Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Transkript

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Başbakan Thaçi'nin
evine saldırı
Gökçek’ten “Ana-Vatanına”
1 milyon euro Yardım
Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Melih
Gökçek, Kosova
ziyareti çerçevesinde
Prizren ve Mamuşa
Belediyelerini ziyaret
ederek, Annesinin
doğum yerine 1 milyon
euro değerinde yardımda bulundu.
Kosova için hayati önem taşıyan Anayasasının
yürürlüğe girişinin arifesinde Başbakan Haşim
Thaçi’nin evine silahlı saldırı girişimi, Kosova
gündeminde bomba etkisi yarattı. Başbakan,
bu saldırının Kosova’nın bağımsızlığını,
demokrasisini, kanun hakimiyetini,
özgürlüğünü ve vatandaşlarının can güvenliğini
tehlikeye sokamayacağını ifade etti.
Haber sayfa 3’te
Haber sayfa 10’da
KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Avrupa Birliði mi?
Birleþmiþ Milletler mi?
SAYI: 431
YIL: 10
Perşembe , 12 Haziran 2008
Fiyatý: 0.50
Kosova’da uluslararasý toplumun temsiliyeti ile ilgili tam anlamý ile bir karmaþa hüküm sürmeye devam ediyor. Birleþmiþ Milletler ile Avrupa Birliði bu
konuda bir fikir birliðine halen varmýþ deðil. Kosova hükümeti, Anayasanýn
yürürlüðe girmesi ile UNMIK’in Kosova’da milat olmasýný beklerken, UNMIK
bu noktada o kadar kolay teslim olmayacaðýný sinyallerini veriyor.
K
osova 15 Haziranda en önemli tarihi
günlerinden birini yaþayacak. Bu
tarihte 17 Þubatta ilan edilen baðýmsýzlýk Anayasanýn yürürlüðe girmesi ile
resmiyete de kavuþmuþ olacaktýr. Anayasa
uzun çalýþmalar sonrasýnda Ahtisaari çözüm
öneri paketine uygun bir þekilde
hazýrlandýktan sonra meclisteki
tartýþmalar
sonrasýnda
kabul
edilmiþtir. Baðýmsýzlýk ilanýnýn
dayandýrýldýðý Ahtisaari paketine göre Kosova’da
uluslararasý
toplumun varlýðýnýn
B i r l e þ m i þ
Milletlerden, Avrupa
Birliði’ne
geçmesi
öngörülüyor.
Ama
Anayasasýnýn yürürlüðe
girmesine günler kala uluslararasý toplumda bu konuda
halen bir konsensüs saðlanmýþ
deðil. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna
karþý olan devletler, UNMIK varlýðýnýn devamý konusunda diretirken,
Avrupa Birliði üye ülkeleri ise birliðe baðlý
misyonun Kosova’da görev almasý için
diretiyor. Bu konuda tam anlamý ile bir karmaþa hüküm sürmeye davam ediyor. Her
kafadan bir ses çýkýyor desek yeridir.
Anayasasýný yürürlüðe girmesinden
sonra UNMIK’in karþý çýkmamsý durumunda Kosova kurumlarý ilk defa yönetim
konusunda sazý eline alýp, gelecekleri ile
ilgili türkü söyleyecekler. Kosova
hükümeti, yetkileri kullanma konusunda
hazýr olduðunu geçen haftalarda avazý çýktýðý kadar baðýrarak sesini duyurmaya
çalýþmýþtý. Ama hükümetin beklentileri gibi
yetki devri olmayacaða benziyor. Çünkü
uluslararasý toplumda Kosova’da ki temsiliyet konusunda bir konsensüs saðlanmýþ
deðil. Bu da yetkilerin devri konusunun o
kadar kolay devralmayacaðýný açýkça
kanýtlýyor.
Birleþmiþ Milletler Genel
Sekreteri Ban Ki Mun,
Anayasasýnýn yürürlüðe
girmesinden sonra
da
UNMIK’in
G ü v e n l i k
Konseyi’nin 1244
nolu kararý gereði
Kosova’da
görev
almasý
gerekliliðine
iþaret etmesi UNMIK’in
var olan yetkilerini Avrupa
Birliði’ne devretmeye yanaþmayacaðýnýn
açýk bir göstergesi niteliðini taþýyor. Yani
Anayasanýn yürürlüðe girmesi, Kosova’da
var olan sorunlarý çözmekten uzak bir ihtimal olarak karþýmýzda duruyor.
Rusya ve Sirbistan’ın Kosova’nın
bağımsızlığını tanımamaya yaklaşmaması
süreci içten içe çıkmaza sürüklüyor.
Sırbistan’ın Kosova’nın bağımsızklığını
tanımayacağını açıkça belli etmesinden
sonra, Rusya’nın Priştine ile Belgrat
aarasında müzakerelere davet etmesi çağrısı
Kosova’nın uzun bir süre daha rahat nefes
alamayacağınıı açıkça dünyaya duyurmuş
oldular.
Meclis Baþkanýndan
EULEX’e özeleþtiri
Meclis Baþkaný Yakup
Krasniçi, EULEX’in
Kosova’da görevi üstelenme konusunda geç
kaldýðýný ifade ederken,
ama birkaç ay içinde
misyonun Kosova’da
görevi üstleneceðini ve
görevini layýðýyla yerine getireceði konusunda inancýnýn tam
olduðunu söyledi.
Haber sayfa 2’de
P r i z r en B i r l i ð i ’ n i n
1 3 0 . y ý l d ö n ü m ü k u t l a n dý
Haber sayfa 6’da
Cengiz Aytmatov
vefat etti
Dünyaca ünlü Kırgız
yazar Cengiz
Aytmatov'un (79) tedavi
gördüğü Almanya'nın
Nuremberg şehrinde
hastanede
hayatını kaybettiği
bildirildi.
Haber sayfa 11’de
Kosova
Gelbart: “Sýrbistan Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný kabul etmeli”
Perşembe, 12 Haziran 2008
2
ABD’de Demokrat Parti Baþkan Adayý Barak Obama’nýn danýþmaný Gelbert,
Sýrbistan’ý Kosova politikasýný gözden geçirmeye davet ederken, Amerika açýsýndan
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn bir gerçeðe tekabül ettiðini söyledi.
A
BD Balkan eski özel temsilcisi Robert
Gelbart “Amerika sesine” verdiði
demeçte
Sýrbistan’ýn
siyasetini
eleþtirirken, Sýrbistan’ýn artýk gerçeði kabullenmesi gerekliliðine iþaret etti. Sýrbistan hükümetinin Baþbakan Koþtuniça önderliðinde yürütmüþ olduðu siyasetin Sýrbistan’ýn geleceðini
sabote ettiðini ifade eden Gelbart, “Sýrbistan þu
anda kritik ve geleceði açýsýndan önemli bir
dönemecin eþiðinde bulunuyor. Hükümet,
Kosova ile ilgili izlemiþ olduðu siyaset
Sýrbistan’ý Avrupa’dan uzaklaþtýrdýðý gibi halkýn
geleceðini de tehdit ediyor ve yatýrýmlarýn
Sýrbistan’a yapýlmasýný engelliyor. Bu yüzden de
Sýrbistan hükümeti halkýnýn geleceðini kendisi
olumsuz anlamda etkilemektedir. Sýrp halký artýk
Sýrbistan’ý Avrupa’ya taþýyacak olan liderlere
destek sunmalýdýrlar” diye konuþtu. Demokrat
parti ve bunu izleyen diðer partilerin Sýrp halkýndan destek aldýklarýný da belirten Gelbart, bu
siyasetin Sýrbistan’da ilerleme ve yeni iþ yerlerin
açýlmasýna katkýda bulunacaðýný söyledi.
Sýrbistan Baþbakaný Koþtuniça’nýn yönetiminde baþarýsýz bir siyaset yürüttüðün de altýný
çizen Gelbart, Sýrbistan’ýn ekonomi alanýnda
kaydettiði baþarý konusunda Demokrat Parti ve
G 17’ye borçlu olduðunu söyledi. Son seçim-
lerde Sýrp halkýnýn Avrupa opsiyonunu seçtiðine
dikkat çeken Gelbart, Avrupa’da Sýrbistan’la
barýþ ve Ýstikrar anlaþmasýný imzalamakla
Sýrbistan’ý kendi arasýna kabul etmeye hazýr
olduðunu gösterdiðini söyledi.
Sýrbistan Radikal Partisini eleþtiren Gelbart, bu
parti geçmiþi ile hesaplaþma durumunda
olmadýðýný belirtirken, Sýrbistan Sosyalist
Partisinin tutumunu ise sürpriz olarak nitelendirdi.
Kosova konusuna da deðinen Gelbart,
Baþbakan Koþtuniça, Kosovalý Arnavutlarla
olumlu iþbirliðinde bulunma þansýný yitirdiðini
belirtirken, geçmiþte yaþananlarýn yanlýþ
olduðunu söyledi. Sýrbistan’ýn artýk Kosova
gerçeðini kabul etmesi gerekliliðine iþaret eden
Gelbart, “Kosova egemen bir devlet. Sýrbistan’ýn
yeni hükümeti bu gerçeði artýk kabul etmelidir.
Belgrat bu gerçeði kabul ettikten sonra Priþtine
ile siyasi görüþmeler yapmalýdýr” diye konuþtu.
Amerikan Demokrat Parti Baþkaný Barak
Obama’nýn danýþmanlýðý görevini yürüten
Gelbart, “ABD yeni baþkan adayý Obama
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný bir gerçek olarak
kabul ettiðini belirtirken, “Priþtine, Kosova’da
demokratik kurumlarýn kurulmasý için sorumludur” diye konuþtu.
Meclis Baþkanýndan
EULEX’e özeleþtiri
Meclis Baþkaný Yakup Krasniçi, EULEX’in Kosova’da görevi üstelenme
konusunda geç kaldýðýný ifade ederken, ama birkaç ay içinde misyonun
Kosova’da görevi üstleneceðini ve görevini layýðýyla yerine getireceði konusunda inancýnýn tam olduðunu söyledi.
M
eclis Baþkaný Yakup Krasniçi, BM
örgütü ve AB arasýnda Kosova’nýn
yeni anayasasýnýn 15 Haziran’da
yürürlüðe girmesinden sonraki yetki paylaþýmý
ile ilgili anlaþmazlýkla ilgili yaptýðý deðerlendirmede EULEX’in göreve
baþlamak için gereken hazýrlýklarý yapmakta geciktiðini
söyledi. Krasniçi, “Artýk saklayacak bir þeyimiz kalmadý.
EULEX, Kosova’da göreve
baþlamak
için
yapmasý
gereken hazýrlýklar yapamadý.
Misyonun önümüzdeki birkaç
ay içinde gereken sorumluluklarý üzerine alacaðýna inanýyorum. Uluslararasý toplum
Kosova kurumlarýna sorumluluðu devrederken, EULEX ve
Uluslararasý sivil yönetim
Kosova kurumlarýnýn siyasi,
ekonomi ve güvenlik alanýnda
çalýþmalarýný denetleyecektir”
diye konuþtu.
Uluslararasý toplum arasýnda var olan anlaþmazlýk, 15 Hazirandan sonra Anayasanýn
Kosova kurumlarýna veren yetkilerine etki
etmeyeceðini belirten Krasniçi, “Yeni Anayasa
ve onun yürürlüðe girmesi, Kosova kurumlarýn
çalýþmalarý uluslararasý toplumun koordinasyonu
ile gerçekleþecektir. UNMIK ve EULEX arasýn-
da var olan sorun Brüksel ve New York arasýnda
çözülmelidir” diye konuþtu.
Kosova yeni anayasasýnýn yürürlüðe girmesi
ile UNMIK Kosova’dan gitmeyeceðini belirten
baþkan Krasniçi, “UNMIK’in Kosova ve vatandaþlarýna karþý düþmansal
bir tavrý bulunmaktadýr.
Bundan dolayý da bizim bu
kuruma karþý düþmansal
bir tutum içine girmemiz
gerekmiyor. Onlar da
Kosova vatandaþlarýnýn
iradesinin yeni Anayasaya
aktarýldýðýnýn farkýndalar.
Kosova yeni Anayasasýnýn
yürürlüðe girmesi ile
UNMIK elinde var olan
yetkilerin önemli bir kýsmýný Kosova kurumlarýna
devredecektir” diye konuþtu.
Kosova
yeni
anayasasýnýn
15
Hazirandan yürürlüðe girmesinden sonra
karþýlaþacaðý en büyük sorunlardan birinin
Kuzey Kosova olacaðýný belirten Krasniçi,
“Kuzey Kosova’da sorunlarýn çözülmesi diðer
bölgelere oranla daha zor olacaktýr. Bu sorunlarýn çözümü için zamana ihtiyaç duyulacaktýr.
Kosova kurumlarýnýn fonksiyon etmesi ve
demokratik geliþmeler yönünde çalýþmalarýmýzý
sürdürmeliyiz” diye konuþtu.
“EULEX Kosova’da
görev alacak”
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan etmiþ olduðu Ahtisaari
çözüm öneri paketi çerçevesinde Kosova’da asayiþ ve
adalet konusunda yetki sahibi olacak olan EULEX
Misyon Þefi Kermabon, “27 ülkenin rýzasý ile EULEX
Kosova genelinde görev yapacaktýr” diye konuþtu.
E
ULEX þefi Ýv De Kermabon Kosova belediyeleri
ziyaretleri çerçevesinde Kosova’nýn en sorunlu
belediyesi olan Mitroviça’yý ziyaret ederek, Belediye
Baþkaný Bayram Recepi ile diðer üst düzey yetkiler ile bir
araya geldi. Kermabon belediye yetkilileri ile yaptýðý
görüþmede Kosova’da EULEX misyonun görevi hakkýnda
açýklamada bulundu. EULEX’in 27 Avrupa Birliði ülkesinin
rýzasý ile Kosova genelinde göreve yapacaðýný ifade eden
Kermabon, görev almak için yeni anayasasýnýn yürürlüðe
girmesini beklediklerini söyledi.Anayasanýn yürürlüðe girmesi ile EULEX’in Kosova’da göreve resmen baþlayacaðýný
belirten Kermabon, Kosova vatandaþlarý arasýnda göz ardý
etmeden güvenlik saðlamaya hazýr olduklarýný söyledi.
Kermabon, “Kosova’da KFOR komutaný görevindeki durumumdan bu yeni görevim deðiþiklik arz etmektedir. Eski görevime karþý bu seferki görevim denetlemek olacaktýr. Baþka bir
deyiþle görevim düzenin ve yasalarýn saðlanmasýný denetlemektir. Ýþbirliði ile bunu saðlayacaðýmýza inanýyorum” diye
konuþtu. Mitroviça’ya yaptýðý ziyaretin önemine deðinen
Kermabon, durumun deðerlendirilmesi ve yeni göreve baþlayacak olan EULEX’in çalýþmalarý hakkýnda bilgi toplamak
açýsýndan önemli olarak nitelendirdi.Mitroviça Belediye
Baþkaný Bayram Recepi, Kuzey Kosova’da UNMIK varlýðýný
kabul etmeyeceklerini belirtirken, ICO ve EULEX’in kararlarýný kabul edeceklerini belirtti. Recepi, “UNMIK’in yeniden
belediye bünyesinde düzenlenmesi ile ilgili yetkimiz bulunmamaktadýr. Yeni anayasasýnýn 15 Haziranda yürürlüðe girmesi ile UNMIK’in sadece Kosova’nýn Kuzeyinde uygulanmasý
diye bir þey söz konusu olamaz. Bunun uygulanma giriþimlerine de karþý çýkmak konusunda kararlýyýz” diye
konuþtu.EULEX’in Kosova’da göreve baþlanmasý ile ilgili
sorunlarýn yaþandýðýnýn farkýnda olduklarýný belirten Recepi,
Kermabon’un görevini yerine getirme konusundaki kararlýlýða
güvendiklerini ifade etti. Recepi, “Kermabon’un baþýnda
bulunduðu misyon, kuzeyde de görev yapacaðýna inanýyorum.
Bundan dolayý da onlarla iþbirliðine hazýrýz. Kosova’da düzen
ve yasalarýn hüküm sürmesi konusunda kararlýyýz.
Gümrüklerin göreve baþlanmasý ve kaçakçýlýðý önlenmesi en
çok üzerinde durduðumuz konularýn baþýnda bulunuyor” diye
konuþtu.
Kermabon, Mitroviça ziyareti sýrasýnda Kosova polis birlikleri yardýmcýsý albay Yahe Avdiu ve Mitroviça UNMIK
polis yetkilisi Gerald Chervier ile bir araya geldi. Kermabon
ile gerçekleþen görüþmede Avdiu ve Chervier Mitroviça’da
güvenlik durum hakkýnda bilgi verdiler.
Kolonel Avdiu görüþmeden sonra yaptýðý açýklamada,
Kosova polis birliklerini terk eden Sýrp polislerin görevlerine
dönmesinden yana olduðunu söyledi. Kosova’da göreve
baþlayacak EULEX mensuplarý ile iþbirliðine de hazýr olduklarýný belirten Avdiu, siyasi iþbirliði olmadan profesyonel
iþbirliðinden de bahsedilemeyeceðini belirtti.
3
Perşembe, 12 Haziran 2008
Kosova
Feith, gidiþattan
memnun deðil
K
osova Uluslararasý Sivil misyon þefi Piter Feith,
Mitroviça’da “Kontakt plus” radyosuna Kosova’da uluslararasý misyonun görevi hakkýnda bilgi verdi. Feith,
Kosova’da paralel yönetimin kurulmasýný üzüntü ile
karþýladýðýný belirtirken, “Kosova devletinin yönetimi, Kosova
genelinde yönetimini sürdürmelidir. Ancak bu þekilde bir
demokratik devletten bahsedebiliriz. Bunun dýþýnda topluluklarýn Kosova hükümetine karþý paralel organlar oluþturmalarý
kabul edilemez bir olguya tekabül etmektedir” diye konuþtu.
Kosova’nýn baðýmsýzlýk ilaný ile kötü günleri geride býraktýðýnýn
altýný çizen Feith, “Kosova’da topluluklar arasýnda barýþ ve huzurun saðlanmasý, onlarýn arasýnda dostluk köprülerinin kurulmasý,
parlak bir geleceði temin etmek, Kosova’da çok uluslu bir
toplumun kurulmasý artýk arzu edilen tablonun birer
vazgeçilmezini oluþturuyor. Bu yüzden de bizler artýk Kosova’da
karmaþanýn deðil de istikrarýn hüküm sürmesini ve bütün topluluklarýn bir arada yaþayacaðý bir devletin oluþmasýný istiyoruz”
diye konuþtu.
Başbakan Thaçi'nin evine saldırı
K
Enis TABAK
osova
Başbakanı
Haşim
Thaçi'nin Priştine'deki evine
kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırı düzenlendi. Saldırı sırasında
Thaçi'nin özel bir ziyaret gerçekleştirdiği, başbakanın eşi ve çocuklarının ise evde olduğu açıklandı. Polisin
verdiği bilgiye göre Haşim Thaçi'nin
başkent Priştine'ye bağlı Dragodan'da ki
iki katlı evine balkondan girmeye
çalışan bir kişiyi fark eden korumalar
ateş açtı. Bunun üzerine korumalara bir
grup saldırgan da ateşle karşılık verdi.
Çıkan çatışma sonucu saldırganların
çatışma sonrasında kaçtığı ve sonra
yapılan
araştırmalardan
sonra
yaralanan saldırgan polisin yapmış
olduğu operasyon ile ele geçirildi.
narak, gözaltına alındığı belirtildi.
Açıklamada,
6
Haziran
gecesi
Priştine'nin Arberia semtinde bulunan
Kosova Başbakanı Haşim Thaçi'nin
evine saldırıda bulunan ve bu sırada
güvenlik görevlileriyle çatışmaya girip
yaralanan şüphelinin, babasının polis
karakoluna gelip ihbar etmesi üzerine
yakalandığı yer aldı. Polis tarafından
sorgusu yapılan şüphelinin, hırsızlık için
girdiği evin başbakan Thaçi'ye ait
olduğunu bilmediği yönünde ifade
verdiği kaydedildi. Polis Sözcüsü Arber
Beka tarafından yapılan yazılı açıklamada, yaralı olan şüphelinin tedavi altına
alındığı ifade edildi.
Polis: Olay kontrol altında
Polis sözcülerinden Arber Beka
olayla ilgili olarak yaptığı açıklamada, saldırı sırasında Başbakan
Taçi'nin güvenlik görevlilerinin
saldırganlarla çatışmaya girdiği, 1
saldırganın da yaralandığını doğruladı. Beka, çatışmanın ardından
saldırganların olay yerinden kaçtığını
belirtirken, Başbakan Taçi'nin saldırı
esnasında evde olmadığını, evde
bulunan eşi ve çocuğuna da bir zarar
gelmediğini söyledi. Bir saldırganın 2
katlı olan evin balkonuna çıkmaya
çalıştığının görülmesi üzerine güvenlik
görevlileri ile saldırganlar arasında
silahlı çatışma çıktığını söyleyen Beka,
saldırının hemen ardından polisin devreye girerek tüm gerekli tedbirleri
aldığını kaydetti.
Saldırgan yakalandı
Kosova Başbakanı Haşim Thaçi'nin
Priştine'deki evine saldırıda bulunan
şüphelinin yakalandığı duyuruldu.
Konuyla ilgili olarak Kosova polisi
tarafından yapılan açıklamada, F.S.'nin
(19), babasının ihbarı üzerine yakala-
Başbakan, herkesi geleceğe bakmaya davet etti
Evine kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırı düzenlenen Başbakan Haşim
Thaçi, konu ile ilgili Başbakanlık
binasında bir basın toplantısı düzenleyerek, Kosova halkının paniğe kapılmaması isteminde bulundu. Kosova’da
bağımsızlık ilanından sonra her şeyin
sakin olduğuna dikkat çeken Thaçi, bu
ve bunun gibi diğer saldırıların
Kosova'nın bağımsızlığını, demokrasisini, kanun hakimiyetini, özgürlüğünü ve
vatandaşlarının can güvenliğini tehlikeye sokamayacağını ifade etti.
Kosova’nın geçtiği bu önemli süreçte
herkese büyük görev ve sorumluluklar
düştüğüne işaret eden Başbakan, halkı
hükümete bu süreçte arka çıkmaya davet
etti. Thaçi, “Kosova’nın bağımsızlığı
ilanı ile başlayan kritik süreç, halen canlılığını ve kırılganlığını korumaya
devam ediyor. Anayasanın yürürlüğe
girmesinin arifesinde evime düzenlenen
saldırı benim ve hükümetimin kararlığına bir engel teşkil etmeyecektir.
Hükümete, muhalefete, bütün siyasi
objelere ve vatandaşlara bu süreçte
düşen görev provokasyonlara kapılmadan geleceğe emin adımlarla ilerlememek düşmektedir. Ancak bu şekilde
bağımsızlık ilanı ile başlayan
süreç başarılı bir şekilde
tamamlanmış olacaktır” diye
konuştu. Birkaç gün içinde
Kosova'da yeni anayasanın da
yürürlüğe gireceğini hatırlatan
Başbakan Thaçi, "En üst hukuki belge olan anayasada, özgürlük, güvenlik ve vatandaşların
mülkiyeti temel değerleri teşkil
etmektedir. Hiç kimse bu
değerlere gölge düşüremez, bu
değerleri tehdit edemez. Hiç
kimse, hatta bu saldırı bile,
Kosova'nın, Avrupa Birliği
(AB) ve NATO içinde şerefli
bir devlet olarak yer almasına
yönelik çalışmalarımızı durduramaz" ifadelerini kullandı.
Başbakana yönelik saldırı kınandı
Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu, bir
mesaj yayınlayarak, olayı sert bir şekilde
kınadı ve suçluların yakalanmasını istedi.
Muhalefetteki Ramuş Haradinay'ın
Kosova Geleceği İçin Birlik Partisi de
yayınladığı kınama açıklamasında "Bu
tür saldırılar, Kosova'nın olumlu imajını
zedeliyor." ifadelerine yer verdi.
Başbakan Yardımcısı Hayreddin
Kuçi, saldırının ardından hükümet yetkilileri için güvenliğin artırıldığını söyle-
Kosova için hayati önem
taşıyan Anayasasının yürürlüğe girişinin arifesinde
Başbakan Haşim Thaçi’nin
evine silahlı saldırı girişimi,
Kosova gündeminde bomba
etkisi yarattı. Başbakan, bu
saldırının Kosova’nın bağımsızlığını, demokrasisini, kanun
hakimiyetini, özgürlüğünü ve
vatandaşlarının can güvenliğini tehlikeye sokamayacağını
ifade etti.
di. Kuçi, "Bu, Taçi ve ailesine yönelik
direkt bir saldırı. Böyle bir saldırı sadece
adli bir mesele değil; herhangi bir siyasi
nefret ve tahammülsüzlüğün de
ötesinde." diye konuştu. Kuçi, meselenin siyasi nefrete bağlı olduğuna inanmak istemediklerini sözlerine ekledi.
Saldırının ardında kimin olabileceğine
yönelik bir spekülasyona girmeyeceğini
belirten Başbakan Yardımcısı Kuçi,
yetkililerin hızlı bir araştırma ile sorumluları ortaya çıkarmasını istedi.
Olayı araştırması için birlik kuruldu
İçişleri Bakanı Zenun Pajaziti, Cuma
gecesi Başbakan Haşim Thaçi’nin ailesine yapılan saldırının en kısa zamanda
aydınlatılması ve işlerin daha iyi koordine edilmesi amacıyla, Özel Polis
Birliğinin (Task Force) kurulması
kararını aldı. Bu birlik, Başbakan
Thaçi’ye yapılan saldırının aydınlatılmasıyla ilgili gelişmeler konusunda
İçişleri Bakanına rapor sunacak. İçişleri
Bakanı Zenun Pajaziti’nin imzasıyla
kamuya sunulan bir bildiride, Kosova
Başbakanına yapılan bu saldırıdan
yaratılan durum nedeniyle böyle bir
kararın alındığı ileri sürülüyor. Saldırı
olayı ile ilgilenecek ve başında Kosova
Polis Hizmetleri Komiser Yardımcısı
Sheremet Ahmeti’nin başında bulunacağı Özel Polis Birliği, yetkili organ
temsilcilerinden oluşacak.
4
Kosova
Akda: “Trepça ve Brezoviça
IV kademenin baþarýsýzlýðý”
Perşembe, 12 Haziran 2008
A
“Kosova organize suç
cenneti olmayacak”
Kosova’da son günlerde artan organize suç
vakalarını ve Anayasasının yürürlüğe girmesinden
sonraki durumu görüşmek için Cumhurbaşkanı,
Başbakan ve Polis yetkilerini bir araya getiren
toplantıda, liderler sağduyu çağrısı yapıldı.
C
nayasasýnýn 15 Haziranda yürürlüðe girmesi ile
UNMIK çerçevesinde çalýþmasýný sürdüren IV
kademe misyonu tamamlýyor. UNMIK IV
kademe yöneticisi Pol Akda düzenlediði son basýn
toplantýsýnda Anayasanýn yürürlüðe girmesi ile IV kademenin çalýþmalarýna son vereceklerini söyledi. Akda,
“Kosova bir sömürge ülkesi deðildir. Bu yüzden de
Anayasasýnýn yürürlüðe girmesi ile burada artýk görevimiz sona eriyor. Bizim IV kademe olarak var olan yetkilerimizi Kosova kurumlarýna devredeceðiz. Çünkü, artýk
burada kalmamýz için bir neden ve gereklilik yok” diye
konuþtu.
Akda uzun yýllardan beri IV kademe olarak hem
baþarýlara hem de baþarýsýzlýklara imza attýklarýný söyledi. UNMIK IV kademenin baþarýlarýna deðinen Akda,
Kosova’da saðlam ekonomi, pazar ekonomisi ve elveriþli vergi sistemin temellerini, özelleþtirme süreci ile özel biznis temellerini baþarýlý bir þekilde attýklarýný söyledi. Kosova’da saðlam bir vergi hizmetlerinin kurulduðuna da dikkat çeken Akda, bu hizmetlerin Kosova ekonomisine önemli katkýlar sunduðunu söyledi.
UNMIK IV kademenin baþarýsýz çalýþmalarýndan da bahseden Akda, en baþarýsýz çalýþmalarýnýn
“Trepça “ ve “Brezoviça”nýn özelleþtirilmesi olduðunu söyledi. UNMIK IV kademesini bu iki þirketin
özelleþtirilmesi için New York ve Belgrat ile daha çok iliþkide bulunmasý gerekliliðine iþaret eden
Akda, özel koþullar ile özelleþtirilen bazý þirket sahiplerinin üzerine aldýklarý görevleri yerine
getirmediklerini söyledi.
Kosova’da özelleþtirme sürecini de deðerlendiren Akda, þimdiye dek 30 kadar ihalenin yapýldýðýný
belirtirken, büyük sayýda toplumsal þirketin bu süreçte satýldýðýný söyledi.
Akda, Priþtine’de iki otelin belediye tarafýndan inþaat izni verilmediðinden dolayý bu konuda
yatýrým yapýlamadýðýný ifade ederken, bunlarýn topluma karþý borçlarýný ödedikten sonra çalýþmalarýna
baþlayabileceklerini söyledi.
Avrupa Komisyonu bir ay önce UNMIK IV kademenin bu ayýn sonuna dek çalýþmalarýný sonlandýrmasý yönünde karar aldý. Kosova’da ekonomi sorunlarýn çözülmesi ile görevlendirilen UNMIK’in IV
kademesi Anayasanýn yürürlüðe girmesi ile Kosova’da milat olacak.
umhurbaşkanı Fatmir Seydiu, Kosova Başbakanı Hashim
Thaçi ve Kosova Polis Hizmetleri (SHPK) yardımcısı
Sheremet Ahmeti ile hafta içinde bir araya gelerek,
Kosova’da güncel durum ile Anayasanın yürürlüğe girmesinden
sonraki durumunu ele aldılar. Anayasasının yürürlük tarihinden
sonra Kosova’da herhangi bir taşkınlığın yaşanmasına izin verilmeyeceği konusunda fikir birliğinde birliğine varan liderler,
herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet ettiler. Cumhurbaşkanı
Fatmir Seydiu görüşme ardından yapmış olduğu açıklamasında
Kosova’da istikrarın sağlanması konusunda kurumların üzerlerine
düşen görevleri yerine getireceğini söyledi. Toplantıda da 15
Hazirandan sonra olabilecek bazı taşkınlıklar konusunda alınacak
önlemleri ele aldıklarını ifade
eden Seydiu, Kosova güvenliği
için elinden geleni yapan
SHPK’ya teşekkür etti ve başarılı
çalışmalarının devamını diledi.
Kosova’nın organize suçlar cenKosova’da uzun elektrik kesintisi kabusu bitmek
neti olasına izin verilmeyebilmiyor. Geçen hafta Kosova B termik santralindeki
ceğinin altını çizen Seydiu,
arızadan sonra şimdi Kosova A termik santralindeki
kurumların
bunun
önüne
arıza yüzünden uzun kesintiler tekrar
geçilmesi için gerekirse fazla
varlığını hissettirdi.
mesai harcayacağını söyledi.
Başbakanı Hashim Thaçi toplanosova karanlıklardan bir türlü kurtulamıyor. Kosova tertıdan sonra yaptığı konuşmada,
mik santraları adeta bozulmak için birbiri ile yarışıyorlar.
Kosova
Hükümeti
olarak
Kosova B termik santralı B 2 bölümünde arıza giderildikSHPK’ya ve Kosova İçişleri
ten
4
dört
gün sonra yine elektik kesintilerinde artış gözlendi.
Bakanlığına her zaman gerekli
desteği vereceğini söyledi. Artışın nedeni, Kosova A termik santralı A 4 bölümündeki
Kosova’da organize suçların arızadan kaynaklandı. Kosova Elektrik Kurumu Basın Sözcüsü
önüne geçilmesi için hükümet Nezir Sinani konu ile ilgili yaptığı açıklamada Cumartesi 19:00
olarak her tür çalışmayı yapmaya sularında Kosova A termik santralinin A 5 bölümünde arıza
hazır olduklarını ifade eden yaşandığını söyledi. A 5 bölümü transformatöründe arızalandığını
Başbakan, bu süreçte hem ifade eden Sinani, KEK çalışanlarının arızayı gidermek için çalışhükümete hem de polise büyük malarına başladıklarını söyledi. Sinani, A 5 bölümüm üretimden
görevler düştüğünü söyledi. düşmesinden sonra sadece Kosova B termik santralın 280 mega
Kosova polisine güvenlerinin vat elektrik üreten B 2 bölümü, 130 megavat elektrik üreten
tam olduğuna dikkat çeken Kosova A termik santralın A bölümü ve 32 megavat üreten
Thaçi, polis hizmetlerine her Uyman hidro santralinin elektrik ürettiğini söyledi.
alanda gerekli desteği vermeye
Elektrik üreten bu elektrik santralarının 442 megavat enerji
hazır olduklarını tekrarladı.
B den sonra A arızalandı
K
: 4 31
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Yazı İşleri Müdürü:
Sencar KARAMUÇO
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Yayýn Koordinatörü:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK
Muhabir: Yüksel POMAK
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ,
Abdülkadir BIYIKLI
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
üretiminin tüketicilere yeteri derecede olmadığından kesintilere
baş vurduklarını ifade eden Sinani, “Kosova vatandaşların elektrik enerjisi gereksinmelerini gidermek için saatte 800 ila 900
megavat üretilmesi gerekiyor. Şu anda mevcut kapasite bunu
karşılayamadığından dolayı elektrik kesintilerine baş vuruyoruz.
Kosova genelinde ABC kısıtlamaları yine uygulamada bulunuyor. A gurubunda yer alanlar yani faturalarını sıralı ödeyenlere 5 +
1, B gurubunda yer alanlara ise 4 + 2 ve C grubunda yer alanlar
ise 2 + 4 elektrik kesintisi uygulamaya koymuş bulunuyoruz”
diye konuştu.
Kosova Enerji Bakanı Yustina Şiroka — Pula, yardımcısı
Blerim Reca ve KEK Bordu yöneticisi Skender Krasniçi ile arıza
olan Kosova A termik santralini ziyaret ederek arıza ile ilgili
yakından bilgi aldılar. Kosova A termik santralında yaşanan
arızadan dolayı büyük üzüntü duyduğunu belirten Bakan Pula,
KEK yetkililerinden arızanın en kısa zaman içinde giderilmesini
istediğini söyledi. Pula, onarım yapılmadan önce arızanın
araştırılması, onarım süresinin azaltmasını isteminde de bulunduğunu ifade etti.
KEK yöneticileri ise Bakan Pula’dan Kosova A termik
santralın onarımı için destek sunmaları isteminde bulunurken,
onarımın kısa bir zaman içinde giderileceği vaadinde bulundular.
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Baský:
“ALL COA IMPEX”
basýmevi Prizren
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný)
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
yayýnýdýr.
5
Perşembe, 12 Haziran 2008
Kosova
Rüker, Sırp belediye
başkanlarının görevini uzattı
P
riştine Temas Artı gurubu büyükelçileri ile bir araya
gelen Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker,
Kosova’da Sırpların yoğun olan belediyelerde belediye
başkanlarının görev sürelerini altı ay uzatma kararı aldıklarını
açıkladı. Resmi olmayan bir kaynağa göre Rüker’in Temas
Artı gurubu büyükelçileri ile yaptığı görüşme Rusların karşı
çıkışlarından dolayı görüşmenin gerilimli geçtiği iddia edildi.
Priştine’de Temas Artı gurubu büyükelçileri ile yapılan
toplantıda UNMIK Yöneticisi Rüker, Sırpların çoğunluk oluşturdukları Nobrda hariç bütün belediyelerde 11 Mayısta
yapılan seçimleri anket olarak değerlendirirken, seçimleri
kazanan belediye başkanların seçilebilme önerisinde bulundu.
Rüker’in bu önerisi batı diplomatları tarafından tepki ile karşılandı. Onlar Sırbistan’da yapılan seçimlerin Kosova’da geçerli olamayacağını belirtiler.
Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker Kosova’da yoğun olan Sırpların yaşadıkları
belediyelerde altı ay önce görevleri uzatma kararı aldı.
Rusya’nın Priştine Eşgüdüm Bürosu şefi Andrey Dronov, Rüker tarafından imzalanan kararı
tepki ile karşıladıklarını ve bu kararın son zamanlarda Kosova’da ne olduğunu göz önünde bulundurmayan yanlış bir karar olduğunu savundu.
17 Kasımda Kosova’da gerçekleşen yerel ve meclis seçimlerini boykot eden Sırplar çoğunluk
olan belediyelerde eski yönetimi sürdürme başladılar. Bundan dolayı Kosova UNMIK Yöneticisi
Yoakim Rüker, 2002 yılı seçimleri sonuçlarına göre Leposaviç, Zubin Potok, Zveçan ve Ştrpçe
belediye başkanlarının görevlerini uzatma kararı aldı. Rüker, Nobrda belediyesinde elde edilen
sonuçlara göre Arnavut belediye başkanının görev almasını karar bağladı. Rüker tarafından alınan
kararın Kosova siyasi sahnesinde hiçbir değişiklik yaratmayacağı ve Sırplar ileride de paralel organlarını sürdürmeye devam edecekleri şeklinde yorumlandı.
K
Müftü diplomatik
ziyaretini sürdürüyor
osova bağımsızlığını ilan ettiği tarihten bu
yanan bağımsızlığın İslam ülkeleri tarafından
tanınmamış olması göze çarpmaktadır.
Kosova’nın bağımsızlığını ilk olarak İslam ülkesi
Afganistan, Türkiye, Senegal ve son olarak da Malezya
tanıdı.
Suudi Arabistan’ın Mekke kentinde düzenlenen
İslam konferansı toplantısına katılan Kosova İslam
Birliği Başkanı Müftü Naim Trnava, İslam konferansı
ülkelerinden Kosova’nın bağımsızlığı tanıması
talebinde bulundu. Toplantıda İslam ülkeleri temsilcileri ile bir de bir araya gelme fırsatı bulan Müftü
Trnava, onlardan ülkelerinden Kosova’nın bağımsızlığını tanıma talebinde bulundu.
Kosova İslam Birliği Başkanı Müftü Naim Trnava
İslam konferansı temsilcileri ile yaptığı görüşmeleri
olumlu olarak değerlendirirken, İslam ülkeleri tarafından Kosova’nın bağımsızlığını kısa bir zaman içinde
tanımasını beklediğini söyledi.
Zübeyde Hanım derneği kaplıca
tedavisi ve Türkiye gezisi düzenledi
Z
übeyde Hanım Kosova Türk Kadınlar Derneği geçen hafta içerisinde Türkiye’ye düzenlediği kaplıca gezisinden döndü. Toplam 21 kişinin Bursa’nın Karamustafa kaplıcalarına katıldığı kaplıca tedavisi sırasında çok sayıda gezi düzenlendi.
Konya yolculuğu sırasında Akşehir’de Nasrettin Hoca’nın mezarını ziyaret eden bayanlar,
Konya’da iki gece konukladılar. Mevlana türbesi ve Konya ziyareti sırasında Zübeyde Hanım
Kosova Türk Kadınlar Derneğini Konya Büyükşehir Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler
Daire Başkanlığı Başkanı Sadrettin Kütükçü kabul etti.
Kütükçü, Zübeyde Hanım Kosova Türk Kadınlar Derneği Başkanı Birsen Gota’ya ziyaret
anısına plaket verdi.
Bir günlük Ankara gezisi sırasında Anıtkabiri ziyaret eden Zübeyde Hanım Kosova Türk
Kadınlar Derneği, Ankara’dan sonra Türkiye’deki son durağı İstanbul’a geçtiler. İstanbul’da
Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneğini ziyaret eden bayanlarımız, Prizrenliler Kültür ve
Yardımlaşma Derneği Kadınlar Kolu Başkanı Suna Özkılıç tarafından ağırlandılar.
Kosova gündemi
Sencar Karamuço
Tarzanlar aranýyor…
B
aþlýk belki dikkatinizi çekmiþtir. Ýçinizden ne Tarzan’ý, nereye Tarzan aranýyor. Tarzanlýk artýk bir meslek haline mi
döndü? de ben bilmiyorum gibi benzer sorularý kendinize
sormaya baþladýnýz. Ama aranan Tarzanlar, bir film çekimi için
deðil de doðayý korumak ve ormanlara yeni fidanlar dikmesi için
aranýyor. Siz þimdi baþlýðý neden doðacý yada doða dostu aranmýyor deðil de Tarzanlar diye koyduðumu merak ediyorsunuzdur. Sizi
pek fazla da meraka düþürmeden anlatayým. Aranýzda Manisa
Tarzan’ýný bilen varsa benim neden bahsetmek istediðimi
anlamýþtýr. Manisa Tarzan’ý Amerikan Sinemalarýnýn vazgeçilemez
karakteri Tarzan’ýn Türkiye’de ki çakma yani yan bir karakteri sanmayýn, çünkü yanýlýrsýnýz. Manisa Tarzan’ý bir film kahramaný
deðil de Manisa halkýnýn kahramaný. Ýki Tarzan arasýnda yani film
kahramaný Tarzan ile Manisa Tarzan’ý arasýnda ne bir akrabalýðý ne
de birkaç ortak özellik dýþýnda bir baðlarý bulunmuyor. Manisa
Tarzan’ý Manisa’yý giydirmek adýna ben soyunuyorum diyerek,
film karakteri Tarzan gibi üstündeki eþyalarýný çýkarýp bu þekilde
hayatýný sürdürmüþtür. Bu iki Tarzan arasýndaki temel benzerliktir.
Bir diðer benzerlikte her ikisinin de yaþamýný ormanda sürdürmesidir. Bunun dýþýnda da her iki Tarzan arasýnda bir benzerlik bulunmamaktadýr. Konuyu fazla daðýtmadan Manisa Tarzan’ýna geçeyim. Kimdir bu Manisa Tarzan’ý.
Manisa Tarzan’ý (Ahmeddin Carlak) kendini Manisa’nýn
aðaçlanmasýna baþka bir deyiþle Manisa’nýn yeþile bürünmesine
adamýþ bir çevre dostu. Cumhuriyetin kuruluþunun ilk yýllarýnda
Manisa’ya yerleþen Tarzan, bahçývan yardýmcýsý olarak baþladýðý
çevre ile tanýþýklýðýna, Manisa’yý yeþile bürümek için adamýþ bir
halk kahramaný. Bugün Manisa’nýn çevresi yeþil ve aðaçlýk ise bu
Tarzan’ýn özverisinin açýk bir ürünü. Tarzan, Manisa’daki hayatý
boyunca, orman ve daðlarda aðaç dikmenin yanýnda vatandaþýn da
bahçesini para almadan kendi düzenlemiþ bir þahýs. Orman, dað ve
bahçe dýþýnda herhangi baþka bir iþle uðraþmamýþ olan Tarzan, Spil
Daðýnda odundan yapmýþ olduðu kulübesinde hayatýný sürdüren
doðadan (aðaçlardan, bitkilerden) baþka kimseyi dost edinmemiþ.
Çevreye dikmiþ olduðu aðaçlarý ile yakýndan ilgilenen Tarzan,
aðaçlarý kendi oðullarý gibi sevmiþ ve onlarý her tür tehlikeden
sakýnmýþ. Ama Manisa’da modernleþme projesi çerçevesinde çevreye dikmiþ olduðu aðaçlarýn imar planý çerçevesinde kesilmesine
dayanamayan Tarzan, kendini hastanede bulmuþ. Aðaçlarýn kesimine dayanamayan Manisa Tarzan’ý bu olaydan kýsa bir süre sonra
hakkýn rahmetine kavuþmuþ. Tarzan ölmüþ ama o halen Manisa
halkýnýn kalbinde yaþýyor. Çünkü o Manisa’nýn yeþiller diyarý
olmasýnýn tek mimarý. Tarzan, tam anlamý ile Manisa’da bir halk
kahramaný. Bunu geçen hafta Manisa’da en iyi bir þekilde gözleme
fýrsatýna nail oldum. Tarzan’ýn hayatý ile ilgili tiyatrolar oynanýyor,
çevre günleri düzenleniyor, parklar onun adýný taþýyor, çay
bahçelerinde yaþlýlar gençlere Manisa Tarzan’ýný anlatarak o ölümsüz kýlýyorlar.
Manisa Tarzan’ý örneðinde de görüleceði gibi bizim de Manisa
Tarzan’ý gibi Kosova Tarzanlarýna ihtiyacýmýz var. Çünkü,
Kosova’nýn da çevrecilere ve çevre dostlarýna acil ihtiyaç duyuyor.
Kosova genel itibari ile bakacak olursak çevresi yeþillikler çevreli
bir bölge olduðu bir gerçek. Ama her geçen gün gerek þehirleþme
gerekse de piknik evleri adý altýnda ormanlarýmýz büyük darbe yiyorlar ve burada var olan yeþillikler yerini beton yýðýnlara býrakýyor.
Bunun dýþýnda da var olan aðaçlar yaþlý olmakla birlikte Kosova’da
kýþýn yakýt anlamýnda en fazla odun tüketiyor olmamýz, çevremde
var olan aðaçlarýn da tehlikede olduðu bir gerçek olarak karþýmýzda duruyor. Bu tablodan da görüleceði gibi Kosova’nýn çevrecilere
yani yeni aðaç dikecek olan gönüllülere ihtiyaç duymaktadýr. Bu
yüzden de bu yazýmý siz deðerli okuyucularýma Manisa Tarzan’ýný
anlatarak, bir þahsýn çevre konusunda neler yapacaðýný kanýtlamak
istedim. Çünkü bizler her zaman baþkalarý çevreyi kirletirken ben
niye temizleyeyim yada baþkalarý aðaçlarý keserken ben niye
dikeyim mantýðýna yenik düþmememiz gerekiyor. Çünkü biz el ele
verip, çevremizi yaþanabilir kýlabiliriz. Gelin hepimiz bir Kosova
Tarzan’ý olalým ve Kosova’yý hak ettiði çevresel görünümüne
kavuþturalým.
Eðer aðaç dikemiyorsak, bari çevremizi kirletmemeye özen
gösterelim, çevreyi kirletenleri uyaralým. Bu þekilde de çevremize
bir destek vermiþ oluruz. Benden ne Tarzan ne de çevreci olur dersen, sadece çevreni kirletme bu da bize de yeter. Yeter ki içinde
yeþil sevgisi olsun diyorum ve herkesi çevremize sahip çýkmaya
davet ediyorum…
Kosova
6
Perşembe, 12 Haziran 2008
Fevzi Karamuço
K
Kosova Cumhuriyeti
ve spor mücadelesi
osova, Avrupa 2008 Futbol Þampiyonasýnda bu yýl temsil
edilemiyor. Kosovalýlar bugüne kadar olduðu gibi bu þampiyonayý televizyonlardan izleyecek. Çünkü baðýmsýzlýðýnýn tanýnmasý
önünde var olan engeller Kosova futbolu önünde de set oluþturacak.
Kosova, siyasette olduðu gibi sporda da bu konuda büyük mücadele vermeye mecbur kalacaktýrlar.
Kosova’da 15 Haziranda Kosova yeni anayasasýnýn yürürlüðe girmesi ile UNMIK’in var olan görevinin sona ereceði ve yeni göreve
EULEX’in baþlanmasý bekleniyor. Ama bu beklenti böyle olmayacak.
Çünkü, Kosova statü sürecinde var olan anlaþmazlýklar bu süreçte de baþ
gösterecektir.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýmasýnda büyük güçlükler baþ gösterdi. Kosova’yý ayný güçlükler spor alanýnda da bekliyor. Kosova futbol
yetkilileri baðýmsýzlýk ilanýndan sonra Kosova’nýn uluslararasý futbol
yarýþmalarýnda yer almasý için giriþimlerde bulundular. Kosova futbol
yetkilileri, Kosova’nýn uluslararasý futbol arenasýnda yer almak için
Avustralya’nýn Sidney kentinde 29 ila 30 Mayýsta düzenlenen 58. FÝFA
kongresine adaylýk için resmi baþ vuruyu yaptýlar. Ama Kosova’nýn
FÝFA’ya üyelik noktasýndaki anlaþmazlýk yüzünden gündeme alýnmadý.
FÝFA yetkilileri Kosova futbol federasyonundan üyelik talebini
görüþtüklerini ama toplantýnýn gündeminde yer almasý konusunda fikir
birliðine varamadýklarýný savundular. Kosova futbol yetkilileri bundan
ümitlerini kaybetmeyerek, Kosova’nýn 2009 yýlýnýn mayýs ayýnda düzenlenecek olan UEFA kongresinde bu sefer üyeliðe kabul edileceði ümidini besliyorlar. Kosova Futbol federasyonunun FÝFA’ya üye almasý için
siyasette olduðu gibi Rusya ve Sýrbistan’ýn muhalefeti ile karþýlaþacaktýr.
Ama UEFA üyeliði konusunda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan 20
kadar Avrupa Birliði ülkesi Kosova’nýn UEFA’ya üye olmasýna ön ayak
olacaktýr. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyarak Kosova’ya var olan
desteðini açýk bir þekilde dýþa vuran Avrupa ülkeleri, futbolda da
Kosovalýlarýn yanýnda olacaklardýr.
UEFA tüzüðüne göre, BM örgütü tarafýndan tanýnan devletler
UEFA’ya üye olabilirler ibaresi yet almaktadýr. Ama FÝFA tüzüðüne göre
ise “kendi ülkesinde futbol yarýþmalarýný örgütlemeye kabiliyeti varsa
FÝFA’ya üye olabilir” ibaresi yer alýyor.
Siyaset ile spor birbirinden tamamen farklý þeylerdir ama birbirlerine
etki ettiklerine çok defa þahit olduk. Siyaset çok defa futbol ve diðer spor
sonuçlarýný etkiletebileceðini kanýtladý. Siyaset çok defa spor kurallarýna
saygý göstermeden fair play’i çiðnedi.
Kosova’nýn uluslararasý spor örgütlerine üyeliði konusunda en büyük
engeli hiç kuþkusuz ki Rusya ve Sýrbistan oluþturacaktýr. Sýrbistan’ý
Kosova sorununun çözümünde de destekleyen Rusya, bu yöndeki
desteðini sporda da yapacaktýr. Rusya, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýmasýnda uluslararasý hukuka saygý isteminde bulunurken, ayný þeyi
Kosova Cumhuriyetinin uluslararasý örgütlere üyeliði konusunda da
karþý taraf olacaðýný açýk bir þekilde ifade etmiþtir. Kosova, bu noktadan
sonra da Rusya ve diðer Sýrbistan destekçileri tarafýndan her alanda
muhalefet ile karþý karþýya kalacaktýr.
Kosova’yý uluslararasý iliþkilerde sui generis bir durum olarak gören
dünyanýn bir çok ülkesi Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýndý. Ayný tutumun
da Kosova’nýn spor alanýnda uygulanmasý bekleniyor.
Avrupa’da futbol sýtmasý sürerken, Kosova’da önemli sýnavlar eþiðinden geçmektedir. 15 Haziranda Anayasasýnýn yürürlüðe girmesi ile yeni
bir sayfanýn açýlmasý bekleniyor. Marthi Ahtisari’nin paket önerisine
göre hazýrlanan bu Anayasa, Kosova’da UNMIK yönetiminin sona
ermesini ve EULEX’in göreve baþlanmasýný öngörüyor.
B
Prizren birliðinin 130.
yýldönümü kutlandý
u yýl Prizren Birliðinin 130.
yýldönümü dolayýsýyla Kosova
genelinde farklý törenlerle kutlandý.
Cumhuriyeti Baþkaný Fatmir Seydiu’nun
himayesinde
düzenlenen
kutlamalar
Priþtine’de Pazartesi günü törenli bir þekilde
Kosova Halklar Tiyatrosunda düzenlendi.
Priþtine’de
düzenlenen
törene
Cumhurbaþkaný Fatmir Seydiu, Baþbakan
Haþim Thaçi, Kosova Meclis Baþkaný
Yakup Krasniçi ve çok sayýda siyasi, kültür,
bilim adamlarý katýldýlar. Seydiu, Prizren
Birliðini hakkýnda konuþurken, birliðin
Arnavut tarihinde önemli bir oynadýðýný
ifade etti.
Prizren’de de kutlama düzenlendi
Prizren’de Salý günü Prizren Birliðinin
130. yýldönümü kutlandý. Prizren’de kutlamalar Kültür evi salonunda düzenlenen
tören ile baþladý. Ardýndan merkezi tören
çok sayýda konuðun katýldýðý Prizren Birliði
merkezinde düzenlendi.
Prizren Belediye Baþkaný Ramadan
Muya törende yaptýðý konuþmada, Prizren
Birliði’nin Arnavut tarihinde büyük önem
taþýdýðýný belirtirken, geçmiþte günümüze
nesillerin bundan esinlendiðini söyledi.
Arnavut sorununun bu güne dek halen
çözülmediðine iþaret eden Baþkan Muya,
Arnavut topraklarýnýn yarýsýndan fazlasýnýn
Arnavutluk dýþýnda kaldýðýný söyledi.
Prizren Birliðinin önemine deðinen
Prizrenli tarihçi Enver Batiu, birliðin
Arnavutlarýn asimile edilmesine karþý
geldiðini söyledi. Prizren Birliði, Arnavut
devletinin kurulmasý için tüm güçleri bir
araya
topladýðýný
belirten
Batiu,
Arnavutlarýn elerinden alýnan topraklarý
iadesinden baþka hiç bir þey istemediklerini
söyledi.
Prizren’de düzenlenen kutlamalar
çerçevesinde “Agimi” KGSD ve Prizren’de
etkinlik gösteren diðer derneklerle ortaklaþa
bir eðlenceli program düzenledi.
Ayrýca Prizren’in ad yapmýþ ressamý
Budim Beriþa da Mehmet Paþa hamamýnda
kiþisel sergisini beðeniye sundu.
Priþtine’de
düzenlendi
uluslararasý
konferans
Prizren Birliðinin 130. yýldönümü
dolayýsýyla Priþtine’de iki günlük bir uluslararasý toplantý düzenlendi. Toplantýya
katýlan bilim adamlarý Prizren Birliði’nin
130. yýldönümü Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn kavuþtuðu bir dönemde gerçekleþtiðini belirtiler.
Kosova Eðitim, Bilim ve Teknoloji
Bakaný Enver Hocay, Baðýmsýz Kosova
Cumhuriyetinde Prizren Birliði’nin 130.
yýldönümünün kutlamasý büyük önem
taþýdýðýný söyledi. Hocay, “Prizren
Birliði’nin siyasi ve milli programý üç
dayanaða dayanmaktadýr. Bunlar da siyasi
baðýmsýzlýk, toprak bütünlüðü ve milli benliktir. Bu siyaset bu gün de devam etmektedir” diye konuþtu.
Prizren Birliði’nin tarih olaylarýnda esin
kaynaðý olduðunun altýný çizen Hocay,
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan etmesi ile 19
yüz yýlda yapýlan bir haksýzlýðýn
düzeltildiðini söyledi. Prizren Birliði’nin
siyasi program etkinliklerin kaynaðý
olduðuna da dikkat çeken Hocay, buna uluslararasý desteðin olmadýðýný ama son yýllarda bu konuda da olumlu adýmlarýn atýldýðýný
söyledi.
Kosova Bilim Akademisi Baþkaný Recep
Ýsmaili, Prizren Birliðinin 130. yýldönümü
dolayýsýyla
düzenlenen
konferansýn
geçmiþimizi daha objektif anlamak için fýrsat olduðunu söyledi.
Prizren Birliðinin önemine deðinen
Tiran Albanoloji merkezi yöneticisi Ardian
Maraþi, Prizren Birliðinin Arnavutlarý siyasi
etken olarak ortaya attýðýný belirtirken,
Avrupa güçlerine Balkanlarda Arnavutlarsýz
hiç bir þey yapýlamayacaðý gerçeði yansýttýðýný söyledi.
Tartýþmaya katýlan diðer bilim adamlarý
da Prizren Birliðinin önemine deðinirken,
birliðin Arnavut tarihinde Arnavutlarý bir
arada toplama iþlevini gördüðünü açýkça
ifade ettiler.
Alpay HALKO
7
Perşembe, 12 Haziran 2008
Balkan
Sırbistan'da DS ve SPS'nin
koalisyona yakın
Y
erel basında çıkan haberlere göre, Sırp Sosyalist Partisi (SPS) ve
Cumhurbaşkanı Boris Tadiç'in Demokrat Parti'si (DS) liderliğindeki
Avrupa yanlısı güçler koalisyonu yeni hükümet konusunda anlaşmaya
yakınlar. Partiler, kabine bakanlıklarının dağılımı dışındaki hemen hemen bütün
detaylarda anlaştılar. Örneğin Blic ve Vecernje Novosti gazeteleri, DS'nin ortaklarının SPS genel başkanı Ivica Daciç'in yeni başbakan olmasına karşı çıktıklarını
yazdılar. Blic, DS'nin Daciç'e güvenlik teşkilatlarından sorumlu başbakan yardımcılığı görevini teklif ettiğini öne sürüyor.
Makedonya'da 193 sandıkta
seçimler tekrarlanacak
M
erkez
Seçim
Komisyonu'ndan
(MSK) 7 Haziran
Cumartesi günü yapılan
duyuruda, 1 Haziran seçimlerinde önemli ihlaller
olduğu
belirlenen
193
sandıkta (toplam 2 bin 975
sandıktan) 15 Haziran'da
seçimlerin tekrarlanacağı
bildirildi. Söz konusu ihlaller
oy sahtekarlığı, seçmen sindirme ve bir kişinin hayatını kaybettiği ve bir düzine
insanın da yaralandığı şiddet olaylarını kapsıyor. Yaklaşık 170 bin kayıtlı seçmen
tekrar oy kullanacak. Tekrar seçimleri büyük olasılıkla iktidar koalisyonunu iki
etnik Arnavut partisinden (Demokratik Bütünleşme Birliği ve Arnavut Demokrat
Partisi) hangisinin kuracağını belirleyecek.
VMRO-DPMNE tek başına iktidar olmaya yetecek kadar oy almasına karşın,
iktidar koalisyonlarında Makedonya nüfusunun yaklaşık dörtte birini oluşturan
etik Arnavutlar'ı temsil eden bir parti genelde bulunuyor. Anayasa Mahkemesi
MAK'nın kararını onaylarsa, seçimler 15 Haziran'da tekrarlanacak.
Yunanistan ve Fransa savunma ve
güvenlik anlaşması imzaladılar
F
ransa ve Yunanistan arasında güvenlik ve savunma alanlarında stratejik işbirliği anlaşması imzalandı. Anlaşma, Fransa Başbakanı Niclas Sarkozy'nin bir
günlük Atina ziyareti sırasında imzalandı. Yunan hükümeti, "siyasi dayanışma ve karşılıklı desteğe dayanan bu ortaklık Avrupa ve Atlantik İttifakında savunmayı güçlendirecektir." dedi. Belgede, krizlerle başa çıkmadaki askeri ve sivil
becerilerin artırılması yönünde çağrıda bulunuluyor.
Ziyaretinde Sarkozy, 25 yıldan uzun süredir bir Fransız başbakanının Yunan
parlamentosunda yaptığı ilk konuşmayı gerçekleştirdi. Konuşmasında Sarkozy,
göçü vurguladı ve ortak bir "Avrupa sınır sistemi" kurma fikrini destekledi.
Başbakan, Yunanistan'ın bir Fransız-Yunan ortak sahil güvenlik devriye sistemi
kurma fikrine duyduğu ilgiyi dile getirdi.
Hırvatistan nükleer enerji
konusundaki tutumunu değiştirdi
B
aşbakan Ivo Sanader yaptığı
açıklamada, Hırvatistan'ın nükleer enerjiye "karşı" tutumuna
son vermek istediğini söyledi. Sanader
Avusturya devlet televizyonuna
verdiği demeçte, hükümetinin enerji
arzında yaşanan sıkıntı ışığında nükleer enerji konulu bir tartışma düzenlemeyi planladığını belirtti. Başbakan,
Zagreb'in nükleer enerji konusunda
Avusturya ile benzer olan önceki tutumunun, konunun sadık bir destekçisi
olan Fransa'nın tutumuna yaklaşacağını kaydetti. Sanader, ekonomi
bakanlığının bu sonbaharda hazır olacak bir nükleer enerji stratejisi oluşturmakta olduğunu da belirtti.
ER H AN
TÜ R BE D AR
Ankara
Mektubu
E-posta:[email protected]
S
Sýrbistan Demokratik
Partisi Üzerine
ýrbistan’daki teknik hükümetin
Baþkan Yardýmcýsý Bojidar Celiç,
9 Haziran Pazartesi günü yaptýðý
bir açýklamada, Avrupa yanlýsý
hükümetin iþbaþýna gelmesi durumunda, Sýrbistan’ýn 15 Aralýk 2008’e kadar
Avrupa Birliði’ne aday ülke statüsünü
alabileceðini söyledi. Celiç, böyle bir
Sýrbistan’ýn, Avrupa Birliði tam
üyeliðinin gerektirdiði reformlarý 2012
yýlýna kadar tamamlayabileceðini de
belirtti. Sýrbistan’daki demokratik blok
bu þekilde Avrupa Birliði ile iliþkileri
geliþtirmeye çalýþýrken, teknik olarak
baþbakanlýðý devam eden Voyislav
Koþtunitsa, Avrupa karþýtý söylemlerine
devam ediyor. Normalde demokratik
blok içinde sayýlan Koþtunitsa’nýn liderliðindeki
Sýrbistan
Demokratik
Partisi’nin, son zamanlarda daha radikal
duruþlu Sýrp siyasi partilerinden bile
daha milliyetçi retorik kullanmakta
olduðu dikkatlerden kaçmýyor.
2000 yýlýnda yaþadýðý devrimden
sonra kýsa zamanda dünya ile yeniden
bütünleþmeyi baþaran Sýrbistan, ayný iþi
ülke içinde yapamadý. Her þeyden önce
Sýrbistan kendi içinde bölünmüþ
kalmaya devam etti. Slobodan
Miloþeviç döneminde Sýrbistan siyasi
sahnesi “demokratik blok” ve
“demokratik olmayan blok”a ayrýlýyordu. Benzer bir bölünmüþlük günümüz
Sýrbistan’ýnda da devam ediyor ve bu
ülkede adeta “iki ayrý Sýrbistan”
bulunuyor.
Birinci
Sýrbistan,
Miloþeviç’in dönemine ait zihniyetle
yaþýyor ve bütün milliyetçileri etrafýnda
topluyor. Bu Sýrbistan’da liderliði, aþýrý
milliyetçi görüþleriyle bilinen Sýrp
Radikal Partisi yapýyor. Diðer Sýrbistan
ise, demokratik güçlerin kontrolünde
olup, Avrupa Birliði ile NATO gibi
kuruþlara üye olmaya çalýþýyor. Ne var
ki, Kosova’nýn baðýmsýzlýk ilaný,
demokratik Sýrbistan içinde erozyon
etkisi yapmaya devam ediyor. Bir baþka
ifadeyle, Sýrbistan’ýn demokratik bloku
bölünmeye devam ediyor.
Aslýnda Sýrbistan’daki demokratik
blokta uzun süreden beri bir bölünmüþlük varlýðýný sürdürüyor. Nitekim
bu blok içindeki sen-ben kavgasýnýn,
Slobodan Miloþeviç’in Sýrbistan’da
uzun süre iktidarýný koruyabilmesine
yardýmcý olduðu biliniyor. Günümüzde
Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç’in
liderliðindeki Demokratik Parti ile
Baþbakan Voyislav Koþtunitsa’nýn liderliðindeki Sýrbistan Demokratik Partisi
arasýndaki çekiþme, demokratik blok
içindeki zayýflýðýn temel nedenini oluþturuyor.
2000 sonrasý yýllarda, Demokratik
Parti’nin bir iktidar ortaðý olmasýna raðmen, Sýrbistan Demokratik Partisi’nin
fiilen bir muhalefet partisi gibi
davrandýðý dönemlere rastlanýyor.
Örneðin, Demokratik Parti ülke
ekonomisine ve reformlara öncelik
verirken, Sýrbistan Demokratik Partisi
uzun süre bazý moral deðerleri ilk planda tutuyor. Diðer taraftan, Sýrbistan
Demokratik Partisi’nin temel özelliði,
demokratik eðilimli siyasi partiler dýþýnda, sicilleri temiz olmayan Sýrp Radikal
Partisi ve Sýrp Sosyalist Partisi gibi
siyasi partilerle de diyaloðu sürdürmüþ
olmasýdýr. Kosova’nýn baðýmsýzlýk ilaný
ardýndan yaþanan geliþmeler ise,
Sýrbistan Demokratik Partisi’ni daha
radikal bir duruþa iterek, Sýrp Radikal
Partisi ile iyice yakýnlaþtýrdý. Dahasý,
Sýrbistan Demokratik Partisi’nin lideri
Koþtunitsa, sözde her þeyi halkýnýn
istekleri doðrultusunda yapma vaadinde
bulunmasýna karþýlýk, son dönemlerde
halkýnýn isteklerini hiçe sayýyor.
Sýrbistan’da Koþtunitsa’yý “yeni Sýrp
diktatörü” olarak suçlayanlar bile
bulunuyor.
Genel olarak Sýrbistan Demokratik
Partisi, Kosova olmadan Sýrbistan’ýn
düþünülemeyeceðini
söylüyor.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan
herkesin ise Sýrbistan’ýn düþmaný
olduðunu
söylüyor.
Sýrbistan
Demokratik Partisi’nin programýnda
Avrupa yanlýsý olduklarý belirtiliyor ise
de, son zamanlardaki söylemleri tamamen Avrupa karþýtlýðýna dayandýrýldýðý
görülüyor.
Nitekim
günümüzde
Sýrbistan Demokratik Partisi tipik bir
Avrupa Birliði ve NATO karþýtý siyasi
parti görünümünü sergiliyor. Belgrad’ýn
yeni bir hükümet arayýþý içinde olduðu
bir dönemde Sýrbistan Demokratik
Partisi iktidara geçmeleri durumunda,
Sýrbistan’ýn Avrupa Birliði yolunu
týkayacaklarýný söylüyor. Yakýn bir
geçmiþte Sýrbistan ile Avrupa Birliði
arasýnda imzalanan Ýstikrar ve Ortaklýk
Anlaþmasý’nýn ise Sýrbistan Demokratik
Partisi açýsýndan hukuki geçerliliði
bulunmuyor. Bütün bunlardan dolayý,
Brüksel, Sýrbistan Demokratik Partisi’ni
içermeyen Batý yanlýsý bir hükümetin
Sýrbistan’da iþbaþýna gelmesini ümit
ediyor. Genel olarak Batýlý ülkeler,
Avrupa ve Atlantik kurumlarla bütünleþmeyi destekleyen bir hükümetin
iþbaþýna gelebilmesi için, Sýrbistan’daki
kulis faaliyetlerini aralýksýz sürdürüyor.
Dünya
Ortadoğu’da yükselen
yıldız: Diplomasi
Dünya Turu
Ýngiltere’de üç çocuktan
biri yoksul
Ýngiltere’de çocuk nüfusunun üçte birini
oluþturan 3,8 milyon çocuðun yoksulluk
içinde yaþadýðý açýklandý. Hükümete
baðlý birimler tarafýndan Birleþmiþ
Milletler’in Çocuk Haklarý Komitesi’ne
sunulmak üzere hazýrlanan raporda,
Ýngiltere’de yoksulluk içinde yaþayan 3,8
milyon çocuðun 1,3 milyonunun “ciddi
fakirlik” içinde olduklarýna da dikkat çekildi. Ülkedeki fakirlik çeken çocuk
nüfusunun önündeki en büyük güçlüklerin depresyon, suç ve þiddete hedef
olma korkusu, alkolizm, erken cinsel
yaþam ve uyuþturucu kullanýmý olduðunu
belirten raportörler, “Ýngiltere kadar zengin bir ülkede bütün çocuk nüfusunun
üçte birine tekabül eden 3,8 milyon
çocuðun fakirlik çekmesi kabul edilemez.
Hele hele bu çocuklarýn 1,3 milyonunun
ciddi fakirlik içinde yaþýyor olmalarýna
inanmak çok güç” görüþüne yer verdi.
ngiltere’de çocuklarýn “ciddi fakirlik çektikleri” bölgelerin baþýnda, baþkent
Londra ve çevresiyle Galler ve Kuzey
Ýrlanda’nýn geldiði bildirildi.
Medvedev: Krizin
sorumlusu ABD
Rusya Devlet Baþkaný Medvedev,
yaþanan küresel mali krizden ABD’yi
sorumlu tuttu. 2’inci Uluslararasý St.
Petersburg Ekonomik Forumu’nun
açýlýþýnda konuþan Rusya Devlet Baþkaný
Dimitriy Medvedev, ABD’nin dünya
ekonomik sistemindeki öncü rolü ile “bu
konudaki gerçek yeteneði” arasýndaki
uçurumun mevcut küresel ekonomik
krizin en önemli nedenlerinden biri
olduðunu
söyledi.
Amerikan
piyasalarýnýn büyüklüðü ne olursa olsun
ve mali sistemi ne kadar güçlü olursa
olsun, küresel mali piyasalarý idare edecek kadar yeterli deðil” diyen Medvedev,
Rusya’nýn artýk küresel bir “oyuncu”
olduðunu ve uluslararasý topluluðu
desteklemesi gerektiði rolünün bilincinde
bulunduðunu vurguladý.
Pakistan hükümeti:
Müþerref yargýlanmalý
Pakistan’da öldürülen eski Baþbakan
Benazir Butto’nun iktidardaki partisi
Pakistan Halk Partisi’nin (PPP) sözcüsü,
Devlet Baþkaný Pervez Müþerref’in
görevinden ayrýlmasý ve “ihanetten
yargýlanmasý” gerektiðini söyledi.
Pakistan’da 18 Þubat’ta yapýlan,
Müþerref
muhaliflerinin
zaferiyle
sonuçlanan seçimlerden sonra iktidara
gelen PPP’nin üst düzey yöneticilerinden
ilk kez Müþerref hakkýnda böyle bir
talebin gelmesi dikkat çekti. Hükümet
sözcüsü Ferhatullah Babar, Ekim ayýndaki þaibeli seçimle yeniden 5 yýllýðýna
devlet baþkanlýðý makamýna seçilen
Müþerref’in anayasayý ihlal ettiðini,
dolayýsýyla görevi býrakmasý gerektiðini
belirtti. Ýktidar partisinin sözcüsü Babar,
Müþerref’in bir de “ihanet suçundan
yargýlanmasý” talebini dile getirdi.
Pakistan’da ihanet suçunun cezasý idama
kadar gidebiliyor.
Baradey’den Ýran’a
nükleer uyarýsý
Uluslararasý Atom Enerjisi Kurumu
Baþkaný Muhammed El Baradey, þüpheli
nükleer faaliyetlerin, dünya barýþýný
tehdit ettiðini ve askeri müdahale giriþimlerini tetikleyebileceðini söyledi. Ýsrail
Ulaþtýrma Bakaný Mofaz’ýn, Ýran’ýn nükleer tesislerine saldýrý düzenlemelerinin
kaçýnýlmaz olduðunu söylemesinin ardýndan, Uluslararasý Atom Enerjisi Kurumu
Ortadoğu’da şu günlerde parlayan bir yıldız var: Diplomasi.
Bu yıldızın öne çıkan adı ise İsrail.
B
ir nebze olsun etrafımıza bakalım. Ne
görüyoruz? Tek şey: “Her yerde İsrail
diplomasisi
canlılığı.”
Suriye’de,
İsrail’in Dey El Zur kentindeki bir mevziye
yönelik hava bombardımanı sonrasında savaşın
eşiğine gelinmişken, bir anda barışın eşiğine
taşındı. İsrail barışçıl girişimlerinde ilerleme
kaydetmesi için Türkiye’ye yeşil ışık yaktı.
İstanbul’da yeni müzakere ceniniyle aynı
saatlerde Doha anlaşmasının doğması ve Tel
Aviv ile Hizbullah arasındaki esir değişimi
müzakerelerinin yoğunluk kazanması dikkat
çekici bir tesadüftü!
Gazze’de Mısırlılar İsrail’den güçlü işaretler
almasalardı, üstlendikleri ateşkes çabalarına
yoğunlaşmazlardı.
1979’daki Camp David anlaşmalarından bu
yana ilk defa Mısır’la olan ‘soğuk barışın’
taraflar arasında Washington’un gözetiminde
yeni stratejik diyalog başlatarak ‘sıcak barışa’
dönüştürülmesi çağrısı yapan İsrail sesleri çıkmaya başladı.
Peki bu İsrail diplomatik kurlarının hedefleri
neler?
Konu Suriye ve Türkiye bağlamında gayet
net görünüyor: Bu görüşmeler Türkiye’nin, İran
nüfuzuna paralel olarak Ortadoğu politikalarının
merkezine girmesini sağlıyor ve İsrail’in, Şam
ile Tahran’ı uzaklaştırma yönündeki iddiaları da
derinleşiyor ve haklı çıkıyor.
Mısır’la stratejik diyalog önerisi için de bu
iddia geçerli. Bu stratejik diyalog önerisi de,
Lübnan ve Gazze’deki ateşkes çabalarıyla
beraber, İran’la olan denge oyununa hizmet
ediyor. Bu denge oyunu, Tahran’ın Arap halklarına önerdiği direniş projesini frenleyebilir.
İsrail diplomasiyi savaş aracı olarak kullanıyor
Fakat biraz duralım ve düşünelim. Şu an
bölge semasında parlayan saf İsrail diplomasi
altınının nihai hedefi, sadece barışçıl çözümlere
ulaşmak değil. Suriye ile İsrail barışı mümkün,
ancak İsrail’in iç şartları ve Suriye’nin yeni
Beyaz Saray sakinlerinin eğilimlerini beklemekle ilgili hesapları düşünüldüğünde, barışın o
kadar da yakın olmadığı görülebilir. Mısır’la
stratejik diyaloğun hedefi, ılımlı ve dengeli yeni
bölgesel düzene değil, sıcak bölgesel
cepheleşmelere hazırlık içindir. Gazze ve
Lübnan’daki ise sadece bir ateşkesten ibaret.
Peki sonuç ne? Sonuç oldukça net. İbrani
devleti diplomasiyi savaşa hazırlık için bir araç
olarak kullanmaktadır.
Minimum düzeyde, bu diplomatik hamlenin
Condaleezza Rice’ın ‘ılımlılar ile radikaller’
arasında öngördüğü yeni stratejik kamplaşmanın ortaya çıkmasına destek olması mümkün.
Maksimum düzeyde ise gerek başkan Bush
dönemi bitmeden önce- ki İsrail’in tercihi bu
yönde- gerekse de görev süresinin sona ermesi
ardından- Bush’un tercihi bu yönde- İran’la
bitirici savaşa ortamı hazırlayabilir. Her iki
durumda da İsrail belirli kazanımlarla çıkabilir.
Gerçekten ustaca bir oyun.
*Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi El Haliç,
4 Haziran 2008, Arapçadan çeviri: Halil
Çelik
Afrika’da
“Obama-manya” devri
ABD’de Barack Obama’nın Demokrat Parti’nin başkan adaylığını garantilemesinin ardından, babasının ülkesi Kenya başta olmak üzere birçok
Afrika ülkesinde “Obama coşkusu” yaşanıyor. Reuters ajansı ise bu coşkuyu,
“Obama-manya” olarak adlandırıyor.
G
eçtiğimiz hafta ABD’de
Dermokrat
Parti
Başkanlığı’nı
Barack
Obama’nın elde etmesi, Afrika’da da
sevinçle karşılandı. Kenya’da çocuklara şimdiden ABD’nin ilk siyah
başkan adayı Barack Obama’nın ismi
verilmeye başlandı ve Obama’nın
Kenya’da yaşayan babaannesinini
evinin önünde tüm dünyadan gazeteciler kamp kurmuş durumda.
Uganda’da bir şehirde ise, önemli
caddelerinden
birine
“Obama
Bulvarı” adı verilirken, Nijerya’da
hükümet güçleri ile savaşan militanlar,
Obama’nın zaferi adına bir günlük
ateşkes ilan etti.
Reuters ajansında yayınlanan bir haberde,
“Obama-manya” olarak adlandırılan bu durumun, geçtiğimiz sene boyunca Afrika’da zaten
etkili olduğu, ama bu coşkunun siyahi senatörün
başkan adaylığını garantilemesinden sonra
tavan yaptığı belirtiliyor.
İlk kez bir siyahın, dünya siyasetinin en
önemli koltuğuna aday olmasının böyle bir
coşkuyla karşılanması tabii ki normal. Senegal
Başkanı Abdulaye Vadi de, “Bugün beyazların
kendilerine siyah bir başkan adayı seçmesi
ABD’de fikirsel bir devrimdir” sözleriyle bu
Perşembe, 12 Haziran 2008
Baþkaný Baradey, Alman Der Spiegel
Dergisi’ne konuþtu. Baradey, “Ýran,
faaliyetlerini gizli tutarak sadece uzlaþmaya engel olmuyor, ayný zamanda
dünyaya, çok kýsa süre içinde nükleer
silah üretebilirim mesajý veriyor” dedi.
Baradey, bu durumda Ýran’a yapýlacak
olasý bir askeri müdahaleyi engellemenin
kolay olmayacaðýný vurguladý. Diðer
yandan Ýran, Ýsrail’in son tehdidine
karþýlýk Birleþmiþ Milletlerin tepki
göstermesini istedi.
Nepal kralý tacýný
vermeyi reddediyor
Nepal’de Maocu gerillalarla tarihi anlaþma yapýlmasýnýn ardýndan yaþamýný artýk
sade bir vatandaþ olarak sürdürmesi
gereken eski Kral Gyanendra tacýný iade
etmeyi reddediyor. Adýnýn açýklanmasýný
istemeyen kaynak, eski kralýn kraliyete
ait taþýnýr ve taþýnmazlarla ilgili envanter
çýkarmak için kurulan komisyonla iþbirliði yapmaya yanaþmadýðýný ve tacýný da
iade etmediðini belirtti. Ayný kaynak,
“Bazý kiþilerin deðiþimi kabul etmekte
zorlandýðýný görüyoruz. Eski kralýn
ikametgahýný teftiþ etmemize izin verilmedi, kral da kraliyete ait mücevherler,
taþýnýr ve taþýnmaz mallarýn sayýmý için
bize pek de yardým etmedi” dedi. Kral
Gyanendra 2001’de tahta çýkmýþtý ve 12
Hazirana kadar baþkent Katmandu’daki
sarayýndan ayrýlarak banliyödeki konuta
geçmesi gerekiyor.
Etiyopya’da
4,5 milyon kiþi aç
Etiyopya yönetimi, ülkede 4,5 milyon
kiþinin acil gýda yardýmýna ihtiyacý
olduðunu açýkladý. ükümetin, Afet
Hazýrlýk ve Önleme Kurumu baþkaný
Simon Mechale, ihtiyaç duyulan gýdanýn
ancak yüzde 33’ünün karþýlanabildiðini
ve gýda kýtlýðýnýn kritik boyutta
olduðunu söyledi. Mechale, hükümet
programý kapsamýnda düzenli olarak
gýda ya da para yardýmý alan 8 milyondan fazla Etiyopyalý dýþýnda, 4,5 milyon
kiþinin acil gýda yardýmýna ihtiyacý
olduðunu kaydetti.Nüfusu 80 milyondan
fazla olan Etiyopya’da hükümet, 75 bin
çocuðun ciddi biçimde yetersiz beslenme kurbaný olduðunu açýklamýþtý.
UNICEF’ten geçen hafta yapýlan açýklamada ise bu sayýnýn 126 bin olduðu
kaydedilmiþti. UNICEF’in Etiyopya’daki temsilcisi Bjorn Ljungqvist,
gerekli kaynaklara ulaþýlmasý halinde bu
geçici krizin aþýlabileceðini belirtti.
Artan gýda fiyatlarý ve kuraklýk
nedeniyle, Afrika’nýn nüfusu en kalabalýk ikinci ülkesi olan Etiyopya’da,
1984-1985 yýllarýnda yaþanan ve 1
milyondan fazla kiþinin öldüðü açlýk
felaketinin tekrarlanmasýndan korkuluyor.
Hillary Clinton
resmen çekildi
durumu anlatıyor.
Fakat bütün coşkuya rağmen, siyah senatörün başkan olması durumunda Afrika’ya elle
tutulur yarar sağlayabileceğine dair şüpheler
var. Dünyanın en fakir kıtasında milyonlar,
Illinois senatörünün başkan seçilerek kendilerine mali yardım, ticaret imkanı ve siyasi destek
sağlaması için umut besliyor. Ama birçok kişi
de Obama’nın yarışta ipi bile göğüsleyemesi
gibi bir sonucun gerçekleşebileceğinin farkında.
Bu yüzdem Kenya’da bir günlük gazete,
“Bütün bu kutlamalar braz erken olabilir, henüz
gerçekten başkanlık olmadı” yorumunu yaptı.
8
ABD’de Demokrat Parti’nin baþkan
adaylýðý yarýþýný, uzun bir mücadeleden
sonra senatör Barack Obama karþýsýnda
kaybeden senatör Hillary Clinton, resmen yarýþtan çekildiðini açýkladý.
Clinton, seçimlerde bütün gücüyle
Obama’yý destekleyeceðini duyurdu.
Demokrat Parti’de baþkanlýk adaylýðýný
kaybeden Hillary Clinton, kampanyasýnda yer alan görevlilerlere hitaben bir
konuþma yaptý. Partiyi de Obama’nýn
arkasýnda birleþmeye çaðýran Hillary
Clinton, Obama ile arasýnda 16 ay
boyunca yoðun bir mücadele yaþandýðýný
ancak artýk bunun geride kaldýðýný söyledi. Clinton, Demokrat Parti’nin bir aile
olduðunu ve her türlü kýrgýnlýðýn býrakýlmasý gerektiðini belirtti.
Dünya Turu
9
Perşembe, 12 Haziran 2008
Türkiye
Babacan: ABD ile aynı
hedeflere sahibiz
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, ABD Dışişleri Bakanı
Condoleezza Rice ile Amerikan Dışişleri Bakanlığı
binasında bir araya geldi.
İ
kili ve heyetlerarası görüşmelerin
ardından, iki bakan ve beraberlerindekiler çalışma yemeğinde
görüşmeye devam ettiler. Çalışma
yemeğinin ardından iki bakan, ortak
basın toplantısı düzenledi. Toplantıda,
Türk-Amerikan ilişkilerinin geçirdiği
zorlu dönemin ardından bugünkü konumu ve AK Parti’ye yönelik kapatma
davasına ilişkin bir soruyu yanıtlayan
Rice, “Türk-Amerikan ilişkilerinin çok
iyi bir yerde olduğuna inanıyorum.
Elbette bazı zorlu konular oldu. Bunlara
geçmişte birlikte yanıt verdik. Ancak
inanıyorum ki biz, gerçekten çok geniş
bir alanı kapsayan çeşitli konularda
işbirliği içindeyiz. Hatta bunların hepsini bir görüşmede ele almak için zaman
yeterli olmuyor” diye konuştu. Rice,
Babacan ile görüşmede Kosova’dan
Kıbrıs’a, Afganistan’dan Orta Doğu
barışına, İran’ın yerine getirmesi
gereken yükümlülüklerine kadar bir
çok konuyu ele aldıklarına işaret etti ve
gelecek hafta da Babacan ile
Afganistan’daki
bir
konferansta
yeniden bir arada olacaklarını söyledi.
Dışişleri Bakanı Rice, bu sık görüşme
trafiğinin, iki ülkenin ilişkilerinin
bulunduğu durumu gösterdiğini söyledi. Rice, Türkiye’nin, İsrail-Suriye
yakınlaşmasında oynadığı rol başta
olmak üzere Ortadoğu’da izlediği aktif
politikanın, ABD tarafından “büyük
memnuniyetle karşılandığını” Bakan
Babacan’a ifade ettiğini anlattı.
Condoleezza Rice ayrıca, Türkiye’nin,
Afrika’da yeni misyonlar açma
niyetinin de memnuniyet verici
olduğunu belirterek, “Çünkü aynı
değerleri paylaşıyoruz” dedi.
Dışişleri Bakanı Ali Babacan da
Rice ile bir çok kereler farklı ortamlarda görüşme fırsatı bulmasına karşılık,
Amerikan Dışişleri Bakanlığında ilk
defa bir araya geldiklerini ifade etti.
Babacan, Rice ile çok yararlı görüşmelerde
bulunduklarını
belirterek,
“Türkiye ve ABD, yakın müttefik ve
ortaktır. Aynı değerleri bölgemizde
destekliyoruz. Bunlar demokrasi, insan
hakları, serbest piyasa ekonomisi gibi
değerler. İlişkilerimiz çok daha
kuvvetli” dedi.
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci
Babacan, özellikle Irak’ta yürütülen
işbirliğine işaret etti ve PKK’ya karşı
işbirliğinin çok başarılı olduğunu söyle-
di. Irak’ın istikrarının bölge için çok
önemli olduğunu belirten Babacan,
Irak’ın birliği ve toprak bütünlüğünün
önemini vurguladı. Rice ile diğer kriz
bölgelerine ilişkin görüşme yaptıklarını
da belirten Babacan, Türkiye’nin, özellikle Ortadoğu barışına işaret etti ve
İsrail ile Suriye arasında açılan yeni
yolun, iyi sonuçlar vermesini umduklarını söyledi. ABD’nin, Türkiye’nin
AB yoluna verdiği desteğe de işaret
eden Babacan, Türkiye’nin gerçekleştirdiği reformların, sadece AB
üyeliği için değil, bölge için de önemli
olduğunu kaydetti. Kıbrıs’ta yeni bir
iyimserlik havası bulunduğunu belirten
Babacan, ABD’nin sahne gerisinden
verdiği desteğe dikkati çekti ve
Kıbrıs’ta çözüm umudunu dile getirdi.
Babacan, “Gerek Orta Doğu, gerek
Balkanlar olsun, ABD ile çok yakın
işbirliği içindeyiz ve aynı hedeflere
sahibiz” dedi. Dışişleri Bakanı ve
Başmüzakereci
Ali
Babacan,
Türkiye’nin, İran’ın nükleer silah elde
etmesine karşı olduğunu, ancak bu
meselenin İran ile diyalog yoluyla
çözülebileceğine inandığını söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza
Rice ile ikili görüşme ve çalışma
yemeğinin ardından ortak basın toplantısı düzenleyen Babacan, Türkiye’nin
İran politikasına ilişkin bir soru üzerine,
“Türkiye ve İran, bizler komşuyuz. Biz,
bölgemizde nükleer silahlara karşıyız.
İran’a yeni bir öneri paketi içeren altı
ülkenin başlattığı son girişimi destekliyoruz. Biz, İran ile siyasi diyaloğun,
bu konuyu çözmede yardımcı olacağına
inanıyoruz” dedi. Babacan, BM üyesi
olarak Türkiye’nin, İran’a yönelik BM
Güvenlik Konseyi kararlarını desteklediğini de ifade etti. Rice da aynı
soruyu yanıtlarken, İran’a, uranyum
zenginleştirme programını bir kenara
bırakması için yaklaşıldığını belirtti ve
“İran hükümetiyle yapılacak şey, ne
yaptığına ilişkin gerçeği söylemesini
sağlamak. Kendi halkına, ne yaptığına
ilişkin gerçeği söylemesini sağlamak.
İran hükümetini, bizim, İran’ın sivil
nükleer teknoloji hakkını reddetmeye
çalıştığımızı söylerken duyuyorum. Bu
doğru değil” diye konuştu.
Daha önce Rusya’nın desteğiyle
sivil girişimlerin desteklendiğine işaret
eden Rice, “sivil nükleer işbirliği
İranlılara açık” dedi.
“TBMM Hiçbir Vesayeti
Kabul Etmez”
A
nayasa Mahkemesi’nin
baþ örtüsü düzenlemesini
iptal etmesinin ardýndan
gözler Meclis’te idi. Baþbakan
Örtüsü
Kararýný
Baþ
Deðerlendirdi. Türkiye Baþbakan
Recep Tayyip Erdoðan, kararla
ilgili deðerlendirmesini parti
grubunda yaptý.
Konuþmasýnda her fýrsatta
milli egemenlik vurgusu yapan
Erdoðan, “Ýstiklalimizin sembolü
olan bu Meclis bugüne kadar
hiçbir vesayeti, hiçbir gölgeyi
kabul etmedi, bundan böyle de kabul
etmeyecektir” dedi.
Baþbakan Erdoðan bu sözlerle
baþladýðý partisinin grup toplantýsýnda,
Meclis’in, milletin evi ve harim-i ismeti
olduðunu ve 70 milyon sahibi bulunduðunu belirtti.
Erdoðan, kaynaðýný anayasadan
almayan hiçbir yetkinin kullanýlamayacaðýný vurguladý.
Erdoðan,”‘Ben
yaptým,
oldu’
anlayýþýný demokratik rejimler kaldýrmaz.
Hükümetler yaptýðýnda da kaldýrmaz,
yasa koyucu yaptýðýnda da kaldýrmaz.
Ama yargýçlar yaptýðýnda hiç kaldýrmaz.
‘Ben yaptým, oldu’ anlayýþý, demokratik
hukuk devletlerinin kimyasýný bozar.
Demokrasilerde rejimi korumak ancak
hukuk içinde, hukukun üstünlüðü ilkesine, Anayasanýn baðlayýcýlýðýna sadýk
kalmakla mümkündür. Özellikle kararlarý
temyiz edilemeyen ve baþkaca bir denetime de tabi olmayan yüksek yargýnýn
‘ben yaptým, oldu’ deme lüksü yoktur,
olmamalýdýr” dedi.
Yasama ve yürütme organýnýn yanlýþ
yaptýðýnda bu yanlýþýn yargýdan ve seçim
zamaný milletten döneceðini vurgulayan
Erdoðan, “Peki yargý erki yanlýþ yaptýðýnda nereden döner?” diye sordu.
Baþbakan Erdoðan, yasama ve yürütmenin hem milletin denetimine hem de
yargýsal denetime tabi olduðunu, yargý
organlarýnýn da kararlarýndan dolayý
eleþtiri dýþý tutulmasýnýn beklenemeyeceðini söyledi.
Baþbakan, CHP’yi siyasetin alanýný
daraltarak, erkler arasýnda yetki çatýþmasý
çýkarmak istemekle suçladý. Erdoðan,
“Peki bu CHP sözcüleri ne istiyor? Ben
size söyleyeyim, anayasamýzda yetki
sýnýrlarý açýkça çizilen yasama ve yargý
erklerini karþý karþýya getirmek istiyorlar.
Erkler arasýnda hiç yeri yokken,
Türkiye’nin çözüm bekleyen aðýr meseleleri varken, uyum ve ahenk içinde birlikte çalýþmalarý gerekirken, bir yetki
çatýþmasý meydana getirmek istiyorlar”
dedi.
Altýn Koza ‘Sonbahar’ýn
Altýn Koza Film Festivali’nde en iyi film ödülü Sonbahar’a, en iyi
yönetmen ödülü ise Ýnan Temelkuran’a gitti.
A
dana Büyükþehir
Belediyesince düzenlenen 15.
Altýn Koza Film
Festivali’nde, ödüller sahiplerini
buldu. Uzun Metrajlý Ulusal Film
Yarýþmasý’nda “En Ýyi Film Ödülü”
Özcan Alper’in yönetmenliðini yaptýðý Sonbahar adlý filmin oldu.
Festivalde “Made in Europe” filmi
Büyük Jüri Yýlmaz Güney Özel
Ödülü’nü alýrken, filmin yönetmeni
Ýnan Temelkuran “En Ýyi Yönetmen”,
filmde rol alan Teoman
Kumbaracýbaþý, Murat Öncül, Ali
Çelik, Murat Makçý, Murat Kýlýç,
Ruhi Sarý, Mustafa Kýrantepe, Hasan
Þahintürk, Barýþ Yýldýz, Emin Gürsoy,
Ýnan Temelkuran, Güven Ýnce, Kadir
Çermik, Ali Rýza Kubilay, Öner
Erkan, A. Mümtaz Taylan, Ýnan Ulaþ
Torun ve Aykut Kayacýk “En Ýyi
Erkek Oyuncu” ödülünü paylaþtý.
Gecede ayrýca, Akdeniz Ülkeleri
Uluslararasý Kýsa Film Yarýþmasý ve Öðrenci Filmleri Yarýþmasý’nda dereceye girenlere ödülleri verildi.
Festival jürisini Derya Alabora’nýn baþkanlýðýnda oyuncu Baþak Köklükaya,
müzisyen Cahit Berkay, yönetmen Ezel Akay, görüntü yönetmeni Hayk Kirakosyan,
oyuncu Lale Mansur, sinema yazarý Murat Özer, yapýmcý Sadýk Deveci ve yönetmen-senarist Sýrrý Süreyya Önder oluþturdu.
Güncel
Gökçek’ten “Ana-Vatanına”
1 milyon euro Yardım
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Kosova ziyareti
çerçevesinde Prizren ve Mamuşa Belediyelerini ziyaret ederek, Annesinin
doğum yerine 1 milyon euro değerinde yardımda bulundu.
A
nkara Büyükşehir Belediye
Melih
Gökçek,
Başkanı
Kosova ziyareti çerçevesinde
Prizren ve Mamuşa Belediyelerini ziyaret
etti. Gökçek, Prizren ve Mamuşa'ya 1
milyon euro değerinde yardımda bulundu. Gökçek, Prizren Belediyesi Başkanı
Ramadan Muya ve Belediye üst düzey
yetkilileri ile bir araya gelerek
belediyenin karşı karşıya kaldığı güncel
sorunlarını dinledi.
Görüşme ardından basına yapılan
açıklamada Prizren belediyesi Başkanı
Ramadan Muya Ankara Büyükşehir
Belediyesinin Prizren belediyesine yaptıkları desteklerinin hem maddi hem de
manevi açıdan değerlerinin çok yüksek
olduğunu belirtti.
Ankara Büyükşehir Belediyesine
müteşekkir olduklarını kaydeden Muya,
Gökçek'in
ziyaretinin
iki
ülke
belediyelerinin aralarındaki işbirliğini
yoğunlaştırması için bir fırsat olduğunu
vurguladı. Muya, "Prizren'in Ankara
Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla
sahip olduğu park alanının Prizren halkı
için çok büyük önemi var” diyerek
Prizren Belediyesi ve halkının ilk defa
böylesi lüks bir parka sahip olduğunun
altını çizdi.
Ankara
Büyükşehir
Belediyesi
Başkanı Melih Gökçek annesinin doğum
yeri olan Prizren’i ziyaretinde çok geç
kalmışlığının
farkında
olduğunu
belirterek bugünkü ziyaretiyle onu telafi
etmeye çalıştığını belirtti.
Gökçek annesinin vatanına olan
yardımlarının bu kadarla kalmayacağını
belirterek bunun Türkiye‘de ki iş
adamlarının yapacakları yatırımlarla daha
da ilerleyeceğini belirterek, bu ziyaretin
esasında annesinin doğum yerini ziyaret
etmek yanı sıra buradaki durumu yakından izlemek ve gereken doğrultuda adımlar atmak olduğunu vurguladı.
Melih Gökçek, Prizren Şehir Parkı
yenilenmesi
yanı
sıra
Prizren
Belediyesine 1 minibüs, 1 makam aracı,
20 bilgisayar, 1 tam teşekküllü eğitim laboratuarı ve çeşitli yardım malzemeleri
bağışında bulunarak, yardım toplamının 1
milyon euro değerinde olduğunu belirtti.
Prizren Belediyesi Başkanı Ramadan
Muya, ziyaret anısına Gökçek'e Arnavut
milli kıyafeti ile Prizren işlemeli bir tablo
hediye ederek annesinin doğum yerinde
bulunmanın hatırası olarak Gökçek’in
hanımına Prizren’e ait sembolik hediye
olarak da Prizren kadınının geleneksel
olarak düğünlerde kullandıkları gömleklerden bir tane hediye edildi.
Gökçek de Muya'ya hediye edilen
makam araçlarının anahtarları ile el
işlemeli bir vazo hediye etti. Prizren
belediyesi ziyareti ardından iki belediye
başkanı, Ankara Büyükşehir Belediyesi
tarafından yapılan Prizren Parkı'nın
açılışını yaptı.
Ankara Büyükşehir belediyesi tarafından 1 milyon euro değerinde olan yardımların arasında Prizren ve Mamuşa
Belediyelerine minibüs ve makam aracı,
1 çöp arabası, Prizren ve Mamuşa’da
Park yapımı, 1 okula laboratuar malzemesi, 50 özürlü arabası, 20 bilgisayar ve çok
sayıda Sosyal yardımlar yanı sıra gıda
yardım paketleri de yer alıyor.
Gökçek, Cumhurbaşkanına çıktı
Ankara
Büyükşehir
Belediyesi
Başkanı Melih Gökçek, Kosova ziyareti
çerçevesinde Cumhurbaşkanı Fatmir
Sejdiu
tarafından
kabul
edildi.
Görüşmede iki ülke arasındaki işbirliği ve
gelecek ile ilgili projeler ele alındı.
Cumhurbaşkanı
Fatmir
Seydiu
görüşme ardından yaptığı açıklamada,
Kosova toplumu ile tümüyle bütünleşmiş
Kosova Türk toplumunun, iki ülke ve iki
ulus arasındaki iletişimde çok önemli rol
oynadığını belirtti. Sunduğu destekten
dolayı Türkiye'ye teşekkürlerini ileten
Sejdiu, başta ekonomi olmak üzere,
kültür, bilim ve tüm diğer alanlarda var
olan ilişki ve işbirliğinin geliştirilmesinde
kararlı olduklarını ifade etti.
Ankara
Büyükşehir
Belediyesi
Başkanı Melih Gökçek yaptığı açıklamada, Kosova Cumhurbaşkanı ile çok yararlı bir görüşme yaptıklarını ve Kosova'nın
bağımsızlığını kutlama fırsatı bulduklarını belirtti. Ankara Büyükşehir
belediyesi Başkanı Melih Gökçek,
Ankara Belediyesi olarak, başta Priştine
ve Prizren belediyeleri olmak üzere
Kosova'da tüm belediyelerle her zaman
işbirliği içinde olacaklarını ifade etti.
Gökçek, "En önemlisi kültürel işbirliği
geliştirmek ve diğer alanlardaki alışverişi
yaygın hale getirmektir" dedi.
Gökçek, Yağcılar’la görüştü
İki günlük bir ziyarette bulunmak için
Kosova’da bulunan Ankara Büyükşehir
Belediyesi Başkanı Melih Gökçek,
Kosova Demokratik Türk Partisi-KDTP
Genel Başkanı ve Çevre ve Alan
Planlama Bakanı Mahir Yağcılar ile bir
araya geldi. Yağcılar’la gerçekleştirdiği
görüşmesinde Gökçek, Ankara’nın
Kosova’ya yardımlarının devam edeceğini söyledi. Gökçek, Ankara Belediyesinin
kısa bir tarih içerisinde Priştine’ye de bir
park yaptıracağını söyledi.
Bakan Yağcılar da Prizren ve
Mamuşa’da parkların düzenlenmesi ve 1
milyon Avro değerindeki yardımları için
Ankara Büyüşehir Belediyesi Başkanı
Melih Gökçek’e teşekkürlerini ifade etti.
Enis TABAK - Yüksel POMAK
Perşembe, 12 Haziran 2008
10
11
Perşembe, 12 Haziran 2008
Güncel
Cengiz Aytmatov
vefat etti
Dünyaca ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov'un (79) tedavi
gördüğü Almanya'nın Nuremberg şehrinde hastanede
hayatını kaybettiği bildirildi.
Ü
nlü Kırgız yazarı, çevirmen,
gazeteci ve politikacı, 12
Aralık 1928'de Kırgızistan'ın
Talas Eyaleti 'ne bağlı Şeker
Köyü'nde
doğdu.
Bişkek'de
Veteriner Fakültesi'nden mezun
oldu. Yazarlığa 1952' de başlayan
Aytmatov, 1959'da Kırgız Pravdası
gazetesinde muhabir oldu. Daha
sonra Povesti Gori Stepey (Dağlar
ve Steplerden Masallar) adlı öykü
kitabıyla büyük ün kazandı. Bu
eseri, 1963'te Lenin Ödülü'ne lâyık
görüldü ve bu ödül onu aynı zamanda en genç Lenin Ödüllü yazar da
yaptı.
Eserlerini, Kırgızca ve Rusça
olarak kaleme alan Aytmatov, eserlerinin çoğunda tema olarak aşk, dostluk, savaş döneminin acıları ve kahramanlıkları ile Kırgız gençliğinin gelenek ve göreneklerine bağlılığını seçti.
Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal, kültürel, ahlaki, edebi,
askeri yani bütün maddi ve manevi zenginliğini eserlerine yansıtmış,
yaşadığı coğrafyanın insanının tarih içinde kazandığı değerleri, acılarını,
kahramanlıklarını, tecrübelerini yazıya döküp ölümsüzleştirmiş, halkının
içinde düştüğü zor durumları eserlerinde en güzel şekilde anlatmış, onların
çözümlerine dair ipuçları göstermiş, eserlerinde kendi ifadesi ile 'tipik
insan'ı ortaya koymaya çalışmış bir yazardır.
Hikayelerinde milletinin temel mülkü olan milli hafızaya ait efsane,
destan, masal, hikaye ve türküleri ve bunların meydana geldiği şartları,
ardındaki hikayeleri, insanları kullanırken, Kırgız Türk kültürünü, psikolojisiyle, duyuş ve anlayış tarzıyla, maddi manevi zenginliğiyle o kültürü bina
edenlerin evlatlarına yeniden hatırlatmaya çalıştı. Ayrıca hikayelerinde
halkının değerlerini, dertlerini, varsa onun içindeki çürümeyi anlatan
yazarın en önemli özelliği, özüne bağlılık, kendinden, halkından,
coğrafyasından haberdar olma olarak kendini gösteriyor.
Eserleri Türkçe'nin yanı sıra 150'den fazla dile tercüme edilerek milyonlarca baskıya ulaşan Aytmatov, 1958'de Kırgız Yazarlar Birliği Prezidyumu
üyeliğine, 1962'de de Kırgız Sinematografi İşçileri Birliği birinci sekreterliğine getirildi.
1966'da SSCB Yüksek Sovyet'i üyeliğine seçildikten sonra da 1967'de
SSCB Yazarlar Birliği Yürütme Kurulu üyesi olan ünlü yazar, 1968'de
Sovyet Devlet Edebiyat Ödülü'nü aldı. Son yıllarda politikaya da atılan
Aytmatov, Kırgızistan Meclisi'nde Talas Bölgesi Milletvekilliğinin yanı sıra
Kırgızistan 'ın Benelux Devletleri büyükelçiliğini de yapmaktadır.
Uluslararası Cengiz Aytmatov Vakfı Onur Başkanlığı'nın yanı sıra "Diyalog
Avrasya" dergisinin yayın kurulu üyeliğini de yapan Aytmatov, uluslararası
diyalog çalışmalarıyla da tanınmaktadır.
Ankara’dan Prizren’e
anlamlı yardım
G
eçen hafta içerisinde Prizren Belediyesi ziyaretinde bulunan
Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek ve heyeti,
Prizren’in HANDİKOS derneğine 45 adet tekerlekli sandalye
hediye etti.
Mamuşa Belediyesindeki engellilere 5 adet tekerlekli sandalye
bağışlayan Ankara Büyükşehir Belediyesi, tekerlekli sandalye sıkıntısı
çeken engellilere umut oldu.
Ankara Büyükşehir Belediyesinin yardımları arasında tekerlekli sandalyeler yanı sıra koltuk değneği ve engellilerin ihtiyacını karşılayacak çok
sayıda yardım vardı.
Hafta içerisinde gerçekleşen ziyaret sırasında törenli bir şekilde iade
edilen yardımlar sırasında açıklama yapan HANDİKOS Derneği Prizren
Şubesi Başkanı Ali Daş, engellileri unutmadıkları için şükranlarını sundu ve
bu anlamlı destek yüzünden Ankara Büyükşehir Belediyesine, böyle bir
yardıma aracı olan Prizren Belediyesi yetkililerine teşekkürler etti.
Türkçenin Kosova’sý
Þehir Dedim
Þeher Dedi
Bilindiði üzre, bugün Türk dili, dünya
üzerinde çok geniþ bir coðrafyada, birçok alfabe
ve alfabe varyantýyla yazýlý olarak, birçok aðýz,
þive ve lehçe biçimiyle de sözlü olarak yaþamaktadýr. Türkçenin bugünkü durumu elbette ki
geçmiþin bazý olay ve geçiþlerinin tabii sonucudur.
Özellikle son dönemde çalýþmalar ve fikirlerle sevindirici bir þekilde öne çýktýðý gözlenen
Türk Dünyasý algýsýndan bakanlar, Türk
Dünyasýnýn yakýnlaþmasýndan, kültürel beraberliðinden bahsedenler için Türkçe, temel noktada
durmaktadýr. Bunun böyle olmasý da kaçýnýlmazdýr çünkü bütün kültürel iliþkilerin
baþlangýcýnda, kararlaþtýrýlan veya var olan bir
dil ve (ortaklýk gereken durumlarda) bir alfabe
vardýr. Ýþte, bu denklemde de bugünkü Türk
Dünyasý coðrafyasýnda, baðýmsýz devletler,
özerk cumhuriyetler, özerk bölgeler ve
Türklerin yaþadýklarý devletlerin konumlarý
önem kazanýyor.
Türkçenin geçmiþiyle yakýndan ilgilenen,
çeþitli vesile ve çalýþmalarla Türkçenin
geçmiþteki hâlleriyle beraber olan bir kiþi
olarak, bugünkü bu arayýþlarýn çözümlerinin
çoðunun geçmiþten çýkarýlacak tecrübelerle
oluþacaðý kanaatindeyim. Tarihin yol gösterici
özelliði de zaten böyle olgularda ortaya çýkar.
Bir süredir, 1900’lü yýllarýn ilk senelerine ait
bir Azerbaycan gazetesini inceliyorum. Bu
gazeteyi incelerken, okurken aradýðým bazý
sorularýn yanýtlarýnýn da bende oluþtuðunu
hisseder gibi oluyorum. Türkçe gibi geniþ bir
coðrafyada ve tamamen ayný þekillerle yaþamayan bir büyük dilde nasýl ortaklýk saðlanabileceði mantýðýnda bazý cevaplarýn, bu
gazetenin sütunlarýnda gizli olduðunu görüyorum.
Bakü’de çýkan bu Azerbaycan gazetesi Arap
kaynaklý Türk alfabesiyle (Osmanlý alfabesi de
diyebiliriz) yazýlmýþtý. O dönemki alfabe o idi.
Gazetede Kafkaslar’ýn birçok aydýný ve
okuryazarý yazýlarý, fikirleri ve özellikleriyle yer
alýyordu. Dönem, daha sonrasýnda Türkler
açýsýndan birçok sýkýntýyý da beraberinde getirecek ve Sovyetler Birliði’nin kuruluþuna gidecek
olan bir dönemdir. Kafkaslar’da Ermenilerle
Türkler çatýþma içindedirler. Ayný dönem,
Osmanlý Devleti’nin de Batý devletlerince
yaratýlan Ermeni sorunuyla uðraþtýðý döneme
denk düþer. Zaten gazetede yer alan haberlerin
ciddi bir kýsmýnýn da Ermeni-Türk (hatta
Müslüman) çatýþmalarýndan söz etmesi de durumu göstermektedir. Bugünkü Azerbaycan
Cumhuriyeti’nin Karabað topraðý konusunda
Ermenilerle yaþadýðý sýkýntýlarýn iyice belirginleþme dönemleridir o dönemler. Bugünkü bazý
sorunlarýn doðuþ yerleri, doðuþ zamanlarý.
Bu Bakü gazetesi dil açýsýndan incelenirse,
Osmanlý alfabesiyle ve Türkiye Türkçesi imlasýna (Osmanlý) yakýn bir yazým þekliyle oluþturulduðu görülür. Oysa biz biliyoruz ki o dönem
Azerbaycan coðrafyasýnda konuþulan Türkçe,
bazý yönleriyle Osmanlý Türkçesinin dýþýna çýkabilmektedir. Bu da tarihî durumlarýn sonucuydu. O dönemin Azerbaycan konuþma dilinde
Alpay
ÝÐCÝ
çok olmamakla beraber, var olan bütün farklýlýklarýna raðmen, bu gazete Osmanlý Türkçesi imla
kurallarýnýn çok dýþýnda deðildir. Bundan da
önemlisi, imla kurallarýnýn dýþýna çýkýlsa ve bazý
sözlerin Osmanlý ve Azerbaycan muhitlerindeki
farklý telaffuzlarýna bakýlsa da bunlarýn yazýda
“ortak”laþmasýdýr. Evet, bu Azerbaycan gazetesi
yazýda Osmanlý gazeteleriyle ortaklaþabilmiþtir.
Peki, bu nasýl olmuþtu? Çok basit. Kullanýlan
alfabe aynýydý ve bütün farklýlaþtýrmalara raðmen, Osmanlý coðrafyasýyla Azerbaycan
coðrafyasý birbirinden baðýmsýz yaþamýyordu.
Ýrtibatlar canlýydý. Azerbaycanlýlar kendi dillerine Türkçe diyorlardý, baþka bir þey deðil.
Çünkü kendileri de Türk’tü, baþka bir þey deðil.
Azeri, Azerbaycanlý gibi tabirler daha sonraki
dönemlerde siyasî düzen tarafýndan uygun
görülüp kullandýrýlacak tabirlerdi. Týpký, Özbek,
Kýrgýz, Kazak gibi...
Söz konusu gazeteyi okurken, ben Osmanlý
yazý dili alýþkanlýðýný öðrenmiþ bir kiþi olarak
okudum. Mesela, bugün Azerbaycan’da “þeher”,
Türkiye’de “þehir” olarak telaffuz edilen ayný
söz o metinlerde de vardý. Ben onu “þehir” diye
okuyup geçtim. Ancak, Osmanlý alfabesini bilen
bir Azerbaycanlý kardeþim o sözü okurken
“þeher” diye okuyup geçebilirdi. Ben 1905’te
Prizren’de yaþayan bir Türk aydýný olsaydým ve
o gazete elime geçseydi, yine ayný þekilde okurdum. Ayný þekilde, 1905 yýlýnda Bakü’de
yaþayan bir Türk de o gazeteyi okurken “þeher”
diye telaffuz ederek okuyabilirdi. Her nasýl olursa olsun, bu gazete örneðinden hareketle bakacak olursak, yazý açýsýndan ortaklýðýn olduðunu
görürüz. Benim bahsettiðim dönem 1900’ler. Bu
dönemin daha da öncelerine gidilse de ayný
ortaklýklara rastlanýrdý. Üstelik sadece
Azerbaycan ve Osmanlý ile de sýnýrlý deðildi.
Bugünkü Özbekistan, Tataristan vb. Türk
coðrafyalarý da buna dâhil olurlardý.
O dönemde Arap kaynaklý Türk alfabesinde
bir ortaklýk vardý. Bu ortaklýk sonradan, özellikle Sovyetler Birliði yönetiminin Türkleri birbirinden koparýp küçük parçalara bölüp yönetmek sisteminden de dolayý bozuldu; bozduruldu. Önce kýsa bir süre Latin alfabesine geçildi,
Türkiye de Latin alfabesine geçince, tekrar
ortaklýk saðlandýðý için Sovyetler Birliði’ndeki
Türkler, Kiril alfabesine geçirildiler.
Bugün, Türk Dünyasý devlet ve bölgelerinde
Latin esaslý alfabeler merkezinde bir ortaklýk
oluþuyor. Birçok Türk devletinde ve bölgesinde
Latin alfabesi esaslý Türk alfabeleri kullanýlýyor
ama bu alfabeler esas açýsýndan ayný olmasýna
raðmen, bir deðil. Mesela Türkiye’nin latin
alfabesiyle, Azerbaycan’ýn veya
Türkmenistan’ýn Latin alfabesi bire bir
örtüþmüyor. Bunlar ileriki zamanlarda bir þekilde çözüme kavuþturulmasý þart olan konulardýr.
Dostlar, ben yukarýda size ortak bir alfabe
kullanýmýnda ne gibi ortaklýklara nasýl
ulaþýldýðýný göstermeye çalýþtým. Alfabeler,
dillerdeki sözlerin grafik listeleridirler. Seslerin
görünür hâlidirler. Bu durum, Türkçenin ortaklaþtýrýlmasý ve standartlaþtýrýlmasý mantýðý
açýsýndan sadece bir boyuttur. Ýþin
telaffuz, söz daðarcýðý ve daha
baþka boyutlarý da vardýr. Her þeyden önce, bütün iþler beyinlerde
baþlayýp bitmektedir. Bütün bu
ortaklýlar açýsýndan Kosova ve
Makedonya Türklerinin ve hatta
genelde Balkan Türklerinin,
Türkiye Türkçesi merkezinde bir
imla ve alfabe çizgisinde ilerlemeleri çok çok önemlidir. Bu,
birlik ve anlama ortaklýðý açýsýndan
mühim bir yoldur. Türk Dünyasý
bakýmýndan geliþtirilecek yeni
açýlýmlarda da Balkan Türkleri,
ortaklýktan yana olmak durumundadýrlar.
Güncel
P
Cevapsýz Sorular
ve Prizren Kalesi
rizren Kalesi’nin ne zaman inþa edildiði belirsizliðini korumaya devam ediyor. Yazýlý tarihi
kaynaklarda da kale ile ilgili tam anlamý ile bir
bilgi eksikliði mevcuttur.
Yüksek ve kalýn duvarlarla sarýlý ve güneyden Þar
daðý etekleri üzerine kurulmuþ olan Prizren Kalesi,
tarih boyunca Prizren açýsýndan en önemli stratejik
objelerin baþýnda bulunmuþtur. Kaleyi saran yüksek
duvarlarýn uzunluðu 508 metre olup, kalýnlýðý 1 metreden 2,5 metreye kadar deðiþmektedir. Kalenin uzunluðu 208 metre, geniþliði ise 120 metredir. 530 metre
deniz yüksekliðinde bulunan Kalenin bütün iç alaný
15,776 metredir.
Prizren Kalesi, uzun zaman bu bölgelerde yapýlan
savaþlarda þehri koruma ve buralardan geçen önemli
ticaret yollarýný (Viya Egnaçia) kontrol etmek için
hayati önem taþýmýþtýr. Son zamanlarda iyice harabeye
dönüþen Prizren Kalesi, yüzyýllarca Prizren’in tarihi
geçmiþinin ayaktaki en canlý örneði niteliðini taþýmaktadýr.
Prizren Tarihi Eserleri Koruma Kurumunda kale ile
ilgili çok az sayýda kaynak bulunmaktadýr. Kale ile
ilgili kaynaklara IV yüzyýldan sonra Bizans tarihçilerinin bölge ile ilgili yazýlarýnda rastlanmýþtýr. Bizans
yazarý Prokopi Cezares, “inþaatlar üstünde” eserinde
Dardan bölgesinde Tarihi eserleri sýralarken, Prizren
kalesinin varlýðýndan da bahsetmiþtir. Buna benzer XI
yüzyýldan sonra Yakanes Skulices Bizans tarihçisi
bölge tarihi eserleri çerçevesinde Prizren Kalesinin
bulunduðunu da belirtmiþtir.
Yukarýda belirtilen kurul uzmanlarý 1969 ve 2004
yýlýnda kalede arkeoloji araþtýrmalarda bulunmuþlardýr. Bu araþtýrmalar sonucunda yüzyýllara ev
sahipliði yapmýþ olan kalede, haraplaþmýþ barýnma
yerlerinin, dükkanlarýn, silah depolarý ile buna benzer
yerlerin varlýðý kanýtlanmýþtýr. Bu araþtýrmalar sonucunda kalenin 4 tarihi dönemde yapýldýðý bilgisi paylaþýlmýþtýr.
I. Dardan —Roma tarihi dönemi; V-VI yüzyýllarý
arasýndaki döneme denk düþmektedir. Araþtýrmalar
neticesinde Prizren Kalesinin temellerinin bu dönem
“
içinde atýldýðý düþünülmektedir.
II. Bizans idari dönemi olan VI. ve
XIII. Yüzyýl arasýndaki dönemdir. Bu
dönemde kalenin harap olmuþ bölümlerinde eski temeller üzerinde tamir
inþaatýnýn yapýldýðý kabul edilmektedir.
III. dönem ise XIII ve XIV yüzyýllar
arasýndaki Ortaçað tarih dönemini ifade
etmektedir. Bu dönemde bölge Çar
Duþan’ýn idaresi altýndaymýþ. Duþan,
Dubrovnik tüccarlarýnýn Prizren Kalesini
kullanma isteklerini geri çevirmiþ. Bu
dönemde de kale içinde kimi bazý harap
bölgeler tamir edilmiþtir. Bu dönem tam
olarak 1019 y. Bizanslar tarafýndan ilk
olarak Prizren Kenti olarak anýlarak orada
Kalenin de bulunduðu belirtilmektedir.
IV dönem XV ve XX yüzyýllar arasýndaki Osmanlý Ýmparatorluk dönemidir. Bu
dönemde kalede Mahmut Paþa Rotla
idaresinde kalede en fazla tamir iþleri
yapýlmýþtýr.
1870’lerde kalede camii, saat kule,
zanaatçý ve diðer dükkanlar yaný sýra su
deposu, silah deposu maðaralar, barýnaklar ve hatta deðirmen dahi bulunuyormuþ. Bu dönemde kale askeri kýþla olarak
kullanýlmýþ. 1912 yýlýna kadar kale bir küçük kent
konumunu korumuþ. Osmanlýlarýn bölgeden geri çekilmesini takiben kale harabeye dönerek, burada var
olan binalar yýkýlmýþ, camii yok edilmiþken geriye
sadece bugün de var olan kalenin temelleri kalmýþtýr.
Arkeoloji araþtýrmalarýna göre kale bir küçük kent
olup 3 bölüme ayrýlýyormuþ.
1.Yukarý kent bölümü
2. Aþaðý kent bölümü
3. Güney kent bölümü
Kalenin karakteristik giriþ kapýsý batý bölümünde
bulunmaktadýr. Kalýn duvarlarýn güney-batý
bölümünde Osmanlýlardan yapýlmýþ, bir efsane top
bulunmaktadýr. Efsaneye göre bu top, bir zamanlar
30 yıl sonra bir
araya geldiler
Altın Kuşak” olarak kabul edilen 1977/78 yılının IV Lise
kuşağı 30’ncu mezuniyet yılını törenli bir şekilde 7 Haziran
2008 Cumartesi günü kutladı. “Altın Kuşak” içinde 3 doktor, 1 öğretmen ve birkaç iş adamı bulunmaktadır.
30’ncu mezuniyet yılını kutlayan IV-11 öğrencilerine ayrıca
Arnavut öğrenciler de katıldı. 32 öğrencinin bulunduğu IV-11
sınıfından törene 18 öğrenci iştirak etti. 14 öğrenci çeşitli özeürlü sebeplerden dolayı kutlamada yerini alamazken, üç öğrenci de
geçtiğimiz yıllarda hakkın rahmetine kavuştu.
Törene Ürhan Şilik, Mergin Şkreli, Dr. Şadan Kotere, Suzan
Bekteş, Yamin Paçolar, Fatime Arap, Dr. Ürcan (Brando) Şala, Gülşen Pula,
Suzan (Alaybeg) Halko, Dr. Müjdat Kovaç, Şaban Papiç, Orhan Halko, Erdoğan
Randobrava, Orhan Kaçka, Reşat Kantarci, öğretmen Perihan Randobrava,
Naşide Süleyman ve Sevim Yağcılar.
Öğretmenlerden ise törene, sınıf öğretmeni ve biyoloji öğretmeni Cemali
Koro, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Celal Laçin, Tarih öğretmeni Bedrettin
Koro ve Coğrafya öğretmeni Prof. Süleyman Randobrava katıldı.
Buluşma saat 10 sularında ”Prizren Birliği” binasında gerçekleşti. Burada bir
araya gelen öğretmen ve öğrenciler eski anılarını hatırlayarak, sohbet ettikten
sonra hatıra fotoğrafını da çektirmeyi ihmal etmediler. Sohbetten sonra kente
küçük bir gezi yapan ekip, “Beska” aile restoranında sohbetlerine devam ediyorlar.
Perşembe, 12 Haziran 2008
12
1870 yýlýnda Prizren Kalesi
Kalenin bugünkü harabe hali
askeri iþlerde kullanýlýyormuþ. Daha geçlerde ise
devlet ve dini bayramlarýn kutlanmasýnda top kullanýlýyormuþ. Bunlarýn yaný sýra XX yüzyýlýn sonlarýnda top, Ramazan ayýnda iftar saatini belirtmek için
kullanýlmýþ.
Kale içinde deðerli kültür tarih kalýntýlarýný içinde
barýndýrdýðýndan 1948 yýlýnda devlet himayesine alýnarak, kalede bu tarihten sonra küçük tamir iþleri
yapýlmýþtýr.
Kale önemli stratejik bir yer olduðundan son savaþ
sonrasýnda 2002 yýlýna kadar KFOR kuvvetleri
tarafýndan da kullanýlmýþtýr.
Süleyman Randobrava
Törenle ilgili etkinlikler 16 sularında lisede ders başı yapmakla devam ediyor.
Lise avlusunda eskisi gibi toplanan Türk ve Arnavut öğrenciler, zilin çalması ile
30 yıl önce okudukları sınıflara tekrar geri döndüler. Öğrenciler, okudukları
sıralarına oturarak, ders dinlemek için hazır ola geçtiler.
Sınıfa giren sınıf öğretmeni Cemali Koro IV/11 sınıfının not defterini (cedveri)
açıp öğrencilerin isimlerini teker teker okuyarak, 30 yıl ile ilgili kısa bir konuşmada bulunuyor. Törene iştirak eden öğrenciler de 30 yıllık serüven içinde neler
yaptıkları ile ilgili konuşma fırsatına sahip oldular.
Program akşam saat 20 sularında OK Restoranında düzenlenen gece eğlencesi ile sona erdi. Bu etkinlikler çerçevesinde etkinliğe katılan bütün Türk ve
Arnavut öğrenciler, gece boyunca unutulmaz anılar yaşayarak, güzel müzik ve
zengin mutfağın tadını çıkardılar.
Güncel
Balkanlar’da Türk Halk İnançları
13
Perşembe, 12 Haziran 2008
Taner Kotle
T
Priştine Üniversitesi
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğrencisi
ürkler ister galip,ister mağlup ve ister
hakim olsunlar, hiçbir zaman hiçbir
yerde milli dillerine ve inançlarına
karşı besledikleri imandan sapmamışlar,
eski soy geleneklerini unutmamışlardır.
Miladın 800 tarihinden itibaren 1000
tarihine kadar iki asır içinde Türkler Şamanlıktan
Nesturi
Hıristiyanlığına
ve
Nesturilikten de Müslümanlığa geçmek
suretiyle üç defa din değiştirdikleri halde dil
değiştirm-emişlerdir.
Türkler tarih boyunca İslamlıktan önce,
boy boy ve yer yer kapıldıkları dinlerin etkilerinden, Türk Halk İnançları meydana
gelmiştir.
2 Asır içinde 3ncü hak dini
Müslümanlığı seçen Türkler ister istemez
eski dinlerinin az çok etkisinde kalmış ve
de İslam ile alakası olamayan eski
inançlarını aradan asırlar geçmesine rağmen
İslam’ın içinde sanki İslam’ın bir
parçasıymış gibi Türk Halk İnançlarını
mensubu oldukları dinlerinin içerisinde
sürdürmektedirler.
Tarihte hemen hemen bütün Türklerin
toplu olarak inandıkları,katıldıkları ve
seçtikleri tek din İslam olmuştur.Aşağıda
verdiğim
örneklerden
göreceğimiz,
Türklerin yaşadıkları farklı dinlerin, çevre
ve devrelere göre bazı eski inanç motiflerinden birkaç örnek vererek, günümüzde
bile yaşadığını göreceğiz.
Ateşten Geçme:
Türk halklarının ateş kültü ile ilgilidir.
Raşid ad din, Ebul Gazi Bahadır’dan
Ergenekon münasebeti ile biliyoruz. İlkyaz
gündönümünde dağın demir kesimini eritmeye matuftur. Kaşgarlı Mahmut da demire
uluhiyet veren Türk boylarından söz etmektedir. Demirin bulunduğu yere cin-perinin
giremeyeceği
inancı
Anadolu
ve
Azerbaycan Türklerinde olduğu gibi
Kosova-Balkan Türklerinde de vardır.
İlkyaz gündönümünde 14 Mart’ta
Prizren’de Daltulum denen dağ eteğinde
halk tarafından oraya çıkılır ve yazın ilk
günü kutlanır ateşler yakılır salıncaklar
kurulur genç kızlar deflerle türküler
söylenir.Akşam namazından sonra ise
Prizren Kosova Tekkelerinde çeşitli törenler
yapılarak Ergenekon’dan çıkışımız büyük
bir heyecanla gün bugün kutlanmaktadır.
Altay Türk halk inançlarında demir ve
demirci kültünü toparlarken A. Tacemen;
Türk inancında gökyüzü demircisi vardır. O,
Şamanların kutsiyeti sayılır. Gök demircisi,
yaptığı mucizeli aynalardan, yere atar.
Yeryüzündeki şamanlar, bunları alırlar ve
Şamanlık takımlarına ilâve ederler. Şamanlar Türk inancına göre, mucize yaratan
büyük demircilerdir. Bu yüzden onlardan
kötü ruhlar korkarlar. Demirci de çoğu defa
halkı kötü ruhlardan ve hastalıklardan
koruyan kişi sayılır. Buryatlar ve Sahalarda
demir ve demirci kutsal itibarı görürler.
Burada çok kere, demirci şamandan
güçlüdür. Demirci isterse manevî gücü ile
şamanı öldürebilir.
Mavi Boncuk:
Mavi gözün tekin olmayışı inancı Gök
Tengri inancının bir ürünüdür.
Türklerde mavinin kutsiyeti gökün mavi
oluşundan gelir.Bu nedenle mavi tekin
değildir.Mavi saygı celbeder. Mavi gözlü
insanın nazarının çabuk geçeceği inancı
Dağıstan,Anadolu, Balkanlar ve Kuzey
Mesopotamya Türkleri de var.
Azerbaycan da Göygöz’tekin değildir
denir. Mavi gözün veya diğer nazar edici
güçlerin olumsuz tesirinden kurtulabilmek
için Mavi Boncuk veya başka cisimlerden
yararlanırlar.
Kosova Türklerinde ve Balkanlarda
yaşayan Türk Akraba Topluluklarında da
Mavi Boncuk inancı hala eski inanç ve kutsiyetiyle yaşamaktadır.
Çocuk doğumlarında, sünnetlerde,
evliliklerden tutunda odalarda, dükkanlarda,
evlerin en önemli baş köşelerinde otomobillerde Mavi Boncuğa rastlayabiliriz.
Ayna:
Arkası sırlı yansıtıcı bir cam parçasıdır.
Halk tasavvufunda ise yansıtıcı bir cam
parçası olmakla beraber, aynı zamanda
manevi sırlarda içermektedir. Aynanın cinleri topladığına inanılır. Bunun içindir ki
gece aynaya bakılmaz, çocuklara aynaya
bakılma izni verilmez..
Bazı hallerde ayna örtülür. Aynaya
bakan kimse ‘Allahummesalli’ yi okur.
Kosova Türklerinde genelde evimizin
büyüklerince,
geceleyin
aynaya
bakındığımız zaman uyarılar alırız!
Örneğin:
‘Ceceylen aynaya bakılmaz’, ‘Adet
dildır ceceylen aynaya bakılma ograrsın!’
gibi uyarılar duyarız evimizin büyüklerinden.
Genelde Oğuz Türk boylarında bu tür
inanç kültürü hala gün bugün yaygındır.
Karabasan:
Karabasan, ’Albastı’, ‘Al karısı’ inancı
ve bu türden kara iyelerin çeşitli isimlerle
tanınması Türk Toplulukları arasında çok
yaygındır. Bunlardan korunmanın ve
verdikleri zararı gidermenin de çeşitli yol-
Kare Bulmaca No: 56
Soldan Saða
1.Olympique de Marseille’de oynayan
Kosova’lý futbolcu
2.“Ireland Republic Army” — Ödenti, anayasa,
kesenek
3.Alfabemizin 18. ve 15. harfi — Gemide (ip,
halat, yelken) — A
4.Azotun kýsaltmasý — avanak — Elektrik direnç
birimi
5.Türlü renklerden olan, kadýn ismi — Abd’li
aktör Ford.
Geçen haftaki bulmacanın çözümü NO:55
ları olduğuna dair inançlar vardır. En fazla
istifade edilen kaynak ayet ve sürelerdir.
Kosova Türklerince Karabasan adı yerine Agırbasan adı kullanılır.
Agırbasan hakkında çeşitli söylentiler
duyarız. Agırbasan’ın şapkalı ve korkunç
bir yüzü olduğu söylenir, geceleyin uykuda
iken Agırbasan kişiye musallat olduğunda,
eğer o kişi Agırbasanın başındaki şapkayı
çekerse zengin olacağınla ilgili söylentiler
duyarız.
Başka bir rivayete göre de eğer kişi,
Agırbasan’ın etkisinden kurtulamadığı
takdirde, öleceğine inanılır.
Ardından Su Dökme:
Türk Halk inancında, biri yolculuğa
çıkarsa gittikten sonra annesi arkasından
dua okur ve su döker. Böylece yolunun
aydınlık gidişinin sağlıklı olacağına inanılır.
Kosova Türklerinde ve Balkanlar’da
yaşayan Türk Akraba Topluluklarında da
ardından su dökme inancı vardır.
Balkanların çeşitli bölgelerinde ardından
su dökme inancı farklı farklı biçimlerde
uygulandığı görülür.
Örneğin:
Bir kişi gurbete uğurlanırken arkasından
annesi, kız kardeşi veya eşi tarafından ardına su dökülür, bu olay sırasında etrafı
matem havası kaplar, gidenin arkasına ağıtlar yakılır, gözyaşı dökülür.
Günahkarlara Geçit Vermeyen Kaya:
Anadolu’da Hacı Bektaş Veli’de olduğu
gibi günahkarlara geçit vermeyen kovukları
vardır. Bu tür kaya geçitlerinden birisi de
yedi uyurlar mağarasındadır. Doğu
Anadolu’da
Kars, Bitlis, Erzurum da mevcuttur.
Balkanlar’da Osmanlının etkisiyle gelen
Bektaşilik inancının etkisinden dolayı
Kosova’nın Prizren şehrinin Sozi Türbesi
olarak bilinen yerde geçit vermeyen kaya
mevcuttur.
İnanışa göre sadece iyi insanların kaya,
delikten geçmesine müsaade eder, kötü
insanların geçmesine asla izin vermez
inancı yaygındır.
Bu inancın derinliklerinde Türk Türeyiş
destanlarından mağaradan veya ağaç kovuklarından çıkmış olma inancı da aranabilir.
Tırnak Kesme:
Tırnak gündüz kesilmeli hem el hem
ayak tırnakları aynı günde kesilmemelidir.
İnanca göre el ve ayak tırnakları bir günde
kesilir ise aynı günde hem ölüm hem de
düğünün olacağı inanılır bu büyük bir kötü
günü kendi ellerinle hazırladığına inanılır.
Gece tırnak kesenin kül başına
denir.Tırnak yakılır daha ziyade gömülür.
Tırnak kesildikten sonra el muhakkak
yıkanmalıdır. El yıkanmaz ise, o elle tutulan
yiyecek ve içecek haramdır.
Kosova Türklerince Tırnak Kesmekle
alakalı inançlar:
Ayak ve El Tırnaklarının aynı günde
kesildiği takdirde, uğursuzluk olacağı inancı
yaygındır, hem ölümün hem de düğünün
aynı günde olacağına inanılır.
Geceleyin tırnak kesilmemesi inancı da
hala gün bugün Kosova Türklerinde ve
Balkanlar’da yaşayan Türk Akraba
Topluluklarında da uygulanır.
Gayptan Ses:
Türk inançlarında gayptan tanıdık bir
sesle çağırma vardır. Buna şeytan çağırdı,
şeytan aldattı denir. Böyle hallerde
Türklerin çoğu ‘Tövbe Estağfirullah’ derler.Balkanlar Kosova-Prizren’de ise ‘Tuz
dügeym Tuz’ derler her bölgede farklı farklı dualar farklı farklı sözleri de duyabiliriz.
Kendisini tanıdık bir sesle çağırıldığını
duyan, bu sese ilgisiz kalıp cevap vermemelidir. Cevap verilmesi halinde cevap verenin
başında iblis-cinin bir felaket getireceğine
inanılır.
Yukarıda Ortak Türk Halk İnançlarıyla
ilgili
verdiğimiz örnekler hala Türk
dünyasında capcanlı bir biçimde yaşanmakta ve yaşatılmaktadır.
Türk Halk İnançları, Türk Dünyasının
sınırları içinde Adriyatik’ten Çin Seddine,
Sibirya Ovaları’ndan Afganistan’ı kapsayan
bir bölgede, asırlardan beri birbirlerinden
uzak, habersiz yaşamış olan Türk
Toplulukların, şu an farklı din mezhep
tarikat inançları içinde olsalar bile ortak
Türk Halk İnançları noktasında hepsi birleşmektedirler.
Verdiğim örnekler Türklerin ister
İslam’da,
ister
Şamanizm’de,ister
Ortodokslukta ister farklı tarikat ve mezheplerde bu saydığım inançları hala içlerinde
sanki mensubu oldukları o dinin bir
parçasıymış gibi Türk Halk İnançlarını
yaşatmaktadırlar.
Kaynakça:
Balkanlar’dan Uluğ Türkistan’a Türk Halk İnançları-1-(Kültür Bakanlığı/Ankara 2002Dr.Yaşar Kalafat)
Balkanlar’dan Uluğ Türkistan’a Türk Halk İnançları-11-(Babil Yayınları/Ankara 2005Dr.Yaşar Kalafat)
Türk Edebiyatı II (Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları/İstanbul 2006-Ahmet Kabaklı)
Türkler Nasıl Bir Millettir (Ufukötesi Yayınları/İstanbul 2006-Mehmet Dikici)
Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka
Yukarýdan Aþaðýya
1.Barcelona’lý futbolcu messi
2.“Otorinolarinolog” kýsaltmasý —
Lütetesyumun kýsaltmasý
3.Radyumun kýsaltmasý — Bayan aktör Ras.
4.Ýyotun kýsaltmasý — Eski BM genel sekreteri
5.Galatasaray futbolcusu Ümit.
6.Abd’nin eski baþkaný karter — Alfabenin 8. harfi
7.Sula her tarafý kaplý olan kara parçasý — kýzýl,
kýrmýzý
8.Sodyumun kýsaltmasý — Yüreklendirmeye
yarayan Ýspanyolca yaþa
9.Eskiden Rus kazaklarýn baþbuðuna verilen
ünvan.
Tank, agim, idi, arena, ra, anam, n, a, atak, li, neron,
mis, adam, boza.
Fot o : Na fi z L ok v i ça
Agim Rifat
Kültür
Türk Dünyası Þiiri
Tepkisizlik
ÞÝÝRÝN ATEÞÝ
Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar
tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta
þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak
karþýnýza sevgili okuyucular.
Kötüler Birleþti
Battal toprak
Yaban otlar alaný
Yýlan sokar
Diken batar
Avcý vurur ceylaný
Açarsýn: Ýftira!
Kaparsýn: Küfür!
Anlayamazsýn
Herkes bilir
Sen bilmezsin
Hakkýndaki yalaný
Ah Keloðlan
Keloðlan
Kötüler çoktan birleþti
Ýyilerin birleþme zamaný
Düþtük Dünyaya Dünyaya
Üç beþ kadýnla konuþtuk
Yattýk
Adýmýzý çapkýn çýkardýk
Koskoca sözler ettik
Sonra satýldýk
En küçük bir zevke kandýk
Sevda dedik
Sevgi dedik
Yücelttik
Nedir ki
Kendimizden baþka hiç kimseyi sevmedik
Çamurdan adamlar yarattýk
Deðer diye duvarlara astýk
Aldattýk
Hem baþkasýný
Hem kendimizi
Medeniyetler kurduk
Kurduðumuz medeniyetleri tek tek yýktýk
yaktýk
O da yetmedi
gittik
Evrenin derinliklerine girdik
Vücudun her yerine
Ýnsanýn yüreðine giremedik bir tek
Perşembe, 12 Haziran 2008
1
Tepkisizlik alýp baþýný gitmiþ
Körlüðün davulu çalýyor sokaklarda
2
Anlamýn kölesi olmadým hiç
3
Sabahý yýkýlmýþ bir gelecekle
Tarihin yüzüne bakamayýz
4
Çekip çeviremediðin yaþam
Sevincine ortak etmez seni
5
Düzmece eylemlerde arama beni
6
Kötünün ipiyle indiðin kuyudan
Ancak cesedin çýkar güzelim
Kötülük Çobaný
Aramýzdaki çatlak
saçmalýk gibi
dikiþ tutmuyor
Yolumuzu kesiyor kötülük çobanlarý
Çoðunun elinde bir yaðdanlýk
Kapý kapý dolaþýp
ödül arýyor kendine
Sýrt sývazlamalar
iç dýþ kaþýmalarla
Utanmadan
nöbetini bekliyor aymazlýðýn
10.
Hazýrlayan: Agim Rifat
Bu aydýn bencilliði
dönek çýkarcýlar
Yok oluþun kuyusunda sabahlayýp
Kýsýr tutkular
suyu çýkmýþ sözlerle
Deðerliden uzak
çalým satýyor pazarlarda
Adýný yitirmiþ
koyaklarda gezip
Ölümü terletiyor gölgesi
Þafaðýn Sesi
Erdemin rengini bulamamýþ
Sularý kirli
tepkisiz ve paramparça bir kuþak
Kendisiyle oturmamýþ
adýný yazmamýþ hiç
Ezberi karýþýk
yaþamýn tadýna alýþmadan
Çözülmüþ
küçük dirençlerde kalmýþ
Yasýn kimyasý
þafaðýn sesine çalýþmamýþ
Acýyla el ele dolaþmamýþ sokaklarda
Günlüðü yok
kirli iliþkiler uzmaný
Sevinçleri yorgun
su baþýna inememiþ gölgesi
Aðlamadan geçirdiði yaþamda
Dalýnda bir çiçek koklayýp
Bir kediyle göz göze gelmemiþ hiç
Erdemle seviþmemiþ varoþlarda
Mehmet Kýyat
Türkçem’in
Haziran sayýsý çýktý
yýl yayýn hayatýný yaþayan Türkçem
dergisinin tatil öncesi olan Haziran
sayýsý basýndan çýkmýþ bulunuyor.
Türkçem, bu kez de zengin bir içerikle günyüzü
görmüþ. Derginin Sahibi ve Yazýiþleri Müdürü
Zeynel Beksaç’ýn Editörden adlý yazýsýnda
diðerleri arasýnda þunlar vurgulanýyor: “Yayýn
hayatýnýn 10’ncu yýlýnda bulunan Türkçem,
öncelikle sizlerle birlikte Kosova’da anadil
zevkini beraber yaþatmaktan son derece mutlu
olduðumuzu dile getirmek istiyoruz. Sizlerden,
öðretmenlerden, Türkiye’den gelen olumlu
düþünce ve mesajlar, bizlerin bu yolda daha bir
emin adýmlarla yürümemiz için güç vermekte.
Türkçem’in yolu sevgi ve hoþgörüden
geçer.Türkçem, Kosova’da yaratýlan Çaðdaþ
Türk Edebiyatýnýn geliþmesine aðýrlýklý olmakla
birlikte, Balkan ve genelde Türk dünyasý
edebiyatýna, ayrýca genelde dünya edebiyatýna
tadýmlýk halinde de olsa yer vermeye özen
göstermektedir.Türkçem,
size
elinden
geldiðince bilgi daðarcýðýnýzý zengin kýlmak,
nice güzellikleri sizlerle paylaþabilmek için
günyüzü görmekte. Türkçem, sizlere edebiyatý
14
sevdirmek, edebiyata gönül vermeniz için çaba
harcamakta...
Vatanýmýz, mirasçýlarý olduðumuz bu
topraklar artýk baðýmsýzlýða kavuþtu. Kosova
Cumhuriyet oldu. Baðýmsýz devlet oldu.
Avrupa’nýn en genç ülkesi oldu…
Kosova Türkü’nün en büyük zenginliði
konuþtuðu anadilidir. Bu hep vurgulandý. Bu
dile olan aþinalýðýmýz, hep çýð gibi büyüdü.
Dilimizle birlikte bizim gene olmazsa olmaz
deðerlerimizden
biri
kuþkusuz
ki
anadilimizdeki eðitimimizdir. Bu deðerlerin
vazgeçilmez savunucusu olan Türkçem, bundan
böyle de bu sorumluluk duygusu içinde yoluna
devam edecektir.”
Editörün dile getirdiði görüþlere katýlmamak
elde deðil. Varsýn Türkçem yayýn hayatýna devam
etsin.
Ýçindeki
güzelliklerle
öðrencilere
ulaþýversin. Onlarýn dünyalarýna , bilgi
daðarcýklarýna yeni bir þeyler ekleyiversin.
Öðrencilerin edebiyata daha bir ciddi sarýlmasýna
vesile olsun. Türkçem’in Haziran sayýsýný mutlaka
alýn ve okuyun.
15
Perşembe, 12 Haziran 2008
Ýnsan duygusunu, düþünce ve hayalini yansýyan bir ayna olarak sanat ve kültür..
PRÝZREN’DE KÜLTÜR, SANAT
VE ÞAÝRLÝK GELENEÐÝ XI
ÞEYH HACI ÖMER
LÜTFÝ EFENDÝ
HAZRETLERÝ - c
E
serlerin bibliyografisinden görüldüðü
üzere Hacý Ömer Lütfi Efendi hayatýnda 61 kadar el yazama eser yaratmýþtýr.
Bu eserlerden 56‘sý Türkçe olurken, eserlerinden 4’ü Arapça, biri de Farsçadýr. Hacý
Ömer Lütfi, Arapça ve Farsça olmak üzere 15
eseri de tercüme etmiþtir. Bu eserlerin büyük
bir bölümü mütenevvi türde þiir olurken, el
yazmalar arasýnda düz yazýlarý da vardýr.
Dolayýsýyla Hacý Ömer Lütfi’nin þiirlerini
beþ ana bölümde toplayabiliriz. Tasavvuf,
Didaktik, Tarih, Sosyal ve Çocuk þiirleridir.
Bugüne kadar Hacý Ömer Lütfi en fazla,
tasavvuf ve melâmet alanýnda yazmýþ olduðu
þiirleriyle ün yapmýþtýr.
Verilen bibliyografiden Hacý Ömer
Lütfi’nin özgün olan (çeviri ve tercümeler
hariç) bütün el yazmalarýnýn (çeþitli boyuta
olmak üzere) 3.325 sayfada yazýldýðý
görülmektedir. Yayýnlamýþ olduðu bu 61
eserinde ise toplam 1.876 özgün þiir yer
almaktadýr. (düzyazýlar hariç)
XIX. asrýn sonlarýnda ve XX. asrýn
baþlarýnda yaþayan þair, bütün düþüncelerini
yazdýðý bu eserlerinde dile getirmektedir.
Hayatý manasýyla kavrayan þair, hayatý
süresince bu yaþamýn tabi kanunlarýndan
çýkan iyi ve kötü taraflarýna katlanýyor. Lakin
hayatýn bu kötü taraflarýný görmezlikten gelerek, bütün yaþamý boyunca daima iyilik ve
insaniyetlik için savaþýyor. Ýnsanýn toplumda
gerçek insan gibi kabul edilmesini ve insana
gereken deðerin verilmesine var kuvvetiyle
çalýþtýðý anlaþýlmaktadýr. Bütün hayatýný okumak ve yazmakla geçiren þair en fazla bilgiye
önem vererek, bu konuda ilmin Yücelliðini
ve dünya zevkinin de bilgide olduðunu çoðu
dizelerinde vurgulamaktadýr:
Gülzar-i zevk-i irfân âriftendir nümâyâ
Var mý sefayý vicdan bak cahilin içinde.
Bu çalýþmayý yapmaya baþladýðýmda
bugüne kadar Hacý Ömer Lütfi’nin eserlerini
muhteva eden sadece dört kitabýn ve bazý
makale yazýlarýn mevcudiyetine rastladým:
Hasan Fehmi Kumanlýoðlu: “Erkâný Hac ve
Ýlhamý Kâbe”, Ýzmir 1976; Hasan Fehmi
Kumanlýoðlu,“Prizrenli Hacý Ömer Lütfi
Divaný” Karþýyaka-Ýzmir 1980; Mr. Tacida
Hafýz “Hacý Ömer Lütfi Eserlerinden seçmeler TAN yayýnlarý 1992; Bir de 2004 yýlýnda
Bal-Tam yayýnlarýnca Tacida Hafýz’ýn ilk
kitabýn týpký yani ikinci baskýsý olarak nitelendirilen “Neoklasik Divan Þairlerinden
Hacý Ömer Lütfi” kitabýdýr. Bu kitaplar yaný
sýra Mr. Hamit Altýparmak, “Hacý Ömer Lütfi
ve Tevârhîsi” Çevren dergisi, sayý 73, Priþtine
1989; Mr. Hamit Altýparmak Hacý Ömer
Lütfi’nin Tevârhîsi’nde Kültür Anýtlarý,
Çevren dergisi, sayý 79—80, Priþtine 1990;
Nimetullah Hafýz “Prizrenli Seyh Haci Ömer
Lûtfü ve Onun Yapýtlarý, Sesler sayý 60, 1971,
Üsküp; Nimetulah Hafýz, Hacý Ömer Lûtfi,
Çevren dergisi sayý 2, 1974 Pristine;
Nimetulah Hafýz, “Hacý Ömer Lûtfinin
Çocuk Þiirleri” Sesler sayý 83, 1974, Üsküp.
Belki baþka yayýnlanan eserler de vardýr fakat
biz onlarý bulamadýk. Bunu derken Hacý
Ömer Lütfi’nin eserlerini ihtiva eden bu kitaplar dýþýnda baþka bir kitabýn yayýnlanmadýðý
açýkça söylenebilir. Artý yayýnlanan kitaplarda Hacý Ömer Lütfi’nin bazý þiirlerinin de
tekrarlandýðýný söylemek gerekir.
Yaptýðým araþtýrmaya göre Hacý Ömer
Lütfi’nin yukarýda anýlan kitap ve makalelerde toplam 250 civarýnda þiirinin yayýmlandýðý anlaþýlmakta. Bu ise bizlere bugüne
kadar bu divan þairimizin sadece %15 kadar
þirinin yayýnlandýðýný göstermektedir.
Yayýnlanan þiirlerinin de çoðunun tekrarlandýðýný göz önünde bulundurursak bu
sayýnýn daha az olduðu anlaþýlmaktadýr. (Mr.
Tacida Hafýz “Hacý Ömer Lütfi Eserlerinden
Seçmeler” kitabýnda 108 þiir: Çocuk 7, Divan
19, Tevarih 51, Hilliyet’ül Ekâbir 20, Hac
Hediyelerimden 8 ve Sosyal þiirlerinden 3);
Hasan Fehmi Kumanlýoðlu, Erkâný Hac ve
Ýlhamý Kâbe kitabýnda 50 kadar þiir ve
“Prizrenli Hacý Ömer Lütfi Divaný” kitabýnda, Divandan 77; Mr. Hamit Altýparmak
“Hacý Ömer Lütfü’nün Tevarihsinde Kültür
Anýtlarý” makalesinde 6 ve diðerleri)
Bunu derken bu eserlerde yayýnlanan þiirler, Hacý Ömer Lütfi’nin bilinen þiirleridir,
yani uzun zamandan beri Hacý Ömer
Lütfi’nin yeni yayýnlanmamýþ þiirlerine veya
diðer yapýtlarýna rastlanmamýþtýr.
Yayýnlanan eserler bibliyografisinden
Hacý Ömer Lütfi’nin teferruatlý bir biçimde
bütün el yazma eserlerin mevcudiyeti
bildirilmekte. Bu ise bizlere bu bibliyografide yer alan eserlerle ilgili bilgileri yayýnlamak için bu elyazmalarýn birilerin elinde
veya özel kütüphanelerde bulunduðunu
kanýtlamaktadýr. Böyle bir durum karþýsýnda
ister istemez þu soru da ortaya çýkmaktadýr.
Hacý Ömer Lütfi’nin bütün el yazmalarýn
mevcudiyeti bilinirken, neden bugüne kadar
bu
el
yazmalar
yayýnlanmamýþtýr?
Dolayýsýyla bu elyazmalarýn günümüze kadar
gün yüzüne çýkarýlmamasý ve hala yayýnlamamasý Prizren ve Kosova Türk Divan
Edebiyatý için büyük bir kayýp olduðunu
açýkça söylemek gerekir.
Onun için çoðu araþtýrmacýlar, bugüne
kadar Hacý Ömer Lütfi gibi büyük bir Divan
edebiyatý þairi ile ilgili bazý çalýþmalarýn
yapýlmasýna raðmen, bu çalýþmalarýn þairin
kiþiliðini ve yaratýcýlýðýný doðru dürüst aydýnlatýr nitelikte olmadýðýný bildirirken, Hacý
Ömer Lütfi’ye þimdiye kadarkinden daha çok
sahip çýkýlmasý yanýnda en kýsa zamanda bu
þairin bütün eserlerini ihtiva edecek bir eserin
yayýnlanmasýný da açýða vurmakla böyle
durumu kýnamaktadýrlar.
Eðer bazý kiþiler bu elyazmalarý çevirmek
amacýyla bir yerden veya bir kiþiden
almýþlarsa ve alýnan yere bugüne kadar iade
etmemiþlerse, o zaman bu elyazmalarý en
kýsa zamanda yayýnlamalarý gerekir ki bu el
yazma þiirler de gün yüzünü görsün ve bu
eserlerden edebiyatçýlarýmýz, öðrencilerimiz
ve bu türe ilgi gösteren diðer kiþiler de yararlansýn. Eðer bunu yapmaya cesaretleri yoksa
o zaman baþka birine verip bu el yazmalarý
bir bütün olarak yayýnlasýn ve hak yerini bulsun. Çünkü Hacý Ömer Lütfi gibi büyük bir
þahsiyet ve þairimiz bunu çoktandýr hak
etmiþtir. Eserlerinin sadece bir bölümünün
yayýnlanmasý sadece bura Türk toplumu ve
yazýný için deðil, bütün toplumumuz için
büyük bir kayýptýr. Hacý Ömer Lütfi’nin
daðýnýk olan el yazmalarýnýn çoðunun nerde
ve kimlerde olduðu “bilinmezken” Tevarih
eserinin iki nüshasý bugün Prizren Tarihi
Anýtlarý Koruma Kurumunda bulunmaktadýr.
Ayrý ayrý tarihlerde yazýlan bu nüshalardan
birini Kamil Tosko Efendi diðerini de Salih
Çavoli Efendinin derleyip yazdýklarýyla ilgili
malumatlarýmýz vardýr.
Raif VIRMİÇA
Kültür
Hakk aþký ola elde berât ey dil-i þeydâ
Girsin eline gevber-i ihsâni Huda’nýn
Deýyâ-yý füyûzâtýna bat ey dil-i þeydâ
Olmazsa bu dünyâda eser aþk-ý Huda’dan
Yoktur sana ukbâda necat ey dil-i þeydâ
Bil aþký ki sen Kâbe-i âmâl-i beþerdir
Aþk ile kabul oklu salât ey dil-i þeydâ
Hep aþk iledir kim ki olur makbûl-i ilâhî
Savm ile dahi hacc-u zekât ey dil-i þeydâ
Ýrfaný kazan hakk ile bul zevk-i müebbed
Kehl oldu sana ayn-ý memat ey dil-i þeydâ
LÛTFÎ umde-yi aþk ile kýl kalbini zinde
Aþk oldu sana âb-ý hayât ey dil-i þeydâ
AÞK ASUMANINDA EYLERÝZ PERVAZ
Aþk asumanýnda eyleriz pervâz
Biz nûr-ü cemâlin mübtelâsýyýz
Genc-i nihândan keþf eder dil-râz
Sýrr-ý kunt ü kenzin âþinâsýyýz.
Meyletmez gönlümüz fikri taklide
Her zaman mailiz sýrr-ý tecride
Olmuþuz mazhar nûr-i tevhide
Mizbah-ý Hüdâ’mn Ýndlasýyýz
Hamdülillah mazharýz genc-i mesture
Kalp oldu kalbimiz gülþen-i nura
Girmiþiz hakk ile beyt-i ma’mûra
Kâbe-i tevhidin reh-nümâsýyýz
Bizcle kondu genc-i týlsým-i esma
Bizdedir cevher-i sýrr-ý müsemmâ
Gönlümüz olmuþtur arþ-ý muallâ
Esrar-ý vahdetin biz âmâsýyýz
Aþk-ý haktan baþka sohbet etmeyiz
Aðyara asla ülfet etmeyiz
Sultân-i cihâna minnet etmeyiz
Þeyhü-l Arabýn biz gedâsýyýz.
Anlaþmaz sýrrýmýz LÛTFÎ lâf ile
Benzemez nurumuz necmi af ile
Nâzilsek ne var arz-ý sâfile
Kâf-ý dil mülkünün biz ankasýyýz.
HÝLYET’ÜL EKÂBÝRDEN SEÇMELER
DÝVANDAN SEÇMELER
DÂÝMA OLMUÞ MURÂKIB
HAZRET-Ý MEVLA SENÝ
Dâima olmuþ murâkýb Hazret-i Mevlâ seni
Þaþkýn adam gafletinden bilmiyor Mevlâsým
Pesttir indinde cali ü mâle etmez iltifat
Aþk içinde buldu âþýk rütbe-i bâlâsýný
Tâc ü tahtýn terk eden Ýbn-i Edhemdir gönül
Bir pula almaz cihanýn haþmet-i vâlâsýný
Hur-ý in ü Cennet-i Tûbaya hiç etmez heves
Dilberinden gayrý âþýk vermedi sevdasýný
Dilde mahbubun bulan dilbend-i suret olmadý
Gülþen-i kalbinde gördü dilber-i ra’nasýný
Kiint ü kenz esrarýnýn bir cevher-i rahþâný var
Günc-i dilde sakladý ol dürre-Ý beyzasýný
Neflý kýlmýþ hakk ile ol kalbine rûh-ul kndüs
Meryem-i dil sevmesin mi sevgili Ýsa’sýný
Dil huzur-u hakla buldukta hayat-ý câvidân
Gülsitân-i dilde buldu cennet-i âlâsýný
Görmesin mi ehl-i dil LUTFÝ safâ-yi câvidân
Hakk için terk eyledi dünyâsýný ukbâsýný
AÞKA DÜ-CÝHÂN VARINI SAT EY
DÝL-ÝÞEYDA
Aþka dü-cihân varýný sat ey dil-i þeyclâ
Bir köhne-hasýr üstüne yat ey dil-i þeydâ
Oldunsa eðer aþk ile sen tâlib-i dîdâr
Agyâra olan meylini at ey dil-i þeydâ
Allah’a tevekkül ile uþþâk-i ilâhî
Eyler o belâyâya sebat ey dil-i þeydâ
Dert ehli bulur derd ü belâyâda terakki
Bir derdine bin derdini kat oy dil-i þeydâ
Dünyâda sana mahþer-i kübrâ da necattýr
Târîkat-i Aliyye-i Melamiyye’den
Þeyh Abdülmâlik Efendinin Târih-i Ýrtihâli
Allah Gafâr 1327/1909
Bu Melâmi þeyhi zât-ý muhterem
Göçti ihvân iglâsun bu rihlet
Þeyh Recep Hulûsî’den ihlâs ile
Himmet aldi irdi sýrr-i vahdete
Sohbetinden zevk alýrdi ârifler
Meclisi benzerdi dâr-ý cennete
Nûr-i tehvîd ile fer buldi kulûb
Döndi bir gülzâr-ý nûrâniyyete
Mevt-i âlem mevt-i âlemdir bu gün
Cân dayanmaz bunla nâr-ý fýrkata
Mühr-i hak irdi kusûfenâ cihân
Halk-ý âlem heb büründi zulmete
Cisi hâkî gerçi (?) girdi makbere
Rûh-i pâkî çikti arþ-i rifate
Göçti ol A’lâ-yý illiyyîne tâ
Hak ile irdi makâm-ý kurbete
Lâmýna nâsutdan pervâz idüb
Dâhil oldi gülþen-i kudsiyyete
Kaydetten eyledi bir dem urûc
Vâsýl oldi bâr-gâh-ý hazrete
Görsün iltâf-ý hudâ-yý bî-hisâb
Nâil olsun anda âlî-i devlete
Zâten ol cânânýna muþtak idi
Þimdi irdi rûh-i pâki vulsata
Târihi Allâh Gafâr oldi bâk
Gark ider gaffâr ol bahr-i rahmete
Didi ihvâný þerþek âlîle
Þeyhimiz girdi sara-yý vahdete
Lütfi bende söyledim bu târihi
Þeyh Malik Hilmi irdi izzete
Sene 1347/1927—28
Kadın
Yüzmek ve yürümek beyin için en iyi vitamin
Yaz geldi. Kýþ boyunca yoðun bir tempoda çalýþan insanlar, tatil
yapýp dinlenmeye hazýrlanýyor. Doç. Dr. Serdar Dað; tatilde
sadece bedeni deðil, zihni de dinlendirmek gerektiðini söylüyor
ve ekliyor: Tatilde bol bol yüzün ve yürüyün. Denizi ve güneþi
vitamin niyetine kullanýn. Ýþi aklýnýzdan çýkarýn!..
N
örolog Doç. Dr. Serdar Dað, yaz
tatilinde beyni dinlendirmenin en etkin
yollarýný anlattý. Tatilin yan gelip yatmak anlamýna gelmediðini belirten Dað, zihni
güçlendirecek formülleri açýkladý:
Yorulan beyni dinlendirmenin en iyi
formülü nedir?
Kural olarak herhangi bir ortamdan
zarar görüyorsak, öncelikle o
ortamdan uzaklaþmak gerekir.
Yorulan beynimizin daha fazla
yýpranmasýný önlemek ve onu
dinlendirmek için en iyi formül; zaman zaman iþ
ortamýndan uzaklaþmak, yani
tatile çýkmaktýr . Tatil
süresince spor yapmak,
mümkün olduðunca açýk
havada bulunmak, iþi düþünmemek ve hobilerimizle
ilgilenmek; bizi zinde kýlar.
Beyin tatilde dinlenir mi?
Beyin ancak amaca uygun bir tatil
yapýlýrsa dinlenir. Bazen tatil süresince
ertelenen iþler yapýlmaya çalýþýlýr. Bu
durum, sadece beynimizi bir iþten diðerine
yönlendirmek ve onu daha fazla yormaktýr.
Nasýl ki bilgisayarda biriken mail’leri hafýza
dolduðunda temizlemek zorundaysak, tatili de
sadece iþ ortamýndan uzaklaþmak olarak
algýlamamalý ve bu süreci beynimizi iþgal eden
olumsuz düþünceler ile iþ takýntýlarýný temizleyecek þekilde deðerlendirmeliyiz.
Deniz ve güneþ, beynin dinlenmesine
yardýmcý olur mu?
Ýnsanýn ruh yapýsý mevsimlerle yakýndan ilgilidir. Güneþli havalarda insana mutluluk ve
heyecan veren maddeler daha çok salgýlanýr.
Yoðun ve stresli bir iþ temposundan sonra
çýkýlan tatilde güneþle denizin birarada olmasý,
beynin dinlenmesi için bulunmaz bir fýrsattýr.
Yüzme, insan bedenine çok faydalýdýr. Bunun
yanýnda deniz suyu özellikle güneþ ýþýnlarýyla
birleþince, birçok hastalýða karþý koruyucu etki
gösterir. Bazý hastalýklarýn tedavisine de
yardýmcý olur. Örneðin; deniz suyunun sinüzitli hastalarýný, yarattýðý burun akýntýsý
sayesinde rahatlattýðý herkes tarafýndan bilinmektedir. Deniz ve güneþ ikilisi sayesinde salgýlanan hormonlar, insana huzur verir. Ayrýca
seks dürtüsünü arttýrýr ve duygusal heyecaný
doruk noktasýna çýkarýr. Böyle bir ortamda
zaten iþ akla gelmez. Böylece beynimiz, olumsuz düþüncelerden temizlenir.
Bütün yýl yoðun çalýþanlara nasýl bir tatil
öneriyorsunuz?
Ýþ dünyasýnýn yoðun temposuna kendini kaptýrarak yýl boyu çalýþan insanlarda; beynin kap-
asitesinin üzerinde zorlanmasýna baðlý olarak
yorulmasýnýn yanýnda, yýpranma da gözlenir.
Bazen bu durum depresif ruh hali, uykusuzluk,
isteksizlik, panik atak, aþýrý sinirlilik ve her
þeyi kafaya takma gibi hastalýk belirtilerine
yol açar. Ýyi bir tatil; beyni dinlendirdiði
gibi bozulan ruh halini de düzeltir.
Ýnsan beyni, basit yöntemlerle daha
verimli çalýþabilir mi?
Beynin
öðrenme
kapasitesi
sýnýrsýz ama biz çok az bir kýsmýný kullanabilmekteyiz. Beyni
verimli kullanmak için kullanabildiðimiz sýnýrlý kapasiteyi,
lüzumsuz iþgal etmemeliyiz.
Düzenli ve doðru beslenme,
spor yapma, stresten uzak
durma, konsantre olunan
iþ yapýlýrken belli aralýklarla dinlenme ve bol bol
kitap okuma ile beyin daha verimli
çalýþýr.
Vücut geliþtirmek için yapýlan egzersizler, beynin dinlenmesine yardýmcý olur
mu?
Spor beyni dinlendirir, kan akýmýný arttýrýr ve
beynin beslenmesini düzenler. Ama aðýr spor
yapmak doðru deðildir. Vücudumuz için en
kolay yapýlacak spor; düzenli ve tempolu
yürüyüþtür. Vücut geliþtirmek için yapýlan aðýr
tempolu sporlarýn, bazen beyin açýsýndan
zararlarý olur. Fazla efor sarf etmek ve vücudu
aðýrlýklarla zorlamak; kan basýncýný aþýrý derecede arttýrabilir. Bu da beyin kanamalarýna
sebep olabilir. Ayrýca vücut geliþtirmek için
alýnan bazý ilaçlarýn ve hormonlarýn, beyin ve
sinir sistemine olumsuz etkisi vardýr.
Ýki yýldýr sýnavlara hazýrlanan çocuklar,
sýnav bitiminden hemen sonra sizce defteri
kitabý birkaç ay kapatmalý mý?
Ülkemizde öðrenciler robot gibi çalýþarak
sýnavlara hazýrlanýyor. Zaman azlýðýndan
dolayý beyni dinlendirecek ve rahatlatacak
spor ya da müzik gibi sosyal faaliyetlerden
yoksun kalýyorlar. Sýnavýn bitmesi, yoðun
çalýþma temposundan çýkan öðrenciler için
büyük rahatlýktýr. Sýnav sonrasýnda ders kitaplarý birkaç ay kapatýlmalýdýr. Bu dönemde
roman okumak, spor yapmak veya tatile çýkmak; beyni dinlendirir ve geliþimine yardýmcý
olur. Matematik, Türkçe ve Fen Bilgisi gibi
dersler; beynin sadece sol tarafýný geliþtirir.
Beynin sað tarafýný ise spor, kitap okuma, tiyatro gibi sosyal faaliyetler geliþtirir. Dahilere
bakýldýðýnda; bu kiþilerin beyinlerinin her iki
tarafýný da geliþtirdiklerini görürüz. Sadece
beynin sol tarafýný geliþtirmek, beynin olaylar
karþýsýnda düþünme kabiliyetini azaltýr. Bu
yüzden sýnavlara hazýrlanýrken de, sosyal
faaliyetlerde bulunmak gerekir.
Perşembe, 12 Haziran 2008
Sýradan bir kadýn
saçlarýný yýkamak, kurutmak ve þekillendirmek
için senede yüzlerce saat
harcýyor ama buna raðmen kadýnlarýn yüzde 81’i
saçlarýndan çoðu zaman
memnun olmadýðýný
söylüyor. Oysa hayalinizdeki saça ulaþmak o
kadar da zor deðil.
Saçlarýnýzý soðuk suyla
yýkamak, gerçek kýllardandan yapýlmýþ fýrçayla
taramak gibi birkaç kolay
yöntemle parlak ve saðlýklý saçlara kavuþabilirsiniz...
1
Parlak
saçlar
için
10
pratik
yöntem
Doðallýktan yana olun Plastik fýrçanýzý atýp, yerine doðal
kýllardan yapýlmýþ bir fýrça alýn (yaban domuzu kýllý
fýrçalarý tercih edin). Bunlar saçlarýnýzý fýrçaladýðýnýzda
yaðlarý eþit olarak daðýtýr ve parlaklýk kazandýrýr.
Alkollü ürünlere dikkat! Alkol, hava kirliliði ve rutubet
saçlara doðal parlaklýklarýný kaybettirir. Saç köpüklerinin çoðu alkol içerir. Bu nedenle eðer saçlarýnýz
kuruysa köpük yerine krem ya da serum kullanýn.
3
5
4
Kývýrcýklaþmasýný önleyin Saçlar gözeneklidir ve gözenekler havadaki nemi emer; bu da nemli havalarda saçlarýn
istenmeyen þekilde kývýrcýklaþmasýna neden olur.
Saçýnýzýn gün ortasýnda kývýrcýklaþmasýný önlemek istiyorsanýz, evden saçlarýnýzý tamamen kurutmadan çýkmayýn.
6. Silikon kullanýn Silikonlu ürünler saç derisinin
tepesinde kalýr ve deriyi dýþ etkenlere ve þekil veren
aletlere karþý korur; sürtünmeyi ve sýcaktan zarar görme
ihtimalini azaltýr. Fakat bu ürünlüri çok kullanýrsanýz
saçýnýz tepenize yapýþýr ya da yaðlanmýþ gibi görünür.
6
Isý tedavisi Çoðu kadýn sýcaðýn saçlarý kuruttuðunu
düþünür. Fakat ýsý doðru þekilde kullanýldýðýnda saça parlaklýk verir. Kuaföre gidemeseniz de ayda bir saçýnýza
maske ya da sýcak yað bakýmý uygulayýn. Ürünü saçýnýza
sürdükten sonra, saçýnýzý çok sýcak bir havluyla sarýn.
Ýyonlu aletlere yatýrým yapýn Saç kurutucular ve maþalar
sadece saçlarýn kabarmasýný ve elektriklenmeyi önledikleri için deðil, saçlarýn saðlýklý olmalarýný saðladýklarý
için de yatýrým yapýlmaya deðer ürünler. Ýyonlu seramik
aletler, saçlara kýrýklarý önleyen negatif iyonlar üfleyerek
saçlarýn güçlenmesini ve parlaklýk kazanmasýný saðlar.
9
2
Doðru þekilde yýkayýn Saçlarý haftada birkaç defa yýkamak yeterlidir. Ama saçlarýnýzý her gün yýkýyorsanýz;
kremi önce kullanýn, sonra saçlarý durulamadan sadece
saç diplerini þampuanlayýn. Ardýndan durulayýn.
4. Soðuk su iyidir Saçlarý soðuk suyla yýkadýðýnýzda üst
deri kapanýr ve yumuþak, parlak bir yüzey elde edersiniz. Saçlarýnýzý kuruttuktan sonra soðuk hava vermeniz de buna benzer bir etki yapar.
7
16
8
10
Kývýrcýk saçlarýn bakýmý Eðer saçlarýnýz doðal olarak
dalgalýysa, her altý veya sekiz haftada bir uçlarýndan
biraz kestirmenizde yarar var. Ayrýca her zaman nemlendirici içeren bir þampuan ve krem kullanýn.
10. Dalgalarýnýz ýþýldasýn Kývýrcýk saçlar ayný
yönde olduklarý zaman daha parlak durur. Bu
yüzden büyük, yumuþak ve düzgün dalgalar
küçük kývýrcýklardan daha çok ýþýk yansýtýr.
Dalgalarý kuruttuktan sonra maþaya dolayýp
birkaç saniye bekletirseniz, saçlarýnýz kalýcý bir
þekilde dalgalý duracak ve daha parlak
görünecektir.
17
Perşembe, 12 Haziran 2008
Gençlik
Sinem Kobal ile samimi bir sohbet
“Dadý” adlý dizide evin küçük kýzý rolüyle oyunculuða adým atan Sinem
Kobal, “Hürrem Sultan”, “Lise Defteri” ve “Nefes Nefese” ve son
pþarak “Selena” adlý dizilerin yaný sýra “Okul” ile “Dünyayý Kurtaran
Adam’ýn Oðlu” filmlerinde rol aldý. Birçok televizyon programýnda da
sunuculuk yapan Kobal, saðlýklý beslenme konusunda oldukça titiz.
Oyunculuk yapýyor olmasýndan dolayý saðlýklý beslenmeye aþýrý özen
göstermesi gerektiðini belirten genç oyuncu, formunu korumasýnýn
sýrrýnýn doðru beslenme ve spor olduðunu söylüyor.
Saðlýklý beslenme konusunda oldukça
titizsiniz. Beslenme alýþkanlýðýnýzdan söz eder
misiniz?
Saðlýklý olmayan hiçbir þeyi yememeyeiçmemeye özen gösteriyorum. Sabah sýký bir
kahvaltý yaparak akþama kadar fazla bir þey
yememeye çalýþýyorum. Eðer öðlen çok
acýkýrsam çok hafif bir þeyler atýþtýrýyorum.
Akþamlarý da hafif yiyeceklerle idare ediyorum.
Gazlý içeceklerden de kaçýnýyorum ama her
zaman uzak kalmak mümkün olmuyor. Ama gün
içinde çok fazla su tüketiyorum.
Yemek
yemekten
mi
çok
fazla
hoþlanmýyorsunuz yoksa formunuzu koruma
adýna mý yiyeceklerden uzak kalýyorsunuz?
Yemek yemeyi kim sevmez. Her tarafta
birbirinden güzel yiyecekler varken nasýl olur da
insan isteyerek uzak kalmayý düþünebilir? Gün
içinde çok fazla yemek yemeyi düþünmemeye
çalýþýyorum.
Tatlýlar, çikolata?
Can evimden vuruldum þimdi! Tatlý neyse ama
çikolata... Çok seviyorum ama fazla yiyince yan
etkileri oluyor. Kilo alýmý, sivilce gibi. Bizim
gibi görsel iþ yapanlar yeme keyiflerinden
fedakarlýk yapmak zorundalar. Bir de kadýn
olunca fedakarlýk yapma katsayýsý artýyor.
Dýþarýda yemek yemeyi seviyor musunuz?
Arkadaþlarla zaman zaman dýþarýda yemek
yiyoruz. Hamburger patates gibi fast-foodlardan
uzak kalmaya çalýþýyorum ama her zaman
mümkün olmuyor. Bazen de keyifli oluyor.
Spor
yapmaya
biliyoruz...
meraklý
olduðunuzu
Öyleyim. Sporu yalnýzca formda kalmak için
yapmýyorum. Seviyorum da. Bol bol
yüzüyorum, jimnastik yapýyorum, her fýrsatta
voleybol oynuyorum.
makyajlý olayým, her an
saçlarým
yapýlý
olsun
derdinde deðilim.
Giyim tarzýnýz?
Spor. Abiye giyinmem
gerekirse de en rahat olanýný
tercih ediyorum. Rahat
hareket etmemi saðlayacak
kýyafetleri
alýyorum.
Günlük yaþantýmda bir jean bir tiþört bana
yeter.
Sizin için hayatta olmazsa olmazlar
nelerdir?
Tabii ki ailem.
En büyük çýlgýnlýðýnýz nedir ?
Bir anda karar verip arkadaþlarla pijama
partisi düzenlemek. Çok eðleniyoruz o
partilerde. Bir de çýlgýnlýk hayalim var.
Uçak kullanmak istiyorum. Uçakla
taklalar atmayý hayal ediyorum.
Film izlemeyi seviyor musunuz?
Ben tam bir filmkoliðim. Müthiþ bir DVD
koleksiyonum var. Her tür filmi izlemeyi
seviyorum. Ayrýca mesleðim gereði,
çekilen bütün filmler hakkýnda bilgi sahibi
olmaya çalýþýyorum.
Televizyon?
Televizyon da izliyorum. Bu da her
þeyden önce mesleðimin bir gereði.
Oyunculukta hedefiniz nedir?
Elbette iyi bir oyuncu olmak. Oyunculuðumla
bir çok ödül kazanmak istiyorum. Yurtdýþýndaki
projelerde de yer almak istiyorum. Türk
Sinemasý’nýn idol oyuncularýndan biri olmak en
önemli hedefim.
Ünlü olmak keyifli mi yoksa zor mu?
Seyahat etmeyi seviyor musunuz?
Evet, hem de çok. Türkiye’nin ve dünyanýn her
yerini görmek istiyorum. Uzakdoðu ve Afrika’yý
özellikle merak ediyorum. Bir gün mutlaka
gideceðim oralara. Türkiye’de en çok tatil
yaptýðým yer Bodrum. Bodrum’da olmayý çok
seviyorum, orada çok eðleniyorum.
Bazen keyifli bazen zor. Birilerinin yolda beni
tanýmasý, gülümsemesi, halimi hatýrýmý sormasý
hoþuma gidiyor tabii ki ama bazen tanýnmamak
istiyorum, özgürlüðümü doyasýya yaþamak
istiyorum.
Hayýr, çok fazla düþkün deðilim. Kendimi iyi
hissedecek kadar bakým yapýyorum. Bilirsiniz
kadýnlarýn günlük bakýmlarý... Öyle her an
Güzel bir aþk filminin kahramanýný
canlandýrmak istiyorum. Öyle bir aþk filmi
olmalý ki izleyen herkes kendini o filmin içinde
hayal etmeli.
Bakýmýnýza düþkün birisi misiniz?
Hayallerinizdeki rol nedir?
Fıkralar...
Çocuk
Perşembe, 12 Haziran 2008
ÇİZMELİ KEDİ
18
Temel ormanda ağaç kesiyormuş, o sırada çevreciler de ormanda
yürüyüşe çıkmışlar, Temel'i bu vaziyette görünce bir güzel pataklamışlar... Temel üstü başı perişan halde köye dönerken Dursun a rastlamış, Dursun;
-Ula Temel bu ne hal böyle? diye sormuş, Temel de anlatmış;
- Ormanda ağaç keseydum, birden kalabaluk pir grup Doğan'ın yengesini bozmişum diye dövdü peni, halbuki ne Doğan'ı taniyruuum, ne de
yengesuni..
***
Köyü basan bir gurup terörist bütün köy halkını sıraya dizer... Grubun
başı köy halkına derki...
- Hayatta kalabilmeniz için bir şansınız var. Köyün erkekleri tek sıra
dizilecekler. Hepiniz mallarınızı çıkartacaksınız. Karıların gözünü
bağlayacağım. Gözü bağlı olarak kadınlar hepsine elleyecek. Kim
kocasınınkini elleyerek tanırsa o karı kocanın hayatını bağışlayacağım...
Derken kadınlar birer birer gözleri bağlanıp getirilir.
- Birinci kadın başlar. “ Bu değil, bu değil, bu değil BU!! “ kocasını ve
kendini ölümden kurtarır.
- İkinci kadın gelir. “Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu
değil, BU!”.. onlarda kurtulurlar. Üçüncü kadınıda getirdiklerinde
terörist dayanamayıp adamların arasına geçer. Kadın başlar kocasını aramak için ellemeye.
- Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, Bu Bizim Köyden Değil, bu
değil, bu değil, Bu....
***
Mısır hükümeti Kızıldeniz'in altına tüp geçit yaptırmak için ihale açar.
İhaleye İngiltere'den, Amerika'dan, Japonya'dan birer firma ve
Türkiye'den de Temelin firması olmak üzere dört firma katılır. Firmaları
teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler. İngiliz Firması:
- Biz iki taraftan da eşzamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin
altında tam ortada buluşuruz. Tüneller arasında maksimum 1 metre fark
olur, 30 metre enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz. derler.
Amerikan Firması:
- Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz.
Maksimum 50cm fark olur. derler. Japon Firması:
- Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Maksimum
20cm fark olur. derler. Sıra bizim Temel'e gelir. Temel:
- lla biz de iki taraftan kazmaya başlarız. Ortada buluştuuuk buluştuk,
buluşamadık iki tüneliniz olur. der!!!
Raif Kerem Vırmiça
Foto Haber
B
ir zamanlar, üç oğlu olan bir değirmenci varmış. Değirmenci ölünce
büyük oğluna değirmen, ortanca
oğluna eşek, küçük oğluna da kedi miras
kalmış. Küçük oğlu bu duruma çok üzülmüş.
“Kedi ne işine yarar ki insanın?” diye
yakınmış. “Pişirip yiyemezsin bile.” Kedi
bunu duymuş ve hemen cevap vermiş. “Kötü
bir mirasa sahip olmadığınızı göreceksiniz
efendim. Bana boş bir çuval ve bir çift de
çizme verirseniz, neye yarayacağımı
görürsünüz.”
Şaşkınlıktan ağzı bir karış açık kalan
çocuk, kedinin istediklerini yapmış. Kedi
çizmeleri giyince ayna karşısına geçmiş ve
kendini pek beğenmiş. Sonra kilerden taze
bir marulla güzel bir havuç seçip ormanın
yolunu tutmuş. Ormanda çuvalın ağzını
açmış, marulla havucu çuvalın içine yerleştirip bir ağacın arkasına saklanmış. Çok
geçmeden taze sebzelerin kokusunu alan
küçük bir tavşan çuvalın yanına gelmiş,
zıplayıp içine atlamış. Kedi saklandığı yerden çıkıp çuvalın ağzını sıkı sıkı bağlamış.
Ancak Çizmeli Kedi tavşanı efendisine
götürmek yerine doğruca saraya gidip
Kral’la görüşmek istediğini söylemiş.
Kral’ın huzuruna çıktığında yere eğilerek,
“Yüce Efendimiz, size Efendim Marki’den
bir hediye getirdim,” demiş. Bu hediye
Kral’ın çok hoşuna gitmiş.
Üç ay boyunca Çizmeli Kedi saraya o
kadar çok hediye götürmüş ki, Kral artık
onun yolunu gözler olmuş. Derken Çizmeli
Kedi’nin dört gözle beklediği gün nihayet
gelmiş çatmış. “Bana sakın neden diye sormayın ve bu sabah ırmağa gidip yıkanın,”
demiş sahibine. Çizmeli Kedi, o sabah
Kral’ın Prenses’le, yani kızıyla birlikte
ırmağın kenarından geçeceğini biliyormuş.
O sabah, Kral’ın faytonu ırmağın
yakınından geçerken Çizmeli Kedi telaşla
yanlarına yaklaşmış. “Yardım edin! Yardım
edin!” diye bağırmış. “Efendim Marki boğuluyor!” Kral hemen bir alay askerini ırmağa
yollamış.
Fakat Çizmeli Kedi bununla da
kalmamış. Kral’a, efendisi ırmakta yüzerken
hırsızların onun elbiselerini çaldıklarını
söylemiş. (Oysa Çizmeli Kedi, efendisinin
elbiselerini çalıların arkasına kendisi
gizlemiş!) Kral, hiç gecikmeden Marki’ye
bir takım elbise yollamış. Tahmin edeceğiniz
gibi Çizmeli Kedi’nin sahibi, kendisine
Marki denmesine çok şaşırmış, ama akıllılık
edip hiç sesini çıkarmamış.
Marki güzelce gyidirildikten sonra Kral
onu gideceği yere götürmek için faytonuna
davet etmiş ve kızıyla tanıştırmış. Prenses,
iki dirhem bir çekirdek giyinmiş olan
Marki’ye bir bakışta âşık olmuş.
O sırada Çizmeli Kedi koşa koşa oradan
uzaklaşmış. Çok geçmeden büyük bir tarlada
ot biçen insanlara rastlamış. “Beni dinleyin!”
diye bağırmış. “Kral bu yöne doğru geliyor.
Size bu tarlaların kime ait olduğunu sorarsa
ona efendim Marki’ye ait olduğunu söyleyeceksiniz. Yoksa sizi dilim dilim doğrattırırım!”
Sonra Çizmeli Kedi bir süre daha koşmuş
ve büyük bir tarlada buğday biçen adamlara
rastlamış. Aynı şeyi onlara da söylemiş.
Sonra tekrar koşmuş ve her rastgeldiği
insana aynı şeyleri tekrarlamış. Derken
Dev’in şatosuna varmış.
Kral’ın Faytonu Çizmeli Kedi’nin geçtiği
yerlerden geçerken Kral her rastgeldiği
insana, “Bu tarlalar kime ait?” diye soruyormuş. Her defasında da aynı cevabı alıyormuş. Kral, Marki’nin bu kadar çok toprağa
sahip olmasına şaşırmış. (Çizmeli Kedi’nin
sahibi de öyle!)
O sırada Çizmeil Kedi Dev’in şatosunda
başka bir işler çevirmekle meşgulmüş.
“Dev,” demiş Çizmeli Kedi, Dev’in
nefesinin kokusundan iğrendiğini gizlemeye
çalışarak. “Senin aynı zamanda müthiş bir
sihirbazlık gücünün olduğunu söylüyorlar,
doğru mu?”
“Öyle diyorlarsa, öyledir,” demiş Dev
alçakgönüllülükle.
“Örneğin, istersen hemen bir aslana
dönüşebildiğini söylüyorlar,” demiş Çizmeli
Kedi. Bunu söyler söylemez Dev hemen
kendini bir aslana dönüştürüvermiş. Çizmeli
Kedi kendini dolabın üzerine zor atmış. Dev
tekrar eski haline dönünce dolaptan aşağı
inmiş. “Mükemmel!” demiş Çizmeli Kedi.
“Ama fare gibi küçük bir şeye dönüşmek
senin gibi cüsseli biri için imkânsız olmalı!”
“İmkânsız mı?” diye gülmüş Dev.
“Benim yapamadığım şey yoktur!” Dev bir
anda fareye dönüşmüş, Çizmeli Kedi de onu
hemen yutmuş.
Derken Kral, Dev’in şatosuna varmış.
Şatonun artık kime ait olduğunu tahmin
etmişsinizdir herhalde! Çizmeli Kedi Kral’ın
faytonunu şatonun yolunda karşılamış. “Bu
taraftan gelin,” demiş. “Sizi bir ziyafet bekliyor.” (Dev o gün birkaç arkadaşına bir
ziyafet vermeyi planladığı için yemeklerle
donatılmış büyük bir masa hazır bekliyormuş!”)
O gün sonunda Çizmeli Kedi’nin sahibi
marki Prenses’le nişanlanmış. Bir hafta
sonra da evlenmişler. Çizmeli Kedi’ye ne mi
olmuş? Dokuz canından dokuzunu da sefa
içinde sürmüş ve bir daha da fare avlamasına
gerek kalmamış - ara sıra avlamış, o da kedi
olduğunu unutmamak için.
19
Perşembe, 12 Haziran 2008
REPUBLIKA E KOSOVËS/REPUBLIKA KOSOVA/
REPUBLIC OF KOSOVA
QEVERIA E KOSOVËS / VLADA KOSOVA /
GOVERNMENT OF KOSOVA
MINISTRIA E ARSIMIT, E SHKENCËS DHE E TEKNOLOGJISË
MINISTARSTVO ZA OBRAZOVANJE, NAUKU I TEHNOLOGIJU
MINISTRY OF EDUCATION, SCIENCE & TECHNOLOGY
Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı, yeni
geliştirilen ders plan ve programları çerçevesinde
I, II, III, V, VI, VII, VIII, IX, X, XI ve XII
sınıflara ait aşağıda belirtilen dersler üzere (türk
dili üzere öğrenim için) ders kitaplarını sağlayabilecek yayın evleri için
İHALE
Birinci sınıf
- Müzik Eğitimi
Yayınlıyor.
İkinci sınıf
- Müzik Eğitimi
Üçüncü sınıf
- Müzik Eğitimi
Beşinci sınıf
- Tarih
Altıncı sınıf
- Müzik Eğitimi
Yedinci sınıf
- Müzik Eğitimi
Sekizinci sınıf
- Türkçe
- Müzik Eğitimi
Dokuzuncu sınıf
- Türk dili ve edebiyatı
- Müzik Eğitimi
Onuncu sınıf
- Tarih
Onbirinci sınıf
- Tarih
Onikinci sınıf
- Türk Dili ve Edebiyatı
Remateks Sh.A – Dragash
Bu ihaleye kitabı yayınlayan telif haklarından
dolayı hukuki konuşturması olmayan yayın evleri
katılabilir.
Kitap taslakları şu kriterlere uymalıdırlar:
Ders programın uygun öğretim bilgileri içermeli,
yeni bir öğrenim yaklaşımı sunmalı, taslakta kapsanacak konular öğrencilerin dikkatini çekecek
öğretim araçlarına uyumlu olmalı, metinler
(tümce türleri, uzunlukları vb.) yaş grubuna
uygun olmalıdır.
İhaleye katılım rumuzlu (şifreli) olacaktır.
Taslaklar (komple olma kaydıyla) örnekleme
ipuçlarını da içermelidirler;
İhale 15 Eylül 2008 tarihine kadar açık kalacak;
Ders plan ve programları, Eğtim, Bilim ve
Teknoloji Bakanlığında temin edilebilir.
Dragash, Tel: + 381 (0)29 281 026, Fax: + 381 (0)29 281 027, Gsm: +
377 (0)44 120 332 E-mail: [email protected]
DUYURU
Yeni açýlacak olan iplik fabrikamýzda istihdam edilmek üzere aþaðýda belirtilen niteliklerde bay ve bayan elemanlar alýnacaktýr. Toplam alýnacak iþçi sayýsý 227 Dragaþ, Dragaþ
çevresi çevresi ve Prizren’den alýnacaktýr.
- Tekstil Mühendisi ve/veya Teknisyeni
- Makine Mühendisi ve/veya Teknisyeni
- Elektrik Elektronik Mühendisi ve/veya Teknisyeni
- Kimya Mühendisi ve/veya Teknisyeni
- Muhasebe ve Finans Sorumlusu/Elemaný — Ekonomist
- Sekreter (Türkçe, Arnavutça ve Sýrpça dilleri konuþabilen)
- Usta/Operatör /Makine bakým, Klima, Boyahane, Tesisat, Buhar kazaný)
- Güvenlik Görevlisi
- Forklitfçi
- Vasifli/Vasifsiz iþçi
Baþvurular en geç 25.06.2008 tarihine kadar teslim edilecek.
- Ýþ baþvuru formu
- 1 adet fotoðraf
- Doðum kaðýdý fotokopisi
- Kimlik fotokopisi
ile þahsen aþaðýdaki adrese yapýlacaktýr.
Remateks Dragash (Drateks — Dragash) Tel: 029 281 026
NOT: Ýþ baþvuru formu fabrikadan, Dragash iþ bulma kurumunda ve Prizren iþ bulma
kurumundan alýnabilir.
İsmet
(Cepçi) Kazaz’ı
Ölümünün 17. yılında rahmetle anıyoruz.
Aradan yıllar geçse de dünde, bugünde,
yarınlarımızda, hasretinle canımızda, özleminle
kalbimizde, hayalinle özümüzde, sıcaklığınla
her an her yerde bizimlesin. Aldığımız her
nefeste sen varsın, yaşadığımız her an senle ve
“senin için” yaşıyoruz.
Yüreğimizdeki özleminle:
Eşin: Firdez, Kızların: Türkan, Şükran, Oğlun: Selahattin,
Gelinin: Visal, Damatların: Şefket ve Adnan, Torunların:
Gençer, Dilek, Tuncay, İsmet, Cevdet
Spor
Perşembe, 12 Haziran 2008
Hewitt İngiltere'de iyi başladı
A
Hamilton, Raikkonen ve
Alonso'nun yarış dışı ka
ldığı olaylı
Kanada Grand Prix'sin
de kariyerinin ilk birin
ciliğini elde
eden BMW'den Robert
Kubica, klasman liderliğ
ine yükseldi.
F
ormula 1'de sezonun 7. yarışı olan Kanada Grand Prix'sini
BMW'nin Polonyalı sürücüsü Robert Kubica kazandı. Sadece
13 aracın finiş gördüğü yarışta kariyerinin ilk zaferini kazanan
sezonun flaş ismi, genel klasmanda puanını 42'ye çıkararak, Kimi
Raikkonen'den liderliği devraldı.
Gilles Villeneuve Pisti'nde yapılan yarışın startında herhangi bir
değişiklik olmazken, 17. turda Force India pilotu Andreas Sutil'in
kazasıyla başlayan olaylı yarış ilginç kazalara sahne oldu.
Sutil'in kazasından iki tur sonra yarışı lider götüren McLaren pilotu
Lewis Hamilton, pit çıkışında şampiyonanın bir diğer iddialı ismi
Ferrari pilotu Kimi Raikkonen'e arkadan çarpınca iki sürücüde yarışa
noktayı koydu.
Uzun süre güvenlik aracı eşliğinde giden yarışta 3. sıraya kadar yükselen Renault'nun dünya şampiyonu pilotu Fernando Alonso da
bitime 26 tur kala vites kutusu arızası nedeniyle aracını garaja çekmek zorunda kaldı.
Bu kazaların ardından eline geçirdiği birinciliği finiş çizgisine kadar
korumayı başaran BMW pilotu Robert Kubica, Kanada'dan galibiyetle ayrıldı. Formula 1'deki 3. sezonunda kariyerinin ilk yarışını
kazanan Polonyalı sürücü, puanını 42'ye yükselterek pilotlar klasmanında liderlik koltuğuna oturdu.
W o od s g e r i dö nü y o r
ica'nın
Kanada'da zafer Kub
vrupa'da toprak kort sezonunun sona ermesinin
ardından, tenis heyecanı yeşil çimlere taşındı.
Çim kort sezonunun en prestijli turnuvası
olan Artois Şampiyonası, İngiltere'de başladı.
Daha önce 4 kez burada şampiyon olan Lleyton
Hewitt, ilk güne yine iyi bir başlangıç yaptı.
2002 Wimbledon şampiyonu olan ve 4 defa
Artois Şampiyonası'nı kazanan Lleyton
Hewitt, İngiliz Josh Goodall karşısında rahat
bir galibiyet aldı.
İki seti de 6-4'lük skorlarla kazanan
Hewitt, maçtan sonra, "Yeniden çimde tenis
oynamak harika. Geçmişte burada başarılı
olmuştum ve bunu bir kez daha başarabilirim."
dedi.
Rus tenisçi Marat Safin ise ilk tur maçında zorlandı. Dünya sıralamasında 488. sırada bulunan
James Ward, Safin'den set almayı başarsa da ikinci tura
yükselen dünya eski 1 numarası oldu. Safin mücadeleyi 4-6,
6-4 ve 6-1'lik setlerle kazandı.
Tiger Woods 1,5 ay aradan sonra yeniden golf kortlarına dönüyor. Geçtiğimiz Nisan ayında oynadığı
Masters sonrası hiç bir turnuvaya katılmayan Woods,
Amerika Açık'ta mücadele edecek.
1
3 büyük turnuva kazanan golf dünyasının yaşayan efsanelerinden Tiger
Woods sol dizinden geçirdiği ameliyatın ardından Amerika Açık'la beraber
yeniden golf kortlarına dönüyor. Geçen sene Angel Cabrera'nın kazandığı
Amerika Açık'ı Woods en son 2002 yılında ilk sırada bitirmişti. Woods bir süreden beri turnuva oynamamanın onu nasıl etkileyeceğini bilmediğini söylerken, “Rakiplerim belirli bir
ritm içerisinde mücadele ediyor ve ben bir anda o mücadelenin içine nasıl girebileceğim
bilmiyorum” dedi.akatlığı hakkında da konuşan Woods, ameliyat sonrası dizinin tam olarak
iyileşmediğini, ama oynayabilecek kadar iyi durumda olduğunu söyledi.
Mehmet Okur kadroda yok
Türkiye A Milli Erkek Basketbol Takımı'nın 2009 Avrupa Şampiyonası
elemelerinde mücadele edecek aday kadrosu açıklandı. NBA'de forma giyen
yıldız oyunculardan Mehmet Okur sakatlığı nedeniyle kadroda yer almadı.
P
olonya'da düzenlenecek 2009 Avrupa Şampiyonası'nın eleme grubu maçlarını oynayacak A Milli
Takım'ın aday kadrosu açıklandı. NBA'de Orlando Magic forması giyen Hidayet Türkoğlu takımda
yer alırken, Utah Jazz'da oynayan bir diğer yıldız oyuncu Mehmet Okur ise omzundaki sakatlık
nedeniyle aday kadroda yer almadı.
18 oyuncunun yer aldığı A Milli Erkek Basketbol Takımı'nın aday kadrosu şu isimlerden oluşuyor: Ersin
Görkem (Antalya BŞB), Ersan İlyasova (Barcelona), Ümit Sonkol (Banvit), Engin Atsür (Benetton
Treviso), Sinan Güler (Efes Pilsen), Barış Hersek (Efes Pilsen), Bora Hun Paçun (Efes Pilsen), Ender Aslan
(Efes Pilsen), Kerem Gönlüm (Efes Pilsen), Oğuz Savaş (Fenerbahçe Ülker), Ömer Aşık (Fenerbahçe
Ülker), Ömer Onan (Fenerbahçe Ülker), Semih Erden (Fenerbahçe Ülker), Cemal Nalga (Galatasaray Cafe
Crown), Cenk Akyol (Galatasaray Cafe Crown), Hidayet Türkoğlu (Orlando Magic), Kerem Tunçeri (Real
Madrid), Doğuş Balbay (Texas Longhorns).

Benzer belgeler

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği aşbakan Haşim Thaçi Salı günü AB ve NATO üst düzey yetkilileri ile görüşmek üzere Brüksel’e hareket etti. Başbakan, Brüksel ziyareti sırasında AB Ortak Dış Siyaset ve Güvenlik Yüksek temsilcisi Hav...

Detaylı

Kosova

Kosova yineleyen Kermabon, kısa bir zaman içinde Kuzeyde bulunan Zubin Potok ve Leposaviç gümrük kapılarını da ziyaret edeceğini söyledi. EULEX’in sonbaharda tam anlamı ile göreve başlayacağından duyduğu ...

Detaylı

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği verme zamaný gelmiþtir. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan etmesinden sonra bütün ülkeler baðýmsýzlýðýný tanýmasý gerekmektedir. Baþkalarýnýn ne yapacaðýný bakmayacaðýz. Bu noktada Kosova’nýn baðýmsýzl...

Detaylı

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği yanýtlayan Di Carlo, Cumhurbaþkaný ile gerçekleþtirmiþ olduðu görüþmeyi olumlu ve geleceðe yönelik olarak deðerlendirdi. Kosova ile ilgili ABD’nin net bir tutumu olduðunu ve bu tutumda herhangi bir

Detaylı

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği Sýrplar, Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili yeni bir kararýn alýnmamasý için Rusya’ya sýðýnmýþ durumdalar. Rusya, Sýrplara biraz daha zaman kazandýrmak adýna Priþtine ve Belgrat’ý bir heyetin z...

Detaylı

Ve görüşmeler start aldı - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Ve görüşmeler start aldı - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği belirten Kermabon, Kosova vatandaþlarý arasýnda göz ardý etmeden güvenlik saðlamaya hazýr olduklarýný söyledi. Kermabon, “Kosova’da KFOR komutaný görevindeki durumumdan bu yeni görevim deðiþiklik a...

Detaylı

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan etmiþ olduðu Ahtisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde Kosova’da asayiþ ve adalet konusunda yetki sahibi olacak olan EULEX Misyon Þefi Kermabon, “27 ülkenin rýzasý il...

Detaylı

Newsletter

Newsletter gerçeðini kabul etmesi gerekliliðine iþaret eden Gelbart, “Kosova egemen bir devlet. Sýrbistan’ýn yeni hükümeti bu gerçeði artýk kabul etmelidir. Belgrat bu gerçeði kabul ettikten sonra Priþtine il...

Detaylı