ÜnitE 14 SİNDİRİM VE ÜRİNER SİSTEMLERİNİN GELİŞİMİ

Transkript

ÜnitE 14 SİNDİRİM VE ÜRİNER SİSTEMLERİNİN GELİŞİMİ
Dersin Adı
Ünite(#14)
: Embriyoloji ve Gebelik
: Fetüste Sistemlerin Gelişimi 2 - Sindirim&Üriner
ünite 14
SİNDİRİM VE ÜRİNER
SİSTEMLERİNİN GELİŞİMİ
Prof. Dr. Süleyman Kaplan
14.1. SİNDİRİM SİSTEMİNİN GELİŞİMİ
Dördüncü haftanın başında barsak taslağının kraniyal (baş tarafındaki) ucunu orafarengial
membran, kaudal (kuyruk tarafındaki) ucunu kloakal membran kapatır. Dördüncü haftada
barsak taslağına ek olarak, vitellüs kesesinin dorsal parçası da embriyo içerisine girerek
sindirim sistemi oluşumuna katkıda bulunur. Sindirim kanalı epitelinin ve bezlerinin büyük
kısmı, primitif barsağın endoderminden kaynaklanır. Sindirim kanalının kraniyal bölümünün epiteli stomodeum (ilkel ağız, ağız taslağı), ektoderminden, kaudal bölümünün epiteli
ise proctodeum (anal çukur) ekdoderminden gelişir. Sindirim kanalı duvarını oluşturan kas
ve bağ dokuları ile diğer tabakalar, primitif barsağı saran splanknik mezenkimden kaynaklanır. İlkel barsak üç parçaya ayrılarak incelenir. Ön barsak, orta barsak, son barsak (Şekil 1).
Şekil 1: Sindirim sisteminin gelişimini özetlemektedir (Langman’s embryology’den
değiştirilerek tekrar çizilmiştir).
1
Dersin Adı
Ünite(#14)
: Embriyoloji ve Gebelik
: Fetüste Sistemlerin Gelişimi 2 - Sindirim&Üriner
14.1.1. ÖN BARSAK
Ön barsaktan gelişen yapılar şunlardır.
1. Primitif farinks ve türevleri (oral kavite, farinks, dil, tonsiller, tükürük bezleri ve üst
solunum sistemi).
2. Alt solunum sistemi
3. Özefagus ve mide
4. Duktus koledokusun açıldığı deliğin proksimalindeki duedonum
5. Karaciğer, safra yolları ve pankreas.
Farinks, solunum sistemi ve yemek borusunun büyük kısmı dışında kalan tüm ön
barsakdan gelişen yapılar arterlerini ön barsağın arteri olan çölyak arterden sağlarlar.
Şekil 1. Ön barsaktan gelişen yapılar görülmektedir. (Langman’s embryology’den
değiştirilerek tekrar çizilmiştir).
a. Özefagusun Gelişimi
Özefagus, ön barsak da ilkel farinksin hemen kaudalinden çıkar (Şekil 1). Yaklaşık 4.
haftada ön barsağın ventral duvarında, faringeal barsağın sınırında solunum divertikülü
(Akciğer tomurcuğu görülür). Trakeoözofagial septum ön barsağın dorsal kısmından bu
divertikülü ayırır. Daha sonra ön barsak ventralde solunum divertikülüne, dorsalde özefagusa
ayrılır.
Başlangıçta özefagus kısadır. Fakat kalp ve akciğerlerin büyümesi ve aşağı inmesi ile
hızlıca uzamaya başlar. Özefagus 7. haftaya kadar göreceli olarak son uzunluğuna erişmiş
olur. Epiteli ve bezleri endodermden köken alır. Epitel çoğalarak özefagus lümenini kısmen
ya da tümüyle kapatır. Fakat embriyonik periyodun sonuna kadar yeniden kanalize olur.
b. Midenin Gelişimi
Ön barsağın distal parçası başlangıçta basit bir tüp yapısındadır. Mide dördüncü
haftanın ortalarında oluşan küçük bir dilatasyondan (genişlemiş alandan) gelişir (Şekil
1). Mide gelişip büyürken uzun ekseni etrafında, saat yönünde 900’ lik bir dönüş yapar.
Rotasyondan sonra alt ve sağ kısmı daha hızlı büyür ve böylece son şeklini alır.
c. Duedonumun Gelişimi
Duedonum 4. hafta başında ön barsağın kaudal ucundan, orta barsağın kranial ucundan
ve barsak taslağının bu iki endodermal parçası ile bağlantısı olan splanknik mezenşimden
gelişir. Duedonumun iki parçası safra kanalının (duktus koledokus) başlangıcının hemen
distalinde birleşir. Gelişmekte olan duedonum hızla büyüyerek, C harfi biçiminde öne doğru
bir kıvrım yapar. Artık ön barsak ve orta barsağın birleşimi ve safra kanalının tutunma bölgesi
bu embriyonik duedonal kıvrımın tepesidir. Duedonum kaynaklandığı ön barsak ve orta
2
Dersin Adı
Ünite(#14)
: Embriyoloji ve Gebelik
: Fetüste Sistemlerin Gelişimi 2 - Sindirim&Üriner
barsağın damarları olan çölyak ve üst mezenterik arterlerin dalları tarafından beslenir (Şekil
1 ve 2).
Şekil 2: Özefagus, akciğer tomurcukları (mavi) mide (yeşil) ve duedenumun (pembe)
geliştiği bölgeler görülmektedir. (Langman’s embryology’den alınmıştır).
e. Karaciğer, Safra Kesesi Ve Safra Yollarının Gelişimi
Karaciğer, safra kesesi ve safra kanalları 4. haftanın başında, ön barsağın kaudal
parçasından öne doğru bir çıkıntı şeklinde belirirler. Bu çıkıntı karaciğer tomurcuğu ya
da hepatik divertikül olarak adlandırılır. Karaciğer tomurcuğu septum transversuma
doğru uzanır. Septum transversum kalp taslağı ile orta barsak arasında uzanan splanknik
mezodermal bir kitledir. Karaciğer tomurcuğu ventral mezenterin iki yaprağı arasında hızla
büyüyerek ikiye ayrılır (Şekil 3).
Şekil 3: Ön barsak (pembe) ve karaciğer tomurcuğu (truncu) görülmektedir. (Langman’s
embryology’den değiştirilerek tekrar çizilmiştir).
Karaciğer tomurcuğunun daha büyük olan kraniyal parçası primordium hepatikum
(ilkel karaciğer) adını alır. Çoğalan endodermal hücreler hepatik hücre kordonlarını ve
intrahepatik safra kanallarını döşeyen epiteli oluştururlar. Bu hepatik hücre kordonları,
endotel döşeli boşlukların çevresinde ağ oluşturarak karaciğer sinüzoidlerinin taslaklarını
meydana getirirler. Karaciğerin fibröz dokusu, hemopoetik dokusu ve Kupffer hücreleri
septum transversumdaki mezenkimden gelişir.
Karaciğer 5.-10. haftalar arasında hızla gelişir ve karın boşluğunun büyük kısmını kaplar.
Altıncı haftada başlayan kan yapımı karaciğere parlak, kırmızı bir renk verir. Karaciğerin
3
Dersin Adı
Ünite(#14)
: Embriyoloji ve Gebelik
: Fetüste Sistemlerin Gelişimi 2 - Sindirim&Üriner
7. ve 9. haftalar arasındaki büyüklüğü bu kan yapıcı aktiviteden dolayıdır. 9. haftaya kadar
fetusun total ağırlığının % 10’unu karaciğer oluşturur. 12. haftada karaciğer hücreleri safra
yapımına başlar.
Karaciğer tomurcuğunun daha küçük olan kaudal parçası safra kesesini, tomurcuğun
sapı da duktus sistikusu oluşturur (Şekil 4).
Şekil 4: Gelişen karaciğer, sinüzoidler (pembe hatlı) ve safra kesesi (yeşil) görülmektedir.
(Langman’s embryology’den değiştirilerek tekrar çizilmiştir).
f. Pankreasın Gelişimi
Ön ve arka pankreas tomurcuklarından gelişen pankreas, ventral mezenterin yaprakları
arasında büyümeye başlar. Pankreas tomurcukları ön bağırsağın kaudal parçasındaki
endodermal hücrelerden oluşurlar. Arka pankreas tomurcuğu, ön pankreas tomurcuğundan
daha önce belirir ve ön tomurcuğa kıyasla daha hızlı büyür. Ön pankreas tomurcuğu pankreas
başının bir kısmını oluşturur. Diğer pankreas kısımları arka tomurcuktan gelişir (Şekil 5).
Pankreasın parankimi, pankreas tomurcuklarının endoderminin tübüler bir ağ
oluşturması ile gelişir. Tübüllerin uçlarındaki hücre kümelerinden asinuslar gelişir. Pankreas
adacıkları (langerhans adacıkları) bu tübüllerden ayrılan bir grup hücreden 3. ayda oluşur
ve asinuslar arasında uzanır. Bu adacıklardan insülin salınması 5. ayda (Langman) başlar.
Glukagon ve somatostatin içeren hücreler, insülin hücrelerinden daha önce 15. haftada
parankimal hücrelerden gelişir. Fetal plazmada glukagon 15. haftada saptanmıştır. Pankreas
tomurcuklarını çevreleyen splanknik mezoderm, pankreasın bağ dokusunu ve septumları
oluşturur.
Şekil 5: Pankreasın gelişimi ve lokalizasyonu görülmektedir. (Langman’s embryology’den
değiştirilerek tekrar çizilmiştir).
4
Dersin Adı
Ünite(#14)
: Embriyoloji ve Gebelik
: Fetüste Sistemlerin Gelişimi 2 - Sindirim&Üriner
14.1.2. ORTA BARSAK
Orta bağırsaktan;
1) İnce barsaklar, duedonumun büyük kısmı,
2) Çekum, appendiks vermiformis, kolon assendens ve kolon transversumun sağ
yarısı (veya 2/3’ü) gelişir. Orta barsaktan türeyen bu organların tümü, orta barsak arteri olan
üst mezenterik arter ile beslenirler (Şekil 6). Orta barsak uzayarak önde “U” biçiminde bir
barsak kıvrımı oluşturur. Kıvrım bir mezenter ile karın arka duvarına bağlanmıştır. Bu kıvrım
göbek kordonunun proksimal parçasında bulunan ekstra embriyonik sölom katlantısına
doğru çıkıntı yapar. Barsağın bu hareketine fizyolojik göbek fıtığı denir. 6. haftanın başında
meydana gelen bu hareket orta barsağın göbek kordonuna normal göçüdür
Barsaklar 10. haftada karın boşluğuna geri dönerler. Bunun nedeni karaciğer ve
böbreklerin büyüklüğündeki göreceli küçülme ve karın boşluğunun genişlemesidir. ,
Şekil 6: Orta barsaktan gelişen yapıları göstermektedir. (Langman’s embryology’den
değiştirilerek tekrar çizilmiştir).
14.1.3. SON BARSAK
Son barsaktan;
1) Kolon transversumun sol 1/3 kısmından ortasına kadar olan parçası, kolon desendens,
kolon sigmoideum, rektum ve kanalis analisin üst kısmı ile
2) İdrar kesesinin epiteli ve üretranın büyük bir kısmı gelişir.
Bu yapıların hepsi son barsak arteri olan alt mezenterik arterden beslenir (Şekil 6, 7).
Erişkinde anal kanalın 2/3 üst kısmı (yaklaşık 25 mm) son barsaktan, alt 1/3 kısmı (yaklaşık
13 mm) anal çukurdan (proctodeum) gelişir. Anal çukur ektoderminden gelişen epitel ile son
barsağın endoderminin birleştiği çizgi pektinat çizgisini (linea pectinata) oluşturur (Şekil 7).
Şekil 7. Son barsaktan gelişen yapıları göstermektedir. (Langman’s embryology’den
değiştirilerek tekrar çizilmiştir).
5
Dersin Adı
Ünite(#14)
: Embriyoloji ve Gebelik
: Fetüste Sistemlerin Gelişimi 2 - Sindirim&Üriner
14.1.4. SİNDİRİM SİSTEMİ GELİŞİMİ SIRASINDA GÖZLENEN ANOMALİİLER
a. İleum Divertikülü (Meckel Divertikülü)
Sindirim kanalının en sık görülen anomalilerinden biridir. Doğumsal olan Meckel
divertikülü insanların % 2-4’ünde görülür. Erkeklerde kadınlara göre 3-5 kez daha sık görülür.
İnflamasyon belirtileri ile apandisiti taklit ettiği için klinikte önemlidir. Divertikül duvarı ile
ileum duvarının yapısı aynı olup, içerisinde yer yer mide ve pankreas dokusu içerebilir. Bu
kısımdaki mide mukozası da asit salgıladığı için ülser ya da kanamaya yol açabilir.
İleum divertikülü vitellus kanalının proksimal kısmına ait bir kalıntıdır. Tipik bir ileum
divertikülü 3-6 cm uzunluğunda, parmak şeklinde bir çıkıntıdır. İleoçekal birleşim yerinden
40-50 cm uzaklıkta, ileumun antimezenterik kenarından çıkar. İleum divertikülü göbeğe,
umbilikoileal fistül denen fibröz bir kordonla bağlanabilir (Şekil 8).
Şekil 8: Meckel divertikülünün gelişimini göstermektedir. (Langman’s embryology’den
değiştirilerek tekrar çizilmiştir).
b. Konjenital Omfalosel
Bazı karın organlarının göbek kordonunun proksimal kısmına fıtıklaşmasından ve karın
boşluğuna geri dönmemesinden kaynaklanır. 1/5000 doğumda yalnızca barsaklar, 1/10000
doğumda ise karaciğer ve barsaklar fıtıklaşmıştır. Fıtığın büyüklüğü içeriğine bağlıdır. Bu
olgularda karın boşluğu da küçüktür. Omfalosel 10. haftada barsakların karın boşluğuna
dönmemesinden kaynaklanır. Fıtık kesesi göbek kordonunun amniondan türemiş olan
epiteli ile kaplıdır.
c. Göbek Fıtığı
Karın boşluğuna dönmüş olan barsakların, tamamen kapanmamış göbek deliğinden
fıtıklaşmalarıdır. Omfaloselden farklıdır ve daha sık görülür. Göbek fıtığında fıtıklaşan kitle
(genellikle omentum majus ve biraz ince barsak) subkutan doku ve deri ile örtülüdür.
Fıtıklaşmanın olduğu delik linea alba üzerindedir. Ağlama, ıkınma ve öksürme sonrası fıtık
fibröz göbek halkasından çıkar ve kolaylıkla içeri itilebilir.
d. Gastroşizis
Sık görülen konjenital karın defektidir. Karın ön duvarında orta hatta yakın bir açıklıktan
kaynaklanır. Karın organları bu çizgisel yarıktan fıtıklaşır. İç organlar amniyon boşluğuna
girip amniyon sıvısı ile temas ederler. Yarık mide anlamına gelen gastroşisiz terimi yanlış bir
terimdir. Çünkü yarılmış olan mide değil karın ön duvarıdır. Bu defekt daha çok orta hattın
sağındadır. Erkeklerde daha sık görülür. Dördüncü haftada lateral plikaların kapanmaması
bu anomaliyi oluşturmaktadır.
e. Konjenital Megakolon
Kolonun bir parçası genişlemiştir. Hirschsprung hastalığı da denir. Genişlemiş parçanın
distalinde pleksus myenterikusta otonomik ganglion hücreleri yoktur.
6
Dersin Adı
Ünite(#14)
: Embriyoloji ve Gebelik
: Fetüste Sistemlerin Gelişimi 2 - Sindirim&Üriner
14.2. ÜRİNER SİSTEMİN GELİŞİMİ
Üriner sistem, insanda genital sistemden daha önce gelişmeye başlar. Bu bölümde
üriner sistemin gelişimi böbreklerin gelişimi ve mesane ile üretranın gelişimi olarak iki farklı
kısımda incelenecektir.
14.2.1. BÖBREĞİN GELİŞİMİ:
Böbrek 3 taslak halinde gelişir: Pronefroz ( ön böbrek) 3. haftada belirir, 4. hafta sonunda
ortadan kalkar. Mesonefroz (orta böbrek) 4. hafta sonunda gelişmeye başlar ve 8. haftada
geriler. Metanefroz (son böbrek) 5. haftadan başlar ve kalıcı böbrek şeklidir. Her üç böbrek
taslağı da mezoderm’den gelişir. Gastrulasyondan sonra mezoderm ikiye bölünür, ortaya
çıkan oluşumlardan bir tanesi lateral plak olup bunun ortasında bir boşluk oluşur.
Buna iç sölöm boşluğu denir. Oluşumlardan bir diğeri somitleri meydana getiren
dorsal plak mezodermidir (paraksiyal mezoderm). Her iki plağın arasında ürogenital plak
mezodermi (intermedier mezoderm) bulunur (Şekil 9).
Şekil 9. Yirmi ikinci günde intermedier mezodermin görünümünü göstermektedir
(Larsen’den modifiye edilmiştir.)
a. Pronefroz Böbrek: Dördüncü haftanın başında intermediate mezoderm somitlerle
olan ilişkisini kaybederek nefrotom olarak bilinen ve fonksiyon görmeyen segmental hücre
topluluklarını oluşturur. Nefrotomlar kaudale doğru mezonefrojen ve metanefrojen blastem
adı verilen hücre topluluklarını yaparlar. İntermediate mezoderm torasik lumbar ve sakral
bölgelerde sölom boşluğu ile ilişkisini ve segmentasyonunu kaybeder. Böylece orijinal
segment başına 2-3 adet nefrojenik doku kordonu oluşur. Bu kordonlar da boşaltım (böbrek)
tübüllerini ve her iki yanda urogenital kabarıklıkları oluştururlar. Kranial’den kaudale
doğru tomurcuklar (7-10 adet) halinde devam eden intermedier mezoderm kaudal yönde
birleşerek tek bir kanalı oluşturur. Buna pronefroz kanalı denir (8-10. somit hizasında) bu
kanal mezonefroz bölgesine ulaştığında Wolff kanalı adını alır ve kloakaya açılır. (Kloaka: arka
bağırsağın en sonundaki genişlemiş kısım). İnsan embriyolarında işlev görmeyen pronefroz
sistemi 4. haftanın sonunda (24.-25. günler) körelerek kaybolur. Yalnızca pronefrik kanalın bir
kısmı kaybolmaz ve mezonefrik kanalı oluşturmak üzere kalır (Şekil 10).
7
Dersin Adı
Ünite(#14)
: Embriyoloji ve Gebelik
: Fetüste Sistemlerin Gelişimi 2 - Sindirim&Üriner
Şekil 10 : Gelişmekte olan böbrek sistemlerini göstermektedir. (Langman’s
embryology’den değiştirilerek tekrar çizilmiştir).
b. Mezonefroz Böbrek: Mezonefroz ve mezonefrik kanallar 8. servikal segment’den 4.
lumbal segmente kadar olan bölgede, 4. haftada, orta hattın iki yanında oval ve geniş iki kitle
şeklinde belirmeye başlar. Mezonefroz içinde kraniyo kaudal yönde 40 civarında mezonefrik
tübül gelişir. Bu tübüller boyca hızla uzar ve S şeklinde bir halka halini alır (Şekil 11).
Şekil 11: Mezonefrozun ve mezonefrik kanalların gelişimini göstermektedir. (Langman’s
embryology’den değiştirilerek tekrar çizilmiştir).
Mezonefroz sistem gelişeceği bölgede segmental diziliş göstermeden mesonefrojen
blastemi oluşturur. Kaudalde mesonefrojen blastem ile devam eder. Wolff kanalı metanefrojen
blasteme ulaşınca metanefrojen blastemi indükleyerek kanalcıkların oluşmasını sağlar. Oluşan
bu kanalcıkların mediyal uçları genişler, daha sonra içeri doğru çöküp mezonefrik Bowman
kapsülünü oluşturur. Bunun içine dorsal aortadan gelen kapillerler sokulup glomerulusu
oluştururlar. Bowman kapsülü ve glomerulusun oluşturduğu yapıya mezonefrik korpuskül
denir. Mezonefroz borucukları kranial’den kaudale doğru gerilemeye başlar. Mezonefroz
geçici bir oluşum olup boşaltım fonksiyonu yoktur (Şekil 12).
8
Dersin Adı
Ünite(#14)
: Embriyoloji ve Gebelik
: Fetüste Sistemlerin Gelişimi 2 - Sindirim&Üriner
Şekil 12 : Mezonefrik korpüskülleri göstermektedir (Langman’s embryology’den
değiştirilerek tekrar çizilmiştir).
c. Metanefroz Böbrek: Kalıcı böbrek olan bu yapı 5. haftada belirir. Wolff kanalı 4.
lumbal segment hizasında ventrale doğru kıvrılır. Bu kıvrım oluşmadan önce Wolff kanalı
metanefrojen blasteme doğru ilerler, bu yapıya üreter tomurcuğu denir. Metanefrojen
blastem üreter tomurcuğunu takke gibi sarar. Üreter tomurcuğu genişleyerek propelvisi
oluşturur. Propelvisten böbrek kanalcıkları oluşur (ductus renkülaris).
Bu kanalcıklar bölünerek metanefrojen blastem içinde ilerler. Böylece böbrek loplu
bir yapı kazanır. Metanefrojen blastem içinde duktus renkülarisin indüksiyonu sonucu
mezenkimden oluşan veziküler yapılar belirir. Bu yapı yavaş yavaş kıvrımlı bir şekil alarak
nefronun ilk yapısını oluşturur.
Nefronun distal ucu duktus renkülaris ile ilişkiye geçerken proksimal ucu aortadan
gelen arter dalı ile bir yumak oluşturur. Duktus renkülaris ile nefron arasında bulunan epitelyal
duvarın yırtılması gerekir. Yırtılmaz ise idrar nefron kanalcıkları içinde toplanacağından
polikistik böbrek gelişir. Wolff kanalından ise üreter tomurcuğu gelişir. Gebeliğin 3. ayından
itibaren böbrekler fonksiyoneldir. Böbrekler doğumda loplu bir görünümdedir. Yeni nefron
oluşumu görülmez. Nefronların büyümesi devam eder. İlk önce böbrekler lumbal ve sakral
bölgede yerleşiktir. Vücudun düzleşmesi üreter tomurcuğunun devamlı büyümesi ve
lumbosakral bölgenin uzaması sonucu bel bölgesindeki yerini alır (Şekil 13).
Şekil 13: Metanefrik sistemin oluşumunu göstermektedir. (Langman’s embryology’den
değiştirilerek tekrar çizilmiştir).
9
Dersin Adı
Ünite(#14)
: Embriyoloji ve Gebelik
: Fetüste Sistemlerin Gelişimi 2 - Sindirim&Üriner
14.2.2. MESANENİN GELİŞİMİ
Dördüncü-altıncı haftalar arasında ürorektal septum (allantois ile son barsak arasındaki
açıda, mezenşimden gelişir) kloakal zara doğru büyüyerek, kloakayı önde primitif ürogenital
sinus, arkada anorektal kanal olmak üzere iki parçaya ayırır. Primitif ürogenital sinusun üç
parçası ayırt edilir.
• Kranial vesikal parça: Allantoisle devam eden geniş üst kısımdır.
• Pelvik parça
• Fallik parça (definitif ürogenital sinus)
Mesanenin (vesika urinaria) epiteli, ürogenital sinüsün kraniyal vesikal parçasından
gelişir. Kan ve bağ dokuları ise çevresindeki splanknik mezenşimden köken alır. Mesane
genişlerken mezonefrik kanalların distal kısımları dorsal duvarın yapısına katılır. Bu bölge
mesanenin trigon kısmını oluşturur. Böylece mezodermal kökenli olan trigon bölgesi daha
sonra endodermal epitelle örtülür. Mesonefrik kanalların mesanenin duvarına katılmasıyla
başlangıçta onlara açılan üreterler de mesaneye kendi başlarına açılırlar.
Başlangıçta mesanenin üst kısmı allantoisle devam eder. Daha sonra allantoisin lümeni
kaybolur ve kalın fibröz bir kordon olan urakusa dönüşür. Urakus, göbek ile mesanenin
tepesi arasında uzanır ve erginde mediyan umbilikal ligamenti yapar. Bu ligament umbilikal
arterlerin fibröz kalıntısı olan mediyal umblikal ligamentlerin arasında uzanır.
Bebeklerde ve çocuklarda, mesane boş iken bile abdomen içinde yer alır. Altı yaş
civarında pelvis majore girmeye başlar. Puberteden sonra pelvik yerleşimini alır (Şekil 14).
Şekil 14: Çeşitli günlerde mesanenin gelişim aşamaları görülmektedir. (Langman’s
embryology’den değiştirilerek tekrar çizilmiştir).
10
Dersin Adı
Ünite(#14)
: Embriyoloji ve Gebelik
: Fetüste Sistemlerin Gelişimi 2 - Sindirim&Üriner
14.2.3. ÜRETRANIN GELİŞİMİ
Erkek ve kadında üretranın gelişmesi farklıdır. Üregenital sinüsün değişik bölgelerinden
gelişirler.
Erkekte prostatik üretranın ejakulatuvar kanallarının açılma yerine kadar olan üst
kısmı üregenital sinüsün kraniyal vezikal parçasından, alt kısmı ise pelvik parçasından gelişir.
Membranöz üretra pelvik parçadan köken alır. Penil üretra ise fallik parçadan gelişir. Penil
üretra başlangıçta glans penise kadar uzanır. Daha sonra yüzey ektodermi solid bir hücre
kordonu halinde glans penisin ucundan içe büyüyerek penil üretra ile birleşir. Daha sonra bu
kordon kanalize olur, lümeni açılır. Böylece üretra tamamlanmış ve penisin ucuna açılmış olur.
Üretranın glans penis içinde uzanan kısmının epiteli de diğer kısımlarından (endodermal)
farklı olarak ektodermal kökenli olur.
Kadında ise kraniyal vezikal parçadan köken alan küçük bir kısmı dışında, üretra,
üregenital sinusun fallik parçasından gelişir. Vestibül de aynı yerden gelişir.
Her iki cinste de üretranın kan ve bağ dokuları çevre splanknik mezenşim
kökenlidir.
a) Wolff Kanalının Genital Sistemle İlişkisi: Mezonefrik tübüllerin distal uçları
longitudinal olarak uzanan mezonefrik (wolff ) kanalına açılır. Mezonefroz bazı hayvan
embriyolarında (kedi, tavşan gibi) işlev görür. Bazı yazarlar 6.-10. haftalar arasında az miktarda
mezonefrik idrar oluştuğunu ileri sürmektedirler. Onuncu haftadan sonra mezonefroz
dejenere olmaya başlar. İlk trimester sonunda bazı parçaları dışında yok olur.
Erkekte mezonefrik tübüllerin büyük bölümü yok olur, ancak kalan bazıları duktuli
efferentesleri oluşturur. Paradidimis ve appendiks epididimis de mezonefrik tübüllerin
kalıntısıdır.
Erkekte mezonefrik (wolf ) kanalı da genital boşaltma yollarının gelişimine önemli
katkıda bulunur. Duktus epididimis, duktus deferens, duktus ejakulatoryus ve veziküla
seminalisler buradan gelişirler.
Kadında ise epoophoron ve paroophoron mezonefrik tübüllerin kalıntısıdır. Mezonefrik
kanal kadında ileri gelişme göstermez, körelir. Appendiks vezikülosa ve Gartner kanalı, wolf
kanalı artıklarıdır.
b) Üriner Sistemin Gelişim Bozuklukları: Yenidoğanların % 3-4’ünde böbrek ve
üreterlerde gelişim bozuklukları görülmektedir. En sık görülenleri de biçim ve pozisyon
bozukluklarıdır. Bu bozukluklardan böbrek ile ilgili olanlar renal agenezis, ektopik böbrek,
polikistik böbrek ve atnalı böbrek şeklindedir. Üreterlerde görülen gelişim bozuklukları ise
üreter ve renal pelvisin dublikasyonları, ektopik üreter olarak sıralanabilir. Bunun yanında
urakal fistül, urakal kist ve mesane ekstrofisi de üriner sistem ile ilgili olarak görülen
anomalilerdendir.
11
Dersin Adı
Ünite(#14)
: Embriyoloji ve Gebelik
: Fetüste Sistemlerin Gelişimi 2 - Sindirim&Üriner
KAYNAKLAR
1- Gartner LP, Hiatt JL. Color Textbook of Histology. 2nd ed., Philadelphia: WB Saunders
Company, 2001.
2- Ross MH, Romrell LJ, Kaye GI. Histology A Text and Atlas. 3rd edition, Baltimore:
Williams&Wilkins, 1995.
3- Sadler TW. Langman’s Medical Embryology. Çeviri ed. Can Başaklar, 7. baskı, Ankara:
Palme Yayın, 1996.
4- Larsen WJ. Human Embryology. New York: Churchill Livingstone, 1993.
5- Moore KL and Persaud TVN. Before we are born. 4th ed., Philadelphia: WB Saunders
Company, 1993.
12

Benzer belgeler