Sn. Okan YÜKSEL Sosyal Medya Prodüktörü ALJAZEERA TÜRK
Transkript
Sn. Okan YÜKSEL Sosyal Medya Prodüktörü ALJAZEERA TÜRK
Sn. Okan YÜKSEL Sosyal Medya Prodüktörü ALJAZEERA TÜRK BASIN AÇIKLAMASI Sahip olduğu gelişmiş elektrik üretim teknolojisi ve ileri çevre koruma uygulama ve yaklaşımlarıyla; enerji, mühendislik ve çevre camialarında takdirle karşılanan ve örnek tesis olarak gösterilen İSKEN Sugözü Enerji Santralı’na karşı birtakım kişi ya da gruplar tarafından bir süredir maksatlı iddialarla şirketimizin itibarını zedelemeye yönelik girişimlere rastlanmaktadır. Bu noktada sizlerle; bağımsız enerji ve çevre uzmanlarından ilgili kurum ve kuruluşlardan her zaman teyid edebileceğiniz aşağıdaki gerçekleri paylaşmayı kamuoyunun doğru aydınlatılması noktasında bir görev biliyoruz. Öncelikle Teknoloji: Kömür yakıtlı santral teknolojisi son yıllarda verimlilik ve temiz teknoloji kullanımı alanında büyük bir gelişme göstermiştir. Bütün bu gelişmelerin sonucu olarak bugün gelinen noktada; yüksek verimle ve tüm çevre koruma önlemleri ile çalışan kömür yakıtlı santraller dünya genelinde uzun dönemli temel enerji ihtiyacını karşılamada en iyi alternatiflerden biri olarak kabul görmektedir. Japonya, Almanya ve ABD gibi gelişmiş ülkelerde şehirlerin içinde faaliyet gösteren yüzlerce santral bunun en iyi örneğidir. Uluslararası teknik ve çevre standartlarına uygun olarak inşa edilen ve işletilmekte olan İSKEN Sugözü Enerji Santralı ülkemizin enerji ağına güvenilir ve verimli enerji sağlamasının yanı sıra çevrenin korumasına yüksek öncelik vermekte ve bu alandaki gelişmiş uygulamaları ile faaliyetini ilk günden bu yana çevre ile uyumlu bir şekilde sürdürmektedir. Hukuka Uygunluk: Tüm izin ve ruhsatlarını ilgili mevzuata uygun bir şekilde zamanında almış ve faaliyetlerini bu izin ve ruhsatlarda belirlenmiş kriterlere uygun olarak sürdüren tesisimiz, sahip olduğu gelişmiş çevre koruma sistemleri ile ulusal çevre mevzuatımızda öngörülen sınır değerlerin çok daha altında olan uluslararası standartları sağlamaktadır. Bu güne kadar gerçekleştirilen tüm bu çevresel izleme ve denetimlerin sonuçları, tesisimizin faaliyetinin çevre üzerinde herhangi bir kirliliğe neden olmadığını kanıtlamaktadır. Birtakım kişi ve grupların maksatlı yaklaşımlarla, tesisimizle ilgili olarak bilimsel ve hukuki gereçeklere tamamen aykırı olarak ürettikleri asılsız (nedense hep aynı!) iddialar zaman zaman gündeme getirilir. Oysa; 1) ÇED Davası reddedildi (Çevresel önlemler alınmıştır!): Adana 1. İdare Mahkemesinde tesisimizin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu kararının iptali istemiyle açılan davada (Esas No: 2001/518) uzman ve bilirkişi raporlarına dayanan mahkeme ÇED Olumlu kararında hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmadığını belirterek davanın reddine karar (Karar No:2003/346) vermiştir. Söz konusu mahkeme kararı ile ilgili itirazı değerlendiren Danıştay 6. Dairesi de 2006/884 numaralı kararı ile Adana 1. İdare Mahkemesinin lehimizde verdiği kararı yerinde bulup onamıştır. 2) İdari Başvurular reddedildi (Tesis hukuka - mevzuata uygun, kirlilik yok!): Sugözü Enerji Santralı’nın çevre mevzuatına aykırı faaliyette bulunduğu iddia edilerek Adana Valiliği’ne tesisin kapatılması için resmi başvuruda bulunuldu. Adana Valiliği bu başvuru üzerine yaptırdığı inceleme ve değerlendirme sonucunda 24.07.2007 tarih ve 1237 – 2870 sayılı yazısı ile tesisin tüm faaliyetlerinin çevre mevzuatına uygun olduğunu belirterek söz konusu talebi reddetmiştir. Bunun üzerine iddia sahipleri Adana Valiliği’nin bu işleminin yürütmesinin durdurulması amacıyla Adana 1. İdare Mahkemesi’nde dava (Esas No: 2007/1678) açmıştır. Bu davada iddia sahiplerinin aleyhinde sonuçlanmış ve mahkeme verdiği kararla (Karar No: 2009/553) yürütmenin durdurulması talebini reddetmiştir. Yani hem idare hem de mahkeme “iddialar doğru değil, Tesisin sorunu yok” demiştir. 3) Deniz kirliliği iddası da mahkemede çürütüldü: Öte yandan tesisimizin deniz ekolojisini olumsuz etkilediği iddiasıyla Yumurtalık Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılan davada (Esas No: 2006/82) mahkeme 23.03.2011 tarihinde verdiği kararda belirtilen iddiaların, tüm dosyalar kapsamında incelenmesi neticesinde tarafların ileri sürdükleri deliller ve kayıtlar, üstelik davacı tarafın seçimiyle oluşturulan bilirkişi heyetine yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde kirlilik verisi olmadığını belirtmiştir. 4) Hava kirliliği ve kansere neden olma iddiası ! Tesisimizin faaliyetinden ötürü Gölovası Köyü’nde insanların akciğer kanserine yakalandığı ve öldüğü gibi bomba!bir iddiayı gündeme getirdiler. Biz de bunun üzerine Adana Valiliği Yumurtalık Sağlık Grup Başkanlığı’na 4113 – 09 sayılı yazımızla resmi başvuruda bulunarak söz konusu iddiaların araştırılarak incelenmesini ve yapılacak araştırma ve inceleme sonucunun kamuoyu ile paylaşılması talebinde bulunduk. Adana Valiliği Yumurtalık Sağlık Grup Başkanlığı 20.08.2009 tarih ve 453 sayılı cevap yazısında bölgede yapılan epidemiyolojik incelemede akciğer kanserine yakalandığı söylenen kişilerin aslında farklı türde (karaciğer kanseri) hastası oldukları, kansere neden olan etkin maddelerin bu kişilerin yaşam düzeninden kaynaklandığının tespit edildiğini bildirdi. 5) Maksatlı çevrelerin yeni iddia konusu tarım ve hayvancılık: Bu kez de; tesisimizin faaliyetinden ötürü bulunduğumuz bölgedeki hayvanların yavru attıkları ve sık sık ölü doğumlar yaşandığı iddia edilmeye başlandı. Öte yandan benzer zamanda dile getirilen bir başka iddiaya göre de; bölgemizde narenciye bahçelerindeki meyvelerin %80’i bizim faaliyetimizden ötürü dalında çürümüştü! Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Adana İl Müdürlüğü’nün konuyla ilgili olarak tarafımıza gönderdiği 08.03.2011 tarih ve 237 – 3217 sayılı yazısında; 2003 yılından bu yana ÇED raporu kapsamında tesisimizin bulunduğu bölgede belirlenmiş olan 24 farklı noktadan toprak ve bitki örnekleri alındığı ve bu örneklerin Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ne analiz ettirildiği belirtilerek bölgemizdeki toprak ve bitki kalitesinin sürekli olarak izlendiği ifade edilmekte ve analiz sonuçlarına göre bölgemizde tarımsal verimlilik yönünden olumsuz bir gelişme olmadığı belirtilmektedir. Hayvancılıkla ilgili iddiaların araştırılması kapsamında yavru attığı ve sakat doğum yaptığı söylenen hayvanlardan; kan, süt ve atık numuneleri alınarak analiz ettirildiği ve analiz sonuçlarının tümünün referans değerler içinde olduğu ifade edilmektedir. Yine aynı yazıda; analiz sonuçları ile tesisimizin faaliyeti arasında bir bağ olduğuna dair bir verinin bulunmadığının altı özellikle çizilmiştir. Sonuç: Bir tarafta maksatlı ve asılsız iddialar var. Diğer tarafta ise tüm bu iddiaların düzmece olduğunu gösteren; bilgi, belge, kanıtlar, resmi yazılar, uzman görüşleri ve mahkeme kararları. Yorum ve karar ise sizin! Konuya göstereceğiniz hassasiyet için şimdiden teşekkürlerimizi sunarız. Saygılarımızla, İskenderun Enerji Üretim ve Tic. A.Ş.