portre

Transkript

portre
portre
“‹lk etapta ileri düzeydeki mevcut
araflt›rma hareketlili¤ini ve
araflt›rma merkezlerini daha da
art›rmay› hedefliyorum.”
Mühendislik Fakültesi'nin yeni dekan› Prof. Dr. Levent Onural ile
akademik yaflant›s›, heyecan verici araflt›rma alanlar› ve
gelece¤e yönelik planlar›yla ilgili görüfltük.
12
Sizi yak›ndan tan›yabilir miyiz?
Ankara Fen Lisesi 1974 mezunlar›ndan›m.
Ankara Fen, dönemin tek fen lisesiydi. Orada
ald›¤›m e¤itim, kimi bilimsel ilgi alanlar›m›n
temellerini atm›flt›r. Ortaokulda ve lisenin
bafllar›nda akl›mda makine mühendisli¤i
vard›. Lise iki ve üçte arkadafllar›m›n da
etkisiyle elektrik ve elektronik mühendisli¤ine
ilgim artt›. Orta Do¤u Teknik Üniversitesi
(ODTÜ) Elektrik ve Elektronik Mühendisli¤i
Bölümü'nü kazand›m. Geriye dönüp
bakt›¤›mda ne kadar do¤ru bir karar
vermiflim diyorum.
ODTÜ o y›llarda Türkiye'deki siyasi
çalkant›lar yüzünden çok hareketliydi.
Ekonomik ve politik zorluklar yaflan›yordu;
ama e¤itim kalitesi çok yüksekti. Ben s›n›fta
anlat›lanlarla yetinmemifl, kütüphanede
konular›mla ilgili bütün kitaplar› inceleyerek
genifl çapl› bir ö¤renme yöntemi
gelifltirmifltim. Y›llar sonra Bilkent'te bir
meslektafl›m beni ODTÜ'den bir
akademisyenle tan›flt›rd›. O kiflinin
"Sizi tan›yorum, isminize kütüphanedeki
kitaplar›n arkas›ndaki isimlikte hep
rastl›yordum" demesi güzel bir an›md›r.
Akademik hayat›n›z nas›l geliflti?
Akademisyenlik liseden beri akl›mdayd›.
ODTÜ’deki yüksek lisans›mdan sonra
1981'de Fulbright bursuyla ABD'ye,
Buffalo’daki New York State Üniversitesi’nde
doktora yapmaya gittim. Ne mutlu ki di¤er
ülkelerden gelen ö¤renciler aras›nda benim
altyap›m hemen göze çarp›yordu. ABD'deki
hayat farkl› bir sistem içinde yürür. Kaliteli
bir doktora süreci geçirmemin yan›nda o
hayata da uyum sa¤lad›m ve yeni bak›fl
aç›lar› edindim.
1984'te doktoram› tamamlad›ktan sonra
askerli¤imi yapmak üzere 4 ayl›¤›na
Türkiye'ye geldim. Ülke bir geçifl
sürecindeydi. Bu nedenle profesyonel hayata
ABD’de bafllama karar› ald›m. ABD'deki
kal›fl sürem ald›¤›m bursun özelli¤i nedeniyle
s›n›rl›yd›. Doktora bittikten sonra en fazla
1,5 y›l kalmama izin veriliyordu. ABD'de
kal›c› olarak oturmak için Türkiye'ye gidip
en az 2 y›l yaflad›ktan sonra dönme flart›
vard›. ABD'deki o 1,5 y›ll›k süremde ö¤retim
görevlisi olarak çal›flt›m. Türkiye'ye
bakt›¤›mda durumun düzelmedi¤ini görünce
1986'da Kanada’da bir üniversiteyle anlaflt›m.
Ben Buffalo'daki evi kapat›rken, eflim ve 2
yafl›ndaki o¤lum Türkiye’ye gittiler. Sonra
ben de onlara kat›lacakt›m. Tam o s›rada
Bilkent Üniversitesi’nin e¤itime bafllayaca¤›
haberi geldi. Yöneticileri aras›nda ODTÜ’den
tan›d›¤›m Prof. Dr. Özay Oral ve Prof. Dr.
Abdullah Atalar vard›. Dr. Atalar benim
ODTÜ'de yüksek lisans hocamd›. Onun ilk
lisansüstü ö¤rencisiydim.
Abdullah Bey ile telefonlaflt›k. Bilkent
Üniversitesi'nden resmen teklif ald›m. ‹ddial›
bir üniversite kuruluyordu. Konuyu eflimle
paylaflt›m. Canan gidip gördü, be¤endi
Bilkent'i. Hemen eflyalar›m› paketleyip
Türkiye'ye gönderdim. 1 Ocak 1987'den
itibaren Bilkent Elektrik-Elektronik’in
akademik kadrosundayd›m art›k.
Bilkent o zamanlar nas›ld›?
Bilkent diye bilinen mahalle bile yoktu
1987'de. Kampüsümüz ç›plak araziydi. Ben
geldi¤imde rektörlük ve mühendislik fakültesi
binas› vard›. Kütüphanenin yar›s› ve birkaç
tane lojman bitmiflti. Merkez spor salonu yeni
yap›lm›flt›. Baflka da hiç bir fley yoktu.
O dönem Dr. Atalar Elektrik ve Elektronik
Mühendisli¤i bölüm baflkan›yd›. Dr. Oral ise
Akademik ‹fller Rektör Yard›mc›l›¤› ile
Mühendislik ve Fen Bilimleri Fakültesi
dekanl›¤› görevini yürütüyordu. Benden baflka
3-4 hocayd›k. Gerçi o dönemde çok hoca
olmasa da olurdu; çünkü ö¤rencilerin
büyük k›sm› haz›rl›ktayd›. Yine de flunlar›
unutmayal›m: Üniversitenin yaz›l› kurallar›,
yönetmelikleri vard›r. Hepsi o dönemde yaz›ld›.
Ben de vard›m o çal›flmalarda. Hangi dersler
verilecek, kaç s›n›f olacak, laboratuvarlara
hangi aletler al›nacak... Yoktan var edildi her
fley. Gece-gündüz demeden çal›fl›ld›. Baflar›l›
bir bafllang›ç yapt›k ve h›zla büyüdü Bilkent.
Üniversitemizin dikkat çekici geçmifli iflte bu
emeklere dayan›r.
Bilkent Üniversitesi'ndeki hayat›n›z nas›l
geçiyor?
24 y›ld›r her gün ayn› yoldan yürüyerek, etraf›
inceleyerek ofisime gidip gelirim. Kampüsteki
a¤açlar büyüdü. ‹nsanlar de¤iflti. Kaybettiklerimiz
oldu, arkadafllar›m›z›n çocuklar› do¤du. 24 y›l
neredeyse bir hayat demek. Bilkent’teki bu hayattan
hep keyif ald›m. Akademik yaflam›m heyecanl›,
baflar›l› ve h›zl› geçiyor.
Söz baflar›dan aç›lm›flken, 2007'de
ald›¤›n›z IEEE Fellow unvan›ndan
bahseder misiniz? IEEE geçti¤imiz ay
Haraden Pratt Ödülü’nü de size verdi.
The Institute of Electrical and Electronical
Engineers'›n (IEEE) benim hayat›mda ayr›
bir yeri vard›r. IEEE, 150 ülkede yaklafl›k
70.000’i ö¤renci olmak üzere 365.000’i aflk›n
üyesiyle mühendislik kuram ve
uygulamalar›n›n ilerlemesi için etkinlik
gösteren, çok sayg›n bir kurumdur. Teknoloji
ve bilimin yay›lmas› ve iyi kullan›lmas›n›,
mühendis ve bilim insanlar›n›n kendi ifllerini
daha iyi yapabilmelerini sa¤lamay› hedefler.
IEEE’nin 1.000 kadar maafll› profesyonel
çal›flan› bulunuyor. Bahsetti¤im gibi yüz
binlerce üyeye sahip. Üyelerin aras›nda karar
ve yönetim mekanizmalar›nda etkin rolü
olan yüzlerce bilim insan› var. Bu ikinci grup
para almadan, gönüllü olarak çal›fl›yor. Ben
de onlardan biriyim. 1989’da IEEE Türkiye
flubesini kurdum. 8. Bölge denilen Avrupa Orta Do¤u - Afrika bölgesi ile ilgili çal›flmalar
yapt›m. Ard›ndan bütün dünyadaki IEEE
ö¤renci ifllerinin bafl›na getirildim. 2 y›l
8. Bölge baflkanl›¤›, 2 y›l da IEEE yönetim
kurulu üyeli¤i yapt›m. Sonra IEEE sekreteri
13
seçildim. Baflkandan sonra üçüncü önemli
kifliydim. Hemen arkas›ndan IEEE
baflkanl›¤›na aday gösterildim, ama
kazanamad›m. IEEE baflkanlar› genellikle
Kuzey Amerika'dan seçildi¤i ve ben Kuzey
Amerika d›fl›ndan ilk aday oldu¤um için
önemli bir olayd› adayl›¤›m. Yak›n geçmiflte
IEEE’den ald›¤›m Haraden Pratt Ödülü,
yapt›¤›m tüm bu ifllerle ilgili bir hizmet
ödülüdür. IEEE her y›l çok prestijli bilim
teknoloji ödülleri da¤›t›r; bu ödüller bir
bak›ma Nobel’in elektrik ve elektronik
mühendisli¤indeki eflde¤eridir. Benim ödülüm
de bu grupla birlikte verildi.
2007'deki IEEE Fellow unvan›m ise alan›na
üstün bilimsel ve teknolojik katk›lar sa¤lam›fl
üyelerin lay›k görüldü¤ü, IEEE’nin en prestijli
payesidir. Fellow unvan› bana optik, k›r›n›m
ve holografiye iliflkin sinyal iflleme
konular›ndaki katk›lar›mdan dolay›
verilmiflti. Her y›l üye say›s›n›n en çok binde
birine verilir. Bölümümüzde bu çok de¤erli
payeye de¤er görülmüfl di¤er ö¤retim üyesi
arkadafllar›m s›ras›yla Prof. Dr. Özay Oral,
Prof. Dr. Abdullah Atalar, Prof. Dr. Levent
Gürel ve Prof. Dr. Enis Çetin’dir. Dünyada
elektrik ve elektronik mühendisli¤i
bölümlerinin de¤erlendirmesinde en önemli
ölçütlerden birisi, ö¤retim kadrolar›ndaki
IEEE Fellow say›s›d›r. Bilkent ElektrikElektronik bu ba¤lamda önemli bir
konumdad›r.
Söyleflimize araflt›rma alanlar›n›zla devam
edebilir miyiz?
Araflt›rmalar›m sinyal iflleme, video iflleme,
holografi ve holografik üç boyutlu televizyona
iliflkindir. Holografi daha lisedeyken ilgimi
çekmiflti. Kütüphanelerde holografiye dair
ne varsa al›p okumufltum. Hatta basit bir
hologram yaratmaya giriflmifltik
arkadafllarla. O dönemin k›s›tl› koflullar›yla
ne kadar zor bir ifle kalk›flt›¤›m›z› flimdi
daha iyi anlayabiliyorum. Ben ilk hologram›
1973'te ‹zmir Fuar›'ndaki SSCB stand›nda
gördüm. Müthifl bir üç boyutlu portre
hologram›yd›. Çok etkilenmifltim. Adam›
dondurup çerçevenin içine koymufllar diye
konufluluyordu.
Üniversite y›llar›nda ilgilenemedi¤im
holografi, doktorama bafllarken bir anda
karfl›ma ç›kt›. Benim çal›flaca¤›m profesörler
grubundaki bir akademisyen, havadaki
partiküllerle ilgili ölçümler
gerçeklefltirebilmek için holografi
kullanacakt›. Bunun için sinyal iflleme
çal›flmalar› yapacak bir doktora ö¤rencisine
ihtiyac› vard›. Kendimi bu grubun içinde
buldum. Doktoram› holografik sinyallerin
görüntü iflleme yöntemleriyle çözülmesi
üzerine yapt›m. Çok keyifliydi. Muhteflem
bir laboratuvarda iki fleyi birlefltirmifltik:
biri sinyal ifllemenin çok keyifli bir dal› olan
görüntü iflleme, di¤eri ise holografi ve optik.
Bilkent’e geldikten sonra da sinyal, görüntü
ve video iflleme ile ilgilenmeye devam ettim.
Say›sal bilgi ve video s›k›flt›rma, flimdi çok
kullan›lan mpeg 1-2-4, video konferans,
görüntülü telefon gibi konularda çal›flt›m ve
makaleler yazd›m. Yine de holografiyi pek
göz ard› etmedim. 90'l› y›llar›n bafl›nda
doktora ö¤rencilerimle beraber holografiyle
ilgili araflt›rmalar yapm›flt›k; fakat
çal›flmalar›m›z bilgisayar simülasyonu
düzeyindeydi. 2002'de güzel bir geliflme oldu.
Türkiye’nin, Avrupa Birli¤i taraf›ndan üye
ve aday ülkelerde yürütülen bilimsel
araflt›rma etkinliklerini desteklemek ve
ülkeler aras›ndaki bilimsel iflbirli¤ini
gelifltirmek amac›yla bafllatt›¤› Çerçeve
Programlar›'na kat›laca¤›n› ö¤rendik. Üç
boyutlu televizyon (3DTV) konusunda büyük
çapl› bir proje oluflturabilece¤imi hissettim.
200 araflt›rmac›, 19 kurum ve 7 ülkeyi
kapsayan 4 y›ll›k bir çal›flmay› planlad›k,
bafllatt›k ve bitirdik. Bu projenin baflar›yla
sonuçlanmas› Avrupa Birli¤i'ni yeni
aray›fllara do¤ru yönlendirdi. 3DTV projemiz
asl›nda bir altyap› projesiydi. ‹nsanlar› bir
araya getirip 3DTV alan›nda yap›lan
çal›flmalar› tek bir çat› alt›nda toplamak
içindi. Piyasadaki üç boyutlu televizyonlar›n
geliflimine önemli katk›lar sa¤lam›fl bu proje
kapsam›nda Bilkent’te bir holografik 3DTV
laboratuvar› da kurduk. Laboratuvarda
holografik TV üzerine araflt›rmalar›m›z
sürüyor ve yine AB taraf›ndan destekleniyor.
Sonuçlar›m›z› zaman zaman kamuoyuyla
da paylafl›yoruz.
ve veri al›flverifli yap›yoruz. ‹ki
eflbaflkan›ndan biri oldu¤um 3D Media
Cluster’daki görevim 2010 sonunda bitiyor.
Eflbaflkanl›¤›n› yapt›¤›n›z 3D Media
Cluster nas›l ortaya ç›kt›?
Türkiye'ye ilk e-posta mesaj›n› atan
kiflisiniz.
Dedi¤im gibi, 3DTV bir altyap› projesiydi.
Önemi, bitiminde araflt›rma-gelifltirmeye
yönelik pek çok yeni proje ortaya
ç›karabilecek olmas›yd›. Beklenen oldu ve
10 yeni proje do¤du. Daha do¤rusu AB ilgili
konulardaki bu 10 yeni projeyi de
desteklemeye karar verdi. 3D Media Cluster,
söz konusu 10 projenin kurdu¤u bir ortak
platform. Buna son aylarda 7 proje daha
eklendi. Y›lda birkaç kez toplan›p düflünce
E-posta kullanmaya ABD'de bulundu¤um
80'li y›llarda bafllam›flt›m. ABD'deki üye
üniversiteler aras›nda kurulan a¤ üzerinden
de¤iflik flehirlerdeki arkadafllar›mla
görüflebiliyordum. Daha o zaman günlük
hayat›m›z›n bir parças› olmufltu e-posta.
Kullan›lan a¤ çok h›zl› bir flekilde ABD'deki
e¤itim kurumlar›na yay›lm›flt›; ancak henüz
Türkiye ile bir ba¤lant› yoktu. Ülkeye
dönmeye karar verdi¤im 1986 y›l›n›n
14
Hangi dersleri veriyorsunuz?
Ço¤unlukla sinyal iflleme dersleri veriyorum.
Ö¤rencilerin ders anlat›fl tarz›m› sevdiklerini
düflünürüm. Her zaman olmasa da arada
projelerimden söz ederim. Anlatt›¤›m›z
fleylerin neye yarad›¤›n›, gerçek yaflamda
nas›l kullan›ld›¤›n› görmeleri laz›m.
Mühendislik yo¤un matematik kullan›lan
bir dal. Soyut olarak b›rak›lmamal›,
matemati¤e can ve kan kat›lmal›. Bu can ve
kan mühendisli¤in esas›d›r. Derin ve sa¤lam
bir matemati¤in yan›nda bunun nas›l hayata
geçirildi¤ini somut olarak ve hemen
yans›tmak gerekir. Projelerimden örnekleri
bu yüzden paylafl›r›m, soyut gibi görünen
konular› daha anlaml› k›labilmek için.
Levent Onural Kimdir?
sonlar›nda a¤a yeni ba¤lananlar birkaç Türk
üniversitesinin ismini gördüm. Heyecanla
birer deneme mesaj› gönderdim; fakat cevap
alamad›m. Muhtemelen ba¤lant› bilgileri
henüz yay›lamad›¤›ndan mesajlar›m
gitmemifl ve geri dönmüfltü. Aral›k 86’da,
Türkiye'ye dönüflümden 15 gün önce, Ege
Üniversitesi operatörüne yazm›fl oldu¤um
mesaj›ma cevap geldi. Mesaj aynen flöyleydi:
“Yurtd›fl›ndan ilk e-posta sizden geldi.
Çok heyecanl› ve sevinçliyiz.” Böylelikle
Türkiye'ye yurtd›fl›ndan ilk e-postay› ben
göndermifl oldum. E-postan›n toplumda bu
kadar yayg›n kullan›r duruma gelece¤ini o
gün düflünmek bile zordu.
Bilimsel konulardan hobilerinize geçifl
yapabilir miyiz?
15 y›l yüzdüm, halen uzun mesafe
yüzebiliyorum. Düzenli spor yapmaya gayret
ederim. Genellikle akflamlar› kampüste bir
saat yürürüm her gün. Dostluklara ve sosyal
iliflkilere de¤er veririm. ‹lkokuldan sonra yat›l›
bir ö¤rencilik dönemi yaflam›flt›m; ortaokul ve
lise arkadafllar›mla halen görüflürüz.
Lojman›m›n arka bahçesinde çal›flmay› ve evde
ailemle vakit geçirmeyi çok severim. Ayr›ca
kedilerle aram çok iyidir. Evde bir kedimiz var.
harcamak istiyorum. Baz›lar› hemen
gerçekleflebilecek, baz›lar› zaman içinde
flekillenecek fikir ve projelerim var. Hem
dekan yard›mc›lar›m hem idari
yard›mc›lar›mla gayet uyumlu bir ekibiz.
Araflt›rma etkinlikleri üniversitelerde çok
h›zl› gelifliyor. Üniversitemizin gelirinin
önemli bir k›sm› d›fl destekli araflt›rma
projelerinden. Dekan ve enstitü müdürü
olarak ilk etapta ileri düzeydeki bu araflt›rma
hareketlili¤ini ve araflt›rma merkezlerini
daha da art›rmay› hedefliyorum. ABD'de ve
dünyada önde gelen üniversitelerin yüksek
lisans ve doktora ö¤rencisi say›s› her geçen
gün art›yor. Ben de lisansüstü
ö¤rencilerimizin say›s›n›, araflt›rma
projelerinin say›s› ve niteli¤i paralelinde,
art›rmay› amaçl›yorum. Lisans ö¤rencisi
say›m›z ve profilimiz zaten oturmufl
durumda. Türkiye’nin en iyi ö¤rencilerini
hep çektik, bundan sonra da çekmeye devam
edece¤iz.
‹dareci olarak hedefleriniz nelerdir?
Gelece¤e nas›l bak›yorsunuz?
Vaktimin ço¤unu mühendislik fakültesini
ilgilendiren stratejik kararlar almak için
15
Bilkent Üniversitesi Mühendislik
Fakültesi Dekan› ve Mühendislik
ve Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü
Prof. Dr. Levent Onural, Elektrik
ve Elektronik Mühendisli¤i Bölümü
ö¤retim üyesidir. Buffalo’daki New
York State Üniversitesi’nden 1985’te
doktoras›n› alm›fl, ayn› üniversitede
görüntü iflleme ile ilgili araflt›rmalar
yapm›flt›r. Bafll›ca çal›flma alanlar›
sinyal iflleme, görüntü iflleme, video
kodlama ve holografidir. IEEE
Transactions on Circuits and
Systems in Video Technology adl›
derginin editörler kurulunda yer
alan Dr. Onural, video s›k›flt›rma,
üç boyutlu holografik görüntüleme,
üç boyutlu hareket ve derinlik
bilgisinin kestirimi alanlar›nda
yazd›¤› makalelerle tan›nmaktad›r.
TÜB‹TAK Teflvik Ödülü sahibidir.
1989’dan bu yana The Institute of
Electrical and Electronical
Engineers (IEEE) bünyesinde
önemli görevlerde bulunmufltur.
Kurucular›ndan biri oldu¤u IEEE
Türkiye flubesinin ilk baflkan›d›r.
IEEE Avrupa, Orta Do¤u ve Afrika
bölgesi baflkanl›¤›n› yürütmüfltür.
Üç y›l boyunca IEEE yönetim
kurulunda yer alm›flt›r. Avrupa
Birli¤i taraf›ndan desteklenen üç
boyutlu televizyon (3DTV)
projesinin koordinatörlü¤ünü
yapm›flt›r (2004-2008). 2008’de üç
boyutlu video konusuyla ilgili tüm
projelerin ortaklafla oluflturduklar›
üç boyutlu medya (3D Media
Cluster) projeler y›¤›n›n›n
eflbaflkanl›¤›na seçilmifltir.
Dr. Onural’a IEEE taraf›ndan
Fellow unvan› ve Haraden Pratt
Ödülü verilmifltir. Dr. Onural evli
ve iki çocuk babas›d›r.
“Kurumsal kaynak planlamas›,
ifl süreçlerinin daha etkin
yönetilebilmesini ve
ölçülebilir olmas›n› sa¤lar.”
‹fl yaflant›s›n› FNSS’te kurumsal kaynak planlamas› uzman› olarak
sürdüren Cem Erkan (Endüstri Mühendisli¤i Bölümü 2004),
bize ERP çal›flmalar›na iliflkin bilgiler aktard›.
16
Çal›flma hayat›na ne zaman ad›m att›n›z?
Endüstri Mühendisli¤i’ni bitirdikten sonra
yine Bilkent'te MBA yapt›m. Mühendislik
altyap›m›n yan›nda pazarlama ve finans
perspektiflerim olmas›n›, flirketlere daha
genifl bir aç›yla bakabilmeyi istiyordum.
MBA sonras› askere gittim. Dördüncü s›n›fta
Prof. Dr. Selim Aktürk’ten ald›¤›m derste
kurumsal kaynak planlamas›na (Enterprise
Resource Planning-ERP) ilgi duymaya
bafllam›flt›m. K›fllada, çok olmasa da vakit
buldukça, ERP kitaplar› okuyarak ilgimi
pekifltirdim. Askerlik bitince Pi Makine’de
ERP proje yöneticisi olarak ifle bafllad›m.
Pi’deki ERP geçifli tamamland›ktan sonra
FNSS’in kadrosuna kat›ld›m. Baflta Türk
Silahl› Kuvvetleri olmak üzere dünya
ordular›na hafif z›rhl› araç çözümleri üreten
bu flirkette yaklafl›k iki y›ld›r ERP
uzman›y›m.
Kurumsal kaynak planlamas› hakk›nda
bilgi verebilir misiniz? ERP flirketlerin
hangi ihtiyaçlar› için kullan›l›yor?
ERP, flirketin tüm ifllevlerini (pazarlama,
lojistik, imalat, kalite, planlama, sat›n alma...)
bir veri taban›nda toplayan bir sistemdir. Her
çal›flan, departman›yla ilgili bilgileri veri
taban›ndan al›r, ifllerini oraya girer. Böylece
bir fleffafl›k ve iflleyifl standard› sa¤lan›r. fiirketi
bilgisayar gibi düflünün, ERP bir bak›ma onun
iflletim sistemidir. Yar›n istifa edersem, benden
sonra gelecek kifli belli bir ifl ak›fl›n› takip
ederek görevi sürdürebilir. ‹fl süreçlerinin daha
etkin yönetilebilmesini ve ölçülebilir olmas›n›
sa¤lar ERP. Örne¤in, bir parçaya gerek
oldu¤unda sat›n almac› ilgili herkese bu
ihtiyac› tek bir bilgi girifliyle hemen geçebilir.
Böylelikle her ad›m› belirli parametrelere göre
izleyip performans de¤erlendirmeleri
yap›labilir.
Geçen y›l bir projede, parçalar›n üretim
süresi ve maliyetlerini takip etmek istemifltik.
Atölyenin içine ERP paketini çal›flt›ran
endüstriyel bilgisayarlar koyduk. Teknisyen
arkadafllar çal›flt›klar› iflleri bu dokunmatik
ekranlar yard›m›yla raporlad›lar. Biz
buradan ald›¤›m›z veriyi iflleyerek finans
bölümüne, hangi projemiz için kaç saat iflçilik
harcand›¤› detay›yla verdik. Kaç saat kaynak,
kaç saat montaj, kaç saat talafll› imalat
yap›ld›, ne kadar para harcand›, tezgah ve
iflçilik ne kadar genel üretim gideri
oluflturdu... Finansç›lar›n tüm bu bilgilere
yaklafl›k 5 saniyede eriflmelerini sa¤lad›k ki
bu daha önce 15 gün al›rd›. O iki haftay›,
bir raporu bilgisayardan çal›flt›rma süresine
indirdik. Performans düzeyimizi ayr›nt›s›yla
gördük. Gelecekteki ihalelerde verece¤imiz
teklifleri süre ve bütçe anlam›nda gelifltirdik.
‹ki örnek daha vereyim. Kalite bölümümüz
gelen her parça için kay›t tutar. Biz kay›tlar›n
hepsini ERP'ye yükledik. Parçalar›n takip
dosyalar›n› sisteme aktard›k. Böylece kalite
personelimiz veri girifli için ka¤›t doldurmay›
b›rakt›. Art›k tüm vakitlerini sadece parça
bakmak için kullan›yorlar. ‹nceledikleri parça
say›s› ERP ile yüzde yüz artt›. ‹nsan
kaynaklar› departman›m›z ise ERP ile
çal›flanlar›n seneler içindeki geliflimlerini
saniyeler içinde görüntüleyebilecekleri bir
sisteme kavufltu.
17
ERP’nin kazand›rd›¤› h›z, kimi
departmanlarda eleman ihtiyac›n›
azalt›yor mu? ‹nsangücünün yerini
teknoloji mi al›yor?
‹nsanlar›n ifli azalm›yor, aksine ayn› zaman
diliminde daha fazla ifl yapabiliyorlar.
Bu da ifl yüküne de¤il, daha verimli bir
performansa iflaret ediyor. Dolay›s›yla ifli
ERP yapar, eleman k›s›tlamas›na gidelim
diye bir fley söz konusu de¤il.
Hangi ölçekteki firmalar ERP kullanabilir?
ERP paketleri modüler özelli¤e sahip oldu¤u
için büyük holdinglerden KOB‹’lere kadar
her firma taraf›ndan kullan›labilir.
Firman›z›n fonksiyon çeflitlili¤ine göre
kulland›¤›n›z modül say›s› de¤iflir. Sadece
sat›fl modülünü kullanan da olabilir.
Savunma endüstrisinde ERP paketi
kullanmayan flirket yok gibi. Biz geçifl
aflamam›zda planlama, sat›n alma ve üretim
modülleriyle bafllam›flt›k. Daha sonra kalite,
bak›m, lojistik ve insan kaynaklar›
modüllerini kurduk.
Bize bu geçifl sürecinden bahsedebilir
misiniz? ERP görev yapt›¤›n›z kuruma ne
gibi faydalar sa¤lad›?
Geçifller zordur. Baflar›s›z projeler yüzünden
geçifli tamamlayamayan birçok flirket gördük.
Çal›flan bir flirketin tüm verilerini program›n
alabilece¤i flekilde ERP’ye aktarman›z,
yapm›fl oldu¤unuz iflleri, sipariflleri, üretim
sürecinizi sistemle uyumlu hale getirmeniz
gerekir.
Sürecin esas zorlu¤u, insanlar›n yerleflmifl
ifl yap›fl flekillerine yenilikler önermek.
Sipariflleri bir Excel dosyas›nda tutmaya
al›flm›flken, o bilgileri ERP’ye girmeye
bafllamak, yani al›flkanl›klardan
vazgeçmek kolay de¤ildir. ERP’de flirketin
bütün fonksiyonlar› bir arada çal›fl›r.
Böylelikle herkes, iflinin bir di¤erininkini
etkilemeye bafllad›¤›n› görür, faydalar›
bire bir yaflamaya bafllar. Bu fark›ndal›k da
uyum dönemini k›salt›r.
flekillerindeki iyilefltirmeleri
gerçeklefltiriyorum. Sürekli gözlem
gerektiren bir nevi dan›flmanl›k: kifli daha
h›zl› ve daha verimli çal›flabilmek için hangi
verilere, hangi raporlara ulaflmal›, bunlar
için programdan nas›l destek almal›...
Tabii ki sadece insanlar›n ifl yap›fl fleklini
de¤il, onlar›n çal›flma yöntemlerine göre
program› da de¤ifltirdi¤imiz oluyor. Benim
iflim bu noktalarda en iyi sentezi
yakalayabilmek.
FNSS, ERP öncesinde 15 y›ll›k üretim
kaynaklar› planlamas› (MRP II) kültürüne
sahip oldu¤u için süreci nispeten rahat geçirdi.
Kurulum aflamas›nda program› üreten
flirketin dan›flmanlar›ndan destek ald›k,
almaya devam ediyoruz. Kendi ERP paketini
yazan flirketler de var; fakat dünya çap›ndaki
ERP paketi üreticileri kadar baflar›
gösteremeyebilirler.
Güncel çal›flmalar›n›zdan bahsedebilir
misiniz?
fiu s›ralar sat›n almac›lar›n ifllerini
kolaylaflt›rmak için bir çal›flma yap›yoruz.
Bir sat›n almac›n›n teklif al›p o tekliften bir
siparifl açmaya kadar geçirdi¤i süreci nas›l
h›zland›rabiliriz diye incelemelerde
bulunduk. Sonunda bir internet sitesi
tasarlad›k. Teklifleri ERP sistemimizde
oluflturup sitemizde yay›nl›yoruz.
Geribildirimleri al›p tekrar sistem içine
gömüyoruz. Böylece sat›n alma ekibi
firmalardan gelen teklifleri tek seferde analiz
edebiliyor. May›s 2011’de ERP paketimizi,
yönetici ve mühendis kadrosu Türk olan
Suudi Arabistan'daki orta¤›m›za kuraca¤›z.
Oraya gidip personele e¤itim verece¤im.
‹htiyaçlar›n› tespit edip programda
de¤ifliklikler yapaca¤›m. ‹fl yap›fllar›n› nas›l
daha iyi hale getirebilece¤ime bakaca¤›m.
Çal›flanlar ERP’yle ilgili neler düflünüyor?
ERP sayesinde do¤ru bilgiye an›nda ulafl›rs›n›z.
‹nsanlar sadece ayn› arayüzü görmüyor, oradan
besleniyor. Bu nedenle yaklafl›mlar olumlu.
Son projelerimizden Seyyar Yüzücü Hücum
Köprüsü’nün (SYHK) planlama sorumlusu
flöyle demiflti: “ERP’ye geçmemifl olsayd›k
projeyi nas›l yürütebilirdik, bilmiyorum.”
Savunma endüstrisinde müflterinin iste¤ine
göre çok de¤iflik konfigürasyonlarda parçalar
üretilebiliyor. Çeflit artt›kça, parçalar
revizyon gördükçe onlar› takip etmek,
yurtd›fl› lisans koflullar›n› kontrol etmek
zorlafl›yor. Bunlar› ayr› ayr› izleyebilmek
için program›n esnekli¤i çok önemli. Yayg›n
paketler genelde seri üretime yöneliktir. Biz
proje odakl› çal›flt›¤›m›z için kendi
de¤iflikliklerimizi yapabilece¤imiz esnek bir
program ald›k; çünkü sektörde düflük
hacimli/çok çeflitli (low volume/high mix)
bir üretim sistemi mevcut.
fiirketteki sorumluluklar›n›z neler?
FNSS'e ERP’ye geçifl aflamas›nda girmifltim.
Bir buçuk senedir program›n gelifltirmelerini
ve denetlemesini yürütüyorum. Kullan›c›
e¤itimleri veriyorum. Yeni modüllerin
kurulmas›yla, raporlamalarla
ilgileniyorum. Programlar› birlefltirerek
otomasyon uygulamalar› deniyorum. Atölye,
ambar, kalite ve bak›m bölümlerini ve
çal›flanlar›n› takip ederek ifl yapma
18
ERP’de hangi disiplinlerden gelenler görev
al›yor?
Bu alana genelde endüstri mühendisleri
yöneliyor. Endüstri mühendisli¤i ERP için
sa¤lam bir temel verir. Bu nedenle baflka
disiplinlerden gelenler kendilerini çok iyi
yetifltirmeli. Tabii ki üniversitede kazan›lan
bilgileri uygulama tecrübesiyle güçlendirmek
gerek. Ne kadar çok proje tamamlarsan›z,
ne kadar çok modül görürseniz deneyiminiz
ve vizyonunuz o kadar genifller.
Teknoloji ilerledikçe ERP’nin yeni
versiyonlar› ç›kacak m›?
Sanm›yorum, çünkü ERP modüler bir yap›.
Uygulanabilir her modül paket üzerine
eklenerek gidiyor. Son zamanlarda müflteri
iliflkileri yönetimi modülü eklendi mesela.
O modül iflime yarar diyorsan›z hemen sat›n
al›p kurabiliyorsunuz.
Askeri bir sektörde görev yapmak nas›l
bir duygu?
Bir Türk savunma endüstrisi flirketinin üretti¤i
özgün tasar›mlar›n kendi ordusu d›fl›nda baflka
ülkelerden de talep görmesi bana gurur veriyor.
SYHK, Kara Kuvvetleri Komutanl›¤› envanterine
girecek olan, dünyada efli bulunmayan bir araç.
6x6 ve 8x8 tekerlekli yeni nesil z›rhl› muharebe
arac›m›z Pars da öyle. Böyle büyük projelerin
içinde olmak beni heyecanland›r›yor.
Üniversite hayat›n›z nas›ld›?
Mimar olan babam›n iflleri dolay›s›yla
çocuklu¤umu Suudi Arabistan ve Malezya'da
geçirmifltim. ‹lkokulla beraber Türkiye’de
okumaya bafllad›m. Tercih döneminde birçok
üniversite gezmifltim. Bilkent’i ö¤rencilerine
sundu¤u olanaklar ve kampüs ortam›n›
be¤endi¤im için seçtim. Kuzenim de endüstri
mühendisi oldu¤u için Bilkent Endüstri’de
karar k›ld›m.
Ö¤renim hayat›m›n belki de en unutulmaz
tecrübesi, bölümümüzün son s›n›ftaki
Üniversite-Endüstri ‹flbirli¤i Program›’d›r.
Profesyonel bir ifl yaflam› haz›rl›¤›yd›: bir
firma için proje gelifltirmek, problemler için
çözüm yöntemleri üretmek, iflleri yönetime
sunmak... Ne zaman, nas›l giyinece¤imizi
ö¤renmek bile bir kazançt›.
Proje kapsam›nda kat›ld›¤›m›z yar›flmada
dereceye girmifltik. Hatta flimdiki müdürüm
o zaman jürideydi. Düflünün bir ö¤rencinin
daha okurken ifl yaflam›yla ne kadar iç içe
oldu¤unu. Bunlar›n de¤erini bildi¤im için
FNSS’te üniversite ö¤rencileriyle yapt›¤›m›z
uzun süreli staj ve bitirme projesi
uygulamalar›na farkl› bir gözle bak›yorum.
Bilkentli arkadafllar›n gösterdikleri
performans beni çok memnun ediyor.
Bölümdeyken Yöneylem Araflt›rmalar›
Kulübü’nün mezun-ö¤renci buluflmalar›na
kat›l›rd›m. ‹fl dünyas›ndan Bilkentliler ile
düflüncelerimizi paylafl›rd›k. Basketbol
tak›m›ndayd›m. Keyifli y›llard›. Dostlar›mla
ve üniversitemle ba¤›m kopmad›. FNSS’te
6 Bilkentli olmak ayr›ca güzel. Kampüse
u¤ramaya devam ediyorum. fienliklere ve
Mezunlar Eve Hofl Geldiniz panay›r›na
geliyorum.
Basketbol oynamaya devam ediyor
musunuz?
FNSS’te de bir basketbol tak›m›m›z var.
Sporu çok seviyorum. Bu aralar foto¤raf
çekmeye bafllad›m. fiimdilik denemeler
yap›yorum. Sonra bir kursa yaz›labilirim.
fiirkette foto¤rafç›l›k dersleri veren, imalat
mühendisi bir arkadafl›m›z var; ona
dan›flarak ilerlemeyi düflünüyorum.
Hobilerimizi birbirimize aktar›p beraber
uygulayabilece¤imiz bir kurum kültüründe
çal›flmak çok güzel. Bir di¤er hobim ise
Bilkent ‹ktisat Mezunu eflimle birlikte farkl›
ülkelere yolculuklar yapmak.
19
“Yatç›lar,
denizin verdi¤i özgürlük ile
yaflamlar›na renk katar.”
Marina yöneticili¤i kariyerine Türkiye’den sonra
H›rvatistan’da devam eden Artun Ertem (Arkeoloji 1996)
ile sektörü hakk›nda söylefltik.
20
Güncel görevinizden ve önceki ifl
tecrübelerinizden söz edebilir misiniz?
olanaklar›n›n mevcut oldu¤u yat limanlar›na
verilen uluslararas› bir isimdir.
Bunlar hem motoryat hem yelkenli olarak
karfl›m›za ç›kabilir.
Mezuniyet sonras›nda profesyonel turist
rehberli¤i, kruvaziyer gemi tur menajerli¤i
ve k›sa bir süre tüplü dal›fl e¤itmenli¤i yapt›m.
Ard›ndan marinac›l›k sektörüne yöneldim.
Göcek Club Marina’da 4 y›l, Çelebi Marina
Antalya’da 2,5 y›l marina yöneticili¤inde
bulundum. Aral›k 2009’da Do¤ufl Holding’e
transfer oldum. Holdingin D-Marin
Marinalar Grubu bünyesinde etkinlik
gösteren, H›rvatistan’›n Sibenik kentinde
iflletmecili¤ini üstlendi¤imiz Mandalina
Marina’n›n yöneticisiyim.
Yatç›lar›n marinalardan talepleri ne
yöndedir? Yat tipleri talepleri etkiler mi?
Bir yat sahibi marinalarda ne gibi
formalitelerle karfl›lafl›r?
Yatç›l›k bir yaflam biçimidir. Yatç›lar,
denizcilik ruhunun verdi¤i özgürlük ve güven
duygusu ile yaflamlar›na renk katar. Tüm
dünya yatç›lar›n›n ortak paydas› denizdir,
denizde olmakt›r. Dolay›s›yla temel talepleri
birbirine yak›nd›r: iyi ve h›zl› teknik servis,
temiz dufl ve tuvalet, uygun fiyatl› ve güzel
restoranlar...
Formaliteler genelde ülkelere girifl-ç›k›fl
esnas›nda karfl›lafl›lan bir konu. Her ülke
yat› ve yatç›y› kay›t alt›na alarak takip
etmeyi tercih eder. Bunun güvenlik ve
istatistik aç›s›ndan önem tafl›d›¤›n›
söyleyebiliriz. Uygulamalar benzerlik
gösterse de ülkelere göre baz› küçük
farkl›l›klar gözlenebilir. Farklar genelde
gümrük mevzuatlar›ndad›r. Tüm yatç›lar
gidecekleri yerlerin formalitelerini önceden
ö¤renerek tedbir almal›d›r.
Marina teriminin k›sa bir tan›m›n›
yapabilir misiniz?
Marina, yatlar›n ve yatç›lar›n kötü hava
koflullar›ndan korunmak için denizde veya
karada konaklad›¤›, gerekli teknik deste¤i
temin edebildikleri, e¤lence ve dinlence
Yatç›lar›n beklentileri tercih ettikleri tekne
türüne göre ayr›flt›r›labilir. Örne¤in motoryat
kullan›c›s› ile yelkenli kullan›c›lar›n›n
beklentileri farkl›l›k gösterebilir. Motoryat
müflterisi konforu ve rahatl›¤› tercih ederken,
yelkenli tekne müflterisi daha çok adrenalin,
rüzgâr ve hareket beklentisi içerisindedir.
Bir de süper lüks ve pahal› mega yatlar var.
21
Türkiye’de marinac›l›k yat›r›mlar› ne
zaman bafllad›?
Ülkemizdeki ilk marinac›l›k faaliyetleri
1970’li y›llar›n sonlar›na do¤ru devlet
taraf›ndan iflletilen Turban (Turizm Bankas›)
ad› alt›nda bafllam›flt›r. Özel sektör
giriflimcileri ise 1980’lerin ikinci yar›s›nda
marina iflletmecili¤ine ad›m att›lar. Tarihsel
gelifliminden de görülece¤i üzere marinac›l›k
sektörü Türkiye’de yeni say›labilir. Yat›r›mlar
son 7-8 y›lda h›z kazanm›fl olmas›na ra¤men
marinalar›m›z›n ço¤u bugün dünyadaki
örnekleriyle yar›flabilecek ve onlara üstünlük
kurabilecek özelliktedir.
Ülkemizde kaç marina var? Kapasite,
talebi ne oranda karfl›layabiliyor?
Türkiye’de T.C. Kültür ve Turizm
Bakanl›¤›’ndan iflletme belgeli 30 civar›nda
marina mevcut. Toplam yat ba¤lama
kapasitesi 14.000 kadar. Fransa’n›n güney
sahillerinde rakam›n 400.000’lerde oldu¤u
dikkate al›nd›¤›nda kapasitemizin durumu
anlafl›lacakt›r; fakat var olan
marinalar›m›z›n kalitesi, az önce dedi¤im
gibi, dünya ölçe¤indedir. Do¤ufl Holding, Koç
Holding, Do¤an Holding, Çelebi Holding ve
di¤er baz› özel teflebbüsler belli bafll› sektör
oyuncular›d›r. Baflta Karadeniz k›y›lar›m›z
olmak üzere daha fazla say›da marina
iflletmesine ihtiyaç var. Öncelikli hedef
kapasitenin 50.000’e ç›kart›lmas› olmal›.
Bölgedeki en büyük marinac›l›k rakibimiz
olarak hangi ülke göze çarp›yor?
Yak›n komflumuz Yunanistan, co¤rafi konumu
ve deniz turizmi aç›s›ndan ülkemizin rakibi
say›labilir. H›rvatistan da bu anlamda rakip
kabul edilebilir. Ancak günümüzün iktisadi
koflullar›nda rekabetten ziyade iflbirli¤inin
ön planda tutulmas› daha mant›kl›.
Türkiye’nin marinac›l›k gelece¤ini nas›l
görüyorsunuz?
Ülkeme yurtd›fl›ndan bakmak, baz› gerçekleri
çok daha net görebilmeme olanak tan›yor.
Ulaflt›rma sektörümüz çok ilerledi. Hava,
kara ve deniz tafl›mac›l›¤›n›n paralel
geliflimleri devam eder ise önümüzdeki 5 y›l
içinde çok aflama kaydedilece¤ine inanc›m
tam. Yine de alt›n› bir kez daha çizmek
isterim ki yak›n gelecekte Karadeniz
sahillerimize marinalar infla edip iflletmeye
bafllamazsak Ruslar ve Karadeniz’e k›y›s›
olan ülkeler pazar› ele geçirebilir.
22
Dünyan›n marinac›l›k liderleri kimler?
ABD, ‹ngiltere, Fransa, ‹talya ve ‹spanya’y›
sayabiliriz. Denizcilik bu ülkelerde bir hayat
anlay›fl› ve kültürlerinin önemli bir parças›.
Kariyerinizi yurtd›fl›na tafl›ma karar›n›z›n
altyap›s›nda neler yat›yor?
Aç›kças› benim için sürprizdi. Bir pazar
günü, çok de¤er verdi¤im deneyimli
meslektafl›m, D-Marin Marinalar
Koordinatörü Ali Erkan Bezirgan’dan bir
telefon ald›m. H›rvatistan’da yapt›klar›
yat›r›ma Türkiye’den bir yönetici arad›klar›n›
iletti, Do¤ufl Grubu’nda görev üstlenmeyi
düflünüp düflünmedi¤imi sordu. Aç›kças›
o¤lumun ilkokul ça¤›na gelmifl olmas› ve
H›rvatistan hakk›nda pek bilgi sahibi
olmamam sebebiyle ilk baflta pek s›cak
yaklaflmad›m. Düflünmek için süre istedim.
Biraz daha derinlemesine bak›nca bu f›rsat›n
kariyer geliflimimde ve çocu¤umun yabanc›
dilde e¤itiminde büyük katk›
sa¤layabilece¤ine inanarak teklifi kabul
ettim. Karar›mda Ali Bey’e duydu¤um güven
ve Do¤ufl Grubu’nun profesyonel yap›s›n›n
pay› büyüktür.
Mandalina Marina’n›n kapasitesi nedir?
Tekne kapasitemiz denizde 350, karada
50’dir. fiimdi büyüme dönemindeyiz.
Marinada 80 mega yatl›k ek yer için
20 milyon avroluk bir yat›r›m›m›z var.
‹lave r›ht›m, iskele ve altyap› çal›flmalar›n›
sürdürüyoruz.
Marinada bir gününüz nas›l geçiyor?
Hem sahada hem masa bafl›nda olurum.
Marinay› günde en az üç kez dolafl›r›m.
Düzenlemeleri ve kontrolleri gerçeklefltirir,
olas› riskleri öngörüp tedbir al›r›m. Bir yat
girifli olacak diyelim. Hava koflullar› kötü,
rüzgâr çok sert. Yat›n manevras› tehlike arz
edebilece¤i için çal›flanlara gerekli uyar›lar›
yapar›m, mesela ikinci botunuz mutlaka haz›r
olsun derim, süreci denetim alt›na al›r›m.
Ofiste ise yaz›flmalar› ve ba¤lant›lar› takip
eder, yeni projeler için fikir üretmeye çal›fl›r›m.
H›rvatistan’a uyum süreciniz nas›l
geçiyor?
Sibenik güzel bir k›y› kenti. H›rvatlar
s›cakkanl› ve yard›msever bir halk. Uyum
sürecim aileminkiyle do¤ru orant›l› geçiyor.
Gelir gelmez o¤lumuzu bir anaokuluna
yazd›rd›k. fiafl›rt›c› bir h›zla H›rvatça ö¤rendi
ve ilkokula bafllayabilecek düzeyde
konuflmaya bafllad›. Eflim de burada
bulunmaktan memnun oldu¤unu her f›rsatta
ifade ediyor. Ben de iflime yo¤unlaflabiliyor,
huzurla çal›flabiliyorum. Gündelik
ihtiyaçlar›m› karfl›layabilecek kadar
H›rvatça ö¤renmeyi sürdürüyorum.
‹flten kalan zamanlar›n›z› nas›l
de¤erlendiriyorsunuz?
Marina yöneticili¤i 7 gün 24 saat haz›r
olmay› gerektiren bir meslek. Her an
müdahale gerektiren bir durum ortaya
ç›kabilir. Yani pek bofl vaktim yok. Geriye
kalan zamanlarda çocu¤umla ilgilenmek,
ona arkadafll›k etmek en büyük zevkim.
Türkiye’den en çok neleri özlediniz?
Yurtd›fl›nda oldu¤unuzda en çok iki fleyi
özlüyorsunuz: birincisi aileniz ve
arkadafllar›n›z, ikincisi Türk mutfa¤›.
Neyse ki ifl seyahatlerim sebebiyle özlem
giderebiliyorum.
Bilkent Üniversitesi kariyer planlar›n›z›
nas›l etkiledi?
Bilkent ve bölümüm beni araflt›rmac›l›¤a
yönlendirdi, referans kaynaklar›n› do¤ru ve
etkin kullanarak çal›flma yapabilme
becerisini kazand›rd›, ‹ngilizce dil bilgimi
h›zla gelifltirdi. Dönemin bölüm baflkan›
Doç. Dr. ‹lknur Özgen’e, onun bize verdi¤i
emeklere ayr›ca bir paragraf açmak, bu
vesileyle kendisine bir kez daha
teflekkürlerimi iletmek isterim. Kendisi
ö¤rencilerine hep do¤ru yolu göstermek
için çaba sarf etmifltir. Bizlere hem bir hoca,
23
hem bir meslektafl, hem de bir arkadafl gibi
davranarak arkeolojinin inceliklerini
afl›lamaya çal›flm›flt›r.
‹kinci s›n›ftayken o dönem Bodrum Sualt›
Arkeoloji Müzesi’nin müdürlü¤ünü yürüten
O¤uz Alpözen’in kampüsümüzdeki
seminerine gitmifltim. Seminerin ard›ndan
Bodrum Müzesi’nde staj yapmay› kafama
koydum. Bodrum Kaymakaml›¤›’n›n verdi¤i
olumlu yan›tla 1994 yaz›nda müzede
çal›flmaya bafllad›m. Deniz arkeolojisi ve
tüplü dal›flla tan›flmam o günlere rastlar.
Hayat›m›n dönüm noktas› diyebiliriz.
Zamanla genifl bir çevre edindim, farkl› bak›fl
aç›lar› gelifltirdim. Müzeden 4 arkeolog
arkadafl›mla birlikte profesyonel turist
rehberli¤i s›navlar›na kat›lmaya karar verdik
ve kokartl› rehber olmaya hak kazand›k.
8 y›ll›k rehberlik sürecinde yurtiçi ve
yurtd›fl›ndaki çevrem iyice geniflledi, yabanc›
dilim daha da ilerledi. Sonras›n› biliyorsunuz.
Sadece e¤itim altyap›n›z de¤il,
giriflkenli¤iniz de çal›flmalar›n›za yön
vermifl.
‹nsano¤lu kendi flans›n› kendisi yarat›r.
Giriflkenseniz önünüze birçok f›rsat ç›kar.
F›rsatlar› cesaretle de¤erlendirmek, amatör
ruhu kaybetmeksizin özveriyle çal›flmak
gerekiyor. Bilgi, kararl›l›k ve cesaret bir
araya geldi¤inde baflar›ya giden yol hep aç›k.
“Küçük otellerin s›rr›
misafirlerle bire bir
ilgilenmektir.”
Esin Öçal (‹flletme 2001) yurtd›fl› ve
Türkiye tecrübelerinden sonra
Antalya’ya yerleflti, Ç›ral›’da
bir küçük otel iflletmeye bafllad›.
24
Üniversite sonras›nda neler yapt›n›z?
Yurtd›fl›nda bir petrol flirketinde çal›flt›ktan
sonra ayn› sektöre ‹stanbul’da devam ettim.
Birkaç y›l böyle geçti. Eflim Sinan’la
ç›kt›¤›m›z bir tatilde Ç›ral›’ya u¤ram›flt›k.
fiehir hayat›ndan uzaklafl›p bir köye yerleflme
düflüncemiz hep vard›. Biz bunu orta yafl
plan› olarak haz›rlam›flt›k; ama Ç›ral›’y›
görünce fikrimiz de¤iflti. Çantam›z› toplad›k,
flimdi iflletiyor oldu¤umuz oteli ald›k, ad›n›
Villa Monte koyduk. 6 y›ld›r buraday›z.
Küçük oteller s›n›f›na giren, 7 odal›, bizim
d›fl›m›zda 3 personele sahip bir iflletmeyiz.
Küçük otellerin özellikleri nelerdir?
Genelde kalabal›ktan uzakt›rlar. Standartlar›
ortalaman›n alt›na düflmez. Oda say›lar› çok
de¤ildir. Öznel eklemelerle tatland›r›l›rlar.
Örne¤in, biz küçük çay setleri koyduk
odalara: siyah, meyveli, bitkisel... Kahvalt›
saatimiz yok, ö¤leden sonraya kadar servise
devam ederiz. Küçük otellerin esas s›rr›
herhalde bire bir ilgilenebilmektir
misafirlerle. Bizim en fazla 15-20 aras›
konu¤umuz olur. ‹htiyaçlar›na göre hizmet
vermeye çal›fl›r›z. Hepsinin isimlerini,
çocuklar›n›n yafllar›n›, sevdikleri yemekleri,
hatta alerjilerini bile biliriz. Tecrübeyle
oturan bir fley bu. Uzaktan bakarken bile
hissetmeye bafll›yorsunuz kimin ne
isteyece¤ini.
De¤indi¤iniz özellikler butik bir anlay›fl
da yarat›r m›?
Sadece küçük oteller ziyaretçilere yo¤un ilgi
gösterir diye bir çizgi çekemeyiz. Bunu büyük
oteller de yapacakt›r. Zaten herkes, her fleye
butik demeye bafllad›. Rengarenk bahçeli bir
pansiyon da kendine butik diyor, eski bir
yal›y› milyon dolarl›k yat›r›m sonras› otele
dönüfltüren de. Bana kal›rsa otelin kültürel
dokusu da bir butik özellik. Mesela bizim
bir kütüphanemiz var. Kitaplar›m›z Türkçe,
‹ngilizce, Almanca, ‹talyanca ve Rusça.
Kitaplar bireysel bir ilgi alan› yan›nda sosyal
bir aç› da getiriyor. Geçenlerde Tom Robbins
seven misafirlerimiz kütüphane sayesinde
birbirleriyle tan›flt›lar, yazar›n yap›tlar›n›
tart›flarak keyifli anlar geçirdiler ve fark
yaratan bir hat›raya sahip oldular.
Fark yaratan etkenlerden biri de otellerin
bulunduklar› co¤rafyalar de¤il mi?
Evet, biz bu konuda çok flansl›y›z. Ç›ral›
müthifl bir yer, özel bir co¤rafya. Antalya
il s›n›rlar› içinde, Kemer’e 35 km mesafedeki
Ulup›nar köyüne ba¤l› bir mahalle. K›fl›n
300, yaz›n 2.500 nüfuslu, k›rsal nitelikli bir
k›y› yerleflimi. Beyda¤lar› (Olimpos) Milli
Park› içinde yer al›yor. Küçük ölçekli turizm
ve tar›m ön planda. Bitki örtüsü, hayvan
türleri, jeolojik oluflumlar ve arkeolojik
kal›nt›lar bak›m›ndan baya¤› zengin.
25
Ç›ral›’n›n güneyde Olimpos harabeleri ile
birleflti¤i alan 1. ve 2. derece arkeolojik sit,
k›y› bölgesi ve kumsal 1. derece do¤al sit, iç
taraflar ise 3. derece do¤al sit alanlar› olarak
koruma statüsünde. Kumsal 3 kilometre
uzunlu¤unda ve iribafl deniz
kaplumba¤alar›n›n (caretta caretta) üreme
bölgesi. Yak›n geçmiflteki çal›flmalarda
yaklafl›k 80 caretta caretta yuvas› tespit
edildi. ‹l Çevre ve Orman Müdürlü¤ü ve
WWF Türkiye - Do¤al Hayat› Koruma Vakf›
iflbirli¤iyle kumsal›n tamam› kontrol ediliyor,
yuvalara tel kafesler yerlefltiriliyor. Ulup›nar
Çevre Koruma, Gelifltirme ve ‹flletme
Kooperatifi de halk› bilinçlendirme
etkinliklerine katk› sa¤l›yor. Gece kumsal›
ziyaret edecek kifliler, yuvalara ve üreme
alanlar›na zarar vermemeleri için
bilgilendiriliyor.
Genelde tatiller s›cak aylara denk
getirilmeye çal›fl›l›r. Siz bu konuda ne
düflünüyorsunuz?
Bina içine de tafl seçtik. Böylece yaz›n serin
oluyor. Olabildi¤ince ahflap istedik, yeflil
istedik, tabiatla bütünlefltik.
Biraz tercihe ba¤l›. Bu yörede tipik Akdeniz
iklimi var. K›fl›n s›cakl›k s›f›r›n alt›na düflmez.
‹lkbahar uzundur. Onu çok s›cak bir yaz
izler. Sonbahar ise ›l›mand›r ve deniz suyu
halen s›cakt›r. Kalabal›k, havalar serinledikçe
azal›r ya da ya¤›fllar artt›kça; ama ya¤murda
gezmek, kitap okumak da kimileri için bir
tatil seçene¤idir.
Yemekler bu atmosferin neresinde?
Küçük otellerin say›s› her geçen gün
art›yor. Bu rekabette müflteriler hangi
ölçütlerle seçim yap›yor?
Söz aç›lm›flken, Olimpos sanki Ç›ral›’ya
oranla daha çok tan›n›yor. Ziyaretçilerin
tercihlerine nas›l yans›yor bu durum?
Olimpos genelde genç nüfusça tercih edilir.
Özellikle yaz aylar›nda çok hareketlidir,
e¤lence hayat› öndedir. Olimpos antik
kentinin içinden geçen derenin denize ulaflt›¤›
yer, sahili Olimpos ve Ç›ral› olarak ikiye
ay›r›r. Ç›ral› kumsal›ndan yar›m saatte
yürürsünüz Olimpos’a. Bizim konuklar›m›z
oralar› geziyor, Olimpos’a gelenler
Ç›ral›’ya u¤ruyor. Birbirine katk›s› var
iki bölgenin de.
Hakl›s›n›z, küçük otellerin bilinirli¤i artt›.
Ufac›k Ç›ral›’da bile 100’den fazla otel ve
pansiyon var. Yabanc› misafirler Türkiye’yi
çok detayl› araflt›rd›klar› için internette
onlar›n gezebilece¤i sitelerde olabilmek,
önlerine ç›kabilmek çok önemli. Çok planl›lar,
aylar öncesinden rezervasyon talebinde
bulunuyorlar. Biz de ona göre plan›m›z›
yap›yoruz. Her saniyeden keyif almay›
amaçl›yorlar. Memnun kal›p bizleri
yaflad›klar› ülkelere davet edenler bile var.
Zamanla müdavimlerimiz olufltu. ‹liflkiler
üzerine seneleri kat›nca daha da güzellefliyor.
Bunu Türk misafirlerimizle de yafl›yoruz.
Onlar bize daha kolay ulaflabiliyorlar; kendi
ülkemizde oldu¤umuz için neyin, kimin
nerede oldu¤unu biraz daha rahat tahmin
edebiliyorlar.
Mimari tasar›m›n rekabetteki
yeri nedir?
‹nsanlar rahat hissedecekleri, rahat
yaflayacaklar› yap›lar görmek istiyor. Biz de
bu nedenle otele s›cak bir görünüm vermek
istedik. Tafl kaplama kulland›k ki beton içine
gömülmeyelim, manzaram›zdaki
kayal›klarla uyumlu olal›m. Bahçeye,
çiçeklere, bitkilere özen gösterdik. Portakal
a¤açlar› diktik. Kitap okumak, dinlenmek,
uzanmak isteyenler için çardaklar yapt›k.
Demek ki yak›n çevreler de turizmi ve
turistleri etkiliyor.
Tabii ki. Koruma statüsü sayesinde flehrin
baz› kesimlerindeki turizm kalabal›¤› ve
yayg›n yap›laflmadan uzak bir çevreye
sahibiz. Ulup›nar deresi, Fethiye’den
Antalya’ya uzanan tarihi Likya yolu, atefl
ç›kan kayalarla dolu Yanartafl, Olimpos antik
kenti, sedir ormanlar›...
Ç›ral›’y› genelde kimler tercih ediyor?
Ç›ral› genelde aileler taraf›ndan tercih edilir.
May›s-haziran ‹ngiliz, temmuz-a¤ustos Türk,
eylül-ekim Alman a¤›rl›kl›d›r. Ruslar da
yavafl yavafl buray› keflfetmeye bafllad›.
Yine de milletler konusunda kesin
konuflmamak laz›m. Bir gün Hindistan’dan,
bir gün Slovenya’dan talep gelebiliyor.
Düflük sezonlarda ise acente ba¤lant›lar›
avantaj sa¤l›yor.
26
Konuklar›m›z› evlerindeymiflçesine
a¤›rlamaya önem veriyoruz. Zaman zaman
menüleri konufluyor, fikirlerini al›yoruz.
Genelde yerel lezzetlere yöneliyoruz. Dün
levrek ›zgaram›z vard›, bugün ise mangalda
tavuk kelebek haz›rl›yoruz. Türk
yemeklerine, bize özel baharatlara, dal›ndan
kopmufl sebze-meyvelere bay›l›yorlar.
Kahvalt›lar›m›zda mutlaka meyvemiz olur.
Akdeniz’in vazgeçilmezi narenciyeden
biz de vazgeçemiyoruz. Portakallar›m›z çok
lezzetlidir, limonlar da öyle. Portakallar›
mart bafl›na kadar toplamay›n, öyle yumuflar
ve tatlan›rlar ki sanki içersiniz yerken. Nar
zaten yörede en sevilen meyve, tanesiyle
olsun, suyuyla olsun. Reçelleri kendimiz
yap›yoruz. Bal› amcam üretiyor. Kasab›m›z
100 km uzakt›r, ama de¤er. Bal›¤›m›z taptaze
aya¤›m›za gelir. Peynircimiz çok güzel
çeflitler getirir. Ev yap›m› yiyecekleri, bahçe
ürünlerini tercih ediyoruz.
Her ihtiyac›n›z için o kadar mesafe
katetmek zor olmuyor mu?
Burada banka yok, bankamatik yok, postane
yok, eczane yok. Gazete sabah erkenden
kap›n›za b›rak›lmaz. Az önce bir su borusu
sorunu oldu, tesisatç› 40 kilometreden
gelecek. K›saca günlük hayat›n de¤iflkenlerine
yak›n de¤iliz. Belki de bu do¤all›k,
korunmuflluk çekiyor insanlar›. Plaj
muhteflem. Yüzerken ard›n›zda a¤açlar...
Oteller kumsala yak›n de¤il, caretta
caretta’lar farkl› ›fl›k kaynaklar›yla yollar›n›
flafl›rmas›n diye. Yürüyerek veya bisiklet
kiralay›p etraf› kolayca gezebilirsiniz. ‹ster
uzun, ister k›sa trekking parkurlar› seçer,
tabiatla bafl bafla kal›rs›n›z. Küçük teknelerle
tura, teleferikle Tahtal› Da¤›’na ç›kabilirsiniz.
Ya da her fleyi b›rak›p tabiat›n içinde
kitab›n›z› okur, yeme¤inizi yersiniz.
Akflamlar› sakindir, gece hayat› neredeyse
yoktur. ‹çinizdeki huzur, katetti¤iniz her
mesafeye de¤er.
Küresel ekonomik kriz sektörünüzü nas›l
etkiledi?
‹nsanlar›n harcama al›flkanl›klar› de¤iflti.
Özellikle yabanc›lar alkol tüketimlerini
azaltt›lar. Türkiye’de alkollü içkilerin çok
pahal› oldu¤unu söylüyorlar.
‹flinizde Bilkentliler ile karfl›lafl›yor
musunuz?
Bilkent günlerim güzeldi. Mezun olduktan
sonra farkl› sektörlere da¤›ld›k ki iflletme
okuman›n bir avantaj› da budur san›r›m.
Bilkentliler ile ba¤›m sürüyor. Bizi ziyaret
eden mezunlar, hocalar oldu. HIP & Butik
Oteller Rehberi’nin yazarlar›ndan ‹zim
Bozada (A¤›rlama Hizmetleri 1998) ile güzel
bir dayan›flmam›z var. Kendimizi teknolojik
olsun, bas›l› olsun, belirli kaynaklarda
göstermemiz avantaj. ‹zim’in internet sitesi
ve her y›l yeniledi¤i rehberleri, kitaplar›
tan›t›m için verimli mecralar. Onun
arac›l›¤›yla dünya üzerinde 650.000
acentenin üye oldu¤u GlobRes sistemine de
girilebiliyor. Bundan irili ufakl› birçok iflletme
faydalanabiliyor.
Sizin sektörünüzü hedefleyen mezunlara
neler tavsiye edersiniz?
‹lk birkaç y›l zordur. Sistemi oturtmak,
ikramlar› ayarlamak, çal›flanlardan verim
almak... Giderler yüksek kal›r, gelirler düfler;
fakat ray›na oturunca çok keyiflidir. ‹flin
mutlaka bafl›nda olmal›s›n›z. ‹nsanlar
san›yor ki uzak bir yere yerlefltik, bir mekan
açt›k, 365 gün tatil yap›yoruz. Oysa 24 saat
akl›m›z burada. Eflimle vardiyal› çal›fl›yoruz.
Kahvalt›y› ben veriyorsam, akflam yeme¤ini
o veriyor. Yeri gelir yemek yapar, servise
yard›m ederiz. Cumartesimiz, pazar›m›z
olmaz. Hafta sonu tatillerimizi özlüyoruz.
Sizin tatil seçimlerinizi neler
yönlendiriyor?
Her y›l bir ülke seçiyoruz. Seçti¤imiz
ülkenin sadece popüler rotalar›n› de¤il,
ulaflabildi¤imiz her yerini gezmeye
çal›fl›yoruz. Hindistan, ‹spanya, ‹talya,
Tayland derken flimdi Vietnam ve Çin var
akl›m›zda. Gitti¤imiz yerlerde küçük otelleri
tercih ederiz. Güzel fleyler bulursak otele
aktar›yoruz, mesela bafllarda sözünü etti¤im
o çay setleri. Yorgun arg›n odaya gelip
akflam yeme¤ine haz›rlan›rken ne büyük
keyifmifl o çaylar› içmek dedik ve kendimize
transfer ettik. Televizyon vaktin ço¤unu
27
yiyor. O yüzden gitti¤imiz yerlerde
televizyonsuz oda al›r›z. Villa Monte’ye de
televizyon koymad›k zaten. Sessizlikten,
do¤ayla iç içe olmaktan hofllan›yoruz.
Türkiye’de nereleri gezmeyi
seviyorsunuz?
Ç›ral›’ya benzeyen yerleri sevdi¤imizi
fark ettik, mesela Datça’n›n Ovabükü.
The Guardian’›n Türkiye’deki en iyi
10 plaj listesinde Ç›ral› ile birlikte
girmifl. Deniziyle, kumsal›yla, yefliliyle,
mimarisiyle, küçük restoran ve
pansiyonlar›yla bize çok benziyor.
Zaten o co¤rafya bize yak›n gelir, Selimiye,
Bozburun, Gökova, Bördübet... Yine de
akl›mda hep Do¤u ve Güneydo¤u Anadolu
var. Van’›, Mardin’i görmek istiyorum.
Eflimle en güncel tatil plan›m›z, otelimizin
kapal› olaca¤› k›fl döneminde Antakya
üzerinden Suriye’ye gitmek.
bilkent’ten sonra...
Kimya Bölümü 1997 mezunlar›ndan Serhan Öztemiz, kariyerine
ABD’de devam ediyor.
Serhan Öztemiz
Kimya 1997
Serhan Öztemiz, ThreeBond International, Inc.’de araflt›rma-gelifltirme müdürü. fiirketini,
sorumluluk alanlar›n› ve Bilkent’i flu çerçevede birlefltiriyor: “ThreeBond, endüstriyel
yap›flt›r›c›lar konusunda otomotiv ve elektronik sektörlerine hizmet veriyor. Müflterilerin
talepleri do¤rultusunda yeni ürünler gelifltirilmesi, teknik servis hizmetlerinin yürütülmesi,
sat›fl elemanlar›n›n e¤itimi gibi konulardan sorumluyum. Madeni ya¤ bulunan ve s›zd›rmazl›k
gerektiren motor blo¤u, ya¤ karteri, vites kutusu gibi araba parçalar›nda kullan›lmak üzere
silikon yap›flt›r›c›lar gelifltiriyoruz. Teknolojinin ilerlemesiyle daha uzun ömürlü ya¤lar
kullan›l›yor. Üretti¤imiz silikonlar›n, katk› maddesi oran› fazla olan bu yeni ya¤lara daha
dayan›kl› olmas› gerekir. Elektronik dünyas› da çok hareketli. LCD televizyonlarda, cep
telefonlar›nda, bilgisayarlar›n sabit disklerinde, anakartlarda ve yak›t pillerinde kullan›lacak
düflük halojenli ve yanmaz yap›flt›r›c›lar yapt›k. Bilkent’te ald›¤›m temel kimya e¤itimi ve
araflt›rma ruhu bugünkü konumumun en büyük mimar›d›r. Üniversitedeki projelerde
inisiyatif almaya yönlendirilmemizin ve küçük s›n›flarda ö¤retimin etkisi inkar edilemez.”
Öztemiz, yüksek lisans›n› Orta Do¤u Teknik Üniversitesi’nde kimya, doktoras›n› ise
Cincinnati Üniversitesi’nde malzeme bilimi ve mühendisli¤i programlar›nda tamamlam›fl.
Bilkent’teki ilk y›l›nda Fen Fakültesi’nden Ö¤renci Konseyi temsilcisi seçilen Öztemiz,
Mizah Kulübü’nün kurulmas›nda pay sahibi olmufl ve Cincinnati’de de benzer görevler
alm›fl. Cincinnati Türk-Amerikan ve Radiation Technology (yeni pazarlar alt komitesi)
derneklerinin yönetim kurullar›nda. American Chemical Society, Society of Plastics Engineers
ve Society of Automotive Engineers derneklerine üye olan Öztemiz’in kiflisel ilgi alanlar›
futbol, golf, tenis ve sinema.
28
Güzel Sanatlar Bölümü’nden 2009’da diploma alan ‹rem Öztürk,
çal›flma hayat›na Ankara’da bafllad›.
‹rem Öztürk, Tepe Home’un genel müdürlü¤ünde görsel tasar›m uzman› olarak çal›fl›yor.
Bulundu¤u departman, aksesuar ürün yönetimi. Ma¤azalar›n görsel düzenlemeleri ile ilgili
tasar›m ve uygulamalar gerçeklefltiriyor, vitrin ve reyonlar›n görsel sunumlar›n› düzenliyor,
sektördeki e¤ilimleri takip ederek belirli dönemler ve özel günler için düzenlemeler yap›yor.
‹rem Öztürk
Güzel Sanatlar 2009
Öztürk, kariyerine aç›lan yolu flöyle özetliyor: “Üniversitede renklerle u¤raflmak, çizim
yapmak benim için her fleyden önemliydi. Özellikle 3. s›n›fta ald›¤›m dersler kariyerimde
belirleyici oldu. Yaz staj›m› da flu an çal›flt›¤›m departmanda yapm›flt›m. fiimdi bu alanda
yap›lan e¤itimlere ve konferanslara kat›larak, perakende sektöründeki geliflmeleri yak›ndan
takip ederek kendimi gelifltiriyorum. Tamamlad›¤›m her ifl benim için yeni bir tecrübe.
Ö¤renim hayat›m boyunca edindi¤im bilgiler, mesle¤imde daha h›zl› ve pratik çözümler
yaratmama yard›mc› oluyor. Üniversitede yapm›fl oldu¤um sunum ve araflt›rma ödevlerinin
bana katt›¤› özgüveni de göz ard› edemem. Derslerden kalan zamanlar›mda rehber ö¤renci
olarak görev ald›m, kampüste ve çevremdeki toplumsal projelere kat›ld›m. Bir y›l ö¤renci
temsilcil¤i yapt›m. Farkl› alanlardaki deneyimlerim bana iletiflim becerisi olarak geri
döndü.”
Öztürk, sosyal dayan›flma prati¤ini çocuklar› sanata yak›nlaflt›rmay› amaçlayan Türkiye
E¤itim Gönüllüleri Vakf› Düfller Atölyesi’nde sürdürüyor. ‹flten kalan zamanlar›n›
arkadafllar›na, sanat çal›flmalar›na ve sergilere ay›r›yor.
Bankac›l›k ve Finans Bölümü’nü 2004’te bitiren Pertev Mert
Tunçelli, Samsung’da görev yap›yor.
Kariyerine sat›n alma alan›nda Metro Cash & Carry’de bafllayan Tunçelli, Electronic
Partner’a kategori müdürü unvan›yla transfer olmufl. Elektronik perakendecilik deneyimine
Darty’de devam etmifl, sonras›nda Samsung Electronics Türkiye’ye TV/AV ürünlerine sat›fl
müdürü olarak geçmifl. Sorumluluk çerçevesini sektördeki müflterileri için ürün temini,
kampanyalar düzenleme ve flirket hedefleri do¤rultusunda sat›fl gerçeklefltirmek biçiminde
aç›kl›yor. Çokuluslu bir flirkette yer alma amac›na Samsung ile ulaflt›¤›n›, gelecekteki
hedefinin ise uluslararas› düzeyde baflar›l› bir yönetici konumuna yükselmek oldu¤unu
vurguluyor.
Tunçelli, son paragraf›n› Bilkent için aç›yor: “Üniversitemin bana kazand›rd›¤› en önemli
özellikler analitik düflünebilme ve farkl› kültürlerden bireylerle ortak projelerde görev alma
yetileridir. Derslerde verilen proje ve ödevlerin benzerlerini ifl hayat›mda da tecrübe ediyor,
bir bak›ma maça 1-0 önde bafll›yorum. Bilkent, her fleyden önce kiflinin toplum içinde sayg›n
bir yer edinmesini ve özel hissetmesini sa¤layan bir ortam. Bunu ifl ve sosyal hayat›mda
aç›kça gördüm. Bir dönem Kariyer Merkezi’nde çal›flm›fl, Amerikan futbolu tak›m›m›z
Bilkent Judges’da bir y›l spor yapm›flt›m. Tak›m arkadafllar›mla hâlen görüflüyorum.
B‹LMED’in toplant›lar›n› da elimden geldi¤ince takip ediyorum.”
29
Pertev Mert Tunçelli
Bankac›l›k ve Finans 2004
Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü 1997 mezunlar›ndan Aytekin
A¤›r, Avrupa Birli¤i (AB) ‹fl Gelifltirme Merkezi’nin kadrosunda.
Aytekin A¤›r
Uluslararas› ‹liflkiler 1997
‹lk ifl tecrübesini Baflbakanl›k’ta yaflayan Aytekin A¤›r, üç y›ll›k kamu hizmeti sonras›nda
Naturel G›da, Çilek Mobilya ve GASPAfi’›n kadrolar›nda d›fl ticarete yönelik görevler alm›fl.
2005 y›l›ndan bu yana Avrupa Birli¤i ve Birleflmifl Milletler Kalk›nma Program›’n›n çeflitli
projelerinde dan›flman ve e¤itmen olarak çal›fl›yor. ‹ngiltere merkezli Institute of Leadership
and Management’dan akreditasyon sahibi. fiu an Adana’da, AB ‹fl Gelifltirme Merkezi’nde
ifl gelifltirme müdürü. KOB‹’lerle ilgili projelerde giriflimcilik, fizibilite, ifl plan›, pazar
araflt›rmas›, örgütsel-yönetsel planlama, üretim planlama, mali planlama, insan kaynaklar›
yönetimi ve d›fl ticaret konular›nda bilgilendirme ve dan›flmanl›k hizmetlerinde bulunuyor.
AB hibe programlar›n›n yürütülmesi ve projelendirilmesinde genifl bir tecrübe edindi¤i
kan›s›nda. KOB‹’lerin rekabet güçlerinin art›r›lmas›na yönelik organik tar›m, tekstil ve
tar›m makineleri kümelenme çal›flmalar›na da ifltirak etmifl. E¤itim verdi¤i alanlar ise
giriflimcilik, sat›fl-pazarlama yönetimi, ihracat pazar araflt›rmalar›, müflteri iliflkileri
yönetimi, etkin iletiflim ve müzakere.
A¤›r, sözlerini üniversite günleriyle bitiriyor: “Kendime güvenen, araflt›rmac›, giriflimci ve
dinamik bir birey olmamda Bilkent’in büyük pay› var. 1996’da ‹ktisadi, ‹dari ve Sosyal
Bilimler Fakültesi’nde ö¤renci yönetim kurulu baflkan› seçildim. Çeflitli kulüplerin
faaliyetlerinde yer ald›m. Düflüncelerimi rahatl›kla ifade edebilecek özgür bir ortamda
yetiflti¤im için gurur duyuyorum.”
S›rma Oya Tekvar, Mütercim-Tercümanl›k Bölümü’nü 2000’de
bitirdi. ‹fl yaflant›s›n› baflkent Ankara’da sürdürüyor.
S›rma Oya Tekvar, halkla iliflkiler uzman› olarak görev yapt›¤› Netvizyon MediaPark’ta
proje direktörlü¤ü, e¤itim içerikleri gelifltirme, halkla iliflkiler, organizasyon, sat›fl ve
pazarlamayla ilgileniyor. Lisans diplomas›ndan sonra ‹ngilizce okutmanl›¤›yla kariyerine
bafllayan Tekvar, 2005’ten bu yana halkla iliflkiler ve organizasyon üzerinde yo¤unlaflm›fl.
Yüksek lisans derecesini ald›¤› Ankara Üniversitesi Halkla ‹liflkiler ve Tan›t›m Anabilim
Dal›’nda doktora tezini yaz›yor.
Tekvar, Bilkent’i ve hayat›n› flu paydalarda bir araya getiriyor: “Konumum gere¤i iletiflim
aç›s›ndan de¤erlendirmem gereken yabanc› kaynaklar› bir mütercim-tercüman gözüyle de
ele al›p çevirilerini yapabiliyorum. Bilkent’te dansa da bafllam›flt›m. Kendimi gelifltirip bir
süre dans e¤itimenli¤i yapt›m ve genifl bir sosyal çevreye kat›ld›m. Ayr›ca B‹LMED üyesiyim.”
Hayvan Haklar› Federasyonu Ankara temsilcisi ve Bar›nak Gönüllüleri Derne¤i üyesi olan
Tekvar, akademik ve profesyonel çerçevedeki halkla iliflkiler, kad›n çal›flmalar›, yeni medya
gibi ilgi alanlar›n› sivil toplum kurulufllar›ndaki faaliyetleriyle eflgüdümlü yürütüyor. Bu
flekilde yeniliklere aç›k, esnek ve yarat›c› ifl modellerine imza atmay› hedefliyor. Tekvar,
müzik ve güzel sanatlara da ilgi duyuyor.
30
S›rma Oya Tekvar
Mütercim-Tercümanl›k 2000
Elektrik ve Elektronik Mühendisli¤i Bölümü 2006 mezunu Alper
K›vrak, Brüksel’de yafl›yor.
Alper K›vrak, 2008’de RWTH Aachen Üniversitesi’nin telekomünikasyon mühendisli¤i
yüksek lisans program›n› bitirmifl. Ayn› y›l Almanya’dan Belçika’ya geçip Hewlett-Packard’da
çal›flmaya bafllam›fl. Sonras›n› kendisi anlat›yor: “Procter&Gamble’›n (P&G) bilgi teknolojileri
bölümünü HP olarak biz devrald›k. P&G’nin SAP tabanl› küresel ürün veritaban›
uygulamas›nda ürün müdürüyüm. Dünyan›n birçok yerindeki müflterilere hitap eden bu
uygulama için Filipinler’deki teknik ekibimle müflteri gereksinimleri do¤rultusunda araflt›rma
ve gelifltirmeler gerçeklefltiriyoruz. Yurtd›fl›nda yöneticilik yapmak, kariyer amaçlar›mdan
biriydi. Bir sonraki hedefe HP’nin ABD’deki merkezinde görev almay› koydum. Sonra
ülkeme dönece¤im.”
Lisansüstü çal›flmalar›n› Vrjie Universiteit Brussel’de sürdüren K›vrak, sözlerine Bilkent
ile devam ediyor: “Bilkentliler olarak çok yönlü e¤itim geçmiflimiz, özgüvenimiz ve genifl
bak›fl aç›m›z sayesinde sektörel ve akademik alanlarda rahatl›kla yer buluyoruz. Bilkent
ailesi dünyan›n dört bir yan›nda buluflabiliyor. Arkadafllar›m›n baflar›lar›yla gurur
duyuyorum.”
K›vrak, kampüsteyken toplumsal duyarl›l›k projelerine kat›lm›fl. fiimdi Türkiye E¤itim
Gönüllüleri Vakf› üyesi. Seyahat etmeye, futbol oynamaya ve izlemeye merakl›. Model uçak
ve helikopterler yap›yor. Havac›l›¤a olan ilgisini gelecekte amatör pilot lisans› alarak
taçland›rmak istiyor.
Alper K›vrak
Elektrik ve Elektronik Mühendisli¤i 2006
Tülay Uyar (Müzik 2001, flan-opera) notalarla nefes al›yor,
açt›¤› sanat okullar›nda ö¤renciler yetifltiriyor.
Bilkent sonras›nda Viyana Müzik ve Gösteri Sanatlar› Üniversitesi Opera Bölümü’nde sertifika
e¤itimini tamamlayan Tülay Uyar, 2003’te MSGSÜ Devlet Konservatuvar› Sahne Sanatlar›
Bölümü Opera Anasanat Dal›’ndan yüksek lisans diplomas› alm›fl. 2003 - 2008 y›llar› aras›nda
‹stanbul Devlet Opera ve Balesi’nde solistlik ve bir y›l boyunca halkla iliflkilerden sorumlu
müdür yard›mc›l›¤› yapm›fl. ‹stanbul’da çocuklara ve yetiflkinlere müzik, dans ve tiyatro
e¤itimi veren iki sanat okulu var. Bilkent y›llar›ndan bu yana 35 ülkede konserler vermifl.
Bambi, Cinderella, Pocahontas, Uyuyan Güzel gibi çizgi film karakterleri onun Türkçe
seslendirmeleriyle hayat bulmufl. Son bir buçuk y›l› flan tekni¤ini ilerletmek için ‹ngiltere’de
geçiren Uyar, Royal Opera House’da Elisabeth Connell ve Richard Hetherington gibi önemli
sanatç›larla çal›flm›fl ve sahneye ç›km›fl. Londra Royal Academy of Music’den Mary Hammond’›
Türkiye’ye davet ederek ö¤rencilerine müzikal tiyatro dersi verdirmifl. Uyar, 2011’de ‹stanbul
Devlet Opera ve Balesi’nin yeni bir operas›nda görev alacak.
Tülay Uyar
Müzik 2001
Tatillerini yurtd›fl›ndaki ustal›k s›n›flar›nda de¤erlendiren Uyar, Almanya, Avusturya ve
‹talya’da Edda Moser, Kurt Widmer, Gerd Uecker ve Renate Holm’un ustal›k s›n›flar›na
kat›lm›fl. F›rsat buldukça caz dersleri al›yor, Arjantin tango yap›yor.
Bilkent Üniversitesi gibi uluslararas› bir e¤itim kurumundan diploma alman›n fark›n›
yurtd›fl›ndaki e¤itim ve konserlerinde hep hissetti¤ini vurgulayan Uyar, Devlet Sanatç›s›
Suna Korad’›n (1935-2003) yetifltirdi¤i ö¤rencilerden biri oldu¤u için gurur duydu¤unu
ayr›ca dile getiriyor.
31

Benzer belgeler