20 dolar 20 kilo - Açık Toplum Vakfı

Transkript

20 dolar 20 kilo - Açık Toplum Vakfı
20 DOLAR 20 KİLO
Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Sürgün Hikâyelerinden Biri
20 DOLAR 20 KİLO
CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK SÜRGÜN
HİKÂYELERİNDEN BİRİ
PROJE KOORDİNASYON VE YÖNETİMİ
BAĞIMSIZ ARAŞTIRMA BİLGİ VE İLETİŞİM DERNEĞİ
TÜRKÇE REDAKSİYON
HANDE ÇETİN ONGUN
BELGELER ve FOTOĞRAFLAR
HERA BÜYÜKTAŞÇIYAN, DEPO,
HRİSTO ELMACIOĞLU, NİKOLAOS UZUNOĞLU
YUNANCA ÇEVİRİ
İSTOS YAYIN
MATBAA
PUNTO BASKI ÇÖZÜMLERİ
(212)231-30-67
PROJE STRATEJİK PARTNERİ
İSTANBULLU RUMLARIN EVRENSEL FEDERASYONU
PROJE DANIŞMANI
RIDVAN AKAR
TEŞEKKÜRLER
AHMET ERZİNCANLI AHMET TANRIVERDİ ALİ BORATAV
PROJE KOORDİNATÖRÜ
SALİH ERTURAN
ASENA GÜNAL BARBA YORGO BURCU ALKAN CENGİZ ÇİFTÇİ
KÜRATÖR
HERA BÜYÜKTAŞÇIYAN
DİONYSOS ANGELOPOULOS DOĞAN TARKAN DÜNDAR HIZAL
İÇERİK YÖNETMENİ
GÜNEY ONGUN
PROJE ASİSTANI
ÖZDEN DÖNMEZ
KURUMSAL İLİŞKİLER
RAGIP ZIK, NURDAN TARKAN
ANDON PARİZYANOS ANNA THEODORİDES ARA DİNKJİAN
CENK GÜNTEKİN CEREN SÖZERİ CHRİSTO ELMACIOĞLU
EDA ÇULLU ELÇİN MACAR ELİF AL
ELİSAVET HARİTONİDOU KOVİ
ELİSAVET KATANOU ERAY KULA EVYENİA ADAMANDİDİS
FERDA KESKİN FOTİ BENLİSOY HRİSTOS ANAGNOSTOPULOS
İLAY ÖRS İRİNİ BRİNDESİ İSTOS YAYIN KATİNA KARANİKOLA
KORHAN GÜMÜŞ KOSTAS EFTİMİYADİS LAKİ VİNGAS
LEYLA NEYZİ ELENİ MAVRİYANO MARGARİTA LUDARU
MERİ KOMOROSANO MİHAİL VASİLİADİS Mk YURTTAŞ
PROJE DANIŞMA KURULU
PROF. DR. CENGİZ AKTAR
ÇİĞDEM KELEMET TÜRK
PROF. DR. SAMİM AKGÖNÜL
PERİKLİS PASHALİDİS S. GÜRKAN ÇAKAR SERDAR SOYDAN
GRAFİK TASARIM
GÜL DÖNMEZ
SÜMEYRA TANSEL TAMAR NALCI TEOLOGOS SFYROERAS
ARŞİV TARAMA
AHMET YILDIRIM
NESLİHAN ŞIK NİKO KATAKUZİNO NİKOLAOS UZUNOĞLU
ONUR ÖZDOĞAN OSMAN KAVALA ÖZGÜR DEMİRCİ
STATHİS ARVANİTİS STRATOS ZIMMİ SULA BOZİS
TODORİS TSAMURİS TOLGA BİLENER TOLGA TÜZÜN
TANER KOÇAK
SAHA EKİBİ
HAKAN YÜCEL
HAZAL ATAY
SÜHEYLA YILDIZ
BERKAY BAĞCI
PROJENİN DESTEKÇİLERİ
20 DOLAR
20 KİLON
CUMHURİYET TARİHİNİ
EN BÜYÜK SÜRGÜN
HİKÂYELERİNDEN BİRİ
7
50 YIL GECİKEN ÖZÜR
Rıdvan Akar
9
İKİ EŞİK ARASINDA BİR BAVUL...
Hera Büyüktaşçıyan
17
APELASİS
Dr. Cengiz Aktar
21
27
BİR SÖZCÜKTE NE VARDIR?
İstanbullu Rumlar ve 1964 Sürgünleri
Doç. Dr. İlay Örs
İSTANBUL RUMLARI:
Bir Tükeniş Hikâyesi
Prof. Dr. Samim Akgönül
İLK SÜRGÜNLER:
Geri Dönüşsüz Bir Yolculuğun Hikâyeleri
Anna Theodorides
KIBRIS MESELESİNİN REHİNELERİ:
Basının Gözüyle 1964 Sürgünleri
Doç. Dr. Ceren Sözeri
1964’TE İSTANBULLU RUMLARIN
TÜRKİYE’DEN SINIR DIŞI EDİLMESİ
Bu Uygulamanın Onların Sosyal
Psikolojisinde Yarattığı Etkiler
Prof. Dr. Nikolaos Uzunoğlu
ATİNA’DA RUM KALMAK
Yrd. Doç. Dr. Hakan Yücel
Süheyla Yıldız
33
45
53
59
6
Edirne Sınır Kapısı’ndan sürgün edilen Rumlar
7
50 YIL GECİKEN ÖZÜR
Rıdvan Akar
Gazeteci-Yazar
Y
akın tarihin en az bilinen, en az konuşulan/tartışılan, toplumsal, kültürel ve sosyolojik
açıdan sonuçları değerlendirilmemiş bir zorunlu sürgününü anlatacağız.
Cumhuriyet tarihi boyunca ulus devletin mottosu olan “Türkiye Türklerindir” inancının
bedelini ödeyen Rum yurttaşlarla ve bir dönemin utanç verici politikası ile yüzleşeceğiz.
Yüzleşeceğiz zira demokratik, çok kültürlü, herkesin yasalar karşısında eşit ve özgür olduğu
bir Türkiye tahayyülünün ancak böylesi hesaplaşmalarla gerçekleşeceğine inanıyoruz.
50 yıl önce bu ülkeden Rumlar kovuldu. Kâğıt üzerinde kovulanlar “Yunan pasaportlu”
yani Yunanistan vatandaşı olan 12 bin 903 kişiydi. Ancak öyle olmadı. O “Yunan
pasaportlu”nun eşi olan, babası olan, akrabası olanlar da gitmek zorunda kaldı. Oysa “Yunan pasaportlu” Rumlar sadece Atatürk-Venizelos arasında 1930’da imzalanan bir anlaşmanın (Seyrisefain Anlaşması) barış ve mut dolu bir maddesi değildi. Aynı zamanda o insanlar
Osmanlı geçmişinin bakiyesi, yüzlerce yıllık kadim Bizans geleneğinin son izleriydi. Anadolu biraz Bizans, biraz Selçuklu, biraz Osmanlı ve diğer kültür, inanç ve geleneklerle yoğrulan
bir kavimler kapısıydı. İşte o kapılardan biri 1964 yılında kapatılıyordu.
1964’de Rumların sınır dışı edilmelerine neden olan gelişme aslında dış politikanın eseriydi. Kıbrıs’ta çözüm konusunda yaşanan açmaza çare olarak Türkiye’de yaşayan Rumlar
hedef seçilmişti. Yani Türkiye kendi yurttaşlarını dış politikanın rehinesine dönüştürüyor,
pazarlık masasına koz olarak sürüyordu.
8
Her şeyden habersiz halde Varlık Vergisi, 6-7 Eylül vandalizmi gibi politikaların mağduru
Rumları bu kez sınır dışı kararı bekliyordu. Hem de sadece sınır dışı edilmeleriyle yetinilmedi. Utanç verici biçimde, “suçlu olduklarına” ilişkin bir metin zorla imzalatılarak, mallarına ve
bankalardaki paralarına el konarak Rumlar ülkeden gönderildi.
Giderlerken yanlarına sadece hatıralarını, sevdiklerinin fotoğraflarını, özlemlerini alabildiler. Bir de kişisel olarak 20 kilo eşya ve 200 lira (o dönemin kuruyla 22 dolar) götürmelerine izin verildi. Gümrük kapılarında aşağılanarak arandıklarında o hatıraların iliştirildiği
çerçeveler bile ellerinden alındı.
Dönemin hükümeti, Yunanistan Kıbrıs için çözüm masasına oturursa, Rumların geri dönebileceğini ilan etti. Beklenen olmadı ve Rumlar vatanlarından uzaklaştırıldı.
HAYATLAR, KAYBOLAN
ACILAR, YİTİP GİDEN
Rİ GELMEYECEK. AMA
UMUTLAR BİR DAHA GE
K İÇİN, EKSİLİP
“BİR DAHA ASLA” DEME
RİMİZDEN BİRİNİ
GİTMEKTE OLAN RENKLE
İT, ÖZGÜR, ADİL
SOLDURMAMAK İÇİN, EŞ
64’Ü ANIYOR VE O
BİR TÜRKİYE İÇİN 19
I PAYLAŞIYORUZ.
GÜNLER ADINA, ACILAR
Şimdi 1964 yılındaki sürgünün
50. yıldönümünde bu sergi ile geçmişi, komşularımızı, hiç unutmadığımız dostlarımızı bir kez daha anıyoruz. O dönemde yaşanan acılara,
hüzne, özlemle geçen yıllara, İstanbul anılarıyla sönüp giden hayatlara
saygı duruşunda bulunmak istiyoruz. Her iki ülkede de milliyetçi, politikacıların ayrımcı ve ötekileştiren
politikalarına inat, komşularımızla
yeniden buluşuyoruz.
Bu sergide 1964’ü yaşayan mağdurların tanıklığını, gidişlerinin öyküsünü, Yunanistan’da nasıl “bir gün nasılsa döneceğiz”
beklentilerini, bitmeyen özlemlerini ve tarihin yargısından kaçamayacak siyasetçileri
tanıyacaksınız. Bu sergide fotoğraflarla bir dönemin acılarına tanık olacaksınız.
Acılar, yitip giden hayatlar, kaybolan umutlar bir daha geri gelmeyecek. Ama “bir daha
asla” demek için, eksilip gitmekte olan renklerimizden birini soldurmamak için, eşit, özgür,
adil bir Türkiye için 1964’ü anıyor ve o günler adına, acıları paylaşıyoruz.
Siz yokken bir eksiğiz…
9
İKİ EŞİK ARASINDA BİR BAVUL...
Hera Büyüktaşçıyan
Sanatçı, “20 Dolar 20 Kilo” Sergisinin Küratörü
B
ir bavula belleğinizin, anılarınızın, kısacası hayatınızın kaçta kaçını sığdırabilirsiniz? Bavul, yeri geldiğinde içerisinde mutluluğu da taşıyabilir, katlanarak üst üste gelmiş olan
en derin acıları da. Mutlu anların hafifliğine sahip olanların aksine, tekinsiz şekilde yerinden
edilmenin habercisi olan kimi bavullar ise, acı yaşanmışlıkların yok sayılamayacak ağırlığından kapağını kapatamaz ve hüzün dolu bir tarihin hacminden artık yerinden kıpırdayamaz
hale gelmiştir. Özünden çok uzaklara gitmeye zorlamış her bavul, “zaman” kendi içerisinde
her ne kadar acımasız bir hızla akıp gitse de, içinde taşıdığı değiştirilemeyeni, yani “tarihi”
halen aynı ağırlığı ile barındırmaya devam etmektedir.
Unutmak, tarihin gerçekliğini örtmeye çalışırken; hatırlamak, onun kapağını aralayıp
içerisinde barındırdığı her bir parçayı tek tek ayıklayarak dışarı çıkarır ve böylece belleğin o
zamansız ağırlığı hafiflemeye başlar. Hatırlamak, bavulu ta dibine kadar boşaltmaya devam
ederken, görmek ve kabullenmek devreye girerek geçmişin ağırlığından yıpranan her bir
öğeyi tüm gerçekliği ile tanıyarak onları iyileştirme yolunda ilerler.
Bu anlamda İstanbullu Rumların 16 Mart 1964 tarihli “sürgün” kararıyla İstanbul’dan nihai göçe zorlanmalarının 50. yıldönümü olan 2014’te bu trajedinin toplumun gündemine
yeniden sunulması, “20 Dolar 20 Kilo” adlı projenin esasını oluşturmaktadır.
1964 yılında, Kıbrıs meselesi öne sürülerek Türkiye’de yaşayan Yunanistan pasaportlu
Rumların sınırdışı edilmesine karar verilmişti. Bu kararla birlikte resmi rakamlarla 12 bin
10
kadar Rum, yanlarına 20 kiloluk eşya ve 20 dolara tekabül eden para almalarına izin verilerek sürgün edilirken onlarla evli olanlar da dahil olmak üzere, farklı uyruklardan yaklaşık
50 bin kişi bu facianın birer parçası haline geldi. 1964 yılına gelinceye kadar Cumhuriyet
tarihinde yaşanan “tek dil, tek din ve tek ırk” anlayışı doğrultusundaki dışlayıcı sistematik
olaylar zamanla nefret söyleminin katlanarak artmasına yol açarak bu yaşanan trajediye bir
nevi zemin hazırlamıştı.
Bu bakımdan 1964, sadece 12 bin Rum’un sürgün edildiği değil, esas olarak İstanbul’un
ruhundan bir parçanın sürgün edildiği yıldır. Toplumun her kesiminden insanın yerini yurdunu, evini barkını, eşini dostunu bırakıp Yunanca konuşmak dışında hiçbir ortak yönün
bulunmadığı bir yere göç etmeleri, hem İstanbul’da hem de bu insanların yüreklerinde yeri
doldurulamaz bir boşluğun açılmasına sebep olmuştur. Bir eşikten diğerine geçen binlerce bavul aslında bir kentin ve toplumun ana yapısını oluşturan kültürü, eğitsel, sosyal
ve ticari birikimi de beraberinde götürmüştür. AtiİDE
na’da bavullar tekrar açılır
GER
LAKA
ZAMAN YARALARI SARAR AMA MUT
ancak içerisindeki nesneler
TİRMEK İÇİN
BİR İZ BIRAKIR. BUNU İYİLEŞ
gibi, zihinlerde taşınan haÇ
İYA
İHT
ANA
İSE ZAMANIN ÖTESİNDE BİR ZAM
yatlar da hiçbir zaman bir
YAŞANANLAR
VARDIR. KISACASI GEÇMİŞTE
yere yerleştirilemez; her şey
BİLİYOR VE BİR
alışılan düzenin ötesinde
“ŞİMDİ” İÇİN BİR IŞIK YARATA
AN GELECEK
ZAM
O
A,
ORS
LİY
EBİ
ve eğretidir. Hiçbir şey esLEY
SÖY
ŞEYLER
A
DAH
RAK
ALA
S
DER
TEN
kisi gibi değildir. Hayata yeMİŞ
GEÇ
TAHAYYÜLÜ DE
E
HAL
BİR
ER
DEĞ
niden başka bir yerde başUMUTLU VE MÜCADELE ETMEYE
lamak, adım atmayı sıfırdan
GELEBİLİR.
öğrenmek gibidir. Basılan
toprağa, solunan havaya,
görünen kente ve topluma
alışmak ve kısacası bir yere ‘’yer-leşmek’’ uzun zaman alır. Esasında kökler başka bir yere ait
olunca, inşa edilen hiçbir şey tam olarak yerleşemez, “yerli” olamaz. Yersiz yurtsuz kalmanın
zorluğunun yanında bir de gidilen her yerde “öteki” ve “yabancı” olmayı deneyimlemek bu
köklerin filizlenmesini de adeta engeller.
İki kent arasında bölünen zihinler, geçmişe özlem duyan bir gelecek tahayyülü ile yaşarlar. Bu bir bakıma içerisinde nostalji kavramını da barındırır ancak nostaljinin kat ve kat
üzerinde bir alan yaratılmıştır. Svetlana Boym, Nostaljinin Geleceği adlı kitabında bu kelimenin köklerine inerek şöyle tanımlar; “Nostalji... ‘nostos’ (eve dönüş) ve ‘algia’ (özlem) artık var olmayan veya hiçbir zaman var olmamış olan bir eve özlemdir. Nostaljinin nesnesi
göründüğünden daha da uzaktır. Nostalji hem bir toplumsal hastalık hem de yaratıcı bir
duygu, hem zehir hem de ilaç olabilir. Hayali memleket rüyaları gerçeğe dönüşmez ve
dönüşmemelidir.’’
Hayali memleket rüyaları gerçeğe dönüşemez ancak zihin nereye gidilirse gidilsin hep
11
İstanbul’da oturduğu sokaktaki
gündelik yaşamı yaptığı
kuklalarla Atina’daki evinde
yaşatan İrini Brindesi.
12
yanımızda olan bir bavul gibi olduğundan, içerisinde saklı olan öğeler ile yeniden bir alan
inşa edilebilir.
Bu en belirgin şekilde proje kapsamında Atina ve İmroz’da gerçekleştirilen sözlü görüşmeler sırasında ziyaret etme imkanı bulduğumuz evlerde görülebiliyordu. Yaşanılan alan
Atina’da bir ev olsa dahi, kapıdan içeri girildiğinde insanın kendisini “evinde“ hissedebileceği kadar çok “İstanbul” vardı içeride. Acı bir gerçekliği kabullenişten öte daha çok geçmişin yaraları ile başa çıkabilmek için bavullardan çıkan bellekler ile yeni bir yaşam alanı
yaratılmıştır.
Evlerin duvarları çocukken koşturulan ve oyun oynan sokaklara, hafta sonu yürünen
Boğaz sahillerine ve kalabalık caddelere dönüşerek, içeride solunan hava ada çamlarının
kokusuna bürünmüştür. Eşyaların gıcırtısı İstanbul’un gürültülü sesini fısıldayan bir tını gibidir adeta. Böyle bir alanda, İstanbul’un ruhu yaşanan acıları bastırırcasına insanı sarmalar.
Dışarıda akan “günümüz” zaman kavramı birçok zihni sıfırlarken, bu evlerde zaman başka
akar, doğulan an ile terk edilen an arasında akar.
Bir sınır kadar uzak ama bir düşünce kadar da yakın olan bu hayal, tüm yaşanmışlıklara
rağmen hayata katlanabilmeyi mümkün kılar. Çünkü İstanbul’un belleği o evlerde saklıdır.
Zaman yaraları sarar ama mutlaka geride bir iz bırakır. Bunu iyileştirmek için ise zamanın ötesinde bir zamana ihtiyaç vardır. Kısacası geçmişte yaşananlar “şimdi” için bir ışık
yaratabiliyor ve bir şeyler söyleyebiliyorsa, o zaman gelecek tahayyülü de geçmişten ders
alarak daha umutlu ve mücadele etmeye değer bir hale gelebilir.
“20 Dolar 20 Kilo”, geçmiş ve tarih ile kucaklaşarak geleceği kurmaya cesaretli olanlar
için aralanan bir bavulun içindekileri keşfetmeye davet etmektedir.
13
Margarita Rita’nın İstanbul’da gittiği okuldaki kaydı ve sürgün edilen babasının
yanında her birinden birer adet götürmesine izin verilen bıçak, çatal ve kaşık.
OFOKLIS AGGELOPOILOS • MIHAIL AGGELOPOILOS • HRISTOS AGGELOPOILOS • ANTONIA AGGELOPOILOI • VASILIKI AGGELOPOILOI • IOAN
HANASATOS • STEFANOS ATHANASIADIS • ATHANASIOS ATHANASIADIS • KONSTANTINOS ATHANASIADIS • AIRILIOS ATHANASIADIS • ELENA
ASILEIOS AKASIS • STILIANOS AKATOS • VALENTINI AKATOI • LEON-KAROLOS AKEL • HRISOSTOMOS AKRAS • STAIROS AKRAS • KIRIAKOS ALAT
LEKSIOI • DIMITRIOS ALEFRAGKIS • IOANNIS ALEFRAGKIS • ROMALEA ALIMPERTI • ANTONIOS ALIMPERTIS • ANTONIOS ALIMPERTIS • STAIRO
RTIS • VIRGINIA ALIMPRANTI • KONSTANTINOS ALMPANTIS • DIMITRA ALMPERTI • EITHALIA ALMPERTI • MARKOS ALMPERTIS • AIKATERINI
MOIRIS • STEFANOS ANAVLAVIS • GEORGIOS ANAGNOSTOPOILOS • ATHANASIOS ANAGNOSTOPOILOS • EIFROSINI ANAGNOSTOPOILOI • TH
OFIA ANAMATEROI • PETROS ANANIAS • ANTONIOS ANASTASIADIS • ANESTIS ANASTASIOI • ANASTASIOS ANASTASOPOILO • MAIROIDIS AN
ARGARITA ANDREOI • STEFANOS ANDRIKOPOILOS • MARIA ANDRITSOPOILOI • FOTEINI ANDRITSOPOILOI • IPATIA ANDRITSOPOILOI • ELISAVE
NDROITSOS • AGRIPPINI ANDROITSOI • STILIANOS ANNINOS • ELPINIKI ANNINOI • PERIKLIS ANTZIOPOILOS • SMARAGDA ANTRIA • KONSTANT
GEORGIOS ANTONIADIS • GEORGIOS ANTONIADIS • ANTONIOS ANTONIADIS • ANNA ANTONIADOI • AGGELIKI ANTONIADOI • NIKI ANTONIA
OS ANOMERITIS • DIMITRIOS ANOMERITIS • GRIGORIOS AKSIOTIS • KONSTANTINOS AKSIOTIS • DOMNA APELIDOI • AIKATERINI APERGI • FO
OVOS APERGIS-MPAKES • ALEKSANDROS APERIOS-MPELLAS • NIKOLAOS APOSTOLIDIS • SPIRIDON APOSTOLIDIS • VALENTINI APOSTOLIDOI
KIS • IOANNIS ARVANITAKIS • PANAGIOTIS ARVANITAKIS • VARVARA ARVANITI • HRISTOS ARVANITIS • EISTATHIOS ARGETAKIS-KLAS • ILIAS AR
RGIRIS • MIHAIL ARGIROPOILOS • ANNA ARGIROPOILOI • GEORGIOS ARGIROS • NIKOLAOS ARGIROS • LOIKIANOS ARKAS • KONSTANTINOS AR
RMAO • IOSIF ARMAOS • IOSIF ARMAOS • IOANNIS ARMAOS • IAKOVOS ARMAOS • NIKOLAOS ARMAOS • SOFOKLIS ARMAOS • ANTONIOS ARM
RMPIROS • DIMITRIOS ARSENIKOS • SAVVAS ARSENIKOS • ARTEMISIA ARTEMIS • GEORGIOS AROLIAS • ANASTASIA ASDERI • ELENI ASDERI • G
ROPOILOI • HARIKLEIA ASSANI • KONSTANTINOS ASTERIS • DIAMANTIS ASTERIS • ELENI ASTRA • SOFIA ASTRA • IOANNIS ASTRAS • SIMEON
Sanki böyle
.
m
ru
o
iy
m
il
b
çe
rk
NIKOLAOS VAVOILAS • PETROS VAVOILAS •d
GEORGIOS VAVILIS
VAGENAS • GEORGIOS VAGENAS • MIH
Tü • ELISAVET VAGENA • KONSTANTINOS
ncü,
a üçü• HARALAMPOS
Okula başla ım, hiç i. Sevd• ATHANASIOS
m
a
lu
u
k
o
EORGIOS VAGIAS • GEORGIOS VAGIAS I MPAGIAS • ORESTIS VAϊOPOILOS
VAϊOPOILOS
VAIOS • GEORGIOS VAK
ik
ib
g
iş
m• DIMITRIOS VALLIS • TOMAZOS VALLIS • IOANNIS
it
g
ye
e
i
lk
tt
ü
e
l
ir
a
b
g
ALAKAS • NIKOLAOS
VALAKOS
•
GEORGIOS
VALETAS
VALLIS
•
GEORGIOS
VALLIS • ARGIRO V
cı
iş
n
r
a
yab
anlıla
ı: YunVALMA
d
a
şl
a
b
ce
n
li
e
g
a
ALLIANOS • VASILEIOS VALLIANOS
•
GEORGIA
VALMA
•
AMALIA
VALMA
•
ERASMIA
•
IOANNIS
VALMAS
•
GRIGORIOS
VALMAS • ATHAN
ıf
Bunlar
.
rdüncü sın
k
ö
d
tü
k
ö
d
e
iz
n
e
d
rı
ALLIS VALSAMIS • KIRIAKOS VALSAMIS • GEORGIOS VALSAMIS
• GEORGIOS
• ALEKSANDRA V
nla VALSAMOPOILOS • NIKOLAOSeVALSAMOPOILOS
rse • PETROS VARTHALITIS
rdumuzu, işte biz o VARTHALITIS
D
.
k
u
rd
yo
lı
EFANOS VARESIS • LAZAROSyu
VARESIS • ODISSEAS VARTHALITIS • MIHAILru
•
ANTONIOS
VARTHALITIS
• HRIS
a
k
a
d
n
ak zo• KALLIOPI
tm
la
n
a
e
d
iz
b
”…
ca
DIMITRIOS VASAGEORGIS
•
FOKION
VASALIOS
•
GEORGIOS
VASALIOS
VASALIOI
•
KALLIOPI
VASILAKI
•
KONSTANTINOS
VASILAKIS
k
n
lı
tü
dök
anlatı
denize• NIKOLAOS
lılarıVASILEIADIS
na• nFOTIOS
u
“Y
,
iz
ASILEIADIS • KONSTANTINOS VASILEIADIS
•tm
THEODOROS
VASILEIADIS
VASILEIADIS
B
.
n
e
re
mi • IORDANIS VASILEIADI
ğ
ö
e
d
u
iz
rd
B
o
.
ıy
ık
ır
d
ld
la
a
n
k
a
zu
uVASILEIOI • IOANNIS VASILEIOI • THEODOROS VASILOPOILOS • A
LEIOS VASILEIOI • KONSTANTINOS VASILEIOI • IOANNIS VASILEIOI
• STEFANOS
man öteki olduğum
e
miz bizVASSALOS
ğuz, o za
S • MIHAIL VASMATZIDIS
VASMATSIS • SOTIRIOS VASSALOS • GEORGIOS
VASSALOS
• PAILOS VASSOS •
Çocu• DIMITRIOS
enleri• VENIZELOS
tm
re
ğ
ö
a
b
ca
A
?
ız
n
a
rd
la
lı
n
EITHERIOS VELETSOS • DAIID
VELETSOS
•
KLEOVOILOS
VELETSOS
•
AGGELOS
VELIMAHITOPOILOS
•
ARTEMIOS
VELIMAHITOPOILOS
• ELEITH
a
?
n
u
k bun
acaba o Yu
yaptıVENTOIRAS
i
m
e
d
iz
B
ı?
m
k
NAGIOTIS VENETIS • HRISTOFOROS VENETIS • PANTELISkVENIERIS
•
GLIKERIA
VENTOIRA
•
NIKOLAOS
•
IOANNIS
VENTOIRAS
• ARHIM
ca
ıza
roz
TİNA KARANİKOLA / İm
ONSTANTINOS AIGERINOS • THOMAS AIGERINOS • GEORGIOS AIGERINOS • SOFIA AIGOISTAKI • SPIRIDON AIGOISTINOS • MIHAIL AITOISMIS-M
KA
RDARI • KORNILIA VERDARI • OLGA VERDARI • DIMITRIOS VERDARIS • PAILOS-MARKELOS VEROPOILOS • ANTONIOS VERSIS • AIKATERINI VI
AGKISKOS VIDALIS • NIKOLAOS VIDOS • ANTONIOS VIOLOS • AGGELIKI VITALI • VASILEIA VITALI • DESPOINA VITALI • LOIKIA VITALI • MAKRIN
TALIS • DIMITRIOS VITALIS • STILIANOS VITALIS • EIRIDIKI VITZILAIOI • SOFIA VITSARA • THEODOROS VITSARAS • NIKOLAOS VITSAROPOILOS •
EORGIOS VLAMIS • GEORGIOS VLASSOPOILOS • APOSTOLOS VLASTARDIS • PETROS VLAHAKIS • NIKOLAOS VLAHAKIS • PASHALIS VLAHAKIS •
AHOS • STAMATIOS VLAHOS • GERASIMOS VLAHOS • ANTONIOS VLISIDIS • PANAGIOTIS VLISIDIS • IOANNIS VLISSIDIS • SOFIA VLISSIDOI • OL
ONORTAS • ILIAS VORIDIS • GEORGIOS VOIDRIS • MINAS VOIDRIS • PANTELIS VOIDRIS • IVONNI-LOIKIA VOIKOVITS • NIKOLAOS VOILANZERIS
ESPOINA VOIRLAKI • STILIANOS VOITAS • ORESTIS VOITOPOILOS • OLGA VOITOPOILOI • ATHINA VOITOPOILOI • THEODOROS VOITSANIS • MA
ANDROS VOITSINAS • ROMILOS VOITSINAS I KOLARMPATOS • AHILLEAS VOITSINAS I KOLARMPATOS • HRISTOS VRANIS • VASILEIOS VRANOS
RIONIS • IOANNIS VRIONIS • ZOI VIZANTIOI • IOANNIS VOTIS • SOILTANA GAVALA • VARVARA GAVALA • IOAKEIM GAVALAS • SOKRATIS GAVALAS
HRISTOFOROS GAVRIILIDIS • MARIA GAVRIILIDOI • LEOPOLDOS GAD • FOTIS GAϊTANIDIS • MARGARITIS GAϊTANIDIS • GEORGIOS GALANOS •
ALATI • GEORGIOS GALATIS • SPIRIDON GALATIS • PROKOPIOS GALATOPOILOS • ANASTASIOS GARMPIS • FRAGKOILIS GARIFALLOI • AGGELIK
ELANTALIS • MPENOIA GENI • FILIPPOS GENOVEZOS • MAFALDA GENOVEZOI • ARISTEIDIS GERAKAKIS • IOANNIS GERAKARIS • ALEKSANDR
ERARDOS • EIRIVIADIS GERARDOS • GEORGIOS GERARDOS • VASILEIOS GERARDOS • KIRIAKOS GERARDOS • THEODORA GERARDOI • DESPO
AOS GEORGANOS • GEORGIOS GEORGIADIS • THEODOROS GEORGIADIS • ROMILOS GEORGIADIS • EMMANOIIL GEORGIADIS • PETROS GEOR
RINI GEORGIADOI • ALEKSANDRA GEORGIADOI • ANDRONIKI GEORGIADOI • THEODORA GEORGIADOI • MARKELLA GEORGIADOI • SOFIA GE
NNA-AIKATERINI AGGELOPOILOI • MARGARITA AGGELOPOILOI • THEODOROS AGELOPAS • DESPOINA ADAMANTIDOI • DAIID AZOIZ • IOANN
A ATHANASIADOI • IOANNIS ATHANASOPOILOS • FOTIOS ATHINAIOS • DIMITRIOS ATHINAIOS • NIKOLAOS AIKATERINIADIS • ANTONIOS AKAS
TOPOILOS • EIRINI ALVERTI • NIKOLAOS ALVERTIS • ASPASIA ALEKSANDRIDOI • PANAGIOTIS ALEKSATOS • KONSTANTINOS ALEKSIS • EIAGGELO
OS ALIMPERTIS • NIKOLAOS ALIMPERTIS • KONSTANTINOS ALIMPERTIS • EVAGGELOS ALIMPERTIS • ANTONIOS ALIMPERTIS • VASILEIOS ALIM
I ALFATZI • PANAGIOTIS AMANATIDIS • PAILOS AMANETIDIS • ELPIDA AMARANTOI • IOANNIS AMIRALIS • EMMANOIIL AMIRALIS • GEORGIO
HEODOSIOS ANAMATEROS • KONSTANTINOS ANAMATEROS • GEORGIOS ANAMATEROS • DIMITRIOS ANAMATEROS • AFRODITI ANAMATERO
NDRALIS • KONSTANTINOS ANDREADIS • DIMITRIOS ANDREADIS • AGLAϊA ANDREADOI • ARGIRO ANDREADOI • ANTONIOS ANDREOPOILO
ET ANDRIOTI KAZENAMPE • NIKOLAOS ANDRIOTIS • IAKOVOS ANDRIOTIS • IOANNIS ANDRIOTIS • DIMITRIOS ANDROITSOPOILOS • PANAGIOT
önüyorduk.
d
n
a
’d
a
ry
o
Fl
le
n
e
ş tr
ADOI • ATHANASIOS ANTONIOI • HARALAMPOS
ANTONIOI • VIRGINIA ANTONIOIım
arkad•aHARALAMPOS
ızdaANTONOPOILOS • GEO
rş • FOTIOS
gün dörtANTONIOI
a
ir
k
B
a
d
n
a
m
rt
a
p
m
o
K • MIHAIL APERGIS • ANTONIOS APERGIS • PETROS APERGIS • I
OTEINI APERGI • MARIA-FRANTZESKA APERGI • POLINA APERGI
rdu.APERGI
uşuyo• ELENI
mca konARAPOGIANNIS
z?”
İkisi Ru• ANASTASIOS
rsunuARVANITAKIS
I • KONSTANTINOS APOSTOLOPOILOS
• HRISTOS
ARVANITAKIS
• GEORGIOS
• NIKOLAOS ARVAN
konuşuyo
ca
m
u
R
e
iy
“N
i,
ir
b
n
a
rd
la
RGETAKIS-KLAS • STILIANOS ARGETAKIS-KLAS
•
NIKOLAOS
ARGOIDARIS
•
ARGIRIOS
ARGIRAKOS-ARGIROPOILOS
•
HRISTOS
ARGIRIS • NIKOLAO
n
ra
otu
askerlik
en• ANTONIOS
“S
,
k
ra
la
o
çe
rk
Tü
RMADOROS • MIHAIL ARMADOROS • PARASKEIOILA
ARMADOROI
•
AIKATERINI
ARMAKOLA
ARMAKOLAS
•
ELENI
ARMAO • MAR
e
rdu. Ben d
i
so
lk
e
e
iy
“B
d
i.
d
e
d
”
ım
d
MAOS • LORENTZOS ARMAOS • NIKOLAOS ARMAOS • ANDREAS ARMAOS
• MIHAIL
pmaARMAOS • PAILOS ARMAOS • SMARO ARMAOI • APOSTOLO
k, ya
” dedim. “Y•oMIHAIL
ni
ptın mı?ASIMAKOPOILOS
en ye
GEORGIOS ASIMAKOPOILOS •ya
KONSTANTINOS
ASIMAKOPOILOS
DANAI
• EMMANOIIL
ASKELIS • EIRINI A
erdASKELI
, a•sk
n
e
’d
le
a
şk
A
n
e
b
a
m
a
iz
N ATLAMAZOGLOI • ANASTASIA ATSIDOI
•
THEODOROS
AIGERIS
•
THRASIVOILOS
AIGERIS
•
GEORGIOS
AIGERIS
•
KONSTANTINOS
AIGERINO
in
z,
zs
e
nuşuru
siz bilm
k ko• SOTIRIOS
e
rs
te
is
k
a
şm
u
n
o
MARIS • VASILIKI AFENTAKI • AIKATERINI AFENTAKI • ALEKSANDROS
AFENTAKIS
•
IOANNIS
AFENTAKIS
AFENTAKIS
•
EIGENIA
VAVA
k
angi lisanı
h
,
m
ü
d
n
ö
d
.
im
HAIL VAGIAS • STAMATIOS VAGIAS • STEFANOS VAGIAS • IORDANIS VAGIAS
• va
GEORGIOS
VAGIAS • GEORGIOS VAGIAS • THRASIVOILOS VAGIA
p verd
,” diye ce
akkımız• MATTHAIOS
KALIS • KONSTANTINOS VAKALIS
VALAVANIS • GEORGIOS VALAKAS • VASILEIOS VALAKAS • STEFANO
bizim hVAKOINTIOS
bu• NIKOLAOS
TINOS ANTIPAS • KONSTANTINOS ANTIPAS • IOANNIS ANTIPAS • DIMITRIOS ANTIPAS • THRASIVOILOS ANTONARAKIS • STILIANOS ANTONARO
Atina
VALLIADI • HRISTOS VALLIADIS TO
• KONSTANTINOS
• GEORGIOS VALLIADIS • IOANNIS VALLIADIS • MIHAIL VALLIADIS • ALEKSANDRO
DORİS TSAMURİS /VALLIADIS
NASIOS VALMAS • PETROS VALMAS • ANASTASIA VALSAMAKI • VASILIKI VALSAMAKI • THEMISTOKLIS VALSAMAKIS • NIKOLAOS VALSAMAKI
VALSAMOPOILOI • ISIDOROS VAMVAKARIS • SOKRATIS VANDOROS • ATHANASIOS VANDOROS • ANTONIOS VARELAS • HARALAMPOS VARESI
SOVERGIS VARTHALITIS • DIMITRIOS VARLAS • KLIMENTINI VAROTSI • HARIKLEIA VARSAMI • GEORGIOS VARSAMIS • HARALAMPOS VARTELATO
S • GRIGORIOS VASILAKOS • SPIRIDON VASILATOS • GEORGIOS VASILEIADIS • IOANNIS VASILEIADIS • KRESFONTIS VASILEIADIS • THEODORO
IS • LEANDROS VASILEIADIS • MARIA VASILEIADOI • ZOI VASILEIADOI • ANASTASIA VASILEIADOI • LOIKAS VASILEIOI • VASILEIOS VASILEIOI • V
ANASTASIA VASILOPOILOI • ERIFILI VASILOPOILOI • AIKATERINI VASMATZI • AMALIA VASMATZI • ALEKSANDROS VASMATZIS • IOANNIS VASMA
• GEORGIOS VAFEIADIS • ISIDOROS VAFEIADIS • IRAKLIS VEKKOS • EIAGGELOS VEKKOS • KALLIOPI VEKKOI • VASILIKI VEKKOI – ZAKINTHINO
HERIOS VELISSARIOS • MARIKA VELISSARIOI • THEODORA VELISSARIOI • EIGENIA VELTRA • EPAMEINONDAS VELTRAS • EIAGGELOS VENETAKI
MIDIS VENTOIRIS • IOANNIS VENTOIRIS • AGATHI VERGITSI • DIMITRIOS VERGITSIS • KONSTANTINOS VERGOS • EIFROSINII VERGOTI • PANAGIO
IGLA • MARIA VIDALI • MARIA VIDALI • LISANDROS VIDALIS • NIKOLAOS VIDALIS • ALFREDOS VIDALIS • IOANNIS VIDALIS • MARKOS VIDALI
in
açık cezaevin
r,
e
il
d
ir
t
e
g
e
965’t
aktılar. • ALEKSANDROS VLAHOS • NIKITA
DIONISIOS VLAHIOTIS • NIKOLAOS VLAHOPOILOS1• MARINOS VLAHOPOILOS • PARASKEIAS
bırVLAHOPOILOS
t
s
e
b
r
e
s
ı
ın
r
la
hkûm• APOSTOLOS
LGA VLISSIDOI • NIKOLAOS VOLAKIS • ALEKSANDROS
VOLANIS • GEORGIOS
VOLARIS
illeti• MARIKA VONORTA • DIMITRIO
maVOLAKIS
tün m
ü
b
r,
e
il
t
t
e
a
S • POLIKSENI VOILGARAKI • ANTONIOS VOILGARIS • ATHANASIOS
• HARIKLEIA VOIRLAKI • SOFIA VOIRLAK
ğm • DIMITRIOS VOILIKIS
e
Bunlar yaVOILGARIS
dVOITSINAS
in
is
r
e
iç
e
c
ARKELLOS VOITSANIS • EIFIMIA VOITSINA • NIKOLAOS VOITSINAS • DIOGENIS
VOITSINAS
•
FILIPPOS
• NIKOLAOS VOITSINAS • ALE
e
g
i
İk
r.
la
r.
rkutt•uHARALAMPOS VROISIS
e
il
koVROISIS
t
it
g
S • NIKOLAOS VRANOS • SPIRIDON VRATOS • GEORGIOS
•
AGGELIKI
VRIONI
•
GEORGIOS
VRIONIS • ANTONIO
ylüler,
ö
k
e
r
e
D
r
a
ıl
d
n • GEORGIOS GAVRIILIDIS • GAVRIIL GAVRIILIDIS • GEORGIOS GAVRIILID
S • ANASTASIOS GAVALAS • STILIANOS GAVRIIL • VASILEIOS
GAVRIILIDIS
topla
NA VITALI • LEANDROS VITALIS • DIMITRIOS VITALIS • VASILEIOS VITALIS • DIMITRIOS VITALIS • THOMAS VITALIS • EISTRATIOS VITALIS • IOANN
GEORGIOS VITSAROPOILOS • KONSTANTINOS VITSAROPOILOS • EMMANOIIL VITSAROPOILOS • AMALIA VLAVIANOI • MIHAIL VLADISTRATO
İmroz
• PANTELEIMON GALANOS • KONSTANTINOS GALANOS •TO
STAIROS
• EMMANOIIL GALATEROS • NIKOLAOS GALATEROS • ANTIGO
S ZIMMİ /GALANOS
STRA
KI GASPARAKI • GEORGIOS GASPARAKIS • DIMITRIOS GASPARAKIS • IOANNIS GATSIS • DIMITRIOS GATSOILIS • SOFIA GELANTALI • THEODORO
ROS GERAKARIS • NIKOLAOS GERARDOS • AIMILIOS GERARDOS • LAZAROS GERARDOS • MIHAIL GERARDOS • KIRIAKOS GERARDOS • MIHA
OINA GERARDOI • ELVIRA GERARDOI • ELISSAVET GERARDOI • SOTIRIOS GEORGALAS • ARISTEIDIS GEORGALIS • STEFANOS GEORGALIS • NIK
RGIADIS • ALEKSANDROS GEORGIADIS • STAIROS GEORGIADIS • DIMITRIOS GEORGIADIS • GEORGIOS GEORGIADIS • ANTONIOS GEORGIADI
EORGIOI • IOANNIS GEORGIOI • VASILEIOS GEORGIOI • KONSTANTINOS GEORGIOI • EMMANOIIL GEORGIOI • ATHANASIOS GEORGIOI • IOANN
16
Edirne Sınır Kapısı’nda 64 sürgünleri
17
APELASİS
Dr. Cengiz Aktar
İstanbul Politikalar Merkezi
H
afıza bu topraklara geri geliyor. Çok gerilerden, betondan tektip ulusun inşası döneminden geri geliyor. Nereden baksak yüzyılı aşkın bir zaman dilimi bu. Ulusun inşası
sürecinde bu topraklarda yaşayanlara devlet tarafından reva görülenler, yaşayanların birbirlerine reva gördükleri, çekilen acılar, yaşanan toplu şiddet, unutulmaya ve esas unutturulmaya çalışılan her kötü hatıra illaki geri geliyor. Bu memleket on yıllardır her gün yeni
ama aslında yeni olmayan bir dolu bilgiye, varlığa, yokluğa tanık oluyor.
Uluslaşma uyarınca varlıkları neredeyse tamamen silinen Ermeniler ve Süryaniler; yollanan, kovulan ve yok edilen Rumlar, varlıkları yoksayılan Kürtler, Aleviler; kamusal alandaki
varlıkları gayrimeşrulaştırılan Müslümanlar, bu topraklarda yaşayanların neredeyse tamamı
ile ilgili hatıra ve hafıza geri geliyor artık. “Apelasis”, yani 1964 Rum Tehciri bu arkeolojinin
parçası.
Kolay olmadı ama bu rücu.
Muhtemelen çok partili sisteme geçirildiğimiz 1946’dan bu
yana toplumla İttihatçı-Kemalist tahayyülün taşıyıcısı devlet
arasında inişli çıkışlı bir çekişme
mevcut. 1980 askerî darbesi
ZANIN DAHA ÇOK
GERİ GELEN HAFI
UN.
YOL DAHA ÇOK UZ
BAŞLARINDAYIZ,
EK
BİR DAHA GİRMEM
AMA CİN ŞİŞEDEN,
ÜZERE ÇIKTI.
KI G
18
GIA
AP
sonrasında Müslümanlar ile Kürtlerin aktörleşmeleri bu çekişmenin şiddetlenmesini, irtica
ve şekavet olarak literatüre geçmiş olan devletin kırmızı çizgilerinin silinmeye başlamasını
beraberinde getirdi. İşte bu dinamik, dayatılan ulus tanımını altüst etti. O tanımın yok ettiği
ve yok saydığı bütün farklılıklar ortaya yeniden çıkıverdiler.
GIA
Geri gelen hafızanın daha çok başlarındayız, yol daha çok uzun. Ama cin şişeden, bir
daha girmemek üzere çıktı. Varlıklarından ziyade yokluklarıyla geri gelen gayrimüslimlerle
ilgili derlediğim şu tabloya bakın: Kamusal hafıza babında, özür kampanyasından sonra Ermeni Soykırımı’nın başlangıcı sayılan 24 Nisan 1915, 2010’dan bu yana artık kamusal alanda anılıyor. İstanbul’daki 6-7 Eylül 1955 Gayrimüslim Pogromu da 2005’ten bu yana öyle.
TAK
Anadolu’da yaşanan katliamlarda komşusunu, hemşehrisini kurtaran anonim vicdanlıları tanımaya başlıyoruz, yerleşim yerlerinin kadim adlarını keşfediyoruz; hâsılı kelam birbirimizi, farklılıklarımızı yeniden keşfediyor, tanıyor ve öğreniyoruz.
EIF
Gelelim bireysel hafızaya… Zorla veya canını kurtarmak için ihtida etmiş veya kimsesiz
kalmış gayrimüslimlerin torunları soyağaçlarını keşfediyor, kimisi çekinmeden dinine geri
dönüyor.
GR
Kültürel ve dinsel hafızaya gelince… Kiliseler onarılıyor; hatta Malatya’da bir Ermeni
kabristanına bir küçük şapel bile yapıldı. Trabzon Sümela Manastırı’nda 2010’dan bu yana
15 Ağustos’larda Panayia Yortusu ayini yapılıyor. İstanbul’un Ermeni ve Rum mimarlarının
sergileri Anadolu’yu dolaşıyor. Bir Zamanlar Yayıncılık, elde kalan belgelerle Anadolu’nun
bir zamanlarını sergiliyor. Kaybettirilen kültürel hafıza üzerine sayısız görsel, işitsel, edebî
eser yaratılıyor.
GR
Bilimsel ve akademik hafıza ise en eskisi, en avangardı. En karanlık dönemlerde, 1977’de
Belge Yayınları’yla başlayan yayıncılık, ardından Aras Yayınları, Agos gazetesi, şimdi İstos
Yayınları ve bütün cesur hakikat arayıcılarının kişisel çabaları sayesinde yazılan, söylenen
hakikat artık duyulur, işitilir oldu. Akademik araştırmanın hızla yaygınlaştığı, gençlerin büyük bir merakla geçmişi kazmaya başladıkları bir dönemdeyiz artık. Nitekim bu sergi, Ekim
ayında Bilgi Üniversitesi’nde “Apelasis” üzerine bir uluslararası konferansla devam edecek.
LIS
2005’te İstanbul’da, yine Bilgi Üniversitesi’nin evsahipliğinde düzenlenen ve bir milat
olan “Osmanlı Ermenileri” konferansının ardından batının büyük kentlerinde kaybettirilmiş
hafızamızı irdeleyen pek çok toplantı düzenlendi ve düzenlenmeye devam ediyor.
DE
Geri gelen hafızanın daha çok başlarındayız, yol daha çok uzun. Bu topraklarda yaşayanların ezici çoğunluğu bir şey inkâr etmiyor aslında, ya öğrendiği yanlışı tekrar ediyor, ya
da bihaber. Rahmetli Hrant’ın dediği gibi, “Ne inkâr ne ikrar, esas olan idrak” etmektir zira.
VA
“Apelasis” de, tıpkı 6-7 Eylül Pogromu’nun Rumcası “Septembriana” gibi, lügatçemize
giriyor artık.
NIR
HIN
KO
•H
GK
KO
MA
MA
MIT
NIK
RO
RIS
DA
DA
MIT
IOA
NO
NO
TAN
•G
LO
IOA
SO
NO
DE
GIO
NIO
MIT
MIH
SA
RIA
AG
AH
GIO
GIAMALAKI • IOANNIS GIAMALAKIS • KAROLOS GIAMAS I VAVAREZOS • APOSTOLOS GIANNAKAKIS • DIMITRIOS GIANNAKAKIS • THEODORO
ANNAKAKIS • FOTIOS GIANNAKAKIS • DIMITRIOS GIANNAKARELIS • KONSTANTINOS GIANNAKOPOILOS • KONSTANTINOS GIANNAKOPOILO
POSTOLOS GIANNAKOPOILOS • NIKOLAOS GIANNAROS • GEORGIOS GIANNAROS • STEFANOS GIANNAROS • SOTIRIA GIANNAROI • GERASIMO
ANNATOS • MIHAIL GIANNATOS • RETZINA GIANNATOI • STEFANOS GIANNIOS • ILIAS GIANNIOS • ANTOIANETTA GIANNIOI • AIKATERINI GIA
RI • PETROS GIANNIRIS • KONSTANTINOS GIANNIRIS • DIMITRIOS GIANNIRIS • HARALAMPOS GIANNITSARIS • KLEARHOS GIANNOILATOS • A
NA GIANNOILI • ATHANASIOS GIANNOILIS • GEORGIOS GIANNOILIS • HRISTOS GIATAGANAS • FOTEINI GIOVANOVITS • DIMITRIOS GIOLDASI
ONSTANTINOS GIOSIS • HOIRMOIZIS GIOTSOPOILOS • MELPOMENI GIOIVANOGLOI • IOANNIS GIOIRLAS • AGAPI GIOISMPASI • ARISTEIDIS GI
KIS • IOANNIS GIOTAKIS • DIMITRIOS GIOTAKIS • VASILIKI GKAZI • KONSTANTINOS GKALIS • THEOFANIS GKALPAKIS • KONSTANTINOS GKANA
HARILAOS GKATSIS • THALEIA GKAFANI • STILIANOS GKIKAKIS • IOANNIS GKIKAKIS • ALEKSANDROS GKIKAKIS • IOANNIS GKIKAKIS • SOKRAT
ihar etti. Babamın arkadaşlarıydı.
int
i
kiş
4-5
ONSTANTINOS GKIOLMAS • MILTIADIS GKIOLMAS • DIMITRIOS GKIOLMAS • HRISTOFOROS GKIOLMAS • PETROS
GKIOLMAS
iler.• STEFANOS GKIO
Çoluk çocuk sahibiyd
madıl•ar.
şayaGKIOSOS
rada• ya
AS • NIKOLAOS GKIOLMAS • THEODOSIOSBu
GKIOLMAS
STEFANOS
ATHANASIOS GKIOSOS • PANTELIS GKIOSOS • PETROS GKIOSO
a kalmıştı.
anbul’d
esi İst
FROSINI GKIOSOI • DIMITRIOS GKIOIZENIS • IAKOVOS
• GEORGIOS
GKOIVAS
• AIKATERINI
GKIZI • ELENI GKIZI • ANTONIOS GKIZI
sinin ail
nların iki
BuGKOGKONIS
a GLINOS • D
ATTHAIOS GKIZIS • NIKOLAOS GKIZIS • VASILEIOS GKIZIS • GEORGIOS GKIZIS • VLAHERIA
• NIKOLAOS
• GEORGIOS
te orad
birlikGLAVAS
klarla
ve çocuGLAVA
ı
ıyd
as
ba
te
rk
Tü
i
ler
Eş
TRIOS GLINOS • EIAGGELIA GLINOI • IOANNA GLIOIDI • KONSTANTINOS GLITSOS • DISEIRETI GOILAKI • AIGERINOS GRAVARIAS
• EIAGGEL
adılar. O zamanlar 44iş kuram
. Burada• AIKATERINI
RAMANDANI • SPIRIDON GRAMMANDANIS •ka
THOMAS
GRAMMATIKAS
GRATSIA • IOAKEIM GRATSIAS • KONSTANTINOS GRATSIA
ldılar
’tan,GRIGORATOS • PE
rtuluş
KOLAOS GRATSIAS • ZAMPETA GRAFA • GEORGIOS GRAFAS • DESPOINA
• KONSTANTINOS
GRIGORAS
• NIKITAS
gir ’den, Ku
r. Cihan
şındaydılaGRIGORA
ya
45
OS GRIGORATOS • IOANNIS GRIGORIADIS • POLIDEIKIS GRIGOROPOILOS • IOANNIS GRIGOROPOILOS
• KONSTANTINOS
ı. • PANAGIOT
ıklarımızdGRIVAS
Samatya’dan tanıd
KIKAKIS • KONSTANTINOS GKIKAS • GEORGIOS GKIKAS • DIMITRIOS GKIKAS • VASILEIOS GKINIS • THEOPOILA GKIOKA • GEORGIOS GKIOKA
RITSAS • MARGARITA GRIPARI • MIHAIL GRIPARIS • NIKOLAOS DAVIOS • EPAMEINONDAS DAGGOILIS • EITHIMIOS DADAS/•Atin
DIMITRIOS
DALAKIO
a
YORGO LEVANTİS
S • STILIANOS DALAMAGKAS • ALEKSANDROS DALEZIOS • GEORGIOS DALEZIOS • MIHAIL DALEZIOS • GEORGIOS DALEZIOS • KONSTANTINO
ALEZIOS • LEONARDOS DALEZIOS • NIKOLAOS DALLAS • ARIADNI DAMALA • DOROTHEA DAMALA • KONSTANTINOS DANDOLOS • EIGEN
ANDOLOI • ASPASIA DANDOLOI-GKAGKER • ODISSEAS DANIILIDIS • DANIIL DANIILIDIS • NIKOLINA DANIILIDOI • APOSTOLOS DANIOLOS • D
TRIOS DANIOLOS • MIHAIL DANIOLOS • HARIKLEIA DANIOLOI • GEORGIOS DANOILAKIS • MAKSIMILIANOS DAPOLAS • GEORGIOS DAPOLA
ANNIS DARMIS • ANTONIOS DARMIS • KONSTANTINOS DARMIS • PALAIOLOGOS DARMIS • ANTONIOS DARMIS • FRAGKISKOS DASIRAS • PERI
S DASKALIADIS • KALLIOPI DASKALIADOI • VASILEIOS DEVELIDIS • IOANNA DEVETZI • NIKOLAOS DEVETZIS • STAIROS DEVETZIS • KONSTAN
OS DEVETZIS • KONSTANTINOS DEVIAZIS • ATHANASIOS DEVLIOTIS • MARIA DEGAΐTA • AGGELIKI DEGAΐTA • SOTIRIOS DEGAΐTAS • KONSTAN
OS DEGAΐTAS • ALEKSANDROS DEGAΐTAS • DIMITRIOS DEGAΐTAS • KIMON DEGAΐTAS • ANASTASIOS DEGAΐTAS • ATHANASIOS DEGAΐTAS • KON
NTINOS DEDEKAS • GEORGIOS DEDEKAS • SMARAGDA DEKAVALLA • ANTHI DEKAVALLA • MARIKA DEKAVALLA • KONSTANTINOS DEKAVALLA
GEORGIOS DEKAVALLAS • ATHANASIOS DEKAVALLAS • LOIKAS DEKAVALLAS • STEFANOS DEKAVALLAS • NIKOLAOS DEKAVALLAS • TRIANTAF
OS DELAGRAMMATIKAS • ATHANASIOS DELAROKAS • MPERTA DELATOLLA • SOFIA DELATOLLA I SAVERI • ERNESTOS DELATOLLAS • ANTONIO
Bizim bulunduğumuz okula, Özel
Zoğrafyon Lisesi’ne 1962’de öğrenciler
OIDAS • NIKOLAOS DELLASOIDAS • HARALAMPOS DELLASOIDAS • KONSTANTINOS DELMIRAS • ELENI DENAKSA • EIAGGELIA DENAKSA • SA
özel • IOANNIS DENDR
zamanDENDRINOS
. Yönetim
AS DENAKSAS • MATTHAIOS DENAKSAS • NIKOLAOS-SAVVAS
DENAKSAS
• NIKOLAOSkurulu
DENAKSASo• DIMITRIOS
sığmıyordu
OS • KONSTANTINOS DENDRINOS • IOANNIS DERMATAS • EIRINI DERMATOPOILOI • PAILOSFakat
• THEODOSIOS DERMOS • NIKOLAO
bir izinle iki kat ilave etti. DERMON1964
ERMOS • STAIROS DERTOIZIADIS • KONSTANTINOS DERTOIZIADIS • MILTIADIS DERTOIZIADIS • FOTEINI DESIPRI • DIMITRIOS DESIPRIS • GEO
öğrenci
sonra okulun
olayından
OS DESIPRIS • NIKOLAOS DETSIS • MIHAIL DETSISsürgün
• KONSTANTINOS
DIMATOS • NIKOLAOS
DIMATOS • ELENI DIMATOI • MARIA DIMATOI • ANT
OS DIMITRAKOPOILOS • ALEKSANDROS DIMITRAKOPOILOS
• ANTONIOSyarı
DIMITRAKOPOILOS
• DIMITRIOS DIMITRAKOPOILOS • DIMITRIOS D
yarıya düştü.
sayısı yaklaşık
ELATOLLAS • PETROS DELATOLLAS • GEORGIOS DELATOLLAS-SAVVERIS • ELENI DELIGIANNI • MARIA DELIGIANNI • AGGELOS DELIGIANNIS
ANNIS DELIGIANNIS • KONSTANTINOS DELIGIANNOPOILOS • IOANNA DELIGIANNOPOILOI • HARALAMPOS DELLASOIDAS • GOISTAIOS DELL
TRIADIS • GEORGIOS DIMITRIADIS • NIKOLAOS DIMITRIADIS • SOTIRIOS
İstanbulDIMITRIADIS • ZAHARIAS DIMITRIADIS • EIAGGELOS DIMITRIADIS
ANDON PARİZYANOS /
HAIL DIMITRIADIS • ATHANASIOS DIMITRIOI • OIRANIA DIMITRIOI • IOANNIS DIMIDIS • STERGIOS DIMIDIS • DIMITRIOS DIMOPOILOS • ALE
ANDROS DIMOPOILOS • STEFANOS DIMOI • GEORGIOS DIMOI • MIHAIL DIMOILIS • MARIA DIAKAKI • SOILTANA DIAKAKI • IOANNIS DIAKAKIS-P
ANOS • GEORGIOS DIAKAKIS-PARIANOS • SMARAGDA DIAKATOI • MARIA DIAKATOI • KONSTANTINOS DIAKOS • HARALAMPO DIAKOIDIS
GATHI DIAMANTI • VASILEIOS DIAMANTIS • PANAGIOTIS DIAMANTIS • ANTONIOS DIAMANTOPOILOS • ELLI DIVERIOI • MENELAOS DIENIS
HILLEAS DODES • THEODOROS DOKOS • THEODOSIOS DOLIOTIS • APOSTOLOS DOLOGGOPOILOS • ELENI DONTA • EIRIVIADIS DONTAS • PAN
OTIS DOIKAS • HRISTOS DOIKAS • ANTONIOS DOIKOGLOI • AIKATERINI DOIKOGLOI • DIMITRIOS DOILAVERIS • KLEANTHIS DOINIAS • IOS
20
Yanlarında götürebildikleri birkaç bavul eşyayla 1964’te sınır dışı edilenler
21
BİR SÖZCÜKTE NE VARDIR?
İstanbullu Rumlar ve 1964 Sürgünleri
Doç. Dr. İlay Örs
Bilgi Üniversitesi
Ö
nce söz vardı. Yaşam sözlerle anlamlandı; tarih sözcüklerle yazıldı. Sözün gücünün
farkına varıldığı günümüzde, artık hangi sözcüklerin seçildiği, kimlerin sözünün
söylendiği kadar önem taşıyor.
Bugün elli yıllık suskunluğu bozmak için sözü İstanbullu Rumlara veriyoruz. Yarım asır
önce, binlerce yıldır atalarının olduğunu bildikleri kentlerinden kovulup sessiz sedasız giden Rumları ilk defa dinliyoruz. Travmalarının etkisinde kalıp vardıkları yerlerde yüksek sesle zikretmeye çekindikleri anılarını, bastırdıkları korkularını, yaşadıkları hayal kırıklığını ifade
etmeye başladıklarını görüyoruz.
İstanbullu Rumlar kendilerini oldukça ender anlattılar; sözlerini kısık sesle söylediler.
Maria Iordanidou tarafından 1963’te yazılan ve İstanbullu bir karakterin yaşam öyküsünü
konu alan Loksandra isimli roman, Yunan edebiyatının başlıca eserleri arasına giren istisnai bir anlatı oldu. Yunanistan’da 2004 yılında yayınlanan “Politiki Kouzina” filminde Tassos
Boulmetis’in otobiyografik temelinin üzerine İstanbullu Rum topluluğunu oluşturan kültürel yapı taşlarıyla inşa ettiği çarpıcı görsel ise günümüz neslinin sürgün öyküleriyle ilk
karşılaşmasına vesile oldu. Sayılarında son yıllarda bir artış izlenmesine rağmen, Rumları
konu alan araştırmalarda kendilerine söz verilenlerin oranı yine kısıtlı kaldı. Topraklarından
koparılan İstanbulluların kısık sesli haykırışları bir türlü duyulamadı.
Söz yaşamı deneyimleyenlere verilebildiğinde, bambaşka bir tarih yazılabilir. Tarih
22
yazmaya kendini muktedir sayanlar, iktidarlarını seçtikleri -ya da seçmedikleri- sözcüklerle
tanımlayarak belirlerler. Bazı sözlerden o kadar çekinilir ki, kerametinin ne olduğu merak
edilebilir; “bir sözcükte ne vardır” denebilir. Tarih boyunca değişseler de Türkiye’deki ve Yunanistan’daki iktidarların korktuğu sözcükler vardır. Bu basit sözcükler sözlük anlamından
çıkarılır, cümle içinde kullanılamaz olur. Siyasi bir muammanın bir parçası, hatta yaratıcısı
olurlar. Sözcüklerin kerametine kapılanlar, bunların tanımladığı yaşanmışlıkları, travmaları, acıları, sıkıntıları, sorunları, kısacası insanları göremez olurlar. Bazı sözcükler insanları
susturur, sözlerini dinlenmezleştirirler.
Bugün İstanbullu Rumların kendi yakın tarihlerini kendi sözcükleriyle yazabilmek için
sözlerini söyleyebildikleri bir yerde duruyoruz. Dahası, onların söyleyeceklerini duymak
isteyenlerin, sözlerini dinleme şansını buldukları bir mekânda bulunuyoruz. Şimdiye dek
çok az sayıda araştırmacı İstanbul’dan kovulan
DIR Kİ,
Rumların arkasından gitti
RUMLAR İÇİN BİR SÖZCÜK VAR
ININ
LAR
LIK
VAR
IR.
NID
OLA
L
ÖZE
ve anlatılarını kaydetti.
İŞTE O EN
İ,
CİS
EYİ
İRL
BEL
N
İNİ
Daha da az sayıda çalışSEBEBİ, KİMLİKLER
ERİ
İRL
ŞEH
N
ma yayınlandı, paylaşıldı,
OLA
I
ÇAS
PAR
NİN
KÖKENLERİ
ÇOK
N
okundu. Bugün 1964 sürİÇİ
LAR
RUM
,
Lİ”
İSTANBUL, YANİ “PO
günleriyle ilgilenmiş bu
AYRICALIKLI BİR ANLAM TAŞIR.
az sayıda araştırmacıdan
birkaç tanesi olan bizlerin
bir araya gelerek Rumlardan öğrendiklerimizi, onlardan duyduğumuz sözleri paylaşma fırsatını bulduğumuz gündür. Bugünün elli yıl sonra gelmiş olması üzücüdür; ne var ki hâlâ gerçek tanıklıkları dinleyebiliyor olabilmek çok önemli bir değerdir.
Rumlar 1964 yılında başlayan süreç için “Apelasis” sözcüğünü kullanırlar. Sözcük
anlamıyla kovulma, evinden ayrılmaya zorlanma, sürülme, sürgün edilme demektir. 1964,
Rumların yaşadığı tek yerinden edilme tarihi değildir; ancak “Apelasis” tek başına kullanıldığında tartışmasız şekilde bu sürece işaret eder. Buna benzer başka sözcükler de bulunur ve
bilinmelidir: 1922 yılında Kurtuluş Ordusu’nun kazandığı Büyük Zafer sonrası Ege sahillerine yürüyüşü ve bu bölgeleri ele geçirişi sırasında yaşanan yangın, yağma ve kayıpları anlatan “Katastrofi”, yani Büyük Felaket sözcüğü bunlardan biridir. Çok felaketler yaşamış olan
Anadolu halklarından Küçük Asya Rumları, 1922 Eylül’ünde gördükleri hezimete “Katastrofi” diyerek bu büyük travmayı toplumsal belleklerine kazımışlardır. Bir başka Eylül’de geçen
bir başka travma ise “Septemvriana” adıyla anılır ve bu sözcük kullanıldığında hemen 6-7
Eylül 1955 gecesi İstanbul’da yaşanan büyük yıkımdan bahsedildiği anlaşılır. Bunlar henüz
adı konamayacak kadar dillendirilmemiş birçok başka yaşantıdan sadece birkaçıdır. Diğer
anılar sözcüklerini aramakta, sözlerinin edileceği fırsatları kollamaktadır.
Ancak Rumlar için bir sözcük vardır ki, işte o en özel olanıdır. Varlıklarının sebebi, kimliklerinin belirleyicisi, kökenlerinin parçası olan şehirleri İstanbul, yani “Poli”, Rumlar için çok
23
ayrıcalıklı bir anlam taşır. “Poli” sadece İstanbul anlamındaki “Konstantinupol”nin kısaltması
değildir. Başka şehirler, örneğin Alexandrupoli, bu şekilde kısaltılmaz. “Poli” genel anlamıyla
şehir demektir; fakat belirleyici artikel ile ve ilk harfi büyük olarak yazıldığında, “i Poli” diye
söylendiğinde her zaman ve sadece İstanbul anlaşılır. Çünkü İstanbul, Rum kozmolojisinde
bin yıllardır olduğu gibi hâlâ en önemli, en merkezî şehirdir. Şehirleriyle gurur duyan İstanbullular kendilerine “Polites” derler. Bugün de Yunanistan’da “Polites” diye tanınırlar. “Polites”
hem İstanbullu demektir, hem de şehirli, ekabir, uygar, sofistike gibi anlamlar çağrıştırmasıyla ayrıcalıklı bir kimliğin işaretidir.
Rumların yaşadığı birçok felaket vardır, ama 1922’deki “Katastrofi” en büyüğü sayılır. Başka Eylüller vardır, ancak 1955’teki “Septemvriana” sırasında bambaşka bir yıkım yaşanmıştır.
Zorunlu göçler ve sürgünlerle eriyen İstanbullu Rumlar için 1964’deki “Apelasis” en travmatik olanıdır. Ve bir şehir vardır ki, o şehre bağlılık, onun kültürel zenginliğine bağlılık
demektir. “Polites” için o şehirlilik kimliği, şehrin o kozmopolit kişiliği, bazen o şehirde yaşanan acıları dindirebilecek bir panzehir olur. Gün gelir, o travmalarla yüzleşmek için tekrar o
şehirde buluşulur.
Bir insan topluluğunun tarihini kendi sözcükleriyle yazmak, o tarihin mihenk taşları arasındaki insani yaşanmışlıkları anlamak için önemlidir. Bunun gerçekleşmesi için de sözü
o tarihi yaşayanlara bırakmak gereklidir. Bugün bu sergiyle ve bağlantılı olduğu projeyle
amacımız, 1964 tarihini İstanbullu Rumların sözcükleriyle aydınlatma çabalarını gün ışığına
çıkarabilmektir. Bir sözcükte fırtınalar koparanların bazen susup söyleyecek sözü olanları
dinlemesi beklentisiyle…
NANDROS DORIZAS • KONSTANTINOS DORIZAS • VASILEIOS EKKLISIARHIS • AGGELOS ELEITHERIOI • STEFANOS EMMANOIIL • GRIGORIOS EM
OS EKSARHOS • STAIROS EKSARHOS • MATTHAIOS EKSARHOS • HRISTOS EIAGGELOI • PANAGIOTIS EIDAIMON • MILTIADIS EITHIMIOI • ANTO
MITRIOS EISTRATIADIS • KLEANTHI EISTRATIADOI • HRISTOFOROS EISTRATIOI • ANNA EISTRATIOI • MARIA EISTRATIOI • ROMILOS-VENIZELOS
AMATIOS ZANAKIS • DIMITRIOS ZANAKIS • GEORGIOS ZANAKOS • MEROPI ZAPANTI • GRIGORIOS ZAPANTIS • EPAMEINONDAS ZAPANTIS • EITH
RMPALIS • IOANNIS ZAFEIRIS • AHILLEAS ZAFEIRIADIS • GRIGORIOS ZAFEIRIOI • THOMAS ZAFEIRIOI • DIMITRIOS ZAFEIROPOILOS • ANNA ZAF
POILOS • GEORGIOS ZAHAROPOILOS • EITHIMIOS ZAHAROPOILOS • HRISTOFORIA ZAHAROPOILOI • ILIAS ZEIS • THEODOROS ZEIS • IOANN
TIOS ZERVOS • STEFANOS ZERVOS • VASILIKI ZERVOI • IRAKLIS ZERIS • HARALAMPOS ZEIGOILIADIS I ZEIGOTIS • GEORGIOS ZIKOS • HRISTOS
KOLAOS ZOIMPOILIS • ANDREAS ZIGIARIS • NIKOLAOS ZIGOMALAS • ALEKSANDROS ZIGOMALAS • HRISTOFOROS ZIGOIRAS • GEORGIOS ZIG
TEFANOS ZOGRAFOS • ANASTASIOS ZOGRAFOS • GEORGIOS ZOGRAFOS • IOANNIS ZOGRAFOS • HRISTOS ZOIS • ALEKSANDROS ZOIDIS • PA
OS ZORZOS • ISMINI ZORZOI • IOANNIS ZOTOS • GEORGIOS ILIADIS • STAIROS ILIADIS • EIAGGELIA ILIADOI • DIMITRIOS ILIOI • AIKATERINI TH
ORAKOPOILOI • SPIRIDON THEODORATOS • NIKOLAOS THEODOROPOILOS • KONSTANTINOS THEODOROPOILOS • KSENOFON THEODOROPO
S THEOLOGOS • KONSTANTINOS THEOLOGOS • GEORGIOS THEOLOGOS • GEORGIOS THEOTIKOS • MENELAOS THEOTIKOS • VIKTORIA THEO
KOVOI I IAKOVIDOI • KONSTANTINOS IATROPOILOS • PRODROMOS IATROPOILOS • GEORGIOS IATROPOILOS • EIRINI IGGLESI • KONSTANTIN
GLESIS • THRASIVOILOS IGGLESIS • EISTRATIOS IGNATIEF • MARIANTHI IMPERIALE • MILTIADIS ISAAKIDIS • KONSTANTINOS ISTORIOS • STAMAT
n maksimuma ulaştığı
nu
su
fu
nü
m
Ru
i
ak
l’d
bu
an
İst
,
63
19
ediyor • MIHAIL KAVVADIAS • IOAN
vamKAVVADIAS
düşüş •de
ANNIS KAVALARIS • ANDREAS KAVALAS • GEORGIOS
KAVALASIS
MARKOS
rak birKAVVADIAS
li ola• IAKOVOS
n sonra sürek
da
On
.
dır
yıl
bir
eye• SOFIA KAZILA • GEORGIOS K
GGELARIS • PANTELIS KAGEORGIS • NIKOLAOS KAGEORGIS • MARIA KAZA • IOANNIS
• MIHAIL
KAZIKAS
t seviy
ha üs
rıyla daKAZAS
yla
ola
rıs
Kıb
ki
’te
74
de
ş
şü
dü
bu
OANNIS KAΐRIS ve
I PITSIKAS • ALEKSANDROS KAKAVAS • GEORGIOS KAKAVAS • HARALAMPOS KAKARIDIS • NIKOLAOS KAKARIDIS • GEORGIOS
ları için
rk vatand•aş
al TüKALAMOTOISAKI
belki norm• MARIA
LAMARIS • KONSTANTINOS
KALAMARIS
PANAGIOTIS KALAMOTOISAKIS • LINARDOS
sonraKALAMATIANOS
74’te•nNIKOLAOS
kiliyor. 19
çe
sosyolojik
LARGIROI • SAVVAS KALAFATIS • SOTIRIOS KALAFATIS • AIKATERINI
KALVOKORESI
KALENDERIDIS-KARAMANIS
• ALIKI-FANI KALEN
olsa da
miş• STAIROS
git
na
mı
vra
ka
l
so
ğ
sa
si
ce
ön
80
y
LLIADIS • ANNAola
KALLIVROISI • EIFROSINI KALLIGA • DESPOINA KALLIGA • GEORGIOS KALLIGAS
•
IOANNIS
KALLIGAS
•
ALKIVIADIS
KALLIGA
çlü bir kale ne
gü
n
içi
r
ıla
ğc
sa
ne
arı
ml
Ru
l
bu
an
ASTASIOS KALLINIKOS
• KONSTANTINOS
KALLONAS • GEORGIOS KALLONAS • ERMIONI KALOGERA • PETROS KALOGERAS • PAILOS KALOGI
n İst
açıda
nda • IOANNIS GIAMALAK
rumuGIAMALAKI
le du• KLEONIKI
bir kaGIAMA
en
rek
ge
AVASOPOILOI • FOTIOS GIAKOIVIDISiçi
• RIZOS
GIAKOIVIDIS
• MARIA
GIALOIRI
• NIKOLETA
ı
as
lm
nu
vu
sa
n
lar
lcu
so
de
.
KIS • DIMITRIOS GIANNAKARELIS • KONSTANTINOS GIANNAKOPOILOS
• KONSTANTINOS GIANNAKOPOILOS
GIANNAKOPOIL
e yiyordu• APOSTOLOS
uğu için, her iki kesimden de darb
ANNATOS • RETZINA GIANNATOI • old
STEFANOS GIANNIOS • ILIAS GIANNIOS • ANTOIANETTA GIANNIOI • AIKATERINI GIANNIRI • PETROS GIANN
ORIOI • ELENI ISTORIOI • AIKATERINI ISTORIOI • HRISTOS ITSIOS • ELEITHERIOS IOANNIDIS • ANTONIOS IOANNIDIS • GAVRIIL IOANNIDIS • PO
ANNIDOI • MARIA IOANNIDOI • ALKIONI IOANNIDOI • ELENI IOANNIDOI • VARVARA IOANNOI • MILTIADIS IOANNOI • ATHANASIOS IOANNOI •
KOSTAS EFTİMİYADİS / İstanbul
HANASIOS GIANNOILIS • GEORGIOS GIANNOILIS • HRISTOS GIATAGANAS • FOTEINI GIOVANOVITS • DIMITRIOS GIOLDASIS • KONSTANTINOS
OTAKIS • DIMITRIOS GIOTAKIS • VASILIKI GKAZI • KONSTANTINOS GKALIS • THEOFANIS GKALPAKIS • KONSTANTINOS GKANAS • HARILAOS G
NSTANTINOS GKIKAS • GEORGIOS GKIKAS • DIMITRIOS GKIKAS • VASILEIOS GKINIS • THEOPOILA GKIOKA • GEORGIOS GKIOKAS • KONSTAN
KOLAOS GKIOLMAS • THEODOSIOS GKIOLMAS • STEFANOS GKIOSOS • ATHANASIOS GKIOSOS • PANTELIS GKIOSOS • PETROS GKIOSOS • EIF
ATTHAIOS GKIZIS • NIKOLAOS GKIZIS • VASILEIOS GKIZIS • GEORGIOS GKIZIS • VLAHERIA GLAVA • NIKOLAOS GLAVAS • GEORGIOS GLINOS • D
AMANDANI • SPIRIDON GRAMMANDANIS • THOMAS GRAMMATIKAS • AIKATERINI GRATSIA • IOAKEIM GRATSIAS • KONSTANTINOS GRATSIA
TROS GRIGORATOS • IOANNIS GRIGORIADIS • POLIDEIKIS GRIGOROPOILOS • IOANNIS GRIGOROPOILOS • KONSTANTINOS GRIVAS • PANAGI
LAKIOIRIS • STILIANOS DALAMAGKAS • ALEKSANDROS DALEZIOS • GEORGIOS DALEZIOS • MIHAIL DALEZIOS • GEORGIOS DALEZIOS • KONS
GENIA DANDOLOI • ASPASIA DANDOLOI-GKAGKER • ODISSEAS DANIILIDIS • DANIIL DANIILIDIS • NIKOLINA DANIILIDOI • APOSTOLOS DANI
POLAS • IOANNIS DARMIS • ANTONIOS DARMIS • KONSTANTINOS DARMIS • PALAIOLOGOS DARMIS • ANTONIOS DARMIS • FRAGKISKOS DAS
ONSTANTINOS DEVETZIS • KONSTANTINOS DEVIAZIS • ATHANASIOS DEVLIOTIS • MARIA DEGAΐTA • AGGELIKI DEGAΐTA • SOTIRIOS DEGAΐTAS
GAΐTAS • KONSTANTINOS DEDEKAS • GEORGIOS DEDEKAS • SMARAGDA DEKAVALLA • ANTHI DEKAVALLA • MARIKA DEKAVALLA • KONSTA
KAVALLAS • TRIANTAFILLOS DELAGRAMMATIKAS • ATHANASIOS DELAROKAS • MPERTA DELATOLLA • SOFIA DELATOLLA I SAVERI • ERNESTOS
GGELOS DELIGIANNIS • IOANNIS DELIGIANNIS • KONSTANTINOS DELIGIANNOPOILOS • IOANNA DELIGIANNOPOILOI • HARALAMPOS DELLA
AGGELIA DENAKSA • SAVVAS DENAKSAS • MATTHAIOS DENAKSAS • NIKOLAOS-SAVVAS DENAKSAS • NIKOLAOS DENAKSAS • DIMITRIOS DE
OS DERMOS • NIKOLAOS DERMOS • STAIROS DERTOIZIADIS • KONSTANTINOS DERTOIZIADIS • MILTIADIS DERTOIZIADIS • FOTEINI DESIPRI • DI
I • MARIA DIMATOI • ANTONIOS DIMITRAKOPOILOS • ALEKSANDROS DIMITRAKOPOILOS • ANTONIOS DIMITRAKOPOILOS • DIMITRIOS DIMIT
AGGELOS DIMITRIADIS • MIHAIL DIMITRIADIS • ATHANASIOS DIMITRIOI • OIRANIA DIMITRIOI • IOANNIS DIMIDIS • STERGIOS DIMIDIS • DIM
AKAKI • IOANNIS DIAKAKIS-PARIANOS • GEORGIOS DIAKAKIS-PARIANOS • SMARAGDA DIAKATOI • MARIA DIAKATOI • KONSTANTINOS DIAK
MMANOIILIDIS • MIHALIS EMMANOIILIDIS • KONSTANTINOS EKSARHOPOILOS • EIDOKSIA EKSARHOPOILOI • ANASTASIOS EKSARHOS • ANT
ONIOS EITHIMIOI • EMMANOIIL EITHIMIOI • NIKOLAOS EITHIMIOI • MARIA EISTATHIADOI • EISTATHIOS EISTATHIOI • IOANNIS EISTATHOPOILO
S EISTRATIOI-ALEIRIDIS • STAIROS ZAGKOS • FRANTZESKA ZAMPELI • VASILEIOS ZAMPELIS • PANAGIOTIS ZAMPONOPOILOS • MARIA ZANAK
HIMIOS ZAPANTIS • GEORGIOS ZAPANTIS • GEORGIOS ZARVANOS • NIKOLAOS ZARVANOS • AGGELIKI ZARIDA • IOANNIS ZARIKOS • EIAGGELO
FEIROPOILOI • GEORGIOS ZAHARATOS • AGAMEMNON ZAHARIADIS • NIKOLAOS ZAHARIADIS • PANAGIOTIS ZAHARIADIS • EIAGGELOS ZAH
NIS ZEIS • ELEITHERIA ZELLI • ATHANASIOS ZERVAKIS • DIMITRIOS ZERVAKIS • HARALAMPOS ZERVAS • STEFANOS ZERVAS • MARIA ZERVIN
S ZINAS • LEONIDAS ZINOPOILOS • AIRILIOS ZINOPOILOS I GIANNOPOILOS • DESPOINA ZINOPOILOI I GIANNOPOILOI • STRATIS ZOIMPOILI
GOIROS • MIHAIL ZIMAROGLOI • ELISSAVET ZIRGANOI • AKTIS ZIRGANOI • DIMITRIOS ZIRIMIS • KONSTANTINOS ZIRIMIS • PANAGIOTIS ZIRIM
hatırlıyorum.
17 Temmuz 1964 Cuma günüydü,
n
yazıldık•ta
yler THEODOROI
ada bir• şe
k. OrTHEODOROI
OILOS • RADOS THEODOROPOILOS • FILIPPOS
THEODOROI
PANTELIS
ANDREAS
EMMANOIIL THEODOROI • IOA
gitmi• şti
4. Şube’ye
OTIKOI • IOANNIS THEOTOKAS • AIKATERINI THEOFANIDOI • EISTRATIOS ru
THIMIONATSIS
IOANNIS IAKOVIDIS • MAGDALI
Daktilo•ya
kaldık.
nda• HRISTOS
zalamak zo THIRIOS
a biz im
sonr• SPIRIDON
NOS IGGLESIS • APOSTOLOS IGGLESIS
IGGLESIS • KONSTANTINOS IGGLESIS • IOANNIS IGGLESIS
•
IGGLESIS • DIMITRIO
ki
dediGEORGIOS
naISTORIOS
Ba
ı.
lad
an
o
ve
tım
at
z
gö
bir
n
TIOS ISTORIOS • NIKOLAOS ISTORIOS
•
GRIGORIOS
ISTORIOS
•
LEONIDAS
ISTORIOS
•
KONSTANTINOS
•
GEORGIOS
ISTORIOS • AMAL
rke
yaza
a
nr
so
n
da
On
z”.
me • SIMEON IOANNIDIS • MARIA IOANNIDOI • EIMORF
OLIDOROS IOANNIDIS • DIMITRIOS IOANNIDIS • MIHAIL
ERMIS
IOANNIDIS
r et
i alaka• da
“Okumayın, sizIOANNIDIS
• IOAKEIM IOANNOI • HRISTOS IOANNOI • LOIKIA IOANNOI • PANAGIOTIS IOANNOI • PETROS
IOANNOI • NIKOLAOS IONAS • GEORGIOS IONA
, numaralı fotoğraf, boy ölçümü...
rmak• izi
NNIS KAVVADIAS • DIMOSTHENISpa
KAVVADIAS
PINELOPI KAVOILA • ALEKSANDROS KAVOINIDIS • KONSTANTINOS KAVOIRAKIS • APOSTOLO
diye...
r mı
diş vaKAΐRI
r, altın
KAZILAS • GEORGIOS KAZILAS • VIKTOR
• DIMITRIOS
KAϊKTSAKIS
• AGGELIKI
• ARISTEIDIS KAΐRIS • ZESOS KAΐRIS • MIHAIL KAΐR
baktıla
rimize
DişleKAZILAS
ANAGIOTIS ZOMOPOILOS • IOANNIS ZOMOPOILOS • DIMITRIOS ZOMOPOILOS • SAVVAS ZONIS • HRISTOS ZONIS • GEORGIOS ZORZOS • ANT
HANASOPOILOI • IOANNIS THELOIDIS • ALEKSANDROS THEODOSIADIS I PAILIDIS • ANASTASIOS THEODOSIADIS I PAILIDIS • ELEONORA THE
S KAKARIDIS • ARGIRO KAKARIDOI • GEORGIOSELOP
KAKOILIDIS
• VASILEIOS
KAKOILIDIS • AIRILIOS KAKOIRIS • MENELAOS KALAVRIAS • GEORGIO
a
OULOS / Atin
DİONYSOS ANG
S KALAMOTOISAKIS • STAMATIOS KALAMOTOISAKIS • HRISTOS KALAMOTOISAKIS • ANTONIOS KALARGIROS • DESPOINA KALARGIROI • KIRIA
NTZOPOILOI • KLEIO KALENTZOPOILOI • IORDANIS KALIGERIS • STAMATIOS KALIGERIS • FOTEINI KALIKATZADAKI • KALLIOPI KALLAKI • HRISTO
AS • STILIANOS KALLIGAS • GEORGIOS KALLIGAS • KONSTANTINOS KALLINIKOS • ODISSEAS KALLINIKOS • PLATON-EISTATHIOS KALLINIKO
IANNIS I PAPAS • MARKOS KALOIMENOS • MATTHAIOS KALOIMENOS • STAIROS KALOIMENOS • PETROS GIAVASOPOILOI • KORINA-HARIKLE
KIS • KAROLOS GIAMAS I VAVAREZOS • APOSTOLOS GIANNAKAKIS • DIMITRIOS GIANNAKAKIS • THEODOROS GIANNAKAKIS • FOTIOS GIANN
LOS • NIKOLAOS GIANNAROS • GEORGIOS GIANNAROS • STEFANOS GIANNAROS • SOTIRIA GIANNAROI • GERASIMOS GIANNATOS • MIHA
NIRIS • KONSTANTINOS GIANNIRIS • DIMITRIOS GIANNIRIS • HARALAMPOS GIANNITSARIS • KLEARHOS GIANNOILATOS • ATHINA GIANNOIL
GIOSIS • HOIRMOIZIS GIOTSOPOILOS • MELPOMENI GIOIVANOGLOI • IOANNIS GIOIRLAS • AGAPI GIOISMPASI • ARISTEIDIS GIOTAKIS • IOANN
GKATSIS • THALEIA GKAFANI • STILIANOS GKIKAKIS • IOANNIS GKIKAKIS • ALEKSANDROS GKIKAKIS • IOANNIS GKIKAKIS • SOKRATIS GKIKAKI
NTINOS GKIOLMAS • MILTIADIS GKIOLMAS • DIMITRIOS GKIOLMAS • HRISTOFOROS GKIOLMAS • PETROS GKIOLMAS • STEFANOS GKIOLMA
FROSINI GKIOSOI • DIMITRIOS GKIOIZENIS • IAKOVOS GKOGKONIS • GEORGIOS GKOIVAS • AIKATERINI GKIZI • ELENI GKIZI • ANTONIOS GKIZI
DIMITRIOS GLINOS • EIAGGELIA GLINOI • IOANNA GLIOIDI • KONSTANTINOS GLITSOS • DISEIRETI GOILAKI • AIGERINOS GRAVARIAS • EIAGGEL
Bütün arkadaşlarımın yüzde 90’ı
sınız,• KONSTANTINOS DANDOLO
ayacakDAMALA
inanm
STANTINOS DALEZIOS • LEONARDOS DALEZIOS • NIKOLAOS
ARIADNI
• DOROTHEA
r. VeDAMALA
bullu•du
İstanDALLAS
IOLOS • DIMITRIOS DANIOLOS • MIHAIL DANIOLOS • HARIKLEIA DANIOLOI • GEORGIOS DANOILAKIS
MAKSIMILIANOS
olsun, DAPOLAS • GEORGIO
haftasonu ister yaz ister• kış
ister
SIRAS • PERIKLIS DASKALIADIS • KALLIOPI DASKALIADOI
• VASILEIOS DEVELIDIS • IOANNA DEVETZI • NIKOLAOS DEVETZIS • STAIROS DEVETZ
muz her
konu
z vakit
ndığımı
S • KONSTANTINOS DEGAΐTAS • ALEKSANDROS DEGAΐTAS
DEGAΐTAS
• KIMON
DEGAΐTAS • ANASTASIOS DEGAΐTAS • ATHANASIO
topla• DIMITRIOS
ANTINOS DEKAVALLAS • GEORGIOS DEKAVALLAS • ATHANASIOS DEKAVALLAS
ur. DEKAVALLAS • STEFANOS DEKAVALLAS • NIKOLAO
zaman İstanbul’d• LOIKAS
AS • NIKOLAOS GRATSIAS • ZAMPETA GRAFA • GEORGIOS GRAFAS • DESPOINA GRIGORA • KONSTANTINOS GRIGORAS • NIKITAS GRIGORATO
IOTIS GRITSAS • MARGARITA GRIPARI • MIHAIL GRIPARIS • NIKOLAOS DAVIOS • EPAMEINONDAS DAGGOILIS • EITHIMIOS DADAS • DIMITRIO
S DELATOLLAS • ANTONIOS DELATOLLAS • PETROS DELATOLLAS • GEORGIOS DELATOLLAS-SAVVERIS • ELENI DELIGIANNI • MARIA DELIGIAN
CHRİSTO ELMACIOĞLU /Atina
ASOIDAS • GOISTAIOS DELLASOIDAS • NIKOLAOS DELLASOIDAS • HARALAMPOS DELLASOIDAS • KONSTANTINOS DELMIRAS • ELENI DENAKS
ENDRINOS • IOANNIS DENDRINOS • KONSTANTINOS DENDRINOS • IOANNIS DERMATAS • EIRINI DERMATOPOILOI • PAILOS DERMON • THEOD
IMITRIOS DESIPRIS • GEORGIOS DESIPRIS • NIKOLAOS DETSIS • MIHAIL DETSIS • KONSTANTINOS DIMATOS • NIKOLAOS DIMATOS • ELENI DIM
TRAKOPOILOS • DIMITRIOS DIMITRIADIS • GEORGIOS DIMITRIADIS • NIKOLAOS DIMITRIADIS • SOTIRIOS DIMITRIADIS • ZAHARIAS DIMITRIAD
MITRIOS DIMOPOILOS • ALEKSANDROS DIMOPOILOS • STEFANOS DIMOI • GEORGIOS DIMOI • MIHAIL DIMOILIS • MARIA DIAKAKI • SOILTAN
KOS • HARALAMPO DIAKOIDIS • AGATHI DIAMANTI • VASILEIOS DIAMANTIS • PANAGIOTIS DIAMANTIS • ANTONIOS DIAMANTOPOILOS • EL
26
1964’ün Ocak ayında İstanbul’da birçok Rumun evine gönderilen
“Kıbrıs Yunandır Komitesi İstanbul Şubesi” imzalı provokatif içerikli mektup.
Eski Yunanca ile yazılmış mektubun kaynağı ve göndereni şaibelidir.
Yurttaşlar,
Yurttaşlar!
Türklerin Kıbrıs’ta gerçekleştirdikleri cinayet eylemleri, Türkiye’nin vatanımıza karşı ardı ardına giriştiği
tahriklerin geldiği son noktadır.
Milletimiz çok hassas bir dönemden geçmektedir.
Rumların aklı ve gönlünde her zaman sevgili Kıbrısımız vardır.
Serinkanlılığınızı koruyarak, büyük milli davamız
olan KIBRIS’IN ANAVATAN YUNANİSTAN İLE BİRLEŞMESİ için sizden istendiği zaman katkı vermeye
hazır olun.
Türkiye, Kıbrıslı Rumları yok ederek bu büyük Yunan
adasını işgal etmeyi amaçlamaktadır.
Gerek tarihî gerekse ananevi açıdan Kıbrıs her zaman Yunanlı olmuştur.
Ancak Türklerin bu karanlık planları boşa çıkarılacaktır. Yunanlılık; Yunanistan’da, Kıbrıs’ta ve de burada,
yekvücut olarak vatanına karşı vazifesini yerine
getirmeye hazırdır. Güvenilir kaynaklardan gelen
bilgilerin teyit ettiği üzere, büyük güçlerin desteği
bizim tarafımızdadır.
YAŞASIN KIBRISIMIZ,
“KIBRIS YUNANDIR” KOMİTESİ
İSTANBUL ŞUBESİ
27
İSTANBUL RUMLARI:
Bir tükeniş hikayesi
Prof. Dr. Samim Akgönül
Strasbourg Üniversitesi
İ
stanbul canlı, karışık, kozmopolit bir mega kent. Aynı anda çok güzel ve çok çirkin olabilen bir yer. En önemlisi de, tarihi boyunca hem çok ihtişamlı, hem de çok trajik olaylara
tanıklık eden, en kadim halkı Rumlardan yoksun kalmış bir şehir.
Bu halka Türkler tarafından Rum adı verilmesinin nedeni, onların Doğu Roma, ya da
günümüzde bilinen adıyla Bizans İmparatorluğu’nun mirasçıları sayılmalarıdır. 1453’te
Konstantinopolis’in düşüşünün (ya da tarih yazımında durduğumuz tarafa bağlı olarak İstanbul’un fethinin) ardından şehirde bulunan Helen Ortodoks halka dokunulmadı, zira II.
Mehmet (Fatih) kendisini Roma imparatorlarının halefi olarak görüyordu. Yaklaşık beş yüz
yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Rumlar, toplulukları dinlerine göre kategorilere
ayıran “millet” sistemi içinde Müslümanlar ve Ermenilerle beraber yaşadılar. Müslümanlar
ve gayrimüslimler arasında hiyerarşik bir düzen olan gerginliklerin de yaşandığı bu dönemi idealize etmemek gerekir; ancak yine de aynı dönemde dünyanın başka bölgeleriyle
karşılaştırıldığında, bu sistemin huzurlu bir toplum yapısı oluşturmakta başarılı olduğu
söylenebilir.
“Ulus devlet” kavramının icadıyla her şey kötüye gitmeye başladı. Tarihin en uzun yüzyılı, 19. yüzyıl, gerginlikler, savaşlar, katliamlar ve kovulmalarla doluydu. Diğerlerine oranla
geç ortaya çıkan Türk milliyetçiliği, gerici, tutucu, radikal ve zaman zaman da yıkıcı olabiliyordu. Bu yüzden imparatorluk topraklarında yaşayan gayrimüslimler kendilerini, nüfusu
28
homojenleştirmek adına yapılan ve ardı arkası kesilmeyen baskıların içinde buldular. Bu
bağlamda özellikle üç tarih öne çıkar: Önümüzdeki sene yüzüncü yıldönümü gelen Ermeni katliamının sembolik tarihi 1915; geçen sene birçok toplantıyla 90. yılını andığımız,
1923’te Türkiye ve Yunanistan arasında gerçekleşen nüfus mübadelesi ve 50. yılını bu sene
andığımız 1964.
1923’te, Türk ve Yunan halklarının homojenleştirilmesi çerçevesinde, iki ülke zorunlu
bir nüfus mübadelesi yapmak konusunda anlaşırlar. Yunanistan’daki 500.000 Müslüman
ile 1.500.000 Türkiyeli Ortodoks, travmatik bir yolculuk sonucu yer değiştirir. Ancak mübadele tamamlanmamış, iki grup bu zorunlu göçten muaf tutulmuştur: Sayıları yaklaşık
150.000 olan İstanbullu Rumlar, şehirdeki Rum Patrikhanesi’nin cemaatini oluşturmak için
yerlerinde bırakılırken, buna karşılık olarak Batı Trakya’da, sınırın diğer tarafında da bir Müslüman nüfusu korunur. 1930 yılında imzalanan Ankara Antlaşması çerçevesinde, 12.000
İstanbullu Rum daha şehirde ikamet etmeye devam edebilir ancak bu Rumlar, Yunan vatandaşı olacaklar ve Türkiye’de yıllar boyunca zımnen yenilenen oturma izinleri sayesinde
yaşayabileceklerdir.
KEDERLİ, ŞAŞKIN, TÜRKİYE’DE RUM,
YUNANİSTAN’DA İSE TÜRK OLMAKLA
SUÇLANAN TOPLAM 50.000’E YAKIN
RUM, BİRKAÇ AY İÇİNDE, BİR DAHA
GERİ DÖNMEMEK ÜZERE ŞEHİRLERİNİ,
“POLİS”LERİNİ TERK EDER.
Türkiye vatandaşı Rumlar ile Yunanistan vatandaşı Rumlar, Kıbrıs sorunu Türk-Yunan ilişkilerinin kötüleşmesine neden olana dek İstanbul’da
birbirleriyle karışıp, evlenip bağlar kurarak, şehrin eski, zengin kozmopolit
yapısının son örneklerini oluştururlar.
1950’lerden itibaren ise bu azınlık,
Türkiye’de tüm iktidarların kullandığı
bir koz haline gelir; Rumlar onlar için
bir pazarlık unsurundan ibarettir.
1955’te patlak veren ilk Kıbrıs krizinde, Batı kamuoyuna Türk halkının Kıbrıs’ın kaderine
kayıtsız kalmadığını göstermek için hükümet tarafından gizlice düzenlenen gösteri, İstanbullu Rumlara ait yüzlerce dükkân ve evin yağmalandığı bir “pogrom”a dönüşür.
İstanbul’daki Rum toplumunun kaderi 1964’te mühürlenir. Bağımsız Kıbrıs Devleti’nin
1960’taki kuruluşundan sonra, iki toplum arasındaki çatışmalar o kadar artmıştır ki Kıbrıs
Cumhurbaşkanı Makarios anayasayı değiştirmeye kalkışır. Rumların adaya el koymasından
çekinen Ankara ise, ilk etapta garantörlük statüsünü kullanıp adayı askerî bir müdahale
yapmakla tehdit eder fakat Küba krizini ve Kennedy suikastını yeni atlatmış olan ABD’nin
muhalefetiyle, hatta üstü kapalı tehditleriyle karşı karşıya kalarak öfkesini bastırmak zorunda kalır. Hükümet, bu öfkeyi alışılagelmiş günah keçilerinden, yani İstanbullu Rumlardan
çıkarır. Kıbrıslı Rumları desteklediği düşünülen Yunanistan üzerinde baskı oluşturmak ve 40
yıl önce başlamış olan ülkedeki Rumların yok edilmesi planını tamamlamak isteyen Ankara
hükümeti, 14 Mart 1964 tarihinde, 1930 antlaşmasını tek taraflı olarak askıya almaya ve
Yunan vatandaşı olan İstanbullu 12.000 Rum’u sınır dışı etmeye karar verir. Yanlarına 20
29
dolar ve 20 kilo eşya alma hakkı tanınan İstanbul Rumları, çok kısa bir süre içinde ülkeyi terk
etmek zorunda bırakılır. Bu 12.000 kişiyi doğal olarak 30.000 Türk vatandaşı Rum takip eder,
çünkü bu kişiler ilk gönderilenlerin eşleri, çocukları, ortakları, sevgilileridir. Kederli, şaşkın,
Türkiye’de Rum, Yunanistan’da ise Türk olmakla suçlanan toplam 50.000’e yakın Rum, birkaç
ay içinde, bir daha geri dönmemek üzere şehirlerini, “Polis”lerini terk eder.
Şehrin en kadim sahibi olan İstanbul Rumlarının bugünkü sayısının sadece birkaç binden ibaret olmasına sebep veren tahliyenin gerçek başlangıç noktasını işte bu tarih teşkil
etmektedir.1
Notlar
1 Türkiye’deki Rum azınlığının detaylı tarihi için bkz. Samim Akgönül, Türkiye Rumları: Ulus-Devlet Çağından
Küreselleşme Çağına Bir Azınlığın Yok Oluş Süreci, İstanbul: İletişim Yayınları, 2007.
ASILEIOS EKKLISIARHIS • AGGELOS ELEITHERIOI • STEFANOS EMMANOIIL • GRIGORIOS EMMANOIILIDIS • MIHALIS EMMANOIILIDIS • KONSTA
SARHOS • HRISTOS EIAGGELOI • PANAGIOTIS EIDAIMON • MILTIADIS EITHIMIOI • ANTONIOS EITHIMIOI • EMMANOIIL EITHIMIOI • NIKOLAOS
RISTOFOROS EISTRATIOI • ANNA EISTRATIOI • MARIA EISTRATIOI • ROMILOS-VENIZELOS EISTRATIOI-ALEIRIDIS • STAIROS ZAGKOS • FRANTZESK
ANAKOS • MEROPI ZAPANTI • GRIGORIOS ZAPANTIS • EPAMEINONDAS ZAPANTIS • EITHIMIOS ZAPANTIS • GEORGIOS ZAPANTIS • GEORGIOS Z
S • GRIGORIOS ZAFEIRIOI • THOMAS ZAFEIRIOI • DIMITRIOS ZAFEIROPOILOS • ANNA ZAFEIROPOILOI • GEORGIOS ZAHARATOS • AGAMEMNO
dik, 1967’yi
1967 senesinin aralık ayında evlen
GOMALAS • ALEKSANDROS ZIGOMALAS • HRISTOFOROS ZIGOIRAS
GEORGIOS
ZIGOIROS
çük • MIHAIL ZIMAROGLOI • ELISSAVET ZIRGANOI • A
de kü
gece• sin
ba• şı
yan yılZOIS
’e bağla• HRISTOS
1968ZOGRAFOS
RGIOS ZOGRAFOS • IOANNIS
ALEKSANDROS ZOIDIS • PANAGIOTIS ZOMOPOILOS • IOANNIS ZOMOPOILOS • DIM
fa, o büyük
ilk• de
rtideILIOI
ık. O •pa
yaptILIADOI
GIOS ILIADIS • STAIROSbir
ILIADIS
EIAGGELIA
DIMITRIOS
AIKATERINI THANASOPOILOI • IOANNIS THELOIDIS • ALEKSANDROS T
pa•rti
n THEODOROPOILOS • FILIPPOS THEODORO
kala 8 kişini
HEODOROPOILOS • KONSTANTINOS THEODOROPOILOS
• KSENOFON
THEODOROPOILOS
• RADOS
e kala
grubu içerisind
aş
ad
ark
OS THEOLOGOS • GEORGIOS THEOTIKOS • MENELAOS THEOTIKOS • VIKTORIA THEOTIKOI
kına vardık. Davet • IOANNIS THEOTOKAS • AIKATERINI THEOFANIDO
uğunun •far
ış oldIATROPOILOS
kalm
RODROMOS IATROPOILOS
• GEORGIOS
EIRINI IGGLESI • KONSTANTINOS IGGLESIS • APOSTOLOS IGGLESIS • SPIRIDON IGGLESIS
yük
e... O bü
m diy
er eğleneli
MARIANTHI IMPERIALEet
• MILTIADIS
ISAAKIDIS
• KONSTANTINOS
ISTORIOS
• STAMATIOS
ISTORIOS • NIKOLAOS ISTORIOS • GRIGORIOS ISTORIO
berab
miştik,
8 kişi • DIMITRIOS IOANNIDIS • MIHAIL IOAN
SIOS • ELEITHERIOS IOANNIDIS • ANTONIOS IOANNIDIS • GAVRIIL
IOANNIDIS
• POLIDOROS
la kalaIOANNIDIS
tan, ka
kişilik grup
-40
30
n,
ta
up
gr
ANNIDOI • VARVARA IOANNOI • MILTIADIS IOANNOI • ATHANASIOS IOANNOI • IOAKEIM IOANNOI • HRISTOS IOANNOI • LOIKIA IOANNOI • PA
bu. KAVVADIAS • DIMOSTHENIS KAVVADIAS • PINELOPI KAVO
netices• iIOANNIS
birKAVVADIAS
Olanların
ıştı. KAVVADIAS
ASIS • IAKOVOS KAVVADIAS
• MARKOS
• MIHAIL
kalm
AHAROPOILOS • HRISTOFORIA ZAHAROPOILOI • ILIAS ZEIS • THEODOROS ZEIS • IOANNIS ZEIS • ELEITHERIA ZELLI • ATHANASIOS ZERVAKIS • D
AKLIS ZERIS • HARALAMPOS ZEIGOILIADIS I ZEIGOTIS • GEORGIOS ZIKOS • HRISTOS ZINAS • LEONIDAS ZINOPOILOS • AIRILIOS ZINOPOILOS
İstanbulKAZILA • GEORGIOS KAZILAS • GEORGIOS KAZILAS • VIKTOR KAZILAS • DIMITRIOS K
ARIA KAZA • IOANNIS KAZAS
STOPULOS •/ SOFIA
ANAGNOKAZIKAS
HRİSTOS• MIHAIL
GIOS KAKAVAS • HARALAMPOS KAKARIDIS • NIKOLAOS KAKARIDIS • GEORGIOS KAKARIDIS • ARGIRO KAKARIDOI • GEORGIOS KAKOILIDIS • V
ATIANOS • MARIA KALAMOTOISAKI • PANAGIOTIS KALAMOTOISAKIS • LINARDOS KALAMOTOISAKIS • STAMATIOS KALAMOTOISAKIS • HRIST
KATERINI KALVOKORESI • STAIROS KALENDERIDIS-KARAMANIS • ALIKI-FANI KALENTZOPOILOI • KLEIO KALENTZOPOILOI • IORDANIS KALIGE
ESPOINA KALLIGA • GEORGIOS KALLIGAS • IOANNIS KALLIGAS • ALKIVIADIS KALLIGAS • STILIANOS KALLIGAS • GEORGIOS KALLIGAS • KONS
EORGIOS KALLONAS • ERMIONI KALOGERA • PETROS KALOGERAS • PAILOS KALOGIANNIS I PAPAS • MARKOS KALOIMENOS • MATTHAIOS KAL
ALOIMENOS • THEODOROS KALOIMENOS • PETROS KALOIMENOS • ANDREAS-RENATOS KALOIMENOS • DIMITRIOS KALOIMENOS • DIMOSTH
AS • ALEKSANDROS KALIVOPOILOS • GEORGIOS KALIVOPOILOS • DIMITRIOS KALIVOPOILOS • ATHINA KAMATAKI • NIKOLAOS KAMATAKIS
AMPOIRAS • KONSTANTINOS KAMPOIRAS • NIKOLAOS KAMPOIRAS • FRAGKISKOS KANAGKINIS • ALEKSANDROS KANAKARIS • ANTONIOS KA
LLOS • ILIAS KAPETANAKIS • TIMOTHEOS KAPONIS • MAGDALINI KARAVOLA • FRANTZESKOS KARAVOS • SOFIA KARAVOI • LEONIDAS KARAGE
dan fazla idi. E, nereye
Annem de Yunan tebaalıydı. 60’ın
yapacak?
nem ne
m gitti.•An
GIOS KARAMESINIS • ROMILOS KARAMOIZIS
• ATHANASIOS
PANAGIOTIS
KARANIKOLIS • GEORGIOS KARANIKOLIS I KONTOIL
aderleriKARAMPINAS
bu kadın! Bir
ek
ec
gid
ına KARATZENIS • ELEITHERIO
NTINOS KARAPIPERIS • GEORGIOS KARAPIPERIS • ZAHARIAS KARAPIPERIS
• NIKOLAOS
KARATZAS
ANASTASIOS
teba•as
ni. Türk
ireceğiz se
nd
vle
“E
ki
dim
de
me
ne
An
SIA KAREGLI • KORINA-ELENI KARKALA • GEORGIOS KARKATSAS • MARIA KARKATSI • KONSTANTINOS“B
en • KARLOS • AIKATERINI KARM
. KARLOS
nra..KARIPIS
n •so
şta
ya
o
,
an
ins
bir
ış
am
um
Ok
TRIOS KAROISOS
•
KONSTANTINOS-HARILAOS
KAROISOS
•
GEORGIOS
KARIDOPOILOS
IOANNIS
• KONSTANTINOS KARIPIS • ZAHAR
.
in”
ks
geçece
?” • DIMITRIOS KATSANAKIS • D
sın
mı
ta
as
“h
;
or
diy
,”
NIKOLAOS KATANOS • STERGIOS KATANOS • KONSTANTINOS
KATANOS
•
IOANNIS
KATOS
•
EITHIMIOS
KATSAVELIS
im? İyi misin kızım
eğ
ec
len
ev
ATSIS • ATHANASIOS KATSIS • GEORGIOS KATSIS • PETROS KATSIS • PARASKEII KATSIGKRI
EISTATHIOS
bul • IOANNIS KATSIKOPOILOS
şti. KaKATSIGKRIS
ı vefat et•mi
da hanım
onun• NIKOLAOS
rdı, KEZEPIS
adam• va
BirKAPSALIS
OS KAPSALIS • ANTONIOS
PANTELIS
KEKOS • ALIKI KEKOI • KONSTANTINOS KELPIRIS • MARIA-IOANNA KERA
e gidecek zavallı.
ecek. Nerey
gidKEFALOPOILOS
FALAS • FILIPPOS KEFALAS
• THEODOROS KITOPOILOS • THEODOROS KIAKIDIS • FANI KIAK
baktı •kiPAILOS
nunda,KEFALIDIS
etti so• GEORGIOS
a • HRISTOS KLADOS • ALEK
rdik adam
EORGIOS KITSIANOS • PETROS KITSIANOS • SPIRIDON KITSIONAS
• VASILEIOS
KONSTANTINOS
KLADOS
Para •ve
dılar. KLADOS
sonra ayrıl
n
gü
ç
ka
Bir
er.
dil
len
Ev
ANIS • EIFROSINI KOZANIDOI • ELENI KOKATSI • IOANNIS KOKKALOS • DESPOINA KOKKINAKI • EIAGGELIA
• THEODOROS KOKKI
a.
annemi 60’ından sonrKOKKINAKI
lendirdik
ık. Ev• ANTONIOS
de yapt
OKKINOS • IOANNIS
KOKOTSI
KOLAΐTIS • GEORGIOS KOLARAKIS • MENELAOS
KOLASSIS
• GEORGIOS KOLE
. Bu işi• AGGELIKI
tabiiKOKKINOS
MADAM ELENİ / İmroz
MARIKA KARAGIORGI • AHILLEAS KARAGKOINIS I ARAIOS • THEODOROS KARAGKOINIS I ARAIOS • EIRINI KARAZOIENIA • EIAGGELOS KARAZ
ARAKASIS • LEANDROS KARAKATSANIS • ARISTI KARALI • KONSTANTINOS KARALIS • ANDREAS KARALIS • VASILEIOS KARALIS • ANTONIOS KA
OLIOS • AIKATERINI KOLIOI • LORENTZOS KOLLAROS • KONSTANTINOS KOLLAROS • GEORGIOS KOLLAROS • PANAGIOTIS KOLLAROS • ANTONIO
OLLAROI • ANTOIANETTA KOLLAROI • SOFIA KOLLAROI • ELENI KOLLAROI • MIHAIL KOLOVOS • SPIRIDON KOLOKITHIAS • NIKOLAOS KOLOKITH
APOSTOLOS KOLIVAS • APOSTOLOS KOLIVAS • PASHALIS KOLIVAS • NIKOLAOS KOMIS • VITHLEEM KOMIANAKI • KONSTANTINOS KOMIANA
RFIOTIS • GEORGIOS KONTIS I SERFIOTIS • HRISTOS KONTOMERKOS • DIMITRIOS KONTOPOILOS • HRISTOFOROS KONTOROIHAS • MIHAIL KO
MARIKA KONTOIDI • IOANNIS KONTOIDIS • KONSTANTINOS KONTOIDIS • VIKTORIA-GKIZELA KORALIA • PETROS KORGIALOS • DOMENIKOS K
ANTINOS EKSARHOPOILOS • EIDOKSIA EKSARHOPOILOI • ANASTASIOS EKSARHOS • ANTONIOS EKSARHOS • STAIROS EKSARHOS • MATTHAIO
EITHIMIOI • MARIA EISTATHIADOI • EISTATHIOS EISTATHIOI • IOANNIS EISTATHOPOILOS • DIMITRIOS EISTRATIADIS • KLEANTHI EISTRATIADO
KA ZAMPELI • VASILEIOS ZAMPELIS • PANAGIOTIS ZAMPONOPOILOS • MARIA ZANAKI • STAMATIOS ZANAKIS • DIMITRIOS ZANAKIS • GEORGIO
ZARVANOS • NIKOLAOS ZARVANOS • AGGELIKI ZARIDA • IOANNIS ZARIKOS • EIAGGELOS ZARMPALIS • IOANNIS ZAFEIRIS • AHILLEAS ZAFEIRI
ON ZAHARIADIS • NIKOLAOS ZAHARIADIS • PANAGIOTIS ZAHARIADIS • EIAGGELOS ZAHAROPOILOS • GEORGIOS ZAHAROPOILOS • EITHIMIO
DIMITRIOS ZERVAKIS • HARALAMPOS ZERVAS • STEFANOS ZERVAS • MARIA ZERVINI • FOTIOS ZERVOS • STEFANOS ZERVOS • VASILIKI ZERVO
S I GIANNOPOILOS • DESPOINA ZINOPOILOI I GIANNOPOILOI • STRATIS ZOIMPOILIS • NIKOLAOS ZOIMPOILIS • ANDREAS ZIGIARIS • NIKOLAO
AKTIS ZIRGANOI • DIMITRIOS ZIRIMIS • KONSTANTINOS ZIRIMIS • PANAGIOTIS ZIRIMIS • STEFANOS ZOGRAFOS • ANASTASIOS ZOGRAFOS • G
MITRIOS ZOMOPOILOS • SAVVAS ZONIS • HRISTOS ZONIS • GEORGIOS ZORZOS • ANTONIOS ZORZOS • ISMINI ZORZOI • IOANNIS ZOTOS • GE
THEODOSIADIS I PAILIDIS • ANASTASIOS THEODOSIADIS I PAILIDIS • ELEONORA THEODORAKOPOILOI • SPIRIDON THEODORATOS • NIKOLAO
ndı.
bam buraya geldiklerinde çok zorla
ba
e
ml
ne
An
OI • EISTRATIOS THIRIOS • HRISTOS THIMIONATSIS • IOANNIS IAKOVIDIS • MAGDALINI IAKOVOI I cu
• KONSTANTINOS
şıyor IATROPOILO
klar alı
dı. Ço IAKOVIDOI
ha kolay
için da• DIMITRIOS
bizimIGGLESIS
uk biz• ,GEORGIOS
cuktIGGLESIS
S • KONSTANTINOS IGGLESIS Ço
• IOANNIS
IGGLESIS • THRASIVOILOS IGGLESIS • EISTRATIOS IGNATI
da çok fenaydı
bam
dı. Ba
fen•ay
OS • LEONIDAS ISTORIOS • KONSTANTINOSyü
GEORGIOS
ISTORIOS
AMALIA
ISTORIOI
• ELENI ISTORIOI • AIKATERINI ISTORIOI • HRISTO
n daha
kler• içi
a bü ISTORIOS
am
gibi IOANNIDOI • ELE
rmüş• ALKIONI
NNIDIS • ERMIS IOANNIDIS • SIMEON IOANNIDIS • MARIA IOANNIDOI • EIMORFIA
MARIA
IOANNIDOI
ya gö
du ve •rü
UyuyorIOANNIDOI
dı.
an
ins
iyi
ü
nk
çü
ANAGIOTIS IOANNOI • PETROS IOANNOI • NIKOLAOS IONAS • GEORGIOS IONAS • IOANNIS KAVALARIS • ANDREAS
her • GEORGIOS KAV
RüyasındaKAVALAS
ın!” diy•e.
i kovmayKAGGELARIS
u, “Ben• APOSTOLOS
OILA • ALEKSANDROS KAVOINIDIS • KONSTANTINOS
PANTELIS KAGEORGIS • NIKOLAOS KAGEORGI
bağırıyordKAVOIRAKIS
kadar
mana
ü za
ü öldüğ
KAϊKTSAKIS • AGGELIKI KAΐRI • ARISTEIDIS KAΐRIS • ZESOS
KAΐRIS
I PITSIKAS
• ALEKSANDROS KAKAVAS • GE
çünk• IOANNIS
rdu, KAΐRIS
rüyo• MIHAIL
nu göKAΐRIS
bu
n
ma
za
VASILEIOS KAKOILIDIS • AIRILIOS KAKOIRIS • MENELAOS KALAVRIAS • GEORGIOS KALAMARIS
• KONSTANTINOS
KALAMARIS
nları • NIKOLAOS KAL
. Çünkü bu
yacağım
ma
ut
un
de
n
Be
dı.
ma
ut
un
TOS KALAMOTOISAKIS • ANTONIOS KALARGIROS • DESPOINA KALARGIROI • KIRIAKI KALARGIROI • SAVVAS KALAFATIS • SOTIRIOS KALAFATI
dir olan bir evi tek
seneler
evi,• HRISTOS
ERIS • STAMATIOS KALIGERIS • FOTEINI
KALIKATZADAKI
• KALLIOPI
KALLAKI
KALLIADIS • ANNA KALLIVROISI • EIFROSINI KALLIGA
nkü bir
azsın. Çü
unutam
zsın.
koyama
STANTINOS KALLINIKOS • ODISSEAS KALLINIKOS • PLATON-EISTATHIOS KALLINIKOS
ANASTASIOS
• KONSTANTINOS
KALLONA
in içineKALLINIKOS
bir va•liz
OI • PANTELIS THEODOROI • ANDREAS THEODOROI • EMMANOIIL THEODOROI • IOANNIS THEOLOGOS • KONSTANTINOS THEOLOGOS • GEO
/ Atina
LOIMENOS • STAIROS KALOIMENOS • PETROS KALOIMENOS • MARKOS KALOIMENOS • IOSIF KALOIMENOS
• NIKOLAO
İ BRİNDESİKALOIMENOS
İRİN• IOANNIS
HENIS KALOIMENOS • EIDOKSIA KALOIMENOI • MARINA KALOIMENOI • HRISANTHI KALOIMENOI • VALENTINI KALOIMENOI • PANAGIOTIS KA
• AIKATERINI KAMILERI • KONSTANTINOS KAMPANOS • ALEKSANDROS KAMPOTIS • NIKOLAOS KAMPOTIS • MARIKA KAMPOIRA • ANDREA
ANAKIS • GEORGIOS KANARAS • NIKOLAOS KANDOPOILOS • STEFANOS KANDILAKIS • VASILEIOS KANTZOS • IOANNA KAPELA • STEFANOS K
EORGIS • IOANNIS KARAGEORGIS • MIHAIL KARAGIANNIS • HRISTOS KARAGIANNIS • KONSTANTINOS KARAGIANNIS • DIMITRIOS KARAGIANN
ZOIRNAS • EIAGGELOS KARATHANOS • ANASTASIOS KARATHANOS • EIANTHIA KARATHANOI • ROMILOS-IEREMIAS KARAKASIS • TIMOTHEO
ARALIS • ILIAS KARALIS • MIHAIL KARAMALEGKOS • GEORGIOS KARAMALEGKOS • AGGELIKI KARAMALEGKOI • VASILEIOS KARAMANOS • GE
LIS • DIALEKTI KARANTINAKI • EISTATHIOS KARANTINAKIS • VASILEIOS KARANTINOS • MARIETTA KARAPATI • TAKSIARHIS KARAPIPERIS • KON
ye.
2. Şube’ye götürüldüm, siyasi şube
nim
rdı ki be
ıyorlaKASAPIDOI
a inanm
asındKARISTINOS
RIAS KARIPIS • KONSTANTINOS KARISTINOS • ODISSEAS KARISTINOS
ANDREAS
• EIDOKSIA
• ANTONIOS KASTELANO
Sorgu •sır
ttılar beni.
DIMITRIOS KATSAPIDIS • IOANNIS KATSAPIDIS • GEORGIOS KATSAROS • HARIKLEIA
• KONSTANTINOS
KATSIS • NIKOLAO
kapa
yak, KATSI
e. Da• NAISIKA
ylediğimKATSI
sö
S • NIKOLAOS KATSIRELLIS • NIKOLAOS KATSOIDIS • ZAMPETA KATSOILI • STEFANOS KATOGIANNAKIS • ANASTASIOS
• DIM
ada.
k odalar var orKATOGIANNAKIS
büyü
bından• MARIA
zdolaKEROGLOI
AMARI • IPPOKRATIS KERAMARIS • ALEKSANDROS KERMELISBu
• GEORGIOS
KEROGLOI • GEORGIOS KESSINIS • KONSTANTINO
Bana KITSIANO
vdüler.• ANASTASIOS
e döKIMOLIATIS
ılar, •yin
KIDOI • GEORGIOS KIKRELIS • HRISTOS KIKRELIS • ANNA KIMOLIATI
• GEORGIOS
KIMOLIATIS
HRISTOS
an çıkard
Orad
olisle• GRIGORIOS K
KSANDRA KLEOVOILOI • ANTONIOS KLOIMASIS • IOSIF KOGKOIRIS • IREN KOEN • GRIGORIOSı KOZAKIS
• AIKATERINI
KOZAKOI
ksin; “P
t dış edilece
du
hu
ki
er
dil
me
de
INAKIS • HARILAOS KOKKINIDIS • NIKOLAOS KOKKINIDIS • PETROS KOKKINIDIS • AIKATERINI KOKKINIDOI • ELENI KOKKINIDOI • ATHANASIO
eceksin,” dediler.
yere •gid
bir KOLIOS
rab• er
ETHRAS • VASILEIOS KOLENTIS • DIMITRIOS KOLIOS • PANAGIOTISbe
KOLIOS
STAIROS
IOANNIS KOLIOS • ANDREAS KOLIOS • VASILEIO
/ Atina
OS KARATZENIS • ATHANASIOS KARVELIS • EMMANOIIL KARDARAS • GEORGIOS KARDITSIS • EIRIPIDIS KARDOMATIS • KIRIAKI KAREGLI • ANA
MANIOLA • NIKOLAOS KARMANIOLAS • ANNA KARNERI • EIAGGELIA KARNERI • LIDIA KARNERI • IOANNIS KARNERIS • DIMITRIOS KARNERIS • D
S SFYROERAS
TEOLOGO• NIKOLAOS KOLLAROS • AGGEL
OS KOLLAROS • DIONISIOS KOLLAROS • STEFANOS KOLLAROS • STAMATIOS KOLLAROS • VIKTOR KOLLAROS
HIAS • EMMANOIIL KOLOKITHIAS • GEORGIOS KOLOKITHIAS • VASILIKI KOLONELOI • EIRINI KOLIVA • DIMITRIOS KOLIVAS • PANAGIOTIS KOLIVA
AKIS • NIKOLAOS KOMPOTIS • ANTONIOS KONDILIS • SPIRIDON KONTARIS • ALEKSANDROS KONTIS • MILTIADIS KONTIS • NIKOLAOS KONTI
ONTOROIHAS • GEORGIOS KONTOROIHAS • IOANNIS KONTOS • GEORGIOS KONTOS • MIHAIL KONTOS • KLEOPATRA KONTOI • MARIKA KONT
KORINTHIOS • ANTONIOS KORINTHIOS • KONSTANTINOS KORNIAS • ANTONIOS KORNIAS • THEODOROS KORFIATIS • IAKOVOS KORONAIO
32
1959 yılında Patrikhane adına casusluk yaptığı iddiasıyla sınır dışı edilen
Teologos Sfyroeras ile ilgili dönemin Türk basınında çıkan haberler
33
İLK SÜRGÜNLER:
Geri Dönüşsüz Bir Yolculuğun Hikâyeleri
Anna Theodorides
CETOBAC (Paris) doktora öğrencisi
Fransızca aslından çeviren: Tolga Bilener,
Galatasaray Üniversitesi, öğretim üyesi.
“Sadece beşerden gayrısı eldir bana”
Jean Giraudoux, Elpenor.
İ
stanbul’dan on iki bin Yunan uyruklu ve ardından da yaklaşık otuz bin Türk uyruklu Rumun sürülme hikâyesi, her ne kadar 1964’te onları iyi ağırlamayı başaramamış olsa da,
Yunanistan’da iyi bilinen bir tarihi vakadır. Bu sürgün, aslında 19. yüzyıl sonlarında başlamış
olan ve daha sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından pragmatik bir biçimde uygulamaya konan ülke nüfusunu etnik ve dini bakımdan homojenleştirme politikasının bir sonucudur. Modern Türkiye’nin inşası ve onun dünya güçleri arasındaki yerini alma sürecine,
yerel düzeyde “asimile edilemez”, “yabancı”, hatta “milli güvenlik için tehlikeli” olarak kabul
edilen sivil nüfusa karşı girişilen fiziki ve sembolik şiddet eşlik etmiştir (Sigalas, Toumarkine,
2008). Bu anlamda, 1964 sürgünü münferit bir vaka olarak kabul edilemez. “Türk devletinin
gayrimüslimlere karşı uyguladığı sistemli siyasetin derin köklerini” incelediği çalışmasında
Dilek Güven1, Türkiye Rumlarının ortak hafızasında yer eden ve aslında bir “uygarlık değişimine” tekabül eden Türkleştirme, İslamlaştırma ve “çağdaşlaştırma” siyasetinin aşamalarını
hatırlatmıştır (Bozarslan, 2005: 225). Bu siyaset kabaca dört ana safhada gelişmiştir: Anadolu
Ortodoks nüfusunun sürülmesi ve mübadeleye tabi tutulması2, bir Türk burjuvazisi yaratma
amacıyla Rumların mallarına el konulması ve yeni mal edinmelerinin kısıtlanması3, 6-7 Eylül
34
1955 gecesi yaşanan ve uyruğu ne olursa olsun İstanbul Rumlarını ülkeyi terk etmeye iten
yağma4, 1964 yılında da Yunan uyrukluları topluca sınır dışı etme kararı ve bunun etrafında
gelişen baskı ve korkutma politikaları.
Büyük bir kısmı daha önce Yunanistan’a hiç ayak basmamış olan bireylerin ya da ailelerin bu kadar etkin ve hızlı bir biçimde, adeta göz açıp kapayıncaya kadar sınır dışı
edilmiş olmaları insanı şaşırtır. İki hafta içinde İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’nın (kendi
ataları 1830’dan itibaren Osmanlı İmparatorluğu’ndan kopup Yunanistan’a bağlanmış
olan topraklardan geldikleri için Yunanistan vatandaşı olan) en eski sakinlerinin bir kısmı ülkeyi terk etmek zorunda kalmışlardır. Uzun vadeli olarak okunduğunda, bu sürgün
aslında Türkiye’nin Rumca konuşan Ortodoks nüfustan arındırılma tarihinin sadece bir
perdesidir.
Ancak bu uzun vadeli bakışın yanında, bu tarihi olayı kendi olup bittiği kısa zaman dilimi içinde yorumlamak da mümkündür. 1940’lı yıllarda İstanbul’da dünyaya gelmiş olan bir
grup Yunan uyruklunun yaşadıkları, aslında 1964 sürgününün, vahşetine bizzat tanık oldukları 6-7 Eylül 1955 gecesi başlamış bir sürecin sonucu olduğunu gösteriyor. O tarihlerde 15
yaş civarında olan bu bireylerin yaşamı, 1955 ile 1964 arasındaki süreçte yaşanan bir başka
olayla, 1958 tarihinde tamamen değişmiştir. Nisan 1958’de “İstanbul Helen Birliği” isimli dernek kapatılmış ve bu derneğin idare kurulunda görev alan babaları sekiz gün içinde İstanbul’u terk etmek zorunda kalmıştı.
Tam bir geçiş dönemi olan 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında doğmuş olan babaları, bu zorunlu göçü geri döndürülmez ve çaresi olmayan derin bir adaletsizlik olarak
yaşamış; kendilerini “ilk sürgünler” diye adlandırmışlardır.5 Bugün Atina ve Selanik’te yaşayan
Amarilis’in, Dionisya’nın, Vasilya ve erkek kardeşi Nikos’un ayrı ayrı yaşadıkları deneyimler,
kendilerini doğdukları şehirden koparan olaylar zincirine bu tarih aralığında nasıl tanık olduklarını ortaya koyuyor.
1958 yılında şehrin Rum entelijansiyasını hedef alan ve isim isim verilen bu ilk sürgün kararlarının amacı neydi? Bu sürgünler nasıl gerçekleşmişti? Bu soruları, Yunanistan
Dışişleri Bakanlığı ve 1965 yılında kurulmuş olan Sürgünler Derneği (Σωματείο Ελλήνων
Υπηκόων Απελαθέντων εκ Τουρκίας)6 arşivleri sayesinde yanıtlayabiliyoruz. Bu iki yazılı
kaynak bize “ilk sürgünler”in isim listesini de sağlıyor. Ancak bu insanların hiçbiri hayatta
olmadığından, başlarına gelenleri bizzat nasıl yorumladıklarını bilme imkânımız artık yok.
1955-1964 arasındaki geçiş süreci hakkında bu kişilerin çocukları ile yapılan görüşmeler sayesinde bir ölçüde de olsa aydınlanıyoruz. Yapılan mülakatların amacı, bu ailelerin
“ilk sürgünü” nasıl yaşadıklarını anlamaktı. Elbette Dionisya, Amarilis, Vasilya ve kardeşi
Nikos’un7 öykülerini takip edebilmek için öncelikle bu genç kuşağın nasıl bir ortamda
büyüdüklerini hatırlamak ve yaşadıkları olayların başlangıç noktası olarak gördükleri 6-7
Eylül 1955 gecesi hissettiklerini anlamak gerekiyor. İkinci olarak, tarihi süreç içinde birbirini takip eden kırılma noktalarının bu öncü aileler için nasıl yeni bir zaman algısı yarattığını
ve aynı zamanda biyografilerinde nasıl bir yırtılma ya da kopmaya sebep olduğunu incelemek gerekiyor.
35
1958’de kapatılan ve üyeleri sınır dışı edilen derneğin nizamnamesi
36
“İlk Sürgünlerin” Çocukları
1941 ve 1944 yılları arasında İstanbul’da doğan Dionisya, Amarilis, Vasilya ve kardeşi Nikos,
birbirleriyle aynı sosyo-kültürel ortamda, kişilerin toplumsal konumlarını dini kimliklerinin
belirlediği bir ülkede büyüdüler. Hepsi Beyoğlu’nda (Cihangir ve Tünel) oturan ve eğitim
hayatlarını azınlık okullarında (kızlar için Zapyon, erkekler içinse Zografyon) sürdüren bu
çocuklar, benzer ilgi alanlarına sahiptiler; Kurtuluş Spor Kulübü’ne gidip gelirlerdi ve gerektiğinde birbirleriyle dayanışma içine de girerlerdi. Bu dört gencin ruhani, entelektüel ve
sportif hayatları esas olarak üç kurum etrafında dönmekteydi: kilise, okul ve spor kulübü.
Bu çocukların babaları, onların geçimini sağlayan, ailelerin bütünlüğünü ve güvenliğini
temin eden temel birey olarak öne çıkıyor. Biri müteşebbis, biri tüccar, diğeri de merkezi
İstiklal Caddesi’nde bulunan bir firmanın sahibi olan bu babalara örnek olarak Telemakos ele
alınabilir. 1955 yılında 15 yaşında olan Vasilya ve yine o tarihte 11 yaşında olan erkek kardeşi
Nikos’un babası Telemakos, bir ithalat-ihracat şirketinin sahibi iken 1955 yılında Murat isimli bir Türk arkadaşıyla ortaklık kurarak Beyoğlu’nda araba yedek parçaları satan bir dükkân
açmış. Çocukların annesi olan eşi ise Beyoğlu’ndaki kiliselere bağlı olan “Pera’nın Hanımları”
isimli hayırseverler birliğinin faaliyetlerine etkin biçimde katılıyormuş. İş hayatından arta kalan zamanda Telemakos, Nisan 1958’de mahkeme kararı ile feshedilen “İstanbul Helen Birliği”
isimli derneğin kültürel faaliyetlerinin organizasyonuyla ilgilenirmiş.
“İlk sürgünlerin” çocuğu sıfatıyla bu dört genç, kendilerini “Eylül 1955 olayları kuşağı”nın
bir parçası olarak görüyor ve bu da kendi aralarındaki kuşak birliği hissini güçlendiriyor.8 Hepsi
de 6-7 Eylül 1955 gecesi yaşadıkları dehşetengiz deneyimi, günlük yaşamlarını, alışkanlıklarını,
hayatlarını ve tüm geleceklerini altüst eden olaylar zincirinin başlangıç noktası olarak hatırlıyor.
Eylül 1955 Olayları: Altüst Oluşun Başlangıcı
Her ne kadar 6 Eylül 1955 gecesi Dionisya, Vasilya ve Nikos İstanbul’da bulunmuyor idiyseler
de, binaların uğradığı yıkımı, Büyükdere, Yedikule ve Kumkapı’da oturan akrabalarının başlarına gelenleri, Şişli ve Balıklı kabristanlarında kırılıp dökülen aile mezarlarını dehşet içinde
gözlemlediler. Vasilya ve erkek kardeşinin öyküleri aileleriyle karaya ayak bastıkları Galata limanında başlıyor, evlerinin bulunduğu Cihangir’de devam ediyor ve Bizans surlarının gölgesindeki mahallelerde sona eriyor. Kendilerinden önce yağmacıların geçtiği bu güzergâh boyunca
tanık oldukları yıkımı, yıkımın büyüklüğüyle orantılı bir sırayla hatırlıyorlar. O yüzden akıllarına
önce evlerinin yakınındaki yıkıma uğramış kiliseler (Aya Triada ve Panagia Isodion) ve ardından,
ateşe verildikleri için çok daha önemli bir yıkıma maruz kalmış olan Balıklı ve Kumkapı’daki
kiliseleri gördüklerinde nasıl dillerinin tutulduğu geliyor.
Kargaşa görüntülerini tam olarak aktarma ve ne anlama geldiklerini yorumlama konusundaki imkânsızlık, Dionisya’nın hikâyesinde de karşımıza çıkıyor. Dionisya tam da o sabah
Atina’daki tatillerinden dönüşte Sirkeci Garı’nda tanık olduğu kargaşayı anlatıyor. Manzarayı
gören ailesi, Cihangir’deki evlerine gitmeden önce Burgazada’daki bir akrabalarının yanına
uğramaya karar veriyor. Ardından Beyoğlu’na geçtiklerinde gördüklerine dair Dionisya’nın
ilk hatırladığı şey ise, okulu Zapyon’un uğradığı yıkım ve okul kurucusu Zappas’ın devrilmiş
37
6-7 Eylül saldırılarından birkaç kare
heykeli. Dionisya, Sirkeci’nin içine düştüğü kargaşa ve okuduğu okulun hali dışında, vapurla
adaya giderken ve oradan dönerken hissettikleri hakarete ve saldırıya uğrama korkusunu da
hafızasına kaydetmiş.
Her iki örnekte de, kendileriyle görüşülen tanıklar, şehirdeki manzaraları gördükleri kronolojik sırayla değil, kendilerini etkileme sırasına göre kopuk kopuk anlatıyor ve kendilerini
tamamen aşan bu olayın uzaktan bir gözlemcisiymiş gibi davranıyor. Şehrin içinde kat ettikleri
mesafe onların görgü tanıklığını daha anlamlı kılıyor, zira çok bilinen Beyoğlu bölgesindeki
yıkımın yanı sıra, daha uzak mahallelerde neler yaşandığını da öğrenmemizi sağlıyor. Cemaatin yaşadıklarının tamamına tanık olan bu üçünün aksine, Amarilis bu deneyimi kendisinin ve
ailesinin sığındığı Heybeliada’daki karakol amirinin evinde yaşamış.
Her ne kadar Adalar’da büyük çaplı bir yıkım gerçekleşmemiş olsa da9 şehirde yaşanan
olayların gürültüsü ve daha da önemlisi, belki de “tarihin en eski dezenformasyon tekniği”
(Volkoff, 1999: 35) olan dedikodular adaya ulaşmıştı. 7 Eylül 1955 sabahı adaya ulaşan şehirdeki yağmanın haberi, çok çeşitli yorumlara neden olmuştu: Bu yorumların bir kısmı olayları
aydınlatmayı sağlarken, diğerleri yakın vadeye dair endişe, belirsizlik ve kuşkuları körüklemişti.
Dolaşan dedikodular arasında özellikle 8 Eylül 1955 gecesi adada bir katliamın gerçekleştirileceğine dair olanı Amarilis dehşetle hatırlıyor. Başka yerlerde olduğu gibi, burada da söylentiler
bir yandan karmaşık bir olaya anlam verme çabasını yansıtıyor, öte yandan şehirde yaşanan
saldırıların tür değiştirmiş bir devamına dönüşüyor.10 Hatta İstanbul’un geniş ölçeğinden
Heybeliada’nın dar ölçeğine geçildiğinde, uygulanan şiddete dair söylentilerin giderek daha
38
abartılı hale geldiği gözlemleniyor. Bu sebeple söylentiler İstanbul’da gerçekte neler yaşandığına dair bilgileri çarpıtırken, ada sakinlerinin endişe düzeyini de yükseltiyor.
Eylül 1955’te olup bitenler, o sırada İstanbul’da bulunsalar da bulunmasalar da, görüşülen
kişileri psikolojik anlamda damgalamış durumda. Bu tarihten itibaren bu çocukların kaderi,
babalarının kaderleriyle her zamankinden daha fazla iç içe geçiyor.
Zaman Hızlandığında…
1955’ten itibaren hiçbir şey artık eskisi gibi değildir: Rum aileler İstanbul’un başka mahallelerine, Atina’ya, hatta ABD ve Kanada’ya taşınarak hayatlarını yeniden kurmaya çalışır (Sayad,
1999). Görüştüğümüz dört kişi, yakılıp yıkılmış binaların, kısmen devletin de ödediği tazminatlar sayesinde tamir edilmelerine tanık olur. Ama yine de genel hava ağır ve rahatsız edicidir.
Artık sokakta anadillerinde konuşmaya çekinmekte, okul formalarını gizlemekte, çevrelerindeki toplumla temas kurmaktan kaçınmaktadırlar. Kendi küçük dünyaları dışındaki tüm ilişkiler,
hesap-kitap yapma, kendine hâkim olma, duyguları kontrol etme süreçlerinden geçildiği için
spontanlığını yitirmiştir artık. Eylül 1955 olaylarından itibaren yaşanan her şey bir vahamet
havası içinde anlatılmaktadır.
Bir gün, gittikleri azınlık okulundan döndüklerinde, evlerine babalarını aramak üzere üç
emniyet görevlisinin geldiğini görürler. Babaları o sırada evde olmadığından, emniyet görevlileri evde arama yapmaya başlar. “Tüm çekmeceleri açtılar, buldukları her türlü belgeye el koydular ve yere koydukları bir karton kutunun içine attılar. Tabii ki evde çok sayıda Rumca yazılı
kitap ve defter vardı. Mesela benim bir Yunan şiiri kitabım vardı, adamlar onu da aldı! Annem
ve ben şaşkına dönmüştük,” diye hatırlıyor Vasilya. Akşam olmasına rağmen babasının bir türlü eve dönmemesi aileyi büyük bir endişeye sevk etmiş. Ertesi gün öğrenmişler ki babaları,
“İstanbul Helen Birliği”nin tüm idare kurulu üyeleri gibi, Kıbrıs’taki Rum çetelerini destekleme
suçlamasıyla gözaltına alınmış.
Suçlu İlan Edilen, Yeniden Yaratılan Bir “Birlik”
1933 yılında kurulan “İstanbul Helen Birliği”, cemaatin kültürel faaliyetleri kapsamında konferanslar, danslar ve akşam yemekleri tertip eden bir dernektir.11 Kıbrıs’taki Türklere yönelik
şiddet eylemlerinin artması üzerine Türk basını Rumlara karşı cezalandırıcı tedbirlerin alınmasını talep etmeye başlar (Cumhuriyet, 27 Aralık 1963). Bir kez daha12 (Türk ya da Yunan uyruklu) İstanbullu Rumlar, Yunanistan’da yaşayan Yunanlar ve Kıbrıs adasında yaşayan Rumlar
(ki bu ada, nüfusunun çoğunluğu Rumca konuşan Hıristiyan Ortodokslardan oluşsa da hiçbir zaman Yunanistan’ın bir parçası olmamış ve 1960’ta bağımsız bir ülke haline gelmiştir)13
basında sık sık birbirine karıştırılıyor ve kamuoyunda İstanbullu Rumlar, Kıbrıslı Rumların
faaliyetlerini destekliyormuş gibi bir hava yaratılıyordu. Her ne kadar görüşülen dört kişi, o
tarihte Kıbrıs’ın varlığından bile habersiz olduklarını söyleseler de, bir kuşku ve ötekileştirme
havası kamuoyuna hâkim olmuş ve ilk olarak Kıbrıs Rum çetelerini finanse ederek Türk devletinin çıkarlarına aykırı davranmakla itham edilen “İstanbul Helen Birliği”nin mensuplarına
zarar vermeye başlamıştı.14
39
Böylelikle 1955’teki o korku dolu geceden üç yıl sonra, görüştüğümüz dört kişi önemli bir
olayla daha baş etmek zorunda kaldılar: babalarını hapiste ziyaret etmek ve onun sekiz gün
sonra sınır dışı edilişine tanık olmak. Babasının tutulduğu yere gittiğinde gördüklerini Vasilya şöyle anlatıyor: “Babamı ve arkadaşlarını ağır suç işlemiş insanlarla aynı yere koymuşlardı.
Boyunları ve ayakları birbirine zincirlenmişti. Galiba 22-23 gün içeride kaldılar, tam hatırlamıyorum. (…) 26 Ekim’de, yani Aziz Andrea yortusunun olduğu gün, babamı serbest bıraktılar.
Tarihi çok iyi hatırlıyorum çünkü serbest bırakılan “Birlik” mensupları içinde Andrea isimli bir
rahip de vardı. Eve döndükten sonra babam az zamanımız olduğunu ve gitmemiz gerektiğini
söyledi. Anneme, biz ve çocuklar için burada artık bir gelecek yok, diyordu.” Aileden ilk ayrılan,
sınır dışı kararına tabi tutulan babası olmuş, birkaç ay sonra eşi ve oğulları Nikos da Atina’ya,
onun yanına gitmişler. 25 Eylül 1959 günü ise büyükannesiyle birlikte Vasilya da uçağa binerek
onların yanına gitmiş. Aile Atina merkezindeki 3 Eylül Bulvarı’nda bir daire tutmuş. Amarilis,
Dionisya ve diğer sürgün çocuklarının yaşadıkları da hemen hemen aynı: evlerin aranması,
özel eşyalara el konulması, bitmek tükenmek bilmeyen bekleyişler, babalarının hapse atılması
ve ardından sınır dışı edilmesi ve ailenin tamamının geri dönüşsüz bir yolculuğa çıkması. Bu
altı olay ve altı an birbirinin ardı sıra yaşanıyor ve aileleri aslında tanımadıkları bir ülkede yeni
bir hayat kurma zorunluluğuyla baş başa bırakıyor.
ELEN GÖÇ AKINI KARŞISINDA
1964 YILINDA TÜRKİYE’DEN YÖN
ENLERİ KARŞILAMAYA GİRİŞİR,
BU “İLK SÜRGÜN” AİLELERİ GEL
İ GELENLER PALİO PHALİRO,
ONLARA EV VE İŞ BULUR. YEN
RİNİ DE RUM MEKÂNLARI
NEA SMYRNİ, KİSPELİ SEMTLE
R, İKİ SÜRGÜN DALGASININ,
HALİNE GETİRİR. BU MAHALLELE
N
ANIN VE GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYA
GEÇMİŞTE YAŞANAN İKİ KIRILM
IK.
YOLCULUKLARIN TANIĞIDIR ART
1964 yılındaki toplu sürgün kararıyla yanlarına en fazla 20 kilo eşya ve 20 dolar nakit para
alma izni vererek ülkeyi terk etmeye zorlananların aksine, bu “ilk sürgünler” gidişlerini kısmen
organize etme, düzenli bir biçimde taşınma, hatta mülklerini satarak mal varlıklarını mümkün
olduğunca yanlarında götürme imkânına sahip olmuşlar. Yine de bu insanlar kendilerini her
şeyden önce Polis’in sakini olarak görüyor ve köklerinin bulunduğu, işlerini, insan ilişkilerini
inşa ettikleri bu şehre kendilerini bağlı hissediyor. Gidişleri her şeyden önce bir kopuş, yeni bir
zamansal ve mekânsal algı yaratan bir kırılma anlamına geliyor. “Bu olaylar dizisi bana damgasını vurdu. (…) Hayatım alabora oldu.”, diyor Vasilya ve ekliyor: “Sürgün etmek, seni yaşadığın
yerden kovmaları ve oraya bir daha asla geri dönememen anlamına geliyor. Tıpkı bugün Yunanistan’dan kovulan yabancılara yapıldığı gibi. Sürgün bu demektir, seni kapı dışarı ederler,
ait olduğun sınırların ötesine atarlar. Geri dönme hakkın da yoktur”.
40
Atina’ya yerleşen bu “ilk sürgün” aileleri artık “gâvur” diye adlandırılmıyordu belki, ama onlara yeni bir isim bulunur hemen: turkospori (Türk tohumu). Yeni ülkelerine adaptasyon süreçleri
uzun ve acılı olur. Yine de kendi aralarında bir dayanışma gelişir ve Atina’daki bazı mekânlara
damgalarını vurmaya başlarlar: Patissia, Aharnon, Amerika Meydanı gibi mahalleler Rumların
yerleştiği ve yeniden yarattığı mekânlara dönüşür. 1964 yılında Türkiye’den yönelen göç akını
karşısında bu “ilk sürgün” aileleri gelenleri karşılamaya girişir, onlara ev ve iş bulur. Yeni gelenler
Palio Phaliro, Nea Smyrni, Kispeli semtlerini de Rum mekânları haline getirir. Bu mahalleler,
iki sürgün dalgasının, geçmişte yaşanan iki kırılmanın ve geri dönüşü olmayan yolculukların
tanığıdır artık.
Notlar
1 Dilek Güven, Cumhuriyet Dönemi Azınlık Politikaları ve Stratejileri Bağlamında 6-7 Eylül Olayları, İstanbul,
İletişim, 2006.
2 Bu ilk aşama 1922 yılında yüz binlerce Rum’un ülkeyi terk etmesi anlamına geliyor (Bozarslan, 2005/4:
101-112). 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması, Türkiye’deki (İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada hariç)
1.500.000 Rum’un ve Yunanistan’daki (Batı Trakya hariç) 500.000 Müslüman’ın karşılıklı olarak göç ettirilmesini
hükme bağlayarak bir etnik temizliğe yol açtı. Bu mübadele neticesinde Anadolu Ortodoksluğu son buldu
ve hem Türkiye’de, hem de Yunanistan’da köklü etnik (nüfusun homojenleşmesi) ve sosyal (maddi zorluklar
çeken kalabalık bir göçmen grubunun gelmesi) sorunlar yarattı. Sahip oldukları “établi” (yerleşik) statüsü
sayesinde mübadeleden kurtulan İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada Rumlarının o tarihteki nüfusu ise yaklaşık
150.000 idi.
3 1920’li ve 1930’lu yıllarda iki kısıtlayıcı uygulama ortaya çıktı: bazı kurumlarda çalışan gayrimüslimler işten
atıldı ve ardından bir takım serbest meslekleri icra etmeleri “yeterli Türkçe bilmeme” gerekçesiyle yasaklandı,
ki “Vatandaş Türkçe Konuş!” Kampanyası da bu döneme denk gelir. 1941 yılında “Yirmi Kura Askerlik” olarak
adlandırılan uygulama çerçevesinde 20 ile 40 yaş arası tüm gayrimüslim erkekler askere alındı; ama onlara
silah teslim edilmeyip yol inşaatı gibi kamu hizmetlerinde kullanıldılar (Akgönül, 2001:53), (Bali, 1998).
11 Kasım 1942 günü TBMM tarafından 4305 sayılı “Varlık Vergisi” kanunu kabul edildi. Bu kanuna göre
mükelleflerin ödeyeceği vergi miktarı, ait oldukları gruba göre hesaplanıyordu: M (Müslümanlar), D (Selanik
Dönmeleri), E (Yabancılar), GM (Gayrimüslimler). Buna göre toplanan vergi miktarının büyük bir kısmını
yabancılar ve gayrimüslim Türk vatandaşları karşıladı: “Vergi mükellefi olarak tespit edilen 61.673 kişinin
sadece dörtte biri Müslümandı ve onlara da zaten büyük kolaylıklar gösterildi” (Bozarslan, 2007:48).
4 1955’ten itibaren 1964’e kadar her yıl İstanbullu Rumların yaklaşık % 10’u şehri terk etti (Güven, 2006: 14).
Bu göç sadece Yunan uyruklular değil, Türk vatandaşı Rumlar arasında da yaşandı ve malını mülkünü satıp
Yunanistan’a yerleşenlerin sayısı her yıl arttı. Ülkeyi terk edenlerin bir kısmı ise Yunanistan yerine Avustralya,
Kanada ve ABD’ye göç etti (Alexandris, 1992: 270).
5 Görüşmeciler bu ifadeyi bizzat babalarından duyduklarını ifade ediyor.
6 Atina’daki Sürgünleri Derneği’nin arşivlerine bakıldığında ve 1955-1963 yılları arasında derneğe kaydolanlar
incelendiğinde, bu kişilerin isimlerine, medeni durumlarına, Atina’daki adreslerine, pasaport numaralarına
ve sınır dışı edilme tarihlerine ulaşmak mümkündür. Ayrıca bu kişilerin Türkiye’de bıraktıkları tüm taşınır ve
taşınmaz mallar da listelenmiştir.
7 Görüşülen kişilerin isimleri, sosyolojik araştırmalarda geçerli olan “anonimlik” kuralı gereği değiştirilmiştir:
“Görüşülen kişi ve olayların geçtiği mekanları önceden bilmeyen bir kişi, görüşülenleri bu metin sayesinde
bulamamalıdır” (Beaud, Weber, 1997:116-117).
41
8 Le Problème des générations, [1928], (1990), (Kuşaklar Sorunu) isimli eserinde Karl Mannheim, kuşaklar
sosyolojisinin teorik temellerini ifade etmekte ve üç anahtar kavram üzerinde durmaktadır: “kuşak durumu”
(sosyal çevreyi belirleyen farklı güçler), “kuşak topluluğu” (bir sosyal ortamı, yani ortak sosyal ve entelektüel
zemini paylaşan bir grup bireyden oluşan topluluk) ve “kuşak birliği” (belirgin bir tarihsel olayı, farklı
deneyimler halinde yaşamış olsalar da paylaşma durumu).
9 Büyükada dışında.
10Resmi kaynaklar tükendiğinde ya da inandırıcılığını yitirdiğinde dedikodular önemli bir gayriresmi bilgi
kaynağı haline gelmekte (Shibutani Tamotsu, 1966), ada halkının yaşadığı belirsizliği ve güvensizliği
arttırmaktadır.
11 Stratis Mirivilis, D. Zakintinos et Konstantin Ztatos gibi tanınmış isimler bu kapsamda konferanslar vermeye
davet edilmişlerdi (Alexandris, 1983, 1992: 272).
12 Bu durum özellikle Eylül 1955 olayları sırasında sık sık yaşanmıştır.
13Konuyla ilgili olarak Etienne Copeaux’nun kaleme aldığı Giriş bölümüne göz atılabilir, Claire MaussCoppeaux, Taksim! Chypre divisée, 1964-2005, Lyon, Adelsa, 2005.
14 İstanbul Helen Birliği’nin adında geçen “birlik” (Yn. enosis) kelimesi zihinleri karıştırmaya yeterliydi, zira Kıbrıs
Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makarios’un Kıbrıs adasını Yunanistan’la birleştirme projesinin adı da “enosis”
adını taşımaktaydı.
Kaynakça
Abdelmalek Sayad, La double absence. Des illusions de l’émigré aux souffrances de l’immigré, Paris, Le Seuil, coll.
“Liber”, 1999.
Alexis Alexandris, The Greek Minority of Istanbul and Greek-Turkish relations (1918-1974), Athènes, Küçük Asya Araştırmaları Merkezi, 1992.
Dilek Güven, Cumhuriyet Dönemi Azınlık Politikaları ve Stratejileri Bağlamında 6-7 Eylül Olayları, İstanbul, İletişim,
2006.
Etienne Copeaux, Claire Mauss-Copeaux, Taksim! Chypre divisée, 1964-2005, Lyon, Adelsa, 2005.
Hamit Bozarslan, “Les minorités en Turquie “, Pouvoirs 115, ss. 101-112, 2005.
Hamit Bozarslan, “Structures de pouvoir, coercition et violence en Turquie républicaine”, in Semih Vaner (ed.), La
Turquie, Paris, Fayard, ss.225-249, 2005.
Hamit Bozarslan, Histoire de la Turquie contemporaine, Paris, La Découverte collection Repères, [2004], 2007.
Karl Mannheim Le Problème des générations, Paris, Nathan, [1928], 1990.
Marc Devriese, “Approche sociologique de la génération”, Vingtième siècle. Revue d’histoire: La génération, Presses
de Sciences Po, n°22, Nisan-Haziran 1989, ss. 11-16.
Nikos Sigalas, Alexandre Toumarkine, “Ingénierie démographique, génocide, nettoyage ethnique. Les paradigmes dominants pour l’étude de la violence sur les populations minoritaires en Turquie et dans les Balkans”,
European Journal of Turkish Studies, Thematic Issue n°7, Demographic Engineering - part I, 2008/2009.
Rıfat Bali, “Cumhuriyet döneminde azınlıklar politikası”, Birikim, 115, 1998, ss.80-90.
Rıfat Bali, L’Affaire Impôt sur la fortune (Varlık Vergisi), Libra, Istanbul, 2010.
Samim Akgönül, Les Grecs de Turquie. Processus d’extinction d’une minorité de l’âge de l’Etat-nation à l’âge de la
mondialisation (1923-2001), L’Harmattan, Academia Bruylant, 2004.
Stéphane Beaud, Florence Weber, Guide de l’enquête de terrain, Paris, La Découverte, 1997.
Tamotsu Shibutani, Improvised news: a sociological study of rumor, Indianapolis, Bobbs-Meril Educational Publ.,
1966.
Volkoff Vladimir, Petite histoire de la désinformation. Du cheval de Troie à Internet, Paris, Le Rocher, 1999.
OIKAKIS • LEONIDAS KOIKOPOILOS • KONSTANTINOS KOIKOPOILOS • GEORGIOS KOIKOPOILOS • ANASTASIA KOIKOILA • VIKTORIA KOIKOILA •
OIKOILAS • NIKOLAOS KOIKOILAS • EIAGGELOS KOIKOITSIS • IOANNIS KOIKOITSIS • IRAKLIS KOILOGLOI • KONSTANTINOS KOILOITHROS • AND
OS KOILOIRIDIS • KONSTANTINOS KOILOIRIDIS • IOANNA KOILOIRIDOI • HARILAOS KOIMAKIS • GERASIMOS KOIMAKIS • NIKOLAOS KOIMAKIS
OIMELAS • EIFIMIA KOINADI • HRISTOS KOINADIS • DIMITRIOS KOINADIS • THEODOROS KOINADIS • STAIROS KOINADIS • FOTIOS KOINADIS
OINTOIRI • EIRINI KOIPA • KALLIOPI KOIRI • ODISSEAS KOIRIS • TILEMAHOS KOIRIADIS • EMMANOIIL KOIRMPAS • SOTIRIOS KOIRMPAS • DIMITR
OIRTESIS • KORNILIOS KOIRTESIS • MARKOS KOIRTESIS • GEORGIOS KOIRTESIS • DIMITRIOS KOIRTESIS • KONSTANTINOS KOIRTESIS • DIMITRIO
adaşlarla
İstanbul’u aramıyorum. Diğer ark
bul’u• HRISOSTOMOS KROMIDAS • HA
RIMITZAS • NIKOLAOS KRITIS • GEORGIOS KROKODEILOS • GEORGIOS KROMIDAS
KROMIDAS
sen İstan
n diyorlar ki “Aman,• PANAGIOTIS
nuşu•rke
koKIRIAZI
MPRITIS • MARIA KIPRAIOI • MARIA
IOANNIS KIRIAZIS • GEORGIOS KIRIAZIS • HARALAMPOS KIRIAZIS
çünkü • STAMATIOS KIRIAKOPOILOS
um
or
viy
se
l’u
bu
an
İst
n
Be
n”.
rsu
RISTOFOROS KIRIOI • AGGELOSse
KIRIOI
MIHAIL KIRITSIS • ANASTASIOS KIRITSIS • FANI KIROISI • ATHANASIOS KIROISIS • ATHANASIOS KIROISIS
vm•iyo
im,”
ONSTANTIS • DIONISIOS KONSTANTINIDIS • GEORGIOS
• EIAGGELOS-LOIKAS K
İstanbul’a gideyKONSTANTINIDIS
r. Fakat “Ah• ALEKSANDROS-NIKOLAOS
uğum yeKONSTANTINIDIS
ğd
do
TAIROS KONSTANTINIDIS • OLGA KONSTANTINIDOI • AFRODITI KONSTANTINOI • AIKATERINI
KONSTANTINOI
•
SMARAGDA
KONSTANTINOI • P
a
am
m. Senede bir defa geliyorum
demiyo•ru
NTINOI-MODAS • MIHAIL KONSTANTOILAKIS
KONSTANTINOS KONSTANTOILAKIS • KONSTANTINOS KONSTANTOILAKIS • IAKOVOS KONST
un olurum.
ha memn
sem da• GRIGORIOS
OSTIS • KONSTANTINOS KOSTIS • ba
IOANNIS
I FRAGKIDAKIS
KOTSONOPOILOS • THEODOROS KOTSONOPOILOS • S
bir yere git
şkaKOSTOPOILOS
ım. • ELISSAVET LADA • ANEST
AGKOISIS • GEORGIOS LAGOS • NIKOLAOS LAGOIDAKIS • ALEKSANDROS
LAGOIDAKIS
LAGOIDAKIS
en çıkard
ri içimd• ANASTASIOS
iğim bir ye
vd
se
r
da
ka
O
ASILEIOS LAMPIRIS • DIMITRIOS LAMPIRIS • MARKOS LAMPIRIS • GEORGIOS LAMPRINOS • NIKOLAOSNOU
LAMPRINOS
/ Atina • IOANNIS LAMPRINOS • PA
OI • VASILEIOS KOITSOPOILOS • AGATHI I AGATHONIKI KOITSOPOILOI • DIMITRIOS KOITSOS I KOITSOPOILOS • KONSTANTINOS KOITSOIVELIS
ILIANOS KRASSAS • VASILEIOS KREMIDAS • HRISTOS KRITIKOS • GEORGIOS KRITIKOS • SAVVAS KRITIKOS • IOANNIS KRITIKOS • KONSTANTIA
ELİZAVET KATA
OS LASKARIS • STEFANOS LASKARIS • MARINA LATOISAKI • EIAGGELOS LATSIS • PETROS LATSIS • ALEKSANDROS LATSOINAS • PANAGIOTIS LAT
NIKOLAOS LEVANTIS • MIHAIL LEVANTIS • LIKOIRGOS LEVANTIS • DIMITRIOS LEVANTIS • MARIA LEVENTELI • IOANNIS LEVENTIS • GEORGIOS L
SKOS LEIVADARIS • EIAGGELOS LEIVADAS • GRIGORIOS LEIVADAS • ANTONIOS LEIPSANOS • KONSTANTINOS LEKKOS • SOKRATIS LEKKOS • D
RISTODIMOS-PETROS LEMPESOPOILOS • KLEANTHIS-NIKOLAOS LEMPESOPOILOS • AGGELIKI LEMPESOPOILOI • AIKATERINI LEMPESOPOILOI
POI • ILIAS LETSOS • STAIROS LEIKAROS • ARISTEIDIS LEIKAROS • GEORGIOS LEIKAROS • GEORGIOS LEIKAROS • HRISTOS LEIKAROS • MARIA
ASIOS LIAGKOS • VASILEIOS LIAGKOS • EMMANOIIL LIAGKOS • HRISTOS LIAGKOS • GEORGIOS LIAGKOIRIS • ELEITHERIOS LIANOS • NIKOLAOS L
AFOS • ILIAS LIVIERATOS • EIGENIA LIGNOI • KONSTANTINOS LIODAS • DIONISIOS LIONSATOS • DIMITRIOS LIONSATOS • IRAKLIS LIONSATOS •
NIKOLAOS LIOLIS • PANTELEIMON LIOLIS • NIKI LOGGOI • GEORGIOS LOGOTHETIS • ALEKSANDROS LOGOTHETIS • GEORGIOS LOGOTHETIS • A
OS LORANDOS • KOSMAS LORANDOS • PANAGIOTIS LOIDAROS • IOANNIS LOIDAROS • ANTONIOS LOIDAROS • HRISTOS LOIDAROS • MARIK
değildi ki “Biz
Bazıları o kadar gitmeye hazırlıklı
fişte• IOANNIS LIHOIDIS • EIAGGELOS L
ı bileLIHOIDI
bın• MARIA
OILOS • HRISTOS LIKOIRGOS • ANASTASIOS LIPIATOS • IOANNIS
LISAIOS
ANDREAS
LITOS
zdola
yip• bu
leceğiz,” de
ge
sa
sıl
na
AS • VASILEIOS MAGOILAS • NIKOLAOS MAGOILAS • AIMILIOS MAGOILAS • DIMITRIOS MAGOILAS
• ELEITHERIOS
nesi MAGOILAS • MIHAIL MAGO
den iki ta
ler
en
gid
tıp
pa
ka
ini
Ev
ar.
tıl
ak
bır
AGGELOS MAZARAKIS • ASKLIPIOS MAZARAKIS • ASKLIPIOS MAZARAKIS • GERASIMOS MAZARAKIS • GEORGIOS MAZARAKIS • DIONISIOS M
krar
rdi. “Te
rını veMAΐTOS
ahtarla
anMAϊNOI
AZOKOPOS • ELENI MAZOKOPOI • an
KALLIOPI
MAZOKOPOI
• ROZA
• DIMITRIOS
• THALEIA MAKMANOIS • ALEKSANDROS MA
getirip
neme
fişi MAKRIDIS • ZOI MALAMA • D
AKRIS • GEORGIOS MAKRIS • FOTIOS MAKRIS • GEORGIOS MAKRIS-IOANNOI
• VASILEIOS MAKRIDIS
AFENTOILIS
arsa •iş,
döneceğiz, sende dursun. Ama uz
GIOS MALITAS • ALEKSANDROS MALITAS • LORENTZOS MALOIGRIDIS • MIHAIL MALOIGRIDIS • DIMITRIOS...”
sin MALOIPIS • NIKOLAOS MANALIS • N
rir
ve
ere
dil
ke
n,
rsı
arı
çık
ri
kle
me
SIA MANETA • ALEKSANDROS
• SAVVAS MANETAS • PROKOPIOS MANETAS • STAMATIOS MANIS • HRISTOS MANTHOS • THEODOR
rsin, ye
çekeMANETAS
RDİ / İstanbul
EITHERIOS LOIKREZIS • ALKIVIADIS LOIKREZIS • ALKIVIADIS LOIKREZIS • IOANNIS LOIKREZIS • KONSTANTINOS LOIKREZIS • DIMITRIOS LOILAS
NOS LOIFAKIS • IOANNIS LOIFAKIS • GEORGIOS LIGIAS • AGLAΐA LIGKOIRI • MARIA LIGKOIRI • ELENI LIGKOIRI • HRISOSTOMOS LIGKOIRIS • STAI
ET TANRIVE
AHM • GRIGORIOS MANTZAROS • DIMITRIOS MANTZARO
AOS MANSOLAS • IOSIF MANTALIDIS • EMMANOIIL MANTAS • HRISTOS MANTZAVINOS
ERGIOS MANOLIS I EMMANOIILIDIS • AGLAOKRATI MAOILI • AIKATERINI MARAGKAKI • ANTONIOS-IOANNIS MARAGKAKIS • GEORGIOS MA
ARDAS • ISIDOROS MARDAS • THEODOSIOS MARIS • SIMOS MARIS • IOANNIS MARIS • THOIKIDIDIS MARIS • MIHAIL MARIS I AITOISMIS • RALL
NAKIS • DIMITRIOS MARINAKIS • DIMITRIOS MARINOS • IOANNIS MARINOS • ANTONIOS MARINOS • GRIGORIOS MARKANTONATOS • IOANNIS
HEODOROS MARKOPOILOS • AGGELOS MARKOIIZOS • AIMILIOS MARKOITZAS • MIHAIL MARKOITZAS • EISTATHIOS MAROIDIS • GARIFALLIA M
S • IOANNIS MAROILIS • HRISTOFOROS MAROILIS • HRISTOS MAROILIS • IOANNIS MAROISIADIS • IOANNIS MARRIS • IOANNIS MARTINIS • ORE
ASTORAKIS • VASILEIOS MASTORAKIS • KONSTANTINOS MASTORIS • ANTONIOS MASTORIS • DIMOSTHENIS MATARAGKAS • DOROTHEOS MAT
AIRIDIS • DESPOINA MAIRIDOI • AGGELOS MAIROGIANNIS • TRIANTAFILLOS MAIROGIANNIS • NIKOLAOS MAIROGIORGIS • ANTONIOS MAIRO
ENI MAIROMMATI • VASILIKI MAIROMMATI • GEORGIOS MAIROMMATIS • THEOHARIS MAIROMMATIS • KONSTANTINOS MAIROMMATIS • IO
AIROS • ALEKSANDROS MAIROIDIS • POLIHRONIS MAIROIDIS • THEODOROS MAIROIDIS • KONSTANTINOS MAIROIDIS • SOFOKLIS MAIROIDIS •
STAIROS KOIKOILARIS • PRODROMOS KOIKOILARIS • PANAGIOTIS KOIKOILARIS • IOANNIS KOIKOILARIS • KONSTANTINOS KOIKOILAS • IOANN
DREAS KOILOIMIS • KONSTANTINOS KOILOIMPIS • LOIKAS KOILOIRIDIS • ATHANASIOS KOILOIRIDIS • ALEKSANDROS KOILOIRIDIS • KONSTAN
• IOANNIS KOIMAKIS • ALEKSANDROS KOIMARIANOS • ANTONIOS KOIMARIANOS • STAIROS KOIMAS • KONSTANTINOS KOIMELAS • GEORGIO
• PANTELIS KOINANIDIS • FOTIOS KOINANIDIS • MARIKA KOINENI • VASILIKI KOINENI • KALLIOPI KOINIARI • AIKATERINI KOINIARI • ELEONOR
RIOS KOIRMPAS • VASILEIOS KOIROS • ANTONIOS KOIROS • POLIKSENI KOIROI • ALEKSANDROS KOIROIKLIS • HRISTOS KOIROINIOTIS • IOANN
OS KOISOILENTIS • STAMATIA KOISTODIMOI • NIKOLAOS KOITELAKIS • KONSTANTINOS KOITELAKIS • MIHAIL KOITOS • PERIKLIS KOITSOPETRO
• APOSTOLOS KOPSIDAKIS • ARISTOFANIS KRALLIDIS • SPIROS KRALLIDIS • MARIA KRASSA • KONSTANTINOS KRASSAS • LEANDROS KRASSA
lardan dolayı
Uzun yıllar her doğan Rum bu konu
ve sırtında
i göğsün•de
S • DIMITRIOS KIRIAKOPOILOS • THEODOROS
KIRIAKOPOILOS
ANDRONIKI
STEFANOS KIRIAKOI • KONSTANTINOS KIRIAKO
. KendKIRIAKOPOILOI
borçluy•du
siyaseten
nu,KONSTANTATOI • SOKRAT
S • THEOKLIS KIROISIS • MILTIADIS KIROISIS • NIKOLAOS KIROISIS • EMMANOIIL
KIRTATOS
soru• ALIKI
Kıbrıs
vard• ı.KOSMAS
lalarıKIROISIS
be
ta
ı,
rd
va
r
kle
yü
ır
ağ
KONSTANTINIDIS • DIMITRIOS KONSTANTINIDIS • IAKOVOS KONSTANTINIDIS • ERMINIOS KONSTANTINIDIS • KONSTANTINOS
KONSTANTINID
, İstanbul • KONSTANTINOS
’55
,
’64
n,
za
Lo
,
nu
ru
so
t
iye
bil
PAILOS KONSTANTINOI • NIKOLAOS
KONSTANTINOI
•
IRAKLIS
KONSTANTINOI
•
GRAMMATAS
KONSTANTINOI-MODAS
KON
ka
te
mü
ra
Mo
z
ini
ers
gid
TANTOIROS • IRAKLIS KOPAS • THEODOROS KOSTANTOIROS
•
IOANNIS
KOSTARIS
•
PANAGIOTIS
KOSTARIS
•
NIKOLAOS
KOSTAS
•
ANASTASIO
ta
,
işgal kuvvetlerinin anlayışı
STAIROS KOTSONOPOILOS • ELENI LAVARIDOI • KONSTANTINOS LAGKADAKIS • ANNA LAGKOISI
• ALEKSANDROS
n bu LAGKOISIS • KONSTANTINO
r, bütün bütü
kada
anınaLALA
ası isy• GEORGIA
rımadLAZAROI
Ya• IOANNIS
TIS LADAS • PANTELIS LADOPOILOS
• SOFIA LALA • ZAFEIRIA LALA • DIMITRIOS LALAS • STAIROS LALA
bütün bu
yazdığı
rihinLAPARDAS
AϊKOS LAMPROPOILOS • ANASTASIAku
LAMPROPOILOI
• MARIA
• LEONIDAS LAPARDAS • NIKOLAOS LARIOS • HR
aten ta• MIHAIL
kikLAMPROI
surları, ha
a LEVANTI • NIKOLAOS LEVANT
TSOINAS • GEORGIOS LATSOINAS • ANTONIOS LAHANAS I ANDREOPOILOSdo
- ANNA
az taşım
doğm• AGGELIKI
ğarLEVANTI
suna • MARIA
fu
nü
m
Ru
ri
kle
yü
LEVENTIS • PANAGIOTIS LEVENTIS • IOANNIS LEVENTIS • ROVERTOS LEVI • ELENI LEIVADA • MARIKA LEIVADARI • FRAGKISKI LEIVADARI • FRA
i veril•di.
llefiyetLEMONIS
DIMITROILA LEMENTIOI • ANNA LEMENTIOI
EMMANOIIL LEMPESIS • HRISTOS LEMPESIS • NIKOLAOS LEMPESOPOILO
müke• ARISTEIDIS
A KRITIKOI • EIAGGELOS KRITHARGIOTIS • DIMITRIOS KRIMITSOS • OIRANIA KRIMITZA • AIKATERINI KRIMITZA • MIHAIL KRIMITZAS • HRISTO
ARALAMPOS KROMIDAS • GEORGIOS KILITIS • STAMATIOS KILITIS • LEONIDAS KILITIS • IOANNIS-DIMITRIOS KILITIS • PAILOS KILITIS • NIKOLAO
• FILIPPOS LENAS • IOANNIS LENOPOILOS
• AHILLEAS
AS / İstanbulLEONTIDIS • KLEANTHIS LEONTIDIS • IOANNIS LEPOS • ALEKSANDROS LEPOS • EIDOKS
LAKİ VİNG
LEFAKI • MIHAIL LEFAKINIS • HARALAMPOS LEFAS • DIMITRIOS LEFAS • POLIKSENI LEONTI • GEORGIOS LIMNAIOS • FOTIOS LIMNAIOS • ATH
LIANOS • EISTRATIOS LIANOS • GEORGIA LIANOI • MATTHAIOS LIAROS • MIHAIL LIAROS • IPAPANTI LIASKOI • IOANNIS LIATSOS • KONSTANTINO
• ILIAS LIONTOS • ALEKSANDROS LIOITAS • HRISTOS LIPTATOS • STEFANOS LITOPOILOS • ANASTASIOS-VENIZELOS LITSIKAS • DIMITRIOS LIOL
ANASTASIA LOGOTHETOI • SARANTIS LOΐZOS • DIMOSTHENIS LOIPOS • NIKOLAOS LOMVARDOS • NIKOLAOS LOMVARDOS-LAZARATOS • PRI
KA LOIKA • HRISANTHI LOIKAKI • DIMITRIOS LOIKATOS • NIKOLAOS LOIKIS • SOFIA LOIKREZI • VETHRA LOIKREZI • KONSTANTINOS LOIKREZI
S • AGATHI LOILOIDI • VASILEIOS LOILOIDIS • KIRIAKI LOILOIMARI • STILIANI LOILOIMARI • GEORGIOS LOINTOS • GEORGIOS LOINTOS • KONSTA
IROS LIGKOIRIS • HRISTOS LIGKOIRIS • MILTIADIS LIGKOIRIS • THEOFILOS LIGKOIRIS • EISTATHIOS LIKIARDOPOILOS • KONSTANTINOS LIKIARD
LIHOIDIS • EIAGGELOS LOLIS • ALEKSANDROS MAGIOPOILOS • VARVARA MAGOILA • SOFIA MAGOILA • GEORGIOS MAGOILAS • IRAKLIS MAGO
OILAS • NIKOLAOS MAGOILAS • HARALAMPOS MAGOILAS • ANTONIOS MAGOILAS • EIGENIA MADIANOI • ALEKSANDROS MAZARAKIS • AGA
yük müşterisi
Babam muhasebeciydi, 100 tane bü
’nin
. 4. Şu•be
orduMALATOS
DIMITRIOS MALAMOS • HARALAMPOS MALATOS
• SOTIRIOS
NIKOLAOS MALEAS • OLGA MALIOGLOI • GE
kazanıy
k paraMALATOS
vardı. Ço• DIMITRIOS
gel
NIKOLAOS MANALIS • ALEKSANDRA MANDRA • PANAGIOTIS MANDRAS • KONSTANTINOS
MANES • ANA
“Hristo,• MPIANKA-AIKATERINI
ı. Diyordu kiMANDILAS
ıyd
aş
ad
ark
rü
dü
mü
ROS MANTHOS • EIANTHIA MANTHOI • ANTONIOS MANIADAKIS • DIMITRIOS MANIKAS • IOANNIS MANOIKAS • GEORGIOS MANOILAS • NIK
rada. Niye
ı, kal bu
tebaan• NIKOLAOS
seninMANTIKAS
OS • ARISTOFANIS MANTZAROS • APOSTOLOS
MANTIKAS • EPAMEINONDAS MANTONANAKI
tireyim• OMIROS
değişMANTIKAS
rum, MARDAS • NIKOLAO
gidiyo
ya, benMARDAS
ARGIORIS • KIRIAKOILA MARDA • KONSTANTINOS MARDAS
• EISTATHIOS
MARDAS
• GEORGIOS
“Yok• EMMANOIIL
bam da
n?” Ba
rsu
iyo
gid
LOI MARINAKI • SOTIRIOS MARINAKIS • SKIPION MARINAKIS • GEORGIOS MARINAKIS • PANTELIS
IOANNIS
lınaMARINAKIS • AIAS M
yordu.• Ak
düşünüMARINAKIS
e
diy
,”
ğim
ce
ne
dö
ri
ge
a
ay
1
S MARKATOS • LILI MARKATOI • NIKOLAOS MARKIDIS • KONSTANTIA-MARIA MARKIDOI • NIKOLAOS MARKOPOILOS • EIAGGELOS MARKOPOILO
i...
eyeceğ
giremMAROILIS
MAROILI • GEORGIA MAROILI • ELENI MAROILI
• ATHANASIOS MAROILIS • ARISTEIDIS MARO
Türkiye’ye• SPIRIDON
rdu KONTOPOILOI)
iyoGENOS
gelm(TO
MAZARAKIS • MEGAKLIS MAZARAKIS • DIMITRIOS MAZARAKIS I VIKATOS • SPIRIDON MAZARAKIS I VIKATOS • NIKITAS MAZOKOPOS • MILTIAD
AKRAS • NIKOLAOS MAKRAS • IOANNA MAKRI • EIGENIA MAKRI • EIAGGELIA MAKRI • SAVVAS MAKRIS • KONSTANTINOS MAKRIS • GEORGIO
ESTIS MARTSELOS • ELENI MASOIRA • IOANNIS MASOIRAS
MASTAKAS • DIMITRIOS MASTIHIADIS • ELENI MASTIHIADOI • SPIRIDO
Atina
İS•/THEOFANIS
PERİKLİS PASHALİD
TARAGKAS • GEORGIA MATIATOI • HRISTOS MATSAGGOS • HARALAMPOS MATSAGGOS • GEORGIOS MAIRAKIS • NIKOLAOS MAIRIS • GEORGIO
OGORDATOS • IOANNIS MAIROMARAS • PANAGIOTIS MAIROMARAS • LOIKAS MAIROMIHALIS • MARIA MAIROMMATI • RALLOI MAIROMMAT
OANNIS MAIROMMATIS • HRISTOS MAIROMMATIS • HRISTOFOROS MAIROMMATIS I KARAGKIOZIS • EIAGGELOS MAIROPOILOS • STILIANO
• ANNA MAHAIRITSI • KONSTANTINOS MEGALOS • ATHANASIOS MEGALOS • ELENI MEGALOI • HARALAMPOS MELANITIS • NIKOLAOS MELISSA
44
31 Ocak 1964 tarihli Vatan gazetesi
45
KIBRIS MESELESİNİN REHİNELERİ:
Basının gözüyle 1964 sürgünleri
Doç. Dr. Ceren Sözeri
Galatasaray Üniversitesi
1
964 yılı Kıbrıs meselesinin hemen her gün gazetelerin manşetlerinde yer aldığı, toplumda yükselen milliyetçiliğin gazeteler yoluyla da kışkırtıldığının gözlendiği bir yıl olmuştur. Bu çalışmada dönemin hükümetinin Kıbrıs konusunda Yunanistan’ı çözüme zorlamak için bir yöntem olarak kullandığı İkame, Ticaret ve Seyrisefain Anlaşması’nın iptali
ve akabinde Yunan uyruklu Rumların sınır dışı edilişinin ülkenin ana akım gazetelerinde
nasıl haberleştirildiği incelenmiştir. Araştırmada esas olarak ülkede o dönem en fazla satan, ana akım kabul edilebilecek, merkez sağ ve sol ideolojiyi temsil eden Akşam, Hürriyet,
Milliyet ve Cumhuriyet gazeteleri taramış, bu gazetelerin 1964 yılında ilk sayfalarında yer
alan sürgünlere ilişkin haberler ele alınmıştır. Analizde yöntem olarak içerik analizi yöntemi benimsenmiş ek olarak içeriklerin söylemi “eleştirel söylem analizi” yöntemiyle ancak
araştırma süresinin kısıtlılığı nedeniyle daha çok makro yapısal özellikleri yani başlık, alt
başlıklar, spot paragrafları ve giriş cümleleri yönünden analiz edilmiştir.
Öncelikle dönem gazetelerinin Kıbrıs konusundaki tutumlarına da değinmek gerekmektedir. Akşam, Tercüman, Hürriyet gibi daha sağda yer alan gazetelerden Milliyet ve
Cumhuriyet gibi Türkiye siyaseti çerçevesinde daha merkez sola kayan gazetelere kadar
hemen tüm gazetelerin Kıbrıs meselesini bir milli mesele olarak gördüğü açıkça gözlenmiştir. Gazeteler bu milli meseleye yayın politikalarını hükümetin politikalarıyla özdeşleştirerek sahip çıkmış, özellikle dış politika söylemlerini “biz” gizli öznesi ve militarist bir dille
46
haberleştirmekten kaçınmamışlardır.
Hükümetin Kıbrıs konusunda aldığı tüm idari ve askeri tedbirleri destekleyen gazeteler, konuyla ilgili düzenlenen milliyetçi hatta bazen ırkçı gösterileri ya da kampanyaları
da genelleştirerek ilk sayfadan duyurmayı tercih etmiştir. Örneğin bir ilde düzenlenen bir
protestoda dile getirilen sloganlar herkesin beklentisi, milliyetçi gençlerin düzenlediği
ırkçı bir kampanya da (tüm) ‘gençlerin talebi’ olarak haberleştirilmiştir. Bu sırada yaşanan
şiddet olayları ya da hedef alınanların yaşadığı sıkıntılar ‘milli mesele’ uğruna göz ardı
edilmiştir:
Azınlıklar da baskı altında
Her ne kadar yürürlüğe konan politika yalnızca Türkiye’de ikamet eden Yunan uyruklu
Rumları ilgilendiriyor gibi gözükse de uygulamada kapsam daha da genişletilmiş Rum
azınlık okullarına hatta Patrikhane’nin istimlâk edilme yoluyla ortadan kaldırılması tartışmalarına kadar uzanmıştır. Bu durum da gazeteler tarafından hiçbir şekilde sorgulanmamış, aksine ortada somut bir delil olmamasına rağmen hedeftekilerin suçlu olduğu kanıtlanma gayretiyle haberler
yayımlandığı dikkat çekmiştir. Suçlamalarda çoGAZETELER BU MİLLİ MESELEYE
TİN
ÜME
HÜK
ğunlukla resmi yetkililer
NI
ARI
YAYIN POLİTİKAL
kaynak olarak gösterilmiş,
REK
POLİTİKALARIYLA ÖZDEŞLEŞTİRE
suçlananların kendilerini
SAHİP ÇIKMIŞ, ÖZELLİKLE DIŞ
savunma haklarının olmaGİZLİ
POLİTİKA SÖYLEMLERİNİ “BİZ”
yışları garipsenmemiş ve
LE
dolayısıyla onların savunÖZNESİ VE MİLİTARİST BİR DİL
R.
RDI
ŞLA
AMI
INM
KAÇ
malarına, görüşlerine yer
EN
EKT
İRM
HABERLEŞT
verme gereği duyulmamıştır. Hatta bazı durumlarda
yapılan haberler izlenen politikaları aktarmanın da ötesinde kışkırtıcı nitelik taşımıştır. Patrikhaneye ilişkin tartışmaların yoğunlaşması ve Nisan ayı ortasında istimlâk edilmesinin,
kaldırılmasının gündeme gelmesinin ardından faaliyetlerine bugün de yabancı olmadığımız Türk Ortodoks Kilisesi’nin lideri Turgut Erenerol 7-10 Mayıs tarihleri arasında üç gün
boyunca Akşam gazetesinde Patrikhane aleyhine bir yazı dizisi kaleme almış, Milliyet ve
Cumhuriyet gazetelerine de demeçler vermiştir. Patrikhane’nin istimlâk edilmesi, kaldırılması tartışmaları Yunanistan’da da yankı bulmuş Selanik Şehir Meclisi bu tehdide başka
bir tehditle cevap vermiştir. Ancak gazeteler açısından bu cevap kabul edilemez niteliktedir ve söylemde kışkırtıcılığın dozu arttırılmıştır, bu arada haber başlıklarında bu tehdide
yol açan istimlâk kararının gizlenme gayreti dikkat çekicidir:
“Yunanlılar’da Atatürk’ün Selanikte’ki evini yıkacak”1 (Hürriyet, 29 Nisan 1964)
“Patrikhane istimlâk edilirse” (üst başlık, küçük puntoyla yazılmış) “Yunanlılar Atatürk’ün
doğduğu evi yıkacaklar” (başlık), (Milliyet, 29 Nisan 1964)
47
Dönemin gazetelerinden Rum karşıtı söylemlere eşlik eden kupürler
48
Gazetelerde 1964 sürgünüyle ilgili olarak çıkan haberler
“Selanik Şehir Meclisi, Patrikhane istimlak edilirse, Ata’nın evini yıkmak kararı aldı” (üst
başlık), ismi verilmeyen Ankaralı bir yetkilinin sözleri manşete taşınmış “Dünyayı Yunanistan’ın başına yıkarız” (Akşam, 29 Nisan 1964)
Sorgulayan değil yargılayan basın
Her ne kadar yasanın iptali sonucunda sürgünlere ilişkin kararname 16 Eylül’de yürürlüğe girecekse de uygulama Mart ayı bitmeden başlamıştır. Takip eden süre içinde sürgün haberlerinin hemen tümünde benzer kalıpların kullanıldığı dikkat çekmiştir: “zararlı faaliyetleri bulunduğu tespit edilen” (Cumhuriyet, 1 Nisan 1964), “faaliyetleri kanuna
aykırı görülen” (Hürriyet, 27 Mart 1964) ve en somut şekliyle “bazı yardım cemiyetleriyle
ilgileri görülen” (Akşam, 28 Mart 1964)… Haklarında yurt dışına çıkarılma kararı verilen
kişilerin bazılarının ailelerinin burada olduğu, işlerini eşlerine, akrabalarına devretmek
49
durumunda kaldıkları gibi hüzünlü hikâyeler de haberlerde yer almış ancak gazeteler
son noktada sürgün edilenlerin suçlu olduklarına dair kanıyı güçlendirici yorumlar eklemeyi ihmal etmemişlerdir. Bununla birlikte izlenen dönem süresince gündelik yaşam
içerisinde Rumların karışmış olduğu suçları konu alan haberlerin ilk sayfalarda yer bulduğu da dikkat çekmiştir. Hemen her gün rastlanan cinayet, hırsızlık, sahtekârlık konularını içeren haberlerde suçu işleyenin ya da karışanın Rum olması halinde bu durum
mutlaka başlıkta ve spotta belirtilmiştir.
Sonuç
Bir dış politika aracı olarak bir yılda binlerce Rumun sürgün edilişi ve yine binlerce Rumun
gerek korku gerekse sürgün edilenlerle ailevi bağları sebebiyle ülkeden ayrılışı, kalanların
yaşadığı baskılar, ülke tarihinde azınlıkları hedef alan sindirme politikaları arasında yerini
almıştır. Bu uygulamanın ve yol açtığı sorunların gazetelerde yer alış biçimi ise ülkede
özgür, sorgulayan, eleştiren kısaca dördüncü kuvvet işlevini yerine getiren bir basının olmaması durumunda hak ihlallerinin nasıl örtbas edildiğinin görülmesi açısından önemlidir. Bir başka deyişle 1964 yılında Rumların dış politikanın rehineleri olarak görülmeleri
yalnızca iç ve dış politika açısından değil basının devlet politikalarını sahiplenişi, bu uğurda kamusal işlevini göz ardı edişi açısından da Türkiye tarihinde kara bir leke olarak yerini
almıştır.
Notlar
1 Haberdeki imla gazetede yer aldığı şekliyle verilmiş, düzeltme yapılmamıştır.
MATTHAIOS MERTZARIS • NIKOLAOS MERTZARIS • DIMITRIOS MERTZARIS • GEORGIOS MESOLOGGITIS • TILEMAHOS MESOLOGGITIS • DIMITR
IA METAKSA • ELLI METAKSA • MATTHAIOS METAKSAS • ZISIS METAKSAS • NIKOLAOS METAKSAS • GEORGIOS-TRIFON METIRTIKAS • NIKOLAO
OANNIS MILIOTIS • ANTONIOS MILIOTIS • SOFIA MILIOTOI • NIKOLAOS MILLAS • KONSTANTINOS MILLAS • IOANNIS MILLAS MILAS • SOFIA MIN
HARALAMPOS MINAS • NIKOLAOS MINAS • PETROS MINAS • DIMITRIOS MINAS • NIKOLAOS MINAS • ANESTIS MINAS I KOVAS • EMMANOIIL M
DIMITRIOS MITSAS • DIMITRIOS MIKROGIANNIS • ARISTEIDIS MINARDOS • IOANNIS MINARDOS • IOANNIS MINARDOS • ELENI MITSI • DIMITRI
OANNIS MIHAILIDIS • PETROS MIHAILIDIS • EIANTHIA MIHAILIDOI • ANASTASIA MIHAILOI • KONSTANTINOS MIHALITSIS • GEORGIOS MIHAL
ONIODI • STILIANI MONIODI • MIHAIL MONIODIS • PANAGIOTIS MONIODIS • THEODOROS MONIODIS • GEORGIOS MONIODIS • IOANNIS MO
OSHOVOS • KONSTANTINOS MOSHOPOILOS • KONSTANTINOS MOSHOS • MARKOS MOSHOS • STILIANOS MOSHOS • MARKOS MOSHOS • VA
GIOS MOIROIKIS • MARIA MOIROINA • FILOMILA MOIROINA • DIMITRIOS MOIROINAS • ANTONIOS MOISMOILIDIS • ROVERTOS MOISTAKAS • A
syonun
4. Şube o zamanlarda Sirkeci’deydi, tam ista
i
m gibMPAHLAS
mahku
i alıpMPAHLAS
MITRIOS MPARMPALIAS • HRISTOS MPARTZEOS
• IOANNIS
MPATZAIOS
DIMITRIOS
• HARILAOS
• MIHAIL MPAHLAS • GE
k izle•rin
parma
şısında. Orada
kar
EVANOS • ZOI MPEKLI • IOANNIS MPEKLIS • ANDREAS-ROVERTOS MPEKLIS • STAMATIOS
MPELLAS
•
EIAGGELOS
MPENETATOS
• EIRINI MPER
Ve
.
nı çekip onlara bir kağıt veriyorlardı
oğrafları
fot• MARGARO
PILIRIS • HRISTOS MPIRIS
MPLETSI • HRISTOS MPLETSIS • ANNA MPLIZIOTOI • DIMITRIOS MPOGIATZIS • GEORGIOS MPOGIATZO
ıştı ve onlara
eden yaz•ılm
suç önc
OANNIS MPOSINIS • VASILEIOS
MPOTSAROPOILOS
GEORGIOS MPOIGIOIKAS • PANAGIOTIS MPOIZAS • ARISTE
da yaptıklar• ıSIMEON
oraMPOTSAROPOILOS
rlardı• .IOANNIS MPOIRNAZOS • GEORG
OSIOS MPOILMETIS • ALEKSANDROS MPOINAKIS • KONSTANTINOS
MPOINAKIS
MPOIREKAS
ışı ediliyo
sınırd• POLIDOROS
bir hafta içinde
p
atı
zal
im
la
zor
OS MPRIOLAS • KONSTANTINOS MPRIOLAS • ADAMANTIOS MPRIOLAS • ZOZEF MIKONIOS • SOTIRIOS MILONAS
• GEORGIOS MILONAS • IOAN
ircisi babamın suçu, o kağıtta
Ayakkabı tam
KIRIAKOS MORAΐTIS • ARISTARHOS MORAϊTOPOILOS
• GEORGIOS MORAϊTOPOILOS • IOANNIS MORAϊTOPOILOS • LEONIDAS MORAϊTOPOIL
bu
ırmaktı ve
para kaç• HARALAMPOS
’yeNAKAMOILIS
ODOLFOS NAKAMOILIS • GEORGIOS-PASIFIKOS
NAKAMOILIS
• VIKTOR
NANOPOILOS • SIMEON NARLIS • NIKOL
e, İsviçre
yazdıklarına gör
.
AK NAHMIAS • EIAGGELIA NEGREPONTI • IRAKLIS NEGREPONTIS • KALLIROI
NERANTZOILIS
• VASILEIOS NERANTZ
gidiyordu
dım için• ANTONIOS
paralar Kıbrıs’a yarNERANTZOILI
LEIOS NIKAS • AGGELIKI NIKITAKI • GEORGIOS NIKIFORIDIS • NIKOLAOS NIKOLAΐDIS • DIMITRIOS NIKOLAΐDIS • GEORGIOS NIKOLAΐDIS • PANT
KONSTANTINOS MOITAFTSOPOILOS • AGAPIOS MOITAFTSOPOILOS • NIKOLAOS MPAVAKIS • AIMILIOS MPAGIAS • AGAMEMNON MPAGIAS
PAKOILAS • ALEKSANDROS MPAKOILAS • MARIKA MPALALA • FRANTZESKA MPALI • DIMITRIOS MPALIS • PETROS MPALLIDIS • ELPIDA MPAN
STATHİS ARVANİTİS / Atina
OLAΐDIS • VIRON NIKOLAΐDIS • HRISTOS NIKOLAΐDIS • EMMANOIIL NIKOLAOI • PANAGIOTIS NIKOLAOI • SPIRIDON NIKOLAOI • NIKOLAOS N
RISTOS NINOS • GEORGIOS NITIS • EIAGGELOS NOIS • ANDREAS NOIOS • NIKOLAOS NOIOS • PRODROMOS NOMIKOS • KONSTANTINOS NOMIK
ANAGIOTIS NIKTAS • DOROTHEA NIHA • PANAGIOTIS NIHAS • STAMATIOS NIHAS • MARGARITA NOE • HRISTOS NOE • GEORGIOS NOIS • MAR
ANTHOPOILOS • DIMITRIOS KSANTHOPOILOS • IOANNIS KSANTHOPOILOS • DESPOINA KSANTHOPOILOI • KIRIAKITSA KSANTHOPOILOI • E
ENAKIS • IOANNIS KSENAKIS • NIKOLAOS KSENAKIS • HRISTOS KSENAKIS • ANDREAS KSENOPOILOS • ELIZA KSENOPOILOI • SOFOKLIS KSENO
A-AIKATERINI KSENOI • DIONISIOS KSIGKAKIS • HRISTODOILOS KSIGKAKIS • DIMITRIOS KSIGKAKIS • ALEKSANDRA KSIDI • AMALIA KSIDI • VASIL
KONOMOI • NIKOLAOS OIKONOMOI • THEODOSIA OIKONOMOI • VASILIKI OIKONOMOI • DIMITRA OIKONOMOI • PANAGIOTIS OIKONOMOI •
OS • VLADIMIROS ORIANOS • ANASTASIOS ORLANDOS • ATHANASIOS ORLANDOS • NIKOLAOS ORLANDOS • APOSTOLOS ORFANIDIS • ANTON
GKALOS • GEORGIOS PAGKAS • IOANNIS PAGKAS • GERASIMOS PAGKAS • ANASTASIOS PAGONIS • VASILEIOS PAGONIS • IOANNIS PAGONIS •
yu’nda
aşım, Fedon Menegakis, Gümüşsu
ad
ark
Bir
GEORGIOS PALAMARIS • VIKTOR PALAMARIS • AGGELIKI PALAMIDI • ELLI PALASI
PALLA • ZISIS PALLAS • EMMANOIIL PAMOLOI • LEONI
rada,
“Sen ne arıyorsun bu• MARIA
u. Dedim
çalışıyord
ARASKEIAS PANAGIOTIDIS
• DIMITRIOS
PANAGIOTOPOILOS • IOANNIS PANAGIOTOI • HRISTOS PANAGIOTOI • KONSTANTINOS PANAGIOTOI
m PANAGOPOILOS • AIKATERINI PANA
im baba• GEORGIOS
,” dedi; “benPANAGIOTOI
“Sorma
OTOI • SPIRIDON
PANAGIOTOI
• AMALIA-ZAKELINA
din işe?”.
e gitme• ANTONIOS
niyPANAGIOTOI
. “Benim
NTAZIS • IOANNIS PANTAZIS • EIFROSINI PANTAZIDOIe• IOANNIS
• PANAGIOTIS
PANTZOPOILOS • MARIOS PANTZOPOILOS • T
k o?” dedim
ış.” “N demePANTZOPOILOS
ym
alı
ba
te
n
na
Yu
ASILEIOI • AGATHAGGELOS PAPAVRAMIDIS • IOANNIS PAPAGEORGIOII • ALEKSANDROS
PAPAGEORGIOI
saat • HARILAOS PAPAGEORGIOI • NIKOLA
geldi, 12
Bir kağıt• NIKIFOROS
alıymış.PAPAGEORGIOI
nan teba• ANTONIOS
GEORGIOI • KONSTANTINOS
PAPAGEORGIOI • PANAGIOTIS PAPAGEORGIOI • ANTO
babam YuPAPAGEORGIOI
lazım?”
gitmeniz
ereye
ARGIRIOS PAPAGIANNAKIS • PANTELIS
• STAMOS
PAPAGIANNIS
• DIMITRIOS PAPAGIANNIS • GEORGIOS PAPAGIANNIS • ALE
z lazım.” “N
e gitmemiPAPAGIANNAKIS
nd
içi
PADIMATOS • PANAGIOTIS PAPADIMATOS • HRISTOS PAPADIMITRIOI • IOANNIS PAPADIMITRIOI I PAPADIS • ROMILOS PAPADIMITRIOI I PAPAD
istan’a...”• STEFANOS PAPADOPOILOS • NIKOLAOS PAPADOPOILOS • KONSTANTINOS PAPADOPOILOS • ELE
unanPAPADOPOILOS
PADOPOILOS •“Y
LEONIDAS
OILOS • ANASTASIA PAKOILIERI • DIMITRIOS PAKOILIERIS • DIMITRIOS PALAVIDIS • GEORGIOS PALAVITSINIS • KONSTANTINOS PALAIOKOSTAS •
İstanbul
OS • IAKOVOS PAPADOPOILOS
PAPADOPOILOS • DIMITRIOS-KLEANTHIS PAPADOPOILOS • KONSTANTINOS PAPADOPOILOS •
NİKO KATAKUZİNO• /ELEITHERIOS
PADOPOILOS • IOANNIS PAPADOPOILOS • IAKOVOS PAPADOPOILOS • IOANNIS PAPADOPOILOS • STAMATIOS PAPADOPOILOS • HRISTOS PA
NASTASIA PAPADOPOILOI • ANDRONIKI PAPADOPOILOI • MARIA PAPADOPOILOI • THEOKTISTI PAPADOPOILOI • ELENI PAPADOPOILOI • ROMA
NIKOLAOS PAPATHEOS • NIKOLAOS PAPAϊOANNOI • ALEKSANDROS PAPAϊOANNOI I PAPAGIANNIS • APOSTOLOS PAPAKIRIAKOS • IRAKLIS PA
MITRIOS PAPANASTASIOI • ILIAS PAPANIKOLAOI • THEODOROS PAPANIKOLAOI • ARISTOTELIS PAPANIKOLAOI • HRISTOS PAPARAFIOI • HARAL
RIOS MESOLOGGITIS • NIKOLAOS MESSINAS • KIRIAKOS MESSINAS • DIONISIOS MESSINAS • HRISTINA METAKSA • AGGELIKI METAKSA • HARI
OS METIRTIKAS • EMMANOIIL METIRTIKAS • KADRIS METOI • SPIRIDON MILIOS • STILIANOS MILIOS • DIONISIOS MILIOTIS • ATHANASIOS MILIOT
NA • ANNA MINA • EIAGGELIA MINA I KOVA • OIRANIA MINADAKI • NIKOLAOS MINAS • PAILOS MINAS • POLIDOROS MINAS • THEOFANIS MINA
MINAS I KOVAS • GRIGORIOS MINAS I KOVAS • DIMITRIOS MINOPOILOS • VASILEIOS MITAKIDIS • EIAGGELOS MITROS • KONSTANTINOS MITSAK
IOS MITSIS • HRISTOS MITSIS • VASILEIOS MIHAIL • NIKOLAOS MIHAIL • ATHANASIOS MIHAILIDIS • ANESTIS MIHAILIDIS • ISIDOROS MIHAILID
LOPOILOS • GEORGIOS MNIMATIDIS • HRISTOS MNIMATIDIS • GEORGIOS MONIOS • AGGELIKI MONIOIDAKI • HRISTOS MONIOIDAKIS • PLOI
Burgazada’da idik. Babam iskeleye
n eli•niKLEOPATRA MOISTAKIDOI • KORNILIOS MOITAFID
ANASTASIOS MOISTAKAS • TRIANTAFILLOS MOISTAKAS
DönerkeI SAKIOS
gitti. MOISTAKAS
gazete almay•aAGISILAOS
• HARILAOS MPAGIAS • NIKITAS MPAGIAS • IOANNIS MPAGIAS • GEORGIOS MPAGIAS
ATHANASIOS
le... MPAGIATIS • SIMEON MPAKAS • PAILO
, “Güle• gü
du
or
diy
!”
ey
“H
,
du
or
llıy
sa
NOISI • IOANNIS MPARDAKOS • NIKOLAOS MPARDATSANIS • ATHANASIOS MPARDATSANIS • ERMIONI MPARMPA • VASILEIOS MPARMPALIA
ı... Zor• GEORGIOS MPAHOIMIS • ATHANASIOS MPA
t dışMPAHOIMI
e? Hu•du
” NereyMPAHLAS
EORGIOS MPAHLAS • KONSTANTINOS
• PROKOPIOS
EIDOKIA
iyorum.
GidMPAHLAS
RKOVITS • THEMISTOKLIS MPETSIS • ALVERTOS MPEHMOARAM
• MIHAIL MPILITSAS • DIMITRIOS MPILITSAS • MARKOS MPILALIS • STAMATIO
bir gündü, çok zor...
OPOILOS • ELLI MPOLETI • IOILIOS MPOLETIS • ALEKSIOS MPOLETIS • NIKIFOROS MPON • KONSTANTINOS MPONIS • KONSTANTINOS MPOSIN
ONIODIS • AHILLEAS MONOPOLIS • ALEKSANDROS MORISIS • DIMITRIOS MORISIS • PETROS MOSHAKIS • IOANNIS MOSHOVAKIS • GEORGIO
ASILIKI MOIGGOI • PAILOS MOIKAS • VASILEIOS MOIKAS • STAIROS MOIKAS • IOANNIS MOINDELOS • DESPOINA MOIROIKI • ATHANASIOS-GE
İTA LUDARU / Atina
GAR
EIDIS MPOIKIS • IOANNIS MPOIKISMAR
• DIMITRIOS
MPOIKIS • PANAGIOTIS MPOILAS • ATHANASIOS MPOILMETIS • SOFOKLIS MPOILMETIS • THE
GIOS MPOIROPOILOS • ELEITHERIA MPOIROPOILOI • MIHAIL MPOISIS • SOFIA MPRANTA • ANTIGONI MPRIOLA • KALLIOPI MPRIOLA • ATHAN
NNIS MILONOPOILOS • EMMANOIIL MIRODIAS • GEORGIOS MITILINAIOS • ELEONORA MORAΐTI • EMMANOIIL MORAΐTIS • EISTRATIOS MORAΐT
LOS • DIONISIOS NADALIS • VLADIMIROS NADALIS • KONSTANTINOS NAZLIS • DIMITRIOS NAZLIS • ERRIKA NAKAMOILI • IOSIF NAKAMOILI
LAOS NARLIS • NIKOLAOS NASIS • KONSTANTINOS NASLIS • SPIRIDON NASTAS • VASILEIOS NATSIS • HRISTOS NATSIS • GEORGIOS NAIPLIOTI
ZOILIS • ANTONIOS NERIS • ATHANASIOS NEROITSOS • PINELOPI NEROITSOI • GEORGIOS NIAROS • IOANNIS NIAROS • GEORGIOS NIAROS • V
TELIS NIKOLAΐDIS • ANDREAS NIKOLAΐDIS • GRIGORIOS NIKOLAΐDIS • KONSTANTINOS NIKOLAΐDIS • HRISTOS NIKOLAΐDIS • ALEKSANDROS N
NIKOLAOI • LEONIDAS NIKOLAOI • ARISTEIDIS NIKOLOPOILOS • MIHAIL NIKOLOPOILOS • IOANNIS NIKOLOPOILOS • ANTONIOS NIKOPOILO
KOS • HRISANTHOS NOMIKOS • ILIAS NONIS • NIKOLAOS NONIS • PANAGIOTIS NOITSIOS • DOMNA NTENTE • ILIAS NTENTES • TIMOLEON NTINO
RIA KSANTHAKI • MARIKA KSANTHAKI • LOIIZA KSANTHAKI • THRASIVOILOS KSANTHOPOILOS • ROMAIOS KSANTHOPOILOS • TRIANTAFILLO
EMMANOIIL KSANTHOS • SPIRIDON KSANTHOS • PINELOPI KSANTHOI • ELENI KSANTHOI • IOANNA KSENAKI • IOANNA KSENAKI • DIMITRIO
i, 17 milyonu
Günümüze geliyoruz, 2 binden daha az kiş
olur,• GEORGIOS ORI
sa neORIANOS
di kal
nlar şim
HARALAMPOS OIKONOMOI • AMALIA İsta
• ATHANASIOS
• NIKOLAOS
ORIANOS
• PETROS
lıyor. Bu
a kalakaOIKONOMOI
nbul’d
bir OIKONOMOI
en
geç
i • STILIANO
NIOS ORFANIDIS • MELETIOS ORFANIDIS • DIMITRIOS ORFANIDIS • EIAGGELOS ORFANIDIS
ı gerPAGKA
mallar• ELENI
aldığınORFANIDIS
spettiğin, ellerinden• EMMANOIIL
olur? Ga
sa ne• NIKOLAOS
ma
NIKOLAOS PAGONIS • kal
MIHAIL
PAGONIS
PAGONIS • MARIA PAIDOVREKSAKI • ARISTEIDIS PAIDOVREKSAKIS • DIMOSTHENIS PAϊK
r için kimseye
bu iad•ele
BenPALAMARI
ne olur?• MARIA
mesenPALAIOLOGOS
MIHAIL PALAIOKOSTASver
• SAVERIOS
PALAIOLOGOS
• ANTONIOS
MARIA PALAMARI • MARGARITA PALAMA
olur, ver
sen ne
a PANAGIOTID
olay, ban
adil birPANAGAKI
IDAS PAMPALOS • AGGELOS PAMPALOS • KONSTANTINOS .PAMFILOS
• GEORGIOS
etmek• EKATERINI
iadePANAGAKI
rum Bunla• rıASTEROPI
iyo
etm
ür
ekk
teş
• NIKOLAOS PANAGIOTOI • MIHAIL PANAGIOTOI • MARIA PANAGIOTOI • KIRIAKOS PANAGIOTOI • ANASTASIA
PANAGIOTOI • DIMITRIOS PAN
ul kazandırıyor ama esasında Türkiye
enk
gayrim
ap halde
AGOPOILOI • EIFROSINIhar
PANAGOPOILOI
• KOSMAS
PANAS
• PANAGIOTIS PANOPOILOS • NIKOLAOS PANOPOILOS I HRISTOPOILOS • ANDREA
ul
nları kab
. Bu
biliyorPAPA
a ede• MARTHA
THEODOROS PANTZOPOILOS • LEONIDAS
• MARIA
PANORIOI
• AGLAONIKI
PAPA I HATZAKI • NIKOLAOS PAP
nı ihy
olan itibarı
sıfırlanmış PANTZOPOILOS
duruma• ANDREAS P
AOS PAPAGEORGIOI • IOANNIS PAPAGEORGIOI • IOANNIS PAPAGEORGIOI • EIGENIA
• VASILEIOS
ıklarıPAPAGEORGIOI
gerekir. Ald
etmeleriPAPAGEORGIOI
ür
ekk
teş
a
ban
için
iğim
ett
ONIOS PAPAGEORGIOI • MATTHILDI PAPAGEORGIOI • MARIA PAPAGEORGIOI • PANTALEON PAPAGIANNAKIS • KONSTANTINOS PAPAGIANNAK
gerekir.• AKRIVI PAPADI • NIKOLAOS PAPADIMATOS • DIMITRIO
etmeleriPAPADELLIS
bana iad•eAISON-EIRIPIDIS
EKSANDROS PAPAGIANNIS
• MIHAIL
PAPAGIANNIODIS
irerek
get
OS • PANTELIS KSENOS • LEONIDAS KSENOS • PANARETOS KSENOS • NIKOLAOS KSENOS • VASILEIOS KSENOS • ALEKSANDROS KSENOS • DESPO
LEIOS OIKONOMIDIS • HRISTODOILOS OIKONOMIDIS • AHILLEAS OIKONOMOI • HRISTODOILOS OIKONOMOI • IOANNIS OIKONOMOI • IOANN
DIS • GERASIMOS PAPADIMOPOILOS
• HRISANTHI
/ İstanbulPAPADIMOPOILOI • IOANNIS PAPADIS • DIMITRIOS PAPADIS • EMMANOIIL PAPADIS • IOANN
İL VASİLİADİS
MİHA
EITHERIOS PAPADOPOILOS • NIKOLAOS PAPADOPOILOS • ATHANASIOS PAPADOPOILOS • SPIRIDON PAPADOPOILOS • VASILEIOS PAPADOPO
• ALEKSANDROS PAPADOPOILOS • ALEKSANDROS PAPADOPOILOS • THEODOROS PAPADOPOILOS • NIKOLAOS PAPADOPOILOS • EIAGGELO
APADOPOILOS • NIKOLAOS PAPADOPOILOS • NIKOLAOS PAPADOPOILOS • LEONIDAS PAPADOPOILOS • DIMITRIOS PAPADOPOILOS I PAPADI
ALEA PAPADOPOILOI • FLORENTIA-IVI PAPADOPOILOI • TITOS PAPAZOGLOI • ELLI PAPAZOGLOI • PETROS PAPAZOGLOI • MARKELLA PAPAZOGL
APALAS • ILIAS PAPALIOS • SIMEON PAPAMALIS I PAPADOPOILOS • STILIANOS PAPAMIHAIL • VASILEIOS PAPAMIHAIL • DIMITRIOS PAPAMIHAI
LAMPOS PAPAS • IOANNIS PAPAS • NIKOLAOS PAPAS • THRASIVOILOS PAPAS I HATZAKIS • EMMANOIIL PAPAS I HATZAKIS • IOANNIS PAPASTILO
52
Rahatsızlıklarına bakılmaksızın sınır dışı edilen Yunan uyruklu Rumlardan biri
53
1964’TE İSTANBULLU RUMLARIN
TÜRKİYE’DEN SINIR DIŞI EDİLMESİ
Bu Uygulamanın Onların Sosyal Psikolojisinde Yarattığı Etkiler
Prof. Dr. Nikolaos Uzunoğlu
İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu Başkanı
Ö
zellikle 60’lı yıllarda İstanbul Rum cemaatinin temelini oluşturan ailelerin aşağı yukarı
40 yaşlarında olan reisleri, 1941-44 yılları arasında yaşanan yirmi yaş (18-45) akseri
çalışma kampalarına sevk edilmesi ve merhamet tanımayan Varlık Vergisi uygulanırken
20’li yaşlarındaydılar. 30’lu yaşlarına geldiklerinde 6-7 Eylül 1955’te gerçekleşen Pogrom’u
yaşadılar. Kolay anlaşılıyor ki 60’lı yılların başlarında İstanbul Rum cemaati, ağır yaralar
taşıyan bir cemaatti. Yaşadığı bu korkunç olayların kâbusları hâlâ canlıyken, cemaatin
kendini toparlamakta gösterdiği çabalar ve her şeye yeniden başlama gayreti son derece
etkileyicidir. 4-5 yıl içerisinde tahrip edilen 65 kilisenin tümü, ve zarar gören okul, dernek
binası, mezarlık gibi bir çok kurum sadece Rum cemaatinin kendi gayretleri ve malî
desteğiyle onarıldı. Türk Devleti’nin verdiği tazminatın sembolik miktarda olduğu göz
önüne alınırsa, 1955-63 yılları arasında cemaatin ne kadar büyük bir gayret sarf ettiğini
anlamak zor değildir. 6-7 Eylül olaylarının geride bıraktığı hasarlara ve maliyenin düşmanca
yaklaşımına rağmen, Rumların ellerinde bulunan ticarî müesseseler ayakta kalmayı, tekrar
üretime geçmeyi başardılar. 1955-1963 yılları arasındaki göç oranının düşük olması (%10),
sadece Yunanistan’ın iç savaştan yeni çıkmış olması dolayısıyla çekici bir iskân seçeneği
oluşturmamasıyla bağlantılı değildir. Bunun sebebi cemaatin gelenekleriyle olan kuvvetli
bağları, Ekümenik Patrikhane’nin çabaları ve en önemlisi insanların doğdukları topraklara
olan büyük sevgisiydi. Ayrıca dikkati çeken bir şey daha var. Gerek cemaatin liselerine, gerek
54
üniversitelere girenlerin sayısında büyük bir artış göze çarpar. Demek oluyor ki zorlukların
yıldırmadığı Rum cemaati, aslında hiç de güvenli olmayan geleceği için hazırlıklı olmaya
çalıştı, diplomalar ve beceriler elde ederek muhtemel bir zoraki göç durumunda hayatta
kalabilmenin zeminini yarattı.
RAĞMEN RUM CEMAATİ 1963’E
DEVAMLI UYGULANAN BASKILARA
UDU. ANCAK RUMLARIN
KADAR SOSYAL BÜTÜNLÜĞÜNÜ KOR
BÜTÜN BU BASKILARIN VE
ANLAMADIĞI BİR NOKTA VARDI.
EBBÜSLERİNİN ARDINDAKİ,
TOPRAKLARINDAN KOVULMA TEŞ
İ’NİN İLERİ GELENLERİNDEN
İSMET İNÖNÜ GİBİ TÜRK DEVLET
I DEĞİL, 1908’DEN İTİBAREN
BAZILARININ ŞAHSİ DÜŞMANLIĞ
E İSE YÜZEYSEL BİR DEĞİŞİME
UYGULANMAYA BAŞLAYAN, 1923’T
I.
UĞRAYAN DEVLET POLİTİKASIYD
Devamlı uygulanan baskılara rağmen Rum cemaati 1963’e kadar sosyal bütünlüğünü
korudu. Ancak Rumların anlamadığı bir nokta vardı. Bütün bu baskıların ve topraklarından
kovulma teşebbüslerinin ardında, İsmet İnönü gibi Türk Devleti’nin ileri gelenlerinden
bazılarının şahsî düşmanlığı değil, 1908’den itibaren uygulanmaya başlayan, 1923’te ise
yüzeysel bir değişime uğrayan devlet politikasıydı. Devletin 1923’ten sonra sistemli bir
şekilde tarihi saptırma politikası, 1914-24 dönemini yakından yaşayanların bile beynini
tam olarak “yıkayamadıysa” da onları korkutmayı başarıp sonraki nesillere yaşadıklarını
aktarmamalarını, başka bir değişle susmalarını sağladı. Bu durumda, bu sosyal yapının yok
edilişine karşı çıkacak hiçbir kuvvet mevcut değildi. Bunu sağlamanın en iyi yolu da Rumları
doğdukları topraklardan kovmaktı. Böylece, Rumları ve diğer “yabancı cemaatleri” vücuttan
ameliyatla çıkarılması gereken bir “ur” gibi gören Jöntürkler Komitesi’nin plânı başarıya
ulaşacaktı. Yunanistan’ın da ihmali neticesinde, 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’nın bir
parçası olan Nüfus Mübadelesi’nden muaf tutulan İstanbul’da yaşayan Yunan vatandaşlarının
muallakta kalan durumları bunu sağlamak üzere değerlendirildi.
İstanbul Rumları için 1963 yılının Yılbaşı dönemi, yaşadıkları baskı ve katı şiddet
açısından 1896 yılının Ağustos ayını hatırlatıyordu. Hayatlarının tehdit altında kaldığını
Devlet görmezden geliyor, yurttaşlarını korumak için hiçbir girişimde bulunmuyordu.
Kıbrıs meselesinin yarattığı gerginlik Rum cemaatine bir kan davası şeklinde yansımaktaydı.
1964 yılının Ocak-Şubat aylarında Kıbrıs’ta iki cemaat arasında olup bitenlerle hiçbir ilişkisi
olmayan İstanbul Rum cemaatini “kötünün sebebi” gösterme çabaları başladı. Bu 60 günlük
süreç içerisinde İstanbul Rumlarına karşı düşmanca bir atmosfer yaratıldı ve psikolojik
açıdan yıpratılmaları sağlandı. 16 Mart 1964’te Yunan vatandaşlarının sınır dışı edilmeleri
kararlaştırılınca, Rum cemaatinde büyük bir telaş baş gösterdi ve toplu bir göç paniği
yaşandı.
55
Dönem gazetelerinde Varlık Vergisi’yle ilgili çıkan haberlerden...
AG
56
12 ay içerisinde İstanbul’daki Rum nüfusu 90.000’den 30.000’e inerken Türkiye esaslı
hiçbir tepkiye maruz kalmadı.
Temel insan haklarının bu toplu ihlâlinin, mağdurların psikolojisinde çok yanlı etkileri
oldu. Bunların birkaçını şöyle sıralayabiliriz:
• 18 yaşından küçük olanlarda psikolojik travmalar daha hafif görünüyor. Bu bir bakıma
ana dillerini serbestçe kullanabildikleri bir ortamda yaşamalarıyla bağlantılıdır. Bunun
yanı sıra sıkı aile bağları da travmanın azalmasına yardımcı oldu. İç savaştan yeni çıkmış
Yunanistan’ın okul ortamı, onları kökenlerini unutmaya ya da gizli tutmaya yönlendirdi.
Ulus devlet formülüne uymayan herhangi bir şeyin dile getirilmesi, hem de “müttefik
Nato üyesi” bir ülkeye karşı söz etmek olduğunda tehlikeli olarak nitelendirilebilirdi. Bu
çocuklar 30, 40 ve de 50 yaşlarına geldiklerinde, topraklarından kovulmanın onlarda
bıraktığı izler, kişisel tecrübeleri doğrultusunda değişik görülüyor. Orada yaşadıkları
çocukluk yıllarını tamamen unutmaktan, büyük bir nostaljiyle hatırlamaya kadar çelişkili
tepkilere rastlamak mümkün. Bunların çoğu, zamanla orada neler olduğunu düşünmeğe
ve harekete geçmeğe başlarlar.
• 18-50 yaşları arasında olanlar, genelde Türkleri medeniyeten uzak bir millet olarak
gördüklerinden artık İstanbul’da yaşamıyor olmalarını bir şans olarak değerlendirirler.
Ayakta kalma mücadelesinde olduklarından, doğdukları yerle ilgili herhangi bir anıyı
yaşatmanın anlamsız olduğuna inanırlar. Türklerle hiçbir anlaşmanın mümkün olmadığına
inandıklarından geriye bakmadan, yalnız geleceği düşünmeye çalışırlar.
• En ağır travmalar 50 yaşından büyük olanlarda rastlanır. Özellikle kadınların sosyal
hayattan uzaklaştıkları, büyük bir bölümünün de ruhsal bunalım geçirdiği görülür. Tıbbî
açıdan diğer nüfusla kıyaslandığında depresyon geçirenlerin sayısı çok daha yüksektir.
Erkeklerde de buna benzer ruh sarsıntıları görünür, ancak bunların biraz daha küçük çapta
olduklarını diyebiliriz. Bu insanların hayatı telâfi edilemeyecek şekilde sarsıldı ve aralarında
en trajik vakalar, hayatlarına kendi elleriyle son verenlerdir. İntiharın sosyal bir tabu olması
itibarıyla, bu şekilde hayatlarına son verenlerin sayısını tam olarak bilmemiz pek mümkün
değil, buna rağmen sayılarının 20’den fazla oldukları düşünülüyor.
• SO
NA
ATH
ATH
VA
TO
AL
AL
•V
• PA
•S
SIO
AN
KO
AN
KA
•A
•K
AN
NA
RIT
•M
GIS
NO
AR
•S
HA
•M
IOS
REN
•D
AS
•H
LO
AIG
KI
VAV
•S
VA
TAN
NIK
HR
VA
•P
GGELOPOILOS • ANDREAS AGGELOPOILOS • VASILEIOS AGGELOPOILOS • DIONISIOS-GEORGIOS AGGELOPOILOS • DIONISIOS AGGELOPOILO
OFOKLIS AGGELOPOILOS • MIHAIL AGGELOPOILOS • HRISTOS AGGELOPOILOS • ANTONIA AGGELOPOILOI • VASILIKI AGGELOPOILOI • IOA
A-AIKATERINI AGGELOPOILOI • MARGARITA AGGELOPOILOI • THEODOROS AGELOPAS • DESPOINA ADAMANTIDOI • DAIID AZOIZ • IOANN
HANASATOS • STEFANOS ATHANASIADIS • ATHANASIOS ATHANASIADIS • KONSTANTINOS ATHANASIADIS • AIRILIOS ATHANASIADIS • ELEN
HANASIADOI • IOANNIS ATHANASOPOILOS • FOTIOS ATHINAIOS • DIMITRIOS ATHINAIOS • NIKOLAOS AIKATERINIADIS • ANTONIOS AKASI
ASILEIOS AKASIS • STILIANOS AKATOS • VALENTINI AKATOI • LEON-KAROLOS AKEL • HRISOSTOMOS AKRAS • STAIROS AKRAS • KIRIAKOS AL
OPOILOS • EIRINI ALVERTI • NIKOLAOS ALVERTIS • ASPASIA ALEKSANDRIDOI • PANAGIOTIS ALEKSATOS • KONSTANTINOS ALEKSIS • EIAGGELO
LEKSIOI • DIMITRIOS ALEFRAGKIS • IOANNIS ALEFRAGKIS • ROMALEA ALIMPERTI • ANTONIOS ALIMPERTIS • ANTONIOS ALIMPERTIS • STAIRO
LIMPERTIS • NIKOLAOS ALIMPERTIS • KONSTANTINOS ALIMPERTIS • EVAGGELOS ALIMPERTIS • ANTONIOS ALIMPERTIS • VASILEIOS ALIMPERT
ı.
muz semtte Feriköy İlkokulu vard
ğu
du
ur
ot
im
Biz
PANAGIOTIS AMANATIDIS • PAILOS AMANETIDIS • ELPIDA AMARANTOI • IOANNIS AMIRALIS • EMMANOIIL
AMIRALIS • GEORGIOS AMOIR
ıfta bir çocuk var, babası Yunan
İlkokulu. 5.• sın
STEFANOS ANAVLAVIS • GEORGIOS
ANAGNOSTOPOILOS
ATHANASIOS ANAGNOSTOPOILOS • EIFROSINI ANAGNOSTOPOILOI • THEOD
Rum
sının ANAMATEROI • SOF
cuk baba• AFRODITI
alı. ÇoANAMATEROS
OS ANAMATEROS • KONSTANTINOS ANAMATEROS
ANAMATEROS
• DIMITRIOS
Türk teba
, annesi
tebaalı• GEORGIOS
NAMATEROI • PETROS ANANIAS • ANTONIOS ANASTASIADIS • ANESTIS ANASTASIOI
• ANASTASIOS
ANASTASOPOILO
r çocuğu,• MAIROIDIS ANDRALI
çıkardıla
dersten
nın
İna
ış.
alm
i
tin
ye
bii
ta
ONSTANTINOS ANDREADIS • DIMITRIOS ANDREADIS • AGLAϊA ANDREADOI • ARGIRO ANDREADOI • ANTONIOS ANDREOPOILOS
• MARGARI
liyetten
lı faa
raber, zarar• IPATIA
la beANDRITSOPOILOI
r; babasıy
NDREOI • STEFANOS ANDRIKOPOILOS
MARIA
ANDRITSOPOILOI
• FOTEINI
ANDRITSOPOILOI • ELISAVET ANDRIO
rdüle
gö• tü
.
cak gibi değil
er. OlaANDROITSOPOILOS
AZENAMPE • NIKOLAOS ANDRIOTIS • IAKOVOS ANDRIOTIS
ANDRIOTIS
• DIMITRIOS
• PANAGIOTIS ANDROITSO
ışı ettil
ı sınırd
dolay• IOANNIS
VIRGINIA ALIMPRANTI • KONSTANTINOS ALMPANTIS • DIMITRA ALMPERTI • EITHALIA ALMPERTI • MARKOS ALMPERTIS • AIKATERINI ALFAT
z
GO / İmro
AGRIPPINI ANDROITSOI • STILIANOS ANNINOS • ELPINIKI ANNINOI • PERIKLIS ANTZIOPOILOS • SMARAGDA
ANTRIA
• KONSTANTINOS
ANTIPA
BARBA YOR
KONSTANTINOS ANTIPAS • IOANNIS ANTIPAS • DIMITRIOS ANTIPAS • THRASIVOILOS ANTONARAKIS • STILIANOS ANTONAROS • GEORGIO
NTONIADIS • GEORGIOS ANTONIADIS • ANTONIOS ANTONIADIS • ANNA ANTONIADOI • AGGELIKI ANTONIADOI • NIKI ANTONIADOI • ATH
ASIOS ANTONIOI • HARALAMPOS ANTONIOI • HARALAMPOS ANTONIOI • VIRGINIA ANTONIOI • FOTIOS ANTONOPOILOS • GEORGIOS ANOM
TIS • DIMITRIOS ANOMERITIS • GRIGORIOS AKSIOTIS • KONSTANTINOS AKSIOTIS • DOMNA APELIDOI • AIKATERINI APERGI • FOTEINI APER
MARIA-FRANTZESKA APERGI • POLINA APERGI • ELENI APERGI • MIHAIL APERGIS • ANTONIOS APERGIS • PETROS APERGIS • IAKOVOS APE
S-MPAKES • ALEKSANDROS APERIOS-MPELLAS • NIKOLAOS APOSTOLIDIS • SPIRIDON APOSTOLIDIS • VALENTINI APOSTOLIDOI • KONSTAN
OS APOSTOLOPOILOS • ANASTASIOS ARAPOGIANNIS • HRISTOS ARVANITAKIS • GEORGIOS ARVANITAKIS • NIKOLAOS ARVANITAKIS • IOANN
RVANITAKIS • PANAGIOTIS ARVANITAKIS • VARVARA ARVANITI • HRISTOS ARVANITIS • EISTATHIOS ARGETAKIS-KLAS • ILIAS ARGETAKIS-KLA
STILIANOS ARGETAKIS-KLAS • NIKOLAOS ARGOIDARIS • ARGIRIOS ARGIRAKOS-ARGIROPOILOS • HRISTOS ARGIRIS • NIKOLAOS ARGIRIS • M
AIL ARGIROPOILOS • ANNA ARGIROPOILOI • GEORGIOS ARGIROS • NIKOLAOS ARGIROS • LOIKIANOS ARKAS • KONSTANTINOS ARMADORO
MIHAIL ARMADOROS • PARASKEIOILA ARMADOROI • AIKATERINI ARMAKOLA • ANTONIOS ARMAKOLAS • ELENI ARMAO • MARIA ARMAO
SIF ARMAOS • IOSIF ARMAOS • IOANNIS ARMAOS • IAKOVOS ARMAOS • NIKOLAOS ARMAOS • SOFOKLIS ARMAOS • ANTONIOS ARMAOS • L
NTZOS ARMAOS • NIKOLAOS ARMAOS • ANDREAS ARMAOS • MIHAIL ARMAOS • PAILOS ARMAOS • SMARO ARMAOI • APOSTOLOS ARMPIRO
DIMITRIOS ARSENIKOS • SAVVAS ARSENIKOS • ARTEMISIA ARTEMIS • GEORGIOS AROLIAS • ANASTASIA ASDERI • ELENI ASDERI • GEORGIO
rından
ık cezaevi kuruldu, Marmara adala
aç
a
rad
Bu
HARIKLEIA ASSANI • KONSTANTINOS ASTERIS • DIAMANTIS ASTERIS • ELENI ASTRA • SOFIA ASTRA
ildi, • SIMEON ATLAMAZO
getirASTRAS
iler aday• aIOANNIS
kiş
lı
za
ce
ır
ağ
a
lib
ga
an
ı’d
ral
İm
OI • ANASTASIA ATSIDOI • THEODOROS AIGERIS • THRASIVOILOS AIGERIS • GEORGIOS AIGERIS • KONSTANTINOS AIGERINOS • KONSTANTINO
s ne
iydi. He•rke
çok fecAIGOISTINOS
günle•rSPIRIDON
GERINOS • THOMAS AIGERINOS • GEORGIOS
• SOFIA
MIHAIL AITOISMIS-MARIS • VASI
ı. İlkAIGOISTAKI
bırakıld
serbestAIGERINOS
rdı. Ad• am
AFENTAKI • AIKATERINI AFENTAKI • ALEKSANDROS AFENTAKIS • IOANNIS
AFENTAKIS • SOTIRIOS
EIGENIA VAVAKI • NIKOLAO
iyorlaAFENTAKIS
pacağını şaşırmıştı. Bunlar eve gir
AVOILAS • PETROS VAVOILAS • ya
GEORGIOS VAVILIS • ELISAVET VAGENA • KONSTANTINOS VAGENAS • GEORGIOS
ı. • MIHAIL VAGIA
lmamıştVAGENAS
ka
lük
tü
kö
bir
arı
ıkl
ad
pm
ya
ı,
rd
rla VAGIAS • GEORGIOS VAGIAS • GEORGIOS VAGIAS
STAMATIOS VAGIAS • STEFANOSvu
VAGIAS
• IORDANIS
• THRASIVOILOS VAGIAS • GEORGIO
ruyo
DİMİTRİ ZORLOS / İmroz
SIMAKOPOILOS • KONSTANTINOS ASIMAKOPOILOS • MIHAIL ASIMAKOPOILOS • DANAI ASKELI • EMMANOIIL ASKELIS • EIRINI ASKEROPOIL
AGIAS • GEORGIOS VAGIAS I MPAGIAS • ORESTIS VAϊOPOILOS • ATHANASIOS VAϊOPOILOS • HARALAMPOS VAIOS • GEORGIOS VAKALIS • KON
NTINOS VAKALIS • NIKOLAOS VAKOINTIOS • MATTHAIOS VALAVANIS • GEORGIOS VALAKAS • VASILEIOS VALAKAS • STEFANOS VALAKAS
KOLAOS VALAKOS • GEORGIOS VALETAS • DIMITRIOS VALLIS • TOMAZOS VALLIS • IOANNIS VALLIS • GEORGIOS VALLIS • ARGIRO VALLIAD
RISTOS VALLIADIS • KONSTANTINOS VALLIADIS • GEORGIOS VALLIADIS • IOANNIS VALLIADIS • MIHAIL VALLIADIS • ALEKSANDROS VALLIANO
ASILEIOS VALLIANOS • GEORGIA VALMA • AMALIA VALMA • ERASMIA VALMA • IOANNIS VALMAS • GRIGORIOS VALMAS • ATHANASIOS VALMA
PETROS VALMAS • ANASTASIA VALSAMAKI • VASILIKI VALSAMAKI • THEMISTOKLIS VALSAMAKIS • NIKOLAOS VALSAMAKIS • RALLIS VALSAM
58
Atina’daki Heybeliadalılar Derneği ve duvarlarında yaşatılan İstanbul hatıraları
59
ATİNA’DA RUM KALMAK
Yrd. Doç. Dr. Hakan Yücel
Galatasaray Üniversitesi
Süheyla Yıldız
Galatasaray Üniversitesi doktora öğrencisi
T
ürkiye’nin uluslaşma serüveni içinde ‘‘Türk’’ olarak görülmeyen unsurlar özellikle de
Rumlar, dışlanmak, aşağılanmak ve kovulmakla sınandılar. 2013’ün son günlerinde
Atina’da gerçekleştirdiğimiz saha araştırmasıyla 1964’ün, kapanması mümkün olmayan
bir yaranın tarihi olarak önemini, İstanbul’un son sürgünleriyle kısa ama yoğun bir süreçte deneyimledik. İstanbul, hem İstanbul’da hem Atina’da Polites [İstanbullu] olarak
kalmayı başaran bu insanların büyük bir özlemle ve de aynı zamanda hüzünle andıkları
memleketleri.
Terk etmedik, sabrettik, kovulduk
Çünkü onlar, kimliklerinin temelini oluşturan mekandan 1964 yılında, 6-7 Eylül olayları ile
1964 Sürgünü arasındaki karanlık dönemde ya da sonrasında koparıldılar. Hiçbir zaman terk
ettik demeyen ve zaten zihinlerinde de yurtlarını terk etmemiş olan bu son sürgünler, yoğun kırgınlıkları ve derin hüzünleriyle ‘‘kovulduk’’ sözünü hep yinelediler. Onları yurdundan
eden, kendilerinden bağımsız yürüyen ama “içimizdeki yabancılar” olarak bedelini ödedikleri siyasal konjonktürdü. Atina’daki ilk günümüzde, 1964’de, daha 18 yaşında bir genç kızken
çok sevdiği mahallesi Tarlabaşı’nı ve gelecek hayallerini birkaç gün içinde terke zorlanan
kukla sanatçısı (kendi deyişiyle kukla doktoru) İrini ‘‘Aman bu Kıbrıs aman!’’ demişti bize. İrini
yanında hala sakladığı ilk kuklası “Sarıklı Medrese Hocası”nı getirmişti, sonra onun yanına
60
Atina’da yaptığı ilk kuklası “İnce Memed”i eklemişti. Şimdi bu kuklalar yüzlerce kuklayla dolu
evinin en değerlileri olarak vitrindeki yerlerini koruyorlar.
İstanbul Rumluğunun tahrip sürecinin düğüm noktası 1964’tü ama Atina’da önümüze
özellikle çıkan diğer tarih 1964’ün habercisi 1959 yılı sürgün kararlarıydı. Kıbrıs sorunu kaynaklı sınır dışı edilmeler daha 1950’lerin sonlarında başlamış, zengin/fakir, genç/yaşlı ayırt
etmeden Yunan uyruklular keyfi olarak sınır dışına çıkartılmış. O nedenle Atina’da karşılaştığımız özellikle İstanbul özlemiyle anavatanlarından kopuk bir şekilde yaşayan “siyasi nedenlerle” “ajanlık” suçlamalarıyla sınır dışı edilen bu insanlar, çok farklı sosyal tabakalardan
geliyorlardı. Hepsinin ortak noktaları, işlemedikleri bir suçun bedelini ödemiş olmalarıydı.
Şimdiyse buna rağmen bambaşka bir kentte ve bambaşka bir zamanda biraz eksik de olsa,
kovuldukları mekanın kimliğini, Rumluklarını yaşıyorlar. Gerçekten tüm görüşmecilerimizin
belirttiği gibi Kıbrıs’ın bedelini ödeyenler onlardı, kalacaklarını umuyor ama muhtemel bir
felaketten de kaygılanıyorlardı. Diyonisis o günlerden bize böyle bahsetti: ‘‘Ben İstanbul’dan
tek başıma çıktım, sadece gömlek ve giyecek vardı valizimde. Böyle bir karar çıkmasaydı
İstanbul’da dururduk. Aslında gönderileceğimiz de belliydi ya…’’
Atina’da bir “Yunan ajanı”:
‘‘Burada Merhaba diyorum, İstanbul’da Yunancasını derdim’’
Kaldığımız süre boyunca bizimle Türkçe konuşmayı tercih eden son sürgünlerimizden 82
yaşındaki eski atlet ve döşemeci Teologos’un 1959 yılında, Patriğin ve Yunan konsolosluğunun kuryeliğini yapmak suçlamasıyla sınır dışı edilişi 1964’ün sinyalini çoktan vermişti. Kendi
61
halinde zanaatkârlık yapan ve herhangi bir cemiyete bile üye olmayan ama “vatana ihanet” ve “ajanlık” suçlamasıyla işkenceli bir sorgunun ardından Yunan sınır kapısına bırakılan
Teologos “Yunan pasaportlular” olarak bildiklerimiz hakkında aslında bir şey bilmediğimizi
hüzün yüklü görüşmemizde bize kanıtladı. Teologos hislerini bize şöyle ifade ediyor: ‘‘Ajanlık
suçlamasıyla sınır dışı edildiğimden yıllarca İstanbul’a dönemedim. İstanbul için daima
GÖRÜŞMECİLERİN GENEL GÖRÜŞÜ
ŞAMAMIŞ
en iyi lafları söylüyorum buraYUNANİSTAN’A HÂLÂ TAM OLARAK ALI
da, “pabuç” diyorum ben hala.
LER
OLMALARIDIR. HRİSTO’YA GÖRE SÜRGÜN
Daima “Merhaba” diyorum
ŞİMDİ RAHATLAR, MEMNUNLAR AMA BİR
burada, Türkiye’de ise YunanHÜZÜN, BİR “GURBETLİK” HEP VAR.
ca derdik merhabayı. Burada
herkes Konstantinopolis der,
ben İstanbul derim.” Atina’da
geçirdiğimiz sürede 1964’de “gönderilen ajan Yunanlıların” aslında ne kadar ‘‘yerli’’ olduklarını
gördük. Zaten her görüşmemizde bize söylendi: ‘‘Sınır dışı olmasaydık kesinlikle buraya gelmezdik.” Türkiye’de hayatları rahat değildi, ama her şeye rağmen memleketleri İstanbul’du…
Yunan tebaalı değil Polites
İstanbul’da 1964 öncesi Rumca konuşan Ortodokslar Yunanlı ve Rum olarak ayrılabilecek
gruplar değillerdi, hepsi Polites’di, İstanbulluydular. Yunan uyrukluların apar topar sınır dışı
edilme kararı Türk uyruklu eşlerinin ve yakın akrabalarının da göçüne neden olmuştu. Zaten 1964 sonrasındaki dönemde artan baskı ve dolayısıyla korku ortamında kalan Türkiye
Rumları da hızla göç edecekti. Hristo bu göçün sıkıntılarını şöyle anlattı; ‘‘1964’ü Türkiye’de
kimse bilmiyor. Bu sürgünün etkisi 6-7 Eylül olaylarından çok daha önemli bana göre. Hatta
bu sürgünün kurbanı olmak zorunda kalan Türk vatandaşı Rumlar oturma izni almak gibi
sorunlar yüzünden çok daha zor adapte olmuştur.’’
Zor yıllar
Sürgüne maruz kalan bu insanlar aradan geçen yarım asıra rağmen sürgünü ve ardından
yaşadıkları zor günleri hiç hatırlamak istemiyorlardı ama tümü nezaket gösterip sorularımızı yanıtladılar. Bazıları, örneğin Kata şanslıydı: “En azından biz şanslıydık. Çünkü eşimin
akrabaları daha önceden buraya yerleşmişti ve bize yardım ettiler. Fakat yaşlılar bir buhran
geçirdiler.’’ Yorgo’nun o günler hakkındaki anlatısı yaşanan travmanın derinliğini göstermişti
bize: ‘‘1964’de çok yoksullaşanlar vardı ve hiç düzelemediler. Babamın kendisi gibi işadamı
olan bazı arkadaşları intihar etti. Zaten bunların bir kısmının ailesi İstanbul’da kalmıştı ve
hiç gelmediler. Burası sürgünlere zor geldi. Bunların hepsi de iş adamı idi İstanbul’da. 40’lı
yaşlarındaydılar…’’
Sürgün dönemindeki travmayı Hristo, Yahudilerin 1930’larda yaşadıklarına benzetmektedir: ‘‘Her hafta listeler halinde isimler çıkıyordu. 1964 Marttan Aralığa kadar listeler sürdü.
62
İrini’nin (Brindesi) sürgün esnasında yanında getirebildiği tek şey olan bebeği
63
Nazi Almanya’sındaki gibi. Bir adam bilmediği bir yurda gitmek zorunda idi. Oysa onun
memleketi burası değil, orasıydı. Hakikaten o insanlar geldiler ve üçüncü sınıf otel odalarında kaldılar. Çok acı bir şeydi.’’
1964 sürgünü olanlar ve ‘sıra bize gelecek mi?’’ korkusuyla çeşitli tarihlerde göç edenler
ne göç günlerini ne de Yunanistan’a ilk geldikleri günleri, aradan geçen onlarca yıla rağmen
hüzünlenmeden anlatamadılar.
20 kilodan kalanlar
Genelde ihtiyaca yönelik hazırlıklarla yola çıkan ya da yanına hiçbir şey almayan sürgünlerin
bazıları o günlerde yanlarında getirdikleri birtakım eşyaları hatta -eğer alabilmişlerse- mobilyalarını hala saklamaktalar. Örneğin Kata, sürgün sonrasında arkadan yollanan mobilyalarını aradan geçen yarım asıra rağmen hala kullanmakta. Irini’nin ise getirdiği bebeği olmuş:
‘‘Bavulumda sadece bebeğim [kuklam] vardı. Zaten ben bebek doktoruyum yani kuklacı. 50
yıldır o bebek duruyor. Babam da yanında tavlasıyla gelmişti.’’
“Gâvurduk, Türk tohumu olduk”
İlk günlerde Yunanistan’da yaşanan ayrımcılığın bugün dahi devam ettiğini belirten görüşmeciler, aynı zamanda bu durumun onları ayrıcalıklı kıldığını özellikle belirttiler. Irini: ‘‘Bizi
burada sevmediler, bizi dost gibi görmediler. Aaa bunlar geldi şimdi bizim işimizi alırlar diye
düşündüler. Ama biz onlardan farklıydık. Biz Yunanca konuştuğumuz zaman cümlenin ortasına bir Türk kelimesi atıyorduk mesela. Buradaki kadınlar ev kıyafeti ile dışarı çıkıyorlardı,
biz bunu garipsiyorduk çünkü biz bakkala bile üstümüzü başımızı düzeltip gideriz. Özellikle
taşralı Yunanlılar bizi kıskanıyorlardı. Atinalıların bizden daha farklı bir kültürü var. Biz onlara
siz iyi yemek pişiremiyorsunuz diyorduk. İstanbullu Rum olmak bir ayrıcalıktır.’’
‘‘İstanbul’da gâvurduk, burada Turkos poros (Türk tohumu). Neyse yavaş yavaş alıştık’’
olarak dile getirilen Yunanistan’daki ayrımcılık hikayeleri, onların İstanbul’da Rumluklarından
dolayı maruz kaldıklarının burada da devam ettiğini gösteriyor. Yunanistan’da İstanbullu Rum olmayı bir ayrıcalık olarak gören görüşmeciler özellikle yemek kültürünü yerlilere
öğretmekle övünmekteler, tıpkı Mübadele dönemi sürgünleri gibi. Kozmopolitliğin üzerinde sıkça duran görüşmeciler, bu özelliklerinin Atina’da onları kesinlikle ayrıştırdığını
düşünmektedirler.
Atina’da İstanbul Mutfağı
Genel olarak Türkçeyi unutmayan görüşmecilerin günlük yaşamlarında bir Rumun olduğu
ortamda sık olmasa da bazı Türkçe kelimeler kullanmalarını, kendilerini yerlilerden ayrıştırarak Rumluklarının ifadesi olduğunu düşünmektedirler. Özellikle sadece Yunan kanallarından değil Türk kanallarından da izledikleri dizilerle Türkçelerini pekiştiren görüşmeciler,
Türkiye’nin güncel gelişmelerden de haberdarlar. Yunanistan’da yayınlanan Türk dizilerinin, Türklere karşı Yunan toplumunda var olan birçok önyargıyı yok ettiğini söylüyorlar.
Yunanistan’da çok beğenilen Politiki Kuzina [İstanbul Mutfağı] filmi de 1964 sürgünlerinin
• LA
TIS
64
OR
toplumdaki konumlarını etkilemiş. Tüm bu yeni gelişmeler Rumluklarını daha rahat yaşamalarını sağlıyor belki de. Arada ister istemez kullanılan Türkçe kelimeler belki de ağızdan
daha rahat çıkıyor. Öte yandan yaşadıkları travmaları çocuklarına ve torunlarına bu filmin
yayınından sonra, daha rahat anlatmaya başladıklarını belirten görüşmeciler aynı zamanda
çocuklarını Türkçe öğrenmeleri için teşvik ettiklerini söylüyorlar. Birkaç yıldır bazı göçmen
derneklerinde Türkçe kursları düzenlenmekte, zaten Türkçe öğrenmek son dönemde yükselen trend olmuş. Bu çift dilliğin devamı Rum kültürünün devamlılığına da katkı sağlıyor.
Atina’daki İstanbul
Yunanistan’da İstanbullu Rum olarak yaşam sürdürülmektedir. Onlar için İstanbullu olmanın yeri başka. Irini bu konuda şunları söylüyor; ‘‘İstanbullu Rum gibi yaşıyoruz burada. Yani
“gavur” gibi yaşıyoruz!.’’ Binlerce üyesi olan İstanbul’un farklı mahallelerinin düzenledikleri
göçmen dernekleri yemekler ve eğlencelerle Rum mahallesi kültürünü Atina’da yaşatıyorlar. Zaten İstanbullu Rumlar, Rum göçmenlerin kalabalık olduğu (Nea Smyrni [Yeni İzmir]
Nea Philadelphia [Yeni Alaşehir], Paleo Faliro gibi) mahallelerde oturmayı tercih ediyorlar.
Derneklerin eğlence gecelerinde hep beraber olan Rumlar, memleket şarkıları söyleyerek,
yöresel danslarla geçmişteki geleneklerini devam ettirmeye, gençlere aktarmaya çalışmaktadırlar. Görüşmecilerin genel görüşü Yunanistan’a hala tam olarak alışamamış olmalarıdır.
Hristo’ya göre sürgünler şimdi rahatlar, memnunlar ama bir hüzün bir ‘‘gurbetlik’’ hep var,
Galatalı Todori ise ‘‘45 sene sonra bile hala buraya, bunların yaşam biçimlerine alışamadım’’
diyor.
“Bu yara kapanmaz ama küçülebilir”
Hüzünlü hikâyeleri, zorlu yaşamları olan bu insanlar özlemle andıkları doğdukları topraklarla
bağlarını koparmamak niyetindeler. Fırsat buldukça Türkiye’ye seyahat eden sürgünler sık
sık ‘‘bizim hiçbir suçumuz yoktu sadece dinimiz farklıydı, bizi neden kovdular ki’’ demekten
kendilerini alamıyorlar. Bu seyahatler hem mutluluk hem de hüzün verdiğinden duygusal
yükü çok ağır oluyor. 1964’ün habercisi 1959’da babasının sınır dışı edilmesiyle zor günler
geçirdiklerini ve memleketlerinden hiç istemeyerek kopmak zorunda kaldıklarını ifade eden
Niko, küçük yaşta sürüldüğü İstanbul’a özlemle yaşadığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı: ‘‘Yaşasın memleket, but I don’t know which memleket’’. Yurtsuzlaştırılanların görüşmecilerimizi bize açıkladıkları ortak kanaati şudur: ‘‘Bu yara kapanmaz ama sizin gibi insanlarla
kurduğum temaslar yarayı zamanla küçültecektir.’’
• SP
VA
RIA
VA
VA
RIO
FEI
•K
TH
• PA
VER
•D
VID
VIO
LEI
VIT
LO
VLA
VLA
NIO
AP
PAN
GA
VO
VO
SIN
VR
• VA
GIO
GA
EM
•A
•D
“Artık konuşabiliriz”
Rum yazar Yani Vlastos Türkçede Baba Konuşabilir Miyim? adıyla yayınlanan kitabını Atina’daki hayatında sorunlarla karşılaştığında hep aklına gelen bir anıyla bitirir. Atina’ya geldikleri
gün kenti gezmek için evden çıktıklarında beş yaşındaki kızı ona; “Baba artık [Rumca] konuşabilir miyim?” diye sorar, o da “Artık istediğin kadar konuşabilirsin” yanıtını verir.
Artık istediğimiz kadar konuşalım. Burada da, orada da…
TEI
•M
KIR
AR
GE
•G
RA
MA
RIK
AZAROS VARESIS • ODISSEAS VARTHALITIS • MIHAIL VARTHALITIS • ANTONIOS VARTHALITIS • PETROS VARTHALITIS • HRISOVERGIS VARTHA
S • DIMITRIOS VARLAS • KLIMENTINI VAROTSI • HARIKLEIA VARSAMI • GEORGIOS VARSAMIS • HARALAMPOS VARTELATOS • DIMITRIOS VASAG
RGIS • FOKION VASALIOS • GEORGIOS VASALIOS • KALLIOPI VASALIOI • KALLIOPI VASILAKI • KONSTANTINOS VASILAKIS • GRIGORIOS VASILAKO
PIRIDON VASILATOS • GEORGIOS VASILEIADIS • IOANNIS VASILEIADIS • KRESFONTIS VASILEIADIS • THEODOROS VASILEIADIS • KONSTANTINO
ASILEIADIS • THEODOROS VASILEIADIS • FOTIOS VASILEIADIS • NIKOLAOS VASILEIADIS • IORDANIS VASILEIADIS • LEANDROS VASILEIADIS • M
A VASILEIADOI • ZOI VASILEIADOI • ANASTASIA VASILEIADOI • LOIKAS VASILEIOI • VASILEIOS VASILEIOI • VASILEIOS VASILEIOI • KONSTANTINO
ASILEIOI • IOANNIS VASILEIOI • STEFANOS VASILEIOI • IOANNIS VASILEIOI • THEODOROS VASILOPOILOS • ANASTASIA VASILOPOILOI • ERIF
ASILOPOILOI • AIKATERINI VASMATZI • AMALIA VASMATZI • ALEKSANDROS VASMATZIS • IOANNIS VASMATZIS • MIHAIL VASMATZIDIS • DIM
OS VASMATSIS • SOTIRIOS VASSALOS • GEORGIOS VASSALOS • VENIZELOS VASSALOS • PAILOS VASSOS • GEORGIOS VAFEIADIS • ISIDOROS V
IADIS • IRAKLIS VEKKOS • EIAGGELOS VEKKOS • KALLIOPI VEKKOI • VASILIKI VEKKOI – ZAKINTHINOI • ELEITHERIOS VELETSOS • DAIID VELETSO
KLEOVOILOS VELETSOS • AGGELOS VELIMAHITOPOILOS • ARTEMIOS VELIMAHITOPOILOS • ELEITHERIOS VELISSARIOS • MARIKA VELISSARIO
HEODORA VELISSARIOI • EIGENIA VELTRA • EPAMEINONDAS VELTRAS • EIAGGELOS VENETAKIS • PANAGIOTIS VENETIS • HRISTOFOROS VENET
ANTELIS VENIERIS • GLIKERIA VENTOIRA • NIKOLAOS VENTOIRAS • IOANNIS VENTOIRAS • ARHIMIDIS VENTOIRIS • IOANNIS VENTOIRIS • AGAT
RGITSI • DIMITRIOS VERGITSIS • KONSTANTINOS VERGOS • EIFROSINII VERGOTI • PANAGIOTA VERDARI • KORNILIA VERDARI • OLGA VERDA
DIMITRIOS VERDARIS • PAILOS-MARKELOS VEROPOILOS • ANTONIOS VERSIS • AIKATERINI VIGLA • MARIA VIDALI • MARIA VIDALI • LISANDRO
DALIS • NIKOLAOS VIDALIS • ALFREDOS VIDALIS • IOANNIS VIDALIS • MARKOS VIDALIS • FRAGKISKOS VIDALIS • NIKOLAOS VIDOS • ANTONIO
OLOS • AGGELIKI VITALI • VASILEIA VITALI • DESPOINA VITALI • LOIKIA VITALI • MAKRINA VITALI • LEANDROS VITALIS • DIMITRIOS VITALIS • VA
IOS VITALIS • DIMITRIOS VITALIS • THOMAS VITALIS • EISTRATIOS VITALIS • IOANNIS VITALIS • DIMITRIOS VITALIS • STILIANOS VITALIS • EIRID
Bu Yunan uyrukluymuş, şu Türk
OS • EMMANOIIL VITSAROPOILOS • AMALIA VLAVIANOI • MIHAIL VLADISTRATOS • GEORGIOS VLAMISbir
yok • APOSTOLO
ayrımVLASSOPOILOS
uyrukluymuş gibi • GEORGIOS
ASTARDIS • PETROS VLAHAKIS • NIKOLAOS VLAHAKIS • PASHALIS VLAHAKIS • DIONISIOS VLAHIOTIS • NIKOLAOS VLAHOPOILOS • MARINO
mize VLAHOS • ANT
kendi• GERASIMOS
buradaVLAHOS
Biz• STAMATIOS
ızda.
aklım
AHOPOILOS • PARASKEIAS VLAHOPOILOS • ALEKSANDROS VLAHOS
• NIKITAS
VLAHOS
OS VLISIDIS • PANAGIOTIS VLISIDIS • IOANNIS VLISSIDIS • SOFIA
VLISSIDOI
OLGA VLISSIDOI
• NIKOLAOS
• ALEKSANDROS VOLAKI
bir şehir
da tekVOLAKIS
Dünya
is” •deriz.
“Polit
POSTOLOS VOLANIS • GEORGIOS VOLARIS • MARIKA VONORTA • DIMITRIOS VONORTAS • ILIAS VORIDIS • GEORGIOS VOIDRIS • MINAS VOIDRI
vardır, o da İstanbul’dur.
NTELIS VOIDRIS • IVONNI-LOIKIA VOIKOVITS • NIKOLAOS VOILANZERIS • POLIKSENI VOILGARAKI • ANTONIOS VOILGARIS • ATHANASIOS VO
TZILAIOI • SOFIA VITSARA • THEODOROS VITSARAS • NIKOLAOS VITSAROPOILOS • GEORGIOS VITSAROPOILOS • KONSTANTINOS VITSAROPO
ELİSAVET HARİTONİDOU KOVİ /Atina
ARIS • DIMITRIOS VOILIKIS • HARIKLEIA VOIRLAKI • SOFIA VOIRLAKI • DESPOINA VOIRLAKI • STILIANOS VOITAS • ORESTIS VOITOPOILOS • OLG
OITOPOILOI • ATHINA VOITOPOILOI • THEODOROS VOITSANIS • MARKELLOS VOITSANIS • EIFIMIA VOITSINA • NIKOLAOS VOITSINAS • DIOGEN
OITSINAS • FILIPPOS VOITSINAS • NIKOLAOS VOITSINAS • ALEKSANDROS VOITSINAS • ROMILOS VOITSINAS I KOLARMPATOS • AHILLEAS VO
NAS I KOLARMPATOS • HRISTOS VRANIS • VASILEIOS VRANOS • NIKOLAOS VRANOS • SPIRIDON VRATOS • GEORGIOS VROISIS • HARALAMPO
ROISIS • AGGELIKI VRIONI • GEORGIOS VRIONIS • ANTONIOS VRIONIS • IOANNIS VRIONIS • ZOI VIZANTIOI • IOANNIS VOTIS • SOILTANA GAVAL
VARVARA GAVALA • IOAKEIM GAVALAS • SOKRATIS GAVALAS • ANASTASIOS GAVALAS • STILIANOS GAVRIIL • VASILEIOS GAVRIILIDIS • GEO
OS GAVRIILIDIS • GAVRIIL GAVRIILIDIS • GEORGIOS GAVRIILIDIS • HRISTOFOROS GAVRIILIDIS • MARIA GAVRIILIDOI • LEOPOLDOS GAD • FOT
AϊTANIDIS • MARGARITIS GAϊTANIDIS • GEORGIOS GALANOS • PANTELEIMON GALANOS • KONSTANTINOS GALANOS • STAIROS GALANOS
MMANOIIL GALATEROS • NIKOLAOS GALATEROS • ANTIGONI GALATI • GEORGIOS GALATIS • SPIRIDON GALATIS • PROKOPIOS GALATOPOILO
ANASTASIOS GARMPIS • FRAGKOILIS GARIFALLOI • AGGELIKI GASPARAKI • GEORGIOS GASPARAKIS • DIMITRIOS GASPARAKIS • IOANNIS GATS
DIMITRIOS GATSOILIS • SOFIA GELANTALI • THEODOROS GELANTALIS • MPENOIA GENI • FILIPPOS GENOVEZOS • MAFALDA GENOVEZOI • AR
IDIS GERAKAKIS • IOANNIS GERAKARIS • ALEKSANDROS GERAKARIS • NIKOLAOS GERARDOS • AIMILIOS GERARDOS • LAZAROS GERARDO
MIHAIL GERARDOS • KIRIAKOS GERARDOS • MIHAIL GERARDOS • EIRIVIADIS GERARDOS • GEORGIOS GERARDOS • VASILEIOS GERARDOS
RIAKOS GERARDOS • THEODORA GERARDOI • DESPOINA GERARDOI • ELVIRA GERARDOI • ELISSAVET GERARDOI • SOTIRIOS GEORGALAS
RISTEIDIS GEORGALIS • STEFANOS GEORGALIS • NIKOLAOS GEORGANOS • GEORGIOS GEORGIADIS • THEODOROS GEORGIADIS • ROMILO
EORGIADIS • EMMANOIIL GEORGIADIS • PETROS GEORGIADIS • ALEKSANDROS GEORGIADIS • STAIROS GEORGIADIS • DIMITRIOS GEORGIAD
GEORGIOS GEORGIADIS • ANTONIOS GEORGIADIS • EIRINI GEORGIADOI • ALEKSANDRA GEORGIADOI • ANDRONIKI GEORGIADOI • THEOD
A GEORGIADOI • MARKELLA GEORGIADOI • SOFIA GEORGIOI • IOANNIS GEORGIOI • VASILEIOS GEORGIOI • KONSTANTINOS GEORGIOI • EM
ANOIIL GEORGIOI • ATHANASIOS GEORGIOI • IOANNIS GEORGOPOILOS • ATHANASIOS GEORTZIS • KLEANTHI GIAVASOPOILOI • KORINA-H
KLEIA GIAVASOPOILOI • FOTIOS GIAKOIVIDIS • RIZOS GIAKOIVIDIS • MARIA GIALOIRI • NIKOLETA GIAMA • KLEONIKI GIAMALAKI • IOANN
66
1964’E GELİNCEYE KADAR NELER YAŞANDI?
1923
Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi’ne İlişkin Sözleşme ve Protokol imzalandı.
Bu sözleşmenin maddeleri uyarınca “Türk topraklarında yerleşmiş Rum Ortodoks dininden Türk
uyruklarıyla, Yunan topraklarında yerleşmiş Müslüman dininden Yunan uyruklular” mübadele
edildi. İstanbul, İmroz (Gökçeada) ve Bozcaada’da yaşayan Rumlar ve Batı Trakya’daki Müslümanlar mübadele dışı tutuldu.
1926
Ülkede faaliyet gösteren tüm yabancı şirketlere, Türkçe konuşulması ve yazışmaların Türkçe yapılması zorunluluğu getirildi.
Mübadillerin mallarıyla ilgili olarak Türk-Yunan Anlaşması imzalandı.
1930
Yunanistan’da yeniden iktidara gelen Eleftherios Venizelos, İstanbul ve Ankara’da resmî ziyaretlerde bulundu.
İki ülke arasında Ticaret-İkamet ve Seyrisefain Anlaşması imzalandı.
Bu anlaşma uyarınca iki ülke vatandaşlarına diğer ülkede yerleşme ve ev sahibi ülke vatandaşlarıyla aynı haklardan yararlanma imkânı tanındı.
1932
Türk Vatandaşlarına Tahsis Edilen Sanat ve Hizmetler Hakkındaki Kanun ile bazı meslekler Türk
olmayanlara yasaklandı.
Bu durum özellikle Yunan uyruklu serbest meslek sahiplerini, küçük esnafı ve sokak satıcılarını
ilgilendirmekteydi.
1935
Türkiye’de yapılan genel seçimlerde iki Rum milletvekili meclise girdi.
Azınlık okullarına derslerin Türkçe işlenmesiyle ilgili talimat verildi.
1938
1939
1941
Bütün azınlık okullarına Türk müdür yardımcısı atama zorunluluğu getirildi.
Azınlıkların askere alınmasıyla ilgili hükümet kararnamesi çıkarıldı.
Azınlıklar özel birliklerde askere alındı.
20-40 yaş arası gayrimüslim erkekler kendileri için özel olarak oluşturulan taburlarda askere alındı
ve aralarında Ankara’daki Gençlik Parkı’nın yapımının da bulunduğu çeşitli kamusal görevlerde
çalıştı.
1942
Varlık Vergisi
Özellikle ticaret sektöründe faal olan gayrimüslim tüccarların gücünü kırmaya ve yok etmeye yönelik bu girişim neticesinde birçok gayrimüslim, yüksek vergi meblağlarını ödemek için evlerini ve
67
iş yerlerini satmak ve ticaret hayatından çekilmek durumunda kaldı. Varlık Vergisi’ni ödeyemeyen
160 kişi sürgün edilirken 1400 kişi de Aşkale’deki çalışma kamplarına yollandı.
1949
1950
İstanbul’da Rumların hedef gösterildiği Kıbrıs Türkleri lehine gösteriler yapıldı.
Kıbrıs’ta enosis lehine referandum yapıldı.
İstanbul ve İzmir’de Kıbrıs Türkleri lehine gösteriler düzenlendi.
1951
Türkiye ve Yunanistan NATO’ya eşzamanlı olarak üye oldu.
İki ülkenin NATO’ya üye olabilmek için Kore Savaşı’na asker göndermesi neticesinde, Londra’da
imzalanan bir protokolle eşzamanlı olarak iki ülke NATO üyesi oldu. Sonrasında hükümet temsilcileri arasında askeri işbirliği için olduğu kadar dostane ilişkileri de ilerletmek adına görüşmeler
yapıldı.
1951
1952
1954
1955
Türk-Yunan Kültür Anlaşması imzalandı.
Rum Eleftheri Foni ile Embros gazeteleri İstanbul’da yayınlanmaya başladı.
Türk-Yunan Dostluk Derneği kuruldu.
Türk basınında Kıbrıs meselesi üzerinden Rumlara yönelik kara propaganda kampanyaları başladı.
6-7 Eylül Olayları yaşandı.
Selanik’te Atatürk’ün evinin bombalandığı haberinin tetiklediği olaylar neticesinde, başta Rumlar
olmak üzere şehirdeki azınlıklara yönelik kapsamlı saldırılar yapıldı.
1957
Patrikhane’nin ülkeden atılması için basın kampanyası düzenlendi.
Türkiye Rumları bireysel olarak sınırdışı edilmeye başlandı.
1958
“İstanbul Yunan Birliği”, Türkiye’nin çıkarları aleyhinde faaliyet gösterdiğini belirten bir mahkeme
kararı sonucu kapatıldı.
1959
1960
1963
1964
Galata Rum Kilisesi yıkıldı.
Kıbrıs’ın bağımsızlığını öngören Zürih ve Londra Anlaşmaları imzalandı.
Kıbrıs resmen bağımsız oldu.
Kıbrıs’ta kanlı çatışmalar yaşandı.
Türkiye’de Rum ve Yunan karşıtı basın kampanyaları düzenlendi.
Türk hükümeti 1930 tarihli Ticaret-İkamet ve Seyrisefain Anlaşması’nı iptal etti.
Yunan uyruklu Rumların banka hesapları ve gayrimenkulleri bloke edildi.
Yunan uyruklu Rumlar Türkiye’den sınırdışı edildi.
Bilgiler, Samim Akgönül’ün Türkiye Rumları: Ulus-Devlet Çağından Küreselleşme Çağına
Bir Azınlığın Yok Oluş Süreci adlı kitabından alınmıştır.
68
69
70
71
72
73

Benzer belgeler