
babam dönüp, dönüp diyor ki bunlar› hepsi
senin. O zaman çocuk bekleyecek
bekleyecek, bir gün ben ölürsem bunlara
sahip olacak. Yani ölümüm onun dünyada
bekledi¤i ödüllerden bir tanesi olacak!
‹fli bu hale getirmeden e¤er çocuklar›m›z›n
önüne bir hedef koyabilirsek, onlar› motive
edebilirsek, çocuklar›m›z›n kendini
16
Fark yaratan fark atar
Türkiye’nin en küçük ecza deposunu kurduk 80’de. Tabi para onundu, bende para yoktu. fiirketin sahibi
oydu. ‹fli yürütmem için bana da hisse verdi. 13 kifli ile ifle bafllad›k. fiiflli’de Alim Efendi Sokak’ta 100
metrekare bir yer kiralad›k ve ifle bafllad›k. Herhalde o dönemde piyasan›n ihtiyac› olan fleyleri düzgün ele
alm›fl›z ki beraber, k›sa zamanda benim genel müdürlü¤ünü yapt›¤›m ve hissem olan o flirket kendi alan›nda
befl-alt› y›lda Türkiye’nin ilk 10’u aras›na girdi.
Ülke çap›nda örgütlenmeyi
düflünen yoktu. Halbuki ilaç
üreticilerinin art›k ülke çap›nda
örgütlenmeye ihtiyac› vard›. Çünkü
80 ile beraber ülke kapal› ekonomiden
ç›km›fl, kapitalizme entegre olmufltu.
Farkl› yapt›¤›m›z fley de flu idi:
Bunlar rahmetli Özal’›n bafllatt›¤› hareketler. Klasik ecza depolar› ise eczac›y›, müflteriyi aya¤›na
ça¤›r›yordu. Biz bu iki farkl› fleyi tespit ettik. Hizmette s›n›r›n ötesi slogan› ile yola ç›km›flt›k biz. Hatta o
zamanki rakiplerimiz, “bak bunlar Güneydo¤ulu, kaçakç›l›k yapacaklar, s›n›r ötesine mal satacaklar” diye
yorumlad›lar bizi. Dalgay› bilince, dalgan›n üzerine oturunca pazar sizi büyütür. Biz o sebeple büyüdük ve
87’lere geldi¤imize baya¤› ciddi bir kurum haline gelmifltik.
Tabi o süreçte ben orta¤›ma flunu söyledim: “fiimdi belli bir büyüklü¤e geldik. Türkiye’nin ilk on ecza
deposundan biri biziz. Fakat burada duramay›z. Pazar›n ihtiyac› ülke çap›nda örgütlenmektir. fiimdi
‹zmir’de, Karadeniz’de flubeler açal›m, büyüyelim” dedim. Orta¤›m bana dedi ki “Benim flu anda 10 milyon
dolar kadar param oldu, çocuklar›m rahat geçinir bununla. Yedi sülaleme yeter bu. Sen beni maceraya itiyorsun. Ben aç›lmayaca¤›m.” Ben de kendisine dedim ki: “Ben senin küçük orta¤›n›m. Senin paran› büyütmek için ortak olmad›m. Ben dosdo¤ru iflletmeciyim. Ben büyütmek istiyorum ifli. Ben yokum dedim ve
ayr›ld›m iflten.”
17
gelifltirmesine imkan sa¤layabilirsek, o taktirde iflletme ebede do¤ru gidecek profesyonel bir
yöneticiye kavuflabilir diye bakmak laz›m.
‹flletmelerin temel problemlerinden bir tanesi de, ikinci kufla¤›n ifle dahil edilemeyifli meselesidir.
‹kinci kuflak, iflletmede sorumluluk almaya yanaflm›yor ço¤u zaman, e¤er yeteri kadar motivasyon,
yeteri kadar e¤itim yoksa. Sorumluluk ne diye bak›nca, biz kendi aram›zda arkadafllarla
konuflurken, kurumdaki sorumlulu¤u flöyle tan›ml›yoruz: Kurumdaki sorumlulu¤umuz,
sermayemizi muhafaza etmek, flirketi gelifltirmekle s›n›rl› de¤il.
Kurumdaki sorumlulu¤umuz, 3 bin
çal›flan›m›z var, 3 bin çal›flana karfl›
sorumlulu¤umuz var. Bunlar
hayatlar›n› bu flirkete adam›fllar,
gelecekleri bu kurumdur.
E¤er biz bu çat›y›
uçurursak, bu çat›y› ak›t›rsak ve biz bu çat›y› koruyamazsak önce bu 3 bin kiflinin gelece¤i
tehlikeye düfler.
Sonra Kemal Bey’e karfl› sorumluluklar›m›z var. Kemal (Unak›tan) Bey bizden her y›l vergi istiyor.
Yani memlekete karfl› sorumlulu¤umuz var. Biz kazanmal›y›z, vergi baz› oluflturmal›y›z. Sonra
tedarikçilerimize karfl› sorumlulu¤umuz var. Tedarikçimiz diyor ki, sen yafl›yorsun. Benim satt›¤›m
mal ve hizmetlerin paras›n› zaman›nda ödüyorsun. Ben hayat›m› bu surette devam ettiriyorum. O
zaman ona karfl› sorumlulu¤umuz var. Meseleyi böyle büyütmek, ilerletmek, çevreye karfl›
sorumlulu¤umuza kadar getirmek mümkün. Ama bu sorumluluk duygusu sadece bizde kalmamal›,
ikinci kuflak ve çal›flanlar›m›z›n hepsini içine alacak flekilde gelifltirilmelidir.
Aile ile iflletmeyi ay›r›n
‹flletmelerimizin ölçe¤i büyüdükçe, profesyonellefltirilmesi de son derece önemli bana göre.
Profesyonelleflmenin temelinde, flirkete bir vizyon koyma meselesi var. Bu flirketin vizyonu ne
olacak? fiirketin gelecekle ilgili planlar› nedir? Bunlar ortaya konmal› ve birlikte çal›flt›¤›n›z
arkadafllarla paylafl›lmal›d›r. Paylafl›l›rken bu paylaflman›n netlikleri ortaya konulmal› ve
performans de¤erlendirmesi yap›lmal›d›r. Performans de¤erlendirmesinde patron dahil olmak
18
O s›rada ailemle de bar›flm›flt›m. Onlar›n deyimi
edersen benimle hayat› paylaflan arkadafllar›m
ile “elimiz ekmek tutmufltu”. Hatta iyi para
var. Onlar da benimle gelebilir mi?” dedim.
kazan›yorduk. Fuzuli ve lüzumsuz ifllerle
“Onlar da senin gibi komünist, ben ne yapaca¤›m
u¤raflm›yorduk. Yani kemale ermiflti akl›m›z. Ve
onlar›” dedi. “Onlar› zaten atacakt›m” dedi.
o s›rada da Do¤u’da Maocu bölücülük hareketi
Onlardan 6-7 tanesi geldi. Ailenin fertleri de
bafllam›flt›; Eruh ve fiemdinli olaylar›yla PKK gün
kat›ld›; biraz ticaretten anlayanlar. Böylece iyi bir
yüzüne ç›km›flt›. Ve fliddetli bir çat›flma
ekip oluflturdum.
bafllam›flt›. Orta¤›mdan ayr›ld›ktan sonra benim
de ciddi bir dayana¤a ve maddi güce ihtiyac›m
vard›. Rahmetli babama dedim ki “Siirt’te sen bir
Kendimize rakip olduk
ailesin. Bu çat›flmada tarafs›z kalamazs›n. B›rak-
Bu ekiple üç farkl› alanda üç tane depo olufltur-
mazlar seni. Bir yerden bir yere seni yazacaklar.
duk. Biri kozmetik da¤›tacakt›. Di¤eri de ona
Ve ailen s›k›nt› çekecek. Gel ‹stanbul’a tafl›n.”
rakip olacakt›. O dönemde her eczane asgari üç
“Ya biz 1000 kifliyiz ne yapaca¤›z ‹stanbul’da?”
depo ile çal›fl›yordu. Çünkü ilaç adet olarak
dedi. “Allah r›zk›m›z› verir. fiayet orada
al›n›yordu. Birinde bulamad›¤›n› di¤erinden
kal›rsan›z, ölürsünüz. Ölmekten iyidir.” dedim.
al›yordu. Ben de birbirine rakip iki firma olursa
Böylece rahmetli babam› ikna ettim ve 1000
iyi olur dedim. Bir ve ikinci depo olabiliriz. ‹ki
kiflilik aile 2-3 y›l içerisinde ‹stanbul’a göç etti.
farkl› depo açt›k ve yola ç›kt›k. Orada da ulusal
Rahmetlinin manevi çevresi çok genifl oldu¤u için
onunla beraber çevre köylüler de geldiler ‹stanbul’a. O zaman yerleflece¤i yerleri gösterdim
onlara. Birçok yer önerdim. Rahmetli babam
dolaflt› dolaflt›. Sonunda “Gaziosmanpafla’da oturaca¤›z, çünkü
memleketimize benziyor” dedi. “Havas›, suyu,
insanlar› oraya benziyor” dedi. Hakikaten
oradan ev ald›k. Gerçi sonradan piflman olduk
tabi. Rant olarak di¤er yerlere ra¤bet artt›.
Derken onlar›n da kat›l›m›yla yeni üç tane flirket
çapta örgütlenmemiz
üreticilerden ciddi destek ald›. Çünkü
bütünlüklü ve itibarl› bir flirket görmek
istiyorlard› karfl›lar›nda. Bir farkl› fley daha
yapt›k. O zamana kadar ilaç zamlar›n› depocular
etiketleyip eczac›ya sat›yorlard›. Stoklar›n zam
fark›n› toptanc› al›yordu. Biz dedik ki biz bunu
yapmayaca¤›z. Bu bizim hakk›m›z de¤il. Bu fark›
eczac›ya b›rakt›k. Biz sürümden kazanaca¤›z
dedik. Eczac›lar›n bize yönelmesinin temel sebeplerinden biri bu idi.
kurduk. Yaln›z Koz Ecza’da çal›fl›rken beraber
Rakiplerimiz biraz toktular. Paralar› da vard›. Ve
oray› infla etti¤imizde iflin hamurunu yo¤uran,
o paray› da ev, arsa gibi maddi fleylere yat›rmak
benimle beraber ifli oluflturan arkadafllar, iflten
istiyorlard›. Tabii biz bu slogana, “o eczac›n›n
ayr›ld›¤›mda benimle birlikte geldiler. Ben
hakk›d›r” slogan›yla ortaya ç›k›nca birçok eczac›
orta¤›ma “param› falan istemiyorum” dedim.
bize yöneldi. Rakipler bunu fark edinceye kadar
Zaten verecek durumu da yoktu. Beni ç›kartaca¤›
geç kald›lar. Sonra onlar da bizim sisteme geçtil-
da kesindi. Arkadafl›ma “Müsaade
er ama geç kald›lar. ‹lk olmak her zaman için
19
üzere, aile üyeleri dahil olmak üzere bütün
ald›¤›m›z hatta flirketten tamamen
personel bu de¤erlendirmeden geçirilmeli,
uzaklaflt›rd›¤›m›z örnekler çoktur.
performans ölçümleri belli periyotlarla tepe
ve ara yöneticileri taraf›ndan
de¤erlendirilerek kay›t alt›na al›nmal›d›r.
Böylece aile üyeleri, aile mensuplar›
kendilerinin de bir ayr›cal›¤›n›n oldu¤unu
düflünmeden performans
de¤erlendirmelerinde kendilerini
de¤erlendirme imkan› bulmal›d›rlar.
hesap verme noktas›nda oldu¤unu bilmeli.
Bafltan böyle yönlendirilmeli. Aile üyeleri
e¤er hesap vermiyorlarsa ben burada
hissedar›m, ayr›cal›kl›y›m diyorlarsa;
altlar›ndaki yöneticileri do¤ru flekilde
yönlendirmek mümkün olmaz. Yine aile
üyeleri düflük bir performans gösteriyorlarsa
Zaman zaman aile üyeleri, bir üst
onlar›n rütbelerini tenzilde görev yelerini
yöneticinin, profesyonel bir yöneticinin
de¤ifltirmede bana göre hem profesyonel
alt›nda çal›fl›yor olabilirler. Sizin alt›n›zda
yöneticiler hem de tepe yöneticisi bir an bile
çal›flan, üst yönetimin alt›nda çal›flan ve aile
tereddüt etmeden o operasyonu yapmal›.
üyelerini denetleyecek, performanslar›n›
‹flletmenin varl›¤›n› devam ettirmesini
de¤erlendirecek olan yöneticiye bir
sa¤lamal›d›r. Bu gözle bak›nca, aile
cesaretlendirme yöntemi ile yetki
iflletmeleri, aile iflletmesi olma vasf›n›
devretmeliyiz. O bilmeli ki, aile üyesinin
kaybediyorlar. Yani aile üyelerini siz
performans› olumsuz de¤erlendirildi¤inde
kollam›yorsan›z, di¤er profesyonel yöneticiler
bile makam›n› koruyabilecektir. Hatta belki
ile ayn› düzlemde tutuyorsan›z,
takdir edilebilecektir. Bu noktadan bak›nca
performanslar›n› kritize ediyorsan›z ve hesap
biz biraz Sinpafl’ta ipin ucunu kaç›rm›fl›z gibi
verebilir noktaya getiriyorsan›z, ortaya iflte
gözüküyor. Nereye bir aile üyesini
flimdi bir iflletme ç›kt› diye bakmak laz›m.
göndersem, profesyonel yöneticiler onlar› en
Ayr›cal›klar› olmayan, imtiyazlar› olmayan
k›sa zamanda harcamaya çal›fl›yorlar. Ve aile
bir iflletmeyi ortaya ç›kard›n›z demektir. Bu
üyeleri bize dönüp diyorlar ki: “Biz burada
iflletme ondan sonraki nesiller için de örnek
asl›nda hakl›yd›k. Performans›m›z yüksekti.
olarak aile üyelerini e¤er performanslar›
S›rf soyad›m›z Çelik oldu¤u için eziliyoruz.”
yeterli ise, e¤itimleri yeterli ise bir çat› olarak
Ve biz Sinpafl’ta birlikte çal›flt›¤›m›z
arkadafllarla daima flunu söyleriz: Biz aile
20
Yine aile üyeleri hissedar bile olsa kurumda
kal›r ve ebede do¤ru bir kurum olarak
varl›¤›n› sürdürür diye bakmak laz›m.
üyelerimizin hiçbirisine ifl vermeyece¤iz. Para
Dünyan›n en büyük flirketlerine bak›yorum,
vermek icap ediyorsa verece¤iz, ama ifli iyi
gelmeden evvel flöyle bir göz att›m. Dünyan›n
yapana, performas›n› iyi gösterene, baflar›l›
en eski flirketlerinden birisi bir Japon. 1400
olana verece¤iz. Bu böyle biline diyoruz. Bu
y›ld›r hayatta. Geçti¤imiz y›l sat›lm›fl. 1400
yolda da bazen hakl›, bazen haks›z biçimde
y›ld›r bir tek ifl yap›yor: Japonya’daki Budist
soyad› Çelik veya aile üyelerinden olanlar›
ve yerel dinlerin tap›naklar›n› yap›yor.
k›rd›¤›m›z, makaslad›¤›m›z, görevden
Sadece tap›nak infla ediyor. 1400 y›ld›r çok
çok önemlidir. K›sa zamanda bu oluflturdu¤umuz kuruluflta kendi alan›nda bizden önce kurulan 40-50
y›ll›k müesseseleri de geçerek bir numaraya oturduk. 90’lar›n ortalar›na geldi¤imizde bu üç flirketin piyasa
pay› ilaçta %30’lara ç›kt›. En yak›n rakibimiz 50 y›ll›k kurulufl %15’ler civar›ndayd›. Biz ikiye katlam›flt›k.
Çal›flan say›s› 5 bine dayand›. Müflteri say›s› yirmi binleri buldu. Da¤›tt›¤›m›z ürün say›s› 5-6 bin çeflit ürün
oldu. Pazar›n en büyük da¤›t›c›s› haline geldik.
O s›rada yönetim ve ekiple beraber
flunu düflünmeye bafllad›k. Bu ciddi
bir katma de¤er ülke için. Çünkü bir
anda üreticinin
üretti¤i ilac› dört
saatte tüketiciye
ulaflt›r›r hale
gelmifltik.
Dünyan›n en h›zl› ilaç da¤›t›m
flirketi haline gelmifltik. fiu anda da dünyan›n en h›zl› ilaç
da¤›t›m sistemi Türkiye’de. Ve muazzam bir tasarruf sa¤lad›
üreticiye. Piyasadaki stok miktar›n› neredeyse %20 seviyesine
düflürdü. Bu toplam ilaç sanayi için önemli bir art› idi, bir
katma de¤er idi. Ve hatta milli ekonomi için ciddi bir organizasyon haline gelmifltik.
fiunlar› düflünmeye bafllad›k. Bunun gelece¤e kalmas› laz›m. Befl
bin kiflinin eme¤i var. 22 bin müflteri var. Ciddi bir milli kurulufl. Bunu gelece¤e b›rakmal›y›z. Bizden sonra da bu devam
etmeli. ‹kincisi, Türkiye h›zla global pazara entegre oluyor. Bu
21
iyi kârlar elde etmifl. Aile üyelerini bar›nd›rm›fllar ve iyi ifller yapm›fllar. Geçti¤imiz y›l, bir baflka
toplant›n›n konusu olacak bir iflletme zaafiyeti yüzünden sat›lm›fl ve devredilmifl. Türkiye’de eski
flirketlere bak›yorum, tepesinde Kurukahveci Mehmed Efendi ile fiekerci Hac›bekir Efendi var.
Hac›bekir tahmin ediyorum aile üyelerinden ç›kt› ama varl›¤›n› hala devam ettiriyor. Temelinde bir
üretim var. Benim burada ifade ettiklerim d›fl›nda, buradaki kardefllerim flirketlerini ikinci
kuflaklata devrettiklerine göre biraz evvel masam› paylaflt›¤›m Cihan Bey’i dinlerken, babas›n› art›k
istirahat makam›na getirmifl, flirketi ikinci kuflak olarak o götürüyor. Baflar›l› modeller var. O
baflar›l› modellerden hepimiz istifade edece¤iz. Beni diledi¤iniz için teflekkür eder, hepinizi sayg›yla
selamlar›m.
Sorular ve
Cevaplar
Mehmet Torun Konuflman›zda baba ile evlat iliflkilerinden bahsettiniz. Bahsederken de “evlad›m
ben zaten senin için çal›fl›yorum. S›ran› bekle” anlam›nda bir fleyler söylediniz. Bu mevzuu biraz
açar m›s›n›z? Burada evlatlar› ile zannediyorum herkesin bir s›k›nt›s› vard›r. Hepimiz evlatlar›m›z
için çal›fl›yoruz flüphesiz. Ama bu çok hassas bir mevzu, üzerinde önemle durulmas› gereken bir
husus oldu¤undan, bunu biraz açman›z› rica ediyorum. Engin tecrübelerinizden yararlanmak isteriz.
Sayg›lar sunuyorum.
Güzel bir reklam var. Diyor ki: “Bir avuç f›nd›k iyi gelir. Yerseniz!” fiimdi biz babalar da evlatlara
diyoruz: “O¤lum-k›z›m, biz sizin için çal›fl›yoruz.” Ama çocuk arkas›n› dönüyor diyor ki: Yerseniz!
Bu söyledi¤imiz söz do¤ru de¤il. Yüzümüzü düzeltelim. Ruhumuzun derinli¤ine bakal›m. Biz
evlatlar›m›z için mi çal›fl›yoruz? Evlatlar›m›z burada kulaklar›n› t›kas›nlar. Bir mesel anlat›l›r: Bir
zat Cenab-› Allah’›n huzuruna ç›kar. Cenab› Allah Sorar: Ey Kulum Sana bir ömür verdim. Bu
ömür süresince sen ne yapt›n. Bana söyle bakay›m. Yarabbi bol bol kazand›m ve senin r›zan için
bol bol sadaka verdim. Bol bol hay›r yapt›m. Bol bol seni yad edecek eserler vücuda getirdim.
Senin r›zan için yarabbi der. Cenab› Hak der ki: “Bu dedi¤in do¤ru de¤il. Sen o yapt›¤›n her fleyi
sana cömert desinler diye yapt›n. Bunu cehenneme götürün” der.
22
alan›n devleri var. Bunlar mutlaka bu büyüyen
Merkezi bir yap› oluflturacakt›k, borsaya
pazarla ilgilenecekler. Türkiye ilaç pazar› 1 mil-
aç›lacakt›k ve uluslar aras› bir partner
yar dolardan 8 milyar dolara ç›kt›. Ülke büyüy-
bulacakt›k. Bu aray›fllara bafllad›k. Almanlarla
ordu çünkü. Bu pazara uluslararas› markalar
görüfltük. Almanlar ilk ellimizi sat›n almak üzere
alakas›z kalamazd›. Buna gireceklerdi. Geldikleri
anlaflt›lar bizimle. Fakat kalkarken dediler ki,
zaman da bizi bitirecekler. Onlar gelmeden biz
ikinci elliyi ne zaman satars›n›z? Biz de “biz ikin-
onlar› bulal›m ve ortak olal›m. Ve bu
ci elliyi satmay› düflünmüyoruz” dedik. ‹flimizden
oluflturdu¤umuz organizasyon art›k Türkiye’ye
memnunuz, satmay› düflünmüyoruz dedik. ‹lk
s›¤m›yor. Dünya çap›nda da iyi ifller yapar hale
elliye verdi¤imizin üç kat›n› ikinci elliye verelim
geldik. Niye çevre ülkelere biz gitmeyelim,
dediler. Olmaz dedik. Almanlar›n genel zihniyeti
anlay›fl›na sahip olduk. M›s›r’da bir ilaç da¤›t›m
bir fley ya tam bizim olmal› ya da orada
flirketi devlet taraf›ndan özellefltiriliyordu, tekel
olmay›zd›r. Dikkat ederseniz uluslararas›
gibi. Gidip ona talip olal›m dedik. M›s›rl›lardan
piyasalarda Alman flirketler baflar›l› de¤il. Çünkü
randevu istedik. Fakat pasaportumuz itibarl›
hegemonik bir anlay›fla sahipler. K›sa zamanda
olmad›¤› için M›s›rl›lar bizi görüflmeye bile
tümünü almaya çal›fl›yorlar. O konuda en
almad›lar. Orada kafam›za tak etti. fiayet ulus-
geliflmifl kültüre sahip Amerikal›lard›r bana göre.
lararas› pasaport bulamazsak ifl yapamay›z. ‹yi
Tabi s›rayla di¤er ülkeler.
yapt›¤›m›z› sand›¤›m›z bu ifli di¤er ülkelere de
yapamay›z. Bu bizi uluslararas› ortak
bulmaya iten bir nedendi.
Almanlarla anlaflamad›k, satmay› düflünmüyorduk biz. O aray›fl devam etti. ‹ngiliz-‹talyan
ortakl›¤›nda ikinci Avrupa ülkesi ile karfl›laflt›k.
Mevcut aile flirketi anlay›fl› ve yap›s›yla
Onlara flunu söyledik: Biz iç pazar› iyi biliyoruz
uluslararas› flirketlerin karfl›s›na ç›kamazd›k. O
ve ifli biz yönetece¤iz. Yüzde 50 – 50 ortak olabil-
zaman flu tespiti yapt›k. Bir kurumsal yap›
iriz. ‹ç pazar› biz yönetece¤iz. Bir tak›m
oluflturacakt›k. Aile ile flirketin ifllerini
co¤rafyalarda operasyon yetkisini bize
kesinlikle birbirinden ay›racakt›k. ‹ki önemli
vereceksiniz. Temel flart›m›z buydu. Bu
merkez oluflturacakt›k. Biri aileyi yöneten, di¤eri
konuda anlafl›r›z dediler. Gerçekten ifli yönetmek
flirketleri yöneten. Orada da aç›k ve fleffaf ola-
ve ifli pazarlamak konusunda ‹ngilizler ifl tut-
cakt›k; her fleyi kay›t alt›na alacakt›k. Çünkü her
mam›z bir buçuk y›l› buldu; iki bin
fleyi kay›t alt›na al›nmam›fl bir olufluma yabanc›
sayfal›k bir ortakl›k anlaflmam›z oldu. Ortakl›k
gelip ortak olmaz. fieffaf, uluslararas› standartlar-
anlaflmas›n›n metnini yazan avukatlara biz befl
da kay›t sistemi oluflturmak durumundayd›k.
milyon dolar para verdik. Onlar onbefl milyon
Çünkü bekam›z› ve gelece¤e kalmam›z› ve dünya
dolar verdiler. Çünkü onlar›n avukatlar› daha
çap›nda o ifli yapmam›z›n temel flart› olarak bir
pahal› idi. Emin olun fiyatta pazarl›k yar›m gün
uluslararas ittifak yapmak ve buna ba¤l› olarak
tuttu. Pardon iki oturum yapt›k. Önder arka-
da sermaye oran›m›z› güçlendirmek için de bor-
dafl›m›z var burada o flahittir. ‹ki oturum flundan
saya aç›lmakt›. Kurallar›n› oluflturmufltuk.
sürdü: Biz onlara bir fiyat söyledik, onlar kabul
23
Evlatlar›m›z kulaklar›n› t›kas›nlar. Biz onlar›
kazan›r›z diye düflünüyorum. Onun için
için çal›flm›yoruz. Kendimize soral›m. Biz
evlatlar›n ifli sahiplenmedi¤i zaman
gerçekte “kendimiz için” çal›fl›yoruz. Ama
babalar›n›n “illa ifli sahipleneceksin” diye
hafif bir k›r›nt› var. Evlatlar›m›z için
zorlamalar›n› do¤ru ve isabetli bulmuyorum.
çal›fl›yoruz dedi¤imiz fley sadece flu: “Ben bu
24
çat›y› kurdum, bu binay› yapt›m. O¤lum-
Ethem Sancak Bir sonraki konuflmac›
k›z›m, benden sonra siz bunu devam ettirin”
benim ama dayanamad›m. Avni Bey’e bu
demeye getiriyoruz. Niye? Bunu ben
konuda bir katk› yapmak istiyorum.
kurdu¤um için devam ettirin. Bana göre
Giriflimcilerin önemli bir sorunu bence bu.
durum budur. Tabii ki baflka görüfller, baflka
Gelece¤e kalma konusunda, flirketlerimiz
düflünceler mutlaka vard›r. Bana göre biz
ikinci kufla¤a kalm›yorsa bunun
bundan s›yr›lmal›y›z. Miras helal. Biz evlad-›
sebeplerinden birisi de biz müteflebbisleriz.
ayalimize bir servet b›rakaca¤›z. Bu kat’i.
Bu da demin beyefendinin sordu¤u soruyla
Onlar› sevdi¤imiz için b›rakaca¤›z. Bu
ilgili. Biz kendi çocuklar›m›z› mutlak
tamam. Ama evlad›m›z bunu benimsiyor,
anlamda kendi mesle¤imizi icra etmeye
bunu sürdürme azmini kendisinde görüyor
zorluyoruz. Bu çok yanl›fl bir fley. Çünkü
veya gelece¤ini planlarken bunu böyle
Allah’›n herkese verdi¤i bir yetenek ve
düflünüyorsa, bunu devam ettirsin. De¤ilse,
meziyet var. Bunlardan birisi de
evlad›m›z kendisine bir yol seçsin. O yol
giriflimciliktir. Cenab› Hak bunu herkese
içinde ona mutlak biçimde destek olal›m.
nasib etmemifl. Kimisine müzisyenlik,
‹ki y›l evvel ‹spanya’da genç ifladamlar›n›n
kimisine giriflimcilik, kimisine filozofluk.
y›ll›k bir toplant›s› yap›ld›. Toplant›n›n
Baflka baflka, bölük bölük yaratm›fl ve
konusu flu idi: Avrupa %5 iflsizlik, %1,5
herkese bir yetenek vermifl. Biz ise
kalk›nma ama Amerika co¤rafyas› %1,5
fark›nda olmadan buna müdahale edip,
iflsizlik %5,5 kalk›nma. Bunun s›rr› ne idi?
çocu¤umuzu da bizim mesle¤imizi devam
Konferansta uzun tart›flmalar. Tart›flmalar›n
ettirmeye mecbur b›rak›yoruz ve çocuklar
sonunda birkaç ana nokta belirlendi.
heder oluyorlar.
Amerika’n›n baflar›s›na yol açan birkaç nokta
Avrupa’n›n en büyük sanayicilerinden biri
belirlendi: 1-Teflebbüsün önündeki engellerin
Agnelli ailesidir, Fiat flirketinin kurucular›.
kald›r›lmas›. Amerika teflebbüsün önündeki
Tabii daha az evlat do¤urdu¤u için bat›l›lar,
bütün engelleri kald›r›yordu.
bir tane mirasç›ya kald›lar. Ve bu mirasç›y›
2-Toplumsal cesaretlendirme. Di¤er
imparatorlu¤un bafl›na geçmesi konusunda
maddeleri saym›yorum. Biz evlad›m›z›
zorlad›lar. Çocuk ise sinemac› olmak
yetifltirirken teflebbüsünün önündeki engelleri
istiyordu. Sinema yönetmeni olmak istiyordu.
kald›r›rsak, sonra da onu bu teflebbüsü
Buna imkân vermediler. Güçlü bir aile. Ve en
istikametinde motive ederek destekliyor
sonunda 2-3 y›l önce, Mostar köprüsünden
olsak, biraz da arkadan dolafl›p, kendi
atlad› intihar etti çocuk ve flu anda o ailenin
iflimize do¤ru motive ediyor olsak, sanki onu
mirasç›s› yok. Fiat gelece¤e kalacak ama
edince benim birader ucuza sat›yorsun dedi. Dolay›s›yla ç›kt›m peki kaça satay›m dedim. Dedi ki flu fiyat.
Girdim dedim ki, kusura bakmay›n ailem flu fiyattan afla¤› vermiyor dedim. Birkaç görüflmeden sonra peki
dediler, anlaflt›k.
Biz gene mola istedik. Kardeflime sen istiyorsun dedim. Abi yine ucuza gidiyor dedi. Söyledi¤im fiyat senin
söyledi¤in fiyatt› dedim. Ama hemen kabul ettiler dedi. O zaman flirketimizin de¤eri 300 milyon dolar iken
flimdi 2 milyar dolar oldu. O de¤eri de bu ortakl›k katt›. Biradere de öyle diyorum.
Halbuki biz evlendi¤imiz y›l kriz oldu,
2001 krizi. Anlaflma yapt›¤›m›z
zaman flirketin baflkan› ile imzay›
at›yor ve diyordu ki, “sizdeki krizi
biliyorum. fiu anda benim ald›¤›m
mal›n de¤eri biraz düfltü. Fakat ben
bu flirkete güveniyorum. Ülkenizin
gelece¤ine de güveniyorum!”
Geçen gün
uluslararas› bir forum vard› baflbakan›m›z›n yönetti¤i. O da gelmiflti. Kalkt› dedi ki, ben 18 y›ld›r Türkiye ile
ifl tutuyorum. fiimdi o flirketimiz 25 milyar dolarl›k bir flirket oldu. Çok memnunum çünkü Türkler bu ifli çok
iyi biliyor. Ve zaten flu anda Rusya’n›n üçüncü büyü¤üyüz. M›s›r ve Cezayir’in bir numaras›y›z. Belli ki bu ifli
iyi yap›yoruz. Çevreye yay›ld›. ‹flte bu anlaflmay› kabul ettiler.
Biz yeni bir yönetim oluflturduk. Buna göre hakimiyetin bizde olabilmesi için yönetim kurulu 8 kifliden
olufltu. 5 kifli biziz, 3 kifli onlar. Sebebi ne? Çünkü bizim hukukumuz bir fazlay› ço¤unluk kabul etmiyor. O
nedenden dolay› çift rakaml› bir yönetim sistemimiz oldu. Biz yönetiyoruz gerçekten. ‹ki y›l üst üstte. Ancak
sözleflmemizi gerçeklefltiremezsek ifl de¤iflecek. Belki de onlar sizi yönetecekler. Ve ana sözleflmede de dedik
ki, Do¤u Avrupa, Asya ve Afrika’daki bütün operasyonlar ‹stanbul’daki merkezden yönetilecek. Bu evlili¤i
2001 krizinde yapt›k. E¤er o evlili¤i yapmasayd›k, 2001 krizinin getirdi¤i kargafladan dolay› biz batabilirdik. Çünkü bizim sektörde itibara dayal› bir al›flverifl var. Teminat mektubu olay› yok.
25
ailenin mirasç›s› kalmad›. Dolay›s›yla bence soru çok çarp›c›yd›. Avni Bey de güzel cevap verdi ama
ben biraz açmak istedim.
Mutlak anlamda çocuklar›m›z› iflimizi yapmaya mecbur etmeyelim. Onlar› özgür b›rakal›m,
yeteneklerini ortaya ç›kartal›m. Bu yeteneklerine özgü ifller yaps›nlar. Bunlar› flirketlerimizi
istemeden yönetmek zorunda b›rak›rsak, hem onlar› kaybederiz hem flirketlerimizi. Çünkü insan
sevmedi¤i iflinde baflar›l› olamaz. Sevmedi¤i iflle ve eflle yaflanmaz. Eflini ve iflini sevmelidir. O da
özgür tercih ile mümkündür. Dolay›s›yla çocuklar›m›z› kendi iflimizi yapmaya mecbur etmemeliyiz
diyorum. Sayg›lar sunuyorum.
Bir Dinleyici Ça¤layan’da ma¤azam›z var. 25-26 kifli çal›fl›yor. Bunlar›n içinde benim bacana¤›m
ve kay›nbiraderim de var. Aile kavram› ile ilgili mesela ben bir aile anlay›fl› içinde e¤er güven
duyuluyorsa, tempolu ve disiplinli bir flekilde çal›fl›l›yorsa, ben bu flekilde devam›n›n do¤ru
oldu¤unu düflünüyorum. Siz ne dersiniz? Akrabalardan mutlaka uzak m› durmal›y›z?
Aile üyelerine biz kesinlikle yer veririz. Fakat yöneticilerimize biz flunu söyleriz: Senin yan›na
verdi¤imiz aile üyesi, soyad› Çelik oldu¤u için oraya verilmemifltir. Yetene¤i senin için uygunsa,
sorumluluklar›n› yeteri kadar alabiliyorsa, görevini yapabiliyor ve kendini gelifltirebiliyorsa bu
flirkette çal›flacak. Yoksa çal›flmayacak.
Çelik ailesinin flöyle bir
genel kural› vard›r: Çelik ailesinden
hiçbir kimse olumsuz bir ekonomik
duruma düflmeyecektir. Bu flemsiye
üzerimizde oldu¤u sürece Çelik
ailesinin her birinin mutlaka bir evi
olacakt›r.
Bu zorunlu. Ekonomik anlamda zor durumda olamayacak. Bu zorunlu.
Ama Çelik ailesinin her ferdi mutlaka Sinpafl’ta çal›flmayacakt›r. Yetene¤i müsait ise Sinpafl’ta
çal›flacakt›r.
26
Biz flu anda ilaç sektörüne 1,5 milyar dolar
neller var. Paray› yönetmek ayr› bir ilimdir.Para
borçluyuz. Ama sürekli dönüyor. Sürekli bir bor-
sahibi olmak o ilme sahip olma anlam›na gelmez.
cumuz var; 3-4 ayl›k ciromuzun 3-4 kat› kadar
O ciddi bir ifltir. Onun için paray› yönetirken
hep borcumuz olur. Bizim de o kadar alaca¤›m›z
profesyonellere b›rakmay› bileceksiniz. Hatta
var piyasadan. Bir fazla alaca¤›m›z.
onlara itaat edeceksiniz. Mesela en son
Krizle birlikte bankalar, Hüsnü Özye¤in bey
kurumun cesameti hakk›nda biraz bilgi vereyim.
daha iyi bilir, hakl› olarak pazar› teminat alt›na
‹laçtaki ciromuz üç buçuk milyar dolar. ‹laçta
almaya giriflirler. fiirketler ve bankalar. E¤er biz
çal›flan say›s› 11 bin kifli. Toplam kurum cirosu
o s›rada böyle güçlü bir orta¤a sahip olmasayd›k
befl milyar dolara dayand›. Toplam çal›flan say›s›
bizim yerli bankalar›m›z ve yöneticilerimiz bizi
15 bini geçti.
bitirecekti. Do¤an güvensizlik ortam›ndan dolay›.
Ve bu muazzam ciroyu ülke içinde yönetmek
Bize has bir güvensizlik de¤il. Küresel olarak sek-
üzere 32 yafl›nda profesyonel bir CEO’yu bafla
töre ve piyasaya özgüdür. Dolay›s›yla o bizim
getirdik. Ald›k, üç y›l yetifltirdik. Teknik Üniver-
için çok ciddi bir sorun oldu. Tabii art›lar›ndan
site mezunu. Sabanc›’da master yapt›. Masterini
biri o idi. Küçük bir art›. Bu ortakl›k bizim
yaparken bizde çal›flt›. Sonra çeflitli süreçlerden
gelece¤e kalmam›z›n, dünyan›n neredeyse üçte
geçirdim üç y›l. Sonra bütün ailenin kaderini,
ikilik co¤rafyalar›nda operasyon yapmam›z›n
gelece¤ini belirleyecek yetkiyi bu arkadafla
önünü açt›.
verdim. Amca çocuklar› ve biraderlerden 13
tanesi “biz buna itaat etmeyiz” dediler. Biz ser-
Aile baflkad›r, flirket baflka
Peki bu ortakl›¤a zemin oluflturan bizim
taraf›m›z›n yap›s› ne? Yap› yine bir ortakl›k.
Demin söze girerken anlatt›m, 13 amcam var ve
her birinin 13 çocu¤u var ve hep bir araday›z.
Orta¤›z. Tabi bu ortakl›¤› da yönetmek için
mayedar›z, itaat etmeyiz dediler. Gözümüzü
k›rpmadan 13’ünü de kap›n›n önüne koyduk.
Verdik ellerine paralar›n›. Bu ailenin gelece¤i
kurumun yaflamas›na ba¤l›d›r. Bu kurumun
yaflamas› böyle bir operasyona ba¤l›d›r.
Ya itaat edersiniz ya da gidersiniz dedik.
orada da çok ciddi düzenlemeler yapmak zorun-
Nitekim gidenler oldu. Ne oldu? Verdik
da kald›k. Bir aile anayasas› yazd›k. Kurallar›
ellerine paralar›n›. Küçük küçük flirketler
koyduk. fiirket yönetimi ile aile yönetimini tama-
kurdular. Orada da biz karl›y›z. Aile fertleri
men birbirinden ay›rd›k. Bu konulara fazla
farkl› alanlarda baflar›l› olacaklar. Baflka ifller
girmek istemiyorum. Çünkü benden önce Avni
kurdular. Belki de bat›racaklar önemli de¤il. Bir
Bey zaten anlatm›flt› bunlar›. Benzer bir serüveni
k›sm›n› bat›r›rlarsa biz onu amorti ederiz. Zaten
biz de yaflad›k. Aileyi ciddi bir flekilde örgütledik.
o ayr›lan aile flirketleri ile ilgili oturup soruyor-
Ve kesinlikle merkezleri ay›rd›k. Bir de flu
lar. Sen ailenin kefili misin? Kefiliyiz diyorum.
anlay›fl› yerlefltirdik aileye: Para bizim olabilir.
Batarlarsa yard›mlar›na gideriz. (Aman onlar
Fakat paray› bizden daha iyi yönetecek profesyo-
bilmesin bunu. Çünkü bilirlerse yolacaklar bizi!)
27
Sorunuzun flöyle bir boyutu var, bu da
çal›flaca¤›na dair ciddi olarak aile üyeleri
önemli: e¤er aile üyelerini flirketin içerisine
ile görüflüyorlar ve aynen bizim anayasa
ortak vs. adlar alt›nda toplamaya
gibi “Aile Anayasas›” haz›rlan›yor. Yani
bafll›yorsan›z, refah çok görünür. Halbuki
ciddi ciddi yaz›l› bir metin. Genellikle baba
flirkette sermayeye emir ve komuta eden grup
vefat ettikten sonra büyük o¤ul flirketin
ne kadar küçülürse, manevralar ve h›zl› karar
yönetimine geçebiliyor. Ye¤enler oluyor,
almalar o kadar serilefliyor. Yani aile
onlar›n kardeflleri oluyor. Böyle bir
üyelerinin aras›nda ekonomik bak›mdan çok
sistemin Türk flirket yap›m›za ne kadar
büyük uçurumlar varsa, o baflka bir
uygun olabilece¤ini düflünüyorsunuz? Yani
sürtüflmeye yol aç›yor. Beklentileri flirketin
bir tak›m aile anayasalar›, herkesin yerini,
içinde s›n›rlay›p, herkesin, çal›flan aile
konumunu bildi¤i; neleri yaparsa, neler
üyelerinin beklentilerinin s›n›rlar›n›
olaca¤›; neleri yapmazsa nelerin
belirlemek, umutlar›n› orada kesmek veya
olmayaca¤› fleklinde, özellikle yeni neslin
umutlar›n›n önüne hedef koymak çal›flandan
motivasyonu aç›s›ndan. Bu konudaki
performans al›nmas› bak›m›ndan son derece
fikirlerinizi ö¤renmek istedim. Teflekkür
önemlidir. Yoksa ileride birtak›m çat›flmalar
ederim.
ortaya ç›kabilir. Bu bak›mdan aile iliflkileri
Evet çok do¤ru bir kurgu olacakt›r dediniz.
esasen bu mikrofonlar arkas›na s›¤›n›lacak
E¤er aile flirketi kendisini büyümeye do¤ru
kadar çok genifl aynen evlilik gibi, bir
hedeflemifl de, bir gün bakm›fl çok büyümüfl,
evlilikte problem ç›kt›¤› zaman onun
o büyüme ile birlikte arkas›ndan sorunlar
çözümünü bulmak, muhatap için, araya
y›¤›n› varsa tek çözüm, bir profesyonel bir
girenler için, hakemler için son derece
ekibe müracaat edip, bir aile anayasas›n›n
zordur. ‹liflkiler son derece özeldir. Aile de
oluflturulmas›n› sa¤lamak olmal›d›r. Çünkü
böyle ama iflte bunun s›n›rlar›n› mümkün
flirket çok büyüyüp, sorunlar› da gerisinde
mertebe liderin belirleyerek çat›flmay›
büyüterek ilerleyip iç çat›flmalara düflünce
önleyecek bir tak›m çözümler bulmas›
kendi halinde bir anayasa oluflturmas› son
sorunun çözümü bak›m›ndan son derece
derece zordur.
önemli.
Sözü Sinpafl’a getirirsek, Sinpafl’›n sermaye
28
Mehmet Yalç›ntafl Avni a¤abeyimize çok
yap›s›nda biri lider olmak üzere üç kifli var.
teflekkür ediyorum bu konuflmas›ndan
Bu üç kiflinin kendi aras›ndaki ald›¤› kararlar
dolay›. Ben yine o ikinci nesle devir
böyle bir aile anayasas›n› kolayca yapmak ve
konusunda bir soru sormak istiyorum.
bugün yürürlü¤e koymak gibi güçlü bir
Geçen sene özellikle bir iki yaz›da
yapt›r›ma sahip. Sinpafl’ta yavafl yavafl bir
okumufltum. Bir tak›m yönetim veya
aile anayasas› oluflmaya bafll›yor. Bunun
dan›flmanl›k flirketleri var Avrupa’da,
kurallar›n› koyuyoruz.
Amerika’da. Yönetimin profesyonellere
Biraz evvel de ifade etti¤im gibi, ben
devri veya aile üyelerinin flirketlerde nas›l
kafamda evlatlar›ma bir servet b›rakmaktan
Ama flunu kurtard›k: ana gövdeyi kaybetmedik. Ana gövde her zaman onlar› kurtar›r. Onlar›n dedi¤ine
itibar etseydik biz de da¤›l›rd›k. Kurumlaflma konusunda bu tür tecrübeler geçirdik.
Toplam sonuçta fluna gelece¤im: Türkiye ekonomisi, kapitalizmin abisi say›lan Amerikan ekonomisinin belki de
yirmi beflte biridir. Tam bilmiyoruz. Ama herhalde o kadard›r. Emin olun flu anda klasik anlamda patron say›s›
Türkiye’de Amerika’dan fazlad›r. fiöyle bir örnek vereyim: Amerika’da kifli bafl›na araba say›s› biliyorsunuz bizden hayli fazla. Neredeyse iki kifliye üç araba düflüyor. Bizde ise on kifliye bir araba düflüyor. Tabii bu arabalar›n
tamir bak›m problemleri de var. Bunun için de oluflmufl organizasyonlar var. Bütün bu Amerika’n›n arabalar›n›
tamir eden flirket say›s› 10’u geçmez. Araba tamircisi patron say›s› ondur. Bizde 500 binden fazlad›r. Her köfle
bafl›nda dükkan. ‹çinde iki ç›rak ve bafllar›nda da bir patron. fiimdi bu bir patron enflasyonudur. Ve milli
kayna¤› ufak ufak da¤›larak, verimsiz hale getirmifltir.
Normal rekabette
ölçe¤in önemi büyüktür. Küçük
ölçekte kal›rsan›z rekabetçi global
flirketler yaratamazsan›z. Dolay›s›yla
bizim kaç›n›lmaz kaderimiz ortak
olmay› gerektiriyor.
Önce birbirimizle ortak olaca¤›z. Hatta bizim ortakl›klar›m›z yetmeyecek, bize benzer iflleri
uluslararas› çapta yapan kurumlar› bulaca¤›z, onlarla ortak olaca¤›z. Baflka türlü uluslararas› markalar
yaratamay›z. Aksi bir kültürü savunursak belki bu hamasi bir milliyetçilik olacak ama yutulup gidece¤iz.
Ve toplam sonuçta çokuluslu flirketlerin paryas› haline gelece¤iz.
E¤er onlar›n bir efliti, onlar›n bir parças›, onlar›n bir orta¤› olmak istiyorsak, kendi aram›zda ortakl›klar
kurmak suretiyle kendimizi gelifltirmeliyiz. Tabii ortak olabilmek için de birinci flart kay›t alt›na girmek ve
fleffaf olmakt›r. Çünkü hiç kimse ne yedi¤ini bilmedi¤i, borcunu bilmedi¤i biriyle ortak olmaz. ‹ngilizler
bizimle ortak olurken dan›flmanlara sorduk: Bunlar bizimle gerçekten ortak oldular m›? Önce envanterinizdeki kay›t d›fl› mal› kay›t alt›na alacaks›n›z. Onun için de tuttuk, hani bir zamanlar vergiden
kaç›ral›m veya ödemeyelim diye kaç›rd›¤›m›z envanter oyunlar›n› tekrar koymak için verece¤imiz verginin
29
çok, bir iflletme b›rakmay› do¤ru buldum. Onun ilk ad›m›n› geçti¤imiz y›l att›k. fiu anda biz
borsaday›z. Gerek benim, gerek Faruk ye¤enimin, gerek Ahmet ye¤enimin ebediyete intikalimizden
sonra, geriye kalan aile fertlerinin ellerinde ka¤›tlar var. Bunlar› istedikleri gün nakde
çevirebilecekleri gibi, yine o ka¤›tlar›n verdi¤i güçle profesyonelce yönetilmeye bafllanm›fl bir
flirketin yönetim kademelerinde performanslar› yetiyorsa, güçleri ve nefesleri yetiyorsa görev
alacaklard›r.
Ama demin Yalç›ntafl kardeflimin ifade etti¤i gibi, flirket kendisini büyümeye do¤ru hedefler de
sorunlar› geriye do¤ru y›¤ar ve aile içi çat›flmalar›n içine düflerse bu yolda tek yap›lacak fley bir reorganizasyon çal›flmas›d›r. Bunun için dünyada kurulmufl iyi firmalar var. Bir tanesi ile (biz bu
Bir anayasa, bir
yönetim biçimi belirlemeye, daha
profesyonelleflmeye çal›flaca¤›z. Tek
çare budur.
sorunlarla bo¤uflmuyor olsak bile) temas halindeyiz.
Bu o kadar önemli bir hadise ki, mesela biz yeni bir binaya
tafl›n›yoruz. ‹stanbul’da 6 noktada da¤›lm›fl durumda birimlerimiz. fiimdi genel müdürlü¤ümüz
olacak. Bütün yöneticileri Befliktafl’ta bir binada toplayaca¤›z. Onlar› bir binada toplay›p, çat›flmay›
önlemek bile önemli bir anayasa kural› gibi gözüküyor. Kim hangi kata yerleflecek? Kim yeme¤ini
nerede yiyecek? Hangisi misafirini nerede a¤›rlayacak? Kimin odas› 35 metrekare, kimin odas› 40
metrekare olacak? Tren gibi, birbiri ile çok girift biçimde ba¤lant›l›. ‹flle iliflkisi olmayan, ama
sonucu çat›flmaya dönüflecek unsurlar var. Onlar› mutlaka bir liderin otoritesi alt›nda çözemiyorsa
o firma, o taktirde bir dan›flmanl›k flirketinin otoritesi alt›nda çözmeye çal›flmas› do¤ru olur.
Hepinize teflekkür ederim.
30
üç kat›n› verdik. Çünkü adam diyor ki, ben buna
ülkenin birinci s›n›f demokrasi infla etmesi de
gelmem. Mesela ayn› flirket, çok uluslu yap› hala
mümkün de¤ildir. Çünkü fleffaf de¤ilseniz, hesap
Rusya’da organize olmad›. Dedi ki oras› fleffaf
soramazs›n›z. Hesap veremeyen hesap soramaz.
de¤il, ben organize olamam dedi. Ben Londra
Hesap soramayan vatandafllar›n oldu¤u bir ülkede
borsas›na a盤›m. Orada bir fley olursa benim
demokrasi de olmaz. Bir Amerikan vatandafl›n›n
can›ma okuyacaklar. Sen bizim düzenimize uy.
dedi¤i gibi, “ben vergimi veriyorum, ben vatan-
Asl›nda pazar büyük, do¤rudan kendisinin
dafl›m!” söylemine gelinceye kadar birinci s›n›f
girmesi laz›m. Hay›r diyor, ben giremem. Sen bir
demokrasiyi infla etmek hayal. Birinci s›n›f
yolunu bul ve gir diyor. Biz de girmiyoruz. Biz de
demokrasinin inflas› için bizim ortakl›k kültürünü
senin bir parçan haline geldik ve giremeyiz diy-
gelifltirmemiz laz›m. Bunun için de fleffaf ve kay›t
oruz. Dolay›s›yla zaten kay›ts›zl›k döneminin
alt›na girmemiz gerekir. O zaman bu ülkeyi
bitmesi gerekiyor. Bir zamanlar enflasyon %100
giriflimciler olarak gelece¤e tafl›yabiliriz.
civar›nda iken gerçekten o enflasyonist ortamda
Kurumlar›m›z da o zaman gelece¤e kalabilir.
öngörülen vergi oranlar›n› verdi¤inizde göreviniz
Bizden sonra da yaflayabilir ve flu söylemde de
bitiyordu. Ama art›k Türkiye’de böyle bir iklim
kurtuluruz: “baba giriflimci, çocuk playboy,
yok çok flükür.
torun ayakkab› boyac›s›.” Maalesef flimdiki tari-
Dolay›s›yla bu manada zaten vatansever bir
fimiz bu. Bundan kurtulmak istiyorsak, mutlak
giriflimci olarak kazanc›n›z›n bir k›sm›n› bu ülk-
anlamda ortakl›k kültürünü gelifltirmemiz
eye vermelisiniz ki bu ülke hizmet üretebilsin, yol
gerekiyor. Zaten uluslar aras› rekabet içerisinde
su elektrik getirebilsin. Ve ulafl›m› infla edebilsin,
büyük olmasan›z yutulursunuz. Bu da bir gerçek.
pazar›n büyümesinin alt yap›s›n› kurabilsin. ‹flte
Ben sözümü burada keseyim ve sorular›n›za
devlet denen organizasyon da bunun için var.
cevap vermeye çal›flay›m. Beni dinledi¤iniz için
Dolay›s›yla böyle ilkel anlay›fllar›m›z› terk
teflekkür ediyorum.
etmeliyiz. Kay›t alt›na girmeliyiz. fieffaf olmal›y›z
ve h›zla önce yak›n akrabalar›m›zdan bafllayarak,
sonra hemflehrilerimizle, sonra di¤er
yurttafllar›m›zla ortakl›klar infla edip ifli kurumsallaflt›rmal›y›z ve onunla beraber uluslararas›
aray›fllar içine girmeliyiz ki ülkenin gelece¤inin
inflas› buna ba¤l›d›r. fiirketleri fleffaf olmayan bir
31
Filozofsuz toplumun demircisi
Mustafa ÖZEL
32
Yirminci yüzy›l Türk düflüncesi, Yusuf
Avni Bey’in roman› yaz›lsa bafll›¤› mutlaka ÇATI
Akçura’n›n aforizmas›yla bafllat›labilir: “Bize
olmal›. K›sa konuflmas›nda en çok tekrarlad›¤›
filozof de¤il demirci laz›m.” Osmanl›lara
bu kelime oldu. Babalar›n çatt›¤› çat›dan, flirket
Türklük bilincini afl›layan birkaç ‘filozof’tan biri
çat›s›n›n iyi oturtulmas› gerekti¤inden filan söz
olan Tatar düflünür, ‘demirci’ kelimesiyle ifl
etti. Hikmetini sonradan anlad›m: 14
adamlar›n›, giriflimcileri kastediyordu. Çarl›k
yafl›ndayken evlerinin çat›s› uçmufl ve henüz 38
sistemi Tatar burjuvazisine nefes ald›rtm›yor;
yafl›nda olan babas›n› kaybetmifl. O gün bu gün
Akçura da Osmanl› mülkünden medet
Avni Bey, Çelik ailesinin hem temeli olmufl, hem
umuyordu.
çat›s›.
Aradan bir as›rl›k zaman geçti. Ne Meflrutiyet bir
Önderli¤in ana ilkesi, vazgeçmeyi bilmektir.
filozof ç›karabildi, ne Cumhuriyet. Filozofu
Çocuklu¤un tatl› rüyalar›ndan, oyunlar›ndan,
olmayan toplumun demircisi felsefe yapmak
hatta mühendislik hayallerinden vazgeçmifl Avni
zorunda kal›r. Avni Çelik “yuvam›z› yapmakla”
Çelik. Liseden vazgeçip sanat okuluna yaz›lm›fl.
yetinseydi böyle bir yaz›ya konu olmayacakt›.
Üniversite aflamas›nda ise, kazand›¤› halde
Fakat bu alçakgönüllü giriflimci sadece betona
gündüzlüden vazgeçip akflam bölümünü seçmifl.
de¤il, betonlaflm›fl beyinlerimize de çivi çak›yor.
Çal›flm›fl ve okumufl. Okumufl ve çal›flm›fl.
O kadar a¤›r ve sükûna ermifl bir hali var ki, bu
Mezuniyetten sonra hukukçu bir arkadafl›yla
adam›n Türkiye’nin en önemli giriflimcilerinden
Ankara’da gayr›menkul ifline bafllam›fl (1974).
biri oldu¤una inanmakta zorlan›yorsunuz.
“Tam 17 y›l at gözlü¤ü tak›p sadece bildi¤imiz
Sinpafl önümüzdeki befl y›lda on binin üzerinde
ifli yapt›k. Fakat Ankara kör noktayd›. ‹stanbul’a
konut “üretecek”. (Ev art›k infla edilmiyor,
gelince anlad›k ki, orada on y›lda ald›¤›m›z yolu
üretiliyor. T›pk› otomobil gibi!) Bu on bin
‹stanbul’da bir y›lda alabilirdik.” Seranit ile
konutun de¤eri yaklafl›k 2.5 milyar dolar.
porselen seramik üretimine giren grup, bugün
Türkiye ekonomisi öyle bir dönüflüm geçiriyor ki,
Sinpafl Yap› ile ticarî gayr›menkul iflini
dönüflümün gerçek kahramanlar› toz duman
sürdürüyor; Sinpafl GYO ile de Türkiye’nin halka
içinde seçilemiyor.
aç›k en büyük gayr›menkul yat›r›m ortakl›¤›n›
Sinpafl flirketler toplulu¤unun kurucusunu ilk kez
iflletiyor. Üç fabrikalar›nda 3000’den fazla insan
Kandilli Kulübünün (KK) Çarflamba
çal›fl›yor.
kahvalt›s›nda gördüm. Mahcup bir melami.
Avni Çelik kendi deyifliyle 33 y›ld›r “inflaat de¤il
Kendi tecrübesini genç giriflimcilerle paylaflmas›
yuva yap›yor.” Yapt›¤› ifli biliyor ve sadece
için ça¤r›ld›¤› halde söze nas›l bafllayaca¤›n›,
bildi¤i ifli yap›yor. Baflar›s›n›n ilk s›rr› budur.
“edep s›n›rlar› dahilinde” kendini nas›l
‹kincisi, aile de¤erlerini yaflat›yor. “‹stanbul’a ilk
anlataca¤›n› bir türlü bilemedi. Gene de,
geldi¤imiz y›l›n aile iftar›nda toplam 17 kifliydik.
kesinlikle abartm›yorum, yar›m saat içinde
Bu y›l›n iftar›nda ise sofrada 211 aile üyesi
anlatt›klar›ndan bir roman ç›kabilir!
vard›.” Üçüncü s›rr›, varl›¤a bak›fl›nda yat›yor ve
Sorular ve
Cevaplar
Aile flirketlerinin profesyonelce kurumsallaflmas› çok önemli. Siz bu iflin yolunu bulmuflsunuz, çözmüfl çok
güzel bir yere getirmiflsiniz. Birkaç sorum var: flu aile ba¤lar›n› nas›l toparlad›n›z, bu bir. ‹kincisi, arkay›
nas›l flekillendiriyorsunuz? Üç, ortakl›¤a nas›l girdiniz, nas›l ç›k›yorsunuz? ‹lla ki yurtd›fl› deste¤i çok
önemli. Ad›m ad›m çözüm ve baflar›. Bunlardan bir iki aç›l›m yaparsan›z iyi olur. Çok teflekkür ederim.
Aileyi toparlamak hayli zordur. Zaten bitmemifl bir senfoni oluyor. Çünkü aile sürekli d›fl tehditlerin alt›nda. D›fl bask›lar›n alt›nda. Ve sürekli yeni fertler de kat›l›yor. Ve sürekli e¤itmek laz›m.
O asl›nda ayr›ca bir toplant› konusu. Genifl bir konu. Geçen toplant›da Avni Abi de anlatt›. Aile
flirketlerinde ciddi problemler var. Aflmam›z gereken, geçmiflten kalan köhne anlay›fllar var. Eksik
anlay›fllar var. Bunlar› elefltirmemiz laz›m. Bir iki ipucu vereyim. Bir kere ailede kad›n› karar›n
içine sokmazsan›z aileyi yaflatman›z mümkün de¤il.
Kad›nlar›n›z›
mutlaka dinleyeceksiniz. Tabi
dediklerinin hepsini yapmak zorunda
de¤ilsiniz. Dinlemek zaten her dinleneni yapmak de¤ildir. Yani mesela
üniversitede profesörleri dinliyoruz.
Ama her dediklerini yap›yor muyuz?
Ama dinlemek ve sürece katmak çok
önemli.
Çünkü katmad›¤›n›z zaman ve orada fleffaf bir ortam yaratmad›¤›n›z zaman
33
bir filozof tavr›yla flunu soruyor: “Çocuklar›m›za miras olarak ne b›rakmak istiyoruz? Bir servet mi yoksa
bir organizasyon mu? Benim tercihim ikincisi. Fakat bu kurals›z, ilkesiz, sistemsiz olmaz.”
Bilenler bilir, yaz›lar›mda dönüp dolafl›p mülk anlay›fl›m›z› de¤ifltirmemiz gerekti¤ini söylüyorum. fiirketler
mülkümüz de¤ildir. Avni Bey’in sözleri beni teyit ediyor: “Babalar, çocuklar›na dönüp: ‘Her fleyimiz sizin;
ne kazand›ysak sizler için kazand›k’ diyorlar. Çocuklar diyor ki: ‘Ne karar yetkimiz var, ne operasyon
kabiliyetimiz. Bizim için kazand›klar›n›z› siz öldükten sonra m› kullanabilece¤iz?”
Evet, bir ifl adam› Türk toplumunda filozoflar›n soramad›¤› trajik soruyu soruyor ve cevab›n› da kendi
veriyor: “Hay›r, dürüst olal›m; çocuklar›m›z için de¤il, kendimiz için çal›fl›yoruz. Onlar›n sadece bizim
ortaya koydu¤umuzu, bizden sonra devam ettirmelerini istiyoruz. ‘Çat›y› çatt›m, o¤lum/k›z›m benden sonra
bu ifli devam ettir, yani beni yaflat!’ demek istiyoruz. Yeni nesilleri ifle dahil etmiyoruz; yeterince motive
etmiyor ve sorumluluk vermiyoruz.”
Duyduklar›m do¤ruysa, bu son sözler en az Sinpafl toplulu¤u için geçerlidir. Çelik ailesinin bireyleri, e¤er
çal›flmaya yatk›n iseler, belirli kademelerden ifle al›n›yorlar. Fakat tam bir profesyonel anlay›fl içinde: Her
aile üyesi mutlaka ç›rakl›k evresinden geçiyor; profesyonel bir yöneticinin gözetiminde ve tarafs›z bir
performans de¤erleme sistemi içinde yükseliyor. O kadar ki, baz› üyeler “keflke soyad›m›z Çelik olmasa”
diyorlar. Avni Bey de bunun fark›nda: “Sinpafl’ta galiba ipin ucunu kaç›rd›k. Nereye aileden birini
göndersek, profesyoneller hemen harc›yorlar!”
Avni Bey’in gayesi Çelik ailesini Sinpafl ailesine dönüfltürmek. “‹mtiyazs›z, s›n›fs›z, kaynaflm›fl bir kitle”
oluflturmak. Bunun için, soyad› Çelik olan hiçbir kiflinin ayr›cal›kl› muamele görmemesi laz›m. Aksi halde,
ne altlar›nda kimse çal›fl›r, ne üstlerinde. Baflar›s›z aile fertlerine tenzil-i rütbe bile yap›lmal›. “Böyle olursa
aile iflletmesi, iflletmeye dönüflür. Bir Japon flirketi var, tam 1400 yafl›nda. Geçen y›l el de¤ifltirdi. Bu kadar
uzun süre nas›l ayakta kalabilmifl? Mutlaka bir ilkesi, bir temel de¤erler manzumesi olmal›.”
Avni Bey’in sözünü etti¤i Japon flirketi, daha önce sizlere tan›tt›¤›m Kongo Gumi. Kurulufl tarihi 578. Koreli
bir muhacirdi Kongo, t›pk› Çorumlu Avni gibi. Onun flirketi de 1400 y›ld›r sadece inflaat yap›yor. Sinpafl’a
k›yasla söylersek, “inflaat de¤il mabet yap›yor.” Japonya’daki Budist tap›naklar›n›n önemli bir k›sm› bu
flirketin eseri.
Üç tür giriflimci var galiba. Birinciler, fazla düflünmeden çal›flanlar. Giriflimcilerin belki üçte ikisi bu gruba
giriyor. Önlerinde haz›r bulduklar› veya tesadüfen geliflen bir ifli ite kaka götürüyorlar. ‹kinci tür, düflünerek
çal›flanlar. Giriflimcilerin üçte biri de bu gruba giriyor. Bunlar haz›r bulduklar›yla veya rastlant›larla
yetinmeyip, bilinçli geliflim peflindeler. Onlar için baflar›, planlamayla icatç›l›¤›n kesiflti¤i yerdedir.
Üçte iki art› üçte bir, geriye kald› felsefe ile demir. Evet, üçüncü türdekiler yüzdelik hesaba girmiyor.
Say›lar› o kadar az ki, ancak parmakla gösteriliyor. Bunlar sadece bilinçli geliflme peflinde koflmuyor; ayr›ca
oturup niçin kofltuklar›n› da sorguluyorlar. Hem demiri dövüyor, hem demirle beraber tava geliyorlar.
Kandilli Kulübü olmasayd›, ne ben filozof demirciyi tan›yacak, ne de siz bu yaz›y› okuyacakt›n›z.
Yeni fiafak, 13 Ocak 2008
34
dedikoduya aç›k bir iklim olufluyor ve kad›n farz
ailem üzerinde babamdan daha fazla etkiliydi.
edilenden ç.ok daha fazla muhtedi. Çünkü hiçbir
Dolay›s›yla bu asl›nda bir f›rsatt›r. Kad›n›m›z›n bu
varl›k annesini dinledi¤i kadar dinlemez. Üzerine
konumu bizim için bir f›rsat. Kanuni Sultan
titredi¤iniz, gelece¤inizi b›rakaca¤›n›z
Süleyman’›n arkas›nda Hürrem var. Hepimiz
çocuklar›n›z› yetifltiren o. E¤iten o. Biz günün
biliyoruz. Yanl›fl›n›n da arkas›nda Hürrem var,
kaç saatinde çocuklarla birlikteyiz ki? O her an
do¤rusunun da arkas›nda Hürrem var. Bu bir
yan›nda. O nedenle çocuk daha çok onu dinliyor.
gerçektir. Fatih annesinin sözünden d›flar›
Dolay›s›yla ak›ll› bir iflletmeci isek, anneyi ikna
ç›kmam›fl. Yani dolay›s›yla kad›n ailenin iknas›
etmek zorunday›z. Ki süreçte bize yard›mc›
ve gelece¤e tafl›nmas› konusunda mutlak anlam-
olsun.
da sürecin bir parças› olmal› ve ikna edilmelidir.
Kimisi kad›n akl› ile mi ifl yapaca¤›z diyor, hafla
Ben mesela ailenin erkeklerini bir noktaya
ben öyle demiyorum. Kad›n akl›n›n t›bben ve
getirmek istedi¤im zaman flirketimde, onlarla
biyolojik olarak ispatlanm›fl ki bir erkekten üstün
toplanmadan önce onarl›n eflleri ile toplant›
vas›flar› var. Özellikle detay, incelik, duygu
yap›yorum. Onlara diyorum ki: “Bana destek
konular›nda Yaratan kad›na daha fazlas›n›
verin. Kocalar›n›z› ikna etmekte flunlara flunlara
vermifl. Daha duygulu, daha detay› görebiliyor,
ihtiyac›m var. Ben flimdi kocalar›n›z› toplaya-
daha inceyi görebiliyor.
ca¤›m, bir iki saat nutuk çekece¤im. Ço¤u da
pederflahi bir otoriteden dolay› evet diyecekler
Çok flükür flimdi çok iyi bir organizasyonumuz
bana. Beni aldatacaklar. Ama sizin yan›n›za
var, aile anayasas› var. Meclis var, toplan›yoruz.
geldikleri zaman gerçe¤i söyleyecekler. Lütfen bu
E¤itim komisyonumuz var, kad›n komisyonumuz
konuda bana yard›mc› olun.” Bunun çok iyi
var. Sa¤l›k komisyonumuz var. Gelece¤in aile lid-
sonuçlar›n› ald›m; ihmal etti¤im zamanlarda da
erlerini yetifltirme komisyonumuz var. Böyle
kaybettim.
çeflitli organizasyonlar›m›z var. Uluslararas› aile
flirketi dan›flmalar›ndan da ciddi destek ald›k.
Tarihsel geçmiflimize bakt›¤›m›zda da böyledir. En
Y›lda 100 bin dolar verdi¤imiz Amerikal› bir
basitinden ortak kültürümüzü oluflturan
dan›flman›m›z var. Ama onun her dedi¤ini
inanc›m›z›n mimar›, benim dedem olan Hz.
yapm›yoruz. Onun söyledi¤inin en fazla %30’unu
Peygamber en çok kad›nlar› dinlerdi. Erkek
yap›yoruz. Çünkü %70’i bize uymuyor. Ama biz
sahabesinden önce kad›nlar› dinlerdi. Baflta
zaten adaptasyon yapmak için soruyoruz. Taklit
annenin otoritesini inkar edebilir miyiz? Veya
yapmak için de¤il. ‹fl odur ki sen kendi geçmifl ve
k›z›n› inkar edebilir miyiz? Bizzat kendi patronu
birikiminle baflka bir tecrübeyi oluflturabilesin.
ve onu yetifltiren, inkiflaf›na zemin oluflturan Hz.
Bir dönem zannediyorum, ona benzer baz› fleyler
Hatice hem patronu idi hem de efli idi. Bakt›¤›m›z
yapt›k. ARGE’de flöyle bir fleyimiz var: bir sürü ifl
zaman bizim tarihimizde bunlar›n örnekleri dolu.
yap›yoruz orada. Bizim bir tane strateji direk-
Bizde de perde arkas›ndaki yönetici ninemizdir.
törümüz var. Çevresinde iyi bir ekip var. O
Mesela itiraf edeyim, babam›n annesi olan ninem,
strateji direktörünün oturdu¤u yerde 30 bin cilt
35
kitap var. Adam›n görevi, o tür ayr›nt›larla ilgili
Profesyonel yöneticilikle, giriflimcilik, ifl
her on befl günde bir genel kurula rapor veriyor.
sahibi aras›nda bir müesseseleflme, bir
Dünyada ne oluyor? Nerede ne oluyor? Ve söyle-
oluflum s›k›nt›s› var. Bu konuda tecrü-
di¤i her on fikrin dokuzu da saçma. Hatta baz›
belerinizi ya da önerilerinizi dinleyebilir
yöneticilerimiz alg›layam›yorlar. Bu gene saçmal-
miyiz?
ad› diyorlar. Mecburen okuyorlar o raporlar›.
Ülkemizde bir patron enflasyonu var.
Ben toplant›larda sorguluyorum. Bu arkadafl uçuk
Türkiye’nin çok h›zl› bir flekilde patron say›s›n›
bir arkadafl. Hakikaten uçuk; deli yani. ‹deal bir
azaltmas› laz›m. Muazzam bir patron enflasyonu
deli. Biz flansl›y›z, bu adam› bulduk. Ama flunu
var. Maalesef bunu teflvik eden bir yaklafl›m var.
biliyoruz ki, bütün yeni fleyler saçmal›klarda giz-
“Küçük olsun, benim olsun” düflüncesi var. Bu
lidir. Bütün yeniler baflta saçmad›r. Öyle bir
ciddi zarar veriyor topluma. Halbuki bu toplum
aray›fl›m›z var. Yeni bir ARGE grubumuz var,
“büyük olsun hepimizin olsun” dedi¤i dönem-
yönetim kuruluna ba¤l›. Bafl›nda da bu deli arka-
lerde 600 y›l dünyay› yönetti. Bu 600 y›l boyun-
dafl›m›z var. Ona bir sürü proje gelifltirtiyoruz.
ca 72 millet bir arada oldular ve dünyan›n en
Fikre de¤er veren, fikri maddi olarak destekleyen.
büyük devleti oldular. Ne zaman ki “küçük
Türkiye’nin 100 yerinde hizmet noktalar›m›z var.
olsun, bizim olsun” dedi¤imiz andan itibaren de
Oralarda bu fikir toplamay›, fikir sat›n almay›
maalesef küçüldük. Patron say›s›n› azalt›rsak,
organize eden insan kaynaklar›na ba¤l› bir birim-
profesyonel üste ç›kacakt›r. Profesyonel yönetici
imiz var. fiunu söylüyoruz: Önce hayal edece¤iz,
ile giriflimci tamamen ayr› nitelikleri olan iki
sonra da bu hayali örgütleyece¤iz. Çünkü hayal-
insand›r. Ben kendi tecrübemden yola ç›karak
leri örgütleyemezseniz ileriye gidemezsiniz.
anlatay›m. Ben mesela 5-6 tane ifl kurdum. fiimdi
Yenilik çok önemli. Yeniyi bulamazsan›z, yapa-
yapt›¤›m iflten s›k›lm›fl durumday›m. ‹fl kuruyo-
mazsan›z, mutlaka bulundu¤unuz mevkiyi
rum. Ama kurduktan sonra yönetme baflar›s›
kaybedersiniz. Tabii her buldu¤unuz yeni fley
gösteremiyorum. Uzun süre kal›rsam o
uygulanm›yor. Biz k›sm› çöpe
kurdu¤um ifli da¤›tabilirim. Çünkü giriflimci
gidiyor.
maymun ifltahl›d›r; çabuk b›kar. Yapt›¤› ifli
tekrarlamaya bafllad›¤› an hevesi kaçar. Onu ala-
36
Tecrübelerinizi paylaflt›¤›n›z için teflekkür
caks›n›z; o baflka bir fleyin giriflimini yapacak.
ediyoruz. Çok istifade ettik. Benim ö¤renmek
Mesela ben üç gün öncesi itibariyle medya iflleri-
istedi¤im, sizin görüflüz, aç›klaman›zla ilgili
ni tamamen b›rakt›m. Üç günden bu yana,
bir konu. Türkiye’de giriflimci ile profesyonel
medya gündemimden ç›kt›. Profesyonellere
yöneticilik çok uyumlu gözükmüyor. Yani bu
b›rakt›m. Üç y›l önce hastanecilik ifline soyun-
ifl bizde çok yeni. Geliflmifl ekonomilerde bu
mufltum ben. O da bir yere geldi. Onu da
ifl müesseseleflmifl; ileri derecelere gelmifl. Biz
b›rakt›m. fiimdi bir hobi olarak devredece¤im
bu iflin daha bafl›nday›z. Yapmam›z gereken
birini buldu¤um zaman onu da devredece¤im. Bir
çok ifl var. Burada nas›l bir yol takip
çiftlik ifline bafllad›m. Ülkenin gelece¤i bence
etmeliyiz? Bu mevzuda yol almam›z laz›m.
tar›mdan geçiyor. Onu da yar›n öbür gün biri
yetifliyor, ona b›rakaca¤›m. ‹flte Hüsnü Bey burada; o da ayn› fleyi yap›yor. Yani giriflimciyi profesyonel
yöneticiden ay›rmak laz›m. E¤er giriflimci iseniz, kendinizi profesyonel yöneticili¤e mahkum ederseniz, hem
ülkeye yaz›k olur hem de kendinize. Mutsuz olursunuz.
Benim bir düsturum var. Bunu beraber çal›flt›¤›m arkadafllara söylüyorum: Mutlak anlamda iflinizi ve eflinizi
seveceksiniz. E¤er eflinizi sevmiyor buna ra¤men iliflkinizi sürdürüyorsan›z en büyük zulüm kendinize olur.
Hele ifl daha kötü. Çünkü eflinizle geçirdi¤iniz süre iflinizden daha k›sa. Evde, ailede biraz daha tahammüllü
davranabilirsiniz. Ama ifl öyle de¤ildir. Tam bir iflkencedir; e¤er sevmeden yap›yorsan›z. Bu kendinize de
sayg›s›zl›kt›r. Dolay›s›yla giriflimciyi ifli yönetmeye mahkum etmemek laz›m. Giriflimci vars›n gitsin; baflka ifl
bulsun.
Bizde patron say›s› çoktur, giriflimci
say›s› azd›r. Patron say›s›n› azalt›rsan›z,
patronlar›n içerisindeki o giriflimcilik
ruhunu özgür b›rak›rs›n›z. Giriflimci
say›s› artar. Onun için bu iki ifli mutlaka ay›rmak laz›m.
Biz de bunu ay›rmaya çal›flt›k. Demin söyledi¤im
musibeti onun için anlatt›m. CEO’yu getirdik 33 yafl›nda. Kendince patron ve sermayedar olan 13 aile ferdi
isyan ettiler. “Biz buna itaat etmeyiz” dediler. “Siz gidersiniz” dedik. Biz e¤er onlar›n dedi¤ini yap›p, o
arkadafl› gönderseydik, bu bizim sonumuz olurdu. Bu flirket biterdi kesinlikle.
Ayfle Arman ile yapt›¤›n›z röportaj da hakikaten benim için çok faydal› olmufltu. ‹ki cümleniz orada çok
çarp›c› idi. Bir tanesi, paray› “azg›n k›sra¤a” benzetmifltiniz. Reddettikçe gelir demifltiniz. Bugün anlad›m,
kardefliniz sizi d›flar› ç›kart›p “abi az para verdiler” diyerek, reddederek bu azg›n k›sra¤›n geri dönüflünü
anlatt›n›z. Onun için teflekkür ediyorum. Orada ikinci bir çarp›c› sözünüz daha vard›…
37
Orada ben “paran›n kitab›n› yazaca¤›m” demifltim. Ama bekliyorum yazm›yorum. Çünkü o ifli benden
daha iyi bilen bu iflin duayenleri var Hüsnü Abi gibi. Onlar›n yazmas› gerekir dedim. Yazmazsa, ben yazaca¤›m paran›n hikayesini.
Sa¤l›¤›n›z›n hikayesini de anlatt›n›z. Ondan da istifade ettik. Emin olun ki buradan ç›kan birçok arkadafl›m›z, anjiyo s›ras› alacaklar. ‹nan›n çok çarp›c› oldu ço¤umuz için. Hakikaten bunu hep arka plana
at›yoruz. Röportaj›n›zda Ayfle Arman size “çok zekisiniz” diyor. “Bu kadar baflar›l› olman›z›n sebebi
zeki olman›zdan kaynaklan›yor herhalde” diyor. Siz diyorsunuz ki: “Hay›r baflar›l› olmak için çok zeki
olmak de¤il, sadece baflar›ya beni ulaflt›racak olan parçalar› bir araya getirip tak›m› kurmak baflar›s›na
sahip olmak gerekir. Onu yapacak kadar bir zekaya sahibim.” Bu tabi bir tevazu ama ben flunu sormak istiyorum.
Tevazu de¤il. Benim yöneticilerimin hepsi çok zeki arkadafllar. Ben bunu inanarak söylüyorum.
Peki bu tak›m› kurmakta siz nas›l bir seçim yap›yorsunuz? Bu seçim biraz da Allah vergisi olur ama
bunun ilmi bir yan› var m›, bir teknik yan› var m›, kriterleri nedir acaba? Bu tak›m› kurarken bu CEO’yu
okuldan m› takip edip getirdiniz buraya kadar? Üniversitede baflar›l› ö¤rencileri bulup da m› buraya
getirdiniz? Bunlara burs verip, sonras›nda tak›m›n›za m› dahil ettiniz? Bu konuda bir fleyler söylerseniz
çok memnun oluruz?
‹nsan seçmek ve devflirmek apayr› bir bilim. Yetenekten de öte bir fley; yetenek yetmez buna. O kriterleri
uygulamak gerekiyor. Orada da kurumlaflmak gerekiyor. Tak›m›n parças› yapt›¤›n›z insanlar›n sizden zeki
olmalar›n› k›skanmayacaks›n›z. Ölçü budur arkadafllar. K›skan›rsan›z, onlarla yapamazs›n›z.Benim böyle
temel bir k›stas›m var.
Konuflman›z›n önemli bir bölümünü han›mlara ay›rd›n›z. Peygamber efendimizin patronundan, Hürrem
Sultana kadar; oradan aile içindeki han›mlara de¤er verdiniz. Onlar› uzun süre dinledi¤inizi söylediniz.
Ve baflar›n›z›n arkas›nda belli ki han›mlar var. ‹nflallah bu toplant›n›n birinde muhterem eflinizi konuk
eder, baflar› hikâyenizi bir de onlardan dinleriz. Amerikanl› bir han›m yazar: “Han›mlar elbette ki hayatta
erkekler kadar baflar›l› olmazlar. Çünkü onlar›n kar›lar› yoktur” diyor. Bu sözünüze de¤er kat›yor. As›l
sorum ise, han›mlarla da ailenin sorunlar›n› görüflürken duygusall›klar sizi zaman zaman mahkum etmedi
mi? Bu bir. ‹kincisi, aile içerisinde refah› eflit da¤›tabildiniz mi? Bu refah›n paylafl›lmas›nda sorunlar
olmad› m›? Teflekkür ederim.
fiimdi tabi duygusall›klar çok etkiliyor, fakat ben duygular›m›n esiri olmamak için 30 y›ld›r her gece üç saat
tarih okuyorum. Zaten okuyamazsam da uyuyam›yorum. Öyle bir al›flkanl›k oldu bende. Tarih çok önemli.
Mutlaka ö¤renmeliyiz bunu. Türk gençli¤ine bu de¤erleri ö¤retemezsek, ileriye gidemeyiz. 600 y›ll›k tarihi
tu kaka deyip bir kenara att›k. Ola¤anüstü büyük tecrübe. Hiçbir ulusun bu kadar büyük tecrübesi yoktur.
Alfabeyi de¤ifltirdik, bilmem ne yapt›k, koptuk. Kanuni Sultan Süleyman’› düflünün; ‹ran fiah›’na s›¤›nm›fl
ve ona dönmek isteyen o¤lu Beyaz›t ile bir mektuplaflmas› var. O mektubu okudu¤unuz zaman o büyük
dehan›n, devletin bekas› için nas›l duygular›n› ezebildi¤ini çok net görebiliyorsunuz. Onlar› da ö¤renmek
laz›m. Bazen öyle olacaks›n›z.
38
Bazen yüre¤inize tafl basacaks›n›z. Ben amca çocuklar›m› flirketten uzaklaflt›r›rken üç gece a¤lad›m. Babalar›
bana emanet etmiflti. Bana büyük emek veren, babam›n üç kat› bana emek veren amcamd›. Ölürken de
“Çocuklar sana emanet” demiflti. Ama ben bunlar› uzaklaflt›rmasayd›m bütünlük da¤›lacakt›. fiöyle bir
teselli buldum kendi kendime: “Befl-alt› y›l sonra da¤›l›rlarsa yine toparlar›m, büyürlerse yine birleflirim”
dedim. “Onlar o süreci yaflas›nlar” dedim. Bazen onu yapmak laz›m.
Duygu dünyas›n› aflmak laz›m. Tarihte
soyut adalet yoktur. Adalet kuvvetle
beraber ele al›n›r. Hesap iflidir o.
Hani derler ya, do¤rucu Davutluk iyi bir
fley de¤ildir. Onun gibi bir fley. Tabi adil
olmad›¤›m›z zamanlar da oluyor.
Ama uzun vadede adil olabilmek için
bazen k›sa vadede baz› fleyleri yapmak
laz›m. Baz› günahlar› ifllemek laz›m.
Allah affeder; toplama bakar o.
39
Erdemli bir kulüp
Fikri TÜRKEL
Taksim Toplant›lar›’n› unuttuk say›l›r. Bir dönemin etkili oda¤›n›n oluflturdu¤u Büyük Kulüp de niteli¤ini
de¤ifltirdi. Marmara Grubu vak›flaflt› ve kurulufl amac›ndan uzak bir çizgide.
Bu tür grup ve toplant›lar, Bat›l› ifadeyle “think tank” ve “network” ihtiyac›ndan do¤uyor. Günlük
kofluflturma içinde iflin felsefesini yakalama, serbest ortamda yeni fikirleri ve düflünceleri tart›flman›n yan›
s›ra yeni yüzler ve kurulufllarla tan›flma f›rsat› da tan›yor.
Ota¤tepe’de Can Paker’in evinde yap›lan Baflbakan Erdo¤an’›n da kat›ld›¤› yeme¤in de böyle bir ihtiyaçtan
gerçekleflti¤ini düflünüyorum. Zaten Ota¤tepe’de bu tür toplant›lar neredeyse gelenekselleflecek.
Geçen hafta böyle bir gruba davet edildim. Kandilli Kulübü ad›n› da ilk böyle duydum. Daveti ald›¤›mda
20-30 kiflinin kat›laca¤› bir yuvarlak masa toplant›s› beklentisindeydim. ‹TO’nun Kandilli’deki Cemil Sultan
Korusu’na sabah 8’de kaç kifli gelir? Erken kalkan yol al›r, demifller. 200’e yak›n ifladam› haz›r bulundu
davette. Öyle san›yorum ki bir o kadar› da ifl gezisi sebebiyle kat›lamad›¤›na üzülmüfltür.
Günün konuflmac›s› Hedef Alliance flirketiyle ünlenen Ethem Sancak’t›. Star Gazetesi’ndeki hisseleri
toplayan, Türkiye’nin en büyük haras›n› kuran ve Medical Park hastane zinciriyle gündemdeki yerini
koruyan biri.
Bir önceki konuflmac› Sinpafl’›n kurucusu Avni Çelik’mifl. Bir sonrakinin ise ‹stikbal markas›yla
Anadolu’nun y›ld›z› Mustafa Boydak olmas› bekleniyor. Daha sonraki Finansbank’›n kurucusu ve son
y›llarda kendinden çok bahsettiren Hüsnü Özye¤in olacak.
Sancak’›n ne konufltu¤undan bahsetmeyi baflka yaz›ya b›rak›p, kulüpten bahsetmek istiyorum.
Kandilli Kulübü’nün kurucular› 12 kifli. Baflkanl›¤›n› ikinci el otomobil sat›fllar›yla ünlenen ve Mates
Grubu’nu kuran Onur Soysal yap›yor. Gençlerden oluflan bir grup: Enkay Grubu’ndan P›nar Topdafl,
Çetinkaya Grubu’ndan Muhammet Çetinkaya, Sinpafl Grubu’ndan Faruk Çelik, Ramsey Grubu’ndan
Hüseyin Do¤an, Sultanlar Tibet Grubu’ndan Mücahit Y›ld›z, Hisar Çatal Kafl›k’tan Selim Erdo¤an, ‹mar
‹nflaat’tan Serdar Y›lmaz, Kuralkan Grubu’ndan Fatih Kuralkan, Nora Enerji’den Nail Olpak, Tutal
Dan›flmanl›k’tan Mehmet Tutal ve Ayd›nl› Grubu’ndan Ahmet Sait Kavurmac›.
40
1,5 y›l önce bir araya gelmeye bafllayan grup; daha etkin ve genifl bir yap› oluflturmak için çal›flmalar
yap›yor. Bu 12 kiflinin içinde ifladam› olmayan bir de Mustafa Özel var. Yazar ve ekonomist özelli¤inin
yan› s›ra düflünce zenginli¤i ile de dikkat çeken Özel’e karfl› grubun büyük sayg›s› var. Bir nevi felsefî
mayas›n› ondan al›yorlar.
Kandilli Kulübü denmesinin sebebi toplant›lar›n› burada yapmalar›ndan kaynaklan›yor. Bir de kendilerine
bir s›fat eklemifller: Erdemli Giriflimci. Erdemli s›fat› da san›r›m Mustafa Özel’in tavsiyesi. Onur Soysal, etik
de¤erler konusunda hassas olduklar›n› vurguluyor. Gerek davetliler gerekse konuflmac›lar›n seçiminde bu
k›stasa özen gösteriliyor.
12 kiflilik kurucular 15 günde bir toplan›yor. 2-3 ayda bir genifl kat›l›ml› bir toplant› yap›l›yor. Bunun
d›fl›nda 10’ar kiflilik gruplarla daha özel toplant›larla belli konular›n detayl› tart›fl›lmas› sa¤lan›yor.
fiimdilik genifl kat›l›ml› toplant›lar Cemile Sultan Korusu’nda gerçeklefltirilecek. Yak›nda kendi yerine
tafl›nabilir. Kulübün en önemli amaçlar›ndan biri “Devlet-i Ebed Müddet” anlay›fl›ndan yola ç›karak
“fiirket-i Ebed Müddet” anlay›fl› içinde kurumsallaflmay› sa¤lamak. Bunun için kulübün kurumsallaflmas›na
yönelik baflta Kuzguncuk olmak üzere 2-3 yer belirlenmifl durumda. Vak›f veya dernek yap›s› içinde
faaliyetleri devam ettirme düflüncesindeler. Pek yak›nda Büyük Kulüp benzeri yeni bir tüzel kiflilik ortaya
ç›kacak görünüyor.
Avni Çelik’in konuflmas›n› okudum ve Ethem Sancak’› dinledim. Her ikisinden de istifade ettim. Bir sonraki
konuflmac›y› hararetle bekliyorum. Ayr›ca oturup konuflmay› düflündü¤üm yeni yüzler de bu kulübün
davetlileri aras›nda. Bu kulübe dikkat edin... Çok konuflulacak ifller yapacak.
Zaman, 14 May›s 2008
41
Yay›n Kurulu: Onur Soysal, Dr. Mustafa Özel,
P›nar Topdafl, Faruk Çelik, Hüseyin Do¤an,
Nail Olpak
KURUCULAR KURULU
Onur Soysal (Mates Grup)
P›nar Topdafl (Enkay Grup)
Adres: Dereboyu Caddesi No: 303
Maslak ‹stanbul
Tel:
0212. 276 38 60
Faks: 0212. 276 38 69
e-mail: [email protected]
Muhammet Çetinkaya (Çetinkaya Grup)
Faruk Çelik (Sinpafl Grup)
Hüseyin Do¤an (Ramsey Grup)
Mücahit Y›ld›z (Sultanlar Tibet Grup)
Selim Erdo¤an (Hisar Çatal-Kafl›k)
Tasar›m: Salih Pulcu/HAYAT 0212. 520 74 74
Bask›: Gezegen / Ulubafl Cad. No. 54 4. Levent ‹stanbul
Kandilli Kulübü toplant›lar›na kat›lanlara ücretsiz da¤›t›l›r.
Para ile sat›lmaz. Üç ayda bir yay›mlan›r. Kaynak gösterilerek al›nt›
yap›labilir. Yaz›lar›n sorumlulu¤u yazarlara aittir.
Serdar Y›lmaz (‹mar ‹nflaat)
Fatih Kuralkan (Kuralkan Grup)
Nail Olpak (Nora Enerji)
Mehmet Tutal (Tutal Dan›flmanl›k)
Ahmet Sait Kavurmac› (Ayd›nl› Grup)

Benzer belgeler