Nevin Kalafatoğlu
Transkript
Nevin Kalafatoğlu
Nevin Kalafatoğlu - şiirler - Yayın Tarihi: 28.11.2004 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir. Nevin Kalafatoğlu (nevinka) Şiir derinliklerdeki aşk kokusunu insan ruhunun kalitesinde açığa çıkaran duygulardır benim için bazen aşk... bazen doğa.....bazen sitem....bazen hayat ama hep aşkla işte ben... Nevin Ka www.antoloji.com - kültür ve sanat (Atamıza) Mavi Bakışlarına Aşik Kadınların Ağıtı gözlerindeki ışıklar maviydi...........anlamlı uzaklara bakardı o serin...sakin...derin...gözlerin... sana öylesine hasretki duyularımız.. söyledıklerin, verdiklerin, hayallerin... yaşanır hayatlarımızda... güne imza attığın satırlarında... gören, anlayan, düşünen kadın kadın beyinlerin... sözcüklerle anlatmak mümkün değil gönüllerin coşkusunu.. Rafet öğretmenin... bugünün kadın dillerinden...annemin...anneannemin... anlatabilmek seni satırlarımda.......feminen özgürlüklerin verdigin sevgin, saygın, desteğin ve adaletin şiirlerde ne mümkün... delikanlı, altın saçlı, mavi gözlü... yürekli, kahraman..ozan sözlü......sevgilimiz Mustafa Kemal Atatürkü'müz...önderimiz..ağabeyimiz...babamiz... seni anlatabilmek gökkubeye... ağıtlarla ne mümkün... koca yürekli...onca kadının...aydınlık gönüllerin türkümüzsün..onurumuz...çocuklarımızsın.... hepimizin... ışığısın geleceğinin... 10.11.2003 Nur içinde yat Atam, cennet mekanın olsun... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat .......İzm Ne çok..........izm var hayatımda birden saymak geldi içimden içinden geçtiğim gözümden geçen işittiğim yaşadığım dokunduğum şöyle bir ve yaptığım sevgisiz ve sevgili......izmler hayret ettiğim şaşıpta kaldığım........izmler faş.....izm komün.....izm Kemal......izm fav.......izm ego....izm ...........izm ...........izm ...........izm ...........................................izm izm izm sevdiğim empresyonizm eklektizm mesleğim turizm 24.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat ....Mız Duyguların anları... anları aynılarımıdır.... şiirler............................imiz hayatlar gibi hayatlarımızın çaprazları yollarda geçer.... duygular çaprazları aylarda gezerken.........biz yolları geçerken...........ikimiz.. uzakları.........................mız. 07.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat A...........normal mi! artık ruhu tembel sadece sevgi ve aşka açık açık saçık birazda kaçık yemek yiyen bol salata ......................bol balık ......................bol meyva içki içmez..şarap tadında takılı bir kadehle bir gece geçecek sarhoş biraz hoş...biraz mayhoş.. buzlu çay rezene kuşburnu nane biraz nargile kapuçino gül su teresi roka.. bol bol yoğurt ve dondurma.. uykusuz uykusuz gecelerde huysuz... güneş güneşli günlerde bir kelebek.. ateş...melek... duygu duygulu bir yaratık kızmamak için gülümseyen.. yumşacık bakan ve anlamak isteyen araştırıcı milimetrik anlaşılamayan anlaşılamayınca çıldıran bir deli varlık müziğe,şiire,resme,yıldızlara, denize, dağlara aşık tuvallere küskün korkak,kafası karışık ve seven varlık güneşte bir kaçık 22.12.2003 (şeffaf anlardan...) Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Acı Haftası Şiirlerine...Avuntu... önemlimi kimlikler önemli olan yürekler kafa sayımız kadar yüreğimiz var...geçmişimiz... bir okadar genimiz... biz bu duygularla gökteki yıldızlar gibiyiz tek bile kalsak... dayanır yureğimiz... enginlere sığmayız taşarız... bugunlerin bin mislinide görsek YAŞARIZ.... 27,11,2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Acınılan saire methiye...! Bu Neydi... bu farklı yollarda, farklı yollarmıydı... Bu siirmiydi, yoksa romanmıydi... Bu yurek seninmiydi... yoksa... kiralıkmıydi... Bu bir oykumuydu... bir hasretin oykusu.... Bu yazılan bir yurek... bu anılan bir sevdamıydi... Bu farklı bir tarzmiydi... Bu değisen dunya miydi...adı trend olan... Bu bir 'ask'miydi yurek delen..! ! ! Bu sevgiyi anlatmak... evrene hakım olmakmiydi... Neydi................anlasılmayan.... sohret olmakmiydi... Soyle bana..... borçlusun...! 27.09.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Açmayan Yediveren Gülleri uzun saçlarının olduğu zamanlardı gözlerinin parladığı habersiz gönüllerden gelen aşk seslerini bilmediği gönül çalanların cirit attığı günler ömrünün üçte birine konan ipoteklerini ödediğini bilemediler iki aylık gelin feryatlarındaydı oysa gözleri göremedi kimseler yılları sakladı hep bakışları yaban ellerden okunmasın diye örtündüler kirpikler süzüldü göz yaşları hep boşluklara mutsuzluk yıllarını beklediler oldumu şimdi bu nedir yaptığın kaçamak sevgileri ektiğin saksılarda yediveren güller bir ömür açmadan beklediler belki senin yüzünden Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Adın Recep'ti Sıradanlık mertebesine erişmiş olmanın Rahatlığı vardı sende... Hoşluğun sarardı dalga dalga insanları Konuşurken seninle gülümsemeler vardı... Espriler katardın en ciddi konulara Sen bizim çok şey beklediğimiz adamdın Yordukmu seni... Hani huyumuzdurya iyi iş yapan Yorulurya ülkemde... Sen tam Ilaydakolik olmayı oğrendiğin zaman... Bu iş buraya kadar demiyecek adamdin. Gitme.... Sakın.... Bizimle kal... Sana ihtiyacımız var... Seninle.. bu ülkede daha çoook nehirler... akar... 05.09.2003 Nevin Kalafatoğlu Sayın Recep Yazıcıoğlu'na.....bitkisel hayat günleri Ruhu şaad olsun... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Adını Sen Koy Hep sevildim ben asık olundu bana Sebebı belli sevgimden olmalı, ilgim Sevgim o kadar cok kı, herseyim sevgi.. Diyebilirmisin bana canım, Senin sevgin mi! Ha! benim sevgim dağlar kadar Diyebilmek icin bana sormalısın degil mi, Sevgin benim içinse, olceri benim Benim sevgimse senın... Hadi olcelim, Bahaneler siradan canım, sorumluluklar... Bunlar kadınlarda da var, Unuttunmu biz esitiz, insan olmak Önce prensibimiz, yoksa değil mi? yanılıyormuyum sevdigim... Dogru degilmi bunlar. Aradakı fark mı? Sen herseyden onemlisin benim icin Sevdigimsin.Sense 'sen benim sevdigimsin, özledim seni ama....' Diyorsun bana, benim yasadıgım bunlar... Oysa pencereden bir merhaba...sevdigim... Merhaba...Yeterdi bana Her sabah senin le baslardı gunum Gecem seninle biterdi. Bir cevap alırdım belki yazdıklarıma... 27.04.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Aglıyorum Zıt ağlıyorum... nedenmi... zıt bir şeyden... oldukça zıt gözyaşlarım iniyor... çağlarcasına... damlıyor damlalarım.. durmuyor... sevilmekten... anladınmı... sevmemek zıt ağlıyorum... insanların sevgilerinden... ektiklerim mi bu... zırt bir seyden... sevilmekten... ben ey nankör... ben onca sevgim varken... sen sen bana 'seni kim sevsin' derken bana hayatı zindan ederken...zırt ağlıyorum... sana bak 'yanıldın' derken sevilmemek zıtken oldu ağlamak pozitif birden.. duyguları donmuş olan sen sen negatif.. ben aktif pozitifmişim derken ağlıyorum zıt 22.12.2003 (bir toplantı yemeği anısına...biçilen yıllardı...ekilen tohumlar...) Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ağladı hep gökleri arar gözleri kupkuru bulutları yakalar o bulutlar beyaz o bulutlar gri o bulutlar bazen kızıl çerçeveli damlalar yağmur damlalar ezgi damlalar hüzün ve acı sezgi damlar gözler gök teki rengi yosunlara yağan yağmurlar gibi gönül aşk ve sevgi deniz gibi göl gibi gözyaşı gibi gök yaşı gibi damlaları damladı sevgili ağladı Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ağlama bir gönül macerasındayım düşümde figüran o yalnızlığın sesinden gelen feryat figan gezginim gene aşk acısını gördüm yüreğinde ağlama bebeğim üzülme sen bütün bunalımların altından kalkan kocaman bir yürek olacaksın bu daha ilk maceran ağırlığını hissedeceksin aşkın onca suskunluklarda ağlayacaksın yüreğim senin elim senin ben seninleyim ayakta duracaksın bebeğim hep ayakta duracaksın aşk olacak aşk ölecek bakacaksın ardından güzel anların bakışlarında binbir cicek açacak göklerde yıldızlar şarkılar söyleyecek sana belki yazacaksın belki en güzel tablolarını yapacaksın aşkın belki şarkılar dinleteceksin dinleyeceksin aşk için gülmeyi öğreneceksin öğreteceksin tut elimi gel benimle bak bütün kızıllıklar parlak güneş yarın daha güzel doğacak seninle..... Elif'(ler) ime şiirler.. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ağlar Aşk Çiçekleri donuk mavilerle kaçamaklar yaşanır sessiz kadın mevsimleri tüketir umutla bekler ölümü öldümü öldümü yoksa buzlar çözüldümü sevgili anılara gömüldümü .......................................'dudaklarım yalana kanar ........................................yalan kana kana içilir ........................................senden kaçak gecelerden' (Umut Ülbegi) ulaşılamayan anlar bilinir sessizlik çöker omuzlarına ölünür.. kar yolları kapar umutları yollar donar sesler gömülür kardelenler filiz verir başka karlara der ebruliler unutulur sevgili buluşmaları ayrı mevsimlerde açar hercai sevgili ağlar aşk çicekleri 25.01.2004 Şair Umut Ülbegi'nin 'Sayıklamalar' şiirinden alıntılar ve etkileşim Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ahmet Haşim gibi ağır ağır yürüdüm gün batımına ayaklarımda sular o sular ki günün kızıllığı var gözlerim ufuk kulaklarımda Haşim'den mısralar yaprak seslerini dinledim o bir adam ben bir kadın içimde rengimin solmasını izledim su yansıdı yüzümde ufkun rengi nar ben aşık olunca işte böyle oluyorum yar... Side'de gün batımı 04.07.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Akan Hayatlar 1 ikiydiler..... iki olmuşlardı birken bir koca kalpten yuvaları yolunda papatyalar ekiliydi her bahar açan... ve kasımpatları... sıcaktı duvarları...kırmızı bir köşktü içinde pırıltılar saçan şamdanları bir somun ekmekleri vardı... birde aşkları... ve akan hayatları...... 13.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Akan Hayatlar 2 taa..... uzaklardan gelmişti. İstanbul büyülemişti.....yaşayan şehir.. duvarlarına dokunmuştu evlerin ellerinle.. tepelerine tırmanmıştı şehrin ışıklarını izlemişti gecelerin soğukluğunu hissetmişti o anlarda... koca bir adamdı....okuyacaktı.... ............................ simsiyah gözleri vardı...parlayan hayat dolu ve umut... birde sıralarda gözüne takılan sarı saç.. parlardı...saçları baktığında yıldız ışıltıları... rüya gibiydi gözleri...içinde kayıp giderdi bazen... bir parmak ucu kadar yakın... dünyanın sonu kadar uzaktı.... sarılıklar... aşktı gönlüne düşen...ulaşılamayandı.. ışıklarini görürdü İstanbul gecelerinde saçlarının evlerin pencelerinde....... arardı gözleri... simsiyah ve parlaktı gözleri....hüzünlenir... yaşla dolar....keserdi geceleri...biçer... döverdi... günü geldi...ona elini verdi.... ince ve narin parmaklı yar........minicik elleri vardı. beyazlar içindeydi şimdi...... sevgili......ne kadar güzeldi... çok sevdi... onu çok.... taa...uzak diyarlardan geldi... oysa şimdi...uçuyordu yüreği... artık kara gözlü mert adam bir bilendi... büyüktü... değişmeyendi tek şey.............. aşk dolu yüreği... aklını almıştı aşkı................. ve bedenini... ama aşkını verdiği..... kıymet bilmeyendi...... ya şimdi... önünde hayat.......hesap ödeyendi.......biteviye.. ne memleketi kaldı geriye...ne anası... ne bacası.... nede toprağı... tutkulari...ve yanlızlık duyguları... cocukları bile eldi...canları... gözlerını açıp baktı... bunca yıl sonra baktı...baktı.... sarı saçlı..... huysuz...bedeni duygusuz... dünya sonu sonuçsuz...du! taa... uzaklardan gelmişti...İstanbula... ellemişti evlerinin duvarlarını... şimdi hissedebilmişti...soğuklarını....sokaklarını... kelepçeler bağlanmiş.....yüreginde..... tek başına.... .....................akan hayatını... 14.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Akan Hayatlar 3 Uzun boylu sıyah saçlı badem gözlü bir güzel salınarak yürüyüşü içgüdüsel gözlerinde hüzün ve onca yalnızlık gençlik heyecanları çok tanıdık sinyallarini dağıtırken aşk aradığının hemen yanında..........o yaşlarda hakim..... o bilinen saflık... nedense o yaşlarda hep yaralı ceylandık...... anne kumar...baba içki.... para pul... iş ve ne varsa.... unuttukları....sözüm ona.... modern hayatlarının tükenen sevgilerini anla vakit yok...kendilerine ait ve canlarına kimsesizlik meyvesi...sevgisizlik bebeği.. yapayalnız...hayat arardı..nefes alınan anlamsız yuvanın yaralı kuşu......mu içinde güzel bir yuva kurma düşü...o nu Akdenize uçurdu.... sıcacıktı Akdeniz üşümüyordu... neşeli hayat dolu arkadaşlar...yaşardı... maskeli yüzler...vardı...gizli... binbir kahkaha...atan..... şık ve hoştular...dünya köşelerinden insanlar.. cıvıl cıvıl yaşayan... ...deniz... kum......yıldızlar.... mehtap... yemek... içmek... eğlenmek...aşik olmak...tı hayat ismarlama program... şehrin erotizmi.... inanılmaz enerji...... afrodizyak bir hava... müzik... dans.... yapay sevgilerin........ rüyaların şehri... pembe dağlarla kaplı onca güzellik... unutulan... Akdeniz gizemli.... şehr-i Antalya...ahhh dedirten... görmez bazen...... sevgililerden...gözler kör... yıldızları...ayı... nede beydağlarını............. badem gözlü güzel kız olma aşık... sonu yok mevsimlerin... burada... sönmesin gözlerindeki ışık öğren bunu...kesme bileklerini...kanatma yüreğini... alışik... kimseye... hele sahte aşklara.... boşuna....kanma onca yanlızlik varken ruhuna kıyma... yaşat... ..................................dedik sana.... ahhh dinle... ama yaşamak bu..... işte..... evde...aşkta... akan hayatlarda......... acımasızcasına.... bu... işte 14.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Akan Hayatlar 4 onca yoksulluk vardı... üç garip yavru... bir abla iki oğlan... oğlanın gözünün feri..... yok öbür oğlan yürüme ozürlü.....idi. abla büyuk...fiziken çocuk... o yaşta yüzyılları geçkindi ruhu... anne...günleri sayılı.... baba....yatalak.. yoksulluk..... yokluk...yok yoksulluk... bilmedikleri şeydi... yaşamlar tesadüfi.... varlık kendileri.. varlık bir damla çocuk yüreğiydi....hayat ismi abla.... ruhu yüz yaşinda... aileyi taşıyan... akan hayatlarında.... 15.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Akan Hayatlar 5 Sevgisi çoktu düşünde dağıttığı...düşüncelerinde... bir yalnızlıkmı vardı kendisinde... yada yanlışlık... yaş kırka yaklaşmıştı...yanlız yaşanan... onaltısında bir bebek...ti hayatına dalan.. yirmisinde kocaydı hayatından çıkan... hayat yollarında yanlız gezen yıldızdı...bu günlere akan... aynaya baktı.....nekadar güzeldi... vede alımlı...vede fütursuz... oğluna baktı....nekadar yakışıklı... ve kocamandı.. artık onun...onun olan...bir hayatı vardı.. artık yalnızdı...beklediği anlardı... çaresiz... kaçınılmaz olan.. akıllı eğitimli ve güzeldi... kadındı...onca yaşanmayan... bunca yıl...iş... oğul.. ve ona verdiği sevgi vardı... yaşamının ona bir borcu vardı... sonunda anladığı... şimdi üçüncü adamdı... ellerini uzatan... yeni bir sayfaydı yaşanılacak olan.. acabalar vardı... korkular.. belki belkiler...mutluluklar... acılar...neler..neler... akan hayatında.... 15.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Akan Hayatlar 6 Boğazın prensesi.. istanbul hanımefendisi.....idi.. kadınlığın tüm ince çizgileri... ................................zariflikleri.. yürüyüşündeki eda.. bakışındaki derinlik... güç.. gözlerindeki anlam.. aklın tüm incelikleri.. yaşanan.. bir beş cayı sofrasında anlatılan.. yaşanılan... ................................... güneş bir başka batar vaniköyden..di vapur dumanları haber verir.....di sevgilinin gidişleri.. elveda nidaları.. ve gelişleri..ni anlatrdı kaptan.. sardunya kokan.. köşkünden.. onca güzellikleri hissederken.. beden.. ve ruh.. yaşarken.. derken.. .................................... şimdi sevgili avrupa seferinden gonderilirken... mektuplar... saçılırken yerlere.. kuru gül yaprakları.. yırtılırken duygular. zarfın.. kağıt sesinde... kokardı.. misler.. giden mektuplardan.. memleketten.... sevgiliden... yazılırdı Paris.. ve aşk..gönüllerden... aşktı mektuplarda yaşanan.. hasretin anları.. yalı bahçelerinde.. yaz akşamları... hasretle soylenen.. sevgiliye şarkılar.. udun sesleri.. bir kapı bahçeye açılan sokaktan.. ve çanı.. çalınan.. nişanlımıdır.... diye yürek hoplatan.. bir heyecan.. bir carpıntı.. kalbini kaplardı......ve..bedenini. süzülürdü gözlerinin... gölgeleri ölürdü o anlarda..ruhunda hasretlikler.. dokunan parmaklardı... akardı.. elektrikler.. ................................... o............ ruhu prenses..... şahane güzel..ve çok özel... bekledi uzun anlarda...gözyaşları..beklendi ne yazlar.. ne güzler gelmedi...sevgili gelemedi.. tarumar oldu.... anlar.. sevgili gitmişti...ince hastalık idi... ruhunu teslim etmişti.. ağıtlar... ahlar.. hasretlik.....günde.. aşkın ebediyeti yaşandı yüreğinde... mevsimler geçti..... meyveler.... vermedi.. bedeninde.. sevgilinin güleri.. dolaşırdı.. raflarda... kitaplarda.. sayfalara anlattılırdı masallar.. şiirler... kuru gül yaprakları.. anılar...... kalan o mis gibi kokular.... iki damla yaştı....... ve Paris.. hep anılan.. akan hayatında... hala...lar....güzelin... istanbul'da boğaz'da...... bir gün.... beş çayında.. bana.... 17.11.2003 www.antoloji.com - kültür ve sanat Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Akan Hayatlar 7 elinde bir gül dalı dudağında bir şarkı gözlerinde pırıltılar vardı... o bi çigandı... deli dolu yüreği..elinde çiçekleri... güller.... beyaz... sarı...kırmızı.... pembe... sunardı her önüne gelene... manilerle.. esmer teni parlardı...saçları gece... beli ince..ve kıvraktı... sanki... Endülüs'te bir rakstı... kadıköy iskelesi akşam gelen sevgili seferi...beklenen sevgili... beklerdi sevdiğini... bilmezdi varlığını....kendisini... her gün bir gül alırdı ondan...bazen sarı...bazen beyaz.. bazen pembe.. bazen kırmızı.... bilirdı sevdiğinin ruhunu... o gün anlardı... canı yanardı... içi giderdi.. kurtarmak isterdi... onu nankör sevdiğinden...kıskanırdı... hep gözlerini arardı gözleri...ama bakmazdı ona sevgili.. hüzün dolu gözleri...hep yıldızları arardı yerlerde.. ahhh bir ona baksaydı... ve aşkı ona aksaydı... bütün gülleri saçlarına taksaydı....... tüm düşleri...hayalleri... .................geçen çok zamandı... gelmiyeli sevgili... onca insanlar indi... Karaköy vapurundan... ne poyrazlar esti... ne lodoslar... sisler büründü günler... geçti seneler.....ışıklandı noel ağaçları... ağladı bayramlar....gönlünde yaşayan tek adamdı... renkleri olan.... çigan kızı bekledi... hep bekledi güllerle... Kadıköy iskelesinde... hüzün çöken gözlerle... sesinde vurgun şarkılar... vardı... inleyen nağmeler.. gönlünde tum kıtalarda yaşanan hazan... tükenen güzellik... neşe... ümitler...içindeki raks duygusu... gözlerinde buzların donukluğu... dudaklarıydı konuşan...manilerle.. elinde gül.. ekmek parası.. ........................ tanıdık bir sesti gelen... onca yıl unutulmayan... yılların yorgunluğu gözlerinde...belli yemiş bir darbe... feleğin çemberi... dönmüş ruhunda... bir beyaz güldü istenen... hasrettlik kokan sesle sevgiliden... gözler... gözlere takılı... ezelden beri beklenen... son gülünü istiyordu.. beyazdı... gülü gönülden.. ölmeden.. dökülüyordu sözcükler... pişmanlıklar...sevdiğiydi... bunca sene beklenen... cigan kızıydı aşık olduğu... onu bırdaha görmeden... ölmek istemediğini itiraf eden... akan hayatlarının gerçeklerini... geciktiren... koşarken yitirilen.. geri gelmeyen zamanlarda... sevgiliden dinlenen... dans ettiren... GÜLLER....le... 19.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Akan Hayatlar 8 27 idi sayı yaşanmışlıkları... yaşamları sevgileri...sevgilileri...umutları...gelecek planları... dünyalıydılar adresleri İstanbul... bizim gibiydıler tıpkı....insandılar... hayatlar.. cocuklar...aileler..geçmişler... gelecekler.. vardı... günahları ve sevapları..sıradanlıkları.. herbiri değerdi...değerliydiler... sanatçıydı biri.. bilinirdi.. adı Kerem..........di tanımazdık çoğunu... şimdi tanır olduk... hepsinin akan hayatları..masalları.. bilemediğimiz rüyaları......vardı 27 güldüler onlar... ayrı renklerde... bır demet oldular... gün perşembe.... kıpkırmızı........ neden yok...mantık yok..hiçi çoktu.... onlar.... bombalarla öldürüldüler... akan hayatlarında............... terör kesmişti yolları... Kadir Gecesi'nde gömüldüler... Nevin Kalafatoglu 21.11.2003 Ruhları şad olsun... 4 bomba haftası.. çiçekler atalım bomba noktalarına... dualarımızla analım... bu gece... hırıstiyan... musevi..müslüman....Türk... Ingiliz... dünyalı... ne olursa olsunlar yapalım.....anlamları olsun hepsinin ölümlerinin.. barış ve sevgi.. hepimizle olsun......ve daima... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Akan Hayatlar 9 boğazların sularını yararcasına geçmişti günler.. o günlerde kalan sevgililer.. sevilenler... vardı... hatıraları vardı gözyaşlarının izinde... nankörlükler...unutulamayandı...gözlerinin izinde.. bir gün telefon çaldı... vapur dumanı yükselirken iskeleden.. ses vardı..derinden..bir kırık ses... onca nankörlük kokan..yılların ardından... özlem....kokan... yürek yakan...kalp dağlayandı... iki billur yuvarlandı sessizce...pırıltılardan.. o zeytuni bakışlar karardı...ağlandı.. karşılıklı...yürekler dağlandı....sessizliklere hazanlar... mesafeler uzundu...kilometreler vardı... aşmak ise bir andı... aşılamadı...sadece ağlandı... gönlüne düğüm üstüne düğüm bağlandı...bağlandı...... o af olunamayandı... 04.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Akan Hayatlar10 sayısı bır köy kadardı... aileler vardı.. içlerinden biri... verendi gerisi alan... alan tüketir..veren üretir denge bumu adalet bumu... bakınca yiyenler elmayı agaç bizim dediler ağacı sulamadan meyvesini yediler ağacı eken dağıtırken elmayı dikkatli yutun her lokmayı demişti erken derken eken adam gitti elma bitti tüketen çok üreten yok 10.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Akdeniz de Romans Uzayan kıstır, Bir buluttur beydağlarıustunde gezen Hala gitmeyen, Neden. Bir denizdir isinmayan, Bir turkudur, Yanık yanık dağlarında yankıyan. Neden nedendir Bilinendir Adı savas. Hayır savasma sevis, Boyle buyuduk biz, Yasamaktan utandık, Lafla yuruseydi gemiler, Akdeniz Bos savsata, karızmatık soylevler. Kenti olurdu asklarin, Alanya, Side, Belek, Kemer. Larada kadehler, Gitar koncertoları limanda, Kaleici nostaljik asklar Apollonik'te batan gunes Alanya'da gokkusakları Kemer'de barlar ve mehtap askları Tekirova, Tahtalıdağ, Ücadalar Kumlucada esen meltem Finike'de portakal Sokaklar mis kokar çiçeklerle Kas baskadır, Kalkan baska, Demre baska Ask yasamak Akdenizde bambaska Mordur dağlar, gun batimi karısır Sular mavi mavi, mavilerle yarısır Kizillikları, Seyreyleye dağları Beacpark, baska bir ask Baska bir cennettir Muzik muziktir, sanat sanat Aspendos, Side, Cam Pramit Guzu, yazi, bahari Beydağlarının yaylaları Asklarin sehri, dağların sevgilisi Denizin sesi Binbir ulke, binbir insan Goneşin sehrinde hep Akdeniz' li Nevin KALAFATOGLU 06.04.200 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Akdeniz...Ege...Marmara... güneyin gümüş renkli kızı... parlaktı...güneş... sakin ve sessiz.. dağları selamlardı deniz... Akdeniz... günün batmadığı... mavili zarif hazan renklerini kucaklamıştı.. o pırıl pırıl deniz... taş evleri.. balıkcı ağları.. zeytın ağaçları.. muhteşem imge.. Ege... Hazan kaplamıştı..çınar yaprakları.. yollarda...barbunya balıkları.. ve batan güneş.. insan insan koşuşturmalar.. pür telaş..bogazı yaran aşklar.. hasret.bakışlara.. burası Marmara ben seyyah... ya sen... vasfın ne ola... olsa olsa.. üç deniz... nerede Karadeniz... gönlümde...yer ala... yenı yolculuklara.... 04.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Akdenizde kayboldum içimde binbir medcezirler cakıltaşlarında bıraktığın izlerdi anlardan kalan bir gül bahcesi kızıllığında döküldü gülümün yaprakları deniz dalgalarında savruldu anılarda Akdeniz akşamlarının sesi buluşur aşkla Mersin 'e koşuşur Antalya sevgimiz denizin dibi gibi derin aşk esen denizin meltemlerinde sevgilim salınırken rüzgarlar yelkenlerinde teknelerin beni senden alır med cezirlerin güvertede salınır bedenlerimiz gökyüzü senin yıldızlar benim gözlerim de pırıltılar senin gözlerine akar ışık huzmelerim yetermi bilmem sarhoşluğum mısralarına vurulmuşluğum şiir şiir okuduğum ruhumun medcezirlerini bulduğum Akdenizde kayboldum 05.04.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Akdenizli Yar elinde gül ve gitar gönlünde aşk ve sabır dudağında bir tebessüm gözünde pırıltılar Akdeniz ol yar Akdenizli ol yar 06.02.2004 Mutlu Ayar için görev tanımı Antalyalı Şairler ve Akdenizi Seven Sanat Dostları grubu Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Al.... Al beni al renginin içine Al beni koy al renginin içine Al beni al kalbinin içine.. Al beni al dudaklarının içine.. Al beni al al olmus avuçlarının icine.. Al beni Al Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Alabora olmadan bahar koku toprak can doğada yaşam sen ben o eskimiş anılar sende kalan bende kalan anılar harf boyutunda karman çorman bahar hep böyle yaşanan duygular karmaşık geçti zaman eski baharlardan kalan biz aşkımız yaşamımız yeni bahar mutluluk alabora olmadan yaşayalım bu nisan 16.03.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Albeni İlkleri sevmek sevgili ismim gibi yeni gül goncasıdır rengi kırmızı albeni sevgili sevgilim 12.02.2004 sevgililerin hepsine sevgilerimle Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Alışılmamamış bir senfonin sebebleri sanki farkedilmemek gibi alışılamamış olunmak yok sayılmak onca varken ağırlığını hissederken hayatın varolduğun hersey yok olmanın sebebi gibi değilmi o kadar cok uzaklardasın ki topluiğne başının önemsizliğinde noktasın kolay gibi gelen hemen cekip cevrilen sanki ama celik nasıl ezilmezse kolay kolay minicikte olsa iğne ve direnci bir nokta da olsa cüssen yok edilemezsin diren farkedilme noktalarında dur can acıtan olunur belki bilinemediğinden alışılmamışlığın gölgelerinde gezinirken bırakılan yaşam vardır avuçlarında senindir insanlar uzak gönlün hüzün gözlerin derin sevgi bekleyen Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Amator sairin sevda gezintileri... Seni gordugum anda hissetmistim sicaklığını bedenimde.... kokun sarmısti dunyayı ayaklarım kesilmisti yerden içime cekmistim, ciğerlerimi doldurmustum havam diye... hasretle bekleyen askımi sonbaharima kanatlarını cırparak gelen kelebeğım konmustu sevda dallarıma... Ilkbahar gelmisti yeniden bana merhaba demisti papatyalar, irisler, anemonlar merhaba yeniden varolusuna sevdamın bir beyaz gonca gul olmustu sevdam kıpkırmizi gullerle askımı gondermistim ona ismini sevgi kelebegim koymustum... ben senin askım, sevgi kelebeğim benim... 26.09.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ana Dolu yum ben asırların icinden gelen ben asınmıs dağların deli ruz garı ben dogurgan vatanın bereketı ben sesi medeniyetlerin ben vareden kadın anadoluyum sen asırların izi sen ruzgarları azdıran guç sen bereketımın nedeni sen askını bana veren adam erim erkegim siz benim rahım sifatım meltemler estiren neslim siz geleceğımızın nedeni siz yenileri yaratan eserim canlarım cocuklarım hepiniz benimsiniz bense dunyada tekim yakın ağıtları, tutturun turkulerı kutlayın beni siz bedenlerimsiniz.... Nevin Kalafatoglu.... 11.05.2003 anama, ailemin tum analarına, butun ana olmus, olmamas kadınlarımıza ve anadolumuza Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Anılar bir gonca güldü gözerimi açtığım hayat beyaz bir gül yapraklarındaki ince menevişler dudaklarımda vişne kupkuru bir güldü sonra ben bütün serüvenlerini andığım şu anda dünya uyuyordu uykusuz gözlerimde gül goncası aşkın duygularım bir katre ömürdü uykusuz anlar o an kapadım gözlerimi aklıma takılı zamanlar parmak uçlarındaydı ateş bense soğuklara dokunuşlarda seni yaşamaklar ızdırabı içindeydim iki damla yaştı anılar yıldızlar daha dökmemişti yakamozlarını denizin karanlık yüzüne açtım gözümü hemen seni yakalarım belki düşlerimde diye birden kayboldu .................anılar 01.05.2004 Side Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Anılsın Gün Aksın Irmaklar deniz seslerini terkettiğim akşamdan dönüşümlerini yaşadım duygularımın kırkladım gözlerini insanların şiir okudum ağladım su akar bir terasın üstünde biraz balık biraz şarap biraz şiir okudum gözlerinde ne ümitler ne sürgünler ne aşklar yorgun vücutlarından aktı gözlerime duygular şiir dedi biri ummazdım yazdım okudum dedim ki nasıl üçüde kadın birde ben dördüde kadın baktım yürek seslerine hüzün yazgılarının bu nasıl bir güzdü gözlerinde temmuz sıcaklarının sesler kesildi nehirin sessizliği sardı ağaç dallarını sallandılar şiirle bakakaldı kırklar afalladılar alınterlerinde aşkları yitirilmiş anlarını andılar yoklarını manavgat ırmağına saldılar neşe olsun istedim birazcık yüzlerinde onları dinledim küçük hikayelerinde ayrılık karanlıkları cöktü akşamın ırmak titredi yüzlerindeki hüzün bir bir delindi bir keyf yaşattım kırktılar gülücüklerinde bir keyf yaşadım binkırktılar hüzünlerimde sevindim sevindim iyi birşey yaşadım insanca yazdım delice sarhoş sarhoş bu günde böyle bitti kısa günün karı cok hoş cok hoş sevgili personelimle yenen bir güzel yemek anısına anılsın gün diye emeklerine saygı vesonsuz sevgilerimle.. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Anladın mı? Gunun pırıltıları yansıdı sabah sabah Saçlarımda gördün mü? Kızıllığı yüzüne vurdu gün gün Hiç aynaya baktın mı? Sen zeytin tanesini Hiç sevgilinin ağzından tattın mı? Yollarda giderken Söyledigim sarkıları duydun mu? Her çayını içişinde beni sardığını parmaklarının Bildin mi...? Yudumlarındaki lezzetimi tattın mı? Anladın mı? tadımı... Anladın mı? Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Anlamsız kavga neden neden beş mevsim beni istersin benden ben oysa bir gecelik biriyim belki ömür tüketen bir fani belki bir zevk-Ü sefa dilberi belki bir hiç kocaman bir yıldıza uçuveren bir melek gibi belki bak bir siir yazdım sana başima çalma çalma.. ben sana şöylesin böylesin diyecek değilim elbet şiir yazıyorum havamı bozma bozma imgelerimi yok etme sakın saçmasapan seylere kızma kızma şiirim sensin benim gönlüme düşüveren güllerden belki birisin bense şairim belki nedir bu kavga 28.03.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Antalya seni seviyorum, Hava cok guzel bugun Balkondan seyrettim bu sabah Dağları Gene suslenmistiler benim için Gelin gibiydiler Kollarımı uzattım Duvağinı actım dağların Gulumsediler Deniz Ayaklarını islatıyordu gelinlerin Oyle.. zarıftıler Simdi ask zamanı geliyor Akdeniz Heyecanlı Dağla denizin vuslat Zamanı geliyor Dunyayla Bulusmak zamanı ruyalarda Bu gun Nevin Kalafatoglu 07.05.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Antalyan'ın gönul gozu, Beydağları, laradan baska, konya altından baska, doner kuleden bambaska, meltemden de bir baska, seyrederken dusunurum, acaba goren kaç kısı! tanıdığım dısında, sevindim, Bir cay bardagında ki kızıllığı, dağların ardında yakalayan goz, merhaba.... bulutlara merhaba. denizden, yuruyen morlara, ufka doru kosan kizillara, goren kalp baska, görebilen göz işi zor zanaat bakabilmek dunyaya uç bes kisi olsada gonullu göz baska... 12.03.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Antika Duygular Satıyorum siz kim biz kim duygularımı pazara çıkardım alan kim satan kim kaç paralık belki beş paralık belki fiyatı yok isteyen çok ama bende satılık duygu yok antika duygular satıyorum fiat biçebilen yok... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Aralıktan 1’e yağmursuz bulutlar kapladı önce mavisi kayboldu semanın döndü griye sisler yasını tutar gibiydiler gelecek günlerin dağlar bir şeffaf, bir eflatun, bir karanlık her şeyi yaşadık, terör, savaş.,iktidar, güç, egolar ve gelen travmalar krizler yaşadık hep beraber bu son ayı geçen senenin, son günü, Aralık bende senin gibiyim hepsi üzüntülerimin, sevinçlerimin temizliğini istedim ruhumun derinliklerin de hüzünlendim, ağladım, gözden geçirdim yine yağmurlu bulutlar kapladı gene yıldırımlar ve fırtınasız,yok olan zaman faturasını ödedik bir hayatın beraberdik geçmişte kaldı kötü olanlar güzellerini ayırdı temizledi yağmurlar doğam ve ruhum kanatsız bir yavru kuş gibi şimdi sevinçlerin yılı geliyor Antalya kokusu burnumda... turfanda nergislerle,kasap karanfilleri ile girdim yeni yıla günün son nankörlüklerini koydum kenara resimler konuştum şiirler okudum mutlu oldum 1 ‘in gün ışıklarında.... nergis kokuları ile uyudum. 01.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Armağan dudakların bir ateş öpüşüm bir serinlikti sana kadehteki mey kıpkırmızı bir meydi ama oldu kor bu.... kor bu ateş yaktım seni benimdin bana küllerimiz karıştı bak... bu öpüş neydi bu bir aşk aşksa ateşti yaşandığı anlar hayal küller ve dumanlar gerçek sen ben ve buse anlarımız istediğin serinlikti benden aldın ateşli küllerimi kaldı yanık izleri senden uzakların saf buseleriydi sana armağanım. 12.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ask kalemine ağııt 1. ben bir koç burcuyum... hersey dibine kadar yasanır hayatımda.... bazen canım sekerek yurumek ister yollarda... bazen surunurum. coğu zaman gunesi ozlerim. bulutlar ağlatır beni. deniz ozgurlugum tekneler kurtulus simgem, benim. birgun binip bir tekneye tek basima, ufka gidip, gunese varacağım sarılıp o na kizilların icinde yok olacağım... siirlerim kalacak... birgun baska bir asık kadın okuyacak, kendini bulacak... hayatının siiirlerini ve kendi tekrarını yasayacak, hep yanlız olarak. bu siir, tum asklara kalacak. 2. koç bir adam, yıkık asklarını dusleyecek, gunlerin gecelerinde, siirler yazacak kalemiyle, laleler sulayacak acsinlar diye. kalacak sayfalarında isyanlar kitapların, kavgalar benliginde, cinayetler isleyecek yureğinde... ben onun siirlerinden, acılarının, hasretlerinin, ozlemlerinin, parçalarını bir koyda, cakıltaslarına birakacagım. dunya donecek yıldizlar değisecek, kulaginda, unutulamayan bir sozcukle. adam, siyah saçlarıni sivazlarken, gunesin denize vardığı zaman, sahilde, benden bir armağan bulacak, dudaklarında huzunlu bir tebessumle. lalenin bıraktığı armağanları cakıl taslarının içinde. hatırlayacak... olimpos'ta www.antoloji.com - kültür ve sanat sonsuz atesin sıcaklığını, vucudunda hissettigi anlari. gunese bakacak uzun uzun, gunesin kendisini cektigini, anlar gibi olacak, laleli kadınını... hep, hep orada olacağım, . o an bir meltem estıreceğım denizden yayılacak askın kokusu yazacak orada bir siir içinde ben olacağım. 28.03.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Asude Kalem gözlerindeki sevgi dolu bakışları saklamazdı ve öfke anlarını delişmen saklamadı ve saklayamazdı kararlı bir okadar yaralı düşlerimi tetikleyen cözümleyen yorumlayan barışık akıl küpüm ince nişli işlemeli eylemlim asude senin yazılan mektupların anılar ve inci gibi yazın sen ben gibi duygularının tutsaklığını kitapların ve saksıdaki çiçeklerin gözlerindeki derinlikleri anlayamayan adamların ağırlıklarını taşımamalısın benim gibisin bırak at..... kaderdaşım asude kalemsin sen kadın adın vefakar asumanım can dostumsun kalemin al yazın altın olsun varoluşuna amin dediğim Sevgili Dostum Asuman için (asude kalem) Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk Çayı harika bir çay ince belli bardak içinde aşk demlenmiş dinlenmiş yanında çörek... birazda börek kuki...kek ballı dudak tatlı içilesi bir aşk ince belli bardak sıcak aşka aç sevdaya tuzak ay aman ay ne biçim şey bu çay... sevgilim bu harika bir aşk..... 12.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk Çocugu Sevgi... Doğmadan ben.. yüreğime düşmüş.. Aşk çocuğu olarak doğmuşum. Bütün evren minicik kalbime dolmuş, Büyümüsüm... Sökmek için sevgimi... nefretin kol gezdigi anlarda... Çırpınmısım dalgalarda. Sevilmişim ölesiye... Arkamı dönmüsüm. Sevgi... içimde köksalmıs kanatmısım... Gitsin diye... Başaramamısım... Teslim olmuşum sonunda, Sevgiye... Bir aşk cocuğu olarak doğmuşum... Askın gücünü farketmisim icimde... Yasama nedenimi uçtebir asır ertelemisim! Çirkinliklere set çekmişim... Güzelliklere göz gezdirmişim.. Doğayı ezberlemisim... Insanları izlemişim... devirmişim kitaplari.... Bakmanın sevgisiz, Görmenin aşksız... Olamadiğina ermişim. Mor olmuş yüreğim... Al olmuş gönlüm.. Sesim... erguvan olmuş Sevgim eflatun... Kalemim gece.. Yazmışım... yazmışım... yazmışım... 01.09.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk gibi Aşk gibi aşık gibi dert gibi ilacın olam sen gibi ilaç gibi derman gibi aşk olam aşk gibi derman meşk gibi ilaç bilmek gibi aşk gibi yoluna kurban olam 01.04.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk kuşlarına... kalbimi alıp kaçan... sakamı... kanaryamı.... bülbülmü..... yoksa avucunda bir muhabbet kuşu mu.... sana çapkın bakan veya kırılgan bir melek... bak dikkat et....... yoksa uçuverecek... 30.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk Nerede ahhhh gonlüm... şarkılarda.. ahhhh ruhum....kapılmış rüzgarlarda... ahhhh benliğim.... nerelerde... her an... seninle... sensizliğinde... ahhlarım... ağlarım.... rüzgarım.... ateşim..... suyum... küllerim....kum taneciklerinde... deryanın... dünyanın... mevlamın... emrinde... ahhh... kayboldum.... derinliklerde.... aşk nerede... ben nerelerde...... 30.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk üzerine yaz sıcakları bana sen aşk yaz demişti yakışıyor aşkı yazmak yüreğine evet öyle ben aşk yazmalıyım her zaman yakışmalı yüreğime velakin aşkı yaşatmak ne kadar zor bilsen gülücüklerim yetmiyor kendime aynada gülümsiyen suretim maske bir de sor yüreğime ne anlatacak kimbilir sana bilemiyorum bak bana ve dal gözlerime içindeki dipsiz kuyu niye diye sor kendine bul artık anlatmıyorum artık yazamıyorum anlarsın diye çırpınıyorum boğuluyorum yoruldum bana hep aşk yaz demiştin ya artık yazamıyorum anılarımı anıp korkuyorum korkuyorum korkuyorum dürüst ol kendine seni sevmek için çarpıyor yüreğim sadece kendi kendime ağlıyorum 10.07.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşk var Ferhat korksaydı eğer... Aslı'yı öldürürdü keder... başka seyler.. var.. korkma...duygular.. bambaşka yetmek için aşka ...........uzaklar yeter seversen eğer.. aşk var 7.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Aşkımız Bir Küheylan ah anlar ne kadar ağır geçmiyor zaman içimde binbir türlü heyecan hey e can geliyor toz duman gönlüm toz duman geçmişten süzülen tertemiz aşktı anlattığın aşk geliyor yollar bitmiyor anlar bitmiyor sen geliyorsun ve ben bekliyorum biz olmak geliyor içimden sana şimdiydi bu aşkın zamanı belki deneniyoruz heyecan sen can ben can olunca sevgilim aşkımız bir küheylan Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ay dolunay ay seni yaşatıyor bana sevgili yakamozlarla deniz beni uzakları okşuyor ay ışıkları kolların bomboş bilmekteyim hissetmek medcezirlerini bütün denizlerin aşk cığlıklarını evrenin yakomazların çakıltaşlarının tüm şarkıların sesinde baktığım noktadan aydınlıkların yansımasını anılarımın sen ben ve nevbaharın artakalan zamane aşklarından dolunay zamanlarının yarımdan iki karanlık iki ay gelişinden belli mehtap ay dolunay 30.06.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ayna karşımda tam karşımda bana bakan biri var tıpkı bana benzeyen başımı döndürdüğümü anlıyor hemen bakıyor bana hüzün var yüzünde bir başka yüzün var diyor bana bir başka bakışın var yabancı neden beni izlersin iki gözüm içimi neşe saran anlardan başka o duruşun edanla bana hava atma bana bunu yapma ayna 16.06.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Babalara ağıt... neden babalar zamansız bazen cok erken gider... neden bırakırlar cocuklarını... her yaş...tan her savaş.. tan hep hesaplaşma yaşatırlar...sevdiklerine neden erkekler ağlamaz.. neden yeterince anlatmaz... neden sağlıklı gıdalar yemez neden sigaraya hayır demez... neden sorumluluk para için... sadece ekmek getirmek değildir bilmez... neden içimiz erir... susmak.........ağır seven için...yapma demek için.... neden cok konuşur...kadınlar... sevdiklerimiz için...niçin... neden neden neden.... kapılar vurulur çıkılır evlerden... bütün bunlar belkide cok sevildiklerinden... babaları.... kocaları... sevgilileri... hiç anlamadığınız... kızınız... oğlunuz..karınız...sevgiliniz... bencil değilde siz ne..... siniz... bırakıp yetim herkesleri. yapayalnız ve sevgisiz... erken zamanlarda gittiniz.. evet erken zamanlarda terk ettiniz... kaldık buralarda sizsiz..........biz 24.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Babama Sana nasıl kızardım... gözlerim dönerdi...o anlar isyankar genç kızlıgımda sense başka bir isyankar... cesur....savaşan... yokları var eden mucize adam o günün şartlarında.. beni seyrettiğini ruhunda bilemezdim.. ben senin.. delişken.. asi....duygulu....narin....kızın.. dım beni boğardın matematıklere... zorun da zoru... problemlerle.. ben dans etmek isterken oysa resim yapmak varken doyasıya... delitirdin beni matematik tadında... gözün arkada kalmasın babacığım... demiştin ya bana.... 'hayat matematiktir... beni anarsın ' şimdi anıyorum seni.... gözlerimde.. iki damla yaş... özlüyorum seni... çözdüm bütün problemleri... şimdi ruhum hür... aklım alabildiğine özgür... geçte olsa... sen olsaydın hayatımın baharında.. erken varırdım vuslat'a...... seni özlüyorum.... çok... seni kokluyorum baba.. vazodaki çiçekte.. havada... suda...engin ufuklarda... yokluğun bile varlığındı... hayatımda... seni üzdüysem... bır zamanlar... affet beni.... baba... baba... 11.03.2003 uzun yıllar once kaybetiğim eğitimci babam Suphi Kalafatoğlu'nun anısına.. ruhu şaad olsun... öğrencilerini ve arkadaşlarını sevgiyle... ve hayatta olamayanları rahmetle anıyorum... özeldiler... özel kalacaklar... bu vesile ile... sevgili annemin ve öğretmenlerimin..... tüm öğretmenlerin öğretmenler günleri kutlu olsun... saygılarımla . Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bak bak bir yakamoz izi benim yattığım yatağın gizi bembeyaz hülyalara dalmaktı uyumamak deniz mehtap müzik içimdeki gecelerini dolaştım ömrümün bir film gibi geçti anııları mehtaplarımın bak bir ay izi hani sana hep anlattığım işte dokun ona sana yakın bir anda gök yüzü lacivertimsi gümüşle kaplanmışken dünya denizin sesi cağlasın kulaklarında düşün ikimizi 08.05.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bak Şimdi Gülüm Ne Oldu rüyamdaydın ama hep rüyamdaydın biteviye günler verdiğin güller kimden izin aldın sen neden rüyamdaydın birden gördünmü bak işgal altında artık rüyalarım seninle o sessiz adımlarınla sinsi sinsi beni kapladın uykusuz kaldım gözlerimin altı mor bakışlarım zeytuni sesim erguvan gülümmor kaderim muammam oldun 24.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bana aşkı anlat demiştin anlatıyorum dinle aşk duygudur sevgilim sade ve derin parmak ucundaki enerji belki tenindeki lirik şiir izleri belki bir kadeh vişne şarabı gibi benim için aşk öyle bir duygu ki yok edilemeyen anıların izi en gizemli duyguların seli hani o bahar gibi dokunuşlardaki meltem serin derin ince esprileri zevkin o bazen bir kelebek bir kuş kalp atışlarında dokunuş rüyalarında sadece senin olan kavuşulamayan uzaklar gibidir sevgilin aşk işte böyle bir şey avuç içi çizgisi kaderin ki onun elinden sönmeyen ateş gibi küllenen bazen acı veren bir zehir gibi anlatılamayan ben gibi bilinmeyenlerin denklemi desem inanırmısın..? Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bana siir okurmusun, Sen eskiden dağları severdin... Simdi denizleri mi özledin Hem deniz, hem dağ okuyacağın siir Dağların uğultusu, denizin sesi Bir doğa senfonisi fonda Senin sesinde ki siir ton... ton... siir... siir... bir masal içinde bana gelir... Belki birgun, dinlerim siirini, dalgaların arasında, belki bir gun batımında, yildizlar gokte mehtabı beklerken belki... bir yakamoz pırıltisinda, bir tekne guvertesinde salınarak bir cakıl tası sesinde suya dusen, belki bir orman yolunda, tepeden vadıyı seyrederek... içinde gizli bir siir daha bularak... Nevin Ka 22.03.2003. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bayram da Küçük Kıza Büyüme Hayalleri şiiri küçük bir kızım ben şiir satırlarında seksek oynayan hoplayan zıplayan bebeklerini kaybettiği için ağlamayan küçük bir kızım ben içimde gözyaşlarını inci yapar biriktiririm ben bir papatya bir inci dizerim satırlarıma billur tanelerinden küçücük bir kızım ben dökülür sayfalara inciler birini bulur şiirler taç giydirirdim papatyalardan Küçücük bir kızım ben kalemi olmayan ıslansın içimdeki duygular aşklar şiirler yalnız ve küçük bir kızım ben hoş görülen ama ayağıma dökülecek bir gün orkideler.. papatyalar şebnem izleri sanki minik bilezikler küçük bir kızım ben öylesine hayal vadilerinde bebeklerini kaybettiğinde bile inci üreten kocaman yürekli küçücük kızım ben.. kadın gibi görünen hiç büyüyemeyen 31.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Begonvilli Balık... gönlümün sarhoş yıllarından ayıklık günlerine geçişti....o günler varoldun.....ince...nazik.. sıcak bakışlıydın.. hayran hayran takip ederdi beni adımların yetmezdi.. gözlerin koşardı peşimden... soluğunu hissetmiştim bir gün.. ılık ılık akmıştı içime...yüzyıllar...duygu sellerim.. kutlamıştık kadehlerde... kaçak kaçamak... gafil avlamıştın beni...gece... gönül bahçemde sunamamıştım sana bahar dallarımı... ağlamıştım... deniz kenarında çakıl taşlarına anlatmıştım... ...........................isyanlarımı ansızın kaçmıştım.... uzak koylarına Antalya'nın.. güneşi doğurmuştum... içinde sende vardın.. şaşkın... dın sularında Akdenizin.... sen.... yeni hayatımın... en güzel.. parçasıydın.. Mart güneşiydin....hayatımın... begonviller içinde..... balıktın... 11.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Beklenen Masal bir masaldır, gonlumuzde anlatılanlar o masallar ve masaldakı anlar bir yurektir, dolup tasan sayfalara o yurek ki; acılar, izdiraplar, kucucuk mikrobik mutluluklar anlarlar, bu satırları yazanlar sayfalara belkıde hucrelerinde yakaladıkları hazları o hazlar, bazen mutluluk, bazen acı, bazen yara, meyvelerini verir yazılan satırlara. satırlar, o satırlarda ne anılar vardır biteviye hatıralar bir omurdur yasanan, anlarıdır yazılanlar umutlar, mutluluklar, gokteki yildizlar biten gunun batımıdır, parlayamayan gunesin, kızıllasmadan batar onlar 2. beydağları yaslar içindeydi, yaslı kadınlar gibi ortmustu tulbentlerini dun bulutlar yasıydı denizin, dumanlar gostermemisti yuzunun mavisini zinhar bir sinir, bir heyecan, bir telas insanlar beklenen sonun mujdesini anlar anlar anlar gibiydi taksı soforu, komsu kadın, bakkal gulmedi yuzu dun, hep sıkıntı ustunde ve tum dostlar telefonlar, telefonlar, hatır soranlar neyin var nidaları sevenlerden, yurekten ağlamalar Antalya yasını tuttu, beydağları matemini, bu gunler geldiler tutsu yaktılar dostlar, mis gibi kokular burunda biten ask masalının yanık kokusu gitsin dağılsın havadan, yaktılar mumlar meyveler, cicekler, cukulatalar, luzumsuz abartılı hayaller sesti kalan kulaklarda bugulu heyecandı beklenen anlar nereden bilirdi ki bu bir heves, cocukca tasınamayan onca gecmis, gecmisten cikan acı, yok edilen kadın dağ gibi yigilan, dert olmaya kapatılan kutular acıldılar, dokulduler, yazıldılar, ağlandılar uykusuz bir musubetin, bir sapığın bir lafi yıktı tum evreni, tum yureyi, tum masalı, lanet olsun kaderine masalın, nekadar acıklanmıstılar anlatılmistilar satır aralarında, ama genede kor adamlar yiktilar gogu, yok ettiler denizi, yureği tasırdılar gizlenen aslan beklerken, umitsizce derininde bedenlerın titretti, masaldakı ask, depremleri ki depremler depremler bitik olan bir yurek, simdi bedel ister, sozcuklerde yasanan askların depremleri kurban ister, kurban ister, kurban ister, iste butun bir sehir ve arkasındakı dağlar, bilirler masalları ortunurler, olmadık zamanlarda sisleri yasını tutarlar yasanmayan masalın, avuturlar yureği, sıradan tasalar tasalar tasalar gene kırılmistir kristal kalp dagılmıstır parçalar anlatılsa ne yazar. www.antoloji.com - kültür ve sanat iste hepsi bu kadar......... 04.03.2003 yeni düzenleme Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bembe.........yaz renkler dans eder bazen içimde... gozumu açtığımda açık bir mavi karsılar beni gokyuzunde gerinirim yatagimdan kalkarken...kus sesleri... penceremden neseli bir senfoni... birden renklerin dansi baslar... toprak rengi saksılar.. içinde pembe kırmızı beyaz sıklamen sardunyalar bir yesil sarmasık toplar tonlarını yesilin... duvarda boru cicekleri... bahcenin penceremi acarım turunc ağaçları... yesilde turuncu toplar top ağaçlar uzaklardan beni seyreder sedir camları... yolun kenarında devasa hurma ağaçları palmıyeler diyarı... mavi yesillesir denizde... cakıltasları gri ve gumus tonları... aksam morlasır eflatunlar basar dağları.. bulutlar beyazlasır...pamuk tarlaları... kıpkırmızı bir gunes turunculasır...gurup vakti deniz gumuştur... yakomozlari altınlasır laciverte donusur gun... penceremde...agustos boceklerinin sesi gecelesir gokyuzu... karalasır... canlanan yildizlar...ve mehtap... mujdeler sabahını gecenin... gonlum erguvanlasır... dondugumde ebem kusağım.... renklerin sarhoslugundan, bembeyazlasır... bembeyaz..........lasır... aklasır 25.10.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ben Gece Gece ben gece gece gece iki hece saymak oda iki hece gün tek hece belki bundan uyumsuzluk ben gece gece sen gece gece sen de tek hece ben de tek hece belki bundan uyumluluk her gece sen benim şiirlerimde ben senin cizgilerinde buluşalım mı? bir film karesinde.. .......'diyordu ki esas adam kültür bakanlığından istifa ettim prag'ı terkettim... neden? diye sordu esas kadın.. sensiz yaşanmıyor dedi.. adam.... gözlerinde sevgi yalvarışlarıyla akamayan yaşlarla'.... kadın yalvarışları öpüyördu gözleriyle ben gece geç gece geç tek hece 28.12.2003 bir çizer dosta.. bir film sahnesinden nedenler... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ben Sevgi Yazarken... ben kendi derdimde bir garip şair sen gözlerinde arayışlar... kimbilir nerede ben sevgi yazdım onca şiirde... sen beni bilmediysen... ben neylerim sen beni görmediysen... kabahat kimin... ben sevgi yazarken sen aşk peşinde.... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ben yine benle ben yine benle başbaşayım birgün böyle yazmıştı bir dost düşünmüş bulanmıştım ben olmak benle benimle başabaşa olmak seninle olmak seninle sen olmak demiştim kendime zaman gecmişti rakamsal olarak tam 77 gün etmişti şimdi anladım düğümü çözdü kılıç vurdu düğüme büyü çözüldü ben gene benleyim hür ve ayaktayım benimle 02.07.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ben, gonlumde neler var bilirmısin cocuklugum, burnumda tuten anılar, karadeniz yagmurları mis gibi toprak kokan kırlar... bilirmisin, bazen anılar ucar giderken gozumun onunden takılır.... kalırım, donar goruntu kocaman sinema perdesi acılır gozumde, başlarım anlatmaya sana Ben... 20.0302003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bende ki yerin, benim neyimsin neyim sen benim sevmekle oldugum daha tadİna erisemediğim ve hiç birseyini bilmediğim meçhul askİmsin :) 14.03.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Beni Bende Bırak günün yarısında sesini duymaktı değişikliğim nefesini hissetmekliğim güzeldi günüm senden ırak saatlerde beni kendime bırak bak sensizde geciyor saatler güneş bulutların arasından süzülse bile güz günlerindeki fırtınalar ırak artık sereserpe uzandım minderlere şiirlerlerim ve gün açan çiçeklere sardunyalar gördüm Akdenizde Baltık insanlarının sesi dağılırken göklere anılarımda belirdin seni düşledim hemen gelmeni teras merdivenin gıcırtısını duydum ahşap seslerinde pancur gıcırtıları camdaki gölgeni gördüm düşümde beni bana bırak ne olur bırak beni böyle ıraklardan bakma içimi özlemlerinle ağlatma hep şiir ol şiir olayım seninle ben benim içimde şiir sen düşlerinde gezgin ol artık bırak artık sensizliklere sessizliklerde.. 10.05.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Benim için gelen yollar dağlardan denizlere inerken bir ses duydunmu sevgilim sana gel diyen sular dağlardan cağlayan denizlerden bir ses duydunmu cananım geliyorum sana diyen fonlar yemyeşillerden mavilere karışırken bir ses duydunmu hasretim heyecanla gelen aşk ne dağlar ne denizler ne yeşiller sen heryerde sen virajlar sarp kayalar dalgalar geceleri delen yazyağmurlarının serinliğinden sevgilimsin sen hadi sen ve ben olalım diyen yumşacık sesinden sabah şiirim vişneli yarimsin ben yollarda aklımda sen benimsin sen çiğ tanelerinin çicek çicek oluştuğu anlarda özlenen yolcusun gözlerim günışığı izlerini izlerken beklenen uzak diyarlardan sessizce gelen aşkımsın hiç bilinmeyen gel Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Benimle Oynarmısın seninle ne manada oynamak.. neyi oynamak gerek tavla......... anlamamki hiç... papazkaçtı bile bilmem ben... siir oynayalım seninle... nasıl oynayalım... satır satır.. sen soyle ben yazayım... tek başına...tadı yok... siirlerin istersen seksek oyna... veya.. manalarında oyna kelimelerin... anlamlarında satırlarınin... istersen... dans edelim... şiir salonunda... malikanemin.... 30.10.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Beyli Dağlar Göçü.. Kalbimin sanki gözö açildi mubarek dolu tasiyor, tasiyor, bosaliyor. bosaldikça doludizgin yaziyor, yaziyorum yorgun dustu kollarım klavyelerde bitap gunler geceye karıstı geceler sonsuz sabahlar yorgun, uykusuz. denizin kokusunu, kusların izini, sazların sesini, gun isigini ozledim. gunun isigini ozledim astım dağları gun batımından kizillarıni izledim, son isiklarını buldum gunesin karanlıklarda beyli dağlardan Dalyana geldim. 11.09.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bırakacak mısın... sen o güzel duygularını yazıp yazıp yazıp da beni beni çıldırtıp beni çaresiz beni soluksuz beni yapayalnız yapayalnız sensiz umarsız bırakacak mısın.. zor gelmiyor mu acısı sana bunca aşk varken içinde sevgiden başka hersey bitmişken sensizliğimi anlamışken bırakacak mısın... beni umarsız yapayanlız muammalarımla.. 03.01.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bilebilmek, hayal ve sans uzerine, Bilinmeyene erismek için hayal etmek gerek... Sevgi hayal gibi... Hayaller ne zaman gerçek Bir serap gibi Aramak care değil Bazen yüreklerde tas gibi Elmasın doğada olusması gibi Bilki milyonlarca yıl gerek Kim bilmis Kim bulmus ki... Hayaller sevgi gibi Sevilen hayal gibi... Bilmek sans gibi Sans gibi..... 18.03.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bilmiyorum bilmiyorum sayfalar dolusu çizgilerin üstünde uçuşuyordu kelimelerin bilemiyorum kelimelerin nasıl ak düşeceğini sayfalara ak nasıl bir renk bu ak! bembeyaz desem değil, beyaz hiç kirli beyazmı sence? önüne bir 'P' koysam Pak 'bence bir ak bir aka ben pir-ü pak olmaklığım olduğu zaman gel beni yaz demiş.' ince ince bilmiyorum hece hece belki Nevin Kalafatoğlu Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bini en güzelinden...(Bin güllü sarkı) Ömrum seni beklemekle geçsede sen hep hıcranlarında gonlumun olsanda eğer, senin gozlerinin derinligine dalmayı unutsada zaman... gene sen... gene sen... gene sen... sen beklenen beklerken bir daha beklenen sevgilim olacaksın. Yollar... uzasada her gun...zaman hüzünlü geçsede dolansada dağları... zirveleri... sarp uçurumları calışsada grayderler karli yollarinda yaylalarınin sen... gene sen... gene sen...sen gelemeyen benim ve benliğim... hep bekledigim olacaksın. Ozlenen... guzel bir cicek.. koparılmaya hazır dalından ben belki bir papatya... belki bir gelincik...bir ful belki mor yasemen...belki bir beyaz gul... koklanacak bir demet...gul gulden gulerden gulerınden... yureğımin icindeki bir damladan bin damla olacaksın. Guzelinden kırmızı.. kıpkırmızı bin gonca... bini en guzelinden.... 13.10.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir bahar mevsimi bahar geldi canım geldi de gecer gelir menekseler fulyalar, laleler... acar sevdikleri icin hercai menekseler laleler narın ince gucsuz boynunu buker iste cicekler gibi bahar sevgililer gibi cicekler.. yazar sairler siirler, bahar biter. Nevin Ka 16.04.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Beyaz Gül Kopmasın dalından asude gönüllerin Beyaz gül Kalsın saf gönüller diyarında Ansın onu diller Gölgeler korusun Güneşler açsın Dillerde nazenin kelimeler Uçsun sözcükler cennetlerinize Kirlenmesın ŞİİR ler O şiirler ki binbir kırık kalbin merhemidirler. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir gün bir zaman gözlerim seni andı mor dağlar ülkesinde içimden bir sıcaklık içimde can sendin gözlerim karanlıkları aradı göklerde yıldızlar söndü peşinden ay küstü can sendin anlatılamayan birikintiler içimde hazandı kızıllıkları bulut izlerinde parlayan yansımalar vardı hani gittikçe ufalır gibi olurya insan heyecan heyecan sendin kırık gamzesiyle bana uzak uzak bakan adamdın şimdi içimde bilinmezlikler gitmekte hasretinden gökyüzüne haykıran inleyen bağıran ağlayan ben yakamoz izlerini kum bahçelerinde yakalayan denizin dansını seyreylerken yosun kokuna hasret kalan gene ben ve beklediğim an biliyorsun değilmi? bir gün bir zaman Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir kadın ana olmuş sevgi birikir kocaman olur gökyüzü dolar taşıyamazsın dağıtırsın dağıtırsın bitmez yüreğin bitmez tükenmez bir pınar olur tıkanır kalırsın nefes alamazsın şiir olur..anne olmak satırlarda dolanırsın değil beş melekten ana doğurmak sevgi pınarlarında dolanırsın bırak bedeninde rüyalarında doğum ve vuslat zamanında akar gözlerinden billurlar kalmış kucak sıcaklığı hasretliklerde sevgi pırıltıları bütün çocuklara dolanmış tükenmeyen aşk olmuş cocuksuz ana yüreğinde bir kadın ana olmuş bir minik parmak ve ona dokunmaktır ana olmak 17.03.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir telaş ki dünyadandır bir telaş ki dünyadandır o dünya ki garip garip telaş ki evren dışı yürek bu dayanmaktır sabah akşam akşam sabah geçer günler biteviye isyanımdır şiirde bile Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir Uno Akşamında Özlenen bir pizza yermisin üstüne saf sevginin döküldüğü zeytinyağı saf lığı fava saflığı enginarlar zeytinyağlı salatalar harika yemeklerle şarap kadehinde benimle elmalı pay üstüne ellerin kadar yumuşak çukulata tadındaydı brownili aşk kıpkırmızıydı şarap Uno bir cundalı seninle dünya tadında yemek ti sevgili bir Markiz beyoğlunda bir Rejans rus tadında bir Süreyya boğazda kral ve kraliçe isek çiçek pasajı varsa düşlerimde seninle zeytin tadında zeytin krallığında Uno 'da şarap kadehinde aşkımız mum ışığı lezzet Cunda tadında bir tabakta sen ve muhabbet sevgilinin ağzından pür lezzet anılardı özlenen ve şiirlerdi sesinden gözlerdi o tuğla duvarlardaki anılara karışmış egeydi ege gibi kokan martı cığlıklarında balık tadındaki sen bir Uno akşamında özlenen 16.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir zamanlar Istanbul bir biskuvi fabrikasi, bir cukulata kokusu caddelerde.. bir tarafi 'alyans apartmanlari'.. karsida bos bir arsa, 'ercan han' kösede. bir zincirlikuyu, bir amerikan dükkani, bir jimmy hendrix dansı, bir grup zenci asker amerikan, arkadaslar kizlar oglanlar... bir ben. bir kafe mola, bir basket potası, bir hydromel, carsamba matinası... mini etekler, sütyensiz protest kızlar, sasirmis delikanlılar... sinemalar; kent, fitas, dunya, dostlar tiyatrosu, sarkılar sarkılar... etiler'in yokusu, bebek sırtlarının çimenleri, sefertası askları... levent'e moğollar. bebek, ozdemir asaf kafesi, kofteci alibaba, tekneler sıram sıram... tarabya, fisneli dondurma, cepte bikiniler, gitanne sigaralar veya birinci, bitpazarından jean'ler, mudo kadife pantalonlar pasajdan... haspapiler, baba atletinden batik yaptıgımız t-shirt'ler, bilezikler gümüs, küpeler bakır... silebezi bol elbiseler, basmalar koylu pazarı kapalı çarsı, çiçekli sapkalar... dudaklarda; hair, aquarias, tommy ve biz kayıp kusağin gencligi... cicekli kagitlarla kaplanmis yasak kitaplar, okulda duvar gazetesi, altında fuzuli yazan nazim'in siirleri.. www.antoloji.com - kültür ve sanat you got a friend, killing me softly 'öyle uzak ki yerim, benimle oynarmisin' dinlenen sarkılar... humeyra, bulent ortacgil, esin afsar, tanju okan timur selcuk ezgileri... okullarda; kavga dögüs, silah, ölüm! ben resim yapmak, siir yazmak isterdim... gulçin lisan oğrenmek, özay sarkı soylemek... simdi özay'ı dinliyorum cd'de caz söylüyor. ben biliyorum sarkilarini, yasiyorum ve agliyorum... kolay olacakken hersey, zorları yasayan bizler... ve sarkisinda söylüyor 'en güzel cocuk henuz doğmadı' ücümüzünde cocuklari olmadi... sevmediler dünyayi, gelmedıler, en güzele ulasamadık! gec te olsa kendimize ulastık. özay sarki söylüyor newyork'ta.. gülcin Nazim'i cevirdi almanca'ya berlin'de.. bense, ancak yaziyorum yazilarimi, siirlerimi beydağlarının eteklerinde... Istanbul eskidi artık, biz gec kaldık.... (10.03.2003) Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bir zamanlar Zonguldak o yokuşlarda zaman defne ardıç ve cam karışık bir koku verir burnumda tüter Zonguldak deniz zamanlarını özlerim kara bir tren gelir istasyona içinden yorgun suratlar iner.. ruhsuz bakışlar yerin altından fırlamış simitci mutluydu o zamanlar.. işçiler ölüm kokar is karası kışlarında buz kesmiş yokuşlarda fıdık kömürlerini yakar dantel dokur kadınlar bir patlama grizu içlerinde hep derin derin kuyuların üstünde zonguldak cam kenarlarında oturur akşamları yaş dolu gözlerle hasretliklere karıları işçilerin bahcede defne ardıç çam kokuları ben nerde o iş günleri derim acı anılarda tüm yüreklerin 20.07.2004 sayın Ömer Akşahan 'ın Zaman Zonguldak isimli şiirine anılarıma uçtum... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Birdenbire benliğim benim mi diye düşündüm birdenbire sordum kendime neredeyim diye binbir keşmekeş içinde yoksulluğumun aklımda ne para ne pul duygularım vardı katle uğramış baktım cevreme birden ufaldı gördüklerim bomboşluklar saçmasapanlıklar avucumun içine aldım dünyayı baktım ve birden uyandım yaşamak nerede diye haykırdım göklere geldi parmak uçlarıma sözcükler bu şiiri yazdım size Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Biri çamurlar taşıyan bahar yağmurlarıydın gelen gönlüme bahardın nil bereketlerini taşırdın Afrika'lardan bir güldün göklerden maviydin aşk doluydu gözlerin rengi beyaz ben eflatun... sen mavi ben mavi aşk eflatun sıradanlıklar doğal... biribir' imizden 14.05.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bitmeyen (i) dokunuşların bittiği yerdi anılarda sözlerimiz.. sözlerimiz iki idi sora bir (i) en evvel zamanlarında yaşanmayan yazların.. bembeyaz çarsaflardı yaşanan.. bembeyaz yaz siyahtı odanın camı simsiyah..içinde şehrin ışıkları hayat memat anlardı kalbime konan kuş kırmızı sessizce fısıldaşırdı sevgili kolunda zincirler pranga mahkumu aşk sözcükleri aydınlatırdı odayı kilometreler hasret kokan uçuşan sözcükler, şiirler hayat veren... sözdü devam eden.. acıydı yollar... sanki biber biten kelimeler... bir tısssss sesi akmadı söz bitti... dokunuşların bittigi yerdi... söz verdi...söz gitti...söz bitti... bitmeyen sadece (i) idi.. 19.12.2003 (şeffaf anlardan...) Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bitmeyen Aşk gök kuşakları oluşurken su billurlarının kırılmalarında sen vardın sen benim göz yaşlarımı aldın renklerini verdin hayatın bir ince çizgi kıldan inceydi rengi ip üstünde dans ediyordum düşlerimde elim bomboş ruhum bir hoş yakaladın beni şiirlerinde her şiir bir hayattı bana verdiğin cok ağladım gökteki yıldızım oldun o soğuk ülkede sana baktım gecelerimde üşümüştüm donmuştum sıcaklığını aldım ellerinin dokunduğun bir yıldızdı bana gönderdiğin ışığı gözlerimi kamaştırırdı bir zamanlar parlaktı bütün yıldızlar sahte yansımaların arasından gülümserdin gerçektin gerçektim ben seni işte böyle sevdim soğuk rüzgarlar eserdi dağlardan süzülürdü kar yansımaları düşünürdüm üşürdüm üşürmüydün sende bilmem sana güneşi gönderirdim Akdenizden alırdın sıcaklığını bütün havaların yanardın kavrulurdun sen bütün bunları yaşarken buzlu ülkede ben seni bütün bedenimle sarardım güller açardım üşümeyesin uzaklarda diye bir düş prensesiyim ben yalnızlar operasında kendi kendine notasız bir şarkının fakir kızı gönlü zengin bir adamın iç dünyası var olmanın bilincinde belki binlerce yılda binlerce kere gezinmekteyim duvarındaki hayal izlerinde izle beni boşluğumdaki adam sana uzattığım bir dal gül cennetten koparılan kıpkırmızı ve sen gepgerçeksin karşımda duran dudak uçlarımdaki gülümsemelerimde bir tat,bir soluk,bir sarkı, mırıldanılan www.antoloji.com - kültür ve sanat gözlerimdeki hareler kavrarken gözlerini bakışlarımdaki sisleri aralayan bağıran cağıran ağlatan adam ben senin gerceğinim bilmem bu dokunuşları, bilemem kimbilir başladı hangi alemin sonsuzluklarından geçmiş ve geleceklerin Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bitmeyen Yaz duygularım onca yazları dolandı dün gece baktım ay doğdu üstüme okşamak istedim halelerini uzattım kollarımı ulaşamadım bitmesin bu an sevgilim gitme biraz sakın bitmesin bu yaz sana anlatmadım senelerimce hep içimde kaldı anılar bir dolunay bir hece hep mehtaplar hep gece ışıklar döküldü denizler içimde sus sesinde kayboldular bitmeyen bir yazı özledim sevda yollarını bekledim bu yaz teknelerin gece bıraktığı iz deniz deniz deniz sidede bir teras mumlar altında akdeniz radyo sesinde aradım senin şiirlerini alaz alaz yandım meltem meltem öldüm yaz yaz bitiremedim duygularımı sana sakladım gelmedin naz bilemedin yar gitme kal artık hep olacak benimle meltem aşkları kalacaksın bitmeyen yaz Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Boş Yıllara... üstüne cizgi çizdiğim zamanlar siz bendiniz ihanetim size...idi yanlış kadındım... yanlış erkeklere... boş yıllarda üzgünüm..... kaybolan zamanlara kayıp anlarıma şimdi affedecekmisiniz beni yıllar.... şimdi sarılacakmısınız bana... bu masum deli kadına.... 11.03.2003 dalyan günleri...özgür yazma karar haftası.. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bu ilk kayan yıldızı bu mevsimin Birden bakakaldım gecenin atlasına koyu bir lacivertti dolunayı birkaç gün geçmişti baktım aslına sevdalarım geldi aklıma uzaklar bir yıldızım vardı seçmiştim aradı gözlerim işte tam o anda bir yıldız kaydı kuyruğunda izini bıraktı mevsim yaza yakındı kaçtı... işte o özgürlüğüne düşkün gökteki en özgün ışıktı bu ilk kayan yıldızı bu mevsimin mevsim bahardı gönlüm hercai Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bugun bir ay var sana kapkaranlıklarda bu gün bir ay var doğum sancıları gönlümde aşk şiir yazmak için var tam bir ay var dolunay var dolun ay sana aşk bana ay 18.03.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bugün martılar senin için umuda kanat açtılar... Bugün martılar senin için umuda kanat açtılar... demişti.. nisan o bir ay o bir doğumgünü o bir dost o bir yağmur o geçmişteki anılarda bir koca yürekli o nevbahar ortası aşkı gönlümde insan öpsem martılarını uçuşlarındaki zarifliklerinde umutlarımı toplasam bir kesekağıdına şimdi olmayan üflesem kırlarında istanbulun nisanda açan ponpon ciceklerinde gibi bir fellini filminde yaşasam Amarkord ben gelmek isteyipte gelemesem teknelerin aşkları anlattığı dost gecelerine yüreğim isyan yüreğim feryat aşk şiirim vuslat olurmuydu sence dediğin gibi martıları istanbul umut uçururmuydu bana kanat seslerinde nisan içimde hasret özledim nankör anılarımın sehrini birtek sizinle tahamülüm öldürdüğüm aşklarda ki şehirin benim için toplarmısınız yıldızlarını bir cam fanus içine akvaryum boğazın işveli sesinde nağmelerinizde şiirlerinizde kadehleriniz kalkarmıydı benim için ey dost bu mecnun Akdenizde ama suan ruhu bizimle diye nisan? sorarım solmuş benzimle yolları... ararım bana açılmış kolları ağlarım gelememe olasılıklarının dayanılmaz ağırlığı üstümde 07.07.2004 www.antoloji.com - kültür ve sanat 17 temmuz için side karardı...:( Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Bulacağım Seni Aşk Aşk insanı cocuk yapar... ne boya bakar ne posa nede yaşa.. Aşk yaşanır bir bebeğin gözlerinde bile aşk vardır... görebilen göze dokunabilen parmak ucuna. söyleyebilen dile.. Ben bir aşk cocuğu olarak doğmuşum diye yazılan şiire... ben hep aşk'kım ve AŞK kalacağım... Mayam aşk aslım aşk... arşa çıkan yüreğimde benim aşk.. onu bulacağım... bulacağım 03.02.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat cennette olmak, bir ruya gordum biliyormusun? uykum uykunun içindeydi beni sarmıstı kolların kollarım kolarının içindeydi bu bir ruya değılmi dedim, değilmi? canım, kalbim kalbinin içinde olmak istedi. bir baktimki gozlerim gozlerinin icinde sesim sesinin içinde ben senin içinde cennetteydim 20.04.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Çatal yol 'Seni yaşam denen bir savaşın ortasında Kılıcın kılıcıma takılırken buldum' demistin... o'na... savasalım... duellolar... sayfalar olmustu... dolmustu... mektup kutuları... merttin.. mertti.. bir o kadar yurekli...... idi sasirmistin... şeffaflığina... cıplaklığına... anımsarmısın... koselerdeki yazan adamı... sefin monologları konusmustun...pür dikkatli... hem korkusuz.. hem de cesaretli.. kırılmasın yüreğı... yüreginde binbir korku... asık olmustun o'na... bir yalınayak dilbere.... içini cekmistin hanı...kılıcın düsmustu yere... Kemer'de sahıle vuran dalgalarda...gece... O gece mehtabın izi dusmustu yureğıne.... bir iç cekintisi duyulmustu.. Akdenizde... Konyaaltına vurulmustu....çakıltasları yankılanmıstı.. bir el uzanmıstı... denizden.. gunesin doğmadığı yerden... sana... gulumsemisti... anladığında... ağlar örmustu balıkcılar...ince ince.. almıstın incecik ağları... atmıstın sevgiliye... tutuklamanın ince bir yoluydu....yureğini... balık misali.... sessiz... gece.... kılıcı dusmustu.... bir gece almıstın yerden...kılıcını fırlatmıstın... gidip günesi vurmustun... karamıstı dunya... birden...yok olmustun.. karalamalar kalmıstı...mektup kutusunda... ve oturup yazmıstı... geciken hikayeyi... okumusmuydun....dostum... o demisti... sana bunu... mutlaka...oku... ve anla...catal yolu.... 11.10.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Çırılçıplak doğma çırılçıplaktır insan... hersey çıplak, akıl çıplak, yurek çıplak, beden çıplak saf ve temiz..usu ve kalbi çırçıbıldak duşunceler vardır konusmasalarda anlasılanlar.. sesler ele verir.. parmaklar... sımsıkı yapısır eller... guvenir... ah çırilciplak.. sen oylece büyürsün... kocaman olur, boy pos endam... sen kıyılamıyan, sen sevgili olan.. bir gün gelir, kara bulutlar, şimsekler çakar... yanarsın, islanırsın sırılsıklam acımazlar semsiye seruvenı baslar.. kaçma... firtına dağıtır semsıyeyi...kurtaramazsın islanırsın cırcıbıldak sırılsıklam... acırsın..can yanar, canan yanar... bir kabuk ararsın... caretta caretta olursun... çekilirsin kabuguna sessizce...dalarsın derinlere korursun cırcıbıldak usunu, cıplak duygunu. dunya durmaz durustcesine... insanlar... kabugunu kırarlar, ağlarsın.... bakarsın hayatına soyle bir donup... arkana gorursun gerceğı.... gerçek...! sen hep cırcıbıldak anadan doğma çıplaksın... çırılçıplak mıyım, çırılçıplak mıyız... çırılçıplak 22.09.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Çocuk çığlıkları ince bir hüzün damladı gözümden kırmızıydı şiirden göklere baktım kan çanağıydı Akdenizin bir başka sahilinden bir cocuk sesi duydum yapmayın yeter artık diye haykırıyordu bulutlar koşuyordu dağlara o bembeyaz gelen bir yarı tanrımıydı göklerden üstünde milyonlarca cocuk doğmuş doğmamış neden diye bağırıyorlardı cennetten neden! ! ! orada ateş yoktu... sadece bir meltem esiyordu bir şiirden Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Çocukça gün anneme nazla başlasa uyumak için her türlü numara bana yakışsa mızmızlansam babamdan yanağıma bir öpücük almadan güne başladım diye ağlasam bisikletimin freni tutmazsa diye korksam yokuştan elma ağaçlarına dadansam ham meyve yemekten karnım ağrısa dizlerimde erkek cocuk oyunlarının izi olsa kordelaları başımdan atsam papatyalardan kolye yapıp boynuma taksam tarihi bir çeşmeyi köşküm yapsam bende içindeki sultan olsam yollarını süpurup dursam şimdi gözümden geçti o gün hayalleri özledim kıpkırmızıydı Bursa şeftalileri francala kokuları küçük langa yolunda çukur fırında berber cubuğu dönerdi kırmızı beyaz koskada susamlı helva hey gidi teyyare evleri üniversite ne kadar büyüktü o yaz balık kokardı Kumkapı sahilleri hele sokaktan geçen poğaçacı amca özledim o günleri çocukça gözlerimin daldığı anlardan 1 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Çocukluğumun Çamlıca Yollarından yağmur yağıyor sağnaklar var gene dayanamıyorum artık güneşsizliğine günün Londra sokaklarında ama sıcak havalarındayım bu karanlık bulutun gözlerim giydi kuzgun yeşilleri ıslattı gökyüzündeki sular çılgınlığını yaşadı burcumun ateşi alevlendi birden.. döndü korlarına küllenmesin yüreğimdeki şarkı karanlıklardaki bulutlarla bilmeliyim bilebilmeli güneşi görebilmeliyim görebilmeli... fırtınalar o garip zamansız ve acı fırtınalar damarlarımdan gelen nabız seslerime karışırken bunalımlarım inanmak ne büyük lüks sana bogazın o kuytu sevecen yerinde Şemsipaşa yolunda yokuşlarında eski tramvay geçişlerine bakan camında evinin içindemi o bendeki fırtınalar buğularına yaz camının iki kelime dışı yağmurlu içisıcak bir zamanında vatman amca okur onu ve bana yollar.. çocukluğumun Çamlıca yollarından 04.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Çok Zenginim Geceleri üretirim... Gündüzleri parçalar.. Güneşi kırpar Yıldız yapar.. Yanına offf yerine ayyy Koyar Geceler yaparım... Günışığım Bunun için var... Bir yerine bin üretim. Ben çok zenginim.. 17.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Da veya De Fon.... da Telefon.....da Sen......de Sensen.....de Müzik...de Güzel.........de Tuval.....de Gözyaşları..da Canlı.....da Kalbim.......de ............nasıldır ........bir düşün ..da veya... de 16.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Dağlara Özlem Kınamaları gün duruluğunun son saatlerinde durdum bir kum tepeciğinde yalınayak ufukta morlar oluşmamıştı kızıllıklar denize varmamıştı kumdan bir cehennem ateşi geçerken bedenime serinliği vurmaya başladı meltemin ellerimi uzattığım anlardı zamanı enerjisine varmanın güneşte son değildi ne de ilk gece basmalarını beklediğimin Akdeniz'e aştım seni deniz gözlerim pramit şimdi Nefertiti'nin ve Nil'in yanındamıyım güneş oralarda bir yerde beklemekte ben Side ağustos böceklerinin akort saatlerinde insanlar insanlar insanlar bronzlaşmış kaba etleriyle karpuz tabakları ellerinde ahçı keplerinin gölgelerinde bir süpürge bir faraş akşam temizliklerinde gözlemlerim hayat ertesi gün aynı nakarat ve ertesi gün gene deniz ister ayaklarım şimdisu serinliklerinde bense biraz uyku ama gece mehtap görmeden yapamıyacağım bir nakarat şarkılar dinlenirken otellerin emekler bir günlük bu yad ellerde günler karışık gecelere aşklar çarpışık gönüllerde günahlar gebe gecelere yaşam bu oldu yazık bir gül koklamayalı bahçelerde aylar evimin balkonunda kaldı dağlar yaz tam ortasındayız gün bitmekte güneşi beklerken akşam denizin sesi solmakta ayaklarım altında kum yanmaları yalınayak beni almakta teknem ufukta sevgilim uzakta güneş denize doğru varmakta ihanetini yaşamakta ömrüm gönlüm dağları aramakta www.antoloji.com - kültür ve sanat gözlerim seni Antalya ağlamakta yorgun sen bir başka şehir oldun gün kararmalarının ilk saatlerinde Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Dağların kızı özlem kokuyorsun dağların kızı doruklarında bir çoban düşlüyorsun dağlarında sadece sana kaval çalan kuzular seviyorsun çobanın kızı gözlerinde mühür olan çiğdemler ve anemonlar vadide ilk heyecan serap gibi şefaf tenin sulardan çıkarken buz gibi akan çağlayan taneciklerinde ateş sönen iki diriliğinde bir vişne tanesi göğe bakan güller açıyorsun dağların kızı goncalardan arzular çağlarken suların sesine muz yapraklarından yorgan örtüyorsun üstüne üryan yeşil gözlerini kapatıyorsun dağ çiçeği kokuyorsun aşk iki damla sızıntı dudaklarından gül damlası billur sevgiliye sunulan çağlayanlardan aşık sana meftun sen aşkına kurban dağlardı yuvan kızıllıkların ardında kalan 29.03.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Dar Alanlarda Kadınlığım dar alanlarda kısa paylaşımları dinliyorum Fahir Atakoğlu'ndan sıkışmış alanlarda paylaşımlar tanıdık geliyor duygularım paylaşilamayanları anımsıyorum hüzün kaplıyor yüreğimi 'tek sen değilsin,senin gibi çokları var' diyorum anlatamayan kimi zamanların kimi zaman zil sesi bir rakkasenin parmaklarında kimi zaman uçan kuşların kanatlarında bazen göz kırpan bir yıldız semada bazen ay ışığı yakamozları suda bazen okunan bir şiirde bazen bir aşk hikayesinde kalemimde yüreğimde ağlıyor zaman zaman Kadınlığım yaşayamadığım paylaşamadığım unuttuğum kurşunlar döküp kapattığım yollarını kaybettiğim varlığım isyanım kadınlığıma farklılığım parmak uçlarım beynim yüreğim hassaslığım sakladığım kıskandığım benliğim bulduğumda onurlandığım yok olmayan yaşayan kadınlığım 08.03.2004 Kadınlığını onurlandıranlara Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Dar paylaşım alanları... Dar alanda kısa paylaşımları dinliyorum... Fahir Atakoğlu'ndan ve sıkışmış alanlarda paylaşımları... tanıdık geliyor... duygularım... paylaşılmayan anıları anımsıyorum... hüzün kaplıyor melodilerde yüreğimi... duygularımı paylaşıyorum dar alanlarda dakikalarda notalar dans ediyor... kimi zaman zil sesi...rakkasenin parmaklarında... kimi zaman uçan kuşların kanatlarında... bazen göz kırpan bir yıldız semada... bazen ay ışığı...yakamozlar...sularda.. bazen okuduğum bir şiirde... bazen bir aşk hikayesinde... yüreğim.... kalemimde... ağrıyor çoğu zaman... dramatik dar alanlarda.... 27.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Dedirttin Sezoş biz iki istanbullu deli deli yürekli Barış söyler doğru biri olmuş Egeli biri Akdenizli ahhh! o İstanbul yok mu içimizi eder sarhoş gözlerimiz de yaş geceler keder edilen kelimeler iki kadın iki hoş gönül isyan eder bizler sarhoş ................... dedirttin sezoş 19.02.2004 manicibaşı Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Deneyim ve savas Eğer olsaydı faydası yasadıklarımın, Koyardım bir sepete dağıtırdım aleme Kucak kucak Tadsınlar diye.. Saklamak değildi, niyetim, ama sozcukler sanal bir boslukta kaybolmakta. Ben butun isyanını yasarken hayatımın, hersey boslukta yok olmakta. butun konusulanlar unutulmakta, kalpler kırılmakta, gonuller parçalanmakta. Nefret bosuna değil savastan, savasmak bosuna yorgunluk degil, sabır tası catlamakta, çatırdayıp dagilmakta. Bu savaslar beni korkunç yormakta, tuketmekte. tekneme binmek istiyorum bugun, ufka dogru acıp yelkenimi bakmadan arkama gitmek istiyorum bugun, ama hava bulutlu, gunes batmamakta benim arzumsa gunese varmak gurupta, ona dokunmakistiyorum artık... benimle veya bensiz Hersey yok olmakta, kaybolmakta... 23.03.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Deniz Kızı Eftelya Aysunar.. aylinlerini.. dualar gönüle düşer anlarda Eftelya ve ay barışır... şiir olurlar... meltemden seyreyler Ay'ı yıldızları şiiri dinler mavileşir Eftelya Akdeniz Akdeniz kalır Kitap Kitap okunur Amentu yazgılar kesindir anarahminden beri değişmez huyu onun kaderi Ege Akdeniz Karadeniz Marmara bilir ahiri ve zahiri söylemez kimselere deniz kızı Eftalya 24.01.2004 :) Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Dinle duygular değişti şimdi ben aşık oldum zamanlardan birinde birisine anlatmıştın sende tesadüfler döküldü kelimelerden bende vardım.... çoktum.. biraz içinde. seneler önce olaylarda birleştik duygularda buluştuk günlerce aşka dair yaşanmışlıkları anlattık birbirimize sonra aşkın içinde bulduk kendimizi dinle love story....yudumla kahvenle birlikte yaşandı ve bitti yine... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Doğa'nın gece hali sabah kuş sesleri karşıladı beni merhaba dedim onlara şiir getirdiler usuma aman kaçmasın şiir derken gece oldu birden devran döndü gün bitti anlamadım bitti.. gitti.. ben uzunyollarda gezgin side antalya gecenin gün dönümünde yıldızım kaydı gök yüzünde ansızın heryer karanlık yollar karanlık gönlümde sevgilimle özlemli kuş seslerinde sabah şimdi gecenin tam yarısını geçtik özledim şiirimde...seni...andım varlığını usumda sakladım 09.04.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Doğum Günün Kutlu Olsun Anne sen ne kadar guzel bir kadındın... bakardım uzun uzun sana minnacıktım... gozumu guzelliğin bürürdü... o kosturman o telasın o sevgin... sevilendin... bazen acı olurdu sozlerin... gerçektiler cunki... uyutulmus beyinler anlamazdı seni... yorardın kendini... üzülürdün benim gibi... okulun meleği derlerdi oğrencilerin.... babamın bakıslarını yakalardım bazen sana... içim dolardı... sevinçle... oylesine ask dolu laciverte yakın mavı gozleri vardı... sen her zamanki asaletinle... soyle bir gözünü süzerdin... bir naz bakışı yakalardım... bal rengi gözlerinde... dudaklarına bazen kırmizi bir ruj surerdin... bir film artıstı kadar gorkemli olurdun... guzelliğin çikardı hafif dekoltelerinden... uç çocuk doğuran muhtesem kadın... bize ne fedakar anaydın... sen ornek olurdun anadoluya... kadınlar dolusurdu hep etrafına anlatırdın.. hayatın gerçeklerini onlara.. kurallarla... çeyizler yapardınız mutluluklara... gelinlikler dikilirdi atölyelerde... sen benim canım annem... sen olmasaydın ben yaşarmıydım diye sarıldım sana bu sabah gri beyaz olmus saçlarını sevdim.. sen hala cok guzelsin.. bugun optum optum kokladım... seni...üç kisilik iki damla goz yaşı döktük birlikte..bu sabah yaşadıklarımıza... direncimize... sevgimize... Beydağlar'ına karşı ağladık......iyi doğdun anneciğim... Doğum Günün Kutlu Olsun... ya sen olmasaydın... bana veremeseydin gönlündeki aşkı... ben bu şiiri mümkün değil.... yazamazdım... 26.10.2003 Sevgili annem Mübeccel Kalafatoğlu'na Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Dokunulmuş Mars şiirdi benimdi ona daha uzak oldum şimdi bir marsım vardı gök yüzünde bir ateşim birde duygular koçtum ben şimdi bana dokundular duygularımı çiğnedi postal sesleri uyduların ayak izleri kaldı okudular kızıllıklarını vermedim aslını özgürlüğümü elimden alamadılar o son dokunulmamışlığımdı benim direndim savaş açtım nede olsa marstım donna kişot misali yeldeğirmenleri ile savaştım göktaşı fırtınalarına karşı elimde meşalem vardı küçük bir kadındım yosun bakışlı duygu misali bir marslı ben beni kazandım beni artık sonsuza kadar vardım 31.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Dost sairin siirine latıfeler.. Hayal olan asktır dostum gercek olan sensin... Gerçek olan sensin dostum... hayal olan resim... Gerçek olan resim dostum hayal olan sensin.... Gercek olan asktır dostum hayal olan benim.... 23.09.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Dostlarla mesk'e mazeret, Dostlarla mesk'e mazeret, Bu aksam dost meclisinde olmak vardı... Bu aksam gullere boğulmak vardı.. Zalim yollar, zalim kader... Bu aksam Tarabyayı solumak vardı... Askla mesk vardı.. sofralarda... Bulusmak vardı....Sair dostlarla... Tinisinda siirlerin mest olmak vardı.. Dostlara merhaba demek vardı gonulden.. Ve sizleri gormek yasamak vardi... 27.09.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Dostum 97 öbür okyanusların sesimiydin kokun çiçek aroması gibiydi sanki yüreğin doludizgin ateş gibiydin yumşacık için kalbindeki internasyonal sevgin gitar sesinde dinledim seni sen benim gibiydin sevgili Abir'e dost sohbetlerinden.. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Dönmek 1 Dünyayı gördüm bu gün kan göllerinden sağnaklar yıkadı beydağlarını öfkelerini kustu gökler şafakta çaktı şimşekler döktü göz yaşlarını karanlıklara döküldü gözyaşları aydınlıklara dağları bastı altın renkli bulutlar sütun sütundu binalar aralarından ışıdı gün ışıkları süzüldüler hasta odama doğru bana hoş geldin dediler... 18.05-18.09 2003 hastane günleri yaşam dansı Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Dönmek 2 şaşmıştım seher vaktiydi sabah ezanı sarmıştı ufku uyanmıştı deniz uyanmıştı dağlar kolumda yoktu serumlar bir özgürlük hissi bedenimde anladım ben uykularımda gezerken beyaz kanatlı melekler gelmişti özgürlüğümü vermişti kollarımdaki ince iğne izleri morlar,maviler hoş bilezikler binbir meleğin emek izleriydiler sevgi dolu gözleri sabır dolu sözleri yüzlerdeki şevkat izleri benim dönüşümü müjdelediler... 18.05-18.09 2003 yaşanmayan yaz Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Dönmek 3 özlemiştim deniz ve gök birbirini terk ederken gökkuşağı belirdi ufukta denizden dağlara süzüldü dağlar kollarını açtı hasrete mucizeler ışıldadı nurlarını döktü gün, pırıldadı başörtüleri süzüldü eteklere ... savruldular yeşil ve mavi kucaklaştı gene bir senfoni yükseldi yüreğimden isimsiz gözlerimden inciler süzüldü sevilme keyfi,sevme hazzını yaşarken şükürler gönderdim göklere tarifsiz özlenmiş görüntülerden... 2003 yaşanmayan yaz hastane günleri Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Dönmek 4 Uyumuştum rüyaydı sarıgüllerle süslü yolu gördüm birden vuslatta beni bekleyen beş küçük meleğime gecikme nedenlerimi anlatırken sarı güllerin kokusu burnumda sarıgüllerin rengi ruhumda sarıgüllerin yolu önümde koskaca kara dağlar karşımda yollar açılmıştı nurlarla dünyaya dönüyordum. 2003 yaşanmayan yaz hastane günleri Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Dönmek 5 Canım Evimde lokmalarım hesabını yaparken yaşamım çiğneme noktalarım üzerken beni tıkanırken yemek borum yutkunamazken kanım,canım,acıyan ameliyat izlerimle barışırken yaşam canlarım tutarken ellerimden şiirlerim hayatım oluverdi birden kıpkızıldı saçlarım güneşe inat isyankar... bakışlarım günlere yosun sevdim, ikinci yaşam bumu derken dostlarımla paylaştım duygularımı gerçekler geçerken... doğallığımı sıradanlığımı severken ikinci baharımı yaşarım derken... o bendim ben... ben... güz günleri başlarken 2003 yeni hayat dansı Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Dört Kadın İki Simit ve Martılar Kardan deniz geçişlerinde Beyazını Kadıköy toplamış karlı kuşların Martılar uçuşmuş beyaz göklere Vapur dumanlarının karabatakları oluşmuş Deniz geçişlerinde dört kadın Kadıköy Kara köy Aramızdaki feminen düşüncelerin akları Vapur izleri karadan denizlere uçuşmuş Simit yudumları doluşmuş göklere Vapur kıçında iki simit martılar Karaköy Kadıköy Buluşmuş 14.02.2004 Nevin Kalafatoğlu Menevşe Köylü Emily Elizabeth Reşide Sarıkavak Ben Aznavur pasajına yolculuk Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Dua son yazlarını yaşıyor yaşadığım şehir.. ben ilk baharlarını beklerken.. güneş parlıyor... gün ışığı yakamozları... denizde.. akşam mahmurlugu çökerken semalardan... beyaz bulutlar pembe kontürlerini çiziyor.. vaktinde.. dağların eflatun tonları.. iftar saatini karşılıyor... oruçlarını bozarken Antalyalılar... ben....bir zeytin tanesi..bir parça pide...balkonumda şükrederek görüntülere görebildiğim... o kutsal renkli dağları seyrettiren... sığınıp ezan seslerinde yankılanan dağlarla hergün son lokmamı yermişcesine.. hamdlarımı sunuyorum... aşkla gözlerimi veren.. duygularımı bahşeden Yaradana... bir yudum suyla şükrederken yaşadığıma...anları... dolu dolu dolucasına.... Allah'a hamd ediyorum... 19.11.2003 Antalya İftar vakti... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Düğün düğün günü serpişen bir konfetiydi yağmur damlaları Aspendosta sevda dokunuşlarında ıslandı müzik zifaf odasında doğdu ay o bir hilal ilk gecenin saflığında bedenler görkemli bir aşkla birleştiler binlerce renk uçuştu bale pabuçlarında tüm sevgililer kavuştu gözlerimde uçuştu kelebekler şimdi sesiz Beydağları'nda hep sevgililer al bir gülün vuslatını bekler gönüller gök bereketini verirken düğünün özlemleri kirazlı yaylaların sesssizliğinde vuslat ne güne diye sorar erenler... ermeyenler... kareograf Jiri Kylian prag doğumlu 20.yy. en önemli kareografından Svadebka (düğün) Aspendos Uluslararası opera ve bale festivali (12:06.2004-12.07.2004) Bavyera devlet balesi gösterisi Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Dün gece Side'nin mozaiklerinde yüzdü ay ışıkları dün gece kadınsı içgüdülerimle dolaştım sokakları her duvarına dokundum mekanların gözler izledi beni tanıdım o gözleri sıcaktı ay ışığı vurmuştu sütunlara tarihin 4000 yıl öncesine varıyordu yaşanmışlıkları o palmiyenin altından seyrettim ay kızıldı insan doluydu kafeler ve dükkanlar yaşamışlıklarını anlatıyor gibiydiler bir ipek deryasına daldım birden içinde baharat kokuları inciler taşlar mercanlar gümüşler vardı kahvemi yudumladım seyredeken dokundum sanatcının ellerine takılarının hülyalara daldım yeşil bir sari işlemeli doladım bedenime kendimi Hindistanda sandım payetler taktım bileklerime küpeler taktım pırıltılı ayağımda romalı sandaletler aynaya baktım 2000 sene öncesini andım ay ışığında kendimi aldım kendime bir koku verdi bana mis gibi bir adam sür bunu dedi şimdi Side'nin tarihinden biri geldi aldı kokum gökleri göklerdeki yıldızlara kadar saldım kadın düşlerimde ben bir düş yaşadım biraz gercek oldum biraz romantik biraz eklektik ay büyüdü göğe vardı saatler birbirini çaldı batarken denize ay sabah sesini dinledim Side'nin Apollonda ay yolunu izledim gece düşlerimdeydi sevgilim 03.07.2004 www.antoloji.com - kültür ve sanat Side 'de mehtaplı bir gece Apollonik Kafe yanımda Asude Kalem Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Düş Gezgini kıfayetsiz kalan bir söz düşümü onca laf onca söz onca yaşanmışlık satırlarda kalemi yazardı gökkuşağının tüm renklerini yıldızları çizmenin beyaz kağıtlara provasını yapardı ay da çizerdi geceler boyu karanlıklara bazen kelimelerin dansettiğini görürdü hayallerinde dolaşır dururdu rüyalarında bütün dünyayı alışkanlık gözleri sıcacık bakardı kitaplarına okumak bir serüvendi dünyasında masalları o zamanların ardında şimdiye göç eden görüntüler vardı hayallerinin rehberliğinde şiir oldu kalemi dedi biri şair olmadı ki belli kesinlikle şiir hiç o sadece düş gezgini Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Düşünmeyi Düşün Beni ben gözlerinde yıldız ışıltıları olan kadın... sen onları aldın... yerıne yağmurlar bıraktın... ne hayır... ne evet... bile demedin.... gene bıraktın beni fırtınalara... yapayalnız....tek başima.... duygularımdan uzak... kendi yanlızlığında... sessiz kaldın.... oylesine kalakaldık gökyüzüne.. mevsimler gecti... gececek yıllar.... anladım.. gömeceksin icine prangalarını...gene... sadece beni sev diyeceksin... seni İstanbul sokakalarında bırakmış... İzmir rıhtımlarındayken sen ağıtlar dökmüş karalar bağlamış... Beydağlarına haykırmış aşkımı kıskanclıklarımı cakıltaşlarına bırakmıştım... Apollon tapınağında kan kusmuştum sunak taşına kurban etmiştim kendimi ölmüştüm bin kez bınkez yıldızlarım kaymıştı gözlerimden... kör olmuştun... görememiştin... aşka acemiyim ben demiştin anlamamıştın... işte o günden sonra sevmemiştim... hic kimseyi... sevgimi dağıtmıştım...kucak kucak... şimdi...benisev...yalnız beni... demenin...yerimi.... onca acımı...silebilmek şiirlerden.. zor değilmi.... düşün...bari düşünmeyi düşün beni 6.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Egeden..... Bir ege meltemine uyandı sabah.....Özdere'de... Mandalina ağaçları... Maxima..... duygular... Hazanın son günlerini yaşarken sabah.... ılıktı rüzgar... gün ve güneş eleleydiler..sahilde... denizde maksimum pırıltılar... çakıl taşları topladım... içinde... gümüş..ışıltılar... dalgaların... sakin sesi... vuruyordu sahile.... hazan renkleri... serpilmişti... ben alabildiğine çekerken.. içime....nefis havalarını...egenin.. bir cocuk... denize giriyordu... bahçede nostalji kokuyordu.. hurmalar... şarkılar... 70'li yılları... söylüyordu... duygulardı... sabaha doğan... gözlerim kapalı... Bana... uzun gecenin...içinden kalan... 30.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ekim'de... gelirsen eger, askına susamıs bir gonul bulacaksın bir demet bembeyaz gul yasemınler açacak... baharı yasayacak kokularımi karıstıracağım Akdeniz hazanlarina kimseler koklamamısken aromasinı havanın ilk olacaksın... siir gibi gerçekler...gerceklerde siirler... gerceklesecek sırları hayatınin... filizleri baharının dokulen hazan yapraklarıyken... baska diyarlarda ikinci bahardır hazanlar buralarda içimizdeki baharlı hazan... asla sahıp olunamayan... bu nasıl bir hazandır... anlıyamazsın... dokunuslar... tadlarını anlar. anların... ruhunu alir... eritır bedeninde karısir bulutuna... inanilamaz bir doğa.... sadece yasanır sevilen isimsizdir... bilinir...dağlarında... gelmezsen eğer, ..............kaybedilen anları anliyamazsın.... ..............ıslanırsın sadece.... ..............Kasım yağmurlarında....... 04.10.2003 Antalya'da sonbahar... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Elele el eleydik...iki el den biri eksik... ayrı köşelerde...güzellemelerde... çocuk çocuktuk...heyecandık..sözdük.. biz bir şeyi çözdük... evdik... sevgiydik...yumak yumak gözdük sözdük dudak dudak o anlarda...yalnızdık...sevgiliden ırak... biz aile idik..geçmişi bana bırak... gelecek olacak ve geçmiş dönecek... bu gün hatıraları özgür bırak... aslına tek elle girdik.. iki elle cıktık kafdağına...baktık... eleleydik.. 05.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Elif'li Boncuk Eylül'üm o anda benim sandım elif elif boncuk boncuk yeşil gözleri vardı sanki canımdan cıkmış bir candın eylül'dün minicik gözünde çakmak çakmak pırıltılar benim bebeğim gibiydin kaybettiğim hüzün ismin de senin neden eylül ismin gül gül bebeğim gül o minik elinde bir serüven utanarak beni sevdiğini izledim gözlerinden bu içime işlemiş elif'imin aynısı herseyin başlangıcı mı dedim sana sarılamadım korktum sen 4 saat dün gece bana ana olmak isteği verdin küçük tün miniciktin sevimli bir çiçektin sarı turuncu gülücüktün elif'im gibi boncuktun yeşil bronz ve çocuktun kızım ince zarif ve sevimlim.. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Elveda Bir lale gibi ömrüm naif ve narin her zor günümde bana inanmamışlığın sitem gibi gelen aşkın çaresizliğim niye bu karamsarlığın neden bu inanmamışlığın suçum ne uzak olmaksa eğer bu sana mı yoksa bana mı ellerin yok, gözün yok sesin bile yok hayaldeki sevgilim bir fotoğraf karesi bütün bir geleceğim.. en büyük korkum ne bilirmisin, sana hasret gideceğim Sevdiceğim ölmekte vardır kaderde erken... derken, bir veda idi...hayata dair.. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat En Güzel Pazar Kahvaltılarında Sen onca ağırlığı vardır günün gün pazardır sımsıcak kızarmış ekmek kokusuna uyanmak bir gül pembe bir masa ortüsü üstünde sevgiliden o sihirli sabah güneş parlaktır gözlerde yeşil masumiyetler vardır masada binbir mis kokulu receller bir zeytin tanesinde sevişmelerin özlemleri yanan kandillerin tütsülerin sevgilinin sıcak nefesi kulaklarında o ise gözleri uzaklarda dalmış dağlara dağlar kar dağlar sarp yollar gönlünde özlem kokusu gelecek günlerin biraz kardelen biraz sümbül moru o morların inanılmaz kokusu burnunda belki leylaklar açarken belki portakal çiçekleri zamanı Antalya yaşayacak pazar günü kahvaltısı bir gün sevgilinin sesi kulaklarında akşamdan kalan engüzel aşkların en özel anların duygusu bir omlet tabağında biraz maydanoz göze batan iki sözcük araya giren kahvaltı sofrasında sen sevgilim en güzel pazar kahvaltılarında beklediğim Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Eski Bir Sayfaya Yeni Yazılar eski sayfalardı defalarca okunan yırtılacak diye korkulan özel özellerin hepsi gibi güzel sözcükler vardı çakıl taşları sayfalarında bazen bulutlar uçuşurdu satırlarında bir kız sekerek yürürdü bazen bir demet papatya eklerdi sayfa sonuna sonra bir portakal çiçeğine konardı kelebek aşk kokardı dolaştığı dağlar ateşlerle yanardı ormanlar yıldızlar anlatırdı uzakları neydi o mektuplar hasretlikler gözleri dalar giderdi uzaklara yokluğunu taşırdı sevdanın yüreği ağlardı..sessiz ve sensiz eski sayfalardı şimdi onlar yenisini yazdığı an kalem gene bembeyazdı gönül ise turkuaz 24.05.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Eskimiş Noel Ağacı Altında Romans Sarhoş duygular getirir Kuzey yıldızları Uzaklar fısıldar yanık aşk şarkıları Siluetlerini seyrederken dansının doğa Bense armonisini aşkın Balkondayım yine gece Dağların izleri güneşi anımsatıyor bana Denizin sesi platin yansımalar Dağların zirvelerindeyim kar perileriyle Düşlüyorum seni balkondayım...üşüyorum Soğuklarlayım şimdi, yıldızlardayım Seneye görüşmek mi? Demiştin... Kim bilir bir taneciğim belki.. Eskimiş Noel ağaçlarının altında Yok olan pırıltılarda... Yeni bir yılın romansında neden olmasın... Sen,ben ve Noel baba...boş ver yaa.. Takma kafana...ben alıştım buna.. İyi seneler sevgilim Mutluluklar sana... 27.12.2003 Yeni yılınız kutlu olsun... Sevgilerimle... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ey Saki doldur şişeye gönlümdeki aşkı bil bakalım kaç yıllık bir mahzende saklı.. sarhoşum, en karasini ictim üzümlerin bu gece mehtabin izlerince.. aradım, nerdesin saki olmak kolay mı sanirsin sorumluluğunu bana göstermelisin... bir kadeh askti istedigim kurumus sunaklarda bekledigim yıllanmış şaraplarından sun benim kadehimde sevdigim ki, görelim sen benim sakim misin..... şiir, kahrolduğum bir gecede son çizgidir içmek bir al rengi saki gibidir sevişmek, esrik bir hal değil midir! ? ... usta bir yüreğe teşekkürlerimle... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ey Sevgili dokunmak istesem ıraksın gel desem yok ben desem hep varım sen desem hiç yok uzaksın ya da çok yakın kırmızımsın çık oradan göster kendini yetmedimi tutukluluk günleri gün ağlıyor gök karanlık güneş göstermiyor kendini gün batımı yok yıldızlar bile terketti beni sen hep ufuktaki gemi bense yelkeni gezdik dolaştık faniye takıldık kaldık okyanuslar bitti neredeyiz biz şimdi.. dünyanın dibinde mi? 04.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Eylül'de Burnumda şimdi sonbahar kokusu var.... Antalya her bahar... bir baska kokar... bir baska kokar... gök başka renkler doğurur pembelerden baslar... morlara kadar... dağlar bütün haşmetiyle bakar.. deniz cosar... maviler, lacivertlere koşar... koşar... bir ses yayılır şehre... dağlarla denizin operası baslar... dalgalar... bembeyaz köpüklerle eşlik eder koroya... güneşin ışıkları nazanlaşır.... hazan mevsimi bu Antalya Eylül'de bir başkalaşır, bir başkalaşır... 06.09.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Eylül Hüzün 1 Hazan seninle olan aşkım bir şarkıyla başladı sanırdım yıllarım oysa bir anılar celişkisine kesin dönüşüm hüznümün en güzel ayı sensin derim bunu bilmezsin sarıları hatırlamışlığımda başlar aşk belki iki karıştan biraz yüksekti başak gözlerimin kocaman gördüğü zamanları uçuşan buğday tarlalarını sar sarı sarı koşuşan cocukları gökyüzünde yılgın yılgın uçan kuşlar kovalardı anılar beyaz elbiseli bebekliğim Konyada sonbahar minik kedim di o zamanlar kaybettiğim aşk bebek bebek ağlamalarımı anımsar yüreğim Kadınhan da başlar serüvenim iki biri de yarım kadar küçük kadın hatırlamalarım aşk duyarım şimdi acıtan bir hüzün basar hazanımın ilk baharındayım yar sen beni alır götürür götürürsün şimdi mor dağlar kadar içimde sana hasretlikler var babamın mavi gözleri annemin incecikti beli o zamanlar bunca Eylul geçti kırklandı yıllar uzaklıklar da ayrılıklar şimdi İstanbul gene eylül devrilmekte koca bir çınar bitmekte gözündeki pırıltılar laventen bir aşk kazınmakta surlarına şu anlarda yedi tepenin tarihi örmekte zaman hayat ölüm ayrılık hüznümsün sen acı veren bu düzen bilinmeyen! bu nankör düzen neden bilinmeyen? ben gene seni böylesine severken Eylül hazanlar dökülmeye başladı dağ eteklerine hasretliklerin başlangıcına dondu aşk sonsuzluklarına giderek bilinmezlerin Akdeniz kaçışlarından hazanlı geçiş perdelerinden süzüldü yaşam gene eylül gene hazan yapraklar sen ve ben bir gün daha bize yalnızlık sarkılarını dinlerken ben eylül ve aşk çalan www.antoloji.com - kültür ve sanat antalya 1 eylul 23.30 üzgünüm enişte çok üzgün Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Fırtına Alabora dağlara dağlara bak bir dağlara bak zirvelere bu gün yalçın kayalara göklere değen bulutlara bulutlara bak bulutlara kaplamış zirveleri ağlama sakın ağlama fırtına fırtına bak fırtına her yer alabora alaboralım alasın olasın sevesin kalasın bağrımın baharında fırtınalar alabora sen ben alabora... 26.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Fırtına Giderken Ağıtı Öfkesini görmüştü beklerken Kıyılar... kudurmuştu dalgalar Tanrılar inmişti Olimpos’a Bir kavga bir gürültü ve politika Kara yalnızdı,yapayalnız.. Korkmuştu aşk tanrıçaları Kaçmışlardı başka kızıllıklara Yanıyordu sönmeyen ateş inadına Zirvesinde dağların Esiyordu gök kararlı Bulutlar kararmıştı Dimdikti diğer yamaçları... dağlar Eteklerin de savaş vardı kıyılar ....siz bozdunuz düzeni diyordu Bereket alın şimdi lanetleri.... Bir parmak uzandı göğe kararlı bir işaret Zeus’tan Çakıyordu şimşekler Tutuşuyordu öfkeler Düşüyordu yıldırımlar .......bağırıyordu. Ey insanlar.. .......alın işte benim dağlarım ormanlarım işgal edilen topraklarım! ... Boşalıyordu bulutlar öfkelerini...anlarda Nerede benim nehir yataklarım Nerede benim göçmen kuşlarım.. Nerede... akacak olan sularım... Dengem nerede..... .....bağırdı.Ben Beyim! Beydağları’yım! Bakın bana artık çıplağım Alın sularımı salın... O suların yollarındaki insancıklarım Kim güçlü görün şimdi Ben doğayım ben varedenim Ne köprü ne konut Ne yolumu kestiğini sanan aklınız... Ben dünyayım evrenim varım! .... Siz... benden olmasınız! ... İstedim kurban Verdiniz 6 adem Koyun sunak taşıma anlayın..düşünün Gideyim artık... yeter kafamı kızdırmayın... Canımın acısını dindireyim şimdilik... Gün 7 kurban 6 unutmayın! ... Akıl verdim kullanın! Ar verdim arlanın! Karalar verdim aklanın! ... Kulsunuz...unutmayın! ! ! ! 26.12.2003 Antalya tufan günleri 2003 www.antoloji.com - kültür ve sanat Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Fırtınalar fırtınalar oldürür aşk sitemler yare kar kalır.. kırılır sırça köşkler kimi söyler kimi dinler.. körleşir gözler içinde ki kalp izleri menevşeler bazen kırık bazen hüzün dinler sitemleri iki damla yaş çaresiz bazen sessiz gönüllerden geçerken hasretlik izleri 'bir elinde ayna bir elinde cımbız umrundamı dünya' diye anılır sevgili güller kurur kalpler yıkılır bilinirmi içindeki fırtınalar fırtınalar damlalar dökülür yağmur bulutlarından güneş ışıklarını beklerken içinde anlardan kalan gözler süzülür üzülür yoklardan 05.05.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Fırtınalı Geceler Sen Ve Karanlık deniz, fırtına, bulutlar ve sen esen bir çılgındın gün batımında gök laciverte dönerken bulutları koymuştun dağlarına akdenizin. gece gelirken benden yana karanlık,senden yana gün ışığı sihir vardı havada benden yana karanlık senden yana aydınlık güneş ışıkları bana uzak, sana yakın bana karanlık, sana sıcak dağın öteki yüzüydün bir aydınlık bendan yana sehir kapkaranlık estin... gecelerden, dağların aydınlık yüzlerinden dağıttın ruhumu perişan, perişanlık karanlık kuytusunda buluştuk gölgelerinde gecelerin heryer kapkaranlık içimdeki ışığın pırıltıları küstü geceler ve sen ben herşey, çok lükstü karanlık kapkaranlık.. yıldızlar serpiştirirdim gecelerime ayları asardım kandil niyetine gezegenlerin partilerini yapardım daha parlak uzayda bir aydınlık fırtınalar bir karanlık.. isimsiz galaksilerde aradım seni oradan dünya bir aydınlık pir aydınlık fırtınalar sen... 17.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Fırtınayı Beklerken... bu şiir güncel... buna naklen şiir demeliyim yüreğimden gelen belkide son şiir şiir yürekten gelir...ölüm yürekten gönül.. hasretlere gebeyken.. ne arasın kıyamette kafiye.. esiyor bu sefer fırtınalar... gönülde değil.. güncel şimdi gözümün önünde..ucuşuyor gök uğultular 15 katlı cehennemin en tepesi..inliyor 5. katındayım..sanslıyım... sarmalanmiş bir halde...noel paketi.. evimi paketledim.. bir kordela istedim... metrelerce süslü olsun evim... sanaldayım yollarım açık ve sakin şiir yazıyorum.. kulağımda uğultular.. karşımda dostlar.. benimle fırtınayı yaşıyorlar.. an an.. mısra mısra... gönlümde sorular..sorular.. ahh o daha cılgın ve daha derin fırtınalar... güncel değil şimdi... naklen şiir yazıyorum.. kıyamet gibi yollar boş...yollar nehirler gibi katledilen doganın kurbanları gibi bekliyoruz şimdi sular ve fırtınalar... ve insanlar...evler yollarda heyelanlar... kaybedilen cocuklar... o bereketin o güzelligin yaşarken aldığı kurbanlar.. gibiyiz..Akdeniz Limanlar koylar...temizleniyor günahlar... ihanetler.. şimdi kıyameti bekler gibi insanlar... Antalya..güzel..sunak taşinda belki... ve fırtına geldi... 24.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Gecenin bir yarısı İzmir düşleri geceler Side karasıydı bu gece günler gürültü ne aşk vardı ne de bir yıldız ellerde ustaların emekleri gönüller de merak yepyeni bir ambians bense Side karası gecelerde dostlarda takılı kaldım yapayanlız sohpetler çırılçıplak içimiz tozduman cumartesilerde kalakaldık Geceler karaydı İzmir'siz Side yıldızsız günbatımlarının kızıllığını gördüm sanki uzaktı ıssız ıssız ıssız 24.04.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Geldin ya orada ay yokmuydu geceleri yıldızlar yokmuydu bir göz kırpmak için hep karanlıkmıydı dağlar..? gökyüzünde seni aramıştım oysa kimsesizdi yıldızlar sessizdi zamanlar sessizlik bitti Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Geleceğım Seni koklamak, seni hissetmek, seni yaşamak... Zeytin rengi gözlerinde kaybolmak için geleceğim... Yok olurum kaybolursan... sensiz... kimbilirsiz... Sen kokan sokaklardaki tek gerçeğım... Aşkım......güldudaklım... hasretim... geleceğim.... Kaybolursam.... her dem kalbindeyim... sevgi kelebeğim... Kalbim sen diye atsın... aşkım enginlere taşsın... Dudağından bir yudum cay içmek için geleceğim... Gelemezsem..... susuzlugunda öleceğım.... Canım.... sevdalım.... birtaneceğım... ............................................demistin. Hala gelmedin.................................. .............................................geleceğım. 9.10.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Gelmelisin... benim için gelmelisin evet.....gelmelisin.. bak bayram geldi... sen de gelmelisin... ıstenmek şımarıklığı mı.. bana yaptığın... keyfinmi.... sin kendinsin bencilsin... sorumluluklarını bilmelisin tutkular kulaklarımda... sözcükler sayfalarımda... mailler mailboxımda... sen nerdesin... taa uzaklarda... ben gündüzlerde... sen gecelerde... ben gel deyince bana değil naz niyaz... hemde demet demet güllerle.. kucak kucak papatyalarla... mis kokulu irislerle.. gizemli menekşelerle.. koşarak gelmelisin... çünki sevgilimsin... biriciğimsin benimsin... 21.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Gene Cunda pusular sarmıştı havaları Ayvalık deniz gri griler biraz mavi teknenin üstündeyim gözlerim ufukta derin mi derin bakışlarını anımsar gibiyim karşımda Cunda kışın ıssızlığında gönüllerde akıyor ateş nağmeler duyuluyor balık çorbasında kaşık sesinde dudakların sessizlik sokaklarda... sokak lambaları yalnız tek başına köşeler sensiz ben yalnız bir kadın masada tedirgin ürkek şarkı söyliyerek anılarındaki medcezirleri izleyerek yağmur damlaları yakomoz izleri Istanbul nağmeleri ud tınılarında bir gitar konçertosu mızrabı titrek gözler derin yürek bitkin yorgun gönül aşk Tanju'nun sesinde nağmeler dans şarap tadında Ayvalık İkimiz ürkek gözler kaçamak sıpsıcak ama ya aldanmak ahh aldanmak bir başka tad bir başka Cunda www.antoloji.com - kültür ve sanat yürekler kışın özgürlüğünde kırık teselliler şarkılarda ve meşk masalarda soğukluğunda havaların taka seslerinden geçen yalnızlık kavuşmalarına davet şarkılarında gene Cunda 14.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Gene Gitmek Zamanı istanbul martı çığlıklarına aşık olduğum bir okadar yüreğimi verdiğim aşk duyduğum şehirdin cami siluetlerinin üstünden karakalem geçtiğim sen benim canımı acıtan kanımı kurutan aşk şehrim bana ihanetin aldıramadığım dayanamadığım o gökdelenlerin arasında bisiklete bindiğim bahçelerinde Levent'in gitar dinlediğim ağaçlı yollarında kaybettiğim sevgilim Aşiyan sırtlarındaki çimenlerin nemini özlediğim sevgilim neredesin kimbilir bir taka sesindeki pembe gözlüklü kızdım ağlama işte su bu derdin bu deniz suyu içinde gümüş istavritlerin dansettiği günlerin suyumu şimdi neredesin inanılmaz yok oluşun acısı yüregimde salacak sahilinde seninle başbaşa kalmışlığımın kızkulesindeki prenses olmuşluğumun güneş doğarken balta limanında aşık olmuşluğumun ve seni terketmişliğimin soyunup bebekte uluorta yüzmüşlüğümün İstanbulu nerde her gelişimde alyans apartmanlarının bisküvi kokusunu özlemişliğim nerede sevgilim seni terkettim bunun acısı var içimde ve bütün şiirlerimde keşke..... 17.02.2004 hatıralar İstanbul'luydu Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Gerçek bir iç seyyahnamedir... tek aşklar.... aşıklar en derinlerinde saklarlar....gönüllerinin.. kendine bile söylemeyi yasaklarlar... nerede açtığını güllerinin.... 03.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Gider Ayaktım Sana Ölüm ucundan dönmek vardı hayatın bir uçurum ki muhteşemdi görüntüsü bahtın birden göneş doğdu dibiden parladı nurlar gözümü aldı gider ayaktım sana ölüm yarıyoldaydı ömrüm sana tutunamadım boşlukta kaldım hayattasın dediler melekler bağımlı kaldım bağımlı kaldım 19.02.2004 Manici başının ölümle dans günlerinden Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Gizemler morlar, tonlari grilerin. kızıl dağlar, günesin denize doğması, ışığın nur oldugu koylar, ben o koylarda geceleri ne yıldızlar seyrettim yalnız, yüzdüm çırılçıplak. çakıltasları topladım mor göğe bakarak. birbuçuk milyon kör,sağir isitmiyordu denizin sesini rengini ben yapayalnız.. kıyılarda... yelkenlimi bekliyordum. dönmemek uzere gitmek için ufka... bunumu hissettin yoksa sende gunesle mi olmek istiyorsun.. benim gibi... dinle... sesimden şiirmi Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Goncadan en ıssız noktasına koy beni kalbinde orada saf aşkı bulacak benliğim derin suların el değmemişliğindeyken hislerim sana varacak mavilerin koyulara doğru daldığı yerde lacivertlerde dans et benimle oksijensizlik yaşanırken nefesinle boğulayım aşk seninle benim kafiyemizdeyken yaşanan an hayat olacak benim içimde bir sen senin içinde bir ben bir gül açacak goncadan 20.03.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Gozlerine takılmak arayan gozlerine takılmak sana tutkum oluyor biliyormusun bana bakıyorsun dusumde gozlerinde huzunle karısık bir suru sey anlamlar cikarıyorum hepsinden bir an.. bir simsek çakıyor gozlerinde ben yanıyorum karman çorman olmak istiyorum o an seninle sana varmak duslerımde sana dokunmak avuçlamak yuzunu dislerimi sıkarak seni bana tasımak geçiyor aklımdan cildirtiyorsun kapat artıkgozlerini, bakma bana, acım dinsin hayır hayır.....kapatma sakın sen benim dediğime bakma ac gozlerini ac ac isikları ates olsun yuregimde... yak yak beni al ve yak.... olimposun sonsuz atesinde olayım duman. goklere dağılsın kokum, tutsu olsun asklara Akdenizin kıyılarına vursun bembeyaz kullerimi sonbahar dalgaları tasısın limanlara... yaaa... sen... ne biçim adamsın... hem ince, hem ofkeli... sesindeki ve sozundeki... ozlem... bambaska bir adamsın...tutkulusun bir okadar atesli...ve ince yakan dantel orer gibi seven haykıran.. hasret beni benden aldi seni senden sen ben askın firininda bulustuk anla... elemeden unumuzu ask yaptık somun somun dağıtmadık... tadına varmadık daha aradık gozlerimizle sen ben gozlerimizde bile takılmadık sen bana, ben sana. 07.09.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Gök üzerinde yalanlar gezinirken sahtelikleri maske yapmak deneyimmiş meğer dememek hayat denen nesnel yaşamlarda küçük yalanlarla başlar aldatmak bakarsın bir ilmik olmuş boğazında yalanlar gene seni boğar dönmek bakmak geriye ağırdır başın takılı kalır önününe bir yürek çırpıntısı kadardır ölüm arkada kalan yalan gittiğin gerçek şaşırırsın ne doğru ne nedendir dersin kendine bir gün ben ve yalanlarım en büyük gerçek doğrular zordur yaşamak yalansız kolay ve hürdür bence gün bu gündür 28.03.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Gök......................................içindir. Bütün bir gök.... rengi tek.... bir gerçek..... Ülkemi sevmemdeki..... gelecek... sen.... ve senlerden olacak... umut.... sıkıntı... öz güven... amaç gerçeğini bulacak... bizim kuşak boşuna yorulmamiş olacak.... ismin gibi gök... göklerden bir gök... bir gök daha bulacak.... 02.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Gözlerim Sormustun unutmadım, Simdi nasıldır acaba rengi demistin, Gozlerim, huzun kaplandığında icimi, Agladıgimda doyasıya, taze zeytun gibidir. Kızdığımda salamura, alabora Mavi giysimle denizi gorur gibidir gözlerim, pırıtilar Mor giydigimde menekseli zeytun. Ama kahve toprak rengidir, verir harelerini Zeytuni Siyahlar içinde ise, gizemli zeytun, Zeytun zeytuni... Bak simdi ilk bahar, , Biraz huzun, biraz nese, mahmur ve alıngan. Sormustun ya hani Kapat gozlerini, ver gozlerini Verdim gozlerimi Seyreyle... 05.04.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Gözlerimde Ayvalık... yollar... izmir... yollar... Ayvalık... yollar... koylar... yeşiller... hazan renklerine yolculuklar.... ruhumu uçuran... sarılar..turuncular... kahveye kaçan.. topraklar... dallar.. yapraklar.. artık yok morlar... grilerden.. beyazlara gecen....eflatunlar... elveda... arkamda bıraktığım... sisler... son hazan günlerinin.. gidişim... Ayvalık..... aydınlıgı...vurmuş... yağmur bulutlarına... yağarken yağmurlar...zeytin ağaçları...zeytuniler... dallar... toplanırken zeytinler... zeytın şarkıları... aşklar... yazılmamış şiirler... ilk gelişim... ayvalık... denizde balık... sofrada...zeytınyağlı...kadehte taze şarap... ben gözlerimi buldum... ayvalıkta... başımı döndürdün... son hazanda... ............ akşamlarında...Cunda.. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Gözlerimde Kaybolmak (Sorgulama) anlat bana; cevap ver... seni yudumlamak gibi birseymi yudum yudum sevgini içmek gibi birşey.. almak içine kameraların bakıslarını yudum yudum aşk serbeti içmekmi sarhos olmakmi seninle aşk sarhosu olmak, sokaklarda dağıtmakmı yollarda perişan seni beklemekmi günler geceler yudumlamak mi yarin bu tatlı hallerini... ayılmakmı günün ışıklarıyla sahilde aynı güneşe uyanmak gibimi sanki.. içinden şiir yazmakmi o anlarda bayılmakmı aşkınla ilelebet yoksa yasamakmi seninle dolu dizgin... yaşamakmi sevginin kutsallığını, hücrelerini sarmağa izin vermekmi.. sana varmakmı, senin olmakmı.. sen bende, ben sende olmakmı... uyanmasımıdır bedenin yeniden bende senden biraz, sende benden karışmakmı... yeniden doğmakmı... bir bütün olarak bütün olmakmı, büsbütun olmakmı... büyük bir bütün senden büyük benden büyük... evrenden büyük... olmakmı........ Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Gül ve Gülümse ruhunu hüzün kaplasada güzel güzel hüzün yok kulaklarında çağlasada çığliklar gürültü değil sımsıkı sarmalasada kollar bedeni kucücük mutluluklar bu dünya telaşında bir sürü sey boş düşünmek doludizgin yaşamak bir hoş gülümsemeler.. gülücük gül üzülme süzül 24.05.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Güldenadam birdemet güldü hayat renk renk hergün biraz o renk biraz bu renk koklamayı bilemedi tek bir gül gülse bir ömür birbirinden güzel gül bembeyaz sapsarı kıpkırmızı ipek yapraklı kadife tenli gül kokardı sevgili birdi yetmedi.... birini koklamayı bilemedi... demet oldular sevgililer.. sonra hepsi kurudular... bir fiyonklu sepete kondular.. gün ölümdü geldi... fidanlar dikildi toprağa.. şimdi yediverendi.. bir mezarda yasayan... asla koklanılmayan... gül kokularını yendi... ölüm ve gül birlikte dendi... yanlızlıklarda güldendi... duasını yapanlar... o na güldenadamdı derdi... 10.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Gülümmor Sezer, Mor lale goncası verdi,5 Martta acacak diye bana... Aylin basimi omzuna koydugum canım, Ayse mert sahidim, Turgut canoğlum yanımda, Suna telefonda, Annem salavatta, Kizlar duada, Dostlar ayakta, Uykusuz gecelerime Acılarım mutluluk oldu. Lalem actı bu sabah... Çılgıncasına yağdi yağmur, Ellerini tuttum orada. Dedigin gibi Başardım. Yureğim al, Turkum mavi, Gulummor oldu Gulummor oldu... (Bir ozgurluk sabahı ve tum dostlarıma) 05.03.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Gün kutlaması içinde düşlerin izleri var... Bir gün yazılarda da duygular olacaktı.. o gün bu gün iz düştü bu gün özlemdi kalemle kağıdın aşkı buluştular... Bugün içimden yazmak geldi. Şiir olmayan ama hep senelerdir yaptığım bir şeyi paylaşmak gönül sevenlerle en azından ben gönül diyorum..Sizdeki kırılgan noktalardaki güzelliğe. o en hasas yere,ne güzeldi merhaba demek başka bir türlü tüm dostlara... Ne mi diyorum ben, inanın bilmiyorum aslında akıp geliyor sözcükler ve yazıyorum.. Hani o pazar gerinmeleri vardır ya yatakta..tembel tembel biraz özlem biraz naz kaplar ya insanı,işte öyle bir sabahın izleri kalemime düşen. Düş kırıntıları... mavi mavi... masmaviii dinlediğim şarkının izlerişimdi, ne alaka ama cok güzel, mavi mavi mavi mavi masmavii diye gitar sesin de o tek düze duygulu ses,ama stili olan aynı şarkılardandı. dinlendi bitti.. Yazıyorum işte içimdeki izler dökülüyor mavi bahane öyle sesiz bir gece ki ağlatıyor beni üzülüyorum bir sürü şeye.yerli yersiz birçok çiçeği koklamadan cöpe atmak gibi duygularım kapkaralar. Sevgi üstüne düş gördüm göz kapaklarımın altında öyle hüzün kapladı ki içimi ırakta bir sevgili.. Ve korku birkaç kelimeydi aşk konuşulmayan hayatlarımızdan kayan her günün bonusu üstüne çullanan ağırlığı yüreğimi sıkıyor şimdi...Sensizlik diyor yüreğim... varolman için çarpıyor kalbim seni özlüyorum bu gurbet akşamında... ve biraz da Ayvalık Cunda bir kadeh şarap peynir yudumlarında anlaşılmaklardayım..Yazım şiirimsi bir saçmalama baş şişirmek bahane dedim işte.. yazdım birkaç satır...Af ola sevgili uzaklara.. oralarda olma sımsıcak bir çay yudumunda seninle..fısıltılar ne güzel... Nevin Kalafatoğlu Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Güncelle Beni Sevgilim yüreğimde hecelerle gözlerimde bir gölge her gece sendin sımsıcaktı sesin ateş gibiydi sözcüklerin alev alevdi bedenim parmakların yıdızdı yalnızdı kıvrımlarında dolaşırken bedenimin aşk şarkısıydı nefesin içimi gıcıklayan sana binlerce kere demiştim al beni..beni al götür.. ateşi büyürken özlemlerimin inlerken bedenim ateş dansında martıların çığlıklarında laleler ve güller zamanı çakıltaşlarında yıldızların altında her gece güncelle beni sevgilim.. 08.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Güneşe Varış Kilometreler Kilometreler koşuyordu zeytin ağaçları küçük vadiler kovalanıyordu bulutlar güneş oldukça sıcaktı bu gün parlıyordu doğa uçuşurken rüzgar kilometreler yaklaşıyordu Bergama yollarında Dikili kollarında düşündürüyor delilikler hazan sonu kış ortası özellikler yalnız kendime ait bu sözcükler kilometreler 4 kaldı şehre gökyüzünde bir gülümseme şarkılar dökülür sokaklara zor anlar unutulurmu sevgili başlar kaçamak heyecanlar denizde yapayalnızız deniz çırpınır heyecanlı telaşlı mahsun ufku gördüm kızıllıklar yıllar sonra gün batımı kazağımla kaşkolumla ikiz gibiydı ruhum gurupta bitiyor kilometreler .................gün eşime varıyorum 16.01.2004 Dikili'de günbatımı renk renk ben Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Güneşi gördüm bir dokunuşla dogar güneş gün değişir ayazlarda sabah olur aşk sözler gezinirken şafakta geldi birden güneş kızıllığından akan gözlerimden yaş güneşi gördüm güneşi Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Güneşliı Gün... Gölgeler... Peyzaj... penceremde asılı bir çember.... sarılı sarmaşık... üstünde sarı güller... büyük cam bir vazo... içinde deniz kabuklarım...ve pembe incı kolyem... ekili glayörler.... ve çığdemler... taş blok oyma mask dostan.... anadolunun sert hatlarını taşıyan adam gözleri kapalı... ben na mahrem... denizin nostaljisi... anforalar.... koca bir sepet kurutulmus nostalji çıçekleri mevsimlerden ormanlardan..belkide himalayalardan.. cevizin kabugu içinde mum.... baharıyedeki istanbul-N'den kitaplarım... dergilerim... diyarbakır işi ipek puşu.. kanepem... fotoğraflar... ve kilimli sofam... duvarda koca bir yazma trabzondan... mumlarım gecelerimin ışıkları...şişelerim... hesapişi binbir emek renk örtülerim... neşem.. varlığım.. tütsülerim içimdeki şiirler duvarlarıma vuran golgeler... dinlediğim ezgiler.. güneşli günüm...şiir balkonum... pazar mutluluğum... 02.11.2003 Antalya.... neşem güneşten.... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Günlük sabah izdiraplarını cekmekteyim... sana soylemek isteyip, dilimin varmadığı binlerce kelime... dolasıyor....gene karma karısığım... yazmamalıyım diyorum... bunları ona yazmamalıyım... Binbir pismanlık........lardamiyim neyim... bedenim yazıyor... beynim isyanda... ben sakin kafayi unuttum... sendemi.......yim neyim tutulmus bir balık gibiyim... oltanda... oldurme beni... birak enginlerde yuzebileyim.... 11.10.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Güzel Geceler Yılı Hoşgeldin güzel geceler yılı Dost geldin..sevgili.. Sabahı şiirler getirdi Geceyi resimler Yıl geldi....Sıcacık sözlerle Ama boş değil Bir hoş geldi Yok gecede bir an Bomboş..... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Hani hani buram buram yaz kokar ya geceler hani Akdeniz meltemlerine dokunur ya tenler hani hışırtısı okşar ya cakıltaşlarını denizin hani bakarsın ya gece sularının dibine hani deniz deniz dalgalanır ya duygular hani ellersin ya dokunmadan gökyüzüne hani sonu yoktur ya hiç birşeyin hani bilirsin ya yapayalnızdır insan hani düşüncelerin gezinir ya sahilde hani dersin ya ben nerdeyim hani sorgularsın ya neden hani aklından gecer ya binbir aşk hani nerede dersin ya sevdiğim işte o zamanlardayım sevgilim 15.06..2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Hayatın Tonları Olmalı..... azıcık griii alırmısın...... benden.. hayatında ak ve karalar var... olmamalı...böyle keskin tonların... grinin tonları olmalı biraz.. ton ton akmalı yüreğinden... bazısı biraz pembeleşmelı biraz eflatun...... na dönmeli hayat az daha beyaz katmalı.. ak gibi grileri olmalı insanın... kararacaksa ton ton kararmalı..... yavaş yavaş siyah olduğunda gitmeli.......uzaklara ışığı geldiğinde dönmeli... yakınlığa tekrar merhaba denmeli... daha güzel değilmi... böyle.... değilmi.... -----------------------------------Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Hayırsız günlük telaşlarda oynaşır yüreğimiz o hep aşık bilmezki kıymetini güzelliklerin o bencil yüreğimiz hatırlar sevgiliyi anar boşuna hayırsız ne hasretlikler vardır güllerde o güller bazen pembe bazen mor içinde ışık gülen ve ben aytutulmasında göklere süzülürken umarsız gülümsemelerden bir demet gönderdim hayırsız... 05.05.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Hazan zamanı Üsküdar deniz çalkantılarında yağmur damlacıkları var yürüyorum iskele boyunda çalakalem aklımla Şemsi Paşa'dan Kız Kulesinin özlemlerini taşıyor yüreğim o an taşıyor damlalar göz yaşlarımda yağmur yağmur yağıyor boğazın sularına karışıyor mavilikler değişen siluetini tarıyor gözlerim İstanbulun geçmişe inat anılarım depreşiyor Salacak'tan bakıyorum bulut üstlerinde güneş izlerinin kızıllıkları yok nedenlerini anlamıyor bu güzel şehir anlamıyor terketmişliklerimin şehrini ve bedelini ben anlatamıyorum belkilerim çok boğaz vapurunda binbir insan seline karışıyorum bir an Asya kokusunu alıyor eylül günlerim Avrupadan kavak incirleri tadında cocukluğumda yaşıyorum karman çorman bakıyorum köprülerine boğazın iskele uçlarından sisler var bir deklanşör sesini katıyorum güne kaydediyorum acılarımı utançlarımı bir fotoğraf karesine düşünüyorum kayıp zamanlarımı ve devamını geleceğimin bir şarkı geliyor kulağıma mırıldanıyor yedi tepe okşuyor camilerini gözlerim siluetlerini küçücükten tramvay günlerindeki minik kız gülemiyor geçmiş günlere hazanlarındayken geçen mevsimlerin hüzünlerini arıyor gözlerim, sana şehir kararıyor eski sokakların arnavut kaldırımlarındaki tarih izlerini ahşap evlerin damlarındaki yosunlu kiremitleri bahçesindeki dut ağaçlarını özlüyorum evimin kayıp komşuların suratları patlıyor anılarımda birer birer bayram sabahlarındaki hokkabazlara gidiyorum ansızın bir bardak çay bir simit önümde yiyip içiyorum gözlerim türbelerini okşuyor Üsküdar'ın ıslanıyorum tente altlarında dükkanların sağnak yağmurlarında Üsküdarın sesleri huysuz yakarışlarında martıların İstanbul'u kokluyorum doyasıya erguvan erguvan ezan seslerin de bir hazinlik seziyorum belki de bu son gelmekteliğim bilinmezliklerin kim bilebilir bunu kim ben savruk yüreğimin gelgitlerin de dolanırken kediler bekliyor akşam balıkçılarını umarsız akşam yaklaşıyor hazan gibi Üsküdar Üsküdar oluyor yeniden sensiz nasıl yaşanır çözemiyor yüreğim gizini bu zamanların aşk kokusunu yok eden fırtınalarını yaşarken iklim varlığına isyan ediyor bedenim hazan günlerim geliyor belki belki binbir çeşidini özlemlerimin www.antoloji.com - kültür ve sanat ve gene Üsküdar Üsküdar güneşi arıyorum hala yok Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Her bahar muammaları bir bahar havası tutturmuştur suzinak güneşler denizden doğmuştur dağlar akşam saatlerinde kızıl olmuştur muammalar dolanırken gönülde bir kırlangıç kanadında uçmuştur aşk bir sihirli kalemdir sevgilinin satırlarından akan kırlangıç yuvalarından gelişler gidişler hep hasretlik kuşların göçmen aşkı ve her bahar muammaları 17.03.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Hersey bagirdim bir gun seninle yasamak ne kadar guzel diye... avaz avazdı içim.... ve dışım sessizce.... actim actım okudum seni actım actım okudum... benim mutlulugum oldun...gunlerce... sen yazma bana 'merhaba cicisey' bile deme... :) bunları astım... ben seninle sensizlige alıstım. Gunun aydın...pırıl pırıl olsun... birtanem.. kendine iyi bak... ruhunu yorma... yazdığın yazılar gibi...değismez anılar sen yorulsanda aynı...yorulmasanda... olup olabileceği bu birtanem...iste... hersey... 10.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Herşey bilmek bazen fazla bilmemek az gelir ya insana hersey konuşmak kadar uzun dinlemek kadar kısa sabretmek bir ömür boyu cinnet anlarındayken dünya sevgi bir şarkı gibi mutluluk bir an yetmez ya sana yetmez ya bana hersey ne kadar kısa 22.05.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Hesap Kitap ve Hayat. iyilikler hoş bir sedadır gökte sedalar birgün döner sana yankılanır...dünya bir bereket bir sevgi bir muhabbet zannetmeki herşey boştur o boşluk ise yokuştur yokuş ise hayat. sen sen ol hayata dayat... pişen ekmektir fırında... yaşananlar bayat... yaptıklarını gökyüzüne fırlat at iyilikler uçar... semalarda.. kötülükler geçer...eleğinden döner dünya.. bulur seni...olduğun yerde sen sen ol...işte hesaptır hayat... 06.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Heyecan sana yer vermem yar gönlümde bir serzeniş var o serzeniş acılardan bir koca gül olmuştu yar demet demet açmıştı güllerim susuzluktan kurumuştu ah o güller o benim ruhuma batan dikenler senin yanında olsaydı yar kanardın kan kırmızı gülerdin mor kırmızı ama bilirdin o büyük bir aşktı yar sesinden izler kalan bir şarkı bir nefeslik can heyecan 03.03.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Hiç ve İç Biliyor musun Tertemiz di bütün duygular bir zamanlar İçimden gelmezdi geçmişin delilikleri Bakışlarım tüm balıklarını yakalardı denizlerin Sevgi çiçeklerini atardı göklere ellerim Gülerdi bir zamanlar gözlerim Biliyor musun Tertemizdi benliğim Hani o satılmış harcanmış iğfal edilmiş dediğin Bilinmezliklerini keşfederken bugün geçmiş günlerin Bir Pavorotti şarkısıyla yazılan şiirimin Ezgisini yaşarken gecelerimin bomboşum Biliyor musun Pırıltılar saçardı ruhum Gözyaşlarım akardı duygularına Sarılırdı yüreğinin seffaflığına sevgilerimin Şimdi geç bir günün hüzün kokan sabahlarına Nemli bir aşkın soluğu oldu sevgi çiçeklerim Biliyor musun Hiç içim bir zerresi zümrüttü halbuki ............bir zerresi yakut ............bir zerresi elmas gibi işlenmemiş ya şimdi şiirlerinde ki us kus hem de deliler gibi kus sök at içindeki zehirlerini biriktirme düşün ve öyle sus söylemiyorsun neden mi ben biliyorum hiçlerimi ama sen bilemiyorsun bilemiyorsun o bir giz benim derinlerimde sakladığım dokunulmamışlığımın saflığı iğdiş edildiğini sanma duygularımın haksızlık etme bana o bir öpücük henüz kondurulamamış yedi cücelerin beklediği ölü taklidi yapan bedenimi al rengini koklamadığın bir gonca gibi www.antoloji.com - kültür ve sanat kanından karışık dudaklarımda yıllardır.... içindeki ben ve benliğim seni beklerken ölüm uykusun da şiir yaptın beni gülümsemelerimi bak kör prensim; görsün gözlerin, artık hiçimi biliyorsun 10.09.2004 nevin kalafatoğlu Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Hillalle Gelen Sultan... Ramazan ilk iftar saatleri.. balkondayım.. Beydağları karşımda... selamlıyorlar.... beni... akşam dağlarin ortuleri koyu mavilerden laciverte doğru koşuyorken. menevişleri keskin.. giden guneşin işigini yansıtıyorlar... ortasında beylerin hilal altın.. incecik ve capkın... delikanlılığı Ramazanın... tum parlaklığını sunmakta... etrafinda yildizlar toplanmakta... hilalle baslayan onbir ayın sultanı Mubarek Ramazan... dua ettim o an.. nurlar yağsın...kalplere.. bu sihirli anların ambiansı gonullere naksetsin... yoksul ve duskun kim varsa nasiplensin... inanılmayan guzellikteki dağlar.. nur yağdı... o an...siluetine... Ramazan... ilk hilal anları... Antalya'nın.. huşusu dağlardaki tum zamanların.... 27.10.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Hisseli Kıssalar.. sorgu sual edilen bir konunun orta yerine girdim bir baktım hersey karışmış iki gün ırakken bu alemden uzaklar konuşmuşmuş kimmiş kimdeğilmiş hırsızmıymış ursuzmuymuş yoksa dostmuymuş neyse bilmem kendini önemli saymış biri öylesine bir uçkur hikayesi anlatmış gülerek hayatın sadece uçkur meselesi olmadığını bilmiyerek yaşamış bizim eşşek hoşaf misali.. üzülme dostum dert etme onurun el meşalesini taşırken bazen kadınlar gülümserler birilerine kedi meselesidir bu anlayamayanlara mundar derler desinler bak ortaya koy bir laf çorbası bir sürü çıplak kaşıklasın tamah olsa böylelerinin yüreği dilin dürerek yaşar bürerek değil işte böyle bir şerefsizi tanımak sana şanstır dostum kimdir kimbilir önemi sanadır şerefin değerini öğrettiğinden ötürü.. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Hos seda giz zor, gizi bilmek daha zor. suçluluk duygusu, daha daha zor. sorunlar sana ait.... kabahatim seni aramak. doğrusu, seni hic aramamak, bir balonun içine okumak siirleri, balonu gokyuzune salmak. daha guzel gokkubbede hos bir seda olarak kalmak.. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Içimden Bir Tren Geçer Buharlı... aşk ve güneş ülkesinde hayatın içendeyken ben senin dudaklarından dökülürken mısralar... içimden bir tren geçer buharlı... sesi derinlerden duyulur... geçmişi anımsatır mısralar... aynı trenin yolcularımışız meğer.. şimdi indiğimiz durakta okuduğumuz şiir... anlatır birer birer bileti bedava almışız... meğer ne kalabalıkmışız... yalnız olduğumuzu düşündüğümüz anlarda... bir sinerji yayılır...nedeni belkide güneşteki patlama... elektronik dalgalar... frekanslarımız buluşur... hazanlaşırken duygular... konuşulur... kelimeler...mısralar... imgeler... sitemlerle karışır... şiirlerimiz bir başkalaşır.... bizim derken sınırı yok bu trenin...isteyen duygu biner.. buharlı olmalı nostalji kokmalı.. insanın elemeği değerli sirenleri buharlı trendeki elektronik şiirleri... yaşanası ölünesi... acı tatlı anıları büyük gönül aşkları... aşkların yaraları yaşamalı guneşli ülkenin trenindeki tüm yolcuları.. 02.11.2003 Antalya....... bitti bulutlar.. açtı guneş Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Isimsiz Galaksinden Gelen Aşk, sen ruzgarlardasin daha, bense yildizlardan seyrediyorum seni atmosfer disindayim, elegim uzayda. ayda'dan da ote, galaksinin adi yok daha.. goz kirpiyorum aya, aydan dunyaya... 13.04.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Issızlık salınıyor saatler salınıyor hayatlar gülümsemeler koşuyor dağlara çarpar gibi yankılanıyor sabah sıra sıra dağlardan ıssızlık sızıyor şafak zamanlarından saatler sessizlik sessizlik kış uykularına koşuyor soğuk geceler doğuyor Akdenizden ıssızlık soluklanmış deli dıvane akşam oluyor bir ses deliyor sokağı bir kırık camdan süzülüyor içeri aşk yalnızlık mı diyor sevgili yoksa sevgilimi ıssızlık süzülen damlalardan gözler ağlıyor yosun yosun cakıltaşları sular vuruyor kıyılara bir bardak çay içiminde ömür duruyor duruyormu ıssızlık bir dudak izindeki sende oylece öylece vuruyor ışık dağların nağmelerinde dinle bak ıssızlık söylüyor en vurgun şarkılarını bütün aşkların sevgili sığınıyor içimde böyle anlarda gönlüm dönüyor başım semaya bakıyor bir elim aleme bir elim yere sessizlik ıssızlık müzik çağlıyor içimde hiçsizlik doğuyor ve garip bir yalnızlık esiyor ıssızlıklardan güne çöküyor ağır ağır bağır sevdiğim bağır www.antoloji.com - kültür ve sanat susma Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Istanbul'u Özlüyorum..... Istanbulu özluyorum bir cumartesi sabahında.... ruhumda hicranın dağınık sesi karmakarışık duygular yasıyorum... çinar yapraklarında ayaklarımdaki yılların özlemi... çıtırtılarını özlediğim... yapraklarını çiğnediğim... koşuyorum kollarım açık Suadiye'nin sahil sokaklarında sen şimdi o yedi tepeli diyar içinde topkapı surlarına... martıların uçtuğu yerlerden irak...hani o... kumruların seviştiği damların altındamısın.... gözlerim kapalı dinlediğim sarkı... 'ey guzel Istanbul... diye soylenen sarkı.... okuduğum şiir...'Istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı'... devam ediyor.... romansı gönlümün.... sesinle dans ediyorum çengelköy sırtlarında bir martı uçuruyorum Akdenizden... aşıyor Beydağlarını... geliyor...bir simit parçası atılan Kadıköy vapuruna alıyor gönlüm seni oradan... Istanbul kokuyorsun burnumda... buram... buram... özlüyorum tenindeki isini apartman bacalarının... şimdi kalk yerinden, dön kıbleye bak bana pencerenden.. sana el salliyorum özlemlerimin içinden... özlüyorum....Istanbul Istanbul Istanbu Istan Ista............ 04.10.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Işık kırık bir kiristalden düzensiz yansıdı işık kesilmiş elmastım oysa hatta işlenmiş bir pırlanta kırık bir kristalden dağınık yansımasın ısık yakomazlar yaratırken engin sularda altın altın parladı sular bir güneş kavuşmasına takıldı anlar bakıştık yansısın ışık ışık 16.06.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Izinli Ruya Soylemistim sana Beni gor diye ruyanda İzin verdiğimi Acı olan sitemim Haklıyım Sana izin verdim, beni gordün Ama ben seni goremedim Demek ki ya sen beni, ya ben seni Sesimin rengi erguvan Duymak istersen Arada sırada ara beni... 07.03,2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat İçimden Dökülen Satırlar 1 Çok yönlü bakmak dünyaya ne kadar cok sey öğretiyor insana...Hergün yeni birseyler keşfediyorsun her keşfettiğim sey bin türlü yol açıyor ve bir serüven içinde yaşıyorum sanki Güzellikler sanki üstüme üstüme geliyor hatta kaçıyorum.. Bazen kendimi yalnız hissetmemin ana nedenlerinden biri bu herhalde diye düşünürüm... paylasım olmuyor bu noktada..herkes böyle bakmıyor..dünyaya Bugün onca yogun işlerimin ve stresli calışma tempomun içindeyken bir mucize daha yaşadım..Genelde hep paylaşırım konuşabildiğim üç beş dostumla.. bunları,ama bu anları kaybetmek istemedim sizlerle paylaşmak için duygularımı işimi bırakıp yazmaya başladım.. İçimden gelen ses anlatmalısın diyordu.. onun için yazıyorum su an.. garip olan şiir yerine bu sefer satırlar döküldü... belki hiç sevmeyeceksiniz belki coğunuza saçma gelecek.. bazılarınızın dudağındaki o hoş gülümsemeyi görür gibiyim.. seveceksiniz belki.. İşte ben o gülümsemeyle olan dostlarla paylaşmak istiyorum.. belki birkaç dudak izinde de gülümsemeler oluşur kim bilir..Bende mutlu olurum...Neyse lafı uzatmayayım..benim bugünkü duygu serüvenim işte böyle birseyler... Her sabah cocukluğumdan beri kalkınca ilk işim güneşe bakmaktır..Her zaman olmasa bile ben onu bulutların içinden keşfetmek için gülümserim..Işık en güzel ve büyük enerji olmalı... Çok hareketli birisi olmam belki güneşimdendir.. kim bilir.. İşte böyle duygularla Antalya'lı oldum ben birgün Güneş en güzel oradaydı benim için...Sanki gök yüzü daha yakın gibi bir duygu taşırım bazen, uzun uzun bakarım..alabildiğine Ufuk çizgisindeki menevişler, o muhteşem renk değişimleri bakışlarımı yumsattı benim..sanki. Öyle güzelki. Sanki her mevsim bir başka renk.. başka bir ambians..Hep o anlarda içimde başka şarkılar çalar... O kadarla da kalsa neyse, ya o doğanın kokusu...sarhoş eder beni ve şiir olurum...O kadar acı, o kadar hayal kırıklığı yaşadığım halde hala mutluluğu ararım.. içimde biryerlerde,bulurum nerde mi? ...Muhteşem bir renk cümbüşünde..vehayatın renklerinde..inişlerinde cıkışlarında.. Portakal rengi bir grup.. bey dağlarının ardını aydınlatı bugün gene..Delliğim tuttu hemen...Bu gunki gibi..gözüm takıldı kaldı...Bende herseyi bırakıp arabamı kenara çekip sizin için seyrettim... Serüvenim başladı...kocaman bir portakaldı güneş...Ben neden Antalya'da portakalın en güzel ve neden potakal çiçeklerinin kokusunun bütün şehri sardığını, neden ay'ın güneşi kıskandığını.. kocaman bir mehtabın neden denizden doğduğunu.. ve neden en güzel muzun Alanya'da olduğunu mis gibi koktuğunu,bir hilal olduğunu aslında, keşfettim.. Şu an o güneş kızıllığının rengini resmedebilmek için ressam olmayı ne cok isterdim..Bilseniz... neden ressamlarında deli olduğunu biliyorum artık. Bir portakal çiçeğine dokunmuş olmanın mutluluğunu ve sabahları kokladığım o güzel kokuların zevkini..denizin neden bu kadar berrak olduğunu, onca örselenmeye karşı muhteşem Beydağlarının asaletini neden hissettiğimi daha iyi anladım... Nar çiçeklerinin açtığı günlerin güneşin en kızıl olduğu günler olduğunu, portakal çiçeklerinin açtığı günlerde ise Beydağlarının zirvelerinde kar olduğunu keşfettim...Antalya Antalya'ydı bu yüzden.. Sevdiğim için mutluyum hemde cok..ve bana herseyi sevdirdiği için.. Bana en güzel seyleri gösterdiği içinde Allaha şükrettim..birsürü sey yanında..yaşamanın ne güzel olduğunu hissettirdiği ve bana verdiği yeni hayat için.. Ya bircok insan gibi kör, sağır ve dilsiz olsaydım..Yaşayamazdım dostlarım yaşayamazdım..ruhum ölürdü bedenim neye yarar.. www.antoloji.com - kültür ve sanat İşte dostlar en kötü anlarımızda bile görülecek güzellikler var..Yeterki dudağınızın ucuna minik bir gülümseme kondurun..ve derin bir nefes alın..Sonra açın gözlerinizi BAKIN..ve içinize akan o hazzı hissedin...Sevgilinizi düşünün..olmasa bile öyle farzedin.. mutlu olun...ki gelsin...Hem mutluluk hemde duygular.. sizi hiç terketmesin... Sevgiyle kalın.. İçimden dökülen satırlar Nevin Kalafatoğlu 12.06.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat İçimden geçenleri bir bilsen anlatamamak satırlarda duyguları susmak çaresiz içimden gecenleri bir bilsen nasıl bir ızdırap sessiz kalmak bağırıryor gözlerim ufuklara dalıyor şiirlerin satırlarına özlemek ne berbat bir şey bu kadar yakın yakından ırak bağırmak özgürcesine içimden geçenleri bağırmak ölü aşklarımdan kalan ruhumu yaşattığım seslerimi anlatılarımı sevgilerimi içimden geçen gökkuşaklarını bir bilsen Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat İçinden Resim Geçen Şiir keşke sokak kumrusu olsam uçsam gitsem hiç dönmesem ölsem herşey bitse eski soyadım bile uçsa gitse bir daha hiç dönmese dönmesem sen kumrulara ekmek içi versen sabahlar erkenden olsa ben bir sokak kumrusu olsam yemyeşil parklarda yürüsem Sen bir ev kumrusu olsan soğuk denizlerde yüzsen hiç unutmasan.. sabah resimleri olsa kumru kanatlarından gözlerinde cocuk şaşkınlıkları şaşsan bu hallere şaşıranlara baksan hani şöyle bir baksan.. anlamasalar.. ben anlasam. sevmesen bu halleri uslu uslu sevsen.... balkon ayılmalarını kuşlara merhaba desen uslu ve sen ilk öten sen geceler tuvallerine karışırken somon balıklarının memleketini düşlesen odun evler kursan düşünde... alsan bir tane bir tane de beni bir tane de uslu bir tanede kumru ve çizilen suratların peşinde... resimlerin içinde dans etse kalem çizsen...sabahlara dek... çizsen sonuç sen büyük bir estetisyen içinden resim geçen keşke sokak kumrusu olsam uçsam gitsem hiç dönmesem ölsem 08.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat İki Damla Kandı... Onca insanın gözlerini kör eden...acılardı... .................................... İstanbul sen....uçurduğun beyaz güvercinlerinden sevgi ve dostluk mektuplarını dağıtırken... martılar çığlıklarını atarken boğazın sularında.. yaşanan......................acı... terör... seni kirleten... ömürler geçti...ne gençlikler tükendi...yaşanamadı aşklar... doğamadı sevgi dolu çoçuklar... yüzyılların beşiği...çağların eşiği...kıtaları buluşturan sen.. o kutsal atmosferin...den yükselirken dua sesleri.. camilerinde okunurken ezan sesleri.. eller kalkmışken semaya... sevgi ve barıştı nidalar.. oruçtu o anlarda nefislerin terbiyesi... vicdanların muhasebesi yükselen.. tepelerinden... yedi güvercinin havalandığı anlarda... iki damla kandı... kanatlarını kirleten...ölüm tuzaklarında... nice kederler yaşamış kocamış şehir nankörlükleri hapsettiğin ölüm topraklarından...gelen inlemelerdi.. İstanbul acılar şehrisin....sen gene temizler nurlar beyaz güvercinlerinin kan lekelerini.. ak pak gene uçar martılarla güvercinler mübarek semalarında.. bizde bu sabır ve hoşgörü varken kiliselerinden...sinagoglarından... camilerinden... sen....barış ve sevgiyi dünyaya dağıtırken Atam'dan miras... selam durur...şehitler...evliyalar...tekrarlanır zamanlar... 19.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat İkilemli Diyaloglar.. hayatı hep sevmeyeceksin...dostum hedefin asla senden aşağıda olmayacak...çünkü. bunu yapma... sev ve kabul et dostum şimdi yaşadığın gerçek... ve sen gerçeklerde yaşayan bir gezgin beni düşün, düşün... izlerimi.. senden daha çok bir ömür hayallerde... geçti. gerçek hiç gelmedi... suni döllenmede değildim ki ben... aşk vardı mayamda...bitmeyen neden sanal yaşadım ozaman sanallar bilinmezken.. dünden önceydi o bana hedefi gösterdi.. ve dedi 'sen orada olmalısın.. büyük şeylerde ve hakkın bu dedi.. ' oysa ben bir demet menekşeydim...vermedi bana; ' sen diri dipdiri yaşam dolu ruhuna hakim, güzel olgun deneyimli seksi ve de rüya kadınsın öğren... demet menekşeler küçük kızlar için artık büyü (sevgilim) ' dedi... ve acele gitti..dönmedi.. bu yediğim en büyük tokattı...bana sarsıldım dağıldım duygularda ve canımı cok yaktı... ağladım... cok ağladım ve ağlıyorum.. hala.. iki şeye hep vermek uğruna sevmediğim hayatı yaşadığıma bunca sene menekşellerdi beklenen.. oysa sevdiğim hayatın verdiği mor irislerdi...duygularımda kokan gercek yaşam gerektiğini mutluluğuma iki söyle şimdi bana evet söyle ne istediğimi içimdeki küçük kızın katili gerceğimi söyledin bana oysa saklamıştım onu mor irislerin topraklarına gömüştüm ben ne yapayım şimdi onuda söyle... söyle bana 'bir dal kırmızı gül.. güllerin en güzeliydi.. verdiğin....güzeldi olgunluk yıllarıma güllü...kadınlığıma...doğurdun beni artık yetmiyor... güller... 'ama söyle söyle ama... beni artık bekletme...' dedim ona... ikilemlerimle boşlukta... 23.12.2003 www.antoloji.com - kültür ve sanat Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat İlkay inceciktin..... bir mavimsi eflatunda asılı tam ucunda bir yıldız parlayarak kızıllıklar pembelere çalarken ağlayarak sen vardın tam oradaydın dağların siluetine sığınmaya başlamıştı gölgeler içinde sırların izleri asılı bulut gölgesine sığınmışlığı sensizliğin ilk günü anımsayarak kulağıma fısıldarken alodaki sesin özlemlerinin sözlerde sıcaklığı gecelerin bağlanmayarak özgürlüğümün mart'ındayken duygularım girdaplarına kapılırken yolların orta çizgisinde dansın her kıvrımında bir ses her dokunuşunda çığlıktım ilkaydım 21.03.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat İllaki Aygül sen yüreğinle uzaklara uç.. uzaklar seni ulaşılamazlardan yapacak savur rüzgarlarını arş_ı alanın.. girdaplarında kaybolsun ihanetler.. sen kadınsın.. yaradana en yakın... elini çevir semaya.. nankörlükler sadece arkandan baksın... 24.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat İmitasyondu Şair Bir aşk şiiri yazmak istedi canım Şöyle alıp götüren Beni de okuyanları da Aradım kuyuların sularında Aksisedaları Gölgesini yüzünün Sevgilinin Bulamadım bu gün Duygularımı tutukladı biri İyi niyetliydi Her tutuklayan gibi Niyeti içinde belli Kelepçelendim Mantık istemiyorum aşkta Biliyorum kimse istemiyor Hele aşkın gerçek sahipleri Bir aşk şiiri yazmak istedi imitasyon şair Yazamadı bir türlü imitasyon bir şiir Oysa içimden ikinci trendi geçen Şiir sayfalarını uçacaktı vagonlarından Amacı iş değildi,para hiç değil Sevgiydi dağıtmak istediği duygularla Duyu Asıl olandı Kelepçelendi duygular.. Yazamaz belki de şimdi şiir İmitasyondu Şair... 04.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat İsimsiz Sevgiliden Seni dusundum ter içinde, ıpıslak butun gece Yaz yağmurları yağıyordu parmaklarında serin serin gozlerimi kitledim en parlak yıldıza solugumu tuttum, sesin kulaklarımda dansediyordu an an isil isildi sehir, sesler seni anlatıyordu takılmıs plak gibi bağırıyordun bana neredesin... neredesin... neredesin... 17.08.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat İsimsiz Şiirler İçin gülümseyen iki çift göz bakışiydı yakaladı haykırış nidasıyla beni sanki asırların hasretine susamışlıklar vardı kollarında duygularımda Şükran gurbet yollarında herşey senin içindi senin içindi Şükran ne medcezirler yaşadım şiir şiir okudum insan insan tanıdım sevgili şair duyarlığındaki kalpleri topladım avuçlarıma son masada son anda zamanlar geçmişten koşuştu kuş kanatlarında mucizeler yaşadım bir çift güzel göz gördüm derin gülümsemeleri mahsun ve bakışlarında hüzün yüreği isyan şiir şiir okudum şiir şiir anladım yeldeğirmenlerinin rüzgarıyla esen karıştı dünyam biliyorum sevgili artık bu buluşmaların her birinde bir sihir yaşanacak her harfin tuşuna dokunduğumda bir müzik yayılacak buralardan avuçlarıma topladığım tüm kalplerin güftesini fırlatacağım göklere sonsuzlaşsınlar diye şarkılar çağıracağım tarihin gizlerine karışacak biliyorum bir gün batımında her ton kızıllıklardan yaprakları olan sevgi ağaçları büyüteceğiz ve o ağaçlarda imgeçiçekler açacak dallarında şiirin serüveni aşk kökleri kan can şairlerin aşk ölümsüzlüğündeki şarkı olacak kelimeler dökülecek ulu ağacın diplerine ve ben onları toplayacağım binbir koku binbir renk binbir çiçek geçmiş zamanların gözyaşlarınla açmış şiirler yazacağım şairler için birgün okunacak bir varmış bir yokmuş bir masal bir çocuk ağlayacak ve birkaç neredeler... neredeler şimdi sevgilileri saf yüreklerin Kuşadası şairler buluştu.. sonsuz sevgiler bütün emeği geçen dostlara kusur ettiysek af ola.. www.antoloji.com - kültür ve sanat Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat İşte Beyaz,İşte Yaşam,İşte Aşk.. koridorlar tren istasyonları gibi pürtelaş vagonlarda yaşam kavgaları...odalar beyaz melekler üzgün doktorlarda bir telaş hayat memat meselesinde insanlar aşk...........................varmı? gözlerde küçücük flörtler odalarda hayat anları feryat... figan... can pazarı... ah hayat,ah aşk,ah yok olma duygusu sevgililerde tereddütler,heyecan yaşam..yaşatma meslesi...dertler anlarda kücücük meşkler gönüllerde kaybolma korkusu gözlerde hatıralar.. beklenen sevgililer.. ve özlenilen anlar... aşk......................... varmı? olmalımı olmamalımı düşüncesi derken olmalı hemde yüreğin tam ortasına konmalı sevgili orada kalmalı... yaşam aşk...aşk ise İstanbul... İstanbul İstanbul gibi olmalı gülümsemeli yaşam aşk gülümsemelerde tutuklanmalı.. hiçbirşey unutulmamalı.. koridorlar tren istasyonları gibi pürtelaş ve vagonlarda yaşam kavgaları...odalar beyaz melekler mutlu doktorlarda umutlu bir telaş devam... işte beyaz,işte yaşam,işte aşk 18 Mayıs-18 eylül 2003 hastane günleri yaşam dansı anları Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat İşte hayat sana rastladım gece tekrarlar hece hece okudum seni enteresandı hayat sanki hep orada bir yerde belki ben surada burada kimbilir nerelerdeydik paylaşımlar ortak noktada bir iki kelime karşılaşmak raslantı her rastlantı bir sonuç sebeb yok düşünme belki hayat bu bırak kendini meltemlere savrulsun yaşam gittiği yere güzelliklere akışsın tutuşsun yaşansın güzelliklere 29.06.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Kadınca tereddütler(Ellerim) Ellerim ahh o ellerim gozyaslarımı silemedi bir turlu ah o deli deli ellerin... terkedemedi beni bir turlu... varlığın ne acılar yasattı ne kurbanlar verdirdi ahları gokleri deldi... acıdilim içimde hicranı kaldi derin... hemde ne derin.... kalemlerin... tusların... senin ve o fütursuz kelimelerin.. Beydağlarını titretti.. sözcüklerin... kalbim... bir kılıç darbesiyle yaralandı... kanadı... al oldu... al...sa hile oldu senin dilinde... kanadı güllerim.... Kasım 2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Kadınca tereddutler Saclarım ne renk bazen bilemiyorum. Istanbul'da Mevlut bilirdi, Antalya'da Mehmet. Bilmem ki, Ne kadar bilebilirsiniz, Saclarımı, Geceleri yıldızlarla Suslemek, Sabahları papatyalarla. Mor irisler koksun isterdim Öğleden sonraları, kırmızı gelincikler süslesin Saclarımı. Bilmiyorum ki... Yağmurla Islandığında sırılsıklam, Gok kusağı olsun isterdim saçlarım. Olasılık varmı ki... belki! Nevin Ka 02.03.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Kadınca tereddutler 4 (Kadının gücü) Kadının gucu.... bu gun bir kadın dinledim tv de... onu tanır gibiydim... Ayse'ye benziyordu... Yasar gibiydi... ve Asuman Gul de kadındı... onun gibi...Nesun'da... Hilal'de... Mehtap'ta çilekesiydi dunyanın... gonullerinde ki isyan...............ben ne kadar coktuk.... hikayelerimiz.... ortak mutsuz olmamak adına... direndik... hayatlar boyleydi... hepimiz farklıydık aslında... renklerimiz... islerimiz... sevgilerimiz... cocuklar...kocalarımız...sevgililerimiz... aynı değıldik... rengarenktik... aynı bizim gibiydi tv deki kadın...... lar gucu gozlerinden belli...sozunden demli... ne kadar coktuk... farklı diyarlarda... kapalı kapılar ardında...yasamlarımız.. çeyiz sandıklarında... tasıdıklarımız... tasıyamadıklarımız... akıllıydık zeki ve guzeldik...muhtesemdik... saçlarımız... gozlerimiz... dudaklarımız.. o futursuz ve ozguvenli tavırlarımız... isimiz ve basarılarımız... biz aynıydık bir yerde...ve hala oyle... yurekli kadınlardık..............simdi biz tv de.... siirlerde..... sarkılarda... kürsülerde... derneklerde... gulucuklerle.... kalbimizdeki insanlık askı ile.... ülkemizdeki iyi ve ozgur cocukların... analarıydık... onca mucadele................. protest tavirlar... kadınsı isyanlarını yasarken anılar.... hepsini birden yapabilmenin verdiği zevkle.... sıkıntılarımız....anlasılamamak... ince dusuncelerımız... onca engelleri astık... bırakmadık...sorumluluklarımız arayısları dunyanın.. zevk-i sefa yerine... veya bir bilezik... yepyeni ufuklar acıp....yurumeye... basladık... bu gun tv de... durmak yarasırmı zannedersiniz bize...buyuduk artık... biz durursak durur dunya...su iyi biline.... el istiyoruz artık esler.. sevgililer...tutusalım el ele. tereddutlerinizi pozitif yapın....... yasatalım... dunyayı el ele ask ve sevgi ile... ozgurce..ve saygiyla...guvenin kendinize... yasayalım beraberce kadının gucu ile...esitcesine... 25.10.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Kadınca Tereddütler (Ne Yapsam) Kıpırkıpırım duraganlıklarım bitti.... üretkenim.. güneşmi yapıyor beni böyle... yoksa başka bir nedenmi...anlamadığım.. ruhum medcezirleri yaşiyor gene... anlarım anlarıma inanmıyor... zamanlarım zamanlarıma... önümde birsürü yol... elim başımda...düşüncelerim... yolların başinda yorgunmuyum neyim hangisi doğru yolum........mecburmuyum..... aşkım...özgürlüğüm...şiirlerim...projelerim.. şimdi gene benim...işte bu benim.... benliğim... neden... neden ben hep böyleyim... hepsini isterim hep... hepsini hep... 14.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Kadının Gizi birgün başım döndü der şair bir adam çarmığa gerilir içinde aslında ruhunu temizler herkes öldü der masa başlarında aslında öldü diyenler ölmüştür o an gömülmüştürler o ise özgürlüğün varolmanın en yüksek katında aşkı bekler dünya döner kadın adın bekler zamanların içinde gizlerini dünyanın hasta ruhlar temizlenip bilgeleştiğinde iner gökten ben geldim dediğinde yeşillikler içinde tepeden cocuk sesleri gelmektedir bütün erik ağaçlarının çiçek açtığı zamanlardır o anlar zaman ve gizemli kadın ağlamaktadır yaşanmakta olan mucizelere dokunduğu hersey nurlanmaktadır ruhların saflığından gelir o kutsanmış varolan dualarından nur yüzlü bilge bakar düşünden gülümser saklanan köşesinden bakarken gizemler kadının adını söyler Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Kalemi eflatun kadın zambak rengine tutkuluyken leylak kokan sokaklarda dolaşırken dağların eflatunlarına vurgunken düşüncelerindeki sıcaklıkları hapsederken maviye ressam biraz beyaz kattı tuvale şiir eflatun oldu birden kalem yazdı eli mahkum kadının kalbi eflatunken 29.06.2004 grup eflatun güneş narçiçeği akşam üzeri side Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Kalemi kırmızı kadın birden kıpkırmızı oldu güneş akşam düşünü yakaladı gökyüzü bir siyah noktaya odaklanmıştı gözü aşkın rengini buldu ateş kalem kızıldı kıpkırmızı yazıldı şiir hislerini aktardı satırlara alev alev geçmişin geleceğe dönüşümünü hissederek kalemi kullandı yazdı kırmızı 29.06.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Kalemi pembe kadın bir şarkı gönderdim Akdeniz kokan mevsimlerden yazdı mehtap vardı bir şarap kadehi,biraz peynir biraz kavun meltemindeydin Side'nin sessizlik şiir oldu içimde dost sohbeti aradım düşümde vardın istanbul koktu burnuma yakamozlarında boğazın dolaştım o anlarda arnavutköy burnunda uçuşurken martılar sen doğan ayı kucaklıyordun side akşamlarında gökte güneşin kızıl izi kumsallarda ismin dolaşıyordun Side sokaklarında.. sessizlik onca günlerden süzülüyordu işte ben o zaman şiirinin sesini dinliyordum yakomozlar da dans ederken Nevin Kalafatoğlu 28.06.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Kapanan pencerede kalan efsane, neydi bir kacısmıydı bu? neydi bilemediğim, adını koyamadığım, tekrar donmek diye bir yol vardı geriye bir pencere vardı acılan gecenin bir yerinde birden kapandı kanatları bu pencerenin. tekrar acılma yolu vardı, bir sozcuk, o sozcuk cok mu zordu, virajlari keskinmiydi yolların, uçurumlari korkunç. geceydi, sabah olacaktı nerdeyse bir gunaydın bir gitmeliyim mektubu vardı, beklenen acılmayan pencereden boyle yapayanlız birakılmamak vardı, terkedilmemek, donup el sallamak vardı ve bir gulumseme yansitmak. sevgiliye, bir el kalkar, bir buse gonderirdi, o buse gokyuzunde yıldızlara konar, her gece pırıltılarla, ulasırdı sevgiliye. askı bulutların tasıma imkanı doğar, o ozel gecenin anısı goklerde yazılır, efsane olurdu, tekrar donulseydi geriye... 08.04.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Karşılaşmalar (Londra sokakları) çalsa simdi kapılar giriversen içeri... baksam yüzüne değışmışmisin diye.. onca sene... kim bu adam.. bana hiç yabancı olmayan dile kolay yasanan yasamlardan aklaşmış saçların değismeyenleri aradı gözlerim buldu... cocuk gözlerin... ısığı sönmüş... niye... özlemimi ararken gozlerini yakalar.... dım... izi var.. anılar hüzün olmuslar.. bana söyliyemediğin.. içinden.. ahh dediğin.. pışmanlıklarını gördüm.. içinde üzüldüm... benimse ışıldıyor gözlerim... alıştırdım kendimi nankörlüklere... parlıyorsa içindeki... benim... bilirsin benim kapı zillerim lovestory diye çalardı...Levent evlerinde.. ben hala zil sesimi değistirmedim... ölen bendim içinde...senin... Leventin.. sonbaharında çınar yapraklarının düştüğü yollarda katili sendin... kendi benliğinin... saçma ve bencilcesine... ailenin savaşını vermedin sevgimizin... ben yasadım kendi içimde... sevgilerimi... keyfini süre süre... pismanlıklardan ırak suladım açan çiçeklerimi mevsimlerinde öldürmedim...yaşatabildim sevgimi sevgimle sevgiyi bilmeyenlere verdim... gozlerinin hüznü geçmişteki sevgilim... yalvarsa bile bakısların.. veremem sana... bitti bir tokkatimda kalmıstı...hatırlarmısın senin kahkahalarında... deprasyon dolu benimse göz yaşlarımda...istediğin... sonra bunalımlarını yasadın her seyin... Londra sokaklarında... bitti... ışıkları gözlerinin.... 30.10.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Kasım'da sıcaklığı güneşin nahoş... nazlı nazlı dokunur bedenlere... bir ateş, bir ürperti... sarmakta tenleri... mahmurluğu çökmekte...gönüllere... hazan bitmekte... sağnaklar sarmışken şehri... aşklar.... yeni hasretlikleri... anmakta... çılgın fırtınalar yaşanmakta... deniz gümüş, bulut gümüş, gök gümüş güneş süzülmekte mavilerden.. enginlerde..nurlar dökülmekte...ışıldamakta.. gözlerim deniz... kamaşmakta gök deniz...ahhh o nokta.... Kasım gönlümü almakta... içimde bir boşluk... bedenimde bir nahoşluk hüznün, hazanın. güzün... parmakları.. sarmaşık gıbi sarmalı bedenimi sarmalamalı... bir şarkı mırıldanmakta dudaklarım 'sen gamlı hazan, bense bahar' gözlerimde iki damla yaş damlamakta... hasretliklerim başlamakta umursamazcasına bir kuş havalanmakta ellerimden gagasında bir beyaz gül... ellerim sana uzanmakta... uzanmak.....taa.... uzaklar 10.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Kayıp Bir Buket Çiçek bir yıl geçti uzak yıldızların üstünde gözlerimiz gök yüzünde aradım güllerini bulamadım sevgili kaybolan zamanları aşk çiçek gibiydi kayıp bir buket çiçek hep beklediğim hep beklenecek Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Kemancı Olmayan Kadın ve Aşk keman çalabilseydim sevgilim belki hüzün dolu yüreğimi anlatabilirdim sana bir türlü anlamadın anlatamadım duymadın çiğliklarını kalbimin acı acı acı kemanım anlatırdı bir piyano sesi girerdi birden anladığını anladığında ve koşardı notalar neşelenirdi baharlarım sana kemani ağlardı ağlardı için sevinçler kaplardı evrenimi zıplardı notalar kır yollarında başlardı romansı balkanların çiganlaşırdı keman sanki ben bir çigan sen bir çeribaşı valsleşirdi aşk salonlarda dönerdim etrafında tuna dalgalarıyla uçarak gözlerim kemani olurdu yüreğine akarak aşık bir kadındım kendi halinde kemancı olmayan bahanesi işte seni sevme düşlerimin sevgilim belki anlardın aşkımın yüceliğini o an yüreğini acı acı acıtarak tadarak 09.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Kırmızı Siyah Sabahlar gecenin sesi kırmızı sessizliği siyahtı bir gün kızıllığının neşesi vardı Side havalarında ses yüksek ritm yüksek ışıklar rengarenk güneş doğuşlarını beklerken sarhoşlar gün morardı denizin gümüşü önce karardı sonra yıldızlar söndü tek tek ayın izi gökte kaldı sabah pembeliğinde şafakları basarken gün ağardı ayaklarım sularda sabahın ıssızlığında mideye kabukları topladım erken ben Side'nin tarihini ciğnerken Apollon'da aklım kaldı ufuktan gecerken yelkenliler kırmızı ve sıyahtı tam şafak anıydı an altından pırıltılar gözlerimi aldı.... yosun kokusuna uyandık aklım da sen vardın o anlar... 9.05.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Kırmızı Kadife Kutulu Sevgililer.. Gözlerinizdeki Işıktı yakaladığim... pırıltıları doldurmustu karanlıkları.. nurlar yağıyordu üstünüze dudaklar konusuyordu... gördüm bildim... bana yabancı gelmedi görüntüler bu bir aşktı sizi bağlayan birbirinize... Içimdeki ses dediki size; mutluluk bu, o senin sen onun.. kıymetini bilin aşkınızın.. onu bir kırmizi kadife kutuya koyun arada sırada.. açıp bakın sevginizi anlatın içine binbir çelik kasa içinde saklayın o bir Kırmizi Kadıfe Kutu.... içi sevginizle dolu unutmayın.... 13.09.202003 Işıl ve Aykut'a sevgilerimle Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Kimdi..? kimdi gelen bin bir bilmecenin içinden kimbilirdi kurulmuş bir tahtarevan içinde oturan o peçesi yırtık kadının gönlünü çalan o cengaver yürek hiç saklamadan direkt içine varan sevgilinin elini uzatıp kırmızı gülü koklayan yüreğini anlayan naif bir hücrenin çırpınışlarını dinlerken hiç aldırmadan aşk iksirini salan o ince noktalarını iç sevgi kadınınında bade tadındayken aşkı yudum yudum yudumlayan dudakları nefesiyle fısıltılarının senfonisini çalan o adamdı o kimdi..? Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat konusalım mı? daha konusmadığımız okadar cok sey varkı... beni dinlemekten vakıt kalmıyor... Sen dinlemeyi seviyorsun galba... Bende konusmayı Ama ben dinlemeyi de severim, ya sen anlatmayı.. 18.04.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Konuşabilmek bir baskı hissediyorum üstünde nasıl bu nasıl oluyorsa sana allahaısmarladık demek kolay... yeterki boşluklar olmasa cevaplar ortalıklarda demek kolay hep ama yaşamak keşke olmasa söylemek sözcükleri bukadar net bu nasıl oluyorsa özgürlük sahiplenmek olmasa sahiplenmek seni boğmasa boğulmak bakışlarla ve sen benimle özgür özgürlüğünü tadarak konuşarak ve yaşayarak... anlasan.. ben anlatmasam... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Korku Seninle yazismak siir ismi gibi beni korkutmustu birzamanlar, olmamali boyle bir yasam demistim. hatırlıyorum. bana siirlerden uzak kaldigim zamanlar da dersimi iyi almadigimi hatirlatti biliyormusun. simdi hala korkuyorum, bu siirdeki gibi. kendimi zincirlere vurulmus hissediyorum, boyle yasamak hep gardını alarak zor, agir geliyor, bikiyorum. sana yazmasam mi dusuncesi geliyor aklima, acaba seni uzuyormuyum sorusu takılıyor aklıma, buruluyorum. 10.04.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Kova Içinde Balık... bir olta attım dereye... balığımı tutayım diyee aaa...... o nereye..... ben nereye canım.... cananım.... gel beriye balığın kuyrugu..... kıvrak ozgurce dolasır...... birak a be balık... eşin nerde.. o seni arar her yerde.. yoktun gene pencerelerde ben giderim... suya irak buralarda kurakmı kurak... alırım o zaman bir kova... su girerim içine doğrusu... :) 03.10.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Kuşbakışı Dünya Gökten indi Akdeniz'e Bir gümüş tepsiydi Güneşi yansıtan Tüm sıcaklığını verirken bize Bir tutam Bulut atıverdim denize... 06.02.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Kutlu Gün... kaderimiz... günlerimiz... aldıklarımız verdiklerimiz biz................. insanlığımız.. duygularımız vahşetimiz vicdanlarımız tövbelerimiz evrenselliğimiz gönlümüz sevgimiz ..................biz kadir gecemiz.. kutlu olsun..... 21.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Küçük Adam'a Şimdi ne demek şair.. şair Big bang... Bıkılan bir hayat mı demek... Yoksa değişimler mi gelecek... Yoksa batacakmı güneş.. Karanlıklar mı basacak ruhları yeniden Bırak dibini dünyanın patlat artık Bingggggg Bangggggg Teslim ol akan suya Bak birde benim gözümle dünyaya Ne güzel..... Yepyeni resimler Yeni ve güzel bir yıl Dilemek.... 26.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Laf laf iki kelime ben se bir sen de bir ikimiz bir kelime hayat sa roman bir değil belki bin hepsi laf konuşulan 12.06.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Leblebi avuç dolusuydu leblebi biri yere düştü geldi beri basıldı üstüne ezildi. oysa bir tadı vardı gideceği yer belli bir taneydi! yenilemedi lezzet bile veremedi. yok oldu gitti zavallı leblebi... 01.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Lir sesinde parmak uçlarının dokunduğu sestelleri sanki lirik bir konuşmanın izi şiirsiz sohbetimizin duygusallığı gibi sen en güzel seslerin kaydını alan doğa değilmi suların sesi gibi çalgıların nağmeleri çılgınlıkların duyguların değilmi ademoğlunun sesi güzellikleri lir tınısında şiir okumak gibi dinlentilerini duyuyormusun doğa sefaf duygularımda sana söylediklerimi anlıyormusun hiç gönlümden geçen müziği duyuyormusun dinlediğimi lirikti annemin ninnileri böylesine güzel bir duygunun şiiri lir sesinde dinlenmeli karanlıkta olsa gök yıldızlar olmasada ışık bitsede ses gümlemeli akmalı insan sesi... yüreklerden şarkı şiir lir gibi nevin kalafatoğlu Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Maske sen maskelerini takarken... ben gölgelerde kaybolurum... ben bir ateş... sen bir ateş... kavgalar satırlarda... bilinmezleri... yaşamak... için... geç..... bu...yürek.. artık acılara tövbeli... vakti cok geç... ölmek....... o kadar yakınındaydı..... sevmek....... herşeyi sevmek........ korktu.... herşeyden bu yürek.... sana selam demek.........maskesiz... belkide mutluluk demek.... mutluluk ise yaşamak.... yeni....hayat... yıldızlar... ayın oteki yüzü... belkide sen demek... 21.11.2003 ---------------------------------------Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Mavi gözlerinin menevişlerini verdin derin maviydi gözlerin onurlu bir duruşun vardı kendinden hep emin sıcacıktı yüreğin duvarlar arkasına gizlerdin sen benim en özlediğim mavi herşeyin gibiyim özeldin babamdın benim hep özlediğim birtek farkımız gözlerin mavi şimdi denizler kadar derin kalbim seninle her yerdeyim şiir defterini okşadım bugün çini mürekkepliydı memleketin deniz güneş... martıları bir köprü altından anlatıyordu kalemin kelimelerine dokundum parmak uçlarımla mavi gözlerinini okşadım siyah beyaz fotolardan mavi şiirlerini okudum senin gibiyim deli özgür gönlü zengin bir mavi bır yeşil 19.06.2004 Sevgili babam Suphi Kalafatoğlu anısına... ruhu şaad olsun.. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Mavi Derinliğim yarın oldu dün gece beri sabah seninle açtım gözlerimi uykumun üstünde parlıyordu güneş sıcacıktın ısıttı sevgin beni evvel zamanlar yaşanmamış gibi güç neşe oldu yunus gibi masmaviydi okyanusların dibi buldum kendimi sen benim tutuklum şiirlerimde sevdam gibi yüzdüm dibinde okyanusların özgürlüğüm oldun indim en dibine sonunda mavi derinliğim oldun yunus gibi dinle beni 29.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Mavi lacivert geceler karma duygular içindeyim içinde biraz beyaz kaldı biraz mor siyahı sevme günlerimin gelişini kutluyorum gidişini pembelerin artık mavi lacivert oldu gecelerim yıldızları topluyorum yıldızları aşk bahcelerinin asude yerinde duran incilerim çiçeklerini kokluyorum ben çiçeklerinin bahar gibisin ne son ne ilk şimdilik 02.07.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Merak, sen canım, bir kelime ben bin, bu benim kadınlığım, gevezeligim sana anlattığım, seni ozlemem, merakkım! niyetim kotu değil, sadece merak. sağlığın, yasamın telas ne yapsam, ya birsey olduysa endisesi ben deli oldugumu, saklamadımkı, soyledim, sana... 14.04.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Meraklı, Gozlerimi merak etme, onlar duygu doludur... iç renkleri menekse, dıs renkleri zeytuni, mavi giymıstım bugun yesilin mavisi aktı damladı damladı gozlerim, yesilli zeytun acıklastı parladı... meraklı biri sordu, hangi yesile kactı ne bilsin gozlerim, duyunca meraklısına kactı... 03.03.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Merhaba aylar sonra merhaba.. sular seller gibi gece geçiyor zaman bin bir zirve aştım beydağlarında sustum bağırdım sadece zirvelerde isyanlarımı... döndüm bu gece.. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Merhaba Sevgili Şiir Dostlarım... :) Güneşli diyarlardan karlı ve soğuk diyarlara gitmek istedi canım... Kar bembeyaz.. ve bazen çamur gibi... Ama mutlak yaşanmalı...derim ben özlemişim yıllar beri... 4 mevsimi görmek için yollardayım... biraz Marmara kıyıları.. Biraz Ege kıyıları ama illaki deniz.. Sizlerden biraz ayrı düşeceğim.. Ama değişik tadlarla döneceğim... Tatildeyim.. Birazda iş kattım arasına...Haftaya sizinleyim... Başka süprizlerde olmazsa...Ve sizleri cok özliyeceğim.. Sevgilerimle.. Nevin Kalafatoğlu 11.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Mesaj 1 beni aldı goturdu... morları denizin.. sakin sakin salınan dalgalara.. Akdeniz'e aksamüstü aldi goturdu beni... seninle.. bir iskele kıyısına Kemer'de..... çıplak ayak o ozlediğimiz yuruyus...el ele.. seyrettigimiz yakamozlar... platindi.. denizdeki tekne isikları... bir yıldizin golgesi gibi... seninle o teknelerden birinde olmak... denizin ustunde los ışıklar altında goğsune yaslanıp birlikte salınmamız... o duygu dolu parmakların, kısacık kıpkızıl saçlarımı okşarken bir cizgi halinde gozlerimin.... sirtima kayısını parmaginin beni urperterek geri donusunu... dudaklarıma gelip... bana uzanıp hafif hafif opusunu dayanamayısını... havanın buyusune.. dansımıza gok kubbe altinda başlayışımızı medcezirlerini... suların sesini... çiğliklar atarak martıların koşusturmasını gozumden iki damla yasın kayışını... halbuki... uçusmalarıydı kanat seslerinde..martıların bir ask gecesi oncesi sekerlemeleriydi onlarınkı... kıskandım... İstermiydin...bir martı gibi.. ben...sana gibi elzemmiyim.............. acaba... gunaydın...... Antalya.... gizemli.... ozlemli...guzel bir gun sana... kivrılan yollardan sonra.... elzemligine gunumun... sensizliginde... varışına gunaydın.... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Meyveli 1 Elma elma en erotik meyva ademi kandıran havva ademin dayanamadığı yasak meyva elma Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Meyveli 2 Kiraz Kiraz dudakların adıdır bazen dalların neşesi bir yaz gülümse biraz gözlerinin rengi nefti dudakları kiraz dilber yapma naz yar sana hasret sevgili tadsana biraz kiraz Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Mihracem gohanın deniz kıyılarındaki tepelerden bakardım kumlar gözlerimde fırtına musonlar gözyaşı mihracem sen o gözlerindeki sevecen okyanus izlerini gönderirken kalbim bir hint raksıyla coşardı nasıl desem sana nasıl seslensem o kaplan bakışlı gözlerinden nasıl kaçıversem kaçma derken feryadında bilmen imkansız bütün bunları mihracem ben alnımın ortasındaki parmak izindeyim noktandayım kırmızı sürmeli gözlerimdeyken sen seni süzen bir küçük gülücük gamzeyim gözlerindeyken minik bir dokunuş bir iç çekiş öldüren beni başımı döndüren mihracem 07.03.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Mor Aşk senelerin renklerini saklarken içimde senin rengin en güzeliydi sevgilim eflatundu kalbim gülüm mor oldu demiştim bir zamanlar şimdi soldu zamanlar yeşil yosunlar akıp gitti gözlerime mavilerde sevdim seni birde gül bahçelerimde gök maviydi seni bulduğumda ufuklar kırmızıydı sana uzandığımda bir akşam serinliğinde esti meltem karıştılar cümle alem aşkım mor oldu geceler kalbimin en derinlerini sardığı anlar o ulaşılmaz derin geceler seni bana getirdiler sabahın ufkuna dizdim yıldızlarımı seninle uyanmak istediğim günler parmaklarındaki o ince cevher süslerdi hülyalarımı bakardım bakakalırdım öylesine yıldızlar sönerdi birer birer sabah olurken ağlardım ağlardım delicesine rüyalarımdaki sen silikleşirdin istemezdim gözlerimi açmak fısıldardın bana en güzel şiirlerini kulaklarıma mor eflatun menekşeler açardı içimde mor otesi öpücükler dolardı bedenime uyanırdım sana aşk mor olurdu mor Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Muamma 0 ben sen o biz siz onlar muammalar hep var ben yazdığım sürece ve olacaklar yansımalarımız kadınca tereddütlerimiz mutluluklarımız muammalarımız akan hayatlarımız herşeylerimiz yenilerimiz eskilerimiz paylaşacağız hep birlikte yaşayacağız.. üretim durana dek.. 25.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Muamma 1 yıllar sonra arandığında her gün bir gül gönderdiğinde rengi beyaz.. geçen yaz..........................acıların dans ettiği... o günler... inanmamişlığında... hasretmi vardı yoksa... sevgiyemiydi özlem... sevgiliyemi yoksa zeytuniyemi... yoksa sesinemiydi cananın... yoksa deneyimlerinmi kıymetli olan... yaşanan anıların..........mı? muamma... bunalımların.................. 11.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Muamma 10 Muammalarıma kavuştum.. şu şehr-i İstanbulda.. gelmedim gelmedim... barıştım... martı kanatlarında... gelir gelmez karıştım... sağnaklarında... sevginin...özlemin...barıştım.. muammalarıma alıştım... trafiğinde... kalabalığında... değişmiştir sanmıştım... unutmuştum... sevgilime alıştım... sisli is karalarına bulaştım.. anladım artık bütün bunlara alıştım.. 04.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Muamma 11 güzel zannettiğin herşey sana zehir zemberek çirkin görünen şeyler belki baklava börek duygu dediği ihtiras başıma düştü bu kez hayatımı muamma yapmak çok kolaydı gözümü açtım artık...ne demişler maymun muamma ile uyandı.... öyle veya böyle... kurtla kuzu sarı renge boyandı.... 09.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Muamma 12 soğuktu muammaydın bende duyuların takılı kaldı karların altındaydın gülüm dondu ruhum yokluğun çoktu sanada banada aşk onca soğuk ve yollar muamman oldum 20.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Muamma 13 gölgeleri vardı adımlarının yaşam denen cizgiden atlarken öbür tarafına hayatın gözleri vardı kelebeğin uçarken menekşe tarlalarında kanatlarına takıldı kara gölgeler... incindi... dibine indi hayatın... denizdi, derindi, derin ve karanlık topuk kuvvetine kadar ağladı ağladı... ayıldı birdrn ayıldı sular maviyi giydi gökyüzünde kaldı fırtınalar gözleri yakaladı güneşi dipten göğe vardı bakışlar pırıl pırıldı ve şefaf... ..............gülümsedi 24.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Muamma 14 sanki güneş acmadı hala sanki gülmüyor göklerin öbür yüzü nedenlerim o kadar çok gölgeler arıyorum gizlenecek yıdızlarımı yitirecek sudaki yakamozlar denizmi olacak gölmü kapkara dipli dünya sirenelerin çığlıkları yankılanacak okyanuslarda kumruları yakalayacak kediller hayat tabiata karışacak geceler boyu diplerinde dolaşırken limanların martılar olacak bu sefer muamma o en büyük an en büyük olmayacak big bang muammam Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Muamma 15 Bing bangtı sonu muammaların başkalarının patlayan göktaşlarında yağmurdu yağan aya o göktaşlarından getir bana demiştim sevgili bu kez ayak değmişti aya oysa mehtaplı gecelerdi şiirlerim şimdi kirlendi sabunlu suya baktım sabunlu suya köpüklerdi sirene cığlıklarının yarattığı zeus bağırdı aya sus yan dedi ataşe yan bütün dünya sana kurban sustum Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Muamma 2 şartlarının sevgini aştığı zamanlardı... kanıksadığın zamanlar... şartların gönlünü kapladığı anlardı.. sarsıldığın... gözlerini kapadığın...kokladığın sevgilindi özlediğin... sırılsıklamdı duyguların...anlaşılmaz... hatrladığım.. emindin ve hakimiydin... hayatının.. kaçınılmaz olasılıklarımız vardı... muammaydı... muamma kaldı... kalp kırıklıkların... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Muamma 3 simsiyah saçların savrulurken deniz kenarında gün batımını izlerken.....şöyle bir baktın... ışık süzülmelerini izleyen kan çanağı gözlerinle.. dudakların titrekti... ellerin hasretti..gönlün perişan.. bir kitap gibiydin sayfaları darma dağın... senin.....acı dolu bakışlarını yakaladığım anlarda ben...ağlarken..sen..titrerken... elvedalarımız barışırken gözlerimizde... muammalarımız kavuşuyordu..........ufuktaki kızılda.. işte şimdi kavuşmanın hazlarını yaşıyoruz.. ve.. biz... kırık paramparça gönüllerimizi.. buluştururken kilometrelerce uzaklardan.. kollarını açmış bekliyor.. satırlarımda anlatılan aşk.... hani hiç bilemediğin... bilemiyeceğin.......muamman.... 11.11,2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Muamma 4 taş duvarların zamanları öğüttüğü.. gönlümde...elsıvası kireçle kaplanmış... ocağında odunlar yakarken..... islenen.. ayaklarımı ısıttığın.. duvarına üzerlikler asılmış evde asırların izlerini taşıyan ahşap masamda mumların aydınlattığı soframızda bana öylediğin sözcükleri... anımsadığını... anlattığın o gün......... yüreğin yalnızmıydı gene...hani ben.. sıcaklığına sığındığın...mağaranmıydım... oysa..... kadındım...senin erliğini sevmiştim... kelebektim...kozamı ördüm... ipek olmama az kalmıştı...çözülüp sana mintan... olacaktım inceden... sen..... gittin perişan... şimdi bana...muamma oldun.... ağlama...... kalk ayağa bıraktığın..... an.....dönüşü olmayandı.... şimdi...o... senin muamman.... 11.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Muamma 5 içimde bir kuşku vardı davranışlarına dair... garipti sozcüklerin.. başka kelimelerdi... başka şiirlerde okunan anlamakta zorlanmıştım.. sormuştum sana.. hatırlarmısın...'bu bir şarkı demiştin' hiç yaşanmayan..................muamman ufukta belli olan 13.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Muamma 6 bir ayrılık rüzgarıydı bizi ayıran zorunluluktu! bana muamma olan sana muamma olan gelecek kuşkusu.... başka ülkelerde aranan kariyerdi aramıza giren... ne oldu? .....................hasretlikler oldu bize muamma.... kocaman... 13.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Muamma 7 sonuydu sorunlarının anlatıyordun.. heyecanlı... sesinde bensizliğin izlerini aradım... tınısında yakaladım onları... sensizliğin muammasını yaşarken.. sesimde sakladım senden..... dönüş zamanlarını.........n muammalarını....... 13.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Muamma 8 evet dostum... yok sonu muammaların ben yaşarım... ne... zaman... şiir..................... ve sair.... şaire... bu benim postum.. uzunca zamanların... bıkınlıği... yorgunluğu........şiire dalgınlığım... dibine kadar yaşarım... muammalarım anla dostum.... gülme..... yaşam bu postsa... ben yokum.... yazıyor yazıyorum.... 21.11.2003 dost şairle dertleşme... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Muamma 9 bir şey istemek....... maddi değeri yok...sadece istenen.... kokusu yok........ cicek değil...ki korksun.. canlı değil ki ürksün... nefes değilki... boğulsun... muamma oldu akıl sormak... korktu korkak... 21.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Mutlu şair(e) Şiir gibidir pırlanta damlaları sihirlidir kalemin ucu değdiğinde sözcükler anlatır göz yaşlarını kadınlar güçlüdür Mutlu ve umut dolu onların gözyaşları şiirdir aslında her an yaşanan ve yaşanacak olan ama okumasını bilmek gerek notaları iyi piyanist olmalı beyler iyi birer notist tadına varmak için kadının dinlemek için senfonilerini aşkın kadınlar derya denizdir anlarlar leb demeden leblebiyi nasıl olsa erkekler ise anlattırlar sadece yaşanan anı şiirle de şairle de bilmek gerek şair olsan bile geniş zamanların ölümsüz kadınlarını... işte böyle umutlu mutlu şaire 22.02.2004 Sevgili Mutlu Ayar'a mars ve venüs ten... sevgilrimle.. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Mühür yorgundu.. ve güneşliydi...sabah uyunmayan geceden kalan yüreğimde heyecan.. günler... sorar... senden gelen... belkide cocukluğuna dönen düşlerinden bir mühürdü konan aklıma sıcacık...iç eriten bir dokunuştu kolumda mühür olarak kalan sen.............den. 22.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Nankor zaman Saniyeler saatler gibi izliyor beni Halbuki Sanıyeler değıl saatler korsan... gokyuzunde... Zaman sevgimi yer bitirir... ezerrr... tuketir Beni saniyelerde boğma ne olur... incitme... Boğacaksan adam gibi boğ... bir omur...içinde Yeterki yanımda ol... olabildigince... Kiskançlık... Kudurtuyor değılmi seni... cıldırıyorsun... Umrumda bile değil... Yok saysan bile hayatimi... aldırıyorsun... Satırlarımı yok edemezki zaman... yersiz cildirman Terk etsen bile mısralarimdaki anları... Yazılan.... siirimin satırları... Kaçırdığın anlar... sankı bir demet saman.. Ucuverdi ruzgarda... kayboldular...tekrarlarıni.. birdahalarının Dun... dunde kaldı...soyledim... anlattım...anlamadın... Anlasilamadi bir turlu....nankor zaman... 11.07.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Nar nar gibi bin zerre saçarken sular kızıldı ufuklar dolunay ışıltısını vurdu sulara deniz parladı bahçemdeki nar ağacı ağladı sen ismini verdiğin meyve şifalar dağıtsın diye köksalan peri Side ışığın binbir haresini taşırken dağlara binlerce yılı ciğnedim yollarında anadolu ateş ateşti gece binlerce insana eşti bir kuğu zerafetinde dirildi ölüler ritmin sesini dinlediler davul domdomlarında yürekti gönüller alkışlarla cağladı apollon yolları ay doğdu dünya durdu kavuştu sevgililer ışıl ışıldı gök yüzü ve yaşanan bütün serüvenler gözümün önünde raks ettiler duygu aldı beni götürdü uzaklara beydağlarının gölgesinde kaldı aşk beni öldürdü nar kızıllığına büründü Side Side antik tiyatro anadolu ateşi geceleri Side (efsaneye göre narın ilk yetiştiği sehir) isim anlamı NAR 1.07.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Narlı Aşk Masalı tadılan bir dudaktı bir öpücük küçücük karanlıktı sokaklar nar tanesi dökülen yollar binbir aşk yaşayanlar vardı.. evler..ve sokaklar kıskanılan evsiz senli benli dolaşılan sokaklar ellerim ellerinde nardı dokunuşlar gözlerim gözlerinde nardı bakışlar dilinde kumru tadı gözlerinde aşk vardı narlı sokaklardı karanlıklar açılamadı kabuklar..açılamıyacaklar.. binbir tane tadı vardı ateş kırmızı ismi aşktı yıldızlardan toplanan cakıltaşlarından içimde kaldı yaşanan zaman deniz kıyısına bırakılan kıpkırmızı nardı sevgiliden kalan anılar batan güneşlerde her zaman hatırlanacak olan.... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Naz ar nazlı bir göz mü baktı yoksa nazar mı naz ar arsız ve kıskanç mı göz derinliğinden gelirken azalan mı artan mı anlamak mümkün değil bana anlatsan mı biliyorsan bunu yazsan mı bildiğim naz bende yok ama ar var ama bana bakan gözlerde hep nazar var hastayım bunun için yastayım 17.06.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ne oluyor bana... bazen başım dönüyor içimde gökkube patlıyor sanki depremler yaşıyor gönlüm bakışlarım dolaşıyor ağaçları görüyorum denizler kucaklıyor beni evren benim diyorum yaşamak güzel seninle sakinin sunduğuğu bir bardak şarap diyorum hayat müzik dağılıyor dağlara dağlar gecenin gölgesini hapsetmiş gölgeler diyorum beni almış götürmüş verme saki verme diyorum şarap sanki üzüm tanesi içimde yıllarca beklemiş sarkı inliyor beynimde hayat diyor yaşamak için bahaneler bir türlü algılamıyor mantık insan diyorum dinlemeli dost sesinden mi yoksa sevgilinin kalp atışlarında mı duygular ben diyorum ne zamandan beri içmeden sarhoş oluyorum sen diyor gönlüm hüzün diyor gözüm bakışlarına dalıyor deniz bağırıyor şırak şırak sahile vuran dalga seslerinde sarhoş oluyorum başım dönüyor sevgilinin yazdığı iki kalem özlemlerimle ölüyorum şiir esintisinde 23.06.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Neden Şiir Neden şiir yazıyorum Antalyadaki 1. şairler toplantısında toplum ve medya adlı panelde vakit darlığı nedeniyle okuyamadığım ve Güllük Dergisi özel sayısında yayımlanan görüşlerimi yayınlamak istiyorum.. Bu bir girişim değildir dostlar.. Bu senelerin kevgir üstünde kalmış kişisel deneyimleridir.İnsanların üzerinde test ettiğim bulgulardır.Ve elbette kendim de.. Özgündür ve sadece bana ait. Paylaşmak lüzumunu hissettim Biraz gerekti sanırım.Bu yorum köşelerine yazan dostlardan 'ne yapıyoruz biz 'diye soranlar içindir.. Biliyorum ki burası terapi yeri değil. Şiir kendisine yazılmış hissini vermesin insanlar diye susturulamazElbette.. ANONİM dir. Şiir benimdir. Yayınlandıktan sonra okuyanların değilmidir. Bunu bana Bir Dost açık olarak yazmıştı. Sevgili Erol Dal Cok doğruydu... Saygılarımla Kıssadan hisse Anlayana.... davul... zurna... neyyy... demişler Hoş kalın ve şiir kalın.. Nevin Kalafatoğlu 1.ŞAİRLER BULUŞMASI ANTALYA.. Şiir ve Toplumdaki etkisi Şiir en radikal duygularla aktardığımız bireysel iç hesaplaşmaların paylaşımı diye düşünüyorum. Şiir okuduğum günlerle yazdığım günleri karşılaştırdığımda bana yapmış olduğu etkilerden yola çıkarak bazı tespitlerim oldu. İşte sizlerle biraz farklı bakış açısıyla toplumun içinden gelen bir birey olarak şiirin etkilerini ve bu etkilerin insanlığa katkılarına değineceğim. 1. DUYGUSAL ETKİ Şiir okunduğu zaman mutluluk hormonlarının vücudumuzda yayılması gibi bir haz www.antoloji.com - kültür ve sanat oluşturmakta..Dinleyenlerin gözlerinde bir yumuşaklık ve bir parıltı oluşmakta.Pozitif bir enerji bulunduğumuz yerde dalga dalga yayılmakta herkesin düş gücü çalışmaya başlamakta.. En stresli ortamlarda görev yapan nice insan ne kadar yumşak ve duygusal olduklarını anlayıp, anlatıp görev gereği yüklendikleri rollerin çok dışında bir yürek taşıdıklarını göstermekteler. En ilginci gittikçe pozitif olup kendi öz güvenlerine kavuşmaktalar. Şiir yazan insanlar genelde isyanlarını sevgiyle anlatan insanlar değilmidir. Şiir mucizesini gerçekleştirir Sevgi dağıtır.Aşk duyusunu tazeler ve çevresine bunu nakşeder. Olaylara daha olumlu ve analitik bakar.Baktırır. Şiir zeka ve kabiliyet işidir. Ve bir düş tasarımıdır.EVET DÜŞ TASARIMI.. Siz hiç mavi bir gül gördünüz mü.Doğada yok.Ama artık çiçekçilerde mavi gül bulma olasılığınız çok yüksek. Ben sokak çiçekçilerin de bile görüyorum. Neden derseniz onu keşfeden bir şair ruhtur ŞAİR mavi bir gül vermiştir şiir de sevgiliye Gözlerin içinde hiç yıldız olur mu? Hayır ama şiir de şair gözleri yıldız yıldız parlatır. Daha bir çok örneği siz keşfedebilirsiniz.Deneyin.Telefon ve ışık enerjisinin keşfi hep Akstan doğmuştur Özlenen ses, görülemeyen yüz.. Siz şiir okuyan ve Şiir yazanlarsınız. Şiir sizsiniz aslında Şiir okuyanlar düşlerini sizin şiirinizle zenginleştirirler.Ve astral seyahatlerde yeni keşiflere cıkarlar.. ŞİİR böyle bir Şeydir..EVET ŞEY’ DİR 2. SIRADIŞILIK İçinizdeki her şey lirik biçim aldığında şiir yazarsınız. Bazen bütün isyanlarınız dökülür mısralara.Bazen bir şiir dinlerken anılarınız kuşatır sizi ve gözlerinizden yaşlar süzülür.. O bilinç altına hapsettiğiniz tüm geçmiş yıkanır adeta. Rahatlık hissi yayılır bedeninize. Bu bazen öyle güçlüdür ki tüm gerçekler sarsar sizi ama geçmiştir yaşananlar ve geri dönülemiyeceğini anlarsınız.. Bu tespitiniz sizi deneyimli kılar, asla bir daha olmasını istemediğiniz şeylere sıradan bahaneler bulmaz ve tedbirli davranırsınız. Zaman sıra dışı ve orijinal düşünceler üretmenize zemin hazırlar.Bakarsınız kaşif bir BEN bulursunuz içinizde ve sıradanlaşırsınız. İnsanların gözünde daha farklısınızdır artık.Sevilir ve sayılırsınız.Öz güven duygunuz gittikçe artar kendinize ve güçlü hissedersiniz kendinizi. Güç ve özgüven sizi daha başarılı yapar.Ama şiiri evrenselleştirebiliyorsanız tabii Yoksa şiir bir kişiyle başlayıp bir kişiyle bitiyorsa… velevki oldu… Ona GÜLPEMBE’ye yazdıklarım diye ayırmalısınız bence.. Veya Sadece SİZ ‘e yazıldığını düşünüyorsanız; Sizin Bir TERAPİST’e ihtiyacınız var demektir 3.KENDİNİ SEVMEK Geçmişte yaptığınız ve kabullenemediğiniz bir sürü olay hep yük olarak taşıdığınız bir kamburdur yaşam içinde. Bitiren bir duygudur kendini affetmeme,enerjinizi tüketir. Mutsuz ve karamsar bir duygunun esirisinizdir.Bir sürü hastalığınız vardır anlam www.antoloji.com - kültür ve sanat vermediğiniz oysa asıl neden kendinizi suçlamanızdır Şiir derinlerinizden gelen bütün depremlerinizi yavaş yavaş çıkarır ortaya. Yakar yüreğinizi Yazdıklarınız sizindir şiir siz olmasanız da Şiir başka şeyler söylemektedir ama siz varsınızdır orada. Bunu bir tek yazan bilir.Ve Gizi orada bulabilmek ise ŞİİR okumaktır. Yorumlayabilmektir. Şiir bir üretimdir.Dediğim gibi bir tasarımdır aslında. Sözcüklerin içinizdeki dansının dışa yansımasıdır ve paylaşımdır. İşte bunu durumu fark etmek size kendinizi sevmenin yollarını açar. Barışırsınız kendinizle. Birden gözleriniz başka görmeğe başlar dünyayı.Her şey bir mükemmeliyeti aktarır. Karşınızdaki insanı duyarsınız. Aslında suçlananken O, Birden suçlunun o olmadığını hayatın devamında var olduğunu her şeyin görürüsünüz. Ne güzel şeydir SEVMEK sizi siz yapan şeyleri benimsemek. Herkes sevilendir ve her şey güzeldir.Kavranınca.. Sen ve Ben Yaşamak ise sanat. Şiir ne muhteşem bir duygu selidir. Sözcüklere dökülen gönülden akan bir pınardır.. Her türü.. ÖZGÜRLÜKTÜR. Ben şiirim Şiir benim her şeyim Bakışlarımdaki edep Sözlerimdeki güzellik Kulaklarımdaki şarkı Gönlümdeki insanlık Yüreğimdeki zafer Gözlerimdeki aşk Ben işte böyle bir şiirim Bir garip şairim Kalemi yürüten Sözcüklerin kaşifi Bir deli yürek Nevin Kalafatoğlu 01.09.2004 İ Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Neredesin mor menekse gibiydi sevginin ifadesi sen bir kutu inci siyah mercan dalı gibi bana aşkını verdin sadece bir papatya beyaz ve saf sevgiydi istediğim 'tek taş pırlantaydı yüreğimden akan damlalar hisset sonsuzluğumu saflığını sevgimin sana olan duygularım solan bir papatya olmasın yüreğinde aşkımız demiştin' sevgili inci ve mercandı denizin dibi mordu yüreğim aşktı çeken ikimizi gecelere bir yunus gibiydi yüreğin eriten bakışlı gözlerin ateşti şiir sesleri kulaklarımda nefesti sendin gerçeğim şimdi özlemlerim o anlara arıyorum yokluğunu her an neredesin 28.03.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Neredesin Edison... Edison’a hasret şair Karanlıkta yazıldı bu şiir O duymak istemişti sesini Sevgilinin Düşündü çalıştı buldu... Aşk’ı vardı aklında Şimdi İşitiyoruz O görmek istemişti yüzünü Sevgilinin Düşündü çalıştı buldu... Aşk’ı büyüktü göremiyordu yüzünü Şimdi görüyoruz Edison sana hasretim! Senin gibi değil benim sevgilim... Göya bana aşık ve ben de ona Ama nerede ses, nerede ışık Şimdi yazmalıyım şiirimi Onun için Her yer karanlık Ne sesim var ne de ışık Ben duygulu, duygularım şiire aşık Yazıyorum apaçık delicesine İsmim Nevin, biraz açık,biraz kaçık... Neredesin Edison... Ey en akıllı aşık... 26.12.2003 Antalya tufan günleri 2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Neşe Pazarı neşe pazarına gittinizmi hiç orada sepet sepet umut satan bir adam var hiç onunla konuştunuzmu hiç nereden aldığını umutlarını sordunuzmu hiç anlatırdı size şöyle: ben bir umut tarlasıyım meyvelerim aşktır mevsimlik değildir çiçeklerim gönlüm meşktir sevdadır türkülerim beş paralıktır değerim parada yoktur yerin asıl hazinem umuttur o da kalbimdedir benim 03.02.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Nev_in e Mahsus demek oyle.. demek yaşıyorsun güzel seydir yaşıyor olmak hele yaşamak büyük bir lükstür hayat nev_i ne mahsus 01.06.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Neydi...! ! ! bir güzel hava vardı birde güzel havan acıların içinde tatlıların dışında gözlerine yansımıştı neşe güneşin ince bir süzülüşü vardı denize bulutun izinde dikilmişti göğe ve ışığı takip ediyordu gözlerinde renk arayarak tuvalındeki yıldızı yakalamak ve o rengi oraya koymak neşendi sular bayıldı bakışlarına ışıklar kırıttılar şöhreti yakalamak .............güneşin derdiydi seninse derdin.............. neydi...! ! ! ! 03.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Nisan ağlayışlarının bir sebebi olmalı bir seyler eksik ruhumda hissediyorum tuhaf bir duygu var onu arıyorum: bulamıyorum sen beni terkedeli sözlerinle içim acıyla dolu neden! neden diye hiç sordunmu kendine sözlerini izledinmi gözlerimde hüzün acı ve sensizlik dolu ben bir nisan balığı gibi sersem sense bir nisan şakası gibi bir aşktın içim şimdi hasret hüzün ve aşk dolu yine ağlıyorum içim nisan yağmuru Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat O Aşk ki Varlığına Vuslatsa seninle uyanmak güne bir şiir le uyanmak gibiydi geceden kalan düşlerimde ılık nefesin sevgi sözcükleri fısıldardı uzaklardan gelen kuzey rüzgarlarının eridiği tenlerdi güney vuslatları Akdenizin binbir renge bürünürdü kıyıları duru saf ve tutukulu dokunuşlara hazırlanırdı durgun sular beklerdi ve kabarırdı dalgalar döverken sahildeki çakıl taşlarını sesler birden aşkın en güzel senfonisini yıldızlarsa en parlak ışiklarını gönderirdi kıvranan bedenlerde rakkase makamında çalardı aşk soylerdi sarkılarını mehtaplı gelin arzu dolu dudaklarını bükerdi sevgili hüzün kaplardı vücudunu hayalini titirerdi yaprakları Havva ile Adem' in yaradan bakardı yaratığı aşka o aşk ki varlığına vuslatsa insanca duygularla gönderirdi meleklerini sevgililere en güzel onların olsun cennette diye 29.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat O Bir Popstar Dünya dar Sahnede onlar Sesler patlar Renk renk ışıklar parlar Şarkılar şarkılar Kalıplar kalıplar umutlar kadar ümitsizlik diz boyu Gözlerde endişe Kalplerde sıcaklıklar ahh.... şöhret......pohpohlar Ve hırs ve alkışlar... İnsanlar.. insancıklar.. ve çığliklar.. o yaşanan son anlar... güçlü şahsiyettin... varlığın biraz da oyun oynamak var yazık oldu sana ses tanrı vergisi şans insanlardan takma kafana popstar... 20.12.2003 (Serkul'a... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat O Gün Sende Kaldı günleri saymadım sen bilirsin diye sevgimi sarmaladım üşümesin diye nice karlar yağdı dağlara sırılsıklam oldu hayat fırtınalar yaşadı deniz gök yarıldı sandım ıslandım gözümü açıp kapayıncaya geçti sensiz günlerim öksüz kaldı aklımda sen yüzünü yansıttı bulutlar şimdi dağıldı bütün karanlıklar sahile vuruken Akdeniz gün batımında senin sesin kaldı çaresiz sevgini uçurduğun bir beyaz güvercin taklalar attı göklerde o gün tam bu gün bilmem kaçıncı baharı yaşadım seninle O Gün Sende Kaldı Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat O şiir hep bir gülümseme olarak kal hayatımda gözlerinde bir ışık olsun hep o uzak yıldızda bir el izi sımsıcak rüzgarlar gönderirken sana Akdeniz bir şarkı söylensin uzak diyarlarda hep gülücükler olsun kapanan gözlerinin ardında bir nefes olsun ruhun dans etsin rüzgarlar bizimle bilinmezliklerde unutulmayan olsun şiirler hani var ya o şiir... 23.05.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Oksijen Ve Kalp kalpler var gördüm fanus içinde iki kalp zıt kutuplardan tamir eden sakin, soyut öbür kalb hasta bozuk kırk soru işareti içinde korku, rengi morcivert oksijen tüplü, içinde sorgu sual duyulan her tık sesi ürkek ses zayıf,ses panik,ses çığlık dünyada kalma günü sayısı hesaplı alıngan,öfkeli,somurtuk suratlı mesele nefis, mesele hesap, mesele kitap bunca sene asılmış dünya ipine zevk-i sefayla geçmiş hayat öbür yaşamdan ırak gelmiş son günlerine oksijen ve kalb nefes heyecan, kapıda vuslat dünyayı terk eylemekte yürek gözlerinde nem,bakışlarda dem ah etmekte gönül, ahh heyhat işte bukadar hayat. oksijensiz şimdi kalb bitti yaşamak... Yaşam dansı günleri 2003 yaz Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Olabilecekler Üstüne Düşünmeler düşünmek, hazırlanmak, beklemek en güzeliydi bilincinde olmak....özgürlüğümün yok saatlere yaklaşmanın anlarını düşünmek yaşamak, yaşayabilmek, yaşama olasılıklarımı bilmek, herşeye rağmen gülümseyebilmek bir an...geriye doğru bakışlarımı çevirdiğimde çiğnediğim arpa boyu yolu düşlemek bir an...ileriye doğru baktığımda önümdeki ışığı görebilmek yağmur... bulutlar...gurubu yok ettiğinde güneşe varmak istesemde o kadar yakınken yanmaya varabilememek ağlamak,gülümsemek...beklemek teğet geçmek hayatın ufuk çizgisinden ve dansa devam etmek kararını verebilmek güzelliklerin yaşanabileceklerin izin istemek yaradandan 'işlerim var daha...yol ver bana' demek.. ve bekleyebilmek doğru olan teslim olmak inanmak öğrenmek yaşamı düşünmek akıllı yaşamak demek hepsine hamd etmeyi bilebilmeyi var etmek özgürlük gerçek yaşam özgünlük ise güç demek.... 18 mayıs-18 eylül 2003 hastane günleri yaşam dansı anları Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Olmak Yada Olmamak bize şair demişler başka isim yok... yazılan duyguların ismi 'şiir' miş benimde haberim yok.. 15.12.2003 Bir şair dost'la paylaşım Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Olmakta, Siirlerini özlemek demek, sonra bu guzel luksu bana yasatman, harika bir sey... Sankı, simsicak bir sabah cayı, seninle yudumlanan... Benim için seçtiğin siirlerin, hiç bilmediğim hiç bilmedigin kimselerın bilmediği, bir sırrı var.. benim ellerim senin ellerin sımsıkılar... ve siirlerin, siirlerim olmakta... Nevin Ka 22.03.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ortasında eski sevgili olan şiir gül gibiydi güller ise aşık aşık binlercesine kelimelerin gül gibiydi kelimelerin ahengine dans etsek dedi bir zevk anında al gibiydi lal ise güldan gül ise aldan aşk ve aşık Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ölümsüz serüven uzaklar sanal boşluklarda sonsuz bu sonsuzluk belki bir hayat o hayatta figüranım ben eller ne ki hayaller hüsran hüsranlara ellerimle dokunmak hissetmek uzakları fısıltılarında duyu sanal olmuyor boşlukta bir yansıma sesin benim hasretliklerim rüyalarım sanal sense gepgerçek siluetinle karşımda duran bazen duam bazen sevdam bazen bir yıldız bana kuzeyden bakan mehtabın iz düşümü sedir gölgelerinde ateş böcekleri yolumu aydınlatan sanallıktan öte sonsuzluklarda ölümsüz serüven senin sevdan 19.03.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ömrümün açmayan gülü çentikler yasamın gercekleridir hep sevdim geçtiğim yolları su gibi aldı götürdü yılları bir gün göl oldum sakin sakin dalgalandı yelkenler hayat teknemde açmayan bir gonca gül oldu ömrüm rengini bilemediler 27.06.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Önemli Duyuru Sevgili Dostlar Şu anda ve evvelki gün itibariyle Msn deki mail adresimi kullanamamaktayım.Benim adıma Herhagi bir kişi veya kişiler sizlerle görüşebilir veya mail atabilirler.. Daha sonra daha da açıklayıcı bilgi vereceğim. Durumu bilgilerinize sunarım. Üzgünüm.. Sevgiyle kalın:((( ŞEFAF ZAMANLARDAN.... BÖYLE BİR DUYURU BU SAYFAYA YAKIŞMAZ.. AMA.... DOSTLARIMA SAYGIM VAR VE UMRUMDALAR NEVİN KALAFATOĞLU Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Özel köşedeydi Aşk aşkım bir goncaysa eğer onu öylesine koy ister bir güldanlıkta yalnız yaşat ister bir kitap arasında kurut o seni benim büyüttüğüm o özel köşede bilirsin doğallığını aşkımın aşkım özel aşk Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Özlem özlem kokuları saldın uzak diyarlardan burnumda yanık kokuları bütün uzak aşkların dağların zirvelerindeyken duyguların vücudumun bütün kıvrımlarını dolaşırken nefesin sarı güller dönerken kırmızıya kokla beni bende sana gönderdim bütün gül bahçelerinden gizli aşk kokularını cennetimden gelen 17.12.2003 seffaf anlardan Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Özlemlerimden özlemlerimden bir demet güldün bembeyazdı gönlüm bir gonca demetti açmayan içimde kalan solmasın özlemlerim sen benim yıllardır beklediğim gözlerinde pırıltılar kalbindeki aşk sultanımı özlerim kurudu beyaz güllerim 27.03.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat P az ar nasılsa gün güneş nasılsa sıcak kuşlar nasılsa ötecek ben mahmurluğunda satırların şiir ben bir gizinde günlerin gün pazar işimden az azar yüreğim peri aydınlatacak uç uç böcekleri kader ve keder bir p bir az bir ar hoscakal 21.03.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Pazar sabahlarında Akdeniz' di aşk bir pazar sabahına uyanmaktı bütün farklılık ev kokusu kanepem sımsıcaktı sensizlik vardı geceden kalan bir deniz kenarı aklımda ışıkları Antalyanın demiştim cakıltaşlarını binlerce kere demiştim sahile vuran Beach Park dalgalarını sesini rüzgarlara anlatmıştım özlemiştim portakal çiçeği kokularını evimin seni sevdiğimin dalgalar bana bana vurdu dün gece kıyılara ışıklar bana bana yandı sahilde havai fişekler atıldı göklere uçtum özlemiştim aşk dağların siluetlerinde gezdirdim gözlerimi yanık akdeniz şarkılarında internasyonaldin gene tınlarını dinledim aşk yakamozlarında dalgaların sesinde parmak uçlarım yazdım ezgilerimi hasretliklerin Akdenizdin Antalya sevgimin şehri düşlerimde seni aradım gene sevgili hilalin izi düştü yüreğime aşkın yaklaştığını anladım pazar sabahında seni bekledim anılarımdaydın dün gece gene güneşin ilk pırıltılarında seni bekledim sabah bir bardak çay peynir ekmek yedim sensiz balkonumda.. ufuklarda seni aradı gözlerim Akdeniz sabahlarında aşk 16.05.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Protesto doğa kendi deviniminde çicekler siyah açmıyor gündüz yıldızları yok uyurken gözlerim kapalı normal göndüzler zıt değil aynı gece parlamıyor güneş denizde yakamozlar yok sabah keyiflerinde protesto ediyorum neden doğrular doğru hep neden yanlışlar yanlış gülücükler üzüntü vermeli ağlamalar zevk sevgili değil sevgisiz olmalı aşk yalan değil haaa... bak bu normal şiir güzelse kötü denmeli şaire ne anlar şairin duyguları ne ki veya kelamı saki kişilik ne ki ne gerek varki şiir zehir olmalı güzellik çirkin protestom iyi niyete kötü olalım kavga edelim kalp kıralım şair değil berduş olalım sefilliklerde bencil olalım egoist deli değil normal olalaım mutlu olmak bu herhalde en büyük zevk maddiyat aşk ne ki ben yanlışım ve protest 08.07.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Puzzel bir mahsen sıcaklığı şarap kokan ahududu müzikli bir karamboldeyim yansımalar kadehlerde. piano başında alkışsız çalan adam bir ceviz tanesi tabağımda yanında yalınlığı peynirin tadı aşk uçuştu gönlüm bir boğaz akşamına birden İstanbul gölgelendi gözlerimde gözyaşlarımda inciler siyahken bakışlarım Aksu'da Akdeniz kokan gök yüzü ne kadar yakın yıldızları topladım demet demet senin için paşabahçe tadında bir nostaljı yaşadım yüreğimde alkışsız piyanoda bir adam sessizce tuşlarda parmakları gezinmekte gözlerim vişne şarabında süzülmekte içime işlemekte sesi bir sevgili düşlenmekte gönlümde kalan işte hep takıldığım o an yıldızlar demet demet gökyüzü süzülmekte gözlerimden inceyken ay sen sevdiğim hep sen anlatılamayan bulamadığım adam şarap evinde anılarımda gezen Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Rahmet dilemek.. Ensar Aktaş için... duymuştum... okumaya korkmuştum... evlat olmanın onca ağırlğını yaşamıştım.. mısralarında.. kanlar ısınmamıştı gösümde... yüreğim yırtılmıştı... ağlıyamamıştım günlerce donmuştum kalmıştım oylesine çapa acil serviste.. babamdı kollarımdan kaçıp giden... anamdı..yüreği donup şoka giren ben yapayanlız.. iki kardeşti yüzleri fersiz... nefessiz... bakan aniden yok olan.. ve varlığı unutulamayan Babam.. sevgilimdi..canımdı...kavgamdı... öylesine sessiz...helal nidalarıydı..anlıyamadığım..son nefesinden.. bütün çığlıklarım.. abukluklarım.. yaşamamışlıklarım.. bundandı.. satırlarındı.. hatırlatan. şimdi seninle ağlıyorum dost.. doya doya akıyor yaşlar gözlerimden yüreğim 1977 Mayıs, Mayıs 12 yüreğim Ramazan 28 yapamamışlıklarımı diliyorum.. içimden.. Senin dizelerinde.. kendimi buluyorum.. ağlıyor.. ve boşalıyorum... Babana Allah'tan Rahmet.. Sana ve ailene sabırlar diliyorum... Ölüm doğum kadar normal..iyi insan olunca... Cennet mekanı olsun... senin gibi bir oğul verdiği için Allah Ona minnet borçluyuz... sevgiyi anlatan şairi dünya okusun diyorum.. Dualarında yanında şükrediyorum.. tüm ölmüşlere rahmet diliyorum. Başımız sağolsun Dost... Sana ve ailene sabırlar diliyorum.. 07.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Renkleri Olmalı Hayatın renkleri olmalı hayatın mozaikleri yolların aşkın sevdanın şehirler kurulmalı gönüllerde dostları olmalı insanın yaşadım ben diyebilmeli yaşamak için gülmeli varolmak için sevişmeli kendini sevmeli sevgiyi kendinde bulunca coşmalı coştukça taşmalı papatyalar gelincikler leylaklar güller dağıtmalı gönüller aldatmamalı yalan dolan olmamalı dost dediğin kilim olmalı... kilimlerse paspas.. uçan halılar efsane oldu artık... şiirler şairler böyle olmalı.. yere inen yıldızlar.. yeni şehirlerin yolları.. yaşamak böyle olmalı... renklerle dolmalı... 08.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ruyada kı Sevgilim, Ruyada kı Sevgilim, bir ruya gordum biliyormusun? uykum uykunun içindeydi beni sarmıstı kolların kollarım kolarının içindeydi bir ruya değılmi dedim, değilmi? canım kalbin kalbinin içinde olmak istedi bir baktimki gozlerim gozlerinin icinde sesim sesinin içinde ben senin içinde cennetteydim 20.04.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ruyanda Beni gordunmu Ruyanda Gercekmi bu Yoksa siirmi Yoksa izinmi istemistin Yoksa anlayamamısmıydım Dunya telasında :) 07.03.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ruzgarlari Bulmak Bilebilmek, ruzgari aradim, aradim aradim bulmak kumkun mu, sordum beli bukuk agaçlara sordum, sordum sordum denizlere sordum, engin engin engin daglara sordum, ugul ugul ugul vadiler yolmus ona, dedi dedi pusulaya sordum bilemedi kalplere sordum nedir? sessizlik sessizlik sesi sizlik döndum kendime sordum, bir ask meltemi, ilik ilik ilik bir hiddet, kalpler yikik yikik bir ofke, ortalik darmadaginik daginik bir mutluluk, yelkenliler sakin dolgun uygun dalgalar dingin... kiyilar serin serin serin soyle RUZGAR nerede senin yerin yerin yerin... 13.04.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Rüyamdaki Rüya Sabah ezan saatiydi seni görerek uyandım ruyamdan hemen kapadım gozlerimi seyreyledim seni Ayaktaydın. Devasa bir perdeden gonderdigin mailleri okuyordun bana sitemkar bir tavirla kırgındın ama gozlerindeki yumsaklığı yok edemiyordun. Ben ise seni seyrediyor ozlem gideriyordum. Ruya Ruyamdın. Bir opucuk gonderdim sana goge doğru baktın opucuklerim yağıyordu basına gulumsedin birini yakaladın dudaklarınla... 12.09.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sabah olmak senin sesinde yollar dağlar ben sabahın sessiz derinliğinde gözlerimde uyku kalıntıları içimde bin türlü özlem Antalya sokakları palmiyelerin yapraklarında cemreler tertemiz bir hava içinde çiçek kokuları gözlerim sabah dağlarında mahmur içimde sen gönlümde sen evlerin hızla geçen damları aspendos'a merhabalar periden bir köprü kırlar o kırlarda sabah pırıltıları karşıda dağlar terkedilmiş Çolaklı evleri bomboş sokaklar bir ay sonra yaşanacaklar aşklar sevdalar kavgalar bebek çığlıklarında doğacaklar insanlar aklımda sen gönlümde pelesenkken radyo sesinde şarkılar dağlar ardındaki güneşin izi Side'nin denizine varmaklar sabah olmak senin sesinde telefonda günaydınlar yollarda düşlenen mutluluklar 15.03.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Saf & Saf 6 içimde birikti binbir renk saf saf mavi side saf yeşil kemer saf turuncu portakal saf sarı limon saf kırmızı güneş saf kaldı dağlar dağlar dumanlı & saf değil Antalya saf değil Akdeniz saf değil insan yürekleri saf değil artık bakışlarım saf değilsin sen sen düşüncelerinde çarpık ve çirkinsin bilirim benim saflığımı bırak portakal çiçeklerine uyu yüzyıl prenses bir saf prens öpücüğüne gelene dek saf saf uyu 26.06.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Saf 1 bir bardak su gibi usu şeffaf sesi sakin havada uçan bir tüy gibi hafif naif ince narin nazenin görünüyor sesinden geçen kalbin ince ve safsın yüreğim safsın Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Saf 2 gözleri nur üryan bakışlarında soluklanılan sessizliklerin nağmelerini dinle işte o saf an gök kubbede ınler tik tak savrulur kızıl karası gönüller saf saf korku dolu kalp 11.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Saf 3 artık seffaf bir kalbim var sana aşığım saflığı aşkımın yok etti beni bilmem ki pembe mi mor mu. yoksa ateş mi göremezsin yanarsın saf saf dumanım bile şeffaf .................. yıldızımdayım 25.05.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Saf 4 gölgeler bile safsa rüyada herşey gercekmi yoksa safsata mı dünya bir güvercin kırmızı bir martı beyazsa hala serçeler mavileşmiş se saf saf telgraf telleri yoksa yollarda turuncuysa güneş ışıksızsa çocuk resimlerinde portakal sa dağlar cıplaksa ve orda ağaçlar yoksa artık hersey saf değil safsata saf kim ben mi ölen mi Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Saf 5 derindi depderindi gözlerin saf insaf et sevgilim insaf bintürlü hüzün binbir türlü zan bıraktın bana ben saf bir ateş saf bir güneş sularda saf saf yanarken gözlerim saba melikesinin ülkesinde yükseldi aşk bir güvercin kanatlandı bembeyaz uçtu İstanbul İstanbul oldu ben Akdenizli martı kızı sen safi aşk saf pembe güldü bizim için hayat saf-i saf Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Saf 6 bir kamera izinde masumlukları gördüm saf gözlerdi gördüğüm yasemin mor mavi yeşil menekşelerin bakışlarda bin saflık ışıklardan süzülen sefaflık içinden gülücükler geçen gözlerin seyreylediğim masumluklarını saf gözlerimden daldım saflara.. kayboldum.. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Safaride ki adam, Beni anlatmak zor simdi, sana yazmak, bunu bir siirimde okudun sen biliyorsun mr siu, ama o muhtesem direncin ve sabrinla bekliyorsun, bana soyletmek aslinda dilegin yoksa sen bana terapimi yapiyorsun, yoksa sen bir misin, veya iki mi, yoksa üç mu... soyle bana.. ama su dogru olan ister aslan de icimde yatan, ister panter, ister kaplan, onemli olan safariye cikan adam. 08.04.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sanal Dunya Askları... Sanal bir cici kiz vardı... asik oldu bir sanal delikanlıya... yazdilar çizdiler okudular bir dunya yarattılar, adi seffafti gormedi gozler, agaçları, dağları, denizleri.. varsa yoksa gok yuzu ve' yanlız gezen yıldizlar' sarkısı gibiydi askları.. bir koskleri vardı, adi sanaldi adresleri gonuldu.. tonlari vardı asklarının renk renk, ses ses ve kuyu gibi derin, dipsiz bir yolları... karsılastılar veya karsilasmadılar delikanlınin, delikanlı olmayan yalanları vardı sakladıkları... ondan....kadin ruhu bu... anladı yureği.... bazı sezgileri vardi...konduramadı... ikinci bir asıl insandi hayatında olan sevgilinin oysa hayat birlikte gececektı planlanan itiraf gunu geldi delikanlıdan indi gonule acılar sevgilinin ağzından cicikiz aldi hanceri eline sapladı gonlune.. kan kaldi ellerinde... kıpkırmizi... kıpkırmızıydı akan gozlerinde hazan kaldı yikilan bir dunya kaldi sanalken, gerçek olan... gokkubbeyi aldilar onun ustune sardılar yildizlar cansız bedeninde sonduler..... birer.... birer 'sanal bir asktı bu nede olsa' demisti.. delikanlı, saskındı... o içinde yasayamadıklarını.... hatta yasayamadıklarını hayallerini.... çalmisti sevgilinin hırsızdı... cicikizi hesaba hiç katmamısti...bencilce bir sanal askti... hep yasanan ve adı hiç olmayan yalan.................................................dı. bir can aldi. 26.09.2003 bir grup sohpetinden.... kissadan hisse... seven gonullere... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sanki... annemin evi...babamın evi... sanki...doğmamışlığım.... olanca saflığım...beni kucaklar gibi.. evim...gercek evim.. sanki...ben hep benim...eskisi gibi.. aitliklerim...yıllardı..akan...uzaklar ayrılmışlıklar...şımarıklıklar.. sanki...tezelendi yıllar... yatağım... benim...sevgilim.. odam... saklanmış posterlerim.. bakkal...yok komşu teyzeler.. çoktan.... sanki...hep balkonda oturduğum... anlar...adalar.. uzaklardan hayal kurduğum.. arkadaşlarım...yaşlarım...ruhlarım... sanki... beni bekliyorlar... köşede buluşmalar...bağdat caddesi... barlar.. gitarlar...sinema günleri...aşklar... sanki... hep beni bekliyorlar... özlemlerimi...saklamıştım sizden...yıllar... büyüyen cocuklar...nostalji kokan....genç ruhlar... sanki... bıraktığım gibi... 04.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sapıklık 1 kapkaradır deniz mehtap geçerken sulardan saçlarını bırakır inci istiridyeleri yakamoz izlerine yıldızlar kıskansın derinleri dökülsün gökler kırılan kalbleri göm deniz gömülsün etik sevgi boğulsun sözler nakşolsun kimsesiz kalblere kapkaradır deniz sapık düşüncelerle inler dalgalar çakıltaşlarında hoyrat yosunlar üremiş üstlerine üstlerine özgürlük yok edilmiş uçuk beyinler de kişilik trajedyaları oynar sahnelerde us uçmuş gönül yok olmuş adı sevgimi aşk mı ne saldırgan hayaller de deniz kara dibi derin çaresizlik sendromu garip düşünceler de balıklar yemiş pislikleri kızmış mağma kavurmuş sularını deniz balıklar ölmüş yosunlar doğa bozuntusu sapıklıkları örtmüş kızgınlık operasını söyledi gökler .................. körler işitir .................. sağırlar duymaz anahtar deliğindeki gözlem sığ ve sırnaşık geçmiş iç boğuşuk sapık buna alışık deniz dibi kara iç saplantı derin kapan gözlerim Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sarı Güllü Kadın isteme benden masum bir öpücük sarı güller solar dökülür yapraklar ölür gülüm sararır solar... o an sen sen daha bir aşık daha bir dertli dahabir mecnun ben nankör ben vicdansız umarsız kalpsiz denenlerden aldırmazlardaki ben sarı güllü kadın 12.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sebebi Sheakspeare 'den bir akdeniz akşamında İstanbuldayım bin bir insan kalabalığı anılarımda. bir yaz gecesi rüyası hisarda başına taçlar takarlardı çiçeklerden uçuşan elbiselerinle pembe mavi eflatun ortancalar gibiydiler periler İstanbul18 yaşımın muhteşem şehriydin sen müziği kulaklarımdan gitmeyen zamanlarımın romansını yaşatırken bir Rumeli Hisarı konserindeyim anılarımda gene aynıydı elbiselerim o yıllarda şimdi Antalya ve saçlarım kısa hani var ya Aspendos'ta müzik geceleri yıldızların bir yaz gecesi rüyası tekrarı yaşanacak belki aynı tadların ucuşacak mı peri kızları anılarımın pembe mor ve maviler hatırlayacak mı beni ben medcezirlerini yaşarken antik çağların gene Sheakspeare inletecek mi şimdi bin yıllık yüreğimi... örselenmişlikleriyle kalbim inanmamışlığı gercekken beklentilerimin aldatılmışlıklar süzülecek gözlerimden biliyorum o gece için ben şimdiden ağlıyorum gene müziği dolacak taşlara romansının sesinden en güzel aşk rüyasının izinden yapamıyorum hayalsiz gecmiş hisar gecelerinden biliyorum bütün aşık olmalarımın ve acılarımın anlaşılmamışlıklarımın sevgilim sebebi Sheakspeare 'den Mehtap Müzik Sanat Aspendos ve Antalya 15.06.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sebebsiz bugün ben herşeyden bir dem bır zevk ve meşk almak istedim bugün ben herşeyden gül kokusu aşk ve anlam almak istedim bugün ben herşeyden feyz sevda ve nükte almak istedim bugün ben herşeyi karman çorman ettim ben neden nedenlerden bu kadar ürktüm sevgilim neden benlerden ya sen senlerden düşündüklerimiz bir türlü bilemedim kimlerleydin kimbilir nerelerden gelirken ben nerelerdeydim bugün ben herşeyden hiç birşey alamadım sevgilim düşünemediklerimizden sessiz sessiz sebebsiz... yağmurlu havalardan gereksiz bunalımlardan... 04.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sen Göz yaşların dursun sevgilim hatıralar uzaklarda ben senin tam yanındaydım bir nefes sesinden yakın ama sen uzaklarda bir ben bir ben bir ses bir nefes bir şarkı bir senfoniydin yaylı çalgılarda dışarısı buz gibiydi sevgilim karlar ulaşılamazlıklarda sen şehrin öteki yakasından da uzakta bir ben vardım keskin yalnızlıklarda ve sen sen o uzak ya da üstünde buz tutmuş şarkılar olan ayda gök yüzündeki artık yıldızlarda yalnızlık senfonileri çalarken yakomoz izleri karlı göz yaşlarım billur billurlarımın buz olduğu anlarda sen vardın sen Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sen Sabah Ol bu gün oldu bak saattine günün yarın oldu artık bakma saatine günün ben sabah oldum sen uyku sen sabah oldun ben uyku bu gün oldu artık bak saatine gün içime doğdu içinden akşam oldu git uyu ben gece olacağım yeniden sen sabah ol bana hiç görünmeden... 26.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Senin için içimde ne fırtınalar gece seni bekledim ince ince hece hece sızılar sararken bedenimi ben senindim yoklugun bir kördüğüm varlığın hasret dokunuşlarındaki meşk ve içimdeki infilak işte sana anlatamadığım aşk kıskançlığındaki sesin yorgun vurgun benimsin sen sevgili sen benim ruhumsun 05.04.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Senin şiirini okumak dalmak bir mısra arasına sana varmak o ince düşüncelerinin kapılarında beklemek açılması için berduş olmak sözcüklerinde dudak izlerinden göz süzülüşlerine varmak şiir okumak sesinin tınılarında duyarak dinlemek içgüdüselliğini kalem izlerinde dans ettiğim anlarda seni tanımak şair senin yürek sızılarına dolanabilmek değilmidir senin şiirini okumak anlamak tekrar tekrar tekrar Nevin kalafatoğlu Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Seninleyim gözlerin tüm saflığınla içimdeydi gece içinde bir seyyah gökten gelen dudakların yumsak ve içtendi gece içinde bir dokunuş sözlerin sıcak tüm yıldızları parlatacağım senin için demiştin yıldızlar içindeyim günün aydınlığı çökerken ikimize seninleyim Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sensizlik Bitsin... onca yoksulluk yoksunluktanmış meğer.. onca üşümek güneşsizlikten onca kül aşktanmış meğer onca sarhoşluk sensizlikten... kadeh boş değil mey gönüllerde doldur dost dibine kadar şişeyi... sahoş ol sessizlikten... sensizlik bitsin... 17.12.2003 Sayın Muammer Çelik'in ' Gölgelerim, Olmayan Güneşim' adlı şiirinden esintilerle.. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Serseri bir ağızda iki laf biri susunca öbürü konuşunca sen beni ben seni susayınca susar mı beni bir ağızda iki dil olurmu be serseri ya beni ya berikini iki uzaklık merkezi seç birini seç birini sus emi yok olunca al geç doğarsın belli nerden mi ben bilirm ben seni seni gidi serseri Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Serüvenimsin sesini hiç duymadığım halde sözlerini bellediğimsin... sıcaklığını hissetmediğim halde serinliğini bellediğimsin... sevgini anlatmadıgın halde olgunluğunu hissetiğimsin pırltılarını görmediğim halde yıldızını hissettiğimsin parmaklarına dokunmadığım halde elini hissettiğimsin... iç çekişlerini duymadığım halde hasretini hissettiğimsin duygularını sakladığın halde damarlarımda dolaştığımsın uzaklardan gelmediğin halde yakınlığını yaşadığımsın sen... benim... varoluşla...yokoluş arasındaki serüvenimsin... 11.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sesinde esiyordu hala baharlar ılgın ılgın esen bir rüzgar vardı bir yalnızlık duygusu çökmüşken uzaklara seni düşündüm sırtımda endülüsvari bir şal gözlerim batan güneşi izledi ardından kayboldun yar oysa bütün hayallerimi senin için biriktirmiştim geçti yıllar ardından gökte izi kaldı güneşin narçiçeği gölgeler elimde bir resim seni istedim yanımda, geçmiş günlerden neden dedim neden ben.......... hep ben dedim bir garip geldi zamanlar, geriden baktığımda benimle hiçleri paylaştığını gözlemledim ağladım yar ah o zamanlar bir mim koydum anılarıma hep o anları özledim senin sesinde hala esiyordu baharlar... 22.06.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sesinde sevda yellerinin izi vardı sakin sakin konuşmuşluğumuzu uzak uzak kıyılara göçen çam ağaçlarının gölgelendiği yaz yollarında anıyorum şu an gözlerim mevsimlerini tarıyorken zamanların sesinden dinliyordum sözcüklerini seçilmiş binbir ince kelime anlatıyordun sevda yellerini nasılda kırılgandı kalbin o yellerki fırtınalar yaşatmış seni almış göklerden dağlara fırlatmış atmış deniz dalgalanmış cakıltaşlarını dövmüş yüreğin sevdan sakinleşmiş ölmüş bitmiş önceleri aşmış almış başka dünyaları sevgin sesin ne kadar yumşak şimdi anımsıyorum okşuyor sevdanın hikayesini gülmüyor gözlerin biliyorum bakamıyorum sana yolun orta cizgisindeyken gözlerim içimden geçiyor şevkat dokunuşları dokunamıyorum yüreğim ürkek bozulmasın sesindeki ahenk dokunmasın ellerim ellerine biliyorum senin ki büyük yürek sen sevdaların dansını ederek anlatıyorsun duygularının taşları mihenk denizlere tekrar atıyorsun ben onları toplarmıyım diye içinden yalvarıyorsun gözlerine bakmayacağım bil sevda sözcüklerini duyumsuyorum ince ince hep başka ağaçlarda gidip geliyor yollar bakmıyorum sana aşkını anlamıyorum bilerek.. 21.07.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Seslerimiz Sessiz fısıltılarını özlemiştim sesinin dudaklarından dökülürken kelimelerin dinledim seni..... gözlerim kapalı sözcüklerim döküldü.... sana birden... akıverdi..... susuverdin.. seninde gözlerin kapandı.... o an........ hissettim. anlattığım dağlardı...bulutlardı...pembe... gri ve mor... seninle... seslerimiz... carpıştı... sessizlikler yaşadık... bırden söylenilemeyen.....sözcükler dans ettıler... göklerde... cümlelerimiz kapıştı... gözlerimiz kapalı... senle ben akıştı... romansını yaşadık sessiz seslerimizin...veee yüreğimizde yanan....... kor... sen ben ve sessiz sessiz bakıştı 14.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sessiz ev yorgunluğum had safhada evim evime gidişim hüzün aylar sonra dağlarımı özledim balkonumdaki akdeniz meltemini ufuktaki pembelikleri gümüş denizi cakıltaşlarının sesini en cokta seni sevgili rüyalarımın gercekliğini düşledim hüzünlendim... ben.. evim..sessizliğim Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgili Dostlar Eylül hüzün 1 hazan derken ben sevgili eniştemi kaybettmişim bu sabah aldım acı haberi zaten onun için yazmıştım o şiirimi ruhu şaad olsun O tam bir İstanbul Beyefendisi ve gercek bir Beyoğluluydu.. eğer cok olsaqydı cocukluğumun İstanbulları bende yanında olurdum şimdi şimdi o bütün güzel değerleri mirasolarak bırkarak gitti. Ne mutlu o ve onun gibilere Teşekkürler Enişte... Şimdi varlığımız sizlerin sayesinde hiç unutmayacağız ve unutturmayacağız. nur içinde yat Nevin Kalafatoğlu Bir müddet İstanbulda olacağım 11 eylülde Antalya'da görüşmek üzere Saygılarımla Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevgim Hasta ve Yasta sevilmek o kadar guzel ki insanın ucası geliyor ama ben ucamıyorum hastayım sana hastayım her seye dunyaya, evrene, gok kubbeye yastayım haksızlıklara isyandayım isyanım hayatıma benliğime, kendime herseyın sebebi, sonucu benim kavgam kendi kendime sevilmek acı veriyor bana yastayım yasım hayatıma sevilmek o kadar cirkin ki insanın tas olması geliyor ama ben tas olamıyorum cirkinligi goremiyorum papatyalar istiyorum demet demet gul yaprakları istiyorum yerlere dokulmus cimlerin aralarına taslar dosenmis yollarda yurumek istiyorum salıma sarınıp mehtabi seyretmek istiyorum kısacası yasamak istiyorum hayatı sorunsuz doyasıya cokmu bu istedigim haketmedim mi hala hastayım sana ve yastayım hala arıyorum cirkinligini sevginin bulamıyorum.... Nevin Kalafatoglu 07.05.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevi Gözleri bakışların kaydığı sokak deniz dibinden ırak dalgalar sevişme tadında sonbahar yapraklar uçuşarak gözlerin serüvenlerini taşırken aşk bakışlarında sevi gölgeleri yarılarak duman içinden akardı yaşamak yaşamak yaşamdan bir ak geldi gün karararak gök gecelere taşıdı yıldızları mehtapta boğaz ışıkları birliktelikler gözler kapandığın da seni seviyorum deyişlerindeydi aşk gece 12'yi vurarak kavuşmaları yok etti ölüm var ettiği büyük aşk bitmedi efsanesi bir kadın uyuyarak bir adam izler bırkarak kayan yıldızlarda aynı göz sevilerinde ayrıldı yollar vuslat kimbilir ne zaman ak adam karaların ışığında ölümdü kadın uyku nurunda yaşamak terketti sevi gözlerini sevgili bir el dokunuşunda kaldı yaşamak bir büyük aşktı onların ki mazide kaldı benimse yüreğimde şiir oldu sevileri hep yaşayacak artık aşk hep aşk olarak kalacak fotoğraf albümlerinde Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevmek ustune gereklilikler, anlamadığim, sevilmek bu nasil sevmek, merak etmemek, ozlememek, ben demek ki sevmemek diye birsey ogrenmek mecburiyetini... artık bilmek ve kabul etmek modundayım. ben kalbimi sana vermek, seni sevmek, ve sevmek, sevmek, demek ki bu kelime yanlıs kelime demek. kalbimi bana iade et demek gelirken, icinden en iyisi bunlari lugatlara iade ederek, sevgi lafini silmek, elveda mi demek gerek! Nevin Ka 14.04.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sevmiştim dumanlı dağlar gibiydi sesin heyecansız ve cansız bitkin ve renksiz bilirmisin sevgili dolaştığın yolları gezdim sessiz -buradan adalara bakmıştır- dedim sensiz yakınlığın vardı Ayvalık kokan yollarda önceleri zeytin tanelerini düşlemiştim sevgili şiirlerimde sen gene sensiz bıraktın beni ezdin gölgenle Aristonun ayak bastığını düşledim gecelerin sabahlarında nedensiz hespsız kitapsız fıçılarda sen vardın sevgisiz sevgili içimden -terk et bu diyarları neyine yetmez senin Beydağlarıdemekler geçti ve geçti terkettim zeytinleri üzümleri şarapları gözlerimi bıraktım sana Cunda'da zeytuni hatırlarsın belki ayağını bastığın anda Cunda kapatacak gözlerimi kırgınlık diz boyu idi sevgili ok saplandı parçalandı kalbim kanadım ben sana ne yaptım sevgili ne yaptım sev beni demiştin sevmiştim 19.01.2004 Egeden geçtim Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sığ Bir Aşkın Anotomisi ben aşk yazarım konuşurken duygularım satırlarımda bütün aşklarını anlatırım evrenin ben şiir yazarım anlatırken aşkımı insanlığa gitmiş olurum asırlar sonrasına zamanlarımda nerededir yazdıkları dilenci aşıkların bir yoğurdun yapay kaymaklarında sıyrılıp atılan yapaylıklarda iğdiş edilmiş sevgi tohumları siirlerinde şairim diyenlerin ihtiras ve hırsın tezahürü yansımalarda oysa ben aşk yazarım ruhumun derinliklerindeki okyanuslara tufanlardan kalan izlerine beydağlarının deniz kabuklarında sıram sıram inler Ağrı'nın ayakdeğmemiş zirveleri sığ ve yoksun insan nefislerinin telaşlarından aşk öyle isimlere sığmaz ve sataşma sırnaşıklıklara aşk onurdur sevdalının yüreğinde varsa gizinde salınır derin suların anotomisi bozulmuş duygu yoksunluklarında kim ne nerede yok edilmiş felsefesi aşkın ben başka galaksilerde ararken aşkı sıradağları kirleten şiir kusanların tecavüzündeyim yeter aşk dilenen adam sus yeter ırak ol yüce duygularımdan kimyasını bozma ulaşılmaz aşkların aşk sevda vuslat nedir bilirmisin ne gezer söz dediğin şerefini bin kişiye verdiğin onurunu hatırla yalan ve hayal hikayelerinle aklı evvel algılamalarınla ismimi anma bunun hesabını gene kendi aklın bir gün verir kendine dön ve gözden geçir sığ ve onursuz olmasın aşk tavsiye bir bilenden edilir.. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sıtemım Kendime.....dir. gözüme kör diyemem hipermetrobum ve de astimat... gözüme gözlük diyemem.. fiziksel durumlar yaniii......... sana bakmak cok güzel... görmek ızdırap... alsana gözüne gözlük... be ahmak! ! ! Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sızı uykumdan uyandıracak kadar keskin ruhuma yerleşecek kadar çılgın canımı yakacak kadar keskin acıydı sızılarım canım yanarken senin ellerini aradım sevgili bir bıçak izindeki acılarım bir kalp yarasında taşıdım özlemini sen sevgili benim uzaktaki şevkat sesim geçmiş yaz ızdıraplarımın masum ortağı neredeydin senin parmak uçlarında olmalıydı sızım hissetmeliydin acılarım seninle dans etti sevgili başım omzunda olmalıydı beyazlıklarda oysa gene sızılarımla yalnız acılarımla özgür sensiz şarkılarda takılı kaldım gece boyu ızdıraplar içinde yapayalnız yalnız.... 03.04.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Side' de zamanların içinden geçerken esen rüzgarlar gibi bazen sıcak bir Akdeniz meltemi bazen öfkeli bazen uçuşan yapraklar çicek tozlarının aşk buluşması gibi seneler yağmurlar sağnakken ince ince yağar bazen akşam üstleri sonra gökkuşakları Akdeniz'in dünya kurulalı beri sedir ormanlarını kucaklar gibi çamlar en güzel şarkılarını söylerken ful kokularını anımsarken denizin işveli sesi sakinliğine yüreğimi davet eder gibi Apollondan gecenin bir vakti Side sokaklarını adımlarken aklıma gelir binlerce yıl öncesi odalar duvarları odaların yıkık asırların insan seslerini duyar sessizliklerden yaşanmış bin yıllardan kalan anılar insanlar belirir gölgeler de aşklar canlanır gözlerimde ölümler yaşanır hep bu duygularımla adımlarım Side'nin asırların anlattığı mozaik izlerinde yolların yaşarken ağlarım bazen götürür beni anıları taşların başka zamanlara bakarım hersey aynı belki müzik farklı kimbilir teknoloji belki belki para daha cok sevilen şimdi değişmeyen geçmişi yaşarken ben duygularım onlarla konuşurum sütun izlerinde apollon tapınağının şiir okurum yüreğimde onca yaşanmışlıklar aklarım içimden gelen güzel duyguları paklarım silinsin tüm kötülükler apollonıkten seyredilen gün batımıda yeni günü yaşatır bana umutlarımla yeniden www.antoloji.com - kültür ve sanat Side'de doğarım Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Side'den mor ülkeler düşü gömdüm hislerimi taş duvarlarına Side'nin geldim kendi dünyama şimdi seyyahatteyim tekneler alabora bense bir yelkenli beklerim kimbilir süzülürse limana sessiz ve derinden belki biner onunla giderim morlar ülkesinde eflatun kelebekler biliyorum beni bekler 07.07.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Siir dostlarıma gülümsemeler... Gönlünüzde bir merak...duygularım.. Akdenizde bir hazan... kokusu Beydağlarının... hüzünken taa uzaklarda hazan... bahardır Akdenizde yasanılan... o baharkı... daglar...deniz...gün...günes... çakıltaşlarındakı.. anılar... yatlımanlarındakı teknelerin... çırpıntı sesi... sevgili ufukta... goz ince bir çizgiyken.. burnunda kokan..yosun.. gonul daha ne ister... asktan muhabbetten... baska... ne arar gözler... isiğini gonlunde...naksetmisken.. yazar kalemim....bazen ask... bazen bir kara sevda... tenime değen parmaktır Akdenizin...kopuklu dalgaları.. islaktır...bir palmiyenin izidir... sevgili sarılırken bedenime... gulumsemelerle... Akdenizdir...portakal çiçeği kokuludur...sevgililer... Beydağlarının eteklerinde.... bu boyle biline...: şairemiyim neyim.......ne... 25.10.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sirenelerin Çağrısı Ege adalar adalar çığlıklar su sesleri dalgalara karışmış zamanlar bazen bir flut sesi bezen arp armonisi deniz kenarındaki dalgaların sesi yapayalnız zamanlar sireneler çağırır gümüş pırıltılar gönderir deniz dişileri gök delinirde güneş izi düşerya hani işte tam o anda o mekanda aşklarımızı arararız kadınca duygularla ben karaların kadını yalnız onlarsa denizlerin ben yunusları beklerim umutla onlar balıkçıları kara yağız aşk ararız 22.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Solmayan manolya bilmek bir katre ölümdür göz derinliklerindeki aşkı ruhunda geçmiş zamanların tadı ikinci kez ölümdür sana gül kırmızı ne fayda yaşayan bir ağaç olmadıktan sonra hayat solmuş bir anıdır uzaklar acı bir tadtır kaybedilen anlar sen günlerden bin günsün bende güllerden bir gül bense koklandığında solan bir manolya içimde hüzün damlaları gönlümde ilk bahar sevda yelinden akdeniz rüzgarlarından artakalanlarla yaşayan bir ağaç gibiyim solmayan manolya sevda kokularımla başbaşa içimde binbir aşkla gözlerimde papatya sonsuz kırlar gibiyim.. 04.04.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sonsuz Aşk aşk dondu buz kristalinin içine kondu iki kalp yandı yandı tutuştu bir oldu bitmesin dedi sevgili ne olur bitmesin yakarışı oldu eros Beydağlarının zirvesine kondu görürsün dedi sevdiğini işitirsin dedi sesini şiirlerini yanarsın yanar yanar ateşler ama dokunamazsın uzaksın işte olimpos böyle bir aşk dedi sevgili yakmasın bizi duman olup uçmasın gök kubbeye gökleri kıskanırım yıldızlar bile görmesin galaksiler keşfetmesin ikimizi sen ve ben ve aşkımız bizim olsun sadece bizim zeus gönder gücünü dedi sevgili dondur bu aşkı cennet bahçeleri kurulana dek sakla aşkımızı dedi sevgili en zirvesinde evrenin kristal bir buz küpünün içinde sakla kalbimizi cennetde buluşana dek sonsuzluğa kavuşana dek 22.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sonsuz aşk kırılan bir kalbin kırılan sahibi kırılan bir kadehten içti mey o mey ki ismi aşk kırılan bir ışığın altında elerin birleşmesi kırk ışık huzmesini yakaladı birlikte aldılar başlarına koydular aşklarını kutsadılar biri mavi biri pembe eflatun sabah mor gece al aşk oldular.. kırıklar kaynaştı beyaza döndü evren ışıdı gökteki en parlak yıldız oldular.. işte ben hep o yıldıza bakarak seni anarım sonsuz aşk......... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sor Es savurur kadehlerdeki suretleri boğazdaki akıntılar.. batarken güneş Vaniköy bakışıyla.. altınlaşır dilber dudaklar.. kadehler kaybolur pırıltılardan gözler konuşur akşam üstleri eller buluşur şiirler tam o anda piyasadadır ötesi mehtapta...yakamozdadır bir Istanbul gecesi şiiri şiirinin acemisi... o hep oradadır.. oradadır. 19.12.2003 Sores Welat Demir'in İstanbul Adlı şiir'inden esintiler Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sorgulamalar 1 ol dedi oldum bilebildiğim kadar kal dedi kaldım kalabildiğim kadar sev dedi sevdim sevebildiğim kadar sakın kötülük yapma dedi yapmadım sakın hırsız olma dedi olmadım hak yeme dedi yemedim belki bir hata ettim bilemedim bilseydim ben en rezil olmanın ağırlığında erirdim nar gibi çatlardım nar gibi yaşamak zehir yaşamak derin yaşamak güzel yaşamak zor zor zor küçük dileklerim vardı vaz geçtim ben bugüne değin neyledim bilemedim bilemedim aşk dedim vuslatsa göğe içimden geçen bir çift kanat şimdi beni bu hale koyan kimdi çalan savuran neydi seneler önceydi miniciktim şimdi bir ömür geçti hiç birşey değişmedi insanlık aynı ben yoktum o insanın içinde ayna dedim ayna söyle bana sana hüzünle bakan bu gözler kimin o sensin dedi bendim bu dünyanın kahrını ben neden cektim bilemedim hamdettim azmettim www.antoloji.com - kültür ve sanat bittim 15.07.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Söylermisin laradan kemere doğru bak orada bir yıldız izi olacak o izden tanıdım seni birtek ben bilirim yüreğini acaba derim dağlarda mı destania yoksa ak köpüklerde mi denizler mi güzel yoksa palmiyeler mi yürekmi heyecanlı heyecanlı yoksa imtihanlar mı senmisin yoksa seni tanıdınmı ne dersin söylermisin 05.02.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sözcük Kaydırmaca bir sözcük attım suya su harelelendi dalgalandı dalga dalga büyüdü harelerin vardığı bir kıyıda bir insan üzüldü bir sürüsü bekledi öbür sözcükleri açmışlar gözlerini sus sözünü atmıştım oysa suya ve şimdi bir sözcük attım suya sevgi hadi bekleyin harelerini suya atın bir bardak su bile olsa içine işlesin insanlığın üzülmesin biri Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Su Altında bir koç olduğumu unutmuştum daldığım diplere diplerden dileklere kaydığımı kurmuştum bir kadın olduğumu unutmuştum daldığım diplere yüzdüğümü yüzlere düşlerimi kurmuştum bir cocuk olduğumu unutmuştum daldığımda diplere hayallerimi hayaline yosun gözlerimi kurmuştum suyun serinliğini unutmuştum daldığımda diplere gerçek yüzümle yüzleştiğimi kurmuştum baktım tüm zamanlarda kendi kendime ölümü görmek gibiydi suyun dibi affettim kendimi... sende afdile geniş zamanlarda sende dal derinlerime benimle bak yüzüme affettim seni... 04.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Sus ne olursan ol ama insan ol özgür ve tek yalnız olmanın erdemini taşı dost ol kendine önce sonra bize gel gel gözlerindeki sevgi nur olsun... insan olmak ise onur olsun kalbinde... dağıt sözcüklerinle şiir olsun yüreğinin bilinmezliklerinde sus senin olsun gizlerinin gizlerini gizle sus sus sus sadece gülümse öfken sevgilin olsun Nevin Kalafatoğlu 04.03.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şahsına Özel Kadın ve Ege şimdi yanımda olsaydın elin elimde olsaydı sana bu kadar yakın sana bu kadar uzak ben şahsına özel bir kadın yalnızlıkların dansını bırakıp kolların beni alsaydı yanımda kalsaydın elin elimde olsaydı ege yolları aşıkken gözlerini bana bıraksaydın ellerinle gözlerinle benim olsaydın 16.01.2004 Ege'den geçip giden anılar Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şairler Buluşmuş kısmetmiş güzel yürekler birleşmiş gönüller güzelleşmiş sesler ellere eller yüzlere kavuşmuş kadehlere şiirler uçuşmuş mumlar yanmış yürekler konuşmuş bir peri ucmuş her masaya konmuş aşklar coşmuş meşkler coşmuş şairler buluşmuş kelimeler uçuşmuş günlere bir tatlı masal olmuş yüreklere 6 aralık 2003 şairler buluştu. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şarap Kadehimdeki Şiir kekremiş sirkedir dostum şarap şiirsiz içilmez hafif bir mey sarhoşluğunda kalbim güldür kahkahalarını duy kalbim içinde kızıllıklar serefine sevdalar ve bir ömür var binbir anlar.. anılar şarap kadehinde şiir gibisin sen arzular yudumlarımın rengi nar içimde binbir çiçek aşk hala bahar yaz geldi geçiyor ben bahar sen bahar şarap tadında aşk yıllanmış sevdalarım var....yar... bir kadeh içindeki şarkılar kadar şarap ve anılar.. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şarkılar Çağlasın Gök Kubbede kıyının öte yakasında kaldı çakıl taşlarım burada kumlar denizin sesi şırıltılar içinde bıraktığım anılar Olimpos'ta terketmiştim aşkımı bir zamanlar Belkıs topluyor şimdi sevdalarımı dağlar yakınken uzaklaştılar güneşi getirdiler bana güneş yak beni aşkınla öldür beni Sidenin tapınaklarında sunak taşındaki peri esir pazarlarındaki köle gibi ayaklarımda prangalar yaksın sevdan tutuşsun dalgalar yakamozlar ağlasın esaretime kölen olayım duyularımın kurbanı ben kanı nar şifası bütün tanrılar mozaik mozaik adımladığım Side al beni yelkenlilerin gittiği yere aşk olayım sana sıram sıram göz yaşlarımdan çağlayanlar buğulu gözlerimden anılar bırakayım kalp yaralarına nar aşk yaralarına al olayım bembeyaz bir gül olup solayım şarkılar çağlasın gök kubbede içinde hep ben olayım Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şeffafım bakışlarının delip geçtiğini her yeri bedenimin varlığını hissettiğini biliyorum bardağındaki su olduğumu pencerendeki cam içindeki aşktı saydam dedinki aşk yalan yalan malan dağlarda seffaf ışık bana kamaşık derinlerdeyken gözlerin klometrelerce burnundaki kokun mokun şeffaffım sana biliyorsun biliyorum odandaki havayım seninleyim uzak diyarlarda adımlarında adım madım umrundaydım belki Fransa'da Marsilya belki italya'da Sicilya belki mısır'da iskenderiye belki Tunus'ta bir kaşık kuskus yudumlarına ortak mortak aşkımla dolu bir kaşık maşık seninle ve daima Akdeniz'de bir aşık yalan dolan yok mok benim meffafım ben şeffafım 20.12.2003 (seffaf anlardan) Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şiir Bitti şiirdi.. şiir bitti... şair gitti şaire uçtu göklere.. yıldızlar küstü aya.. aşk vardı... hoş sedaya... şiir bitti şair gitti şaire baktı aya deniz küstü semaya ben bittim diplere erdim geldin artık sen benimdin şiir şair şaire bitti şiire 18.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şiir bulundu şiir seni tanımaktı seni tanımaksa şiirdi şiir beni yazmaktı beni yazmaksa imkansız şiir imkansızı aramaktı şiir hep vardı şiir nota şiir güfte şiir şiirdi şair arandı hep yazılamayan şiiri yazmaktı şair olmak yazılamadı o hep arandı aranacak bir kelime bulacak şair şiirler şiir olacak senin gibi 21.03.2004 Dünya şiir gününüz kutlu olsun... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şiir Denince Şiir Denince yıldızlar gökleri terkedip yerlere indiler.. bir gün yerlerdeki karadelikler yıldızları yutmasın sakın bir güneş doğsun istiyorum kocaman bir mehtap büyüsün Tekirovadan gökyüzü parlasın ışıl ışıl Sidede batan güneşin.. ışıkları aşktan kızılıklardan sevgi dağlarda büyüdü kardelenlerle görüldü sularda yakamozlar sevişti heyecan kuşlar aşk mektuplarını iletti sevenlere Belkısta bir arya yukseldi...sımsıcak içten gelen Antalya uyandı sessizce Akdeniz şiir oldu... biz şair 27.05.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şiir gibi Kadınlara aroması uzak diyarların misk kokulu ruhun sevgiyle dolu kalbin çiçekler gibi muhteşem kadın sevgilisi şiirinin sen bir bakışınla aşk bir bakışınla sevgi dokunuşlarınla nakşolan güllerin,duyguların alemlerde dolaşır adın ben buradaydım hep şiir'di adım... 14.12.2003 şaire dostlara istek üzerine sevgilerimle.. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şiir Kokuyor Gece bu gece şiir kokuyor burnum harika kokular almakta geceler gebe yarınlara şiirler ağlamakta.. şair dost olmakta saire post sermekte gecen zamanlarda... şiirler örtünmekte yıldızlar yerlerde bu gece... bense göklerde... sevgili sevgi toplayıp serpmekte... halı diye sermekte yerlere... şiir diye okumakta bir yerlerde... şairler...güller...yaseminler kokmakta... 06.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şiir Nazım'dı Belkıs'ta Belkıs'ta bir Cumartesi şiirin acı sesi şiirler ağlar gönüller ağlar kararır gök yüzü puslanır ayın öbür yüzü hiroşimadaki bulutlar anılır vatan hainlikler ağlayan cocuklar aşk mapushaneden anarahmindeki çocuk bağırır şair anılır belkıs'ta dünya bağırır şiir diye ezgiler süzülür göklere dünyaya dağılır insan insan olmanın hazzına varılır kararsa'da ışıklar şiir dinlenir alkışlanır yaşatan sanatcılar eller göklere kalkar akdeniz dalgalanır Şair Nazım'dır Şiir bizimdir hüzün hepimizin bir damla billur süzülür gönlümden gelen gözlerimden gönlüm üzülür üzülür sen şiir ben şair gecse de yüzyıllar hep aynı yaşananlar.. 31.05.2004 Nazım Hikmet Aspendos (Belkıs) Binlerce insan Antalya Unutulamayan bir şiir gecesi anısına Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şiir Vardı şiir gecesinin sabahına uyandık 5 insandık işkembe kokulu çorbacılar içimizdeki karmaşalar konuştu konuşurken coştuk kah gözlerimiz daldı uzaklara kah kahkahalarımız döküldü sokaklara aşk acısı ve neşe beraberdi bu sefer yaşayan insanlardık baktık gözlerimize ayrı ayrı aynı şeyleri bulduk Kadıköy Kadıköy olalı hiçbir çorbacı dükkanı şiirle sabahlamadı hiçbir kaldırım taşı inlemedi adımların altında çınlamadı unutulan dost kulakları martı çığlıklarında çay vardı ve taze simit son yaşam anlarında sabah kokularından demlenirken çaylarda şiir vardı 08.02.2004 07.45 Kadıköy Park Çaybahcesinde şiir sabahı Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şiirdik siz şiirler içinde o hasretlik sedasında yürek yakan şiir sesindeydi adam mimiklerindeki ahenk ve sesindeki makam Özdemir ustam şiir şiir gençliğimdi içimde kabaran kabaran taşan ve mayalanan gök kubbeyi kaplayan ruhundaydı ölümsüzdü adam şiir şair ve okuyan sesinde var olan bizdik o an hepbirdik Şiirdik 06.04.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şiirleme Şiir yazılır şairce Şiir okunur şiirce Şiir her duyguyu algılar kişiselce Şair der toprak Sen anlarsın ölüm Ben anlarım hayat Gönül çeker şiiri Bana yazdırır sevgiyi Ağlayarak Ben derim lale Sen anlarsın şelale... Şiiri şiir gibi Resimi resim gibi anlamak Duyguyu kendi özgürlüğüne bırakmak Üstüne yazmak çizmek bestelemek Okuyana hayal Yapanlara martaval Ahhhhhh o anlaşılamayan duygular 26.01.2004 Şair Rahim Taş'ın En Konuksever Çiçeğini okuyanlardan etkileşimler Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şiirli Şömine..... geceyi üşüten... duygu seliydin.. alev alev yanarken.. odunlar..şöminede... nıyetın karanfilli bir sıcak şarap... yanan parmak uçları.. alevlerin gölgesinde uyumak... yerdeki post... üstünde koca bir yastık başim dizinde..... şömine... çıtırdayan kütüklerin sesi.. bana söylemek istediğin şarkın.. dilinde kırık melodiler... bir türlü söylenemediler.. alevlerin izi kaldı yüzümde... kulaklarımda aşkının şarkısı... fısltıların... hiç duyamadıgın... parmak uçlarının... yangını... hiçlerin... ve benim... hayallerim..... 30.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şimdi seni yazıyorum satırlarıma sevgimi güneşimin...........güneşi sevgimin varoluşunu günün ve güzelliğin sesini dinliyorum tüm sokaklarda sesinin rengini...................rengini sesinin duyuluşuna şevkatin ve özlemin bana canım deyişin..... şimdi anılarımda... şimdi.... tam... şimdi şu anda.... 12.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şimdi Bir Ses Duyacağım Uzaktan bana verdiğin onca öğüt emek güç hiç boş değil sevgili uzaklardan gelen sesinde ilgin var biliyorum yasak aşklar yaşadı bu yürek kimbilir hangi denizlerin kıyılarını dövdü aşkların öykünme anlatmaktan aşk bu konuveren birden suç hiç değil kimsenin hiç hemde hiç kimsenin zincirle senin o güller döktüğün yolları taşlar koy önlerine gönül kapılarının ben seni hep dinlerim hemde sesinden hemde uzaklardan sessizliklerinin şarkılarını bir deniz kızı göndermiştim memleketine çıplak bilirsin aşklarını bekler di kıyılarında senin okyanuslarının kuzey yıldızının parlaklığını verdim üstüne deniz kızının ben sen olsun diye anılar şimdi bekliyorum bir ses uzaklardan şiir şiir duyacağım seni seni ben bilmezken kimin sesinde kimbilir Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şimdi Seni Beklemekteyim İstanbul’daydım şimdi Antalya şu an güneyin güneş kentinde düşünmekteyim usumda martı sesleri Boğaz’ın heyecan çırpıntısı takalar vapur kıçında hayallerim seni özlemekteyim.. Antalya şimdi güneş ve kuş cıvıltıları bu yıl ilk duyuşum havanın nefesini gün perşembe bir serüven düşümü gözlerim kapalı özlemlerim sızı parmak uçlarımda dokunmaktayım seni döken mısralar içimden geçerken sözcüklerden nefesini dinleyip koklamaktayım sevgi sözcüklerini kırpıp kırpıp sana fısıldamaktayım gün perşembe ve gün öğle vakti gözlerim pencerede aşkla dolu bakışlarım çiçek tomurcukları bahçemde açmakta kardelenler el sallamakta: -elveda dağlardan kış kokuları göç etmekte muz ağaçları budanmış yeni filizlere senin sesini dinlemekten yorulmuş ruhsuzlaşmaktayım bana uzak yanardağların ateşini göndermekte rüzgarlar karlar erimekte Beydağları’nda ıslanmakta yamaçlar bir İstanbul türküsü tutturulmakta döner kuleden içimden binlerce yıl ağlanmışlıklar özlemlerin kaplamış oramı buramı hasretindeyim ben senin içindeyim başka dağlarda uzaklarda bilmekteyim sevgilim sadece seni beklemekteyim 19.02.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şimdi unutma zamanları beyaz güvercinleri ne zaman bir güvercin görülse beyaz uçan özgürlüklere hep biri izler gözleriyle gözler aşkın en derin maviliklerini görse bile denizin kara deliklerine varsa bile alemin beyazdı güvercin bir mor ışıktı acılarında şimdi blackligt oldu bu günün zamanlarında her bir zerresini beyazın yansıtmalarında sızım sızım titreyişlerle sapanlarla vurulan bir beyaz güvercin saftı ölürken şimdi kör edilip yok edilen zamanların onca özgürlükler içinde ölümü teknolojik esaretinin zavallı beyaz güvercin kırmızısın artık sen suretlerin porselen vitrinleri süsleyen 10.07.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şöhretin Bedeliydi Yaşadıkları şöhretin bedeli herşeyini bitirmekti sevgiyi yitirmekti bilemezdiki bütün bunları hergün seyrettiği hayatların yaldızlarını tv ışıklarının yapaylığı ve makyajı suratların badem gözlerdeki şehvet ve paranın ezgiler yazılır sahsına şarkılar söylenir gözlerine alkışlar sahne ışıkları parlar gökteki yıldızlar biter ay kaybolur yalnızlık yüreğini kaplar kalabalıklar kalabalıklar koklanan sadece sigara dumanları hatıralarda kalır kasaba manzaraları kırların kokuları dağlar görülmez görünen apartman çatıları bedeli şehrin ve şöhretin kaybetmek duyguları ve aşkı Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Şu an binyılları devirmek insan seslerinin değişimi değilmiydi yüzyıllar yakın sanki geçmiş hapsedilmişti şiirsiz kalmak tak tuk seslerinde bunalımlarımıydı ruhumun binbir çığlık içinde boğuldum kaldım doğması yeni mekanların çamur deryasıydı yollarda insanlara sunulacak bir gökyüzü için ve sonsuzlukta onca emek onca telaş bugün yarın yıldızlar dolacak gök yüzüne bir su şırıltısında şiir akacak gönlüme yarına çok az kaldı artık bugün vardı yeni bir yaşam canlı ve yaşayan bin bir emekte güzellik dünyaya sunulan alın teri işte burası tam yeri şu an 01.05.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat T............. erör... t.............erör veriyor hayat bu günlerde... İstanbulda bilinmeyen hanelerde ölüm kol geziyor...... bilinmezliklerde..... arıza nerde... aramalıyız....... belkide burnumuzun dibinde... erör...... bu gece içimizde... teröristler nerede....! ! ! ! NEREDE...... 20.11.2003 ikinci terör günü... ölenleri saygıyla anıyorum... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Teknolojik hayaller..... hüzünlerin gülücüklere dönüştüğü anlar. kızgın bir tartışmanın ardındaki müthiş vuslat seni seviyorum kelimeleri.. deli gibi çarpan kalblerin ritmi intikam duygusu ile yasanan hosluklar... en sevilene duyulan sahiplenme ölüp bitiren kuşkular... ve aşk... sinema perdesi... issiz sokaklar ve islak.. duyular.. duman kokuları... kapalı perdeler ardında binbir hayat şehrin erotik saatleri... teklerin aklına dusen istekler çiftlerin sıradanlıği yaşanan fantazileri... sairlerin... okuna okuna ağlatan şiirleri... doğan gönül sızıları... ölümsuz asklarin... yasanan kayda alınmıstır tescilli...dir...sevdaları sokakta bir ıslık sesinde yakalanandır, guzel bir gozdur minibüsünde şehrin.. bazen bir parfum kokusu.. bir ses tonudur saire... yazdıran en buyuk askları.... hasretidir uzakların...destanları el ele değmez...göz göze düşmez... duygular bir elektronik dalgadir... şimdi eskiden bir çilingir sofrasiyken şiirlerde şimdi teknoloji vardır... asklarında... sevda masallarında... protestolarinda...hayallerin.... 26.10.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Terk-i aşk Gitmek.... oylesine zorlarda yasarken...birden... özgürlük demek.....bazen.. gitmemek... tutsak olmak...... kendine... insan olmaksa değerlerinde....kendinin insanliğindan olmak demek... gitmek şerefliyse......gitmemek ömür boyu... yalan bir dünya vermek...sevgiliye... sevmemek demek...kendi yüreğinde... dürüstcesine... terketmek...... başka bir... boyut... anlaşabilmek ise inan cok soyut... 30.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Topraktan benlik sanma ki teksin dünyada bir tek sen bil ki bende varım bir tek ben ne kadarsam sende o kadarsın kim sadece kendine güvenen aptal olma ol abdal git bir çimene otur çimen dediğin başka alemdir onun içinde de var senden sen topraksın her şey toprak çiçek önemli olan topraktan elmas olmayı bilmek 10.07.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Transparan Beydağları bugün transparan... Işıkları süzüldü haşmetiyle evrenin ondan olmalı.. Gök... güneşin üstünde maviydi... altında transparan... deniz transparan... yansıyordu nurlar dağlardan şehir transparan bembeyaz transparan pamuk izleriydi... kutsal tülbentli dizeleri... ufuk beyazdı beyaz transparan..b şimdi RAMAZAN'dı ruhumda transparan... 02.11.2003 Antalya......ısıttı güneş.... parladı dağlar Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Turkuaz Sevgili Bugün başka bir maviye uçtum Denizde gizli beyaz buldum Turkuaza rastladım Dağları aştım Doğaya şaştim Bugün bir martı oldum Kanatlandım Ak bıraktım güney denizine Kara'ya uçtum Dağlar geçtim mor Bulutlara seni sordum Güneşi yakaladım gök seslerinden Beyazdı Anadolu Dağlar kar beyaz Gök maviydi uçuk bazen turkuaz Laciverte kaçiyordum ebruli buldum Ben bir martı oldum Bir bulut oldum Kuşların kanadına kondum Orada seni buldum... 06.02.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Tutkun sevgili oturup gunun ağirliği cokmus olan bir anda firtinalar dısarıda, seller alıp gotururken karanlıklarda sehri yasanan korkular o anlarda olum yakın olumu hissetmek uzakken bir anda ıslanmas saçlardan damlarken damlalar birden calan telefon merhaba canım telepatı telefonun icinde, derin bir zil sesi beklenen sevgili.asık biri neden bir arayıp, bir kacar pardon hemen.... ararım seni uzulmezmı, ardında birakılan sevgili o sesine hasret eline hasret kısılmıs, sitemkar bakan gozlerine tutkun sevgili. renk gokkusağıı fonda gogun karanlıgı semalarda parlayan o capkın yıldiz ayın gundeki izi engin deniz bakısların ardından gecen anılar o anılardakı sevgili beni uzmeyiniz. medcezirli denizin sahıli sensiz dudaklarında buruk bir tebessum yureginde ask varsa firtinalardan cıkana kilometre taslarına bakmadan goçmen kusların kanatlarında bari geliniz. buralar sessız ve soğuk sensiz akdeniz ısınmadı bu sene cunki gelmediniz... dinmedi yağmur, dinmedi gok gurultusu simsekler geliniz. cc. sevgiliniz. Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Uçuşan Sözler bahar son fırtınalarını esertır çiçek tozlarını döllerken doğa aşk nameleri duyulurken kalbim istemdışı depremleri yaşarken dünya halim uçuşurken sözcüklerin gülümsemen gözlerini yakalarken sihirler senden uçuşurken sözcükler söz uçuşsun yaz yaz olsun şiir 2.06.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Uzakların Dönüşü uzak gecelerimde kangren oldu şiir ruhuma takılı kaldı binlerce imge sayıklamalarım vardı rüyalarımda uyuklamalarım vardı satırlarımda aşk hasret kaldı bana nedensiz anlamsız boşluklarda salındı duygularım ağlamaklılıklarım içimden gecenleri attım Akdenize seninle aşınmış bir cakıltaşı nazıyla döndüler bana binlerce yıl sonra sordular özlemlerimi bense anlatamadım kırılan mehtap gecelerinin yakamozlarını bağırdım bağırdım gök yüzüne mordu dinle isyanlarımı ey sevgili belki bin gün sonra dönecek yine aksisedası şiirin içinde hep anlatacaklar cakıltaşları nereden gelir nereye gidersin diye sorgularını bir tek söz söylenmişti o zamanlar bileceksin varolan aşkın nağmelerini dönmeyen anların acılarını diyeceksin ben hep buradaydım sevdamın okyanuslarındaydım derinlerinde .......................gördünmü? mordu dünya Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Uzaktaki Aşk Adamı uzaklardan bir renktin martı çığlıklarıyla yaşanan uçuşan anılardın bana bağlanan aşkın kendisiydin, o adamdın bana parlayan… İstanbul sokaklarından geceler geçti yoktu yapraklar aşıklar sokağında çıtırdamadı çınarlar...yapraklar uçuşmadı aşktan gölgelerdi alevlerimizi saklayan arzulardı bedenlerde patlayan beni benden alan dudakların uçuyordu yıldızımıza konuyordu Gece karardı dokunuşlardı varlığından kalan aşkın sade ışıltılarıyla beni benden alan aşktan adamdı... ve uzaktı... 07.12.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Üç Yıldızdık Uzakta Uzaktayız bugün ay doğdu cemre düştü dün hilal incecikti süzgün gökyüzü onca ayaz kar kış parlaktı..ölüaşklar böyleyken gece dostlar ışığınızı gördüm ayın hilal izinde... üç yıldızdık uzakta sizsiz bilemezdiniz dünyanın üç köşesinde ölü aşkların ışıklarından bir üçgen tam ortasında sizsiniz hepiniz bizse üç yıldızız ellerimiz uzak ayın ilk hilal halinde iz bizsiz... 21.02.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ürperti titrerdi parmakların artçı depremlere tutulmuş gibi hissedilen.... keskin bir siren... Ege.... kıyılarına vuran sirenelerdi... korkulmayan çığlıklardı kayalarda üğüldayan... sana... burdayım diyen... aşkı.. efsanelerde yazılan... roman...... romansı okunan balıkçılardan.. seninse aklına takılan.... düşlerindi... titrerdi parmakların... ufuklara tutulmuş gibi bekleyen... keskin gözlerinden... ürpertilerdi... serinliği....sirenelerden.... gelen... 22.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Üşüyorum... sevgilim üşüyorum...hava bulutlu... dağıt bulutları benim için... üfle onları... uzat kollarını...sar beni... bulutlar varken...dağlar dumanlı... göremiyorum seni..bakışlarını....anlamlarını... gözlerim buğulandı sevgilim... çöktü dumanlar neşter izlerine...bedenimin. ikibüklüm...ızdıraplar...içindeyim. üşüyorum sevgilim... hava bulutlandı... eflatunları çağır benim için... aklaşsın bulutlar... alları gönder bana... ısıt yüreğimi... mavileri gönder... kucaklasın bedenimi... gözlerim buğulandı sevgilim... yokoldun şimdi.......yazlarını... arıyorum.......göklerde... yıldızlar fenerim... sevgini... bulamıyorum seni........... sakın... terk etme beni... üşütme beniiiii.... 13.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Vardı.... eller bile... şiir.... di rüyalarda... canlar yandı.... ardı ardı gönüllerde...... kimbilir...di geceler... gebe... gecelere.... ardın........da özlemler vardı.... 07.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Ve sevişmek bu gece dün bir,ve sabah dolunay misali aşk okşamak mesela bedeninden aklanmak deniz ve çakıltaşıydı sevda ağlamak yak mum ve bu gece bütün mumlar şiir akacak ben cakıltaşı sen mehtap sevişecek şiir Akdeniz’le sen yakamozlardayken benim olacak gece ve sus ve dinle dolunayla birlikte şarkı söyleyecek kadın Akdeniz yanık, o sessiz bir şarkı büyüyecek içinde biraz sen deniz ve biraz ben deniz ismi aşk olacak okyanus soyu derin Atlantis ruhu mavi gök kalbi nar kor VE rengi mor Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yağmur sonrası renklerin dansı ulu bir sütunun dibinde görkemli bir sanat bahçesindeydim binbir sanat binbir gece içimde sağnak hece hece damlalar cağladı o gece birtek yıldız parladı gökte o görününce renklerin dansı başladı gözlerimizde süzüldü müzik ve raksın ahengi ucuştu göklere Brahms'ın nağmeleri pembeler sıklamenler morlar ve tüller karıştı lisyantus gibi ince ve sefaftı görüntüler zariflik doga ve insan renklerle sahnede kırmızı gelinciklerin romansı gibiydi anlatılan aşk müziğin anlattığı baleydi bir ruzgar esiyordu sesten renkler kaynaşıyordu ritmin aşkıyla yaşıyordu sevda sahne büyülenmiş gibiydim gördüklerimle.. sevginin müziği dokunuşun zerafeti inanılmazdı gönlümden geçtin an..an..anlatılamayan gönlümde kalan dansın ve Brams'ın rüyasından uyandım.. olmazdı hani hani hayaldi aşk bak işte yaşanan en güzel aşk renklerle dansetti gözlerim inledi kalbim zevkten bir yağmur sonrası renklerin dansı Aspendosun taşlarına kazındı Aspendos opera ve bale festivali (12 haziran-17 Temmuz) Brahms Shönberg Kuartet Bavyera Devlet Balesi gösterisi 23.haziran 2004 çarşamba sağnak yağmur bir dünya insan ve sanat uğruna birleşen eller ve yürekler sahneyi kurulayan balerin ve baletler' e, yönetmen ve baş kareograf'a,şalvarınla calışan temizlik işcilerine saygılarımla. Nevin Kalafatoğlu Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yalan dünya ne dersen de bir kuş olmuş gönül uçmuş gündüz gece olmuş zümrüt anka dağları devirmiş güz olmuş ayları geçmiş yaz olmuş sevgiliyi bulmuş güneş olmuş bir pir cıkmış önüne sormuş aşk ne ola demiş varılması güç olandır peki ne gezersin göklerde demiş engindir demiş kaç yıldız parladı sana hiç demiş hiç o zaman derdin nedendir demiş yalan dünya peki dile benden ne dilersin demiş ben bir kuş olsam uçsam uçsam dünyam doğru olsa al demiş burda yalan burada doğru kapatmış gözlerini zümrüt seçmiş yolunu kısmet olan yalan dünyaymış 07.07.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yalan.... yalan sarmıs heryeri... sahte duygular... sarmış bedenleri gerçek bu... duygularin bile sahtesi var...inan bu su demek dostum... dost sahte...aşık sahte şiir sahte... yalan kalacağız... yapayalnız.. korkulur şefaflıktan..gizle... yalanın anlamını oğren... geç kalmadan.... 03.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yalnızlık suskun bütün sokakları evimin odaları kalbimin sessiz sensiz bensiz soframdaki tabağım çatalım bıçağım ekmeğim yalnız yatagım yorganım başucu kitabım saatım yalnız çöp kutusu içindeki soğan kabukları yenmemekten kurumuş peynirim yalnız bilirmisin eş burcum fallarım bile yalnız anahtarım bile özlemiş seni kalmışım yapayalnız 26.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yalnızlıklar Piano Piano akdenizde bir şehir kalabalık gibi kum tanelerinin içinde gömülüdür yalnızlar opera aspendos'da aşk şarkılarının çığlıkları belki eylüldeyiz terklerin çoğaldığı anlardayken aşıklar hani der ya Alpay şarkısında 'Eylülde gel' diye seslenir ya Akdeniz kokar ya yanık şarkısında dalar ya gözler ıraklara kadınlardır terkedilen ateşli sokaklarda danseder ya Carmen Granada'da öbür ucundaki operada Akdeniz'in yalnızlar operası yazılmadı daha bu ucundan öbür ucuna aşk sarhoşu kadınların esen gönüllerde esmer tenli keskin bakışlı adamların aşk sokaklarındaki sardunyalı camlarında artık kış sevişmeyen kadınların sevişmeyen adamların yazılmamış opera da kalan notalarında parmak uçlarındaki dokunuşlar aryalarında yalnızlıklar piano piano 08.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yanıtlamalar 1 siyah bir gül koklamaya kıyılamayan geceler gibi deniz gecelerinin rengi mordu son lacivertin son cizgisi insanlığımın muhasebesi yükledim tüm gelgitlerimi sorguladım yanlışlarımı ayıkladım midye kabukları gibi siyahtı içi sedef gönlüm gibi dünyanın kirini aldı çeperim gözümde son pırıltıları ferin görmesin gözlerim sonsuzluğunu kara deliklerin yüzümü verdim aya ışığını aldım ışıklarımı özledim bir zamandır karanlıklarda güneşsiz kaldım dedim bitti mi dünya bittimi... ı Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yansımalar 1 Aynadaki suretimde Seni gördüm dün gece Ellerin ellerim olmuştu Ellerim ellerin... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yansımalar 10 (son) evet 10 yazıldı bugün karneme.. yalan ne bilmiyordum... yansımalar... hayaller.. gercekler... birer düştüler... gerçek dediğinin yalansa adı eğer..son bugun artık kırıldi aynalar...camlar... aktı sular... kalmadılar.... çunki hepsi yalanmış... herseyı...........öğrendim bu gün.... 03.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yansımalar 11 ışıklar yandı rengarenk bir beyaz düş üstüne yansıdılar renklerden en koyusu mordu ve gece turuncu bir ışık yayıldı sarıya kaçan sırça saraydan şaşırmışlığını gördü beyaz baktım uzaktan hersey bembeyaz biraz yüksekten sağdan ve soldan derken uçuyordum ışığın iz düşümlerinde yoğunlaşıyordum yemyeşilleşip masmavileşiyordum Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yansımalar 12 içnden sözcükler gecerdi dolu dizgin bir küheylan koşardı doğunun gizeminde Nemrut'tan yansırdı ışık geçmişe geçmişten geleceğe işte o ışık kilitlerdi gözleri o batmayan güneşin feri muhteşemliği kimindi bir doğu bir batı doğuştan batışa doğru gelen varoluşun gerceği yansımaların dansı hayatlarda yaşanır gelip geçenler şimdi ışıkları aşırır saklanırken gecelerde yeni güneşin izleri Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yansımalar 13 ayışığı yansımalarından yarım yarım ışıkların havai fişeklerin yıldızlarıyla asılı kaldı gökler rengarenk oldu geceler aşk ışıklarının bu kadar yakın aşkın bukadar güzel olduğunu bilirdi gönlüm şimdi yansımaların tüm denizlerin üstünde ki yakomazların izleri aşka koşuyor akdeniz havai fişeklerle coşuyor gökyüzü yıldızlar rengarenk güneşten yansıdı gecelere gökkuşakları altında binlerce yılın aşkları ateş renginde yansıyor yansıyor sevda şarkıları Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yansımalar 14 yansıyan bir yamuk dolunay izi yamukluğu perişan gülüyor yer kürede dağların kızı serhat ellerinde bir küçük sızı bakıyor yamuk yamuk ağzını bıçak açmıyor gökyüzünde binlerce uçkun ışıklarını salıyor akdenize yansıyor semadan ışıkların hızı zaman geçiyor evren daha da kararmakta sular daha da kararmakta çalılıkların içinde bir çift göz izliyor bizi sakladığı ayıplarını örtüyor çirkinliklerin değil mi yansımayan yıldızın gizlerinde yamuk mehtap izlerinin parlıyor inlerinde çakal gözlerin Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yansımalar 2 dibini göremediğim göl suyuna bakmistim... bir cakıltaşı atmiştim suda siluetleri görmüstüm... harelerin arasından bana gülümsiyen gözlerini... yakalamıştım... sende benim gozlerimi yakalamıstın... neden gulmuyorlar demistin. golun dibindeki su bulanık demistim anlıyamamıstın... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yansımalar 3 gecenin sessizliginde pencerem penceremde cam yansimam fonda karanlıklar doruk yansımamın ardında sen elin belime konuk gozlerin karanlıklara donuk pirıltısız.... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yansımalar 7 elimi tutmuştun Büyükada dönüşünde.. utanarak...sıcaklığın yayılmısti... bedenime vapurun bayrak direğinin izi yansıyordu denizin köpüklü sularına... gurup vaktiydi... profilimi seyrediyordun... kaçamak bakıslarla.. bense bilmemezliğe kapılıyordum... ne kadar saftık..ne kadar guzeldik o anlarda.. simdi kaldık ikimizde... sadece hatıralarımızdaki yansımalarda... ne güzeldi ihtiyarlığı aşıklığın... adadakı komşularının bizi aşık edip uçurmuşlardı bize 21 lerdeydik...hatırlarmısın... evlenmiştik... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yansimalar 4 gunes dogmustu... pırıltıları sarmisti....evreni.. sabahtı... ısıklar yansıdı gozlerinden neşesini sordum.... sensin içime doğan demistin pırıltılar ondandır... cok şasirmistim... utanmistim... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yansimalar 5 ayaklarımı suya soktuğum anlardı sahilde... yuruyordum... hışırtıları bacaklarımda dans ediyordu denizin.. bir sarkı dilimdeydi herzamanki sabah erkendi... dağların yesilini arıyordum sularda... ıslığının sesini duydum arkamdan kasketin tersti... yeşillere kosuyordun...beni bağıraraktan... o an yansıdı suya yeşiller... cam gobeği gibi beni sardılar yansımalar... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yansimalar 6 Killing me softly çalıyordu müzik yansıyordu içeriden... iki kisilikti masalar... içeri girdigimde bir kırmizi karsıladı beni... loş.... ve kirmizi mumlar yanan bir masa... gullerle donanmıstı... kırmızıydı herşey pırıltiları vardı altın yaldizları...aşkın şuh bir masaydı...oturuyordun... bende bilirmiscesine kırmızı bir ruj sürmüştüm senin için kadehlerimizde gozlerimiz...birleşti...yansıdılar bu ilk yemeğimiz... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yansimalar 8 bir hikaye idi mektuplar.. gerçek gibi bir aşkı anlatan... gonderilemeyen........ gönülerde... kalan senelerce..........gemilerde.. bir horozlu aynaydı.. ışıği odanın içinde... sevgiliyi çağıran... Amasranın tepelerinden... aşk için yalvaran......... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yansimalar 9 Sesamos'taki batan güneş kızıldan altına duşerken zaman...... zaman ışıkları argonot postuna yansıdı altınpost oldu... aranan o bir Koç oldu... altınboynuzlu... kizillarla barışık..... gökten yansıdı.... Karadeniz.... bir yıldiz batıya.... ateş oldu.... ve Koç burcu doğdu... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yasak sorular çözülme zamanlarını yaşamışlığım bir delici bakış esaretinde sorgularının bilirmisin en zor soruların cevapları acıdır bilinenden öte o bir yürek gömüsüdür dokunma onlara sakın dokunma bana acılarımın izidir sana çözülmelerim şu anlarda oysa biten zaman anılarını bir saksıya dikmiştim her gece su verdim saksılarıma ne kadar güçte olsa unutulmamacasına her sabah gözlerimin izinde açtı şiir çiçeklerim dokunma yüreğimin yapraklarına küsme bana çiçeği dalları gibi dokunuşlarından korkarım geri çekilir bütün duygularım 0 noktasına yeni bir tomurcuk olsa da hayat ya koparılırsa korkusuyla ölürüm sorma sakın sorma bana aşkı ve benim anlaşılmamışlıklarımı koydum bir sepet içine kurutulmuş güllerimi her an gözlerime dalıp beni sorgularınla yorma Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yaşama Kavgam 2003 bir mısra bile dökülmüyor dudaklarımdan içimde bir hüzün kanlı bıçaklı akan satırların içinde gizli anılarım yaşamım kavgam deniz ve gök kuşağı melekler aldılar beni ölümün içinden acısı yüreklerinde saklı yaşamı verdiler bana sokaklar karanlıklar sundular sevgilerini hünerlerini ellerini yüreklerini dostlar yaşıyorum şimdi içimde bir hüzün kanlı bıçaklı... 21.09.2003 Antalya Tıp Fakültesi,SSK hastanesi doktorlarına ve çalışanlarına Benden hiç özverilerini eksik etmeyerek yaşama dönmemde emeği geçen isimleri sayfalar tutacak olan sevgi dolu Antalya'daki ve Istanbul'daki dostlarıma Teşekkürlerimle... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yaşamak kolay değil yaşamak yarın kadar yakınken ölüm kolay değil bir hayatı taşımak bunca yük bunca dert bunca mutluluk kolay değil buluşmak o bilinmeyende bilinenleri birden bırakmak başka bir boyut mu yaşam ruhun şeffaflığına ermek toprakla bütünleşmek başka meyveler vermek üstünde yediveren sarı güller açan bahçelerde varmak gök kubbeye ses olup çağlamak düşünmeli yarın kadar yakınken ölüm kolay değil yaşamak insan olarak 25.02.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yaz yağmuru gibisin nasıl sıcaktı nefesin bir okadarda içtendi sesin sen gibisin güllerin sarılığından beyazlığına aktığı mevsimdesin kırların güneşin aşkıyla kuruduğu günlerin serinliğisin sen sevgili içimdeki en ateşli anları dindiren yaz yağmuru gibisin gelip geçen vurup kaçan 18.06.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yazildı Şiir Yılmadı Şair ve Diriliş öyle bir günde sevmek yüreği o yürek ki açtır bilinmez ana yüreği çaresiz baba yüreği bitaptır evladın kıymetlisi Ilgazdır Ilgaz bir bitap bir bitaba der bilirim ölümün eşiğini görür yüreğim işte mucize anlardır bunlar başlar aşk dolu novalar patlar semada dağılır sevgi semaya taşar dünyayı bir kırmızı gül kaplar bakarsın sevilmek ne güzel şeydir yazarsın sevgini şiirler yaşar arif olan anlar ki anlamayanlar sadece bakar bakar Eser Ilgaz Ilgaz rüzgarlar Akdeniz coşar yasanan aynı duygular bir baba yazar dostlara iki ana ağlar kadere İstanbul ölmemenin hüznünü yaşar.. Antalya da taşar anılar tekrar yaşanır o anlar.. yaşamak çok güzel Ilgaz umut esintileri ismini söyler yaşam seslenir bir Ilgaz bir Nevin iki ana bir baba kardeş dostlar binbir 24.02.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yazma yazma, ne olur yazma.. bazen içime çöküyor acısı satırların.. gülmek istiyorum artık..gözlerinde yıldızları parlatmak..seninle ayı yerine koymak...hemde aynı yerine yakomozları görmek istiyorum denizde geceler parlasın istiyorum havai fişeklerle mutluluk gönder bana.. bembeyaz güllerle koklamak seni ve gülmek kollarında.. gülümsemeli gözlerim, dalmalı, sana aşkla sesini duymalı gökler.. ve içime sevdan doğmalı... yazma artık elem şarkılarını buralarda.. aşkını anlat bana..varsa! ! ! karanlıklar aydınlık köşeleri bilir yazma.. bu şiirleri anlamını anlamak istemiyorum, bunalımlarının sözlerin bıçakladığı bir kalp ölmesin anla.. acımasın artık içim aşk ve sevda.. benim istediğim... derinlerinde yakaladım gözlerinin izlerini bakışlarındı kumrularla dans eden..sokaklarda... hadi bırak bu dip dalışlarını gecelerinin günü doğur bana bugun yeni yıl armaganını ver büyük bir paket yıldızlardan kocaman yürekli sevdan ve aşk satırlarında.... 01.01.2004 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yıldızlardaki meleğim olsaydın şimdi delişgen cılgın bir romantik isyankar ve tatlı sevgidolu zümrüt gözlü benim birtanem olacaktın saçların siyah ve dalgalı bakışların keskin ve kararlı gönlün derya deniz rüyalı bir aşık olacaktın parmakların uzun ve biçimli sesin ahenkli ve işveli çiçekler içinde bir deli ve ben tüm edilgenliklerimi sana vermiş olacaktım sen benim ışığım sarı gülüm ve güllerin içinde gördüğüm aşk bebeğim olacaktın Elif'im yıldızlardaki meleğimsin şimdi benim.... 34 saat yaşayan sevgili kızıma kayıp yıllarımdan kalan bir armağan annesinden şimdi onunla dost olmak vardı.. Tüm annelerin,anne olmayanların ve olmak istemeyenlerinde...günü kutlu olsun... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yoksa Bir Sevgilimi... gönlümden hasretlikler geçerken onca bilinmezlikleri taşırken yüreğim.. beni sevdiğini söyleyen cümlelerin vardı... üstü kapalı... toz dumandı gönlümde yaşattıkların... belirsizlikler içinde terk ettiğin bendim... senin belirsizliklerinden artanlarla yetinen.. yağmur bulutları kaplardı hep... içimi aniden..... yok olan sesinden... umursamazlıkların af edilir gibi değil.. bir güvercin ayağına takılabilecekken notlar sanal boşluklarda beklenen... mutluluklardı sözcükler... şair yüreğimi dağlardı.... okunan satırlarda... nedenler.. bahaneler... şiirler bır sevgili...mi.....hiçmiyim yoksa ben... neyim... Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Yürüdüm gittim duygularımı saldım sokağa sokak yok bakakaldım arkasından kalp yok gözlerimden geçti binlerce görüntü senaryo yazdım satırlar dolusu şiir kitap yok yazdım inatla duvarlara yıkıldı yazdım gök yüzüne yağmur oldu dayanamadım isyan ettim ben aşksız suya yazdım sayfalar su kurudu en sonunda kuma yazdım dalgalar sildi izleri bakakaldım ufuklara yalnızlık göründü güneş battı ay cıktı dünya hali dedim yürüdüm gittim Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Zehir zemberek.. saf ve temiz.............. bakışlı delişken ruhlarda gözlerden akarken inciler....................kara kara kapkara...........................................kara firtinada....... gri.................koyu mavi bir şimsek akan billur tanesi benimki kadar şefaf içime..................................zehir zemberek! 03.11.2003 Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat Zor Birtanem Yıldızlarda biriktirmiştim şiirlerini Seninle yıldızlardan toplamak istemiştim Kavuşamamanın tadı bitmiyor sevdiğim Zor birtanem Uykusuz gecelerimde Göğün kızıllığı gözlerimde Hasretin pınarları yanaklarımda Parmak uçların dudaklarımda Şiirlerini topluyorum Kalbine akıyor Zor birtanem Kalbinden toplarken rüyalarındaki Şiirlerimi Şarkı söylüyor biri 'Duyuyor musun beni' Tan ağarırken içimde Sen uyanırsın Bense uyuturum seni Zor birtanem yeni duzenleme Nevin Kalafatoğlu www.antoloji.com - kültür ve sanat