AOSB`de Gümrük Müdürlüğü sevinci

Transkript

AOSB`de Gümrük Müdürlüğü sevinci
Rezervasyon
227 27 27
Seyhan’daki eviniz: Antana Hotel
Antana Hotel, hava alanına 15 dakika, şehir merkezine 10 dakika uzaklıktadır. Hastaneler bölgesinde yer alan otelimizden, TÜYAP Uluslararası Fuar Merkezi ve Çukurova Üniversitesi gibi şehrin önemli noktalarına ulaşım oldukça kolaydır. Antana Hotel toplantı salonu, iş toplantılarına ve özel davetlere cevap verebilecek teknolojik altyapı ve donanıma
sahiptir. Sizleri konforlu bir konaklama ve verimli iş toplantıları gerçekleştirmek üzere otelimize bekliyoruz.
Adres : Yeşilyurt Mah. İbo Osman Cad. No:5/A 01150 Seyhan / Adana
Tel : 0 322 227 27 27 Faks : 0 322 227 33 22 Email : [email protected] • www.antanahotel.com
2012 heyecan verici gelişmelerle başladı…
Dergimizin 2011 Aralık sayısında, “2012’ye güzel haberlerle giriyoruz” başlıklı yazımda sizlere
bölgemizde yaşanan bir takım olumlu gelişmeleri
aktarmış, yazımı “2012’de yine çok güzel haberlerle
buluşmak dileğiyle” diyerek bitirmiştim.
Çok şükür, 2012 yılının ilk sayısında temenni ettiğimiz gibi yine güzel, heyecan verici gelişmelerle
beraberiz…
Geçtiğimiz üç ayda bölgemiz çok önemli organizasyonlara ev sahipliği yaptı, çok değerli misafirleri
ağırladı. Bunlardan birisi de Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) oldu. OSBÜK olağan
yönetim kurulu toplantısı geçtiğimiz Şubat ayında
Adana’da yapıldı. Türkiye’nin çeşitli organize sanayi
bölgelerinden yaklaşık 60 temsilci Adana’ya geldi.
Türkiye genelindeki toplam 264 organize sanayi
bölgesini temsilen 11 kişilik OSBÜK Yönetim Kurulu
olarak, Adana’da çok verimli bir toplantı gerçekleştirdiğimize inanıyorum. OSBÜK Yönetim Kurulu
Başkanımız Sayın Nurettin Özdebir’in de dediği gibi,
Türkiye’deki OSB’lerin üst kuruluşu olarak birlik ve
dayanışma içinde çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Bu vesileyle, AK Parti Adana Milletvekili Sayın Fatoş
Gürkan’a toplantımıza katılarak bizleri onurlandırdığı
için ayrıca teşekkür etmek istiyorum…
Bizler için çok önemli olan bir diğer gelişme ise,
Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan’ın bölgemizi ziyaret etmesi oldu. Bölgemizde henüz faaliyete giren Mango Gıda’nın açılışını da gerçekleştiren
Sayın Çağlayan, Türkiye’nin 2023 hedefleriyle ilgili
mesajında, “Ekonomi ligindeki yerimizi şampiyonlar
ligine, yani ilk 10 içerisine sokacağız” diyerek biz
sanayicilerin motivasyonunu arttırdı. Ayrıca AOSB’de
Gümrük Müdürlüğü kurulması isteğimizi de hemen
yanıtlayarak, Ankara’ya çalışmaların başlatılması
talimatını verdi. AOSB Yönetim Kurulu olarak, Gümrük
Müdürlüğü’ne bina tahsisinin yapılması konusunda
gerekli çalışmaları yaptık. Gümrük ve Ticaret Bakanlığımızdan, bölgemize Gümrük Müdürlüğü kurulması
ile ilgili gönderilen resmi yazı tarafımıza ulaştı. En
kısa sürede Gümrük Müdürlüğü’ne kavuşacak olma-
mız bizleri çok sevindirdi. Bölgemize hayırlı uğurlu
olmasını temenni ediyor, Sayın Bakanımıza, Sayın
Adana Valimize ve Sayın Adana Milletvekillerimize
desteklerinden dolayı tekrar teşekkür ediyoruz.
AOSB Yönetim Kurulu olarak geçtiğimiz günlerde
gerçekleştirdiğimiz Faaliyet Toplantısı’nda, 2011
yılını değerlendirdik. Bölgede alt yapı hizmetlerinden sanayi parsellerinin tahsisine kadar birçok
konuda yapılan çalışmalar hakkında değerli sanayicilerimize ve davetli katılımcılara bilgiler verdik.
2011 yılında elektrik tüketiminin 718 milyon kilovat
saate yükselmesi, doğalgaz abone sayımızın 100’e
ulaşması, sağlık ocağı inşaatımızın tamamlanma
aşamasına gelmesi, bölge içerisinde tamamlanan
alt ve üst yapı çalışmaları, ağaç sayımızın 70 bine
çıkarılması gibi konular bu toplantıda katılımcılarla
paylaştığımız gelişmelerden bazılarıydı. Faaliyet
toplantımızla ilgili diğer detayları dergimizin içerisinde okuyacaksınız…
Dergimizin bu sayısında yine çok önemli röportajlarımız var. Adana Sanayi Odası Başkanı Sayın
Sadi Sürenkök, Kazakistan Adana Fahri Konsolosu
Sayın Tarkan Kulak, Müstakil Sanayici İş Adamları
Derneği Adana Şubesi Başkanı Sayın Bilal Nadir
Gök, Adana Sanayici İş Adamları Derneği Başkanı
Sayın Süleyman Sönmez ve Adana Sağlık Turizmi
Derneği Başkanı Sayın Hüseyin Çelik kentimizi
ilgilendiren çok önemli konularda, düşüncelerini ve
öngörülerini bizlerle paylaştılar. Keyifle okuduğumuz bu röportajlar için kendilerine teşekkür etmek
istiyorum…
Dergimizin sayfalarını çevirdikçe geçtiğimiz üç ayda
yaşanan gelişmeleri detaylarıyla okumaya devam
edeceksiniz. 2012 yılına güzel bir başlangıç yaptık.
Bölgemizin yatırım üssü olan Adana Hacı Sabancı
Organize Sanayi Bölgemizin yıldızının parlayacağına
olan inancımız tamdır. Heyecan verici gelişmelerle
başlayan 2012 yılının, gerek OSB’miz adına, gerekse
Adana’mız adına çok verimli bir yıl olarak tamamlanması dileğiyle…
Bekir Sütcü
AOSB Yönetim Kurulu Başkanı
MART
2012
A D A N A H A C I S A B A N C I O R G A N ‹ Z E S A N AY ‹ B Ö L G E S ‹ T A N I T I M V E F A A L ‹ Y E T D E R G ‹ S ‹
Sadi Sürenkök:
“Adana sanayisi her
geçen yıl biraz daha
gelişmektedir.”
OSBÜK Yönetimi
AOSB’de buluştu
AOSB’ye Gümrük
Müdürlüğü geliyor
YIL: 2 • SAYI: 4 • MART 2012
3 AYDA B‹R YAYINLANIR
SAH‹B‹
Adana Hac› Sabanc› Organize Sanayi Bölgesi
Ad›na Yönetim Kurulu Baflkan›
Bekir SÜTCÜ
YAZI ‹fiLER‹ MÜDÜRÜ
AHSOSB Halkla ‹liflkiler Müdürü
Mehmet Sait KAYA
YAYIN KURULU
Bekir SÜTCÜ
Osman Nuri O⁄UZ
Hikmet ASLAN
Vahit GÖZEK
Fatih TOSMUR
Hilal AKSÖZ
Mustafa U⁄URSAL
Mehmet Sait KAYA
Sertan DER‹N
‹LET‹fi‹M ADRES‹
Adana Hac› Sabanc› Organize Sanayi Bölgesi
Bölge Müdürlü€ü Yüre€ir /Adana
Tel : 0 322 394 54 54
Faks : 0 322 394 32 18
www.adanaorganize.org.tr
[email protected]
YAPIM
Öncül/Sefa ‹letiflim Hizmetleri
Mahfes›€maz Mah. Damar Ar›ko€lu Bulv.
No: 49 Çukurova / Adana
Tel: 0322 4592859
Faks: 0322 4592927
www.onculsefa.com
[email protected]
BASKI
Ulusoy Ofset – Sakarya Mah.
Turhan Cemal Beriker Bul.
29 Sok. No:1 Seyhan / ADANA
Tel: 0322 432 22 32
İLAN REZERVASYON
Öncül/Sefa ‹letiflim Hizmetleri
Tel: 0322 459 28 59
ADANA ORGAN‹ZE’de yay›nlanan, yaz›, foto€raf, karikatür
ve illüstrasyonlar›n her hakk› sakl›d›r. Kaynak gösterilmek
kofluluyla kullan›labilir. Bu dergide yay›mlanan köfle
yaz›lar›, yazarlar›n sorumlulu€undad›r.
iÇiND EKiLER
“ Bakan Çağlayan’ın
AOSB çıkarması ”
08
Adana Valiliği’nde Ekonomi Toplantısı
OSBÜK Yönetimi AOSB’de buluştu
AOSB’de 2011 yılı değerlendirildi
Bakan Çağlayan AOSB’de açılış gerçekleştirdi
AOSB’de Gümrük Müdürlüğü sevinci
6
8-9
10-11
12-13-14
16
38
Tarkan Kulak ile röportaj: “Kazakistan’a Adana modeli OSB” 38-39-40-41
AOSB Bölge Müdürlüğü Binasında yenilik var
42-43
Hüseyin Çelik: “Sağlık turizminde hedef 5 milyar Dolar”46-47-48-49
Kaliteli ve kesintisiz enerji için seminer
50-51-52
Tarım sektöründe iş güvenliği paneli
53-54-55
AOSB’de kesintisiz doğalgaz hizmeti için tam hizmet
56-57
20
Üniversite Senatosu AOSB’de toplandı
Sadi Sürenkök: “Adana sanayisi her geçen yıl
biraz daha gelişmektedir”
Bekir Sütcü’den üniversite öğrencilerine seminer
18-19
26
Süleyman Sönmez: “ADSİAD Adana’nın
şapkasıdır, şemsiyesidir”
20-21-22-23
24
İş verenlere İş Sağlığı ve Güvenliği denetimi
Bilal Nadir Gök: “Adana’nın kalkınması için
var gücümüzle çalışıyoruz”
İş”te Seminer’in ilki AOSB’de yapıldı
58
26-27-28-29
30-31
32-33-34-35
36-37
82
AOSB çalışanlarından Kızılay’a kan bağışı
58
Mondi Tire Kutsan
73-74-75
Prof. Dr. Adem Ersoy’a teşekkür plaketi
58
PEBA
78-79-80
Mango Gıda
82-83-84
Avukat İzzet Durak: “Yeni Türk Ticaret
Kanunu’na Genel Bir Bakış”
60-61-62-63
Çerkezköylü sanayiciler AOSB’ye konuk oldu
Esen Plastik
66-67-68
Basında AOSB
Beyaz Kağıt
70-71-72
Fuar takvimi
85
86-87-88-89
90
“Adana’da yatırıma
ihtiyaç var”
Adana Valiliği’nin koordinatörlüğünde, Vali Hüseyin Avni Coş Başkanlığında, Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl
Müdürlüğü’nce hazırlanan “Ekonomi,
Sanayi ve Ticaret” konulu sektörel
toplantı Valilik Toplantı Salonu’nda
gerçekleştirildi.
Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, toplantıdaki konuşmasında, bölgede üretim
yapacak tesislere her konuda yardımcı
olunacağını söyledi. Kentte her türlü
yatırıma ihtiyaç olduğunu belirten Vali
Coş, “Adana’da nano teknolojiyi de istiyoruz, çevreye zarar vermeden gerekli
tedbirleri almış olmak kaydıyla. Her
türlü üretimi yapacak endüstriyel veya
tarımsal üretimi yapacak sektörlere
ihtiyacımız var” dedi.
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi
Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir
Sütcü de yaptığı sunumda, bölgede
2011 yılındaki çalışmaları değerlendirdi. Hacı Sabancı Organize Sanayi
Bölgesi’nde, 2011’de gerçekleşen
çalışmalarla ilgili bilgi veren Sütcü, sanayide işlerin yolunda gittiğini, bölgedeki
büyümenin sürdüğünü bildirdi. Sütcü,
2011 yılında elektrik tüketiminin 718
milyon kilovatsaat olduğunu, Turgut Özal,
Celal Bayar ve İnönü bulvarlarındaki
aydınlatma hatlarının tamamen yenilendiğini, dağıtım sistemindeki bakım,
onarım ve iyileştirme çalıştırmalarının
aralıksız devam ettiğini söyledi.
Elektrik gücünün 120 MV’ye çıkarılabilmesi için gerekli müracaatların yapıldığını anlatan Sütcü, sanayicilere ait
70 adet basınç düşürme istasyonunun
bakımının yapıldığını, doğalgaz dağıtımı için 1.175 mt çelik servis hatları
çekilerek birer adet 9.000, 4.000 ve
2.000 Nm2/h’lik istasyonlar devreye
alındığını kaydetti.
TEM otoban girişi asfalt yenilemesinin
karayollarına yaptırılarak yolun daha
güvenli hale getirildiğini ifade eden
Sütcü, her türlü altyapı şebekelerinde
meydana gelen arızaların giderildiğini,
bakım, onarım ve iyileştirme çalışmalarının devamlı yapıldığını bildirdi. Sütcü, Bölge Müdürlüğü İdari Binasındaki
tadilatların tamamlanarak günümüz
gereksinimlerine uygun ve modern hale
getirildiğini, bina içerisine yerleştirilen
asansör ile engelsiz bina durumuna
getirildiğini ifade ederek, “65 firmaya
Yapı Ruhsatı, 57 firmaya Yapı Kullanma
İzni verilmiştir. 24 firmaya GSM Ruhsatı
verilmiştir. Bölgede ve OSB’lerde ilk
olmak üzere TS-EN 16001:2010 Enerji
Yönetim Sistemi belgesi alınmıştır” dedi.
Tevsii alanda 37 Firmaya 1.800.000
m2 sanayi alanı tahsis edildiğini belir-
6
Adana Organize
ten Sütcü, “Tahsise hazır 70 parselde
toplam 700.000 m2 alan kalmış olup
yeni yabancı yatırımcılarla görüşmeler
devam etmektedir” diye konuştu.
Valilik Salonu’nda düzenlenen toplantıya, Vali Hüseyin Avni Coş’un yanı sıra
Adana Milletvekilleri Prof. Dr. Necdet
Ünüvar ve Av. M. Şükrü Erdinç ile Adana
Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Adem Ersoy, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz,
TESK Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana
ESOB Başkanı Kazım Barışık, Vali Yardımcıları Fikret Deniz ve Dr. Mehmet
Ali Özkan, İlçe Kaymakamları, İlçe
ve Belde Belediye Başkanları, kamu
kurum ve kuruluşları ile sivil toplum
kuruluşlarının yöneticileri ve sanayi
ve ticaret alanında faaliyet gösteren
sektör temsilcileri katıldı.
OSBÜK Yönetimi
AOSB’de buluştu
Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu’nun
(OSBÜK) olağan yönetim kurulu toplantısına bu kez Adana Hacı Sabancı
Organize Sanayi Bölgesi ev sahipliği yaptı.
Toplantıya, Nurettin Özdebir, İlhan Parseker, Cahit Nakiboğlu, İsmail Kadıoğlu,
Tahir Büyükhelvacıgil, Ahmet Hasyüncü,
Mustafa Yağlı, Bekir Sütcü, Hakkı Attaroğlu, Nihat Tunalı ve Süheyl Erboz’dan
oluşan OSBÜK Yönetim Kurulu’nun yanı
sıra Türkiye’deki diğer OSB’lerden 60’a
yakın temsilci katıldı. AOSB’de gerçekleştirilen toplantının açılışında konuşan
OSBÜK Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye
genelinde kurulu OSB sayısının 264’e
ulaştığını, bu bölgelerin üst kuruluşu
olarak birlik ve dayanışma içinde olduklarını ifade etti.
Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde çok
güzel gelişmelerin yaşandığına tanık
olduğunu belirten Özdemir, “OSB’ler,
Türkiye’nin 50 yıldır sürdürdüğü en
önemli oluşumdur. Adana’da da bunun yansıması var. Adana Türkiye’nin
incisi. Şimdi de inciliğe havalimanı
da ilave ediliyor. Bölgesel Havaalanı
çok büyük avantajlar getirecek. AOSB
Başkanı Bekir Bey’in de burada çok
emeği var. AOSB’nin genişletilmesinden
çevresinin düzenlenmesine kadar her
şeyi mükemmel bulduğumu söyleyebilirim” dedi.
Özdebir, Adana’nın yatırımcı açısından
cazibe merkezi olduğuna dikkati çekerek, “Yatırımcıların gözü de burada.
Gelecekte çok daha ciddi, güzel şeyler
olacak. Adana için herkes el birliği,
gönül birliği ile çalışıyor. Bunu görmek
mutluluk verici’’ diye konuştu.
Gürkan: “Sanayici
ülkemizin lokomotifidir”
8
Adana Organize
Toplantının konuğu olan AK Parti
Adana Milletvekili Fatoş Gürkan ise,
“Bugün Adana Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Bekir Sütcü ve Yönetim
Kurulu, Türkiye’nin beyni konumunda
olan OSB başkanlarımızı misafir ediyor.
Kendisini bu organizasyondan dolayı
tebrik ediyorum” dedi.
Gürkan, sanayicinin, yatırımcının kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti; “Sanayici,
yatırımcı, ülkemizin lokomotifidir. Biz
siyasetçi olarak onların önlerini açmak için varız. Burada bulunmaları
da bizim için önemli. Kayseri, Koceli,
Gaziantep ve Adana gibi birçok ilin OSB
yöneticileri, yani beyin takımı burada. Sadece Türkiye’de değil dünyadaki
bütün yatırımları yönlendiren başkanları
burada. Türkiye’nin ilerlemesinde onların payı çok büyük, onları kutluyorum.
Umuyoruz ki Türkiye’nin gelişmesinde
daha büyük ivme yakalarız. Bu işin
kararını, uygulamasını yapan arkadaşlarımın bu toplantısından önemli
sonuçlar çıkacağına inanıyorum. Bekir
başkanımızı tebrik ediyorum. Başkanlarımıza da hoş geldiniz diyorum.”
Sütcü: “Bölgemize 600 milyon
dolarlık yatırım geliyor”
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi
Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir
Sütcü de, Türkiye genelindeki toplam
264 organize sanayi bölgesini temsilen
11 kişilik yönetim kurulunun bulunduğunu belirterek, “OSBÜK yöneticileri
tüm OSB’ler tarafından seçilmiş kişilerden oluşmaktadır” dedi. Sütcü, Adana
olarak OSBÜK toplantısına ev sahipliği
yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, “Bu toplantıda hem Adana’mızı,
hem de organize sanayi bölgemizdeki
imkanları tanıtıyoruz” diye konuştu.
OSBÜK’ün her yönetim kurulu toplantısını farklı bir şehirde gerçekleştirdiğini, bu sayede OSB’lerin başka
bölgelerdeki uygulamaları ve gelişmeleri yakından izleme fırsatı bulduklarını
kaydeden Sütcü, şunları söyledi: “Bu
toplantılar sayesinde birbirimizden
öğreneceğimiz çok şey oluyor. Gerek
diğer OSB’lerde gerekse bizim bölgemizde çok büyük yatırımcılarımız var,
çok iyi durumdayız. Sayın Bakanımız
Zafer Çağlayan’ın da açıkladığı gibi 600
milyon dolarlık bir yabancı yatırım bölgemize geliyor. Bölgemizin altyapısının
uygun olması yatırımcıyı teşvik etme
açısından da büyük önem taşıyor” diye
konuştu. Hükümet tarafından hazırlıkları sürdürülen yeni teşvik sistemine
de değinen Sütcü, bu konuyla ilgili
gerek Adana milletvekilleri gerekse
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan aracılığıyla beklentilerini dile getirdiklerini
belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Yeni çıkacak teşvik sisteminden umutluyuz. Çünkü, Adana’mız işsizlikte ön
sıralarda. Bu teşvik sistemi en geç 1
ay içerisinde açıklanacak. Adana için
nasıl bir teşvik sistemi olursa avantajlarının bulunacağını yetkili mercilere
anlattık. Sağ olsun değerli bakanımız
da bizi dinledi. Çok iyi şeyler olacağını, beklentilerimize cevap verecek
bir teşvik sisteminin açıklanacağını
umuyoruz. Yeter ki bizim eşit şekilde
rekabet gücümüzü kısacak uygulamalar olmasın. Bu konuda hükümetimize
güveniyor ve inanıyoruz.”
AOSB’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, hükümetin gündemindeki teşvik sisteminin yanı sıra, çeşitli
OSB’lerdeki uygulamalar ele alınarak,
görüş alış verişinde bulunuldu. OSBÜK
Yönetim Kurulu toplantısının ardından
OSB temsilcileriyle ayrıca gerçekleştirilen bölgelerdeki gelişmeler hakkında görüş alış verişinde bulunuldu.
Toplantıya, OSBÜK Yönetim Kurulu’nun
yanı sıra Türkiye genelindeki OSB’leri
temsilen 70’e yakın yönetici katıldı.
Adana Organize
9
AOSB’de 2011 yılı
değerlendirildi
AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, 2011
yılı bilgilendirme toplantısında, bölgede altyapı
hizmetlerinden sanayi parsellerinin tahsisine
kadar birçok konuda yapılan çalışmalar hakkında
sanayicilere ve davetli katılımcılara bilgi verdi.
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Yönetim
Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, 2011 yılı bilgilendirme
toplantısında, bölgedeki çalışmaların yolunda gittiğini, sanayide bacaların 2011’de de tütmeye devam
ettiğini bildirdi. Sütcü, Adana Ticaret Borsası Başkanı
Muammer Çalışkan ve MUSİAD (Müstakil Sanayici
İşadamları Derneği) Adana Şube Başkanı Bilal Nadir
Gök’ün de katılarak, açılış konuşması yaptığı bilgilendirme toplantısında, bölgedeki çalışmalar hakkında
rakamsal verilerle sunum yaptı. Sütcü, 2011 yılında
elektrik tüketiminin 718 milyon kilovatsaat olduğunu,
Turgut Özal, Celal Bayar ve İnönü Bulvarlarındaki
aydınlatma hatlarının tamamen yenilendiğini, dağıtım sistemindeki bakım, onarım ve iyileştirme
çalıştırmalarının aralıksız sürdüğünü bildirdi.
Sanayicilere uyguladıkları tek zamanlı tarife üzerinden
yüzde 10,35’lik iskontonun devam ettiğini anlatan
Sütcü, “Elektrik gücümüzün 120 MV’ya çıkarılabilmesi
için gerekli müracaatlar yapılmış, elektrik projeleri
onay yetkisi OSBÜK’e verilmiştir” dedi.
Yapım onarım ve iyileştirme çalışmalarına
devam edildi
Sütcü, doğalgazda abone sayısının 100 olduğunu,
tüketimin ise 116 Sm3 olarak gerçekleştiğini, doğalgaz
dağıtımı için 1.175 mt çelik servis hatları çekilerek
birer adet 9.000, 4.000 ve 2.000 Nm3/h’lik istasyonlar devreye alındığını kaydetti. Bölgede geçen yıl
su abonesi sayısının 367 olduğunu, toplam tüketimin
ise 11 milyon m3 olarak tespit edildiğini anlatan
Sütcü, su fiyatına da zam yapılmadığını, 30 krş/m3
üzerinden satışına devam edildiğini bildirdi. Sütcü,
atıksu abone sayısının 367 olduğunu atıksu arıtma
miktarının ise 8 milyon m3 olarak gerçekleştiğini
belirterek sözlerine şöyle devam etti: “TEM otoban
girişi asfalt yenilemesi Karayollarına yaptırılarak yol
daha güvenli hale getirilmiştir. 14 Nolu kavşak düzenlemesi yapılarak yolun trafik açısından daha güvenli
kullanılması sağlanmıştır. Elektrik dağıtım merkezlerindeki tel çit onarımları yapılmıştır. Her türlü altyapı
şebekelerimizde meydana gelen arızalar giderilmiş,
bakım, onarım ve iyileştirme çalışmaları devamlı
10 Adana Organize
yapılmıştır. 420 m3 alanda tek kat, tam donanımlı
Sağlık Ocağı inşaatı tamamlanmak üzeredir.’’
Sütcü, Bölge Müdürlüğü İdari Binasındaki tadilatların
tamamlanarak günümüz gereksinimlerine uygun
ve modern hale getirildiğini, bina içerisine asansör yapılarak engelsiz bina durumuna getirildiğini
kaydetti.
Bölgede ve OSB’lerde ilk olmak üzere TS-EN
16001:2010 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi alındığını vurgulayan Sütcü, “18 adet endüstriyel işletmede enerji verimliliği ölçümleme ve raporlaması
yapılmıştır ve bu anlamda 400 fabrika çalışanına
Sosyal Bilinçlendirme Eğitimi verilmiştir. Tüm OSB’
deki endüstriyel işletmelerde; enerji kalitesizliğinin
tespit edilerek gerekli önlemlerin alınması amacıyla ‘Enerji Teknik Kalite Parametreleri’ ölçümüne
başlanmıştır” dedi.
Ağaç sayısı
70 bine çıkarıldı
Sütcü, bölge içinde belirlenmiş alanlara 7.900
adet farklı türlerde fidan dikildiğini, ağaç sayısının 70.000 adete çıkarıldığını, D-400 Karayolu
üzerindeki yeşil alanlara ağaç dikildiğini, bölge
içindeki ormanlıklarda budamalar, fidanlık alanlarda da yenilemeler yapıldığını kaydetti. Sütcü,
konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bölgemize ait kantar
ve çöp toplama merkezinin çevre düzenlemesi
yapılarak ağaçlandırılmıştır. Bölge içinde bulunan bitkilerden alınarak yeni yapılan seramızda
çoğaltılmıştır. Yeni alınan yol süpürme aracı ile
bölgemiz daha temiz bir görünüme kavuşmuştur.
Bölgemize ait kantar ve çöp toplama merkezinin
çevre düzenlemesi yapılarak ağaçlandırılmıştır.
İtfaiye birimi 41 yangına müdahalede bulunmuştur. Hasta nakil aracı 375 hastayı hastanelere
ulaştırmıştır. 52 işletmede 2.149 çalışana yangın
tatbikatı yaptırılarak çalışanların yangına karşı
bilinçlenmesi sağlanmıştır. 125 işletmeye itfaiye
raporu verilmiştir. Özel güvenlik birimi hırsızlık,
trafik kazası, şüpheli vb. 356 olaya müdahale
etmiştir.”
Sütcü, tevsii alanda 37 firmaya 1.800.000 m2
sanayi alanı tahsis edildiğini, tahsise hazır 70
parselde toplam 700.000 m2 alan kaldığını, yeni
yabancı yatırımcılarla görüşmelerin sürdüğünü
sözlerine ekledi.
Adana Organize
11
Bakan Çağlayan AOSB’de
açılış gerçekleştirdi
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Adana Organize Sanayi Bölgesi’ne
gelerek Mango Gıda’nın açılışını gerçekleştirdi. Açılışta yaptığı konuşmada
Türkiye’nin 2023 hedefleriyle ilgili önemli mesajlar veren Çağlayan,
“Ekonomi ligindeki yerimizi şampiyonlar ligine, ilk 10 içine sokacağız” dedi.
12 Adana Organize
“Hedeflere hep birlikte
yürüyeceğiz”
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Adana
Organize Sanayi Bölgesi’nde (AOSB)
8 milyon TL’lik bir yatırımla hayata
geçirilen narenciye işleme ve paketleme tesisi Mango Gıda’nın açılışını
gerçekleştirdi. Yoğun ilgi gösterilen
açılış töreninde Bakan Çağlayan’a,
Adana Valisi Hüseyin Avni Coş da eşlik etti. OSB’lerin kendisine yabancı
olmadığı gibi bu bölgeleri adeta bir
’aile’ olarak görüp ’kutsal bir mekan’
olarak kabul ettiğini anlatan Çağlayan,
OSB’lerin Türkiye’nin kalkınmasında
oldukça önemli bir misyon üstlendiğini
vurguladı. Yatırımda bulunup, üretime
geçmenin kolay şeyler olmadığını ifade
eden Çağlayan, bunun cesaret, özveri
ve gönül işi olduğunun altını çizdi.
Türkiye’nin milli mücadelenin çok
farklı bir boyutunda olduğunu belirten Bakan Çağlayan, konuşmasını
şöyle sürdürdü: “Türkiye, işgal edilen
ve gündemi başka ülkeler tarafından
belirlenen bir ülke olmadığı gibi artık
hiç kimseden emir almayan bir ülke
haline geldi. Şimdi ’milli mücadele’
artık ekonomi alanında sürdürülüyor.
Ve bizim ekonomideki milli mücadelemiz 2023 yılı hedefleridir. Nedir 2023
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. anlı, şanlı,
şerefli yılıdır. 2023 tarihi; bu bayrağın,
birlik ve beraberliğin bütünleştiği bir
tarihtir. Bu nedenle cumhuriyetimizin
100. kuruluş yıldönümünde bugün 16.
sırada bulunduğumuz ekonomi ligindeki yerimizi “şampiyonlar ligine, ilk
10 içine sokacağız. Bugün ihracatımız,
cumhuriyet tarihinin rekorunu kırmıştır.
Ben inanıyorum ki, bu cumhuriyeti
kuran ve yattıkları yerde onları rahat
ettirecek olan en büyük mesaj; 2011
yılında dünyanın en büyük krizi yaşadığı, Avrupa ve Afrika bölgesinin adeta
barut fıçısına döndüğü bir ortamda
Türkiye’nin 134.6 milyar dolarlık ihracat
yapmasıdır.”
134.6 milyar dolarlık ihracat rakamının Türkiye için yeterli olmadığını
kaydeden Zafer Çağlayan, 2023 yılında
500 milyar dolarlık bir ihracatı hedeflediklerini ve bunu başaracak güce de
sahip olduklarını dile getirdi. Bakan
Çağlayan, “2023 yılı için ortaya konulan
hedeflere hep birlikte yürüyeceğiz. İş
dünyasının önündeki bütün engelleri
kaldırarak, onların rahat çalışabilecekleri yeni yatırım alanları oluşturmak
zorundayız, işte biz de bunu yapmaya
çalışıyoruz” diye konuştu. Cumhuriyet
tarihinde ilk defa narenciye ihracatının
1 milyar doları aştığına işaret eden
Çağlayan, 2011 yılındaki ihracatın 1,1
milyar dolar olduğunu ve bunun da
önemli bir gelişme olarak öne çıktığını
söyledi. Çukurova Bölgesi’nin narenciye
üre timi açısından oldukça önemli bir
potansiyele sahip olduğuna işaret eden
Çağlayan, yatırımcılara başta Japonya
olmak üzere Uzakdoğu ülkelerine ihracat yapmaları çağrısında bulundu ve
bu konuda gerekli desteği de vermeye
hazır olduklarının altını çizdi.
“Geçmişte bize ’hasta’ diyenler,
şu anda oksijen çadırında”
Adana Organize
13
Türkiye’nin ekonomide eskisinden çok
daha iyi bir noktaya geldiğini belirten
Çağlayan, şunları söyledi: “Bugün Türkiye, Avrupa ve Ortadoğu’nun içinde
bulunduğu ekonomik kriz ortamında
adeta bir ’cazibe merkezi’ olarak öne
çıktı. Türkiye’ye yatırım için gelenler,
bizim kaşımıza gözümüze gelmiyor.
Kaşımız gözümüz fena değil ama yatırımcılar, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik
istikrarına, genç nüfusuna, kalifiye insan
gücüne, lojistiğine ve bulunduğu coğrafyasına güvenerek geliyorlar. Geçmişte
bize ’hasta’ diyenler, şu anda oksijen
çadırında. Allah onlara acil şifalar versin.
En kısa sürede sağlıklarına kavuşurlar.
Türkiye, yoluna emin adımlarla ilerleyecek, 2023 yılına da hep birlikte
ulaşacağız.”
“AOSB’de
yer kalmıyor,
dikkat!”
Adana OSB Başkanı Bekir Sütçü de
konuşmasında Başbakan Erdoğan tarafından geçen yıl 35 fabrikanın birden
açıldığını, elektrik tüketiminde yüzde 23’lük artış olduğunu anlattı. Bu
14 Adana Organize
durumun krizden çıkışın ve istikrarın
göstergesi olduğunu söyleyen Sütçü,
“Birinci OSB’nin yüzde 99’u doldu, ikincisinin yarısından fazlası kapatıldı, yer
kalmıyor dikkat” diye konuştu. Mango
Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Karak da
konuşmasında şirket olarak İngiltere’de
bir şube kurduklarını, Rusya dahil birçok
başka ülkeye daha şube açarak ihracatı
ciddi, ölçüde artıracaklarını söyledi.
Zafer Çağlayan, konuşmasının ardından Adana Valisi Hüseyin Avni Coş,
AOSB Başkanı Bekir Sütcü ve diğer
protokol üyeleriyle birlikte narenciye
işleme ve paketleme tesisinin açılışını
gerçekleştirdi. Çağlayan, eline verilen
uzaktan kumandayla tesisin açılışını
yaparken, söz konusu işlemin de
Türkiye’de bir ilk olduğu kaydedildi.
Bakan Çağlayan, daha sonra tesiste
incelemelerde bulunarak, işçilerle hatıra
fotoğrafı çektirdikten sonra karayoluyla
Mersin’e geçti.
AOSB’de Gümrük Müdürlüğü sevinci
Ekonomi Bakanı Zafer Cağlayan, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi
Bölgesi’ndeki açılış töreni sırasında, AOSB Başkanı Bekir Sütcü’nün
bölgede Gümrük Müdürlüğü kurulması ile ilgili talebi üzerine Ankara’yı
telefonla arayarak, çalışmaların başlatılması yönünde talimat verdi.
Bakan Çağlayan’a, Mango Gıda’nın açılışı nedeniyle gerçekleştirdiği ziyaret sırasında, AOSB’deki
gelişim ve değişimle ilgili bilgi veren Sütcü,
son 10 yılın rekor büyümesinin yaşandığını, şu
anda mevcut alanının yüzde 99’unun dolduğunu
yeni açılan 3650 dönüm alanın da yarısından
fazlasının yatırımcılara tahsis edildiğini anlattı.
Sütçü, Bakan Çağlayan’a, Mango tesislerini
gezerken de bilgi vermeyi sürdürdü. Sütcü’nün
bölgede Gümrük Müdürlüğü kurulmasıyla ilgili
talebini iletmesinin ardından, telefonla Gümrük
Müsteşarlığını arayan Bakan Çağlayan, düğmeye bastı. OSB’de Gümrük Müdürlüğü için
çalışmaların başlatılması talimatını veren Ba- Başkanlığınca yapılmasıyla ilgili söz aldıktan sonra,
kan Çağlayan, Başkan Sütcü’den de kurulacak “Adana Organize Sanayi Bölgesi’ne şimdiden hayırlı
Gümrük Müdürlüğü’ne bina tahsisinin OSB olsun” ifadelerini kullandı.
“Girişimcilik sermayenin yanı sıra cesaret işidir”
Çukurova Üniversitesi’nde düzenlenen “Kariyer
Günleri” kapsamında, gençlere kendi yaşantısından
verdiği örneklerle girişimciliği anlatan AOSB Yönetim
Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, herkesin kendisine
bir model seçmesi ve mutlaka hedeflerinin olması
önerisinde bulundu.
Çukurova Üniversitesi’nde düzenlenen “Kariyer Günleri” kapsamında,
gençlere girişimciliği anlatan Adana
Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü,
girişimciliğin sermaye ve cesaret işi
olduğunu kendi yaşantısından örnekler
vererek anlattı.
Sütcü, Ç.Ü. Büyük Amfi’de IEEE Çukurova tarafından düzenlen ve yüzlerce
öğrencinin dinleyici olarak katıldığı
etkinlikte, AOSB hakkında bilgi ver-
16 Adana Organize
dikten sonra başarı ve girişimcilik için
sermayenin önemli bir unsur olduğunu ancak, cesaret ve kişinin kendine
güveninin bundan daha çok önem
taşıdığını ifade etti. Konuşması sık sık
öğrencilerin coşkulu alkışlarıyla kesilen
Sütcü, kendilerine başarılı buldukları bir
kişiyi model almaları ve mutlaka hedeflerinin olması önerisinde bulunarak,
şöyle devam etti: “Güzel olanı örnek
alın, hedeflerinizi yüksek tutun. Ben
imkansızlık nedeniyle okuyamadım
ama size mutlaka okumanızı tavsiye
ediyorum. Bizim zamanımızda üniversite mezunu çok yoktu, bu yüzden lise
mezunu olmak da önemliydi. Ancak,
günümüzde şartlar değişti. Üniversiteyi bitirmekle yetinmeyin, en az 2
yabancı dil öğrenin.”
‹fi DÜNYASI İÇİN ŞEHİR MERKEZİNDE
BARAJ GÖLÜ MANZARALI
BUSINESS HOTEL KONFORU
Masel Hotel, Adana’n›n en de€erli güzelliklerinden Seyhan Baraj Gölü’ne naz›r konumuyla ifl dünyas›n›n hizmetindedir.
Co€rafi olarak Gaziantep, Mersin, Kahramanmarafl, Osmaniye ve Hatay illerinin merkezi niteli€indeki Adana’da, flehrin tüm
önemli noktalar›na yak›n mesafededir. Havaalan›na 10 km., TÜYAP Uluslararas› Fuar ve Kongre Merkezi’ne 6 km., Çukurova
Üniversitesi Balcal› Hastanesi’ne 5 km. ve flehir merkezine 7 km. mesafede olmas› flehir içi ulafl›mlarda büyük kolayl›k
sa€lamaktad›r. Ayr›ca Mersin – Gaziantep otoyol girifline 500 metre mesafede yer almaktad›r.
Otelimizde ifl toplant›lar›na cevap verebilecek
teknolojik donan›mlara sahip üç farkl› toplant›
salonu bulunmaktad›r. VIP toplant› salonu;
sinema düzeninde 20, U düzeninde 10 kifliliktir.
Kuzey ve Güney toplant› salonumuz, U
düzeninde 60, sinema düzeninde 100 kiflilik
kapasiteye sahiptir.
www.maselhotel.com
www.kosgeb.gov.tr
Öncül/Sefa ‹let.Hizm.Ltd. ti
Bas›m Tarihi : 17/06/2011
Bas›m Adedi : 3000
www.onculsefa.com
T: 0322 292 00 00
Beyazevler Mah. Adnan Kahveci Bulvar› No: 46
Çukurova-Adana F: 0322 285 00 00
[email protected]
Üniversite senatosu AOSB’de topla
Adana Organize
Sanayi Bölgesi
Başkanı Bekir
Sütcü, Çukurova
Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr.
Alper Akınoğlu
ile Üniversite
Senatosu’na,
bölgedeki
çalışmalarla ilgili
bilgi verdi.
Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Alper Akınoğlu ve Üniversite Senatosu
üyeleri, Adana Hacı Sabancı Organize
Sanayi Bölgesi’nin konuğu oldu. Senato
toplantısını AOSB Toplantı Salonu’nda
gerçekleştiren heyete, Başkan Bekir
Sütcü, bölgedeki çalışmalarla ilgili bilgi
verdi. Alper Akınoğlu ve Senato Heyeti, AOSB Başkanlığı’nın girişimleriyle
kurulan Çukurova Üniversitesi Teknik
Meslek Yüksek Okulu ile iki ayrı sanayi
kuruluşunu ziyaret etti.
Yönetim kurulu başkanı olduğu Abdioğulları Plastik Sanayi A.Ş.’deki inceleme
sırasında üretimle ilgili bilgi veren AOSB
Başkanı ve Organize Sanayi Bölgeleri
Üst Kuruluşu (OSBÜK) Yönetim Kurulu
Üyesi Bekir Sütcü, günün en son teknolojisiyle üretim yaptıklarını anlattı.
18 Adana Organize
Plastik ambalaj malzemelerinin yanı
sıra tarım alanları için koruma tülleri,
sebzeler için havalandırmalı cam çuval,
Dayanıklı Abstar® markalı plastik çimento ve Alçı Torbası üretimini yerinde
gösteren Sütcü, yaptıkları üretimle ülke
ekonomisine katkı sağladıkları gibi daha
önce bu ürünler için harcanan döviz
kaybının da önüne geçtiklerini anlattı.
andı
“Meslek Yüksek Okulu ara
eleman ihtiyacını karşılıyor”
AOSB bünyesindeki Meslek Yüksek Okulu’ndan da övgüyle söz eden Sütcü, Çukurova Üniversitesi, Adana
Valiliği ve AOSB işbirliği ile açılan okulun ara eleman
sorununun çözümüne katkı sağladığını bildirdi. Okulun
ilk öğrencilerini geçtiğimiz yıl aldığını ifade eden Sütçü,
’’Amacımız, ülkemizde eksikliği çok fazla hissedilen
ara eleman sıkıntısını gidermek ve gençlerimizi meslek
sahibi yaparak iş bulmalarını sağlamak.’’ dedi. Sütçü,
’’Ara eleman ihtiyacını gidermek adına yola çıkarken,
öncelikle hangi sektörlerde daha fazla ihtiyaç olduğunu
bilmeniz gerekir. Üniversiteden hocalarımız ile gerekli
çalışmaları yaptık ve 4 branşta karar kıldık. İlk etapta
Elektronik Teknolojileri, Elektronik, Tekstil ve Makine
bölümlerinin açılmasına kadar verdik. Bugün itibariyle
eğitim gören 240 öğrencimiz var. Bu sayının gelecek
yıl ikiye katlanacağına inanıyoruz’’ diye konuştu.
Sütcü, bu okulun, Adana’nın en önemli sorunlarından biri olan ara eleman sıkıntısına çözüm olacağını
belirterek, AOSB içerisinde bulunan firmaların, öğrencilere eğitimleri devam ederken staj ve iş imkanı
sağladığını söyledi.
Limkon’da inceleme
Heyet daha sonra, meyve suyu konsantresi, meyve püresi, salça
ve her çeşit meyve bazlı ürün üreten Limkon Gıda Sanayi ve
Ticaret A.Ş.’de incelemelerde bulundu.
Şirket yetkilileri, heyete bilgi verirken, ana hedefi, üreteceği
her ürünü uluslararası pazarlarda satabilecek kaliteyle üretmek
olduğunu bildirdi.
Yetkililer, bu amaçla kullanılan her türlü makine ve ekipmanı
günün son teknolojisine uygun olarak seçerek dünyanın önde
gelen gruplarıyla işbirliği yaptıklarını, üretmiş oldukları ürünleri iç
ve dış pazara satarak dolaylı olarak yarattığı istihdamla da Türkiye
ekonomisine değer katıklarını kaydetti. Heyet incelemelerinin
ardından AOSB Başkanlığı’ndaki konferans salonunda senato
toplantısını gerçekleştirdi.
Ç.Ü. Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu, senato toplantısına ev
sahipliği yapan AOSB yönetimine teşekkür ettiklerini kaydetti.
Adana Organize
19
Sadi Sürenkök:
“Adana sanayisi her geçen yıl
biraz daha gelişmektedir”
5084 Sayılı Teşvik Yasası’na ve üretim maliyetlerine rağmen Adana sanayisinin her geçen yıl biraz
daha gelişmekte olduğunu ifade eden Adana Sanayi Odası Başkanı Sadi Sürenkök, “2011 yılında
ilimizde 1,7 milyar dolarlık ihracat gerçekleşmiştir. Fakat bu rakam, Adana’nın 2023 hedeflerine uygun
düşmemektedir. Sürekli gelişen bir sanayimiz olduğunu göz önüne alarak, Adana’nın önüne 25 – 30
milyar dolarlık ihracat hedefini somut bir şekilde koymamız gerekir” diyor. Kentin bugüne kadar en büyük
eksikliğinin, lobi oluşturulmasına öncülük edecek bir ağabeyin olmaması olduğunu dile getiren Sürenkök,
“Güç birliği Adana’nın gelişimine önemli katkı sağlayacak, kentin dinamiklerinin harekete geçirilmesinde
büyük katalizör görevi yapacaktır” diyerek birlikteliğin önemine dikkat çekiyor. Adana Sanayi Odası’nın
çalışmalarını ve Adana sanayisiyle ilgili gelişmeleri Sürenkök’ten dinlemeye devam ediyoruz…
20 Adana Organize
“ 2012 yılını ’İhracatı
Geliştirme Yılı’ ilan ettik.
Başkanlık döneminizde öncelikleriniz neler oldu? Öncelikle kısaca
başkanlık döneminizde gerçekleştirilen çalışmaları dinleyelim…
Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu
Başkanlığı’na seçildiğim Mart 2011’de
ilk olarak, Adana’da yıllardır özlemi
duyulan birlik, beraberlik ve güç birliğinin, Adana Lobisi’nin oluşturulması
amacıyla girişimlere başladık.
Valisi, milletvekilleri, belediye başkanları, meslek odaları, sivil toplum
örgütleri ile tüm kanaat önderlerinin
bu lobide yer almasını, kentin çıkarları
söz konusu olduğunda herkesin kendi
çıkarlarını bir kenara bırakarak “Adana”
diyebilmesini hedefleyerek yola çıktık.
İlk olarak, Adana Ticaret Odası ve Adana
Ticaret Borsası ile yapılan görüşmeler
olumlu sonuç verdi ve adımlar atıldı.
Son bir yıllık süreçte ortak çalışmalar
gerçekleştirildi, “Ben” demedik, hep
“Biz” ve “Önce Adana” dedik.
TOBB’a bağlı Adana Ticaret Odası ve
Adana Ticaret Borsası ile bu birlikteliği
sağladıktan sonra Sanayici, İşadamları
ve Kadın Dernekleri ile bir araya gelerek
bütünleşme sağladık. Gelişen süreçte
TMMOB’a bağlı yasayla kurulmuş meslek odalarıyla da birliktelik halkasını
geliştireceğiz. Adana Lobisi’nin taşlarını
adım adım örmeye çabalıyoruz. Büyük
birliktelik, güç birliği fotoğrafı ortaya
çıktığı ve insanlarda “ben” yerine “biz”
deme kültürü oluştuğu zaman kentte
hayalini kurduğumuz lobi kendiliğinden
ortaya çıkmış olacak.
Komşu illerin birbirinin rakibi değil
tamamlayıcı olduğu düşüncesinden
hareketle birlikteliğin sadece Adana’yı
değil, Doğu Akdeniz Bölgesi’ni kapsaması gerektiği konusunda mutabık
kaldık. Öncelikli olarak Mersin’de
TOBB’a bağlı oda ve borsa ile niyetimizi
paylaştık. Atılan bu adım ve birliktelik
kararlılığıyla iki kent arasında geçmişte
yaşanan bir takım suni sorunlar çözüme
kavuşmuş oldu.
”
Ardından Hatay’da faaliyet gösteren
TOBB’a bağlı odalarla önce Antakya’da,
daha sonra Adana’da bir araya gelindi.
Yakın bir zamanda Adana, Mersin, Hatay
ve Osmaniye’deki odaların yönetim
kurulları olarak toplanacağız ve bölgesel birliktelik yolunda önemli adımları
atmış olacağız.
Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu
olarak, üyelerimize sunduğumuz rutin
hizmetlerin yanı sıra, ihracatımızın artırılması ve üye sanayicilerimizin yeni
pazarlara ulaşması amacıyla Tunus’a iş
heyeti ziyareti gerçekleştirildi.
Tunus- Libya- Cezayir İş Forumu’na
katılan sanayicilerimiz önemli görüşmeler ve iş bağlantıları yaptı. İş
heyeti ziyaretleri kapsamındaki ikili
görüşmelerde, üye firmalarımızı konuk
sanayici ve işadamları ile bir araya
getirerek iş bağlantıları kurulmasını
hedefledik.
Son olarak 2012 yılı içerisinde Çek
Cumhurbaşkanı ve beraberindeki 63
sanayici ve işadamını Adana Sanayi
Odası’nda düzenlenen iş forumunda
ağırladık. Odamızda gerçekleştirilen ikili
görüşmeler olumlu geçti ve firmalar
arasında önemli iş görüşmeleri ve iş
bağlantıları yapıldı.
Adana Sanayi Odası, Türkiye Cumhuriyeti
Merkez Bankası ve Dünya Gazetesi
işbirliğiyle “Para Politikaları” konulu
toplantı düzenlendi. Merkez Bankası
Başkanı Doç. Dr. Erdem Başçı’nın para
politikalarını anlattığı toplantı sonrasında, Merkez Bankası ve Adana iş dünyası
temsilcileri Adana Sanayi Odası’nda
bir araya geldi. Toplantıda, iş dünyası
temsilcilerimiz para politikalarıyla ilgili
sorunlarını ve isteklerini doğrudan dile
getirme imkanı buldular.
Ayrıca, yürürlüğe girecek olan Yeni Türk
Ticaret Kanunu ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu ile ilgili olarak üyelerimizin
bilgilendirilmesi amacıyla Adana Ticaret
Odası, Serbest Muhasebeci ve Mali
Müşavirler Odası işbirliğiyle seminer
gerçekleştirildi.
Küresel kriz sonrası ABD ve AB pazarlarında yaşanan daralma, Afrika ve
Ortadoğu’daki siyasi olaylar nedeniyle
yeni pazarlar bulunması amacıyla, 2012
yılını “İhracatı Geliştirme Yılı” ilan ettik.
Bu kapsamda İhracat Genel Müdürlüğü
nezdinde girişimlerimizi yaptık, önümüzdeki günlerde üyelerimize dönük
eğitim toplantıları ve seminerler düzenleyeceğiz. İhracat yapan üyelerimizin
ihracatlarını arttırmaları ve hiç ihracat
yapmayan üyelerimizin ihracatlarını
arttırmaları için ADASO bünyesinde
birim kurulması için çalışmalarımızı
sürdürmekteyiz.
İşletme Müdürlüğü kurma yetkisi yasayla odamıza verilen ve kamulaştırma çalışmalarında son aşamaya
gelinen Ceyhan Enerji Endüstri İhtisas Bölgesi’nin faaliyete geçirilmesi
amacıyla girişimler ve çalışmalar sürdürülmektedir.
Adana’da sektörel bazda yeni sanayi sitelerinin kurulması amacıyla yaptığımız
girişimlerden ve çalışmalardan olumlu
sonuçlar alındı. Adana’nın 1/25.000’lik
imar planında bu siteler için arsa tahsis
edilmesi konusunda önemli adımlar
atıldı. Önümüzdeki süreçte bu sitelerin
kurulmasına yönelik somut adımlar
atılması için çalışmalarımız devam
etmektedir.
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri
Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığı’nın (KOSGEB) girişimcilere
sağladığı hibe ve kredi imkanlarından
yararlanabilmek için zorunlu “Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi” kursu düzenlendi ve iş dünyasına 60 yeni girişimci
kazandırdık. Girişimcilik konusundaki
çalışmalara ve projelere desteğimizi
sürdürüyoruz.
Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın
Güney Afrika Cumhuriyeti’ne gerçekleştirdiği iki günlük “Ticaret, Müteahhitlik
ve Yatırım Heyeti” ziyaretine katıldım.
Ticari ilişkilerin geliştirilmesi açısından büyük potansiyel ve avantajlar
bulunduğunu gözlemledim. Bunları
sanayicilerimizle paylaşıyoruz. Güney
Afrika pazarının değerlendirilmesine
yönelik girişimler ve çalışmalar devam
etmektedir.
Çeşitli kurum ve kuruluşlarla işbirliği
içerisinde, üyelerimize yönelik toplantı
ve seminerler düzenliyoruz. Üyelerimizi
ilgilendiren konularla ilgili uzmanları
Odamıza getirerek, üyelerimizin bilgi
almalarını sağlıyoruz. Ayrıca, üyelerimizin ihtiyaçları doğrultusunda belirlenen
konularda eğitimler düzenliyoruz.
Adana Organize
21
Adana Sanayi Odası’na kayıtlı kaç
sanayici üye var?
Adana Sanayi Odası’na kayıtlı 2030 üye
bulunmaktadır. Adana sanayisinin sektörel dağılımında, Tekstil ve Konfeksiyon
Sanayi % 24, Döküm, Makina,Metal
Eşya, Otomotiv Sanayi % 18, Döküm,
Makina, Metal Eşya, Otomotiv Sanayi
% 16, Gıda, İçki ve Tütün Sanayi % 16,
Çimento, Maden ve İnşaat Sanayi % 12,
Kimya, Kauçuk ve Plastik Sanayi % 11,
Elektrik-Elektronik % 10, Kağıt-Kağıt
Ürünleri,Basım ve Ambalaj Sanayi %
5, Orman Ürünleri ve Mobilya Sanayi
% 4 oran ile yer almaktadır.
“Amylum Nişasta, Sunar Mısır, Tat
Nişasta, Tadım Gıda, Oğuz Gıda ve Limkon
gibi fabrikalar, çiftçinin ürününe yerinde
pazar yarattığı için sanayi - tarım arasında
sinerji yaratmaktadır.
”
Adana’nın gerek sanayisiyle gerekse diğer yönleriyle hızlı bir şekilde
gelişmesi ve Türkiye’de örnek bir
kent olabilmesi için neler yapılmalı? Nelere öncelik verilmeli?
Adana’nın bugüne kadar en büyük
eksikliği, kenti sürükleyecek, lobi
oluşturulmasına öncülük edecek bir
ağabeyin olmamasıydı. Birlik ve beraberlik, güç birliği konusunda toplumun
tüm kesimleri tarafından yakınmalar
dile getiriliyor, ancak bir türlü adım
atılmıyordu. Kentlerin gelişmesinde,
dinamiklerin uyumlu olması, birlikte
çalışmasını önemli görmekteyiz. Bu
nedenle güç birliğinin Adana’nın gelişimine önemli katkı sağlayacak, kentin
dinamiklerinin harekete geçirilmesinde
büyük katalizör görevi yapacaktır.
Adana Sanayi Odası Başkanı olarak,
Adana sanayisindeki gelişmeleri
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Adana, Türkiye’nin ilk sanayileşen kentlerinden birisidir. Adana, Türkiye’nin ilk
sanayileşen kentlerinden biri olduğu
için yatırımcı - girişimci geleneğini de
oldukça iyi bir şekilde taşımaktadır.
1950’lerde sanayileşirken ilk yatırımlar tarıma dayalı sanayi, yani tarıma
dayalı tekstil ve bitkisel yağ konusunda yapılmış olmasına rağmen, süreç
içerisinde diğer bütün sektörlerde
üretime geçilmiştir. Kentimiz, tekstil,
bitkisel yağ, döküm, metal, makine
yedek parça, plastik, kimya, mobilya,
gıda sektörlerinde güçlü bir konumda
bulunmaktadır ve sürekli gelişmektedir.
22 Adana Organize
Tekstil sanayisinde çok gelişmiş, modern entegre tesisler, gıda sanayisinde
Türkiye markaları, makina imalat sanayisinde ise yurtdışına komple fabrikalar
kuran tesisler bulunmaktadır.
Sektörel çeşitliliği önemli zenginlik
olarak görüyoruz. Sanayi tek sektöre
dayalı olmadığı için bir sektörde kriz
olsa bile diğer sektörler çalışarak kent
sanayisini ayakta tutmaktadır. Adana,
Türkiye’de sanayi çeşitliliğinde 5. şehirdir. Bu da rekabet gücünü artırmaktadır.
Adana sanayisi ve tarımı,1983 sonrası “Dışa Açık Büyüme” modeline
geçilmesiyle, yeni duruma uyumda
zorlandı, bazı fabrikalar kapandı veya
el değiştirdi. Son 15-20 yılda kent,
sanayisi ve tarımıyla yeniden atağa
geçti. D - 400 Karayolu üzerinde ve
Metal Sanayi sitelerindeki yeni tesisler
dışında sadece Adana Organize Sanayi
Bölgesi’nde 300 kadar fabrika kuruldu.
Bunların hemen hemen hepsi, modern
teknoloji ile küresel rekabet ortamında
kurulmuş olup, ihracat yapmaktadır.
Adana sanayisi için önemli bir gelişme
de, tarım ürünlerini işleyerek, sanayi
mamulü haline getiren, dolayısı ile
katma değerini yükselten, tarıma dayalı
sanayi konusundaki yatırımlar da hızla
artmaktadır. Amylum Nişasta, Sunar
Mısır, Tat Nişasta, Tadım Gıda, Oğuz
Gıda ve özellikle Limkon gibi fabrikalar, çiftçinin ürününe yerinde pazar
yarattığı için sanayi - tarım arasında
sinerji yaratmaktadır.
Gerçekten işlerin olumlu biçimde
yürüdüğü illere baktığınızda birlik,
beraberliğin, güç birliğinin, lobiciliğin
önemi görülecektir. Örneğin Gaziantep’e
bakıldığında orada kentin ağabeyi olarak
Konukoğlu bulunuyor. Lobinin oluşturulduğu yere bakıldığında ağabeyliğin ya
marka olmuş işadamları ya da oradaki
belediye başkanları tarafından yapıldığı
açıkça görülecektir.
Herkes avlusunun önünü temizlerse
kent temiz kalır. Biz de herkes başkasının havlusuna karışmadan kendi
avlusuna baksın istiyoruz. Adana söz
konusu olduğunda herkes bir araya
gelmelidir. Bunları yapabilirsek Adana
lobisi için bir problem kalmayacak. O
zaman Adana ile ilgili bir şeyleri, geleceğe dönük projeleri hayata geçirmek
mümkün olacaktır.
Bizler, güç birliği hareketi ile yola çıktığımızda bile o kadar güzel dönüşler
aldık ki, gerçekten bu işin yapılması
gerektiğini, herkesin böyle bir olaya
susadığını gördük. Bu güç birliği tam
anlamıyla gerçekleştiğinde, Adana’nın
ufku açılacak, çok farklı bir konumda,
olması gereken yerde olacak.
Adana sanayisi 10 yıl içerisinde ne
gibi değişimler, gelişimler gösterir?
Tahmin ve öngörülerinizi dinleyebilir miyiz?
Petrolü Türkiye üzerinden dünya pazarına ulaştırmada en önemli güzergah
olduğu kabul edilen Bakü-Tiflis-Adana boru hattının Ceyhan’dan denize
açılıyor olması, bu bölgede enerji ve
petro-kimyayı ön plana çıkarmaktadır.
Ayrıca Yumurtalık Serbest Bölgesi’ndeki yatırımlar ve Ceyhan Enerji İhtisas
Bölgesi ile petrol boru hatları ve yapımı
planlanan rafineri tesisleriyle bu bölge gelecekte enerji üssü konumuna
gelecektir.
Rafineri, petrokimya tesisleri, termik
santraller, petrol ve doğalgaz depolama
tesisleri, LNG terminallerinin yanında
liman ve tersanelerin yer aldığı Ceyhan
Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi’nin kurulmasıyla, bölgede bazı ürünlerin bire
6 bin oranında katma değer yarattığı
kimya sektörü hızla gelişecektir.
İskenderun Demir Çelik Fabrikaları’nda
yassı mamul üretimine geçilmesi ve
sektördeki 7 firmadan 3’ünün bölgemizde bulunması nedeniyle metale
dayalı yan ve otomotiv ile tekstil, gıda
sektörleri izleyecek ve yıldızı parlayan
sektörler olacaktır.
Enerji Endüstri İhtisas Bölgesi’nin faaliyete geçmesiyle birlikte, sadece
Adana değil, Mersin’den İskenderun’u
kapsayan Doğu Akdeniz Bölgesi hızlı
bir kalkınma sürecine girecektir.
“Kentimiz, tekstil ve bitkisel
yağ, döküm, metal, makine
yedek parça, plastik, kimya,
mobilya, gıda sektörlerinde
güçlü bir konumdadır.
”
Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde
hızlı bir büyüme söz konusu…
AOSB’deki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? AOSB’nin
Adana ekonomisi açısından yeri
ve önemi nedir?
Adana Organize Sanayi Bölgesi, tek
parçada Türkiye’nin en büyük ve en
iyi altyapısına sahip organize sanayi
bölgesidir. Bölgedeki firmalardan birkaç
tanesi büyük, geri kalanı ise Adana’da
daha önce eksikliği hissedilen orta
ölçekli firmalardır.
Kentimiz, tekstil ve bitkisel yağ, döküm,
metal, makine yedek parça, plastik,
kimya, mobilya, gıda sektörlerinde güçlü bir konumdadır. Adana ekonomisi,
sanayisi ve tarımı her zaman Türkiye
ortalamasının üzerinde bir performans
göstermektedir. Sanayideki bu performansta, organize sanayi bölgesinde
faaliyet gösteren firmalarımızın rolü
çok büyüktür. Bu firmalarda 25 binden
fazla kişi istihdam edilmektedir.
5084 Sayılı Teşvik Yasası’na ve üretim
maliyetlerine rağmen Adana sanayisi
her geçen yıl biraz daha gelişmektedir.
Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde de
büyüme devam etmektedir. Büyümenin
en iyi göstergesi olan bölgedeki elektrik
ve doğalgaz tüketim miktarları sürekli
artmaktadır. Bu da Adana Organize
Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren
sanayi tesislerinin Adana ekonomisine
olan katkıları açık bir şekilde gözler
önüne sermektedir. Adana Hacı Sabancı
Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet
gösteren firmalarımızın hemen hemen hepsi ihracat yapan firmalardır.
Bu nedenle, 2011 yılında ilimizden
gerçekleşen 1,7 milyar dolarlık ihracatın
yarısının organize sanayi bölgesinden
yapıldığını söylemek mümkündür.
1,7 milyar dolarlık ihracat rakamı,
Adana’nın 2023 hedeflerine uygun
düşmemektedir. Adana’nın önüne
mutlaka 25 - 30 milyar dolarlık ihracat hedefi somut biçimde konulmalıdır. Türkiye’nin 2023 yılı hedeflerine
ulaşması için, yalnız Adana ve Adana
OSB değil, bölgemiz ve ülke olarak,
ihracatı artıracak, ithalatı azaltacak
ürünler üretmeye ve yeni yatırımlar
yapmaya, bunları da gerçekleştirirken
mutlaka katma değeri yüksek olanlara
yönelmemiz gerekmektedir.
Adana Organize
23
Sütcü:
“Koluna altın bileziği
takan işsiz kalmaz”
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi
Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir
Sütcü, bölge bünyesinde eğitim öğretime iki yıl önce başlayan Çukurova
Üniversitesi’ne bağlı Meslek Yüksek
Okulu öğrencilerinin, bölgeyi tanımalarına yönelik düzenlenen seminerdeki
konuşmasında, “Koluna altın bileziğini
takan işsiz kalmaz. Okuduğunuz okulun
kıymetini bilin” dedi.
Sütcü, OSB Toplantı Salonu’ndaki
seminerde, Elektronik Teknolojileri,
Elektronik, Tekstil ve Makine bölümleri olmak üzere 4 branşta toplam 240
öğrenciye eğitim öğretim veren Ç.Ü.
Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin
katıldığı seminerde, bölgenin tanıtımı
ve bölge müdürlüğünün çalışmalarıyla ilgili bilgi verdikten sonra, okulun
kuruluş öyküsünü anlattı.
Bu okulun bir ihtiyaçtan doğduğunu
ifade eden Sütcü, “Sanayiciler kalifiye eleman sıkıntısı çekerken yüzlerce
gencimiz işsiz geziyordu. İki yıl önce,
Adana Valiliği, Çukurova Üniversitesi ve
AOSB başkanlığının desteğiyle kurulan
okul her iki sorunun da çözümüne çare
oldu. Bu okul diğer meslek yüksek
okullarından çok farklı, çünkü sanayi
kuruluşlarının yanı başında yer alıyor.
Bu sayede staj yeri bulma sıkıntısı yok,
mezun olunca işsiz kalma sorunu yok”
diye konuştu.
Sütcü, gençler için hayatın üniversiteyi
bitirdikten sonra başladığını, diploma
sahibi olmanın, iş sahibi olmak anlamına gelmediğini vurgulayarak, şunları
kaydetti: “Koluna altın bileziğini takan
işsiz kalmaz. Eskiler de öyle derlerdi,
altın bilezikle kastettikleri sanattır.
Okuduğunuz okulun kıymetini bilin.
Çünkü, siz burada kalifiye eleman
olarak yetişiyorsunuz. Biz bu okulun
kuruluşuna bu yüzden destek olduk.
Bu bizim için bir sosyal sorumluluktu.
24 Adana Organize
Yani, zorunluğumuz değildi. Hatta, okulu
açmadan önce de buradaki sanayicilerle
anket yaptık. Hangi bölümlere ihtiyaç
bulunduğunu tespit ettik ve Çukurova
Üniversitemiz de açacağı bölümleri
buna göre belirledi.”
Ç.Ü. Meslek Yüksek Okulu Müdür Yardımcısı Nigar Yarpuz Bozdoğan ise,
AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir
Sütcü’ye, hayat tecrübesiyle öğrencilere anlattıklarından dolayı teşekkür
ederek, “Bizim okulumuzun öğrencileri
gerçekten çok şanslı. Buradaki her
türlü sorunumuzda AOSB yönetimini
yanımızda buluyoruz. Dışarıda da konuşuluyor ve gıptayla bakılıyoruz. Herkes
burada öğrenci olmak, eğitimci olmak
istiyor. Biz de bu okulda bir eğitimci
olduğumuz için şanslıyız” dedi.
İ Ş D Ü N YA S I İ Ç İ N Ü S T D Ü Z E Y KO N A K L A M A V E T O P L A N T I S E Ç E N E K L E R İ
Adana’nın en merkezi ve iş bölgesinde, hava alanına 5km. mesafede bulunmakta birlikte, günümüzde sık yolculuk edenlerin
gereksinimlerinin rahatlık, konfor ve teknolojinin ön planda tutulduğu RİVA REŞATBEY BOUTIQUE & BUSINESS HOTEL
misafirlerine sıcak, dost ve sıradışı servis anlayışı ile hizmet sunmaktadır. 48 standart,12 deluxe, 3 junior suite, 5 master suite
olmak üzere toplam 68 odasıyla RİVA REŞATBEY BOUTIQUE&BUSINESS HOTEL misafirlerine tüm odalarda ve ortak
kullanım alanlarında kablosuz internet hizmetini ücretsiz sunmaktadır.
Reşatbey Mah. Adalet Cad. No:20 Seyhan/ADANA T: 0322 401 00 00 Pbx • F: 0322 401 00 01
www.adanariva.com.tr
Süleyman Sönmez:
“ADSİAD Adana’nın
şapkasıdır, şemsiyesidir”
20. yılını geride bırakan Adana Sanayici İş Adamları Derneği çalışmalarına hız kesmeden
devam ediyor. 19 yıllık dernek üyeliğinden sonra başkanlık görevini üstlenen Süleyman
Sönmez, Adana’nın gelişmesi için ortak hareket edilmesi ve güç birliği yapılması
gerektiğinin altının çiziyor. ADSİAD olarak Adana’nın kalkınmasına yönelik geliştirilecek
her projeye destek olmaya hazır olduklarını ifade eden Sönmez, “Herhangi bir görüşün,
düşüncenin yanlısı veya karşıtı değiliz. ADSİAD, Adana’nın şapkasıdır, şemsiyesidir. Görüş
ve düşüncesi ne olursa olsun, Türkiye’nin hukuk ve demokrasi anlayışı çerçevesinde
Adana’nın gelişimine katkı sağlayabilecek her kuruma ve iş adamına kapımız sonuna
kadar açıktır” diyor. ADSİAD’ı Süleyman Sönmez’den dinlemeye devam ediyoruz…
ADSİAD’ın en eski üyelerindensiniz ve bugün başkanlık görevini
yürütüyorsunuz. Kısaca başkanlığınıza uzanan süreci değerlendirebilir misiniz?
Adana Sanayici İş Adamları Derneği’ne
kuruluş aşamasından hemen sonra
üye oldum. Derneğimiz şu anda 20.
yılında. Ben ise 19 yıldır bu derneğin
üyesiyim. Derneğimizin kurulduğu
dönem, sivil toplum hareketlerinin
başladığı bir dönemdi. Bir grup sanayici iş adamı bir araya gelerek;
Adana’da sanayinin gelişmesi, Adana
sanayisine farklı bir vizyon konması,
lobi faaliyetleri çerçevesinde o tarihlerde yaşanan teşvik sıkıntılarının
giderilmesi gibi amaçlarla ADSİAD’ı
kurdu. 20 yıllık süre zarfında hemen
her dönem gerçekleştirilen tüm çalışmaların yakından takipçisi, destekçisi oldum. Pek çok konuda görev
ve sorumluluk üstlendim. Tabi bu
süreç belirli bir birikimin, tecrübe-
26 Adana Organize
nin oluşmasını sağladı ve bugünlere
geldiğimizde görev kaçınılmaz oldu.
Eski başkanlarımızın ve üyelerimizin
de istekleriyle bayrağı devraldım.
ADSİAD’ın Adana’ya bakış açısını
değiştirecek daha farklı işler yapması gerektiğini ve sanayicinin, iş
adamının bölgedeki potansiyeli iyi
kullanması gerektiğini her zaman
ifade ediyordum. Başkanlık görevi,
bu düşünceler için iyi bir fırsat oldu.
Bu çok onurlu bir görev. Kendi vizyonumuzla, ADSİAD’ın 20 yıllık birikim
ve vizyonunu birleştirerek bu onurlu
görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışacağım. Bu görevi bana emanet
eden tüm değerli üyelerimize teşekkür ediyorum. Eski Başkanımız Sayın
Cahit Sınmaz’a ayrıca teşekkür etmek
istiyorum. Kendi başkanlık dönemi
devam ederken görevden ayrılarak
bu onurlu görevi bize devretti. Bu
çok fazla karşılaşılmayan örnek bir
davranış.
Göreve geldiğinizde öncelikleriniz
ne oldu? İşe nereden başladınız? Kamuoyunun ve bizlerin hem fikir olduğu bazı tespitler vardı. Bunlardan
birincisi ve kamuoyunu en çok rahatsız
eden ise Adana’da birlik olunamamasıydı. Odalar, sivil toplum örgütleri,
dernekler ve yerel yönetim yeterince
bir araya gelemiyor, güç birliği yapmıyordu. Önceliğimiz, birlikte hareket
etmeyi, senkronizasyonu, güç birliğini
sağlamak adına çalışmaların startını
vermek oldu. Yaklaşık bir yıl önce çok
ciddi bir çalışma süreci başlattık. Neredeyse Adana’daki bütün dernekleri,
odaları, yerel yönetim temsilcilerini
ziyaret ettik. Bugün baktığımızda
Adana artık, sivil toplum kuruluşlarıyla, odalarıyla, borsasıyla müthiş bir
birliktelik yakalamış durumda. Bunun
sağlanmasında çok önemli katkılarımızın olduğunu düşünüyorum. Bundan
sonraki süreçte ise senkronize hareket etmeyi, birlikte proje geliştirmeyi
sağlayacak çalışmalara ağırlık vereceğiz. Adana’yı ilgilendiren her konuda
birlikte hareket etmeyi sağlamak için
bazı projeler yapmamız gerekiyor. Bu
doğrultuda hazırlığını sürdürdüğümüz
çalışmalar var. Bunları da kısa bir süre
sonra kamuoyuyla paylaşacağız.
Üzerinde hassaslıkla durduğumuz bir
diğer konu ise Adanalılık ruhunun yeniden canlandırılması. Kendi değerlerimizi ön plana çıkarmamız gerekiyor.
Sanayimizle, sanatçımızla, üniversitemizle, kültürümüzle farklılığımızı öne
çıkarmamız ve hissettirmemiz gerekiyor.
Bunun bir örneği olarak, üniversitemizin
Senfoni Orkestrası ile birlikte özel bir
gece düzenledik. Genç yeteneklerimiz
bu gecede sanatlarını sergilediler ve
dünyadaki başarılarını bizlere göstermiş
oldular. Adanalılık ruhunu canlandırmak için kendi değerlerimize sahip
çıkmamız, bu tarz etkinliklerin sayını
arttırmamız gerekiyor.
Güçlü bir dernek, güçlü bir lobi
“anlamına
gelir. Güçlü bir lobiye
sahip olmamız ise Adana’nın
gelişmesi, önemli yatırımlara ev
sahipliği yapması demektir.
”
Adana Organize
27
İş dünyasında genellikle ekonomi
konuşulur. Siz kültürel, sanatsal faaliyetlere de önem veriyorsunuz…
Sivil toplum örgütlerinin asli görevi
dinamikleri hareket geçirmektir. Biz
‘her işi yaparız’ demiyoruz ama ‘dinamiklerimizi harekete geçirebiliriz’
diyoruz. Önemli olan da bu. Sanayiciler,
iş adamları sadece üretim yaparak,
para kazanarak, kendi tesislerini büyüterek kamuya faydalı olamaz. Kültüre, sanata önem vererek, kamunun
farklı sorunlarına da yardımcı olarak, el
uzatarak, o problemin çözümüne katkı
sağlayarak zenginleşirsiniz. Zenginlik
sadece maddiyatla olmaz. Kültürle,
sanatla, gelişmişlikle olur. Artık dünyada
rekabet farklı noktaya geldi. Ekonomik
rekabet bölgesel yapılmaya başlandı.
Bu konuda bütün otoriteler aynı şeyi
söylüyor. Ekonomi kesinlikle, bölgesel
rekabetle kuvvetli yapılabilir. Fakat hemen arkasından bir şey geliyor, kent
rekabeti… Artık kentler yaşanabilirlikle
rekabet etmeye başladı. Ekonomik rekabetle, yaşanabilir kent olma rekabetini
ayrıştırmak ve her ikisine ayrıca kafa
yormak lazım. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Çünkü, Adana’nın her alanda
gelişmesine önem veriyoruz.
Peki, ekonominin gelişmesi için
ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Bu çalışmalarda üniversitelerden
faydalanıyor musunuz?
Şu anda Çukurova Üniversitesi ve Çağ
Üniversitesi ile beraber farklı çalışmalara başladık. Akademik çerçevede iş
adamlarımızın önünü açacak bir dizi
projeler geliştiriyoruz. Bu kapsamda kalifiye eleman yetiştirmeden,
Adana’da yatırım yapılabilecek iş
kollarının araştırılmasına kadar pek
çok konu yer alıyor. Bu çok yönlü ve
uzun soluklu bir çalışma süreci. ADSİAD
olarak bu proje tamamlandığında şunu
başarmayı hedefliyoruz. Bir iş adamı
ADSİAD’ın web sayfasına girdiğinde;
Hangi konularda yatırım yapabilirim?,
Kendi işimi nasıl geliştirebilirim? Hangi
grupla çalışabilirim? gibi tüm sorularının
cevabını bulabilsin.
Bir diğer önerimiz Adana için acilen
bir master planın hazırlanması. Şu
anda girişimciler genellikle kendi
öngörüleriyle ve araştırmalarıyla yatırım yapıyor. Hazırlanacak bu master
planda, Adana’nın 5, 10, 15, 20 yıllık
geleceğini öngören, analiz eden bilgiler yer alacak ve yapılacak her yeni
yatırımda bu master plandan yola çıkılarak hareket edilecek. Yapacağımız
tüm araştırmalarla, sanayicinin yeni iş
kollarına yatırım yapmasına veya kendi
işini geliştirmesine yardımcı olacağız.
İhtiyaç duyduğu bilgiyi, analizi sunmaya
çalışacağız. Örneğin Çukurova toprakları
bizi yüz yıllardır ticaret merkezi yapan
bir potansiyele sahip. Tarım açısından
dünyanın en verimli toprakları burada.
Hazırlanacak master plan, bu avantajı
daha fazla katma değer sağlayacak
şekilde kullanabilmemiz için bize yol
gösterecek.
ADSİAD’a kurumsal üye kabulü
gerçekleştirdiniz. Bunun nedeni
neydi? Kimler ADSİAD’a üye olabilir?
Evet. Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek çok değerli kurumları, kurumsal
bazda derneğimize üye yaptık. Şu
anda kurumsal bazda üye alımı yapan
tek derneğiz. Bildiğiniz gibi Adana,
Türkiye’ye sanayileşmeyi öğreten kent.
Bundan 40 – 50 sene önce fabrikatör demek, Adanalı demekmiş. 150
28 Adana Organize
Son olarak, AOSB’de yaşanan gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Adana Organize Sanayi Bölgesi son
zamanlarda ciddi bir atağa geçti. Bizim gururumuz olmaya başladı. Bunun
devam edeceğine inanıyoruz. Başta
Sayın Başkan ve değerli üyemiz Bekir Sütcü gerçekten olağanüstü işler
başarıyor. Bizi her zaman moral ve
motive edecek bilgileri rakamlarla
veriyor. Örneğin geçen yıl ile bu yıl
arasındaki enerji tüketimiyle ilgili sunulan rakamlar, sanayimizdeki büyümeyi net bir şekilde gösteriyor. Sürekli
yeni yatırım haberleri alıyoruz. Bunlar
bizi çok mutlu ediyor. İnanıyorum ki,
AOSB önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin
en önemli yatırımlarını alan sanayi
bölgesi olacak. Çalışmalarından dolayı,
değerli başkanımız başta olmak üzere
tüm AOSB yönetimine canı gönülden
teşekkür ediyor, onları yürekten kutluyorum. Bir organize sanayi bölgemiz olduğunu bize hemen her gün
hissettiriyorlar.
İnanıyorum ki,
“
AOSB önümüzdeki
yıla yakın bir sanayi geçmişimiz var.
İşte bu güçlü geçmişimizi artık öne
çıkarmamız gerektiğine inanıyoruz.
Bu nedenle ADSİAD’ın üye profilini,
Türkiye’de güçlü olan, ilk 1000’e girmiş
çok değerli kurumlarla genişletmeye
devam edeceğiz. Güçlü bir dernek,
güçlü bir lobi anlamına gelir. Güçlü bir
lobiye sahip olmamız ise Adana’nın
gelişmesi, önemli yatırımlara ev sahipliği yapması demektir. Burada şunu
belirtmek istiyorum. ADSİAD olarak
herhangi bir görüşün, düşüncenin
yanlısı veya karşıtı değiliz. Görüş ve
düşüncesi ne olursa olsun, Türkiye’nin
hukuk ve demokrasi anlayışı çerçevesinde Adana’nın gelişimine katkı sağlayabilecek her kuruma ve iş adamına
kapımız sonuna kadar açıktır.
ADSİAD’ın nasıl bir üye yapısı var?
ADSİAD’ın oldukça güçlü bir üye yapısı
söz konusu. Çünkü üyelerimiz arasında, Adana Sanayi Odası, Adana Ticaret
Odası, Adana Organize Sanayi Bölgesi, Adana Ticaret Borsası gibi önemli
yapı taşlarından çok değerli isimler
var. Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu
arasında yer alan, bölgemizin gurur
kaynağı firmalar var. Adana Sanayici
İş Adamları Derneği böyle bir dernektir. Adana’nın şapkasıdır, şemsiyesidir.
Adana için çalışan, üreten, Adana’nın
gelişimi için faaliyet gösteren önemli
isimler burada. Adana’da üretim yapan, istihdam yaratan ve bölgemize
katma değerler sağlayan her sanayicinin, her iş adamının, her kurumun
derneğimize üye olması gerektiğine
inanıyorum. Eğer bunu sağlayabilirsek işte o zaman markalaşabilir, kendi
topraklarımızdan markalar çıkarabiliriz. Elbette dışarıdan gelecek yatırımcı
bizler için çok önemlidir. Ama kendi
potansiyelimizi göz ardı etmememiz
gerekiyor. Çukurova’da çok önemli bir
birikim var. Hem maddi, hem tecrübe
yönünden korkunç bir birikime sahibiz.
Özetle marka kent olmak ve markalar
çıkarmak için ihtiyaç duyduğumuz her
şeye sahibiz. Tek yapmamız gereken
beraber hareket ederek, güçlerimizi
birleştirerek bu değerleri harekete
geçirmek…
Bu konuda en büyük görev kime
düşüyor?
yıllarda Türkiye’nin
en önemli
yatırımlarını alan
sanayi bölgesi
olacak.
”
Bu görev bir kişinin veya bir kurumun
görevi değil. Konu Adana ise fikri beraber üretip beraber geliştirmemiz gerekiyor. Buna bir örnek verecek olursak:
Bölgemize petrokimya tesisleri gelecek.
Bu fırsatı değerlendirmemiz lazım. O
bölgede petrokimya tesisi kümeleşmesi
sağlamak için çalışmalara şimdiden
başlamalıyız. Bununla ilgili, odalar,
sivil toplum kuruluşları, dernekler,
yerel yönetim beraber hareket ederek stratejimizi belirlememiz lazım.
Aksi takdirde petrokimya tesislerinden
çıkacak olan ham madde uçup gidecek,
dünyanın başka bir yerinde işlenerek
bize ürün olarak yüksek fiyatlara geri
gelecek. Oradan çıkacak ham maddeleri
işleyecek sanayi tesislerinin kurulması
için şimdiden çalışmalara başlamalıyız.
Adana Organize
29
İşverenler
“İş sağlığı ve
güvenliği”
denetiminde
Adana İş Teftiş Kurulu Grup Başkanlığı,
yılın ilk denetim sonuçlarını Adana Hacı
Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki
toplantıda değerlendirdi. AOSB Başkanı
Bekir Sütcü, “Bölgemizdeki tüm sanayiciler
iş sağlığı ve güvenliği konusunda duyarlı”
dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Adana
İş Teftiş Kurulu Grup Başkanlığı, 2012 yılının
ilk “İş sağlığı ve güvenliği” denetimlerinin
sonuçlarını Adana Hacı Sabancı Organize
Sanayi Bölgesi’ndeki toplantıda değerlendirdi. AOSB Başkanı Bekir Sütcü, Vali
Yardımcısı Burhan Terzioğlu’nun da katıldığı toplantının açılışındaki konuşmasında,
bölgedeki tüm sanayicilerin iş sağlığı ve
güvenliği konusunda duyarlı olduklarını
belirterek, “Yapılan denetimlerden de hiçbir
zaman rahatsızlık duymayız aksine mutlu
oluruz, varsa eksiklerimizi giderme imkanı
buluruz’’ dedi.
Dünyanın geliştiğini, ülkemizde de aynı
gelişmelerin yaşadığını, bu kapsamda, işçi
sağlığı ve güvenliğinin de çok üst derecede önemli bir konu olduğunu vurgulayan
Sütcü, “Bölgemizde bir süredir müfettiş
arkadaşlarımız denetimlerini yapıyorlar.
30 Adana Organize
Bu denetimlerde sadece denetlemekle
kalmayıp, bilgilendirme de yapılması büyük
önem taşıyor” diye konuştu. Sütcü, kendisinin de bir sanayici olarak işyerinde yapılan
denetimlerin raporlarını titizlikle incelediğini
vurgulayarak, şunları söyledi: “Denetim
raporlarını tek tek okudum. Arkadaşlarımız,
gerçekten işin ciddiyetindeler, farkındalar.
Biz de sanayiciler olarak duyarlı davranıp,
işyerinde maske takılacaksa maskeyi, özel
ayakkabı giyilecekse özel ayakkabıyı, önlük
giyilecekse önlüğü temin ediyoruz. Eğer
işçi bunları giymiyor, takmıyorsa cezayı
işveren yiyor. Biz her ne kadar işçimizi
uyarsak da denetime gelen arkadaşlarımız
da bu konuda aksaklık görüyorlarsa ceza
kesmeden önce uyarıda bulunmalarını
istiyoruz. İşverenimiz kadar işçimiz de
bilinçlensin istiyoruz.”
Ceza kesmek
“
yerine eğitime ağırlık
veriyoruz “ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
İş Teftiş Kurulu Adana Grup Başkanı
Mesut Demircioğlu ise, iş denetiminin, çalışanları korumak ve çalışma
yaşamı ile ilgili mevzuatın uygulanıp
uygulanmadığını izlemek ve
denetlemek amacıyla yapılan
denetimlerin bütününü ifade
ettiğini bildirdi. İş denetiminin temel ve öncelikli görev
alanının, çalışma ortamı ve
çalışma koşulları, ikincil görev alanlarının ise çalışma
ilişkileri, istihdam ve meslek
eğitim olduğuna dikkati çeken
Demircioğlu, şunları kaydetti:
“Çalışma ortamı; çalışanların sağlığını, güvenliğini ve
iyilik halini etkileyen geniş
bir alanı ifade etmektedir.
Fiziksel, kimyasal, biyolojik,
ergonomik ve psikososyal etmenler çalışma ortamında
oluşmakta ve gerekli önlemler alınmadığında çalışanların
iyilik durumunu etkilemektedir. Çalışma
koşulları ise; çalışanların korunmasını
doğrudan ilgilendiren dört alanı kapsamaktadır: Çocukların ve gençlerin
çalıştırılması, kadınların çalıştırılması,
çalışma süreleri ve ödeme sistemleri
(ücretler) gibi.’’
Adana İş Teftiş Kurulu Grup Başkanlığı
olarak 28 teknik, 24 sosyal olmak üzere
toplam 52 iş müfettişi ile 8 ilde görev
yaptıklarını anlatan Demircioğlu, “İş
kazalarının olmadığı iş yerleri hedefine
ulaşmak için denetimlerimizin yeterli
olmadığını kabul etmek zorundayız.
Denetimlerimizde ceza kesmek yerine
eğitime daha fazla ağırlık veriyoruz.
Bu amaçla, önleyici ön teftişler de
yapıyoruz” dedi. İş Teftiş Kurulu Başkan
Yardımcısı Yıldız Üner de, sahadaki çalışmaları ve karşılaştıkları sorunlar ve
aksaklıklarla ilgili bilgiler verdi.
Adana Organize
31
Bilal Nadir Gök:
“Adana’nın kalkınması
için var gücümüzle
çalışıyoruz”
Müstakil Sanayici İş Adamları Derneği
(MÜSİAD) Adana Şubesi, bir yandan
bölgesel kalkınmanın hızlanması için
çalışmalarını yürütürken, diğer taraftan
Adana’nın sorunlarının çözümüne yönelik
çalışmalarına ara vermiyor. Adana’nın
gümrük sorununun çözülmesinden, imar
problemleri ve kentsel dönüşüm çalışmalarına kadar pek çok konuda, proje
gerçekleştirdiklerini ve diğer dernekler,
odalar ve sivil toplum kuruluşlarıyla beraber hareket ettiklerini belirten MÜSİAD
Adana Şube Başkanı Bilal Nadir Gök,
“Adana’nın sorunlarının çözülmesi, iş
adamlarının önünün açılması, şehrimizin
kalkınması ve bölgesel gelişimi yakalamak için her konuda üzerimize düşeni
yapıyor, var gücümüzle çalışıyoruz” diyor.
MÜSİAD Adana Şubesi’nin faaliyet ve
hedeflerini Şube Başkanı Bilal Nadir
Gök’den dinlemeye devam ediyoruz…
MÜSİAD’ın genel yapısından bahseder misiniz?
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği
(MÜSİAD); hakkın ve hukukun, adaletin
ve eşitliğin, barışın ve güvenin, refahın
ve mutluluğun sağlandığı; tarihe ve topluma mal olmuş mahalli ve evrensel
değerlerin korunduğu, gözetildiği; kendi
içinde bütün, bölgesinde etkin, dünyada
saygın bir Türkiye için yola çıkan hassasiyet sahibi iş adamlarının, 5 Mayıs
1990 tarihinde İstanbul’da kurdukları
bir iş adamları derneğidir. Kişilerin ve
kurumların, ülkemizin ve toplumumuzun, bölgemizin ve dünyanın sosyal ve
kültürel, siyasal ve ekonomik, bilimsel
ve teknolojik kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla oluşturulan bir “Gelişim – diyalog – işbirliği – güç birliği”
platformudur.
Türkiye genelinde 33’e ulaşan şube
sayısı, 45 farklı ülkede yaklaşık 105 irtibat noktasıyla 3.300’den fazla üyeyi ve
GSMH’nın %15’ini karşılayan, ihracata
ise yaklaşık 17 milyar dolar katkısı olan,
yaklaşık 1.200.000 kişiye istihdam sağlayan ve yıllık ortalama 5 milyar dolara
yakın yatırım yapan 15.000 işletmeyi
temsil eden; iş dünyası için olduğu kadar
toplumun diğer kesimleri için de örnek
bir eğitim, rehberlik, danışmanlık merkezi
haline gelen, uygulama ve çalışmalarını
profesyonel düşünce zeminine oturtan,
kurumsal kimliğini tamamlayarak, bunu
ISO 9001:2000 Kalite Belgesi’yle tasdik
ettiren güçlü bir sivil toplum kuruluşudur.
32 Adana Organize
MÜSİAD Adana Şubesi nasıl bir üye
yapısına sahip? Genel amaçları
nelerdir?
MÜSİAD Adana Şubesi’nin şu anda,
sanayici, iş adamı ve hizmet sektörü
temsilcilerinden oluşan 100 civarında
üyesi var. Biz seçici bir yapıyız. Üye
profilimizi, genel toplum kurallarına
uygun şekilde ticaret yapan, ahlaklı,
helal yoldan para kazanan, vizyoner
kişiler oluşturuyor. Üyelerimizin tamamı
bölge ekonomisine çok olumlu katma
değerler sağlayan, saygın kişilerdir. Yerelde Adana’nın sorunlarının çözümü
noktasında diğer sivil toplum kuruluşları
ve yerel yönetim temsilcileriyle kontaklara girerek, ilişkilerimizi sıcak tutarak
çözüm noktasında her türlü girişimi
gerçekleştirmekteyiz. Amaçlarımızı,
Kişisel Gelişim, Kurumsal Gelişim,
Sektörel Gelişim, Kültürel Gelişim ve
Toplumsal Gelişim olarak beş ana başlık
altında toplayabiliriz. Kişisel Gelişim
insan unsurunun geliştirilmesi anlamına geliyor. Bu doğrultuda yapımız
içerisinde bulunan işadamlarının ve
istihdam ettikleri elemanların kişisel
donanımlarını artırmak, sanayinin ve
ticaretin tüm fonksiyonları bakımından, daha olumlu ve verimli insanlar
haline gelmesine katkıda bulunmak,
iç derinliği olan, kişisel ve mesleki
açıdan yetişmiş, dayanışma misyonuna
sahip nitelikli bir insan topluluğunun
ortaya çıkmasına katkıda bulunmak için
çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Kurumsal Gelişim, iş ve işleyiş sistemlerinin
geliştirilmesi anlamına geliyor. Küçük,
orta ve büyük ölçekli işletmelerin iş ve
işleyiş sistemlerinin geliştirilmesine;
insan- bilgi –para unsurlarının denge
ve uyum içinde daha iyi sevk ve idare
edilerek, toplam kalite standardının
yakalanmasına katkıda bulunmak
üzere hareket ediyoruz. Sektörel Gelişim, piyasanın geliştirilmesi anlamına
geliyor. Tüm sektörler için, iç ve dış
pazarların, piyasaların araştırılmasına,
geliştirilmesine; üreticiden tüketiciye,
satıcıdan alıcıya uzanan yolların açılmasına; üyelerimiz için, uygun şartlarda
iş yapabilecekleri çevrelerin, ortamların oluşturulmasına, geliştirilmesine
katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Kültürel Gelişim, yani değer ölçülerinin
geliştirilmesi konusunda iş dünyasının yatay ve dikey boyutlardaki tüm
kesimlerini kuşatan geniş bir yelpaze
içinde; kişisel, kurumsal, toplumsal,
evrensel düzeydeki tüm kazançları
ve kayıpları aynı eksen üzerinde ele
alan bir anlayışla, toplumumuzun geçmişten bugüne getirdiği kültürel ve
manevi değerlerle beslenmiş, ortak
bir iş ahlakının ve örnek bir işadamı
yahut işletme modelinin oluşmasına,
gelişmesine katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Son olarak Toplumsal Gelişim,
yani ülkenin ve toplumun kalkınması
konusunda, bulunduğumuz toplumun
sosyal ve kültürel, siyasal ve ekonomik,
bilimsel ve teknolojik yönlerden kazanması, kalkınması için fikir üretiyor,
projeler geliştiriyoruz.
Adana’nın gündeminde olan hava
alanı konusunda inşaat sektöründe yaşanan problemin çözümüne
yönelik bir takım girişimleriniz
olmuştu. Kısaca anlatır mısınız?
Evet. Bu Adana için çok önemli bir
sorundu. Özellikle Seyhan ilçesinde
birçok inşaatın yapımı durdurulmuştu. Problemin çözülmesi sıkıntıların
giderilmesi için Ulaştırma Bakanlığı ile
temaslarımız oldu. Bu konuda tüm derneklerin koordineli bir şekilde hareket
etmesi sağlandı. İşadamı, müteahhit ve
sanayicilerin örgütlü olduğu derneklerin
bir araya gelmesiyle oluşan birliğin
sekreteryasını biz yürüttük. Adana
Havaalanı’nın çevresindeki yapılaşma
konusunda yaşadığımız ve binlerce kişiyi
ilgilendiren teknik problemin çözülmesi
konusunda iş dünyası temsilcileri olarak
ilk kez bir araya gelip Ankara’da yürüttüğümüz girişimlerden olumlu sonuç
aldık. Bu olay da gösterdi ki birlik ve
beraberlik içerisinde hareket ettiğimizde
üstesinden gelemeyeceğimiz mesele
yoktur. Tabi bu noktada valiliğimizin ve
belediyemizin çok önemli desteklerini
de belirtmek istiyorum.
Adana için bir diğer önemli problem
gümrük noktasında yaşanıyordu. Hava
alanının orada tıkanan tırlar, gümrüklemenin otoban üzerinde yapılması
ithalat-ihracatta büyük sıkıntılar oluşturuyordu. Konuyu çözüme kavuşturmak için çalışma yaptık. AOSB Yönetim
Kurulu Başkanı Sayın Bekir Sütcü ile
fikir alışverişinde bulunduk. Gümrük
müdürlüğünün Adana Organize Sanayi
Bölgesi’ne alınması noktasında fikir beyan ettik. Bekir Bey de güzel olacağını,
AOSB olarak yer tahsis edebileceklerini
söyledi. AOSB Yönetim Kurulu bu konuda
karar aldı. Öte yandan biz de bakanlık
ile temaslarda bulunarak söz aldık. Yürütülen bu çalışmalar neticesinde Adana
Organize Sanayi Bölgesi’ne gümrük
müdürlüğü yapılması kararı alındı. Öte
yandan, geçtiğimiz günlerde Bursa’da
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız
Sayın Faruk Çelik ile bir araya geldik.
Adana Organize Sanayi Bölgesi’ne
Sosyal Güvenlik Merkezi açılması ile
ilgili gerekli çalışmaların yapıldığı bilgisini aldık. Bakanımızla bütçeden pay
ayrılması konusunu görüştük. Gerekli
işlemlerin yapılması için talimat verdi.
Özetle Adana’nın sorunlarının çözümü
için, iş adamlarının önünü açmak için,
şehrimizin kalkınması için her konuda
üzerimize düşeni yapıyor, var gücümüzle
çalışıyoruz. Şu anda gündemimizde
olan bir diğer konu Adana’nın imar
sorunları ve kentsel dönüşümü…
Adana Organize
33
Bu konuda neler yapıyorsunuz?
Tüm sanayici iş adamları derneklerinin
bir araya geldiği, Sayın Valimizin de
onur konuğumuz olarak katıldığı toplantıların dönem başkanlığını şu anda
biz yürütüyoruz. Burada amaç, tüm
sanayici ve iş adamları derneklerinin
birlikteliğini sağlayarak Adana için ortak
hareket etmeyi sağlamaktır. Dönem
başkanlığımızda Adana için çok önemli
bir konuyu ele aldık. Adana’daki imar
sorunlarının giderilmesi ve kentsel dönüşümün çözüme kavuşması konusunu
masaya yatırdık. Çünkü bu Adana’nın
sorunu ve mutlaka içeride çözülmesi,
çözüme giderken kentsel dönüşüm
adına yapılacak çalışmalarda katma
değerin vilayetimizde kalması gerekir.
Bu nedenle tüm tarafların bir araya
geleceği sempozyum ve çalıştaydan
oluşan bir program organize ediyoruz.
Mart ayının sonunda gerçekleştirmeyi
planladığımız sempozyum ve çalıştay
Sayın Valimizin başkanlığında, Belediye
Başkanları, Meclis Üyeleri, Ticaret Odası,
Sanayi Odası, Organize Sanayi Bölgesi,
Sanayici iş adamları derneği başkanlarının katılımlarıyla düzenlenecek. İmar
sorunları ve kentsel dönüşüm adına
çok önemli gelişmelerin yaşanacağına
inanıyorum. Toplantıdan çıkacak kararlar, Adana’nın bu konuda geleceğine
yön verecek nitelikte olacaktır.
34 Adana Organize
Yurtdışı faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
Üyelerimizin ihracatını arttırmaya yönelik sürekli yurt dışı geziler düzenliyoruz.
Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın
ve Bakanlarımızın katılımıyla gerçekleşen yurt dışı gezilerine katılıyoruz.
Adanalı Sanayici ve İşadamlarının
yurt dışı pazarından pay alması için
MÜSİAD Adana şubesi olarak üzerimize düşen çalışmaları yapmaktan
mutluluk duymaktayız. Örneğin son
dönemde Sayın Cumhurbaşkanımızın da katılımının olduğu Endonezya
ziyaretimiz oldu. Bunun dışında İran,
Tunus gibi ülkelere ziyaretlerimiz söz
konusu. Tunus Büyükelçisi’nin özel davetlisi olarak Tunus’ta gerçekleştirilen
Türkiye – Tunus – Libya İş Formu’na
katıldık. MÜSİAD Adana Şubesi olarak MÜSİAD Van Şubemizden bazı
üyelerin de katılımıyla İran İş Gezisi
gerçekleştirdik. Bu gezimiz, İran’ın
Tebriz ve Urumiye Ticaret Odaları ve
Tebriz Urumiye Başkonsoloslarımızın
destek ve katılımları ile gerçekleşti.
Orada yapılan ikili görüşmelerimizin
oldukça verimli geçmesi bizleri mutlu etti. Komşu ülkelerle ticaretimizin
artırılmasına yönelik iş gezilerimiz ve
temaslarımız önümüzdeki süreçlerde
de devam edecek.
“ Daha güzeli yakalamak
konusunda sürekli çalışma
halindeyiz. Kalkınmışlık komple
olmalı ki, bölgede sinerji oluşsun.
”
MÜSİAD olarak Osmaniye’de şubeleşme çalışmalarınız ne aşamada?
MÜSİAD şehirlerin potansiyellerine göre
şubeler oluşturuyor. 50’nin altında üyenin olduğu yerlerde temsilcilik olarak
yapılanıyoruz. Şu anda Osmaniye’de
Adana Şubemizin koordinasyonlarıyla
bir şubeleşme çalışması söz konusu. En
kısa sürede orada bir toplantı gerçekleştirip, durum değerlendirmesi yapacağız.
Genel İdare Kurulu toplantımızdan önce
Osmaniye şubesini kurulu hale getirmeyi planlıyoruz. MÜSİAD genel merkezi,
tüm vilayetlerde örgütlenme ile ilgili
genel bir çalışma başlattı. Örneğin
önümüzdeki dönemlerde, Osmaniye
şubemizin de oluşumuyla, Adana,
Mersin, Hatay ve Osmaniye tek bir
bölge olarak kabul edilebilir ve bir bölge
temsilciliği oluşabilir. Tabi genel amaç
şubeler arası koordinasyonu arttırıp,
bölgesel kalkınma sağlanmak. Zaten
Kalkınma Ajansı kurulurken, bölgesel
anlamda kalkınmışlığın arttırılması
noktasında 62. bölge olarak Çukurova Kalkınma Ajansı bölgesinde Adana
ve Mersin’in akabinde Osmaniye ve
Hatay’ın da dahil olacağı gündemdeydi.
Bu bölgenin tümüyle kalkınması için
çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Çalışmalarımızın meyvelerini de alıyoruz. Bu
da bir şekliyle MÜSİAD’ın dinamizmini
arttırıyor. Daha güzeli yakalamak konusunda sürekli çalışma halindeyiz.
Kalkınmışlık komple olmalı ki, bölgede
sinerji oluşsun.
Geleceğe yönelik planlamalarınız
ne yönde?
Şube olarak öncelikle üyelerimize dönük
hedeflerimiz söz konusu. Üyelerimiz
arasında geçirgenliği attırma noktasında, şubemizi sosyal merkez haline
getirmeyi hedefliyoruz. Bunun için,
tüm üyelerimizin aileleriyle bir araya
gelebileceği, sosyal, kültürel, sportif
aktivitelerin yapılabileceği bir sosyal
hizmet binası yapıp, oraya taşınmayı
arzu ediyoruz. Bu mekanın oluşturulması ile ilgili çalışmalarımız başladı.
2012 yılında MÜSİAD Adana Şubesi
Sosyal Tesisleri’ni yapmayı düşünüyoruz.
Bu tesisle ilgili diğer tüm detayları
temel atma aşamasında paylaşacağız.
Bunu şunun için önemsiyoruz: MÜSİAD
üyelerinin gelişimi, bölgedeki iş dünyasının gelişimi demektir. Beraberinde
Adana’ya çok olumlu katma değerler
sağlanması anlamına gelir. Her bir bireyin gelişimi, bölgemizin sorunlarının
çözümü konusunda daha fonksiyonel
olmamızı sağlayacaktır. Üyelerimizin
motivasyonunun arttırıcı operasyonları
çoğaltacağız. Bu doğrultuda dersimize
çalışıyoruz. Adana’nın standartlarını yükseltmek için çok önemli gayretlerimiz
söz konusu. Çünkü, Adana’nın daha
fazla yatırıma ve gelişmeye ihtiyacı
var. Örneğin Merkez Bankası Başkanımız Adana’ya geldiğinde Adana’da
çok ciddi yatan para olduğunu belirtiyor. Ortamın hazır olmasıyla bu para,
yatırıma dönüşecektir. Aksi takdirde
bankada yatan paranın kimseye bir
faydası olmaz. Bunun için Adana’nın
cazibe merkezi haline gelmesi gerekiyor, başta imar olmak üzere tüm
sorunlarının çözülmesi gerekiyor. Bu
noktada sorumluluk sadece yerel yö-
netimin veya sadece odaların, sivil
toplum kuruluşlarının değil. Bu şehirde
hep beraber yaşıyoruz. Adana’nın tüm
sorunları hepimizin ortak sorunlarıdır.
Bu sorunların çözümü ve şehrimizin
gelişmesi anlamında üzerimize düşen
her şeyi yapmaya hazırız.
Adana Organize Sanayi Bölgemizdeki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Adana, bulunduğu jeopolitik konum
olarak Türkiye’nin en önemli bölgelerinden birisidir. Eğer Türkiye 2023
yılında 500 milyar dolar ihracat hedefini
yakalayacaksa, Adana’nın bu hedefin
yakalamada çok önemli payı olacaktır.
Bu anlamda Adana, Türkiye’nin ihracat
hedefini yakalaması için en büyük potansiyele sahip şehirlerden bir tanesidir.
Bunu sağlayacak çok önemli avantajları
var. Lojistik anlamda iki limanın ortasında, uluslararası hava alanı var ve şu
anda Türkiye’nin tek başına en büyük
Organize Sanayi Bölgesi’ne sahip bir
şehir. OSB bu noktada büyük önem
arz ediyor. Tüm alt yapıları yapılmış,
çevresel anlamda arıtma tesisi kurulmuş, borcu olmayan, gelişme yönünde
çevresinde alanı bulunan bir OSB’nin
şehrimize katacağı çok önemli katma
değerler vardır. Bu anlamda AOSB’de
yürütülen çalışmaları oldukça başarılı
buluyoruz. Adana’nın yarın geleceği
noktanın bugünden çok daha iyi olacağına inancımız tamdır.
Adana Organize
35
İş’te Seminer’in ilki
AOSB’de yapıldı
İş Bankası’nın gerçekleştirdiği “İş’te Seminer” toplantılarının ilki Adana’da yapıldı.
Toplantı öncesinde bir konuşma yapan AOSB Başkanı Bekir Sütcü, bölgedeki gelişmeleri
değerlendirdi. İş Bankası Genel Müdürü Suat İnce ise KOBİ’lere sunacakları hizmetleri anlattı.
İş Bankası’nın KOBİ’lere Yeni Türk Ticaret
Kanunu, Dış Ticaret, Yatırım Teşvikleri,
Basel II-III ve Ar-GE konularında rekabet
avantajı sağlayacak bilgileri aktardığı
“İş’te Seminer” eğitim toplantılarının
ilki Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde gerçekleştirildi. Adana
Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi
36 Adana Organize
Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütçü,
seminerin açılışındaki konuşmasında,
böyle bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını bildirdi.
Sütcü, sanayici için “Eli taşın altında”
söyleminin geride kaldığını belirterek,
“Biz tamamen gövdesi riskin altında
olan insanlarız. Yüzlerce insana iş ve
aş vermeye çalışıyoruz” dedi. AOSB’de
dünya devi şirketlere ev sahipliği yapacak altyapı yatırımları yaptıklarını
vurgulayan Sütcü, sözlerine şöyle
devam etti: “Son iki yılda yüzde 50
büyüyen Adana Hacı Sabancı OSB’ye
son olarak Hindistan’dan 620 milyon
dolarlık bir yatırım çekmeyi başardık.
Alman ve İspanyol sanayicilerle yatırım
konusunda temastayız.”
Sütcü, yakın dönemde sanayicilere
içme suyu, Gümrük Müdürlüğü, SGK
İl Müdürlüğü ve Noter gibi hizmetlerin de bölge içerisinden verileceğini
vurgulayarak, “Adana Hacı Sabancı
OSB’de iş var” dedi.
Sanayici olmazsa bankacı, bankacı
olmazsa da sanayici olmayacağını
ifade eden Sütçü, sözlerine şöyle
devam etti: “Adana’daki sanayicilerin kurumsallaşma yönünde artıları
var. İşini bilen, fizibilitesini yapabilen
bir sanayici kültürüne sahibiz. Burası
borcunu ödeyebilen bir sanayi bölgesi.
Türkiye’de 264 tane organize sanayi
bölgesi arasında yer alan Adana, alt
yapı ve üst yapısıyla dikkati çeken,
dünyanın çok çeşitli ülkelerine ihracat
yapan firmaların bulunduğu bir bölge.’’
Kobilere danışmanlık hizmeti
sunacağız
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı
Suat İnce ise, “İş’te Seminer” eğitim
toplantıları ile KOBİ’lere önümüzdeki dönemde en çok bilgiye ihtiyaç
duyacakları alanlarda danışmanlık
hizmeti ulaştırmayı hedeflediklerini
belirtti. İnce, “İş’te Seminer ile firmalara
Yeni Türk Ticaret Kanunu, Dış Ticaret,
Yatırım Teşvikleri, Basel II-III, ulusal
ve uluslararası Ar-Ge destekleri gibi
günlük iş tempolarında zihinleri meşgul
eden, ancak kısa sürede doyurucu ve
doğru bilgiye ulaşamadıkları önemli
konularda pratik bilgiler vererek destek
olmayı hedefliyoruz” dedi. Yeni Türk
Ticaret Kanunu hakkında bilgi veren İnce,
“Yeni kanun ticari yaşamın kurallarını
değiştiren birçok uluslararası standardı
benimseyen bir kanun olma özelliğini
taşıyor. Bu yaklaşım hemen hemen
tüm şirketler için önemli bir değişim
sürecini ve bu sürece çok iyi hazırlanma
gerekliliğini beraberinde getirecektir’’
dedi. İnce, banka olarak sanayicilerle
bir araya gelmeyi önemsediklerini de
belirterek, İş Bankası’nın Türkiye’nin
üretim güçlerini desteklemeyi öncelikli
bir alan olarak gördüğünü kaydetti.
Etkinlik daha sonra, İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölüm Müdürü İzlem
Erdem’in verdiği ‘’Ekonomik gelişmeler ve beklentiler’’ konulu sunumla
devam etti.
“Sanayici olmazsa bankacı,
bankacı olmazsa da sanayici
olmaz”
Adana Organize
37
Kazakistan’a
Adana modeli OSB
Kazakistan Adana Fahri Konsolosluğu, Adana ile
Kazakistan’ın Çimkent şehri arasında gerçekleştirdiği
“Kardeş vilayet” projesi kapsamında önemli
yatırımların zeminini hazırlıyor. İki ülke arasındaki
ekonomik ve sosyal ilişkilerin gelişmesi için Türkiye’de
ve Kazakistan’da gerekli temasları gerçekleştirdiklerini
belirten Kazakistan Adana Fahri Konsolosu Tarkan
Kulak, bu çalışmaların olumlu sonuçlar verdiğini
ifade ediyor. Önümüzdeki süreçlerde Adana’dan
yerel yönetim temsilcilerinden ve iş dünyasının
önemli isimlerinden oluşan bir heyetle Kazakistan’a
giderek incelemelerde bulunulacağını, ayrıca Kazak
yatırımcıları da bölgemize davet ederek Adana’daki
yatırım olanakları hakkında detaylı bilgi verileceğini
sözlerine ekleyen Kulak, “Gerçekleştirilecek bu
ziyaretlerin her iki ülkeye çok olumlu katkıları olacaktır.
Çimkent şehrine organize sanayi bölgesi kurulması
konusunda Adana OSB’miz örnek alınmaktadır. Türk
sanayicilerimiz de orada kurulacak OSB konusuna
sıcak bakmaktadır. Bu tablo bizler için gurur verici bir
tablodur” diyor. Konsolosluğun yürüttüğü çalışmaları
ve iki ülke arasındaki ilişkileri Tarkan Kulak’tan
dinlemeye devam ediyoruz…
38 Adana Organize
Kazakistan ile Türkiye arasındaki ekonomik ve sosyal ilişkileri
değerlendirir misiniz?
Kazakistan ve Türkiye din ve dil birlikteliği olan, derin tarihi ve kültürel
bağlara sahip iki kardeş ülkedir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının
ardından bağımsızlığını kazanan Kazakistan ile onun bağımsızlığını
ilk tanıyan ülke olan Türkiye arasında hep farklı bir sıcaklık vardı. Tarihsel ve kültürel bağlar temelinde oluşturulan mevcut iyi ilişkilerin,
ekonomik işbirlikleriyle, sosyal ve kültürel projelerle ve yatırımlarla
taçlandırılarak daha da geliştirilmesi, her iki ülke için istihdam ve refah
artışı yaratması gerekmektedir. Bunun, iki kardeş ülkenin esenliği için
oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.
Dikkatli bakarsak, Kazakistan ve Türkiye’nin, günümüzün en çok ilgi
çekmeye başlayan coğrafyasında parlayan iki yıldız olduğunu görebiliriz.
Kazakistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkenin Türkiye olması, iki ülke
arasındaki ilişkilerin, karşılıklı güvene dayanan sağlam bir altyapıya
sahip olmasını sağlamıştır. Bunun doğal sonucu olarak bugün Kazakistan ve Türkiye, Orta Asya’da önde gelen iki stratejik ortak haline
gelmiştir. Uluslararası arenada Türkiye ve Kazakistan ilişkileri, özellikle
Kazakistan’ın izlediği uyumlu ve olumlu yaklaşımlar sayesinde daha
hızlı gelişmektedir.
Kazakistan ile Türkiye
“
işbirliğinde stratejik önemi
olan bir bölgeyi temsil eden
Adana, Kazakistan Fahri
Konsolosluğu’na sahip
olmanın avantajlarını ayrıca
yaşamaktadır.
”
Kazakistan, Türk yatırımcılara ne gibi avantajlar, fırsatlar
sunuyor?
Kazakistan, hali hazırda, başta inşaat, turizm, enerji ve eğitim gibi
birçok gelecek vaat eden sektörde, yatırım fırsatları sunan ve iş birliği
arayışında olan bir ülkedir. Eğitim seviyesi yüksek halkı, ekonomik ve
sosyal hayatı düzenlemeye yönelik yapısal reformlara verdiği önem,
yer altı kaynaklarının zenginliği ve uluslararası yatırımcılara sağladığı
türlü kolaylıklarla, Türkiye ile cazip iş birlikleri geliştirmiştir. Bunun
göstergelerinden birisi de Kazakistan ve Türkiye arasında, yatırımların
karşılıklı teşviki ve korunması ile çifte vergilendirmenin önlenmesi
konusunda varılan mutabakattır. Yine geliştirilen bu işbirliğinin bir diğer
örneği olarak, Amerika Birleşik Devletleri, Güney Kore ve İngiltere’den
sonra Kazakistan’a en hacimli yatırımı yapan 4. ülkenin Türkiye olması
gösterilebilir. Buna paralel olarak Türkiye tarafından da Kazakistan ile
ilişkileri geliştirici faaliyetler kesintisiz olarak sürdürülmektedir. Burada
şunu da özellikle belirtmek istiyorum. Kazakistan ile Türkiye işbirliğinde
stratejik önemi olan bir bölgeyi temsil eden Adana, Kazakistan Fahri
Konsolosluğu’na sahip olmanın avantajlarını ayrıca yaşamaktadır.
Adana Organize
39
Adana’nın potansiyelleri nelerdir? Bu
potansiyeller Kazakistan ile ilişkiler
açısından nasıl değerlendiriliyor?
Adana ilimiz, Türk sanayisinin doğması ve
gelişiminde yıllarca lokomotif görevi gören,
kültürel açıdan zengin ve büyük bir nüfus
barındıran bölgeyi temsil eder. Bunlara ek
olarak, verimli toprakları, bol su kaynakları,
zengin ulaşım ağları, bunların yanında tarım kültürü, sanayi kültürü, eğitim düzeyi
ve olanakları açısından da potansiyelleri
oldukça güçlü, Doğu Akdeniz’in ulaşım,
iletişim ve etkileşim ağının merkezinde
yer alan dünyanın en eski uygarlık merkezlerinden birisidir. Adana bu özellikleriyle,
2006 yılında Financial Times dergisinde
de yer aldığı üzere gelecek vaat eden en
önemli kent ve bölgelerden birisi olarak
kabul edilmektedir. Bugün Adana bölgesinde
tüm dünyanın ilgisini çeken bir çok yatırım
projesinin uygulandığını hepimiz görüyoruz. Sadece Adana bölgemiz merkezinde,
Çukurova Üniversitesi ve Çağ Üniversitesi
gibi iki önemli üniversitemiz ve çeşitli konularda uzmanlaşmış bir çok eğitim kurumu faaliyet gösteriyor. Yeni açılan Adana
Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile eğitim
alanındaki gücümüzün daha da artacağına
inanıyorum. Bunlar Adana’ya çok önemli
artılar katan detaylardır.
Kazakistan ile ilişkilerimizi, din, dil, kültür
ve tarih konularında paylaşmakta olduğumuz zenginliklerimizi, karşılıklı sağlam,
hukuki temellere dayandırarak ülkelerimize
daha faydalı olacak şekilde geliştirme fırsatı yakaladık. Dünyada gelişen trendler,
ülkelerimizin üretim potansiyelleri ve ortak
stratejileri doğrultusunda; güçlü eğitim olanaklarımızdan da istifade ederek özellikle
inşaat, turizm, eğitim, ar-ge enerji ticareti
ve kültürel ilişkiler gibi alanlar başta olmak üzere bir çok alanda karşılıklı olarak
verimlilik ve refah artışı sağlayacağımıza
kalben inanıyorum. Uluslararası ilişkilerin
temelinde yatan karşılıklı ortak menfaat ve
refah artışının gözetilmesine dayalı bu yeni
anlayış, hep birlikte barış, dostluk, refah ve
mutluluk içinde yaşayabilmenin kapılarını
sonuna kadar açan önemli bir anahtardır.
40 Adana Organize
“ Kazakistan’a OSB kurulması
konusuna bölgemizdeki
sanayiciler oldukça sıcak
bakıyor. Gezilerimizin
ardından sanayicimiz bölgeyi
yakından tanıyıp, tespitlerde
bulunacaktır.
”
Konsolosluk olarak, iki ülke arasındaki ekonomik ve kültürel bağların
güçlenmesi için ne tür çalışmalar
gerçekleştiriyorsunuz?
Mayıs ayının ilk haftasında Adana Valimiz,
Büyükşehir Belediye Başkanımız, Adanalı
sanayici ve iş adamlarından oluşan bir heyetle inceleme yapmak üzere Kazakistan’a
gideceğiz. Yaklaşık beş günlük bir teknik
ziyaretimiz olacak. Gezimize; demir çelik
sanayi, motor imalatı, sağlık, inşaat, tekstil,
ilaç, kimya, turizm, plastik, ambalaj, gıda
ve nakliye sektörlerinden temsilcilerin
katılmasını planlıyoruz. Kazakistan’a gerçekleştireceğimiz bu gezinin ardından,
Kazakistanlı iş adamlarını ve yatırımcıları
da Adana’ya davet etmeyi planlıyoruz.
Bu davette yatırımcılara, Adana’daki yatırım imkanlarını, Adana Organize Sanayi
Bölgesi’nin sunduğu avantajları, turizme
açılacak olan yeni sahil şeridimizi detaylı bir
şekilde anlatma imkanı bulacağız. Tanıtımı
Adana Valiliği İl Turizm ve Kültür Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilecek sahil
şeridimizin, bu güne kadar el değmemiş
en temiz bölgelerden birisi olması özelliği
de bu bölgeyi Kazakistanlı yatırımcılar
için daha cazip hale getirecektir. Yatırım
önceliğinin Kazak iş adamlarına verilecek
olması da gerçekleştirilecek çalışmalara
hız kazandıracaktır.
Bunların yanı sıra çeşitli periyodlarda yerel TV kanallarında yayınlanmak üzere
Kazakistan’la ilgili tanıtım filmleri hazırlığımız söz konusu.
Geçtiğimiz yıl Adana’da gerçekleştirilen
Uluslararası Türk Dünyası Kültür ve Sanat
Festivali kapsamında yaklaşık 160 kazak
sanatçısını Adana’da misafir ettik. Kazakistan Adana Fahri Konsolosluğu olarak
elimizden gelen her türlü gayret ve desteği
kendilerine gösterdik. Bundan sonra da
bu tarz etkinliklerimiz devam edecek.
Gerçekleştirmeyi düşündüğümüz bir diğer
çalışma ise Kazakistan ve Türkiye’deki
öğrencilerin her iki ülkeyi gezerek yakından
tanımasını sağlamak. Bu kapsamda lise ve
üniversite öğrencilerimizi eylül ayı içerisinde küçük ekipler halinde Kazakistan’a
göndereceğiz. Aynı şekilde Kazakistan’dan
buraya öğrenci getireceğiz. Bu geziler
turizm amaçlı, kısa geziler olacak. Bu
vesileyle Kazak gençler Türkiye’yi, Türk
gençler ise Kazakistan’ı daha yakından
tanıma fırsatı bulacak ve kültür mirasını
paylaşmış olacaklar.
Adana ile Çimkent şehrinin ‘Kardeş
vilayet’ olması projesi kapsamında
neler var?
Adana ili Güney Kazakistan Bölgesinde
bulunan Çimkent şehriyle kardeş vilayet
oldu. Az önce bahsettiğimiz teknik ziyaretler esnasında Çimkent’de organize
sanayi bölgesi kurulmasıyla alakalı bir
çalışma gerçekleştireceğiz. Bildiğiniz gibi
Kazakistan Büyükelçimiz Sayın Zhanseit
Tuimebayev, Adana’ya geldiğinde Adana
Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ni
ziyaret ederek AOSB’nin işleyişi ve AOSB’de
faaliyet gösteren firmalar hakkında detaylı
bilgi almıştı. Başta AOSB Yönetim Kurulu
Başkanımız Bekir Bey olmak üzere tüm
yönetim kurulu kendisini en iyi şekilde
ağırlayarak, organize sanayi bölgemizi
çok iyi anlattılar. Bu gezi sonrasında Sayın
Büyükelçimiz Kazakistan Sanayi Bakanlığı
bünyesinde AOSB’yi Kazakistan’a örnek bir
organize sanayi bölgesi olarak gösterdi. Bu
bizler için oldukça gurur verici bir tablo.
Kazakistan’a OSB kurulması konusuna
bölgemizdeki sanayiciler oldukça sıcak
bakıyor. Gezilerimizin ardından sanayicimiz bölgeyi yakından tanıyıp, tespitlerde
bulunacaktır. Uygun görüldüğü takdirde
her iki ülke açısından çok güzel bir çalışma
olacağına inanıyorum. Kazakistan Cumhuriyeti resmi makamlarıyla yaptığımız
tüm görüşmelerde Adanalı iş adamlarının Kazakistan’da herhangi bir sorunla
karşılaşmaması gerektiğini vurguluyoruz.
Onlar da bu noktada gereken özveriyi
gösteriyorlar.
İki ülke arasında en aktif olan iş kolu
hangisidir? En çok hangi sektörlerde
yatırım gerçekleştirildi?
Kazakistan’a inşaat sektöründe çok önemli
yatırımlar yapıldı. Bu yatırımları gerçekleştiren firmaların yüzde 80’i ise Türk kökenli
firmalar. Bundan dolayı da çok mutluyuz,
çok gururluyuz. Astana başkent olduktan sonra, yaklaşık 12 yıl içerisinde çok
önemli yatırımlar yapıldı, çok ciddi eserler
meydana getirildi. Ve bunların çoğunun
Türk mühendis ve müteahhitler tarafından
gerçekleştirildiğini biliyoruz. Bunun yanında
demir çelik sanayisinde bir takım faaliyetler
olmuştur. Bu faaliyetlerin içerisinde Türk
sanayicisi ve iş adamı vardır. Türkiye’ye
gelen yatırımcıların içerisinde Kazak iş
adamları, çok önemli turizm tesislerine
sahiptir. Enerji sektörüne baktığımızda
Türk petrollerinin 20 yıldır Kazakistan’da
çok ciddi çalışmaları olduğunu görüyoruz.
Fakat bunların tamamına baktığımızda,
‘Yeterli midir?’ diye sorulursa, değildir.
Netice itibariyle Kazakistan çok büyük bir
coğrafyada bulunmaktadır. Öte yandan
Türkiye, dünyada köprü görevi gören çok
önemli stratejik bir coğrafyanın üzerinde
yer almaktadır. Bu yönleri her iki ülkeyi
de avantajlı yatırım bölgeleri haline getirmektedir. Bu potansiyelin en iyi şekilde değerlendirilmesi ve her iki ülkenin
ekonomisine katma değer sağlayacak
şekilde geliştirilmesi için konsolosluk
olarak elimizden geleni yapacağız.
Son olarak, Adana ekonomisi ve organize sanayi bölgemizle ilgili değerlendirmelerinizi dinleyebilir miyiz?
Çok sık seyahat eden ve dünyanın farklı
ülkelerine giden bir iş adamı olarak şunu
rahatlıkla söyleyebilirim: Adana, iş yaşamı
için dünyanın en ideal yerlerinden bir
tanesidir. Kış aylarında her yer yağmurdan,
kardan etkilenirken, ulaşım bir çok yerde
imkansız hale gelirken, Adana’da yılın
12 ayı iş yapabilirsiniz. Özellikle inşaat
sektöründe iş yapanlar için burası özenle seçilmiş bir bölge gibidir. Adana’nın
yatırımcılara sunduğu diğer avantajları
az önce zaten sıraladık. Peki, ‘Ekonomik
anlamda olması gereken yer bu mudur?’
diye sorarsanız, bence değildir. Adana
çok daha üst sıralarda olmalıdır. Tanıtım
konusunda bir takım eksiklikler vardır. Güzel
bir tanıtımla, doğru stratejilerin belirlenmesiyle ekonomik anlamda daha hızlı
bir gelişme göstereceğine inanıyorum.
Adana Organize Sanayi Bölgesi ise ilimizin dışa açılan çok önemli vitrinidir
ve doğru yönetilmektedir. Alt yapısıyla,
ulaşım, iletişim ağlarıyla, her sektöre
hizmet verebilecek kurulu güce sahiptir.
Organize sanayi bölgemizin yıldızını biraz
daha parlatmamız gerekiyor. Bölgemize
herhangi bir yatırımcı geldiği zaman direk
alıp AOSB’ye götürüyorsak orası bizim
medar-ı iftiharımız haline gelmiş demektir.
Bunun için, kurulduğu günden bugüne
kadar, valilerimizin himayesinde AOSB’yi
temsil eden bütün yöneticilere teşekkür
ediyorum. İstihdama çok önemli katkılar
sağlamaktadır. Eksikleri mutlaka vardır
ama tamamlanmaktadır. Bu yönde özverili
bir çalışma olduğunu görüyoruz. Öngörü
sahibi olan bir yönetim iş başındadır. Sanayi bölgemizin hızla gelişmeye devam
edeceğine inanıyorum.
Adana Organize
41
AOSB Bölge Müdürlüğü
Adana Hacı Sabancı
Organize Sanayi
Bölgesi Bölge
Müdürlüğü binası
yenilendi. Konferans
salonu, fuaye alanı,
karşılama alanı, lobi
ve başkanlık odası
modern mimari
çizgileriyle dikkat
çekiyor.
Bir süredir yenilenme çalışmaları devam eden
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi
Bölge Müdürlüğü binası yeni görünümüne kavuştu. Konferans salonu, fuaye alanı, karşılama
alanı, lobi ve başkanlık odasında yapılan yenilenme çalışmaları binaya modern bir görüntü
kazandırdı. Yenilenme çalışmaları Lungo Fucile
Mimarlık’tan Mimar Eylem Kırbaş Özdemir
tarafından gerçekleştirilen binanın, konferans
salonu daha aydınlık bir görünüm kazanırken,
kapasitesi 218 kişiye çıkarıldı. Konferans salonunda çok farklı toplantı şekillerine uyum
sağlamak için modüler konuşma bankosu ve
kürsü sistemi tasarlandı. Çeşitli sunum şekillerine uyum sağlanacak şekilde aydınlatma
tasarımı uygulandı. Binadaki ıslak hacimler
yenilenerek, engelli kullanımına uygun hale
getirildi. Ayrıca binaya asansör dahil edilerek
kullanım kolaylığı sağlandı ve engelli misafirlerin merdiven engeli ortadan kaldırılmış
oldu. Merdiven basamakları doğal mermer ile
yenilendi. Merdiven korkuluklarında ise cam ve
krom uygulaması yapıldı. Özel saksı bitkilerle
iç mekanların daha renkli hale getirildi. Lobi
ve ofis kat hollerinde galeri havası yaratılarak
duvarlarda Ali Güleryüz imzalı eski Adana kent
fotoğraflarına ve eski Adana sanayi yapıları
fotoğraflarına yer verildi.
42 Adana Organize
binasında yenilik var
Adana Organize
43
AOSB Bölge Müdürlüğü, perdeleri için “Casa Mia”yı tercih etmiştir.
AOSB Yönetim Kurulu ve
Mimar Eylem Kırbaş’a
teşekkürlerimizle...
TEL: 0322 234 0 333 • Turgut Özal Bulvar› ADANA
Sağlık turizminde
hedef 5 milyar $
Sağlık Turizmi dünya ülkelerinin pay
almak istedikleri 100 milyar doları
bulan büyük bir pasta. Türkiye de
bu konuya öncelik veren, sağlık
turizminin gelişimi için projeler
gerçekleştiren ülkeler arasında yer
alıyor. Türkiye’deki genel çalışmalara
Adana’dan destek veren ve yapısı
itibariyle model olarak gösterilen
Adana Sağlık Turizmi Derneği de
(ASTD) sürece katkıda bulunan
önemli yapı taşlarından bir tanesi.
ASTD Başkanı Hüseyin Çelik,
Türkiye’deki sağlık turizmi pastasının
şu anda 1 milyar dolar civarında
olduğunu ve beş yıl içerisinde hedefin
bu pastayı 5 milyar dolara çıkarmak
olduğunu belirtiyor. Adana’nın
Türkiye’deki pastadan aldığı
payın yüzde 5 civarında olduğunu
sözlerine ekleyen Çelik, “Adana
payını yüzde 10’a çıkarırsa büyük
bir başarı kaydetmiş olacaktır. Bu
potansiyel Adana’da fazlasıyla var.
Fakat işin özünde, rakamlar değil
tedavi konuşsun istiyoruz. İnsanların
mutluluğu, memnuniyeti konuşsun
istiyoruz. Zaten o kendiliğinden
rakama dönüşecektir. Biz dernek
olarak bu sürecin gelişiminde
bütün paydaşlarla birlikte hareket
edip onlara zemin oluşturmaya
çalışıyoruz” diyor…
46 Adana Organize
‘Sağlık turizmi’ nedir? Öncelikle
kısaca bu kavramın altını dolduran
faktörleri dinleyelim…
“Sağlık Turizmi” son yıllarda ilgi çeken, popülerleşen ve hızla büyüyen
bir sektör olarak dikkat çekiyor. Bir
insanın kendi ülkesinde bulamadığı bir tedaviyi başka bir coğrafyada
veya ülkede bulabilmek için seyahat
etmesi yüzyıllardır süregelen bir gerçektir. 20’nci yüzyılın son çeyreğinde
“Sağlık turizmi” olarak tanımlanmaya
başlanmış ve 21.’nci yüzyılla birlikte
tamamen nitelik değiştirmiştir. Nitelikli
ve ucuz tıbbi tedavi hizmeti alabilmek
için ülkeler arası seyahat etmek “sağlık
turizmi” olarak adlandırılsa da böylesi
önemli bir hizmeti salt “turizm” adı
altında tanımlamak günden güne daha
az itibar gören bir yaklaşım. Yine de
henüz daha uygun bir tanım geliştirilemediği için “sağlık turizmi” yaygın
olarak kullanılmaktadır.
Sağlık turizmi, tedavi masraflarında
tasarruf sağlar, bir insanın başka bir ülkede kendi ülkesinde bulunan sağlık
hizmetinden daha kaliteli tedavi hizmeti
alabilmesine imkan verir. Uluslararası
sağlık standartlarının yaygınlaşmasına,
teknoloji ve hizmet sunumunda gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkeler
standardına çıkmasına olanak tanır.
Ayrıca bambaşka bir ülkeyi ziyaret etmenin ve yeni yerler görmenin olumlu
psikolojik etkisinin hasta açısından bir
avantaj olduğu da genelde kabul edilmektedir. Diğer taraftan sağlık turizmi,
yılın her zamanına denk düşen bir yapı
arz ettiği için, genellikle yaz aylarına
özgü “sezonluk” olarak düşünülen turistlik faaliyetlerden de ayrışmaktadır.
Adana Sağlık Turizmi Derneği’nin
genel yapısından bahseder misiniz?
Adana Sağlık Turizmi Derneği (ASTD),
2010 yılının Nisan ayında, eski Adana
Valisi Sayın İlhan Atış’ın onursal başkanlığında, Adana Milletvekili Sayın
Necdet Ünüvar, Adana Büyükşehir
Belediye Başkanı, Ç.Ü. Rektör ve bazı
bölüm dekanları, İl Sağlık Müdürü, İl
Kültür ve Turizm Müdürü, Özel Sağlık
Kuruluşlarının ortakları ve yöneticileri,
kamu sağlık kuruluşlarının başhekimleri, orta kademe yöneticileri, TÜRSAB
Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana temsilcisi, ÇUKTOB Başkanı ve üyeleri, turizm
acentaları ve medikal tedarikçilerin
katılımları ile kurulmuştur. Türkiye’de
bir ilde kamu ve özel sektörün bir araya
gelerek kurduğu ilk geniş katılımlı
sivil toplum kuruluşu olan Adana
Sağlık Turizmi Derneği, ayni zamanda, Sağlık Turizmi alanında
özel çalışmalar yapmak üzere il
düzeyinde kurulmuş ilk sivil toplum
kuruluşudur.
Kuruluş amacımız, ‘Sağlık Turizmi’
modelinin Adana ili için yeni bir
atılım hamlesi olarak kabul edilip,
rol modeli olma yolunda hızla
ilerlemesidir ve yaptığı çalışmalarıyla her yıl düzenlenen
Mehmet Kemal Dedeman
Araştırma ve Geliştirme
Proje yarışmasının 2010
yılı etabının “Turizm” dalında “Sağlık Turizminde
Destinasyon Yönetimi:
Adana Modeli” projesi
ile birincilik ödülüne layık
görülmüştür.
Derneğin kamu, üniversite ve özel
sektör işbirliğinin gücünü yansıtan
Yönetim Kurulu; Adana İl Sağlık Müdürü, İl Kültür ve Turizm Müdürü, bazı
özel hastanelerin direktörleri, Çukurova Üniversitesi Tip Fakültesi Dekanı,
TÜRSAB Adana Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı, Çukurova Oteller Birliği
Başkanı’ndan oluşmaktadır.
Adana Sağlık Turizmi Derneği, ‘Sağlık Turizmi’ kavramının geliştirilmesi,
paydaşlarının bilinçlendirilmesi ve
eğitimi, yeni pazarların oluşturulması çalışmalarında kamu ve özel sektör
işbirliği ile aktif rol alarak, uluslar arası
ve ulusal alanda güncel gelişmeleri de
yakından takip ederek hem sektörel
gelişme hem de Adana’nın kalkınmasına katkıda bulunacak çalışmalarda
yer almaktadır.
ASTD, Türkiye’deki derneklerin bir araya geldiği toplantıda örnek gösteriliyor. Öte yandan Sağlık Bakanlığımız
da il düzeyince bir dernek kurulacağı
zaman bizi örnek gösteriyor. Bizim
tüzüğümüz, bizim kurduğumuz
yapılanma örnek alınıyor. Birçok
ilde dernek yapıları sadece özel
hastanelerden oluşurken, bizim
derneğimizde, valilik, belediye, üniversite, seyahat acenteleri, oteller,
özel hastaneler, kamu hastaneleri il
müdürlükleri gibi kentin önemli yapı
taşları bir araya geldi. Sonuçlarına
baktığımız zaman Adana elde ettiğimiz sonuçlarla da dikkat çekiyor.
Şu anda 2 otelimiz neredeyse turist
dolu. Bir dönem sağlık turizmi bir
hayaldi. Şimdi biz o hayali gerçek
yaptık. Şu anda bu gerçeği başarı
sembolü haline getirmeye çalışıyoruz ve başka hayallerin peşinden
koşmaya devam ediyoruz.
“ Sağlık sektörüne
baktığımızda, 100
liralık ihracatın net
80 lirasının Türkiye’ye
kaldığını görüyoruz.
”
Adana Organize
47
ASTD açıldığı günden bu yana sağlık
turizminin gelişmesi için pek çok
çalışmaya imza attı. Peki, ulaşmak
istediği noktaya ulaştı mı?
İdealler hiçbir zaman ulaşılan noktalar değildir. Çünkü ideal, kendi içinde
de dinamiktir, sürekli gelişir. Sağlık
turizmi de dünyada 100 milyar doları bulan büyük bir pasta. Her ülke
bu pastadan payını almak için ciddi
anlamda yatırımlar yapıyor. Bunu çok
iyi noktalara getiren ülkeler var. Öte
yandan yeni fark edip pazara girmeye
çalışan ülkeler var. Türkiye de bunlardan
birisi. Türkiye, hizmet sektörü üzerinden hem ödemeler dengesini daha
iyi noktaya taşımak, hem ihracatını
arttırmak adına sadece sanayi ve mal
ticaretini değil hizmet sektörünü de bu
anlamda ihracat kapsamına aldı. Bu
hükümet için stratejik bir karardı. Bu
kararın alınmasında sağlık turizminin
de çok önemli payı oldu. Altının çizilmesi gereken birkaç dinamik var. Bir
tanesi ithalat - ihracat dengesi. Mal
ve sanayide Türkiye’nin ortalaması %
75. Yani 100 liralık ihracat yaptığımız
zaman, 75 liralık ithalat yapıyoruz. Bu,
25 liralık katma değer anlamına geliyor. Fakat turizm, eğitim, sağlık gibi
hizmet sektörlerinden herhangi birisini
ele aldığınız zaman, bunların ithalat
bağımlılığı olmadığını göreceksiniz.
Eğitim sektöründe ithalat bağımlılığı
sıfıra yakın. Yazılım sektöründe, film
sektöründe, sağlık sektöründe ise yüzde 10 – 20’lerde. Dolayısıyla sağlık
sektörüne baktığımızda, 100 liralık
ihracatın net 80 lirasının Türkiye’ye
kaldığını görüyoruz. Bunu fark ettikten sonra hükümet ilk defa bir
hükümet programına sağlık turizmini dahil etti. Ve yine sağlık
turizmi, hükümetin yayınladığı
orta vadeli programlara girdi.
Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer
Çağlayan, bu konuda yapmış
olduğu ilk teşvik politikasıyla
birlikte sağlık turizmi için ilk beş yılda
5 milyar dolarlık hedef koydu. Hizmet
sektörü için; eğitim, sağlık, film ve
yazılım sektörlerine toplamda yine ilk
5 yılda 20 milyar dolarlık yıllık ihracat
potansiyeli hedefi koydu. Özetle son
iki yıla kadar hastanelerin, sivil toplum kuruluşlarının kendi çabalarıyla
yürütülen çalışmalar, şimdi hükümetin
yaklaşımıyla genel bir politika haline
döndü. Artık diğer dünya ülkeleriyle
daha güçlü rekabet edebilecek noktaya
geldik. Öte yandan Ekonomi Bakanlığı,
Sağlık Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı’nın
ortaklaşa yaptığı bir toplantıda sağlık
serbest bölgelerinin kuruluşu ile ilgili
bir bakanlar kurulu kararnamesi çıkması söz konusu. Bir tarafta da böyle
bir gelişme var.
Sağlık turizminin Türk ekonomisine
olan katkısı yadsınamaz bir gerçektir.
Bunu, rakamlar açıkça ortaya koymaktadır. Son yapılan araştırmalara göre,
Türkiye’ye gelen bir hastanın, seyahat
ve hastane dışı masrafları hariç, sadece
tıbbi müdahale için 3.500 ile 35.000
dolar arasında harcama yaptığı bilinmektedir. Kimi zaman bu rakam çok
daha yukarılara çıkabilmektedir. Tedavi
dışındaki konaklama, ulaşım, refakatçi
48 Adana Organize
gibi diğer masraflar da düşünülürse,
ülkemize ciddi rakamlarda turizm girdisi
olduğu açıkça görülmektedir. Ayrıca,
ödenen dolaylı ve dolaysız vergiler de
göz önüne alınınca, sağlık turizminin
ekonomik anlamda ne denli önemli
olduğu ortaya çıkmaktadır. Hizmete
olan talep artışı ve bu bağlamda sektörde yapılan iyileştirme ve geliştirme
çalışmaları da, bir yan fayda olarak, Türk
halkının daha iyi bir sağlık hizmetine
kavuşmasına da vesile olmuştur.
Sağlık Turizmi artık hizmet sektörüyle
birlikte önemli bir ihracat kalemi haline
geldi. Bu ihracat kaleminin gelişimine
katkıda bulunmak için ASTD olarak,
sadece Adana’daki sivil toplum kuruluşları ile değil, Türkiye’de bu yönde
çaba sarf eden dernek ve kurumlarla
iş birliği içerisinde çalışıyor, birbirimize
destek oluyoruz. Sonuçta pasta büyüdükçe iç rekabet azalır, iş birliği artar.
Bu anlamda Adana potansiyeli yüksek
bir şehir. Yeter ki şehrin sahipleri buna
inansın ve bu inancın gereğini yapsın.
Bunu sağlık turizminde başardığımıza
inanıyorum. Bugün Türkiye’de yaklaşık
1 milyar dolara yakın bir sağlık turizmi
pastası var. Şu anda hedefimiz bunu
5 milyar dolara çıkarmak.
Türkiye’nin sağlık turizmi konusunda avantajları nelerdir?
Bu büyük rekabette Türkiye’nin rakiplerine göre başlıca avantajı, sağladığı
sağlık hizmetlerinin hem ucuz hem de
ABD ve Avrupa standartlarında olmasıdır. Ayrıca, hastanelerdeki bekleme
Ürdün, Lübnan, Suriye, Irak, İran, Azerbaycan gibi ülkeleri kapsar. Adana’nın
doğal aurası budur. Kültürüne, geleneklerine, yaşam tarzına baktığınız
zaman da bu bölgeyle çok iyi örtüşüyor. İnsanlar buraya geldikleri zaman kendilerini yabancı hissetmiyorlar.
“ Rakamlar değil tedavi
konuşsun. İnsanların
mutluluğu, memnuniyeti
konuşsun.”
süresinin diğer medikal turizm hizmeti
veren ülkelere göre daha kısa olması,
ülkemizin bu alanda tercih edilmesinin bir başka sebebidir. Bunun yanı
sıra, yurtdışında eğitim görmüş, sık
sık sempozyumlara katılıp bilgilerini
güncelleyen ve akıcı yabancı dile sahip
Türk doktorların varlığının da, Türkiye’nin
sektörde ön plana çıkmasında büyük
bir etken olduğu bilinmektedir.
Adana’nın öncelikleri, hedefleri
nelerdir? Adana Türkiye’deki sağlık turizmi pastasından ne kadar
pay almalı? Orta Doğu’nun sağlık
turizmi merkezi olabilir mi?
Dünyadaki gelişime bakarsak her ülkenin kendine ait bir aurası olduğunu
görüyoruz. ‘Adana’nın aurası nedir?’
diye sorduğumuzda, cevap Orta Doğu…
Bu oldukça geniş bir bölgedir. Kuzey
Afrika’dan başlar, Mısır, Libya, Cezayir,
Çünkü bu coğrafyanın özü burası. Bu
anlamda Adana doğal aurasına öncelik
vermeli, doğal aurasının ihtiyaçlarını
karşılamalı. Ona yönelik strateji belirlemeli. Sağlıkla ilgili genel durumuna
baktığımız zaman, iki tane üniversitesi
var, özel sağlık kurumları çok iyi gelişme gösteriyor. Çukurova Üniversitesi
Tıp Fakültesi Merkezi Laboratuvarı ile
birlikte 4 tane JCI akreditesi almış
kuruluşu var. Hekim yetkinliği, sahip
olduğu teknolojik donanımı oldukça
iyi. Adana’da çözülemeyip, İstanbul’a
veya başka bir ülkeye gönderilmesi
gereken vaka yok denecek kadar az. Şu
anda Türkiye’deki genel Sağlık Turizmi
pastasından yüzde 5 civarında bir pay
alıyor. Bunu artırabilecek potansiyele
sahip. Adana öncelikle büyük pastadan
yüzde 10 alabilmeyi hedeflemeli. Bu
sağlanırsa Adana için büyük bir başarı
olacak. Önemli olan her geçen yılın,
her geçen ayın bir önceki aydan daha
iyi bir seviyede, artarak devam ediyor
olması. Şu anda durum böyle gidiyor.
Fakat işin özünde, rakamlar değil tedavi
konuşsun istiyoruz. İnsanların mutluluğu, memnuniyeti konuşsun istiyoruz.
Zaten o kendiliğinden rakama dönüşür.
Biz dernek olarak bu sürecin gelişiminde
bütün paydaşlarla birlikte hareket edip
onlara zemin oluşturmaya çalışıyoruz.
Son olarak şunu da belirtmek istiyorum.
Çukurova Bölgesi’nde gerek sağlık turiz-
mini gerekse diğer hizmet sektörlerin
geliştirilmesi ile ilgili bir sempozyum
hazırlığımız söz konusu. Ekonomi Bakanı
Sayın Zafer Çağlayan’dan bu konuda
davette bulunduk. Programımız hazır.
Sayın Bakanımızın belirleyeceği bir tarihte gerçekleştirmeyi düşünüyoruz.
Bu sempozyumun, hizmet sektörünün
Türkiye gündemine çok daha derin
işleneceği bir sempozyum olacağını
ve Adana’dan Türkiye’ye mesaj göndereceğine inanıyorum.
Adana Organize
49
Daha kaliteli ve
kesintisiz enerji
için seminer
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı’nca
düzenlenen seminerde, sanayicilerin zaman zaman yaşanan
enerji dalgalanmalarından kaynaklanan sorunları dile
getirilerek, çözüm önerileri tartışıldı.
50 Adana Organize
AOSB Başkanı Sütcü, yaklaşık 300 sanayi tesisinin bulunduğu bölgede, tüm
işletmelerin enerji sorunu yaşamamak
için tesisatlarındaki rutin bakımlarını
aksatmamaları önerisinde bulunarak,
gerektiğinde AOSB başkanlığının uzmanlarından yardım isteyebileceklerini
bildirdi. Sütcü, AOSB’nin genişleme
alanında, enerji hatlarının yeraltına
alınması hedeflediklerini de sözlerine
ekledi. Adana Hacı Sabancı Organize
Sanayi Bölgesi Başkanlığı’nca düzenlenen seminerde, sanayicilerin zaman
zaman yaşanan enerji dalgalanmalarından kaynaklanan sorunları dile
getirilerek, çözüm önerileri tartışıldı.
AOSB Başkanı Bekir Sütcü, seminerin
açılışındaki konuşmasında, AOSB’deki
işletmelerin enerji dalgalanmalarından
dolayı, gerek maddi gerekse işgücü
kaybı olarak zaman zaman sıkıntılar
yaşadıklarını belirterek, “Bu sıkıntılar
sanayicilerimizin üretim maliyetlerinin artmasına ve buna bağlı olarak
rekabet gücünün zayıflamasına neden
olmaktadır” dedi.
Sütcü, elektrik piyasasında dağıtım sisteminde sunulan elektrik enerjisinin
tedarik sürekliliği, ticari ve teknik kalitesi
hakkında yönetmelik gereğince dağıtım
şirketlerine ve kullanıcılara görev ve
sorumluluklar düştüğünü hatırlatarak,
sözlerine şöyle devam etti: “Elektrik
Dağıtım Şirketi olarak AOSB, 14 adet
dağıtım merkezi ve 65 adet fiderde
kurulmak üzere EKİS (Enerji Kalitesi
İzleme Sistemi) çalışmaları başlatılmış ve sonuca yaklaşılmıştır. Ayrıca,
işletmelerin daha kaliteli ve kesintisiz enerji kullanabilmeleri amacıyla
Enerji yönetim Birim Müdürlüğümüz
tarafından yılbaşından bugüne kadar
en çok tüketimi olan 40 işletme ve
160 noktada enerji kalitesi ölçümleri
yapılmış ve raporları hazırlanmıştır. Bu
bölümlere, bölge genelinde devam
edilecek ve tüm tesisler enerji kalitesi noktasında incelenecek, sorunlar
tespit edilecek, çözümü konusunda
çalışmalar yapılacak”
Sütcü, yaptıkları tespitlerde, elektrik
dağıtımı ile ilgili arızaların sanayicilerin
eksiklerinden kaynaklanabildiğini gördüklerini vurgulayarak, “Bazen bizim
tespit ettiğimiz bazen edemediğimiz
fakında olmadığımız konular olabilir. Biz
Adana OSB yönetim kurulu olarak bazı
kararlar aldık. Buradaki sanayicilerimizin yükümlülükleri olan çalışmaları
biz yapacağız.’’
Adana Organize
51
“365 hektarlık genişleme
alanında alt yapı
çalışmaları devam ediyor”
Sütcü, yeni bölge diye tabir ettikleri 365
hektarlık genişleme alanında altyapı
çalışmalarına başlayacaklarını belirterek , “Burada hedefimiz elektriği yerin
altına, tünelin içine almak. Mevcut
bölgemizde de bunun olmasını arzu
ederdik. Buradaki sıkıntıları gördükçe,
yeni bölgede de aynı sorunların yaşanmaması için tedbirler alıyoruz” dedi.
Başkan Sütcü, sanayicilere de bu konuda
görev düştüğünü ifade ederek, “Bizim
yaptıklarımız ya da yapacaklarımız belirli
52 Adana Organize
bir yere kadar. Bizler sizin tesislerinizin
içini bilemeyiz. Herkes evinin önünü
süpürürse her yer tertemiz olur. Bunun
için yönetmeliklerde belirtilen rutin
bakımların mutlaka yapılması gerekir.
İhtiyaç duyduğunuzda AOSB başkanlığımızda görevli mühendislerimizden destek alabilirsiniz” diye konuştu. Sütcü’nün
açılış konuşmasının ardından yapılan
sunumlarda, sanayi tesislerinin enerji
birimi ile ilgili yetkililerine kesintisiz
enerji için yapılması gerekenler konusunda bilgi verildi.
Tarım sektöründe
iş güvenliği paneli
Adana Valisi Coş:
“İş sağlığını olumsuz etkileyen
hiçbir üretim süreci, hiç bir
ekonomik faaliyet kabul
edilemez!”
Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, Adana
Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi
Başkanlığı’nın ev sahipliğinde, Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nce
düzenlenen ‘’Tarım Sektöründe İş Güvenliği’’ konulu panelin açılışındaki
konuşmasında, insan sağlığının her
şeyin üzerinde bir değer olduğunu
vurguladı. Coş, iş sağlığını olumsuz
etkileyen hiçbir üretim sürecinin, hiçbir
ekonomik faaliyetin kabul edilemez
olduğunu belirterek, “İş sağlığı ve iş
güvenliği sadece bugüne mahsus
yükselen değer değil, özünde insan
olduğu için bizim tarihimizden gelen
bir değer ve gelenektir” dedi.
Dünyadaki en önemli varlığın insan
olduğuna dikkati çeken Vali Coş, “Bütün
insanlar değerlidir, onun için bir insanın bile burnunun kanaması büyük bir
hadisedir. Gerçek vasıflarla insan olan
bir varlığın böyle bir tabloya kayıtsız
kalması, bir başkasının acısı karşısında
sessiz kalması düşünülemez” dedi.
Vali Coş, İş sağlığı ve güvenliğinin sadece bugüne mahsus yükselen değer
değil, tarihimizden gelen bir değer
olduğunu da ifade ederek, şunları söyledi: “Bu konularda bizim geleneğimizde, tarihimizde çok güzel örnekler var.
Kölelik döneminde bile kölelere insan
olarak değer verilmiş, onların insan
olma hakları tanınmaya çalışılmıştır.
Ancak, bazı yerlerde maalesef bugün
okurken bile tüylerimizi ürperten gerçekler de var. Kölelerin işkencelere
maruz bırakıldığı dönemlerde bizim
ecdadımız bu konuda o çağın şartları
içinde insani davranışlar içinde olmuştur.
Çok şükür 20. yüzyıla kadar gelen bu
açık sömürü düzeninde bizim milletimizin, ecdadımızın yüz kızartacak bir
faaliyet içinde olmadığını görüyoruz.
Bugün daha önce sömürgeye maruz
kalan ülkelere baktığımızda, sözde
bağımsızlıklarını elde etmiş olsalar
dahi ekonomik faaliyetlerinin büyük
bir bölümünü daha önce kendilerini
sömüren ülkelerle yürüttüklerini, iç siyasetlerini bile onların güdümünde
sürdürdüklerini görüyoruz. Oysa, sömürgeciler, sömürdükleri ülkenin zenginliklerini götürmüşler ancak, yatırım
anlamında hiçbir şey yapmamışlar”
Adana Organize
53
“İş sağlığı ve güvenliğini, bugüne
mahsus yükselen değer değil,
bizim tarihimizden gelen bir
değerdir”
Bu gerçeğe karşın Osmanlının duruşuna
da dikkati çeken Vali Coş, sözlerine şöyle
devam etti: “Ama bizim ecdadımızın,
bu konuda sömürgeci olmadığı, aksine bulundu her yerde, fethettiği her
yerde oranın mutluluğu için çalıştığına
dair tarihimizde örnekler var. Yugoslavya, Osmanlı idaresindeyken bu
topraklardan ne kadar vergi toplamış
buna karşılık ne kadar yatırım yapmış
diye yapılan araştırma bu söylediklerimizi doğruluyor. Osmanlı, bu ülkeden
topladığı vergilerden daha fazla yatırım
yapmış, insana değer vermiştir.”
Vali Coş, yaptığı Osmanlı hatırlatmasının
ardından, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Mesele insan olunca, üretimde, bütün
üretim alanlarında, bütün çalışma hayatımızın her alanında insan merkezli
yaklaşımların, yönetim anlayışlarının
egemen kılınması lazım. Onun için
de iş sağlığı ve güvenliğinin bugüne
mahsus yükselen değer değil bizim
tarihimizden gelen bir değer olduğuna
54 Adana Organize
vurgu yapmak istiyorum. Bir insanın
hayatının sıkıntıya koyacak bir çalışma
ortamının asla kabul edilemeyeceğini,
bunun hukuktan önce geleneğimizle
bağdaşmadığını ifade etmek istiyorum.”
Vali Coş, iş sağlığı ve güvenliği konusunda görevin sadece Çalışma
Bakanlığı’nda olmadığını belirterek,
“Bu konuda bütün devlet kurumlarına,
sivil toplum kuruluşlarına, en önemlisi
de sanayici arkadaşlarımıza önemli
görevler düşüyor. Çünkü iş sağlığı ve güvenliğine uymadan üretim yapan, belki
de üretim maliyetini düşürerek bu konuda duyarlı davrananlara karşı haksız
rekabet edebiliyor. Çünkü, iş sağlığı
ve iş güvenliğine uymanın doğal bir
bedeli oluyor, bu bedeli ödemek istemeyenlerin maliyetleri düşürmeleri
suretiyle haksız rekabette bulunmaları
söz konusu olabiliyor. Bunu önlemek
için de buna uyan kuruluşlarımıza bu
konuda gözlemlerini değerlendirmelerini öneriyorum. Meslek odalarımı-
zın da bünyelerindeki kurum ve
kuruluşlarda bu konulara dikkat
etmeliler” dedi.
Adana Büyükşehir Belediyesi
Başkan Vekili Zihni Aldırmaz ise
iş sağlığı ve güvenliği önemine
dikkati çekerek, bu konuda toplumun ve işverenlerin bilgilendirilmesi konusunda üzerlerine düşen
sorumluluğu yerine getirmeye
hazır olduklarını söyledi.
Aldırmaz: Destek
vermeye hazırız
Aldırmaz, kendisinden önce
söz alan İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı
Dr. Rana Güven’in, “Adana’da
faaliyet gösteren laboratuar
merkezinin tanıtım eksiği” konusundaki vurgusuna da dikkati çekerek, “Adana Büyükşehir
Belediyesi’nin sorumluğundaki
billboardlar, açık hava panoları
ve otobüs arkasındaki reklam
panolarıyla bu konuda destek
vermeye hazırız” diye konuştu.
“İş sağlığı ve
güvenliği,
insani,
toplumsal,
yasal bir
sorumluluktur”
AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir
Sütcü ise, böylesine önemli bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan mutlu olduklarını belirterek, Türkiye’de iş
sağlığı ve güvenliğinin boyutlarına
dikkati çekti. Sütcü, Türkiye’de her yıl
bin 500 kişinin iş kazasında hayatını
kaybettiğini, 5 bin kişinin de sürekli iş
göremez duruma düştüğünü vurgulayarak, “Bu istatistik bilgilerle Avrupa’da
birinci, dünyada üçüncüyüz. Hepimiz
biliyoruz ki iş kazalarının yüzde 78’i
çalışanların emniyetsiz davranışlarından
kaynaklanıyor. Aynı zamanda yüzde
98’i insan hatasından kaynaklı ve yüzde
50’si de kolaylıkla önlenebilir özellik
taşıyor. Oysa, iş sağlığı ve güvenliği
insani, toplumsal ve yasal bir sorumluluktur” dedi.
teknoloji ve kabul edilebilir kalitede
ölçülebilmesini arzu eden bir anlayışa
sahibiz. Bu konuda genel müdürlüğün
laboratuar hizmetlerinin artırılması ve
çeşitlendirilmesi beklentisindeyiz.”
Sütcü, bir sanayici olarak kendi işyerlerinde iş güvenliği ve işçi sağlığı
konusunda yaptıkları çalışmalara da
dikkati çekerek, şunları kaydetti: “İki
yıl önce İSGÜM’ün (İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü) varlığından
haberdar olunca, işyerimizde çalışma
yapılmasını sağladık. Çünkü, ortam ölçüm ve değerlendirmelerinin en yeni
İş sağlığı ve güvenliğine önem verilmesinin hem ekonomik hem de insan sağlığı yönünden ülkemize katkı
sağlayacağına inandığını vurgulayan
Sütcü, “Bana bir şey olmaz, bize bir şey
olmaz yanlışlından kurtulmamız lazım.
Bilinen slogan; önlemek, ödemekten
daima ucuzdur’’ diye konuştu.
Her gün 172 iş kazası oluyor!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür
Yardımcısı Dr. Rana Güven de, iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili gerçekleştirilen yasal düzenlemelere dikkati
çekerek, “Gönül isterdi ki bu sorunu
burada hiç tartışmayalım. Ancak, bu
konu maalesef hiçbir zaman popüler
olmamış. Bu yüzden Türkiye’de her
gün 172 iş kazası oluyor, 4 işçi hayatını
kaybediyor, 6 işçimiz de hayat boyu
çalışamaz hale geliyor” dedi.
Dr. Güven, bunun sosyo ekonomik boyutunu tartışmaya bile gerek olmadığını
belirterek, “Ekonomik boyut bir yana
sosyal boyutun telafisini rakamlarla
ölçmek mümkün değil. Ölen, yaralanan
ya da ömür boyu sakat kalan bir işçinin
ve ailesinin yaşadıklarını düşünebiliyor
musunuz?” diye sordu.
Konunun sorunlu bir alan olduğunu
vurgulayan Güven, sözlerine şöyle
devam etti: “Ne yapmak lazım? Bu
alanda ülkemizin en büyük eksiğini
giderme konusunda önemli adımlar
attık. 16 Ocak 2012 günü sayın başbakanımızın başkanlığındaki bakanlar
kurulumuzda Türkiye’nin müstakil bir iş
sağlığı ve güvenliği yasa tasarısı tartışıldı
ve bakanlar kurulundan geçti. Sayın
başbakanımız bu konuda son derece
duyarlı. Bizim bugüne kadar bu konuda
müstakil bir yasamız yoktu. İş sağlığı
ve güvenliği mevcut iş yasasının 5.
bölümünde yer alıyordu. Bu bölümdeki düzenlemeler ise sadece SSK’lı
işçilerimizi kapsıyordu. Oysa, devlet
memurları, bağımsız çalışanlar kapsamda değildi. İş sağlığı ve güvenliği
her çalışanımızın hakkıdır. Bu yasa tasarısı önümüzdeki aylarda TBMM’den
geçerek daha geniş bir kitleye hitap
eden çağdaş bir yasamız olacak”
Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim
Dalı’ndan Suna Ahioğlu ve Zeynep
Şimşek konuşmacı olarak katıldı.
Açılışın konuşmalarının ardından Dr.
Rana Güven başkanlığında gerçekleştirilen “Tarım Sektöründe İş Güvenliği”
konulu panele, Çukurova Üniversitesi
Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferdi Tanır, Ç.Ü.
Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Alaettin Sabancı, Harran Üniversitesi
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki toplantıya, Sosyal Güvenlik
Kurumu Adana İl Müdürü Muhammed
Gerçek, Adana Esnaf ve Sanatkarları
Odaları Birliği Başkanı Kazım Barışık,
Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı Nur Özkan, üniversite temsilcileri, sanayiciler
ve diğer davetliler katıldı.
Adana Organize
55
AOSB’de kesintisiz doğalgaz
kullanımı için tam hizmet
Doğal gaz; Adana Organize Sanayi
Bölgesi’nde ilk kez 31.12.2005 tarihinde kullanıma geçmiştir. Doğal Gaz
İşletme Birim Müdürlüğü, sanayide
kullanılan gazın tedarik edilerek bölge içine güvenli ve kesintisiz şekilde
dağıtımını sağlamaktadır.
ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi
gereğince 2007 yılı sonu itibarıyla gaz
kullanım seviyesini daha fazla artırmak ve daha çok sanayicimize hizmet
verebilmek amacıyla yatırımı Bölge
Müdürlüğümüz tarafından yapılıp, sanayicimizin bu ilk yatırım maliyetini 8
eşit taksitle ödemesi planına dayanılarak 19 adet firmaya gaz dönüşümleri
56 Adana Organize
yapılmış ve işletmeye alınmıştır.
10.08.2006 tarihli AOSB Yönetim Kurulu Kararı 4. maddesi olan “Doğalgaz
İstasyonlarının Periyodik Bakımlarının
Yapılması” konusu gereğince, abonelerimizin RMS/B ve C tipi istasyonlarının periyodik bakım talimatları
oluşturulmuş, gerekli yedek parçalar
temin edilerek abonelerimizin istasyonlarının periyodik bakımları sertifikalı
işletme ekibimiz tarafından ücretsiz
olarak yapılmaya başlanılmıştır. Yapılan
bakımlar karşılığında malzeme değişmesinin gerekli olduğu hallerde sadece
değiştirilen malzeme bedelleri firmalara
fatura edilmiş, bu hususta sanayicimize
önemli katma değerler sağlanmıştır.
Daha güvenli, daha ekonomik, daha
temiz ve 24 saat kesintisiz doğal gaz
hizmetini sağlamak için gerekli olan
tüm işletmecilik faktörleriyle periyodik bakımlar düzenli olarak devam
etmektedir.
01.01.2010 - 31.12.2010 döneminde
BOTAŞ’tan ıskontolu doğal gaz alımına
başlanılmış, alım taahhüdünü yerine
getiren sanayicilerimize %3 ve %5
kademelerinde indirim uygulamasına
gidilmiş, bu döneminde sanayicimize
toplamda 1.698.461,75 TL’lik indirim
yapılmıştır.
Adana OSB olarak GPRS sistemiyle
kablosuz olarak Müşteri sayaçlarının
okunması için 2008 yılından bu yana
abone sayaçlarımızı tek tip yapma
çalışmalarımız bitirilmiş olup hacim
düzeltici sayaçlarımız tek markaya göre
düzenlenmiştir. GPRS Sistemi ile uzaktan okuma için firmalarla görüşmelere başlanılarak teklif alma aşamasına
gelinmiştir. Abone sayımızdaki artış
ve gaz alım anlaşmalarındaki indirim
oranlarının kaldırılması neticesinde
firma endekslerinin rutin takibi daha
önemli bir hale gelmiştir. Doğalgaz
kullanıcı sayısının sürekli olarak artış
gösterdiği günümüzde akışın takibi ve
tüm ölçümü istenilen anda görebilmek
hem OSB’mizin lehine, örnek teşkil
etmesi açısından da ayrıca bir önem
taşımaktadır.
Bölgemiz içersinde bulunan polietilen hat vana rögar lama sistemlerinin
yenileme çalışmalarına başlanılmış,
bu hususta 20 grup komple sökülerek
yerlerine kompozit malzemeli vana
kapak ve menholleri konulmuştur.
Çalışmalarımız devam etmektedir.
itibariyle bölgemiz içerisine 2” den
12” e çeşitli çaplarda 11.975 metre
çelik hat ve çeşitli çaplarda 43.740
metre polietilen hattımız mevcuttur.
Bölgemizde, 75.000 Nm3/h 35 – 70
bar giriş 12 – 19 bar çıkışlı RMS-A/1
ve 30.000 Nm3/h 35 – 70 bar giriş
30 bar çıkışlı RMS-A2 istasyonumuz
vardır. A2 istasyonu kojenerasyon ile
elektrik üretimi yapan bir firmamızın
ihtiyacı için kullanılmaktadır. Bu gün
Ayrıca birimimiz tarafından sanayicimizin gaz taleplerinin karşılanabilmesi
amacıyla bu gün itibariyle 1.175 metre çeşitli çapta çelik ve 1.740 metre
çeşitli çapta polietilen borunun bölge
hatlarımıza katılması sağlanarak alt
yapı servis hatlarımızın kapasite taşıma
yükleri arttırılmıştır. Bölge polietilen
hatları üzerindeki yüklenmeleri rahat-
Bu hatlarla birlikte Bölge içinde 3 adet
9.000 Nm3/h lik ve 1 adet 5.000
Nm3/h’lik 3–4 bar çıkışlı RMS/B tipi
istasyon faaliyete alınmış olup halen 2
adet 9.000 Nm3/h’lik B tipi istasyon,
kapasite artışı doğrultusunda montajı
yapılarak faaliyete sokulabilecek pozisyonda projelendirilerek yedek bırakılmıştır. Bahsi geçen altyapımızla bölge
hatlarına dağıtılan gazdan, altyapısını
latmak ve basınç düşümlerini önlemek
amacıyla 1 adet 9.000 Nm3/h’lik
RMS/B, 2 adet 4.000 ve 1 adet 2.000
Nm3/h’lik RS istasyonunun montaj ve
servis bağlantıları yapılarak devreye
alınmıştır. RS istasyonları by-pass’lama
yöntemiyle hem çelik hem polietilen
hatlara bağlanmış böylece istenmesi ve gerek duyulması koşullarında
firmalara ister çelik ister polietilen
hattan gaz verilebilmesi sağlanmış
ayrıca hem bölge polietilen hattı hem
firma istasyonları beslenecek şekilde
projelendirilerek örnek bir uygulama
faaliyete geçirilmiştir.
tamamlamış firmalar abonelik sistemiyle faydalanmaktadırlar.
Bölgemizde ilk gaz açılım yılından
2011 yılsonuna göre % 47,79’luk fiili
çekiş artışı gerçekleşmiş olup şu an
itibariyle 105 abonemize kesintisiz
gaz verilmeye devam edilmektedir.
Toplam 4 personelle hizmetini sürdüren birimimizde bölge içersindeki
doğal gaz alt yapı ve üst yapı dağıtım
sisteminin koruma ve fiziki yapısının
sürekli çalışır olmasını temin ederek
hizmetin kesintisizliğini sağlamak ana
sorumluluğumuzdur.
Adana Organize
57
Prof. Dr. Ersoy’a
teşekkür plaketi
Adana’da yeni kurulan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Adem Arsoy’a, Çukurova Üniversitesi
ve Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nce, hizmetlerinden dolayı
teşekkür plaketi verildi.
Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Akınoğlu, AOSB’deki Ç.Ü. Teknik Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü görevini
yürütürken, yeni kurulan üniversiteye
rektör olarak atanan Prof. Dr. Ersoy’un
Ç.Ü.’deki başarısını yeni görevinde de
sürdüreceğine inandığını bildirdi.
AOSB’nin yeni Rektör Prof. Dr. Adem
Ersoy için hazırladığı armağanı ise
Yönetim Kurulu Başkan Vekili Osman
Nuri Oğuz sunarak, hizmetlerinden
dolayı teşekkür etti. Bilim ve Teknoloji
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersoy ise
yeni üniversite ile ilgili bilgi verdi. Ersoy, yeni üniversitenin, Mühendislik
ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Havacılık
ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Denizcilik
Fakültesi, Güzel Sanatlar, Tasarım ve
Mimarlık Fakültesi, İnsan ve Toplum
Bilimleri Fakültesi, Hukuk Fakültesi,
Siyasal Bilgiler Fakültesi, İşletme Fakültesi, Turizm Fakültesi olmak üzere
9 fakültesi, Yabancı Diller Yüksekokulu
ve Sosyal Bilimler Enstitüsü ile Fen
Bilimleri Enstitüsü’nden oluştuğunu
bildirdi.
AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir
Sütcü ise AOSB’de Prof. Dr. Ersoy’un,
iki yıl önce faaliyete geçen meslek
yüksek okulunun başarısında büyük
emeği bulunduğunu belirtti. Törende,
AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir
Sütcü, Ç.Ü. Rektörü Prof. Dr. Alper
Akınoğlu’na, ziyaretlerinin anısına
anı tabağı sundu.
AOSB çalışanlarından Kızılay’a kan bağışı
Türkiye Kızılay Derneği’nin ülke
genelinde haşlattığı Kan Bağışı
Kampanyası’na Adana Organize Sanayi Bölgesi de bünyesinde yer alan
firmaların çalışanları ile destek verdi.
AÖSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir
58 Adana Organize
Sütcü, kan bağışının Türkiye’nin en
öncelikli sosyal sorumluluk projelerinden birisi olduğunu belirterek,
böylesine anlamlı bir kampanyada
yer almaktan mutluluk duyduklarını belirtti. Bölge Müdürlüğü İdari
Binası içerisinde kurulan kan alma
merkezinde 2 gün boyunca kan bağışı
işlemlerinin devam ettiğini söyleyen
Sütcü, “Kan, tek kaynağı insan olan çok
değerli bir yapıdır. Yaklaşık 40 yıldan
beri kan yerine kullanılabilecek ve bu
değerli yaşam iksirinin yerini alabilecek yapay bir madde elde etmeye
yönelik çalışmalar olmakla birlikte,
bu konuda tatmin edici sonuçlar alınamamıştır. Başta Türk Kızılay’ı olmak
üzere son yıllarda çeşitli kurumlarca
yapılan etkin kampanyalar neticesinde
halkımızın dikkatini bu konuya çekmeyi başardık. Lütfen herkes belirli
aralıklarla Kızılay’ın kurduğu kan verme
merkezlerine gelsin ve düzenli olarak
kan versin” diye konuştu.
Türkiye Kızılay Derneği Adana Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan
Saygılı da, kan vermeye uygun olan
herkesi üç ayda bir kan vermeye
çağırdıklarını vurgulayarak, “Adana
ekonomisinin kalbinin attığı yerde,
Türkiye’nin en önemli sorunlarından birine bir nebze de olsun katkı
sunabilmek bizim için çok değerli.
Başta Sayın Sütcü olmak üzere, AOSB
içerisinde yer alan ve bize destek
olan herkese çok teşekkür ediyoruz”
ifadesini kullandı. Kan bağışı merkezini
ziyaretinin ardından AOSB tesislerini
gezen Saygılı, daha sonra AOSB Yönetim Kurulu üyeleri ile bir araya gelerek
Başkan Sütcü’ye kampanyaya olan
desteklerinden ötürü plaket verdi.
İzzet DURAK
Avukat /
Kamu Yönetim Uzmanı
Yeni Türk Ticaret
Kanunu’na genel
bir bakış
6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK), 1535 maddeden oluşmakta olup, genel anlamda
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecektir.
• Tarafların anlaşmaları halinde ihbar, itiraz ve benzeri beyanlarını elektronik ortamda yapabilmesi imkânının tanınmış olması.
Gerek Yeni TTK’da gerekse 6103 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğü ve uygulama şekli
hakkında kanunda belirtilen hükümler kapsamında dikkat edilmesi gereken tarihler şöyledir.
>> Kamuyu aydınlatma yükümlülüğü
1 Ocak 2012: 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren tüm şirketler artık finansal tablolarını Türkiye
Muhasebe Standartları’na (TMS) göre hazırlamak zorunda olacaklardır. Ancak TMS’ye göre
mali tabloların karşılaştırmalı olarak hazırlanması gerekmektedir.
1 Temmuz 2012: 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi. (Madde 1534)
14 Ağustos 2012: Anonim şirketler esas sözleşmelerini, limited şirketler sözleşmelerini bu
tarihe kadar yeni Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu hale getireceklerdir. (6103 Madde 22)
Yeni TTK’nın getirmiş olduğu düzenlemeler dikkate alındığında şirketlere getirilen “İnternet
sitesi hazırlama zorunluluğu” bu yükümlülüğün bir sonucudur.
Şirketin yükümlülüğü, şirkete ilişkin finansal tablolar ile denetleme raporlarının yayımlanmasını
ve tüm ilanların sitede yer almasını sağlamaktır.
>> “Tüzel Kişi Tacir” kavramı
Yeni TTK’da; ticari işletme işleten tüzel kişiler arasına vakıflar da eklenmiştir.
1 Ocak 2013: Bu tarihten itibaren muhasebe kayıtları ve finansal tabloların TMS/TFRS’ye göre
düzenlenmesi gerekecektir. (Madde 1534/3)
Yeni düzenlemeye göre gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğinde görevler için harcayan vakıfların tacir sayılmayacağı da ifade edilmiştir. (Madde 44)
1 Mart 2013: Bağımsız denetçi seçilmesi için son tarihtir. Atama yapmayan şirketlere mahkemece atama yapılacaktır. (Geçici Madde 6/3)
>> “Ticari İşletme” kavramı
1 Temmuz 2013: Sermaye şirketleri için internet sayfalarının hazırlanması ve yayınlanması
için son tarih.
6762 sayılı TTK’da “Ticari İşletme” kavramının somut bir tanımı bulunmamakla beraber örnekleme yoluyla bir tanım yapılmaktaydı.
Bu tarihten itibaren üç ay içinde internet sitesi kurma zorunluluğunu yerine getirmeyenler için
ise çeşitli hapis ve para cezaları öngörülmektedir. (Madde 1534/1)
Yeni TTK, daha somut olarak tanımlandığından bahsedilebilir. Buna göre; “Ticarî işletme,
esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin
devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.”
14 Şubat 2014: Anonim ve limited şirketler, Türk Ticaret Kanunu’nun yayımı tarihinden
itibaren üç yıl içinde yani 14 Şubat 2014 tarihine kadar sermayelerini, kanunun 332 ve 580’inci
maddelerinde öngörülen tutarlara yükseltmek zorundadırlar. (6103 Madde 20)
Tanıma ek olarak, “Ticari işletmenin bir bütün olarak yazılı bir sözleşmeyle devredilebileceği”
veya “Başka hukuki işlemlere konu olabileceği” eklenmiş ve prensip olarak bütünlüğün neleri
kapsadığı sayılmıştır.
>> Bilişim ve teknoloji alanındaki düzenlemeler
Teknolojik gelişmelere paralel olarak Yeni TTK ile öngörülen değişiklikler şu şekilde sıralanabilir;
Bunlar; duran mal varlığı, işletme değeri, kiracılık hakkı, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet
hakları ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarıdır. İşletme devri sözleşmesinde
ticari işletme unsurlarının ayrıştırılabileceği de belirlenmiştir.
• Ticaret sicil kayıtlarının elektronik ortamda tutulması ve depolanması,
>> “Ticaret sicili”
• Sözleşmelerin kuruluş süreçlerinin elektronik ortamda yapılmasının mümkün kılınması,
Ticaret siciline yönelik olarak getirilen en önemli yenilik; sicil kayıtlarının aleniyetinin sağlanması
açısından, “kayıtların elektronik ortamda tutulması”dır.
• Fatura ve teyit mektuplarının elektronik ortamda oluşturulması ve saklanması,
• Genel kurul çağrılarının elektronik posta ile yapılabilecek olması, toplantıya katılma, öneri
sunma, oy kullanma gibi yönetimsel hakların internet ortamında elektronik imza ile kullanılabilecek olması,
• Şirketlere internet sitesi kurma zorunluluğu getirilmesi ve bu internet sitelerinde kamunun
aydınlatılması ilkesi nedeniyle gerekli görülen belgelerin sunulma zorunluluğu,
• Yönetim kurulu üyesinin bir tüzel kişi temsilcisi olması durumunda tüzel kişi ve temsilcisi nin
internet sitesinde yayınlanma zorunluluğu,
60 Adana Organize
Ayrıca Eski TTK’da “Ticaret sicilinin kimin tarafından tutulacağı” açık bir şekilde belirtilmemekte
iken yeni düzenlemede, ticaret sicilinin “ticaret ve sanayi odaları” veya ticaret odaları tarafından tutulacağı; hükme bağlamıştır.
Yeni TTK’da ticaret sicil ile ilgili hapis de dahil olmak üzere cezalara yer verilmiştir.
Tescil ve kayıt için bilerek gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar, üç aydan iki yıla kadar hapis
veya adli para cezasıyla cezalandırılır. Gerçeğe aykırı tescilden dolayı zarar görenlerin tazminat
davası açma hakları da vardır.
>> Ticari faizin serbestçe belirlenmesi ilkesi
Bileşik faiz yasağı devam etmekle beraber, aynı zamanda üç aydan aşağı olmamak üzere faizin
ana paraya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartının, yalnız cari hesaplarla, borçlu
yönünden ticarî iş niteliğindeki ödünç sözleşmelerinde geçerli olması istisnası da aynen Yeni
TTK’da korunmuştur.
Buna karşın ödünç para verme işleri, bankalar, tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri
hakkındaki hususi hükümlerin saklı tutulmasıyla ilgili 6762 sayılı TTK’daki düzenlemeye Yeni
TTK’da yer verilmemiştir. Gerekçede bu istisnanın yorumunun güçlük doğurduğu belirtilmiş
ve anılan istisnaların çıkarılmasıyla bileşik faiz yasağı daha net çizgilerle belirlenebilmiştir.
>> Ticaret unvanının görünürlüğü
Yeni TTK ile öngörülen düzenlemeye göre tescil olunan ticaret unvanı, ticarî işletmenin giriş
cephesinin herkes tarafından kolayca görülebilecek bir yerine, okunaklı bir şekilde yazılmalıdır.
İşletme belgelerinde, ticari işletmenin sicil numarası, ticaret unvanı, merkezi, tacir sermaye
şirketi ise sermaye miktarı, internet sitesi adresi ve numarası da gösterilir.
>> Ticaret unvanının korunması
Yeni TTK’da ticaret unvanının korunmasına ilişkin hüküm genişletilmiş ve markalar, endüstriyel tasarımlar, patentlerle ilgili kanun hükmünde kararnamelerde ve Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu’nda marka, tasarım, patent ve eser sahibine tanınan haklarla uyumlu hale getirilmiştir.
Buna göre hak sahibi, kendi ticaret unvanının haksız kullanıldığını öne sürerek kanuna aykırı
kullanımın men edilmesini; eğer ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddî durumun ortadan kaldırılmasını,
gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddî ve
manevî tazminat talep etme haklarına sahip olacaktır.
>> Haksız rekabetin önlenmesi
Yeni kanunda, 6762 sayılı TTK’nın 54’üncü maddesinden farklı olarak haksız rekabet tanımı
yapılmamıştır. Bunun yerine haksız rekabetin önlenmesine ilişkin amaç ve ilkelerin vurgulandığı
görülmektedir.
Hükme göre; haksız rekabete ilişkin hükümlerin öngörülme amacı bütün katılanların menfaati,
dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması şeklinde açıklanmaktadır.
Ayrıca düzenlemede, rakipler veya tedarikçilerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı
veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticarî uygulamaların haksız ve
hukuka aykırı olduğu vurgulanmıştır.
>> Ticari defterlerin tutulması
Yeni TTK ticari defterlerin tutulması konusunda ulusal ve uluslararası standartlara uyularak
ticari defter tutma yükümlülüğüne ilişkin emredici bir düzenleme getirmektedir.
Yeni TTK hesapların bir sistem dahilinde tutulmasını öngördüğünden, bahsedilen defter tutma
yükümlülüğü sadece ticari defterler bakımından değil, tacirlerin bir muhasebe sistemi dahilinde
belge ve kayıtlarını tutması olarak anlaşılmalıdır.
Defter tutma yükümlüğü; gerçek kişi tacirler ve tüzel kişiler açısından yöneticilere ve Yönetim
Kuruluna verilmiştir. Defteri bizzat tutacak kişilerin uzman kişiler arasından seçilmesi zorunluluğu, yöneticiye ve yönetim organlarına yüklenen bir sorumluluktur.
Bununla birlikte; defter ve gerekli diğer kayıtların Türkçe tutulacağı yeni TTK’da açıkça düzenlenmiştir. Söz konusu düzenleme emredici niteliktedir. Buna göre; kısaltmalar, harfler ve semboller kullanıldığı taktirde bunların anlamları açıkça belirtilmelidir. İşlem yapan kişilerin adları
da açıkça belirtilmeli ve anlamları duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tekdüze olmalıdır.
Defter tutma yükümünü Yeni TTK’da belirtildiği şekilde yerine getirmeyenler, 200 günden
az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılır.(Madde 64), (Madde 65), (Madde 562)
>> Tacirin saklamakla yükümlü olduğu belge ve defterleri saklama
yöntemleri
ve belgeler fiziki olarak saklanabileceği gibi, veri taşıyıcıları kullanılarak da saklanabilecektir.
Temel defterler dışında hangi defterlerin tutulması gerektiği yeni düzenlemede açıkça belirtilmemiştir. İşletmelerin niteliği dikkate alınmakla birlikte Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu
(TMSK) tarafından belirlenecek esaslar dahilinde hangi defterlerin tutulacağı belirlenecektir.
>> Ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri
Yeni TTK ile tüm defterlerin açılış ve kapanışları noter onayına tabi tutulmuştur. Herhangi bir
uyuşmazlıkta mahkemelerin önüne getirilen defterlerin gerçeği yansıtmaması nedeniyle ticari
defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri zorunlu hale getirilmiştir.
Buna göre; uygulamada zaman bakımından sıkışıklık yaratmamak için tasdik süresi, izleyen
faaliyet döneminin altıncı ayına kadar yapılabilecektir.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın tebliğine uygun şekilde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarını yerine getirmeyenler 200 günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılır.
>> Ticari defterlerin bir ispat aracı olarak kullanılması
Ticari defterlerin kesin delil olarak sahibinin lehine, aleyhine veya diğer tarafın aleyhine kullanılması durumu ortadan kaldırılmıştır.
Bunun yerine “Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticarî
işlerde de uygulanır” hükmü getirilmiştir.
Hükme göre; ticari uyuşmazlıkların varlığı halinde hakim tarafından re.sen ya da taraflardan
birinin istemi üzerine incelenen defterler takdiri delil olarak nitelendirilecektir.
>> Defterlerin tutulmasında esas alınan evrensel bilanço ilkeleri
Bilanço ilkeleri; tamlık, doğruluk, tutarlılık, zamanında kayıt esasları doğrultusunda defter ve
belgelerin tutulmasıdır.
Kısaca; defter ve belgelerin eksiksiz hazırlanması, boşluk yaratmadan muhasebeleştirilmesi,
gerçeğe uygun ve yanlış anlaşılmalara mahal vermeyecek şekilde hazırlanması, kayıt dışı hiçbir
işlemin bırakılmaması gerekmektedir.
Bilançodaki tamlık ilkesi; Şirket aktif ve pasiflerinin eşit olmasını gerektirir.
>> Yeni TTK’ya göre envanter
Her gerçek ve tüzel kişi tacirin ticari işletmesini açması, taşınmazlarını, alacaklarını, borçlarını,
Defter ve belgelerin saklanması konusunda ikili bir sistem öngörülmüştür. Buna göre; defter
Adana Organize
61
>> Yeni TTK’da tek kişilik anonim şirket
Eski TTK’da en az 5 kurucu ortağın mevcudiyeti aranmaktadır.
Yeni TTK’nın düzenlemesine göre bir anonim şirket tek kişi tarafından başkaca bir ortağa
gereksinim duymaksızın kurulabileceği gibi, sonradan da bu durumun ticaret siciline tescili
kaydıyla tek kişilik hale gelebilecektir.
Bu sayede mevcut sayı kuralına uyularak kurulan şirketlerin sonradan tek ortağa düşmesi
halinde şirketin fesih tehlikesi ile karşılaşma olasılığı ortadan kaldırılmıştır.
>> Pay sahiplerinin şirkete borçlanmaları
Yeni TTK bu konuda 6762 sayılı kanundan farklı bir düzenleme öngörmüş ve pay sahiplerinin
şirkete borçlanmalarını engelleyecek bir yasak getirmiştir.
Yeni kanun, söz konusu düzenlemeye bir de istisna getirmiştir. Hükme göre, anonim şirketlerde
pay sahiplerinin şirkete borçlanması yasak olmakla birlikte pay sahiplerinin, iştirak taahhüdünden
doğan borçları istisna sayılmıştır. Zira pay sahibinin, her müşterisi gibi şirketten vadeli olarak
mal alması mümkün görülmelidir.
Pay sahiplerinin bu istisna dışında şirkete borçlanmaları durumunda Yeni TTK’da üç yüz günden
beş yüz güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.
>> Anonim şirketlerin yönetim kurulları
• Yönetim kurulunun en az üç üyeden oluşacağına ilişkin mevcut düzenleme yeni TTK’da terk
edilmiş, tek kişilik yönetim kurulu oluşumu mümkün kılınmıştır.
• Yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olma zorunluluğu yeni TTK ile kaldırılmış ve bu sayede
yönetim kurulu üyelerinin daha uzman ve profesyonel kişilerden oluşması imkanı tanınmıştır.
• Yönetim kurulu üyelerinin sadece gerçek kişi değil, tüzel kişi olması imkanı da getirilmiştir.
• İşlem kolaylığını sağlamak için, yönetim kurulu üyelerinden en az birinin Türkiye’de ikamet
etmesi ve Türk vatandaşı olması zorunluluğu getirilmiştir.
• Yönetim kurulu toplantılarını kolaylaştırmak amacıyla, toplantıların elektronik ortamda yapılabilmesi imkânı getirilmiştir.
• Yeni TTK ile yönetim kurulunun yeni bir sorumluluğu anlayışı getirilmiştir. Bu anlayış, yönetim
kurulu üyesinin kusuru oranında sorumlu olması esasına dayanmıştır.
nakit parasının tutarını ve diğer varlıklarını eksiksiz ve doğru bir şekilde göstermesi ve bu konuda
bir envanter çıkarması gerekmektedir.
Envanter işlemi her hesap dönemi sonunda tekrarlanacak olup, tamlık ve doğruluk ilkeleri
esas alınacaktır.
• Ayrıca şirket yönetim kurulu üyelerinin en az dörtte birinin yüksek öğrenim görme zorunluluğu
getirilerek yönetimin profesyonelleşmesi amaçlanmıştır (Ancak bu kural tek üyeli yönetim
kurullarında uygulanmayacaktır).
>> Yönetim kurulu kararlarının batıl olması
Yeni TTK’da 6762 sayılı TTK’dan farklı olarak envanteri kolaylaştırıcı yöntemlere de değinilmiştir.
Buna göre; sondaj yöntemi, matematiksel-istatistiksel yöntemler, fiziki sayım; çeşit, miktar ve
değerlerin hesaplanmasında dikkate alınan envanter yöntemlerindendir.
Yargıtay içtihadı birleştirme kararlarına göre; bir yönetim kurulu kararının iptali söz konusu
olamaz. Ancak bu yönetim kurulu kararlarının geçersiz olduğunun tespit edilmesi mahkemeden istenebilir.
Hileli envanter çıkaranlar, 200 günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılır.
Yeni TTK, mevcut düzenlemede olmayan ancak uygulama ile yerleşen, yönetim kurulu kararlarının geçersizliği sorununu somut bir düzenleme ile ifade etmiştir. Buna göre; eşit işlem
ilkesine aykırı olan, anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini
gözetmeyen, pay sahiplerinin vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden, bunların kullanılmasını
kısıtlayan veya güçleştiren diğer organların devredilmez yetkilerine giren kararların batıl olacağı
açıkça düzenlenmiştir.
>> İflasın ertelenmesi
6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 324’üncü maddesinde “Şirket durumunun ıslahı mümkün görülüyorsa idare meclisi veya bir alacaklının talebi üzerine mahkeme iflas talebini tehir
edebilir.” ifadesiyle yer bulmuştur.
İflasın ertelenmesi müessesi, yeni Türk Ticaret Kanununun 377’nci maddesinde düzenlenmiş
ve yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklı yeni nakit sermaye konulması dâhil nesnel ve
gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın
ertelenmesini isteyebileceği belirtilmiş olup, erteleme talebinde bulunulduğunda icra ve iflas
Kanununun 179 ilâ 179/b maddelerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
>> Şirketler topluluğu kavramı
Yeni TTK’nın göze çarpan en önemli yeniliklerden biri de “şirketler topluluğu” ile ilgili düzenlemeler getirmesidir.
Uygulamada mevcut olan grup şirket yapısı bakımından hukuki anlamda bir boşluk bulunmakta,
hakim şirket ve bağlı şirket arasında yapılan her türlü işlemin iç içe geçmesi nedeniyle şirketler
gerçek iktisadi varlıklarını saklamaktadırlar. Yeni TTK’nın bu anlamda tüzel kişilik perdesini
kaldırdığını ve sorumluluk bahsi açısından önemli bir düzenleme getirdiğini söyleyebiliriz.
>> Anonim şirketlerin asgari sermayesi
Yeni TTK hükmüne göre anonim şirket için esas sermaye en az 50.000 TL olmalıdır.
62 Adana Organize
>> Pay sahibinin hakları konusundaki yenilikler
Mevcut kanunda, pay sahibinin genel kurulda bilgi almasına ilişkin hakkı, kısaca “Bilgi alma
hakkı” gerçek anlamı ile düzenlenmemiş, pay sahibinin genel kurul dışında bilgi almasına, başka
bir deyişle inceleme hakkına teknik anlamı ile yer verilmemiştir.
Yeni TTK ile bu eksikliğin giderilmesi amaçlanmaktadır. Buna göre; pay sahipleri; şirketin ticari
defterleri ile ilgili bilgileri, finansal ve konsolide tablolarını, yönetim kurulunun yıllık faaliyet
raporunu, denetleme raporunu, kar dağıtım önerisi konusunda genel kurulun yapılmasından
15 gün önce görmek isteyebilir.
Yine genel kurulda talep edilmek üzere; şirket denetiminin yapılma şekli ve sonuçları konusunda
kişiler taleplerde bulunabilirler. Bu sebeple Yeni TTK ile pay sahibine kapsamlı bir bilgi alma
ve inceleme hakkı tanınmıştır.
Pay sahibinin genel kurulda temsili ile ilgili yeni bir kurum, hatta sistem getirilmiştir. Buna göre,
yönetim kurulu veya başka bir organ, bir üyesini ya da bir kurulun veya komitenin üyesini veya
kendisine bağlı herhangi bir kişiyi pay sahiplerine kendisine vekalet verilebilecek kişi olarak tavsiye etmişse, aynı anda kendisinden tamamen bağımsız bir diğer kişiyi daha kendisine vekalet
verilebilecek kişi olarak önermek zorundadır.
>> Azınlık haklarının etkin bir şekilde kullanılması
Yeni düzenlemede azınlık hakları ile ilgili getirilen önemli değişiklikleri şu şekilde sıralayabiliriz.
• Yeni düzenleme ile sermayenin onda birini, halka açık şirketlerde ise sermayenin yirmide
birini oluşturan pay sahipleri yönetim kurulundan yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi
belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını isteyebilecektir.
• Azınlık haklarının etkin bir şekilde kullanılmasını engelleyen, gündeme bağlılık ilkesine önemli
istisnalar getirilmektedir.
• Pay sahipliği haklarında olduğu gibi azınlık hakları listesine de yenileri eklenmektedir.
• Esas sözleşme ile çağrı hakkı daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabilecektir. İstemi
yerine getirilmediği veya reddedildiği taktirde pay sahiplerinin mahkemeye başvurma hakkı
yeni düzenlemede de korunmaktadır.
>> Şirketlerin sermaye arttırımı ya da şirket kurmak amacıyla halktan topladığı paralar
Yeni TTK uyarınca bir anonim şirket kurmak veya sermaye artırmak amacı veya vaadiyle halktan para toplanabilmesi için SPK’dan önceden izin alınacak, kuruldan izin alındıktan sonra
toplanan tutarların amacına uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı da ayrıca takip edilecektir.
Yeni TTK ile birlikte, SPK’dan izin alınmadan halktan para toplanması fiili, anılan madde gereği
suç sayılacaktır. Suçun faili, kanun hükmüne aykırı olarak para toplayanlar ile ilgili şirketin
yönetim kurulu üyeleri, yöneticileri ve girişimcileri olacaktır.
Böylece SPK’dan izin alınmaksızın, özellikle yurt dışında bir anonim şirket kurmak veya sermaye
artırmak amacıyla para toplanmasına engel olunacak, halkın bu yolla aldatılması önlenecektir.
Odalar ve Borsalar Birliği ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’nun görüşleri alınarak, Sanayi
ve Ticaret Bakanlığı tarafından yönetmelikle düzenlenecektir.
Yeni TTK borsaya kayıtlı şirketler yukarıdaki ölçütlere tabi olmadan doğrudan doğruya büyük
ölçekli şirket olarak kabul edilmesini öngörmektedir.
>> Limited şirketlerde ortak sayısı
Mevcut düzenlemede bir limited şirketin kurulması için gerekli olan en az iki kişi olma asgari
sınırı kaldırılmıştır.
>> Yeni TTK’da internet sitesi zorunluluğu
Yeni düzenleme ile tek kişilik limited şirketlerin kurulması veya sonradan ortak sayısının bire
inmesi mümkün hale gelmiştir.
Yeni TTK, her sermaye şirketine internet sitesi yapma zorunluluğu getirmektedir.
>> Limited şirket asgari sermayesi
Yeni TTK’da; şirketler internet sitelerini düzenlerken kanunen yapmaları gereken ilânlara, pay
sahipleri veya ortakları açısından önem taşıyan açıklamalara; yönetim ve müdürler kurulu ile
genel kurul toplantılarının hazırlıklarına; anılan kurulların yapılmasına ilişkin bilgilere; ortaklara
ve pay sahiplerine sunulması gereken belgelerin yayımlanmasına; bu kurullara ait olanlar da
dahil olmak üzere her türlü çağrıya; oy vermeye, kamuyu aydınlatma hükmü çerçevesinde
çeşitli bilgilerin sunulmasına; pay sahiplerinin veya ortakların aydınlatılmasının öngörüldüğü
konulara değinmek zorundadırlar.
Yeni TTK’da limited şirket için aranan asgari sermaye 5.000 TL’den 10.000 TL’ye çıkarılmıştır.
Bunun yanında finansal tablolar, bunların dipnotları, ekleri, yönetim kurulunun yıllık raporu dahil,
hesap durumlarına, ara finansal tablolarına, yönetim kurulunun kurumsal yönetim ilkelerine
ne oranda uyulduğuna ilişkin yıllık değerleme açıklamasına; denetçinin, özel denetçinin, işlem
denetçilerinin raporlarına ve yetkili kurul ve bakanlıkların konulmasını istedikleri pay sahiplerini
ve sermaye piyasasını ilgilendiren konulara ilişkin olarak şirketin cevapları ve bildirimleri ve diğer
ilgili hususlar şirketin internet sitesinde yayınlanacaktır.
>> Sermaye şirketlerinin sınıflandırılması
Yeni TTK’da, ilk defa bir ayrımla şirketlerin ölçeklerine göre küçük, orta ve büyük olarak sınıflandırılması öngörülmüştür.
Söz konusu düzenlemeye göre; küçük ve orta ölçekli işletmeleri tanımlayan ölçütler, Türkiye
Mevcut düzenlemede yer alan sermayenin taksitle ödenmesine ilişkin hüküm ve buna bağlı olarak temerrüt hükümleri ortadan kaldırılmıştır. Bu sayede söz konusu payın bir defada
ödenmesi öngörülmüştür.
>> Limited şirketler ile ilgili diğer hükümler
Limited şirket, kanuna uygun olarak düzenlenen şirket sözleşmesinde, bir veya daha çok kurucu ortağın, limited şirket kurma iradelerini açıklayıp, en az 10.000 TL (Bakanlar Kurulunca 10
katına kadar arttırılabilir) sermayenin tamamını şartsız taahhüt etmeleri ve nakit kısmı hemen
ve tamamen ödemeleriyle kurulur.
Tescil süresi 30 gündür. Esas sözleşmenin yazılması önem kazanmıştır. Yeni yasaya göre limited
şirketler sigortacılık da yapabileceklerdir.
Esas sözleşmede hüküm konulması kaydıyla, intifa (Ortaklık haklarına sahip olmaksızın kardan
pay alma hakkına haiz) senetler çıkarabilirler.
Limited şirket ana sözleşmesinde denetçi ile ilgili bilgiler ve denetçinin meslek odası numarası
yer alacaktır.
Esas sözleşmede yer almak koşulu ile sermayenin itibari değerinin iki katını aşmayacak ölçüde
ek ödeme yükümlülüğü getirilebilir ve yükümlülük hissenin devrinin tescilinden itibaren iki
yıl içinde şirket iflas etmiş ise devreden ortaktan istenebilir.
KAYNAKÇA
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k6102.html
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Genel Gerekçesi,
REİSOĞLU, Seza, “6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Anonim Şirketlerle İlgili Başlıca Yeni ve
Farklı Düzenlemeleri” Tebliği, Abant, 22 Ekim 2011.
TEKİNALP, Bige, Yeni Türk Ticaret Kanunu ‘Geleceği Hazırlayan Bir Düzenleme’, Kanun’un
Tanıtım ve Bilgilendirme Çalışması, PwC Türkiye (PricewaterhouseCoopers International Limited) Eğitim Yayınları, İstanbul 2011.
TEKİNALP, Ünal; ÇAMOĞLU, Ersin, 6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu ve Ticari Mevzuat,
Vedat Kitapçılık, Ankara 2011. 130 Soruda Yeni Türk Ticaret Kanunu, Kanunun Tanıtım Kitabı, İstanbul Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirler Odası Eğitim Yayınları, İstanbul 2011.
Adana Organize
63
• ADANA • MERS‹N • GAZ‹ANTEP •
29. SAYI
öncül/sefa yay›nlar›,
öncül:sefa iletiflim
hizmetleri’nin
yay›n birimidir.
www.onculsefa.com
KAHRAMANMARAfi • HATAY • OSMAN‹YE
‹NfiAAT, EV-OF‹S, DEKORASYON, M‹MAR‹, YAfiAM
KÜLTÜRÜNDEN OLUfiAN ‹ÇER‹⁄‹ VE REKLAMLARI ‹LE
YAPI SEKTÖRÜNÜ
3 YILDIR BULUfiTURAN DERG‹
HER AY DO⁄RUDAN
HEDEF K‹TLEN‹ZE ULAfiAN
“BÖLGESEL GÜÇ”
HOME&OFFICE CONCEPT, ev-ofis sektörünün tüm taraflar›
ile sektörün var olufl sebebi olan ve say›lar› milyonlarla ifade
edilen müflterileri için yeni, güçlü, etkin bir iletiflim kanal› oldu.
Yaflam›m›z›n her an›nda iç içe oldu€umuz ev ve ofis dünyas›n›n
etkili, ifllevsel, kaliteli ve aranan dergisi HOME&OFFICE CONCEPT,
gerek teknik özellikleri, gerekse içeri€i ile en üst düzeyde
tasarlanarak her ay yaklafl›k 25,000 seçkin okura ulafl›yor.
‹lan rezervasyonlar› için
>> öncül:sefa iletiflim hizmetleri
0322 459 28 59
[email protected]
Salih Esen:
“Yatırım
Adana ve İzmir’de bulunan fabrikalarında alt
yapı, konut ve zirai sulama sektörlerine yönelik çeşitli tipte borular üreten Esen Plastik,
Adana’da yer alan biri 60 bin, diğeri 30 bin
metrekare alan üzerinde kurulu iki tesisiyle
ürünlerini Güneydoğu Anadolu bölgesine ulaştırıyor. Alanında oldukça iddialı olan ve İstanbul
Sanayi Odası’nın belirlediği Türkiye’nin en büyük
sanayi kuruluşları listesinde ilk 500’de yer alan
firma, listedeki sırasını daha yukarılara taşımayı
hedefliyor. Ciro ve karlılıklarını arttırmak için
yatırımlarına hız kesmeden devam edeceklerini
belirten, Esen Plastik Yönetim Kurulu Başkanı
Salih Esen, “Yatırım sanayicinin oksijeni gibidir. Yatırım yapmayan sanayici oksijensiz kalır.
Hedeflerimiz arasında en kısa sürede halka
açılmak da var. Bununla ilgili çalışmalarımız
devam ediyor. Ülkemize daha fazla istihdam
kazandırabilmek, cari açığın azalmasına katkıda
bulunabilmek ve vergilerimizle ülkemizin büyümesine katkıda bulunabilmek için kurumsal
gelişimimizi sürdürmek istiyoruz.” diyor. 2001
– 2005 yılları arasında Ege Bölgesi Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan, halen meclis
üyeliğinin yanı sıra Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği’nde Sanayi Konseyi üyesi olarak görev
yapan Esen Plastik Yönetim Kurulu Başkanı
Salih Esen sorularımızı yanıtlıyor…
66 Adana Organize
sanayicinin oksijeni gibidir”
Sanayicilik serüveni ne zaman
başladı ve plastik sektörüne nasıl
adım attınız anlatır mısınız?
1952 yılında Seydiköy’de ağaç ambalaj
işiyle meşgul olan sanayici bir babanın
oğlu olarak dünyaya geldim. Ancak
13 yaşında babamı erken kaybettim.
Ağabey’im Önder de 16 yaşındaydı.
Aynı işi bir müddet daha sürdürdük.
Sonra Ege Üniversitesi’nin gece bölümünü bitirdim ve makine mühendisi
oldum. Ama başka bir yerde çalışmak
yerine kendi işimi kurmayı istedim.
Tamamen tesadüf eseri, İstanbul’daki
ziyaretim sonucunda plastik sektörü
ile tanıştım. Yapabilir miyim, başarılı
olabilir miyim diye Ege Bölgesi ve
İzmir’de araştırma yaptım. Bunun
sonucunda çeşme hortumları üretmek üzere 1976 yılında Esen Plastik
kuruldu. Karabağlar’da 150 metrekarelik
bir iş yerinde iki yerli makine ile işe
başladık. O dönemde hem üreten hem
ürettiğini satan, benimle birlikte çalışan
3 kişiyle başladık. Zaman içerisinde
adım adım ilerledik. Dile kolay 36 yıllık
bir süreçten bahsediyoruz. Türkiye’nin
öncelikle 70’li yıllardan sonra geçirmiş
olduğu evreleri dikkate alacak olursak gerçekten hem ayakta kalabilmek
hem de işi genişletebilmek büyük bir
başarıydı diyebilirim.
Bu gün itibariyle kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?
Gerek Adana gerek Atatürk Organize
Sanayi Bölgemizdeki fabrikamızda
400’ün üzerinde çalışanımız var. Buralarda alt yapı sektörüne de yönelik
ürün gamını üretiyor ve bu konuda
oldukça iddialı ve lider konumdayız.
Bunun yanı sıra konut sektörüne yönelik
üretim çeşitliliğimiz ve zirai sulama
sektöründe damla sulama boruları
da dahil olmak üzere üretimlerimiz
Türkiye’de en geniş ürün yelpazesine
sahip firmaların başında geliyoruz.
8 - 10 saat sonunda kafası stop yaparak
eve gitmiyor. Önemli olan evine gittiği
zaman gerginlikleri daha az yaşamasına
olanak verilmesidir. En baştan bu yana
en fazla destek bulduğum kişi eşim
oldu. Mutlu bir evlilik sorunların hali
için en önemli oluşum. Bunun ötesinde
babamız bizlere dürüstlüğü ve çalışma
azmini o kısacık süre içinde aktarma
olanağı bulmuştur. Biz de Esen adını
kirletmemek adına elimizden geleni
yapma gayretinde bulunduk.
Değişik bir sektör içinde aynı başarıyı göstermeyi neden düşünmediniz?
bizim sektörümüz için dezavantaj. Yani
İstanbul gibi bir metropolde üretim
yapmanın, eksilerinin yanı sıra artıları
çok fazla ama biz İzmirliyiz ve İzmir’de
olmaktan dolayı son derece büyük mutluluk duyuyoruz. İzmir’de bir marka
olabilmek ve İzmir’den sesimizi duyurabilmek düşüncesi içerisinde oldum
ve İzmir’de kaldım. Tabi ki İstanbul’da
da bir satış ofisimiz var. Plastik sektöründe tek fabrika gibi görünmemize
rağmen ürün çeşitliliğimizi dikkate
alacak olursak aslında 5 - 6 fabrika iç
içe bulunuyoruz. Aynı sektörde kalmak
suretiyle yatay büyümeyi tercih ettik.
İzmir’de üretim yapıyor olmak özellikle
Zor süreçlerden geçtiniz. Bu süreç
içinde sizi destekleyenler kimler
oldu?
O kadar değişik ve zor süreçler geçirdik ki, her zaman inandığım bir şey
var. Öncelikle insanın işine konsantre
olması ve işiyle ilgili konuları yakından
takip edebilmesi zorlukların üstesinden
gelinebilecek birinci koşul. Ancak bunun
için de insanın kafasının dingin olması
gerekiyor. Bu noktada ev hayatı ve hayat
arkadaşı çok önemli. Çünkü sanayici
Adana Organize
67
Yatay büyümenin avantajları ve
dezavantajları neler oldu?
Yatırım yapmaya devam edecek
misiniz?
Her ikisi de var tabi. Bu kadar kurtlar
sofrasında ve yaşanan krizlerden bir
ölçüde etkilenmeden büyümek için en
iyi bildiğimiz işi yapmamız gerekiyor.
Bir başka sektöre kaymak yerine aynı
sektörün içerisinde birbirini tamamlayıcı
ve sinerji yaratacak ürünleri üretmeyi
tercih ettik. 7 - 8 bin çeşit ürün üretmek
kolay bir hadise değil tabi. En başta
ürettiğimiz çoğu ürün yok ama birbiri ile
sinerji yaratacak aynı müşteri kitlesine
hitap edecek ünün gamımızı daha da
genişletmeyi planlıyoruz.
Her zaman söylediğim, “Yatırım sanayicinin oksijeni gibidir” yatırım yapmayan sanayici oksijensiz kalır. Ölmese
de baygındır, gelişemez, büyüyemez.
Yatırım her zaman için çantamızda bulunan projelerdir. Bunun için uygun
koşulları ve iklimi beklemek gerekiyor.
Özellikle Adana’daki plastik fabrikamızı
geliştirmek için çalışmalarımız var.
Ulaştığınız noktalar nerelerdir?
Türkiye’de güçlü bir marka olmak için
Türkiye’nin her tarafına ulaşmak gerekiyor. Özellikle Adana’daki fabrikamız
kanalı ile zayıf olduğumuz Güney Doğu
ve Doğu Anadolu bölgelerinde etkinliğimizi oldukça artırdık. İhracatımız gün
geçtikçe artıyor. Geçtiğimiz yıl 50’nin
üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştirdik.
Bunun içinde Vietnam ve Çin’de dahil
olmak üzere. Gün geçtikçe dışarıdaki
tanışıklığımızın artması nedeniyle satış
potansiyelimiz artıyor.
Balkan pazarına nasıl bakıyorsunuz?
Balkan ülkelerine de ihracatımız var.
Balkan pazarı gittikçe gelişiyor. Yaptığımız seyahatlerde görüyoruz. Her
şeye ihtiyaçları olduğu bir gerçek. Bizim
de ilgi alanımız içerisinde bulunuyor.
Özellikle alt yapı ürünlerimize bir hayli
talebin olduğu da gerçek.
68 Adana Organize
Zorlukları nasıl aşıyorsunuz?
Zorluklara fiziksel olarak hazırlıkla olmak
gibi bir mecburiyetimiz var. O yüzden
fiziki sorunumuzun olmaması lazım. Bir
takım nedenlerden dolayı işinize zaman
ayıramazsanız, başarılı olamıyorsunuz.
Benim mütevazı bir aile yaşamım var.
En sevdiğim mümkün olduğunca eve
erken gitmeye çalışmak. Spor ise hayatımın vazgeçilmezlerinden. 1987- 98
yıllarında iki yıl Altınordu Kulübü’nde
başkanlık yaptım. İZVAK’ın da Yönetim
Kurulu üyesiyim. Spordan kopabilmiş
değilim. Sporun çeşitli kolları olarak
yürüyüş yapıyorum, tenis oynuyorum,
yaz aylarında sörf, kış aylarında ise
kayak yapıyorum. Bütün bunlar hem
kafanızın hem de ruhunuzun bir ölçüde
rahatlamasını sağlıyor. Fabrika makinelerimizin yenilemelerini yapıyoruz. Bu
yenilemeyi kendimiz içinde yapmamız
gerekiyor. Yoksa bizlerin dışında oluşmuş
olan bir takım sorunların çözümü ya
da çözümsüzlüğünden kaynaklanan
zorlukların bir parçası haline gelebiliriz.
O yüzden bütün arkadaşlarıma sporu
yaşamın ayrılmaz parçası olarak tavsiye
ediyorum.
İzmir’den sonra Adana’ya gelerek
AOSB’ye tesis kurmanızın en büyük
sebepleri nelerdi?
Sohbetimizin başında da belirttiğim gibi
1976 yılından bu yana sanayicilik serüvenimizi aktif bir şekilde sürdürüyoruz.
Merkezimiz, ilk kuruluş yerimiz İzmir.
Halen de en büyük tesislerimizden
bir tanesi olan Esen Plastik’in boru
üretim tesisleri Atatürk Organize Sanayi
Bölgesi’nde 60 bin metrekare alan
üzerine kurulu. Doğal olarak ürettiğimiz ürünlerin yurdun her tarafına
ulaşması gerekiyor. Navlun giderlerin
maliyetler üzerinde oldukça büyük etkisi
var. Bunu azaltabilmek ve Türkiye’nin
diğer bölgelerinde de daha ağırlıklı
olarak temsil edilebilmek amacıyla
örnek bir OSB olan Adana Organize
Sanayi Bölgesi’nde yatırım yapmaya
karar verdik. AOSB içerisinde biri 60
metrekare, diğeri 30 bin metrekare alan
üzerinde kurulu iki tesisimiz var. 30 bin
metrekarelik tesisimizde plastik boru
üretimi yapmanın yanı sıra yine polietilenden çeşitli tipte, çeşitli çaplarda
borular üretiyoruz. 3 yıl önce 60 bin
metrekare alan üzerine kurduğumuz
ikinci tesisimizde ise CTP dediğimiz
cam elyaf takviyeli plastik boruları üretiyoruz. Burada da 3 metre çapa kadar
boru üretimimiz var. Sonuç itibariyle alt
yapı sektörüne yönelik ürün gamımızı
Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde de
kurmuş olduğumuz tesisler vasıtasıyla
atağa kaldırmış, genişletmiş vaziyetteyiz. Şu anda AOSB’de ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde CTP üretimi
gerçekleştiren tek firmayız. Adana’nın
yıllar öncesinden bu yana bizim için
büyük bir önemi var. Adana’daki tesislerimizle amacımız, Güneydoğu
Anadolu Bölgesi’ne çok daha rahat
bir şekilde ulaşmak ve rekabet gücümüzün artmasını sağlamak. Bunların
yanı sıra, Mersin limanının avantajını
kullanarak ihracatımızı arttırabilmek ve
rekabetçi koşullarla ihracat yapabilmek.
Bu bölgenin Irak, İran, Suriye pazarlarına çok yakın olması bizlere lojistik
yönden avantajlar sağlıyor. Şu anda
ciromuzun aşağı yukarı yüzde 50’sini
Adana’daki işletmelerimiz oluşturuyor.
Bu nedenle burada olmaktan dolayı
isabetli bir iş yaptığımızı biliyoruz.
Adana’nın yetişmiş insan potansiyeli
ve insan kaynaklarının zengin olması
da bizler için ayrı bir avantaj.
AOSB’yi ‘Örnek bir OSB’ olarak
nitelendirdiniz, hangi yönleriyle
örnek? Biraz açabilir misiniz?
Oldukça katılımcı bir yönetimin sergilendiğini görüyoruz. Sayın Bekir Sütcü’nün
bu konudaki gayretlerini takdir ediyoruz.
Unutulmaması gereken bir diğer husus da, son derecek akıllı bir yönetim
modeli sergilendiğidir. Şu anda gerek
İzmir’deki OSB ile gerekse Türkiye’deki
diğer OSB’lerle irtibatta olmam nedeniyle biliyorum ki, Türkiye’deki en
ucuz elektrik fiyatları Adana Organize
Sanayi Bölgesi’nde. Bu da burada faaliyet gösteren sanayicilerin rekabet
gücünü azımsanamayacak ölçüde arttırıyor. Dolayısıyla, bulunmuş olduğu
konumu, ulaşım imkanlarını, yönetim
modelini ve diğer avantajlarını dikkate
aldığımızda AOSB’nin Türkiye’ye örnek
nitelikte bir OSB olduğunu söyleyebiliriz.
Beyaz Kağıt
yüzde 20 büyüme
hedefliyor
2005 yılında Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde üretime başlayan
Beyaz Kağıt, çocuk bezi ile başladığı üretimini bugün geldiği noktada, hijyenik
ped ve deterjan üretimiyle devam ettiriyor. Peros, Sev, Gizmo, Jlo, Gizlady gibi
markalarını geniş bayi ağıyla Türkiye’nin dört bir yanına ulaştıran firma 2011 yılında
yakalamış olduğu büyümeyi 2012 yılında da devam ettirmeyi hedefliyor. 2012
yılı için yüzde 20 büyüme hedefi belirleyen firma, yüzde 25 civarında olan ihracat
payını da zaman içerisinde yüzde 30’lara çıkartmayı planlıyor. Beyaz Kağıt’ı firmanın
Yönetim Danışmanı Hasan Erol’dan dinlemeye devam ediyoruz…
Beyaz Kağıt kaç yılında kuruldu?
Öncelikle firmanızı tanıyabilir
miyiz?
Beyaz Kağıt ve Hijyenik Temizlik Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. 2005 yılı başında
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi
Bölgesi’nde kurulmuştur. Genç işletmemiz kısa sürede sektöründe saygın
ve güçlü bir yer edindi. 50.000 metre-
kare alan üzerinde kurulu Beyaz Kağıt
tesislerinde, 30.000 metrekare kapalı
alan bulunmaktadır. 2005 yılında çocuk
bezi ile üretimine başlayan firmamız,
2007 yılı ortalarında deterjan üretimine
de başlamıştır. Tesisimizde deterjan
ana hammaddesi olarak labsa, mamul
olarak toz deterjan, sıvı deterjan, çocuk bezi ve kadın bağı üretilmektedir.
LABSA üretimi için sülfanasyon tesisi
ve nihai toz ve sıvı üretim üniteleri
bulunmaktadır. Firmamızda en kaliteli
ürünü, en ekonomik fiyata üretebilmek
için; AR-GE tarafından mevcut ve yeni
ürünler için tüm kontrolleri yapıldıktan
sonra yayınlanmış olan standartlar çerçevesinde belirlenmiş olan hammadde,
paketleme malzemeleri, üretim planı
doğrultusunda satın alma tarafından
tedarik edilmektedir. Malzemeler
fabrikaya geldiği andan itibaren her
partiden kalite kontrol teknisyenleri
tarafından numuneler alınarak AR-GE
birimimiz tarafından belirlenmiş kalite standartları çerçevesinde analizlere
girer ve uygunluk onayının ardından
stoklama işlemi yapılır. Sağlık ürünleri ünitesinde çocuk bezi ve hijyenik
ped ürünleri, ISO 9001 Kalite Güvence
Sistemi ile sağlık ve hijyene uygun
şekilde otomatik olarak el değmeden
üretilmektedir.
İtalyan - Ballestra teknolojileriyle
kurulan fabrikamız- da, bilgisayar
70 Adana Organize
kontrollü üretim sayesinde, prosesin
her aşaması izlenebilmekte, ürün kalitesinin sürekli kontrolü sağlanarak,
kaliteli ürünler üretilmektedir. Kalite
politikamızın en önemli parçası, ürün
kalitemizi kaynaktan başlayarak geliştirmektir. Bu nedenle, tedarikçi firmalarımızla ortak çalışmalar yapılmakta
ve bu firmalar kalite sistemimizin bir
parçası haline getirilmektedir.
Kullandığınız teknoloji, üretim
tesisleri ve üretim kapasitelerinizden bahseder misiniz?
Beyaz Kağıt deterjan fabrikası bünyesinde toz deterjan ünitesi, sıvı jel ünitesi,
çamaşır suyu ünitesi, kozmetik ünitesi
ve sülfanasyon üniteleri bulunmaktadır. Tesiste bu ünitelerin
yanında yardımcı yan
üniteler; hammadde
depo, mamul madde
depo, kazan dairesi
ve su arıtma ünitesi
bulunmaktadır. Toz deterjan üretimimiz,
İtalya BALLESTRA teknolojisi ile tüm
girdilerde ve prosesde tam otomasyon
kontrollü, 2 beç reaktörlü, sürekli üretim
sistemi ile yapılmaktadır. Günlük 300
ton toz deterjan üretim kapasitesine
sahibiz. Tesisimizde ihtiyaca göre 100
gr. ile 750 kg. arası paketleme yapılabilmektedir. Sıvı ünitesinde üretimler ise,
Beç usulü, load cell (ağırlık) kontrollü
günlük toplam 700 ton kapasiteye sahip
olup ihtiyaca göre sıvı ve jel bulaşık
deterjanı, yumuşatıcı, cam temizleyici,
yüzey temizleyici ve çöz grubu gibi
yardımcı temizlik maddeleri de üretilmektedir. Bu bölümde 250 gr.’dan 30
kg.’a kadar paketleme yapılabilmektedir.
Kozmetik üretim ünitemiz yine Beç usulü, load cell (ağırlık) kontrollü günlük
toplam 100 ton kapasiteye sahiptir.
Burada da, hijyenik koşullarda 500
gr.’dan 30 kg.’ma kadar paketleme
yapılabilmektedir. Çamaşır suyu üretimi
de Beç usulüne göre günlük 200 ton
kapasiteye sahip olup ihtiyaca göre
parfümlü ve parfümsüz çamaşır suyu,
kıvamlı çamaşır suyu paketlemesi yapılabilmektedir. Sülfanasyon tesisimiz,
dünyaca kabul edilen ve en çok tercih
edilen İtalyan IIT Mazzoni teknolojisi
kullanılarak yapılmıştır. En son teknoloji ortamında bilgisayarlar yardımıyla,
uzman personeller tarafından üretim
akışı başından sonuna kadar kontrol
edilerek üretim yapılmaktadır. Tesiste
labsanın ana hammaddesi olarak lab
ve kükürt kullanılmaktadır. Kükürt yakılarak birkaç süreçten
sonra kükürt triokside dönüştürülmekte
ve kükürttrioksitle lab film reaktörde
birleşerek labsa oluşmaktadır. Bu işleme sülfanasyon denir. Firmamıza çok
önemli avantajlar sağlayan bu tesis
sayılı firmada bulunmaktadır. Çocuk bezi
tesisimiz, İtalyan ve Alman teknolojilerine sahiptir. Burada tam otomatik
makinelerle el değmeden üretim gerçekleştirilmektedir. Bunlara ilave olarak
fabrikamızda, yardımcı tesisler, buhar
üretim tesisi ve basınçlı hava üretim
tesisi de bulunmaktadır.
Adana Organize
71
AR-GE ve kalite kontrol laboratuvarınızın gerçekleştirdiğiniz
üretimdeki önemi nedir?
Beyaz Kâğıt sürekli gelişim ve ekonomik
olarak büyümenin en temel gerekliliği
olan AR - GE’nin önemini felsefe olarak
benimsemektedir. Bu doğrultuda geniş
kapsamlı bir AR - GE laboratuvarımız
ve konusunda uzmanlaşmış AR - GE
personelimiz mevcuttur. Sürekli gelişim,
performans ve verimlilik artışı için AR
72 Adana Organize
- GE çalışmaları sadece ürün, ambalaj,
proses ve sistem geliştirmek için değil, aynı zamanda satınalmadan satış
pazarlamaya kadar, insan kaynakları
yönetimini de içine alan kuruluşumuzun
her aşamasında gerçekleşmektedir.
Fabrikaya gelen her hammadde ve
paketleme malzemesinin girdi kontrolleri yapılmaktadır. Öncelikle girdilerin
spesifikasyonları AR - GE tarafından
belirlenmektedir. Belirlenmiş olan
kalite spektleri doğrultusunda gelen
hammaddelerin analizleri yapılmakta,
uygun görülenler üretimde kullanılmak
üzere kabul edilmektedir. Standart dışı
olan ve kalite kontrol laboratuvar testleri de uygun görülmemiş girdiler ise,
tedarikçi firmalara iade edilmektedir.
Analizi yapılan hammadde ve ambalaj
malzemelerinin analiz sonuçları bilgisayara kaydedilmekte sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirilmektedir.
Üretimi yapılan her batch ürünün analiz
ve kontrolleri, kalite planları ve analiz
talimatları doğrultusunda yapılmakta,
AR - GE tarafından belirlenmiş spesifikasyonlarla karşılaştırılmaktadır.
Gizmo ve Jlo, hijyenik ped markamız ise
Gizlady. Amiral gemimiz niteliğindeki ve
genel satışta en çok payı olan markamız Peros. Private Label üretimimiz de
var. Ürünlerimiz Türkiye’nin her yerine
bayilerimiz aracılığıyla ulaşıyor. Ülkenin
dört bir yanını kapsayan bayi ağına
sahibiz. Yedi bölgede ve her şehirde
bayi ağımız mevcut. Zincir marketlerde
yer alıyoruz. Real, Carrefour, Bim, BTS
gibi önemli noktalarda varız. Yurt dışında
ise 22 ülkeye ihracatımız söz konusu.
Avrupa ağırlıklı olmak üzere balkan
ülkelerine ve Türki cumhuriyetlere de
satışlarımız mevcut.
Spekt dışı ürüne gerekli düzeltici faaliyetler yapılarak ürün uygun hale
getirilmekte, onaylandıktan sonra doluma verilmektedir. Dolum hatlarında
ürünlerin dolum ağırlık ve diğer tüm
fiziksel kontrolleri belirlenmiş kalite
kriterlerine göre yapılmakta, bir sorun olması halinde hat başında kontrol
yapan kalite kontrol inspectorleri tarafından müdahale edilerek sorun giderilmektedir. Nihai olarak paketlenmiş
olan ürünlerin, laboratuvar analizleri
ve son kontrolleri tamamlanmadan
sevkiyat izni verilmemektedir.
Son olarak firma hedefleriniz nelerdir?
Ürün gamınızda hangi markalar
var? Bu markalar nerelere ulaşıyor?
Toz ve sıvı deterjanda öncelikli Peros
ve Sev markalarımız var. Çocuk bezinde
2011 yılında yüzde 20 büyüme sağladık. 2012 için hedefimiz yine yüzde
20 büyüme. İhracatımız yüzde 25 – 30
civarlarında. Fakat bu rakam her sene
artıyor. Önümüzdeki yıllarda ihracatta
yüzde 10 ile 20 arasında artış bekliyoruz. Hedefimiz dış pazar payımızı
yüzde 30’lara ulaştırmak. Ayrıca mevcut
yerimizin genişletilmesi anlamında bir
takım düşüncelerimiz var. Çocuk bezi
ve hijyenik bez bölümlerimizin ayrı
yere kurulması ve deposuyla, üretim
tesisiyle farklı bir yerde olmasını istiyoruz. Bu sayede deterjan üretim
tesisinin daha fazla alanına sahip
olmasını hedefliyoruz. Bu yönde yer
araştırmalarımız sürüyor.
“Adana’yı Ortadoğu
pazarının geçidi olarak
görüyoruz”
Akdeniz Bölgesinde hizmet veren Mondi Tire Kutsan Kağıt ve Ambalaj Sanayi, Adana Hacı Ömer Sabancı
Organize Sanayi bölgesinde 2003 yılında kuruldu. Açık alanı 50 bin metrekare, kapalı alanı ise 20 bin
metrekare olan Mondi Tire Kutsan Adana fabrikası oluklu mukavva ambalajı üretimiyle bölgedeki tüm
sektörlere hizmet veriyor. Adana’yı Ortadoğu’nun gelişmekte olan pazarının önemli bir geçidi olarak gördüklerini
belirten Mondi Tire Kutsan CEO’su Haluk Kaya, “Ekip olarak, Mondi Tire Kutsan’ı kendi içinde daha verimli
çalışan, ürün/hizmet kalitesiyle farklılık yaratan, müşterilerinin gözünde yenilikçi stratejik ortak niteliğini
güçlendirerek, güvenilir bir tedarikçi konumuyla ilerlemeyi öncelikli hedeflerimiz olarak belirledik” diyor.
Mondi Tire Kutsan hakkında bilgi
verir misiniz?
Firmamız 1974 yılında, Dünya Bankası
kredisiyle Tire’li girişimcilerin ortaklığında kuruldu. 1 Şubat 1991’de İMKB’de
hisseleri satışa sunulan firmamızın zaman içinde %100’ü halka arz edildi.
3 Ekim 2007’de Mondi Corrugated
Packaging BV hisse devri yoluyla Tire
Kutsan A.Ş.’nin büyük ortağı oldu. 38
yıldır ülkemizde faaliyet gösteren Tire
Kutsan Oluklu Mukavva Kutu ve Kağıt
Sanayi A.Ş. 2007 yılında ise uluslararası
kağıt ve ambalaj grubu Mondi Group’un
bir parçası hâline geldi.
2010 yılında, Mondi’nin Türkiye’ye
verdiği stratejik önem bir kez daha
vurgulanarak, şirket unvanının ‘Mondi
Tire Kutsan Kağıt ve Ambalaj Sanayi
A.Ş. olmasına karar verildi. Mondi
Group, 28 ülkede operasyonları ve
23.400 çalışanı ile kağıt ve ambalaj
sektörünün liderlerindendir. Mondi,
orman yetiştiriciliğinden başlayarak,
odun hammaddesinden selüloz ve
kağıt üretimi, geri kazanılmış kağıt
ve ambalaj kağıdı, oluklu mukavva
ambalaj ve sanayi tipi torba üretimine
kadar tüm Kağıt ve Ambalaj üretim
faaliyetlerini gerçekleştiren tam entegre
bir yapıdadır.
Mondi Tire Kutsan, İzmir/Tire, İzmit,
Manisa, Çorlu, Adana ve Karaman’da
bulunan altı adet kutu fabrikası ve
Tire’de bulunan kağıt fabrikasıyla sahip
olduğu coğrafi çeşitliliğin avantajını
müşterilerine sağladığı servisle ortaya
koyuyor.
Faaliyet alanlarınızdan bahseder
misiniz?
Oluklu mukavva ambalajın hayatımızın
her köşesinde olduğunu söyleyebiliriz.
Gıda, içecek, kozmetik, dayanıklı tüketim malları, deterjan ve kişisel temizlik
malzemeleriyle yaş sebze-meyveden
mobilyaya, kimya sektöründen seramik
sektörüne kadar pek çok alanda kullanılıyor. Saklama - depolama, taşıma
ve sergileme fonksiyonlarıyla yirmiden
fazla ana sektörde, bahsedilen amaçlar
doğrultusunda oluklu mukavva ambalajdan faydalanılıyor.
Sektörümüzün lider tedarikçisi olarak
müşterilerimize değer katan çözümler
sunuyoruz. Elbette, sunduğumuz çözümler ambalaj tedarikiyle sınırlı değil.
Aynı zamanda müşterilerimizin pazarda
fark yaratmalarına da destek oluyoruz.
Tüm özellikleri ve tasarımlarıyla fark
yaratan yenilikçi ürünlerimizi, lojistik
paylaşımlar ve kutu kurma makineleri hizmetiyle birleştirerek tam bir
danışmanlık ve çözüm ortaklığını da
hizmetlerimiz içinde barındırıyoruz.
Adana Organize
73
“Sektörü bir adım
ileriye taşıyacak,
proaktif bir
yaklaşım
içindeyiz”
Mondi Tire Kutsan’ın farkı nedir?
Sektörde nasıl bir farklılık yaratıyorsunuz?
Başarılarla dolu 38 yıllık sektör deneyimimiz ve Mondi Group’un küresel
gücünü birleştirerek çalışmalarımızı
sürdürüyoruz. Sektörü bir adım ileriye
taşıyacak, proaktif bir yaklaşım içindeyiz. Ürün geliştirme uzmanlarımız,
uygun alt yapımız, çalışan bağlılığımız
ve gelişmiş proseslerimiz ile değerlendirmeler yaparak yeni projelere adım
atıyoruz. Sunduğumuz yeni ürünler ve
geliştirdiğimiz yenilikçi projelerin yanı
sıra, mevcut sertifika ve lisanslarımız
ile de sektörde fark yaratıyoruz.
Mondi Tire Kutsan olarak iş sağlığı
ve güvenliği, çevreye verdiğiniz
önem hakkında bilgi verir misiniz?
Mondi Tire Kutsan olarak tüm iş kazaları
ve meslek hastalıklarının önlenebileceğine inanıyoruz. İş Sağlığı ve Güvenliği
önceliklerinin diğer operasyon önceliklerimize üstünlüğünü kabul ediyor,
bu öncelikleri günlük rutin işlerimizin
bir parçası olarak görüyoruz. Tesislerimizdeki tüm çalışanlarımız, müteahhit
firma çalışanları ve ziyaretçilerimiz için
“Sıfır İş Kazası” hedefini destekleyecek
optimum çalışma koşullarını sunmaya
gayret gösteriyoruz.
Mondi Tire Kutsan olarak, Türkiye’de
oluklu mukavva kağıt üreticileri arasında, FSC (Orman Yönetim Konseyi)
Sertifikası’nı alan ilk firma olduk. Bu
sertifikaya sahip olarak, sosyal sorumluluk ve çevre standartları konusunda
duyarlı bir şirket olduğumuzu bir kez
daha ortaya koymuş oluyoruz. FSC
sertifikamız ürünün iyi yönetilmiş ormanlardan ve kontrollü kaynaklardan
elde edildiğini göstermektedir.
74 Adana Organize
“33 ülkeden yapılan 243
başvurunun değerlendirilmesi
sonucunda, Dünya Ambalaj
Örgütü Mondi Tire Kutsan’ı
WorldStar ödülüne layık gördü”
23.400 çalışanı ile kağıt ve ambalaj
sektörünün liderlerindendir. Mondi,
orman yetiştiriciliğinden başlayarak,
odun hammaddesinden selüloz ve
kağıt üretimi, geri kazanılmış kağıt
ve ambalaj kağıdı, oluklu mukavva
ambalaj ve sanayi tipi torba üretimine
kadar tüm Kağıt ve Ambalaj üretim
faaliyetlerini gerçekleştiren tam entegre
bir yapıdadır.
Gıda, içecek, kozmetik, dayanıklı tüketim malları, deterjan ve kişisel temizlik
malzemeleriyle yaş sebze-meyveden
mobilyaya, kimya sektöründen seramik
sektörüne kadar pek çok alanda kullanılıyor. Saklama - depolama, taşıma
ve sergileme fonksiyonlarıyla yirmiden
fazla ana sektörde, bahsedilen amaçlar
doğrultusunda oluklu mukavva ambalajdan faydalanılıyor.
Mondi Tire Kutsan, İzmir/Tire, İzmit,
Manisa, Çorlu, Adana ve Karaman’da
bulunan altı adet kutu fabrikası ve
Tire’de bulunan kağıt fabrikasıyla sahip
olduğu coğrafi çeşitliliğin avantajını
müşterilerine sağladığı servisle ortaya
koyuyor.
Sektörümüzün lider tedarikçisi olarak
müşterilerimize değer katan çözümler
sunuyoruz. Elbette, sunduğumuz çözümler ambalaj tedarikiyle sınırlı değil.
Aynı zamanda müşterilerimizin pazarda
fark yaratmalarına da destek oluyoruz.
Tüm özellikleri ve tasarımlarıyla fark
yaratan yenilikçi ürünlerimizi, lojistik
paylaşımlar ve kutu kurma makineleri hizmetiyle birleştirerek tam bir
danışmanlık ve çözüm ortaklığını da
hizmetlerimiz içinde barındırıyoruz.
Faaliyet alanlarınızdan bahseder
misiniz?
Oluklu mukavva ambalajın hayatımızın
her köşesinde olduğunu söyleyebiliriz.
Mondi Tire Kutsan hakkında bilgi
verir misiniz?
Firmamız 1974 yılında, Dünya Bankası
kredisiyle Tire’li girişimcilerin ortaklığında kuruldu. 1 Şubat 1991’de İMKB’de
hisseleri satışa sunulan firmamızın zaman içinde %100’ü halka arz edildi.
3 Ekim 2007’de Mondi Corrugated
Packaging BV hisse devri yoluyla Tire
Kutsan A.Ş.’nin büyük ortağı oldu. 38
yıldır ülkemizde faaliyet gösteren Tire
Kutsan Oluklu Mukavva Kutu ve Kağıt
Sanayi A.Ş. 2007 yılında ise uluslararası
kağıt ve ambalaj grubu Mondi Group’un
bir parçası hâline geldi.
2010 yılında, Mondi’nin Türkiye’ye
verdiği stratejik önem bir kez daha
vurgulanarak, şirket unvanının ‘Mondi
Tire Kutsan Kağıt ve Ambalaj Sanayi
A.Ş. olmasına karar verildi. Mondi
Group, 28 ülkede operasyonları ve
Adana Organize
75
Sentetik çim üretimiyle
Adana’dan dünyaya
>> Bartın Üniversitesi
Sentetik çim, kullanımı günden güne artan bir ürün haline geldi. Kolay uygulanması, dayanıklılığı, bakımının kolay
olması ve gerek spor sahalarında, gerekse açık hava mekanlarda sağlıklı kullanıma imkan vermesi sentetik çimi
daha cazip hale getiriyor. 1988 yılından bu yana Adana’da sentetik çim üretimi gerçekleştiren Peba, AOSB’de ürettiği
sentetik çimi Türkiye’nin ve dünyanın farklı noktalarına ulaştırıyor. Peba’nın yıllık 5 milyon metrekare civarında üretim
kapasitesi olduğunu, şu anda bunun yüzde 25’ini kullandıklarını belirten Peba Yönetim Kurulu Başkanı Cabbar
Orel, ürettikleri sentetik çimin uygulama hizmetlerini de verdiklerini belirtiyor. FİFA’nın almış olduğu bir karar ile
UEFA seviyesindeki maçlar da dahil olmak üzere futbol stadyumlarına sentetik çim kaplanmasını ve tüm resmi ve
uluslararası müsabakaların sentetik çim halı ile kaplanmış sahalar üzerinde oynanmasına onay verildiğini belirten
Orel, “Uygulama yaptığımız, FİFA Recommended Star 1 ve Star 2 onaylı sahalarımız var. Bu da firmamızın dünya
standartlarında ürün ve hizmet sunduğunun göstergesidir” diyor. Peba’yı ve sentetik çimin kullanıcıya sunduğu
avantajları Cabbar Orel’den dinlemeye devam ediyoruz…
78 Adana Organize
Firmanızdan bahseder misiniz?
1988 yılında Adana’da kurulmuş olan
Pe - Ba, kurulduğu günden bu yana
sentetik çim sektörünün öncü firması
olarak, üretimden montaja kadar tüm
hizmetlerini kendine özgü kalite farkını
yansıtarak gerçekleştirmektedir. Kuruluşundan itibaren geçen dönem boyunca
Pe-Ba kalitesinin farkı ve güvenilirliği
dünya çapında da bir bilinirliğe ulaşmış ve Pe - Ba günümüzde, sentetik
çim sektöründe dünyanın en büyük
firmaları arasındaki yerini hak ederek
almıştır. Pe - Ba’nın sahip olduğu “FIFA
Recommended Star - 1 ve Star - 2”
onaylı sahalar, firmamızın dünya standartlarında ürün ve hizmet sunduğunun
da bir göstergesidir. Futbol sahalarından,
tenis ve golf sahalarına, dekoratif sentetik çim uygulamalarından Amerikan
futbol sahalarına kadar oldukça geniş
bir yelpazede, deneyimli bir kadroyla,
gerek yurtdışı gerekse yurtiçi taleplere
çözüm sunmaya devam etmekteyiz.
Teknolojinin ve gelişimin gücüne inanan firmamız, kendi bünyesinde yer
alan yetkin Ar - Ge departmanı ile bir
yandan müşterileri için en ileri teknoloji
ve kalitede hizmet sunmaya devam
ederken, bir taraftan da sektörün öncü
kuruluşu olarak üstlendiği misyon ile
sentetik çim sektörünün gelişmesine
katkı sağlamaktadır.
Sentetik çim nedir? Ürün özelliklerinden bahseder misiniz?
Sentetik çim doğal çime alternatif olarak üretilmektedir. Temel özellikleri
olarak görünüm ve kullanım şartları
açısından iki ürün birbirine eşdeğerdir.
Sentetik çim - suni çim, doğal çimin
kullanımla ilgili sınırlarının olmasından
dolayı üretilmiştir. Ancak ilk nesil suni
çim halılar özellikle futbol oynamak
için uygun değildi. Bu sebepten dolayı
ilk nesil suni çim halıların profesyonel
yâ da uluslararası seviyedeki futbol
müsabakaların oynanacağı sahalara
döşenmesine izin verilmedi. Kauçuk
granül dolgulu, polietilen iplikten
dokunan son sistem sentetik çim suni çim halıların sektöre sunulması
ile birlikte hızla nizami ölçülerdeki
futbol sahalarında da sentetik çim
kullanılmaya başlandı. FİFA’nın almış
olduğu bir karar ile de 2004 – 2005
futbol sezonu ile birlikte tüm UEFA
seviyesindeki maçlar da dâhil olmak
üzere futbol stadyumlarına sentetik
çim kaplanmasını ve tüm resmi ve
uluslararası müsabakalar sentetik çim
halı ile kaplanmış sahalar üzerinde de
oynanmasına onay verdi. Günümüzde
sentetik çime olan ilgi artarak devam
etmektedir. Sportif amaçlı kullanımın
yanı sıra dekoratif amaçlı kullanımda
hızla artmaktadır. Bunun nedeni sentetik
çim halıların doğal çime göre önemli
avantajlarının olmasıdır.
Suni çim kullanıcıya ne gibi avantajlar sunar?
Kolay uygulanması, bakım gerektirmemesi, uzun ömürlü olması, güneş
gibi hava koşullarından etkilenmemesi
suni çimin avantajlarından sadece bir
kaçıdır. Özellikle spor alanlarında pek
çok avantajı vardır. Tüm hava şartlarında
doğal çimden çok daha iyi performans
gösterir. 4 mevsim, yılın 365 günü verimli bir şekilde kullanılabilir. Bir diğer
avantajı da kullanım maliyetleridir. Suni
çim ile yapılmış bir sahayı doğal çimle karşılaştırdığınızda çok daha ucuz
olduğunu görebilirsiniz. Doğal çimde
sahanın bakımına harcanan zamandan ve masraftan tasarruf edilmesinin
yanı sıra azımsanamayacak derecede
fazla oyun süresi sağlar. Böylece gelir
sağlayan ticari sahalarda suni çimin
ömrü göz önünde bulundurularak doğal
çimden daha avantajlı olduğunu söyleyebiliriz. Bir diğer avantajı da sulama
masrafının olmamasıdır.
Peki bu ürün sporcu kondisyon
performansını ve futbol tekniğini
nasıl etkiliyor?
davranabiliyor, top kontrolünü daha
etkin sağlıyorlar. Doğru uygulama yapıldığı zaman sentetik çimde zemin
kalkması, zemin bozulması neredeyse
imkansızdır. Suni çimin bir diğer avantajı
da top zıplama mesafelerinde ortaya
çıkar. Bir futbolcu için topun çok yükseğe zıplaması veya topun zıplamaması
kadar kötü bir durum yoktur. Doğal
çim üzerinde top çeşitli şekillerde zıplarken (sert zemin, ıslak veya su dolu
bir zeminde) suni çim nizami şekilde
uygulanırsa ters bir durum oluşmaz.
Doğal çimdeki top sıçrama özellikleri
sentetik çimle aynı. Bu zaten yapılan
testlerle onaylanmış durumda.
Sentetik çimin dolgu malzemesinde
kullanılan kum, sbr granül veya epdm
kauçuk seviyesi ve ipliğin hav yüksekliğinin doğru ayarlanması doğal
çim ile aynı futbol oyun normlarının
karşılanmasını sağlar. Hava şartlarından
kaynaklanan zeminin ağırlaşmasından
dolayı sentetik çim doğal çime alternatif
zemin olarak öne çıkar. Çünkü ağır
zeminde sporcular daha çok efor sarf
etmek zorunda kalırlar. Sentetik çim
gerek kondisyonel gerekse tekniksel
açıdan futbolculara büyük avantajlar
sağlar. Günümüzde profesyonel kulüplerde alt yapıda sentetik çim kullanımlarının hızla arttığını görüyoruz.
Sentetik çimde oyuncular daha çevik
Adana Organize
79
>> Hakan Şükür Stadı
Sürtünmeden kaynaklanan yaralanmalar oluşmuyor mu?
Çim sentetik olduğu için sürtünmeden
kaynaklanan yanmaların olacağı düşünülür. Ama ürünün polietilen olması,
silikonize bir yapıya sahip olması, üst
düzeydeki futbolcuya veya direkt ayağa
temas eden kısmın sbr veya epdm
kauçukla dolgu olması sürtünmeden
kaynaklanan bir rahatsızlık vermez.
Yanma veya aşınmadan kaynaklanan
bir yara bere oluşturmaz. Diğer taraftan
doğal çimde bu risk biraz daha fazla.
Doğal çimin bir bitkisel yapısı vardır.
Silikonize bir iple, bildiğimiz doğal
bitkinin arasında sertlik bakımından
farklılıklar olacaktır. Doğal çimde dolgu
toprak ve kumdur. Dolayısıyla daha
sert bir yapıya sahip bulunuyor. Kum
çimin bakımında kullanılır. Bu kum dahi
futbolcuya zarar verebilecek boyutlarda olabilir. Ama sentetik çimde o
kumun yerini alan sbr veya epdm granül
kullanılarak bu etki en aza indirgenir.
Buda bir avantajdır. İpin silikonize bir
yumuşak yapıya sahip olması, dolgusunun yumuşak bir dolgu olması
sentetik çimi sürtünmeler konusunda
avantajlı kılıyor. İnsanların doğal çimde
alıştıkları bir zemin var. Sentetik çim
renk ve görünüm itibarı ile de doğal
çim hissi vermektedir. Sürekli sentetik
zeminde oynandığında doğal çimden
farklı olmadığını hissedilecek, sentetik
çimden vazgeçilmeyecektir. Dekoratif alanda kullanımları
nasıldır?
Sentetik çimin sunduğu; mimari yapıyla
uyum, estetik görünüm, düşük bakım
maliyeti, güçlü emicilik ve sağlık standartları gibi avantajlar nedeniyle, Pe Ba’nın yeşil alan dekorasyon ürünü olan
Pe-Ba Dekoratif Grass 10 mm ürünü
vardır. Bu ürünümüz çevreye uyumluluk
ve alev almazlık belgelerine sahiptir.
Müstakil yaşam alanlarının bahçelerinde, apartmanlarda hatta iç mekanlarda
güvenle kullanılabilir. Özellikle çocuk
oyun alanlarında kullanımı oldukça yaygındır. Bakım gerektirmemesi, kolay
uygulanabilir olması, dayanıklı olması
bulunduğu mekana estetik katması
dekoratif çimlerin daha fazla tercih
edilmesini sağlamaktadır.
Ürünleriniz nerelere ulaşıyor? İhracat gerçekleştiriyor musunuz?
Türkiye’nin her yerine ulaşıyor diyebiliriz. İstanbul, Ankara gibi önemli illerde
satış bürolarımız var. Ayrıca pazarlama
ekibimiz aktif olarak sürekli sahada.
Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine ihraca-
>> Jouppilavuori
Stadium Finland
80 Adana Organize
tımız söz konusu. Toplam ihracatımız
üretimimizin yüzde 50’sini teşkil ediyor.
Şu ana kadar Ortadoğu’da Libya, Suriye, İran, Irak, Mısır gibi ülkeler ihracat
alanımıza girdi. Avrupa’da ise, Polonya,
Romanya, Bulgaristan, Yunanistan gibi
ülkelerle alışverişimiz oldu. Şu anda
Tunus, Fas ve Cezayir gibi ülkelerle temas halindeyiz. Sürekli yurt dışı fuarlara
katılıyoruz. Ayrıca Afrika pazarı da bizim
için önem teşkil gediyor.
>> Taipei American School- Taiwan
>> Hasan Doğan Stadı-Ankara
GÜNEY’ de Sanayinin kalbi
bu dergide atıyor!
Bölgenin yatırım üssü adana Organize sanayi Bölgesi’nden ;
• haberler,
• çok özel röportajlar,
• iş dünyasını ilgilendiren
gelişmeler...
Hepsi
AOSB Tanıtım ve
Faaliyet Dergisi’nde...
İlAn RezeRvASyOnlARı İçİn:
İletişim Hizmetleri
(0322) 459 28 59
Mango, Adana
tesisiyle gücünü
arttırıyor
İstanbul’da hal içerisinde küçük bir işletme olarak yola çıkan Mango Gıda’nın
gelecek 10 yıldaki hedefi New York Piyasası’nda işlem görmek. 2005 yılında
yatırımlarına hız veren Mango, yaş meyve sebze alanında sektörde ilk sırada
yer alıyor. 2012 yılı başında Adana’da açtığı tesis ile sektörde daha da güçlenen
Mango Gıda, 2012 yılında 150 milyon TL ciro hedefliyor.
Mango Gıda kim tarafından ne
zaman, kuruldu? Biraz Mango
Gıda’dan bahseder misiniz?
Mango Gıda 2000 yılında İstanbul Anadolu Yakası Sebze/Meyve Hali’nde Ayhan Karak ve Mehmet Yayla tarafından
küçük bir işletme olarak kuruldu. 2005
yılında gıda piyasasında değişen
ve gelişen piyasa koşullarıyla
birlikte sektörel yatırımlarına hız verdik. Bunun
sonucunda da 2010
yılında sermayenin
yüzde 34’lük kısmını
halka arz ettik. Alıcının
beklentilerini karşılamak için çiftçilerle
anlaştık ve kendi ürettiğimiz ürünleri
alıcının beğenisine sunduk. Yaş sebze
-meyve işleme kapasitesini her geçen
gün arttıran firmamız, hedeflerine emin
adımlarla ve istikrarlı bir şekilde ilerliyor.
Kuruluşundan itibaren yapmış olduğu
yatırımlarla gerek istihdam anlamında
gerekse ülke ekonomisine kattığı ihracat
değerleriyle birlikte büyüyüp gelişmesine devam ediyor. Şu anda Türkiye’nin
dört yanına ürünleri ulaşan Mango’nun
İstanbul, Bursa, Afyon, Antalya, Ankara
ve Adana’da satış ve üretim tesisleri
bulunuyor. Bunların dışında yurt dışında
da ofislerimiz ve birlikte çalıştığımız
firmalar var. İMKB’de işlem gören tek
yaş meyve sebze firmasıyız.
Mango Gıda olarak satışını gerçekleştirdiğiniz ürünler neredir?
82 Adana Organize
Mango Gıda, yaş sebze ve meyve üretimi, tedariki, toptan ve perakende
satışını yapıyor. Ürünlerimizin içerisinde aklınıza gelebilecek ülkemizde
yetişen yetişmeyen tüm yaş meyve,
sebze bulunuyor. Bu ürünlerin bir kısmı bizim kiraladığımız alanlarda ziraat
mühendislerimiz gözetiminde “iyi gıda”
özelliklerine göre üretilmek.
Kalite politikanızdan ve çevre
politikanızdan bahseder misiniz?
Mango Gıda, kaliteli ve sağlıklı, evrensel kalite ve standartlarda hizmet
sunmayı, daima memnun müşteri kitlesi
oluşturmayı kendisine ilke edinmiş bir
markadır. Güvenilir marka olma yo-
lunda dürüst, yenilikçi, rekabetçi ekip
ve yönetim anlayışıyla her zaman bir
adım önde olmayı hedefler. Taze meyve,
sebze sektöründe ön sırada yer alan,
saygın ve güvenilir bir marka olmak
için: İnsan sağlığından ödün vermeden,
sağlıklı ve hijyenik koşullarda üretim
yapmayı kendimize ilke edindik. Tüm
süreçlerde yönetim anlayışı ile kaliteyi ve sistemi sürekli iyileştirmeyi
hedefledik. Müşteri ve
tedarikçilerimizle etkin,
verimli ve yapıcı işbirliği
içinde olmaya çalışı-
yoruz. Müşteri isteklerine duyarlı, yasal
mevzuatlara uyarak emin adımlarla
ilerliyoruz. Gıda güvenliğini etkileyebilecek fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik
her tür tehlikeyi tanımlayıp kontrol
altına almaya çalışıyoruz. Mango Gıda
dünya’ya ve yaşayan tüm canlılara
verdiği değeri özenli üretim
anlayışı ile sürdürmektedir.
Dünya’daki enerji ve doğal
kaynakları koruma bilinciyle
geleceğe özenle korunmuş
bir çevre bırakma sorumluluğu taşımaktadır.
Mango olarak amaçlarınız nelerdir?
Hizmet alanımızı geliştirirken kullanıcılarımıza daha iyiyi sunmak temel
amacımız. Kalite politikamızı uygularken, hedeflerimizi daha da yükseklere taşımak, daima ilkeli, açık ve
dürüst olmak. Temiz ve daha güzel
bir çevre yaratmak. Ekip olma ruhunu
geliştirmektir. Sürekli gelişim sağlamak. Müşteri memnuniyetini sürekli
kılmak. Kalite verimliliğini arttırmak.
AR-GE çalışmalarınız nelerdir?
Laboratuar hizmetleri kurallarına ve
yasal mevzuata uyarak, müşteri beklenti ve ihtiyaçlarını doğru
ve zamanında ger-
çekleştirerek, değişen piyasa koşulları
doğrultusunda sektörün gereklerini yerine getirmek amacıyla son teknolojiyi
de yakından takip ediyoruz. TS ISO EN
17025 kalite yönetim sistemini geliştirerek, çalışanların kişisel becerilerini
daha üst düzeylere taşımak için eğitimler düzenleyerek ve toplam kaliteye
daha etkin katılımlarını sağlayarak, tüm
çalışma aşamalarında ve çalışanlarıyla
doğayı korumayı amaçlıyoruz.
Slovakya ve Ukrayna gibi Doğu Avrupa
ülkelerinin de en önemli tedarikçilerinden biri durumunda bulunuyor. Londra
ofisiyle İngiltere, Mango Gıda’nın
önem verdiği bir ihracat destinasyonu haline geldi. İngiliz
zincir marketlerinin talepleri
dengeli büyümeye dikkat
etmek için şimdilik
kısmen karşılanıyor.
Türkiye dışında satış yaptığınız
başlıca ülkeler nerelerdir?
Doğu Avrupa ülkeleri başta olmak üzere
dünyanın çeşitli bölgelerine ihracat yapıyoruz. Mango Gıda, Moldovya, Polonya,
Romanya, Rusya, Çek Cumhuriyeti,
Adana Organize
83
Adana tesisiniz ne zaman kuruldu ve
özellikleri nelerdir?
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde
(AOSB) hizmet veren Adana tesisimiz Ocak
2012’de Ekonomi bakanımız Zafer Çağlayan
tarafından açıldı. Narenciye paketleme yapılan
tesisimiz 8 bin metrekare kapalı alan ile toplam 22 bin metrekare alana sahip. Bu tesisin
yıllık kapasitesi 50 bin tonu buluyor. Büyük
çoğunluğu otomasyon sistemleriyle çalışan
tesis sayesinde bölgede istihdama katkı sağlanırken, narenciye taleplerine de daha hızlı
cevap veriliyor. Tesiste robotlar ve otomatik
makineler da kullanılıyor. Mango Gıda olarak 2012 yılında ciro hedefiniz nedir?
Her yıl düzenli büyüme gösterir bir kurum
Mango Gıda. Biz 2011’i 100 milyon TL’ye yakın
ciro ile kapattık. 2012 yılında da bu büyümenin
devam edeceğini düşünüyoruz. Kendimize 150
milyon TL hedef koyduk. Bizin en büyük hedeflerimizden biri de İMKB’den sonra önümüzdeki
10 yılda New York Borsası’nda işlem görmek.
84 Adana Organize
Defterdarlık ile bilgi paylaşımı
Adana Defterdarı Tamer Utkucu ve birim amirleri AOSB Yönetim Kurulu’nu ziyaret etti. Tamer
Utkucu ve beraberindeki birim amirlerin ziyareti
esnasında gerçekleştirilen toplantıda AOSB ve
Defterdarlık arasında karşılıklı bilgi paylaşımında
bulunuldu. Ayrıca Adana’nın ekonomik gelişimi
hakkında görüş alış verişinin yapıldığı toplantıda Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, AOSB
hakkında detaylı brifing verdi.
Çerkezköylü
sanayiciler
konuk oldu
AOSB Başkanı Bekir Sütcü, Çerkezköy ilçesi Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sarıoğlu ve
yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği ve Kıvanç Tekstil Yönetim
Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç’ın katıldığı ziyarette, AOSB’deki istikrarlı büyümeye dikkati çekti.
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi
Bölgesi, Çerkezköylü sanayicileri konuk
etti. AOSB Başkanı ve Organize Sanayi
Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Yönetim
Kurulu Üyesi Bekir Sütçü, konuklarına
bölgedeki üretim durumu ve büyüme
rakamlarıyla ilgili bilgi verdi. Sütçü, Çerkezköy ilçesi Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sarıoğlu
ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte
Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği ve Kıvanç Tekstil Yönetim
Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç’ın katıldığı
ziyarette, AOSB’deki istikrarlı büyümeye
dikkati çekti. Sütcü, Bin 590 hektarlık
bir alan üzerine kurulu olan bölgede
tek durak ofis hizmetleri, kaliteli ve
ucuz elektrik, doğalgaz dağıtım hizmeti,
Türkiye’nin en ucuz kullanma suyu,
evsel ve endüstriyel atık su arıtma
tesisi, tümüyle tamamlanmış alt ve
üstyapısının yanı sıra hava, deniz, demir ve karayolu ulaşım kolaylığı gibi
avantajların bulunduğunu vurguladı.
Bölgede, tekstil, metal, gıda sanayi,
plastik, yapı elamanları, kimya sanayi,
ağaç sanayi, makine, kağıt sanayi, petrol
ürünleri, döküm, elektrik, boya sanayi,
ambalaj, depolama, banka, nakliye,
cam sanayi ve tohumculuk gibi birçok
sektörde faaliyet gösterildiğini belirten
Sütcü, “Bölgedeki enerji tüketiminde görülen artış istikrarlı büyümenin
rakamsal kanıtını oluşturuyor” dedi.
Adana Organize
85
86 Adana Organize
Adana Organize
87
88 Adana Organize
Adana Organize
89
GLAMS
Guzhen Aydınlatma Aksesuarları ve Makine Fuarı
fiehir: Guzhen
Fuar Tarihi: 20.04.2012 - 23.04.2012
Ürünler: Aydınlatma aksesuarları ve makineleri
Fuar Takvimi
Yapı ve Dekorasyon
2.Malatya Yapı ve Dekorasyon Fuarı
fiehir: Malatya
Fuar Tarihi: 10.05.2012 - 13.05.2012
Ürünler: Ahşap yapı elemanları, inşaat malzemeleri
ve teknolojileri, ısıtma soğutma, tesisat ve yalıtım, mobilya iç dekorasyon, doğalgaz teknolojisi
PRO-FISHING Karadeniz Profesyonel Balıkçılık Teknolojileri ve
Hizmetleri Fuarı
fiehir: Samsun
Fuar Tarihi: 14.06.2012 - 17.06.2012
Ürünler: Balıkçı tekneleri, kurtarma botları, ağlar,
vinçler, taşıma kasaları, soğuk hava, depolama
sistemleri, radar, telsiz, taşıma, elektronik ve
paketleme sistemleri
Karmodef
Mobilya ve Dekorasyon Fuari
fiehir: Trabzon
Fuar Tarihi: 17.04.2012 - 22.04.2012
Ürünler: Mobilya, aksesuarlar, dekorasyon üniteleri, mutfak banyo mobilyaları, aydınlatma, halı
Araç Üstü Ekipman ve Yan Sanayileri
Araç Üstü Ekipman ve Yan Sanayiler Fuarı
fiehir: Konya
Fuar Tarihi: 15.05.2012 - 20.05.2012
Ürünler: Üst yapımcılar, polis ve askeri araçlar,
belediye araçları, romork, yan sanayiciler, damper ve karoseri üreticileri, tankerle, şase,yardımcı
ekipman ve aksesuar, vinç
THAIFEX - World of Food ASIA
Yemek Ve İçecek Endüstrisi, Paketleme Ve Makineleri Malzemeleri Servis Malzemeleri Fuarı
fiehir: Bangkok
Fuar Tarihi: 23.05.2012 - 27.05.2012
Ürünler: Yemek ve içecek endüstrisi, paketleme
ve makineleri malzemeleri servis malzemeleri
Çukurova Teknoloji
5.Üretim Teknolojileri Fuarı
fiehir: Adana
Fuar Tarihi: 24.05.2012 - 27.05.2012
Ürünler: Metal işleme makineleri, kaynak, delme,
kesme teknolojileri, el aletleri, hidrolik-pnömatik
sistemler, yükleme, istifleme, depolama,
PACKOLOGY
Ambalaj Teknoloji Paketleme ve İşleme Fuarı
fiehir: Rimini
Fuar Tarihi: 11.06.2013 - 14.06.2013
Ürünler: Makine imalatçıları UCIMA, İtalyan ambalaj
ile ortaklaşa düzenlenen fuarda ambalaj teknoloji,
paketleme ve işleme ürünleri sergilenmektedir
Sanayi ve İş
Edirne Sanayi ve İş Fuarı
fiehir: Edirne
Fuar Tarihi: 18.06.2012 - 24.06.2012
Ürünler: Traktör ve tarım ekipmanları, otomotiv,
beyaz ve kahverengi eşya, elektronik aletler, gıda
ITM Texpo Eurasia
29.Uluslararası Tekstil, Dokuma, İplik, Terbiye,
Örgü, Çorap Makineleri, Yan Sanayileri ve Kimyasalları Fuarı
fiehir: İstanbul Fuar Tarihi: 21.04.2012 - 24.04.2012
Ürünler: tekstil, dokuma, iplik, boya, baskı, terbiye, örgü, çorap lazer, nonwoven makineleri,
laboratuar cihazları, makine yan sanayiler, tekstil
kimyasalları
90 Adana Organize
TRIKONFEX
2.Triko, Triko İpliği, Konfeksiyon ve Teknolojileri
fiehir: Gaziantep Fuar Tarihi: 21.06.2012 - 24.06.2012
Ürünler: Triko, triko ipliği, konfeksiyon ve teknolojileri
C.W.I.E.M.E Uluslararası Bobinaj, Kablo, Sargı, Yalıtım ve Elektrikli
ekipman ve malzeme imalatı Fuarı
fiehir: Berlin
Fuar Tarihi: 26.06.2012 - 28.06.2012
Ürünler: Yapıştırıcılar, yalıtıcılar, armatürler, rotorlar, motor yatakları, bobinler, fırınlar, bobin sargı
makineleri, transformatörler, komütatörler, sensorlar, yalıtım makine, ekipman ve malzemeleri,
tabakalama, mıknatıslar, mıknatıslama sistemleri,
motor balans ekipmanları, tekrar sargı
CA
R
A
L
M
RU
U
K
I
S
RA
A
R
A
L
US
L
U
E
V
L
ULUSA
i
T
E
Z
Z
E
L
E
V
i
S
L
E
A
T
i
B
L
I
A
L
K ONAY
www.anavarzabal.com
www.ballidukkan.com
Adana Organize
91

Benzer belgeler