gÖKOVA DERGÄ°SÄ° 1 - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği

Transkript

gÖKOVA DERGÄ°SÄ° 1 - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği
Yýl: 1 Sayý: 1 Mayýs 2007
Baþlarken…
Kuruluþundan bu yana yaklaþýk iki yýldýr
çalýþmalarýný sürdüren derneðimiz, AkyakaGökava bölgesinde geleneksel Kültürümüzü
yaþatmak, çevresel duyarlýlýðýmýzý arttýrmak ve
çaðdaþ sanat etkinliklerimizi geliþtirmek için
çaba gösteriyor.
Ancak ne var ki, içinde bulunduðumuz yýllar
öyle hiç de kolay ve huzurlu bir zaman dilimi
deðil.
Ücretsizdir
13 Mayýs Pazar tüm Türkiye Ege’ye aktý
Cumhuriyet Mitinglerinin Ýzmir ayaðý görkemli geçti
* Dünya zorlu günlerden geçiyor…
- Paylaþým savaþlarý,
- Küresel çevre sorunlarý,
- Patlayan dünya nüfusu,
-Açlýk,
- Susuzluk
- Ve daha pek çoklarý…
* Çevremiz ve bulunduðumuz coðrafya zorlu
günler yaþýyor.
- Ortadoðu kan gölüne döndü
- Petrol ve enerji savaþlarý etrafýmýzý kuþattý
- Büyük güçler çatýþma alaný olarak bizim de
içinde bulunduðumuz coðrafyayý seçti.
* Ülkemiz, cumhuriyetimizin kurulduðu ilk
günden bugüne kadar geçen 85 yýllýk süreçte, en
çapraþýk, karmaþýk, en sýkýntýlý ve daha da
kötüsü iç ve dýþ tehditler altýnda en problemli
dönemini yaþýyor.
Ýþte bugünlerde biz de dünyanýn en harika
bölgelerinden birinde Akyaka-Gökova'da
yaþýyoruz…
Karnýmýz tok…
Suyumuz var…
Huzurlu bir bölgede huzur içinde yaþýyoruz.
Baþýmýzý yastýða koyduðumuz zaman
güvenlik içinde uyuyoruz.
Ve sanatla, kültürle, çevreyle ilgileniyoruz.
Geleneksel mimarimizi, güzel sanatlarýmýzý
yaþatmaya çalýþýyoruz. Resim kurslarý
düzenliyor, resim sergileri açýyor, þarkýlar
söylüyoruz…
Ýþte bu huzur ortamýndayýz…
Yukarýda güneþ,
Bahçede limon, portakal aðaçlarý, çiçekler…
Aþaðýda deniz,
Arkamýzda orman…
Bu huzur ortamýndan þikayetçi olanýmýz var
mý, bilmiyorum..
Öncelikle, aman, bu günlerimizin kýymetini
bilelim…
Þöyle bir etrafýmýza baktýðýmýzda, bugünler,
birbirimize en çok ihtiyaç duyduðumuz,
birbirimize en çok sarýlmamýz gereken,
En çok birlik ve beraberlik içinde olmamýz
gereken günlerdir.
Bugünlerin farkýnda olmak adýna bu bülteni
çýkarýyoruz.
Yaþadýklarýmýzý sizlerle paylaþmak, bu
güzellikleri yaþamayý, yaþatmayý sürdürmek
istiyor, katýlým ve katkýlarýnýzý bekliyoruz.
Selçuk Ýnaç
Akyaka Kültür ve Sanat Derneði Baþkaný
Son yirmi yýlýn en görkemli mitinglerinde
Akyaka da vardý.
Atatürkçü Düþünce Derneði (ADD)
öncülüðünde Menemen'de Kubilay'ý anma
etkinlikleri ile baþlayan Cumhuriyet
mitinglerinin Ankara'da yapýlan ayaðýna
toplumun yediden yetmiþe deðil, yediden yetmiþ
yediye tüm kesimleri, ciddi,
sorumlu,Cumhuriyet bilincindeki bütün kurum
kuruluþ ve þahýslar tüm duyarlýlýklarý ile
katýldýlar.
En küçük bir disiplinsizliðin yaþanmadýðý
etkinlikte gençlerin ve kadýnlarýn çokluðu ve
coþkusu görülmeye deðerdi.
Muðla'da aylardýr ADD yönetim kurulu
üyelerinin yerel imkanlarla araç teminine
uðraþtýklarý çalýþmaya, bin bir zorluða karþýn
ilçeler, beldeler ve köyler düzeyinde ciddi
katýlým saðlandý.
Beldemiz Akyaka'da kurulduðu günden beri
kültürel sanatsal ve toplumsal konulara duyarlý
olan Akyaka Kültür ve Sanat Derneði,
Menemen'den bu yana tüm etkinliklere katýldý.
Komþu köylerde ve Akyaka'da yapýlan afiþ ve
duyuru çalýþmalarý sonucunda Ankara
Cumhuriyet Mitingine 22 kiþi katýldý.
Muðla Ýlinde ADD yönetiminin yedi otobüs
ve diðer Muðla ilçelerinin temin ettiði otuz
otobüs 13.04.2007 saat 20:00'de Muðla'dan
hareket etti. Muðla grubu 14.04.2007 günü saat
8:00'de Tandoðan meydanýna yürüyen
kalabalýða katýldý. 14:00'de bitmesi planlanan
etkinlik 17:00'ye kadar uzadý. Muðla grubu
Anýtkabir'de de milyonlarla beraber oldu.
28.04.2007 Ýstanbul Çaðlayan ve 13.05.2007
Ýzmir Mitinglerinde de Muðla iliyle birlikte
Akyaka grubu etkin þekilde katýldý.
U YAR I !
Tandoðan, Çaðlayan, Gündoðdu
Bedeli
çok aðýr ödenerek kurulmuþ bir
Cumhuriyet'ten intikam alma heveslilerine bir
UYARIdýr bu mitingler.
Bu uyarýlarýn en büyük özelliði: ' Atatürk ve
Cumhuriyet ilkelerinin vazgeçilmezliðidir.
O halde hedef; bu ilkelere zarar veren unsurlardýr.
Ýçte ve dýþta.
Halk bu konulardaki duygu ve düþüncelerini,
görselliðe dönüþtürmüþ, demokratça yöntemlerle
mesajýný iletmiþtir.
Kadir Tavan
A.K.S. Üyesi
Bu mesaj üç adrese yazýlýdýr.
1. Cumhuriyeti içten yýkmak isteyenlere.
2. Cumhuriyeti dýþtan yýkmak isteyenlere.
3. Cumhuriyeti korumakta görevli olanlara.
Alfabe harflerini bilmek, aydýn olmaya yetmez. Zira
o harflerle, ' Hürriyet ' te yazýlýr, Kölelik'te.
13 Mayýs 2007 de Ýzmir'de, Tandoðan'dan
Gündoðdu'ya uzanan çizgi üzerinde þunlar yazýlýydý;
' Türk halký eþsiz bir uyarý yapmýþtýr.
Onu eyleme zorlamayýn. Zira onun silah arkadaþý
Atatürk'tür.
Sayfa 2
DÜÞÜNÜRLER - DÜÞÜNCELER
Ali Riza KOCA
Atatürkçü Düþünce Derneði
Muðla Merkez Þube Baþkani
ÇAÐINI VE KENDÝNÝ
SORGULAMAK
Doða harikasý, yeryüzünün cennet köþelerinden birinde yaþama mutluluðuna
ermiþ dostlar, sadece bu yerde çam kokularýný soluyarak, aðustos böceklerinin
armonik výzýltýlarýný duyarak, denizin hýþýrtýsýný dinleyerek 'oh be dünya varmýþ!'
deme yerine ülke sorunlarýný kendine iþ edinmiþ, yorgun omuzlarýna toplumsal bir
yük almayý yeðlemiþlerdir.
Gökova Akyaka'da doðanýn koynunda yan gelip yatmak varken, kendi
bireysel özgürlüklerini toplumsal özgürlük içinde aramayý, topluma bir þeyler
sunmayý düþünmüþler, iyi de etmiþlerdir.
Önce bir dernek yaratarak, sonra da Akyaka'nýn sesi olarak güzel sesler,
özgür düþünceler verecek bir gazete çýkarmaya koyulmuþlardýr.
Ben de, bu gazeteye kýsa bir yazý yazmaya, yüreðimi onlarýn yüreðine
katmaya koyuldum.
Kendilerine toplumsal yük arayanlara ne mutlu, onlara katkým olursa ben de
mutlu olacaðým.
Bir Mustafa Kemal vardý. Bu gün de yar. Dün komutandý, kurtarýcý idi. Bu
gün yolumuzu aydýnlatan, ýþýk saçan manevi varlýðý ile bize güç katan bir lider.
“Yurduna saldýrýlmadýkça savaþ bir cinayettir” diyecek kadar savaþtan uzak
bir ruh taþýyan asker, emperyalizmin yurdumuzu paylaþmaya kalkýþtýðý bir sýrada,
cinayet diye algýladýðý savaþý cinayet olmaktan çýkarmýþ, bir kutsal isyana
dönüþtürmüþtür.
Kurtuluþ Savaþýmýz, bu azmin, isyanýn ve aklýn zaferidir.
Cumhuriyeti kuran, modernleþme savaþýný da baþarýya ulaþtýran Yüce
Önder'in yaptýklarýný yazýya ya da yazýlara sýðdýrmanýn zor olduðunu biliyoruz.
Sadece birkaçýný sayarak ne söylemek istediðimi daha kolay
anlatabileceðimi sanýyorum.
Türk Aydýnlanma devrimi; kuldan vatandaþa, ümmetten millete ulaþmayý
saðlamýþ, Harf Devrimi, Eðitim Birliði Yasasý ve diðer devrim yasalarý modern
Türkiye toplumunun temelini atmýþtýr.
Sosyal mücadeleler tarihinde, bir toplumu adeta paketleyerek eski çaðdan
yeni bir çaða taþýmýþ olan devrim önderlerinin yaptýðý, bu top yekûn savaþýn tarihte
bir örneði daha örneði yoktur.
Çöken ve daðýlan Osmanlý Ýmparatorluðu'nun küllerinden var edilen Türkiye
Cumhuriyetinin bu günkü kalkýnmýþlýðý, eðitim düzeyi, sanayileþme çabalarý bu
temel üzerinde oturmaktadýr.
Bütün bu güzellikleri yaratan Mustafa Kemal ve Devrim Önderlerinin
yarattýðý sisteme, yani Laik Cumhuriyet'e, Atatürkçü Düþünce sistemine karþý olan
þeriat özlemcilerinin 'akýllarý ve vicdanlarý yok mu' diye sormak gerekir. Kendi
geçmiþine, þehit dedelerini, Laik Türkiye Cumhuriyetini kurup bize özgür bir vatan
býrakanlarý anlamamak; ancak akýl noksanlýðý olarak ifade edilebilir.
Son zamanlarda söylenen þey þu ”Bizde Atatürkçüyüz. Atatürkçülük
kimsenin tekelinde deðil“ söylemi, ilk bakýþta ne kadar doðru deðil mi?
Tabi ki, Atatürkçülük bizim tekelimizde deðil, böyle düþünecek kadar sýð ve
ahmak deðiliz.
Bu konuyu biraz açalým:
Atatürk'ü sevebilirsiniz. Ama Atatürk'ü anlamýyorsanýz, ya da anlamak
istemiyorsanýz, sevginiz neyi ifade etmiþ olacak.
Eðitim birliði ile Türk toplumunun okuma yazma oranýný yükselten; etnik
ayrýmcýlýk, bölgecilik, mezhepçilik ve tarikatçýlýk yerine vatandaþlýk baðýyla baðlý
herkesi Türk kabul eden, laik sistemle inanç özgürlüðünü güvence altýna alan,
'baðýmsýzlýk benim karakterimdir' diyen Mustafa Kemal'in yaptýklarý ve
yarattýklarýnýn tam aksini yaparak, nasýl Atatürkçü olunur.
Bu gün Türkiye'nin sýnýrlarý tartýþýlýyorsa, üst kimlik-alt kimlik safsatalarý
politika erbabýnýn bazýlarýnýn aðzýnda söyleme dönüþmüþse, Sevr dayatmalarý,
Lozan'ý delme giriþimleri gündeme getirilmiþse; Mustafa Kemal'i yeniden ve çok iyi
anlamak zorundayýz.
Atatürkçüler, Atatürkçü Düþünce Dernekleri; seslerini yükseltecek, Laik
Devlet Kurumlarý ile hesaplaþma içinde olanlarý deþifre etme görevini yapacaktýr.
Ýþte bu nedenle Atatürkçü Düþünce Derneði'nin 550 Þubesi 120 binin
üstünde üyesi Laik Türkiye Cumhuriyeti'ni savunma refleksi ile yola çýkmýþtýr.
14 Nisan'da, baþta ADD olmak üzere Türkiye'de Laik Cumhuriyet'ten yana
olan kurum, kadro ve bireyler, Ankara'ya Tandoðan Meydaný'na akmýþtýr.
Küreselleþmenin karýþtýrdýðý kafalar, Türk Toplumunu Avrupa Birliði'ne
katýlma hayallerine adeta tutsak etmiþtir. Ulus devletin baðýmsýzlýk anlayýþýný
zedelemeden, kuruluþ genleri ile oynamadan uluslar arasý iliþkileri kurmak varken;
toplumu uzun zaman avuntu içinde tutmak, dýþ politikayý teslimiyet temelinde
yürütmek, devletin laik düzenini tartýþmak, toplumsal tepkileri doruða ulaþtýrmýþtýr. O
nedenle Türk Toplumu 14 Nisanda üzerindeki ölü topraðýný atmýþ, Çýlgýn Türkler
meydanlara, Laik Cumhuriyeti savunma mevzilerine girmiþlerdir.
ABD'li yorumcularýn dediði gibi iki Türkiye yok. Laik Türkiye Cumhuriyeti
var. Þeriat hayalleri gören, ýlýmlý Ýslam gibi özü olmayan söylemlerle emperyalizmin
emrine girmiþ aymazlarýn yarattýðý görüntü kirliliði var. Bu görüntü kirliliði de 14
Nisanda silinmiþ, mesajlar herkesin kafasýna bir mýh gibi çakýlmýþtýr.
Her köþede yanan çoban ateþlerine, Mustafa Kemal'in ýþýklý yolunda kor
alevlerle katýlan milyonlarýn, Türk Aydýnlanma devriminin yarattýðý kulluktan
kurtulmuþ yurttaþlar olduðu açýktýr.
Atatürkçü Düþünce Derneði Mustafa Kemal'i savunmak için deðil, onun ýþýklý
yolunda yürürken ayaða takýlan dikenleri yolun dýþýna atmak için vardýr.
Türkiye sahipsiz deðildir. Bunu dost ve düþman görmelidir.
YEREL YÖNETÝMLER VE DEMOKRASÝ
HÜSEYÝN ÜNSAL
Merzifon Eski Belediye Baþkaný
Toplumlarýn yaþam kalitesinin yükselmesi, bilgi iletiþinin artmasý ve
teknolojinin geliþmesi, gereksinimlerin karþýlanmasýnda merkezi
yönetimleri zorlamaktadýr. Bu þartlar altýnda merkezi yönetimler
yetersiz kalmakta, yetkilerini kullanamamakta ve bazý yetkilerini yerel
yönetimlere devretmektedir.
Bu yetki devir süreci bir bakýma, demokrasinin geliþmesi ile de
doðru orantýlýdýr. Demokrasiler, dünyada da, ülkemizde de yerel yönetimler eli ile geliþmesini
sürdürmüþtür.
“Demokrasi” kavramýný, “halkýn iradesinin ortaya konulmasý”
olarak tanýmladýðýmýzda,
yerel yönetimlerin, demokrasinin en doðru iþlediði yerler olduðunu
anlarýz.
Bu gerçekten hareketle, belli bir coðrafyada, bir kentte, þehirde veya
köyde yaþayan
insanlar ortak gereksinimlerini ve sorunlarýný yerel yönetimlerle
çözmek durumundadýrlar.
Halkýn yerel isteklerinin çözümü demokrasi ile olanaklýdýr. Yerel
yönetimler ve demokrasi
kavramý birbirinden ayrýlamaz bir bütündür.
Ülkemizde, yerel yönetimlerin yetkilerinin geniþletilmesi
tartýþmalarý yýllarca sürmüþ ve sürmektedir. Belediye Yasalarý, Özel
Ýdare Yasalarý ve ilgili mevzuattaki deðiþiklikler,
Yerel yönetimlerin gelirlerinin artmasýna yönelik çalýþmalar
T.B.M.M. nin ve merkezi yönetimin gündemini sýkça iþgal etmektedir.
Bu çalýþmalar, eksikliklerine ve bazý yanlýþlýklarýna raðmen yerel
yönetimler ve demokrasi adýna önemli çalýþmalardýr.
Halk, günlük yaþamýndan doðan tüm sorunlarýn çözüm yeri olarak
yerel yönetimleri görmektedir. Sorunlarýn, gereksinimlerin
çözümünde yerel yönetimler üç ana ilkeyi göz önünde
bulundurmalýdýr :
- Saydamlýk (þeffaflýk),
- Katýlýmcýlýk,
- Temsil edilme.
Bu üç kavram, yerel demokrasilerin olmazsa olmazlarýdýr. Halk da
bu üç ilkeyi takip etmekte ve yerel yönetimleri buna göre
deðerlendirmektedir.
- Halk, yerel yönetimlerin yaptýðý çalýþmalarý ve bu çalýþmalar
yapýlýrken harcanan kaynaklarý, miktarlarý bilmek ister. Bu
bilgilendirme ve istek “saydamlýk” ilkesidir.
- Halk, yerel yönetimin yaptýðý çalýþmalara destek olmak, ortak
olmak, katký sunmak ister;
kendi bilgisinin, kültürünün yerel yönetimlerin çalýþmalarýnda
yansýmasýný görmek ister.
Bu da “katýlýmcýlýk”týr.
- Öte yandan, yine halk, yerel yönetimlerin karar organlarýnda
bulunmak ister. Bunu için, o kentin yönetiminde yerel önderlerinin de
bulunmasý için çaba sarf eder. Bu da “temsil edilme” isteðidir.
Yerel yönetimlerin, demokratik seçimleri sýrasýnda ve bu seçim
sonrasý görev sürecinde
çalýþmalarýnýn denetimi, desteklenmesi ve eleþtirilmesinde en önemli
unsurlardan birisi
de SÝVÝL TOPLUM KURULUÞLARI'dýr. Yerel yönetimlerde
saydamlýðýn, katýlýmcýlýðýn saðlanmasýnda, temsil edilme isteðinin
oluþmasýnda Sivil Toplum Örgütlerinin önemi daha da artmýþtýr.
Yerel demokrasiler, örgütlü yerel dernek, vakýf ve sivil inisiyatiflerle
daha da geliþme göstermiþtir ve göstermeye devam edecektir.
Yerel yönetimlerin, demokratik bir iþlev kazanabilmeleri için sivil
toplum örgütlerini
Aþaðýda sýralayacaðým özellikleriyle deðerlendirmelidir.
Sivil Toplum Kuruluþlarý,
- Kamuoyu oluþtururlar.
- Kendi iç dinamikleri oluþan üyeler, bilgileri ve kültürleri ile deðer
yaratan yurttaþlarýdýr.
- Hakim piyasa koþullarý ve sosyal þartlara karþý dengeleyici bir tavýr
sergilerler.
- Çoðulcu bir toplum yapýsý oluþtururlar.
- Uzmanlýklarýna ve/veya yerel þartlara göre proje üretir, kaynak
saðlarlar.
Bu özellikleri ile yerel yönetimler, (eðer sakýndýklarý, sakladýklarý,
saklayacaklarý özel sorunlarý yoksa) sivil toplum kuruluþlarýný
önemsemek ve özendirmek zorundadýrlar. Yerel demokrasinin
geliþmesi ve uygar toplum yapýsýnýn oluþmasýnýn ilk ve en önemli
duraðý yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluþlarýnýn buluþmasýdýr.
Sayfa 3
AKYAKA KÜLTÜR VE SANAT DERNEÐÝ TÜZÜÐÜ
AKYAKAKÜLTÜR VE SANAT DERNEÐÝ
Akyaka Beldemizde 2 yýlý geçkin bir süredir
çalýþmalarýný sürdüren Akyaka Sivil Ýnisiyatif
ve devamýnda kurulan Akyaka Kültür Ve Sanat Derneði
her geçen gün biraz daha büyüyüp yaygýlaþarak
benimsediði etkinliklerini ve sanat-kültür faaliyetlerini
devam ettirmektedir.
Derneðimiz, beldemizde hiç yok oluþturarak var ettiði ve
iki yýldýr baþarýyla yürüttüðü Halk Kütüphanesinin yaný
sýra, Geleneksel Anadolu Mimarisi konulu festival,
Resim Sergileri,
Kültür Gezileri gibi pek çok sanat ve kültür
etkinliklerine aðýrlýðýný koymuþtur.
Muðla Ýl merkezi baþta olmak üzere, yöredeki çeþitli
Sivil Toplu Kuruluþlarýyla iþbirliði ve dayanýþma içinde
ülkemizin hayati sorunlarýna sahip çýkmýþ, omuz omuza
destek vermiþ,
Bir dolu etkinliðin içinde yer almýþtýr.
Toplumuna duyarlý, sorumluluk taþýyan üyelerin
oluþturduðu Derneðimizin Tüzüðüne iliþkin öncelikle
AMAÇ maddesini ve “kurucu üyeleri” gösteren son
bölümünü aþaðýya çýkardýk.
Geleceðe býrakabileceðimiz en önemli mirasýn Sanat ve
Kültür olduðunu biliyoruz.
Bu doðrultuda katýlýmlarýnýzý ve desteklerinizi
bekliyoruz.
Madde 2: AMACI
Beldemizde ve yöremizde, her türlü kültür, sanat, spor,
Beldenin tanýtýmý, geleneksel mimari dokusunun
korunmasý, geliþtirilmesi, Akyaka kent kültürünün
yaygýnlaþtýrýlmasý, çevre sorunlarý ve sosyal dayanýþma
alanlarýnda çalýþmalar yapmak, projeler üretmek, adý
geçen konularda yapýlan çalýþmalarý desteklemek ve
19 MAYIS'TA
GÖKYÜZÜ ÞÖLENÝ
Uzmanlarýn açýklamalarýna göre, bu yýl (2007) 19
Mayýs, tarihî bir gökyüzü þölenine sahne olacak.
500 milyonda bir ihtimal olarak ortaya çýkan bir
gökyüzü olayý, bu yýl 19 Mayýs
gecesi gerçekleþecek ve bayraðýmýzý oluþturan ay ve
yýldýz bir araya gelerek bayram kutlamalarýmýza
eþlik edecek.
Ondokuz Mayýs Üniversitesi (OMÜ) Gözlemevi
veAstronomi Kulübü Danýþmaný Doç. Dr.
Hüseyin Kalkan ile Týp Fakültesi Öðretim Üyesi
Prof. Dr. Yücel Tanyeri'nin verdiði bilgiye
göre, 500 milyonda bir ihtimal olarak ortaya çýkan
bu olayýn, Atatürk'ün 88 yýl önce, kurtuluþ savaþýný
baþlatmak üzere
Samsun'a çýktýðý günün
yýldönümüne rastlamasý büyük bir þans.
O akþam saat,19.20 sýralarýnda güneþ battýktan
sonra, Venüs ve Ay birlikte batý yönüne doðru
ilerleyecek ve bayraðýmýzý oluþturan ay ve yýldýz
görüntüsü ortaya çýkacaktýr. Bu görüntünün saat 22
30'a kadar süreceði belirtilmektedir.
Benzer bir olayýn, daha önce 28 Temmuz 1389
tarihinde Kosova Meydan Muharebesinin
akþamýnda Jüpiter'in, hilal durumundaki Ay'ýn
önüne gelmesiyle ortaya çýktýðý ve bu görüntünün
þehit bir askerinin kanýnýn üzerinde yansýmasý
sonucu Türk Bayraðýnýn oluþtuðu inancýnýn yeniden
yaþanacaðý bir tarihi gün olacaðý ifade edilmektedir.
Bu olay, bir daha 18 Mayýs 2026 tarihinde
görülebilecektir.
O akþam, gökyüzünde bayraðýmýzýn bir kez daha
oluþumunu gösteren bu muhteþem olayý
sakýn kaçýrmayýn.
Fotoðraf makineleriniz ve video çekim
kameralarýnýz da yanýnýzda olsun.
KÜNYE:
Akyaka Kültür ve Sanat Derneði aylýk bültenidir.
Yayýnlanan yazýlardan yazarlarý sorumludur.
Akyaka Kültür ve Sanat Derneði (48011019) adýna
sahibi:
Selçuk Ýnaç (Bþk)
Yazý Ýþleri Sorumlusu:
Sedat Atay (üye)
Vergi No: Ula 043 033 73 54
Akyaka Kültür ve Sanat Derneði
Ilgýn Sk. No:8 Akyaka Ula MUÐLA
Baský: Devrim Gazete ve Matbaasý / MUÐLA
Tel: 0 252 214 37 85
toplumsal bilinci geliþtirmektir.
Madde 3:FAALÝYET KONULARI
Tüzüðün 2. Maddesinde belirtilen amaçlarý
gerçekleþtirmek üzere aþaðýda sýralanan konular
Derneðimizin faaliyet alaný içine girer.
a-) Beldemizin kültürel geliþimine, çocuklarýmýzýn ve
gençlerimizin okuma dünyasýný tanýmalarýna ve
benimsemelerine katkýda bulunmak amacýyla bir
kütüphane binasý ve buna baðlý bir kültür lokalinin yapýmýný
saðlamak, Beldeye sportif etkinliklerde kullanýlmak üzere
bir spor alaný, küçükler için kreþ ve yuva, yaþlýlar için bir
bakýmevi kazandýrmak ve bunlarýn amaçlarýna uygun
iþletilmelerini saðlamak,
b-) Beldenin geleneksel mimari dokusunun korunmasý,
baþta mimari çizgi olmak üzere her türlü Akyaka kent
kültürünün araþtýrýlmasý, geliþtirilmesi ve çevre
yerleþimlerde yaygýnlaþtýrýlmasý konularýnda çalýþmalar
yapmak,
c-) Ýhtiyaç sahibi öðrencilere ve ailelere öðrenim, saðlýk,
barýnma ve beslenme sorunlarýnýn çözümünde her türlü
ayni ve nakdi yardýmda bulunmak,
d-) Çevre sorunlarý, doðal dengenin korunmasý, sokak
hayvanlarýnýn saðlýklý ve güvenli bir ortamda yaþam
sürmelerinin saðlanmasý konularýnda çalýþmalar yapmak bu
konularda çalýþan diðer kamusal ve özel kurum ve
kuruluþlarla iþbirliðinde bulunmak, ortak etkinlikler
düzenlemek,
e-) Belde halkýna çevreyi ve ülkeyi tanýtýcý kültür gezileri
düzenlemek, beldemize bu amaçlarla yurt içi ve yurt
dýþýndan yapýlacak gezilerde gerekli her türlü katký ve
yardýmlarda bulunmak,
f-) Derneðin amaçlarý doðrultusunda, ülkemizdeki ve
yabancý ülkelerdeki kuruluþlarla iþbirliði yapmak, toplantý,
konferans ve karþýlýklý geziler düzenlemek, üniversiteler ve
diðer bilimsel kuruluþlarla ortak çalýþmalar yürütmek,
g-) Derneðe gelir saðlamak amacýyla, fuar, kermes, sergi,
konser, tiyatro, yemek ve benzeri sosyal, kültürel
etkinliklerde bulunmak ya da bu tür etkinliklere katýlmak,
h-)Doðal afetlere karþý ön çalýþmalar yapmak, afet
sýrasýnda yapýlacak her türlü çalýþmayý üstlenmek, destek
vermek,
ý-) Gerekli durumlarda Dernek amaçlarý doðrultusunda
iþletmeler kurmak, yönetmek,
i-) Taþýnýr ve taþýnmaz mal baðýþý kabul etmek, satýn almak,
kiralamak, kiraya vermek, baðýþlarý Dernek amaçlarý
doðrultusunda kullanmak,
j-) Yukarýda sýralanan etkinlik alanlarýnda süreli ya da
süresiz yayýnlar yapmak, amaçlara uygun sinema, TV
filmi, reklâm filmi çekmek, tiyatro çalýþmalarýnda
bulunmak,
DERNEÐÝN KURUCULARI
Akyaka Kültür ve Sanat Derneði aþaðýda adý ve soyadý
yazýlý kiþiler tarafýndan kurulmuþtur.
Ayser NOYAN
Talip Turhan DEMÝRBAÞ
Aydýn TURUNÇ
Selçuk ÝNAÇ
Mehmet Sedat ATAY
Ender ENGÜR
Güleren GEMÝCÝ
Türkiye iþ Bankasý Muðla Þubesi 36 00 103 62 10
Derneðimize katýlým ve katkýlarýnýz için iletiþim
adreslerimiz:
Aydýn Turunç
ayturunç@gmail.com
Tel/Faks : 0 252 243 50 09
Gsm: Sedat Atay 0 532 581 82 56
* Niçin bir þeyler yapýlmalý ?
Çünkü :
- Dünya nüfusu çok hýzlý artýyor.
- Dünyaya gelen çocuklarýn büyük bir kýsmý
saðlýksýz,
- Ve aç.
- Hayatta kalan çocuklar sevgisiz ve ilgisiz
büyüyor.
- Kaba, ruhsuz, kültürsüz ve vahþi bir ortamda
yetiþiyor.
- Savaþlarý, cinayetleri, ölümleri görüyor.
- Fuhuþ, seks sorunlarý, sapýklýklar içine
sürükleniyor.
- Sokaða, yalnýzlýða ve çaresizliðe terk ediliyor.
- Uyuþturucu bataðýna itiliyor.
- Vahþi tüketim iliþkileri içinde beyinleri
yýkanýyor.
- Çocuklara yönelik reklamlar,
- Tüketimi teþvik eden çizgi filmler,
- Dostluðu, yardýmlaþmayý, paylaþmayý,
kardeþliði, barýþý deðil de, rekabeti, çatýþmayý,
kavgayý, öldürmeyi, yok etmeyi ve savaþý
telkin eden yayýnlar, kitaplar, filmler, öðretiler
sunuluyor...
- Tarihi, kültürel ve doðal deðerler yok ediliyor.
- Tahrip edilen, kirletilen çevre, dünya ve
atmosfer,
-Yok edilen ormanlar, türü tüketilen bitkiler,
hayvanlar...
- Ve tüm toplumlarý dalga-dalga saran masum
bir “pop” kavramý ve bunun ardýndan
katlanarak sürüp giden bir
yozlaþma...
Kötü sesler, kalitesiz müzik...
kirli, pasaklý, pejmurde kýlýklar,
döðmeler, küpeler, boyalar,
cinsiyetsiz kimlikler, seksüel
sapkýnlýklar...
- Estetikten, güzellikten, müzikten,
sanattan yoksun kuþaklar...
Bütün bunlara bakarak, kendimize
ve karþýmýzdakilere þu soruyu çok sýk
sormalýyýz:
- Nasýl bir kuþak ve kuþaklar
yetiþtiriyoruz?..
Çocuklarýmýza hangi kültürel
deðerleri,
Hangi alýþkanlýklarý,
Hangi davranýþ biçimlerini,
Hangi meziyetleri,
Hangi düþünceleri,
Benim ölümlü bedenim bir gün toprak olacaktýr,
Hangi estetik görgüyü,
Ama Türkiye Cumhuriyeti sonsuza deðin yaþayacaktýr.
Hangi sanat anlayýþýný,
Hangi beðeniyi,
Hangi varlýklarý,
ATATÜRKÇÜ
Hangi dünyayý,
DÜÞÜNCE
Kýsacasý hangi geleceði miras
DERNEÐÝ
Tel : 0 252 212 75 13
býrakýyoruz?..
MUÐL A
Sayfa 4
KÜLTÜR - SANAT
Gülcan Kulbul
Emekli Edebiyat Öðretmeni
BÝR GEZÝNÝN ARDINDAN
MUÐLA' DA TÜRK SANAT MUSÝKÝSÝ ÞÖLENÝ…
AKYAKA KÜLTÜR VE SANAT DERNEÐÝ KÜLTÜR VE SANAT GEZÝLERÝ I
12.05.2007 CUMARTESÝ GÜNÜ YAPILAN BOZBURUN YARIMADASI GEZÝSÝ
12.5.2007 cumartesi günü Akyaka Kültür ve Sanat Derneði'nin
BOZBURUN gezisi yapýldý. Biz küçük bir grup, sabahýn ürperten serinliði
içinde belediyenin önünde bir araya geldik. Saat 8:30'da minibüsümüze
binerken bir geziye katýlmanýn mutluluðu içinde adeta “çocuklar gibi
þendik”. Ancak on iki saatlik bir zaman diliminin bu kadar verimli ve planlý
deðerlendirileceðini bilseydik, þen olmanýn ötesinde baþka duygularla
geziye baþlardýk. Þöyle ki;
Akyaka'dan baþlayýp; Marmaris, Deðirmenyaný, Hisarönü, Orhaniye,
Turgut, Selimiye, Bozburun, Söðüt, Bayýr, Osmaniye, Turunç, Ýçmeler
rotasýnda görünen bu tur tam bir þölene dönüþtü. Çünkü bize rehberlik yapan
Sedat Atay bu yörede görev yapmýþtý ve yaþadýðý çevreye duyarlý bir insan
olarak, adeta taþýný topraðýný tanýmýþtý her köþesinin. Bu nedenle bilgilendik,
yürüyüþ yaptýk, yüzdük, arkeolojik kalýntýlarýn öykülerini dinledik-gezdik,
tekne turuyla mutlu olduk, aðacý, çiçeði, þelaleyi yaþadýk ve hazzýn
derinliklerine eriþtik.
Muðla Türk Musikisi Derneðinin bu yýlki konseri 11 Mayýs 2007 Cuma gecesi
Muðla Serbest Muhasebeci ve Mali Müþavirler odasýnýn (SMMMO) konferans
salonunda Muðla Atatürkçü Düþünce Derneðinin (ADD) desteðiyle gerçekleþti.
ADD Muðla Ýl Baþkaný Ali Rýza Koca Laik Cumhuriyete sahip çýkma etkinliklerinin
Küçük duraklamalarla, adeta doðal bir taraça olan noktalardan, kýyýlarýn
su yeþilinden, açýklara doðru laciverte dönüþen ve çamlarla çevrelenmiþ
koylarda seyrin doyumsuzluðundan küçük çýðlýklar ata ata Kýzkumu'na
geldik. Hüzünlü efsanesini dinleyip, bir doða harikasý olan kum yoldan
maviliklerin içine ilerledik açýklara doðru. Küçük bir kahve molasýndan
sonra Þelale bölgesine geldik. Sedat Beye yürüyüþ yapacaðýmýzý
söylemediði için sitemler ederek, biz yaþ grubu için biraz zorlu bir etapta
týrmanmaya baþladýk. Sulara, çamurlara bata çýka, aðaç köklerine asýla asýla,
bin bir kuþ sesinin su þýrýltýlarýna karýþtýðý muhteþem bir orkestra eþliðinde
yol aldýk. Adeta nereye bakacaðýmýza þaþýrýyorduk. Birbirimizi
kucaklayarak bir bütün olmuþ aðaçlardan, bir tünelin içinden süzülen güneþ
ýþýklarýnýn sudaki oyunlarýna mý, kenarlardaki dantela gibi su birikintilerine
mi, aðaçlarýn ihtiþamlý kucaklaþmasýna mý bakmalýydýk bilemiyorduk.
Mutlu, yorgun ve ýslak bu etabý da tamamladýk.
Geldik Bozburun'a. Temiz bir lokantada hafif bir yemek yedik. Sedat Bey,
yeni bir sürpriz yaparak bir tekne turu ayarlamýþtý. Neþeyle yol aldýk mavi
sularda. Bir koya demir attýk. Mayosu yanýnda olanlar, olmayanlarý
imrendirerek denize atladýlar. Yarým saat sonra hareket ettik. Labirent gibi
kýstaklardan geçtik ve Söðüt Cumhuriyet Mahallesinde bizi bekleyen
minibüsümüze binerek hareket ettik. Gezinin diðer bir hoþ tarafý da geçilen
bir güzergahtan, görülen bir manzaradan bir daha geçilmemesiydi. Rota çok
iyi çizilmiþti.
Bayýr tepelerine týrmandýk. Virajlarýn dönüþlerine göre bazen soldan
bazen saðdan görünen kuþbakýþý seyirlerle ve her sefer hayranlýðýmýz biraz
daha artarak Bayýr'a vardýk.
Bayýr'da bizi ihtiþamla karþýlayan 1000 yýllýk ulu çýnarý, ondan daha yaþlý
olduðu söylenen ardýç aðacýný, boynumuzun bütün gücüyle baþýmýzý tepelere
kaldýrdýk ve seyrettik. J.R. Jimenez, Platero ve Ben adlý eserindeki aðaç
betimlemesini sanki burayý gezdikten sonra yazmýþtý. “Büyük sözü denize,
göðe,yüreðime yaraþtýðý gibi ona da yaraþýr. Yüzyýllardýr gölgesinde nice
kuþaklarý dinlenmiþ, koca göðün altýnda bulutlara, sulara, benim
yüreðimdeki özlemle bakmýþlar. Çam aðacý garip, sonsuz, devliði bile aþan
bir görünüþe bürünerek bin bir mýrýltyla, yaþam içindeki yolculuðumun
gerçek, sonsuz amaç olarak, beni sessiz gölgesinde dinlenmeye çaðýrýr.(s.63)
Çýnarýn kocaman bir ele benzeyen yapraklarýndan güneþ meydana benek
benek dökülüyordu. Geleneðe uyarak, çocuklar gibi etrafýnda dönüp dilekler
tuttuk. Yaþlý ardýç ise düzgün, kalýn ve uzayýp giden görkemli dallarýný
birbirine dolayýp yaþlanmaya devam ederken, boþalan gövdesinde bir incir
aðacýna yer vererek gençleþmek istiyor gibiydi.
Ege'nin bereketli topraklarý üstünde yaþamlarýný sürdürenlerin öykülerini
dinleye dinleye Turunç'a vardýk. Rodos Þövalyelerinden kalan Amos Kalesi
son zorlu týrmanýþtý. Kendine güvenenler týrmanýþa geçtiler. Hatta birisi de
yolunu kaybedince küçük bir heyecan da yaþandý. Aþaðýda kalanlar kucak
kucak zahterler, ýtýrlar, sarý kantaron çiçekleri topladýlar, hatta küçük bir
çevre temizliði bile yapýldý.
Kumlubük, Turunç ve Ýçmeler'den bir araba turuyla geçip, Marmaris
üzerinden Akyaka'ya 20:00'de geldik. Gezi tam bir kültür gezisi oldu. Eski
deyiþle derneðin adýyla müsemma idi.
Geziyi organize eden dernek baþkanýmýz Sayýn Selçuk Ýnaç'a, rehberimiz
Sayýn Sedat Atay'a en içten teþekkürler ve yeni gezilerde buluþmak
umuduyla…
yükseldiði bu dönemde böyle güzel bir sanatsal etkinlik düzenledikleri için Þef Ahmet
Baþman ve arkadaþlarýna teþekkür etti.
Muðla Türk Musikisi Derneði 2000 yýlýnda Þef Ahmet Baþman ve Türk Müsikisine
gönül veren arkadaþlarý tarafýndan kuruldu. Yaz kýþ yoðun bir emekle çalýþmalarýný
sürdüren dernek bu yýlki konserini , Cumhuriyet ve Laikliðe sahip çýkma
etkinliklerinde baþý çeken ADD Muðla Þubesi ile birlikte gerçekleþtirdi.
Ýki saat süren konser, Hicaz, Muhayyer, Rast ve Nihavent solo ve koro eserlerden
oluþan repertuvarýyla dinleyicilerden büyük beðeni topladý.
17 yýldan beri Muðla'da Türk Sanat Musikisinin geliþmesine emek veren Þef Ahmet
Baþman Muðla Korosunun yaný sýra haftada iki gün de Akyaka Belediyesi Türk Sanat
Müziði korosunu yönetmektedir.
RESÝM KURSU SONA YAKLAÞTI
Ula Ýlçe Halk
Eðitim Müdürlüðü
tarafýndan Akyaka
Beldemizde
düzenlenen 20062007 yýlý Resim
Kursu sona ermek
üzere.
Muðla Güzel
Sanatlar Lisesi
Resim Öðretmeni
AYÞE UZAR'ýn
yönetiminde, 10
kursiyerin
katýlýmýyla
sürdürülen Resim
Kursunun baþarýlý
çalýþmalarý,
Haziran Ayý içinde
yapýlacak Resim Sergisiyle taçlandýrýlacak.
Çeþitli meslek ve yaþ gurubundan gelen kursiyerler, öðretmenlerinin çalýþma
anlayýþý ve tekniðinden çok memnun olduklarýný belirterek ve bu kursun gelecek
yýllarda da devam etmesini istediler.
Kendilerine sanat yaþamlarýnda baþarýlar diliyoruz.
A.K.S. Yönetimi
Sayfa 5
YIL 1918-1919
ve
KARAYILAN HÝKÂYESÝ
Ateþi ve ihaneti gördük
ve yanan gözlerimizle durduk
bu dünyanýn üzerinde.
Ýstanbul 918 Teþrinlerinde,
Ýzmir 919 Mayýsýnda
ve Manisa, Menemen, Aydýn, Akhisar :
Mayýs ortalarýndan
Haziran ortalarýna kadar
yani tütün kýrma mevsimi,
yani, arpalar biçilip
buðdaya baþlanýrken
yuvarlandýlar...
Adana,
Antep,
Urfa,
Maraþ :
düþmüþ
dövüþüyordu...
Ateþi ve ihaneti gördük.
Ve kanlý bankerler pazarýnda
memleketi Alaman'a satanlar,
yan gelip ölülerin üzerinde yatanlar
düþtüler can kaygusuna
ve kurtarmak için baþlarýný halkýn gazabýndan
karanlýða karýþarak basýp gittiler.
Yaralýydý, yorgundu, fakirdi millet,
en azýlý düvellerle dövüþüyordu fakat,
dövüþüyordu, köle olmamak için iki kat,
iki kat soyulmamak için.
Ateþi ve ihaneti gördük.
Murat nehri, Canik daðlarý ve Fýrat,
Yeþilýrmak, Kýzýlýrmak,
Gültepe, Tilbeþar Ovasý,
gördü uzun diþli Ýngiliz'i.
Ve Aksu'yla Köpsu,
Karagöl'le Söðüt Gölü
ve gümüþ basamaklý türbesinde yatan
büyük, âþýk ölü,
þapkasý horoz tüylü Ýtalyan'ý gördü.
Ve Çukurova,
kýyasýya düzlük,
uçurumlar, yamaçlar, daðlar kýyasýya
ve Seyhan ve Ceyhan
ve kara gözlü Yürük kýzý,
gördü mavi üniformalý Fransýz'ý.
Ve devam ettik ateþi ve ihaneti görmekte.
Eþraf ve âyân ve mütehayyizânýn çoðu
ve aðalar :
Baðdasar Aða'dan
Kellesi Büyük Mehmet Aða'ya kadar,
düþmanla birlik oldular.
Ve inekleri, koyunlarý, keçileri sürüp, götürüp,
gelinlerin ýrzýna geçip,
çocuklarý öldürüp
ve istiklâli yakýp yýktýkça düþman,
daða çýktý mavzerini, nacaðýný, çiftesini kapan
ve çýð gibi çoðaldý çeteler
ve köylülerden paþalar görüldü,
kara donlu köylülerden.
Ve bizim tarafa geçenler oldu
Tunuslu ve Hindli kölelerden.
Ve Türkistanlý Hacý Ahmet,
kýsýk gözleri,
seyrek sakalý,
hafif makinalý tüfeðiyle
daðlarda bir baþýna dolaþtý.
Ve sabahleyin ve öðle sýcaðýnda ve akþamüstü
ve ayýþýðýnda ve yýldýz alacasýnda geceleyin,
ne zaman sýkýþsa bizimkiler,
peyda oluverdi, yerden biter gibi o
ve ateþ etti
ve düþmaný daðýttý
ve kayboldu daðlarda yine.
Ateþi ve ihaneti gördük.
Dayandýk,
dayandýk her yanda,
dayandýk Ýzmir'de, Aydýn'da,
Adana'da dayandýk,
dayandýk, Urfa'da, Maraþ'ta, Antep'te.
Antepliler silâhþor olur,
uçan turnayý gözünden
kaçan tavþaný ard ayaðýndan vururlar
ve arap kýsraðýnýn üstünde
taze yeþil selvi gibi ince uzun dururlar.
Antep sýcak,
Antep çetin yerdir.
Antepliler silâhþor olur.
Antepliler yiðit kiþilerdir.
Karayýlan
Karayýlan olmazdan önce
Antep köylüklerinde ýrgattý.
Belki rahatsýzdý, belki rahattý,
bunu düþünmeðe vakit býrakmýyordular,
yaþýyordu bir tarla sýçaný gibi
ve korkaktý bir tarla sýçaný kadar.
Yiðitlik atla, silâhla, toprakla olur,
onun atý, silâhý, topraðý yoktu.
Boynu yine böyle çöp gibi ince
ve böyle kocaman kafalýydý
Karayýlan
Karayýlan olmazdan önce.
Kuvay-i Milliye Destaný’ndan
Nazým HÝKMET RAN
SANAT - ÇOCUK
AKYAKA'DA UÇURTMA ÞENLÝÐÝ
Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK)
Muðla Ýl Müdürlüðü tarafýndan, Akyaka Cahit Belkýs
Güneyman Ýlköðretim Okulu öðrencilerinin de katýlýmýyla
22.04.2007 Pazar günü Akyaka Plajýnda Uçurtma Þenliði
düzenlendi. Þenliðe çocuklar kadar yetiþkinler de ilgi
gösterdiler. Sabah saat 11:00'de baþlayan etkinlik
16:00'ya deðin sürdü. En güzel ve en yükseðe çýkan
uçurmalara Ula Kaymakamý Ünal Çakýcý ve protokol
çeþitli ödüller verdi.
En Güzel Uçurtma Ödülünü kazanan Yücelen Otel
devre mülk sakinlerinden Ankara'da yaþayan ve
Ýlköðretim 5. sýnýf öðrencisi Piraye Su Çelik etkinliði
þöyle deðerlendirdi:
“ Bugün çok güzel geçti. Annemle tatil için geldiðimiz
Yücelen Otel'in önündeki sahilde Uçurtma Þenliði vardý.
Ben ilk önce gitmedim. Ta ki annem gelip haydi gel, sana
Parbat Daðýnýn Öyküsü
DALYAN ÝNAÇ
C.B.G.Ýlköðretim Okulu
5 Sýnýf
“Sel" dediler, geçmediler.
Gemiler yapýp, çalýþtýlar.
Sel geldi, gemiler dayanmadý.
Herkes öldü neredeyse.
Ne umudumuz var, ne de þansýmýz...
Yitirdiler güçlerini.
Yapamayacaðýz dediler.
Ama, o an iþte, biri, "kara" dedi.
Karaya çýktýlar.
Topraklar suyu emdi.
Baktýlar,
Kara dedikleri bir dað idi.
Kaldýlar daðda.
Bir barýnak gibi taptýlar daða.
Doðadan baþka hiç bir þeyi
düþünmediler.
Gölge diye bilindiler.
Herkesin korkulu rüyasý idiler.
YOK OLUYOR
da uçurtma alalým diyene kadar. Uçurtma lafýný duyunca
ben hiç durur muyum? Hemen þenliðe gittik. Oradakilere
burada uçurtma var mý? Satýlýyor mu? Diye sorduk.
Meðersem Sedat Abi zaten uçurtma yapýyormuþ.
Uçurmamýz için bize de bir uçurtma verdi. Sonra aradan
üç saate yakýn bir zaman uçurtma uçurduktan sonra
yarýþmanýn sonuçlarý açýklandý. Önce çuval yarýþýnýn,
sonra uçurtma yarýþýnýn sonuçlarý açýklandý. Tabii
uçurtma yarýþýnýn birincisi ben oldum. Ödülüm de
yunuslu bir kol saatiydi. Uçurtmayý indirmemiz bir saat
sürdü. Uçurtmam baþka uçurtmalar dolanmýþtý. Onu da
ayýrmak uzun sürdü. Ben birinci olduðum için Sedat Abi
uçurtmayý bana verdi. Uçurtmanýn adýný Pýrýltý koydum.
Çünkü sarý ve pýrýltýlýydý. Uçurtma uçurmak gerçekten
güzel bir duygu. Biraz ellerim acýsa da.”
KÜTÜPHANELER HAFTASI
26-31 Mart tarihleri arasýnda kutlanan
Dünya Kütüphaneler Haftasý Akyaka Cahit
Belkýs Güneyman Ýlköðretim Okulu
Kütüphanecilik Kulübü Rehber Öðretmeni
Mediha Sarýoðlu’nýn hazýrlamýþ olduðu
programa Akyaka'ya bir kütüphane ve kültür
merkezi kazandýrmayý hedefleyen Akyaka
Kültür ve Sanat Derneði yönetim kurulu
üyeleri Solmaz Turunç ve Hüsniye
Yenikeçeci ile katýldý.
Akyaka Kültür ve Sanat Derneði
Kütüphanesinden en fazla kitap okuyan on
öðrenci, birer kitap ile ödüllendirildi.
Akyaka Kültür ve Sanat Derneði yazmaný
S o l m a z Tu r u n ç : “ H e r g e ç e n g ü n
kütüphanemizde kitap sayýsý çoðalmaktadýr.
Þu an kitap sayýmýz 4.000'e ulaþtý ve
kütüphanemize devam eden özellikle
öðrenci sayýsý her geçen gün artmaktadýr.
Öðretmenler ve velilerin çocuklarýmýzý
kütüphaneden daha fazla yararlanmaya
teþvik etmelerini dilerim.” dedi.
AY VE AY TUTULMASI
Pýnar Kulaksýzoðlu
3. Sýnýf Öðrencisi
Neler oluyor
Bu dünyaya?
Yok oluyor güzellikler
Çoðalýyor çöller.
Sular tükeniyor
Isý yükseliyor
Kýþý yaza çeviriyor
Mevsimler deðiþiyor
Dünyaya ne oluyor?
Dünyadaki güzellikler
Yok oluyor teker teker
Ýnsanlar kuraklýktan ölüyor
Su azalýyor
Isý çoðalýyor
Neler oluyor?
Savaþlar oluyor
Bombalar patlýyor
Ozon tabakasý yok oluyor
Dünyamýza ne oluyor?
Dünyanýn yok olmamasý için
El ele verelim.
Doðayý temizleyip
Gaza mazota
Artýk son verelim.
Doðadan yararlanýp
Onu sevelim.
Ay, Dünya'nýn tek doðal uydusudur ve bazý özellikleri
nedeniyle Güneþ sisteminin deðiþik bir üyesidir. 3.476
km'lik çapýyla Dünya'nýn dörtte biri büyüklüðündedir ve
81,3 kat daha hafiftir. Güneþ sisteminde Ay'dan hem daha
büyük, hem de daha aðýr uydular bulunmasýna karþýn,
Pluton'un yeni keþfedilen uydusu dýþýnda hiçbiri, uydusu
olduklarý gezegenlerden yoðunluk ve hacim bakýmýndan
fazla farklý deðildir. Dünya-Ay sistemi tam anlamýyla çift
gezegen oluþturmaktadýr.
Ay Tutulmasý
Ay dünya etrafýndaki yörüngesini tamamlarken,
dünyanýn güneþ ve ay arasýnda kalmasýna neden olabilir.
Bu durumda ay yüzeyine düþen güneþ ýþýnlarý dünya
tarafýndan engellenmiþ olur. Karanlýkta kalan ay kýsa
süreli de olsa dünyadan gözlenemez bu olaya ay tutulmasý
adý verilir. Bulutsuz bir gecede çýplak gözle rahatlýkla
fark edilebilen bu olay, güneþ tutulmasýna göre, dünya
yüzeyinde daha geniþ bir alandan gözlenebilir. Ay
tutulmasýnýn dünya yüzeyinden gözlenebildiði alan
dünyanýn yarýsýndan 24º kadar fazladýr.
Sayfa 6
YILLARDIR BEKLENEN AKYAKA AKBÜK - ÖREN SAHÝL YOLU AÇILIYOR ! ...
Ö
zel Çevre Koruma Kurulu'nun (ÖÇK)
asfaltsýz þev ve hendek dahil en fazla 7 (yedi) metre
olarak izin verdiði yol çalýþmasý Muðla Valiliði Özel
Ýdare Müdürlüðü Köy Hizmetleri Þube Müdürlüðü
tarafýndan yapýlmaya baþlandý.
Muðla Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekaný
Prof. Dr. Erdal Özhan ile Akyaka Kültür ve Sanat
Derneði Baþkaný Selçuk Ýnaç'ýn yerinde yaptýðý
incelemede, eski yolun 5.4 m. ile 7.2 m. arasýnda
deðiþtiði ölçümlerle saptandý. Yolun ýslah edilmesi
gerekirken, iþ makinalarýnýn 9 metre ile 11 metre
arasýnda yol açtýklarý belirlendi.
Bu durumun suç oluþturduðu belirtilerek, yol
geniþletilmesi esnasýnda kesilen aðaçlarýn doða
tahribatýna neden olduðu, Ýtalya ve Fransa
örneklerinde olduðu gibi, koruma alanlarýnda doðayý
tahrip etmeyip yollarý geniþletmek yerine ýslah etmek
gerektiði belirtildi.
Muðla Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekaný
Prof. Dr. Erdal Özhan ev Akyaka Kültür ve Sanat
Derneði Baþkaný Selçuk Ýnaç, Muðla Valiliði Özel
Çevre Koruma Kurulu Köyceðiz Müdürlüðü ve
Kültür ve Tabiat Varlýklarý koruma Kurulu Muðla
Müdürlüðüne ayrý ayrý birer dilekçe vererek yapýlan
çalýþmanýn yanlýþlýðýný belirtip durdurulmasýný
istediler.
AKYAKA 'DA GERÝ KAZANIM
PROJESÝ BAÞLATILDI
Akyaka Belediye Baþkaný Ahmet ÇALCA baþlatýlan proje ile ilgili þu
açýklamalarda bulundu:
Çöp konteynýrlarý kaldýrýldý,
Çöp saati uygulamasýna geçildi,
Geri kazaným projesi yaygýnlaþtýrdý,
Akyaka Belediyesi,geri kazaným projesi ile çaðdaþ çevreye
saygýlý bir yaklaþýmla atýklarýn toplanmasý ,taþýnmasý,ve bertaraf edilmesi
ilgili yeni ve çaðdaþ bir uygulama baþlatmýþtýr.
Bu konuda Haziran 2006 itibariyle pilot uygulama yapýlmýþ ve 2007
Mart ayý itibariyle uygulama geliþtirilerek yeni bir döneme adým
atýlmýþtýr.Cadde ve sokaklarda bulunan görüntü ve çevre kirliliði yaratan
ve küçük bir alaný olarak yer iþgal eden konteynýrlar 05.03.2007 tarihi
itibariyle kaldýrýlmýþ ve çöp saati uygulamasýna geçilmiþtir.
Bundan böyle ayrýlmýþ ve poþetlenmiþ evsel atýklarýnýz saat 21:00 'de kapý önünden alýnacaktýr.Ambalaj atýklarý Pazartesi ve Cuma günleri
saat 13:00 'de alýnacaktýr.Ýþyerlerinde oluþan evsel atýklar da her gün 24:00 'de alýnacaktýr.
Bu uygulamanýn esasý ,evlerimizden çýkan ve adýna çöp dediðimiz atýklarýn (aslýnda çöp olmayan ) kaynaðýnda ayrýlmasý ve ayrýlan bu
atýklarýn ekonomiye kazanýlmasý bu yolla hammadde ve enerji tasarrufunun saðlanmasýdýr.
Konuyla ilgili olarak 2872 sayýlý çevre kanunu ve bu kanuna göre çýkartýlan ambalaj atýklarýnýn kontrolü yönetmeliði tüketicilere konut
ve iþyeri sahiplerine bir dizi yükümlülük getirmiþtir : Bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde 5326 sayýlý kabahatler kanunu çevreyi
kirletme ile ilgili 41. maddesine göre :
-Evsel atýklarýný ,atýklarýn depolanmasý ve toplanmasýna özgü
yerlerin dýþýna atanlara 22 YTL,
-Kaldýrýmlarý izinsiz inþaat malzemesi yýðýnlara 117 591 YTL arasý,
-Yemek piþirme ve servis yerlerinde çevreyi kirletenlere 591 5918
YTL arasý,
-Ýnþaat atýklarýný toplanacak ya da depolanacak yerler dýþýna
atanlara 117 3550 YTL arasýnda ,
-Afiþ asan tüzel kiþilere 117 3550 YTL arsýnda deðiþen miktarlarda
para cezasý kesilirken ,bu kiþilerin toplatma yükümlülüðüne aykýrý hareket
etmeleri halinde idari para cezasý 1167 3550 YTL arsýnda ,
-Kullanýlmaz hale gelen kara ve deniz taþýtlarýný sokaða veya
kamuya ait yerlere býrakanlara 295 YTL para cezasý kesileceði kaydedildi.
HER ATIK
ÇÖP DEÐÝLDÝR !!!
Sayfa 7
ÇEVRE
KÜRESEL ISINMA VE TARIMSAL SONUÇLARI
Ýbrahim YETKÝN
TÜRKÝYE ZÝRAATCILAR DERNEÐÝ (TZD)
GENEL BAÞKANI
Türkiye, küresel ýsýnmanýn sonuçlarýný hayatýn
her alanýnda yaþamaya baþladý.
Meteoroloji Genel Müdürlüðü tarafýndan
hazýrlanan “Türkiye'de Yirmi Yýllýk Yaðýþ
Durumu”nu gösteren haritalar, yaðýþlarýn
azaldýðýný, kuraklýðýn da giderek arttýðýný
gösteriyor. Ýþin ilginç yaný, yaðýþlar, azalýrken
dengesiz hale geliyor. Örneðin, “çöl” karakteri
gösteren
Urfa, Mardin, ile “kurak ve çok kurak” bölgeler
olan Batman, Diyarbakýr, Þýrnak, Siirt, Van,
Nevþehir gibi bölgelerde 2006 yýlýnýn Ekim ve
Kasým aylarýnda onlarca yýldan beri görülmeyen
þiddette yaðýþ ve sel olaylarý yaþandý.
Meteoroloji uzmanlarý, kuraklýk genelde artarken
dengesiz yaðýþlarýn zaman zaman sellere yol
açmasýnýn doðal olduðunu, küresel ýsýnmaya
baðlý olarak yaðýþ rejimindeki dengesizliðin
giderek artacaðýný, ülkemizin bu durum
karþýsýnda acil önlemler almasý gerektiðini ýsrarla
vurguluyorlar.
Nitekim, 2007 sezonu için tarlalara atýlan buðday,
arpa, mercimek gibi ürünlerin tohumlarýyýlýn ilk
aylarýnda yaþanan kuraklýk nedeniyle
filizlenmeden çürümüþ bulunuyor. Resmi
rakamlara göre, kuraklýk nedeniyle 2007 yýlý
buðday rekoltesinde yüzde 6 civarýnda bir
azalma bekleniyor. Bölgelerden alýnan raporlara
göre ise, bu rakamýn yüzde 10'u bulacaðý
tahmin ediliyor. Türkiye'de 2006 yýlý buðday
rekoltesi 20 milyon ton olarak açýklanmýþtý.
Bu durumda, bu yýl, rekoltede 1,5 ile 2 milyon ton
arasýnda bir azalma olacak.
Ege ve Marmara Bölgelerinde mevsim
normallerinin üzerinde seyreden sýcaklýklar
nedeniyle meyve aðaçlarýnýn gözlerinde
kabarmave çiçeklenme sürelerinin normal
dönemlerine göre ortalama 15 gün kaydýðýný
gösteriyor.
Bu durumda Þubat, Mart ve Nisan aylarýnda
görülen don olaylarý meyve aðaçlarýnýn
çiçeklendiði döneme denk geliyor. Uzun yýllar
don analizlerine bakýldýðýnda don olayýnýn
genellikle ilkbaharýn geç döneminde
gerçekleþtiði gözleniyor.
Bu durum, 2007 yýlýnda meyvecilik açýsýndan
Küresel ýsýnmanýn Tarýmda yol açtýðý zarar týpký hububatta olduðu gibi önemli bir kayýp
meydana getirmektedir.
milyarlarca dolarý bulacak.
Türkiye'de yaþanan kuraklýk ve sýcaklýk artýþýnýn
Kuraklýk milyarlarca dolarlýk zarara neden
meyveciliði de olumsuz etkilemesi bekleniyor.
Deðiþik bölgelerde yapýlan araþtýrmalar, özellikle oldu.
TÜKETÝCÝ HAKLARI
Fatih Doðan
Ý.Ü. Hukuk Fak. 1998, 'MPM Ödülü'
Zamanýn dinamizmi ve insanoðlunun sýnýr tanýmaz
mücadelesi hayata yepyeni anlamlar kazandýrmaya
devam ediyor. Amansýz rekabet ortamýnda
þekillenen yeni kavramlar bireyin yaþam tarzýný
deðiþtirmekle kalmayýp onu daha önceleri hayali
bile kurulamayan modern hak ve yükümlülüklerle
de donatýyor. Ýþte bu anlamda XX. yüzyýlda
toplumlarýn hukuk ve ekonomi hayatýna damgasýný
vuran güçlü akým: “Tüketicinin Korunmasý”
Kavram olarak tüketicinin korunmasý, ilk defa XIX.
yüzyýlda ABD'de telaffuz edilmeye baþlanmýþ,
konunun toplumsal bir problem olarak ortaya çýkýþý
1950-60'lý yýllarý bulmuþtur. Önce ABD'de
filizlenen tüketici hareketi, 1960-70 arasýnda
Avrupa'ya, hemen ardýndan ülkemize ulaþýr.
XX. yüzyýlýn üçüncü çeyreðini kapsayan söz
konusu dönem, ekonomik özellikleri itibariyle
tüketim toplumunun uç vermeye baþladýðý, serbest
rekabetin piyasalarý yönlendirdiði bir zaman
dilimini ifade eder. Bu çerçevede serbest pazar
ekonomisinin etkisiyle dünya piyasalarýna mal arzý
artmýþ, kalite yükselerek orta-uzun vadede en uygun
fiyatýn teþekkülü gerçekleþmiþtir. Tüketiciye
sunulan mal ve hizmet miktarý çeþitlenerek
artarken, ekonomik kalkýnma ve tüketim patlamasý
olgularý dünya gündemine girmiþtir.
Ancak, bir yandan toplumlarýn refah düzeyini
yükselten bu geliþmeler, öte yandan satýcý-tüketici
dengesini tepe taklak etmiþtir. Zira; artýk maddi
bakýmdan güçsüz, bilgice yetersiz, örgütlenme
bilincinden uzak tüketici kitleleri karþýsýnda;
organize, örgütlü, maddi güce egemen, hatta siyasal
iktidarý bile etkileyebilen profesyonelleþmiþ
satýcýlar vardýr.
Böylece özel hukukta geçerli sözleþme serbestisi
prensibinin dayanaðý olan 'taraflar arasý eþitlik'
gerçekte rafa kalkmýþ, artýk bu serbesti ilkesi
sözleþmenin sadece satýcý tarafýna yontar olmuþtur.
Ýþte bu noktada liberal ekonomi görüþlerinin tam
rekabet þartlarý içinde tüketicinin kendiliðinden
korunabileceði tezleri sarsýlmýþ ve pazar
ekonomilerinde de devletin tüketiciyi koruyucu
tedbirler almasý gereði kabul edilmiþtir. Bu akým
doðrultusunda önce ABD'de, ardýndan Batý Avrupa
ülkelerinde tüketicinin korunmasý ile ilgili temel
prensip ve kurallar kanunlaþtýrýlýr. Avrupa
Topluluðu politikalarý arasýnda da yerini alan söz
konusu ilkeler 1993'te yürürlüðe giren Maastricht
Anlaþmasý ile birincil mevzuat olarak nitelenen
anlaþma metinlerine girer.
Doðal olarak Batýda yaþanan bu geliþmelere
Türkiye de kayýtsýz kalmamýþtýr. Avrupa
Tarým ekonomistleri tarafýndan yapýlan
tahminlere göre, 1 derecelik ýsý artýþý hububat
rekoltesinde yüzde 10'luk bir düþmeye neden
oluyor. Türkiye'de bu yýl ýsý artýþý ve kuraklýk
nedeniyle buðday üretiminin 2 milyon ton
azalmasý durumunda, uðranýlacak kaybýn 1
milyar dolarý bulmasý bekleniyor. Rekolte
azalmasýndan dolayý meyve-sebzede uðranýlacak
üretimkaybý da 1 milyar dolarý bulabilir. Türkiye
kuraklýktan etkilenmesi durumunda ise toplam
kaybýn 4 milyar dolara ulaþabileceði tahmin
ediliyor.
Bu tablo, küresel ýsýnmaya baðlý iklimsel
deðiþikliklerin Türkiye'ye çýkardýðý faturanýn
þimdiden milyarlarca dolarý bulduðunu açýkça
gösteriyor. Ülke ekonomisine çýkacak bu fatura,
yalnýz üreticiler tarafýndan deðil, tüketiciler
tarafýndan da ödenecektir.
Topluluðu'na giriþ hedefi gözetilerek yetmiþli
yýllarda baþlayan çalýþmalar 1995'te Tüketicinin
Korunmasý Hakkýnda Kanun´un kabulü ile
meyvesini vermiþ, konu hukuki zemine
kavuþturulmuþtur.
Öte yandan, kanunun uygulanmasý için gerekli
organik yapýdaki eksiklikler de ilgili tüzük ve
yönetmeliklerle tamamlanma yolundadýr.
Günümüzde tüketicinin korunmasý olgusuna rengini
veren temel tüketici haklarý sekiz ana baþlýkta
toplanýr. Konunun daha net deðerlendirilebilmesi
düþüncesiyle biz de sorunu genel kabul görmüþ bu
evrensel tüketici haklarý açýsýndan ele alacaðýz.
1. Temel Ýhtiyaçlarýn Karþýlanmasý Hakký
Temel ihtiyaçlar dendiðinde, hayatýn devamýný
saðlamaya yetecek kadar gýda tüketme, giyinme,
barýnma, saðlýk hizmetlerinden yararlanabilme gibi
unsurlar akla gelir. Yaþamýný sürdürebilmesi için
gerekli olan asgari ihtiyaçlarýný temin etmek,
insanýn en baþta gelen hakkýdýr. Temel ihtiyaçlar
karþýlandýðý ölçüde yaþama hakký da insanlýk için
anlam kazanacaktýr. Ýnsanýn ihtiyaçlar hiyerarþisinde
en alt kademedeki temel gereksinimler, nicelik ve
nitelikçe her geçen gün geniþleyen bir özellik taþýr.
Bu anlamda bir tüketici hakký olarak temel
ihtiyaçlarýn karþýlanmasý sahasýnda, ekonomik
kalkýnmaya paralel biçimde, sürekli çýtanýn tüketici
lehine yükseltilmesi bir mecburiyetin ifadesi halini
almaktadýr.
DEVAMI GELECEK SAYIDA
Avrupa Topluluðu Gökova Projesi
“Gökova Özel Çevre Koruma
Bölgesinde yer alan Gökova Ýç Körfezi
ve Sedir Adasý için tüm ilgililerin
iþbirliðiyle bütünleþik yönetim eylem
planýnýn hazýrlanmasý ve uygulanmasý”
Muðla Üniversitesi Mühendislik
Fakültesi Dekaný, Kýyý Alanlarý
Yönetimi Türkiye Milli Komitesi
baþkaný Prof. Dr. Erdal Özhan
tarafýndan yürütülen Avrupa
Topluluðu Gökova Projesi, MEDA
(Avrupa-Akdeniz Ortaklýðý), SMAP III
Programý kapsamýyla 2006 yýlý
baþýnda baþlamýþtýr ve 3 sene
sürecektir.
Mühendislik Fakültesi Muðla Valiliði
(Ula Kaymakamlýðý, Özel Ýl Ýdaresi, Ýlgili
Ýl Müdürlükleri), Özel Çevre Koruma
Kurumu, Akyaka Belediyesi, Kýyý
Alanlarý Yönetimi Türkiye Milli
Komitesi, ODTÜ, Jeoloji Müh. Böl.
Uzaktan Algýlama ve CBS laboratuarý
proje ortaklarýdýr.
Proje ortaklarýnýn yaný sýra: turizmciler,
turistler, balýkçýlar, deniz taþýyýcýlarý,
S i v i l To p l u m K u r u l u þ l a r ý k ö y
muhtarlýklarý, genel halk proje
katýlýmcýlarý arasýnda yer almaktadýr.
ile katýlmakta ve çalýþmalara katký
saðlayabilmektedir. PK&BKYD
birimi, bir yandan güncel kýyý
konularýna çözüm getirme çabasýnda
bir yandan da proje kapsamýndaki
çalýþmalar için bilgi üretmekte ve bilgi
üretecek araþtýrmalarýn
gerçekleþtirilmesini saðlamaktadýr.
PK&BKYD birimi her ayýn ikinci
Cuma günü, proje ofisi yanýndaki
toplantý salonunda olaðan toplantýsýný
g e r ç e k l e þ t i r m e k t e d i r. P r o j e d e
gerçekleþtirilmesi hedeflenen çalýþma
konularýnda oluþturulan alt gruplar
belirlenmiþ ve bu gruplar aktif olarak
çalýþmalarýný sürdürmektedir. Proje
sonucunda oluþturulacak nihai
bütünleþik yönetim planýnýn
bölümlerini oluþturacak aþaðýdaki
tematik yönetim planlarý tasarlanmýþtýr.
?
Sedir Adasý yönetim planý
?
Gökova Ýç Körfezi kumsallarý yönetim
planý
?
Doða koruma için yönetim planý
?
Azmaklar için yönetim planý
?
Gökova Körfezi'ndeki aile balýkçýlýðý
için yönetim planý
?
Su kalitesi ve çöp için yönetim planý
Proje ortaðý kurumlarýn temsilcilerinden ?
Halkýn bilinçlendirilmesi ve eðitimi
oluþan Proje Koordinasyon ve Bütünleþik
Kýyý Yönetimi Danýþma (PK&BKYD) Tematik yönetim planlarý için
birimi 5 Mayýs 2006 tarihinde PK&BKYD birimi bünyesinde alt
gerçekleþtirilen toplantýyla yaþama gruplar oluþturulmuþtur. Proje alt grup
geçirilmiþtir. Kýyý alanlarýnda önemli çalýþmalarý projenin 2. yýlýnda hýz
etkinlikleri olan sektör temsilcileri ve kazanmýþ, Sedir Adasý, kumsallar, doða
sivil toplum örgütleri izleyici olarak koruma, bilinçlendirme ve eðitim ile
PK&BKYD birimi toplantýlarýna ortaklar azmaklar yönetim planý alt gruplarý ilk
çalýþmalarýnda kýsa
vadede yaþama
geçirilebilecek
önlemlerin alýnmasý
için inceleme
ç a l ý þ m a l a r ý
g e r ç e k l e þ t i r m i þ t i r.
Proje kapsamýnda
düzenlenmesi
planlanan 3 ulusal
çalýþtaydan birincisi
1 0 1 2 M a y ý s
t a r i h l e r i n d e
gerçekleþtirilecek. Bu
çalýþtay ile projede elde
edilen deneyimler,
baþta Ankara'dan gelen
kamu kurumu
temsilcilerine ve diðer
katýlýmcýlara
aktarýlacak ve
Baþak Ticaret
Türkiye'deki güncel
Yokohama Lastikleri
kýyý konularý hakkýnda
Delphi Aküleri
Güney Ege Bölge Distrübütörü
sunuþlar ve tartýþma
Ýstanbullular sitesi 111. sok no:23 MUÐLA o t u r u m l a r ý
Tel:0252-2120333 - 2129493
gerçekleþtirilecektir.
E-mail: basak.erdal@hotmailcom
HALKINGÖRÜÞÜ:
BELEDÝYE BAÞKANINA
(ALTI) SÝTEM (OKU)
Doðanýn çok cömert davrandýðý yurt köþelerinden belki de en baþta geleni olan
Akyaka, birkaç defa sözlü veya yazýlý dile getirilmesine raðmen, belki küçük;
ama çevre halkýný memnun edecek bazý hizmetlerle daha yaþanabilir hale
gelebilirdi. Çünkü önemsiz gibi görünen, üzerinde durulmayan bazý hizmetler bir
araya geldiðinde-bir yap boz oyunu gibi- belde insanýnýn büyük hoþnutluðunu,
belediyenin kendisini mutlu etmek için var olduðunu, asli görevinin de bu
olduðunu düþünmesini saðlar. Dile getirilen ama yapýlmayan bir iki hizmet
beklentisinden söz etmek isteriz.
1. Örneðin, Ýniþdibi denen, tepeden baþlayýp azmaða kadar inen yokuþ, genç yaþlý
herkes için zorlu bir yoldur. Ýnsanýn hýzýný kesen, nefes nefese býrakan bu dik yolu
daha da zorlaþtýran bir baþka etmen de “güneþ”tir. Yaþamýn tepenin baþýnda
olduðunu düþünürsek, ekmeðini, gazetesini, günlük gereksinmelerini almak
isteyen ki bir çok yaþlý var- cayýr cayýr yanan güneþin altýnda nefes nefese bu
yokuþu týrmanmaktadýr. Herkesin arabasýnýn olduðunu var saymazsak acaba ne
yapýlabilir? Çok basit bir çözüm önermiþtik. Yolun iki tarafýna kolay büyüyen,
bol gölge yapan Kýbrýs Akasyasý gibi- aðaçlar dikilmeli, bir iki de bank koymalý.
Her inip çýkanýn teþekkürleri size bir gün baþka biçimde ulaþýr.
2. Bir baþka benzer beklenti de sahilden ormana doðru ilerleyen yol üzerine basit
kütüklerden birkaç dinlenme banký konulmasýydý. Bu banklar çeþitli yerlere sýkça
konulabilir. Akyaka'ya yakýþan basit, maliyeti düþük bu hizmetler, inanýn ki çok
göz dolduran hizmetlerdir.
3. Çöplerle ilgili uyarýlarýnýzý, yaþadýðýmýz kentlerden gelince öðrendik ve derhal
aynen uygulamaya baþladýk. Oysa bir de baktýk ki; belediyenin kendisi topladýðý
çöp daðlarýný, kendisi yerinden almýyor. Biz de saat ve gün uygulamalarýna
uymamaya ve bizi yönlendirenleri yönlendireceðimiz günleri beklemeye
baþladýk.
4. Bir gereklilik de bina numaralarý deðiþtirilmiþ; ancak kimine numara çakýlmýþ,
kimine çakýlmamýþ. Bu durum bir adres belirsizliðine neden olmaktadýr. Küçük
bir harcama ve ilgiye muhtaç bu konu gibi diðer bir konu daha var.
5. Otobüs duraklarýna sabit bir koruma içinde hareket saatlerinin asýlarak
yolcularý bilgilendirmek herkesi memnun edecektir.
6. belediye binasýnýn karþýsýndaki orman alanýnda, belediyeye ait bir hurdalýk var
ki; her gelip geçildiðinde utanmamak mümkün deðil. Kýrýk plastik eþyalar, paslý
borular, gecekondu tipi barýnaklar, ulu çamlar, kuþ sesleri ve kýr çiçekleriyle
muhteþem (!) bir manzara oluþturuyor. Kendi evinin önünü, hem de karþýsýný
temizleyemeyen bir belediyeden, çok fazla þey mi bekliyoruz diye düþünüyoruz.
Belediyeler, hizmet amacýyla yaþarþar. Bu sýraladýðýmýz eksiklikler ne para, ne de
fazla emek isteyen iþlerdir ve çok kýsa sürelerde, gören gözler, sevgi, ilgi ve
hizmet aþkýyla olur. Görevlerin yerine getirilmesiyle, kalýcý, uzun ömürlü, insaný,
çevreyi ve doðayý düþünen bir bakýþ açýsý ilke edinilmiþse, unutmayýn ki “adýnýz
ulu aðaçlar gibi” yaþar ve kalýcý olur.
GÜLCAN KULBUL
Emekli Edebiyat Öðretmeni
ZÝRAATÇILAR OTEL
(Türkiye Ziraatçýlar Derneði Dinlenme Tesisleri
GÖKOVA/AKYAKA' da 2007sezonunu açtý.
Limon ve portakal aðaçlarýyla bezenmiþ Gökova'nýn koyunda doðanýn tarihle bütünleþtiði bir
ortamda, bu ülkenin çaðdaþ insanlarýný aðýrlamak istiyoruz.
Sabah Kahvaltýsý + Akþam Yemeði + Konaklama
MAYIS-HAZÝRAN: Kiþi baþý 37 YTL
TEMMUZ-AÐUSTOS: Kiþi baþý 42 YTL
EYLÜL EKÝM: Kiþi baþý 37 YTL
NOT: Ödemeler 1/3 peþin (3 taksit)
Kredi kartý kullanýlabilir.
Bilgi ve Rezervasyon
TÜRKÝYE ZÝRAATÇILAR DERNEÐÝ GENEL MERKEZÝ
1. Cadde(Taþkent Caddesi) 7/6
Bahçelievler/ANKARA
TEL: (0312) 213 94 17- (0312) 213 84 35
FAX0312) 213 22 52
ZÝRAATÇILAR OTEL:
TEL: (0252) 243 44 02
FAX: (0252) 243 59 90
Bilgi: http://otel.ziraatçilerderneði.org.tr

Benzer belgeler

sayı 8 - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği

sayı 8 - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği Akyaka Kültür ve Sanat Derneði aylýk bültenidir. Yayýnlanan yazýlardan yazarlarý sorumludur. Akyaka Kültür ve Sanat Derneði (48011019) adýna sahibi: Selçuk Ýnaç (Bþk) Yazý Ýþleri Sorumlusu: Sedat A...

Detaylı

sayı 7 - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği

sayı 7 - Akyaka Kültür ve Sanat Derneği Onu eyleme zorlamayýn. Zira onun silah arkadaþý Atatürk'tür.

Detaylı