20 dolar 20 kilo - Açık Toplum Vakfı
Transkript
20 dolar 20 kilo - Açık Toplum Vakfı
20 DOLAR 20 KİLO Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Sürgün Hikâyelerinden Biri 20 DOLAR 20 KİLO CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK SÜRGÜN HİKÂYELERİNDEN BİRİ PROJE KOORDİNASYON VE YÖNETİMİ BAĞIMSIZ ARAŞTIRMA BİLGİ VE İLETİŞİM DERNEĞİ TÜRKÇE REDAKSİYON HANDE ÇETİN ONGUN BELGELER ve FOTOĞRAFLAR HERA BÜYÜKTAŞÇIYAN, DEPO, HRİSTO ELMACIOĞLU, NİKOLAOS UZUNOĞLU YUNANCA ÇEVİRİ İSTOS YAYIN MATBAA PUNTO BASKI ÇÖZÜMLERİ (212)231-30-67 PROJE STRATEJİK PARTNERİ İSTANBULLU RUMLARIN EVRENSEL FEDERASYONU PROJE DANIŞMANI RIDVAN AKAR TEŞEKKÜRLER AHMET ERZİNCANLI AHMET TANRIVERDİ ALİ BORATAV PROJE KOORDİNATÖRÜ SALİH ERTURAN ASENA GÜNAL BARBA YORGO BURCU ALKAN CENGİZ ÇİFTÇİ KÜRATÖR HERA BÜYÜKTAŞÇIYAN DİONYSOS ANGELOPOULOS DOĞAN TARKAN DÜNDAR HIZAL İÇERİK YÖNETMENİ GÜNEY ONGUN PROJE ASİSTANI ÖZDEN DÖNMEZ KURUMSAL İLİŞKİLER RAGIP ZIK, NURDAN TARKAN ANDON PARİZYANOS ANNA THEODORİDES ARA DİNKJİAN CENK GÜNTEKİN CEREN SÖZERİ CHRİSTO ELMACIOĞLU EDA ÇULLU ELÇİN MACAR ELİF AL ELİSAVET HARİTONİDOU KOVİ ELİSAVET KATANOU ERAY KULA EVYENİA ADAMANDİDİS FERDA KESKİN FOTİ BENLİSOY HRİSTOS ANAGNOSTOPULOS İLAY ÖRS İRİNİ BRİNDESİ İSTOS YAYIN KATİNA KARANİKOLA KORHAN GÜMÜŞ KOSTAS EFTİMİYADİS LAKİ VİNGAS LEYLA NEYZİ ELENİ MAVRİYANO MARGARİTA LUDARU MERİ KOMOROSANO MİHAİL VASİLİADİS Mk YURTTAŞ PROJE DANIŞMA KURULU PROF. DR. CENGİZ AKTAR ÇİĞDEM KELEMET TÜRK PROF. DR. SAMİM AKGÖNÜL PERİKLİS PASHALİDİS S. GÜRKAN ÇAKAR SERDAR SOYDAN GRAFİK TASARIM GÜL DÖNMEZ SÜMEYRA TANSEL TAMAR NALCI TEOLOGOS SFYROERAS ARŞİV TARAMA AHMET YILDIRIM NESLİHAN ŞIK NİKO KATAKUZİNO NİKOLAOS UZUNOĞLU ONUR ÖZDOĞAN OSMAN KAVALA ÖZGÜR DEMİRCİ STATHİS ARVANİTİS STRATOS ZIMMİ SULA BOZİS TODORİS TSAMURİS TOLGA BİLENER TOLGA TÜZÜN TANER KOÇAK SAHA EKİBİ HAKAN YÜCEL HAZAL ATAY SÜHEYLA YILDIZ BERKAY BAĞCI PROJENİN DESTEKÇİLERİ 20 DOLAR 20 KİLON CUMHURİYET TARİHİNİ EN BÜYÜK SÜRGÜN HİKÂYELERİNDEN BİRİ 7 50 YIL GECİKEN ÖZÜR Rıdvan Akar 9 İKİ EŞİK ARASINDA BİR BAVUL... Hera Büyüktaşçıyan 17 APELASİS Dr. Cengiz Aktar 21 27 BİR SÖZCÜKTE NE VARDIR? İstanbullu Rumlar ve 1964 Sürgünleri Doç. Dr. İlay Örs İSTANBUL RUMLARI: Bir Tükeniş Hikâyesi Prof. Dr. Samim Akgönül İLK SÜRGÜNLER: Geri Dönüşsüz Bir Yolculuğun Hikâyeleri Anna Theodorides KIBRIS MESELESİNİN REHİNELERİ: Basının Gözüyle 1964 Sürgünleri Doç. Dr. Ceren Sözeri 1964’TE İSTANBULLU RUMLARIN TÜRKİYE’DEN SINIR DIŞI EDİLMESİ Bu Uygulamanın Onların Sosyal Psikolojisinde Yarattığı Etkiler Prof. Dr. Nikolaos Uzunoğlu ATİNA’DA RUM KALMAK Yrd. Doç. Dr. Hakan Yücel Süheyla Yıldız 33 45 53 59 6 Edirne Sınır Kapısı’ndan sürgün edilen Rumlar 7 50 YIL GECİKEN ÖZÜR Rıdvan Akar Gazeteci-Yazar Y akın tarihin en az bilinen, en az konuşulan/tartışılan, toplumsal, kültürel ve sosyolojik açıdan sonuçları değerlendirilmemiş bir zorunlu sürgününü anlatacağız. Cumhuriyet tarihi boyunca ulus devletin mottosu olan “Türkiye Türklerindir” inancının bedelini ödeyen Rum yurttaşlarla ve bir dönemin utanç verici politikası ile yüzleşeceğiz. Yüzleşeceğiz zira demokratik, çok kültürlü, herkesin yasalar karşısında eşit ve özgür olduğu bir Türkiye tahayyülünün ancak böylesi hesaplaşmalarla gerçekleşeceğine inanıyoruz. 50 yıl önce bu ülkeden Rumlar kovuldu. Kâğıt üzerinde kovulanlar “Yunan pasaportlu” yani Yunanistan vatandaşı olan 12 bin 903 kişiydi. Ancak öyle olmadı. O “Yunan pasaportlu”nun eşi olan, babası olan, akrabası olanlar da gitmek zorunda kaldı. Oysa “Yunan pasaportlu” Rumlar sadece Atatürk-Venizelos arasında 1930’da imzalanan bir anlaşmanın (Seyrisefain Anlaşması) barış ve mut dolu bir maddesi değildi. Aynı zamanda o insanlar Osmanlı geçmişinin bakiyesi, yüzlerce yıllık kadim Bizans geleneğinin son izleriydi. Anadolu biraz Bizans, biraz Selçuklu, biraz Osmanlı ve diğer kültür, inanç ve geleneklerle yoğrulan bir kavimler kapısıydı. İşte o kapılardan biri 1964 yılında kapatılıyordu. 1964’de Rumların sınır dışı edilmelerine neden olan gelişme aslında dış politikanın eseriydi. Kıbrıs’ta çözüm konusunda yaşanan açmaza çare olarak Türkiye’de yaşayan Rumlar hedef seçilmişti. Yani Türkiye kendi yurttaşlarını dış politikanın rehinesine dönüştürüyor, pazarlık masasına koz olarak sürüyordu. 8 Her şeyden habersiz halde Varlık Vergisi, 6-7 Eylül vandalizmi gibi politikaların mağduru Rumları bu kez sınır dışı kararı bekliyordu. Hem de sadece sınır dışı edilmeleriyle yetinilmedi. Utanç verici biçimde, “suçlu olduklarına” ilişkin bir metin zorla imzalatılarak, mallarına ve bankalardaki paralarına el konarak Rumlar ülkeden gönderildi. Giderlerken yanlarına sadece hatıralarını, sevdiklerinin fotoğraflarını, özlemlerini alabildiler. Bir de kişisel olarak 20 kilo eşya ve 200 lira (o dönemin kuruyla 22 dolar) götürmelerine izin verildi. Gümrük kapılarında aşağılanarak arandıklarında o hatıraların iliştirildiği çerçeveler bile ellerinden alındı. Dönemin hükümeti, Yunanistan Kıbrıs için çözüm masasına oturursa, Rumların geri dönebileceğini ilan etti. Beklenen olmadı ve Rumlar vatanlarından uzaklaştırıldı. HAYATLAR, KAYBOLAN ACILAR, YİTİP GİDEN Rİ GELMEYECEK. AMA UMUTLAR BİR DAHA GE K İÇİN, EKSİLİP “BİR DAHA ASLA” DEME RİMİZDEN BİRİNİ GİTMEKTE OLAN RENKLE İT, ÖZGÜR, ADİL SOLDURMAMAK İÇİN, EŞ 64’Ü ANIYOR VE O BİR TÜRKİYE İÇİN 19 I PAYLAŞIYORUZ. GÜNLER ADINA, ACILAR Şimdi 1964 yılındaki sürgünün 50. yıldönümünde bu sergi ile geçmişi, komşularımızı, hiç unutmadığımız dostlarımızı bir kez daha anıyoruz. O dönemde yaşanan acılara, hüzne, özlemle geçen yıllara, İstanbul anılarıyla sönüp giden hayatlara saygı duruşunda bulunmak istiyoruz. Her iki ülkede de milliyetçi, politikacıların ayrımcı ve ötekileştiren politikalarına inat, komşularımızla yeniden buluşuyoruz. Bu sergide 1964’ü yaşayan mağdurların tanıklığını, gidişlerinin öyküsünü, Yunanistan’da nasıl “bir gün nasılsa döneceğiz” beklentilerini, bitmeyen özlemlerini ve tarihin yargısından kaçamayacak siyasetçileri tanıyacaksınız. Bu sergide fotoğraflarla bir dönemin acılarına tanık olacaksınız. Acılar, yitip giden hayatlar, kaybolan umutlar bir daha geri gelmeyecek. Ama “bir daha asla” demek için, eksilip gitmekte olan renklerimizden birini soldurmamak için, eşit, özgür, adil bir Türkiye için 1964’ü anıyor ve o günler adına, acıları paylaşıyoruz. Siz yokken bir eksiğiz… 9 İKİ EŞİK ARASINDA BİR BAVUL... Hera Büyüktaşçıyan Sanatçı, “20 Dolar 20 Kilo” Sergisinin Küratörü B ir bavula belleğinizin, anılarınızın, kısacası hayatınızın kaçta kaçını sığdırabilirsiniz? Bavul, yeri geldiğinde içerisinde mutluluğu da taşıyabilir, katlanarak üst üste gelmiş olan en derin acıları da. Mutlu anların hafifliğine sahip olanların aksine, tekinsiz şekilde yerinden edilmenin habercisi olan kimi bavullar ise, acı yaşanmışlıkların yok sayılamayacak ağırlığından kapağını kapatamaz ve hüzün dolu bir tarihin hacminden artık yerinden kıpırdayamaz hale gelmiştir. Özünden çok uzaklara gitmeye zorlamış her bavul, “zaman” kendi içerisinde her ne kadar acımasız bir hızla akıp gitse de, içinde taşıdığı değiştirilemeyeni, yani “tarihi” halen aynı ağırlığı ile barındırmaya devam etmektedir. Unutmak, tarihin gerçekliğini örtmeye çalışırken; hatırlamak, onun kapağını aralayıp içerisinde barındırdığı her bir parçayı tek tek ayıklayarak dışarı çıkarır ve böylece belleğin o zamansız ağırlığı hafiflemeye başlar. Hatırlamak, bavulu ta dibine kadar boşaltmaya devam ederken, görmek ve kabullenmek devreye girerek geçmişin ağırlığından yıpranan her bir öğeyi tüm gerçekliği ile tanıyarak onları iyileştirme yolunda ilerler. Bu anlamda İstanbullu Rumların 16 Mart 1964 tarihli “sürgün” kararıyla İstanbul’dan nihai göçe zorlanmalarının 50. yıldönümü olan 2014’te bu trajedinin toplumun gündemine yeniden sunulması, “20 Dolar 20 Kilo” adlı projenin esasını oluşturmaktadır. 1964 yılında, Kıbrıs meselesi öne sürülerek Türkiye’de yaşayan Yunanistan pasaportlu Rumların sınırdışı edilmesine karar verilmişti. Bu kararla birlikte resmi rakamlarla 12 bin 10 kadar Rum, yanlarına 20 kiloluk eşya ve 20 dolara tekabül eden para almalarına izin verilerek sürgün edilirken onlarla evli olanlar da dahil olmak üzere, farklı uyruklardan yaklaşık 50 bin kişi bu facianın birer parçası haline geldi. 1964 yılına gelinceye kadar Cumhuriyet tarihinde yaşanan “tek dil, tek din ve tek ırk” anlayışı doğrultusundaki dışlayıcı sistematik olaylar zamanla nefret söyleminin katlanarak artmasına yol açarak bu yaşanan trajediye bir nevi zemin hazırlamıştı. Bu bakımdan 1964, sadece 12 bin Rum’un sürgün edildiği değil, esas olarak İstanbul’un ruhundan bir parçanın sürgün edildiği yıldır. Toplumun her kesiminden insanın yerini yurdunu, evini barkını, eşini dostunu bırakıp Yunanca konuşmak dışında hiçbir ortak yönün bulunmadığı bir yere göç etmeleri, hem İstanbul’da hem de bu insanların yüreklerinde yeri doldurulamaz bir boşluğun açılmasına sebep olmuştur. Bir eşikten diğerine geçen binlerce bavul aslında bir kentin ve toplumun ana yapısını oluşturan kültürü, eğitsel, sosyal ve ticari birikimi de beraberinde götürmüştür. AtiİDE na’da bavullar tekrar açılır GER LAKA ZAMAN YARALARI SARAR AMA MUT ancak içerisindeki nesneler TİRMEK İÇİN BİR İZ BIRAKIR. BUNU İYİLEŞ gibi, zihinlerde taşınan haÇ İYA İHT ANA İSE ZAMANIN ÖTESİNDE BİR ZAM yatlar da hiçbir zaman bir YAŞANANLAR VARDIR. KISACASI GEÇMİŞTE yere yerleştirilemez; her şey BİLİYOR VE BİR alışılan düzenin ötesinde “ŞİMDİ” İÇİN BİR IŞIK YARATA AN GELECEK ZAM O A, ORS LİY EBİ ve eğretidir. Hiçbir şey esLEY SÖY ŞEYLER A DAH RAK ALA S DER TEN kisi gibi değildir. Hayata yeMİŞ GEÇ TAHAYYÜLÜ DE E HAL BİR ER DEĞ niden başka bir yerde başUMUTLU VE MÜCADELE ETMEYE lamak, adım atmayı sıfırdan GELEBİLİR. öğrenmek gibidir. Basılan toprağa, solunan havaya, görünen kente ve topluma alışmak ve kısacası bir yere ‘’yer-leşmek’’ uzun zaman alır. Esasında kökler başka bir yere ait olunca, inşa edilen hiçbir şey tam olarak yerleşemez, “yerli” olamaz. Yersiz yurtsuz kalmanın zorluğunun yanında bir de gidilen her yerde “öteki” ve “yabancı” olmayı deneyimlemek bu köklerin filizlenmesini de adeta engeller. İki kent arasında bölünen zihinler, geçmişe özlem duyan bir gelecek tahayyülü ile yaşarlar. Bu bir bakıma içerisinde nostalji kavramını da barındırır ancak nostaljinin kat ve kat üzerinde bir alan yaratılmıştır. Svetlana Boym, Nostaljinin Geleceği adlı kitabında bu kelimenin köklerine inerek şöyle tanımlar; “Nostalji... ‘nostos’ (eve dönüş) ve ‘algia’ (özlem) artık var olmayan veya hiçbir zaman var olmamış olan bir eve özlemdir. Nostaljinin nesnesi göründüğünden daha da uzaktır. Nostalji hem bir toplumsal hastalık hem de yaratıcı bir duygu, hem zehir hem de ilaç olabilir. Hayali memleket rüyaları gerçeğe dönüşmez ve dönüşmemelidir.’’ Hayali memleket rüyaları gerçeğe dönüşemez ancak zihin nereye gidilirse gidilsin hep 11 İstanbul’da oturduğu sokaktaki gündelik yaşamı yaptığı kuklalarla Atina’daki evinde yaşatan İrini Brindesi. 12 yanımızda olan bir bavul gibi olduğundan, içerisinde saklı olan öğeler ile yeniden bir alan inşa edilebilir. Bu en belirgin şekilde proje kapsamında Atina ve İmroz’da gerçekleştirilen sözlü görüşmeler sırasında ziyaret etme imkanı bulduğumuz evlerde görülebiliyordu. Yaşanılan alan Atina’da bir ev olsa dahi, kapıdan içeri girildiğinde insanın kendisini “evinde“ hissedebileceği kadar çok “İstanbul” vardı içeride. Acı bir gerçekliği kabullenişten öte daha çok geçmişin yaraları ile başa çıkabilmek için bavullardan çıkan bellekler ile yeni bir yaşam alanı yaratılmıştır. Evlerin duvarları çocukken koşturulan ve oyun oynan sokaklara, hafta sonu yürünen Boğaz sahillerine ve kalabalık caddelere dönüşerek, içeride solunan hava ada çamlarının kokusuna bürünmüştür. Eşyaların gıcırtısı İstanbul’un gürültülü sesini fısıldayan bir tını gibidir adeta. Böyle bir alanda, İstanbul’un ruhu yaşanan acıları bastırırcasına insanı sarmalar. Dışarıda akan “günümüz” zaman kavramı birçok zihni sıfırlarken, bu evlerde zaman başka akar, doğulan an ile terk edilen an arasında akar. Bir sınır kadar uzak ama bir düşünce kadar da yakın olan bu hayal, tüm yaşanmışlıklara rağmen hayata katlanabilmeyi mümkün kılar. Çünkü İstanbul’un belleği o evlerde saklıdır. Zaman yaraları sarar ama mutlaka geride bir iz bırakır. Bunu iyileştirmek için ise zamanın ötesinde bir zamana ihtiyaç vardır. Kısacası geçmişte yaşananlar “şimdi” için bir ışık yaratabiliyor ve bir şeyler söyleyebiliyorsa, o zaman gelecek tahayyülü de geçmişten ders alarak daha umutlu ve mücadele etmeye değer bir hale gelebilir. “20 Dolar 20 Kilo”, geçmiş ve tarih ile kucaklaşarak geleceği kurmaya cesaretli olanlar için aralanan bir bavulun içindekileri keşfetmeye davet etmektedir. 13 Margarita Rita’nın İstanbul’da gittiği okuldaki kaydı ve sürgün edilen babasının yanında her birinden birer adet götürmesine izin verilen bıçak, çatal ve kaşık. OFOKLIS AGGELOPOILOS • MIHAIL AGGELOPOILOS • HRISTOS AGGELOPOILOS • ANTONIA AGGELOPOILOI • VASILIKI AGGELOPOILOI • IOAN HANASATOS • STEFANOS ATHANASIADIS • ATHANASIOS ATHANASIADIS • KONSTANTINOS ATHANASIADIS • AIRILIOS ATHANASIADIS • ELENA ASILEIOS AKASIS • STILIANOS AKATOS • VALENTINI AKATOI • LEON-KAROLOS AKEL • HRISOSTOMOS AKRAS • STAIROS AKRAS • KIRIAKOS ALAT LEKSIOI • DIMITRIOS ALEFRAGKIS • IOANNIS ALEFRAGKIS • ROMALEA ALIMPERTI • ANTONIOS ALIMPERTIS • ANTONIOS ALIMPERTIS • STAIRO RTIS • VIRGINIA ALIMPRANTI • KONSTANTINOS ALMPANTIS • DIMITRA ALMPERTI • EITHALIA ALMPERTI • MARKOS ALMPERTIS • AIKATERINI MOIRIS • STEFANOS ANAVLAVIS • GEORGIOS ANAGNOSTOPOILOS • ATHANASIOS ANAGNOSTOPOILOS • EIFROSINI ANAGNOSTOPOILOI • TH OFIA ANAMATEROI • PETROS ANANIAS • ANTONIOS ANASTASIADIS • ANESTIS ANASTASIOI • ANASTASIOS ANASTASOPOILO • MAIROIDIS AN ARGARITA ANDREOI • STEFANOS ANDRIKOPOILOS • MARIA ANDRITSOPOILOI • FOTEINI ANDRITSOPOILOI • IPATIA ANDRITSOPOILOI • ELISAVE NDROITSOS • AGRIPPINI ANDROITSOI • STILIANOS ANNINOS • ELPINIKI ANNINOI • PERIKLIS ANTZIOPOILOS • SMARAGDA ANTRIA • KONSTANT GEORGIOS ANTONIADIS • GEORGIOS ANTONIADIS • ANTONIOS ANTONIADIS • ANNA ANTONIADOI • AGGELIKI ANTONIADOI • NIKI ANTONIA OS ANOMERITIS • DIMITRIOS ANOMERITIS • GRIGORIOS AKSIOTIS • KONSTANTINOS AKSIOTIS • DOMNA APELIDOI • AIKATERINI APERGI • FO OVOS APERGIS-MPAKES • ALEKSANDROS APERIOS-MPELLAS • NIKOLAOS APOSTOLIDIS • SPIRIDON APOSTOLIDIS • VALENTINI APOSTOLIDOI KIS • IOANNIS ARVANITAKIS • PANAGIOTIS ARVANITAKIS • VARVARA ARVANITI • HRISTOS ARVANITIS • EISTATHIOS ARGETAKIS-KLAS • ILIAS AR RGIRIS • MIHAIL ARGIROPOILOS • ANNA ARGIROPOILOI • GEORGIOS ARGIROS • NIKOLAOS ARGIROS • LOIKIANOS ARKAS • KONSTANTINOS AR RMAO • IOSIF ARMAOS • IOSIF ARMAOS • IOANNIS ARMAOS • IAKOVOS ARMAOS • NIKOLAOS ARMAOS • SOFOKLIS ARMAOS • ANTONIOS ARM RMPIROS • DIMITRIOS ARSENIKOS • SAVVAS ARSENIKOS • ARTEMISIA ARTEMIS • GEORGIOS AROLIAS • ANASTASIA ASDERI • ELENI ASDERI • G ROPOILOI • HARIKLEIA ASSANI • KONSTANTINOS ASTERIS • DIAMANTIS ASTERIS • ELENI ASTRA • SOFIA ASTRA • IOANNIS ASTRAS • SIMEON Sanki böyle . m ru o iy m il b çe rk NIKOLAOS VAVOILAS • PETROS VAVOILAS •d GEORGIOS VAVILIS VAGENAS • GEORGIOS VAGENAS • MIH Tü • ELISAVET VAGENA • KONSTANTINOS ncü, a üçü• HARALAMPOS Okula başla ım, hiç i. Sevd• ATHANASIOS m a lu u k o EORGIOS VAGIAS • GEORGIOS VAGIAS I MPAGIAS • ORESTIS VAϊOPOILOS VAϊOPOILOS VAIOS • GEORGIOS VAK ik ib g iş m• DIMITRIOS VALLIS • TOMAZOS VALLIS • IOANNIS it g ye e i lk tt ü e l ir a b g ALAKAS • NIKOLAOS VALAKOS • GEORGIOS VALETAS VALLIS • GEORGIOS VALLIS • ARGIRO V cı iş n r a yab anlıla ı: YunVALMA d a şl a b ce n li e g a ALLIANOS • VASILEIOS VALLIANOS • GEORGIA VALMA • AMALIA VALMA • ERASMIA • IOANNIS VALMAS • GRIGORIOS VALMAS • ATHAN ıf Bunlar . rdüncü sın k ö d tü k ö d e iz n e d rı ALLIS VALSAMIS • KIRIAKOS VALSAMIS • GEORGIOS VALSAMIS • GEORGIOS • ALEKSANDRA V nla VALSAMOPOILOS • NIKOLAOSeVALSAMOPOILOS rse • PETROS VARTHALITIS rdumuzu, işte biz o VARTHALITIS D . k u rd yo lı EFANOS VARESIS • LAZAROSyu VARESIS • ODISSEAS VARTHALITIS • MIHAILru • ANTONIOS VARTHALITIS • HRIS a k a d n ak zo• KALLIOPI tm la n a e d iz b ”… ca DIMITRIOS VASAGEORGIS • FOKION VASALIOS • GEORGIOS VASALIOS VASALIOI • KALLIOPI VASILAKI • KONSTANTINOS VASILAKIS k n lı tü dök anlatı denize• NIKOLAOS lılarıVASILEIADIS na• nFOTIOS u “Y , iz ASILEIADIS • KONSTANTINOS VASILEIADIS •tm THEODOROS VASILEIADIS VASILEIADIS B . n e re mi • IORDANIS VASILEIADI ğ ö e d u iz rd B o . ıy ık ır d ld la a n k a zu uVASILEIOI • IOANNIS VASILEIOI • THEODOROS VASILOPOILOS • A LEIOS VASILEIOI • KONSTANTINOS VASILEIOI • IOANNIS VASILEIOI • STEFANOS man öteki olduğum e miz bizVASSALOS ğuz, o za S • MIHAIL VASMATZIDIS VASMATSIS • SOTIRIOS VASSALOS • GEORGIOS VASSALOS • PAILOS VASSOS • Çocu• DIMITRIOS enleri• VENIZELOS tm re ğ ö a b ca A ? ız n a rd la lı n EITHERIOS VELETSOS • DAIID VELETSOS • KLEOVOILOS VELETSOS • AGGELOS VELIMAHITOPOILOS • ARTEMIOS VELIMAHITOPOILOS • ELEITH a ? n u k bun acaba o Yu yaptıVENTOIRAS i m e d iz B ı? m k NAGIOTIS VENETIS • HRISTOFOROS VENETIS • PANTELISkVENIERIS • GLIKERIA VENTOIRA • NIKOLAOS • IOANNIS VENTOIRAS • ARHIM ca ıza roz TİNA KARANİKOLA / İm ONSTANTINOS AIGERINOS • THOMAS AIGERINOS • GEORGIOS AIGERINOS • SOFIA AIGOISTAKI • SPIRIDON AIGOISTINOS • MIHAIL AITOISMIS-M KA RDARI • KORNILIA VERDARI • OLGA VERDARI • DIMITRIOS VERDARIS • PAILOS-MARKELOS VEROPOILOS • ANTONIOS VERSIS • AIKATERINI VI AGKISKOS VIDALIS • NIKOLAOS VIDOS • ANTONIOS VIOLOS • AGGELIKI VITALI • VASILEIA VITALI • DESPOINA VITALI • LOIKIA VITALI • MAKRIN TALIS • DIMITRIOS VITALIS • STILIANOS VITALIS • EIRIDIKI VITZILAIOI • SOFIA VITSARA • THEODOROS VITSARAS • NIKOLAOS VITSAROPOILOS • EORGIOS VLAMIS • GEORGIOS VLASSOPOILOS • APOSTOLOS VLASTARDIS • PETROS VLAHAKIS • NIKOLAOS VLAHAKIS • PASHALIS VLAHAKIS • AHOS • STAMATIOS VLAHOS • GERASIMOS VLAHOS • ANTONIOS VLISIDIS • PANAGIOTIS VLISIDIS • IOANNIS VLISSIDIS • SOFIA VLISSIDOI • OL ONORTAS • ILIAS VORIDIS • GEORGIOS VOIDRIS • MINAS VOIDRIS • PANTELIS VOIDRIS • IVONNI-LOIKIA VOIKOVITS • NIKOLAOS VOILANZERIS ESPOINA VOIRLAKI • STILIANOS VOITAS • ORESTIS VOITOPOILOS • OLGA VOITOPOILOI • ATHINA VOITOPOILOI • THEODOROS VOITSANIS • MA ANDROS VOITSINAS • ROMILOS VOITSINAS I KOLARMPATOS • AHILLEAS VOITSINAS I KOLARMPATOS • HRISTOS VRANIS • VASILEIOS VRANOS RIONIS • IOANNIS VRIONIS • ZOI VIZANTIOI • IOANNIS VOTIS • SOILTANA GAVALA • VARVARA GAVALA • IOAKEIM GAVALAS • SOKRATIS GAVALAS HRISTOFOROS GAVRIILIDIS • MARIA GAVRIILIDOI • LEOPOLDOS GAD • FOTIS GAϊTANIDIS • MARGARITIS GAϊTANIDIS • GEORGIOS GALANOS • ALATI • GEORGIOS GALATIS • SPIRIDON GALATIS • PROKOPIOS GALATOPOILOS • ANASTASIOS GARMPIS • FRAGKOILIS GARIFALLOI • AGGELIK ELANTALIS • MPENOIA GENI • FILIPPOS GENOVEZOS • MAFALDA GENOVEZOI • ARISTEIDIS GERAKAKIS • IOANNIS GERAKARIS • ALEKSANDR ERARDOS • EIRIVIADIS GERARDOS • GEORGIOS GERARDOS • VASILEIOS GERARDOS • KIRIAKOS GERARDOS • THEODORA GERARDOI • DESPO AOS GEORGANOS • GEORGIOS GEORGIADIS • THEODOROS GEORGIADIS • ROMILOS GEORGIADIS • EMMANOIIL GEORGIADIS • PETROS GEOR RINI GEORGIADOI • ALEKSANDRA GEORGIADOI • ANDRONIKI GEORGIADOI • THEODORA GEORGIADOI • MARKELLA GEORGIADOI • SOFIA GE NNA-AIKATERINI AGGELOPOILOI • MARGARITA AGGELOPOILOI • THEODOROS AGELOPAS • DESPOINA ADAMANTIDOI • DAIID AZOIZ • IOANN A ATHANASIADOI • IOANNIS ATHANASOPOILOS • FOTIOS ATHINAIOS • DIMITRIOS ATHINAIOS • NIKOLAOS AIKATERINIADIS • ANTONIOS AKAS TOPOILOS • EIRINI ALVERTI • NIKOLAOS ALVERTIS • ASPASIA ALEKSANDRIDOI • PANAGIOTIS ALEKSATOS • KONSTANTINOS ALEKSIS • EIAGGELO OS ALIMPERTIS • NIKOLAOS ALIMPERTIS • KONSTANTINOS ALIMPERTIS • EVAGGELOS ALIMPERTIS • ANTONIOS ALIMPERTIS • VASILEIOS ALIM I ALFATZI • PANAGIOTIS AMANATIDIS • PAILOS AMANETIDIS • ELPIDA AMARANTOI • IOANNIS AMIRALIS • EMMANOIIL AMIRALIS • GEORGIO HEODOSIOS ANAMATEROS • KONSTANTINOS ANAMATEROS • GEORGIOS ANAMATEROS • DIMITRIOS ANAMATEROS • AFRODITI ANAMATERO NDRALIS • KONSTANTINOS ANDREADIS • DIMITRIOS ANDREADIS • AGLAϊA ANDREADOI • ARGIRO ANDREADOI • ANTONIOS ANDREOPOILO ET ANDRIOTI KAZENAMPE • NIKOLAOS ANDRIOTIS • IAKOVOS ANDRIOTIS • IOANNIS ANDRIOTIS • DIMITRIOS ANDROITSOPOILOS • PANAGIOT önüyorduk. d n a ’d a ry o Fl le n e ş tr ADOI • ATHANASIOS ANTONIOI • HARALAMPOS ANTONIOI • VIRGINIA ANTONIOIım arkad•aHARALAMPOS ızdaANTONOPOILOS • GEO rş • FOTIOS gün dörtANTONIOI a ir k B a d n a m rt a p m o K • MIHAIL APERGIS • ANTONIOS APERGIS • PETROS APERGIS • I OTEINI APERGI • MARIA-FRANTZESKA APERGI • POLINA APERGI rdu.APERGI uşuyo• ELENI mca konARAPOGIANNIS z?” İkisi Ru• ANASTASIOS rsunuARVANITAKIS I • KONSTANTINOS APOSTOLOPOILOS • HRISTOS ARVANITAKIS • GEORGIOS • NIKOLAOS ARVAN konuşuyo ca m u R e iy “N i, ir b n a rd la RGETAKIS-KLAS • STILIANOS ARGETAKIS-KLAS • NIKOLAOS ARGOIDARIS • ARGIRIOS ARGIRAKOS-ARGIROPOILOS • HRISTOS ARGIRIS • NIKOLAO n ra otu askerlik en• ANTONIOS “S , k ra la o çe rk Tü RMADOROS • MIHAIL ARMADOROS • PARASKEIOILA ARMADOROI • AIKATERINI ARMAKOLA ARMAKOLAS • ELENI ARMAO • MAR e rdu. Ben d i so lk e e iy “B d i. d e d ” ım d MAOS • LORENTZOS ARMAOS • NIKOLAOS ARMAOS • ANDREAS ARMAOS • MIHAIL pmaARMAOS • PAILOS ARMAOS • SMARO ARMAOI • APOSTOLO k, ya ” dedim. “Y•oMIHAIL ni ptın mı?ASIMAKOPOILOS en ye GEORGIOS ASIMAKOPOILOS •ya KONSTANTINOS ASIMAKOPOILOS DANAI • EMMANOIIL ASKELIS • EIRINI A erdASKELI , a•sk n e ’d le a şk A n e b a m a iz N ATLAMAZOGLOI • ANASTASIA ATSIDOI • THEODOROS AIGERIS • THRASIVOILOS AIGERIS • GEORGIOS AIGERIS • KONSTANTINOS AIGERINO in z, zs e nuşuru siz bilm k ko• SOTIRIOS e rs te is k a şm u n o MARIS • VASILIKI AFENTAKI • AIKATERINI AFENTAKI • ALEKSANDROS AFENTAKIS • IOANNIS AFENTAKIS AFENTAKIS • EIGENIA VAVA k angi lisanı h , m ü d n ö d . im HAIL VAGIAS • STAMATIOS VAGIAS • STEFANOS VAGIAS • IORDANIS VAGIAS • va GEORGIOS VAGIAS • GEORGIOS VAGIAS • THRASIVOILOS VAGIA p verd ,” diye ce akkımız• MATTHAIOS KALIS • KONSTANTINOS VAKALIS VALAVANIS • GEORGIOS VALAKAS • VASILEIOS VALAKAS • STEFANO bizim hVAKOINTIOS bu• NIKOLAOS TINOS ANTIPAS • KONSTANTINOS ANTIPAS • IOANNIS ANTIPAS • DIMITRIOS ANTIPAS • THRASIVOILOS ANTONARAKIS • STILIANOS ANTONARO Atina VALLIADI • HRISTOS VALLIADIS TO • KONSTANTINOS • GEORGIOS VALLIADIS • IOANNIS VALLIADIS • MIHAIL VALLIADIS • ALEKSANDRO DORİS TSAMURİS /VALLIADIS NASIOS VALMAS • PETROS VALMAS • ANASTASIA VALSAMAKI • VASILIKI VALSAMAKI • THEMISTOKLIS VALSAMAKIS • NIKOLAOS VALSAMAKI VALSAMOPOILOI • ISIDOROS VAMVAKARIS • SOKRATIS VANDOROS • ATHANASIOS VANDOROS • ANTONIOS VARELAS • HARALAMPOS VARESI SOVERGIS VARTHALITIS • DIMITRIOS VARLAS • KLIMENTINI VAROTSI • HARIKLEIA VARSAMI • GEORGIOS VARSAMIS • HARALAMPOS VARTELATO S • GRIGORIOS VASILAKOS • SPIRIDON VASILATOS • GEORGIOS VASILEIADIS • IOANNIS VASILEIADIS • KRESFONTIS VASILEIADIS • THEODORO IS • LEANDROS VASILEIADIS • MARIA VASILEIADOI • ZOI VASILEIADOI • ANASTASIA VASILEIADOI • LOIKAS VASILEIOI • VASILEIOS VASILEIOI • V ANASTASIA VASILOPOILOI • ERIFILI VASILOPOILOI • AIKATERINI VASMATZI • AMALIA VASMATZI • ALEKSANDROS VASMATZIS • IOANNIS VASMA • GEORGIOS VAFEIADIS • ISIDOROS VAFEIADIS • IRAKLIS VEKKOS • EIAGGELOS VEKKOS • KALLIOPI VEKKOI • VASILIKI VEKKOI – ZAKINTHINO HERIOS VELISSARIOS • MARIKA VELISSARIOI • THEODORA VELISSARIOI • EIGENIA VELTRA • EPAMEINONDAS VELTRAS • EIAGGELOS VENETAKI MIDIS VENTOIRIS • IOANNIS VENTOIRIS • AGATHI VERGITSI • DIMITRIOS VERGITSIS • KONSTANTINOS VERGOS • EIFROSINII VERGOTI • PANAGIO IGLA • MARIA VIDALI • MARIA VIDALI • LISANDROS VIDALIS • NIKOLAOS VIDALIS • ALFREDOS VIDALIS • IOANNIS VIDALIS • MARKOS VIDALI in açık cezaevin r, e il d ir t e g e 965’t aktılar. • ALEKSANDROS VLAHOS • NIKITA DIONISIOS VLAHIOTIS • NIKOLAOS VLAHOPOILOS1• MARINOS VLAHOPOILOS • PARASKEIAS bırVLAHOPOILOS t s e b r e s ı ın r la hkûm• APOSTOLOS LGA VLISSIDOI • NIKOLAOS VOLAKIS • ALEKSANDROS VOLANIS • GEORGIOS VOLARIS illeti• MARIKA VONORTA • DIMITRIO maVOLAKIS tün m ü b r, e il t t e a S • POLIKSENI VOILGARAKI • ANTONIOS VOILGARIS • ATHANASIOS • HARIKLEIA VOIRLAKI • SOFIA VOIRLAK ğm • DIMITRIOS VOILIKIS e Bunlar yaVOILGARIS dVOITSINAS in is r e iç e c ARKELLOS VOITSANIS • EIFIMIA VOITSINA • NIKOLAOS VOITSINAS • DIOGENIS VOITSINAS • FILIPPOS • NIKOLAOS VOITSINAS • ALE e g i İk r. la r. rkutt•uHARALAMPOS VROISIS e il koVROISIS t it g S • NIKOLAOS VRANOS • SPIRIDON VRATOS • GEORGIOS • AGGELIKI VRIONI • GEORGIOS VRIONIS • ANTONIO ylüler, ö k e r e D r a ıl d n • GEORGIOS GAVRIILIDIS • GAVRIIL GAVRIILIDIS • GEORGIOS GAVRIILID S • ANASTASIOS GAVALAS • STILIANOS GAVRIIL • VASILEIOS GAVRIILIDIS topla NA VITALI • LEANDROS VITALIS • DIMITRIOS VITALIS • VASILEIOS VITALIS • DIMITRIOS VITALIS • THOMAS VITALIS • EISTRATIOS VITALIS • IOANN GEORGIOS VITSAROPOILOS • KONSTANTINOS VITSAROPOILOS • EMMANOIIL VITSAROPOILOS • AMALIA VLAVIANOI • MIHAIL VLADISTRATO İmroz • PANTELEIMON GALANOS • KONSTANTINOS GALANOS •TO STAIROS • EMMANOIIL GALATEROS • NIKOLAOS GALATEROS • ANTIGO S ZIMMİ /GALANOS STRA KI GASPARAKI • GEORGIOS GASPARAKIS • DIMITRIOS GASPARAKIS • IOANNIS GATSIS • DIMITRIOS GATSOILIS • SOFIA GELANTALI • THEODORO ROS GERAKARIS • NIKOLAOS GERARDOS • AIMILIOS GERARDOS • LAZAROS GERARDOS • MIHAIL GERARDOS • KIRIAKOS GERARDOS • MIHA OINA GERARDOI • ELVIRA GERARDOI • ELISSAVET GERARDOI • SOTIRIOS GEORGALAS • ARISTEIDIS GEORGALIS • STEFANOS GEORGALIS • NIK RGIADIS • ALEKSANDROS GEORGIADIS • STAIROS GEORGIADIS • DIMITRIOS GEORGIADIS • GEORGIOS GEORGIADIS • ANTONIOS GEORGIADI EORGIOI • IOANNIS GEORGIOI • VASILEIOS GEORGIOI • KONSTANTINOS GEORGIOI • EMMANOIIL GEORGIOI • ATHANASIOS GEORGIOI • IOANN 16 Edirne Sınır Kapısı’nda 64 sürgünleri 17 APELASİS Dr. Cengiz Aktar İstanbul Politikalar Merkezi H afıza bu topraklara geri geliyor. Çok gerilerden, betondan tektip ulusun inşası döneminden geri geliyor. Nereden baksak yüzyılı aşkın bir zaman dilimi bu. Ulusun inşası sürecinde bu topraklarda yaşayanlara devlet tarafından reva görülenler, yaşayanların birbirlerine reva gördükleri, çekilen acılar, yaşanan toplu şiddet, unutulmaya ve esas unutturulmaya çalışılan her kötü hatıra illaki geri geliyor. Bu memleket on yıllardır her gün yeni ama aslında yeni olmayan bir dolu bilgiye, varlığa, yokluğa tanık oluyor. Uluslaşma uyarınca varlıkları neredeyse tamamen silinen Ermeniler ve Süryaniler; yollanan, kovulan ve yok edilen Rumlar, varlıkları yoksayılan Kürtler, Aleviler; kamusal alandaki varlıkları gayrimeşrulaştırılan Müslümanlar, bu topraklarda yaşayanların neredeyse tamamı ile ilgili hatıra ve hafıza geri geliyor artık. “Apelasis”, yani 1964 Rum Tehciri bu arkeolojinin parçası. Kolay olmadı ama bu rücu. Muhtemelen çok partili sisteme geçirildiğimiz 1946’dan bu yana toplumla İttihatçı-Kemalist tahayyülün taşıyıcısı devlet arasında inişli çıkışlı bir çekişme mevcut. 1980 askerî darbesi ZANIN DAHA ÇOK GERİ GELEN HAFI UN. YOL DAHA ÇOK UZ BAŞLARINDAYIZ, EK BİR DAHA GİRMEM AMA CİN ŞİŞEDEN, ÜZERE ÇIKTI. KI G 18 GIA AP sonrasında Müslümanlar ile Kürtlerin aktörleşmeleri bu çekişmenin şiddetlenmesini, irtica ve şekavet olarak literatüre geçmiş olan devletin kırmızı çizgilerinin silinmeye başlamasını beraberinde getirdi. İşte bu dinamik, dayatılan ulus tanımını altüst etti. O tanımın yok ettiği ve yok saydığı bütün farklılıklar ortaya yeniden çıkıverdiler. GIA Geri gelen hafızanın daha çok başlarındayız, yol daha çok uzun. Ama cin şişeden, bir daha girmemek üzere çıktı. Varlıklarından ziyade yokluklarıyla geri gelen gayrimüslimlerle ilgili derlediğim şu tabloya bakın: Kamusal hafıza babında, özür kampanyasından sonra Ermeni Soykırımı’nın başlangıcı sayılan 24 Nisan 1915, 2010’dan bu yana artık kamusal alanda anılıyor. İstanbul’daki 6-7 Eylül 1955 Gayrimüslim Pogromu da 2005’ten bu yana öyle. TAK Anadolu’da yaşanan katliamlarda komşusunu, hemşehrisini kurtaran anonim vicdanlıları tanımaya başlıyoruz, yerleşim yerlerinin kadim adlarını keşfediyoruz; hâsılı kelam birbirimizi, farklılıklarımızı yeniden keşfediyor, tanıyor ve öğreniyoruz. EIF Gelelim bireysel hafızaya… Zorla veya canını kurtarmak için ihtida etmiş veya kimsesiz kalmış gayrimüslimlerin torunları soyağaçlarını keşfediyor, kimisi çekinmeden dinine geri dönüyor. GR Kültürel ve dinsel hafızaya gelince… Kiliseler onarılıyor; hatta Malatya’da bir Ermeni kabristanına bir küçük şapel bile yapıldı. Trabzon Sümela Manastırı’nda 2010’dan bu yana 15 Ağustos’larda Panayia Yortusu ayini yapılıyor. İstanbul’un Ermeni ve Rum mimarlarının sergileri Anadolu’yu dolaşıyor. Bir Zamanlar Yayıncılık, elde kalan belgelerle Anadolu’nun bir zamanlarını sergiliyor. Kaybettirilen kültürel hafıza üzerine sayısız görsel, işitsel, edebî eser yaratılıyor. GR Bilimsel ve akademik hafıza ise en eskisi, en avangardı. En karanlık dönemlerde, 1977’de Belge Yayınları’yla başlayan yayıncılık, ardından Aras Yayınları, Agos gazetesi, şimdi İstos Yayınları ve bütün cesur hakikat arayıcılarının kişisel çabaları sayesinde yazılan, söylenen hakikat artık duyulur, işitilir oldu. Akademik araştırmanın hızla yaygınlaştığı, gençlerin büyük bir merakla geçmişi kazmaya başladıkları bir dönemdeyiz artık. Nitekim bu sergi, Ekim ayında Bilgi Üniversitesi’nde “Apelasis” üzerine bir uluslararası konferansla devam edecek. LIS 2005’te İstanbul’da, yine Bilgi Üniversitesi’nin evsahipliğinde düzenlenen ve bir milat olan “Osmanlı Ermenileri” konferansının ardından batının büyük kentlerinde kaybettirilmiş hafızamızı irdeleyen pek çok toplantı düzenlendi ve düzenlenmeye devam ediyor. DE Geri gelen hafızanın daha çok başlarındayız, yol daha çok uzun. Bu topraklarda yaşayanların ezici çoğunluğu bir şey inkâr etmiyor aslında, ya öğrendiği yanlışı tekrar ediyor, ya da bihaber. Rahmetli Hrant’ın dediği gibi, “Ne inkâr ne ikrar, esas olan idrak” etmektir zira. VA “Apelasis” de, tıpkı 6-7 Eylül Pogromu’nun Rumcası “Septembriana” gibi, lügatçemize giriyor artık. NIR HIN KO •H GK KO MA MA MIT NIK RO RIS DA DA MIT IOA NO NO TAN •G LO IOA SO NO DE GIO NIO MIT MIH SA RIA AG AH GIO GIAMALAKI • IOANNIS GIAMALAKIS • KAROLOS GIAMAS I VAVAREZOS • APOSTOLOS GIANNAKAKIS • DIMITRIOS GIANNAKAKIS • THEODORO ANNAKAKIS • FOTIOS GIANNAKAKIS • DIMITRIOS GIANNAKARELIS • KONSTANTINOS GIANNAKOPOILOS • KONSTANTINOS GIANNAKOPOILO POSTOLOS GIANNAKOPOILOS • NIKOLAOS GIANNAROS • GEORGIOS GIANNAROS • STEFANOS GIANNAROS • SOTIRIA GIANNAROI • GERASIMO ANNATOS • MIHAIL GIANNATOS • RETZINA GIANNATOI • STEFANOS GIANNIOS • ILIAS GIANNIOS • ANTOIANETTA GIANNIOI • AIKATERINI GIA RI • PETROS GIANNIRIS • KONSTANTINOS GIANNIRIS • DIMITRIOS GIANNIRIS • HARALAMPOS GIANNITSARIS • KLEARHOS GIANNOILATOS • A NA GIANNOILI • ATHANASIOS GIANNOILIS • GEORGIOS GIANNOILIS • HRISTOS GIATAGANAS • FOTEINI GIOVANOVITS • DIMITRIOS GIOLDASI ONSTANTINOS GIOSIS • HOIRMOIZIS GIOTSOPOILOS • MELPOMENI GIOIVANOGLOI • IOANNIS GIOIRLAS • AGAPI GIOISMPASI • ARISTEIDIS GI KIS • IOANNIS GIOTAKIS • DIMITRIOS GIOTAKIS • VASILIKI GKAZI • KONSTANTINOS GKALIS • THEOFANIS GKALPAKIS • KONSTANTINOS GKANA HARILAOS GKATSIS • THALEIA GKAFANI • STILIANOS GKIKAKIS • IOANNIS GKIKAKIS • ALEKSANDROS GKIKAKIS • IOANNIS GKIKAKIS • SOKRAT ihar etti. Babamın arkadaşlarıydı. int i kiş 4-5 ONSTANTINOS GKIOLMAS • MILTIADIS GKIOLMAS • DIMITRIOS GKIOLMAS • HRISTOFOROS GKIOLMAS • PETROS GKIOLMAS iler.• STEFANOS GKIO Çoluk çocuk sahibiyd madıl•ar. şayaGKIOSOS rada• ya AS • NIKOLAOS GKIOLMAS • THEODOSIOSBu GKIOLMAS STEFANOS ATHANASIOS GKIOSOS • PANTELIS GKIOSOS • PETROS GKIOSO a kalmıştı. anbul’d esi İst FROSINI GKIOSOI • DIMITRIOS GKIOIZENIS • IAKOVOS • GEORGIOS GKOIVAS • AIKATERINI GKIZI • ELENI GKIZI • ANTONIOS GKIZI sinin ail nların iki BuGKOGKONIS a GLINOS • D ATTHAIOS GKIZIS • NIKOLAOS GKIZIS • VASILEIOS GKIZIS • GEORGIOS GKIZIS • VLAHERIA • NIKOLAOS • GEORGIOS te orad birlikGLAVAS klarla ve çocuGLAVA ı ıyd as ba te rk Tü i ler Eş TRIOS GLINOS • EIAGGELIA GLINOI • IOANNA GLIOIDI • KONSTANTINOS GLITSOS • DISEIRETI GOILAKI • AIGERINOS GRAVARIAS • EIAGGEL adılar. O zamanlar 44iş kuram . Burada• AIKATERINI RAMANDANI • SPIRIDON GRAMMANDANIS •ka THOMAS GRAMMATIKAS GRATSIA • IOAKEIM GRATSIAS • KONSTANTINOS GRATSIA ldılar ’tan,GRIGORATOS • PE rtuluş KOLAOS GRATSIAS • ZAMPETA GRAFA • GEORGIOS GRAFAS • DESPOINA • KONSTANTINOS GRIGORAS • NIKITAS gir ’den, Ku r. Cihan şındaydılaGRIGORA ya 45 OS GRIGORATOS • IOANNIS GRIGORIADIS • POLIDEIKIS GRIGOROPOILOS • IOANNIS GRIGOROPOILOS • KONSTANTINOS ı. • PANAGIOT ıklarımızdGRIVAS Samatya’dan tanıd KIKAKIS • KONSTANTINOS GKIKAS • GEORGIOS GKIKAS • DIMITRIOS GKIKAS • VASILEIOS GKINIS • THEOPOILA GKIOKA • GEORGIOS GKIOKA RITSAS • MARGARITA GRIPARI • MIHAIL GRIPARIS • NIKOLAOS DAVIOS • EPAMEINONDAS DAGGOILIS • EITHIMIOS DADAS/•Atin DIMITRIOS DALAKIO a YORGO LEVANTİS S • STILIANOS DALAMAGKAS • ALEKSANDROS DALEZIOS • GEORGIOS DALEZIOS • MIHAIL DALEZIOS • GEORGIOS DALEZIOS • KONSTANTINO ALEZIOS • LEONARDOS DALEZIOS • NIKOLAOS DALLAS • ARIADNI DAMALA • DOROTHEA DAMALA • KONSTANTINOS DANDOLOS • EIGEN ANDOLOI • ASPASIA DANDOLOI-GKAGKER • ODISSEAS DANIILIDIS • DANIIL DANIILIDIS • NIKOLINA DANIILIDOI • APOSTOLOS DANIOLOS • D TRIOS DANIOLOS • MIHAIL DANIOLOS • HARIKLEIA DANIOLOI • GEORGIOS DANOILAKIS • MAKSIMILIANOS DAPOLAS • GEORGIOS DAPOLA ANNIS DARMIS • ANTONIOS DARMIS • KONSTANTINOS DARMIS • PALAIOLOGOS DARMIS • ANTONIOS DARMIS • FRAGKISKOS DASIRAS • PERI S DASKALIADIS • KALLIOPI DASKALIADOI • VASILEIOS DEVELIDIS • IOANNA DEVETZI • NIKOLAOS DEVETZIS • STAIROS DEVETZIS • KONSTAN OS DEVETZIS • KONSTANTINOS DEVIAZIS • ATHANASIOS DEVLIOTIS • MARIA DEGAΐTA • AGGELIKI DEGAΐTA • SOTIRIOS DEGAΐTAS • KONSTAN OS DEGAΐTAS • ALEKSANDROS DEGAΐTAS • DIMITRIOS DEGAΐTAS • KIMON DEGAΐTAS • ANASTASIOS DEGAΐTAS • ATHANASIOS DEGAΐTAS • KON NTINOS DEDEKAS • GEORGIOS DEDEKAS • SMARAGDA DEKAVALLA • ANTHI DEKAVALLA • MARIKA DEKAVALLA • KONSTANTINOS DEKAVALLA GEORGIOS DEKAVALLAS • ATHANASIOS DEKAVALLAS • LOIKAS DEKAVALLAS • STEFANOS DEKAVALLAS • NIKOLAOS DEKAVALLAS • TRIANTAF OS DELAGRAMMATIKAS • ATHANASIOS DELAROKAS • MPERTA DELATOLLA • SOFIA DELATOLLA I SAVERI • ERNESTOS DELATOLLAS • ANTONIO Bizim bulunduğumuz okula, Özel Zoğrafyon Lisesi’ne 1962’de öğrenciler OIDAS • NIKOLAOS DELLASOIDAS • HARALAMPOS DELLASOIDAS • KONSTANTINOS DELMIRAS • ELENI DENAKSA • EIAGGELIA DENAKSA • SA özel • IOANNIS DENDR zamanDENDRINOS . Yönetim AS DENAKSAS • MATTHAIOS DENAKSAS • NIKOLAOS-SAVVAS DENAKSAS • NIKOLAOSkurulu DENAKSASo• DIMITRIOS sığmıyordu OS • KONSTANTINOS DENDRINOS • IOANNIS DERMATAS • EIRINI DERMATOPOILOI • PAILOSFakat • THEODOSIOS DERMOS • NIKOLAO bir izinle iki kat ilave etti. DERMON1964 ERMOS • STAIROS DERTOIZIADIS • KONSTANTINOS DERTOIZIADIS • MILTIADIS DERTOIZIADIS • FOTEINI DESIPRI • DIMITRIOS DESIPRIS • GEO öğrenci sonra okulun olayından OS DESIPRIS • NIKOLAOS DETSIS • MIHAIL DETSISsürgün • KONSTANTINOS DIMATOS • NIKOLAOS DIMATOS • ELENI DIMATOI • MARIA DIMATOI • ANT OS DIMITRAKOPOILOS • ALEKSANDROS DIMITRAKOPOILOS • ANTONIOSyarı DIMITRAKOPOILOS • DIMITRIOS DIMITRAKOPOILOS • DIMITRIOS D yarıya düştü. sayısı yaklaşık ELATOLLAS • PETROS DELATOLLAS • GEORGIOS DELATOLLAS-SAVVERIS • ELENI DELIGIANNI • MARIA DELIGIANNI • AGGELOS DELIGIANNIS ANNIS DELIGIANNIS • KONSTANTINOS DELIGIANNOPOILOS • IOANNA DELIGIANNOPOILOI • HARALAMPOS DELLASOIDAS • GOISTAIOS DELL TRIADIS • GEORGIOS DIMITRIADIS • NIKOLAOS DIMITRIADIS • SOTIRIOS İstanbulDIMITRIADIS • ZAHARIAS DIMITRIADIS • EIAGGELOS DIMITRIADIS ANDON PARİZYANOS / HAIL DIMITRIADIS • ATHANASIOS DIMITRIOI • OIRANIA DIMITRIOI • IOANNIS DIMIDIS • STERGIOS DIMIDIS • DIMITRIOS DIMOPOILOS • ALE ANDROS DIMOPOILOS • STEFANOS DIMOI • GEORGIOS DIMOI • MIHAIL DIMOILIS • MARIA DIAKAKI • SOILTANA DIAKAKI • IOANNIS DIAKAKIS-P ANOS • GEORGIOS DIAKAKIS-PARIANOS • SMARAGDA DIAKATOI • MARIA DIAKATOI • KONSTANTINOS DIAKOS • HARALAMPO DIAKOIDIS GATHI DIAMANTI • VASILEIOS DIAMANTIS • PANAGIOTIS DIAMANTIS • ANTONIOS DIAMANTOPOILOS • ELLI DIVERIOI • MENELAOS DIENIS HILLEAS DODES • THEODOROS DOKOS • THEODOSIOS DOLIOTIS • APOSTOLOS DOLOGGOPOILOS • ELENI DONTA • EIRIVIADIS DONTAS • PAN OTIS DOIKAS • HRISTOS DOIKAS • ANTONIOS DOIKOGLOI • AIKATERINI DOIKOGLOI • DIMITRIOS DOILAVERIS • KLEANTHIS DOINIAS • IOS 20 Yanlarında götürebildikleri birkaç bavul eşyayla 1964’te sınır dışı edilenler 21 BİR SÖZCÜKTE NE VARDIR? İstanbullu Rumlar ve 1964 Sürgünleri Doç. Dr. İlay Örs Bilgi Üniversitesi Ö nce söz vardı. Yaşam sözlerle anlamlandı; tarih sözcüklerle yazıldı. Sözün gücünün farkına varıldığı günümüzde, artık hangi sözcüklerin seçildiği, kimlerin sözünün söylendiği kadar önem taşıyor. Bugün elli yıllık suskunluğu bozmak için sözü İstanbullu Rumlara veriyoruz. Yarım asır önce, binlerce yıldır atalarının olduğunu bildikleri kentlerinden kovulup sessiz sedasız giden Rumları ilk defa dinliyoruz. Travmalarının etkisinde kalıp vardıkları yerlerde yüksek sesle zikretmeye çekindikleri anılarını, bastırdıkları korkularını, yaşadıkları hayal kırıklığını ifade etmeye başladıklarını görüyoruz. İstanbullu Rumlar kendilerini oldukça ender anlattılar; sözlerini kısık sesle söylediler. Maria Iordanidou tarafından 1963’te yazılan ve İstanbullu bir karakterin yaşam öyküsünü konu alan Loksandra isimli roman, Yunan edebiyatının başlıca eserleri arasına giren istisnai bir anlatı oldu. Yunanistan’da 2004 yılında yayınlanan “Politiki Kouzina” filminde Tassos Boulmetis’in otobiyografik temelinin üzerine İstanbullu Rum topluluğunu oluşturan kültürel yapı taşlarıyla inşa ettiği çarpıcı görsel ise günümüz neslinin sürgün öyküleriyle ilk karşılaşmasına vesile oldu. Sayılarında son yıllarda bir artış izlenmesine rağmen, Rumları konu alan araştırmalarda kendilerine söz verilenlerin oranı yine kısıtlı kaldı. Topraklarından koparılan İstanbulluların kısık sesli haykırışları bir türlü duyulamadı. Söz yaşamı deneyimleyenlere verilebildiğinde, bambaşka bir tarih yazılabilir. Tarih 22 yazmaya kendini muktedir sayanlar, iktidarlarını seçtikleri -ya da seçmedikleri- sözcüklerle tanımlayarak belirlerler. Bazı sözlerden o kadar çekinilir ki, kerametinin ne olduğu merak edilebilir; “bir sözcükte ne vardır” denebilir. Tarih boyunca değişseler de Türkiye’deki ve Yunanistan’daki iktidarların korktuğu sözcükler vardır. Bu basit sözcükler sözlük anlamından çıkarılır, cümle içinde kullanılamaz olur. Siyasi bir muammanın bir parçası, hatta yaratıcısı olurlar. Sözcüklerin kerametine kapılanlar, bunların tanımladığı yaşanmışlıkları, travmaları, acıları, sıkıntıları, sorunları, kısacası insanları göremez olurlar. Bazı sözcükler insanları susturur, sözlerini dinlenmezleştirirler. Bugün İstanbullu Rumların kendi yakın tarihlerini kendi sözcükleriyle yazabilmek için sözlerini söyleyebildikleri bir yerde duruyoruz. Dahası, onların söyleyeceklerini duymak isteyenlerin, sözlerini dinleme şansını buldukları bir mekânda bulunuyoruz. Şimdiye dek çok az sayıda araştırmacı İstanbul’dan kovulan DIR Kİ, Rumların arkasından gitti RUMLAR İÇİN BİR SÖZCÜK VAR ININ LAR LIK VAR IR. NID OLA L ÖZE ve anlatılarını kaydetti. İŞTE O EN İ, CİS EYİ İRL BEL N İNİ Daha da az sayıda çalışSEBEBİ, KİMLİKLER ERİ İRL ŞEH N ma yayınlandı, paylaşıldı, OLA I ÇAS PAR NİN KÖKENLERİ ÇOK N okundu. Bugün 1964 sürİÇİ LAR RUM , Lİ” İSTANBUL, YANİ “PO günleriyle ilgilenmiş bu AYRICALIKLI BİR ANLAM TAŞIR. az sayıda araştırmacıdan birkaç tanesi olan bizlerin bir araya gelerek Rumlardan öğrendiklerimizi, onlardan duyduğumuz sözleri paylaşma fırsatını bulduğumuz gündür. Bugünün elli yıl sonra gelmiş olması üzücüdür; ne var ki hâlâ gerçek tanıklıkları dinleyebiliyor olabilmek çok önemli bir değerdir. Rumlar 1964 yılında başlayan süreç için “Apelasis” sözcüğünü kullanırlar. Sözcük anlamıyla kovulma, evinden ayrılmaya zorlanma, sürülme, sürgün edilme demektir. 1964, Rumların yaşadığı tek yerinden edilme tarihi değildir; ancak “Apelasis” tek başına kullanıldığında tartışmasız şekilde bu sürece işaret eder. Buna benzer başka sözcükler de bulunur ve bilinmelidir: 1922 yılında Kurtuluş Ordusu’nun kazandığı Büyük Zafer sonrası Ege sahillerine yürüyüşü ve bu bölgeleri ele geçirişi sırasında yaşanan yangın, yağma ve kayıpları anlatan “Katastrofi”, yani Büyük Felaket sözcüğü bunlardan biridir. Çok felaketler yaşamış olan Anadolu halklarından Küçük Asya Rumları, 1922 Eylül’ünde gördükleri hezimete “Katastrofi” diyerek bu büyük travmayı toplumsal belleklerine kazımışlardır. Bir başka Eylül’de geçen bir başka travma ise “Septemvriana” adıyla anılır ve bu sözcük kullanıldığında hemen 6-7 Eylül 1955 gecesi İstanbul’da yaşanan büyük yıkımdan bahsedildiği anlaşılır. Bunlar henüz adı konamayacak kadar dillendirilmemiş birçok başka yaşantıdan sadece birkaçıdır. Diğer anılar sözcüklerini aramakta, sözlerinin edileceği fırsatları kollamaktadır. Ancak Rumlar için bir sözcük vardır ki, işte o en özel olanıdır. Varlıklarının sebebi, kimliklerinin belirleyicisi, kökenlerinin parçası olan şehirleri İstanbul, yani “Poli”, Rumlar için çok 23 ayrıcalıklı bir anlam taşır. “Poli” sadece İstanbul anlamındaki “Konstantinupol”nin kısaltması değildir. Başka şehirler, örneğin Alexandrupoli, bu şekilde kısaltılmaz. “Poli” genel anlamıyla şehir demektir; fakat belirleyici artikel ile ve ilk harfi büyük olarak yazıldığında, “i Poli” diye söylendiğinde her zaman ve sadece İstanbul anlaşılır. Çünkü İstanbul, Rum kozmolojisinde bin yıllardır olduğu gibi hâlâ en önemli, en merkezî şehirdir. Şehirleriyle gurur duyan İstanbullular kendilerine “Polites” derler. Bugün de Yunanistan’da “Polites” diye tanınırlar. “Polites” hem İstanbullu demektir, hem de şehirli, ekabir, uygar, sofistike gibi anlamlar çağrıştırmasıyla ayrıcalıklı bir kimliğin işaretidir. Rumların yaşadığı birçok felaket vardır, ama 1922’deki “Katastrofi” en büyüğü sayılır. Başka Eylüller vardır, ancak 1955’teki “Septemvriana” sırasında bambaşka bir yıkım yaşanmıştır. Zorunlu göçler ve sürgünlerle eriyen İstanbullu Rumlar için 1964’deki “Apelasis” en travmatik olanıdır. Ve bir şehir vardır ki, o şehre bağlılık, onun kültürel zenginliğine bağlılık demektir. “Polites” için o şehirlilik kimliği, şehrin o kozmopolit kişiliği, bazen o şehirde yaşanan acıları dindirebilecek bir panzehir olur. Gün gelir, o travmalarla yüzleşmek için tekrar o şehirde buluşulur. Bir insan topluluğunun tarihini kendi sözcükleriyle yazmak, o tarihin mihenk taşları arasındaki insani yaşanmışlıkları anlamak için önemlidir. Bunun gerçekleşmesi için de sözü o tarihi yaşayanlara bırakmak gereklidir. Bugün bu sergiyle ve bağlantılı olduğu projeyle amacımız, 1964 tarihini İstanbullu Rumların sözcükleriyle aydınlatma çabalarını gün ışığına çıkarabilmektir. Bir sözcükte fırtınalar koparanların bazen susup söyleyecek sözü olanları dinlemesi beklentisiyle… NANDROS DORIZAS • KONSTANTINOS DORIZAS • VASILEIOS EKKLISIARHIS • AGGELOS ELEITHERIOI • STEFANOS EMMANOIIL • GRIGORIOS EM OS EKSARHOS • STAIROS EKSARHOS • MATTHAIOS EKSARHOS • HRISTOS EIAGGELOI • PANAGIOTIS EIDAIMON • MILTIADIS EITHIMIOI • ANTO MITRIOS EISTRATIADIS • KLEANTHI EISTRATIADOI • HRISTOFOROS EISTRATIOI • ANNA EISTRATIOI • MARIA EISTRATIOI • ROMILOS-VENIZELOS AMATIOS ZANAKIS • DIMITRIOS ZANAKIS • GEORGIOS ZANAKOS • MEROPI ZAPANTI • GRIGORIOS ZAPANTIS • EPAMEINONDAS ZAPANTIS • EITH RMPALIS • IOANNIS ZAFEIRIS • AHILLEAS ZAFEIRIADIS • GRIGORIOS ZAFEIRIOI • THOMAS ZAFEIRIOI • DIMITRIOS ZAFEIROPOILOS • ANNA ZAF POILOS • GEORGIOS ZAHAROPOILOS • EITHIMIOS ZAHAROPOILOS • HRISTOFORIA ZAHAROPOILOI • ILIAS ZEIS • THEODOROS ZEIS • IOANN TIOS ZERVOS • STEFANOS ZERVOS • VASILIKI ZERVOI • IRAKLIS ZERIS • HARALAMPOS ZEIGOILIADIS I ZEIGOTIS • GEORGIOS ZIKOS • HRISTOS KOLAOS ZOIMPOILIS • ANDREAS ZIGIARIS • NIKOLAOS ZIGOMALAS • ALEKSANDROS ZIGOMALAS • HRISTOFOROS ZIGOIRAS • GEORGIOS ZIG TEFANOS ZOGRAFOS • ANASTASIOS ZOGRAFOS • GEORGIOS ZOGRAFOS • IOANNIS ZOGRAFOS • HRISTOS ZOIS • ALEKSANDROS ZOIDIS • PA OS ZORZOS • ISMINI ZORZOI • IOANNIS ZOTOS • GEORGIOS ILIADIS • STAIROS ILIADIS • EIAGGELIA ILIADOI • DIMITRIOS ILIOI • AIKATERINI TH ORAKOPOILOI • SPIRIDON THEODORATOS • NIKOLAOS THEODOROPOILOS • KONSTANTINOS THEODOROPOILOS • KSENOFON THEODOROPO S THEOLOGOS • KONSTANTINOS THEOLOGOS • GEORGIOS THEOLOGOS • GEORGIOS THEOTIKOS • MENELAOS THEOTIKOS • VIKTORIA THEO KOVOI I IAKOVIDOI • KONSTANTINOS IATROPOILOS • PRODROMOS IATROPOILOS • GEORGIOS IATROPOILOS • EIRINI IGGLESI • KONSTANTIN GLESIS • THRASIVOILOS IGGLESIS • EISTRATIOS IGNATIEF • MARIANTHI IMPERIALE • MILTIADIS ISAAKIDIS • KONSTANTINOS ISTORIOS • STAMAT n maksimuma ulaştığı nu su fu nü m Ru i ak l’d bu an İst , 63 19 ediyor • MIHAIL KAVVADIAS • IOAN vamKAVVADIAS düşüş •de ANNIS KAVALARIS • ANDREAS KAVALAS • GEORGIOS KAVALASIS MARKOS rak birKAVVADIAS li ola• IAKOVOS n sonra sürek da On . dır yıl bir eye• SOFIA KAZILA • GEORGIOS K GGELARIS • PANTELIS KAGEORGIS • NIKOLAOS KAGEORGIS • MARIA KAZA • IOANNIS • MIHAIL KAZIKAS t seviy ha üs rıyla daKAZAS yla ola rıs Kıb ki ’te 74 de ş şü dü bu OANNIS KAΐRIS ve I PITSIKAS • ALEKSANDROS KAKAVAS • GEORGIOS KAKAVAS • HARALAMPOS KAKARIDIS • NIKOLAOS KAKARIDIS • GEORGIOS ları için rk vatand•aş al TüKALAMOTOISAKI belki norm• MARIA LAMARIS • KONSTANTINOS KALAMARIS PANAGIOTIS KALAMOTOISAKIS • LINARDOS sonraKALAMATIANOS 74’te•nNIKOLAOS kiliyor. 19 çe sosyolojik LARGIROI • SAVVAS KALAFATIS • SOTIRIOS KALAFATIS • AIKATERINI KALVOKORESI KALENDERIDIS-KARAMANIS • ALIKI-FANI KALEN olsa da miş• STAIROS git na mı vra ka l so ğ sa si ce ön 80 y LLIADIS • ANNAola KALLIVROISI • EIFROSINI KALLIGA • DESPOINA KALLIGA • GEORGIOS KALLIGAS • IOANNIS KALLIGAS • ALKIVIADIS KALLIGA çlü bir kale ne gü n içi r ıla ğc sa ne arı ml Ru l bu an ASTASIOS KALLINIKOS • KONSTANTINOS KALLONAS • GEORGIOS KALLONAS • ERMIONI KALOGERA • PETROS KALOGERAS • PAILOS KALOGI n İst açıda nda • IOANNIS GIAMALAK rumuGIAMALAKI le du• KLEONIKI bir kaGIAMA en rek ge AVASOPOILOI • FOTIOS GIAKOIVIDISiçi • RIZOS GIAKOIVIDIS • MARIA GIALOIRI • NIKOLETA ı as lm nu vu sa n lar lcu so de . KIS • DIMITRIOS GIANNAKARELIS • KONSTANTINOS GIANNAKOPOILOS • KONSTANTINOS GIANNAKOPOILOS GIANNAKOPOIL e yiyordu• APOSTOLOS uğu için, her iki kesimden de darb ANNATOS • RETZINA GIANNATOI • old STEFANOS GIANNIOS • ILIAS GIANNIOS • ANTOIANETTA GIANNIOI • AIKATERINI GIANNIRI • PETROS GIANN ORIOI • ELENI ISTORIOI • AIKATERINI ISTORIOI • HRISTOS ITSIOS • ELEITHERIOS IOANNIDIS • ANTONIOS IOANNIDIS • GAVRIIL IOANNIDIS • PO ANNIDOI • MARIA IOANNIDOI • ALKIONI IOANNIDOI • ELENI IOANNIDOI • VARVARA IOANNOI • MILTIADIS IOANNOI • ATHANASIOS IOANNOI • KOSTAS EFTİMİYADİS / İstanbul HANASIOS GIANNOILIS • GEORGIOS GIANNOILIS • HRISTOS GIATAGANAS • FOTEINI GIOVANOVITS • DIMITRIOS GIOLDASIS • KONSTANTINOS OTAKIS • DIMITRIOS GIOTAKIS • VASILIKI GKAZI • KONSTANTINOS GKALIS • THEOFANIS GKALPAKIS • KONSTANTINOS GKANAS • HARILAOS G NSTANTINOS GKIKAS • GEORGIOS GKIKAS • DIMITRIOS GKIKAS • VASILEIOS GKINIS • THEOPOILA GKIOKA • GEORGIOS GKIOKAS • KONSTAN KOLAOS GKIOLMAS • THEODOSIOS GKIOLMAS • STEFANOS GKIOSOS • ATHANASIOS GKIOSOS • PANTELIS GKIOSOS • PETROS GKIOSOS • EIF ATTHAIOS GKIZIS • NIKOLAOS GKIZIS • VASILEIOS GKIZIS • GEORGIOS GKIZIS • VLAHERIA GLAVA • NIKOLAOS GLAVAS • GEORGIOS GLINOS • D AMANDANI • SPIRIDON GRAMMANDANIS • THOMAS GRAMMATIKAS • AIKATERINI GRATSIA • IOAKEIM GRATSIAS • KONSTANTINOS GRATSIA TROS GRIGORATOS • IOANNIS GRIGORIADIS • POLIDEIKIS GRIGOROPOILOS • IOANNIS GRIGOROPOILOS • KONSTANTINOS GRIVAS • PANAGI LAKIOIRIS • STILIANOS DALAMAGKAS • ALEKSANDROS DALEZIOS • GEORGIOS DALEZIOS • MIHAIL DALEZIOS • GEORGIOS DALEZIOS • KONS GENIA DANDOLOI • ASPASIA DANDOLOI-GKAGKER • ODISSEAS DANIILIDIS • DANIIL DANIILIDIS • NIKOLINA DANIILIDOI • APOSTOLOS DANI POLAS • IOANNIS DARMIS • ANTONIOS DARMIS • KONSTANTINOS DARMIS • PALAIOLOGOS DARMIS • ANTONIOS DARMIS • FRAGKISKOS DAS ONSTANTINOS DEVETZIS • KONSTANTINOS DEVIAZIS • ATHANASIOS DEVLIOTIS • MARIA DEGAΐTA • AGGELIKI DEGAΐTA • SOTIRIOS DEGAΐTAS GAΐTAS • KONSTANTINOS DEDEKAS • GEORGIOS DEDEKAS • SMARAGDA DEKAVALLA • ANTHI DEKAVALLA • MARIKA DEKAVALLA • KONSTA KAVALLAS • TRIANTAFILLOS DELAGRAMMATIKAS • ATHANASIOS DELAROKAS • MPERTA DELATOLLA • SOFIA DELATOLLA I SAVERI • ERNESTOS GGELOS DELIGIANNIS • IOANNIS DELIGIANNIS • KONSTANTINOS DELIGIANNOPOILOS • IOANNA DELIGIANNOPOILOI • HARALAMPOS DELLA AGGELIA DENAKSA • SAVVAS DENAKSAS • MATTHAIOS DENAKSAS • NIKOLAOS-SAVVAS DENAKSAS • NIKOLAOS DENAKSAS • DIMITRIOS DE OS DERMOS • NIKOLAOS DERMOS • STAIROS DERTOIZIADIS • KONSTANTINOS DERTOIZIADIS • MILTIADIS DERTOIZIADIS • FOTEINI DESIPRI • DI I • MARIA DIMATOI • ANTONIOS DIMITRAKOPOILOS • ALEKSANDROS DIMITRAKOPOILOS • ANTONIOS DIMITRAKOPOILOS • DIMITRIOS DIMIT AGGELOS DIMITRIADIS • MIHAIL DIMITRIADIS • ATHANASIOS DIMITRIOI • OIRANIA DIMITRIOI • IOANNIS DIMIDIS • STERGIOS DIMIDIS • DIM AKAKI • IOANNIS DIAKAKIS-PARIANOS • GEORGIOS DIAKAKIS-PARIANOS • SMARAGDA DIAKATOI • MARIA DIAKATOI • KONSTANTINOS DIAK MMANOIILIDIS • MIHALIS EMMANOIILIDIS • KONSTANTINOS EKSARHOPOILOS • EIDOKSIA EKSARHOPOILOI • ANASTASIOS EKSARHOS • ANT ONIOS EITHIMIOI • EMMANOIIL EITHIMIOI • NIKOLAOS EITHIMIOI • MARIA EISTATHIADOI • EISTATHIOS EISTATHIOI • IOANNIS EISTATHOPOILO S EISTRATIOI-ALEIRIDIS • STAIROS ZAGKOS • FRANTZESKA ZAMPELI • VASILEIOS ZAMPELIS • PANAGIOTIS ZAMPONOPOILOS • MARIA ZANAK HIMIOS ZAPANTIS • GEORGIOS ZAPANTIS • GEORGIOS ZARVANOS • NIKOLAOS ZARVANOS • AGGELIKI ZARIDA • IOANNIS ZARIKOS • EIAGGELO FEIROPOILOI • GEORGIOS ZAHARATOS • AGAMEMNON ZAHARIADIS • NIKOLAOS ZAHARIADIS • PANAGIOTIS ZAHARIADIS • EIAGGELOS ZAH NIS ZEIS • ELEITHERIA ZELLI • ATHANASIOS ZERVAKIS • DIMITRIOS ZERVAKIS • HARALAMPOS ZERVAS • STEFANOS ZERVAS • MARIA ZERVIN S ZINAS • LEONIDAS ZINOPOILOS • AIRILIOS ZINOPOILOS I GIANNOPOILOS • DESPOINA ZINOPOILOI I GIANNOPOILOI • STRATIS ZOIMPOILI GOIROS • MIHAIL ZIMAROGLOI • ELISSAVET ZIRGANOI • AKTIS ZIRGANOI • DIMITRIOS ZIRIMIS • KONSTANTINOS ZIRIMIS • PANAGIOTIS ZIRIM hatırlıyorum. 17 Temmuz 1964 Cuma günüydü, n yazıldık•ta yler THEODOROI ada bir• şe k. OrTHEODOROI OILOS • RADOS THEODOROPOILOS • FILIPPOS THEODOROI PANTELIS ANDREAS EMMANOIIL THEODOROI • IOA gitmi• şti 4. Şube’ye OTIKOI • IOANNIS THEOTOKAS • AIKATERINI THEOFANIDOI • EISTRATIOS ru THIMIONATSIS IOANNIS IAKOVIDIS • MAGDALI Daktilo•ya kaldık. nda• HRISTOS zalamak zo THIRIOS a biz im sonr• SPIRIDON NOS IGGLESIS • APOSTOLOS IGGLESIS IGGLESIS • KONSTANTINOS IGGLESIS • IOANNIS IGGLESIS • IGGLESIS • DIMITRIO ki dediGEORGIOS naISTORIOS Ba ı. lad an o ve tım at z gö bir n TIOS ISTORIOS • NIKOLAOS ISTORIOS • GRIGORIOS ISTORIOS • LEONIDAS ISTORIOS • KONSTANTINOS • GEORGIOS ISTORIOS • AMAL rke yaza a nr so n da On z”. me • SIMEON IOANNIDIS • MARIA IOANNIDOI • EIMORF OLIDOROS IOANNIDIS • DIMITRIOS IOANNIDIS • MIHAIL ERMIS IOANNIDIS r et i alaka• da “Okumayın, sizIOANNIDIS • IOAKEIM IOANNOI • HRISTOS IOANNOI • LOIKIA IOANNOI • PANAGIOTIS IOANNOI • PETROS IOANNOI • NIKOLAOS IONAS • GEORGIOS IONA , numaralı fotoğraf, boy ölçümü... rmak• izi NNIS KAVVADIAS • DIMOSTHENISpa KAVVADIAS PINELOPI KAVOILA • ALEKSANDROS KAVOINIDIS • KONSTANTINOS KAVOIRAKIS • APOSTOLO diye... r mı diş vaKAΐRI r, altın KAZILAS • GEORGIOS KAZILAS • VIKTOR • DIMITRIOS KAϊKTSAKIS • AGGELIKI • ARISTEIDIS KAΐRIS • ZESOS KAΐRIS • MIHAIL KAΐR baktıla rimize DişleKAZILAS ANAGIOTIS ZOMOPOILOS • IOANNIS ZOMOPOILOS • DIMITRIOS ZOMOPOILOS • SAVVAS ZONIS • HRISTOS ZONIS • GEORGIOS ZORZOS • ANT HANASOPOILOI • IOANNIS THELOIDIS • ALEKSANDROS THEODOSIADIS I PAILIDIS • ANASTASIOS THEODOSIADIS I PAILIDIS • ELEONORA THE S KAKARIDIS • ARGIRO KAKARIDOI • GEORGIOSELOP KAKOILIDIS • VASILEIOS KAKOILIDIS • AIRILIOS KAKOIRIS • MENELAOS KALAVRIAS • GEORGIO a OULOS / Atin DİONYSOS ANG S KALAMOTOISAKIS • STAMATIOS KALAMOTOISAKIS • HRISTOS KALAMOTOISAKIS • ANTONIOS KALARGIROS • DESPOINA KALARGIROI • KIRIA NTZOPOILOI • KLEIO KALENTZOPOILOI • IORDANIS KALIGERIS • STAMATIOS KALIGERIS • FOTEINI KALIKATZADAKI • KALLIOPI KALLAKI • HRISTO AS • STILIANOS KALLIGAS • GEORGIOS KALLIGAS • KONSTANTINOS KALLINIKOS • ODISSEAS KALLINIKOS • PLATON-EISTATHIOS KALLINIKO IANNIS I PAPAS • MARKOS KALOIMENOS • MATTHAIOS KALOIMENOS • STAIROS KALOIMENOS • PETROS GIAVASOPOILOI • KORINA-HARIKLE KIS • KAROLOS GIAMAS I VAVAREZOS • APOSTOLOS GIANNAKAKIS • DIMITRIOS GIANNAKAKIS • THEODOROS GIANNAKAKIS • FOTIOS GIANN LOS • NIKOLAOS GIANNAROS • GEORGIOS GIANNAROS • STEFANOS GIANNAROS • SOTIRIA GIANNAROI • GERASIMOS GIANNATOS • MIHA NIRIS • KONSTANTINOS GIANNIRIS • DIMITRIOS GIANNIRIS • HARALAMPOS GIANNITSARIS • KLEARHOS GIANNOILATOS • ATHINA GIANNOIL GIOSIS • HOIRMOIZIS GIOTSOPOILOS • MELPOMENI GIOIVANOGLOI • IOANNIS GIOIRLAS • AGAPI GIOISMPASI • ARISTEIDIS GIOTAKIS • IOANN GKATSIS • THALEIA GKAFANI • STILIANOS GKIKAKIS • IOANNIS GKIKAKIS • ALEKSANDROS GKIKAKIS • IOANNIS GKIKAKIS • SOKRATIS GKIKAKI NTINOS GKIOLMAS • MILTIADIS GKIOLMAS • DIMITRIOS GKIOLMAS • HRISTOFOROS GKIOLMAS • PETROS GKIOLMAS • STEFANOS GKIOLMA FROSINI GKIOSOI • DIMITRIOS GKIOIZENIS • IAKOVOS GKOGKONIS • GEORGIOS GKOIVAS • AIKATERINI GKIZI • ELENI GKIZI • ANTONIOS GKIZI DIMITRIOS GLINOS • EIAGGELIA GLINOI • IOANNA GLIOIDI • KONSTANTINOS GLITSOS • DISEIRETI GOILAKI • AIGERINOS GRAVARIAS • EIAGGEL Bütün arkadaşlarımın yüzde 90’ı sınız,• KONSTANTINOS DANDOLO ayacakDAMALA inanm STANTINOS DALEZIOS • LEONARDOS DALEZIOS • NIKOLAOS ARIADNI • DOROTHEA r. VeDAMALA bullu•du İstanDALLAS IOLOS • DIMITRIOS DANIOLOS • MIHAIL DANIOLOS • HARIKLEIA DANIOLOI • GEORGIOS DANOILAKIS MAKSIMILIANOS olsun, DAPOLAS • GEORGIO haftasonu ister yaz ister• kış ister SIRAS • PERIKLIS DASKALIADIS • KALLIOPI DASKALIADOI • VASILEIOS DEVELIDIS • IOANNA DEVETZI • NIKOLAOS DEVETZIS • STAIROS DEVETZ muz her konu z vakit ndığımı S • KONSTANTINOS DEGAΐTAS • ALEKSANDROS DEGAΐTAS DEGAΐTAS • KIMON DEGAΐTAS • ANASTASIOS DEGAΐTAS • ATHANASIO topla• DIMITRIOS ANTINOS DEKAVALLAS • GEORGIOS DEKAVALLAS • ATHANASIOS DEKAVALLAS ur. DEKAVALLAS • STEFANOS DEKAVALLAS • NIKOLAO zaman İstanbul’d• LOIKAS AS • NIKOLAOS GRATSIAS • ZAMPETA GRAFA • GEORGIOS GRAFAS • DESPOINA GRIGORA • KONSTANTINOS GRIGORAS • NIKITAS GRIGORATO IOTIS GRITSAS • MARGARITA GRIPARI • MIHAIL GRIPARIS • NIKOLAOS DAVIOS • EPAMEINONDAS DAGGOILIS • EITHIMIOS DADAS • DIMITRIO S DELATOLLAS • ANTONIOS DELATOLLAS • PETROS DELATOLLAS • GEORGIOS DELATOLLAS-SAVVERIS • ELENI DELIGIANNI • MARIA DELIGIAN CHRİSTO ELMACIOĞLU /Atina ASOIDAS • GOISTAIOS DELLASOIDAS • NIKOLAOS DELLASOIDAS • HARALAMPOS DELLASOIDAS • KONSTANTINOS DELMIRAS • ELENI DENAKS ENDRINOS • IOANNIS DENDRINOS • KONSTANTINOS DENDRINOS • IOANNIS DERMATAS • EIRINI DERMATOPOILOI • PAILOS DERMON • THEOD IMITRIOS DESIPRIS • GEORGIOS DESIPRIS • NIKOLAOS DETSIS • MIHAIL DETSIS • KONSTANTINOS DIMATOS • NIKOLAOS DIMATOS • ELENI DIM TRAKOPOILOS • DIMITRIOS DIMITRIADIS • GEORGIOS DIMITRIADIS • NIKOLAOS DIMITRIADIS • SOTIRIOS DIMITRIADIS • ZAHARIAS DIMITRIAD MITRIOS DIMOPOILOS • ALEKSANDROS DIMOPOILOS • STEFANOS DIMOI • GEORGIOS DIMOI • MIHAIL DIMOILIS • MARIA DIAKAKI • SOILTAN KOS • HARALAMPO DIAKOIDIS • AGATHI DIAMANTI • VASILEIOS DIAMANTIS • PANAGIOTIS DIAMANTIS • ANTONIOS DIAMANTOPOILOS • EL 26 1964’ün Ocak ayında İstanbul’da birçok Rumun evine gönderilen “Kıbrıs Yunandır Komitesi İstanbul Şubesi” imzalı provokatif içerikli mektup. Eski Yunanca ile yazılmış mektubun kaynağı ve göndereni şaibelidir. Yurttaşlar, Yurttaşlar! Türklerin Kıbrıs’ta gerçekleştirdikleri cinayet eylemleri, Türkiye’nin vatanımıza karşı ardı ardına giriştiği tahriklerin geldiği son noktadır. Milletimiz çok hassas bir dönemden geçmektedir. Rumların aklı ve gönlünde her zaman sevgili Kıbrısımız vardır. Serinkanlılığınızı koruyarak, büyük milli davamız olan KIBRIS’IN ANAVATAN YUNANİSTAN İLE BİRLEŞMESİ için sizden istendiği zaman katkı vermeye hazır olun. Türkiye, Kıbrıslı Rumları yok ederek bu büyük Yunan adasını işgal etmeyi amaçlamaktadır. Gerek tarihî gerekse ananevi açıdan Kıbrıs her zaman Yunanlı olmuştur. Ancak Türklerin bu karanlık planları boşa çıkarılacaktır. Yunanlılık; Yunanistan’da, Kıbrıs’ta ve de burada, yekvücut olarak vatanına karşı vazifesini yerine getirmeye hazırdır. Güvenilir kaynaklardan gelen bilgilerin teyit ettiği üzere, büyük güçlerin desteği bizim tarafımızdadır. YAŞASIN KIBRISIMIZ, “KIBRIS YUNANDIR” KOMİTESİ İSTANBUL ŞUBESİ 27 İSTANBUL RUMLARI: Bir tükeniş hikayesi Prof. Dr. Samim Akgönül Strasbourg Üniversitesi İ stanbul canlı, karışık, kozmopolit bir mega kent. Aynı anda çok güzel ve çok çirkin olabilen bir yer. En önemlisi de, tarihi boyunca hem çok ihtişamlı, hem de çok trajik olaylara tanıklık eden, en kadim halkı Rumlardan yoksun kalmış bir şehir. Bu halka Türkler tarafından Rum adı verilmesinin nedeni, onların Doğu Roma, ya da günümüzde bilinen adıyla Bizans İmparatorluğu’nun mirasçıları sayılmalarıdır. 1453’te Konstantinopolis’in düşüşünün (ya da tarih yazımında durduğumuz tarafa bağlı olarak İstanbul’un fethinin) ardından şehirde bulunan Helen Ortodoks halka dokunulmadı, zira II. Mehmet (Fatih) kendisini Roma imparatorlarının halefi olarak görüyordu. Yaklaşık beş yüz yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Rumlar, toplulukları dinlerine göre kategorilere ayıran “millet” sistemi içinde Müslümanlar ve Ermenilerle beraber yaşadılar. Müslümanlar ve gayrimüslimler arasında hiyerarşik bir düzen olan gerginliklerin de yaşandığı bu dönemi idealize etmemek gerekir; ancak yine de aynı dönemde dünyanın başka bölgeleriyle karşılaştırıldığında, bu sistemin huzurlu bir toplum yapısı oluşturmakta başarılı olduğu söylenebilir. “Ulus devlet” kavramının icadıyla her şey kötüye gitmeye başladı. Tarihin en uzun yüzyılı, 19. yüzyıl, gerginlikler, savaşlar, katliamlar ve kovulmalarla doluydu. Diğerlerine oranla geç ortaya çıkan Türk milliyetçiliği, gerici, tutucu, radikal ve zaman zaman da yıkıcı olabiliyordu. Bu yüzden imparatorluk topraklarında yaşayan gayrimüslimler kendilerini, nüfusu 28 homojenleştirmek adına yapılan ve ardı arkası kesilmeyen baskıların içinde buldular. Bu bağlamda özellikle üç tarih öne çıkar: Önümüzdeki sene yüzüncü yıldönümü gelen Ermeni katliamının sembolik tarihi 1915; geçen sene birçok toplantıyla 90. yılını andığımız, 1923’te Türkiye ve Yunanistan arasında gerçekleşen nüfus mübadelesi ve 50. yılını bu sene andığımız 1964. 1923’te, Türk ve Yunan halklarının homojenleştirilmesi çerçevesinde, iki ülke zorunlu bir nüfus mübadelesi yapmak konusunda anlaşırlar. Yunanistan’daki 500.000 Müslüman ile 1.500.000 Türkiyeli Ortodoks, travmatik bir yolculuk sonucu yer değiştirir. Ancak mübadele tamamlanmamış, iki grup bu zorunlu göçten muaf tutulmuştur: Sayıları yaklaşık 150.000 olan İstanbullu Rumlar, şehirdeki Rum Patrikhanesi’nin cemaatini oluşturmak için yerlerinde bırakılırken, buna karşılık olarak Batı Trakya’da, sınırın diğer tarafında da bir Müslüman nüfusu korunur. 1930 yılında imzalanan Ankara Antlaşması çerçevesinde, 12.000 İstanbullu Rum daha şehirde ikamet etmeye devam edebilir ancak bu Rumlar, Yunan vatandaşı olacaklar ve Türkiye’de yıllar boyunca zımnen yenilenen oturma izinleri sayesinde yaşayabileceklerdir. KEDERLİ, ŞAŞKIN, TÜRKİYE’DE RUM, YUNANİSTAN’DA İSE TÜRK OLMAKLA SUÇLANAN TOPLAM 50.000’E YAKIN RUM, BİRKAÇ AY İÇİNDE, BİR DAHA GERİ DÖNMEMEK ÜZERE ŞEHİRLERİNİ, “POLİS”LERİNİ TERK EDER. Türkiye vatandaşı Rumlar ile Yunanistan vatandaşı Rumlar, Kıbrıs sorunu Türk-Yunan ilişkilerinin kötüleşmesine neden olana dek İstanbul’da birbirleriyle karışıp, evlenip bağlar kurarak, şehrin eski, zengin kozmopolit yapısının son örneklerini oluştururlar. 1950’lerden itibaren ise bu azınlık, Türkiye’de tüm iktidarların kullandığı bir koz haline gelir; Rumlar onlar için bir pazarlık unsurundan ibarettir. 1955’te patlak veren ilk Kıbrıs krizinde, Batı kamuoyuna Türk halkının Kıbrıs’ın kaderine kayıtsız kalmadığını göstermek için hükümet tarafından gizlice düzenlenen gösteri, İstanbullu Rumlara ait yüzlerce dükkân ve evin yağmalandığı bir “pogrom”a dönüşür. İstanbul’daki Rum toplumunun kaderi 1964’te mühürlenir. Bağımsız Kıbrıs Devleti’nin 1960’taki kuruluşundan sonra, iki toplum arasındaki çatışmalar o kadar artmıştır ki Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios anayasayı değiştirmeye kalkışır. Rumların adaya el koymasından çekinen Ankara ise, ilk etapta garantörlük statüsünü kullanıp adayı askerî bir müdahale yapmakla tehdit eder fakat Küba krizini ve Kennedy suikastını yeni atlatmış olan ABD’nin muhalefetiyle, hatta üstü kapalı tehditleriyle karşı karşıya kalarak öfkesini bastırmak zorunda kalır. Hükümet, bu öfkeyi alışılagelmiş günah keçilerinden, yani İstanbullu Rumlardan çıkarır. Kıbrıslı Rumları desteklediği düşünülen Yunanistan üzerinde baskı oluşturmak ve 40 yıl önce başlamış olan ülkedeki Rumların yok edilmesi planını tamamlamak isteyen Ankara hükümeti, 14 Mart 1964 tarihinde, 1930 antlaşmasını tek taraflı olarak askıya almaya ve Yunan vatandaşı olan İstanbullu 12.000 Rum’u sınır dışı etmeye karar verir. Yanlarına 20 29 dolar ve 20 kilo eşya alma hakkı tanınan İstanbul Rumları, çok kısa bir süre içinde ülkeyi terk etmek zorunda bırakılır. Bu 12.000 kişiyi doğal olarak 30.000 Türk vatandaşı Rum takip eder, çünkü bu kişiler ilk gönderilenlerin eşleri, çocukları, ortakları, sevgilileridir. Kederli, şaşkın, Türkiye’de Rum, Yunanistan’da ise Türk olmakla suçlanan toplam 50.000’e yakın Rum, birkaç ay içinde, bir daha geri dönmemek üzere şehirlerini, “Polis”lerini terk eder. Şehrin en kadim sahibi olan İstanbul Rumlarının bugünkü sayısının sadece birkaç binden ibaret olmasına sebep veren tahliyenin gerçek başlangıç noktasını işte bu tarih teşkil etmektedir.1 Notlar 1 Türkiye’deki Rum azınlığının detaylı tarihi için bkz. Samim Akgönül, Türkiye Rumları: Ulus-Devlet Çağından Küreselleşme Çağına Bir Azınlığın Yok Oluş Süreci, İstanbul: İletişim Yayınları, 2007. ASILEIOS EKKLISIARHIS • AGGELOS ELEITHERIOI • STEFANOS EMMANOIIL • GRIGORIOS EMMANOIILIDIS • MIHALIS EMMANOIILIDIS • KONSTA SARHOS • HRISTOS EIAGGELOI • PANAGIOTIS EIDAIMON • MILTIADIS EITHIMIOI • ANTONIOS EITHIMIOI • EMMANOIIL EITHIMIOI • NIKOLAOS RISTOFOROS EISTRATIOI • ANNA EISTRATIOI • MARIA EISTRATIOI • ROMILOS-VENIZELOS EISTRATIOI-ALEIRIDIS • STAIROS ZAGKOS • FRANTZESK ANAKOS • MEROPI ZAPANTI • GRIGORIOS ZAPANTIS • EPAMEINONDAS ZAPANTIS • EITHIMIOS ZAPANTIS • GEORGIOS ZAPANTIS • GEORGIOS Z S • GRIGORIOS ZAFEIRIOI • THOMAS ZAFEIRIOI • DIMITRIOS ZAFEIROPOILOS • ANNA ZAFEIROPOILOI • GEORGIOS ZAHARATOS • AGAMEMNO dik, 1967’yi 1967 senesinin aralık ayında evlen GOMALAS • ALEKSANDROS ZIGOMALAS • HRISTOFOROS ZIGOIRAS GEORGIOS ZIGOIROS çük • MIHAIL ZIMAROGLOI • ELISSAVET ZIRGANOI • A de kü gece• sin ba• şı yan yılZOIS ’e bağla• HRISTOS 1968ZOGRAFOS RGIOS ZOGRAFOS • IOANNIS ALEKSANDROS ZOIDIS • PANAGIOTIS ZOMOPOILOS • IOANNIS ZOMOPOILOS • DIM fa, o büyük ilk• de rtideILIOI ık. O •pa yaptILIADOI GIOS ILIADIS • STAIROSbir ILIADIS EIAGGELIA DIMITRIOS AIKATERINI THANASOPOILOI • IOANNIS THELOIDIS • ALEKSANDROS T pa•rti n THEODOROPOILOS • FILIPPOS THEODORO kala 8 kişini HEODOROPOILOS • KONSTANTINOS THEODOROPOILOS • KSENOFON THEODOROPOILOS • RADOS e kala grubu içerisind aş ad ark OS THEOLOGOS • GEORGIOS THEOTIKOS • MENELAOS THEOTIKOS • VIKTORIA THEOTIKOI kına vardık. Davet • IOANNIS THEOTOKAS • AIKATERINI THEOFANIDO uğunun •far ış oldIATROPOILOS kalm RODROMOS IATROPOILOS • GEORGIOS EIRINI IGGLESI • KONSTANTINOS IGGLESIS • APOSTOLOS IGGLESIS • SPIRIDON IGGLESIS yük e... O bü m diy er eğleneli MARIANTHI IMPERIALEet • MILTIADIS ISAAKIDIS • KONSTANTINOS ISTORIOS • STAMATIOS ISTORIOS • NIKOLAOS ISTORIOS • GRIGORIOS ISTORIO berab miştik, 8 kişi • DIMITRIOS IOANNIDIS • MIHAIL IOAN SIOS • ELEITHERIOS IOANNIDIS • ANTONIOS IOANNIDIS • GAVRIIL IOANNIDIS • POLIDOROS la kalaIOANNIDIS tan, ka kişilik grup -40 30 n, ta up gr ANNIDOI • VARVARA IOANNOI • MILTIADIS IOANNOI • ATHANASIOS IOANNOI • IOAKEIM IOANNOI • HRISTOS IOANNOI • LOIKIA IOANNOI • PA bu. KAVVADIAS • DIMOSTHENIS KAVVADIAS • PINELOPI KAVO netices• iIOANNIS birKAVVADIAS Olanların ıştı. KAVVADIAS ASIS • IAKOVOS KAVVADIAS • MARKOS • MIHAIL kalm AHAROPOILOS • HRISTOFORIA ZAHAROPOILOI • ILIAS ZEIS • THEODOROS ZEIS • IOANNIS ZEIS • ELEITHERIA ZELLI • ATHANASIOS ZERVAKIS • D AKLIS ZERIS • HARALAMPOS ZEIGOILIADIS I ZEIGOTIS • GEORGIOS ZIKOS • HRISTOS ZINAS • LEONIDAS ZINOPOILOS • AIRILIOS ZINOPOILOS İstanbulKAZILA • GEORGIOS KAZILAS • GEORGIOS KAZILAS • VIKTOR KAZILAS • DIMITRIOS K ARIA KAZA • IOANNIS KAZAS STOPULOS •/ SOFIA ANAGNOKAZIKAS HRİSTOS• MIHAIL GIOS KAKAVAS • HARALAMPOS KAKARIDIS • NIKOLAOS KAKARIDIS • GEORGIOS KAKARIDIS • ARGIRO KAKARIDOI • GEORGIOS KAKOILIDIS • V ATIANOS • MARIA KALAMOTOISAKI • PANAGIOTIS KALAMOTOISAKIS • LINARDOS KALAMOTOISAKIS • STAMATIOS KALAMOTOISAKIS • HRIST KATERINI KALVOKORESI • STAIROS KALENDERIDIS-KARAMANIS • ALIKI-FANI KALENTZOPOILOI • KLEIO KALENTZOPOILOI • IORDANIS KALIGE ESPOINA KALLIGA • GEORGIOS KALLIGAS • IOANNIS KALLIGAS • ALKIVIADIS KALLIGAS • STILIANOS KALLIGAS • GEORGIOS KALLIGAS • KONS EORGIOS KALLONAS • ERMIONI KALOGERA • PETROS KALOGERAS • PAILOS KALOGIANNIS I PAPAS • MARKOS KALOIMENOS • MATTHAIOS KAL ALOIMENOS • THEODOROS KALOIMENOS • PETROS KALOIMENOS • ANDREAS-RENATOS KALOIMENOS • DIMITRIOS KALOIMENOS • DIMOSTH AS • ALEKSANDROS KALIVOPOILOS • GEORGIOS KALIVOPOILOS • DIMITRIOS KALIVOPOILOS • ATHINA KAMATAKI • NIKOLAOS KAMATAKIS AMPOIRAS • KONSTANTINOS KAMPOIRAS • NIKOLAOS KAMPOIRAS • FRAGKISKOS KANAGKINIS • ALEKSANDROS KANAKARIS • ANTONIOS KA LLOS • ILIAS KAPETANAKIS • TIMOTHEOS KAPONIS • MAGDALINI KARAVOLA • FRANTZESKOS KARAVOS • SOFIA KARAVOI • LEONIDAS KARAGE dan fazla idi. E, nereye Annem de Yunan tebaalıydı. 60’ın yapacak? nem ne m gitti.•An GIOS KARAMESINIS • ROMILOS KARAMOIZIS • ATHANASIOS PANAGIOTIS KARANIKOLIS • GEORGIOS KARANIKOLIS I KONTOIL aderleriKARAMPINAS bu kadın! Bir ek ec gid ına KARATZENIS • ELEITHERIO NTINOS KARAPIPERIS • GEORGIOS KARAPIPERIS • ZAHARIAS KARAPIPERIS • NIKOLAOS KARATZAS ANASTASIOS teba•as ni. Türk ireceğiz se nd vle “E ki dim de me ne An SIA KAREGLI • KORINA-ELENI KARKALA • GEORGIOS KARKATSAS • MARIA KARKATSI • KONSTANTINOS“B en • KARLOS • AIKATERINI KARM . KARLOS nra..KARIPIS n •so şta ya o , an ins bir ış am um Ok TRIOS KAROISOS • KONSTANTINOS-HARILAOS KAROISOS • GEORGIOS KARIDOPOILOS IOANNIS • KONSTANTINOS KARIPIS • ZAHAR . in” ks geçece ?” • DIMITRIOS KATSANAKIS • D sın mı ta as “h ; or diy ,” NIKOLAOS KATANOS • STERGIOS KATANOS • KONSTANTINOS KATANOS • IOANNIS KATOS • EITHIMIOS KATSAVELIS im? İyi misin kızım eğ ec len ev ATSIS • ATHANASIOS KATSIS • GEORGIOS KATSIS • PETROS KATSIS • PARASKEII KATSIGKRI EISTATHIOS bul • IOANNIS KATSIKOPOILOS şti. KaKATSIGKRIS ı vefat et•mi da hanım onun• NIKOLAOS rdı, KEZEPIS adam• va BirKAPSALIS OS KAPSALIS • ANTONIOS PANTELIS KEKOS • ALIKI KEKOI • KONSTANTINOS KELPIRIS • MARIA-IOANNA KERA e gidecek zavallı. ecek. Nerey gidKEFALOPOILOS FALAS • FILIPPOS KEFALAS • THEODOROS KITOPOILOS • THEODOROS KIAKIDIS • FANI KIAK baktı •kiPAILOS nunda,KEFALIDIS etti so• GEORGIOS a • HRISTOS KLADOS • ALEK rdik adam EORGIOS KITSIANOS • PETROS KITSIANOS • SPIRIDON KITSIONAS • VASILEIOS KONSTANTINOS KLADOS Para •ve dılar. KLADOS sonra ayrıl n gü ç ka Bir er. dil len Ev ANIS • EIFROSINI KOZANIDOI • ELENI KOKATSI • IOANNIS KOKKALOS • DESPOINA KOKKINAKI • EIAGGELIA • THEODOROS KOKKI a. annemi 60’ından sonrKOKKINAKI lendirdik ık. Ev• ANTONIOS de yapt OKKINOS • IOANNIS KOKOTSI KOLAΐTIS • GEORGIOS KOLARAKIS • MENELAOS KOLASSIS • GEORGIOS KOLE . Bu işi• AGGELIKI tabiiKOKKINOS MADAM ELENİ / İmroz MARIKA KARAGIORGI • AHILLEAS KARAGKOINIS I ARAIOS • THEODOROS KARAGKOINIS I ARAIOS • EIRINI KARAZOIENIA • EIAGGELOS KARAZ ARAKASIS • LEANDROS KARAKATSANIS • ARISTI KARALI • KONSTANTINOS KARALIS • ANDREAS KARALIS • VASILEIOS KARALIS • ANTONIOS KA OLIOS • AIKATERINI KOLIOI • LORENTZOS KOLLAROS • KONSTANTINOS KOLLAROS • GEORGIOS KOLLAROS • PANAGIOTIS KOLLAROS • ANTONIO OLLAROI • ANTOIANETTA KOLLAROI • SOFIA KOLLAROI • ELENI KOLLAROI • MIHAIL KOLOVOS • SPIRIDON KOLOKITHIAS • NIKOLAOS KOLOKITH APOSTOLOS KOLIVAS • APOSTOLOS KOLIVAS • PASHALIS KOLIVAS • NIKOLAOS KOMIS • VITHLEEM KOMIANAKI • KONSTANTINOS KOMIANA RFIOTIS • GEORGIOS KONTIS I SERFIOTIS • HRISTOS KONTOMERKOS • DIMITRIOS KONTOPOILOS • HRISTOFOROS KONTOROIHAS • MIHAIL KO MARIKA KONTOIDI • IOANNIS KONTOIDIS • KONSTANTINOS KONTOIDIS • VIKTORIA-GKIZELA KORALIA • PETROS KORGIALOS • DOMENIKOS K ANTINOS EKSARHOPOILOS • EIDOKSIA EKSARHOPOILOI • ANASTASIOS EKSARHOS • ANTONIOS EKSARHOS • STAIROS EKSARHOS • MATTHAIO EITHIMIOI • MARIA EISTATHIADOI • EISTATHIOS EISTATHIOI • IOANNIS EISTATHOPOILOS • DIMITRIOS EISTRATIADIS • KLEANTHI EISTRATIADO KA ZAMPELI • VASILEIOS ZAMPELIS • PANAGIOTIS ZAMPONOPOILOS • MARIA ZANAKI • STAMATIOS ZANAKIS • DIMITRIOS ZANAKIS • GEORGIO ZARVANOS • NIKOLAOS ZARVANOS • AGGELIKI ZARIDA • IOANNIS ZARIKOS • EIAGGELOS ZARMPALIS • IOANNIS ZAFEIRIS • AHILLEAS ZAFEIRI ON ZAHARIADIS • NIKOLAOS ZAHARIADIS • PANAGIOTIS ZAHARIADIS • EIAGGELOS ZAHAROPOILOS • GEORGIOS ZAHAROPOILOS • EITHIMIO DIMITRIOS ZERVAKIS • HARALAMPOS ZERVAS • STEFANOS ZERVAS • MARIA ZERVINI • FOTIOS ZERVOS • STEFANOS ZERVOS • VASILIKI ZERVO S I GIANNOPOILOS • DESPOINA ZINOPOILOI I GIANNOPOILOI • STRATIS ZOIMPOILIS • NIKOLAOS ZOIMPOILIS • ANDREAS ZIGIARIS • NIKOLAO AKTIS ZIRGANOI • DIMITRIOS ZIRIMIS • KONSTANTINOS ZIRIMIS • PANAGIOTIS ZIRIMIS • STEFANOS ZOGRAFOS • ANASTASIOS ZOGRAFOS • G MITRIOS ZOMOPOILOS • SAVVAS ZONIS • HRISTOS ZONIS • GEORGIOS ZORZOS • ANTONIOS ZORZOS • ISMINI ZORZOI • IOANNIS ZOTOS • GE THEODOSIADIS I PAILIDIS • ANASTASIOS THEODOSIADIS I PAILIDIS • ELEONORA THEODORAKOPOILOI • SPIRIDON THEODORATOS • NIKOLAO ndı. bam buraya geldiklerinde çok zorla ba e ml ne An OI • EISTRATIOS THIRIOS • HRISTOS THIMIONATSIS • IOANNIS IAKOVIDIS • MAGDALINI IAKOVOI I cu • KONSTANTINOS şıyor IATROPOILO klar alı dı. Ço IAKOVIDOI ha kolay için da• DIMITRIOS bizimIGGLESIS uk biz• ,GEORGIOS cuktIGGLESIS S • KONSTANTINOS IGGLESIS Ço • IOANNIS IGGLESIS • THRASIVOILOS IGGLESIS • EISTRATIOS IGNATI da çok fenaydı bam dı. Ba fen•ay OS • LEONIDAS ISTORIOS • KONSTANTINOSyü GEORGIOS ISTORIOS AMALIA ISTORIOI • ELENI ISTORIOI • AIKATERINI ISTORIOI • HRISTO n daha kler• içi a bü ISTORIOS am gibi IOANNIDOI • ELE rmüş• ALKIONI NNIDIS • ERMIS IOANNIDIS • SIMEON IOANNIDIS • MARIA IOANNIDOI • EIMORFIA MARIA IOANNIDOI ya gö du ve •rü UyuyorIOANNIDOI dı. an ins iyi ü nk çü ANAGIOTIS IOANNOI • PETROS IOANNOI • NIKOLAOS IONAS • GEORGIOS IONAS • IOANNIS KAVALARIS • ANDREAS her • GEORGIOS KAV RüyasındaKAVALAS ın!” diy•e. i kovmayKAGGELARIS u, “Ben• APOSTOLOS OILA • ALEKSANDROS KAVOINIDIS • KONSTANTINOS PANTELIS KAGEORGIS • NIKOLAOS KAGEORGI bağırıyordKAVOIRAKIS kadar mana ü za ü öldüğ KAϊKTSAKIS • AGGELIKI KAΐRI • ARISTEIDIS KAΐRIS • ZESOS KAΐRIS I PITSIKAS • ALEKSANDROS KAKAVAS • GE çünk• IOANNIS rdu, KAΐRIS rüyo• MIHAIL nu göKAΐRIS bu n ma za VASILEIOS KAKOILIDIS • AIRILIOS KAKOIRIS • MENELAOS KALAVRIAS • GEORGIOS KALAMARIS • KONSTANTINOS KALAMARIS nları • NIKOLAOS KAL . Çünkü bu yacağım ma ut un de n Be dı. ma ut un TOS KALAMOTOISAKIS • ANTONIOS KALARGIROS • DESPOINA KALARGIROI • KIRIAKI KALARGIROI • SAVVAS KALAFATIS • SOTIRIOS KALAFATI dir olan bir evi tek seneler evi,• HRISTOS ERIS • STAMATIOS KALIGERIS • FOTEINI KALIKATZADAKI • KALLIOPI KALLAKI KALLIADIS • ANNA KALLIVROISI • EIFROSINI KALLIGA nkü bir azsın. Çü unutam zsın. koyama STANTINOS KALLINIKOS • ODISSEAS KALLINIKOS • PLATON-EISTATHIOS KALLINIKOS ANASTASIOS • KONSTANTINOS KALLONA in içineKALLINIKOS bir va•liz OI • PANTELIS THEODOROI • ANDREAS THEODOROI • EMMANOIIL THEODOROI • IOANNIS THEOLOGOS • KONSTANTINOS THEOLOGOS • GEO / Atina LOIMENOS • STAIROS KALOIMENOS • PETROS KALOIMENOS • MARKOS KALOIMENOS • IOSIF KALOIMENOS • NIKOLAO İ BRİNDESİKALOIMENOS İRİN• IOANNIS HENIS KALOIMENOS • EIDOKSIA KALOIMENOI • MARINA KALOIMENOI • HRISANTHI KALOIMENOI • VALENTINI KALOIMENOI • PANAGIOTIS KA • AIKATERINI KAMILERI • KONSTANTINOS KAMPANOS • ALEKSANDROS KAMPOTIS • NIKOLAOS KAMPOTIS • MARIKA KAMPOIRA • ANDREA ANAKIS • GEORGIOS KANARAS • NIKOLAOS KANDOPOILOS • STEFANOS KANDILAKIS • VASILEIOS KANTZOS • IOANNA KAPELA • STEFANOS K EORGIS • IOANNIS KARAGEORGIS • MIHAIL KARAGIANNIS • HRISTOS KARAGIANNIS • KONSTANTINOS KARAGIANNIS • DIMITRIOS KARAGIANN ZOIRNAS • EIAGGELOS KARATHANOS • ANASTASIOS KARATHANOS • EIANTHIA KARATHANOI • ROMILOS-IEREMIAS KARAKASIS • TIMOTHEO ARALIS • ILIAS KARALIS • MIHAIL KARAMALEGKOS • GEORGIOS KARAMALEGKOS • AGGELIKI KARAMALEGKOI • VASILEIOS KARAMANOS • GE LIS • DIALEKTI KARANTINAKI • EISTATHIOS KARANTINAKIS • VASILEIOS KARANTINOS • MARIETTA KARAPATI • TAKSIARHIS KARAPIPERIS • KON ye. 2. Şube’ye götürüldüm, siyasi şube nim rdı ki be ıyorlaKASAPIDOI a inanm asındKARISTINOS RIAS KARIPIS • KONSTANTINOS KARISTINOS • ODISSEAS KARISTINOS ANDREAS • EIDOKSIA • ANTONIOS KASTELANO Sorgu •sır ttılar beni. DIMITRIOS KATSAPIDIS • IOANNIS KATSAPIDIS • GEORGIOS KATSAROS • HARIKLEIA • KONSTANTINOS KATSIS • NIKOLAO kapa yak, KATSI e. Da• NAISIKA ylediğimKATSI sö S • NIKOLAOS KATSIRELLIS • NIKOLAOS KATSOIDIS • ZAMPETA KATSOILI • STEFANOS KATOGIANNAKIS • ANASTASIOS • DIM ada. k odalar var orKATOGIANNAKIS büyü bından• MARIA zdolaKEROGLOI AMARI • IPPOKRATIS KERAMARIS • ALEKSANDROS KERMELISBu • GEORGIOS KEROGLOI • GEORGIOS KESSINIS • KONSTANTINO Bana KITSIANO vdüler.• ANASTASIOS e döKIMOLIATIS ılar, •yin KIDOI • GEORGIOS KIKRELIS • HRISTOS KIKRELIS • ANNA KIMOLIATI • GEORGIOS KIMOLIATIS HRISTOS an çıkard Orad olisle• GRIGORIOS K KSANDRA KLEOVOILOI • ANTONIOS KLOIMASIS • IOSIF KOGKOIRIS • IREN KOEN • GRIGORIOSı KOZAKIS • AIKATERINI KOZAKOI ksin; “P t dış edilece du hu ki er dil me de INAKIS • HARILAOS KOKKINIDIS • NIKOLAOS KOKKINIDIS • PETROS KOKKINIDIS • AIKATERINI KOKKINIDOI • ELENI KOKKINIDOI • ATHANASIO eceksin,” dediler. yere •gid bir KOLIOS rab• er ETHRAS • VASILEIOS KOLENTIS • DIMITRIOS KOLIOS • PANAGIOTISbe KOLIOS STAIROS IOANNIS KOLIOS • ANDREAS KOLIOS • VASILEIO / Atina OS KARATZENIS • ATHANASIOS KARVELIS • EMMANOIIL KARDARAS • GEORGIOS KARDITSIS • EIRIPIDIS KARDOMATIS • KIRIAKI KAREGLI • ANA MANIOLA • NIKOLAOS KARMANIOLAS • ANNA KARNERI • EIAGGELIA KARNERI • LIDIA KARNERI • IOANNIS KARNERIS • DIMITRIOS KARNERIS • D S SFYROERAS TEOLOGO• NIKOLAOS KOLLAROS • AGGEL OS KOLLAROS • DIONISIOS KOLLAROS • STEFANOS KOLLAROS • STAMATIOS KOLLAROS • VIKTOR KOLLAROS HIAS • EMMANOIIL KOLOKITHIAS • GEORGIOS KOLOKITHIAS • VASILIKI KOLONELOI • EIRINI KOLIVA • DIMITRIOS KOLIVAS • PANAGIOTIS KOLIVA AKIS • NIKOLAOS KOMPOTIS • ANTONIOS KONDILIS • SPIRIDON KONTARIS • ALEKSANDROS KONTIS • MILTIADIS KONTIS • NIKOLAOS KONTI ONTOROIHAS • GEORGIOS KONTOROIHAS • IOANNIS KONTOS • GEORGIOS KONTOS • MIHAIL KONTOS • KLEOPATRA KONTOI • MARIKA KONT KORINTHIOS • ANTONIOS KORINTHIOS • KONSTANTINOS KORNIAS • ANTONIOS KORNIAS • THEODOROS KORFIATIS • IAKOVOS KORONAIO 32 1959 yılında Patrikhane adına casusluk yaptığı iddiasıyla sınır dışı edilen Teologos Sfyroeras ile ilgili dönemin Türk basınında çıkan haberler 33 İLK SÜRGÜNLER: Geri Dönüşsüz Bir Yolculuğun Hikâyeleri Anna Theodorides CETOBAC (Paris) doktora öğrencisi Fransızca aslından çeviren: Tolga Bilener, Galatasaray Üniversitesi, öğretim üyesi. “Sadece beşerden gayrısı eldir bana” Jean Giraudoux, Elpenor. İ stanbul’dan on iki bin Yunan uyruklu ve ardından da yaklaşık otuz bin Türk uyruklu Rumun sürülme hikâyesi, her ne kadar 1964’te onları iyi ağırlamayı başaramamış olsa da, Yunanistan’da iyi bilinen bir tarihi vakadır. Bu sürgün, aslında 19. yüzyıl sonlarında başlamış olan ve daha sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından pragmatik bir biçimde uygulamaya konan ülke nüfusunu etnik ve dini bakımdan homojenleştirme politikasının bir sonucudur. Modern Türkiye’nin inşası ve onun dünya güçleri arasındaki yerini alma sürecine, yerel düzeyde “asimile edilemez”, “yabancı”, hatta “milli güvenlik için tehlikeli” olarak kabul edilen sivil nüfusa karşı girişilen fiziki ve sembolik şiddet eşlik etmiştir (Sigalas, Toumarkine, 2008). Bu anlamda, 1964 sürgünü münferit bir vaka olarak kabul edilemez. “Türk devletinin gayrimüslimlere karşı uyguladığı sistemli siyasetin derin köklerini” incelediği çalışmasında Dilek Güven1, Türkiye Rumlarının ortak hafızasında yer eden ve aslında bir “uygarlık değişimine” tekabül eden Türkleştirme, İslamlaştırma ve “çağdaşlaştırma” siyasetinin aşamalarını hatırlatmıştır (Bozarslan, 2005: 225). Bu siyaset kabaca dört ana safhada gelişmiştir: Anadolu Ortodoks nüfusunun sürülmesi ve mübadeleye tabi tutulması2, bir Türk burjuvazisi yaratma amacıyla Rumların mallarına el konulması ve yeni mal edinmelerinin kısıtlanması3, 6-7 Eylül 34 1955 gecesi yaşanan ve uyruğu ne olursa olsun İstanbul Rumlarını ülkeyi terk etmeye iten yağma4, 1964 yılında da Yunan uyrukluları topluca sınır dışı etme kararı ve bunun etrafında gelişen baskı ve korkutma politikaları. Büyük bir kısmı daha önce Yunanistan’a hiç ayak basmamış olan bireylerin ya da ailelerin bu kadar etkin ve hızlı bir biçimde, adeta göz açıp kapayıncaya kadar sınır dışı edilmiş olmaları insanı şaşırtır. İki hafta içinde İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’nın (kendi ataları 1830’dan itibaren Osmanlı İmparatorluğu’ndan kopup Yunanistan’a bağlanmış olan topraklardan geldikleri için Yunanistan vatandaşı olan) en eski sakinlerinin bir kısmı ülkeyi terk etmek zorunda kalmışlardır. Uzun vadeli olarak okunduğunda, bu sürgün aslında Türkiye’nin Rumca konuşan Ortodoks nüfustan arındırılma tarihinin sadece bir perdesidir. Ancak bu uzun vadeli bakışın yanında, bu tarihi olayı kendi olup bittiği kısa zaman dilimi içinde yorumlamak da mümkündür. 1940’lı yıllarda İstanbul’da dünyaya gelmiş olan bir grup Yunan uyruklunun yaşadıkları, aslında 1964 sürgününün, vahşetine bizzat tanık oldukları 6-7 Eylül 1955 gecesi başlamış bir sürecin sonucu olduğunu gösteriyor. O tarihlerde 15 yaş civarında olan bu bireylerin yaşamı, 1955 ile 1964 arasındaki süreçte yaşanan bir başka olayla, 1958 tarihinde tamamen değişmiştir. Nisan 1958’de “İstanbul Helen Birliği” isimli dernek kapatılmış ve bu derneğin idare kurulunda görev alan babaları sekiz gün içinde İstanbul’u terk etmek zorunda kalmıştı. Tam bir geçiş dönemi olan 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında doğmuş olan babaları, bu zorunlu göçü geri döndürülmez ve çaresi olmayan derin bir adaletsizlik olarak yaşamış; kendilerini “ilk sürgünler” diye adlandırmışlardır.5 Bugün Atina ve Selanik’te yaşayan Amarilis’in, Dionisya’nın, Vasilya ve erkek kardeşi Nikos’un ayrı ayrı yaşadıkları deneyimler, kendilerini doğdukları şehirden koparan olaylar zincirine bu tarih aralığında nasıl tanık olduklarını ortaya koyuyor. 1958 yılında şehrin Rum entelijansiyasını hedef alan ve isim isim verilen bu ilk sürgün kararlarının amacı neydi? Bu sürgünler nasıl gerçekleşmişti? Bu soruları, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı ve 1965 yılında kurulmuş olan Sürgünler Derneği (Σωματείο Ελλήνων Υπηκόων Απελαθέντων εκ Τουρκίας)6 arşivleri sayesinde yanıtlayabiliyoruz. Bu iki yazılı kaynak bize “ilk sürgünler”in isim listesini de sağlıyor. Ancak bu insanların hiçbiri hayatta olmadığından, başlarına gelenleri bizzat nasıl yorumladıklarını bilme imkânımız artık yok. 1955-1964 arasındaki geçiş süreci hakkında bu kişilerin çocukları ile yapılan görüşmeler sayesinde bir ölçüde de olsa aydınlanıyoruz. Yapılan mülakatların amacı, bu ailelerin “ilk sürgünü” nasıl yaşadıklarını anlamaktı. Elbette Dionisya, Amarilis, Vasilya ve kardeşi Nikos’un7 öykülerini takip edebilmek için öncelikle bu genç kuşağın nasıl bir ortamda büyüdüklerini hatırlamak ve yaşadıkları olayların başlangıç noktası olarak gördükleri 6-7 Eylül 1955 gecesi hissettiklerini anlamak gerekiyor. İkinci olarak, tarihi süreç içinde birbirini takip eden kırılma noktalarının bu öncü aileler için nasıl yeni bir zaman algısı yarattığını ve aynı zamanda biyografilerinde nasıl bir yırtılma ya da kopmaya sebep olduğunu incelemek gerekiyor. 35 1958’de kapatılan ve üyeleri sınır dışı edilen derneğin nizamnamesi 36 “İlk Sürgünlerin” Çocukları 1941 ve 1944 yılları arasında İstanbul’da doğan Dionisya, Amarilis, Vasilya ve kardeşi Nikos, birbirleriyle aynı sosyo-kültürel ortamda, kişilerin toplumsal konumlarını dini kimliklerinin belirlediği bir ülkede büyüdüler. Hepsi Beyoğlu’nda (Cihangir ve Tünel) oturan ve eğitim hayatlarını azınlık okullarında (kızlar için Zapyon, erkekler içinse Zografyon) sürdüren bu çocuklar, benzer ilgi alanlarına sahiptiler; Kurtuluş Spor Kulübü’ne gidip gelirlerdi ve gerektiğinde birbirleriyle dayanışma içine de girerlerdi. Bu dört gencin ruhani, entelektüel ve sportif hayatları esas olarak üç kurum etrafında dönmekteydi: kilise, okul ve spor kulübü. Bu çocukların babaları, onların geçimini sağlayan, ailelerin bütünlüğünü ve güvenliğini temin eden temel birey olarak öne çıkıyor. Biri müteşebbis, biri tüccar, diğeri de merkezi İstiklal Caddesi’nde bulunan bir firmanın sahibi olan bu babalara örnek olarak Telemakos ele alınabilir. 1955 yılında 15 yaşında olan Vasilya ve yine o tarihte 11 yaşında olan erkek kardeşi Nikos’un babası Telemakos, bir ithalat-ihracat şirketinin sahibi iken 1955 yılında Murat isimli bir Türk arkadaşıyla ortaklık kurarak Beyoğlu’nda araba yedek parçaları satan bir dükkân açmış. Çocukların annesi olan eşi ise Beyoğlu’ndaki kiliselere bağlı olan “Pera’nın Hanımları” isimli hayırseverler birliğinin faaliyetlerine etkin biçimde katılıyormuş. İş hayatından arta kalan zamanda Telemakos, Nisan 1958’de mahkeme kararı ile feshedilen “İstanbul Helen Birliği” isimli derneğin kültürel faaliyetlerinin organizasyonuyla ilgilenirmiş. “İlk sürgünlerin” çocuğu sıfatıyla bu dört genç, kendilerini “Eylül 1955 olayları kuşağı”nın bir parçası olarak görüyor ve bu da kendi aralarındaki kuşak birliği hissini güçlendiriyor.8 Hepsi de 6-7 Eylül 1955 gecesi yaşadıkları dehşetengiz deneyimi, günlük yaşamlarını, alışkanlıklarını, hayatlarını ve tüm geleceklerini altüst eden olaylar zincirinin başlangıç noktası olarak hatırlıyor. Eylül 1955 Olayları: Altüst Oluşun Başlangıcı Her ne kadar 6 Eylül 1955 gecesi Dionisya, Vasilya ve Nikos İstanbul’da bulunmuyor idiyseler de, binaların uğradığı yıkımı, Büyükdere, Yedikule ve Kumkapı’da oturan akrabalarının başlarına gelenleri, Şişli ve Balıklı kabristanlarında kırılıp dökülen aile mezarlarını dehşet içinde gözlemlediler. Vasilya ve erkek kardeşinin öyküleri aileleriyle karaya ayak bastıkları Galata limanında başlıyor, evlerinin bulunduğu Cihangir’de devam ediyor ve Bizans surlarının gölgesindeki mahallelerde sona eriyor. Kendilerinden önce yağmacıların geçtiği bu güzergâh boyunca tanık oldukları yıkımı, yıkımın büyüklüğüyle orantılı bir sırayla hatırlıyorlar. O yüzden akıllarına önce evlerinin yakınındaki yıkıma uğramış kiliseler (Aya Triada ve Panagia Isodion) ve ardından, ateşe verildikleri için çok daha önemli bir yıkıma maruz kalmış olan Balıklı ve Kumkapı’daki kiliseleri gördüklerinde nasıl dillerinin tutulduğu geliyor. Kargaşa görüntülerini tam olarak aktarma ve ne anlama geldiklerini yorumlama konusundaki imkânsızlık, Dionisya’nın hikâyesinde de karşımıza çıkıyor. Dionisya tam da o sabah Atina’daki tatillerinden dönüşte Sirkeci Garı’nda tanık olduğu kargaşayı anlatıyor. Manzarayı gören ailesi, Cihangir’deki evlerine gitmeden önce Burgazada’daki bir akrabalarının yanına uğramaya karar veriyor. Ardından Beyoğlu’na geçtiklerinde gördüklerine dair Dionisya’nın ilk hatırladığı şey ise, okulu Zapyon’un uğradığı yıkım ve okul kurucusu Zappas’ın devrilmiş 37 6-7 Eylül saldırılarından birkaç kare heykeli. Dionisya, Sirkeci’nin içine düştüğü kargaşa ve okuduğu okulun hali dışında, vapurla adaya giderken ve oradan dönerken hissettikleri hakarete ve saldırıya uğrama korkusunu da hafızasına kaydetmiş. Her iki örnekte de, kendileriyle görüşülen tanıklar, şehirdeki manzaraları gördükleri kronolojik sırayla değil, kendilerini etkileme sırasına göre kopuk kopuk anlatıyor ve kendilerini tamamen aşan bu olayın uzaktan bir gözlemcisiymiş gibi davranıyor. Şehrin içinde kat ettikleri mesafe onların görgü tanıklığını daha anlamlı kılıyor, zira çok bilinen Beyoğlu bölgesindeki yıkımın yanı sıra, daha uzak mahallelerde neler yaşandığını da öğrenmemizi sağlıyor. Cemaatin yaşadıklarının tamamına tanık olan bu üçünün aksine, Amarilis bu deneyimi kendisinin ve ailesinin sığındığı Heybeliada’daki karakol amirinin evinde yaşamış. Her ne kadar Adalar’da büyük çaplı bir yıkım gerçekleşmemiş olsa da9 şehirde yaşanan olayların gürültüsü ve daha da önemlisi, belki de “tarihin en eski dezenformasyon tekniği” (Volkoff, 1999: 35) olan dedikodular adaya ulaşmıştı. 7 Eylül 1955 sabahı adaya ulaşan şehirdeki yağmanın haberi, çok çeşitli yorumlara neden olmuştu: Bu yorumların bir kısmı olayları aydınlatmayı sağlarken, diğerleri yakın vadeye dair endişe, belirsizlik ve kuşkuları körüklemişti. Dolaşan dedikodular arasında özellikle 8 Eylül 1955 gecesi adada bir katliamın gerçekleştirileceğine dair olanı Amarilis dehşetle hatırlıyor. Başka yerlerde olduğu gibi, burada da söylentiler bir yandan karmaşık bir olaya anlam verme çabasını yansıtıyor, öte yandan şehirde yaşanan saldırıların tür değiştirmiş bir devamına dönüşüyor.10 Hatta İstanbul’un geniş ölçeğinden Heybeliada’nın dar ölçeğine geçildiğinde, uygulanan şiddete dair söylentilerin giderek daha 38 abartılı hale geldiği gözlemleniyor. Bu sebeple söylentiler İstanbul’da gerçekte neler yaşandığına dair bilgileri çarpıtırken, ada sakinlerinin endişe düzeyini de yükseltiyor. Eylül 1955’te olup bitenler, o sırada İstanbul’da bulunsalar da bulunmasalar da, görüşülen kişileri psikolojik anlamda damgalamış durumda. Bu tarihten itibaren bu çocukların kaderi, babalarının kaderleriyle her zamankinden daha fazla iç içe geçiyor. Zaman Hızlandığında… 1955’ten itibaren hiçbir şey artık eskisi gibi değildir: Rum aileler İstanbul’un başka mahallelerine, Atina’ya, hatta ABD ve Kanada’ya taşınarak hayatlarını yeniden kurmaya çalışır (Sayad, 1999). Görüştüğümüz dört kişi, yakılıp yıkılmış binaların, kısmen devletin de ödediği tazminatlar sayesinde tamir edilmelerine tanık olur. Ama yine de genel hava ağır ve rahatsız edicidir. Artık sokakta anadillerinde konuşmaya çekinmekte, okul formalarını gizlemekte, çevrelerindeki toplumla temas kurmaktan kaçınmaktadırlar. Kendi küçük dünyaları dışındaki tüm ilişkiler, hesap-kitap yapma, kendine hâkim olma, duyguları kontrol etme süreçlerinden geçildiği için spontanlığını yitirmiştir artık. Eylül 1955 olaylarından itibaren yaşanan her şey bir vahamet havası içinde anlatılmaktadır. Bir gün, gittikleri azınlık okulundan döndüklerinde, evlerine babalarını aramak üzere üç emniyet görevlisinin geldiğini görürler. Babaları o sırada evde olmadığından, emniyet görevlileri evde arama yapmaya başlar. “Tüm çekmeceleri açtılar, buldukları her türlü belgeye el koydular ve yere koydukları bir karton kutunun içine attılar. Tabii ki evde çok sayıda Rumca yazılı kitap ve defter vardı. Mesela benim bir Yunan şiiri kitabım vardı, adamlar onu da aldı! Annem ve ben şaşkına dönmüştük,” diye hatırlıyor Vasilya. Akşam olmasına rağmen babasının bir türlü eve dönmemesi aileyi büyük bir endişeye sevk etmiş. Ertesi gün öğrenmişler ki babaları, “İstanbul Helen Birliği”nin tüm idare kurulu üyeleri gibi, Kıbrıs’taki Rum çetelerini destekleme suçlamasıyla gözaltına alınmış. Suçlu İlan Edilen, Yeniden Yaratılan Bir “Birlik” 1933 yılında kurulan “İstanbul Helen Birliği”, cemaatin kültürel faaliyetleri kapsamında konferanslar, danslar ve akşam yemekleri tertip eden bir dernektir.11 Kıbrıs’taki Türklere yönelik şiddet eylemlerinin artması üzerine Türk basını Rumlara karşı cezalandırıcı tedbirlerin alınmasını talep etmeye başlar (Cumhuriyet, 27 Aralık 1963). Bir kez daha12 (Türk ya da Yunan uyruklu) İstanbullu Rumlar, Yunanistan’da yaşayan Yunanlar ve Kıbrıs adasında yaşayan Rumlar (ki bu ada, nüfusunun çoğunluğu Rumca konuşan Hıristiyan Ortodokslardan oluşsa da hiçbir zaman Yunanistan’ın bir parçası olmamış ve 1960’ta bağımsız bir ülke haline gelmiştir)13 basında sık sık birbirine karıştırılıyor ve kamuoyunda İstanbullu Rumlar, Kıbrıslı Rumların faaliyetlerini destekliyormuş gibi bir hava yaratılıyordu. Her ne kadar görüşülen dört kişi, o tarihte Kıbrıs’ın varlığından bile habersiz olduklarını söyleseler de, bir kuşku ve ötekileştirme havası kamuoyuna hâkim olmuş ve ilk olarak Kıbrıs Rum çetelerini finanse ederek Türk devletinin çıkarlarına aykırı davranmakla itham edilen “İstanbul Helen Birliği”nin mensuplarına zarar vermeye başlamıştı.14 39 Böylelikle 1955’teki o korku dolu geceden üç yıl sonra, görüştüğümüz dört kişi önemli bir olayla daha baş etmek zorunda kaldılar: babalarını hapiste ziyaret etmek ve onun sekiz gün sonra sınır dışı edilişine tanık olmak. Babasının tutulduğu yere gittiğinde gördüklerini Vasilya şöyle anlatıyor: “Babamı ve arkadaşlarını ağır suç işlemiş insanlarla aynı yere koymuşlardı. Boyunları ve ayakları birbirine zincirlenmişti. Galiba 22-23 gün içeride kaldılar, tam hatırlamıyorum. (…) 26 Ekim’de, yani Aziz Andrea yortusunun olduğu gün, babamı serbest bıraktılar. Tarihi çok iyi hatırlıyorum çünkü serbest bırakılan “Birlik” mensupları içinde Andrea isimli bir rahip de vardı. Eve döndükten sonra babam az zamanımız olduğunu ve gitmemiz gerektiğini söyledi. Anneme, biz ve çocuklar için burada artık bir gelecek yok, diyordu.” Aileden ilk ayrılan, sınır dışı kararına tabi tutulan babası olmuş, birkaç ay sonra eşi ve oğulları Nikos da Atina’ya, onun yanına gitmişler. 25 Eylül 1959 günü ise büyükannesiyle birlikte Vasilya da uçağa binerek onların yanına gitmiş. Aile Atina merkezindeki 3 Eylül Bulvarı’nda bir daire tutmuş. Amarilis, Dionisya ve diğer sürgün çocuklarının yaşadıkları da hemen hemen aynı: evlerin aranması, özel eşyalara el konulması, bitmek tükenmek bilmeyen bekleyişler, babalarının hapse atılması ve ardından sınır dışı edilmesi ve ailenin tamamının geri dönüşsüz bir yolculuğa çıkması. Bu altı olay ve altı an birbirinin ardı sıra yaşanıyor ve aileleri aslında tanımadıkları bir ülkede yeni bir hayat kurma zorunluluğuyla baş başa bırakıyor. ELEN GÖÇ AKINI KARŞISINDA 1964 YILINDA TÜRKİYE’DEN YÖN ENLERİ KARŞILAMAYA GİRİŞİR, BU “İLK SÜRGÜN” AİLELERİ GEL İ GELENLER PALİO PHALİRO, ONLARA EV VE İŞ BULUR. YEN RİNİ DE RUM MEKÂNLARI NEA SMYRNİ, KİSPELİ SEMTLE R, İKİ SÜRGÜN DALGASININ, HALİNE GETİRİR. BU MAHALLELE N ANIN VE GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYA GEÇMİŞTE YAŞANAN İKİ KIRILM IK. YOLCULUKLARIN TANIĞIDIR ART 1964 yılındaki toplu sürgün kararıyla yanlarına en fazla 20 kilo eşya ve 20 dolar nakit para alma izni vererek ülkeyi terk etmeye zorlananların aksine, bu “ilk sürgünler” gidişlerini kısmen organize etme, düzenli bir biçimde taşınma, hatta mülklerini satarak mal varlıklarını mümkün olduğunca yanlarında götürme imkânına sahip olmuşlar. Yine de bu insanlar kendilerini her şeyden önce Polis’in sakini olarak görüyor ve köklerinin bulunduğu, işlerini, insan ilişkilerini inşa ettikleri bu şehre kendilerini bağlı hissediyor. Gidişleri her şeyden önce bir kopuş, yeni bir zamansal ve mekânsal algı yaratan bir kırılma anlamına geliyor. “Bu olaylar dizisi bana damgasını vurdu. (…) Hayatım alabora oldu.”, diyor Vasilya ve ekliyor: “Sürgün etmek, seni yaşadığın yerden kovmaları ve oraya bir daha asla geri dönememen anlamına geliyor. Tıpkı bugün Yunanistan’dan kovulan yabancılara yapıldığı gibi. Sürgün bu demektir, seni kapı dışarı ederler, ait olduğun sınırların ötesine atarlar. Geri dönme hakkın da yoktur”. 40 Atina’ya yerleşen bu “ilk sürgün” aileleri artık “gâvur” diye adlandırılmıyordu belki, ama onlara yeni bir isim bulunur hemen: turkospori (Türk tohumu). Yeni ülkelerine adaptasyon süreçleri uzun ve acılı olur. Yine de kendi aralarında bir dayanışma gelişir ve Atina’daki bazı mekânlara damgalarını vurmaya başlarlar: Patissia, Aharnon, Amerika Meydanı gibi mahalleler Rumların yerleştiği ve yeniden yarattığı mekânlara dönüşür. 1964 yılında Türkiye’den yönelen göç akını karşısında bu “ilk sürgün” aileleri gelenleri karşılamaya girişir, onlara ev ve iş bulur. Yeni gelenler Palio Phaliro, Nea Smyrni, Kispeli semtlerini de Rum mekânları haline getirir. Bu mahalleler, iki sürgün dalgasının, geçmişte yaşanan iki kırılmanın ve geri dönüşü olmayan yolculukların tanığıdır artık. Notlar 1 Dilek Güven, Cumhuriyet Dönemi Azınlık Politikaları ve Stratejileri Bağlamında 6-7 Eylül Olayları, İstanbul, İletişim, 2006. 2 Bu ilk aşama 1922 yılında yüz binlerce Rum’un ülkeyi terk etmesi anlamına geliyor (Bozarslan, 2005/4: 101-112). 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması, Türkiye’deki (İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada hariç) 1.500.000 Rum’un ve Yunanistan’daki (Batı Trakya hariç) 500.000 Müslüman’ın karşılıklı olarak göç ettirilmesini hükme bağlayarak bir etnik temizliğe yol açtı. Bu mübadele neticesinde Anadolu Ortodoksluğu son buldu ve hem Türkiye’de, hem de Yunanistan’da köklü etnik (nüfusun homojenleşmesi) ve sosyal (maddi zorluklar çeken kalabalık bir göçmen grubunun gelmesi) sorunlar yarattı. Sahip oldukları “établi” (yerleşik) statüsü sayesinde mübadeleden kurtulan İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada Rumlarının o tarihteki nüfusu ise yaklaşık 150.000 idi. 3 1920’li ve 1930’lu yıllarda iki kısıtlayıcı uygulama ortaya çıktı: bazı kurumlarda çalışan gayrimüslimler işten atıldı ve ardından bir takım serbest meslekleri icra etmeleri “yeterli Türkçe bilmeme” gerekçesiyle yasaklandı, ki “Vatandaş Türkçe Konuş!” Kampanyası da bu döneme denk gelir. 1941 yılında “Yirmi Kura Askerlik” olarak adlandırılan uygulama çerçevesinde 20 ile 40 yaş arası tüm gayrimüslim erkekler askere alındı; ama onlara silah teslim edilmeyip yol inşaatı gibi kamu hizmetlerinde kullanıldılar (Akgönül, 2001:53), (Bali, 1998). 11 Kasım 1942 günü TBMM tarafından 4305 sayılı “Varlık Vergisi” kanunu kabul edildi. Bu kanuna göre mükelleflerin ödeyeceği vergi miktarı, ait oldukları gruba göre hesaplanıyordu: M (Müslümanlar), D (Selanik Dönmeleri), E (Yabancılar), GM (Gayrimüslimler). Buna göre toplanan vergi miktarının büyük bir kısmını yabancılar ve gayrimüslim Türk vatandaşları karşıladı: “Vergi mükellefi olarak tespit edilen 61.673 kişinin sadece dörtte biri Müslümandı ve onlara da zaten büyük kolaylıklar gösterildi” (Bozarslan, 2007:48). 4 1955’ten itibaren 1964’e kadar her yıl İstanbullu Rumların yaklaşık % 10’u şehri terk etti (Güven, 2006: 14). Bu göç sadece Yunan uyruklular değil, Türk vatandaşı Rumlar arasında da yaşandı ve malını mülkünü satıp Yunanistan’a yerleşenlerin sayısı her yıl arttı. Ülkeyi terk edenlerin bir kısmı ise Yunanistan yerine Avustralya, Kanada ve ABD’ye göç etti (Alexandris, 1992: 270). 5 Görüşmeciler bu ifadeyi bizzat babalarından duyduklarını ifade ediyor. 6 Atina’daki Sürgünleri Derneği’nin arşivlerine bakıldığında ve 1955-1963 yılları arasında derneğe kaydolanlar incelendiğinde, bu kişilerin isimlerine, medeni durumlarına, Atina’daki adreslerine, pasaport numaralarına ve sınır dışı edilme tarihlerine ulaşmak mümkündür. Ayrıca bu kişilerin Türkiye’de bıraktıkları tüm taşınır ve taşınmaz mallar da listelenmiştir. 7 Görüşülen kişilerin isimleri, sosyolojik araştırmalarda geçerli olan “anonimlik” kuralı gereği değiştirilmiştir: “Görüşülen kişi ve olayların geçtiği mekanları önceden bilmeyen bir kişi, görüşülenleri bu metin sayesinde bulamamalıdır” (Beaud, Weber, 1997:116-117). 41 8 Le Problème des générations, [1928], (1990), (Kuşaklar Sorunu) isimli eserinde Karl Mannheim, kuşaklar sosyolojisinin teorik temellerini ifade etmekte ve üç anahtar kavram üzerinde durmaktadır: “kuşak durumu” (sosyal çevreyi belirleyen farklı güçler), “kuşak topluluğu” (bir sosyal ortamı, yani ortak sosyal ve entelektüel zemini paylaşan bir grup bireyden oluşan topluluk) ve “kuşak birliği” (belirgin bir tarihsel olayı, farklı deneyimler halinde yaşamış olsalar da paylaşma durumu). 9 Büyükada dışında. 10Resmi kaynaklar tükendiğinde ya da inandırıcılığını yitirdiğinde dedikodular önemli bir gayriresmi bilgi kaynağı haline gelmekte (Shibutani Tamotsu, 1966), ada halkının yaşadığı belirsizliği ve güvensizliği arttırmaktadır. 11 Stratis Mirivilis, D. Zakintinos et Konstantin Ztatos gibi tanınmış isimler bu kapsamda konferanslar vermeye davet edilmişlerdi (Alexandris, 1983, 1992: 272). 12 Bu durum özellikle Eylül 1955 olayları sırasında sık sık yaşanmıştır. 13Konuyla ilgili olarak Etienne Copeaux’nun kaleme aldığı Giriş bölümüne göz atılabilir, Claire MaussCoppeaux, Taksim! Chypre divisée, 1964-2005, Lyon, Adelsa, 2005. 14 İstanbul Helen Birliği’nin adında geçen “birlik” (Yn. enosis) kelimesi zihinleri karıştırmaya yeterliydi, zira Kıbrıs Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makarios’un Kıbrıs adasını Yunanistan’la birleştirme projesinin adı da “enosis” adını taşımaktaydı. Kaynakça Abdelmalek Sayad, La double absence. Des illusions de l’émigré aux souffrances de l’immigré, Paris, Le Seuil, coll. “Liber”, 1999. Alexis Alexandris, The Greek Minority of Istanbul and Greek-Turkish relations (1918-1974), Athènes, Küçük Asya Araştırmaları Merkezi, 1992. Dilek Güven, Cumhuriyet Dönemi Azınlık Politikaları ve Stratejileri Bağlamında 6-7 Eylül Olayları, İstanbul, İletişim, 2006. Etienne Copeaux, Claire Mauss-Copeaux, Taksim! Chypre divisée, 1964-2005, Lyon, Adelsa, 2005. Hamit Bozarslan, “Les minorités en Turquie “, Pouvoirs 115, ss. 101-112, 2005. Hamit Bozarslan, “Structures de pouvoir, coercition et violence en Turquie républicaine”, in Semih Vaner (ed.), La Turquie, Paris, Fayard, ss.225-249, 2005. Hamit Bozarslan, Histoire de la Turquie contemporaine, Paris, La Découverte collection Repères, [2004], 2007. Karl Mannheim Le Problème des générations, Paris, Nathan, [1928], 1990. Marc Devriese, “Approche sociologique de la génération”, Vingtième siècle. Revue d’histoire: La génération, Presses de Sciences Po, n°22, Nisan-Haziran 1989, ss. 11-16. Nikos Sigalas, Alexandre Toumarkine, “Ingénierie démographique, génocide, nettoyage ethnique. Les paradigmes dominants pour l’étude de la violence sur les populations minoritaires en Turquie et dans les Balkans”, European Journal of Turkish Studies, Thematic Issue n°7, Demographic Engineering - part I, 2008/2009. Rıfat Bali, “Cumhuriyet döneminde azınlıklar politikası”, Birikim, 115, 1998, ss.80-90. Rıfat Bali, L’Affaire Impôt sur la fortune (Varlık Vergisi), Libra, Istanbul, 2010. Samim Akgönül, Les Grecs de Turquie. Processus d’extinction d’une minorité de l’âge de l’Etat-nation à l’âge de la mondialisation (1923-2001), L’Harmattan, Academia Bruylant, 2004. Stéphane Beaud, Florence Weber, Guide de l’enquête de terrain, Paris, La Découverte, 1997. Tamotsu Shibutani, Improvised news: a sociological study of rumor, Indianapolis, Bobbs-Meril Educational Publ., 1966. Volkoff Vladimir, Petite histoire de la désinformation. Du cheval de Troie à Internet, Paris, Le Rocher, 1999. OIKAKIS • LEONIDAS KOIKOPOILOS • KONSTANTINOS KOIKOPOILOS • GEORGIOS KOIKOPOILOS • ANASTASIA KOIKOILA • VIKTORIA KOIKOILA • OIKOILAS • NIKOLAOS KOIKOILAS • EIAGGELOS KOIKOITSIS • IOANNIS KOIKOITSIS • IRAKLIS KOILOGLOI • KONSTANTINOS KOILOITHROS • AND OS KOILOIRIDIS • KONSTANTINOS KOILOIRIDIS • IOANNA KOILOIRIDOI • HARILAOS KOIMAKIS • GERASIMOS KOIMAKIS • NIKOLAOS KOIMAKIS OIMELAS • EIFIMIA KOINADI • HRISTOS KOINADIS • DIMITRIOS KOINADIS • THEODOROS KOINADIS • STAIROS KOINADIS • FOTIOS KOINADIS OINTOIRI • EIRINI KOIPA • KALLIOPI KOIRI • ODISSEAS KOIRIS • TILEMAHOS KOIRIADIS • EMMANOIIL KOIRMPAS • SOTIRIOS KOIRMPAS • DIMITR OIRTESIS • KORNILIOS KOIRTESIS • MARKOS KOIRTESIS • GEORGIOS KOIRTESIS • DIMITRIOS KOIRTESIS • KONSTANTINOS KOIRTESIS • DIMITRIO adaşlarla İstanbul’u aramıyorum. Diğer ark bul’u• HRISOSTOMOS KROMIDAS • HA RIMITZAS • NIKOLAOS KRITIS • GEORGIOS KROKODEILOS • GEORGIOS KROMIDAS KROMIDAS sen İstan n diyorlar ki “Aman,• PANAGIOTIS nuşu•rke koKIRIAZI MPRITIS • MARIA KIPRAIOI • MARIA IOANNIS KIRIAZIS • GEORGIOS KIRIAZIS • HARALAMPOS KIRIAZIS çünkü • STAMATIOS KIRIAKOPOILOS um or viy se l’u bu an İst n Be n”. rsu RISTOFOROS KIRIOI • AGGELOSse KIRIOI MIHAIL KIRITSIS • ANASTASIOS KIRITSIS • FANI KIROISI • ATHANASIOS KIROISIS • ATHANASIOS KIROISIS vm•iyo im,” ONSTANTIS • DIONISIOS KONSTANTINIDIS • GEORGIOS • EIAGGELOS-LOIKAS K İstanbul’a gideyKONSTANTINIDIS r. Fakat “Ah• ALEKSANDROS-NIKOLAOS uğum yeKONSTANTINIDIS ğd do TAIROS KONSTANTINIDIS • OLGA KONSTANTINIDOI • AFRODITI KONSTANTINOI • AIKATERINI KONSTANTINOI • SMARAGDA KONSTANTINOI • P a am m. Senede bir defa geliyorum demiyo•ru NTINOI-MODAS • MIHAIL KONSTANTOILAKIS KONSTANTINOS KONSTANTOILAKIS • KONSTANTINOS KONSTANTOILAKIS • IAKOVOS KONST un olurum. ha memn sem da• GRIGORIOS OSTIS • KONSTANTINOS KOSTIS • ba IOANNIS I FRAGKIDAKIS KOTSONOPOILOS • THEODOROS KOTSONOPOILOS • S bir yere git şkaKOSTOPOILOS ım. • ELISSAVET LADA • ANEST AGKOISIS • GEORGIOS LAGOS • NIKOLAOS LAGOIDAKIS • ALEKSANDROS LAGOIDAKIS LAGOIDAKIS en çıkard ri içimd• ANASTASIOS iğim bir ye vd se r da ka O ASILEIOS LAMPIRIS • DIMITRIOS LAMPIRIS • MARKOS LAMPIRIS • GEORGIOS LAMPRINOS • NIKOLAOSNOU LAMPRINOS / Atina • IOANNIS LAMPRINOS • PA OI • VASILEIOS KOITSOPOILOS • AGATHI I AGATHONIKI KOITSOPOILOI • DIMITRIOS KOITSOS I KOITSOPOILOS • KONSTANTINOS KOITSOIVELIS ILIANOS KRASSAS • VASILEIOS KREMIDAS • HRISTOS KRITIKOS • GEORGIOS KRITIKOS • SAVVAS KRITIKOS • IOANNIS KRITIKOS • KONSTANTIA ELİZAVET KATA OS LASKARIS • STEFANOS LASKARIS • MARINA LATOISAKI • EIAGGELOS LATSIS • PETROS LATSIS • ALEKSANDROS LATSOINAS • PANAGIOTIS LAT NIKOLAOS LEVANTIS • MIHAIL LEVANTIS • LIKOIRGOS LEVANTIS • DIMITRIOS LEVANTIS • MARIA LEVENTELI • IOANNIS LEVENTIS • GEORGIOS L SKOS LEIVADARIS • EIAGGELOS LEIVADAS • GRIGORIOS LEIVADAS • ANTONIOS LEIPSANOS • KONSTANTINOS LEKKOS • SOKRATIS LEKKOS • D RISTODIMOS-PETROS LEMPESOPOILOS • KLEANTHIS-NIKOLAOS LEMPESOPOILOS • AGGELIKI LEMPESOPOILOI • AIKATERINI LEMPESOPOILOI POI • ILIAS LETSOS • STAIROS LEIKAROS • ARISTEIDIS LEIKAROS • GEORGIOS LEIKAROS • GEORGIOS LEIKAROS • HRISTOS LEIKAROS • MARIA ASIOS LIAGKOS • VASILEIOS LIAGKOS • EMMANOIIL LIAGKOS • HRISTOS LIAGKOS • GEORGIOS LIAGKOIRIS • ELEITHERIOS LIANOS • NIKOLAOS L AFOS • ILIAS LIVIERATOS • EIGENIA LIGNOI • KONSTANTINOS LIODAS • DIONISIOS LIONSATOS • DIMITRIOS LIONSATOS • IRAKLIS LIONSATOS • NIKOLAOS LIOLIS • PANTELEIMON LIOLIS • NIKI LOGGOI • GEORGIOS LOGOTHETIS • ALEKSANDROS LOGOTHETIS • GEORGIOS LOGOTHETIS • A OS LORANDOS • KOSMAS LORANDOS • PANAGIOTIS LOIDAROS • IOANNIS LOIDAROS • ANTONIOS LOIDAROS • HRISTOS LOIDAROS • MARIK değildi ki “Biz Bazıları o kadar gitmeye hazırlıklı fişte• IOANNIS LIHOIDIS • EIAGGELOS L ı bileLIHOIDI bın• MARIA OILOS • HRISTOS LIKOIRGOS • ANASTASIOS LIPIATOS • IOANNIS LISAIOS ANDREAS LITOS zdola yip• bu leceğiz,” de ge sa sıl na AS • VASILEIOS MAGOILAS • NIKOLAOS MAGOILAS • AIMILIOS MAGOILAS • DIMITRIOS MAGOILAS • ELEITHERIOS nesi MAGOILAS • MIHAIL MAGO den iki ta ler en gid tıp pa ka ini Ev ar. tıl ak bır AGGELOS MAZARAKIS • ASKLIPIOS MAZARAKIS • ASKLIPIOS MAZARAKIS • GERASIMOS MAZARAKIS • GEORGIOS MAZARAKIS • DIONISIOS M krar rdi. “Te rını veMAΐTOS ahtarla anMAϊNOI AZOKOPOS • ELENI MAZOKOPOI • an KALLIOPI MAZOKOPOI • ROZA • DIMITRIOS • THALEIA MAKMANOIS • ALEKSANDROS MA getirip neme fişi MAKRIDIS • ZOI MALAMA • D AKRIS • GEORGIOS MAKRIS • FOTIOS MAKRIS • GEORGIOS MAKRIS-IOANNOI • VASILEIOS MAKRIDIS AFENTOILIS arsa •iş, döneceğiz, sende dursun. Ama uz GIOS MALITAS • ALEKSANDROS MALITAS • LORENTZOS MALOIGRIDIS • MIHAIL MALOIGRIDIS • DIMITRIOS...” sin MALOIPIS • NIKOLAOS MANALIS • N rir ve ere dil ke n, rsı arı çık ri kle me SIA MANETA • ALEKSANDROS • SAVVAS MANETAS • PROKOPIOS MANETAS • STAMATIOS MANIS • HRISTOS MANTHOS • THEODOR rsin, ye çekeMANETAS RDİ / İstanbul EITHERIOS LOIKREZIS • ALKIVIADIS LOIKREZIS • ALKIVIADIS LOIKREZIS • IOANNIS LOIKREZIS • KONSTANTINOS LOIKREZIS • DIMITRIOS LOILAS NOS LOIFAKIS • IOANNIS LOIFAKIS • GEORGIOS LIGIAS • AGLAΐA LIGKOIRI • MARIA LIGKOIRI • ELENI LIGKOIRI • HRISOSTOMOS LIGKOIRIS • STAI ET TANRIVE AHM • GRIGORIOS MANTZAROS • DIMITRIOS MANTZARO AOS MANSOLAS • IOSIF MANTALIDIS • EMMANOIIL MANTAS • HRISTOS MANTZAVINOS ERGIOS MANOLIS I EMMANOIILIDIS • AGLAOKRATI MAOILI • AIKATERINI MARAGKAKI • ANTONIOS-IOANNIS MARAGKAKIS • GEORGIOS MA ARDAS • ISIDOROS MARDAS • THEODOSIOS MARIS • SIMOS MARIS • IOANNIS MARIS • THOIKIDIDIS MARIS • MIHAIL MARIS I AITOISMIS • RALL NAKIS • DIMITRIOS MARINAKIS • DIMITRIOS MARINOS • IOANNIS MARINOS • ANTONIOS MARINOS • GRIGORIOS MARKANTONATOS • IOANNIS HEODOROS MARKOPOILOS • AGGELOS MARKOIIZOS • AIMILIOS MARKOITZAS • MIHAIL MARKOITZAS • EISTATHIOS MAROIDIS • GARIFALLIA M S • IOANNIS MAROILIS • HRISTOFOROS MAROILIS • HRISTOS MAROILIS • IOANNIS MAROISIADIS • IOANNIS MARRIS • IOANNIS MARTINIS • ORE ASTORAKIS • VASILEIOS MASTORAKIS • KONSTANTINOS MASTORIS • ANTONIOS MASTORIS • DIMOSTHENIS MATARAGKAS • DOROTHEOS MAT AIRIDIS • DESPOINA MAIRIDOI • AGGELOS MAIROGIANNIS • TRIANTAFILLOS MAIROGIANNIS • NIKOLAOS MAIROGIORGIS • ANTONIOS MAIRO ENI MAIROMMATI • VASILIKI MAIROMMATI • GEORGIOS MAIROMMATIS • THEOHARIS MAIROMMATIS • KONSTANTINOS MAIROMMATIS • IO AIROS • ALEKSANDROS MAIROIDIS • POLIHRONIS MAIROIDIS • THEODOROS MAIROIDIS • KONSTANTINOS MAIROIDIS • SOFOKLIS MAIROIDIS • STAIROS KOIKOILARIS • PRODROMOS KOIKOILARIS • PANAGIOTIS KOIKOILARIS • IOANNIS KOIKOILARIS • KONSTANTINOS KOIKOILAS • IOANN DREAS KOILOIMIS • KONSTANTINOS KOILOIMPIS • LOIKAS KOILOIRIDIS • ATHANASIOS KOILOIRIDIS • ALEKSANDROS KOILOIRIDIS • KONSTAN • IOANNIS KOIMAKIS • ALEKSANDROS KOIMARIANOS • ANTONIOS KOIMARIANOS • STAIROS KOIMAS • KONSTANTINOS KOIMELAS • GEORGIO • PANTELIS KOINANIDIS • FOTIOS KOINANIDIS • MARIKA KOINENI • VASILIKI KOINENI • KALLIOPI KOINIARI • AIKATERINI KOINIARI • ELEONOR RIOS KOIRMPAS • VASILEIOS KOIROS • ANTONIOS KOIROS • POLIKSENI KOIROI • ALEKSANDROS KOIROIKLIS • HRISTOS KOIROINIOTIS • IOANN OS KOISOILENTIS • STAMATIA KOISTODIMOI • NIKOLAOS KOITELAKIS • KONSTANTINOS KOITELAKIS • MIHAIL KOITOS • PERIKLIS KOITSOPETRO • APOSTOLOS KOPSIDAKIS • ARISTOFANIS KRALLIDIS • SPIROS KRALLIDIS • MARIA KRASSA • KONSTANTINOS KRASSAS • LEANDROS KRASSA lardan dolayı Uzun yıllar her doğan Rum bu konu ve sırtında i göğsün•de S • DIMITRIOS KIRIAKOPOILOS • THEODOROS KIRIAKOPOILOS ANDRONIKI STEFANOS KIRIAKOI • KONSTANTINOS KIRIAKO . KendKIRIAKOPOILOI borçluy•du siyaseten nu,KONSTANTATOI • SOKRAT S • THEOKLIS KIROISIS • MILTIADIS KIROISIS • NIKOLAOS KIROISIS • EMMANOIIL KIRTATOS soru• ALIKI Kıbrıs vard• ı.KOSMAS lalarıKIROISIS be ta ı, rd va r kle yü ır ağ KONSTANTINIDIS • DIMITRIOS KONSTANTINIDIS • IAKOVOS KONSTANTINIDIS • ERMINIOS KONSTANTINIDIS • KONSTANTINOS KONSTANTINID , İstanbul • KONSTANTINOS ’55 , ’64 n, za Lo , nu ru so t iye bil PAILOS KONSTANTINOI • NIKOLAOS KONSTANTINOI • IRAKLIS KONSTANTINOI • GRAMMATAS KONSTANTINOI-MODAS KON ka te mü ra Mo z ini ers gid TANTOIROS • IRAKLIS KOPAS • THEODOROS KOSTANTOIROS • IOANNIS KOSTARIS • PANAGIOTIS KOSTARIS • NIKOLAOS KOSTAS • ANASTASIO ta , işgal kuvvetlerinin anlayışı STAIROS KOTSONOPOILOS • ELENI LAVARIDOI • KONSTANTINOS LAGKADAKIS • ANNA LAGKOISI • ALEKSANDROS n bu LAGKOISIS • KONSTANTINO r, bütün bütü kada anınaLALA ası isy• GEORGIA rımadLAZAROI Ya• IOANNIS TIS LADAS • PANTELIS LADOPOILOS • SOFIA LALA • ZAFEIRIA LALA • DIMITRIOS LALAS • STAIROS LALA bütün bu yazdığı rihinLAPARDAS AϊKOS LAMPROPOILOS • ANASTASIAku LAMPROPOILOI • MARIA • LEONIDAS LAPARDAS • NIKOLAOS LARIOS • HR aten ta• MIHAIL kikLAMPROI surları, ha a LEVANTI • NIKOLAOS LEVANT TSOINAS • GEORGIOS LATSOINAS • ANTONIOS LAHANAS I ANDREOPOILOSdo - ANNA az taşım doğm• AGGELIKI ğarLEVANTI suna • MARIA fu nü m Ru ri kle yü LEVENTIS • PANAGIOTIS LEVENTIS • IOANNIS LEVENTIS • ROVERTOS LEVI • ELENI LEIVADA • MARIKA LEIVADARI • FRAGKISKI LEIVADARI • FRA i veril•di. llefiyetLEMONIS DIMITROILA LEMENTIOI • ANNA LEMENTIOI EMMANOIIL LEMPESIS • HRISTOS LEMPESIS • NIKOLAOS LEMPESOPOILO müke• ARISTEIDIS A KRITIKOI • EIAGGELOS KRITHARGIOTIS • DIMITRIOS KRIMITSOS • OIRANIA KRIMITZA • AIKATERINI KRIMITZA • MIHAIL KRIMITZAS • HRISTO ARALAMPOS KROMIDAS • GEORGIOS KILITIS • STAMATIOS KILITIS • LEONIDAS KILITIS • IOANNIS-DIMITRIOS KILITIS • PAILOS KILITIS • NIKOLAO • FILIPPOS LENAS • IOANNIS LENOPOILOS • AHILLEAS AS / İstanbulLEONTIDIS • KLEANTHIS LEONTIDIS • IOANNIS LEPOS • ALEKSANDROS LEPOS • EIDOKS LAKİ VİNG LEFAKI • MIHAIL LEFAKINIS • HARALAMPOS LEFAS • DIMITRIOS LEFAS • POLIKSENI LEONTI • GEORGIOS LIMNAIOS • FOTIOS LIMNAIOS • ATH LIANOS • EISTRATIOS LIANOS • GEORGIA LIANOI • MATTHAIOS LIAROS • MIHAIL LIAROS • IPAPANTI LIASKOI • IOANNIS LIATSOS • KONSTANTINO • ILIAS LIONTOS • ALEKSANDROS LIOITAS • HRISTOS LIPTATOS • STEFANOS LITOPOILOS • ANASTASIOS-VENIZELOS LITSIKAS • DIMITRIOS LIOL ANASTASIA LOGOTHETOI • SARANTIS LOΐZOS • DIMOSTHENIS LOIPOS • NIKOLAOS LOMVARDOS • NIKOLAOS LOMVARDOS-LAZARATOS • PRI KA LOIKA • HRISANTHI LOIKAKI • DIMITRIOS LOIKATOS • NIKOLAOS LOIKIS • SOFIA LOIKREZI • VETHRA LOIKREZI • KONSTANTINOS LOIKREZI S • AGATHI LOILOIDI • VASILEIOS LOILOIDIS • KIRIAKI LOILOIMARI • STILIANI LOILOIMARI • GEORGIOS LOINTOS • GEORGIOS LOINTOS • KONSTA IROS LIGKOIRIS • HRISTOS LIGKOIRIS • MILTIADIS LIGKOIRIS • THEOFILOS LIGKOIRIS • EISTATHIOS LIKIARDOPOILOS • KONSTANTINOS LIKIARD LIHOIDIS • EIAGGELOS LOLIS • ALEKSANDROS MAGIOPOILOS • VARVARA MAGOILA • SOFIA MAGOILA • GEORGIOS MAGOILAS • IRAKLIS MAGO OILAS • NIKOLAOS MAGOILAS • HARALAMPOS MAGOILAS • ANTONIOS MAGOILAS • EIGENIA MADIANOI • ALEKSANDROS MAZARAKIS • AGA yük müşterisi Babam muhasebeciydi, 100 tane bü ’nin . 4. Şu•be orduMALATOS DIMITRIOS MALAMOS • HARALAMPOS MALATOS • SOTIRIOS NIKOLAOS MALEAS • OLGA MALIOGLOI • GE kazanıy k paraMALATOS vardı. Ço• DIMITRIOS gel NIKOLAOS MANALIS • ALEKSANDRA MANDRA • PANAGIOTIS MANDRAS • KONSTANTINOS MANES • ANA “Hristo,• MPIANKA-AIKATERINI ı. Diyordu kiMANDILAS ıyd aş ad ark rü dü mü ROS MANTHOS • EIANTHIA MANTHOI • ANTONIOS MANIADAKIS • DIMITRIOS MANIKAS • IOANNIS MANOIKAS • GEORGIOS MANOILAS • NIK rada. Niye ı, kal bu tebaan• NIKOLAOS seninMANTIKAS OS • ARISTOFANIS MANTZAROS • APOSTOLOS MANTIKAS • EPAMEINONDAS MANTONANAKI tireyim• OMIROS değişMANTIKAS rum, MARDAS • NIKOLAO gidiyo ya, benMARDAS ARGIORIS • KIRIAKOILA MARDA • KONSTANTINOS MARDAS • EISTATHIOS MARDAS • GEORGIOS “Yok• EMMANOIIL bam da n?” Ba rsu iyo gid LOI MARINAKI • SOTIRIOS MARINAKIS • SKIPION MARINAKIS • GEORGIOS MARINAKIS • PANTELIS IOANNIS lınaMARINAKIS • AIAS M yordu.• Ak düşünüMARINAKIS e diy ,” ğim ce ne dö ri ge a ay 1 S MARKATOS • LILI MARKATOI • NIKOLAOS MARKIDIS • KONSTANTIA-MARIA MARKIDOI • NIKOLAOS MARKOPOILOS • EIAGGELOS MARKOPOILO i... eyeceğ giremMAROILIS MAROILI • GEORGIA MAROILI • ELENI MAROILI • ATHANASIOS MAROILIS • ARISTEIDIS MARO Türkiye’ye• SPIRIDON rdu KONTOPOILOI) iyoGENOS gelm(TO MAZARAKIS • MEGAKLIS MAZARAKIS • DIMITRIOS MAZARAKIS I VIKATOS • SPIRIDON MAZARAKIS I VIKATOS • NIKITAS MAZOKOPOS • MILTIAD AKRAS • NIKOLAOS MAKRAS • IOANNA MAKRI • EIGENIA MAKRI • EIAGGELIA MAKRI • SAVVAS MAKRIS • KONSTANTINOS MAKRIS • GEORGIO ESTIS MARTSELOS • ELENI MASOIRA • IOANNIS MASOIRAS MASTAKAS • DIMITRIOS MASTIHIADIS • ELENI MASTIHIADOI • SPIRIDO Atina İS•/THEOFANIS PERİKLİS PASHALİD TARAGKAS • GEORGIA MATIATOI • HRISTOS MATSAGGOS • HARALAMPOS MATSAGGOS • GEORGIOS MAIRAKIS • NIKOLAOS MAIRIS • GEORGIO OGORDATOS • IOANNIS MAIROMARAS • PANAGIOTIS MAIROMARAS • LOIKAS MAIROMIHALIS • MARIA MAIROMMATI • RALLOI MAIROMMAT OANNIS MAIROMMATIS • HRISTOS MAIROMMATIS • HRISTOFOROS MAIROMMATIS I KARAGKIOZIS • EIAGGELOS MAIROPOILOS • STILIANO • ANNA MAHAIRITSI • KONSTANTINOS MEGALOS • ATHANASIOS MEGALOS • ELENI MEGALOI • HARALAMPOS MELANITIS • NIKOLAOS MELISSA 44 31 Ocak 1964 tarihli Vatan gazetesi 45 KIBRIS MESELESİNİN REHİNELERİ: Basının gözüyle 1964 sürgünleri Doç. Dr. Ceren Sözeri Galatasaray Üniversitesi 1 964 yılı Kıbrıs meselesinin hemen her gün gazetelerin manşetlerinde yer aldığı, toplumda yükselen milliyetçiliğin gazeteler yoluyla da kışkırtıldığının gözlendiği bir yıl olmuştur. Bu çalışmada dönemin hükümetinin Kıbrıs konusunda Yunanistan’ı çözüme zorlamak için bir yöntem olarak kullandığı İkame, Ticaret ve Seyrisefain Anlaşması’nın iptali ve akabinde Yunan uyruklu Rumların sınır dışı edilişinin ülkenin ana akım gazetelerinde nasıl haberleştirildiği incelenmiştir. Araştırmada esas olarak ülkede o dönem en fazla satan, ana akım kabul edilebilecek, merkez sağ ve sol ideolojiyi temsil eden Akşam, Hürriyet, Milliyet ve Cumhuriyet gazeteleri taramış, bu gazetelerin 1964 yılında ilk sayfalarında yer alan sürgünlere ilişkin haberler ele alınmıştır. Analizde yöntem olarak içerik analizi yöntemi benimsenmiş ek olarak içeriklerin söylemi “eleştirel söylem analizi” yöntemiyle ancak araştırma süresinin kısıtlılığı nedeniyle daha çok makro yapısal özellikleri yani başlık, alt başlıklar, spot paragrafları ve giriş cümleleri yönünden analiz edilmiştir. Öncelikle dönem gazetelerinin Kıbrıs konusundaki tutumlarına da değinmek gerekmektedir. Akşam, Tercüman, Hürriyet gibi daha sağda yer alan gazetelerden Milliyet ve Cumhuriyet gibi Türkiye siyaseti çerçevesinde daha merkez sola kayan gazetelere kadar hemen tüm gazetelerin Kıbrıs meselesini bir milli mesele olarak gördüğü açıkça gözlenmiştir. Gazeteler bu milli meseleye yayın politikalarını hükümetin politikalarıyla özdeşleştirerek sahip çıkmış, özellikle dış politika söylemlerini “biz” gizli öznesi ve militarist bir dille 46 haberleştirmekten kaçınmamışlardır. Hükümetin Kıbrıs konusunda aldığı tüm idari ve askeri tedbirleri destekleyen gazeteler, konuyla ilgili düzenlenen milliyetçi hatta bazen ırkçı gösterileri ya da kampanyaları da genelleştirerek ilk sayfadan duyurmayı tercih etmiştir. Örneğin bir ilde düzenlenen bir protestoda dile getirilen sloganlar herkesin beklentisi, milliyetçi gençlerin düzenlediği ırkçı bir kampanya da (tüm) ‘gençlerin talebi’ olarak haberleştirilmiştir. Bu sırada yaşanan şiddet olayları ya da hedef alınanların yaşadığı sıkıntılar ‘milli mesele’ uğruna göz ardı edilmiştir: Azınlıklar da baskı altında Her ne kadar yürürlüğe konan politika yalnızca Türkiye’de ikamet eden Yunan uyruklu Rumları ilgilendiriyor gibi gözükse de uygulamada kapsam daha da genişletilmiş Rum azınlık okullarına hatta Patrikhane’nin istimlâk edilme yoluyla ortadan kaldırılması tartışmalarına kadar uzanmıştır. Bu durum da gazeteler tarafından hiçbir şekilde sorgulanmamış, aksine ortada somut bir delil olmamasına rağmen hedeftekilerin suçlu olduğu kanıtlanma gayretiyle haberler yayımlandığı dikkat çekmiştir. Suçlamalarda çoGAZETELER BU MİLLİ MESELEYE TİN ÜME HÜK ğunlukla resmi yetkililer NI ARI YAYIN POLİTİKAL kaynak olarak gösterilmiş, REK POLİTİKALARIYLA ÖZDEŞLEŞTİRE suçlananların kendilerini SAHİP ÇIKMIŞ, ÖZELLİKLE DIŞ savunma haklarının olmaGİZLİ POLİTİKA SÖYLEMLERİNİ “BİZ” yışları garipsenmemiş ve LE dolayısıyla onların savunÖZNESİ VE MİLİTARİST BİR DİL R. RDI ŞLA AMI INM KAÇ malarına, görüşlerine yer EN EKT İRM HABERLEŞT verme gereği duyulmamıştır. Hatta bazı durumlarda yapılan haberler izlenen politikaları aktarmanın da ötesinde kışkırtıcı nitelik taşımıştır. Patrikhaneye ilişkin tartışmaların yoğunlaşması ve Nisan ayı ortasında istimlâk edilmesinin, kaldırılmasının gündeme gelmesinin ardından faaliyetlerine bugün de yabancı olmadığımız Türk Ortodoks Kilisesi’nin lideri Turgut Erenerol 7-10 Mayıs tarihleri arasında üç gün boyunca Akşam gazetesinde Patrikhane aleyhine bir yazı dizisi kaleme almış, Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerine de demeçler vermiştir. Patrikhane’nin istimlâk edilmesi, kaldırılması tartışmaları Yunanistan’da da yankı bulmuş Selanik Şehir Meclisi bu tehdide başka bir tehditle cevap vermiştir. Ancak gazeteler açısından bu cevap kabul edilemez niteliktedir ve söylemde kışkırtıcılığın dozu arttırılmıştır, bu arada haber başlıklarında bu tehdide yol açan istimlâk kararının gizlenme gayreti dikkat çekicidir: “Yunanlılar’da Atatürk’ün Selanikte’ki evini yıkacak”1 (Hürriyet, 29 Nisan 1964) “Patrikhane istimlâk edilirse” (üst başlık, küçük puntoyla yazılmış) “Yunanlılar Atatürk’ün doğduğu evi yıkacaklar” (başlık), (Milliyet, 29 Nisan 1964) 47 Dönemin gazetelerinden Rum karşıtı söylemlere eşlik eden kupürler 48 Gazetelerde 1964 sürgünüyle ilgili olarak çıkan haberler “Selanik Şehir Meclisi, Patrikhane istimlak edilirse, Ata’nın evini yıkmak kararı aldı” (üst başlık), ismi verilmeyen Ankaralı bir yetkilinin sözleri manşete taşınmış “Dünyayı Yunanistan’ın başına yıkarız” (Akşam, 29 Nisan 1964) Sorgulayan değil yargılayan basın Her ne kadar yasanın iptali sonucunda sürgünlere ilişkin kararname 16 Eylül’de yürürlüğe girecekse de uygulama Mart ayı bitmeden başlamıştır. Takip eden süre içinde sürgün haberlerinin hemen tümünde benzer kalıpların kullanıldığı dikkat çekmiştir: “zararlı faaliyetleri bulunduğu tespit edilen” (Cumhuriyet, 1 Nisan 1964), “faaliyetleri kanuna aykırı görülen” (Hürriyet, 27 Mart 1964) ve en somut şekliyle “bazı yardım cemiyetleriyle ilgileri görülen” (Akşam, 28 Mart 1964)… Haklarında yurt dışına çıkarılma kararı verilen kişilerin bazılarının ailelerinin burada olduğu, işlerini eşlerine, akrabalarına devretmek 49 durumunda kaldıkları gibi hüzünlü hikâyeler de haberlerde yer almış ancak gazeteler son noktada sürgün edilenlerin suçlu olduklarına dair kanıyı güçlendirici yorumlar eklemeyi ihmal etmemişlerdir. Bununla birlikte izlenen dönem süresince gündelik yaşam içerisinde Rumların karışmış olduğu suçları konu alan haberlerin ilk sayfalarda yer bulduğu da dikkat çekmiştir. Hemen her gün rastlanan cinayet, hırsızlık, sahtekârlık konularını içeren haberlerde suçu işleyenin ya da karışanın Rum olması halinde bu durum mutlaka başlıkta ve spotta belirtilmiştir. Sonuç Bir dış politika aracı olarak bir yılda binlerce Rumun sürgün edilişi ve yine binlerce Rumun gerek korku gerekse sürgün edilenlerle ailevi bağları sebebiyle ülkeden ayrılışı, kalanların yaşadığı baskılar, ülke tarihinde azınlıkları hedef alan sindirme politikaları arasında yerini almıştır. Bu uygulamanın ve yol açtığı sorunların gazetelerde yer alış biçimi ise ülkede özgür, sorgulayan, eleştiren kısaca dördüncü kuvvet işlevini yerine getiren bir basının olmaması durumunda hak ihlallerinin nasıl örtbas edildiğinin görülmesi açısından önemlidir. Bir başka deyişle 1964 yılında Rumların dış politikanın rehineleri olarak görülmeleri yalnızca iç ve dış politika açısından değil basının devlet politikalarını sahiplenişi, bu uğurda kamusal işlevini göz ardı edişi açısından da Türkiye tarihinde kara bir leke olarak yerini almıştır. Notlar 1 Haberdeki imla gazetede yer aldığı şekliyle verilmiş, düzeltme yapılmamıştır. MATTHAIOS MERTZARIS • NIKOLAOS MERTZARIS • DIMITRIOS MERTZARIS • GEORGIOS MESOLOGGITIS • TILEMAHOS MESOLOGGITIS • DIMITR IA METAKSA • ELLI METAKSA • MATTHAIOS METAKSAS • ZISIS METAKSAS • NIKOLAOS METAKSAS • GEORGIOS-TRIFON METIRTIKAS • NIKOLAO OANNIS MILIOTIS • ANTONIOS MILIOTIS • SOFIA MILIOTOI • NIKOLAOS MILLAS • KONSTANTINOS MILLAS • IOANNIS MILLAS MILAS • SOFIA MIN HARALAMPOS MINAS • NIKOLAOS MINAS • PETROS MINAS • DIMITRIOS MINAS • NIKOLAOS MINAS • ANESTIS MINAS I KOVAS • EMMANOIIL M DIMITRIOS MITSAS • DIMITRIOS MIKROGIANNIS • ARISTEIDIS MINARDOS • IOANNIS MINARDOS • IOANNIS MINARDOS • ELENI MITSI • DIMITRI OANNIS MIHAILIDIS • PETROS MIHAILIDIS • EIANTHIA MIHAILIDOI • ANASTASIA MIHAILOI • KONSTANTINOS MIHALITSIS • GEORGIOS MIHAL ONIODI • STILIANI MONIODI • MIHAIL MONIODIS • PANAGIOTIS MONIODIS • THEODOROS MONIODIS • GEORGIOS MONIODIS • IOANNIS MO OSHOVOS • KONSTANTINOS MOSHOPOILOS • KONSTANTINOS MOSHOS • MARKOS MOSHOS • STILIANOS MOSHOS • MARKOS MOSHOS • VA GIOS MOIROIKIS • MARIA MOIROINA • FILOMILA MOIROINA • DIMITRIOS MOIROINAS • ANTONIOS MOISMOILIDIS • ROVERTOS MOISTAKAS • A syonun 4. Şube o zamanlarda Sirkeci’deydi, tam ista i m gibMPAHLAS mahku i alıpMPAHLAS MITRIOS MPARMPALIAS • HRISTOS MPARTZEOS • IOANNIS MPATZAIOS DIMITRIOS • HARILAOS • MIHAIL MPAHLAS • GE k izle•rin parma şısında. Orada kar EVANOS • ZOI MPEKLI • IOANNIS MPEKLIS • ANDREAS-ROVERTOS MPEKLIS • STAMATIOS MPELLAS • EIAGGELOS MPENETATOS • EIRINI MPER Ve . nı çekip onlara bir kağıt veriyorlardı oğrafları fot• MARGARO PILIRIS • HRISTOS MPIRIS MPLETSI • HRISTOS MPLETSIS • ANNA MPLIZIOTOI • DIMITRIOS MPOGIATZIS • GEORGIOS MPOGIATZO ıştı ve onlara eden yaz•ılm suç önc OANNIS MPOSINIS • VASILEIOS MPOTSAROPOILOS GEORGIOS MPOIGIOIKAS • PANAGIOTIS MPOIZAS • ARISTE da yaptıklar• ıSIMEON oraMPOTSAROPOILOS rlardı• .IOANNIS MPOIRNAZOS • GEORG OSIOS MPOILMETIS • ALEKSANDROS MPOINAKIS • KONSTANTINOS MPOINAKIS MPOIREKAS ışı ediliyo sınırd• POLIDOROS bir hafta içinde p atı zal im la zor OS MPRIOLAS • KONSTANTINOS MPRIOLAS • ADAMANTIOS MPRIOLAS • ZOZEF MIKONIOS • SOTIRIOS MILONAS • GEORGIOS MILONAS • IOAN ircisi babamın suçu, o kağıtta Ayakkabı tam KIRIAKOS MORAΐTIS • ARISTARHOS MORAϊTOPOILOS • GEORGIOS MORAϊTOPOILOS • IOANNIS MORAϊTOPOILOS • LEONIDAS MORAϊTOPOIL bu ırmaktı ve para kaç• HARALAMPOS ’yeNAKAMOILIS ODOLFOS NAKAMOILIS • GEORGIOS-PASIFIKOS NAKAMOILIS • VIKTOR NANOPOILOS • SIMEON NARLIS • NIKOL e, İsviçre yazdıklarına gör . AK NAHMIAS • EIAGGELIA NEGREPONTI • IRAKLIS NEGREPONTIS • KALLIROI NERANTZOILIS • VASILEIOS NERANTZ gidiyordu dım için• ANTONIOS paralar Kıbrıs’a yarNERANTZOILI LEIOS NIKAS • AGGELIKI NIKITAKI • GEORGIOS NIKIFORIDIS • NIKOLAOS NIKOLAΐDIS • DIMITRIOS NIKOLAΐDIS • GEORGIOS NIKOLAΐDIS • PANT KONSTANTINOS MOITAFTSOPOILOS • AGAPIOS MOITAFTSOPOILOS • NIKOLAOS MPAVAKIS • AIMILIOS MPAGIAS • AGAMEMNON MPAGIAS PAKOILAS • ALEKSANDROS MPAKOILAS • MARIKA MPALALA • FRANTZESKA MPALI • DIMITRIOS MPALIS • PETROS MPALLIDIS • ELPIDA MPAN STATHİS ARVANİTİS / Atina OLAΐDIS • VIRON NIKOLAΐDIS • HRISTOS NIKOLAΐDIS • EMMANOIIL NIKOLAOI • PANAGIOTIS NIKOLAOI • SPIRIDON NIKOLAOI • NIKOLAOS N RISTOS NINOS • GEORGIOS NITIS • EIAGGELOS NOIS • ANDREAS NOIOS • NIKOLAOS NOIOS • PRODROMOS NOMIKOS • KONSTANTINOS NOMIK ANAGIOTIS NIKTAS • DOROTHEA NIHA • PANAGIOTIS NIHAS • STAMATIOS NIHAS • MARGARITA NOE • HRISTOS NOE • GEORGIOS NOIS • MAR ANTHOPOILOS • DIMITRIOS KSANTHOPOILOS • IOANNIS KSANTHOPOILOS • DESPOINA KSANTHOPOILOI • KIRIAKITSA KSANTHOPOILOI • E ENAKIS • IOANNIS KSENAKIS • NIKOLAOS KSENAKIS • HRISTOS KSENAKIS • ANDREAS KSENOPOILOS • ELIZA KSENOPOILOI • SOFOKLIS KSENO A-AIKATERINI KSENOI • DIONISIOS KSIGKAKIS • HRISTODOILOS KSIGKAKIS • DIMITRIOS KSIGKAKIS • ALEKSANDRA KSIDI • AMALIA KSIDI • VASIL KONOMOI • NIKOLAOS OIKONOMOI • THEODOSIA OIKONOMOI • VASILIKI OIKONOMOI • DIMITRA OIKONOMOI • PANAGIOTIS OIKONOMOI • OS • VLADIMIROS ORIANOS • ANASTASIOS ORLANDOS • ATHANASIOS ORLANDOS • NIKOLAOS ORLANDOS • APOSTOLOS ORFANIDIS • ANTON GKALOS • GEORGIOS PAGKAS • IOANNIS PAGKAS • GERASIMOS PAGKAS • ANASTASIOS PAGONIS • VASILEIOS PAGONIS • IOANNIS PAGONIS • yu’nda aşım, Fedon Menegakis, Gümüşsu ad ark Bir GEORGIOS PALAMARIS • VIKTOR PALAMARIS • AGGELIKI PALAMIDI • ELLI PALASI PALLA • ZISIS PALLAS • EMMANOIIL PAMOLOI • LEONI rada, “Sen ne arıyorsun bu• MARIA u. Dedim çalışıyord ARASKEIAS PANAGIOTIDIS • DIMITRIOS PANAGIOTOPOILOS • IOANNIS PANAGIOTOI • HRISTOS PANAGIOTOI • KONSTANTINOS PANAGIOTOI m PANAGOPOILOS • AIKATERINI PANA im baba• GEORGIOS ,” dedi; “benPANAGIOTOI “Sorma OTOI • SPIRIDON PANAGIOTOI • AMALIA-ZAKELINA din işe?”. e gitme• ANTONIOS niyPANAGIOTOI . “Benim NTAZIS • IOANNIS PANTAZIS • EIFROSINI PANTAZIDOIe• IOANNIS • PANAGIOTIS PANTZOPOILOS • MARIOS PANTZOPOILOS • T k o?” dedim ış.” “N demePANTZOPOILOS ym alı ba te n na Yu ASILEIOI • AGATHAGGELOS PAPAVRAMIDIS • IOANNIS PAPAGEORGIOII • ALEKSANDROS PAPAGEORGIOI saat • HARILAOS PAPAGEORGIOI • NIKOLA geldi, 12 Bir kağıt• NIKIFOROS alıymış.PAPAGEORGIOI nan teba• ANTONIOS GEORGIOI • KONSTANTINOS PAPAGEORGIOI • PANAGIOTIS PAPAGEORGIOI • ANTO babam YuPAPAGEORGIOI lazım?” gitmeniz ereye ARGIRIOS PAPAGIANNAKIS • PANTELIS • STAMOS PAPAGIANNIS • DIMITRIOS PAPAGIANNIS • GEORGIOS PAPAGIANNIS • ALE z lazım.” “N e gitmemiPAPAGIANNAKIS nd içi PADIMATOS • PANAGIOTIS PAPADIMATOS • HRISTOS PAPADIMITRIOI • IOANNIS PAPADIMITRIOI I PAPADIS • ROMILOS PAPADIMITRIOI I PAPAD istan’a...”• STEFANOS PAPADOPOILOS • NIKOLAOS PAPADOPOILOS • KONSTANTINOS PAPADOPOILOS • ELE unanPAPADOPOILOS PADOPOILOS •“Y LEONIDAS OILOS • ANASTASIA PAKOILIERI • DIMITRIOS PAKOILIERIS • DIMITRIOS PALAVIDIS • GEORGIOS PALAVITSINIS • KONSTANTINOS PALAIOKOSTAS • İstanbul OS • IAKOVOS PAPADOPOILOS PAPADOPOILOS • DIMITRIOS-KLEANTHIS PAPADOPOILOS • KONSTANTINOS PAPADOPOILOS • NİKO KATAKUZİNO• /ELEITHERIOS PADOPOILOS • IOANNIS PAPADOPOILOS • IAKOVOS PAPADOPOILOS • IOANNIS PAPADOPOILOS • STAMATIOS PAPADOPOILOS • HRISTOS PA NASTASIA PAPADOPOILOI • ANDRONIKI PAPADOPOILOI • MARIA PAPADOPOILOI • THEOKTISTI PAPADOPOILOI • ELENI PAPADOPOILOI • ROMA NIKOLAOS PAPATHEOS • NIKOLAOS PAPAϊOANNOI • ALEKSANDROS PAPAϊOANNOI I PAPAGIANNIS • APOSTOLOS PAPAKIRIAKOS • IRAKLIS PA MITRIOS PAPANASTASIOI • ILIAS PAPANIKOLAOI • THEODOROS PAPANIKOLAOI • ARISTOTELIS PAPANIKOLAOI • HRISTOS PAPARAFIOI • HARAL RIOS MESOLOGGITIS • NIKOLAOS MESSINAS • KIRIAKOS MESSINAS • DIONISIOS MESSINAS • HRISTINA METAKSA • AGGELIKI METAKSA • HARI OS METIRTIKAS • EMMANOIIL METIRTIKAS • KADRIS METOI • SPIRIDON MILIOS • STILIANOS MILIOS • DIONISIOS MILIOTIS • ATHANASIOS MILIOT NA • ANNA MINA • EIAGGELIA MINA I KOVA • OIRANIA MINADAKI • NIKOLAOS MINAS • PAILOS MINAS • POLIDOROS MINAS • THEOFANIS MINA MINAS I KOVAS • GRIGORIOS MINAS I KOVAS • DIMITRIOS MINOPOILOS • VASILEIOS MITAKIDIS • EIAGGELOS MITROS • KONSTANTINOS MITSAK IOS MITSIS • HRISTOS MITSIS • VASILEIOS MIHAIL • NIKOLAOS MIHAIL • ATHANASIOS MIHAILIDIS • ANESTIS MIHAILIDIS • ISIDOROS MIHAILID LOPOILOS • GEORGIOS MNIMATIDIS • HRISTOS MNIMATIDIS • GEORGIOS MONIOS • AGGELIKI MONIOIDAKI • HRISTOS MONIOIDAKIS • PLOI Burgazada’da idik. Babam iskeleye n eli•niKLEOPATRA MOISTAKIDOI • KORNILIOS MOITAFID ANASTASIOS MOISTAKAS • TRIANTAFILLOS MOISTAKAS DönerkeI SAKIOS gitti. MOISTAKAS gazete almay•aAGISILAOS • HARILAOS MPAGIAS • NIKITAS MPAGIAS • IOANNIS MPAGIAS • GEORGIOS MPAGIAS ATHANASIOS le... MPAGIATIS • SIMEON MPAKAS • PAILO , “Güle• gü du or diy !” ey “H , du or llıy sa NOISI • IOANNIS MPARDAKOS • NIKOLAOS MPARDATSANIS • ATHANASIOS MPARDATSANIS • ERMIONI MPARMPA • VASILEIOS MPARMPALIA ı... Zor• GEORGIOS MPAHOIMIS • ATHANASIOS MPA t dışMPAHOIMI e? Hu•du ” NereyMPAHLAS EORGIOS MPAHLAS • KONSTANTINOS • PROKOPIOS EIDOKIA iyorum. GidMPAHLAS RKOVITS • THEMISTOKLIS MPETSIS • ALVERTOS MPEHMOARAM • MIHAIL MPILITSAS • DIMITRIOS MPILITSAS • MARKOS MPILALIS • STAMATIO bir gündü, çok zor... OPOILOS • ELLI MPOLETI • IOILIOS MPOLETIS • ALEKSIOS MPOLETIS • NIKIFOROS MPON • KONSTANTINOS MPONIS • KONSTANTINOS MPOSIN ONIODIS • AHILLEAS MONOPOLIS • ALEKSANDROS MORISIS • DIMITRIOS MORISIS • PETROS MOSHAKIS • IOANNIS MOSHOVAKIS • GEORGIO ASILIKI MOIGGOI • PAILOS MOIKAS • VASILEIOS MOIKAS • STAIROS MOIKAS • IOANNIS MOINDELOS • DESPOINA MOIROIKI • ATHANASIOS-GE İTA LUDARU / Atina GAR EIDIS MPOIKIS • IOANNIS MPOIKISMAR • DIMITRIOS MPOIKIS • PANAGIOTIS MPOILAS • ATHANASIOS MPOILMETIS • SOFOKLIS MPOILMETIS • THE GIOS MPOIROPOILOS • ELEITHERIA MPOIROPOILOI • MIHAIL MPOISIS • SOFIA MPRANTA • ANTIGONI MPRIOLA • KALLIOPI MPRIOLA • ATHAN NNIS MILONOPOILOS • EMMANOIIL MIRODIAS • GEORGIOS MITILINAIOS • ELEONORA MORAΐTI • EMMANOIIL MORAΐTIS • EISTRATIOS MORAΐT LOS • DIONISIOS NADALIS • VLADIMIROS NADALIS • KONSTANTINOS NAZLIS • DIMITRIOS NAZLIS • ERRIKA NAKAMOILI • IOSIF NAKAMOILI LAOS NARLIS • NIKOLAOS NASIS • KONSTANTINOS NASLIS • SPIRIDON NASTAS • VASILEIOS NATSIS • HRISTOS NATSIS • GEORGIOS NAIPLIOTI ZOILIS • ANTONIOS NERIS • ATHANASIOS NEROITSOS • PINELOPI NEROITSOI • GEORGIOS NIAROS • IOANNIS NIAROS • GEORGIOS NIAROS • V TELIS NIKOLAΐDIS • ANDREAS NIKOLAΐDIS • GRIGORIOS NIKOLAΐDIS • KONSTANTINOS NIKOLAΐDIS • HRISTOS NIKOLAΐDIS • ALEKSANDROS N NIKOLAOI • LEONIDAS NIKOLAOI • ARISTEIDIS NIKOLOPOILOS • MIHAIL NIKOLOPOILOS • IOANNIS NIKOLOPOILOS • ANTONIOS NIKOPOILO KOS • HRISANTHOS NOMIKOS • ILIAS NONIS • NIKOLAOS NONIS • PANAGIOTIS NOITSIOS • DOMNA NTENTE • ILIAS NTENTES • TIMOLEON NTINO RIA KSANTHAKI • MARIKA KSANTHAKI • LOIIZA KSANTHAKI • THRASIVOILOS KSANTHOPOILOS • ROMAIOS KSANTHOPOILOS • TRIANTAFILLO EMMANOIIL KSANTHOS • SPIRIDON KSANTHOS • PINELOPI KSANTHOI • ELENI KSANTHOI • IOANNA KSENAKI • IOANNA KSENAKI • DIMITRIO i, 17 milyonu Günümüze geliyoruz, 2 binden daha az kiş olur,• GEORGIOS ORI sa neORIANOS di kal nlar şim HARALAMPOS OIKONOMOI • AMALIA İsta • ATHANASIOS • NIKOLAOS ORIANOS • PETROS lıyor. Bu a kalakaOIKONOMOI nbul’d bir OIKONOMOI en geç i • STILIANO NIOS ORFANIDIS • MELETIOS ORFANIDIS • DIMITRIOS ORFANIDIS • EIAGGELOS ORFANIDIS ı gerPAGKA mallar• ELENI aldığınORFANIDIS spettiğin, ellerinden• EMMANOIIL olur? Ga sa ne• NIKOLAOS ma NIKOLAOS PAGONIS • kal MIHAIL PAGONIS PAGONIS • MARIA PAIDOVREKSAKI • ARISTEIDIS PAIDOVREKSAKIS • DIMOSTHENIS PAϊK r için kimseye bu iad•ele BenPALAMARI ne olur?• MARIA mesenPALAIOLOGOS MIHAIL PALAIOKOSTASver • SAVERIOS PALAIOLOGOS • ANTONIOS MARIA PALAMARI • MARGARITA PALAMA olur, ver sen ne a PANAGIOTID olay, ban adil birPANAGAKI IDAS PAMPALOS • AGGELOS PAMPALOS • KONSTANTINOS .PAMFILOS • GEORGIOS etmek• EKATERINI iadePANAGAKI rum Bunla• rıASTEROPI iyo etm ür ekk teş • NIKOLAOS PANAGIOTOI • MIHAIL PANAGIOTOI • MARIA PANAGIOTOI • KIRIAKOS PANAGIOTOI • ANASTASIA PANAGIOTOI • DIMITRIOS PAN ul kazandırıyor ama esasında Türkiye enk gayrim ap halde AGOPOILOI • EIFROSINIhar PANAGOPOILOI • KOSMAS PANAS • PANAGIOTIS PANOPOILOS • NIKOLAOS PANOPOILOS I HRISTOPOILOS • ANDREA ul nları kab . Bu biliyorPAPA a ede• MARTHA THEODOROS PANTZOPOILOS • LEONIDAS • MARIA PANORIOI • AGLAONIKI PAPA I HATZAKI • NIKOLAOS PAP nı ihy olan itibarı sıfırlanmış PANTZOPOILOS duruma• ANDREAS P AOS PAPAGEORGIOI • IOANNIS PAPAGEORGIOI • IOANNIS PAPAGEORGIOI • EIGENIA • VASILEIOS ıklarıPAPAGEORGIOI gerekir. Ald etmeleriPAPAGEORGIOI ür ekk teş a ban için iğim ett ONIOS PAPAGEORGIOI • MATTHILDI PAPAGEORGIOI • MARIA PAPAGEORGIOI • PANTALEON PAPAGIANNAKIS • KONSTANTINOS PAPAGIANNAK gerekir.• AKRIVI PAPADI • NIKOLAOS PAPADIMATOS • DIMITRIO etmeleriPAPADELLIS bana iad•eAISON-EIRIPIDIS EKSANDROS PAPAGIANNIS • MIHAIL PAPAGIANNIODIS irerek get OS • PANTELIS KSENOS • LEONIDAS KSENOS • PANARETOS KSENOS • NIKOLAOS KSENOS • VASILEIOS KSENOS • ALEKSANDROS KSENOS • DESPO LEIOS OIKONOMIDIS • HRISTODOILOS OIKONOMIDIS • AHILLEAS OIKONOMOI • HRISTODOILOS OIKONOMOI • IOANNIS OIKONOMOI • IOANN DIS • GERASIMOS PAPADIMOPOILOS • HRISANTHI / İstanbulPAPADIMOPOILOI • IOANNIS PAPADIS • DIMITRIOS PAPADIS • EMMANOIIL PAPADIS • IOANN İL VASİLİADİS MİHA EITHERIOS PAPADOPOILOS • NIKOLAOS PAPADOPOILOS • ATHANASIOS PAPADOPOILOS • SPIRIDON PAPADOPOILOS • VASILEIOS PAPADOPO • ALEKSANDROS PAPADOPOILOS • ALEKSANDROS PAPADOPOILOS • THEODOROS PAPADOPOILOS • NIKOLAOS PAPADOPOILOS • EIAGGELO APADOPOILOS • NIKOLAOS PAPADOPOILOS • NIKOLAOS PAPADOPOILOS • LEONIDAS PAPADOPOILOS • DIMITRIOS PAPADOPOILOS I PAPADI ALEA PAPADOPOILOI • FLORENTIA-IVI PAPADOPOILOI • TITOS PAPAZOGLOI • ELLI PAPAZOGLOI • PETROS PAPAZOGLOI • MARKELLA PAPAZOGL APALAS • ILIAS PAPALIOS • SIMEON PAPAMALIS I PAPADOPOILOS • STILIANOS PAPAMIHAIL • VASILEIOS PAPAMIHAIL • DIMITRIOS PAPAMIHAI LAMPOS PAPAS • IOANNIS PAPAS • NIKOLAOS PAPAS • THRASIVOILOS PAPAS I HATZAKIS • EMMANOIIL PAPAS I HATZAKIS • IOANNIS PAPASTILO 52 Rahatsızlıklarına bakılmaksızın sınır dışı edilen Yunan uyruklu Rumlardan biri 53 1964’TE İSTANBULLU RUMLARIN TÜRKİYE’DEN SINIR DIŞI EDİLMESİ Bu Uygulamanın Onların Sosyal Psikolojisinde Yarattığı Etkiler Prof. Dr. Nikolaos Uzunoğlu İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu Başkanı Ö zellikle 60’lı yıllarda İstanbul Rum cemaatinin temelini oluşturan ailelerin aşağı yukarı 40 yaşlarında olan reisleri, 1941-44 yılları arasında yaşanan yirmi yaş (18-45) akseri çalışma kampalarına sevk edilmesi ve merhamet tanımayan Varlık Vergisi uygulanırken 20’li yaşlarındaydılar. 30’lu yaşlarına geldiklerinde 6-7 Eylül 1955’te gerçekleşen Pogrom’u yaşadılar. Kolay anlaşılıyor ki 60’lı yılların başlarında İstanbul Rum cemaati, ağır yaralar taşıyan bir cemaatti. Yaşadığı bu korkunç olayların kâbusları hâlâ canlıyken, cemaatin kendini toparlamakta gösterdiği çabalar ve her şeye yeniden başlama gayreti son derece etkileyicidir. 4-5 yıl içerisinde tahrip edilen 65 kilisenin tümü, ve zarar gören okul, dernek binası, mezarlık gibi bir çok kurum sadece Rum cemaatinin kendi gayretleri ve malî desteğiyle onarıldı. Türk Devleti’nin verdiği tazminatın sembolik miktarda olduğu göz önüne alınırsa, 1955-63 yılları arasında cemaatin ne kadar büyük bir gayret sarf ettiğini anlamak zor değildir. 6-7 Eylül olaylarının geride bıraktığı hasarlara ve maliyenin düşmanca yaklaşımına rağmen, Rumların ellerinde bulunan ticarî müesseseler ayakta kalmayı, tekrar üretime geçmeyi başardılar. 1955-1963 yılları arasındaki göç oranının düşük olması (%10), sadece Yunanistan’ın iç savaştan yeni çıkmış olması dolayısıyla çekici bir iskân seçeneği oluşturmamasıyla bağlantılı değildir. Bunun sebebi cemaatin gelenekleriyle olan kuvvetli bağları, Ekümenik Patrikhane’nin çabaları ve en önemlisi insanların doğdukları topraklara olan büyük sevgisiydi. Ayrıca dikkati çeken bir şey daha var. Gerek cemaatin liselerine, gerek 54 üniversitelere girenlerin sayısında büyük bir artış göze çarpar. Demek oluyor ki zorlukların yıldırmadığı Rum cemaati, aslında hiç de güvenli olmayan geleceği için hazırlıklı olmaya çalıştı, diplomalar ve beceriler elde ederek muhtemel bir zoraki göç durumunda hayatta kalabilmenin zeminini yarattı. RAĞMEN RUM CEMAATİ 1963’E DEVAMLI UYGULANAN BASKILARA UDU. ANCAK RUMLARIN KADAR SOSYAL BÜTÜNLÜĞÜNÜ KOR BÜTÜN BU BASKILARIN VE ANLAMADIĞI BİR NOKTA VARDI. EBBÜSLERİNİN ARDINDAKİ, TOPRAKLARINDAN KOVULMA TEŞ İ’NİN İLERİ GELENLERİNDEN İSMET İNÖNÜ GİBİ TÜRK DEVLET I DEĞİL, 1908’DEN İTİBAREN BAZILARININ ŞAHSİ DÜŞMANLIĞ E İSE YÜZEYSEL BİR DEĞİŞİME UYGULANMAYA BAŞLAYAN, 1923’T I. UĞRAYAN DEVLET POLİTİKASIYD Devamlı uygulanan baskılara rağmen Rum cemaati 1963’e kadar sosyal bütünlüğünü korudu. Ancak Rumların anlamadığı bir nokta vardı. Bütün bu baskıların ve topraklarından kovulma teşebbüslerinin ardında, İsmet İnönü gibi Türk Devleti’nin ileri gelenlerinden bazılarının şahsî düşmanlığı değil, 1908’den itibaren uygulanmaya başlayan, 1923’te ise yüzeysel bir değişime uğrayan devlet politikasıydı. Devletin 1923’ten sonra sistemli bir şekilde tarihi saptırma politikası, 1914-24 dönemini yakından yaşayanların bile beynini tam olarak “yıkayamadıysa” da onları korkutmayı başarıp sonraki nesillere yaşadıklarını aktarmamalarını, başka bir değişle susmalarını sağladı. Bu durumda, bu sosyal yapının yok edilişine karşı çıkacak hiçbir kuvvet mevcut değildi. Bunu sağlamanın en iyi yolu da Rumları doğdukları topraklardan kovmaktı. Böylece, Rumları ve diğer “yabancı cemaatleri” vücuttan ameliyatla çıkarılması gereken bir “ur” gibi gören Jöntürkler Komitesi’nin plânı başarıya ulaşacaktı. Yunanistan’ın da ihmali neticesinde, 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’nın bir parçası olan Nüfus Mübadelesi’nden muaf tutulan İstanbul’da yaşayan Yunan vatandaşlarının muallakta kalan durumları bunu sağlamak üzere değerlendirildi. İstanbul Rumları için 1963 yılının Yılbaşı dönemi, yaşadıkları baskı ve katı şiddet açısından 1896 yılının Ağustos ayını hatırlatıyordu. Hayatlarının tehdit altında kaldığını Devlet görmezden geliyor, yurttaşlarını korumak için hiçbir girişimde bulunmuyordu. Kıbrıs meselesinin yarattığı gerginlik Rum cemaatine bir kan davası şeklinde yansımaktaydı. 1964 yılının Ocak-Şubat aylarında Kıbrıs’ta iki cemaat arasında olup bitenlerle hiçbir ilişkisi olmayan İstanbul Rum cemaatini “kötünün sebebi” gösterme çabaları başladı. Bu 60 günlük süreç içerisinde İstanbul Rumlarına karşı düşmanca bir atmosfer yaratıldı ve psikolojik açıdan yıpratılmaları sağlandı. 16 Mart 1964’te Yunan vatandaşlarının sınır dışı edilmeleri kararlaştırılınca, Rum cemaatinde büyük bir telaş baş gösterdi ve toplu bir göç paniği yaşandı. 55 Dönem gazetelerinde Varlık Vergisi’yle ilgili çıkan haberlerden... AG 56 12 ay içerisinde İstanbul’daki Rum nüfusu 90.000’den 30.000’e inerken Türkiye esaslı hiçbir tepkiye maruz kalmadı. Temel insan haklarının bu toplu ihlâlinin, mağdurların psikolojisinde çok yanlı etkileri oldu. Bunların birkaçını şöyle sıralayabiliriz: • 18 yaşından küçük olanlarda psikolojik travmalar daha hafif görünüyor. Bu bir bakıma ana dillerini serbestçe kullanabildikleri bir ortamda yaşamalarıyla bağlantılıdır. Bunun yanı sıra sıkı aile bağları da travmanın azalmasına yardımcı oldu. İç savaştan yeni çıkmış Yunanistan’ın okul ortamı, onları kökenlerini unutmaya ya da gizli tutmaya yönlendirdi. Ulus devlet formülüne uymayan herhangi bir şeyin dile getirilmesi, hem de “müttefik Nato üyesi” bir ülkeye karşı söz etmek olduğunda tehlikeli olarak nitelendirilebilirdi. Bu çocuklar 30, 40 ve de 50 yaşlarına geldiklerinde, topraklarından kovulmanın onlarda bıraktığı izler, kişisel tecrübeleri doğrultusunda değişik görülüyor. Orada yaşadıkları çocukluk yıllarını tamamen unutmaktan, büyük bir nostaljiyle hatırlamaya kadar çelişkili tepkilere rastlamak mümkün. Bunların çoğu, zamanla orada neler olduğunu düşünmeğe ve harekete geçmeğe başlarlar. • 18-50 yaşları arasında olanlar, genelde Türkleri medeniyeten uzak bir millet olarak gördüklerinden artık İstanbul’da yaşamıyor olmalarını bir şans olarak değerlendirirler. Ayakta kalma mücadelesinde olduklarından, doğdukları yerle ilgili herhangi bir anıyı yaşatmanın anlamsız olduğuna inanırlar. Türklerle hiçbir anlaşmanın mümkün olmadığına inandıklarından geriye bakmadan, yalnız geleceği düşünmeye çalışırlar. • En ağır travmalar 50 yaşından büyük olanlarda rastlanır. Özellikle kadınların sosyal hayattan uzaklaştıkları, büyük bir bölümünün de ruhsal bunalım geçirdiği görülür. Tıbbî açıdan diğer nüfusla kıyaslandığında depresyon geçirenlerin sayısı çok daha yüksektir. Erkeklerde de buna benzer ruh sarsıntıları görünür, ancak bunların biraz daha küçük çapta olduklarını diyebiliriz. Bu insanların hayatı telâfi edilemeyecek şekilde sarsıldı ve aralarında en trajik vakalar, hayatlarına kendi elleriyle son verenlerdir. İntiharın sosyal bir tabu olması itibarıyla, bu şekilde hayatlarına son verenlerin sayısını tam olarak bilmemiz pek mümkün değil, buna rağmen sayılarının 20’den fazla oldukları düşünülüyor. • SO NA ATH ATH VA TO AL AL •V • PA •S SIO AN KO AN KA •A •K AN NA RIT •M GIS NO AR •S HA •M IOS REN •D AS •H LO AIG KI VAV •S VA TAN NIK HR VA •P GGELOPOILOS • ANDREAS AGGELOPOILOS • VASILEIOS AGGELOPOILOS • DIONISIOS-GEORGIOS AGGELOPOILOS • DIONISIOS AGGELOPOILO OFOKLIS AGGELOPOILOS • MIHAIL AGGELOPOILOS • HRISTOS AGGELOPOILOS • ANTONIA AGGELOPOILOI • VASILIKI AGGELOPOILOI • IOA A-AIKATERINI AGGELOPOILOI • MARGARITA AGGELOPOILOI • THEODOROS AGELOPAS • DESPOINA ADAMANTIDOI • DAIID AZOIZ • IOANN HANASATOS • STEFANOS ATHANASIADIS • ATHANASIOS ATHANASIADIS • KONSTANTINOS ATHANASIADIS • AIRILIOS ATHANASIADIS • ELEN HANASIADOI • IOANNIS ATHANASOPOILOS • FOTIOS ATHINAIOS • DIMITRIOS ATHINAIOS • NIKOLAOS AIKATERINIADIS • ANTONIOS AKASI ASILEIOS AKASIS • STILIANOS AKATOS • VALENTINI AKATOI • LEON-KAROLOS AKEL • HRISOSTOMOS AKRAS • STAIROS AKRAS • KIRIAKOS AL OPOILOS • EIRINI ALVERTI • NIKOLAOS ALVERTIS • ASPASIA ALEKSANDRIDOI • PANAGIOTIS ALEKSATOS • KONSTANTINOS ALEKSIS • EIAGGELO LEKSIOI • DIMITRIOS ALEFRAGKIS • IOANNIS ALEFRAGKIS • ROMALEA ALIMPERTI • ANTONIOS ALIMPERTIS • ANTONIOS ALIMPERTIS • STAIRO LIMPERTIS • NIKOLAOS ALIMPERTIS • KONSTANTINOS ALIMPERTIS • EVAGGELOS ALIMPERTIS • ANTONIOS ALIMPERTIS • VASILEIOS ALIMPERT ı. muz semtte Feriköy İlkokulu vard ğu du ur ot im Biz PANAGIOTIS AMANATIDIS • PAILOS AMANETIDIS • ELPIDA AMARANTOI • IOANNIS AMIRALIS • EMMANOIIL AMIRALIS • GEORGIOS AMOIR ıfta bir çocuk var, babası Yunan İlkokulu. 5.• sın STEFANOS ANAVLAVIS • GEORGIOS ANAGNOSTOPOILOS ATHANASIOS ANAGNOSTOPOILOS • EIFROSINI ANAGNOSTOPOILOI • THEOD Rum sının ANAMATEROI • SOF cuk baba• AFRODITI alı. ÇoANAMATEROS OS ANAMATEROS • KONSTANTINOS ANAMATEROS ANAMATEROS • DIMITRIOS Türk teba , annesi tebaalı• GEORGIOS NAMATEROI • PETROS ANANIAS • ANTONIOS ANASTASIADIS • ANESTIS ANASTASIOI • ANASTASIOS ANASTASOPOILO r çocuğu,• MAIROIDIS ANDRALI çıkardıla dersten nın İna ış. alm i tin ye bii ta ONSTANTINOS ANDREADIS • DIMITRIOS ANDREADIS • AGLAϊA ANDREADOI • ARGIRO ANDREADOI • ANTONIOS ANDREOPOILOS • MARGARI liyetten lı faa raber, zarar• IPATIA la beANDRITSOPOILOI r; babasıy NDREOI • STEFANOS ANDRIKOPOILOS MARIA ANDRITSOPOILOI • FOTEINI ANDRITSOPOILOI • ELISAVET ANDRIO rdüle gö• tü . cak gibi değil er. OlaANDROITSOPOILOS AZENAMPE • NIKOLAOS ANDRIOTIS • IAKOVOS ANDRIOTIS ANDRIOTIS • DIMITRIOS • PANAGIOTIS ANDROITSO ışı ettil ı sınırd dolay• IOANNIS VIRGINIA ALIMPRANTI • KONSTANTINOS ALMPANTIS • DIMITRA ALMPERTI • EITHALIA ALMPERTI • MARKOS ALMPERTIS • AIKATERINI ALFAT z GO / İmro AGRIPPINI ANDROITSOI • STILIANOS ANNINOS • ELPINIKI ANNINOI • PERIKLIS ANTZIOPOILOS • SMARAGDA ANTRIA • KONSTANTINOS ANTIPA BARBA YOR KONSTANTINOS ANTIPAS • IOANNIS ANTIPAS • DIMITRIOS ANTIPAS • THRASIVOILOS ANTONARAKIS • STILIANOS ANTONAROS • GEORGIO NTONIADIS • GEORGIOS ANTONIADIS • ANTONIOS ANTONIADIS • ANNA ANTONIADOI • AGGELIKI ANTONIADOI • NIKI ANTONIADOI • ATH ASIOS ANTONIOI • HARALAMPOS ANTONIOI • HARALAMPOS ANTONIOI • VIRGINIA ANTONIOI • FOTIOS ANTONOPOILOS • GEORGIOS ANOM TIS • DIMITRIOS ANOMERITIS • GRIGORIOS AKSIOTIS • KONSTANTINOS AKSIOTIS • DOMNA APELIDOI • AIKATERINI APERGI • FOTEINI APER MARIA-FRANTZESKA APERGI • POLINA APERGI • ELENI APERGI • MIHAIL APERGIS • ANTONIOS APERGIS • PETROS APERGIS • IAKOVOS APE S-MPAKES • ALEKSANDROS APERIOS-MPELLAS • NIKOLAOS APOSTOLIDIS • SPIRIDON APOSTOLIDIS • VALENTINI APOSTOLIDOI • KONSTAN OS APOSTOLOPOILOS • ANASTASIOS ARAPOGIANNIS • HRISTOS ARVANITAKIS • GEORGIOS ARVANITAKIS • NIKOLAOS ARVANITAKIS • IOANN RVANITAKIS • PANAGIOTIS ARVANITAKIS • VARVARA ARVANITI • HRISTOS ARVANITIS • EISTATHIOS ARGETAKIS-KLAS • ILIAS ARGETAKIS-KLA STILIANOS ARGETAKIS-KLAS • NIKOLAOS ARGOIDARIS • ARGIRIOS ARGIRAKOS-ARGIROPOILOS • HRISTOS ARGIRIS • NIKOLAOS ARGIRIS • M AIL ARGIROPOILOS • ANNA ARGIROPOILOI • GEORGIOS ARGIROS • NIKOLAOS ARGIROS • LOIKIANOS ARKAS • KONSTANTINOS ARMADORO MIHAIL ARMADOROS • PARASKEIOILA ARMADOROI • AIKATERINI ARMAKOLA • ANTONIOS ARMAKOLAS • ELENI ARMAO • MARIA ARMAO SIF ARMAOS • IOSIF ARMAOS • IOANNIS ARMAOS • IAKOVOS ARMAOS • NIKOLAOS ARMAOS • SOFOKLIS ARMAOS • ANTONIOS ARMAOS • L NTZOS ARMAOS • NIKOLAOS ARMAOS • ANDREAS ARMAOS • MIHAIL ARMAOS • PAILOS ARMAOS • SMARO ARMAOI • APOSTOLOS ARMPIRO DIMITRIOS ARSENIKOS • SAVVAS ARSENIKOS • ARTEMISIA ARTEMIS • GEORGIOS AROLIAS • ANASTASIA ASDERI • ELENI ASDERI • GEORGIO rından ık cezaevi kuruldu, Marmara adala aç a rad Bu HARIKLEIA ASSANI • KONSTANTINOS ASTERIS • DIAMANTIS ASTERIS • ELENI ASTRA • SOFIA ASTRA ildi, • SIMEON ATLAMAZO getirASTRAS iler aday• aIOANNIS kiş lı za ce ır ağ a lib ga an ı’d ral İm OI • ANASTASIA ATSIDOI • THEODOROS AIGERIS • THRASIVOILOS AIGERIS • GEORGIOS AIGERIS • KONSTANTINOS AIGERINOS • KONSTANTINO s ne iydi. He•rke çok fecAIGOISTINOS günle•rSPIRIDON GERINOS • THOMAS AIGERINOS • GEORGIOS • SOFIA MIHAIL AITOISMIS-MARIS • VASI ı. İlkAIGOISTAKI bırakıld serbestAIGERINOS rdı. Ad• am AFENTAKI • AIKATERINI AFENTAKI • ALEKSANDROS AFENTAKIS • IOANNIS AFENTAKIS • SOTIRIOS EIGENIA VAVAKI • NIKOLAO iyorlaAFENTAKIS pacağını şaşırmıştı. Bunlar eve gir AVOILAS • PETROS VAVOILAS • ya GEORGIOS VAVILIS • ELISAVET VAGENA • KONSTANTINOS VAGENAS • GEORGIOS ı. • MIHAIL VAGIA lmamıştVAGENAS ka lük tü kö bir arı ıkl ad pm ya ı, rd rla VAGIAS • GEORGIOS VAGIAS • GEORGIOS VAGIAS STAMATIOS VAGIAS • STEFANOSvu VAGIAS • IORDANIS • THRASIVOILOS VAGIAS • GEORGIO ruyo DİMİTRİ ZORLOS / İmroz SIMAKOPOILOS • KONSTANTINOS ASIMAKOPOILOS • MIHAIL ASIMAKOPOILOS • DANAI ASKELI • EMMANOIIL ASKELIS • EIRINI ASKEROPOIL AGIAS • GEORGIOS VAGIAS I MPAGIAS • ORESTIS VAϊOPOILOS • ATHANASIOS VAϊOPOILOS • HARALAMPOS VAIOS • GEORGIOS VAKALIS • KON NTINOS VAKALIS • NIKOLAOS VAKOINTIOS • MATTHAIOS VALAVANIS • GEORGIOS VALAKAS • VASILEIOS VALAKAS • STEFANOS VALAKAS KOLAOS VALAKOS • GEORGIOS VALETAS • DIMITRIOS VALLIS • TOMAZOS VALLIS • IOANNIS VALLIS • GEORGIOS VALLIS • ARGIRO VALLIAD RISTOS VALLIADIS • KONSTANTINOS VALLIADIS • GEORGIOS VALLIADIS • IOANNIS VALLIADIS • MIHAIL VALLIADIS • ALEKSANDROS VALLIANO ASILEIOS VALLIANOS • GEORGIA VALMA • AMALIA VALMA • ERASMIA VALMA • IOANNIS VALMAS • GRIGORIOS VALMAS • ATHANASIOS VALMA PETROS VALMAS • ANASTASIA VALSAMAKI • VASILIKI VALSAMAKI • THEMISTOKLIS VALSAMAKIS • NIKOLAOS VALSAMAKIS • RALLIS VALSAM 58 Atina’daki Heybeliadalılar Derneği ve duvarlarında yaşatılan İstanbul hatıraları 59 ATİNA’DA RUM KALMAK Yrd. Doç. Dr. Hakan Yücel Galatasaray Üniversitesi Süheyla Yıldız Galatasaray Üniversitesi doktora öğrencisi T ürkiye’nin uluslaşma serüveni içinde ‘‘Türk’’ olarak görülmeyen unsurlar özellikle de Rumlar, dışlanmak, aşağılanmak ve kovulmakla sınandılar. 2013’ün son günlerinde Atina’da gerçekleştirdiğimiz saha araştırmasıyla 1964’ün, kapanması mümkün olmayan bir yaranın tarihi olarak önemini, İstanbul’un son sürgünleriyle kısa ama yoğun bir süreçte deneyimledik. İstanbul, hem İstanbul’da hem Atina’da Polites [İstanbullu] olarak kalmayı başaran bu insanların büyük bir özlemle ve de aynı zamanda hüzünle andıkları memleketleri. Terk etmedik, sabrettik, kovulduk Çünkü onlar, kimliklerinin temelini oluşturan mekandan 1964 yılında, 6-7 Eylül olayları ile 1964 Sürgünü arasındaki karanlık dönemde ya da sonrasında koparıldılar. Hiçbir zaman terk ettik demeyen ve zaten zihinlerinde de yurtlarını terk etmemiş olan bu son sürgünler, yoğun kırgınlıkları ve derin hüzünleriyle ‘‘kovulduk’’ sözünü hep yinelediler. Onları yurdundan eden, kendilerinden bağımsız yürüyen ama “içimizdeki yabancılar” olarak bedelini ödedikleri siyasal konjonktürdü. Atina’daki ilk günümüzde, 1964’de, daha 18 yaşında bir genç kızken çok sevdiği mahallesi Tarlabaşı’nı ve gelecek hayallerini birkaç gün içinde terke zorlanan kukla sanatçısı (kendi deyişiyle kukla doktoru) İrini ‘‘Aman bu Kıbrıs aman!’’ demişti bize. İrini yanında hala sakladığı ilk kuklası “Sarıklı Medrese Hocası”nı getirmişti, sonra onun yanına 60 Atina’da yaptığı ilk kuklası “İnce Memed”i eklemişti. Şimdi bu kuklalar yüzlerce kuklayla dolu evinin en değerlileri olarak vitrindeki yerlerini koruyorlar. İstanbul Rumluğunun tahrip sürecinin düğüm noktası 1964’tü ama Atina’da önümüze özellikle çıkan diğer tarih 1964’ün habercisi 1959 yılı sürgün kararlarıydı. Kıbrıs sorunu kaynaklı sınır dışı edilmeler daha 1950’lerin sonlarında başlamış, zengin/fakir, genç/yaşlı ayırt etmeden Yunan uyruklular keyfi olarak sınır dışına çıkartılmış. O nedenle Atina’da karşılaştığımız özellikle İstanbul özlemiyle anavatanlarından kopuk bir şekilde yaşayan “siyasi nedenlerle” “ajanlık” suçlamalarıyla sınır dışı edilen bu insanlar, çok farklı sosyal tabakalardan geliyorlardı. Hepsinin ortak noktaları, işlemedikleri bir suçun bedelini ödemiş olmalarıydı. Şimdiyse buna rağmen bambaşka bir kentte ve bambaşka bir zamanda biraz eksik de olsa, kovuldukları mekanın kimliğini, Rumluklarını yaşıyorlar. Gerçekten tüm görüşmecilerimizin belirttiği gibi Kıbrıs’ın bedelini ödeyenler onlardı, kalacaklarını umuyor ama muhtemel bir felaketten de kaygılanıyorlardı. Diyonisis o günlerden bize böyle bahsetti: ‘‘Ben İstanbul’dan tek başıma çıktım, sadece gömlek ve giyecek vardı valizimde. Böyle bir karar çıkmasaydı İstanbul’da dururduk. Aslında gönderileceğimiz de belliydi ya…’’ Atina’da bir “Yunan ajanı”: ‘‘Burada Merhaba diyorum, İstanbul’da Yunancasını derdim’’ Kaldığımız süre boyunca bizimle Türkçe konuşmayı tercih eden son sürgünlerimizden 82 yaşındaki eski atlet ve döşemeci Teologos’un 1959 yılında, Patriğin ve Yunan konsolosluğunun kuryeliğini yapmak suçlamasıyla sınır dışı edilişi 1964’ün sinyalini çoktan vermişti. Kendi 61 halinde zanaatkârlık yapan ve herhangi bir cemiyete bile üye olmayan ama “vatana ihanet” ve “ajanlık” suçlamasıyla işkenceli bir sorgunun ardından Yunan sınır kapısına bırakılan Teologos “Yunan pasaportlular” olarak bildiklerimiz hakkında aslında bir şey bilmediğimizi hüzün yüklü görüşmemizde bize kanıtladı. Teologos hislerini bize şöyle ifade ediyor: ‘‘Ajanlık suçlamasıyla sınır dışı edildiğimden yıllarca İstanbul’a dönemedim. İstanbul için daima GÖRÜŞMECİLERİN GENEL GÖRÜŞÜ ŞAMAMIŞ en iyi lafları söylüyorum buraYUNANİSTAN’A HÂLÂ TAM OLARAK ALI da, “pabuç” diyorum ben hala. LER OLMALARIDIR. HRİSTO’YA GÖRE SÜRGÜN Daima “Merhaba” diyorum ŞİMDİ RAHATLAR, MEMNUNLAR AMA BİR burada, Türkiye’de ise YunanHÜZÜN, BİR “GURBETLİK” HEP VAR. ca derdik merhabayı. Burada herkes Konstantinopolis der, ben İstanbul derim.” Atina’da geçirdiğimiz sürede 1964’de “gönderilen ajan Yunanlıların” aslında ne kadar ‘‘yerli’’ olduklarını gördük. Zaten her görüşmemizde bize söylendi: ‘‘Sınır dışı olmasaydık kesinlikle buraya gelmezdik.” Türkiye’de hayatları rahat değildi, ama her şeye rağmen memleketleri İstanbul’du… Yunan tebaalı değil Polites İstanbul’da 1964 öncesi Rumca konuşan Ortodokslar Yunanlı ve Rum olarak ayrılabilecek gruplar değillerdi, hepsi Polites’di, İstanbulluydular. Yunan uyrukluların apar topar sınır dışı edilme kararı Türk uyruklu eşlerinin ve yakın akrabalarının da göçüne neden olmuştu. Zaten 1964 sonrasındaki dönemde artan baskı ve dolayısıyla korku ortamında kalan Türkiye Rumları da hızla göç edecekti. Hristo bu göçün sıkıntılarını şöyle anlattı; ‘‘1964’ü Türkiye’de kimse bilmiyor. Bu sürgünün etkisi 6-7 Eylül olaylarından çok daha önemli bana göre. Hatta bu sürgünün kurbanı olmak zorunda kalan Türk vatandaşı Rumlar oturma izni almak gibi sorunlar yüzünden çok daha zor adapte olmuştur.’’ Zor yıllar Sürgüne maruz kalan bu insanlar aradan geçen yarım asıra rağmen sürgünü ve ardından yaşadıkları zor günleri hiç hatırlamak istemiyorlardı ama tümü nezaket gösterip sorularımızı yanıtladılar. Bazıları, örneğin Kata şanslıydı: “En azından biz şanslıydık. Çünkü eşimin akrabaları daha önceden buraya yerleşmişti ve bize yardım ettiler. Fakat yaşlılar bir buhran geçirdiler.’’ Yorgo’nun o günler hakkındaki anlatısı yaşanan travmanın derinliğini göstermişti bize: ‘‘1964’de çok yoksullaşanlar vardı ve hiç düzelemediler. Babamın kendisi gibi işadamı olan bazı arkadaşları intihar etti. Zaten bunların bir kısmının ailesi İstanbul’da kalmıştı ve hiç gelmediler. Burası sürgünlere zor geldi. Bunların hepsi de iş adamı idi İstanbul’da. 40’lı yaşlarındaydılar…’’ Sürgün dönemindeki travmayı Hristo, Yahudilerin 1930’larda yaşadıklarına benzetmektedir: ‘‘Her hafta listeler halinde isimler çıkıyordu. 1964 Marttan Aralığa kadar listeler sürdü. 62 İrini’nin (Brindesi) sürgün esnasında yanında getirebildiği tek şey olan bebeği 63 Nazi Almanya’sındaki gibi. Bir adam bilmediği bir yurda gitmek zorunda idi. Oysa onun memleketi burası değil, orasıydı. Hakikaten o insanlar geldiler ve üçüncü sınıf otel odalarında kaldılar. Çok acı bir şeydi.’’ 1964 sürgünü olanlar ve ‘sıra bize gelecek mi?’’ korkusuyla çeşitli tarihlerde göç edenler ne göç günlerini ne de Yunanistan’a ilk geldikleri günleri, aradan geçen onlarca yıla rağmen hüzünlenmeden anlatamadılar. 20 kilodan kalanlar Genelde ihtiyaca yönelik hazırlıklarla yola çıkan ya da yanına hiçbir şey almayan sürgünlerin bazıları o günlerde yanlarında getirdikleri birtakım eşyaları hatta -eğer alabilmişlerse- mobilyalarını hala saklamaktalar. Örneğin Kata, sürgün sonrasında arkadan yollanan mobilyalarını aradan geçen yarım asıra rağmen hala kullanmakta. Irini’nin ise getirdiği bebeği olmuş: ‘‘Bavulumda sadece bebeğim [kuklam] vardı. Zaten ben bebek doktoruyum yani kuklacı. 50 yıldır o bebek duruyor. Babam da yanında tavlasıyla gelmişti.’’ “Gâvurduk, Türk tohumu olduk” İlk günlerde Yunanistan’da yaşanan ayrımcılığın bugün dahi devam ettiğini belirten görüşmeciler, aynı zamanda bu durumun onları ayrıcalıklı kıldığını özellikle belirttiler. Irini: ‘‘Bizi burada sevmediler, bizi dost gibi görmediler. Aaa bunlar geldi şimdi bizim işimizi alırlar diye düşündüler. Ama biz onlardan farklıydık. Biz Yunanca konuştuğumuz zaman cümlenin ortasına bir Türk kelimesi atıyorduk mesela. Buradaki kadınlar ev kıyafeti ile dışarı çıkıyorlardı, biz bunu garipsiyorduk çünkü biz bakkala bile üstümüzü başımızı düzeltip gideriz. Özellikle taşralı Yunanlılar bizi kıskanıyorlardı. Atinalıların bizden daha farklı bir kültürü var. Biz onlara siz iyi yemek pişiremiyorsunuz diyorduk. İstanbullu Rum olmak bir ayrıcalıktır.’’ ‘‘İstanbul’da gâvurduk, burada Turkos poros (Türk tohumu). Neyse yavaş yavaş alıştık’’ olarak dile getirilen Yunanistan’daki ayrımcılık hikayeleri, onların İstanbul’da Rumluklarından dolayı maruz kaldıklarının burada da devam ettiğini gösteriyor. Yunanistan’da İstanbullu Rum olmayı bir ayrıcalık olarak gören görüşmeciler özellikle yemek kültürünü yerlilere öğretmekle övünmekteler, tıpkı Mübadele dönemi sürgünleri gibi. Kozmopolitliğin üzerinde sıkça duran görüşmeciler, bu özelliklerinin Atina’da onları kesinlikle ayrıştırdığını düşünmektedirler. Atina’da İstanbul Mutfağı Genel olarak Türkçeyi unutmayan görüşmecilerin günlük yaşamlarında bir Rumun olduğu ortamda sık olmasa da bazı Türkçe kelimeler kullanmalarını, kendilerini yerlilerden ayrıştırarak Rumluklarının ifadesi olduğunu düşünmektedirler. Özellikle sadece Yunan kanallarından değil Türk kanallarından da izledikleri dizilerle Türkçelerini pekiştiren görüşmeciler, Türkiye’nin güncel gelişmelerden de haberdarlar. Yunanistan’da yayınlanan Türk dizilerinin, Türklere karşı Yunan toplumunda var olan birçok önyargıyı yok ettiğini söylüyorlar. Yunanistan’da çok beğenilen Politiki Kuzina [İstanbul Mutfağı] filmi de 1964 sürgünlerinin • LA TIS 64 OR toplumdaki konumlarını etkilemiş. Tüm bu yeni gelişmeler Rumluklarını daha rahat yaşamalarını sağlıyor belki de. Arada ister istemez kullanılan Türkçe kelimeler belki de ağızdan daha rahat çıkıyor. Öte yandan yaşadıkları travmaları çocuklarına ve torunlarına bu filmin yayınından sonra, daha rahat anlatmaya başladıklarını belirten görüşmeciler aynı zamanda çocuklarını Türkçe öğrenmeleri için teşvik ettiklerini söylüyorlar. Birkaç yıldır bazı göçmen derneklerinde Türkçe kursları düzenlenmekte, zaten Türkçe öğrenmek son dönemde yükselen trend olmuş. Bu çift dilliğin devamı Rum kültürünün devamlılığına da katkı sağlıyor. Atina’daki İstanbul Yunanistan’da İstanbullu Rum olarak yaşam sürdürülmektedir. Onlar için İstanbullu olmanın yeri başka. Irini bu konuda şunları söylüyor; ‘‘İstanbullu Rum gibi yaşıyoruz burada. Yani “gavur” gibi yaşıyoruz!.’’ Binlerce üyesi olan İstanbul’un farklı mahallelerinin düzenledikleri göçmen dernekleri yemekler ve eğlencelerle Rum mahallesi kültürünü Atina’da yaşatıyorlar. Zaten İstanbullu Rumlar, Rum göçmenlerin kalabalık olduğu (Nea Smyrni [Yeni İzmir] Nea Philadelphia [Yeni Alaşehir], Paleo Faliro gibi) mahallelerde oturmayı tercih ediyorlar. Derneklerin eğlence gecelerinde hep beraber olan Rumlar, memleket şarkıları söyleyerek, yöresel danslarla geçmişteki geleneklerini devam ettirmeye, gençlere aktarmaya çalışmaktadırlar. Görüşmecilerin genel görüşü Yunanistan’a hala tam olarak alışamamış olmalarıdır. Hristo’ya göre sürgünler şimdi rahatlar, memnunlar ama bir hüzün bir ‘‘gurbetlik’’ hep var, Galatalı Todori ise ‘‘45 sene sonra bile hala buraya, bunların yaşam biçimlerine alışamadım’’ diyor. “Bu yara kapanmaz ama küçülebilir” Hüzünlü hikâyeleri, zorlu yaşamları olan bu insanlar özlemle andıkları doğdukları topraklarla bağlarını koparmamak niyetindeler. Fırsat buldukça Türkiye’ye seyahat eden sürgünler sık sık ‘‘bizim hiçbir suçumuz yoktu sadece dinimiz farklıydı, bizi neden kovdular ki’’ demekten kendilerini alamıyorlar. Bu seyahatler hem mutluluk hem de hüzün verdiğinden duygusal yükü çok ağır oluyor. 1964’ün habercisi 1959’da babasının sınır dışı edilmesiyle zor günler geçirdiklerini ve memleketlerinden hiç istemeyerek kopmak zorunda kaldıklarını ifade eden Niko, küçük yaşta sürüldüğü İstanbul’a özlemle yaşadığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı: ‘‘Yaşasın memleket, but I don’t know which memleket’’. Yurtsuzlaştırılanların görüşmecilerimizi bize açıkladıkları ortak kanaati şudur: ‘‘Bu yara kapanmaz ama sizin gibi insanlarla kurduğum temaslar yarayı zamanla küçültecektir.’’ • SP VA RIA VA VA RIO FEI •K TH • PA VER •D VID VIO LEI VIT LO VLA VLA NIO AP PAN GA VO VO SIN VR • VA GIO GA EM •A •D “Artık konuşabiliriz” Rum yazar Yani Vlastos Türkçede Baba Konuşabilir Miyim? adıyla yayınlanan kitabını Atina’daki hayatında sorunlarla karşılaştığında hep aklına gelen bir anıyla bitirir. Atina’ya geldikleri gün kenti gezmek için evden çıktıklarında beş yaşındaki kızı ona; “Baba artık [Rumca] konuşabilir miyim?” diye sorar, o da “Artık istediğin kadar konuşabilirsin” yanıtını verir. Artık istediğimiz kadar konuşalım. Burada da, orada da… TEI •M KIR AR GE •G RA MA RIK AZAROS VARESIS • ODISSEAS VARTHALITIS • MIHAIL VARTHALITIS • ANTONIOS VARTHALITIS • PETROS VARTHALITIS • HRISOVERGIS VARTHA S • DIMITRIOS VARLAS • KLIMENTINI VAROTSI • HARIKLEIA VARSAMI • GEORGIOS VARSAMIS • HARALAMPOS VARTELATOS • DIMITRIOS VASAG RGIS • FOKION VASALIOS • GEORGIOS VASALIOS • KALLIOPI VASALIOI • KALLIOPI VASILAKI • KONSTANTINOS VASILAKIS • GRIGORIOS VASILAKO PIRIDON VASILATOS • GEORGIOS VASILEIADIS • IOANNIS VASILEIADIS • KRESFONTIS VASILEIADIS • THEODOROS VASILEIADIS • KONSTANTINO ASILEIADIS • THEODOROS VASILEIADIS • FOTIOS VASILEIADIS • NIKOLAOS VASILEIADIS • IORDANIS VASILEIADIS • LEANDROS VASILEIADIS • M A VASILEIADOI • ZOI VASILEIADOI • ANASTASIA VASILEIADOI • LOIKAS VASILEIOI • VASILEIOS VASILEIOI • VASILEIOS VASILEIOI • KONSTANTINO ASILEIOI • IOANNIS VASILEIOI • STEFANOS VASILEIOI • IOANNIS VASILEIOI • THEODOROS VASILOPOILOS • ANASTASIA VASILOPOILOI • ERIF ASILOPOILOI • AIKATERINI VASMATZI • AMALIA VASMATZI • ALEKSANDROS VASMATZIS • IOANNIS VASMATZIS • MIHAIL VASMATZIDIS • DIM OS VASMATSIS • SOTIRIOS VASSALOS • GEORGIOS VASSALOS • VENIZELOS VASSALOS • PAILOS VASSOS • GEORGIOS VAFEIADIS • ISIDOROS V IADIS • IRAKLIS VEKKOS • EIAGGELOS VEKKOS • KALLIOPI VEKKOI • VASILIKI VEKKOI – ZAKINTHINOI • ELEITHERIOS VELETSOS • DAIID VELETSO KLEOVOILOS VELETSOS • AGGELOS VELIMAHITOPOILOS • ARTEMIOS VELIMAHITOPOILOS • ELEITHERIOS VELISSARIOS • MARIKA VELISSARIO HEODORA VELISSARIOI • EIGENIA VELTRA • EPAMEINONDAS VELTRAS • EIAGGELOS VENETAKIS • PANAGIOTIS VENETIS • HRISTOFOROS VENET ANTELIS VENIERIS • GLIKERIA VENTOIRA • NIKOLAOS VENTOIRAS • IOANNIS VENTOIRAS • ARHIMIDIS VENTOIRIS • IOANNIS VENTOIRIS • AGAT RGITSI • DIMITRIOS VERGITSIS • KONSTANTINOS VERGOS • EIFROSINII VERGOTI • PANAGIOTA VERDARI • KORNILIA VERDARI • OLGA VERDA DIMITRIOS VERDARIS • PAILOS-MARKELOS VEROPOILOS • ANTONIOS VERSIS • AIKATERINI VIGLA • MARIA VIDALI • MARIA VIDALI • LISANDRO DALIS • NIKOLAOS VIDALIS • ALFREDOS VIDALIS • IOANNIS VIDALIS • MARKOS VIDALIS • FRAGKISKOS VIDALIS • NIKOLAOS VIDOS • ANTONIO OLOS • AGGELIKI VITALI • VASILEIA VITALI • DESPOINA VITALI • LOIKIA VITALI • MAKRINA VITALI • LEANDROS VITALIS • DIMITRIOS VITALIS • VA IOS VITALIS • DIMITRIOS VITALIS • THOMAS VITALIS • EISTRATIOS VITALIS • IOANNIS VITALIS • DIMITRIOS VITALIS • STILIANOS VITALIS • EIRID Bu Yunan uyrukluymuş, şu Türk OS • EMMANOIIL VITSAROPOILOS • AMALIA VLAVIANOI • MIHAIL VLADISTRATOS • GEORGIOS VLAMISbir yok • APOSTOLO ayrımVLASSOPOILOS uyrukluymuş gibi • GEORGIOS ASTARDIS • PETROS VLAHAKIS • NIKOLAOS VLAHAKIS • PASHALIS VLAHAKIS • DIONISIOS VLAHIOTIS • NIKOLAOS VLAHOPOILOS • MARINO mize VLAHOS • ANT kendi• GERASIMOS buradaVLAHOS Biz• STAMATIOS ızda. aklım AHOPOILOS • PARASKEIAS VLAHOPOILOS • ALEKSANDROS VLAHOS • NIKITAS VLAHOS OS VLISIDIS • PANAGIOTIS VLISIDIS • IOANNIS VLISSIDIS • SOFIA VLISSIDOI OLGA VLISSIDOI • NIKOLAOS • ALEKSANDROS VOLAKI bir şehir da tekVOLAKIS Dünya is” •deriz. “Polit POSTOLOS VOLANIS • GEORGIOS VOLARIS • MARIKA VONORTA • DIMITRIOS VONORTAS • ILIAS VORIDIS • GEORGIOS VOIDRIS • MINAS VOIDRI vardır, o da İstanbul’dur. NTELIS VOIDRIS • IVONNI-LOIKIA VOIKOVITS • NIKOLAOS VOILANZERIS • POLIKSENI VOILGARAKI • ANTONIOS VOILGARIS • ATHANASIOS VO TZILAIOI • SOFIA VITSARA • THEODOROS VITSARAS • NIKOLAOS VITSAROPOILOS • GEORGIOS VITSAROPOILOS • KONSTANTINOS VITSAROPO ELİSAVET HARİTONİDOU KOVİ /Atina ARIS • DIMITRIOS VOILIKIS • HARIKLEIA VOIRLAKI • SOFIA VOIRLAKI • DESPOINA VOIRLAKI • STILIANOS VOITAS • ORESTIS VOITOPOILOS • OLG OITOPOILOI • ATHINA VOITOPOILOI • THEODOROS VOITSANIS • MARKELLOS VOITSANIS • EIFIMIA VOITSINA • NIKOLAOS VOITSINAS • DIOGEN OITSINAS • FILIPPOS VOITSINAS • NIKOLAOS VOITSINAS • ALEKSANDROS VOITSINAS • ROMILOS VOITSINAS I KOLARMPATOS • AHILLEAS VO NAS I KOLARMPATOS • HRISTOS VRANIS • VASILEIOS VRANOS • NIKOLAOS VRANOS • SPIRIDON VRATOS • GEORGIOS VROISIS • HARALAMPO ROISIS • AGGELIKI VRIONI • GEORGIOS VRIONIS • ANTONIOS VRIONIS • IOANNIS VRIONIS • ZOI VIZANTIOI • IOANNIS VOTIS • SOILTANA GAVAL VARVARA GAVALA • IOAKEIM GAVALAS • SOKRATIS GAVALAS • ANASTASIOS GAVALAS • STILIANOS GAVRIIL • VASILEIOS GAVRIILIDIS • GEO OS GAVRIILIDIS • GAVRIIL GAVRIILIDIS • GEORGIOS GAVRIILIDIS • HRISTOFOROS GAVRIILIDIS • MARIA GAVRIILIDOI • LEOPOLDOS GAD • FOT AϊTANIDIS • MARGARITIS GAϊTANIDIS • GEORGIOS GALANOS • PANTELEIMON GALANOS • KONSTANTINOS GALANOS • STAIROS GALANOS MMANOIIL GALATEROS • NIKOLAOS GALATEROS • ANTIGONI GALATI • GEORGIOS GALATIS • SPIRIDON GALATIS • PROKOPIOS GALATOPOILO ANASTASIOS GARMPIS • FRAGKOILIS GARIFALLOI • AGGELIKI GASPARAKI • GEORGIOS GASPARAKIS • DIMITRIOS GASPARAKIS • IOANNIS GATS DIMITRIOS GATSOILIS • SOFIA GELANTALI • THEODOROS GELANTALIS • MPENOIA GENI • FILIPPOS GENOVEZOS • MAFALDA GENOVEZOI • AR IDIS GERAKAKIS • IOANNIS GERAKARIS • ALEKSANDROS GERAKARIS • NIKOLAOS GERARDOS • AIMILIOS GERARDOS • LAZAROS GERARDO MIHAIL GERARDOS • KIRIAKOS GERARDOS • MIHAIL GERARDOS • EIRIVIADIS GERARDOS • GEORGIOS GERARDOS • VASILEIOS GERARDOS RIAKOS GERARDOS • THEODORA GERARDOI • DESPOINA GERARDOI • ELVIRA GERARDOI • ELISSAVET GERARDOI • SOTIRIOS GEORGALAS RISTEIDIS GEORGALIS • STEFANOS GEORGALIS • NIKOLAOS GEORGANOS • GEORGIOS GEORGIADIS • THEODOROS GEORGIADIS • ROMILO EORGIADIS • EMMANOIIL GEORGIADIS • PETROS GEORGIADIS • ALEKSANDROS GEORGIADIS • STAIROS GEORGIADIS • DIMITRIOS GEORGIAD GEORGIOS GEORGIADIS • ANTONIOS GEORGIADIS • EIRINI GEORGIADOI • ALEKSANDRA GEORGIADOI • ANDRONIKI GEORGIADOI • THEOD A GEORGIADOI • MARKELLA GEORGIADOI • SOFIA GEORGIOI • IOANNIS GEORGIOI • VASILEIOS GEORGIOI • KONSTANTINOS GEORGIOI • EM ANOIIL GEORGIOI • ATHANASIOS GEORGIOI • IOANNIS GEORGOPOILOS • ATHANASIOS GEORTZIS • KLEANTHI GIAVASOPOILOI • KORINA-H KLEIA GIAVASOPOILOI • FOTIOS GIAKOIVIDIS • RIZOS GIAKOIVIDIS • MARIA GIALOIRI • NIKOLETA GIAMA • KLEONIKI GIAMALAKI • IOANN 66 1964’E GELİNCEYE KADAR NELER YAŞANDI? 1923 Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi’ne İlişkin Sözleşme ve Protokol imzalandı. Bu sözleşmenin maddeleri uyarınca “Türk topraklarında yerleşmiş Rum Ortodoks dininden Türk uyruklarıyla, Yunan topraklarında yerleşmiş Müslüman dininden Yunan uyruklular” mübadele edildi. İstanbul, İmroz (Gökçeada) ve Bozcaada’da yaşayan Rumlar ve Batı Trakya’daki Müslümanlar mübadele dışı tutuldu. 1926 Ülkede faaliyet gösteren tüm yabancı şirketlere, Türkçe konuşulması ve yazışmaların Türkçe yapılması zorunluluğu getirildi. Mübadillerin mallarıyla ilgili olarak Türk-Yunan Anlaşması imzalandı. 1930 Yunanistan’da yeniden iktidara gelen Eleftherios Venizelos, İstanbul ve Ankara’da resmî ziyaretlerde bulundu. İki ülke arasında Ticaret-İkamet ve Seyrisefain Anlaşması imzalandı. Bu anlaşma uyarınca iki ülke vatandaşlarına diğer ülkede yerleşme ve ev sahibi ülke vatandaşlarıyla aynı haklardan yararlanma imkânı tanındı. 1932 Türk Vatandaşlarına Tahsis Edilen Sanat ve Hizmetler Hakkındaki Kanun ile bazı meslekler Türk olmayanlara yasaklandı. Bu durum özellikle Yunan uyruklu serbest meslek sahiplerini, küçük esnafı ve sokak satıcılarını ilgilendirmekteydi. 1935 Türkiye’de yapılan genel seçimlerde iki Rum milletvekili meclise girdi. Azınlık okullarına derslerin Türkçe işlenmesiyle ilgili talimat verildi. 1938 1939 1941 Bütün azınlık okullarına Türk müdür yardımcısı atama zorunluluğu getirildi. Azınlıkların askere alınmasıyla ilgili hükümet kararnamesi çıkarıldı. Azınlıklar özel birliklerde askere alındı. 20-40 yaş arası gayrimüslim erkekler kendileri için özel olarak oluşturulan taburlarda askere alındı ve aralarında Ankara’daki Gençlik Parkı’nın yapımının da bulunduğu çeşitli kamusal görevlerde çalıştı. 1942 Varlık Vergisi Özellikle ticaret sektöründe faal olan gayrimüslim tüccarların gücünü kırmaya ve yok etmeye yönelik bu girişim neticesinde birçok gayrimüslim, yüksek vergi meblağlarını ödemek için evlerini ve 67 iş yerlerini satmak ve ticaret hayatından çekilmek durumunda kaldı. Varlık Vergisi’ni ödeyemeyen 160 kişi sürgün edilirken 1400 kişi de Aşkale’deki çalışma kamplarına yollandı. 1949 1950 İstanbul’da Rumların hedef gösterildiği Kıbrıs Türkleri lehine gösteriler yapıldı. Kıbrıs’ta enosis lehine referandum yapıldı. İstanbul ve İzmir’de Kıbrıs Türkleri lehine gösteriler düzenlendi. 1951 Türkiye ve Yunanistan NATO’ya eşzamanlı olarak üye oldu. İki ülkenin NATO’ya üye olabilmek için Kore Savaşı’na asker göndermesi neticesinde, Londra’da imzalanan bir protokolle eşzamanlı olarak iki ülke NATO üyesi oldu. Sonrasında hükümet temsilcileri arasında askeri işbirliği için olduğu kadar dostane ilişkileri de ilerletmek adına görüşmeler yapıldı. 1951 1952 1954 1955 Türk-Yunan Kültür Anlaşması imzalandı. Rum Eleftheri Foni ile Embros gazeteleri İstanbul’da yayınlanmaya başladı. Türk-Yunan Dostluk Derneği kuruldu. Türk basınında Kıbrıs meselesi üzerinden Rumlara yönelik kara propaganda kampanyaları başladı. 6-7 Eylül Olayları yaşandı. Selanik’te Atatürk’ün evinin bombalandığı haberinin tetiklediği olaylar neticesinde, başta Rumlar olmak üzere şehirdeki azınlıklara yönelik kapsamlı saldırılar yapıldı. 1957 Patrikhane’nin ülkeden atılması için basın kampanyası düzenlendi. Türkiye Rumları bireysel olarak sınırdışı edilmeye başlandı. 1958 “İstanbul Yunan Birliği”, Türkiye’nin çıkarları aleyhinde faaliyet gösterdiğini belirten bir mahkeme kararı sonucu kapatıldı. 1959 1960 1963 1964 Galata Rum Kilisesi yıkıldı. Kıbrıs’ın bağımsızlığını öngören Zürih ve Londra Anlaşmaları imzalandı. Kıbrıs resmen bağımsız oldu. Kıbrıs’ta kanlı çatışmalar yaşandı. Türkiye’de Rum ve Yunan karşıtı basın kampanyaları düzenlendi. Türk hükümeti 1930 tarihli Ticaret-İkamet ve Seyrisefain Anlaşması’nı iptal etti. Yunan uyruklu Rumların banka hesapları ve gayrimenkulleri bloke edildi. Yunan uyruklu Rumlar Türkiye’den sınırdışı edildi. Bilgiler, Samim Akgönül’ün Türkiye Rumları: Ulus-Devlet Çağından Küreselleşme Çağına Bir Azınlığın Yok Oluş Süreci adlı kitabından alınmıştır. 68 69 70 71 72 73