PDF Dosyamızı İndiriniz

Transkript

PDF Dosyamızı İndiriniz
ŞANLIURFA’DA BOTANİK TURİZMİ: GÜZ ÇİÇEKLERİNE YOLCULUK
(Güz Çiğdemleri ve Vargetgüllerine yolculuk…)
(Farklı bir hafta sonu yaşamaya ne dersiniz? )
Dağ çiçeklerinin senfonisini ile birlikte rengârenk o eşsiz kokulu çiçeklerin güzelliklerini
tanımak için kolları sıvadık. Siz de hazırsanız etrafı keşfetmeye çıkıyoruz!!
Cumartesi Günü
Tektek Dağları Milli Parkına Çıkıyoruz. Ülkemizin en son Milli parkı..ve yabani fıstık
ağaçlarının ormanlarını göreceğiz. Yani yöresel deyimle Bıttım, çitlembik veya menengiç gibi
ağaçları yerinde göreceğiz. Milli parkımız bozkır türleri açısından çok önem taşıyor.
Tektek Dağları Milli Parkı
yabani fıstık(menengiç, Bıttım)
Ve hemen devamında ise “bu dağlarımızı güzelliğiyle süsleyen “Yılan yastıkları isimli geofit
bitkilerin” keşfine gideceğiz. Yılanyastığıgiller ailesine bağlı olan “Biarum carduchorum”
bitkisi kayalık tepelerin en albenili çiçeğidir. İlk kez Avusturya’lı botanikçi tarafından bu
yöreden toplanmış ve 1879 yılında bilim dünyasına tanıtılmıştır.
Yılan yastıkları (yöresel ismi: Gardi)
Milli Park’tan dönerken “Karaali Jeotermal seralarını” da yerinde ziyaret
edeceğiz ve topraksız yetişen, hormonsuz domatesleri tadacağız.
Karaali termal seralarında yetişen hormonsuz domatesler
Yol güzergagımızda
pamuk, mısır, bamya ve biber tarlalarında çalışan işçileri ziyaret
edeceğiz. Hatta çorbada benim de tuzum olsun, ben de biraz çalışayım diyorsanız alın
size güzel bir fırsat:)) Dar gelirli ailelerin maddi yetersizlikler sebebiyle tarlada pamuk işçisi olarak
çalışan kız çocuklarının acıklı öykülerini dinleyeceksiniz belki de… Barakalarda veya tarla içinde
kurdukları çadırlardaki çileli yaşamlara tanık olacaksınız… Harran ovasının bereketli topraklarında bir
gezinti yapacağız.
Sonbaharda Biber ve pamuk tarlaları
Pazar günü
Sabah kahvaltımızı aldıktan sonra kendimizi Fırat’ın boylarına atacağız gün boyu.. Güz çiğdemlerin
yanı sıra “kelaynakları ve yol rotasındaki ceylanları da göreceğiz”
Yol güzergamımızda görülecek yaban çiçekleri:
1) -Colchicum cilicicum (Güz çiğdemi): Zambakgiller ailesinden, soluk-leylak-mor renkli ve
harikalüda gösterişli bir güz çiğdemi. Genellikle taşlı yamaçlarda yetişmektedir. Bozkırların
en nadide çiçeklerindendir. İlk kez 1989 yılında bilim dünyasına tanıtılmıştır.
(Güz çiğdemi, Deli salep, İt sarmısağı, Sarımsak salebi,)
2) Colchicum percisum (Acı çiğdem, vahvehe): Zambakgiller ailesinden pembemsi-mor
veya leylak çiçeklidir. Bozkırların ve yarı-çöl ikliminin taşlık alanlarını süsleyen harika bir
bitkidir. İlk kez 1859 yılında bilim dünyasına tanıtılmıştır. Son derece görkemli bir sonbahar
Çiğdem’idir.
Halfeti’de Güz çiğdemi
3) Crocus cancellatus subsp. damascenus
(sonbahar çiğdemi, pifok, çiydem):
Süsengiller ailesinden, sonbaharda çiçek açan, mavimsi-leylak veya beyaz renkli çok yıllık
bir bitkidir. Bitki ilk kez 1982 yılında bitki dünyasına tanıtılmıştır. Güneydoğu’da demetler
halinde pazarlarda satılmaktadır. Bitkinin soğanları çiğ veya pişirilerek de yenilmektedir.
Ayrıca, önemli günlerde pilava da katılmaktadır.
sonbahar çiğdemi, pifok, çiydem
4) Crocus pallasii subsp. turcicus (Pifok, Çiydem, çitvan, sonbahar çiğdemi):
Süsengiller ailesinden, sonbaharda çiçek açan, mor-leylak-mavimsi renkli çok yıllık bir
bitkidir. Genellikle taşlık yamaçlarda ve çalılıklar arasında yetişmektedir. İlk kez 1973
yılında bu böleden toplanmış ve bilim dünyasına 1977 yılında tanıtılmıştır.
Pifok, Çiydem, çitvan, sonbahar çiğdemi
5) Sternbergia clusiana (sarı çiğdem, varget gülü, sonbahar nergizi, çakal nergizi):
Nergizgiller ailesinden olup, koyu sarı ya da yeşilimsi-sarı çiçekleri ile Ekim-Kasım ayları
arasında muhteşem bir doğal süs bitkisidir. Taşlı yamaçlara sırtını vermiş ve bozkırların en
nadide çiçeklerindendir. Yaprakları ilkbaharda ve çiçekleri de sonbaharda açtığından halk
arasında buna “öksüz oğlan” da denilir.) İlk kez 1825 yılında bilim dünyasına tanıtılmıştır.
sarı çiğdem (varget gülü, sonbahar nergizi)
-ve hemen akabinde Urfa ile özdeşleşmiş nesli tehlike altındaki “Ceylan’ları” ziyaret edeceğiz.
Pazar saat 12-14: Köy odasında otantik ortamda köy yemeği (Köy kadınlarının el emeği-göz
nuruyla yaptıkları sarmaları-dolmaları, köy ayranı, kuzu kavurma ve lebeni)
Öğle yemeğimizi aldıktan sonra Kelaynakları görmeye gideceğiz. Bilindiği gibi Kelaynaklar,
dünyada nesli tükenmek üzere olan kuşlar arasındadır. Şu an itibariyle dünyada sadece Fas ve
Birecik’te koloni halinde yaşamaktadırlar. Kelaynakların bilimsel adı “Geronticus
eremita”dır. Göçmen bir kuş olan kelaynaklar yüzyıllar boyunca hızlı bir şekilde azalmıştır.
Türkiye’de, sadece Şanlıurfa’nın Birecik ilçesindeki Fırat kenarında bulunmaktadır.
Pazar saat 15.00-18.00: Halfeti’ye yolcuk. Urfa’da Fırat kenarında adeta saklı bir cennet..
Siyah gülün diyarı olarak bilinen ve baraj nedeniyle yarısı sular katlında kalan şirin bir
ilçemiz. Siyah Gül tüm dünyada yalnızca Halfeti’de çiçek açmaktadır. Siyah gülün
fotoğraflarını çektikten sonra Tekne Turu düzenlenecek ve Rumkale’ye gidilecek. Rumkale
“İncilin bir bölümünün yazıldığı ve çoğaltıldığı yer olarak da bilinmektedir.”
Gün batımını da Halfeti de seyredip Urfa’ya döneceğiz.