Antalya Dergizi Say - Renkli Kalem Medya Grubu

Transkript

Antalya Dergizi Say - Renkli Kalem Medya Grubu
KÜLTÜR ve TURİZM DERGİSİ / CULTURE & TOURISM MAGAZINE
Yıl / Year: 3 Sayı / Issue:18
Temmuz - Ağustos / July - August 2013
www.antalya.gov.tr - antalyakulturturizm.gov.tr
GAZİPAŞA
Sessiz cennet
A silent heaven
Caretta carettalar
Akdenizin gerçek sahipleri
The real owners of the Mediterranean
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
1
İÇİNDEKİLER /
ANTALYA KÜLTÜR VE TURİZM DERGİSİ
CONTENTS
ANTALYA CULTURE & TOURISM MAGAZINE
www.antalya.gov.tr - antalyakulturturizm.gov.tr
Antalya Valiliği
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü adına
İmtiyaz Sahibi / Genel Yayın Yönetmeni
Publisher / Executive Editor
İbrahim ACAR
İl Kültür ve Turizm Müdürü
Provincial Director of culture and Tourism
Yayın Editörü ve Yayın Kurulu Başkanı
Publication Editor and Chairman of Editorial Board
Serdal KURT
İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı
Assistant Director of Culture and Tourism
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü / Managing Editor
Birsen ÇEÇEN
İl Kültür ve Turizm Şube Müdürü
Departmental Director of Provincial Culture and Tourism Directorate
DANIŞMA KURULU / CONSULTATIVE BOARD
İlknur SELÇUK KÖKER
İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı
Assistant Director of Culture and Tourism
Prof.Dr.Burhan VARKIVANÇ
Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi
Akdeniz University, Faculty of Literature
Prof.Dr.Nevzat ÇEVİK
Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi
Akdeniz University, Faculty of Archeology
38
Yrd. Doç. Dr. Cemali SARI
Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi
Akdeniz University, Faculty of Education
İmparatorlar kadar haşmetli
Osman AYIK
TÜROFED Başkanı
As majestic as emperors
Chairman of Türofed
Sururi ÇORABATIR
AKTOB Başkanı
Chairman of AKTOB
Hüseyin ÇİMRİN
Kent Tarihçisi, Araştırmacı ve Yazar
Urban Historian, Researcher and Author
YAYIN KURULU / EDITORIAL BOARD
Melike GÜL Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürü
Director of Regional Committee of Cultural
Emine TUĞRUL İl Kültür ve Turizm Şube Müdürü
Departmental Director of Provincial Culture and Tourism Directorate
Mesut ÖZEN İl Kültür ve Turizm Şube Müdürü
Departmental Director of Provincial Culture and Tourism Directorate
Aysun ÇOBANOĞLU İl Kültür ve Turizm Şube Müdürü
Departmental Director of Provincial Culture and Tourism Directorate
Mustafa DEMİREL Antalya Müze Müdürü
Deputy Director of Antalya Museum
Selvihan KÖLEOĞLU Kültür ve Turizm Uzm./Mimar
(Ant.Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü)
Culture and Tourism Spe./ Architect-(Mon.Rel. and Monuments Dir.)
S.Hakan SEVEN İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Enformasyon Memuru
Inf. Officer of Provincial Culture and Tourism Directorate
Serel ALPAY İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Mütercimi
Translator of Provincial Culture and Tourism Directorate
ISSN: 977-1309-890X
2
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Ajans Başkanı / Chairman
Özer KESTANE
Yayın Koordinatörü
Editorial Coordinator
Derya ŞAHİN
Haber Merkezi / Interviewer
Özgür ÖNDER
Onur ŞAN
Grafik Tasarım / Graphic Design
Rahşan AKSOY
Neslihan EDİZ
Çeviri / Translation
Roxanne Yurchak
YAPIM / PRODUCTION
Renkli Kalem Medya Grubu
REKLAM / ADVERTISING
Reklam Koordinatörü
Advertising Coordinator
Derya ÇOLAK
Reklam Direktörü / Advertising Director
Güliz İLGEN
Müşteri Temsilcileri
Customer Represantatives
İrfan IŞIK
Ferzan YAPKUÖZ
Merkez Ofis
1480 Sk. No:7 Alsancak-İzmir
0 232 463 75 40 Faks: 0 232 42192 24
Antalya Temsilciliği
Elmalı Mahallesi Hükümet Caddesi
Sıdıka İş Merkezi Kat:2 No:18
Muratpaşa / ANTALYA
0242.242 03 05
www.renklikalem.com.tr
e-posta:[email protected]
Yayın Türü: Süreli Yerel
Baskı Yeri / Printing :
Lamineks Matbaacılık Dijital Baskı
İşl. San. Tic. Ltd. Şti.
Tel: 0 232 433 33 55
Baskı Tarihi / Printing Date:
26
i artıra
cazibevesin
ın
’n
a
”
ly
ti
6 Anta
ore attrac
cak”
m
01
“EXPO20162 will make Antalya
“EXPO
Çınar ağaçlarının gölgesinde
In the shadow of sycamore trees
Mavi s
erin
uların d
106
ömürs
eçen ebeir
g
lue sea
e
b
d
p
in
d
likler
t under
en
A life sp
92
42
Tarihe ışık tutan sergi
46
Alanya festivalle renklendi
50
Antalya’da cazlı günler
60
Sessiz cennet Gazipaşa
74
Yörüklerin ayak izleri
78
Kaş anlatılmaz,yaşanır
84
Nekropoller kenti: Trebenna
90
Derin maviliğin büyüleyici dünyası
98
Akdeniz’in gerçek sahipleri
The exhibition that sheds light on history
Alanya jazzed up with a festival
Jazzy days in Antalya
A silent heaven: Gazipaşa
The footprints of nomads
You can’t describe Kaş, you need to experience it
Trebenna: the city of necropolises
The enchanting world of the blue abyss
The real owners of the Mediterranean
116
Yenilenmenin sembolü:Nilüfer
130
Hayallerin gerçeğe döndüğü yer
The symbol of rejuvenation: Water Lilly
Where dreams come true
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
3
EDITORIAL
4
ANTALYA
In the quiet paradise
A bay nestled between cliffs under a hill
filled with banana trees and a clean beach
filled with golden sands behind the hill
where the blue meets the green. Mediterranean loggerhead turtles walk towards the
sea at night. The Taurus Mountains rise
with all their grandeur behind the shore. In
its heart, a cave that has witnessed a sad
story hides. Gazipaşa unites the profound
traces of thousands of years of history with
scenic beauties, all the while, awaiting its
visitors to experience these beauties.
Our magazine which opens up its pages
to a different borough in Antalya has opted
for Gazipaşa, the quiet paradise that is the
center of tropical fruit production. In this
issue, we completed an enjoyable trip to
Gazipaşa. We daydreamed in the depths
of Yalan Dünya Cave and were enchanted
after seeing the amazing nature at Kral Bay.
We strolled through banana gardens and
watched the Mediterranean from the rocky
cliffs once rule by pirates. We walked along
the kilometers long shore covered with
golden sands. We saw the natural pools
formed by waves. As we climbed the peaks
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
from the shores, we realized that Gazipaşa
is a quiet paradise waiting to be discovered. Of course, Gazipaşa wasn’t the only
place we visited. As it is our goal to introduce you to our city’s cultural and historical
potential, we prepared an issue filed with
various articles. In our tourism interview, we
spoke to Gülseren Özdemir about wedding
tourism, who told us about the great developments they were expecting in the sector
in the near future. For our actual interview
section, we headed to Kaş and spoke to
Mustafa Eriş about this cute borough. We
learned about the scenic beauties in Kaş,
its cuisine and the development of tourism
in the borough. We went to Ulupınar for
some fresh air and sampled some roasted
chicken for you. We learned about nomad
culture at the Evrenseki Cultural House.
As we advertise our city’s cultural and touristic potential to the world as the Antalya
Culture and Tourism Magazine, we will continue to open up our pages to the opinion
leaders of Antalya to create urban awareness. We would like to thank our sponsors
and contributors.
EDİTÖRDEN
Sessiz cennette
Muz ağaçlarıyla kaplı tepenin altında,
kayalıkların arasına sokulmuş bir koy.
Mavi ile yeşilin kucaklaştığı tepenin ardında ise göz alabildiğine uzanan, altın
sarısı kumlarla kaplı ve daha el değmemiş bir sahil. Gecenin karanlığında
minik adımlarla Akdeniz’e yürüyor
Caretta Caretta yavruları. Sahilin ardından tüm heybetiyle yükseliyor Toroslar.
Koynunda hüzünlü bir hikayeye tanıklık
eden mağara gizleniyor. Binlerce yıllık
tarihin derin izlerini doğal güzelliklerle
buluşturuyor Gazipaşa. Ve sizi bekliyor
güzelliklerini doyasıya yaşatmaya.
Her sayısında Antalya’nın bir ilçesini
tanıtan dergimiz, bu sayıda sayfalarını
tropikal meyve üretim merkezi, doğal
güzelliklerin tarihle kucaklaştığı sessiz
cennet Gazipaşa’ya ayırdı. Bu sayımızda Gazipaşa’nın köklü tarihinde ve
büyüleyici güzelliğe sahip doğasında
keyifli bir yolculuk yaptık. Yalan Dünya
Mağarası’nın derinliklerinde hayallere
dalıp, Kral Koyu’nun eşsiz doğal yapısı
karşısında büyülenmekten kendimizi alamadık. Muz bahçeleri arasında
dolaşıp, korsanların hüküm sürdüğü
kayalık tepelerden Akdeniz’i izledik.
Kilometrelerce uzanan altın sarısı
kumların kapladığı sahilde yürüdük.
Yürüyüşümüzün sonunda bizi karşılayan, dalgaların şekillendirdiği kayalıkların oluşturduğu doğal havuzlarda
yüzdük. Sahillerden dağların zirvesine
çıktıkça gördük ki Gazipaşa keşfedilmeyi bekleyen tam bir sessiz cennet.
Elbette yollar bizi sadece Gazipaşa’ya
götürmedi. Şehrimizin kültür ve turizm potansiyelini tanıtmayı kendimize
görev edindiğimizden yine dopdolu bir
içerikle çıktık karşınıza. Turizmci söyleşisi bölümünde düğün turizmi üzerine
faaliyet gösteren Gülseren Özdemir ile
keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Yıllardır Antalya’nın adını düğün organizasyonlarıyla da özdeşleştirmeye çalışan
Gülseren Özdemir’den yakın zamanda
bu alanda yaşanacak güzel gelişmeleri
dinledik. Aktüel röportaj bölümü için
Kaş’a uzandık ve turizmci Mustafa Eriş
ile Antalya’nın bu şirin turistik ilçesi
üzerine konuştuk. Kaş’ın doğal güzelliklerinden mutfağına, turizmin gelişiminden yerleşik yabancılarla ilişkilere
kadar her konuya değindik. Sıcakların
arttığı bu günlerde su kenarındaki
Ulupınar’da rahat bir nefes alıp, yarım
asra yakın bir zamandır tadı damaklarda olan kömürde kızarmış pilicin tadına
baktık. Evrenseki Kültür Evi’nde Yörük
kültürünü derinden yaşadık.
Antalya Kültür ve Turizm Dergisi olarak
şehrimizin kültür ve turizm potansiyelini dünya kamuoyuna tanıtırken,
kentlilik bilinci oluşturma yönünde
sayfalarımızı Antalya kanaat önderlerine açmaya devam edeceğiz. Katkı ve
destek verenlere teşekkür ediyoruz.
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
5
Alanya caz günlerine hazırlanıyor
Alanya is getting ready for jazz
Türkiye turizminin
lokomotifi Alanya’da 11 yıldır
aralıksız olarak düzenlenen
‘Alanya Uluslararası Caz Günleri’ ilçenin en çok ses getiren
kültür sanat etkinliklerinden
biri olmayı sürdürüyor. Tarihi
kalenin ışıkları altındaki Kızıl
Kule Meydanı’nda düzenlenen etkinlik, caz müziğinin
etkileyici tınısını, tarihi yapının
büyüleyici ambiyansında
sunuyor. ‘Alanya Uluslararası
Caz Günleri’ bu yıl 26-29 Eylül
tarihleri arasında gerçekleşecek. Dört gün sürecek olan
Caz Günleri’ne Türkiye’nin
yanı sıra farklı coğrafyalardan
4 önemli isim katılacak. Bu
güne kadar 150’yi aşkın cazcıyı
Alanya’ya getiren etkinlik,
birbirinden önemli sanatçıların
konserleriyle dolu dolu bir
programa sahne olacak ve
adından yine söz ettirecek.
The Alanya International
Jazz Days, which is being organized for the past 11 years,
continues to be the cultural
highlight of the season. The
activity, which takes place at
arihi Kızıl Kule Square below
the historical castle, presents
the unique sound of jazz in
an enchanting atmosphere.
The event will take place on
September 26-29 this year.
Important musicians
will attend the festival, which
will last for four days. The
festival, which has brought
over 150 jazz musicians to
Alanya so far, has a full schedule and will be one of the
most important events
of the season.
Sertifikalı turizmciler
Tourism professionals with certificates
Antalya Ticaret ve Sanayi
Odası (ATSO) tarafından
turizm sektörünün yiyecek,
içecek hizmetleri alt sektör
gruplarına nitelikli eleman
kazandırmak amacıyla hayata
geçirilen ‘İstihdamın Anahtarı: ATSO Mesleki Sınav ve
Sertifikasyon Merkezi’ projesi
tamamlandı. Proje kapsamında
gerçekleştirilen pilot sınavlara
katılan turizm çalışanlarının
katılım belgeleri, ATSO
Atatürk Konferans Salonu’nda
düzenlenen törende verildi.
Merkez, Akdeniz Bölgesi’nin
yanı sıra Ege Bölgesi’nde
de turizm yiyecek, içecek alt
sektörüne, daha sonra da tüm
Türkiye’de sektöre eleman
yetiştirecek. AB’den hibe al6
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
maya da hak kazanan projenin
bütçesinin yüzde 90’ı hibe.
A project called “The key
to employment: The ATSO
Vocational testing and Certification Center’, initiated by
the Antalya Chamber of Commerce and Industry (ATSO),
to educate qualified employees for the sub sectors in
tourism, has been concluded.
Tourism professionals who
attended tests with regards
to the project received their
certificates during a ceremony
at the ATSO Atatürk Conference Hall. The center will also
be educating employees for
the Aegean region. 90% of
the project’s budget is being
sponsored by the EU.
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
7
Akvaryum’a ziyaretçi akını
The aquarium swarmed with visitors
Antalya’da kısa süre önce
hizmete giren Akvaryum,
yerli ve yabancı ziyaretçilerin
akınına uğradı. Avrupa’nın en
uzun sualtı tüneline ve sayısız
balık çeşidine sahip olan
Akvaryum’u 500 bin misafir ziyaret etti. Akvaryum’u ziyaret
eden 500 bininci misafirler ise
Tataristan’dan Antalya’ya gelen Ostashka ailesi oldu. Vitali
Ostashka, Natalia Ostashka ve
Elizavete Ostashka, Akvaryum Yönetim Kurulu Üyeleri
tarafından sürpriz bir şekilde
karşılandı. Ostashka ailesine ömür boyu Akvaryum’a
ücretsiz giriş bileti ile çeşitli
hediyeler verildi. Akvaryum
Yönetim Kurulu Üyesi İrfan
Demirok, Akvaryum’un kentin
önemli bir cazibe merkezi olduğunu kaydetti. Yerli yabancı
misafirlerin Antalya’da ziyaret
ettiği ören yerleri kadar ziyaretçi kabul ettiklerini bildiren
Demirok, bunun kendileri için
mutluluk kaynağı olduğunu
bildirdi. Akvaryumun yeni
hedefi Eylül’de 1 milyonuncu
ziyaretçiyi ağırlamak.
The aquarium, which
recently opened in Antalya, was swarmed with local
and foreign visitors. Over
500 thousand guests visited
the aquarium which boasts
Europe’s longest underwater
tunnel and countless fish. The
500,000th guests to visit the
aquarium were the Ostashka
family from Tatarstan. Vitali
Ostashka, Natalia Ostashka
and Elizavete Ostashka, were
greeted by the executive board
members of the aquarium. The
family was given free passes for
life to the aquarium. Aquarium
executive board member
İrfan Demirok stated that the
aquarium had become one
of the most attractive destinations in the city. Demirok, who
added that they were receiving
as many tourists as excursion
sites, said that they were very
happy about that. The target
of the aquarium is to welcome
the one millionth visitor in
September.
Operational Director Sebastian
Ebel, Director of International
Relations Günter Ihlau and
TUI AG Turkish Representative Hüseyin Baraner. Joussen
revealed important information
during his meeting at Gloria
Hotels & Resorts. Joussen, who
stated that Antalya was one of
the most important touristic
destinations in Europe, said
that they wanted to invest in
Belek. Joussen, who toured
Gloria Hotels & Resorts, said
that the hotel was a big blessing for Antalya.
TUI AG Belek’e yatırım yapacak
The aquarium swarmed with visitors
Avrupa’nın önde gelen
seyahat firmalarından TUI
AG’nin yeni CEO’su Friedrich
Joussen, Özaltın Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Nuri
Özaltın’ın daveti üzerine
Antalya Belek’e geldi. Belek’te
Özaltın’a ait Gloria Hotels
& Resorts’ü ziyaret eden
Jousssen’e TUI AG Operasyon Direktörü Sebastian Ebel,
Uluslararası İlişkiler Direktörü
Günther Ihlau ve TUI AG
Türkiye Temsilcisi Hüseyin
Baraner ile üst düzey yöneticiler de eşlik etti. Joussen, Gloria Hotels & Resorts’te Özaltın
ile bir araya geldiği toplantıda
önemli açıklamalar yaptı.
Antalya’nın Avrupa’daki en
8
ANTALYA
önemli destinasyonlardan biri
olduğunu kaydeden Joussen,
TUI AG olarak Belek’e turizm
yatırımları yapmak istediklerini
de bildirdi. Gloria Hotels &
Resorts’ü gezip tesis hakkında bilgi alan Joussen, otelin
Antalya için şans olduğunu
vurguladı.
Friedrich Joussen, the
newly appointed CEO of TUI
AG, one of the leading travel
agencies in Europe, came to
Belek after an invitation from
Özaltın Holding Chairman
Nuri Özaltın. Joussen, who
visited Özaltın’s hotel Gloria Hotels & Resorts, was
accompanied by TUI AG
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
9
SOKÜM toplantısı yapıldı
A meeting about abstract cultural heritages
Türkiye’nin 2006 yılında
kabul ettiği UNESCO Somut
Olmayan Kültürel Mirasın
Korunması Sözleşmesi (SOKÜM) çerçevesinde oluşturulan il komisyonları çalışmalarını sürdürüyor. Bu çerçevede
de SOKÜM Antalya İl Komisyonu yılın ilk toplantısını 31
Mayıs’ta, Antalya İl Kültür ve
Turizm Müdürlüğü’nde yaptı.
Antalya İl Kültür ve Turizm
Müdür Yardımcısı Serdal
Kurt’un başkanlık ettiği toplantıya, Şube Müdürü Birsen
Çeçen, Folklor Araştırmacısı
Öznur Tanal, Folklor Araştırmacısı Mahmut Davulcu,
Akdeniz Üniversitesi Öğretim
Üyesi Doç. Dr. Yüksel Şahin,
Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Yrd. Doç.
Dr. İbrahim Bakır, Antalya
Azize Kahraman Halk Eğitim
Merkezi Müdürü Şakir Şen,
Antalya Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü İlkay Günal,
Araştırmacı Yazar Hüseyin
Çimrin, Araştırmacı Yazar
Ali Yıldız, Müzik Öğretmeni
Cemil Korkut ve halk oyunları
eğitmeni Hasan Özer katıldı.
Toplantıda ‘Somut Olmayan
Kültürel Mirasın’ sözlü gelenekler ve anlatımlar, gösteri
sanatları, doğa ve evrenle
ilgili uygulamalar, el sanatları
geleneği olduğu belirtildi.
Buna göre, tirmis-tirmisçilik,
boğaz çalma geleneği, ebru
sanatı ve kahve geleneğinin
SOKÜM listesine alınması
kararlaştırıldı.
The city commissions
which were established in
accordance with the UNESCO
Abstract Cultural Heritage
Protection Accord and which
Turkey signed in 2006 continue their works. The commission in Antalya organized this
year’s first meeting on may
31 at the Antalya City Culture
and Tourism Directorate. The
meeting, which was presided
over by Serdal Kurt, the assistant manager of the Antalya
City Culture and Tourism
Directorate, was attended by
branch manager Birsen Çeçen,
Folklore researcher Öznur
Tanal, Folklore researcher
Mahmut Davulcu, Akdeniz
University Faculty Member
Docent Dr. Yüksel Şahin, Faculty Member Assistant Docent
Dr. İbrahim Bakır, the manager
of the Antalya Azize Kahraman Public Education Center
Şakir Şen, the manager of the
Antalya Educational Institute
İlkay Günal, researcher-writer
Hüseyin Çimrin, researcherwriter Ali Yıldız, music teacher
Cemil Korkut and folklore
teacher Hasan Özer.
During the meeting, abstract
cultural heritage was described
as legends and stories, visual
arts, applications concerning nature and the world and
handicrafts. According to this,
traditional applications such
as tirmis-tirmisçilik, the boğaz
çalma tradition, the art of ebru
and the coffee tradition were
added to the list.
Yaprak dönerin adresi
The address for thinly sliced döner
Şevket Sabancı ve ailesi
tarafından 2000 yılında kurulan Esas Holding, 2008 yılında
Antalya’ya yatırım yaptı ve
Organize Sanayi Bölgesi’nde
Esaslı Grup Gıda Üretim
Tesisleri’ni kurdu. Esaslı,
2009 yılı Mart ayında üretime
geçti ve tesislerinde şarküteri,
dondurulmuş gıda ve büfe
ürünleri imal etmeye başladı.
Esaslı’nın bütün ürünleri tüketiciler tarafından beğeniyle
tüketilirken özellikle 16 farklı
çeşide sahip olan piliç baton
ve dana etinden yapılan yaprak döner de çok beğenildi.
Baton ürünlerde büfeler için
üretilmiş sucuk ve salamlar
oldukça rağbet gördü. Esaslı,
10
ANTALYA
piliç ürünlerinin yanı sıra
dana döneri ile de öne çıktı.
Özenle seçilen etler, veteriner
hekim gözetiminde uzman
kasaplar tarafından parçalanıp, trimlenir ve sinirlerinden
ayrılır. Sinirlerinden ayrılan
etler, açma ünitesinde yaprak
haline getirilir ve özel soslarla
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
terbiyelenir. Afiyetle tüketilen
yaprak dönerin lezzeti aynı
zamanda Esaslı’nın kalitesinden gelir.
Esas Holding, which
was established by Şevket
Sabancı and his family in
2000 and built the Esaslı Grup
Food Production Facilities in
2008 in Antalya, has been
producing charcuterie, frozen
goods and buffet products
since 2009. The company’s
most popular products are
chicken drums sticks, which
come in 16 different flavors
and thinly sliced veal döner.
Turkish pepperoni and salami
products manufactured for
sandwich vendors are also
very popular. Esaslı is also
a favorite when it comes to
veal döner. Specially selected
meats are cut by experts
butchers and trimmed. Then,
the thinly sliced pieces are
marinated in a special sauce
and presented to customers
with Esaslı quality.
ANTALYA 11
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Antalya’ya ziyaretçi akını
Antalya swarmed with tourists
Antalya, geride kalan onca
yıl olduğu gibi bu yıl da dünyanın dört bir yanından ziyaretçi
akınına uğruyor. Misafirler,
tatil tercihlerini birbirinden
lüks otellerin tarih ve doğa
ile bütünleştiği Antalya’dan
yana kullanıyor. İl Kültür ve
Turizm Müdürlüğü tarafından
yapılan istatistiğe göre yılın ilk
6 ayında Antalya’ya 4 milyon
326 bin 57 yabancı turist geldi.
Sadece haziran ayında kente
gelen yabancı turistlerin sayısı
ise 1 milyon 619 bin 594 olarak
kayıtlara geçti. Haziran ayında
ve yılın ilk 6 ayında gelen
turist sayısında geçen yılın aynı
dönemine oranla artış olduğu
görüldü. Sadece haziran ayında
gelen yabancı misafir sayısında
yüzde 6 artış yaşanırken, yılın
ilk ayındaki artış ise yüzde 8
oldu. Antalya’ya gelen yabancı
turistlerin milliyetlerine göre dağılımına bakıldığında, Almanlar
ilk sırada yer alırken onları Rus
turistler takip etti.
Antalya continues to be
swarmed by tourists from all
over the world. Guests have
chosen to vacation in Antalya
which offers luxurious hotels,
historical sites and scenic beau-
Kumdan imparatorlar
Emperors made from sand
Dünya tarihine damgasını
vurmuş isimlerin ve olayların
konu edildiği ‘7’nci Uluslararası
Antalya Kum Heykel Festivali’,
bu yıl imparatorlar teması ile
başladı. 10 ülkeden gelen 20
heykeltıraş, 1 aya yakın süren
çalışmaları sonucunda 20
imparatorluğu, 100’den fazla
kum heykel ile canlandırdı. İmparatorlukların heybetli isimleri
kumdan heykellerle yeniden
vücut buldu. Lara Plajı’nda beğeniye sunulan kumdan heykeller, yaz sonuna kadar ziyaret
edilebilecek. Festival alanında;
Cengiz Han, Büyük İskender, İngiltere Kraliçesi 1’inci
Elizabeth, Friedich Barbarossa,
Pers Kralı Sarses, 1’inci Pedro,
Nefertiti, Akhetanot, Mısır Firavunu, 16’ncı Louis, Napolyon,
Sezar, Fatih Sultan Mehmet,
Kanuni Sultan Süleyman,
Ulubatlı Hasan gibi isimlerin
kumdan heykelleri yer alıyor.
7’den 77’ye hitap eden kum
heykelleri yaz sezonu boyunca
250 bin kişinin ziyaret etmesi
bekleniyor. Akşamları kum
heykellerin led ışıklar ile aydınlatılması festival alanında farklı
bir hava oluşturuyor. Müzekart
Plus sahipleri, kum heykel
12
ANTALYA
festivalini yüzde 25 indirimli
olarak ziyaret edebilirler.
The 7th International Antalya Sand Sculptures Festival,
where historical events and
people are depicted, began
with the emperors theme this
year. 20 artists from 10 different
countries depicted 20 empires
with more than 100 sand sculptures during one month. The
grand emperors of past empires
came alive with sand sculptures.
Sculptures which are on display
at Lara Beach, can be seen until
the end of summer. The sand
sculptures of Genghis Khan,
Alexander the Great, Elisabeth I,
Barbarossa, Persian king Xerxes,
Pedro I, Nefertiti, Akhenaton,
Louis XVI, Napoleon, Caesar,
Fatih Sultan Mehmet, Kanuni
Sultan Süleyman and Ulubatlı
Hasan are included in the
roster. 250 thousand people
are expected to visit the visual
festival. At night, the sculptures
are illuminated with led lights,
which gives the festival area a
whole different atmosphere.
Owners of MuseumCard
receive a 25% discount at the
sand sculpture festival.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
ties. According to information
received from the City Culture
and Tourism Directorate, 4
million 326 thousand 57 foreign
tourists came to Antalya in
the first six months of 2013.
1 million 619 thousand 594
people came to Antalya in June
alone. An increase in tourist
numbers were recorded in June
and the first six months of 2013
compared to last year. While
this increase was 6% for June, it
was 8% for the first six months.
Germans made up the majority
of tourists while Russians came
in second.
Coming soon...
www.delphinhotel.com
ANTALYA 13
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Orfozlar büyüledi The groupers enchanted visitors
Antalya’nın önde gelen
seramik sanatçısı Tufan Dağıstanlı, “Benim Akdeniz’im”
adlı bir seramik sergisi açtı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Fikret Otyam Sanat
Galerisi’nde açılan sergide
Akdeniz’in zenginliği orfoz
balıklarıyla anlatılıyor. Serginin açılışı Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa
Akaydın, Vali Yardımcısı
Recep Yüksel, sanatçı Tufan
Dağıstanlı ve sanatseverlerce
yapıldı. Tufan Dağıstanlı’nın
yorumuyla 60 eserin sergilendiği sergi 25 Temmuz’da son
bulacak. Büyükşehir Belediye
Başkanı Prof. Dr. Mustafa
Akaydın, kısa süre önce
hizmete giren galeride altıncı
sergiyi açtıklarını bildirdi.
Tufan Dağıstanlı’nın Antalya için önemli bir sanatçı
olduğunu kaydeden Başkan
Akaydın, Dağıstanlı’nın
orfozlarla yeni bir açılım gerçekleştirdiğini kaydetti. Serginin açılışına katılan Antalya
Vali Yardımcısı Recep Yüksel,
Tufan Dağıstanlı’nın orfozları seçmesinin çok özel bir
anlam taşıdığını kaydetti ve
çalışmanın herkeste duyarlılık
oluşturmasını istedi. Tufan
Dağıstanlı ise sergisinde
Akdeniz temasını işleyip, kıyılardaki zenginliği izlemek için
orfozları seçtiğini kaydetti.
Tufan Dağıstanlı, one of
the most important ceramic
artists in Antalya, opened an
exhibition called My Mediterranean. The exhibition at
the Antalya Metropolitan
Municipality Fikret Otyam
Art Gallery is about groupers.
The exhibition was opened
by Chief Magistrate Prof. Dr.
Mustafa Akaydın, Deputy
Governor Recep Yüksel, the
artist and art enthusiasts. The
exhibition, which includes 60
artworks, will be open until
July 25. Metropolitan Municipality Chief Magistrate Prof.
Dr. Mustafa Akaydın stated
that this was the 6th exhibition
in the newly opened gallery.
Akaydın stated that Tufan
Dağıstanlı was an important
artist for Antalya and that he
had taken an unusual way of
depicting groupers. Deputy
Governor Recep Yüksel,
who was also at the opening, stated that the choice of
groupers was special and that
the exhibition should create
awareness about the subject.
Tufan Dağıstanlı stated that
he had chosen groupers for
his exhibition to highlight the
richness on the shores of the
Mediterranean.
available for land parking. The
same discounts for hauling and
washing are also available during the summer.
Sergide Akdeniz’de yaşayan
orfoz türlerinin seramikleri
bulunuyor.
Çelebi Marina’dan büyük kampanya
A great offer from Çelebi Marina
Antalya Çelebi Marina,
kış sezonuna ve yaz sezonuna
özel kara park kampanyası
düzenledi. Kampanya çerçevesinde teknelerini karada
muhafaza etmek isteyenlere
özel indirimler uygulanıyor. 15
Eylül – 31 Mayıs tarihleri arasını kapsayan kış sezonunda
yüzde 30 kara park indirimi,
200 tonluk liftte yüzde 20 çekme – atma indirimi, 75 tonluk
liftte yüzde 10 çekme atma
indirimi ve yüzde 50 tekne
alt yıkama indirimi uygulanırken, 15 Haziran – 15 Ağustos
tarihleri arasını kapsayan yaz
sezonuna yönelik kampanyada ise, kara parklarında yüzde
50 indirim sağlanıyor. Kampanya çerçevesinde ayrıca 200
14
ANTALYA
tonluk liftte yüzde 20 çekmeatma indirimi, 75 tonluk liftte
yüzde 10 çekme atma indirimi,
yüzde 50 de tekne alt yıkama
indirimi uygulanacak.
Antalya Çelebi Marina has
organized a special land parking campaign for the winter
and summer season. A special
discount is offered to those
who want to park their yachts
on land. The sale offer 305
discount between September
15 and May 31 for land parking, 20% discount on hauling
for 200 ton lifts, 10% discount
for 75 ton lifts and 50% for
washing. During the summer
season, between June 15 and
August 15, a 50% discount is
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
ANTALYA 15
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Fotoğraflarla Kemer’in bilinmeyen yüzü
The hidden qualities of Kemer through photographs
Fotoğraf sanatçısı Muhammet Dönmezer, Kemer
Belediyesi’nin desteğiyle,
turistik ilçenin dağlarında 4
ay süren bir çalışma gerçekleştirdi. Kemer dağlarının her
noktasını dolaşan Dönmezer,
burada arkeolojiden ekolojiye, doğa sporlarından doğal
yaşama kadar ne varsa fotoğrafladı. Ardından en güzel 25
fotoğrafını ilçe sokaklarında
açtığı sergi ile Kemerlilerin
ve yerli yabancı misafirlerin
beğenisine sundu. Sokakta
açılan sergi, yerli ve yabancı
misafirlerin ilgi odağı olurken,
fotoğraf sanatçısı Muhammet
Dönmezer, “Amacım Türk turizmine hizmet etmek. Antalya
bölgesini dünyaya tanıtmak
için fotoğraf çekmeye devam
edeceğim. Destek verenlere
sonsuz teşekkürler” dedi.
Photographer Muhammet Dönmezer toured the
mountains of Kemer for four
months, sponsored by the
Municipality of Kemer. The
artist, who explored every inch
of the mountains, photographed
the archeology, ecology, natural
life and nature sports of the borough. After completing his work,
he opened an exhibition that
consists of 25 of the best pictures
he took. While the street exhibition attracted a lot of attention
from local and foreign tourists,
photographer Muhammet Dönmezer said, “My goal is to serve
Turkish tourism. I will continue
to take pictures to introduce
Antalya to the world. Thank
you for all your support.”
tlers competed and nomad
weddings were reenacted. The
nomad chief was determined
after the concert. Most
participants wore traditional
nomad outfits. Traditional
nomad dishes were served to
participants.
Çukuryayla’da Yörük şenliği
A nomad festival at Çukuryayla
Antalya’nın turistik ilçesi
Kemer’de Akdeniz’in hemen
ardından yükselen Beydağları, Kemer Yörükler Derneği
tarafından bu yıl beşincisi
düzenlenen Çukuryayla
Yörük Şenlikleri ile renklendi. Kemerlilerin büyük ilgi
gösterdiği şenliğin açılışında
deve, at ve eşeklere binerek
yola çıkan Yörüklerin göçü
temsili olarak canlandırıldı.
Katılımcılar, yaylaya kurulan
kıl çadırlardan etkinliği izlerken, pehlivanlar güreşe tutuştu, temsili düğün ve gelin
alma merasimi canlandırıldı.
Şenliğin Yörük Beyi ise sipsi
sanatçısının müzik performansının ardından belirlendi.
Katılımcıların çoğunluğu
16
ANTALYA
Yörük kıyafeti giyerken, sanatçıların konserleri alandaki
coşkuyu artırdı. Yaylada
pişirilen Yörük mutfağına
özgü yemekler, katılımcılara
ücretsiz olarak ikram edildi.
Beydağları, which are
situated behind Kemer, was
jazzed up with the Çukuryayla
Nomad Festivities which is
being organized for the 5th
time this year by the Kemer
Nomads Association. The
migration of nomads with
camels, horses and donkeys
were depicted at the opening
of the festival which attracted
a lot of attention from locals.
While participants watched the
activities from tents that were
set up on the plateau, oil wres-
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
WW
in in
ne ne
r r
20
20
12
12
/1
/1
3
3
ANTALYA 17
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Vali Altıparmak
törenle uğurlandı
A warm send off for Governor Altıparmak
A
ntalya Valiliği görevini 3
yıl başarıyla yürüten ve
Yeni Valiler Kararnamesi ile
Erzurum Valiliğine atanan
Vali Dr. Ahmet Altıparmak, düzenlenen törenle
Antalya’dan uğurlandı. Uğurlama merasimine eşi Özden
Altıparmak ile gelen Vali Dr.
Ahmet Altıparmak, kendisine
veda etmeye gelenlerle tek
tek tokalaştı ve haklarını
helal etmelerini istedi. Tören
mangasını selamladıktan
sonra aracına binen Vali Dr.
Altıparmak, alkışlar eşliğinde Erzurum’a doğru yola
çıktı. Vali Dr. Altıparmak’ın
uğurlama töreninde Garnizon
Komutanı Tuğgeneral Kemal
Korkmaz, Vali Yardımcıları
ve Kaymakamlar ile eşleri,
İl Emniyet Müdürü Mustafa
Sağlam, İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Aykut
Tanrıverdi, kamu kurumlarının amirleri, iş dünyasının
18
ANTALYA
ve sivil toplum kuruluşlarının
temsilcileri, valilik çalışanları,
vatandaşlar ve gazeteciler
katıldı. Muğla Valiliği’nden
Antalya’ya atanan Dr. Ahmet
Altıparmak, 27 Mayıs 2010
tarihinde göreve başlamıştı.
Vali Dr. Altıparmak, kentten
ayrılmadan önce veda ziyaretleri de yaptı. Bu çerçevede Antalya Kültür Turizm
Dergisi’nin hazırlık aşamasında önemli rol oynayan
Renkli Kalem Medya Ajans
Başkanı Özer Kestane de Vali
Altıparmak’ı uğurlayanlar arasında yerini aldı. Antalya kültür turizmine hizmetlerinden
dolayı Vali Dr. Altıparmak’a bir
plaket veren Özer Kestane,
Vali Dr. Altıparmak’a yeni görevinde başarılar diledi. Vali
Dr. Altıparmak ise bu veda
ziyaretinde Antalya Kültür
Turizm Dergisi’nin kentin
tanıtımı açısından önemine
değindi.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Özer Kestane - Dr. Ahmet Altıparmak
G
overnor Dr. Ahmet
Altıparmak, who was
appointed as the new governor of Erzurum, was sent
off with a special ceremony.
The governor, who arrived at
the ceremony with his wife
Özden Altıparmak, greeted
everyone personally and
said goodbye. Governor
Dr. Altıparmak, who saluted
the ceremonial squad and
got into his car, set off for
Erzurum. The ceremony
was attended by Garrison commander General
Kemal Korkmaz, deputy
governors and their wives,
City Police Commissioner
Mustafa Sağlam, Colonel
Aykut Tanrıverdi, managers of public institutions,
representatives from the
business world and NGOs,
citizens and journalists.
Dr. Ahmet Altıparmak has
started his post in Antalya
on May 27, 2010. Governor
Dr. Altıparmak visited many
institutions before beginning
his new post. CEO of Renkli
Kalem Özer Kestane was
among those who attended
the ceremony for the governor. Özer Kestane, who
presented the governor with
a plaque for his services,
wished the governor good
luck on his new post. Governor Dr. Altıparmak pointed
out to the importance of the
Antalya Culture and Tourism
Magazine for the advertisement of Antalya.
A GREAT PLACE
TO LAND
Antalya Gazipasa Airport (GZP) is the most convenient
point of entry to Alanya for the vacationers with its proximity
to marvelous beaches and top quality holiday resorts.
(GZP)
facebook.com/gazipasaairport
twitter.com/gazipasaairport
Gazipasa Airport
www.gzpairport.com
ANTALYA 19
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Vali Öztürk Antalya’da
Erzurum Valiliği’nden Antalya Valiliği’ne atanan Sebahattin Öztürk, kente
gelerek görevine başladı. Vali Öztürk, Antalya’nın bir turizm kenti olduğuna
dikkat çekerek, turizm alanında yapılacak çok iş olduğunu kaydetti.
Governor Öztürk arrived in Antalya
Sebahattin Öztürk, the new governor of Antalya, came to the city and
started his new post. The governor, who stated that Antalya was a
touristic city, said that there was still more to be done in tourism.
Antalya Valisi Sebahattin Öztürk
20
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Y
eni Valiler Kararnamesi
ile Antalya Valiliği’ne
atanan Vali Sebahattin
Öztürk, Haziran ayının ilk
haftasında kente gelerek
Hükümet Konağı önünde
düzenlenen törenin ardından görevine başladı.
Yöresel kıyafetli çocuklar tarafından çiçeklerle
karşılanan Vali Öztürk,
kendisini karşılamaya gelen
kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileriyle tek tek
tanıştı. Göreve başlamasının hemen ardından kentin
dinamikleri, sivil toplum
örgütleri, meslek odaları,
yerel yöneticileri, sanayicileri, iş adamları ve turizmcileri ile bir araya gelen Vali
Öztürk, ziyaretlerden dolayı
duyduğu memnuniyeti de
ifade etti. Vali Öztürk,
turizmcilerin ziyaretinde ise
“Hem meslek örgütü, hem
sermaye, hem de istihdam
ve iş hacmi olarak önemli
bir kesimi temsil ediyorsunuz. Sizi dinleyeceğiz” diye-
rek düşüncelerini belirtti.
Hedef daha da ilerisi
Vali Öztürk, göreve başladıktan sonra yaptığı ilk
açıklamada ise “Memleketimizin bu güzel köşesine
bundan sonraki süreç
S
ebahattin Öztürk, who
was assigned to Antalya,
arrived in the city during the
first week of June and began
working after the ceremony at
the Government Mansion. The
governor, who was greeted
with children carrying flowers
and wearing regional clothes,
met representatives of public
institutions. The governor, who
met with NGOs, chambers,
local managers, industrialists,
businessmen and tourism
professionals upon his arrival,
said that he was happy about
ANTALYA 21
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
içerisinde arkadaşlarımla
birlikte en iyi hizmeti vereceğiz. Bu kadar güzel bir
memlekette görev yapmak
ben ve ailem için bir şeref.
Böyle bir görevin bana
kısmet olmasından dolayı son derece mutluyum.
Genel olarak çok mamur,
çok gelişmiş, turizmde
marka olmuş bir şehri daha
ileriye, daha iyi yerlere taşımayı vaat ediyorum” diye
konuştu.
Yapacak çok iş var
Antalya’nın turizm ve
tarımda çok gelişmiş bir
şehir olduğuna işaret eden
Vali Öztürk, “Bu alanlarda
çalışmaya devam edeceğiz.
Antalya, Türkiye’nin gözbebeği. Turizm Antalya’nın
olmazsa olmazı. Bu konuda
yapılan çok güzel şeyler
var ama yapılması gerekenler de mutlaka olacaktır,
22
ANTALYA
Vali Öztürk, “Bu kadar güzel bir memlekette
görev yapmak ben ve ailem için bir şeref” dedi.
Governor Öztürk said, “It is an honor for me
and my family to work in such a beautiful city”
oluyor. Bunu şehrin sivil
toplumu dinamikleri ile
birlikte yürüteceğiz” dedi.
EXPO 2016 Antalya’ya
da değinen Vali Öztürk,
“EXPO 2016’nın başında
Bakan Mehdi Eker var.
Sayın bakanımızla birlikte başarılı bir şekilde bu
süreci yönetip, 2016’da yüz
akıyla başarılı bir şekilde
sonuçlandıracağız” diye
konuştu.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
the visits. During his meeting
with tourism professionals,
Governor Öztürk said, “As a
vocational institution, capital,
employment and work volume,
you represent the majority of
the population. We will always
listen to you”
Aiming higher
This is what Governor Öztürk
said during his first public
speech: “We will do our best
in this beautiful city from now
on. It is an honor for me and
my family to be serving this
wonderful city. I am very happy
to be working here. I promise
to improve this city which has
become a brand in tourism”
There is a lot to do
Governor Öztürk, who pointed
out that Antalya was a highly
developed city in tourism and
agriculture, said, “We will
continue to work in these fields.
Antalya is the capital city of
tourism in Turkey. Excellent
things are being done but there
are still things we need to do.
We will achieve this with nongovernmental organizations”
The governor, who also spoke
about EXPO 2016 Antalya,
said “EXPO 2016 is being run
by Minister Mehdi Eker. We
will successfully complete the
event by managing the process
with the minister”
ANTALYA 23
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Güney Kore’de Antalya rüzgarı
EXPO 2016 Antalya öncesi Güney Kore’de düzenlenen Suncheon Bay Garden EXPO 2013’te Türk Bahçesi
oluşturdu. Türk kültürünün yansıtıldığı bahçede ziyaretçilere EXPO 2016 Antalya’nın tanıtımı yapıldı.
E
XPO 2016 Antalya
Ajansı, Güney Kore’de
düzenlenen Suncheon Bay
Garden EXPO 2013’te Türk
Bahçesi oluşturdu. Türk
kültürünü ve Türkiye’ye özgü
bitki türlerini yansıtan Türk
Bahçesi Korelilerin akınına uğrarken, ziyaretçilere
EXPO 2016 Antalya’nın da
tanıtımı yapıldı. Ferforje
bir kapıdan girilen Türk
Bahçesi’nin içerisinde taş
ve ahşap kaplamalı, eli
böğründe çatı modelli bir
de ev tasarlandı. Bahçenin
duvarlarındaki çini pano
ve meydanın ortasındaki
nişlerin içerisindeki çini
tabaklar ziyaretçilerin ilgisini
çekti. Türk Bahçesi, ahşap
yol ve yine ferforje kapı ile
son bulurken, yolun iki tarafı
Türkiye’ye özgü bitki türleriyle süslendi. Bahçede EXPO
2016 Antalya’nın tanıtım
filmi gösterildi, hediyeler
dağıtıldı, ziyaretçiler 2016
yılındaki fuar için Antalya’ya
davet edildi. Tanıtım faaliyetleri aralıksız sürerken EXPO
2016 Antalya alanında da
inşaat çalışmaları hız kazandı. Alanı taşkın riskinden
kurtarmak amacıyla Aksu
Tehnelli Çayı’nda ıslah
çalışması başlatıldı. Kazı çalışmalarıyla çayın yatağının
genişletilmesinin ardından
set çalışması gerçekleşecek. Tehnelli Çayı’nda ıslah
çalışmaları tamamlanınca
Aksu Çayı’nda da aynı çalışmalar yapılacak.
24
ANTALYA
Antalya advertised in South Korea
A Turkish garden was built at Suncheon Bay Garden EXPO 2013 in South
Korea before EXPO 2016 Antalya. Visitors were introduced to Turkish culture.
T
he EXPO 2016 Antalya
Agency built a Turkish
garden at Suncheon Bay
Garden EXPO 2013 in South
Korea. The garden, which
reflects Turkish culture and
endemic Turkish plants, were
swarmed with guests and
EXPO 2016 Antalya was advertised. A stone and wood
house was also built inside
the garden. The tile panel
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
on the wall and tile plates
inside niches in the middle of
the space attracted a lot of
attention. The garden ended
with a wooden road and
a wrought iron door while
both sides of the road were
decorated with endemic
plants. The introductory film
for EXPO 2016 Antalya was
shown in the garden, gifts
were handed out and people
were invited to the big event.
Construction works at the
EXPO 2016 Antalya land
continue in full swing in addition to advertising efforts.
Rehabilitation works also
continue at Tehnelli Stream
to prevent floods. After
works at Tehnelli Stream are
completed, rehabilitation
works will begin on Aksu
Stream.
Majesty Hotels & Resorts
Aspendos Bulvarı Aspendos İş Merkezi No:65/B
Antalya / TÜRKİYE
T : +90 (242) 310 40 40 F : +90 (242) 312 03 50
E : [email protected] W: majesty.com.tr
call center: +90 444 11 00
ANTALYA 25
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
“EXPO 2016
Antalya’nın cazibesini artıracak”
Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, Antalya’nın cazibesini artıracak EXPO 2016 Antalya ile ilgili
çalışmaların aralıksız sürdüğünü kaydetti. Antalya’nın projeye sahip çıkmasını isteyen Vali Öztürk,
bahçelerin yapılmasıyla birlikte faaliyetlerin gözle görülür hale geleceğini söyledi.
26
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
“EXPO 2016 will make
Antalya more attractive”
The Governor of Antalya Sebahattin Öztürk said that works regarding EXPO
2016, an event that would increase interest for Antalya, continued in full swing.
The governor, who asked the locals to take an interest in the project, stated that
activities would be clearer once the gardens were completed.
A
ntalya Valisi Sebahattin
Öztürk, TRT canlı yayınında EXPO 2016 Antalya
ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Çalışmalar
hakkında da bilgi veren
Vali Öztürk, toplumun ileri
gelenlerinin ve halkın EXPO
2016 Antalya’ya destek vermesini istedi. Uluslararası
dev organizasyon için şuan
yolun başında olduklarını
kaydeden Vali Öztürk, bahçelerin yapılmasıyla birlikte
çalışmaların gözle görünür
hale geleceğini belirtti.
EXPO 2016 Antalya alanını
8 milyon misafirin gezmesini beklediklerini açıklayan
Vali Öztürk, bu güne kadar
düzenlenen etkinliklere katılan ülke sayısının
50’nin üzerine çıkmadığını,
Antalya’nın ise cazibesiyle
bu rakamı 100’e çıkaracağına inandığını söyledi.
“Antalya destek olmalı”
Vali Öztürk, “EXPO 2016
Antalya yolculuğunda
şuan yolun başındayız.
Önümüzde tam 3 yıl var.
Türkiye ev sahipliği yaptığı
bütün organizasyonlardan
başarıyla çıkıyor. EXPO
2016 Antalya’yı da başarıyla gerçekleştirecektir. Ufak
tefek aksaklıklar olabilir,
ama bunlar hemen gide-
T
he Governor of Antalya
Sebahattin Öztürk gave
important information regarding the works related to
EXPO 2016 Antalya on live
television. During the interview, the governor asked for
support from opinion leaders
and citizens. The governor,
who stated that they were
just beginning, said that
activities would be clearer
once the gardens were
completed.
Governor Öztürk, who said
that they were expecting
around 8 million people to
tour the EXPO area and
added that he believed that
over 100 countries would be
participating in the event.
“Antalya
must support us”
Governor Öztürk said, “We
are at the beginning of our
journey for EXPO 2016
Antalya. We have three
years. Turkey succeeds in
all organizations it hosts.
We will successfully organize EXPO 2016 Antalya.
There could be some minor
problems but we will overcome them. As EXPO 2016
Antalya is one of Turkey’s
most prestigious projects,
we don’t have a problem
with financing. We will complete all our projects. Antalya
must show that it believes
in the event. Everyone in
Antalya will benefit from
EXPO 2016 Antalya. The
ANTALYA 27
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
event will make Antalya more
attractive”
Vali Öztürk,
“EXPO 2016
Antalya’dan
Antalya
toplumunun
her kesimi
faydalanacak.
Antalya’nın
cazibesi artacak”
dedi.
Governor Öztürk,
“Everyone in
Antalya will
benefit from
EXPO 2016
Antalya. The
event will make
Antalya more
attractive.”
Works continue
in full swing
Governor Öztürk, who stated
that they had begun works
to prevent floods, added
that they were going to build
highways in the west and
north for easy transportation. The governor, who
pointed out that the Antalya
Metropolitan Municipality
should bring fresh water
to the EXPO site and carry
waste water to the facility in
Lara, said, “It might seem
as though nothing is being
done at the moment but in
fact a lot of things are being
done. These works will be
clearer once the gardens are
complete. Bo more than 50
countries participated in previous events but I we want
to increase that number to
100 by using the allure of
Antalya. This is our biggest
advantage.”
8 million
visitors expected
rilir. EXPO 2016 Antalya,
Türkiye’nin prestij projelerinden olduğu için kaynak
sıkıntısı yaşanmıyor. Geriye
kalan süre içerisinde bütün
projeleri gerçekleştireceğiz.
Antalya, bu işe inandığını
ve işin ardında durduğunu
göstermelidir. EXPO 2016
Antalya’dan Antalya toplumunun her kesimi faydalanacak. Antalya’nın cazibesi
artacak” dedi.
Çalışmalar
aralıksız sürüyor
Taşkınların önlenmesi için
çalışmaların başladığını
açıklayan Vali Öztürk, ulaşımın kolayca sağlanması
için batı ve kuzey çevre
yollarının da yapılacağını
bildirdi. Antalya Büyükşehir
28
ANTALYA
Belediyesi’nin alana içme
suyunu getirip, atık suları
da Lara’da bulunan arıtma
tesisine taşıması gerektiğini vurgulayan Vali Öztürk,
“Şuan hiçbir şey yapılmıyor
gibi görünebilir ama çok şey
yapılıyor. Bahçeler oluşmaya başladığında yapılan
çalışmalar daha net görülecek. Daha önce yapılan
etkinliklere 50’nin üzerinde
ülke katılmadı. Ama biz
Antalya’nın cazibesini kullanarak katılımcı ülke sayısını
100’e çıkarmak istiyoruz.
Antalya’nın cazibesi bizim
en büyük avantajımız” diye
konuştu.
8 milyon
ziyaretçi bekleniyor
EXPO 2016 Antalya’ya 7-8
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
milyon ziyaretçi beklediklerini ifade eden Vali Öztürk,
“Sadece EXPO için diğer
illerden ve yurt dışından
ziyaretçi bekliyoruz. Turizmciler EXPO 2016 Antalya
bahçelerini gezdirmek için
turistlere yönelik programlar
düzenleyecekler” dedi. Vali
Öztürk, Fransa örneğinde
olduğu gibi simge yapı
ile ilgili olarak “Yapılacak
bahçeler hiç hafife alınmasın. Bahçeler kalıcı olacak.
Antalya’ya değer kazandıracak. Bahçeleri hazırlayacak
firmanın belirlenmesi için
ihale şartnamesi hazırlanıyor. Eğer o firma simge yapı
olmasını isterse onu da
yaparız” diye konuştu.
Governor Öztürk, who stated
that they were expecting
7-8 million guests for EXPO
2016 Antalya, said “We are
expecting guests from other
cities and foreign countries
just for EXPO. Tourism
professionals will organize tours to take tourists to
gardens we are preparing
for EXPO 2016 Antalya” As
for a monumental structure
for the event, the governor
said, “Don’t underestimate
the gardens we are building. These will be permanent. We are preparing the
regulations for the public bid
to determine the company
that will build the gardens.
If that company will ask for
a symbol structure, we will
also build that.”
ANTALYA 29
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Bakanlık ve TÜROFED’den tanıtım atağı
The Ministry and TÜROFED
accelerate advertising efforts
T
urizm sektörünün
daha da gelişmesi için
Türkiye’nin ve Antalya’nın
tanıtımı için çalışmalar aralıksız sürüyor. Bu çerçevede Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Otelciler
Federasyonu (TÜROFED),
birlikte tanıtım çalışması
gerçekleştirdi. Almanya’nın
en önemli dergilerinden Der Spiegel, Bunte,
Gala, Brigitte, Stern’e ilan
verildi. Yaklaşık 1 milyon
tirajı olan bu 5 derginin
tüm kapakları Türkiye’nin
reklamları ile kaplandı. Yaz
dönemine yönelik kampanya Temmuz ayı ortasında
sona ererken, kış aylarını
kapsayan kampanya Eylül
ayında başlayacak ve devam edecek. Almanya pazarına yönelik çalışmalar
bu şekilde gerçekleşirken,
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TÜROFED, önemli
bir pazar olan Rusya ve
Ukrayna’yı da unutmadı.
Alışveriş
merkezinde tanıtım
Rusya’nın Moskova ve St.
Petersburg, Ukrayna’nın
Kiev şehirlerindeki alışveriş
merkezlerinde 15 Haziran - 25 Temmuz tarihleri
arasında stantlar açıldı.
Bu stantlarda Türk turizmi
hakkında bilgi veren 150 bin
dergi ile birlikte tur operatörleri ve otellere ait tanıtım
materyallerinin dağıtımı
30
ANTALYA
Turkey was on the cover
of these magazines, which
have a total circulation of
one million. The current
summer campaign will end
in mid July while the winter
campaign will begin in September. While advertising
efforts were geared towards
magazines in Germany, the
two institutions didn’t forget
Russia and the Ukraine- two
very important markets.
Advertising at a mall
yapıldı. Çalışmalar hakkında bilgi veren TÜROFED
Başkanı Osman Ayık, “Kamu-özel sektör işbirliğinin
en güzel örneklerini ortaya
koyuyoruz. Bakanlığımızın
önderliğinde yürüttüğümüz
bu çalışmalara otellerimizin
ve tur operatörlerimizin katılımlarını sağladık. Böylece ilk kez ciddi bir tanıtım
çalışmasını Bakanlık, oteller
ve tur operatörleri olarak
birlikte gerçekleştiriyoruz.
Sayın Bakanımız Ömer
Çelik’in talimatları ile bu tip
çalışmaları daha da güçlendireceğiz. Bakanlığımızın
önderliğinde yapılan tanıtım
çalışmaları önümüzdeki
günlerde diğer pazarlara da
kaydırılacak. Bu çalışmalar
2013 yılı turizm hareketlerine canlanma sağladığı
gibi 2014 yılı ile ilgili olarak
Türkiye’nin imajına da katkı
sağlayacak” dedi.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
A
dvertising works to improve tourism in Turkey
continue in full swing. With
this regard, the Ministry of
Culture and Tourism and
the Turkish Hotels Federation (TÜROFED), realized a
joint advertising operation,
placing ads in magazines
such as Der Spiegel, Bunte,
Gala, Brigitte and Stern.
Stands were opened in
Moscow, St. Petersburg
and between June 15 and
July 25 where 150 thousand
Turkish tourism magazines
and brochures of tour operators and hotels were handed out. TÜROFED President
Osman Ayık, who spoke
about the campaigns, said,
“We are presenting the best
example of public and private sector cooperation. We
have managed to include
tour operators and hotels in
this campaign, which is being headed by the ministry.
This is the first time we are
undertaking such a serious
advertising project. We will
strengthen these types of
works with directives from
Minister Ömer Çelik. We will
be advertising in different
markets in the near future.
These efforts will rejuvenate
tourism activities in 2013
and will help Turkey’s image
for 2014. ”
ANTALYA 31
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Hotel Equipment fuarı için çalışmalar başladı
Antalya EXPO Center’de 22-25 Ocak 2014 tarihleri arasında 25’incisi
düzenlenecek olan Anfaş Hotel Equipment için çalışmalar hızlandı.
Works began for the Hotel Equipment Fair
Works accelerated for the Anfaş Hotel Equipment Fair, which will take
place at the Antalya EXPO Center on January 22-25, 2014.
T
ürkiye’nin en eski fuarı
‘Anfaş Hotel Equipment’, 22-25 Ocak 2014
tarihleri arasında kapılarını
25’inci kez ziyaretçilerine
açacak. Antalya EXPO
Center’de gerçekleşecek
fuarın 25’inci yılı nedeniyle,
katılımcılara neşeli dakikalar yaşatacak etkinlikler de
düzenlenecek. Konaklama
ve ağırlama ekipmanlarının tanıtıldığı son fuarda
350 firma stant açıp, 2 bin
500’ün üzerinde ürününü tanışmıştı ve fuar 26
ülkeden 36 bin 212 sektör
profesyoneli tarafından
ziyaret edilmişti. 25’inci
fuarda bu rakamların daha
da büyük olması bekleniyor.
Fuarda ürünlerini sergileyen firmalarla, konaklama
ve ağırlama ürünleri almak
isteyen firmalar, ‘VIP İkili
İş Görüşmesi’nde buluşturulacak. Özel bir alanda
taraflar bir araya getirilerek,
iş görüşmesi yapmaları
sağlanacak. Fuar çerçevesinde Uluslararası Altın Kep
Aşçı Yarışması, Housekeeping Yaratıcı Konsept
ve Tasarım Yarışması ve
Housekeeping Olimpiyatları
düzenlenecek.
32
ANTALYA
Anfaş Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çalık
Programı aylar öncesinden
belirlenen fuarın dünya
genelinde tanıtımına da
başlanıldı. Bu çerçevede 24
ülkenin turizm bakanlarına
davet gönderildi. Ayrıca Anfaş Hotel Equipment Ticaret
Müşavirleri tarafından yurt
dışında tanıtım çalışmaları başlatıldı. Ekonomi
Bakanlığı da 25’in üzerindeki ülkeden profesyonel
ziyaretçiler için alım heyeti
programı düzenledi. Bu heyetler arasında geçtiğimiz
yıl fuarda 7 firma ile stant
açan Almanya da yer alıyor.
Alman firmaları bu yıl da
fuara katılıp, stantlar açarak
özellikle SPA malzemeleri
alanında iş anlaşmaları gerçekleştirmek istiyor.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
T
urkey’s oldest fair, ‘Anfaş
Hotel Equipment’, will
open its doors for the 25th
time on January 22-25,
2014. To celebrate the
25th anniversary of the fair,
which will take place at the
Antalya EXPO Center, colorful events will be organized.
Last year, 350 companies
had set up stands at the
fair where accommodation
and service equipment are
advertised and over 2500
products were introduced
while the fair was visited by
36, 212 sector professionals from 26 countries. These
numbers are expected to
increase for the next fair.
Companies who sell equipments will hold meetings
with buyers during one on
one meetings. An International Cooking Competition,
Housekeeping Creative
Concept and Design Competition and Housekeeping
Olympics will be organized
during the fair.
Worldwide advertising of
the fair has already begun.
Tourism Ministers of 24
countries were sent invitations regarding the fair.
The Ministry of Economy
has scheduled a special
program for delegates of
professional visitors from
over 25 countries. One of
these countries is Germany,
which opened 7 stands at
last year’s fair. German firms
are mainly looking to sell
SPA equipments.
ANTALYA 33
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Titreyengöl ve sorgun ormanları
ekolojik turizm merkezi olacak
Titreyengöl and Sorgun forests
will be ecologic tourism centers
T
itreyengöl – Sorgun
Turizm Yatırımcıları
Birliği (TİSOTAB), turizm merkezi olmasının
yanı sıra Antalya’nın
doğa harikaları arasında
önemli bir yere sahip olan
Titreyengöl’ü ve Sorgun
Ormanları’nı, ekolojik turizm merkezi yapmak için
harekete geçti. Antalya’nın
Manavgat İlçesi’nde bulunan Titreyengöl ve Sorgun
Ormanları’nda çevreye
ve doğal dengeye uyumlu
projeler uygulanacak ve
bölgenin yeniden turizme
kazandırılması sağlanacak. Antalya’nın deniz,
kum güneş turizminin yanı
sıra doğal güzellikleriyle de turizmde ön plana
çıkması gerektiğini belirten
TİSOYAB Başkanı Hüseyin
Aydoğan, “Titreyengöl’ün
ve Sorgun Ormanları’nın
turizme kazandırılması
için yerel yönetimimizle
uzlaştık. Hedefimiz ormandan turistlerin ve halkın
daha fazla faydalanması,
Titreyengöl’de peyzaj
projesi uygulanması. Bu
projeyi hayata geçirdiğimizde Titreyengöl ve Sorgun Ormanları, Manavgat
34
ANTALYA
ve bölge turizminin yüz akı
olacak” dedi.
Uygulanacak
proje şekillendi
Titreyengöl’ün dünyada
ender bulunan yerlerden
biri olduğuna dikkat çeken
Aydoğan, “Titreyengöl,
deniz, göl, ırmak, orman
gibi doğal güzellikleriyle
dünyada eşi benzeri olmayan bölge. Titreyengöl,
ekoturizm merkezlerinden
biri olabilecek nitelikte.
Buraya gelen misafirlerin tesisten dışarı çıktığı
zaman gezebileceği ortamı
oluşturabiliriz. Bunun için
Sorgun Ormanları içerisine
yerli ve yabancı turistlerin
koşabileceği, yürüyebileceği parkurlar, spor yapabileceği alanlar yapacağız. Yol
üzerine banklar konulacak.
Kuş cenneti olarak bilinen
Titreyengöl’ün kenarındaki
aydınlatmalar kuşları rahatsız etmeyecek şekilde
değiştirilecek. Göl kenarında balık tutma alanları
oluşturulacak, gölün çeşitli
bölgelerine fıskiyeler konulacak. Bu projeler hayata
geçince, bölgemiz ekoturizmin merkezi olacak”
diye konuştu.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
T
he Titreyengöl – Sorgun
Touristic Investors
Association (TİSOTAB),
has started working on
transforming Titreyengöl
and Sorgun forests, two
of Antalya’s most important natural beauties, into
ecologic tourism centers.
Environmentally friendly projects will be applied to both
assets which are located in
the borough of Manavgat
and the region will be turned
into a touristic hot spot.
TİSOYAB President Hüseyin
Aydoğan, who states that
Antalya’s natural beauties
must be highlighted as well
its assets in resort tourism,
says “We have struck a deal
with the local authorities
regarding Titreyengöl and
Sorgun Forests. Our aim
is to make the forest more
available to tourists. We will
undertake the landscaping at Titreyengöl. When
the project is complete,
Titreyengöl and Sorgun Forests will be the exemplary
spots of Manavgat and the
region’s tourism.”
The project
has been drawn
Aydoğan, who points out
that Titreyengöl is a rare
natural treasure, says,
“Titreyengöl is a unique area
in the world which harbors
a sea, lake, river and forest.
Titreyengöl could be the
center of ecotourism. We
can build routes for guests
and we will do that by building running tracks, walking
paths and recreational areas. We will place benches
along the road. The lighting
project we are planning
will not disturb the birds in
Titreyengöl. We will set up
fishing posts near the lake
and place fountains in the
lake. When all these are finished, the region will be the
center of ecotourism.”
ANTALYA 35
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Abdal Musa anıldı
Türbesi Antalya’nın Elmalı ilçesine bağlı Tekke Köyü’nde bulunan Anadolu
Alevilerinin önderlerinden Abdal Musa Sultan, düzenlenen etkinliklerle anıldı.
Abdal Musa was remembered
Abdal Musa Sultan, whose mausoleum is located in the borough of
Elmalı in the village of Tekke, was remembered with various activities.
H
aziran ayının son günlerinde, her yıl olduğu
gibi yine Elmalı’nın Tekke
Köyü’nde Abdal Musa
Anma Etkinlikleri düzenlendi. Tekke Köyü Abdal
Musa Kültürünü Araştırma
– Yaşatma Derneği’nin
Kültür Bakanlığı desteğiyle düzenlediği etkinlikler
dört gün sürdü. 26 yıldır
düzenlenen ve son 5 yıldır
uluslararası nitelik kazanan etkinlikler kapsamında
Horasan Pirlerinden ve
Anadolu’da Alevi inancının
önderlerinden olan Abdal
Musa Sultan, türbesinin
bulunduğu Tekke köyünde
Türkiye’nin 4 bir yanından
gelen ziyaretçiler tarafından anıldı.
Köye gelen binlerce kişinin
bir kısmı sabah saatlerinde Gömbe Beldesi’nde
bulunan Uçar Su’yu,
Dur Dağı’nı, Abdal Musa
Sultan’ın türbesini ve onun
felsefesini yayan Kaygusuz Abdal’ın türbesini
ziyaret etti. Türbede kurbanlar kesen ziyaretçiler,
36
ANTALYA
adaklarını yerine getirdi,
hep birlikte semaha durdu. Mahalli sanatçıların ve
halk ozanlarının konserler
verdiği etkinlikte Abdal
Musa Ocağı’nda Kaygusuz Abdal konulu bir de
panel düzenlendi. Amfi
tiyatroda verilen konserlerde katılımcılar keyifli
anlar yaşadı. Türkiye’nin
dört bir yanından binlerce
kişinin katıldığı etkinliklerde, köy panayır alanına
döndü. Köye gelen birçok
esnaf, stantlar açarak
katılımcıların ihtiyaçlarını
karşıladı.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
A
s it is the custom, Abdal
Musa was remembered during the last days
of June at the village of
Tekke in Elmalı. The event,
which was organized by the
Tekke Abdal Musa Culture
Research Foundation and
sponsored by the Ministry of
Culture, lasted for four days.
During the event, which is
being organized for the past
26 years and has been an
international organization for
the past five years, visitors
from all over the country
came to Tekke village where
the mausoleum of Abdal
Musa Sultan is located and
paid their respects to the
leader of the Alevi faith.
Visitors who came to the
village first visited Uçar
Su, Dur Mountain, and the
mausoleums of Abdal Musa
Sultan and his disciple
Kaygusuz Abdal. Guests
prayed and made offerings.
A panel about Kaygusuz
Abdal was organized during
the event where local musicians performed. The village
was jazzed up with the
thousands of visitors during
the event. Many vendors
opened stands and catered
to the needs of visitors.
ANTALYA 37
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
As majestic as emperors
The citizens of Perge, which were very advanced in architecture
and sculpturing, created amazing artworks during the Roman
period when emperors showed their strength through art.
Today, these sculptures that were unearthed during the Perge
excavations are being displayed at the Antalya Museum.
38
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
İmparatorlar kadar haşmetli
Mimari ve heykeltıraşlık alanında oldukça ileri noktalara ulaşan Pergeliler, Roma döneminde
imparatorların halka gücünü sanat ile anlatması sonucu muhteşem eserlere imza attı. Perge
kazısında gün yüzüne çıkan bu heykeller bugün Antalya Müzesi’nde sergileniyor.
Yazı / Article - Fotoğraf / Photograph: Özgür Önder
R
oma İmparatorluğu’nun
yönetimi altına girmesiyle ikinci parlak dönemini
yaşadı Perge. Bu dönemde
savaşların çıkmaması ve insanların kardeşçe yaşaması
kentin gelişmesini ve zenginleşmesini sağladı. Aynı
dönemde Perge’de görkemli
yapılar inşa edildi. Mimaride
oldukça ileri noktaya ulaşan
kent, aynı zamanda heykeltıraşlıkta da önemli bir
gelişme sergiledi. Bu çerçevede heykeltıraşlık atölyesi
kurulan kentteki görkemli
yapılar, usta heykeltıraşların ellerinde şekil bulan
heykellerle süslendi. Roma
döneminde imparatorların
siyasi gücünü yansıtmada
sanatı kullanması Perge’de
muhteşem eserlerin ortaya
çıkmasını sağladı. İmparatorlar ihtişamını ve kudretini
göstermek için heykeller
yaptırdı. Pergeli heykeltıraşlar da imparatorların en
güzel heykellerini yaptı. O
dönemde Pergeliler tarafından hayranlıkla izlenen
imparator heykelleri bugün
Antalya Müzesi ziyaretçilerini büyülüyor.
Heykeller Perge
kazısında gün yüzüne
çıktı
Perge Antik Kenti’nde
gerçekleşen kazı çalışmalarında bulunan heykeller
Antalya Müzesi’nin İmparatorlar Salonu’nda sergileniyor. Salonda İmparator
Lucius Verus’un portresi ile
İmparator Hadrian, İmparator Trajan ve İmparator
Septimius Severus’un
heykelleri bulunuyor. Heykellerin büyük bir ustalık ve
P
erge lived its second
glorious period after it
became a part of the Roman
Empire. The city thrived, thanks
to the lack of wars and the
peaceful relationship between
the citizens. Magnificent buildings were constructed in Perge
during this period. The city,
which advanced in architecture, also improved in sculpturing. Magnificent buildings
in the city were adorned with
sculptures that were created
in the workshop. The fact that
emperors used art to promote
their power resulted in amazing
artworks in Perge. Emperors
commissioned statues to show
their power and strength and
sculptors from Perge created
the most beautiful sculptures.
Today, these sculptures and
statues are on display at the
Antalya Museum.
Statues were unearthed
during the Perge excavation
Statues that were unearthed
during the excavation at Perge antique city are exhibited
at the Emperors Wing at the
Antalya Museum. The wing
includes statues of Hadrian,
Trajan and Septimius Severus,
in addition to the portrait of
Emperor Lucius Verus. The
statues are very detailed
and show excellent mastership. Other important statues
belong to Sabina, the wife of
Hadrian and Julia Domma,
the wife of Septimius Severus.
The dancer statue and the
three beautiful women statue
are also worth seeing.
Emperors
and their wives
The portrait of Lucius Verus
ANTALYA 39
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
titizlikle yapıldığı, ince detaylarda kendini gösteriyor.
Hadrianus’un eşi Sabina
ve Septumus Severus’un
eşi Julia Domma’ya ait
heykeller de dikkat çekiyor.
İmparatorlar ve eşlerinin
yanı sıra salondaki dansöz
ve üç güzel kadın heykelleri
de görülmeye değer.
İmparatorlar ve eşleri
Salona girildiğinde ilk
olarak İmparatorlar Lucius
Verus’un portresi dikkat
çekiyor. Sadece baş kısmı
günümüze ulaşmış olan
portrede İmparatorlar
Lucius Verus, kıvırcık saçlı
ve kıvırcık sakallı olarak
tasvir edilmiş. İmparator
Hadrian’ın heykeli de bir o
kadar dikkat çekici. İmparatorun çıplak olarak tasvir
edildiği, ayakları olmayan
bu heykelin başında defne
çiçeği, sol elinde kılıç
bulunuyor. Diğer heykelinde
ise giyinik olan İmparator Hadrianus bir önceki
heykele göre daha olgun
yaşta tasvir edilmiş. Bu
40
ANTALYA
heykelin hemen yanında
imparatorun eşi Sabina’nın
heykeli ye alıyor. Salondaki
bir diğer imparator heykeli
ise Traian’a ait. İmparatorun
savaş sonrası zaferini simgeleyen bu heykelin üzerinde zırhı olan imparatorun
yanında bir esir bulunuyor.
Eşi benzeri olmayan
heykeller
Antalya Müzesi’nin İmparatorlar Salonu’ndaki son
imparator heykeli Septimus Severus’a ait. Onun
hemen yanında da eşi
Julia Domma’nın heykeli
var. Perge’nin en parlak
çağında yaşayan İmparator
Septimus Severus diğer
heykellerde de olduğu gibi;
kabarık saçlı ve sakallı, başında defne çiçeği, üzerinde
zırhı, sağ elinde mızrağıyla
tasvir edilmiş. Bu heykellerin hepsinde saçların
kıvırcıklığından, zırhının
üzerindeki simgelere
kadar her noktanın en ince
detaylarına kadar ustalıkla
işlendiği görülüyor. Cumhu-
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
İmparatorların
kazandığı savaşlar,
gücü, ihtişamı ve
kudreti mermerden
yapılan heykellerle
halka anlatıldı.
The power and
strength of
emperors and the
wars they won
were advertised to
the people through
sculptures made
from marble.
riyet Devrinden Teodosius
zamanına kadar örnekler
veren Antalya Müzesi’ndeki
heykellerin tamamı mermerden yapılmış.
attracts attention as you
enter the hall. In the portrait,
the emperor is depicted as
a man with curly hair and a
curly beard. One of the main
attractions in the hall is the
statue of Emperor Hadrian.
Hadrian is depicted naked
with a sword in his hand and
a laurel on his head. The other
statue of the emperor depicts
Hadrian in full clothing and he
is older. Next to this statue is
the statue of his wife, Sabina.
Another statue in the hall
belongs to Emperor Trajan.
The statue, which symbolizes
the emperor’s victory after a
battle, depicts Trajan wearing
a shield, accompanied by a
slave.
Unique statues
The last statue in the hall
belongs to Septimius Severus
and next to him, is the statue
of his wife Julia Domma. The
emperor, who ruled during
the golden days of Perge, is
depicted with fluffy hair and a
beard. He has a laurel on his
head and is holding a spear
in his right hand. All these
statues are very detailed, from
the waves in the hair to the
symbols on the shields. All the
statues in the museum are
made from marble.
 ­€‚ƒ ­
ANTALYA 41
„„„…††‡ˆ‰‡‚Š†‹‰Œ…††‡ˆ‰‡Temmuz / Ağustos - July / August 2013
42
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Tarihe ışık tutan sergi
Doğu Garajı’na yapılmak istenen iş merkezinin inşaat çalışmaları sırasında kentle
ilgili önemli verilere ulaşıldı. Çalışmalar sırasında bulunan Antik Attaleia kentinin
nekropolünden çıkan eserler, yılsonuna kadar Antalya Müzesi’nde sergilenecek.
Yazı / Article-Fotoğraflar/Photographs: Özgür Önder
The
exhibition
that
sheds
light on
history
Important data
regarding the city
was unearthed during
the construction of
a business center in
the East garage. The
artifacts unearthed
at the necropolis of
Attaleia antique city
will be displayed at
Antalya Museum
until the end of the
year.
A
ntalya Büyükşehir
Belediyesi tarafından
Doğu Garajı Halk Pazarı’na
yapımı planlanan iş merkezi inşaatı çerçevesinde
gerçekleşen kazı çalışmalarında, çok sayıda Helenistik ve Roma Dönemi’ne
ait mezar bulundu. Antik
Attaleia Kenti’yle öncesine ait nekropolü oluşturan
ve bugün büyük bölümü
binaların altında kalan bu
alandaki mezarların gün
ışığına çıkmasının ardından,
Antalya Müze Müdürlüğü
vakit kaybetmeden kurtarma
kazısı başlattı. Nekropolde
D
uring the construction
works at the East garage,
where the Antalya Metropolitan Municipality is planning
to build a business center,
many monumental tombs
from the Hellenistic and Roman periods were unearthed.
After the tombs, which the
majority are under buildings,
were located and unearthed,
the Antalya Museum began
rescue excavations in the
area. Various types of burial
chambers were unearthed
during the excavations. The
tombs, which were thankfully
not robbed, included impor-
tant artifacts and gifts left for
the deceased.
New information
about the city
The gifts and artifacts found in
the tombs gave us new information about the antique city
and its citizens. In addition,
new data regarding the religious beliefs, burial traditions
and socioeconomic structures
of the citizens emerged from
after the digs. After extensive
research, it was concluded
that the necropolis was continuously used for 700 years,
between 3rd century B.C. and
4th century A.D. But the most
important information came
regarding the establishment
of the city, which is now dated
back to 3rd century B.C. the
excavations, which began
in 2008 were concluded in
2010.
Information about the
period’s fashion
Artifacts that were unearthed
during the excavations are
now displayed at the Antalya
Museum to shed light on
the past. The exhibition was
opened by Deputy Governor
of Antalya Recep Yüksel, City
ANTALYA 43
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Culture and Tourism Director İbrahim Acar, Museum
Director Mustafa Demirel,
Manager of the Monuments
Institution Melike Gül, head
of the Myra-Andriake excavations Prof. Dr. Nevzat Çevik
and distinguished guests.
The exhibition includes gold
jewelry, terracotta perfume
bottles, busts, accessories,
cups, bowls and glass items.
Some of the items shed light
on the fashion choices during
that period. The exhibition
is open until the end of the
year.
Kazılarda bulunan
altın takılar,
büstler, cam eşyalar
Antalya Müzesi’nde
sergileniyor.
gerçekleşen kazıda tamamen ana kayaya oyularak
yapılmış sandık mezarlar,
dromoslu oda mezarlar, khamasorion mezarlar ağırlıkta
olmak üzere farklı mezar
tipleri de ortaya çıkarıldı.
Soyulmamış ve günümüze kadar zarar görmeden
gelmiş olan mezarlarda çok
önemli parçalar ve yaşamını
yitirenler için mezara konulan hediyeler çıktı.
Şehir hakkında yeni
bilgiler elde edildi
Mezarlardan çıkan parçalar
ve hediyeler Antik Attaleia
insanı hakkında önemli
bilgilere, verilere ulaşılmasını sağladı. Bunun yanı sıra
Attaleia insanlarının inançları, ölü gömme gelenekleri ve
sosyo ekonomik yapılarına
yönelik veriler elde edildi.
Yapılan araştırmalarda
nekropolün M.Ö. 3’üncü
yüzyıl ile M.S. 4’üncü yüzyıl
arasında, tam olarak 700 yıl
boyunca kullanıldığı belirlendi. Elde edilen bilgilerin
en önemlisi ise; Attaleia
44
ANTALYA
kentinin M.Ö. 2’nci yüzyıldan
daha önce kurulduğuna, hatta geçmişinin M.Ö. 3’üncü
yüzyıla kadar uzandığına
yönelik saptamalar olarak
kayıtlara geçti. Antalya Müze
Müdürlüğü tarafından 2008
yılı Mart ayında başlatılan
kazılar, 2010 yılı Aralık ayında sona erdi.
Dönemin modası
hakkında fikir veriyor
Kazılarda ortaya çıkan ve
yapılan çalışmalar sonrasında gün ışığına çıkartılan
eserler günümüzden binlerce yıl öncesinin yaşamına
ışık tutabilmesi için Antalya
Müzesi’nde sergilenmeye
başladı. Sergi; Antalya Vali
Yardımcısı Recep Yüksel,
İl Kültür ve Turizm Müdürü
İbrahim Acar, Müze Müdürü
Mustafa Demirel, Anıtlar
Kurulu Müdürü Melike Gül,
Myra-Andriake Kazı Başkanı
Prof. Dr. Nevzat Çevik ve
davetliler tarafından açıldı.
Sergide; altından yapılan
takılar, toprak koku şişeleri,
büstler, aksesuarlar, içecek
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
kapları, düz dairesel kupalar,
cam eşyalar sergileniyor. Bu
eserlerin bazıları ziyaretçilerin dönemin modası hakkında da fikir sahibi olmasına
olanak sağlıyor. Sergi yılsonuna kadar ziyarete açık
kalacak.
Gold jewelry, busts
and glass items
found during the
excavations are
on display at the
Antalya Museum.
ANTALYA 45
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Alanya festivalle renklendi
Alanya, bu yıl 13’üncü düzenlenen Alanya Uluslararası Turizm ve Sanat Şenliği ile renklendi. Rıhtımda
gerçekleşen birbirinden güzel etkinlikler ilçe halkına ve yerli yabancı misafirlere keyifli anlar yaşattı.
Fotoğraflar/Photographs: Ali Aral
Alanya jazzed up
with a festival
Alanya was jazzed up the Alanya International
Tourism and Art Festival, which was organized
for the 13th time this year. Locals and tourists
had a great time during activities that were
organized at the pier.
A
ntalya’nın gözde turistik
ilçesi Alanya, 13 yıldır
aralıksız devam eden Alanya
Uluslararası Turizm ve Sanat
Şenliği ile yaza ‘merhaba’
dedi. Bu yıl 25-28 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen
şenlik, Alanya’nın 13 kardeş
şehrinden gelen grupların da
katılımıyla eğlenceli ve renkli görüntülere sahne oldu.
Şenlik; Alanya protokolünün, otellerin animasyon
gruplarının, kardeş şehir
heyetlerinin ve halk oyunları
ekiplerinin kortej yürüyüşü
ile başladı. Kızıl Kule önündeki açılış töreninin ardından müzik topluluğu Taksim
Trio konser verdi. Rıhtımda
gerçekleşen diğer etkinliklerde yerli ve yabancı gruplar,
halk oyunları gösterileri
ile müzik dinletileri sundu.
Kardeş şehirler, kültürlerini
şenlik aracılığıyla tanıtırken,
46
ANTALYA
etkinlik alanında Türk kültürü
ve Türk yemekleri de tanıtıldı. Şenlik çerçevesinde
Ferda Pulhan Sanat Atölyesi
‘Kültür Evi’nde Yaşamdan Yansımalar’ ve ‘Sami
Güner’in Gözünden Alanya’
adlı fotoğraf sergileri açıldı.
Popüler şarkıcıların konserlerinin yanı sıra ALSAV
Türk Sanat Müziği Topluluğu, Sinan Akçıl ve Şevval
Sam konserler verdi. Ankara
Devlet Opera ve Bale Topluluğu, ‘Seslerle Anadolu’ adlı
müzikal gösteriyi sundu.
Etkinlikler Alanyalıların
yanı sıra turistik ilçede tatil
yapan yerli ve yabancı misafirler tarafından da ilgiyle
takip edildi. Alanya Belediye
Başkanı Hasan Sipahioğlu
ile Gladbeck Belediye Başkanı Ulrich Roland, iki şehir
arasında 20’nci yılına giren
kardeş şehirliği imzaladıkları anlaşma ile uzattı.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
A
lanya, the most popular touristic borough in
Antalya, welcomed the new
summer season with the
Alanya International Tourism
and Art Festival, which was
organized for the 13th time
this year. The festival, which
took place on May 25-28,
was the setting for colorful events with the arrival of
groups from 13 sister cities.
The festival began with a
parade that included protocol
members, animation groups
of hotels, committees from
sister cities and folklore
troops. After the opening ceremony in front of Kızıl Tower,
Taksim Trio preformed. The
festival, which took place
at the pier, included various
concerts and dance shows.
While sister cities advertised
their cultures, Turkish culture
and cuisine were introduced
to guests. During the festival,
two photography exhibitions
were also opened. Popular
Turkish singers gave concerts while the Ankara State
Opera and Ballet performed
a musical. Not only locals but
domestic and foreign tourists
also participated in the activities. Alanya Chief Magistrate
Hasan Sipahioğlu and Gladbeck Chief Magistrate Ulrich
Roland extended their sister
city relationship by signing a
new accord.
ANTALYA 47
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Kaş’ta kardeşlik festivali
A festival in Kaş
A
ntalya’nın şirin turistik ilçesi Kaş’ta bu yıl
16’ncısı düzenlenen Uluslararası Likya-Kaş Kültür ve
Sanat Festivali, Türkiye ile
Yunanistan arasında kardeşlik festivaline dönüştü.
Festival çerçevesinde Türk
ve Yunan halk oyunları
ekipleri gösteriler sundu;
turistik ilçenin karşısında
bulunan Yunanistan’a ait
Meis Adası’ndan Kaş’a
yüzme yarışı düzenlendi.
Yerli ve yabancı misafirlerin
yanı sıra Meis’ten gelenler
de festival çerçevesinde
düzenlenen etkinlikleri ilgiyle izledi. Festivalin açılış
töreni öncesinde ilçe girişinden Cumhuriyet Alanı’na
kadar yapılan yürüyüşe,
ilçe protokolünün yanı sıra
Meis Belediye Başkanı Georgios Ahladiotis de katıldı.
Cumhuriyet Alanı’nda saygı
duruşunda bulunulması ve
İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından halk oyunları ekipleri çeşitli yörelere
ait oyunlar sergiledi. Girit
Adası’ndan gelen Yunan
folklor ekibi de yaptığı
gösterilerle izleyenleri coşturdu. Festival kapsamında
çeşitli resim ve el sanatları
sergilerinin açılışı yapıldı.
Kaş Anfi Tiyatrosu’nda,
İstanbul Devlet Opera ve
48
ANTALYA
Balesi dans gösterisi sundu. Festivalin son gününde
Meis’ten Kaş’a yüzme
yarışı düzenlendi. Adadan
205 yüzücü 7,5 kilometre
ilerideki anakaraya çıkmak
için mücadele etti. İskoçyalı
Finlay Villianson, 1 saat 35
dakika 31 saniyelik derecesi ile erkeklerde yarışın birincisi oldu. Kadınlarda ise
Çağla Enes 1 saat 52 dakika 8 saniyelik derecesi ile
birinciliği elde etti. Bacaklarını kaybeden engelli Berk
Kamanlı da üstün gayret
sarf ederek yarışı tamamlamayı başardı. Yüzme
yarışları festivalin en renkli
etkinliği olarak hafızalara
kazındı. Bir ülkeden başka
bir ülkeye yüzmek için bile
ilçeye gelenler oldu.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
T
he 16th International
Lycia- Kaş Culture
and Art Festival turned
into a brotherhood festival between Turkey and
Greece. During the festival,
Turkish and Greek folklore
troops performed shows
and a swimming competition was organized between
the borough and the island.
Locals and foreign tourists,
in addition to people from
Castellorizo also watched
the festival. Castellorizo
Chief Magistrate Georgios
Ahladiotis also attended the
parade at the opening of
the festival. After the Turkish
National Anthem was sang,
folklore troops performed
local dances at Cumhuriyet
Square. The dance troop
from Crete also performed.
Various art and handicraft exhibitions were also
opened during the festival.
The Istanbul State Opera
and Ballet performed at the
Kaş Amphitheatre. On the
last day of the festival, a
swimming competition from
Castellorizo to Kaş was
organized. 205 swimmers
competed at the 7, 5 kilometer course. Scottish swimmer Finlay Villianson came
in first in the men’s category
with 1 hour 35 minutes and
31 seconds. In the women’s
category, came in first with
1 hour 52 minutes and 8
seconds. Handicapped
swimmer Berk Kamanlı also
managed to finish the race.
People even attended the
festival to swim from one
country to another.
ANTALYA 49
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Antalya’da
cazlı günler
Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Antalya
Caz Festivali, Antalya’da caz rüzgarı estirdi. Antalya
Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen festivalde
birbirinden önemli sanatçılar sahne aldı.
50
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Jazzy
days in
Antalya
The International
Antalya Jazz
Festival, which was
organized for the
third time this year,
jazzed up the city.
Famous musicians
performed during
the festival which
was organized by the
Antalya Metropolitan
Municipality.
A
T
ntalya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl
üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Antalya Caz Festivali,
birbirinden önemli sanatçıları Antalya’da buluşturdu.
Antalya Kültür Merkezi’nde
gerçekleşen konserlere
Antalyalı sanatseverler büyük
ilgi gösterdi. Festivalin açılış
konserini, Kuzey Kıbrıslı
sanatçı Okan Ersan’ın önderliğindeki Eylem Pelit, Volkan
Öktem, Levent Altındağ ve
Serkan Özyılmaz’dan oluşan
grup verdi. Beş gün süren
festivalde Kerem Görsev
Trio, New Centropezn Jazz
Quartet ve Rostov Çocuk
Caz Okulu Orkestrası, Stefan
Grasse Trio, Alain Delhotal
& Harmo’Co Trio ve Türk
Armoni Yıldızları Orkestrası
konser verdi.
he International Antalya
Jazz Festival, which was
organized for the third time
this year by the Antalya Metropolitan Municipality, was
the meeting place of many
famous musicians. People
took a lot interest in the concerts that were held at the
Antalya Cultural Center. At
the opening of the festival,
a group that included Okan
Ersan, Eylem Pelit, Volkan
Öktem, Levent Altındağ and
Serkan Özyılmaz performed.
Kerem Görsev Trio, New
Centropezn Jazz Quartet
and the Rostov Children’s
Jazz School Orchestra,
Stefan Grasse Trio, Alain
Delhotal & Harmo’Co Trio
and Turkish Harmony Stars
Orchestra performed during
the festival.
Fransız sanatçıdan
Çanakkale’ye özel beste
A special composition
for Çanakkale from the
French musician
Türkiye’nin tanınmış caz
piyanisti Kerem Görsev’in,
kontrbasta Kağan Yıldız ve
davulda Ferit Odman’la birlikte verdiği konser dinleyenleri
The concert by famous Turkish pianist Kerem Görsev,
accompanied by Kağan
Yıldız on contrabass and
ANTALYA 51
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Festivalde
unutulmaz bir
konser veren
Fransız sanatçı
Alain Delhotal,
gecenin finalinde
salonu dolduran
sanatseverlere bir
de sürpriz yaptı.
büyüledi. Görsev ve arkadaşları Antalyalı müzikseverlere
unutulmaz bir caz gecesi
yaşatırken, sanatçıların konserde neyi çalacağını dahi kararlaştırmadan sahneye çıkıp,
mükemmel bir performans
sergilemesi takdir topladı.
Festivalde Türk sanatçıların
yanı sıra yurt dışından gelen
sanatçılar da sahne aldı.
Etkinliğe Fransa’dan katılan
Alain Delhotal & Harmo’Co
Trio, performansları ile sanatseverleri büyülerken, salonu
dolduran kalabalığa bir de
sürpriz yaptı. Alain Delhotal,
gecenin finalini ‘Çanakkale’yi
Unutma’ adlı eseri ile yaptı.
Türkiye için özel olarak bu
besteyi yaptığını açıklayan
Fransız sanatçı, dakikalarca
ayakta alkışlandı.
Duygusal gece
Antalya’da 5 gün boyunca
caz rüzgarı esmesini sağlayan festival, Türk Silahlı
Kuvvetleri Armoni Mızıkası
Komutanlığı bünyesinde,
yetenekli müzisyen subaylarla
uzman erbaşlardan oluşan ve
kısa adı TÜRKAY olan Türk
Armoni Yıldızları Orkestrası
52
ANTALYA
French musician
Alain Delhotal,
who performed
an unforgettable
concert at the
festival, has
a surprise for
the audience at
the end of his
performance.
konseriyle sona erdi. Muhteşem bir konser veren TÜRKAY grubuna genç yetenek
Burcu Güleç, solist olarak
eşlik etti. Halen ABD’de müzik
eğitimine devam eden Güleç,
sevilen caz şarkılarını güzel
sesiyle yorumladı. Güleç’in
TÜRKAY ile birlikte gerçekleştirdiği sahne performansı
beğeni topladı. TÜRKAY
Orkestrası Şefi Tarık Kal’ın
başka bir göreve atanması
nedeniyle son kez sahneye
çıkıyor olması salonda duygusal anların yaşanmasına
neden oldu.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Ferit Odman on drums enchanted the crowd. Görsev
and his friends wowed the
audience with an impromptu
repertoire. Foreign musicians also performed during
the festival. Alain Delhotal &
Harmo’Co Trio from France,
in addition to giving a great
performance, surprised the
crowd at the end of the gig.
Alain Delhotal performed his
special piece called Don’t
Forget Çanakkale at the end
of the show. The French
musician received a standing
ovation.
A sentimental evening
The five day event ended
with a concert by the Turkish
Harmony Stars Orchestra,
a group made up of cadets
and privates from the Turkish
Armed Forces. The group,
known as TÜRKAY, was accompanied by Burcu Güleç
on vocals. The singer, who
is still studying music in the
US, performed famous jazz
songs. The fact that this was
conductor Tarık Kal’s last gig
with the group added a kind
of sentiment to the performance.
ANTALYA 53
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
En anlamlı ‘evet’in
en doğru adresi
Deniz-kum-güneş, kültür, spor ve kongre turizminde Türkiye’nin en önemli merkezlerinden
biri olan Antalya’nın yıldızı son dönemde evlilik turizminde de parlamaya başladı.
Röportaj / İnterview: Özgür Önder
The right address
to saying “I do”
Antalya, which is Turkey’s most important destination
when it comes to resort, culture, sports and congress
tourism, is making a name for itself in marriage tourism.
54
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
M
asmavi denizine eşlik
eden altın sarısı kumsalları ve yanı başında yükselen birbirinden lüks otelleriyle Antalya, Türkiye’de
unutulmaz bir tatil geçirmek
isteyenlerin birinci tercihi.
Kentin büyüleyici atmosferi
sadece tatilcilerin değil, spor
müsabakasına hazırlanan
takımların, bilimsel çalışmaların masaya yatırıldığı
kongrelerin ve sabahlara
kadar süren eğlencelerin
de adresi. Son dönemde
Antalya’nın turizm yelpazesine eklenen bir diğer
unsur da evlilik turizmi. Artık
dünyanın dört bir yanından
çiftler bir ömür boyu sürecek yolculuklarına ilk adımı
Antalya’da atıyor. Gülseren
Özdemir de Antalya’da
evlilik turizminin gelişimine
öncülük eden isimlerden biri.
Özdemir, son 7 yıldır süren
çalışmaların meyvelerinin
alınmaya başladığını belirterek bu yıl Antalya’ya evlenmek için daha fazla turistin
gelmesini beklediklerini dile
getiriyor. Kentte evlilik turizminin gelişimi için tanıtımın
önemine değinen Özdemir,
özellikle Rusya, Hindistan,
İran ve İskandinav ülkelerinde yaşayan çiftlerin evlenmek için Antalya’yı tercih
ettiğini söylüyor.
Evlilik turizmi üzerine
faaliyet gösteriyorsunuz.
Bu alana yönelmeye nasıl
karar verdiniz?
Özdemir: Gelinlik ve gece
elbisesi imal eden bir
firmamız vardı. Ürünlerimizi
Türkiye’nin yanı sıra 5 Avrupa ülkesine ihraç ediyorduk.
O dönemde çiftlerin evlenmek için başka ülkelere
gittiklerini gördük. 13 yıl
önce Antalya’ya yerleştik.
Antalya’ya gelince haliyle
turizmle de tanıştık. Turizm
sektörünün içine girdikçe
Antalya’da evlilik turizmi
üzerine hiçbir faaliyetin ol-
A
madığını gördük. Firmamızı
kurduk ve bu işin alt yapısını
hazırlamaya başladık. Evlilik
turizminin alt yapısını hazırlamak tam 7 yıl sürdü.
Neler yaptınız?
Özdemir: Öncelikle dünyanın dört bir yanında bu
alanda faaliyet gösteren bize
partner olabilecek firmaları
tespit ettik. Organizasyon
firmalarıyla, tur operatörleriyle bağlantı kurduk. Farklı
ülkelerde evlilik turizmi
alanında hizmet veren 850
firma tespit ettik ve 500’ün
üzerinde firma ile çok sıkı
irtibat halindeyiz.
Bu çok önemli bir rakam,
geri dönüşümü nasıl oldu?
Özdemir: Evet, irtibat halinde olduğumuz firma sayısı
çok fazla ama tüketiciye
ulaşmakta sorun yaşıyoruz.
Çiftler Antalya’da evlenebi-
leceklerini bilmiyorlar. Biz
de tanıtım için çalışmalar
yaptık. Bir arkadaşım Aziz
Nikolas’tan bahsetti. Aziz
Nikolas’ın evlenemeyen
genç kızlara yardımcı olduğunu anlattı. Ayrıca Aziz
Nikolas dünya genelinde
çok tanınan ve sevilen bir
kişi. Biz de bu çerçevede
Demre’de evlilik festivali
düzenleme kararı aldık.
Amacımız Antalya’da evlilik
turizminin olduğunu dünyaya
ilan etmekti. Festivali düzenledik ama tanıtım yetersiz
olduğu için çok fazla ilgi
görmedi.
Turizmin birçok alanında olduğu gibi tanıtım
eksikliği bu alanda da söz
konusu o zaman…
Özdemir: Firma olarak
gerçek anlamda 3 yıldır
faaliyetteyiz. Geride kalan
zamanda hep Antalya’yı
ntalya, with its golden
beaches that accompany its crystal clear sea
and hundreds of luxurious
hotels, is the first choice
of people looking for the
perfect holiday. The city
is also the number one
destination of sports teams,
scientists that come to the
city for congresses and
people who want to have fun
until the wee hours of the
morning. Lately, Antalya has
also become a rising star
in marriage tourism. Today,
couples from all over the
world are coming to Antalya
to say “I do”. Gülseren Özdemir is one of the pioneers
of developing marriage
tourism in Antalya. Özdemir,
who says that they are finally
seeing concrete results in
the field after seven years,
adds that they are expecting
more couples to come to
Antalya to get married. Özdemir, who points out to the
importance of advertising to
improve marriage tourism in
the city, says that couples
from Russia, India, Iran and
Scandinavian countries prefer Antalya for their vows.
You work in marriage
tourism. How did you decide to work in this field?
Özdemir: For a long time,
we owned a company that
made wedding gowns and
cocktail dresses. We used to
export our products to five
European countries. During
that period, we observed
that couples were going
abroad to get married. We
settled in Antalya 13 years
ago and that’s how we met
tourism. We realized that
there were activities geared
towards marriage tourism.
We set up our company and
began preparing the infrastructure. It took us seven
years.
ANTALYA 55
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
advertising. A friend of mine
talked about Saint Nicholas
and said that he had helped
girls who couldn’t get married. Plus, he is a well known
figure in Christianity. So we
decided to host a marriage
festival in Demre to show the
world that marriage tourism
was applicable in Antalya.
We organized the festival but
because of lack of sufficient
advertising not a lot of people showed up.
tanıtmak, Antalya’da evlilik
turizminin olabileceğini
göstermek için çalıştık.
Bundan sonra evlilik turizmi
gelişecek ve sayı önemli
ölçüde artacak. Evlilikler
ülkemizde de olduğu gibi
tüm dünyada bahar aylarında başlıyor ve Kasım ayına
kadar sürüyor. Evlilik turizmi
sezonu da bu aylar. Firma
olarak bu yıl, her ay 20 nikah organizasyonu yapmayı
planlıyoruz. Umarım bunda
başarılı oluruz. Aralık ayında
da Demre’de Aziz Nikolas
Müzesi’nde festivalimizi
yapmayı hedefliyoruz.
Hedef ülkeler nereler?
Hangi ülke vatandaşları Antalya’da evlenmek
istiyor?
Özdemir: Öncelikli hedef
kitlemiz Rusya. Çünkü Rusların yüzde 80’i yurt dışında
evleniyor. Rusya, evlilik
turizminde çok büyük bir
pazar. Rus turizmciler aynı
zamanda evlilik organizasyonu da yapıyor. Rusya’da
alt yapı oturmuş durumda.
Dünyanın dört bir yanına
evlenmeleri için çift gönderiyorlar.
İskandinav ülkelerinin vatandaşları ise ikinci sırada yer
alıyor. Ülkeleri soğuk olduğu
için daha sıcak ülkelerde
evlenmek istiyorlar. Tercihleri de Yunanistan ve Kıbrıs
Rum Kesimi. İngiliz çiftler
de evlenmek için başka ülkeleri tercih ediyorlar. Bunu
bildiğimiz için 3 yıldır bu
pazarın üzerinde çalışıyoruz. Almanya’da ekonomik
şartlar iyi olmadığı için sıkıntı var. Hollanda pazarına ise
hiç giremedik. İran pazarı en
son düşündüğümüz pazardı
ama kendiliğinden gelişti.
Hindistan da büyük önem
verdiğimiz bir pazar.
Antalya dünyaca ünlü bir
turizm merkezi. Evlilik tu56
ANTALYA
Gülseren Özdemir
“Öncelikli hedef kitlemiz Rusya. Çünkü
Rusların yüzde 80’i yurt dışında evleniyor.”
“Our priority market is Russia because 80%
of Russian couples get married abroad.”
rizmi açısından rakiplerine
kıyasla ne durumda?
Özdemir: İskandinav ülkelerinin vatandaşları evlenmek için Yunanistan’ı tercih
ediyor ama Antalya, sunduğu alternatifler açısından
birçok destinasyona oranla
daha avantajlı. Birbirinden
lüks oteller, binlerce yıllık
tarihe sahip mekânlar, doğal
güzellikleriyle öne çıkan
noktalar, deniz, güneş ve
kum Antalya’nın evlilik
turizmindeki avantajları.
Çiftler, deniz kıyısındaki
lüks bir otelde, kumların
üzerinde evlenmek istiyor.
O da Antalya’da fazlasıyla
mevcut.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
What did you do?
Özdemir: First of all, we
located companies we could
partner with from all over
the world. We contacted
organizational firms and tour
operators. We located 850
companies that worked in
the sector and we are working with over 500 of them.
This is a serious number.
How was the feedback?
Özdemir: Yes, we are in
contact with a lot of companies but we are having
problems with reaching the
clients. Couples don’t know
that they can get married
in Antalya. So we started
So advertising is a big
problem in this field just
like many other areas in
tourism…
Özdemir: As a company, we
have just been operational
for the past three years.
During this time, we tried
to advertise Antalya and
the potential of the city in
marriage tourism. Marriage
tourism will improve and
numbers will rise from now
on. Marriage ceremonies
begin in spring and continue
until November all around
the world. As a company, we
are targeting to organize 20
weddings each month this
year. I hope we can make
that happen. We are also
planning to organize our
festival at the Saint Nicholas Museum in Demre in
December.
Which countries have you
targeted? Which country’s citizens want to get
married in Antalya?
Özdemir: Our main target is
Russia because 80% of Russians get married abroad.
Russia is a big market in
marriage tourism. Russian
touristic operators also
organize marriage ceremonies. They are very well
organized and they send
Russian couples to the entire
globe for marriage. Citizens
of Scandinavian countries
are second on the list.
2 yıl önce Antalya’da bir
otelde gerçekleştirilen Hintli bir çiftin düğünü oldukça
ses getirmişti. Hindistan
da bu anlamda göz ardı
edilmeyecek bir pazar olsa
gerek…
Özdemir: O düğünden sonra
dikkatlerimiz Hindistan’a
çevrildi. Hindistan nüfusunun yüzde onunu oluşturan
çok zengin bir kesim var.
Genellikle Hindistan dışında, İngiltere’de yaşıyorlar.
O düğünden sonra hemen
İngiltere’deki partnerlerimizle
iletişime geçtik. İngiltere’de
ve İngiltere dışında yaşayan
Hindistan vatandaşlarının dikkatini çektik. Yakında çözüm
ortaklarımız konuyu en ince
detaylarına kadar masaya
yatırmak üzere Antalya’ya gelecekler. Ardından İngiltere’de
yaşayan Hindistanlılarla daha
yakından ilgilenecekler. Umarım çalışmalarımız ülkemiz ve
turizm sektörü adına başarıyla sonuçlanır.
Yurtdışından düğün için
gelen gruplar kalabalık mı
peki?
Özdemir: Birçok ülkeden
çok küçük gruplar geliyor.
Ama Hindistan öyle değil.
300-350 kişilik gruplarla
düğün yapıyorlar. Ayrıca
Hindistan’da sadece düğünler için yılda 1 ton altın satılıyor. İranlılar da Hindistanlılar
gibi kalabalık geliyorlar. En
küçük grupları 50-100 kişi.
Bu düğün organizasyonları için önemli rakamlar.
Düğün için 350 kişilik grubu
Antalya’ya getirmek kadar
onların tüm ihtiyaçlarını
Antalya’dan karşılayabilmek
de önemli. Bunu yapabilirsek oteller kadar gelinlik, damatlık ve takı satan firmalar
da kazanır.
Çiftler nasıl bir düğün için
kapınızı çalıyor?
Özdemir: Genellikle şirin bir
düğün istiyorlar. Düğün hazırlıklarında, düğün sırasın-
They want to get married
in warmer countries since
their countries are very cold.
They mostly prefer Greece
or Cyprus. British couples
prefer other countries. Since
we know these facts, we
have been working on this
market for the past three
years. There is a problem
with the German market due
to the economic crisis. The
Iranian market wasn’t something we were working on
but it just happened. India is
an important market we are
targeting.
Antalya is a world famous
touristic destination.
What is its position in
marriage tourism compared to its rivals?
Özdemir: Citizens of
Scandinavian countries
prefer Greece for marriage
ceremonies but Antalya
has many advantages
when compared to its rivals
because of the alternatives
it provides. Thousands of
luxurious hotels, historical
sites and natural beauties
are Antalya’s advantages in
marriage tourism. Couples
want to get married in luxurious hotels on the beach and
Antalya has many of those.
Everyone was talking
about the wedding of an
Indian couple in Antalya
two years ago. India must
be a very important market…
Özdemir: We diverted our
attention to India after that
wedding. There is a very
rich Indian community that
makes up 10% of the entire
Indian population. They
mostly live in Britain. After
that wedding, we contacted
our partner in Britain and
reached out to Indian citizens living there. Our partners will come to Antalya to
discuss the matter in detail.
ANTALYA 57
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Rusya, Hindistan, İran ve İskandinav ülkelerinde
yaşayan çiftler evlenmek için Antalya’yı tercih
ediyor.
Couples from Russia, India, Iran and Scandinavian
countries now prefer Antalya for marriage
ceremonies.
zebo decorated with flowers.
They want to party on the
beach after the ceremony.
The only thing they want
before the official ceremony
is the paper work to be
finished quickly.
da ve sonrasında yaşanan
her anın kare kare fotoğraflanmasını istiyorlar. Nikahın
deniz kıyısında, kumsalda,
çiçeklerle süslü bir takın
altında kıyılmasını istiyorlar. Nikah sonrası sahilde
eğlenmek ya da dilek feneri
uçurmak isteyenler de var.
Nikah öncesinde istedikleri
tek şey ise işlemlerin çok
kısa sürmesi.
Bu düğünlerin maliyeti
çok yüksek mi peki?
Özdemir: Öncelikle şunu
söylemek istiyorum. Bizim
fiyatlarımız dünyanın her
yerinde geçerli, fiyatlar ülkeye göre değişmiyor. Ayrıca
paketin içerisinde ne gibi
hizmetlerin olacağı da net.
2 kişiye verdiğimiz hizmet
bin 650 dolar, 10 kişilik
grubun ücreti ise 5 bin dolar
civarında. Ama bu rakamlara
konaklama ve ulaşım giderleri dahil değil. Onlar ayrıca
ücretlendiriliyor.
tamamlanması. Çünkü
misafirlerimiz Antalya’ya 3
günlüğüne, 1 haftalığına ya
da 10 günlüğüne geliyor. Bu
kadar kısa zamanda evlilik
için kentimize gelen misafirlerimizi nikah işlemleri için
çok yormamalıyız. İşlemleri
en kısa zamanda tamamlamalıyız.
Peki, bu turizm türünün
geleceğine yönelik öngörünüz nedir?
Özdemir: Evlilik turizmi
hızla gelişecek ve turizmin
diğer dalları gibi oldukça
önemli bir noktaya gelecek.
Bunu görmek gerekli. Kısa
süre sonra Antalya’nın adı
evlilik turizmiyle de anılacak. Evlilik turizminin diğer
paydaşları da bunu görmeli
ve ona göre hareket etmeli.
Şimdiden standartlarımızı
belirlemeli ve taviz vermeden bu turizm türünde
Antalya’yı geleceğe taşımalıyız.
Evlilik turizminin sizin için
olmazsa olmazı nedir?
Özdemir: Bence işlemlerin çok hızlı bir şekilde
58
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
I hope our efforts will help
improve the sector.
Are there big groups that
come to Antalya for weddings?
Özdemir: Small groups
arrive from many different
countries but India is an exception. They have wedding
with 300-350 people. Plus, a
ton of gold each year is sold
in India just for weddings.
Iranians also come in large
groups, between 50-100
people. These are serious
numbers for wedding organizations. Catering to the
needs of 350 people are as
important as bringing them
to Antalya for a wedding.
If we can do this, wedding
gown sellers and jewelers
will make money besides
hotels.
What kinds of ceremonies
are popular?
Özdemir: Couples usually
want a cute wedding. They
want the entire event to be
photographed. They want
the ceremony to take place
on the beach under a ga-
Are these weddings
costly?
Özdemir: First of all, our
prices are the prices you
see all over the world. The
package clearly specifies the
services we will be providing. Our price for 2 people
is 1650 dollars. The price
excludes transportation and
accommodation.
What is the crucial element in marriage tourism?
Özdemir: I think the most
important thing is finishing the paper work quickly
because our guests come to
Antalya for 3 days, a week or
10 days. We shouldn’t bother
our guests with marriage
procedures and finish them
quickly.
What can you say about
the future of wedding tourism?
Özdemir: This type of tourism will improve quickly and
will be an important field just
like other types of tourism. I
believe that Antalya will be an
important destination in wedding tourism. We all need to
see this and act accordingly.
We need to set our standards and carry Antalya into
the future in this field.
ANTALYA 59
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Sessiz cennet
Gazipaşa
Kayalıkların arasına gizli, el değmemiş koylar ve kilometrelerce uzanan altın sarısı
kumlarla kaplı sahil; mavinin yeşille kucaklaştığı kıyılarda yükselen binlerce yıllık
tarihin derin izlerini taşıyan antik kentler; iki bin yıldır zamana meydan okuyan antik
yapıları çepeçevre sarmış tropikal meyve bahçeleri… Tüm bu güzellikler Antalya’nın
sessiz cenneti Gazipaşa’da keşfedilmeyi bekliyor.
60
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
A silent heaven:
Gazipaşa
Undiscovered bays hidden between cliffs, golden
beaches, antique cities and tropical fruit gardens…
All these are waiting to be discovered in Gazipaşa,
the silent heaven of Antalya.
ANTALYA 61
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
İ
lk olarak muz bahçeleri
karşılıyor ziyaretçilerini
sessiz cennette. Ardından kilometreler boyunca
uzanan sahil selam veriyor
usulca. Sahilin önüne bir
set gibi dikilen tepe tüm
hayallerin sonu olmaya yüz
tutarken tepelerin arasındaki koylar gösteriyor
yüzünü. Akdeniz’in, Ege’nin
her yanında olduğu gibi
Gazipaşa’da da mavi ile yeşil
sarmaş dolaş. Ama sessiz
cennette çam ağaçları yerini
muz ağaçlarına bırakıyor.
Muz bahçelerinin arasında,
koyları tepeden izleyerek
yapılan yürüyüşün her
adımında farklı sürprizler
gizli. Bir tarafta korsanların hüküm sürdüğü koylar
uzanırken, diğer tarafta
Roma Dönemi’nden kalma
antik şehirler yükseliyor tüm
heybetiyle.
Antalya’nın sessiz cenneti
62
ANTALYA
Gazipaşa, kent merkezinin
180 kilometre doğusunda
yer alıyor. Bilinmeyen ve
bilinen tarihi oldukça eski
olan ilçenin tarihsel serüveni
ana hatlarıyla M.Ö. 2000’lere
kadar uzanıyor. Hititlerden
Romalılara, Selçuklulardan
Osmanlılara kadar pek çok
medeniyetin izleri ilçenin dört
bir yanında yükseliyor. Dağ
ile deniz arasında yer alan
bereketli ova da asırlardır Gazipaşa’ya zenginlik
katıyor. Türkiye’nin önemli
tarımsal üretim merkezlerinden olan Gazipaşa’da
tropikal meyvelerden turfanda sebzeye, meyveden tarla
bitkilerine kadar her türlü
üretim gerçekleşiyor.
Gazipaşa Havalimanı’nın
devreye girmesiyle turizm
alanında da öne çıkan ilçe,
bakir plajları, el değmemiş
koyları, tertemiz denizi, doğa
harikası mağaraları, binlerce
yıllık tarihe sahip antik şehir-
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
F
irst, banana orchards
greet visitors at the silent
heaven. Then, the kilometer
long shore salutes guests
silently. As the mountain
comes into view and blocks
your daydream, bays behind
the hills come into view.
The green and the blue are
intertwined in Gazipaşa,
just like it is the case in the
Aegean and the Mediterranean. But in the silent
paradise, pine trees give
way to banana trees. Different surprises await you as
you walk through the banana
gardens; on one side, bays
which were once dominated
by pirates and antique cities
from the Roman period on
the other.
Antalya’s silent heaven
Gazipaşa is located 180 to
the east of the city center.
The history of borough
roughly dates back to 2000
B.C. The traces of civilizations such as the Hittites,
Romans, Seljuk and Ottoman empires are visible
all around the borough.
The plain, which is located
between the mountain and
the sea, has been contributing to the richness of
the borough for centuries.
Agricultural production,
from tropical fruits to in
season vegetable and fruit
production is widespread in
Gazipaşa, which is one of
the most important agricultural production centers in
Turkey.
The borough, which made
a name for itself in tourism after the opening of the
Gazipaşa Airport, is worth
visiting with its clean beaches, undisturbed bays, clean
sea, antique cities, tropical
fruit gardens and unique
culture. If you want a quiet
Yalan Dünya Mağarası
leri, tropikal meyve bahçeleri
ve kendine has kültürü ile
görülmeye değer. Sessiz bir
ortamda doğa ile baş başa
bir tatil geçirmek isteyenlerdenseniz Gazipaşa’yı seçin.
Hüzünlü bir aşkın tanığı:
Yalan Dünya Mağarası
Toroslar çok uzun zaman
önce hüzünlü bir aşka tanıklık eder. Genç adam yaşamını sürdürdüğü mağarasından dışarı çıkar ve hemen
aşağıdaki köyde yaşayan bir
kızla karşılaşır. Mağarada
yaşayan adam ve genç kız
birbirlerini görür görmez aşık
olurlar. Gizlice mağarada
buluşup aşklarını yaşamaya
başlarlar. Bir gün mağarada göçük oluşur. Göçüğün
mağaranın derinliklerine
ilerleyen tarafında adam,
çıkış tarafında da kız kalır.
Birlikte daha güzel günlerin
hayalini kuran gençlerin aşkı
göçükle sona erer. Gerçekleri
Hüzünlü bir aşkın tanığı Yalan Dünya
Mağarası, milyonlarca yıldır sessiz bir şekilde
oluşumunu sürdürmeye devam ediyor.
Pirates were the first ones to settle on the
steep hill and the bays. They continued to
harm ships and the nature in this unique
Mediterranean geography.
öğrenen köylü, yaşananlara
‘yalan dünya’ yorumunu yapar. Böylece mağaranın ismi
de ‘Yalan Dünya Mağarası’
olarak kalır.
Yalan Dünya Mağarası,
Antalya’nın Gazipaşa
İlçesi’ne bağlı Beyrebucak
Köyü’nün ardında yükselen
Asar Tepesi’nde, bu hüzünlü
aşkın hikayesini yarınlara
taşıyor. Yaklaşık 5 milyon
yıl yaşında olan mağara,
vacation within nature, the
right address is Gazipaşa.
The witness of a sad
love affair: Yalan Dünya
Cave
This cave in the Taurus
Mountains, has witnessed
a sad love affair a long time
ago. A young man, living
inside the cave, decides
to come out one day and
meets a girl in the village a
little further down from the
cave. They fall in love as
soon as they see each other.
They secretly start meeting
in the cave. One day, a dent
forms in the cave. They are
separated at different sides
of the cave and die there.
Yalan Dünya Cave is located
on Asar hill in the village of
Beyrebucak. The cave, which
is approximately 5 million
years old, still continues its
formation. The cave amazes
its visitors with its yellow,
white and brown stalactites
and stalagmites.
There are three different halls
and columns with 10 meter
diameters inside the halls
in a 450 square meter area
inside the cave from the entrance to the landslide. There
are also smaller columns
of various sizes inside the
cave. Humidity is high inside
the 28 degrees centigrade
ANTALYA 63
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
cave. The ceiling of the cave
reaches 35 meters at certain
points. All the amazing
futures of the cave can be
seen clearly thanks to the
lighting system installed by
the Antalya City Special Directorate. The cave, which is
the shining star of Gazipaşa
and alternative tourism,
awaits its visitors.
The city of Pirates: Antiokheia Ad Cragum
Antiochia Ad Cragum
İlk olarak korsanlar yerleşti denize dik inen tepeye ve kayalıkların
arasındaki koylara. Asırlarca denizcilere ve çevre kentlere zarar vererek
yaşamlarını sürdürdüler Akdeniz’in bu eşsiz coğrafyasında.
Pirates were the first ones to settle on the steep hill and the bays. They
continued to harm ships and the nature in this unique Mediterranean
geography.
hala oluşumunu sürdürüyor.
Hikayesiyle hüzünlendiren
Yalan Dünya Mağarası,
sarı, beyaz, kahverengi
renkteki sarkıt ve dikitleriyle
ziyaretçilerini büyülüyor.
Giriş noktasından göçüğün
yaşandığı bölüme kadar 450
metrelik alanda 3 ayrı salon,
bu salonlarda da 10 metre
çapa sahip sütunlar bulunuyor. Mağaranın içerisinde 10
metrelik sütunun yanı sıra
çapları 2-5 metre arasında
değişen çok sayıda sütun
da yer alıyor. Nem oranının oldukça yüksek olduğu
mağarada ısı 28 derece. Sarkıtlar, dikitler ve sütunların
yer aldığı mağaranın tavan
yüksekliği ise bazı noktalarda
35 metreyi buluyor. Mağaranın tüm güzellikleri Antalya
İl Özel İdaresi tarafından
64
ANTALYA
aktarılan kaynakla gerçekleştirilen aydınlatma sayesinde
net olarak görülebiliyor.
Gazipaşa’nın ve alternatif
turizmin parlayan yıldızı olan
Yalan Dünya Mağarası, hüzünlü hikayesi ve büyüleyici
atmosferi ile ziyaretçilerini
bekliyor.
Korsanların Kenti:
Antiochia Ad Cragum
Altın sarısı kumların kilometrelerce uzandığı sahiller,
Gazipaşa’nın en doğusunda
yerini denize dik yükselen
tepelere bırakır. Akdeniz’in
mavi suları, bu noktada
muz bahçelerinin yeşili ile
kucaklaşır. Bu tepeler vahşi
doğal güzelliklerin yanı sıra
Antalya’nın dört bir yanında olduğu gibi tarihin derin
izlerini taşır. Dağlık Kilikya
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
olarak da adlandırılan bu
topraklar binlerce yıl önce
coğrafi özellikleri nedeniyle
dönemin güçlü devletlerinin ilgisini çekmemiştir. Bu
nedenle bölge korsanların
üssü durumuna gelmiştir.
Korsanların denizcilere
ve çevre kentlere zarar
vermeye başlaması üzerine
Romalı Komutan Pompeius donanmasıyla bölgeye
gelmiştir. Korsanları bölgeden uzaklaştıran Romalı
Komutan, dağlık bölgede
Antiochia Ad Cragum kentini
kurmuştur. Antiochia Ad
Cragum, Gazipaşa’nın 18
kilometre doğusundaki
Güney Köyü’nde bulunur.
Kayalıkların Antiokheia’sı
anlamına gelen Antiochia Ad
Cragum kenti İmparator Claudius tarafından Komagene
The shoreline adorned with
golden beaches give way to
steep hills at the easternmost point of Gazipaşa. At
this point, the blue waters
of the Mediterranean meet
up with the green of banana
gardens. These hills both
harbor wild beauties and
the deep traces of history.
These lands, which are now
as Mountainous Cilicia,
didn’t attract attention from
large states because of their
geographical characteristics,
making the region the center
of pirates. When pirates
began disturbing the nature
and the ships in the area,
Roman general Pompeius
came to the area with his
fleet. The general, who drove
the pirates from the area,
built the city of Antiokheia
Ad Cragum. Antiokheia Ad
Cragum is located in the village of Güney, 18 kilometers
to the east of Gazipaşa. Antiokheia Ad Cragum, which
means the Antiokheia of the
Hills, was given to Anthiakos
IV, the Emperor of Commagene by Emperor Claudius.
Antiokheia Ad Cragum
consists of two parts; the
upper city and the lower city.
There are Byzantine period
buildings and Roman monumental tombs in the lower
part while the bath, market,
shops and the columned avenue is located in the upper
city. The columned avenue
which overlooks the sea is
Kral Koyu
İmparatoru 4. Antiakos’a terk
edilmiştir. Antiochia Ad Cragum, yukarı ve aşağı şehir
olmak üzere iki bölümden
oluşmaktadır. Aşağı şehirde Bizans dönemi eserleri
ve Roma anıt mezarları
bulunur. Yukarı şehirde ise
hamam, pazaryeri, dükkanlar, sütunlu cadde yer alır.
Sütunlu cadde deniz manzarası ile kentin görülmeye
değer noktalarındandır. Kazı
çalışmalarının devam ettiği
bölgede antik kentin ayağa
kaldırılması ve ziyarete açılması hedefleniyor.
Mistik doğa harikası:
Kral Koyu
Altın sarısı kumlarla kaplı
sahiller yerini sarp yamaçlara bırakıyor Gazipaşa’nın
doğallığını yitirmemiş
coğrafyasında. Yamaçlardaki muz bahçelerinin yeşili
Akdeniz’in Turkuaz Mavisine
göz kırpıyor adeta. Denize
kafa tutarcasına yükselen bu
yamaçlar nice doğa harikasını da barındırıyor. Bir tarafta
denizin içinden yükselen
kayalıklar, diğer tarafta bakir
koylar uzanıyor. Bu doğal
güzelliklerin arasındaki Kral
Koyu güzelliğiyle dikkat
çekiyor. Antiochia Ad Cragum kentinin tarihi kalesinin
hemen doğusunda, Güney
Köyü’nde, muz ağaçlarıyla
çevrili dik bir patikanın sonunda yer alıyor Kral Koyu.
Bu küçük koyun yaklaşık 50
metre gerisinde bir kayalık
yükseliyor ve koyun etrafını
sarıyor. Dalgaların kayalarla mücadelesi sonucunda
kütlenin ortasında bir geçit
açılıyor. Kaya kütlesinin
dalgalarca delindiği koy aynı
zamanda kralın gemisinin
demirlediği antik bir liman
olma özelliği de taşıyor.
Baş döndürücü bir güzelliğe
a must see. Excavations still
continue in the antique city.
When digs are completed,
the city will be open for
visitation.
A mystical wonder of
nature: Kral Bay
Shores adorned with golden
sands give way to steep
slopes in the untapped
geography of Gazipaşa.
The green from the banana
gardens on the slopes seem
to be saluting the blues of
the Mediterranean. These
slopes, which seem to be
defying the sea, harbor many
wonders of nature. On one
side, there are cliffs emerging from the sea and on the
other side, undisturbed bays.
Kral Bay stands out with its
immense beauty between
these scenic beauties. The
bay is located in the village
of Güney, at the end of the
steep pathway surrounded
by banana trees just east
of the historical castle of
Antiokheia Ad Cragum.
Nearly 50 meters behind this
small bay, there is a cliff that
surrounds the bay. There is
a passageway in the middle
of the cliff, formed by the
war between the waves and
the rocks. The bay is also an
antique pier where the king
docked his ship. The bay
is frequented by local and
foreign tourists during the
summer.
Artworks created by
waves: Natural pools
Gazipaşa, Antalya’s cutest
village, hosts the world’s
most exciting natural formations, thanks to the karstic
structure of the Taurus
Mountains. In addition to
Yalan Dünya Cave and Kral
Bay, natural pools are other
ANTALYA 65
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Sessiz cennet Gazipaşa
Muhittin Pamuk
Gazipaşa Kaymakamı
District Governor of Gazipaşa
“Gazipaşa, Antalya’nın
180 kilometre doğusunda,
Antalya’nın doğu sınırındaki en son ilçesidir. Doğal
güzellikleriyle dikkat çeken,
köklü bir geçmişe sahip
olan ve ilk çağdan günümüze çeşitli uygarlıklarca yurt
olarak benimsenen ilçemizin en önemli geçim kaynağı tarımdır. Her türlü sebze
ve meyvenin yetişebildiği
Gazipaşa, ülke genelinde
önemli bir pazara sahiptir. Tropik tüm meyvelerin
yetiştirilebildiği ilçemiz,
ziyaretçilerine hem enfes
lezzetler hem de unutamayacakları görsel güzellikler
sunmaktadır. Kaledıran
bölgesindeki muz vadisinden başlayıp tüm sahil
boyunca teraslanmış arazilerde, Türkiye’de başka
yerde görülemeyecek muz
bahçelerinde, tamamen
doğal koşullarda, dünyanın
en güzel muzları yetiştirilmektedir.
Temel geçim kaynağı
tarıma dayalı olan ilçemiz
bunun yanı sıra birçok
tarihi ve doğal güzelliği de
bünyesinde barındırmaktadır. Yalan Dünya Mağarası,
Korsanlar Mağarası, Selinus Kalesi, Lamus Kenti
(Adanda), Güney Kalesi,
Bıçkıcı Manastırı, Koru
Doğal Havuzları gibi birçok
tarihi ve doğal güzellik
Gazipaşa’nın önemli tarihi
değerleri ve doğal güzellikleridir. Bunların yanı sıra
plajlarının temizliği ile mavi
bayrak almaya hak kazanan ilçemiz, turizm yatırımcıların keşfini beklemektedir. İlk yurtdışı uçak inişinin
2011 yılında gerçekleştiği
Gazipaşa Havaalanı; Alanya, Anamur ve Karaman’ın
ilçemize komşu olan
ilçeleri ve bölge turizmi
açısından da büyük öneme
sahiptir. Ayrıca yıllardır atıl
vaziyette bekleyen ve yapişlet-devret modeli ile ihale
edilen yat limanının inşaatı
önümüzdeki günlerde tamamlanacaktır.
Bereketli toprakları, tarihi
değerleri, doğal güzellikleri,
temiz ve berrak sahilleriyle
sessiz bir cennet olan ilçemiz, Gazipaşa Uluslararası
Havaalanı ve yakında hizmet vermeye başlayacak
yat limanı sayesinde turizm
alanındaki potansiyelini
daha iyi değerlendirecektir.”
Gazipaşa; the serene paradise
“Gazipaşa, located 180
kilometers east of Antalya, is
the last borough on Antalya’s
eastern border. Agriculture
is the main element for the
economy of the borough
which attracts attention
with its scenic beauties and
has been home to many
civilizations throughout history. Gazipaşa, a borough
where all kinds of fruit and
vegetables are grown, has
an important share in the
Turkish agricultural market.
Our borough, where all types
of tropical fruits are grown,
offers amazing beauties and
tastes to visitors. The world’s
best bananas are grown in
terraced lands that begin
at the Kaledıran region and
continue all the way to the
shore.
66
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Our borough also harbors
many historical and natural
riches. Yalan Dünya Cave,
Pirates’ Cave, Selinos Castle,
Lamos antique city, Southern
Castle, Bıçakcı Monastery
and Koru natural pools and
many more historical and
scenic assets can be found
in Gazipaşa. In addition, our
borough, which has been
awarded with a blue flag with
its clean beaches and sea,
awaits interest from tourism
investors. Gazipaşa Airport,
where the first international
flight took place in 2011, is
important for our neighboring
boroughs and the region’s
tourism. The construction of
the brand new marina will be
completed in the near future.
Our borough, which is a
serene paradise with its fruitful lands, historical assets,
scenic beauties and clean
beaches, will make better
use of its touristic potential
with the Gazipaşa International Airport and the new
marina.”
Doğal Havuzlar
sahip olan koy, yaz aylarında mistik bir ortamda denize
girmek isteyen Gazipaşa
halkının yanı sıra yerli ve
yabancı misafirlerin de vazgeçilmezi.
Dalgaların yarattığı
şaheserler: Doğal
Havuzlar
Antalya’nın şirin ve bir o
kadar doğal ilçesi Gazipaşa,
Toros Dağları’nın karstik
yapısı sayesinde dünyada
eşi benzeri az rastlanır doğa
harikalarına ev sahipliği yapıyor. Yalan Dünya
Mağarası ile Kral Koyu’nun
yanı sıra doğal havuzlar
da bu oluşuma verilebilecek örnekler arasında yer
alıyor. Gazipaşa’nın Koru
Mahallesi’nde bulunan Koru
Plajı’ndaki doğal havuzlar
doğanın kendi içerisinde
uzunca yıllar süregelen
mücadelesinin eseri. Deniz
Sessiz cennet Gazipaşa’da kilometreler
boyunca uzanıyor sahiller. Sahillerin
sonunda ise ‘Bu eşsiz güzelliği bir de
kuşbakışı izleyin’ dercesine tepeler
yükseliyor.
The shores stretch for kilometers at the
silent paradise. Mountains rise at the end
of the shore, inviting all to experience this
beauty from the crests.
ile kıyı arasında bir set gibi
duran kayalar, çok uzun bir
süreç içerisinde dalgalar
tarafından oyularak birer havuza dönüştürülmüş. Sahilin
formations that are worth
seeing. The pools at Koru
Beach in Gazipaşa’s Koru
neighborhood are the artworks that were formed after
years of struggle within nature. The rocks that formed
a wall between the sea and
the shore were turned into
pools by waves. The rocks
that are located right before
the shore in the easternmost
point of the beach are only
centimeters high from sea
level. Each wave that hits
the beach fills these natural
pools with water. Then, the
same water reaches back
to the sea from between
these rocks. These pits both
resemble natural polls and
help refine the water. Natural
pools are ideal for those who
want to swim in a different
environment in the summer
and experience the natural
hot tub effect. It is a whole
other experience to watch
the sunset in the region and
observe the bottom of the
sea.
ANTALYA 67
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Turizmin parlayan yıldızı
22 kilometre doğusunda,
Güney Köyü’nde bulunan
Antiochea Ad Cragum adlı
bu antik kentimizde yer almaktadır. Lamos Antik Kenti
ve Roma’nın en büyük imparatorlarından Trajanus’un
öldüğü nokta olan, bir zamanlar Trajanapolis olarak
adlandırılan Selinus Antik
Kenti çok önemli arkeolojik
yerleşkelerdir.
Cemburak ÖZGENÇ
Gazipaşa Belediye Başkanı
The Mayor of Gazipaşa
“Antalya’nın en doğusunda yer alan ve Doğu
Antalya’nın giriş kapısı olan
Gazipaşa, stratejik konumuyla çağlar boyu pek çok
medeniyete beşiklik etmiştir.
Commagene Krallığı’nın
batısındaki son kent
Gazipaşa’dadır. Ülkemizin
önemli mozaikli alanlarından bir tanesi, Gazipaşa’nın
Gazipaşa’da bulunan iki turizm merkezinde ülkemizin
saygın yatırımcıları yakın
zamanda 5 yıldızlı tesis
yatırımlarına başlayacaktır.
Bir yandan gelişirken diğer
yandan doğal güzelliklerini
korumayı başaran ilçemizin
kıyılarını yaşam alanı olarak
seçen Akdeniz fokları ve
Caretta Carettalar’ın sayısı
her geçen gün artmaktadır.
Koruma altındaki sahillerimizde yaşamlarını sürdüren
Akdeniz fokları ve Caretta
Carettalar, ilçemizde geliş-
me ve koruma dengesinin
çok iyi sağladığını göstermektedir.
Ulaşım açısından da oldukça elverişli koşullara sahip
olan ilçemizde bu alanda
sürdürülen yatırımlar turizm
faaliyetlerini olumlu etkilemektedir. Avrupa’nın birçok
ülkesine direk uçuşun yapıldığı Gazipaşa Uluslararası
Havaalanı ve şu anda bitme
noktasında olan yat limanı
ilçenin ulaşım olanaklarını
daha da artırmaktadır.
Türkiye’nin açıkta muz
üretiminin en fazla yapıldığı
ilçesi Gazipaşa’nın verimli
topraklarında, muzun yanı
sıra kiraz, avokado, çilek,
çekirdeksiz, nar, dikenli
salatalık, domates, kivi
ve çok çeşitli bir skalada
meyve sebze yetişir. Özellikle 2014’te bitecek olan
Gökçeler Barajı ilçemizin
tarımsal potansiyelini çok
daha yüksek seviyelere
taşıyacaktır.
Gazipaşa Belediyesi
olarak bir yandan ilçemizin
mevcut tarihi ve kültürel
değerleri ile doğal güzelliklerini koruyup turizme
kazandırırken bir yandan da
Gazipaşa’ya bir simgesel
yapı kazandırma çabası
içerisindeyiz. Bu kapsamda
Cebeli Tepesi’nde gerçekleştirilecek ve uluslararası
bir yarışmayla belirlediğimiz
simgesel yapı projemizin, ilçemize çok önemli
bir ivme kazandıracağını
düşünüyorum. Bunun yanı
sıra yeni hizmet binamız ile
de Gazipaşa’ya önemli bir
mimari yapı kazandırmayı
hedefliyoruz.
Kısacası ilçemiz, korunmuş
antik kentleri, bakir doğası,
barajı, yat limanı, havaalanı
yatırımları ve ulaşım kolaylıkları ile gelişmiş ve çağdaş
bir ilçe olma yolunda hızla
yol almaktadır.”
The shining star of tourism
“Gazipaşa, which is located
at the easternmost point of
Antalya, has been home to
many civilizations throughout
history thanks to its strategic location. Gazipaşa is
the last city to the west of
the Commagene Kingdom.
One of the most important
mosaic areas in our country is located at Antiokheia
Ad Cragum, 22 kilometers
to the east of Gazipaşa in
the village of Güney. Lamos
antique city and Selinos, the
place where Emperor Trajan
died, are important archeological sites.
Investors will soon begin
constructing 5-star facilities
68
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
in the two touristic centers
in Gazipaşa. The number
of Mediterranean seals and
Loggerhead turtles that have
settled in our borough which
has managed to protect
its scenic beauties has
increased in recent years.
These species, which are
facing extinction, shows that
our borough has maintained
a good balance when it
comes to development and
preservation.
is almost complete, increase
transportation options in the
borough.
Cherry, pomegranate, avocado, strawberry, cucumber, tomato, kiwi and many
other fruits and vegetables
are grown on the fruitful
lands of Gazipaşa, which is
the number one borough in
Turkey in banana production.
The Gökçeler Dam, which
will be completed in 2014,
will increase the agricultural
production potential in our
borough.
Investments in transportation
have positively affected touristic activities in our borough.
As the Gazipaşa MunicipalGazipaşa International Airity, we are trying to build a
port and the marina, which
monumental structure while
protecting our historical and
cultural assets. With this
regards, I believe that that
the monumental structure,
chosen through an international competition, we will
build on Cebeli Hill will jazz
up our borough. In addition, we are aiming to add a
unique architectural building
to our borough with our new
service building.
In short, our borough is
quickly becoming a modern
and well developed spot with
preserved antique cities, untapped nature, dam, marina
and airport investments.”
Taş ev
en doğu ucunda kıyının
hemen önünde bulunan
kayalıklar, deniz seviyesinden santimetrelerle ifade
edilebilecek bir yüksekliğe
sahip. Kıyıya vuran her
dalga bu noktada doğal
havuzların içerisini suyla
dolduruyor. Aynı su daha
sonra kayaların arasından
yeniden denize karışıyor.
Deniz suyu ile dolan bu
oyuklar doğal bir havuzu
andırdığı gibi aynı zamanda suyun arıtılmasını da
sağlıyor. Doğal havuzlar,
sıcak yaz günlerinde farklı
bir ortamda denize girmek,
Akdeniz’in mavi sularında
serinlemek ve doğal jakuzi
etkisini yaşamak isteyenler
için en doğru adres. Bu
bölgede gün batımını ve
gözlük aracılığıyla deniz
dibini izlemek ise bambaşka bir keyif.
İmparator Trijan’ın
kenti: Selinus
Altın sarısı kumlarla kaplı
sahil yaklaşık 2,5 kilometre
boyunca uzanıyor. Sahilin
sonunda denize bir dirsek
gibi uzanan tepenin üzerinde ve yamacında ise Dağlık
Kilikya bölgesinin en önemli
kentlerinden Selinus yükseliyor. Orta Çağ’dan kalma
kale ile akropol, sahile
bakan tepenin üzerinde yer
alıyor. Akropol içerisindeki
kilise ve sarnıç günümüze
kadar gelen ve görülmesi
gereken yapıların arasında. Selinus Antik Kenti’nin
diğer yapıları ise sahilde ve
yamaçta kurulu. Bu yapıların
arasında hamamlar, agoralar, Selçuklu Av Köşkü, su
kemeri ve nekropol alanı bulunuyor. Selinus Antik Kenti,
adını verdiği sahile tepeden
bakan konumu kadar Roma
İmparatoru Trijan’ın yaşamı-
Selinus plajı
Emperor Trajan’s city:
Selinos
The shore covered in golden
sands stretches for about 2,
5 kilometers. Selinos, one
of the most important cities
in the Mountainous Cilicia
region, rises above the hill
at the end of the shore. The
castle and acropolis from the
Middle Age is located on the
hill that overlooks the shore.
The church and cistern inside
the acropolis are buildings
that are worth seeing. The
other structures of the antique
city are located on the shore
and slope. These include
baths, agoras, the Seljuk
hunting lodge, aqueduct and
the necropolis. The antique
city is also important because
Roman Emperor Trajan died
here. There is a monumental
tomb built for the emperor
in the necropolis. Most of
the urns that are on display
at the Alanya Museum were
brought in from the necropolis
of Selinos. Because of this
fact, archeologists believe
that there was a workshop in
Selinos that made urns.
Covered in golden
sands: Selinos Beach
Selinos beach is located
below Selinos antique city
where Roman emperor Trajan
died. The beach, which is
about 2, 5 kilometers long
and 150 meters wide at
certain places, is covered
with golden sands. The public
beach is frequented by local
and foreign tourists during the
summer. The hill at the end
of the beach harbors a pirate
cave, which is only accessible
via the sea.
Doğanca Rock Tombs
Every inch of Gazipaşa witnesses traces of a profound
ANTALYA 69
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
nı bu kentte yitirmesinden
dolayı da büyük önem taşıyor. Nekropolde İmparator
Trijan’ın adına yapılmış anıtsal bir mezar da bulunuyor.
Halen Alanya Müzesi’nde
sergilenen ostoteklerin çoğunluğu Selinus Antik Kenti
nekropolünden getirilmiş.
Ostoteklerin Selunus’tan
gelmesi arkeologlara burada
bu yönde üretim yapan bir
atölye olduğunu düşündürüyor.
Altın sarısı kumlarla
kaplı: Selinus Plajı
Roma İmparatoru Trijan’ın
yaşamını yitirdiği Selinus
antik kentinin bulunduğu tepenin hemen altında uzanıp
gidiyor adını antik yerleşim
biriminden alan Selinus
Plajı. Yaklaşık 2,5 kilometre
uzunluğa, bazı noktalarda
150 metre genişliğe sahip olan Selinus Plajı, çok
kaliteli, altın sarısı kumlarla
kaplı. Aynı zamanda halk
plajı da olan Selinus, özellikle yaz aylarında yerli halkın
yanı sıra ilçeyi ziyaret eden
yerli ve yabancı turistler
tarafından da kullanılıyor.
Plajın sonundaki tepe ise
korsan mağarasını bünyesinde barındırıyor. Karadan
ulaşımın olmadığı mağara
da ilçenin görülmeye değer
zenginliklerinden.
Doğanca Kaya Mezarları
Doğanca Kaya Mezarları
Gazipaşa’nın her köşesi
tarihin derin izlerine tanıklık
ediyor. Torosların iç kısımlarına ilerleyen vadiler de,
dağların zirveleri de taşıyor
bu izleri. Muz bahçeleri ve
çilek tarlalarının arasından
geçen yol, kıvrıla kıvrıla bir
dereyi takip ederek ilerliyor
heybetli dağlara doğru. 40
kilometrelik bir yolculuğun
sonunda kiraz ağaçlarıyla
kaplı şirin bir köy, Doğanca
karşılıyor ziyaretçilerini.
Köy, bir tepenin üzerindeki
kalesi ve kalenin eteğindeki
70
ANTALYA
Antiochia Ad Cragum Mozaikler
kaya mezarlarıyla dikkat
çekiyor. Çam ağaçlarının
arasından geçen patikanın
sonunda büyük bir kaya
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
parçası üzerine yapılmış üç
ayrı kaya mezarı yer alıyor.
Hititler döneminden kalma
olduğu ifade edilen mezar-
history, including valleys
and mountain peaks. A
winding road that passes
from banana gardens and
strawberry fields leads
towards the mountains. After
a 40 kilometer journey, a
cute village by the name of
Doğanca greets its visitors.
The village attracts attention
with its castle atop a hill and
rock tombs on the outskirts
of the castle. There are three
separate rock tombs carved
inside a large rock at the end
of the path which passes
between pine trees. The animal and human bas reliefs
on the tombs, which date
back to the Hittite period,
are still clearly visible. Colorful wild flowers add more
beauty to the rock tombs.
As you progress a little
further up from the tombs,
you will see two other tombs
inside a big rock. As you
watch the tombs, your eyes
wonder over to the historical
castle that still stands still.
Doğanca awaits its visitors
with its historical castle, rock
tombs, tasty cherries and
untapped nature.
Gazipaşa Havaalanı
Gazipaşa Airport
Antalya’nın sessiz cenneti Gazipaşa’nın turizm potansiyelinin
artırılması, dünyaca ünlü turizm merkezi Alanya’ya ulaşımın
rahatça sağlanması için yürütülen çalışmalar tamamlandı ve Gazipaşa Havaalanı, TAV Holding’in işletme hakkını
elde etmesiyle uçuşlara açıldı. Kısa sürede yerli ve yabancı
havayolu firmaları tarafından kullanılmaya başlayan Gazipaşa
Havaalanı’na bu güne kadar B737-300, B737-400, B737-700,
B737-800 ve A320 tipi uçaklar iniş-kalkış gerçekleştirdi. Son
olarak da A320 ve A319 tipi uçaklar Gazipaşa’ya inebilmek
için sefer düzenleme izni aldı. Gazipaşa’dan Danimarka’nın
Kopenhag, Billund ve Aalborg, Hollanda’nın Amsterdam ve
Eindhoven, Norveç’in Oslo, İsveç’in Stockholm ve Goteborg,
Belçika’nın Brüksel, Polonya’nın Varşova, Çek Cumhuriyeti’nin
Pardubice ve Litvanya’nın Vilinus kentlerine doğrudan uçuşlar
gerçekleştiriliyor. Ayrıca yerli havayolu firmaları ile İstanbul
bağlantılı, yurtiçinde 17, yurt dışında 32 noktaya erişilebiliyor.
Works geared towards increasing the touristic
potential of Gazipaşa and provide easier access
to Alanya have been completed and the Gazipaşa
Airport has now opened to flights after TAV Holding received management rights. B737-300,
B737-400, B737-700, B737-800 and A320 type
planes have already landed and departed from the
airport, which is used by national and international
carriers. Lately, A320 and A319 type planes have
been authorized to use the airport. There are direct
flights from Gazipaşa to Copenhagen, Billund,
Aalborg, Amsterdam, Eindhoven, Oslo, Stockholm, Goteborg, Brussels, Warsaw, Pardubice and
Vilnius. In addition, local airlines fly to 17 domestic
and 32 international points from the borough with
a stopover in Istanbul.
Gazipaşa Havaalanı
Gazipaşa Tarım Fuarı
Gazipaşa Agricultural Fair
Toroslar ile Akdeniz’in arasında kalan ve sahilden dağların
içerisine kadar uzanan topraklar, binlerce yıllık köklü bir tarihin yanı sıra bereketli tarım arazilerine de sahip. İlçenin ılıman
ikliminin yanı sıra tarım arazilerinin deniz seviyesinden dağların zirvelerine kadar uzanan bölümde yer alması Gazipaşa’da
her türlü tarım ürününün yetişmesine olanak sağlıyor. İlçenin
bereketli topraklarında tropikal meyveler ve Akdeniz mevsim
meyvelerinin yanı sıra açık alanlarda ve seralarda her türlü
sebze yetişiyor. Yüksek kesimlerde karasal iklime özgü kiraz
ve ceviz, sahil kesimlerinde ise muz, avokado, mango gibi
tropikal meyveler yetişiyor. Gazipaşa’nın tarım potansiyelinin
bu kadar büyük olması nedeniyle ilçede her yıl Nisan ayında
tarım fuarı da düzenleniyor. Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen
Gazipaşa Tarım Fuarı ile hem sektörde yaşanan gelişmeler
üreticilere aktarılıyor hem de firmalar geliştirdikleri teknolojileri
üreticilere sunuyor. Aynı zamanda uzmanlar tarafından verilen
seminerlerle üreticiler tarımsal üretimde bilimsel yöntemler
hakkında daha çok bilgi edinme imkanı yakalıyor.
Lands that are located between the Taurus
Mountains and the Meditarrenean harbor fruitful
agricultural lands in addition to a profound history.
The geographical location of these fields and the
warm climate enables the growth of many agricultural products in Gazipaşa. In addition to open
fields, tropical fruits and vegetables are grown in
greenhouses. In northern areas cherry and walnut
and around the shores, tropical fruits such as banana, avocado and mango are grown. Each year
in April, an agricultural fair is organized in Gazipaşa
to celebrate the borough’s agricultural potential.
During the fair, which was organized for the ninth
time this year, advances in the sector are shared
with producers and companies introduce new
technologies to farmers. In the meantime, producers get the chance to find out about scientific
developments at various seminars.
ANTALYA 71
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Muz bahçeleri
ların üzerindeki insan ve
hayvan kabartmaları aradan
geçen onca zamana rağmen
ilk günkü kadar net görünüyor. Rengarenk kır çiçekleri
kaya mezarlarının çehresine
güzellik katıyor. Mezarların
yukarısına doğru ilerledikçe,
büyük bir kaya kütlesinin
üzerine yapılmış iki mezar
daha çıkıyor karşınıza. Mezarları incelerken zamana
meydan okurcasına dimdik
ayakta olan tarihi kalenin
silueti takılıyor gözlerinize.
Tarihi kalesi, kaya kütlesinin
üzerine inşa edilmiş mezarları, lezzetli kirazları ve
bozulmamış doğal yapısı
ile Doğanca ziyaretçilerini
bekliyor.
Muz bahçeleri ve
tropikal meyveler
Bereketli tarım topraklarına
sahip olan Gazipaşa, kelimenin tam anlamıyla a’dan
z’ye her türlü tarım ürününün yetiştiği ender bölgeler
arasında yer alıyor. Tarımsal
üretimdeki bu zenginliğin
kanıtı ise Türkiye’nin başka
hiçbir yerinde bulunmayan
muz ve tropikal meyve bahçeleri. Gazipaşa’da denize
dik yükselen araziler, sahilin
72
ANTALYA
arkasında uzanan alanlar
muz bahçeleriyle kaplı.
İlçenin doğusundaki araziler
de teraslanmış haliyle muz
bahçelerine ev sahipliği
yapıyor. Türkiye’nin en
önemli muz üretim merkezi
olan Gazipaşa’da 10 bin
dekarın üzerinde alanda,
50 bin ton muz hasadı
yapılıyor. Gazipaşa’nın
verimli topraklarında yetiştirilen muzları, ilçenin ve
Antalya’nın yanı sıra yurdun
dört bir yanındaki manavlarda ve pazarlarda görmek
mümkün. Gazipaşa’da muz
üretimi kadar hayati önem
taşıyan diğer tarım ürünleri
ise tropikal meyveler. İlçede
ziyaret edilen köylerde
tropikal meyve bahçeleri ve ağaçları kolaylıkla
görülebiliyor. Avokado, kivi,
mango, papaya, pepino,
guvaya, pasiflora, Şili kirazı,
enginar, kahve, hurma ve
ananas ilçede üretilen tropikal meyveler arasında yer
alıyor. Gazipaşa’da üretilen
25 çeşit tropikal meyvenin
yetiştirildiği alanları daha
da genişletmek için Antalya
Valiliği tarafından başlatılan
proje çerçevesinde önemli
adımlar atılıyor.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Banana gardens
and tropical fruits
Gazipaşa, which harbors
fruitful agricultural lands,
is one of the few regions
where almost all agricultural
products are grown. The
solid proof of this richness
in agricultural production
is the banana gardens and
tropical fruit orchards. The
fields that are perpendicular
to the sea are covered in
banana gardens. The lands
in the east of the borough
also host banana gardens.
In the borough, which is one
of Turkey’s most important
banana production centers,
over 50 tons of bananas are
harvested on a 10 thousand
decares of land. You can see
the quality bananas grown in
Gazipaşa all around Turkey.
Another important agricultural product that is grown
in Gazipaşa is tropical fruits.
Tropical fruit gardens and
trees can be seen all around
the borough. Avocado, kiwi,
mango, papaya, peppino,
guava, pasiflora, Chilean
cherry, artichoke, coffee, date
and pineapple are some of
the tropical fruits that are
produced in the borough.
The Governorship of Antalya
has devised a giant project
to enlarge tropical fruit fields
in the borough.
ANTALYA 73
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Yörüklerin ayak izleri
Evrenseki Belediyesi tarafından hizmete açılan Kültür Evi, asırlardır Toroslar’da ve
dağın yamacındaki ovada yaşamını sürdüren Yörüklerin geleneklerini yansıtıyor.
Yazı / Article-Fotoğraflar/Photographs: Özgür Önder
The footprints of nomads
The Cultural House, built by the Evrenseki Municipality, reflects
the traditions of nomads who have been living in the Taurus
Mountains and the plain on the slope of the mountain.
74
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Y
az mevsiminin kendini
iyiden iyiye hissettirmesiyle birlikte Yörükler kıl
çadırlarını toplar, eşyalarını
develere yükler ve keçilerden oluşan sürülerini
önlerine katarak yürüyüşe
geçerler. Ilıman bir iklimde
kışı geçirdikleri sahil kesiminden, Torosların zirvesindeki, geniş otlakların
bulunduğu, serin ve tertemiz havaya sahip yaylalara
doğru yol alırlar. Asırlardır
süren bu gelenek, kendine
has bir kültürün oluşmasını sağlamıştır. Yörüklerin
yerleşik yaşama geçişiyle
birlikte belirli periyotlarla
gerçekleşen göçler son
bulsa da, geleneklerine
sahip çıkan Yörükler de
var. Yaz aylarını yaylalarda
geçiren Yörükler, şenlikler
düzenleyerek atalarının
kültür mirasının yarınlara
taşınmasını sağlıyor.
Eserler Salur koluna
bağlı Yörüklerden
Yörüklerin kültürel mirasını geleceğe taşımak
anlamında önemli bir adım
da Manavgat Evrenseki
Belediyesi’nden geldi.
Evrenseki Belediyesi,
beldedeki eski okul binasını restore ettirerek, Kültür
Evi’ne dönüştürdü.
Toplam 6 bin metrekare
alana sahip olan Evrenseki
Kültür Evi, 5 kapalı bölüm
ve bahçeden oluşuyor.
Kültür Evi’nin kapalı bölümlerinde 24 Oğuz boyundan
birisi olan Salur koluna
bağlı Yörüklerin yaşamlarını anlatan eşyalar sergileniyor. Eşyalar Antalya
ve ilçelerinde yaşayan
Yörüklerin yanı sıra Muğla,
Manisa, Afyonkarahisar,
Isparta, Konya gibi kentlerde yaşayan Yörükler
A
s summer progresses,
nomads gather their
bristle tents, load their
belongings onto their camels
and start their journey with
their animals. They start
heading towards clean
plateaus on the peaks of the
Taurus Mountains. This tradition, which has continued
for centuries, has given way
to a unique culture. Even
though nomads have now
opted for settled lives, there
are some nomads who still
continue this tradition. Nomads who spend their summers in plateaus keep their
traditions alive by organizing
festivals.
Objects come from
nomads from the Salur
clan
An important step was taken
by the Evrenseki Municipality to carry nomad traditions
into the future. The municipality restored the old school
in town and turned it into a
cultural house.
The 6000 square meter
Evrenseki Culture House
consists of 5 indoor sections
and a garden. Objects from
nomads from the Salur clan
are displayed in the indoor
sections of the cultural
house. All the objects were
donated by nomads living
in cities such as Antalya,
Muğla, Manisa, Afyonkarahisar, Isparta and Konya.
2000 objects are exhibited
at the cultural house but
this number is expected to
increase with further donations.
From bristle tents to
olive oil machines
In the first section of the
Evrenseki Cultural House,
there is a depiction of a
nomad woman cooking in
front of a bristle tent. Right
next to that, a girl making
a yoghurt drink and a kid
grazing his animals attracts
attention. In the second
section, you will see a stone
house made by nomads
after permanent settlement,
a wooden cradle, wood cutters and whirling dervishes.
The fourth section mainly
depicts the agricultural
activities of nomads. This
section includes a plough, a
horse drawn carriage, tools
used in measuring wheat,
a millstone, a large stone
mortar, tools for making olive
oil and wooden spoons. The
fifth section highlights the
Kültür Evi’nde
Yörüklerin
kültürlerini
yansıtan 2 bin
parça eşya
bulunuyor.
There are 2000
objects that reflect
the culture of the
nomads at the
Culture House.
ANTALYA 75
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
tarafından Kültür Evi’ne
bağışlanmış. Şimdilik 2 bin
parça eşyanın sergilendiği
Evrenseki Kültür Evi’nde
yeni bağışlarla bu rakamın
daha da artması bekleniyor.
Kılçadırdan zeytinyağı
sıkma makinesine
Evrenseki Kültür Evi’nin ilk
bölümünde, kıl çadır önünde bir Yörük kadının yemek
yapışı tasvir ediliyor. Onun
hemen yanı başında ise
yayıkta ayran yapan bir
kız ile hayvanlarını otlatan
bir Yörük çocuğu dikkat
çekiyor. Kültür Evi’nin ikinci
bölümünde ise Yörüklerin
yerleşik yaşama geçtikten
sonra yaptığı, Evrenseki’ye
ait taş ev, bebeklerin uyu76
ANTALYA
duğu ahşap beşik, odun
kesenler ve Semah dönenler yer alıyor. Dördüncü
bölümde de ağırlıklı olarak
Yörüklerin tarımsal faaliyetleri anlatılıyor. Buradaki
saban, at arabası, buğdayların saklandığı ve tartıldığı
araçlar, elle çalışan ve un
öğütülen değirmen taşı,
bulgur yapılan dibek, zeytinyağı sıkmaya yarayan
aletler, tahta kaşıklar dikkat
çekiyor. Kültür Evi’nin
beşinci bölümü ise ağırlıklı
olarak Yörüklerin yerleşik
yaşamlarını yansıtıyor.
Düğün eğlencesi, ev ortamı, ev aletleri bu bölümde
sergileniyor.
Kültür Evi’nde sergilenen
eşyaların çoğu 1940’lı
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
yıllardan kalma. Ancak
yüzlerce yıllık eşyaların
arasında 600 yıllık zeytinyağı sıkma düzeneği dikkat
çekiyor.
El emeği ürünler de
sergilenecek
Bahçesinde verandaların, hayvan maketlerinin
bulunduğu Kültür Evi,
Yörük geleneklerininin yanı
sıra Evrensekili kadınların
yöreye özgü el sanatlarını
da misafirlere tanıtmayı
amaçlıyor. Bu çerçevede
Evrenseki’de yaşayan
kadınların el emeği ürünlerinin satışa sunulacağı,
belde mutfağına özgü
yiyeceklerin ikram edileceği
bir de alan oluşturulması
planlanıyor.
lifestyles of settled nomads.
Weddings, houses and tools
used in houses are on display in this section.
Most of the objects exhibited in the cultural house are
from the 1940’s but the 600
year old olive oil production
tool attracts the most attention.
Handicrafts will also be
displayed
The cultural house, which
has porches and animal
models in the garden, also
aims to introduce the traditional handicrafts of women
in the town of Evrenseki.
The municipality is planning to build an area where
handicrafts will be sold and
traditional dishes will be
served.
ANTALYA 77
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Kaş anlatılmaz,yaşanır
Kaş’ın en eski turizmcilerinden Mustafa Eriş, deniz-kum-güneş ile
öne çıkan ilçenin doğa sporları, yamaç paraşütü, dalış, tarih ve kültür
turizminde de önemli bir potansiyel taşıdığına dikkat çekiyor.
78
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
K
aş, tertemiz denizi,
büyüleyici güzellikte
koyları ve binlerce yıllık
tarihiyle Antalya’nın en batı
ucunda, şirin bir turizm bölgesi. Tatil tercihini Kaş’tan
yana kullananlar alışılmışın
dışında ve unutulmaz anılarla ayrılıyor ilçeden. Bölgenin
en eski turizmcilerinden
Mustafa Eriş’e göre ise Kaş’ı
tam anlamıyla yaşamak için
öyle 3-5 günlük bir tatil yetmez. Babasından öğrendiği
aşçılığı daha ileri noktalara
taşıyan ve deniz mahsullerinde marka olan Mustafa
Eriş, “Kaş’ta dolu dolu bir
tatil geçirdim, Kaş’ı yaşadım
demek için 20 yıl lazım”
diyor. Kaş mutfağından plajlara, antik kentlerden doğa
sporlarına, ilçenin turizm
potansiyelinden yerleşik
yabancılara kadar Kaş ile
ilgili merak ettiğiniz her şeyi
konuştuğumuz Mustafa Eriş,
Kaş’ın aktivite anlamında
oldukça geniş bir yelpazeye
sahip olduğunu söylüyor.
Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Eriş: 1956 Kaş doğumluyum. Esnaf bir ailenin
çocuğuyum. Babamın Kaş’ta
fırını ve restoranı vardı. Ben
de baba mesleğini seçtim
ve restoran işlettim. Bir nevi
emekliliğimi ilan ettim ve
birkaç yıl önce işi oğluma
bıraktım. İşletmeciliğin yanı
sıra Kaş Turizm Tanıtma
Derneği’nde üyelikten
başkanlığa kadar, 20 yıla
yakın zaman görev aldım.
Son dönemde de Kaş
bölgesindeki lokantaları bir
araya getirerek dernek çatısı
altında topladık. Halen Kaş
Lokantacılar Derneği’nin
başkanlığını yapıyorum.
Dünyanın en güzel coğrafyalarından ve Antalya’nın
gözde turizm merkezlerinden biri olan Kaş’ta turizm
hareketi nasıl başladı?
You can’t describe Kaş,
you need to experience it
Mustafa Eriş, who is one of the oldest tourism professionals in Kaş, points
out to the important potential the town- which stands out as a resort tourism
sport- has in nature sports, paragliding, diving and history and culture tourism.
Mustafa Eriş
Eriş: Karayolunun ve
araçların yetersiz olduğu dönemlerde insanlar gemilerle
seyahat ediyordu. Marmara
ile Doğu Akdeniz arasında
sefer yapan gemiler Kaş’a
yanaşırdı. Bizim restoran işletmeciliğimiz de o dönemde
başlar. Yolcular ihtiyaçlarını
Kaş’tan giderirdi. Kaş’ta
ilk turizm hareketi budur.
Ardından 1940’lı, 1950’li yıllarda sırtlarında çantalarıyla
turistler gelmeye başladı. O
tarihte Kaş’ta 1, 2 otel vardı.
1960’lı, 1970’li yıllarda, karavanlarıyla gelenler oldu. Tatil
için Kaş’ı tercih edenlerin
sayısı hızla artmaya başladı.
1980’li yıllarda kalacak yer
yoktu. Buna paralel olarak
evler pansiyon haline getirilmeye başlandı. Ardından
pansiyonlar otellere dönüştü.
Kaş’ın bu günkü turizm
potansiyeli nedir?
Eriş: Şu an Kaş’ın yatak
kapasitesi 5 bin. Kalkan ve
Patara’da ise 2 bin yatak
var. Kaş’ta turizm sezonu
mart ayı sonunda başlıyor,
haziran ayının ortalarına
gelindiğinde tesislerdeki
doluluk artıyor; kasım ayı
itibariyle ise sezon sona
eriyor. Şuan net rakamları
bilmiyorum ama yerli ve
yabancı çok sayıda turist
tatilini Kaş’ta geçiriyor.
En çok hangi ülke vatandaşları tatil için Kaş’ı
tercih ediyor?
Eriş: Dünyanın her yerinden
gelen var. Ama çoğunluğa
bakacak olursak yarısı yerli
yarısı Avrupalı diyebiliriz.
Avrupalı turistlerin içerisinde
K
aş is a cute touristic
resort at the westernmost point of Antalya with
a clean sea, amazingly
beautiful bays and profound
history. Those who vacation
in Kaş leave with unforgettable memories. According
to Mustafa Eriş, 3-5 days
isn’t enough for the entire
Kaş experience. Mustafa
Eriş, who learned to be chef
from his father and is now a
trademark in sea products,
says, “You need 20 years for
the full Kaş experience.” We
spoke to Mustafa Eriş about
the cuisine, antique cities
and touristic potential of the
town.
First of all, can you tell us
a little about yourself?
Eriş: I was born in Kaş in
ANTALYA 79
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
İngilizler çoğunlukta. Almanya ve Amerika’dan, hatta
Uzak Doğu ülkelerinden bile
gelenler var.
Kaş çok güzel bir turizm
merkezi. Kaş’a gelen ve
gelmeyi planlayan turistlere neler tavsiye edersiniz?
Eriş: Kaş’a gelen turistler
mutlaka Kekova’yı görsünler. Ama denizden, tekne
turuyla gitsinler. Kekova
dünyada eşi benzeri olmayan bir yer. Tarih ve doğal
güzellikler iç içe. İlçe merkezindeki marinada çok sayıda
tekne var. Günübirlik Kekova
turlarına çıksınlar. Turistlere,
Kaş tatillerinin bir gününü
tekneyle Kekova turuna ayırmalarını tavsiye ediyorum.
Pişman olmayacaklar.
Kaş tatili Kekova tekne
turundan mı ibaret?
Eriş: Tabi ki hayır. Kaş’ta
alternatif çok. Hatta dolu
dolu bir Kaş tatili için 1 hafta
yetmez, 2 hafta hiç yetmez. Tam anlamıyla Kaş’ı
yaşamak isteyen misafirlerimiz abartmıyorum ama 20
yıl boyunca tatil tercihlerini
Kaş’tan yana kullanmak
zorunda.
Nelerdir bu alternatifler,
bahseder misiniz?
Eriş: Kekova turu kadar
önemli olan bir diğer alternatif ise dalış. Kaş’ın eşsiz
doğal güzellikleri su altında
da devam ediyor. İlçede
çok sayıda gemi ve uçak
batığı var. Batıkların etrafı
ve içi balıklarla dolu. Ayrıca
Kaş’ın arkasında yükselen
dağların aynısı suyun içinde
de devam ediyor. Su altında
büyük apartmanlar boyunda
mağaralar var. Doğa güzel,
sualtı çok güzel, derinliklerdeki mağaraların içi daha da
güzel. Kaş’a gelen mutlaka
dalış yapmalı.
Bu güzelliği bir de havadan
görmek gerekir. Bu nedenle
80
ANTALYA
yamaç paraşütü mutlaka
yapılmalı. Kaş’ta yamaç
paraşütü uçuşları 1995 yıllarında başladı. Çok tecrübeli
pilotlarımız var. Yine dalışta
olduğu gibi uçmada da niyet
etmeniz yeterli. Tecrübeli
pilotlarımız sizi uçuracaktır.
Ayaklar yerden kesilince,
ilk birkaç dakikada mutla-
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
1956. My father owned a
bakery and restaurant. I
chose to manage the restaurant. A few years ago I retired and left the business to
my son. I worked at the Kaş
Tourism Advertising Foundation for 20 years. Lately, we
have united all the restaurants in the region under one
roof. I am still the president
of the Kaş Restaurateurs
Association.
How did tourism begin
in Kaş, one of the most
beautiful geographies in
the world?
Eriş: When highways
weren’t that common, peo-
Is vacationing in Kaş only
about the Kekova boat
tour?
Eriş: Of course not. There
are many alternatives in Kaş.
In fact, even 2 weeks won’t
be enough for a full vacation.
I am not exaggerating but
you need 20 years for the
full Kaş experience.
ka korkacaksınızdır. Ama
birkaç dakika sonra, uçmaya
alışınca korkunun yerini
muhteşem manzaranın mutluluğu alacaktır. Bu nedenle
misafirlerimiz Kaş’ta mutlaka
uçsun.
Son dönemde doğa sporlarıyla ilgilenenlerin sayısı
hızla artıyor. Kaş’ta bu çerçevede neler yapılabilir?
Eriş: Kaş’tan yukarılara doğru gittikçe ormanlar başlıyor.
Ormanların içerisinde inanılmaz güzellikte Kıbrıs Deresi
Kanyonu var. Kanyona turlar
düzenleniyor. Profesyonel
rehberler eşliğinde kanyon
geçiliyor. Özel ekipmanlar
kullanılarak yapılan bu geçiş
asla hafızalardan silinmeyecek bir aktivite. Doğa ile
baş başa keyifli anlar kadar
adrenalin de yaşıyorsunuz. Saklıkent Kanyonu da
doğa sporları için önemli
bir merkez. 30 kilometrelik
kanyon eşsiz güzellikte. Aynı
zamanda Kekova’da kano
turları, Likya yollarında yürüyüş ve dağ bisikleti Kaş’ta
yapılacak alternatif doğa
sporları.
ple used to travel by boats.
Ships that cruised between
the Marmora and Eastern
Mediterranean would dock
in Kaş. That is when we
started the restaurant business. Passengers used to
buy their stuff in Kaş. This
was the first touristic activity
in Kaş. After that, backpackers came to the region in
the 1940’s and 1950’s. At
that time there were only a
couple hotels in Kaş. In the
1960’s and 1970’s people
came with their trailers and
tourist numbers increased
dramatically. There were no
accommodations in the 80’s
so houses were turned into
hostels, then hostels turned
into hotels.
What is the current tourism potential of Kaş?
Eriş: Today, Kaş has 5000
beds. There are 2000 beds
in Kalkan and Patara. Tourism season begins at the
end of March in Kaş and
occupancy rates increase by
mid June. The season ends
in November. I don’t know
the exact numbers but many
local and foreign tourists
spend their vacation in Kaş.
Which foreign citizens
mostly prefer Kaş?
Eriş: There are people from
all over the world but half of
them are local tourists and
almost half of them are from
European countries. The
majority of foreign tourists
are from England. There
are tourists from Germany,
the US and even Far East
countries.
Kaş is a very beautiful
touristic destination.
What do you advice tourists that are planning to
come to Kaş?
Eriş: Tourists who come
to Kaş must definitely visit
Kekova but they must take
a boat ride. Kekova is a
unique place on earth which
harbors historical and scenic
beauties. There are many
yachts in the marina at the
borough center. They can
take daily boat tours. I
advice tourists to spare one
day for touring Kekova with
a boat.
Can you tell us about
these alternatives?
Eriş: Another important
activity is diving. The unique
scenic beauties in Kaş
continue underwater. There
are many sunken planes and
ships in the borough. The interior of the sunken ships are
filled with fish. In addition,
the same mountains that rise
behind Kaş continue under
water. There are large caves
underwater. Those who
come to Kaş must go diving.
Also, I think one needs to
see all these beauties from
the air so everyone must
try paragliding. Paragliding
in Kaş began in 1995 and
we have many experienced
pilots. You might get scared
at first but after you get
used to flying you will be
utterly happy to see amazing
panorama.
Lately, the number of people interested in nature
sports is increasing. What
can be done in Kaş in this
regard?
Eriş: As you go further up
from Kaş the forests begin.
The amazingly beautiful
Kıbrıs Deresi Canyon is
located inside the forests.
There are tours to the canyon with professional tour
guides. Passing through the
canyon with special equipments is an unforgettable
activity filled with adrenaline.
The Saklıkent Canyon is also
an important center for nature sports. The 30 kilometer
canyon is very beautiful.
ANTALYA 81
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Gelelim plajlara. Masmavi
muhteşem bir deniz. Su altı
da büyüleyici. Misafirler
hangi plajlara gitmeli?
Eriş: Bütün plajlarımız birbirinden güzel. Kaş merkezde Büyük Çakıl ve Küçük
Çakıl Plajları var. Kalkan
yolu üzerinde Akça Germe,
Kaputaş Plajları, kilometrelerce uzanan Patara Sahili,
Yarımada’daki plajlar ve
koylar. Kaputaş Plajı’nın
arkasındaki kanyon deprem
sonucu oluşmuştur mesela,
deprem dağı ikiye ayırmıştır.
Masmavi bir denizin arkasında muhteşem bir kanyon
bulunmaktadır. Eşsiz güzellikteki plajlarımızın suyu da
tertemizdir. Çünkü ilçemizde
kanalizasyon ve arıtma tesisimiz var. Gönül rahatlığıyla
denize girebilirsiniz.
Binlerce yıllık tarihe sahip
olan Kaş, tarih ve kültür
meraklıları için neler sunuyor?
Eriş: Kaş merkezinde Antiphellos, dağlık alanda Phellos,
doğuda Kekova, batıda
Xanthos ve Patara var. Bu
antik kentler Likya döneminin
önemli yerleşim birimleri.
Patara’ya ayrıcalık tanımak
istiyorum. Patara’da yıllardır
süren bir kazı var. Antik tiyatro, meclis binası kazılarda
ortaya çıkan önemli yapılar.
Benim için ayrı bir yere sahip
yapı ise fener. İskenderiye’de
de bir zamanlar fener vardı.
Ama şimdi o fener ortada
yok. Patara’daki fener de en
az İskenderiye feneri kadar
önemli. Hatta benim için
ondan bile önemli. Kazılarda
fenerin yeri bulundu, parçalarına ulaşıldı. Şuan restorasyon sürüyor. Umarım en
kısa zamanda tamamlanır ve
fener eski ihtişamlı günlerine
döner.
Patara fenerinin sizi bu kadar etkileyen yönü nedir?
Eriş: Fener bölgeyi yerle
bir eden depremde yıkılmış.
Depremden sonra 400 yıl bu
bölgede kimse yaşamamış.
İşlemeli kesme taşlardan
inşa edilmiş olan fenerin
taşlarının üzerinde yaptıran
kişinin ismi de yazıyor. Fener
asırlardır kumun altında
kaldığı için zarar görmemiş.
Çapı yaklaşık 10 metre olan
fenerde yürütülen restorasyon çalışmaları çerçevesinde
yapı 10 metre yükseltildi. Bu
yaz devam eden çalışmalar
çerçevesinde fenerin 10 metre daha yükseltileceğini düşünüyorum. İskenderiye’de
fenerden eser yok ama
Patara’nın feneri hızla yükseliyor.
There are also canoe tours
in Kekova, walking on Lycian
roads and mountain biking
in Kaş.
Let’s talk about the
beaches. You have a
magnificent blue sea. And
the underwater is also
amazing. Which beaches
should tourists go to?
Eriş: All our beaches are
very beautiful. There are
Büyük Çakıl and Küçük
Çakıl beaches in the center.
We have Akça Germe and
Kaputaş beaches on the Kalkan road, the kilometers long
Patara shore and beaches
and bays in Yarımada. The
canyon behind Kaputaş
Beach was formed during
an earthquake, splitting the
mountain into two. There is
this amazing canyon right
behind a blue sea. The waters on our amazing beaches
are clean because we have a
purification facility.
What does Kaş have to
offer history and culture
enthusiasts?
Eriş: We have Antiphellos
in the center, Phellos in the
mountainous region, Kekova
to our east, Xanthus in the
west and Patara. These
antique cities are important
Siz restoran işletiyorsunuz. Aynı zamanda iyi bir aşçısınız.
Biraz da Kaş mutfağına değinelim. Kaş’ta ne yenir?
Eriş: Meslektaşlarım çok güzel ev yemekleri yapar. İlçede göremezsiniz ama sebze üretimi bölgede yaygındır. Dolayısıyla Kaş’ta
çok güzel sebze yemekleri yapılır. Akşamları ot yemekleri ve zeytinyağlılar çok hoş olur. Akdeniz ve Ege arasında olduğumuz için,
Ege Mutfağı’ndan örnekler de görebilirsiniz Kaş’ta. Balık ve deniz
mahsulleri de Kaş mutfağında önemli yere sahiptir. Balık varlığı
açısından çok zengin olan ilçemizde 45 santimetrenin üzerindeki
orfoz ve lahos balığının ızgarasını yemenizi tavsiye edebilirim.
Mercan balıklarının da ızgarası lezzetli olur. Kılıç balığı ve akya
balığının ise ızgarasını ve şişini tavsiye ederim. Barbunya küçük
olursa tavası, büyükse ızgarasının tadına doyum olmaz. Kalamar
ve ahtapotun salatası, ızgarası, güveci muhteşem olur.
82
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
settlements from the Lycian
period. I want to highlight Patara. Excavations have been
going on for years in Patara.
The antique theatre and stoa
are important structures
that have been unearthed.
What is special for me is
the lighthouse. There was a
lighthouse in Alexandria once
and the lighthouse in Patara
is as important as that. The
lighthouse was located during the excavations and parts
of it were unearthed. I hope
the entire structure is found
and restored in no time.
What makes the Patara
lighthouse so important
for you?
Eriş: The structure had
collapsed during an earthquake. No one lived in this
geography for 400 years
after the earthquake. The
name of the person who
commissioned the structure,
made from cut stones, is
written on the stones. The
lighthouse isn’t damaged
because it was submerged
in sand for centuries. The
structure was elevated 10
meters after restoration
works. I believe that the
lighthouse will be raised
another 10 meters this summer.
You manage a restaurant. You are also an excellent chef. Let’s us talk about the cuisine. What
should we eat in Kaş?
Eriş: My colleagues offer great home cooked food.
You can’t see it in the borough but vegetable production is widespread. So, there are very good vegetable
dishes in Kaş. At night, herb and olive oil dishes are
popular. As we are located somewhere between the
Mediterranean and the Aegean, you can see dishes
from the Aegean cuisine. Fish and sea products have
a special place in our cuisine. I recommend the grilled
grouper and the rock grouper and the broiled version
of coral fish. Try swordfish either grilled or skewered.
Make sure to sample the calamari.
ANTALYA 83
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Nekropoller kenti:
Trebenna
Likya, Psidya ve Pamfilya’nın kesişme noktasında yer alan Trebenna, günümüze kadar ulaşan
mezarlarıyla bir nekropoller kenti. Sırtını Sivri Dağ’a yaslayan ve tepeden Antalya’yı izleyen bu antik
kentin sarp kayalıklar arasında yükselen yapıları, insanoğlunun yaşam azmini anlatıyor.
Kaynak / Source: Prof. Dr. Nevzat Çevik
Trebenna: the city of necropolises
Trebenna, which is located in the intersection point of Lycia, Pisidia and Pamphylia,
is a city of necropolises. The structures that are situated among steep cliffs in this
antique city which overlooks Antalya tells the story of how humans clung to life.
84
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
K
ilometrelerce uzanan
engin maviliklerin
ve düzlüklerin sonunda,
gökyüzüne doğru bir ok gibi
yükseliyor Beydağları. Çam
ağaçlarıyla kaplı ormanların arasında yükselen sarp
kayalıklar, bir kartal gibi
kuşbakışı izliyor Antalya’nın
büyüleyici manzarasını. Bu
eşsiz manzaranın keyfini
en çok Ortaçağdan buyana
insanoğluna kucak açan
Trebenna Antik Kenti çıkarıyor; akropolün bulunduğu
zirveden ve hemen altındaki
insanoğlunun yaşama azmini yansıtan teraslara kurulu
kent merkeziyle. Roma devrinden kalan agorası, stoası,
sebestetionu, ekklesiasterionu, andronları, hamamı ve
kapısıyla zamana meydan
okuyor Trebenna...
İnsanoğlunun
yaşama azmi
de en iyi şekilde
görülüyor
Trebenna’da. Eğimli
arazi teraslarla
düzleştirilmiş,
duvarlar
örülüp toprak
yükseltilerek
alanlar kazanılmış.
You can clearly
see the will
of humanity
for survival in
Trebenna. The
inclined lands have
been straightened
with terraces and
lands have been
elevated with walls.
Likya Psidya
ve Pamfilya’nın
kesişme noktası
Trebenna Antik Kenti,
Likya’nın kuzeydoğu köşesinde Psidia ile Pamfilya’yı
buluşturan coğrafyada, üç
bölgenin kesiştiği noktada,
Sivri Dağ’ın eteğinde bulunur. Kentin isminin Yunanca ve Latincede herhangi
bir anlamı yoktur. Kentte
yerleşim Ortaçağ döneminde başlamasına rağmen
kalıntılar Roma ve Bizans
dönemine kadar uzanır. Helenistik döneme ait kalıntıya
rastlanmayan kentte bulunan yazıtlar da Trebenna’nın
tarihine yönelik çok fazla
bilgi vermez.
Günümüzde de yerleşimin
olduğu Geyikbayırı, Çağlarca, Belen, Trebenna’nın
küçük yerleşim birimleri
arasında yer alır. Antalya’nın
32 kilometre batısındaki Sivri Dağı’nın kuzey
eteğinden Geyikbayırı ve
Çağlarca köyü geçilip,
orman yolundan ilerleyerek
Trebenna’ya ulaşılır. Kent,
Çandır Vadisi arkasında
yükselen, Antalya’ya ve
Antalya Körfezi’ne hakim
680 metre rakımlı yüksek
bir kayalık akropol ile Sivri
Dağ arasındaki Dereözü sırtı
üzerine kuruludur. Akropolün
bulunduğu tepe Antalya’dan
bakıldığında görülür.
Sarp kayalıklar
yapılaşmayı sınırladı
Akropolün kuzeyi, kuzeydoğusu ve kuzeybatısı
sarp kayalıklarla çevrilidir.
Akropolün batısındaki daha
alt kattaki İrimli doğal terası
yerleşim için en uygun düzlüklerdir. Ancak bu alanda
sivil yapıların yerine nekropol bulunur. Kamu yapıları
ve kent meydanı akropolün
güneyindeki sırtta bulunan
düzlüktedir. Akropolün
güneyi boyunca yayılan
B
eydağları Mountains rise
like spears at the end
of kilometer long vast blues
and plains. Steep cliffs that
rise from between forests
full of pine trees watch
the amazing panorama
of Antalya like an eagle.
Trebenna antique city makes
most of this view with its
city centers that were built
on terraces from the peak
that hosts the acropolis.
Trebenna stands the test
of time with its Roman era
agora, stoa, bastion bath
and gateway.
The intersection
point of Lycia,
Pisidia and Pamphylia
Trebenna is located on the
outskirt of Sivri Mountain, in
the geography that unites
Pisidia and Pamphylia in
the southeastern corner of
Lycia. The name of the city
doesn’t mean anything in
Greek or Latin. Even though
life began in the city in the
Middle Age, remains only
go as back as the roman
and Byzantine periods.
Epigraphs in the city, which
haven’t yielded any remains
from the Hellenistic era,
don’t include much information about the history of
Trebenna.
Geyikbayırı, Çağlarca and
Belen are some of the small
settlements in Trebenna. You
can reach the antique city
from the northern outskirt of
Sivri Mountain, 32 kilometers
to the west of Antalya, after
passing from Geyikbayırı and
Çağlarca villages and followANTALYA 85
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
buildings, the necropolis
of the city is located here.
Public buildings and the
agora is located on the plain
on the southern side of the
acropolis. The inclined land
in the south of the acropolis
is filled with remains, which
date back to the Roman and
Byzantine periods. There
are necropolises all around
the city except the north,
northwest and northeast of
the acropolis. Elmin is located to the south, Dereözü
to the southeast and İrimli is
located to the southwest of
Trebenna. The lands excluding the necropolises aren’t
ideal for settlement because
of steep cliffs that can go up
to 100 meters. This land is
bordered with the acropolis
in the north and public buildings in the west and south.
There are also buildings in
the east of the acropolis until
the outskirts of the necropolis. The southern part of the
acropolis is reserved for
houses. Lands determine
the border of construction in
the city. There aren’t buildings all over the city because
of the cliffs.
az eğimli arazi kalıntılarla
doludur. Bugün görülen
kalıntılar Roma ve Bizans
dönemine aittir. Nekropoller,
akropolün kuzey, kuzeybatı,
kuzeydoğu yönleri dışında
her yandadır. Trebenna akropolünün güneyinde Emlin,
güneydoğusunda Dereözü,
güneybatısında İrimli mevkileri bulunur. Nekropoller
dışındaki arazi yaklaşık 100
metreyi bulan sarp kayalıklar nedeniyle yerleşime
izin vermez. Nekropoller
dışındaki arazi, kuzeyde akropolle, batıda ve güneyde
86
ANTALYA
kamu binalarıyla, sınırlıdır.
Akropolün doğusunda nekropol yamacı başlayıncaya
kadar yine yapılar yer alır.
Akropolün güneyi boyunca yayılan ve doğu - batı
ekseninde uzanan kamu
yapılarıyla, akropol kayalığı arasında kalan kısım,
özellikle akropolün güney
yamacı konutlara ayrılmıştır.
Kentte yapılaşma sınırını
arazi belirler. Sarp kayalıklar nedeniyle Trebenna’nın
her yanında yapılaşma
gerçekleşemez. Dik arazide
teraslar oluşturularak, eğimli
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
ing the forest road. The city
is built on a rocky acropolis
680 meters above sea level
on the back of Dereözü.
The hill where the acropolis
is built is also visible from
Antalya.
Rocky cliffs
limited structuring
The north, northeast and
northwest of the acropolis
are surrounded by steep
cliffs. The İrimli natural
terrace on the west of the
acropolis is ideal for settlements but instead of civic
Instead, terraces were
formed and walls were
erected in inclined spaces
and filled with dirt. In terms
of urbanization, the city overlooks the east. The forest
road today passes through
the antique road of Trebenna
and it is the only access to
the antique city. The road,
which starts at the mountains and passes through
the city, leads to Dereözü
Valley. There are also inner
city roads in Trebenna.
Acropolis located in a
protected hill
The acropolis of the city
is located on a hill, 680
meters above sea level. The
acropolis, which rises on the
alanlara duvarlar örülüp
içerisine toprak doldurularak
alan oluşturulmuştur. Şehirleşmeye bakıldığında kentin
yüzü doğuya bakar. Bugünkü orman yolu Trebenna’nın
antik yolunun üzerinden
geçer. Bu yol kente ulaşmak
için tek seçenektir. Dağlardan gelen ve kentin içerisinden geçen yol, Trebenna’nın
doğusundaki Dereözü
Vadisi’ne gider. Trebenna’da
kent içi yollar da bulunur.
Akropol kayalıklarla
çevrili korunaklı tepede
Kentin akropolü halk arasında Asar Tepesi olarak
adlandırılan 680 metre yüksekliğe sahip tepededir. Yerleşim merkezinin kuzeyinde
yükselen akropol Roma
kent merkezinin bulunduğu
yerleşim yerinden 45 metre
yüksektedir. Akropol, kuzey,
kuzeydoğu ve kuzeybatı
taraflarından 100 metreyi
geçen yüksekliğe sahip sarp
kayalıklarla çevrilidir. Sarp
kayalıklar akropolü doğal
korunaklı bir nokta kılmıştır.
Akropol de, kent merkezi
gibi teraslarla ve duvarlarla
yükseltilen alana doldurulmuş toprakla genişletilmiştir.
Akropolün güney kısmında
ise Bizans döneminden
kalma surlar bulunmaktadır.
Bu surlar günümüze kadar
ulaşmıştır ve 1,5 metre duvarın ardında 1 metre daha
duvar örülerek yapılmıştır.
Akropole girenler ilk olarak
kaya mezarları ile karşılaşır. Kaya mezarları akropol surunun içerisinde ve
dışarısında bulunmaktadır.
Bu mezarların kenti kuran
aileye ait olduğu sanılmaktadır. Akropollün içerisinde
konutlar da bulunmaktadır.
Güneybatısında kayaya
oyulmuş konutların yer aldığı akropolün güneydoğu ve
güneybatısındaki kayalıklarda çok sayıda kaya odaları
Yüzü doğuya
bakan kentte arazi
şartları nedeniyle
bir karış toprak
dahi çok dikkatli
kullanılmış,
binalar asimetrik
şekillerle inşa
edilmiş.
The buildings
have been
constructed
asymmetrically
because of
geographical
conditions.
bulunur. Burada 70 adet
kaya odası tespit edilmiştir.
Bu odalar konut ve mezar
olarak kullanılmıştır.
Tiyatrosu bulunamadı
Ortaçağ ve Helenistik dönemde de yaşamın olduğu
Trebenna’da kent merkezi
Roma dönemi yapılarıyla
kaplıdır. Akropol ile nekropol arasında yer alan kent
merkezinde, teraslama ve
asimetrik yapılarla yer sıkıntısı aşılmıştır. Düz alanın
sınırlı olduğu kentte arazi en
iyi şekilde değerlendirilmiştir.
Kent olmanın gereği olan
agora, stoa ve idari yapılar,
kent merkezinde görülmektedir. Yapılan araştırmalarda
bir antik tiyatro bulunamamıştır. Kentte tiyatro ve
odeon işlevini ekklesiasterion binasının karşılamış
northern side of the settlement, is 45 meters above
the Roman settlement. The
acropolis is surrounded on
the north, northeast and
northwest by 100 meters
cliffs, which have naturally
protected the acropolis. The
acropolis, just like the city
center, has been extended
with dirt that was elevated
by terraces and walls. There
are walls from the Byzantine
era in the southern part of
the acropolis.
Those who enter the acropolis first see rock tombs,
which are located inside
and outside of the acropolis
walls. We believe that these
tombs belong to the family that built the city. There
are also houses inside the
acropolis. There are many
chambers carved inside the
rocks in the southeast and
southwest of the acropolis.
70 rock chambers have
been discovered in the area
so far. These chambers were
used as houses and tombs.
The theatre
couldn’t be located
The city center is filled with
Roman era structures in
Trebenna where life continued in the Middle Age and
Hellenistic period. In the
city center, which is located
between the acropolis and
the necropolis, the problem
of housing was solved with
terracing and asymmetrical
structures. The land was
used cleverly in the city with
limited smooth surfaces. The
agora, stoa and management buildings are located
ANTALYA 87
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
olduğu düşünülmektedir.
Kentin en iyi korunmuş ve
günümüze kadar ulaşmış
binası ekklesiasteriondur.
Kare planlı olan bu kamu
binasına iki anıtsal kapı
ile girilir. Kapılar hala iyi
durumdadır. Yapı içinde 13
satırdan oluşan, bir kısmı
okunabilen yazıt bulunur.
Yazıtta binanın ormandan
elde edilen gelirle yapıldığı
yazmaktadır. Ekonomisi
orman ve tarım ürünlerine
dayalı olan kentin etrafındaki çok sayıda çiftlikte üzüm
bağları ve zeytinlikler yer
alır. Bu çiftliklerde üretim
alanlarının yanı sıra işlikler
de bulunur. İncelemelerde
bölgede 3 işlik ve 1 orbis
tespit edilmiştir.
Kentin günümüze
ulaşan en sağlam
yapıları mezarlar
Trebenna antik kenti nekropoller kentidir. Kentte;
merkez nekropolü, İrimli
nekropolü, Elmin nekropolü ve Dereözü nekropolü
olmak üzere 4 nekropol bu88
ANTALYA
lunmaktadır. İrimli nekropolü Trebenna’nın batısında,
Elmin nekropolü ise güneyindedir. Dereözü nekropolü akropolün doğusundaki
vadide, merkez nekropolü
ise akropolün içerisindedir. İrimli nekropolündeki
mezarlar diğerlerine göre
çok daha nitelikli ve anıtsal
yapıdadır. Mezarlığın
ortası boş bırakılmıştır.
Kuzeyde 3 anıt mezar ve
15 kaya mezarı nekropolde aralıklarla dikilmiştir.
Akropolün güneyindeki
az eğimli arazide bulunan
Elmin nekropolünde mezar
kümeleri çok yoğundur.
Ortasında bir anıt mezar
vardır. Mezarların arkasında ise Sivri Dağ yükselir.
Dereözü nekropolündeki
mezarlar ise kentin en sağlam kalıntılarıdır. Lahitlerin
kapakları önüne düşürülmüştür ama yine de çok az
zarar görmüş durumdadırlar. Burada nitelkli lahitler
kadar ostotekler de vardır.
Lykiarkh Torguantos en
görkemli mezardır.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
in the city center. The antique
theatre couldn’t be found. We
believe that the ekklesiasterion was used as the theatre.
The ekklesiasterion is the best
preserved structure in the city.
Access to this square planned
public building is via two
monumental doors, which are
in good condition. There is
an epigraph, partially eligible,
inside the structure which
says that the structure was
built with revenues derived
from the forest. The economy
of the city is based on forest
and agricultural products.
There are many vineyards and
olive groves around the city.
There are also mills in these
farms in addition to production facilities. Three mills were
found in the region.
Tombs: the strongest
structures in the city
Trebenna is the city of necropolises. There are a total
of 4 necropolises in the city;
the İrimli necropolis, Elmin
necropolis and the Dereözü
necropolis. İrimli is in the
west and Elmin is located in
the. The Dereözü necropolis is located in the valley
to the east of the acropolis
and the central necropolis
is inside the acropolis. The
tombs at the İrimli necropolis
are more monumental and
of high quality compared to
the others. The mid section
of the necropolis is empty.
3 monumental tombs in the
north and 15 rock tombs
were erected with intervals.
There are dense clusters of
tombs in the Elmin necropolis,
which is located in the lightly
inclined land in the south of
the acropolis. There is a monumental tomb in the middle.
Sivri Mountain rises behind
the tombs. The tombs at the
Dereözü necropolis are the
strongest remains in the city.
Although the lids of the sarcophagi have been opened,
the tombs are well preserved.
There are sarcophagi and
urns in this area. The tomb
of Lykiarkh Torguantos is the
most magnificent tomb.
ВСЕ, ЧТО КАСАЕТСЯ ОТДЫХА – ПЕГАС ТУРИСТИК!
TУРЦИЯ ЕГИПЕТ ИНДИЯ ТАИЛАНД ТУНИС ИНДОНЕЗИЯ КИТАЙ ИСПАНИЯ ГРЕЦИЯ АНДОРРА
ДОМИНИКАНА ИТАЛИЯ ВЬЕТНАМ КЕНИЯ МЕКСИКА ОАЭ ИЗРАИЛЬ КИПР
www.pegast.com
ANTALYA 89
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Derin maviliğin
büyüleyici dünyası
The enchanting world of the blue abyss
B
ir yanda binlerce yıllık
tarihe sahip antik kentler, diğer yanda doğanın
ihtişamı... Hepsi Antalya’nın
kilometreler boyunca uzanan sahili, onun ardında
uzanan bereketli ovası ve
yükselen heybetli dağlarında. Tabii ki bunlarla sınırlı
değil Antalya’nın güzellikleri. Mavinin bütün tonlarını
yansıtan engin maviliklerin
altında da yeryüzündekileri
aratmayan güzellikler gizli.
Batıklar, mercan kayalıkları,
sualtı mağaraları, deniz canlıları da bunlardan sadece
bir kaçı. Kemer Sualtı Günleri de tam 13 yıldır keşfedilmeyi bekleyen bu değerleri
dünyaya duyuruyor…
En güzel
görüntüyü yakalamak
için dalıyorlar
Kemer Sualtı Günleri,
Kemer’in sualtındaki doğal
ve arkeolojik değerlerini,
denizin dibinde keşfedilmeyi
bekleyen batıklarını ve mavi
derinliklerdeki canlıları daha
iyi tanıtabilmek için Kemer
Tanıtım Vakfı (KETAV) ve
Akdeniz Arkeolojik Sualtı
Araştırmaları Merkezi (AASAM) tarafından 13 yıldır
aralıksız olarak düzenleniyor. Etkinlik çerçevesinde
Türkiye’nin ve dünyanın dört
bir yanından ilçeye gelen
dalgıçlar her zamankinden
daha heyecanlı bir şekilde
90
ANTALYA
dalıyor mavi derinliklere.
Fotoğraf makineleri ve
kameralarıyla onlarca metre
derinliklerdeki batıkları,
canlıları ve doğal güzellikleri
en iyi şekilde görüntüleyebilmek için kıyasıya mücadele
ediyorlar.
Avrupa’nın en iyi 3
organizasyonundan biri
En güzel görüntülerin jüri
tarafından seçilip ödüllendirildiği, sualtının büyüleyici
atmosferinin etkinliklerle
katılımcılara yansıtıldığı
Kemer Sualtı Günleri, bu
alanda Avrupa’nın en iyi 3
organizasyonu arasında
yer alıyor. Kemer’in eşsiz
sualtı güzelliklerini hem
yaşamak hem de görüntüleyerek, dünya ile paylaşmak
isteyenlerin Kemer Sualtı
Günleri’ni kaçırmamasını
tavsiye ediyoruz.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
O
n one side, you have
antique cities and on
the other side, a magnificent
nature. All these can be
found on the kilometers long
shores of Antalya, the fruitful
plains and on grand mountains. Of course, the richness of Antalya is not limited
to these. There are magnificent scenes underwater that
are as beautiful as the beauties on land. Sunken ships,
coral reefs, underwater
caves and sea creatures are
just some of these. Kemer
Underwater Days introduces
all these assets to the world
for the past 13 years.
Diving to capture
the best view
Kemer Underwater Days
is organized by the Kemer
Advertising Foundation and
the Mediterranean Archeological Underwater Research
Center to introduce the
underwater riches of Kemer
for the past 13 years. Divers
who come to Kemer from all
over the world dive in excitement every time they arrive
in the region. With cameras
in hand, they compete to
take the best pictures and
videos of sunken ships, sea
creatures and all that the
underwater has to offer.
One of the three best
organizations in Europe
Kemer Underwater Days,
where the best pictures and
videos are rewarded by an
expert jury and where the
enchanting atmosphere of
the depths is introduced to
divers, is considered among
one of the three best organizations in Europe. We advice
all those who want to witness
this amazing event to attend
Kemer Underwater Days.
Lara, Antalya Şehir merkezine 15 km.,
Antalya havaalanına 10 km. mesafede,
olağanüstü güzellikte 19 lüks modern,
high class konsept otelleriyle sizleri bekliyor.
ANTALYA 91
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Mavi suların derinliklerinde
geçen bir ömür
Yazı / Article: Özgür Önder
Bir kez daldı Antalya’nın mavi sularının derinliklerine; bir daha da vazgeçemedi. Eğitimlerini
tamamladıktan sonra hobisi işi oldu. Sayısız dalış gerçekleştirdi Antalya’nın dört bir yanında. Şimdi
kendisi gibi derinliklerdeki büyüleyici dünyayı keşfetmek isteyen dalgıçları yetiştiriyor.
92
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
M
ehmet Cumhur Tuğ,
Kaleiçi’nde büyüyen
her çocuk gibi Mermerli
Plajı’nda öğrendi yüzmeyi.
Gençliği Konyaaltı Sahili’nin
çakıl taşları üzerine kurulu
obalarda geçti. Falezler
boyunca attığı her kulaçta su altındaki muhteşem
tabloyu izledi. Bu eşsiz
manzarayı deniz gözlüğüyle
gördükten sonra da derinlerdeki manzaranın müptelası oldu. Nefesini tutup
önce 2-3 metre, sonra 20
metreye yakın derinliklere
daldı. Sualtında geçirdiği
sayılı dakikalar ve gördüğü
manzara dalışa olan sevgisini her defasında daha
da artırdı, dalış eğitimini
tamamladı. Falezlerden,
Hamitbey Plajı’ndan ilk dalışını gerçekleştirdi. Cam gibi
su, dipteki yüzlerce siyah
inci, bir oraya bir buraya yüzen balıklar ve diğer deniz
canlıları karşıladı onu. Bir
kere tanışmıştı su altıyla,
büyüsüne kapılmıştı. Tıpkı
diğer dalgıçlar gibi onun da
kurtuluşu yoktu artık. Dalış
yaşam biçimi haline gelince
inşaat sektöründeki işine
son verdi. Bütün eğitimleri
tamamladı ve eğitici eğitmenliğine kadar yükseldi.
Kurduğu dalış okulu ile
kendisi gibi sualtı tutkunları
yetiştirmeye başladı.
Dev bir akvaryum gibi
A life spent under
deep blue seas
He dove into the depths of blue seas
in Antalya and never stopped. After
finishing his training, his hobby became
his job. He dove countless times all
around the city. Now he trains other
diver who want to discover the amazing
world underwater.
Mehmet Cumhur Tuğ,
ömrünü sualtına adadı,
Antalya’nın kıyı şeridinde her noktaya daldı ve
sayısız dalgıç yetiştirdi.
30 yılı aşkın süredir dalış
yapan ve bu güne kadar 40
bin saatten fazla sualtında
kalan Mehmet Cumhur
Tuğ hobisinin tutku haline
gelişini şöyle anlatıyor; “İlk
tüplü dalışımı Falezler’den,
Hamit Bey Plajı’ndan
gerçekleştirdim. İnanılmaz
güzeldi. Cam gibi bir su,
dipte yüzlerce siyah inci ve
M
ehmet Cumhur Tuğ
learned how to swim
on Mermerli Beach, just like
any other kid who grew up
in Kaleiçi. He spent his youth
in tents set up on pebble
stones on Konyaaltı Beach.
He watched the amazing
scene under water every
time he swam. He became
addicted when he witnessed
the scene with his goggles.
He held his breath and dove,
first a few meters, them 20
meters. What he saw under
the water increased his love
for diving. He finished his
training and realized his first
professional dive in Hamitbey Beach. He was greeted
by a crystal clear sea,
black pearls and millions of
fish and sea creatures. He
was hooked. When diving
became his passion, he quit
his job in the construction
sector. He became a trainer
and started educating other
underwater enthusiasts.
Like a giant aquarium
Mehmet Cumhur Tuğ has
dedicated his life to the
sea and completed countless dives in the shores
of Antalya. Here is how
Mehmet Cumhur Tuğ,
who has been diving for
the past 30 years and has
been under water for more
than 40 thousand hours,
describes his passion for
diving; “I completed my first
professional dive in Hamit
Bey Beach. It was amazing.
A clear blue sea, countless black pearls and sea
creatures… There are no
words. Those who are divers
will understand me. I was
under water for 45 minutes
and I was mesmerized. I was
in a giant aquarium. Diving
became my life after that.
I dove all over Antalya; in
Kaş, Üç Adalar, Sulu Ada,
Manavgat, Gazipaşa, Demre,
and Adrasan... Wherever I
ANTALYA 93
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
went, I saw amazing things;
sea creatures, plants, rocks
and caves. And the most
amazing thing is that wherever I went I saw the same
beautiful things.”
The playful dolphin
The diver’s most exciting
story under water involves
a dolphin. Tuğ, who has
named his diving school
“dolphin” as homage to
the cute creature he has
encountered, relives those
moments:
Mehmet Cumhur Tuğ
farklı deniz canlıları. Anlatmak için bazen kelimeler
yetersiz kalır. Yaşamak
gerekir. Bu nedenle dalanlar
beni daha iyi anlayacaktır.
45 dakika kaldım sualtında. Resmen büyülendim.
Dev bir akvaryumdaydım.
O saatten sonra dalış
vazgeçilmezim oldu.
Antalya’nın her yerinde
daldım. Falezlerde, Kaş’ta,
Üç Adalar’da, Sulu Ada’da,
Manavgat’ta, Gazipaşa’da,
Demre’de, Adrasan’da.
Nerede dalarsam dalayım,
muhteşem bir manzarayla
karşılaştım. Deniz canlıları,
deniz bitkileri, kayalıklar ve
mağaralar. İnanılmaz derecede büyüleyici bir güzellik.
Beni en çok mutlu eden ise,
Antalya’nın neresinde dalarsam dalayım aynı güzellikle
karşılaşmam.”
Şakacı yunus
Su altında büyüleyici bir
dünyayla ve benzersiz
canlılarla tanışan Tuğ’un en
unutulmaz anısının kahramanı ise bir yunus. Tuğ,
dalış okuluna da “yunus” ismini vermesine neden olan
94
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Kaleiçi’nde büyüyen her çocuk gibi Mermerli
Plajı’nda yüzmeyi öğrenen Mehmet Cumhur
Tuğ, nefesini tutarak daldığı derinlerde
keşfetti sualtının eşsiz güzelliğini.
Mehmet Cumhur Tuğ, who learned how to
swim on Mermerli Beach, just like any other
kid who grew up in Kaleiçi, discovered the
amazing beauty of sea depths by diving.
“We were at 17 meters
under water off the coast of
Fener. I was team leader and
was leading. I felt a nudge
on my oxygen tank. It wasn’t
a small touch, someone was
pushing me. This continued
a couple of times. I didn’t
look back. I thought a team
member was mocking me.
When we were back at the
boat, I asked my friends
who had pushed me. They
said that it was actually a
dolphin. I couldn’t believe
it at first. I was so happy. I
wish I could have seen it.
The dolphin actually wanted
to play with me. This is one
of the thousands of memories I have under water but it
is the most important. That
is why I named my diving
school dolphin.”
Feeding fish at
45 meters depth
Mehmet Cumhur Tuğ,
who states that the world
under water in Antalya is
as beautiful as the shores,
canyons, mountains, valleys
and forests in the city, says
that each diving point is
beautiful. Tuğ says, “All of
the diving spots are beautiful
but I think the best one is Üç
Adalar. There are thousands
of fish. Before we dive in Üç
Adalar, we stuff water bottles
with pieces of bread. We
bu anıyı anlatırken sanki o
günü tekrar yaşıyor:
“Fener açıklarında yaklaşık
17 metre derinliğe dalmıştık. Ekip lideriydim ve en
önden gidiyordum. Tüpümün ittirildiğini hissettim.
Küçük bir dokunuş değildi
bu, resmen birisi beni itmişti. Birkaç kez aynı şeyi yaşadım. Ekip arkadaşlarım
en önde gitmem nedeniyle
şaka yapıyorlar sandım.
Arkama bile dönmeden
ilerledim. Tekneye çıkınca,
gülümseyerek beni kimin
ittiğini sordum. Ekip arkadaşlarım beni itmediklerini,
tüpe dokunanın bir yunus
balığı olduğunu söyledi.
İlk önce inanmadım. Ama
bütün ekip, yaşananları
anlatınca çok şaşırdım.
İnanılmaz mutlu oldum. O
anı görmek isterdim. Şakacı
yunus bana dokunarak
benimle oyun oynamak istemiş. Keşke o anı görebilseydim. Sualtında yaşadığım yüzlerce hatta binlerce
anıdan bir tanesidir bu. Ama
benim için en önemli olanıdır. Dalış okulumun ismi bu
nedenle Yunus’tur.”
45 metre derinlikte
balık besliyorlar
Antalya’da su altının;
kıyılar, kanyonlar, dağlar,
vadiler, ormanlar kadar
güzel olduğunu kaydeden
Mehmet Cumhur Tuğ, Antalya’daki dalış noktalarının
her birinin ayrı özelliklere
sahip olduğunu söylüyor.
Tuğ, “Hiçbir dalış noktasını
diğerinden ayıramam ama
bana göre en güzel nokta
Üç Adalar. Bu bölgenin
görsel zenginliği çok fazla.
Binlerce balık var. Üç
Adalar’da dalmadan önce
su şişesine ekmek dolduruyoruz. Şişenin ağzını kapatıp, kapağa küçük bir delik
açıyoruz. Dibe indiğimizde
şişeyi sıkıyoruz. Ekmek
parçaları suya karışıyor. Bir
anda etrafımızı çok sayıda
balık sarıyor. Muhteşem bir
görüntü. Yanı başımızda
bizden korkmadan ekmekleri yiyorlar. Sahilin bitip
falezlerin başladığı noktada
suyun içerisinden girilen üç
ayrı mağara var. Bu bölgedeki kayalıklar çok güzel.
Suyun içerisinde birkaç
metre derinlikten giriliyor.
Sarkıtlar oluşmuş durumda.
screw the lid on the bottle
and make a small incision.
When we are under water
we squeeze the bottle and
pieces of bread disperse
in water. Thousands of fish
surround us. It is an amazing
thing to see. They eat the
bread without being afraid
of us. At the cliffs, there are
three caves submerged in
water. The rocky formations
inside the water are amazing. There are stalactites.
Another cave is accessed
via a tunnel. Even amateurs
can easily dive here. There
are sunken ships at the
entrance of Kaleiçi marina
and Kemer. You can catch a
good light early in the morning if you dive here. There
is an underwater canyon at
Patara Beach. It starts at 11
meters and goes up to 132
meters in depth. This is a
must see”
The underwater
is waiting for you
Mehmet Cumhur Tuğ calls
out to those who want to
discover the beauties under
water and urges them to do
ANTALYA 95
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Bir diğer mağaraya tünelden giriliyor. Profesyonel
olmayanların, dalışa yeni
başlayanların bile kolaylıkla dalabileceği bir yer.
Kaleiçi yat limanı girişinde,
Kemer’de batık gemiler var.
Bu batıklara erken saatlerde yapılacak dalışlarda çok
güzel bir ışık yakalanabiliyor. Patara Sahili mesela.
Suyun içerisinde kanyon
var. Derinliği 11 metreden
başlıyor, 132 metreye kadar
gidiyor. Mutlaka görülmesi
gereken bir nokta” diyor.
Sualtı sizi bekliyor
Mehmet Cumhur Tuğ, su
altını merak eden ve bu
büyüleyici dünyada keyifli bir
yolculuk yapmak isteyenlerin
zaman kaybetmeden dalışa
başlamasını öneriyor. Dalışın
tehlikeli bir spor olmadığına
dikkat çeken Tuğ, insanoğlunun trafikte su altından daha
fazla tehlikede olduğunu vurguluyor. Tuğ, dalış sırasında
dikkat edilmesi gereken
hususları ise şöyle özetliyor:
“Tüplü dalışta tek tehlike
nefesinizi tutmak, yani
solunum yapmama. Tüpten
hava alımını durdurursanız,
nefesinizi tutarsanız emboli
oluşur. Bunun da faturasını
çok ama çok pahalı ödersiniz. Bunun dışında hiçbir
96
ANTALYA
tehlikesi yok. Aksine sağlığa
faydalı. Çünkü dalış bypas
görevi görüyor. Ne kadar
derine inerseniz damarlarınızdaki tıkanıklıklar o kadar
çok açılıyor. İlk kez dalacak
olan kişi önce eğitim alır. 20
saat teorik, 15 saat pratiktir bu eğitim. En az 6, en
fazla 10 dalış yaparlar. 18
metreye kadar inebilirler. 20
kayıtlı dalışı tamamlayan 2
yıldız eğitimine geçer. Onu
tamamlayan 3 yıldız eğitimi
alır. Hepsinin eğitimi farklıdır.
Bir de 45 dakikalık eğitim
sonrası 5 metreye kadar
dalınan keşif dalışı vardır.
Bunu herkes yapabilir.”
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
so immediately. Tuğ, who
points out that diving is not
a dangerous sport, says that
people are more likely to encounter accidents on roads.
Here is how Tuğ summarizes the important points
to take care of while diving:
“The only danger when
you are diving with a tank
is holding your breath and
not breathing. If you stop
breathing through the tank
you will have an embolism.
Other than that, there is no
danger. In fact, it is healthy
because diving acts as a bypass. The further you dive,
the more your blood vessels
open. A first time diver is
first trained; this is a 20
hour theoretical and 15 hour
practical training. First time
divers realize a minimum of
6 dives and a maximum of
10 dives.
They can dive down for up
to 18 meters. Those who
complete 20 recorded dives
pass on the second stage
of training and then the third
stage. All these trainings
are different. And then
there is a 45 minute training
which allows you to dive to
5 meters. Anyone can do
this.”
Green Palace
KUYAB Kundu Turizm Yatırımcıları Birliği
Yalıçam Mevkii Kundu Köyü Lara Posta Dağıtım Müdürlüğü Pk.5 Aksu/Antalya
Tel:0242 431 24 24 - 431 24 71 Faks:0242 431 24 74
www.kuyab.com
KUNDU TURİZM YATIRIMCILARI
BİRLİĞİ
ANTALYA
97
Temmuz
/ Ağustos
- July / August
2013
KUNDU
TOURISM
INVESTORS
ASSOCIATION
Akdeniz’in
gerçek sahipleri
Antalya’nın Gazipaşa’dan Kaş’a kadar uzanan sahilleri Caretta Carettaların yuva ve yumurtlama
alanlarıdır. İncecik kumların arasına yumurtalarını bırakan Caretta Carettalar daha sonra
gözden kaybolur gider. Aynı yumurtadan çıkan yavrular denizde birbirlerini kaybeder çoğu
zaman; ta ki yeniden doğdukları sahile yumurta bırakmaya geldikleri güne kadar…
Yazı / Article: Doç. Dr. Yılmaz Emre/ Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretim ve Eğitim Enstitüsü Müdürü
98
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
G
ecenin karanlığında
dalgaların sesine önce
kırılan yumurta sesleri eklendi. Daha sonra kumların
arasından küçük bedenler
çıktı. Ay ışığını takip ederek
telaşlı adımlarla engin
maviliklere yöneldiler. Büyük
mücadelenin sonucunda
Akdeniz’in billur sularına
ulaşıp su zerreciklerinin
arasında kayboldular. Yıllar
sonra, bu kez yavrularının
yumurtalarını bırakmak
için döndüler yumurtadan
çıktıkları altın sarısı kumlara. Çünkü onlar Akdeniz’in
sevimli ve gerçek sahipleri;
Caretta Carettalar…
Üreme alanları
Antalya sahilleri
Caretta Carettalar; Pasifik,
Atlas ve Hint Okyanuslarının
ılıman sularındaki koylarda,
lagünlerde, kıyı kesimlerinde
yaşar, Umman’ın Masirah
Adası’nda da yuvalanır. Ancak Caretta Carettaların en
önemli yuvalanma alanları
Ege ve Akdeniz’in Türkiye
kıyıları, yani Antalya’nın
Gazipaşa’dan Kaş’a kadar
uzanan kıyı şerididir. Samandağı, Akyatan, Göksu,
Gazipaşa, Demirtaş, Kızılot,
Belek, Kumluca, Çıralı,
Demre, Patara, Fethiye,
Dalaman ve Dalyan’ı kapsayan 650 kilometrelik Antalya
sahilleri Caretta Carettaların
yuvalarını yaptığı, yumurtalarını bıraktığı yerlerdir.
Ancak Akdeniz’in bu sevimli
sakinleri bu kıyı şeridinin
sadece 120 kilometrelik
bölümüne yuva yapıp,
yumurtalarını bırakabilirler.
Uluslararası anlaşmalarla
koruma altına alınan bu
alanlarda Caretta Carettaların her hareketi izlenir.
Doğal dengeyi de
sağlıyorlar
Bilimsel araştırmalara ve
çalışmalara göre Belek sahillerinde 462, Çıralı ve yan
koylarında 107, Demre’de
62, Patara’da 87 yuva bulunur. Bu yuvalarda yumurtadan çıkan Caretta Caretta
yavrularının 26 bin 277’si
denize ulaşabilir. Bundan
çok daha fazlası ise çeşitli
etkenlerden dolayı denize
ulaşamayarak, yaşamlarını
kaybederler. Denize ulaşan
yavrular, birkaç gün boyunca
hiçbir şey yemeden sadece
yüzerler. Daha sonra etçil
olarak beslenmeye başlarlar.
Bu nedenle gelişim evrelerini zengin nehir ağızlarında ve körfez açıklarında
geçirirler. Ergin Caretta
Carettalar ise hayvansal
gıdaların yanında yumuşakçalarla da beslenirler. Deniz
zemininin yanı sıra yüzeye
yakın noktalarda da beslenme ihtiyaçlarını gideren
ergin Caretta Carettaların bu
noktalarda en çok sevdikleri
denizanaları ve makroplanktonik canlılardır.
Yumurtasını bırakmak
için doğduğu yere
geliyor
Birçok deniz kaplumbağası
üreme, beslenme, kışlama
için göç ederler. Bulundukları alanda yeterli besin
kaynağı varsa göç etmeden
de o alanda kalabilirler.
Ancak bu davranış Caretta Carettalar için geçerli
değildir. Caretta Carettalar
besin kaynağına göre yer
değiştirirler. Ancak nereden
nereye göç ettikleri ile ilgili
net bilgi yoktur. Bu konudaki
çalışmalar sürmektedir. Caretta Carettalar 6-7 yaşında
cinsel olgunluğa ulaşırken,
bu zamanın 12-14 yıl olduğu
yönünde de ifadeler vardır.
Akdeniz’in farklı alanlarında
yaşayan Caretta Carettalar
üreme mevsiminde bir araya
gelirler. Önlerinde herhangi
bir engelleyici neden yoksa,
Caretta Carettalar yumurtlamak için doğdukları alana
dönerler. Ekolojik ve doğal
The real owners
of the Mediterranean
The shores of Antalya from Gazipaşa to Kaş are
the breeding and living grounds of loggerhead sea
turtles. The turtles which leave their eggs inside
thin sands then disappear. However, the babies
which emerge from the eggs lose each other in the
sea until they come back to lay eggs on the shore
they were born at.
F
irst, the sounds of
breaking eggshells were
added to the sound of the
waves at night. Then, small
bodies emerged from the
sand. They hurriedly headed
for the sea by following
the moonlight. After a long
struggle, they reached the
blue waters of the Mediterranean. They disappeared
between the bubbles. Years
later, they returned to the
shores, this time to lay the
eggs of their offspring. They
are loggerhead sea turtles;
the real owners of the Mediterranean.
The shores
of Antalya are their
breeding ground
Loggerhead sea turtles live
in the warm waters of bays
in the Pacific, Atlas and Indian Ocean, in lagoons and
shores and nest in Masirah
Island in Oman. However,
their most important nesting
ground is the shores of the
Aegean and Mediterranean,
especially the shoreline
from Gazipaşa to Kaş. The
650 kilometer shoreline
that includes Samandağ,
Akyatan, Göksu, Gazipaşa,
Demirtaş, Kızılot, Belek,
Kumluca, Çıralı, Demre, Patara, Fethiye, Dalaman and
Dalyan is the place where
loggerhead sea turtles settle
and lay their eggs. Unfortunately, they can only leave
their egg and nest in a 120
kilometer area. Every move
they make is recorded since
they have been placed under
protection by international
accords.
Maintaining
the balance in nature
According to scientific
research, there are 462
ANTALYA 99
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
ally make it to the sea just
swim for a couple of days
without eating anything.
Then they start eating. They
spend their development
stage at the mouths of rich
rivers and close to bays.
Mature loggerhead turtles
consume mollusk in addition
to bestial foods. The favorite
foods of mature loggerhead
sea turtles, which also seek
food near the surface, are
jellyfish and macro-plankton
creatures.
Returning
to the birthplace
Many sea turtles migrate
for breeding and feeding. If
they have sufficient sources
for feeding, they are inclined
to stay but this behavior is
not true for loggerhead sea
turtles. They migrate depending on food. However,
there isn’t clear information
regarding their migration
paths. Research regarding
this matter still continues.
Loggerhead sea turtles
reach sexual maturity at 6
or 7 but some suggest that
this happens when they are
12 or 14. Loggerhead sea
turtles that live in different
areas in the Mediterranean come together during
breeding season. If there are
no obstacles on their path,
they return to their breeding ground. Loggerhead sea
turtles which lay their eggs
in ecologic and unnatural
environments create a stress
nest. If this happens, a baby
may not emerge from an
egg.
olmayan ortamlarda yumurta
bırakan Caretta Carettalar
stres yuvası oluştururlar.
Olumsuzluklardan kaynaklanan bu durumda yumurtadan
yavru çıkamayabilir.
Nesli tehdit altında
Dünyada 60 bin adet Caretta
100
ANTALYA
Caretta olduğu var sayılmaktadır. Bu nedenle Caretta Carettalar, nesli tehdit altındaki türler
arasında tanımlanmıştır.
Kıyılarımızda yaşayan bu
sevimli hayvanlara saygı
duymak hepimizin görevidir.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
nests in the shores of Belek,
107 in Çıralı and neighboring bays, 62 in Demre and
87 in Patara. 26, 277 of the
babies that emerge from
the eggs make it to the sea.
The majority can’t make it to
the sea and die of various
causes. Those who actu-
Facing extinction
According to research, there
are 60 thousand loggerhead
sea turtles in the world. This
is why they are considered
endangered species. It is
our duty to respect these
cute creatures that live on
our shores.
ANTALYA 101
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Beydağlarının
denize açılan kapısı
Antalya-Kemer yolunun her metresi dillere destan doğal güzelliklerin sergilendiği bir açıkhava
müzesini andırıyor. Akyarlar’a gelindiğinde koyların, vadilerin, tepelerin güzelliğine, ilginç sarkıt, dikit
ve sütun yapılarıyla Akyarlar Mağarası da ekleniyor.
Yazı ve Fotoğraf - Article and Photograph: Özgür Önder
The gateway of Beydağları
that opens up to the sea
Every inch of the Antalya-Kemer road resembles an outdoor museum where natural
beauties are displayed. Upon arrival at Akyarlar, the Akyarlar Cave becomes part of this
amazing panorama with its intriguing stalactites, stalagmites and columns.
102
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
B
ir yanda Akdeniz’in
engin mavilikleri, diğer
yanda ise Beydağları’nın
uçsuz bucaksız çam ormanları ve ormanın içinde
uzanan Antalya-Kemer yolu.
Geçilen her tünel, dönülen
her viraj sonrası karşınıza çıkan koylar, vadiler,
tepesinde kartalların uçtuğu
zirveler. Antalya’nın dillere
destan doğasını, muhteşem
manzaralarla, tüm güzellikleriyle gözler önüne seren
bir yol. Ve yine dönülen bir
viraj sonrası Beydağları’nın
denize dönük yüzünde sizi
selamlayan, dağın yamacından denize kadar uzanan,
küçük ama oluşumlarıyla
etkileyici Akyarlar Mağarası.
Yol çalışmaları
sırasında bulundu
Günümüzden 42 sene önce
Antalya ile Kemer arasındaki
ulaşımı daha da kolaylaştırmak için başladı yol çalışmaları. Mavinin yeşile harman olduğu kıyının hemen
ardındaki dağlarda yürütülen
bu çalışmalar, tarih boyunca sessiz sedasız varlığını
sürdüren mağaranın gün yüzüne çıkmasını sağladı. Karayolları ekipleri tarafından
bulunan mağaraya Akyarlar
mevkiinde olması nedeniyle
Akyarlar Mağarası ismi verildi. Doğa harikası mağaranın
cazibesine kapılan ekipler,
ilk olarak mağaranın girişini
düzenledi. Ardından keşfetmek için derinliklerine doğru
yol almaya başladı. Birbirinden ilginç sarkıt ve dikitlerin
bulunduğu mağara içindeki
yolculuğun yaklaşık 75
metre sonra denize ulaştığı
keşfedildi.
Sütunlar ziyaretçilerini
girişte karşılıyor
Konyaaltı ilçe merkezine
12 kilometre uzaklıkta
bulunan Akyarlar Mağarası,
girişinden başlayarak ilginç
sarkıtlara ve dikitlere sahip.
Toprağa karışan yağmur
tanelerinin oluşturduğu bu
sarkıt ve dikitler görülmeye değer. Kış aylarında
yağışların başlamasıyla
birlikte su zerrecikleri yeni
sarkıtlar oluşturmaya devam
ediyor. Mağaranın girişine
yol kenarındaki merdiven
ile ulaşılıyor. Yaklaşık 10
basamaklı merdivenin sonu
O
n one side, you will
see the vast blues of
the Mediterranean and on
the other side, the pine forests in Beydağları and the
Antalya- Kemer road which
runs between the forests.
After every tunnel you pass
and every intersection, you
will witness bays, valleys
and peaks where eagles
Küçük bir mağara olan Akyarlar, sarkıtların,
dikitlerin ve sütunların ilginç yapısı ve
denize açılan kapısıyla oldukça ilgi çekici.
Akyarlar, which is a small cave, is worth
seeing with its interesting stalactites,
stalagmites and columns, as well as its
gateway that opens up to the sea.
hover over. A road that
presents Antalya’s amazing nature… And there
is Akyarlar Cave, a small
but interesting cave that
greets you on the side of
Beydağları that overlooks
the sea.
Found during
road constructions
Works to improve transportation between Antalya and
Kemer began 42 years ago
and these works resulted
in the discovery of this
cave. The cave was named
Akyarlar, since it was found
in that region. Teams
which were enchanted by
the magnificence of the
cave, first reorganized the
entrance, and then went
deeper into the cave to
discover its characteristics.
They discovered that they
could reach the sea after
75 meters from the cave
which had interesting stalactites and stalagmites.
Columns greet visitors
The cave, which is 12
kilometers from Konyaaltı
center, has very interesting
stalactites and stalagmites
that start at the entrance.
Drops begin forming new
stalactites in the winter
with the arrival of rain
season. Access to the cave
is via a ladder at the side
of the road. The end of the
10 step ladder leads to the
entrance of the cave. The
cave greets its visitors with
columns scattered the entrance. The depths of the
cave are accessed through
a narrow pathway where
stalactites have turned into
columns. At this point,
the temperature becomes
visibly cooler. No matter
how hot it is outside, you
can breathe some fresh air
inside the cave.
ANTALYA 103
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Sütunların
arasından geçince
dışarıdaki sıcak
havanın yerini
bıraktığı serinlik
derin bir nefes
almanızı sağlıyor
Akyarlar’da.
When you pass
through the
columns, the cool
air inside the cave
let’s you breathe
some fresh air.
mağaranın girişine açılıyor.
Mağara, ziyaretçilerini girişteki salonun dört bir yanındaki sütunlar ile selamlıyor.
Sütunların yanı başında
bulunan tavandaki sarkıtlar
ise ilginç şekilleri ile sanki
‘Ben de buradayım’ diyor.
Mağaranın derinliklerine
sarkıtların sütuna dönüştüğü
dar bir geçitten gidiliyor. Bu
noktadan geçtikten sonra
dışarıdaki sıcak havaya
rağmen ortamın serinliğini
bir anda hissediyorsunuz.
Dışarıda hava ne kadar
sıcak olursa olsun Akyarlar
Mağarası’nda rahat bir nefes
alıyorsunuz.
ve dikitlerden bol miktarda
bulunuyor. Mağaranın sonu
Akdeniz’e açılıyor ve büyüleyici bir dünyadan başka
bir büyüleyici ortama adım
atılıyor. Akyarlar Mağarası,
Akdeniz’in mavi sularında
serinlemek isteyenler için
dünyada eşine benzerine
Bir dünyadan
başka bir dünyaya
Sütunların arasından geçerek mağarada ilerlediğinizde
derinliklerde sarkıtların devam ettiğini görüyorsunuz.
Mağaranın orta bölümünde
yer alan bir sütun oldukça ilginç bir görüntü oluşturuyor.
Sanki mağaranın tavanının
göçmemesi için mücadele
ediyor. Mağaranın derinliklerinde giriş kısmındaki sarkıt
104
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
zor rastlanır bir teklifte bulunuyor. Mağaranın yanındaki
dik kayalıklar, aynı zamanda
doğa sporları için de en
ideal adreslerin arasında yer
alıyor. Kayalıklar, özellikle
kış aylarında kaya tırmanışçılarını ağırlıyor.
Gateway to
another world
As you pass by columns
and go further, you will
see more stalactites. The
column in the mid section
of the cave is highly interesting. It I like the column
is keeping the structure
from caving in. Interesting
stalactites, stalagmites and
columns can be seen even
in the depths of the cave.
The end of the cave opens
up to the Mediterranean
and it feels like you have
traveled between worlds.
The steep cliffs near the
cave are also ideal spots
for nature sports. The cliffs
host rock climbers during
the winter.
ANTALYA 105
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Çınar ağaçlarının gölgesinde
*Beydağları’nın yamacındaki pınarın suları dereye dönüşmüş, coşkuyla az aşağıdaki
vadiden Akdeniz’e akıyor. Derenin kenarında yükselen asırlık çınarlar, akıp giden suya ve
zamana tanıklık ediyor. Su hayat veriyor vadiye ve vadinin içerisindeki Ulupınar’a.
In the shadow of sycamore trees
The waters of the creek at the slope of Beydağları flow into the Mediterranean
from the valley below. The century old sycamore trees on the bank of the
stream witness history. The stream gives life to the valley and to Ulupınar.
106
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
S
ıcak yaz günlerinin
kendini iyiden iyiye
hissettirmesiyle plajlar ve
koylar Akdeniz’in mavi
sularında serinlemek isteyen
Antalyalılar ve tatil tercihini
Antalya’dan yana kullanan
turistlerle hınca hınç dolmuş
durumda. Biz de bu sıcak
yaz gününde serinlemek
istiyoruz ve sabahın erken
saatlerinde yine düşüyoruz
yollara. Bu kez farklı olsun
istiyoruz. Akdeniz’in sahilleri
yerine doğa ile baş başa bir
ortamda serin bir gün geçirmek istiyoruz. Hedefimizde
Ulupınar var. Kaynak suları-
nın gürüldeyerek Akdeniz’e
aktığı, asırlık çınar ağaçlarının gölgesinin dört bir
yana yayıldığı, kuşların ağaç
dallarında özgürce ötüştüğü, derelerin üzerine kurulu
tahta köşklerin kurulu olduğu
Ulupınar…
Mavi ile yeşilin arasında
uzanan en keyifli yol
Kent merkezinden çıkıyoruz
ve sağımızdaki Beydağları
ile solumuzdaki Akdeniz
arasında uzanıp giden yolda
ilerliyoruz. Tünektepe’yi,
Topçam’ı, Çaltıcak’ı,
Kargıcak’ı geride bırakarak
yolumuza devam ediyoruz.
Tüm koylar erken saatlerde
dolmuş ve yine tüm mangallar erken saatlerde yakılmış.
Çocuklar denizin tadını
çıkartıyor, kumların üzerinde keyifle oynuyor. Onların
mutluluklarıyla mutlu olup
yolumuza devam ediyoruz.
Virajı dönmemizle birlikte bu
sahneler gözden kayboluyor.
Kemer’i, Tekirova’yı geride
bırakıp, Phaselis’i geçiyoruz.
Etrafı ormanlarla çevrili bir
yokuşu inince Ulupınar’a
giden yol çıkıyor karşımıza.
Kavşaktan sola dönüyoruz
ve ağaçlarla kaplı bir yolun
sonundaki Ulupınar’a ulaşıyoruz.
A
s summer is in full effect,
the beaches are filled
with locals and tourists who
have chose Antalya for their
vacation. We are dying for
some cool air so we head
out very early in the morning.
We want a different location; instead of hitting the
beach, we want to spend a
day in nature. Our targeted
destination is Ulupınar. It is a
place where waters flow to
the Mediterranean, sycamore trees cast shadows
and birds fly freely.
The most enjoyable
road that runs between
the blue and the green
We exit the city center and
continue along the road
between Beydağları and the
Mediterranean. We pass
by Tünektepe, Topçam,
Çaltıcak, and Kargıcak. The
beaches are full even though
it is still very early. Children
are either swimming or playing in the sand. As we round
the bend, this panorama
disappears. We pass by Kemer and Tekirova and then
Phaselis. After coming down
from a slope surrounded by
forests, we come to the road
that leads to Ulupınar. We
turn left from the intersection
Plajlar
serinlemek
isteyenlerle
dolup taşarken,
doğayla baş
başa, farklı bir
ortamda gününü
değerlendirmek
isteyenler ise
Ulupınar’ın
yolunu tutuyor.
While the
beaches are filled
with people who
want to cool off,
those who want
to spend some
quiet time in
nature flock to
Ulupınar.
ANTALYA 107
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Dağın
yamacındaki
pınardan
kaynayan
sular derelere
dönüşmüş,
vadi boyunca
coşkuyla
Akdeniz’e
akıyor.
The waters from
the creek at
the slope of the
mountain have
turned into
streams and are
flowing to the
Mediterranean.
Derelerin üzerine
kurulu ahşap köşkler
Arabadan iner inmez
bambaşka bir dünyaya
geldiğimizi fark ediyoruz.
Görmüyoruz ama su sesi
kulaklarımızda yankılanıyor. Etrafımız en genci 100
yaşında olan çınar ağaçlarıyla kaplı. Beydağları’nın
yamaçlarından kaynayan su,
derelere dönüşmüş ve vadi
boyunca akıp gidiyor. Su
sesini bastıramıyor ama kuş
sesleri de çalınıyor kulaklarımıza. Arabamızı park
ettiğimiz noktadan ilerleyerek vadiye kurulu tesislere
giriyoruz. Derelerin üzerine kurulu ahşap köşklere
oturmuş kahvaltılarını yapan
insanlar görüyoruz. Yabancı
ziyaretçiler ellerinde oltaları
derede balık avlıyor. Ördekler hiçbir şeye aldırmadan
108
ANTALYA
buz gibi suda yüzüyor.
Sudaki taşların arasına
girmiş yengeçler çevreyi
dikkatli bakışlarla izliyor. Su
sesinin büyüleyici tınısı bir
ziyaretçinin, oltasına takılan
alabalığın coşkusuyla attığı
çığlıkla bozuluyor.
Süpriz Likya yolu
Evden çıkmadan önce hava
sıcaklığına bakmamanın
üzüntüsü içerisindeyiz.
Çünkü Ulupınar çok ama
çok serin, ayrıca hiç nem
yok. Derelerin üzerine kurulu
ahşap köşklerin birisine
yerleşiyoruz ve kahvaltımızı söylüyoruz. Kahvaltıyı
beklerken ahşap köşkün
altından geçen su, zaten
serin olan ortamı daha da
serinleştiriyor. Çınar ağaçlarını izlerken hayal alemine
dalmaktan kendinizi alamı-
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
and get to our destination at
the end of a road filled with
trees.
Wooden tables
on the creek
As soon as we step out
of the car, we realize that
we are in an entirely different world. We can’t see
but hear the water. We are
surrounded by century old
sycamore trees. The waters
of the creek at the slope
of Beydağları flow into the
Mediterranean from the
valley below. We also hear
birds chirping. We head towards the facility in the valley
from the car park. We see
people having breakfast at
wooden tables on the creek.
Foreign tourists are fishing.
The ducks are swimming in
the cold water, oblivious to
what’s happening. Crabs
that have hidden between
rocks watch the scene carefully. The silence is only broken when a guest manages
to catch a trout and shouts
in excitement.
The surprise
Lycian road
We are regretting to scan
the weather before heading out because Ulupınar is
indeed very cool and there
is no humidity. We settle on
one of the wooden benches
and order our breakfast. As
we wait for our breakfast,
the water that runs under
the wooden bench makes
the weather even cooler.
We can’t help but daydream
while watching the sycamore
trees. In the meantime, our
breakfast, which includes
various cheese, jams and
butter, arrives. After drinking our coffee, we begin
our walk among sycamore
trees to discover Ulupınar.
The waters have given life to
Ulupınar. There are restaurants along the stream.
There are people fishing
for trout. We can actually
see the fish in various parts
of the stream. The place
is covered in green and
everyone, from locals to
foreign tourists, is enjoying
themselves. Colorful wild
flowers have bloomed. We
progress further. A sign that
says Lycian Road points to
the beaches of Yanartaş and
Çıralı, seven kilometers from
Ulupınar. After walking for a
couple of minutes, we return
to our table.
An invitation from
Ulupınar
We start talking to Muhammet Akkelle, the owner of
Tropik Restaurant, about
Ulupınar. Muhammet Akkelle,
who was born in Ulupınar
ANTALYA 109
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
yoruz. Bu esnada 20 çeşit
yiyecekten oluşan kahvaltımız geliyor. Peynirler, reçeller, tereyağı vadideki köy
halkı tarafından yapılmış.
Afiyetle yiyoruz. Kahvemizi
de içtikten sonra Ulupınar’ı
keşfetmek için çınar ağaçlarının altında yürüyüşe çıkıyoruz. Gürüldeyerek akan
su Ulupınar’a hayat vermiş.
Akarsu boyunca restoranlar
sıralanmış. Gölette alabalık
tutanlar var. Derenin çeşitli
noktalarında yüzen alabalıkları görüyoruz. Tüm restoranlarda Antalyalılar, yerli
ve yabancı turistler doğanın
tadını çıkartıyor. Her yer
yemyeşil. Alabalıklar, kurbağalar, yengeçler vadinin
renkleri. Ağaçlardan geri
kalan noktalarda rengarenk
kır çiçekleri açmış. Biraz
daha derinlere ilerliyoruz.
Likya Yolu’nu gösteren bir
tabela Ulupınar’ın 7 kilo110
ANTALYA
metre aşağısında yer alan
Yanartaş ve Çıralı sahilini
işaret ediyor. Şaşkınlığımız
bir kat daha artıyor. Biraz
dolaştıktan sonra tekrar
ahşap köşkümüze geri
dönüyoruz.
Ulupınar’dan davet var
Ulupınar’da misafir olduğumuz Tropik Restoran’ın
sahibi Muhammet Akkelle
ile Ulupınar üzerine sohbete başlıyoruz. Ulupınar’ın
yerlisi olan ve 16 yıldır
işletmecilik yapan Muhammet Akkelle, akarsu üzerindeki işletmelerin yaz-kış
hizmet verdiğini kaydediyor.
Ulupınar’da en güzel dönemin yaz ayları olduğunu
belirten Akkelle, Beydağları’ndaki kaynaktan çıkan
ve vadi boyunca Akdeniz’e
akan suyun hiç kesilmediğini söylüyor. Antalya’ya
göre Ulupınar’ın 7-8 derece
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
daha serin olduğunu belirtmeden de edemeyen
Akkelle, doğa ile baş başa
keyifli bir gün geçirmek
isteyenleri Ulupınar’a
davet ediyor. Akkelle yolu,
Ulupınar’a düşenlere sabah
saatlerinde köy kahvaltısı,
öğlen ve akşam saatlerinde
ise alabalık ile tandırın tadına bakmalarını öneriyor.
Akkelle’den Ulupınar’daki
ahşap evlerde konaklanabileceğini de öğreniyoruz.
Derenin üzerindeki ahşap
köşkümüzde dinlenip,
Ulupınar’ı keşfettikten sonra dönüş için hazırlıklara
başlıyoruz. Geri dönüyoruz
ama aklımızın bir köşesinde Ulupınar’dan Yanartaş’a
inen Likya Yolu var.
and has been managing this
restaurant for the past 16
years, says that the facilities
here are open throughout the
year. Akkelle, who points out
that summer is the best time
in Ulupınar, says that the water
that comes from Beydağları and
flows into the Mediterranean
through the valley never stops.
Akkelle, who adds that Ulupınar
is 7-8 degrees cooler compared to Antalya, invites everyone who wishes to spend some
alone time in nature to this
spot. Akkelle advices guests to
try the breakfast in the morning
and trout for lunch and dinner.
He also says that we can stay
at one of the wooden kiosks
in Ulupınar. After resting for a
while in one of those, we are
ready to head back. On the
return journey, we are thinking
about our next excursion; the
Lycian Road that runs down to
Yanartaş from Ulupınar.
ANTALYA 111
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
nilüfer
yenilenmenin sembolü
Dağların altında açtığı yollardan geçerek ovada yeniden yeryüzüne çıkan su, büyüleyici bir güzelliğe
dönüşür Kırkgöz’de. Sayısız canlıya ev sahipliği yapan Kırkgöz, aynı zamanda Antalya’da nilüferlerin de
tek yaşam alanıdır. Suyun üzerindeki yeşil yaprakların arasında beyaz yüzüyle boy gösterir nilüferler.
Yazı / Article: Özgür Önder
Fotoğraf / Photograph: Muhammet Dönmezer
The symbol of rejuvenation: Water Lilly
The water that passes though roads under the mountain and resurface at the plain,
turns into an amazing beauty at Kırkgöz. Kırkgöz, which is home to countless
species, is also the only place in Antalya that hosts water lilies.
112
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
H
eybetli dağlarda toprağın altına karışan
su zerrecikleri, yeniden
yeryüzüne çıkabilmek için
sabırla oyuyor geçit vermez
kayaları. Su, uzun yıllar
boyu kararlılıkla verdiği
mücadelenin sonunda dağın
ovayla kucaklaştığı noktada, Kırkgöz’de yeniden
çıkıyor yeryüzüne; hayat
veriyor önünde uzanıp giden
ovaya, ev sahipliği yaptığı
çiçeklere, balıklara, böceklere, kuşlara ve daha birçok
canlıya. Göçmen kuşların
en güzel durağı, rengarenk kır çiçeklerinin yuvası
Kırkgöz’de, başka bir yaşam
daha filizleniyor. Sualtından
gelen kökler, yüzeyde yeşil
yapraklarının arasında açan
bembeyaz nilüferlere dönüşüyor. Nilüferler Kırkgöz’de
baharla birlikte açıyor ve
sonbaharın sonlarına kadar
güzelliklerini sergiliyor.
Kırkgöz’ün
büyüleyici güzeli
Rengarenk kır çiçeklerinin
hemen ardından başlayan
gölün tüm kıyıları nilüfer
çiçekleri ile kaplanıyor.
Yaz aylarında tamamen
açan nilüferler görsel bir
şölen sunuyor. Kıyı boyunca attığınız her adımda
suyun üzerinde açan bir
nilüfer görüp bir kez daha
tutkuyla bağlanıyorsunuz
doğaya. Türkiye’de İstanbul,
Bursa ve Abant Gölü’nde
görmeye alışık olduğumuz
nilüferler Antalya’da sadece
Kırkgöz’de bulunuyor. Kırkgöz yalnız bu özelliğiyle bile
farkını ortaya koyuyor.
Doğal yaşam alanı
Döşemealtı Ovası ile Toros
Dağları’nın kucaklaştığı noktada, Antalya kent merke-
D
roplets which mix in
with the dirt under the
soil on grand mountains
patiently carve the rocks in
order to resurface. After a
long and hard struggle, the
water resurfaces in Kırkgöz,
where the mountain meets
the plain and gives life to the
plain, flowers, bugs, birds
and many other creatures.
Another life sprouts in
Kırkgöz, the home of colorful
wild flowers and the most
beautiful stopover of migrating birds. Roots that come
out of the underwater in
Kırkgöz turn into white water
lilies between green leaves.
Water lilies bloom in spring
and showcase their beauty
until the end of autumn.
The magnificent
beauty of Kırkgöz
All the shores of the lake
are covered with water lilies
and these flowers which fully
bloom in the summer, create
a visual festival. You become passionately attached
to nature every time you
see another water lily in full
blossom on the pond. Water
lilies, which are common in
Yüzlerce canlıya
haya t veren
Kırkgöz’de
sualtından gelen
kökler, yüzeyde
yeşil yaprakların
arasında açan
beyaz nilüferlere
dönüşür.
Roots that
come out of the
underwater in
Kırkgöz turn
into white water
lilies between
green leaves.
ANTALYA 113
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Doğal Sit Alanı olan Kırkgöz aynı zamanda
göçmen kuşların Antalya’daki en önemli durağıdır.
Kırkgöz, which is also a natural protected site,
is the most important stopover of migrating
birds in Antalya.
Istanbul, Bursa and Abant
Lake in Turkey, can only be
seen in Kırkgöz in Antalya.
Kırkgöz differentiates itself
even with this characteristic.
Natural
preservation site
Kırkgöz, which is located
at the intersection point of
Döşemealtı Plain and Taurus
Mountains, 25 kilometers
from Antalya city center, is
a treasure of nature which
needs to protected and kept
alive. Kırkgöz, which is a
rank one protected natural
site, is home to many types
of birds and plants. Catfish,
crab, carp, small shrimp and
cormorant are some of the
species that live in the area.
Kırkgöz is also an important
site because it is along the
migration route of birds.
Kırkgöz Inn, the antique road
and Karain Cave are other
touristic assets near Kırkgöz.
Kırkgöz and
water lilies await you
zinin 25 kilometre kuzeybatısında yer alan Kırkgöz,
korunması ve yaşatılması
gereken bir doğa hazinesi.
Birinci Derece Doğal Sit
Alanı olan Kırkgöz, çok
sayıda kuş ve bitki türünü
de bünyesinde barındırıyor. Yayın balığı, yengeç,
sazan, küçük karides, meke
ve karabatak gölde yaşayan canlılardan sadece bir
kaçı. Kırkgöz, kuşların göç
yolları üzerinde bulunması
nedeniyle de önemli bir
114
ANTALYA
doğal alan. Kırkgöz’ün yanı
başındaki Kırkgöz Han, antik
yol ve Karain Mağarası da
bölgenin turizm açısından
önemi değerleri.
Kırkgöz ve
nilüferler sizi bekliyor
Doğa ile baş başa kalıp keyifli bir gün geçirmek istiyorsanız Kırkgöz tam aradığınız
gibi bir yer. Kırkgöz kıyıları
boyunca nilüferlerin eşlik
edeceği yürüyüşte huzuru
bulacaksınız. Suyun üzerin-
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
deki yaprakların arasında
keşfettiğiniz her nilüferle
mutluluğu yaşayacaksınız.
Çekeceğiniz fotoğraflarla en
güzel karenin hangisi olduğuna bir türlü karar veremeyeceksiniz. Henüz Kırkgöz’e
gitmemişseniz, nilüferlerin
büyüleyici güzelliğine şahit
olmadıysanız, bu buluşmayı
daha fazla ertelemeyin. İlk
fırsatta Kırkgöz’e, nilüferlere
gidin.
If you want to spend some
alone time in nature, Kırkgöz
is your ideal spot. You will
feel calm as you walk along
the shore of the pond, accompanied by water lilies.
You will feel happy every
time you discover a water
lily between leaves. You
will take amazing pictures.
If you’ve never been to
Kırkgöz, don’t delay this
amazing rendezvous.
ANTALYA 115
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Beydağları’nın koynunda bir vaha
Üç tarafı dağlarla çevrili ve kış aylarında tamamen karla dolan bir çukur; beyaz gelinliklerini giymişçesine.
Baharda ise rengarenk kır çiçeklerinin açtığı, pınarların kaynadığı, tertemiz havasıyla Antalyalının nefes
aldığı bir vaha. Burası Beydağları’nın en yüksek noktasının eteğindeki Kar Çukuru Yaylası…
Yazı / Article - Fotoğraf / Photograph: Ömer Faruk Gülşen
An oasis nestled inside Beydağları
This is a pit surrounded by mountains on three sides which fills completely with snow
during the winter. It is also an oasis in spring, where colorful wild flowers bloom. This
is Kar Çukuru Plateau, on the outskirts of the highest peak of Bey Dağları…
116
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
B
eydağları’nın zirvesinde
dört tepe ve arasında
geniş bir çukur. Baharda
rengârenk kır çiçeklerinin
açtığı, kaynayan kar sularının hayat verdiği bir vaha.
Kelebeklerin özgürce kanat
çırptığı, kuşların ötüştüğü, Antalya’nın sıcak yaz
günlerinde ahalinin nefes
aldığı bir yayla; Kar Çukuru
Yaylası…
Antalya’nın batısında
Beydağları’nın Bakırlı Dağ
silsilesinin orta kısmında,
Tunç Dağı’nın eteğinde bin
750 metre yüksekliktedir Kar
Çukuru Yaylası. Adından da
anlaşılacağı gibi kış aylarında dağların ortasındaki
çukur karlarla dolar. Konyaaltı ilçesine bağlı Bahtılı
köylülerinin yaylası olan
Kar Çukuru, yaz aylarında
da tertemiz ve serin havası
ile Antalya’nın sıcak yaz
günlerinde nefes aldığı bir
noktadır.
Kışın beyaza yazın
yeşile bürünüyor
Yüksekliği 2 bin 547 metre
olan Tunç Dağı’nın güneyinde bulunan Kar Çukuru
Yaylası’nın kuzeyinde 2
bin 422 metre yükseklikteki
Eren Tepe, batısında 2 bin
547 metre yükseklikteki
Bakırlı Dağ bulunur. Yaylanın doğu tarafı açıklıktır.
Bu noktadan Antalya eşsiz
manzarası ile görülmeye
değerdir. Özellikle güneşin
batışı ve gece manzarası
doyumsuzdur. Antalya’da
sıcak yaz günlerinin başlamasıyla birlikte Bahtılılar
haziran ayının ilk günlerinde
yaylaya göç ederler ve eylül
ayı ortalarına kadar burada
yaşamlarını sürdürürler.
Büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin oldukça
az olduğu yaylada halk
bostanlarda sebze yetiştirir.
Yaylada su kaynaklarının
olması nedeniyle her yer
yemyeşildir. Meyve ağaçlarının sayısı da her geçen gün
artmaktadır.
Rengarenk endemik
çiçekler açıyor
Kar Çukuru Yaylası, baharın
gelmesiyle birlikte beyaz
gelinliklerini çıkartır ve
yeşile bürünür. Kar Çukuru
Yaylası’nda yeniden kar
yağışının başlayacağı kış
aylarına kadar rengarenk
kır çiçekleri açar. Endemik
çiçeklerin yarattığı renk
cümbüşü görülmeye değer-
T
his is a pit surrounded
by mountains on three
sides which fills completely
with snow during the winter.
It is also an oasis in spring,
where colorful wild flowers
bloom. Kar Çukuru Plateau
is a place where butterflies
roam freely and birds chirp.
The plateau is located on the
outskirts of Tunç Mountain
at 1750 meters. The pit in
between the mountains fills
with snow during the winter.
The plateau, which is the
plateau frequented by the
villagers of Bahtılı, is a spot
where people breathe cool
and fresh air during hot
summer days.
White in the winter and
green in the summer
The plateau is surrounded
by Eren Tepe in the north,
at 2422 meters and Bakırlı
Mountain in the west, at
2547 meters. The eastern
side of the plateau is open
and watching Antalya from
this spot is priceless. As
Kar Çukuru Yaylası, Beydağları’nın en yüksek
noktalarından Tunç Dağı’nın eteğinde.
summer arrives, the people in the village of Bahtılı
migrate to the plateau at the
beginning of June and live
there until mid September.
People mostly grow vegetables. Dur to the abundance
of water sources, the plateau
is covered in lush greens.
The number of fruit trees is
increasing as of late.
Colorful
endemic flowers
As spring comes, the plateau
sheds its white color and is
covered in green. Colorful
wild flowers bloom in the
plateau until it starts snowing
again. The colorful panorama
created by endemic flowers
is worth seeing. To reach the
plateau, which is 47 kilometers from the city center of
Antalya, you turn west and
pass by Çakırlar. After you
pass by Akdamlar village
and Geyikbayırı village, you
reach Feslikan Plateau after
a climb towards the mountains. After progressing towards the mountain across
Feslikan Plateau, you will
reach Kar Çukuru Plateau.
Alakır Valley looks even more
beautiful from Kar Çukuru
Plateau.
Center for nature sports
The plateau is located on the outskirts of
Tunç Mountain, one of the highest peaks of
Beydağları.
The plateau, which also has
a view of Tahtalı Mountain
ANTALYA 117
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
dir. Antalya kent merkezine
47 kilometre uzaklıkta olan
yaylaya ulaşmak için kent
merkezinden batıya doğru
yol alınır ve Çakırlar geçilir.
Akdamlar köyü, Geyikbayırı
köyü de geçilir ve dağlara
doğru uzunca bir tırmanıştan
sonra Feslikan Yaylasına
varılır. Feslikan Yaylası’nın
düzlüğünden karşıda görünen dağa doğru bir müddet
ilerledikten sonra Kar Çukuru Yaylası’na varılır. Kar
Çukuru Yaylası’ndan Alakır
Vadisi ayrı bir güzel görülür.
Doğa sporları merkezi
Tahtalı Dağı’nın yanı sıra
Elmalı Kızlar Sivrisi Dağı’nı
da gören Tunç Dağı’nın eteğindeki Kar Çukuru Yaylası,
aynı zamanda doğa sporları için ideal bir parkurdur.
Özellikle kış aylarında dağcılar yaylaya gelerek, karla
kaplı Tunç Dağı’na tırmanış
gerçekleştirirler. Yayla, doğa
fotoğrafçıları, dağ bisikletçileri, doğa yürüyüşçüleri ve
kuş gözlemcilerinin de uğrak
noktasıdır. Ekolojik yapısı ile
bir başka güzel olan yayla
mutla görülmesi gereken bir
yerdir.
and Elmalı Kızlar Sivrisi
Mountain, is an ideal spot for
nature sports. Climbers frequent the plateau during the
winter and climb the snow
covered Tunç Mountain. Kar
Çukuru Plateau is a hot spot
for nature sports enthusiasts, photographers and
ornithologists. The plateau is
a must see with its ecologic
structure.
Antalya’yı kuş bakışı gören
Kar Çukuru
Yaylası, doğa
sporları ile
ilgilenenlerin,
fotoğrafçıların, kuş
gözlemcilerinin de
uğrak noktası.
Kar Çukuru
Plateau is a hot
spot for nature
sports enthusiasts,
photographers and
ornithologists.
118
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
ANTALYA 119
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Gençlerin futbol şöleni
FIFA’nın Dünya Kupası’ndan sonra en büyük organizasyonu olan U 20 Dünya Kupası, genç futbolcuların
hünerlerini sergilediği maçlarla şölen havasında geçti. Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, FIFA U 20
Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
The youth football festival
The U20 World Championship, which is FIFA’s
biggest organization after the World Cup,
was where young footballers showcased their
talents. The Governor of Antalya Sebahattin
Öztürk said that he was very happy to be
hosting the event.
D
ünyanın en iyi genç
futbolcularını bir araya
getiren ve geleceğin futbol
yıldızlarını vitrine sunan
FIFA U 20 Dünya Kupası,
şölen havasında, kıyasıya
mücadelenin sergilendiği
maçlarla gerçekleşti. Dünyanın farklı noktalarındaki
24 ülkeden Türkiye’ye gelen
genç futbolcular, İstanbul,
Trabzon, Rize, Gaziantep,
Kayseri ve Bursa’nın yanı
sıra Antalya’da da hünerlerini sergiledi. İngiltere, Irak,
Mısır ve Şili’den oluşan E
Grubu maçları, Türk turizminin başkenti Antalya’da,
Akdeniz Üniversitesi
Stadyumu’nda oynandı.
Nefes kesen mücadelelere
sahne olan maçlar, Antalyalıların yanı sıra stada gelen
yerli ve yabancı misafirlerce
de ilgiyle izlendi. TRT ve
Euro Sport’tan canlı yayınlanan maçlar, gençlerin futbol
şölenini dünyaya sunma120
ANTALYA
nın yanı sıra Antalya’nın
tanıtımına da olumlu katkı
sağladı. Genç futbolcular
sahada kupayı kazanma mücadelesi verirken,
Antalya Valisi Sebahattin
Öztürk, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı
Yıldırım Demirören’in ev
sahipliği yaptığı FIFA U
20 Dünya Kupası Resmi
Yemeği’ne katıldı. Kaleiçi’ndeki yemeğe Kültür ve
Turizm Bakan Yardımcısı
Abdurrahman Arıcı, Antalya Büyükşehir Belediye
Başkanı Prof. Dr. Mustafa
Akaydın, İl Emniyet Müdürü
Mustafa Sağlam, TFF Vekili
Servet Yardımcı, TFF Antalya Bölge Müdürü Cansel
Çevikol, FIFA Asbaşkanı
Jim Boyce katıldı. Antalya
Valisi Sebahattin Öztürk, U
20 Dünya Kupası maçlarına ev sahibi yapmaktan
duyduğu memnuniyeti dile
getirdi.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
T
he FIFA U20 World
Championship, which
brings young footballers
together and gives the world
a chance to see fresh talent, was the stage of fierce
competition and colorful
events. Young players from
24 countries showcased their
talents in İstanbul, Trabzon,
Rize, Gaziantep, Kayseri,
Bursa and Antalya. Matches
in Group E, which included
Britain, Iraq, Egypt and Chile,
were played at the Akdeniz
University Stadium in Antalya.
The games attracted a lot
of attention from locals and
tourists. Games that were
televised live on TRT and
Euro Sport contributed to
the advertising of Antalya.
While teams competed on the
field, the Governor of Antalya
Sebahattin Öztürk attended
the official gala dinner of
the organization, hosted by
the President of the Turkish
Football Federation Yıldırım
Demirören. The dinner, which
took place in Kaleiçi, was also
attended by Deputy Minister
of Culture and Tourism Abdurrahman Arıcı, Antalya Metropolitan Municipality Chief
Magistrate Prof. Dr. Mustafa
Akaydın, City Police Commissioner Mustafa Sağlam, TFF
member Servet Yardımcı, TFF
Antalya Regional Manager
Cansel Çevikol and FIFA Vice
President Jim Boyce. The
Governor of Antalya Sebahattin Öztürk said that he was
very happy to be hosting the
event.
A l anya da D al ga S ör f l ü G ünl er
Derneğimizin Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA)’nın 2012 yılı Alternatif
Turizmin Geliştirilmesi Mali Destek Programı kapsamında sunduğu
TR61/12/TRZMK/0040 başvuru kodlu “Alanya’da Dalga Sörflü Günler” Projesi
hibe almaya hak kazanmıştır.
Alanya Belediyesi’nin iştirakçi olarak destek verdiği projemizle; iklimi, deniz suyu sıcaklıkları ve dalga
hareketlerinin Kasım, Aralık aylarında da dalga sörfü sporuna elverişli olması ve kış döneminde de dalga
sörfünün yapılabilmesi imkanı ile turizmi mevsimsel özelliğinden çıkarıp, sezonu uzatarak Alanya’da turizm
sezonunun 12 aya yayılması, bölgemizde turizmin çeşitlendirilmesi ve dalga sörfü sporu yoluyla tanıtımının
yapılması amaçlanmıştır. Bu amaçları gerçekleştirmek için dalga sörf merkezi oluşturulması, ekipmanlarının
alınması, yerli dalga sörfü sporcuların eğitilmesi, yerli ve yabancı dalga sörfü sporcuları, yerli ve yabancı
üniversite-lise öğrencileri ile her yaştan ilgi duyan yerli ve yabancı ziyaretçilerin dalga sörfü sporuna katılımlarını
ve bu sporun eğitimler ve yaygınlaştırma ile sürdürülebilirliğini de sağlamak hedeflenmiştir. Ekim ayında kapanan
turizm sezonunun uzatılması, bu dönemde açık tesislerde bir doluluk hareketi yaşanması, Alanya’ya yerli ve
yabancı dalga sörfü sporcusunun gelmesi ve Alanya’da dalga sörfü ile ilgilenen sporcu sayısının artmasını
sağlamak proje ile beklediğimiz sonuçlar arasındadır. International Surfing Association (ISA)’dan eğitmen davet
edilerek dünyada bu sporu uygulayan okullardan gerekli bilgilerin temini, eğitimler ve beraberinde Dalgalarla
Dans Aktivite Günleri adıyla etkinliklerin düzenlenmesi ile tanıtım ve duyuruların yapılması proje kapsamında
yürütülecek temel faaliyetlerdir.
Projemizin uzun vadede katkı sağlayacağını düşündüğümüz genel amaçlar ise ülkemizin spor yoluyla tanıtımına
tercih edilirliğine, ülkemizde dalga sörfü mevzuatının oluşmasına, Türkiye Dalga Sörfü Federasyonu kurulmasına,
ülkemizde uluslararası nitelikte antrenör, hakem ve lisanslı sporcuların yetiştirilmesine, Türkiye’de dalga sörfü
sporunun bilinirliği ve gelişimine, rekabetin arttırılmasına katkıda bulunmak şeklindedir.
ANTALYA 121
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Real Madrid Antalya’yı tercih etti
Dünyanın en ünlü futbol takımı Real Madrid’in eğitim organizasyonlarını
yöneten Real Madrid Foundation, Mardan Palace’a geliyor.
Real Madrid chose Antalya
The Real Madrid Foundation, which organizes Real Madrid’s
educational organizations, is coming to Mardan Palace.
A
ntalya’nın en yeni
otellerinden olan ve modern bir spor kompleksine
sahip olan Mardan Palace,
dünyanın en büyük futbol
takımlarından Real Madrid’in
eğitim organizasyonlarını yöneten Real Madrid
Foundation’a ev sahipliği
yapıyor. Antalya’da yaz
kampı düzenleyecek olan
Real Madrid Foundation,
İspanyol alt yapı antrenörlerinin eşliğinde geleceğin
başarılı futbolcu adaylarına teknik eğitim verecek.
Futbolcu adayları tecrübeli
antrenörlerden tekniğin yanı
sıra her sporcuda olması gereken saygı, tolerans, alçak
gönüllülük, gayret etmek,
emek, liderlik, özdenetim,
arkadaşlık, dayanışma ve
takım çalışması gibi değerlerin eğitimini de alacak. 15
Temmuz’da başlayacak olan
yaz kampı 7 Eylül’de sona
erecek.
Futbolcu yetiştirmeyi
de amaçlıyorlar
Real Madrid Foundation’a
ev sahipliği yapacak olan
Mardan Palace Hotel’in
Genel Müdürü Çetin Pehlivan, yaz kampında İspanyol
devinin uyguladığı benzersiz
antrenman tekniklerinin ve
bu dev markayı yaratan
değerlerin gençlerle paylaşılacağını açıkladı. Organizasyonun Türk futboluna uzun
122
ANTALYA
vadede oyuncu yetiştirmek
üzere planlanan klinik eğitimleri ve futbol akademisi
projelerinin de başlangıcı
mahiyetinde olduğunu
kaydeden Genel Müdür
Pehlivan, “Dünyanın futboldaki en büyük markasının,
Türkiye’de gerçekleştireceği
yaz kampı için, futbola meraklı tüm gençleri bekliyoruz.
Bu büyük organizasyona ev
sahipliği yaptığımız için çok
mutluyuz” diye konuştu.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
M
ardan Palace, one of
the newest hotels in
Antalya which has a modern
sports complex, is hosting
The Real Madrid Foundation,
which organizes Real Madrid’s educational organizations. The foundation, which
will be organizing a summer
camp in Antalya, will be providing technical training for
successful future stars under
the tutelage of Spanish trainers. In addition to technical
training, young footballers will receive training in
respect, tolerance, humility,
stamina, effort, leadership,
friendship and team work.
The camp will begin on July
15 and end on September 7.
Aiming to find new talents
The manager of Mardan
Palace Çetin Pehlivan stated
that they would be sharing the amazing training
techniques applied by the
world famous club and the
values of Real Madrid with
young footballers. Pehlivan,
who pointed out that camp
would constitute as a star
for football academy projects, said, “We are inviting
all young footballers to the
summer camp organized by
the world’s biggest brand in
football. We are very happy
to be hosting this important
organization”
ANTALYA 123
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Alanya’da triatlon coşkusu
Türkiye’ye triatlon sporunu sevdiren Alanya, 14-16 Haziran tarihleri arasında düzenlenen
2013 ETU Avrupa Triatlon Şampiyonası’na ev sahipliği yaptı. 40 ülkeden gelen bin 500 sporcu
Alanya’nın mavi sularında yüzdü, kıyılarında bisiklete binip koştu.
A
ntalya’nın gözde turizm
merkezi Alanya, 14 - 16
Haziran tarihleri arasında 40
ülkeden bin 500 sporcunun
katıldığı 2013 ETU Avrupa
Triatlon Şampiyonası’na ev
sahipliği yaptı. Sporcular;
Alanya’nın mavi sularında
yüzüp, eşsiz bir doğal güzelliğe sahip kıyılarında koştu
ve bisiklete bindi. Oldukça
zorlu bir spor dalı olan triatlon, sporcuların denizde ve
karada sergilediği insanüstü performanslarla renkli
görüntülere sahne oldu.
Toplam 3 gün boyunca triatlon coşkusuna ev sahipliği
yapan Alanya’nın önemli bir
tatil merkezi olmanın yanı
sıra sportif etkinlikler için de
avantajlı bir yapıya sahip
olduğu bir kez daha gözler
önüne serildi.
Triathlon in Alanya
Alanya, which made Turkey love triathlon, hosted the 2013 ETU European
Triathlon Championship on June 14-16. 1500 sportsmen from 40 countries
swam in the blue waters of Alanya, rode their bikes and ran on the shores.
A
Türkiye’ye
triatlonu sevdiren ilçe
Alanya’da 23 yıldır düzenlenen ve Türkiye’de triatlon
sporunun yaygınlaşmasına
büyük katkı sağlayan organizasyon bu yıl ilk defa 2013
ETU Avrupa Triatlon Şampiyonası ölçeğinde yapıldı.
Sporcu ve antrenörlerin yanı
sıra dünyanın dört bir yanından basın mensuplarının
da takip ettiği şampiyonayı,
Avrupa Triatlon Federasyon
Başkanları ve ETU Yönetim
Kurulu üyeleri de izledi.
Şampiyona14 Haziran
Cuma günü olimpik mesafede başladı. Ardından junior
124
ANTALYA
bayanlar ve elit bayanlar yarışı gerçekleşti. Yarışlar, 15
Haziran Cumartesi günü ise
sprint mesafe, açık sprint
mesafe, junior erkekler ve
elit erkekler kategorilerinde
gerçekleşti. Şampiyona,
16 Haziran günü elit takım
yarışları ile sona erdi.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
lanya, a popular touristic
destination in Antalya,
hosted the 2013 ETU
European Triathlon Championship on June 14-16,
which was attended by 1500
sportsmen from 40 countries. Sportsmen swam in
the blue waters of Alanya,
rode their bikes and ran on
the shores. Triathlon, which
is a very difficult sport,
was the setting of colorful
and exciting events while
sportsmen did their best on
land and sea. The three day
event proved that Alanya is
also an ideal spot for sports
activities in addition to being
an excellent vacation spot.
The borough that made
Turkey love triathlon
The organization, which is
being organized for the past
23 years in Alanya, was
organized on an international
scale for the first time this
year. The event was also
followed by foreign press,
the presidents of European
triathlon federations and
executive board members
of ETU. The championship
began on June 14 on the
Olympic distance then junior
ladies and elite ladies competed. The next day, sprint,
open sprint, junior men and
elite men competitions were
organized.
ANTALYA 125
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
126
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Hayallerin
gerçeğe döndüğü yer
Türk Hava Kurumu (THK) Antalya Şubesi, yamaç paraşütü, paraşüt, planör ve model uçak kursları
ile gökyüzü tutkunlarının hayallerini gerçeğe dönüştürüyor. Karain Havaalanı’nda bu yıl ikincisi
düzenlenen Uluslararası Jet Motor Model Uçak Festivali ile de havacılığın gelişmesini sağlıyor.
M
Where
dreams
come true
The Turkish Aviation
Institute’s (THK)
Antalya Branch
makes dreams
come true for flying
enthusiasts with the
workshops it opens
regarding paragliding,
parachute, glider
and model plane.
The International Jet
Motor Model Plane
Festival, organized
for the second time
this year at Karain
Airport, helps develop
the aviation sector.
İ
nsanoğlu tarih boyunca
hep kuşlar gibi kanatlanıp
havalanmayı, gökyüzünde
süzülüp uçmayı hayal etti.
Gelişen bilgi ve birikimi
sayesinde icat ettiği hava
taşıtlarıyla da bunu başardı.
Hava taşıtlarının gelişmesiyle birlikte insanoğlunun
gökyüzüne, uçmaya olan ilgi
si her zamankinden daha
çok arttı. Türk Hava Kurumu da (THK),Türk halkının
uçmaya, gökyüzüne olan
özlemine gerçekleştirdiği
faaliyetlerle karşılık verdi.
Türk Hava Kurumu (THK)
Antalya Şubesi de yıl boyu
açtığı kurslar ve düzenlediği etkinliklerle Antalyalıyı
gökyüzüyle buluşturdu. Bu
yönde yıl boyu uzaktan
kumandalı model uçak,
paraşütle atlama, yamaç
paraşütü kursları açtı.
Hünerlerini sergilediler
Türk Hava Kurumu (THK)
Antalya Şubesi, Antalyalıların havacılığa olan
ilgisini artırmak için verdiği
eğitimlerin yanı sıra Karain Havaalanı’nda bir de
festival düzenledi. Karain
Havaalanı’nda bu yıl ikincisi
düzenlenen Uluslararası Jet
Motor Model Uçak Festivali,
Antalya’nın ve Türkiye’nin
yanı sıra dünyanın farklı
ülkelerinden gelen havacılık meraklılarını buluşturdu. Türkiye, Almanya,
İsviçre’den gelen 13 pilot,
uzaktan kumandalı uçakla-
ankind always dreamed
of flying and gliding
through air. Finally, thanks to
advanced technology, planes
were invented. As aeronautical vehicles advanced,
people became obsessed
with flying. The dreams of
Turkish people were realized
with the establishment of
the Turkish Aviation Institute.
The Turkish Aviation Institute’s (THK) Antalya Branch
made dreams come true for
flying enthusiasts with the
workshops it opened regarding paragliding, parachute,
glider and model plane.
Exhibiting the talent
The Turkish Aviation Institute’s (THK) Antalya Branch,
in addition to training people
in the field, also organized a
festival at Karain Airport to
increase interest in aeronautics. The International Jet
Motor Model Plane Festival,
which was organized for the
second time this year, was
the meeting place of aviation
enthusiasts from all over the
world. 13 pilots from Turkey,
Germany and Switzerland
showcased their talents with
remotely controlled model
ANTALYA 127
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Uzaktan kumandalı
model uçakların
usta pilotların elinde
gösteri uçuşları
yaptığı festival,
Antalyalıların
ilgisini çekti.
The shows of
remotely controlled
model planes during
the festival attracted
a lot of attention
from locals.
rı ile hünerlerini sergiledi.
Gerçek uçakların yaptığı
manevraları uzaktan kumandalı uçaklarıyla gerçekleştiren pilotlar, katılımcılara
keyifli anlar yaşattı. Uzaktan
kumandalı model uçakların
yanı sıra festivalde paraşütçüler ve ünlü akrobasi pilotu
Ali İsmet Öztürk de gösteri
uçuşu yaptı.
Yerli jet motorlu
model uçak
Festivalde Türkiye Motor
Sanayi A.Ş. tarafından
üretilen yüzde yüz yerli jet
motoru da görücüye çıktı.
Pilot, Türk mühendisler tarafından yapılan jet motorun
128
ANTALYA
takılı olduğu model uçağı
başarıyla uçurdu. Pilotun
yerli jet motorlu uçakla
gerçekleştirdiği akrobasi
hareketleri seyircilerin coşkusunu bir kat daha artırdı.
Festival gün boyu renkli
görüntülere sahne olurken,
gelecek yıllarda daha dolu
bir program için etkinliğin
hemen ardından harekete
geçildi. Öte yandan yamaç
paraşütü, paraşütle atlama,
model uçak kursları için
başvurular bekleniyor. Önümüzdeki aylarda Antalya’ya
gelecek olan motorlu planörle de kurs verilecek. Model
uçak kursu ise eylül ayında
başlayacak.
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
planes. Pilots, who managed to make their model
planes maneuver like actual
planes, shoed the crowd a
really good time. In addition,
parachutists and famous acrobatic pilot Ali İsmet Öztürk
put on excellent shows.
A model plane with a
domestic jet motor
The domestic jet motor,
manufactured by Türkiye
Motor Sanayi A.Ş., was also
showcased at the festival.
The pilot successfully piloted
the plane which ran on the
jet motor designed by Turkish engineers. The pilot also
jazzed up the crowd with
acrobatic moves. The festival was filled with colorful
activities and the program of
next year’s festival is already
being scheduled.
In the meantime, the institution is awaiting applications
for paragliding, parachuting
and model plane workshops.
The model plane workshop
will be opened in September
while gliders will be available
next month.
ANTALYA 129
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Odun kömürüyle gelen lezzet
Yazı / Article - Fotoğraf / Photograph: Özgür Önder
The taste that comes
with charcoal
A
ntalya, et yemeklerinden
deniz mahsullerine, sebze
yemeklerinden baklagillere kadar geniş bir yemek kültürüne
sahip. Asırlar boyu bu topraklarda süregelen yaşamın şekillendirdiği mutfak kültürü, aynı
zamanda kentte yarım asırdan
fazla zamandır faaliyet gösteren restoranların özel yemekleriyle de zenginleşiyor. Bu
restoranlar Antalya’nın yemek
kültürünü geliştirmenin yanı
sıra sundukları özel lezzetleri
ile adlarını özdeşleştiriyor.
Kömürde kızarmış piliciyle ünü
kent sınırlarının dışına taşan
Parlak Restoran gibi.
1960 yılından bu yana
tadı damaklarda
Mustafa Parlak tarafından
1954 yılında kurulan ve bugün
oğlu Güray Parlak tarafından
yönetilen Parlak Restoran,
zengin menüsünün yanı
sıra kömürde kızarmış pilici
ile ünlü. Parlak Restoran’ın
usta aşçıları tadı damaklarda
kalan kızarmış pilici titiz bir
çalışmanın sonunda müşte130
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
rilerine sunuyor. Özenli bir
şekilde temizlenen piliç, günün
erken saatlerinde tuzlu suya
yatırılıyor. Yaklaşık 3–4 saat
tuzlu suda bekletilen piliç,
ardından şişe dizilip pişirme
aşamasına hazır hale getiriliyor. Daha önceden yakılmış
ve köz haline gelmiş kömürün
üzerinde pişiriliyor. Pişirme
esnasında pilicin yanmaması
için şiş 1 saat boyunca düzenli
bir şekilde çevriliyor. Ayrıca
pilicin yanmaması için köz
haline dönmüş kömürün üzeri
bilinçli olarak külle kaplanıyor.
Bu pilicin en büyük lezzet
sırlarından biri de sadece ve
sadece meşe ya da palamut
odunundan yapılmış kömürde
pişirilmesi.
Famous since 1960
A
ntalya has a rich
gastronomy culture
that includes meat dishes,
sea food, vegetables and
legumes. The gastronomy
culture of the geography that
stretches from the peaks of
the Taurus Mountains all the
Servis meyhane pilavıyla way to the shore of MediBir saat boyunca meşe ya da terranean becomes richer
palamut odunundan yapılan
thanks to the restaurants
kömürde çevrilerek pişiriin the city center. These
len piliç, yanında meyhane
restaurants, in addition to
pilavı, domates, roka, nane
improving the city’s cuisine,
ve maydanozla servis ediliyor. also become famous for
Nar gibi kızarmış pilicin tadı
their specialties, such as
damaklarda kalıyor.
Parlak Restaurant.
The restaurant, which was
established by Mustafa
Parlak in 1954 and managed
by his son Güray Parlak
today, is famous for its rich
menu and roasted chicken.
The chefs at the restaurant
serve the chicken after
careful preparations. The
chicken, which is cleaned
thoroughly, is immersed in
salted water in the morning.
After 3-4 hours, the chicken
is skewered and roasted
over charcoal. During roasting, the chicken is rotated
continuously for an hour. The
charcoal is covered in ash to
stop the chicken from burning. The chickens are only
roasted over charcoal fire
made from oak wood.
Served with rice
The chicken, which is
cooked for an hour, is
served with a special rice,
tomato, arugula, mint and
parsley.
slı Marka
a
s
E
e
t
t
e
z
z
Le
e et döner seçenekle
v
baton piliç
riyle...
ANTALYA 131
Akdeniz Organize Sanayi Bölgesi Akdeniz Bulvarı No:2 Antalya
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Tel: +90 242 258 18 80 - Fax: +90 242 258 18 85 - www.esasligrup.com.tr
Kültür Sanat Bülteni - Culture – Art Bulletın
Antalya Büyükşehir Belediyesi Ücretsiz Açıkhava Sineması
Antalya Metropolitan Municipality Outdoor Cinema- Free Admittance
Tarih- Date
05.07.2013 10.07.2013
12.07.2013
17.07.2013
18.07.2013
19.07.2013
24.07.2013 25.07.2013
28.07.2013
31.07.2013
Yer- Venue
Etkinlik- Event
Kaleiçi Anfi Tiyatro
Film Gösterimi (Movie): Mediterraano
(Kaleiçi Amphitheatre)
Koyaaltı Plajı 11 Numara
Film Gösterimi (Movie): Çalgı Çengi
(Konyaaltı Beach)
Kaleiçi Anfi Tiyatro
Film Gösterimi (Movie): Rembetiko
(Kaleiçi Amphitheatre)
Koyaaltı Plajı 11 Numara
Film Gösterimi (Movie): Gişe Memuru
(Konyaaltı Beach)
Lara Beach
Film Gösterimi (Movie): Eşkıya
Kaleiçi Anfi Tiyatro
Film Gösterimi (Movie): Akıl Oyunları (Mind Games)
(Kaleiçi Amphitheatre)
Koyaaltı Plajı 11 Numara
Film Gösterimi (Movie): Köyden İndim Şehre
(Konyaaltı Beach)
Lara Beach
Film Gösterimi (Movie): Gişe Memuru
Kaleiçi Anfi Tiyatro
Film Gösterimi (Movie): Hotel Ruanda (Hotel Rwanda)
(Kaleiçi Amphitheatre)
Koyaaltı Plajı 11 Numara
Film Gösterimi (Movie): Gülen Gözler
(Konyaaltı Beach)
Uluslararası Kum Heykel Festivali - International Sand Sculpture Festival
Lara Beach
Ekim ayı sonuna kadar her gün, gece saatlerine kadar açık. (Open until end of October)
Sergi - Exhibition
Tarih - Date
20.06.2013 – 27.07.2013
11.07.2013-20.07.2013
01.08.2013-10.08.2013
11.08.2013-20.08.2013
Yer - Venue
Fikret Otyam Sanat Galerisi
Fikret Otyam Art Gallery)
Antalya Müzesi Sergi Salonu
(Antalya Museum)
Antalya Müzesi Sergi Salonu
(Antalya Museum)
Antalya Müzesi Sergi Salonu
(Antalya Museum)
Etkinlik - Event
Tufan Dağıstanlı Seramik Sergisi
(Tufan Dağıstanlı Ceramic Exhibition)
Mevhibe Şahinler Resim Sergisi
(Mevhibe Şahinler Art Exhibition)
Erhan Kaçar-Deniz Atalay Resim Sergisi
(Erhan Kaçar – Deniz Atalay Art Exhibition)
Serap Dedeoğlu-Ülker Gümüş Resim Sergisi
(Serap Dedeoğlu-Ülker Gümüş Art Exhibition
Gezi – Kamp / Tour- Camp
Tarih - Date
03.07.2013 – 04.07.2013
132
ANTALYA
Yer - Place
Patara
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
Etkinlik - Event
TODOSK Kampı (TODOSK Camp)
ANTALYA 133
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
INFO
İtfaiye / Fire Department
Acil Servis / Medical Emergency Service
Trafik / Traffic
Polis İmdat / Police Department
Jandarma / Gendarmerie
Orman Yangını / Forest Fires
ANTALYA MERKEZ / CENTER
Valilik / Governorship
Turizmden Sorumlu Vali Yardımcısı /
Deputy Governor for Tourism
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü /
Provincial Culture & Tourism Directorate
Antalya Büyükşehir Belediyesi /
Antalya Metropolitan Municipality
İl Emniyet Müdürlüğü /
Provincial Security Directorate
İl Emniyet Müdürlüğü Pasaport Şubesi /
Provincial Security Directorate Passport Department
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi /
Antalya Training And Research Hospital
Akdeniz Turistik Otelciler Birliği (AKTOB) /
Mediterranean Association of
Touristic Hoteliers
DHMİ Santral / Central
AKSEKİ
Kaymakamlık / District Governorship
Belediye / Municipality
İlçe Emniyet / District Security Directorate
İlçe Jandarma / District Gendarmerie
Devlet Hastanesi / State Hospital
110
112
154
155
156
177
(242) 243 97 91
(242) 243 97 98
(242) 249 50 00
(242) 345 41 00
(242) 227 96 00
(242) 249 44 00
(242) 321 59 26
(242) 330 30 30
(242) 678 10 21
(242) 678 10 08
(242) 678 22 28
(242) 678 10 25
(242) 678 10 29
(242) 426 30 52
(242) 426 30 49
(242) 426 26 77
(242) 426 30 32
ALANYA
Kaymakamlık / District Governorship
Belediye / Municipality
İlçe Emniyet / District Security Directorate
İlçe Jandarma / District Gendarmerie
Devlet Hastanesi / State Hospital
(242) 512 57 17
(242) 513 21 11
(242) 511 23 12
(242) 513 10 09
(242) 513 48 41
ANTALYA
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
(242) 513 12 40
(242) 511 94 98
(242) 514 34 74
DEMRE
Kaymakamlık / District Governorship
Jandarma / Gendarmerie
Sahil Güvenlik / Coast Guard
Emniyet Amirliği / Security Chief Office
Belediye / Municipality
Devlet Hastanesi / State Hospital
(242) 871 53 53
(242) 871 51 89
(242) 874 42 28
(242) 871 42 21
(242) 871 50 51
(242) 872 16 10
DÖŞEMEALTI
Kaymakamlık / District Governorship
Belediye / Municipality
İlçe Emniyet / District Security Directorate
İlçe Jandarma / District Gendarmerie
(242) 421 44 41
(242) 421 30 55
(242) 421 27 56
(242) 421 30 07
ELMALI
Kaymakamlık / District Governorship
Belediye / Municipality
İlçe Emniyet / District Security Directorate
İlçe Jandarma / District Gendarmerie
Devlet Hastanesi / State Hospital
(242) 618 10 08
(242) 618 67 01
(242) 618 62 51
(242) 618 63 01
(242) 618 83 00
FİNİKE
Kaymakamlık / District Governorship
Belediye / Municipality
İlçe Emniyet / District Security Directorate
İlçe Jandarma / District Gendarmerie
Devlet Hastanesi / State Hospital
(242) 855 10 05
(242) 855 13 92
(242) 855 10 21
(242) 855 10 07
(242) 855 20 00
GAZİPAŞA
Kaymakamlık / District Governorship
Belediye / Municipality
İlçe Emniyet / District Security Directorate
İlçe Jandarma / District Gendarmerie
Devlet Hastanesi / State Hospital
(242) 572 28 84
(242) 572 10 13
(242) 572 50 14
(242) 572 10 15
(242) 572 15 62
GÜNDOĞMUŞ
Kaymakamlık / District Governorship
Belediye / Municipality
İlçe Emniyet / District Security Directorate
İlçe Jandarma / District Gendarmerie
(242) 781 20 06
(242) 781 20 11
(242) 781 21 88
(242) 781 20 14
(242) 247 76 60
AKSU
Kaymakamlık / District Governorship
Belediye / Municipality
İlçe Emniyet / District Security Directorate
İlçe Jandarma / District Gendarmerie
134
Turizm Danışma / Tourism Information
Liman Başkanlığı / Port Authority
Alanya Turistik İşletmeciler Derneği ALTİD /
Alanya Touristic Hoteliers Association
İBRADI
Kaymakamlık / District Governorship
Belediye / Municipality
İlçe Emniyet / District Security Directorate
İlçe Jandarma / District Gendarmerie
(242) 691 22 94
(242) 691 20 04
(242) 691 23 01
(242) 691 20 15
KAŞ
Kaymakamlık / District Governorship
Belediye / Municipality
İlçe Emniyet / District Security Directorate
İlçe Jandarma / District Gendarmerie
Devlet Hastanesi / State Hospital
Kaş Turizm Danışma (242) 836 10 04
(242) 836 10 99
(242) 836 10 24
(242) 871 51 89
(242) 836 32 15
(242) 836 12 38
KEMER
Kaymakamlık / District Governorship
Belediye / Municipality
İlçe Emniyet / District Security Directorate
İlçe Jandarma / District Gendarmerie
Devlet Hastanesi / State Hospital
Liman Başkanlığı / Port Authority Turizm Danışma / Tourism Information
(242) 814 44 81
(242) 814 15 03
(242) 814 15 46
(242) 814 10 16
(242) 814 15 50
(242) 814 52 62
(242) 814 11 12
KEPEZ
Kaymakamlık / District Governorship
Belediye / Municipality
İlçe Emniyet / District Security Directorate
İlçe Jandarma / District Gendarmerie
(242) 335 41 11
(242) 310 58 58
(242) 344 44 75
(242) 221 28 02
KONYAALTI
Kaymakamlık / District Governorship
Belediye / Municipality
İlçe Emniyet / District Security Directorate
İlçe Jandarma / District Gendarmerie
(242) 229 94 90
(242) 245 55 00
(242) 229 63 81
(242) 238 22 07
KORKUTELİ
Kaymakamlık / District Governorship
Belediye / Municipality
İlçe Emniyet / District Security Directorate
İlçe Jandarma / District Gendarmerie
Devlet Hastanesi / State Hospital
(242) 643 60 01
(242) 643 60 11
(242) 643 22 38
(242) 643 62 60
(242) 643 64 44
KUMLUCA
Kaymakamlık / District Governorship
Belediye / Municipality
İlçe Emniyet / District Security Directorate
İlçe Jandarma / District Gendarmerie
Devlet Hastanesi / State Hospital
(242) 887 10 01
(242) 887 27 00
(242) 887 73 00
(242) 887 10 05
(242) 887 14 80
MANAVGAT
Kaymakamlık / District Governorship
Belediye / Municipality
İlçe Emniyet / District Security Directorate
İlçe Jandarma / District Gendarmerie
Devlet Hastanesi / State Hospital
Turizm Danışma / Tourism Information
(242) 746 10 04
(242) 746 10 82
(242) 746 30 44
(242) 746 10 06
(242) 746 44 80
(242) 753 12 65
MURATPAŞA
Kaymakamlık / District Governorship
Belediye / Municipality
İlçe Emniyet / District Security Directorate
(242) 244 75 50
(242) 324 46 46
(242) 243 90 68
SERİK
Kaymakamlık / District Governorship
Belediye / Municipality
İlçe Emniyet / District Security Directorate
İlçe Jandarma / District Gendarmerie
Devlet Hastanesi / State Hospital
(242) 722 10 04
(242) 722 19 70
(242) 722 10 88
(242) 722 10 08
(242) 722 13 40
SANAT GALERİLERİ / ART GALLERIES
Devlet Güzel Sanatlar Galerisi / State Fine Arts Gallery (242) 248 70 76
Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kültür
ve Sanat Evi – Kütüphane /
Metropolitan Municipality Atatürk
Culture and Art House– Library
(242) 243 15 43
Muratpaşa Belediyesi Aydın Kanza Sanat Galerisi /
Muratpaşa Municipality Aydın Kanza Art Gallery
(242) 248 48 93
AKM Sanat Galerisi / AKM Art Gallery
(242) 238 54 44
Büyükşehir Belediyesi Karikatür Sokağı - Sanat Galerisi /
Metropolitan Municipality Comics Street - Art Gallery (242) 249 54 00
Olbia Sanat Galerisi / Olbia Art Gallery
(242) 310 21 92
ANSAN Sanat Galerisi / ANSAN Art Gallery
(242) 248 00 08
Orkun - Ozan Sanat Galerisi / Orkun - Ozan Art Gallery (242) 248 38 52
Salih Yön Sanat Galerisi / Salih Yön Art Gallery
(242) 313 19 13
2000 Plaza Sanat Galerisi/2000 Plaza Art Gallery
(242) 312 48 69
Haşim İşcan Kültür Merkezi Sergi Salonu /
Haşim İşcan Cultural Centre Exhibition Hall
(242) 247 87 27
Büyükşehir Belediyesi Yenimahalle Semt Evi Sergi Salonu /
Metropolitan Municipality Yenimahalle
District House Exhibition Hall
(242) 325 91 31
Antalya Müzesi Sergi Salonu /
Antalya Museum Exhibition Hall
(242) 238 56 88
AHK Sanat Galerisi / AHK Art Gallery
(242) 316 53 00
Desti Sanat Galerisi / Desti Art Gallery
(242) 311 40 82
Sezen Sanat Merkezi / Sezen Art Center
(242) 322 77 23
Mimarlar Odası Sanat Galerisi /
Chamber of Architects Art Gallery
(242) 237 86 94
Fırçakeş Sanat Evi / Fırçakeş Art House
(242) 247 62 37
Lara Sanatevi / Lara Art House
(242) 248 87 70
Fuat Ali Koç Atölyesi / Fuat Ali Koç Workshop
(242) 244 37 26
Tömer Sanat Galerisi / Tömer Art Gallery
(242) 312 50 14
Bohem Sanat Galerisi / Bohemia Art Gallery
(242) 243 84 77
MÜZELER VE ÖNERİLEN DİĞER GEZİ MEKANLARI
Antalya Müzesi / Antalya Museum
(242) 238 56 88
Alanya Müzesi / Alanya Museum
(242) 513 12 28
Side Müzesi / Side Museum
(242) 753 10 06
Atatürk Evi Müzesi / Museum of Atatürk’s House
(242) 241 15 27
Suna İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi / Suna Inan Kıraç Kaleiçi Museum ( 242) 243 42 74
Minicity
(242) 230 46 30
Elmalı Müzesi (242) 618 44 42
Alanya Atatürk Evi
(242) 513 32 54
Oyuncak Müzesi
(242) 248 49 33-34
Antalya Akvaryum (0242) 245 65 65
Kum Heykeller (Mayıs - Ekim Dönemi) / Sand Sculptures (May - October)
ANTALYA 135
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
ANTALYA GUIDE
MAXXROYAL GOLF & SPA HOTEL
Iskele Mevkii Belek
07505 Belek -ANTALYA
Tel: +90 (242) 715 3800
Çağri Merkezi: +90 (242) 444 62 99
[email protected]
www.maxxroyal.com
RAMADA RESORT LARA
Kemerağzı Mevkii Tesisler Cd.
Lara-Aksu / ANTALYA
Tel: +90 (242) 352 33 33
[email protected]
www.3kgrouphotels.com
INTOURIST THE
MAXIM RESORT HOTEL
Atatürk Bulvarı 07980
Kemer / Antalya / Türkiye
Tel: +90 (242) 814 70 00
Faks: +90 (242) 814 70 70
[email protected]
FRAPORT IC
İÇTAŞ ANTALYA AIRPORT
07230 Antalya - TÜRKİYE
Tel: +90 (242) 444 7 423
Faks: +90 (242) 3303648
[email protected]
www.aytport.com
NET MAĞAZA DUTY FREE
İŞLETMECILIĞI VE TICARET A.Ş.
Antalya Havalimanı
1.Dış Hatlar Terminali
Tel: +90 (242) 330 35 63
Fax: +90 (242) 330 35 62
www.netnuancedf.com
ÖZDİLEK ALIŞVERİŞ MERKEZİ
Fabrikalar Mah.
Fikri Erten Cd.No:2
Kepez - ANTALYA
Tel : +90 242 334 33 99
Fax : +90 242 34 33 60
www.ozdilekpark.com
OLYMPOS TELEFERİK
Fajos A.Ş.
Tahtalı 2365 m. Pk.96
Tekirova - Kemer
07995 ANTALYA
Tel: +90 242 242 22 52
www.olymposteleferik.com
ANTALYA ORGANİZE SANAYİ
BÖLGESİ
Antalya-Burdur Karayolu 26. Km
Tel: +90 242 258 11 00 Pbx
Faks: +90 242 258 11 04
[email protected]
www.antalyaosb.org.tr
ADOPEN
Organize Sanayi Bölgesi
2. Etap
ANTALYA
Tel: 444 24 24
Fab. Tel: +90 242 258 18 00
www.adopen.com
GRAND AKCA OTEL
Yat Limanı Karşısı Selinus Plajı
Gazipaşa-Antalya
Tel: +90 (242) 572 25 72
+90 (352) 221 43 44
Fax: +90 (242) 572 25 55
www.grandakca.com
OTİ HOLDİNG
Barbaros Mahallesi, Serik
Cd. No:217 Aksu / Antalya
Tel: +90 (242) 310 00 00
Faks: +90 (242) 310 83 00
[email protected]
www.otiholding.com
ÇELEBI MARINA
Liman Mah. Liman 2. Cd. No:40
07130 Antalya - Türkiye
Tel: +90 (242) 259 3 259
Faks : +90 (242) 259 10 10
[email protected]
www.celebimarina.com.tr
TAN TUR TOURİSM & TRAVEL
Mehmetçik Mah. Erbaş İşhanı
1242 Sk. No:7 ANTALYA
Tel: +90 (242) 310 30 00
Faks: +90 (242)462 18 37
[email protected]
www.tantur.com.tr
ÖZEL MEMORIAL HASTANESİ
Zafer Mahallesi Beyazıt Cd.
No.91 Kepez / ANTALYA
Tel: +90 242 444 7 888
www.memorial.com.tr
SEVGİ HASTANESİ
Antalta Cd. Eski Side Kavşağı
Manavgat - ANTALYA
Tel: +90 242 746 55 99
Fax: +90 242 742 83 53
[email protected]
www.sevgihospital.com
ANTALYA KÜLTÜR VE TURİZM DERGİSİ’NE SİZ DE ABONE OLUN !
YILLIK ABONELİK 90 TL
YURTDIŞI ABONELİK 270 TL
Tarih:
/
/ 20..........
ADI SOYADI
ADIMA FATURA EDİNİZ
ŞİRKET ADINA FATURA EDİNİZ
KURUMU
GÖREVİ
ADRESİ
ŞEHİR
ÜLKE
E-MAIL
POSTA KODU
TELEFON
VERGİ DAİRESİ
FAX
VERGİ NO
.........Yıllık abonelik bedeli olan............................TL yi Halk Bankası Alsancak Şb. Kod. 0731 Hesap No.10260253
RK Renkli Kalem Medya Yapım Turizm Reklam Paz. Tic. Ltd. Şti. hesabına havale ettim.
Not : Lütfen havale dekontunuzu doldurduğunuz abone formu ile birlikte aşağıdaki faks numarasına gönderiniz.
ABONE TELEFON
136
ANTALYA
(0232) 463 75 40
Temmuz / Ağustos - July / August 2013
ABONE FAX
(0232) 421 92 24
E-MAİL
[email protected]
turizmi yeniden şekillendiriyoruz
üstelik daha yeni başladık...
Kuruluşumuzun ikinci yılında Türkiye’nin en büyük *500 şirketi arasına girmemizi sağlayan
tüm müşterilerimize, iş ortaklarımıza ve çalışanlarımıza teşekkür ederiz.
turizmin geleceği
www.iati.com.tr
*Fortune dergisi Temmuz 2013 araştırmasına göre IATI Türkiye’nin en büyük 444. şirketi, turizm kategorisinde ise en hızlı büyüyen şirkettir.

Benzer belgeler