Küresel pazar yerinde Türk olmak!

Transkript

Küresel pazar yerinde Türk olmak!
3 KASIM 2010
YAZARLAR
ŞEREF OĞUZ
Küresel pazar yerinde
Türk olmak!
Bundan 10 yıl önce, küresel pazar yeri fırsatı,
bizim de önümüzde duruyordu. Bütün gezegeni
tek pazar haline getiren teknoloji, burada işyeri
açmak isteyen KOBĐ'lerimize, hatta ticarete yeni
başlayacak olanlara "eşit mesafede" bulunuyordu.
Hatırlıyorum; Kobiline diye Türk firmasını kuran
Burak Dalgın, Microsoft'un CEO'su Steve
Ballmer ile aynı sahneden KOBĐ'lere, yeni iş yapma kültürünü anlatıyordu.
Dün Bakan Zafer Çağlayan ile dünyanın en büyük pazar yeri olan
alibaba.com'da idik. Çin'in Hangzhou kentindeki karargahında binlerce genç,
önlerindeki ekranlar aracılığıyla, 14 milyon KOBĐ'ye hizmet veriyor. Dev
ekranda o anda dünyanın neresinde hangi KOBĐ veya evinde ticaret yapan insan,
görme engellisinden yatalak felçlisine dek hemen her konumdaki "sanal esnaf";
alıyor, satıyor...
Şirketin CEO'su David Wei Zhe, günde 300 milyon $'lık ticaretin döndüğü
pazar yerinde, 250 bin Türk KOBĐ'si bulunduğunu söylüyor. Aynı anda 5,9
milyon Çin KOBĐ'si, online durumda ve hangi maldan dakikada kim ne kadar
sattığı, dev ekranlara yansıyor.
Zafer Çağlayan, şirketin ilginç sunumu ardından Alibaba'yı Türkiye'ye davet
ediyor. Aslında alibaba, Logo'nun Başkanı Tuğrul Tekbulut ile var. 10 yıl önce
bizler de "başlangıç noktasında" yan yana durduğumuz Alibaba'ya imrenme
noktasına acaba nasıl geldik?
David Wei Zhe, Güney Kore örneğini veriyor; devlet, Alibaba'da yer almak
isteyen KOBĐ'sini destekliyor, pazar yeri kirasının % 50'sini (günde 10$)
ödüyor. Yetmedi, Korece'den Çince'ye çevirilerin maliyetini de karşılıyor.
Hatta burada ticaret yapacaklara kredi açıyor.
Peki biz? Hatırlayın, bundan 2 yıl önce "yasaklama takıntımız" yüzünden,
YouTube'u kapatmakla kalmamış, alibaba.com'a erişimi de engellemiştik.
Burada yer alan yüzbinlerce KOBĐ'mize kepenk indirmiştik.
Ticaretin bu yeni yüzünü anlamaktan aciz bürokrasi, bu pazar yerindeki iki
KOBĐ, birbiriyle mahkemelik oldu diye, küresel pazaryerini toptan
kapatabilme cüretini göstermişti. Neyse ki bir vicdan ve izan sahibi bürokrat
çıkmış ve 2 gün sonra alibaba. com'u yeniden KOBĐ'lerimize açabilmiştik.
Elin Kore'si teşvik ederken bizim yasakladığımız alibaba'nın neden Türkiye'de
değil de Çin'de parladığının altında yatan en büyük dinamik, bizim "yasakçı
kafamızdan" başka bir şey değil.
Zafer Çağlayan, tam da bu noktada dün alibaba'ya, "Kore'nin verdiğinden
daha fazla teşvik" sağlayacaklarını söyleyip, yanında bulunan müsteşar
yardımcısına da gerekli çalışmaları başlatma talimatını veriyordu.
Geç mi kaldık? Evet küresel pazar yeri kurmada geç kaldık, kafamız basmadı
ve önclülüğü alamadık. Şimdi "en iyi izleyici" stratejisinde başarı arayacağız.
Nitekim Logo ile alibaba.com'un Türkiye işbirliği temellerinin atıldığı dünkü
toplantıda Bakan Çağlayan'ın "Türkiye fırsatları", Çinlilerin de ilgisini
çekmeyi başardı.
Bizdeki 2 milyona yakın KOBĐ, küresel pazaryerinden ne kadar haberdardır
bilinmez ama alibaba.com'un bizi yakından izlediği kesin. CEO David Wei Zhe;
"Çin'den başlayan Đpek Yolu, Türkiye'siz olamaz.
Alibaba'nın gerçekten Türk haline gelmesini istiyoruz ve eğer Türk Logo
ile evleneceksek, Bakan Çağlayan'ın da bu düğünde bulunsun isteriz."
Bazen düşünüyorum da bundan 10 yıl önce olan bitene kafamız basıp, biz
kendi pazaryerimize destek verseydik, acaba alibaba. com'a bu kadar imrenir
miydik?

Benzer belgeler