Kongre PDF - Spor Bilimleri Fakültesi

Transkript

Kongre PDF - Spor Bilimleri Fakültesi
3. ULUSAL
FUTBOL ve BİLİM
KONGRESİ
9-11 Ocak 2009
BİLDİRİ KİTABI
İÇİNDEKİLER
Sayfa
5
Önsöz
6
Kurul Üyeleri ve Yabancı Konuşmacılar
7
Genel Bilgiler
8
Kongre Kayıt, Konaklama ve Transfer Bilgileri
9
Sekretaryalar
10
Kongre Bilimsel Programı
15
Konuşma Metinleri
43
Sözel Bildiriler
59
Poster Bildiriler
79
Araştırmacılar Dizini
Yayın Hizmetleri
BAYT Bilimsel Araştırmalar
Basın Yayın ve Tanıtım Ltd. Şti.
Ziya Gökalp Cad. 30/31, Kızılay, Ankara
Tel. (0312) 431 30 62
E-mail: [email protected]
Baskı
MİKİ Matbaacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.,
Matbaacılar Sitesi 560. Sk. No. 27 İvedik/Ankara
Tel. 0-312-3952128
Baskı tarihi: 1 Ocak 2009
ÖNSÖZ
Futbolun Değerli Dostları,
2007 yılında Ankara Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Türkiye Futbol Federasyonu tarafından ortaklaşa düzenlenen 6.Dünya Futbol ve Bilim Kongresi’nin ardından ilki 1996
ve ikincisi 2000 yılında gerçekleşen Ulusal Kongrelerin sürdürülmesi konusunda fikir birliğine
varılmıştır.
9 – 11 Ocak 2009 tarihleri arasında yapılması planlanan 3. Ulusal Futbol ve Bilim Kongresi,
halihazırda futbolumuzun içinde bulunduğu durumun ve başarı beklentilerinin uzun vadeli olarak çözüme ulaştırılmasında evrensel bilgilerin ele alınacağı ve katılımcılarla paylaşılabileceği
bir ortam oluşturma amacı taşımaktadır.
Kongre programında, daha önceki deneyim ve beklentilerden yola çıkılarak, zengin içerikli
konferanslar, paneller, uygulamalar, serbest bildiri oturumları, poster sunumları ve yuvarlak
masa oturumları yapılacaktır. Bunun yanısıra özellikle saha ve alan uygulamaları da alanının en
saygın hocalarınca gerçekleştirilecektir. Genç araştırmacıların desteklenmesi amacıyla Türkiye
Futbol Federasyonu tarafından iyi araştırmalara ödüller verilecektir.
Futbol sezonu devre arasında düzenlenecek olan kongreye yerli ve yabancı futbol adamları ile
araştırmacılar konuşmacı olarak davet edilecek ve böylece katılımcılara güncel bilgilerin paylaşımı için zemin hazırlanmış olacaktır.
Futbol ve bilim kongrelerinin gelenekselleşmesi ve elde edilen sonuçların uygulamalara aktarımının gelişime dönüşebilmesi açısından ülkemizin siz değerli araştırmacıları ve futbol adamlarının bu toplantıya vereceği katkı çok büyük önem taşımaktadır.
Sizleri tekrar aramızda görmekten büyük mutluluk duyacağız.
3. Ulusal Futbol ve Bilim Kongresi
Organizasyon Kurulu:
Cengiz Akalan
Şeref Çiçek
Emin Ergen
Gülfem Ersöz
Ahmet Güvener
Levent İnce
Feza Korkusuz
Mitat Koz
Sürhat Müniroğlu
Ufuk Özerten
Cezmi Turhan
5
BİLİMSEL KURUL
O R G A N İ Z A S Y O N K U R U LU
KURUL ÜYELERİ & YABANCI KONUŞMACIL AR
Cengiz Akalan
Şeref Çiçek
Emin Ergen
Gülfem Ersöz
Ahmet Güvener
Levent İnce
Feza Korkusuz
Mitat Koz
Sürhat Müniroğlu
Ufuk Özerten
Cezmi Turhan
M. Ferit Acar
Hasan Kasap
Caner Açıkada
Ali Kızılet
Serdar Arıtan
Ayşe Kin
Alper Aşçı
Sadettin Kirazcı
Bülent Bayraktar
Settar Koçak
Turgay Biçer
Ziya Oruç
Mehmet Binnet
Sadi Kurdak
Birol Doğan
Asaf Özkara
Gazanfer Doğu
Thomas Reilly
Niyazi Eniseler
Yaşar Sevim
Rüştü Güner
Hakan Gür
Tahir Hazır
Çetin İşleğen
YA B A N C I KO N U Ş M AC I L A R
Oğuz Karamızrak
6
Marcello Iaia
Barry Drust
Adrian Lees
Allistair McRobert
Nader Rahnama
GENEL BİLGİLER
Kongre Merkezi
WOW Topkapı Palace Otel
Kundu Köyü 07110 Çalkaya - Antalya - Türkiye
Tel : 0 242 431 23 23
Kongre Tarihleri
9 – 11 Ocak 2009
Kongre Dili
Kongre dili Türkçe’dir.
Yaka Kartı
Kayıt yaptıran tüm katılımcı ve refakatçilere yaka kartı verilecektir. Kongre düzeninin sağlanabilmesi için yaka
kartlarının kongre süresince tüm bilimsel ve sosyal etkinliklerde sürekli takılması gerekmektedir.
Katılım Belgesi
Tüm bilimsel program katılımcılarına katılım belgeleri 11 Ocak 2009 tarihinde dağıtılacaktır.
Davet Mektubu / İzin yazısı
Kongre katılımı için kurumlara verilmek üzere talep edilecek olan kongre davet yazıları Kongre Sekreterliği aracılığı
ile isteyen katılımcılara gönderilecektir. Bu tür davet yazıları sadece izin amacı ile kullanılabilir. Bu tür davet
mektubu sahibi misafirlerin kayıt ve konaklama ücretleri kendilerine aittir.
Web Sayfası
Kongrenin resmi internet adresi olan www.futbolbilim.org adresinden kongre programı, kayıt-konaklama-transfer
koşulları, bildiri gönderme koşulları ve tarihi ile ilgili tüm bilgilere ulaşabilirsiniz.
İptaller
Kayıt ve konaklama ücretleri;
- 28 Kasım 2008 tarihine kadar bildirildiği taktirde %50 si
- 28 Kasım 2008 tarihinden sonra bildirildiği taktirde iade yapılmayacaktır.
Tüm iadeler kongre bitiminden sonraki 1 ay içerisinde gerçekleştirilecektir.
7
KONGRE KAYIT, KONAKL AMA ve TRANSFER BİLGİLERİ
KO NG RE K AYIT ÜCRE TL E Rİ
100 Euro (200 TL)
Kayıt Ücreti
50 Euro (100 TL)
Refakatçi Kayıt Ücreti
• Kongre kayıt ücretlerine KDV dahildir.
• Kongre kayıt ücretleri; bilimsel oturumlara katılımı, kongre materyallerini, katılım sertifikasını ve bildiri kitabını içermektedir.
• Kongre kayıt işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi için, kayıt ücretinin yatırıldığına dair dekontun katılım formuyla birlikte Serenas
Turizm’e gönderilmesi ve ardından teyid alınması gerekmektedir.
• Bildirileri kabul olmayan katılımcıların kayıt ücretleri iade edilecektir.
• 1 Euro = 2 TL olarak kur sabitlenmiştir.
• *Öğrenciler (Lisans, Lisansüstü ya da Doktora), Kongreye kayıt yaptırabilmek için okullarından aldıkları öğrenci belgesini bu
form ile birlikte kongre sekreteryasına iletmekle yükümlüdür.
KO NAK L AMA ÜCRE TL E Rİ
WOW Topkapı Palace Hotel – 5*
Tek Kişilik
Oda Fiyatı
Çift Kişilik
Oda Fiyatı
Üç Kişilik
Oda Fiyatı
195 Euro
285 Euro
375 Euro
65 Euro
95 Euro
125 Euro
3 gece konaklama paketi (9 – 12 Ocak)
Ekstra Gece
• Konaklama ücretlerine KDV dahildir.
• Konaklamalar 3 gecelik paket olarak her şey dahil sistemde satılmaktadır.
• 1 Euro = 2 TL olarak kur sabitlenmiştir.
TRAN SF E R ÜCRE Tİ
8 – 12 Ocak 2009 tarihleri arasında, havaalanından kongre merkezine ve tersi istikamete transfer hizmeti aşağıdaki fiyatlar
dahilinde gerçekleştirilecektir. Transferlerin yapılabilmesi için transfer bilgilerinizi uçuşunuzdan en az 72 saat önce bildirilmesi
gerekmektedir.
Tek Yön Transfer Ücreti: 25 Euro (kişi başı fiyatı)
Çift Yön Transfer Ücreti: 50 Euro (kişi başı fiyatı)
• Transfer ücretlerine KDV dahildir.
KO NG R E K AY I T, KO NA K L AMA ve TRAN SF E R H E SAP BİLGİL E Rİ
Hesap Adı
Banka
Şube
EURO Hesap No
YTL Hesap No
: SERENAS Turizm – Futbol ve Bilim Kongresi
: Yapı Kredi Bankası
: Meşrutiyet Bulvar Şubesi / Ankara
: 8310 3585
: 8310 3580
Banka ödemesi yapıldıktan sonra eksiksiz doldurmuş olduğunuz katılım formu ile birlikte dekontun Kongre Sekreteryasına
fakslanması gerekmektedir. Fakslanan dekontların konfirmasyonuyla ilgili lütfen SERENAS Turizm ile kontak kurunuz.
SERENAS ilgili fiyatlara ilişkin doğması muhtemel vergi tutarlarını fiyatlara yansıtma hakkını saklı tutar.
8
KO N G R E S E K R E TA R YA S I
B İ L İ M S E L S E K R E TA R YA
SEKRETAR YAL AR
Sürhat Müniroğlu
Ankara Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Tel: +90 312 223 31 63
E-mail: [email protected]
Feza Korkusuz
ODTÜ, Beden Eğitimi ve Spor Bölümü
Tel: +90 312 210 49 50
E-mail: [email protected]
SERENAS Turizm Kongre Organizasyon Otelcilik A.Ş.
Turan Güneş Bulvarı 5. Cadde No: 13, 06550 Yıldız, Çankaya – Ankara / TÜRKİYE
Tel
:+90 312 440 50 11
Faks
:+90 312 441 45 61
E-mail: [email protected] • URL : www.serenas.com.tr
9
KONGRE BİLİMSEL PROGRAMI
9 O c a k 2009, CUMA
14:00 - 22:00
KONGRE KAYIT
1 0 O c ak 2009, CUMARTE Sİ
09:00 - 10:30
FATİH SULTAN MEHMET SALONU
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN SALONU
YAVUZ SULTAN SELİM SALONU
Panel 1
Panel 2
Panel 4
MAÇ ANALİZİ VE GÖZLEM
Sürhat Müniroğlu (Mod)
Futbol’da müsabaka analizi ve
gözlemin önemi
TEKNOLOJİK YAKLAŞIMLAR
Mitat Koz (Mod)
SICAK ORTAMDA MÜSABAKA
VE ANTRENMAN
Oğuz Karamızrak (Mod)
Ömür Altunsöz
Rakip Takımla İlgili Müsabaka
Analiz Sonuçlarının
Değerlendirilmesi ve Antrenman
Uygulamaları
Tahir Hazır
Futbol ve Futbolcunun Fizyolojik
Değerlendirilmesinde Teknolojik
Olanaklar
Mehmet Binnet
Ekstrem Koşullarda Futbol ve
Boyutları
Kerem Tuncay Özgünen
GPS İle futbol maçının analizi
Gülfem Ersöz
Sıcak ve Futbolcu Sağlığı
Sadi Kurdak
Hiperterminin futbol maçı sırasında
oluşturduğu fizyolojik stres
İbrahim Bakır
Müsabaka Analizinin Yapılma
Aşamaları ve Uygulama Örnekleri
Cengiz Demirel
Kendi Takımımız ile İlgili Müsabaka
Analiz Sonuçlarının Yorumlanması
Değerlendirilmesi ve Antrenman
Uygulamaları
Asaf Özkara
Manuel müsabaka gözlem teknikleri
10:30 - 11:00
11:00 - 12:30
ARA
Panel 1
Panel 3
Panel 5
MAÇ ANALİZİ VE GÖZLEM
UYGULAMA ÖRNEKLERİ
BESLENME VE DOPİNG
Rüştü Güner (Mod)
Futbolda Doping
YÖNETİM
Niyazi Eniseler (Mod)
Aylin Hasbay
Futbol Takımlarında Beslenme
Danışmanlığı
Aysel Pehlivan
Performans Artırımında Besinsel
Ergojenik Yardımcılar
Şule Şakar
Milli Takımlar için Oluşturulmaya
Çalışılan Beslenme Modelleri
Settar Koçak
Futbolda etkin kulüp yönetimi:
Model yönetim yaklaşımları
Hakan Kulaçoğlu
Trabzonspor özelinden hareketle
zaman içinde yönetim anlayışı ve
modeli
Zahit Seraslan
Futbolda pazarlama teknikleri
Hakan Sunay
Türkiye ve Bazı Yabancı Ülkelerdeki
Futbol Kulüplerinin İncelenmesi
12:30 - 13:30
10
YEMEK ARASI
KONGRE BİLİMSEL PROGRAMI
1 0 O c ak 2009, CUMARTE Sİ
FATİH SULTAN MEHMET SALONU
13:30 - 14:30
14:30 - 16:00
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN SALONU
YAVUZ SULTAN SELİM SALONU
POSTER BİLDİRİLER
Panel 6
Panel 7
Panel 8
BİYOMEKANİK
Feza Korkusuz (Mod)
FARKLI ANTRENMAN YAKLAŞIMLARI
Yaşar Sevim (Mod)
Üst Düzey Futbol Takımlarında
Antrenman Planlaması,
Programlanması ve Uygulama Örnekleri
ÖĞRETİM YAKLAŞIMLARI
Hasan Kasap (Mod)
Caner Açıkada
Farklı Antrenman Yaklaşımları: Kuvvet
Antrenmanlarının Periodizasyonu
Levent İnce
Okul Beden Eğitimi Programlarında
Futbol’un Yeri ve İşlevi
Emrah Bayraktar
Antrenmandaki Çalışmaların Birbiri ile
Uyumu
Alistair Mc Roberts
Hayri Ertan
Futbolda Topa Vuruş Anında Kassal
Aktivasyonun İncelenmesi
Adrian Lees
Biomechanical Analysis of
Technique in Soccer
Sinan Bozkurt
Futbolda beceri öğrenimi
Barry Drust
Different Training Approaches In Football
16:00 - 16:30
ARA
11
KONGRE BİLİMSEL PROGRAMI
1 0 O c ak 2009, CUMARTE Sİ
16:30 - 17:30
16:30 - 16:45
16:45 - 17:00
17:00 - 17:15
17:15 - 17:30
FATİH SULTAN MEHMET SALONU
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN SALONU
YAVUZ SULTAN SELİM SALONU
SÖZEL BİLDİRİLER
SÖZEL BİLDİRİLER
SÖZEL BİLDİRİLER
Levent İnce (Mod)
Cengiz Akalan (Mod)
Mitat Koz (Mod)
S02
S03
S05
Recep Cengiz, İ. Fatih Yenel,
Necati Cemaloğlu
Profesyonel Futbolcuların Algılarına
Göre Kulüp Yöneticilerinin
Dönüşümsel Liderlik Özellikleri
Üzerine Bir Araştırma
Özcan Bizati
Dar Alan Oyunlarında Antrenman
Şiddetinin Belirlenmesi
İpek Özyaylalı,
Burak Kunduracıoğlu, Eren Ersoy,
Hakan Kulaçoğlu
Sporcu Fıtıklarında Tanı ve Tedavi
S13
S07
S06
Erkut Konter
A. Aşçı, M. Ak, H. Cihan
Amatör ve Profesyonel Futbolcuların Genç Futbolcularda Aerobik Güç
Başarılarına Göre Liderlik Gücü
Performansının Yaşa Bağlı Olarak
Algıları
Değerlendirilmesi
F. Vural, M. Balyan, H. Vurgun
Elit Düzeydeki Futbol Hakemlerinin
Bazı Fiziksel ve Fizyolojik
Parametrelerinin İncelenmesi
S14
S08
S16
A. Türksoy, N. Sönmez
Süper Lig ve I. Lig Futbol
Oyuncularının Antrenörlerinden
Algıladıkları Lider Davranışlarının
Sporcu Tatmini Etkisi
Alper Aslan, Caner Açıkada,
Hasan Gören, Alpay Güvenç, Tahir Hazır,
Asaf Özkara
Genç Elit Futbolcuların Müsabaka
Sırasında Yüklenme Düzeyleri
A.O. Cerrah, E. Onarıcı Güngör,
H. Ertan, C. Bayrak
Futbolda İzokinetik Kas Kuvveti
ve Top Hızı Arasındaki İlişkisinin
Değerlendirilmesi
S17
S09
S20
E. Öncü, H. Cihan
Bayan Öğretmen Adaylarının
Futbola Yönelik Tutumlarının
İncelenmesi
Utku Alemdaroğlu, Uğur Dündar,
Yusuf Köklü
Aerobik Gücün Belirlenmesinde Kullanılan
Saha ve Laboratuvar Testlerinin
Karşılaştırması
Alper Aşçı, Sinem Hazır,
Tahir Hazır, Zambak Şahin,
Caner Açıkada
Genç Futbolcularda İzokinetik
Bacak Kuvvetinin Sezonsal Değişimi
17:30 - 17:45
17:45 - 18:45
17:45 - 18:00
18:00 - 18:15
18:15 - 18:30
18:30 - 18:45
12
ARA
SÖZEL BİLDİRİLER
SÖZEL BİLDİRİLER
SÖZEL BİLDİRİLER
Hakan Sunay (Mod)
Niyazi Eniseler (Mod)
Gül Baltacı (Mod)
S01
S10
S19
Sebahattin Devecioğlu
The Economic Crisis Spiral in
Football
Yusuf Köklü, Alper Aşçı, Fatma Ünver
Koçak, Utku Alemdaroğlu, Uğur Dündar
Futbolda Küçük Alan Oyunlarına Verilen
Fizyolojik Cevapların Karşılaştırılması
Sinem Hazır, Alper Aşçı,
Zambak Şahin, Tahir Hazır,
Caner Açıkada
Farklı Yaş Gruplarındaki Genç
Futbolcularda İzokinetik Bacak
Kuvvetinin Değerlendirilmesi
S04
S11
S21
Hasan Şahin, Emrah Er
Türkiye’deki Teknik Direktörlerin
Görev Sürelerinin Ekonometrik
Analizi: Hazard Modeli Yaklaşımı
Fırat Akça, Sürhat Müniroğlu,
Cengiz Akalan, Mitat Koz, Gülfem Ersöz,
Eray Uygur, Fatih Çardak
10-15 Yaş Grubu Genç Futbolcuların Bazı
Fiziksel Özelliklerinin İncelenmesi
Zambak Şahin, Alper Aşçı,
Tahir Hazır, Sinem Hazır,
Caner Açıkada
Hazırlık Dönemi Aerobik
Dayanıklılık Performansının
Değerlendirilmesi
S15
S12
S22
Serhat Deniz
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde
Bayan Futbolunun Durumu ve
Gelişim Önerileri
Ani Agopyan, Nurper Özbar,
Nuri Topsakal, Nurcan Demirel,
Sinan Bozkurt
12 Yaşındaki (Doğum Aylarına Göre
Dört Gruba Ayrılmış) Erkek Futbolcuların
Kuvvet ve Sürat Özellikleri ile Vücut
Proporsiyonlarının İncelenmesi
Cem Sinan Aslan, Fırat Akça,
Sürhat Müniroğlu
Süper Lig Takımlarının
Altyapılarından Oyuncu Yetiştirme
Verimliliklerinin İncelenmesi
S24
S18
S23
Murat Özşaker
Adolesan Futbolcu Çocukların
Benlik Saygısı Düzeylerinin
Diğer Branşlardaki Sporcularla
Karşılaştırılması
Tahir Hazır, Alper Aşçı,
Asaf Özkara, Caner Açıkada
Genç Elit Futbolcularda Morfolojik
ve Fizyolojik Özelliklerde Değişimler:
Uzunlamasına Çalışma
Recep Ali Özdemir,
B. Okan Miçooğulları,
Nihan Arsan, Ziya Koruç
Futbolda Antrenör ve Sporcuların
Stresle Başa Çıkma Davranışlarının
Belirlenmesi
KONGRE BİLİMSEL PROGRAMI
1 1 O c a k 2009, PA Z AR
09:00 - 10:30
FATİH SULTAN MEHMET SALONU
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN SALONU
YAVUZ SULTAN SELİM SALONU
Panel 9
Panel 11
Panel 12
HAKEM EĞİTİMİ
Sürhat Müniroğlu (Mod)
Futbol hakemlerinin seçimi ve
eğitimi
TESTLER
Çetin İşleğen (Mod)
PSİKOLOJİK DESTEK
Sadettin Kirazcı (Mod)
Alper Aşçı
Futbolcularda kuvvet performansının
değerlendirilmesi
Turgay Biçer
Futbolculuk Kariyeri Belirlemede
Amaç ve Hedef Belirlemenin Önemi
Marcello Iaia
Testing the elite soccer player
Birol Doğan
Futbolda imgeleme ve özgüven
çalışmaları
Zihni Aksoy
Hakem Eğitimi ve Uefa Hakem
Birliği Üyeliği
Ali Kızılet
Üst Düzey Futbol Hakemlerinin Maç
Aktivite Profili ve Fizyolojik Talepler
Bülent Bayraktar
Türk Milli Futbol Takımlarında Atletik
Performansa Yönelik Test Uygulamaları
Cem Satman
Futbol hakemlerinin kararları
üzerinde seyirci sesi etkisinin
incelenmesi
Ziya Koruç
Futbol takımlarında yarışma
kaygısı ve başa çıkma becerileri
10:30 - 11:00
11:00 - 12:30
Ali Ekber Düzgün
Psiko-Sosyal Yaklaşım Modelleri Alt
yapıları nasıl daha verimli kılar?
ARA
Panel 10
Panel 11
Panel 12
YETENEK SEÇİMİ VE
YÖNLENDİRME
Cengiz Akalan (Mod)
TESTLER
UYGULAMA ÖRNEKLERİ
PSİKOLOJİK DESTEK
UYGULAMA ÖRNEKLERİ
M. Ferit Acar
Yetenek Seçim Modelleri ve
Sorunları
Hakan Gür
Futbol Altyapı Organizasyonu ve
Oyuncu Seçimi: PSV Eindhoven, MTK
Budapeşte ve Fenerbahçe SK Örneği
Cezmi Turhan
Elit Genç Futbolcuların Gelişimi
12:30 - 13:30
YEMEK ARASI
13
KONGRE BİLİMSEL PROGRAMI
1 1 O c a k 2009, PA Z AR
13:30 - 15:00
FATİH SULTAN MEHMET SALONU
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN SALONU
FUTBOL VE ŞİDDET
M. Ferit Acar (Mod)
BAYAN FUTBOLU
Gülfem Ersöz (Mod)
Seyhan Hasırcı
Futbolda Şiddet ve Çözüm önerileri
Ayşe Kin İşler
Bayan Futbolcuların Fizyolojik Özellikleri
Erkut Konter
Çok Boyutlu Yaklaşımla Futbolda
Şiddet ve Saldırganlık
Erden Or
TFF Bayan Futbolu Geliştirme Projeleri
Veysel Küçük
2008-2009 Sezonu Türkiye
Profesyonel Liglerinde Sporcu,
Teknik Sorumlu ve Yöneticilerde
görülen kontrol dışı davranışların
analizi
15:00 - 15:30
15:30 - 17:00
Ceren Tokdemir
Bayan futbolcuların psikolojisi
FUTBOLCU SAĞLIĞI
Emin Ergen (Mod)
ENGELLİLER FUTBOLU
Ali Kızılet (Mod)
Gül Baltacı
Futbol Yaralanmalarında
Rehabilitasyon Yaklaşımları
Zeynep Gül Ene
Türkiye’de Engelli Futbolun Gelişmesi ve
Yaygınlaşması
Mitat Koz
Futbolda Yaralanmaları Önleme
Programları: F-MARC11, FMARC11+, PEP
Halil İbrahim Köprülü
Ampute futbolunda antrenman
yaklaşımları
Macide Tüzün
Spor ve Futbolda İlkyardım
14
Nihan Su
İngiltere’de Bayan Futbolunun Gelişimi
ARA
Nader Rahnama
Comparison of Soccer Injures at
Asian Cup and European Cup
17:00 - 17:30
YAVUZ SULTAN SELİM SALONU
Ferda Gürsel
Engelliler Futbolunda Farkındalığın
Artırılması
Ömer Gürsoy
TTF Engelliler Futbolu Organizasyonu
KAPANIŞ ve HASAN DOĞAN BİLİM ÖDÜLLERİNİN DAĞITILMASI
Konuşma
Metinleri
Konuşma metinleri bilimsel programdaki tarih ve saat sırasına uygun olarak düzenlenmiştir.
Bilimsel sekreteryaya ulaşan tüm metinler kitapta yer almaktadır.
Futbolda Müsabaka Analizi ve Gözlemin Önemi
Sürhat MÜNİROĞLU
Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
utbol da müsabaka analizi ve gözlemin amacı,
müsabaka ve antrenman sırasındaki bilgilerin
objektif olarak kaydedilmesi ve performans
parametrelerinin şeklini belirlemek için doğru istatistiksel ve sayısal sonuçlar elde edilmesidir.
F
Antrenörler müsabaka öncesi ve esnasında müsabaka analizinden sağlanan bilgilerle kendi fikirlerini
kombinasyonunu yaparak oyuncularının ve takımın
performansını değerlendirerek taktiksel varyasyonlar
yapabilmektedir.
Futbolda takım ve bireysel performansın doğru
analizi, oyunun hızlı yapısından ve subjektif değerlendirmeler yüzünden pek çok hataya neden olmaktadır.
Kariyerinin başında ve üst seviye antrenörler arasında,
hafıza kapasitesi üzerine yapılmış araştırmalarda, deneyimli antrenörlerin bile zaman zaman oyunun anahtar
faktörlerinin detaylarını gözden kaçırdıkları gözlenmiştir. Çünkü, insanın göz ve beyin kapasitesi gözlem ve
anımsama sınırlamaları nedeniyle, müsabakaları doğru
ve objektif olarak analiz etmede zorluk çekebilir.
Müsabaka analizi işleminin son derece önemli noktalarından biri de elde edilen verileri oyunculara geri
bildirim olarak sunumudur. Müsabaka sırasında devre
arasında antrenörün ve oyuncuların konsantrasyonları bu bilgileri aktarma ve çabuk algılama bakımından
yeterli düzeyde olmayabilmektedir. Müsabaka sonrası
bilgilerin derlenmesi antrenmana ve müsabaka taktiğine yansınması gözlem ve analizin daha doyurucu
şekilde paylaşılmasına olanak tanımaktadır.
Futbol da antrenörlere ve ilgililere veri toplayıp
verecek pek çok yöntem bulunmaktadır. Bu yöntemler
sesli gözlem,manuel ve bilgisayarlı gözlem teknikleridir.İngiltere Premier ligde ve Turkcell süper liginde
müsabaka sırasında ve sonunda anında bazı analiz
sonuçları verilmektedir. Kapsamlı takım ve bireysel
analiz için daha fazla zamana ihtiyaç duyulmaktadır.
Müsabaka analizi ve gözlem takımların oyun yapılarını belirleme konusunda etkin olduğu kadar özellikle yetenekli oyuncuların uzun süreli gözlem altına
alındığı durumlarda da etkili olmaktadır.
Futbolda başarıyı getiren pek çok faktör bulunmaktadır. Müsabaka analizi ve gözlem bunlardan
sadece birisidir.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Analiz, Gözlem
17
Milli Takımlar İçin Oluşturulmaya Çalışılan
Beslenme Modelleri
Şule ŞAKAR
İstanbul Bilim Üniversitesi, Sağlık YO, Beslenme ve Diyet Bölümü;
TFF, Spor Hekimliği ve Atletik Performans Depertmanı, Beslenme Sorumlusu
por Hekimliği ve Atletik Performans Departmanı olarak 2008 Avrupa kupası nedeni ile Mart
2008 tarihinde TFF Milli takımlar ile başlayan
çalışmalarımız, halen devam etmektedir.
S
programlarının ana hatları, öğün sayısı, antrenman ve
maç öncesi ve sonrası besin seçimi, sıvı tüketimleri,
sporcu içecekleri ve miktarları konusunda bilgi ve
eğitim verilmiştir.
Amacımız Milli takımlarda yer alan sporcularımızın; mevcut durumlarını (beslenme, vücut bileşimi-analizi, antropometrik ve biyoşimik ölçümler ile)
tesbit etmek, elde edilen verileri Sağlık ve Performans
Departmanı olarak değerlendirmek ve performanslarını arttıracak ve koruyacak beslenme modellerini
oluşturmaktır.
Halen A Milli ve Ümit Milli takımların kamp ve
maç dönemi beslenme programları çalışma programlarına göre hazırlanıp uygulanmaktadır. Beslenme
alışkanlıklarındaki istenen değişikliklerin olup olmadığı, antropometrik ve vücut analiz ölçümleri ile
kontrol edilmektedir.
Bu konudaki çalışmalarımızın bütün Milli takımlar
için yapılması gerekliliği konusunda görüş birliğine
varılmıştır. A Milli, Ümit Milli, U-18, U-17, Bayan U19, U-17 bu çalışmalar yapılmıştır.
A Milli takımı çalışmaları; Avrupa kupası döneminde kampa alınan bütün futbolcularımızın bu amaç
doğrultusunda mevcut beslenme durumları, vücut
analizleri, antropometrik ölçümleri yapılmıştır. Bu
sonuçlara göre futbolcularımızın beslenme alışkanlıklarının, aynı yönde olması nedeniyle bireysel bir
beslenme programı yerine, kamp ve kupa dönemi
için günlük mönüler hazırlanmasına karar verilerek
uygulanmıştır. Milli takım oyuncularına beslenme
18
TFF; Futbol Geliştirme Komisyonu Beslenme Komitesi olarak yazın açılmış olan 12 yaş Futbol Köylerinin Mönüleri ve Beslenme eğitimleri yapılmış olup bu
köylere katılan kız ve erkek çocuklarımızın beslenme
alışkanlıkları tesbit edilmiştir.
A klasmanı Hakem Seminerlerinde, hakemlerimizin mevcut beslenme durumları tespit edilerek, vücut
analizi, antropometrik ve biyoşimik ölçümleri ile beraber değerlendirilmiş, kişiye özel beslenme programları hazırlanmıştır. Aynı seminerin devamında mevcut
durumları (vücut analizi, antropometrik ve biyoşimik
ölçümleri ile) ve beslenme alışkanlıkları tekrar değerlendirilecektir.
Türkiye ve Bazı Yabancı Ülkelerdeki
Futbol Kulüplerinin İncelenmesi
Hakan SUNAY
Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu, Ankara
G
ünümüz toplumlarında değişik ve çekici yönleriyle ilgi odağı olan spor, bir yandan büyük
ekonomik faaliyetleri kapsayan, öte yandan
ülkelerin uluslar arası platformlarda tanıtımını sağlayan ve hatta uluslar arası ilişkileri olumlu yönlerden
etkileyebilen nitelikler taşımaktadır. Ancak, insanların ve ülkelerin yaşamında çok önemli olan sporun
yaygınlaşması ve uluslar arası alanda elde edilecek
başarılar, büyük ölçüde güçlü ve dirençli bir teşkilatlanma ve yönetime bağlıdır.
Öyleyse hammaddesi insan olan ve halkla sürekli
ilişki içerisinde olan spor kurum ve kuruluşlarının,
etkin bir örgüt yapısına ve dinamik bir yönetim
anlayışına sahip olması gereklidir. İşte bu görüş ve
düşünceler ışığında spor yönetimi alanı, spor teşkilat
ve organizasyonlarının kendine özgü farklı bir yapı ve
işleyişe sahip olması gerekliliğinden doğmuştur.
Günümüzde çok değişik spor dalları arasında
önemli bir yeri olan ve hatta “Yüzyılın oyunu” olarak
nitelendirilen Futbol oyunu, her geçen gün gelişmelere açık olan; Profesyonel bir uğraşı, Bilimsel bir
araştırma konusu, Seyredenler açısından heyecan verici bir gösteri ve Toplum bilimi açısından beş kıtada
olağanüstü boyutlara ulaşan ticari bir faaliyet durumundadır. Ayrıca, sosyal yaşamın içerisinde oldukça
geniş bir yere sahip olan futbol ve kurumsal yapısı,
zaman zaman sosyo-ekonomik yaşama da yön verebilmektedir.
Anlaşılacağı üzere futbol günümüzde hızla değişmektedir. Futbolun karakteristiği, kulüplerin organizasyonu, taraftarların özellikleri, statların nitelikleri,
futbolcuların fiziksel ve teknik kapasiteleri hatta topun yapısı bile değişmektedir. Geçmişin yarı profesyonel futbolcularının yerini artık milyonlarca dolar
kazanan futbolcular almaya başlamıştır. Futbolun
dünya’daki toplam dışsal etkisinin yani televizyon (yayın) ve lisanslı ürün satış gelirlerinden, sponsorların
katkı ve bağışlarına, reklâm ve bilet satış gelirlerinden,
transfer harcamalarına kadar ortalama 500 milyar do-
lar olduğu belirtilmektedir. İşte böylesine bir endüstri
kolu haline gelmiş futbolu seyredenlerin sayısı da
günden güne artmaktadır. Futbol sporunun, gelişmiş
medya aracılığıyla dünya’daki 3 milyar insana ulaştığı
vurgulanmaktadır.
Bu değişen ve gelişen yapı içerisinde özellikle Avrupalı kulüpler, futbol pastasındaki paylarını daha
da arttırabilmenin arayışı içindedirler. Özellikle
Avrupa’daki üst düzey futbol kulüpleri, karlarını maksimize edecek şekilde yeniden yapılanmaya yönelmektedirler. Öyle ki, günümüzde birer iş organizasyonuna
dönüşen ve 100 milyon dolarlık bütçelere ulaşabilen
futbol kulüplerinin yönetimleri artık klasik yöntemlerle yönetilemez duruma gelmiştir. Böylece de kulüplerini klasik yöntemlerle yöneten yöneticiler, yerlerini
çağdaş ve profesyonel yöneticilere bırakmak durumuyla karşı karşıya kalmışlardır. Türkiye’deki üst düzey liglerde mücadele eden kulüplerde bu gelişmelerin
dışında kalmamalıdırlar. Futbolun artık endüstriyel
bir iş kolu haline gelmesi, onu iktisadi, mali, hukuksal ve organizasyonel yönlerden önemli değişimlere
maruz bırakmıştır. Futbolun küresel anlamdaki bu
değişim ve gelişimi, futbol kulüplerinin artık sıradan
birer sportif organizasyondan, ekonomik organizasyona dönüştüğünü göstermektedir. Bu anlamda, genelde
Türk Futbolu, özelde de futbol kulüplerinin, gelişmeleri takip ederek ve bu kaçınılmaz değişim ve gelişimi
kavrayarak rekabette kendilerine yol açmaya çalışmaları, özellikle Türk Futbolunun gelişimi için oldukça
önemli olabilecektir.
Bu itibarla, Türk Futbolunun yönetimi genelinde
işlenen konu, günümüzde özellikle başta 100 yılı aşkın üst düzey kulüplerimiz olmak üzere ülkemizdeki
futbol kulüplerinin sorunlarını dikkate alarak, Türk
futboluna olan etkilerini belirlemek ve Dünya Futbolunda önemli bir yeri ve konumu olan Avrupa Futbol
organizasyonda yer alan kulüplerden örneklerle, kulüp yapılanmalarını inceleyerek karşılaştırmaktır.
Anahtar kelimeler: Futbol, Kulüp, Yönetim
19
Biomechanical Analysis of Technique in Soccer
Adrian LEES
Research Institute for Sport and Exercise Sciences, Liverpool John Moores University, UK
T
he analysis of technique in the performance of
soccer skills is important for identifying faults
in technique which can be corrected with the
aim of improving performance. This paper considers how the analysis of technique in football may be
undertaken using biomechanical methods. It starts by
reviewing what is known about the soccer skills (particularly the kick) from a biomechanical perspective.
It continues with a description and demonstration of
phase analysis. This is the process of dividing up a
movement into the preparation, retraction, action and
follow through phases so that attention can be focused
on the performance of each phase. The description of
each phase also identifies key moments and critical features. Key moments are those points in time
in which an important action is performed related to
the skill. Critical features are observable aspects of a
movement, and refer to body or limb positions and
motions. Critical features are often related to coaching
points. Phase analysis is essentially descriptive, based
20
on observation. A deeper understanding is gained by
considering the underlying movement principles
associated with each phase, key moment and/or critical feature. A movement principle is a description of
how to achieve a specific movement outcome based on
sound mechanical and/or biomechanical principles. A
number of movement principles that relate to football
skills are explained. These in turn are based on biomechanical information, reviewed at the beginning of
this presentation.
A detailed example applied to the maximal instep
kick in soccer is given. This begins by establishing
relevant phases along with an identification of the key
moments and critical features. Finally the movement
principles relevant to each phase are established. This
example will enable coaches to undertake a detailed
analysis of skills, and through this process will be able
to identify faults in technique, and in turn, improve
technique and hopefully improve performance.
Üst Düzey Futbol Takımlarında Antrenman
Planlaması, Programlaması ve Uygulama Örnekleri
Yaşar SEVİM
Gazi Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Ankara
S
porcuların performanslarını artırma düşüncesi geçmişten günümüze uzanan süreçte bilim
adamları ve antrenörlerin en önemli çalışma
konularından birini oluşturmuştur. Bununla birlikte sportif başarının temelini oluşturan en öncelikli
unsurlardan birisi de bilimsel verilere dayalı, genel
ve branşa özgü deneyimlerle desteklenmiş modern
antrenman planlaması ve uygulamalarının kullanılmasıdır.
Antrenman planlaması içerisinde yer alan yıllık
antrenman planı bir sezonluk faaliyet programı içerisinde belirlenen amaçlara ulaşmak için 3 aşamada uygulanır. Bunlar hazırlık dönemi, müsabaka dönemi ve
geçiş dönemidir. Bir sezona, başlamadan önce takımın
ön koşulları saptanmalı ve bilgi sahibi olunmalıdır. Bu
ön koşullar;
Antrenman, (Sevim), Bedensel ve psikolojik gücün,
teknik ve taktik becerilerin, fizyolojik ve psikolojik
yüklenmelerle düzeltilmesi ve en üst düzeye getirilmesi amaçlarına yönelik uzun süreli bir eğitim sürecidir.
Bu süreçte tüm spor dallarında olduğu gibi futbol
oyununda da belirlenen uzun ve kısa süreli amaçlara
ulaşabilmek, iyi organize edilmiş bir antrenman planlaması ve periyotlaması ile mümkündür. Bu doğrultuda antrenman planlamasının amacı; amaca uygun bir
sistematik sayesinde, antrenman ve müsabaka şartlarını koordine ederek futbolcunun müsabaka esnasında en iyi performansı ortaya koymasını sağlamak ve
performans yeteneğinin geliştirilmesidir.
Antrenman planlaması ana hatları ile aşağıdaki
sürelere göre planlanır ve periyotlama içerisinde uygulamada geçerlilik kazanır.
Görüldüğü gibi bu ön koşullar sporcuyu antrenörü
ve kulübü içerir. Antrenman içeriğine göre niçin ve ne
zaman verileceği ise amaçlar bölümünde olgunlaşır.
Amaçlar uzun, orta ve kısa süreli olmak üzere üç aşamada hazırlanır.
Periyotlama ise en basit ifade ile bir yıllık antrenman programının bölümlere ayrılmasıdır. Futbol
antrenmanlarının periyotlamasın da hangi dönemde,
hangi amacı gerçekleştireceğim sorusunun cevabını
bilmek çok önemlidir. Türkiye profesyonel ligleri genellikle mayıs ortası veya sonunda biter. Gelecek yıl
müsabaka Ağustos ortası veya sonuna doğru başlar.
Aralık ayı ortasıyla Ocak ayı ortasında devre arası
dinlenme verilir. Müsabakaların mayıs ayı sonlarına
doğru bitmesi ile genellikle futbolculara temmuz
ayına kadar izin verilir. Bu doğrultuda hazırlanan
bir yıllık antrenman periyotlama örneği aşağıdaki
şekildedir.
21
Bu beklentinin karşılanmasındaki en önemli
unsurlardan biri de amacına uygun doğru antrenman planlaması , programlanması ve bunların uygulamaya yansımasıdır.
Kaynaklar
1. Acar, M. F., Futbolda Çocuk ve Gençlerin Antrenmanları
(Kuramsal Temelleriyle), Meta Basım, İzmir, 2000.
2. Bangsbo, J., Futbolda Fizik Kondisyon Antrenmanı, TFF
Eğitim Yayınları, İstanbul, 1996.
3. Günay, M., ve Yüce İ, A., Futbol Antrenmanın Bilimsel
Temelleri, 2. Baskı, Gazi Kitabevi, Ankara, 2001.
4. Matwejew L P., Antrenman Dönemlemesi, Der: Tanju
Bağırgan, Bağırgan Yayınevi, Ankara, 2004.
Bu dönemde üst düzey takımlar 250 – 300 antrenman yapmakta ve yaklaşık hazırlık, lig, Türkiye
kupası ve Avrupa kupası gibi çeşitli organizasyonlarda
40-50 müsabaka oynamaktadır. Oldukça karmaşık ve
yoğun geçen bu sürecin etkili bir şekilde planlaması ve
uygulanmasında antrenörlere oldukça büyük görevler
düşmektedir.
5. Sevim Y., Antrenman Bilgisi, Nobel yayınevi, Ankara, 2007.
6. Sevim Y., Futbolda Antrenman Bilgisi, G.S.G.M. Yayınları,
1987.
7. Dietrich M, Carl Klaus, Lehnertz K., Handbuch
Trainingslehre, Schorndorf, 1993.
8. Weineck J., Optimales Training, Erlangen, 1988.
9. Steinhöfer D., Grundlagen des Athletiktrainings, Philippka,
Münster, 2003.
Özetle;
Futbol oyunun kendine özgü bir yapısı vardır
Günümüzde üst düzey futbol takımları Lig,
Kupa, Avrupa Kupası ve Hazırlık müsabakaları
olmak üzere bir çok organizasyonda yer almaktadır.
Bu durum sporcular üzerindeki fizyolojik ve
psikolojik baskıyı daha da artırmaktadır.
22
Katkıda Bulunanlar
* Arş. Grv. Harun KOÇ
* Çalışmanın hazırlanması sırasında programlarını
incelediğimiz İ.B. Belediyespor, Ankaragücü, Hacettepe,
Beşiktaş ve Gençlerbirliği süper lig kulüplerimize teşekkür
ederiz.
Farklı Antrenman Yaklaşımları:
Kuvvet Antrenmanlarının Periodizasyonu
Caner AÇIKADA
Hacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu, Beytepe, Ankara
Ü
st düzey futbol liglerinin süre ve oynanan
maç yapısı; klasik periodlama yılının hazırlık,
yarışma ve dinlenme/yenilenme evrelerini
içermekle birlikte, uzunluk yönünden çok farklılık
gösterir. Matveyev’in klasik yıllık antrenman (Makrosiklüs) düzeninden çok farklılaşarak; hazırlık evresi
çok daha kısa, yarışma evresi çok daha uzun ve zaman
zaman dinlenme/yenilenme evresi de daha uzun olma
eğilimi sergilemektedir. Bu yapısı nedeniyle hazırlık
evresi; futbol oyunu için kuvvetin yapısına uygun
yeterince uzun bir süreyi içermez. Bu nedenle, kuvvet
antrenmanlarının, diğer kondisyonel bileşenler gibi
uzun sezon içerisinde, belli periyodlarda artan ve
azalan, hacım ve şiddet öğelerinin yarattığı yoğunluğu
artan ve azalan antrenmanlar şeklinde yarışma evresi
süresince ele alınmayı zorunlu kılar. Yarışma (Lig
takvimi) evresi dikkate alındığı zaman; oldukça kısa
olan hazırlık evresi, kuvvete ilişkin olması ve içermesi
gereken antrenman hacım, kapsam, şiddet ve bunlara
bağlı genel, özel ve futbola özel antrenman içeriği için
zaman tanımaz. Çoğu zaman, birçok antrenör, kuvvetin farklı öğelerini birbirinden değişik alıştırma ve
antrenman yöntemleri ile geliştirme eğilimi sergiler.
Bu yaklaşım, kuvvetin geliştirilmesinde daha farklı
sorunların ortaya çıkmasına neden olur. Kuvvetin
anatomik hazırlık, hipertrofik gelişim, maksimal kuvvet gelişimi, futbola aktarım ve koruma evresi yapısı
içerisinde ele alınarak, tüm sezona yayılmış bir şekilde
ve oyuncuların bireysel özelliklerini ve form yapısını
dikkate alarak planlanması ve geliştirilmesi gerekir.
İnsanın biyolojik yapısı gereği, uygulamada ortaya
çıkan hazırlık ve yarışma evreleri uzunlukları; hazırlık
evresinde kuvvetin geliştirilmesi için yeterince uzun
bir süre oluşturmazken; yarışma (lig takvimi) süresi
ise geliştirilmiş kuvvet öğelerinin korunabilmesi yönünden ise çok uzun bir süre sergiler. Hazırlık evresi
süre olarak anatomik hazırlık, maksimal kuvvetin
geliştirilmesi ve sınırlı da olsa aktarım süreçleri için
uzun bir süreyi oluşturmaz. Bunlar yanısıra; kısa
hazırlık evresi uzun bir lig takvimi yönünden gerekli
bir kuvvet alt yapısı için biyolojik uyum için zaman
tanımaz. Bu nedenle kısa hazırlık evresi; antrenman
hacım ve kapsamı düşük, düşük antrenman kapasitesi, düşük antrenman uyum yeteneği ve bu nedenle
ilerleyen antrenman evresinde yüksek form düzeyi
için yüksek antrenman şiddeti uygulanabilecek kuvvet
antrenmanları alt yapısı geliştirmeye fırsat tanımaz.
Buna karşın uzun lig (yarışma evresi); alt yapısı olmayan kuvvet antrenmanları için zamansız futbola
özel kuvvet alıştırmaları, şiddeti yüksek antrenman,
düşük antrenman hacmı ve buna bağlı düşük ve kısa
süreli form düzeyi, sakatlanma riski daha yüksek bir
kondisyonel özellik sergilenmesine neden olur. Bu nedenle, kuvvetin periodizasyonu; oyuncuların bireysel
yapılarını dikkate alarak, tüm lig sezonu süresince,
lig yapısıyla birlikte değerlendirilerek hazırlanmalı ve
uygulanmalıdır.
23
Different Training Approaches in Football
Barry DRUST
Research Institute for Sport and Exercise Sciences, Liverpool John Moores University, UK
F
ootball is an intermittent activity that involves
high-intensity exercise bouts that are separated
by low-intensity recovery periods. The specific nature of these high-intensity periods of activity are largely unpredictable and display significant
variation within and between matches. The aerobic
energy system dominates during soccer match-play
though anaerobic energy provision is also important
in supporting activities that are crucial to the outcome
of games. These physical requirements are further
complicated by the demands on all players to perform
sport-specific technical skills throughout the match.
These skills are partly related to the ability of individual players to generate high muscle forces. This illustrates the importance of muscle strength to performance. The combination of these demands leads to a
requirement to plan and deliver training programmes
24
that address both the physical requirements of the
sport as well as the technical and tactical drills required for successful team performance. This makes
the training prescription very complicated especially
when the time constraints associated with meeting
competitive fixture schedules are recognised. Recent
advances in our understanding of the physiology of
soccer have led to the development and implementation of improved training strategies for elite players.
This presentation will attempt to outline some of the
current practices that are used to develop the aerobic
fitness of football players in the UK. Relevant contemporary data will also be presented from the scientific
literature that may also inform the practical strategies
used to improve the fitness of players in the future;
specifically training with low muscle glycogen concentrations and short-term training interventions.
Futbol Hakemlerinin Seçimi ve Eğitimi
Sürhat MÜNİROĞLU
Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
F
utbol oyununda kazanma ve kaybetme arasındaki maddi kazançların mesafesi artıkça
hakemler her zaman konuşulacaktır. 105-68
metrelik geniş bir alanda tartışmalı pozisyonlar daima olacaktır. Ancak bu sorunları azaltmak için bazı
yöntemler geliştirilebilir. En etkin iki yöntem doğru
hakem seçimi ve planlı eğitimdir. Türkiye de her ikisi içinde yeterli sayıda uzun soluklu projeler ortaya
konmamıştır.Bu projelerin ortaya konmamasının iki
temel nedeni bulunmaktadır.Birincisi proje ortaya
koyacak ekibin görev sürelerinin kısalığı, ikincisi ise
böyle bir projenin gereğine inanmamadır. Her iki
durumda hakemlerin etkili bir şekilde eğitilmelerini
engellemektedir. Tesadüflere bırakılmamış yetenekli
bir hakem grubuyla eğitim daha büyük anlam kazanır.
Geçmiş dönemlerde, süresi çok kısa olmasına rağmen
1987 yılındaki 100 yetenekli hakem projesi ,daha sonraki yıllarda DAL ligi hakem projesi bazı hakemlerin
erken tespit edilmesine ve yüksek klasmanlar için
avantaj yakalamasının yolunu açmıştır. Üçüncü ve
en uzun soluklu proje Üst Klasman Yardımcı Hakemi
oluşturma projesidir. 1991 yılında başlayan çalışmalar
1993 yılında 32 yardımcı hakemin tespitiyle sonlanmıştır. Bu grup, uzun yıllar yurt içi ve yurt dışında başarılı görevler yapmışlardır.2005 yılında Türkiye deki
bütün klasman hakemlerinin dahil edildiği projede,
hakemlerin sürat-kuvvet-çoklu reaksiyon- dayanıklılık ve psikososyal ölçümleri yapılarak standart teorik
eğitim ve antrenman menüsü hazırlanmıştır. .Bu menüleri hakemlere uygulayacak eğitimci kadrosu oluşturulmuştur. Bu proje, bilinen en kapsamlı çalışma
olarak değerlendirilebilir. Futbol hakemlerinin eğitimi
üzerine yapılan çalışmalarda, bütün kategorilerdeki
hakemlerin, en çok sahada uygulamalı kural eğitimi ve
pozisyon yorumlama eksikliğini önemsedikleri gözlenmiştir. Türkiye deki tüm kategorilerdeki antrenörler,
fizik görüntüsü iyi ve futbol oynamış hakemlere daha
fazla güven duyduklarını belirtmişlerdir. Türk hakemliğini UEFA standartına çıkartmak için, uzun soluklu
projelerde, uzman kişilerle koordineli çalışarak doğru
hakem seçimi yapmak ve hakemlere oyun kurallarını
iyi yorumlayarak verebilecek kaliteli eğitimcileri değişmeden sürekli görevlendirmektir.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Hakem, Eğitim
25
Futbol Hakemlerinin Kararları Üzerinde
Seyirci Sesi Etkisinin İncelenmesi
Cem SATMAN, Selahaddin ÖĞÜLMÜŞ
Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi, Ankara
B
u araştırmanın amacı, futbol hakemlerinin
kararlarında etkili olabilecek kalabalık seyirci
topluluğunun sesinin, hakemlik deneyiminin
ve hakemlik seviyesi değişkenlerinin incelenmesidir.
Araştırma Ankara Bölgesinde bulunan 149 hakem
üzerinde yürütülmüştür . Hakemler, bu araştırma için
araştırmacı tarafından özel olarak hazırlanan deneysel
ortama alınmışlardır. Deneysel ortamda hakemlerin
verecekleri kararları incelemek için, Türkiye Süper
Ligi ile Avrupa’daki farklı ülkelerin profesyonel futbol liglerinde 18 pozisyon seçilmiştir. Gerçek futbol
maçlarından seçilen bu pozisyonlar hakemlere sesli ve
sessiz olmak üzere iki farklı koşulda sunulmuştur.
Araştırma grubunda yer alan 149 hakemin 59’u
profesyonel liglerde, 90’ı amatör liglerde görev yapmaktadır. Hakemler deneyimlerine göre iki kategoriye
ayrılmışlardır.
Araştırma grubundaki hakemlerin yaklaşık yarısı
(n=74), sunulan pozisyonları maçtaki seyircilerin seslerinin de duyulabildiği “sesli koşul”da, diğer yarısı ise
(n=75) seyirci sesinin duyulmadığı (sesin araştırmacı
26
tarafından kasıtlı olarak kesildiği) “sessiz koşul”da
izlemiştir.
Bu yapılan araştırmada, hakemlerin sesli ve sessiz
ortamlarda verdikleri kararlar arasında genel olarak
anlamlı bir farklılık olmadığı bulgusuna varılmıştır.
Ancak çapraz tablolar incelendiğinde, .05 düzeyinde
anlamlı farklılıklara rastlanmıştır.
Hakemlerin müsabaka yönettikleri liglere göre
sınıflandırılıp yapılan analizde ise, profesyonel liglerde görev yapan hakemlerin, amatör liglerde görev
yapan hakemlere göre kart göstermeye daha eğilimli
oldukları bulgusuna erişilmiştir. Ayrıca amatör liglerde görev yapan hakemler, yüzdelik olarak anlamlı
farklılık olmasa da pozisyonların genelinde ‘İhlal yok’
veya ‘ihlal var kart gerekmez’ seçeneğini daha fazla
seçme eğilimindedirler. Amatör liglerde görev yapan
hakemlerin büyük kısmı aynı zamanda deneyimsiz
hakemler kategorisinde de yer aldıklarından, bu bulgu
deneyimli-deneyimsiz hakemlerin kararlarından elde
edilen sonuçları desteklemektedir.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Hakem, Seyirci
Futbolcularda Kuvvet Performansının
Değerlendirilmesi
Alper AŞÇI
Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu, Beytepe, Ankara
F
utbol, günümüzde 120 binden fazla lisanlı
oyuncusu ile dünyanın en popüler sporu konumundadır. Bu popülarite önemli maçların
televizyondan yayınlanması ve çok sayıda seyircinin
bu maçları izlemesi ile daha da çarpıcı hale gelmektedir. Bu üst düzey spor organizasyonu, yarışma
özellikli oyuna bağlı olarak başta oyuncular olmak
üzere hakemler ve teknik heyet üzerinde fizyolojik
ve psikolojik baskıya neden olmaktadır. Bu baskı aynı
zamanda oyunun ritmine göre de değişkenlik gösterir. Oyun ritminin yüksek olması durumunda maçın
ilerleyen süreçlerinde futbolcunun performansında
azalma meydana gelir ve bu azalma yorgunluğun bir
göstergesidir (Reilly, 1997). Futbolda, rakibe sayıca
üstünlük sağlayarak maçı kazanma hedefine ulaşabilmek kontrol edilen veya edilemeyen birçok faktörden
etkilenmekle birlikte temel olarak oyuncuların fiziksel,
fizyolojik, psikolojik ve oyun performanslarına; teknik
heyetin oyun anlayışı bilgi ve deneyimine; hakemlerin
fizyolojik, psikolojik ve oyun performanslarına bağlı
olarak belirlenmektedir.
Bir maç sırasında futbolcuların katettiği ortalama toplam mesafe literatürde farklılaşmakla birlikte,
9000 m ile 14000 m arasındadır ve ortalama olarak
ulusal ve uluslararası maçlarda 10000 m civarındadır
(Reilly, 1997). Kalecilerde ise toplam katedilen mesafe
diğer oyuncularla karşılaştırıldığında oldukça düşüktür (ortalama olarak 4000 m). Maçtaki devreler incelendiğinde, futbolcuların toplam katettikleri mesafenin ikinci devreye oranla birinci devrede %5-9 daha
fazladır. Araştırmalarda, rekreasyonel amaçlı futbol
oynayanların elit futbolcular kadar aynı mesafeyi kattetikleri belirtilmektedir. Bir futbol maçında, yaklaşık
olarak ortalama 4.5-6 sn arasında süren 1000-1200
hareket yeralmaktadır. Bu hareketler içerisinde yüksek şiddette veya değişken hızlarda yapılan aktiviteler
enerji kullanımını artırmaktadır. Buna ek olarak, yana
ve geriye koşular da %20-40 civarında daha fazla enerji kullanımına neden olmaktadır. Futbolda yürüme,
düşük tempoda koşu (jogging), maksimale yakın hızda
koşu (sprint), geriye ve yana koşu gibi birçok kesikli ve
değişik türde hareketler dikkate alındığında, ortalama
4 sn süren yüksek şiddetli hareketlerin arkasına 28 sn
süren düşük şiddetli hareketlerin yeraldığı ve bu bağlamda da yüksek-düşük şiddet sıklığının 1:7 oranında
olduğu belirtilmektedir. Üst düzey futbol maçlarında
ortalama 2 sn süren (ortalama olarak 17 m) ve 4-5 dk
ara ile yapılan sprint koşularının sayısı ortalama 19 civarındadır. Bu tür sprint koşusunun toplam katedilen
mesafe (8000-12000 m) içerisindeki oranı %10 iken,
yürüme %25, jogging %38, cruising %20 ve geriye koşunun ise %7’dir. Dolayısıyla, düşük tempoda yapılan
hareketlere ait mesafe maç boyunca katedilen toplam
mesafenin büyük bir bölümünü (yaklaşık olarak %90)
oluşturmaktadır. Ayrıca, hareket zamanlarının analizi
incelendiğinde ayakta durma ve yürümenin toplam
maç süresinin %57’sini oluşturduğu, bununla birlikte
yüksek şiddetli harekete oranının ise %12 olduğu görülmektedir. Ancak, yüksek şiddetli hareketlerin maç
boyunca katedilen mesafe veya toplam süreye oranı
düşük olsa bile oyun performansını belirleyici etkiye
sahip olduğu belirtilmektedir.
Maç veya antrenman sırasında yapılan yüksek şiddetli yöndeğiştirmeler, ani hızlanma ve yavaşlamalar,
sıçramalar ve bir çok kaleci hareketi gibi patlayıcı
ve çabuk kas hareketi gerektiren aktivitelerde kasın
çabuk kasılabilme özelliği avantaj sağlamaktadır. Bu
çabuk kuvvet performansı birçok antrenman faktöründen etkilenmektedir. Bunlar, maksimum kuvvet,
kuvveti ortaya koyabilme hızı, kısa-gerilimli döngü
yetisi ve futboldaki becerilere özel kasiçi koordinasyon
faktörleridir (Hasegava ve ark, 2002). Futbolcunun
yüksek düzeyde kas kuvvetine sahip olması, çabukluk gerektiren hareketler sırasında ortaya koyulan
güç performansını olumlu yönde etkilediği gibi, aynı
zamanda yaralanma riskini de azaltır. Heriki veya
tek bacağa ait kas grupları arasında kuvvette meydana gelen asimetri futbolcularda yaralanma riskini
artırıcı bir faktördür. Literatürde, kas gruplarının
kuvveti bir çok çalışmada izometrik cihaz kullanımı
ile ölçülmüştür ve çoğunlukla da diz ekstensörlerinin
konsentrik hareketi üzerine veri toplanmıştır. Profesyonel futbolcularda ortalama olarak 0.0 rad.s-1 hızda
257-284 N, 0.5 rad.s-1 (30 der.s-1) hızda 214-300 N ve
3.1 rad.s-1 hızda (300 der.s-1) 126-182 N gözlenmiştir.
Diz ekstensör ve fleksörlerinin izokinetik kuvvetleri
27
en üst ligde oynayan oyunculara oranla ulusal takım
futbolcularında daha yüksek olduğu belirtilmektedir.
Danimarkalı elit futbolcularda 0.15 ve 3.14 rad.s-1
hızlarda izokinetik kas kuvvetinin ölçüldüğü bir çalışmada orta saha oyuncularının en düşük performansı
gösterdiği bununla beraber defans oyuncularının ise
kaleci, forvet ve stoperlere oranla daha düşük performans ortaya koydukları belirtilmektedir. Dolayısıyla
takımdaki pozisyona bağlı olarak futbolcuların diz
ekstensör ve fleksörlerinin izokinetik kuvvetleri farklılaştığı görülmektedir. Bunun dışında diz ekstesör
(DE) ve fleksörlerinin (DF) izokinetik konsetrik tork
kuvvetinin maç öncesinde (DE: 1.05 rad.s-1= 232 Nm;
2.09 rad.s-1= 182 Nm; 5.23 rad.s-1= 129 Nm; DF: 1.05
rad.s-1= 126 Nm; 2.09 rad.s-1= 112 Nm; 5.23 rad.s-1=
101 Nm), devre arası (DE: 1.05 rad.s-1= 209 Nm; 2.09
rad.s-1= 177 Nm; 5.23 rad.s-1= 125 Nm; DF: 1.05 rad.
s-1= 114 Nm; 2.09 rad.s-1= 102 Nm; 5.23 rad.s-1= 92
Nm) ve sonrasına (DE: 1.05 rad.s-1= 196 Nm; 2.09
rad.s-1= 167 Nm; 5.23 rad.s-1= 118 Nm; DF: 1.05 rad.
s-1= 104 Nm; 2.09 rad.s-1= 95 Nm; 5.23 rad.s-1= 87
Nm) oranla; devre arasında da maç sonrasına oranla
daha yüksek olduğu belirtilmektedir (Rahnama ve ark,
2003). Türkiye birinci ligi futbolcularının izokinetik
DE ve DF kuvvetleri 0.5 rad.s-1 hızda 229 N ve 3.1
rad.s-1 hızda ise 132 N olarak bulunmuş ve mevkilere
göre değerlendirildiğinde de yavaş hızda kalecilerin
diğer oyunculara oranla daha yüksek kuvvet değeri
ortaya koydukları, ancak, diğer hızlarda mevkiler arası
farklılık olmadığı belirtilmiştir (Akkurt ve ark, 1994).
Futboldaki birçok aktivitede kuvvet, izokinetik ölçüm
araçlarının sağladığı en yüksek hızdan (6.28 rad.s-1)
daha yüksek açısal hızlarda uygulanır. Örneğin, ayakla vuruşta alt bacağın açısal hızı 17.5 rad.s-1 (1003 der.
s-1) civarındadır. Bununla birlikte, vuruş bacağının bu
yüksek hızı diz ekstensör kaslarının kuvveti ile ilişkili
değildir. Dolayısıyla da topla en son temasta topa
uygulanan kuvvet, diz ekstensörlerinin kuvvet düzeyi
tarafından belirlenmemektedir. Bu vuruşta etki daha
çok agonist ve antagonist kas gruplarının koordinasyonuna bağlı teknik beceriden kaynaklanmaktadır
(Reilly ve ark, 2000).
Diğer yandan birçok çalışmada futbolcuların alt
ekstremitelerine ait alaktik anaerob güç özelliği skuat ve aktif sıçrama testleri ile değerlendirilmektedir.
Skuat sıçrama (SS) maksimal kuvvetin (bir tekrarda
ortaya konulan en yüksek kuvvet) patlayıcı kuvvete
aktarımını değerlendirirken, aktif sıçrama (AS) kasın
elastik ve patlayıcı kuvvet (hızlanma performansını
28
etkileyen bir faktör) özellikleri hakkında bilgi vermektedir. Literatürde, profesyonel futbolcularda SS’nin
34.1-39.2 cm arasında ve AS’nin 38.4-41.4 cm, arasında olduğu belirtilirken, Türkiye süperliginde oynayan
profesyonel futbolcularda SS 38.62 cm ve AS 40.65
cm olarak bulunmuştur (Casajus, 2001; Little ve Williams, 2003; Özkara ve ark, 2003). Mevkiler incelendiğinde, Türkiye süperligi kalecilerinin ortalama SS
(36.99 cm) ve AS (40.25 cm) performanslarının diğer
mevkilere oranla daha düşük olduğu (Özkara ve ark,
2003), bununla birlikte süperlig düzeyi kalecilerin
SS performanslarının (41.3 cm) alt liglerde oynayan
kalecilere oranla (38.0 cm) daha yüksek olduğu belirtilmektedir (Acar ve ark, 2003).
Kaynaklar
1. Acar, M., Keleş, C., Balyan, M., Özkol, Z., Karamızrak,
O., (2003). Comparison of Jumping and Anaerobic
Performances in Turkish and Cypriote Professional Soccer
Goal Keepers. Book of Abstracts Science and Football,
5th World Congress, 11-15 April 2003 Portugal, 96.
2. Açıkada, C., Hazır, T., Aşçı, A., Turnagöl, H., Özkara, A.,
(1998). Bir İkinci lig Futbol Takımının Sezon Öncesi Hazırlık
Döneminde Fiziksel ve Fizyolojik Profili. Spor Bilimleri
Dergisi, 9, 1: 3-14.
3. Akkurt, S., Gür, H., Akkova, B., (1994). Profesyonel
Futbolcuların Oynadıkları Pozisyonlara Göre Sezon Öncesi
Fizyolojik Özellikleri. Spor Bilimleri Dergisi, 5, 3: 3-23.
4. Bangsbo, J., (1994). Energy Demands in Competitive Soccer.
Journal of Sport Sciences, 12: S5-S12.
5. Casajus, J.A. (2001). Seasonal Variation in Fitness Variables
in Professional Soccer Players. Journal of Sports
Medicine and Physical Fitness, 41:463-469.
6. Hasegava, H., Dziados, J., Newton, R.U., Fry, A.C., Kraemer,
W.J., Hakkinen, K., (2002). Periodized Training Programmes
for Athletes. Eds: W.J. Kraemer, K. Hakkinen, Handbook
of Sports Medicine and Science, Strength Training
for Sport, 69-134.
7. Little, T. ve Williams, A. (2003). Specificity of Acceleration,
Maximum Speed and Agility in Professional Soccer Players.
Book of Abstracts Science and Football, 5th World
Congress, 11-15 April 2003 Portugal, 144.
8. Özkara, A., Hazır, T., Aşçı, A., Açıkada, C., (2003). Türkiye
Süperligi Futbolcularının Fizyolojik Profili. Uluslararası
Haluk Ulusoy Teknik Direktör Semineri, Antalya: 6-7
Ocak 2003.
9. Reilly, T., (1997). Energetics of high-intensity Exercise
(soccer) with Particular Reference to Fatique. Journal of
Sport Sciences, 17: 757-786.
10. Reilly, T., Bangsbo, J., Franks, A., (2000a). Anthropometric
and Physiological Predispositions for Elite Soccer. Journal
of Sport Sciences, 18: 669-683.
Testing the Elite Soccer Player
F. Marcello IAIA, Jens BANGSBO
Department of Exercise and Sport Sciences, Section of Human Physiology, University of Copenhagen, Denmark
S
∙
V O2-max test in assessing such ability during differ-
tudies have shown that players at an international elite level perform more high intensity running (25%) and sprinting (35%) during
competitive games than professional players at a
moderate elite level.
ent phases of the competitive season and in discriminating players’ performances at various age groups,
competitive levels, between different playing positions
and after periods of changes in training.
Therefore, it is important that world class
players develop their ability to repeatedly perform intense exercise bouts. The Yo-Yo intermittent recovery
tests have been shown higher sensitivity compared to
Coaches and scientists should also monitor players’
training load individually and design specific physical
training in relation to the physiological demands and
fitness capacities of each single player.
29
Türk Milli Futbol Takımlarında Atletik
Performansa Yönelik Test Uygulamaları
Bülent BAYRAKTAR
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Spor Hekimliği Anabilim Dalı; İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi,
Anatomi Anabilim Dalı; T.F.F. Spor Hekimliği ve Atletik Performans Departmanı
G
elişen teknoloji ve bilimsel bilginin uygulama
alanlarına taşınma çabası son yıllarda artan
bir hızla devam etmektedir. Özellikle futbolda
başarının anahtarı olarak kabul edilen yüksek performansı etkileyen teknik, taktik, moral kondisyonla
birlikte hiç kuşku yok ki fiziksel kondisyondur. Atletik
performansın ölçülebilir değerler haline getirilebilmesi, sporcu için bulunan seviyenin takım içinde, rakip
takımlarla ve farklı ülkelerle objektif olarak karşılaştırılabilir olmasını da sağlamaktadır. Ölçülebilen ve
objektif olarak ortaya konulan her değer gibi atletik
performans bileşenleri için de tarafsız yorum yapılabilir, hedef konulabilir, planlama hazırlanabilir ve
performans arttırmaya yönelik uygulamalar yapılabilir. Bu uygulamaların sonunda tekrarlanan ölçümlerle
gelinilen seviye tespit edilirken yapılan planlama ve
30
uygulamaların da etkinliği ortaya konulabilir. İşte tüm
bu bilgiler ışığında, Türkiye Futbol Federasyonu çatısı
altında kurulan Spor Hekimliği ve Atletik Performans
Departmanı daha önce yapıla gelen uygulamaları da
gözönüne alarak farklı seviyedeki Milli Takımlarımızda düzenli uygulama ve takip sistemi kurmak amacı
ile standart performans testi uygulamalarını başlattı.
Bu uygulamalardan bir kısmı Avrupa Şampiyonası
öncesi A-Milli Takımımıza uygulanan ölçümler ve kısa
süreli planlama üzerine iken diğer bir kısmı ise farklı
yaş kategorilerindeki Milli Takımlarımızdaki sporcularımızın uzun süreli takibi üzerine yapılandırıldı.
Bu çalışma, her iki bölümle ilgili test uygulamalarını,
ölçüm, değerlendirme ve ileriye yönelik planlama
prensipleriyle ilgili bilgileri içermektedir.
Futbolculuk Kariyeri Belirlemede
Amaç ve Hedef Belirlemenin Önemi
Turgay BİÇER
Marmara Üniversitesi beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu, Spor Yöneticiliği Bölümü, Beykoz, İstanbul
S
porda başarının ve arzu edilen hedeflere ve
amaçlara ulaşmanın belkide en önemli ve o kadar da değerli olgusu, doğru, gerçekçi hedefler
belirleyebilme ve bu hedeflere ulaşabilmek için strateji, davranış ve doğru tutuları belirleyebilme yetisi ve
becerisidir.
Hedef ve amaç belirleme tekniği stratejik olmasının yanında bir o kadarda öğrenilmesi gereken bir
olgudur. Özellikle elit düzeyde sportif başarının da
temelidir.
Futbolcu amaç ve hedef belirleme çalışmasında
futbolculuk kariyeri dışında hayatının anlamını, değerlerini ve nasıl bir yaşam istediğini de bilmek ve
belirlemek zorundadır. Hayatının anlamını belirleme-
yen ve bu bilinç düzeyine gelmeyen bir futbolcunun
yeteneğini ve geleceğini doğru yönetmesinde zorluklar
yaşayacağı kesindir.
Bu çalışma futbolcunun nasıl bir yaşam istediğini;
yaşamının yönünü, bu bağlamda futbolculuk kariyerini ve hedeflerini neye göre ve nasıl oluşturacağını
adım adım belirleyen bir atölye çalışmasını kapsamaktadır.
Bu çalışma yukarıda belirtilen katkı dışında sporcunun içsel motivasyonunu artıracağı, yetenekle kişiliğin
harmanlanacağı, bir yıldız olmada olması gereken kişilik unsurlarını ve olumlu enlik algısının; özetle olgun
bir kişilik ve davranış geliştirmede kendisine olumlu
katkı yaratacağı varsayımından yola çıkmaktadır.
31
Gençler Sahaya Çıktıkça Yaşlanmaz!
Psiko-Sosyal Yaklaşım Modelleri
Alt Yapıları Nasıl Daha Verimli Kılar?
Ali Ekber DÜZGÜN
S
on yıllarda özellikle Arsenal ve Barcelona gibi
dünyaca ünlü kulüplerin genç futbolculara olan
yaklaşımı bütün futbol dünyasının özellikle de
Türkiye’nin altyapılara olan yaklaşımını değiştirdi.
Genç futbolcularla sahaya çıkmak, takımda yıldız
adayı birkaç genç bulundurmak medyanın da etkisiyle
moda haline geldi. Son Avrupa şampiyonasının da etkisiyle futbolun daha da popülerleştiği günlerde çeşitli
kurumlar bir “futbol akademisi” kurmayı gündemlerine aldılar.
Bütün bu yaklaşımlar ülkemizde futbola ümit bağlamış binlerce genç futbolcu için olumlu gelişmeler.
Ne var ki genç futbolculara, onların futbola ilişkin ya
da değil eğitimlerine olan yaklaşım henüz profesyonelleşmedi. Futbolcu adaylarının psikolojilerini dikkate alıp buna ilişkin bünyelerinde psikolojik danışma
hizmeti veren kulüplerin sayısı hala çok az. Hatta
bunu yapan Gençlerbirliği, Galatasaray gibi kulüplerin
bu faaliyetlerinin onları orijinal hale getirmeleri bile
büyük eksikliğin bir göstergesi.
Öte yandan akademi dünyasının psikoloji özelinde
futbol altyapısına olan ilgisiyse tek taraflı ve fazlasıyla
akademik. Futbol takımlarının, futbolcu adaylarının
değil disiplinin gelişimine katkı sağlayacak, akade-
32
misyenlere de puan kazandıracak çalışmalar bunlar.
Kelimenin tam anlamıyla hayatlarında bir kez olsun
sahaya inmeyen akademisyenlerin yaptıkları çalışmalar fazlasıyla istatistiklere dayanıyor, haliyle ulaşılan
sonuçların çoğunun futbol sahasının içinde bir gerçekliği yok.
Türkiye’de futbol alt yapısının bütün kurum, çalışanları ve hizmet alanlarıyla yani takımlar, hocalar
ve genç futbolcuların daha çok profesyonel psikolojik desteğe ihtiyaçları var. Ancak bu desteği verecek
olanlar da acilen futbol bilgisini bir maçta sahada kaç
kişi bulunur, bunlar kimdir, ofsayt nedir gibi sorulara
verilen cevaplara indirgemekten vazgeçmeleri gerekiyor.
Bu bildiride bu hataya düşmemek için sahanın
içinde kalmaya özen gösterildi. Sonuca onlarca isimsiz deneğin verdiği yanıtlardan değil gerçek isimler
üzerinden gitmeye çalışılacak. Gençlerbirliği altyapısından üç genç futbolcunun yaşadıkları sıkıntılar ve
sıkıntıların aşılması süreci, başka bir ülkeden başka
bir genç futbolcunun, Almanya’dan Nuri Şahin’in tecrübeleriyle karşılaştırılarak Türkiye futbol altyapısının
ne tür bir danışmanlık ihtiyacına gereksinim duyduğu
tartışılacak.
Elit Genç Futbolcu Gelişimi
Cezmi TURHAN
TFF/FGM, Ulusal Futbol Gelişim Akademisi Teknik Direktörü
2
008 Mart ayı sonlarında TFF/ FGM yapısı içersinde kurulan Ulusal Futbol Gelişim Akademisi,
“Türkiye Futbolu Kucaklıyor’’ projesi ile yaşamına başlatılmıştır.
Türk Futboluna Gelecekte üst seviyede elit oyuncu
yetiştirme ve bu önemli periyodun sonunda, en uygun
ortamlarda, üst seviyede teknik, taktik ve fizyolojik gelişimlerinin yanında, onları, kişilikli, kültürlü, duygusu ve ekip ruhuna uygun mantalitesi komple futbolcu
olarak geliştirmektir.
Türk futbolunda yarınlarımızın gençlerini, futbolumuzun temel unsurları olan kulüplerimiz ve Türk
Milli Takımlarımızın hizmetine sunmak en önemli
“vizyonumuzdur”.
FGM olarak UFGA’NIN en önemli misyonlarından
birisi de, kendileri gibi aynı yaş kategorisinde ve aynı
beceri seviyesinde mücadele edecek genç oyuncularımızın, üst seviyede devamlı olarak gelişimlerini
sağlamaktır.
UFGA formasyonuna girecek olan kulüplerle birlikte çalışmak bizler için çok önemlidir.
Akademi programı, ülkedeki elit genç oyuncuların
gelişimine direk olarak yardımcı olacak kapsamlı bir
yaklaşım olduğu kadar, aynı zamanda, en alt seviye
yaş grupları içinde önemli bir çalışma modeli olacaktır.
Bizler çocukların bu oyunu sevmelerini, daha ötesinde futbolu oynamaktan zevk almalarını ve futbol
oynarken kendilerini daha rahat hissetmelerini istemekteyiz.
Bunun yanında en önemlisi, onların sürekli olarak
oynayarak ideal antrenman ve maç ortamında eğitilmelerini ve kazandıkları becerilerini, mücadele gücü
yüksek maç ortamlarında ortaya koymalarını esas
alarak, geliştirilmeleri arzusundayız ve bunu gerçekleştirme çabasındayız.
Bu programda amaçlarımızdan en önemlilerinden birisi de, “En Fazla Kazanan Takım” gelişimini
yaratmak değil, genç futbolcularımızın “Sistematik”
gelişimlerinin hedeflenmiş olmasıdır.
Futbol gelişiminde bir konunun önemi çok yüksektir. Bizim FGM/UFGA olarak felsefemiz de şu
yatmaktadır;
“Futbolda İyi Oynamak Esastır”, ve sonucunda
eğer futbol oyununun nasıl oynanacağını biliyorsanız,
sonuçlar kendiliğinden gelecektir gerçeğini öngörmekteyiz.
UFGA olarak bizler, genç futbolcularımızın aynı
felsefe içersinde en iyi antrenman ve maç ortamlarında eğitilmelerini ve yetişmelerini şiddetle istemekteyiz.
Tüm Akademi eğitim formatının geleceğinde, Türkiye deki genç futbolcu potansiyelini ülkenin bütün
bölgelerinde ortaya çıkarmak, onları korumak, geliştirmek ve mücadele gücü yüksek futbol ortamlarında
hazır hale getirerek, Türk Milli takımlarımıza kişiliği,
kültürü, performansı, ekip ruhunu çok iyi bilen, en
önemlisi oyun tekniği yüksek değerlerde futbolcular
kazandırmak bizlerin en önemli misyonu içersinde yer
almaktadır.
Akademi modelinde seçilmiş olan yetenekli oyuncular bizim elit oyuncularımız olacaklardır.
Birbirlerini zorlayıp gelişebilecekleri yüksek seviyeli bir ortamda eğitimlerini önce kulüplerinde, akademi Liglerinde, sonrasın da da dört bölgemizde çok
yakında faaliyete geçecek olan Pazar Akademilerinde
tamamlayacaklardır.
İki haftada bir seçilmiş olan, becerisi yüksek genç
oyuncular, bu merkezlerde en üst düzeyde eğitim
alacak olup, devamında ise mücadele gücü yüksek
oyuncu formatına sahip olacaklardır.
Bunun yanında, tüm bu çalışmalarımız yanında bir
diğer önemli görevimiz ise, Türk Futboluna yetenek
kazandırılma misyonuna sadık kalınarak, tüm ülke
genelinde elit potansiyele sahip oyuncular, bölge ve
*il antrenörlerince izlenmeye etmeye devam edileceklerdir.
Bu anlayış, okul maçları dahil, aynı yaş kategorisindeki tüm müsabakalarda yer alacak olan oyuncularıda kapsamaktadır.
33
Oyuncularımızın ideal antrenman ortamında eğitilmeleri ve anlamlı maçlar oynamaları bizce çok önemlidir. Bu düşünce süreci Akademi Liglerinde yer alacak
olan her bir yetenekli oyuncuya, mücadele gücü yüksek
maçlarda kendisine kanıtlama fırsatı sağlayacaktır.
Geçmişte, çoğu zaman ara yaş gruplarındaki oyuncular, kendi yaş grubuna göre yeteri sayıda antrenman
ve maç yapma şansını bulamamakta, bu nedenle kendi
gelişimlerini sınırlamakta ve fark edilmeleri zorlaşmakta idi. Şimdi ise durum tamamen farklıdır.
Akademi Ligleri, her oyuncuya kendi yaş grubunda ne yapabileceklerini gösterebilmeleri için gerek
antrenman, gerekse maç oynama konusunda adil bir
fırsat tanımaktadır. Zira, yarın başlayacak olan Coca-
34
Cola Akademi Liglerinde her oyuncunun her maçta
oynayacak olması onlara bu fırsat eşitliğini vermektedir.
Hepiniz çok özel olarak eğitildiniz ve bizler için
futbolda yarınlarımız olan genç oyuncularımızı sizler
eğiteceksiniz. Dolayısıyla onlara çok özel davranıp,
çok özel eğitip ve onların kendilerini özel hissetmelerini sağlamaya çok özen göstermelisiniz.
Bizlerin TFF/ FGM ve UFGA olarak sizlerden bu
özel isteğimizdir. Lütfen bu sorumluluk değeri yüksek
görevi yerine en iyi şekilde getiriniz.
Sorumluluğunuzun önemli olduğunun da bilincindeyiz.
Futbolda Şiddet ve Çözüm Önerileri
Seyhan HASIRCI
Ş
iddetin her boyutunun sıkça raslandığı ülkemizde, bu panelde Sporda ve özellikle Futbol
sporunda yaşanan şiddetin hangi platformda
olursa olsun tanımından çok çözümüne ilişkin konuşulması gereğinin artık geldiği ve geçmek üzere olduğunun atını çizerek belirtmek istiyorum.
Futbolda şiddet konusunda bu güne kadar, öylesine çok tanım ve yaklaşım yapıldıki benim burada
tekrar bu tanımları ve açıklamaları yapmaya gerek
görmüyotum. Asıl sorun, çözüm için bu güne kadar
sağlıklı bir akedemik araştırma yapılmadığı gibi çok
sağlıklı bir çözümde sunulmamıştır. Eğer böyle olmasaydı günümüzde hala spor alanlarında ve spor uğruna hayatını kaybeden insanlar ve milyarlarca maddi
hasarlar olmıyacaktı. İşte bu durum beni en çok düşündüren ve bu alanda çalışmalar yapmaya zorlayan
bir durum oluşturmuştur.
2002 yılından itibaren Almanyada yaşıyor olmam
ve sporda şiddet alanına çok özel ilgi duymam nedeniyle, yaptığım çalışmalar ve eğitimler sonucunda
kendi ülkemiz için ön görülebilecek bir projenin başlatılmasına ilişkin tüm hazırlıklarımı bitirmiş durumdayım.
Bu proje hiç kuşkusuz Ülkemizin sporda ulusal
güvenlik projesi olarakta uygulanabilme olanaklarına
sahip olacaktır. Bu proje aracılığı ile (şayet uygulamaya geçebilirse) sporda şiddetin zaman içerisinde minimuma indirilmesi düşünülmektedir. Düşünülmektedir çünkü bu gün hiç bir kişi ya da kuruluş, şiddeti
bugünden yarına hallederim gibi bir iddiayla ortaya
çıkamaz, çünkü şiddet bir gün içerisinde hortlamadı
ve şiddeti oluşturan çevresel, sosyal, psikolojik ve
ekonomik nedenler de bir günde oluşmadı. Her TV
konuşmalarında insanların açıklamalarında ; Eskiden futbolda şiddet yoktu, her iki takımın taraftarı
kol kola maça gider ve birlikte müsabakadan çıkarak
kazanan ve kaybedenlerin birlikte eylendiklerini dinliyoruz. Hiç kuşkusuz bu geçen süreç içerisinde ne
değişti oturup bunları iyi bir şekilde analiz etmemiz
gerekmektedir.
Yani kısacası değişen epeyi şeyin olduğunu sanıyorum, bunların en başında profesyonellik ve her gecen
gün sporculara ödenen ekonomik meblağların oldukça yüksek düzeye ulaşmış olması ve futbol sporunun
çok önemli bir sektör haline gelmiş olmasının yanı sıra
kulüplerin en önemli tüketici potansiyeli olan taraftarların sadece bilet alıp kulübe katkı koyan ama onların
sorunlarına eğilmeyen anlayışlara bağlanabilir. Böylesine yüksek paraların döndüğü bir alanda kendilerine
rant ve çıkar sağlayacak insanlar sadece kendi ülkemizde değil dünyanın her tarafında türüyecekler ve
futbola sorun olacaklardır.
Bunu çözmek ve çözebilmek hiç bir zaman için sadece Futbol federasyonunun altından kalkabileceği bir
sorun değildir. Bu nedenle hayata geçirmeye çalıştığımız proje tüm avrupa ülkelerindede sıkça kullanılan
bir Taraftar Projesi olarak düşünülmektir.
Bunun için; Öncelikle ve özellikle Türkiye Futbol
Federasyonu bu konuda öncülük etmesi ve hemen
ardından İçiişleri Bakanlığımız dolayısı ile Emniyet
Genel Müdürlüğümüzün ilgili birimleri ve Valilikler,
Spordan sorumlu Bakanlığımız ve Gençlik Spor Genel Müdürlüğümüz ile birlikte Akademisyenler, Spor
medyası ve herşeyden önemlisi Futbol Kulüplerimizin
aktif olarak bu konuda çalışmalara destek vermeleriyle mümkün olabilecektir.
Bizler Ülkemiz dışındaki diğer ülkelerin uyguladığı projelerin aynısını kendi ülkemize monte ederek
çözüm üretemeyiz ancak onların projelerinden yararlanarak kendi ülke sorunlarımıza deva olabilecek en
sağlıklı yöntemi bulacağımıza inancım sonsuzdur.
35
İngiltere’de Bayan Futbolunun Gelişimi
Nihan SU
Kocaeli Üniversitesi, Karamürsel Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
U
EFA ve FIFA bayan futbolunun Dünya üzerinde gelişimi için çok detaylı çalışmalar başlatmıştır. Özellikle son yıllara bakıldığında
bayan futbolunun çok hızlı geliştiği ülkelerden birisi
de İngiltere’dir. İngiltere’de bayanlar arasında en
sevilen takım sporu futbol olmuştur. İngiltere’de bayan futbolunun tarihi incelendiğinde ilk maçın 1895
yılında oynandığı bilinmektedir. İngiliz Futbol Federasyonu bayan futbolunun ülke genelinde gelişimi için
1993 yılından itibaren ciddi atılımlar yapmıştır. 2008
yılı itibariyle İngiltere’de 260.000’i kadın, 1.100.000’i
kız olmak üzere toplam 1.360.000 bayan futbol oynamaktadır. Ülkede bayanlar için en popüler sporun
futbol olması, bayan futbolunun gelişmesi ve ilerlemesi, İngiltere bayan milli takımlarının büyük organizasyonlara katılması ve kazanması İngiliz Futbol
Federasyonu’nun bayan futbolu adına öncelikli temel
amaçlarıdır. Bayan futbolunun tabanda kaynağını
okullar oluşturmaktadır. Okullardan başlayarak milli
takımlara kadar uzanan sistemli bir yapı söz konusudur. İngiltere’de Bayanlar Premier Ligine 2007-2008
sezonunda 36 takım katılmış, 264 maç oynanmıştır.
Maçları yaklaşık 180.000 kişi televizyonlarda canlı iz-
36
lemiştir. İngiltere’de kulüp takımları düzeyinde uluslar arası en önemli başarıya 2006-2007 sezonunda
UEFA Woman’s Cup Şampiyonu olan Arsenal takımı
imza atmıştır. Premier ligin yanı sıra bayan futbolu
ile ilgili her yaş grubunda birçok organizasyonlar yapılmaktadır. Bu organizasyonların yanında futsal ve
engelli futbolu ile ilgili çalışmalar da sürdürülmektedir. İngiltere FIFA ülke başarı sıralamasında son dönemlerde aldığı başarılı sonuçlardan sonra 10. sıraya
yerleşmiştir. Bayan milli takımlar düzeyinde A milli
takım, U-23, U-20, U-19, U-17, U-15 milli takımları
bulunmaktadır. 2005’te yapılan Avrupa Bayanlar Futbol Şampiyonası’na İngiltere ev sahipliği yapmıştır.
Bayan antrenör ve bayan hakem sayısının artırılması
konusunda çabalar sürdürülmektedir. İngiliz Futbol
Federasyonu 2008-2012 yılları bayan futbolunun gelişim hedefleri için stratejik bir plan hazırlamıştır.
İngiliz Futbol Federasyonu belirlediği bu hedefler
doğrultusunda İngiliz Hükümeti ve diğer kuruluşlarla
birlikte ülke genelinde bayan futbolundaki çıtayı daha
yukarılara taşımayı planlamaktadır.
Anahtar Kelimeler: İngiltere, Bayan, Futbol
Bayan Futbolcuların Psikolojisi
Ceren TOKDEMİR
Uzman Psikolog
G
ünümüz Türkiye’sinde erkek futbolu profesyonel, endüstriyel ve bilimsel bir hal alırken
bayan futbolunun da modern bir spor olgusu
haline getirilmesi gerekmektedir. Bu anlamda çağdaş
ve profesyonel gerekliliklerinin bayan futbolunda da
uygulanması ile kalite standartlarının getirilmesi ve
arttırılması çok önemlidir. Bu amaçla, ilgili bilim dallarının mensuplarının da üzerlerine düşenleri yapmaları gerekmektedir.
Gelişmiş ve modern spor dünyasının sporcuları
için, spor psikologları ile çalışmak artık olmazsa
olmaz bir durumdur. Ülkemizde de gelişmekte olan
bir dal olan spor psikolojisi, her geçen gün futbol
dünyasının daha çok hizmetine girmektedir. Ancak,
spor psikolojisinin bayan futbolu için yeterli derecede kullanıldığını söylemek zordur. Oysa, ülkemiz
bayan futbolu incelendiğinde bayan futbolcuların
hem sosyal, finansal, idari ve ailevi nedenlere bağlı
olarak yaşadıkları zorluklardan, hem de dünyada çok
gelişmiş bayan futbolu ile gerçek anlamda rekabet
edebilmeleri açısından spor psikologları ile çalışmaları çok önemlidir.
Tüm bunların ışığı altında, bayan futbolu, tüm
paydaşları ve özellikle de bayan futbolcular psikolojik açıdan çok iyi incelenmeli ve bu deneyimler göz
önünde bulundurularak bayan futboluna uygun psikolojik destek programları hazırlanmalı. Bayan futboluna hakim uzmanlar, hem genel hem de kısa vadeli
programlar yaparak bir an önce alanda görev almaya
başlamalı. Türk bayan futbolunun erkek futbolu kadar gelişebilmesi ve layık olduğu seviyeye gelip dünya
bayan futbolu ile rekabet ederek ülke sporuna katkıda
bulunabilmesi için bu şarttır.
SUNUM BAŞLIKLARI
1- FUTBOL PSİKOLOJİSİNE GENEL BAKIŞ
- Spor psikolojisi nedir?
- Futbola özel psikolojik yaklaşımlar nelerdir?
2- FUTBOLCU PSİKOLOJİSİ
- Futbolcuların psikolojik özellikleri
3- BAYAN FUTBOLCU PSİKOLOJİSİ
- Bayan futbolculara toplumsal bakış açısı, karşılaştıkları ekonomik, sosyal ve ailevi zorluklara
bağlı olarak yaşadıkları psikolojik sorunlar
- Bayan futbolcu psikolojisinin özellikleri ve erkek futbolculardan farkları
- Bayan futbolcuların mesleki kaygılarına bağlı
yaşadıkları psikolojik zorluklar
4- BAYAN FUTBOLCULARA TEKNİK DİREKTÖRLERİN PSİKOLOJİK YAKLAŞIMI NASIL OLMALI
- Bayan futbolcularla iletişim
- Bayan futbolcuların sorunlarına yaklaşımda
doğru teknikler
5- BAYAN FUTBOLCULARA PSİKOLOJİK DESTEK
- Bayan futbolcu özelliklerini göz önünde tutmak
ve her futbolcuya özel psikolojik uygulama yapmak
- Futbolcular arası ve futbolcu-antrenör ilişkilerinde iletişim becerilerini geliştirmek
- Stresle başa çıkabilme ve duygu kontrolünü öğretme, kaygı düzeyini performans için optimum
seviyede tutma
- Motivasyonu optimum seviyede tutma (ekonomik eksiklik, medya ilgisizliği, taraftar azlığı vb.
durumların yarattığı durumlara hazırlık)
- Zihinsel antrenman ve gevşeme tekniklerini
sistemli ve düzenli olarak uygulatmak
- Özgüvenin azlığı, çekingenlik, öfkeyi kontrol
edememe vb. kişilik sorunları ile ilgili terapi
yapma
- Genç sporcularda olması muhtemel depresyon,
alkol, kişilik bozuklukları, vb. klinik sorunlarının tanım ve tedavisi ile ilgilenme
- Cinsellik vb. konularda bilgilendirme yapmak
37
Futbol Yaralanmalarında Rehabilitasyon
Yaklaşımları
Gül BALTACI
Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü, Sporcu Sağlığı Ünitesi, Ankara
R
ehabilitasyon yaralanma ya da hastalıktan
sonra fonksiyonu maksimuma ulaştırmak için
planlanmış tüm işlemleri içerir. Spor hekimliğinde rehabilitasyon; mümkün olan en kısa sürede sporcuları önceki seviyelerindeki fonksiyonlarına
yeniden ulaştırmak için gerekli olan tüm işlemlerin
tümünü içerir.
Futbol yaralanmalarından sonra rehabilitasyon
yaklaşımları yaralanmadan hemen sonra başlar ve
spora dönüşü içeren iyileşmenin akut, subakut ve kronik fazlarına doğru ilerler.
Futbol oyuncusu için rehabilitasyon:
a- Maksimum performansa ulaştırmak;
b- Yeni bir yaralanma riskini minimale indirmek için
gerekli olan esneklik, kuvvet ve enduransı içeren
en mükemmel fiziksel uygunluk seviyesine getirmek için yeniden antrenman ve egzersiz programı
süresini ayarlayan bir evredir.
Rehabilitasyon işlemi sırasında amaç, endikasyonlar, kontraendikasyonlar ve dikkat edilmesi gereken kurallar çok iyi bulunmalıdır. Rehabilitasyon sırasında uygun hedefleri kurma ya-
38
ralanmış sporcunun fonksiyonel durumu ve yaralanmanın süresini belirleme yeteneğine bağlıdır.
Rehabilitasyon oldukça uzun bir uygulamadır. Yaralanma oluştuğu andan itibaren başlar, sporcu sahaya,
takıma dönene kadar devam eder ve bireysel olarak
uygulanır.
Rehabilitasyon programındaki uygulanması gereken özel hedefler aşağıdaki fazlarda gerçekleştirilir:
1- İnflamatuar cevabın kontrolü
2- Ağrının kontrolü
3- Eklem hareket alanının ve yumuşak doku esnekliğinin kazandırılması
4- Kas kuvvetinin geliştirilmesi
5- Kas enduransının geliştirilmesi
6- Spor ile ilgili beceri paternlerinin geliştirilmesi
7- Kardiovasküler enduransın geliştirilmesi
8- Gelişmeyi koruyan ve devamlılığını sağlayan programlar
Bu sunumda yukarıda belirlenen özel hedefler
ışığında futbol yaralanmalarını rehabilitasyonundaki
güncel yaklaşımlar anlatılacaktır.
Futbolda Yaralanmaları Önleme Programları:
F-Marc 11, Pep, F-Marc 11+
Mitat KOZ
Ankara Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Ankara
F
utbol diğer birçok spor gibi oyuncular için yaralanma riski yüksek bir spor dalıdır. Bilimsel
araştırmalar, futbol yaralanmalarının görülme sıklığının önleyici programlarla azaltılabileceğini
göstermiştir. Genel yaralanmalar için çok yönlü
programlar uygulanmış, Ayak bileği burkulmalarında
ortez ve derin duyuyu stimule ederek denge ve koordinasyonu geliştiren egzersiz eğitimleri kullanılmış,
ön çapraz bağ (ACL) ve diz yaralanmalarında sinir
kas sistemi ve patlayıcı gücün eğitimi, hamstring yaralanmalarını önlemek için ise kasın boyunu uzatarak
kasılmasını sağlayan eksentrik eğitimin tercih edildiği
görülmüştür.
“Futbol yaralanmalarının ve bunlarla ilgili semptomların sıklığı bu sporun tüm düzeylerinde nasıl azaltılabilir?” sorusuna cevap bulmak amacıyla 1994’te
FIFA’nın Spor Sağlık Komitesi tarafından F-MARC
kurulmuştur. F-MARC; FIFA, Medical (Sağlık), Assesment (Değerlendirme), Research (Araştırma) ve
Center (Merkez) kelimelerinin baş harflerinden oluşmaktadır. F-MARC Ekstrand’ın 1983 teki “Futbol
Yaralanmalarının Önlenmesi” başlıklı çalışmasını temel alarak “F-MARC 11” olarak bilinen futbolcularda
yaralanmaları önleyici bir program oluşturmuştur. FMARC 11 (10 +1 )gövde stabilitesinin kazandırılması,
sinir kas sistemlerinin kontrolü, patlayıcı güç ve
çeviklik becerilerinin geliştirilmesini hedefleyen 10
tane basit egzersiz ve centilmenliği teşvik etmekten
oluşmaktadır. Bu egzersizler ısınma ve günlük antrenman programına yerleştirilmişlerdir.
Yaralanmaların önlenmesi amacıyla geliştirilen bir
diğer program da Yaralanmaları Önleme Performansı
Artırma (Prevent injury and Enhance Performance),
kısaca PEP Programıdır. PEP programı Santa Monica
Araştırma Grubu tarafından ön çapraz bağ yaralanmalarının azaltılması amacıyla geliştirilmiştir. Programda diz eklemi çevresinde, eklemi stabilize eden
kasların kuvvet ve koordinasyonundaki olası eksikliklerin giderilmesi hedeflenmektedir. Isınma, gerdirme,
kuvvetlendirme, pilometrikler ve spora özgü becerilerin geliştirilmesi bölümlerinden oluşmaktadır.
Son olarak 2006 da F-MARC, Oslo Araştırma Merkezi ve Santa Monica Araştırma Grubunun işbirliği ile
F-MARC 11 programı yenilerek geliştirilmiştir. Dinamik ısınma ve egzersizlerde zorluk derecesi seçenekleri ilave edilmiştir. Program bir önceki F-MARC 11 ve
PEP programının temel egzersizlerini içermektedir.
F-MARC 11+ olarak isimlendirilmiştir. F-MARC 11+
programının uygulanması ile yaralanma riski anlamlı
bir şekilde düşürülmüştür.
Önleme programlarında sinir-kas kontrolünün geliştirilmesi önemli bir bileşendir ve programın ısınmada paket olarak uygulanması geniş kitlelere uygulanmasında en iyi çözümdür.
39
Comparison of Soccer Injures at Asian Cup
and European Cup
Nader RAHNAMA, Mostafa ZAREI
Faculty of Physical Education & Sports Sciences, University of Isfahan, Isfahan, Iran
T
he risk of injury incidence in soccer is considerable, but there are few studies to compare
soccer injury incidence at European and Asian
tournaments. The purpose of this study was to compare the incidences and patterns of soccer injury at
Asian cup 2007 and European cup 2008. Thirty-one
matches from Asian cup 2007 and 31 matches from
European cup 2008 was analyzed by using video
analysis system. Results of this study showed that
injuries incidence at Asian cup was significantly higher than European cup (Z=5.75, P<0.05), (109.7 vs.
39.6 injuries per 1000 hours). For time of injury no
significant difference was found in two tournaments
40
(χ2=4.41, P>0.05). For player positions a significant
difference was found in two tournaments (χ2=16.88,
P<0.05), as mid fielder (28.9%) players in European
cup and goalkeepers (22.4%) in Asian cup were more
injured than other players. No significant difference
was found between players’ injured part of body in two
tournaments (χ2=12.96, P>0.05), but the most common site of injuries for Asian players were the lower
leg (20.8%) and for European player were the head
(24.4%). It can be concluded that injuries incidence in
Asian cup is higher than European cup.
Keywords: Soccer, Injury, Asian cup, European cup
Engelliler Futbolunda Farkındalığın
Artırılması
Ferda GÜRSEL
F
arkındalığı artırma stratejilerinin amacı, insanların bilgisini artırmak, etkileşim kurmak ve
özel sorunlara yönelik tutumları değiştirmektir.
Bu davranışlarda pozitif değişikliklere kılavuzluk eder.
Ancak farkındalığı artırma stratejileri bilginin sunulmasını içermez davranış değişikliğini de içerir.
Davranış değişikliği, karmaşık bir süreçtir. Çok
sayıda basamak içerir. Bilgi, (Bilmek desteklemek
istediği davranışın farkında olması) , Onay, (Yakınlarının desteğini alması), Niyet, (Çevre şartları değiştirilmeli), Uygulama, ( Davranışı değiştirmeye niyet etmeli. Dezavantajlı bireylerle aynı ortamda bulunmalı,
dergiler okumalı), Taraftarlık, (Davranışı değiştirmek
için toplumda çalışır).
Farkındalığı artırma stratejileri ve
davranış değişikliğini kullanma
Hedef Kitle
Sorunun farkında olması gerekenler kimler? Kimin davranışını değiştirmeye gereksinim var? Hedef
kitlenin davranışında değişim oluşturmak için neye
gereksinimi olduğunu düşünüyor? Hedef kitle Futbol
klüpleri ve özel eğitim okulları.
Amaç
İnsanlar bu farkındalık ile ne yapmak istiyorlar.
(Eylem, onların davranışını değiştir ve diğerlerini
etkiler). Desteklemek istediğin davranış nedir? Benim
başarmak istediğim davranış değişiyor mu? Futbol
klüplerinde özellikle süper lig takımlarında engelliler branşının açılması. Özel eğitim okulunda başarılı
öğrencilerinin bu klüplerde futbol oynamalarının sağlanması.
Adalet
Senin grubunun neden davranış ya da sorun hakkında bilgili olmadığını anlıyor musun? Hedef grup
farklı davranışları kabul edebilir mi? Klüplerin futbol
takımı çıkarması gerekirken futbol federasyonu bu işi
üstlenmiş. Engelliler futbolunu desteklemek için bütçelerine futbol federasyonu yıllık katkıda bulunacağı
söylenebilir.
Engeller
Davranışı değiştirmek için engeller nelerdir? Kültürel normlar, dini inanışlar, cinsiyet rolleri, sosyal ve
ekonomik çevre. Onların davranışlarını değiştirmek
için daha başka nelere gereksinim var. Engelliler futbolunda yeterli antrenör olmadığı söylenebilir, özel
eğitim okullarında seçmeleri kimin yapacağı konusu
sorun olarak gösterilebilir. Federasyonun antrenör
eğitimini başlatacağı ve okullardaki çalışmaları bu antrenörler vasıtası konusunda kulüpler ikna edilebilir.
Eylem
Bu değişiklik hakkında hangi etkinlikleri getirebilirsiniz? Değişiklik için hangi yolda gideceğim. İkinci
,üçüncü antrenör kursları açmak, Türkiye ve Avrupa
şampiyonaları düzenlerken “Farkındalık Otobüsü ile”
çevre halkı ve antrenörleri bilgilendirmek, hakem yetiştirmek.
Etki
Bir değişiklik olduğunu ben nasıl anlayacağım?
Kulüp sayısının artmasından, Türkiye liginin 15-16
takımdan oluşmasından.
41
Sözel
Bildiriler
9–11 Ocak 2009, ANTALYA
S01
S02
Salon
Saat
Moderatör
Salon
Saat
Moderatör
FATİH SULTAN MEHMET
17:45-18:00
Hakan Sunay
FATİH SULTAN MEHMET
16:30-16:45
Levent İnce
THE ECONOMIC CRISIS SPIRAL IN
FOOTBALL
Sebahattin DEVECİOĞLU
Fırat University, Department of Physical Education and Sports,
Elazığ,Turkey
INTRODUCTION: Globalization means the world-wide expansion of common values in the fields of economics, politics, sociology and culture, overstepping the regional and
national borders. The changes and developments in political, economic and management systems affect and are in
the interest of all individuals and institutions. Football, with
its organization and organizational form, exists as being one
of the most important players in all of the political end economic systems.
The global economic crisis of 2008 is gradually deepening
and turning into a spiral. The crisis is affecting not only all
the stages of social life but also production, consumption
and sharing of goods and service. The recent indicators related to football economy are rather bleak. Football organizations, institutions, federations, clubs, athletes, football fans,
football enterprises and football producers and consumers
should develop new strategies for the potential damages of
this crisis.
METHODOLOGY: In this descriptive study conducted in order to determine the influence of the crisis on football, the
economic structures of organizations and institutions related
to football and the financial movement of football economy
are examined through statistics of sports economy.
The material of this research are composed of primary and
secondary sources which are directly or indirectly related to
the subject, statistics of sports economy and primary data
obtained from related organizations and institutions. “Documentation Method” was used in acquirement of the documents and findings mentioned herein.
FINDINGS: Several statistics indicating the effects of the
global economic crisis of 2008 on football sector and findings about the economic aspect of football are handled comparatively and the significant parameters of economic data
are presented with graphics and tables.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Crisis management,
which has an important place in the field of administrative
science, involves vital knowledge and findings in terms of
economics and implementation in football organizations
and institutions. Against the unexpected situations in football sector, this crisis environment can be assessed healthily
through using applications and strategies of crisis management, taking measures and precautions against the effects
of the economic crisis which is faced in football domain. And
new opportunities can be considered as possible to emerge
in this way.
Keywords: Economics, Crisis, Management, Football
PROFESYONEL FUTBOLCULARIN
ALGILARINA GÖRE KULÜP
YÖNETİCİLERİNİN DÖNÜŞÜMSEL
LİDERLİK ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR
ARAŞTIRMA
Recep CENGİZ1, İ. Fatih YENEL2, Necati CEMALOĞLU3
1Harran Üniversitesi BESYO, Ş.Urfa
2Gazi Üniversitesi BESYO, Ankara
3Gazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Ankara
Kulüplerin amaç ve hedeflerine ulaşmak için hazırladıkları planların her türlü olası durumu kapsamaması, kulüplerin
içinde yaşadığı çevrenin son derece dinamik olması ve belki
de en önemlisi futbol oyunun değişken, öngörülmeyen ve
karmaşık bir yapıya sahip olması kulüplerin etkili liderlik gereksinimi ortaya çıkarmaktadır. Futbol kulüp yöneticilerinin
dönüşümsel liderlik stillerinin futbolcular üzerindeki etkilerinin belirlenememiş olması, bu çalışmanın yapılması ihtiyacını
ortaya koymaktadır. Bu bağlamda araştırmanın amacı, profesyonel futbolcuların, yöneticilerinin dönüşümsel liderlik stillerini algılamaları ve takım üzerindeki etkisini araştırmaktır.
Araştırmanın evreni; Türkiye Profesyonel Futbol Liginde
Görev yapmakta olan 4902 Profesyonel Futbolcu, örneklemini; basit tesadüfi örneklem yoluyla seçilen 65 takımdan
1014 futbolcu oluşturmaktadır. Verilerin toplanmasında kulüp yöneticilerinin dönüştürücü liderlik düzeylerini belirlemek amacıyla “Dönüşümcü (transformational) Liderlik” anketi
kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde, frekans, yüzde,
homogeneity of variances, one–way aNOVA, Tamhan-T2 ve
Tukey, testleri kullanılmıştır.
Araştırma sonuçlarına göre; araştırmaya katılan futbolcuların (%44,1)’inin 23–29 yaş grubunda oldukları, (%70,3)’ünün
orta öğretim mezunu olduğu, (%48,3)’ünün 7–10 yıl arası
profesyonel iş deneyimine sahip olduğu saptanmıştır. Analiz sonuçlarına göre, dönüşümcü liderlik stillerine yönelik
algılarından Telkinle güdüleme ve Bireysel Destek alt boyutları ile yaş değişkenini arasında, anlamlı bir fark olduğu
görülmektedir(p<,05). Bu verilere dayanarak, dönüşümsel
liderlik özelliğine sahip yöneticilerin, futbolcuların yüksek
ve başarılabilir hedefler belirlemelerinde yardımcı oldukları, inandıkları ve başarılı olanlara saygı duydukları görüsüne
ulaşılabilir.
Sonuç olarak, dönüşümsel liderliğe sahip kulüp yöneticilerinin futbolcular üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olduğu saptanmıştır. Bu verilere dayanarak dönüşümsel Liderlik
modeliyle yüksek performanslı bir takım elde edebilmek için,
doğru bir hareket tarzı olacağı söylenebilir.
Anahtar Kelimeler: Futbolcu, Yönetici, Dönüşümsel Liderlik
45
3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ
S03
Salon
Saat
Moderatör
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
16:30-16:45
Cengiz Akalan
DAR ALAN OYUNLARINDA
ANTRENMAN ŞİDDETİNİN
BELİRLENMESİ
Özcan BİZATİ
Günümüz futbolunda birkaç özelliği bir arada antrene etmek için 20-40 m eninde ve 40-60 m uzunluğundan oluşan
değişken ölçülü alanlarda 2 ye 2 den 9 e 9 kadar oyuncudan
oluşan takımları dar alan oyunları ile antrene etmek daha kolay ve daha etkili olmaktadır. Fakat dar alan oyunlarında en
önemli problem uygun seviyede antrenman şiddetinin ayarlanması olarak gözükmektedir. Antrenman şiddetini ayarlamada göz önünde bulundurulması gerekli öğeler ise aerobik
ve anaerobik kapasite, sürat, süratte devamlılık, kuvvet, vki,
sıçrama, patlayıcı kuvvet özellikleri ve sporcuların mevkisel
pozisyonları olmalıdır. Bu çalışmada; sporcuların özelliklerine
dikkat edilmeden oluşturulan takımlar ile sporcuların özelliklerine dikkat edilerek oluşturulan takımların kendi aralarında
yaptıkları dar alan oyunlarında, antrenmanın amacına göre
kazanımlarının tespit edilmesi amaçlanmıştır.
Çalışma grubu 4 ü kaleci olmak üzere 20 üst düzey profesyonel futbolcudan oluşmuştur ve kaleciler ile ilgili ölçümler
çalışmaya dahil edilmemiştir.
Oynanan birinci dar alan oyunları sonucunda elde edilen
bulgular incelendiğinde eşleşmiş sporcuların kalp atımı değerleri arasında belirgin farkların olduğu (sporculardan birisinin kalp atımı ortalaması 160 iken diğer eşin kalp atımı ortalamasının 185) gözlenmiştir. Ek olarak bu sporcular arasında
topla oynama sürelerinde de oyun süresine göre belirli farklılıkların olduğu (1 dk lık oyunda birisi 25 sn topla oynarken,
diğeri 15 sn), sahip oldukları toplarla atak sonlandırmalara
bakıldığında da farklılıkların olduğu (birisi 6 diğeri 2) gözlemlenmiştir.
Oynanan ikinci dar alan oyunlarında ise öncelikle topla
oynama süreleri ve atak sonlandırma sayılarının birbirlerine
çok yaklaştığı gözlemlendi. Ayrıca kalp atımı değerlerinde
daha önce düşük kalp atımı olan sporcularda artış, kalp atımı
değerleri yüksek olanlarda düşüşler tespit edilmiş, ortalama
aralarındaki farkın en fazla 5.1 olduğu tespit edilmiştir.
Ayrıca her iki grubun oyuncu sayısı artırıldıkça kalp atımı
ortalamalarında düşüş söz konusu olmuştur. Aynı türden bulguları R. Sassi, T. Reilly ve F. Impellizzeri (2005) Valencia Futbol
kulübünde yaptıkları çalışmada elde etmişlerdir. Yani daha az
sayıda oluşan sporculara dar alan oyunu oynatıldığında fizyolojik yüklenim daha fazla olmaktadır.
2 ye 2 (kaleci dahil) oyunda kalp atımı ortalaması Flanagan
ve Merrick (1996) in yaptığı çalışmada tespit ettikleri yüksek
şiddet bölgesi aralığının üst sınırı olarak gözükmektedir. Batchev ve arkadaşlarının 2001 yılında yaptıkları çalışmada maç
kalp atımı ortalamasını 162, Bangsbo (1991) de yaptığı çalışmada Danimarkalı oyuncuların maç kalp atımı ortalamasını
164 olarak belirlemişlerdir ki bu ortalamalar oynatılan dar
alan oyununda 9 a 9 oyun kalp atımı ortalamasına yakın olarak tespit edilmiştir. Ali ve Farraly nin (1991) de profesyonel
oyuncularda elde ettiği kalp atımı ise 171 ortalama ile 5’e
46
5 dar alan oyununda elde edilen değere yakın olarak göze
çarpmaktadır.
Futbolcuların mevkisel pozisyonları, motorik ve fizyolojik
değerleri göz önüne alınarak oynatılan oyunlarının, bu özellikler göz önüne alınmadan oynatılan oyunlara göre sporcuların gelişimi üzerinde daha etkili oldukları tespit edilmiştir.
Ayrıca sporculara antrenman yüklenimlerinde daha dengeli
yüklenimler yapıldığı böylece hemen hemen her sporcunun
oyunlara daha iyi motive olduğu, rekabet duygularının ortaya çıktığı gözlemlenmiştir.
S04
Salon
Saat
Moderatör
FATİH SULTAN MEHMET
18:00-18:15
Hakan Sunay
TÜRKİYE’DEKİ TEKNİK DİREKTÖRLERİN
GÖREV SÜRELERİNİN EKONOMETRİK
ANALİZİ: HAZARD MODELİ YAKLAŞIMI
Hasan ŞAHİN, Emrah ER
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
Bu çalışmada Turkcell Süper Lig’de görev yapan yerli ve
yabancı teknik direktörlerinin görev süreleri duration modeli
yaklaşımı ile analiz edilmektedir.
Analizde kullanılan veriler 1999–2000 sezonundan başlayıp 2008–2009 sezonuna kadar uzanmaktadır. Analizde ele
alınan dönemin uzunluğu verilerin elde edilebilirliği ile kısıtlanmıştır.
Türkiye’de gözlemlenen gerçeklerden birisi takımlarını sık
sık teknik direktör değişikliğine gitmeleridir. Birinci lig takımlarının çoğunda bu olguyu gözlemlemek mümkündür. Teknik
direktörler kendileri ile başlangıçta anlaşılan süre dolmadan
ya görevlerinden istifa etmek zorundadırlar ya da görevden
alınmaktadırlar. Spor basınında özelikle ifade edilen bir husus
yerli teknik direktörlere müsamahanın az olduğu ve görevlerine kısa sürede son verildiğidir. Analizde yabancı teknik direktörlerin, dört büyüklerde görev yapan teknik direktörlerin
diğer teknik direktörlerden daha uzun takımlarının başında
olup olmadıkları irdelenmektedir.
Analiz sonucunda yerli teknik direktörlerin yabancı teknik
direktörlere kıyasla takımların başında daha az kaldıkları sonucuna varılmıştır. Diğer bir bulgu da dört büyükler olarak
adlandırılan takımlarda teknik direktörlük yapanların diğer
takımlarda teknik direktörlük yapanlara kıyasla daha uzun
süre görevlerine devam etmeleridir.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Teknik Direktör, Sağkalım Analizi
9–11 Ocak 2009, ANTALYA
S05
S06
Salon
Saat
Moderatör
Salon
Saat
Moderatör
YAVUZ SULTAN SELİM
16:30-16:45
Mitat Koz
YAVUZ SULTAN SELİM
16:45-17:00
Mitat Koz
SPORCU FITIKLARINDA TANI VE
TEDAVİ
İpek ÖZYAYLALI1, Burak KUNDURACIOĞLU2, Eren ERSOY1,
Hakan KULAÇOĞLU1
1Ankara Fıtık Merkezi
2Spor Hekimliği Uzmanı
Kasık ağrısı futbolcuların birçoğunda görülen ve performansı önemli ölçüde kısıtlayabilen bir sorundur. Genelde kas
gruplarının aşırı kullanımına bağlı olduğu düşünülen kasık
ağrılarının altında yatan neden bazen sporcu fıtığı olabilmektedir. Temel patolojinin kasık arka duvarındaki zayıflık olduğu
bu durum literatürde “athletic pubalgia”, “gizli fıtık”, Gilmore’s
groin” şeklinde de isimlendirilmiştir.
Kronik ve kısıtlayıcı kasık ağrısı olan sporcularda fıtık tanısı
koymak kolay değildir. Fizik muayenede tipik kasık fıtığı bulguları yoktur. Ancak çok deneyimli eller arka duvar zayıflığını
tanıyabilir. Ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi genelde
yardımcı değildir. Son zamanlarda MR’ın tanıda çok yararlı
olduğuna dair yayınlar vardır.
Sporcularda görülen kasık ağrılarında multidisipliner çalışma büyük önem taşır. Kulüp doktoru, spor hekimliği uzmanı,
fizyoterapist, ortopedist, radyolog ve cerrah iletişim içinde
olmalıdır. Bu yaklaşım, kas gruplarına bağlı ağrılar, osteitis
pubis ve kasık fıtığı arasındaki ayırıcı tanıda başarıyı artırır.
Merkezimize başvuran futbolcular çoğunlukla kulüp doktorları veya spor hekimliği uzmanları tarafından yönlendirilmektedir. Kas yaralanmaları ve aşırı kullanım sorunları ile
osteitis pubis açısından değerlendirilen ve uygun konservatif
tedaviye rağmen düzelmeyen futbolcularda sporcu fıtığı nispeten yüksek olasılıktır. Tanıda kullandığımız standart MR’dır.
Bu sporcuların bazılarında fıtığa osteitis pubis de eşlik etmekte ve osteitis pubisin fıtık onarımı sonrasında düzelme gösterdiği radyolojik olarak izlenebilmektedir.
Cerrahi tedavide polipropilen yama ile Lichtenstein onarımı yapılmaktadır. Lokal anestezi ile yapılan ameliyatı takiben
hasta hemen yürüyebilmekte ve 2 saat içinde evine dönebilmektedir. Bu ameliyatta genellikle standart yama yerine hafif
yama kullanılmaktadır. Bazı olgularda, özellikle fizik muayenede kasık dış halkası civarında parmakla hassasiyet belirlenen
olgularda kasık duyu sinirleri de dikkatlice ortaya konmakta
ve sinirin keskin köşelenme yaptığı vakalarda sinir serbestleştirilmektedir. Yeni yayınlarda ilioinguinal sinirin kesilmesiyle
daha iyi sonuç alınacağı da bildirilmektedir. Sporcunun daha
rahat performans göstermesini sağlayabilecek bir başka operatif manevra ise eksternal oblik kas aponevrozuna, pubik köşeye yapıştığı noktada 5 mm.lik “release” yapılmasıdır. Ameliyat sonrası ortalama 3 haftada topla çalışmaya başlanmaktır.
Bu bildiride, merkezimizde cerrahi tedavi uygulanan futbolcuların değerlendirilmesi video kayıtları eşliğinde yapılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Sporcu Sağlığı, Fıtık, Sporcu Fıtığı, Kasık
Fıtığı, Tedavi
ELİT DÜZEYDEKİ FUTBOL
HAKEMLERİNİN BAZI FİZİKSEL ve
FİZYOLOJİK PARAMETRELERİNİN
İNCELENMESİ
F. VURAL, M. BALYAN, H. VURGUN
Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Futbol günümüzde; 1.4 milyon takım, 300.000 kulübü ve
240 milyondan fazla oyuncusu ile dünyanın en popüler oyunudur. Bu sporun olmazsa olması dediğimiz futbol hakemleri ise günden güne branşında gelişmesi ile birlikte kendini
değiştirmekte ve yenilemeye çalışmaktadır. Toplumlarda,
anlaşmazlıkları çatışmaları durduran, sorunları çözümleyen,
sosyal ve sportif barışı sağlayan mekanizmalar vardır. Bu noktada sportif olaylarda hakemler devreye girmektedir. Oyuncular, bir müsabaka boyunca yaklaşık olarak her 5.6 saniyede
bir hareket yapmakta ve yaklaşık olarak 1000 farklı hareket
şekli tek bir oyuncu tarafından gerçekleşmektedir. Oyundaki,
oyuncu sayısı ile bu oran bir araya getirildiğinde ortaya gözlem yapılması gereken binlerce hareket profilinin çıktığı görülmektedir. Gözleme bir de yorgunluk, içsel ve dışsal etkilerin girdiği düşünüldüğünde, hakemlerin her anlamda yüksek
donanımlara sahip olması zorunluluğu gerçeği kaçınılmazdır.
Hakemlerin müsabaka sırasında gerçekleştirdikleri koşu mesafeleri, profilleri, bunların tempoları ve ortalama kalp atım
sayıları ile ilgili daha önceden yapılan bazı çalışmalar bu durumu daha net olarak anlamamızı sağlamaktadır. Bu tarz çalışmaların sayısı son dönemlerde bir artış göstermektedir. Bu
çalışmanın amacı; Türkiye liginde çeşitli klasmanlarda görev
yapan hakemlerin bazı fiziksel özellikleri ve aerobik kapasitelerini laboratuar ortamında direkt yöntemle belirlemektir.
Araştırma; 2007-2008 sezonunda görev yapan 11 hakem (3
FIFA kokartlı) ve 9 yardımcı hakem toplam 20 hakem ile Ege
Üniversitesi Performans laboratuarında gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya katılan hakemlerin yaşları 28.8 ± 4.7 yıl, vücut
ağırlıkları 81.1 ± 22.8 kg, ve boy uzunlukları178 ± 6.8 cm’
dir. Çalışmanın sonucunda hakemlerin % yağ oranları 18.8
± 4.4, % kas oranları 80.7 ± 3.9, kalp atkım frekansları 190.5
± 10.1 ve quark b2 breath by breath yöntemiyle direkt ölçüm
yöntemiyle hesaplanan maxvo2 değerleri 49.4± 4.1 olarak
belirlenmiştir. Elde edilen değerler neticesinde bu kapasiteleri geliştirecek uygun antrenman modellerinin, uzmanlar
tarafından geliştirilerek hakemlerimizin müsabaka performanslarını olumlu yönde geliştirmesine yardımcı olabilmek
ve bundan sonra yapılacak bu tür çalışmalara örnek veriler
sunulmaya çalışılmıştır.
47
3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ
S07
S08
Salon
Saat
Moderatör
Salon
Saat
Moderatör
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
16:45-17:00
Cengiz Akalan
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
17:00-17:15
Cengiz Akalan
GENÇ FUTBOLCULARDA AEROBİK
GÜÇ PERFORMANSININ YAŞA BAĞLI
OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ
GENÇ ELİT FUTBOLCULARIN
MÜSABAKA SIRASINDA YÜKLENME
DÜZEYLERİ
A. AŞÇI1, M. AK2, H. CİHAN3
Alper ASLAN1, Caner AÇIKADA2, Hasan GÖREN3, Alpay
GÜVENÇ4, Tahir HAZIR2, Asaf ÖZKARA5
1Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu,
Beytepe, Ankara
2Qarabagh Spor Kulübü, Bakü, Azerbaycan
3Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğt. Fak. Beden Eğitimi ve Spor
Yüksekokulu, Trabzon
Futbol, iyi geliştirilmiş aerobik ve anaerobik dayanıklılık gerektiren ve aralıklı olarak uygulanan aktiviteleri içermektedir.
Kısa süreli bu aralıklar sırasında futbolcunun fizyolojik olarak
toparlanması ve bir sonraki yüksek şiddetli aktiviteye hazır olması gerekmektedir. Toparlanma hızı aerobik güç performansı diğer bir değişle maksimum oksijen tüketimi ile yakından
ilişkilidir. Aerobik gücün belirlenmesinde birçok laboratuvar
ve saha testi bulunmaktadır. Son yıllarda geliştirilmiş saha
testi olan Yo-Yo aralıklı toparlanma testi (YoYoIRT), kısa aralıklarla şiddeti giderek artan yüklenmelerin uygulanmasını içerdiğinden futbolcuların aerobik dayanıklılığının değerlendirilmesinde sıklıkla kullanılmaktadır. Kas biyopsisi ve kan testleri,
YoYoIRT testinin anaerobik enerji sistemini de belirgin şekilde
uyararak maksimum aerobik cevaba neden olduğunu göstermiştir. Bu bağlamda, bu çalışmanın amacı yirmi yaş ve altı
genç futbolcuların aerobik güç performanslarını belirlemek
ve yaşa bağlı farklılaşma olup olmadığını araştırmaktır.
Yaşları 13 ile 20 arasında değişen 536 genç futbolcu yirmi
metrelik koşu parkurunda Yo-Yo IRT’nin birinci düzey protokolüne (YoYoIRT-1) katılmışlardır. Test süresince kalp atım
hızı Polar marka monitörler ile kaydedilmiş ve sonrasında da
maksimum kalp atım hızı (KAHmaks) Protrainer yazılımı ile hesaplanmıştır. Futbolcular, ses sinyallerini üstüste iki kez yakalayamayınca test sonlandırılmış ve katedilen toplam mesafe
kaydedilerek maksimum oksijen tüketimleri (VO2maks) hesaplanmıştır. VO2maks ve KAHmaks değişkenleri açısından yaş
grupları arası fark tek yölü varyans analizi ve takiben Tukey
Post Hoc yöntemleri ile araştırılmıştır.
VO2maks ve KAHmaks yaş grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (sırasıyla, F(7,535)= 16.394,
p<0.05; F(7,535)= 3.443, p<0.05). Post Hoc analizi sonucunda
VO2maks’daki farklılığın, 15 ve altı yaş grupları ile 16 ve üzeri
yaş grupları arasındaki farkın anlamlı olmasından kaynaklandığı görülmüştür. KAHmaks’daki farklılık ise 14 yaş grubunun
diğer gruplara oranla daha düşük değer ortaya koymasından kaynaklanmıştır. Sonuç olarak, VO2maks’ın 16 yaşa kadar
yaştaki artışa paralel olarak arttığı ancak, 16 ve üzeri yaşlarda
yaşa bağımlı olarak bir artış sergilemediği görülmektedir.
48
1 Mustafa Kemal Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
2
Hacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu
3 Algoritma Bilgi İşlem Ltd.Şti
4Akdeniz Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
5 Futbol Federasyonu, FGM, Eğitim Müdürlüğü
AMAÇ: Bu çalışmada futbol maçlarının oyuncular üzerinde
oluşturduğu fizyolojik stress düzeyi, hareket profilleri, oyuncuların bireysel olarak farklı laktat konsantrasyonlarına denk
gelen koşu hızı aralıklarında kat ettikleri mesafe ve metabolik
performans parametreleri ile hareket profillerinin ilişkileri incelenmiştir.
YÖNTEM: Çalışmada veriler dört A genç takımın katıldığı
turnuva maçları sırasında 36 futbolcudan toplanmıştır. Maçlar
süresince kalp atım hızı (KAH) 5 sn aralıklar ile kaydedilmiştir.
Her 15 dakikalık periyot sonunda alınan kan örneklerinden
laktat (La) konsantrasyonu belirlenmiştir. Kan alma için verilen aralarda her bir deneğin Subjektif Algılanan Zorluk Düzeyi (AZD) değeri sorgulanmıştır. Maçlar taç çizgisine paralel
olarak yerleştirilmiş altı sabit kamera tarafından kaydedilmiş
ve Mathball (Algoritma Bilgi İşlem Ltd.Şti) maç analiz yazılımıyla yürüme (Y), jogging (J), düşük, orta ve yüksek şiddet
koşu (DŞK, OŞK ve YŞK), düşük, orta ve yüksek şiddet sprint
(DŞS, OŞS ve YŞS) ile kat edilen mesafe belirlenmiştir. Farklı
La konsantrasyonlarına denk gelen koşu hızları Dairesel Modifiye Mekik Testi ile belirlenmiş ve < 2, 2–4 ve > 4 mmol/L La
koşu hızlarında kat edilen mesafe yazılım yardımı ile hesaplanmıştır.
BULGULAR: Maçların 1.devrelerinde elde edilen La ve KAH
cevapları 2.devrelerden yüksek bulunmuştur (p<0.01). Ancak, maçların 2.devrelerinde belirlenen AZD değerleri 1.devrelerden yüksektir (p<0.01). Grafik 1, 2 ve 3 farklı mevkilerdeki
oyuncuların La, KAH ve AZD değerlerinin 15 dk’lık periyotlardaki değişimini göstermektedir. Bu değişkenlerin maç genelindeki ortalamaları dikkate alındığında forvet oyuncularının
La değerleri orta saha ve defans oyuncularından yüksek
olmasına rağmen yalnızca defans oyuncuları ile arasındaki
fark anlamlılık seviyesindedir (p<0.05). Defans oyuncularının
KAH cevapları orta saha ve forvet oyuncularından sırasıyla %
2,8 ve % 2,4 düşük olmakla birlikte mevkiler arasındaki fark
anlamsız bulunmuştur (p>0.05). Aynı şekilde, AZD değerleri
açısından da farklı mevkilerdeki futbolcuların değerleri benzerdir (p>0.05). 1.devre kat edilen mesafe 2.devreden % 8,26
daha yüksektir (p<0.01). Ayrıca, 1.devre J, DŞK, OŞK, YŞK ve
DŞS ile kat edilen mesafe 2.devrelerden sırasıyla % 12,76, %
17,36, % 14,93, % 15,06 ve % 19,91 daha yüksektir (p<0.01).
Ancak, maçların 2. devrelerindeki Y mesafesi 1.devrelerden %
5,52 daha fazladır (p<0.01). OŞS ve YŞS ile kat edilen mesafe
değerleri açısından da maçların 1.devrelerinde kat edilen mesafe 2.devrelerden sırasıyla % 2,81 ve % 6,87 yüksek olmakla
birlikte bu fark anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). Ayrıca, maç-
9–11 Ocak 2009, ANTALYA
ların 1.devrelerinde < 2 , 2 – 4 ve > 4 mmol/L La koşu hızlarında kat edilen mesafe 2.devrelerden sırasıyla % 5,32, % 15,06
ve % 14,01 daha yüksek bulunmuştur (p<0.01). Grafik 4 ve
5’te ise farklı hareket kalıplarında ve La konsantrasyonlarına
denk gelen koşu hızı aralıklarında kat edilen mesafe değerleri
mevkiler dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Ayrıca, 2 mmol/
L’den başlamak üzere 2.5, 3, 3.5,….ve 6.5 mmol/L La konsantrasyonuna denk gelen koşu hızı değerleri ile maçlarda kat
edilen toplam mesafe arasında r = 0.482 ile r = 0.570 arasında
değişen korelasyon değerleri elde edilmiştir (p<0.05).
SONUÇ: Maçların 2.devrelerinde La, KAH ve kat edilen mesafe değerleri düşmektedir. Ancak fiziksel iş, hacim ve şiddet
açısından düşmesine rağmen futbolcular maçların ilerleyen
periyotlarını daha zorlu olarak algılamaktadırlar. Ayrıca, maçlara verilen metabolik cevaplar ve hareket profilleri oyun içi
pozisyondan etkilenmektedir. Literatürde, benzer bulgular
rapor edilmiştir (Mohr ve ark, 2003).
S09
Salon
Saat
Moderatör
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
17:15-17:30
Cengiz Akalan
AEROBİK GÜCÜN BELİRLENMESİNDE
KULLANILAN SAHA VE LABORATUVAR
TESTLERİNİN KARŞILAŞTIRMASI
Utku ALEMDAROĞLU, Uğur DÜNDAR, Yusuf KÖKLÜ
Pamukkale Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu
Bu araştırma, maksimal oksijen tüketimini belirlemek için
kullanılan Bruce, Mekik ve Yo-yo testlerinden formüller yardımıyla elde edilen indirekt VO2maks-tahmin değerleriyle, bu
testlerde oksijen analizörü kullanılarak belirlenen direkt VO2maks-ölçüm değerinin karşılaştırılması amacıyla yapılmıştır.
Araştırmaya Denizli ili 1. amatör kümesinde farklı takımlar da
futbol oynayan, yaş ortalamaları 21.92 ± 2.58 yıl, boy ortalamaları 176.14 ± 8.55 cm ve vücut ağırlıkları 72.28 ± 6.82 kg
olan 14 sporcu gönüllü olarak katılmıştır. Denekler üç gruba
ayrılarak ve her grup için en az üç gün arayla ve farklı sıralarla
(random olarak) Bruce protokolü (BP) (laboratuarda) Yo-Yo
testi ve Mekik testi (MK) (spor salonunda) uygulanmıştır. Çalışma sonucu formüller yardımıyla indirekt olarak hesaplanan
VO2maks-tahmin ile direkt olarak ölçülen VO2maks-ölçüm değerleri karşılaştırılmıştır. Ayrıca üç testten ayrı ayrı elde edilen
49
3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ
VO2maks-ölçüm değerleri, KAHmax değerleri, VO2maks-tahmin
değerleri ve RER değerleri birbirleriyle karşılaştırılmıştır. Karşılaştırmalar bağımlı gruplarda parametrik test olan tekrarlı
ölçümlerde varyans analizi ve iki eş arasındaki farkın önemlilik testi ile yapılmıştır. Yapmış olduğumuz çalışma sonucunda
testlerden elde edilen VO2maks-ölçüm değerlerinin istatistiksel
olarak anlamlı fark göstermediği (p>0.05), çalışmada deneklerin üç test sonucunda ulaştıkları en yüksek kalp atım hızı ve
220-yaş formülü kullanılarak hesaplanan KAHmaks değerlerinin arasında da istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadığı
tespit edilmiştir (p>0.05). Her üç test sonunda elde edilen
VO2maks-tahmin değerleri ile VO2maks-ölçüm değerlerinin karşılaştırılması sonucu Yo-Yo ve Mekik testi için tahmin ve ölçüm
değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark çıkarken
(p<0.05) Bruce testinde elde edilen değerler arasında anlamlı
fark ortaya çıkmamıştır. Sonuç olarak Oksijen analizörü yardımıyla VO2maks belirlenmesinde ve KAHmaks belirlenmesinde
bu üç test protokolü birbirlerinin yerine kullanılabilir ancak
futbol oyuncularında aerobik gücü belirlemek için oksijen
analizörü kullanılması gerektiği düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: VO2maks, KAHmaks, Aerobik güç, Mekik
testi, Bruce protokolü, Yo-Yo testi
S10
Salon
Saat
Moderatör
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
17:45-18:00
Niyazi Eniseler
FUTBOLDA KÜÇÜK ALAN
OYUNLARINA VERİLEN FİZYOLOJİK
CEVAPLARIN KARŞILAŞTIRILMASI
Yusuf KÖKLÜ1, Alper AŞÇI2, Fatma ÜNVER KOÇAK1, Utku
ALEMDAROĞLU1, Uğur DÜNDAR1
1Pamukkale Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu
2Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu
Bu araştırma, küçük alan oyunlarına verilen fizyolojik cevaplar arasında fark olup olmadığını belirlemek amacıyla
yapılmıştır. Araştırmaya bir süper lig takımının alt yapısında
futbol oynayan 16 sporcu (yaş: 15.7 ± 0.4 yıl, boy: 176.8 ± 4.6
cm, vücut ağırlığı: 65.5 ± 5.6 kg, VO2maks: 53.1 ± 5.9 ml.kg-ı.dkı ve KAH
-ı
maks: 195.9 ± 7.4 atım.dk ) gönüllü olarak katılmıştır.
Futbolculara antropometrik ölçümleri takiben Modifiye Mekik Koşusu Testi ve YoYo Aralıklı Toparlanma Testi uygulanmıştır. Daha sonra ikişer gün arayla 1x1, 2x2, 3x3, 4x4 küçük
alan oyunları altışar set oynatılmıştır. Deneklerin küçük alan
oyunları sonucunda 1x1, 2x2, 3x3, 4x4 oyunlardaki 6 setin
Laktik Asit (LA), Kalp Atım Hızı (KAH) ve Maksimum Kalp Atım
Hızı Yüzdesi (%KAHMaks) ortalamaları 1x1 oyun için 9.4 ± 2.9
mM.L-ı, 168.6 ± 8.8 atım.dk-ı, % 86.1 ± 4.2; 2x2 oyun için 8.0
± 2.8 mM.L-ı, 172.3 ± 10.0 atım/dk., % 88.0 ± 4.9; 3x3 oyun
için 7.5 ± 2.5 mM.L-ı, 181.7 ± 6.9 atım.dk-ı, % 92.8 ± 4.1; 4x4
oyun için 7.2 ± 2.7 mM.L-ı, 179.3 ± 8.4 atım.dk-ı, % 91.5 ±
3.6 olarak bulunmuştur. Oyunlar arası ve setler arası farklar
tekrarlı ölçümlerde varyans analizi ile; farkların hangi oyunlardan ve setlerden kaynaklandığı ise Bonferroni Post-Hock
ile belirlenmiştir. Herbir oyundaki setler karşılaştırıldığında,
LA, KAH ve %KAHMaks değişkenleri açısından setler arasında
istatistiksel olarak anlamlı farklar bulunmuştur (p<0.05). Diğer yandan 1x1, 2x2, 3x3 ve 4x4 küçük alan oyunları arasında
LA açısından anlamlı bir fark bulunmamakla birlikte, KAH ve
50
%KAHMaks değişkenlerinde istatistiksel olarak anlamlı farklar
bulunmuştur (p<0.05). Sonuç olarak, 1x1 ve 2x2 küçük alan
oyunlarının 3x3 ve 4x4 oyunlara göre farklı fizyolojik cevaba
neden olduğu görülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Kalp Atım Hızı, Relatif Maksimum Kalp
Atım Hızı, Laktik Asit, Küçük Alan Oyunları
S11
Salon
Saat
Moderatör
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
18:00-18:15
Niyazi Eniseler
10-15 YAŞ GRUBU GENÇ
FUTBOLCULARIN BAZI FİZİKSEL
ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ
Fırat AKÇA, Sürhat MÜNİROĞLU, Cengiz AKALAN, Mitat
KOZ, Gülfem ERSÖZ, Eray UYGUR, Fatih ÇARDAK
Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Bu araştırmanın amacı Turkcell süper ligde oynayan bir takımın altyapısındaki 10-15 yaş grubu genç futbolcuların bazı
fiziksel özelliklerini ölçmek ve birbirileriyle olan ilişkilerini belirlemektir.
Araştırmanın denek grubu 100 futbolcudan oluşmaktadır.
Somatotip ölçümler laboratuvarda, diğer ölçümler ise futbol
takımının antrenman tesislerinde yapılmıştır. Deneklerin boy,
vücut ağırlığı, vücut yağ yüzdesi ve somatotip ölçümleri yapılmıştır. Squat sıçrama, aktif sıçrama, durarak uzun atlama, 5-1020 ve 30 m. sürat testleri, Bangsbo’nun yön değiştirmeli 34,2
metre’lik aralarında 25 sn. dinlenme süresini içeren 7 set’ten
oluşan intermittent sürat testleri uygulanmıştır. İntermittent
sürat testi sırasında deneklerin kalp atım hızları da kaydedilerek, yüklenme ve toparlanma durumları tespit edilmiştir. Somatotiplerin belirlenmesinde Heath-Carter yöntemi kullanılmış, vücut yağ yüzdeleri Yuhazs formülüne göre belirlenmiştir.
Verilerin analizinde SPSS 11 (Statistical Package for Social
Science) istatistik paket programı kullanılmış ve Pearson korelasyon analizi uygulanmıştır. İstatistiksel anlamlılık düzeyi
olarak alfa değeri 0.05 kabul edilmiştir.
Ölçümler sonucunda 10 yaş grubunun, vücut yağ yüzdesi 11,19±1,70 endomorfi, mezomorfi ve ektomorfi değerleri
sırasıyla, 3,07± 0,78 – 2,90±0,76 – 3,89±0,90 bulunmuştur.
11 yaş grubunun vücut yağ yüzdesi 11,68±2,19, endomorfi, mezomorfi ve ektomorfi değerleri sırasıyla, 3,26± 1,08
– 2,95±0,77 – 4,04±1,11 bulunmuştur. 12 yaş grubunun vücut yağ yüzdesi 10,32±1,16 endomorfi, mezomorfi ve ektomorfi değerleri sırasıyla, 2,43± 0,50 – 3,16±0,77 – 4,15±0,77
bulunmuştur. 13 yaş vücut yağ yüzdesi 10,99±1,77 endomorfi, mezomorfi ve ektomorfi değerleri sırasıyla, 2,42± 0,69
– 2,15±0,82 – 4,31±0,99 bulunmuştur. 14 yaş grubunun vücut yağ yüzdesi 10,92±0,68 endomorfi, mezomorfi ve ektomorfi değerleri sırasıyla, 2,34± 0,41 – 2,92±0,88 – 4,15±0,90
bulunmuştur. 15 yaş grubunun vücut yağ yüzdesi 11,11±1,07
endomorfi, mezomorfi ve ektomorfi değerleri sırasıyla, 2,24±
0,59 – 3,13±0,41 – 3,59±0,90 bulunmuştur.
Ölçümler sonucunda, squat sıçrama ile 5m., 10m., 20 m.
ve 30 m. sürat dereceleri arasında sırasıyla .66, .69, .80 ve .81
değerinde negatif ilişki bulunmuştur. Aktif sıçrama ile 5m.,
10m., 20 m. ve 30 m. sürat dereceleri arasında sırasıyla .70,
.73, .77 ve .75 değerinde negatif ilişki bulunmuştur. İntermittent sürat testi ortalama derecesi ile boy ve vücut ağırlığı ara-
9–11 Ocak 2009, ANTALYA
sında sırasıyla .61 ve .58 değerinde negatif ilişki, 5m., 10m.,
20 m. ve 30 m. sürat dereceleri arasında sırasıyla .50, .68., .68.
ve .67 değerinde negatif ilişki bulunmuştur.
Tüm ölçüm sonuçlarının yaş gruplarına göre birbiri içinde
ve birbirleri arasındaki ilişkileri araştırılarak bulguların yurtiçi
ve yurtdışı bazı çalışmalarla karşılaştırmaları yapılmıştır. Sonuç olarak 10-15 yaş grubu futbolcuların somatotip özellikleri Türk sporcularda çalışma sonuçlarıyla benzer bulunmuş,
yabancı futbolcuların ise daha mezomorfik bir yapı gösterdiği görülmüştür. Çabuk kuvvet ve sprint ilişkisi incelendiğinde
sprint mesafesi arttıkça çabuk kuvvetle istatistiksel ilişkinin
arttığı gözlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Genç Futbolcu, Sürat, Somatotip, Çabuk Kuvvet
S12
Salon
Saat
Moderatör
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
18:15-18:30
Niyazi Eniseler
12 YAŞINDAKİ (DOĞUM AYLARINA
GÖRE DÖRT GRUBA AYRILMIŞ)
ERKEK FUTBOLCULARIN KUVVET
VE SÜRAT ÖZELLİKLERİ İLE VÜCUT
PROPORSİYONLARININ İNCELENMESİ
Ani AGOPYAN, Nurper ÖZBAR, Nuri TOPSAKAL, Nurcan
DEMİREL, Sinan BOZKURT
Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, İstanbul
Bu çalışmanın amacı, erkeklerde ergenlik öncesi geçiş dönemi olan 12 yaş sürecinde doğum aylarına göre üçer aylık
dönemler halinde gruplandırılan lisanslı futbolcuların, kuvvet ve sürat özellikleri ile vücut proporsiyonlarının ilişkilerinin
değerlendirilmesidir.
Bu araştırmaya, Türkiye Futbol Federasyonu’nun 2008 yılı
yaz döneminde Isparta, Bolu ve Sivas illerinde düzenlemiş
olduğu “Futbol Köyü Projesi”’ nde yer alan 12 yaş grubundaki
(1996 doğumlu) 401 erkek futbolcu gönüllü olarak katılmıştır. Araştırma grubundaki aynı yıl doğan bu futbolcular doğum günlerine göre üçer aylık dönemler halinde Grup 1 (G1/
n=184;12.7-12.5 yaş / Ocak-Mart), Grup 2 (G2/n=103; 12.412.2 yaş / Nisan-Haziran), Grup 3 (G3/n=79; 12.1-11.11 yaş /
Temmuz-Eylül) ve Grup 4 (G4/n=35; 11.10-11.8 yaş / EkimAralık) olmak üzere dörde ayrılmıştır. Gruplar boy, vücut ağırlığı ve antrenman yaşları açısından benzer özellikler göstermiştir. Gruplara bazı kuvvet (DS=dikey sıçrama, DUA=durarak
uzun atlama, MK=mekik) ve sürat (30 m.) testleri uygulanmıştır. Ayrıca boy, vücut ağırlığı ve oturma yükseklikleri alınarak
vücut proporsiyonları (BMI=beden kitle indeksi, CI=cormique
indeks ve BI=bacak indeksi) belirlenmiştir. Yapılan istatistiksel
analizler sonucunda DS, DUA, MK ve 30 m. parametrelerinde
G1’in bütün gruplara oranla en iyi ortalamaları elde ettiği ve
tüm parametrelerde G3’le arasındaki farkın istatistiksel olarak pozitif yönde anlamlı olduğu (p <0.05), G4’le ise bir farkın
bulunmadığı (p>0.05) tespit edilmiştir. Ayrıca G1’in DS ve MK
değerlerinde elde ettiği farkın G2 ile istatistiksel olarak anlamlı olduğu (p<0.05) ve DUA ve 30 m. değerleri arasında ise
G2 ile fark bulunmadığı belirlenmiştir (p>0.05).
Tüm grubun vücut proporsiyonları ile 30 m. sürat ve kuvvet
parametrelerinden DUA arasında hiçbir ilişki bulunamamıştır.
DS ile grubun yaşıtlarına göre boy ortalamaları ve BMI değerleri arasında; ayrıca MK ile CI ortalamaları arasında negatif
yönlü anlamlı (p<0.05) bir ilişki tespit edilmiştir.
Sonuç olarak; aynı yaşta benzer özellikler taşıyan ve futbol
oynayan çocukların kuvvet ve sürat parametrelerinde bazı
farklılıklar sergiledikleri belirlenmiştir. Literatürde 12 yaş döneminde bazı motor özelliklerin durağanlık gösterdiği söylenmektedir. Çalışmamızda bu durumun 12 yaş dönemine
yeni girmekte olan çocuklarda gözlendiği; ancak özellikle 12
yaşın orta periyodunda bulunan futbolcuların daha yüksek
performans sergiledikleri saptanmıştır. Bu durum aynı yaş
döneminde ancak farklı aylarda doğan çocukların bireysel
becerilerinde farklılıklar gösterebileceği düşüncesini ortaya
koymuştur. Ayrıca vücut proporsiyonlarının bazı kuvvet parametrelerinde performansı etkileyebilecek faktörlerden biri
olabileceği sonucuna varılmıştır.
S13
Salon
Saat
Moderatör
FATİH SULTAN MEHMET
16:45-17:00
Levent İnce
AMATÖR VE PROFESYONEL
FUTBOLCULARIN BAŞARILARINA
GÖRE LİDERLİK GÜCÜ ALGILARI
Erkut KONTER
Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve
Spor Bölümü
İzmir, TÜRKİYE
Sporda liderlik gücü ile ilgili çalışmalar oldukça yenidir. Futbolda liderlik gücü ile ilgili araştırmalar ise oldukça azdır. Son
zamanlardaki çabalara karşın futbolda liderlik gücü algısı ve
başarıya yönelik olarak önemli bir araştırma boşluğu bulunmaktadır. Bu nedenle, bu çalışmanın amacı, amatör ve profesyonel futbolcuların başarılarına (ilk üçe giren ve girmeyen
takımların futbolcularına ) göre liderlik gücü algılarını (zorlayıcılık gücü, özdeşleşim gücü, yasal güç ve uzmanlık gücü)
araştırmaktır.
Veriler 870 futbolcudan toplanmıştır (n=173 profesyonel
ve n=697 amatör). Futbolcuların ortalama yaşı 18.40 ve lisanlı
olarak ortalama futbola katılma süreleri ise 6.00’dır (standart
sapma=4.15). Verilerin toplanmasında Türkçeye uyarlanan
‘Futbolda Liderlik Gücü Ölçeği’nden ve bilgi formundan
yararlanılmıştır. Yararlanılan ölçeğin Cronbach Alpha Güvenilirlik Katsayısı 0.60 ile 0.75 arasında değişmektedir. Antrenörlerden ve futbolculardan izin alındıktan sonra testlerin uygulanacağı yerler belirlenerek veriler toplanmıştır. Toplanan
veriler Nonparametrik Kruskal-Wallis Testi ile analiz edilmiştir.
Verilerin analizi amatör ve profesyonel futbolcuların başarı
durumlarına göre liderlik gücü algılarının hiçbirinde anlamlı
sonuç vermemiştir (p>.05). Başka bir ifadeyle, amatör ve profesyonel futbolcuların yukarıda belirtilen liderlik gücü algılarına göre 2X2 karşılaştırmalar (Başarılı-Profesyonel, Başarılı
Olmayan-Profesyonel, Başarılı-Amatör ve Başarılı OlmayanAmatör) anlamlı sonuçlar ortaya koymamıştır. Bu araştırmada
futbolda liderlik gücü algısı daha öte tartışılarak önerilerde
bulunulmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Liderlik Gücü Algısı, Futbol, Başarı, Amatör Futbol, Profesyonel Futbol
51
3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ
S14
S15
Salon
Saat
Moderatör
Salon
Saat
Moderatör
FATİH SULTAN MEHMET
17:00-17:15
Levent İnce
FATİH SULTAN MEHMET
18:15-18:30
Hakan Sunay
SÜPER LİG VE I. LİG
FUTBOL OYUNCULARININ
ANTRENÖRLERİNDEN ALGILADIKLARI
LİDER DAVRANIŞLARININ SPORCU
TATMİNİ ETKİSİ
KUZEY KIBRIS TÜRK
CUMHURİYETİ’NDE BAYAN
FUTBOLUNUN DURUMU VE GELİŞİM
ÖNERİLERİ
A. TÜRKSOY, N. SÖNMEZ
Girne Amerikan Üniversitesi Spor Yüksekokulu
İstanbul Üniversitesi beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
KKTC de bayan futbolu yeni gelişmekte olan bir branş olarak gözümüze çarpmaktadır. Yeni bir branş olmasından dolayı önceleri toplum tarafından benimsenmesi zor olmuştur.
Bir çok ülkede olduğu gibi KKTC’de de futbolun erkek oyunu
olduğu düşüncesi yaygındı. 1994 yılında ilk adımları atılan
bayan futbolu 2 yıl sonra bazı olumsuzluklar yüzünden bitmiştir.
2004 yılında Akdeniz Spor Birliğinin bayan futbol takımı
kurmasıyla yeniden ivme kazanan bayan futbolunda 4 yıl
içerisinde büyük gelişme kaydedildiğini belirtebiliriz. Bayanların istekli ve özverili çalışmaları öncelikle ailelerin bakış
açısını değiştirmiş ve bayan futboluna sıcak bakmalarını sağlamıştır. Özellikle yazılı basında bayan futbolu daha fazla yer
almaya, mücadeleleri taktir toplamaya başlamıştır. Özellikle
2008 yılında KKTC’de bayan futbolu daha fazla tanınmaya
başlamıştır. Bunun örneklerini vermek gerekirse, bayan futbolcularının ülkede tek spor dergisine kapak olmaları, bayan
futbol antrenörünün ülkede yılın antrenörü seçilmesini belirtebiliriz.
Bayan futbolu KKTC de henüz tam olarak istenilen düzeye
geldiğini ve yaygınlaştığını söyleyemeyiz. Ancak Türkiye nifusu ile KKTC nifusu kıyaslandığında hem takım sayısı hemde
sporcu sayısı bakımından küçümsenemeyecek orandadır.
Ancak KKTC de bayan futbolunun daha ileriye götürülebilmesi için bayan futbolunun ilk öğretimede başlaması gerekmektedir. Okullarda sınıflar arası ve okullar arası turnuvalar,
maçlar organize ederek yetenekli sporcuların tesbit edilerek
bayan futbolunda faaliyet gösteren kulüplere bu çocukların
yönlendirilmesi sağlanmalıdır. Bunu biraz daha ileriye götürerek eğer Türkiye ve Avrupadaki takımlarla başa baş mücadele etmek istiyorsak bayan futbolunun okullarda ders olarak işlenmesi sağlanmalıdır.
Yapılan bu çalışmada KKTC deki bayan futbolunun durumu
hakkında bilgi verilerek daha ileriye götürülebilmesi için öneriler sunulmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Bayan Futbolu, Basın
Çalışmada Süper Lig ve I. Lig futbol kulüplerinde görev yapan futbolcuların antrenörlerinden algıladıkları lider
davranışları ile sporcunun tatmin düzeyi arasındaki ilişkiyi
belirlemek amacıyla öncelikle frekans analizi ortalama ve
standart sapma, sporcu tatmin alt boyutunun her birinde
lider davranışlarının etkisini belirlemek için çoklu regresyon
analizi yapılmıştır. Araştırmada beş boyut acısından ölçülen
lider davranışını; antrenman ve eğitim, demokratik davranış,
otokratik davranış, sosyal destek ve pozitif geri bildirimdir.
Sporcu tatmininin değerlendirilen 7 alt boyutu ise; kişisel
performanstan tatmin, takım performansından tatmin, stratejiden tatmin, kişisel davranıştan tatmin, eğitim ve antrenmandan tatmin, takım bütünlüğünden tatmin ve akademik
destek hizmetlerinden tatmindir.
Araştırmaya Türkiye süper ligden 10 kulüp, 104 oyuncu ve I.
Ligden 9 kulüp, 159 oyuncu olmak üzere toplam 263 profesyonel yerli futbolcu katılmıştır. Sporcuların 85’i defans, 101’i
ortasaha, 45’i hücum ve 32’i kaleci olarak görev yapmaktadır. Futbolcuların değerlendirdikleri antrenörlerinin %34’6’i
31-40 yaş arasında, %65,4’ünün 41 yaş ve üzerinde olduğu
belirlenmiştir. Oyuncuların antrenörlerinde algıladıkları lider
davranışına bakıldığında en yüksek değerin 4.12’lik ortalama
ile eğitim ve antrenmanın, en düşük ortalamanın ise 2.73 ile
otokratik davranış olduğu görülmüştür. Oyuncuların tatmin
durumlarına bakıldığında en yüksek 4.01’lık ortalama ile takım performansından tatmin, en düşük ise 3.71 ortalama ile
akademik destek hizmetlerinden tatmine ait olduğu görülmüştür.
Antrenörün lider davranışının sporcunun tatmin düzeyinde belirleyici etki yapmaktadır Antrenör davranışlarının etkisinin stratejiden tatmin ve kişisel davranıştan tatmin üzerine
% 21 gibi daha ağırlıklı etkisi olduğu görülmüştür. Sporcunun
takım performansından aldığı tatmin üzerinde ise lider davranışının % 8 gibi düşük etkisi olduğu görülmüştür. Bireysel
performanstan, takım performansından tatmin üzerinde
otokratik davranışın önemli bir etkisi olduğu, strateji, kişisel
davranıştan, eğitim ve antrenman, takım bütünlüğünden
tatminde ise sadece pozitif geri bildirimin, akademik destek
hizmetlerinden tatminde, otokratik davranış ve pozitif geri
bildirimin önemli bir etkiye sahip olduğu anlaşılmıştır. Sonuç
olarak lider davranışı alt boyutlarından otokratik davranış,
eğitim ve antrenman ve pozitif geribildirimin sporcu tatminini etkileyen önemli değişkenler olduğu görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Antrenör, Futbol, Liderlik, Tatmin
52
Serhat DENİZ
9–11 Ocak 2009, ANTALYA
S16
Salon
Saat
Moderatör
YAVUZ SULTAN SELİM
17:00-17:15
Mitat Koz
FUTBOLDA İZOKİNETİK KAS KUVVETİ
ve TOP HIZI ARASINDAKİ İLİŞKİSİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİ
A.O. CERRAH, E. ONARICI GÜNGÖR, H. ERTAN, C. BAYRAK
Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Eskişehir,
Türkiye
Futbolda topa vuruş, en temel ve sık kullanılan tekniktir.
Futbolda topa vuruş esnasında yüksek top hızına ulaşmak,
kaleciye kurtarış için daha az zaman tanıyacağından dolayı
önemlidir. Bu da kişiye gol atma şansı sağlar (Dorge ve ark.,
2002). Futbolda bu vuruş performansını etkileyen faktörlerden bir tanesi de diz ekstansör ve fleksör kas kuvveti olarak
düşünülmektedir.
Bu çalışmanın amacı, iç ve üst vuruş tekniğinin uygulanışı
esnasında ortaya çıkan top hızlarıyla, izokinetik dinamometrede farklı açısal hızlarda oluşan diz ekstansör ve fleksör kas
kuvvetinin ilişkisini incelemektir.
Çalışmanın evrenini 2007–2008 sezonunda Türkiye’de farklı liglerde mücadele eden erkek futbolcular oluşturmaktadır.
Örneklemini ise, Türkiye Bank Asya 1. lig (n=2), ikinci lig (n=2),
üçüncü ligde (n=6), Eskişehir süper amatör lig (n=13) ve ikinci
amatör ligde (n=4) mücadele eden toplam 27 futbolcu oluşturmaktadır. Sporcuların yaş, antrenman yaşı, boy uzunluğu
ve vücut ağırlığı ortalamaları sırasıyla 22.9±2.8 yıl, 13±2.6 yıl,
175±6.4 cm ve 72±6.9 kg’dır.
Tüm sporcular, maksimal hız ve isabet paradigması kapsamında, iç ve üst vuruş tekniğini duran topa karşı 15 m uzakta
bulunan belirli bir hedefe karşı (hentbol kalesi) gerçekleştirmişlerdir. İç vuruş tek, üst vuruş ise iki adım alınarak gerçekleştirilmiştir. Sporcunun kendi maksimalinde gerçekleştirdiği
3 isabetli vuruş analiz için kayıt edilmiştir. Top hızları “Bushnell” markalı radar ile ölçülmüştür. İzokinetik diz ekstansör ve
fleksör kuvvet değerleri “Cybex” marka cihazla ölçülmüştür.
İzokinetik dinamometrede baskın bacağa ait Ekstansör-Fleksör kuvveti 60, 180 ve 2400/sn açısal hızda 3 tekrar submaksimal ve 5 tekrar maksimal şekilde yapılmıştır. Maksimal ve
submaksimal tekrarlar arası 30’ ar saniye dinlenme verilmiştir.
Diz eklem hareket açıklığı 100° olarak ayarlanmış. İzokinetik
kuvvet değerleriyle iki farklı vuruş tekniklerinde ortaya çıkan
top hızı değerlerinin karşılaştırması için ANOVA kullanılmıştır.
P değerleri 0.05 olduğunda anlamlı olarak değerlendirilmiştir.
İç vuruşun uygulanışı esnasında ortaya çıkan top hızıyla
izokinetik dinamometrede 60,180 ve 2400/sn açısal hızlarda
oluşan Bas Eks (Nm), Bas Flek (Nm) kuvveti ve Bas Eks-Flek
kuvvet oranı arasında istatistiksel bir anlamlılık gözlenmemiştir (p>0.05). Ancak, üst vuruşun uygulanışı esnasında ortaya çıkan top hızıyla izokinetik dinamometrede 600/sn ve
1800/sn açısal hızlarında oluşan diz Bas Flek (Nm) kuvveti ve
Bas Eks-Flek Kuvvet Oranı arasında doğru orantılı istatistiksel
bir anlamlılık vardır (p<0.05). 2400/sn açısal hızda ise, diz Bas
Eks (Nm), Bas Flek (Nm) kuvvetleri arasında doğru orantılı istatistiksel bir anlamlılık ortaya çıkmıştır (p<0.05).
Araştırma sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda, iç
vuruş esnasında oluşan top hızıyla kuvvet parametreleri ara-
sında istatistiksel bir anlamlılık gözlenmemiştir. Bu durum,
vuruşun yapısı itibariyle farklı kas gruplarının hareketi gerçekleştirdiği anlamına gelmektedir şeklinde açıklanabilir. İç
vuruş gerçekleştirirken ayak bileği transvers düzlemde eversiyon hareketi yapmakta ve kalçada dış rotasyon oluşmaktadır. Bundan dolayı vuruş anında bacağın iç kısmında bulunan
kaslar aktive olmaktadır. Üst vuruş da ise 60 ve 1800/sn açısal
hızda Eks/Flek oranında oluşan anlamlılık agonist/antagonist
kas uyumunun önemini ortaya koymaktadır. Daha büyük açısal hızlar ise (2400/sn) topa vuruşun yapısını daha iyi yansıttığı
için, ekstansör kuvveti top hızıyla anlamlı çıkmaktadır. Ancak
bu anlamlılık diğer açısal hızlarda özellikle maksimal kuvveti
yansıtan 600/sn açısal hızda oluşmaması, top hızının yalnızca
ekstansör kas kuvvetiyle alakalı olmadığı, aynı zamanda kaslar arası koordinasyonunda top hızında büyük öneme sahip
olduğu söylenebilir.
S17
Salon
Saat
Moderatör
FATİH SULTAN MEHMET
17:15-17:30
Levent İnce
BAYAN ÖĞRETMEN ADAYLARININ
FUTBOLA YÖNELİK TUTUMLARININ
İNCELENMESİ
E. ÖNCÜ, H. CİHAN
Karadeniz Teknik Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu,
TRABZON
Bu araştırmanın amacı, üniversitelerde öğrenim gören öğretmen adayı bayan öğrencilerin futbola yönelik tutumlarını
belirlemek ve bu tutumların öğrencilerin kişisel bilgilerinden
elde edilen bağımsız değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığını ortaya koymaktır.
Futbol; günümüzün en popüler spor dalı olup toplumun
her kesiminden çok büyük kitleleri peşinden sürüklemektedir. Bunun yanında özellikle son yıllarda futbol, bir erkek sporu görünümünden çıkıp bayanların da ilgi duydukları hatta
uğraş verdikleri bir spor dalı haline dönüşmeye başlamıştır.
Başta Almanya, Brezilya ve Amerika Birleşik Devletleri olmak
üzere bazı ülkelerde, futbolla ilgilenen bayan sayısında hızlı
bir artış gözlenirken maalesef ülkemizde bu durumun istenen düzeyde olmadığı görülmektedir. Geleceğin anneleri ve
öğretmenleri olacak bayanların futbola yönelik olumlu tutuma sahip olmaları, yetiştirecekleri genç kuşaklar açısından
futbolla ilgilenen bayan sayısının da artmasına neden olacaktır. Bu düşünceden hareketle, yapılan bu çalışmanın alana
katkı sağlayacağı öngörülmektedir.
Araştırmaya 2008-2009 Eğitim-Öğretim Yılı güz yarıyılında, Karadeniz Teknik Üniversitesi Okul Öncesi, Sınıf ve Beden
Eğitimi Öğretmenliği bölümlerinde farklı sınıflarda öğrenim
gören 230 bayan üniversite öğrencisi gönüllü olarak katılmıştır. Araştırmaya katılan bayan öğrencilerin yaş ortalaması
19.61’dir. Öğrencilerin 78 (%33,9)’i Okul Öncesi Öğretmenliği,
96 (%41,7)’sı Sınıf Öğretmenliği ve 56 (%24,3)’sı Beden Eğitimi
Öğretmenliği Bölümü öğrencisidir. Araştırmaya katılan öğrencilerin 38 (%16,5)’i düzenli olarak spor yaptığını belirtirken
62 (%27)’si hayatında hiç futbol oynamadığını, 70 (%30,4)’i ise
hayatında hiç futbol karşılaşması izlemeye gitmediğini belirtmiştir.
53
3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ
Araştırmada veri toplama aracı olarak, Öncü ve Güven
(2007) tarafından, üniversite öğrencilerinin futbola yönelik
tutumlarını belirlemek için geliştirilen “Futbola Yönelik Tutum
Ölçeği (FYTÖ)” ve araştırmacılar tarafından geliştirilen “Kişisel
Bilgi Formu” kullanılmıştır.
FYTÖ, tek faktörlü bir yapıya sahip olup 19 maddeden oluşmaktadır. Ölçek maddeleri (5) “tamamen katılıyorum” ve (1)
“hiç katılmıyorum” biçiminde puanlanmaktadır. Bu araştırma
kapsamında toplanan veriler üzerinde hesaplanan Cronbach
Alfa iç tutarlık katsayısı 0, 96’dır.
Araştırmada toplanan verilerin istatistiksel analizi SPSS 16
paket programında yapılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde istatistiki yöntem olarak; tek yönlü varyans analizi (Anova),
T, Mann Whitney-U ve Kruskal Wallis-H testleri kullanılmıştır.
Tek yönlü varyans analizinde, birimler arası farkların hangi
gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla da Tukey HSD
testi yapılmıştır. Analizlerde anlamlılık düzeyi α= .05 olarak
alınmıştır.
Araştırma sonucunda bayan öğretmen adaylarının, futbola
yönelik tutumlarının; okudukları bölüm, düzenli olarak spor
yapma durumu, ilk ve orta öğretim beden eğitimi derslerinde
futbol oynamış olma durumu, ailede ve arkadaşlar arasında
futbolla ilgilenen birinin olma durumu, bir futbol müsabakasını izlemeye gitmiş olma durumuna göre anlamlı bir şekilde farklılaştığı görülmüştür. Bu sonuçlar, bayanlarda futbola
yönelik olumlu tutum oluşturma çalışmalarında bir hareket
noktası oluşturması açısından önem taşımaktadır.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Tutum, Bayan Futbolu
S18
Salon
Saat
Moderatör
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
18:30-18:45
Niyazi Eniseler
cut somatotipi 3.9-4.6-2.8 (0.82-0.70-0.76) U16’dan 2.5-3.43.5 (0.74-0.67-0.85) önemli derecede farklıdır (p=0.000).
U18, U16’dan daha mezomorfik(p=0.000), daha endomorfik
(p=0.000) ve daha az ektomorfiktir (p=0.000). Somatotip kategorisi santraldan(U16) endomorfik mezomorfa(U18) kaymıştır. Skuat (cm) ve çoklu sıçrama (W/kg VA) değerlerinde
önemli bir değişim saptanmamıştır (sırasıyla 37.02±3.78 ve
37.20±3.41, p=0.844; 22.79±2.48 ve 22.78±2.51, p=0.898).
Aktif sıçrama yüksekliği(cm) önemli derecede artmıştır
(38.32±4.23 ve 40.25±3.58, p=0.031). 10m (sn): 1.71±0.06
ve 1.59± 0.07, p=0.000 ve 30m (sn): 4.20±0.14 ve 4.04±0.13,
p=0.000 koşu zamanlarındaki değişim önemli bulunmuştur. 4 mmol anaerobik eşik koşu hızı (km/s) U18’de U16’dan
önemli derecede yüksek (sırasıyla 13.17±0.97 ve 12.57±0.84
p=0.025) fakat anaerobik eşik kalp atım hızları benzer bulunmuştur (sırasıyla 179.00± 7.45 ve 181.47±7.88, p=0.402). U18
futbolcularında aktif sıçrama, sürat ve dayanıklılık özelliklerinde meydana gelen önemli artışlarda büyümenin etkisini
sabitlemek için boy uzunluğu karıştırıcı değişken olarak kullanıldığında, tüm değişkenler için U16 ve U18 arasındaki farklar anlamlı bulunmamıştır (aktif sıçrama için p=0.835, 10m
sürat için p=0.590, 30m sürat için p= 0.789 ve 4 mmol anaerobik eşik koşu hızı için p=0.790). Bu bulgular elit genç futbolcularda meydana gelen anlamlı değişimlerin büyümeden
kaynaklandığını, antrenmanların kuvvet, sürat ve dayanıklılık
performansında önemli değişimlere neden olmadığını düşündürmektedir.
Anahtar Kelimeler: Genç Futbolcu, Antropometri, Kuvvet,
Sürat, Dayanıklılık
S19
Salon
Saat
Moderatör
YAVUZ SULTAN SELİM
17:45-18:00
Gül Baltacı
GENÇ ELİT FUTBOLCULARDA
MORFOLOJİK VE FİZYOLOJİK
ÖZELLİKLERDE DEĞİŞİMLER:
UZUNLAMASINA ÇALIŞMA
FARKLI YAŞ GRUPLARINDAKİ GENÇ
FUTBOLCULARDA İZOKİNETİK BACAK
KUVVETİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Tahir HAZIR1, Alper AŞÇI1, Asaf ÖZKARA2, Caner
AÇIKADA1
Sinem HAZIR, Alper AŞÇI, Zambak ŞAHİN, Tahir HAZIR,
Caner AÇIKADA
1Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu,
Beytepe, Ankara
2Türkiye Futbol Federasyonu, Levent, İstanbul
Bu çalışmanın amacı genç elit futbol oyuncularının fiziksel
ve fizyolojik özelliklerinde meydana gelen değişimleri incelemektir. Onyedi U16 milli takım oyuncusunun morfolojik (boy,
vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi, yağ yüzdesi, yağsız vücut
kitlesi, beş bölge deri kıvrımı toplamı ve somatotip), sürat
(10m ve 30m), kuvvet (skuat, aktif ve 15 sn çoklu sıçrama)
ve dayanıklılık (4 mmol anaerobik eşik koşu hızı ve kalp atım
hızı) özellikleri iki yıl sonra (U18) tekrar ölçülmüştür. Test ve
ölçümler sezon sonunda, aynı yerde, aynı araç-gereçlerle, günün aynı zamanında ve aynı ölçücüler tarafından yapılmıştır. Beş bölge deri kıvrımı toplamı (mm) hariç 37.40±8.47 ve
35.72±7.31, p= 0.117, boy (cm): 172.84±5.92 ve 176.61±5.03,
p=0.000; vücut ağırlığı (kg): 61.55±6.22 ve 69.96±5.36,
p=0.000; vücut kitle indeksi: 20.58±1.50 ve 22.42±1.36,
p=0.000; vücut yağ yüzdesi(%): 8.64±2.85 ve 11.32±1.17,
p=0.000; yağsız vücut kitlesi(kg): 56.12±4.78 ve 62.02±4.60,
p=0.000 önemli derecede artış saptanmıştır. U18’in tüm vü-
54
Hacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu
Bu çalışmanın amacı farklı yaş grubundaki genç futbolcularda izokinetik bacak kuvvetinin değerlendirilmesidir.
15 ile 18 yaşları arasındaki toplam 250 futbolcuya fiziksel
ve antropometrik ölçümler ile 60 ˚/sn ve 180 ˚/sn hızlarda izokinetik bacak ekstansiyonu ve fleksiyonu testi uygulanmıştır.
İzokinetik bacak kuvvetinin değerlendirilmesinde, baskın ve
baskın olmayan bacaktaki relatif zirve tork kuvvet ve Hamstring/Quadriceps oranı değişkenleri kullanılmıştır. Yaş grupları, baskın ve baskın olmayan bacaklar arasındaki relatif zirve
tork kuvvetler arasındaki farklar 4x2 çift yönlü Varyans Analizi
ve Bonferroni çoklu karşılaştırma testi ile analiz edilmiştir.
Her iki hızda baskın ve baskın olmayan bacakların ekstansiyon ve fleksiyon relatif zirve tork kuvvetleri arasında
anlamlı fark saptanmamıştır (p>0.05). Baskın ve baskın olmayan bacakların hamstring/quadriceps oranları 60 ˚/sn hızda
benzer (p>0.05), 180 ˚/sn hızda önemli derecede farklıdır
(F=12.190;p=0.001). 60 ˚/sn relatif zirve tork ekstansiyon ve
fleksiyon (sırasıyla F= 2.819;p=0.039, F=4.317;p=0.005) ve
180 ˚/sn relatif zirve tork ekstansiyon ve fleksiyon (sırasıyla F=
9–11 Ocak 2009, ANTALYA
4.571;p=0.004, F=2.848;p=0.037) kuvvetleri yaş grupları arasında önemli derecede farklıdır. 60 ˚/sn hızda hem ekstansiyon hemde fleksiyon relatif zirve tork değerleri 15 yaş grubunda 17 yaş grubundan önemli derecede düşüktür. 180 ˚/sn
hızda Bonferroni düzeltmesi sonrasında sadece ekstansiyon
relatif zirve tork değeri 15 yaş grubunda 16 ve 17 yaş grubundan önemli derecede düşüktür. Her iki hızda yaş gruplarının
Hamstring/Quadriceps oranları benzerdir(p>0.05). Hiç bir
değişken için etkileşim (yaş x baskın/baskın olmayan bacak)
istatistiği anlamlı değildir(p>0.05).
Sonuç olarak, genç futbolcularda düşük ve yüksek hızlarda
hem ekstansiyon hem de fleksiyonda baskın ve baskın olmayan bacaklar arasında izokinetik kas kuvvetleri dengelidir.
Buna karşılık yüksek hızlarda baskın bacakta Hamstring/Quadriceps oranı baskın olmayan bacaktan daha iyidir. 15 yaş
üstündeki genç futbolcularda düşük ve yüksek hızlarda izokinetik kas kuvveti özellikleri benzerdir.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Izokinetik Bacak Kuvveti, Baskınbaskın Olmayan Bacak
S20
Salon
Saat
Moderatör
YAVUZ SULTAN SELİM
17:15-17:30
Mitat Koz
GENÇ FUTBOLCULARDA İZOKİNETİK
BACAK KUVVETİNİN SEZONSAL
DEĞİŞİMİ
Alper AŞÇI, Sinem HAZIR, Tahir HAZIR, Zambak ŞAHİN,
Caner AÇIKADA
Hacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu
Bu çalışmanın amacı genç futbolcularda izokinetik bacak
kuvveti ve izokinetik bacak kuvveti ile ilişkili değerlerin sezonsal değişiminin incelenmesidir.
43 genç futbolcuya (yaş=16.0±0.9 yıl) antropometrik ölçümler ile 60 ˚/sn ve 180 ˚/sn hızlarda bacak ekstansiyonu ve
fleksiyonu izokinetik kuvvet testleri, sezon başı (hazırlık dönemi başlangıcı) ve sezon sonu (maçların bitimi) olmak üzere iki
kez uygulanmıştır. İzokinetik kuvvetin değerlendirilmesinde,
baskın olan ve baskın olmayan bacaktaki zirve tork kuvvet,
relatif zirve tork kuvvet ve hamstring/quadriceps oranı değişkenleri ile sezon başı-sonu değişim miktarı kullanılmıştır.
Verilerin analizinde eşleştirilmiş iki örnek testi uygulanmıştır.
Fiziksel
ve
antropometrik
değişkenlerde
boy
(t=3,590;p<0.05), vücut ağırlığı (t=6,822;p<0.05) ve yağsız
vücut kitlesinde (t=-5.345;p<0.05) sezon sonunda, sezon başı
elde edilen değerlere göre anlamlı bir artış gözlenirken, izokinetik kuvvet ile ilişkili hamstring ve quadriceps oranı dışında
incelenen diğer tüm parametrelerde benzer şekilde anlamlı
bir artış gözlenmiştir. Sezon başı ve sonu yüzde değişim incelendiğinde en yüksek yüzde değişim 60 ˚/sn hızda baskın
bacakta, 180 ˚/sn hızda ise baskın olmayan bacakta fleksiyon
zirve tork kuvvette gözlenirken, en düşük yüzde değişim 60
˚/sn hızda baskın olmayan bacak, 180 ˚/sn hızda ise baskın
bacak Hamstring/Quadriceps oranında gözlenmiştir.
Sonuç olarak, fleksiyon ve ekstansiyon hareketlerinde her
iki bacağın ortaya koyduğu kuvvet miktarı sezon başına göre
sezon sonunda daha yüksektir.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Sezonsal Değişim, Izokinetik Bacak Kuvveti, Baskın-baskın Olmayan Bacak
S21
Salon
Saat
Moderatör
YAVUZ SULTAN SELİM
18:00-18:15
Gül Baltacı
HAZIRLIK DÖNEMİ AEROBİK
DAYANIKLILIK PERFORMANSININ
DEĞERLENDİRİLMESİ
Zambak ŞAHİN, Alper AŞÇI, Tahir HAZIR, Sinem HAZIR,
Caner AÇIKADA
Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu,
Beytepe Kampüsü, Ankara
Bu çalışmanın amacı, Türkiye Süper Ligi futbol takımlarının
hazırlık döneminde yaptıkları antrenmanların sabit kan laktat düzeylerindeki (2.0, 2.5, 3.0, 3.5, 4.0, 5.0 mM.L-1) koşu hızı
ve kalp atım hızı (KAH) performanslarında meydana getirdiği
değişimi değerlendirmektir.
Bazı Süper Lig takımlarından toplam 42 futbolcu hazırlık
dönemi başında ve hazırlık dönemi sonunda olmak üzere iki
defa arttırmalı koşu testine katılmıştır. Test, her 20 metresi işaretli 100 m dairesel çim parkurda yapılmıştır. Test süresince
verili hızlarda tempo, sinyal verici bir cihazla (Prosport, Tümer
Elektronik, Türkiye) sağlanmıştır. Futbolcular teste 8 km.s-1
hızla başlamış ve hız her 3 dakikada bir 2 km.s-1 arttırılmıştır.
Her hız artırımından önce bir dakika ara verilmiş ve bu arada
futbolcuların kulak memesinden kan alınarak laktat değerleri
YSI1500 laktik asit analizörü ile ölçülmüştür. Test, tempoyu
tutturamayana kadar sürdürülmüştür. Test süresince KAH
5 sn aralıklarla kaydedilmiştir (Polar S810i, Finlandiya). Test
sonrası elde edilen laktat ve KAH değerlerinden sabit laktat
düzeylerindeki koşu hızı ve KAH, hız-laktat ve hız-KAH grafiklerinde interpolasyon yöntemiyle hesaplanmıştır.
Hazırlık döneminin sonunda koşu hızlarında anlamlı fark
bulunmuştur (F(1,41)= 2.363, p<0.05). Dönem sonrasında
tüm sabit laktat düzeylerine karşılık gelen koşu hızlarının
dönem öncesinden önemli düzeyde yüksek olduğu görülmüştür (sırasıyla; F(1,41)=9.238, F(1,41)=10.422, F(1,41)=10.215,
F(1,41)=8.890, F(1,41)=7.426, F(1,41)=4.901, p<0.05). Hazırlık
döneminin sonunda sabit laktat düzeylerine karşılık gelen
KAH’larda fark bulunmamıştır (F((1,41)=2.012, p>0.05). Dönem
sonrasında tüm sabit laktat düzeylerine karşılık gelen KAH’lar
dönem öncesine benzer bulunmuştur (sırasıyla; F(1,41)=0.775,
F(1,41)=0.326, F(1,41)=0.002, F(1,41)=0.277, F(1,41)=0.984,
F(1,41)=2.547, p>0.05).
Bu çalışmanın sonucunda, hazırlık dönemi antrenmanlarının farklı kan laktat düzeylerindeki koşu hızlarında artış sağladığı dolayısıyla da aerobik dayanıklılığın gelişimine neden
olduğu gözlenmiştir. Bununla birlikte, KAH değerlerinde istatistiksel fark olmaması verili hızlarda kardiyovasküler verimliliğin arttığının bir göstergesi olarak yorumlanabilir.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Hazırlık Dönemi, Aerobik Dayanıklılık, Sabit Laktat Eşikleri, Kalp Atım Hızı
55
3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ
S22
Salon
Saat
Moderatör
YAVUZ SULTAN SELİM
18:15-18:30
Gül Baltacı
SÜPER LİG TAKIMLARININ
ALTYAPILARINDAN OYUNCU
YETİŞTİRME VERİMLİLİKLERİNİN
İNCELENMESİ
Cem Sinan ASLAN, Fırat AKÇA, Sürhat MÜNİROĞLU
Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Bu araştırmanın amacı; Türkiye Futbol Süper Ligi takımlarının kadrolarında yer alan profesyonel statüsündeki futbolcuların ne kadarının takımların kendi altyapılarından yetiştiği ve
kendi altyapılarından yetişmemiş diğer futbolcuların altyapı
eğitimlerini hangi lig seviyesindeki takımlarda tamamladıklarının belirlenmesidir. Türkiye Futbol Fedarasyonunun
Türkiye Süper Liginde yer alan takımlar ile ilgili resmi verileri incelenerek, 18 takımın kadrolarında bulunan profesyonel
futbolcu sayıları, yabancı statüsündeki oyuncu sayıları, yerli
statüsündeki oyuncu sayıları, takımların kendi altyapılarında
yetişen oyuncu sayıları, profesyonel futbolcularının yaşları ve
yetiştikleri takımların lig statüleri tespit edilmiştir.
Futbolcuların altyapı eğitimlerini tamamlama yaşı literatür
bilgilere dayanılarak “16 yaş” olarak kabul edilmiştir ve 16 yaşından önce futbolcuların hangi kulüplerde bulunduklarına
bakılmıştır. 16 yaşından önce profesyonel statüye geçen futbolcuların profesyonel olmadan önceki son takımları değerlendirmeye alınmıştır.
2008-2009 futbol sezonunun ilk yarısı baz alınarak, 860
süperlig oyuncusunun incelenmesi ile elde edilen verilerin
betimleyici istatistikleri SPSS (ver.11) paket programı kullanılarak yapılmıştır.
İncelemeler sonucunda süper ligde profesyonel statüde
yer alan toplam 860 oyuncu bulunduğu tespit edilmiştir.
Bu oyuncuların 131 tanesi yabancı uyruklu iken 729 tanesi
Türk uyrukludur. Oyuncuların yaş ortalaması tüm oyuncular
için 23,10 ± 1,52 yıl, yabancı uyruklu oyuncular için 26,97 ±
1,44 yıl ve yerli oyuncular için 22,37 ± 1,81 yıl olarak bulunmuştur. Takımların kadrolarında 131 yabancı oyuncu, altyapı
eğitimini yurtdışında tamamlayıp bir süre yurtdışında futbol
oynadıktan sonra Türkiyedeki takımlara transfer olmuş 82
Türk oyuncu, süperlig takımlarının altyapılarında yetişmiş
78 oyuncu, 1.lig takımlarında yetişmiş 33 oyuncu, 2. Ligde
yetişmiş 90 oyuncu, 3. Ligde yetişmiş 70 oyuncu ve amatör
liglerden yetişmiş 153 oyuncu mevcutken, takımların kendi
altyapılarında yetişen 212 oyuncu bulunmaktadır. Bu 212
oyuncudan 40 tanesi 2008-2009 sezonunun ilk yarısında süperlig ya da Türkiye kupasında en az bir maç oynamışken, 172
oyuncu ise hiçbir resmi maçta yer almamıştır.
Süperlig 2008-2009 sezonunun ilk yarısında en yüksek ve
en düşük yaş ortalamasına sahip takımlar sırası ile 26,26 yıl ile
Kocaelispor ve 21,25 yıl ile Gençlerbirliğidir. Kadrosunda en
çok ve en az oyuncu bulunduran takımlar sırası ile 82 kişi ile
Gençlerbirliği ve 33’er kişi ile Antalyaspor ile Eskişehirspor’dur.
En çok ve en az yabancı oyuncuya sahip takımlar sırası ile 10
oyuncu ile Fenerbahçe ve 4 oyuncu ile Konyaspor’dur. Kadrosunda en çok kendi altyapısından yetişmiş oyuncu bulunduran takım 41 futbolcu ile Gençlerbirliği, en az oyuncu
56
bulunduran takımlar ise 2’şer oyuncuyla Sivasspor ve Hacettepespordur. Kulübün kendi altyapısından yetişip 2008-2009
sezonunda takımıyla en az bir resmi maça çıkmış oyuncu sayısının en fazla olduğu kulüp 6 futbolcu ile Galatasaray iken
Antalyaspor, Hacettepespor ve Sivasspor takımları kendi altyapılarından yetişen hiçbir oyuncuya resmi müsabakalarda
görev vermemiştir.
Elde edilen veriler ayrıntılı olarak incelenerek, süper ligin
bütününün ve her bir takımın altyapılarından oyuncu yetiştirme ve bu futbolculardan yararlanma durumları, süperlig
futbolcularının altyapı eğitimlerini hangi lig statüsündeki takımlardan aldıkları detaylı şekilde analiz edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Altyapı, Süperlig
S23
Salon
Saat
Moderatör
YAVUZ SULTAN SELİM
18:30-18:45
Gül Baltacı
FUTBOLDA ANTRENÖR VE
SPORCULARIN STRESLE BAŞA ÇIKMA
DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ
Recep Ali ÖZDEMİR1, B. Okan MİÇOOĞULLARI1, Nihan
ARSAN2, Ziya KORUÇ2
1 Ortadoğu Teknik Üniversitesi,
2 Hacettepe Üniversitesi,
Beden Eğitimi ve Spor Bölümü
Spor Bilimleri ve Teknolojileri Yüksek
Okulu
Stres, bilişsel ve fiziksel performansı etkileyen en önemli
unsurlardan birisidir (Suinn, 1987). Bu çalışmanın amacı, futbolcuların ve futbol antrenörlerinin sporda stresle başa çıkma
stratejilerini belirlemek ve karşılaştırmaktır. Araştırmaya amatör ve profesyonel takımlarda görev yapmakta olan futbol
antrenörleri (n=276, yaş ortalaması 34,4 ± 6,6) ve Ankara ilindeki çeşitli futbol takımlarında oynayan genç takım sporcuları (n=120, yaş ortalaması 17,6 ±1,4) katılmıştır. Sporcuların
stresle basa çıkma stratejilerini belirlemek için 39 maddeden
ve Bilişsel ve Fiziksel çaba sarf etme (BFÇS), Gevşeme, Destek Arama, Kaçınma, Sosyal geri çekilme (SGÇ), Hoşa gitmeyen duyguların ifadesi (HGDİ) boyutlarından oluşan ‘Sporda
Stresle Basa Çıkma Stratejileri Envanteri’ (SSBÇSE) kullanılmıştır. Ölçeğin Türkçe’ye uyarlanması ve Geçerlik-Güvenirlik çalışmaları Arsan (2007) tarafından yapılmıştır. Antrenörlerin ve
sporcuların stresle başa çıkma davranışlarına ilişkin betimsel
istatistik Tablo 1’de verilmiştir.
Tablo 1. Antrenör ve sporcuların stresle başa çıkma stratejilerine ilişkin
ortalama ve standart sapma değerleri
Yaş
FBÇS
Gevşeme
Destek
Kaçınma
SGÇ
HGDİ
Antrenör
(n=276) 34,4 ± 6,6 3,8 ± 0,5
3.3 ± 0,9
3,3 ± 0,8
2,1 ± 0,6
2,5 ± 0,8
2,4 ± 0,8
Sporcu
(n=120) 17,6 ±1,4
2,9 ± 0,9
3,7 ± 0,9
2,2 ± 0,7
2,6 ±0,8
2,4 ± 0,8
3,6 ± 0,7
Yapılan varyans analizi sonuçları hem antrenörlerin [F(5,
1632)=188.31; p<.001, eta:,36], hem de futbolcuların [F(5,
714)=60.89; p<.001, eta:,29], aktif başa çıkma stratejileri olan
FBÇS, gevşeme ve destek aramayı kaçınma ağırlıklı stratejilere göre anlamlı olarak daha fazla kullandıklarını ortaya koymuştur. Öte yandan antrenörler ve sporcular arasındaki stresle başa çıkma stratejilerindeki farklılıkları incelemek amacıyla
9–11 Ocak 2009, ANTALYA
yapılan bağımsız örneklemde T-testi sonuçlarına göre antrenörler, Bilişsel ve fiziksel çaba sarf etme [t(391)=3,26; p<.001]
ve Gevşeme [t(391)=3,94; p<.001] stratejilerini sporculara
göre anlamlı olarak daha fazla kullanırken, Sporcuların, Destek arama [t(391)=3,26; p<.001] stratejilerini antrenörlere göre
anlamlı olarak daha fazla kullandıkları bulgulanmıştır. Kaçınma, Sosyal geri çekilme ve Hoşa gitmeyen duyguların ifadesi
stratejilerinde ise antrenörler ve sporcular arasında anlamlı
farklılıklar bulunmamıştır.
Sonuç olarak, antrenör ve sporcuların aktif başa çıkma stratejilerini kaçınma ağırlıklı stratejilere göre daha fazla
kullanmaları sportif ortamdaki stresli durumlarda problem
çözme odaklı bir yaklaşım benimsediklerinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Antrenörlerin Fiziksel ve bilişsel
başa çıkma ve Gevşeme stratejilerini sporculara göre daha
fazla kullanmaları stresli durumlara yönelik geçmiş deneyimlerinin daha fazla olmasıyla, sporcuların destek aramayı
antrenörlere göre daha fazla kullanmaları ise takım arkadaşlarıyla olan etkileşimle açıklanabilir.
Gelecekteki çalışmalarda boylamsal yaklaşımlar kullanılarak başarılı ve başarısız sporcuların ve antrenörlerin sezon boyunca kullandıkları başa çıkma stratejilerinin karşılaştırılması futbolda sportif performans için daha etkin olabilecek
başa çıkma stratejilerinin belirlenmesine yardımcı olabilir.
Ayrıca, sporcularla antrenörler arasındaki etkileşimsel süreç
içerisinde, başa çıkma stratejilerinde meydana gelebilecek
olası değişimlerin boylamsal olarak incelenmesi de bu stratejilerin zamana bağlı olarak sosyal etkileşimlere göre değişip
değişmediğini ortaya koyabilir.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Stresle Baş Etme
Araştırma sonucunda futbolcu adolesanların benlik saygısı düzeylerinin genel ortalamalarının yüksek düzeyde olduğu, futbolcuların benlik saygısı puanlarının atletizm, yüzme,
hentbol ve tekvando branşlarındaki sporculardan daha iyi
düzeyde olduğu görülmüştür. Ölçüm sonucunda futbolcularla yüzücüler arasında anlamlı bir faklılığa rastlanırken, diğer
branşlardaki sporcularla anlamlı bir fark bulunmamıştır.
S24
Salon
Saat
Moderatör
FATİH SULTAN MEHMET
18:30-18:45
Hakan Sunay
ADOLESAN FUTBOLCU ÇOCUKLARIN
BENLİK SAYGISI DÜZEYLERİNİN DİĞER
BRANŞLARDAKİ SPORCULARLA
KARŞILAŞTIRILMASI
Murat ÖZŞAKER
Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni, İzmir
AMAÇ: Bu araştırma, İzmir ilindeki 12-14 yaş futbol, basketbol, voleybol, atletizm, cimnastik, yüzme, hentbol, ve tekvando branşlarındaki elit sporcuların benlik saygısı düzeylerinin
belirlenmesi ve futbolcu çocukların benlik saygısı düzeylerinin diğer branşlardaki sporcularla karşılaştırılmasını amaçlamaktadır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmaya 1994-1995-1996 doğumlu
toplam 161 elit sporcu gönüllü olarak katılmıştır. Çalışmada
ölçme araçları olarak çalışmaya katılan sporculara sosyo demografik özelliklerin sorulduğu sorularla birlikte sporcuların benlik saygısı düzeylerini ölçmek amacıyla Coopersmith
(1967) tarafından geliştirilen ve Özoğul (1988) tarafından
Türkçe’ye uyarlanan Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri
kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) for Windows 15.0 paket
programı ve tek yönlü varyans analizi ile birlikte çoklu karşılaştırmalar için Dunnet t testi kullanılmıştır.
57
Poster
Bildiriler
9–11 Ocak 2009, ANTALYA
P01
FACTORS IN THE TRANSFERRING OF
FOOTBALLER THAT ARE HEEDED BY
FOOTBALL CLUB MANAGERS AND
COACHES
O. IŞIK, M.Y. AYDEMİR, İ. AKÇAKAYA, C. ŞUTA
Trakya Üniversitesi Kırkpınar BESYO, EDİRNE
The subject which is the most thought over and appropriated the most fon (%80) from their budget by football clubs
is footballer transferring. The managers or technical committee decide on transferring in the football clubs. There is
always footballer transferring subject on their agenda if football teams have a successful season or not. İn the footballer
transferring, the managers and coaches evaluate some features such as economical, social, psychological, educational
situations and play conception of footballer.
In our study, We have made an evaluation form with 30
questions includes some features that is effective on footballer transferring and they are considered by the managers and coaches. If their answer which we have asked them
is important, it will be (yes); if it is less important, it will be
(mostly); if it is least important, it will be (rarely); if it is unimportant, it will be (no).
85 coaches and 42 manager have participated in the research and answered the questions. It is evaluated by using
of (%) frequency analysis method.
Consequently, all the managers and coaches take notice of
some features. The most interesting thing is they dont take
notice of their conceptions (27 and 28 question) . They take
notice of their conceptions.
P02
FUTBOL’DA ÖĞRETİM STİLLERİ
YAKLAŞIMI ve ÖNEMİ
Bülent ARSLANTAŞ
İTÜ Beden Eğitimi Bölümü
Araştırmanın amacı; futbol eğitim ve öğretim sürecinde
futbol eğitimcilerinin ve futbolcuların öğretim stillerinin belirlenmesi ve öğretim stillerinin önemine yönelik çalışmaların
yapılmasıdır.
Araştırma temel bir araştırma olarak kuramsal boyutta
hazırlanmıştır. Temel araştırmalar salt amacı var olan bilgiye
yenilerini katmak olan araştırmalardır (Karasar, syf. 24). Araştırma kuramsal boyutta kaynak taraması yapılarak hazırlanmıştır.
Futbol eğitim ve öğretim sürecinde dikkat edilmesi gereken önemli durumlardan biri de futbolcunun öğrenme stili ve
bu öğrenme stiline uygun öğretim yöntem ve stratejilerinin
belirlenmesidir. Stil, bireyi başkalarından ayıran bir özellik taşır, bireyin kendine ait olan, hem kişiliğiyle ilgili olan, hem entellektüel iş görmesiyle ilgili olan genel niteliktir (Güven, syf.
21). Öğrenme stillerimiz doğuştan var olan karakteristik özelliğimizdir. Yaşamımızın her anında ve her boyutunda davranışlarımızı etkiler(Boydak, syf.3). Öğrenme stilleri konusunda
uzun çalışmalar yapan Dunn ve Dunn’a göre(1986) öğrenme
stillerini şu şekilde tanımlanmaktadır; “öğrenme stilleri her bir
öğrencinin yeni ve zor bilgiyi öğrenmeye hazırlanırken, öğrenirken ve hatırlarken farklı ve kendilerine özgü yollar kullanmasıdır” (Dunn ve Dunn, syf.47). Birey kendi öğrenme stilini
bildiğinde, öğrenme sürecinde bu stili devreye sokacaktır.
Hem daha kolay, hem daha çabuk öğrenecek ve büyük bir
olasılıkla öğrenme sürecinde başarılı olacaktır(Biggs,syf.81).
Bireyin öğrenme stilini bilmesinin bir başka yararı, etkin bir
sorun çözücü durumuna gelmesidir. Birey karşılaştığı sorunları çözmede ne kadar başarılı olursa, o ölçüde yaşamını etkili
kılabilir(Fidan,syf.196). Bu yaklaşım bir futbolcunun zorluk
derecesi yüksek bir müsabakada içerisinde bulunduğu ortamın etkisini kendi ve takımı lehine çevirmesi ile özdeşleştirilebilinir.
Araştırma sonucunda; futbol eğitimcilerinin ve futbolcuların öğrenme stillerinin belirlenmesi ve bu öğrenme stillerine
göre öğretim planlamalarının yapılmasının gerekliliği ortaya
konulmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Still, Öğretim Stili
P03
THE COMPARISON BETWEEN INCOME
CHANNELS OF IRAN & JAPAN
FOOTBALL FEDERATIONS
Amir GHİAMİRAD, Mehrdad MOHARRAMZADEH
Academic board member of Physical Education Dept, Islamic Azad
University; Tabriz Branch, IRAN
The purpose of this study is to compare the income channels of Football Federations in IRAN and JAPAN. For this
purpose, 35 managers from Iran football federation and 15
managers from Japan football federation took part in this
research. Because of the lack of standard tools, a researchermade questionnaire was designed to evaluate our purposes
and validated on the basis of other researchers’ experiences.
Pair wise ranking matrix method was used to analyze the obtained data and different income channels in both countries
were ranked and compared in terms of their importance and
the share of each of the resources. The results showed that
Iran football federation used only the channels of educational and referee classes, financial sponsors, advertising, internal
leagues and ... While, Japan football federation made use of
other income channels such as production of sport products,
as well as production of educational programs like CDs and
video cassettes, printing stamps and coins, holding cultural
exhibitions and use of sport tourism.
Keywords: Income Channels, Football Federation, Managers of Football, Sport Sponsors
61
3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ
P04
FUTBOL ANTRENÖRLERİN LİDERLİK
SİSTEMLERİLE BAŞARILILIKLARI
ARASINDA İLİŞKİ
Behrouz GHORBANZADEH 1, Amir GHİAMİRAD2
1Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Ankara,
TÜRKİYE
2Tebriz Azad Üniversitesi Beden eğitimi ve spor Yüksekokulu, Tebriz,
İRAN
Bu araştırmanın genel amacı güney Azerbaycan futbol antrenörlerinin liderlik sistemlerini belli etmek ve nedenlerin
bu sistemlere etkisi, sonuç olarak bu sistemlerle antrenörlerin başarıları arasında ilişkisini göstermek. Bu nedenle Tebriz
/ IRAN tüm futbol (bay / bayan) antrenörler arasından denek
olarak 34 kişiye inceleme yapıldı. gerekli bilgileri toplamak
için 3 kesit standart anket liderlik sistem (BARDNER. METZKAS. RADSİP) soruları kullanıldı. Bu anket soruları standart
olduklarına dair düzen ve geçerliliği yapıldı (düzen içinde:
a= 0 / 813. a= 0 / 821).Verileri topladIktan sonra spss paket
programıyla anlamlık yüzdesini pearson ve t-test kullanarak
ilişkileri incelendi. bu sonuçlarda: cinsiyetle ve liderlik sistem
arasında anlamlı ilişki bulunmadı (p=0/759 ) yaş ( p=0 / 025).
eğitim durumu (p=0 / 031). antrenörlük (p=0 / 03). antrenörlük sınıf (p= 0 / 043) ve eğitim sistemi arasında anlamlı ilişki
bulundu. dolayısıyla antrenörlerin liderlik sistemi ve başarılıklarının arasında anlamlı ilişki bulundu: (p=0 / 016).
Anahtar Kelimeler: Liderlik Sistemi, Başarı, Futbol Antrenörleri
P05
INNOVATION MANAGEMENT MODEL
IN FOOTBALL
Sebahattin DEVECİOĞLU
Fırat University Department of Physical Education and Sports,
Elazığ, Turkey
INTRODUCTION: Innovation management means that institutions manage technology, working period, customers,
suppliers, financial and external sources, human relations,
culture, communication and organization with the aim of
supporting and encouraging innovation. Consequently, success in innovation depends on two factors; technical sources
like human factor, equipment, knowledge and money, and
institution’s skills to manage them.
Innovation management approach and its practicable
structure in informatics, health, education and economy
cover important findings which can be assessed by football
management and institutions. However practicability of innovation management approach in football is still a debatable matter.
METHODOLOGY: In this study conducted in order to utilize
innovation methods in practice of football management, an
effort is made to develop a model suggestion related to the
management of football institutions and organizations.
FINDINGS: Structural characteristics of football, which is in
a considerably confusing network of relationships, actually
match up well with innovation management approach when
a close look is taken. Contemporary management approaches
62
and knowledge and findings related to innovation management include features practicable in football management. It
is possible that football management approaches be provided with a structure which produces goods and service, acts
fast, adapts to change and transformation with technologic
developments and in the framework of innovation management. The fact that the domain areas of football management
in Turkey is limited to conducted sports activities or facing
several management problems is underestimated contrary
to football’s feature of being center of attention.
Applicable football-centered innovation methods can extend the domain area of football management and give a
strong and proactive structure which will enable it to fulfill
its responsibilities in society.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Transforming traditional
management models into an accoutered social institution by
providing them with features which help adapt new developments in favor of making use of socio-economic benefits
of football is to ability to adjust the principles of innovation
management to football management.
With close observation, it can be seen that football is acting in harmonization with political, cultural and economic
developments due to its being nested in society. Football
management and institutions have to watch the developments in every field closely, adapt to them, and renew and
improve themselves on the basis of these developments.
Keywords: Innovation, Management, Football
P06
FUTBOL HAKEMİNLERİNİN BASINDAKİ
İMAJI
Önder YILMAZ, Oğuz ÖZBEK
Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi Ve Spor Yüksekokulu
Bu çalışmanın amacı futbol hakemlerinin yazılı basındaki
imajını saptamaktır. Araştırma, var olan durumu ortaya koyan
tarama türü bir çalışmadır. Verilerin elde edilmesinde nitel
teknikler kullanılmıştır. Veriler, hakemlere uygulanan görüşme formu ve yazılı basında yer spor haberlerinin taranması
ile elde edilmiştir. Elde edilen verilerin, frekans ve yüzdelikleri
hesaplanmış ve gruplanarak içerik analizine tabi tutulmuştur.
Görüşme formu, Türkiye futbol liglerinde görev yapan 11 hakemden oluşan çalışma grubuna uygulanmıştır. Görüşme formunda, futbol hakemlerinin basındaki imajının ne olduğuna
yönelik dört soru yer almıştır. Spor haberlerinin taranması
için, Milliyet, Zaman ve Cumhuriyet gazeteleri örneklem seçilmiştir. Bu gazeteler, farklı siyasi eğilimleri yansıtması, ulusal
düzeyde dağıtılması ve referans gazeteleri olma ölçütlerine
göre seçilmiştir. 2006-2007 sezonundaki bir yıllık sürede, futbol hakemleri ile ilgili yapılan haberlerin biçimsel özelikleri,
içeriği ve niteliği, yoğunlaştığı konular analiz edilmiştir.
Araştırma sonuçlarına göre, futbol hakemleri ile ilgili
yazılı basında yer alan haberlerin dilinin uyarıcı ve kınayıcı bakış açısının olumsuz olduğu saptanmıştır. Haberlerde en fazla
yer alan konular, sırasıyla; maç yönetimi, hakem atamaları,
kulüp yöneticilerinin hakemlerle ilgili demeçleri, hakemlerin
can güvenliği ve penaltı kararları ile ilgili olduğu saptanmıştır. Futbol hakemleri basındaki imajlarını olumsuz bulmakta
ve bu imajın değişmesi gerektiğini düşünmektedirler. Ayrıca,
hakemler kendileriyle ilgili basında çıkan haberlerin dilini
onaylamamaktadırlar.
9–11 Ocak 2009, ANTALYA
P07
PROFESYONEL FUTBOLCULARIN
“FUTBOLDA TAKTİK” KONUSUNDA
GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ
Sürhat MÜNİROĞLU, Yunus YILDIRIM, İzzet KARAKULAK
Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Araştırmanın amacı, profesyonel kulüplerde mücadele
eden futbolcuların “futbolda taktik” ile ilgili görüşlerinin incelenmesidir.
Araştırma, Türkcell Süper lig profesyonel futbol kulüplerinden 20, Lig A profesyonel futbol kulüplerinden 45, Lig B profesyonel futbol kulüplerinden 35 olmak üzere, toplam 100
profesyonel futbolcu üzerinde yürütülmüştür.
Araştırma da, 5 seçenekli likert tipi anket kullanılmıştır.
Anketin güvenirliği 0.84 olarak bulunmuştur. Anketten elde
edilen veriler frekans ve yüzdelerle açıklanmış ve yorumlanmıştır. Verilerin analizinde SPSS programı kullanılarak tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır.
Araştırma sonuçlarında; futbolcuların taktiğe önem verdikleri, taktik anlayışın başarıyı yakalamada önemli bir etken
olduğunu düşündükleri, teknik direktörün taktik bilgi düzeyinin takım başarısında çok önemli role sahip olduğu, iyi bir
taktik anlayışla ve kadro yapısı daha üst seviyede ki bir takıma karşı başarılı olunabileceği ,müsabakanın seyrine göre
uygulanacak taktiğin değişmesi gerektiği ortaya çıkmıştır.
Futbolda başarıyı getiren faktörlerin önem sırasına sıralandığında futbolcuların ,%38’i kondisyon; %36’sı taktik; %20’si
motivasyon; %3’ü teknik; %3’ü takım tecrübesi şeklinde
yaklaşım göstererek, taktikle ile kondisyonun birbirine yakın
oranda önemli olduğunu belirtmişlerdir
Araştırma sonucunda futbolcuların taktik konusunda bilinçli oldukları ve kendilerine verilen taktikleri maç içerisinde
en iyi şekilde uygulamaya çalıştıkları saptanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Taktik, Müsabaka
P08
MALATYA’DAKİ PROFESYONEL
VE AMATÖR FUTBOLCULARIN
ANTRENMAN SONRASI BAZI
KAN PARAMETRELERİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİ
Hakan ÇEVRİM , Yonca BİÇER, Faruk AKÇINAR, Ercan GÜR
Fırat üniversitesi BESYO
GİRİŞ: Sporcu; ağır antrenmanların, özverili ve bıkmadan
yapılan çalışmaların karşılığında hızlı, güçlü, dayanıklı ve mükemmel bir tekniğe sahip olmak ister. Bu yüzden, sporcunun
fiziksel, fizyolojik ve psikolojik özellikleri uygulayacağı spor
dalına uygun olmalıdır. Eğer bu unsurlar mevcutsa bunların
iyi organize edilmesi sonucunda başarı elde edilebilir. Sporda
başarı için sporcunun fizyolojik ve motorik özellikleri yönünden üst seviyede performans sergilemesi gerekir. Sporcuların
performanslarını artırmak amacıyla yapılan antrenmanlarda,
aktivitelerini yapılabilmesi için dokuların oksijene ve enerjiye
ihtiyacı vardır. Burada insan organizmasındaki en önemli organ kalptir ve dolayısıyla dolaşım sistemi yani kandır. Egzersiz
sonrası kan değerlerindeki değişikliklerde, yapılan egzersiz
çeşidi de önemlidir. Uzun süreli ve yüklenmeli bir antrenmanla, kısa ve hafif yüklenmeli bir antrenman arasında kan değerleri değişkenlik gösterir. Bu nedenle sporculara yaptırılan
antrenmanların onların kapasitelerini arttırıp arttırmadığına
kan değerlerine bakılarak karar verilebilir. Performansın seviyesinin bilinmesi çok önemlidir. Yapılan antrenmanlar sporcuların performans durumlarına göre düzenlenir. Sporcuların
kan değerleri de performanslarının göstergesi olduğundan
bu değerlere göre antrenmanların düzenlenmesi önemlidir.
AMAÇ: Bu çalışma ile Malatya’daki profesyonel ve amatör
futbolcuların antrenman sonrası bazı kan değerlerinin incelenip, karşılaştırılması; konuyla ilgili sporcuların ve antrenörlerinin bilgilendirilmesi amaçlanmıştır
YÖNTEM: 2006- 2007 futbol sezonunda mücadele eden
Malatya Spordan l0 futbolcu profesyonel, Battal Gazi Belediye Spordan 10 futbolcu amatör olmak üzere gönüllülük
esas alınarak toplam 20 sporcu bu çalışmanın örneklemini
oluşturmuştur. Seçilen deneklere ve takımların antrenörlerine öncelikle konu ile ilgili olarak bilgi verilmiş ve hazırlanmış
bilgilendirme formu uygulanmıştır.
Araştırmaya katılan profesyonel sporcuların yaş ortalamaları 20.45±1.38 yıl, boy ortalamaları 1,76±1,12 cm, vücut
ağırlığı 73,45±1,18 kg., amatör sporcuların yaş ortalamaları
20,60±2,26 yıl, boy ortalamaları 1,81±1,42 cm, vücut ağırlığı
75,80±1,79 kg olarak belirlenmiş ve deneklerin çift kale antrenmanından sonra 5 cc. venöz kanları doktor kontrolünde
alınarak tüplere bırakılmış ve pıhtılaşması beklenerek laboratuar ortamında kan parametre değerleri saptanmıştır. Elde
edilen veriler SPSS 15.0 paket programı kullanılarak, normallik varsayımları gerçekleştirilip aritmetik ortalaması, standart
sapması, standart hatası ve t testi analizi ile, istatistiksel olarak P<0,005 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir.
BULGULAR: Profesyonel ve amatör futbolcuların kan parametreleri istatistiksel olarak karşılaştırıldığında eritrosit (prof.
4,85±0,10, amatör 5,33±0,14), trombosit (prof. 182,6±22,28,
amatör 295,2±15,17), üre (prof. 40,88±3,49, amatör
31,26±1,55), kalsiyum (prof. 8,7±0,35, amatör 7,32±0,33) ve
fosfor (prof. 3,42±0,20, amatör 7,18±0,11) değerlerinde profesyonel sporcular lehinde anlamlı bir farklılık tespit edilirken
(P<0,05), lökosit, hemoglobin, kolesterol, trigliserit ve glikoz
değerlerinde ise anlamlı bir farklılık tespit edilememiştir
(P>0,05).
SONUÇ: Gerek amatör, gerekse profesyonel futbolcular
sadece sezon başında değil düzenli aralıklarla sağlık kontrolünden geçirilmeli, bu konunun üzerinde önemle durulmalı,
sağlık kontrollerinde bilhassa kan parametrelerine bakılarak,
beslenme ve antrenman programları ona göre birbirine paralel olarak düzenlenmelidir.
Sonuç olarak performans değerlendirme testlerinde kan
testlerinin önemli bir yerinin olması, sporcuların performanslarının göstergesi olması açısından, kan değerlerinin performansı nasıl etkilediğinin bilinmesi önem arz etmektedir.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Sporcu, Kan Parametreleri
63
3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ
P09
MALATYASPOR FUTBOL TAKIMI
OYUNCULARININ FİZİKSEL UYGUNLUK
VE SOMATOTİP ÖZELLİKLERİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİ
Faruk AKÇINAR, Yonca BİÇER, Hakan ÇEVRİM
Fırat üniversitesi BESYO
GİRİŞ: Milyonlarca insanın hayatında bu kadar önemli olan
futbol, sahada izlenen doksan dakika ile sınırlı olmadığı gibi,
sistematik ve profesyonel bir çalışmanın ürünü olarak izleyenlere servis edilmektedir. Genel anlamda futbolcular için
antrenmanın amacı fizyolojik, psikolojik, taktik ve teknik becerilerin geliştirilmesidir. Bu yüzdendir ki futbolla ilgili araştırmalara ilaveten, futbolcuların sahadaki performansının
teknik ve taktik açıdan gözlenmesi spor bilimcilerin dikkatini
çekmiştir. Futbol takımları, karşılaşmalarda seyirci ile buluşmadan önce antrenmanlarda çok fazla çalışmaktadırlar. Bu
çalışmalarda futbolcuların zihinsel, psikolojik ve fiziksel kapasiteleri üst noktalara çıkartılmaktadır. Özelliklede futbolcuların sahada zorlu mücadeleler için fiziksel kapasitelerinin
en üst noktalara çıkartılması gerekmektedir. Futbolcuların
fiziksel kapasitelerinin en üst noktalara çıkartılması için oyuncuların fiziksel uygunluk ve somatotip özelliklerinin bilinmesi
ve bu doğrultuda antrenman programları ve yüklenmelerin
yapılması gerekmektedir. Bu yüzden doksan dakika öncesinde yapılan çalışmalarda, bilimsel veriler ışığında elde edilen
bilgiler doğrultusunda sağlanan dönütlerle plan ve programlar oluşturulmalıdır.
AMAÇ: Bu çalışma ile 2007–2008 futbol sezonu 1.lig takımlarından Malatyasporda futbol oynayan profesyonel futbolcuların fiziksel uygunluk ve somatotiplerinin tespit edilerek
değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
YÖNTEM: Bu araştırma Türkiye 1. Lig futbol takımlarından
Malatya Spor Kulübünde gerçekleştirilmiştir. Araştırma örneklemi kulüp futbolcularından yaş ortalamaları 25.29 ± 4.28
ve spor yaşları 13.96 ± 3.95 olan toplam 24 kişinin gönüllü
olarak katılımıyla oluşturulmuştur. Çalışma kapsamında deneklerin bireysel özelliklerini belirlemek amacı ile ilk önce,
takım sporcularına ilişkin kayıtlar incelenmiş ve idari personelle görüşmeler yapılıp, kulüp işleyişi ve sporcuların yaşam
koşullarına ilişkin bilgi edinilmiştir. Testler öncesinde kulüp
futbolcuları ve idareciler çalışmanın önemi ve uygulanışı konusunda bilgilendirilmiş ve hazırlanmış bilgilendirme formu
uygulanmıştır Sporculara, ölçümlerden bir gün önce her hangi bir fiziksel yüklenme yaptırılmayarak istirahat ettirilmiştir.
Bir gün önceden uyarıcı türden çay, kahve ve kolalı içeceklerin tüketilmesine izin verilmemiştir. Sporcuların fiziksel uygunluklarının belirlenmesi amacıyla esneklik testi, 60m. sürat
testi, aerobik gücün hesaplanması için Cooper testi, anaerobik gücün hesaplanması için dikey sıçrama testi ve antropometrik ölçümler ile (derialtı yağ kalınlığı ölçümleri, çap çevre
ölçümleri) vücudun morfolojik yapısının çıkarılması için somatotip belirlemesi, takımın antrenörü ve masöründen yardım alınarak araştırmacı tarafından kahvaltıdan 2 saat sonra,
sabah saatlerinde antrenmandan önce, 2007 - 2008 sezonu
Ekim ayı 1. haftası içerisinde yapılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS 15,0 paket programı kullanılmış, frekans,
ortalama, standart sapma ve yüzde (%) oranları hesaplanarak
64
tablolarda yorumlanmıştır. İkili karşılaştırmalarda denek sayısının 30’un altında olması nedeniyle Mann Whitney U testi
kullanılmış ve p< 0,05 anlamlılık düzeyinde istatistiksel olarak
değerlendirilmiştir.
BULGULAR: Çalışmaya katılan 24 profesyonel futbolcunun
fiziksel uygunluk profilleri çıkarılırken, defans ve ofans grupları arasında; yaş, spor yaşı, boy, ağırlık, total vücut yağ yüzdesi, çevre ve çap ölçümleri, anaerobik ve aerobik kapasite,
60 metre sürat ve esneklik testleri verileri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanamamış (p>0,05) ve futbolcuların somatotipleri ise endomorfi 2.63, mezomorfi 2.99,
ektomorfi 2.68 olarak bulunmuştur.
SONUÇ: Bir futbol takımında futbolcuların fiziksel uygunluk
düzeylerinin bulunması, sporsal verim düzeyinin belirlenmesi; futbolcuları doğru yönlendirmek ve futbolcuların bireysel
farklılıklarını saptamak amacıyla, çağdaş futbol anlayışına uygun, bilimsel yöntemlere dayalı testler ve ölçümlerin yapılarak elde edilen veriler ışığında, evrensel normların oluşturulması yönünde faydalı olacağı kanaatine varılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Fiziksel Uygunluk, Somatotip
P10
İLK VE ORTAÖĞRETİM FUTBOL
TAKIMLARINDA YER ALAN
ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK
BAŞARILARI AÇISINDAN
DEĞERLENDİRMESİ SAKARYA İL
ÖRNEĞİ
İsmail TOPKAYA1, Tevfik Ata TEKİN2, Yunus Emre ERSOY3
1Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Eğitim Fakültesi
2Adnan Menderes Üni., BESYO
3 Sakarya Üniversitesi Vakfı Lisesi
Toplumsal anlamda yaygın kanı spor yapan öğrencilerin
akademik başarılarının düşük olduğuna ilişkindir. Öğrenci
velileri özellikle futbol ve diğer branşlarla ilgili okul takımlarında yer alan çocuklarının akademik başarılarıyla ilgili kaygı
içindedirler.
Futbol en popüler spor branşı olması nedeniyle okullarda
en çok tercih edilen spor branşı takımları arasındadır. İller ve
Türkiye geneli incelendiğinde okullar arası spor karşılaşmalarında en fazla takım sayısına sahip spor branşı da futboldurç
Gerek futbol gerekse diğer spor branşları ile ilgilenen ve
okullarındaki spor takımlarında yer alan “öğrenci sporcuların”
akademik başarılarının ne düzeyde olduğu merak konusudur.
Bu konuda Türkiye ölçeğinde bir çalışmaya rastlanamamıştır.
Bu çalışma il örneği ölçeğinde geniş bir örneklemle gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın amacı il ölçeğindeki bütün ilk ve ortaöğretim okullarının futbol takımlarında görev alan öğrencilerin akademik başarı açısından durumlarının tespitidir.
Çalışma Sakarya merkez ve ilçelerinde gerçekleştirilmiş
olup toplam 1385 öğrenciye ulaşılmıştır. Bu öğrencilerin 652’si
futbol branşını tercih edenlerden oluşmaktadır. İl Milli Eğitim
Müdürlüğü işbirliği ile gerçekleştirilen bu çalışmada öğrencilere ilişkin akademik bilgiler ilgili okul müdürlüklerinden
sağlanmıştır. Elde edilen veriler betimleyici istatistik, frekans
analizi ve t-testi gibi istatistiki işlemlere tabi tutulmuştur.
Elde edilen bulgular ışığında 1385 öğrencinin 652’sinin (%
63) futbol branşını tercih eden öğrenciler olduğu ve bunların
9–11 Ocak 2009, ANTALYA
7,8, ve 9. sınıflarda yoğunlaştıkları saptanmıştır. Örneklemdeki öğrencilerin akademik başarı ortalamalarının 5 üzerinden
3.92 olduğu, bu ortalamanın da başarı değerlendirmesi açısında “İyi” dereceye karşılık geldiği belirlenmiştir.
Sonuç olarak, Sakarya il genelinde futbol branşını seçen
toplam 652 öğrenci sporcunun akademik başarı ortalamasının sanılanın aksine spor yapmayan diğer öğrencilerden
farklı olmadığı görülmüş, dolayısıyla öğrenci velilerini endişelendirecek bir ilişkinin olmadığı yolunda ciddi bir dayanak
elde edilmiştir.
P11
SÜPER AMATÖR LİG
FUTBOLCULARININ MEVKİLERİNE
GÖRE BAZI FİZİKSEL VE FİZYOLOJİK
PARAMETRELERİNİN İNCELENMESİ
C. POLAT, A.O. CERRAH, H. ERTAN
Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Eskişehir,
Türkiye
Bu araştırmanın amacı süper amatör liglerde oynayan futbolcuların mevkilerine göre bazı fiziksel, fizyolojik ve teknik
parametrelerini karşılaştırmaktır.
Çalışmanın evrenini 2008–2009 sezonunda Eskişehir Süper
Amatör Liginde mücadele eden erkek futbolcular, örneklemini ise Eskişehir Süper Amatör liginde kaleci (n=9), defans
(n=25), Orta saha (n=41) ve forvet (n=14) mevkisinde mücadele eden toplam 89 futbolcu oluşturmaktadır.
Mevkilere bağlı olarak sprint değerleri ve HUFA testi sonuçları arasında fark olup olmadığı ANOVA kullanılarak analiz
edilmiştir. Ortaya çıkan anlamlılığın hangi grup arasında oluştuğunun tespiti ise TUKEY testi ile gerçekleştirilmiştir. İstatistiksel anlamlılık düzeyi 0.05 olarak kabul edilmiştir.
10, 20 ve 30 m sprint değerleri açısından mevkilere göre
istatistiksel bir anlamlılık gözlenmemiştir (p>0.05). HUFA testi
sonuçlarına göre, farklı mevkilerde görev yapan futbolcular
arasında teknik indeksler açısından istatistiksel olarak bir fark
gözlenmezken, teknik puanlar açısından anlamlı farklılık ortaya çıkmıştır (Anova, p<0.0016). Teknik puanlarda çıkan bu
anlamlılık, kalecilerle defans oyuncuları arasında gözlenmiş
(Tukey, p<0.05) ve defans oyuncuları kalecilere oranla HUFA
testini daha kısa sürede bitirmişlerdir. Diğer anlamlılık durumu ise kalecilerle orta saha oyuncuları arasında gözlenmiş
(Tukey, p<0.01) ve orta saha oyuncuları kalecilere oranla
HUFA testini daha kısa sürede bitirmişlerdir. Diğer mevkiler
arasında anlamlı bir farklılık ortaya çıkmamıştır (p>0,05).
Vücut Yağ Yüzdeleri(VYY) ve Vücut Kitle İndeksi (VKİ) değerleri açısından mevkilere göre anlamlı fark gözlenmemiştir
(p>0.05). Ancak tüm mevkiler itibariyle futbol antrenmanlarının sporsal form oluşturduğu gözlenmiştir (Tukey, p<0.05).
Veriler, amatör takımlarda özellikle kondisyon içerikli antrenmanların futbolun temel ihtiyaçlarına özel olarak hazırlandığını ancak futbolcuya ve mevkilere özgü farklılıkları içermediğini göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Teknik, Sürat
P12
FARKLI SAHA BOYUTLARINDA
OYNANAN U13-U14 FUTBOL
MÜSABAKALARININ BAZI TEKNİK VE
TAKTİK VERİLERİN İNCELENMESİ
M. BALYAN1, F. VURAL1, N. ARIKAN2, Y. TUNÇER3
1Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
2Beden Eğitimi Öğretmeni-Futbol Antrenörü
3Futbol Antrenörü
İnsanoğlu; varlığının oluşumundan itibaren yaşamını, neslini sürdürebilmek için bir takım faaliyetlere girmiştir. İnsanın
karşılaştığı güçlükleri yenebilmesi ise, farklı tanımlar ya da
farklı yönleri kullanılarak yapılmış olsa da eğitim ile sağlanmıştır. Eğitimi, hayatları konusunda daha iyi organize etmiş
daha iyi yönlendirmiş toplumlar hem tarih sayfalarında daha
uzun süre yer almış hem de daha büyük kültürel değerler bırakmışlardır. Aynı organizasyonları da futbol eğitiminde gerçekleştiren toplumlar da günümüz futbol dünyasında ön plana çıkmışlardır. Son yıllarda Türkiye Futbol Federasyonu’nun
bu alanda yaptığı çalışmalarda olumlu bir şekilde artış görülmektedir. Maç analizi konusu son dönemlerde üzerinde
çok konuşulan ve çok araştırma yapılan bir konudur. Genelde
futbolda büyük organizasyonlardan sonra, başarılı takımların oyun sistemleri,oyun tarzları ve oyuncuların hareketleri
araştırmacılar tarafından mutlaka incelenir ama alt yapılara
yönelik çalışmaların sayısı aynı orana sahip değildir. Ergenlik
döneminde olan, bunun sonucunda da çok hızlı bir fiziksel
gelişimin içine giren U13 ve U14 grubu; özellikle bu dönemde rekabet dönemine hazırlık aşamasındadır. Bireysel taktiklerin, eğlencenin, oyunun ön planda tutulması gereken bu
dönemde oyuncuların; müsabaka içerisinde topla temas sayısının, dürüst oyunun, gol pozisyonlarının fazla olması özellikle futbola karşı olan sevginin ve temel tekniğin gelişiminde
önemlidir. U14 yaş grubunun saha ölçüleri 75x105 metre,
U13 yaş grubunda oynanan müsabakaların saha ölçüleri ise
yarım saha boyutunda 37.5 X 50 metredir(2007-2008sezonu).
Bu doğrultuda yarım saha boyutlarında oynanan 2007-2008
sezonundan 2 müsabaka, 2008-2009 sezonunda normal
saha boyutlarında oynanan 2 müsabaka toplam 4 müsabaka Muna Analiz Programı ile incelendi. İki farklı saha ölçülerinde gerçekleştirilen gol pozisyonları, şut, korner,faul, topla
temas, orta sayıları ve kalecilerin gol kurtarış sayıları gibi bir
çok teknik-taktik veriler incelendi. Farklı saha ölçülerinde şut,
faul, gol pozisyonları, ofsayt, gol sayıları gibi bazı verilerde
farklılık görülürken topla oynama yüzdeleri ve korner sayılarında farklılık görülmedi. Çalışmanın amacı; bu yaş grubunda
çalışan antrenörlere belirli konularda katkılar sağlayabilmek
ve çıkan sonuçlarında oyuncuların eğitim aşamalarına yansıtılabilmesi hedeflenmektedir.
65
3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ
P13
2006 FIFA DÜNYA KUPASINDA YARI
FİNAL VE FİNAL OYNAYAN FUTBOL
MİLLİ TAKIMLARININ BAZI TEKNİK ve
TAKTİK VERİLERİN ANALİZİ
N. ARIKAN1, M. BALYAN2, F. VURAL2, Y. TUNÇER3
1Beden Eğitimi Öğretmeni-Futbol Antrenörü
2Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Araştırma
Görevlisi
3Futbol Antrenörü
Futbol günümüzde; 1.4 milyon takım, 300.000 kulübü ve
240 milyondan fazla oyuncusu ile dünyanın en popüler oyunudur. FIFA tarafından her dört yılda bir düzenlenen Dünya
Kupasına gösterilen ilgi bunun en önemli kanıtıdır. Dört yılda bir, dünyanın ışıkları 200 den fazla ülkede tek bir noktaya
odaklanır. FIFA Dünya Kupası hiçbir sporun ulaşamadığı seyirci sayısına ulaşır.2006 Dünya Kupası’nda; müsabakaların
oynandığı 12stad 3.4 milyon seyirci tarafından dolduruldu.
Büyük organizasyonlardan sonra, başarılı takımların oyun sistemleri ve tarzları araştırmacılar tarafından mutlaka incelenir.
Başarılı takımların oyun şablonları diğer ulusal ve uluslar arası
takımlar tarafından mutlaka taklit edilerek denenir. Bu noktada; başarılı takımların verileri daha bir önem kazanmaktadır.
İnsan hafızası limitlidir ve müsabaka boyunca gerçekleşen
hareketleri hatırlaması neredeyse imkansızdır. 2006 Dünya
Kupasında yarı finale ve finale kalmayı başaran Fransa (2), İtalya (2), Portekiz (2) ve Almanya(2) Milli Futbol Takımlarının oynadığı toplam 4 müsabakanın görüntüleri kaydedildi ve Türk
araştırmacılar tarafından geliştirilen MUNA Analiz Programı
kullanılarak müsabakalar incelendi. Çalışmada takımların top
kayıpları, top kazanma, şut, faul sayıları, orta(başarılı-başarısız), gol pozisyonları, goller, korner, topa sahip olma yüzdeleri, serbest atışlar(3. bölgeye yapılan) ve kaleciler ile ilgili
bazı parametreler incelendi. Çalışmanın sonucunda mağlup
takımların şut, korner sayıları ve gol pozisyonları daha fazla olduğu belirlendi, kazanan takımların ise son vuruşlarda
daha etkili yüzdelere sahip olduğu görüldü.
Anahtar Kelimeler: Analiz, Futbol, Başarı
P14
İLK VE ORTAÖĞRETİM OKULLARI
OKUL FUTBOL TAKIMLARINDA YER
ALAN ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK
BAŞARI DURUMLARININ TESPİTİ SAKARYA İL ÖRNEĞİ
İsmail TOPKAYA1, Tevfik Ata TEKİN2, Yunus Emre ERSOY3
1Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Eğitim Fakültesi
2Adnan Menderes Üni., BESYO
3 Sakarya Üniversitesi Vakfı Lisesi
Toplumsal anlamda yaygın kanı spor yapan öğrencilerin
akademik başarılarının düşük olduğuna ilişkindir. Öğrenci
velileri özellikle futbol ve diğer branşlarla ilgili okul takımlarında yer alan çocuklarının akademik başarılarıyla ilgili kaygı
içindedirler.
66
Futbol en popüler spor branşı olması nedeniyle okullarda
en çok tercih edilen spor branşı takımları arasındadır. İller ve
Türkiye geneli incelendiğinde okullar arası spor karşılaşmalarında en fazla takım sayısına sahip spor branşı da futboldur.
Gerek futbol gerekse diğer spor branşları ile ilgilenen ve
okullarındaki spor takımlarında yer alan “öğrenci sporcuların”
akademik başarılarının ne düzeyde olduğu merak konusudur.
Bu konuda Türkiye ölçeğinde bir çalışmaya rastlanamamıştır.
Bu çalışma il örneği ölçeğinde geniş bir örneklemle gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın amacı il ölçeğindeki bütün ilk ve ortaöğretim okullarının futbol takımlarında görev alan öğrencilerin akademik başarı açısından durumlarının tespitidir.
Çalışma Sakarya merkez ve ilçelerinde gerçekleştirilmiş
olup toplam 1385 öğrenciye ulaşılmıştır. Bu öğrencilerin 652’si
futbol branşını tercih edenlerden oluşmaktadır. İl Milli Eğitim
Müdürlüğü işbirliği ile gerçekleştirilen bu çalışmada öğrencilere ilişkin akademik bilgiler ilgili okul müdürlüklerinden
sağlanmıştır. Elde edilen veriler betimleyici istatistik, frekans
analizi ve t-testi gibi istatistiki işlemlere tabi tutulmuştur.
Elde edilen bulgular ışığında 1385 öğrencinin 652’sinin (%
63) futbol branşını tercih eden öğrenciler olduğu ve bunların 7, 8, ve 9. Sınıf düzeyinde yoğunlaştıkları saptanmıştır.
Örneklemdeki öğrencilerin akademik başarı ortalamalarının
5 üzerinden 3.92 olduğu, bu ortalamanın da başarı değerlendirmesi açısında “İyi” dereceye karşılık geldiği belirlenmiştir.
Sonuç olarak, Sakarya il genelindeki okul takımlarında futbol branşını seçen toplam 652 öğrenci sporcunun akademik
başarı ortalamalarının sanılanın aksine spor yapmayan diğer
öğrencilerden farklı olmadığı ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla öğrenci velilerini endişelendirecek bir durumun olmaması gerektiğine ilişkin ciddi bir dayanak elde edilmiştir.
P15
GENÇ FUTBOLCULARIN BAZI
FİZİKSEL UYGUNLUK VE SOMATOTİP
ÖZELLİKLERİNİN OYNADIKLARI
MEVKİLERE GÖRE KARŞILAŞTIRILMASI
Yusuf KÖKLÜ1, Ali ÖZKAN2, Utku ALEMDAROĞLU1,
Gülfem ERSÖZ3
1Pamukkale Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu
2Başkent Üniversitesi Spor Bilimleri Bölümü
3Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Bu çalışmanın amacı, genç futbolcuların bazı fiziksel uygunluk ve somatotip özelliklerinin oynadıkları mevkilere
göre karşılaştırılmasıdır. Çalışmaya Ankara’da süper ligde yer
alan bir takımın altyapısında 16 yaş grubunda futbol oynayan toplam 36 (defans (n=12), orta saha(n=12) ve forvet(n=12))
gönüllü sporcu katılmıştır. Çalışmaya katılan deneklerin boy
uzunluğu, vücut ağırlığı, deri kıvrım kalınlığı, çevre ve çap ölçümleri yapılmıştır. Vücut yağ yüzdesi Caner Açıkada formulü
ile hesaplanırken somatotip özellikler Heath-Carter yöntemi
kullanılarak belirlenmiştir. Anaerobik performans ise Wingate
anaerobik güç ve kapasite testi (WAnT), aktif sıçrama, skuat
sıçrama ile belirlenirken, sürat belirlemek için 10m, 30m. Testi
ile çeviklik belirlemek için ise HÜFA testi kullanılmıştır. Verilerin analizinde fiziksel özelliklerin futbolcuların oynadıkları
mevkilere göre değerlendirilmesi amacıyla Tek Yönlü Varyans
Analizi kullanılmıştır. Bulgular çalışmaya katılan futbolcuların,
düşük vücut yağ yüzdesine (defans oyuncuları: 5.32±1.12;
9–11 Ocak 2009, ANTALYA
orta saha oyuncuları: 5.35±1.14; forvet oyuncuları: 5.44±1.75)
ve ekto-mezomorf (do: 2.09-3.56-3.36; oso: 2.41-3.69-2.94; fo:
2.42-3.87-2.87) özelliklere sahip olduklarını göstermiştir. Ayrıca fiziksel anaerobik performans değerlendirme sonucunda;
defans oyuncularında wingate anaerobik güç, 712.6±1317
watt; anaerobik kapasite 549.9±88 watt, relatif anaerobik
güç 10.9±1.2 W.kg-1; relatif anaerobik kapasite, 8.4±0.7 W.kg1; aktif sıçrama, 39.6±3.8cm; skuat sıçrama, 35.9±3.7cm; 10m,
1.7±0.1sn; 30m, 4.2±0.2sn; ve HÜFA 10.5±0.3sn olarak, orta
saha oyuncularında wingate anaerobik güç, 692.5±80.7 watt;
anaerobik kapasite, 536.1±49.9watt, relatif anaerobik kapasite, 8.5±0.3W.kg-1; relatif anaerobik güç, 11.0±1.0watt; aktif
sıçrama, 38.2±2.9; skuat sıçrama, 34.2±2.2; 10m, 1.6±0.3;
30m, 4.2±0.1; ve HÜFA 10.5±0.3 olarak bulunurken; forvet
oyuncularında wingate anaerobik güç, 691.7±107.1; anaerobik kapasite 528.8±90.5; relatif anaerobik güç 10.8±0.9; relatif anaerobik kapasite, 8.2±0.9; aktif sıçrama, 39.2±6.8; skuat
sıçrama, 35.1±4.8; 10m, 1.7±0.1sn; 30m, 4.2±0.1; ve HÜFA
10.6±0.5 olarak bulunmuştur. Yapılan Tek Yönlü Varyans Analizi sonuçları futbolcuların mevkilere göre elde edilen değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır
(p>0.05). Sonuç olarak yapılan maç analizleri futbolcuların
90 dk.lık bir maç içerisinde oyuncuların yaklaşık 1000-1400
civarında farklı hareketi oynadıkları mevkilere göre farklı sıklıklarda yaptıklarını göstermesine rağmen yapılan istatistiksel
analizler sonucunda mevkiler arasında bir farklılık çıkmaması,
oyuncuların oynadıkları mevkilerin gereksinimleri doğrultusunda antrene edilmediğini düşündürmektedir.
Anahtar Kelimeler: Fiziksel Uygunluk Özellikler, Somatotip,
Futbolcular
P16
SEZON ÖNCESİ HAZIRLIK
ÇALIŞMALARININ BİR SÜPER LİG
TAKIMININ SEÇİLMİŞ FİZİKSEL VE
FİZYOLOJİK ÖZELLİKLERİNE ETKİLERİ
Cem Sinan ASLAN, Mahmut KARAKOLLUKÇU
Cumhuriyet Üniversitesi BESYO, Sivas
Bu çalışma; Türkiye Süper Ligi’nde yer alan bir futbol takımında, sezon öncesi hazırlık antrenmanlarının oyuncuların
seçilmiş fiziksel ve fizyolojik özellikleri üzerine etkilerini belirlemeyi hedeflemiştir.
İlk ölçümlerde 29 futbolcu yer almasına karşın, hazırlık
kampı sonunda 14 oyuncunun başka takımlara transfer olmalarından dolayı çalışma ilk ölçümlerde de yer alan 15 futbolcu ile tamamlanmıştır. Katılımcıların fiziksel ve fizyolojik
özelliklerini belirlemek için yaş, boy, vücut ağırlığı, bacak
kuvveti, dikey sıçrama, esneklik ve anaerobik güç değerleri,
beden kitle endeksi, vücut yağ yüzdesi ve kütlesi ile yağsız
vücut kütlesi ve vücut sıvı toplamları tespit edilmiş ve hazırlık
evresi öncesinde ve sonrasında gerçekleştirilen iki ölçümden
elde edilen her bir fiziksel ve fizyolojik değişken (p<0.05) anlamlılık seviyesinde, Wilcoxon eşleştirilmiş iki örnek testi ile
istatistiksel olarak karşılaştırılmıştır.
Sonuç olarak; iki ölçümden elde edilen verilerin karşılaştırılmasına göre, vücut ağırlığı, bacak kuvveti, anaerobik güç
ve beden kitle indeksi açısından iki ölçüm arasında farklılık
istatistiksel olarak anlamsızken (p>0.05), dikey sıçrama, esneklik, vücut yağ yüzdesi ve kütlesi, yağsız vücut kütlesi ve
vücut sıvı toplamı değerlerinde iki ölçüm arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0.05).
Anahtar Kelimeler: Süper Lig, Hazırlık Sezonu, Bacak Kuvveti, Dikey Sıçrama, Esneklik, Anaerobik Güç
P17
TÜRKİYE ÜNİVERSİTELERARASI SALON
FUTBOLU ŞAMPİYONASINA KATILAN
FUTBOLCULARIN DENETİM ODAĞI
AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Veysel KÜÇÜK1, Ali KIZILET1, Kamil ERDEM1, M. Mustafa
YORULMAZLAR1, Yalçın TAŞMEKTEPLİGİL2
1Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu
2Ondokuz Mayıs Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Futbol içerisinde risk,dinamizm,heyecan, güç ve seyir zevki
olan bir spor branşı olma, binlerce hatta on binlerce kişiyi aynı
anda aynı alana toplama ve seyretme imkanı sunmasından
dolayı, günümüzün kitleselleşmiş önemli spor dallarından
biridir.Bu özellikleri açısından futbolda başarı; temel motorik
ve fizyolojik özellikler kadar psikolojik faktörlere bağlı olarak
elde edilmektedir.
Bireylerin davranışları ve bu davranışların sonuçlarının birey tarafından nasıl algılandığına ilişkin bir kavram olan “Denetim Odağı” son yıllarda sosyal psikolojide bir kişilik özelliği
olarak dikkati çekmektedir.Bazı insanlar günlük hayat olayları
karşısında olayların kendi denetimleri altında olduğuna, duruma egemen olduklarına inanırken,bazıları da bunun tam
tersini düşünürler.(Bilgin.N.1988)Rottar, olayların kendi denetimleri altında olduğuna inananlar ve inanmayanlar olmak
üzere bu iki tip insanı ayırt etmiş, bu gücün kaynaklandığı
yere de “Denetim Odağı” adını vermiştir.(Rotter,JB.1954)
Araştırmamızın amacı; 2007-2008 öğretim yılı üniversitelerarası salon futbol şampiyonasına katılan futbolcuların
denetim odağı açısından iç-dış denetim yönelimlerini tespit
etmektir.Araştırmaya altı farklı üniversiteden gönüllü olarak
74 sporcu katılmıştır.Deneklere ölçme aracı hakkında verilerek Rotter İç-Dış Kontrol Odağı Ölçeği (RİDKOÖ) uygulanmıştır.Elde edilen veriler SPSS 10.0 istatistik paket programıyla
frekans ve yüzde değerleri ile değişkenler açısından denetim
odağını etkileyen faktörler tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Futbolcu, Denetim Odağı
P18
BAYAN SPORCULARDA ÖN ÇAPRAZ
BAĞ YARALANMALARINI ÖNLEYİCİ
ANTRENMAN PROGRAMININ ÖN
ÇAPRAZ BAĞ YARALANMALARININ
SIKLIĞINI AZALTMAYA OLAN ETKİSİ
Atakan ÇAĞLAYAN2, Mustafa KARAHAN1, Kamil ERDEM1
1Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu
2Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Çalışmamızın amacı, bayan sporcularda anatomik, hormonal ve kassal farklılıklardan dolayı daha sık meydana geldiği düşünülen temassız ön çapraz bağ (öçb) yaralanmalarını,
nöromusküler, propriyosepsiyon, esneklik çalışmaları içeren
67
3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ
antrenman programı ile önlemek ve bu antrenman programının sporcuların fiziksel ve fizyolojik parametreleri üzerindeki değişimlerini gözlemlemektir.
Çalışmamıza Türkiye Bayanlar Futbol 1. Liginde mücadele
eden Marmara Üniversitesi bayan futbol takımından yaş ortalaması 17,2±3,38 olan 20 sporcu deney grubu, Türkiye Bayanlar Futbol 1. Liginde yer alan ve yaş ortalaması 17,5±3,14
olan 56 bayan futbolcu gönüllü olarak katılmıştır. Deney grubundaki bayan futbolculara sezonun devre arasında başlayarak altı hafta boyunca, haftada üç gün takım antrenmanının
ısınma bölümünde uygulamak üzere 25’er dakika süreyle öçb
yaralanmalarını önleyici antrenman programı uygulanmıştır.
Kontrol ve deney grubundaki sporculara altı aylık süreyi kapsayan geriye dönük anket uygulanmıştır. Öçb yaralanmalarını
önleme programının bayan futbolcular üzerindeki fiziksel ve
fizyolojik etkilerini değerlendirmek için bacak kuvveti, sürat,
dikey sıçrama, aerobik ve anaerobik kapasite, denge, esneklik, boy, kilo ve deri kıvrım kalınlığı ölçümleri yapılmıştır. Katılımcılara programın uygulanması öncesinde ön test ve program sonrasında son test uygulanmıştır.
İstatistiksel analizler için SPSS 13.0 paket program kullanılmıştır. Bayan futbolcuların kendi içlerindeki ön ve son test
değerlendirmesi için eşleştirilmiş t testi, minimal ve maksimal
değerlerinin belirlenmesi için tanımlayıcı istatistik, gruplar
arası karşılaştırma için bağımsız örneklem t testi kullanılmıştır.
Yapılan istatistiksel analizler sonucunda, deney grubu ile
kontrol grubu Öçb yaralanma insidanslarında anlamlı bir
farklılık görülmezken (p>0.05), deney grubundaki bayan futbolcuların, ön-son test; vücut yüzde yağ oranı, dikey sıçrama,
aerobik, anaerobik kapasite, denge, bacak kuvveti, abdominal, uyluk, triceps, biceps ve göğüs deri kıvrım kalınlığında
(p<0.01) düzeyinde, sürat, esneklik, subskapula ve suprailiak
deri kıvrım kalınlığında (p<0.05) düzeyinde anlamlı farklılık
olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç olarak bayan futbolculara uyguladığımız 6 haftalık
ön çapraz bağ yaralanmalarından korunma programının ardından sezon sonuna dek ön çapraz bağ yaralanması olmamıştır, bunun yanında bayan futbolcuların biyomotor özelliklerinin değerlendirilmesi sonucunda genel olarak anlamlı
gelişim tespit edilmiştir. Bu tür çalışmaların daha uzun süreyle ve daha çok denekle multidisipliner bir çalışmayla sürdürülmesi gerektiği kanısındayız.
Anahtar Kelimeler: Ön Çapraz Bağ, Nöromusküler, Önleme,
Antrenman
P19
FARKLI MEVKİLERDE OYNAYAN
FUTBOLCULARDA BAZI FİZİKSEL
ÖZELLİKLER VE DENGE İLE ÇEVİKLİK
İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ
Kamil ERDEM1, Mehmet YORULMAZLAR1,
Veysel KÜÇÜK1, Osman Zeki KORKMAZ2, Tuba KIZILET2,
Atakan ÇAĞLAYAN2
1Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu
2Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Araştırmanın amacı, futbolcularda fiziksel özelikler ve dengenin çevikliğe etkisini incelemektir.
68
Araştırma İstanbul süper amatör liginde çeşitli takımlarda
farklı mevkilerde oynayan 44 amatör futbolcu üzerinde yürütülmüştür.
Araştırmada fiziksel özelliklerin tespiti için yaş, boy, ağırlık,
büst uzunluğu ve bacak uzunluğu, motorsal özelliklerin tespiti için de topla ve topsuz çeviklik ve denge testleri yapılmıştır.
Verilerin analizinde SPSS programı kullanılmıştır. Değişkenlerin ortalama değerleri alınmış, gruplar arasındaki farkları bulmak amacıyla Kruskal Wallis nonparametrik varyans analizi
kullanılmıştır. Değişkenlerin birbirleriyle olan ilişkisini araştırmak için ise Pearson korelasyonu uygulanmıştır.
Ölçümler sonucunda futbolcuların yaş değerleri
21.91±1.75,ağırlık 70.9±5.50 kg, boy 177.27±.050 m, büst
uzunluğu 92.66±3.06 m, bacak uzunluğu 84.09±2.86 m, denge 19.42±3.07 sn. topsuz çeviklik 6.02±0.37 sn, topla çeviklik
8.09±0.53 sn. olarak bulunmuştur. Fiziksel özelliklerle, denge
ve çeviklik arasında anlamlı bir ilişki bulunamazken, denge ile
çeviklik değişkenleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur
(p<0,01). Değişkenlerle mevkiler arasında anlamlı farklılıklar
bulunmamıştr. Bu sonuçların değerlendirilmesinde denge
yeteneği daha iyi olan futbolcuların çeviklik özeliklerinin
daha iyi olduğu görüşü ortaya çıkmaktadır. Bu sonuçlar ışığında denge çalışmalarının futbolcularda çeviklik özelliğinin
gelişimine katkıda bulanacağını düşünmekteyiz.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Çeviklik, Denge
P20
GENÇ BAYAN FUTBOLCULARDA
BAZI FİZİKSEL VE MOTORSAL
ÖZELLİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Ali KIZILET, Kamil ERDEM, Tuba KIZILET,Veysel
KÜÇÜK,Gökhan HADİ
Marmara Üniversitesi BESYO
Çalışmadaki amacımız genç bayan futbolcuların bazı fiziksel ve fizyolojik parametrelerin belirlenmesi ve bu özelliklerin
birbirleriyle olan ilişkilerini değerlendirmektir. Genç Milli Takım düzeyinde 20 bayan futbolcu (17,90 ±1,37 Yaş; 56,90kg.
±7,09 kg.; 165,10 ±,083cm.) araştırmamıza denek olarak dahil
edilmiştir. Futbolcuların fonksiyonel kapasitelerini değerlendirmede maksimal düz mekik, maksimal ters mekik, dikey sıçrama, tekrarlı sprint testi (Bangsbo tekrarlı sprint), mekik testi
ve laktat ölçümü yapılmıştır. Bu ölçümlerle birlikte Max VO2,
yorgunluk indeksi, en iyi sprint süresi, ortalama sprint süresi, ön laktat-son laktat farkı, üç dakikalık toparlanma sonrası
nabız değerleri belirlenmiştir. Değişkenlerin birbirleriyle olan
ilişkisini araştırmak için Pearson korelasyonu uygulanmıştır
(p<0,05). Genç bayan futbolcuların yorgunluk indeks değerleri ile sprint ortalama değerleri, sprint son laktat değerleri
ve en yüksek sprint değerleri arasında pozitif yönde kuvvetli
ilişki vardır (p<0.05). Sprint ortalama değerleri ile en iyi sprint
değerleri, boy değerleri ve kilo değerleri arasında pozitif
yönde kuvvetli ilişki vardır (p<0.05), En iyi sprint değerleri
ile sprint son laktat değerleri arasında pozitif yönde kuvvetli
ilişki (p<0.05), kilo ile kuvvetsiz ilişki (p<0.05) ve maksimal
dikey sıçrama değerleri arasında negatif yönde kuvvetsiz ilişki vardır (p<0.05). Futbola özgü seçilen bu testlerin sonuçları
futbolcu profilini belirlemede ve fiziksel antrenman planlamasında yardımcı olacağını düşünmekteyiz.
9–11 Ocak 2009, ANTALYA
P21
TÜRKİYE PROFESYONEL FUTBOL
LİGLERİNDE GÖREV YAPAN
SPORCU TEKNİK SORUMLU VE
YÖNETİCİLERDE GÖRÜLEN KONTROL
DIŞI DAVRANIŞLAR VE ETKİLEŞİM
DÜZEYLERİ
Veysel KÜÇÜK1, Ali YILDIZ2, Merve ÇINARDAL2, Adnan
SEVİM3
1Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
2Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Spor Yönetim
Bilimleri Anabilim Dalı
3Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
İnsan davranışları çeşitli alt yapılarıyla ve biçimleriyle yaşanırken basit bir sınıflamayla kontrollü ve kontrolsüz davranış
olarak ikiye ayrılabilir. Bu davranışlar kontrollü bir biçimde
gerçekleşebilmekle birlikte içe ve dışa yönelme yoluyla kontrol dışına da çıkabilir(Küçük, 2008). Kontrol dışı davranışlar
nedenleri içgüdüsel, yaşamsal, sosyal ortamda öğrenilen,
engellenmeyle ortaya çıkan şeklinde açıklanabilir(Westen,
1999).
Bu çalışmada futbolda kontrol dışı davranışların sporcu,
teknik sorumlu, yönetici ve takım bazında incelenmesi hedeflenmektedir. Yukarıda belirtilen dört başlığın birliktelik
sıklığına bakılarak bir ilişkinin olup olmadığı tespit edilmek
istenmiştir. Bu inceleme sonucunda ortaya çıkan bilimsel bakımdan anlamlı sonuçların liglerimizde kontrol dışı davranışların sıklığının azaltılmasında ya da ortadan kaldırılmasında
yapılacakların tespiti hedeflenmektedir.
Çalışmada sporcu, teknik sorumlu, yönetici ve takım temel
alınarak profesyonel futbol disiplin kurulu (PFDK) tarafından
verilen cezaların analizi yapılmıştır. Bu amaçla 2008-2009
Futbol Sezonu’nda Türkiye Futbol Federasyonu’na bağlı tüm
profesyonel liglerdeki 140 takımın yaptığı maçlarda verilen
cezalar incelenmiştir. 28.08.2008 tarihinden 13.11.2008 tarihine kadar verilen toplam 990 cezanın yukarıdaki başlıklar
temel alınarak dağılımları incelenmiştir. Her başlık altındaki
cezaların genele oranına, birliktelik sıklığına, birlikteliklerin
genele oranına bakılmıştır.
Yapılan incelemede sportmenlik dışı davranışlar nedeniyle
verilen cezalarda takım halinde alınan cezalar 181 ile birinci
sırada yer alırken, sporcuların aldığı cezalar 98 ile ikinci sırada
yer almıştır. Bunları takiben 53 kez ceza alarak teknik sorumlu
ve son olarak da 39 ceza sıklığıyla yöneticiler son sırada yer
almıştır. Bu cezaların toplam cezalara oranı takım halinde %
18, sporcularda % 9 teknik sorumlu % 5 ve yönetici % 4 olarak tespit edilmiştir. Bu dört başlığın toplam cezalara oranı %
37 gibi önemli bir yüzdeye sahiptir. Liglerimizde verilen cezaların üçte birinden fazlasını kontrol dışı davranışlar teşkil
etmektedir.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Kontrol Dışı Davranış, Ceza
P22
FUTBOL KULÜP YÖNETİMİNİN SEBEP
OLDUĞU EKONOMİK SIKINTILARIN
FUTBOLCULAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
(Pilot Çalışma)
A. KARABULAK1, F. KILINÇ1, M. DİNÇ2
1Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Spor Bilimleri
Bölümü
2Süleyman Demirel Üniversitesi Isparta Meslek Yüksekokulu
AMAÇ: Türkiye Profesyonel Futbol Liglerinde yer alan kulüplerin yönetimlerinin sergilediği başarısız yönetim uygulamaları ve yönetim tutarsızlıklarının sebep olduğu ekonomik
sıkıntıların futbolcular üzerindeki etkilerinin bazı değişkenler
dikkate alınarak araştırılmasıdır.
Materyal Metot: Bu çalışmaya profesyonel üçüncü lig
üçüncü grupta yer alan Ispartaspor Kulübü’nde profesyonel
sözleşmeli olarak oynayan 26 futbolcu gönüllü olarak katıldı.
Futbolcuların ortalama yaşları 23.5±4.3 yıl, boyları 178.9±6.1
cm., vücut ağırlıkları 72.1±12.9 kg. ve spor yaşları da 10.7±4.7
yıl olarak belirlendi. Araştırmada veri toplama aracı olarak
anket metodu kullanıldı. İki bölümden oluşan anketin ilk bölümünde kişisel ve tanımlayıcı bilgiler ile ilgili sorulara; ikinci bölümde ise, ekonomik, beslenme, performans ve sağlık
durumlarına yönelik sorulara yer verildi. Verilerin çözümlenmesinde de, istatistikî yöntem olarak tanımlayıcı istatistik ve
ki-kare testleri kullanıldı.
BULGULAR: Araştırmaya katılan futbolcuların aylık ortalama kazançlarının 805.555 YTL olduğu, futbolcuların %57,7’si
kulübün sağladığı maddi imkânların yeterli olmadığını belirtmişlerdir. Futbolcuların %73,1’i ısınma problemi, beslenme,
sağlık, temizlik ve malzeme bakım sorunları yaşadıklarını
ifade etmişlerdir. Kulübün sağladığı ekonomik imkânlarla
futbolcuların performansları arasındaki ilişkiye bakıldığında
önemli bir etkileşim olduğu (p<0.05), yine kulübün ekonomik imkânları ile yaşanan sorunların arasında önemli bir ilişki
olduğu (p<0.05) belirlenmiştir. Ayrıca, kulübün sağladığı ekonomik imkânlarla hastalık ve sakatlıkların tedavi süreçleri arasında da önemli bir ilişki olduğu (p<0.05) belirlenmiştir.
Sonuç; Çalışmamızdan elde ettiğimiz verilere dayanarak,
futbol kulüp yönetimlerinin futbolculara sunmuş olduğu imkânların özellikle beslenme, barınma, hastalık ve sakatlık gibi
performanslarını etkileyen faktörler üzerinde etkili olduğu
sonucuna varılmıştır. Bu sonuçlar çerçevesinde kulüp yönetimlerinin futbolcuların geleceklerini etkileme ile ilgili önemli
rol oynamasından dolayı denetim ve kontrol mekanizmalarının arttırılması düşünülebilir.
Anahtar Kelimeler: Futbol Ekonomisi, Futbol Yönetimi, Futbolcu
69
3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ
P23
ANKARA BÖLGESİ KLASMAN
FUTBOL HAKEMLERİNİN KİŞİLİK
ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ
Serkan ÇİMEN1, Belgin GÖKYÜREK2
1Beden Eğitimi öğretmeni
2Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu
Durum saptaması olan bu araştırma, Türkiye Profesyonel
Futbol Liglerinde görev alan futbol hakemlerinin kişilik özelliklerini saptamak ve çeşitli değişkenlere göre aralarındaki
farklılıkları belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Araştırmanın örneklemini 2005-2006 futbol sezonunda
Ankara Bölgesine kayıtlı 68 profesyonel futbol hakemi oluşturmaktadır.
Araştırmada veri toplama aracı olarak; Ankara Bölgesi
Klasman Futbol Hakemleri’nin kişilik özelliklerini belirlemek
için ‘’Sıfat Tarama Listesi’’ (Adjektive Check List ) adlı kişilik
testi ile ‘’Hakem Kişilik Bilgi Formu ‘’ kullanılmıştır. İki grubun karşılaştırılması için, Mann-Whitney “U” testi ve ikiden
çok grubun karşılaştırılmasında Kruskal Wallis test istatistikleri kullanılmıştır. Her iki test için anlamlık düzeyi 0,05 olarak
alınmıştır.
Araştırma sonuçlarına göre; örneklem grubunu oluşturan
Ankara Bölgesi Klasman Futbol Hakemlerinin en baskın beş
kişilik özelliğinin, ideal benlik, başatlık, özgüven, yaratıcı kişilik ve düzen olduğu görülmektedir. Hakemler, klasman alt
ölçeğine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Hakemler, cinsiyet değişkenine göre danışmaya hazır bulunuşluk
alt ölçeğinde anlamlı bir farklılık göstermektedir. Hakemler;
meslek değişkenine göre şefkat alt ölçeğinde anlamlı bir
farklılık göstermektedir. Hakemler, eğitim durumu alt ölçeğine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Hakemler,
ekonomik durum değişkenine göre duyguları anlama, şefkat,
yakınlık, danışmaya hazır oluş ve ideal benlik alt ölçeklerinde
anlamlı farklılık göstermektedir. Hakemler, hakemliği seçme
değişkenine göre sebat, düzen, değişiklik ve yaratıcı kişilik
alt ölçeklerinde anlamlı farklılık göstermektedir. Hakemler,
memnuniyet değişkeni derecesine göre sebat, düzen, bağımsızlık, saldırganlık, değişiklik ve uyarlık alt ölçeklerinde
anlamlı farklılıklar göstermektedir. Hakemler, çalışma süresi
alt ölçeğine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Hakemler, yaş değişkenine göre sebat ve düzen alt ölçeklerinde
anlamlı farklılıklar göstermektedir.
Araştırma bulgularına göre; Hakemliğe yeni başlayacak kişilerde ideal benlik, başatlık, öz güven, yaratıcı kişilik özeliklerinin bulunmasına dikkat edilmelidir. Hakemlerin, duyuşsal
özelliklerine dikkat edilmelidir. Hakemlere, ilgili kurumlarda
psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri sunulmalıdır, gibi
öneriler sunulabilir.
Anahtar Kelimeler: Kişilik, Kişilik Özelliği, Hakem
P24
FUTBOLCULARDA FARKLI HIZLARDAKİ
DİZ FLEKSİYON VE EKSTANSİYON
KUVVETLERİ İLE HAMSTRING/
QUADRICEPS KUVVET ORANININ
İNCELENMESİ
Ayşe KİN-İŞLER, Ali ÖZKAN
Başkent Üniversitesi, Spor Bilimleri Bölümü, Ankara
Bu çalışma futbolcuların farklı hızlardaki diz fleksiyon ve
ekstansiyon kuvvetleri ile Hamstring/Quadriceps kuvvet oranının incelenmesi amacıyla yapılmıştır.
_ Çalışmaya farklı amatör futbol takımlarında oynayan 15 (X yaş: 21.73±2.18 yıl, boy:
175±7.28 cm, vücut ağırlığı: 71.5±6.72 kg, yağ: 10.61±12.27%)
gönüllü futbolcu katılmıştır. Futbolcuların peak izokinetik
konsantrik diz fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri ile hamstring/quadriceps kuvvet oranları sağ ve sol bacakta 600s-1
ve 3000s-1 hızlarında belirlenmiştir. Futbolcuların sağ bacak
hacmi 6.53±1.18lt, bacak kütlesi 7.43±1.46kg, 60º.s-1 diz ekstansiyon kuvveti 122.00±17.06 N/m, 300º.s-1 diz ekstansiyon
kuvveti, 60º.s-1 diz fleksiyon kuvveti 93±9.01 N/m, 300º.s-1
diz fleksiyon kuvveti 81±17.11 N/m ise 99±23.20 N/m olarak bulunurken, sol bacak hacmi 6.30±1.05lt, bacak kütlesi
7.42±1.34kg, 60º.s-1 diz ekstansiyon kuvveti 125±22.15 N/m
ve 300º.s-1 diz ekstansiyon kuvveti 100±24.88 N/m, 60º.s-1 diz
fleksiyon kuvveti 86.00±16.77 N/m ve 300º.s-1 diz fleksiyon
kuvveti ise 74±18.41 N/m olarak belirlenmiştir. Futbolcularda sağ bacak 60º.s-1 H/Q kuvvet oranı 0.77±0.10 N/m olarak
belirlenirken 300º.s-1’de bu oran 0.84±0.19 N/m olarak belirlenmiştir. Sol bacakta ise 60º.s-1 H/Q kuvvet oranı 0.69±0.10
N/m olarak ve 300º.s-1 H/Q kuvvet oranı 0.75±0.11 N/m olarak bulunmuştur. T-testi sonuçları futbolcuların sağ bacak
300º.s-1 H/Q kuvvet oranı ile sol bacak 300º.s-1 H/Q kuvvet
oranı arasında ve sağ bacak 60º.s-1 H/Q kuvvet oranları ile sol
bacak 60º.s-1 H/Q kuvvet oranları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark olduğunu göstermiştir (sırasıyla t=2.280;
p=.039; t=3.786; p=.002). Kuvvet değerlerinde ise istatistiksel
olarak anlamlı bir fark belirlenmemiştir (p>.05). Sonuç olarak
futbolcuların sağ bacak H/Q kuvvet oranlarının sol bacak oranına kıyasla daha yüksek değerlere sahip oldukları belirlenmiş ve bu farkın futbolcuların sağ bacaklarının baskın bacakları olmasından kaynaklandığı düşünülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Diz Ekstansiyon Kuvveti, Diz Fleksiyon
Kuvveti, H/Q Kuvvet Oranı
P25
FUTBOLCULARDA DOMİNANT VE
NON-DOMİNANT BACAKTA BACAK
HACMİ, KÜTLESİ VE İZOKİNETİK DİZ
KUVVETİNİN İNCELENMESİ
Ali ÖZKAN, Ayşe KİN-İŞLER,
Başkent Üniversitesi, Spor Bilimleri Bölümü, Ankara
Bu çalışma futbolcuların dominant ve non-dominant bacakta bacak hacmi, kütlesi ve izokinetik diz kuvvetinin karşılaştırılması amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya farklı amatör
70
9–11 Ocak 2009, ANTALYA
_
futbol takımlarında oynayan 15 (X yaş: 21.73±2.18 yıl, boy:
175±7.28 cm, vücut ağırlığı: 71.5±6.72 kg, yağ: 10.61±12.27
%) gönüllü futbolcu katılmıştır. Deneklerin bacak hacmi Frustum çevresel ölçüm yöntemi ile bacak kütlesi ise Hanavan
çevresel ölçüm yöntemi ile belirlenmiştir. Testlerden önce
hava toplarına yükselirken ya da koşarak girilen kafa vuruşlarında sıçrama sırasında en çok kullanılan ve sporcunun kendini rahat hissettiği bacağın hangisi olduğunun sorgulanması
ile futbolcuların dominant bacakları belirlenmiştir. Peak izokinetik konsantrik diz fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri sağ
ve sol bacakta 600s-1 ve 3000s-1 hızlarında belirlenmiştir. Uygulama düşük dereceden yüksek derecelere doğru yapılmıştır. Her bir seviye için 5 maksimal kasılma yapılmış ve her test
periyodunun arasında 90 saniye pasif dinlenme süresi verilmiştir. Futbolcuların sağ bacak hacmi 6.53±1.18lt, bacak kütlesi 7.43±1.46kg, 60º.s-1 diz ekstansiyon kuvveti 122.00±17.06
N/m, 300º.s-1 diz ekstansiyon kuvveti 99.00±23.20 N/m, sağ
bacak 60º.s-1 diz fleksiyon kuvveti 93.00±9.01N/m ve 300º.
s-1 diz fleksiyon kuvveti 81.00±17.11 N/m olarak bulunmuştur. Sol bacakta ise bacak hacmi 6.30±1.05lt, bacak kütlesi
7.42±1.34kg, 60º.s-1 diz ekstansiyon kuvveti 125±22.15 N/m,
300º.s-1 diz ekstansiyon kuvveti 100.00±24.88 N/m, 60º.s-1 diz
fleksiyon kuvveti 86.00±16.77 N/m ve 300º.s-1 diz fleksiyon
kuvveti 74.00±18.41 N/m olarak belirlenmiştir. Yapılan bağımlı örneklerde t-testi sonuçları futbolcuların sağ bacak 60º.
s-1 diz fleksiyon kuvveti ile 60º.s-1 diz fleksiyon kuvveti arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark olduğunu gösterirken
(t=2.276; p<.05), dominant ve non-dominant bacakta diğer
değişkenlerde istatistiksel olarak anlamlı bir fark belirlenmemiştir. Sonuçlar çalışmaya katılan futbolcuların dominant ve
non-dominant bacaklarının bacak hacmi, kütlesi ve izokinetik diz kuvveti açısından farklılaşmadığını göstermiştir.
Anahtar Kelimeler: Bacak Hacmi ve Kütlesi, Diz Ekstansiyon
ve Fleksiyon Kuvveti, Dominant Bacak
P26
SAĞ ve SOL DOMİNANT ALT
EXTREMİTE KULLANIMINA YÖNELİK
18 YAŞ ALTINDAKİ FUTBOLCULARIN
YETENEKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
ve DEĞERLENDİRİLMESİ
A. Arda KULOĞLU
Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu,
Antrenörlük Bölümü Programı ve Çift Anadal Programı (ÇAP) Spor
Yöneticiliği Bölümü
Dünya nüfusunun %10–12 sini oluşturan solakların sağlaklara göre daha farklı ve bazı konularda daha başarılı oldukları
çeşitli kaynaklarda yer almaktadır. Bu farklılıklardan öncelikle
görme için farklı beyin bölgelerini kullanan solaklar ve sağlaklar, dünyaya farklı açılardan baktıkları yapılan araştırmalarla ortaya çıkarılmıştır. Solaklık normal mi, yoksa anormal bir
durum mudur? Sol taraflarını kullananlar için solak denir, ama
sağ el, sağ ayak kullanımı o kadar doğaldır ki, bunu belirtmeye bile ihtiyaç hissetmeyiz. Bu nedenle de, sağak ya da sağlak
terimlerini pek az duyarız. Çünkü toplum açısından sağ extremite kullanımı doğal olan bir özelliktir. Tuhaf ve değişik gelen
ise sol extremite kullanımıdır. Sağ ve sol elini kullananların,
konuşurken ve mekansal oryantasyon söz konusu olduğun-
da farklı beyin bölgelerini kullandıkları biliniyor. Günümüzde
solak insanların özellikle spor bakımından daha yatkın ve yetenekli oldukları konusunda da bir görüş öne sürülmektedir.
Yetenek konusunda mucizevî yönleri olduğu öne sürülen
solakların bu yönleri ile ne kadar avantaj sahibi olduklarının
tespiti için bu çalışma ele alınmıştır.
Araştırmaya İzmir’in köklü kulüplerinde İzmirspor, Altınordu, Göztepe, Bucaspor, Altay, Karşıyaka ve Fenerbahçe Futbol
Okulu (İzmir), Fenerbahçe Futbol Okulu (Samsun), Kocaelispor, Samsunspor, Bursaspor, Alt yapılarında yarışmacı grup
olarak yer alan toplam 1836 sporcuya testler uygulanmıştır.
Bunların içinden yaş ortalamaları; 15,25±1,14 yaş yıl, boy ortalamaları 164,03±12,37cm, ağırlık ortalamaları 52,96±10,47kg
arasında, antrenman yaşları 5,85±2,78 yıl olan 100 solak sporcu ile yaş ortalamaları 15,25±1,14 yaş yıl, boy ortalamaları
165,92± 12,56cm, ağırlık ortalamaları 55,21±10,55kg arasında antrenman yaşları 5,84± 2,70 yıl olan 100 sağlak lisanlı
sporcunun verileri alınarak bu araştırma kapsamında analiz
edilmiştir.
Araştırma kapsamında yapılan testler sporcuların bu özellikleri de göz önünde bulundurularak, futbol branşında hem
teknik hem de Psikomotor yeteneklerini ölçmeye yönelik Koordinasyon Testi, Dripling Testi, Top Kontrolü Testi, Hareketli
Ayak İçi Pas Testi, Şut İsabet Testi ve Sprint- Çeviklik Testi yaptırılmıştır. Ölçümler yapılırken basit ve karmaşık olmayan bölümlerden oluşmasına dikkat edilerek ve genel amaç olarak
futbol branşına yatkınlık durumlarının belirlenmesine yönelik olması sağlanmıştır. Gelişim çağındaki çocukların doğuştan baskın olarak gelen sağ ve sol extremite kullanım oranına
göre futbol yaşantıları boyunca daha başarılı olabilmeleri için
ne tür yaklaşımlarda bulunulması gerektiğinin araştırılmasına yönelik bir çalışma ortaya konulması da hedeflenmiştir.
Verilerin toplanmasında araç-gereç olarak kullanılan malzemelerde kulüp olanaklarından faydalanılmıştır. Bunlar;
çeşitli ebatlarda ve farklı renklerde huni (trafik hunisi), çeşitli
ebatlarda ve farklı renklerde kapak (şapka, tabak, disket vs.),
müsabaka özelliklerine uygun ve yaş gruplarına özel futbol
topu, çeşitli ebatlarda ve farklı renklerde dikme, 5 metreye 2
metre ölçülerde (minikler ligi resmi ölçülerinde) portatif futbol kalesi, alanları işaretlemede farklı renklerde 15cm eninde
lastik bant, 1/100 hassasiyette ölçüm yapabilen Oregon scientific SL 888 marka 2 kronometre kullanılmıştır.
Her iki denek grubuna da aynı ölçümler uygulanmıştır. Her
iki denek grubunun da aynı yaş, cinsiyet ve spor yapma durumları göz önünde bulundurularak eşit şartlarda ölçümler
yapılmıştır. Uygulanan bu testler sonucun da iki grup arasındaki ilişki incelenerek futbol branşında avantajı olan grup
olup olmadığının tespitine çalışılmıştır. Testlerin uygulanması sırasında sporcuların bulundukları yarışmacı grupların
antrenörleri ile koordineli bir biçimde çalışılarak test ölçüm
sonuçlarının en az hata ile kayıt altına alınması sağlanmıştır.
Verilerin analizinde mevki durumları da göz önünde bulundurulmuştur. Mevki bakımından da hangi grubun daha başarılı olduğunun tespitine çalışılmıştır. Analizler bütün olarak
değerlendirildiği gibi mevkilere göre de inceleme yapılmıştır.
Verilerin istatiksel analizleri SPSS 11.0 paket programında yer alan birbirinden bağımsız grupların karşılaştırıldığı,
Independent Samples T Test’ den faydalanılarak yapılmıştır.
Independent Samples T Test’te göre çıkan analiz sonuçları
çocukların doğuştan gelen dominant durumu ile ilgili olarak;
Dripling, Koordinasyon, Top Kontrolü, Sprint-Çeviklik, Hare-
71
3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ
ketli Pas, Şut İsabet ettirebilme gibi futbol teknik ve yeteneği
ile alakalı P<0,05 düzeyinde anlamlı farklılık ortaya çıkmamıştır. Fakat forvet oyuncularının Sprint Testinde 0,038, Şut İsabet
Testinde 0,032 anlamlılık düzeyi P<0,05 olarak anlamlı fark
ortaya çıkmıştır. Kalecilerde ise Top Kontrolü Testinde 0,029
anlamlılık düzeyi P<0,05 olarak anlamlı fark ortaya çıkmıştır.
Anahtar Kelimeler: Solaklık, Yetenek, Futbol, Psikomotor
Gelişim
P27
ORTAÖĞRETİM KURUMLARINDA SPOR
ALANI SEÇEN ÖĞRENCİLERİN FUTBOL
EĞİTİMİNDE BELİRLENEN AMAÇLARI
GERÇEKLEŞTİREBİLME DÜZEYLERİ
(ANKARA İLİ ÖRNEĞİ)
Nihan SU1, Mehmet KOÇAK2
1Kocaeli Üniversitesi Karamürsel Beden Eğitimi ve Spor
Yüksekokulu
2Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Araştırmanın amacı, Ankara ilinde ortaöğretim kurumlarında spor alanını seçen öğrencilerin futbol eğitiminde belirlenen amaçları gerçekleştirebilme düzeylerini saptamaktır.
Araştırma kapsamında spor alanı seçen öğrencilere futbol
eğitimi ile ilgili görüşlerini belirlemek için 48 soruluk bir anket uygulanmıştır. Araştırma, 2004-2005 öğretim yılı Ankara
il merkezindeki Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı 15 resmi ortaöğretim kurumlarında spor alanını seçen 11. sınıf öğrencileri
(572 öğrenci) arasından öğrenci sayısı yüksek okullardan seçilen toplam 200 öğrenci üzerinde yürütülmüştür.
Araştırmada, 3 seçenekli “Anket Survey” tekniği kullanılmıştır. Anketten elde edilen veriler frekans ve yüzdelerle açıklanmış ve yorumlanmıştır. Ayrıca spor alanı seçen öğrencilerin
değerlendirilmesinde anova testi kullanılmış, verilerin değerlendirilmesinde ve hesaplanmış değerlerin bulunmasında ise
“SPSS 10.0” istatistik paket program kullanılmıştır.
Araştırma sonuçlarında; spor alanında eğitim gören öğrencilerin kişisel bilgilere göre dağılımı incelendiğinde, ailelerinin aylık gelir seviyelerinin orta düzeyde olduğu, baba
mesleklerinin daha çok devlet kurumlarında yoğunlaştıkları,
babalarının lise mezunu, buna karşılık annelerinin ise ilkokul
mezunu oldukları ortaya çıkmıştır. Bir diğer bulgu ise, öğrenciler futbol temel teknikleri ile ilgili ilk eğitimlerini genellikle
kulüpler düzeyinde aldıklarını belirtmişlerdir. Araştırma kapsamında spor alanı seçen öğrencilerin beden eğitimi müfredat programlarında yer alan futbol eğitimindeki amaçların
bir kısmını gerçekleştirdikleri fakat büyük bir çoğunluğunu
ise gerçekleştiremedikleri sonucuna varılmıştır. Araştırmaya
katılan öğrencilerin futbol temel eğitimine başlama yerlerine göre amaçlara ilişkin görüşlerinde anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Ayrıca araştırma sonucunda futbol eğitimi için
okullarda sağlıklı tesis, araç-gereç, malzemenin bulunmadığı
ve futbol eğitimine ayrılan zamanın yeterli olmadığı saptanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Ortaöğretim, Spor Alanı, Futbol
72
P28
ERKEK FUTBOL TENİSİ
SPORCULARININ SOMATOTİP
ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ
Bergün MERİÇ, Mustafa BİNER, Menşure AYDIN
Kocaeli Üniversitesi KBESYO
Araştırmamızda erkek futboltenisi sporcularının hem genel olarak hem de ülkelere göre somatotip özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Araştırmanın deneklerini Kasım 2008’de Çek Cumhuriyeti’nde
yapılan 8. Futboltenisi Erkekler Dünya Şampiyonasına katılan
yaş ortalamaları 29,23±7,67 olan 9 farklı ülkenin toplam 38
sporcusu oluşturmuştur.
Somatotip özelliklerinin belirlenmesinde triceps, suprailak,
subscapula, calf, biceps, humerus, femur bölgelerinden deri
kıvrımı ölçümleri skinfold kaliperle, çap ölçümleri kayan kaliperle ve çevre ölçümleri de antopometrik mezura ile heathcarter yöntemi kullanılarak alınmıştır. Deneklerin somatotip
özelliklerinin aritmetik ortalama ve standart sapmaları SPSS
15.0 paket programında hesaplanmıştır.
Araştırma sonucunda futboltenisi milli takım oyuncularının genel olarak somatotip profili mezomorfik endomorfi(
endomorfi; 3,44±1,14 mezomorfi; 5,18±1,69 ektomorfi; 2,35
±1,22) olarak belirlenmiştir.Genel olarak tüm ülkeler bu profile uyarken Türk milli takımının (endomorfi; 2,73+0,67 mezomorfi;4,98+1,36 ektomorfi;2,79+2,79 ) somatotip profili ise
dengeli mezomorfi olarak bulunmuştur.
Türkiye’de bu spor dalının yeni olması nedeniyle, müsabakaya katılan sporcuların genellikle futbol branşıyla uğraşanlardan seçilmesinin bu sapmada etkisi olduğu düşünülmektedir.
P29
FUTBOLCULARDA, FARKLI ISINMA
PROTOKOLLERİNİN ANAEROBİK GÜCE
ETKİSİ
Bergün MERİÇ, Murat SON, Menşure AYDIN, Yezdan CİNEL
Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Araştırmanın amacı ısınma programı içerisinde yapılan statik ve dinamik esnetmenin anaerobik güce olan etkisinin belirlenmesidir. Çalışmaya Kocaeli 1.amatör .kümede oynayan B
genç takımının 23 futbol oyuncusu katılmıştır.
Sporculara 48 saat arayla 5 dk lık ısınma koşusu sonrasında
iki farklı esnetme protokolü uygulanmıştır. Dinamik esnetme protokolünde her kas grubuna 2 hareketle, 12-15 tekrar,
statik esnetme protokolünde ise her kas grubuna 3 hareket
30 s yüklenilmiştir. Isınmamın hemen sonrasında elektronik
jumpmeter ile dikey sıçrama ölçümleri alınmıştır. Sporcuların
anaerobik güçleri, sıçrama mesafesi ve vücut ağırlığından yararlanarak Lewis formülü ile hesaplanmıştır. Elde edilen anaerobik güç değerleri SPSS programında wilxoson testi ile karşılaştırılmış, iki ısınma protokolü arasında istatistiksel açıdan
anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0.05).
Dinamik esnetme egzersizlerinin yapıldığı ısınmalar, patlayıcı kuvveti statik esnetme egzersizlerine göre olumlu yönde
etkilemektedir. Dolayısı ile bu tip aktiviteler öncesindeki ısın-
9–11 Ocak 2009, ANTALYA
ma programlarında dinamik esnetme egzersizlerinin tercih
edilmesi performansı olumlu yönde geliştirecektir.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Statik esnetme, Dinamik Esnetme, Patlayıcı Güç
P30
FUTBOLCULARIN İMGELEME
KULLANIM DÜZEYLERİ VE ETKİLEYEN
FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ
Okan MİÇOOĞULLARI, Sadettin KİRAZCI, Recep Ali
ÖZDEMİR.
ODTÜ, Eğitim Fakültesi, Beden Eğitimi ve Spor Bölümü, Ankara,
TÜRKİYE
İmgeleme sözlük anlamı olarak gerçeği taklit etme anlamına gelir yani reel duygusal deneyimleri sanki gerçekten
oluyormuş gibi beynimizde canlandırmak olarak açıklanabilir. İmgeleme çoğu zaman yaşanan deneyimleri yeniden
yaratmak ve onları tekrar hatırlamak için kullanılır. Beyin henüz meydana gelmemiş, oluşmamış olayları da imgeleyebilir.
İmgelediğimiz hal ve durum zihnimizde kuvvetli bir şekilde
oluşmasa bile, hafızamızda oluşturmuş olduğumuz benzer
deneyim şemalarından birkaç parçayla, oluşmayan imgelerin
yerini kendimiz hayal ederek doldurabiliriz (Lane, 1980).
Bu çalışmanın amacı sportif yaşamda, psikolojik faktörler
içerisinde yer alan Sporda İmgeleme kavramının, farklı kategorilerde futbol oynayan futbolcular düzeyinde mevcut
durumunun, boyutlarının ve etkileyen faktörlerin belirlenmesidir.
Bu araştırmaya Türkiye Futbol federasyonun oluşturduğu
futbol liglerinde farklı kategorilerinde futbol oynayan yaşları
14-34 arasında değişen (yaş ortalaması 21.37±3.70) ve spor
yaşları 1–10 yıl (spor yaşı ortalaması 6.32±2.37) arasında değişen toplam 199 kişi gönüllü olarak katılmıştır.
Araştırmada Hall ve arkadaşları (1998) tarafından geliştirilen Sporda İmgeleme Envanteri - SİE (Sport Imagery Questionnaire - SIQ) kullanılmıştır. Envanterin Türk popülasyonuna uyarlamasında; envanter 21 madde olarak şekillenmiştir.
Ayrıca orijinal formda var olan 5 alt boyut, Bilişsel İmgeleme,
Motivasyonel Özel İmgeleme, Motivasyonel Genel Uyarılmışlık ve Motivasyonel Genel Ustalık olmak üzere 4 alt boyuta
inmiştir (Tiryaki & ark., 2007).
Elde edilen verilerin istatistiksel Çok yönlü varyans analizi
(MANOVA) ve Pearson Çarpım Momentler Korelasyonu teknikleri kullanılarak anlamlılık düzeyi .05 ile belirlenmiştir. Verilerin analizinde SPSS paket programı kullanılmıştır.
Futbolcuların spor yaşları itibariyle iki guruba ayrılmışlardır.
1 – 5 yıl arasındaki futbolcuların sporda imgeleme alt boyutlarından beceriyi mükemmel bir şekilde uygulama, hataların
düzeltilmesi, strateji geliştirme, oyun planlarının öğrenilmesi
ve uygulanması gibi bilişsel özellikleri içeren bilişsel imgeleme alt boyutunu (M= 5.62±.83 ) en üst düzey ortalama ile kullandıkları ve 6 – 10 yıl arasındaki futbolcuların ise üst düzey
motivasyonel becerileri içeren motivasyonel genel ustalık alt
boyutunu (5.98±1.06) kullandıkları belirlenmiştir.
Katılımcıların yaşları ve sporda imgelemenin alt boyutları
arasındaki ilişki incelendiğinde, sporcuların yaşları arttıkça
bilişsel imgeleme (r =.17, p<.05) düzeylerinin arttığı ve futbolcuların spor yaşları arttıkça motivasyonel özel imgeleme
(r =.17, p<.05) düzeyleri artmaktadır. Sporda imgeleme kav-
ramını etkileyen faktörlerin belirlenmesi için yapılan çok yönlü varyans analizi sonuçları incelendiğinde spor yaşları 6–10
yıl arasında değişen futbolcuların 1–5 yıl arasında değişen
futbolculara göre motivasyonel özel imgelemeyi anlamlı olarak daha fazla kullandıkları bulunmuştur (Wilks’ Lambda=.87
F(4,124)= 4.59, p<.05).
Özel performans hedeflerini imgeleme anlamına gelen
motivasyonel özel imgelemeyi daha deneyimli olan futbolcuların kullandığı saptanmıştır. Bu sonuç deneyimi artan
sporcuların özel hedeflerini de kendilerine göre şekillendirmeleri ile açıklanabilir.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Imgeleme
P31
12-14 YAŞ FUTBOLCULARIN
SAĞLIĞA İLİŞKİN BAZI FİZİKSEL
UYGUNLUKLARININ YAŞA BAĞLI
GELİŞİMLERİNİN ARAŞTIRILMASI
Murat ÖZŞAKER
Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni, İzmir
Araştırmada, İzmir ilindeki 12-14 yaş grubu futbolcu çocukların sağlığa ilişkin bazı fiziksel uygunluk parametrelerinin
yaşa bağlı farklılık ve benzerliklerin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada sağlığa ilişkin fiziksel uygunluk parametreleri
ölçülmüştür.
Gereç ve Yöntem: Araştırmanın yaş ortalamaları 1. grup
12 yaş, 2. grup 13 yaş, 3. grup 14 yaş olan toplam 40 erkek
futbolcular üzerinde yapılmıştır..Futbolcu çocukların sağlığa
ilişkin fiziksel uygunluklarını belirleyebilmek için kassal kuvvet; hand grip - el kavrama kuvveti, kassal dayanıklılık; mekik,
esneklik, Aerobik dayanıklılık; 1609 metre koş yürü testi uygulanmıştır. Ek olarak boy, kilo ve BMI (Beden Kitle İndeksi)
değerlerine bakılmıştır. İstatistiki analizleri SPSS 15.0 paket
programı ile gruplar arası farklılıkları incelemek için One-Way
Anova, Çoklu karşılaştırmalar içinde Bonferroni testleri uygulanmıştır.
Araştırma sonuçlarında; grupların boy ortalamaları 1. grup
153,16 cm, 2. grup 162,42 cm, 3. grup 166,03 cm iken vücut
ağırlığı ortalamaları 1. grup 41,40 kg, 2. grup 49,28 kg, 3. grup
56,96 kg olarak bulunmuştur.
Yaş grupları açısından parametrelerde, gruplar arasında
P<0.05 oranında önemli farklılıklar bulunmuştur.
Boy, vücut ağırlığı, BMI parametresinde 1. grup ile 3. grup
arasında, sağ ve sol el kuvveti parametresinde 1. grup ile 3.
grup arasında ve 2. grup ile 3. grup arasında, esneklik parametresinde 2. grup ile 3. grup arasında, 1609 metre koşu parametresinde 1. grup ile 3. grup arasında, 2. grup ile 3. grup
arasında (p<0.05) anlamlı farklılıklar bulunmuştur.Mekik ve
MaxVO2 parametresinde (p>0.05) anlamlı farklılıklar bulunmamıştır.Futbolcu çocukların yaşları ilerledikçe gelişim düzeyinde fiziksel uygunluk düzeylerinin arttığı görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Fiziksel Uygunluk, Adolesan
73
3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ
P32
ADOLESAN FUTBOLCU ÇOCUKLARIN
MOTORSAL PERFORMANS
PARAMETRELERİNİN DİĞER
BRANŞLARDAKİ SPORCULARLA
KARŞILAŞTIRILMASI
Murat ÖZŞAKER
Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni, İzmir
Amaç: Bu çalışmada İzmir ilindeki 12-14 yaş grubu erkek
futbolcu çocukların motorsal performans parametreleri ile
aynı yaş grubundaki basketbol, voleybol, atletizm, cimnastik,
yüzme, hentbol ve tekvando branşlarındaki erkek sporcular
arasındaki ilişki incelenmiştir.
Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 40 futbol, 26 basketbol, 29 voleybol, 19 atletizm, 10 cimnastik, 13 yüzme, 13 hentbol, 11
tekvando toplam 161 elit erkek sporcu çocuk gönüllü olarak
katılmıştır.Sporcu çocukların motorsal performanslarını belirleyebilmek için Eurofit, Aahperd ve Fitnessgram Test Bataryalarından oluşan karma bir test (Kassal kuvvet; hand grip - el
kavrama kuvveti, Kassal dayanıklılık; mekik, esneklik, Aerobik dayanıklılık; 1609 metre koş yürü testi, sürat; 30 m hız
koşusu ve durarak uzun atlama) uygulanmıştır. Ek olarak boy,
kilo ve BMI (Beden Kitle İndeksi) değerlerine bakılmıştır.
Araştırmada elde edilen veriler Statistical Package for the
Social Sciences (SPSS) for Windows 15.0 paket programı ve
tek yönlü varyans analizi ile birlikte çoklu karşılaştırmalar için
Dunnet t testi kullanılmıştır.
Araştırma sonuçlarında, parametreler arasında ortalama
değerlerinde adolesan futbolcu çocukların boyları cimnastik ve yüzme branşlarındaki sporculardan daha uzun, diğerlerinden ise daha kısa olduğu, Sağ el kuvveti değerlerinde
atletizm, cimnastik, yüzme, hentbol ve tekvando branşlarındaki sporculardan daha yüksek, basketbol ve voleybol da
daha düşük değerde, esneklikte basketbol, atletizm, yüzme,
hentbol ve tekvando branşlarından daha yüksek, voleybol ve
cimnastik’ten daha düşük düzeyde, 30 metre koşu süresinde
diğer bütün branşlardan daha kısa sürede, 1609 metre koşu
testinde ise atletizm branşı hariç bütün branşlardan daha az
zamanda tamamladığı görülmüştür.
Gruplar arasında p<0.05 oranında anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Futbolcu çocukların boylar açısından, voleybol
ve cimnastik branşlarındaki sporcularla, sağ el kuvveti ve sol
el kuvvet, esneklik, mekik parametresinde, cimnastik branşındaki sporcularla, 30 metre koşuda, yüzme, hentbol ve
tekvando branşındaki sporcularla, 1609 metre koşu testinde
ve maxVO2 de basketbol, voleybol ve tekvando branşındaki
sporcularla (p<0.05) anlamlı fark bulunmuştur.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Motorsal Performans, Fiziksel
Uygunluk Adolesan
74
P33
12-14 YAŞ FUTBOLCU ÇOCUKLARIN
FİZİKSEL UYGUNLUKLARI İLE BENLİK
SAYGISI DÜZEYLERİ ARASINDAKİ
İLİŞKİNİN İNCELENMESİ
Murat ÖZŞAKER1, Ferudun DORAK2
1Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni, İzmir
2Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu, İzmir
Amaç: Bu çalışmada İzmir ilindeki 12-14 yaş erkek futbolcu
çocukların fiziksel uygunluk parametreleri ile benlik saygısı
düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiştir.
Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 12 yaş 6, 13 yaş 7, 14 yaş 27
toplam 40 futbolcu çocuk katılmıştır. Futbolcu çocukların fiziksel uygunluklarını belirleyebilmek için Eurofit, Aahperd ve
Fitnessgram Test Bataryalarından oluşan karma bir test (Kassal kuvvet; hand grip - el kavrama kuvveti, Kassal dayanıklılık;
mekik, esneklik, Aerobik dayanıklılık; 1609 metre koş yürü
testi, sürat; 30 m hız koşusu ve durarak uzun atlama) uygulanmıştır. Ek olarak boy, kilo ve BMI (Beden Kitle İndeksi) değerlerine bakılmıştır.Benlik saygısı düzeylerini ölçmek amacıyla
Coopersmith (1967) tarafından geliştirilen ve Özoğul (1988)
tarafından Türkçe’ye uyarlanan Coopersmith Benlik Saygısı
Envanteri kullanılmıştır. İstatistiksel analizde SPSS 15.0 paket
programı ve Pearson Correlation testi kullanılmıştır.
Bulgular: Futbolcuların vücut ağırlığı ile boyu, BMI, sağ ve
sol el kuvveti (p<0.01), esneklik (p<0.05), 30 metre ve 1609
metre koşu testi ile negatif korelasyon; Futbolcuların boyu
ile vücut ağırlığı, BMI, sağ ve sol el kuvveti ve durarak uzun
atlama (p<0.01), 30 metre hız koşusu ile negatif korelasyon;
BMI ile vücut ağırlığı, boyu, sağ ve sol el kuvveti (p<0.01), esneklik (p<0.05), 30 metre ve 1609 metre koşu testi ile negatif
korelasyon;Sağ el kuvveti ile vücut ağırlığı, boyu, sol el kuvveti, esneklik, durarak uzun atlama (p<0.01), 30 metre ve 1609
metre koşu testi ile negatif korelasyon (p<0.01); mekik ile 30
metre koşu süresi ile negatif korelasyon (p<0.05); 30 metre
koşu süresi ile 1609 metre koşu testi (p<0.01); vücut ağırlığı,
boyu, sol el kuvveti, esneklik, durarak uzun atlama ile negatif
korelasyon (p<0.01); 1609 metre koşu testi ile 30 metre koşu
süresi (p<0.01), vücut ağırlığı, BMI, esneklik ile negatif korelasyon (p<0.05), sağ ve sol el kuvveti ve maxVO2 ile negatif
korelasyon (p<0.01); maxVO2 ile 1609 metre koşu testi negatif korelasyon istatistiksel olarak önemli bulundu (p<0.01).
Ayrıca fiziksel uygunluk parametreleri ile benlik saygısı arasındaki korelasyonlarda; futbolcu çocukların BMI ve sağ el
kuvvet parametreleri ile benlik saygısı genel toplam puanları
arasında negatif korelasyon (p<0.05) bulunmuştur.
Sonuç: Adolesan futbolcu çocuklardaki vücut ağırlığı ve
BMI, özellikle aerobik dayanıklılığın performans parametrelerinde önemli bir etkiye sahip olduğu ortaya çıkmıştır.BMI
(beden kitle indeksi) düşük olan futbolcuların benlik saygısı
düzeylerinin de yüksek olduğu görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Benlik Saygısı, Fiziksel Uygunluk, Adolesan
9–11 Ocak 2009, ANTALYA
P34
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ
FUTBOLCULARDA İLK YARDIM BİLGİ
DÜZEYİ
Macide TÜZÜN, Gönül BABAYİĞİT İREZ, Okan
MİÇOOĞULLARI, Settar KOÇAK
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü
Bu çalışmanın amacı, Üniversite futbol oyuncularında ilk
yardım bilgi düzeyinin araştırılmasıdır. Çalısmanın örneklemini bazı üniversitelerin 18-27 yaş arası okul futbol takımı sporcuları (N= 112 ) olusturmaktadır. Sporcularda ilk yardım bilgi
düzeyini tesbit etmek için kullanılan anket, Türk Kızılayı’nın İlk
Yardım Eğitimi sonunda katılımcılara uyguladığı sınav sorularından derlenerek geliştirilmiştir. Anketin geçerlilik çalışması
için İlk yardım eğitimci eğitmeni uzman kişilerden görüş alınmıştır. Güvenilirlik çalısmasında Kuder –Richardson Formülü
kullanılarak p(KR20); 0,65 olarak bulunmuştur. Bu çalışmaya
katılan futbol oyuncularının alanla ilgili ilk yardım bilgi düzeylerinin yeterli olmadığı sonucuna varılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Futbol, İlk Yardım
P35
TURKCELL SÜPER LİG’TEKİ DÖRT
BÜYÜK FUTBOL KULÜBÜNÜN ONLİNE
PROMOSYONEL AKTİVİTELERİNİN
İNCELENMESİ
ve Stotlar’ın (2002) da öngördüğü üzere görsel güzellik ve
sitede kolay dolaşım anlamında da değerlendirilmiştir. Ürün
tanıtımı ile ilgili 16 kıstas, halkla ilişkiler faaliyetleri ile ilgili 2
kıstas, toplamda görülen promosyon aktiviteleri sayısı ve de
10 puan üzerinden değerlendirilen görsel güzellik ve sitede
kolay dolaşım kıstasları araştırmacılar tarafından sitelerin değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulmuştur.
Elde edilen bulgulara göre spor kulüplerinin web sitelerinin
içeriğindeki ürün tanıtımları ve halkla ilişkiler faaliyetleri anlamında değerlendirildiklerinde benzerlikler gösterdiklerini ve
büyük oranda verilebilecek tüm bilgileri site ziyaretçilerine
sunduklarını söylemek mümkündür. Ancak, sitede duyurulan promosyon sayılarına bakıldığında Fenerbahçe’nin diğer
kulüplerden daha fazla sayıda promosyonu web sitesinden
duyurduğu söylenebilir (13, 9, 9 ve 7 sırasıyla, Tablo 1). Ayrıca,
sitenin ilgi çekici ve güzel olması da kişilerin sitede daha çok
vakit geçirmesine yol açmaktadır, bu bağlamda, sitenin görsel güzelliği ve dolaşım kolaylığı da önem kazanmaktadır. Bu
değerlere bakıldığında Fenerbahçe ve Trabzonspor’un siteleri araştırmacılar tarafından en başarılı bulunan web siteleri
olmuştur (Tablo 1). Sonuç olarak, geçmiş verilerle kıyaslandığında özellikle bu kulüplerin web siteleri üzerinden uyguladıkları promosyonel faaliyetlere daha çok önem verdiklerini
söylemek mümkündür.
Tablo 1. Spor kulüpleri, web site içerikleri
Kulüp
Beşiktaş SK.
Web Site
bjk.com.tr
Ürün Tanıtımı
14
Halkla İlişkiler
Promosyon Say.
B. SÖZERİ, S. KOÇAK, Ö. ÇELİK
ODTÜ Beden Eğitimi ve Spor Bölümü
Tüm Dünyadaki İnternet kullanıcılarının sayısı 1,5 milyara
ve Türkiye’deki kullanıcı sayısının 26 milyona ulaştığı bu dönemde (http://www.internetworldstats.com/stats.htm) borsaya açılmış ve kurumsallaşmış spor kulüpleri için internet
siteleri üzerinden pazarlama faaliyetleri yapmak artık zorunlu
bir hale gelmekle birlikte internetin sağladığı pek çok görsel
olanak web sitelerini pazarlama anlamında sınırsız imkanlar
sunabilecek bir ortam haline getirmiştir (Mullin ve ark., 2007).
Bir diğer yandan, promosyon, firmaların potansiyel müşterilerine kendilerini tanıtmak ve ürünlerini daha iyi pazarlayabilmek adına yaptıkları pazarlama faaliyetleridir (Mullin
ve ark., 2007). Özellikle de internet üzerinden yapılabilecek
olan tanıtım ve promosyon bilgileri site ziyaretçilerine görsel zenginliklerle aktarılabilmekte ve pazarlama faaliyetlerine
çok önemli katkılarda bulunabilmektedir (Hur ve ark., 2007).
Türkiye Turkcell Süper Lig’de bulunan ve borsaya açılmış
olan dört büyük spor kulüplerinin (Beşiktaş JK., Fenerbahçe,
Galatasaray ve Trabzonspor) internet sayfaları Türkiye’de en
çok ziyaretçi sayısı olan (681., 7686., 131. Ve 723. sırasıyla) ve
her bir siteye ziyarette ortalama 3 sayfası incelenen önemli
sitelerdir (www.alexa.com). Bu bağlamda, bu çalışma, bahsi
geçen kulüplerin web siteleri üzerinden uyguladıkları promosyonel faaliyetleri incelemek ve değerlendirmek amacı ile
yapılmıştır.
Spor kulüplerinin web siteleri 3 ayrı günde 3 ayrı araştırmacı tarafından da incelenmiş ve gözlenen ürün tanıtımı ve
promosyonla ilgili faaliyetler not edilmiş aynı zamanda Pitts
Fenerbahçe SK. Galatasaray SK. Trabzonspor SK.
fenerbahce.org.tr galatasaray.org
trabzonspor.org
14
13
14
2
2
2
2
9
13
9
7
Görsel Güzellik
5.7
8.3
7
7.7
Kolay Dolaşım
6
7.7
7.3
8.3
Anahtar Kelimeler: Futbol, Spor Pazarlaması, İnternet
P36
FUTBOLDA GÖRSEL ANTRENMAN
TEKNOLOJİSİ
Erkan ÇANKAYA
11adam Dijital Futbol Platformu, İstanbul
Sürekli gelişmekte olan futbol dünyasında antrenman
programları daha fazla önem kazanmıştır. Modern futbolu
temsil eden İngiltere,İspanya,Fransa,İtalya ve Almanya kulüpleri futbolun temel dinamikleri olan takım zekası ve takım
kondisyonu üzerine önemli projeler hazırlamışlardır.Görsel
eğitime dayalı antrenman programları ilk olarak 1990’lı yılların başlarında Hollanda’nın Ajax takımının organizasyonunda
video eğitim kasetleri olarak hazırlanmıştır.
Günümüzde ise video formatı üzerine yapılan bu çalışmaların
yerini animasyon formatında (3D) hazırlanan antrenman teknolojisi almıştır.Animasyon programları ile bilgisayar ortamında
hazırlanan antrenman drilleri hem antrenörün hemde oyuncuların teknik ve taktiksel olarak gelişmesine yardımcı olur.
Dijital platformda 2000’li yılların başlarında ortaya çıkan bu akıma destek olması amacıyla sensör sistemide
futbolun içerisine girmiştir.Sensör sistemi maç analizi üzerine kullanılmaktadır.Sahaya yerleştirilen sensör sistemli
75
3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ
kameralar maç sonrasında oyuncuların hareket analizlerini animasyon formatı olarak kaydetmesi ile yapılacak olan
değerlendirmelerde yardımcı olmaktadır.
Altyapı eğitiminden profesyonel takıma kadar uzanan süreçte oyuncuların teknik,taktik ve kondisyonel özelliklerini
geliştirmeleri için etkin şekilde animasyon formatları kullanılmaktadır.
AMAÇ: Futbol animasyonlarının popüleritesi her geçen
gün artmaktadır. Futbol dünyasında önemli degişiklikler
oldu.Özellikle antrenman ve teknik alanlarda.Teknolojinin
gelişimiyle,birçok alet ve cihazlar yardımıyla antrenmanlarda
etkili ve düzgün çalışmak mümkün oldu.
Becerilerin uygun kullanılması ve stratejilerin geliştirilmesi
antrenmanın etkisini arttırmada yardımcı olur.Futbol antrenörleri her zaman futbolcuların performansını yükseltmek
için yeni yöntemler aramaktadır.Futbol maçının en ateşli
anında,etkili iletişim,antrenörler için hep problem olmuştur.
Genç bir futbolcu ile daha yaşlı yetenekli bir oyuncuyu
çalıştırmak iki farklı şeydir.Onlara öğretmek istediğiniz kabiliyetler ikisi içinde aynı düzeyde değildir.Genç oyuncular antrenman becerilerine ve oyun stratejilerine alışmakta zorluk
çekerler.Antrenör için genç oyuncuların futbol anlayışını anlayabilmek dikkate alınması gereken önemli bir veridir.
Futbol animasyonlari ,genç bir oyuncunun,top kontrolü,pas
tekniği veya bir başka kabiliyeti merkezi sistemine işlemesine
yardımcı olur.Ayrıca oyuncularin motive olmasınada katkısı
olur.Çünkü genç oyuncular bilgisayar oyunlarına alışık olduklarından hiç yabancılık çekmezler.
Futbolculara öğretilecek olan bir konu,bilgisayar ortamında geliştirilmiş animasyonlarla daha da anlaşılır bir hale getirilebilir. Görsel ortamda oyuncular daha çok sey öğrenebilir.
Oyuncular görsel bilgileri daha cabuk anlarlar.
METOD: Bilgisayar,3d animasyon programları,barkovizyon,
antrenör,oyuncular ve antrenman sahası.Antrenmanda hedef
olarak belirlenen çalışmalar antrenör tarafından pc ortamında animasyon programı kullanılarak hazırlanır.Animasyon
formatında hazırlanan driller antrenmandan önce oyunculara barkovizyonda izletilir.
SONUÇ: Chelsea,Middlesbrough ve Fulham takımlarının
görsel beceri uzmanı Tag Lamche yaptığı araştırmalar sonucunda hareket, ritim ve koordinasyon özgürlüğünde oyuncuların görsel antrenmanlar ile yeteneklerini üst seviyelere
çıkardığını kanıtlamıştır.(EyeCoach-2004)
Lamche’ye göre animasyon tekniğinin oyuncular üzerindeki etkileri: Maç içerisinde oyunu iyi okumalarına ve topu
olumlu kullanmalarına yardımcı olur.Duyumsal motor becerilerini ve zamanlama (Timing) özelliklerini geliştirir.
76
P37
KAHRAMANMARAŞSPOR VE
SİİRTSPOR PROFESYONEL FUTBOL
TAKIMLARININ MÜSABAKA
DÖNEMİNDE SEÇİLMİŞ BAZI FİZİKSEL
VE FİZYOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN
KARŞILAŞTIRILMASI
İrfan MARANGOZ1, Ö. Alpaslan GENCAY2
1Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Afşin MYO
Kahramanmaraş
2Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi BESYO
Kahramanmaraş
Bu araştırmanın amacı, Kahramanmaraşspor profesyonel
futbol takımında oynayan 24 profesyonel futbolcu ile Siirtspor profesyonel futbol takımında oynayan 24 profesyonel
futbolcunun fiziksel ve fizyolojik özelliklerinin karşılaştırılmasıdır.
Araştırmaya katılan sporcuların boy, kilo, vücut yağ yüzdesi, anerobik güç, aerobik kapasite, sürat, sağ ve sol el pençe
kuvveti, vital kapasite, sırt bacak kuvveti ve esneklikleri belirlendi.
Araştırma sonucunda, Kahramanmaraş sporlu futbolcuların müsabaka sezonu başında ve sonunda yapılan testlerden;
vücut yağ yüzdesi, sol el pençe kuvveti, sırt bacak kuvveti ve
esnekliklerinde anlamlı farklılık belirlendi (p<0.05).
Siirtsporlu futbolculara yapılan testler sonucunda; anerobik
güç, sağ ve sol el pençe kuvveti, vital kapasite, sırt bacak kuvveti ve esnekliklerinde anlamlı farklılık belirlendi (p<0.05).
Takımların sezon öncesi değerleri karşılaştırıldığında sadece anerobik güçlerinde anlamlı farklılık belirlenirken, sezon
sonrası değerleri karşılaştırıldığında kilo, vücut yağ yüzdesi
ve anerobik güçleri arasında anlamlı farklılık belirlendi.
Sonuç olarak takımların müsabaka sezonunda ki bu değişimlerinin önemli bir performans belirgeni olduğu ve takımların gerek sezon öncesi gerekse sezon sonrası ölçümlerinin
antrenörler ve sporcular için önem arz ettiği anlaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Fiziksel ve Fizyolojik Özellikler
9–11 Ocak 2009, ANTALYA
P38
FARKLI ORANLARDA KREATİN
KULLANIMININ AMATÖR ERKEK
FUTBOLCULAR ÜZERİNDE SPRİNT
PERFORMANSA ETKİSİ
Yunus ÖZTAŞYONAR, İlhan ŞEN, Recep GÜRSOY, Nazım
SARAÇOĞLU, Sertaç ERCİŞ
Atatürk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Bu çalışma, farklı miktarlarda akut kreatin yüklemesinin
tekrarlamalı sprint performans üzerine olan etkisini incelemek amacıyla yapıldı.
Çalışmaya 18 amatör genç erkek futbocu katıldı. Denekler
üç gruba ayrılarak, beş gün süreyle 1. gruba 4 x 5 gr/gün, 2.
gruba 2 x 5 gr/gün kreatin monohidrat ve plesebo grubuna
4 x 5 gr/gün glikoz verildi. Yüklenme öncesi ve sonrası vücut
ağırlıkları, aralarında 30 sn dinlenme süresi bulunan 10 x 20
m sprint zamanları ve son sprinti takiben 2 dakikalık bir dinlenmeden sonra sıçrama yükseklikleri ölçüldü.
Yüklenme sonrası vücut ağılığı kreatin alan her iki grupta da anlamlı düzeyde artarken, plesebo grubunda anlamlı
bir artış gözlenmedi. 1. gruptaki ağırlık artışı ortalama 0,96
kg iken, 2. gruptaki artış 0,42 kg olarak gerçekleşti. Literatürle uyumlu olan bu bulgular, kreatin alımının ilk günlerinde
gözlenen su tutumuna bağlı idrar hacmindeki azalmayla ve
protein sentezindeki artışla açıklanabilir. Sıçrama yüksekliği
2. grup ve plesebo grubunda değişmezken 1. grup da ki artış
istatistiksel bakımdan anlamlıydı. Bacak ekstansör kaslarının
performansını gösteren sıçrama yüksekliğindeki anlamlı artışın, kreatin yükleme ile artan quadriceps kreatin ve fosfokreatin içeriğine bağlanabilir. Plesebo grubu ve 2. grupta 10
tekrarlı 20 m sprint zamanları değişmezken, 1. grup’un 8, 9
ve 10. (8. sprint: 3,02 ± 0,08 ve 2,90 ± 0,07 sn, 9. sprint: 3,00
± 0,07 sn ve 2,92 ± 0,09 sn 10. sprint: 3,08 ± 0,11 sn ve 2,92 ±
0,09 sn) tekrarlardaki ortalama sprint zamanı ile toplamdaki
ortalama sprint zamanları (3,01± 0,93 sn, 2,94 ± 0,80 sn) anlamlı düzeyde düşmüştür.
Sonuç olarak, 5 gün süresince 20 gr/gün akut kreatin yüklemesi yapılan amatör genç futbolcularda, bir maçta sonucu etkilediği bilinen sprint ve sıçrama gibi kısa süreli yüksek
şiddetli eforlarda gözlenen iyileşmenin futbol performansını
olumlu yönde etkileyebileceği ve futbolcuların ergojenik yardımcı olarak kreatin monohidrat kullanmasının uygun olacağı söylenebilir. Ayrıca bu çalışma, aynı süre içerisinde yapılan
10 gr/gün akut kreatin yüklemesinin bir ergojenik etki oluşturmadığı gözlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Futbol, Sprint, Kreatin
77
ARAŞTIRMACILAR DİZİNİ
Dizin soyadına göre alfabetik sırayla hazırlanmıştır.
Konuşmacıların sayfa numaraları, bildiri sunan araştırmacıların bildiri numaraları verilmiştir.
A
D
AÇIKADA, C. 23, S08, S18, S19, S20, S21
AGOPYAN, A. S12
AK, M. S07
AKALAN, C. S11
AKÇA, F. S11, S22
AKÇAKAYA, İ. P01
AKÇINAR, F. P08, P09
ALEMDAROĞLU, U. S09, S10, P15
ARIKAN, N. P12, P13
ARSAN, N. S23
ARSLANTAŞ, B. P02
AŞÇI, A. 27, S07, S10, S18, S19, S20, S21
ASLAN, A. S08
ASLAN, C. S. S22, P16
AYDEMİR, M.Y. P01
AYDIN, M. P28, P29
DEMİREL, N. S12
DENİZ, S. S15
DEVECİOĞLU, S. S01, P05
DİNÇ, M. P22
DORAK, F. P33
DRUST, B. 24
DÜNDAR, U. S09, S10
DÜZGÜN, A. E. 32
E
ER, E. S04
ERCİŞ, S. P38
ERDEM, K. P17, P18, P19, P20
ERSOY, E. S05
ERSOY, Y. E. P10, P14
ERSÖZ, G. S11, P15
ERTAN, H. S16, P11
G
GENCAY, Ö. A. P37
GHİAMİRAD, A. P03, P04
GHORBANZADEH, B. P04
GÖKYÜREK, B. P23
GÖREN, H. S08
GÜNGÖR, E. ONARICI S16
GÜR, E. P08
GÜRSEL, F. 41
GÜRSOY, R. P38
GÜVENÇ, A. S08
C
CEMALOĞLU, N. S02
CENGİZ, R. S02
CERRAH, A. O. S16, P11
CİHAN, H. S07, S17
CİNEL, Y. P29
L
LEES, A. 20
B
BABAYİĞİT İREZ, G. P34
BALTACI, G. 38
BALYAN, M. S06, P12, P13
BANGSBO, J. 29
BAYRAK, C. S16
BAYRAKTAR, B. 30
BİÇER, T. 31
BİÇER, Y. P08, P09
BİNER, M. P28
BİZATİ, Ö. S03
BOZKURT, S. S12
KILINÇ, F. P22
KİRAZCI, S. P30
KIZILET, A. P17, P20
KIZILET, T. P19, P20
KİN İŞLER, A. P24, P25
KOÇAK, M. P27
KOÇAK, S. P34, P35
KÖKLÜ, Y. S09, S10, P15
KONTER, E. S13
KORKMAZ, O. Z. P19
KORUÇ, Z. S23
KOZ, M. 39, S11
KÜÇÜK, V. P17, P19, P20, P21
KULAÇOĞLU, H. S05
KULOĞLU, A. A. P26
KUNDURACIOĞLU, B. S05
H
HADİ, G. P20
HASIRCI, S. 35
HAZIR, S. S19, S20, S21
HAZIR, T. S08, S18, S19, S20, S21
Ç
I
ÇAĞLAYAN, A. P18, P19
ÇANKAYA, E. P36
ÇARDAK, F. S11
ÇELİK, Ö. P35
ÇEVRİM, H. P08, P09
ÇİMEN, S. P23
ÇINARDAL, M. P21
IAIA, F. M. 29
IŞIK, O. P01
M
MARANGOZ, İ. P37
MERİÇ, B. P28, P29
MİÇOOĞULLARI, B. O. S23
MİÇOOĞULLARI, O. P30, P34
MOHARRAMZADEH, M. P03
MÜNİROĞLU, S. 17, 25, S11, S22, P07
Ö
ÖĞÜLMÜŞ, S. 26
ÖNCÜ, E. S17
ÖZBAR, N. S12
ÖZBEK, O. P06
ÖZDEMİR, R. A. S23, P30
ÖZKAN, A. P15, P24, P25
ÖZKARA, A. S08, S18
ÖZŞAKER, M. S24, P31, P32, P33
ÖZTAŞYONAR, Y. P38
ÖZYAYLALI, İ. S05
P
POLAT, C. P11
K
KARABULAK, A. P22
KARAHAN, M. P18
KARAKOLLUKÇU, M. P16
KARAKULAK, İ. P07
R
RAHNAMA, N. 40
79
3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ
S
T
V
SARAÇOĞLU, N. P38
SATMAN, C. 26
SEVİM, A. P21
SEVİM, Y. 21
SON, M. P29
SÖNMEZ, N. S14
SÖZERİ, B. P35
SU, N. 36, P27
SUNAY, H. 19
TAŞMEKTEPLİGİL, Y. P17
TEKİN, T. A. P10, P14
TOKDEMİR, C. 37
TOPKAYA, İ. P10, P14
TOPSAKAL, N. S12
TUNÇER, Y. P12, P13
TURHAN, C. 33
TÜRKSOY, A. S14
TÜZÜN, M. P34
VURAL, F. S06, P12, P13
VURGUN, H. S06
Ş
U
ŞAHİN, H. S04
ŞAHİN, Z. S19, S20, S21
ŞAKAR, Ş. 18
ŞEN, İ. P38
ŞUTA, C. P01
UYGUR, E. S11
80
Y
YENEL, İ. F. S02
YILDIRIM, Y. P07
YILDIZ, A. P21
YILMAZ, Ö. P06
YORULMAZLAR, M. P17, P19
Z
ZAREI, M. 40
Ü
ÜNVER KOÇAK, F. S10