TAM PLASENTA

Transkript

TAM PLASENTA
PLASENTA
Doç. Dr. Nejdet ŞİMŞEK
TAM PLASENTA
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Köpek,
kedi,
kemiriciler,
maymun ve
insanda rastlanan plasentalardır.
Uterus ile chorion birbirine sıkı sıkıya yapışmıştır.
Desidua şekillendiği için az yada çok kanama görülür ve
plasenta atılması gerçekleşir.
Tam plasentalar 3 grupta incelenir.
Plasenta endothelio-chorialis
Plasenta haemo-chorialis
Plasenta haemo-endothelialis
1-Plasenta endothelio-chorialis
• Bu plasenta karnivorlarda bulunur
• Plasenta endothelio-chorialis desiduata,
villosa, zonaria olarak adlandırılır.
• Villuslar koryon kesesinin yalnızca orta
bölgesindedir.
• Çepeçevre kemer oluştururlar. Bu bölge koryon
frondozumdur.
• Chorion'un diğer kısımları villuslardan yoksundur
(chorion laeve).
Placenta-endothelio-chorialis'te, villusların karşısındaki uterus
mukozasının epiteli ve bağ dokusu yok olmuş, hatta kan damarlarının dış
katmanları (media ve adventitia) erimiş ve kaybolmuştur.
Bu nedenle villus epiteli, anaya ait damarların yalnızca endotel katı ile
karşı karşıyadır (endothelio-chorial iliĢki).
Köpekte plasenta gebeliğin 17'nci, kedilerde 12'nci gününde görülmeye
başlar.
• Bu günlerden
sonra, villusların
sayıları artar.
Villuslar
endometriyuma
girerek,
dallanmaya
başlarlar ve
labirint benzeri
tertiplenme
gösterirler.
Tilkilerde koryon frondozum iki kemer halindedir.
•
•
•
•
•
•
Bu tip plasentalarda 3 tabakalı bölge ortaya çıkar.
İlki labirint tabakası adını alır.
Bu tabakada fötal doku ve maternal kapillarlar bulunur.
İkincisi derin tabaka adını alır.
Bu tabakayı uterus bezleri ve decidua hücreleri oluşturur.
Üçüncü tabaka,ilk ikisi arasında yer alan birleĢme
tabakasıdır. Birleşme tabakası, ölmüş hücreler ve uterus
bezlerinin salgısı ile doludur.
• Villusların uç kısmındaki chorion epiteli, bu aralıktan bazı
maddeleri alırlar.
• Bu nedenle bu saha, histotrophic beslenmenin yapıldığı
bölge olarak kabul edilir.
• Hemotrophic beslenme ise labirint tabakası içinde
görülür. Bu bölgede chorion epiteli, maternal kapilarlarla
yakın temas içindedir.
Anatomik incelemelerde placental zone'un her iki kenarında, yeşil
renkte dairesel bir band (marginal area) gözlenir. Marginal hematom
adı verilen bu kısımda, maternal endometriyum dejenere olur ve
şekillenen boşluğa maternal venöz kan dolmaya başlar.
Köpek'te placenta.
1-placental zone; 2-marginal hematom; 3polar zone (Rüsse-sinovvatz'dan).
• Bu kanın
pıhtılaĢması,
chorion
epitelinden
salgılanan
maddelerle
engellenir.
• Bu kanın embriyo
için demir
kaynağı olduğu
sanılmaktadır.
• Venöz kan
birikmesi olan,
sirkülasyonun ise
gözlenemediği bu
kısım histotropic
saha olarak kabul
edilir.
2) Placenta haemo-chorialis :Maymun ve insanda görülür
• placenta haemo-chorialis, deciduata,
villosa discoidea olarak adlandırılan bu çeşit plasentada
• villuslar, chorion kesesinin belirli bir yerinde disk şeklinde (discoidal)
bir topluluk meydana getirmişlerdir.
• Uterus mukozasının villuslar
karşısında bulunan epiteli,
bağdokusu ve kan damarlarının
bütün katmanları erimiş
olduğundan, villuslar serbest bir
halde ana kanı ile temastadır
(haemo-chorial iliĢki).
• Serbest kalan maternal kan,
chorion villuslarının
şekillendirdiği chorion labirintleri
arasında kan göllerini oluşturur
veya sirküle olur.
• Maternal kan bu bölgelerden,
Haemo-chorial plasenta (insan) :placenta
uterus'un venleri ile direne edilir.
discoidea (p. discoldalis) (Starck'tan).
Ġnterstitiel tip implantasyon gösteren insan plasentasında, yavru
taslağı ve keseler uterus mukozası içersinde gelişir.
Gebeliğin 23. gününden itibaren, uterus mukozasının bağ dokusundaki
fibroblastlar büyüyerek, epiteloid karakter kazanırlar.
Decidua hücreleri adını alan bu hücrelerin sitoplazmaları lipid ve
glikojenden zengindir. İnsan plasentasında uterus mukozasının tümü
decidua olarak kabul edilir.
•
•
•
Bu nedenle chorion frondosum'un
karşısındaki mukoza kısmı decidua
basalis, chorion laeve'yi saran
mukoza kısmı decidua capsularis,
uterus boşluğunun tavanını
oluşturan yani chorion kesesini
içermeyen mukoza kısmı ise
decidua parietalis adını alır.
Plasentayı yapan esas kısım
decidua basalis'tir. Fötüsün
büyümesine bağlı olarak uterus
boşluğunun kapanmasıyla decidua
capsularis ile decidua parietalis
birleşirler.
Gebeliğin son üç ayında, azalan
kan akımı nedeniyle decidua
capsularis dejenere olarak
kaybolur.
• 3) Placenta haemo-endothelialis :
• Kobay, rat ve tavşanda rastlanan bu tipte,
villuslar chorion üzerinde yine disk şeklinde
(discoidal) topluluk meydana getirmişlerdir.
• Burada, uterus mukozasında olduğu gibi,
villuslarda da dejenerasyon, zedelenme görülür.
• Çünkü villusların da epiteli, chorion mezenşimi
(bağ dokusu) erimiş, fötal damarların yalnızca iç
katı (endoteli) kalmıştır.
• Bu nedenle yavruya ait damar endoteli, ana kanı
ile ilişki halindedir (haemo-endothelial ilişki).
• Memeli hayvanlardan zürafa ve kanguru,
plasentasyon bakımından bazı özelliklere
sahiptirler:
• Zürafa adesiduat tip plasentaya sahiptir. Bu
plasenta, yine adesiduat olan diffüz ve
cotyledon'lu plasentalar arasında bir geçit
tipi teşkil eder. Şöyle ki, zürafa'da hem
cotyledon'lar vardır, hem de cotyledon'lar
arasındaki chorion üzerinde serpilmiş
(diffüz) villuslara raslanır.
• Kanguru ise, kendi türüne özgü bir plasentaya sahiptir.
Vitellus tipi plasenta olarak sınıflandırılan bu tür
plasentada vitellus kesesi chorion ile örtülmüştür.
• Yavrunun beslenmesi, vitellus damaraları aracılığı ile olur.
• Uterus bezlerinin salgısı (uterus sütü) difüzyon yoluyla
önce chorion'a, sonra altındaki vitellus damarlarına geçer
ve bu damarlarla yavruya iletilir.
• İntrauterin beslenme bu şekilde olur.
• Diğer memelilerde ise beslenme, chorion altındaki allantois
kesesi damarları ile olmakta ve anne kanından bu
damarlara geçen besin maddeleri ve Oksijen yavruya bu
yolla ulaşmaktadır.Bu nedenle, bu tip plasentalara
allantois tipi plasentalar ismi de verilir.
• Kanguru'da intra-ve extrauterin gelişmeler çok ilginçtir.
Uterus içersinde 39 gün kalarak embriyonal ve kısmen
fötal devreleri geçiren yavru, bu süre içinde uterus sütü ile
beslenir ve gelişir.
• Kırkıncı gün 10 cm uzunluğu bulan prematür yavru
uterus'tan çıkar (doğar).
• Bu prematür yavrunun üzerinde tüy yoktur, gözler
açılmamış ve kulaklar da şekillenmemiştir.
• Ancak, koku alma organı ile ön ayaklar iyi gelişmişlerdir.
• Koku alma organının iyi gelişmesi nedeniyle yavru doğar
doğmaz, çoğu zaman annenin yardımına gerek kalmadan,
marsupium'daki memelerin kokusunu alarak kendi
hareketleriyle o yönde ilerler ve keseye girer.
• Bu durumdaki yavru, marsupium'daki memelerden süt
emerek beslenir ve gelişmesini tamamlar.
• Ön ayakların erken gelişmiş olması süt emmede kolaylık
sağlamak içindir.
• Arka ayaklardaki gelişme ise geç fakat süratli olur (arka
ayaklar da ön ayaklar gibi erken gelişse, yavru prematür
devrede keseden düşebilir).
• Özelliklerine göre plasentaların isimlendirilmesi :
• a) Tek tırnaklılarda :
• Placenta epithelio-chorialis, adeciduata, villosa diffusa completa.
• b) Domuzda :
• Placenta epithelio-chorialis, adeciduata, villosa diffusa incompleta
(areolata)
• c) Ruminantlarda :
• Placenta syndesmo-chorialis, adeciduata, villosa cotyledonota.
• d) Karnivorlarda :
• Placenta endothelio-chorialis, deciduata, villosa zonaria.
• e) Ġnsan ve maymunda :
• Placenta haemo-chorialis, deciduata, villosa discoidea.
• f)
Rat, kobay ve tavĢanda :
• Placenta haemo-endothelialis, deciduata, villosa discoidea
•
•
•
•
•
•
•
Plasentanın fonksiyonu :
Plasentanın fonksiyonu cok yönlüdür.
1) Metabolizma organı görevini görür.
2) Solunum organı olarak hizmet eder.
3) Vitaminleri depo eder.
4) Hormon salgılar.
5) Bazı antikorları geçirir
• 1) Metabolizma organı görevini görür.
• Yavrunun beslenmesi için gerekli olan maddeleri
ana kanından yavruya, yavruda biriken
metabolizma artıklarını da dışarı atılmak üzere ana
kanına iletir.
• Basit difüzyon, aktif transport, fagositoz ve
pinositoz olayları yardımıyla plasental transfer
gerçekleştirilir.
• Su ve inorganik maddeler (Na, P, Ca, Fe, Cu gibi)
plasentadan difüzyonla serbestçe geçebilirler.
Selenyum ise amino asitlere bağlanarak alınır.
• Glikoz, fötüsün ana enerji kaynağıdır ve
plasentadan aktif transport yolu ile geçer. Serbest
yağ asitleri plasentadan basit difüzyonla alınırlar.
Proteinler plasentadan geçemezler.
• Fötüs, proteinlerin çoğunu amino asitlerden
sentezler. Amino asitler de plasentayı aktif
transport yolu ile geçerler. Bazı proteinler ise
trofoblastlar tarafından fagositoz veya pinositozla
alınabilir.
• Plasenta, bakteri ve viruslar için etkili bir
bariyerdir. Ancak, bazı mikroorganizmalar
(Brucella canis, Mycobacterium tuberculosis,
koyunların abortus virusu, Toxocara canis gibi)
plasenta bariyerini kolaylıkla geçerler.
• Bu nedenle, plasentanın, prenatal enfeksiyon
hastalıklarına karşı koruyucu gücü azdır. Ayrıca,
ilaçların çoğu da, plasentayı basit difüzyonla
geçerler.
• Eğer anne, eroin gibi uyuşturucu ilaçlar
kullanıyorsa, fötüste de fötal ilaç alışkanlığı
oluşur.
• 2) Solunum organı olarak hizmet eder. Ana kanı ile yavru kanı
arasında gaz (O2, CO2) alış-verişini sağlar. Bu alış-verişte
gazlar
arasındaki basınç farkı önemli rol oynar. Buna bağlı olarak ana
kanından
yavru kanına bir O2 akımı, yavru kanından ana kanına da CO2 akımı
olur.
• O2 ve CO2 plasenta bariyerini difüzyon yolu ile geçer. Oksijen
basıncı, maternal kanda yüksek, fötal kanda ise düşüktür.
Karbondioksit basıncı ise maternal kanda düşük, fötal kanda ise daha
yüksektir.
• 3) Vitaminleri depo eder. Plasenta B, C, D ve E vitaminleri için
geçirgendir. A vitamini plasentadan ancak provitamin (karotin) halinde
geçebilir. Bu vitaminler hücre metabolizmasını regüle etmek üzere,
katalizör olarak, plasentada depo edilirler. Suda eriyen vitaminler (B,
C),
yağda eriyen vitaminlere (A, D, E) göre plasentadan daha çabuk
geçerler.
• 4) Hormon salgılar. Plasentada östrojen, progesteron ve
gonadotrophic hormonlar yapılır. Bu plasenta hormonları anaya etki
yaparak hem gebeliğin devamını, hem de süt bezlerinin gelişmesini
sağlar.
• Östrojen ve progesteron hormonları, bütün evcil hayvanlarda
plasentadaki sinsisyotrofoblastlar tarafından salgılanır. Östrojen
yapımı, gebelik ilerledikçe artar ve gebeliğin sonuna doğru en yüksek
düzeyine ulaşır. Gebelik, progesteron hormonunun predominant
olması ile devam ettirilebilir. Progesteron hormonu, gebelik boyunca,
ovaryumdaki gebelik corpus luteumu ve plasenta tarafından
salgılanır. Kısraklarda ise gebeliğin ortalarına doğru (100. gün)
corpus luteum geriler ve plasenta, gebeliğin devamı için tek
progesteron kaynağını oluşturur.
• Gonadotrophic hormonlar sitotrofoblastlar tarafından üretilirler. Birçok
türde gebeliğin ileri dönemlerinde bu hücreler kaybolduğundan
hormon üretimi de düşer. Kısraklarda gonadotrophic hormon,
follikülsitimule edici hormona (FSH) benzer aktivite gösterir ve
endometrial cup'lardan salgılanır. Bu hormon ovariyumdaki sekonder
follikülleri geliştirerek, bunların luteinize olmalarını ve progesteron
hormonu'nu salgılamalarına neden olur. Bu luteal progesteron
kaynağı, endometrial progesteron kaynağı şekillenene kadar devam
eder ; böylece gebeliğin devamlılığı sağlanmış olur.
• 5) Bazı antikorları geçirir.
• Maternal antikorların, plasenta yolu ile fötüse
taşınması, fötüse pasif bağışıklık kazandırır.
• Antikorların geçişi, plasenta tipine bağlıdır.
• Yarım plasentalarda plasenta bariyeri kalın
olduğu için antikor geçişi çok az olur ya da hiç
olmaz. Bu geçiş, ancak tam plasentalarda
mümkündür.
• At, domuz ve ruminantlarda plasenta bariyerini
geçen herhangi bir antikor saptanamamıştır; kedi
ve köpeklerde ise çok az miktarda geçmektedir.
• Bundan dolayı evcil hayvanlarda kolostrumun,
doğan yavrulara verilmesi gereklidir. İnsan ve
tavşanda ise antikorlar plasenta yolu ile alınırlar.
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
BAZI MEMELĠLERDE GEBELĠK SÜRESĠ
Fare
22-24
gün
(3 hafta 2 gün)
TavĢan
28-33
gün
(4 hafta)
Kanguru...
39
gün
(5 hafta 4 gün)
Tilki
50-54
gün
(7 hafta)
Kurt
63-70
gün
(9-10 hafta)
Köpek
63-70
gün
(9-10 hafta)
Kedi
56-63
gün
(8-9 hafta)
Aslan
105-112
gün
(3 ay 20 gün)
Domuz
119-130
gün
(4 ay)
Koyun
147-154
gün
(5 ay)
Keçi
147
gün
(5 ay)
Kaplan
155
gün
.
(5 ay)
Geyik
160-200
gün
(6 ay)
Maymun...
180-270
gün
(6-9 ay)
Ayı
180-187
gün
(6 ay)
Ġnek
275-285
gün
(9 ay 15 gün)
Ġnsan
268-280
gün
(9 ay 10 gün)
Manda
308-320
gün
(10 ay 15 gün)
Balina*
330-365
gün
(11-12 ay)
Zebra
345
gün
(11 ay 15 gün)
Kısrak
330-335
gün
(11 ay 15 gün)
EĢek
348-377
gün
(12 ay)
Deve
345-375
gün
(12 ay)
Zürafa
420-450
gün
(14-15 ay)
Gergedan
540
gün
(18 ay)
Fil
600-630
gün
(20-21 ay)
Yunus**...
330-360
gün
(11-12 ay)
* Balina, iki yılda 1 adet yavru yapar.
Yavru plasentalı ve göbek
kordonludur.
** Yunuslar balinalarla akrabadır. Doğumda yavru baştan değil,
kuyruktan doğar. Genellikle, 1 ender olarak da 2 yavru yaparlar.
• ĠKĠZLĠK VE ÇOK YAVRULU DOĞUM
• Bu durum genellikle insanları ilgilendirir. Ancak,
hayvanlardaki çok yavrulu doğumun nedeni de
aynı prensiplere bağlıdır. İnsanda normal olarak
bir yavru doğmaktadır. Fakat, ikili ve nadir de
olsa beşli, altılı, hatta sekizli doğumlara da
rastlamak mümkündür. İkizlik, iki zigottan köken
aldığında, gelişen ikizliğe, dizigotik ikizlik ya da
fraternal ikizlik denir. Tek bir zigottan köken alıp
gelişen ikizlik ise monozigotik ikizlik ya da
identikal (benzer) ikizlik adını alır.
• 1) Çift yumurta ikizleri (diovuler ikizler, dizigotik ikizler, fraternal
ikizler):
• Bu durumda, aynı ovarium'da ya da iki ovarium'da ayrı ayrı iki Graaf
follikülü gelişir ve iki ovulasyon olur. Ovulasyonla, tuba uterina'ya
atılan iki adet seconder oocyte, iki ayrı spermatozoon tarafından
döllenir ve uterus'ta iki implantasyon meydana gelir. Doğum, birlikte
olur; yavrular aynı cinsiyette veya ayrı cinsiyette olabilirler. Bunlar
arasında ancak kardeşçe bir benzerlik söz konusudur.
• Dizigotik ikizlikte, implantasyon birbirinden aralıklı olursa, ikizler iki
ayrı amnion, chorion keselerine ve plasentaya sahip olurlar.
Blastosistler'in implantasyonu birbirine yakın olursa, ikizlerin ayrı
ayrı amnion keseleri olmalarına rağmen, chorion keseleri ve
plasentaları birleşik olabilir. İneklerde, birleşik plasenta'nın kan
damarları arasında anastomozlar olabilir. Eğer, ikizler farklı cinsiyete
sahipse, bu durum dişi fötusa ait genital sistemin normal gelişimini
engeller ve freemartinismus şekillenir.
•
•
•
•
•
•
•
•
2)
Tek yumurta ikizleri (monovuler ikizler, monozigotik ikizler,
identikal ikizler) (şekil 72):
Monozigotik ikizlikte, ovulasyonla atılan bir adet seconder cocyte, bir tek spermatozoon tarafından
döllenir. Bu ikizlikte ikizler benzer genetik özelliğe ve fiziksel görünüme sahiptirler.
Monozigotik ikizler, başlangıçta tek bir zygote'tan şekillenirler. Ayrılmalar, embriyonal gelişmenin
farklı aşamalarında görülebilir. Şöyle ki:
A) Zygote iki blastomerli aşamadan, morula evresine kadar olan dönemlerin herhangi birinde ikiye
ayrılabilir ve bunlardan, iki blastocyst oluşur. Implantasyonları birbirlerine yakın olursa, identikal
ikizlerin ayrı amniyon keseleri, birleşik chorion kesesi ve plasentaları vardır. Implantasyonları
birbirlerine aralıklı olursa, herbirinin bağımsız amnion ve chorion keseleri ile Dİasentaları bulunur.
B.
Monozigotik ikizlik, nodus embriyonalis'in iki eşit parçaya
ayrılması ile şekillenebilir. Bu tür identikal ikizlikte, iki ayrı amnion kesesi,
tek bir chorion kesesi ve ortak bir plasenta bulunur.
C.
Monozigotik ikizlik, diskus embriyonalisin iki kısma
ayrılmasıyla şekillenebilir. Bu tür identikal ikizlikte amnion, chorion
keseleri ve plasenta tektir.
Nodus embriyonalis veya diskus embriyonalisteki ayrılma tam olmazsa, yapışık ikizler (Siam
ikizlerinde olduğu gibi) meydana gelir. Bu ikizler genellikle kalça ve omuzdan yapışıktırlar.
Monozigotik ikizliğin değiĢik Ģekilleri.
A- embriyonun ikiye bölünerek geliĢmesi ; B- nodus embriyonalisin
ikiye bölünmesi ile ayn embriyoların oluĢması ; C- nodus embriyonalis'in
tam ayrılamadığı durumlarda yapıĢık ikizlerin Ģekillenmesi (Carison'dan).
• İkizlikten daha çok sayıda olan doğumlara çok
yavrulu doğum (çoklu doğum) denir. Bu durum,
değişik şekillerde meydana gelir. Ya aynı anda
birkaç ovulasyon olur ve oocyte'ler ayrı ayrı
döllenerek fraternal ikizleri meydana getirirler, ya
da döllenmiş yumurta hücrelerinden bazıları
identikal ikizler yönünde gelişirler. Örneğin :
dörtlü doğumda 2 fraternal
•
•
•
•
•
•
•
•
2 identikal, üçlü doğumda 1 fraternal 2 identikal ikizler olabilir. Beşiz ve üzerindeki sayıda olan
çoklu gebelikler, insanlarda nadir olarak görülür.
DIġ GEBELĠK (ektoptik, ekstrauterin gebelik)
Uterus'tan başka yerlerde olan implantasyonlara dış gebelik adı verilir. Dış gebelik dört şekilde
meydana gelir:
1)
Ovarial gebelik : Ovulasyon anında oocyte henüz ovarium
yüzeyinde iken buraya ulaşabilen bir spermiyum tarafından döllenir.
Zygote'tan sonraki ilk gelişmeler yine ovarium yüzeyinde meydana gelir
ve şekillenen blastula (bfastocyst) ovarium bağdokusu içine implante olur.
Abdominal gebelik : Ovulasyon anında oocyte ve spermiyumlar
karın boşluğuna düşerler. Döllenme ve bölünmeler burada olur. Blastocyst
barsak duvarına ya da omentum'a implante olur.
Tubal gebelik : Bu tip, çok raslanan bir dış gebeliktir. Zygote
oluşumu ve bölünmeler normal bir şekildedir. Ancak, şekillenen morula
uterus'a varmadan blastocyst evresine eriştiğinde yumurta yolunun
mukozasına implante olur. Blastocyst geliştikçe hacim kazanır ve yumurta
yolu duvarını yırtarak iç kanamaya neden olur.
Servika! gebelik : Bu tip dış gebelikte implantasyon, serviks
kanalının iç bölümünde olur. Plasenta geçit yolunu tıkadığı için, doğum
anında şiddetli sancı ve kanamalar meydana gelir.

Benzer belgeler

Plasentanın Görevleri ve İkiz Gebelik

Plasentanın Görevleri ve İkiz Gebelik transportla geçen amino asitlerden sentezler. Bazı proteinler ise trofoblastlar tarafından fagositoz veya pinositozla alınabilir. • Plasenta, bakteri ve viruslar için etkili bir bariyerdir. • Bazı ...

Detaylı

Plasenta

Plasenta mukozasında zedelenme, atılma olmaz, kanama da görülmez.

Detaylı

Plasenta, Çoğul Gebelikler - Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

Plasenta, Çoğul Gebelikler - Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi 3.  Mezanşimal  bağ  dokusu   4.  Endotel  hücreleri  

Detaylı

implantasyon-plasenta sunumu

implantasyon-plasenta sunumu 5.Plasenta hemo – endoteliyalis Koryon villuslarının epiteli ve bağdokusu erimiş Koryon damarları anne kanı ile karşı karşıya Kobay – rat – tavşan (Tam plasenta )

Detaylı

MEMELİ HAYVANLARDA ZYGOT`TAN SONRAKİ GELİŞMELER

MEMELİ HAYVANLARDA ZYGOT`TAN SONRAKİ GELİŞMELER • Urachus ( Allantois kanalı) • Göbek kordonu dışarıdan EKTODERM ile

Detaylı