PDF SAYI 70 - Hayat Online

Transkript

PDF SAYI 70 - Hayat Online
16 BFmF'de Açık Kapı Günü: ÇEŞİTLİĞİ
YAŞAYALIM VE YAŞATALIM
HASENE BÖLGE TEMSİLCİLERİ RAMAZAN'DA
MAZLUMLARIN SOFRASINA GİRECEK KUMANYA
PAKETLERİ İÇİN CANLA BAŞLA ÇALIŞIYORLAR
ENERGY
Enerji
İçeceği
Damaklara
Serin
Bir
Tat
Sipariş İçin: 0179-9705472
E-Mail: [email protected]
17
Almanyadaki Sivil Kitle
15 Kuruluşlarının Ortak SÜNNET Duruşu
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
Aylık Ücretsiz Gazete / Kostenlose Monatliche Zeitung • Sayı/Nr.: 70 • Yıl/Jahre: 9 • Temmuz / Juli 2012 / Şaban 1433
Birileri HUZUR İstemiyor
Kur’an’dır
Bu!..
Dr. Yusuf IŞIK
05
Kendinizi
Aldatmayın
Anlatın!
Mahmut AŞKAR
07
Yurtdışı
Borçlanma
Zammı
Belli
Oldu
Erhan NACAR
09
Hacarabın
Serüvenleri
57
M. Salih AYDIN
21
Tel: 02235-98 640
Bahnhofstr. 50 · 63129 Obertshausen · Tel: 0176-60986543
[email protected] · www.ziyafet.de
HAYAT
Sevgili dostlar!
Almanya çok sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Bu hem ekonomik anlamda ve hem de toplumsal anlamda.
Almanya gibi ülkelerde göçmenlerle ilgili sorunlar daima gündemi
işgal etmektedir. Bunu bir oranda
kabul edebiliriz. Farklı kültürlerden
farklı coğrafyalardan buralara gelip
hayatlarını idame ettirmeye çalışan
insanların zaman zaman farklılıkları
birileri tarafından sorun olarak gündeme getirilmekte ve normal şartlarda herhangi bir sorun olmayan toplumda sanki çok büyük sorunlar
varmış gibi pompalanmaktadır.
İşte son olarak Köln Mahkemesinin verdiği yaşanan Sünnet kararı
buna örnek gösterilebilir. Sanki Almanya`nın başka sorunu kalmamış
gibi ve dünyanın en önemli sorunu
bu imiş gibi mahkeme yetkilileri gece gündüz demeden yememiş içmemişler bu kararı alabilmek için tüm
gayretleri ile çalışmışlar. Öyle ya; Almanyadaki tüm ekonomik sorunların temelinde bu yatmakta.
Yüzyıllardır hem dini ve hem de
kültürel bir ritüel olan sünnet hiç bir
sorun teşkil etmezken -bazı dönemlerde birileri tarafından sıkıntı oluşturulmak istense de- ne hikmetse bir
anda mal bulmuş Mağripli gibi bu
olayın üzerine atlayıverildi. Özellikle
böyle hassas dönemlerde birileri bazı kararlar alıyorlar, alınan bu kararların neticesinin nerelere varacağı
sanki önceden kestirilmiş gibi toplum gündemine getiriliyor, ama bu
kararı alanlar hiç ortalıkta görünmüyor. Toplum sanki yeldeğirmenleri ile mücadele eder hale geliyor.
Mahkemenin aldığı kararı yine
mahkeme kendi kuralları ile bir üst
mahkemeye gitmesini engelliyor ve
hiç kimsenin müdahale imkanı olmuyor. Sadece sivil kitle kuruluşları
basın açıklamalarıyla buna tepki
gösterebiliyor. Bu kararı bilmeden
sehven birisi gidip çocuğunu sünnet
ettirince al başına belayı kabilinden
bir de ceza yenmesi gündeme geliyor. Neden; çünkü kanunlara karşı
gelme eylemine giriyor.
Neydi bu kararın alınmasına sebeb olan olay: Sünnet olan bir çocukta yaşanan ufak bir enfeksiyon/
kanama olayını sebeb gösteren mahkeme olayı büyüterek adam yaralama suçu ile eş değer bir vaziyete getirerek karar alıyor. Bununla da kalmıyor, bu kararı delmeye çalışan anne babalara da gözdağı vererek eğer
başka bir yerde mesela kendi memleketlerinde sünnet yaptıranlara da
cezai müeyyide şartı getiriyor.
Almanya hukuk kuralları olarak
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
➤ 03 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433
hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal hasbihal
Sinan AKTÜRK
[email protected]
Birileri Huzur İstemiyor
dünyadaki sayılı ülkelerden birisi.
Eğer bir haksızlığa uğrarsan burada
hakkın yenmez ve biraz gecikmeli de
olsa hakkını muhakkak alırsın inancı toplumda geçerliliğini korumaktadır. Sanki birileri bu tür olayları
kaşıyarak bu inanca zarar vermek istiyorlar.
Bazı sağduyulu politikacıların
açıklamaları bu tür zarar verici durumları engellemek adına sevindirici bir durumdur. Ama eğer yasalarda
birilerinin istismar edebilecekleri
açıklar varsa bunu düzeltmek de politikacılara düşmektedir. Bizim inancımız bu tür meselelerin birileri tarafından daima sorun haline getirileceğidir. Politikacılar ve devlet yöneticileri bunlara imkan vermemekle yükümlüdürler.
Dünyada genel kural olan din ve
vicdan özgürlügü kapsamında değerlendirilebilecek olan sünnet meselesinde alınan bu yanlış kararın bir
an önce düzeltilmesinin toplumda
zaten varedilmek istenen gerginlik
ortamının kalkmasına vesile olacağı
kanaatindeyiz. Hukukçulara düşen
toplumun yararına olan kararları almaktır, birilerinin istedikleri gibi
kullanabileceği ve toplumun huzuruna bozabilecekleri kararları almak
değildir.
Bu ve buna benzer meselelerin
nelere mal olduğunu Alman toplumu yakın zamanda yaşamış ve bedelini ağır ödemiştir.
Her ne kadar birileri sözde milliyetçilik adına buna benzer meseleleri kullanmak istese de bizler aklı selim insanlar olarak beraber yaşadığımız bu toplumun selameti için bu
tür yanlışların yaşanmasına demokratik olarak müsaade etmemeliyiz.
İşin sağlık ve dini boyutunu burada zikretmeye gerek görmüyorum.
İşin ehli insanlar bu mesele ile alakalı açıklamalarını zaten her daim yapmaktalar.
Yine gündeme bomba gibi düşen
bir istifa haberi dikkatleri celbetti.
Alman Anayasayı Koruma Dairesi
Başkanı Heinz Fromm`un istifa haberi özellikle biz göçmenler tarafından dikkatle takip edildi.
Bilindiği gibi son dönemde ortaya çıkan ve medyada dönerci cinayetleri diye lanse edilen katliamların
sorumlularının bazılarının yakalanması ve ne hikmetse bazılarının da
intihar etmesinden sonra kamuoyu
bir bekleyiş içerisinde idi. Bu olayı
devlet kademesindeki yetkililer aydınlatma noktasında vargüçleri ile
çalışacaklarına dair açıklamalar yaptılar. Biraz toplum sakinleşince bir
istifa ile dikkatler tekrar bu konuya
odaklandı. Ama bu istifa sanki bir
şeylerin üstünü kapatmak için yapılan bir manevra gibi algılandı. Bu cinayetler ile ilgili soruşturma ve netice alınması bu istifa ile tozlu raflara
kaldırılmamalı muhakkak neticeye
gidilecek çalışmalara devam edilmelidir. Bu cinayetler sadece göçmenleri değil tüm toplumu huzursuz etmektedir.
Açıkça söylemek gerekirse bizim
korkumuz toplumun huzurunu kaçıracak belki ferdi gibi görünecek
olayların yakın zamanda Almanya`nın gündemini işgal edeceği gibi bir
his var içimizde. Bildiğiniz bir şey
mi var diyebilirsiniz. Hayır sadece
gazeteci hassasiyeti diyelim. Son yaşanan gelişmelere baktığınız da bu
tür düşüncelere kapılmamak elde
değil. Sinek küçüktür mide bulandırır misali pek çok yerde sakin bir şekilde hayatlarını devam ettiren toplumların içerisinde bir bakıyorsunuz
görüntü itibarı ile neo-nazi görü-
editörden
nümlü birileri ve kendisini bakın
ben buradayım der gibi göstermekte
ve toplumun huzurunu kaçırmaktalar. Maalesef bazı medyada kuruluşları da toplumun dikkatini başka taraflara çekmek için her türlü yanlış
haberleri servis etmekteler.
Bizim inancımız sünnet olayında
alınan kararın yanlışlığı anlaşılacak
ve düzeltilecek ve neo-nazi cinayetleri de aydınlatılacaktır. Ama politikacılar, devlet yöneticileri ve duyarlı
bir toplum olarak bizler bunun üzerinde durmaya devam edersek.
Sevgili dostlar!
Geçtiğimiz günlerde THY Nürnberg Müdürlüğü tarafından tertiplenen, Alman, Rus ve Türk medyasına
yönelik yapılan Kapadokya turuna
katılma imkanımız oldu. Memleketimizin farklı güzelliklerinden birini
de bu vesile ile görme imkanımız oldu. Haberini gazetemizin orta sayfasında bulabilirsiniz.
Ramazan ayı geldi çattı. Ramazanın hayırlar getirmesini diliyoruz.
Bu aya has mali ve bedeni ibadetlerimizi gereği şekilde yapabilme duasında bulunuyoruz.
Bu vesile ile Cenab-ı Allah çalışmalarımızı bereketlendirsin, şuurlandırsın.
Çalışmak bizden başarı Allah`tandır.
Allah`a emanet olun.
Impressum / Künye
HAYAT
Aylık Ücretsiz Gazete
Temmuz - Juli 2012
Şaban 1433
Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Sinan AKTÜRK
Yayın Kurulu
Dr. Yusuf Işık, Mehmet Ateş,
Bilal Demiroğlu, Fikret Ekin,
Selma Öztürk, Mahmut Aşkar,
Cengiz Şahbaz, M. Salih Aydın,
Ayşe Akgün, Sinan Aktürk,
İskender Güngör, Aydın Ersoy
Merkez
Königsbergerstr. 16
61169 Friedberg
Tel: 06031-162411
Fax: 06031-738644
E-Mail: [email protected]
Web: www.hayatonline.eu
Baskı: Sunprint GmbH Offenbach
Gazetemizde Yayınlanan Yazıların ve
Reklamların İçeriğinden Sorumlu Değiliz.
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
IGMG: “Sünnet Kararı Müslüman
ve Yahudileri Kriminalize Ediyor”
slam Toplumu Milli
Görüş (IGMG) Genel
Başkan
Yardımcısı
Mustafa Yeneroğlu, Köln
Eyalet Mahkemesi’nin 7
Haziran 2012 tarihinde
Müslüman bir çocuğun
sünneti ile ilgili verdiği kararı sert bir dille eleştirdi:
‘‘Binlerce yıllık dinî bir vecibe olarak erkek çocuklarını sünnet ettiren Müslüman ve Yahudiler bu kararla kriminalize edilmektedir. Aynı zamanda bu karar
din özgürlüğüne ve ebeveynlerin anayasal haklarına bir saldırı niteliğinde-
İ
dir.’’ Yeneroğlu ayrıca şunları ifade etti:
‘‘Erkek çocukların sünnet edilmesi İslam’da olduğu gibi Yahudilik’te de toplumsal olarak yerleşmiş ve tüm dünyada yaygınlık kazanmış dinî bir uygulamadır. Köln Eyalet Mahkemesi’nin kararıyla
Müslüman ve Yahudilerin kimlik inşa edici bu dinî uygulamaları bir
suç olarak nitelenmiştir. Ayrıca bu kararla ebeveynler vicdanları ile
cezai takibat arasında bir tercihe zorlanmaktadırlar. Bununla birlikte, birkaç yıldan beri İslam düşmanı sözde eleştirmenler tarafından
heyecanlandırılan bazı hukukçular, kişisel ihtiras ve dikkat çekme
amacıyla konuyu gündeme taşımayı başarmışlardır. Ve bu mahkeme
kararıyla hedeflerine ulaşmış görünmektedirler.
İlginçtir ki, erkek çocuklarının sünnet edilmesi daha birkaç yıl
öncesine kadar hukuk bilimi açısından ceza gerektirecek bir durum
olarak değerlendirilmiyordu. Hatta bugün dahi hukukçuların büyük
bir çoğunluğu aynı görüşü savunmaktadır. Bu görüş ilgili davanın
görüldüğü ilk mahkemede sünneti yapan doktorun suçsuz bulunmasıyla da tescil edilmiştir. Hakimler ilk kararda, çocuğa yapılan
sünnette herhangi bir tıbbî hatanın olmamasıyla birlikte ebeveynin
rızası ile yapılmış olmasını gerekçe olarak göstermişlerdi. Bu kararda çocuğun menfaatleri dikkate alınmış ve sünnetin dinî ve kültürel
bir mensubiyeti yansıttığı da belirtilmişti.
Ancak Köln Eyalet Mahkemesi, sünneti yapan doktorun bu işlemi suçta yanılma neticesinde (suç olduğunu bilmeden) gerçekleştirdiğini karara bağlamıştır. Bu gerekçeyle alınmış beraat kararı dolayısıyla doktorun yüksek mahkemeye temyiz için başvuru yolu kapatılmıştır. Zira nihayetinde doktor temyize gitmeyi gerektirecek bir
ceza almamıştır. Buna rağmen bu hükmün çok ağır bir neticesi olmuştur: Doktorlar bu karara göre, suçta yanılma gerekçesine dayanıp ‘yaptığım sünnetin suç olduğunu bilmiyordum’ diyemeyeceklerdir. Böylece Müslüman ve Yahudilerin çocuklarını dini gerekçelerle
sünnet ettirmeleri bundan cezaî müeyyide ile sonuçlanabilecektir.
2008 yılında bir hukukçu, kamuoyunda İslam eleştirmeni olarak
tanınan bir kişi ile görüştükten sonra, Alman Tabipler Birliği dergisinde doktorlara korku saçan bir yazı yazmış ve bu yazıdan sonra
birçok ürolog dini gerekçelerle sünnet yapmayı bırakmıştı. Daha
sonra bu görüş sürekli gündemde tutulmuş ve herhangi somut bir
olay olmadığı halde Almanya’nın önde gelen gazetelerinden birinin
manşetine kadar çıkabilmişti.
Öte yandan, mahkeme karar verirken aslında kendi kararının
hakim olan hukukî görüş ile çeliştiğinin de farkındaydı. Nitekim kararda da, farklı yargı kararlarının ve hukukî görüşlerin olduğuna
dikkat çekilmektedir. Böyle çelişkili ve net olmayan bir durumda ise
görev yasa koyucu siyasilere düşmektedir ve bu konu acilen netleştirilmeyi beklemektedir. Zira ziyadesiyle tartışmalı bir karardan dolayı Müslüman ve Yahudilerin din özgürlükleri ve ibadetleri engellenmektedir. Ayrıca bu sadece Müslüman ve Yahudiler için değil, aynı zamanda Almanya’nın uluslararası alandaki itibarı için de kabul
edilemez bir durumdur.
➤ 04 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433
haber
ATiB: “Sünnet Sağlıklı Olmak İçin Yapılır”
TİB Genel Başkanı İhsan Öner'in, Köln Eyalet Mahkemesi'nin sünnet olayıyla ilgili verdiği karar hakkında yaptığı basın açıklamasında, bir dini vecibe olan
sünnet, zaten sağlıklı bir vücuda sahip olmak için yapılır, dedi. Öner, basın açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Köln Eyalet Mahkemesi'nin, sünnet edildikten sonra sağlık sorunları sebebiyle hastaneye götürülen bir çocukla ilgili
verdiği kararda; dini vecibelerden dolayı yapılan sünnet, insan vücuduna yapılmış bir darp olarak görüldüğünden, kanuna aykırılığına karar verildi. Bu son derece istismara müsait
ve farklı hukuki yorumlara da açık olan mahkeme kararına
zamanla yenilerinin eklenmesinden endişeliyiz.
Bir İbrahimi gelenek olan erkek çocukların sünnet ettirilmesi, İslam'dan önce de Musevilik'te var olan bir dini vecibedir. İslam'ın öngördüğü ibadetler ve sünnet gibi ritüeller, zaten insan sağlığına, fiziki ve manevi anlamda faydalı olduğundan dolayı yapılır. Farz olan ibadetlerde bile, insanın sağlıklı bir vücuda sahip olmasına özen gösterilir.
Bin yıllardan beri uygulanan sünnet hadisesinin kendisi de zaten sağlıklı olduğundan dolayı gerek Musevi ve gerekse Müslümanlarda yapılagelmektedir. Şimdi istisnai bir durumdan yola çıkarak,
dini bir vecibeyi, insan sağlığına zararlı, gerekçesiyle yasaklamaya çalışmak, din hürriyetine indirilmiş bir darbe olarak görülebilir.
Müslüman azınlığa karşı yürütülen "kültürel savaş" tamtamcılarının eline verilmiş yeni bir koz
olmasından endişe ettiğimiz bu mahkeme kararının lokal bazda ve istisnai hallerde alınmış bir karar olarak kalmasını temenni ediyoruz."
A
DiTiB: “Verilen Karardan Endişe Duymaktayız”
öln Eyalet Mahkemesi’nin dini emir, gelenek veya ebeyn
isteği ile erkek çocukların sünnet edilmesini “adam yaralamak” suçu olarak değerlendirerek, Müslüman bir çocuğu sünnet eden doktoru mahkum etmesini, ne inanca ve dini
geleneğe saygı duyan hukuk mantığı, ne de toplumsal sağduyu
ile izah etmek mümkündür.
Verilen bu kararın bir dizi gereksiz tartışmaları, huzursuzlukları ve riskleri beraberinde getireceğinden endişe duymaktayız.
Gündemin bir mahkeme kararı sonrası oluşması, erkeklerin
sünnet olmasına dair bu günün tıb literatürünün olumlu, hatta
teşvik edici yaklaşımına rağmen, ne yazık ki konuyu din özgürlükleri, dini kimliğin oluşumu, bireyin dini cemaate aidiyeti gibi temel düzlemler yanında hukuk mantığı ve işleyişi açısından
ele almayı gerekli kılmaktadır.
Hukuk felsefesinin önde gelen ilkeleri arasında, adaleti hakim kılmak, bireyi ve onun haklarını korumak, bireyin biyolojik olduğu kadar, düşünce, inanç, ibadet, karar verme gibi zihin, duygu ve algı dünyasının bütünlüğünü muhafaza etmek, toplumun gelenek ve değerlerine saygı duyarak toplumu huzur içerisinde bir arada tutmak, sıralanabilir.
Bu günün interdisipliner anlayışı bize, hangi alanda olursa olsun bir konunun indirgemeci bir yaklaşımla dar açıdan değil, bilakis geniş açı ve farklı boyutların bütünlüğü içinde ele almasını öğretmektedir.
İster dini, isterse kültürel olsun erkeklerin sünnet olması başta sami gelenek olmak üzere dünyada
yüzlerce yıldır yapılan bir uygulamadır. Bu güne kadar milyonlarca insan, yüzlerce toplum ve hukuk geleneği erkeklerin sünnet olmasını “adam yaralama” olarak tanımlamamıştır. İslam, insanın değil dirisinin
ölüsünün bile vucut bütünlüğüne saygı duymakta, onu her türlü yaralama ve eziyet karşısında korumaktadır.
İslam ve Müslüman kimlik açısından değerlendirildiğinde, erkeklerin sünnet olması, dini bir hüküm,
toplumsal bir kabul ve geleneğin bir parçasıdır. Hatta din özgürlüklerinin baskı altında olduğu Müslüman
toplumlardan sünnet olmayan erkeklerin bilahare sünnet olmalarını, “Müslüman olmak” olarak tanımlamaları bu tutuma açık bir örnektir. Aynı şekilde, Müslümanların din özgürlüklerinden yararlanamadıkları ve burada isimlerini vermek istemediğimiz bazı ülkelerde, sünnetin yasaklanması, erkek çocuklarının
sünnetli olup olmadıklarının kontrol edilmesi, kendilerinin ve ailelerinin cezalandırılmaları ve dışlanmış
olmaları üzülerek bir kez daha hatırlandığında, Almanya’nın gündemine düşen mahkeme kararı, ne yazık ki bize nerede ve hangi zaman diliminde yaşadığımızı sordurmaktadır. Hukukun, bireyi ve toplumu
inacıyla, geleneği ve kimlik unsurları ile bir bütün halinde değerlendirmesi, toplumsal gelenek ve örfü bile hukuka bir kaynak olarak görmesi gerekirken, garip bir tarzda gündeme düşen bu mahkeme kararı
merkezli tartışmanın, biran önce insanı bedeni ve manevi bütünlüğü içinde ele alan “inanç özgürlüğü garantisini hukukun tali değil temel bir normu olarak gören bir anlayışla” sonlandırılmasını istiyoruz.
Kısaca ifade etmek gerekirse, erkeklerin sünnet olması İslam’ın dini bir hükmü, İslam geleneği içinde
de yaygın bir kimlik sembolüdür. İslam’ın dini hükmü, geleneği ve kabulünün netliği yanında Almanya’daki İslam algısı ve tartışmalarının mahiyeti dikkate alındığında, erkeklerin sünnet edilmesini “adam
yaralama” kapsamında gören bir karar, dinin kimlik tesis eden bir unsuruna, yüzlerce yıllık uygulama ve
kabulü karşısında, din özgürlüğüne, ebveynin çocuklarını hangi dini gelenekte yetirştireceklerine dair karar verme haklarına, erkek çocukların kendilerini ait hissettikleri dini ve sosyal bir ortama adeta katılma
seremonisi olan bir uygulamaya karşı çıkmış, bireylerin dini kimlik tanımlamalarına karışmış, bu görüş
ile dini kimlik ve esemboller üzerinden yeni bir dışlama ve ayrımcılık tartışmasının kapısını açmış olmuyor mu?
K
HAYAT
- O’nun ağzından konuşandır
bu...
- Hakkı bâtıldan, doğruyu yanlıştan ayırandır bu...
- Kur’an’dır bu.
- İyiyi kötüden, güzeli çirkinden
ve adâleti zulümden ayırandır bu...
- Çünki Kur’an’dır ve O’nun ağzından konuşandır bu...
- Dünya ve âhiret saadetinin kurallarını koyandır bu...
- Çünki, başlı başına sistem ve
nizamdır bu...
- Kur’an’dır bu.
- Sapkın toplumların geçmişinden haber verendir bu...
- Mekke’de bir yetime ve öksüze
Kadir Gecesinde indirilendir bu...
- Evet... Kur’an’dır bu.
- Karanlıkları aydınlatarak zulmeti dağıtandır bu...
- Denizlerin bin metre derinliğinde bulunan balığa, zifîrî karanlıkta yol almakta olan karıncaya,
bulutların arasında uçan kuşa, yeryüzünde dolaşan insana ve yerde
sürüklenen kaplumbağaya dahi yol
gösterendir bu...
- Çünki Kur’an’dır ve O’nun ağzından konuşandır bu.
- Rabb’lık taslayan Fir’avun’lara,
İlâh’lık iddiasında bulunan Nemrud’lara, Resûlüllah’a hakareti meslek edinen Ebû Cehil’lere ve Peygamberimize yuh çeken Ebû Leheb’lere haddini bildirendir bu...
- Tek olan ve eşi benzeri bulunmayan Rahmân’ın ağzından konuşandır bu...
- Kur’an’dır bu.
- İlmin kurallarını, güzel ahlâkın prensiplerini, ekonominin formatlarını ve yönetimin esaslarını
ortaya koyandır bu...
- “Ve mâ erselnâke illâ rahmeten lil’âlemîn” olan Resûlü Kibriya’ya bir Ramazan gecesinde indirilendir bu...
- Kuvveti değil, Hakk’ı üstün tutandır bu...
- Evet... Kur’an’dır bu.
- Mazlumun hakkını zalimden,
boynuzsuz koyunun hakkını boynuzlu koyundan almayı öğütleyendir bu...
- Eşi ve benzeri olmayan, doğurmayan ve doğrulmayan, herşeyin kendisine muhtaç olduğu, tek
olan Allah’ın Kadîm Kelâm’ı
Kur’an’dır bu...
- Mü’minlerin kalbine inşirah
verirken, münkirleri kara kara düşündürüp kahredendir bu...
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
➤ 05 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433
Dr. Yusuf IŞIK
[email protected]
Kur’an’dır Bu!..
- Irkçılığı reddeden, kardeşliği
emreden, siyahı beyazdan, beyazı
siyahtan üstün tutmayarak takvaya öncelik tanıyandır bu...
- Irkçılığı reddeden, kardeşliği
emreden, siyahı beyazdan, beyazı
siyahtan üstün tutmayarak takvaya
öncelik tanıyandır bu...
- Çünki, Rahman ve Rahîm olan
Allah’ın ağzından konuşandır bu.
- Allah’a kul, O’nun Nebîsi Muhammed Mustafâ’ya Ümmet olmayı emredendir bu...
- Namazı dînin direği kılıp, orucu emredip, fitre ve zekât kurallarını ortaya koyarak fakirin kollanmasını emredendir bu...
- Kur’an’dır bu.
- “Baş başa, baş da Allah’a bağ-
lansın” prensibi ve disiplini içerisinde itaat kültürünü ve cemaat olma şuurunu verendir bu...
- “Rabbim Allah, Peygamberim
Hazreti Muhammed, Kitabım
Kur’an, Dînim İslâm ve adım Müslüman” demeyi öğretendir bu...
- O’nun ağzından konuşan
Kur’an’dır bu.
- “Oku... yaratan Rabbinin adıyla. İnsanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku... Senin Rabbin sonsuz kerem sahibidir. Ki O, kalem ile (yazıyı) öğretti. İnsana bilmediği şeyleri öğretti”.
dosya
- Bin aydan daha hayırlı olan
Kadir Gecesini bünyesinde hazine
gibi saklayandır bu...
- Kur’an’dır bu.
- Ağızların mühürlendiği, ellerin konuşup ayakların da şahitlik
ettiği Mahkemeyi Kübrâ’da şefaat
edecek olandır bu...
- Hazreti Ebû bekir’i “Sıddîk”,
Hazreti Ömer’i “Fârûk”,
Hazreti Osman’ı “Hayâ sahibi”,
Hazreti Alî’yi “İlmin kapısı”,
Hazreti Câfer-i Tayyar’ı “Cennetin kanatlısı”,
Hazreti Hamzayı “Şehitlerin
Efendisi”,
Hazreti Hasan ve Hüseyin’i
“Cennetin gençleri” yapandır bu...
- Evet... Kur’an’dır bu.
- Osmanlı Cihan Devletini kuran Ceddimiz Osman Gazî’yi, kayın babası Şeyh Edebalı’nın evinde
ve duvarında Mushaf-ı Şerîf asılı
olan odada ayaklarını uzatarak
uyutmayandır bu...
- Hoca Ahmed Yesevi’yi, Hacı
Bayram-ı Velî’yi, Şâh-ı Nakş-i Bendî’yi, Abdül Kâdir-i Geylânî’yi,
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’yi, Bayazıd-ı Bestamî’yi, Cüneyd-i Bağdâdi’yi ve benzerlerini “Veliyyullah” yapandır bu...
- Kur’an’dır bu... Doğurmayan
ve Doğrulmayanın ağzından konuşandır bu.
- İnsanları hüsranda bırakan,
ancak; İman edenleri, salih amel işleyenleri, hakkı ve sabrı tavsiye
edenleri istisna kılandır bu...
- İpine sımsıkı sarılınca topluca
hepimizi saadete götürürken, o ipe
tutunmayanları ise, Cehennemin
Gayyâ Kuyusuna indirendir bu...
- Evet... evet... Kur’an’dır bu.
- “Birlikte rahmet, ayrılıkta azab
vardır” diyerek bizi vahdete çağıran Hazreti Muhammed (s.a.v)’e
Cebrâîl’in getirdiği İlâhî mesajdır
bu...
- Yaratan, yaşatan, yediren, içiren, hasta eden, şifa veren, ısıtan,
üşüten, eceli gelenin ruhunu kabzeden Yüce İlâh’ın Kelâmı’dır bu...
- Sahip olan, Mâlik olan, Hâkim
olan, Kahhâr ve Gaffâr olan
Rabb’in sözleridir bu...
- Çünki, Kelâm-ı Kadîm’dir bu.
- Kur’an’dır bu... Müslümanların
canından, kanından, malından,
mülkünden, anasından, babasından ve aile efradından daha azîz
bildiği kitabtır bu...
- Kur’an’dır bu... Kur’an.
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
➤ 06 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433
haber
Köln Keupstrasse “Dayanışma Etkinliği”nde Coştu
004 yılında meydana gelen ırkçı
saldırının yıldönümünde İG Keupstrasse e.V. derneğinin öncülüğü ve T.C. Köln Başkonsolosluğu ve
Köln Belediyesinin destek ve katkıları
ile gerçekleştirilen “Solidaritätsfest in
der Keupstrasse” (Keup Sokağı Dayanışma Etkinliği)‘nde sokak dolup taştı.
9 Haziran 2004 tarihinde meydana
gelen bombalı ırkçı saldırının yıldönümü nedeni ile Keupstrasse’de bir “Dayanışma Etkinliği” düzenlendi. Etkinlik İG Keupstrasse e.V. (Keup Caddesi
Esnaf İnisiyatifi ) derneğinin öncülüğü
ve T.C. Köln Başkonsolosluğu ile Köln
Belediyesi, Turkcell Europe ve Sanatolia Events‘in destek ve katkıları çerçevesinde gerçekleştirildi.
İG Keupstrasse Başkanı Mithat Özdemir’in ev sahipliğinde Köln Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa yanısıra,
NRW Uyum Müsteşarı Zülfiye Kaykın,
Köln Belediye Başkanı Elfi Scho-Antwerpes, Mülheim Belediye Başkanı
Norbert Fuchs, Köln Emniyet Müdürü
Wolfgang Albers, NRW-LAGA Başka-
2
nı Tayfun Keltek ve Köln Belediye Meclisi Üyesi Malik Karaman da etkinlikte
yer aldılar.
Türk esnaflarının yoğunluğu ile
“Küçük İstanbul” olarakta bilinen tanınmış alış-veriş sokağı 9 ve 10 Haziranda iki gün boyunca düzenlenen
programda, hem yerli esnaf ve hem de
dışarıdan katılanlarca kurulan standlar
ve ziyaretçilerle dolup taştı. Yetkililerin
yaptıkları konuşmalarda ve T.C. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından iletilen yazıda “Irkçı zihniyete aramızda yer yok” mesajı verilirken ırkçi
terör saldırılarında öldürülen ve yaralananlar için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
“Bu ilk sokak etkinliğimiz” diyen
İG Keupstrasse Başkanı Mithat Özdemir, sorularımıza verdiği cevaplarda
faaliyetin beklediklerinin üzerinde ziyaretçi akınına uğradığını belirterek,
“Açıklarımız da var ve bunları tabiiki
tamamlayacağız. Perde arkasında emeği geçen herkese ediyorum. Buna Konsolosluğumuz ve Belediyenin maddi
manevi katkılarını belirtmek isterim.
Onlar da ilginin bu derece yoğun olacağını beklememişlerdi. Bombalı saldırının töhmeti altında kalmıştık. Olayların aydınlatılması ile rahtlamakla beraber burada dayanışmamızı ön plana
çıkartmayı hedefliyoruz. Birlik ve beraberliğimizi gösteriyoruz. Almanya ve
komşu ülkelere de duyuruldu ve oralardan da etkinliğpimize katılanlar var”
aöıklamasında bulundu.
ZÜLFİYE AKIN IRKCILIK
TASVİP EDİLEMEZ
NRW Uyum Müsteşarı Zülfiye Kaykın, “Buradaki bombalı saldırıda bir
semt sakinleri hep birlikte hedef alındı.
Burada farklı kültürlerden insanlar yıllardır bir arada yaşıyor. Bunu engellemeye çalışan zihniyete karşı sağduyulu
şekilde birlikte ve bir arada durmamız
gerekiyor. Irkçılık etnik kökeni ne olursa olsun tasvip edilemez” açıklamasında bulundu.
T.C. Köln Başkonsolosu Mustafa
Kemal Basa ise konuşmasında, “Köln
Belediyesi’nin de kabul etmesiyle bu
güzel etkinliği gerçekleştirdik. Burada
hem malum çirkin olayı unutmama
iradesi var, hem de o olayın Türk-Alman dostluğuna, aradaki sıcak ilişkilere kalıcı bir etkisi bulunamayacağına,
her iki toplumun da ileriye baktıklarına karşılıklı anlayış ortamına devam
edeceklerine dair bir mesaj verme çabası var” ifadelerine yer verdi. Dayanışma Şenliği‘ne katılmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Köln
Belediye Başkanı Elfi Scho-Antwerpes
de, “İyi ve kötü günlerde birlikte olduğumuzu bu gibi etkinlikler ile göstermeliyiz. Birlikteliğin ve beraberliğin
örnek biçimde yaşanıldığı kentimizdeki bu sokak sadece bir „sokak“ olmakla
kalmayıp, esnafıyla ve sakinleriyle birlikte Köln’ün önemli bir parçasıdır” dedi.
Giyiminden mutfağına kadar kültürel özelliklerinde sergilendiği etkinlikte, kemençesinden orkestrasına, standup‘ından folklörüne ve tiyatrosuna, Karagöz’ünden Nick Knatterton’una zengin bir sahne programı da sahnelerde
yerini buldu.
TC. Köln Din Ataşeliğinin Program Konuğu “İkbal Gürpınar”dı
iyanet İşleri Türk Akademisyenler Platformu (DiTAP) ‘ın
öncülüğünde, T.C. Köln Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşeliği
ve DiTiB’in desteğiyle, Kanal 7’de bayanlara yönelik sabah programı yapım
ve sunuculuğu yapan İkbal Gürpınar
bayanlarla buluştu.
Hürth kasabasında Florya Düğün
Salonu’nda gerçekleştirilen programa
TC. Köln Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa ve eşi Vildan Basa, Din Hizmetleri Ataşesi Zekeriya Bülbül, DİTİB Yönetim Kurulu üyesi Dr. Emine
Seçmez ve 1992’de Solingen’de ırkçıların saldırısında ailesini kaybeden
D
Mevlüde Genç katıldırlar.
Etkinlikte kısa bir konuşma yapan
Başkonsolos Mustafa Kemal Basa,
üniversite öğrencilerinin ”Göçün 50.
Yılı” kapsamında organizasyon ve
projede yer almalarından dolayı memnuniyetini belirterek gençlere teşekkür etti ve çocuklarını dini, milli ve
kültürel özelliklerle yetiştiren annelere
şükran borcu bulunduğunu ifade etti.
Din Hizmetleri Ataşesi Zekeriya
Bülbül ise yaptığı konuşmada dini ve
kültürel konularda yöneltilen sorulara
muhatap olarak cevaplayabilecek kişilerin cami derneklerinde ayda bir düzenlenen seminerlerle eğitildiğini ve
bunlara hangi soruya ne cevap verileceğinin öğretildiğini belirtti. Bu nedenle çeşitli alanlarda altyapı ve eğitimi olan kişilerin seçilerek görevlendirildiğini de ifade eden Din Ataşesi,
düzenlenen programın amaçlarının
üç yönüne de dikkat çekti; Birincisi
DİTAP’ın kamuoyuna tanıtımı, ikincisi DİTİB Kadın Kollarının onure
edilmesi ve üçüncü olarak da gençleri
eğitim hayatlarının yanında özellikle
cami ve sosyal alan çalışmalarına yönelik motivasyon etme olduğunu belirtti.
Programda ayrıca ‘Türkçe Dil
Olimpiyatlarında’ şiir dalında dünya
birincisi seçilen Büşra Duran şiir
okurken, Türk Tasavvuf Musiki ekibi
de sahnede yer aldı. Daha sonra bayanların coşkulu alkışları eşliğinde
sahneye gelen İkbal Gürpınar katılımcılara ve programa emeği geçen herkese teşekkür etti. Motivasyon ve yaşam
koçluğu dalında eğitimi aldığını belirten Gürpınar, seyircilere renkli bir
program sundu.
Program sonunda ise Gürpınar,
DiTiB’in Köln'de yeni yapılan camisi
için bağışta bulundu.
Sefa Lebensmittel GmbH, Türk
Hava Yolları (THY), Egetürk şirketleri
de etkinliğin sponsoru oldular.
HAYAT
nsan veya toplum hayatında
bazı yasaklar vardır, belli zaman veya mekanla sınırlı olduğu gibi, toplumun belli kesimlerini
kapsar. Bazı yasaklar da, aslında
bir bütünün tamamını kapsamasa
bile, öylesine bir etki alanı oluşturur ki, bütün olduğu gibi bu durumdan etkilenir. Mesela, başörtüsüne yasak getirildiğinde, bu menfilikten “kamusal alan” gibi belli
belli mekanlarda ve memur, öğrenci gibi toplumun belli kesimleri
nasibini alır. Minareden ezan okumak veya minare yapımının kendisi de yasaklanırsa, “dünyanın sonu değildir” der, bir başka seçenek
üretebilirsiniz. Hatta cami yapımını veya camide ibadet etmeyi yasaklamış olsalar dahi, “inananlara
yeryüzü secdegahtır” deyip teselli
bulabilir ve de namaz kılacak bir
yer mutlaka bulursunuz.
Fakat, “sünnet”e yasak gelirse,
kıyamet kopar! Bu yasak diğerlerine benzemez... Adı üstünde, “sünnet”tir bu dini vecibenin veya geleneğin adı. Müslüman bir erkek
sünnet olmazsa, dinden çıkmış veya “kafir” olmuş olmaz. Sünnet,
dinin farzlarından olmamasına
rağmen, müslüman toplumların
olmazsa olmazlarındandır. Bizim
toplumda “sünnetsiz” olanı ne
adamdan, ne erkekten ve ne de
müslümandan sayarlar...
Sünnet kadar hiçbir inanç eksenli ritüel, en uc sekülerinden en
uc muhafazakarına; hiç inanmayanından kültür müslümanına dek
uzanan yelpazede, toplumun derinliklerinde yer edinmemiş ve kabul görmemiştir. Sünnetli olmak;
müslüman toplumlarda bir inanç
kimliği kadar, varlığının tartışılmasına dahi asla müsamaha gösterilmeyecek kadar bir kültürel kimliktir. Kabul edersiniz, ya da etmezsiniz, fakat sünnetlilik; bizim
gibi toplumlarda erkeğin kimliği
olduğu kadar bir erkeklilik kimliğidir aynı zamanda... İslam’ın farzlarından değil ama müslümanlığın
ve erkeğin simgelerindedir vesselam...
Tarih boyunca sünnetli olmak
bazen erkeği ipe götürmüş, bazen
de ipe gitmekten kurtarmıştır. Bilhassa Hıristiyan çoğunluk içinde
diaspora hayatı sürdüren Museviler bunun bedelini ağır ödemişlerdir. Şimdi küreselleşen dünyada,
21. Yüzyılda ve müslüman çatı kuruluşları merkezlerinin tamamına
yakınına evsahipliği yapan Alman-
İ
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
➤ 07 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433
Mahmut AŞKAR
[email protected]
Kendinizi Aldatmayın
Anlatın!
Bir daha tekrarlıyorum: Bu medeniyet kıskançtır; kendisinden başkasına tahammülü yoktur ve
hayat hakkı tanımaz! Şayet sünnetlik meselenizi
ısrarlı ve istikrarlı bir şekilde takip etmezseniz,
kültürünüzün en olmazsa olmazlarından birini
de zamana yayarak hayatınızdan çıkarabilirler.
Buradan dünyayı şekillendiren ve yönlendirenler, kendi içindeki farklı unsurların farklılıklarına uzun vadede göz yummaz, müsamaha göstermezler! Sizin kendilerine benzemeniz için her
türlü yöntem ve taktik denenecektir bilesiniz...
ya’nın Köln şehrindeki Eyalet
Mahkemesi, dini vecibelerden dolayı erkek çocuğu sünnet ettirmeyi, adam yaralama olarak gördüğünden, kanuna aykırılığa (5 Mayıs 2012) karar verdi. O günden
bugüne olan gelişmeleri takip
edenler, en omurgalı duruş sergileyenlerin başında Almanya Yahudi
Cemaati’nin olduğunu zaten biliyorlar. Hıristiyanlardan da bu karara karşı sert açıklama yapan kilise temsilcileri oldu. Müslümanlar
ise, hem herkes kendi kuruluşu
dosya
adına, hem de birlikte basın açıklamaları yaptılar. Sonra?...
Her olayda olduğu gibi sünnet
hadisesinde de koro halindeki tepkinin sesi, dozu ve enerjisi yakında
hissedilmeyecek derecede azalır ve
biter... Zaten izin mevsimi ve derken mübarek Ramazanlık da geldi
çattı. Birbiri ardına verilecek iftar
yemeklerinde bu işin üzerine iki
baklava alaşağı eder, bir bardak da
su içer, Allah’ımıza hamd ederiz
biz.
Bugün (4 Temmuz 2012) ağırlıklı dini kuruluşların başı çektiği
fakat işveren dernekleri ve kültürel
faaliyetleriyle bilinen birçok kuruluşun da destek verdiği basın toplantısı, Türk/Müslüman azınlığın
kararlılığının göstergesiydi. Alman
medyasının büyük ilgi gösterdiği
böylesi birlik görüntülerine geçmişte şahit olduk. Günübirlik çıkışların devamı gelmeyince, konu
israrlı ve istikrarlı bir şekilde takip
edilmeyince, ömrü de o günlüktür.
Artık kendimizi aldatmanın değil, anlatmanın zamanıdır deyip,
kolları sıvamak gerek. Bir daha
sormak istiyorum: Nerede olduğunuzun farkında mısınız? Burası kıta olarak ileri sanayi ülkelerinin
topraklarını paylaştığı bir kültür
coğrafyasıdır. Burası, makina satmadan önce ideoloji satar, kendi
kültür değerlerini pazarlar ve çerevesini bu kültürün çizdiği hayat
anlayışını ihraç eder. Bir daha tekrarlıyorum: Bu medeniyet kıskançtır; kendisinden başkasına tahammülü yoktur ve hayat hakkı
tanımaz! Şayet sünnetlik meselenizi israrlı ve istikrarlı bir şekilde takip etmezseniz, kültürünüzün en
olmazsa olmazlarından birini de
zamana yayarak hayatınızdan çıkarabilirler. Buradan dünyayı şekillendiren ve yönlendirenler, kendi içindeki farklı unsurların farklılıklarına uzun vadede göz yummaz, müsamaha göstermezler! Sizin kendilerine benzemeniz için
her türlü yöntem ve taktik denenecektir bilesiniz...
Yapmanız gereken aslında son
derece sade ve basittir: Gündelik
işlerle kendinizi oyalamaz, teferruata takılıp orada boğulmazsanız
ve Şark kurnazlığıyla karşınızdakini kafaya aldığınız zannedip kendinizi kandırmazsanız, kendinizi
karşıdakine anlatma zamanı gelmiştir demektir.
Haydi, şimdi kendimizi anlatma zamanıdır!...
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
➤ 08 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433
haber
IGMG Hessen Bölgesi 2. Aileler Günü Programı
İ
slam Toplumu Milli Görüş Teşkilatları Hessen Bölgesi tarafından düzenlenen “2. Aileler Günü” programı Rüsselsheim`da bulunan Bölge Merkezi müştemilatında kalabalık
bir ziyaretçi katılımı ile gerçekleştirildi.
Bir gün olarak organize edilen programa
IGMG Hessen Bölgesine bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren tüm cemiyetler açtıkları tanıtım
standları ile ayrı bir renk kattılar.
Öğleye doğru açılışı yapılan programın sunucusu Mehmet Poyraz katılımcılara programın
içeriği hakkında bilgilendirmede bulundu.
Daha sonra açılış Kur`an-ı Kerimini okumak üzere mikrofona Wetzlar cemiyetinden
Emre Değer geldi.
Açılış Kur`an-ı Keriminden sonra IGMG
Hessen Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz bir selamlama ve açılış konuşması yaptı. Kaçmaz konuşmasında: “İkincisini düzenlediğimiz Aileler
Günü programına hepiniz hoşgeldiniz. Böyle
güzel bir havada böyle güzel bir mekanda böyle güzel insanlarla birarada bulunmaktan dolayı
Allah`a hamdediyorum. Ne güzel ettiniz de geldiniz. Bölge olarak farklı bir konseptte bir program düzenlemeyi düşündük. Birim görevlisi
kardeşlerimiz ve özellikle de Kadınlar Teşkilatındaki kardeşlerimizin gayretleri takdire şayandır. Bu program vesilesi ile tüm bölgemizdeki
kardeşlerimizi biraraya getirmenin mutluluğunu
yaşıyoruz. Hem hasret gideriyoruz hem de tanıtım standları açan cemiyetlerimiz birbirleri ile
fikir alış verişinde bulunuyorlar. Ben burada katılım sağlayan ve standlarında cemiyetlerinin
faaliyetlerini güzel bir şekilde tanıtmaya çalışan
tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum ve tebrik
ediyorum” dedi.
Daha sonra IGMG Hessen Bölgesine bağlı
olarak faaliyet gösteren cemiyetlerin Ana Sınıflarının hazırladığı sahne gösterimlerine geçildi.
Özellikle Ana Sınıfı öğrencilerinin sahne performansları takdire şayandı. Ve seyircilerden
yoğun alkış aldılar.
Öğlen namazı için verilen moladan sonra
programa kaldığı yerden devam edildi.
Misafir sanatçı Ammar Acarlıoğlu katılımcılara ezgi ziyafetinin birinci bölümünü sundu.
Programın IGMG Genel Merkezden misafiri Genel Sekreter Oğuz Üçüncü katılımcılara
güzel bir konuşma yaptı. Üçüncü emeği geçen
herkese teşekkür etti.
Bölge cemiyetlerinin açtıkları tanıtım
standlarını gezen IGMG Genel Sekreter Oğuz
Üçüncü, Misafir Hatip Abdullah Yıldız, Bölge
Başkanları Bilal Kaçmaz ve Yaşar Cimşit stand
sorumlularından kısa bilgiler almayı da ihmal
etmediler. Her standda alınan bilginin yanında
değişik ikramlar da sunuldu.
IGMG Hessen Gençlik Teşkilatı ve Kadınlar Gençlik Teşkilatının açmış olduğu standları
da gezen Bölge Başkanları genç erkeklerden ve
genç kızlardan çalışmalarının içeriği hakkında
bilgiler de aldılar.
Beraberce gezilen standlar arasında dört
kişilik bir juri heyetinin değerlendirmesi sonucu
ilk dörde giren cemiyet standları tesbit edildi.
Buna göre birinci Offenbach Cemiyeti
standı, ikinci Hanau Cemiyeti standı, üçüncü
Darmstadt Cemiyeti standı dördüncü ise Elsenfeld Cemiyeti standı oldu. Haiger Cemiyetine
özel mansiyon ödülü verildi. Programa bir otobüs dolusu cemaatleri ile katılımlarından dolayı.
Yine Ebru standını ziyaret eden Bölge Başkanları burada ebru yapımını dikkatle izlediler.
Bölge Eğitim Başkanlığının tanıtım standını da ziyaret eden Başkanlara eğitim materyalleri hakkında bilgiler verildi.
Buradan Hasene Yardım Teşkilatının standına da uğrayan Başkanlara yapılan çalışmalar
ve özellikle de Kumanya çalışmaları hakkında
bilgiler verildi.
Bu arada bina içerisindeki standların gezilmesinden sonra bina dışında kurulu bulunan diğer sponsor ve tanıtım standları da ziyaret edildi.
Standların gezilmesinde sonra Offenbach
Cemiyetinin gençlerinde oluşan Semazen ekibi
muhteşem bir sema gösterisi yaptılar.
Programın Türkiye`den misafir hatibi
Araştırmacı-Yazar Abdullah Yıldız Hocaefendi
Namaz ve Kur`an eksenli nefis bir konuşma
yaptı. Yağmurlu bir ortamda da olsa izleyiciler
tarafından dikkatle dinlenen konuşmadan sonra
Abdullah Yıldız Hocaefendi kitaplarını imzaladı.
Daha sonra sanatçı Ammar Acarlıoğlu sunumuna devam etti.
Yine misafir Bölge Başkanı RNS Bölge
Başkanı Yaşar Cimşit de bir selamlama konuşması yaptı. Cimşit: “Bugün burada bulunmaktan dolayı oldukça bahtiyarım. Hessen Bölgesindeki kardeşlerimiz gerçekten çok güzel bir
çalışmaya imza atmışlar. Bu konsept diğer bölgelerdeki kardeşlerimize de örnek olacak güzelliktedir. Ben emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi.
Bina içerisinde gezilen standlarda dereceye
giren cemiyetlerin sorumlularına Bölge idarecileri tarafından hediyeler sahneye davet edilerek
takdim edildi.
Hediye takdiminden sonra katılımcılara
son olarak ellerindeki biletlerin bir torbada toplanması ile hediye çekilişine geçildi.
Program sponsorları tarafından verilen hediyeler yapılan çekilişle sahiplerine takdim
edildi.
Son olarak IGMG Hessen Bölge Başkanı
Bilal Kaçmaz tüm katılımcılara ve emeği geçen
herkese teşekkür etti. İkincisi yapılan programın geleneksel hale gelmesi duası ve temennisi
ve kapanış Kur`an-ı Kerimi ile program sona erdi.
HAYAT
URTDIŞI
BORÇLANMA
KURU EMEKLİ OLACAKLAR İÇİN 10.3 OLARAK 2
TEMMUZ 2012 GÜNÜ İTİBARİYLE HAYATIMIZA GİRMİŞTİR!
MAVİ KARTLILARA EMEKLİLİK YİNE HAYAL OLDU!
Hayat Gazetemizden sizlere Türkiye’den özellikle son günlerde yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın
mavi kart ile yaşamış oldukları sıkıntıları ve sizlerden gelen sorunları gazetemizde defalarca yazmıştık. En
son olarak Nisan ayında bazı değerli
siyaset büyüklerimden almış olduğum duyumlarda mavi kartlı vatandaşların emeklilik için Türkiye’deki
adliyelerin kapısına gitmelerine bir
son verileceğinin sözlerini duymuştuk ve sizlerle de bu sevincimizi paylaşmıştık.
Şimdi aşağıda hazırlamış olduğum ve resmi gazetede yayınlanan
maddelerde yine mavi kartlı vatandaşlarımızın gerçekte yaşamış oldukları bu sıkıntılardan bir kaçının çıkan
yasa ile çözüldüğünü fakat mavi kart
emeklilerini yine mahkeme koridorlarında göreceğimizi buradan üzülerek duyurmak istiyorum…
YURTDIŞI İLK İŞE GİRİŞ TARİHİNİZİ SAYDIRARAK HEM
SSK`DAN EMEKLİ OLABİLİRSİNİZ, HEM DE DAHA AZ ÖDEYEREK SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNDAN DAHA YÜKSEK MAAŞ
ALABİLİRSİNİZ!
YURTDIŞI BORÇLANMANIZI
YAPMADAN ÖNCE 5 DAKİKANIZI BİZ AYIRIN!
İLETİŞİM NUMARALARINI
ARAYARAK DANIŞMANLIK ÜCRETİ ÖDEMEDEN BİLGİ ALABİLİRSİNİZ!
İŞTE MAVİ KARTLARA GELEN
YENİLİKLER
YURTDIŞINDA YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZA MÜJDE
Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlarımızın karşılaştıkları bazı sorunların çözümüne yönelik olarak Başkanlığımız koordinasyonunda yaklaşık bir yıldır yürütülen çalışmalar
neticesinde hazırlanan yasa tasarısı 9
Mayıs 2012 tarihinde Türkiye Büyük
Millet Meclisi Genel Kurulunda kabul
edilerek
kanunlaşmış,
18/05/2012 tarih ve 28296 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe
girmiştir.
Kanuni düzenleme ile öne çıkan
yenilikler şu şekildedir:
SEÇİMLERE İLİŞKİN:
• Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın, Türkiye’de gerçekleştirilen
Milletvekili genel seçimleri ve referandum oylamalarında seçme haklarını zahmetsizce kullanabilmelerini
sağlamak amacıyla farklı oy kullan-
Y
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
➤ 09 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433
Erhan NACAR
www.ilkedanismanlik.com
Yurtdışı Borçlanma
Zammı Belli Oldu
ma yöntemlerinin eş zamanlı olarak
kullanılabilmesi imkânına açıklık getirilmiştir. Yüksek Seçim Kurulu kararıyla ülkeye göre; elektronik, sandıkta ve gümrükte oy kullanma yöntemleri aynı anda uygulanabilecektir.
Sandıkta oy kullanma yönteminin
uygulanacağı ülkelerde ikamet eden
vatandaşlarımız gümrük kapılarına
gelmelerine gerek kalmadan bulundukları yerden oylarını kullanabileceklerdir.
• Sandıkta oy kullanma yöntemi
vatandaşlarımız için kolaylaştırılmıştır.
38 gün olan oy kullanma günlerine, 08:00-17:00 arası olan oy kullanma saatlerine, oy verme araçlarının
özelliklerine ve bir sandıkta oy kullanacak seçmen sayısına, koşullara göre değişebilme imkanı getirilmiştir.
Her yurtdışı seçmenin kendisi
için belirlenen günde oy kullanmasına karar verilebileceği öngörülmüştür.
Seçmene sadece pasaportuyla değil, Türkiye Cumhuriyeti kimlik
numarasını taşıyan nüfus cüzdanı ile
de oy kullanabilme imkânı getirilmiştir.
• Gümrüklerde oy kullanma yöntemi de vatandaşlarımız için daha rahat hale getirilmiştir.
Yurtdışı seçmeni sadece yurda giriş ve çıkışında oy kullanmak zorunda bırakan düzenleme kaldırılmış,
seçim sürecinde seçmen yurtta olduğu sürece oy verebilmesi imkânı tanınmıştır.
Seçmene gümrük kapılarında sadece pasaportuyla değil TC kimlik
numarasını gösteren nüfus hüviyet
cüzdanı veya kimlik tespiti amacıyla
düzenlenmiş ve TC kimlik numarasını taşıyan resmi belgelerle de oy verebilmesi imkânı tanınmıştır.
MAVİ KARTA İLİŞKİN:
• 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri
Kanununda, Mavi Kart tanımlanmıştır. Mavi kartlıların kayıtlarının,
elektronik ortamda tutulmasına imkân verecek Mavi Kartlılar Kütüğü
oluşturulacaktır. Bu kütük güncel
olarak tutulacak, her mavi kartlıya
vatandaşlık numarasına benzer bir
numara verilerek, bu numara işleme
açık tutulacak ve dolayısıyla TC vatandaşı gibi her türlü işlemi yapılabilecektir.
• Mavi Kart,
Değerli Kâğıtlar
Kanununa eklenerek değerli
kağıt sayılmıştır.
• 5901 sayılı
Türk Vatandaşlığı Kanununda
önerilen değişikliklerle mavi
kart almaya hak
sahibi olan kişiler ve vatandaşlıktan çıktıktan
sonra doğan çocukları da mavi
kart alabileceklerdir. Bu çocuklar diğer kardeşleri ile kanunen
aynı haklara sahip olacaklardır.
• Mavi kart
sahiplerinin altsoylarına da mavi kart düzenlenebilecektir.
dosya
• Mavi Kart sahipleri Kamu kurum ve kuruluşlarında; işçi, geçici
veya sözleşmeli personel olarak çalışabileceklerdir.
ADRES KAYIT SİSTEMİ
• 5490 sayılı Kanunun 49`uncu
maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca
yurtdışında olan Türk vatandaşlarının adres kayıtları yaşadıkları ülkenin ve şehrin adı itibarıyla tutulmaktadır. Bu fıkranın yürürlükten kaldırılmasıyla yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın adresleri yurtiçinde
yaşayan vatandaşlarımızın adresleri
gibi açık adres esasına göre tutulacaktır. Böylece yurtdışında yaşayan
vatandaşlarımıza sağlıklı ve etkin şekilde kamu hizmeti sunulabilmesi
için bu kişilerin yerleşim yeri adresi
kayıtları eksiksiz ve güncel şekilde
tutulabilmesi öngörülmüştür.
*TÜRKİYE’DE EMEKLİ OLMAK İÇİN ACELE EDİN!
*YURTDIŞI BORÇLANMASI
YAPARAK EMEKLİLİK ÇOK YAKINDA TÜRKİYE SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNDAN KALKABİLİR!
Sosyal Güvenlik Uzmanı Erhan
NACAR sizlere daha iyi hizmet verebilmek için Almanya Stuttgart’dan
sonra Samsun SGK il müdürlüğü
karşısına ve Çorum SGK il müdürlüğü yanına yeni şubelerini açmıştır.
www.erhannacar.de
www.ilkedanismanlik.com
Tel: 0090 312 433 10 60
Fax: 0090 312 433 10 61
Mobil: 0151 470 254 07
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
➤ 10 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433
haber
T.C. Köln Başkonsolosluğu Bu Kez Sosyal Amaçla Vatandaşın Yanında
ürkiye’nin Köln Başkonsolosluğu
ile Köln Kendi Kendine Yardım İrtibat Merkezi Başkonsolosluk binası önünde iki günlük, “Derdini söylemeyen derman bulamaz” parolası taşıyan
stand danışma hizmeti başlattı.
Tüm göç toplumları gibi Almanya’daki
Türklerin de, kimlik sorunundan depresyona ve aile içi geçimsizliğe kadar diğer
toplumlara nazaran daha fazla sorunları
bulunuyor. Söz konusu psikolojik ve sosyal sorunlar vakitlice çözülmezse daha da
büyüyor ve her an patlayabilecek bir bombaya dönüşüyor. Alman toplumu bu tür
sorunlar için Batı dünyasında yaygın olan
‘Kendi Kendine Yardım İrtibat Merkezleri’nden (Selbsthilfe-Kontaktstelle) yararlanıyor. Ancak Almanya’daki Türklerden
benzer sorunları olanlar böylesi imkanlardan çoğu zaman habersiz. Türkiye’nin
Köln Başkonsolosluğu ve Der Paritätische-Selbsthilfe Kontaktstelle Köln çeşitli
sorunları olan Türklere bu imkanları tanıtmak amacıyla işbirliği yaparak Köln
Başkonsolosluk binası önünde stand kurdu ve danışma hizmeti başlattı. Akla gelebilecek her konuda ‘Kendi Kendine Yardım Grupları’ oluşturan kuruluş, Türk kökenliler için ilk etapta Depresyon, Uyuşturucu bağımlılığı, Psikiyatrik hasta yakınları, Kanser hastaları ve yakınları, Yalnız
çocuk yetiştirenler ve Engelliler grupları
kurma kararı aldı. Kurumun organize ettiği gruplar arasında ayrıca Alkol bağımlıları, Kumar automatı bağımlıları gibi gruplar da yer alıyor.
T
Danışma hizmeti yapılan basın açıklamalarıyla start aldı. Buraya aynı zamanda
Köln Büyükşehir Belediyesi İkinci Başkanı olan, Der Paritätische Selbsthilfe Kreisgruppe Köln Başkanı Elfi Scho-Antwerpes, müdür Monika Dierksmeier de katıldı. Başkan Antwerpes, bu konuda Başkonsoloslukla birlikte etkinlik düzenlemekten
duydukları memnuniyeti dile getirerek,
“İlk yaptığımız etkinlik çok başarılı oldu.
Orada anladık ki; Türk vatandaşlar konuyu merak ediyor ve bilgilenmek istiyor. İlgi var ama biza daha çok ilgi uyardırmak
istiyoruz. Sağlık için bunların ne kadar
önemli olduğunu anlatacağız. Kendi kendine yardımda, aynı dertten muzdarip insanlarla konuşup tecrübeler paylaşarak
destek almış oluyorsunuz. Mevcut gruplarımızın yanı sıra, talep olursa alkol bağımlılığı, kumar-oyun bağımlılığı gibi yeni
grupların kurulmasına yardım edebiliriz.
Bu hizmetin özelliği bu, büroksayi yok, ihtiyaç ve talebe göre şekil alıyor. Katılanlar
nerelerden yardımlar alacaklarını öğreniyorlar. Türklere hizmet vermek için kültürü, Türkçe’yi bilen bayan Naz gibi çalışanlara da ihtiyacınız var” dedi. Türk danışman Öznur Naz ise, “Yeni gruplar kurmak
istiyoruz ama talebe göre. Bir konu için
10-12 kişi başvurursa onlarla görüşüp aynı şeyi istiyorlarsa yeni bir grup oluşturabiliyoruz. Önce talebe bakıyoruz” dedi.
Türkiye’nin Köln Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa, “Türk toplumunun bütün insanlar gibi sosyal ve psikolojik problemleri var. Bunların çözümü için bir yön-
tem öneren tüm Alman kurumlarıyla işbirliğine hazırız. İlk broşürleri koyduğumuzda bunlardan mesela depresyonla ilgili broşürlerin hemen bittiğini, her gün
alındığını farkettik. Bu tür etkinliklerde
konsolosluğumuzun bahçesini kullanarak
sembolik bir mesaj vermeye çalışıyoruz;
biz burdaki Türk toplumunun bütün sorunları için çalışmaya hazırız. Dediğiniz
gibi Türklerin, göçmen toplumu olmasından dolayı çok sorunları var. Alkol ve kumar bağımlığı gibi sorunlar var. Bize düşen çözüm üretmek” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşesi
Tahsin Özdemir ise, “Bizim bu kurumla
çalışmamızın bu üçüncü senesi. Yapılan
araştırmalar göçmenlerin sağlık hizmetlerinden daha az faydalandığını gösteriyor.
Türklerdeki işsizlik oranı da Almanların
üç katı oranından. Bunlar sosyal dışlanma, psikolojik ve fizyolojik rahatsızlıklar
demek. Çeşitli bağımlılığı olan vatandaşlarımız bunu etrafıyla paylaşmaktan kaçınıyor ve neyi nerede bulacağını bilmiyor.
Biz onlara sadece yol gösterip, neyi nasıl
bulacaklarını Türkçe olarak anlatan gruplara yönlendiriyoruz. Daha önce deneme
broşürleri dağıtıldığında Türkçe depresyon, kumar ve oyun bağımlılığıyla ilgili
broşürler de çok çabuk dağıldı” dedi.
Türk danışman Öznur Naz, Türk toplumunda kendi kendine yardım gruplarının pek tanınmadığını bildirerek, “Almanca ve Türkçe gruplarımız var. Grupta
sadece aynı sorunu olan, aynı hastalıktan
yakınanlar bir araya geliyor. Türkçe’de ‘yaşayan bilir deniliyor’ ya. Ayrıca ihtiyaç duyulursa gruba bir uzman davet edilebiliyor. Biz sadece grupların kurulmasına
yardımcı olup ilk toplantılara katılıyoruz.
Tüm bu hizmetler ücretsiz veriyoruz. 270
Almanca konuşan grup var” dedi.
Türk danışman Öznur Naz’a 0221 95
15 42 -56 numaralı telefonla ulaşılabiliyor.
Marsilstein 5-6, 50676 Köln adresindeki kuruma ayrıca [email protected] şeklindeki e-mail ve
www.selbsthilfekoeln.de şeklindeki internet adresi üzerinden ulaşılabiliyor.
IGMG Hessen Kuzey Kadınlar
Gençlik Teşkilatı GEK Kursunu
Münih’te Gerçekleştirdi
vrupa`da genç kızların eğitimi için düzenlenen Gençlik Eğitim Kursları değişik
yer ve mekanlarda yapılmaya devam edi-
A
liyor.
Alanında uzman eğitimcilerin eşliğinde yapılan kurslara genç kızların ilgi göstermesi yöneticileri sevindirdi. Genç kızların müslüman
kimliklerini ve kişiliklerini kazandırmak için
yapılan eğitim çalışmalarının yanında sosyal aktiviteler de organize edilmektedir.
Geçtiğimiz günlerde IGMG Hessen Kuzey
Kadınlar Gençlik Teşkilatı GEK çalışmasını Münih`te gerçekleştirdi. Ayda bir defa yapılan GEK
çalışmasına IGMG Güney Bavyera Bölge Merkezi ev sahipliği yaptı.
IGMG Güney Bavyera Bölge Başkanı Tayyip
Sayan gençleri çalışmalarından dolayı tebrik
ederek selamlama konuşması yaptı. Yoğun ilgi
gören ve iki gün süren proğram katılımcılar tarafından büyük beğeni kazandı.
Birinci gün eğitimci Ahmet Khalifa eşliğinde Münih şehrinin tarihini yakinen tanıma fırsatını bularak önemli mekanları, camileri, sarayları, kiliseleri vs. ziyaret ettiler.
İkinci gün ise Şule Ateş eşliğinde Münih
Olympia Park ve BMW Müzesini gezerek eğlenme fırsatı buldular.
Yapılan çalışmadan dolayı memnuniyetini
dile getiren gençler bu ve benzeri çalışmaların
devam etmesi dileklerini belirttiler.
Wuppertal Vohvinkel DİTİB Camii Kermes ve Yaz Şenliği Düzenledi
uppertal Vohvinkel Spitzenstrasse`de bulunan DİTİB Camii coşkulu bir kermes ve yaz şenliği düzenledi.
Camii Yönetim kurulu başta olmak
üzere şube kadın, erkek, gençlik ve cemaatin de büyük desteği ile hazırlanan
kermeste Nasreddin Hoca oyunları
W
tüm katılanların eğlence ve neşe kaynağı oldu. Güzel ve neşeli bir hava içerisinde gerçekleşen şenlikte sandalye
yarışında Cemiyet Başkanı Şahin Biber birinci oldu.
Vohvinkel DİTİB Camii Başkanı
bir açılış ve selamlama konuşması
yaptı ve katılanlara programın oluşu-
munda emeği geçenlere teşekkür etti.
Çok sayıda şube yöneticilerinin
başkanlarının da katıldığı kermes akşam saatlerine kadar devam etti.
Kermesin sonunda gazetemize bir
açıklama yapan şube başkanı Şahin
Biber: “Sevgi ve kardeşliğimizi pekiştirdiğimiz, hoşça ve dostça vakitler ge-
çirdiğimiz kermesimize uzaktan ve
yakından katılan değerli misafirlerimize şükranlarını sunuyor. Kermesimizin yapılmasında emeği geçen tüm
hanım kardeşlerimize Camimizin kıymetli mensuplarına ve cemaatımıza
sonsuz teşekkür ediyorum” dedi.
Aytaç Avrupa Großmarkt
Marktstr. 10 . 50968 Köln
Tel.: 0221-3797985
Fax: 0221-3797986
Mobil: 0177-6529370
Depo Market Et Reyonu
Vogesenstr. 1 . 50739 Köln
Depo Market Et Reyonu
Markenstr. 7 . 40227 Düsseldorf
Depo Market Et Reyonu
Marktstr. 247 . 47798 Krefeld
Depo Market Et Reyonu
Münsterstr. 154 . 44145 Dortmund
Mobil: 0177-6529370
YENi YENi YENi YENi
Depo Market Et Reyonu
Friedrich-Ebertstr. 79 . 47119 Duisburg (LAAR)
Mobil: 0177-6529370
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
➤ 12 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433
haber
İyiki Varsın Milli Gururum
Sinan AKTÜRK · THY Özel Haber
-mailimi açtığımda THY Nürnberg
Müdürü Dr. Osman Nuri Hasırcı
Bey`in bir davet mektubu ile karşılaştım. Osman Nuri Bey Almanya`dan bazı
misafirlerle beraber 4 günlük bir Türkiye
programı ile alakalı olarak Hayat Gazetesi
olarak bizi de davet ettiğini bildiriyordu. Ne
yalan söyleyeyim tam da bu dönemde bu tür
bir kaçamağa ihtiyacım vardı. İşlerin yoğunluğu ve stresi bayağı yormuştu beni. Gerçi
yine iş için yapılacaktı bu seyahat ama rutin
dışı bir kaçamak iyi gelir diye düşündüm.
Program her ne kadar THY Nürnberg
Müdürlüğü tarafından organize edilse de ricamız üzerine Osman Nuri Bey İstanbul buluşmasına
katılımımız
için
bizi
Frankfurt`tan uçurdu.
Frankfurt`tan Sevgili Avrupa Milli Gazete Reklam Müdürü Aydın Mısır Bey ile
beraber Rus LTC Medya Verlag Temsilcisi
Iren Verkhovetskaya hanım ve biz THY`nin
sabah uçağı ile İstanbula uçtuk.
Nürnberg`den gelecek olanları beklerken
THY`nin Business Class yolcuları için özel
hizmetlerinden faydalandık ve biraz dinlenme fırsatımız oldu.
Alman, Rus ve Türk gazetecilerden
olușan gurubumuz, gezinin ilk ayağında İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki Turkish
Do&Co’yu gezerek Kurumsal Müdiresi
Șeyda Güven’den menü planlaması ve tasarımı, uçak içi menüler ve içecekler, bir dizi kabin ekibi prosedürleri ve kabin ekibi eğitimleri konusunda bilgi aldık.
Bu ara gurubumuzdaki katılımcılar hakkında da bilgi vermek istiyorum. Nürnberg
Havalimanı Komunikasyon Müdürü Reto
Manitz tarafından uğurlanan Nürnberg Gurubunda; Türkiye Gazetesi Bölge Haber Müdürü Mustafa Akbaba, Hürriyet Gazetesi
Muhabiri Taner Tüzün, Zaman Gazetesi
Bölge Temsilcisi Mehmet Kurt, Nürnberger
Nachrichten Genel Yayın Yönetmeni Joachim Hauck, NürnbergMesse Basın Sözcüsü
Magdalena Beichel, Bamberg Brose Baskets
Temsilcisi Heike Schneider-Jenchen, Feelra-
E
dio Sahibi Matthias Lenardt, DATEV Yetkilisi Marion Gilgert, Nürnberg Havaalanı
THY Müdürü Dr. Osman Nuri Hasırcı ve
THY Nürnberg Görevlisi Harun Șengül
beyler bulunuyordu. Daha sonra bize
İstanbul`da THY Eğitim Bașkanlığı
Yönetim ve Kișisel Gelișim Eğitimleri Müdürü Süleyman Usta Bey de katıldı.
Ekibimiz tamamlandığında ilk olarak
Turkish Do&Co’yu gezerek çalıșanlarla yakından sohbet etme imkanı bulduk.
Mutfaklarında yaklașık bin 800 personel ile
birlikte bașta THY olmak üzere Air France,
Emirates, China Airlines, British Airways
gibi dünyaca ünlü diğer 60 havayolu
șirketine günün 24 saatinde 125 bin yemek
hazırladıklarını ifade eden Do&Co
Kurumsal İletișim Müdiresi Șeyda Güven,
menülerinde Türk yemeklerinin ağırlıkta olduğunu fakat her yöreye görede farklı yemek hazırladıklarını bildirdi.
İlk günün bu bilgilendirme gezisinden
sonra akşam 17.40 uçağı ile Nevsehir`e uçtuk.
Nevsehir Kapadokya havalimanında bizleri THY Nevşehir Satış Müdürü Osman Taha Küçük bey karşıladı. Havalimanı küçük
ama modern bir havalimanı idi. İşlemlerimizi hızlı şekilde hallederek bize tahsis edilen araç ile kalacağımız Lykia Lodge Kapadokya hotele gittik ve hemen odalarımıza
yerleştik. Akabinde akşam yemeği için otelin nezih ve rahat avlusunda açık büfede ikram edilen çeşit çeşit nefis yemeklerimizi
yedik. Otel Müdiresi Dilek Yulaf hanım bizlere hoşgeldin dedikten sonra müesseseleri
hakkında bilgilendirmede bulundu. Biraz
yorgun olduğumuz için hemen dinlenmeye
çekilme ihtiyacı hissettik. Çünkü ertesi gün
sabah erkenden balon turu için yola çıkacaktık.
Daha tam dinlenemeden biraz da meraklı bir şekilde tahsis edilen araç ile balonlara bineceğimiz mekana doğru yola çıktık.
Aslını söylemek gerekirse biraz heyecanlı idik. Gerçekten anlatıldığı gibi balonla Kapadokya turu güzel mi idi. Evet hem de çok
güzel, hatta muhteşem. Balonculuk Nevşe-
THY Tanıtım Gezisi Çalışmasında Alm
THY Nürnberg Bürosu tarafından düzenlenen “Türkiye
lerine, Nevşehir ve İstanbul`un doğ
Havayolu ve havaalanı sektöründe sağladığı denetim ve
ve hizmet kalitesini denetleyen Skytrax tarafından “Avru
“En İyi Premium Ekonomi Koltuğu” ve “Güney Avrupa’n
rupa’nın en büyük dördüncü havayolu olan Türk Hava Yo
rafından ilk defa organize edilen “Türk
hir`de profesyonel manada yapılan bir işletmecilik. Hatta okulu bile kurulmuş ve eğitime devam ediyor. Havaların uygun olduğu
günlerde bize verilen bilgiye göre yaklaşık
80-100 balon sabah erken saatte ve özellikle
de güneşin doğuşunu görebilmek için aynı
anda havalanmakta imiş. Tabi biz buna şahit
olduk. Manzara mükemmel. Balonlarına
bindiğimiz müessesenin sahibi bizzat balonu kullanarak bize Göreme vadilerinde bir
aşağı bir yukarı sanki bir kuğu asaletinde
tüm vadinin güzelliklerini görme, resim alabilme çekim yapabilme fırsatını hazırladı.
Hani Bediüzzaman Said Nursi diyor ya;
“Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen
hayatından lezzet alır” diye. İşte öyle bir şey.
Allah`ın yarattığı güzellikleri görünce insan
da hayatından lezzet alıyor.
Balon gezisini imkanı ve zamanı olan
herkese tavsiye ediyoruz. Özellikle biz Almanya`da bulunan Türklere hararetle tavsiyede bulunuyorum. İzine giderken sadece
sahillere yani denize giderek tatilinizi değerlendirmeyin. Böyle muhteşem yerleri de
gezmeyi ihmal etmeyin. Otel imkanları da
gayet müsait.
Balon turundan sonra yine otelimize dönerek sabah kahvaltılarımızı yaptık ve kısa
bir dinlenme için odalarımıza çekildik.
İstirahatten sonra sabah yukarıdan gezdiğimiz yerleri bir de yakından görmek için
rehberimiz eşliğinde yeniden programımıza
kaldığımız yerden devam ettik. Yukarıdan
gördüğümüz güzellikler yakından bir oka-
da
m
de
ön
D
rin
lar
da
nı
fa
ta
ri
rih
yo
ek
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
➤ 13 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433
haber
umuz TÜRK HAVAYOLLARI
Almanya`dan Bazı Gazetecileri Ağırladı
kiye Basın Gezisi”ne katılan gazeteciler THY‘nin hizmetn doğal güzelliklerine hayran kaldı.
m ve hizmet kıyaslama programları ile kuruluşların ürün
Avrupa’nın En İyi Havayolu”, Comfort Class koltuğuyla
upa’nın En İyi Havayolu” ödüllerine layık görülen ve Avva Yolları Nürnberg Müdürü Dr. Osman Nuri Hasırcı taTürkiye Basın Gezisi” büyük ilgi gördü.
n
lice
rde
da
ösa
zn
za
n
a-
dar daha güzeldi.
Bu ara Peribacaları olarak adlandırdığımız doğa harikaları hakkında kısa bir bilgi
de verelim. Bundan yaklaşık 60 milyon yıl
önce Erciyes Dağı, Hasan Dağı ve Güllü
Dağ’dan püskürmeye başlayan lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakalar, milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırıldı ve ortaya bugün tüm dünyanın büyülendiği Kapadokya bölgesi çıktı. Bu
farklı ve tılsımlı kayalara bölge halkı bir isim
takmıştı; Peribacaları…
Rehberimiz bir yandan doğal güzellikleri gezdirirken bir yandan da Nevşehir`in tarihi mekanlarını da gezdirmeyi ihmal etmiyordu. Bu tarihi mekanların yanında sosyo
ekonomik faaliyetlerin yapıldığı mekanları
da ziyaret edip bilgi alma imkanlarımız oldu.
Malumunuz olduğu üzere Ürgüp-Göreme-Avanos bölgeleri halıcılık ve çanak çömlek yapımında Türkiye`de ve dünyada önde
gelen bölgelerdendir. Özellikle de çanak
çömlek yapımında buralarda ve tabiki Avanos bölgesi başta olma üzere sayıları yaklaşık 200 civarında aileler bu işte epey bir mesafe katetmiş bulunmaktalar. Özellikle Avanos`ta bulunan bir aile işletmesini ziyaret
etme imkanımız oldu.
Aman Allahım o ne müthiş sanat eserleri. Tabaklardan tutun, İbrıklara, tablolardan
tutun, vazolara her biri bir sanat şaheseri
olan bu çalışmaların her biri alanında uzman kişiler tarafından uzun ve titiz çalışma-
lar sonucu ve daha da önemlisi elle yapılmaktadır. Bizim dışarıdan pek de önem vermediğimiz bu eserlerin bazıları yaklaşık yedi aylık bir sürede üretilmekte imiş. Bizim
gittiğimiz aile müessesesi yaklaşık 200 senelik bir maziye sahipmiş. Yapılan eserlere
hayran kalmıştık ama fiyatları da ona göre
idi. Biz de kendi bütçemize uygun olanlardan hediye olarak almayı ihmal etmedik.
Daha sonra eskiden Kervansaray olan
bir tarihi ve nezih mekanda öylen yemeklerimizi yedik. Buradan halıcılık eğitimi ve
üretiminin yapıldığı ve aynı zamanda da satışının yapıldığı bir müesseseye gittik. Burada yapılan çalışmaları inceleme fırsatımız
oldu.
Buradaki incelemelerden sonra akşam
otelimize dönerek istirahate çekildik.
Ertesi gün sabah bu sefer Ürgüpdeki doğal mekanları gezmek için yola çıktık. İlk
olarak peribacalarının bulunduğu vadide
yaklaşık bir saatlik bir yürüyüş yaptık. Daha
sonra buradaki tarihi Yeraltı Şehrini gezdik.
Yine buradan peribacaları içerisinde inşa
edilen ve şu anda bazıları orjinalliklerini koruyan kiliseleri ve evleri gezdik.
Daha sonra rehberimiz bizi Ürgüpte tarihi özelliği olan bir lokantaya götürerek
meşhur testi kebabından tattırdı. Burada öğlen yemeklerimizi yedikten sonra öğlen istirahatı için otele geri döndük. Çünkü akşam
Nevşehir Valiliğinin öncülüğünde Ahiler
Kalkınma Ajansının hazırladığı sunumları
izlemek için tarihi bir mekana gidecektik.
Bu arada Kalkınma Ajansı ile alakalı da kısa
bir bilgi vermek istiyoruz. Son dönemde
Türkiye 26 bölgeye ayrılarak buraların kalkınması ve gelişmesi için gereken tüm çalışmaların yapılması için ajanslar kurulmuş.
Bu ajanslar bulundukları bölgelerin tüm
faaliyetlerini daha rantabıl hale gelmesi ve
tanıtımlarının daha iyi yapılabilmesi için ne
gerekiyorsa yapmak üzere kurulmuş kuruluşlardır.
Kırıkkale, Niğde, Nevşehir, Aksaray, Kırşehir illerini kapsayan bölgenin Kalkınma
Ajansı olan Ahiler Kalkınma Ajansı katılımcılara İngilizce, sinevizyon destekli doyurucu bir sunum yaptılar.
Daha sonra sunumları izleyen bizimle
beraber gelen Alman dostlarımız ve bazı gazeteci arkadaşlarımız duygu ve düşüncelerini dile getirdiler. Ahiler Kalkınma Ajansı
yetkililerinin takdim ettikleri hediyelerden
sonra sunumun yapıldığı Argos in Cappadocia otelin Konuk İlişkileri Müdiresi Merve
Uzel hanım çok otantik bir mimariye sahip
otel müştemilatını gezdirdi. Daha sonra bizlere nefis bir akşam yemeği ikramında bulundu.
Buradan otelimize dönerek hep beraber
Almanya-Yunanistan Avrupa Kupası maçını
seyrettik. Maçtan sonra istirahate çekildik.
Sabah yine THY uçağı ile İstanbul`a geri
dönüş yapmak üzere havalimanına gittik.
Nevşehire gelişimiz ve buradaki ziyaretlerimiz sırasında üstün bir gayretle organizemizi harika bir şekilde yapan ve yine aynı güzellikte bizleri havalimanından uğurlayan
THY Nevşehir Satış Müdürü Osman Taha
Küçük beye teşekkürlerimizi sunmak istiyorum.
İstanbul`a indikten sonra, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda konumlanmış bulunan
ve uçak bakımından, motor, APU ve iniş takımlarına kadar çok sayıda komponent atölyeleri ile bakım-onarım hizmetleri vermekte
olan THY Teknik bölümünü ve THY Simülatör Merkezi‘ni de gezdik. Türk, Rus ve Alman gazetecilere Türk Hava Yolları Yolcu
Hizmetleri Șefi Dilber Türk tarafından Atatürk Havalimanı VIP Salonu’nda ikramda
bulunuldu. Buradan yine THY ile Almanya`ya geri döndük.
Böyle güzel bir organizasyona imza atan
ve bu geziye bizleri de davet eden kıymetli
THY Nürnberg Müdürü Dr. Osman Nuri
Hasırcı beyin şahsında tüm THY ekibine teşekkürlerimizi sunmak istiyoruz. Bu çalışma
sadece THY`nin tanıtımına katkı sağlamadı
aynı zamanda Türkiye`nin tanıtımına da
katkı sağladı. Bizler ve bizimle beraber gelen
dostlarımız THY`nin nasıl bir köklü kuruluş
haline geldiğini bir kere daha gördük. THY
gerçekten Avrupa`nın En İyi Havayolu olma
özelliğini hakeden bir hizmet anlayışı ile çalışıyor.
İyi ki varsın milli gururumuz Türk Havayolları.
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
➤ 14 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433
haber
14. Kur’an-ı Kerim Okuma Yarışması Almanya Finali Yapıldı
in Hizmetleri Müşavirliği ile DİTİB işbirliğinde
14. Kur’an-ı Kerim Okuma Yarışması Almanya
Finali 9 Haziran 2012 tarihinde Gelsenkirchen
DİTİB Merkez Camii’nde yapıldı.
Final programına Din Hizmetleri Müşavir V. Hasan
Hayri Yaşar ve Din Hizmetleri Ataşesi Suat Altunkuş’un
yanı sıra dernek yöneticileri, din görevlileri, öğrenci velileri ile çok sayıda davetli katıldı.
Bir önceki finalin birincisi Münster bölgesinin ev sahipliğinde gerçekleşen yarışma, Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Münster Din Hizmetleri Ataşesi Suat Altunkuş’un yaptığı açılış konuşması ile başladı.
Berlin, Düsseldorf, Essen, Frankfurt, Hamburg,
Hannnover, Karlsruhe, Köln, Mainz, Münih, Münster,
Nürnberg ve Stuttgart bölge birincilerinin katıldığı Almanya Finali’nde, 12-16 yaş grubunda 13 öğrenci yarıştı.
D
Doyulmaz bir Kur’an ziyafetinin yaşandığı 14.
Kur’an-ı Kerim Okuma Yarışması sonunda Stuttgart bölgesinden Hale Nur Kahraman Almanya birincisi olurken
Hannover bölgesinden Selen Yenilmez ikinciliği, Münster bölgesinden Eren Gönan ise üçüncülügü elde etti.
Yarışmaya katılan gençleri tebrik eden Din Hizmetleri Müşavir V. Hasan Hayri Yaşar, “Bugün burada çocuklarımız bizlere unutulmaz bir Kur’an ziyafeti sunmuşlardır. Yarışmaya katılan bütün yavrularımızı bir kez daha
kutluyorum. Bu ziyafetin hazırlanmasında çocuklarımızı yetiştirip yarışmaya hazırlayan hocalarımızı, velileri ve derneklerimizi de ayrıca tebrik ediyorum.”
dedi.
14. Kur’an-ı Kerim Okuma Yarışması Almanya
Finali, dereceye giren yarışmacılara, belge ve ödüllerin takdim edilmesiyle sona erdi.
Kur’an-ı Kerim Okuma Yarışması Almanya Finalistleri: Berlin Kübra Çapoğlu, Düsseldorf Berna
Özmen, Essen Esad Yılmaz, Frankfurt Halil İbrahim Kutlucan, Hamburg İhsan Kürt, Hannnover
Selen Yenilmez (Almanya İkincisi), Karlsruhe Tolgahan Şahi, Köln Seyfullah Börek, Mainz Sefa Saraç, Münih Tuğba Bostancı, Münster Eren Gönan
(Almanya Üçüncüsü), Nürnberg Yasemin Günal,
Stuttgart Hale Nur Kahraman (Almanya Birincisi)
FRANKENTHAL MİLLİ GÖRÜŞ
HİCRET CAMİİNDEN FRANKENTHAL
BELEDİYE BAŞKANINA ZİYARET
GMG İslam Toplumu Milli Görüş Rhein Neckar
Saar Bölgesine bağlı Frankenthal Hicret Camii yeni idare heyeti ile birlikte Frankenthal Belediyesini ziyaret etti.
Ziyarete IGMG Rhein Neckar Saar Bölge Başkanı
Yaşar Cimsit, Bölge İdare Heyeti üyesi ve Bölgenin
Hasene Derneği Sorumlusu İhsan Altuntaş, Hicret
Camii Başkanı Mehmet Gül, Eğitim Başkanı Hasan
Yazır, Gençlik Başkanı Yasin Altunöz, Tanıtma Başkanı Mehmet Calay da katıldılar.
Ziyaretçilerine samimi şekilde kapılarını açan Belediye Başkanı Theo Wieder, karşılıklı tanışma faslından sonra, böyle ziyaretlerin sivil toplum kuruluşları
ile resmi mercilerin arasındaki bağları daha da kuvvetlendireceğini belirterek ziyaretten oldukça memnun olduğunu ifade etti. Belediye olarak mevcut sorunların anlaşarak birlikte konuşarak ancak çözüme
kavuşturulabileceğini söyledi.
IGMG Rhein Neckar Saar Bölge Başkanı Yasar
Cimşitin cemiyetlerin faaliyetleri, kısa ve öz açıklamalarından sonra Cemiyet Başkani Mehmet Gül ve
diğer birimlerde görevli arkadaşlarının bilgilendirmelerin sonunda, ayrıca yaklaşan mübarek Ramazanı Şerifte Belediye Başkanı Hicret Camiine gelip iftar
yemeğine katılacağını bildirdi.
Ziyaretin sonunda dilek ve temenniler alınarak
beraberce çektirilien hatıra fotoğrafı ile vedalaşıldı.
I
Bahnhofstr. 50 · 63129 Obertshausen · Tel: 0176-60986543
[email protected] · www.ziyafet.de
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
➤ 15 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433
haber
BFmF’de Açık Kapı Günü: ÇEŞİTLİĞİ YAŞAYALIM VE YAŞATALIM
öln’de faaliyetlerini sürdüren
Müslüman Kadınlar Danışma
ve Eğitim Merkezi (Das Begegnungs- und Fortbildungszentrum
muslimischer Frauen e.V. - BFmF e.V.),
bu yıl “Çeşitliliği yaşayalım ve yaşatalım” adı altında düzenlediği açık kapı
gününde, farklı kökenlere sahip ziyaretçilerin takdirini kazandı.
1996 yılında kurulan ve 40’tan fazla
ülkeden gelen insanlara hemen hemen
her alanda hizmet sunan BFmF, çok
kültürlü bir kuruluştur. Başta Almanca
(uyum) kursları olmak üzere Göç Danışmalığı, Aile ve Eş Danışmanlığı,
Ebeveyn ve Okul Danışmanlığı, Psikolojik Danışmanlık, İşsizlik Danışman-
K
lığı, Borçlular ve Tüketici İflas Danışmanlığı, Çocuk Bakımı, Ev Ödevlerine
Yardım Kursu, Okuma Yazma Kursu,
Yetişkinler Eğitimi, Orta Okulu Bitirme (Hauptabschluss), Babalar Kulübü,
Ayrımcılıkla Mücadele gibi çok farklı
alanlarda çalışmalar yürüten BFmF,
her yıl çalışmaları hakkında halkı bilgilendirmek gayesiyle Açık Kapı Günü
düzenliyor.
Açık Kapı Günü’nde ziyaretçiler,
BFmF bünyesinde verilen bütün hizmetler hakkında çalışanlardan ayrıntılı
bilgiler aldılar, görüntülü yayınları izlediler ve farklı ülkelerin mutfaklarından
sunulan lezzetli yemekleri tattılar ve
içecekleri içtiler. Özellikle çocuklar
için kurulan satış alanında çocuklar,
hem oyuncaklarını satabildiler hem de
yeni oyuncaklar satın alabildiler. Ayrıca, Ebru sanatı tanıtıldı ve kadınların
ellerine motifli kınalar yakıldı.
Her yıl olduğu gibi bu yıl yine Almanca Kursu’nu başarı ile bitiren kadınlar, kurs öğretmenlerinin ve yöneticilerinin hazır bulunduğu törende sertifikalarını aldılar. BFmF Almanca Müdürü Beate Mohammad, sertifika alan
kadınları başarılarından dolayı kutlayarak çicek hediye etti.
BFmF’deki Açık Kapı Günü”nünde
bu yıl işlenen ana konu “Afrika’nın Çeşitliliğine Bakış”tı. “3 Dakikada Göç-
men” adlı farklı dillerdeki sözcük yarışması en çok ilgi çeken etkinlikti.
BFmF’nin çok renkli ve kültürlü
Açık Kapı Günü’ne Köln Polis Teşkilatı’ndan katılan ikisi kadın üç polis memuru, etkinliğe katılanlara polislik
mesleği hakkında ayrıntılı bilgiler verdi. Gençler ve çocuklar ise yabancı kökenli polislerin de bulunduğu ekibin
araçlarında ve motosikletinde hatıra
fotoğrafı çektirdiler.
BFmF’de çalışan ve eğitim gören kadınların gönüllü olarak görev yaptığı
Açık Kapı Günü’nde elde edilen gelirler, sosyal hizmetlerde kullanılmak
üzere BFmF’ye bağışlandı.
Köln Belediyesinden Yabancı Gençlere Mesleki Bilgilendirme
öln Anakent Belediyesi yabancı
öğrencilere yönelik meslek bilgilendirme formu düzenledi. Belediye Uyum Meclisi ve NRW Eyalet meclis Laga Başkanı Tayfun Keltekin girişimleri ve yine Köln Uyum Meclisi üyesi Ali
Esen’in kamuoyuna duyurulmasında oldukça çaba gösterdiği proğrama Türk vatandaşları yoğun ilgi gösterdiler.
Belediye Meclisi idari salonunda gerçekleşen mesleki bilgilendirme toplantısına Köln Stad Direktörü Guıdo Kahlen
de iştirak etti.
Köln Valisi Kahlen yaptığı kısa selamlama konuşmasında “Kölnün geleceğinin
kararının verildiği bu salonda yapılan
Kölndeki göçmenlerin geleceğini ve Köln
Belediyesinin bünyesinde yapılabilecek
meslek edindirme çalışmalarında sizlerle
birlite olmak memnuniyet vericidir” dedi.
Laga Başkanı Tayfun Keltek: “son yıl-
K
larda yapılan çalışmalarla Belediyede çalışan ve meslek yapanların sayısının %
3,5`lerden % 30`lara çıktığının altını çizdi. Bu başarının uyum meclisinin çaba ve
gayretleriyle olmuştur” dedi.
Köln Belediyesi Personel Müdürü
Jörg Dicken Yabancı uyruklu insanlara
ihtiyaçlarının olduğunu çeşitli meslek
dallarında yetenek ve kabiliyetleri doğrultusunda meslek yaptırdıklarının altını
çizdi. Dicken konuşmasının devamında
şunları aktardı. Yaratıcılık, kudretli olmak, yeniliğe açık olmak, insanlarla irtibatlı olmak bizim meslek imkanı verece-
ğimiz kişilerde aradığımız başlıca özelliklerdir. Kamu idaresi, Medya, Ticaret,
sanatsal alanlar başta olmak üzere 26 çeşit meslek imkanı sunuyoruz dedi.
Proğramın ilerleyen bölümlerinde
Köln Belediyesinde meslek yapan Türk
gençleri kendilerini tanıtarak bölümleri
hakkında önce Türkçe sonrasında Almanca olarak bilgi sundular.
Nedim Kaya kamu idaresi bölümünde, Emel Yüksel Kütüphanede, Hülya Eskitütüncü kültür bölümünde, Melike
Gündoğdu stajer, Berhan Bakır kamu
idaresinde, kimisi bitirmiş kimiside eğitimleri devam ediyor. Züleyha Kurt isimli bir bayan da 2009 yılında bitirdiği mesleğini şu an üç birimin sekreterliğini yaparak belediye bünyesinde görevini sürdürüyor. Mesleki bilgilendirmenin sonunda gençlere nerelerde meslek yapabilecekleriyle ilgili bire bir uygulamalar
misafirlere tanıtıldı.
Yazarımız Selma Öztürk Freiburg’da Üniversitelilerle Buluştu
azetemiz yazarlarından Selma
Öztürk IGMG Freiburg-Donau
bölgesinin üniversitelileriyle bu-
G
luştu.
Freiburg-Donau bölgesinin organize
ettiği Üniversiteliler seminerine yaklaşık
70 üniversiteli ve üniversite adayı katıldı.
Çok ilgi ve beğeni toplayan senimer
Alman ve İslam hukuku karşılastırmasını
konu aldı. Selma Öztürk`ün başarılı se-
mineri gençlerin bir çoğunu düşünmeye
sevketti.
Yaklaşık 2 saat süren seminerin ardından soru cevap bölümü ile program devam etti ve Kadınlar Gençlik Teşkilatının
yemek ikramı ile son buldu.
Freiburg gencler Selma Öztürk`e takdim ettikleri hediye ile şükranlarını sundular ve gazetemiz aracılığı ile tekrar teşekkürlerini iletme fırsatı buldular.
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
➤ 16 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433
haber
HASENE BÖLGE TEMSİLCİLERİ RAMAZAN’DA MAZLUMLARIN SOFRASINA
GİRECEK KUMANYA PAKETLERİ İÇİN CANLA BAŞLA ÇALIŞIYORLAR
GMG Sosyal Yardım Derneği Hasene’nin mazlumların ve mağdurların
iftar ve sahur sofrasına katkı sağlamak için başlatmış olduğu Ramazan
Kumanya Kampanyası’na ilgi çığ gibi
büyüyor. Bu ilginin artmasında hiç
şüphesiz Hasene Bölge Temsilcileri’nin
payı çok büyük.
Kampanya’nın bitimine 3 hafta kala
başarılı bölgelerdeki temsilcilerin görüşlerini ve hissiyatını aldık. Kendilerine verilen hedeflere göre başarılı bir
çalışma ortaya koymuş Hasene temsilcileri bakın ne dediler:
Fransa – Alpes / Yusuf Çakır:
(%173’lük bir başarı)
“Çalışmalarımızdaki başarıda yaptığımız işe inanmanın, ciddiyetin, samimiyetin, içtenliğin, takibin büyük
etkisi olduğunu düşünüyorum. Daha
önceki yıllarda Afrika’ya yardım götüren kardeşlerimiz oradaki mağduriyetleri anlattılar. İnsanlarımız da duyarlı
davranıyorlar. Bu duyarlılığı Ramazan
Kampanyamıza verdikleri önemden
anlamak mümkün.
Yaptığımız bu işte başarılı olmanın
takipten geçtiğini düşünüyorum. İşlerimizi takip, o işe inançla birleştiği zaman verimi alıyorsunuz. Samimiyet ise
yaptığımız işin en doğal, olmaz ise olmaz şartı. Takip noktasında haftanın
hemen her günü cemiyetlerimizi motive etme adına mesajlar yolladık. Başarılı cemiyetleri ise sonuçlar noktasında
bilgilendirerek onları da hayırda yarış
kampanyasının içerisine dahil ettik.
Kumanya paketleri neden 45 €?
Bazı yardım kuruluşları, çalışmalarımızı yaptığımız Fransa, Alpes Bölgesi’nde 20 € karşılığında Ramazan kumanya paketi yardımı topluyorlar. Bu
durumda insanlar bizim topladığımız
bağışların neden 45 € olduğunu soruyorlar. Bizlerin kumanya paketlerinde
içerik daha zengin ve mazlumlara daha
uzun süre yetecek bir niteliğe sahip olduğunu hatırlatmak yerinde olacaktır.
Hasene geçen sene 128 bine yakın
kurban hissesi kesti; milyonlarca insana ulaştı. Bu bizim üstümüze büyük bir
sorumluluk yüklüyor. Büyük işler yapıyoruz ve büyük işler yaptığımızın bilincinde olmamız lazım. Yaptığmız işin
merkezinde ise Allah’ın rızası var. Bu
I
şekilde hareket ettiğiniz zaman Allah
bereketini veriyor. İşte o yüzden şunu
söylüyoruz: Üzerine düşen vazifeyi yap,
vebalde kalma ve insanlara ulaşma gayreti içerisinde ol. İnsanlara birebir gördüklerini anlat. Biz üzerimize düşen
vazifeyi en iyi şekilde yaparsak, sonuçta kumanya yardımı bir tane toplamışız, bin tane toplamışız önemli değil.
Ama elbette durum bu şekilde olmuyor. Bizim halkımız karşılıksız verme
hususunda çok cömert bir halk. Onlar
vermeseler bizler bu güzel işleri yapabilir miyiz?!“
G. Hollanda / Tahir Karademir:
(%133’lük bir başarı)
“Çalışmalarımızı komisyonumuzla
yürüttük. Birlik ve beraberliğin neticesinden bereket oluştu. Cuma günü camilerde konuşmalar yapıldı. İş adamlarına ulaştık. Cemiyet başkanlarımızı
yönlendirdik. Özellikle komisyon toplantılarımızı aksatmadan gerçekleştiriyoruz. Takiplerimizi hassas bir şekilde
yaptık ve yapıyoruz. Mailler ve mesajlar ile bilgilendirmeler yaptık.
Biz zaferden değil, seferden sorumluyuz
Geçen senelerde Afrika’ya, Asya’ya
ve Balkanlar’a giden kardeşlerimiz de
bu çalışmaya destek verdiler. Oradaki
mazlumiyet ve mağduriyetten bahsettiler. Buna da halk duyarsız kalmıyor.
Biz zaferden değil, seferden sorumluyuz. Ulaşmadığımız insan kalmasın diye hareket ederseniz çalışmalar güzel
netice veriyor. Allah rızasından bizleri
ayırmasın; riyadan da korusun. Samimi ve ihlaslı olduğumuz müddetçe Allah kapılar açacaktır. Komisyondaki arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.“
Belçika / Hacı Özdemir:
(%125’lik bir başarı)
“Bu süreçte cemiyet başkanlarımız
aktif olarak çalıştı ve çalışıyor. İzine gidecek olan insanlarımız yolculuk sadakasını bize verdiler. Daha önce değişik
kampanyalar vesileleriyle değişik ülkelerde bulunduğumuz için, oradaki ihtiyacı çok iyi biliyoruz. Bunu bulunduğumuz her türlü ortamda halka anlattık. Kendi gözlemlerimizi bizzat anlatmamız insanlara daha da inandırıcı bir
şekide yansıyor. Kampanyalara giden
kardeşlerimizin de gittiği ülkelerden
bahsetmeleri karşısında halkımız bağışta bulunmaktan geri durmuyorlar.
Oyuncak parası Ramazan Kumanyası’na gidiyor
Yeni Nijer’den döndüm. 6 yaşındaki
oğlum Eren, 60 €‘luk yeni çıkan bir
oyunu almak istediğini söyledi. Nijer’den gelen görüntüleri oğluma gösterip, oradaki çocukların durumlarını
anlattığımda oyun parasını kumanya
parası olarak verdi. Buna çok sevindim.“
Kuzey Ruhr / Mustafa Keleş:
(%118’lik bir başarı)
“Sık sık bu tür kampanyalar çercevesinde değişik ülkelerde bulundum.
Geçen sene Somali’ye gittik. Somali
gittiğim ülkeler içerisinde en farklı olanıydı. 33 derece sıcaklıkta insanların
oruç tutması karşısında çok etkilendim. O kadar zor şartlar altında ibadetlerine düşkün olması bizi de çalışmalar
hususunda şevklendirdi.
Ramazan ayında bizlerin sofrasını
düşünün; nerede ise tabak konacak yer
yok. O sırada kapımız çalınsa da bir
Afrikalı kardeşimiz gelse, ya Rabbi bizlerin suçu nedir ki, bizler açlıktan ölüyoruz, bunlar sofraları dolu dolu diye
söylense halimiz nice olur? O insanlar
da oruç tutuyor, namaz kılıyor. Ellerinde imkanları olsa zekat da verecekler.
Camilerde bütün bunları anlattık. Oradaki yaşanan insanların durumundan
bahsettik. Günlük bir tabak masaya eksik getirsek, 45 € luk bir kumanya paketi bağışlayabiliriz. Mazlum ve mağdur coğrafyaları görmüş olan kardeşlerimiz camilerde bunları halka anlatmalı. Bir insandan bir şey istemek çok zor
lakin mazlum ve mağdurlar için istemekte utanacak ve çekinecek bir durum olmamalı.
Geçen sene ailemle sadece 5 defa iftar edebildim
Somali halkı dini hassasiyetler noktasında çok duyarlı bir halk. Daha önce
Kenya, Malavi’de de bulundum; oradaki mazlum halkın duyarlılıklarına şahit
oldum. Mağduriyeti ifade etmesi açısından şunu söyleyebilirim: Kurban
kampanyasında ne kafası, ne kolu, ne
de bacağı kaldı, sadece geriye yere akan
kan kaldı.
Geçen sene Ramazan ayında çalışmaların yoğunluğundan dolayı eşim ve
çocuklarımla sadece 5 iftar açabildim.
Somali’de yürüttüğümüz kampanyada
insanların hepsi oruç tutuyordu. Burkina Faso, sabırlılar ülkesi anlamına
geliyormuş. Somali halkı daha da sabırlı. Ramazan kumanya paketleri dağıtırken 300 kadın, kucaklarında çocukları yere oturmuş bekleşiyordu. İki
kamyon kumanya dağıtımını bitirdiğimiz halde hâlâ oturuyorlar, bize gelip
soracak, başka yok mu diyecek kadar
halleri dahi yoktu. Biz ise ertesi gün bu
kadınlara da dağıtım yaptık.“
Hannover / Asalettin Toklu:
(%105’lik bir başarı)
“Gittiğimiz, bulunduğumuz her
yerde çalışmalarımızı anlattık. Cuma
hutbelerinde hocalarımız gündeme taşıdı. Kurban kampanyasında olduğu
gibi Ramazan kampanyasında da bir
hava oluşturduk. İnsanlarımızın yaşantısı nasıl olursa olsun, hayra ilgisi çok
büyük. Mazlum ve mağdurların durumlarını anlattığımızda gözyaşı döküyorlar ve bağışta bulunuyorlar. Afiş ve
broşürlerle çalışmalarımızın tanıtımını
yaptık. Altın ve pırlantadan daha değerli aziz bir halkımız var. Hangi görüşe sahip olursa olsun, yardım söz konusu olduğunda bağışta bulunuyor.
Nimetin şükrünü ancak hizmetle
ödeyebiliriz
Ramazan kumanya kampanyası rolluplarından günde 300 – 400 kişinin ziyaret ettiği kalabalık işyerlerine de bıraktık. Cenab-ı Hak bizleri nimet içerisinde yaratmış. Bu nimetin bir de sorgulaması olacağına inanıyoruz. Allah’a
hamd olsun ki, hizmetlerin içerisinde,
en azından sorumluluğumuz gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Irk, dil, din ayrımı gözetmeksizin yardım yapıyoruz.;
muhtaç olan her insanın yanındayız.
Allah yardım edenlerden razı olsun;
onların ailelerine huzur nasip. Geçen
sene Van’da yaşanan depremin ardından gıda dağıtımımız olmuştu. O mağdur insanları gördükten sonra bizlerin
buralarda durması, duyarsız kalması
mümkün değil.“
Haber: Murat Kubat
www.hasene.de
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
➤ 17 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433
haber
Almanyadaki Sivil Kitle Kuruluşlarının Ortak SÜNNET Duruşu
aklaşık
10
gün
önce
Almanya`nın Köln Eyalet Mahkemesince (Landgerichts) sünneti yok sayarak verilen karar, Almanyadaki Müslüman azınlık başta olmak
üzere pek çok müslüman ve olmayan
kuruluşlardan da tepki görmüştü.
Köln savcılığının temyize götürmediği kararın geçerlilik kazanmasıyla,
Almanya`da yaşayan sivil toplum örgütleri konuyu farklı platformlara taşıma gayretleri sürüyor.
19 kurum temsilcisinin ortak deklarasyonuyla Köln Eyalet Mahkemesinin
aldığı kararın müslüman toplumda
yaptığı olumsuz hava kamuoyuna duyuruldu.
Deutz Dorınt otelde yapılan basın
duyurusuna son anda iki kurumun da
ilavesiyle 21 sivil Toplum Kuruluşu alınan kararın tekrar gözden geçirilmesi
taleplerini iletti.
Başta Avrupa`nın en büyük sivil
toplum kuruluşu İslam Toplumu Milli
Görüş Teşkilatları olmak üzere DiTiB,
KRM (Koordınationsrat der Müslime,
Y
ATiB, VIKZ, Zentralrat der Müslime in
Deutschland, Avrupa Demokrasi Vakfı, Müsiad, Caferiler Derneği, UETD,
Avrupa Ehli Beyt Alevi Federasyonu,
İGBW Baden Wüttenberg e.V, IRH
Hessen, TİDAF, RTS, KILV, DİTİB Baden Württenberg Regionalverband
Stuttgart ve Berlin DiTiB, son eklenen
iki gurup Hristiyan Müslüman Dialog
Gurubu ve Avrupa Türk Toplumu teşkilatları toplu olarak tepkilerini basın
toplantısıyla kamu oyuna duyurdular.
Toplantıda insiyatif gurubu adına
bildiriyi KRM Başkanı Ali Kızılkaya
yaptı. Alman medyasının yoğunlukla
ilgi gösterdiği toplantıda özellikle Alman basın mensubları konuya ilişkin
sorular yönelttiler.
Toplantı sonunda gazetemize kurumların Genel Başkanları değerlendirmelerde bulundular.
IGMG Onursal Başkanı
Yavuz Çelik Karahan
Köln Mahkemesi müslüman çocukların sünnetiyle alakalı olumsuz bir karar vermiştir. Bu Almanya özgürlükle-
rine yakışmamıştır. Bizler de yirminin
üzerinde Çatı örgütü olarak bir araya
gelip toplumun taleplerini dile getirdik.
KRM Ali Kızılkaya
Bu karar Almanya özgürlükleri açısından vahim bir karardır. Din özgürlüğünü ağır bir şekilde kısıtlayan karar
verilmesi hakikaten üzücüdür. Bizler
ortaklaşa yayınladığımız bir kararla
alınan kararın gözden geçirilmesini talep ediyoruz. Bu karar din özgürlüğünün kendisini kısıtlıyor. Alınan bu kararla azınlık fikri hakim fikir haline getirilmiş oluyor. Kanun yapıcıya çağrıda
bulunuyoruz. Müslümanların vicdanlarını sıkıntıya düşürmeyin. Bu Almanya hukukuna, demokrasisine yakışmıyor. Din özgürlüğü sıradan bir
şey değildir. Müslümanlar üzerinden
verilmiş bu karar İbrahimi geleneğinden gelen bir olaydır. ABD`de bile toplumun büyük bir kısmı gerek tıbbi zorunluluktan gerekse İslami, Musevi geleneğinden dolayı sünnetlidir. Bu karar
siz bu ülkeye dahil değilsiniz diye bir
olgu doğurur. Bu karar müslüman büyük bir kitleyi etkilemiştir. Bu kararı
Kiliseler ve Yahudiler bile eleştirdiler.
Siyasilerin bir araya gelerek bu kararı
düzelteceklerini umuyoruz.
DİTİB Genel Başkanı
Prof. Dr. Ali DERE
Yaklaşık on gün evvel Köln Eyalet
mahkemesince müslüman kanu oyunu
engelliyen zihin karıştıran bir karar verilmiştir. Sadece Müslümanları değil
değişik politik kanaatlerden de bu konuyla ilgili kararın isabetli olmadığına
dair düşünceler seslendirilmiştir. Bizler
bu gün yaklaşık 20 çatı kuruluşu olarak milyonlarca insanı ilgilendiren bir
düzenlemenin yapılması taleplerimizi
iletiyoruz.
ATİB Genel Başkanı
İhsan Öner
Bu kararla İslami kurallar ortadan
kaldırılıyor. Bu kararı gerek Alman
Parlementosu gerek siyasiler sivil kurumlar düzeltmelidirler. Alınan bu karar Almanya`nın görünümüne zarar
veriyor.
IGMG Kuzey Bavyera Bölge Başkanı Orhan Sarı T.C. Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil’i Makamında Ziyaret Etti
GMG Kuzey Bavreya Bölge
Başkanı Orhan Sarı, Eski
Bölge Başkanı Bilal Demiroğlu ve Tanıtma Başkanı Murat
Kudat ile birlikte T.C. Nürberg
Başkonsolosu Ece Öztürk Çil´i
makamında ziyaret ettiler.
Bir süre önce IGMG Kuzey
Bavreya Bölge Başkanlığına getirilen Orhan Sarı, T.C. Nürnberg
Başkonsolosu Ece Öztürk Çil´i
makamında ziyaret etti.
I
Sarı´ya ziyaretinde Eski Başkan Bilal Demiroğlu ve Tanıtma
Başkanı Murat Kudat eşlik etti.
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti bildiren T.C Nürnberg Başkonsolosu Ece Öztürk Çil; Milli
Görüş Teşkilatının Avrupadaki
insanlarımız için önemli görevler
üstlendiğini dile getirdi. Ece Öztürk Çil, IGMG Kuzey Bavreya
Bölge Başkanı Sarı´ya da yeni
görevinde başarılar diledi.
IGMG Kuzey Bavyera Bölge
Başkanı Orhan Sarı ise toplumumuzun dini, milli, sosyal ve kültürel meselelerinde Milli Görüş
olarak bölgesinde beraber çalışmaya hazır olduklarını belirterek, arzularının şimdiye kadar
olan bu güzel bağın devamını ortak proğramlara birlikte imza
atarak kuvvetlendirmek olduğunu ifade etti.
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
➤ 19 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433
haber
Stuttgart Belediye Başkan Adayları Oy İstediler
tuttgart Belediye Başkan adayları
oStuttgart Belediye Başkanlık seçimi 7 Ekim 2012 tarihinde yapılacak. Stuttgart Belediye Başkanı Dr.
Wolfgang Schuster’in (CDU) yerine
aday olan Bettina Wilhelm (SPD) ve
Fritz Kuhn (Yeşiller) Avrupa Türk
Genç İşadamları Derneğinin (ATGIAD) Degerloch Gençlik evinde düzenlediği yaz festivaline katılarak Türklerle biraraya geldiler.
Türkler en büyük yabancı
grubu teşkil ediyor
Toplantıda bir selamlama konuşması yapan ATGIAD Başkanı Hakan
Çalışkan misafirlere hoş geldiniz diyerek katılımcılara teşekkür etti. ATGIAD adına uzun bir konuşma yapan kurucu başkan Muhammed Erturan: “23
S
bin Türkün yaşadığı Stuttgart’ta Türklerin en büyük yabancı grubu teşkil ettiklerini, yılda 1,7 milyar Euro ciro
yaptıklarını açıkladı. Türklerin sadece
bakkal ve lokantacı olmadıklarını, tüm
sektörlerde hizmet verdiklerini belirtti.
Stuttgart’ta 104 bin göçmen kökenli
seçmen yaşıyor. Seçim sonuçlarında
göçmenlerin verecekleri oylar etkili
olacak” dedi.
Türkler bu şehrin bir parçası.
Fritz Kuhn ile Bettina Wilhelm,
Stuttgart Belediye Başkanı seçilmeleri
durumunda, göçmenlere yönelik yapacakları çalışmalar hakkında bilgi verdiler. Her iki başkan adayı da eğitim ve
Almanca dilinin önemine değinerek,
Almanca’yı iyi öğrenmek için anadilin
mutlaka iyi bilinmesi gerektiğini söylediler. Bettina Wilhelm, yuva çağında
anadili ve Almanca çok iyi öğretilmeli.
Türkler bu şehrin bir parçası. Toplumsal yaşamda katılımcı olmak gerekiyor.
İnsanlar kendilerini yaşadıkları şehire
ait hissetmeli” dedi.
Stuttgart’ta Türkiye ve Yeni Anayasa Konuşuldu
ısa adı UETD olan Union of European Tükish Democrats (Avrupalı Türk Demokratlar Birliği) adlı sivil toplum kuruluşu Stuttgart´ta Yeni Anayasa ile ilgili bir panel
düzenledi.
Panele ev sahibi olarak UETD Genel
Başkanı Hasan Özdoğan, Stuttgart Şube Başkanı Uğur Demir, AKParti İstan-
K
bul Milletvekili Metin Külünk, Anayasa
Hukukçuları Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, Prof. Dr. Nihat Bulut, Prof. Dr.
Yavuz Atar ve Siyaset Bilimci Doç.Dr.
Yusuf Tekin, T.C. Stuttgart Başkonsolosu Mustafa Türker Arı katıldı.
Açılış konuşmasında UETD Stuttgart Şube Başkanı Uğur Demir, katılımcılara teşekkür ederken "Yeni ana-
yasanın değişimlere uğramasına rağmen darbe anayasası olmasından dolayı milletimizin istek ve taleplerini karşılamaz haldedir, yeni anayasanın insan hak ve hürriyetleri temelinde yeniden yazılması gerekir" dedi.
Panele katılan Anayasa uzmanları,
1982 anayasasının anti demokratik
yönlerini belirtirken, yeni Anayasada
THY Stuttgart’tan Anadolu
Seferlerine Başladı
Müsiad Kurucu Genel Başkanı
Erol Yarar Stuttgart’taydı
HY
Stuttgart`tan
olan seferlerini 25
Mayıs`tan itibaren
artırdı. Bu yıl İstanbul hattında Nisan ayından itibaren uçuş sayısını 3`e çıkaran THY, 25 Mayıs`tan itibaren Anadolu hatlarına
uçmaya
başladı.
Stuttgart´tan Ankara başta
olmak üzere Kayseri ve
Trabzon uçuşları gerçekleştiriliyor.
Günde 3 sefer olan İstanbul seferleri ile
gerek Türkiye ve gerekirse Dünyanın
birçok şehrine ulaşım imkânı sağlanmış
iken bunun yanında direkt uçuşlarda
THY kalitesi ile sunulacak. Ankara haftada iki sefer Cuma ve Pazartesi şeklinde taleplere cevap verecek, Kayseri Pa-
T
ünyanın onlarca noktasında
ticari ve sosyal alanlarda çalışmalara
imza
atan
Müsiad´ın ilk kurucu Genel Başkanı
Erol Yarar, Müsiad Stuttgart Ofisini
ziyaret ederek bir takım temaslarda
bulundu.
Müsiad Stuttgart ofisini ziyaret
eden Erol Yarar, Müsiad Stuttgart´ın
çalışmaları hakkında Başkan Meh-
D
met Ali Bulut´tan bilgiler aldı. Müsiad´ın Türkiye ve dünyada yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler veren Erol
Yarar, Müsiad ile birlikte gerek ticari
gerek sosyal alanlarda yapılan çalışmaların önemine değindi.
Müsiad Stuttgart Başkanı Mehmet Ali Bulut ve bazı Müsiad Stuttgart yöneticilerinin de hazır bulunduğu toplantı yaklaşık üç saat sürdü.
yer alması gereken yeni yasalar hakkında katılımcılara bilgiler verdiler Yaklaşık üç saat süren yeni Anayasa platformu paneli katılımcılar tarafından dikkatlice takip edildi.
Panele katılan bazı STK temsilcileri
ve vatandaşların sorularının cevaplandığı panel katılımcılar tarafından ilk
kez yapılmasına rağmen beğeni aldı.
zar günleri, Trabzon seferleri Cumartesi günleri Stuttgart`tan ulaşımı sağlayacak.
“Yüksek tatil dönemi dışında zamanında olan talepler en uygun fiyat fırsatlarını değerlendirebilecek.
Özellikle emekli, yaşlı, çocuklu seyehat eden yolculara büyük bir imkân olan direkt uçuşlar için internet sitesi ve acentalardan THY uçuşlarının
mutlaka talep ediniz. Yetkili acentelerimiz doğru ve güvenilir bilgiyi sizlere
güler yüzle sunacaklardır” açıklamasında bulunan THY Stuttgart Müdürü
Mustafa Doğan vatandaşlarımıza sağlık
ve mutluluk ile memleket ve akraba ziyareti diledi.
COCUKCA
.
.
rahmanirrahim” (Rahman ve rahim olan Allah’ın
adıyla başlarım) cümlesine verilen isim. Biz Müslümanlar her hayırlı ise besmeleyle başlarız.
BEZM/İ ELEST
Elest toplantısı demektir. Kalu bela da denilir.
Daha dünya kurulmadan önce Rabbimiz bütün insanların ruhunu yarattığı zaman, “Ben sizin Rabbi-
niz değil miyim?” diye sormuş, bütün ruhlar da
“Evet Sen bizim Rabbimizsin” cevabını vermişlerdir.
İşte o söz vermeye “bezm-i elest” denir.
BİD’AT
Peygamberimiz ve sahabiler devrinde bulunmadığı halde sonradan dine sokulan her şey. Bid’atler iyi ve kötü bid’atler olmak üzere ikiye ayrılır. Dinimiz iyi bid’atleri kabul eder. Mesela, minare iyi
bid’atlerdendir. Kötü bid’atleri dinimiz yasaklar.
Türbelerde mum yakmak, mezarlardan yardım istemek gibi.
BİNA-YI İSLAM
İslam üzerine kurulduğu beş şey… Yani İslam’ınşartları. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek,
hacca gitmek, kelime-i şehadet getirmek.
BÜLUĞ
Ergenlik çağı… İbadetlerin farz olabilmesi için
gerekli olan şartların birisi de ergenlik çağıdır.
ASLINDA BU 10 MADDELİK GÖREVİN HEPSİ BİRER FARZDIR
BUGÜN NE DUA EDELİM
EY ALLAH’IM:
Bütün yaratıkların en hayırlısı
olan Habibin Muhammed’e
sürekli ve kesilmeksizin salat
ve selam eyle!
O, korku ve dehşet verici
her durum karşısında şefaat
umulan Habibullah’tır.
Allah’ım, bir canlı soluğunu
alıp verdikça o seçkin
Mustafa’ya her gün ve her an
salat eyle!
BESMELE
Bismillah,SİZE
(Allah’ın adıyla..) veya “BismillahirBİZDEN
Her gün yapacağımız
10 GÖREV
HOCA NASREDDİN’İN BİRİ BİR GÜN
Rızık hususunda Allah’a güvenin. Hud Suresi’nde mealen
buyruldu ki, “Yerde yürüyen canlıların hiçbiri hariç,
olmamak üzere hepsinin rızıkları Allah’ın üzerindedir.”
ÇORBA PARASI
SEVGİLİ çocuklar! Her gün siz bir
görev yapsanız ve bunun karşılığında
size bir hediye verilse razı olur musunuz? “Evet” dediğinizi duyar gibi oluyorum. İşte sabahtan akşama kadar şu on
maddelik görevi yapmak bizim için en
öncelikli görevlerdendir.
“Peki nedir o?” diye soracak olursanız alt alta sıraladığımız 10 maddeyi
hemen not edin.
O Yataktan kalkınca, Allah’ı anın,
O’na hamd ve şükür edin. Tur Suresi’nde
mealen buyuruldu ki:
“Kalkacağın zaman da Rabbine
hamd ile tesbih ve tenzih et!”
OAyıp yerlerinizi örtün. Yani örtünmesi gereken yerlerinizi örtün.
OBanyo yapın. Namaz için, abdest
alın.
OAllah’a tevekkül edin.
ONamaz vakitleri gelince, namazı
tam olarak kılın. Nisa Suresi’nde mealen
Bir gün Nasreddin Hoca, yolculuk sırasında dinlenmek
için bir hana girmiş ve bir tas sıcak çorba içmiş.
Çorbasını kaşıkladıktan sonra, tabağını alıp dışarıya çıkmış.
Han sahibi:
“Hocam,, tabağı nereye götürüyorsun?” diye sormuş.
Nasreddin Hoca, hemen,
“Borçlu kalmayayım diye tabağı satıp çorbanın parasını ödeyeceğim” demiş.
buyruldu ki, “Namazınızı tam olarak ve
dosdoğru kılın. Çünkü, namaz, müminler üzerine vakitleri belli olarak farz
kılınmıştır.”
ORızık hususunda Allah’a güvenin. Hud Suresi’nde mealen buyruldu
ki, “Yerde yürüyen canlıların hiçbiri
hariç, olmamak üzere hepsinin rızıkları
Allah’ın üzerindedir.”
OCenab-ı Hak’kın taksimine razı
olun ve kanaat edin.
OAllah’ın emirlerine, hükmüne
sabır ve rıza gösterin.
OAllah’ın verdiği nimetlerine karşı
daima şükredin.
OHelal kazanıp helal yeyin. A’raf
Suresi’nde mealen buyruldu ki, “Size
rızık olarak verdiklerimizin en temizlerinden, en güzelinden yiyiniz!”
Evet çocuklar bu 10 maddelik görevi
yerine getirirseniz, karşılığında ne alacağınızı tahmin edebilirsiniz.
BİR KISSA BİN HİSSE
Bir çocuk için valiyi azletti
MİNİ TEST
İnci KARAMAN
KÜLTÜRLÜ MÜSÜNÜZ?
SEVGİLİ çocuklar, bu hafta kültürümüzü birlikte ölçelim
olur mu?
1. AGAH Efendi Osmanlı Devletinde ilk özel gazeteyi çıkaran
kişidir
Evet
Hayır
2. GÜNEŞLE dünya arasınaa Ay girdiği zaman, Ay tutulması
dediğimiz olay meydana gelir.
Evet
Hayır
3. “VATANIN bağrına düşman dayamış hançerini/ Yoğımış
kurtaracak bahtıkara maderini” şiiri Yahya Kemal’indir.
Evet
Hayır
4. MISIR, bir Afrika ülkesidir.
Evet
Hayır
5. ABD Başkanı Bill Clinton’dur.
Evet
Hayır
6. PEYGAMBERİMİZ Hazreti Muhammed 622 yılında
Mekke’den Medine’ye hicret etmiştir (göçmüştür).
Evet
Hayır
7. HAZRETİ Ömer İslamın dördüncü halifesidir.
Evet
Hayır
8. HEZARFEN Ahmed Çelebi, dünyada ilk uçan insandır.
Evet
Hayır
9. KISA adı NATO olan kuruluş, uluslar arası bir hayır kurumudur.
Evet
Hayır
10. ÇAY, Türkiye’nin yalnız Doğu Karadeniz bölgesinde yetişir.
Evet
Hayır
DEĞERLENDİRME:
1, 4, 6, 8 ve 10. sorulardan hangilerini Evet diye cevaplandırmışsanız, kendinize o sorular için 10’ar puan yazın.
2, 3, 5, 7 ve 9. sorulardan hangilerini Hayır dye cevaplandırmışsanız, yine kendinize 10’ar puan yazın. 1, 4, 6,
8 ve 10.sorulardan Hayır, 2, 3, 5, 7 ve 9. sorulardan Evet
diye cevaplandırdıklarınız varsa puan yazmayın. Şimdi
puanlarınızın toplamı 70’ten yukarı ise bravo! Genel
kültürünüz çok iyi. 50’den 69’a kadar ise iyi. 50’den aşağı
ise çalışmanız gerek. Boş vakitlerinizde bol bol kitap
okuyun ve araştırma yapın olur mu?
HAZRETİ Ömer (r.a.) mü’minlerin halifesi… Bütün
gayesi İslamın adaletini yeryüzünde tanıtmak ve
yaşatmaktı.
Hz. Ömer, bir valisini tayin etmişti. Vali evraklarını
almak üzere Halife Hz. Ömer’in huzuruna gelmişti. Vali
adayı, tam halifenin yanından ayrılacağı sırada bir çocuk çıka gelir. Doğruca halifenin kucağına varıp oturur.
Halife Hz. Ömer, çocuğu sever, okşar ve öper.
Vali adayı, halifenin yanındaki adamları bırakıp
da çocukla ilgilenmesini pek doğru bulmuyor olacak
ki, şöyle der: “Ya Emirel mü’minin! Siz çocukları sever
TARİH DEDE YAZIYOR
öper misiniz? Benim tam 9 tane çocuğum var… Hiçbirini bugüne kadar kucağıma alıp sevmedim.”
Bunun üzerine Halife Hz. Ömer hemen, “Ver bakayım şu elindeki valilik evrakını” der. Evrakı alıp hemen
oracıkta yırtar ve:
“Seni valilikten azlediyorum. Kendi öz evladına
merhamet edip acımayan, halkımıza hiç mi hiç merhamet edemez” der ve adamı huzurundan kovar.
Peygamberimizin okulundan yetişen İslamın adalet güneşi Hz. Ömer (r.a.)’in elbette ki ölçüsü merhamet ve şefkat olacaktı. Allah ondan razı olsun!
Tacını terk eden sultan,
iBRAHiM ETHEM
Sevgili çocuklar, bu gün
İbrahim Ethem Hazretleri’nin
vefat yıldönümü (779). Allah
dostlarından olan bu büyük zat,
tacını ve tahtını terk etmeden
evvel Belh hükümdarı ve
yeryüzünün en zengini idi.
30 paşa sarayına girip çıkardı, karakter olarak da hayli sert bir yapıya
sahipti.
Bir gece sarayında atlastan yapılmış
yatak, yastık ve yorgan örtüleri
arasında muhteşem yatağında uyuyordu. Sarayın tavanından gelen bir
gürültüyle birden tatlı uykusundan
uyandı. Dinledi, tavandan tıkır tıkır
sesler geliyordu. Sanki damda biri
vardı ve yürüyor gibiydi. Hiddetle
kalktı yatağından ve seslendi!
– Hey, kim var orada?
Bir ses geldi ve;
– Ben varım! dedi.
– Sen de kimsin, benim sarayımın
tavanında ne arıyorsun? diye sordu.
– Devemi kaybettim de onu arıyorum.
Garip birisiydi konuşan.
İbrahim Ethem Hazretlerinin kan
beynine sıçradı, şiddetle bağırarak
azarladı, tersledi o kişiyi.
– Sen deli misin, budala mısın, be
adam? dedi. Haydi defol oradan,
sarayın tavanında deve mi aranır?
Yukarıdaki ses alaylı alaylı karşılık
vererek;
– Ya siz hükümdar hazretleri, siz
akıllı mısınız? Söylesene bakayım
bana, o atlas yataklarda Allah aranır
mı hiç? Orada Allah bulunur mu?
dedi.
İbrahim Ethem Hazretleri bundan
büyük bir ders almıştı, işin hikmetini
anlamıştı.
Ertesi gün ceylan avına gider. Bir
ceylanı avlamak üzere peşine düşer.
Fakat bir müddet koşturduktan
sonra derinden bir ses, “Sen bu
dünyaya av için mi geldin?” diye
seslenir. Pek önemsemez.
Av peşinde koşmaya devam eder.
Bu sefer ses daha yakından gelir,
FARK BULMACA
“Uyan uyan, uyandırılmadan evvel
uyan, sen bu dünyaya av için mi
geldin?” der. Biraz irkilir ama avın
heyecanından devam eder, çünkü
ceylana çok yaklaşmıştır. Fakat
titretircesine sesi şiddetli bir şekilde
yine duyar; “Ey İbrahim uyan uyan,
uyandırılmadan evvel uyan. Sen bu
dünyaya av için mi geldin?” Avın
peşini bırakır, bütün debdebeli
hayatını da bırakır, yolda gördüğü
çobana da padişahlık kaftanını ve
tacını giydirir, çeker gider. Saraya
bir daha dönmez, sade bir hayat
içinde ibadet ve taat ile meşgul olur.
HAYAT
Yaşamak!
Selamün aleyküm kardeşlerim.
Önce tatile giden kardeşlerime
hayırlı tatiller sağlık ve sıhhat
içinde dinlenir gelirsiniz diyorum.
Ve Yazıma yeni bir konu ile
başlıyorum.
Üç aylara girdik demeden aylar
süratle bitmeye devam ederken giden kaybı anlamaktır, yaşamak.
Günlerin ve zamanın biteceğini
anlayarak zamanı değerlendirmektir, yaşamak.
Ömrün insana verilen müddet
olduğunu anlayarak, tefekkür etmektir, yaşamak.
Bu geçen zamanı teraziden geçirdim mi karda mıyım zararda
mı demektir, yaşamak.
İşte bu muhasebeyi dosdoğru
yapabilmektir, yaşamak.
Bu muhasebeyi yapabilme erdemliğini kabul edebilmektir, yaşamak.
Bu mübarek ayları değerlendirerek, niçin sorusunu sorabilmektir, yaşamak.
Bütün
olumsuzluklarımıza
rağmen Rahman`ın kulu olduğumuzu idrak edebilmektir, yaşamak.
Ve günahlarımıza tövbe ederek
O‘ na sığınmaktır, yaşamak.
Yanındaki ve uzaklardaki kanadı kırık insanlara kol kanat germektir, yaşamak.
Bir meclise veya evine girdiğinde selam vererek onlara güven
vermektir, yaşamak.
Miras konusunda ve yaşamında adil olmaktır, yaşamak.
Yaradan`a samimi ve içten göz
yaşları dökerek tövbe etmektir,
yaşamak.
O‘nun kitabından yaşama reçetesini alarak emrine uygun hayatı
sürdürmektir, yaşamak.
O‘nun Resulünü kendimize örnek alarak ahirete hazırlanmaktır,
yaşamak.
Dini kendimize göre değil kendimiz dinin emrettiği gibi olmaktır, yaşamak.
Bütün bu güzellikleri yaparken
birileri ne der dememektir, yaşamak.
Vefa, güven, sevgi, merhamet,
saygı, ahlak, huzur, sınır vesair nerede dedirtmemektir, yaşamak.
Yaşamak ise RABB’in verdiği
müddet ve kulun verdiği imtihanın adıdır.
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
➤ 21 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433
M. Salih AYDIN
[email protected]
Hacarabın Serüvenleri 57
Hacarabın arkadaşı Ömer abi!
Ömer abi izindedir.
Birileri ile arabaya binerler şehire giderler dönüşte akaryakıt istasyonuna uğrayıp ikmal yaparlar.
Hanımı da arkada oturuyormuş.
Hanımı hava sıcak olduğundan
elini yüzünü yıkamak için lavobaya gider. Fakat bu durumdan kimsenin haberi yoktur.
Bunlar arkaya bakmadan yollarına devam ederler.
Ömer abi bir konu açmış kendi, kendine konuşuyor.
Güya hanımına anlatıyor.
Biraz gittikten sonra Ömer abi
şüphelenir.
Çünkü arkadan ses gelmemektedir.
Döner bir bakarki yenge yok.
– Eyvah hanımı akaryakıt istasyonunda unuttuk, der.
Geri dönerler yengeyi alıp yollarına devam ederler.
Yine Ömer abi anlatıyor:
-Yav arkadaş bir zamanlar bizim hanımın kulağında ufak bir
problem vardı.
Ama ben hanıma kulağın duyuyor duymuyor diye hiçbir şey
demedim.
Ama zaman geldi bizim kulakta biraz duyma problemi olunca
iki de bir yüzümüze söyler oldu.
İşte bu olan hikayelerde bizim
Ömer abiden inciler.
Hatıralarımda saklı olan ve
kaygısız gençlere.....
Zamanın birinde Wetzlar gençliği olarak bir piyes hazırladık.
O zamanlar gençler aktif ama ihtiyarlar tutucu.
Gençleri kötü yerlere gitmesin-
ler diye camiye getirmenin yollarını arıyoruz.
İhtiyarlar ve orta yaşlılar yok
namaz kılmayanlar camiye gelmesin.
Biz istiyoruzki biraz esnek davranılsın, daha bir çoğu cami nedir
bilmiyor.
12 Eylül ortamında Türkiye`de
okula gitmiş.
Bir çoğu okullarını bırakıp kaçmış terör belasından kurtulmak
için.
Almanya`da değişik bir ortama
girmiş.
Hem Almanya’ya uyum sağlasın hem de cemiyet disiplinine
alışsınlar istiyoruz.
Ama canları sağ olasıca büyüklerimiz yok olmaz, taviz yok diyorlar.
Sonra izin zamanı geldi herkes
izine gitti geldi.
Gençlerle bir yerde buluştuk ve
hadi camiye gidelim gençlik merkezinde meseleleri konuşalım dedik. Camiye gittikki odayı açmışlar gençliği yeni yönetime devretmişler.
Bir 12 Eylül de bize yapmışlar.
Tabi şok geçirdik ama yılmadık.
O zamanlar Dillenburg camisi
açıktı.
Wetzlar camiinde görev yapmış
bir abimiz vardı İbrahim hoca.
Sol fikirli olsun sağ fikirli olsun
bütün gençleri camiye toplamıştı.
Ne kadar olumsuz sorular sorulsa
sorulsun
cevabı
hazırdı.
Bu abimizi de Wetzlar camiinden
ihraç ettiler.
Tabii Dillenburg camii sahip
çıktı.
özel köşe
Hafta sonları arabalara biniyor
İbrahim hocanın sohbetine katılıyorduk.
İbrahim hoca o günkü gündeme göre bir piyes hazırladı ve
azimli bir çalışma ile piyesi hazırladık. Başrollerde de Karamanlı,
Nevşehirli, Tarsuslu, Sivaslı, Burdurlu, Erzincanlı, Tuncelili, Mersinli, Konyalı, Nigdeli, Hataylı,
Kırşehirli, Aksaraylı daha bilemediğim yerlerden gençler vardı.
50 kişiye yakın genç.
Piyes hazırlandı ya Wetzlar önce biz de sahne alacak Dillenburg
hayır biz yetiştirdik biz de sahne
alacak. Bu kavgaların arasında
hem bizim insanlarımız eridi gitti,
hemde piyes.
Sonra yılmadık davamızın adamı olduğumuzu ispat etmek için
uğraştık ve hala camimizin çakıl
taşıyız. Gidenler kaybolup gitti
mücadele edenler toplumun saygın kişileri oldu.
ALLAH c.c. hiçbirimizin ayağını cemaatten, camiden, cemiyetten kaydırmasın.
Yoksa ne ismin kalır ne de sanın.
Bugünlere gelinceye kadar ne
zorluklar çekildi.
Şimdi bütün imkanlar var sen
sadece sana miras bırakılan camilere sahip çıkacaksın.
Camilerin bize ihtiyacı yok.
Bizim camilere ihtiyacımız var.
Gençliğinizin verdiği heyecanı camilerde insanlara yardım edilen
yerlerde harcayın.
Bulunduğunuz toplumda faydalı kişiler olun ki saygı duyasınız.
Gençler çok iyi düşünmeli onlar
bizlerin geleceği fakat onların geleceği onların çocukları.
Hatıralarımdaki bu sayfayı sizlere aktarayım istedim.
Faydalı olmuşsam ne mutlu bana.
ALLAH c.c. bizlere aklıselim
versin, feraset versin bütün doğrular süzülüp elimizden tutup bizleri alıp götürsün.
Burada yazıma son verirken
Geçmiş kandillerinizin geçmiş ve
gelecek cumalarınızın ve bayramlarınızın hayırlara vesile olmasını
Herşeyin sahibi olan yüce
RABB’imden dilerim.
ALLAH’a emanet olun.
Selam ve dua ile.
HAYAT
Gerçekler “Hayat”ın İçinde Gizlidir
➤ 22 ➤ Temmuz · Juli 2012 · Şaban 1433
bulmaca
Fitre-Zekât kampanyası IGMG Genel Merkezi ve Bölge Teşkilatlarıyla beraber yürütülmektedir.
Fiititrere
10
1
0
,€
,-
‹–”‡˜‡‡Ÿ–ǐǜŽƒ•‹œ†‡„‹”‡Ž‡„‡
‹–”‡˜‡‡Ÿ–ǐǜŽƒ•‹œ†‡„‹”‡Ž‡„‡
ir k
elebek e
uçurarak,
büyük
bir
kelebek
etkisi
meydana
çurarak, b
u
üyük b
tkisi m
eydana
‰‡–‹”‹˜‡Šƒ›”ǯƒƒƒ–­Ç”’ƒ”ƒ›‘Ž‰Ú•–‡”‹Ǥ
‰
‡–‹”‹˜‡Šƒ›”ǯƒƒƒ–­Ç”’ƒ”ƒ›‘Ž‰Ú•–‡”‹Ǥ
œŽƒ”„‹”ƒ”ƒ›ƒ‰‡Ž•‹ǡƒ‡˜‹„‡”‡‡–Ž‡
œŽƒ”„‹”ƒ”ƒ›ƒ‰‡Ž•‹ǡƒ‡˜‹„‡”‡‡–Ž‡
……‹††‹‹ƒŽƒ”‘”–ƒ›ƒ­Ç•ÇǤ
‹††‹‹ƒŽƒ”‘”–ƒ›ƒ­Ç•ÇǤ
ƒ†‹•Ǧ‹f‡”‹ˆ
ƒ†‹•Ǧ‹f‡”‹ˆ
Hayr'a
H
ayr'a y
yol
ol g
gösteren,
österen,
eden)
((önderlik
önderlik e
den)
onu
yapan
gibidir.
o
nu y
apan g
ibidirr.
‹–”‡˜‡‡Ÿ–ǐŽƒ•‡†‡
‹–”‡˜‡‡Ÿ–ǐŽƒ•‡†‡
‹‹”‡Ž‡„‡—­—”
”‡Ž‡„‡—­—”
́́‹–”‡˜‡‡Ÿ–Žƒ”ǐǜLJ
†‘º”—›‡”Ž‡”‡—Žƒç–ǔǛ‘”—œǤ́́
İslam Toplumu Millî Görüş Sosyal Hizmetler Başkanlığı
Boschstraße 61-65 · 50171 KerpentTel.:
+49 (0) 2237 - 656 293 · Fax
[email protected]
· www.igmg.de

Benzer belgeler

PDF SAYI 93 - Hayat Online

PDF SAYI 93 - Hayat Online Bu aya has mali ve bedeni ibadetlerimizi gereği şekilde yapabilme duasında bulunuyoruz. Bu vesile ile Cenab-ı Allah çalışmalarımızı bereketlendirsin, şuurlandırsın. Çalışmak bizden başarı Allah`tan...

Detaylı

54. sayi PDF sayfalar.qxd

54. sayi PDF sayfalar.qxd toplumlardan sünnet olmayan erkeklerin bilahare sünnet olmalarını, “Müslüman olmak” olarak tanımlamaları bu tutuma açık bir örnektir. Aynı şekilde, Müslümanların din özgürlüklerinden yararlanamadık...

Detaylı

PDF SAYI 65 - Hayat Online

PDF SAYI 65 - Hayat Online toplumlardan sünnet olmayan erkeklerin bilahare sünnet olmalarını, “Müslüman olmak” olarak tanımlamaları bu tutuma açık bir örnektir. Aynı şekilde, Müslümanların din özgürlüklerinden yararlanamadık...

Detaylı

PDF SAYI 67 - Hayat Online

PDF SAYI 67 - Hayat Online Bu vesile ile Cenab-ı Allah çalışmalarımızı bereketlendirsin, şuurlandırsın. Çalışmak bizden başarı Allah`tandır. Allah`a emanet olun.

Detaylı