Aralık 2007

Transkript

Aralık 2007
Sayfa 1deneme.qxp
07.12.2007
11:38
Seite 1
BELÇÝKALI TÜRKLER KURBAN
BAYRAMI’NA HAZIR
BELÇÝKA’NIN NABZI BURADA ATIYOR
www.binfikir.be Belçika'nýn
.DPSD\DP×]
Belçikalý Türkler bir taraftan Belçika’da
kurban bayramýný kutlamaya ve kurbanlarýný kesmeye hazýrlanýrken, diðer
taraftan 834 hacý adayý Kutsal Top11 ’de
rak’lara uðurlandý.
Türkçe gündemi!
Günlük haber ve yorumlar
www.binfikir.be'de!
LoLQ KHPHQ “Bence
Saint-Nicolas
raký sofralarýnýn
aranan gönül
8’de
adamýdýr”
VD\ID\D
EDN×Q×]
www.binfikir.be
Gürcan Gürsel Binfikir’de
Okuyun, bir fikir edinin
Sayý 24 - Aralýk 2007
Umut
fakirin
ekmeði
üzyýllarýn hiçbir çaba harcamadan zengin
olmak hayali’ insanlarýn en büyük rüyasý
olmaya devam ediyor. Bu yüzden de düzenli olarak bahis oynuyorlar. Futbol maçlarý baþta
olmak üzere her türlü maç ya da yarýþ üzerine bahis
oynanan salonlarýn sayýsý ve bu salonlara Türklerin
ilgisi gittikçe artýyor. Araþtýrmalar alt sosyal sýnýflardan 35-44 yaþ arasýndaki grubun þans oyunlarýna daha düþkün olduðunu gösteriyor.
Limburg bölgesinden baþlayarak özellikle Anvers,
‘Y
Köþe yazarlarýmýz
Erdinç UTKU
4
Erdem RESNE
5
Özgür BALCI
6
Leyla ERTORUN
7
Mustafa KÖR
9
Ýlknur CENGÝZ
16
Mehmet AYDOÐDU
17
Haydar ABÝ
18
Kenan GÖRGÜN
19
Adnan Yýldýz
20
Nihat DURSUN
21
Efsanevi GIRGIR’ýn
kapak çizeri ve Belçika çizgi-roman
dünyasýnýn tanýnan
imzasý Gürcan Gürsel, bu sayýmýzdan
itibaren Belçika gündemini çizgileriyle yansýtacak.
Gürsel’le yaptýðýmýz söyleþi 16-17 ’de
GENT BELEDÝYESÝ’NDE
BAÞÖRTÜSÜ YASAÐI
Gent Belediyesi’nde dini, siyasi ya da
yaþam felsefesini yansýtýcý simgelerin
kullanýlmamasý önergesi 23 karþý oya
raðmen 26 oyla kabul edildi. Personel
iþlerinden sorumlu baþkan yardýmcýsý
Fatma Pehlivan, alýnan kararý “siyasi hayatýmýn en kötü günlerinden biri” olarak yorumladý.
5’te
HUMO ANKETÝNDE
ÝLGÝNÇ SONUÇLAR
Gent, Brüksel, Liege, Verviers ve Charleroi kentlerinde bahis salonlarýnýn sayýsý giderek arttý. Hatta bazý
Türk kahvehaneleri bahis salonu haline çevrildi. Bu
salonlarda her milletten insana rastlamakla birlikte,
Türklerin fazlalýlýðý dikkat çekiyor. Ýster tutku, ister
baðýmlýlýk deyin, þans oyunlarýna ilgi her geçen gün
artýyor. Internet ile birlikte özellikle küçük yaþtaki
çocuklarýn tuzaða düþme riski de artýyor.
Haftalýk Humo
dergisinin Flaman Bölgesi
ve Brüksel’de
Türk ve Faslýlar ile yaptýðý
kamuoyu yoklamasýnda ilginç sonuçlar
ortaya çýktý.
12-13’te
7’te
MUSTAFA KÖR ’E BÝR ÖDÜL DAHA
Yoksullar gaz-elektrik faturalarýný ödemekte zorlanýyor
Kör, aday gösterildiði saygýn
2007 yýlý Groen Waterman
Edebiyat Ödülü ‘Halk ödülünü’ aldý. Kör 2008’de de Genk
kenti ‘Kent Þairi’ olarak þehrin
kültür elçiliðini yapacak.
14’te
editör’den
Umarýz yeni yýla kadar bir hükümet kurulur da Sinterklaas/Saint Nicolas’ýn torbasýndan bizlere
yoksulluk paketi çýkmaz.
3’te
KURBAN BAYRAMINIZI VE YENÝ
YILINIZI KUTLAR
ESENLÝKLER
DÝLERÝZ
Gürcan Gürsel
Sayfa 2.qxp
06.12.2007
22:16
Seite 1
Sayfa 3x.qxp
07.12.2007
08:12
Seite 1
Aralýk 2007
GÜNDEM
Geniþ tabanlý hükümete doðru
Haber Merkezi
ral tarafýndan hükümet
kurmak üzere görevlendirilen Guy Verhofstadt’ýn, (Open Vld) 2/3 çoðunluða sahip geniþ tabanlý bir hükümetin alt yapýsýný oluþturmaya
çalýþtýðý iddialarýný Verhofstad’ýn
sözcüsü, biran önce hükümet
kurabilmek için her senaryoya
açýk olduklarýný belirterek dolaylý olarak yalanladý. Verhofstadt siyasi parti baþkanlarýyla ilk
tur görüþmesini tamamladý. Siyasi çevrelerde devlet reformlarýný
da kendisi yapabilecek 2/3 çoðunluða sahip bir hükümetin
Belçika’yý krizden kurtarabileceði konuþuluyor.
PS Baþkaný Elio Di Rupo 3
partili koalisyona sýcak bakarken SP.A baþkaný Caroline Gennez hükümete girmek için pek
istekli gözükmüyor. Frankofon
K
(PS) ve Flaman (SPA) Sosyalist
partilerin koalisyona katýlmalarý
halinde 2/3 çoðunluk saðlanmýþ
olacak.
‘Çocuklarý iltica
merkezlerine
kapatmayýn’
Sýðýnmacý Örgütleri 6 Aralýk Perþembe günü
“Çocuklarýn Ýltica Merkezleri’ne kapatýlmalarýný” Ýçiþleri Bakanlýðý önünde protesto ettiler.
Eylemciler, çocuklarýn bu merkezlerde kapatýlmasýnýn travmaya yolaçan bir deneyim olduðunu ifade ediyorlar. Uluslararasý Af Örgütü (Amnesty International, Unicef, Katolik Eðitim ve Saðlýk Örgütlerinin desteklediði protestoda çocuklar için yeni seçenekler yaratýlmasý
istendi. Diðer taraftan Ýçiþleri Bakaný Patrick
Dewael, çocuklarý ile birlikte Ýltica Merkezleri’nde kalan sýðýnmacý ailelerin yaþam koþullarýnýn düzeldiðini ileri sürdü.
KEULEN:
Kurban yerine
baðýþ yapýn
Flaman Hükümeti Uyum Bakaný Marino
Keulen, müslümanlarýn kurban kesmek
yerine baðýþ yapmak gibi seçenekleri tercih etmelerini istedi. Bakanýn bu önerisi
Müslüman Temsil Kurulu tarafýndan tepkiyle karþýlandý. Kurul, bakanýn “Kurban
Bayramý döneminde koyun kesmek yerine baðýþ yapýlmasý” önerisine karþý çýktý.
Müslüman Temsil Kurulu, baðýþýn kurban
yerine geçemeyeceðini açýkladý. Belçika’da her yýl yaklaþýk 10-12 bin koyun
kurban olarak kesiliyor. Bakan Keulen bu
sayýyý azaltmak istiyor.
Verhofstadt’ýn Liberalleri ve
CD&V’yi 3 partili koalisyon konusunda ikna etmesi gerekiyor.
Flaman Hükümeti Baþkaný
Kris Peeters (CD&V) 2/3 çoðunluða sahip hükümetin devlet reformlarýnýn yapýlmasý konusunda güvence vereceðini ifade etti.
Peeters devlet reformlarýnýn kimin baþbakan olacaðýndan çok
daha önemli olduðunu belirtti.
Sosyalist-Liberal-Hristiyan Demokrat koalisyon seçeneðinde
özellikle MR’in ikna edilmesi zor
görünüyor. MR, PS’le koalisyona
baþýndan beri karþý.
Diðer taraftan hemen hemen
tüm partiler acil çözüm bekleyen konularda þimdiki hükümeti destekleyeceklerini söylediler.
Ancak bunun tek tek ele alýnmasýný istediler. Özellikle azalan
alým gücü ve artan enerji fiyatlarý listenin baþýndaki sorunlarý
oluþturuyor.
Kriz ekonomiyi vuruyor
Belçika Merkez Bankasý Baþkan Yardýmcýsý Luc
Coene Federal Meclis Bütçe ve Finans Komisyonunda Belçika’daki siyasi krizin þimdiye kadar ekonomiyi çok az olumsuz etkilediðini ancak ilk belirtilerin son hastalarda farkedilir hale geldiðini ifade
etti. Coene özellikle Belçika Devlet tahvilleri hakkýnda uluslararasý arenada olumsuz görüþ bildirilmesini örnek verdi. Bu yýl ve gelecek yýl bütçe fazlasý planlanmasýna karþýn bütçe açýðý bekleniyor.
Dünyadaki kredi krizinin bir sonucu olarak devlet tahvikkeri faiz oranlarýnýn artmasýna deðinen
Coene Belçika tahvillerinin hükümet kurulmasýnýn
uzamasý nedeniyle uluslararasý pazarda diðerlerine
göre biraz daha pahalý hale geldiðini ifade etti. Bunun sonucu olarak Belçika borçlarýný geri ödemek
için aldýðý mali kaynaklara daha fazla faiz ödemek
zorunda kalýyor.
3
editör’den
[email protected]
Serpil Aygün
Yeni yýla
hükümetsiz giriyoruz
infikir ekibi olarak 2007 yýlýnýn son sayýsýný çýkarýrken, aramýza yeni katýlan ünlü karikatürist Gürcan Gürsel’le birlikte çalýþmanýn verdiði keyfi yaþýyoruz.
Siz dikkatli okuyucularýmýzýn da kapak karikatüründe
hemen farkedeceðiniz gibi, Türkiye’de bir dönemin aktif tanýðý ve muhalifi olan Gýrgýr Mizah Dergisi’nin kapak
çizeri Gürcan Gürsel, artýk Binfikir’le Belçika gündemine muhalefet edecek.
Evet, 2007 bitiyor ancak
Hükümet krizinin
Belçika yarým yýl önce gerçekleþtirdiði seçimlere raðekonomik krize
men hala Hükümeti’ni kuradönme olasýlýðý
mamýþ durumda. Artan enerbile en baþta buji fiyatlarý, ödenemeyen saðlýk giderleri, zenginlerle yokrada yaþayan yasullar arasýndaki uçurumun
bancýlar için tehartmasý gibi sosyo- ekonolikeli bir durum.
mik problemler dururken,
maalesef devlet reformlarýnUmarýz yeni yýla
da týkanýp kalýndý. Altý ay gikadar bir hükübi uzun bir sürede yeni hükümet oluþturulamadý ve yimet kurulur da
ne maalesef yukarda saydýðýSinterklaas/Saint
mýz önemli dosyalarýn çözüNicolas’ýn torbamüne yoðunlaþmak yerine
kimin Baþbakan olacaðý,
sýndan bizlere
önemli bir mesele haline geyoksulluk paketi
tirilmeye çalýþýldý. Neyse ki
çýkmaz.
saðduyulu bazý partiler, asýl
konunun ülke problemlerinin çözülmesi olduðu, kimin
Baþbakan olacaðýnýn burada önem taþýmadýðýný hatýrlatmakta gecikmediler. Umarýz yeni yýla yeni hükümet ile
girme þansýný elde ederiz. Son olarak hükümeti kurmakla görevlendirilen ve malum nedenlerden 6 ay uzatmalý Baþbakan Guy Verhofstadt’ýn, sorunu çözmede baþarýlý olacaðýný düþünürken, Belçika gibi sosyal cennet sayýlan bir ülkede zengin ve yoksul arasýndaki uçurumun
artmasýný ayrýca endiþe verici buluyorum. Anvers Üniversitesinin “2007 Yoksulluk ve Sosyal Dýþlanma” raporuna göre Belçika’da yoksullarýn sayýsýnda artýþ olmazken, zengin ile yoksul arasýndaki uçurum artmýþ. Gelir
daðýlýmýnýn kötü olmasý, zengin ile yoksul arasýndaki
gelir ve yaþam kalitesi farkýnýn yüksek olmasý vahþi kapitalizmin yaþandýðý ülkelerde sýkça yaþanan bir durum.
Piyasaya müdehale ederek toplumdaki alt gelir gruplarýný ve zayýflarý korumaya yönelik sosyal anlayýþýn bulunduðu ülkelerde olmamasý gereken bir durum bu. Bu
nedenle Belçika’da böylesi bir yoksullaþmanýn ve bunun tezatý bir zenginleþmenin de yavaþ yavaþ da olsa kýpýrdanmasý, endiþe verici gerçekten. Çünkü ekonominin
kötüleþmesi beraberinde sosyal sorunlarý da getiriyor.
Hatta yabancýlarýn çokça yaþadýðý ülkelerde bu sýkýntýlar
öncelikle yabancýlarýn baþýnda patlýyor dersek yanlýþ
söylemiþ olmayýz. Bu nedenle hükümet krizinin ekonomik krize de dönme olasýlýðý bile en baþta burada yaþayan yabancýlar için tehlikeli bir durum. Umarýz yeni yýla kadar bir hükümet kurulur da Sinterklaas/Saint Nicolas’ýn torbasýndan bizlere yoksulluk paketi çýkmaz.
B
Hepinize iyi bayramlar ve iyi seneler diliyorum...
Sayfa 4x.qxp
07.12.2007
09:55
Seite 1
Aralýk 2007
GÜNDEM
4
Irkçýlýk yasasýna iptal istemi
Ýnsan Haklarý Ligi, ýrkçýlýkla mücadele yasasýnýn iptalini istedi. Örgüte göre yasadaki son
deðiþiklikler ifade özgürlüðünü sýnýrlýyor.
Haber Merkezi
[email protected]
Alafranga vaziyetler
slýnda, özellikle sýðýnma, göç, aile birleþimi ve iþsizlik ödeneði baþta olmak üzere sosyal konularda sýnýrlayýcý politikalar uygulamayý planlayan Turuncu-Mavi hükümet giriþiminin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasýna çok sevindiðimi ve bunun nedenlerini kaleme
alacaktým bu yazýmda. Bunun yabancýlar için bir fýrsat
olduðunu, koalisyona girecek olan sosyalist ya da yeþiller partilerinin daha sosyal politikalar uygulanmasý
konusunda direteceklerini falan yazacaktým. “SSürrealist
ülkenin ciddi siyasi analizini yapmak” yerine traji-komik halimize gülmeye çalýþýyorum.
A
“Bir kere”den biþey olmaz!
Ýnsan Haklarý Örgütü, Anayasa Mahkemesinden yasanýn bir kýsmýný iptal etmesini istedi. Örgüte göre yasadaki son deðiþiklikler ifade özgürlüðünü sýnýrlýyor.
Yapýlan son deðiþikliklere göre bir kerelik ýrkçý söylem
cezalandýrýlma nedeni olabiliyor. Daha önceki yasaya
göre “bir gruba karþý sistematik bir þekilde nefret ya da
ayrýmcýlýk” yapýlmasý gerekiyordu. Ýnsan Haklarý Örgütünü anlamakta zorlandým. Birlikte anlamaya çalýþalým:
Diyorlar ki;
- Örneðin bir iþyeri eleman alýrken kökeninden dolayý bir adaya ayrýmcýlýk yaparsa bu suç sayýlmasýn. Eðer
þirket bunu sistematik olarak yapýyorsa ancak o zaman
ýrkçýlýk yapýyor sayýlsýn...
- Birine bir kereliðine “Pis zenci, tembel maymun”
demekle insan ýrkçýlýk yapmýþ sayýlmaz, bunun sistematik olmasý gerek.
-Ýslam’a ve Türklere bir kere hakarek etmek, aþaðýlýk,
gerikalmýþ kültür demek mümkün olsun, bir kereden
biþey olmaz.
Irkçý partinin ekmeðine yað süren Ýnsan Haklarý takipcisi arkadaþlara bir kerelik hakkýmý kullanarak þöyle okkalý bir hakaret yazsam olur mu? Ben en iyisi yasanýn deðiþtirilmesini bekleyeyim.
Noel Baba ve Hükümet
Bakýn o gün ne olur:
- Kral Albert Noel babaya isteklerinin listesini yazmaktadir. Listenin en basinda HÜKÜMET yer alýr.
- Noel baba Kral Albert’e hediye olarak HÜKÜMET
getirir.
- Noel baba hediye paketi olarak Kral Albert’e, tüm
politik parti liderlerini getirmistir. “Albert, seç beðen al,
istediðin gibi kur hükümeti” der.
Kurban bayramý ve Noel
Koyun kendisini tamamen bir Hindiye benzetmiþtir.
“Kurban bayramýnda kesilmekten yýrttým. Aklýmý seveyim” der. Baþka bir koyun ise “Noel’de kurban edileceðinin henüz farkýnda deðil garibim” diye konuþur
içinden. Kenarda ise hindi kýlýðýna bürünmüþ koyunu
hindi niyetine satýn almak isteyen Belçikalý çift vardýr:
- Hayatým bu hindi biraz büyük deðil mi?
- Anca yeter güzelim. Tüm aile bizde toplanacak!
Valon-Flaman
Valon ile Flaman kavga ediyor. Türk Valonu, Faslý
Flamaný tutmuþ ayýrmaya çalýþýyorlar.
Türk: Yapmayýn yaa... Büyütmeyin þu iþi. Barýþýn artýk.
Faslý: Evet barýþýn Gardaþ doðru söylüyo.
nsan Haklarý Örgütü Anayasa Mahkemesinden yasanýn bir kýsmýný
iptal etmesini istedi.
Böylece ýrkçýlýkla mücadele eden Ýnsan
Haklarý Ligi ile ýrkçýlýktan daha önce yargýlanmýþ ve adýný deðiþtirmek
zorunda
kalmýþ olan Vlaams
Belang ile dolaylý da
olsa ittifak yapar duruma geldi.
Liga sözcüsü Charlotte Herman Flamanca olarak yayýmlanan De Standaard gazetesine
yaptýðý açýklamada ýrkçýlýkla mücadele yasasýna karþý olmadýklarýný ancak maçlarýnýn yasanýn
Ý
daha da geliþtirilmesi olduðunu
söyledi.
Yapýlan son deðiþikliklere göre
bir kerelik ýrkçý söylem cezalan-
dýrýlma nedeni olabiliyor. 1981
yýlýnda çýkarýlan yasada “bir gruba karþý sistematik bir þekilde
nefret ya da ayrýmcýlýk” tan bahsediliyordu.
Ýnsan Haklarý Örgütü’nün kararýnýn, konunun hassas olmasý
ve ýrkçý parti Vlaams Belang’ýn
da sürekli olarak yasa iptal ettirmek için uðraþmasý nedeniyle
uzun tartýþmalar sonunda alýndýðý bildirildi.
Geçen hafta da
yasanýn kýsmen iptali için
avukat
Matthias Storme aracýlýðý ile 160 kiþi
baþvuruda bulundu.
Matthias
Storme
yaptýðý açýklamada
“Yasadaki ýrkçýlýk
yasaklamalarý ve cezalar muðlak ve yoruma çok
açýk. Ýstenirse Ýncil ya da Kuran’dan parçalar okuyan biri bile
ýrkçý olarak cezalandýrýlabilir.
Darwin ve Shakespeare'in kitaplarýný daðýtmak da bu katagoriye
sokulabilir” dedi.
Belçika’da ýrkçý þiddet arttý
Haber Merkezi
þit Haklar ve ýrkçýlýkla Mücadele Merkezi Baþkaný Jozef De Witte, Hans Van
Themsche’nin cinayetleri gibi ýrkçý ya
da ayrýmcý nedenlerle iþlenen þiddet içeren
suçlarýn arttýðýný söyledi. 25 Þubat 2003 tarihinden itibaren Belçika’da etnik köken, ten
rengi, cinsiyet, cinsel tercih gerekçesiyle suç iþlenmesi durumunda cezalar aðýrlaþtýrýlýyor.
Flamanca olarak yayýmlanan Het Belang
Van Limburg gazetesi haberine göre Jozef De
Witte, bir seminerde “2003 yýlýndan bu yana
ýrkçý ve ayrýmcý þiddet konusunda 50 kadar þi-
E
kayet aldýk. Bunlardan 24’ünde biz de merkez
olarak kendimizi kamusal taraf olarak önerdik. Önceden ýrkçýlýk sadece bildirilerde yapýlýyordu, þimdi ciddi þiddet içeren eylemlere
dönüþtü” dedi. De Witte, örnek olarak Van
Themsche cinayetlerini, Tienen’de skinhead
saldýrýlarý v.b. g. 3 Nisan 2006 tarihinden bu
yana Belçika çapýnda saptanan 88 ýrkçýlýkla ilgili þikayetin 29 tanesi Anvers’te. 2006 yýlýnýn
ilk 9 ayýnda 1060 dosyadan 41’ini ýrkçýlýk ve
ayrýmcýlýk temelinde gerçekleþtirilen þiddet
olarak sýnýflandýrdý. Bunlarýn yüzde 12’si ciddi olarak takip edildi.
Ortaöðrenim’de Türkçe
Limburg Eyalet Ýdare Heyeti
Eðitimden sorumlu üyesi Frank
Smeets gelecek öðrenim yýlýndan itibaren ortaöðrenimde Ýtalyanca, Polonyaca, Ýspanyolca,
Türkçe ve Arapça derslerinin de
verilmesini istedi. Böylelikle yabancý kökenlilerin anadillerini
teknik olarak daha iyi kullanacaklarýný belirten Smeets dil
zenginliðinin Limburg Bölgesi’ne uluslararasý ticaret alanýnda yarar saðlayacaðýný ifade etti.
Smeets dil derslerinin son sýnýfta seçmeli ders olarak verilmesini öneriyor. Okullarýn seçmeli ders olarak dil derslerini
verebilmeleri için Flaman Eðitim Bakanlýðýndan izin almalarý
gerekecek. Limburg Eyaleti daha önce de Bölgeyi Avrupa’da
“örnek bölge” olarak konumlandýrabilmek için Fransýzca ve
Almanca’ya da önem veriyor.
Sayfa 5x.qxp
07.12.2007
09:33
Seite 1
Aralýk 2007
GÜNDEM
ýradan bir vatandaþtýr Þaþkýn Melahat. Þaþkýn dediðime aldanmayýn,
her konuda en pratik bilgilere sahiptir.
Günlük hayatý, en gereksiz alýþkanlýklarý en iyi þekilde icra etmekle geçer. Bazen Ayþe Teyze’dir Melahat, en kirli lekelerin canýna okur çamaþýrý yýpratmadan. Bazen Güzin Abla olur etrafýndaki
diðer Þaþkýnlar uðruna, “zaten imkansýz
olan aþklarýn” býraktýðý gözyaþlarýna kitap ve gazete kupürlerinden çareler bulur. Þaþkýn dediðime aldanmayýn, hiç
de þaþkýn bir hali yoktur Melahat’ýn, duyularý fiþek gibidir, etrafta laf yapýlacak
ne kadar konu varsa hepsini teker teker
kavrar, en kýsa zamanda dost meclisi
kurup sonuna kadar irdeler.
Savurduðu her fikir popülerdir, çoðunluk tarafýndan benimsenme özelliðine sahiptir.
Siyaseti de bilir Þaþkýn Melahat. Hükümetin kurulamamasý onu hiç þaþýrtmaz, siyasetçilerin zaten kötü insanlar
olduðunu bilir kendince. Kanýsýna dayanak olarak her akþam RTL veya VTM
haber bülteninde izlediði ve genellikle
Charleroi gibi kentleri sarsan skandallarý sýralayabilir. Bir nevi “orta direk vatandaþtýr” Melahat; devletine güvenmez
ama onu yüceltir; her vergi ödemesi
gerektiðinde siyasetçilerin vatandaþý
5
S
erdem resne
[email protected]
Þaþkýn Melahat
Melahat ile O’nu kýskananlar arasýnda hiçbir fark yoktur. Her kulaða hoþ gelen, her daim negatif ve kibirli, her halükarda kopyalanmýþ tavýr ve fikirlerle hepimiz kendi þaþkýnlýðýmýza þaþýyoruz.
nasýl soyduðunu sayýklar, aldýðý ödenekleri bir anda unutuverip.
Topluma ve düzene dair savurduðu
her fikir, biraz negatif olma özelliðine
sahiptir.
Ne güzel ne de çirkindir Melahat.
Þaþkýn dediðime aldanmayýn, üzerindeki her elbisesini kendine yakýþtýrmasýný
bilir. Herkesin alýþveriþ sefasýna katýlmaktan öyle keyiflenir ki Melahat, en
iyi arkadaþýnýn erkek arkadaþýnýn kardeþinin bile giyim zevkini ezbere bilir.
Kendine yakýþtýramadýðý kýrmýzý çubuklu kýsa elbiseyi, hiç kýskanmadan hediye edebilir, fiziði en uygun arkadaþýna.
Melahat ile özel günlerin alýþveriþi çok
kýsa sürer, aldýðý her hediye sahibini
þaþmadan mutlu eder, yanýlma payý
yoktur. Gelgelelim kendi istediðini bir
türlü bulamaz Þaþkýn Melahat. Arar arar
Fatma Pehlivan:
Hayatýmýn en kötü günü
dolaþýr, ne aradýðýný unutur. Aslýnda etrafýn zevkini düþünmekten kendine
zevk yaratmayý unutmuþtur Melahat,
cömertliðinin faturasýný öder. Bu yüzden hiç sýrýtmadan giydiði her eþyasý,
aslýnda herkesten aldýðý fikirlerden ortaya çýkan ortalama zevkin eseridir.
Savurduðu her popüler ve negatif fikir, biraz da çalýntý olma özelliðine sahiptir.
Þaþkýn Melahat hiç beklenmedik yerlerde görülebiliyor. Kimi zaman eleþtirdiði siyasete atýlýyor, kimi zaman uzman diye televizyon programlarýna katýlýyor. Dernek baþkaný, medya mensubu, þirket yöneticisi, büyük iþadamý,
hepsi olabiliyor Þaþkýn Melahat. Çok da
kýskanýlýr her baþarýsýnda: Melahat’ý
þaþkýn bilen herkes, O’nu “kendi olmasý gerektiði yerde” görünce bir taraflarý
þiþer, çocuk gibi maymun iþtahýna kurban gider. Aslýnda þaþkýnlýðý burada
gizlidir Melahat’ýn, bazen kýskanan
kendisidir, Melahat ile O’nu kýskananlar arasýnda hiçbir fark yoktur. Her kulaða hoþ gelen, her daim negatif ve kibirli, her halükarda kopyalanmýþ tavýr
ve fikirlerle hepimiz kendi þaþkýnlýðýmýza þaþýyoruz.
Melahat biraz da hepimize benzeme
özelliðine sahiptir.
Yoksulluk zaðlýða zararlý
Serpil Aygün
Erdinç Utku
ent Belediyesi’nde
Open VLD’nin belediye personelinin dini, siyasi veya yaþam
felsefesini yansýtýcý simgelerin kullanmasýný yasaklanmasý önerisi 23 karþý oya
raðmen 26 oyla kabul edildi. Giþelerde çalýþan belediye personeli bu karardan
sonra türban takamayacak
ve kararý uygulamak da per-
G
sonel iþlerinden sorumlu
baþkan yardýmcýsý Fatma
Pehlivan’ýn sorumluluk alanýna giriyor. Fatma Pehlivan
alýnan kararý “Siyasi hayatýmýn en kötü günlerinden
biri” olarak yorumladý. Pehlivan Open Vld ve CD&V’yi
ýrkçý Vlaams Belang partisi
ile iþbirliði yapmakla suçladý ve alýnan kararý 1991’de
uygulanmaya baþlanan cordon sanitaire’in(Irkçý partiyi
dýþlama politikasý) sonu ola-
rak nitelendirdi. Pehlivan,
ýrkçý partinin çýkýþ yaptýðý
1991 yýlýna gönderme yaparak “kara Pazar”a geri döndük dedi. Pehlivan, bu kararýn Gent Belediyesi koalisyonun sonu olup olmayacaðý konusunda yorum yapmaktan kaçýndý.
Pehlivan Binfikir’e "kararýn koalisyon ortaklarý arasýndaki iliþkiyi zedelediðini
ve gelecekte bunun etkilerinin görülebileceðini" söyledi. Personelden sorumlu
Belediye Baþkan Yardýmcýsý
olarak kararý uygulamak
amacýyla çalýþanlara yönetmelik hazýrlayýp göndereceðini ama bunu sýký kontrol
etmek niyetinde olmadýðýný
ifade
eden
Pehlivan,
“OCMW için de karar alýnacak, orada SP.A–Spirit ve
Groen! çoðunlukta. OCMW
için yasaðýn reddedileceðini
düþünüyorum” dedi. Belediye ve OCMW’nin alýnan
kararlarý birbirlerine göndereleri gerektiðini smyleyen
Pehlivan, “süreç baþlatýldý,
kararýn uygulamasý birkaç
yýlý bulur” dedi.
Pehlivan ayrýca "bu iþin
çýðrýndan çýkartýldýðýný ve
iþin baþörtüsü sorunu olmaktan çýktýðýný çalýþanlarýn
kimliklerine müdahale edildiðini" ifade etti.
nvers Üniversitesi’nin
“2007 Yoksulluk ve
Sosyal Dýþlanma” raporundaki verilere göre yoksulluk Belçikalýlarýn saðlýðýna
"olumsuz etki" yapýyor. Belçika’da zenginlerle yoksullar
arasýndaki saðlýk uçurumu her
geçen gün artýyor. Düþük gelir grubu kronik hastalýklar,
engellilik, depresyon, uyku
bozukluðu gibi saðlýk sorunlarýna daha fazla maruz kalýyor.
Eðitim düzeyi düzþük Belçikalýlar yaþamlarý boyunca daha
az saðlýklý yaþýyorlar ve diðerlerinden daha önce yaþamýný
yitiriyorlar. Mali sýkýntýlar nedeniyle doktora gitmeyenlerin
sayýsý ise artýyor.
Zenginlerle yoksullar arasýndaki saðlýk farklarý, kýsmen
yaþam biçimi ile açýklanýyor.
Yoksul insanlar daha çok sigara içiyor, alkol kullanýyor
ve yanlýþ diyetler uyguluyor.
Diðer bir açýklama ise yoksullarýn daha stresli bir yaþam
sürdürmeleri olarak sunuluyor.
Belçika Saðlýk Sistemi çok
iyi olmasýna karþýn, artan sayýda Belçikalý ev doktoru ücretinin saðlýk sigortasý tarafýndan
karþýlanmayan bölümünü ödeyemiyor. Belçikalý yoksullarýn
yaklaþýk yüzde 17’si maliyeti
A
nedeniyle doktora gidiþlerini
ertelediklerini söylüyor. Son
yýllarda týp ile ilgili fiyatlar arttý. Bu nedenle de yoksullarýn
bütçesindeki saðlýk giderlerinin oraný da artýþ gösterdi.
Belçika’da halkýn yüzde
14.7’si yoksulluk sýnýrýnýn altýnda yaþýyor. (geçen yýl bu
oran yüzde 14.8’di).
Belçika’da yoksulluk sýnýrý
tek baþýna yaþayanlar için ayda brüt 850 Avro, çiftler için
ayda brüt 1233 Avro ve tek
yaþayan 2 çocuklu anne ya da
baba için bu miktar 1315 Avro.
Belçika’da yoksulluk sýnýrýnýn altýnda yaþayan dullarýn
sayýsý önemli oranda artýþ gösterdi.
Anvers
Üniversitesi’nin
“2007 Yoksulluk ve Sosyal
Dýþlanma” raporuna göre koruma önlemleri ve kampanyalarý da yoksullara çoðu zaman
ulaþamýyor.
Yoksullarýn sayýsý artmamakla birlikte zenginlerle
yoksullar arasýndaki uçurum
büyüyor.
Anvers Üniversitesi araþtýrmacýlarý yoksulluk sýnýrý altýnda yaþayanlarý bu durumdan
kurtarmak için yapýsal önlemler alýnmasýný istediler. Belçika’da OCMW/CPAS ödemeleri
yoksulluk sýnýrýnýn yüzde 20
daha altýnda.
Sayfa 6x.qxp
07.12.2007
10:33
Seite 1
Kasým 2007
GÜNDEM
6
elçika rejim krizi yaþýyor. Bu gazeteye yazdýðým ilk yazýda merak
edilecek bir durum olmadýðýný yazmýþtým fakat müzakerelerin bu kadar uzun
süreceðini herhalde hiçkimse kestiremezdi. Ülkenin tarihinde rejim ilk defa
seçimleri kaybetmiþ bir baþbakana danýþýyor. Baþbakan Verhofstadt’dan kör
düðümün nasýl çözülebileceði konusunda bilgi vermesi bekleniliyor. Leterme ise çamurdan çýktý, bataða saplandý, kurtarýlmayý bekliyor. Kurulacak
olan hükümet bence devlet reformlarýna imza atamayacak, sadece sosyoekonomik konularý ele alacak. Merak
ediyorum: acaba devletin þu ana kadar
güttüðü eþit haklar politikasýnda yeni
hükümetle deðiþiklikler olacak mý?
Hep aklýma takýlmýþtýr. Belçika devlet kurumlarýnýn ve siyasetçilerin uyguladýðý eþit haklar politikalarýnda bir eksiklik var. Yabancýlara eðitimde eþit
haklar, iþ konusunda eþit haklar, kültürde eþit haklar, sporda eþit haklar,
vs. her alanda, devlet, eþit haklarýn
saðlanmasýný þart koþuyor ve ýrkçýlýða
karþý sert bir mücadele veriyor. Bu politikanýn isabetliliði tartýþýlmaz. Irkçýlýða asla taviz verilmemesi gerekir. Nitekim eþit haklar saðlanmasý konusunda
sanki sürekli bir eksiklik var. Bu konu
hakkýnda okuduðum metinlerde konu-
B
[email protected]
Devlet Baba?
Ýnsanlarýn, devlete ve uyguladýðý eþit haklar politikasýna güvenip, kiþisel inisiyatif ve sorumluluk almasýný yok eden politikalara karþýyým
nun hep tek taraflýlýðý gözüme çarpmýþtýr. Devlet baba yabancý vatandaþlarýnýn hakkýný garantiye almak istercesine, durmaksýzýn eþit haklar ve eþit
þartlar politikalarý üretiyor. Bütün devlet kurumlarýndan yabancýlar konusunda son derece hassas olmalarýný ve
yabancýlara pozitif yaklaþýlmasý isteniliyor. Kuþkusuz, gösterilen bu hassaslýk yabancý uyruklu vatandaþlarýn haklarýnýn yenmemesi içindir.
Yoksul Derviþ’le
muhabbete doyulmadý
Serpil Aygün
alk Ozaný Âþýk Yoksul
Derviþ'in Fransýzca’ya çevrilen son kitabý “Anadolu'dan bir ses/Voix d'Anatolie” in tanýtým çalýþmalarýnýn son halkasý olan
etkinlik dün akþam Erenler Derneði
tarafýndan düzenlendi. Geceye Türkiye’den Karacalar Köyü Muhtarý
Nurettin Þahbaz, Emirdað’da görev yapan
öðretmenler
Özcan
Türkmen ve Ahmet Alkan katýlýrken, Belçika’dan çeþitli Türk dernek
temsilcileri, T.C. Brüksel
Büyükelçisi Fuat Tanlay ve
kitabýn Fransýzcaya çevrilmesinde katkýlarý bulunan
Brüksel Bölge Hükümeti Bakaný Emir Kýr da katýldý. Aþýk
Yoksul Derviþ’in “hoþgeldiniz”
deyiþi ile baþlayan gece, ara ara deyiþlerin müzik eþliðinde ve çocuklarýn þiir þeklinde okumalarýyla devam
etti. Gecenin sanatçý konuklarý ise
Cumali Bulduk, Gülabi ve Mahir Tezerdi idi.
Gecede bir konuþma yapan T.C.
Brüksel Büyükelçisi Fuat Tanlay,
Aþýk Yoksul Derviþ’in kitabýndan bir
deyiþle konuþmasýna baþlayarak,
“Aþýk Yoksul Derviþ’in deyiþinde va-
H
rolan sevgiye hepimizin ihtiyacý var.
Özellikle þu son günlerde Türkiye’nin çok ihtiyacý var” dedi. Diðer
taraftan Bakan Emir Kýr yaptýðý samimi konuþmasýnda, kitabýn hazýrlanmasýnda emeði geçen kiþilerin
tek tek ismini sayarak onlara teþekkür etti. Ayrýca geceyi organize eden Erenler Derneði’nin
gecenin açýlýþýnda Türk ve
Belçika milli marþlarýnýn birlikte söylenmesini saðladýklarý için onlarý kutladý.
Kitabýn hazýrlanma çalýþmalarýný yürüten Marie
Haps Enstitüsü Türk Dili ve Uygarlýðý Merkezi
öðretmenlerinden Eser
Baysal’ýn da hazýr bulunduðu gecede ayný
merkezde çalýþan ve
kitabý Fransýzcaya
çeviren Ariane Willems
de bir konuþma yaptý. Willems kitabý çevirmenin kendisi için çok zor
olduðunu anlatýrken, ” þiirlerin ruhuna ihanet etmemek gerekiyordu.
Bunun için ben de ”gönlümden” çevirdim” sözleri dinleyicilerden çok
alkýþ aldý.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Aþýk
Yoksul Derviþ’in tüm kitaplarýndan
oluþan bir seri, baðýþ toplanmasýný
saðlayan küçük bir oyunla konuklardan birine hediye edildi.
Ben uygulanan bu politikalarýn bazý
türlerine tamamen karþýyým. Hangi türlerine mi? Ýnsanlarýn devlete ve uyguladýðý eþit haklar politikasýna güvenip,
kiþisel inisiyatif ve sorumluluk almasýný yok eden türlere. Sen yýllarca sorumluluklarýný alma, sana verilen
imkânlardan istifade etme, kendini geliþtirmeyi göz ardý et, sonra iþ bulmak
istediðinde eksik bilgi, beceri ve davranýþlarýn yüzünden iþe alýnmayýnca,
ýrkçýlýk yapýlýyor diye devlete þikâyette
bulun. Her þeyden önce herkes kendinden sorumludur. Kendisini çekip
çevirmekle yükümlüdür. Uygulanan
eþitlik politikalarýnýn birçoðu, bu kiþisel sorumluluðumuzu arka plana iter
gibi oluyor ve bu da toplum olarak geliþmemizi engelliyor, devlete olan baðýmlýlýðýmýzý arttýrýyor. Oysa insan en
çok kendi imkânlarýna güvenmesi gerekir. Kendi tedbirlerini kendisi almasý
gerekir. Sürekli kendinden daha büyük bir güçten olumlu bir beklenti
içinde olmamalýdýr. Hani derler ya, dayan dayan da, kendi dizine dayan.
Herkes kendi gücüne (yeniden) inanmalýdýr.
Ben kurulacak hükümetten bunu
bekliyorum. Uygulayacaklarý eþitlik politikalarýnda biraz da kiþisel sorumluluðun altýný çizsinler yeter. Devlet, toplumun baðýmlýlýðýný azaltýnca, insanlarýn
bilgi, beceri ve davranýþlarý kendiliðinden geliþecektir ve herkes kazanacaktýr. Bu süreçte ýrkçýlýða ve dýþlanmaya
sert bir mücadele verilmeye devam
edilmelidir. Hak eden bireye haksýzlýk
yapýlmamalýdýr. Ama hak etmeyen de,
bana ýrkçýlýk yapýlýyor gerekçesini kullanamamalýdýr.
Verviers Camii’nde Kermes
Rue des Messieurs, 18 4800 Verviers adresinde faaliyetlerini sürdüren Türk Kültür ve Orhan Gazi Camii Derneði’nin Kadýnlar
Kolu düzenlenen kermes için Türk usulü hamur iþi yiyecekler
hazýrladýlar. Derneðe kurulan saclarda piþirilen gözlemelerin satýþýndan elde edilen gelirin cami için kullanýlacaðý bildirildi.
Dernek Baþkaný Mahmut Bostan Cami’nin sadece ibadet hizmetiyle yetinmediðini ayný zamanda bir kültür merkezi iþlevini de
gördüðünü” söyledi. Bir sonraki kermes ise 14 Aralýk Cuma günü gerçekleþtirilecek.
UNIZO:
Kaçaklara
çalýþma izni
verilsin
Flaman Küçük Ýþletmeler Örgütü UNIZO, Avrupa
Birliði ülkeleri vatandaþlarýna çalýþma izni verilmesini istedi. Örgüt ayrýca Belçika’ya entegre olmuþ
kaçaklara da Belçika’da yasal olarak çalýþma hakký tanýnmasýný talep etti.
UNIZO iþsizlik ödeneðinin arttýrýlmasýný, ancak 3
yýl 2 ay sonra tamamen kesilmesini istedi ve iþsizlik ödeneði kesilenlere asgari bir ödeme yapýlmasýný önerdi.
Sayfa 7x.qxp
07.12.2007
09:51
Seite 1
Aralýk 2007
GÜNDEM
7
Türklerin yüzde 72’si mutlu
Haftalýk Humo Dergisi’nin
Flaman Bölgesinde ve
Brüksel’de 15–45 yaþlarý
arasýndaki 581 Türk ve
Faslý ile yaptýðý kamuoyu
yoklamasýna göre Türklerin
yüzde 72’si, Faslýlarýn ise
yüzde 63’ü kendisini Belçika’da mutlu hissediyor.
Haber Merkezi
nkette Ýslam’ýn etkisinin yabancý kökenli
gençler arasýnda daha
yoðun olduðu ortaya çýktý. Yabancý kökenli gençlerin yüzde
84’ü kendisini Müslüman olarak
tanýmlýyor. Genç Müslümanlar
yaþlýlara göre kendilerini Ýslama
daha yakýn görüyor ve kimliklerini islamda bulduklarýný ifade
ediyorlar. 15-29 yaþ grubunda
bu oran yüzde 88, 30-44 yaþ
grubunda ise yüzde 75. Gençlerin yüzde 37’si düzenli olarak
camiye gidiyor, yüzde 57’si ise
günde en az bir kez dua ediyor.
Gençlerin dine ilgisi kesinlikle
A
köndendincilik ya da radikallik
olarak deðil, kimlik arayýþý olarak yorumlanýyor. Yabancý kökenli müslüman gençler Ýslam
adýna yapýldýðý iddia edilen terörü onaylamýyorlar.
Araþtýrmada ilgi çeken bazý
noktalar þunlar:
Ankete katýlanlarýn yüzde 65’i
Belçika’da mutlu; yüzde 55’i bir
Belçikalý evlenmekte sakýnca
görmüyor; yüzde 51’i dýþlandýðýný hissediyor; yüzde 25’i Þeriatý Belçika yasalarýndan üstün
görüyor.
Türklerin çoðu Belçikalýlarýn
Ýslam’a hoþgörülü yaklaþtýðýný
düþünürken Faslýlar bu görüþe
katýlmýyorlar. Türkler Belçikalý
politikacýlara Faslýlardan daha
fazla güveniyorlar. (38% - 28%).
Oy tercihleri
Yabancý kökenliler "yarýn Federal Parlamento seçimi olsa
oyunuzu kime verirsiniz" sorusuna ise beklenen yanýtlar verdiler. Flaman Bölgesi’nde SP.A
yüzde 42 ile ilk sýrada yer alýrken onu sýrasýyla Groen! (yüzde
12), CD&V (yüzde 9), Open
VLD (yüzde 6) ve Spirit (yüzde
5) izliyor. Brüksel Bölgesi’nde
ise PS yüzde 33 ile baþý çekerken onu Ecolo(yüzde 15),
cdH(yüzde 13), MR(yüzde 12),
SP.A(yüzde 4) ve Groen! (yüzde 3) izliyor.
Türklerin yüzde 26’sý Belçika
haberlerini Türkçe medyadan
takip ettiðini belirtiyor. Türkler
dýþ haberlerin yüzde 40’ýný
Türkçe kaynaklardan ediniyorlar.
Türklerin yüzde 66’sý evlilik
öncesi cinsel iliþkiye karþý çýkarken bu oran Faslýlarda yüzde 49. Türklerin yüzde 53’ü eþcinselliði anlayýþla karþýlamazken bu oran Faslýlarda yüzde
31.
Yabancý kökenlilerin yüzde
74’ü yine yabancý kökenlilerle
evli . Türklerde bu oran yüzde
94, Faslýlarda ise yüzde 68.
Türklerin yüzde 65’i, Faslýlarýn ise yüzde 37’si yabancý kökenli bir eþle evlenmeyi tercih
ediyor.
Türklerin yüzde 72’si, Faslýlarýn ise yüzde 63’ü kendisini
Belçika’da mutlu hissediyor.
Türklerin yüzde 63’ü evde çoðunlukla Türkçe konuþuyor.
Faslýlarýn ise yüzde 16’sý evde
çoðunlukla Arapça konuþuyor.
18 Aralýk Dünya Göçmenler Günü
Her yýl 18 Aralýk günü
Birleþmiþ Milletler ve Avrupa Birliði tarafýndan
“göçmenler günü” olarak
kutlanýyor. Bu nedenle
medya organlarýnda göçün dünyada önemi ve
toplumlarýn geliþmesi için
gerekliliði vurgulanýr.
Dünya Göçmenler Günü
Belçika’da göçmenlerin
uyumu ile ilgilenen bir
enstitü olan IRFAM’ý tanýtýyoruz.
Haber Merkezi
Kýsa adý IRFAM olan Institut
de Recherche, Formation et
Action sur les Migrations,
Liège Merkezli bir kurum.
Türkçe adýna «Göç Araþtýrma,
Egitim ve Uygulama Enstitüsü
(GÖÇ-TE)» diyebileceðimiz bu
organizasyonun bilimsel direktörlüðünü yapan Dr. Altay
Manço’dan aldýðýmýz bilgilere
göre, Enstitü 1997 yýlýnda kurulmuþ. Bu yýl onuncu yaþýný
kutlayan Enstitü halen altý kiþi
rasý göç olgularýný farklý
sosyal ve kültürel gruplardan insanlarýn karþýlastýðý alanlar olarak,
kendisine araþtýrma ve
uygulama sahasý belirlemiþ.
Belçika’da ve Avrupa’nýn diðer bölgelerinde
yaþayan göçmen topluluklarýn geliþimi ve özellikle bu geliþmenin getirmiþ olduðu kültürel ve
kimliksel deðiþimler, sosyal ve psikolojik uyum
olasýlýklarý enstitünün ilgi
alanlarýný oluþturan baþlýca konular arasýnda. Bu
çerçeve içinde, IRFAM’ýn
Altay Manço
amacý, halen Belçika,
Fransa, Ýsviçre gibi Avrupa ülkelerinde yürüttüðü
çalýþtýrýyor ve Liège’den baþka, Brüksel ve Namur’da da çalýþmalarýný Türkiye ve Balkanlara yaymak. Halen kimi
bürolarý bulunuyor.
Enstitü, bir yandan toplum- Afrika ülkeleri ve Kanada ile
sal psikoloji dalýnda elde edil- iþbirlikleri sürmekte.
Öncülügünü Altay Manço
miþ araþtýrma verilerini sosyal
yardým ve eðitim alanlarýna ve meslektaþý Spyros Amorauygularken, öte yandan top- nitis’in yaptýðý, eðitimci ve psilumsal uyum, psikolojik geliþ- kologlardan oluþan IRFAM
me ve kültürler ve kitlelerara- ekibinin çalýþmalarýný Fransýzsý iliþkiler konularýnda pratik ca, Ýngilizce, Türkçe ve Almetinler
halinde
çalýþmalar yürütmekte. Kurum manca
hýzla küreselleþen dünyadaki www.irfam.org sitesinden iziç ve dýþ, bölgesel ve uluslara- lemek mümkün.
[email protected]
‘Straight edge’
Aralýk, AIDS’le (Sida) mücadele günü olarak
biliniyor.
Maalesef keþfedildiði günden beri çok çabuk bir
þekilde yayýldý ve hâla önleyici bir aþýsý ya da tedavisi bulunamadý. Genellikle cinsel iliþki yoluyla geçen bu hastalýðýn esasýnda biyolojik savaþta kullanýlmak üzere yapýlan deneylerin kontrolden çýkmasýyla ve bunlarýn Afrika’da yapýlmasý sebebiyle ilk
orada yayýlmaya baþladýðý iddia edildi. Daha sonra
hastalýðýn sýrf cinsel iliþki ile bulaþmadýðý, kan alýp
vermelerde ve saðlýk manipülasyonlarýnda açýk yaradan da bulaþabileði iddia edildi. Hastalýðýn her
ne kadar aðýr olursa olsun zührevi bir hastalýk gibi
ortaya atýlmasýnda muhafazakâr çevreler ve kiliselerin payý oldugu söylendi. Asýl amacýn halký korkutarak bir taraftan git gide çoðalan homoseksüelliðin
daha fazla yayýlmasýný engellemek, diðer yandan da
cinsel özgürlüðün hýzýný kesmek için ortaya atýlan
bir manipülasyon aracý olduðu iddia edildi. Etkili
‘Ne sigara, ne
olmadý mý? En azýndan
gençlere cinsel iliþkide
alkol, ne uyuþtukorunma yöntemleri kamrucu ve ne de
panyasý yapýldý. Araþtýrmaseks için seks’
ya destek kampanyalarý
düzenlendi. Zihniyetlere
diyen Straigt
de iki yönde de etkisi olEdge’cilerin
du. Özellikle Amerikalý
gençler arasýnda iki uç
temel ilkelerini
akým oluþtu. «Aman ölüroluþturuyor bu
sem seksten öleyim» deyip
sloganlar.
cinselliðine sýnýr koymayanlarla, kendini evliliðe
saklayan bakir çiftler oluþmaya baþladý.
Avrupa’da, gençlerin bu tavýrlarý özgürlükler için
mücadele etmiþ olan ’68 kuþaðýný kýzdýrýyor. Birilerini gericilikle, diðerlerini de sorumsuzlukla suçluyorlar.
Bu arada, Avrupa’da da geliþmekte olan bir akým
oluþuyor. ‘90’lý yýllarda patlayan bu akým da Amerika’dan geliyor. Punk’lara tepkiden oluþan bu gruplar fazla alkol ve uyuþturucu kullanýmýna tepki duyuyor. Straight Edge diye adlandýrýlan bu akým baþlý baþýna bir hareket. Ne sigara, ne alkol, ne uyuþturucu ve ne de seks için seks diyen Straigt Edge’cilerin temel ilkelerini oluþturuyor bu sloganlar. Aslolan kendinize ve bedeninize saygý, çevrenizdekilere
saygý. Çevrenizdekiler hem diðer insanlardan, hem
de doða ve hayvanlardan oluþuyor. Herhangi bir tarikattaki gibi bir liderleri ya da taptýklarý biri yok.
Bir de toplandýklarý zamanlar özellikle kullandýklarý bir sembolleri var. Bu, ellerinin üstüne yazdýklarý kocaman bir X harfi. Amerika’da reþit olmayan
gençlere alkol yasak olduðundan kahvelerde Onlar’ý ayýrt edebilmek için bu sembolü ellerine yazarlarmýþ. Bir de rakamlarý var, 24, X harfinin alfabedeki sýrasý.
Hard rock müzikte bu gençlerin ortak noktalarý.
Pop gibi diðer müzik çeþitleri sadece duygulardan,
aþktan söz ediyor halbuki hard rock sosyal ve toplumsal konulardan da bahsediyor diyorlar.
1
Sayfa 8x.qxp
07.12.2007
07:27
Seite 1
Speakers
Corner
8
Bence Saint-Nicolas raký
sofralarýnýn aranan gönül adamýdýr
Yine geldi çattý Aralýk ayý. Gönlümde Ýstanbul esintileri olsa da,
Brüksel’in güzelliðini de yabana atmýþ deðilim çünkü bu þehir Aralýkta
en güzel kýyafetlerini giyer, en kýymetli takýlarýný takýnýr, hoþ bir dilberin balkondan attýðý cilveli bakýþlarla
güler; içten sýcacýk…..bu sene bize
de hoþ bir edayla bayram için merhaba diyecek.
Saint-Nicolas ile baþlar serüven.
Benim ayrý bir sempatim vardýr kendisine, onun da týpký bizler gibi bir
göç hikayesi vardýr çünkü. Anadolu’nun Ege kýyýlarýndan çýktýðý gönül
yolculuðu, bindiði sevgi teknesiyle
buralara kadar gelmiþ, dayanmýþ.
Her ne kadar son yýllarda Noel Baba ile girdiði rekabetten yýpransa da,
o yine marur ve bir o kadar gururlu
kiþiliðinden ödün vermez. Çocuklar
onu görmek ve hediye almak için
yollara çýkarlar her ne kadar makul
hediyeler verse de, Noel Baba gibi
pencerelerden, bacalardan gizlice
girmez evlere. Noel Baba’nýn durumu, biraz kapýdan kovsan bacadan
girer durumu yani. Nicolas amcamýn
ayaklarý yere basar, Noel gibi geyik
ortamlarda uçmaz. Bence Saint-Nicolas raký sofralarýnýn aranan gönül
adamýdýr. Noel Baba ise daha çok
pahalý þarap ve Noel Anneler gibi
geliyor bana. Geçen seneler SaintNicolas’ý pek deðiþtiremez, saðlam
karakteri vardýr amma ve lakin Noel
Baba ikibinli yýllarýn pazarlama teknikleri içinde erotik pazarlara bile
düþmüþtür (o da nasýl bir fantaziyse
anlamýþ deðilim «Noel Anne kostümleri»). Saint-Nicolas þu zorlu Avro
günlerinde sokaklarda þeker meker
daðýtýrken, Noel Baba gerçek baba-
larýn sponsorluðunda caka satar.
Saint-Nicolas her ne kadar, Anadolu’nun biz Türklerden önce konuðu olmuþ olsa da, týpký Hititler ya
da diðer Anadolu mirasý gibi kültürümüzün deðerlerindendir. Ýþte bu
sebepten severim kendisini. Farklýlýklarýn renkli uyumundan çýkan bir
baþka Anadolu insaný da Saint-Nicolas… Yaþadýðýmýz þu sinir ötesi günlerde onlara ne kadar ihtiyacýmýz
var.
Anneler ninni söylemeyi tamamen
býrakmadan, Karacaoðlan’ýn Elif’e
aþký kaybolmadan, Romeo aþký savaþ gibi görmeden önce kendimize
gelsek iyi olacak!
Ýnanmasam da, umarým ikibinsekiz, ikibinyedi gibi sözde deðil de
özde Mevlana yýlý olur. Belki o zaman dünyanýn herhangi bir yerinde
herhangi bir çocuk savaþtan ya da
baþka bir çaresizlikten ölmez de, bu
sefer bir hediye de bizden gider Saint-Nicolas’a ya da onun gibilere…
Ýyi seneler ve iyi bayramlar
Aralýk 2007
Mutluluk damlasý
Ýþte yine sana olan susuzluðum, seni sensiz
yaþamanýn huzurunu aþtý.
Dün, seni görmüþ olmam yine beni benden
alýp sen yaptý.
Senin yanýndakilerine bir þeyler anlatmasý için
yalvarýþým hiç dinmedi.
Onlar konuþsun ki, ben sana bakmadan görerek, seni içeyim.
Sana aldýrmýyor, senden rahatsýzlýk bile duymuyor maskemin altýnda.
Sen fark etmesen de, ben seni senle (yakýnýnda) yaþamanýn kederine sarýldým.
Seninle yakýn olduðum mekanlarda, kederle
bile olsa, tamamlandýðýmý duyumsuyorum.
Bazen, bu sana sevgim diye adlandýrdýðým
duygumun, egom olduðunu kabul etmek
istiyorum.
Sevgiyse, bunu yenemem. Hem kendime hem
sana hep yük kalýrým.
Egomsa, onu baþka türlü ya da baþkasý ile avutabilirim.
Bunun için egom olmuþ olmasýný
diliyorum.
Senin vicdanýnda, bir yük olmaktansa, kendimi kandýrmayý yeðliyorum.
Senin mutsuzluðun ne de olsa, benim mutluluðumu gölgeliyor.
Kendimi kanýrdýðýmda en azýndan sen biraz
daha fazla mutluluk damlasý içmiþ olursun.
Cüneyt Tamoðullarý/Brüksel
Aylin Dað/Anvers
Üstün Yahudi milleti ile aþaðý Müslüman milleti
Batý toplumlarýndan farklý olarak Doðu toplumlarýnda özeleþtiri kültürü yoktur. Peygamber efendimiz "Mu’min ayný
delikten iki defa sokulmaz" buyurduklarý halde, yaptýðý hatadan ders çýkaran
Batý toplumlarýdýr sadece. Özeleþtiri kültürü olmayýnca, kendi kusurunu görmek yerine, hatayý hep baþkasýnda arama hastalýðý baþgösteriyor. Günümüzden de, geçmiþten de çok örnek vermek mümkün.
Osmanlý'nýn son dönemi örneklerle
dolu. Yakýn dönemden örnek vermek
gerekirse 11 Eylül en güzel örnek. Çöken kuleler ortadayken, El-Kaide’nin sahiplenmesi ortadayken, hala biz arkasýnda komplo aramaktayýz. Komplo olduðunu "bilimsel" yollarla iddia eden batýlý
bazý þahýslarýn teorilerinin de doðru olmadýðý deðiþik teknik üniversitelerdeki
doktora öðrencileri tarafýndan ýspatlandýðý halde. Usame Bin Ladin'in avukatý eylemleri sahiplenmesine raðmen. Meþhur
iddiaya göre o gün o kulede çalýþan Yahudiler iþlerine gitmemiþler. Beraber öðle molasýna çýktýðýn, beraber kutlama
yaptýðýn Yahudi meslektaþýn o gün olacaklarý biliyor, ama sana haber vermiyor, Yahudi olmadýgýn için. Yani bu Yahudi bir insan deðil, insanüstü duygusuz
robot olsa gerek. Irkçý bir yaklaþýmla
tüm Yahudileri tornadan çýkmýþ ayný tip
parça gibi gören zihniyet için bu teoriye
inanmak zor olmasa gerek.
Ýstanbul’da HSBC Bank önünde patlayan bombadan sonra herkes bunun
Mossad-CIA iþi olduðu konusunda adeta anlaþtýlar. Anlaþtýlar derken, ellerinde
bulunan deliller ýþýðýnda uzlaþmadýlar
haliyle. Çünkü ellerinde ne delil var ne
de ciddi bir araþtýrma. Her taþýn altýndan
Yahudi çýkar teorisini dillendiriyorlar sadece. Halbuki yapýlan araþtýrmadan sonra anlaþýldý ki bu eylemi gerçekleþtirenler öz be öz Türk, ve de kendilerini
dindar olarak gören kiþiler.
Brüksel’de Kürt kökenli insanlara ait
bir Kürt Kültür Merkezi kundaklanmýþtý.
Bu iþi düzenleyenlerin kim olduðu bilinmiyordu. Türklere göre bunu yapan
Türk olamazdý. Türk dürüsttür, doðrudur, çalýþkandýr, ama kahve kundaklamaz resmi söyleme göre. Kesinlikle
Türklere karþý bir provokasyondu caným. Yapýlan araþtýrmadan olayýn iki faili tutuklandý. Bu tasvip edilemez olayý
yapanlarýn ikisi de Türk çýktý.
Hrant Dink, sokak ortasýnda düþüncelerinden dolayý alçakça katledilmiþti. Bu
alçaðýn kim olduðu daha bilinmiyordu.
Elde bilgi, kanýt yoktu failin kim olabileceðine dair. Ama olsun, yine de herkes
koro halinde bu iþin dýþ güçler tarafýndan organize edilmiþ bir cinayet olduðunda karar kýldýlar. Hangi kanýta dayanarak? Kanýta gerek yok, onlar öyle diyorsa öyledir. Koskoca Genelkurmay
Ýkinci Baþkanlýðý yapmýþ Edip Baþer ya-
nýlýyor deðil ya?! Ona göre bu iþi kesin
dýþ güçler yapmýþtý. Sonra fail yakalandý.
Kendisi bir Türk milliyetçisi çýktý. Ama
olsun, o sadece piyon, asýl sahne arkasýndakiler dýþ güçlerdir caným. O da ne,
arkasýndan çorap söküðü gibi bütün aktörler ortaya çýktý. Meðer hepsi de milliyetçi geçmiþe sahip kiþiler. Biraz daha
incelense bir ucu devlete bile dokunacak belki. Bu alçakça cinayeti iþleyen
kiþinin karakolda kahraman gibi aðýrlanmasý zaten her þeyi açýklýyor. Düþünebiliyor musunuz Hans van Temse karakolda kahraman olarak aðýrlanacak?
Irkçý eylemin sahibi Hans van Temse,
yakalanmasýndan sonra Flaman basýnýnda günlerce tartýþýldý, neden bir genç
bunu yaptý, sorun ne, Flamanlar olarak
nerde hata yaptýk þeklinde. Hiçbiri suçu
baþka ülkelerde aramadýlar, kendi içlerinde aradýlar. Türkiye’de ise konu, sorunu tartýþmak yerine yine dýþ güçler
muhabbetiydi.
Kýsacasý demek istediðim, ne zaman’
nerde hata yaptýk’ diye düþünmeye
baSþlayacaðýz? Ne zaman sorunu hep
dýþarda aramaktan vazgeçeceðiz? Ne zaman teþhisi doðru yapacaðýz ki tedavisi
de doðru olsun? Evet, petrolden dolayý
Ortadoðu’yu Amerika bir savaþ alanýna
dönüþtürdü. Norveç’te de petrol var, neden orda demokrasi týkýr týkýr iþliyor, sorun çýkmýyor da Ortadoðu’da hep sorun
yaþanýyor? Amerika dýþýnda, ordaki in-
sanlarýn da bu konuda büyük kusuru
yok mu? Ýran’da öðrenciler daha fazla
özgürlük için sokaða çýktýðýnda mollalar
neden hemen arkasýnda Amerika var diye baðýrýrlar? Neden kendi insanýnýn sorunlarýný dinleyip çözmezler de sorunu
hep dýþarda ararlar? Baþlarýna taþ düþþe
Yahudilere suçu atacak bir zihniyet bu.
Evet, CIA yýlda milyonlarca dolar para
aktarýyor Ýran’ýn muhalif güçlerine. Ama
bu, vatandaþýna hakkýný veren, insanca
yaþam olan bir devlette niye devletin yýkýlmasýna sebep olsun ki? CIA ve MOSSAD dünyanýn belirli yerlerinde gizli
operasyonlar yapýyor, ama beceriksiz
oluþlarý da bilinmeyen bir gerçek deðil.
Dünyanýn neresinde bir olay olsa arkasýnda Yahudilerin ve de Amerikalýlarýn
olduðunu düþünüyoruz. Geri kalmýþlýðýmýz, sömürülmemiz bizim suçumuz deðil, Ýsrail ve de Amerika’nýn suçu. Bu
Yahudiler ne tür bir yapýya sahip ki her
olayýn arkasýndan çýkýyorlar.
Benim vardýðým tek sonuç Yahudiler
Müslümanlara göre daha üstün bir millettir ki bu kadar olayý gerçekleþtirebiliyorlar. Eðer bizden üstün olmasalardý 1
milyar müslümaný nasýl sömürebilirlerdi?
Yoksa biz, kusurlarýmýzý, zayýflýðýmýzý,
tembelliðimizi, geri kalmýþlýðýmýzý örtbas
etmek için mi geliþtirdik bu üstün Yahudi teoremini?
KAMÝL GÖZEN/Limburg
Bu sayfamýzda yayýnlanan yazýlar gazetemiz Binfikir’in deðil, yazarlarýn kendi kiþisel görüþleridir. Sizlerin de yazýlarýný bekliyoruz...
Sayfa 9x.qxp
07.12.2007
07:57
Seite 1
Aralýk 2007
SÝZbize
9
“Avrupa fakirin umuduydu,
þimdi bahis salonlarý
Avrupalýnýn umudu oldu”
Mantar gibi çoðalan bahis salonlarý ve þans oyunlarý hakkýnda Belçika’nýn farklý
yerlerinde yaþayan vatandaþlarýmýzýn görüþlerini Binfikir okuyucularý için aldýk.
CHARLEROI
Zeynel Atalay
Bahis þubeleri günden güne hýzlý bir þekilde artýyorlar. Bu þubeleri artýk her semtte görebilirsiniz. Bir zamanlar at yarýþlarý revaçtaydý, þimdi de futbol bahisleri. Bu bahislerde dikkati çeken genelde Türkler, Ýtalyanlar ve Ýspanyollarýn oynuyor olmasý. Hem
oynuyorlar hem oynatýyorlar. Bu iþte büyük paralar dönüyor; takýmlarý çok iyi tanýyorsan çok güzel ve rahat para kazanmak
mümkün. Ama yine de bir tür kumar, hiçkimseye tavsiye etmem.
Birkaç genç tanýyorum, bütün günlerini bu tür yerlerde geçiriyorlar, yani bu durum gençleri kolay para kazanmaya ve tembelliðe
itiyor. Umarým yetkililer bu konuda önlem alýrlar.
GENT
ANVERS
Bilal Özcan
Ülkan Kurt
Eskiden Avrupa fakirin ekmeðiydi, umuduydu. Þimdi bahis
dükkanlarý Avrupalýnýn umudu
oldu. Euro geldiðinden beri
þans oyunlarýnda artýþ var. Her
memleketten insan iþini þansa
baðlamýþ. Milli futbolcu Gökdeniz bahis oynarsa, gayri-milli bendeniz de bahis oynar.
Ben de oynuyorum. Cepte 5
tane kupon var. Türklerin bahis oynarken duygusu, parayý
vurup Türkiye’ye dönmek!
Bahis olayý çok hýzlý bir þekilde geliþiyor. Artýk çocuklar dahi oynuyor. Gençler ve çocuklar için son derece tehlikeli. Bu bahis olayýnda benim gözlemlediðim, olay sadece biraz para
yatýrýp daha çok para kazanmak deðil. Ýnsanlar bu
bahis aracýlýðýyla “ben futboldan anlarým, profesyonelim. Takýmlarý ve oyunlarýný tanýrým” mesajý vermek
istiyorlar.
BRÜKSEL
LÝEGE
Mevlüt Akýncý
Bu bahisleri oynayan iki grup
var. Biri yoksul
kesim. Bunlar
çok düþük paralarla oynuyorlar.
Ýþ yok, güç yok.
Bahis bürolarýnda büyük büyük
ekranlar var, içerisi sýcak, kahve
çay neredeyse bedava. 3-5 Euro verip 300500 Euro kazanmak istiyorlar. Ekonomik kriz
arttý. Þimdi kahvehanelerde bile bu bahis
makinalarýndan var. Diðer kesim de, evini
arabasýný almýþ, hali vakti yerinde olanlar.
Bunlar da büyük oynuyorlar ve büyük kazanmak istiyorlar. Bunlardan biri ikisi iyi para kazanmýþsa parasý olmayanlara örnek oluyor ve onlar da kýsa yoldan büyük paralar
kazanmak istiyor.
Abdil Ulusoy
Bahis yaþamýn
çok kötü alýþkanlýklarýndan biridir.
Zaten bahis
oyunlarýndan kazançlý çýkmýþ bir
insanla tanýþmadým þimdiye kadar. Bu tür kötü
huylar yerine ailemle, yakýnlarýmla ve tanýdýklarýmla birlikte olmayý daha uygun görüyorum. Bence bahis bir nevi hastalýktýr. Günümüzde toplumsal ahlaksýzlýðýn
doruk noktalarýndan biri olarak büyük bir
tehlike teþkil etmektedir. Bu tür oyunlara esir
olanlarýn psikolojik tedaviye alýnmalarýnýn
yerinde bir karar olduðuna inanýyorum.
N.Dursun/M.Aydoðdu/Ö.Balcý/E.Utku/S.Aygün
[email protected]
Kimlik
“Kendinizi Türk mü ya da Flaman mý hissediyorsunuz?” Bilmem kaçýncý gazeteci tarafýndan tekrarlanan bu soru. Geçen gün gene ayný manzara: hafif Anvers aksanlý, orta yaþlarda, kumral bir bayan.
Allah güzeli her cinste yaratmýþ. Ýzahatýn sebebi:
artýk sýkýldýðým derecede çok duyduðum soruya,
özene özene yanýt vermem gözlerinde sýradýþý bir
ýþýk sezmem olsa gerek. Hulusi kalpten merak ediyor olmalýydý ki, soluksuz dinledi. Buna inanman
benim körlüðümden de kaynaklanabilir ama o ayrý konu.
Ben kimliksizim! Bu bir tercih, kattiyen herhangi bir protesto amacýyla veya siyasal görüþ nedeniyle yapýlan seçim deðil. Hatta bir Vergi derim.
Zira, umarým onca yol tepip evimde konaklamanýzýn esas sebebi sanatým, sanatcýlýðým. Sanatcýnýn
niteliði ise, ana, göbek, yani gerçek özü, tarafsýz,
kimliksiz, yani açýk, saf
ve kör(!) olmasý. Bu karmaþýk ve bazý kýsýmlarda
Ben kimliksizim!
çeþitli, çeliþkili, tepkilere
Bu bir tercih,
yol açan bir durum. Dolayýsýyla sözlerimin yankatiyen herhankýsýnýn fevkalade bilingi bir protesto
cindeyim.
amacýyla veya
Ýnsan oðlu doðduðu
günden, hatta ilk ana
siyasal görüþ
rahminde tohumlandýðý
nedeniyle yapýdönemden itibaren lekelan seçim deðil.
lenir. Yükümlülük hissi
bu. Çünkü var olmuþtur.
Ve varolmak doðrudan,
yargý, seçim, ayýrým ya da katýlým, kýsacasý günahkar olmak demektir. Diyeceksiniz ki “ kimliksiz insan olur mu? ” Ve eminin çoðunluk böyle düþünüyor. Sürü düþünce tarzýdýr bu zaten. Ölüm kalým
dünyasý, herkes bir kurum, bir gerçek elde edinebilme çabasýnda. Bu durumdan utanýlýcak da hiçbir þey yoktur, gayet normal bir durum bence. Ýnsan bir þeylerle meþgul olmalý, çünkü boþluk nizamýn düþmanýdýr. Sonuçta tüm bu yaþam, yaptýðýmýz seçimler, koyulduðumuz iþler, elde ettiðimiz
maddi ve manevi deðerler, kýsacasý, bizi biz yapan, yani kimliðimizi belirleyen tüm bu haller; iþte asýl gerçek, asýl kurtuluþ o deðil, tersine boyunduruktur.
Biliyor musunuz, o kadar isterdim siz baþka olsaydýnýz; bana: memleket nere, hangi takýmý tutuyorsun, tahsilin, cinsin, ýrkýn… tarzýnda bayatlamýþ
sorular yöneltmeseniz. Baðýþlayýn, size belki de
basit bulduðunuz bir sýr vereceðim. Az sonra yollarýmýz ayrýlacak, koþturmaca hayata devam edeceðiz. Ta ki bir son nefesin ölümüne kadar. Kaçýnýlmaz soru, nasýl bir yaþam sürdüm, kimlere, nelere
zamanýmý harcadým. Hepsi boþ. Yaþadýðýnýz hayata geri baktýðýnýz da önem taþýyan tek bir þey kalýr. Ne ve kim olursa olsun, herhangi þekil ve sima,
bayrak, toprak, kültür, bunlar kimliðiniz deðildir.
Ýþin sonuna dayanan asýl gerçek, mekan, mal
mülk, þan þöhretten ziyade sevme, sevebilme ve
sevdirebildiniz mi, sevgi ve aþkla yasadýnýz mý sorusunun sonucudur. Gerçek kimliðinizin yanýtý orda yatar.
Sayfa 10x.qxp
07.12.2007
07:47
Seite 1
Aralýk 2007
GÜNDEM
10
Gazetemizin 2. yaþýný kutladýk
Brüksel'de yayýnlanan ve 10 bin adet basýlýp Belçika geneline daðýtýlan gazetemiz Binfikir yayýn hayatýna baþlamasýnýn
ikinci yýldönümünü mütevazý bir programla kutladý. 2005 yýlý Kasým ayýnda yayýn hayatýna baþlayan gazetemiz, yazarçizer kadrosu ve idari ekibiyle birlikte Brüksel'de bulunan Metin Pide’de ikinci yýlýný kutladý.
Haber Merkezi
utlamada 2. yaþ pastasýný keserken bir konuþma yapan Genel
Yayýn Yönetmenimiz Serpil Aygün “2004 yýlý Mayýs ayýnda
www.binfikir.be web sitesi olarak baþladýðýmýz yayýn hayatýný
2005 yýlý Kasým ayýndan itibaren aylýk olarak 23 sayýdýr hiç
aksatmadan yayýnlanan Binfikir
Gazetesi olarak sürdürüyoruz.
Bugüne kadar gerek içerik gerek daðýtým kalitesi anlamýnda
bize rakip olamayacak yayýn
organlarýyla rekabet yapmak
zorunda kaldýk. Ancak geldiðimiz noktada Binfikir, yayýnlarýnýn sürekliliði ve kalitesi ile farkýný gösterdi. Bunun baþarýlma-
K
sýnda sizler gibi farklý kesimlerden birikimli ve güçlü bir ekibin katkýsý büyük oldu. Hepinize bu anlamda teþekkür ediyorum. Kendisini sürekli yenile-
Paraya mı
ihtiyacınız var ?
Kısa Vadeli Kredi şartları ile deǧerlendirilir1
Sonradan pişmanlık duymadan kredi mi almak istiyorsunuz ? O zaman
doǧru adrestesiniz.Citibanka geldiǧinizde istediǧiniz miktar ne olursa
olsun,kredi sebebiniz ne olursa olsun,her zaman en iyi hizmetle ve
konunun uzmanları ile karşılaşacaksınız.
Detaylı bilgi için ;
• 0800 24 023 numarayı arayın,
• Cep telefonunuzdan 3102’ye ücretsiz olarak (hazırım) mesajınızı
gönderin,
• www.citibank.be internet üzerinden hemen başvurun (Fransızca
veya Flamence),
• Citibank satış noktalarımıza gelin,yetkililerimizle görüşün
Simdi dövizle askerlik hizmeti için
de sizlere 5,5%2 gibi çok uygun
oranla kredi veriyoruz !!! Gurur
duyarak alabileceǧiniz kredi !!!!
1 Kısa Vadeli Kredi, banka kriterlerine göre deǧerlendirildikten sonra,banka ve
müşteri tarafından karşılıklı olarak kabul edildikten sonra, imzalanip onaylanır.
2 Bu oran yıllık maliyet yüzdesi ile hesaplanmış olup, sadece dövizle askerlik
hizmeti için,en fazla 36 ay vade ve en fazla 7.500€ için geçerli olacaktır.
Yetkili Kişi : M. De Bolle – Yetkili Kurum : Citibank Belçika SA, Boulevard General Jacques 263g,1050 Brüksel, Vergi No; BE 0401.517.147 RPM Brüksel, C.B. 954-5462261-42.
Kredilerde en iyi hizmet,
en hızlı hizmet !
yen gazetemize bu sezon baþýnda Kenan Görgün, Mustafa
Kör ve Özgür Balcý gibi genç
kalemler de katýldý. Gazetemiz
onlarýn katýlýmýyla daha da zenginleþti. Bu arada son olarak
Metin Edeer’e Binfikir’in bu güzel gününde yanýnda olduðu
ve bu geceye sponsor olduðu
için teþekkür ediyorum” dedi.
Genel Koordinatörümüz Erdinç Utku ise gazetemize
önemli bir transfer olduðunu
hatýrlatarak, “ Efsanevi Gýrgýr’ýn kapaklarýný çizen ve
uzun süredir Belçika’da yaþayan Karikatürist Gürcan Gürsel
aramýza katýlýyor. Kendisi önümüzdeki sayýdan itibaren, Binfikir’in kapak karikatürlerini çizecek” dedi.
Utku "Belçika’da evrensel
basýn meslek ilkelerine uygun
davranmayan, gazeteciliði kiþisel amaçlarýna yönelik ego tatmini ya da sürtüþme aracý olarak kullanan ve niteliksiz yayýn yapanlarla rakip olmak
bizleri üzdü. Ancak kasaba gazeteciliði yerine AB’nin baþkentine yakýþýr bir gazete çý-
karma konusundaki çabalarýmýz uzun vadede sonuç verdi.
Belçikalý Türkler Binfikir’i çok
ayrýcalýklý bir yerde deðerlendiriyor. Bu konuma gelinmesinde tüm yazar çizer ve destekleyici kadromuzun büyük
katkýlarý oldu. Birinci yýl kutlamasý nedeniyle “yerel Medya’nýn Sorunlarý” konulu bir
seminer düzenleyip “yerel
medyanýn örgütlenmesi” konusunda adým atmýþtýk ancak
seminer sonrasýnda karamsarlýða kapýldýk. Biz tek taraflý
olarak kendimizi özdenetime
açtýk. Yayýn hayatýmýza baþladýðýmýz andan itibaren de evrensel yayýncýlýk ilkelerini tek
taraflý olarak kabul ettik. Ancak semineri izleyen bir yýl
içinde Belçika yerel medyasýnda yaþananlar bizim seçtiðimiz
yolun doðruluðunu gösterdi.
Metin
Edeer
Kýþkýrtmadan, din ve milliyetcilik pazarlamadan tarafsýz yayýncýlýk yapýyoruz. Habere konu olan taraflara söz hakký veriyoruz. Binfikir sadece bir kesimin deðil, toplumun tüm kesimlerinin ortak platformu oldu. Bu da bizleri sevindiriyor”
þeklinde konuþtu.
Kutlamaya katýlamayan Haydar Abi ise bir mesaj göndere-
rek Binfikircilere
seslendi. Haydar Abi Binfikir’in 10. yýl kutlamasý için ekibi Adana’ya Toros yaylasýna
davet etti. Haydar Abi’nin mesajýný www.binfikir.be’ deki
köþesinde okuyabilirsiniz.
Metin Pide Salonu sahibi
Metin Edeer’in sponsorluðunda gerçekleþen gecede Edeer,
ekibimize arapaþý ve güveç gibi geleneksel Emirdað yemekleri ikram etti. Geceye Binfikir
eski ve yeni yazar ve çizerlerinin yanýnda gazetemize çeþitli
þekillerde katkýda bulunan
Binfikir dostlarý da katýldý.
Gazetemizin mizampaj gecesi, yazýsýný en geç gönderen
yazar, yazarlara gelen en ilginç
mektuplar gibi konularýn da
konuþulduðu gecede Binfikir’le ilgili eleþtiri ve deðerlendirmeler de yapýldý.
Serpil Aygün'ün Genel Yayýn
Yönetmenliðini yaptýðý Binfikir
Gazetesi, Erdinç Utku (mizah
yazarý-Cumhuriyet),
Erdem
Resne (Ýletiþimci), Leyla Ertorun (Belçika'nýn ilk radyocularýndan-siyasetçi), Ýlknur Cengiz
(Sinemacý-Siyasetçi), Ece Ayaydýn (Fotoðraf-grafik), Nihat
Dursun (Belediye'de sosyal danýþman), Adnan Yýldýz (Belçika'ya yeni gelenlere danýþman), Mehmet Aydoðdu (Ressam-siyasetçi), Kenan Görgün
(Yazar), Mustafa Kör (Yazar),
Özgür Balcý (Flaman Eðitim
Bakanlýðý kabinesi çalýþaný),
Emel Kýlýç (Türkiye’de radyocu
ve gazeteci), Ýsmail Doðan (Çizer), Özcan Çalýþkan (Çizer),
Musa Kart (Çizer) ve Burak Akbulut'tan (sinema-televizyoncu/web uzmaný) oluþan bir
ekip tarafýndan çýkartýlýyor.
Sayfa 11x.qxp
07.12.2007
08:26
Seite 1
Aralýk 2007
GÜNDEM
11
Belçikalý Türkler Kurban Bayramý’na hazýrlanýyor
Haber Merkezi
emizlik, Tarihi Anýtlar ve Sit
Alanlarýndan Sorumlu Devlet
Bakaný Emir Kýr’ýn, kurban
kesimi için hazýrlanan geçici kesimhanelere ve alýnan tedbirlere desteðini bu yýl da sürdürdüðü bildirildi.
Bakanlýktan yapýlan açýklamada
geçici kesimhaneler ve alýnan tedbirler þöyle sýralandý:
- Bölge Hükümeti'nin mali desteði
ile, 4 belediye (Anderlecht, BrükselMerkez, Schaerbeek ve Molenbeek)
her biri 500 koyun kesim kapasiteli,
T
saðlýk þartlarýna uygun geçici kesimhane oluþturacaklar.
- Ayrýca, Brüksel Temizlik Ajansý
tarafýndan hazýrlanan 60 bin adet bilgi broþürü 29 Kasým tarihinden itibaren, belediyelerde ve camilerde halka daðýtýlmaya baþlandý. Dört dilde
hazýrlanan (Fransýzca, Flamanca,
Arapça ve Türkçe) bu bilgi broþüründe, belediyelerde oluþturulan 4
geçici kesimhanenin adreslerinin yaný sýra, Brüksel Bölgesi çevresinde,
en fazla 50 kilometre mesafede bulunan ve toplam 2500 koyun kesme
kapasitesi olan diðer 4 özel kesimha-
nenin adresleri de yer almaktadýr.
- Her yýl olduðu gibi, bu yýl da
Brüksel Temizlik Ajansý, kurban sonrasýnda, kalan artýklarýn toplanmasýný
üstlenecektir.
Bakanlýktan yapýlan açýklamada
halkýmýz bazý konularda uyarýldý:
- Evde kurban kesimi kesinlikle yasaktýr.
- Kurban artýklarýnýn belirtilen yerler dýþýnda sokaklara býrakýlmasý,
normal ev çöpleri için kullanýlan beyaz çöp torbalarý veya konteynerlara
kurban derisi ve atýklarýnýn konmasý
yasaktýr.
Belçikalý Türk hacýlardan
842’si Mekke’ye ulaþtý
Konuyla ilgili olarak yapýlan açýklamada “Bu yýl T.C. Brüksel Büyükelçiliði Din Hizmetleri Müþavirliði
ve Belçika Türk Ýslam Diyanet Vakfi Hac Organizasyonu ile Hacca
gitmek üzere kayýt yaptýran 842
Hacý adayýnýn tamamý kutsal topraklara gönderilmiþtir” denildi.
Maasmechelen
Belediyesi geçici
mezbaha inþa ediyor
Maasmechelen Belediyesi’nden yapýlan açýklamaya göre, bu yýl Belediye’de ilk defa geçici mezbaha inþa
ediliyor. Rallycrosscircuit Duivelsberg
Weg naar Zutendaal 251) adresinde
kurulacak olan mezbahada kurbanlarýný kestirebilecek olan Müslüman vatandaþlar, kesim ruhsatý için 25 Euro
ödeyecekler. Ruhsat alabilmek için
kurbanýn kulak numarasý ile satýcý kayýt numarasýný Belediye’ye bildirmeleri gerekiyor. Vatandaþlarýn, kesim
ruhsatý alabilmek için 089/ 76 96 85
nolu telefondan Georges Ramakers
ile görüþmeleri gerektiði bildirilirken,
kesim ruhsatý için aþaðýdaki gün ve
saatlerde Belediye’ye baþvurabilecekler:
13/12/2007: saat 09.00- 12.00 ve
saat 14.00- 16.00
14/12/2007: saat 09.00- 12.00 ve
saat 14.00- 16.00
16/12/2007: saat 09.00- 12.00
17/12/2007: saat 14.00- 17.30
18/12/2007: saat 09.00- 12.00
19/12/2007: saat 14.00- 21.00
Sayfa 12xx.qxp
07.12.2007
08:09
Seite 1
12
SÖYLEÞTÝK
Aralýk 2007
‘Umut fakirin ekmeði,
ye Memet ye!’
E.Utku/S.Aygün/L.Ertorun
Belçika’da Türklerin bulunduðu hemen hemen her yerde 23 aydýr aralýksýz Binfikir gazetesini daðýtýyoruz. Gazete daðýtýrken bazý iþyerlerinin kapandýðýný, bazýlarýnýn el deðiþtirdiðini ve
bazen de yeni iþyerleri açýldýðýný farkediyoruz. Geçen 2 yýl boyunca gözlemlediðimiz önemli bir deðiþiklik ise Limburg bölgesinden baþlayarak özellikle
Anvers, Gent, Brüksel, Liege, Verviers
ve Charleroi kentlerinde bahis salonlarýnýn sayýsýnýn giderek artmasý oldu.
Hatta bazý Türk kahvehaneleri bahis
salonu haline çevrildi. Bu bahis salonlarýnda her milletten insana rastlamakla birlikte Türklerin fazlalýlýðý dikkat çekiyor. Bahisin tutku mu yoksa bir baðýmlýlýk mý olduðuna karar verme iþini
uzmanlara býrakalým. Ýster tutku, ister
baðýmlýlýk deyin, þans oyunlarýna ilgi
her geçen gün artýyor. Ýnternet ile birlikte özellikle küçük yaþtaki çocuklarýn
tuzaða düþme riski arttý.
Tahminlere göre Belçika’da yaklaþýk
Meryem Kanmaz:
“Sadece yöntem deðiþti. Eski den de böyle oyunlar oynaný yordu”
Gent Üniversitesi Avrupa’da Ýslam
Araþtýrma Merkezi Politik Sosyologlarýndan Meryem Kanmaz, konuyla ilgili
olarak görüþlerini anlatýrken, aslýnda
bu alanda yapýlmýþ bilimsel bir çalýþmanýn olmadýðýný dile getirdi. Bizim de
araþtýrmalarýmýz sýrasýnda gördüðümüz
bu durum karþýsýnda Meryem Kanmaz’ýn bir sosyolog olarak gözlemlerini ve olasý deðerlendirmelerini yansýtmak istedik.
Futbol maçlarý baþta olmak üzere her türlü maç ya da yarýþ
üzerine bahis oynanan Bahis Salonlarýnýn sayýsý ve bu salon lara Türklerin ilgisi gittikçe artýyor.
100 bin kiþi þans oyunu
oynuyor. Bunlarýn 20 bini
ise hastalýk
derecesinde.
Belçika’da
her yýl 150 kiþi
þans oyunu baðýmlýlýðý nedeniyle psikolojik
tedavi için hastanelere baþvuruyor.
Genellikle
þans oyunu düþkünleri bunu yakýn
çevresinden saklýyor.
Ulusal Loto Kurumu’nun yaptýrdýðý bir
araþtýrmaya göre Valonlar þans oyunlarýna Flamanlardan daha fazla ilgi
gösteriyor. 18 yaþýndan büyük Belçikalýlarýn yüzde
75’i yýlda en az
bir kez para
karþýlýðý þans
oyunu oynuyor. Belçikalýlarýn yüzde
75’i çeþitli
þans oyunlarýna yýlda ortalama olarak
575 Euro harcýyor.
En yoðun þans oyunu düþkünleri alt sosyal sýnýflardan 35-44 yaþ arasýndaki Frankofonlar. Aslýnda bu sonuç Türklerin þans oyunlarýna ilgisini
açýklamada bir ipucu olabilir. Þans
“ Uzun süredir Gent Bölgesi’nde yaþayan Türk toplumu üzerinde araþtýrmalar yapýyorum. Þimdiye kadar bu
alanda bir çalýþma ile karþýlaþmadým.
Ancak kiþisel olarak ben de þans oyunlarýnýn ve bahis bürolarýnýn giderek
yaygýnlaþtýðýný gözlemliyorum. Bu durumu bir kaç þekilde deðerlendirebiliriz. Öncelikli olarak Türk toplumunda
geçmiþte de þans oyunlarý oynanýyordu. Yalnýz eskiden bu oyunlar gizli yapýlýyordu. Kahvelerde gizli yerlerde insanlar oyun oynuyordu. Açýktan yapýlmýyordu böyle þeyler. Çok aile dramlarý yaþandý kumar yüzünden. Þimdi sadece yöntem deðiþti. Artýk açýktan oynanýyor. Modern görünüþlü Bahis bürolarý, teknolojik olarak geliþtirilmiþ
makinalarda oynanan þans oyunlarý vs.
olayý toplum içinde daha açýktan oynanabilir hale getirdi. Artýk ayýp olmaktan
çýktý ve toplum içinde kabullenildiðini
düþünüyorum. Bu alanda bir araþtýrma
yapýlsa eskiden þans oyunlarý, kaðýt,
kumar vs. oynayan Türklerin sayýsýnýn
bugün de ayný çýkacaðýný sanýyorum.
Dediðim gibi bence sadece yöntem deðiþti. Diðer taraftan Türk toplumu da
deðiþti. Eskiden toplum birbirine daha
yakýndý. Yardýmlaþma, dayanýþma daha
fazla idi. Derneklerle olsun, komþuluk
iliþkileriyle olsun Türk toplumu birbiriyle daha dayanýþmacýydý. Þimdi toplumuz giderek bireyselleþti ve yalnýzlaþtý.
Bu durumda ekonomik sýkýntý yaþayan
insanlar, bugün toplumsal dayanýþmadan faydalanamaz hale geldiler. Eskiden komþusundan borç para isteyebi-
len artýk isteyemiyor. Belki bu deðiþim
de artan ekonomik sýkýntýlarla birlikte
þans oyunlarýnýn artýþýnda neden olmuþ
olabilir. Çünkü bu oyunlarý oynayanlarýn bir kere zamanýnýn bol olmasý lazým. Futbol müsbakalarýný takip etmek
için Türkiye tv kanallarýný izleyebiliyor
olmasý lazým. Böyle bakýnca bahis ve
þans oyunu oynayanlarýn toplumun alt
gelir gruplarýndan gelen kiþiler olduðunu sanýyorum. Son olarak, bu sorunun
sadece yabancýlarda olmadýðýný Belçikalýlarda da benzer davranýþlarýn olduðunu düþünüyorum. Çok eskiden þimdiki gibi bakkallarda falan bu oyunlarý
bulamazdýnýz. Þimdi her yerde bir kazý
kazan kartý, ya da loto satýnalabiliyorsunuz. Yani bu oyunlarýn sunumu da
arttý, Belçikalýlar arasýnda. Bu durumda
Belçika’da yaþayan Türkler olarak ev
sahiplerinden etkilenerek onlar da
benzer davranýþlarý sergiliyorlar. Sonuçta onlar da Belçikalý Türkler.”
Psikolog Serpil Özhan Perin:
Farkýna bile varmadan baðýmlý
olabilirsiniz
Bahis ve þans oyunlarý baðýmlýlýklarýnýn psikolojik boyutlarýný incelemek
üzere görüþtüðümüz Psikolog Serpil
Özhan Perin de diðer uzmanlar gibi
konu hakkýnda özel bir araþtýrmaya
rastlamadýðýný belirtirken, genel olarak
bu tarz baðýmlýlýklarýn nasýl baþladýðý,
kimlerin risk grubu içinde olduðu, has-
oyunlarýna yapýlan harcamalardan aslan payýný 1.2 milyar Euro ile Ulusal
Loto Kurumu ürünleri alýyor. Spor ve
at yarýþlarýna 2003 yýlýnda 228 milyon
Euro harcanmýþ. Kafelerdeki bingo
makinalarý benzeri oyun makinelerine
hala büyük bir miktar 312 milyon Euro harcanýyor. Büyük casinolar da
yaklaþýk 60 milyon Euro ciro yapýyor.
Rodin Vakfýnýn internet üzerinden
oynanan þans oyunlarý hakkýnda yaptýðý bir araþtýrmada Belçikalýlarýn yüzde
1.5’inin yasadýþý olmasýna karþýn internette þans oyunu oynadýðý tespit edildi.
Bu oran 16-17 yaþ grubunda yüzde 3,4.
2006 yýlýnda 10-17 yaþ arasýndaki
2305 gençle yapýlan bir araþtýrmada
ise bu yaþ grubundakilerin yüzde
40’ýnýn para karþýlýðý þans oyunu oynadýðý ortaya çýktý. Bu oran 2005 yýlýnda yüzde 25 idi. Para karþýlýðý þans
oyunu oynamaya baþlama yaþý ise ortalama 11 yýl 8 ay. Kazý-kazan yüzde
33 ile gençlerin en çok tercih ettiði
þans oyunu.
talýk olarak tanýmlanmasý için gereken
koþullar ve alýnmasý gereken önlemlerden bahsetti.
Sosyal Kumar oynama ve Patolojik
(hastalýklý) Kumar oynama’dan bahseden Psikolog Serpil Özhan Perin, sosyal kumar oynama davranýþýnýn hastalýklý hale geçiþ sürecini genellikle kiþilerin farketmediklerini bu nedenle de
her halükarda para ya da maddi bir þey
karþýlýðý oyun oynamaktan kaçýnmak
gerektiðini vurguladý.
Kadýnlarýn kendi aralarýnda haftada
bir kez buluþup, maddi bir deðer karþýlýðýnda oynadýklarý kaðýt, okey, konken
gibi oyunlarla erkeklerin kahvehanelerde oynadýklarý oyunlarýn sosyal kumar niteliði taþýdýðýný ifade eden Perin,
Sayfa 13x.qxp
07.12.2007
07:45
Seite 1
13
Aralýk 2007
Göç Araþtýrma, Egitim
ve Uygulama Enstitüsü
(GÖÇ-TE) bilimsel
direktörü
Dr. ALTAY MANÇO:
Þans oyunlarýna yönelim konusunda Türklere ve diðer yabancý kökenlilere özgü özel
durumlar olduðunu düþünmüyorum. Belçika’daki genel eðilim ve özellikler Türk ve diðer
yabancýlar için de geçerli.
“bu tür oyunlar kiþilerin bir arkadaþ
grubu ile belirli günlerde biraraya gelmesi ile oynanýyor. Burada sosyal bir
iletiþim kuruluyor. Buraya kadar sorun
yok. Ancak bu oyunlarýn oynanmasý
için ev ihmal edilmeye baþlanýyorsa,
daha çok kazanmak ön plana çýkýyorsa
ve giderek daha çok zaman harcanýr
hale geliyorsa tehlike çanlarý çalýyor
demektir. Bu durumu genellikle oynayan kiþiler farketmiyorlar. Ancak iþ çok
ilerleyip, aile düzeni bozulup, boþan-
ma düzeyine gelince ya da artýk çok
borçlanýlýp yasal olarak sorunlar baþlayýnca sorunun patolalojik yani hastalýklý hale geldiði anlaþýlýyor. Patolojik kumar oynama durumu 3 aþamada yaþanýyor.
1Oynanan kumardan çok büyük para kazanýlýyor ve bunun yarattýðý hoþnutluk kumarý daha da özendiriyor
2Bu büyük miktarda para ile
lüks bir yaþama baþlanýyor
3Bu paranýn devamý olmadýðý
için lüks yaþamýn sürdürülememesi ve
çöküþ dönemi yaþanýyor.
Toplumda risk gruplarý, daha çok anne ve baba arasýnda paylaþýmýn az olduðu, sevgi ve ilginin aile içinde yok
denecek kadar az yaþandýðý ve aile bireylerinden alkol, uyuþturucu baðýmlýlýðý olan çocuklar kumar için de risk
grubunu oluþturuyor. Bu nedenle benim ailelere tavsiyem, çocuklarýna sevildikleri, deðer gördükleri ve herhan-
gi bir sorunda sýðýnabilecekleri bir ev
ortamý saðlamalarýdýr. Ayrýca çok baskýlý bir ortamda yetiþen çocuklarla aþýrý
serbest yetiþen çocuklarda da ilerde
baðýmlýlýk görülebiliyor. Bunun yanýnda sosyo ekonomik düzeyi düþük ailelerle, mali durumu çok yüksek olanlarda kumar eðilimi görülüyor. Zaten bu
bahis salonu ya da casino türü yerler
ya ekonomik düzeyi düþük olan mahalleler ya da çok zengin mahallelerde
açýlýr.
LEVENT YAYLA
ÝRFAN KÖROÐLU
Bahis oynayan bir müþteri
Bahis oynayan bir müþteri
Ýki yýldýr bahis oynuyorum. Turkiye,
Almanya , Ýspanya
lliglerini takip ediyorum þu anda iþsizim
ama çalýþsak da bu
hobi gibi bir þey ,
alýþkanlýk
Ýnsanlar maddi
krizden dolayý bu
tür oyunlara yöneliyor. Buradan alacaðý
300 500 Euroya heves ediyor. Burda
bu iþletmeci 4000
5000 Euro kira veriyor. 5 10 eleman çalýþtýrýyor.
Bunlarý
yapmasý için kazanmasý gerekir. Cumartesi Pazarlarý burada 150 200 kiþi oluyor. Göz gözü görmüyor insanlar para koymuþ can derdinde. Benim bir akrabam 3000 Euro
yatýrdý 9000 Euro kazanmayý bekliyordu son maçla kaybetti. Ben þimdiye kadar en fazla 50 Euro yatýrdým ama
hiç kazanamadým sadece bir arkadaþým için oynadým 700
Euro kazandýrdým.
Biz sohbetimizi sürdürürken bahis oynayanlardan biri
araya giriyor ve “ biz burda kumbaraya para atýyoruz. Kazanýrsak kazanýyoruz, kazanamazsak para kumbarada kalýyor. Patronun kumbarasýnda” diyerek esprili bir þekilde
iþyeri sahibini zengin ettiklerini anlatýyor.
Ýþ kazasýndan
sigortadayým. Þu
an çalýþmýyorum.
2 -3 yýldýr bahis
oynuyorum.
Þimdiye kadar
en fazla 100 Euro’dan fazlasýný
oynamadým. En
fazla kazandýðým
miktar ise 4000
Euro. 70 Euro’luk
oynayýp,
4000
Euro kazanmýþtým. Ama bu bahiste her zaman
uzun vadede kazandýðýndan daha
fazlasýný harcýyorsun. Ben belki bir
kerede 4000 Euro
kazandým
ama
sene sonun kadar
belki 6000 Euro harcadým. Bahis oynamaya bir teþvik
var. Yeni yeni yerler açýlýyor sürekli. Bir de ekonomik
nedenlerden dolayý umudunu bahise baðlýyor insanlar.
Diðer taraftan baðýmlýlýk gibi, takým tutmak gibi bir þey.
Ýyice kendini kaptýrdýysan sürekli oynuyorsun. Ben
haftada bir kez oynarým. Daha fazla deðil. Bir kere oynayýp, kaybedersen ve ertesi günü kaybettiðini kazanmak için tekrar oynarsan, onu da kaybediyorsun. Onun
için ben kendimi haftada bir kez ile sýnýrladým.
ÝLHAN
AKDENÝZ
Bahis salonu sahibi
Brüksel’de 3 yerde
salonumuz var. Ýlk olarak 1,5 yýl önce baþladým
bu iþe. Ýki yýldýr bahis
bürolarýnýn sayýsýnda bir
artýþ olduðu doðru. Ýnsanlar kolay para kazanmak istiyorlar, bu bahis
bürolarýnýn artmasýnda
bir etken. Ama açýk söylemek gerekirse bizler
de çok fazla kazanmýyoruz bu iþten. Devlet oynanan her kuponun
%15’ini kendi alýyor. Zaten biz en fazla bir kuponda 250 Euro’luk oynatabiliyoruz. Kanunen
bunun üstüne çýkamýyoruz. Öyle 1000 Euro’luk
falan oynandýðýný da
inanmýyorum. Bizde olamýyor en azýndan. Buralarda kumar oynanýyor
deniyor ama alakasý yok.
Þans oyunu bu. Öyle
makinaya karþý falan oynamýyorsun.
Sayfa 14x.qxp
07.12.2007
07:33
Seite 1
14
Mustafa Kör’e bir ödül daha
Erdinç Utku
lk ödülü (El Hizjra) 2003 yýlýnda bir öyküsü ile alan
Kör’e, geçen ay da Maasmechelen Belediyesi Kültür Ödülü verilmiþti. Kör þimdi de aday
gösterildiði saygýn 2007 yýlý Groene Waterman Edebiyat Ödülü
“Halk Ödülü”nü aldý. Kör’e ayrýca
28 Ocak 2008 tarihinden itibaren
bir yýl boyunca “Genk kenti, Kent
Þairi” ünvaný verildi. Kör bu süre
boyunca Genk þehrinin kültür elçisi olacak.
2007 yýlý Groene Waterman
Edebiyat Ödülüne aday gösteri-
Ý
Aralýk 2007
GÜNDEM
len 7 yazar arasýnda bulunan
Türk kökenli yazar Mustafa Kör
Flamanca olarak yayýmlanan “De
Lammeren” adlý romanýyla “Halk
Ödülünü” aldý. Bu ödül ödülü veren saygýn yayýnevi De Groene
Waterman’ýn web sitesinde okuyucularýn kullandýklarý oylarla belirleniyor.
Ödül sonrasý düþüncelerini sorduðumuz yazar, “okurlarýn, halkýn oylarýyla ödül almam sevindirici. Belki juri ödülünden daha
deðerli. Bu sonucu beklemiyordum, heyacanlandým, mutlu oldum” þeklinde konuþtu. Ýlk ödülü
(El Hizjra) 2003 yýlýnda bir öykü-
sü ile alan Kör’e, geçen
ay da Maasmechelen
Belediyesi Kültür Ödülü verilmiþti. Halen
“zwarte goud” (Kara
Altýn) adýný verdiði
ikinci romanýný yazan
Kör, 28 Ocak 2008 tarihinden itibaren bir yýl
boyunca “Genk kenti,
Kent Þairi” ünvanýný taþýyacak.
Kör bu süre boyunca Genk þehrinin kültür elçisi olacak. Düzenlenen kültür sanat etkinliklerinde
Genk þehrini temsil edecek.
Groene Waterman
Edebiyat
Ödülü, jurinin seçtiði hakettiði ilgiyi görmeyen nitelikli kitaplarýn
ön plana çýkarýlmasýný, ilgi odaðý
olmasýný amaçlýyor.
Bu yýlýn edebiyat ödülü Hollandaca’ya “De blinde zonnebloemen” adýyla çevrilen kitabýyla Ýspanyol yazar Alberto Méndez’e
verildi.
Adaylarýn ve kitaplarýnýn tanýtýldýðý gecede yazarlarýn kitaplarýndan parçalar okundu. Juri
“Edebiyatta kaybeden olmaz.
Ama maalesef sadece bir Groene
Waterman Edebiyat Ödülü var”
diyerek ödülü Alberto Méndez’e
verdiklerini açýkladý.
Erkan Oður Gent’te
Gent'te çalýþmalarýný sürdüren
De Centrale
Kültür Merkezi,
6 Ocak 2008
Pazar günü Erkan Oður, Ýsmail Hakký Demircioðlu ve Okan
Murat Öztürk'ün konuk
olacaðý bir konser düzenliyor.
Kraankindersstraat 2 adresindeki dinleti saat
20.00’de baþlýyor.
Ayrýntýlý bilginin
09/265.98.26
no’lu telefondan
alýnabileceði
bildirildi.
Sayfa 15x.qxp
07.12.2007
07:37
Seite 1
Aralýk 2007
15
GÜNDEM
Anadolu Ateþi büyüledi
Engelliler için eðlendiler
Serpil Aygün
Geçen ay boyunca
18 ayrý salonda gerçekleþtirilen Hollanda
turnesi çok baþarýlý geçen Anadolu Ateþi
Dans Grubu Belçika’da da yoðun ilgiyle
karþýlandý.
Belçika’daki ilk gösterisini Brüksel’deki
Kraliyet Güzel Sanatlar Sarayý BOZAR’da
gerçekleþtiren Anadolu Ateþi, 5 Aralýk’ta
Gent, 6 Aralýk’ta Charleroi ve 8 Aralýk’ta
Anvers’te izleyicilerle
buluþtu. Belçika’da
Anadolu Ateþi’ne ilgiden memnun olduðunu belirten Kültür Sanat Vakfý Baþkaný Ali
Baðseven, “Belçika’da
etkinlikler genellikle
Brüksel ya da Anvers
gibi bir þehirlerde
gerçekleþiyor. Öyle
olunca diðer bölgelerde yaþayan vatandaþ-
Haber Merkezi
larýmýz bu gösterilere
gelemiyor. Biz de
Kültür Sanat Vakfý
olarak insanlarýmýz
buraya gelemiyorsa
biz onlarýn yanýna gideriz “ dedik ve Belçika gibi küçük bir ülkede ilk defa 4 þehirde birden gösterim
organize ettik. Ýnsanlarýmýzýn böyle güzel
bir gösteriyi kaçýrmayacaklarýný düþünüyo-
rum” derken “Anadolu Ateþi Dans Grubu’nun da bir dünya
markasý olarak Anadolu kültürünü modern dansla birleþtirip
dünyaya tanýttýðýný”
ifade etti.
Anadolu Ateþi 2008
yýlýnda Mayýs ayýnda
da Belçika’nýn Hasselt
kentinde sahneye çýkacak.
Doðuþ “engel” tanýmýyor, baþarýlý etkinliklerine heyacanla devam ediyor.
Limburg Bölgesi’nde engellilere yönelik baþarýlý faaliyetlere imza atan DOÐUÞ DERNEÐÝ geliri engellilere harcanmak üzere Yurtseven Kardeþler ile
bir kadýnlar matinesi düzenledi.
Bu gecenin gelirinin tamamýnýn Türkiye'deki engellilere akülü araba almak
için kullanýlacaðý ifade edildi. Dernek
yetkilileri Türkiye'nin bir çok farklý bölgesinden yoðun talep olduðunu ifade
ettiler. Nisan veya Mayýs ayýnda bir TIR
dolusu akülü engelli arabasý ve malze-
meleri Türkiye’ye göndermek için ek
kaynak yaratmak üzere düzenlenen Beringen’de Alyans düðün salonunda düzenlenen gece oldukça baþarýlý geçti.
Salonun týklým týklým olduðu etkinlikte
baþta dernek baþkaný Nurten Yalçýn ve
baþkan yardýmcýsý Þükriye Zevne olmak
üzere tüm Doðuþ yönetici ve üyeleri harýl harýl çalýþtýlar. Gecede Doðuþçularýn
hazýrladýklarý yiyecek-içecekler de satýþa
sunuldu.
Flaman Hristiyan Demokrat Parti
CD&V Federal Milletvekili Hilal Yalçýn,
annesi Baþkan Nurten Yalçýn’ý bu
önemli etkinlikte yalnýz býrakmadý.
BTDB þiir yarýþmasý düzenledi
elçika Türk Dernekler Birliði
Amatör Þiir Yarýþmasý düzenledi. 7’den 70’e herkesin katýlabileceði yarýþmanýn konusu “Umut, Birlik
veya Dostluk” olarak belirlendi. Yarýþmaya katýlmak isteyenlerin þiirlerini en
geç 21 Aralýk tarihine kadar info@turkse-
B
unie.be email adresi veya Stationsstraat
96, 3582 Beringen posta adresinden Belçika Türk Dernekler Birliði’ne ne ulaþtýrmasý istendi. Yarýþmanýn birincisine 28
Aralýk 2007 tarihinde düzenlenecek olan
Edebiyat Günü’nde Özel Þiir Ödülü verilecek.
Sayfa 16x.qxp
07.12.2007
08:03
Seite 1
16
Aralýk 2007
ARTfikir
Karikatürden daha
komik bir toplum olduk
[email protected]
Acý çekmek
Çok geç olduðunda duyulan piþmanlýklarýn elbette ki hiçbir anlamý yoktur, geçmiþtir artýk.
Geçmiþ neyi deðiþtirir ki...
Yalnýz kalmak, bi baþýna...
Bunun yalnýzca çevremdeki insan sayýsýyla alakasý yoktur; fiziksel, ruhsal ve zihinsel þeklinde kategorize edilebilir.
Felsefeyle ilgilenen arkadaþlar bilir ki; bazý filozoflar hayatýn acý çekmek anlamýna geldiðini vurgularlar. Size göre gerçekten hayat acý çekmek midir? Hayat acý çekmekse bu acýyý engellemenin yollarý var mýdýr?
Metanetli olmak gerekir fiziksel anlamda
acý çekildiðinde ama
Çaresi yoktur duygusal anlamda çeki- çaresiz deðildir aðrý
kesicilere sýðýnýldýðýnlen acýnýn. Zordur,
da fakat çaresi yoktur
katlanýlmazdýr. Ýnduygusal anlamda çekilen acýnýn. Zordur,
sanýn umutlarýný yikatlanýlmazdýr. Ýnsanýn
yerek, yok ederek
umutlarýný yiyerek yok
beslenir. Umut tarederek beslenir. Umut
lalarýnda yeþeren
tarlalarýnda yeþeren
her yeni filizi yokeden
her yeni filizi yokeden ayazdýr, kýraðý- ayazdýr, kýraðýdýr, doludur. Parçalar yüreði
dýr, doludur. Parça- yakar, kavurur. Fýrtýnalar yüreði, yakar,
lar koparken içerde,
dýþarda sürekli neþeli
kavurur. Fýrtýnalar
koparken içerde, dý- olmayý öðrenir insan
bir süre sonra. Duyguþarda sürekli neþeli
larýný kendine saklaolmayý öðrenir inmayý, mutluluk maskesi ile dolaþmayý öðresan bir süre sonra.
nir insan zamanla.
Paylaþýlmaz o acý baþkalarýyla, kol kýrýlýr yen içinde kalýr misali. Acýyý
kendi içinde yaþamak zor olsa da belki de en mutlu görünenler çekiyordur en büyük acýyý...
Sevgilinden ayrýlýrsýn, acý çekersin. Mahallenden
taþýnýrsýn, acý çekersin. Ameliyata giren yakýnýný
beklersin acý çekersin. Yakýnýný kaybedersin, acý
çekersin... Her seferinde de Allahým bu ne büyük
acý, hep acýlar beni mi buluyor diyerekten isyan
edilir. Yeni gelen bir acý, bir diðerini unutturur veya hafifletir.
Mademki insanýz. Acýlar da, sevinçler de yaþanacak þeyler. Önemli olan bu acýlardan fazla darbe
almadan kurtulabilmek ve atlatabilmek!
Ask ve ölüm eþ zamanlý geliþen iki kelimedir..
Görüneni iki kelimedir de, görünmeyeni hýçkýrýklý sessizliktir ki; gelmeyen bir ölümdür yaþanan...
Aþýk olunanýn nezdinde vücuda çekilen derin yaralarýn cerahatlarý yayýlýr ruha... Her deþilen hücreden ayný isim fýþkýrýr... Yenilen tek yiyeceðin sigara olduðu zamanlardýr... "ahhhhh" larýn vücuda
her deðdiði, suyun ateþle buluþmasýdýr... neydi,
nedendi, niyeydi, ne olmuþtu sorularý hayatýn nakaratý olmuþtur... ama en acý gerçek ve çekilen en
büyük acý ise " o gitti" cümlesidir...
“Elimden baþka bir iþ gelmediði için karikatürcü oldum. Aslýnda grafikerim, biraz ucundan kýyýsýndan
yaptým ama Gýrgýr mikrobu bulaþmýþ bir kere!” diye
baþlýyor söze Gürsel. Onu sadece Belçikalýlar deðil,
baþta Hollanda ve Fransa olmak üzere birçok Avrupalý
tanýyor ama içinde bulunduðu Türk toplumu henüz tanýmýyor. “Karikatürcülük dýþýnda baþka ne iþ yapýyorsun, asýl iþin ne” diye soranlar oluyor. “Palyaço kýlýklý
bir herif sanýyorlar” diye dert yanýyor. Gördüðünüzde
ünlü, dünya çapýnda bir çizer olduðunu anlamanýz
mümkün deðil. Sessiz sakin ve mütevazý biri. Ne yaptýðýný ve niçin yaptýðýný çok iyi biliyor. Sessiz görünüþüne bakýp da aldanmayýn, sadece çizgisini konuþturmuyor, konuþunca tam konuþuyor. Yýllarýn deneyiminden
süzülüp gelen yerinde tespitleri ve analizleri var. Saatlerce süren sohbetimizi sayfalarýmýza yansýtmak mümkün deðil. Sadece küçük bir seçki sunacaðýz. Zaten
onu artýk ilk sayfamýzdaki çizgileriyle daha yakýndan
tanýma olanaðý bulacaksýnýz.
Erdinç Utku
1959 yýlýnda Tokat’ýn Turhal ilçesinde doðan Gürcan Gürsel,
daha çocukken çizgiye meraklýymýþ. Sürekli defterlerinin arkasýna Tarkan resimleri çizer, gazeteden onlarý kesip saklar, sonra da
kuru boyayla renklendirirmiþ.
Çok güzel harita da çiziyormuþ.
Atlasa bakmadan kalkýp tahtaya
Avrupa haritasýný, denizleri, körfezleri, daðlarý, nehirleri, kýsaca
tüm ayrýntýlarýyla tebeþirle çizerken bir gün haritasýný çizdiði Avrupa’ya geleceðini nereden bilsin
ki. Çizgiye olan tutkusu, lise sonlarda Gýrgýr’da gördüðü çizgilerin
de etkisiyle bütünleþince iyi bir
çizer olmayý hayal etmeye baþlamýþ. Lise bitince de, bu hayalini
gerçekleþtirmek ve iþin eðitimini
almak için soluðu Tatbiki Güzel
Sanatlar Akademisi’nin Grafik
Bölümü’nde almýþ. Gýrgýr okulunda Oðuz Aral’ýn çizgiye yönlendirdiði ve piþirdiði Gürsel’e,
Aral günün birinde “sen artýk oldun” deyip, onu Gýrgýr’ýn kapaðýna çýkarmýþ. Bir gün ‘80’li yýllarýn
Gýrgýr dergilerini karýþtýrma olanaðý bulursanýz, efsanevi Gýrgýr’ýn efsanevi kapaklarýnda Þevket Yalaz, Ergün Gündüz ve
Gürcan Özkan gibi isimlerle birlikte Gürcan Gürsel imzasý mutlaka dikkatinizi çekecektir. Gürsel; Çarþaf, Gýrgýr, Fýrt, Laklak,
Avni, Fýrfýr, Dýgýl gibi dergilerde
çalýþtýktan sonra 1988 yýlýnda
Belçika’ya geldi. Birçok dergiye
kapak, illüstrasyon ve karikatür
portre çalýþmalarý yapan ve yurt
dýþýnda albümleri yayýnlanan sayýlý Türk çizerlerinden biri olan
Gürsel’in çeþitli yayýnevlerinden
çýkan 28 çizgi roman albümü var.
Son yýllarda Kirpi, Mad, Küstah
gibi denemelerde de yer aldý.
1991 yýlýndan beri çýkan erotik
içerikli 30 kadar Rooie Oortjes
albümünün çoðunda Gürcan imzasý var. The Champions (foot
furieux), Humor in Beroepen,
Petra Borst, blagues coquinas,
La restauration, SANTE! v.b. albümlerde de onun adýna rastlýyoruz. Genellikle De Boemerang
ve Joker Editions yayýnevleri için
çiziyor. Hollanda’da Aktueel ve
Kick-it futbol dergisi, Belçika’da
P-Magazine gibi dergilere çiziyor. Son olarak Fransa’da Fnac
zincirinde imza günü düzenlendi. Brüksel ve Anvers’teki kitap
fuarlarýnýn ise vazgeçilmez isimlerinden biri. Çizgi roman festivallerine ise özel olarak davet
ediliyor. 17-18 Mart’ta Fransa’nýn
Moulins kentindeki çizgi roman
festivali örneðin. Alman Futbol
dergisi, Albümler Portekizce, Almanca, Hollandaca, Fransýzca
(Kanada)
Endenozya’da bile
futbol dergisine iþ yapmýþ. Ýsveç
ve Finlandiya gibi ülkelerde çizgisine rastlarsanýz þaþýrmayýn.
Yayýncýsý Frankfurt kitap fuarýnda Gürcan Gürsel çizgilerini
tüm dünyaya tanýtýyor. Karin Ceulemans ve Jan Magito’nun
“Draw & Shoot” adlý foto portre
kitabýnda Belçikalý çizerler, çizgi
romancýlar arasýnda Gürcan Gür-
Gürcan Gürsel
sel de yer alýyor.
“Gýrgýr’da kapak çizmek son
noktaydý. Yeni bir þeyler öðrenmek istiyordum” diyen ve Gýrgýr’da çalýþýrken yurt dýþýna gitmeye karar veren Gürsel, Belçika’ya geliþ macerasýný þöyle
özetliyor: “Aslýnda Gýrgýr’da çok
mutluydum. Arkadaþlýk ortamý
da süperdi. Hayatýmýn en mutlu
ve keyifli günlerini orada geçirdim. Ama oranýn da dýþýnda bir
dünya vardý. Ýþte o dünyayý yerinde görüp tanýmak, bu iþin
merkezinde kendimi daha da
geliþtirme imkâný tanýyacaktý.
Hatta orada albüm yapma fikirleri yurt dýþýna açýlmama neden
oldu. Bunun içinde bu iþin iki
merkezinden biri olan Belçika’yý
seçtim. 1988 yýlýnda Belçika’ya
geldim ama Gýrgýr, Fýrt ve Dýgýl’a çizmeyi hep sürdürdüm.
Ayný yýl, Oðuz Abi Almanya’nýn
deðiþik þehirlerinde açtýðý Gýrgýr
sergisini bu kez Brüksel’de
ULB’de açmýþtý. Sergi hazýrlýklarýný birlikte yapmýþtýk. Sergiye
gösterilen yoðun ilgiden aldýðým
cesaret ve Oðuz Abinin “sen tutturursun burada” þeklindeki sözünden edindiðim güçle yurt dýþý serüvenim baþlamýþ oldu. Sergi haziran ayýnda açýldý. Avrupa
Futbol Þampiyonasý vardý. Belçikalýlarýn katýlýmý beklentilerimizin çok üzerinde oldu. Belçikalý
Türkler pek ilgi göstermedi.
Hatta Ýnce Pide’de Oðuz Abi
söyleþisi yaptýk. Ona da ilgi göstermediler.”
Sayfa 17x.qxp
07.12.2007
08:33
Seite 1
Aralýk 2007
Gürsel, Frankofon çizgi romanýnýn çok zengin bir kültür olduðunu ve çok kaliteli çizerlerin olduðunu bilerek gelmiþ Belçika’ya. “Amerika ve Japonya’yý
saymazsak dünyanýn en iyileri
Fransa ve Belçika. Ama ben de
köklü bir mizah kültürüne sahip
bir ülkeden ve dünyanýn üçüncü
büyük mizah dergisinden geldim.
Dolayýsýyla kendime ve çizgime
güveniyordum” diyor. Zaten baþvurduðu ilk yayýnevi tarafýndan
kabul edilmesi de bu görüþünün
haklýlýðýný kanýtlamýþ: “Belçika’da
iþ bulmam hiç zor olmadý. 1996
yýlýnda çaldýðým ilk kapý açýldý.
Gazete bayiinde bir çizgi roman
dergisine bakýyordum. Oradan
yayýncýnýn, Uitgeverij Bumerang’ýn adresini alýp, dosyamý
gönderdim. Birkaç gün sonra aradýlar. Hemen çalýþmaya baþladým.
Ýlk zamanlar aldýðým telif biraz
düþüktü, çizgileriniz iyi iþ yapýnca miktar artýyor. Çizgi roman pazarý büyük olduðu için tanýnmak
biraz zaman alýyor. Yapýlan albümün satýlýp isminizin duyulmasý
için uzun bir sürenin geçmesi ge-
ARTfikir
mü?” sorumuza ise “her ikisi de
önemli, iyi öykü kötü çizgiyi, iyi
çizgi de kötü öyküyü kurtaramaz”
diye yanýt veriyor.
Hoþgörü ve mizaha yaklaþýmlarý konusunda Belçikalýlarla Türkleri kýyaslamasýný istediðimiz Gürsel, “Belçika daha hoþgörülü. Karikatür eleþtiri sanatýdýr. Toplumsal bir olayla ilgili karikatür yapýnca Türkiye’de küfür yiyorsunuz”
diyor ve baþýndan geçen ilginç bir
olayý anlatýyor: “Belçika’ya gelmeden çok kýsa bir süre önce Türkiye’de bir gazetede Reklamcýlar
Derneði Baþkaný’yla ilgili bir karikatür çizmiþtim. Hakkýmda hakaret davasý açtý. Fizana da kaçsan,
hoþgörüsüzlük peþini kovalýyor.
Ne yapýp edip benim Belçika’daki adresimi bulmuþlar. Ýfade vermek için Belçika’da adliyeye çaðrýldým. Belçikalý sorgu hakimi bir
taraftan sorularý soruyor, bir taraftan da gülüyordu, karikatüre verilen tepkiyi aklý almamýþ, komik
bulmuþtu”.
Avrupa’da Türkçe mizah dergilerinin baþarýlý olamamasýný ise
“buradaki insanlarýn bakýþ açý-
ginç anektodlarý var. Ýnternet devri öncesi, Türkiye’deki mizah dergilerine karikatür çizip, onlarý havaalanýna giderek Türk yolcularla
Ýstanbul’a gönderdiði çileli yýllarý
hatýrlýyor. Ýnsanlar çekinir, pek
öyle kolay kolay kabul etmezlermiþ, Gürsel’in verdiði zarflarý.
Fransýzca yayýn yapan Belçika
devlet televizyonu RTBF “Belçika’da çalýþan Türk sanatçýsý” olarak Gürsel’i tanýtmak için bir çekim yapmýþ. Çizdiði karikatürleri
Türkiye’ye gönderme öyküsü
RTBF’in ilgisini çekmiþ. Her hafta
karikatür göndermek için göbeði
çatlayan Gürsel o hafta bambaþka
bir yaklaþýmla karþýlaþmýþ. Kameraman arkasýnda, Türk yolculardan zarfýný Ýstanbul’a ulaþtýrmasýný istediði herkes Gürsel’e “Tabii
abi, neden olmasýn. Hiç sorun deðil” gibi yanýtlar vermiþler. Gürsel,
“halkýmýz kamera görünce dayanamýyor”diyor. Zamanýnda Barýþ
Manço ile bile Türkiye’ye karikatür göndermiþ Gürsel.
Belçika ve Türkiye’nin mizah
anlayýþlarý konusunda ise “Türkiye’de biz espriyi yaratýrýz. Burada
sý”yla açýklýyor Gürsel. “Binfikir’in
mizah dergisi olanýný çýkarýn, bu
kadar ilgi olmaz” diyor.
“Buradaki Türklerin karikatüre
ve mizaha bakýþý hakkýnda bir þey
diyemem. Yalnýz malzeme bol.
Mizahçý her yerde malzemesini
bulur”diyen Gürsel’e Belçikalý
Türklerin mizahýný yapmayý düþünüp düþünmediðini soruyoruz.
“Burada Türklerin mizahýný yapmak kolay. Türkiye’deki dergilerde yapýlýyor zaten. Almanya’dan
gelen komik Türk tipleri... “Biraz
abartýlmýyor mu” diye araya giriyoruz. “Karikatür abartma demektir ama bu tipleri abartmaya gerek
yok, onlar karikatürlerden daha
komikler.”
Gürsel evli ve 16 yaþýnda bir kýzý var. Çocuklarý üniversiteye baþlayýnca Türkiye’ye dönebilir, burada yaptýðý iþleri Türkiye’den
sürdürebilir. Gürcan Gürsel’in il-
hazýr fýkralarý alýp çiziyoruz. Bu
kolay yol. Biz bunu Gýrgýr’da asla
denemezdik. Ben de öyle çizdim.
46 sayfalýk bir albümün yarýsý fýkra, yarýsýný ise kendim buluyorum.
Ancak Belçika gazetelerindeki karikatürcüler ayný bizim Türkiye’deki gibi esprilerini kendileri
buluyor” diyor. Belçika çizgi roman dünyasýndan Belçikalý dostlarý olan Gürsel, Herman, Dany ve
Tibet gibi çizerleri beðeniyor.
Çizdiði en sevdiði Gýrgýr kapaðýný ise þöyle anlatýyor: “Cemil
Cahit’in çok güzel bir kapak esprisi vardý. Ýþverenin, iþçiyi limon
gibi ezip suyunu çýkarmasý ile ilgiliydi. Çizgiyle anlatýmý da güzel
olmuþtu. Bu kapak ayný zamanda,
Brüksel’de açýlan Gýrgýr sergisinde de ilgi görmüþ, birçok Belçikalý “bizim patronda bizi ayný böyle
eziyor” diye yakýnmýþtý. Böyle bir
de anýsý var ben de.”
“Ýþverenin, iþçiyi limon gibi ezip suyunu çýkardýðý
kapak Brüksel’de açýlan
Gýrgýr sergisinde yoðun
ilgi gördü; birçok Belçikalý ‘bizim patron da bizi
ayný böyle eziyor’ diye
yakýnmýþtý.”
Gürcan Gürsel
rek” diyen Gürsel, bu sabrý gösterenlerden ve þu anda hatýrý sayýlýr
miktarda okuru var. Orijinal çizgilerine ilgi gösteren çok sayýda
koleksiyoner bile varmýþ. “Bir
gecede 16 sayfalýk dergi çýkaran
bir ekibin, kültürün içinden geliyorum. Kaliteden ödün vermeden bu kadar hýzlý çizmemi ilk
baþlarda yayýncým anlamakta
güçlük çekti. Bir fýkra kitabý için
20 günde 200 desen çizmemi aklý almadý. Kitap fuarlarýnda ve
festivallerde de sadece albümlerimi imzalamýyorum, bir de desen
çiziyorum. Ortalama olarak saatte
20 desen.”
Belçika’da Flaman-Frankofon
çizgi romanýna bakýþýný ise “Frankofonlarýn mizah ve çizgi kalitesi
daha kuvvetli. Çok sayýda dünya
çapýnda yazar-çizerleri var. Flamanlar malesef tek-tük kalmýþ”
diye özetliyor. “Çizgi mi öykü
17
[email protected]
Ýnanç þüphe
götürür mü?
vet, Belçika çalkalanýyor. Ülkenin yokolmasý gibi tehlikeli konuþmalar herkesin
dilinde. Kullanýcýlar bu kelimelerin anlamý ve
içeriðini bir bilseler kullanmaktan vazgeçerler
ama eðitimli cahiller her yerde cirit atmakta.
Olaylarý yadýrgayanlar grubuna bakarsan, sayýlarý pek de o kadar önemli deðil. Ýþte yadýrganmayan bu durum, ben de bu yadýrganmayýþ
halini çok yadýrgýyorum. Baksanýza "Güya Flamanlar zenginmiþ de, Valonlar da tembelmiþ
de, onun için ayrýlma zamaný gelmiþ" gibi vesaire sözler okyanusunda batmak üzereyiz. Bol
keseden atanlarýn yaný sýra, 200 yýllýk geçmiþi
ayný olan Flaman ve Valonlarýn, birer insan
olarak "stratejik kardeþ" olduklarýndan çok az
kiþi bahsetmekte. Bu durum politika, siyasi
arena ve halk temsili üslubunun icaplarýyla
baðdaþmýyor.
Hepimiz, yabancýlar dahilinde o "güya'nýn"
gerçeðini kabul ediyor, ve onaylýyormuþuz gibi bir sessizlikteyiz. Þu anda, Flaman ve Valonlarýn konumu, Türkiye ile ABD veya Türkiye
ile AB arasýndaki duruma çok benzemektedir.
Yanlýzca anamalcý ve tecimsel çýkarlar üzerine
yaþatýlmaya çalýþýlan iliþkiler, böylesi bir stratejik ortaklýðýn gerçekte var olmadýðýný ve þeklen
varmýþ gibi sayýldýðýný bizzat iddia edenlerin
elinde bir koz olduðunu ve de bizlerin de onlarýn elinde birer esir olduðumuzu göstermektedir. Toplumun tamamý veya çoðunluðunun
böyle bir þeyi kabul edemeyeceði hiçe sayýlarak yola devam edilmektedir.
Bu durumda Flamanlar ile Valonlarýn stratejik kardeþ olmanýn gereklerini yerine getirmede ne kadar hassasiyet gösterdiklerini irdelemek, sorgulamak zorunludur. Yeryüzünde siyasi,sosyal veya toplumsal proje mi kalmadý?
Bu konuda insanoðlu çok "rezervli" bir yaratýktýr. Yeter ki istesin. Her proje, her deðiþim veya iyileþtirmede kullanýlacak kelimeler, sözler
üsluptaki tutarlýk derecesine göre aðýrlýk kazanýr ve de tutarlýk derecesini de o üslubu kullananlar belirler. Burada Belçika siyasi ortamýndaki beceriksizlerin sayýlarý çok yüksek gibi
görünmekte. Güncel kiþiliðiniz ve karakter yapýnýz kendiliðinden ortaya çýkýverir. Bence bazý Flamanlar insani deðerlerden yoksun, yanlýzca anamalcý, çýkarcý bir anlayýþla koskocaman
Belçika adlý aðaçtan doðan çiçekleri boðmaya
çalýþmaktalar. Gün bu gün ise, imkaný olan ve
vicdan sahiplerinin duruma ve konuya el uzatmalarý gerekmektedir.
Beçika’da yaþayan çok kiþi, sabah yataktan
kalkarken; hayatýn akýþýna bir etkileri olamayacaðýný, bir þey deðiþtiremeyeceklerini düþünerek kalkýyorlar. Malesef ben bunu paylaþmýyorum. Öyle ise isteðimizin ve inandýðýmýzýn kavgasýný yapmamak, insanlýk adýna günah çýkartmak deðil midir? Ben Belçika'nýn birliðine ve
bütünlüðüne inanýyorum. Bilesiniz ...
E
Sayfa 18x.qxp
07.12.2007
09:59
Seite 1
Aralýk 2007
18
Hayt Huyt
Park Haydar
Abi
“Delikanlý adamýn köþesi...
Lightlar ve yumuþaklar okumasýn!”
ÝTHAL HÜKÜMET
Yves Leterme yamuk çýktý. Albertciðimden þans vermesini istedim ama iki denemesinde de baþarýlý olamadý. Olmayýnca olmuyor arkadaþ. Adamda liderlik yok. Benim karizmayý çizdirdi. Albertciðimi sap gibi ortada býraktý. Telaþla en harbi arkadaþý Haydar Abinizi yani bendenizi aradý. “Haydar yetiþ. Durum acil” diyor. Tam da okeye dönüyorum. Üstelik elimde çift okey var ve
biri boþta. Söz konusu olan Belçika hükümetiyse gerisi boþ. Neyse kalktýk bizim çocuklarla saraya kadar gittik. Ben Albertciðimle konuþurken onlar kapýda bekledi haliynen. Albert’e, Guy Verhofstadt’a görev vermesini söyledim. Pek bi karamsar olmuþ Albertciðim. “Sýkma canýný be Albert. Gerekirse ben Tayyipciðimden rica eder, AKP içinden yeni bir hükümet oluþturup Belçika’ya göndermesini isterim” dedim. Biraz morali düzeldi. AKP’de
bakan olma hayaliyle yaþayan milletvekili çok. Böylece onlara
da bakanlýk fýrsatý doðar. Gerekirse CHP ve MHP’den de alýrlar.
Çaktýrmadan da yavaþ yavaþ Türkiye’yi AB’ye sokmuþ oluruz.
Fena mý? Ýthal damat, ithal gelin oluyor da neden ithal hükümet
olmasýn?
HELAL SANA JOELLE!
Býrak sana “Madam Non” demeye devam etsinler. Ben harbi ve
delikanlý tavrýný çok sevdim. Yves Leterme’ye “hayýr” demeye yine bir sen cesaret edebildin. “Erkek” geçinen politikacýlarýn senden öðreneceði çok þey var. Siyasetin “kývýrma sanatý” olmadýðýný anlasýnlar artýk. Bu vesileyle siyaset dünyasýndan tatile çýkan
Halisciðime de selam sarkýtýyorum.
BÝNFÝKÝR’E OKEY KÖÞESÝ VE
DELÝKANLILIK ALEMÝ SAYFASI LAZIM
Her þeye raðmen 2. yýlýnýzý kutlar, yamuk çizer Ýsmail hariç hepinizin teker teker gözünden öperim. Hakkýnýzý yememek lazým.
Bir sayý bile aksatmadan gazetenizi çýkardýnýz, hem de harbi harbi daðýttýnýz. Kutlarým hepinizi. Üstelik yaz tatiline gittiðinizde sitenize günlük haber koyarak hacklenmesine de engel oldunuz!
Söz, 10. yýlýnýzý Adana’da gözlerden ýrak bir þekilde Toros yaylalarýnda kutlayacaðým. Sponsor falan aramayýn, benim misafirimsiniz hepiniz. Kutlama neymiþ gelin de görün o zaman. Size
adam baþý bir kuzu çevirme yapacaðým. Su gibi de raký. Ýsterseniz kaçak, isterseniz Yeni Raký...
Biraz da yayýn politikanýza deðineceðim. Atak üstüne atak yapýyorsunuz, yeni yazarlar transfer ediyorsunuz ama bir kez olsun, ‘Haydar Abim, yýllardýr yazýyorsun, senin paraya ihtiyacýn
olur’ demediniz. Telif melif olayý yani. Ýcabýnda sembolik de olsa bir telif verin kardeþim. Bugün bir Haydar Abi kolay yetiþmiyor! Ýçeriðinizin ise içine edesim geliyor. Vitamini biraz azaltýn,
fazla vitamýn hastayý öldürebilir de icabýnda... Renk olayý önemlidir. Siz RENK deyince farklý fikirlerin rengini anlýyorsunuz. Býrakýn artýk bu ayaklarý. Þöyle gazeteyi biraz fotoðraflarla doldurun. Bir de tutturmuþsunuz SAYDAMLIK aþaðý saydamlýk yukarý.
Kardeþim vazgeçin artýk bundan. Saydamlýk deyince biraz açýklýk saçýklýk anlayýn... Transparan, dekolte hatun resmi falan koyun gazeteye.
Ayrýca isterseniz gazetenizde bir OKEY köþesi yapabilirim.
Okey nasýl oynanýr, ne zaman OKEYe dönülür, ne zaman bitilir,
ne zaman renge gidilir. Bu konularda kahvehane insanýnýn bilinçlenme ihtiyacý var. Ýsterseniz sosyolog kýzýmýz Leyla’ya sorun... Kahvelerde okunurluluk oranýnýz patlama yapar valla.
Bir husus daha var. Gençlere ulaþmak istiyorsanýz beni dinleyin. DELÝKANLILIK ALEMÝ diye bir sayfa hazýrlayýp gençlerimize
iþin raconunu öðretebilirim.
Derya içresiniz ama Haydar Abinizin deðerini bilmiyorsunuz.
Sayfa 19.qxp
07.12.2007
10:45
Seite 1
Aralýk 2007
GÜNDEM
19
Ýki Türk’e önemli görev
kenangörgü[email protected]
Ýstanbullar
ýllarca Ýstanbul’u ancak uçaktan inerken görürdüm. Afyon’a geçen otobüsü beklerken.
Sonra Ýstanbul’a Ýstanbul için gelmeye baþladým. Ýþ,
seyahat, arkadaþlýklar icabý. Dünyanýn farklý büyük
seyirlerini ziyaret etmiþ olsanýzda Ýstanbul’a hazýr
olmanýz süpheli. Ýstanbul hem çok yaþlý ve yorgun,
hem gençliðin enerjisiyle yaþayan bir yer. Karmaþýk.
Kalabalýk. Kokularý farklý. Bir tahta yanýðýnýn kokusuyla canlandýrabilirsiniz.
Benim deðinmek istediðim Ýstanbul’un en ilginç
yerlerinden biri: Galata Köprüsü. Eski ve Yeni Ýstanbul’u birbirine baðlýyor; Sultanahmet ve Aya Sofya camiilerinden Mýsýr çarþýsýna doðru inersiniz ve
deniz sizi Eminönü’de karþýlar. Balýkçýlar. Vapurlar,
deniz otobüsleri. Üsküdar, Kadýköy, gemi duraklarý. Ve Köprü. Gece gündüz insanlar bulunur. Galata’yý ilk kez gördüðümde beni en çok þaþýrtan köprüde balýk yakalama amacýyla yer almýþ insanlar oldu. Köprünün her iki yakasýndan suya sallanmýþ ipler saç örmüs idi köprüye. Yürüdüm. Baktým dört
bir yanýma, Ýstanbul’a baktým. Ve o an vuruldum o
þehire. Bence Galata
Köprüsü’nün gözlere
Ýstanbul’un farklý
sunduðu Ýstanbul tablosu en güzeli. Ve her
yüzleri, hatta yollarý
ne zaman dönsem Ýshiç kesiþmeyen instanbul’a, orada olduðumu ancak Galaanlar, bu Galata
ta’dan bakýnca hisseKöprüsü’nde bir
diyorum.
araya gelebiliyor.
Galata’nýn en büyük
zenginliði ne ki? KöpKimi eðlenmek için.
rüden hýzla geçmezKimi suya bakýp
seniz. Duraklarsanýz.
dertlerini anlatmak
Bekleyip bakarsanýz.
Ýnsanlarla irtibat kuriçin. Kimi yakaladýðý
mak için biraz caba
balýðý suya geri
sarf ederseniz… O zaman Ýstanbul o köpatarken, kimi de gaz
rüde sizinle buluþatüp üstünde eski bir
caktýr. Þehrin ne katavada akþam yemedar insan tipi varsa bu
köprüde
bulmak
ði piþirir.
mümkün. Batý kültürünü tamamýyla benimsemis öðrenciler; kafasý sarýlý hoca tipinde sakallý bir amca; genç bir anne, kucaðýnda çocuk, ondan bundan balýk istiyor. Çocuklar su ve çay satýyor; yanýnda seyyar Galata Fishburger arabasýyla
ekmek arasý satýyordu (ki þimdi bu tür satýcýlar yasaklandý)… Ve daha neler. Bir tarafta polis komseri, “Akþamlarý gelip burda kafa dinliyorum”. Öbür
tarafta orta yaþ bir adam “uzun zaman içeride misafir” olmuþ, yani mahpustan yeni çýkmýþ burda þansýný deniyor çünkü cepte para yok – yakaladýn yersin, aksi taktirde bu akþam miðden boþ kalabilir.
Benim için çarpýcý olan þu idi: Ýstanbul’un farklý
yüzleri, hatta yollarý hiç kesiþmeyen insanlar, bu
köprüde bir araya gelebiliyor. Kimi eðlenmek için.
Kimi suya bakýp dertlerini anlatmak için. Kimi yakaladýðý balýðý suya geri atarken, kimi de gaz tüp
üstünde eski bir tavada akþam yemeði piþirir. Ýstanbul’a deðil, Ýstanbullara hoþ geldiniz.
Y
Hilal Yalçýn Dostluk
Grubu Baþkaný oldu
Flaman Uyum Bakaný’na
Türk danýþman
Flaman Hristiyan Demokrat Partisi(CD&V)
Federal Milletvekili Hilâl Yalçýn IPU (Parlementolar Arasý Birlik) bünyesinde Belçika-Türkiye
Parlementolar arasý Dostluk Grubu baskanlýðýna getirildi.
1889 yýlýnda kurulmuþ olan Parlementolar
Arasý Birlik “uluslararasý bir platformda, politik
diyalog içerisinde barýþ ve güven saglamak”
amacýna yönelik çalýþmalar yapýyor. Birlik bünyesinde deðiþik Dostluk Gruplarý bulunuyor.
Belçika - Türkiye Dostluk Grubu Baþkaný
olarak milletvekili Hilâl Yalçin, Belçika’ya resmi ziyarete gelecek olan Türk milletvekillerini
ve delegasyonlarýný Federal Meclis çatýsýnda
aðýrlayacak. Yalçýn “Türkiye ve Belçika arasýndaki iliþkileri geliþtirmek için çaba harcayacaðýný” bildirildi.
10 Haziran Federal Parlamento seçimlerde
open VLD listesinden Limburg Bölgesinden Milletvekili adayý olan ancak seçilemeyen Hakan
Çeliköz Flaman Hükümeti Uyum Bakaný Marino
Keulen’ün danýþmanlýðýna getirildi. Bakanýn kabinesinde çalýþmaya baþlayan Çeliköz, yeni göreviyle birlikte yürütmesinin zor olduðunu söylediði Müslüman Temsil Kurulu üyeliðinden istifa ettiðini açýkladý.
Seçimlerde kendisine oy verenlere teþekkür
eden Çeliköz, “yeni görevimde vatandaþlarýmý
en iyi þekilde temsil etmeye ve yardýmcý olmaya
söz veriyorum” dedi.
Çeliköz, yýllardýr Türk toplumunun Belçika ile
bütünleþmesi yönünde faaliyetlerde bulunduðunu, bu çerçevede Bakan Marino Keulen’la da
birlikte çalýþma yaptýðýný söyledi.
Sahte evliliklerde
% 70 artýþ
‘Sýðýnmacýlar,
onlarla gülebilirsiniz’
Yerel yönetimler tarafýndan engellenen
sahte evliliklerin sayýsýnýn 2007 yýlý sonu itibariyle yüzde 70 artmasý bekleniyor. Doðum, ölüm ve evliliklerin kaydedilmesinden sorumlu olan belediyeler 2006 yýlýnda
5474 çiftin evliliðini kabul etmemiþlerdi.
Federal Göç ve Sýðýnma Dairesi verilerine
göre bu yýlýn ilk 10 ayýnda bu rakam 7771
olarak gerçekleþti. Bu sayýnýn Aralýk sonu
itibari ile 9300’ü bulmasý bekleniyor. Bu,
reddedilen sahte evliliklerin sayýsýnýn 2006
yýlýna göre yüzde 70 artmasý anlamýna geliyor. Flamanca yayýmlanan Het Laatste Nieuws gazetesine göre Belçika’da oturum alabilmek için sahte evlilik yapanlarýn çoðu
(yüzde 62) Fas’tan geliyor. Bunu yüzde 12
ile Türkiye ve yüzde 8 ile Cezayir izliyor.
Sahte evliliklerin bazý belediyelere göre
daðýlýmý ise þöyle: Anvers 654, Gent 503,
Liège 380, Charleroi 482, Brüksel Merkez
539, Anderlecht 503 ve Saint-Josse Molenbeek 248.
Belçika’nýn Flaman Bölgesi’nde çalýþmalarýný
sürdüren Sýðýnmacýlar Örgütü 'Vluchtelingen
werk Vlaanderen' geçtiðimiz günlerde, ‘ilticacýlar problemine’ daha fazla dikkat çekmek ve
ilticacýlarýn olumsuz imajýný düzeltmek bir
kampanya düzenledi. Kampanyada geleneksel
yöntemler yerine fýkralar kullanýldý. Sýðýnmacýlar radyolarda, televizyonda ve posta kartlarýnda normalde Belçikalýlarýn anlatmasý beklenilen türden fýkralar anlattýlar. “Afrikalý, Belçikalý
ve Iraklý’nýn fýkrasýný biliyor musunuz?” 22 yaþýndaki Angolalý Mani bir hafta boyunca radyo
ve televizyonda "Vluchtelingen, je kan ermee
lachen!” kampanyasý kapsamýnda böyle baþlayan fýkrayý anlattý.
Belçika’da halen 15 bin kiþi tanýnmýþ sýðýnmacý olarak yaþýyor. Önceden sýðýnmacý olmuþ
40 bin kiþi ise Belçika vatandaþlýðýna geçmiþ
durumda. Tahminlere göre Belçika’da yaþayan
yaklaþýk 100 bin kiþi ya ülkesini terk etmek zorunda kalmýþ, ya da sýðýnmacý anne-babasý ile
Belçika’ya gelmiþ.
Sayfa 20x.qxp
07.12.2007
07:21
Seite 1
20
[email protected]
Kurban Bayramý
yaklaþýrken
Ayýn 20’sinde Kurban Bayramý’ný kutlayacaðýz. Kurban kesmek, Müslümanlýktan önce de Hak dinlerde
vardý. Yahudilerin de, Hristiyanlarýn da Peygamber olarak kabul ettikleri atamýz Ýbrahim aleyhisselamýn sünnetidir. Hazret- i Ýbrahim, oðlunu kesmeyip, bir koçu
kestiði için, bu sünnet asýrlardan beri devam etmektedir. Çocuklarýn sünnet olmalarý da atamýz Ýbrahim aleyhisselamdan kalmýþtýr.
Kurban bayramý arefe gününden sonraki 4 gün Müslümanlar tarafýndan Hicri Takvime göre Zilhicce ayýnýn
onuncu gününden itibaren dört gün boyunca kutlanan
bir dini bayramdýr. Arefe, yalnýz Zilhiccenin 9. günüdür
(hacýlarýn arafaya çýktýðý gündür)
Mukim olan, akýllý, buluða ermiþ, hür ve Müslüman
erkeðin ve kadýnýn, ihtiyaç
eþyasýndan fazla nisap miktaÞayet Belçika’da rý ( 96 gram altýn) malý veya
parasý varsa, Kurban Bayrakurban kesecekmý için niyet ederek, kurban
seniz, önceden
kesmesi gerekir. Kurban, vanasýl ve nerelercip vazifesini yerine getirede hangi þekilde rek sevaba kavuþmak için
kesilir. Davar (koyun, keçi),
kesileceði konusýðýr (manda, inek, dana,
sunda belediyeöküz, boða) veya deveyi,
den veya camii
Kurban bayramýnýn ilk üç
ve derneklerden
gününde, kurban niyeti ile
kesmek demektir. Kurban
bilgi alýnýz ki o
Bayramý’ndaki 23 vakit farz
gün maðdur ve
namazda selam verir vermez,
zor durumda
bir kere vacip olan teþrik tekkalmayasýnýz.
birini söylemeli.
Bence Belçika’da yasayan
çoðu Müslüman bay ve bayanlarýn kurban kesmeleri gerekiyor.
Belçika’da et ihtiyacýmýz olmadýðýndan kurbanlarýnýzý fakir akrabanýz varsa Türkiye’ye gönderip orada kestirmenizi tavsiye ederim. Eðer fakir akrabalarýnýz yoksa
kurbanlarýnýzý dünyanýn diðer ülkelerinde sizin adýnýza
kesen kuruluþlar var. Buralara verip kestirin, dedikodulara bakmayýn çoðu güvenilir kuruluþlardýr. Örneðin
ben IGMG adýna Çeçenistan, Daðýstan, Gabartay Balkar ve Ýngusetya’ya da gittim ve oralarda kurban verenlerin adýna kurbanlarýný kestim. Gittiðim yerlerde fakir
halkýn sevincini görecektiniz, bu sadece et verdiðimiz
için deðil, orada sizin dualarýnýzý selamlarýnýzý Ýslam
kardeþliðinin örneðini Müslümanlarýn dayanýþmasýný
gördükleri için “taa Avrupa’dan bizleri düþünüp gelmiþler” diyerek nasýl seviniyorlar anlatamam.
Bu nedenlerden dolayý kurbanlarýnýzý fakirlere göndermenizi tavsiye ederim.
Þayet Belçika’da kurban kesecekseniz, önceden nasýl
ve nerelerde hangi þekilde kesileceði konusunda belediyeden veya camii ve derneklerden bilgi alýnýz ki o
gün maðdur ve zor durumda kalmayasýnýz.
Bildiðiniz gibi kesilen kurban üçe bölünmeli bir bölümünü ailece yemeli bir bölümü fakirlere bir bölümü
de komþulara daðýtýlmalý. Burada komþuluk çok önemli. Belçikalý komþularýnýza da kurban eti götürmeli ve
Müslümanlýðý anlatmanýz gerekir düþüncesindeyim.
Aralýk 2007
Sivil Toplum
Türk mahallesinde
bir Uyum ve
Formasyon Merkezi
Nihat Dursun
SIMA, 1983 ve 1997 yýllarý arasý Brüksel’de Turk-Danýþ olarak
bilinen, ancak yeni bir organizasyonla SIMA adý altýnda 1997
tarihinden beri, göçmen kökenli
vatandaþlara yönelik sosyal, eðitimsel, kültürel, vb. faaliyetler
düzenliyor. Rue Brialmont, 21 1210 Brüksel (Saint-Josse TenNoode) adresinde faaliyetlerini
yürüten SIMA, “Sosyal Uyum” ve
“Daimi Eðitim” programý kapsamýnda çalýþmalarda bulunuyor.
Sosyal danýþman, animatör,
formatör gibi
görevleri yürüten toplam dokuz personeliyle, on beþ farklý
kültürden insana hizmet veriyor.
“Sosyal bir
kuruluþ olarak
bölgemizde yaþayan göçmen
kökenli
toplumlara ulaþmak, bu vatandaþlarýn günlük
olarak karþýlaþtýklarý sosyal,
kültürel ve eðitimsel alanlardaki sorunlarda
onlara yardýmcý olup Belçika’da
baþarýlý olmalarýna katkýda bulunmaktýr” diye özetliyor, Müdür Ali Çiçek SIMA’nýn amacýný.
1997 yýlýndan beri animatör, formatör, sosyal danýþman olarak
çalýþan Ali Çiçek, üniversite eðitimini tamamladýktan sonra
2004 yýlýndan beri uzun yýllar
emek verdiði bu kuruluþun müdürlüðüne atanmýþ.
“Türkler kendi içine kapalý bir
toplum olarak görünüyor; kýsmen doðru diyebiliriz dýþarýdan
baktýðýmýzda. Tabii ki bu durumu birkaç nedene baðlayabiliriz, örneðin Belçika’ya yerleþen
en son göçmen toplum olmalarý, Türkiyeliler olarak Fransýzca
dilini Belçika’ya gelmeden tanýmýyor ve bilmiyor olmalarý, vatandaþlarýn büyük bir çoðunluðunun kýrsal kesimden gelip þehir yaþamýna alýþýk olmamasý gibi nedenler insanlarý ister istemez gurupsal yaþama itmiþ. Süreç açýsýndan baktýðýmýzda birçok alanda ilerlemeler görülmektedir, bariz örneði ticari
alanda. Ancak, alým gücünün
SÝMA
zayýfladýðý, her geçen gün iþsizliðin arttýðý ve diplomanýn gereklilik haline geldiði günümüzde Türk toplumu olarak gerekli
baþarýyý gösteremiyoruz. Göçmen toplum olarak ikinci kuþaktan itibaren deðerlendirme
yaparsak, yaþanýlan ülkenin dili
ve anadil günlük yaþamda konuþuluyor ancak eðitim alanýnda gençlerimiz bu iki dilde de
baþarý gösteremiyorlar. Belçika’da yaþayan göçmen toplumlar içerisinde eðitimde baþarýsý
en düþük toplumuz. Neden bu
baþarýsýzlýklar derseniz tabi ki
bir çok nedenleri var: Fransýzca
dilini yeterince öðrenememe,
velilerin eðitim sistemi hakkýndaki yetersizlikleri, hatta eðitime
olan ilgisizlik, vs. Bu sorunlarýn
bilincinde olan bir sosyal kuruluþ olarak çalýþmalarýmýzý da bu
yönde yoðunlaþtýrmaktayýz. Bu
konudaki faaliyetlerimizi iki gurupta toplayabiliriz: “yetiþkinlere yönelik faaliyetler ve çocuklara (öðrencilere) yönelik faaliyetler.”
Özellikle aile birleþimi çerçevesinde Belçika’ya gelen yetiþkinler için Fransýzca kurslarý düzenliyoruz. Bu kurslara deðiþik
uyruklardan vatandaþlar katýlmaktadýr. Bölgemiz “Türk mahallesi” olmasý nedeniyle kursa
katýlanlarýn yüzde atmýþý Türkiye’den gelen göçmenlerdir. Ayrýca, Türkçe olarak ehliyet kurslarý, bilgisayar kurslarý düzenlemekteyiz. Eðitimde baþarý düzeyini arttýrmak amacýyla öðrencilerin ev ödevlerinde yardým ve
ayrýca 12 ve 15 yaþ grubundaki
öðrencilere hitaben farklý eðitimsel projeler üzerinde çalýþmakta-
yýz. Bu çalýþmalar veliler ve “saðlýk bilim, ruhbilim ve sosyal hizmet merkezleri” ile iþbirliði halinde düzenlenmektedir. Öðrencilerin baþarýsýz kaldýklarý derslerde yardýmcý olmaya çalýþýyoruz. Bu projenin diðer bir özelliði, verilen yardým kurslarý boyunca velilerin de çocuklarýna
eþlik etmeleridir. Kurs boyunca
çocuklarýna eþlik eden anne-baba, bu vesileyle eðitim sistemi
ile ilgili bilgi sahibi olma, çocuklarýnýn kendilerine olan güvenlerini arttýrma, hatta ve hatta kendilerinin
de
birtakým bilgilere sahip olma imkânýna
kavuþuyorlar.
Diðer taraftan vatandaþlarýn sosyal sorunlarýný cevap
aramak, onlarý
sorunlarýyla ilgili yönlendirmek amacýyla
sosyal danýþmanlýk ve tercümanlýk servisi düzenlemekteyiz.
Yýl boyunca
belirli sürelerde hukuksal
bilgiler, eðitim, aile toplum planlamasý, vs. ile ilgili seminer, konferanslar, Ýþ ve Ýþçi Bulma Kurumu gibi toplumu yakýndan ilgilendiren resmi sektörleri tanýtým
toplantýlarý düzenlemekteyiz.
Ýleriye yönelik amaç ve projelerimize gelince; elbetteki kuruluþumuzun ve ekibimizin devamlýlýðýný saðlamak, parasal
imkanlarýmýzý geniþletip, aile
birleþimi çerçevesinde Belçika’ya gelip de çalýþan ve gündüzleri Fransýzca kurslarýna devam etme imkâný olmayan vatandaþlara akþam kurslarý düzenlemek, farklý kültürlerin uyumu ile ilgili projeleri arttýrmak
ve yeni projeler üretmeyi sayabiliriz.
Son olarak, Bu yýl Mart ayýndan beri E.P.N (Centre public
mumerique) merkezinde faaliyet gösteren araþtýrma ve iletiþim amaçlý projemizin halka
açýk olduðunu belirtmek isterim. Evinde bilgisayar ve interneti olmayan vatandaþlar merkezimize gelip bu olanaklardan
ücretsiz olarak faydalanabilirler.
Sayfa 21x.qxp
07.12.2007
08:29
Seite 1
Aralýk 2007
YAÞAM
21
SOSYAL
Belçika ve Avrupa’nýn yeni
göç ve yabancýlar politikasý
REHBER
Nihat Dursun
[email protected]
Sayýn okurlar, bir yýlý aþkýn bir süredir
bu köþede Belçika’da yaþayan göçmen
kökenli vatandaþlarý ilgilendiren hukuksal ve sosyal konularý ele almaya çalýþtým. 2007 yýlýnýn bu son sayýsýnda, alýþýlmýþýn dýþýnda, bu güne kadar ele aldýðým konular, aile birleþimi, vatandaþlýk,
oturum, vs. kýsacasý Belçika’daki “göç
ve göçmenler politikasý” ile ilgili, birçoðunuzun sorduðu “neden bu engeller,
bu sýkýntýlar”? sorusu karþýsýnda bir deðerlendirme yapmak istiyorum.
1950’li yýllardan itibaren Belçika,
Hollanda, Fransa ve Almanya hükümeti sanayi, maden ve imalat sanayinde
çalýþmak üzere yabancý iþ gücüne ihtiyaç duymuþtur. Bu yabancý iþ gücü, ilk
baþlarda hem Belçika/Avrupa için hem
de göçmenler için geçici olarak düþünülse de, ileriki yýllarda geldikleri ülkelere yerleþmiþtir. Belçika’da 1974 yýlýnda resmi göçün durdurulmasýna raðmen, özellikle aile birleþimi, siyasi sýðýnma, vs. kapsamýnda devam eden
göç, Avrupa ülkelerine “yük olmaya”
baþlamýþtýr. Maden ocaklarýnýn kapanmasý, teknolojinin geliþmesiyle sanayi
sektöründe nitelikli iþ gücüne ihtiyaç
duyulmasý Belçika’nýn ve göç alan Avrupa ülkelerinin politikalarýný, özellikle,
son on yýldýr gözden geçirmesine neden olmuþtur.
Bir zamanlar Türkiye ve Fas gibi iþ
gücü gönderen ülkelerde “ Belçika sizlere kucak açýyor, iþ, refahlý yaþam sunuyor” afiþleriyle iþçi ve ailesini davet
eden Belçika gibi ülkeler son yýllarda,
kendisine ekonomik düzeyde kar getirmeyen “emek gücünü” kanunlar çýkararak, yeni mazeretler öne sürerek en-
gellemeye çalýþmaktadýr.
Diðer taraftan, yeryüzündeki gelir daðýlýmýndaki farklýlýklarýn her geçen gün
ekonomisi güçlü ülkelerin lehinde geliþmesi, ekonomisi zayýf, refah düzeyinin düþük olduðu ülke vatandaþlarýný
kendisinin veya ailesinin yaþam düzeyini iyileþtirmek, garantiye almak ve
hatta daha çabuk para kazanma umuduyla alým gücünün ve refah düzeyinin
“Peki doðum oranýnýn gitgide azaldýðý
ve nüfus kaybýna uðrayan Avrupa ülkeleri dýþardan göçü engellemek mi istiyor?” sorumuza bir parantez açýp kýsa
bir deðerlendirme yaparsak, gelecekte
27 AB ülkesinde iþ gücü açýðý olacaðýný
þimdiden kestirmek mümkün. Avrupa
Komisyonu’nun tahminlerine göre 2030
yýlýna kadar Avrupa’nýn istihdam edebilir nüfusunda 20 milyonluk bir insan
yüksek olduðu ülkelere her türlü
imkânlara baþvurarak ulaþmaya, umutlarý bu yeni yaþama baðlamaya itmektedir. Bu durum, ailelerin daðýlmasý,
gayri resmi evliliklerin çoðalmasý, …
“insan trafiðinin” önüne geçilemez bir
duruma gelmesine neden olmuþtur.
Günümüzde artýk Avrupa’nýn birçok
ülkesinde aile ziyaretinde bulunmak,
bu ülkelere deðil yakýnlar, birinci dereceden akraba anne, baba, kardeþleri
davet etmek gitgide hayal olmaktadýr.
Bir taraftan teknolojinin getirdiði yeniliklerle, (internet, yeni ulaþým olanaklarý, vs.) dünya küçük bir köye dönüþürken diðer taraftan da sýnýrlar daha
sýký denetlenip rahat dolaþým hakký kýsýtlanmaktadýr.
açýðýnýn olacaðýný; bu açýðýn 2050 yýlýnda 65 milyon kiþiye ulaþabileceði belertiliyor. Demek ki Avrupa göç alan ülkeler konumunu devam ettirecek ancak
göçün niteliðini deðiþtirecektir.
Yaklaþýk bir yýldýr Avrupa Parlamentosu’nda kurulan özel bir komisyon AB
üyesi olmayan ülkelerden gelmek isteyen yüksek nitelikli çalýþanlara göç
prosedürünü kolaylaþtýrmak amacýyla
çalýþmalar sürdürmektedir. Bu nitelikli
iþ gücünün odaðýnda ise Türkiye Fas,
Cezayir gibi ülkeler deðil Afrika ülkeleri yer alýyor.
AB Adalet Komiseri, ABD’nin uyguladýðý “Yeþil Kart” (Carte Bleu) projesinin
uygulanarak yurt dýþýndaki uzman çalýþanlarý, özellikle iyi eðitim almýþ mes-
lek sahibi genç insanlarý, baþta iki yýlla
sýnýrlandýrýlmýþ bir çalýþma izniyle Avrupa’ya getirmeyi öneriyor. Bu çalýþma
izni belirli bir süre sonra uzatýlýp, beþ
yýl sonra da tüm Avrupa Birliði ülkelerinde geçerli olacak, bu durum kiþiye
sürekli oturum hakkýný verecektir.
“Mavi kartla” nitelikli iþ gücü göçüne
yeþil kart gösteren, hatta, 40-50 yýl evvel Türkiye ve Kuzey Afrika ülkelerinde yaptýðý gibi reklamlarla teþvik eden
Avrupa, diðer taraftan da yasa dýþý göçle mücadeleyi güçlendirmektedir. Avrupa Komisyonu baþkaný Jose Manuel
Barros, geçtiðimiz yýl AB üyesi ülkelerin liderlerine bir mektup göndererek
Avrupa’yý yasadýþý göçü önlemek amacýyla beraber çalýþmaya çaðýrmýþtýr.
Almanya’da veya Hollanda’da çýkarýlan göç ile ilgili yasalarýn birkaç ay
sonra Belçika’da da uygulanmasýnýn
nedeni yulardaki cümlede açýk açýk
belirtilmektedir. Almanya’da ve Hollanda’da uygulamaya baþlayan yaþ sýnýrý,
gelir, lojman, … mecburiyetine ek, aile
birleþimi çerçevesinde istenilen dil bilme mecburiyeti þu anda Belçika tarafýndan uygulanmazsa da hazýrlýklarýn
yapýldýðýný ve yakýnda yola çýkacaðý
kanýsýndayým.
Avrupa’da yaþayan göçmen kökenli
gençler, AB ülkeleri dýþýnda yapacaðýnýz evlilikte yanlýz karar verme yetkisine sahip olmadýðýnýzý unutmayýn, sizlerden diplomalý, nitelikli eþler seçmeniz istenilmektedir!
Kurban Bayramýnýzý ve Yeni Yýlýnýzý þimdiden kutlar, esenlikler dilerim.
Ýmtiyaz Sahibi OPEN WINGS BVBA Genel Yayýn Yönetmeni Serpil Aygün Genel Koordinatör Erdinç Utku
Yayýn Kurulu Ýlknur Cengiz, Leyla Ertorun, Serpil Aygün, Erdinç Utku, Nihat Dursun, Mehmet Aydoðdu,
TASARIM Openwings REKLAM 0484 528 902 [email protected] ADRES 44, rue des Palais bte 1, 1030 Bruxelles
TEL 0032 2 242 01 53 e-mail [email protected] WEB www.binfikir.be
Sayfa 22x.qxp
07.12.2007
07:32
Seite 1
22
Aralýk 2007
SPOR
Espoirs Turcs Herstal
Türklerden destek bekliyor
Charleroi’nýn gözdesi
"Jeunesse Turque"
Jeunesse Turque Futbol takými 1976 yýlýnda kuruldu ancak 1982 yýlýnda federasyona katýldý. Belçika ikinci lig C Grubunda mücadele eden Kulüp bir spor
okulu gibi çalýþýyor, 250 çocuk ve gence hizmet veriyor. Çocuk, genç ve yetiþkin olmak üzere 3 takýmý bulunuyor. Sponsorlar bölgedeki Türk iþletmeciler ve esnaf. Atatürk turnuvasýný 2007 yýlýnda kazandý. 2007 yýlý Atatürk Turnuvasý Charleroi’da yapýldý. Kulüp kültür ve sanat konularýna da çok önem
veriyor. Her yýl bu amaçla geleneksel hale gelen kültür ve sanat geceleri düzenliyor. Ayrýca tribünü olan stat farklý spor müsabakalarýna da ev sahipliði
yapýyor.
Espoirs Turcs Herstal Futbol takýmý 2001 yýlýnda Herstal/Liege’de
kuruldu. Kýsa sürede provincial ligde þampiyon olarak National’e çýktý.
Oradan da þampiyon olarak 2. Nationale yükseldi. Þimdi ise bu grupta
mücadele ederek þampiyon olup 1. National’e çýkmak istiyorlar.
Takýmý çalþtýran ve yönetici olarak da takýmýn baþýnda bulunan Ýsmail
Kaya, Cemal Elifoðlu veS Hasan Aydýn büyük baþarýlara imza attýlar. Takým yöneticileri ‘Herstal Türk halkýndan gerek sponsor, gerekse seyirci
olarak destek bekliyoruz’ dediler.
Bilal Çakýr
Anderlecht turu erteledi
6 Aralýk akþamý Brüksel’de oynanan maçta Anderlecht ve Ýngiltere’nin Tothanem takýmlarý birer puana razý oldu. Maçýn 66. dakikasýnda
Goor’la öne geçen Anderlecht, üs-
tünlüðünü yalnýzca beþ dakika koruyabildi. Konuk ekibin golü 71. dakikada penaltýdan Bulgar oyuncu Berbatov’dan geldi. Anderlecht tur þansýný bir sonraki maça býraktý.
Belçika ve Türkiye Dünya Kupasý
elemelerinde ayný grupta
Güney Afrika Cumhuriyeti'nde 2010
yýlýnda düzenlenecek FIFA Dünya Kupasý'nýn Avrupa Elemeleri kura çekimi
yapýldý. Belçika ve Türkiye 5. Grup'ta
Bosna Hersek, Ermenistan, Estonya ve
Ýspanya ile mücadele edecek. Toplam
9 grupta oynanacak eleme karþýlaþmalarý sonrasýnda, gruplarýnda ilk sýrayý
alacak takýmlar doðrudan finallere gidecek. Gruplarda en iyi puan ve ave-
raja sahip 2. sýradaki 8 takým ise playoff mücadelesi verecek.
Play-off maçlarý sonrasýnda 4 takým
daha finallere katýlmaya hak kazanacak.
Güney Afrika Cumhuriyeti'nde, 11
Haziran-11 Temmuz tarihleri arasýnda
yapýlacak 2010 Dünya Kupasý Finalleri, 9 ayrý þehirde bulunan toplam 10
statta oynanacak.
Türkiye’ye Euro 2008’de zorlu rakipler
2008 yýlýnda Avusturya ve Ýsviçre'nin ev sahipliði yapacaðý 13. Avrupa Futbol Þampiyonasý Finalleri'nin kura çekimi Ýsviçre'nin Luzern kentinde yapýldý.
Türkiye kurada A Grubu'nda yer
aldý. Rakipler ise Ýsviçre, Portekiz
ve Çek Cumhuriyeti oldu. Ay-yýldýzlýlar ilk maçýný Portekiz'le 7 Ha-
ziran'da þampiyonanýn açýlýþ gününde oynayacak. Ýkinci maç 11
Haziran'da Ýsviçre ile olacak. Son
maç ise 18 Haziran 21:45'te Çek
Cumhuriyeti ile oynanacak.
Türkiye, grup ikincisi olarak EURO 2008 biletini almýþ, Belçika ise
A Grubunda 5. olarak elenmiþti.
TÜM DÜNYA İLE SON DERECE
DÜŞÜK FİYATLARA TELEFON
BE
GÖRÜŞMESİ
YAPIN
TÜRKİYE İÇİN
TELEFON GÖRÜŞMELERİ
DAKİKASI
€
0,15
İTİBAREN
*
YURT İÇİ VE
YURT DIŞI SMS
GÖNDERME ÜCRETİ
DE
DE
€ 0,13
DAİMA
*
DE
BELÇİKA İÇİ
TELEFON GÖRÜŞMELERİ
DAKİKASI
BE 0,20
€
KAMPANYA
HER KONTÖR YÜKLEMEDE
BEDAVA DAKİKALAR
KAZANIN!**
İTİBAREN
*
D
DE
DE
**10 EURO’LUK KONTÖR = 20 DAKİKA BEDAVA KONUŞMA VE 20 EURO’LUK KONTÖR =40 DAKİKA BEDAVA KONUŞMA.
BEDAVA DAKİKALAR SADECE ORTEL’DEN ORTEL’E VE ORTEL’DEN BASE’E YAPILAN BELÇİKA İÇİ ARAMALARDA GEÇERLİDİR.
BEDAVA DAKİKALAR HER YENİ KONTÖR YÜKLEMESİNDEN SONRA 30 GÜN İÇİNDE KULLANILABİLİR.
BU KAMPANYA 15 EKİM VE 15 ARALIK TARİHLERİ ARASINDA GEÇERLİDİR.
15 ARALIK’TA YÜKLEDİĞİNİZ KONTÖRLER İÇİN 15 OCAK 2008’E KADAR BEDAVA DAKİKALARINIZI KULLANABİLİRSİNİZ.
*TARİFELER 1 AĞUSTOS 2007 İTİBARİYLE GEÇERLİDİR
BAĞLANTI ÜCRETİ ARAMA BAŞINA 7 EURO SENTTİR
BÜTÜN ÜCRETLERE BTW/TVA DAHİLDİR
TARİFELERİN TAM LİSTESİNİ GÖRMEK İÇİN
WWW.ORTELMOBILE.BE ADRESİNİ ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ
opmaak_december.indd 1
5-12-2007 17:02:01
"KaynakKr
ediPl
aceLi
edt
s'
t
ekiyenişubesi
yl
e
çözüml
erür
et
meyedevam edi
yor
"
Pl
aceL
i
edt
s
,
18BBr
ux
el
l
es
ŞenolAbı
z:
0476440160
T
el
:022417760
RueMar
i
eChr
i
s
t
i
ne2201020L
aeken
Gs
m:0486901382
T
el
:02/4265119
Rahmi
yeKut
l
u:0476992691 Fax:02/4257926

Benzer belgeler

Eylül 2008

Eylül 2008 artmasýný ayrýca endiþe verici buluyorum. Anvers Üniversitesinin “2007 Yoksulluk ve Sosyal Dýþlanma” raporuna göre Belçika’da yoksullarýn sayýsýnda artýþ olmazken, zengin ile yoksul arasýndaki uçur...

Detaylı