ADO-CRP - WinWorld

Transkript

ADO-CRP - WinWorld
ADO-CRP
ROTO
PAKPEN
KALE
YILDIZPEN
YEM
14
Roto Genel Müdürü Artuğ Özeren
“Roto Daha da Güçlenerek
Yoluna Devam Edecek”
Y
aklaşık altı ay önce Roto
Türkiye Genel Müdürlüğü
görevine getirilen Artuğ Özeren ile 2010 yılı değerlendirmeleri
ve 2011 yılı öngörüleriyle ilgili bir
söyleşi gerçekleştirdik. Henüz kısa bir süredir görevinin başında olmasına rağmen, yerinde tespitleriyle
görüşlerini ifade eden Özeren, Roto
için 2010 yılını şöyle değerlendirdi:
“2010 yılı Roto yönetiminde
bayrağı devraldığım yıldı. Yılın
ortasından sonra göreve geldim.
Dönüp baktığımızda Roto’nun 2010
yılını 2009 yılına göre büyüyerek
tamamladığını görüyoruz. Yönetim değişikliğinin hem iç ve dış
pazarda hem partnerlerimiz, hem de
müşterilerimiz anlamında enteresan bir yıl olduğunu düşünüyorum.
2010’da
Roto’nun
kurumsallık
çizgisinin ne kadar kalın ve prensipli olduğunu gördük. Yönetim
değişikliği olduğu süreçte bir süre
“Ülkemizin talihsizliği,
sektörün çok fazla temeli
olmayan, hızla büyümüş
ve ne yazık ki gecekondu
mantığı ile çoğalmış
birçok firmadan oluşuyor
olmasıdır. Geçmişleri
olmadığı gibi geleceklerini
de biraz riskli görüyorum.
Birkaçının bir araya
gelerek üretim yapması
gereken firmaların,
münferit ve saldırgan bir
şekilde sektörde var
olması, sektöre karşı
birtakım güvensizlikler
yaratıyor.”
genel müdür olmamasına rağmen
çok disiplinli ve özverili şekilde çalışmalarını sürdürdü. Bu dönemde
Nürnberg fuarına bayilerimizle birlikte katıldık. Akabinde Macaristan
ve Avusturya ziyaretleriyle, yeni müşterilerimizi Roto dünyasına lanse etmek gibi bir pazarlama misyonunu
yerine getirdik. Bunun dışında yeni
partnerler edindik. Mevcut pazardaki
durumuzu güçlendirmek adına yeni
adımlar attık ve 2010’da bu anlamda
başarılı olduğumuza inanıyoruz.
Roto’nun geçmişten gelen sistemini baştan aşağı yenilemek durumundayız. Satışlar ve kârlılık anlamında Roto biraz daha yukarılara
geldi. 2011’deki hedefimizi bunu
%40 civarında yukarı çekmek olacak. İnşaat pazarı ne olursa olsun ben
her zaman büyümeden yanayım.”
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu
ürünlerin sektördeki yeri nedir?
Roto olarak ülkeye ithal ürünler getiren ve pazara ağırlıklı olarak
çift açılım sunan bir firmayız. Satışımızın büyük kısmı da zaten çift
açılım grubunda oldu. Roto kol
PİMAŞ CAM
ODA
16
grubu da pazarda oldukça iddialı
olduğumuz bir ürünümüz. Aynı zamanda alüminyum aksesuarları konusunda da oldukça ciddi oranlarda
satışlarımız var.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
Daha dinamik, alışılagelmişin
dışında bir Roto hedefliyoruz. Bunu
hem satış ekibi, hem hizmet anlamında
söylüyorum. Daha fazla sahada olan,
herkes tarafından görülen etkin bir
Roto’nun başarısı için çalışacağız.
Roto’nun global politikasının içersinde bir agresiflik var. Bunu Türkiye
pazarının gerçeklerine göre düzenleyip, hayata geçireceğiz.
Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Türkiye’deki pencere sektörü hem
alüminyum, hem PVC, hem de ahşap
anlamında Almanya’dan sonraki en
büyük pazar konumunda. Ülkemizin
talihsizliği, sektörün çok fazla temeli
olmayan, hızla büyümüş ve ne yazık
ki gecekondu mantığı ile çoğalmış
birçok firmadan oluşuyor olmasıdır.
Geçmişleri olmadığı gibi geleceklerini de biraz riskli görüyorum. Birkaçının bir araya gelerek üretim yapması gereken firmaların, münferit ve
saldırgan bir şekilde sektörde var olması, sektöre karşı birtakım güvensizlikler yaratıyor. Gerek Türkiye’de
gerek çevre ülkelerde, pencere sektörü yüksek potansiyel vaat eden bir
sektör. Bu sektörde gelecek var. Ama
onun dışında sektörde hak ettiği yere
gelememiş olan bir alüminyum var.
Önümüzdeki yıllarda alüminyuma
gereken ilginin gösterileceğinden
eminim.
Son olarak iletmek istediğiniz
bir mesajınız var mı?
Roto bugüne kadar olduğu gibi
bundan sonra da güçlenerek, yolunda yürümeye devam edecek. 2010
yılındaki bu yönetim değişikliği bazı
kişilerin kafasında birtakım soru
işaretleri oluşturmuş olabilir. Bu durum, piyasada bunca el değiştiren ya
da kapanan firma varken, Roto’da
mı sorusunu akıllara getirmiş olabilir. Hatta Almanlar geldikleri gibi
dönüyorlar mı sorusu hala var. Ama
vermek istediğim temel mesaj şudur;
Roto Türkiye’de ve dünyada var olmaya bundan sonra da devam edecek. Yeni ve büyük yatırımlarımızda
çalışmalarımızı sürdüreceğiz. İkinci
mesajımız, yıllardır bizimle çalışan
ya da çalışmak isteyen herkes,
bize ulaşmaya ve güvenmeye devam etsin biz onlara ulaşıp, taleplerini karşılayana kadar. Üçüncü
mesajım ise, kimse, pazar her ne
kadar fiyat odaklı olsa da, en ucuzunu almak gibi bir arayış içerisine
girmesin. Bence en kaliteli ürünü
en uygun fiyata almaları çok daha
önemli. Roto çizgisini her zaman
prensipleriyle sürdüren bir firma.
Vereceğim son mesaj da şu; piyasadaki anlamsız, anlık fiyat baskılarına
kesinlikle karşılık vermeyecek ve
rakip olarak görmeyeceğiz. Bizimle
birlikte hareket eden partnerlerimizin
sürekli en yüksek kaliteyi ve servisi
alacaklarından emin olmalarını istiyorum.
“Roto is going on its way
with gaining power”
Artuğ Özeren, who has started as
General Manager with Roto Frank
6 months ago, told us their goals for
2011 and middle term plans.
özçelik
yasis
yasis
20
Özçelik Makine Satış Müdürü Feyza Özçelik
“Entegre Tesis Anlamında Dünyanın Önde Gelen
Üreticilerinden Biriyiz”
M
akine
Sistemlerindeki
Son Gelişmeler konulu
araştırma dosyamızla ilgili sorularımızı yanıtlayan Özçelik
Makine Satış Müdürü Feyza Özçelik, sohbetimiz sırasında firmaları
ve sektörle ilgili bilgiler de verdi:
Hangi alanlara yönelik makineler üretiyorsunuz?
Kapı ve Pencereleri sektöründe
plastik, alüminyum ve ahşap profilleri işleyen makineleri, 1980 yılından beri üretiyoruz.
Üretimini yaptığınız makineler
hakkında bilgi ver misiniz?
Özçelik Makine’nin şu an kesim,
kopya freze-su tahliye, kertme freze, PVC kaynak, PVC temizleme,
vidalama, alüminyum pres, ahşap işleme ve işleme hatları olarak 9 ana
grupta, 42 değişik model makinesi
ve bunlara yardımcı 7 farklı model
aksesuarı bulunmaktadır. Bunların
8 modeli portatif, elle taşınabilen
makinelerdir. Ürettiğimiz ürünlerde kalite ve estetiği önemsiyoruz.
Sağlam olması ve kullanıcının rahat
çalışması tasarımlarımızda öncelik
verdiğimiz unsurlardır. Ürün çeşitle-
rimiz içinde en fazla makine, kesim
grubuna ait olmakla birlikte, şu an
en son çıkan ürünümüz ORBIT CNC
model ismi ile temizleme işlemi yapan hattır. Bunun daha gelişmiş hali ile profil üzerinde tüm işlemleri
otomatik yapabilen Modüler olarak
düşündüğümüz İşleme Merkezi tabir edilen yeni bir hattı da bitirmek
üzereyiz. Alüminyum işleme konusunda ürettiğimiz APEX-II modelimiz çift kafa alüminyum köşe
presi olarak yaklaşık iki yıldır satış
listemizdedir. Bununla birlikte şu an
test aşamasına gelen dört kafa alüminyum köşe presimiz de APEX-IV
olarak çok yakında müşterilerimiz
ile buluşacaktır. Ayrıca portatif makine serimizde radyal kesim makinemizi de 2011 yılı başlarında satışa
sunmayı planlıyoruz.
Yani kısacası bahsettiğimiz ürün
yelpazesine 2011 yılı içinde birkaç
GEMINI-V
Otomatik Dijital Önden Çıkma Çift Kafa kesim Makinesi
esenpen
22
ORION-II Y
Otomatik Yüzey Temizlemeli Çift Kafa Kaynak Makinesi
APEX-II
Otomatik Hidrolik Çift Kafa Alüminyum Köşe Presi
yeni ürünü daha ilave edeceğiz.
Satış ve satış sonrası hizmetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
2011 yılı için satış politikamızda
ORBIT e-CNC
2 Eksenli CNC Kontrollü Otomatik PVC Köşe
ve Yüzey Temizleme Makinesi
yenilikler mevcut. Hem bu yenilikleri duyurmak, hem de 30. yılımızı
kutlamak vesilesiyle, 18 Aralık’ta
Türkiye çapında bir bayi toplantısı
düzenledik. Yeni politikamızla
hedefimiz, bayilerimizin ve müşterilerimizin memnuniyetini en yüksek
seviyede tutmaktır. Bunun için,
müşteri odaklı olan üretim ve satış eğitimlerimize, bu eğitimleri
genişleterek devam ediyoruz. Müşteri önerilerini, şikâyet ve taleplerini göz önünde bulundurarak,
müşterilerimize nasıl daha iyi ürün
sağlayabiliriz, taleplerini nasıl en iyi
şekilde karşılayabiliriz ve nasıl en
iyi şekilde satış sonrası hizmet sunabiliriz sorularını kendimize yönelterek, ürünlerimiz ve hizmetlerimiz
üzerinde iyileştirmeler yaparak,
en hızlı şekilde müşterilerimize
sunuyoruz. Biliniyor ki, Özçelik
Türkiye’de çok geniş bir servis ağına
sahip. Ürünlerimizin hepsi zaten 2
yıl garantili. Olası bir durumda, garanti süresi içinde veya dışında tüm
Türkiye’ye en fazla 48 saat içinde
servis hizmeti sunabiliyoruz.
Makine ve teknoloji üretiminde ülkemizin ve şirketinizin
dünyadaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ülkemiz makine üretimi bakımından çevresinde en önemli ülke oldu.
Dünya liginde de kalite ve üretim
potansiyeli bakımından zannederim
önemli bir yere sahip. Üretmenin
yanında bunu satmanın da önemli
olduğu gerçeğinden yola çıkarak,
Türk makine sektörü dünyanın her
yerinde görülebiliyor. Fuarlarda olsun, bayilikler düzeyinde, servis
ağları konusunda birçok yeni ve güzel gelişmeleri görebiliyoruz. Dünya
ile bütünleşmiş bir ticaret, günümüzün son teknolojilerinin tanımamızı, ürünlere adapte etmemizi,
geliştirmemizi sağlıyor. Hem fiyat
olarak, hem de kalite anlamında
ürünlerimiz makul düzeylerde
olduğu için rekabet gücümüzde
artmış oluyor. Özçelik olarak biz
üretim hatlarımızda makine ve ekipman olarak en son teknolojileri kullanıyoruz. Tesisimiz sektöründe entegre tesis anlamında dünyanın önde
gelen üreticilerinden biridir. Bu sayede üretim gücümüzün oldukça
fazla olduğunu söyleyebiliriz.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesaj veya
ön plana çıkarmak istediğiniz bir
konu var mı?
Yeni bir yıla başlıyoruz. 2011 yılının herkese sağlık, huzur ve hayırlı
kazançlar getirmesini dilerim.
yapıpen
kaban
kaban
26
Roto Genel Müdürü Artuğ Özeren
“Roto’nun Türkiye Pazarındaki Gücünü Artıracağız”
R
oto Genel Müdürü Artuğ Özeren ile gerçekleştirdiğimiz bu
ilk röportajımızda kendisini
tanıtmasını istedik. Roto’yla ilgili hedeflerini de sorduğumuz Artuğ
Özeren, Roto’nun sektördeki yeri ve
Roto’nun farkı gibi konularda da görüşlerini bildirdi:
Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
1971 İstanbul doğumluyum ama
bütün hayatım İzmir’de geçti diyebilirim. 9 Eylül Üniversitesi makine
mühendisliği bölümü mezunuyum.
Daha sonra İngiltere’de iş idaresi mastırı yaptım. Dolayısıyla mühendislik
mesleği bilinçli olarak geri planda
kaldı. Satış pazarlama gibi konularda
çalışmak istediğim için bunun üzerine gittim. Şu anda da doğru yerde
olduğuma inanıyorum.
Daha önce hangi görevlerde bulundunuz?
İlk ciddi kariyer adımım Sabancı Holding’de başladı. Brisa Bridgestone’da pazarlama uzmanı olarak
işe başladım. 6,5 sene pazarlama
yaptıktan sonra, radikal bir kararla
otomotiv sektöründen inşaat sektörüne geçtim. 4,5 sene kadar elektrik
malzemeleri konusunda hizmet veren
bir firmada Türkiye satış müdürlüğü
görevini yaptım. Tam o esnada yine
inşaat sektöründe faaliyet gösteren bir
Alman firmasına beni satış müdürü
olarak atadılar. Pencere sektöründen
farklı bir firmaydı, o firmada satış müdürüyken kısa bir süre sonra genel
müdür oldum. Roto’ya geçişimde
uzun ama oldukça keyifli bir süreçti.
Mart ayında Roto ile görüşmelere
başladım. Uzun mülakatlar sonucunda göreve getirildim ve 1 Ağustos itibariyle Roto Türkiye’deki görevime
başladım.
Roto’nun bugünkü durumunu
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Roto marka değeri çok yüksek
olan güçlü ve tüm dünyada bilinen bir
firma. Türkiye’de 15. dünyada ise, 75
yılını kutlayan bir marka. Dolayısıyla
geçmiş 15 yılda başarılı işlere imza
atmış bir şirket. Bu bir bayrak yarışıdır. Önceki mevkidaşımdan görevi devraldım ve olanı sürdürmekle
birlikte bazı ritüelleri değiştirerek,
üzerine bazı yenilikleri inşa etmek
amacıyla yola çıktım. 2010 ve 2011
yılıyla birlikte Roto bazı agresif politikalar izliyor. Türkiye’yi belli merkezlerin ortasına konumlandırmak gibi
de bir strateji var. Bunlar bir anda olacak şeyler değil tabi. Sektördeki yerini her zaman en üst seviyede tutmak
ve daha da yukarı çekmek amacıyla
buradayım.
Roto’yu rakiplerinden ayıran
özellikler nelerdir?
Her şeyden önce marka değeri
Roto’yu rakiplerinden farklı kılıyor.
Prensipli duruşu, bazı düsturlarından
ödün vermemesi, esnememesi ve çizgisinden sapmaması diğer önemli
özelliklerinden.
Roto’daki hedeflerinizden bahseder misiniz?
Roto, benim değerlendirmeme göre
%30 Ar-Ge, %30 satış pazarlama ve
%40’ta lojistik başarı şirketi. Ürünü
doğru zamanda yerine ulaştırdığınızda
başarılı sayılırsınız. Gelişen ve büyüyen Roto ve pazar ihtiyaçları karşısında
artık buradaki depo potansiyelimiz
müşterilerimize cevap vermez oldu. İlk
icraatım ne olacak diye sorarsınız, 2011
yılından şuankinden en az 4-5 kat büyük
lojistik merkezine, benim tabirimle
‘toplam çözüm merkezine’ taşınmak
istiyoruz. 3000-3500m2’lik bir depo
ve 500metrekrelik bir ofis ve showroom düzeni sağlayarak, yine Anadolu
yakasında tamamen akıllı sevkiyat,
akıllı planlama, akıllı lojistik olacağı,
verimliliğin ön planda olduğu bir 2011
bizi bekliyor. Bununla birlikte müşteri
memnuniyetimizi artırmak için de elimizden gelen gayreti göstereceğiz.
AKSU BIÇAK
28
Trioka Yapı Elemanları Şirket Müdürü Gonca Demirci
“Katlanır Sineklik Sistemlerinde
Kendimize Rakip Görmüyoruz”
rioka Yapı Elemanları Şirket
Müdürü Gonca Demirci, kendisiyle gerçekleştirdiğimiz
röportajımızda araştırma konumuz
olan 2010 yılı değerlendirmesi
ve 2011 yılı öngörüleriyle ilgili
sorularımızı yanıtladı:
Firmanız açısından 2010 yılını
değerlendirir misiniz?
2010 yılı firmamız için verimli
bir yıldı. Hedeflerimizin tamamına
ulaştık ve bundan aldığımız cesaretle yeni hedeflerimize doğru yol
almış bulunmaktayız. Firmamız
bildiğiniz üzere 2010 yılının Mayıs
ayında hizmet vermeye başladı.
Geçen bu 6 aylık dönem bizim için
hazırlık aşamasıydı ki bu dönemde
beklediğimizden fazla olumlu sonuçlar aldık.
T
“Bizim ana ürünümüz olan
katlanır sineklikte rekabet
her geçen gün artmaktadır.
Tabi rekabet artınca
otomatik olarak fiyat ve
buna bağlı olarak kalite
de düşmektedir. TRIOKA
olarak kendimize bu
konuda rakip görmediğimiz
için kalitemizden ve
fiyatımızdan ödün
vermeyeceğiz. Bunun
yanında ürünlerimiz ve
kalitemizin daha fazla
tanıtmak için satış
pazarlama ağımızı
genişletiyoruz.”
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir
ve bu ürünlerin sektördeki yeri
nedir?
Bizim ana ürünümüz olan katlanır sineklikte rekabet her geçen
gün artmaktadır. Tabi rekabet artınca otomatik olarak fiyat ve buna
bağlı olarak kalite de düşmektedir.
TRIOKA olarak kendimize bu konuda rakip görmediğimiz için kalitemizden ve fiyatımızdan ödün
vermeyeceğiz. Bunun yanında
ürünlerimiz ve kalitemizin daha
fazla tanıtmak için satış pazarlama
ağımızı genişletiyoruz. Diğer ürünlerde de pazara yeni girdiğimiz için
aynı oranda satış ve pazarlamaya
öncelik vereceğiz.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
2011 yılında şu an satışta olan
katlanır sineklik tülünün bir değişiğini
yani düz sineklik tülünü pazarda
sunmayı planlıyoruz. Bununla beraber duşakabin aksesuarları, cam cephe elemanları ve ofis bölme sistemleri
ile çeşitliliğimizi artırıyoruz. Bunun
yanında Mart ayında gerçekleşecek
olan fuara katılarak ürünlerimize
gelen talepleri daha rahat bir şekilde
değerlendirmeyi düşünüyoruz.
2011 yılında hedeflediğimiz
pazar her zaman söylediğim gibi
dış pazar. Tabii ki iç pazardaki payımızı da artırmayı hedefliyoruz.
Şu anda Lübnan ve Mısır’da bizden
ürün talep eden firmalar arasından
yapmış olduğumuz seçimlere göre
ihracatımızı yapmış bulunmaktayız.
Diğer Arap ülkeleri ile de sıkı gö-
PLASTHERM
30
rüşmeler içersinde olup, en kısa zamanda iş birliğine başlayacağız.
2011 yılında ürün yelpazemizde
yenilikler tabi ki olacak. Öncelikle
fiyatta alternatif yaratmak için şu
anda satışta olan katlanır tülümüze
ek olarak yeni bir katlanır tülü pazara
sunacağız. Bunun yanında yine
daha önce söylediğim düz sineklik tülü, ofis bölme sistemleri, cam
cephe elemanları duşakabin sistem
elemanları ile ürün yelpazemize
ilavelerde bulunacağız.
Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Sektörün artık başarının gereklerini her geçen gün biraz daha
kavradığını ve yerine getirdiğini
düşünüyorum. Başarı için öncelikle
kaliteli ürün gerekir. Kaliteli ürün
talep görür. Talep gören ürün ise, rekabeti getirir. Her zaman söylediğim
gibi biz özellikle katlanır sineklikte
hiçbir firma ile rekabet içinde değiliz.
Bildiğiniz gibi ürünün markası, tescili, faydalı model belgesi firmamıza
ait ve taklit edildiği takdirde gerekli
yasal işlemler yapılmaktadır.
Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Röportaj için Winworld dergisine
teşekkür eder, 2011 yılının herkes
için güzel bir yıl olmasını dilerim.
KARPEN
32
Adokapı Satış Şefi Necmi Bütün
“2011’de Yeniliklere Devam Edeceğiz”
2
010 yılının firmaları için
oldukça iyi bir yıl olduğunu
ifade eden Adokapı Satış
Şefi Necmi Bütün, 2011’de de bu
gelişmelerin yaşanacağını söyledi.
Kendisiyle görüşmemizde araştırma konumuzla ilgili sorularımızı
yanıtlayan Bütün, firmalarının 2010
yılını şu sözleriyle değerlendirdi:
“2010 yılı firmamız için çok
verimli bir yıl oldu. Beklenti ve
hedeflerimize ulaştığımız, gelecekle
ilgili yeni planlar yaptığımız bir
yıldı. 2010 Yılı baharında yeni bir
model üretimi ile ürün gamına farklı
bir konsepte ve özellikte olan ADO
1100 serisini kattık. Bayi sayımız
geçen yıllara göre daha da artırdık.
Bu konudaki çalışmalarımızı tüm
Türkiye bazında sürdürmekteyiz. Aynı zamanda yurtdışında da
bayilikler oluşturmaktayız. Sonuç
olarak 2010 yılı firmamız için iyi
bir yıldı diyebilirim.”
“2010 yılı firmamız için
çok verimli bir yıl oldu.
Beklenti ve hedeflerimize
ulaştığımız, gelecekle
ilgili yeni planlar
yaptığımız bir yıldı. 2010
yılı baharında yeni bir
model üretimi ile ürün
gamına farklı bir konsepte
ve özellikte olan ADO 1100
serisini kattık. Bayi sayımız
geçen yıllara göre
daha da artırdık. Bu
konudaki çalışmalarımızı
tüm Türkiye bazında
sürdürmekteyiz. Aynı
zamanda yurtdışında da
bayilikler oluşturmaktayız.”
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu
ürünlerin sektördeki yeri nedir?
2010 yılında yeni 1100 serimiz
tanınmaya ve ciddi talepler görmeye başladı. Gelen talepler üzerine
böyle bir ürün geliştirmiştik ve bundan bayilerimiz de gayet memnunlar.
Ado Kapı olarak sektörde çok iyi bir
yere sahibiz. Sürekli yenilikler üzerine çalışan ekibimizle, kaliteli ve
estetik ürünlerimizle takip edilen bir
firmayız.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
Büyümemizi artıracağımız bir yıl
olması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bayilerimizi artırıp, yeni
ürünlerimizi piyasaya sunacağız.
Bunun yanında sektörel fuarlara da
katılımımız devam edecek. Her yıl
çıtamızı yükselterek, daha da başarılı
işlere adımızı yazdırmak istiyoruz.
Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Sektördeki büyüme 2011’de ve
sonrasında da devam edecektir. Kapı
sektöründe şimdiye kadar seri üretimden ziyade, ufak üretimler vardı. Şu
an üretimler fabrikasyona dönmeye
başladı. Önümüzdeki yıllarda bizim
tarzımızda üretim yapan fabrikaların
da artacağını düşünüyoruz.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız
var mı?
Yeni yılın sektörümüze ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ederiz. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan
sıkıntıların yaşanmadı, ekonomik
anlamda daha da güçlü bir Türkiye
için daha çok çalışmamız gerektiğini
düşünüyorum. Umarım benimle aynı
fikirde olanların sayısı çoktur ve hep
birlikte bunu başarırız.
ALBERK QA
34
NEES İstanbul Panjur ve Kapı Tek. Paz. A.Ş
adına, Mimar Serdar Karaoğluol
“NEES İstanbul’dan Piyasaya Cansuyu,
120 gün vade”
EES İstanbul Yönetim
Kurulu Başkanı Mimar
Serdar Karaoğluol, NEES
İstanbul’un piyasaya ve panjur
sektörüne katkılarıyla ilgili gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde, bölge bayilerine sunduğu büyük avantajlar hakkında bilgiler verdi:
“2010 yılı içinde 2008 ve 2009
krizi ile birlikte piyasada birçok firma, bu yıllardaki zararlarını telafisi
adına borçlarını öteleyerek bugünlere kadar geldi. Ticarette vadenin
süresi gittikçe uzadı. 2004-2005
yıllarında piyasa 30 gün vade ile
N
tahsilât yapabiliyorken, 2010 yılına
kadar bu vade 60 -75 güne çıktı.
2010’a geldiğimizde de, ödemeler
90 güne kadar yükseldi. Anlaştığınız
vade ne olursa olsun, müşteriler bu
vadeyi biraz daha uzatarak çeklerini
imzalıyorlar. Bu ticari etiğe aykırı
gibi görünse de, aslında çekin gerçekten ödenebileceği tarihe yazmak istemelerinden kaynaklanıyor.
Bunu baştan konuşmadığınız ve
netleştiremediğiniz zaman tedarkçi ile müşteri ilişkilerinde güven
eksikliği yaşanıyor. Biz bunu geçtiğimiz yıllarda gördük, tecrübe ettik
ve değerlendirdik. Bu yıl hedefimiz,
NEES İstanbul’a özel bir finansal
anlaşma ile temin ettiğimiz desteği
paylaşarak piyasaya nefes aldırmak.
Artan vade baskısını rahatlatmak
müşterilerimiz ve bayilerimizle
paylaşmak istiyoruz. Müşterileri ve
bayilerimiz şu anda bizden siparişte
veya faturayı kestiğimiz tarihten
itibaren 120 gün vadeli ürün alabilecekleri bir sistem geliştirdik.
120 gün vadeyle ürün alabilen firmalar aynı zamanda şu avantajı
DWT
36
da yaşayacaklar; sipariş, fatura ve
sevk tarihindeki fiyatlar Euro kuru
üzerinden sabitleniyor ve o tarihten
itibaren müşteri ve bayi 120 gün
içindeki kur değişkliği risklerine
girmemiş oluyor. Aslında firmaların
asıl sorunu geçmişten gelen ödeme
sıkıntılarından çıkıyor. Bizde böyle
bir projeyle müşterilerimize ve bayilerimize destek olmuş olacağız.
Bizden ürünü alan firma, kendi
müşterisinden 30-60 en kötü 90
günde parasını tahsil edebiliyor. Bu
konuyla ilgili bazı evraklara imza
atsalar bile, 120 gün vade riskli
bir vade değil. Doğru bir müşteri
kazandıysa parasını mutlaka alır ve
ödemesini vadesinden önce bile yapabilir.
Nihai tüketici bu şartlara rağmen
yine ödeme sıkıntısı çekiyorsa, burada yine NEES İstanbul olarak
devreye giriyoruz. NEES İstanbul,
kendi imkânlarıyla müşterilere 6 ya
da 10 taksit imkânları sunabiliyor.
Bayiler kendi bankaları ile yaptığı
anlaşma gereği 10 taksite yıllık
%12 gibi yüksek komisyon ödemek zorunda kalıyorlar. Bu yüksek
komisyonu NEES İstanbul bankalarla yaptığı pazarlıklarla en aza
indirerek hem bayiye hem de nihai
tüketiciye fayda sağlamış oluyor.
Burada hem bayi, hem distribütör,
hem nihai tüketici kazanıyor.
Özellikle vurgulamak istediğim
bir konu daha var. Normalde firma
olarak çek ile ödemelerde müşterilerimize / bayilerimize 60 günden fazla vade yapmıyorduk. 60
günü aşan vadelerde vade farkı uyguluyorduk. Fakat şu an aynı iskontolarla 60 gün verdiğimiz firmaya
120 gün vadeyle mal verebiliyoruz. Özellikle İstanbul Dudullu ve
Bursa bölgemizde, bölge müdürlerimiz ve sorumlularımız Kutluhan
Kavalcı, Murat Aktaş ve Kemal
Çelik tarafından konuyla ilgili verimli çalışmalar yapıldı. Dolayısıyla
projemiz diğer bölgelerimize örnek
teşkil ederek büyümeye başladı.
Şu an 300.000 TL’ye yakın ciroyu
bu sistemle tahsilâtını yapar hale
geldik.
Panjur sektöründe bizimle çalışmak isteyen, bu özel 120 gün vadeli
çalışma sisteminin avantajını yaşa-
mak isteyen tüm doğrama, cephe
ve panjur firmaları NEES grubunun
tüm bölge müdürlüklerine davetlidir. Yakın zamanda NEES EGE ve
NEES ANADOLU olarak’ta aynı
hizmeti verebilecektir. Kendileri
ile bu şekilde çalışmak ve ödemeler
konusunda rahatlatmak isteriz.
Sektörel olarak okuyucularımıza ve panjur işiyle uğraşan
firmalara iletmek istediğiniz bir
mesajınız var mı?
Panjur
pazarının,
pencere
pazarının %5’lik bir kısmını oluşturduğunu düşünüyorum. Her
pencereye panjur takılabilen bir
ortam yaratabilsek, panjur sektörü çok daha farklı yerlerde
olabilir. Bunun yanında panjur
üreticilerinin bir araya gelip, panjur pazarını artırmak için birtakım
çalışmalar yapmaları gerektiğini
düşünüyorum. Nasıl fındık tanıtım,
makine tanıtım grupları kurulduysa, bu konuyla ilgili üreticiler de
bir araya gelerek, panjur konusunda tanıtıcı bilgilendirici reklamlar yapabilir. Bu konuda piyasayı
müşteriyi bilinçlendirmemiz gerekiyor. Yapılan birtakım panjur motoru
reklamlarının da tek başına amacına
ulaşmadığını düşünüyorum.
Panjur sistemleri şu anda bazı
mimarların bile atladığı bir yapı
elemanı durumunda. Panjur aslında
binaya mimari değer katan, enerji
tasarrufu sağlayan çok önemli bir
yapı elemanı. Evin kliması, kombisi, ısıtması, soğutması ne kadar
önemli ise, evin iklimlendirmesi
için panjur da o kadar önemli. Evin
dışına yaptığınız mantolama ne kadar önemliyse, pencereye yapılan
panjur da o kadar önemli. Bunların
mutlaka tüketiciye bir şekilde
anlatılması gerekiyor.
KATSAN
38
Kale Kilit ve Kale Kapı Pencere Yurtiçi Satış Grup Başkanı
Barış Ener
“5 Yıllık Stratejik Planımızın
İlk Senesini Başarıyla Tamamladık”
K
ale Kilit ve Kale Kapı
Pencere Yurtiçi Satış
Grup
Başkanı
Barış
Ener, araştırma konumuzla ilgili
sorularımızı yanıtladığı röportajımızda, 2010 yılıyla ilgili görüşlerini
ve 2011 yılıyla ilgili öngörülerini
ekibimizle paylaştı:
Firmanız açısından 2010 yılını
değerlendirir misiniz?
Etkilileri tüm dünyada farklı
olarak yaşanılan ekonomik krizin
ardından, kriz sonrası yaşanacak
olası belirsizlikler ve riskleri de-
ğerlendirerek, kendimizce gerçekçi
hedefler belirlemiştik. Yaklaşmakta
olan yılsonu itibariyle bu hedeflerimizin üzerinde olduğumuzu söyleyebilirim. Bu anlamda 2010 yılı
Kale Kapı Pencere Sistemleri Paz.
A.Ş olarak minimize ettiğimiz
risklerle birlikte, satış hedeflerine ulaşılması açısından, 5 yıllık
stratejik planımızın ilk senesini
başarıyla sonuçlandırmış olduk.
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir
ve bu ürünlerin sektördeki yeri
nedir?
Firma olarak sektörün gelişimine paralel olarak Ar-Ge çalışmalarımız kuruluşumuzdan bu güne
kesintisiz devam etmektedir. Buna
paralel önemli yurtdışı fuarlarını
ziyaret ederek, bu konuda sürekli
güncel gelişmeleri takip etmekteyiz. Bunların sonucu olarak
da PVC ve alüminyum aksesuar
çeşitliliğimiz de yenilikler ve
geliştirmeler olacaktır.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
Krizin en yoğun yaşandığı 2009
yılı dahil olmak üzere, 2008 yılından
itibaren yakalamış olduğumuz büyüme yönündeki olumlu ivme,
bugün bulunduğumuz nokta ve gelecek yıllara yayılmış planlarımız
neticesinde
gerçekleştirilmesini
düşündüğümüz hedefimiz, ürün
çeşitliliğimizi pazar koşullarına
göre artıracak ve üretim adedi-
mizi teknolojik gelişmelere paralel
olarak geliştirmektir.
Sektörün geleceğinin nasıl
olacağını düşünüyorsunuz?
Açıkçası Türkiye pazarının
2010 yılına göre çok büyük bir artış
göstermeyeceğine inanıyorum. Buna karşılık sektöre katılan ve yıl
içerisinde katılması beklenen yeni
aksesuar üreticileri ile birlikte rekabetin daha da sertleşeceğini
düşünüyorum. Bu anlamda satış,
pazarlama ve reklam faaliyetlerimizi artırmayı, çeşit ve kalitemiz
ile ön plana çıkmayı nihayetinde
de Türkiye geneline yayılmış bayi
ağımız ile sadece fiyata endeksli
rekabet ile değil de, başta marka olmak üzere kalite ve garanti
unsurlarıyla her zaman sektörün en
önünde olmayı planlıyoruz.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız
var mı?
2011 yılının gelişmekte olan
bütün sektörlere olumlu katkı sağlayacağını umut ediyoruz.
“We achieved our 5 year
strategic goal”
Kale Kilit Domestic Sales Group
Leader Barış Ener mentions about
their goal and success of the 5 year
strategic plan of Kale Kilit.
uniplast
prokal
prokal
42
Kaban Makina Müşteri İlişkileri Koordinatörü
İndira Hasanova
“Kaban Makina, İhracat Yaptığı Her Pazarda
Liderliğe Oynuyor”
M
akina sistemlerindeki son
gelişmeleri incelediğimiz
bu sayımızda konuyla ilgili
görüşlerini aldığımız Kaban Makina
Müşteri İlişkileri Koordinatörü İndira
Hasanova, kendisine yönelttiğimiz
soruları yanıtladı:
Hangi alanlara yönelik makinalar üretiyorsunuz?
Kaban Makina olarak PVC ve
alüminyum pencere sektörüne yönelik makinalar üretiyoruz.
Üretimini yaptığınız makinalar
hakkında bilgi verir misiniz?
PVC ve alüminyum pencere sektörü için ürettiğimiz manuel, yarı
otomatik ya da tam otomatik makinalarımız, 90’a yakın ülkedeki atölye ve
fabrikalarda pencere yapımında kullanılan profilleri kesme, kaynatma,
delme ve kaynak çapaklarını temizleme amacıyla kullanılıyor. Yüksek
teknolojinin sağladığı tüm olanaklardan yararlanarak geliştirdiğimiz
FA 1020 Profil İşleme, Kesim ve Destek Sacı Vidalama Merkezi
makinaları, 9 ana grup altında toplayabiliriz:
İşleme ve Destek Sacı Vidalama
Merkezleri: PVC profillerin kesim,
markalama, delik delme, kanal açma,
destek sacı vidalama vb. işlemlerini
yüksek hassasiyet ve kalitede yapan
otomasyon hatlarıdır.
Kaynak ve Temizleme Merkezleri: PVC profillerin aynı anda birçok köşesinin kaynatılması ve kaynak
sonrası oluşan çapakların otomatik
olarak temizlenmesi işlevlerini yerine
getiren otomasyon hatlarıdır.
Kesim Makinaları: PVC profillerin aynı anda bir ya da birden
çok köşesini istenen boylarda kesen
makinalardır.
Kaynak Makinaları: PVC profillerin aynı anda bir ya da birden çok
köşesini kaynatabilen makinalardır.
Köşe Temizleme Makinaları:
Kaynatılmış PVC profillerin aynı anda bir ya da birden çok köşesindeki
kaynak çapaklarını temizleyen makinalardır.
Orta Kayıt Alıştırma Makinaları: Pencereler üzerinde bulunan dikey destek profilleri olan orta kayıt
profillerinin, formlarına uygun temiz-
uras
44
AC 1040 Tam Otomatik Çift Kafa PVC ve Alüminyum Kesim Makinası
leme bıçakları kullanılarak temizlenmesini sağlayan makinalardır.
Delme ve Frezeleme Makinaları:
PVC profiller üzerine takılan açma
kapama kolları, kilit mekanizmaları
gibi aksesuarların takılabilmesi için
gerekli delikler ile yağmur suyunun
pencereler içinde birikmesini önleyen su tahliye kanallarının açılması
işlemlerini gerçekleştiren makinalardır.
Destek Sacı Vidalama Makinaları: PVC profillerin pencerelerde stabil durabilmesi için içlerine
yerleştirilen destek saclarının vidalamasını yapan makinalardır.
Kasa ve Kanat Toplama Tezgâhları: PVC profillerin açılıp kapanan pencerelerine ve sabit olan
kasalarına takılacak aksesuarların
montajlarının yapıldığı tezgâhlardır.
BB 2030 Açılı Çift Köşe Kaynak Makinası
Satış ve satış sonrası hizmetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Satış ve satış sonrası hizmetler
bölümümüzde 13’ü satışta, 17’si ise,
satış sonrası hizmetlerde olmak üzere toplam 30 kişilik uzman bir ekip
görev alıyor. Satış ekibimiz 2010
yılında 29 ülkede fuarlara katıldı,
18 ülkeye pazar araştırma ziyaretleri
yaptı. Kriz öncesi satış ciromuzu bu
yıl yakaladık ve bayi sayımız 20’ye
ulaştı. Satış sonrası hizmetleri, 5 farklı dilde hizmet verebilen bir ekiple
sunuyoruz. Bayi ve müşterilerimizin
çalışanlarına periyodik eğitimler veriyoruz. Anında tüm yedek parça taleplerini cevaplayabilmek için kritik stok
kontrol sistemimiz bulunuyor. Kısacası dünyanın her köşesine en kısa
sürede servis verebilecek kapasitede
bir ekibimiz var.
Makina ve teknoloji üretiminde
ülkemizin ve şirketinizin dünyadaki
yeri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Makina ve teknoloji geliştirme konusunda ülkemiz ve Türk firmaları
yakın zamana kadar Avrupa’nın takipçisi idi. Ancak biz sektöre öncülük edecek birçok yeniliği hayata
geçirdikçe, bu durum değişmeye
başladı. Örneğin dünyada bir ilk
olan FA1050 4x4 Kaynak ve CNC
Temizleme Merkezi’ni üreterek bu
alanda teknolojinin mabedi sayılan
Almanya’da bir fuarda sergiledik ve
büyük yankı uyandırdık. Ayrıca birçok
yeni ürün ve uygulamamız için yakın
zamanda patent başvurusu yaptık.
Türkiye’de yüksek teknoloji ürünü
daha çok makinaya ihtiyaç var ve biz
Ar-Ge çalışmalarımızı bu doğrultuda
sürdürerek kendimizi devamlı gelişti-
ledblue
46
CD 3050 CNC İki Akslı Köşe Temizleme Makinası
BD 2030 Dört Köşe Kaynak Makinası
riyoruz. Yüksek teknolojili otomasyon ürünleri kullandığımız, 90’a
yakın ülkeye ulaşan makinelerimiz,
girdiğimiz pazarlarda her geçen gün
ilk sıralara doğru sağlam adımlarla
ilerliyor. Farklı dil seçenekleri ile
kullanıcılara kendi dillerinde makineler kullanma olanağı tanıyoruz.
Kaban Makina, kullanıcı beklentilerine hitap eden çözümleri ile ihracat yaptığı her pazarda liderliğe
oynuyor.
AD 1055 Dijital Ölçme Sistemli Çıta Kesim Makinası
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesaj veya
önplana çıkarmak istediğiniz bir
konu var mı?
PVC ve alüminyum pencere
üreticileri, tüm beklenti ve ihtiyaç-
larına uygun ileri teknoloji ürünü
makina talepleri için gönül rahatlığıyla Kaban Makina’yı tercih
edebilirler. %100 Türk sermayeli
bir şirket olarak, kendi insanımıza,
bu topraklardan dünya çapında bir
marka çıkabileceğini gösterdik. Kaban Makina olarak “birlikte hep bir
adım daha ileri”ye gidebileceğimize
inanıyoruz.
EK 1040 Kanat Toplama Tezgâhı
DE 4080 Üçlü Delme Freze ve Otomatik Ölçme Sistemli Vidalama Makinası
a2
48
Özerpan Genel Müdürü Bayram Gültekin
“En Büyük Sırrımız İşimizi Sevmemiz ve
Aşırıya Kaçmayan Hırsımızdır”
Ö
zerpan Genel Müdürü Bayram Gültekin, Kayseri’deki
firmalarını ziyaretimiz sırasında kendisine yönelttiğimiz
soruları yanıtladı. Alenda İsmiyle
piyasaya sundukları yeni panjur
sistemlerini tanıtan ve Türkiye
genelinde elde ettikleri başarının
sırrını da ekibimizle paylaşan Gültekin, Winsa tarafından kendilerine
verilen ödülle ilgili de görüşlerini
bildirdi:
Piyasaya yeni sunduğunuz yeni
panjur sisteminiz hakkında biraz
bilgi verir misiniz?
Biz bu ürünü İtalya’dan RokaTherm markası ile ithal ediyoruz.
Yurtdışında yıllardan beri kullanılan
ancak ülkemizde yeni kullanılmaya
başlayan bir ürün. Bu ürünümüz dışarıdan oldukça estetik görünen ve
yalıtımlı bir üründür. Duvar örülürken montajı yapıldığı için panjur
kutusu da kendiliğinden gizlenmiş
oluyor. Şu anda bu sistem günümüzde kullanılan en gelişmiş sistem.
Mimarların, mühendislerin ya da bu
panjur uygulaması yapan firmaların
oldukça dikkatini çeken, yeni ve
yüksek kaliteli bir ürün. Her türlü
binada kullanılabilecek 25’lik ve
30’luk kutularımız var. Motor konusunda da zaten kullanılmakta olan
tüm motorlar kullanılabiliyor.
Yeni panjur sistemleriyle ilgili
bayilik veriyor musunuz?
Bu ürünün Türkiye distribütörü
olarak çalışıyoruz. Yurtiçinde ve
dışında bu işi yapabilecek nitelikli
kişilerle tabiki çalışmak istiyoruz.
Biz yıllardan beri zaten panjur işiyle
uğraşan, bu işi iyi bilen bir firmayız.
Bayilerimiz bizden ne talep ederlerse, biz kendilerine sunabiliriz. İster
motor, ister lamel, ister panjur kutusu
fark etmiyor. Bu ürünlerin montajını
da sadece bayilerimizin olmadığı yerlerde biz yapıyoruz. Bayimiz olan
bir bölgeden gelen siparişleri anında
o bölgedeki bayimize yönlendiriyoruz.
Bu ürünün şuan piyasada olan
panjur kutularından farkı nedir?
Duvara monte edilip gizlenebilmesi, %100 yalıtımlı olması ve iste-
nees
50
nilen ölçüde uygulanabilmesi bu
ürünün farklı olmasını sağlayan özellikleridir. Ayrıca kullanımı kolay,
uzun yıllar sorunsuz çalışabilecek ve
estetik olarak farkını ortaya koyan
bir üründür.
Winsa tarafından firmanıza verilen ödülle ilgili neler söylemek
istersiniz?
2009 yılında Türkiye genelinde
en çok satış yapan firma olmamızdan
dolayı Winsa tarafından bir plaketle
ödüllendirildik. Bu plaketle ödüllendirilmek, bizi her defasında daha da
motive ediyor ve onurlandırıyor.
Bu başarının sırrı nedir?
Özerpan 1987 yılında kurulan bir
firmadır. Ben 1991 yılında bu firmaya katıldım ve o günden beri de durmadan çalışıyoruz. 96-97-98 yılları
arasında kendi profilimizi ürettik.
Sonrasında Winsa’yla çalışmaya
başladık ve başarılarımızın devamı
geldi. Bu başarımızın en büyük
sırrı, işimizi sevmemiz ve aşırıya
kaçmayan hırsımızdır. Sürekli yenilikleri takip ediyoruz ve her zaman önde olmayı istiyoruz. 1998
yılında kurulduğundan beri Winsa
markasıyla çalışıyoruz. Winsa ile
çalışmak şirketimize ciddi bir prestij sağlıyor. Kayseri içerisinde 15
tane tali bayimiz var. Yurtdışında
da bazı ülkelere yıllık 500bin Euro
civarında bitmiş pencere satıyoruz.
1995 yılından beri de kendi çift cam
üretimimizi, 2006’dan beri de ısıcam
üretimimizi gerçekleştiriyoruz. Cama
dair her şeyi bayilerimize ve bizden
cam talep eden müşterilerimize sunabiliyoruz.
İş yeriniz ve çalışan personeliniz hakkında bilgi verir misiniz?
90’a yakın personelimizle, toplamda 3bin metreye yakın kapalı ve
3bin metre açık alanımızla çalışıyoruz. Çalışan personel sayımızı artırmak ve üretim alanımızın daha da
genişletmek için sürekli çalışıyoruz.
Son olarak iletmek istediğiniz
bir mesajınız var mı?
Bu sektördeki herkesin işini en
iyi şekilde yapmaları gerektiğini
düşünüyorum. Yapılan iyi işler bu
sektörün sürekliliğini sağlayacaktır.
Sektör sürekli olduğunda da kalite ve
hizmet ön plana çıkacaktır. Biz her zaman en iyisini yapıp, müşterilerimizi
memnun etmek için çaba sarf ediyoruz. Herkesin çalışacağı ya da iş
yaptıracağı firmaları iyi analiz etmesi gerekiyor. Biz Özerpan olarak,
inşaat sektöründe var olan herkesin
taleplerini bekliyoruz.
idolwin
52
Mardav Yalıtım A.Ş Mimar Teknik Ofis ve
Grup Ürün Müdürü Özge Sipahioğlu
2011’e girerken Sektörden İzlenimler ve
2011 Beklentileri
2
004 yılında yaşanan konut kredilerindeki artış, 2010 yılının
son çeyreğini yaşamakta olduğumuz bu günlerde yine o tarihlerdeki seviyelerine ulaşmış durumda.
Kasım ayında 54 milyar TL düzeylerine ulaşmış bulunan konut kredileri
kullanım düzeyi, genel krediler içindeki payı ile müteahhitlik sektörünün
büyük proje yatırımlarına devam
edeceği yönünde bir unsur olarak değerlendirilebilir. 2008 yılında başlayan global krizin özellikle inşaat ve
konut sektörüne olumsuz etkilerini göz
önüne alırsak, 2010 yılındaki bu artış
önümüzdeki yıl için de bizlere olumlu
sinyaller vermektedir.
Mardav Yalıtım A.Ş olarak, yalıtım,
dekorasyon, çatı ve cephe alanlarında
öncelikli olmak üzere inşaat sektörüne sunduğumuz üstün nitelikli
ürün ve çözümlerle sektörün öncü ve
lider firması konumumuzu korumakla birlikte, 2011 yılını gerek ocak
ayında yürülüğe girecek BEP-TR uygulamalarının sinerjisi, gerekse bu
olumlu konjuktür sebebiyle büyüme
hedefiyle karşılamaktayız.
Sizlerin de bildiği gibi “enerji” gittikçe önemini artırmakta… Sektörümüz de bu bağlamda gerek enerjinin
korunumu gerekse sürdürülebilir enerji üretimi konularındaki faliyetlerin
kilit noktasında bulunmakta. Konuyla
ilgili Bayındırlık Bakanlığı’nca yayımlanan Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği kapsamında yeni yapılan
binaların enerji performansına göre
verimliliklerinin ölçülmesi, binalara
enerji kimlik belgesi alınması Ocak
ayında yürürlüğe girmiş durumda olacak, mevcut binalarda da bu süreç 2017
yılına kadar tamamlanması hedeflenmektedir. Bu konularda atılması gereken adımlardan bir diğeri de CE belgelendirmesi. Tüm sektörün buna ayak
uydurması gerekiyor.
Sektörün, pazarın büyümesi ve %
90’ı yalıtımsız olan binaların mümkün
olan en kısa sürede mantolanması için
Blue’ Safe Mavi Kale Markamızla birçok çalışma yürütüyoruz. “Türkiye’yi
Mantoluyoruz” adında bir sosyal sorum-
luluk projemiz var. Proje kapsamında
Türkiye’den 5 ilin 5 sembol yapısının
gerçeğe uygun maketlerini yaptırdık.
Bu maketlere moda tasarımcısı Ümit
Ünal tarafından mantolar dikilerek esprili bir yaklaşımla mantolama kavramı
anlatıldı ve enerji tasarrufuna dikkat çekildi. Şimdi ise projenin eğitim
ayağını hayata geçirmiş bulunuyoruz.
Bu bağlamda, ilk eğitimimiz Kars’ta
Halk Eğitim Merkezleri ile yürütmekte
olduğumuz yalıtım bilincinin gelişmesi
için eğitim ve seminer organizasyonumuz oldu. Önümüzdeki ocak ve şubat
aylarında da Türkiye’nin birçok iline
giderek enerji tasarrufu konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapmaya devam ediyor olacağız.
Bu gibi sosyal projelerin yanında
yine Blue’ Safe Mavi Kale olarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, ürünümüzü 10 yıl boyunca garantiliyoruz.
Boya ve sıva dahil, son kat kaplamalı
paket sistemlere 10 yıl ürün garantisi
veriyoruz. Bunun yanı sıra paket sistemler için uygulama süreci ve sonrasını
kapsayan 2 yıl uygulama garantisi de
ekliyoruz.2 yıllık uygulama garanti
süresi içerisinde malzeme ve uygulama
hatalarından dolayı bozulması halinde
müşterinin mağduriyeti; bozulan dış
cephe mantolama bedeli ya da başka
herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep
edilmeksizin gideriliyor. Ayrıca; ürünlerinin kalitesiyle bütünleşen uygulama süresini ve sonrasını kapsayan 2
yıllık bir sigorta çözümü de bulunuyor.
Sadece Blue’ Safe Mavi Kale paketlerinde olan bu hizmet, Türkiye`de, mantolama için yapılan ve uygulamayı da
kapsayan bir ilk.
Hem ürün garantisi ve uygulama
garantisinin hem de sigortanın Blue’
Safe Mavi Kale paket sisteminin ve
pazarın büyümesinde etkili olacağını
ve bilinç artışına katkı sağlayacağını
düşünüyoruz.
process
54
Modern Yapı Malzemeleri Firma Sahibi Ayhan Yardım
“Yeni Yılda Aksesuar Piyasasında Olmayan
Ürünlerle Hizmet Vereceğiz”
M
odern Yapı Malzeme- geçti. Özellikle cam balkon koleri Firma Sahibi Ay- nusundaki çalışmalarımız neticesihan Yardım, 2010 yılı ni olumlu yönde gösterdi. Bunun
değerlendirmesi ve 2011 yılı yanında Tekzen Yapı Marketlerde
öngörüleriyle ilgili yaptığımız rö- ürünlerimizi bitmiş halde tüketicileportajımızda firmaları ve sektörle re sunmaya başladık. Anadolu’daki
ilgili bilgiler verdi. 2010 yılının talepleri bayilerimiz kanalıyla,
kendileri için oldukça olumlu bir yıl İstanbul’daki talepleri de kendimiz
olduğunu ifade eden yardım, 2011 karşılıyoruz. Cam balkon sistemleile ilgili de olumlu görüşlerini iletti. rini bayilerimize hem bitmiş ürün
Ayhan yardım, Modern Yapı’nın olarak hem de yarı mamul olarak
2010 yılını şöyle değerlendirdi:
sunabiliyoruz. Ayrıca Modern Bal“2010 yılı genel olarak bizim kon olarak montaj işlemleri de
geçen yıllara göre daha hareketli yapıyoruz.”
“2011’de Anadolu’da ve
yurtdışında birer şube
açmayı hedefliyoruz.
Cam balkonla alakalı ilk
hedefimiz bu. Aksesuarla da
alakalı olarak en az iki
patent alıp, kendi
ürünlerimizi Türkiye ve
dünya piyasasına sunmayı
hedefliyoruz.”
ASAŞ
56
Yeni yerinizle ilgili biraz bilgi
verir misiniz?
Cam balkonla alakalı Beylikdüzü Sanayi Bölgesi’nde 400
metrekare kapalı alanı olan yeni
yerimize geçtik. Burada müşterilerimize daha iyi ve hızlı hizmet
verebileceğiz. Önümüzdeki sene bu
yerimizi de genişletmek zorunda
kalacağımızı düşünüyoruz. Yurtiçi
çalışmalarımızın yanısıra yurtdışıyla ilgili çalışmalarımız da devam ediyor. Bu çalışmalarımızın da
sonuç vermesiyle üretim potansiyelimizi daha da artıracağız.
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir
ve bu ürünlerin sektördeki yeri
nedir?
Modern Yapı olarak sadece cam
balkon sistemleri üretiyoruz. Onun
dışında satışını yaptığımız aksesuarlar var. Müşterilerimizin talepleri
doğrultusunda ihtiyaç duydukları
tüm ürünleri kendilerine sunabiliyoruz. Yeni yılda kendi patentlerimizle çıkarmayı düşündüğümüz
ürünlerimiz var. Bu sene alarmlı
kapı takozlarını Çin’den ithal edip,
piyasaya sunduk. Bu ürünümüz
Tekzen Yapı Market’lerde de satılıyor. Önümüzdeki sene piyasaya
sunacağımız ürünler. aksesuar piyasasında hiç olmayan ve yapı marketlerde satılacak ürünler olacak.
Cam balkon sistemleri Türkiye’de yeni başlayan bir sektör. An-
cak Türkiye’de bir şey başladığında
çok çabuk moda haline geliyor ve
birtakım sıkıntıları da beraberinde
getiriyor. Bu sebeple önümüzdeki
yıllarda kış bahçesi konusundaki
çalışmalarımıza da ağırlık vermeyi
düşünüyoruz.
2011 yılı hedefleriniz neler?
2011’de Anadolu’da ve yurtdışında birer şube açmayı hedefliyoruz.
Cam balkonla alakalı ilk hedefimiz
bu. Aksesuarla da alakalı olarak en
az iki patent alıp, kendi ürünlerimizi Türkiye ve dünya piyasasına
sunmayı hedefliyoruz.
Sektörün
geleceğini
nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Sektörde kendini geliştiren
firmaların büyüyeceğini, geliştiremeyenlerin ise, piyasadan yavaş
yavaş silineceğini düşünüyoruz. Bu
durum sadece bizim sektörümüz
için geçerli değil. Tüm sektörlerin
içerisinde işini doğru ve dürüst
yapan firmalar öne çıkar, diğerleri
ise, zaman içerisinde piyasadan
çekilmek zorunda kalırlar.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız
var mı?
Yeni yılın herkes için sağlıklı,
huzurlu ve bereketli geçmesini temenni ederim. Sektörümüz için de
iyi işlerin yapıldığı, geleceğe yönelik olumlu gelişmelerin olacağı bir
yıl olmasını dilerim.
“We’ll serve new hardware for the
industry”
Partner of Modern Yapı, Ayhan Yardım
told us 2010 was very good for them
and they have new ideas for the new
year.
ASAŞ
58
Afra Profil Genel Müdürü Mustafa Arslantaş
“Yeni Ürünlerimizle İlerlememizi Sürdüreceğiz”
2
010 yılı değerlendirmesi ve 2011
öngörüleriyle ilgili görüşlerini
aldığımız Afra Profil Genel Müdürü Mustafa Aslantaş, kendisini ziyaretimizde konuyla ilgili sorularımızı
yanıtladı:
Firmanız açısından 2010 yılını
değerlendirir misiniz?
Afra Profil olarak her yılımız bir
önceki yıldan daha iyi oluyor. 2010 yılı
da bizim için farklı olmadı. 2009 yılındaki kararlılığımızı ve büyümemizi
2010 yılı içerisinde daha da genişlettik.
2008 yılında meydana gelen krizde
bütün sektörlerde olduğu gibi bizim
sektörümüzde de bir yavaşlama oldu.
Ancak şirketimizin altyapısının güçlü
olmasından dolayı, bu dönemi sorunsuz
bir şekilde atlatabilmeyi başardık.
Ayağımızı sağlam bastık, hırsa kapılmadan, yanlış yapmamaya gayret
ettik. Piyasa koşullarını takip ederek,
yaşanan o krizi sanki biliyormuşuz gibi
girdik. Bu da bizim avantajımız oldu.
2009 yılında istediğimiz performansı
yakalamamıza rağmen, 2010 çok daha
“Afra Profil olarak en
önemli olan unsur;
sektörde kalıcı
olabilmektir. 1997 yılından
bu zamana kadar
sektördeyiz.
Meslektaşlarımızla ne fiyat
olarak nede vade olarak
hiçbir şekilde yarış içine
girmedik. Bizim için kimin
ne kadar ürün sattığı değil,
bizim ne yaptığımız ve
yapacağımız önemli. Bu işi
merdiven altında üretimini
yapan firmalar da var. Biz
onlarla rekabet etmeyiz. Biz
işimizi en kaliteli şekilde
nasıl yapabileceğimizin
Ar-Ge’sini yapıyoruz ve
bunun da haklı gururunu
yaşıyoruz.”
iyi bir yıl oldu.
Yeni fabrikanız hakkında biraz
bilgi verir misiniz?
Kurmuş olduğumuz yeni tesisimize 2009 yılında taşındık. Önceki
tesisimiz tam olarak ihtiyaçlarımızı
karşılayamaz hale gelmişti. Fakat büyümek için beklemek ve sabretmek
gerekiyordu. Bizde üzerimize düşen
bu görevi başarı ile yerine getirdik sabrettik, inandık ve başardık. Şu anda
6 bin metrekare kapalı 10 bin metrekare de açık alanımızda üretimimizi
yapıyoruz. Bu yatırımımızı da hiçbir şekilde borçlanmadan, kendi öz
sermayemizle tamamladık. Buraya
gelmemiz ve üretimimizin artmasıyla,
iş potansiyelimiz de arttı. Alçıpan profilleri, destek sacı, taşıyıcı sistemler
üretimlerimiz de geçmişte olduğu gibi
halen devam etmekte. 2010 yılında
Afra Profil bünyesine ait AFR Tavan
Sistemleri adında bir şirket kurduk. Bir
diğer 2010 yılı yatırırımız da bu oldu.
İnşaat sektörü içerisinde izolasyon
ve dekorasyon işi yapan toptancılarla
çalışmalarımızı sürdürmeye devam
ediyoruz.
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir?
Her gün biraz daha büyüyen
Türkiye’de yaşıyoruz. Biraz önce bahsetmiş olduğum gibi, 2010 yılında
Afra Profil bünyesine ait AFR Tavan
Sistemleri adında şirket kurduk. Karopan, taşyünü, gergi tavan ve bunların
aksesuarlarını ithal etmeye başladık.
Afra Profil olarak alçıpan profilleri,
destek sacı, taşıyıcı sistemlerin üretimi
de devam etmekte. Afra Profil olarak
en önemli olan unsur; sektörde kalıcı
olabilmektir. 1997 yılından bu zamana
kadar sektördeyiz. Meslektaşlarımızla
ne fiyat olarak nede vade olarak hiçbir
şekilde yarış içine girmedik. Bizim için
bestkale
60
kimin ne kadar ürün sattığı değil, bizim
ne yaptığımız ve yapacağımız önemli.
Bu işi merdiven altında üretimini yapan firmalar da var. Biz onlarla rekabet
etmeyiz. Biz işimizi en kaliteli şekilde
nasıl yapabileceğimizin Ar-Ge’sini yapıyoruz ve bunun da haklı gururunu
yaşıyoruz.
Ürünlerinizin sektördeki yeri
nedir?
Sektörde ürünlerimizin ve firmamızın yeri bellidir. Bu konuda Sektöre
olmazsa olmazlardan bir malzeme sunuyoruz. Sadece Kayseri ve çevresine
mal vermiyoruz. Tüm Türkiye genelinde satış yapan bir firmayız. 1000’e
yakın noktada müşterilerimiz var.
Malın zamanında teslim edilmesi, kalitesi ve müşteri memnuniyeti gibi unsurlar en iyi şekilde karşıladığımız için
sektördeki yerimiz günden güne daha
iyi noktaya geliyor.
Piyasadaki ağır rekabet koşullarından dolayı firmanıza gelen
taleplerde değişiklikler oldu mu?
Destek sacı konusunda gelen taleplerde değişme oldu diyebilirim. Destek
sacı dünyanın her yerinde 1,50mm
kullanılıyor. Sac görünmediği ve insanın vicdanıyla alakalı bir şey olduğu
için önemli bir unsur. Zaman içerisinde bu 1,20’ye sonrada 1mm’e kadar
düştü. Bu konuda biz müşterilerimizi
sürekli uyarıyoruz. Yinede elimizden
geldiği kadar müşterilerimizin taleplerine karşılık vermeye çalışıyoruz
ama bu isteklerin sonu gelmiyor. 1,5
mm’den düşe düşe şuan 0,70’ler istenmeye başladı. Bu PVC sektörüne olan
güveni de sarsmaya başladı. Kendi
ölçülerinde baktığımızda PVC profillerin tamamına yakını aynı kalitede
ürünler. Burada önemli olan bayiler
ve onların uyguladığı işçilikler. Birde
bu konuda halkın bilinçlenmesi de çok
önemli. İki firma arasında fiyat konusunda ciddi farklar oluyorsa, bunun
sonuçlarına da katlanmaları gerekiyor.
Daha ucuza iş yaptırmaktansa, kaliteli
ürünü ömür boyu kullanmak çok daha
iyidir. Günümüzde artık rüzgâr ters
yönden esmeye başladı. İnsanlar kaliteli ürünleri satın almak ve kullanmak istiyorlar.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
Akdeniz bölge müdürlüğümüzde
tavan sistemleriyle ilgili çalışmalarımızı artıracağız. Şu anda üretimlerimizi makinelerimiz karşılayamaz hale
geldi. Makine parkurumuzu da en kısa
sürede geliştirmeye başlayacağız.
Müşterilerimize o güveni vermişiz ki
hiçbir sıkıntı olmadan çalışmalarımıza
devam ediyoruz. Bunun devamı
için yatırımlarımızı da artırarak sürdüreceğiz.
Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Kaliteli işler oldukça ve inşaatlar devam ettiği sürece, gelecekle ilgili hiçbir
çekincemiz yok. Binalar yapılıyorsa,
bunların çatısı ve duvarı varsa penceresi de olacaktır. Bunun başka bir alternatifi olamaz. Olmazsa olmaz bir
ihtiyaçtır bu. Düzgün çalıştığın zaman
işlerin sürekliliği gelecektir. Hırs, ateşin
odunu yediği gibi insanı yer. Biz bunu
bildiğimiz için sakince ve dürüstçe
çalışıyoruz.
Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Sadece bizim ürünlerimizi tercih
edin dersem bu bencillik olur. Genel
itibarıyla yapı olarak paylaşmayı seven
insanlarız. Ama kendi bünyemiz içerisinde şunu diyoruz, en iyisini yapmaya,
en güzel ilişkileri müşterilerimizle paylaşmaya her zaman iyi niyet çerçevesinde açığız. Bütün meslektaşlarımızı çok
seviyoruz, herkes amaçları doğrultusunda çalışıyor. Bizde ilkelerimizden
ödün vermeden kendimize çizdiğimiz
bu yolda ilerlemeye devam ediyoruz
ve edeceğizde. Ben kendimden önce
yanımda çalışan insanlar için bu ilkeyi
benimsedim. Benim, onların beklentilerini boşa çıkaracak, maddi ya da manevi onları hayal kırıklığına uğratacak
bir davranış içerisinde olmamam gerekiyor. Allah herkesin yanında ve
yardımcısı olsun.
POLİPEN
62
Best Kale Cıvata Genel Müdürü Ali Hakan Arıkan
“Türkiye Pazarı Büyüdükçe Yabancı Yatırımcı
Sayısı da Artıyor”
2
010 Değerlendirmeleri ve
2011 Hedefleri konu başlıklı
araştırma dosyamızla ilgili
sorularımızı yanıtlayan Best Kale
Cıvata Genel Müdürü Ali Hakan Arıkan, Firmanız açısından
2010 yılını değerlendirir misiniz?
Şeklindeki ilk sorumuzu şöyle
yanıtladı:
“2010 yılında bağlantı elemanları
sektöründe istediğimiz hedeflere
ulaştığımızı söyleyemem. Ancak
yine de son 4 aylık gelişmelerden
Best Kale Cıvata Depo Görüntüleri
oldukça memnunuz. Biz 2010 yılı
değerlendirmesi yaparken, 2009
yılını baz almıyoruz. 2009 yılını
aynen es geçiyoruz, zira 2009 yılı
herkes için bir kayıp yılıdır. Bu
değerlendirmeyi ancak 2008 yılına
bakarak yapabiliriz. Sektörümüzde
2010 yılı hammadde fiyatları itibarı
ile stabil geçti diyebiliriz. Buna karşın 2008 yılı ürün fiyatlarına bakarsak, 2010 yılındaki fiyat inişlerini
görebilirisiniz. İthal malzeme baskısı, artan üretim kapasiteleri, düşen
kâr marjları ve rekabetçi ortamlar
buna zemin hazırlayan en önemli
nedenlerdir.”
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir
ve bu ürünlerin sektördeki yeri
nedir?
Genel satışlarımızın % 50’sini
civata - somun grubu oluşturuyor.
Diğer kısmı ise, vida, pul ve hırdavat
grubundan oluşmaktadır. Bu sene
yeni olarak sineklik tülü ve çekmece
rayını ürün portföyümüze ekledik.
Oldukça rekabetçi bir pazarda faaliyet gösteriyoruz. Stoktan teslim ve
hizmetimizin iyi olması nedeniyle
tercih edildiğimizi düşünüyorum.
Kalite konusunu zaten konuşmaya
gerek görmüyoruz. Kalite unsuru
firmamız için olmazsa olmazların en
başında geliyor…
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
2011 yılında ki hedefimiz mevcut
ciromuzu % 25 oranında artırmaktır.
Bunun yanında yeni yazılım ve yeni
yer konusundaki çalışmalarımızı
bu sene içerisinde tamamlamayı
trioka
64
planlıyoruz. 2010 yılı içinde ekipman açısından gerekli olan yatırımlarımızı tamamladık. 2010 ve
sonrası için önümüz açık. Sadece
haksız rekabetle karşılaşmak istemiyoruz.
Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Türkiye % 8 oranında büyüyen,
gelişen bir ülke. Bunu gören Avrupalı
meslektaşlarımız ülkemize gelmeye
ve yatırım yapmaya başladı. Şuanda
yaklaşık 5-6 yabancı sermayeli firma, direk veya en direk olarak tedarikçi pozisyonunda Türkiye’de
üs kurmuş durumda. Pazarımız büyüyor ve komşu ülkeleri de besliyor. Yabancılar bunu bildikleri için
Türkiye’deki yatırımlarını artırarak
sürdürüyorlar.
Avrupa pazarı şu an için doymuş
durumda. Gidebilecekleri bir kademe daha yok. Bu sebeple gelecekten oldukça ümitliyim. Yeter ki dış
etkenler bizi olumsuz etkilemesin.
Zira ekonomi olarak kaygan bir
zemin üzerindeymişiz gibi geliyor.
Ülkemize, insanımıza güvenmek
zorundayız ve çok çalışmalıyız.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız
var mı?
Yaptığımız iş sorumluluk isteyen
ciddi bir iş. Alt tarafı civata değil.
Bunu insanlarımıza, satıcılarımıza
elimizden geldiği kadar anlatıyoruz.
Anlatmak da zorundayız. Ülkemizde vida, cıvata, bağlantı elemanları grubu halen çivi kategorisinde değerlendirilebiliyor. Bunu
değiştirmek başlıca Best Kale olarak
hedefimiz.
“Türkiye % 8 oranında
büyüyen, gelişen bir ülke.
Bunu gören Avrupalı
meslektaşlarımız
ülkemize gelmeye ve yatırım
yapmaya başladı. Şuanda
yaklaşık 5-6 yabancı
sermayeli firma, direk veya
en direk olarak tedarikçi
pozisyonunda Türkiye’de üs
kurmuş durumda. Pazarımız
bü-yüyor ve komşu ülkeleri
de besliyor. Yabancılar bunu
bildikleri için Türkiye’deki
yatırımlarını artırarak
sürdürüyorlar.”
penmak
66
Yapıpen Genel Müdürü Bayram Ali Yüksel
“2011 Yılına Damgamızı Vuracağız”
Y
apıpen Genel Müdürü Bayram Ali Yüksel, 2010 yılını
değerlendirdiği ve 2011 yılıyla
ilgili görüşlerini paylaştığı söyleşimizde
görüşlerini ekibimizle paylaştı. 2010
yılının kendileri açısından olumlu bir
yıl olduğunu ifade eden Yüksel, ilk sorumuzu şöyle yanıtladı:
Firmanız açısından 2010 yılını
değerlendirir misiniz?
Firmamız, çağımızın gereği olarak
her yeni teknolojiyi yakından takip etmektedir. Kendimizi bu doğrultuda yenileyebildiğimiz için 2011’de de bunun
neticelerini alacağımızı düşünüyoruz.
2010 yılı bu anlamda kendimizi geliştirdiğimiz bir yıl oldu diyebilirim.
Yapıpen Penhouse ile birlikte kendini
her şeyiyle 2011’e hazırlamış durumda.
Bu yeniliği yapamayan firmalar her zaman sektörün gerisinde kalacaklardır.
Bu gelişim, üretimdeki makinelere ve
kalıplara bağlıdır. 2010 yılını başarıyla
tamamlayan firmalar bunun karşılığını
mutlaka alacaklardır.
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve
bu ürünlerin sektördeki yeri nedir?
2011 yılı için yeni tasarım ve ürünlerimiz konusundaki çalışmalarımızı
sürdürüyoruz. Ancak bu ürünlerle ilgili bilgileri vermek için biraz erken.
Bu sebeple sektördeki yenilikleri çıkarmadan piyasaya duyurmuyoruz. Penhouse, yepyeni ürünleriyle Türkiye’de
ve yurtdışında kendini gösterecek ürünler çıkarmaya devam edecektir. 2010
yılında üretmiş olduğumuz profillerimizin dizaynları tamamen kendimize
ait çizimlerden oluşmuştur. Kendine has
bir çizgisi olan ve takip edilen bir firma
olmaktan oldukça memnunuz.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
2011 yılında Penhouse çok önemli
bir yenilikle Türkiye’de pencere sektöründe herkesin karşısına çıkacak ve
ürünlerini tanıtacak. Sektörde olmayanlar ve yenilikler üzerine sürekli
çalışan gelişmeleri takip eden, başarılı
bir Ar-Ge departmanımız var. Başarılı
personelimiz ve sürekli ilerlemeyi hedeflemiş yönetim kadromuzla 2011
yılına damgamızı vuracağız.
Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Ayaklarını sağlam basan, adını kaliteyle duyuran firmalar mutlaka başarılı
olmaya devam edeceklerdir. Plastiği
Türkiye getiren firmaların belki yavruları konumundayız ama o firmaların
da kendilerini geliştirmesi ve yenilemesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz
2010’da bu sektörden birtakım kazançlar elde ettiysek, bunu sürekli gelişme
isteğimize borçluyuz. 2011’de de bunu
devam ettireceğimizi düşünüyoruz.
afra
68
Plastherm Satış Pazarlama Müdürü Ömer Kara
“2010’da da Yatırımlarımıza Devam Ettik”
2
010 yılının son günlerinde ziyaret ettiğimiz Plastherm Satış
Pazarlama Müdürü Ömer
Kara, geride bıraktığımız yılın bir
değerlendirmesini yaptı. Sohbetimiz sırasında sektörel konularda
da bilgiler veren Kara, PVC sektörünün geleceği için herkesin üzerine
düşeni yapması gerektiğinin altını
çizdi. Ömer Kara, araştırma konumuzla ilgili sorularımızı yanıtladı.
Firmanız açısından 2010 yılını
değerlendirir misiniz?
2007 yılında kurulmuş Plastherm
PVC Kapı Pencere departmanı
olarak 2010 yılında bayi ağımızı
%25 oranında artırdık. Daha önce
8 ülkeye yaptığımız ihracatımızı
2010 yılında 12 ülkeye çıkardık.
Daha önce hiç olmadığımız Libya, Romanya, Tunus ve Irak
piyasasına aktif olarak ihracat
yapmaktayız. 2010 yılında bünyemize katmış olduğumuz Adana Bölge
“2010 yılında bünyemize
katmış olduğumuz Adana
Bölge Müdürlüğümüz de
satışlarımız aktif olarak
devam etmekte. Karadeniz
Bölgedeki bölge
distribütörümüze vermiş
olduğumuz destekle,
oradaki bayi sayımızı ve
satışlarımızı belli bir oranda
artırdık. Satış politikası
olarak 2010 yılında daha
çok üretici firmalarla değil,
bölge distribütörleriyle ve
bölgenin önde gelen büyük
atölyeleriyle çalışmayı
hedeflemiştik ve bu
hedeflerimize büyük
oranda ulaştık.”
Müdürlüğümüz de satışlarımız aktif
olarak devam etmekte. Karadeniz
Bölgedeki bölge distribütörümüze
vermiş olduğumuz destekle, oradaki bayi sayımızı ve satışlarımızı
belli bir oranda artırdık. Satış politikası olarak 2010 yılında daha
çok üretici firmalarla değil, bölge
distribütörleriyle ve bölgenin önde
gelen büyük atölyeleriyle çalışmayı
hedeflemiştik ve bu hedeflerimize
büyük oranda ulaştık.
2010 yılı başında Tüyap kapı
pencere f uarına katıldık ve oldukça
iyi verim aldık. Bu fuardan sonra
yurtdışında fuarcıların bizi yanlış
yönlendirmelerini fırsat vermeden,
sadece Afrika fuarına katılmayı uygun gördük. Diğer ülkelerde düzenlenen fuarların hemen hepsini ziyaret ettik.
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir
ve bu ürünlerin sektördeki yeri
nedir?
2010 yılının başında PVC kapı
pencere fuarına katıldığımızda
kendinden contalı, tek tırnaklı, 4
odacıklı yeni 6000 serimizi tanıttık.
Bunun bize verdiği ivmeyle oldukça ciddi satış rakamlarına ulaştık.
2010 yılının ortasına geldiğimizde
ekonomik sürme dediğimiz, düşük
maliyetli, hem atölyeci hem de
tüketici için uygun bir seri daha
çıkardık ve satışlarına başladık.
Bu tip seriler ülkemizde daha çok
sıcak bölgelerde ve Libya gibi ülkelerde oldukça talep gördü. Sonuç
olarak 2010 yılında ürün gamımıza
eklediğimiz yeni serilerimizin satışlarımıza olumlu etkilerini gördük
diyebilirim.
bilteks
70
Piyasaya sunduğumuz 6000 serisi, bahsettiğim gibi 4 odacıklı,
kendinden contalı, tek tırnaklı bir
üründür. 2010 yılının 10. ayından
itibaren aynı serimizin 70’liğinide
piyasaya sunduk. Bu ürünümüzle de yurtdışına ağırlık vermeyi
hedefliyoruz.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
Firma olarak aşırı satış yapmak
için sergilediğimiz agresif bir satış
politikamız yok. Türkiye’de ve dünyada vizyonu olan, sözüne sadık
insanlarla bu işi disiplinli şekilde
yapan kişilerle çalışmak bizim
için yeterli. Çalıştığımız kişilerin
ciroları da bizim için önemli değil, yeter ki gönül bağıyla bu işi
ortaklaşa yürütebilelim. Bu anlayışı
benimsemiş herkesle görüşmeye de
hazırız. Şuanda çalıştığımız tüm
bayilerimiz de bu nitelikleri taşıyan insanlardır. 2011 yılında bu
dostlarımızın da desteğiyle daha
geniş kitlelerle tanışmak istiyoruz.
Yine 2011 yılında fabrikamızı 7
katlı her katı 3500 metre kare üretim
alanı olan yeni yerimize taşınacağız.
2012 yılında teslim edilmek üzere
bu yeni fabrika binamızın yanına
yine bir katı 3500 metrekare olan
8 katlı bir bina daha inşa edeceğiz.
Kapasitemizi ve ürün gamımızı
artırarak bayilerimize en iyi hizmeti sunmaya devam edeceğiz.
Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Sektör aslıda görüldüğü gibi
ileri değil, geriye gidiyor. Bundan
10 sene önce sektörde firma sahipleri de atölyeciler de daha kuralcı
ve disiplinli kişilerdi. 2009-2010
yılları kriz kelimeleriyle, referandumlarla iyi ya da kötü geçti. 2011
yılında da bu sektöre hizmet veren
fabrikalar, bölge müdürleri, distribütörleri, olarak malzemelerimizi
daha seçici şekilde verirsek, sektörün içinde olduğu karmaşadan sektörü çıkarabiliriz. Ama sırf daha
fazla satış yapmak uğruna olmayacak işler yaparsak, sektör daha da
kötüye gidecektir.
“Plastherm has countinued
investments in 2010”
We’ve interviewed with Ömer Kara
who is sales and marketing manager
of Plastherm. Ömer Kara told us that
they has continued their investments
in 2010 and they are continuing the
investments to increase their
production capacity.
panocam
72
Sinaş Firma Ortaklarından Muhammed Çıngıl
“Yeni Yılda Üretime de Başlayacağız”
S
inaş Firma Ortaklarından Muhammed Çıngıl, araştırma konumuz
olan 2010 değerlendirmesi ve
2011 öngörüleriyle ilgili sorularımızı
yanıtladı. 2009 yılına göre ciddi oranda
büyüme gerçekleştirdiklerini ifade eden
Çıngıl, önümüzdeki günlerde piyasaya
sunacağı yeni ürünlerle birlikte Sinaş’ın
çok daha iyi yerlere geleceğini ifade
etti:
Firmanız açısından 2010 yılını değerlendirir misiniz?
2010 yılında 2009 yılına göre %40 civarında bir büyüme gerçekleştirdik. Bu
büyüme bizim 2010 için öngördüğümüz
hedeflerimizi tutturmaya yetti. 2010
yılında yeni ürünlerimiz üzerinde
çalışmalarımızı sürdürdük ve bu ürünleri piyasaya sunduk. Plastik enjeksiyon hatlarımızı yeni üretimlerimiz
için faal hale getirdik. Aynı zamanda
müşterilerimizin ürünleri gelip görebilecekleri alüminyum satış mağazamızı
kurduk. Şu anda 3000 metrekare kapalı
bir alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Burada hem üretim yapıyor, hem de satış
faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz.
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu ürünlerin sektördeki yeri nedir?
2010 yılı içerisinde plise sineklik
imalatına başladık. Bunun yanında yeni
duşa kabin sistemleri geliştirdik. Kabin
aksesuarları, küpeşte aksesuarları, sineklik sistemleri, menfez, kompakt ve banyo
dolapları gibi ürünlerin imalat ve satışını
yapmaktayız.
1991 senesinden beri bu piyasanın
içinde olan bir firma olduğumuzdan dolayı piyasada tanınan ve güven duyulan
bir firmayız. Bu sebeple üretimini gerçekleştirdiğimiz her ürün piyasada kısa
sürede yer buluyor.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
Mevcut potansiyelimizi %30 oranında artırmak istiyoruz. Müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek için
yeni showroom planımız var. Bunun yanında yeni bir fabrika daha kuracağız.
Orada yine alüminyumla alakalı fakat
farklı üretimler yapmayı planlıyoruz.
Şimdiye kadar olduğu gibi yine aksesuar üretimi ağırlıklı çalışmaya devam
edeceğiz. Yakın zamanda cam balkon sistemleri, alüminyum doğrama atölyesi,
küpeşte imalat ve montajı gibi alanlarda
da faaliyet göstermeye başlayacağız.
Sektörün geleceğinin nasıl olacağını
düşünüyorsunuz?
Alüminyum sektörünün çok geniş
bir yelpazesi var. Alüminyumun geleceğinin PVC’den bile daha iyi olacağını
düşünüyorum. Geri dönüşümü olan sürekli de büyüyen pazara sahip bir ürün.
Çok geniş kullanım alanı olması da bu
ürüne olan ilgiyi günden güne artırıyor.
Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Piyasada kalitesiz ürünleri kaliteliymiş gibi satan insanlar var. Bunları biz de
son kullanıcılar da çok iyi biliyor. Ama
bu kalitesiz ürünler fiyat olarak mukayese edilirken kaliteli ürünlerle ediliyor.
Her sektörde olduğu gibi, bu durum bizde de sektöre de zarar veriyor. Biz en
düzgün ürünü çıkarıp, müşterilerimize
sunmaya gayret ediyoruz. Bundan sonrada kalitemizle ve ürün çeşitliliğimizle
anılmaya devam etmek istiyoruz.
AS-EL
74
Akbulut Plastik Yönetim Kurulu Üyesi
Ramazan Akbulut
“2010 Hedeflerimize Ulaştığımız Bir Yıl Oldu”
K
endisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde 2010
yılını değerlendiren ve
2011 ile ilgili öngörülerini paylaşan Akbulut Plastik Yönetim
Kurulu Üyesi Ramazan Akbulut,
Firmanız açısından 2010 yılını
değerlendirir misiniz? Şeklindeki
ilk sorumuzu şöyle yanıtladı:
“2010 yılı 2009’a göre dönem
dönem yavaş, dönem dönem de
hızlı geçen bir yıldı. Hızlı geçti
çünkü üretim ve tüketim miktarları
arttı. Yavaş geçti çünkü fiyatlar ve
ödeme konularında sıkıntılar vardı.
Tüm sektörlerde olduğu gibi bizim sektörümüzde de kâr marjları
düştü. İnsanlar çalışıyorlar, üretiyorlar fakat sonuç olarak kazanç
elde edemediklerinde birtakım
sıkıntılar başlıyor. 2010 senesindeki büyümenin 2008-2009
dönemindeki büyümeden daha az
olduğunu söyleyebilirim. Buna
rağmen koyduğumuz hedeflere piyasanın bu ağır şartlarına rağmen
ulaştık. Bu sebeple firmamız için
zor ama olumlu bir yıldı diyebilirim.
2010 yılında hedeflerimize ulaşmamızda pay sahibi olan etkenlerin başında da ihracata verdiğimiz
ağırlık geliyor. İç pazardaki daralmayı fark ettiğimiz için kendimize
yeni dış pazarlar bulduk ve buralara ürünlerimizi gönderdik.”
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir
ve bu ürünlerin sektördeki yeri
nedir?
Süre gelen üretimlerimizin yanında zamak ve plastik gruplarında
bazı ürünlerin imalatını yaptık. Var
olan ürünlerimizi geliştirdik ve
üretim kapasitemizi artırdık. 2011
yılında bunları daha da artırıp,
yolumuza devam etmek istiyoruz.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
2011’de makineler ve yeni kalıplarla üretimimizi artırmak en
büyük hedefimiz. Yeni kalıplarla
birlikte var olan kalıpların verimini artırma yollarını da arayacağız.
2011’de de kendimize koyduğumuz
hedefler doğrultusunda şimdiye
kadar olduğu gibi ilkelerimizden
ödün vermeden üretmeye devam
edeceğiz.
tema
76
Sektörün geleceği nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sektör kaliteli ürün kullanıldığı sürece daha da iyiye gider. Ama
maalesef bu fiyat konusu devam
ettiği sürece kalitesizlikte devam
edecektir. Hizmet olarak rekabet
yapılırsa, sektör ileri gider. Bazı fiyata endeksli rekabet eden firmalar
piyasaları olumsuz etkiliyor. Bundan sadece kaliteli ve dürüst üretim
yapan firmalar değil, bu ürünleri
kullanan son kullanıcılar da ciddi
zararlar görüyor.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız
var mı?
Az öncede belirttiğim gibi bu
sektörün bütün olarak ayakta kalabilmesi için herkes üzerine rekabet etmekle bu sektör sadece
düşen görevi yerine getirmek zarar görür. Biz geleceğimiz olarak
zorundadır. Kalitesizlikle, fiyatla gördüğümüz bu işte daha uzun
yıllar var olabilmek için elimizden
gelen gayreti gösteriyoruz ve göstermeye devam edeceğiz.
“2011’de makineler ve
yeni kalıplarla üretimimizi
artırmak en büyük
hedefimiz. Yeni kalıplarla
birlikte var olan kalıpların
verimini artırma yollarını
da arayacağız. 2011’de de
kendimize koyduğumuz
hedefler doğrultusunda
şimdiye kadar olduğu
gibi ilkelerimizden
ödün vermeden
üretmeye devam
edeceğiz.”
“2010 was the year of success”
Board member of Akbulut Plastik,
Ramazan Akbulut told us that 2010
was very good about sales amount, but
it wasn’t good about finance as well as
profit.
nofly
78
USİAD İzmir Temsilcisi ve As-El Yapı Endüstri A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı Tacettin Bayır
“Krizden Çıkış ve İşsizimize İş için
Yerli Malı Kullanalım!”
H
er yıl 12-18 Aralık tarihleri
arasında fındık-fıstık yeme
törenleriyle kutlanan, gerçek
amacı yıllardır unutturulmaya çalışılan
“Yerli Mallar ve Tutum Haftası”nın
önemiyle ilgili olarak USİAD İzmir
Temsilcisi Tacettin Bayır’la söyleştik:
Yerli Malı ve Tutum Haftası’nı
niçin önemsiyorsunuz, gündemde
tutma gayretiniz nedendir?
Evet, bu konu gerçekten çok önemli.
Ülkenin her geçen gün artan borçları,
ancak yerli malına dönüşle ödenebilir.
Yerli üretim ve tüketim dengelerini bir
devlet politikası haline getirmez isek,
bizi bekleyen tehlikeleri de bertaraf
edemeyiz. İşsiz sayımıza her gün yenileri eklenmeye devam eder. Büyük
Önderimiz Mustafa Kemal’in 1929
yılındaki tavsiyesiyle kutlanmaya başlanan “Yerli Malları Haftası” artık
maalesef okullarda bile konuşulmaz
hale gelmiştir. Bugün tıpkı Mustafa
Kemal’in ve Cumhuriyet’in unutturulmak istenen ve kaybolmaya bırakılan
bazı değerleri gibi bu değerimiz de unut-
turulmak istenmektedir. Yaşadığımız
günlerin Düyun-u Umumi yönetimine
gittiğimiz yıllara çok benzediğini
söylesek pek de yanılmış olmayız diye düşünüyorum. Şimdi soruyorum
tutumlu olmak, tasarrufun önemini
kavramak ve kavratmak ulusal bir zorunluluk değil midir? Hepimize bu konuda düşen görevler var, kişisel olarak
ve ülke olarak hassasiyetlerimizi bu
konuda geliştirmeliyiz.
Bu görüşleriniz ve etkinlikleriniz nedeniyle ‘nostalji yapıyorsunuz’ şeklinde eleştiriler alıyor musunuz?
Böyle eleştirilerin çok fazla geçerliliği yok aslında. Biz USİAD olarak
nostalji peşinde değiliz, bunu herkesin
bilmesini istiyorum ve soruyorum;
dünyada ulusal sanayi hamlesine bu
kadar yabancı kalmış ve ithal mal cehennemini yaşayarak kalkınabilmiş
tek bir ülke var mı? Ya da ithal ürün
çılgınlığı ile işsizine iş, insanımıza aş
ve birlikte demokrasi içinde kalkınmayı, bırakınız programlamayı, düşünmek hayal dahi edilebilir mi? Artık
küreselleşmenin; gözleri, bilinçleri,
vicdanları kör eden büyüsünden kurtulmalıyız. Biz yerli malı yerine ithal
mallar kullandıkça neler oluyor bir düşünelim. Bugün itibariyle milyonlarca
işsizimiz var. Ana caddeleri, sanayi
sitelerini gezdiğimizde kapanan çok
sayıda işyerlerini görüyoruz. Çarşıda
alışveriş yok. Ve ekonomimiz tam
anlamıyla dibe vurmuş bir haldedir.
Son 7 yılda yüzde 1-1.5 da olsa büyümekte olan Türkiye, 2009’un ilk
üç çeyreğinde 3,3 küçüldü. Hatamızın
nerede olduğunu görüyor muyuz?
Acaba Mustafa Kemal’in o planlı karma ekonomisinde bize tavsiye ettiği
Cumhuriyet değerlerini terk ettiğimiz
için mi uçuruma gidiyoruz. Onlara
daha sıkı sarılmanın vakti gelmedi
mi!?
Peki dünya üzerinde ülkeler bazında bir değerlendirme yapacak
olursak, hala Yerli Malı Haftasını
kutlayan ülkeler var mı?
Var tabi olmaz mı. Hem de ne ilginçtir ki ekonomisi bizden daha fazla
gelişmiş olan ABD, Fransa ve Almanya gibi ülkelerde ‘yerli malı haftaları’
sadece bir haftaya değil, bütün bir yıla
yayılarak önemseniyor ve tüketicinin
tüm satın alma davranışları da buna
yönelik olarak gelişiyor. Çarpıcı bir
örnek vermek gerekirse Almanya’da
bir otomobil fabrikasında “Eğer Japon
otomobiline bineceksen git kendine
Japonya’da iş bul” yazısı bulunur. Bu
yazının benzeri ABD’de de var. İngilizlerin yerli malı konusundaki en
vurgulu sözü de; Asılacaksan İngiliz
ipiyle asıl’dır. Yine Fransa’da sinema
salonlarında gösterilen her on filmin
altısının Fransız yapımı olması zorunluluğu var. Bu ne anlama geliyor;
Fransa hem kendi ülkesinin sanatçısını
koruyor, hem dilini koruyor, hem de
kendi insanını. Ayrıca reklamlarında
da yerli mallarını koruyor. Buna ‘Taksi’ filmini de örnek verebiliriz. Dışarıda hal böyleyken bizim ne yazık
ki görsel ve yazılı medyamızın haline
üzülmemek elde değil. Bankaların
özellikle de genç kuşağa yönelik uyguladığı ‘yoldan geçeni kolundan tutup kredi kartı verme’ politikasıyla
tam anlamıyla bir tüketim toplumu
haline getirildik. Türkiye’deki bu
genç nüfusun yoğunluğu Avrupalıların
adeta ağzının suyunu akıtıyor; güzel
bir pazar. Bunun sonucunda bize ‘siz
üretmeyin, tüketmekle meşgul olun;
biz sizin yerinize üretiriz, size satarız’
diyorlar.
egesembol
80
Yani hiç ithalat yapamayalım mı
diyorsunuz. Her şeyi üretebilecek
teknoloji ve sanayiye sahip miyiz?
Bakın biz diyoruz ki; Türkiye’de
üretilen bir ürünü tüketirseniz bir
işsize iş yaratırsınız. Bir şey üretmiyorsanız, tüketim için ithal etmek
zorunda kalırsınız, bu çok açık bir gerçek. Devamlı ithal ederseniz sizin ithal
ettiğiniz ürünleri üreten ülkelerdeki
insanların geliri yükselir. O ülkelerde
işsizliğe çözüm olursunuz. 1999’da
yaptığım bir televizyon programında o
günkü rakamlarla işsiz sayısını üçyüz
bin olarak telaffuz etmiştim, bugün bu
sayı milyonlarla ifade ediliyor. Eğer
geçen bu sürede işsiz sayımız bu kadar
arttıysa bundan sonrasını siz düşünün.
Maalesef üretmeden tüketen toplumları
bekleyen bir diğer kaçınılmaz sonuç da
bedel olarak topraklarını vermeleridir.
Biz üretmeden bir yandan ithal ettikçe farkında olmadan topraklarımızı
kaybediyoruz. Hatırlayalım limanlarımızı, şeker fabrikalarımızı ve daha
nicelerini sattık. 1940’larda İspanya
ve Hollanda’ya uçak gövdesi ve uçak
imal eden bir ülke konumunda iken
bugün dışarıdan muz getiren, elma
getiren bir ülke konumuna geldik.
Kaldı ki nüfusunun yarısına yakını
tarımla geçinen bir ülkede artık elma
ve muz bile dışarıdan geliyor. Böyle
olunca da tarımda ürettiğinden geçinemeyen insanımız büyük kentlere göç
etti, işsizliğin bu denli artmasının bir
faktörü de bu. Biz istersek her şeyi
yaratırız ve üretiriz.
Üretimin önemli olduğu bir gerçek ancak bunun bir plan çerçevesinde olması gerekmez mi?
Elbette, bu yadsınamaz bir gerçek.
Yine geçmişimizden örnek verecek
olursak Mustafa Kemal’i hatırlayalım.
Savaştan çıktığında okuma yazma oranlarının çok düşük olduğu bir ortamda
üç dört büyük emperyalist ülkeye kafa
tutmuş bir komutan olan Mustafa Kemal, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra
ekonomik anlamda çok ciddi tedbirler
aldı. Adı üzerinde planlı karma bir ekonomi uyguladı. Eğer siz bugün plansız
bir şekilde hangi ürüne ne kadar ihtiyacınız olduğunu ve ne ekeceğinizi
bilmez ve köylüyü de bu doğrultuda
yönlendirmezseniz ürettiğiniz ürün arztalep dengesinin üzerinde olacaktır.
Avrupa’da ise durum böyle değil.
Uçakla geçerken baktığınızda tarlaların
farklı renklerde olduğunu görürüsünüz.
Çiftçi arztalebe göre, yapılacak ihracata göre ürün ekmeye yönlendirilmiştir.
Az önce söyleşimizin girişinde bahsetmiştim kredi kartı vakasından. Bakın
özellikle bu genç nüfusun adeta ay
sonu hiç ödemeyeceklermiş gibi kredi kartlarıyla yaptığı alışverişler sonucu büyük borçlular ortaya çıkıyor.
Adliye’de takipteki icra dosyalarının
büyük bölümü kredi kartı borcundan,
diğer bölümü cep telefonlarından. Yani
maalesef parayı kullanmayı bilmiyoruz, telefonla konuşmayı da bilmiyoruz. Üstüne bir de ürünü alırken hangi
malın yerli hangisinin ithal olduğunu
da sorgulamıyoruz.
Tüketiciler aldıkları ürünün yerli
olup olmadığını nasıl anlayabilirler?
Evet önemli bir noktaya işaret ettiniz. Yurttaşlarımızdan, öğretmenlerimizden, kadınlarımızdan bir ricam var.
Herkes aldığı ürünün üzerinde ürünün
‘Türk Malı’ olduğunu gösteren ‘869’
kodunu kontrol etsin. Bu kod genellikle
yurtdışında satışa sunulanlarda vardır,
yurtiçi mağazalarda da Türk Malı logosunu görmeyi alışkanlık haline getirebilirler. Bu ekonomik krizi aşmamıza
yardımcı olacak ve işsizimize de iş
sağlayacak duyarlılıktır.
Peki yabancı sermayeye karşı
mısınız?
Şunu açıkça ifade etmek istiyorum;
biz yabancı sermaye gelmesin demiyoruz, gelsin ancak yeni bir istihdam alanı
yaratsın, diyoruz. Özellikle gıda ve dayanıklı tüketim malları gibi mevcut
istihdama sahip olan kuruluşların üç
kuruşa satın alınmasına karşı çıkıyoruz.
Ve buralarda yerli malı sütün, peynirin
bir kenara bırakılarak Hollanda peyniri
vs. konmasını ve satılmasına karşı
çıkıyoruz. Çünkü bunun ülke ekonomisine hiç bir katkısı bulunmamaktadır.
Bir başka örnek verecek olursak; toplu
alışveriş merkezlerinin çoğunu yabancı
şirketler aldı. Onlar da çikolatalarını,
içeceklerini vs. kendi ülkesinden getiriyorlar. Eskiden orada yerli üreticilerimizin ürünleri satılıyordu. Bu konuya
çarpıcı bir örnek vermek istiyorum;
2 yıl kadar önce alışveriş için bir mağazaya gittiğimde üzerinde “Made in
Belgium” yazan bahçe toprağı gördüm, inanamadım. Belçika ne kadar
bir yer ki bize bahçe toprağı getirip
satıyor. Böyle bir şey olamaz. Haksız
rekabet, gümrüklerini zorlaştırmak
lazım, Türkiye’de üretilen ürünlerin
gelişine ekstra fonlar konulması lazım,
bu olmazsa olmazdır.
Söyleşimizi bitirmeden önce okuyucularımıza iletmek istediğiniz başka bir mesajınız var mı?
Bütün yurttaşlara özellikle de
genç kuşağa sesleniyorum; Yerli Malı kullanımı konusunda çok
uyanık olmamız lazım! Çünkü bizim ürettiğimiz ürünler yerine bunların ithal olanlarına ödediğimiz her
lira ileride bir insanımızın daha işsiz
kalmasına sebebiyet verecek ve bu kişi;
belki teyzeniz, amcanız, kardeşiniz ve
sonunda tabiî ki siz olabilirsiniz, lütfen
duyarlı olalım. Ayrıca bu konuyu savunmak biz işadamlarının olduğu kadar
işçi sendikalarının da görevi olmalıdır.
Onlar da bu konuda yeterli duyarlılığı
ve ilgiyi gösterirlerse toplum olarak
bilinçlenmek daha da hızlanacaktır.
sinaş
82
NEES Grubu adına, Mimar Serdar Karaoğluol
“Müşteri ve bayilerimizle
Türk Telekom Arena’da Buluşacağız”
N
EES
Kurumsal
Satış
Departmanımız geçtiğimiz
2-3 yıl içerisinde önemli projelere imza attı. Bu yıllar
içerisinde, Türkiye’deki Metro
Grossmarket’in, yaklaşık 7 adet
yeni projesinde uygulamalar yaptı
ve bu başarıyı Kazakistan Metro
Grosmarket’e kadar taşıdı. Carrefour Ekspreslerin fotoselli kapı
ihalesini aldık ve yüksek maliyetli bu projeyi de marka imajımıza
sağladığı katkılar adına sürdürüyo-
ruz. Baytur İnşaat’ın Stargate panjur projesini, Taşyapı’nın Allmondhill panjur projesini tahsilat dahil
-:) tamamladık. Kurumsal satış
departmanı müdürümüz Mimar
Şebnem Avcı’ya ve yardımcısı
Atilla Kavi’ye başarıyla yürüttükleri bu operasyonlar için teşekkür ediyoruz.
2010 yılı içerisinde gerek tüm
NEES çalışanları, gerek tüm NEES
bayileri, gerek tüm NEES müşterileri ile fuarlardan farklı, iş
toplantılarından farklı, sosyal alanlarda bir araya gelmek istedik.
Bu sebeple 2010 yılı başında Türk
Telekom Arena Stadı’ndan 12 kişilik
bir loca satın aldık. Önümüzdeki yılla birlikte Galatasaray’ın
maçlarının başlamasıyla tüm NEES
grubu çalışanlarını, tüm NEES
bayilerini, tüm NEES müşterilerini
Karaoğluol ailesi adına locamıza
davet ediyor, geldiğimiz noktaya
emek veren herkese teşekkür ediyoruz.
pyramids
84
Veka Türkiye Temsilcisi Ercan Beken
“Ral A’nın Altında Ürün Üretmeyen ve Türkiye’ye
Sokmayan Tek Firmayız”
V
eka Türkiye Temsilcisi Ercan Beken, araştırma konumuzla ilgili sorularımızı
yanıtladığı röportajımızda sektörle
ilgili de bilgiler verdi.
Firmanız açısından 2010 yılını
değerlendirir misiniz?
2008’in sonlarına doğru başlayan
krizin inşaat sektöründeki ciddi etkilerini 2010 yılında yaşadık. 2009’da
bitmesi gereken inşaatlar 2010 yılı
sonlarına kaldı. Dolayısıyla 2010
yılı 2009’dan daha iyi oldu diyemem. 2009’la karşılaştırdığımızda
bir düşüş yaşamadık ama artış da
söz konusu olmadı. Asıl artışın 2011
yılında olacağını düşünüyoruz.
Kaliteli projeler artık pencere aşamasına geldiği için mutlaka bir ciro
“Türkiye açısından
baktığımız zaman ben
Türkiye’de PVC sektörünün
geleceğini çok parlak
görmüyorum. Bunda da
tüm profilcilerin kabahati
olduğunu düşünüyorum.
Herkes bunu bilebilir ama
dile getirmeyebilir. Ben bu
konudaki görüşlerimi açıkça
ifade edebilirim. Herkes
kendine göre bir
fiyat politikası belirlemiş.
Baktığınızda devlet
projelerinde bile kalitesiz
ürünler kullanılmış.”
artışı olacaktır. Bu dönemde 2009
rakamlarını muhafaza edebilmek
bile birçok firma için bence bir
başarıdır.
Dünya genelinde baktığınızda
Veka her sene olduğu gibi yine çift
haneli bir büyüme gerçekleştirdi.
Bununda en büyük etkeni tüm dünya
tarafından bilinen Veka kalitesi ve
yeni pazarlardan elde edilen gelirlerdir.
2010 yılında katıldığınız fuarlardan bahseder misiniz?
Türkiye’de bir fuara katılmadık
ama dünya çapındaki fuarlara Veka
her zaman katılır. Bunlardan bazıları;
Nürnberg, Messe Stuttgart, Belgrad, Dubai, İtalya, Belçika, Tahran
fuarları idi. Veka olarak bakıldığında
Avrupa ve Orta Doğu’daki büyük
sektörel fuarların hepsinde vardık.
Bayilik konusunda yeni katılımlar oldu mu?
2010 yılında yeni bayilerimiz
oldu. En önemlisi mevcut firmalarımızdan kayıp yaşamadık. Tabi
85
işin gerçeği beklentilerimiz daha
yüksekti. Veka olarak 5’er yıllık
planlar yapıyoruz. 2005-2010 yılının planlarına baktığımızda %20
civarında hedeflerimizde bir sapma
olduğunu gördük.
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu
ürünlerin sektördeki yeri nedir?
Yeni ürün anlamında bizim ağır
sürme dediğimiz hebesibe sürmelerimiz var. İlk 58’lik hebeshibeler
kalktı, onların yerine yeni Veka
Slide dediğimiz sürme sistemimiz
geliştirildi. Bunun gerekçeleri de
şudur; Avrupa belirlenen yeni ısı
yalıtım değerleri belirlendi. Avrupa’daki ısı değerinin 1.1k olması gerekiyor. Buna uygun yeni doğrama
sistemleri geliştiriliyor. Yeni Veka
Slide’ta bu değerleri yakalayabiliyoruz. Yine sürme olarak Ekosol
70 ve 90 diye yeni serilerimizi çıkardık. Önümüzdeki yıl içinde planda olan 82’lik bir profil serimiz daha
çıkacak.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
Veka Türkiye’yi önceki senelere
nazaran daha ileriye götürebilmek
için çalışacağız. Bunu için daha fazla bayilikle satışları artırabilmek,
daha ciddi projelere girebilmek gerekiyor. Herkesin olduğu gibi bizim
de hedeflerimiz bunlar.
Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Türkiye açısından baktığımız zaman ben Türkiye’de PVC sektörünün
geleceğini çok parlak görmüyorum.
Bunda da tüm profilcilerin kabahati
olduğunu düşünüyorum. Herkes bunu bilebilir ama dile getirmeyebilir.
Ben bu konudaki görüşlerimi açıkça
ifade edebilirim. Herkes kendine
göre bir fiyat politikası belirlemiş.
Baktığınızda devlet projelerinde bile
kalitesiz ürünler kullanılmış. Gramajlar düşmüş, fiyatlar en alt seviyelerde. Ral A’nın atında mal üretmeyen ve Türkiye’ye sokmayan tek
firmayız diyebilirim. Ama maalesef
Türkiye’de özellikle büyük projelerde finansmanlar profilcilere ya
da üretici bayilere yıkılıyor. Bunu
da barter denen çalışma şekliyle
yapıyorlar. Bunun altından kalkmak, bu finansmanı sağlamak çok
kolay değil. Bu sebeple yapılan işler
beraberinde kalitesizliği getiriyor.
Bu pazar günden güne ahşaba, alüminyuma dönüyorsa, bunun sebebi
tüm bu uygulamalardır. Plastik pencere özelliğini kaybetmek üzere.
Türkiye’de standartları, belgeleri,
olması gereken kriterleri kimse
umursamıyor. Bunu kontrol edecek
bir mekanizma da yok. TSE’nin ya da
CE’nin standartları bu mu ki bu tarz
uygulamalar yapılıyor. Neredeyse
şeffaf profiller, 080mm destek sacları kullanılıyor. Ama konuşmaya
gelince herkes istediğini söyleyebiliyor. Plastik sektörü kurtulsun isteniyorsa bu uygulamalardan vazgeçilip
en kısa zamanda kaliteyle dönülmesi
gerekiyor. Bir zamanlar Türkiye’de
plastik çıkmadan önce demir ve alüminyum doğramacılar vardı. Her
taraf bu üreticilerle doluydu. PVC
alternatif olarak, iyi de bir kaliteyle
çıkınca insanlar bu ürüne yöneldi ve
alüminyum ve demir yok oldu gitti.
Biz böyle devam edersek PVC’de
bir alternatif çıkacak, o zaman da
bizim sonumuz aynı olacak.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız
var mı?
Malzeme alırken, ürünün et kalınlıklarına, gramajlarına mutlaka baksınlar. Malzemenin en azından 3
mm hadi Türk standartlarında 2,7
olmasına dikkat etsinler. Sadece
bu işin fiyat kısmıyla değil, kalitesiyle de ilgilensinler. Satın alınan
bir ürünün nasıl olması gerektiğini
araştırmak artık çok kolay. Yeter ki
insanlar öğrenmek istesin.
“We count on Turkey with the Ral A
certificated products”
Turkey representative of Veka, Ercan
Beken told us in the interview that they
don’t produce or import any product
which has less quality of “Ral A”
criteria.
86
İMSAD’dan İnşaat Sektörünün
2010 Senesi ve 2015 Öngörüleri
olduğunu ve böylece her zaman
dile getirdikleri lokomotif sektör olgusunu bir kez daha ispatlandığını
sözlerine ekleyen Turan, “İstihdam
ayağında da 2010 yılında toparlanma sinyali belirginleşti. 2007
yılının ilk çeyreğinden beri ilk kez
artıya geçen istihdam verisi, inşaat
sektöründeki toparlanmanın tabana
yayılmaya başladığını gösteriyor.
Türkiye ekonomisinin yüzde 7-8
büyümeyle tamamlayacağı beklenen 2010 yılı, inşaat sektörü için
kayıpların telafi edilerek büyümeye
geçiş dönemi oldu” dedi.
“İnşaattaki Toparlanma Türkiye Ekonomisinin Büyümesine
Olumlu Yansıdı”
ortaya koydu. Cumhuriyet’in 100.
yılının kutlanacağı 2023’e doğru
2 trilyon TL düzeyinde, diğer bir
ifade ile 1,5 trilyon dolara yakın
bir ekonomik büyüklüğe ulaşmayı
hedefleyen Türk ekonomisinde,
inşaat sektörünün bu hedefe önemli
katkı sağlaması, GSYH büyümesindeki katkısını yüzde 5,5’den
yüzde 7’ye yükseltmesi gerektiğine
dikkat çeken Alkin, “Bunun anlamı,
Türkiye’de özel sektör ve kamu sektörü tarafından gerçekleştirilen toplam sabit yatırımların her yıl reel
olarak en az yüzde 15 artması gerekirken, inşaat sektörü yatırımlarının
Enerji verimliliği ve çevre bilinci da en az yüzde 20’lik bir artış
konularının inşaat sektörüne olan yakalaması gereğidir” dedi.
etkisini de değerlendiren Turan,
Küresel krizin etkilerinin ne zaTürkiye’nin cari açığının çözümünün enerji verimliliği ve bu başlık man azalacağına dair net bir veriile ilintili uygulamalardan geçtiğine nin mevcut olmadığını buna bağlı
dikkat çekerek daha az enerji ithalatı olarak da ekonomik büyümeye
yapılması gerektiğini bildirdi. Turan, dair verilerin de net olmadığını haTürkiye’de 1 numaralı ihracatçı sek- tırlatan Alkin, özel sektörün ülke
törün inşaat sektörü olduğuna vurgu ekonomisinin büyümesinde önemli
bir etken olduğunun altını çizerek
yaparak konuşmasını noktaladı.
bu tip bir bakış açısında yatırımın
Kümelenme Çalışmalarına ve yüzde 70’inin yerli, yüzde 30’unun
İhracat Alanında Coğrafi Bölge- yabancı sermaye olması beklendiğini
anlattı.
lenmeye Dikkat Edilmeli:
Açılış
konuşmasını
yapan
İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Orhan Turan, küresel ekonomik krizin ardından gösterdiği toparlanma
performansıyla dünya sıralamasında
Türkiye ekonomisinin yerini aldığını, 2010 yılının ilk dokuz aylık
döneminde GSYH gelişme hızında
yüzde 8,9 oranında artış kaydettiğini
aktararak konuşmasına başladı. İnşaat sektörünün yılın 3. çeyreğinde
yüzde 24,6 oranında büyüme yaşayarak en hızlı büyüyen sektör
İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Orhan Turan’dan sonra söz alan
İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof.
Dr. Kerem Alkin ilk olarak, ‘Türkiye
Sanayi Stratejisi Belgesi’ aracılığıyla
özel sektör ağırlıklı bir büyüme trendinin ağırlık kazanacağına değindi.
“Bu tip bir metnin belki 1991 senesinde hazırlanması gerekirdi” diyen
Alkin, 1993-2002 ile 2003-2006
verilerine değinerek ülke ekonomisindeki büyüme ile özel sektör
yatırımlarının arasındaki ilişkiyi
İ
nşaat Malzemesi Sanayicileri
Derneği (İMSAD), 2010 yılı
genel değerlendirmesini yapmak, 2011-2015 hedef büyüme rakamlarını açıklamak, Türkiye’de
inşaat malzemesi üreten alt sektörlerin 2011 yılı tahmini gelişme
hızlarını ve önündeki engelleri
paylaşmak üzere bugün (06 Ocak
2011 Perşembe) bir basın toplantısı
düzenledi.
Toplantı; İMSAD’ın tarihsel
sürecini aktaran, sektör derneği
üyelerini, Lider Sanayici üyelerini
ve katılımcı üyelerini tanıtan bir kısa video gösterimi ile başladı.
Türkiye’nin 2023 senesine doğru
ortalama yüzde 6’lık bir ekonomik büyümeyle iyi bir trend yakalayabilmesi için inşaat sektörünün
özel sektör yatırımlarıyla yüzde
18-20 büyümesi gerektiğini ifade
eden Alkin, “İnşaat sektörünü, özel
sektör yatırımları içerisinde ortalama yüzde 45 olan payını bir on
puan daha arttırmalı ve yüzde 55’e
çıkarmalı” dedi.
İnşaat sektörü, bulunduğumuz
87
coğrafyada, 1. ve 2. kuşak komşu ülkelerde 2023’e kadarki zaman diliminde alt ve üst yapı inşaat projelerindeki hamleyi dikkate alarak, inşaat
malzemesi ihracat hacmini 100 milyar dolara, müteahhitlik hizmetlerinden Türkiye’nin elde ettiği geliri
100 milyar dolara ve yurtiçi inşaat
sektörü hacmini de 100 milyar dolara çıkarmayı hedeflediğini anlatan
Alkin, “Türkiye, 2023 yılında toplam
ihracatının yüzde 20 ile 25 oranında
bir bölümünü yüksek kalitede ve
nitelikli inşaat malzemesi ihracatı
ile gerçekleştirmeyi başarırsa;
100 milyar dolarlık inşaat malzemesi ihracat hedefi başarılabilir.
Ulusal bazda ise; Türkiye’nin toplam sabit yatırımlarının en az
yüzde 50’sinin inşaat sektörü yatırımları olarak gerçekleşmesi ve
inşaat yatırımlarında ortalama reel
büyümenin yüzde 18 düzeyinde
gerçekleşmesi, sektörün yurtiçi
pazar büyüklüğünün de 100 milyar
doları yakalaması, hatta geçmesi
anlamına gelecektir” dedi.
lundu. İnşaat sektörünün, ekonomik bir güç ve bir kalkınma aracı
olduğunu aktaran Bayülken, inşaat
malzemeleri sanayinin sanayide
lokomotif, net ihracatçı yapı, katma değerde rekortmen ve istihdam
odağı olduğunu aktardı.
İnşaat sektörünün 2010 senesinde
yüzde 15.1’lik bir büyüme oranı ile
10.8 milyar dolar reel katma değer
sağladığını anlatan Bayülken, GSYH
payının yüzde 5.6, yatırım hacminin ise 88,7 milyar dolar olduğunu
aktardı. İnşaat sektörünün 2010 senesinde 1.307.000 kişilik istihdam
yarattığını, dolaylı istihdamın ise bu
anlamda 4.560.000 kişi olduğunu
anlattı.
İnşaat
malzemeleri
sanayini net ihracatçı sanayi olarak tanımladıklarını ifade eden Bayülken,
son beş yılda ortalama yıllık ihracat
artış hızının yüzde 15 olduğunu,
başlıca ihracat ürünlerinin ise; demir-çelik, elektrik aydınlatma, çimento, plastik inşaat malzemeleri,
Bu bağlamda yasal düzenlemele- doğal taşlar ve mermer olduğunu
rin gözden geçirilmesinin gerekli belirti.
olduğunu ifade eden Alkin, dolaylı
Sunumunda ihracat yapılan
vergi indirimi uygulamalarının
önemli bir etken olduğunu vur- başlıca ülkelere de yer veren Bayülguladı. Önümüzdeki dönemlerde ken, bu ülkelerin Irak, Mısır, Libkümelenme çalışmalarına ve ihracat ya, Birleşik Arap Emirlikleri ve
alanında coğrafi bölgelenmeye dik- İngiltere olduğunu söyleyerek inşaat
kat edilmesi gerektiğini söyledik- malzemeleri sanayinde ihracatın
ten sonra inşaat sektörüne yönelik ithalatı karşılama oranının yüzde
stratejilerin oluşturulmasının gerek- 260 olduğunun altını çizdi.
li olduğunu ifade ederek sözlerini
İnşaat malzemeleri sanayinin ihtamamladı.
racatta dünyadaki yerini anlatan Baİnşaat Sektörünün 2010 Senesi yülken, inşaat demiri, demir-çelik radyatör ve demir-çelik profil alanında
ve 2015 Öngörüleri:
dünyada ilk sırada yer aldığımızı;
Toplantının son konuşmacısı inşaat malzemeleri ihracatına büolan Yavuz Bayülken ise inşaat sek- tünsel bir bakışla baktığımızda ise
törünün ekonomik değerlendirmesi dünyada 7.sırada yer aldığımızı
üzerine detaylı bilgi aktarımda bu- ifade ettikten sonra inşaat sektörü
ve inşaat malzemeleri sanayinin gelecek öngörülerini aktardı.
2015 Öngörüleri ise şöyle;
• GSYH Büyüme Oranı: %4.7
• Toplam Sabit Yatırımlar
Artış Oranı: %7.5
• İnşaat Sektörü Büyüme
Oranı: %10.1
• Yurt dışı Müteahhitlik Hizm.
Büyüme Oranı: %15.0
• Yurt dışı Müteahhitlik İş
Hacmi: 40.4 Milyar USD
• İnşaat Malzemeleri Sanayi
Büyüme Oranı: %14.5
• İnşaat Malzemeleri İhracatı
Büyüme Oranı: %17.5
• İnşaat Malzemeleri İhracat
Hacmi: 40.2 Milyar USD
Bayülken, sunumunun sonunda
İMSAD üyesi derneklerden alınan
bilgilere göre demir-çelik, çimento,
çatı sektörü, yalıtım, aydınlatma, polistren, iklimlendirme ve doğaltaşmermer gibi sektörlerin 2010 ve
2011 yıllarına ilişkin veri ve beklentilerini açıklayan bir tabloya da yer
verdi.
Kapanış konuşmasını gerçekleştiren Orhan Turan, Türkiye’nin 2023
hedefinin inşaat malzemeleri ihracatında ilk 3’e girmek olduğunu belirtirken, Prof. Dr. Kerem Alkin göz
ardı edilmemesi gereken bir diğer konunun müşavirlik hizmeti veren firmalar olduğunu dile getirerek, “Dünyada
müşavirlik hizmeti veren firmalara
Türk inşaat malzemelerini sevdirmeliyiz ya da Türk müşavirlik firmalarını,
inşaat projelerinde çalışmaları konusunda teşvik etmeliyiz” dedi.
88
Winsa Satış ve Pazarlama Müdürü Cem Korkmaz
“Bayilerimiz Fark Yaratarak, Fiyatla Rekabetin
Önüne Geçiyorlar”
W
insa Satış ve Pazarlama
Müdürü Cem Korkmaz,
araştırma konumuzla ilgili sorularımızı yanıtladığı röportajımızda sektörle ilgili bilgiler de
verdi:
Firmanız açısından 2010 yılını
değerlendirir misiniz?
Winsa 2005 yılından bu yana değişimin getirdiği yeni anlayış ile
satış hacmini büyüterek ve pazar
payını artırarak yeni bir sürece girmiştir. Türkiye PVC pazarı inişli
çıkışlı bir seyir izlerken, 2010 yılı
2009 yılına göre bir artış eğilimi
gösterse de üretim anlamında henüz
2006’lı 2007’li yıllarının rakamlarını
yakalayamamıştır.
PVC pazarındaki bu gelişmelere
rağmen Winsa pazar payını istikrarlı
biçimde % 2’lerden % 6’lara bayilerimiz ve tüm çalışanlarımızın başarılı çalışmalarıyla ile taşımıştır.
Bugün Türkiye’nin 64 ilinde 195
üretici 220 satıcı ve 440 showroom
sayısı ile markamız ülkemiz genelinde ulusal bir marka olarak hizmet
vermeyi sürdürmektedir. Bu süreçte
bayi sayımızı artırırken, belli bir kali-
te anlayışına, kurumsallığa, disipline
ve marka bilincine gönül vermiş arkadaşları bünyemize katmayı tercih
ettik.
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu
ürünlerin sektördeki yeri nedir?
Bu yılda mevcut ürünlerimiz Dorado, Safir, Carina ve Sürme Sistem Vela
ile çalışmalarımıza devam ederken,
sistemlere destek amaçlı Oval Çıta
24mm, Lambri profili 24 mm, Sürme
3 Ray Kasa, Dorado Statik T, çeşitli
Kutu ve Greyaj profilleri, Sürme Pervaz Kasa, Safir Pervaz Kasa, profilleri sisteme dahil edilmiştir.
Buna ek olarak ithal profil grubumuz, İnoutic markamızın 76 mm
Prestij ve HBSB Kaldırmalı Sürme sisteminin satışına ağırlık verilmiştir.
Mevcut sistemlerimiz ile iç piyasadan gelen tüm talepleri karşılayabilen
bir ürün çeşitliliğimiz varken, özellikle özel projelerde talep edilen 76
mm Prestij ve geniş açıklıkları dış
mekâna bağlayan ve iç mekânlara
genişlik ve ferah bir görünüm getirebilen ayrıca; balkon teras gibi geniş
açılım noktalarında hem üstün ses ve
ısı yalıtımı sağlayan HBSB kaldırmalı
sürme siteminin Winsa bayilerinin
elinde müthiş bir avantaj olduğunu
belirtmek isterim.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
2011 yılında amacımız markamızın
bulunmadığı il ve nüfus yoğunluğu
büyük ilçelerde bayilik oluşturmak
iken, öncelikli hedefimiz ise, mevcut
bayilerimizin finansal olarak güçlenerek, rekabetçi bir ruhla pazardan
daha fazla pay almasını sağlamak ve
buna paralel olarak satışlarımızı artırmaktır.
Bunu gerçekleştirebilmek için
bayilerimize sürekli tekrarladığımız
slogan ise; eğer benzerlerinizden fark
yaratamaz iseniz, bu defa sadece fiyat odaklı satış yapmak zorunda kalırsınız. Bu nedenle müşterilerimizi
çok iyi dinlemek, gözlemek, onların
ihtiyaçlarını çok iyi algılamak ve
ürünümüzü de farklılaştırarak sunmanız gerekmektedir.
Bunun için bizler de;
•Showroom düzen ve temizliğinden
müşteri ilişkilerine,
•Ürün sergilenmesi ve tanıtımından
teklif sunumuna,
•Ölçü ve montaj saatlerine sadakatten Montaj alanındaki tertip ve
düzene,
•Çalışanlarınızın görüntüsünden İş
teslim tutanaklarını uygulanmasına,
•Müşteri memnuniyetinin dönemsel olarak ölçülmesinden ürüne CE
işaretlemesi yapılmasına,
•Olası Müşteri şikâyetlerinin hızla
sonuçlandırılmasından,
aksesuar
cam lamine renkler gibi farklı ürün
seçeneklerinin müşteriye tanıtılıp
uygulanmasına kadar markamızı
müşteriler tarafından tercih edilmesini sağlayan özellikleri ön plana çıkartmalıyız.
Unutmayalım ki, markamızın müşteri portföyü bu tip uygulamaları talep
eden ve algılayabilen niteliktedir.
Bunun en önemli kanıtlarından biri
markamızın Türkiye genelinde diğer
markalara kıyasla lamine satışında
açık ara pazar lideri olmasıdır. Kendi
satış oranımız içinde beyaz lamine
oranı bu yıl itibari ile % 70’e %30
gibi bir rakam iken, marka bilinirliği
en yüksek olan firmalarda dahi bu
oran %20’nin üzerine çıkmamaktadır.
Bu da Winsa’nın müşteri niteliği konusunda önemli bir fikir vermektedir.
89
Bizlerde piyasayı takip etmekte,
olası değişimleri ve gelişimleri gözlemekte, gerek ürün grubumuzda gerekse satış koşullarımızda, piyasa ve
müşteri beklentilerini değerlendirerek,
üzerimize düşeni yapmaya devam
edeceğiz.
Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Başbakanlık konut müsteşarlığınca
hazırlanan raporda Türkiye’deki toplam konut stokunun 2010 yılı için
18.000.000 konuta yakın olduğu, yine bu araştırmaya göre Türkiye’de
var olan 7,8 milyon binanın 6,8 milyonunun konut niteliğinde olduğu belirtilmektedir.
Bu raporda ifade edilen en çarpıcı
bilgiler ise, doğalgaz sıcak su asansör ve yangın merdiveni gibi uygar olanaklara sahip konut oranının
genel rakam içerisinde % 5 den az
olduğu, binalarının % 90’nının soba
ile ısınmakta olduğu, kalorifer kullanan bina sayısının % 10’un altında
olduğu, bina stokunun %10’nun yenilenme % 30’unun onarım gereksinimi
bulunduğu ve bu konutların %40’nın
ise, oturulabilir kalitede olmadığı
şeklindedir.
Aynı zamanda her 100 konuttan
67’sinin yasalara uygun olmadığı,
yalnızca ruhsatlı yasal konutlar dikkate alındığında ise, il ve ilçe merkezlerinde 2,5 milyon konut açığının
bulunduğu Türkiye’de nüfus artışı
kentleşme ve göç gibi esaslar dikkate
alınarak, 2015 yılına kadar yılda ortalama 900 bin konut yapılması gerekmektedir.
Tüm bu veriler ışığın da;
Türkiye’de şu anda niteliksiz, yalıtım ve onarım ihtiyacı olan milyonlarca konut bulunduğu,
Genç nüfus ve evlilik oranları
dikkate alındığında ise yeni nitelikli
konut ihtiyacının gün geçtikçe talep
edileceği görülmektedir.
Tabi ki bizleri burada ilgilendiren
konu ise, tüm konutlardaki pencere
ihtiyacıdır. Yapılan araştırmalar 120
m2’lik bir dairede yalıtım yaptırmaz
ise, ortalama 250 TL’lik elektrik ve
yakıt gideri harcadığını, yalıtım gerçekleştirilir ise, bu rakam üzerinden
%50’lik bir tasarruf sağlanabileceğini
göstermektedir. Bu tasarrufu rakamla
ifade etmek gerekirse, ülkemizde şu an
mevcut niteliksiz konutları yalıtarak
yıllık 10 milyar TL’lik bir tasarruf
sağlanabilmektedir. Bu da Türkiye’nin
bütçe açığının kapatılması için önemli
bir potansiyeldir.
Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Önümüzdeki süreçte Türkiye’deki beklentiler ortalama yaşam standardının yükseleceği ve halkımızın
daha kaliteli konut talebinde bulunacak olmasıdır. Dünyanın iklim
koşullarındaki değişiklikleri yani
yazların daha sıcak kışların ise, daha
soğuk yaşanacağı gerçeği enerji verimliliği dolayısı ile yalıtıma olan ihtiyacı artıracaktır. Dünyada enerji ve
küresel ısınma ile ilgili çalışma yapan
kuruluşlar 2015’e kadar enerji tüketiminde %25’lik düşüş hedeflemektedirler. Bu düşüşü ise, tüketim üretimini
ve üretim tüketimini değiştirmek,
farklı şekilde yaşamayı öğretmekle
sağlayacaklarını düşünmektedirler.
Ayrıca Türkiye Trakya camdan aldığımız bir bilgide 2010 yılında Konfor ve Sinerji camın toplam satışları
içindeki payın %10’a ulaşması ve
2009 yılına göre %30’luk bir artış kaydettiği yönünde olup, söylediklerimizi doğrulamaktadır.
Bununla beraber 1 Ocak 2011
tarihinden itibaren binalarda enerji
performans yönetmeliğine göre yeni
yapılan tüm binalara enerji kimlik
belgesi çıkarılacaktır. Bu artık binaların ısıtma soğutma aydınlatma
gibi ne kadar enerji harcadığını ve atmosfere ne oranda sera gaz salınımı
yaptığını belirleyen kimliklerdir. Yani
konutlarda da beyaz eşyalarda olduğu
gibi A dan G ye kadar sınıflandırma
olacak, A sınıfı tasarruflu ve sera gazı
düşük çevreci konutları, G sınıfı ise
enerji israf eden sera gazı emisyonu
yüksek konutları ifade edecektir. İlk
etapta yeni binalara gelecek bu zorunluluğun, mevcut binalarda ise
2017 yılına kadar tamamlanması gerekmektedir.
Burada gözden kaçırılmaması gereken bir konu daha vardır. Türkiye
de PVC pencere uygulamalarının
başladığı ilk günden bugüne yaklaşık
20 yıldan daha uzun bir süre
geçmiştir o dönemde uygulanan PVC
doğramaların niteliği ve uygulama
teknolojisini hatırlatmak gerekirse
tek odacıklı ve 50 mm’lik sistemler, çoğunlukla tek açılım ve düşük
özellikli aksesuarlar sadece beyaz
renk tercihi conta ve enjeksiyon
parçalarının artık zamanla kullanım
ömrünü tamamlaması gibi unsurlar
değerlendirildiğinde, artık pek çok
eski PVC pencerenin yerine yeni ve
kaliteli PVC doğrama uygulanması
zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
Bayilerimiz ile birebir yapmış
olduğumuz görüşmelerde bölge
farklılıkları olmakla birlikte yapılan
pencere işlerinin % 5 ila %20’lik
kısmı eski PVC doğrama değişimidir.
Önümüzdeki yıllarda bu oran daha da
artacaktır.
90
PAPATYA RESIDENCE 2
D
üzlem Yapı sizi seviyor,
Yaşamın vazgeçilmez bütünPapatya Residence 2’yi lüğünü bozmadan ve de sizlerin
sizin için sunuyor.
yaşam sağlığınızı koruyarak tüm
ayrıntıları en güzel şekli ile sunmak
Yeni ve modern semtlerin kal- adına Papatya Residence 2 bünyebi olacak olan Beylikdüzü’nde yer sinde:
alan Papatya Residence 2, Düzlem
Yapı İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.
* 24 Saat Açık Kafeterya,
tarafından hayata geçirilmekte- Otel Konforundaki Rahatlığı ve
dir. Daha önce sunulan hizmetler Güvenliği ile Ön Plana Çıkan Sosarasında Paradise A.V.M., Ye- yal Yaşam Alanları
şilkent Sitesi, çok kısa sürede
* Teras Katında Spor Aktivite
bitirilen ve bölgenin en gözde Alanları ve Yürüyüş Pisti
Residence’larından biri olan, Papatya
* Fitness Center, Sauna, Jakuzi,
Residence 1’de Düzlem Yapı’nın Cafe, TV İzleme, Toplantı Saprojelerindendir. Ayrıcalıklı insan- lonu, Güneşlenme Terası, Yürüyüş
ların yararlanabileceği bu yepyeni Alanları
fırsatta artık sizinle...
* Merkezi Isıtma Sistemi
* 24 Saat Sıcak Su
Papatya Residence 2, güven
* Tv Uydu Sistemleri
duyabileceğiniz bir yapıda, sağlam
* Hızlı Asansörler
köklerle radye temel üzerine
* 24 Saat Resepsiyon
kurulmuştur. 2 bodrum katı olan çe* Açık / Kapalı Otopark ve Vale
peçevre betonarme perde duvarlar Hizmetleri
ile geniş bir dikdörtgen kütle üzerine
* Akıllı Bina Teknolojisine Göre
dairesel olarak yükselerek deprem- Deprem Algılama Sensörleri
sel yönden güvenliği sağlanmıştır.
* 24 Saat Kapalı Devre Kamera
Bölgedeki kalite anlayışımızı ve Sistemleri ve Özel Güvenlik Görevfarklılığımızı bu özellikler ile or- lileri mevcuttur.
taya koymaktayız.
“Papatya Residence 2 Hayatın
Ritmini Koruyor”
Yoğun bir hayatın yarattığı tüm
kirliliklerden ayrışmanızı sağlayacak bir ortamı size sunabileceği
tüm imkânları burada bulabilirsiniz. Her nefes alışınızın değerli
olduğu bu yaşamın merkezi E-5
karayoluna 200 metre mesafe ile
herkesin sahip olmak isteyeceği
bir Residence niteliğinde olurken,
daire sahibi olmayanlar için bulunmaz bir fırsattır. Sıradanlaşmış zamanlardan arınmanızı sağlayacak
“Papatya Residence 2” modern bir
hayatın tüm olanaklarını, atacağınız
ilk adım ile yaşamınıza katıyor.
“2. Adım ile papatya bahçesi...”
“Modern hayatlar adına her
şey sizinle”
Papatya Residence 2, yaşam
alanınızın sade ve zarif görünümlü tüm detayları ile yaşam standartlarınıza kolaylık getirecektir.
Hayatın en güzel yanını şimdi
eşsiz
papatyaların
huzurunda
91
yakalayın. Yeni umutlar, hayaller ve
mutlulukların arasında kuracağınız
yeni dostluklar ile son zamanların
en özel mekânını paylaşmanın heyecanını yaşayabilirsiniz. Hayata
papatya konforunda uyanmanız
için, brüt yaşam alanları 54 m2
ile 74 m2 stüdyo daireler, 101 m2
1+1 daireler, 148 m2 2+1 daireler
ve 202 m2 3+1 daireler nakış gibi
işlenmiştir.
Dairelerimize ilk adımla sağlamlığı ile çelik kapılar sizi karşılarken, Fransız balkonlarımızın
nostaljisinde
kaybolabilirsiniz.
Blok girişlerinde güvenlik görevlisi ve TV entegrasyon bağlantılı
güvenlik kamerası, 24 saat kapalı
devre kamera izleme sistemi ile
güven duyabileceğiniz bir ortama
sahip olabilirsiniz. Yaşam çıtanızın
artacağına garanti veren Papatya
Residence 2, yaşam ısınızı merkezi
sistem ile her zaman doğru derecede tutacaktır.
“Konforlu bir hayat ile güne
uyanmak”
“Modern hayatlar adına her
şey sizinle”
Bunların dışında;
* Akıllı bina teknolojisine göre
deprem algılama
* Gaz kesme sistemi
* Yangın söndürme sistemi
* 250 tonluk yangın müdahale
deposu
* 100 tonluk su deposu
* Isı - ses izolasyonlu doğramalar
* Isıcam ile de tamamıyla yaşam
sağlığınız düşünülerek projemiz
gerçekleşmiştir.
“O eşsiz kokusunu kökünden çıkmadan, yaşarken duyabileceğiniz bir yaşam kalbi”
Her blokta 3 adet 10 kişilik ve
1 adet servis asansörü olmak üzere
güvenlik alarmlı 4 Asansör varken,
daire içi mekânlarda, ortak mahallerde merdiven sahanlıklarında
ve asansörler de jeneratör mevcuttur. Arabalar için vale hizmetimizde
sizin konforlu bir hayat yaşamanız
adına düşünülmüş ve uygulanmıştır.
Her bir papatya yaprağının sunduğu
güzellikler arasında yer alan Fitness center, sauna, jakuzi, cafe, TV
izleme, toplantı salonu, güneşlenme
terası, yürüyüş alanları ile sonsuz huzura kavuşmanız için tüm
ayrıntılar düşünülmüştür.
47.000 TL’DEN BAŞLAYAN
FİYATLARLA...
92
Pyramids Grup Fuarcılık A.Ş. Koordinatörü
Fazıl Murat GÜNER
Irak’a Hücum Başladı...
I
rak’ta seçimlerden sonra oluşan
istikrar ortamı ve ABD’nin geri
çekilme planları Türk firmalarının bölgeye akın etmesine sebep
oldu. Son üç ayda 100’e yakın firma
Irak’a çıkarma yaptı.
Irak genel seçimlerinin tamamlanması, ABD’nin bölgeden çekilme sürecinin hızlanması ile Irak’a
büyük Türk göçü başladı. Sadece
son üç ay içinde finans, inşaat, tekstil ve perakende başta olmak üzere
onlarca sektörden 100’e yakın firma Irak’a akın etti. Irak’ın resmi
verilerine göre ülkede faaliyet gösteren yerleşik Türk firmalarının sayısı şimdiden 800’ün üzerine çıktı.
Türkiye’nin önemli markaları birbiri ardına Irak’ta mağaza açarken
bankalar da şube açmaya başladı.
Bölgede faaliyet gösteren Ziraat
Bankası dışında Türkiye’nin en
büyük bankaları birer birer şubeleşmeye hazırlanıyor. İş Bankası
dört şube için anlaşmaları yaparken,
Vakıfbank da Erbil yolunu şimdiden
tuttu. Albaraka da yatırımın startını
verdi. Perakende alanında ise,
Birleşik Markalar Derneği bölgeye
bir çok kez yatırım turu düzenledi.
Son dönemde YKM, Vakko, Kiğılı,
Defacto, İstikbal, LCW, Avva, Collezione, Mavi Jeans, Bisse, Sarar,
Mado ve RodiMood mağaza açanlar kervanına eklendi.
Başkent Bağdat, kamu kurumlarının, iş çevrelerinin ve bankacılık sektörünün yoğunlaştığı
en önemli ticaret merkezi konumundadır.
Petrol üretiminin %70’inden fazlasının gerçekleştirildiği Basra’daki
limanlar da önemli merkezlerden
olup ham petrol ihracatının % 80’i
buradan gerçekleştirilmektedir.
Kuzeydeki Erbil ise petrol, doğal
gaz, mermer ve çimento gibi doğal
kaynaklar açısından zengindir.
Irak’ta uzun yıllar süren ambargolar sonucu, birçok alanda
ihtiyaç duyulan yatırımların gerçekleştirilememiş olması nedeniyle, ülkede altyapı ve üstyapı yatırımları açısından büyük bir pazar
mevcuttur.
%80 TÜRK MÜTEAHHİTLERİN...
Irak’ın yeniden inşasında büyük
rol üstlenen ve sadece iki günde
21 milyar dolarlık iş alan müteahhitlik firmaları pazarın en önemli
oyuncuları oldu. Irak’taki inşaat
işlerinin yüzde 80’sini Türk müteahhitlik sektörünün gerçekleştiriyor.
Müteahhitlik işlerinin toplam tutarının 100 milyar dolara çıkması
bekleniyor. Son olarak Varyap,
Irak’ta 50 bin kişilik stat yatırımını
kaptı.
Irak pazarı başta enerji sektörü
olmak üzere inşaat, tarım makineleri ve teknolojileri, sağlık ve
ulaştırma sektörlerinde büyük fırsatlar sunmaktadır.
2003 işgalinden sonra yeniden
yapılanma sürecine giren Irak’ta
başta inşaat, enerji ve iletişim
olmak üzere birçok sektörde
yabancı yatırıma ihtiyaç du-
yulmaktadır. 2006 yılında Irak’a
toplam doğrudan yabancı sermaye
yatırımlarının toplamı 300 Milyon
Dolar değerindedir.
Pyramids Grup Fuarcılık A.Ş.
bölgede gerçekleştirmiş olduğu etkin fuarlarla Türk işadamlarını bu
önemli pazara taşıyarak, bölgeye
olan ticaret hacminin artmasında
önemli ve etkin rol oynamıştır.
Yatırımların hızla büyüdüğü
Kuzey Irak’ın 8 milyon nüfusa sahip Erbil Süleymaniye ve Dohuk
kentlerinde ABD, Türkiye, Lübnan,
Fransa, İngiltere, Almanya, Suudi
Arabistan gibi ülkelerdeki şirketler
farklı alanlarda hizmet veriyor.
Milyon dolarlık projelere imza
atılan ve geleceğin Dubai’si olarak
nitelendirilen Erbil kentinde alışveriş merkezleri, modern havuzlar,
bowling salonları, 5 yıldızlı oteller,
İngiliz, Amerikan ve İtalyan köyleri inşa ediliyor.
Nakliyenin ucuz, gümrüklerin,
kesilen faturanın %4’ü şeklinde
olması, bunun dışında bir vergi sisteminin olmaması bu pazara ayrı
bir önem katıyor.
Bu son derece güvenli bölgede
Türk firmalarının havalimanı, lüks
otel, lüks villalar, toplu konutlar yapması, ülkemize karşı bakış
açısının en önemli göstergelerinden biridir.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin 5 milyar doları geçtiğini anlatan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Türk-Irak İş Konseyi Başkanı
Ercüment Aksoy “Bu rakam yeterli
93
değil. Daha yolun başındayız. Türk Katılımcılara fuar ile ilgili ihtiyaç
markaları Irak’ın diğer bölgelerine duyulan her konuda profesyonel
de gelmeye başladı” dedi.
destek sağlamayı hedefler.
Temmuz 2010 tarihinde gerçekTürkiye, Ürdün, Lübnan ve Suriye arasında imzalanan serbest
ticaret anlaşmasına Irak’ın da
katılacağını kaydeden Aksoy, “O
zaman iki ülke arasındaki ticaret
patlayacak. Seçimlerle birlikte
normalleşme adımları ikili ticarete de yansımış durumda” diye
konuştu.
Irak’ta Türk firmalarının perakende ile sınırlı kalmadığı ve
üretime yönelik yatırımların da
dikkat çektiği belirten Aksoy,
bu firmaların ise, Kuzey Irak ile
sınırlı kalmadığını daha da aşağıya
Bağdat’a, Basra’ya yatırıma start
verdiklerini söylüyor. Özellikle
büyük firmaların yatırım planlarına Irak’ı kattığını anlatan
Aksoy, “9 milyon nüfusa sahip
Bağdat’ta AVM, sosyal alanlara
yönelik yatırımlar düşünülüyor.
Enerji ve tekstilde büyük bir fırsat
var” dedi. Aksoy, tekstil alanında
neredeyse ithalatın yoğun olduğu
Irak’ta devlet ile birlikte kamuya
ait yatırımların yenilenmesi ve
yeni yatırımların konuşulduğunu
kaydetti.
Bu bilgiler ışığında, bugün, konusunda deneyimli uzman ve profesyonel kadrosu ile Orta Doğu ve
Afrika’nın en büyük fuarcılık şirketi
olarak sektörde yer alan Pyramids
Grup Fuarcılık A.Ş. Fuarcılık ile
tanıtımıma devam ediyorum.
Firma; üretim yapan firmaları
ihracatla tanıştırmak, ihracat yapan
firmalarımızı yeni pazarlara ulaştırmak ve pazar paylarını artırmak
için doğru yerde, doğru zamanda, doğru fuar organizasyonları
yapmayı amaçlayan bir firmadır.
leşen Erbil Yapı Fuarı’nı 24 000 kişi
ziyaret etmiş toplam 16 ülkeden 250
firma katılmış bunlardan 185’i Türk
firması bu fuarda yerini almıştır.
94
Fırat Profil Pazarlama Müdürü M. Erdal Karakaş
Firmalarının Kapanmasını Sektöre Bağlayanlar
Bir Kere Olsun Aynaya Bakmalılar...
2
010 yılının değerlendirdiği ve
2011 yılına dair öngörüleriyle
sorularımızı yanıtlayan FIRAT
Profil Pazarlama Müdürü M. Erdal
Karakaş, PVC sektörünün önünün
açık olduğunu ifade etti. Ayrıca, Türkiye’deki mevcut potansiyelin ne
durumda olduğunun da altını çizdi.
Sektördeki bazı üreticilerin, sektörün
geleceği ile ilgili yaptıkları olumsuz konuşmalara değindi. Karakaş,
“Bir sorun varsa, insan, bu sorunun
kaynağını önce kendinde sonra da
içinde bulunduğu şartlarda aramalıdır”
dedi ve Fırat ile ilgili 2010 yılına dair
kısa bir değerlendirme yaptı:
Firmamız için 2010 yılının verimli geçtiğini söyleyebilirim. Bu düşüncemi de, 2009’a göre değil, 2008’e
göre yapıyorum. 2010 yılı sonu itibarıyla 2008 değerlerine yaklaştık.
Bunu da Fırat olarak yıllar itibarıyla
sürekli büyüyor oluşumuzun doğal
bir sonucu olarak görüyoruz. 2008
yılında rakam olarak çok üst seviyelere çıkmıştık. 2009 yılındaki tüm
dünyayı etkileyen krizle birlikte biz
de tüm sektörler ve firmalar gibi hızımızı yavaşlattık. Bu nedenledir ki
2009 ile 2010 yılını doğru bir sonuç
vermeyeceği için karşılaştırmanın da
doğru olmayacağını düşünüyorum.
Ayrıca, 2010 yılının yalnızca kendi firmamız için değil, bütün plastik
sektörü için verimli geçtiğini düşünüyorum. 2009’daki küçülmenin
sonucu olsa gerek, 2010 yılı ile birlikte bizim sektör de dâhil, tüm sektörler önemli sayılabilecek bir gelişme
gösterdiler. İşte bunun içindir ki
değerlendirme yaparken 2009 yılını
dikkate almamak gerektiğinin altını
özellikle çizmek isterim.”
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu
ürünlerin sektördeki yeri nedir?
2010 yılında yaklaşık iki milyon Euro yatırımla panjur sistem-
lerimize ağırlık verdik. Panjurla
ilgili tüm detayları hazırladık ve piyasaya sunduk. Panjur, az miktarda
sattığımız bir ürün olmasına rağmen,
oldukça iyi miktarlarda satışını gerçekleştiriyoruz. Panjur üretimi yapan
bayilerimiz, panjur konusuyla ilgili
tam donanımlı hale geldiler ve tüm
taleplere karşılık verebilecek durumdalar.
Pazarın durumuna göre sürekli
değişime açık bir firma olduğumuzdan,
bu gibi nitelikli ürünlere ağırlık verdik. Baskıcı satış stratejisinden, seçici satış stratejisine geçtik. Çünkü
tüketicilerin alım gücü arttıkça, tek
üründen seçenekli ürünlere geçmeniz
gerekiyor. Bu stratejimiz gereği daha
nitelikli ve detay ürünleri ön plana
çıkardık. Bayilerimize bu konuda
gerekli tüm eğitimleri verdik. Bayilerimiz şuanda tüketicilerin kendilerinden talep edebileceği tüm
ürünlere sahipler.
Bunun yanında, 2010 yılının Nisan
ayından itibaren, gri contalı profil
satışına da başladık. Gri conta, Fırat olarak hâlâ tasvip ettiğimiz bir
ürün değil. Bunu bayilerimize de
her fırsatta söylüyoruz. Kendi evime
pencere yaptıracak olsam, gri contalı
yaptırmam. Şimdi siz bana “Kendi
evine yaptırmadığını başkasına neden
sunuyorsunuz?” diyecekseniz. Bu durumun, pazarın içinde bulunduğu durumdan kaynaklandığını söyleyebilirim. Siz ne kadar iyi ürün yaparsanız
yapın, piyasa koşulları sizi ister istemez kendine doğru çekiyor. Ama bu
konuda tüketicilerin de beklentilerini
göz önüne alarak, isteyen bayilerimize contalı, isteyenlere contasız
profillerimizi sunuyoruz. Contalı
profiller bayilerimizin üretimlerine
95
hız katmaları açısından olumlu oldu.
Ama işin kalite boyutunu bu anlamda
mutlaka irdelemek gerekir.
Bitmiş panjur konusundaki
çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Panjur; kendine özgü nitelikleri
olan çok özellikli bir ürün. “Her
pencereci iyi bir panjurcudur.” diyemeyiz. Panjur üretim sistemi, pencereden çok farklı teknik ve detay
bilgiler gerektiren, hassas bir iştir.
Bu sebeple Türkiye’nin her yerinde,
panjur isteyen tüketicinin geri çevrilmemesi adına bitmiş panjur sistemi
teslimatını uyguladık. Panjur üretim
sistemleri oldukça zahmetli bir iştir de
aynı zamanda. Şu anda panjur bayilerimiz zaten aktif şekilde çalışıyorlar.
Zaman içerisinde bayilerimiz panjur
işiyle ağırlıklı olarak ilgilenirlerse,
biz de fabrika olarak bitmiş panjur
teslimat işini bırakabiliriz.
Yeni bayilikler konusundaki
çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Fırat olarak her yıl bir şeyler
değiştiren veya değiştirmek için çabalayan bir firma değiliz. Biz, yalnızca
konjektörel gelişmelere göre hareket
ederiz. Bu öngörüleri ve planları
olan bir firma için çok gerçekçi bir
yaklaşımdır. Yarın başka bir konjektör
gelişirse, bunun dışında kalmayız ve
buna uyarız. Örneğin; 50 tane bayi ile
çalışmak gerekse de, biz o 50 bayiyi
herkesten önce oluştururuz. Konjektör
1500 bayi ile çalışmayı gerektiriyorsa,
biz 2500 bayi ile çalışırız. Bu durum,
mevcut şartlar altında geminizi hasara
uğratmadan limana doğru şekilde
yanaştırabilme yeteneği ile ilgilidir.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
2011 yılının önceki yıllara göre
daha iyi geçeceğini umuyoruz. Bununla ilgili elimizde birtakım veriler de var. Biz plan yaparken birkaç
parametreye göre yaparız. Bunlardan
bir tanesi de Türkiye’deki beyaz eşya
sektörünün durumudur. Türkiye’deki
beyaz eşya sektörünün %5-6 oranında
büyümüş olduğunu görüyoruz. Bu şu
demektir: Herhangi bir ekonomide
beyaz eşya sektöründe bir canlılık varsa, bu canlılığı toplumun iş yapan tüm
kesimlerine umut veren bir gelişme
olarak görmek gerek. Kriz ve durgunluk dönemlerinde ilk yavaşlama bu iş
kolunda baş gösteriyor. Bunun dışında
takip ettiğimiz başka parametreler
de var. 2011 yılında kendi firmamız
için %15-20 arasında bir büyüme
öngörüyoruz.
Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Sektörün geleceği bana göre oldukça parlaktır. Bu konuda herhangi
bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum.
Çünkü çoğu yerde “Sektörün bittiği,
eski günlerdeki gibi olmadığı” şeklinde
konuşmalar duyuyorum. Sektörün bitmesi ya da gücünü kaybetmesi gibi bir
durum asla söz konusu değil. Bu sektörden birileri çekilecekse, bu çekilme,
sektörün yetersiz oluşundan değil, kendi yetersizliklerinden dolayı olacaktır.
Yetersiz kalmamış olanlarsa bu sektörden çekilmeyeceklerdir. Çünkü bu
sektör gerçekten her yönüyle hareketli
ve verimli bir sektördür. Türkiye’de
yalnızca orta öğretimde 17-18 milyon
öğrenci var. Bu sadece orta öğretimdeki
genç nüfus miktarıdır. Ülkemizde 25
milyona yakın genç nüfus var. Bunlar gelecek 5 - 10 yılda evlenecekler.
Bu genç nüfus tüm sektörlere hareket
verecek her şeye ihtiyaç duyacak. Avrupalı gelip, buradaki genç nüfusu
görüp, buradan pay almaya kalkıyor,
bizimkiler “Sektörün geleceği kötü”
diyor. Yine söylüyorum sektörün
kötüye falan gittiği yok. Sektörden
çıkanlar yetersizliği önce kendilerinde
aramalıdırlar. Fakat bunu kendi üzerlerine almadıkları gibi ya “Sektör bozuldu” ya da “Ben şu sebepten battım”
derler. Büyük profil üreticileri yetersizliklerini sektöre atarken, üretici firmalar da “Beni firmam batırdı” diyerek, eksikliklerini bağlı oldukları firma
üzerine atarlar. Hâlbuki işin aslı, öyle
değildir. Kişilerin kendi yetersizliklerinden kaynaklandığıdır. Nüfusu yaşlı
ve durağan olan ülkelerde endüstriyel
ve tüketim alanında bazı iş kolları nüfus yapısına bağlı olarak durgunluğa
girebilirler. Ama bizim ülkemiz için
bu geçerli değil. Ülkemizde harcama yapmaya meyilli olan inanılmaz
bir potansiyel var. Önemli olan bu
ihtiyaçları harekete geçirmektir.
Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var
mı?
Herkes kendi hatasının sonucuna
katlanır ve her ticari işletme her zaman büyük bir gelişme gösteremez.
Eğer birileri “Ben şu sebepten dolayı
battım” diyorsa, bunu rasyonel bir
şekilde izah etmesi gerekir. Kendi başarısızlıklarını, yetersizliklerini başka
birimlere, kurumlara, sektöre veya
herhangi bir yere atmak doğru değil.
Aslında bu durum ders notları zayıf olan öğrencinin, bunun sebebini
öğretmene atma ve bu duruma anne
ve babasını inandırmaya çalışma psikolojisi gibidir.
Sonuç olarak ülkede potansiyel bellidir. Firma yetkilisi elindeki olanaklara
sahip olduğu kaynakları israf etmeden
doğru bir şekilde ve kendi ölçeğine
göre planlamalı ve yoluna devam etmelidir...
96
Schönline Satış Pazarlama Müdürü Serkan Verimli
“2011’de Yeniliklere Devam Edeceğiz”
2
010 yılında yaptıkları yeniliklere 2011’de de devam edeceklerini ifade ederek sözlerine
başlayan Schönline Satış Pazarlama
Müdürü Serkan Verimli, 2010 yılı
değerlendirmelerini ve 2011 beklentilerini ekibimizle paylaştı:
Firmanız açısından 2010 yılını
değerlendirir misiniz?
2010 yılı firmamız için, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları atlattığımızı düşündüren
olumlu geçen bir yıldı. 2010 yılında
Tüyap’ta düzenlenen kapı-pencere
fuarından başlamak üzere Yunanistan, Irak, Basra, Libya, Adana
ve birkaç fuara daha katıldık. Bu
fuarlarla ilgili pozitif geri dönüşleri
aldık. Önümüzdeki günlerde de yine
Tüyap’ta düzenlenecek olan fuar
için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.
2010 yılında iç piyasaya ağırlık vererek yeni bayilikler oluşturduk.
Bunu yaparken de dış piyasadaki
çalışmalarımızı sürdürdük. İç piyasa
açısından da bizim için olumlu bir
seneydi.
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir
ve bu ürünlerin sektördeki yeri
nedir?
2010 yılında Schönline markasıyla Linex 60 ve Linex 70 adında iki
ekonomik seriyi piyasaya çıkardık.
Bu serilerimiz 60 ve 70mm. olmasına
rağmen birbirlerine uyumludur.
Onun dışında yeni bir yatırımımız
da cam balkon sistemleriyle ilgili
oldu. Schöline cam balkonları konusunda çalışmalarımızı tamamladık
ve piyasaya sunma aşamasına geldik.
Cam balkon sistemlerinde raylı ve
askılı sistem olmak üzere iki ürünümüz var. Bu iki sistemle bayilerimize cam balkon sistemimizi vermeye
başlıyoruz.
Ayrıca Schönline küpeşte sistemleri olarak da alüminyumdan gelen
altyapımızla müşterilerimize sunmaya başladık. Bu konudaki lansman çalışmalarımızı da cam balkon
sistemleri ile birlikte başlatacağız.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
2011 yılında iç piyasadan güzel gelişmeler bekliyoruz. 2010’da
Bursa’da kendi ofisimizi açtık. Onun
dışında oluşturmakta olduğumuz
birkaç il bayiliğimiz daha var. Ben
2011 yılının hem iç piyasa hem de
ihracat olarak olumlu olacağını
düşünüyorum.
Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Sektör bir şekilde sürekli ilerliyor. Yapılar devam ettiği sürece bu
sektördeki ilerleme de devam edecek. Ama önemli olan müşterileri
memnun edecek özelliklerde ürün
çıkarmak ve sunmaktır. Kalitesi ve
hizmetiyle ön plana çıkan firmalar
sektördeki varlıklarını artırarak yollarına devam edeceklerdir.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız
var mı?
2011 yılının herkes için iyi bir
yıl olmasını istiyoruz. Bunun için
de herkesin üzerine düşenleri en iyi
şekilde yapıp, ülke ekonomisine ve
sektörümüze yararlı olmasını diliyoruz.
“We’ll continue innovations”
Sales and marketing manager of
Schönline, Serkan Verimli gives some
information about their 2010 sales
and 2011 goals.
97
Murat Makine Satış Müdürü Serhat Özgenç
“Teknolojik Gelişmeleri Takip Ederek Pazar
Payımızı Günden Güne Artırıyoruz”
M
akine
sistemlerindeki
son gelişmelerle ilgili
araştırma konumuzun
sorularını yanıtlayan Murat Makina Satış Müdürü Serhat Özgenç,
Murat Makina’nın dünya genelinde elde ettiği başarıdan ve bunun sebeplerinden de bahsetti:
Hangi alanlara yönelik makineler üretiyorsunuz?
Küçük işletmelerden, çok yüksek üretim kapasiteli fabrikalara
kadar PVC ve alüminyum pencere,
kapı üretimi yapan firmalara hitap
eden makineler üretiyoruz.
Üretimini yaptığınız makineler hakkında bilgi ver misiniz?
Ürün gamımızın çeşitliliği,
farklı üretim kapasitelerindeki makine hatlarını oluşturabilmemizi
sağlıyor. 8 saatlik vardiya baz alındığında, beş farklı kapasite için
makineler sunabiliyoruz: 25 – 30
pencere, 40 – 60 pencere, 60 – 80
pencere, 80 – 100 pencere ve 120 –
500 pencere. Özellikle son grupta
yer alan 120 – 500 pencere kapasiteli makine parkuru, profil işleme
merkezi olarak adlandırdığımız
robot sistem makine modellerinin
yer aldığı gruptur. Murat Makina
olarak bu tür makine modellerindeki Ar-Ge çalışmalarımızı ve
yatırımlarımızı artırarak devam ettirmekteyiz.
Satış ve satış sonrası hizmetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Makinelerin satış işlemlerinin
tamamlanmasının ardından, makinenin üretimi ve zamanında tesliminin yapılması da aslında bir tür
satış sonrası hizmete girmektedir.
Satış departmanımız titizlikle bu süreci takip etmekte ve
teslimatın ardından servis departmanımız sevki yapılan makineyi sorunsuz çalışır şekilde müşterimize sunmaktadır.
Artık bundan sonraki ana görevimiz müşterimizin servis veya yedek parça ihtiyacı olduğunda, zaman kaybı yaşatmadan ihtiyacını
gidermektir. Özellikle Türkiye’de
yapılan yoğun satışlardan dolayı
ulaşımda zaman kaybedeceğimiz
bölgelere yerleşik servisler koyarak
bu ihtimalide ortadan kaldırmış bulunuyoruz. Yurtdışında gerek bayilerimiz, gerekse Murat Makina’nın
kendi ofislerinin bulunduğu yerlerde servis hizmetleri hazır bulundurulmaktadır.
Makine ve teknoloji üretiminde ülkemizin ve şirketinizin dünyadaki yeri nedir?
Şirketimiz, sektöründe öncü
olmasının, insana ve teknolojiye
yapmış olduğu yatırımların, en
kritik kriz dönemlerinde bile kalitesinden ödün vermemesinin doğal
sonucu olarak, Türkiye’de olduğu
gibi Orta Doğu pazarında da lider
pozisyonda hizmetini sürdürmektedir. Biz bu şekilde çalışmalarımıza
devam ederken, CNC ve robot sistem makine üretimine de
vermiş olduğumuz önemle dünya
çapında adından söz ettiren bir
şirket haline geldik. Teknolojik
gelişmeleri yakından takip edip,
üretimimizde ve ürünlerimizde
uygulamamız neticesinde 1994
yılı başlarından itibaren Amerika,
İngiltere gibi endüstri ve teknoloji
alanında üst seviyede olan ülkelere
de makine ihraç etmeye başladık,
Avrupa’da tercih edilen bir marka
haline geldik. Bu başarımızın bizim olduğu kadar ülkemiz için de
bir gurur kaynağı olduğunu düşünüyorum.
Türkiye’nin En Büyük Çift Cam İklim Laboratuarı,
Artık AB Tarafından Onaylı...
demos
102
Setino Makina Genel Müdürü Osman Liman
“Türkiye’de Pencereci Gibi Düşünerek
Makine Üreten Bir Firmayız”
S
etino Makina Genel Müdürü Osman Liman, araştırma
konumuz
olan
‘Makine Sistemlerindeki Son
Gelişmeler’ ile ilgili kendisine
yönelttiğimiz soruları yanıtladı.
Üretimini
gerçekleştirdikleri
ve kullanıcılarının işini kolaylaştırdıkları makinelerle ilgili bilgiler de veren Liman, Hangi alanlara yönelik makineler
yapıyorsunuz? Şeklindeki ilk sorumuzu şöyle yanıtladı:
“Setino-Artikon olarak kapı&pencere üretiminde kesim, kaynak
ve köşe temizleme operasyonundan sonra ara toplama ve aksesuar
montaj aşamaları için otomasyon
çözüm getirecek makineler üretiyoruz.”
Üretimini yaptığınız makine-
ler hakkında bilgi verir misiniz?
Öncelikle İso’nun bir kuralını
sizinle paylaşmak istiyorum. İso
der ki bir işi ilk defasında ve bir
kerede bitireceksin, biz buna bir
ilave daha yaparak bir iş ilk defada, bir kerede ve bir yerde bitirilmeli diyoruz. Bu strateji ile
yola çıkarak uzun yılların tecrübe
ve bilgi birikimine sahip olan
ekibimizle gözlemlediğimiz konu,
kapı&pencere üretiminde kesim, kaynak ve köşe temizleme
operasyonundan sonra hızlı bir
üretim için, önemli derecede zaman kayıplarının yaşandığı toplama ve montaj aşamasının mutlak
surette otomasyona çevrilmesi
zorunluluğudur. Amacımız Ürettiğimiz makineler ile deneyimli
personel gerektirmeyen, kısa süreli
bir
eğitimden sonra herkesin;
metre ve kalem kullanmadan çalışabileceği, kaliteli, seri ve sorunsuz bir otomasyon sistemi ile
müşterilerimizin
kapı&pencere
üretimlerini kolaylaştırmak ve
beklentilerini karşılamaktır. Biliyoruz ki kaliteyi kişilerin inisiyatifinden çıkarırsak, hata payı azalacak ve hız artacaktır. Normalde
manuel olarak elle deneyimli personel tarafından yapılan bir işi, bizim makinelerimizde deneyimsiz
bir kişi yorulmadan, zaman kaybetmeden, sıfır hata ile düşünmeden
çalışarak gerçekleştirebilir.
Satış ve sonrası hizmetleriniz
hakkında bilgi verir misiniz?
Öncelikle mümkün olduğunca
sorunsuz ve arkasından hizmet gerektirmeyen üretim peşindeyiz ki, bu
konuda oldukça iyi bir noktadayız.
Ayrıca satışlarımız ağırlıklı olarak
bayi üzerinden olduğu için servisi
de bu bayiler vermektedir. Bunun
yanında yaşayabilecekleri sorunlarla ilgili kullanıcılarımızı bilinçlendiriyoruz. Böylece sorunları ortaya çıkmadan önce engelliyor ve
makinelerimizin sorunsuz olarak
kullanılmasını sağlıyoruz.
Makine ve teknoloji üretiminde ülkemizin ve şirketinizin
dünyadaki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Maalesef ülkemizdeki haksız
rekabet, sektörü istenen ve özlenen
bir noktaya tam olarak getirmedi
henüz, ancak buna rağmen iyi bir
noktada olduğumuzu söyleyebi-
103
Setino Makine Üretim Tesisi Görüntüleri
lirim. Ülkemizde sektörümüz ile ilgili çok ciddi çalışmalar yürüten firmalar var. Uzun vadede bu konuda
şanslı olduğumuzu düşünüyorum.
Ar-Ge çalışmalarının bir önceki
yıllara göre daha fazla benimsenmesi ve ülkemizde yapılması, beklenmeyen makinelerin üretilmesi
yurtdışındaki müşterilerin ülkemize bakış açılarını ciddi anlamda değiştirmiştir. Henüz marka değiliz
ancak iddialıyız ürün gurubumuzda dünyada sadece ülkemizde ve
firmamız tarafından üretilen makineler var bu hepimiz için onur vericidir diye düşünüyorum.
Son olarak okuyucularımıza ilet-
mek istediğiniz bir mesaj var mı?
Günümüzde maalesef artık iyi olmak yetmiyor. Yenilikler ve teknolojiler yarışıyor. Farklı olan kazanıyor ve
değişimi yakalayanlar bir adım öne
geçiyor. Amacımız müşterilerimizin
öne geçmesi için benzersiz fırsatlar
sunmak. Kapı pencere sektöründe
uzun yıllar bulunmuş biriyim. Sorunları, ihtiyaçları ve sıkıntıları çok
iyi biliyoruz buna göre sorun değil,
çözüm üretiyoruz. Kapı pencere
üretiminde, en çok deneyimli eleman
ihtiyacı olan, en çok hata yapılan, en
çok zaman kaybedilen nokta toplama
ve aksesuar montaj aşamalarıdır. Biz
araştırma ve üretim çalışmalarımız
sırasında tüm bu bilgi birikimlerimizi çalışmalarımıza yansıtıyoruz.
Türkiye’de ilk defa pencereci gibi
düşünerek makine üreten tek firmayız.
Tasarımlarımız kopya değil, tamamen kendimize özgü çalışmalardır.
Yaptığımız makineleri Türkiye’de
ilk defa yapmanın onurunu taşıyoruz.
Mevcut ürünlerimizi muadillerinden
çok daha fazla geliştirerek, çıtayı
yükselttiğimizi belirtmek isterim.
Şimdi biz makinelerimizi Avrupa
ülkeleri dahil dünyanın her yerine
alnımız açık, başımız dik bir şekilde
gönderiyoruz ve müşterilerimizin
koşulsuz memnuniyetini her zaman
kazanıyoruz…
104
Setino Makina’dan
Üretimi Kolaylaştıran Makineler
FS-701
Kasa Toplama Masası
• FS-701 farklı seri değişik
ebatlardaki kapı&pencere kasa
profilinde kullanılan çift açılım
aksesuar menteşelerini metre,
kalem şablon kullanmadan
çoklu delme sistemi ile tek
seferde delme işlemi ve otomatik vidalama yapar.
• Otomatik merkezleme
ile kasa sabitleme.
• Kullanılan
aksesuara
göre yatay ve dikey hareketli
çoklu delme ünitesi.
• Tek hareket ve buton ile
tüm menteşe pimleri ve vida
yerlerini delme imkânı.
• Otomatik vida besleme
ünitesi ile otomatik vidalama.
MS-502
Otomatik Ortakayıt Montaj
Makinesi
• Farklı seri ve değişik ebatlardaki
kapı&pencere üzerinde kullanılan tüm
dikey orta kayıt profillerini metre, kalem
kullanmadan ayar, kalıp ve şablon gerektirmeden standart bir şekilde montaj
imkânı sağlar.
• Deneyim gerektirmez, kısa süreli
bir eğitimden sonra herkes çalışabilir.
• Otomatik dayama ile pencereyi
sabitleyebilme.
• Birden fazla ölçü girişi.
• Ölçüyü otomatik alma ve
karşılıklı aynı anda kasa delme ünitesi.
• Otomatik merkezleme ile farklı
marka, seri orta kayıtları ayar yapmadan bağlama.
• Çalışan personeli yormaz, hatasız
montaj imkanı sağlar, motivasyon ve
verimi artırır.
• Yaklaşık bir adet orta kayıt
montajı ortalama 50 saniyedir.
CS-801
Otomatik Ortakayıt Takoz Bağlama
• Farklı seri değişik ebatlardaki PVC orta kayıt profillerinde
kullanılan orta kayıt bağlantı takozlarını konumlayarak ayar gerektirmeden tek seferde her iki taraftan otomatik vidalama işlemi yapar.
• Aynı anda ayar gerektirmeden dört farklı seri orta kayıt kullanma
imkânı.
• Çift taraflı otomatik vida destekleme ünitesi ile otomatik vidalama.
• Otomatik baskı ve profil merkezleme sistemi.
• Kolay ayar imkânı ve pozisyon değiştirme.
DG-602
CNC
Kapı
İşleme
Merkezi
• Farklı seri ve değişik
ebatlardaki PVC kapı kanat
profili üzerinde kullanılan
tüm farklı kilit kapı ispanyoleti, wc kilit, barelli kilit,
oda kapı kilidi, kol montaj
deliklerini, kol deliğini,
barel deliğini ve kilit kanal yuvasını, metre kalem
kullanmadan, profili çevirmeden, makine başında
beklemeden, destek sacı ile
birlikte sorunsuz ve sıfır
hata açma işlemi yapar.
105
Gedizpen Satış Şefi Önder Özkan
“Avrupa Yakası ve Trakya Distribütörümüz
Zümrütpen İle Bölgedeki Gücümüz daha da Artacak”
Zümrütpen Genel Müdürü Mustafa Özdemir ve Gedizpen Satış ve Pazarlama Müdürü Önder Özkan
Z
ümrüt Group tarafından organize edilen distribütörlük
toplantısında görüştüğümüz
Gedizpen Satış Şefi Önder Özkan, Gedizpen ve Zümrütpen’in
distribütörlüğü ile ilgili sorularımızı
yanıtladı:
Gedizpen markasını okuyucularımıza anlatır mısınız?
Fırat, 4500’ü aşan ürün çeşidine
sahiptir. Müşterilerimizin bu ürünlerden en yüksek faydayı ve memnuniyeti elde edebilmesi için Fırat
ürünleri, entegre (birbirini bütünleyen) sistemler şeklinde üretilirler. Fırat, dünya plastik sektöründe
cam ve vida hariç, PVC Pencere
ve Kapı Sistemlerini oluşturan elemanların tamamının üretimini yapan tek firmadır. PVC Pencere ve
Kapının birbirleri ile yüzde yüz
uyumlu olabilmesi aynı çatı altında
üretilmesiyle mümkün olacağından;
Fırat, PVC Profil, EPDM Conta,
TPE Conta, Destek Sacı ve Metal
Aksesuarların tamamını kendi tesislerinde entegre olarak üretmektedir.
Fırat, teknolojiyi yakından takip
ederek sürekli yenilediği PVC Profil üretim tesisi sayesinde, 150.000
ton/yıl PVC kapı ve pencere profili
üretim kapasitesi ile 750’si yurtiçi
83’ü yurtdışı olmak üzere toplam
833 bayisi ile müşterilerine en hızlı,
“Zümrütpen’in
kurumsallığının Fırat’la
uyuştuğunu bildiğimiz
için kendileriyle çalışmak
istedik. Kendisine bu
konuda desteğimiz tam ve
başarılı olacağından da
eminiz.”
en kaliteli hizmeti sürekli ve eksiksiz olarak sunmaktadır.
Gedizpen markası 2003 senesinde kuruldu. Kurulduğu günden
buyana da Türkiye genelinde 200’e
yakın bayi oluşturuldu. Türkiye’nin
her bölgesindeki müşterilerimize
rahatlıkla ulaşıyoruz. Gedizpen
olarak Fırat’ın PVC üretimini daha
da artırmak ve sektörün küçük ve
orta ölçekli bayisine ulaşmak için
temsil hakkımızı vererek, distribütörlerimizi kurmaya başladık.
Şimdiye kadar Avrupa Yakası ve
Trakya’da kendi ulaştığımız üretici
bayilerimiz vardı. Bölgede şu anda
Zümrütpen Genel Müdürü Mustafa
Özdemir’in kendi oluşturacakların
dışında aktif olarak çalışan 16 bayimiz var.
Zümrütpen’le yaptığınız bu
çalışma ile hedeflerinizden bahseder misiniz?
Zümrütpen’in kurumsallığının
Fırat’la uyuştuğunu bildiğimiz için
kendileriyle çalışmak istedik. Kendisine bu konuda desteğimiz tam
ve başarılı olacağından da eminiz.
Zümrütpen kendi güçlü altyapısını
daha da kuvvetlendirerek ve yeni
bayilikler oluşturarak ilerlemesini
sürdürecektir.
“We’ll be stronger with our Istanbul
dealer Zümrütpen”
We had an interview with sales
representative of Gedizpen, Önder
Özkan in the dealership meeting which
held by Zümrüt Group. He gave some
information about the dealership
agreement and their expectations
from the future.
106
Process Genel Müdürü Mehmet Bağrıaçık
“Önümüzdeki 10 Yıl Bir Takım
Sıkıntılar Yaşanacaktır”
Process Genel Müdürü Mehmet Bağrıaçık ve
Firma Ortağı Barış Uslu
P
rocess Genel Müdürü Mehmet Bağrıaçık, kendisiyle
gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde araştırma konumuzla ilgili
sorularımızı yanıtladı. Firmalarının
2010 yılını değerlendiren ve 2011
ile ilgili görüşlerini ileten Bağrıaçık, sektördeki taşlar yerine
oturana kadar bir takım sıkıntılar
çekileceğini, ardından da sektörün
yükselişe geçeceğini ifade etti.
Mehmet Bağrıaçık Process’in 2010
yılını şöyle değerlendirdi:
“2010 yılında her sene olduğu
gibi yeni ürünler ve yeni müşteriler odaklı çalışmalarımız oldu.
Beklentilerimiz açısından da 2010
yılı bizim için beklentilerimizin
üzerinde bir yıl oldu. Tabi sektö-
rümüzün gerekliliği olan yeni
ürünler konusunda bir takım zorluklar yaşadık. 2010 yılını yeni
ürün ve yatırımlarla ve bu ürünleri
piyasaya tanıtmayla geçirdik. Bunun yanı sıra satış konusunda da
çalışmalar yaptık.”
2010 yılında katıldığınız fuarlar oldu mu?
Tüyap’ta düzenlenen pencere
fuarına katıldık. Genellikle bayilerimizi desteklediğimiz bölgesel
fuarlarda da sürekli olarak bulunuyoruz. Sektörümüzle alakalı ve
firmamızın menfaatine olacağını
düşündüğümüz fuarlarda yer alıyoruz. Önümüzdeki yıl da bu tip
organizasyonları takip edip, içlerinden seçeceklerimize katılacağız.
Fuarlar, hem yeni ürünleri sergilemek, hem de firmanızı daha geniş
kitlelere tanıtmak için çok önemli
organizasyonlar.
2010 yılında ne kadar bir
büyüme gerçekleştirdiniz?
Yeni ürünler çıkardığımız ve
girmediğimiz pazarlara girdiğimiz
için yaklaşık olarak %30’luk bir
büyüme elde ettik. Bu oran bizim
öngördüğümüzün üzerinde olduğu
için de memnun olduk. Önümüzdeki yılla birlikte ürünlerimiz piyasa-
“Her sektörde olduğu gibi
bizim sektörümüzde de iyi
ve kötü olarak adlandırılan
firmalar var. Sektörde
hizmet ettiğimiz ürün grubu
10-15 yıllık bir mazisi olan,
yaygın olarak da 10 yıldır
kullanılan ürünlerden
oluşuyor. Son 10 yılda bu
konuda çok fazla firma
ortaya çıktı. Ürünler yeni
olduğu için toptancılarımız
da yeni. Biz önümüzdeki
10 yıllık süreçte bu tür
sıkıntıların yaşanacağını
düşünüyoruz. En az 10 yıl
daha bizim sektörümüzde
taşlar yerine oturmaz.
Sektörümüzün yok olması
gibi bir şey söz konusu
değil. Binaların pencereleri
olduğu sürece devam eder.
Ancak sıkıntılar bir süre
daha devam edecektir.”
107
da tanındıkça, daha da iyi oranlarda büyüme gerçekleştireceğimizi
düşünüyoruz.
Şu anki üretim alanınızdan
bahseder misiniz?
Şu an 1200 metrekarelik bir alanda üretim yapıyoruz. Depolarımız
ve harici alanlarımızla birlikte bu
rakam 2500 metrekareyi buluyor.
Aktif olarak görev yapan 16 personelimizle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir?
Ana işimiz olan menfez konusunda piyasa beklentileri doğrultusunda yeni bir ürün tasarladık
ve piyasaya sunduk. Panjurmen
markalı banyo wc menfezi olan
ürünlerimizin kalıp ve model yenilemesini yaptık. Ayrıca Prosin
markasıyla sineklik aksesuarları
üretimine başladık ve Process
markasıyla sineklik tülü ithalatına
başladık. Bu ürünlerimizle ilgili de
oldukça olumlu dönüşler oldu.
Bu ürünlerin sektördeki yeri
nedir?
Her zaman için seçiciliğimizi koruyan bir firma olduk. Hedefimiz hangi il olursa olsun, en iyi toptancılarla
çalışmayı hedefledik. Bu konuda da
yeterli sabrı gösterebilen ve bekleyebilen bir firmayız. Tüm ürünlerimiz
sektör tarafından bilinen ve takdir
edilen ürünlerdir.
2011 yılı için hedefleriniz neler?
2011 yılında öncelikli olarak
üretim alanımızı genişleteceğiz.
Konya yeni organize bölgesinden 20
bin metrekarelik bir talebimiz oldu
ve bu talebimiz olumlu karşılandı.
Bu alanda yeni bir fabrika oluşturup,
makine parkurumuzu genişleteceğiz.
Yeni ürünler konusunda sürekli
yeni yatırımlarımız var. 2011’de
yeni fabrikamızda bu hedeflerimize ulaşmak için çalışmalarımızı
sürdüreceğiz.
Sektörün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Her sektörde olduğu gibi bizim
sektörümüzde de iyi ve kötü olarak
adlandırılan firmalar var. Sektörde
hizmet ettiğimiz ürün grubu 10-15
yıllık bir mazisi olan, yaygın olarak
da 10 yıldır kullanılan ürünlerden
oluşuyor. Son 10 yılda bu konuda çok
fazla firma ortaya çıktı. Ürünler yeni
olduğu için toptancılarımız da yeni.
Biz önümüzdeki 10 yıllık süreçte
bu tür sıkıntıların yaşanacağını düşünüyoruz. En az 10 yıl daha bizim
sektörümüzde taşlar yerine oturmaz.
Sektörümüzün yok olması gibi bir şey
söz konusu değil. Binaların pencereleri olduğu sürece devam eder. Ancak
sıkıntılar bir süre daha devam edecektir.
Okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Sektörümüzde faaliyet gösteren,
üretici, satıcı, toptancı herkesin
ürün alırken ve satarken dikkatli olmalarını tavsiye ederiz. Sektörde
yaşanan olumlu ya da olumsuz her
durum sektörü bir şekilde etkiliyor. Bu sektörde kaliteli ve iyi işler
yapıldığı sürece, bu anlayışla çalışan
her firmanın daha da iyi yerlere
geleceğini düşünüyoruz.
“Some bottle necks will happen in the
next decade”
General manager of Process, Mehmet
Bağrıaçık introduced their company,
commented about 2010 success and
2011 goals. He believes that in the
next decade the economy will have
some bottle necks than it will be good
for the window industry.
108
Mikrosan Genel Müdürü Rauf Rustamow
“Mikrosan’ın Yeni Makinesi, Plastik Sektöründe
Yeni Bir Dönem Başlatacak…”
M
“Plastik sektörünü biraya
getiren TÜYAP
Plast Eurasia fuarında yer
alan Mikrosan, üretimini
gerçekleştirdiği
Co-ekstruderi plastik
sektörüne tanıttı.
Geçtiğimiz günlerde
ziyaretçilerine açılan fuar
da Co-ekstruder ilgi odağı
oldu. Yer ve zaman
tasarrufu sağlayan
makine özellikle
üreticilere büyük
kolaylıklar sağlayacak.”
ikrosan tarafından tamamen Türk mühendislerce
geliştirilen Co- ekstruder
makinesi plastik sektörünün ilgi
odağı oldu. Makine zaman ve yerden tasarruf sağlarken, maliyetleri
de aşağıya çekiyor.
30 yılı aşkın süredir makine sektöründe faaliyetini sürdüren Mikrosan, Türkiye’de üretim konusunda
bir ilke imza attığı makinesi Coekstruder ile hem alan tasarrufu
sağlıyor hem de enerji tüketimini
yarıya indiriyor.
Plastik sektörünü biraya getiren TÜYAP Plast Eurasia fuarında
yer alan Mikrosan, üretimini gerçekleştirdiği Co-ekstruderi plastik
sektörüne tanıttı. Geçtiğimiz günlerde ziyaretçilerine açılan fuar
da Co-ekstruder ilgi odağı oldu.
Yer ve zaman tasarrufu sağlayan
makine özellikle üreticilere büyük
kolaylıklar sağlayacak.
Sunduğu yeniliklerle sektöre
yeni bir vizyon kazandıran Co-ekstruder zaman, işgücü, sarf edilen
eforu yarıya indiriyor. Böylece
enerji tasarrufu da sağlanmış oluyor.
Mühendisliği yüzde yüz Mikrosan’a ait olan ürün tek bir bilgisayardan kontrol edilerek üretim
yapılmasını sağlıyor. Bu yeni makine seri ve kaliteli üretim yaparak,
maliyetleri düşürüyor, alan tasarrufu sağlıyor ve üreticinin daha fazla
kar etmesini sağlıyor. CE Sertifikalı
ve 2 yıl garantili bu yeni Co-ekstruderlerin, kullanım alanlarına
yönelik ortadan ve dıştan folyolu
boru üretimi yapanların ilgisini
çekmesi bekleniyor.
Hindistan,
Fransa,
Rusya,
Kuzey Afrika ve İran’dan gelen
bayilerin de bölgelerini tanıtma
fırsatı bulduğu fuar sonrasında,
açıklama yapan Mikrosan Genel
Müdürü Rauf Rustamow Mikrosan
ve Çinli bir yatırımcı arasında ön
görüşmelerin sağlandığı, hızlı bir
şekilde gelişen ticari bir anlaşma
planladıklarını söyledi.
Mikrosan Hakkında:
Türk insanının hayal ettiğini
yapabilme gücünü kanıtlayan örneklerden birini MİKROSAN
MAKİNA ve KALIP SAN.
A.Ş.’nin sahibi Naci Sönmez ortaya koydu. 1970’lerin efsane kuruluşu PİMAŞ’ta 7 yıl işçilik yapan Naci Sönmez, bu fabrikada
işçiyken, ithal edilen boru ve plastik çekme makinelerini(ekstruder)
hayranlıkla incelediğini ve hep
“Bir gün bu makinelerin en iyisini yapacağım ve Alman’lara da
satacağım” diyen Sönmez, bu hayaline 1978’de kurduğu Mikrosan ile
ulaştı ve bugün dünyanın yaklaşık
50 ülkesine ihracat yapan, yılda her
biri bir üretim hattı niteliğinde olan
250 adet makine kompleksi üreten,
üç fabrikalı bir sanayici olmayı
başardı.
30 yılı aşkın süredir makine
sektöründe faaliyetlerini sürdüren
Mikrosan, 1978’de plastik hammaddelerle üretim yapan makineler imal etmeye başladı ve kısa
zamanda sektörün hızlı gelişimine
ve oluşan talebe paralel olarak üretim gücünü geliştirdi ve ürünlerini
çeşitlendirdi. Plastik boru ve profil hattı üretiminde kalite ve ka-
109
pasite artırımı sağlayan firma daha
sonra Paralel Çift Vidalı Ekstruder
üretimine de başladı.
Firma üretim alanlarını çeşitlendirirken, teknolojik gelişmeleri yakından izleyerek yeni teknolojilerin
üretim sürecine dahil edilmesinde
her zaman öncü kuruluş oldu. Bilimsel çalışmalarla verimliliğe
ve kaliteye yatırım yapan Mikrosan; bu yatırımlarının karşılığını
çok ülke yer almaktadır.
Günümüz itibariyle, Mikrosan A.Ş. ikisi Gebze’de, biri İzmit’te olmak üzere üç fabrikadan
oluşmaktadır. Toplam üretim alanı
ise, 26 bin metrekare kapalı alandır. İzmit’te metal sertleştirme,
konstruksiyon, imalat ve boyahane, Gebze’de ki fabrikaların birinde talaşlı imalat, merkez fabrika
olan diğer fabrikada da montaj,
test, sevkiyat ve yönetim yer
almaktadır. Yıllık üretim kapasitesi
ise yaklaşık 250 hattır. Mikrosan’ın
hedefi; 2010 sonu itibarıyla yıllık
makine üretim kapasitesini 300 hattın
üzerine çıkartabilmek ve dünyanın
en iyileri arasındaki yerini daha yukarılara taşıyabilmektir.
Mikrosan’ı bulunduğu yere taşıyan teknolojinin arkasındaki güçlü
Ar-Ge departmanı ve üniversitelerden profesörlerin danışmanlık
yaptığı bir teknik kadrosu, her gün
üretici firmalara daha iyisini sunmak için fikirler ve teknolojiler
geliştiriyor. İnşaat, otomotiv, mobilya, sıhhi tesisat, savunma, elektronik, tekstil ve ambalaj başta olmak
üzere pek çok sektöre hizmet veren
firma, bu alanda dünyanın en iyileriyle rekabet ediyor. Bu rekabeti
sağlamak için, üretim aşamasında
CE, TSE, ISO 9001 Kalite Belgeli
malzemeler kullanıyor ve ürettiği
her ekstruderi yüksek kalite testlerinden geçiriyor. Bugüne kadar pek
çok ürün geliştiren Mikrosan, orta
tip ve özel tip profiller üretebilecek
bugün Asya, Afrika ve Avrupa’dan ekstruderler de geliştirmiştir.
yaklaşık 50 ülkeye ihracat yaparak
almaktadır. Satış rakamlarının
%70’ini ihracat, %30’unu ise, iç “New machinery from Mikrosan will
start a new era in the industry”
piyasa satış rakamları oluşturmaktadır. İhracat yapılan ülkeler
The Co-Extruder machinery which is
arasında; İsveç, Almanya, Çek innovated by Mikrosan is all made by
Cumhuriyeti, Slovakya, ABD, İtalTurkish engineers and it has a good
ya, Hindistan, Rusya, Ukrayna,
record about energy saving and
Azerbaycan, Kazakistan, Senegal,
manufacturing costs.
Tunus, Fas, Moritanya ve daha bir-
110
Gökmen Yapı Firma Sahibi Seyfi Gökmen
“Konut Almanın Tam Sırası”
G
ökmen Yapı Firma Sahibi
Seyfi Gökmen, kendisini
ziyaretimizde firmaları ve
inşaat sektörüyle ilgili bilgiler verdi. Uygun krediler ve yapılan yeni
inşaatlar sebebiyle konut almak
için doğru zaman olduğunu ifade
eden Gökmen, ilk sorumuzu şöyle
yanıtladı:
Firmanızdan ve kendinizden
bahseder misiniz?
Biz yaklaşık 10 yıldır binalar yapıp, satan bir firmayız. Bu
binaları ya kat karşılığı ya da arsayı
satın alarak yapıyoruz. Sefaköy
merkezli olduğumuz için ilk önce
kendi bölgemize ağırlık veriyorur. Buranın dışında Bahçelievler,
Güneşli, Bağcılar, Büyükçekmece
gibi Avrupa yakasındaki semtlerde
çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Konut sektörünün genel durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Konut sektörü şuanda büyük
firmalar için iyi ama bizim gibi
orta sınıf müteahhitler için pek
iyi diyemeyeceğim. TOKİ’ye
sağlanan kolaylıklar bizim gibi daha ufak ölçekli çalışan firmalara
sağlanmıyor. O projeler tabi devlet
destekli oldukları için daha az oranlarda ödemeler gerçekleştiriyorlar.
Bu konuda oldukça ciddi sıkıntılar
yaşıyoruz.
Devam eden projeleriniz var
mı?
Şuanda bölgemizdeki imar
sorunları sebebiyle yeni yapılar
durdu. Birkaç ay içerisinde giderilebilecek sorunlar yaklaşık iki senedir çözülmedi. Bu sıkıntının
giderilmesi için bekliyoruz.
Bir projeye karar verirken
nelere dikkat ediyorsunuz?
İlk önce projenin yapılacağı
semti ve oradaki piyasayı değerlendiriyoruz. Zemin konusundaki
çalışmalarımızı yapıyoruz. Zaten
zeminin iyi olmadığı yerlere imar
izni de verilmiyor.
Pencere sektörünün gelmiş
olduğu noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Pencere sektörü oldukça iyi
bir noktaya geldi. Kendi inşaatlarımızda kullandığımız pencerelerde hiçbir sorun yaşamadık.
Kalitenin gittikçe yükseldiğini
söyleyebilirim. Marka konusunda
özellikle aradığımız bir marka yok.
Kalitesine inandığımız firmalarla
çalışıyoruz.
Pencere seçiminde nelere dikkat ediyorsunuz?
Kalitesi ve fiyatı bizim için ilk
etapta önemli olan unsurlar. Müşterilerimizden herhangi bir sorun yaşamamak için en iyi seçimi
yapmamız gerekiyor.
Tanıtım ve reklam faaliyetlerinizi nasıl sürdürüyorsunuz?
Reklam konusunda çalışmamız
olmuyor. Kendi bölgemizde zaten tanınıyoruz. Ofisimize gelen
müşterilerimize gerekli bilgileri
ilk ağızdan veriyoruz.
Gayrimenkul yatırımcılarına
ya da konut sahibi olmak isteyenlere neler önerirsiniz?
Şuanda konut almanın tam sırası
diyebilirim. Hem kredi imkânları
iyi hem de yapılan projeler sahiplerini bekliyorlar. Bu sebeple bu
dönemde alınacak konutlar kâr getirecektir.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız
var mı?
Herkes işini en iyi şekilde yapsın.
Kalitesiz ürünler kullanılmasın.
O zaman hiç kimse hiç bir sorun
yaşamaz.
111
Plastherm Bölge Distribütörü
Asu PVC Firma Ortaklarından Koray Bıtıl
“En Büyük Farkımız,
Müşterilerimizle Olan İlişkilerimiz”
K
endisiyle görüşmemizde
firmasını tanıtan ve sektörle ilgili fikirlerini paylaşan
Asu PVC Firma Sahibi Koray Bıtıl,
firmaları Asu PVC’yi şöyle tanıttı:
“Adana merkezli ve çevresindeki 12 ilde dağıtım yapan, Plastherm Bölge Distribütörü olarak
hizmet vermekte olan bir firmayız.
Adana, Mersin, Hatay, Malatya,
Maraş, Urfa, Elazığ Ağrı dağıtım
yaptığımız illerden bazıları. Üretici bayiler konusunda yapılandırma
çalışmalarımız var. İl bazında üretici bayilere profil tedariki konusuna çalışıyoruz. Belli illerde yeterli
bayilik oluştuktan sonra, yeni
bayi arayışlarımız olmuyor. Sadece Plastherm markalı PVC profil
satışımız var. Bunun dışında herhangi bir aksesuar ya da yan ürün
satışımız yok. Asu İnşaat olarak
taahhüt işlerimiz de var. Bu tür projeleri de zamanında tamamlayıp,
teslim ediyoruz.”
Neden Adana merkezli bir firma olmayı tercih ettiniz?
Uzun yıllar Adana’da sektörde
yöneticilik görevinde bulundum.
Burada yaşadığım ve piyasayı
iyi bildiğim için kendi adımızla hizmet vermeye başladık.
Başladığımız günden bu yana da
sürekli yükselen bir grafikle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Plastherm markasıyla çalışmanın da
bu ilerlemedeki olumlu katkılarını
göz ardı edemeyiz.
Bayilerinize ne gibi imkânlar
sağlıyorsunuz?
Sektörün gereği olarak bayilik
sistemimizde bayilerimize bilgisayar, bilgisayar programı, bıçak,
tabela, çıta kalıpları gibi ürünleri
temin ediyoruz. Girmek istedikleri
büyük kapasiteli işlere teklifleri
kendi adlarına vererek ihalelere giriyoruz. Sektörün vadeli çalışmasından dolayı, bizde vadeli
çalışıyoruz fakat müşterilerimizi
geçmişten tanımıyorsak, satışlarımızda teminat koşulu getiriyoruz. Bunun dışında bayilerimizi
korumak amaçlı olarak sürekli yeni
bayilik oluşturma çalışmamız yok.
Bölgelerden gelen talepleri oradaki arkadaşlarımıza ileterek, kendilerini yönlendiriyoruz. Herhangi
bir kota sınırlamamız yok. Kapasiteleri ve ödeyebilecekleri miktarlarda mal almalarını istiyoruz. Bu
konuda bayilerimizi sıkıntıya sokmak istemiyoruz.
2011 yılında bayilerimize kotalar koyarak, belli satış rakamlarını
yakalamaları için kampanyalar
başlatmayı düşünüyoruz. Bilgisayar, yurtiçi ve dışı gezileri gibi motive edici bazı desteklerimiz olacak.
Tabi bu projelerimizi arkamızda
aldığımız Plastherm’in de desteği
ile gerçekleştireceğiz.
Plastherm’in hangi serilerini
bayilerinize ulaştırıyorsunuz?
Plastherm markasıyla üretilen
tüm serileri bayilerimize ulaştırıyoruz. Ağırlıklı olarak 60’lık
ve 70’lik seriler ile satışlarımızı
sürdürüyoruz. Sürme serimizde
daha sıcak olan Adana, Mersin gibi
illerden talep alıyoruz.
Plastherm’i tercih etmenizdeki
sebepler neler?
Bu sektörün içerisinde var olmak için çalıştığımız insanlara
inanmamız gerektiğini düşünüyoruz. Geçmişi olan, vizyonu olan,
bizim inanç ve anlayışımıza uygun
olduğu için Plastherm’i tercih ettik
ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Önümüzdeki dönemlere ait
plan ve projelerinizden bahseder
misiniz?
İnşaat sektöründe belli hedeflerimiz var. Bu konudaki çalışmalarımıza devam edeceğiz. PVC
sektöründe de üretim artışıyla birlikte hedeflerimizi artırıp, bayi ağımızı
genişleteceğiz.
Sektörde karşılaştığınız sıkıntılar ve çözüm yolları hakkında
neler söylemek istersiniz?
En büyük sıkıntıyı ödemeler
konusunda yaşıyoruz. Çek, senet
konusundaki sıkıntılar tüm meslektaşlarımız gibi bizleri de olumsuz etkiliyor. Açık hesap ve senetle
çalışma dönemi sona erdiğinde hepimiz çok daha rahat nefes almaya
başlayacağız.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız
var mı?
Herkesin sözüne sadık, hedefleri olan ve prensipli firmalarla
çalışmaları gerekiyor. Bizim sevkiyat hızımız, prensiplerimiz, ticaretin
dışındaki yakın ilişkilerimiz aslında
birçok sorunu da kendiliğinden ortadan kaldırıyor. Dostlukla yapılan
ticaret daha faklı oluyor. Bizim en
büyük farkımız ilişkilerimizdeki
samimiyetimizdir.
112
Mywin Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Bekli
“Mevcut Potansiyelimizi Artırarak
İlerlememizi Sürdüreceğiz”
K
ayseri’deki fabrikalarında
ziyaret ettiğimiz Mywin
Yönetim Kurulu Başkanı
Mahmut Bekli, araştırma konumuzla ilgili sorularımızı yanıtladı. 2010
yılının kendileri için olumlu geçtiğini
ifade eden Bekli, 2011 yılında
mevcut potansiyellerini artırarak
ilerlemelerine devam edeceklerini
söyledi: Bekli, 2010 yılını Mywin
açısından şöyle değerlendirdi:
“2010 yılına firmamız adına baktığımızda memnun olmadığımız
hiçbir konu yok. Hedeflerimizi
çok yüksek tutmadığımız için hedeflerimize ulaştık. Ancak bizim
dışımızdaki firmaların, pazardan almak istedikleri payla, öz sermayeleri
arasında bazı dengesizlikler var.
Sektör olarak vadeli satılan bir ürün
üretiyoruz. 2008 yılında baş gösteren
krizde, vadeyle çalışan ve bankalara
güvenen firmalar ya yok oldular ya
da küçülmek zorunda kaldılar. Burada asıl değerlendirmemiz gereken
nokta, şirketlerin genel yapısıyla
alakalıdır. Merdivenleri teker teker
çıkmak yerine üçer üçer çıkarsanız,
çok daha çabuk yorulur ve durmak
zorunda kalırsınız. Biz teker teker
çıkmayı tercih ettik. Firma olarak
yakalamış olduğumuz mevcut potansiyelimizi muhafaza ederek, önümüzdeki yıllarda da ilerlememizi
sürdürmek istiyoruz.”
2011 yılıyla ilgili hedeflerinizden bahseder misiniz?
2011 yılı için bir strateji belirleyip, hedefler koyacağız. Bunu ne
derece tutturur, başarılı oluruz onu
zaman gösterecek. Türkiye’nin ekonomisine baktığımızda çıkış olduğu
görülüyor. Bu durumda sadece firman ya da şahsın adına değil, memleket adına da bir şeyler yapmak
gerekiyor. Bizde bu konuda üzerimize düşenleri yapacağız.
Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
İşini iyi yapan firmalar her zaman ayakta kalacaklar. Sektörün
altında patlamak üzere olan dinamitler var. Bunlar patladıkça yeni
firmalar ya da eski firmalar ortaya
çıkıyor. Bu dinamitleri koyanlarda
yine bu sektörde faaliyet gösteren firmalar, yani bizleriz. Bunun
sebebi de insanların içindeki aşırı
hırs ve pastanın tamamını yeme
iştahıdır. Bu yapıldıkça da sektörde kullanılan ürünlerin kaliteleri
değişiyor. Bir ürünü değerinden
aşağı bir fiyata satabilmek, sadece
o ürünün özellikleriyle yani kalitesini değiştirmekle oluyor. Bu anlayışla çalışan firmaların da uzun
ömürlü olmasına imkân yok. Bugün
baktığınızda Alman mallarına herkesin güveni var. Çünkü orada ürünü
nasıl daha kaliteli hale getirebiliriz diye Ar-Ge çalışmaları yapılıyor.
Burada ise, nasıl daha ucuza satarız
diye araştırmalar yapılıyor. Belli
noktaya gelmiş firmaların mutlaka daha iyisini yapmaları ve tüm
sektöre örnek olmaları gerekiyor.
Bu dinamitleri koyanlar da sadece
kendilerine zarar verseler iyi, ama
öyle olmuyor. Ülkesine, firmasına,
ekonomisine, çalışanına, itibarına
her şeye ve herkese zarar veriyor.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız
var mı?
Bu sektörde hepimizin bir sorumlulukları var. Bunun bilinci içerisinde herkes üzerine düşeni en iyi
şekilde yapmalıdır. Her kim ne iş
yapıyorsa, en iyisini yapsın. Dünya
küçüldükçe kim, nerede, neyi, nasıl
üretiyor artık herkes her şeyi çok iyi
biliyor. Bir ürün ancak kalitesiyle
var olursa sürekli olur.
113
Can Alüminyum Genel Müdürü Ensar Geyik
“Alüminyum Sektörü Gelişime Açık”
C
an Alüminyum Genel Müdürü Ensar Geyik, 2010 yılı
değerlendirmesi ve 2011 yılı öngörüleri ile ilgili sorularımızı
yanıtladı. Türkiye’de alüminyum
kullanımının henüz yeterli seviyede olmadığını ifade eden Ensar Geyik, önümüzdeki yıllarda
kullanım oranlarının artacağını ifade etti. Geyik, firmanız açısından
2010 yılını değerlendirir misiniz?
Şeklindeki ilk sorumuzu şöyle
yanıtladı:
“Can Alüminyum olarak krizin sonsuza kadar sürmeyeceğini,
daha çok çalışarak, tüm ekip olarak
müşterinin yanında sahada olmamız
gerektiğini biliyorduk. Kriz dönemlerinde olması gereken davranış
şekli bu olmalıydı ve biz de bunu
gerçekleştirdik.
Can
Alüminyum
olarak
2010 yılını bütçe hedeflerimiz doğrultusunda tamamladık.
Bu anlamda 2010 hedeflerimize
profillerin tamamlayıcı aksesuarları
da satışlarımız arasındadır.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
2011 yılındaki öncelikli hedefimiz, Türkiye’nin en modern ve
en büyük alüminyum mağazasını
hizmete açmaktır. Bunun yanında
müşteri beklentileri doğrultusunda
ürün yelpazemizi ve satış organizasyonumuzu da geliştirmek istiyoruz.
Sektörün geleceğinin nasıl
olacağını düşünüyorsunuz?
Alüminyum hayatımızın her
alanına daha fazla girmeye başladı.
Alüminyum sektörünün geleceğini
tartışmaya gerek kalmayacak şekilde
parlak görüyorum. Avrupa’da kişi
başı tüketim 30 kg iken, Türkiye’de
ulaştığımız, iyi bir yıl oldu diyebu rakam 7-8 kg civarı. Bu rakambilirim. Aynı zamanda yeni malar bile sektörümüzün geleceğinin
ğazamızın inşaatını da 2010 yılında
ne kadar gelişmeye açık olduğunu
tamamladık.”
göstermektedir.
2010 yılında satışını gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir “Can Alüminyum çok geniş
ve bu ürünlerin sektördeki yeri ürün yelpazesine sahip bir
nedir?
firmadır. Alüminyum profil
Can Alüminyum çok geniş ürün
konusunda hemen hemen
yelpazesine sahip bir firmadır. Alüminyum profil konusunda hemen tüm sektörlere ürünlerimizi
tedarik ediyoruz.
hemen tüm sektörlere ürünlerimizi tedarik ediyoruz. Bunlardan
Bunlardan bazılarına
bazılarına örnek verecek olursak;
örnek verecek olursak;
İnşaat sektörü, (cephe, doğrama,
İnşaat sektörü, (cephe,
ofis bölme, korkuluk, dilatasyon,
doğrama, ofis bölme,
seramik, mutfak, vs.) Otomotiv sektörü, reklam sektörü, sağlık sektörü,
korkuluk, dilatasyon,
makine sektörü, vs.
seramik, mutfak, vs.)
Alüminyum yassı üründe 0,30
Otomotiv sektörü, reklam
mm den 6mm kadar, 1000, 3000,
sektörü, sağlık sektörü,
5000 serisi rulo - levha alüminyum ve
PVC cephe - doğrama aksesuarları
makine sektörü, vs.”
satışlarımız da var. Bu ürünlerin
yanında diğer sektörlere yönelik
114
Seçkin Profil Yönetim Kurulu Başkanı Halil Hayta
“Çelik Konstrüksiyon Villalara Talep Artıyor”
bir yavaşlama arkasından da durma
eğilimi gösterdi. 2009 yılı da bu şekilde geçti. 2010’da ise, umut verici gelişmeler tekrardan yaşanmaya
başlandı. Bu anlamda 2011’den de
oldukça umutlu olduğumuzu söyleyebilirim. Yeni yatırımlardan ziyade
mevcut yatırımları en iyi şekilde kullanmaya gayret ettik ve 2010 yılını
geride bıraktık.
2
010 yılı
değerlendirmesiyle
ilgili sorularımızı yanıtlayan
Seçkin Profil Yönetim Kurulu
Başkanı Halil Hayta, 2010 yılında
üretimine başladıkları çelik konstrüksiyondan imal edilen villa tipi evlerin hakkında da bilgiler verdi:
Firmanız açısından 2010 yılını
değerlendirir misiniz?
Seçkin Profil olarak 2003 yılından 2007 yılına kadar sürekli bir
büyüme içerisindeydik. 2008 senesine geldiğimizde sektör, önce
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir
ve bu ürünlerin sektördeki yeri
nedir?
2010 yılında çelik evler konusunda çalışmalara başladık. Bu evleri galvanizli demir ve sacdan üretiyoruz.
Kendi makinelerimizde şekillendirip,
profil haline getiriyoruz. Ardında da
çelik konstrüksiyon denilen paneller
oluşturuyoruz. Bunları da birleştirerek
ev haline getirip, kaplıyoruz.
Bu evler yazlık, kışlık, dağ evi ola-
bilen villa tipi projeler oluyor. Normal
evlerde olması gereken tüm prosedürler aynı şekilde işliyor. Bizim mevcut
projemizden ya da müşterilerimizin
beğendiği projelerin aynısını yapabiliyoruz. Projeyi kendilerine verdikten
sonra, müşterilerimiz bulundukları
ilin mimarlar odasına bu projeyi
onaylatıyor. Beton döküldükten sonra
binamızı 45-60 gün arasında teslim
ediyoruz. Fiyat olarak da metrekaresi 600 liradan başlayıp, yukarı
doğru devam ediyor. Diğer binalara
göre depreme dayanıklılığı çok fazla
ve diğer beton evlere göre %90 daha
hafif.
Destek sacı konusunda ne tür
gelişmeler var?
Destek sacı satışları konusunda
sektörde bir düşme söz konusu. Bunun neticesinde doğal olarak bizim
de satışlarımız düştü. Çünkü günümüzde ürünü sattıktan sonra tahsilât
büyük bir sıkıntı haline geldi. Halen
2006-2007 yılından alacaklarımız var.
Böyle olunca müşterilerimizi seçmek
zorunda kalıyoruz.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
2011’de çelik ev işimize ağırlık
verip, büyütmeyi düşünüyoruz. Destek sacı konusunda çalışmalarımız
yine devam edecek. Potansiyeli olduğu
için çelik ev sektörünün önünün açık
olduğunu düşünüyoruz. İnsanları bizde çalışmalarımızla yönlendirmeye
gayret ediyoruz.
Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Pencere sektörü 2007 yılına ka-
115
dar çok iyi bir süreç geçirdi. 2007
yılından sonra bu işi gerçekten iyi
yapanlar ayakta kaldı ve devam ettirdi. Bundan sonra da herkesin pencere
yapamayacağını düşünüyorum. CE
standardının da gelmesiyle, eskisi
gibi düşük mm’li talepler gelmiyor. 1.00-1.20mm. arasında ürünler alınmaya başlandı. Bu anlamda
destek sacı konusunda gayet yönde
iyi bir düzelme olduğunu söyleyebilirim. Önümüzdeki yıllarda ekonominin daha da düzelmesiyle sektör daha
da iyiye gidecektir.
Çelik
konstrüksiyon
villa
sektörünün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu sistemler bilinçli kişiler tarafından yapılırsa, ortaya iyi işler
çıkacaktır.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız var
mı?
Kalite mutlaka müşteri memnuniyetini getirir. Bu da süreklilik için çok
önemli bir unsurdur. Düzgün ve dürüst
çalışıldığında mutlaka size geri dönüş
olacaktır. Biz bu anlayışı benimsedik
ve yolumuzda devam ediyoruz.
“2010 yılında çelik evler
konusunda çalışmalara
başladık. Bu evleri
galvanizli demir ve sacdan
üretiyoruz. Kendi
makinelerimizde
şekillendirip, profil haline
getiriyoruz. Ardında da çelik
konstrüksiyon denilen
paneller oluşturuyoruz.
Bunları da birleştirerek
ev haline getirip,
kaplıyoruz.
Bu evler yazlık, kışlık,
dağ evi olabilen villa tipi
projeler oluyor.
Normal evlerde olması
gereken tüm prosedürler
aynı şekilde işliyor. Bizim
mevcut projemizden
ya da müşterilerimizin
beğendiği projelerin aynısını
yapabiliyoruz.”
116
Özçelik Makine Yaptığı Yenilikleri
Duyurmak ve 30. Yılını Kutlamak
Amacıyla Türkiye Çapında Bayi
Toplantısı Düzenledi…
Ö
zçelik Makine olarak, 30.Yılımızda “Bayi Toplantısı
ve Satış Faaliyetlerinde
Düzenlemeler” şeklinde bir organizasyon gerçekleştirdik.
Yurtiçinden 60 bayii İstanbul
Titanic Hotel’de 17 Aralık tarihi
itibariyle hafta sonu ağırlandı.
Özçelik Makine’de verilen kokteylin ardından tüm tesisler
katılımcılar tarafından gezildi.
Boğazda bir restaurantta öğle
yemeği ve akabinde Titanic
Hotel’de bir kokteyl düzenlendi.
Akşam yemeği öncesi bayilere
multivizyon gösterisi eşliğinde
Özçelik tanıtım ve hedeflerini belirtir konuşmalar yapıldı. En
iyi beş bayimize ödülleri takdim
edilerek, onurlandırıldı. Sonrasında
fasıl eşliğinde akşam yemeği ye-
117
nildi ve 30.yıl pastasının kesilmesi
ile gece son buldu.
Davet edilen 60 yurtiçi bayiden 90 kişinin katıldığı bu toplantıda bayiler ile bir araya
gelerek, kaynaşmanın sağlanması
ve satış faaliyetlerimizden yapılan
değişikliklerin kendilerine aktarılması
hedeflendi.
Bayilerin
Özçelik tesislerini gezerek, ürünlerin üretim hatlarında ki safhalarını
görmeleri ve bilgilenmeleri de
ayrıca sağlandı.
Bayi toplantısında takdimleri, İhracat Departman Sorumlumuz Sn. Tuba Özçelik yaptı. İlk
giriş olarak, Hoş geldiniz konuşmasını Genel Müdürümüz Sn.
Hasan Özçelik gerçekleştirdi ve
katılımlarından dolayı tüm bayi
ve misafirlerimize teşekkür etti.
Sonrasında Özçelik tasarım faaliyetleri ve 2011 yılı yeni ürün
tasarımları hakkında Ar-Ge Sorumlumuz Sn. Ural Akar bir konuşma
yaptı. Kalite ve belgelendirme ko-
nusunda Kalite Yönetim Temsilcisi Sn. Kerim Peçe kısa bir
konuşma yaptı. Son olarak Satış
Müdürü Sn. Feyza Özçelik Satış
faaliyetlerindeki değişimler, bayilik esasları hakkında yeni düzenlemeleri katılımcılara sundu.
118
Marka Makine San. Tic. Ltd. Şti.
Firma Ortağı Nursel Boz
“Cam Sektöründeki En Son Yenilikler
Marka Makine’de”
M
arka Makine Firma Ortağı Nursel Boz, kendisiyle
gerçekleştirdiğimiz
söyleşimizde firmaları ve firmaları
tarafından piyasaya sürülen makineler hakkında bilgiler verdi. Cam
makineleri konusunda Türkiye’de
daha geniş kitlelere ulaşmak için
2011 yılında yeni birtakım çalışmalar
yapacaklarını ifade eden Boz, firmaları Marka Makine’yi kısaca şöyle
tanıttı:
“Firmamız “Marka Makine”, ön-
celikle prensiplerle hareket eden,
müşteri ihtiyaçlarına dönük olarak
araştırma yapıp, en doğru çözümü
öneren ve bu şekilde birden fazla sektöre hizmet eden bir firmadır. Çözüm
ortağı olarak çalıştığımız, mümessilliklerimiz de bulunmaktadır.”
Ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Kendi konusunda uzman firmalarla, çalışmalarımız bulunmaktadır.
Cam sektörü ile ilgili olarak; “Alman WANDRES – Micro Cleaning”
firmasıyla çalışmaktayız. Bu firma;
tüm talaşlı imalat sektörlerinin, üretim sırasında karşılaştığı tozdan ve
kirden kaynaklı soruları, tamamen
çözen firmadır. Wandres cihazları
(KSB, Aqua), cam sektöründe, aşağıda yer alan noktalarda, öncelikli
olarak kullanılmaktadır:
*İstifleme öncesi temizlik,
*Kesim sonrası temizlik,
*Rodaj sonrası temizlik,
*Yıkama öncesi, yıkama sırasında
ve sonrasında temizlik,
*Taşıma ruloları temizliği,
*Baskı / print öncesi temizlik,
119
*Tüm aşamalarda, tek taraflı veya
çift taraflı temizlik,
*Kurutma öncesi, temperleme
öncesi/sonrası temizlik v.b.
WANDRES ürünlerimiz ile çözemeyeceğimiz temizleme sorunu söz
konusu değildir. Ayrıca, yeni geliştirilen “IGW model makine ile” tüm
yıkama makinesinin yaptığı işi, parmak izi dahil temizlemek mümkün.
Bu, son dönemde cam sektöründe görülen, en büyük yeniliklerden biridir.
Ürünlerinizi
benzerlerinden
ayıran özellikleri nelerdir?
Farkları genel olarak şu başlıklarla
verebiliriz:
*Cihazın çalışırken harcadığı enerji ile elde edilen verim arasındaki
oran. Bu konuda, kimse rakibimiz
olamaz. Tüm rakiplerin, aynı işi daha
az finiş kalitesiyle yaparken harcadıkları enerjinin, onda biri kadar
harcayıp, en az iki katı iyi finiş kalitesi elde ediyoruz.
*Yine, cam sektörünün olmazsa olmaz tüketim malzemesi olan
“SU”yu kullanma oranı. Bizde, bazı
cihazlarımızda hiç kullanılmaz. Bazılarında ise, yok denecek kadar az
kullanılır. Örneğin, cam yıkama makinesi (IGW) toplamda 5 litre/saat su
tüketir.
*Cihazın kapladığı montaj alanı
minimum düzeydedir.
*Bakım zamanı: minimum düzeydedir.
*Sarf malzeme gideri: Çok düşük
ve uzun ömürlüdür.
Markalarınızın, Türk ve dünya
pazarındaki yeri nedir?
Yukarıda da bahsettiğim gibi, temsilcisi olduğumuz firmalar, her şeyden
önce “Dünya” pazarında, saygın
bir konuma sahip olan, firmalardır.
Bu saygınlığı, nicel büyüklüğü ile
değil, sahip oldukları nitelik ile elde etmişlerdir. Türkiye’de ise; ortalama tüketicilere, hep bildik ve
ezberlenmiş ürünler satıldığından,
yaygın olduğunu söylemek şu an
için doğru olmaz. Yeni bir çalışma
ile mümkün olduğunca fazla sa-
yıda adrese ulaşmayı ve detayları
müşterilerimizle paylaşmayı umuyoruz.
Satış sonrası destek konusunda
ne gibi çalışmalarınız var?
Satışını yaptığımız tüm makine
veya ekipmana ait teknik destek ve
servis sorumluluğu bize aittir. Bu konuda deneyimli arkadaşlarımızla birlikte son derece ciddi çalışmalarımız
var. Biz, bugüne kadar yapılan hatalardan ders alma noktasındayız, onların bir parçası olma noktasında
değil.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesaj veya
ön plana çıkarmak istediğiniz bir
konu var mı?
Sektöre sunacağımız yeni ürünler
ile önemli oranda sorunları çözmeye
yardımcı olacağımızı ve konuda iddialı olduğumuzu, bir kez daha belirtmek isterim. Herkese; mutlu, sağlıklı
bir yıl ve bol kazanç diliyorum. 2011
yılının, 2010 yılından çok daha iyi
olmasını temenni ediyorum.
120
Akansu Group Dış Ticaret Müdürü Köksal Metin
“Yeni Pazarlarda Ürünlerimizi Sergiliyoruz”
A
raştırma konumuzla ilgili sorularımızı yanıtlayan
Akansu Group Dış Ticaret
Müdürü Köksal Metin, firmaları ve
sektörle ilgili bilgiler de verdi:
Firmanız açısından 2010 yılını
değerlendirir misiniz?
2010 bizim ve diğer sektörler için
bir toparlanma yılı olarak geçti. 2010
yılında en büyük atağımızı ihracat
konusunda yaptık. 2009 yılındaki
sıkıntıların iç piyasayı etkilemesiyle dış pazarlara ağırlık vermiştik.
Bazı Uzakdoğu ülkeleri ve Rusya
gibi pazarlara yöneldik. Ürünlerimizi
geliştirip, o pazarların beğenisine sunduk. Bu çalışmalarımızın sonuçlarını
da olumlu yönde almaya başladık.
2010 yılında standart kapasitemizi
biraz daha artırma kararı aldık. 20 bin
metrekarelik satın aldığımız yeni yerimiz için üretim hatlarımızı kuruyoruz. Haziran sonu gibi ilk iki hangarı
kapattıktan sonra üretime geçmek
için faaliyete başlayacağız.
2010 yılında katıldığınız fuarlar
hangileri?
Bu yıl, İran’da Confair, Irak’ta
Basra Fuarı, Libya’da Build Fuarı’na
katıldık. Türkiye’de de Tüyap’ın
7-11 Nisan’daki PIPEXPO Fuarı’na
katıldık. 2011 senesinde de yeni
ürünlerimizle katılacağımız fuarlar
olacak.
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu
ürünlerin sektördeki yeri nedir?
Bu sektörde ürünler ve müşteri
grupları bellidir. Burada önemli olan
yatırım alanlarını iyi değerlendirip,
pazarda aktif olabilmektir. Ürün
çeşitliliği bizim için ve bizim gibi
üretim yapan diğer firmalarda çok
fazla görülmez. Asıl başarı, bu ürünleri mümkün olduğu kadar değişik
pazarlara sunabilmektir.
Şu anki üretim alanınızdan bahseder misiniz?
Aşağı yukarı 13 bin metrekare kapalı alanda üretimimizi gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki sene
hem üretim alanımızı, hem de üretimde kullandığımız makineleri
artıracağız.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
Ben Akansu Group’un Dış Ticaret
müdürüyüm. Uzun yıllar yurtdışında
bulunduğum için iç pazar konusunda
doğru belirlemeler yapamayabilirim. Ancak şunu söyleyebilirim;
Türkiye’de plastik konusunda çok
ciddi bir potansiyel var. Bunu en iyi
şekilde değerlendirmek için alternatif pazarları değerlendirmek gerekiyor. Akansu olarak kendi ismimiz
ve kalitemizle ciddi pazarlar elde
edeceğimizi düşünüyoruz.
Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Sektörün geleceğinden ben şahsım
adına umutluyum. Umutlu da olmak
lazım zaten. Ciddi üretimler yapıyoruz
ve sürekli yatırımlarımız var. Bunlar
varken farklı bir açıklama yapmamız
uygun olmaz. Pazardaki payımızı
daha da artırmak için çalışmalarımızı
devam ettiriyoruz.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz mesajınız var
mı?
Biz son kullanıcıya hitap eden bir
firma değiliz. Ürünlerimiz işlenip,
son kullanıcı olan tüketicilere ulaşıyor. Burada biz kendi kalitemizden bahsederken şunu da söylemek
zorundayız. Plastik konusunda iş yapan firmaların üretimleri aşağı yukarı
aynıdır. Sonuç olarak kullanılan
materyaller aynıdır. Burada önemli
olan, oluşturulan bu malzemelerin
doğru bayilerle işlenip, tüketicileri
sunulmasıdır. Bizim gerçekten tercih
edilmemizin en önemli sebeplerinden
biri, biz kendi müşterilerimizi seçerken, yani bayilikler oluştururken,
çok ciddi kriterler belirliyoruz. Belli
teknik özelliklere sahip kişilerden
bu seçimleri yapıyoruz. Bu kriterlere uymayanları da kendi içimizde
eğittikten sonra üretim yapmalarını
sağlıyoruz. Son kullanıcıya gidene
kadar arada yapılan her işlemi ciddi
şekilde takip ediyor ve bu işlemi yapacak firmaları ciddi şekilde seçiyoruz.
121
Hedef PVC Aksesuarları Firma Sahibi Muhammet Aydın
“Yeni Yılda yeni Hedefler”
G
eçtiğimiz günlerde düzenlediği açılışla yeni yerinde faaliyete geçen Hedef
PVC, bayisi olduğu Akpen Plastik, Eva Plast, Aso, Plasrem, Esra,
Endow, İzo Mastik markalarıyla
birlikte ilerlemesini sürdürüyor.
Açılışın ardından firmaları ve sektörle ilgili sorularımızı yanıtlayan
firma sahibi Muhammet Aydın,
sohbetimize yeni işyerleri ile ilgili
bilgiler vererek başladı:
“30.10.2010 tarihinde yapmış
olduğumuz açılışın heyecanı ile
kendi yerimize taşındık. Yerimiz üç
kattan oluşmakta olup, alt katımız
depo, orta katımız showroom ve
üçüncü kat ofis katımızdır. Hedef
ailesi olarak Hedef PVC’yi layık
olduğu yere taşıyacağımızı ümit
ediyoruz.
Açılışımıza yaklaşık 150 kadar
sevenimiz katıldı. Açılışımızda
bulunan Akpen Plastikten Adnan
Bey’e, Eva Plastikten Vedat Bey’e,
Aso Vida’dan Recep Bey’e, İzo
Mastik Aydın Bey’e, Plasrem Tahsin
Bey’e açılışımıza katıldıkları için
teşekkürü bir borç biliriz.”
2010 yılı firmanız için nasıl
geçti?
2010 yılı plastik aksesuar
sektörü ümit edilen rakamlara
ulaşmadığını düşünüyorum. Sektörde rekabet oranı çok fazla olmakla birlikte, düşündüğümüz
fiyatların
altında
fiyatlarla
karşılaşabiliyoruz. Onun için
malzeme alımlarımızı yeni yıl
ile birlikte daha uygun yapıp,
müşterilerimize uygun fiyatlarla
sunmak istiyoruz.
2011 yılıyla ilgili öngörüleriniz neler?
2011 yılının hedef aksesuar
için iyi geçeceğini düşünüyoruz.
7 yıllık tecrübemizle, bayisi olduğumuz Akpen Plastik, Eva Plast,
Aso, Plasrem, Esra, Endow, İzo
Mastik’in aksesuar malzemelerini
müşterilerimize en uygun fiyatlarla ulaştırıp, 2011 yılının Hedef
PVC’nin hedeflediği rakamlara
ulaşacağını düşünüyoruz.
122
Erplast Yapı Malzemeleri Genel Müdürü Mehmet Oğuz
“2011 Geçmiş Yıllardaki Sıkıntıları
Unutturacaktır”
A
raştırma konumuzla ilgili
sorularımızı
yanıtlayan
Erplast Yapı Malzemeleri Genel Müdürü Mehmet
Oğuz, Konya’daki firmasını ziyaretimiz sırasında konuyla ilgili bilgiler verdi. 2010 yılının
bir değerlendirmesini yapan ve
ardından 2011 ile ilgili görüşlerini
dile getiren Oğuz, ilk sorumuzu
şöyle yanıtladı:
Firmanız açısından 2010 yılını
değerlendirir misiniz?
2009 yılı ile mukayese yapacak olursak ve bu değerlendirmeyi
satış talep ve nakit dönüş olarak değerlendirirsek, 2010 yılı bir önceki
yıla göre satış ve talep olarak daha
verimli bir yıldı diyebiliriz. 2010’da
canlı bir piyasa vardı ama piyasadaki
nakit döngü hızı ile değerlendirme
yapacak olursak, önceki yıllardaki
endişe tam olarak geçmiş değildir.
Genel bir bakış acısı olarak
değerlendirdiğimizde ise, sektörel
hareketlilik hala devam ediyor diyebiliriz. Hatta önceki yıllar ile mukayese edilemeyecek kadar canlılık
söz konusudur. Bu hareketliliğin
2011’de de devam etmesini umut
ediyoruz. Ekonomik göstergeler de
bu gelişmelerin yaşanacağı konusunda olumlu sinyaller veriyor diyebilirim.
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir
ve bu ürünlerin sektördeki yeri
nedir?
Erplast Yapı Malzemeleri olarak
firmamız Erpen’in Erplast ve Winerpen markalarının İç Anadolu bölge
distribütörlüğünü
yapmaktadır.
Dolayısı ile üretilen değil de, satışını gerçekleştirdiğimiz ürünler
hakkında bilgi vermek gerekir ise;
Erplast ve Winerpen markalı
PVC kapı ve pencere profilleri satışının yanısıra PVC aksesuarları
ve sineklik alüminyum profilleri
ve sineklik aksesuarları satışını
gerçekleştiriyoruz. Zaman içerisinde müşterilerimizin taleplerine
göre farklı ürünleri de bünyemizde
bulundurabiliriz.
Erplast ve Winerpen PVC kapı
ve pencere profillerimiz, her yıl kendini geliştirerek sektöre hizmetleri
devam etmektedir. Özellikle 2010
yılını damgasını vuran antimikrobiyal ürün, firmamızın bu işi ne kadar
çok sevdiğinin bir göstergesidir.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
Mevcuttaki yükseliş çizgisini
2011 yılında da aynen devam ettirmek istiyoruz. Firma olarak
şunu çok iyi biliyoruz ki, hizmet
ve müşteri memnuniyetiniz varsa
varsınız, yoksa siz de yoksunuz.
Biz firma olarak sektörde sürekli
var olmayı, yani müşteri memnuniyetini kendimize ilke edindik
Sektörün geleceğinin nasıl
olacağını düşünüyorsunuz?
Sektörün geleceği inşaat sektörüyle alakalı olarak olumlu yönde
ilerliyor. Müşteri memnuniyeti ilkesiyle kaliteli üretim ve satış yapan
firmalar uzun yıllar daha sektöre
hizmet vereceklerdir. Bu anlayış
sektöre hakim olduğu taktirde, sektörü geleceğini çok olumlu görüyorum.
“We’ll forget the economic
stimulation in 2011”
General Manager of Erplast
Building Materials, Mehmet Oğuz
said that “What we lived in 2010
gives us new hope about the future”.
124
Saraycam Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Kedi
“Binalara Değer Katan Sistemler”
C
am Balkon Sistemlerinin
Pencere Sektöründeki Önemi
konu başlıklı araştırma dosyamızla ilgili sorularımızı yanıtlayan
Saraycam Yönetim Kurulu Üyesi
Selçuk Kedi, Ne kadar zamandır cam
balkon uygulama ve satışını yapmaktasınız, kullandığınız sistemler
hakkında bilgi verir misiniz? Şeklindeki
ilk sorumuzu şöyle yanıtladı:
“Yaklaşık 3 yıldır bu sistemlerin imalat ve montajını yapıyoruz.
Kullandığımız sistemler sürgülü ve
katlanır cam sistemleridir. Müşterilerin
isteklerine göre farklı ürünler de
çıkarabiliyoruz. Müşterilerimiz genel-
de katlanır sistemleri tercih ediyorlar.”
Cam
balkon
sistemlerinde
müşteri kitlenizi kimler oluşturmaktadır ve hangi bölgelere satış
yapmaktasınız?
Ağırlıklı olarak son kullanıcılara
hitap ediyoruz. İnşaat firmalarına
ve toplu konutlara da zaman zaman çalışıyoruz. İstanbul’da her yere
ulaşıp, hizmetimizi götürebiliyoruz.
Cam
balkon
sistemlerinin
satışını yapıyor olmanız, genel olarak işlerinizi hangi yönde etkilemektedir ve cam balkon sistemleri satışlarınızın ne kadarını
oluşturmaktadır?
Cam balkon sistemleri ayrı bir
branş olduğu için bu durum satışlarımızı da olumlu yönde etkiliyor.
Ürün gamında ne kadar fazla ürün varsa, müşteri de o kadar fazla ürünle ilgilenebiliyor. Doğal olarak da bu durum
satış rakamlarına etki ediyor.
Cam balkon sistemleri toplam
satışımızın %30’luk kısmını oluşturuyor. Bu oranın günden güne arttığını
söylemekte mümkün.
Cam balkon satış ve uygulamasında karşılaştığınız güçlükler ve
önerileriniz nelerdir?
Bu sistemler şu an piyasada gayet
sağlam şekilde ilerliyor. Genelde de
aynı sistemler kullanıldığı için çok
fazla güçlükler yaşanmıyor. Genelde rahat ve kullanışlı sistemler. Bu
konuda herhangi bir sıkıntı yok.
Sistemler uygun üretildiği ve düzgün
montaj yapıldığı sürece de bir sorun
yaşanmayacaktır.
Sektörün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sektörün geleceğini cam balkon
konusunda oldukça parlak görüyorum. Hem estetik, hem de kullanım
açısından tercih edilen bir ürün
olduğu için, daha da yaygın olarak
kullanılacağını düşünüyorum.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesaj veya
ön plana çıkarmak istediğiniz bir
konu var mı?
Cam balkon sistemleri dar alanlarda kullanım açısından çok verimli ve bunun yanında sağladığı estetikle binalara değer katan ürünler.
Tüketicilerin bu ayrıntıları mutlaka
dikkate almaları gerekiyor. Dikkat etmeleri gereken bir diğer hususta, bu
sistemleri kime yaptırdıklarıdır. Eğer
iyi imalat ve işçilikle monte edilirse,
uzun yıllar sorunsuz kullanılacak
ürünlerdir.
125
Doğan Ticaret Firma Sahibi Ahmet Kemal Derya
“2011’de Yükselişimizi Sürdüreceğiz”
F
irmaların, ‘2010 Değerlendirmeleri ve 2011 Hedefleri’ konu
başklıklı araştırma dosyamızla
ilgili sorularımızı yanıtlayan Doğan
Ticaret Firma Sahibi Ahmet Kemal
Derya, firmalarının 2010 yılı değerlendirmesini şu sözleriyle yaptı:
“2010 yılı firmamız için bir
oluşum yılı olarak geçti. Yeni ürünlerimiz için tanıtım faaliyetlerimizi
ağırlıklı olarak sürdürdük. Küpeşte
aksesuarları, cam balkon, alüminyum
pergola, alüminyum doğrama aksesuarları, paslanmaz, kış bahçesi,
gibi ürünlerimizi tanıttık. Kaba inşaat
tamamlandıktan sonra, içerisindeki
tüm ayrıntıları tek elden tamamlamayı
hedefledik. Çelik kapı, PVC kapı
pencere, cam balkon, küpeşte, mutfak dolapları gibi ürünleri de ürün
gamımıza katıp, 2011 yılına girmeyi
düşünüyoruz.”
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu
ürünlerin sektördeki yeri nedir?
Cam balkon, alüminyum, doğrama
ve küpeşte malzemeleri, alüminyum
aksesuarları 2010 yılında üretimini
gerçekleştirdiğimiz ürünlerden bazıları. Bu yılsonuna kadar da çelik
kapı işine girmeyi hedefliyoruz. Aynı
şekilde PVC lambri konusunda da
çalışmalarımız var.
Sektörün
geleceğinin
nasıl
olacağını düşünüyorsunuz?
İnşaat sektörü şu an gayet iyi durumda ilerliyor. Güçlü olan firmalar
sektörü daha da ileri görtürüyor diyebilirim. Piyasada iş var ancak tahsilat konusunda bir takım sıkıntılar
var. Bu sıkıntılar da birşekilde ortadan kaldırılırsa, sektör daha olumlu
şekilde büyümeye devam edecektir.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız
var mı?
Biz sektörümüzde yaptıklarımızla
ve yapacaklarımızla iddalıyız. Önümüzdeki günlerde daha da çok tercih
edilerek, güçlü ve istikrarlı şekilde
yolumuza devam edeceğiz.
“2010 yılı firmamız
için bir oluşum yılı
olarak geçti. Yeni
ürünlerimiz için tanıtım
faaliyetlerimizi ağırlıklı
olarak sürdürdük. Küpeşte
aksesuarları, cam balkon,
alüminyum pergola,
alüminyum doğrama
aksesuarları, paslanmaz,
kış bahçesi, gibi
ürünlerimizi tanıttık.”
126
Nilart Yapı Dekorasyon İlker Ertürk
“Sektörün Geleceği Yapılan Kaliteli İşlere Bağlıdır”
K
endisiyle
görüşmemizde
firmalarının 2010 yılı değerlendirmesini
yapan
ve
2011 ile ilgili öngörülerini paylaşan
Nilart Yapı Dekorasyon Yetkilisi
İlker Ertürk, gelecekle ilgili olumlu
görüşlerini ekibimizle paylaştı:
Firmanız açısından 2010 yılını
değerlendirir misiniz?
2010 yılı 2009’a göre değerlendirdiğimizde daha iyi bir yıl oldu.
2009’da tüm dünyayla birlikte bizim ülkemizde de ekonomik bir
kriz yaşandı. 2010 yılı bu bağlamda
düzelme gösteren bir yıl oldu. Tabi
önceki yıllara bakıldığında çokta ilerleme kaydedildiği söylenemez ama
2009’a göre iyi bir yıl oldu diyebilirim.
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu
ürünlerin sektördeki yeri nedir?
Nilart Yapı Dekorasyon olarak demir konstrüksiyon, alüminyum kaplama, katlanır cam sistemleri, mobilya dekorasyon gibi işler yapıyoruz.
İnşaat sektöründe tüm işleri tek el-
den çıkarma konusunda gayretlerimiz var. Bir inşaata girdiğimizde
bina giriş kapısından tutun, çevre
korkulukları, alüminyum korkuluklarına kadar her şeyi yapabiliyoruz. Bunun haricinde mutfak
dolapları, vestiyerler, iç kapı üniteleri gibi her şeyi yapabiliyoruz.
PVC konusunda da ciddi talepler
var ancak onu PVC ile uğraşan
arkadaşlarımıza bırakıyoruz.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
Ağırlıklı olarak katlanır cam
sistemleriyle ve balkon - teras vitrin
sistemleriyle ilgili çalışmalarımıza
ağırlık vereceğiz. Türkiye genelinde düzenli bir bayi ağı oluşturarak
montaj ve imalatçı firmalarla buluşmak istiyoruz. Bu konudaki çalışmalarımıza şimdiden başladık,
2011’de neticelerini alacağımız düşünüyoruz.
Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
2011 yılında sektörün biraz daha
bozulacağını düşünüyorum. Bunun
da sebebi, PVC’de yaşanan patlama
sonrasında yaşananların bu sektörde
de yaşanacağını düşünüyor olmamdır.
O dönemde herkes plastik doğramacı
oldu. Şimdi aynı durum katlanır cam
sistemlerinde de geçerli. Dolayısıyla
cam balkon sistemleriyle alakalı
olarak sektörün geleceğini çok iyi
gördüğümü söyleyemem.
Bu ürünlerin iyi olması için ilk
önce firmaların birbirini denetlemesi lazım. İyi kötü yönleri görülüp,
düzeltilmesi gereklidir. Sistemler ne
kadar düzgün olur, kaliteli işler çıkarılırsa, sektörün geleceği o kadar
iyi olur.
Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Yaptığımız sistemlerle alakalı,
insanlarla daha çok bir araya gelip,
bu sistemleri anlatmamız gerekiyor.
Müşteriler olsun, imalatçılar olsun,
öncelikle fiyat analizi yapıp, ona göre
malzemeyi seçmekteler. Fiyata mutlaka bakılmalı ama önemli olan iyi
malzemeyi iyi fiyata almaktır. Kötü
malzemenin her yerde biraz daha
ucuzu bulunabilir. Sonuç olarak kaliteye biraz daha fazla önem verilmesi
gerektiğini düşünüyorum.
127
Mevlana Cam Yöneticisi Mustafa Kolyiğit
“Fiyatla Yapılan Rekabet
Sektörün En Büyük Sıkıntısı”
K
araman ziyaretimiz sırasında
firmalarını tanıtan ve sektörle
ilgili bilgiler veren Mevlana
Cam Yöneticisi Mustafa Kolyiğit,
kendisiyle gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde sektörde yaşanan sıkıntılardan
ve çözüm yollarından da bahsetti:
Firmanızı kısaca tanıtır mısınız?
1998 yılında ısı yalıtımlı çift cam
üretimiyle sektöre başladık. 2005 yılına
geldiğimizde cam işleme ünitelerini
bünyemize kattık ve üretimimizi artırdık. Şu an da bizote, rodaj, forma
üzerine çalışmalar yapıyoruz. Aynı zamanda ısıcamın tüm çeşitlerini PVC
üreticilerine sunuyoruz.
Makine parkurunuz hakkında
bilgi verir misiniz?
Isıcam makineleri konusunda CMS
markalı makineleri kullanıyoruz.
Yıkama, butil, silikajer makinelerimiz
var.
Bu makinelerin dışında üretimde
ihtiyaç duyduğunuz makineler var
mı?
Üretim kalitesini ve miktarını artır-
mak için sürekli yeni araştırmalar yapıyoruz. Şuanda görüşmesini yaptığımız
ve üretimimize ekleyeceğimiz yeni
makinelerimiz var. Yakın zamanda bu
makinelerimizi de üretim hattımıza dahil edeceğiz.
Üretim kapasiteniz hakkında bilgi verir misiniz?
Şuanda kapasitemizin %80’lik kısmını kullanıyoruz. Sadece Karaman
bölgesi içerisinde çalışıyoruz. Daha
iyi hizmet verebilmek adına, hizmet
bölgemizi şu an için genişletmiyoruz.
Önümüzdeki günlerde üretim miktarımızdaki artışla birlikte yeni bölgelere
de açılabiliriz. Ancak mevcut yapımızla
daha fazla açılıp, müşterilerimizin bize
olan güvenini boşa çıkarmak istemiyoruz. Emin adımlarda ilerleyip, hizmet
kalitemizi artırarak çalışmalarımızı
sürdürmek istiyoruz.
İki üretim tesisimizle, toplam iki bin
metrekarelik alanımızda 16 personelimizle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Müşterilerinize sağladığınız kolaylıklar var mı?
Ürünlerimizin kaliteli olması ve
vadelerde kendilerine opsiyon tanımamız sağladığımız kolaylıklardandır. Sürekli çalıştığımız ve memnun
olduğumuz müşterilerimize elimizden
gelen desteği veriyoruz.
Üretimin hangi aşamasında bilgisayar programı kullanıyorsunuz?
Üretimimizin her alanında bilgisayar programı kullanıyoruz. Bunun
için de tercihimiz ABT Bilgisayar
tarafından geliştirilen CamCAD programıdır.
Kullandığınız camlar hakkında
bilgi verir misiniz?
Kullandığımız camlar Şişecam’ın
tescilli camlarıdır. Kullandığımız malzemelerde genellikle Türk mallarını
tercih ediyoruz. Yurtdışından gelen
birtakım camların zaman içerisinde
kullanıcılara sorun çıkaracağını düşünüyoruz.
Okurlarımıza cam ve camcı seçiminden nelere dikkat etmelerini
önerirsiniz?
Isıcam konusunda önemli olan
camların kalitesidir. Piyasada hazır
camlar kullanılmasından dolayı firmalar arasında ciddi rekabetler yaşanıyor.
Kaliteli olduğunu bildikleri, daha
önceden tanıdıkları ve güvendikleri
firmaları tercih etmeliler. Bu sayede
hiç bir sorunla karşılaşmayacaklardır.
Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Özellikle pencerecilerden verdiğimiz ürünlerin karşılığını alamıyoruz.
Rekabet çok olduğundan dolayı piyasada fiyatlar günden güne kaliteyle
birlikte düşüyor. Daha çok çalışıp, sürümden kazanmak için uğraşıyoruz. En
büyük sıkıntıyı fiyatla yapılan rekabet
konusunda yaşıyoruz. Bu konuda bazı
tedbirler alınır ve uygulanırsa sektör kalite olarak çok daha iyi yerlere
gelecektir.
128
Metaş PVC & Alüminyum Satış ve Pazarlama Sorumlusu
İsa Demir
“Yeni Yılda Tanıtım Faaliyetlerimiz Devam Edecek”
M
etaş PVC ve Alüminyum’un 2010 yılının bir
değerlendirmesini istediğimiz Satış ve Pazarlama Sorumlusu
İsa Demir, konuyla ilgili sorularımızı
yanıtladı:
Firmanız açısından 2010 yılını
değerlendirir misiniz?
Firmamız bugüne kadar ki birikimi,
enerjisi ve kaliteli personeliyle artık
kendi yolunda devam etme kararını
2010 yılının başlarında aldı. Metasisbond, Metasis ve Alcomet gibi ürünler-
le piyasaya çıktı ve bu ürünleri üretip
satan bir firma haline geldi. Aynı zamanda firmamızda 2010 yılında PVC
ve alüminyum aksesuarları, korkuluk aksesuarları satışları da başladı.
Bunların yanında, Adoplastik’in bölge
bayiliği olarak satış da yapıyoruz. 2011
yılında da 2010’da yaptığımız gibi tüm
ürünlerimizi piyasaya tanıtmak ve
meyvesini toplamak istiyoruz.
Piyasaya sunduğunuz ürünler
hakkında bilgi verir misiniz?
Metasis alüminyum sistem RV 5560 sürme serisini kaplayan profillerin
markasıdır. Alcomet kompozit panel
iç mekânlarda kaplanır bir sistemdir.
Metasisbond dediğimiz de dış mekan
mdf boyalı kompozitimizdir. Yakında
da Meta Aks olarak alüminyum aksesuarlarımız piyasada olacak.
Sektörün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Alüminyum sektörü çok hızlı ilerleyen bir sektör. Geçmişte yoğun
olarak kullanılan demir, şu anda yerini alüminyuma bırakmış durumda.
Her yerde rahatlıkla kullanılan bir
ürün olduğu için piyasası da oldukça
geniş. Bu piyasada çok iyi Ar-Ge’si
olan dürüstçe malzeme üretmek isteyen veya satmak isteyenler her zaman
kazanacaktır. Ama yarını düşünmeden
çalışan firmalar zaman içerisinde
kaybolacaklardır.
Son olarak iletmek istediğiniz bir
mesaj var mı?
Müşterilerimizin beğenisine sunduğumuz tüm ürünlerin hayırlı olmasını
temenni ediyoruz. Aynı zamanda yeni
yılın tüm sektörümüz için kazançlı ve
bereketli olmasını dilerim.
“We’ll continue the introducing
events in 2011”
Sales and marketing representative of
Metaş Pvc & Aluminum, İsa Demir
interviewed about 2010 and about
future plans.
129
Gündoğdu Alüminyum Firma Sahibi Mansur Gündoğdu
“19 Yıllık Tecrübemizle Çalışıyoruz”
C
am Balkon Sistemlerinin
Pencere Sektöründeki Önemi
konu başlıklı araştırma dosyamızla ilgili sorularımızı yanıtlayan
Gündoğdu Alüminyum Firma Sahibi Mansur Gündoğdu, cam balkon
sistemlerinin geleceği hakkındaki
görüşlerini de ekibimizle paylaştı:
Ne kadar zamandır cam balkon
uygulama ve satışını yapmaktasınız,
kullandığınız sistemler hakkında
bilgi verir misiniz?
Son üç senedir cam balkon sistemleri ile ilgili çalışmalarımızı
sürdürüyoruz. sistemlerimizde Asaş
Alüminyum markalı profilleri kullanıyoruz. Aynı zamanda Asaşpen
üretici bayi olarak da faaliyet gösterdiğimiz ve firmanın kalitesini iyi
bildiğimiz için balkon sistemlerinde
de Asaş’ı tercih ediyoruz. Balkonlarda ağırlıklı olarak katlanır cam
sistemlerini kullanıyoruz. Sürme uygulaması yaptığımız da oluyor ancak
oran olarak katlanır sistemleri daha
çok uyguluyoruz.
Cam
balkon
sistemlerinde
müşteri kitlenizi kimler oluşturmaktadır ve hangi bölgelere satış
yapmaktasınız?
1991 yılından beri alüminyum
ve PVC sistemleri üzerinde çalış-
maktayız. Bu sebeple daha çok
doğrama müşterilerine satış gerçekleştiriyoruz. Genelde aldığımız işlerin montajını da kendimiz
yapıyoruz. Bu konuda herkese
güvenip, ürünlerimizin montajını
yaptıramıyoruz. Genellikle apartman
balkonları kapatıyoruz. Ürünlerimizi
de İstanbul genelinde tüm semtlere
uygulayabiliyoruz.
Cam balkon sistemlerinin satışını yapıyor olmanız, genel olarak
işlerinizi hangi yönde etkilemektedir ve cam balkon sistemleri
satışlarınızın ne kadarını oluşturmaktadır?
Cam balkon sistemlerini de ürün
gamımıza katmamız işlerimizi genel
anlamda olumlu yönde etkiledi.
Müşterilerimizin talepleri olduğu
takdirde, bu sistemleri de kendilerine
sunabiliyoruz. Müşterilerimiz bizim
bu sektördeki 19 senelik tecrübemize güvendiği için bu sistemleri
de bizim yapmamızı istiyorlar. Bu
sayede biz de, ürün gamımızı daha da
zenginleştirmiş olduk.
Cam balkon sistemleri yaptığımız
tüm işlerin %10’u düzeyindedir.
Cam balkon satış ve uygulamasında karşılaştığınız güçlükler
ve önerileriniz nelerdir?
Bazen ölçüler konusunda birtakım sıkıntılar olabiliyor. Bizim
işimiz hassas bir iş olduğu için ölçü
alındıktan sonra malzemenin tam olarak milimetrik şekilde uygulanabilir
olması gerekiyor. Bazı balkonlardaki
sıkıntılardan dolayı bu tarz sorunlarla
karşılaşıyoruz ama onu da bir şekilde
halledebiliyoruz.
Bu sistemlerin geleceğinin nasıl
olacağını düşünüyorsunuz?
Yeni bir sistem olduğu için cam
balkon sistemlerinin geleceğini çok
parlak görüyorum. İnsanlar bu sistemleri görüp beğendikçe, kullanımı daha
da artmaya başladı. Gelecekte de bu
oranın artacağını düşünüyorum.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesaj veya
ön plana çıkarmak istediğiniz bir
konu var mı?
Müşterilerimizi elimizden geldiğince memnun etmek için kalitemizle, verdiğimiz sözleri zamanında tutarak hizmet ediyoruz. 19 yıldır bu
anlayışımızdan ödün vermeden yolumuza devam ettik, bundan sonra da
bu şekilde devam edeceğiz.
130
Delta Yapı Genel Müdürü Kemal Yıldırım
“Cam Balkon Sistem Uygulamaları
Ciddi Şekilde Denetlenmelidir”
C
am Balkon Sistemlerinin
Pencere Sektöründeki önemi ile ilgili sorularımızı
yanıtlayan Delta Yapı Genel Müdürü
Kemal Yıldırım, bu sistemlerin
gelecekte çok daha yoğun olarak
kullanılacağını, ancak yapılan bir
takım işlerin sektörün geleceği için
tehlike yarattığını ifade etti. Kemal Yıldırım, ne kadar zamandır
cam balkon uygulama ve satışını
yapmaktasınız, kullandığınız sistemler hakkında bilgi verir misiniz?
Şeklindeki ilk sorumuzu şöyle
yanıtladı:
“Cam balkon sistemleri konusunda yaklaşık 4-5 yıldır çeşitli
uygulamalar yaptık. Bu sistemler
genelde askılı ve raylı sistem olarak
ikiye ayrılıyor. Askılı sistemde
de raylı sistemde de ortalarından
tutturulan tek askılı ve bir de
“Plastik aksamlı maliyeti
ucuz parçalar kullanılarak
yapılan sistemleri maalesef
sıklıkla görüyoruz.
Bunlar tabi bizim gibi
çalışan firmaların rekabet
şansını azaltıyor. Bu durum
gelecekte bir takım riskleri
ve olumsuz sonuçları da
beraberinde getirecektir.
Bu sistemlerin
mutlaka ciddi şekilde
denetlenmesi de gerekiyor.
Herkes istediği parçaları
kullanamaması gerekiyor.”
çift tekerlekli olabiliyor. Bu durumda maliyeti artıyorsa da ürün
daha sağlıklı bir yapıya ulaşmış
oluyor. Bundan 15 yıl öncesine
kadar balkonlar panjurla ya da
PVC ile kapanıyordu. Ülkemizde
balkonlar bir ardiye ya da oda gibi
kullanılmak istendiği için bu kapatmalar yapılıyordu. Yeni projelerde artık balkon kullanılmamakta
olup, Fransız balkon denen sistemler kullanılmaya başlandı. Balkon,
genelde sıcak bir iklime sahip olduğumuz için bizim ülkemizde bir
ihtiyaç. Her ne kadar şimdi moda
balkonsuz evler olsa da, ileri de ben
bunun yeniden değişeceğini düşünüyorum. Bu balkon camlama
sistemleri de balkonun korunması
ve şık görünmesi, için içlerinde en
kullanışlı olan sistem. Türkiye’de
de oldukça iyi ilgi gördü. Sadece
evlerde değil işyerlerinde de oldukça yoğun şekilde tercih edilmeye
başladı.”
Cam balkon sistemlerinde
müşteri kitlenizi kimler oluşturmaktadır ve hangi bölgelere
satış yapmaktasınız?
Ağırlıklı olarak Marmara bölgesinde çalışıyoruz. Zaman zaman
bölge dışından gelen taleplere de
cevap veriyoruz. Perakende olarak,
ağırlıklı eski yapılar müşteri kitlemizi oluşturuyor. Onun haricinde
de lokanta, kafeterya gibi yerlere
de yapıyoruz.
Cam balkon sistemlerinin
satışını yapıyor olmanız, genel
olarak işlerinizi hangi yönde
etkilemektedir ve cam balkon
sistemleri satışlarınızın ne ka-
131
darını oluşturmaktadır?
Müşterilerimiz bu ürünlerle
çok ilgilense de bu durum genel
ciromuzun %10’luk bir kısmını
oluşturuyor diyebilirim. Özellikle
bahar aylarında müşteri kitlesi belirli şekilde artıyor. Bir de tüketiciler bu ürünü kullandıkça ve memnun
kaldıkça, tavsiye yoluyla da talepler geliyor. Bu talepleri bir sonraki
işimizde referans olması adına en
iyi şekilde karşılıyoruz.
Cam balkon satış ve uygulamasında karşılaştığınız güçlükler ve önerileriniz nelerdir?
Zaman zaman bir takım zorluklarla
karşılaşıyoruz.
Bazı
yapıların beton zeminlerdeki eğiminden dolayı montajda sıkıntı
olabiliyor. Bunun haricinde piyasada yapılan cam balkonlarda işin
tadı kaçmak üzere. Plastik aksamlı
maliyeti ucuz parçalar kullanılarak
yapılan sistemleri maalesef sıklıkla
görüyoruz. Bunlar tabi bizim gibi
çalışan firmaların rekabet şansını
azaltıyor. Bu durum gelecekte bir
takım riskleri ve olumsuz sonuçları
da beraberinde getirecektir. Kullanılan camlar temperli olmakla
birlikte asılıyor, zaman içerisinde
kullanılan bu kalitesiz plastik mekanizmalar kopabilir ve cam komple aşağı inebilir. Bu durum da oldukça büyük kazalara sebebiyet
verebilir. Bu sistemlerin mutlaka
ciddi şekilde denetlenmesi de gerekiyor. Herkes istediği parçaları
kullanamaması gerekiyor.
Cam balkon sistemlerinin
geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Bu sistemler zaman içinde daha
da gelişecek ve kullanımı artacak
diye düşünüyorum. Özellikle iş yerlerinde bölme uygulamalarının daha
da yaygınlaşacağını tahmin ediyorum. Ancak az önce de belirttiğim
gibi, bu gelişme ancak yapılan
iyi işlerin neticesinde yaşanabilir.
Aksi halde cam balkon sistemleri
gelmesi gereken yere gelmeden,
kullanımı azalacaktır.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesaj veya
ön plana çıkarmak istediğiniz bir
konu var mı?
Cam balkon sistemleri kapı
pencere sistemlerinin gelişmesiyle
ortaya çıkmış bir üründür. İnsanların komple cephelerini açmak istediklerinde ya da ortada
kayıt görmek istememelerinden bu
ihtiyaç doğmuş ve geliştirilmiştir.
Bence bu ihtiyaç yeni yapılarda
daha da kendini göstermiş durumda. Benim kanaatimce önümüzdeki
dönemlerde bu sistemler çok daha
gelişecek, hatta elektrikli sistemler
gibi ürünler de yapılacaktır.
“Glass facade of balcony applications
must be controlled seriously”
General Manager of Delta Yapi,
Kemal Yıldırım mentions about the
problems of glass facade of balconies
and the solving ways.
132
Gül Atılım İnşaat San. Ltd. Şti. Şirket Ortağı
Mustafa Yaşar Sarman
“Cam Balkon Sistemlerinin Geliştirilmesi Gerekiyor”
ül Atılım İnşaat San. Ltd.
Şti. Şirket Ortağı Mustafa
Yaşar Sarman ‘Cam Balkon
Sistemlerinin Pencere Sektöründeki Önemi’ konu başlıklı araştırma
dosyamızla
ilgili
sorularımızı
yanıtladı:
Firmanızı kısaca tanıtır mısınız?
1978 yılında demir doğrama ve
çelik konstrüksiyon uygulamaları
yaparak bu sektöre adım attık. 1998
yılında Winsa markasıyla tanıştık ve
99 yılının başında da üretimlerimizi gerçekleştirmeye başladık. 2007
G
yılına geldiğimizde ilk ihracatımızı
Belçika’ya gerçekleştirdik. Daha
sonra Romanya, Güney Afrika,
Fransa ve Malta gibi ülkelere satış
yapmaya başladık. Şuanda Fransa ve
Matla’da bayilerimiz kanalıyla aktif satışlarımızı gerçekleştiriyoruz.
Firmamıza gelen talepleri bitmiş
pencere olarak tedarik veriyoruz.
Ne kadar zamandır cam balkon
uygulama ve satışını yapmaktasınız, kullandığınız sistemler
hakkında bilgi verir misiniz?
Son 4 yıldır bu cam balkon sistemleri üzerine çalışıyoruz. Katlanır
cam balkon, sürme cam balkon ve
mağaza içlerinde bölme amaçlı
kullanılan sistemleri ağırlıklı olarak
müşterilerimize sunuyoruz.
Cam balkon sistemlerinde
müşteri kitlenizi kimler oluşturmaktadır ve hangi bölgelere satış
yapmaktasınız?
Daha çok ev sahipleri müşteri kitlemizi oluşturuyor. Isparta Antalya,
Burdur, Alanya, Fethiye, Afyon gibi
çevre illere hizmetimizi götürüyoruz.
Cam balkon sistemlerinin satışını yapıyor olmanız, genel olarak
işlerinizi hangi yönde etkilemektedir ve cam balkon sistemleri
satışlarınızın ne kadarını oluşturmaktadır?
Cam balkon sistemlerini de
ürün gamımıza katmamız, iş hacmini artırmamız bakımından avantaj sağladı. Kapı-pencere, cam
balkon ya da başka bir sebeple bir iş
aldığımızda, diğer ürünler de müşterilerimiz tarafından tercih edilebiliyor.
Cam balkon satışlarımız toplam
ciromuzun ortalama %20’lik bir
kısmını oluşturuyor. Ancak sistem-
lerin gelişmesi ve tüketicilerin bu
ürünlere bakışı değiştikçe bu oran
daha da yükselecektir.
Cam balkon satış ve uygulamasında karşılaştığınız güçlükler
ve önerileriniz nelerdir?
Bu sistemlerin biraz daha geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Müşterilerden bu konuyla ilgili
şikayet almasak da sistemlerin
gelişmesi olumlu olacaktır. Cam
balkon sistemlerinde hiç bir firma su
almama garantisi veremiyor. Bunun
çalışmasını yapılıp, su almaz hale
getirilirse, bu ürünün daha çok ilgi
göreceğini düşünüyorum. Eminim ki
bu konu üzerine yapılan çalışmalar
vardır ve umarım ki en kısa sürede
sonuçlanır.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesaj veya
ön plana çıkarmak istediğiniz bir
konu var mı?
Tüketici mutlaka en iyi hizmet ve
ürün alabileceği firmaları tercih etmeli ki sonradan başı ağrımasın. Birçok firmanın taktığı PVC pencereler
kullanılmadan söküp, yerine Winsa
markalı kapı-pencereler taktığımız
oluyor. Aynı şekilde cam balkon
konusunda da söküp, yenilediğimiz
yerler var. Bazı müşterilerin sadece
fiyatla ilgileniyor olması maalesef
bu sonuçları doğuruyor.
Winsa’dan aldığınız ödüller hakkında neler söylemek istersiniz?
10. yılımızı doldurmamız ve
satış konusunda Türkiye 13.sü olduğumuz için iki ödül birden almaya
layık görüldük. Bu tip toplantı organizasyonları ve şüphesiz ki bayiler için çok olumlu oluyor. Bir de
plaketlerle ödüllendirilince motivasyonumuz daha da artıyor.
133
Keçeci Profil Genel Müdür Yardımcısı Altan Çığırgil
“2011 Keçeci Profil’in Pazarlama Yılı Olacak”
K
eçeci Profil Genel Müdür
Yardımcısı Altan Çığırgil,
araştırma konumuz olan 2010
değerlendirmesi ve 2011 öngörüleriyle ilgili sorularımızı yanıtladı. 2010
yılında üretimine başladığı ürünler
ve 2011 yılı için yaptığı yatırımlarla,
üretim miktarıyla birlikte satışlarını
da artırmayı hedeflediklerini ifade
eden Çığırgil, firmaları için 2010 yılını şöyle değerlendirdi:
“2010 yılı Keçeci Profil açısından
ciddi yatırımların olduğu yıl olmuştur.
Yeni makine hatları ve alt yapı sistemlerinin yanında, 25’in üzerinde yeni
ürünle sektördeki çeşitlendirmesine
yenilerini eklemiştir. Bu yatırımların
sonuçlarını aldığımızda artan başarı
grafiğini daha da yukarılara taşıyacağımızı düşünüyorum. Geçen yıla dönüp de baktığımızda şunu görüyoruz: Verdiğimiz hizmet kalitesi,
müşteri odaklılık ve mamul kalitesi
sayesinde, 2010 yılında yeni bayi
arkadaşlarla birçok iş bağlantıları
yaptık ve eski bayi dostlarımızdan
da çok az fire verdik. Bunu günümüz piyasa koşullarında ciddi bir
başarı olarak görmekteyiz. Ayrıca
2010 yılında 2011 de sunacağımız 6
yeni ürün geliştirmiş bulunuyoruz.
Bu ürünlerle ilgili pazar araştırmaları
yapılmış ve 2011 de pazara topyekûn
giriş planlanmıştır.”
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir ve bu
ürünlerin sektördeki yeri nedir?
2010 yılında farklı desenlerde ve
şekillerde mamuller üreterek asma tavan piyasasında yeniden farklılıklar
yarattık. Bunlardan en önemlisi 60x60
PVC Asma Tavan Plaka üretimimiz
olmuştur. Bu yılın son çeyreğinde
piyasaya sürdüğümüz bu mamule
talepler şimdiden çok hızlı şekilde
başlamıştır. Ülkemizde de üretici ve
tüketicilerin en çok şikâyetinin olduğu nem, çabuk deformasyon gibi
olgulara karşı dayanıklı olan bu ürün;
ayrıca çok değişik renk ve desenler de
içerdiğinden butik ve özel işlerde de
tüketicilerin tercihi olacaktır. 60x60
PVC Asma Tavan paneli ile binalara
diğer birçok asma tavan malzemesinden daha az yük bindirmektedir.
Ayrıca PVC lambri ürün yelpazemize de yeni kalıplar; yeni modeller ve
yeni renklerle bir çok çeşit eklemiş
bulunmaktayız.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
2011 yılında Keçeci Profil tüm projeleri ile birlikte var olan müşterilerine
daha iyi hizmet verebilmek ve yeni
müşteriler kazanmak adına pazarlama
gruplarını güçlendirmiş, üretim otomasyonunu artırmış ve yeni yatırımlar
yapmıştır. 2011 yılında bayilerimizin
her birine daha da yoğunlaşıp, onlarla beraber pazarda daha çok hareket
kazanacağız. Müşterilerimize çok daha kaliteli, ekonomik ve tercih edilen
mamuller üreteceğiz. 2011 ve 2012
yıllarını kapsayan dönemdeki hedeflerimiz, yurt dışında bir yatırım ve Türkiye’ de ikinci fabrika yatırımını tamamlamaktır. Bunun yanında 2010
yılında uzun uğraşlarla geliştirdiğimiz
yeni ürünleri de pazara sunacağız. Bu
ürünlerle ilgili hedefimiz tonajımızda
%30 artıştır. Bu artış ile ilgili olarak
tüm yatırımlarımızı da tamamlamış
bulunuyoruz. Kısacası 2011 Keçeci
Profil için pazarlama yılıdır.
Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
PVC sektörü dünya da ve Türkiye’de büyüyerek yoluna devam etmektedir. Çünkü PVC menşeli ürünler muadillerine göre hem daha ekonomik,
hem çevre şartlarına daha dayanıklı,
hem de daha kullanışlıdır. Bu da PVC
ürünlerin; otomotiv sektöründen mobilya sektörüne, kapı-pencere sektöründen, makine sektörüne kadar her
alanda yaygın kullanımı sağlamakta
ve sektörü her geçen gün büyütmektedir. Hayatımızın her alanına giren ve
girecek olan PVC profillere yatırım da
sürmektedir. Daha on sene öncesine
kadar ellerimizin parmak sayısını geçemeyen PVC fabrika sayısı bu gün
yüzlerle ifade edilmektedir. Benim
görüşüm, PVC sektörü gelecek 5
sene boyunca çok ciddi büyüyecek
ve 2020 yılında Türkiye, bölgesinin
plastik üssü konumuna gelecektir.
Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var
mı?
Benim okuyucu dostlarımdan hep
rica ettiğim konu, mamul ya da yarı
mamul ürün alırken, lütfen kalite-fiyat paritesine dikkat etsinler. Sadece
fiyat odaklı olan çalışmaların hepsi
çok kısa zamanda zarar olarak geri
dönmektedir. Kaliteli ürünün bir taban fiyatı vardır. Bu fiyatın altında
ürünün fiziksel yapısı ile oynanmadan kesinlikle fiyat verilemez. Bu da
size ilk adımda çok para kazandırır
gibi görünür ancak kısa zaman sonra
gerek tamir etme zorunluluğu, gerek
müşteri şikâyetleri vs. birçok nedenle
işler zarara döner. Bu amaçla aldığınız
ürünü, üretim tesisini, size malı sunan
firmanın çizgisini iyi karşılaştırarak
ürün almanızı rica ediyorum. Çünkü
kazanç uzun süreli ticarette gizlidir.
134
Akpürçek PVC Üretim Tesisi Törenle Hizmete Girdi
D
emir Doğrama Atölyesi’nden Fabrikaya
Bartın’da sektöre ilk demir doğrama işiyle giren Akpürçek
PVC, 2 bin metre karelik üretim
fabrikasını hizmete soktu. Bartın
Çimento Fabrikası mevkii belediye
mezbahanesi karşısında görkemli
bir törenle hizmete giren fabrikanın
açılışında ciddi bir yatırımla üretim
tesisini açan Adem Akpürçek’e
övgüler yağdırıldı. Törene, Bartın
Valisi İsa Küçük, Belediye Başkanı
Cemal Akın, İl Emniyet Müdürü
Burhan Gümüş, Bartın TSO Başkanı
İsmail Toksöz, Özel İdare Genel
Sekreteri İbrahim Kayış, siyasi parti
temsilcileri, iş adamları, esnaflar ve
kalabalık vatandaş topluluğu katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın
okunmasıyla başlayan törende bir
konuşma yapan Akpürçek PVC’nin
sahibi Adem Akpürçek, “Geçen 30
sene içerisinde küçük bir atölyede
3-5 kişiyi istihdam ederek yaptığımız
imalattan 1997’de Türkiye’nin dev
şirketlerinden biri olan PİMAŞ
A.Ş.’nin Pimapen markasının bayi-
liğini alarak bugünlere geldik. Şu
anda, 2 bin metre karesi kapalı alan
olmak üzere 4 bin 500 metre karelik
bir alanda 30 kişilik tam eğitimli personelimizle ve de tüm Batı Karadeniz
Bölgesi’nde tek olan tam otomatik
CNC robot sistemiyle imalat yapan
profesyonel bir firma haline geldik”
dedi. Bartın Valisi İsa Küçük de,
“Bu tesisin açılışı, ülkemizin dünyada, ilimizin de ülkemizdeki büyük
hedefiyle de uyuşmaktadır. Ülkemizin hedefi, Cumhuriyet’in yüzüncü
yılında dünyanın 10. büyük ekonomisi haline gelmesidir. Bunu da
ancak üreterek başarabiliriz” dedi.
Konuşmaların ardından protokol
ve PİMAŞ ve PİMAPEN yetkilileri
tarafından dualarla fabrikanın açılışı
yapıldı. Açılışın ardından Bartın
Valisi İsa Küçük, fabrikayı gezerek
üretim hakkında bilgiler aldı.
Türkiye PVC Üretiminde Dünya Üçüncüsü
PİMAŞ A.Ş. Genel Müdürü Oktay
Alptekin de, gururlu ve mutlu bir günü
yaşadıklarını ifade ederek başladığı
konuşmasında, “Türkiye, PVC üre-
timinde Almanya ve Rusya’nın ardından dünyada 3. sırada gelmektedir” dedi. Makine ve ürün ihracatı
açısından da Türkiye’nin dünyanın
2. ülkesi olduğunu ifade eden
Alptekin, “Bununla gurur duyuyoruz. PVC sektörü, ülkemizde 70 bin
kişiyi istihdam etmektedir. Ülkemizde 1982’de başlayan PVC üretimi
bugün çok ileri noktalara gitmiş ve
binaların yüzde 70’i PVC olmuştur.
PVC üretiminin 3’te biri yeni binalarda kullanılırken, üçte ikisi de değiştirme sonucu kullanılmaktadır. Bu
da PVC’nin daha az yakıtla, daha fazla daha konforlu ısıtma sağladığının
bir göstergesidir. Dünyada da yüzde
50’nin üzerinde PVC kullanımı söz
konusudur” dedi.
Toksöz:
Lobilerin
Yerine
KOBİ’lerin Kazanma Zamanı
Bartın Ticaret ve Sanayi Odası
Başkanı İsmail Toksöz de, 2 bin metre kare alanda yaklaşık 30 kişiyle
faaliyet gösterecek fabrikanın sıfır
hata hedefiyle yolunda ilerlediğini
ve tesisin Bartın için örnek olacağını
ifade etti. Bartın’ın büyüdüğünü,
135
istihdamın arttığını görmekten büyük mutluluk duyduklarını kaydeden
Toksöz, her zaman yatırımcının emrinde olduklarını dile getirdi. Toksöz,
yine konuşmasında yatırımcılar ile
ülkede lobilerin değil, KOBİ’lerin
kazanmaya başladığını kaydetti.
Akın: Yatırımcılarımızın Destekçisiyiz.
Belediye Başkanı Cemal Akın da
sadece belediyeye iş bulmak için 3
bin kişinin başvurduğu bir dönemde
açılan fabrikanın Bartın için önemli
olduğunu söyledi. Fabrikanın kurulduğu bölgede geçmiş dönemlerde 20’ye yakın fabrika olduğunu
kaydeden Akın, “Bartın’da yatırımcılarımız için önemli olan bir limanımız var. Bu limanımız da ithalat
ve ihracatta yatırımcılarımızın emrine amadedir. Bizlerde en ufak bir
yatırım yapan yatırımcılarımızın
destekçileriyiz” dedi.
Vali Küçük: KOBİ’leri, Proje
Üretmeye Davet Ediyorum.
Bartın Valisi İsa Küçük de,
Bartın’da son zamanlarda güzel gelişmelerin yaşandığını dile getirdi.
Geçtiğimiz haftalarda Yonca Tim’in
kivi soğutma tesisinin ardından
PVC tesisini de açmaktan mutluluk
duyduğunu ifade eden Vali Küçük,
“Bu tesisin açılışı, ülkemizin dünyada, ilimizin de ülkemizdeki büyük
hedefiyle de uyuşmaktadır. Ülkemizin hedefi, Cumhuriyet’in yüzüncü
yılında dünyanın 10. büyük ekono-
misi haline gelmesidir. Bunu da ancak üreterek başarabiliriz. Tüketim
ekonomisinin karşısında üreterek
başarılı olabiliriz. Herkes elinden
geldiği kadar üretmek zorundadır. Az
önce TSO Başkanımız İsmail Toksöz, KOBİ’lerin para kazanacağı
yönünde bir mesaj verdi. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı tarafından 11
milyon lira hibeli destek programı
açıklanmış durumdadır. Ajans olarak
değerlendirilecek ve kabul edilecek
proje başvurularına hibe verilecektir. Dönem laf değil, proje üretme
dönemidir. Bartınlılar olarak biz, bu
program ile ülkemize, Bartın’ımıza
ve ülkemize ne kazandırabiliriz bunu konuşmalı ve tartışmalıyız. Projede en az 20 bin, en fazla 500 bin
lira hibe verilecektir. Ben bütün
müteşebbisleri, KOBİ’leri proje
üretmeye davet ediyorum. Bunun
yanında belediye başkanımızda bu
bölgenin sanayi bölgesi olmasından
bahsetti. Bizlerin çevreye olan hassasiyeti en üst seviyededir. Çevreye
olan duyarlılığımız, gelecek nesiller
açısından da çok önemlidir. Ama
Bartın, sanayisi gelişmemiş doğal
güzelliğiyle mi kalmalı, yoksa dengeleri kurarak sanayisi gelişmiş ve gelecek kuşaklara da güzel bir çevre
bırakabilen bir il mi olmalıdır. Bunu
da tartışmalıyız” diye konuştu.
Dualarla Açıldı, Üretim Hakkında Bilgiler Verildi...
Konuşmaların ardından protokol
ve PİMAŞ ve PİMAPEN yetkilileri
tarafından dualarla fabrikanın açılışı
yapıldı. Açılışın ardından Bartın Valisi İsa Küçük, fabrikayı gezerek
üretim hakkında bilgiler aldı. 1984
yılında kurduğu demir atölyesini artan müşteri talepleri doğrultusunda
1988’de alüminyum doğramaya
geçen ve kuruluşundan bu yana teknolojiye ayak uydurma ilkesiyle yola
çıkan Akpürçek PVC, 1992’de de
plastik doğramaya geçti. 1997’de
yılında sektöre öncülük eden ve sektörde kendini kanıtlamış bir firma
olan Pimapen ile çalışmaya başladı.
2007’de yapımına başlanan ve hafta
sonunda açılışı yapılan fabrika Batı
Karadeniz’de bir ilk olan robot sistemiyle sektörün kaliteli ve öncü
markası oldu. 2 bin metre kare kapalı
alanda günde 300 adet pencere üretim
kapasitesi olan fabrikada 30 personel
bulunuyor.
136
Gedizpen İstanbul Avrupa Yakası ve Trakya Bölgesi
Distribütörü “Zümrütpen”
F
ırat A.Ş’nin Zümrütpen’e vermiş
olduğu önemin bir göstergesi olarak Gedizpen İstanbul
Avrupa Yakası ve Trakya Bölgesi distribütörlüğünün açıklanması
amacıyla yapılan toplantı 27 Kasım
günü düzenlendi. Zümrütpen’in gelenekselleşen kahvaltı organizasyonuyla
başlayan toplantının ilk konuşmacısı
Zümrütpen Pazarlama Müdürü Bünyamin Şimşek idi.
Fırat A.Ş. markalarından olan Gedizpen’in almış olduğu kararla İstanbul
Avrupa Yakası ve Trakya Bölgesi
distribütörlüğünü Zümrütpen’e teklif
edilmesinden duyduğu memnuniyeti
dile getirerek konuşmasına başlayan
Şimşek, şöyle devam etti:
En iyi hizmeti vermek adına daha
çok çalışacağız…
“Fırat A.Ş. sektördeki altyapımızın
gücünden, firmamızın gücünden, genç
dinamik kadromuzdan dolayı böyle
bir teveccüh gösterdi. Bunun akabinde altyapıyla ilgili çalışmalarımızı tamamladık. Teknik, hukuki, ekonomik
anlamda kendimizi yenileyerek ve araç
filomuzu da güçlendirerek anlaşmamızı
yaptık. Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonrada azimli, cesaretli, çalışkan
kadromuzla, değerli dostlarımıza daha
iyi hizmet vermek adına çalışmalarımızı
sürdüreceğiz.”
Bünyamin Şimşek’in ardından söz
alan Gedizpen Satış Şefi Önder Özkan,
distribütörlük anlaşmasıyla ilgili neden
Zümrütpen’in tercih ettiklerini izah
etti:
Altyapısı, vizyonu ve tekniği sebebiyle Zümrütpen’i tercih ettik…
“Fırat Plastik A.Ş. 2003 yılında
kurulan Gedizpen markasıyla bugüne
kadar Anadolu’da, İstanbul’da aynı zamanda yurtdışında satışlar yaptık. Sektörün gidişatı neticesinde fabrika içersinde bazı değişiklikler yapma kararı
aldık. Anadolu’da farklı illerde distribütörlerimizin çalışmalarından olumlu
sonuçlar aldık. Şimdide Avrupa yakası
ve Trakya bölgesinde aynı şeyi yapmaya karar verdik. Fırat Plastik bünyesinde bu işi yapabilecek, altyapısıyla, vizyonuyla, tekniğiyle, kadrosuyla aynı
zamanda plastik pencere anlayışındaki
geçmişteki girişimleriyle Zümrütpen’e
bu teklifi götürdük. İleride de bu konuda hiç bir sıkıntı çekmeyeceğimizi
biliyoruz. Bu sürecin hayırlı olmasını
diliyoruz.”
Daha sonra söz alan Zümrütpen
Mali Müşaviri Erhan Özpetek, yaptığı konuşmada devletimizin ve ilgili
kurumlarının KOBİ’lere sağlamış olduğu destekler hakkında bilgiler verdi:
KOSGEB tarafından verilen destekler mutlaka takip edilmelidir…
“Devletimizin ilgili kurumlarınca
verilen teşviklerden nasıl faydalanabiliriz, bunlar işletmelere ne katar bunlardan bahsetmek istiyorum. Öncelikle KOSGEB adı altında devletin gerek
ekonomik şartlardan dolayı, gerekse
A.B. uyum yasaları çerçevesinde devlet tarafından desteklenen KOSGEB’in
aracı kıldığı kredilerden bahsedeyim.
Bunlardan biri 30-80 bin Lira arasında
kullandırılan krediler. Bunlar 6 ay
ödemesiz, 18 ay eşit taksitle ödeme
imkanıyla sunuldu. İkici teşvik yine
işletmenizde 4 yıllık bir fakülte mezunu çalıştırdığınızda maaşının yarısını
size hibe şeklinde faydalandırıyorlar.
Bunun haricinde yine ihracat faaliyetleriniz varsa, 200 bin dolara kadar ihracat kredisi imkanı sağlanıyor.
Eski adıyla SSK’nın teşvik ettiği sigorta priminin yarısını karşılıyorlar.
Önümüzdeki günlerde bir teşvik planı
daha çıkacak. Eğer işveren olarak ilk
defa bir sigortalı çalıştıracaksanız
137
bunu 5 yıl boyunca devlet kendisi
karşılayacak. Yine yılbaşında sona
erecek olan sigorta priminin yarısının
ödenme teşviki de büyük bir ihtimalle
uzatılacaktır. KOBİ’lerin mutlaka bu
ve bunun gibi teşvikleri takip edip, değerlendirmelerini öneririm.”
Erhan Özpetek’in ardından bir
konuşma yapan Zümrütpen Hukuk
Müşaviri Mehmet Fahrettin Hekimoğlu, yeni yapılanmayla birlikte
hayata geçecek olan değişimleri hukuki açıdan değerlendirdi.
Kazanmak için önce kaybetmemek lazım…
“Benim hukuki olarak kısaca bahsetmek istediğim şu; bazı arkadaşlarımız bir firmaya ya da şahsa bir iş
yapıyorlar ve hukuki sözleşmeler tam
olarak yapılmadığından paralarını
alamayıp, mağdur oluyorlar. Bunları
yaşamamanız açısından biz size Zümrütpen olarak yol göstereceğiz. Marka
olmak, bir bütün olarak bir arada olmayı gerektiriyor. Kazanmak için önce
kaybetmemek lazım. Önleyici hukuk
hizmetleriyle biz sizlere yardımcı olacağız. Sorunla karşılaşmamak ya da
olası sorunlarla başa çıkmak için Gedizpen ve Zümrütpen olarak arkanızda
olacağız.”
Toplantıda son olarak söz alan
Zümrütpen Genel Müdürü Mustafa
Özdemir, distribütörlük anlaşmasıyla
duyduğu memnuniyeti dile getirdiği
konuşmasında sektöre girişini de kendine has yorumuyla misafirlere aktardı.
Başarı için takım çalışması
yapacağız…
“Bundan 16 yıl önce Fırat Plastik’e
gittiğimde Fırat 60 bayisi ile çalışıyor,
ayda 3bin metre profil işleyen firmalar
Türkiye birincisi oluyordu. Yedek aksesuar, yardımcı malzemeler konusunda
hatlar daha kurulmamış, köşe dönüş
profilleri alüminyumdan oluyor, böyle
bir zamanda Fırat’la tanıştım. O zamanki şirketimiz Güven Cam Ltd. Şti. idi.
Derken Sayın Nevzat Demir Bey beni
çağırıyor ve bayilerden gelen problemli
işlere teknik servis sorumlusu olarak
atanıyorum. Derken yıl 2010 olduğunda
O kurum Türkiye’nin en çok bilinen
10. markası oluyor, 800 milyon cirolara ulaşıyor. %257 büyümeyle rekorlar
kırıyor, satışlarla pazarı yönlendiriyor,
liderliği perçinleniyor. Bu konuda kendisini her zaman takip edip, takdir ediyoruz. Bizlere bu imkânları sağladığı,
ülkemize böyle tesisler kazandırdığı
için kendisine teşekkür ediyoruz.
Aldığımız bu temsilcilikle coşkuların en büyüğünü yaşıyorum. Bugün
farklılaşma anlayışı içerisinde ülkenin ticaretine, sektörümüze neler yapabileceğimiz konusunda aldığımız
riskleri ve sorumlulukları biliyoruz.
Biz bu mücadele edeceğimiz yolda
önümüze iç ve dış engeller çıkma ihtimaline karşı kararlılığımız ile duruşumuz ile şirketimizin aldığı açılım ve
atılım kararını bölgemize en iyi şekilde
yansıtacağımız konusunda inancım tam.
Başarının ancak bir takım anlayışıyla
olacağını da biliyorum. Bayilerimizin her konuda her zaman yanlarında
olacağımızdan emin olmasını istiyorum.”
138
İhracata doğru 2. Adım
Pazar Araştırması ve Pazar Potansiyelinin Ölçülmesi
B
ir önceki bölümde, hedef pazarınızı
bulunduğunuz yerden genel olarak
yapacağınız araştırmalarla nasıl seçebileceğinizi gördünüz. Ancak bu seçiminizin
ne ölçüde doğru olduğunun, o pazarda ihracat
yapmak için kaynak harcamaya başlamadan
önce daha detaylı bilgilerle desteklenmesi gerekir. Doğru hedefi seçmek için harcayacağınız
zaman ve kaynaklar, “deneme yanılma” yöntemiyle kaybedeceğiniz kaynaklardan hem daha
az olacaktır, hem de sizi daha hızlı bir şekilde
ihracatçı yapacaktır.
Pazar: Müşteri ve satıcıların bir araya geldiği
yer olarak tanımlanabilen pazar, aynı ihtiyaçları
paylaşan ve satın alma gücüne sahip müşteri
ya da tüketici grubu olarak tanımlanmaktadır.
En basit haliyle pazar, insanlardır. Bu insanlar,
ürününüzü yemek, içmek, giyinmek, kullanmak
için satın alan kişiler olabileceği gibi ürünü kendi üretiminde kullanacak, ya da bir başkasına
satarak para kazanacak işletme sahipleri de
olabilir. Özetle pazarlarınız kimler olabilir?
Hedef pazarınızı, başka bir deyişle potansiyel müşterilerinizi
mümkün olduğu kadar detaylı tanımlamalısınız. Hedef pazarınız son
kullanıcı ise, aşağıdaki tablodaki
verilere benzeyen bilgilerle hedef
pazar tanımınızı zenginleştirmeniz
gerekir:
Son Kullanıcıları Tanımlama
Kriterleri:
139
İşletmeleri Tanımlama Kriterleri:
Gerek iç pazarda, gerekse ihracat
pazarlarında müşterilerin büyük çoğunluğu işletmeler olmasına rağmen,
bu konudaki literatür son kullanıcı
tanımlamalarına göre oldukça kısıtlıdır. Ancak yine de, eğer sizin hedefiniz işletmeler ise, yukarıdakine
benzer bir şablon çıkarmalısınız.
Bu tabloda işletmeleri;
o Bölgeleri,
o Sektörleri,
o Büyüklükleri, (çalışan sayısı/
ciro vb),
o Diğer şirketlerle ilişkileri
(şube, çok uluslu, bağımsız),
o Ürün çeşitleri,
o Ürünlerin müşterileri,
o Yıllık satın alma miktarları,
o Şirketin itibarı, kuruluş
tarihi ve benzeri bilgilerle ele
alarak, pazardaki büyük resmi
görmenizi sağlayacak şekilde sınıflandırmalısınız.
Bu sınıflandırma yapıldıktan sonra elinizdeki pazarı 2 kritere göre
değerlendirmeniz gerekir:
1. Pazar büyüklüğü: Pazar
yeterince büyük değilse o pazar
için uğraşmaya değmeyecektir. O
pazarı eleyiniz. Pazar sizin hizmet
veremeyeceğiniz kadar büyükse
ya stratejik ortaklar bulmalısınız
ya da o pazar içinde en iyi hizmet
verebileceğiniz küçük grubu bulmalısınız. Bu küçük grubu nasıl bulabileceğinizle ilgili detaylar aşağıda
yer almaktadır.
2. Rakipler: Pazarda rakip sayısı fazla olduğunda pazara girmeniz
ve girdiğiniz zaman kar edebilmeniz
zordur. Rekabet şartlarına göre ya
daha bakir pazarlar aramanız ya da
rakiplerle mücadele etmeniz gerekir.
Rakipleri yenmek için, pazarları daha
da küçük gruplara ayırmalısınız.
Pazarı hizmet verip, yönetebileceğiniz küçük gruplara ayırmaya bölümleme denir.
“BÖL! PARÇALA! YÖNET!”
Pazar, ürünleri talep eden ve karşılığını ödemeye hazır olan insan ve
kurumlardan oluşur. Örneğin otomobil pazarı, otomobil satın almaya
gücü yeten herkesi içermektedir.
Bölümlenmiş pazarda her bölüm
özel bir otomobil talebi hakkında
bilgi verir. Örneğin spor otomobiller
pazarı, pahalı bir spor otomobil alabilecek güçte olmalarına rağmen,
aile otomobili satın almayı tercih
edenleri içermez. Belirli bir spor
otomobil pazar bölümü çok daha
özeldir.
Pazar Bölümü Nedir?
Pazar
bölümü,
ihtiyaçlar,
satın almadan beklenen fayda ve
satın alma davranış ve alışkanlıklarının benzerliğine göre seçtiğiniz müşterilerden oluşan ve bu
ihtiyaçların henüz hiç karşılanmadığına veya bunları rakiplerinizden daha iyi karşılayacağınıza
inandığınız bir gruptur. Pazar bölümünüzü iyi seçtiğiniz zaman o bölümün ihtiyaçlarına uygun bir ürün
140
tasarlayabilir, ürününüzü yeniden
şekillendirebilir ve o bölüme hitap
eden tanıtım faaliyetleri yürütebilirsiniz.
Pazarı Nasıl Bölerim?
Bir pazar bölümünü hedefleyebilmek için müşterinizin istek ve ihtiyaçlarını bilmelisiniz. Müşteri an-
cak giderilmeyen bir ihtiyacı varsa
alım yapacaktır. Müşterinizin istek ve
ihtiyaçları doğal olarak son tüketiciye ya da başka bir işletmeye satış
yaptığınıza bağlı olarak değişir.
Yeni bir pazara girmeden önce bu
soruların yanıtlarını mutlaka detaylı
olarak bilmelisiniz:
o Müşterimin hangi ihtiyaçlarını karşılıyorum?
o Rakiplerim
müşterilerinin
hangi ihtiyaçlarını karşılıyor?
o Rakiplerimle kıyaslandığında
müşterilerin hangi ihtiyaç ve beklentilerine daha iyi cevap verebilirim?
o Müşterim bu ya da benzer
ürünleri ne zaman, nasıl, nereden
satın alıyor?
Son tüketiciyi hedefliyorsanız;
İhtiyaçlar:
Temel insan ihtiyaçlarının neler
olduğunu bilmeniz gerekir. Temel
insan ihtiyaçları evrenseldir, birbirinin aynıdır ve zamandan zamana,
yerden yere veya insandan insana
göre değişmez. İhtiyaçlar aynı olmakla beraber bunları karşılama
biçimleri farklılık gösterir. Örneğin
güvenlik evrensel bir ihtiyaç olmakla birlikte, bu ihtiyacın giderilme
şekli bazıları için vitamin tabletleri,
bazıları için güneşten koruyucu losyon, bazıları için ağır ve emniyetli
arabalar, bazıları için de tıbbi checkup yaptırmak olabilir. Bunlar aynı
141
ihtiyacı giderir, ama birbirine rakip
ürünler değildir.
Beklentiler:
Tüketiciler ürünleri, satın alarak
veya kullanarak elde etmeyi bekledikleri faydalar için satın alırlar.
Örneğin; vitaminleri sağlıklı olmak
için, kozmetik ürünleri çekici görünmek için satın alıyor olabilirler. İşletmelerin üründen beklediği fayda
ise, daha uzun raf ömrü, depolamaya
uygun ambalajlama vb. gibi şeyleri
içerebilir. Gerçek veya algılanan olsun, bu fayda, müşterinin ürünü veya satıcıyı seçmesinde önemlidir.
Eğer tanımlı bir pazarda bir grubun
beklediği ortak bir faydayı veya
faydaları saptarsanız, bu da bir pazar
bölümü oluşturur.
Satın alma alışkanlıkları:
Tüketicilerin satın alma alışkanlıkları ve ürünü kullanım tarzları
da pazarı bölümlendirmenize yardımcı olabilir. Müşterilerin nasıl,
nereden ve hangi durumda satın
aldıklarını ve ürünü kullanım şekillerini dikkate alarak kendinizi
konumlandırabilirsiniz. Bazı kişiler
kendi tüketimleri için alırken, bazıları başkalarının tüketimi için alır.
Bazıları indirim mağazalarını tercih
eder.
İşletmeleri hedefliyorsanız:
Son tüketiciye satışla başka işletmelere satış arasında önemli
farklar vardır. Örneğin bir toptancının satın alma müdürü kendisine ayakkabı alırken “gösteriş”
ihtiyacını giderebilir. Ama firmasına satın alırken muhtemelen
kararını “gösteriş” ihtiyacına dayandırmayacaktır. Dolayısıyla; işletmenin ihtiyaçlarını bilmek de çok
önemlidir.
Her işletme; istediği miktarda bir
malı, istediği kalitede, istediği zamanda, uygun maliyetle alıp daha
çok müşteriye satış yaparak kar elde
etmeye ihtiyaç duyar.
Ancak her işletmenin önceliği
birbirinden farklıdır.
İşletmelerin ihtiyaçları sizin
işletmenizin ihtiyaçlarıyla benzerdir.
Her işletme; istediği miktarda bir
malı, istediği kalitede, istediği zamanda, uygun maliyetle alıp daha
çok müşteriye satış yaparak kar
elde etmeye ihtiyaç duyar. Ancak
her işletmenin önceliği birbirinde
farklıdır. Bazı işletmeler yüksek
miktarlarda alım yapabilirken, bazı
işletmeler sık sevkiyatlara küçük
alımlar yapmayı tercih edebilir. Bir
pazarda bu bilgiyi elde ettiğinizde 2
ayrı pazar bölümüne ulaşmış olursunuz. Yüksek miktarda alım yapan müşteriler ve küçük alımları sık
sık isteyen müşteriler. Bu müşteri
gruplarından rakiplerin ihtiyacını
karşılayamadığı grup, sizin hedef
pazarınız olabilecektir.
Pazarların bölümlendirilmesi konusunda daha detaylı bilgilere web
sitemizin “Mevzuat ve 100 Soruda Dış
Ticaret” bölümlerinden ulaşmak mümkündür.
Pazar bölümlemesi yapabilmek
ve pazar potansiyeli ölçebilmek için
çoğu zaman pazara gidip yerinde
araştırma yapmanız gerekir. Bu zahmetli ve maliyetli işte devletten yardım
sağlayabilirsiniz.
Pazar Araştırması ve Pazarlama
Desteği Kapsamında potansiyel pazarlar hakkında sistematik ve objektif
bilgi sağlanması, yeni ihraç pazarları
yaratılması ve geleneksel pazarlarda
pazar payımızın artırılmasına yönelik
olarak gerçekleştireceğiniz faaliyetlere ilişkin giderlerinin belirli bir bölümü devlet tarafından desteklenmektedir.
Kaynak: www.igeme.org.tr
142
Deva Plastik Genel Müdürü Abdullah Ergüleç
“Başarı, Kaliteli Ürünleri
Uygun Fiyatlarla Sunarak Gelir”
F
arklı sektörlere PVC granül
imalatı yapan Deva Plastik,
henüz yeni kurulmuş olmasına rağmen, sektörde beklediği
ilgiyi kısa sürede gördü. Yaklaşık
17 yıldır bu sektörde olmasına
rağmen Deva Plastik’i 1,5 yıl önce
kuran Abdullah Ergüleç, geçmiş
yıllardan gelen tecrübesini kendi firmasıyla sunuyor. 2010 yılı
değerlendirmeleri ve 2011 yılı
öngörüleriyle ilgili görüşlerini
aldığımız Ergüleç, sohbetimiz sırasında, firmaları ve sektörle ilgili
bilgiler de verdi:
“2010 yılında PVC granül sektöründe ağırlıklı kabloculara, pencerelere hizmet verdik. Yeni kurulan bir firma olmamıza rağmen,
oldukça iyi bir yıl geçirdik. 2010
yılı için kendimize koyduğumuz
hedeflerin daha da üstüne çıktık.
Beklediğimizin üzerinde bir başarı
elde etmemiz sebebiyle oldukça da
memnun olduk.”
Üretim alanınız hakkında bilgi verir misiniz?
Şu anki üretim alanımız 800
metrekarenin üzerinde. Ancak bu
alanımız bize yeterli gelmemeye
başladı. Önümüzdeki günlerde en
az 1500 m² bir yere geçip, kapasitemizi artırmayı düşünüyoruz.
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir
ve bu ürünlerin sektördeki yeri
nedir?
Deva Plastik olarak yumuşak
PVC granül üretimimiz var. Contacılara, otomotiv sektörüne, sağlık
sektörüne, ayakkabı sektörüne,
kablo sektörüne ve pencere profilcilerine contalık malzeme olarak
ürünlerimizi sunuyoruz. PVC
granül ürünleri, oldukça geniş
bir kitleye hitap eden ve özellikli
ürünlerden oluşan malzemeler. Biz
müşterilerimizin isteklerine göre
en yüksek verim alacakları ürünleri kendilerine sunuyoruz.
Şu anki üretimlerimizi tamamen müşterilerimizin bizden talepleri doğrultusunda yapıyoruz.
Müşterilerimizin taleplerine göre
belli standart ve şartnamelere göre
üretim yapıyoruz. Mesela PVC
sektöründe istenen yanmazlık ve
sağlığa zararlı olmayan tarzda ürünler talep ediliyor. Bunun yanında
yüksek ve düşük sıcaklıklarda işlem gören ürünler talep ediliyor.
Bunlar gibi ve daha farklı özel
isteklere karşılık verebiliyoruz.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
2011 yılında ilk hedefimiz kendi yerimizi alarak fabrikamızı daha
geniş bir alana taşımak olacak. Yeni
yerimizde daha yüksek teknoloji
ve otomasyon sistemiyle üretim
miktarımızı 2010 yılının üç katına
çıkarmayı hedefliyoruz. Bunun
için gerekli altyapı çalışmalarımız
devam ediyor. En kısa zamanda
bu çalışmalarımızla ilgili sonuçları almaya başlayacağımızı düşünüyoruz.
Sektörün geleceğinin nasıl
olacağını düşünüyorsunuz?
Pencere sektörü olarak baktığımızda hızla büyüyen bir sektör
görüyoruz. Bu sektöre tabi ki gerekli yatırımlar yapılmış ve yapılmaya devam ediliyor. Biz kendi
açımızdan sektörün bu konudaki
ihtiyaçlarını analiz ederek, kendimizi geliştirerek bu sektöre hizmet
etmeyi düşünüyoruz.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız
var mı?
Başarı için çok çalışmak, kaliteli
ürün üretmek ve bu ürünleri uygun
fiyatla müşterilere sunmak gerekiyor. Bizi tercih ederlerse, fiyat, kalite ve hizmet anlamında istikrarlı
şekilde memnun kalacaklarını söylemek isterim.
143
Tremco illbruck PU700 Tuğla Yapıştırıcı Köpüğü
Su Kullanımına, Fireye ve Kirliliğe Son..
U
ygulaması saniyeler sürüyor ve dakikalar içerisinde şekle giriyor. Bu ürün
harcın ilk ve gerçek alternatifi...
Tremco illbruck; özellikle tuğla,
taş, blok ve diğer çok çeşitli inşaat
malzemelerinin yapıştırılması için
geliştirilmiş, hızlı kürlenen poliüretan köpüğü “illbruck PU700 tuğla
yapıştırıcısını” piyasaya sürüyor.
illbruck PU700 tuğla yapıştırıcısı;
granit, kiremit, doğal taş, blok, tuğla
ve benzeri duvar malzemelerini
yapıştırmak için kullanılan klasik
harç bazlı yapıştırıcıların yerini
tamamen alabilecek tek poliüretan
köpük yapıştırıcısıdır.
yapışma sağlar.
Bu ürün; kolay kullanımı ile
uygulayıcısına hatasız kontrol
sağlayarak sadece gerekli yerlere
uygulanmasıyla tam verim elde
edilmesini garanti eder.
Kullanıldıktan sonra yarım kaBu yüksek kaliteli yapıştırıcı; lan teneke, takılı olan uygulama
su, tuzlu su, seyreltik asit, aşın- tabancasıyla birlikte bir sonraki
dırıcı çözeltiler ve solventlere uygulama için saklanabilir.
Uygulaması temiz, hızlı ve ko- karşı mükemmel ve uzun ömürlü
lay olan illbruck PU700 klasik har- dayanıma sahiptir.
ca karşı gerçek bir alternatif olarak
illbruck
PU700
ürününün;
çözüm sunuyor..
çok çeşitli inşaat malzemeleriyle
uyumluluğu test edilmiştir. Bu
yapıştırıcı; hatasız kontrol ve temiz
uygulama garantisi veren illbruck
köpük tabancası ile hızlı ve kolay olarak uygulanabilerek direk
kullanıma hazırdır.
Su ile çimentoyu karıştırmak
için harcanan vakit kaybına son
veren illbruck PU700, sadece koruyucu başlığın çıkarılıp uygulama tabancasına yerleştirilmesiyle
kullanıma hazır hale gelmektedir.
10 dakika gibi kısa bir sürede
kürlenerek şekle girmesiyle birlikte, diğer duvar yapıştırıcı malzemelere göre üstün mukavemetli
yapışma sağlayarak iç ve dış kısım
uygulamalarında eşit ölçüde yarar
sağlayabilmektedir. Uygulamadan
24 saat sonra ise tam yük taşıma
kapasitesine ulaşılır.
25 kg. lık harç hazırlanması için
8 litreden fazla su gerekmektedir.
Tek bir illbruck PU700 tenekesi 25
kg. lık klasik harcın yerini alarak
tuğla üzerine doğrusal olarak 25
mm. genişliğinde 40 m. lik bir
144
Planet PVC Genel Müdürü Mehmet Sezgin
“En Hızlı Teslimat Planet PVC’de”
P
lanet PVC Genel Müdürü
Mehmet Sezgin, firmasını
tanıttığı röportajımızda sektörle ve çalışmalarıyla ilgili bilgiler verdi:
Kendinizi ve firmanızı tanıtır
mısınız?
15 yıldan beri Fıratpen üretici bayi olarak çalışıyoruz.
Kurulduğumuz günden beri ağırlıklı olarak bayilik konusunda çalışmalarımız oldu. Son zamanlarda
bu çalışmalarımıza daha da ağırlık
verip, montaj işlerimizi azaltmaya
başladık. Sağlıklı hizmet verebilmek için üretim alanımızı büyütmemiz gerekiyordu. Bu sebeple
şuanda çalıştığımız Avcılardaki
yeni yerimize geçtik. Burası 2000
metrekare kapalı üretim alanına sahip bir yer. Buraya geldikten sonra
makinelerimizi de CNC hatlara
çevirdik. Bu sayede daha hızlı ve
sağlıklı bir üretime geçtik. Bayilerimizin zaman açısından yaşadığı
sıkıntıları da bu sayede çözmüş olduk. PVC ile birlikte cam üretimini
de gerçekleştiriyoruz. Hatta mermer konusunda dahi dışarıdan alarak kendilerine yardımcı oluyoruz.
Panjur, sineklik gibi konularda
üretimimiz yok. Bu işleri bayilerimiz de yapabildiği için onlara
bırakıyoruz.
Makine parkurunuz hakkında
biraz bilgi verir misiniz?
Yeni yerimize geçtikten sonra
üretimdeki makinelerimiz de değiştirerek CNC hatlara geçtik.
Bu sayede yeni makinelerle hem
hızlı hem sağlıklı üretim imkânı
yakaladık. Onun dışında cam
yıkama makinemizi yeniledik.
Cam makinesi konusunda da
araştırmalarımız sonucunda iyi
bilinen bir markayı tercih ettik.
Çalışan personeliniz kaç kişiden oluşuyor?
Bu hizmeti üretebilmemiz için
“Her sektörde geçerli olan
hizmet konusu bizim için
de çok büyük önem
taşıyor. Biz de bunun
önemini düşünerek,
bayilerimize fiyatın dışında
ne sunabiliriz konusunda
düşündük. Malzemeyi
zamanında teslim etmenin
en önemli husus olduğunu
düşünüyoruz. En yoğun
zamanda bile üç gün
içinde mutlaka teslimat
yaparız. Özellikle
üzerinde durduğumuz
ve hassas olduğumuz
konu budur.”
145
Planet PVC Üretim Alanı Görüntüleri
çalışan personel sayımız 40 kişidir.
30 kişi üretimde geriye kalan kısmı
ise, büro işlerinde görev yapan arkadaşlarımız.
Bayilikler konusunda nasıl bir
yol izliyorsunuz?
Bayilik konusunda bölgesel
olarak ağırlık verdiğimiz bir yer
yok. İstanbul dışında Eskişehir
Edirne gibi illerde de bayilerimiz
var. Ağırlıklı olarak Avrupa yakasında bayimiz olmakla birlikte
direk bağlantımız olan 300’ün üzerinde bayimiz var. Bunların önemli
bir kısmı sürekli ve düzenli çalışan
firmalar. Bunların da birçoğu daha
önce üretim yapmış fakat verimli
olmadığını düşünerek bırakmış
bayilerden oluşuyor. 2011 yılından
itibaren sadece bayilerimiz kanalıyla çalışmak istiyoruz.
Firmanızı piyasadaki rakiplerinizden ayıran özellikler neler?
Her sektörde geçerli olan hizmet
konusu bizim için de çok büyük
önem taşıyor. Biz de bunun önemini düşünerek, bayilerimize fiyatın
dışında ne sunabiliriz konusunda
düşündük. Malzemeyi zamanında
teslim etmenin en önemli husus
olduğunu düşünüyoruz. En yoğun
zamanda bile üç gün içinde mutlaka teslimat yaparız. Özellikle
üzerinde durduğumuz ve hassas
olduğumuz konu budur.
Bayilerinizi kontrol konusunda bir çalışmanız var mı?
Geçen sene inşaat sektörüyle
alakalı pencereleri de kapsayan
CE işaretiyle ilgili uygulamaya
geçildikten sonra bu konudaki çalışmalarımıza ağırlık verdik. Son
kullanıcıyı zaman zaman arayıp,
yapılan işler konusunda kendileriyle görüşüp, fikir alıyoruz. Bunun
neticesinde bayilerimizin çalışma
prensipleriyle ilgili de bilgi edinmiş
oluyoruz.
Önümüzdeki dönemlerle ilgili
planlarınız neler?
Plastik pencere dendiğinde en
azından bayiler açısından hangi
firma ile en sağlıklı şekilde çalışabiliriz sorusunun karşılığının Planet olması için gayret göstereceğiz.
Şu andaki en büyük hedefimiz bu.
Sektörde karşılaştığınız sorunlar ve çözüm yolları hakkında
bilgi verir misiniz?
Plastik doğrama sektörünün en
önemli sorunlarından biri; düzenli
bir çalışma sisteminin oturmamış
olmasıdır. Montaj yapan montaj,
üretim yapan da üretim yapmalıdır
diye düşünüyoruz. İkisi birbirinden çok farklı işler. Bir arada
yapıldığında bir takım sıkıntılar
yaratabiliyor. Bunun mutlaka düzeltilmesi gerekiyor. Bunun dışında
sektörümüz tam yerine oturmamış
bir sektör gibi görülmeye devam
ediyor. Sağlıklı ürün yapılmaması
ve fiyatın sürekli olarak kalitenin
önünde tutulması da bizi zorlayan
diğer unsurlar arasında yer alıyor.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız
var mı?
Pencere konusunda herkesin
hizmet ve servis konusunu mutlaka iyi düşünmelerini öneririm. Bu
araştırmanın bayi ve profil bazında
yapılmasının kendileri için çok
faydalı olacağını düşünüyorum.
Planet PVC Katlanır Cam Sistem Örnekleri
“We serve the fastest delivery”
General manager of Planet Pvc,
Mehmet Sezgin introduced their
company and told us their works for
the industry.
146
SFS-Dekpaks Satış Müdürü Salim İbili
“Bağlantı Elemanının Kalitesi,
Ürünün Kalitesini Etkiler”
K
atıldıkları Çatı Cephe Fuarı’nda görüştüğümüz SFS
- Dekpaks Satış Müdürü
Salim İbili, kendisine yönelttiğimiz
soruları yanıtladı. Fuarla, firmalarıyla
ve sektörle ilgili bilgiler veren İbili,
fuara katılma amaçlarını ve beklen-
tilerini şöyle açıkladı:
“Biz çatı ve cephe alanı üzerine
ağırlıklı olarak çalıştığımız için bu
fuarda olmayı uygun gördük. İthal
ürünler piyasada fazlasıyla olsa da
kaliteli ürün dendiğinde akla ilk gelen marka biziz. Öncelikle fuarlar ka-
nalıyla son kullanıcılarla biraz daha
yakın olabilmek istiyoruz. Memnuniyet ya da istekleri konusunda direk
kendilerinden bilgi almak istiyoruz.
İkincisi yine yurtdışından gelen potansiyel müşterilerle görüşmelerimizi
burada yapmak ve bağlantılarımızı
kurmak istiyoruz.”
Bu fuara özel olarak sergilediğiniz yeni ürünler var mı?
Bağlantı elemanları sektörü çok
sık değişiklik olan bir sektör değil.
Klasik ürünler üretildiği ve bu ürünler beklentileri karşıladığı için sürekli yenilikler olmuyor. Çatılarda ve
ön cephelerde kullanılan paneller
ve bunların her türlü metal aksam
montajında, deliğini ve vidasını kendi açabilen vidaları sergiliyoruz ve
pazarda var olduğumuzu gösteriyoruz.
Önümüzdeki dönemlerde katılmayı planladığınız fuarlar var
mı?
Yurt içinde ve dışında katılacağımız
fuarlar var. Yurtdışında Suriye’de
düzenlenen fuara katılacağız. Yurtiçinde de sektörümüzle alakalı fuarlarda her zaman var olacağız. Vestel,
Bosch, İndesit gibi üreticilerin ana
tedarikçisiyiz. Onlar için de dişini ya
da deliğini kendi açan spesifik ürünleri üretip, sunuyoruz.
Son olarak okuyucularımıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız
var mı?
Her zaman özellikle altını çizdiğimiz bir konu var. Bağlantı elemansız hiçbir ürün olmaz. Son kullanıcılardan bağlantı elemanlarının
kalitesine çok dikkat etmelerini
tavsiye ediyorum. Kötü bir bağlantı
elemanı ile yaptığınız her iş olumsuz
sonuçlanacaktır. Bunu dikkate alarak
ürünleri fiyatlarıyla değil, kaliteleriyle değerlendirmelerini öneririm.
148
Akdeniz Ticaret PVC Doğrama Aksesuarları Satış Sorumlusu
Murat Uzlu
“CE Belgesi de Sektörün Temizlenmesine
Faydalı Olmadı”
A
kdeniz Ticaret PVC Doğrama
Aksesuarları Satış Sorumlusu Murat Uzlu, kendisiyle
gerçekleştirdiğimiz söyleşimizde, firmalarının 2010 yılını değerlendirdi ve
2011 ile ilgili öngörülerini ekibimizle
paylaştı:
Firmanız açısından 2010 yılını
değerlendirir misiniz?
Herkesin para kazanma derdine
düştüğü, etik değerlerin yitirildiği,
ticari üslubun bozulduğu, rekabetin fazlalaştığı ve işi bilen bilmeyen
herkesin bodoslama daldığı bir sektör
haline geldi kapı pencere sektörü. Bundan 10-15 sene evveline baktığımızda
piyasaya ahşap ve alüminyum hakimken, PVC doğramalar gelecek vaat
eden, temiz, izolasyon bakımından
daha sağlıklı ürünlerdi. PVC’nin teknik bakımdan çok daha artısı olduğu
halde ne yazık ki 10.000 lira sermayesi olan herkes bir atölye kurdu.
Her türlü malzemenin ve aksesuarın
ucuzunu arz ve talep eden bu üreticiler pazarında yarısına hakimken,
PVC fabrikalarının bunun önünü kesmemesi açıkça sektöre ihanetti. Çok
yüksek vadeler, rekabet ortamında
fiyat kırıp piyasayı bozmalar, agresif
satış politikaları uygulayan firmaların
büyük bölümünün kapattığını, ayakta
kalanlarınsa küçüldüğünü görüyoruz.
Böyle bir ortamda biz firmamız olarak
tahsilâtının ve vadesinin tatmin edici
olmadığı satışlar yapmadık. Böylece
krizden ve bu rekabet ortamının
zararlarından uzak durmuş olduk.
2010 yılında satışına başladığınız
ürünler nelerdir ve bu ürünlerin
sektördeki yeri nedir?
2010 yılında bölge bayisi de
olduğumuz VORNE firmasının paralel devirmeli sürme sistemi, bir diğer
adıyla volkswagen sürme sisteminin
de satışlarına başlamış bulunmaktayız.
Bulunduğumuz bölgeye pekte tanıdık
olmayan bu sistemin satışını ve
teknik desteğini vermekteyiz.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
Her yeni yıl yeni hedefler, yeni
projeler demektir. Firmamız olarak
2011 yılı hedefimiz PVC’nin yanı sıra
alüminyum profil, aksesuar, korkuluk
ve dış cephe kaplamaları satışları da
gerçekleştirmek olacak. Tüketicinin
en şikâyetçi olduğu konu fiyat ve alım
kolaylığından ziyade, gittiği firmada
istediği her ürünü bulamamaktır. Biz
de bu konuyla ilgili gelen talepler
doğrultusunda firmamızı büyüterek
herkese ve her kesime hitap etmek yolunda kararlar almış bulunmaktayız.
Sektörün
geleceğinin
nasıl
olacağını düşünüyorsunuz?
Kapı ve pencere sektörü, bağlı olduğu ve hızla gelişmekte olan inşaat
sektörünün olmazsa olmazı olduğundan
asla talebi ortadan kalkmayacak geniş
ve büyük bir sektördür. Ahşap doğrama
tüketicinin gerek reklam gerek tavsiye
bakımından artık unuttuğu bir grup.
Şimdilerde ahşap doğramayı tekrar diriltmek adına atılan adımları destekliyorum. Kapı pencerelerin kilitleme
mekanizmalarının her geçen gün yeni
ürünler doğurması ve teknik bakımdan
sağlıklı adımlar atılmasıysa sektörün
güzel yanlarından. Fabrikaların bu tip
Ar-Ge çalışmalarından ziyade satış distribütörleri, bölge müdürleri ve bayileri
ile yeni ve yerleşik satış politikaları
oluşturmalarını da beklemekteyim.
Özellikle PVC doğrama grubuna az
önce bahsettiğim gibi hem kendi markalarına, hem diğer markalara ihanet
devam ederse ne kadar reklam yapılırsa
yapılsın tüketiciye ucuz, malzemesinden çalınmış, eksiği ve teknik detaydan yoksun montajlar yapıldığı sürece
PVC kapı ve pencere tıpkı ahşap kapı
pencereler gibi tarih olacaktır. Bu iş ciddi yatırımlar, ciddi personel, ciddi tesisler gerektiren bir iştir ve ne yazık ki
bizi umutlandıran CE belgesi de pazarın
temizlenmesine faydalı olamamıştır.
Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Ticarette hepimizin ortak görüş ve
hedefi olan para kazanmak, sektörde
kalıcı büyük bir firma olmanın yolundan sapıldığının az önceki söylemlerim
açık ispatıdır. Bu sektör bizim sektörümüz! Herkes kaliteden vazgeçmez ve
tüketiciyi kaliteye zorlarsa para kazanmak daha kolay olacaktır. Rekabet etmeye ve zarar görmeye gerek yok. Sektörün kalkınmasıysa, şimdikinden çok
daha hızlı olacaktır.
150
PAGEV’den Teknolojiye Yatırım Yapanlara Ödül...
T
ürkiye
ekonomisinin
itici
güçlerinden plastik sektörü,
Avrupa’nın en büyük üreticisi olma hedefine kilitlendi. Şu anda
Avrupa’nın 4. büyük plastik üreticisi
olan Türkiye, eğer teknolojiye yatırım
yaparsa, bağımsız bir oyuncu olma
yolunda emin adımlarla ilerleyecek.
Bu ihtiyacı gören Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve
Eğitim Vakfı (PAGEV), bu yıl 6’ncı
kez PAGEV Plastik Teknoloji Ödülleri
Yarışması’nı düzenledi. Yarışmanın
ürün dalında birinciliğini Viko Elektrik, plastik işleme teknolojisi dalında
birinciliğini ise, Farmamak Ambalaj
kazandı.
Türk plastik sektörünün, uluslararası alanda rekabetçi bir yapıya
sahip olması için yeni teknolojilerin yaratılması gerektiğine inanan
PAGEV’in sanayicileri, kurumları,
profesyonelleri, araştırmacıları ve
öğrencileri teşvik etmek için düzenlediği yarışma bu yıl 6’ncı kez hayata
geçirildi. Yarışmanın ödül töreni,
yaklaşık 30 bin kişinin ziyaret ettiği
ve yurt içi ve yurt dışından 755 firmanın katıldığı Plast Eurasia Fuarı
kapsamında TÜYAP’ta düzenlendi.
Yarışmada ürün dalında birinciliği,
Viko Elektrik “Yeni Nesil Elektronik
Elektrik Sayacı” ürünü ile kazandı.
Viko Elektrik’in yeni ürünü çevre dostu
olması bakımından dikkat çekti. Plastik işleme teknolojisi dalında birinciliği
ise, Farmamak Ambalaj “Yüksek
Gaz Bariyerli, Çok Katlı COEX Polipropilen Folyo Üretim Projesi” ile
kazandı. Farmamak’ın projesi, ülkemizde ve yakın coğrafyamızda ilk defa
çok katmanlı ürün üretilmesine yönelik bir proje olması bakımından oldukça önemliydi.
PAGEV Teknoloji Ödülleri’nde
araştırma dalında birinciliği, “Gıda
Ambalajı Uygulamalarına Yönelik Mısır Proteini Nanokompozitleri Kaplı
Polipropilen Filmler” adlı proje ile
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden
Prof. Dr. Funda Tıhmınlıoğlu ve Araş.
151
Gör. Onur Özçalık aldı. Öğrenci kategorisinde ise, Gazi Üniversitesi Teknik
Eğitim Fakültesi Makina Eğitimi Bölümü Makina Ana Bilim Dalı 4. sınıf
öğrencisi Ahmet Sarı, “İnovatif Boya
Fırçası” projesiyle birincilik ödülüne
layık görüldü.
Birincilik ödülünü kazananlar
PAGEV tarafından, Mayıs 2011’de
Çin’in Guangzhou kentinde düzenle-
necek olan Chinaplas 2011 Plastik ve
Kauçuk Fuarı’na götürülecek ve bu
fuarda yer alacak PAGEV standında
projelerini sergileme şansına sahip
olacak.
152
Winsa 2010 Bayiler Toplantısı...
W
insa
2010
Bayiler
Toplantısı’nı
05-07
Kasım 2010 tarihinde Antalya Spice Hotel’de gerçekleştirdi. İlgi ve katılımın yük-
sek olduğu bayiler toplantısı iki
gün yoğun bir program eşliğinde
geçti.
Cuma günü Battle Game grup
oyununda eğlenen bayiler akşam
da Hoşgeldiniz kokteylinde Winsa
yönetici ve çalışanları ile bir araya geldiler. Cumartesi günü Ege
Profil Yönetim Kurulu Başkanı
Clement de Meersman’ın Türkçe
153
konuşması ile başlayan toplantı
daha sonra Deceuninck CEO’su
Tom Debusschere’ in yaşanan
global kriz ve Deceuninck’ in bu
krizde iyi yönetimle sektöre tu-
tunarak daha da güçlendiği ile ilgili konuşmasından sonra Winsa
Satış ve Pazarlama Müdürü V.
Cem Korkmaz’ın konuşması ile
davam etti. Cem Korkmaz; dünya-
daki enerji kaynaklarının değer
ve öneminin artacağını ve enerji
kaynaklarında yalıtımla tasarruf sağlanabileceğini, halkımızın
yaşam standardının yükselip,
154
daha kaliteli konut talebinin
artacağından bahsetti. 10 yıldır
Winsa bayisi olan bayilere ve
de 2009 Satış Performansı ile
ödül almaya hak kazanan ilk 15
Winsa bayisine plaketleri verildi. Toplantının ikinci yarısı Prof.
Dr. Deniz Gökçe’nin Türkiye
ekonomisi ile ilgili konuşması ile
başladı. Ege Profil Genel Müdürü
Ergün Çiçekçi’nin konuşması ve
bayilerin sorularını cevaplaması
ile toplantı son buldu.
Öğleden sonra teknik konularla
ilgili soruları olan bayiler Winsa
155
teknik ekibi ile toplantıya devam
ettiler. Bazı bayiler Antalya şehir
turuna katılmayı tercih etti. Tavla
turnuvasına katılım da bir hayli
yoğundu. Tavla turnuvasının gali-
bine çok güzel bir tavla hediye
edildi. Ayrıca bölgeler arası futbol turnuvası da geç saatlere kadar
keyifli bir şekilde geçti. Turnuvanın
sonunda kupayı kaldıran İzmir eki-
bi oldu.
Bu yoğun programın ardından
akşam gala yemeğinde buluşan
Winsa Bayileri Ziynet Sali’nin
şarkıları ile eğlendi.
162
KOSGEB’den Firmalara Yeni Destekler
E
konomimizin
belkemiğini
teşkil eden KOBİ’lerimizin her
bakımdan desteklenmesi, sorunlarının çözülmesi, sıkıntılarının giderilmesi, etkinlik ve verimliliklerinin artırılması için KOSGEB çeşitli destek ve
hizmetler sağlamakta olup, bu destekleri
günden güne artırarak kapsamını ve faydalanabilecek olan kitleyi sürekli olarak genişletmektedir. Winworld Dergisi
olarak, siz okurlarımızı KOSGEB’in
sağlamakta olduğu yeni destekler konusunda bilgilendirmek adına kurumun
konuya ilişkin basın bültenini sizlerle
paylaşıyoruz.
3 Milyonu Aşkın KOBİ Tüm
İşletmelerin %99,9’unu oluşturuyor…
Ülkemizin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında küçük ve
orta ölçekli işletmelerin payını ve etkinliğini artırmak, rekabet güçlerini ve
düzeylerini yükseltmek, sanayide entegrasyonu ekonomik gelişmelere uygun
biçimde gerçekleştirmek üzere1990 yılında 3624 sayılı kanunla kurulan KOSGEB, önemli bir boşluğu doldurmuş, o
zamandan bu yana hayati işlevler yerine
getirmiştir.
Kalkınma ve büyümenin özel sektör
eliyle sağlanabileceği genel kabul gören
bir gerçektir. Özel sektörün büyük bölümü de küçük ve orta ölçekli işletmelerden
oluşmaktadır. Ülkemizde faaliyet gösteren yaklaşık 3.1 milyon KOBİ tüm işletmelerin %99,9’unu oluşturmakta, istihdam yaratılması, yatırım sağlanması,
girişimciliğin geliştirilmesi ve genel
makro ekonomik göstergelere önemli katkılar sağlamaktadır. KOBİ’ler;
endüstrileşmenin, sağlıklı bir sosyal
yapının, gelir dağılımındaki dengenin
ve ticaretteki dinamizmin vazgeçilmez
unsuru durumundadırlar. Daha düşük
maliyetlerle istihdam imkanı sağlayan
ve süresel dalgalanmalardan daha az etkilenen KOBİ’ler değişime ve teknolojik
yeniliklere hızlı uyum sağlayan esnek
yapılarıyla ekonominin vazgeçilmez unsurlarıdır. Bu işletmeler ayrıca, piyasada
rekabetin yerleştirilmesi ve sürdürülmesine, değişen tüketici taleplerinin kısa sürede karşılanabilmesine, nitelikli eleman
yetiştirilmesine ve bölgeler arası ekonomik ve sosyal dengesizliklerin giderilmesine de ciddi katkılarda bulunmaktadır.
Dolayısıyla KOBİ’lerin; ekonominin,
istihdamın, sanayinin adeta iskeleti olduğunu söyleyebiliriz. Bu işletmelerin
durumundaki en küçük değişiklikler bile
makroekonomik göstergelere anında
yansımaktadır. Özellikle küresel ölçekte
ciddi bir krizin yaşandığı son dönemde
KOBİ’lerin önemi bir kat daha artmıştır.
Bu yüzden de pek çok ülke ile birlikte
Türkiye’de de böylesine hayati işlevleri
olan KOBİ’lerin gelişmesine yönelik
çeşitli program, plan ve destekler uygulanmaktadır.
KOSGEB Son 10 Yılda 250 Milyon
TL’yi Aşkın Geri Dönüşümsüz Destek
Sağladı…
Bu gerçeklerden hareketle ekonomimizin bel kemiğini teşkil eden
KOBİ’lerimizin her bakımdan desteklenmesi, sorunların çözülmesi, sıkıntıların
giderilmesi, etkinlik ve verimliliklerinin
artırılması için KOSGEB olarak çeşitli
destek ve hizmetler sağlamaktayız. 20032009 yılları arasında 53.400 işletmemize
çoğu geri dönüşümsüz 250 Milyon
TL’nin üzerinde destek sağladık.
Ayrıca KOBİ’lerimiz ile esnaf ve sanatkarlarımızın uygun koşullarda kredi
temin edebilmelerini sağlamak üzere
bankalarla çeşitli protokoller düzenleyerek kredi faiz desteği programlarını
uygulamaya koyduk.
Bu çerçevede 2003 yılından bu yana
1000+1000 KOBİ Makine Teçhizat
Destek Kredisi, İmalatçı Esnaf Destek
Kredisi, İstihdam Endeksli Cansuyu
Kredisi, İhracat Destek Kredisi, 100.000
KOBİ Destek Kredisi, GAP Bölgesi
Makine Teçhizat Kredisi, Acil Destek
Kredisi ve Diyarbakır Cazibe Merkezi
Kredisi programları ile toplam 7.048 Milyar TL tutarında kredi kullanma imkânı
sağladık.
2009 yılı içerisinde de; imalat sanayi
dışındaki KOBİ’lerin desteklenmesi konusunda görülen eksikliğin giderilmesi
ve ülkemizin KOBİ politikasının daha
organize bir yapıda yönlendirilmesi için
3624 sayılı kanunda, KOSGEB’in kurulması kadar önemli bir değişikliğe gidilerek hizmet ve ticaret sektörlerindeki
işletmeler de KOSGEB hedef kitlesine
dahil edildi. Böylece KOSGEB’in imalat
sanayi KOBİ’lerinin desteklenmesi konusunda 1990 yılından bu yana edindiği
tecrübe ve birikimden 3 milyonun üzerinde işletmenin yararlanmasın yolu
açıldı.
Bundan Böyle İmalat Sanayi
Dışındaki Girişimciler de Hedef Kitlenin İçerisine Dahil Ediliyor…
İmalat sanayi dışındaki KOBİ ve
girişimcilerin de hedef kitlemize alınmasıyla hizmet götüreceğimiz işletme
sayısının yanısıra misyonumuz da ciddi anlamda genişleyerek KOSGEB ülkemizin KOBİ’lerden sorumlu ulusal
kuruluşu niteliğine kavuştu.
Kanun
değişikliğini
müteakip
KOSGEB’in hedef kitlesinin genişlemesi, mevcut destek sistemindeki
aksaklıklar, KOBİ’lerin esnek ve dinamik bir mevzuat yapısına ihtiyaç
duyması ile işletmelerimizin talep ve
beklentileri KOSGEB Destek Sisteminde değişiklik yapması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bu kapsamda, çalışma
grupları oluşturulmuş, KOBİ’lerin bölge,
sektöre ve ölçek parametrelerine göre
farklılaşan ihtiyaçlarını esas alan destek
sistematiğinin kurgulanmasına yönelik
destek sistemi revizyon çalışmaları başlatılmıştır.
Çalışmalar sonucunda; KOSGEB
Destek Programları Yönetmeliği çerçevesinde; KOBİ’lerin ekonomik ve sosyal
163
ihtiyaçlarının karşılanmasında payını ve
etkinliğini artırmak, rekabet güçlerini
ve düzeylerini yükseltmek, ekonomik
gelişmelere uygun bir şekilde sanayide entegrasyonu gerçekleştirmek, ihracattaki paylarını artırmak, araştırma
geliştirme, yenilik ve işbirliği faaliyetlerini desteklemek, girişimcilik kültürünü geliştirmek ve kalkınma Planları,
Hükümet Programları ve Yıllık programlarda belirlenen hedefler de dikkate
alınarak; Ar-Ge ve yenilik, endüstriyel uygulama, girişimcilik, pazarlama,
e-dönüşüm, kurumsallaşma, markalaşma,
kalite geliştirme, tasarım, çevre, enerji ve
işbirliği-güçbirliği ile günün şartlarına
bağlı olarak oluşabilecek diğer konularda
destek programları hazırlanmıştır.
Değişen Koşullar Doğrultusunda
Varolanlar Revize Edilerek Yeni
Destek Programları Eklendi…
Genişleyen hedef kitle ihtiyaçlarına
cevap verebilecek, erişimi kolay, etkin ve yalın, gelişime açık ve dinamik,
maliyet ve farklılaştırma esaslı stratejilerin uygulanmasına imkân sağlayan,
işletmelerin Ar-Ge ve inovasyon faaliyetleri daha etkin destekleyen, ortaklık
kültürünün teşvik edildiği, girişimcilik
kültürünün yaygınlaştırıldığı, tematik
alanlarda destekleme imkânı sağlayan,
KOBİ temelli stratejilerin uygulanacağı,
katma değeri ve rekabet gücü yüksek, gelişme potansiyeli olan sektörlerin öncelikli olarak desteklenebileceği, bölge,
sektör, yöre ve işletme ihtiyaçlarına
göre tasarlanmış proje esaslı, e-devlet
yapılanması ile uyumlu, kamu hizmetlerinin sunumu ile ilgili düzenlemelerle uyumlu, bilgi yoğun hizmetlerin
daha etkin sunulduğu bir destek sistemi
oluşturulmuştur.
Planlı/programlı çalışan ve proje
geliştiren KOBİ’lerin teşvik edilerek
rekabet güçlerinin artırılması için genel
desteklerin yanı sıra girişimcilik, ArGe, inovasyon gibi alanlar ile özellikle işbirliklerini kapsayan proje bazlı
desteklerin
verilmesini
planlayan
KOSGEB’in yeni destek modelleri
geçtiğimiz günlerde Sanayi ve Ticaret
Bakanımız Sayın Nihat Ergün’ün gerçekleştirdiği basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu.
Yeni Destek Programları…
Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın
Nihat Ergün’ün açıkladığı 6 yeni KOSGEB destek programı ile önümüzdeki
dönemde; KOBİ’lerin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının artırılması, rekabet
güçlerinin ve düzeylerinin yükseltilmesi, ihracattaki paylarının artırılması,
rekabet güçlerinin ve düzeylerinin
yükseltilmesi, ihracattaki paylarının artırılması, araştırma-geliştirme, yenilik
ve işbirliği faaliyetlerinin desteklenmesi,
girişimcilik kültürünün geliştirilmesi
amaçlanmaktadır.
KOBİ Proje Destek Programı;
Küçük ve orta ölçekli işletmelerde
proje kültürü ve bilincinin oluşturulması,
işletmelerin proje yapabilme kapasitelerinin geliştirilmesi suretiyle ulusal ve
uluslararası rekabet güçlerinin ve ülke
ekonomisine sağladıkları katmadeğerin
artırılması amacıyla hazırladıkları projelerin desteklenmesine yönelik olarak
tasarlanmıştır. İşletmelerin; üretim, yönetim-organizasyon, pazarlama, dış ticaret, insan kaynakları, mali işler ve finans, bilgi yönetimi ve bunlarla ilişkili
alanlarda sunacakları projeler desteklenecektir.
Tematik Proje Destek Programı;
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin
kendi işletmelerini geliştirmeleri ve
meslek kuruluşları tarafından küçük ve
orta ölçekli işletmelerin geliştirilmesi
amacıyla hazırlanan projelerin desteklenmesine yönelik olarak tasarladığımız bir
destek programıdır. Bu destek programı
Çağrı Esaslı Tematik Programı ile Meslek
Kuruluşu Proje Destek Programı olmak
üzere iki alt programdan oluşmuştur.
İşbirliği – Güçbirliği Destek
Programı;
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin
işbirliği-güçbirliği anlayışıyla bir araya
gelerek, ortak tedarik, ortak tasarım, ortak pazarlama, ortak laboratuar, ortak
makine-teçhizat kullanımı ve benzeri konularda hazırlayacakları projeler
desteklenecektir. Proje başvurusunda
işbirliği-güçbirliği amacı ile en az 5
(beş) işletmenin bir araya gelmesi şartı
aranmaktadır.
Ar-Ge İnovasyon ve Endüstriyel
Uygulama Destek Programı;
Bilim ve teknolojiye dayalı yeni fikir
ve buluşlara sahip küçük ve orta ölçekli
işletmeler ile girişimcilerin geliştirilmesi,
yeni ürün, yeni süreç, bilgi veya hiz-
met üretilmesi ve ticarileştirilmesi için
araştırma, geliştirme, inovasyon ve
endüstriyel uygulama projelerinin desteklenmesi sağlanacaktır.
Girişimcilik Destek Programı;
Ekonomik kalkınma ve istihdam
sorunlarının çözümünün temel faktörü olan girişimciliğin desteklenmesi,
yaygınlaştırılması ve başarılı işletmelerin
kurulması amaçlanmaktadır. Bu program,
Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi, Yeni
Girişimci Desteği ve İŞGEM Desteği olmak üzere üç alt programdan oluşur.
Proje Hazırlama Kapasitesi Düşük
KOBİ’ler İçin Ayrıca Genel Destek
Programı Uygulamaya Konuyor…
Ayrıca; proje hazırlama kapasitesi
düşük KOBİ’ler ile KOSGEB hedef
kitlesine yeni dahil olmuş sektördeki
KOBİ’lerin de KOSGEB desteklerinden faydalanması için mevcut KOSGEB
desteklerinin revize edilerek daha fazla
KOBİ’nin bu desteklerden yaygın şekilde
faydalanması amacıyla Genel Destek
Programı başlığı altında desteklerimizi
sunacağız.
Genel Destek Programı Kapsamında;
Yurtiçi fuar desteği, yurtdışı iş gezisi
desteği, tanıtım desteği, eşleştirme desteği, nitelikli eleman istihdam desteği,
danışmanlık desteği, eğitim desteği, enerji
verimliliği desteği, tasarım desteği, sınai
mülkiyet hakları desteği, belgelendirme
desteği, test, analiz ve kalibrasyon desteği
verilecektir.
KOSGEB olarak bu yeni dönemde
kaynaklarımızı etkin ve verimli şekilde
kullanarak KOBİ’lerimizin önünü açmak, sıkıntılarını en aza indirmek, gelişmelerini sağlayacak ortamı yaratmak
üzere çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.
Amacımız, uygulamaya koyduğumuz
ve önümüzdeki dönemde hayata geçireceğimiz yeni destek modelleriyle
KOBİ’lerimizin ülkemizin kalkınmasına
azami katkıyı sağlamalarıdır.
164
Yüzaks Aksesuar Pazarlama Müdürü Enis Yüzer
“Ucuz Ürün Arayışı Sektörün Kalite Anlayışını Yıprattı”
Y
üzaks
Aksesuar
Pazarlama Müdürü Enis Yüzer,
araştırma konumuzla ilgili
sorularımızı yanıtladı: Yüzer, Yüzaks açısından 2010 yılını şöyle
değerlendirdi:
“2003 yılında faaliyete başlayan
firmamız, yükselme grafiğini 2008’de
durağan, 2009’da kayıp ve 2010’da
durağan bir grafik sergilemiştir. Yalnız 2010 yılı tahsilât ve ödeme dengeleri açısından sektörün düzene
girmeye başladığını göstermektedir.
Bu da açık hesap çalışan firmalarda
dökülmelere sebep olmuştur.
Yüzaks olarak 2010 yılını güzel
geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Zarar-
sız ve kârsız olarak 2010 yılını geride bıraktık. Aslında bu yılın da
kaybedilmiş olarak görülmesi gerekir.
Ancak batak vermediğimiz için biz
bu yılı kârlı kapattık diyoruz. 2010
yılı firmalar açısından kıyasıya bir rekabete ve bu nedenle ürün kalitesinin
düşmesine sebep olmuştur. Her şeyin
fiyata bakılarak en ucuzu aranmış ve
bu da sektörümüzün kalite anlayışını
yıpratmıştır. Umarım 2011’de bu
anlayış değişir, doğru dürüst ve kalite ön planda tutulur. Ürünlerimiz de
hak ettiği değerden nihai tüketiciye
ulaşır.”
2010 yılında üretimini gerçekleştirdiğiniz ürünler nelerdir
ve bu ürünlerin sektördeki yeri
nedir?
Yüzaks olarak Pan-Pen Menfezleri, Was Sürme Sistemleri, Bab
Sürme Sistemleri ve Pervaz-Lambri İstanbul ana dağıtım bayilikleri
bulunmaktadır. Kendi imalatımız
henüz bulunmamaktadır. Ancak ileriki dönemlerde bazı ürünler imal etmeyi düşünüyoruz.
2011 yılı hedefleriniz nelerdir?
2011 yılının 2010 yılından daha
iyi geçeceği kanaatindeyiz. Ancak
seçimlerin bu yılda olması durumu
değiştirebilir.
Sektörün geleceğinin nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Sektörümüz belli bir kalıplara
oturmuş daha disiplinli, kalite ve
sorumluluklarının
farkında
kurumsallaşmaya doğru gideceğinin
kanaatindeyiz. Küçük firmalar ya
birleşecek, ya da kapanacak. Bu da
belli bir düzen getirecektir. Şu anki
yaşadığımız bazı olumsuzluklarında
ortadan kalkmasına vesile olacaktır.
Yani bugünden çok daha iyi olacağı kanaatindeyiz.
Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var
mı?
Yüzaks olarak sektördeki varlığımızı
en güzel şekilde devam ettirmeye
çalışacağız. Ayrıca yeni ürünlerle
hizmetlerimizi artıracağız. Yeni yılın
tüm meslektaşlarımıza ve dostlarımıza
hayırlı ve bol kazançlı olmasını temenni ediyoruz.
Çekül Vakfı 20. Yılını Bir Sergi, Bir Kitap ve Sokak
Etkinlikleriyle Kutluyor…
Ç
EKÜL Vakfı kuruluşunun 20.
Yılını; 27 sanatçının katılımıyla düzenlediği “Birlikte
20 Yıl” sergisi, “Birlikte 20 Yıl” kitabı
ve sokak etkinlikleriyle kutluyor.
Doğal ve kültürel mirasımızın korunması ve geleceğe aktarılması konusuna yaşamını adamış olan Prof.
Dr. Metin Sözen’in öncülüğünde,
25 duyarlı insan tarafından kurulan
ÇEKÜL’ün “Birlikte 20 Yıl” kitabı, bir
gönüllü kuruluşun binbir olanaksızlığı
aşarak “Birlikte 20 Yıl” yürüttükleri
bir direncin öyküsünü anlatıyor.
“Birlikte 20 Yıl” sergisi ise, yola
çıktığı ilk günden bu yana sanatçılarla
birlikte yol alan, onlarla düşünüp
üreten bir sivil toplum kuruluşunun,
sanatçı dostlarının gözüyle ve yüreğiyle
anlatılma çabasını gözler önüne seriyor... Behiç Ak, Yurdaer Altıntaş,
Beril Anılanmert, Müge Arslan, Yet-
kin Başarır, Yeşim Dizdaroğlu, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Ferhan Erder,
Meriç Hızal, Ayşe Karamustafa, Sadık
Karamustafa, Metin Keskin, Kamil
Masaracı, Tan Oral, Zeynep Özatalay, Ahmet Öztürklevent, Ersu Pekin, Semih Poroy, Gürol Sözen, Ebru
Susamcıoğlu, Deniz Üçok, Erkal
Yavi, Heyecan Ural, Semih Balcıoğlu,
Gül Derman, Ferruh Doğan ve Ahmet Salman’ın yapıtlarından oluşan
ÇEKÜL Evi’ndeki serginin düzenlenmesi ve katalog tasarımı Gürol Sözen
ve Erkal Yavi’ye ait.
Beyoğlu Çekül Evi’ndeki sergi,
18 Ocak 2011 tarihine kadar gezilebilecek.
Sadece 78 € karşılığı tedarikçi
listemizde yer alabilirsiniz...
İrtibat için 0216 469 86 90 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz.
PVC KAPI ve PENCERE PROFİL FİRMALARI
PVC DOOR and WINDOW PROFILE COMPANIES
166
ADOPEN
Adres: Organize San. Böl. 2. Etap 0740
Antalya
T: +90 242 258 1800
F: +90 242 258 1827
Web: www.adopen.com
BAUPLAST
Adres: Osmanpaşa Cad. Bağlar Mah.
No: 21 Kat:2 Güneşli - Bağcılar
T: +90 212 444 2228
F: +90 212 630 5276
Web: www.bauplast.com
Ürün Grubu: PVC Pencere ve kapı
sistemleri profil imalatı, ısıcam, Vinily
Siding ve panjur sistemleri.
AKAPEN
Ankara Kayseri Kara Yolu 27 Km.
Kayseri
T: +90 352 385 11 77 (pbx)
F: +90 352 385 11 80
www.akapen.com.tr
[email protected]
PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri
ASAŞPEN
Adres: Rüzgarlıbahçe Asaş İş Merkezi
34810 Kavacık / Beykoz
T:+90 (216) 680 07 70(PBX)
F: +90 (216) 680 07 72
Web:www.asaspen.com.tr
Ürün Grubu: PVC Pencere ve Kapı
Sistemleri Profil İmalatı
WIN-OPEN
Adres: Org. San. Böl. 2. Etap Antalya
T: +90 242 258 1800
F: +90 242 258 1827
Web: www.win-open.com
Ürün Grubu: PVC Pencere ve Kapı
Profil Sistemleri
ERPEN
Adres / Address: 2. Organize San. Böl.
Muammer Güler Bulvarı No: 17
Başpınar / Gaziantep
T: +90 342 337 2050
Web: www.erpen.com.tr
Ürün Grubu: PVC Pencere ve kapı sistemleri
profil imalatı, Sineklik Sistemleri
ESENPEN
Adres: A.O.S.B. 10006 Sok. No:71
Çiğli - İzmir
T: +90 232 376 70 11 (pbx)
F: +90 232 376 70 10
Web : www.esenpen.com.tr
Ürün Grubu: PVC Profil Sistemleri
BAŞCAN PLASTİK
Adres: Aslım San. Mevlevi Cad.
No: 20/D-E42030 Konya
T: +90 332 342 01 03
F: +90 332 342 13 03
Web: www.idolwin.com
Ürün Grubu: PVC Profil Sistemleri
KARPEN
Adres: 4. Org. San. Böl. 83404 Nolu Cad.
No: 8 Şehitkamil Gaziantep / Türkiye
T: +90 (342) 357 02 70
F: +90 (342) 257 02 79
Web: www.karpen.com.tr
Ürün Grubu: PVC Kapı ve Pencere
Sistemleri
KOMPEN
Adres: İstanbul Yolu 45.km Ladik Mevkii
Sarayönü / Konya
T: +90 0332 627 93 96
F: +90 0332 627 94 00
Web: www.kompen.com.tr
Ürün Grubu: PVC Pencere ve Kapı
Sistemleri Profil İmalatı
Ürün Grubu: Maestro PVC Pencere ve
Kapı Profil Sistemleri
PAKPEN
Adres: Konya Organize Sanayi Evrenköy
Cad.No:11 K:2 Selçuklu-KONYA
T: +90 332 239 14 30 (pbx)
F: +90 332 239 14 38
Web / e-mail: www.pakpen.com.tr
Ürün Grubu: Pakpen, Pak Door, Pakpanel,
Pakplast
YILDIZPEN
Adres: 10039 Sok. No:18 A.O.S.B. Çiğli
/ İzmir
T: +90 232 328 0340
F: +90 232 328 0344
Web: www.yildizpen.com
Ürün Grubu: PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri, Isı Yalıtım Malzemeleri,
Profil Conta Grubu, Köpük, Kartonpiyer
PENTECH
Adres:Org. San. Böl. 2. Etap Antalya
T: +90 242 258 1800
F: +90 242 258 1827
Web: www.pentech.com.tr
Ürün Grubu: PVC Pencere Kapı Sistemleri
PİMAŞ
Adres: İstanbul Cad. No:29 Gebze/Kocaeli
T: +90 262 677 77 77 (Pbx)
F: +90 262 677 77 00
Web: www.pimapen.com.tr
PLASPEN
Adres: Org. San. Böl. 2. Etap Antalya
T: +90 242 258 1800
F: +90 242 258 1827
Web: www.plaspen.com.tr
Ürün Grubu: PVC Pencere ve Kapı Profil
Sistemleri
Ürün Grubu: PVC Pencere ve Panjur
Sistemleri
PLASTHERM
Adres: Hadımköy Yolu Üzeri Ömerli Köyü
Girişi / İstanbul
T: +90 212 798 2828
F: +90 212 798 2829
Web: www.plastherm.com.tr
Ürün Grubu: PVC Profil Sistemleri
PLASWIN
Adres: Org. San. Böl. 2. Etap Antalya
T: +90 242 258 1800
F: +90 242 258 1827
Web: www.plaswin.com
Ürün Grubu: PVC Pencere ve Kapı
Sistemleri
POLİPEN
Adres: Eski Edirne Yolu Selanik Cad. No:
23 Kavaklı / Silivri / İstanbul Türkiye
T: +90 212 723 86 24 (pbx)
F: +90 212 723 86 28
Web: www.polipen.com
Ürün Grubu: PVC Kapı ve Pencere Profil
Sistemleri
Adres: Sincan Org. San. Böl. Altınordu
Cad. No:2 Sincan / Ankara
T: +90 312 267 1225 (pbx)
F: +90 312 267 2094
Web: www.prokal.com.tr
Ürün Grubu: PVC Pencere ve Kapı Profil
Sistemleri
Ürün Grubu: PVC Pencere Kapı ve
Panjur Sistemleri.
DWT
Adres: İstanbul Cd. No:29 Gebze/Kocaeli
T: +90 262 677 77 77 (pbx)
F: +90 262 677 77 00
Web: www.dwt.com.tr
Ürün Grubu: DWT PVC Pencere ve Kapı
Profil Sistemleri
İÇ ANADOLU BÖLGE DİSTRİBÜTÖRÜ
ERPLAST YAPI MALZEMELERİ
Yeni Marangozlar San. Hacı Yusuf Mescit
Mah. Cemiyet Sok. No: 32
Karatay - Konya
T: F: +90 332 342 35 18
PVC Kapı ve Pencere Profili, PVC
Aksesuarları, Sineklik Grubu
MAESTRO
Adres:İstanbul Cad. No: 29 Gebze /
Kocaeli
T: +90 262 677 77 77 (Pbx)
F: +90 262 677 77 00
Web: www.pimasmaestro.com
URAS PLASTİK
Adres: İzmir-Aydın Asfaltı Yazıbaşı Mevkii
33. Km. Torbalı / İzmir
T: +90 232 853 85 10 - 853 85 15
F: +90 232 853 73 56
Web: www.urasplastik.com/
PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri
UNIPLAST
Adres: Velibaba Mah. Ankara Cad.
No: 150 Pendik / İstanbul
T: +90 216 307 9639
F: +90 216 307 5647
Web: www.uniplast.com.tr
Ürün Grubu: PVC Profil Sistemleri
PVC KAPI ve PENCERE PROFİL FİRMALARI
PVC DOOR and WINDOW PROFILE COMPANIES
VEKA
Adres: Zümrütevler Mah. Akşemsettin
Cad. Nurhan Sok. Söylemez İş Merkezi no:
10/3 Maltepe - İstanbul
T: +9 0216 399 27 F: +9 0216 399 27
Web: www.veka.com.tr
PVC Pencere ve Kapı Profil Sistemleri
BESE METAL
Org. San Böl. 6. Cad. No: 19 Kayseri
T: +90 352 321 22 45 (pbx)
F: +90 352 321 24 69
www.mywin.com.tr
[email protected]
PVC Pencere ve Kapı Sistemleri,
Destek Sacı, Hazır Pencere
DUŞAKABİN FİRMALARI
SHOWER CABIN COMPANIES
SIRDUŞ DUŞ ve KÜVET KABİNLERİ
Türkiye Genelinde ve
Yurtdışı Bayilikler Verilecektir...
Cebeci Cad. 2463 Sok. No: 5 Sultançiftliği
G.O.P - İstanbul
T: +90 212 476 99 54 - 212 619 46 51
F: +90 212 476 99 55
www.sirdus.com.tr
Duş ve Küvet Kabinleri
SİNAŞ
D-100 Karayolu Avcılar Ambarlı Mevkii
Petrol Ofisi Caddesi No:6 Kat 2.
Avcılar- İstanbul
T:+ 90 212 444 13 16 F:+ 90 212 422 17 44
www.sinas.com.tr - [email protected]
Duşakabin - Kompakt Sist. Kabin Aks.
Banyo Dolabı, Sineklik (17x25) Stor Karizma, Pileli Sineklik, Menfez,
Küpeşte ve Aks. Alüminyum Aks.
167
PVC PENCERE ÜRETİCİ BAYİLER
PVC WINDOW FABRICATOR DEALER
174
SARAY CAM
Adres: Yeşilkent Mah. Cumhuriyet Cad. No:
50 Esenyurt / İstanbul
T: +90 212 689 11 59 F: +90 212 689 11 60
Web: www.saraycam.com.tr
Ürün Grubu: PVC Pencere ve Kapı Sist.,
Alüminyum Doğrama Sist., Isı Yalıtımlı Çift
Cam Sist., Katlanabilir ve Sürme Cam Balkon
Sist,, Fotoselli Kapılar ve Otomatik Panjur
Sist., Rodaj ve Bizote Cam
DERYAPEN
Adres: Merkez: Nuripaşa Mah. 14. Sok.
No: 61 Zeytinburnu / İstanbul
T: +90 0212 679 3720
F: +90 0212 416 1656
Web: www.deryapen.com
Ürün Grubu: PVC Kapı Pencere
Doğrama İmalatı
EMEK_PEN
Adres: Namık Kemal Mah. Adile Naşit
Bulvarı 144 Sokak No: 6 Esenyurt / İst.
T: 0212 450 12 50 (pbx) F: 0212 450 12 57
Web: www.emekpen.com.tr
Ürün Grubu: PVC Kapı ve Pencere
Sistemleri Çelik Kapı, Mutfak Dolabı,
Panjur
ÖZERPAN
Adres: Sivas Cad. Ardıç Apt. Altı NO:9
Yıldırım Beyazıt Mah. Serhat Mobilya
yanı
Melikgazi / KAYSERİ
T :+90 352 224 86 96
Ürün Grubu: PVC Kapı Pencere
Doğrama İmalatı
TAKAVÜTOĞLU
Loros Mah. Kutsal Cad. No: 16/F
Meram - Konya
T: +90 332 375 02 29
F: +90 332 375 02 29
[email protected]
PVC Pencere ve Kapı, Ahşap Doğrama,
Balkon Kapatma, Ahşap Kapı, Mobilya,
Mutfak, Vestiyer, Banyo Dolabı
KESİCİ TAKIM FİRMALARI
CUTTER SET FIRMS
AKSU BIÇAK
Adres: İkitelli Org. San. Böl. Demirciler
San. Sit. G1 Blok No:471-472 İkitelli / İst.
BİLTEKS MAKİNA KESİCİ TAKIM
Adres: Yeşillik Cad. No: 362/A
Karabağlar - İzmir
T: +90 232 264 22 92 F: +90 232 265 35 52
Web: www.bilteksmakina.com.tr
T: +90 212 549 0102 / F: +90 212 671 3308
Web: www.aksubicak.com.tr
Ürün Grubu: PVC Doğrama Makineleri
İçin Bıçak İmalatı
Ürün Grubu: PVC Doğrama Makineleri
İçin Bıçak İmalatı
DANIŞMANLIK, BELGELENDİRME, BİLGİSAYAR, YAYINCILIK, FİRMALARI
CONSULTING, CERTIFICATION, COMPUTER,PUBLISHING, COMPANIES
ABT BİLGİSAYAR
Dilek Sabancı cad. Tasarımkent Sit. D
Blok D:2 Ataşehir / İstanbul
T: 0216 469 10 01 - F:0216 469 10 05
Web: www.abt.com.tr - [email protected]
Ürün Grubu: PVC Kapı ve Pencere Üretim
Programı-Cam Üretim Prog. Optimizasyon, Otomasyon, Sineklik ve Panjur,
Cam balkon Programları
ALBERK QA TEKNİK
Fevzipaşa Cad. Kandiş Plaza NO:59/4
K.Bakkalköy / İstanbul
T:+90 0216 572 49 10 F: +90 0216 572 49 14
Web: www.gatechnic.com
Ürün Grubu: CE Belgelendirme Hizmetleri
ALÜMİNYUM PROFİL FİRMALARI
ALUMINUM PROFILE COMPANIES
ASAŞ
Adres: Rüzgarlıbahçe Asaş İş Merkezi
34810 Kavacık / Beykoz
T: +90 216 680 07 80
F: +90 216 680 07 81
Web: www.asasalu.com.tr
Ürün Grubu: Alüminyum Profil
Sistemleri
CAM FİRMALARI
GLASS COMPANIES
AYCAM
Adres: Namık Kemal Mah. Adile Naşit
Bulvarı 144 Sokak No: 6
Esenyurt / İstanbul
T: 0212 450 12 51 (pbx)
F: 0212 450 12 57
Ürün Grubu: Isıcam Klasik, Isıcam
Konfor, Isıcam Sinerji, Düzcam,
Rodaj, Bizote
ALÜMİNYUM AKSESUAR FİRMALARI
ALUMINUM ACCESSORY COMPANIES
AS-EL PROFİL
5709 Sok. No: 37-39 Karabağlar / İzmir
T: +90 232 264 66 66 F: +90 232 265 19 18
www.aselprofil.com www.as-el.com.tr
Alüminyum - PVC Pen. ve Kapı Sist. Aks.,
Panjur ve Kepenk Sist., Ahşap Görünümlü
PVC Pergola Çit ve Kepenk Profilleri.
DOĞAN TİCARET
Yeşilova Mah. Londra Asfaltı No: 70/B E-5
Üzeri (Yan Yol) Küçükçekmece - İstanbul
T: +90 212 579 03 97 F: +90 212 579 03 96
www.dogan-ticaret.com
[email protected]
Küpeşte Aks. Cam Balkon, Alüminyum
Pergola, Alüminyum Doğrama Aksesuarları,
Paslanmaz, Kış Bahçesi, PVC Doğrama.
169
170
ROTO FRANK LTD.ŞTİ.
Alemdağ cad.Site Yolu No: 20 Kınataş İş
Merk.Ümraniye / İst.
T:+90 216 634 09 01 - F: +90 216 634 15 78
www.roto.com.tr
Kapı ve Pencere Aks., Kepenk Aks., Kilit
Sis., Katlanır Kapı ve Sürme Sistemleri
VHB YAPI ELEMANLARI
Adres: Kocasinan Bulvarı Çevreyolu
Üzeri No: 106 Merkez / Kayseri
T: +90 352 294 33 13 - +90 352 294 33 12
F:+90 0352 294 33 15 Gsm: 0532 523 05 10
Ürün Grubu: PVC Pencere Aksesuarları
KAPI ve PENCERE AKSESUARLARI
DOORS and WINDOWS ACCESSORIES
A2 KAPI ve PENCERE AKS.
Akdağ Cad. No:24 Şerifali - Yukarı
Dudullu Ümraniye / İstanbul
T: +90 216 499 3031 F: +90 216 499 3033
www.a2aksesuar.com
Kapı ve Pencere Aksesuarları
KALE KİLİT DIŞ TİC. A.Ş.
Adres: Atatürk Cad. Başak Sok. No: 39
Güngören / İstanbul
T: +90 212 641 7154 (pbx) F: +90 212 575 9456
Web: www.kaledisticaret.com.tr
Ürün Grubu: Elektronik Kilitler, Otel Tipi
Kartlı Kilitler, Cam Kilitleri ve Aksesuarları,
Dijital Şifreli Kasalar, Dijital Şifreli Para
Kasaları, Panik Barlar, Su Dolabı ve Buzzbar
ŞAHBAZ METAL
Eski Edirne Asfaltı Baltaş Kilimci San. Sit.
No: 1/98 Bereç-Bayrampaşa-İstanbul
T: +90 212 563 48 93- +90 212 418 17 66
F: +90 212 578 56 95
www.sahbazmetal.com.tr
[email protected]
Kapı ve Pencere Aksesuarları
Sürme Aksesuar Grubu
BULGAN İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Adres: Huzurevleri mh. Türkmenbaşı bulv.
NO:62/B-C Çukurova / Adana
T: +90 322 248 53 75F: +90 322 248 50 29
Web: www.bulgan.com.tr
Ürün Grubu: Sürme Kapı ve Pencere Kilit
Sistemleri
KALE KAPI PENCERE SİST.
Adres: Atatürk Cad. Başak Sok. No: 39
34610 İstanbul
T: +90 212 677 4126 (pbx) F: +90 212 643 2666
Web: www.kalepensistem.com
Ürün Grubu: Çift Açılım Sistemi, Çift Kanat Sistemi, Tek Açılım ve Sürme Sistemleri, Kilitli kapı İspanyoletleri, Vasistas
Makası, Menteşe Grubu, Karşılıklar.
KAPI ve PENCERE İŞLEME MAKİNELERİ
DOOR and WINDOW PROCESING MACHINES
171
“Alışılmışın Dışında”
KABAN MAKİNA
Kışla Cad.Erka Sok.Emintaş
Erciyes San.Sit.No: 40 Rami / İstanbul
T: +90 212 674 16 00
F: +90 212 674 1700
www.kabanmachine.com
PVC Alüminyum ve Profil İşleme
Makineleri
ÖZÇELİK MAKİNA
Anadolu Mah. Kuzey Yan Yol Cad.
No: 8 Orhanlı 34956 Tuzla İstanbul
T: +90 216 304 20 10
F: +90 212 216304 19 88
www.ozcelik.com
Alüminyum ve PVC Pencere ve Kapı
Üretim Makineleri
PENMAK MAKİNA
Yavuz Selim Mah. Kulaber Cad. No: 19
Yıldırım / Bursa
T: +90 224 369 33 34 F: +90 224 369 33 13
www.penmak.com.tr
[email protected]
PVC ve Alüminyum Pencere ve Kapı
Üretim Makineleri
KÜPEŞTE KORKULUK FİRMALARI
GUNWALE BARRIERS
DERYAPEN
Adres: Merkez: Nuripaşa Mah. 14. Sok.
No: 61 Zeytinburnu / İstanbul
T: +90 0212 679 3720
F: +90 0212 416 1656
Web: www.deryapen.com
Ürün Grubu: Küpeşte ve Korkuluk
Sistemleri
DESTEK SACI
REINFORCEMENT STEELS
AFRA PROFİL
Adres: Merkez: Mimarsinan Org. San. Böl.
19. Cad. No: 50 Mimarsinan/Kayseri
T: +90 352 294 35 35F: +90 352 294 35 36
Akdeniz Böl. Müd: Etiler Mah. Evliya Çelebi
Cad. No: 33/1 Antalya
T:+90 242 322 00 18 F: +90 242 322 02 47
Web: www.afraprofil.com.tr
Ürün Grubu: Destek Sacı
SETİNO MAKİNA
Yeni Doğan Mah. Rami Kışla Cad. Erka
Sokak Erciyes Emintaş No: 125/128
Bayrampaşa / İstanbul
T: +90 212 613 71 10 F: +90 212 613 71 11
www.setino.com.tr
[email protected]
Profesyonel Kapı&Pencere Üretim ve
Aksesuar Montaj Makineleri
CAM BALKON FİRMALARI
GLASS BALCONY COMPANIES
172
PİMAŞ PLASTİK İNŞ.
MALZEMELERİ A.Ş.
İstanbul Cad. No:29 Gebze / Kocaeli
T: +90 262 677 77 77 (Pbx)
F: +90 262 677 77 00
www.pimascamoda.com
Pimaş Camoda Camlama Sistemleri
Profil Sistemleri
BKS KATLANIR CAM SİSTEMLERİ
İvedik Organize Sanayi Öz Anadolu San. Sit.
682. Sk. No:9 Ostim Yenimahalle - Ankara
T: +90 312 395 0 495
F: +90 312 395 0 494
www.bkscam.com - [email protected]
Cam Balkon Sistemleri
PANOCAM - ÇAKIRPEN
Üniversite Mah. Uran Cad. No:23 Parseller/
Avcilar/İstanbul
T: +90 212 428 00 71 / F: +90 212 423 79 37
www.cakirpenpvc.com
[email protected]
Katlanır Camlama Sistemleri
KAPI FİRMALARI
DOOR COMPANIES
PROKAL PANEL
Adres: Sincan Org. San. Böl. Altınordu
Cad. No:2 Sincan / Ankara
T: +90 312 267 1222
F: +90 312 267 0886
Web: www.prokal.com.tr
Ürün Grubu: PVC Kapı Dolgu Panelleri
SOYTAŞ GROUP
Çakmaklı Mah. Halil Fahri Orman Cad.
23. Sk. No: 7-9 Kıraç / Büyükçekmece /
İstanbul (Alkop San. Sit. Girişi)
T: +90 212 858 22 22 Pbx
F: +90 212 858 21 22
Web / e-mail: www.soytasgroup.com
Ürün Grubu: Panel kapılar - Sandwich
Paneller
ADOKAPI
Adokapı Org. San.Böl. 2.Etap Antalya
T: +90 242.258 13 33
F: +90 242.258 15 64
www.adokapi.com.tr
Ahşap Kompozit Kapı Sistemleri
CAM MAKİNE ÜRETİCİLERİ
GLASS MACHINERY MANUFACTURERS
MARKA MAKİNE
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 5
No: 252 Okmeydanı İstanbul
T: 0212 320 55 46
F: 0212 222 54 12
www.markamakine.com.tr
[email protected]
Tek ve Çift Taraflı Temizleme Sistemleri
Temperleme Çıkışı, Baskı Öncesi, Yıkama
Öncesi ve Sonrası
Ramazanoğlu Mah. Sanayi Cad. No: 66
Kurtköy - İstanbul
T: +90 216 595 22 66
F: +90 216 595 22 65
www.cmsmachine.com
Cam Kesim Makineleri, Çift Cam
Makineleri, Cam İşleme Makineleri, Cam
Temperleme Makineleri
PANJUR ve SİNEKLİK SİSTEMLERİ
ROLLING SHUTTER and FLY SCREEN SYSTEMS
TRIOKA
Sedir Mahallesi Gazi Bulvarı
Gökşen Apt. No :130/B Antalya
T: +9 0242 345 13 13
F: +9 0242 345 13 11
www.trioka.com.tr
[email protected]
Sineklik Sistemleri
FENESTRA YAPI
İNŞ. SAN. ve TİC. A.Ş.
Adres: Haramidere Sanayi Sitesi J Blok
No: 114-117 Beylikdüzü / İstanbul
T: 0212 422 59 39 - F: 0212 422 59 41
Web: www.fenestra.com.tr
Otomatik Panjur, Radarlı Kapılar, Fotoselli
Kapılar, Otomatik Garaj Kapıları,
Seksiyonel Kapılar
EMEK OTOMASYON
PROCESS
Plaspen Panjur Sistemleri Üretici ve Bölge Distribütörü
Bakırcılar San. Horozluhan Mah. Abidin Sok.
No: 115 Selçuklu Konya
T: +90 332 248 00 92 F: +90 332 248 00 93
www.process.com.tr
Menfez Sistemleri, Sineklik Aksesuarları
Bayilikler Verilecektir...
Adres: Fındıklı Mah. Başıbüyük Yolu Cad. No: 51/2 Maltepe - İstanbul
T: +90 216 575 74 48-49 / F: +90 216 572 70 07
Gsm: 0532 515 35 25
Web: www.emekyapi.gen.tr
e-mail: [email protected]
Motorlu Panjur, Katlanır Cam Sistemleri, Kepenk, Tente ve Perde Sistemleri
S.D.S
İnkilap Mah. Vatan Cad. No: 58
Ümraniye - İstanbul
T: +90 216 632 75 00 (pbx)
F: +90 216 631 82 02
www.sdssistem.com
Sineklik ve Panjur Sistemleri
NOFLY
Eski Acıpayam Yolu Vatan Bulvarı No: 84
Bağbaşı / Denizli
T: +90 258 - 266 11 55
F: +90 258 266 10 55
www.nofly.com.tr / [email protected]
Sineklik Sistemleri
MUTFAK BANYOFİRMALARI
KITCHEN BATHROOM COMPANIES
DERYAPEN
Adres: Merkez: Nuripaşa Mah. 14. Sok.
No: 61 Zeytinburnu / İstanbul
T: +90 0212 679 3720
F: +90 0212 416 1656
Web: www.deryapen.com
Ürün Grubu: Mutfak ve Banyo
Dolapları İmalatı,
SİDİNG FİRMALARI
SIDINGCOMPANIES
PAKPEN PLASTİK
Adres: Konya Organize Sanayi Evrenköy
Cad.No:11 K:2 Selçuklu-KONYA
T: +90 332 239 14 30 (pbx)
F: +90 332 239 14 38
Web: www.pakpen.com.tr
Ürün Grubu: Pak Siding, Pak Form, Pak
Board, Pak Country
173
PİMAŞ PLASTİK
Adres: İstanbul Cad. No:29 Gebze /
Kocaeli
T: +90 262 677 77 77 (Pbx)
F: +90 262 677 77 00
Web: www.pimassiding.com.tr
Ürün Grubu: Pimaş Siding Vinil Cephe
Sistemleri
NEES İSTANBUL
Tavukçu Yolu Cd. No: 289
Yukarı Dudullu -İstanbul
T: +90 216 313 97 13 F: +90 216 313 94 63
www.nees.com.tr / [email protected]
Alü. Panjurlar, Stor-Dekoratif Garaj Kapıları
Bahçe Kapısı Motorları, Fotoselli Kapılar
Centronic Akıllı Panjurlar, Seksiyonel
Kapılar, PVC Hızlı Kapılar, Sineklik Sistemleri, Garaj Kapıları, Mağaza Kepenkleri
EKSTRÜZYON KALIPLARI
EXTRUSION TOOLS
SHANGHAI JARI
EXTRUSION TECHNOLOGY CO., LTD.
Adres: #567 Minqiu Rd, Shanghai, China
T: +86-21-68729716 or
+86-13764315930 F: +86-21-68728716
Web : www.jaritooling.com
Product Group: Extrusion Tools
for PVC Window Profiles, Downstream Lines (Calibration table Puller&Cutter), Turn-key Solutions.
MASTİK, SİLİKON, CONTA ve YAPIŞTIRICILAR
SEALANTS, SILICONE, GASKETS and ADHIESIVES
MARDAV YALITIM
Bayar Cad. Ş.M. Fatih Öngül Sok.Odak
Plaza A Blok No:5 K:5 34742
Kozyatağı-İstanbul
T: +90 216 571 35 35-F: +90 216 571 35 45
EGESEMBOL
Atatürk Organize San. Böl. 10002 Sk.
No:41 35620 Çiğli / İzmir
www.mardav.com
Isı yatılımı, çatı ve su yalıtımı, dekoratif
dış cephe çözümleri, akustik düzenleme ve
ses yalıtımı, Dow Corning İnşaat
www.egesembol.com / [email protected]
PVC Kapı-Pencere Contaları, Ahşap KapıPencere Contaları, Beyaz Eşya Contaları
T: +90 232.328 28 78-79 F: +90 232.328 28 80
CAM MALZEME FİRMALARI
GLASS MATERIAL FIRMS
KATSAN KİMYA SAN.
Adres: Şaşmaz Sit. A. Blok.Cemal Bey İş
Hanı Kat.5 No.21 Kozyatağı / İST.
T: +90 216 380 09 89-F: +90 216 380 10 49
Web:www.katsankimya.com
Ürün Grubu : Yapıştırıcı ve Yapı
Kimyasalları
175
Tatsuya Yamamoto’yu Kaybettik
T
ürk ve Japon mimarlığının önemli isimlerinden Tatsuya Yamamoto, 18 Aralık 2010 Cumartesi
akşamı, spor yaparken geçirdiği kalp
krizi sonucu henüz 49 yaşında hayata veda etti. Yamamoto’nun naaşı, Üsküdar
Altunizade’deki M.Ü. İlahiyat Fakültesi Camii’nde bugün (20 Aralık 2010)
öğle namazını müteakiben kılınan cenaze namazının ardından, Çengelköy
Mezarlığı’na defnedildi.
Öğretim görevlisi Doç. Dr. Gonca
Telli ile evli ve bir kız çocuğu babası
olan Tatsuya Yamamoto, meslek hayatı
boyunca gerçekleştirdiği birçok ulusal
ve uluslararası önemli proje ile tanınıyordu. Meslektaşı Gökhan Aktan Altuğ
ile kurduğu TAGO Mimarlık ile birçok
önemli projeye imza atan Tatsuya Yamamoto, Mimar Sinan Üniversitesi ve
Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde de
öğretim görevlisi olarak Türk mimarlığına
büyük katkılarda bulunmuştu.
1961 yılında Japonya’da doğan Tatsuya Yamamoto, 1983’te Tokyo’da Shibaura Teknik Üniversitesi Mimarlık
Bölümü’nden mezun oldu. Japonya’da,
Fransa’da ve Türkiye’de üç ayrı yüksek
lisans yapan Yamamoto, 1986 yılında ise,
”ikinci ülkem” dediği Türkiye’ye yerleşti.
Yamamoto, 1987–1990 yılları arasında,
Mimar Sinan Üniversitesi’nde, 1991–
1995 yılları arasında da Eskişehir Anadolu
Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak
çalıştı. Bu süre içinde Japonya, Türkiye
hükümeti, UNESCO adına çeşitli projeler
yöneten Tatsuya Yamamoto’nun, Japonya,
ABD ve Avrupa’da uygulanmış çeşitli
projeleri bulunmaktadır. 1995’ten bu yana
çalışmalarını meslektaşı Gökhan Aktan
Altuğ ile birlikte İstanbul’da kurduğu
TAGO Mimarlık’ta sürdüren Yamamoto,
profesyonel mimarlık yaşamında çeşitli
ulusal ve uluslararası projelere imza attı.
Türkiye için pek çok hizmette bulu-
nan, gerek ürettiği nitelikli projelerle,
gerekse verdiği akademik eğitimlerle
Türkiye mimarlığına büyük katkılarda
bulunan Tatsuya Yamamoto’nun, yurt içi
ve yurt dışında Türkiye ve mimarlıkla
ilgili yayımlanmış çeşitli yazıları bulunmaktadır. Entelektüel ve mesleki birikiminin yanı sıra sıcak ve pozitif kişiliği ile
çevresi ve mesai arkadaşları tarafından
çok sevilen Tatsuya Yamamoto’nun genç
yaşta yaşamını yitirmesi, mimarlık dünyasını yasa boğdu.
Tatsuya Yamamoto’nun tamamlanmış
ve devam eden projeleri arasında;
Ser Plaza, Kütahya Adliyesi, Eskişehir Adliyesi, Sarkuysan İş Merkezi,
Kavacık Gülsan İş Merkezi, Dündar
İnşaat Incıty, Dündar İnşaat Rumeli-fener
Istanblue, Albaraka Ofis Binası, Güneri
İnşaat Ikebana, Koray İnşaat, Natura
Evleri (Eskişehir), Dumankaya Vizyon,
Dumankaya İkon, Dumankaya Cadde,
Dumankaya Adres Lobi, Bay, İnşaat
Bay Residance (İstinye), Rixos Bomonti
Residans, Soyak Karşıyaka Siesta, Soyak
Halkalı Park Aparts, Bursa Korupark Avm
Ve Konutları, Sinpaş Ankara Oran Projesi
yer alıyor.
camcad
TÜYAP

Benzer belgeler