Demet Şarkılarını Gençler İçin Söyledi

8
saray
Sayı:94 - 15 Mayıs 2013
Demet Şarkılarını Gençler İçin Söyledi
Kültür Üniversitesi’nin
bahar şenliklerinde sahneye çıkan Demet Akalın, en
sevilen şarkılarını binlerce
öğrenciyle birlikte seslendirdi.
Kültür Üniversitesi’nin
bahar şenliklerinde sahneye çıkandemat alkin, en
sevilen şarkılarını binlerce
öğrenciyle birlikte seslendirdi. Sahnede bir an olsun
yerinde duramayan Akalın,
dansçılarıyla birlikte iki saatlik bir performans sergiledi. Ünlü şarkıcı; konserlerinin yaz boyunca devam
edeceğini söyledi.
Gökhan Özen ne diyecek?
Babasından habersiz
oyuncu oldu
Aydan Şener’in kendisine
çok benzeyen kızı Ecem
Akbin’in oyunculuk eğitimi
aldığı ortaya çıktı.
Geçen günlerde babası eski
futbolcu Ayhan Akbin, Akmerkez’de kızı Ecem Akbin
için, “Kızım okulu bitirdi,
anne mesleğini seçmeyecek,
zaten bir aileye bir ünlü yeter, ideallerinde başka çalışmalar var” demişti.
Babasından bile oyunculuk
eğitimi aldığını sakladığı
ortaya çıkan Ecem Akbin’in,
Altan ve Vahide Gördüm’ün
oyunculuk eğitimi verdiği
Akademi 35Buçuk’da oyunculuk dersi aldığı ortaya
çıktı. Sadece annesi Aydan
Şener’e eğitim aldığını söyleyen Ecem Akbin, babasına
ise grafik tasarım bölümünden ilerleyeceğini söyleyerek
gizli gizli oyunculuk kursuna
gidiyor.
Ecem Akbin, Akademi 35Buçuk’daki öğrencilerle birlikte
kısa filmde de rol aldı. Akbin’in başrolünü oynadığı
kısa film sosyal paylaşım
sitelerinde dolaşıyor.
Saba’nın En Büyük Hayali
Şarkısı çalınınca mahkemeye koşan Gökhan Özen’in klibi çalıntı çıktı.Geçen hafta
bir radyo programında “İnkar Etme” şarkısını Maor Edri ve Eyal Golan’ın çaldığı için
İsrail’e dava açan Gökhan Özen’in de klibi
çalıntı çıktı. Şarkısını izinsiz olarak çalan
İsrailli şarkıcılar daha sonra 50 bin dolar
vermesine rağmen Gökhan Özen, “Hırsızlığın rüşveti olmaz” diyerek dava açmıştı.
Gökhan Özen, yeni çıkardığı Milyoner isimli
albümündeki Budala şarkısına klip çekti.
Gökhan Özen’in kendi yönetmenliğini üstlendiği klip 2006 yılında Rus şarkıcı Zveri’nin ‘Do skoroi vstrechi’ klibiyle birebir aynı
çıktı.Bir tamirci kalfasını canlandıran Özen,
bir gün müşterisinin otomobilini çalarak
gece gezmeye gidiyor. Özen, gece yolda
karşılaştığı kıza aşık oluyor.Rus şarkıcının
klibinin kurgusunda da olaylar aynı Özen’in
klibindeki gibi ilerliyor.
Takip ediyor beni öldürecek
Petek Dinçöz, kendisiyle aynı gün Ankara’ya
giden eski eşi Can Tanrıyar’dan, “Beni takip
ediyor, öldürecek” diye şikayetçi oldu.
Tanrıyar, “Takibe değil, düğüne geldim” diye
ifade verdi.Eski eşlerin Ankara macerası...
Can Tanrıyar; 26 Nisan’da Merhum işadamı
Ağa Ceylan’ın oğlu Serdar Ceylan’ın Ankara
Sheraton Hotel’deki, bir gün sonra da Swissotel’deki Nadire İçkale’nin yeğeninin düğününe
katılmak için Ankara’ya gitti. Tanrıyar, düğüne
saatler kala kendisine gelen bir telefonla Ankara Emniyeti tarafından arandığını öğrendi.
Ünlü sunucu Saba Tümer;
önceki akşam arkadaşlarıyla
birlikte Reina’da eğlendi.
Ünlü sunucu saba tumer;
önceki akşam arkadaşlarıyla birlikte Reina’da eğlendi.
Mekandan erken ayrılan
Tümer; en büyük hayalinin
bir sinema filmi çekmek
olduğunu söyledi: “Bugüne
kadar teklif gelmedi ama
gelirse düşünmeden oynarım. İnşallah bu hayalim
gerçek olur.”
7
saray
Sayı:94 - 15 Mayıs 2013
G.Saray şampiyonluk kutlamalarını erteledi
Saray-Ajanslar
Galatasaray Reyhanlı’da yaşanan olaylar
ve vatandaşlarımızın hayatını kaybetmesi
nedeniyle hafta sonu planladığı şampiyonluk kutlamalarını erteledi.
Konuyla ilgili sarı kırmızılı kulübün resmi
sitesinden yapılan açıklama şöyle;
“18 Mayıs 2013 Cumartesi akşamı oynanacak Galatasaray-Trabzonspor maçı
sonrasında 19. Şampiyonluğumuz vesilesiyle yapılması planlanan kupa törenimiz
Reyhanlı’da meydana gelen vahim olaylar
ve Burak Yıldırım adlı genç sporseverimizinfutbol terörü yüzünden elim kaybı
nedeniyle Standard UEFA Kupa Törenleri
uygulaması çerçevesinde yapılacak olup,
şampiyonluk kutlamaları yeni sezon başına ertelenmiştir.”
Çarşı Grubu’ndan “Uyuşturucuya Karetede 3 Avrupa
Hayır” kampanyası
şampiyonluğu
Saray-Ajanslar
Tribünde verdikleri sosyal mesajlarla herkesin takdirini toplayan
Beşiktaş taraftarının önemli grubu
“Çarşı Grubu”, Beşiktaş sahilde
“Uyuşturucuya Hayır” etkinliği
düzenledi. Beşiktaş’taki bir üniversitenin önündeki sokakta düzenlenen “Sokak Paneline” çok sayıda
üniversiteli genç ilgi ile izledi..
Son zamanlarda sokakları saran özellikle hap olarak gençlere
satılan uyuşturuculardan gençleri
korumak için düzenlenen sokak
paneline Beşiktaş’ın efsane ismi
Ali Gültiken, Ziya Doğan, gazeteci
Rıdvan Akar ve Hürriyet internet
spor yazarı Orhan Can konuşmacı
olarak katıldı..
Ali Gültiken ve Ziya Doğan yaptıkları konuşmalarda uyuşturucudan uzak durarak başarılı sporcu
olunacağını kendi hayatlarından
örnekler vererek anlattılar.. Rıdvan
Akar’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen sokak panelinde dinleyicilerin sorularını da yanıtlayan
konuklar uyuşturucunun ölümcül
sonuçlarını dinleyicilere anlattılar.
Adli tıp verilerinin korkunç bir
gerçeği ortaya çıkardığını anlatan
gazeteci Orhan Can, “Özgür birey
olmak için, hayata hükmet için,
beyinsel özgürlüğünüzü uyuşturucu tacirlerine vermeyin. Bu yüzden
Uyuşturucu ile mücadele edelim.
Uyuşturucunun panzehiri spordur”
dedi. Beşiktaş’ın efsane ismi Ziya
Doğan ise kendi hayatından örnekler vererek, “Anarşi döneminde
gençtik. Ben sporla uğraşmasam,
sporcu olmasam, sonum bazı
arkadaşlarım gibi kötü olacaktı”
dedi..
Beşiktaş’ın “Metin-Ali-Feyyaz”
üçlüsünün efsane ismi Ali Gültiken
de özellikle sokaklarda satılan
hapların gençlere ulaşmasının
engellenmesi gerektiğinin altını
çizerek, “Uyuşmum bir beyinden
kimseye bir hayır gelmez, kendisine ve çevresine zarar gelir” diyerek
konuşmasını tamamladı..
Irkçılık bitmiyor
FIFA ile UEFA’nın yaptığı ortak
çalışmalar ve uygulanan ağır
cezalara rağmen Avrupa futbolundaki ırkçı saldırıların arkası
kesilmiyor. Son yıllardaki ırkçılık
olaylarından bazıları şöyle:’
1Liverpool’un Uruguaylı golcüsü Luis
Suarez, Manchester United maçında
Patrice Evra’ya yönelik ırkçı söylemleri nedeniyle 8 maç ve 40 bin sterlin
ceza aldı. 2Gana asıllı İtalyan golcü
Mario Balotelli, Inter forması giydiği
dönemde birçok kez ırkçı saldırıların hedefi oldu. Balotelli, İtalya ile
Hırvatistan arasında oynanan milli
maçta da Hırvat taraftarların ırkçı
davranışlarıyla karşı karşıya kalmıştı.
3Anderlecht’te forma giyen Jelle Van
Damme, Standard Liege’in savunma
oyuncusu Oguchi Onyewu’ya “pis
maymun” dediği gerekçesiyle ırkçılıkla suçlandı. İddialarla ilgili soruşturma
başlatan Belçika Futbol Federasyonu,
Van Damme’a bir sezon ihraç cezası
verdi. 4 Atletico Madrid, 2008 yılında
oynanan Marsilya karşılaşmasında
taraftarların yaptığı ırkçı gösteriler
nedeniyle 1 maç seyircisiz oynama
cezası aldı. 5 Fenerbahçe’nin eski
oyuncusu Roberto Carlos’a, Anzhi forması giyerken Zenit maçında
tribünden muz atıldı. Rusya Futbol
Federasyonu, Zenit’e 10 bin dolar
para cezası verdi. Muzu sahaya atan
taraftarın Petrovsky Stadı’na girişi
ömür boyu yasaklandı.
Saray-Ajanslar
Türk milli sporcular Enes
Erkan, Şeyda Burucu ve
Tuba Yenen, Macaristan’da
düzenlenen Avrupa Karate Şampiyonası’nda altın
madalya kazandı.
Başkent Budapeşte’deki
Sport Hall Ice Palace’da
düzenlenen 48. Avrupa
Karate Şampiyonası’nda
erkekler kumite artı 84 kiloda tatamiye çıkan geçen
yılın dünya şampiyonu
Enes Erkan, İtalyan Stefano Maniscalco’yu hakem
kararıyla mağlup ederek
Avrupa şampiyonu oldu.
Kadınlar kumite 68 kiloda mücadele eden Şeyda
Burucu da finalde karşılaştığı Avusturyalı Alisa
Buchinger’i yenmeyi başardı ve altın madalyaya
ulaştı. Burucu, geçen yıl
dünya ikincisi ve Avrupa
şampiyonu olmuştu. Kadınlarda diğer altın madalya
ise Tuba Yenen’den geldi.
Kumite 55 kiloda tatamiye
çıkan Yenen, İtalyan rakibi
Sara Cardin’i yenerek altın
madalyayı boynuna taktı.
Enes Erkan, maç sonrası
yaptığı açıklamada, şampiyonaya 8 aylık yoğun
bir çalışmanın ardından
geldiğini belirtti. Erkan,
“Madalya kazandığım için
çok mutluyum. Madalyamı
aileme, antrenörlerime ve
Türk halkına hediye ediyorum” dedi.
Yağcı ve Erşeker’den bronz
madalya
Erkekler kumite 75 kiloda
mücadele eden Serkan
Yağcı, Macar rakibi Virag
Andras’ı yenerek bronz
madalya elde etti. Kadınlar
kumite 61 kiloda tatamiye
çıkan Bahar Erşeker de
Avusturyalı rakibi Stephanie Kaup’u mağlup ederek
bronz madalyayı boynuna
taktı.
6
saray
Sayı:94 - 15 Mayıs 2013
Hazine Arazileri Daire Müdürü:
Erbil’de kiracılar için 6500 konut inşa edeceğiz
Röp: Seyit Fahrettin Erbilli
Erbil Valiliği Hazine Arazileri
Daire Müdürü Brzo Ziyat,
konut sıkıntısına çözüm bulmak için bölge hükümetinin
kiracılar için 6500 adet ev
inşa edeceğini söyledi. Evlerin Erbil valiliğinin koordinasyonu ile inşa edileceğini
ifade eden Ziyat, Tacil, Arap
ve Sadunava mahallelerinde
ev sahibi ve kiracılara tazminat ödeneceğini de söyledi.
Saray: Tacil, Arap ve Sadunava mahallelerindeki ev
sahipleri evlerinin bugüne
kadar istimlak edilmemesinden yakınıyorlar. Çünkü
bunlar evlerini kiraya da veremiyorlar. Buna çözümünüz
var mı?.
B.Ziyat: Bakanlar kurulunun
2012 yılında aldığı karara
göre; Tacil, Arap ve Sadunava mahallelerindeki evler
istimlak edilecek. Erbil şehir planlamasına göre Kale
çevresindeki mahalle ve
bölgelerin dokusuna dokunulmayacak. Bölge hükümetinin UNESCO ile imzaladığı
anlaşma gereği bu bölgeler
istimlak edilerek kültürel bir
miras olarak kalacak. Bu
kapsamda bu evler boşaltılarak sakinlerine tazminat ödenecek. Şimdi Erbil
belediyesinde oluşturulan
komisyon bu husus üzerinde
çalışmalarına devam ediyor.
Ancak bu zaman ister. Çünkü komisyon istimlak edilecek evlerin tapusu ve sınırını
tespit ederek mahkemeye
sunacak. Komisyon çalışmalarına ilk olarak Hanaka mahallesinden başladı. Burada-
ki evler bir yıl önce boşaltıldı.
Boşaltılan evlerin depo olarak kullanılmasına müsaade
etmiyoruz. Bunu yapanlara
karşı yasal işlem başlatacağız. Çünkü çok eski olduğu
için bu evlerde yaşanmıyor.
Dolayısıyla bölge hükümeti,
buradaki kiracıların can güvenliğini korumak için kendilerine tazminat ödedi.
Saray: Bazı aileler devletten
tekrar arazi alabilmek için bu
mahallelere yerleşti. Bundan
haberiniz var mı acaba?.
B.Ziyat: Bazıları hükümeti
kandırmak istiyorlar. Ancak
komisyon onlara göz açtırmıyor.
Saray: Hanaka mahallesinden sonra hangi mahalleyi
boşaltacaksınız?.
B.Ziyat: Bu konuda hiçbir
planımız yok. Kale etrafındaki evleri, Erbil merkezine
güzel bir görüntü sağlamak
için boşalttık.
Saray: Evleri boşaltılan
ailelere yönelik programınız
nedir?.
B.Ziyat: İlk etapta kendilerine
arazi temin edeceğiz. İkinci
etapta ise ev yapmalarını
sağlamak için kendilerine
konut kredisi sağlayacağız.
Bunu çok hızlı bir şekilde
yürütüyoruz ki evlerine kavuşabilsinler ve kiradan kurtulsunlar.
Saray: Tacil, Hanaka, Arap
ve Sadunava mahallelerinde
kaç kiracıya tazminat ödediniz?.
B.Ziyat: Hanaka bir yıl önce
boşaltıldı. Burada 300 aile
tazminattan yararlandı. Diğer
üç mahallede ise geçtiğimiz
yılın temmuz ayından beri
520 aileye tazminat ödeyerek azari temin ettik.
Saray: Deniliyor ki düşük
gelirli ailelere konut veya
daire verilecek. Bu ne kadar
doğru?.
B.Ziyat: Bölge hükümeti,
kiracılık sorununa çözüm
bulmak için 6500 konutlu bir
projeye başladı. Erbil valiliğinin koordinasyonu ile yürütülen projeden düşük gelirli
aileler yararlanacak.
Kürdistan Çifçiler Birliği Başkanı:
Hükümet çifçileri gözardı ediyor
Röp: Seyit Fahrettin Erbilli
Kürdistan Çifçiler Birliği Başkanı Muhammet Deşti, bölge
hükümeti ve tarım bakanlığını, çifçileri gözardı etmekle
suçladı. Saray’a konuşan
Deşti, yerli mal üretimi konusunda yeteri kadar destek
görmediklerini söyledi. Deşti
birlik olarak projelerinin hükümetten destek görmediği
için başarısız olduğunu da
kaydetti.
Saray: Çifçiler eski günlerde
olduğu gibi tarım faaliyetlerine devam ediyorlar mı?
M.Deşti: Arazileri kalan çifçiler tarım faaliyetlerine devam
ediyorlar. Ancak bu demek
değil ki başka işler yapmıyorlar. Çünkü bugün tarımcılık
eskilere nazaran daha kolaydır. Dolayısıyla çifçi arta
kalan zamanını başka işler
yaparak değerlendiriyor. Arazisini kaybedenler ise başka
işlerle uğraşıyorlar.
Saray: Çifçiler neden eskileri
gibi arazilerini ekmiyorlar?
M.Deşti: Irak hükümeti döneminde çifçiler her alanda
çok destek görüyordu. Şöyle
ki tohum ve gübre ihtiyaçları
karşılanıyordu. Ancak bölge
hükümeti kurulduğu günden
beri çifçiler adeta gözardı
edilmiştir. Ekim masrafları
çok pahalaştı. Şöyle ki mas-
raf gelirleri geçmiş durumda.
Bu da ister istemez çifçileri
tarımdan soğutuyor.
Saray: Tarım arazilerine ne
oldu?
M.Deşti: Üzerlerinde konut
projeleri yürütülüyor. Okul
yapılıyor, cadde yapılıyor.
Bunun karşılığında hükümet
çifçiye tazminat ödedi. Ancak
arazilerine sahip çifçiler tarım
Necat Yasin’e bir cevap daha
“Erbil mebusları” başlıklı eserinizi hazırlarken sayın avukat Tarık Cembaz’ın baskı ve
teknik hatalarıyla dolu kitabını dikkate almıştınız.
Cembaz’ın kitabındaki bir
hata da CV’mizin milliyet
bölümünde yapılmış hatadır.
Vaktiyle Tarık Cembaz’la yaptığım temaslar neticesinde
söz konusu hatayı düzelterek, kitabını Kürtçe ve Arapça olarak yeniden baskısını
gerçekleştirmiştir.
Söz konusu kitabın Kürtçe
ve Arapça nüshalarının 101.
sayfasına bakarsanız CV’min
milliyet hanesinde Türkmen
olarak yazıldığını göreceksiniz.
Ancak ne hikmetse siz Cembaz’ın düzeltilmiş baskılarına
temas etmiyorsunuz...!
Bilginiz için, sayın Cembaz
bize form dağıttığında kendimi Türkmen yazdım. Kendim
de Kürdistan parlamentosun-
da Türkmen grubu başkanıydım.
Umarım sayın Tarık Cembaz
formumu yayınlar. Sizin yayınladığınız ise hatalarla dolu
nüshadır.
Burada eserin Kürtçe ve
Arapça düzeltilmiş nüshalarını siz ve okuyucuların dikkatine sunuyorum.
Karhi Altıparmak
Eski parlamenter
Türkmen Demokrasi Hareketi
Başkanı
faaliyetlerine devam ediyorlar.
Saray: Yurtdışından yapılan
tarım ithalatı nasıl önlenebilir?
M.Deşti: Kendi üretimimiz
olsa dahi ithalatı durduramayız. İthalatı eğer gerçekten
durdurmak istersek çifçinin
ihtiyaçlarını karşılamamız
gerekir. Bunların tohumunu,
gübresini, suyunu ve elektriklerini temin etmemiz lazım.
Kendi üretimimizi hasat zamanında ithalatları yasaklamamız gerekir. Ama bugün
çifçinin masrafı çok yüksek
olduğu için mecburen yurtdışından daha ucuzuna ithal
ediyoruz.
Saray: Çifçilere yönelik projeleriniz nelerdir?
M.Deşti: Birik olarak projelerimiz çoktur. Ancak icra
kurumu olmadığımız için bu
projeleri hayata geçirmekte
zorlanıyoruz. Bizim elimizden
gelen tek şey manevi anlamda çifçilere yardım talep
etmektir. Ancak tarım bakanlığının çok sınırlı imkanlara
sahip olduğu için projelerimizin çoğu başarısız oluyor. Bakanlık kredi temin edemiyor,
çifçilere elektrik, su ve diğer
hizmetleri sağlayamıyor.
Saray: Çifçilere hangi şartlar
altında araç temin ediyorsunuz?
M.Deşti: Bugüne kadar çifçilere toplam 26 bin araç
dağıttık. Ancak biz sadece
Erbil ili sınırları dahilinde 60
bin çifçimiz var. Bu demek
ki araç alamayan birçok çifçi
var. Hükümetin araç ithalatı
konusundaki şartları nedeniyle bu projemizi durdurduk. Şu
an elimizde bulunan 4 adet
araç bir senedir bekletiliyor
ve modelleri eski oldu. Bu
araçları yeniden fiyatlandırmak için hükümetin onayını
bekliyoruz.
5
saray
Sayı:94 - 15 Mayıs 2013
Erbil’in en eski kasetçisi arşiflerini korumak istiyor
Saray- Erbil
Erbil ve Kürdistan bölgesinin en eski kasetçisi olan
Abdüllatif kasetçiliği ellili
yıllarda hizmet vermeye
başladı. Abdüllatif kasetçiliği sahibi Hikmet Abdüllatif,
Türkmence, Kürtçe ve Arapça şarkı ve türküler içeren
3 bin kasetlik arşifi kaybolmaktan korumaya çalışıyor.
1952’de babası Abdüllatif
tarafından kurulan dükkanda başta elektrik malzemeleri, radyo ve ampul sattıklarını ifade eden Hikmet
Abdüllatif, ancak iki yıl sonra kasetçiliğe yöneldiklerini
söyledi. Saray’a konuşan
Abdüllatif, “Babam o yıllarda
Bağdat’a gitti. Orada kaset
ve plaklar alarak Erbil’e
getirdi. Babam Mısırlı bayan
ses sanatçısı Ümkelsüm ve
Ferit Etraş, Iraklı ses sanatçıları Gübbanci, Yusuf Ömer
ve Nazım Gazali’nin kasetlerini alarak burada satmaya başladı. Babam ayrıca
ses sanatçılara kaset de
dolduruyordu. Örneğin Musul’da Erbilli ses sanatçısı
Mışko’ya bir kaset doldurdu.
Buna müteakip Hacı Faik
Bezirgan ve Nurettin Asaflı için de kaset doldurdu.
Erbil’de ise Mışko, Yunus
Mahmut, Mehmet Ahmet
Erbilli, Nuri Mulla Nadir ve
Kürt ses sanatçıları Resul
Gerdi, Fuat Ahmet, Tahır
Tevffik ve diğerleri için de
kaset doldurdu” dedi.
Kasetçiliğe bugüne kadar
devam eden Hikmet Abdüllatif, seksenli yıllarda kale
yamacındaki dükkanlar
yıkıldıktan sonra Bata caddesine taşındıklarını belirtti.
1993’te Hacı Yahya apartmanının bodrum katında bir
dükkan kiraladıklarını dile
getiren Abdüllatif, arşiflerini
kaybolmaktan koruyabilmek
için bir dükkan kiraladıklarını kaydetti. “Benden sonra
arşiflerin başına ne gelir
bilmem” diyerek kaygılarını
dile getiren kasetçi şöyle
devam etti: “Türkmence,
Kürtçe ve Arapça şarkı ve
türküler içeren 3 bin plak ve
kasetlik arşifi kaybolmak-
tan korumaya çalışıyorum.
Bunlar arasında Farsça ve
Hindice plak ve kasetler de
var. Bazı kaset 2 basısı ise
4 saatliktir. Bu büyük kültürel mirasa bugüne kadar
sahip çıkanlar olmadı. Bu
zengin arşifi yönetim ve ilgili
makamlar bana destek vermeleri halinde koruyacağım.
Çünkü o arşiften benden
başka kimse anlamaz”.
Arşifin tasnifi ve CD’ye dönüştürülmesi için iki yıl gibi
bir süreye ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Hikmet
Abdüllatif, “Biz arşifi 60 yıldır koruyoruz. Ama hükümet yüzyıllarca koruyabilir.
Eski şarkı meraklısı vatandaşlar bize geliyorlar. Bizi
Irak’ın diğer kentlerinden
de ziyaret edenler oluyor.
Geçenlerde dükkanımın
onarılmasını sağlayan ve
ihtiyaçlarını karşılayan
Erbil valisine teşekkür
ediyorum. Arşiflerimi sergileyebilmek için Pazar
parkında 100 metrekarelik
bir parça arsanın bana
verilmesini istiyorum” diye
konuştu.
Hançercilik tarih oldu
Saray Erbil
Şükür Abdülvehap
1940’da Erbil’in Tacil
mahallesinde dünyaya
geldi. Hayatını hançer
yaparak geçiren Abdülvehap amca, vaktiyle
Kayseri çarşısındaki
Çakmakçılar sokağında dükkanları bulunduğunu söyledi. Eskilerde
insanların hançer kuşandığını ifade eden
Abdülvehap amca, bunun o zamanın bir geleneği olduğuna dikkat
çekti.
Babasının hançer kendisinin ise tarımda kullanılan aletler yaptığını
dile getiren yaşlı amca,
mesleklerine “hurdacı”
denildiğini belirtti.
birlikte artık hançer
Gelişen teknolojiyle
üretilmediğine dikkat
çeken Abdülvehap
amca, insanlar hediye
amaçlı hançer aldıklarını söyledi. Abdülvehap amca, bölge başkanının yabancı ülke
yetkililerinin kendisine
hediye ettikleri hançerleri örnek olarak verdi.
Erbil’de vaktiyle hançer
üreten 20 kişinin bulunduğunu ifade eden
Abdülvehap amca:
“Celal Çakmakçı’nın
babası Süleyman
amca, Bekir Usta,
Ekrem Usta, Cemal
Yunus Hançerci ve
diğerleri bu meslekte
çalışırlardı. Hançer
farklı şekil ve desenlerde yapılırdı. Erbil’inki
düzdü. Arapların ise
kavis şeklindeydi. An-
Enstantanelerle Erbil’de sabah
cak artık bu meslek
tarih oldu” dedi.
Eski günlere özlem
duyan Abdülvehap
amca: “Çarşıda çalışırken aramızda yabancı
yoktu. Esnafların hepsi
hemşehriydi. Kasaplar,
çakmakçılar, bakkallar
gibi. Her meslek sahiplerinin kendilerine özgü
bir sokakları vardı.
Bakkallar sokağı, kasaplar sokağı, terziler
sokağı v.s. Esnaf birbirini sever saygı gösterirdi. Hepsi bir aileydi.
Kimsede zengin olma
kaygısı yoktu. Bugün
kazandıklarımızı harcar yarına Allah kerim
derdik. Çünkü aileyi
idare etmek çok kolaydı” diye konuştu.
4
saray
Sayı:94 - 15 Mayıs 2013
Pizza Margarita
* Ahenk Nakşibendi
Dünyada kendine yer
edinen her yapıtın tarihi
bir geçmişi vardır veya
hikayesi belli bir kişiye
döner. Günümüzde pizza
yemeyen kimse yoktur
ve bu hamur işi yemeğin
kökeninin İtalya olduğunu
sanırım herkes bilir. Ancak aslına bakarsak pizza
ekmeği zeytinle yağlamak
anlamına gelen Yunanca bir terimdir. Ardından
Kostantina’da bu isim pida
olarak değiştirildi.
Pizza ilk kez İtalya’nın Napoli kentinde üretldi.
Pizza Margarita nedir?
Zamanında Amirto adlı
kral tatil için eşi Margarita
ile birlikte Napoli’yi ziyaret
eder. Orada Rafaillo adlı
kentin en meşhur yemekçisi üzerinde İtalya bayrağını
simgeleyen bir pizza pişirerek kraliçe Margarita’ya
sunar.
İtalya bayrağının yeşil rengi yerine fesleğen kırmızı
rengi yerine domates ve
beyaz rengi yerine mozzarella kullanan yemek
ustası Rafaillo’nun pizzasını çok beğenen kraliçe
Margarita, ödül olarak
ustaya bir takdir plakatı
takdim eder. Böylece pizza
o günden bugüne kraliçe
Margarita’nın adını alır.
Napoli’de bugüne kadar
yapılan en lezzetli pizza
türü olan
Pizza Margarita’nın kalınlığı 1-2 cm’dir.
Kaşar peyniri, sosis, domates, salam, biber, zeytin, mısırgibi ana malzemeleri dışında birçok değişik
malzemenin konulduğu
pizzalar da bulunmaktadır.
Özellikle anavatanı olan
İtalya’dan ABD’ye özellikle
Chicago’ya geçiş yapmıştır. Bu kentte göçmen İtalyan seyyar satıcılar sokak
sokak dolaşarak pizza
satardı. Tanesini 2 sente satan seyyar satıcılar
ülkeleri İtalya’nın bayrağını
hatırladıkları için ağlıyorlardı.
Avrupa Birliği 9 Aralık 2009
günü özel bir yasayla Pizza Margarita’yı koruma
altına alarak lokantaların
söz konusu pizzanın yapılış standartlarına bağlı
kalmalarını zorunlu kıldı.
Yasanın diğer bir hedefi
ise; Napoli şehrinin kültürüne sahip çıkmak ve
korumaktı.
Iraklılar olarak bize özgü
yemeklerimiz var. Mesela
Faysaliye Kebabı. Krallık devrinde Birinci Kral
Faysal için yapılan kebap
ekmek arasına konularak
altına biber ve soğan eklenirdi. Ardından üzerine nar
suyu ve biraz sirke serpilirdi. Fırında kısa bir süre
bekletildikten sonra çıkarılıp servis edilirdi.
Kralı seven aileler bugün
de bu tür kebabı yapmaya
özen gösteriyorlar.
Bizler Avrupalılar gibi yemeklerimizi yasayla koruma altına almasak da en
mak adına yıl da bir Fayazından Kral Faysal’ı ansaliye Kebabı yapmalıyız.
* Milletvekili
1963’te Erbil’de kutlanan 1 Mayıs işçiler bayramı anısına
gazeteler tarafından, ‘Böylece
önyargı duvarı yıkılmış oldu’
şeklinde yorumlanmıştı. Bu
gösteriler 1 Mayıs’ı izleyen
günlerde tüm harareti ile
devam etti ve 4 Mayıs’ta kanlı
Haymarket Olayı’na yol açtı.
Uygulanan yasal baskılarla
bu gösterinin tekrarlanması
engellendi. 14 Temmuz-21
Temmuz 1889’da toplanan
İkinci Enternasyonal’de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm
dünyada “Birlik, mücadele
ve dayanışma günü “ olarak
kutlanmasına karar verildi.
Necat Yasin Neccar
Böylece ikinci gösteri 1890
İlk kez 1856’da Avustralya’nın yılında yapılabildi.
Zamanla 8 saatlik işgünü
Melbourne kentinde taş ve
birçok ülkede resmen kabul
inşaat işçileri, günde sekiz
saatlik iş günü için Melbourne edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını
Üniversitesi’nden Parlamenyansıtan bir bayram niteliğini
to Evi’ne kadar bir yürüyüş
kazandı. Günümüzde sosyadüzenlediler.
1 Mayıs 1886’da Amerika İşçi list ülkelerde (Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik
Sendikaları Konfederasyonu
önderliğinde işçiler günde 12 Halk Cumhuriyeti, Vietnam,
Laos, Küba, Venezuela, Nesaat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük pal, Bolivya) ve daha birçok
ülkede tatil günü olan 1 Ma8 saatlik çalışma talebiyle iş
bıraktılar. Chicago(Şikago)’da yıs’ı işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlar; bazı ülkelerde 1
yapılan gösterilere yarım
Mayıs siyasal bir eylem biçimilyon işçi katıldı. Luizvil’de
(Kentaki) 6 binden fazla siyah mini de alır.
Irak’ta 72 nolu ilk çalışma
ve beyaz işçi, birlikte yürüyasası 1936’da çıktı. Ancak
dü. O dönemde Luizvil’deki
bu yasayla çalışılmadı. 14
parklar, siyahlara kapalıydı.
Temmuz 1958 devriminin arİşçiler, sokaklarda yürüdükdından çıkan (1) nolu çalışma
ten sonra hep birlikte Ulusal
yasası işçilere yönelik bir çok
Park’a girdi. Her eyalet ve
kentte, siyah ve beyaz işçile- haklar içeriyordu. Daha sonraki yıllarda bu yasada birçok
rin birlikte yaptığı gösteriler,
değişiklikler oldu. 1970’te ise
151 nolu yeni bir yasa yürürlüğe girdi. Yasada işçi ve işveren ilişkileri yeni bir zemine
oturtuldu. Şöyle ki çalışma ve
tatil günleri belirtilerek işçilerin tatil, doğum izni, dini ve
milli bayramlar izinleri yasalaştırıldı.
Aşağıdaki resim, 1963’te
Erbil’de kutlanan 1 Mayıs işçi
bayramı hatırasına çekildi.
Resimde de görüldüğü gibi
ortaokul ve lise öğrencileri Türkçesi milli muhafızlar
anlamına gelen ve halk içinde
kötü anılar bırakan “Haras
kavmi” karargahına doğru
yürüyorlar. İşçilere destek için
yürüyüşe geçen öğrenciler
ellerinde üzerinde Arapça yazılan pankartlar taşıyorlardı.
Pankartlarda “Sömürgecilere,
gericilere, Zayonizme ve totalizme ölüm” ve “İşçi örgütleri
muazzam devrimimize güçlü
kalkandır” sloganları yazılıydı.
Resimde Zaza lisesinin bazı
öğrencileri görünüyor. Öğrencilerin isimleri şöyle:
Sabah Nuri Emin, Necdet
Halil Lütfi, Siraç Molla Sabır,
Dream City’de emlakçılık
dükkanı olan Arap, Dilşat
Şeyh Tayyip, Faris Mecit,
Ümit Cercis, Adil Subbi,
Tahsin Tahır Selim, Ferhat
Ahmet Neccar, Tahsin Hasan Benna
3
saray
Sayı:94 - 15 Mayıs 2013
Değişim Hareketi yetkilisi Sefin Malakara:
PKK’nın Türkiye topraklarından çekilmesini destekliyoruz
Rör-Saray
Değişim Hareketi yetkilisi
Sefin Malakara, Saray’a
verdiği kısa röportajda,
PKK’nın çekilmesi için
bölge hükümeti ile Türkiye
arasında sağlanan
anlaşmaya destek
verdiklerini söyledi. Bunun
çok iyi bir adım olduğunu
ifade eden Kürt yetkili,
Kürdistan parlamento
seçimlerinin zamanında
yapılmasını istedi.
Saray: Parti olarak, neden
bölge başkanlık seçimi için
adayınız yok?.
S. Malakara: Aday
belirlemek için zaman
henüz erken. Çünkü
seçim komiserliği henüz
çalışmalarına başlamış değil.
Saray: Parti olarak, parlamento seçimi için Türkmen
adaylarınız olacak mı, özel-
likle Erbil’den?.
S. Malakara: Eğer kendileri
istiyorlarsa tabi ki onlardan
aday göstereceğiz.
Saray: Sizce parlamento
seçimi zamanında yapılacak
mı?.
S. Malakara: Seçimin
zamanında yapılması
gerekiyor. Parti olarak
seçimin ertelenmesine
karşıyız. Çünkü bunun için
hiçbir bahane ortada yok.
Zaten tüm ülkelerde seçimler
zamanında yapılıyor.
Örneğin İran’da her ne kadar
sorun ve krizler yaşansa
da, seçim zamanında
gerçekleşiyor.
Saray: PKK silahlılarının Kürdistan bölgesine çekilmesini
nasıl değerlendiriyorsunuz?.
S. Malakara: Onların Kandil
ve Kürdistan dağlarında
üs ve karargahları var.
Bu çok doğal bir şeydir.
PKK’nın çekilmesi için
bölge hükümeti ile Türkiye
arasında sağlanan
anlaşmaya destek veriyoruz.
Saray: Deniliyor ki PKK
şehre girecekler ve karargah
açmaları ihtimali var?.
S. Malakara: Bunu
bilmiyorum, şayet olursa
böyle bir şeyi normal
karşılıyoruz.
Saray: Parti olarak iktidara
geldiğiniz zaman Kürdistan
bölgesindeki etnik gruplara
yönelik bir programınız olacak mı?
S. Malakara: Programımızda
da belirttiğimiz gibi; bu
etnik grupların katkılarının
lafta değil gerçek şekilde
sağlanmasına çalışacağız.
Tabi ki nüfus oranlarını
göz önünde bulundurmak
suretiyle.
Saray’ın başyazarı da çağrıldı
5. Türkmen basın kurultayı İstanbul’da düzenlenecek
Saray-Özel
Beşincisi düzenlenecek olan
Türkmen basın kurultayı
çalışmalarına Türkiye’nin
İstanbul sehrinde başlayacak.
İki gün sürecek olan kurultay
18 Mayıs 2013 günü
başlayacak.
“Zamanında doğru haber ve
doğru analiz” sloganı altında
düzenlenecek kurultaya
Irak’ın içinden ve dışından
Türkmen ve yabancı basın
mensubu ve misafirler
katılacak. Kurultaya Saray’ın
başyazarının yanı sıra
Erbil’den bir takım basın
mensubu da katılacak.
Irak Türkmen Basın Konseyi
Başkanı Kemal Bayatlı
Saray’a verdiği özel demeçte
kurultaya 9 ülkeden Türkmen
basın mensubu ve misafirlerin
katılacağını söyledi. Bayatlı
Irak’tan Kürt ve Arap
misafirlerin de davet edildiği
kurultayda Türkiye, Fransa,
Almanya, Belçika, Danimarka,
İngiltere ve ABD’den
katılımcıların olacağını
kaydetti.
İki günlük kurultayda Türkmen
ve Irak’ta basın sürecinin
masaya yatırılacağını ifade
eden Bayatlı, kurultayda genç
basın mensuplarının aktif
katılımlarının sağlanacağını
da belirtti.
Kısıtlı imkanlar nedeniyle
katılımı sınırlı tutmak zorunda
kaldıklarını dile getiren Irak
Türkmen Basın Konseyi
Başkanı, Irak’tan ancak 50
basın mensubunu davet
edebildiklerini sözlerine
ekledi.
Yapılacak 5. kurultayın
sonuçları hakkında konuşan
Bayatlı, öncelik hedeflerinin
nerede olursa olsun Türkmen
basınına hız kazandırmak
olduğunu söyledi.
Hakkı çiğnenmiş mağdur
basın mensuplarına sahip
çıktıklarını belirten Bayatlı,
çıkan sıkıntıların giderilmesi
ve çözülmesi için basın
kuruluşlarına yazı yazdıklarını
kaydetti.
Kurultayda Türkmen
medyasını tüm dünyaya
tanıttıklarına dikkat çeken
Bayatlı ilk kurultayı 2006’da
düzenlediklerini söyledi.
“Bu vesileyle yabancılar
Türkmen basınına yakından
aşina olabiliyorlar” diyen
Bayatlı şöyle devam etti:
“Türkmen basınının mesafe
kat etmemesi ve basın
mensuplarımızın tek ses
olmamasının sebebi Irak’ta
çıkan Türkmen gazete ve
dergi sayısının az olmasıdır.
Bu kuruluşlarımızın
sayısı ne kadar artarsa o
kadar iyi ve etkin kadrolar
yetiştirebiliriz. Ancak
dediğim gibi ne yazık ki
kuruluşlarımız çok azdır”.
Partiler kapalı liste sistemine sıcak bakmıyor
Saray-Erbil
Bağımsız seçim komiserliği,
bölgede önümüzdeki süreçte
düzenlenecek seçimde kapalı liste
sisteminin uygulanacağını bildirdi.
Farklı yorumlara sebep olan yeni
sistemi Saray’a değerlendiren
muhalefet, sistemi seçimin
ertelenmesinden endişe ederek
kabul ettiklerini kaydetti.
Parlamento ve bölge başkanlık
seçimlerinin önümüzdeki 21 Eylül
2013 gününün yapılması bekleniyor.
Bir önceki 3 dönem gibi seçim bu
kez de kapalı listeyle yapılacak.
Değişim Hareketi’nin seçim odası
yetkilisi Aram Şeyh Muhammet,
seçimin açık listeyle yapılmasını
tercih ettiklerini söyledi.
“Ancak böyle bir talebimiz seçimi
erteletebilirdi. Bu nedenle kapalı
liste sistemini kabul etmek zorunda
kaldık” diyen Muhammet, “Seçim
ertelenmesin diye kapalı listeyi
kabul ettik. Çünkü eğer açık liste
istiyoruz demiş olsaydık komiserlik
seçimi erteleyebilirdi. Bu KDP ve
KYB’nin işine gelecekti ve seçim
ertelenecekti” dedi.
Seçim komiserliğini seçimi
erteletmek için bir alet olmakla
suçlayan Kürt yetkili, tarafsız bir
seçim komiserliği istedi.
Kürdistan İslami Birliği de açık
liste sisteminden yana. Birliğin
üst düzey yetkilisi Ferhat Mala
Salih, seçimlerin açık listeyle
yapıldığı günlere kavuşmak
istediklerini söyledi. Açık liste
sisteminin seçmenlere tercih
fırsatını açık tutuğunu ifade eden
yetkili, demokrasiye adım atan bir
bölge için kapalı liste sisteminin
olağan bir durum olduğuna dikkat
çekti. Önümüzdeki seçimlerde en
azından yarı açık liste sisteminin
uygulanmasını talep eden Salih,
seçim yasasının tadili için Kürdistan
parlamentosunu duyarlı hareket
etmemekle suçladı.
KDP yetkilisi Ali Hüseyin, parti
olarak bölgedeki grupların
görüşlerini dikkate alarak kapalı
liste sistemini kabul ettiklerini
söyledi.
KDP olarak açık liste sisteminden
yana olduklarını ifade eden
Hüseyin, “Ancak diğer grupların
görüşüne saygı göstererek kapalı
liste sistemini kabul ettik. Aslında
yarı açık liste sistemini istiyorduk.
Ancak hem parlamento içindeki
hem de dışındaki grupların
görüşünü dikkate alarak bu sistemi
kabul ettik.” dedi.
Bağımsız seçim komiserliği,
seçim yasasına bağlı olduğunu
bildirdi. Bölgesel parlamento
seçiminde kapalı liste sisteminin
uygulanacağını bildiren komiserliğin
Erbil büro sorumlusu Hendrin
Muhammet, seçim yasasına bağlı
olduklarını ve seçimin kapalı liste
sistemiyle yapılacağını söyledi.
“Seçim yasası açık listeyle
yapılsın derse aynen uyarız”
diyen Muhammet, seçimin ne
şekilde yapılacağı konusundaki
herhangi bir kararın komiserlikle
koordinasyon yapılarak alınması
gereğini savundu.
2
Sayı:94 - 15 Mayıs 2013
En çok oyu hangi Türkmen liste toplayabilecek?
Saray- Erbil
Erbil’de faaliyet gösteren
Türkmen parti ve siyasi
çevreleri, Kürdistan
parlamentosunda kendileri
için tahsis edilen kotayı
kazanma yarışına girmeye
hazırlanıyorlar.
Bu partiler, önümüzdeki
21 Eylülde yapılması
beklenen parlamento ve
bölge başkanlık seçimleri
için hazırlık yapıyorlar.
Gözlemciler bu partilerin,
Türkmenler için bölge
parlamentosunda tahsis
edilen 5 sandalyelik kotayı
kazanabilmek için aralarında
kıyasıya yarışacaklarını
tahmin ediyor.
Türkmen Erbil Listesi
Başkanı: Oylarla
oynanmazsa her 5
sandalyeyi kazanırız
ve kimse karışmasın.
Türkmenler olarak işlerimizi
Kürdistan parlamentosunda
kendimiz görmek ve gerçek
grubu bulunan Türkmen
temsilcilerimizi seçmek
Erbil Listesi Başkanı Şerdil
Tahsin, oylarıyla oynanmazsa istiyoruz. Geçen seçimde
yapılanlar tekrarlanmasın.
her 5 sandalyeyi
Bazı grupların nasıl ve ne
kazanacaklarından emin
şekil oy aldıklarını hepimiz
olduklarını savundu.
görmüştük” diyen Tahsin, liste
Saray’a konuşan Tahsin,
olarak seçim hazırlıklarını
Türkmenlerin işlerine
sürdürdüklerini kaydetti.
karışılmamasını ve kendi
Türkmen vekil, “Gerçek
gerçek temsilcilerini
temsilcilerimizi seçmek
seçebilmeleri için bu
toplumun önündeki engellerin istiyoruz. Seçilecek adaylar
kendi halklarının çıkarı için
kaldırılmasını istedi.
çalışsınlar” diye konuştu.
“İşimize hiçbir taraf
“Seçimde kaç sandalye
kazanabilirsiniz” yönündeki
sorumuzu yanıtlayan
Tahsin, “Her 5 sandalyeyi
kazanacağımızı tahmin
ediyoruz. Olmazsa en
azından 3 sandalye elde
edebiliriz” diye devam etti.
Türkmen Demokrasi Hareketi
yetkilisi Geylan Altıparmak,
seçim hazırlıklarına devam
ettiklerini söyledi. Türkmen
Demokrasi Hareketi Siyasi
Büro Üyesi ve Enformasyon
Sorumlusu Altıparmak,
seçimde daha fazla oy
kazanacaklarını tahmin
ettiklerini söyledi. Parti olarak
teşkilatlarının gerçekleştirdiği
işlerin farkında olduklarını
dile getiren Altıparmak,
Türkmenler için bölge
parlamentosunda tahsis
edilen 5 sandalyelik kotayı
kazanmaya çalışacaklarını
kaydetti.
Seçimde diğer Türkmen
gruplarıyla ittifaka
girebilecekleri ihtimalinin
gündemde olduğunu ifade
eden Türkmen yetkili, ancak
siyasi büro olarak bu konuda
henüz bir karar almadıklarına
dikkat çekti.
Bu arada Türkmen Reform
Hareketi de büyük konuşuyor.
Parti yetkilisi Muhammet
İlhanlı, sandalyelerin büyük
bölümünü kazanacaklarına
inandıklarını söyledi. Seçim
hazırlıklarına büyük bir
hızla devam ettiklerini
ifade eden İlhanlı, seçime
kendi listeleri ile veya
ittifak yaparak katılmak
konusunda henüz bir karar
almadıklarını kaydetti. Parti
olarak sandalyelerin büyük
bölümünü kazanacaklarını
düşündüklerini belirten
İlhanlı, “Türkmen oylarının
büyük bölümünü elde
etmeyi düşünüyoruz.
Çünkü liste olarak Türkmen
kesimlerini temsil ediyoruz”
diye konuştu.
Türkmen Demokratik
Partisi bir sandalye
kazanacağını tahmin
ediyor. Parti başkanı Dilşat
Çavuşlu Saray’a verdiği
demeçte, Türkmenler
olarak seçime farklı
listelerle katıldıkları için
oylarının bölüneceğini
ifade etti. Çavuşlu parti
olarak Türkmenler için
bölge parlamentosunda
tahsis edilen 5
sandalyelik kotanın
birisini kazanabileceklerini
kaydetti.
Türkmenler medyada kendilerine karşı yapılan
saldırılara sessiz kalıyorlar
Saray-Erbil
Türkmenler gerek dolaylı
gerekse dolayısız olarak
medyada kendilerine
karşı yapılan saldırı
ve eleştirilere sessiz
kalıyorlar. Bu konuda
Saray’a konuşan bir
Türkmen yetkili, bu durumu
bazı Türkmen kişiliklerin
hatalarına bağladı.
Türkmen Reform Hareketi
Başkanı Abdülkadir
Bezirgan, Türkmen siyasi
çevreleri arasında bulunan
görüş ayrılığının olağan bir
durum olduğunu savundu.
Böyle bir şeyin diğer
milletler içinde geçerli
olduğunu ifade eden
Bezirgan, “Taban sahibi
olmayan bazı Türkmen
kişilikler partilerin yerini
tutmaya çalışıyorlar.
Bunlar hem hükümet
hem de parlamentoda
kendilerine yer edinmeye
çalışıyorlar. Bu durum,
ister istemez Türkmenler
içinde sorun varmış gibi
bir izlenim yaratıyor. İşte
tam bu arada Türkmenler
medyada saldırya maruz
kalıyorlar. Bana göre bu
saldırıların sebebi bu
Türkmen kişiliklerdir” dedi.
Bu saldırıların bazısının
Türkmen kişilikleri
tarafından yapıldığını iddia
eden Bezirgan: “Türkmen
kişilikleri istiyorlar ki her
taraftan çıkar elde etsinler
ve partileri zayıflatmaya
çalışıyorlar. Bunlar
Türkmen partilerine
saldırması için çoğu
kez gazetelere yardım
ediyorlar” diye konuştu.
Türkmen Liberaller
Cemiyeti Başkanı Sami
Şebek, Türkmenlere
saldırının planlı olduğunu
söyledi. Saray’a konuşan
Şebek, saldırıların
sürmesini bölge
Türkmenlerinin birlik
olmamasına bağladı.
Birlik olmaları halinde
böyle sorunlarla karşı
karşıya kalmayacaklarını
ifade eden Şebek:
“Türkmenlerin başka
taraflara bağlı olması
davayı kaybettirdi. Partileri
ise bitkin durumdalar.
Sayın başbakanla
görüştüğümüzde bizden
tek ses olmamız istenmişti.
Ancak görüşme biter
bitmez her parti kendi
hısım ve akrabalarını aday
göstermeye çalıştı. Bu
bizim için sorun demektir”
dedi.
Türkmen parlamenter
Yaşar Altıparmak, haksız
bir saldırıya maruz
kaldıklarını söyledi.
Kendilerine yapılan
şahsiyet, aydın, parti ve
politikacılara sahip bir
toplum olduklarını ifade
eden Türkmen parlamenter
Yaşar Altıparmak, “Eğer
Türkmenlerin hiçbir
başarıları yoksa o zaman
neden hem muhalefetin
hem de iktidarın takdirini
kazanıyorlar” diye
eleştiride bulundu.
Siyasi bir gözlemci
Türkmenlerin suiistimal
edildiklerini söyledi.
Gözlemci Dr. Salim
Otrakçı, Türkmen partilerini
kendilerine yöneltilen
eleştiri ve yapılan
saldırılara aynı dil ve güçle
cevap vermemekle suçladı.
Türkmenlerin aydın,
medeni ve şiddetten uzak
eleştirilerin objektif
bir toplum olduğunu ifade
olmadığını belirten
eden Otrakçı, ancak bu
Altıparmak, kimilerin kendi meziyetlerinin süiistimal
şahsi çıkarları için Türkmen edildiğini belirtti.
parti ve parlamenterleri
Türkmen partilerini
hedef aldıklarını kaydetti.
tutumsuz olarak niteleyen
Bu kimilerin Türkmen ve
siyasi gözlemci Otrakçı,
partilerinin hiçbir icraatının “Bu partiler yukarıdan
söz konusu olmadığını
kendilerine talimat
iddia ettiklerini savundu.
gelmediği takdirde bu
Medyada Türkmen parti
saldırı ve eleştirilere
ve parlamenterlere objektif cevap vermiyorlar.
eleştiriler yöneltilmediğini
Gördüğüm kadarıyla
dile getiren Altıparmak,
Türkmenler sert
Türkmenler olarak
saldırılarla karşı karşıya
kendilerine yapılan
kalıyorlar. Ancak partileri
saldırıların maksatlı
buna karşı yumuşak bir
olduğunu belirtti.
dille cevap veriyorlar” diye
Türkmenler olarak mümtaz konuştu.
Enstantanelerle Erbil’de
sabah ...5
Sayı:94 - 15 Mayıs 2013
Türkmenler medyada kendilerine karşı
yapılan saldırılara sessiz kalıyorlar
2
5. Türkmen basın kurultayı
İstanbul›da yapılacak
3
Abdüllatif kasetçiliği arşifine
sahip çıkan yok
5
Kiracılar için 6500 adet konut inşa
edilecek
6
Bölge kültür bakanından anlamlı bir karar
Türkmen partilere yakın unsurlara görev verilmeyecek
Saray-Erbil
Saray- Özel
Bölge kültür bakanının, Kültür ve
Sanat Genel Müdürlüğü görevinin,
Türkmen partilere yakın unsurlara
verilmemesi yönünde bir karar
aldığı ifade edildi. Bakan bu kararı,
Türkmen parti yetkililerinin resmi
görevleri kendi aile fertlerine,
akraba ve yakınlarına kapmaya
çalıştıklarının anlaşılması üzerine
aldı. Türkmen Erbil Listesi
Başkanı parlamenter Şerdil
Tahsin, yönetimin resmi görevlerin
Türkmen partilere yakın unsurlara
verilmemesi için ciddi bir şekilde
çalıştığını söyledi.
Saray’a konuşan Tahsin,
“Türkmen halkına tahsis edilen
görevleri, Türkmen partilerin
kendi yakın unsurlarına almaya
çalışmaları gasp anlamına geliyor”
dedi. Türkmen parlamenter şöyle
konuştu: “Bir süredir Türkmen
yetkilileri torpile başvurmak
suretiyle, halkımız için tahsis edilen
görevleri kendi ailelerine, akraba
ve yakınlarına almaya çalışıyorlar.
Bu demokrasiye ve özgürlüğe
aykırı bir harekettir. Artık yönetim
Maliki, 3 milyon dolarlık astronomik
maaşıyla tüm dünya liderlerini geçti
Ajanslar
Dünya liderlerinin yıllık kazancı belli oldu.
Liderler arasında en fazla maaşı yıllık 3 milyon
dolarla Irak Başbakanı Maliki’nin aldığı, en az
kazananınsa Mısır devlet başkanı Mürsi olduğu
ileri sürüldü. Mürsi’nin yıllık maaşı yaklaşık 10 bin
dolardır. Irak Başbakanı Nuri el Maliki’nin yılda 3
milyon dolar maaş aldığı açıklandı. Bu rakamla
Maliki, devlet başkanları, krallar ve başbakanlar
arasında ‘en çok kazanan lider’ oldu. Liderlerin
yıllık kazancını açıklayan rakamlarınsa Brüksel’de
yapılan akademik bir çalışmadan alındığı
belirtildi. En yüksek maaş alan ikinci liderininse
Singapur Devlet Başkanı Tony Tan Keng Yam
olduğu açıklandı. Yam’ın, yılda 2.2 milyon dolar
kazandığı ileri sürüldü. Almanya Başbakanı
Merkel yılda 277 bin Euro, Fransa Başbakanı
Jean-Marc Ayrault 273 bin Euro maaş alırken,
ABD Başkanı Barack Obama’nın yıllık kazancının
400 bin dolar olduğu belirtildi. Obama’nın gelirinin
355 bin Euro’ya denk geldiği görüldü. Avrupa’daki
krallar arasındaysa en fazla maaşı Norveç Kralı
Harald alıyor. Kral Harald, yıllık 1 milyon 200 bin
Euro kazanıyor. En az kazanansa 175 bin Euro
ile İspanya Kralı Juan Carlos.
kültür bakanı, Kültür ve Sanat
Genel Müdürlüğü görevinin,
Türkmen partilere yakın unsurlara
verilmemesi yönünde bir karar aldı.
Bu amaçla kendisi biz Türkmen
parlamenterlerle görüşecek”.
Görev dağıtımında artık
liyakat ve diploma kriterlerinin
aranacağını dile getiren Tahsin,
bakanın bu yöndeki kararına Hıristiyanların da destek verdiğini
belirtti. Karara destek verdiğini
ifade eden Hıristiyan parlamenter
Salim Toma, bazı kilit görevlerin
kendilerine ve Türkmenlere
verilmesini talep ettiklerini söyledi.
Görevlerin parti başkanlarına
yakın unsurlara vermek yerine
bu konuda liyakat ve diploma
kriterlerinin aranması gerektiğini
ifade eden Toma, “partiler halk
içinde iyi bir imaj bırakmak
için görevleri kendi yandaş ve
akrabalarına değil liyakat ve
diploma sahibi insanlara istemeleri
gerekir” diye konuştu.
böyle davranışlara müsaade
etmeyecek. Bu kapsamda bölge
Seçimde Türkmen memurlar da görev yapacak
Bölge hükümeti seçimler için 31 milyar dinar tahsis etti
Saray Özel
Seçim komiserliğinden bir yetkili, bölge
hükümetinin Kürdistan parlamento ve
bölge başkanlık seçimleri için 31 milyar
dinar gibi bir bütçe tahsis ettiğini söyledi.
Saray’a konuşan yetkili, 21 Eylül
2013 günü yapılması beklenen
seçimde Türkmen memurların da
görev yapmasını talep ettiklerini
kaydetti. Seçim komiserliği yetkilisi
Gülşen Kemal, Kürdistan parlamento
seçimlerinin zamanında yapılacağını
söyledi. Parlamento seçiminin
ertelenmesi için hiçbir gerekçenin söz
konusu olmadığını ifade eden Kemal,
seçimin “elverişsiz emniyet durumu ve
komiserliğin hazırlık yapmaması” halinde
ancak ertelenebileceğine dikkat çekti.
Ancak böyle durumlarla karşı karşıya
kalmadıklarını dile getiren komiserlik
yetkilisi, bölge hükümetinin Kürdistan
parlamento ve bölge başkanlık seçimleri
için yaklaşık 31 milyar dinar gibi bir bütçe
tahsis ettiğini kaydetti. Kemal seçimde
görev yapmaları için özellikle Erbil’de
Türkmen ve Hıristiyan memurların
atanmasını talep ettiklerini de belirtti.
Bendyapı İnşaat
Bendyapı İnşaat olarak, tecrübeli elemanlarımızla köprü ve baraj inşaatında ün yapmış bir firmayız.
Adres: Erbil-Ankava
İletişim Bilgileri:
009647504207877 - 009647703929950
www.bendyapi.com.tr