tek ebeveynli ailelerin yaşadıkları finansal güçlüklerin yaşam

Transkript

tek ebeveynli ailelerin yaşadıkları finansal güçlüklerin yaşam
TEK EBEVEYNLİ AİLELERİN YAŞADIKLARI FİNANSAL
GÜÇLÜKLERİN YAŞAM TATMİNLERİ ÜZERİNDEKİ
ETKİSİNİN İNCELENMESİ
Araş. Gör. Uzm. M. Serhat ÖZTÜRK *
Doç. Dr. Ayfer AYDINER BOYLU **
Özet
Bu araştırma, finansal güçlüklerin tek ebeveynli ailelerin yaşam tatmini üzerindeki etkisini
incelemek amacıyla planlanmış ve yürütülmüştür. Araştırmanın evrenini Hacettepe
Üniversitesi Merkez ve Beytepe Kampüsleri’nde çalışan tek ebeveynli 119 aile
oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri Ekim-Aralık 2011 tarihleri arasında toplanmıştır.
Araştırma kapsamına alınan ailelerde, ebeveynin kadın olduğu aileler (%76.5), ebeveynin
erkek olduğu ailelerden (%23.5) fazladır. Ailelerde, aylık gelir düzeyi ¨2001-“3000arasında
olanlar (%41.2), gelir düzeyinden memnun olmayanlar (%38.7), tek çocuklu olanlar
(%64.7), kiracı olanlar (%38.7) önde gelmektedir. Tek ebeveynli ailelerin yaşadıkları
finansal güçlükler, ebeveynin öğrenim düzeyi ve ailenin gelir düzeyi açısından, yaşamdan
duydukları tatmin ise ebeveynin öğrenim düzeyi, ailenin aylık gelir düzeyi ve evde yaşayan
kişi sayısı açısından anlamlı farklılıklar göstermektedir. Araştırma sonuçlarına göre finansal
güçlükler arttıkça ailelerin yaşamdan duydukları tatmin azalmaktadır.
Anahtar kelimeler: Tek ebeveynli aileler, finansal güçlükler, yaşam tatmini
Abstract
This study is planned and conducted to determine the effect of financial difficulties on
single parent families life satisfaction. The universe of the research is composed of 119
single parent families working at Central and Beytepe Campuses of Hacettepe University.
Data of study is collected between the dates of October – December 2011. In the single
parent families included in the study, the families which the parent is female (%76.5) are
more than the families which the parent is male (%23.5). Monthly income level between
2001–¨3000 (%41.2), the unsatisfied parents with the income level (%38.7), single child
families (%64.7) and tenants (%38.7) drew attention among the families. The difficulties
experienced by single parent families exhibits significant differences in the sense of the
education and income level of parent; and there are also meaningful differences about
single parent families’ satisfaction of life in the sense of parent’s education, monthly
income level and number of people in household. According the results, as much as the
financial difficulties increases, the families life satisfaction decreases.
Key words: Single parent families, financial difficulties, life satisfaction
_________________________________________________________________________
* Hacettepe Üniversitesi İİBF Aile ve Tüketici Bilimleri Bölümü Araştırma Görevlisi
**Hacettepe Üniversitesi İİBF Aile ve Tüketici Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi
1
GİRİŞ
Aile denilince ilk akla gelen “ana-baba ve çocuklardan oluşan birlik” tanımı ve
algılamasıdır. Ancak günümüzde bir birliği “aile” olarak tanımlayabilmek için
mutlaka anne ve babanın birlikte olması koşulu aranmamaktadır. Çeşitli sosyal,
ekonomik, psikolojik ve biyolojik etkenlerin bir sonucu olarak ortaya çıkan aile
kurumu, günümüzde gerek yapı gerekse işlevleri yönünden içinde bulunduğu
sosyal ve ekonomik koşullara bağlı olarak bazı değişimlere uğramaktadır. Bu
değişimler bazen aile kurumunun çözülmesi ya da son bulması biçiminde
olabilmektedir. Bu değişimlerin sonuçlarından biri de tek ebeveynli ailelerdir
(Bianchi, 1995; Ihinger-Tallman, 1986;Townley  Edmonson, 1991).
Tek ebeveynli aileler, ölüm gibi beklenilmeyen doğal bir olayın yanı sıra, ayrı
yaşama ya da boşanma gibi sebeplerle aile içi parçalanmaların artmasının bir
sonucu olarak, çocukların anne ya da babasından biri ile yaşadığı aile tipidir
(Gander  Gardiner, 2001).
Kain (1990) geçmişte ortalama ömrün bugüne göre daha kısa olması dolayısıyla
ebeveynlerden birinin ölümü sonrası tek ebeveynliğin oldukça sık, hatta iki
ebeveynliğe göre daha sık, rastlanan bir olgu olduğunu ileri sürmektedir. Hatta
sadece ebeveynlerden birinin ölümü ile değil, aynı zamanda ebeveynlerin
birlikteliğini tehdit eden zorunlu göç, savaş, açlık, kıtlık gibi diğer nedenlerle de
idealize edilen iki ebeveyn ve çocuklardan oluşan aile formu dışındaki formların
tarihte de yer aldığını vurgulamaktadır.
Türkiye’de gelişmiş ülkelere oranla düşük olmakla birlikte, son yıllarda boşanma
sayısında az da olsa bir artış görülmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu’nun son
verilerine göre 2006 yılında binde 1,28 olan boşanma hızı, 2007 yılında binde
1,34’e, 2008 yılında binde 1,40’a, 2009 yılında ise binde 1,59’a yükselmiştir.
Boşanma hızının 2011’de binde 1,62’ye ulaşarak, son yirmi yılda iki katına
çıkması da dikkat çekicidir. Buna ayrı yaşama ve eşlerden birinin ölümü nedeniyle
ortaya çıkan aileler de eklendiğinde Türkiye’de de pek çok ülkede olduğu gibi tek
ebeveynli ailelerin giderek arttığı söylenebilir.
Tek ebeveynli aileler günlük yaşamda pek çok sorunla karşı karşıya kalmaktadır.
Bu sorunlar arasında ebeveynlik, çocuk bakımı, evle ilgili faaliyetlerin yürütülmesi,
sosyal yaşam ve zaman kullanımı da yer almaktadır. Finansal güçlükler ise, gerek
2
kadın gerek erkek olsun tek ebeveynli ailelerin yaşadıkları ortak sorunlar arasında
öncelik taşımaktadır (Sanik  Mauldin, 1986; Şentürk, 2006).
Finansal güçlük, bireyin mevcut mali durumunu subjektif açıdan değerlendirmesi
olarak tanımlanmakla beraber mali kaynaklara ilişkin yeterlilik algısını, mali kaygı
ve endişelerini ve gelecekteki finansal durumuna ilişkin beklentilerini de
içermektedir (Mills, Grasmick, Morgan & Wenk, 1992).
Ekonomik boyut üzerine yapılan çalışmalarda genel yaklaşım, tek ebeveynliğin
ailenin refah düzeyinin düşmesine neden olduğudur (Amato & Keith, 1991; Krein
& Beller,1988; Norton &
Glick, 1986). Literatürde, tek ebeveynliğin diğer
etkenlerden bağımsız olarak yoksulluğa neden olduğunu, dolayısıyla bu ailelerin
finansal güçlükler yaşamaya daha yatkın olduklarını iddia eden çalışmalar da
mevcuttur (Bernheim & Scholz,1993; Brown, 2000; Carney & Gale, 1999;
Goldberg, 1990; Kitson & Morgan, 1990; Lee, Law & Tam, 1999; Lino,1995;
Norton & Glick; 1986; Oliver & Shapiro, 1995; Schmidt, 2004;Winchester, 1990;
Wolff, 2001).
Ebeveynin kadın olduğu ailelerde bu sorunlar çok daha yüksek orandadır. Yapılan
çalışmalarda aile reisi kadın olan tek ebeveynli ailelerde aile reisi erkek olanlara
oranla, gelirin daha düşük olduğu ve yoksulluk sınırı altında yaşayanların oranının
daha yüksek olduğu bulunmuştur. Bir başka ifade ile erkekler kadınlara oranla eşin
ölümü, ayrı yaşama ya da boşanma öncesindeki yaşam kalitelerini, sonrasında da
sürdürmekte daha başarılıdırlar (Amato, 2000; Arıkan, 1992; ASAGEM, 2011;
Brown & Moran, 1997; Caputo,1999; Hilton & Devall,1997; Kissman  Allen,
1993; Lee, Law & Tam, 1999; Middlemiss, 2003; Tran & McInnis-Dittrich, 2001;
Uno, Florsheim, & Uchino, 1998; Weinstein, 2000; Ziol-Guest, 2009). T.C.
Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü (2011) tarafından tek
ebeveynli ailelerin karşılaştıkları sorunları saptamak amacıyla yapılan çalışma
sonucunda, annelerin büyük bir çoğunluğu bu süreçten ekonomik olarak olumsuz
etkilenirken, babaların sadece %50’sinin olumsuz etkilendiği görülmüştür. Weiss
(1984) tarafından aralarında ayrılmış ve boşanmış annelerin bulunduğu 5000 aile
üzerinde yürütülen çalışmada da, ayrılık ve boşanmanın, gelirin hem çeşidi hem de
miktarında çok hızlı bir düşüşe neden olduğu saptanmıştır. Bu ailelerdeki gelir
düşüşü harcamaların miktarında da azalmaya neden olmuş ve harcamalardaki bu
azalma, ailelerin yaşam standardını düşürmüştür. Çalışmada, yaşam standardındaki
3
bu düşüşün yarattığı durumun kadınların ailede tek ebeveyn olarak kaldığı sürece
devam edeceği de vurgulanmıştır.
Ailelerde yaşanan bu finansal güçlükler yaşamdan duydukları tatmini azaltmaktadır
(Drentea & Lavrakas, 2000; Kim, Garman & Sorhaindo, 2003; O’Neill, Sorhaindo,
Xiao & Garman, 2005). Bu konuda yapılan çalışmalar, tek ebeveynli ailelerde
finansal güçlüklerin yaşamdan duyulan tatmin üzerinde etkili olan önemli
faktörlerden olduğu görüşünü desteklemektedir (Campbell & Moen, 1992; Coyne,
2003; Diener, Suh, Lucas & Smith, 1999; Lee, Law & Tam 1999, McLanahan &
Sandefur, 1994; Merritt & Steiner, 1984; Miller, 1992;).
1970’lere dek tek ebeveynli aile tipini olmaması gereken bir toplumsal hastalık
olarak gören yaklaşımlar ağırlıklıdır (Cavan, 1964; Goode, 1948). İlk dönemlerde
bu aile formu bir “sapma” ve “eksiklik” olarak ele alınmıştır. Bu nedenle, bu ilk
dönem çalışmalarında bu formun ortaya çıkmasını önlemenin yolları aranmıştır.
Özellikle 1970’lerden sonra bu aile formunu bir “eksiklik” ve “sapma” yerine bir
“farklılık” olarak ele alan çalışmalara rastlamaktayız. Farklılıklara değinen bu
dönem çalışmaları
bu formu
çift
ebeveynli
ailelerle
farklı
boyutlarda
kıyaslamaktadır. Bu dönemde tek ebeveynli aile formunun ailenin bireylerine ve
aile bireyleri arası ilişkilere etkisi ile tek ebeveynli ailelerin bu sürecin kendine
özgü zorluklarıyla başa çıkma yollarını inceleyen çalışmalar görülmektedir. Bu aile
formunun gittikçe artmasıyla, bu formda yaşanan zorlukları ve sorunları aşmayı
ve/veya etkilerini azaltmayı hedefleyen sosyal politika önerilerini geliştiren
çalışmalar da literatürde önemli bir yer tutmaya başlamıştır.
Bununla birlikte 1970’lerden sonra tek ebeveynli aileyi toplumsal sapma olarak
kabul eden çalışmalar hâlâ literatürde yer alabilmektedir. Bu tür çalışmalarda
özellikle bu aile formunun çocuklarda yol açtığı sorunlar araştırılmıştır (Cavan,
1964; Glenn & Kramer, 1987; Krein & Beller 1988; Wallerstein & Blakeslee,
1989; Whitehead, 1993).
Tek ebeveynli aileler ile ilgili araştırmaların çoğunda tek ebeveyn olan anneler
üzerine odaklanılmakta, tek ebeveynin baba olduğu ailelere ise araştırmalarda çok
fazla yer verilmemektedir. Amato’ya (2000) göre araştırmacılar, tek ebeveyn olan
annelerin tek ebeveyn olan babalara oranla daha korunmasız olduklarını
düşünmekte ve bu nedenle araştırmalara daha fazla konu olabilmektedirler.
4
Tek ebeveynli ailelere ilişkin Türkiye’de yapılmış çalışmalar; daha çok tek
ebeveyn olmanın, özellikle de boşanmanın çocuk ve çocuk ebeveyn ilişkisi
açısından olumsuz yönleri, tek ebeveynli ailede büyüyen çocuğun eğitim hayatı,
akademik başarı düzeyi, psikolojisi ve sosyal ilişkileri vb. konulara (Alikaşifoğlu,
2008; Serin & Öztürk, 2007; Şentürk, 2006; Şirvanlı, 1999; Şirvanlı, 2003; Toksoy
2005; Yıldız, 2004; Yılmaz, 1998;), yurt dışında yapılmış çalışmalar ise; tek
ebeveynlerin yaşadıkları depresif ve sosyal sorunlar, üstlendikleri roller,
çocuklarının sosyal refahı ve ev işlerinin paylaşımı konularında yoğunlaşmaktadır
(Amato, 2000; Bartz & Witcher, 1978; Keshet & Rosenthal, 1978; Kitson &
Morgan, 1990; Lino, 1995; Mendes, 1976; Ziol-Guest, 2009). Ancak gerek
Türkiye’de gerek yurtdışında yapılan çalışmalarda tek ebeveynli ailelerin
yaşadıkları finansal güçlüklere ve yaşam tatmini ile ilişkisine yönelik çalışmalar
sınırlı sayıda olup, konu farklı yaklaşımlarla incelenmiştir.
Tek ebeveynli ailelerin yaşam tatminleri üzerinde içinde bulundukları ekonomik
koşullar son derece önem taşımaktadır. Gerek kadının gerekse erkeğin tek ebeveyn
olduğu aileler ekonomik kaynaklar açısından birbirinden farklılık göstermenin yanı
sıra finansal güçlüklere karşı ürettikleri çözüm yolları dolayısıyla yaşam tatminleri
de farklılık gösterecektir. Bu bağlamda gerek kadının gerekse erkeğin tek ebeveyn
olduğu ailelerde finansal güçlüklerin, yaşam tatmininin ve aralarındaki ilişkinin
belirlenmesi gereği ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle bu çalışma, finansal
güçlüklerin tek ebeveynli ailelerin yaşam tatmini üzerindeki etkisini belirlemek
amacıyla planlanmış ve yürütülmüştür.
YÖNTEM
Örneklem
Araştırmanın evrenini Hacettepe Üniversitesi Merkez ve Beytepe Kampüsleri’nde
çalışan tek ebeveynli aileler oluşturmaktadır. Araştırma kapsamına alınacak tek
ebeveynli ailelere ulaşabilmeyi sağlamak amacıyla Hacettepe Üniversitesi Personel
Müdürlüğü’nden alınan, üniversitede farklı hizmet sınıflarında görev yapan tek
ebeveyn olan tüm personeli kapsayan listeden (Akademik, İdari, Teknik, Sağlık ve
Yardımcı Sağlık, Yardımcı Personel) yararlanılmıştır. Liste her personelin ad,
soyadı, çalıştığı bölüm, görev unvanı, hizmet sınıfı ve çocuk sayısına ilişkin
bilgiler içermektedir. Hacettepe Üniversitesi Personel Müdürlüğü’nden alınan bu
listeye göre araştırmanın evrenini 328 tek ebeveynli aile oluşturmaktadır. Herhangi
5
bir örneklem seçilmeye gidilmemiş ve evrenin tümüne ulaşılmaya çalışılmıştır.
Personelin bir kısmının çalışmaya katılmayı reddetmesi, bir kısmına ise
ulaşılamamış olması nedeniyle evrenin %36’sına (119 personel) ulaşılmıştır.
Ailelerde; ebeveyni kadın olan (%76.5), 35 yaş ve üzerinde olan (%72.2),
yükseköğrenim mezunu olan (%50.4), genel idari hizmetler sınıfında çalışan
(%42.9), tek çocuk sahibi olan (%64.7), aylık gelir düzeyi ¨2001-“3000 arasında
olan (%41.2), 1-5 yıl arasında tek ebeveyn olarak yaşayan (53.4), evde yaşayan kişi
sayısı 3 olan (%52.1), kiracı olan (%38.7) ve gelir düzeyinden memnun olmayan
(%38.7) aileler önde gelmektedir (Tablo 1).
Tablo 1. Ailelere İlişkin Bilgiler
Sosyo-Ekonomik Özellikler
Kadın
Erkek
34 yaş ve altı
35 - 44
Yaş
45 yaş ve üzeri
Akademik
Genel idari hizmetler
Teknik hizmetler
Hizmet Sınıfı
Sağlık ve yardımcı sağlık hizmetleri
Yardımcı hizmetler
Orta öğrenim ve altı
Yükseköğrenim
Öğrenim Düzeyi
Yükseköğrenim üstü
¨2000 ve altı
¨2001 - ¨3000
Gelir Düzeyi
¨3001 ve üzeri
Oldukça memnunum
Memnunum
Gelir Düzeyinden
Kararsızım
Memnun Olma
Durumu
Memnun değilim
Hiç memnun değilim
2 kişi
3 kişi
Kişi Sayısı
4 kişi ve üzeri
1
2
Çocuk Sayısı
3
Ev sahibi
Konutun Mülkiyet
Kiracı
Durumu
Başkasının evinde ücretsiz oturuyor
Tek Ebeveyn Olarak 1 yıldan az
Cinsiyet
%
76.5
23.5
27.7
36.1
36.1
18.5
42.9
15.1
10.9
12.6
27.7
50.4
21.8
35.3
41.2
23.5
31.1
10.1
38.7
20.2
32.8
52.1
15.1
64.7
30.3
5.0
36.1
38.7
25.2
9.2
6
Yaşama Süresi
1-5 yıl
6-10 yıl
10 yıldan fazla
50.4
22.7
17.6
Veri Toplama Araçları
Kişisel Bilgi Formu: Ebeveynin cinsiyeti, yaşı, hizmet sınıfı, öğrenim düzeyi ve
tek ebeveyn olarak yaşama süresi ile ailenin gelir düzeyi ve gelir düzeyinden
memnun olma durumu, evde yaşayan kişi sayısı, çocuk sayısı ve oturulan konutun
mülkiyet durumuna ilişkin sosyo-ekonomik özellikleri belirlemeyi amaçlayan
sorular yer almaktadır. Anket formunda ebeveynlerin öğrenim düzeyi öğrenim
görmemiş, ilkokul, ortaokul, lise, ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora olmak
üzere 8 grup altında alınmıştır. Ancak bu gruplar, analizler yapılırken ortaöğrenim
ve altı, yükseköğrenim ile yükseköğrenim üstü şeklinde gruplandırılmıştır (Tablo
1).
Aile Finansal Güçlük Ölçeği (The Family Economic Strain Scale): Ailelerin
yaşadıkları finansal güçlükleri saptamak amacıyla Hilton ve Devall (1997)
tarafından geliştirilen Aile Finansal Güçlük Ölçeği (The Family Economic Strain
Scale) kullanılmıştır. Aile Finansal Güçlük Ölçeği 5 dereceli likert tipi bir ölçektir.
Derecelendirmede asla, nadiren, bazen, genellikle, her zaman seçenekleri
bulunmaktadır. Her bir madde, 1 (asla) ile 5 (her zaman) arasında puanlanmıştır.
Ölçekten alınan puanlar 12 ile 60 arasındadır ve alınan yüksek puanlar, bireylerin
yaşadıkları finansal güçlüklerin de yüksek olduğunu göstermektedir. Hilton ve
Devall (1997) tarafından geliştirilen ölçek yüksek güvenirlik düzeyine sahiptir
(α=0.92). 12 maddelik finansal güçlük ölçeği %47.7 varyans oranı ve 6.166
özdeğer ile tek faktör altında toplanmıştır. Ölçeğin Türk toplumu için geçerlik ve
güvenirliğini test etmek amacıyla faktör analizi ve alpha güvenirlik testlerinden
yararlanılmıştır. Ölçeğin Yapı için faktör analizinin uygun olup olmadığı, KaiserMeyer-Olkin Örneklem Yeterlilik Testi ve Bartlett'in Küresellik Testi (Bartlett's
Test of Sphericity Testi) sonuçlarıyla belirlenmektedir. Kaiser-Meyer-Olkin
Örneklem Yeterlilik Testi sonucunun 0.60 veya üstü olması keşfedici
7
faktör analizi yapmaya karar vermek için yeterli görülebilmektedir (Sharma, 1996).
Temel bileşenler ve Varimax Faktör Rotasyon Yöntemleri kullanılarak yapılan ilk
faktör analizi sırasında Bartlett'in Küresellik değeri anlamlı ve KMO değeri,
tavsiye edilen değerin üzerinde (0.746) bulunmuştur. Sosyal bilimlerde yürütülen
çalışmalarda toplam varyans oranının %40 ile %60 arasında değer alması ölçeğin
güçlülüğüne işaret etmektedir (Scherer, Wiebe, Luther & Adams, 1988). Aile
Finansal Güçlük Ölçeği’nde yer alan maddeler tek faktör altında toplanmıştır.
Ölçeğin toplam varyans oranı %52.7 ve özdeğeri 6.326 olarak bulunmuştur. Bu
durum ölçeğin toplam varyans oranının yeterli bir değere sahip olduğunu
göstermektedir. Ölçekte yer alan maddelerin faktör yüklerine bakıldığında ise 0,62
ile 0,89 arasında değerler aldığı görülmektedir. Genel olarak 0.30 ile 0.59
arasındaki yük değeri orta, 0.60 ve üzerindekiler ise yüksek olarak kabul edilir
(Büyüköztürk, 2007). Bu değerler ölçeğin yapı geçerliliğinin bir göstergesi olarak
yeterli bulunmuştur. Ölçeğin iç tutarlılık katsayısı (Cronbach Alpha) 0.91 olarak
bulunmuştur. Elde edilen bu sonuçlar ölçeğin Türk toplumu için de yüksek geçerlik
ve güvenilirliğe sahip olduğunu göstermektedir.
Yaşam Tatmini Ölçeği - Satisfaction With Life Scale (SWLS): Ailelerin
yaşamdan duydukları tatmini ölçmek amacıyla Diener, Emmons, Larsen ve Griffin
(1985) tarafından geliştirilen Yaşam Tatmini Ölçeği - Satisfaction With Life Scale
(SWLS) kullanılmıştır. Yaşam Tatmini Ölçeği, yaşamın herhangi bir alanından (iş,
aile vb.) duyulan tatmini değil; bir bütün olarak genel yaşamdan duyulan tatmini
ölçmek için geliştirilmiştir. Ölçek, likert tarzı 5 maddeden oluşmaktadır. Bu
çalışmada her bir madde, 1 (kesinlikle katılmıyorum) ile 5 (kesinlikle katılıyorum)
arasında puanlanmıştır. Ölçekten alınan puanlar 1 ile 25 arasındadır ve alınan
yüksek puanlar, bireylerin yaşamdan duydukları tatmininin de yüksek olduğunu
göstermektedir. Diener ve arkadaşları, ölçeğin iç tutarlılığını α=0.87, test-tekrar test
güvenirliğini 0,82 olarak belirtmiştir. Ölçeğin Türkçe’ye uyarlaması Köker (1991)
tarafından yapılmış ve iç tutarlılığı α=0.80, test-tekrar test güvenirliği ise 0.85
olarak bulunmuştur. Örneklemimiz için de iç tutarlılık katsayısı (Cronbach Alpha)
hesaplanmış ve α=0.85 bulunmuştur.
İşlem
Uygulama aşamasında veriler, ailelerdeki ebeveyn ile yüz yüze yapılan görüşmeler
sonucu toplanmıştır. Uygulama aşaması yaklaşık 40 dakika sürmüştür.
8
Araştırma sonucunda elde edilen veriler “SPSS 16.0” yazılımı ile araştırmacılar
tarafından işlenmiştir. Verilerin analizinde 119 ailenin verdikleri cevaplar
bilgisayara aktarılmıştır. Veriler önce herhangi bir değişkene bağlı kalınmaksızın
analize tabi tutulmuş ve toplam aile sayısı esas alınarak her bir soru için
tanımlayıcı istatistikler olan mutlak (N) ve yüzde (%) değerleri gösteren frekans
tabloları hazırlanmıştır.
Tek ebeveynli ailelerin yaşadıkları finansal güçlükler ve yaşam tatminleri üzerinde
etkili olabileceği düşünülen ebeveynin cinsiyeti, yaşı, öğrenim düzeyi, tek ebeveyn
olarak yaşama süresi, ailenin gelir düzeyi ve evde yaşayan kişi sayısı esas alınarak
çapraz tablolar oluşturulmuştur.
Araştırma sonucunda elde edilen bulguların değerlendirilmesi Bağımsız Gruplar
için t Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) ile yapılmıştır. Tek Yönlü
Varyans Analizi (ANOVA) sonucunda farklılık önemli bulunduğundan, farklılığın
hangi grup ya da gruplardan kaynaklandığı Çoklu Karşılaştırma Testi (SCHEFFE)
ile kontrol edilmiştir (Çıngı, 1994). Test sonuçlarında elde edilen p değerleri,
α=0.05 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir. Cinsiyet değişkeni ile ailelerin
yaşadıkları finansal güçlükler ve yaşam tatmini arasındaki ilişki Bağımsız Gruplar
için t Testi, cinsiyet dışındaki ebeveynin yaşı, öğrenim düzeyi, tek ebeveyn olarak
yaşama süresi, ailenin gelir düzeyi ve evde yaşayan kişi sayısı değişkenleri ile
ailelerin yaşadıkları finansal güçlükler ve yaşam tatmini arasındaki ilişki ise Tek
Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) ile incelenmiştir. Tek ebeveynli ailelerin
yaşadıkları finansal güçlükler ile yaşam tatminleri arasındaki ilişkiye ise Çift Yönlü
Pearson Korelasyonu ile bakılmıştır.
BULGULAR
Ailelerin Yaşadıkları Finansal Güçlüklere İlişkin Bilgiler
Bu bölümde; ailelerin yaşadıkları finansal güçlükler; ebeveynin cinsiyeti, yaşı,
öğrenim düzeyi, tek ebeveyn olarak yaşama süresi, ailenin aylık gelir düzeyi ve
evde yaşayan kişi sayısı gibi sosyo-ekonomik değişkenler açısından incelenmiştir.
Tablo 2’de görüldüğü gibi ailelerde, ebeveyni kadın olan, 35-44 yaş arasında olan,
ortaöğrenim ve altı mezunu olan, 10 yıldan uzun süredir tek ebeveyn olarak
yaşayan, aylık gelir düzeyi ¨2000 ve altında olan ve evde yaşayan kişi sayısı 4 ve
9
üzerinde olan ailelerin finansal güçlüklere ilişkin puan ortalamalarının diğer
gruplardan daha yüksek olduğu saptanmıştır.
Tablo incelendiğinde; ailelerin yaşadıkları finansal güçlükler ile ebeveynin
öğrenim düzeyi (F
(2,118)=17.53,
p<.05) ve ailenin aylık gelir düzeyi (F(2,118)=23.93,
p<.05) arasındaki ilişkinin istatistiksel açıdan önemli olduğu, ailelerin yaşadıkları
finansal güçlükler ile ebeveynin cinsiyeti (t=0.04, p>0.05),
yaşı (F(2,118)=1.25,
p>.05), tek ebeveyn olarak yaşama süresi (F(3,118)=0.49, p>.05) ve evde yaşayan kişi
sayısı (F(2,118)=0.66, p>.05) arasındaki ilişkinin ise istatistiksel açıdan önemli
olmadığı saptanmıştır.
Ailelerin yaşadıkları finansal güçlükler ile istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık
olan sosyo-ekonomik değişkenlerin finansal güçlük ölçeğine ilişkin puan
ortalamaları incelendiğinde; ortaöğrenim ve altı mezunu olanların puan
ortalamasının (M=36.60) yükseköğrenim (M=32.18) ile yükseköğrenim üstü
mezunu (M=21.69) olanların puan ortalamasından daha yüksek olduğu
görülmektedir. Ayrıca aylık gelir düzeyi ¨2000 ve altında olanların (M=37.43),
aylık gelir düzeyi ¨2001-¨3000 arasında olanlar ile (M=31.18), ¨3001 ve üstü
olanlara oranla (M=21.54) konuya ilişkin aldıkları puan ortalamalarının daha
yüksek olduğu gözlenmiştir (Tablo 2).
Ailelerin yaşadıkları finansal güçlükler ile ebeveynin öğrenim düzeyi arasındaki
ilişkinin çoklu karşılaştırma testi (Scheffe) sonuçlarına göre; ortaöğrenim ve altı ile
yükseköğrenim üstü; yükseköğrenim ile yükseköğrenim üstü; yükseköğrenim üstü
ile ortaöğrenim ve altı ve yükseköğrenim mezunu olanlar arasındaki farktan
kaynaklandığı bulunmuştur (p<0.05).
Ailelerin yaşadıkları finansal güçlükler ile ailenin aylık gelir düzeyi arasındaki
ilişkinin çoklu karşılaştırma testi (Scheffe) sonuçlarına göre; ¨2000 ve altı ile,
¨2001-¨3000 ve ¨3001 ve üstü; ¨2001-¨3000 ile ¨2000 ve altı ve ¨3001 ve üstü;
¨3001 ve üstü ile ¨2000 ve altı ve ¨2001-¨3000 gelir düzeyleri arasındaki farktan
kaynaklandığı bulunmuştur (p<.05).
10
Tablo
2. Ebeveynlerin Sosyo-Ekonomik Değişkenlere
Göre Finansal
Güçlüklere İlişkin Ortalama Değerleri ve İki Ortalama Arasındaki Farkın
Anlamlılık Testi İçin T Testi ve Varyans Analizi Sonuçları
Ort
S
Kadın
31.23
11.25
Erkek
30.75
10.74
34 Yaş ve Altı
29.64
11.56
35-44 Yaş Arası
33.23
9.94
45 Yaş ve Üzeri
30.13
11.74
Orta Öğrenim ve Altı
36.60
7.73
Yüksek Öğrenim
32.18
10.83
Yüksek Öğrenim Üstü
21.69
9.64
¨ 2000 ve Altı
37.43
8.79
¨ 2001 -¨ 3000
31.18
10.06
¨ 3001 ve Üzeri
21.54
9.15
2 Kişi
30.72
12.76
3 Kişi
30.56
10.33
4 Kişi ve Üzeri
33.89
9.89
1 Yıldan Az
32.36
13.13
1-5 Yıl
30.83
10.17
6-10 Yıl
29.56
10.88
10 Yıldan Fazla
33.29
13.12
Tek Ebeveyn
Olarak
Yaşama Süresi
Evde
Yaşayan
Kişi Sayısı
Aylık
Gelir
Düzeyi
Öğrenim
Düzeyi
Yaş
Cinsiyet
Sosyo-Ekonomik Değişkenler
Test
P
t= 0.04
p>.05
F= 1.25
p>.05
F= 17.53
p<.05
F= 23.93
p<.05
F= 0.66
p>.05
F= 0.49
p>.05
Ailelerin Yaşam Tatminine İlişkin Bilgiler
Bu bölümde; ailelerin yaşamdan duydukları tatmin; ebeveynin cinsiyeti, yaşı,
öğrenim düzeyi, tek ebeveyn olarak yaşama süresi, ailenin aylık gelir düzeyi ve
evde yaşayan kişi sayısı gibi sosyo-ekonomik değişkenler açısından incelenmiştir.
Tablo 3’de görüldüğü gibi ailelerde, ebeveyni erkek olan, 45 yaş ve üzerinde olan,
yükseköğrenim ve üstü mezunu olan, 10 yıldan uzun süredir tek ebeveyn olarak
yaşayan, aylık gelir düzeyi ¨3001 ve üzerinde olan ve evde yaşayan kişi sayısı 2
olan ailelerin yaşam tatminine ilişkin puan ortalamalarının diğer gruplardan daha
yüksek olduğu saptanmıştır.
Tablo incelendiğinde; ailelerin yaşamdan duydukları tatmin ile ebeveynin öğrenim
düzeyi (F(2,118)=9.293, p<.05), ailenin aylık gelir düzeyi (F(2,118)=11.123,
11
p<.05) ve evde yaşayan kişi sayısı (F(2,118)=4.633, p<.05) arasındaki ilişkinin
istatistiksel açıdan önemli olduğu, ailelerin yaşamdan duydukları tatmin ile
ebeveynin cinsiyeti (t=0.242, p>0.05), yaşı (F(2,118)=1.115, p>.05) ve tek ebeveyn
olarak yaşama süresi (F(3,118)=1.493, p>.05) arasındaki ilişkinin ise istatistiksel
açıdan önemli olmadığı saptanmıştır.
Ailelerin yaşamdan duydukları tatmin ile istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık
olan
sosyo-ekonomik
yükseköğrenim
üstü
değişkenlerin
mezunu
puan
olanların
puan
ortalamaları
incelendiğinde;
ortalamasının
(M=10.07),
yükseköğrenim (M=6.65) ile orta öğrenim ve altı mezunu olanların (M=7.09);
aylık gelir düzeyi ¨3001 ve üstü olanların (M=10.14), aylık gelir düzeyi ¨2001¨3000 (M=6.46) ile ¨2000 ve altı (M=7.00) olanların puan ortalamalarından daha
yüksek olduğu görülmektedir. Ayrıca evde yaşayan kişi sayısının 2 olduğu ailelerin
(M=8.82), evde yaşayan kişi sayısının 3 (M=7.16) ile 4 ve üzerinde olan ailelere
oranla (M=5.94) konuya ilişkin aldıkları puan ortalamalarının daha yüksek olduğu
gözlenmiştir (Tablo 3).
Ailelerin yaşamdan duydukları tatmin ile ebeveynin öğrenim düzeyi arasındaki
ilişkinin çoklu karşılaştırma testi (Scheffe) sonuçlarına göre; ortaöğrenim ve altı ile
yükseköğrenim üstü; yükseköğrenim ile yükseköğrenim üstü; yükseköğrenim üstü
ile ortaöğrenim ve altı ve yükseköğrenim mezunu olanlar arasındaki farktan
kaynaklandığı bulunmuştur (p<.05).
Ailelerin yaşamdan duydukları tatmin ile ailenin aylık gelir düzeyi arasındaki
ilişkinin çoklu karşılaştırma testi (Scheffe) sonuçlarına göre; ¨2000 ve altı ile ¨3001
ve üstü; ¨2001-¨3000 ile ¨3001 ve üstü; ¨3001 ve üstü ile ¨2000 ve altı ve ¨2001¨3000 gelir düzeyleri arasındaki farktan kaynaklandığı bulunmuştur (p<.05).
Ailelerin yaşamdan duydukları tatmin ile evde yaşayan kişi sayısı arasındaki
ilişkinin çoklu karşılaştırma testi (Scheffe) sonuçlarına göre; evde yaşayan kişi
sayısının 2 kişi ile 4 kişi ve üzeri; 4 kişi ve üzeri ile 2 kişi olanlar arasındaki farktan
kaynaklandığı bulunmuştur (p<.05).
12
Tablo
3.
Ebeveynlerin
Sosyo-Ekonomik
Değişkenlere
Göre
Yaşam
Tatminlerine İlişkin Ortalama Değerleri ve İki Ortalama Arasındaki Farkın
Anlamlılık Testi İçin T Testi ve Varyans Analizi Sonuçları
Ort
S
Kadın
7.42
3.87
Erkek
7.82
3.05
34 Yaş ve Altı
7.51
3.33
35-44 Yaş Arası
6.93
3.56
45 Yaş ve Üzeri
8.11
4.03
Orta Öğrenim ve Altı
7.09
2.14
Yüksek Öğrenim
6.65
3.40
Yüksek Öğrenim ve Üstü
10.07
4.69
¨ 2000 ve Altı
7.00
3.16
¨ 2001-¨ 3000
6.46
3.00
¨ 3001 ve Üzeri
10.14
4.30
2 Kişi
8.82
4.21
3 Kişi
7.16
3.46
4 Kişi ve Üzeri
5.94
2.15
1 Yıldan Az
5.45
3.07
1-5 Yıl
7.51
3.40
6-10 Yıl
7.81
3.91
10 Yıldan Fazla
8.23
4.28
Tek Ebeveyn
Olarak Yaşama
Süresi
Evde
Yaşayan
Kişi Sayısı
Gelir
Düzeyi
Öğrenim
Düzeyi
Yaş
Cinsiyet
Sosyo-ekonomik Değişkenler
Test
P
t= 0.242
p>.05
F= 1.115
p>.05
F= 9.293
p<.05
F= 11.123
p<.05
F= 4.633
p<.05
F= 1.493
p>.05
Ailelerin Yaşadıkları Finansal Güçlükler ile Yaşam Tatminleri Arasındaki
Korelasyona İlişkin Bilgiler
Bu bölümde; ailelerin yaşadıkları finansal güçlükler ile yaşam tatminleri arasındaki
ilişki incelenmiştir.
Ailelerin yaşadıkları finansal güçlükler ile yaşam tatminleri arasında -0.28
düzeyinde ters yönlü (negatif) korelasyon olduğu görülmüştür (p<0.01) (Tablo 4).
13
Tablo 4. Ailelerin Yaşadıkları Finansal Güçlükler ile Yaşam Tatminleri
Arasındaki Korelasyon Sonuçları
SWLS
FESS
Korelasyon
-0.28**
N
119
p<0.01
TARTIŞMA
Finansal güçlük, bireyin mevcut mali durumunu subjektif açıdan değerlendirmesi
olarak tanımlanmakla beraber mali kaynaklara ilişkin yeterlilik algısını, mali kaygı
ve endişelerini ve gelecekteki finansal durumuna ilişkin beklentilerini de
içermektedir (Mills, Grasmick, Morgan & Wenk, 1992).
Çalışma sonuçlarına göre ailelerde, ebeveyni kadın olan, 35-44 yaş arasında olan,
ortaöğrenim ve altı mezunu olan, 10 yıldan uzun süredir tek ebeveyn olarak
yaşayan, aylık gelir düzeyi ¨2000 ve altında olan ve evde yaşayan kişi sayısı 4 ve
üzerinde olan ailelerin finansal güçlüklere ilişkin puan ortalamalarının diğer
gruplardan daha yüksektir.
Hilton ve Devall (1997) tarafından tek ebeveynli ailelerin yaşadıkları finansal
güçlükleri ölçmek amacıyla yapılan çalışmada da, tek ebeveyn olan annelerin, tek
ebeveyn olan babalara oranla çok daha fazla finansal güçlük yaşadıkları
saptanmıştır. Çeşitli çalışmalarda, yalnız babaların yalnız annelere oranla daha
fazla gelir elde ettikleri, daha fazla birikmiş mala sahip oldukları ve yoksul olmaya
daha az eğilimli oldukları görülmüştür (Amato, 2000; ASAGEM, 2011; Kitson &
Morgan; 1990; Ziol-Guest, 2009;).
Casebolt ve Krysik (1997) tarafından yapılan çalışmada, yaşça büyük yalnız
annelerin, genç yalnız annelerden ekonomik olarak daha iyi durumda oldukları,
Smock (1994) tarafından yapılan çalışmada ise çocuk sayısının yalnız annelerin
ekonomik statüsüne olumsuz etkileri bulunduğu belirlenmiştir.
Ailelerin yaşadıkları finansal güçlükler ebeveynin öğrenim düzeyi (p<.05) ve
ailenin
aylık
gelir
düzeyine
(p<.05)
göre
istatistiksel
açıdan
farklılık
14
göstermektedir.
Ortaöğrenim ve altı mezunu olanların yaşadıkları finansal
güçlükler yükseköğrenim ile yükseköğrenim üstü mezunu olanlara oranla, aylık
gelir düzeyi ¨2000 ve altında olanların yaşadıkları finansal güçlükler ise aylık gelir
düzeyi ¨2001-¨3000 arasında olanlar ile , ¨3001 ve üstü olanlara oranla daha
yüksektir.
Yaşam tatmini, çağlar boyunca insanlığın ilgi odağı olmuş konulardan biridir.
Tatmin, beklentilerin, gereksinimlerin, istek ve dileklerin karşılanmasıdır. Yaşam
tatmini
ise,
bir
insanın
beklentileriyle
(ne
istediği)
elinde
olanların
karşılaştırılmasıyla (neye sahip olduğu) elde edilen durum ya da sonuçtur
(Haybron, 2004).
Tek ebeveyn olmak çoğu zaman bir çok açıdan kayıplara neden olmaktadır. Bu
kayıpların en önemlilerinden birisi de refah düzeyinde dolayısıyla yaşam
tatmininde yaşanan düşüştür (McCullough & Zick, 1992; Şener, 2002).
Ailelerde, ebeveyni erkek olan, 45 yaş ve üzerinde olan, yükseköğrenim ve üstü
mezunu olan, 10 yıldan uzun süredir tek ebeveyn olarak yaşayan, aylık gelir düzeyi
¨3001 ve üzerinde olan ve evde yaşayan kişi sayısı 2 olan ailelerin yaşam tatminine
ilişkin puan ortalamaları diğer gruplardan daha yüksektir.
Burnay, Kiss ve Malchaire (2005) tarafından yapılan çalışmada da bireylerin
yaşları arttıkça yaşam tatminlerinin arttığı, Ballesteros, Zamarron ve Ruiz (2001)
tarafından yapılan çalışmada da öğrenim düzeyi ile yaşam tatmini arasında pozitif
bir ilişki bulunmuştur.
Ailelerin yaşamdan duydukları tatmin ebeveynin öğrenim düzeyi (p<.05), ailenin
aylık gelir düzeyi (p<.05) ve evde yaşayan kişi (p<.05) sayısına göre istatistiksel
açıdan farklılık göstermektedir. Yükseköğrenim üstü mezunu olanların yaşamdan
duydukları tatmin, yükseköğrenim ile ortaöğrenim ve altı mezunu olanlara oranla,
aylık gelir düzeyi ¨3001 ve üstü olanların yaşamdan duydukları tatmin, aylık gelir
düzeyi ¨2001-¨3000 ile ¨2000 ve altı olanlara oranla, evde yaşayan kişi sayısının 2
olduğu ailelerin yaşamdan duydukları tatmin ise, evde yaşayan kişi sayısının 3 ile 4
ve üzerinde olduğu ailelere oranla daha yüksektir.
Gelir düzeyinin dolayısıyla yaşanan finansal güçlüklerin yaşamdan duyulan tatmin
ile ilişkili olduğu düşüncesi her zaman için kabul gören ve çalışmalarla da
desteklenen bir gerçektir. Yapılan çalışmalarda gelir düzeyi yüksek ailelerin,
15
fiziksel ve zihinsel sağlıklarının daha iyi olduğu, daha uzun ömürlü oldukları, daha
az stresli bir yaşama sahip oldukları, daha başarılı oldukları dolayısıyla yaşamdan
duydukları tatminin daha yüksek olduğu görülmektedir (Diener & Diener, 2002;
Park, Turnbull & Turnbull III, 2002).
Çalışmada ailelerin yaşadıkları finansal güçlükler ile yaşam tatminleri arasında ters
yönlü (negatif) korelasyon olduğu görülmüştür (p<0.01). Bu durum finansal güçlük
arttıkça yaşam tatmininin azaldığını göstermektedir. Çalışmadan elde edilen bu
sonuç, finansal güçlüklerin yaşamdan duyulan tatmin üzerinde etkili olduğunu
açıkça göstermekte ve daha öncesinde yapılan çalışmaların sonuçlarıyla paralellik
göstermektedir (Drentea & Lavrakas, 2000; Holmes & Kahe, 1967; Kim, Garman
& Sorhaindo, 2003; Kitson & Morgan, 1990; Lee, Law & Tam, 1999; Melhuish,
Belsky & Malin, 2008; Menaghan & Liberman, 1986; O’Neill, Sorhaindo, Xiao &
Garman, 2005, Pleasance, Buck, Balmer & Williams, 2007).
Mcloyd (1990) tarafından finansal güçlüklerin aileler üzerindeki etkisinin
incelemek amacıyla yapılan araştırma sonucunda da, düşük gelirli yetişkinlerin
faturaları ödeyememe, işini kaybetme, sık sık taşınma ve para konusunda endişe
duyma gibi yaşamın güçlüklerinden kaynaklı zihinsel sağlık problemleri ve stres
yaşadıkları, finansal açıdan güçlükler yaşayan ebeveynlerin daha çabuk
sinirlendikleri ve sorunlarla baş edebilme başarılarının daha düşük olduğu
belirlenmiştir.
SONUÇ VE ÖNERILER
Finansal güçlüklerin tek ebeveynli ailelerin yaşam tatmini üzerindeki etkisini
belirlemek amacıyla yapılan araştırmadan elde edilen sonuçlara göre ebeveyni;
kadın olan, 35 yaş ve üzerinde olan, yükseköğrenim mezunu olan, genel idari
hizmetler sınıfında çalışan, tek çocuk sahibi olan, aylık gelir düzeyi ¨2001-¨3000
arasında olan, evde yaşayan kişi sayısı 3 olan, kiracı olan ve gelir düzeyinden
memnun olmayan aileler önde gelmektedir. Ailelerin yaşadıkları finansal güçlükler
ebeveynin öğrenim düzeyi ve ailenin aylık gelir düzeyine, yaşamdan duydukları
tatmin ise ebeveynin öğrenim düzeyi, ailenin aylık gelir düzeyi ve evde yaşayan
kişi sayısına göre farklılık göstermektedir. Ailelerin yaşadıkları finansal güçlükler
arttıkça yaşamdan duydukları tatmin azalmaktadır.
16
Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, tek ebeveynli ailelerin yaşadıkları
finansal güçlüklerin azalması ve yaşamdan duydukları tatminin artması amacıyla
şu önerilerde bulunulabilir;

Ailelerin %25.2’sinin başkasının evinde ücretsiz oturuyor olması kira yükü
nedeniyle baba evine dönüldüğü olgusunu desteklemektedir. Bu nedenle
tek ebeveynli ailelerin kira yükünü hafifletici düzenlemeler yapılmalı ya da
ev satın almayı kolaylaştıracak düşük faizli ev kredileri gibi destekler
verilmelidir. Böylece bu ailelerin baba evine dönmek zorunda kalmadan
yaşamlarını devam ettirmelerine yardımcı olunabilir.

Tek ebeveynli ailelerin yaşamdan duydukları tatmini arttırmak amacıyla
tek ebeveynli aile olma ve sonrasındaki süreçte yaşanabilecek finansal
güçlükler ve bu güçlüklerle başa çıkma konusunda tek ebeveynli ailelere
yaygın eğitim programları ve kitle iletişim araçlarından yararlanılarak
eğitimler verilmeli ve danışma merkezleri açılmalıdır.

Çalışma Hacettepe Üniversitesi ve 119 aile ile sınırlı kaldığından ailelerin
tek ebeveyn olma nedeni de dikkate alınarak çok daha geniş bir örneklem
üzerinde ve farklı bölgelerde tekrarlanmalıdır.
17
KAYNAKLAR
Alikaşifoğlu, M. (2008). Ergenlerde Davranışsal Sorunlar. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri Sempozyum Dizisi, 63, 5-59.
Amato, P. R. (2000). Diversity Within Single-Parent Families. D. H. Demo, K. R.
Allen ve M. A. Fine (Ed.). Handbook of Family Diversity. New York: Oxford
University Press.
Amato, P. R., & Keith, B. (1991). Separation From A Parent During Childhood
And Adult Socioeconomic Attainment. Social Forces, 70, 187-206.
Arıkan, C. (1992). Yoksulluk, Evlilikte Geçimsizlik ve Boşanma, Ankara: Şafak
Matbaacılık.
Ballesteros, R. F., Maria D. Z. & Miguel. A.R. (2001). The Contribution Of SocioDemographic And Psychosocial Factors To Life Satisfaction. Ageing and Society,
21, 25-43.
Bartz, K. W. & Witcher, W. C. (1978). When Father Gets Custody. Children
Today, 7, 35.
Bernheim, B., Scholz, D. & Karl, J. (1993). Tax Policy And The Economy.
January, 1, 38.
Bianchi, S. M. (1995). The Changing Demographic And Socioeconomic
Characteristics Of Single Parent Families. Marriage and Family Review, 20, 7197.
Brown, G. W., & Moran, P. M. (1997). Single Mothers, Poverty, And Depression.
Psychological Medicine, 27(1), 21-34.
Büyüköztürk, Ş. (2007). Sosyal Bilimler İçin Veri Analizi El Kitabı (8. Baskı).
Pegem Yayıncılık, Ankara.
Campbell, M.L. & Moen, P. (1992), ‘Job-Family Role Strain Among Employed
Single Mothers of Preschoolers’, Family Relations, Vol. 4, pp. 205–211.
18
Caputo, R. K. (1999). Advantage White And Male, Disadvantage Black And
Female: Income Inequality, Economic Well-Being, And Economic Mobility Among
Families In A Youth Cohorti 1979-1991. Danbury, Rutledge Books.
Carney, S. & Gale, W. (1999). Asset Accumulation Among Low-İncome
Households. Brookings Discussion Paper in Domestic Studies. Washington, DC:
The Brookings Institution.
Cavan, R. S. (1964). Subcultural Variations And Mobility. In H. T. Christensen
(Ed.), Handbook of Marriage and the Family. Chicago:Rand McNally.
Coyne, G. (2003) An Investigation Of Coping Skills And Quality Of Life Among
Single Sole Supporting Mothers. International Journal of Anthropology, 18 (3),
127-138.
Diener, E., & Diener, R. B.. (2002). Will Money Increase Subjective Well-Being ?.
Social Indicators Research. 57:119-169.
Diener, E., Emmons, R.A., Larsen, R.J. & Griffin, S. (1985). The Satisfaction With
Life Scale. Journal of Personality Assessment, 49 (1), 71-75.
Diener, E., Suh, E.M., Lucas, R.E. & Smith, H.L. (1999), ‘Subjective Well-Being:
Three Decades of Progress’,Psychological Bulletin, Vol. 125, pp. 276–302
Drentea, P., & Lavrakas, P. J. (2000). Over The Limit: The Association Among
Health Status, Race And Debt. Social Science & Medicine, 50, 517-529.
Gander, M.J. & Gardiner, H.W. (2001). Çocuk ve Ergen Gelişimi (4. Baskı). İmge
Kitabevi, Ankara.
Glenn, N. D. & Kramer, K. B. (1987). The Marriages And Divorces Of Children
Of Divorce, Journal of Marriage and the Family, 49, 811-825.
Goldberg, G. S. (1990). The United States: Feminization of Poverty Amidst Plenty.
In G. S. Goldberg & E. Kremen (Eds.), The Feminization of Poverty: Only in
America? (17- 58). New York: Greenwood Publishing Co.
Goode, W. J. (1948). After Divorce. Glencoe: The Free Press.
19
Haybron D. M. (2004). Happiness And The İmportance Of Life Satisfaction.
Journal of Marriage and the Family, 3-37.
Hilton, J., & Devall, E. (1997). The Family Economic Strain Scale: Development
And Evaluation Of The Enstrument With Single And Two Parent Families. Journal
of Family and Economic Issues, 18(3).
Holmes, T. R. & Kahe, R. H. (1967). The Social Readjustment Rating Scale.
Journal of Psychosomatic Research, 11, 213-18.
Ihinger-Tallman, M., (1986). Member Adjustment In Single Parent Families:
Theory Building. Family Relations, 35(1), 215-221.
Kain, E. (1990). The Myth of Family Decline. Lexington, Lexington Books.
Keshet, H. F. & Rosenthal, K. M. (1978). Single Parent Families: A New Study.
Children Today, 7, 13-17.
Kim, J., Garman, E.T., & Sorhaindo, B. (2003). Relationship Among Credit
Counselling Clients Financial Well-Being, Financial Behaviours, Financial
Stressor Events, And Health. Financial Counselling & Planning, 14(2), 75-87.
Kissman, K. & Allen, J. O. (1993). Single-Parent Families. London: Sage
Publication.
Kitson, G. C. & L. A. Morgan (1990). The Multiple Consequences Of Divorce.
Journal of Marriage and The Family, 52, 913-24.
Krein, S. F., & Beller, A. H. (1988). Educational Attainment Of Children From
Single-Parent
Families:
Differences
By
Exposure,
Gender,
And
Race,
Demography. Journal of Marriage and the Family, 25, 221-234.
Lee, M. Y., Law K. C. & Tam K. K. (1999). Parenthood And Life Satisfaction: A
Comparison Of Single And Dual Parent Families In Hong Kong. International
Social Work, 42, 139-162.
Lino, M. (1995). The Economics Of Single Parenthood: Past Research And Future
Directions. Marriage and Family Review, 20, 99-114.
20
McCullough, J. & Zick, C.D. (1992). The Roles Of
Role Strain, Economic
Resources And Time Demands In Explaining Mother’s Life Satisfaction. Journal
of Family and Economic Issues, 13, 23-44.
McLanahan, S. & Sandefur, G. (1994),Growing Up with a Single Parent: What
Hurts, What Helps, Harvard University Press, Cambridge.
Mcloyd, V. (1990). The Impact Of Economic Hardship On Black Families And
Children. Psychological Distress, Parenting And Socioemotional Development.
Child Development. 61:311-346.
Melhuish, E., Belsky, J. & Malin, A. (2008). An Investigation Of The Relationship
Between Financial Capability And Psychological Well-Being In Mothers Of
Young Children In Poor Areas Of England. Instıtute Of The Study For Children,
families & social issues. Birkbeck College, University of London.
Menaghan, E.G. & M.A. Liberman (1986). Changes In Depression Following
Divorce: A Panel Study. Journal of Marriage and the Family, 48, 319-28.
Mendes, H. A. (1976). Single Fathers. Family Coordinator, 25, 439-444.
Merrit, S. & Steiner, L. (1984), And Baby Makes Two: Motherhood Without
Marriage, Franklin Watts, New York.
Middlemiss, W. (2003). Poverty, Stress, And Support: Patterns Of Parenting
Behaviour Among Lower Income Black And Lower Income White Mothers. Infant
and Child Development, 12, 293-300.
Miller, N. (1992).Single Parents By Choice: A Growing Trend In Family Life,
Plennum Press, New York and London.
Mills, R. J., Grasmick, H. G., Morgan, C. S., & Wenk, D. A. (1992). The Effects
Of Gender, Family Satisfaction, And Economic Strain On Psychological WellBeing. Family Relations, 41, 440-445.
Nichols-Casebolt, A., & Krysik, J. (1997). The Economic Well Being Of Never
And Ever Married Single Mother Families: A Cross National Comparison. Journal
of Social Service Research, 23, 19-40.
21
Norton, J. & Glick C. (1986). One Parent Families: A Social And Economic
Profile. National Council on Family Relations, 35, 9-17.
O’Neill, B., Sorhaindo, B., Xiao, J.J., Garman, E.T. (2005). Negative Health
Effects Of Financial Stress. Consumer Interest Annual, 51, 260-262.
Oliver, M. L., & Shapiro, T. M. (1995). Black Wealth/White Wealth: A New
Perspective On Racial Inequality. New York: Routledge.
Park, J., Turnbull, A. P. &Turnbull III H. R. (2002). Impacts Of Poverty On
Quality Of Life In Families Of Children With Disabilities. Exceptional Children.
68(2):151-170.
Pleasance, P., Buck, A., Balmer, N.J. & Williams, K. (2007). A Helping Hand:
The İmpact Of Debt Advice On People’s Lives. London: Legal Services Research
Center.
Sanik, M. M & Mauldin, T. (1986). Single Versus Two Parent Families: A
Comparison Of Mothers’ Time. Family Relations, 35, 53-56.
Scherer, R. F., Wiebe F. A., Luther, D. C. & Adams J. S. (1988). Dimensionality
Of Coping: Factor Stability Using The Ways Of Coping Questionnaire.
Psychological Reports, 62 (3), 763-770.
Schmidt, L. (2004). Gender, Marriage, And Asset Accumulation In The United
States. Paper Presented At The Workshop On Women And The Distribution Of
Wealth. Yale Center for International and Area Studies, November 12-13.
Serin, N. & Öztürk, S. (2007). Anne-Babası Boşanmış 9–13 Yaşlarındaki Çocuklar
İle Aynı Yaş Grubundaki Anne-Babası Boşanmamış Çocukların Benlik Saygısı Ve
Kaygı Düzeyleri. Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi (KEFAD). 8 (2), 117-128.
Sharma, S. (1996). Applied Multivariate Techniques. New York: John Wiley &
Sons Inc.
Smock, P. (1994). Gender And The Short-Run Economic Consequences Of Marital
Disruption. Social Forces. 73, 243-262.
22
Şener, E. (2002). Hemşirelerin İş Doyum Düzeyleri İle Genel Yaşam Doyum
Düzeyleri İlişkisi (Ankara Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim
Ve Araştırma Hastanesi Örneği). (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi). Ankara
Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Şentürk, Ü. (2006). Parçalanmış Aile Çocuk İlişkisinin Sebep Olduğu Sosyal
Problemler (Malatya Uygulaması). (Yayınlanmamış doktora tezi).
İnönü
Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü, Malatya.
Şirvanlı D. (2003). The Impact Of Interparental Divorce On Adult Attachment
Styles And Perceived Parenting Styles Of Adolescents: Study In Turkey, Journal
of Divorce and Remarriage, 40, 129-149.
Şirvanlı, D. (1999). Eşler Arası Çatışma ve Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki
Etkileri II: Sosyal Destek. Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi, 6 (2), 83-88.
T.C. Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü (ASAGEM)
(2011). Tek Ebeveynli Aileler Araştırması, Ankara: Makromedya.
Toksoy, Ş.E. (2005). Liseli Ergenler Üzerinde Ebeveyn Ölümünün Psikososyal
Etkileri. (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi). Marmara Üniversitesi/Eğitim
Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
Townley, K. F., Edmonson, M.E. (1991). Self-Sufficiency For Single-Parent
Families: An Integrated Approach. Journal of Home Ecomomics, 83, 16-69.
Tran, T. V., & McInnis-Dittrich, K. (2001). Social Support, Stress, And
Psychological Distress Among Single Mothers. Race, Gender, & Class, 7(4), 121138.
TÜİK (2010). Boşanma İstatistikleri. Retrieved from http://www.tuik.gov.tr/, 5
Haziran, 2010.
TÜİK (2011). 2010 Hane Halkı Tüketim Harcamaları. Retrieved from
http://www.tuik.gov.tr/, 11 Ağustos, 2011.
23
Uno, D., Florsheim, P., & Uchino, B. N. (1998). Psychosocial Mechanisms
Underlying Quality Of Parenting Among Mexican-American And White
Adolescent Mothers. Journal of Youth and Adolescence, 27(5), 585-605.
Wallerstein, J. S., & Blakeslee, S. (1989). Second Chances: Men, Women, And
Children A Decade After Divorce. New York: Ticknor & Fields.
Weinstein, N. M. (2000). America’s rags-to-riches myth. The New York Times, 28.
Weiss, R. (1984) The Impact Of Marital Dissolution On Income And Consumption
In Single-Parent Household. Journal of Marriage and the Family, 115-127.
Whitehead, B.D. (1993). Dan Quayle Was Right. Atlantic Monthly, 5, 24-31.
Winchester, H.P.M. (1990). Women And Children Last: The Poverty And
Marginalization Of One-Parent Families. Transactions of the Institute of British
Geographers, New Series, 15 (1), 70-86.
Wolff, E. (2001). Recent Trends In Wealth Ownership. In T. Shapiro & E. Wolff
(Eds.), Benefits and Mechanisms For Spreading Asset Ownership in United States,
NY: Russel Sage Foundation.
Yıldız, S. A. (2004). Çocuk, Ölüm ve Kayıp. Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler
Dergisi, 11, 125-144.
Yılmaz, A. (1998). Tek Ebeveynli ve İki Ebeveynli Ailelerden Gelen Üniversite
Öğrencilerinin Kendilik İmgesi. Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Dergisi, 5 (3), 142150.
Ziol-Guest, K. M. (2009). A Single Father's Shopping Bag, Purchasing Decisions
In Single-Father Families. Institute for Children and Poverty. New York.
24

Benzer belgeler