Dökümanı İndir

Transkript

Dökümanı İndir
T.C.
KİLİS VALİLİĞİ
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Şubat 2015
KİLİS
VAKIF ve VAKFİYELERİ
Doç. Dr. Metin AKİS
İsmail AYKAN
Mehmet TEKTUNA
TRC1/14/DFD/0018 “Kilis Tarihinin Araştırılması Projesi” İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından 2014 yılı
Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında desteklenmiştir.
T.C.
KİLİS VALİLİĞİ
Yayın No: 5
ISBN: ?????????
Kilis İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Tarafından hazırlatılmış,
SERTAÇ Bil. Eğt. İlt. Org. San. ve Tic. Ltd. Şti. finans edilmiştir.
DİZGİ ve GRAFİK:
SERTAÇ Bil. Eğt. İlt. Org. San. ve Tic. Ltd. Şti.
[email protected] - www.sertac.com.tr
BASKI:
Şubat 2015
GNG Ofset Mat. ve Amb. San. ve Tic. A.Ş.
Çakmak Mh. Nizip Cd. Sakin Sk. No: 15 Gaziantep
Bütün yayın hakkı saklıdır. Copyright ©2015
Bu baskıdan sonraki tüm telif hakları Kilis İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne aittir.
T.C.
KİLİS VALİLİĞİ
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Şubat 2015
KİLİS
VAKIF ve VAKFİYELERİ
Doç. Dr. Metin AKİS
İsmail AYKAN
Mehmet TEKTUNA
TRC1/14/DFD/0018 “Kilis Tarihinin Araştırılması Projesi” İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından
2014 yılı Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında desteklenmiştir.
KISALTMALAR
A-MKT: Bab-ı Asafi (Sadaret) Mektubi
A-MHM: Mektûbî Mühimme Kalemi
A-MKT-MHM: Bab-ı Asafi (Sadaret) Mektubi Mühimme
A-MKT- MVL: Mektûbî Kalemi, Meclis-i Vâlâ
A-MKT-UM: Bab-ı Asafi (Sadaret) Mektubi Vilayetler
BOA: Başbakanlık Osmanlı Arşivi
DH-İD: Dahiliye İdare
DH-MKT: Dahiliye Mektubi
DH-MUİ: Dahiliye Muhaberat-ı Umumiye İdaresi
DH-MTV: Dahiliye Mütenevvi
DH-ŞFR: Dahiliye Şifre
DH. EUM. THR.:Dahiliye Emniyet-i Umûmiye Tahrirât Kalemi
DH-UMVM: Dahiliye Umur-ı Mahalliye ve Vilayat Müdiriyeti
EVKF: Evkaf
EV-THR.: Evkaf Tahrirat
EV-MKT-CHT: E.N. Mektubi Kal. Cihat
Ev-MKT-EVM: E.N. Mektubi Kal. Cihat
EV-MH-TH: Evrak Nez. Muh. Kal. Tahsilat İdaresi
EV-MH-TİK: Evjaf Nez. Muh. Kal. Tamirat ve İnşaat
EV-MH-ZMT: Evkaf Nez. Muh. Kal. Zimmet Halifesi
İ-EV: İrade Evkaf
İ-HUS: İrade Hususi
İ-MF: İrade Maaarif
İ-MMS: İrade Meclis-i Mahsus
İ-ML: İrade Maliye
İMV: İrade-i Meclis-i Vala
HAT: Hatt-ı Hümmayun
I DH: İrade Dahiliye
İ.EV: İrade Evkaf
MAD-d: Maliyeden Müdevver Defterler
MD: Mühümme Defteri
MVL: Meclis-i Vala
MF-MKT: Maarif Nezareti Mektubi Kalemi
MKMV: Mektûbî Kalemi Meclis-i Vala
—4—
İçindekiler
Kısaltmalar4
Önsöz............................................................................................................................................................... 9
Sunuş...............................................................................................................................................................11
Giriş................................................................................................................................................................ 13
VAKIF VE VAKFIYELERI BELGELERI....................................................................................................41
Ubeydzâde Abdulkerim Ağa bin Ali Vakfı
44
Kazazzâde El-Hac Abdullah Efendi Bin Merhum El-Hac Mahmud Ağa Vakfı
48
Abdullah Efendi bin Mehmed Efendi Vakfı
54
Abdulmecid Vakfı
58
64
Abdulnafi Efendi bin Tahir Vakfı
Abdurrahman Efendi (Büyük Kütübhane) Vakfı
68
Adile binti Mehmed Vakfı
72
Topalzâde es-Seyyid Ahmed Ağa Vakfı
73
Topalzâde es-Seyyid el-Hâc Ahmed Vakfı
74
75
Ahmed Subuhi Dede Efendi bin Ahmed Efendi Vakfı
Seyyid Ahmed Subuhi Dede Efendi bin Ahmed Efendi Vakfı
78
Şeyh Hasan Attar Camii Vakfı
82
Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi
82
Akcurun Camii Şerifi Vakfı
86
90
Eş-Şeyh İsa Vakfı
Naci Zâde Ali Efendi Vakfı
94
Ali Efendi bin Naci Vakfı
96
Ayşe binti Abdullah Vakfı
104
Ayşe Fatma binti Aşir Hüseyin Efendi Vakfı
108
Ayşe Hanım binti Mustafa Dede Vakfı
112
Ayşe Hatun binti Muhammed Vakfı
116
Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi Vakfı
122
Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi Vakfı
124
Bayraklı Vakfı
128
Defteri Esas Cihât
128
Camii Kebir Vakfı
132
Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi
132
Canbolad/Canpolat Bey Vakfı
138
Çekmeceli zâde Mustafa Cami-i Şerifi Vakfı
142
Cüneyne Camii Vakfı
146
Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi
146
Davud Nebi Vakfı
150
Defteri Esas Cihât
150
Debbağhane Camii Vakfı
154
Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi
154
Çavuşzâde Ebubekir Ağa Vakfı
158
—5—
Elif Hatun Vakfı
Emine binti Halil Ağa Vakfı
Emine binti Mehmed Vakfı
Fatma binti Abdurrahman Vakfı
Fatma Hatun binti Yusuf Vakfı
Güllü Bahçe (Câmi-i Kebir ve Bistamiye Mescidi) Vakfı
Kilis Kaimmakamı Habib Paşa Vakfı Hacı Ali Camii Vakfı Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi
Halil Ağa bin Mustafa Ağa Vakfı
Halil Ağa Bin Mustafa bin Abdullah Vakfı
Seyrekbasan Vakfı
Hamid Efendi bin Fettan Vakfı
Hasan Çelebi Camii Vakfı
Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi
Hatice Hanım binti Ömer Vakfı
Hüseyin Efendi bin İbrahim Efendi Vakfı
İbrahim Asım Efendi bin Salih Efendi Vakfı
İbrahim Âsım Efendi Vakfı
Şeyh İsa ve Şeyh Hilal Vakfı
İsmail Ağa bin Ömer Ağa Vakfı
Kanber Ağa Vakfı
Summakzâde Mahmud Ağa bin Ahmed Ağa Vakfı
Kazzazzâde Mehmed Ağa bin Mustafa Vakfı
Mehmed bin İsmail bin Mehmed Vakfı
Mehmed Efendi bin Ahmed Vakfı
Murtaza Ağa Vakfı
Mustafa Ağa bin Şerif Vakfı
Mustafa Ağa Vakfı
Mustafa Efendi Vakfı
Musulluzâde Mustafa Şakir Efendi bin Mustafa Vakfı
Ömer Ağa bin Mehmed Ağa Vakfı
el-Hâc Ömer Ağa ibn Yiğen Mehmed Ağa vakfı
Müfti Ömer Efendi Vakfı
Müftüzâde Ömer Vakfı
Osman Ağa bin Mehmed Vakfı
Pirlioğlu Camii Vakfı
Defteri Esas Cihât
Hoca Ramazan Vakfı
Receb bin Cemaleddin Abdullah bin Zeyneddin Receb Vakfı
Receb bin Cemaleddin Abdullah bin Zeyneddin Receb Vakfı
Servili Medrese Vakfiyesi
Süleyman Ağa Bin Mehmed Çelebi Vakfı
Süleyman bin Osman Vakfı
Hace Zahide Vakfı
Zekiye Hanım binti Mustafa Ağa Vakfı
Zekiye Hanım Binti Hacı Mustafa ve Refika Hanım binti Mehmed Ağa Vakfı
Şeyh Hızır Camii Vakfı
Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi
—6—
162
166
176
180
184
192
202
206
206
210
214
218
224
228
228
232
236
250
256
260
266
270
274
280
284
290
296
300
304
308
314
324
326
330
334
338
342
342
348
356
362
368
372
378
382
388
392
398
398
MÜNFERİT BELGELER
Belge 1
Belge 2
Belge 3
Belge 4
Belge 5
Belge 6
Belge 7
Mevlevihane Vakfı’nın Akarları
Belge 8
Belge 9
Belge 10
Belge 11
Belge 12
Belge 13
Belge 14
Belge 15
Belge 16
Belge 17
Belge 18
Belge 19
Belge 20
Belge 21
Belge 22
Belge 23
Belge 24
Belge 25
Belge 26
Belge 27
Belge 28
Belge 29
Belge 30
Belge 31
399
401
403
405
407
409
411
413
415
417
419
421
423
425
427
429
431
433
435
437
439
441
443
445
447
449
451
453
455
457
459
461
463
—7—
—8—
Süleyman TAPSIZ / Kilis Valisi
ÖNSÖZ
Vatanı meydana getiren, bir ülkenin, yalnız taşı toprağı değil, aynı zamanda o topraklarda yaşayan ecdadının bıraktığı eserleri ve hatıralarıdır. Milletleri ayakta ve zinde tutan amiller arasında
ilim, sanat ve teknik yanında milli kültür ve duygunun da önemli bir yeri vardır. Tabi ki makamın
şerefi içindekilerin şerefli olmaları ile kaimdir. Şunu hiçbir zaman unutmayalım ki: “Zamanı yenen
millletler, zamana yenilmeyen mefahiri ve hatıraları olan milletlerdir.” Ecdadımızın bize bıraktıkları
eserlere sahip olduğumuz sürece, milletimiz yükselmeye devam edecektir.
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de Vakıflar; ülkemizin sosyal hayatına, eğitimine, kültürüne
ve ekonomisine büyük katkı sağlamaktadırlar. Osmanlı Devleti sosyal kaynaşmanın formülünü vakıf kavramı ile çözmüştür. Sultan Orhan Gazi’den başlayarak, Osmanlı padişahları, vezirler ve diğer
ümera birçok vakıflar yapmışlar ve bu vakfettikleri şeyleri yazılı belgelere geçirerek, vakfiyeler bırakmışlardır. Vakfiyeler, vakıfların nasıl işleyeceğini anlatan yazılı belgelerdir.
Bu vakfiyelerin bir kısmı bugün hala Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivinde mevcuttur. Bir kısım
vakfiyeler de eski eserlerin bulunduğu kütüphanelerdedir.
Tarihî açıdan bakıldığı zaman vakfiyeler büyük bir önem arz ederler. Çünkü bunlar, bize bir milletin muayyen bir zamandaki hayat tarzına ve kültürüne ait durumları tespit etme imkânını vermektedirler. Keza vakfiyeler, milletin iktisadî ve sosyal hayatlarında önemli bir rol oynamış olan vakıf müessesesinin nasıl çalıştığını, kimlerin idare ettiğini, kimlerin kendisinden istifade ettiğini vb. hususları
öğrenmemize yardımcı olmaktadırlar. Bu müesseselere ait vakfiyelerin yayımlanması, müesseselerin
tarihini, sanat değerlerini, hizmet alanlarını aydınlattığı gibi, bunların bugünkü durumları hakkında
da bizlere bilgi vermektedir.
—9—
Kilis tarihine baktığımızda sosyal hayatımızda vakıf müesseselerinin önemli bir yeri olmuş ve
vakıf hassasiyeti ilimizde özenle uygulanmıştır.
İlimizin somut olmayan kültürel mirasını gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla Kilis Vakıf ve
Vakfiyeleri’nin arşivlerden derlenip dijital ortama aktarılması ve kitap haline getirilmesi ilimiz tarihine ışık tutması açısından son derece önemlidir.
Kilis Vakıf ve Vakfiyeleri kitabı ile İlimizde bulunan Vakıflar ve Vakfiyeleri toplu olarak kayıt altına alınmıştır. Toplum hayatının şifrelerini içinde barındıran Kilis Vakıfları ve vakfiyelerinin yer
aldığı bu eser İlimizde yapılacak bilimsel çalışmalar açısından da önemli bir kaynak oluşturacaktır.
Gerek tarihi ve kültürel mirasa yönelik restorasyon çalışmalarımız, gerekse de somut olmayan
kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılması yönünde yaptığımız çalışmalarla şehrimiz “Tarih ve
Kültür Kenti” olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.
Bu kitabın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyor, başarılı çalışmalarının devamını diliyorum.
Süleyman TAPSIZ
Kilis Valisi
— 10 —
Abdullah ALDEMİR / Kilis İl Kültür ve Turizm Müdürü
TAKDİM
Bizim medeniyetimizde tarih boyunca birçok hizmet büyük bir titizlikle vakıflar yoluyla yürütülmüştür. Sadece insanlar için olmayıp kanadı kırık kuşlar için bile vakıflar kuran ecdadımız, sosyal
kaynaşmanın formülünü vakıf kavramı ile çözmüş, hayatın farklı alanlarında yüzlerce vakıflar kurmuştur.
Vakıf, hukuki bir akit olup, bununla bir kimse Allah’a (c.c.) yakın olma gayesiyle menkul veya gayrimenkul mülk ve emlakini, dini, hayri veya içtimai bir gayeye ebedi olarak tahsis etmesidir.
Aynı zamanda birer sivil toplum kuruluşları olan vakıflarımız; yüzyıllar boyunca millet hayatında
içtimai nizamın her türlü sarsıntı ve örselenmelerden korunmasına, fertler arasında yardımlaşma
ve dayanışma yoluyla karşılıklı sevgi bağlarının kurulmasına, dini hizmetlerin görülmesine, fertlerin
milli mukaddesata bağlılığını temin eylemesine, eğitimine, kültürüne ve ekonomisine, halk arasında
fazilet hislerinin doğmasına ve kuvvetlenmesine yardım etmiş ve cemiyet hayatı üzerinde hayırlı tesirler bırakmıştır.
Vakfiyeler ise, bir vakfın nasıl işleyeceğini anlatan düzenlendikleri dönemin tarihine ışık tutan
önemli belgelerdir. Tarihî açıdan bakıldığı zaman vakfiyeler büyük bir önem arz ederler. Çünkü bunlar, bize bir milletin muayyen bir zamandaki hayat tarzına ve kültürüne ait durumları tespit etme
imkânını vermektedirler. Keza vakfiyeler, milletin iktisadî ve sosyal hayatlarında önemli bir rol oynamış olan vakıf müessesesinin nasıl çalıştığını, kimlerin idare ettiğini, kimlerin kendisinden istifade ettiğini vb. hususları öğrenmemize yardımcı olmaktadırlar. Birçok özellikleri yanında vakfiyeler
düzenlendikleri dönemin, tarihi, iktisadî hayatı, coğrafyası, iklimi, dil ve üslubu, toplumun folklorik
özellikleri, gelenek ve görenekleri hakkında da faydalı bilgiler vermektedirler.
— 11 —
Vakfiyelerde en başta dua cümleleri yer alır. Bundan sonra sırasıyla; vakf olunan malların neler
olduğu, vakf olunan bu malların nasıl idare edileceği, vakıf gelirlerinin nerelere sarf edileceği, vakfın
kimler tarafından idare olunacağı, müessesede kaç adamın çalışacağı, bunlara ne kadar aylık verileceği, bu aylıkların nerelerden elde edilen gelirden temin edileceği, eşya fiyatı vs. gibi meseleler teferruatlı bir şekilde verilir. Vakfiyenin sonunda beddua cümlesi ile tarih yer alır. Bu beddualarda, vakfın gelirini gayesi dışında kullanan, vakfa hıyanet düşünen, onu vâkfın şartlarının dışında kullanan,
haksız olarak onun malından yiyen, vakfın yok olması için çalışan, onun gelirinin azalmasına bilerek
sebep olan, vakıf idaresinde kötü çalışan, üstlendiği vazifeyi gereği gibi yerine getirmeyen, vs. gibi
vakfa kötülüğü dokunacak olanlar hedef alınmıştır.
Vakıflar ve vakfiyeler birer tarihi vesikadır.Bu çalışmayla İlimiz tarihine ışık tutmak istedik.Aynı
zamanda araştırmacılar için güzel bir derleme ve çalışma olduğunu düşünüyorum
Kilis vakfiyelerinde Osmanlı döneminde ilimizde bulunan Cami, Mescit, Han, Mevlevihane, Tekke, Zaviye, Türbe, Medrese, Kütüphane, Çeşme ve Hamamlar, …… gibi birçok sahadaki müesseseler
hakkında bilgiler yer almaktadır.
İlimizde bulunan Mevlevihane’ye baktığımızda bunun yalnız bir Mevlevihane ve Cami olmadığı,
bunun arkasında sistemin işlemesini ve ayakta kalmasını sağlayan gelir getirici birçok gayrimenkuller olduğunu göreceğiz.
Kilis İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak hazırladığımız bir proje kapsamında, İpekyolu Kalkınma Ajansının desteği ile “Kilis Vakıf ve Vakfiyeleri” arşivlerden derlenip toparlandı, dijital ortama
aktarıldı ve bir kitap haline getirildi.
Bu çalışmalarımızda bizlere destek veren başta Sayın Valimiz Süleyman TAPSIZ’a, Kilis 7 Aralık
Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Sayın Doç. Dr. Metin AKİS’e, Araştırmacı Yazar Sayın Mehmet Tektuna’ya, Vakıflar Genel Müdürlüğü Personeli Sayın İsmail Aykan’a ve mali desteklerinden dolayı İpek
Yolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Sayın Bülent Özkan Bey’e şükranlarımı arz ederim.
Ayrıca bu kitabın hazırlanmasında özverili bir şekilde çalışan Müdürlüğümüz çalışanlarına da
teşekkür ederim.
Abdullah ALDEMİR
Kilis İl Kültür ve Turizm Müdürü
— 12 —
SUNUŞ
Vakfiyeleri ve vakıfları ile Kilis adını verdiğimiz bu kitap, bu alanda yapılmış çalışmaları tamamlar
niteliktedir. Kilis şehri vakıfları ve vakıf eserleri bakımından oldukça zengindir. Kitabımızda da okuyacağınız gibi Osmanlı İmparatorluğu öncesinden başlayan vakıflar, Osmanlı dönemi boyunca devam
etmiştir.
Vakfiyeler; kurulan vakıfların anahtarı olarak görebileceğimiz özelliklere sahiptir. Bir vakfiyede,
Vakfeden vâkıf’ın (vakfeden kişi), o vakfı hangi amaçla kurduğunu, hangi akar’ı (vakfa gelir getiren kaynak), ne şartlarla bağışladığını, eğer gerekiyorsa kimleri bu vakıftan dolayı görevlendirdiğini veya pay
sahibi yaptırdığını v.b. gibi bilgileri görebilmekteyiz.
Kilis Vakıfları, daha önce yapılmış birkaç çalışmaya çeşitli yönleri ile konu olmuştur. Bunlarla ilgili
detaylı bibliyografyayı değerlendirme kısmının sonunda bulabilirsiniz. Elinizdeki çalışma özveriyle hazırlandı. Temel amacı da Kilis Vakıflarının olabildiğince derli toplu olarak vakfiyelerini bir araya getirmek olmuştur. Kitap içerisinde yer alan yaklaşık yetmiş beş adet vakfiye ve şahsiyet kaydı şimdiye kadar
vakfiyeler ve vakıf kayıtları hususunda yapılmış çalışmaların en kapsamlısını oluşturmaktadır.
Çalışma kapsamlı tutulmuş olsa da elbette ki bu konuda yapılacakların tümünün yapıldığı anlamına
gelmemektedir. Sosyal tarih alanındaki çalışmalar mevcut veriler üzerinden hareketle geleceğe doğru
akıp giden bir süreci kapsar. Dolayısıyla bizim yaptığımız çalışma, daha sonraki çalışmalara kaynak
oluşturacak tarzda planlanmıştır. Bundan sonra yapılacak çalışmalar; vakıfların mevcut halde tespiti,
takibi ve vakıflara ait çeşitli gayrimenkulün tespit edilerek, vakfiyenin oluşturulduğu şartlarına tekrar
kavuşturulma veya zaman içerisinde izleri kaybolmuş vakıf eserlerinin tekrar ihya edilmesi olmalıdır.
Bu sayılan çalışmaların hemen bir çırpıda yapılması elbette zor görünmektedir. Ancak bir yerden
başlanması durumunda alınabilecek yol evvela, kendi şehrimiz, çocuklarımız ve torunlarımızın da şahitlik edecekleri bir kültürel ortamı doğuracağı şüphesizdir.
Üzülerek söylemek gerekirse Kilis’te vakıf eserleri geçtiğimiz yıllarda, sosyal ve ekonomik şartlar
gereğince çok fazla değerlendirilememiştir. Bazı vakıf malları ve hayır kurumları satılmak veya yıkılıp
yok olmasını beklemek şekliyle ortadan kalkmıştır. Elinizdeki bu kitapta kaybolan vakıflara ait bilgiler
de bulmanız mümkün olmaktadır.
Ancak yine de şunu da hatırlatmak gerekirse, bu kitap bir şehir tarihi veya sanat tarihi kitabı değildir. Ortaya koyduğumuz bilgilerin kapsamı, öncelikle vakfiyeler çerçevesinden Kilis Vakıf geçmişini
ortaya koymak olmuştur. Bu konuda çalışmalarımıza destek sağlayan Kilis Valiliği İl Kültür ve Turizm
Müdürlüğü’ne ve İpekyolu Kalkınma Ajansına sonsuz teşekkürlerimizi sunar ve Kilis’in vakıf geçmişinin ortaya çıkarılmasında sağlamış oldukları katkıların devamını dileriz. Neticede, şehirlerin kültürel ve
tarihsel zenginliklerin ortaya çıkarılması hiçbir zaman gayret gösterilmeden elde edilemez. Herkes bu
konuda üzerine düşeni yaptığında ancak o zaman gelecek nesiller adına olumlu bir şeyler yapılmış olur.
Netice olarak, biz şehirlerin de insanlar gibi canlı bir hüviyete sahip olduğunu düşünebiliriz. İçinde
canlılık emaresi olmayan yapılar nasıl zamanla yıkılıp yok olursa, şehirler de gerekli şartlar altında sahip
çıkılmadıkça yok olabilirler. Kilis Şehri camileri, hamamları ve tarihi nitelikli binaları ile bizlerden bu
ilgiyi beklemektedir. Bundan sonrası için yapılacak çalışmalar, kaybolan tarihi eserlerin yeniden ihya
edilmesine yönelik olmalıdır.
— 13 —
GİRİŞ
Coğrafi olarak Kilis şehri, Güney Doğu Anadolu’dan Kuzey Suriye bölgesine geçiş alanında bulunmaktadır. Coğrafi konumundan dolayı hem kültürel ve hem de iklim yapısı itibarıyla Anadolu ve Suriye’nin geçiş alanında olduğunu söyleyebiliriz. Bu bölge aynı zamanda nüfus yapısı olarak da, konar-göçerlerin yaylak-kışlak yaşam tarzının merkezinde bulunuyordu.
Kilis Şehri ve yakın civarının çok eski devirlerden bu yana yerleşim alanı olduğu bilinmesine rağmen,
tarihten günümüze ulaşan izler çok belirgin olamamıştır. Bunda, Kilis’in eski tarihe ait verilerin çok
iyi bir şekilde korunamaması veya az da olsa mevcut verilerin çok iyi değerlendirilememesi en önemli
nedenlerdir. Bildiğimiz gibi I. Dünya Savaşı sonrasında Kilis ve civarı önce İngilizlerin, daha sonra da
Fransızların işgaline uğramıştır. Bu süre içerisinde Kilis’e ait evrak ve belgelerin ne kadar tahrip edildiği
hususunda pek fazla bilgimiz yok. Ancak bu döneme dair hatıra kabilinden bilgiler, İngiliz ve Fransız
işgalinin halka zulüm olarak gerçekleştirilmesinin yanında yazılı arşiv materyallerinin de bunlardan
nasibini aldığını ortaya koymaktadır.
Diğer bir tahribat kaynağı da elbette ki doğal afetlerdir. Bazen sel, yangın, deprem gibi doğal afetler
tarihe ait malzemeyi silip süpürmektedir. Mesela şu anda elimizde Kilis’e ait Şer’iye Sicili kayıtlarına sahip değiliz. Bunların ne olduğu meçhuldür. Bu açıdan merkezi arşivlerde bulunan mevcut dokümanlar
daha da önemli hale gelmektedir.
Arşivlerimizde yer alan Kilis’e ait arşiv materyallerinin başında Tahrir Defterleri gelmektedir. Tahrir
defterleri özellikle 16. Yüzyıla ait konularda pek çok açıdan mali, ekonomik, nüfus, sosyal yapı v.s. bizlere emsalsiz bilgiler sunmaktadır. Özellikle sosyal olayların karşılaştırılmasında vazgeçilmez verilerden
olan nüfus ve ekonomi verilerinin değerlendirilmesi açısından tahrirler gizemli ve gerçek verilere sahiptir.
Sosyal yardımlaşma ve dayanışma açısından vakıflar Osmanlı toplum yaşantısında en dikkat çeken
kurumlardan birisidir. Vakfiye ve vakıf kayıtları çok daha detaylı ve karşılaştırmalı metinler olarak ele
alınmalıdır. Bu çalışmamızda Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivlerinde ve Osmanlı Arşivlerinde yer alan
vakfiyeler ve vakıf kayıtları mümkün olduğu kadar bir araya getirilmeye çalışmış ve Kilis’in sosyal ve
ekonomik çalışmalarına yönelik veri kazanılmaya çalışılmıştır. Bundan sonraki çalışmalar elbette ki bu
çalışmamızın üzerine daha fazla bilgiler ekleyecektir.
Vakıf Defterleri
Kuyud-ı Kadîme olarak da bilinen Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivlerinde bulunan 565 ve 566
numaralı mufassal vakıf defterleri de, Kilis Sancağına ait vakıf ve mülk kayıtlarını da içermektedir. Bu
defterler Halep Livası’nın mufassal vakıf defterleridir. 1. cilt 214, 2. Cilt 438 sayfadır. 992 H.-1584 M.’de
yazılmıştır. Defter emini olarak defterin kayır işlemini gerçekleştiren, III. Murad zamanında Cebele
Sancağı’ndan ma’zul Ahmed Bey ve Katipliğini de Dîvan-ı Hümâyun katiplerinden Abdî yapmıştır. Defterin hemen başında sekiz sayfalık “Kanunnâme-i Livâ-i Haleb” vardır. Büyük bir ihtimalle Canbolatzâde Hüseyin Paşa bu defteri esas tutarak Kilis Sancağı Tahrir Defterini yazdırmıştır.1
Vakıflar ve Vakıf Eserleri
Vakıf kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir. Bu dildeki anlamı “durdurmak”, “alıkoymak” anlamlarına
gelmektedir. Vakıf kelimesi çoğul olarak ifade edilmek istendiği zaman “evkaf” şeklinde ifade edilir. 8. Yüzyıl ile 19. Yüzyıl arasındaki dönemde İslâm ülkelerinin şehir ve kır hayatını, toplum yaşantısı ve iktisadi boyutuyla belirleyen temel dini ve toplumsal kurumlardan birisidir. Bu müesseseye Kuzey Afrika’da “ hubus”
veya “hubs” adıyla bilinmektedir. Bu isimle de Fransızcaya geçmiştir. Vakfın anlamı; bir malı veya mülkü
sevap kazanmak maksadıyla, doğrudan veya dolaylı bir şekilde toplumun istifadesine tahsis edilmesidir.2
— 14 —
Osmanlı döneminde şehir hayatı vakıfların oluşturduğu sosyal yardım kuruluşlarından oluşmaktaydı. Bu kurumların başında camî, mescit, zaviye gibi yapılar gelmektedir. İslâm hukukuna göre kadın,
erkek, Müslüman ve gayrimüslim kendi dininden olanların ve tüm insanların istifade etmesi için vakıf yapabilirdi.3 Osmanlı şehirlerinin en dikkat çeken yönlerinden birisi vakıf - imaret sistemidir. Vakıf
sistemi şehirdeki sosyal yapılardan, câmiler, mescitler, zaviyeler, hamamlar, çeşmeler v.s. kapsardı. Bir
müessesenin vakıf haline getirilmesi vakfiye4‘sinin kadı huzurunda düzenlenmesiyle kesinlik kazanır
ve böylelikle başlardı. Vakfiyede vakfa tahsis edilen gelirin hangi amaçla, ne gibi şartlarla ve ne şekilde
kullanılacağı belirtilirdi. Vakfiyenin şartlarına uyulup uyulmadığını ve vakfa ait tüm tesislerin denetimini mütevelli yapardı. Vakıf gelirlerini toplama işi ise câbi ye ait idi. Geliri daha çok olan vakıfların mali
durumları ile orantılı olarak yeterince katipleri ve nazırları bulunuyordu.5
A-Mevlevihane
Mevlevihane Kilis’te dini ve tarihi nitelikli yapılar arasında karşımıza çıkan ilk yapılardan biridir.
Bu yapının Kilis’in yakın çevresinde bulunan diğer yerleşim yerlerinden daha önce kurulmuş olduğunu
biliyoruz. Kilis Kasabasında Mevlevihane kurulmasının nedeni Kilis’in şehir haline gelmesinde önemli katkısı olan Canbolat Bey’in Mevlevi Tarikatına olan bağlılığı ve Mevlana Calaleddin-i Rumî’ye olan
sevgisi olmalıdır. Canbolat Bey’in vakfiyesinde Kilis’te bir Mevlevihane inşa ettirdiği dair bilgiler bulunmaktadır.
Kilis’te Mevlevilik şehrin gelişmesine paralel olarak gelişmiştir. Zamanla Mevlevilik, Kilis sınırlarını da aşarak Kilis’ten çıkan Mevlevi şeyhleri, Halep’te dahi postnişin, yani bu tekkenin şeyhi olmuşlardır. Câmiye çok yakın mesafede olan bu tekke Konyalı’ya göre Canbolatoğlu’nun Mevlana Celaleddîn-i
Rumî’nin sevenlerinden olması nedeniyle 932H./1525 Miladî yılında yaptırılmıştır.6
Mevlevihane, günümüzde Kilis şehir merkezinde bulunan binası ile günümüze kadar ulaşmıştır. Şu
anda görülen bina sadece Mevlevî Tekkesinin sema yapılan kısmı olup, asıl Mevlevihane olarak bilinen
yapı bir kompleks şeklinde genişçe bir bahçeyi ve bahçe içerisinde diğer yapıları da barındırmakta idi.
Ancak Cumhuriyet dönemi sonrasında Hükümet Meydanının genişletilmesi çalışmaları esnasında bir
kısım bölümleri yıkılmıştır. Bir dönem Kilis’te Mevlevî Tekkesi postnişini olan Şeyh Subuhi Dedenin
hanesi olarak bilinen kısımda Kilis Kaza Mahkemesi toplanmakta idi.7
Vakfiyelerde Kilis Mevlevihanesi ile ilgili bilgilere de rastlamaktayız. 1104H/1692M. Tarihli Çavuşzade Ebubekir Ağa Vakfiyesine göre Mevlevihane’yi yaptıran kişinin Ali Ağa adlı bir hayır sahibi olduğunu
görmekteyiz.8 1692 tarihli bu not, Canbolat Bey’in vakfiyesi ile çelişmektedir. Acaba, yaklaşık bir buçuk
asırdan fazla bir süre içerisinde Mevlevihane binası yıkılmış ve tekrardan Ali Ağa tarafından yaptırılmış
olabilir mi? Bu dönemlere ait mevlevihanenin yıkıldığına dair bir bilgi ulaşmış değil, ancak Canbolat
oğlu Ali Paşa’nın isyanı sonrasında Kilis’te şehir merkezinin zarar görmüş olabileceği düşünülebilir.
23 Rabiülevvel 1290H.’ Halep Şer’iye Sicillerinde rastladığımız kayda göre de Kilis’te Mevlevi Tekkesinin Şeyhinin mütevellilik görevini kadimden beri vazife ve berat tevcihi yapılmadan yürüttüğünü
şeyhi Seyyid Mehmed Emin Dede ibn-i Yusuf ‘un arkasında çocuk bırakmadan vefat etmesinden dolayı
meşihat görevinin Mühürzâde-i Ser Seyyid Ahmed Subuhi Efendi ibn-i Ahmed’e verildiği aynı zamanda
şeyhe görev tevcihi ve berat taktimi de yapıldığı yazmaktadır.9
B-Camiler
Tekke Cami
961H./1553-1554M. Yılında ocaklık yoluyla Kilis Sancak Beyi olan Canbolat Bey tarafından yaptırılmıştır. Tekke camisi adını verdiği Tekke mahallesinde bulunmaktadır. Hükümet konağı ve Mevlevihane’nin Güney tarafındadır. Günümüzde Tekke Cami veya Canbolat Cami olarak bilinmektedir. Caminin
— 15 —
arka kısmında yer alan kabristanda bizzat camiyi yaptıran Canbolat Bey’in mezarı bulunmaktadır. Vakfiyesinde Tekke Camii olarak adlandırılmaktadır. Yapılış tarzı, ihtişamı ve süslemeleri açısından bölgede bulunan camiler arasında nadir güzelliğe sahiptir. Canbolat Caminin bir benzeri de Halep’te bulunan
Hüsrev Paşa Camisidir. Tekke Camiinin kuzeyinde Mevlevî Tekkesi, Mevlevihâne vardır.10 Caminin etrafını bahçe ile iki hamam, bedesten, iki han ve dükkânlar, iki pazaryeri sarmaktaydı.11
Ulu Camî (Cami-i Kebîr)
Tespitlerimize göre Ulu Cami Kilis’teki en eski mimari eserlerden biridir. Konyalı kitabında,
caminin içinde sağdan birinci ile ikinci kapı arasında bir taş üzerinde okuduğu kitabeye göre “Bu
mübarek yeri 740 yılı(740H./1339M.) Receb ayında Allahın ihsanına güvenen fakir kulu Abdullah
oğlu Hacı Halil yaptı.” Konyalı bu kitabeyi doğru olarak okuduğunu ifade etmiştir. Aynı zamanda
Kadri Timurtaş’ın Kilis Tarihi12 adlı kitabından da alıntılar yaparak caminin Müderris Hacı Mustafa
Efendi tarafından esaslı bir tamirinin yapıldığı esnada amud taşları arasında eski Arap harfleri ile
yazılmış ve belki 110H. Yılı olarak okunabilecek bir kitabeden bahsetmiştir. Konyalı dipnotta bunun
110H. Olarak okunamayacağını ve kendisinin okuduğu şekilde 740H./1339M. olduğunu yazmaktadır.13 Kanaatimizce bu tartışma konusu kitabenin başındaki “cedede”, yani “yenilemek” anlamından
kaynaklanmaktadır. Eğer 1339M.’de yenilenmiş ise, yani yıkılıp yeniden yapılmış ise muhtemelen
çok daha eski tarihli olabilir. Nitekim ilk İslâm kaynaklarında, en azından 12. asra ait kaynaklarda
Kilis’ten bir şehir olarak bahsedilmekte. Yani buradan yola çıkacak olursak Ulu Cami’nin ilk yapılış
tarihini de en azından 1339M.’den birkaç asır önceye kadar götürebiliriz.Vakfiyeler arasında rastladığımız kayıtlara göre; 1207H./1792M. Tarihli Kilis Kaymakamı Habib Paşa Vakfı Vakfiyesine göre14;
“…Câmi‘i Kebir‘de beher yevmi Cum‘a ve yevmi İsneyn′de birer hizib Kur‘ân-ı Azîmü′ş-şân tilâvet
ve cami‘-i şerîf-i mezbûre revnaksaz buyurulan Hazreti Nebi Zekeriyya alâ nebiyyinâ ve aleyhi efdalü′t-tahaya hazretlerinin ravza-i mutahharalarina ihda emek üzere istinsah ve bir rahle tenzîmi
ile câmi‘i şerîf-i mezkûre vaz‘ eylediğim mushaf-i şerifde ber-vech-i meşruh Kelâm-i Kâdîm tilâvet
ve vakf-i mü’ebbed ve haps-i muhalled kıldim ve şöyle şart eyledim ki;…” Habib Paşa kendi yazdığı
kuran-ı kerimi ve yaptığı rahleyi Ulu Cami’de Zekeriya Peygamber ruhuna kuran okunması için
vakfetmiştir.15
1328H./1910M.tarihli Mustafa Efendi Vakfı Vakfiyesine göre16 Hacı Gümüş Mahallesinde Şiltelioğlu Budak Mustafa Molla Hamdu Mahallesinden Cami-i Kebir Müderrisi Ebu Beşe zâde Hacı
Mustafa Efendi bin Hacı Mahli Ağayı mütevelli tayin etmiştir.17 Konyalı’ya göre Mustafa Efendi,
Ulu Cami’nin imamı, vakfının mütevellisi ve medresesinin müderrisi idi. Bir çok renkli taşları ve
kerestesi Halep’ten getirilmek suretiyle Halepli mimar Hacı Ahmed Azizî Bey’e yaptırtılmıştır.18
1304H./1888M.tarihli Abdünnafi Efendi bin Tahir Vakfı Vakfiyesine göre19 “…mezkur değirmen
hisse-i sonra mezkur değirmen hisse-i mevkufesiyle Odunpazarında olan dükkân-ı mezkur hisse-i
mevkufesine Nureddin Mahallesinde vaki Cami-i Kebir dimekle meşhur cami-i şerif mütevellisi mütevelli olub hisse-i mevkufe-i mezkureler ba-yed-i mütevelli haseben cera’l-âde icare-i mu’tade ila ahere icar olunub galle-i hasılası mezkur Cami-i Kebir’in mahzemesine sarf oluna…” denmektedir.
1174H./1760M. Tarihli Abdurrahman Efendi (Büyük Kütüphane) Vakfı Vakfiyesine göre20 “…medine-i Kilis’de vaki’ şehir mabed-i kadim olan cami-i kebire yevmi tefsir-i şerif yahud hadis-i şerif
yahud fıkh-ı şerif tedrisine ammizadelerimi Şeyh Ali merhumun evvela a’lem-i meşahir-i ulema’
efdalu cemahiri’l-fuzala’ hallal-ı müşkilatı’l-ehadis ve’l-Kur’an Keşan kesuretu’l-âsâr ve’l-furkan
vâkıfu’l-usul ve arifu’l-furu’ fatih-i ma’akid-i ma’kul ve’l-meşru’ ve mübeyyinu’l-helal ve’l-haram
mümeyyizi’l-mesa’i’l- beyne’l-enam Müftü el-Hac Mehmed Efendi meddellahu zıllehu hazretleri
ve ba’dehu biraderi fahru’l-müderrisin Abdullah mine’l-kiram ve ba’dehu diğer biraderi faziletlu
el-Hac Abdulkerim Efendi Hazretleri ba’dehum efendiyan-ı muma ileyhima hazretlerinin zükur
evlad-ı irşad olan evladları ve usul ve furu’unun evlad-ı inaslarının zükur olan evlad-ı erşedlerine
şurut eyleyub… şeklindeki ifadeden Ulu Cami’nin Kilis’te en eski mabet olduğu vurgulanmaktadır.
— 16 —
Aynı vakfiyede Es-seyyid Hasan efendinin Ulu Cami İmamı olduğu belirtilmekte. 1651-1652M.’de
Halep Evkaf Defterine göre ise Ulu cami Vakfı mütevellisi Mahmud Efendi idi ve geliri de 109, 20
kuruş tutuyordu.21
Halep vakıf defterine göre Ulu Caminin vakfına tahsis edilen miktar 1.632 akçe idi. Bu miktarın 400
akçesi İbn-i Mağribî vakfına ait zeytinliklerinden, 496 akçesi Kilis yakınlarında ve köylerde bulunan
kıta-i arz’lardan, 576 akçesi 8 bab dükkân kirasından, 80 akçesi İzzeddin vakfına ait incirliklerinden
elde edilen gelirin haracî olan kısmı çıktıktan sonra verilecekti ve ayrıca 80 akçe’de arsa gelirinden alınmakta idi. Gelirden, hatiplik ve imamlık görevini yapacak kişiye yevmiye olarak 1,5 akçe, iki nazırına ise
yevmiye olarak günlük birer akçe, ferraşına yevmiye olarak günlük yarım akçe maaş ödenecekti. Ayrıca
caminin “yağı ve hasarını” da göz önünde bulundurarak giderleri için toplam olarak yıllık 192 akçe pay
ayrılmıştı.22
Kara Kadı Cami
Günümüzde Kadı Cami olarak bilinen cami, vakıf kayıtlarında “Kara Kadı Cami” olarak geçmektedir.23 Kara Kadı Kilis’in henüz bağımsız bir sancak olarak idari taksimatının yapılmadığı 1519M. Tarihli
Halep Vilayeti tahrir defterinin tahrir emini olduğu ve daha sonra Halep’te Emeviye Caminden çıkışta,
Halep halkı tarafından mali yolsuzluğu sebep gösterilerek linç edilmiştir. Caminin şehir yakınlarında ve
köylerde vakıf gelirleri vardı. 17 kıta-i arz, zeytinlik v.s. hasılından toplam olarak 3600 akçe senelik geliri
vardı. Toplanan gelirden suyuna günlük 2 akçe, hatibine günlük 1 akçe, imamına günlük 3 akçe, nazırına
ve hademesine günlük 2 akçe, yağına ve hasarına senelik 720 akçe ödenmekteydi.24 1651-1652M.’de vakfın
mütevelliğine El Hac Ahad Ağa bakmaktaydı. 12 Teşrin-i evvel 1327 tarihli belgede camiye gelir getiren
değirmenin gelirinin azalması dolayısıyla 10.244 kuruş olan gelirin, 10.000 kuruşa düştüğü yazmaktadır.25
Akcurun Cami
Konyalı kitabında Caminin Hacı İlyas Mahallesinde olduğunu yazmaktadır. Minaresinin kitabesinde “Rahim ve Rahman olan Tanrının adıyla bu mübarek minareyi Allah rızası için 921 yılı Ramazan
ayında Hasan kızı Seyyide Fatma yaptı.”26 1651-1652M.’de Halep Evkaf Defterine göre cami vakfının mütevellisi Sahaf Efendi idi. Yıllık geliri de 62,20 kuruş idi.27
Murtaza Cami
Murtaza Ağa Vakfına ait müstakil bir vakfiye bulunmaktadır. Bu vakfiye 1077H./1666M. tarihinde
yazılmıştır. Vakfiyede Murtaza Ağa sabık Kilis zabiti olduğunu ve Kilis’te yaptırmış olduğu cami ve kastelin devamı için çeşitli vakıf akarı bırakmıştır. Vakfiye Canbolat Bey’in evkafına mütevelli olan Süleyman Ağa bin Yusuf Mehmed Çelebi huzurunda yapılmıştır. Vakfiyede “…medine-i Kilis mahallatından
Kule Mahallesinde talebu’l-merzatillahi bina eylediğim cami-i şerif ve derun-ı çeşmesinin…” Kilis’te Kule
Mahallesinde yaptırdığı cami ve çeşmeden bahsetmektedir.28 Dolayısıyla caminin ve çeşmenin 1660’ın
hemen başlarında yapıldığını tahmin edebiliriz.
Çekmeceli zâde Cami
Konyalı’ya göre Çekmeceli Camini Çekmeceli zâde Hacı Mustafa Efendi yaptırmıştır. Mustafa Efendi Yavuz’un Mısır Seferine katılmış ve aslen İstanbul’dan Büyükçekmece’den âlim bir kişiydi, sefere de
öğrencileri ile birlikte katılmıştı. Sefer dönüşünde Kilis’i beğenerek burada kalmıştır. Kilis’te “Çekmeceli Hoca” diye meşhur olmuştur.29 Vakıf kayıtları arasında 1093H./1682M. Tarihli bir Süleyman Ağa bin
Mehmed Çelebi Vakfına ait bir vakfiyede şuhud’ül-hal arasında Ahmet Çelebi bin Çekmeceli adlı bir
isme rastlamaktayız.30 1314-1316H. Caminin imamlığını Hafız Halil Efendi yapmaktaydı.31
— 17 —
Ebulalâ Cami
Vakıf kayıtları arasında sadece şahsiyet kaydı olarak rastladığımız cami, Konyalı’ya göre Güllü Bahçe fidanlığının karşısında bulunuyordu. 1911 yılında içerisinde namaz kılınmaktaydı. Daha sonra diğer
otuz üç cami ve mescitle birlikte Vakıflar İdaresi tarafından satılmıştır.32
Güllü Bahçe Cami
Bu cami Konyalı’ya göre İpşirpaşa Çeşmesinin batısında bulunan ve odun ambarı olarak kullanılan
yerdeydi. 1934 yılında şahıslara satılmıştır. Yine Konyalı’ya göre Güllü Bahçe Vakfı bu camiye gelir sağlamak için kurulmuştu.33
Hacı Derviş Cami
1317H./1899M. Tarihli Mustafa Ağa bin Şerif Vakfı Vakfiyesinde oldukça malumat bulunmaktadır.
Büyük Kütah Mahallesi sınırları içerisinde olan bu caminin Hacı Derviş Cami adını taşıdığı ve “Kapalı
Türbelik” olarak da bilindiği, caminin eyvanına bitişik bir dersliğin bizzat Mustafa Ağa tarafından yaptırıldığı, Dolap Pazarı’nda bir kahvehanesinin gelirinin altı sehminden beşinin burada her sabah namazından sonra Müslümanların ahirete irtihal edenlerin ruhuna bir cüz okunması karşılığında okuyan
kişiye ödenmesine ve ayda bir kuran hatmedilmesi ve bir sehminin de caminin lazım olan harcamalarına sarf edilmesini vakfetmiştir. Vakfiyeye göre eğer burada öğrencilerin eğitimi mümkün olmazsa ve
şartlar gerektirdiğinde caminin harcamaları öncelik aldığında diğer beş sehmin hepsi de camiye harcanacaktı. Eğer cami de hizmetten hali olursa, vakfedilen kahvehanenin geliri, kendi bakım ve onarım
masrafları çıktıktan sonra, şehir halkının fakirlerine dağıtılacaktı.34
Konyalı, caminin son cemaat yerinin kıble kıble duvarında bulunan bir taşta Arapça olarak “Bu mübarek yeri 959’da (959H./1551M.) Abdullah oğlu Hacı Mustafa yaptı” şeklinde yazdığını söylemektedir.
Konyalı’ya göre soldaki pencerenin dışında enkaz dolu bir alanda camiyi yaptıran kişinin türbesi vardır.
Ancak ne zaman öldüğünü mezar taşını çıkartamadığı için okuyamamıştır.35 Burası da 1947 yılında satılan Kilis’teki vakıf eserleri arasında bulunmaktayken, günümüzde tekrar satın alınmak suretiyle restore
edilmektedir.
Şeyh Mehmed Gökçe Camii (Tabakhane Camii)
Debbağ haneler; koyun, keçi ve sığır derisinin işlendiği giyim, ayakkabıcılık ve diğer ilgili sahalarda
kullanımını sağlayan iş koludur. Kilis sancağında sadece sancak merkezi olan Kilis’te debbağ hane bulunuyordu. Debbağ hanelerde işlenen deri köşkerlere (ayakkabıcılara), semercilere, Kirişçilere bu alanlarda üretimde bulunmaları maksadıyla verilmekteydi. 16. Yüzyılda Osmanlı debbağlarının daha sonraki
dönemlerde olduğu gibi güçlü lonca yapıları vardı. Kanunnamelere göre debbağların yerel salhanelerde
elde edilen bütün derileri alma hakları bulunuyordu. Hatta bu salhanelerden alınan deri miktarı yeterli
gelmediği durumlarda köylerde kesilen hayvanların derileri de debbağlar tarafından toplanmaktaydı.36
Debbağların iş yerleri olan, şehrin dış mahalleleri, dere ve nehir kenarları tabaklama işleminden dolayı oluşan atıkların şehirden uzaklaştırılması için seçilen en uygun yerlerdi. Kilis tabakhanesi, Tabakhane
cami isminden dolayı bu caminin yakınında olmalıdır. Cami yakınından geçen Dolap Deresi ise de muhtemelen deri işlemeden dolayı oluşan atıklarının şehir merkezinden uzaklaştırılmasında kullanılıyordu.
Bu bakımdan Kilis’te Şeyh Gökçe Mahallesi veya diğer adıyla Meşhedler Mahallesi bir faaliyet zümresini ve
halk arasında yüksek itibar kaydeden dini nitelikli bir kişiyi karşımıza çıkarmaktadır. Nitekim 93 numaralı Halep Vilayetinin ilk tahrir defterinde (ki bu tahrir defterinde Kilis henüz bir sancak olarak ayrı değil,
Halep Vilayet merkezine bağlı idi) Şeyh Gökçe adlı kişiye mahallenin imamı olarak rastlamaktayız. Muhtemelen Şeyh Gökçe bugünkü Tabakhane Camiinde imamlık görevini ifa etmekteydi. İsminin önündeki
“şeyh” ibaresi ise meslek olarak imamlığının yanında tasavvufi kimliğinin de olabileceğini göstermektedir.
— 18 —
Vakıf kayıtlarına göre Tabakhâne Camini yaptıran kişi Şeyh Gökçe idi. Bu kayıtta; ”… medine-i
mezkûrede ve Tabakhane Mahallesinde vaki’ Şıh Gövce merhumun binakerdesi (yaptıran kişi) olan Tabakhane Camii şerifi malzemesine sarf oluna…”37
Vakıf Tahrir Defterine göre; Şeyh Mehmed Gökçe Camii’nin vakfına toplam olarak yıllık 898 akçe gelir kaydedilmiştir. Bu miktarın 468 akçesi Kilis’te 13 bab dükkân kirasından,100 akçesi Kefer Daşur’daki
zeytinlik gelirinden, 50 akçesi Kilis’te bulunan zeytinlikten, 80 akçesi incirlikten, 60 akçesi arsa ve yine
4 bab dükkân kirası gelirinden, 40 akçesi Acar Köyündeki bağlıktan temin edilmekteydi. Vakfın ayrıca
dükkânların yanında bir hanı ve arsası da boş olduğu için gelir getirmediği kaydedilmişti. Elde edilen
toplam gelirden, imam ve hatibi için senelik 500 akçe, iki nazırına senelik 200 akçe, hademesine senelik
130 akçe, yağ ve hasar gibi giderlerine 68 akçe harcanacağı vakıf defterinde kaydedilmektedir.38
Muallak Cami (Baytariye Cami)
9 Teşrinievvel 1298 tarihli Kilis vakıf belgesinde “…Baytariye nam-ı diğer Muallak Cami..” olarak ismi geçmektedir. Yine bu belgeye göre caminin vakfına mütevelli olan Ali Halife bin Halil’in vefatından dolayı tevliyetin Rıdvan bin Hacı Selim Efendiye verilmesine dair bir istekte bulunulmuştur.39
Konyalı’nın yazdıklarına göre cami Zilkade 1008H./Mayıs 1599M.’de vefat eden Hasan Bey tarafından
yaptırılmıştır. Kilis’te bulunan Çukur Hamamı da onun tarafından yaptırılmıştır. Canbolat ailesinin
kahyası ve Kilis muhassılı idi.40
Şeyhler- Şeyh Süleyman Cami
Cami ile aynı adı taşıyan Şeyhler Mahallesindedir. Eşref Kasteli karşısında bulunmaktadır. Camiyi
1066H.’de Abaza Hasan Paşa yenilemiştir.41 1297H./1879M. Tarihli Abdullah Efendi bin Mehmed Efendi Vakfı Vakfiyesinde42 “…medine-i merkumede şeyhler mahallesinde Eşref kastali nam mahalde vaki
kibleten boyacı Or dükkanı ve şarkan tarik-i âm ve şimalen şeyhler Cami’i şerifi ve garben Hacı Teber
hanesi ile mahdut şarka müteveccih bir bab ekmekçi fırınımı…” geçen ifadelerden buradaki fırın vakfa
gelir olarak bağlandığını anlamaktayız. Vakfiye Hocazade Abdullah Efendi bin Abdurrahman Efendi
huzurunda kayıtlara geçmiştir.43 1651-1652M. Tarihli Halep Evkaf Defterinde bu caminin adı Şeyh Süleyman Cami olarak geçmekteydi. İsmail Efendinin mütevellisi olduğu caminin yıllık geliri 26,22 kuruş
tutuyordu.44
Cüneyne Cami
Konyalı Cüneyne Cami ile ilgili herhangi bir inşa kitabesine rastlamadığından bahsetmektedir.45 Biz
de yaptığımız çalışma neticesinde Caminin müstakil vakfiyesine ulaşamadık. Ancak camiye ait vakıftan
bahsedilmektedir.1651-1652M. Tarihli Halep Evkaf Defterinde bu caminin 37 kuruş geliri görünmekte ve
mütevelliliğini de Ahad Efendi adlı kişi yürütmektedir.46
Halep Ağası Cami
Yine Kilis’te yerini tespit edemediğimiz camilerden biri de Halep Ağası cami idi. Caminin Vaiz Mahallesinde olduğunu ve 17.12.1937 tarihinde satıldığını Abdulkadir Dündar kitabında bahsetmektedir.47
1651-1652M. Tarihli Halep Evkaf Defterinde mütevellisinin Hacı İbrahim adlı şahısın olduğu caminin
yıllık geliri 12,32 kuruş tutarında idi.48
Pirlioğlu Cami-Ali Çavuş Cami
Hatice Hanım binti Ömer Ağa vakfına ait vakfiyede bu camiyi yaptıran kişinin Ali Çavuş olduğu bildirilmektedir.49 Konyalı Pekirli Oğlu Ali Çavuş Cami adı verilen bir camiden ve Pirlioğlu Camii’nden ayrı
ayrı camiler olarak bahsetmektedir. Evliya Çelebinin seyahatnamesinde bahsettiği kitabeden yola çık— 19 —
makta, oradaki baskı ve tashih hatalarını da hesaba katarak, bahsi geçen caminin Ali Çavuş tarafından
945H./1538M.’de yapıldığını ve daha fazla malumat bulamadığını söylemektedir. Diğer Pirlioğlu Cami ile
de ilgili kitabeye rastlamadığını yazmaktadır. Kanaatimize göre ayrı ayrı camiler değil sadece Pirlioğlu
veya Ali Çavuş Camidir. Dolayısıyla yapılış tarihi ve yaptıranı belli olmayan Pirlioğlu Cami’nin 1538M.’de
Ali Çavuş tarafından yaptırılmış olduğunu söyleyebiliriz. Nitekim, 1651-1652M. tarihli Halep Evkaf Defterinde Kilis’teki camilerin tümü sıralanmış olmasına rağmen 1538M. Tarihli Pirlioğlu Caminin isimi
geçmemektedir. Dolayısıyla bu ad camiye sonradan verilmiş olmalıdır. Ancak yine aynı defterde Ali Çavuş Camisi geçmektedir. Mütevellisi Ahad Efendi olan caminin bu tarihteki yıllık geliri 62,20 kuruş idi.50
Şeyh Hasan Çelebi Cami (Hindioğlu Cami)
Vakfiyelerden elde ettiğimiz bilgilere göre günümüzde Hindioğlu Cami olarak bilinen caminin önceleri Hindi Cami veya Hasan Çelebi Cami olduğunu görmekteyiz. Dolayısıyla burada yer alan türbenin
de Şeyh Hasan Çelebi’ye ait olduğunu söyleyebiliriz. Kadri Timurtaş eserinde Hindioğlu Cami’nin Kilis’in voyvodalarından Kör Hüseyin Ağa tarafından 1035H./1664M. yaptırıldığını yazmaktadır. Ancak,
Dündar; eserin son cemaat mahallinde yer alan süslemelere dayanarak, buradaki mukarnaslı sütün başlıklarının ve dişlerdeki yaprak motifleri gibi orijinal unsurlar dolayısıyla 17. Yüzyılın ilk yarısından sonra
değil, 16. Yüzyılın ilk yarısından sonra inşa edilmiş olabileceğini düşünmektedir. Aynı zamanda Tekke
Cami ile benzerliklerine dikkat çekmektedir. Netice olarak Kör Hüseyin Ağa’nın bu camiyi yaptıran kişi
değil ancak tamir ettiren kişi olabileceğini iddia etmektedir.51
Vakfiyede ayrıca Şeyh Hasan Çelebi türbesinin üst katında bulunan hücrenin kütüphane olarak
imar edildiğini görmekteyiz. Abdünnafi Efendi bin Tahir Efendi vefatında kendi kitaplarını buraya bağışladığını bildirmekte. Mütevelli olan kişinin aylık on beş kuruş masala bu kütüphaneye nazırlık yapmasını şart koşmakta, kitapların da buradan dışarı çıkartılmamasını şart koşmaktaydı. (3 Şaban 1304).52
1651-1652M.tarihli Halep Evkaf Defterinde Hindi Oğlu Cami adına rastlamamaktayız. Ancak Hasan
Çelebi Cami adıyla bir cami kaydı bulunmaktadır. Yani muhtemelen bu tarihte cami Hasan Çelebi Cami
diye anılmaktaydı. Vakıf mütevelliliğini Molla Fazlı’nın yaptığı caminin yıllık geliri 12,15 akçe idi.53
Saidiye Cami
1651-1652M.tarihli Halep Evkaf Defterinde Saidiye Cami olarak geçmektedir. Mütevellisinin Ebubekir Efendi olduğu caminin yıllık geliri 7,20 kuruş tutarındaydı.54
Kör Hüseyin Ağa Cami
1310H./1892M. Tarihli Adile binti Mehmed Vakfına ait vakfiyede Kör Hüseyin Ağa Camine bu vakfın
gelirlerinden harcama yapılması ve camiye mütevelli olan kişinin her zaman vakfa da mütevelli olması
şartı konulmuştur.55 1175H./1761M. Tarihli Ubeydzâde Abdulkerim Ağa bin Ali Vakfı’na ait vakfiyede bu
cami yanına bir kastel inşa ettiğini ve bakım ve onarımına da çeşitli akar bağışladığını yazmaktadır.56
Çalık Mehmed Ağa Cami (Çalık Cami)
4-12-1930 tarihli Kazazzâde el-Hac Abdullah Efendi bin Merhum el- Hac Mahmud Ağa Vakfı suretinde bugün Çalık Cami olarak bilinen caminin adı Çalık Ağa Cami olarak geçmektedir.57 Konyalı’ya
göre cami ve medrese olarak yapılan caminin kitabesinde caminin yapılış tarihi olarak 1095H./1683M.
Ve medresenin yapılış tarihi için de 1094H./1682M. okunmaktadır.58 Çavuşzade Ebubekir Ağa Vakfı
Vakfiyesinin şuhud’ül –hal kısmında Hacı Ali Çalıkzâde Mehmed Ağa’ya rastlamaktayız. 1104H./1692M.
Tarihli bu vakfiyeye göre muhtemelen onun oğlu olmalıdır.59 Konyalı caminin kuzeyinde avlunun köşesinde Çalık zâde Hacı Ali’nin ve eşinin kabirleri olduğunu, taşları ve sandukalarının kaybolduğu ve ölüm
yıllarını tespit edemediğini yazmaktadır.60
— 20 —
Alaca Mescidi (Küçük Cami)
Kilis’te Kızılca Mahallesinde bulunmaktaydı. Mahallenin bugünkü adı İnaplı Kütah Mahallesidir.
865/1460 yılında Ramazanoğlu Emir Nasreddin tarafından yaptırılmış, 1070/1659 yılında Kilis Zabıtı
Murtaza Ağa tarafından tamir ettirilmiştir.1136/1723 tarihli Hurufat Defteri kaydında “Kilis’te Kızılca
Mahallesinde ve İplik pazarında vâki Alaca nâm-ı diğer Küçük Cami...” adı ile geçmektedir. Halk arasında “Katrancı Camii” olarak da bilinir.61 Alaca Mescit adının zaman içerisinde Alacacı Cami’ye dönüş
olmasının nedeni muhtemelen bu mescidin zaman içerisinde genişletilerek fiziki olarak daha geniş bir
mekâna dönüştürülmüş olmasındandır. Konyalı’ya göre 1962’de hayırseverler burayı fevkani olarak yenilemişlerdir. “Alaca” dan “Alacacı” ya dönüşmesi bir ses dönüşmesi olabilir. Bazen de “Alacalı” olarak da
kullanılmıştır. Aynı zamanda “Katrancı Cami” olarak da bilinmektedir.62
Osmanlı Arşivleri evrakı arasında rastladığımız bir belgeye göre ise “Alaca Murtaza Ağa Cami”
olarak geçmektedir. Eğer bu belgede geçen alaca kelimesi ile kast edilen cami Alacacı Cami ise ismin
Murtaza Ağa ile ilgisi olmalıdır. Eğer Murtaza Caddesi üzerindeki cami kastedilmekte ise yine Murtaza
Ağa’nın lakabı ile alakalı olabileceğini düşünmekteyiz.63
Konyalı, Alacacı Cami’nin kitabesini şu şekilde Türkçeleştirmiştir.” Rahman ve Rahim olan Allah’ın
adıyla. Bu mübarek mekanı Tanrının lütfuna muhtaç Yusuf Hacı Ramazanoğlu Nasr-ad-din Mehmed
izin ve irade sağlandıktan sonra 865H. Yılı tarihinde yaptı”.64 Buradan anlaşıldığına göre Alacacı Cami
Kilis’in ilk yapıları arasında idi. 1460M. yılına tekabül eden bu caminin yapımı, Kilis’in Osmanlı hakimiyetine geçmesinden yaklaşık 57 yıl öncesine tekabül etmektedir. Konyalı bu camiden daha eski olarak
Ulu Cami’yi göstermektedir. Ulu Caminin de 740H./1339M.’de Abdullah oğlu Hacı Halil tarafından yenilendiğini söylemektedir.65
1585 yılında Alaca Mescidine gelir getiren mallar arasında, Kilis’te 4 bab dükkândan senelik 124 akçe,
Kefer Daşur’daki iki zeytinlikten 100’er akçe ve toplam 324 akçe geliri vardı. İmamına senelik 200, nazırına 100, mum ve hasarına 24 akçe harcanmaktaydı.66
Tepelik Cami
Kilis’te Meşhetlik (Meşhedler) mahallesinde bulunmaktaydı. 1155-1237/1742-1821 tarihleri arasında
çeşitli görevliler tayin edilmiştir.67 992/1585 tarihinde mescidin akarı arasında Kefer Attun? yolunda
60’lik kıta-i arz, Kefer Daşur yolunda 200, Tibil yolunda 50, Leylid yakınlarında da yine 50 akçe senelik
geliri olan kıta-i arzlar, 12 akçe dükkân kirası geliri, 200 akçe zeytinlik ve yine Kilis’te 4 bab dükkândan
kirası senelik 180 akçe olmak üzere toplam 752 akçe geliri bulunmaktaydı. Toplanan gelirden imama
günlük bir akçe, nazıra yarım, hademesine yarım, yağ ve hasarına 32 akçe harcanmaktaydı.68
İplik Pazarı Cami
Vakfiyelerden 1221H./1806M. Tarihli Emine binti Ali Bey Vakfı Vakfiyesinde geçen ifadeden “…mürşid medinei mezkure kurbunda Çındır tarafında vakf olan elli ağaç eşcar zeytun kıbleten iplik pazarı
camiinin vakıf zeytuni…” Kilis’te bulunan İplik Pazarı Cami’ne Çınadır Köyü yakınlarında bulunan elli
ağaç zeytinlik vakfedilmiştir.69
Şeyh Cami
1312H./1894M. Elif Hatun Vakfı Vakfiyesine göre70 Elif binti Seydo bin Periko adlı hatun Mamel
Uşağı Köyü dâhilinde bulunan zeytinliklerinden elde edilen geliri Tırıklı Mahallesinde bulunan Şeyh
Caminin masrafına harcanacaktı. Kalan gelirden Karnebi? Köyü hududunda Beşiktepe mıntıkası altında Halep Caddesi denilen yol üzerinde bulunan kastelin su mecrasına harcanacaktı. Vakfın mütevellisi
olarak da Şeyh Caminin mütevellisi görev alacaktı.71 Konyalı Şeyh Camisini Büyük Kütah Mahallesinde
— 21 —
diye yazmıştır. Kitabesinde “Allah bu mübarek mekânı 977 yılında (977H./1569M.) Hacı Bulgar oğlu Hacı
Bâki Murad yaptı.72 Konyalı ayrıca Kilis Vakıflar Memurluğunda Kına mahallesinde oturan Yusuf kızı
Haciye Fatma Hanım’ın 1222H. Zilkadesinin sonlarında 1807M.’de tanzim ettirdiği bir vakfiyede çeşitli
akarı Şeyh Camine vakfetmiştir.73 Yine Zekiye Hanım binti Mustafa Ağa Vakfı Vakfiyesinde,74 Zekiye
Hanım bağışladığı vakıf akarına şart olarak Şeyh Caminde hatmi şerif tilavet olunmasını ve sevabının
ruhuna hediye edilmesini istemiştir.75
Közlü Şeyh cami
1651-1652M.tarihli Halep Evkaf Defterinde Gözlü Şeyh veya Közlü Şeyh olarak okunabilecek bir kayıt
bulunmaktadır. Hafız Efendinin mütevelli olduğu cami vakfının yıllık geliri 3,8 kuruş idi.76
Mülhim Ağa Cami
1651-1652M.tarihli Halep Evkaf Defterinde Mülhim Ağa Cami olarak adı geçmektedir. Yerini tespit
edemedik. Mütevellisinin Abuş isimli bir şahıs olduğu caminin yıllık geliri 10,27 kuruş tutarında idi.77
Kör Hüseyin Cami
1651-1652M.tarihli Halep Evkaf Defterinde Kör Hüseyin Cami kaydı geçmektedir. Bu caminin mütevellisi Mehmed Said Efendi, geliri de 39,10 kuruş idi. 78
Kürd Cami
Konyalı kitabında Kürtler Caminden bahsetmektedir. Bu cami Bölük Mahallesinde Binbaşı Sokağında idi. Cami içerisinde bulunan kitabelerin en eskisi 1117H./1705M. Tarihli Emine Hatun’la Molla Halil tarafından yaptırılan yazlık eyvan kısmıdır. Bu caminin 1651-1652 tarihli Haleb Evkaf Defterinde kaydının bulunmasına bakacak olursak bu tarihten daha önceki bir tarihte yapılmış olması gerekmektedir.
Hüseyin Beğ Cami
1651-1652M. tarihli Halep Evkaf Defterinde Hüseyin Beğ Cami olarak geçmektedir. Mütevelliliğini
Hafız İbrahim Efendinin yaptığı caminin vakfının yıllık geliri bu tarihte 34,16 kuruş idi.79
Halil Ağa Cami
1651-1652M.tarihli Halep Evkaf Defterinde Halil Ağa Cami olarak geçmektedir. Mütevellisi Abdurrahman Efendi idi. Yıllık geliri de 22,20 kuruş idi.80
Mehmed Paşa Cami ve Medresesi
1248H./1832M. Tarihli Mehmed Paşa Vakfı Vakfiyesine göre; Kilis’te Kütah Mahallesinde bulunan
İbrahim Efendi Medresesini yeni baştan imar eden, buraya cami, eyvan ve dershane inşa eden yirmi
kadar öğrenci dersliği yaptıran, batı kısmının bahçesine on arşın genişliğinde bir de havuz yaptıran,
ayriyeten bir de minare yaptıran “…ashâb-ı hayrâtdan hâlen vali’i vala şâni Eyaleti Halebi’ş-şahbâ vezir-i
mükerrem devletlu atûfetlu Mehmed Paşa…”81 Mehmed Paşa’ya Kilis Mütesellimi Nâşid Efendi vekâlet
etmekteydi. Kilis müftüsü Necib Efendi de mütevelli olarak tayin edilmişti. Mehmed Paşa yaptırdığı
cami ve medreseye arsa, zeytinlik, boyahane ve yirmi dört adet dükkân gelirini akar olarak bırakmıştı.
Mütevelliye ve müderrisine günlük otuz, hatibe on altı, imama otuz, ilk müezzine on iki, ikinci müezzine
on, üçüncüye sekiz akçe yevmiye bağlanmıştı. Toplam yüz altmış akçe harcanacaktı. Vakfın gelirinden
arta kalanı, cami ve medresenin bakım ve onarımında kullanılacaktı.82 Konyalı, Mısır Valisi Mehmed Ali
Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa’nın Kilis’e geldiğinde bu medresede konakladığını yazmaktadır.83
— 22 —
Lelo Cami
Konyalı, Tırıklı Mahallesi Soğuk Çıkmazında bulunan ve tahta kapısı Türk tahta işçiliğinin nadide
örneği olduğu camiden bahseder. Cami vakıflar tarafından satılmıştır. Caminin adı inci manasına “lülü”
den geldiğini söylemektedir. 1651-1652M.’de Lol Şemir Molla Vakfına rastlamaktayız. Mütevellisi ise Fatma Hatun idi. Bu tarihte 160 kuruş geliri bulunuyordu.
Merhum Mehmed Paşa Cami
1651-1652 tarihli Halep Evkaf Defterine göre Kilis’te Merhum Mehmed Paşa Cami Vakfı bulunmaktaydı. Bu şimdiki Kemaliye Okulunun yerinde bulunan Mehmed Paşa Caminden farklı bir yerde olmalıdır. Çünkü yapılış tarihleri arasında yüz seksen yıldan fazla zaman vardır. Mütevelliliğini Mehmed
Efendinin yaptığı vakfın on sekiz kuruş geliri bulunmaktaydı.
Vaiz cami
1651-1652M. tarihli Halep Evkaf Defterine göre Kilis’te Vaiz Cami adıyla bir cami kaydı geçmektedir.
Şehirde bu caminin yerini tespit edemedik. Mütevellisi Hacı Mehmed idi. Yıllık geliri de 16 kuruş tutuyordu.84
El Reca Cami
1651-1652M. tarihli Halep Evkaf Defterinde El Reca Cami olarak geçmektedir. Mütevellisi Hafız Hoca
olan cami vakfının geliri yıllık 55,20 kuruş tutuyordu.85
Tokatlı Cami
Konyalı’nın kitabında; Tokatlı Cami Yeni Mahallede Şeyh Muhammed Ensarî türbesinin kuzeyinde
bulunmaktaydı. I. Dünya Savaşından sonra terk edildiği için harap olmuş ve 1928 yılında tamamen yıkılmıştır. Yeri İslâm Bey Parkının içerisinde kalmış, su kuyusu da yol kenarında dır. Tokatlı Hacı Hafız Ali
burada imamlık yaptığı için bu adla anılmıştır. Asıl yaptıranı ve yaptırıldığı tarih belli değildir demektedir.86 1651-1652M.tarihli Halep Evkaf Defterinde Hafız Ali Tokadî’nin mütevellisi olduğu caminin adı
Sarılı Cami idi. Dolayısıyla bu caminin ilk adının Sarılı Cami olması ihtimali vardır.
Şeyh İvaz Cami
Bu tür yazılış Osmanlıca’da İvaz, İvad veya Ayvad diye okunabilir. 1651-1652M.’de tutulan Halep Evkaf Defterinde Şeyh İvaz Cami için ayrı bir vakıf kurulduğuna dair kayıt bulunmaktadır. Mütevelliliğini
Hafız Mehmed Emin’in yaptığı vakfın bu tarihteki geliri 7,10 kuruş idi. Konyalı Kilis Kaymakamı Necmeddin Ergin zamanında 1936 yılında cami yıktırılarak batısından geçen dere de düzenlenmek suretiyle
bir aile parkı yapılmıştır.87
Yezdan Havlulu? Cami
Yerini tespit edemediğimiz caminin 1652M.tarihli Halep Evkaf Defterinde mütevellisi El Hac Sadık
Efendi idi.88
Şeyh Seveden Cami-Özbek cami
Cami Mıhali Mahallesinde bulunmaktadır. Daha çok “Özbek cami” veya “Özbeğin Cami” olarak bilinir. Konyalı, camiye ait kitabelerden birinde “ Bu cami 1088 yılında (1088H./1677M.) Kilis Zabıtı Abaza
Mehmed Ağanın Katibi Valide Sultan Kethüdası Mustafa Efendinin tâbii hayır yapmayı sevenlerden
— 23 —
Yusuf Efendi yeniledi.” İfadesini okumuştur. Şeyh Seveden bu camiyi bir ara tekke haline getirmiş ve
bu adla da anılır olmuştur.89 1651-1652M. Tarihli Halep Evkaf Defterinde Şeyh Seveden Cami Vakfına
rastlamaktayız. Molla Mehmed’in mütevellisi olduğu vakfın 16 kuruş geliri bulunmaktaydı. Bundan anlaşıldığına göre cami daha önce Şeyh Seveden adını almaktaydı.90
Şeyh Hilal Cami
Vakıflar Genel Müdürlüğündeki vakfiyelerden 1258H./1842M. Tarihli Şeyh İsa ve Şeyh Hilal vakfiyesi
adını taşıyan bir ilam kaydı mevcuttur.91 Vakfiyede çeşitli akara bağışlanmış ve mütevelli olarak da Şeyh
Ömer’in görevli olduğu belirtilmiştir. Kefer Sina suyu üzerindeki değirmen vakfın asıl gelir kaynağını
oluşturmaktaydı. Değirmenin geliri yirmi olarak hesaplanmış, Şeyh Burhaneddin de bahçesinin yarı
hissesini bu vakfa bağışlamıştır. Konyalı kitabında caminin Çaylak Mahallesinde olduğunu yazmaktadır. Minaresinin kitabesinde “Bu minareyi 1051 yılında (1051H./1641M.) Allah için Musa kızı Sitti Fatma
yaptırdı” yazmaktadır. Caminin dış duvarında ise “Bu mekânı Şeyh Hilal 1041 yılı cemaziyevvel ayında
yaptırdı” yazısını Konyalı okumuştur. Halk camiye Şeyh Ahmed Türbe Cami de demektedir. Camiyi Evliya Çelebi de görüp ziyaret etmiştir.92
Şirazoğlu Cami-Bayraklıoğlu cami
Vakfiye kayıtları arasında 1302H./1884M. Tarihli Fatma binti Gözükızıl oğlu Abdurrahman Vakfı
Vakfiyesinde93 Şirazzade Hacı Mustafa bin Hacı Mehmed Efendi bu vakfın mütevellisi olarak geçmektedir. Konyalı, kitabında bu cami Ketenciler Mahallesinde, Şirazzâde Sokağında olduğunu yazmaktadır.
Okuduğu kitabesinde “Bu cami 1007(1007H./1598M.) yılında Bayraklıoğlu Kasım yaptı” yazmaktadır.
Dolayısıyla caminin ilk adı Bayraklıoğlu Cami olmalıdır. 1337H/1918M. Tarihli Tırıklı Mahallesinde Bedestenzâde Hüseyin Efendi bin Hacı İbrahim Efendi Vakfı Vakfiyesinde94 Bayraklı Cami şerifi ile müştereken kullanılan bir kahvehanenin harabeye dönmesi üzerine Kilis Evkaf İdaresi tarafından Muhyiddin
Efendi’ye verilmiş ancak Muhyiddin Efendi Bayraklı cami Vakfının yeterli geliri olmadığından kahvehaneyi yaptıramamış ve Bedestenzâde Hüseyin Efendi Vakfı kahvehanenin yapım masraflarını üstlenmiştir.95 Vakfiyenin başka bir suretinde ise cami adı Bayrakdâr Cami-i Şerifi olarak geçmektedir.96 16511652M.tarihli Halep evkaf Defterinde Bayraklı Cami olarak adı geçmekte, Molla Mehmed mütevellisi idi
ve 16,30 kuruş geliri vardı.97
Zeytunlu Cami
Konyalı; bu caminin Cumhuriyetin ilk yıllarında satılan camilerden olduğunu ancak alan kişinin
burayı tekrar tanzim ederek cami halinde ibadete açılmasına vesile olduğunu yazmaktadır. Hatta bu
camide bulunan ve Ömer oğlu Asiye tarafından vakfedilmiş güzel bir kuran-ı kerim vakfedildiğini bildirir. Ancak bu camiyi yatıran kişinin adına ve ne zaman yaptırıldığına dair bir bilgiye ulaşamadığını
yazmaktadır.98 1651-1652M. tarihli Halep Evkaf Defterinde Zeytunlu Cami’nin adı geçmektedir. Yani
1651’den önce yapıldığını söyleyebiliriz. Bu tarihte 4 kuruş gelir kaydı bulunan caminin mütevellisi de
Ali Efendi idi.99
Ayna Bâli cami
Yerini tespit edemediğimiz cami, 1651-1652M.tarihli Halep Evkaf defterinde geçmektedir. Molla
Emin’in mütevellisi olduğu cami vakfının 31 kuruş yıllık geliri vardı.100
C-Mescidler
Mescid-i Ömer
992 H./1585 M.de 104 akçe gelir kaydı bulunmaktadır. 2 bab dükkândan kirası gelirinden senelik 72
— 24 —
akçe, iki adet arsadan da toplam 32 akçe geliri vardı. Gelirin 80 akçesi imamlık görevi için senelik olarak
imama, 24 akçesi de yağ ve hasarına ödenmekteydi.101 Konyalı kitabında Kilis’te Ömer veya Ömeriye
adlarını taşıyan iki mescit bulunduğunu yazmaktadır. Bir tanesi Sıçancık Sokağının girişinde Vakıflar
İdaresinin satmış olduğu sonradan altı pekmez hane üstü ev olan mescit yer, hatta bu mescidin mihrabı
kapı haline getirilmiştir. 1915’te ölen eski Kilis Müftüsü Zıddızâde Abdullah Efendi’den rivayetle mescidin Hazreti Ömer tarafından yaptırıldığı için bu adı verildiğini yazmaktadır. Diğer bir Hazret-i Ömer
Mescidi Çaylak Sokağında bulunmakta idi. Taş minareli bu mescitte satılmak suretiyle kahvehane ve ev
yapılmıştır.102
Hacı Halil Mescidi
1585’te mescide 60 akçe kıta-i zemin, senelik geliri 272 akçe olan 4 dükkân, mukataa gelirinden 72
akçe, çeşitli ağaç gelirlerinden 16 akçe ve 3 bab değirmen gelirinden senelik 60 akçe olmak üzere toplam
480 akçelik geliri bulunmaktaydı. Gelirden yıllık 320 akçe imamına, 100 akçe nazırına ve 60 akçede yağ
ve hasarına harcanmaktaydı.103
Kana Mescidi
Kilis’te Kana mahallesinde yer almaktaydı. Mescide gelir getirmesi için bağışlanan âkâr arasında,
İstanbul kilesiyle Sekiz kile ile ekilen veya senelik 150 akçe gelir getiren kıta-i arz, Leylit karyesi yakınlarında Üç İstanbul kilesi ekilen veya senelik geliri 100 akçe olan diğer bir kıta-i arz, 264 akçelik dükkân
kirası geliri, Hacı Halid bin Hacı Halifenin senelik 32 akçe hayratı, Mehmet Ağa’nın mallarından senelik
36 akçe olmak üzere toplam 572 akçe senelik geliri vardı. İmamına yevmiye olarak günlük bir akçe, nazırına senelik 180 akçe, yağ ve hasarına 42 akçe ödenmekteydi.104
Ömeriye Mescidi
Kefer Daşur Karyesi yolu üzerinde ki kıta-i arz’dan senelik 50, yine aynı köyde mukataa-i zemin’den
100 akçe, Batliyon Karyesi yolu üzerindeki incirliklerden 400 akçelik gelirin yarısı 200 akçe, Cüllah dükkânından senelik 80 akçe, yarı oranında ortaklık ekilen bostanlardan 24, fasıla esasına göre ekilen bostandan senelik 8 akçe olmak üzere yıllık 662 akçe vakıf geliri vardı. Toplanan yıllık gelirden günlük 1 akçe
imamına, yıllık 180 akçe nazırına, 122 akçede yağına ve hasarına ödenmekteydi.105 Yukarıda da bahsi
geçtiği gibi Osmanlı döneminde Kilis’te iki adet Ömer adını taşıyan mescit bulunmaktaydı. Bunlardan
birisi Sıçancık Sokağında diğeri ise Çaylak Sokağında bulunuyordu. Bunların her ikisi de Vakıflar idaresi tarafından satılmıştır.106 1651-1652M. Tarihli Halep Evkaf Defterinde ise Ömeriye Mescidine ait bir
vakıf kaydı bulunmaktadır. Mütevelliliğini İhsan Bey’in yaptığı vakfa, bu tarihte 2,10 kuruş gelir yazılmıştır.107 Bunların dışında Ömer adını taşıyan vakıf kayıtları da aynı defterde bulunmaktaydı. Bunlara
ait mescit kayıtlarına rastlamasak da ihtimaller değerlendirilebilir. Bunlar Merhum Ömer Efendi Vakfı
ve Köşker Ömer Vakfıdır.
Nureddin İbn-i Kadızâde Mescidi
Bu mescit Kilis’te Kıbeli mahallesinde bulunmaktaydı. 1185-1192/1771-1778 tarihleri arasında buraya
çeşitli görevliler tayin edilmiştir. Bu mescitte görev yapan imamlara 1928 yılına kadar maaş ödenmiştir.108
Halep Evkaf defterinde mescide Kefer Daşur karyesi yolunda senelik 90 akçe gelir getiren kıta-i arz,
432 akçe senelik gelir getiren 5 dükkân kirası gelirlerinden müteşekkil toplam 522 akçe geliri vardı. Bu
gelirden imama günlük bir akçe, nazıra senelik 200 akçe, yağ, hasar ve mumuna da senelik 62 akçe ödenmekteydi.109
— 25 —
Zaviye Mescidi (Bestâmî Camii)
Kilis’te Sibbat Mahallesinde yer almaktaydı. 16. Yüzyılda “zaviye Mescidi”, 1730-1806 yılları arasında
“zaviye Mescidi”, “Abdulcelil Mescidi”, “Bestamiye veya Bestamin Camii”gibi adlar almıştır. Görevlilerine 1922 yılına kadar maaş ödenmesine devam edilmiştir. 1931 yılında Vakıflar Genel müdürlüğü tarafından satılmıştır.110 Konyalı’ya göre bu mescid de vakıflar memurluğunun sattığı cami ve mescitler
arasında idi. Güllü Bahçe olarak bilinen yer de bu mescidin vakfı idi.111
1585’te 2 bab dükkân kirası gelirinden 144, arsa gelirinden 20 ve 24 akçe, 6 bab suk gelirinden 24,
Cuma, Bekir, Yusuf, Osman ve Ali b. Yadigar’ın elinde bulunan mezradan 70 akçe, Mehmet’in elinde
bulundurduğu arsadan 20 akçe olmak üzere yıllık toplam 314 akçe geliri vardı. Toplanan gelirden imamına yıllık 200 akçe, nazırına 90 akçe, yağına ve hasarına 24 akçe harcanmaktaydı.112 Konyalı, Zaviye
Mescidini Tekke Mahallesinde göstermiştir. Burası Vakıflar İdaresi tarafından satılmış, alan kişi de
mescidin üst kısmına ev, alt kısmına da pekmezhane yaptırmıştır. Mihrap yerinden de kapı açılmıştır.113
1651-1652M. Tarihli Halep Evkaf Defterinde Bestamiye Cami olarak geçmektedir. Mütevelliliğini ise Siverekli Hafız Hüseyin yapmaktaydı.114
Çenadır Köyü Mescidi
Köyün yakınlarında bulunan 2.200 ağaç incir ağacından yıllık 252 akçe, 25 zeytin ağacından 10 akçe
ve köy yakınlarındaki kıta-i arz gelirinden yıllık 32 akçe olmak üzere toplam 374 akçe geliri vardı. Yıllık
toplam gelirden, günde bir akçe imama pay ayrılmakta ve yıllık 12 akçe de yağ ve hasarına harcanmaktaydı.115
Şörhabil (Şurahbil) Mescidi
Mescit aynı adı taşıyan türbe ile bitişiktir. Günümüzde yine aynı adla cami olarak işlev görmektedir.
1585’te vakfa senelik 60 akçe gelir getiren kıta-i arz, Kilis’te 2 bab dükkândan senelik 180 akçe ve başka
bir zemin gelirinden de senelik 100 akçe geliri vardı. Toplam olarak yıllık geliri 340 akçe tutmaktaydı.
Bu gelirden, imama yevmiye olarak günlük yarım akçe, nazıra yıllık 100 akçe, mum ve hasarına 60 akçe
harcanmaktaydı.116 1188 H. Tarihli bir başka belgede mescit ve türbenin dâhil olduğu zaviyenin zaviye
darlığına bu görevle birlikte yemekçiliğini de üstlenen Seyyid Hacı Abdullah’a görev tecdidi yani yenilemesi yapılmıştır.117 Zaviye 1204 H.’de yine faal olarak çalışmaya devam etmekteydi. Bu tarihte Bağdatlı
Şeyh Seyyid İsa Efendi günlük kırk akçe maaşla zaviyedar olarak görevlendirilmiştir.118
Çukur Kastel Mescidi- Çukur Mescid
Kilis şehrinde Çukur Kastel Mahallesinde yer almaktaydı. Bu mahalle ilk tahrirde kayıtlarda geçmesine rağmen 1536 tarihli ilk sancak tahririnden itibaren artık mahalle olarak kaydı geçmemektedir. Daha
sonraki tahrir defterlerinde mahallenin adı Meşhedler Mahallesi olarak geçmektedir. Ancak daha sonra
yazılmış olsa da Vakıf tahrir defterinde yine Çukur Kastel Mahallesi olarak geçmesi muhtemelen tevliyet kaydı veya vakfiye bilgileri ile çelişmemesi için olmalıdır. 1651-1652M.tarihli Halep Evkaf Defterinde
mescit Çukur Mescid adı ile geçmektedir. Hoca Hacı Hüseyin’in mütevelli olduğu mescidin 7,20 kuruş
geliri bulunuyordu.119
Vakfın 5 bab dükkân kirası gelirinden senelik 264 akçe, Sabar Köyünde 20 adet incir ağacından 10
akçe, Kilis yakınlarındaki üzüm bağından 8 akçe olmak üzere toplam geliri 282 akçe idi. Gelirden cihet-i
imamet olarak, yani imamına maaş olarak, senelik 250 akçe, yağ ve hasarına ise 32 akçe ödenmekteydi. 120
Kadıoğlu Mescidi-Cami
Mescidin bakım ve onarımı için Ayşe binti el-Hâc Abdullah Bedestende bir dükkânını, bir adet yazlık
— 26 —
kahve dükkânı, bir adet kahve dükkânını, Kefer Sinaya Köyündeki Fırlak Bahçesi adı verilen bahçesini,
bir şire kazanı, bir don kazanı, bir aş kazanı, bir küçük kazan ve bir teşt’ini vakfetmişti. Vakfa kendisi
hayatta olduğu müddetçe kendisi mütevelli olacak, o öldükten sonra ise kızı Emine binti′l-Hâc Mahmud
mütevelli olacaktı.121 1651-1652M.’deki Halep evkaf Defteri verilerine göre; bu tarihte artık cami olarak
adlandırılmakta idi. Yani Kadı oğlu Cami idi. Mehmed Efendi mütevellisi idi ve bu tarihte caminin vakıf
geliri 12,30 kuruş tutuyordu.122
D-Medreseler
Kilis Medresesi
1536’da Kilis’teki medrese için 931 akçe devletin vergi gelirleri arasından ödenmekteydi. Yani şehir
hayatının olmazsa olmaz unsuru olan medrese henüz sancak merkezi haline getireli birkaç yıl olmuş
Kilis şehrinde yerini almıştı.123
Kadızade Medresesi
Kilis’te bilinen bir başka medrese ise Kadızade Medresesi idi. Bu medresenin de bir vakfı olduğu
bilinmektedir ve vakıf gelirleri arasından 1187H.’de günlük bir akçe ile nazırlık görevini yapan Ahmed
bin Yahya’ya bu görev tecdid (yenilenmiş) edilmiştir. Yine onun oğlu İbrahim’e günlük bir akçe olarak
cüzhan (cüz sürme) görevi verilmiştir.124
Servili Medrese
1651-1652M.’deki Halep evkaf Defteri verilerine göre mütevellisi El Hac sadık Efendi idi. Yıllık geliri
de 4,38 kuruş tutmaktaydı.125 Dündar medresenin Karaali Mahallesinde olduğunu yazmaktadır.126
Necizâde Ali Efendi Medresesi
Kilis’te kurulan medereselerden bir tanesinin de” sabıkan medine-i mezburede me’zunu’l-ifta olan
fahrü’l-müderrisini’l-kiram sahibi ders-i âm fihristi fünun fazilet ve ser defteri ulum-ı ma’rifet” olarak
bahsi geçen Necizâde Ali Efendi tarafından Şeyh Hasan Çelebi Cami bitişiğinde yani bugünkü Hindioğlu Cami bitişiğinde, sekiz oda alt katta ve bir oda da üst katta olmak üzere bir medrese yaptırıldığını
görmekteyiz. Necizâde Ali Efendi kendi adıyla kurmuş olduğu vakıf sayesinde bu medreseye gelir getirecek mülk olarak Odun Pazarındaki dükkanın gelirinden yarı hissesini bağışlamış, vakfı sevk ve idare
etmesi için de oğlu Yusuf Efendiyi mütevelli olarak tayin etmişti.127
Köro Medresesi
Kilis’te Sibbat Mahallesinde bulunmaktaydı ve Kör Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmıştır.128
Bestamiye Medresesi
Muhtemelen daha önce bahsi geçen Bestamiye Cami ve Bestamiye Zaviyesi ile aynı mahalde bir de
Bestamiye Medresesi bulunmaktaydı. 1309H./1891M. Tarihli Musullu Zade Mustafa Şakir Efendi bin
Mustafa Vakfının vakfiyesinde bu medreseye ait mülklerden bahsedilmektedir. “…Medîne-i mezkûr hudûdunda Kafre Şivader mezra‘asında vâki‘ kıbleten Bestamiye Medresesi vakfı zeytini…”129
E-Zaviye ve Türbeler
Zaviyeler dinî görevler yapmanın yanında ticarî hayata da katkı sağlarlardı. Uzak yollara gelip giden
tüccarlar han ve kervansaray olmayan yerlerde zaviyelerde gecelerdi. Yoldan geçenlerin yararlanması— 27 —
na açık bir ev olarak tanımlanabilecek zaviyenin mutfağında gece gündüz yemek pişerdi. Kilis ve Azez
kazaları dahilindeki zaviyelerin tümünde vakıf gelirinden, yoldan gelip geçenlerin yemek ihtiyacının
karşılanması için, yemek parası ayrılmaktaydı. Buralar güvenli yerler olarak bilindiklerinden tüccarlar
tarafından tercih edilirdi.130
Seyyid İsa b. Abdulkadir Geylanî Zaviyesi
Bu zaviye günümüzde Suriye topraklarında bulunan Yağu Köyü’nde yer almaktaydı. Burada bulunan Yel Baba Türbesi muhtemelen İslamiyet’ten önceden beri meşhur olmuş bir yer idi. Burasının Kadirî Tekkesine dönüşümü 16. Yüzyılda olmuştur. Bu dönüşüm aynı zamanda bölgede Kadirîliğin önem
kazanması ile ilgilidir.
Zaviyeye ait vakıf gelirleri arasında, Yağu köyü mezrasının mahsulünden 12 kıratlık hisse ki miktarı
3102,5 akçe tutmaktaydı. Ayrıca başka mezra gelirinden de 304 akçe, köy yakınlarındaki kıta-i arz gelirinden 18 akçe, üzerinde zeytin ve incir ağaçları bulunan üç kıta araziden 40 akçe olmak üzere toplam
3466 akçe senelik geliri vardı. Gelirden imamına ve hatibine günlük 3 akçe, hademesine 1 akçe, taamına
(yemeğine) günlük 5 akçe, yağ ve hasarına senelik 226 akçe harcanmaktaydı.131
İtabiye Zaviyesi
Kilis şehir merkezinde bulunmaktaydı. Şehir yakınlarındaki bostan gelirinden 1000 akçe, Kilis yakınlarındaki Paludiye denilen yerdeki kıta-i arz gelirinden yıllık 100 akçe, Kefer Daşur’da bulunan kıta-i
arz gelirinden yıllık 100 akçe olmak üzere toplam geliri 1200 akçe tutmaktaydı. Gelirden, vaaz ve imamlık yapana günlük 1 akçe, zaviyede dağıtılan yemekler için (taam) günlük 2 akçe, mum ve hasarına yıllık
120 akçe harcanmaktaydı.132
Şeyh İvaz Zaviyesi
Vakfiyede geçtiğine göre Kilis Zabıtı olan Murtaza Ağa şeyh İvaz Zaviyesi yakınında bir çeşme yaptırdığından bahsetmekte ve bu çeşmelerin su yollarının bakım ve onarımı için bir takım vakıf akarı bırakmıştır. 1077H./1666M. Tarihli bu vakfiyeye göre “…ve yine şart eyledi ki bina eylediğim cami-i şerif
kurbunda ve Hami İbrahim Cami’i kurbunda ve şeyh İzav kuddise sırruhu zaviyesi kurbunda ve odun
pazarında cari olan mestur çeşmelerin…”133, anılan tarihte Şeyh İvaz Zaviyesinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır.
Revhaniye Mescidi ve Zaviyesi
Mescit ve Hankah(zaviye) Kilis’te Abdioymağı Mahallesinde bulunmaktaydı. 14 Rebiyülahır
1387H.’de Zaviyede Nakşibendi Tarikatı adına şeyhlik yapan Şeyh Hacı Mustafa Şükrü Baba veled-i Hacı
Mustafa’nın Revhaniye Hankahı’nın içinde inşa ettiği mescitte şeyhlik, tevliyet görevini beratı olmadan
idare ettiğini, Şeyh Hacı Mustafa Şükrü Baba’nın inşa ettirdiği mescidin hitabet görevinin kendisine
berat ile bildirilmesine ancak bahsi geçen vakfın vakfiyesinde ve meşihat tevcihat defterlerinde Hacı
Mustafa Şükrü Baba veled-i Mustafa’nın adına rastlanmadığından, konunun mahallinden yani Kilis’ten
sıhhatli ve gizli bir şekilde araştırılarak bildirilmesi hususu istenmektedir.134 Konyalı’nın kitabında bahsettiğine göre onun vakıflar arşivinde rastlamış olduğu 25 Muharrem 1139H./1726M. Tarihli Türkçe bir
vakfiye suretinde ise tekkeyi ve içindeki mescidi Musallizâde Yusuf oğlu Mustafa oğlu Hacı Mustafa Şakir Efendi yaptırmıştır. Hacı Mustafa Efendinin Nakşibendi hülefâsından olduğu, mescit ve zaviyenin
altlarında mahzen olduğunu yazmaktadır. Şeyh Hacı Mustafa Şakir Efendi zaviye ve mescidin kıyamete
kadar ayakta kalması için buraya ev, bağ ve bahçe vakfetmiştir. Kendisinin hayatta olduğu müddetçe
tevliyet görevini yürüteceği, ölümünden sonra bu görevin eşi Zeybek Mustafa’nın kızı Fatma Hatun’a
verilmesini şart koşmuştur. Yine Konyalı başka bir belgeden İstanbul’da Silivri Kapısı yakınında Bâliefendi Dergahı’nda oturan Hacı Mustafa Şükrü Efendi ibni Mustafa Efendi ibni Yusuf Efendi’nin vakfet— 28 —
tiği vakıf akarından bahseder. Vakfa kendisinden sonra karısı Fatma Hatun, sonra büyük oğlu Zeynel
Abidin mütevelli olmasını, onun ölümünden sonra da Nakşibendi tarikatına mensup zahit birisinin
mütevelli olmasını şart koşmuştur. Kendisinin ölümünden sonra tekkede şeyhlik görevinin de Büyük
Şeyh Bekir Sıtkı Efendi tarafından yürütülmesini istemiştir.135
Merkadler(Kabirler)
Ürya Nebi Merkadi (Horo veya Huri Nebi Kabri)
Ürya Nebi türbesi Katma köyü yakınlarında yer almaktaydı. Tahrir defterlerine göre türbe tek gelirini yakınlarında bulunan kıta-i arzdan gelirinden almaktaydı. Bu gelir de 180 akçe miktarındaydı. Bu
miktar vakıf kayıtlarına göre türbedarına ödenmekteydi. Türbedar, parayı türbenin hizmetinde kullanacaktı. Aynı zamanda devletin devamı için de dua edecekti.136
Hazret-i Davut Nebi Merkadi
Dabık köyü yakınlarında bulunmaktadır. Türbenin Tel Şair Mezrası gelirinden 1.500 akçe, Tel Zeytun Mezrası gelirinden de 2.020 akçe geliri vardı. Yıllık geliri toplam olarak 3.520 tutmaktaydı. Gelirden
taamına(yemeğe) günlük 3 akçe, imam ve hatibine günlük 2 akçe, nazıra günlük 1 akçe, hademesine
günlük 1 akçe, masrafına günlük 1 akçe, yağ ve hasarına yıllık 240 akçe ödenmekteydi.137 Bu merkadin
yakınlarında bulunan Tel Ar Köyü Mercidabık Muharebesinin yapıldığı alan içerisinde bulunduğundan,
çatışmalar ve asker sevki esnasında köyün tamamen ortadan kalktığı tahrir kayıtlarına da geçmiştir.138
Şemun Nebi Merkadi
Mehmed Hamid Efendinin mütevellisi olduğu vakıf, 1651-1652M. Tarihli Halep Evkaf Defterinde
2,25 kuruş gelire sahipti.139
F-Bedesten ve Hanlar
Büyük Bedesten
Bedesten, bezzazistan, suk veya kapalı çarşı Osmanlı şehir hayatının vazgeçilmez unsurlarıdır. İslâm dininin de ticarete önem vermesinden dolayı, ticaret yapılan mahaller şehir hayatının merkezine
yerleşmişlerdir. Kilis’te bedesten inşasının bizzat Canbolat Bey zamanında olduğu, Canbolat Bey’in bedestende yer alan dükkânlarının gelirinden yaptırmış olduğu hayır kurumlarına bağışlamış olduğunu
yine kendi vakfiyesinde görmekteyiz.140
Un Hanı
Ahmed Subuhi Dede bin Ahmed Efendi Vakfı vakfiyesine göre Büyük Bedesten içerisinde Un Hanı
adıyla bilinen bir han vardı.141
Tazabeyzâde Hanı
1297H./1879M.tarihli Abdullah Efendi bin Mehmed Efendi Vakfiyesine göre”…tahtani yedi oda ve bir
ahur ve fevkani on dokuz odayı müştemil hanımı ve han-ı mezkurun etrafında olan şarka müteveccih
on bab ve kıleye müteveccih yedi bab ve garbe müteveccih bir bab dükkânlarımı ve şimale müteveccih
bir kahvehanemi…” şeklinde sıraladığı dükkanlarını ve diğer mülkleri ile birlikte bu vakfa gelir olarak
bağışlamıştır.142
— 29 —
Habib Paşa Hanı
Vakıf kayıtlarında Kilis’te bulunan hanlara ait de bilgiler geçmektedir. Bunlardan birisi bugünkü Cumhuriyet Meydanında bulunan ve Habib Paşa’nın yaptırdığı handır. Vakfiyede”… nefsi Kilis′de
Havlı(avlu) nam mahalde Hükûmet konağı karşısında vâki kıbleten mevlevîhâne şimâlen Habib Paşa
binâ kerdesi olan han…” şeklinde geçen ifadelerden Habib paşa Hanının bugünkü Hükümet konağının karşısında ve Mevlevihane’nin kuzeyinde olduğu görülmektedir. Vakfiyede yine Habib Paşa’nın
Kilis Kaymakamı olduğu bildirilmekte ve 1207H/1792M. tarihi taşımaktadır.143
Varazyon Hanı
Abdulnafi Efendi bin Tahir Efendi Vakfiyesine(Tirşikin Değirmeni Vakfı) geçen ifadeye göre Kilis’te Şıhlar Mahallesinde yer almaktaydı.144
G-Din Adamları
Şeyh Ubeydzâde
Meşhedlik Mahallesi sakinlerinden olan Şeyh Ubeydzâde el-Hac Abdulkerim Efendi bin Şeyh Ali
kendi adına bir vakıf kurmuştu. Bu vakfa mütevelli olarak da kardeşi büyük müderris el-Hac Abdullah
Efendiyi tayin etmişti. Ayrıca, Şeyh Ubeydzâde el-Hac Abdulkerim Efendi bin Şeyh Ali Sibbat Mahallesinde bulunan Köro Medresesinin yanıbaşında yaptırmış olduğu Hasırcı Kasteli’nin ve Şemrin
Köyünde cadde üzerinde yaptırmış olduğu Şemrin Kastelin’in bakım ve onarımına çeşitli akar bağışlamış ve vakfa kendisi hayatta olduğu müddetçe kendisi, kendisinin ölümünden sonra da erkek v ekız
çocukları neslinden mütevelli seçilmesini, onların nesilleri tükenmesi durumunda ise akrabalarından
mütevelli seçilmesini şart olarak koşmuştur. Ayrıca mütevelli 12 kuruş aldıktan sonra kalan vakıf gelirleri bu çeşmelerin bakım ve onarımına harcanacaktı.145
Tazebayzâde eşşeyh elhac Abdullah Efendi bin Hacı Mehmet Efendi
Tazebay zade eşşeyh elhac Abdullah Efendi bin Hacı Mehmet Efendi Kiliste Bölük Mahallede
oturmaktaydı ve kendi adına kurmuş olduğu vakfa mütevelli olarak Hoca zade Abdullah Efendi bin
Abdurrahman Efendi’yi 25 Safer 1297 tarihli vakfiye kaydında tayin ettiğini bildimekte. Kadı Cami
civarındaki işhanında bulunan dükkanları ve Eşref Kasteli civarındaki dükkanların gelirini ailesi, ihtiyaç sahibi fakir fukaraya dağıtılmasını istedikten sonar Mekke-i Mükerremede bulunan Şeyh Mehmed Can hazretleri ile de Kilis’teki tekkenin bağlantısı dile getirilmekte, gelirin bu şeyhin tekkesinde
bulunan fakirlere de dağıtılmasını istemektedir. Ayrıca vakfiye Kilis’teki Şeyh Efendi Tekkesinin Afganistan ile de irtibatını tescil ettirmekte ve şeyh Mehmet Can Tekkesi postnişinin intihab ve tayin
etmesiyle Afganistan ahalisden bir zatın şeyh olmasını istemektedir.146
G-Kütüphaneler
Kilis ulemasında Meşhetlik Mahallesinde oturan Mustafazade el-Hac Abdurrahman Efendi tarafından kurulan vakıf, Ulu Cami Medresesinde okutulan dersler ve buradaki öğrencilerin istifadesine
sunulan kitapların muhafazası için kurulmuştur. Mütevelli olarak el-Hac Mehmed Efendi görevlendirilmiştir. Ondan sonar el-Hac Abdullah Efendi, daha sonra el-Hac Abdulkerim Efendi görevlendirilmiştir. Bahsi geçen şahıslar ve el-Hac Ebdülkerin efendinin eşi Fatma Hatun da kendi mülklerinden
Sibbat Mahallesinde bulunan Kör Hüseyin Ağa Medresesinin kitaplarını korunması için bir kütüphane inşa etmiştir. Büyük Kütüphane olarak da adlandırılan bu kütüphanede bulunan kitaplardan
ders görülmesini, medreseden dışarıya kitaplarının götürülmemesini şart koşmuşlardı. Aynı şahıslar
sırasıyla burada da mütevelli olacaklardı. Bu şahısların kendi soyundan kişiler ve onların evlatları
sırası ile vakfa mütevelli olacaklar, onların ölümü durmunda akrabalarından salih ve mütedeyyin bir
— 30 —
müderris bulunmaz ise başka kişilerden salih ve mütedeyyin olanlar bu medresede müderris olabileceklerdi.147
Diğer bir kütüphane ise Mevlevihane Tekkesinde bulunmaktaydı. Bu tekkenin postnişini olan Subuhi Dede “tekkei mezkûr semahanesi deruninde imal ve tahsis eylediğim kütübhane (îki kelime yırtıkdır.)
mahkemede işbu vakfıyyenin kaydı zeylinde isimleri muharrer iki yüz nüsha ve iki yüz otuz cildden
ibaret milk kitabları hasbeten lillahil müteâl ve taleben li-merzati fi küllil ahval vakfı sahihi şer’i ile müebbed ve habsi sarihi mer’i muhalied ile vakf u habsedüp şöyle şart ve tayin eyledim ki” iki yüz nüsha ve
iki yüz otuz ciltten oluşan ve isimlerini vakfiyenin zeylinde yazdığı kitaplarını vakfetmek suretiyle ayrı
bir kütüphane oluşturmuştu.
Ayrıca şart olarak da “zikrolunan Kitaplardan müracaat edenler müstefid olup ledel-iktiza harice
verilmek lazım gelürse rehini kavi ve kefili malî ve ikisinin biri olmadıkça harice çıkarılmaya” diye yazdırmıştır.148
H-Kasteller (Çeşmeler)
Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi bağışlamış olduğu mülkler sayesinde yaptırmış olduğu kastele
su yollarının da tamiri şartını koymuştu. Vakfiyede; “Şeyh Abdullah Mahallesi’nde ve civar-ı kasaba ve
Küneyse yolunda vaki… bina kerdem kastel ve su mecrasının ta’mir ve termim ve tathirine ve icabı halinde müteaddid su kuyularının hafriyle nebean edecek suların kendi tarafımdan hafr olunan su mecrayı
mahsusuna isal ve ilaveye” şeklinde geçmektedir.149
Bir başka kastel ise Kızılca Mahallesinde Şeyh Cami yakınında bulunmakta idi. Ayşe binti Abdullah
Vakfının gelirlerinden bu kastelin bakım ve tamiratı yapılmaktaydı.150 Diğer bir kastel de İpşir Paşa Kastelidir. Vakfiyede; “Mademki ben hayat libası ile mutelebbis olam ben mutasarrıf olub, galle-i hadika-i
mezbureden senede İbşir Paşa kastelinin ta’miri icun bir ayar zeyt verem..” 151
Bir başka kastel ise Fellah Kasteli bu idi. Bu kastele ait vakfiye kaydında ise; “…fazla galle olur ise Kilis′in kıble cihetinde vaki‘ Gullu Bahce′ye karib haric-i kasabada Fellah Kasteli ta‘bir olunur nam kastelin
su mecrasının tathir ve ta‘mirine sarfoluna ve fazla galle kalır ise luzumu takdirinde kastali mezkur icin
kuyu hafir ettirile nebean edecek suları Kastel-i mezkurun mecrayi kadimine isal oluna…” şeklinde geçmektedir.152 Başka bir kastel de Murtaza Kasteli idi. Vakfiyede; “…Murtaza Ağa Kastalının maksiminden
kastele varıncaya kadar mecra-yı ma-i lede’l-ihtiyac tamir ve termim ve tathir…”153
Vakfiyelerde geçen diğer bir kastel de Kürtler Cami yakınındaki kasteldir. Vakfiyede; “…Kilis haricinde Garipler mezarı demekle arif mekabir-i muslimin kurbinde pederim merhumun inşa kerdesi
olan Kastal ve Şıhlar Mahallesinde vaki’ Kürtler camisi ittisalinde kain benim inşa kerdem olan Kastel…”
buradan anlaşıldığına göre Kilis’in güneyindeki Garipler Mezarlığı olarak bilinen mezarlığın yakınındaki camiyi El-Hac Muhammed bin Mustafa yaptırmış, cami yakınındaki çeşmeyi de oğlu Hacı Osman
yaptırmıştır.154
İ-Hamamlar
Hamamlar şehir hayatının en çok dikkat çeken yapılarıdır. Temizlik kültürüne çok önem vermiş
olan İslâm Dininin de gelişmesine çok önem verdiği hamamlar, Anadolu’da binlerce yıl öncesinden beri
karşılaşılan yapılardır. Kilis’te 1519 tarihli ilk tahrir defterinde “hamam-ı köhne” ve “hamam-ı atik” kavramlarına rastlanıldığına göre, Osmanlı öncesi dönemlerden itibaren Kilis’te hamamlar bulunmakta
olduğunu söyleyebiliriz.155
Vakfiyelerde Kilis’te bulunan hamamlara ait de kayıtlar mevcuttur. Bunlardan ilki 1243H./1827M.
Tarihli olan Ayşe binti Abdullah Vakfına ait olanıdır. Vakfiyede; Kefer Sina karyesi sınırları içerisinde
— 31 —
geçen ve muhtemelen Kilis’te olan “Gavur Hamamı” mülklerinden bahsedilmektedir. Buradan anlaşıldığına göre, Kilis’te sadece gayrimüslimlerin gidebildiği hamam bulunmaktaydı.156
Diğer hamam kayıtları ise Canbolad Bey vakfiyesinde geçmektedir. Vakfiyede; “…nefs-i medine-i
Kiliste vaki mezbur Cami’i şerif ve ma’ ve kurbunde bir bab hamam ve ma’ ve yine medine-i mezburede
Meşhetlikte bir bab hamam…” şeklinde geçen ifadelere göre Tekke Cami yakında biri ve Meşhedlik Mahallesinde de ötekisi olmak üzere iki hamam inşa ettirmiştir.157
Diğer bir hamam ise Hoca Hamamı olarak bilinen ve Hoca Ramazan bin Hasan tarafından yaptırılan hamamdır.158 Başka bir hamam ise Tuğlu Hamamıdır. Vakfiyede; “…Tuğlu hamamı demekle arif
şimale muteveccih maa Kulhan bir bab hamamı Kallaş oğlu ve Daltaban kehrizi nam suları ve kulhanda
su dolabı ile ve cemi’i tevabi ve levahıkı ve kaffe-i hukuk ve merafikı ile vakf-ı sahih-i muebbed ve habs-i
sarih-i muhalled ile vakıf ve habs edup şoyle şart ve tayin eyledim ki;Hamam-ı mezbur yed-i mutevelli ile
icar ve yahut bizzat mutevellinin imalile istiğlal olunup…”159
1062H./1651-1652M. Tarihli Halep Evkaf Defterine Göre Kilis’te Kurulan Vakıflar160
Vakıflar Osmanlı döneminde şehir ve kır hayatının olmazsa olmaz unsurları arasında yer almaktadır. Günümüzde sağlık, eğitim, ulaşım, ibadet vs. gibi pek çok, geçmişte bizzat vakıflar tarafından
gerçekleştirilmekteydi. Geçmişi Osmanlı öncesi dönemlere kadar giden vakıfların Kilis’te de çok büyük
önemi vardı. Halep Evkaf Muhasebe Defterinde Kilis’e ait yaklaşık olarak 96 vakıf kaydına rastlamaktayız. Defterde;” Haleb’üş-şehba ve tevabi-i kazalarında kain bilcümle evkaf-ı şerifin altmış iki sene-i muharrem ibtidasından zilhiccesi ğayetine kadar (1 Muharrem 1062H.-29 Zilhicce 1062H./14 Aralık 1651M.-1
Aralık 1652M.)mahsulat ve ihracat-ı muhasebeleri ba marifet-i şer-i şerif ve mütevelli ve evlad-ı vakf ve
marifet-i çakeran-ı hal biz- zaviye mevşes olan ahval ve nizamı derciyle ahz ve tahsil-i efsan ve mertebat-ı
hazine-i evkaf-ı hümayunun miktarı ve kemiyetini mübeyyin hulasa defteridir ki zikr-i ati’ül-beyan-ı
şerh.” Şeklinde başlayan ifadelerden sonra Haleb Vilayetinin, ona bağlı kazalara ait vakıflar ve vakıfları
idare eden mütevellilerin isimleri zikredilmektedir. Defterde Kilis’in vakıfları ile birlikte şehirdeki, müderris, şeyh, hoca, âlim ve sadat-ı kiramdan kişiler hakkında ilk elden bilgiler yer almaktadır. 1651-1652
yıllarını kapsayan bu defterde yer alan 96 vakıf o zamana kadar süregelen vakıfları kapsamaktadır. Elbette ki Osmanlı döneminde Kilis’te kurulan vakıfların sayısı artarak devam etmiştir.
Kilis’teki vakıf kurucuları arasında dini niteliğe sahip kişiler de çoğunlukta bulunuyordu. Özellikle
“Molla” olarak adlandırılan ve medrese eğitimi alan veya veren kişilerin vakıf kurucuları veya mütevelliler arasında bulunduğunu müşahede etmekteyiz. Bunlar Molla Ahad Vakfı kurucusu ve mütevellisi
olan Molla Ahad, Şeyh Suveydan Cami mütevellisi Molla Mehmed, Eynabali Camii mütevellisi Molla
Emin,Seeid Adaklı Cami mütevellisi Molla Mehmed, Benli Oğlu Vakfı mütevellisi Molla Mehmed,Lol
Şemir Molla vakfının, Çökelek Molla ve İmam Molla Vakıflarının kurucuları ile Havace Ramazan Vakfı
mütevellisi olan Kasım adlı kişiler “Molla” olarak bahisleri geçmektedir. Yine Bazar Arabacı Vakfı mütevellisi olan Molla Osman ve Çalık Mehmed Ağa Cami Vakfı mütevellileri olan Molla Halil ve Molla Ömer,
Kana Kasteli Vakfı mütevellisi olan Azezli Monla Mehmed Ağa ve Hüseyin Çelebi cami mütevellisi olan
Molla Fazlı dini nitelikleri bakımından ön plana çıkan kişilerdendi.
Dini bakımdan diğer gurubu da “şeyh” unvanını taşıyan kişilerdir. Bunlardan Suveydan Camii Vakfı
kurucusunun Şeyh Suveydan olduğunu görmekteyiz. Hacı Hilal Cami mütevellisi olan kişi de Şeyh Ağa
olarak bilinmektedir. Yine Fethullah ibn Abdulkerim Vakfının kurucusunun da Şeyh Fethullah olduğunu görmekteyiz. Hacı Hilal Vakfı mütevellisi ise Şeyh İsa idi. Şeyhlerin kurucusu olduğu cami vakıflarından bir diğeri de Şeyh Süleyman Cami Vakfı idi. Bir başkası ise Gözlü Şeyh Cami Vakfı idi. Şeyh
Mehmed Vakfının mütevellisi ise Şeyh Efendi idi. Bunların dışında sadece Şeyhler adını taşıyan bir de
kastel bulunmaktaydı.
Kilis’te ayrıca eşraftan kişilerin de vakıflarla ilgili oldukları gözlenmektedir. Bunlar; Şeyhler Kasteli
— 32 —
Vakfının mütevellisi Seyyid Abdusselam, Mevlevihane Vakfının mütevellisi Seyyid Mehmed Emin Dede,
Oylum Köyü Vakfı mütevelli vekili Seyyid İsa ve Çerkes balaban Vakfı mütevellisi Seyyid Mahmud idi.
Bunlardan başka Kilis’te bu tarihte vakıf kurucuları ve mütevellileri arasında on bir kişinin de “hacı”
unvanı taşıdığı görülmektedir. Bunlar; Molla İmam cami Vakfı mütevellisi Hacı Bali,Kazazzâde Vakfı
mütevellisi Hacı Abdullah, Hacı Hilal Vakfı kurucusu, Çukur Mescid Vakfı mütevellisi Hoca Hacı Hüseyin,Haleb Ağası Cami mütevellisi Hacı İbrahim, Kurd Ağa Kasteli Vakfı mütevellisi Çalık Hacı Aşir ve
Vaiz Cami Vakfı mütevellisi Hacı Mehmed olarak görülmektedir. İki adet de “Havace” yani hoca unvanlı
vakıflarla ilgili kişiye de rastlamaktayız. Bunlar; İmam Derviş Cami Vakfı mütevellisi Hanifi Hoca ve
Hoca Ramazan Vakfı kurucusu Hoca Ramazan idi.
Kadıların kurmuş oldukları vakıflar veya mütevellisi oldukları vakıflar da bulunmaktaydı. Bunlar;
Kara Kadı Cami Vakfı, Kadı Oğlu Cami Vakfı ve yine Gözübüyük Vakfı mütevellisi de Kadı Efendi olarak
bilinen şahıs idi. Yine ehli kılıç veya askeri kesim olarak nitelendirilen Osmanlı yönetici kesiminden olan
Mustafa Beğ adlı kişinin Hoca Receb Vakfının mütevellisi olduğu, yine Mehmed adlı kişinin mütevelli
olduğu Kadir Beğ Vakfının da Kilis’te evkaf defterinin yazıldığı tarihten önce yine askerî sınıfa mensup
bir kişi tarafından oluşturulduğu ileri sürülebilir.
Kilis’te İslâmiyet öncesi döneme ait peygamber ve nebilere ait vakfılar da Osmanlı döneminde devam ettirilmekte idi. Bunlar; Mehmed Hamid Efendi ve Baba Mustafanın mütevelliliğini yaptığı Şemun
Nebi Vakfı, Mahmud ve Abdurrahman Efendilerin mütevellisi olduğu Orya Nebi Vakfı ve Mehmed Said
Ağa’nın mütevelli olduğu Hazreti Davud Aleyhisselam Vakfı idi. Bu kabirler arasında Davud Aleyhisselamın Vakfı üç yüz kuruş ile en fazla gelire sahip olanı idi.
Kilis’te vakıf kurucuları ve mütevellileri arasında kadınlar da bulunuyordu. Bunlardan; Şehabeddin
Vakfının mütevellisi Emine binti Abdulkerim, Ayşe binti Abdulkerim Vakfının kurucusu ve mütevellisi
Emine Hatun ile Fatma binti İsmail Vakfının kurucusu birer kadın idi.
Kilis’in vakıf gelirleri toplamı, Halep Vilayetinin tüm vakıf gelirleri toplamını %6,4’ünü oluşturuyordu. Aşağıdaki tabloda da göreceğiniz gibi; Kilis’in bu tarihte vakıf gelirleri toplamı 4508, 37 kuruş idi. Bu
miktar 4372,16 olan Ayntab şehrinden daha fazla idi. Aynı tarihte Antakya’nın vakıf geliri 4710,28 kuruş,
Halep şehrinin ise 56737,32 kuruş idi.
1651-1652 Tarihleri Arasında
Kilis’teki Vakıfların Adı
Mütevelli Adı
Vakfın Geliri
Mahsul-u Vakf-ı Kilis
Vakf-ı Şehabeddin
Mütevelli Emine Binti Abdulkerim
300 Kuruş
Vakf-ı Ayşe Binti Gözübüyük
Mütevelli Emine Hatun
12 Kuruş
Vakf-ı Topalzâde
Mütevelli Mehmed Ağa
44,30 Kuruş
Vakf- Yeğen Mehmed Ağa
Mütevelli Sabit Efendi
44 Kuruş
Vakf-ı Şeyh İvaz
Mütevelli Ahi Baba
17,30 Kuruş
Toplam:
418,10 Kuruş
— 33 —
Vakf-ı Cami-i Şeyh İvaz
Mütevelli Hafız Mehmed Emin
7,10 Kuruş
Vakf-ı Haşim Mezra-ı Şemrin
Mütevelli Mehmed Sadık Efendi
6,45 Kuruş
Vakf-ı Şeyh Mahmud
Mütevelli Şeyh Musa oğlu
50,20 Kuruş
Vakf-ı Monla Ahad
Mütevelli Molla Ahad
100 Kuruş
Vakf-ı Köşker Ömer
Mütevelli Osman
60 Kuruş
Vakf-ı Merhum Ömer Efendi,
Mütevelli Ahad Baba
170 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Ali Çavuş
Mütevelli Ahad Efendi
62,20 Kuruş
Toplam:
Vakf-ı Cami-i Merhum Mehmed Paşa, Mütevelli Mehmed Efendi
18 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Akcurun,
Mütevelli Sahaf Efendi
62,20 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Sarılı,
Mütevelli Hafız Ali Tokadî
6 Kuruş
Toplam:
961,25 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Attar Hasan,
Müteveli Abdullah Efendi
8 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Şeyh Suveydan,
Mütevelli Molla Mehmed
16 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Hacı Hilal,
Mütevelli Şeyh Ağa
9,10 Kuruş
Vakf-ı Cami-i İ’ynâbâlî,
Mütevelli Molla Emin
31 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Kör Hüseyin,
Mütevelli Mehmed Sadi Efendi
39,10 Kuruş
Toplam:
1065,15 Kuruş
Vakf-ı Cami-i İmam Derviş,
Mütevelli İmam Hanifi Havace
12,30 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Bayraklı
Mütevelli Monla Mehmed
16,30 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Kara Kadı,
Mütevelli El Hac Ahad Ağa
302 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Cüneyne,
Mütevelli Ahad Efendi
37 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Kadı Oğlu,
Mütevelli Mehmed Efendi
12,30 Kuruş
Toplam:
1437,25 Kuruş
Vakf-ı Gürcü Oğlu,
Mütevelli Mustafa
3,20 Kuruş
Vakf-ı Kadir Beğ,
Mütevelli Mehmed
10 Kuruş
Vakf-ı Yazıcı,
Mütevelli Alleme Mahmud
20 Kuruş
Vakf-ı Mezâfâr,
Mütevelli Mustafa
200 Kuruş
Vakf-ı Şeyh Fethullah
ibn Abdulkerim,
Mütevelli Vekil Murad Ağa
190 Kuruş
Toplam:
1861,05 Kuruş
Vakf-ı Çorbacı,
Mütevelli Mehmed Ayntabi
60 Kuruş
Vakfı-ı Kesküs,
Mütevelli Habib
13,20 Kuruş
— 34 —
Vakf-ı Muhzır Başı,
Mütevelli Benli Mehmed
180 Kuruş
Vakf-ı Bekçi Oğlu
Mütevelli Molla Mehmed
40 Kuruş
Vakf-ı Muhzır Abdi Hacı Süleyman,
Mütevelli Hacı Abdi Efendi
5,20 Kuruş
Toplam:
2160,5 Kuruş
Vakf-ı Lül Şemir Monla,
Mütevelli Fatma Hatun
160 Kuruş
Vakf-ı Gözü Büyük,
Mütevelli Kadı Efendi
20 Kuruş
Vakf-ı Seyrek Basan
Mütevelli İsmail Baba
73,20 Kuruş
Vakf-ı Çökelek Monla,
Mütevelli Hacı Abdullah
12 Kuruş
Vakf-ı Hoca Receb,
Mütevelli Mustafa Beğ
170 Kuruş
Toplam:
2095,25 Kuruş
Vakf-ı Seyrek Basan,
Mütevelli Gül Mahmud
20 Kuruş
Vakf-ı İmam Monla,
Mütevelli Hacı Bali
30 Kuruş
Vakf-ı Havace Ramazan,
Mütevelli Molla Kasım
85 Kuruş
Vakf-ı Kazazzâde,
Mütevelli Hacı Abdullah
24 Kuruş
Vakf-ı Hacı Hilal,
Mütevelli Şeyh İsa
48,10 Kuruş
Toplam:
2803,11 Kuruş
Vakf-ı Seyrek Basan,
Mütevelli Ahmed
20 Kuruş
Vakf-ı Türkistanlı,
Mütevelli Mehmed Ali
50 Kuruş
Vakf-ı Hüseyin Oğlu,
Mütevelli Hafız Halil
14,20 Kuruş
Vakf-ı Elhac Hafız,
Mütevelli Hafız Efendi
12 Kuruş
Vakf-ı Karye-i Oylum,
Mütevelli Vekili Esseyyid İsa
125 Kuruş
Toplam:
3034,31 Kuruş
Vakf-ı Balaban Çerkes,
Mütevelli Esseyyid Mahmud
200 Kuruş
Vakf-ı Öküz Oğlu,
Mütevelli El Hac Numan
36 Kuruş
Vakf-ı Yusuf Çelebi,
Mütevelli El Hac Sadık Efendi
62 Kuruş
Vakf-ı Makam-ı Şurahbil Bin Hasene,
Mütevelli Emin Dede
21,24 Kuruş
Vakf-ı Çukur Mescid,
Mütevelli Hoca Hacı Hüseyin
7,20 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Debbağhane,
Mütevlli İmam ElHac Mahmud Efendi
42,10 Kuruş
Vakf-ı Bazar Arabacı,
Mütevelli Molla Osman
10 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Halil Ağa,
Mütevelli Abdurrahman
22,20 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Şeyh Süleyman,
Mütevelli İsmail Efendi
26,22 Kuruş
Vakf-ı Hazret-i Davud Aleyhisselam Der
Azez,
Mütevelli Mehmed Said Ağa
300 Kuruş
— 35 —
Vakf-ı Cami-i Çalık Mehmed Ağa,
Mütevelli Molla Halil, Molla Ömer
42,33 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Haleb Ağası,
Mütevelli Hacı İbrahim
12,32 Kuruş
Vakf-ı Medrese-i Servili,
Mütevelli El Hac Sadık Efendi
4,38 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Saidiye,
Mütevelli Ebubekir Efendi
7,20 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Zeytunlu,
Mütevelli Ali Efendi
4 Kuruş
Toplam:
3835,20 Kuruş
Vakf-ı Şemseddin,
Mütevelli Yusuf
234,20 Kuruş
Vakf-ı Camii Kara Kadı,
Mütevelli Kalender İbrahim Ağa
15 Kuruş
Vakf-ı Kürd Kastalı,
Mütevelli Yusuf Efendi
18,16 Kuruş
Vakf-ı Kastal-ı İpşir Paşa,
Mütevelli Mustafa
16,22 Kuruş
Vakf-ı Kastal-ı Fellahî,
Mütevelli Mehmed Efendi
3,8 Kuruş
Vakf-ı Kastel-i Kurd Ağa,
Mütevelli Çalık Hacı Aşir
5,26 Kuruş
Vakf-ı Kastel-i Kana
Mütevelli Azezî Molla Mehmed Ağa
20 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Kürd
Mütevelli Said Ağa
3,8 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Gözlü Şeyh
Mütevelli Hafız Efendi
7,10 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Mülhim Ağa
Mütevelli Abuş
10,27 Kuruş
Toplam:
4170,7 Kuruş
Vakf-ı Şemun Nebi Aleyhisselam
Mütevelli Mehmed Hamid Efendi
2,25 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Hüseyin Beğ
Mütevelli Hafız İbrahim Efendi
34,10 Kuruş
Vakf-ı Orya Nebi Aleyhisselam
Mütevelli Mahmud Efend
ve Abdurrahman Efendi
82,10 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Vaiz
Mütevelli Hacı Mehmed
16 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Hüseyin Çelebi
Mütevelli Molla Fazlı
12,15 Kuruş
Vakf-ı Cami-i Çekmeceli
Molla Halil
24 kuruş
Vakf-ı Cami-i El Reca
Hafız Havace
55,20 kuruş
Vakf-ı Cami-i Kebir
Mahmud Efendi
109,20 kuruş
Vakf-ı Mescid-i Ömeriye
İhsan Beğ
2,10 kuruş
Vakf-ı Debbağhane
Saba Hatun
Toplam:
4508,37 Kuruş
Vakf-ı Fatma Binti İsmail
Mütevelli El Hac Abdullah…
Vakf-ı Ser Şemsî Hüseyin Paşa
Mütevelli Fatime Hatun…
Vakf-ı Şeyh Mehmed Ensarî Ale
Rahimül Bâri
Mütevelli Şeyh Efendi…
— 36 —
Vakf-ı Cami-i Bestamiye
Mütevelli Siverekli Hafız Hüseyin…
Vakf-ı Cami-i Yezdan Havlulı?
Mütevelli El Hac Sadık Efendi…
Vakf-ı Şemun Nebi Aleyhisselam
Mütevelli Baba Mustafa…
Vakf-ı cami-i Kesik Minare
Mütevelli Müderris Abdurrahman Efendi
Vakf-ı Dersiam ve Kütüphane
Mütevelli Sadık Efendi…
Vakf-ı Kastel-i Şeyhler
Mütevelli Seyyid Abdusselam…
Vakf-ı Mevlevihane
Mütevelli Esseyyid Mehmed Emin Dede
Kilis Toplam:
4508,37 Kuruş
Der Nefs-i Haleb
56737,32 Kuruş
Der Kaza-i Ayntab
4372,16 Kuruş
Der Kaza-i Kilis
4508,37 Kuruş
Der Kaza-i Antakiye
4710,28 Kuruş
Halep Toplam:
70329,7 Kuruş
— 37 —
DİPNOTLAR
1. Akis, Metin, Tapu Tahrir Defterlerine Göre Kilis
Sancağında Ekonomik ve Sosyal Hayat, (Basılmamış
Doktora Tezi), ANKARA 2002.,s.17.
29. Konyalı, Kilis Tarihi,s.346.
30. Bkz. Süleyman Ağa bin Mehmed Çelebi Vakfı Vakfiyesi.
31. Osm. Ev.MKT-CHT-00776-210-1.
2. Yediyıldız Bahaeddin, “Vakıf”, İA., s.153.
32. Konyalı, Kilis Tarihi,s.348.
3. Çağatay, Neşet., “Türk Vakıflarının Özellikleri”, X. Türk
Tarih Kongresi, Kongereye sunulan bildiriler, IV. Cilt,
TTKB. Ankara 1993, s.1619-21
33. Konyalı, Kilis Tarihi,s.349.
34. “…Büyükkütah mahallesinde Kapulu türbelik denmekle
arif mahalde şeref vaki’ hacı Derviş cami’i şerifi
dairesinde ve ayvanın ittisalinde olup bi-tevfikıhi
taala inşasına muvaffak olduğum ğarbe müteveccih
bir bab hücrenin muhtac-i tamir ve termim olan
mahalleri badet-tamiri vet-termim fazlası altı sehim
iytibar olunarak beş sehmi hucre-i mezburede talim-i
sıbyan edüp beher gün salati mefruza-i subhı badeleda âmme-i ervahı müminin için yevmi bir cüz’i
Kur’ân-i şerif tilavet edüp ayda bir Kur’ân-i azimüşşan hatmeden zata i’ta ve bir sehmi dahi cami’i şerif-i
mezburun mesalihıne sarf oluna şayed muallim-i
sıbyan bulunmaz yahut bazı avarız sebebiyle talim-i
sıbyan olunmaz veyahut hucre-i mezbure münderis
olur ise mezkûr beş sehim dahi mezkûreye zammile
mecmuu cami’i şerif-i mezburun levazım ve mesalihıne
sarf oluna maazellahü taala cami’i şerif dahi münderis
olarak şart-ı mezkûreme riayet müteazzir olursa
kahvehane-i mezburun tamir ve termimatından fazla
gallesi cümleten medine-i merkume fukara-i müslimine
verile…” VGM.ARŞ.,Defter No:617, S.134.
4. “Vakfedilen bir malın hangi hayır işlerinde
kullanılacağını, ne şekilde yönetileceğini gösteren
senet”,Özgüdenli, Osman Gazi, “Vakfiye”, DİA, Cilt:42,
İstanbul 2012, s.465-467.
5. Ergenç, Özer., Osmanlı Klasik Dönem Kent Tarihçiliğine
Katkı XVI..Yüzyılda Ankara ve Konya, Ankara 1995, s.88.
6. Konyalı, İ.Hakkı., Abideleri ve Kitaleri İle Kilis Tarihi ,
İstanbul 1968, s.403-5, Akis, M.etin”Tahrir Defterlerine
Göre 16. Yüzyılda Kilis Sancağında Vakıflar ve Gelir
Kaynakları”, Cilt:III, Osmanlı Coğrafyası Kültürel ve
Arşiv Mirasının Yönetimi ve Tapu Arşivlerinin Rolü
Uluslararası Kongresi 21-23 Kasım 2012, İstanbul, s.792793.
7. “Tekye Mahallesinde vaki Mevlevi Dergah-ı şerifi
postnişini reşâdetlu Sabuhi Efendi’nin sakin oldukları
hanelerine varılub akd eyledikleri meclis-i şer’i”, Bkz.
Ayşe Hanım binti Mustafa Dede Vakfı .
8. Bkz.Çavuşzâde Ebubekir Ağa Vakfı.
9. İstanbul Müftülüğü - EVKF MÜFETTİŞLİĞİ-00634.00096.
35. Konyalı, Kilis Tarihi,s.351.
10. “Sabıka Kilis ekradı beği olan Canbulad Beğ medine-i
Kilisde tekye bina eylediğim Tekye Cami dimekle maruf
olan cami-i şerif evkafına…” Bkz. Canbolat Bey Vakfı.
36. Faroqhi, Suraiya, Osmanlı’da Kentler ve Kentliler, Tarih
Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 1994,s.193,194,195-8, Akis,
M.,”Vakıflar ve Gelir Kaynakları”,s.793.
11. Konyalı, İ.H., Kilis Tarihi , s.403-5, Akis, M.,”Vakıflar ve
Gelir Kaynakları”,s.793.
37. VGM, ARŞ., D.No:1760, s.221. Bkz. Summakzâde
Mahmud Ağa Vakfı.
12. Bkz.Timurtaş, Kilisli Kadri, Kilis Tarihi, İstanbul 1932.
22. TKGMA, VD., No:564, s.226, ulu Câmi Kilis’in en eski
câmilerindendir. Konyalı bulduğu kitabeden Hicrî
740- Miladî 1339 tarihinde, Mısır Türk Kölemen Devleti
hükümdarı En-nâsır Nasr-üd-din Muhammed’in
üçüncü defaki hükümdarlığının son yıllarında yapılmış
olabileceğini söylemektedir. Konyalı, İ., H., Kilis Tarihi,
s.462-470, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir Kaynakları”,s.793.
38. TKGMA., TTD., No:564, s.227, Dündar, A., Hurufat
defterlerindeki bilgilerden yola çıkarak Debbağhane
Camiî’ni yaptıran kişinin Şeyh Gökçe olduğunu
söylemektedir. Tapu Tahrir Defteri 93’numaralı
defterde hane sahipleri arasında Şeyh Gökçe oğlu
Muhammed’e de rastlamaktayız. Câmi Evliya Çelebi
tarafından da görülmüş “Tabakhane Câminin kireç
örtülü” olduğunu söylemektedir. Tabakhane Câmi
1694’te tamir geçirmiştir. Kilis’teki Osmanlı..., s.251256, Evliya Çelebi, Seyehatname, cilt 9, s.361 Konyalı’ya
eserinde “ Câmiin ilk bânisi Şeyh Gökçezâde’dir. Buna
Gökcelizâde de diyorlar. Adı Hacı Hasan’dır... Câmii ilk
yaptıran Gökçezâde, Kanunî devrinin adamlarından
idi. Koca Hamam’ının kitabesinde adı geçer. Ölüm
yılını tesbit edemedik. Burada yatanın adının Bilecan,
şehycan olduğunu söyleyenler de vardır.” demektedir.,
Kilis Tarihi, s.400-403. Dündar, Abdulkadir, Kilisteki
Osmanlı Devri Mimarî Eserleri, Kültür Bakanlığı
Yay., Ankara 1999., Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir
Kaynakları”,s.793-794.
23. VGM.ARŞ., D.No:609, s.278., Bkz. Abdullah Efendi bin
Mehmed Efendi Vakfı.
40. Konyalı, Kilis Tarihi,s.372-373.
13. Konyalı, İ.H., Kilis Tarihi , s.468.
14. VGM.ARŞ., Defter No:614, s.11.
15. Bkz. Habib Paşa Vakfı Vakfiyesi.
16. VGM.ARŞ.,Defter No:2172, s.40.
17. Bkz. Mustafa Efendi Vakfı Vakfiyesi.
18. Konyalı, Kilis Tarihi, s.468-469.
19. VGM.ARŞ., Defter No:2172, s.5.
20. VGM.ARŞ.,Defter No 2172, s.56.
21. BOA., Ev. Belge No:12701-6
39. Osm.Ev-MKT-1322-214-1.
24. TKGMA., TTD., No:564, s.340, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir
Kaynakları”,s.793.
41. Konyalı, Kilis Tarihi,s.383.
42. VGM.ARŞ.,Defter No:609,s.278.
25. Osm.Arş.Ev.MH.TIK.121.115.
26. Konyalı, Kilis Tarihi, s.333-334.
43. Bkz. Abdullah Efendi bin Mehmed Efendi Vakfı
Vakfiyesi.
27. BOA., Ev. Belge No:12701-6
44. BOA.,Ev- Belge No:12701-6.
28. VGM.ARŞ.Defeter No:2172,s.43.
45. Konyalı, Kilis Tarihi,s.341-343.
— 38 —
46. BOA.,Ev- Belge No:12701-6.
79. BOA.,Ev- Belge No:12701-6.
47. Dündar, Kilisteki Osmanlı Devri Mimarî Eserleri,s.285.
80. BOA.,Ev- Belge No:12701-6.
48. BOA.,Ev- Belge No:12701-6
81. VGM.ARŞ.Defter No:601, s.21.
49. Bkz.Hatice Hanım binti Ömer Ağa vakfı.
82. Bkz. Mehmed Paşa Vakfı Vakfiyesi.
50. BOA.,Ev- Belge No:12701-6.
83. Konyalı, Kilis Tarihi, s.369.
51. Timurtaş, Kilis Tarihi, s.93-94, Abdulkadir Dündar,
Kilis’teki Osmanlı Devri Mimari Eserleri, s.158.
84. BOA.,Ev- Belge No:12701-6.
52. Bkz. Abdünnafi efendi bin Tahir Vakfı.
86. Konyalı, Kilis Tarihi, s.462.
85. BOA.,Ev- Belge No:12701-6.
53. BOA.,Ev- Belge No:12701-6.
87. Konyalı, Kilis Tarihi, s.381.
54. BOA.,Ev- Belge No:12701-6.
88. BOA.,Ev- Belge No:12701-6.
55. Bkz. Adile binti Mehmed Vakfı..
89. Konyalı, Kilis Tarihi,s.398.
56. VGM.ARŞ., D.No:2172, s.55, Bkz. Ubeydzâde Abdulkerim
Ağa bin Ali Vakfı.
90. BOA.,Ev- Belge No:12701-6.
91. VGM.ARŞ.,Defter No:2172, s.51.
57. Bkz. Kazazzâde el-Hac Abdullah Efendi bin Merhum elHac Mahmud Ağa Vakfı.
92. Konyalı, Kilis Tarihi, s.381-383.
93. VGM.ARŞ., Defter No:2172, s.36.
58. Konyalı, Kilis Tarihi, s.345.
94. VGM.ARŞ.,Defter No:2172, s.45.
59. Bkz. Çavuşzade Ebubekir Ağa Vakfı Vakfiyesi.
95. Bkz. Hüseyin Efendi bin Hacı İbrahim Efendi Vakfı
Vakfiyesi.
60. Konyalı, Kilis Tarihi, s.346.
61. Dündar, A., Kilis’te Osmanlı Devri Mimarî Eserleri, s.216
96. Bkz. Aynı vakfiye ikinci sureti.
62. Konyalı, Kilis Tarihi, s.336.
97. BOA.,Ev- Belge No:12701-6.
63. “Arz-ı bende-i bî-mikdâr oldur ki şevketlü kerâmetlü
mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim. Kilis’de
vâki‘ Alaca Murtaza Ağa Camii şerifi hitabeti mahlûl
olmağla erbâb-ı istihkakdan Hüseyin Halifeye sadaka
buyurulmak ricasına Kilis nâibi ‘arz itmekle bâlâsı
izn-i hümâyûnum olmuşdur deyü hatt-ı hümâyûn
şevket makrûnlariyle tezyîn buyurulmak bâbında
emr-i fermân şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü
veliyü’n-ni‘am efendim pâdişahımındır.”, BOA, HAT.,
No: 1582 00066 001 01.
98. Konyalı, Kilis tarihi, s.471.
99. BOA.,EVKD, Defter No:12701-6.
100.BOA.,Ev- Belge No:12701-6.
101.TKGMA., TTD., No:564, s.228, Akis, M..” Vakıflar ve Gelir
Kaynakları”.,,s.794.
102.Konyalı, Kilis Tarihi, s.375.
103.TKGMA., TTD., No:564, s.228, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir
Kaynakları”,s.794.
64. Konyalı, Kilis Tarihi, s.336-337.
65. Konyalı, Kilis Tarihi, s.338.
104.TKGMA., TTD., No:564, s.229, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir
Kaynakları ”,s.794.
66. TKGMA., TTD., No:564, s.334, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir
Kaynakları ”,s.795.
105.TKGMA., TTD., No:564, s.230 Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir
Kaynakları ”,s.794.
67. Dündar, A.,Kilis’te Osmanlı Devri Mimarî Eserleri, s.281
106.Konyalı, Kilis Tarihi, s.375.
68. TKGMA., TTD., No:564, s.335, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir
Kaynakları ”,s.795.
107.BOA.,EVKD.,Defter No:12701-6.
69. VGM.ARŞ.,Defter No:616, s.3.
109.TKGMA., TTD., No:564, s.232, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir
Kaynakları”,s.794.
108.Dündar, A., Kilis’teki Osmanlı Devri, s.283
70. VGM.ARŞ. Defter No:2172, s.22.
71. Bkz. Elif Hatun Vakfı Vakfiyesi.
110.Dündar, A., Kilis’te Osmanlı Devri Mimarî Eserleri,
s.280
72. Konyalı, Kilis Tarihi, s.380.
111. Konyalı, Kilis Tarihi, s.341.
73. Konyalı, Kilis Tarihi, s.380.
112.TKGMA., TTD., No:564, s.233, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir
Kaynakları ”,s.794-795.
74. VGM.ARŞ., defter No:616, s.58.
75. “ …baki gallesinden her sene ruhum için vasatinden
bir aded kurban zebh olunub cild ve lahmi fukaraya
tasarruf oluna ve her ayda vakt haline münasib ücretle
mezkur Tırıklı Mahallesinde vaki Şeyh Cami şerifinde
bir hatmi şerif tilavet olunub sevabi ruhuna ihda
oluna ve şuhuru selase de ki berat ve mirac ve kadir
gecelerinde mevsimine göre bir mikdar tabhi ta’am
olunub beş on fukaraya tefrik edil bunlardan fazla kalan
galleyi mütevelli olan zade ekl ve bel eyleye deyu …” Bkz.
Zekiye Hanım binti Mustafa Ağa Vakfı Vakfiyesi.
113. Konyalı, Kilis Tarihi, s.470.
114. BOA.,EVKD.,Defter No:12701-6.
115. TKGMA., TTD., No:564, s.336, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir
Kaynakları ”,s.795.
116. TKGMA., TTD., No:564, s.336 Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir
Kaynakları ”,s.795.
117. “Kiliste Hazreti Şurahbil razıullah-ı anh hazretlerinin
zaviyesinde zaviyedar ve yemekçi olan Seyyid Hacı
Abdullaha tecdid sene 87.VGM.DEFTER-01216.00073.
76. BOA.,Ev- Belge No:12701-6.
77. BOA.,Ev- Belge No:12701-6.
118.VGM.,ARŞ., No:265.00165.,
78. BOA.,Ev- Belge No:12701-6.
119. BOA.,Ev- Belge No:12701-6.
— 39 —
120.TKGMA., TTD., No:564, s.337, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir
Kaynakları”,s.795.
olmuş.”, BOA.,TTD.,No:93, s.263., Akis, M.,” Vakıflar ve
Gelir Kaynakları ”,s.797.
121.Bkz.Ayşe binti Hacı Abdullah Vakfı..
139.BOA, Ev.,Belge No:12701-6.
122.BOA, Ev. D.,Defter No:12701-6.
140.VGM.ARŞ., D.No:607, s.307., Bkz. Canbolat Bey Vakfı.
123.Akis, M., Kilis Sancağı.,s.188.
141. VGM.ARŞ., D.No:1759, s.254., Bkz. Ahmed Subuhi Dede
bin Ahmed Efendi Vakfı.
124.VGM.,ARŞ.,P.No:01216.00073.
142.VGM.,ARŞ., D.No:609, s.278, Bkz.Abdullah Efendi bin
Mehmed Efendi Vakfı.
125.BOA, Ev.,Belge No:12701-6.
126.Dündar, A., Kilis’teki Osmanlı Devri, s.284.
143.Bkz. Kilis Kaymakamı Habib Paşa Vakfı, VGM. ARŞ.
D.No:614, s.4.
127.Bkz. Necizâde Ali Efendi Vakfı vakfiyesi.
128.Bkz. Kör Hüseyin Ağa Vakfı Vakfiyesi.
129.Bkz. Musullu Zade Mustafa Şakir Efendi bin Mustafa
Vakfının vakfiyesi.
130.Faroqhi,S.,Kentler,s.76
131. TKGMA., TTD., No:564, s.336, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir
Kaynakları ”,s.796.
132.TKGMA., TTD., No:564, s.338, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir
Kaynakları ”,s.796-797.
133.Bkz. Murtaza Ağa Vakfı, VGM.ARŞ., D.No:2172.
134.Osm.Arş.EV:MKT.00531.00142, “Haleb vilayeti dahilinde
Kilis kazasında Abdioymağı mahallesinde bina ve
inşa eylediği Revhaniye Hankahı ile Revhaniyeye kain
mescid-i şerifin imamet ve hitabet cihetleri tevcihatı
bundan akdem bila icra beratı ita olunmuş ise de meşihat
ve tevliyet caniblerinin henüz tevcihatı icra ve beratı ita
olunmamış olduğu beyaniyle merbutan takdim kılınan
hulasada muharrer vakf eylediği emlakinin evkaf-ı
hümayun ceridesine kayd ile icabı bila icra müceddeden
berat itası hususunu dahi … etti işbu arzuhaliyle niyaz
ve istirham itmiş ve tarikat-ı aliyye-i nakşibendiye den
Şeyh Hacı Mustafa Şükrü Baba veled-i Hacı Mustafanın
mahalli mezkurda vaki Revhaniye Hankahı derununda
bina ve inşa eylediği mescid-i şerifin hitabet ciheti
derkenarda gösterildiği vecihle şeyh mumaileyhin
uhdesine bi’t-tevcih beratı ita olunub maada vakf-ı
mezburun vakfiyesine ve meşihat tevcihat cihetlerine
dair kayd olunduğu misüllü mahalli mezkurede Hacı
Mustafa Şükrü Baba veledi Mustafa cami-i şerife ve
mahsusat-ı teyidi bulunmayub ve mumaileyh Hacı
Mustafa Efendinin işbu arzuhaline merbut varakada
muharrer arazi ve sairenin tasarruf sahibi olduğuna
mütedair yedine güne mazbata ve şehade ve sened
görülemediğinden keyfiyet evvel emirde mahallinden
isti’lamıyla gelecek cevaba göre icabının icrası mukeza-i
maslahattan idüğü defterhane-i amireden derkenar
bu makule dışaruda ka’in bil-cümlesi evkaf-ı şerifenin
tevcihat ve husasat-ı sairesi mahalleri arizası üzerine
…nizamı iktizasından bulunmuş olmağla bu surette
mahsus-u müstedianın ba’de icra-i icabına bakmak
üzere evvel emirde husus-u müsted’anın sıhhat ve
hafiyeti nizamına natıkan mahallinden ba mazbata
ve ‘ilam inha olunmak üzere isti’lamı havi tahrirat-ı
aliyye nezaretpenahilerinin mestur-u ferman-ı müşiri
şerefsuduruna tevzi ider. Fi 14 Rebiyülahir sene 1387. “
144.VGM.ARŞ.D.No:2172, s.5., Bkz. Abdulnafi Efendi bin
Tahir Efendi Vakfı (Tirşikin Değirmeni Vakfı)
145.Bkz. Şeyh Ubeydzâde vakfı.
146.Bkz .Abdullah Ef.endi Bin Mehmed Ef.endi Vakfı.
147.Bkz. El-Hac, Abdurrahman Efendi (Büyük Kütübhane)
Vakfı.
148.Bkz. Ahmed Subuhi Dede Efendi bin Ahmed Efendi
Vakfı.
149.Bkz. Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi Vakfı.
150.“vakf-ı mezbur Kızılca mahallesindeki Şeyh Cami-i
Şerifi kurbunda olan kastele verile”, Bkz. Ayşe binti
Abdullah Vakfı.
151. Bkz. İsmail Ağa bin Ömer Ağa Vakfı.
152.Bkz. Kazazzâde Mustafa Ağa bin Mehmed Ağa Vakfı.
153.Bkz. Mehmed bin İsmail bin Mehmed Vakfı.
154.Bkz. Hacı Osman bin El-Hac Muhammed bin Mustafa
Vakfı.
155.Akis, M., Kilis Sancağı,s.141.
156.Bkz. Ayşe binti Abdullah Vakfı.
157.Bkz..Canbolat Bey Vakfı.
158.“… şoyleki vakıf-ı muma ileyhin bina kerdesi olub bervechi muharrer vakıf eylediği Medine-i Kilis’de vaki
Hoca Hamamı demekle ma’ruf birbab hamam…” Bkz.
Hoca Ramazan bin Hasan Vakfı.
159.Bkz .Osman Ağa bin Mehmed Vakfı.
160.BOA.Ev-Belge No:12701-6.
135.Konyalı, Kilis Tarihi,s.379.
136.TKGMA., TTD., No:564, s.338, “zaviye hizmetine sarf
olunup hasıl kalursa türbedâr mutasarrıf olup dua
eyleye”,
137.TKGMA., TTD., No:564, s.339 Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir
Kaynakları ”,s.797.
138.“Hazel Kavl zamanında mamur karye olub Sultan Ğavri
ile cenk olan yere karib olmağın ol belde yer harab
— 40 —
VAKIF
ve
VAKFİYELERİ
BELGELERİ
— 42 —
— 43 —
Ubeydzâde Abdulkerim Ağa bin Ali Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 55. sayfasının
50. sırasında kayıtlı Kilis’te “Ubeydzâde Abdulkerim Ağa bin Ali Vakfı”na ait 1175 H. (1761 M.) tarihli
vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
Hasırcı, Şimerin çeşmelerinin vakfiyesi.
(Şeyh Ubeydzâde Abdulkerim Ağa bin Ali Vakfı)
Sebeb-i tahrir ve muceb-i tastir-i müstetab budur ki;
Hamd-i sipas bedi’-i esas ve şükr ve sena-yı bî-kıyas ol sultan-ı bî-vezir ve bî-misal ve subhan-ı
bî-nazir ve bî-zeval hazretlerine layık ve seza ve her vecihle evla ve ahradır ki; kabil-i hayr ve şer ve
hami-i nev’-i ve zarr olan mahiyet-i insan ve nev’i beşeri “ve-lekad kerremna beni Adem” tevki’iyle
mersum ve mu’anven ve nass-ı kerim “le-kad halakne’l-insane fi-ahseni takvim” ve birriyye kılub âher
keramet ile seremrar ve bizi nimet-i nutuk in’amıyla behaim ve in’amdan mümtaz edüb hasseten
zümre-i müslimin teşrifat-ı “Alleme’l-insane malem ya’lem” kabul hidayet-i iman ve daniş-i âlim ve
kemal ve irfan ile ikram ve i’zaz ve Gülşen-i tevhid teheccüdde bülbül nevasaz itmeyle “sümme sebilü’l-berre sümme ematehu fe-akberehu sümme iza şa’e enşerehu” medlulunca tarik-i hayr ve sedada
hadiyan-ı sübül ve rahnuma-yı aklu kül olan enbiya-yı Resul aleyhimu’s-salatu ve’s-selam irsaliyle irşad ve kesb-i hasenat ve a’mal-ı salihat içün müddet-i ömür ve hayat-ı müyesser ve tevfik-i aliyyeden
rehber eyledi ve uluf-ı salat ve sunuf-i teslimat ol efdal-ı efrad-ı beşer şefi’-i rûz-i mahşer Muhammed
Mustafa aleyhi mine’t-tahiyyat ma hüve illa firavzatin raziyle ve merkad-i merziyyesine sezavar ihdadır ki; ümmetini sebil-i sevaba delalet ve tarik-i sevaba hidayet eyledi ve kebakiyye-i nakiyye-i salat
ve selam âl ve evlad-ı kiram zevil-i ihtiramları mezaci’-i aliyye ve merakid ve meşahid-i seniyyelerine
(Boşluk var.) olunur ki; her biri mütevelli-i cihan-ı din-i mübin ve nâzır-ı şer’-i seyyidi’l-mürselindirler.
EMMA BA’DU; da’i-yi tahrir-i gayrin nikab ve ba’is-i tastir-i müstetab oldur ki; medine-i Kilis mahallatından Meşhedlik Mahallesi sakinlerinden Şeyh Ubeydzâde el-Hac Abdulkerim Efendi bin Şeyh
Ali nam muhibbu’l-hayrat ve’l-hasenat kimesnenin (Bir kelime okunamadı.) işbu dâr-ı dünyanın cay-i
huzur ve mahal-i surur olmayub menzil-i fena ve makam-ı ana olmağla âleminin nihayeti elem ve
inbisatında gam-ı müdğam vefası cefa ile meşub lezzeti zillete mağlub suret-i muhabbeti mihnet ve
şekl-i nimeti nimet olduğu nümayan ve akibeti mülahazasıyla re’y-i hatir ve zamir-i münirlerine “ma
indeküm yenfedu ve ma indellahi bakin” nas-ı şerifi münsak “ve ma tükaddimû li-enfusikum min
hayrin tecidûhu indellahi” mefhum-ı şeref-mersumuza kılub ber intibahı âğâh ve hadis-i nebevi “iza
mate ibnu Ademe inkata’a ameluhu illa an selasin ilmun yüntefe’u bihi ve veledin salihin yed’u lehu
ve sadakatün cariye” fer-fehva-yı hayat bahş abları (?) ma-i hayat âb-ı menba’-i hatir-i melfuf mazahirlerine cari ve bedr-i Zehra gibi ufuk tab’ından tali’ ve sari olmağın “es-sadakatu fidyetün lil-ma’asi
yevme yü’hazü bin-nevasi” mefhum-ı münifi üzere fevaid-i hayrat ve sadakat-ı bakiye ve daima idiğin
derkinden naşi mahfel-i şer’-i şerif azade ahkam-ı vakf-ı âti’z-zikri ihkam-ı te’kid ve mecra-yı zülal-ı
hayriyi esas te’bid üzere tescil ve teşid içün mütevelli nasb eylediği birader vâlâgehri fahru’l-müderrisini’l-kiram el-Hac Abdullah Efendi mahzarında bu vecihle ikrar-ı sahih-i şer’i ve itiraf-ı sarih-i mer’i
edüb A’zaz turabında Keferdeşir kurbunda kıbleten Haleb Ağası evladı tarlası şimalen tarik-i âmm ve
garben Dedezâde Mustafa tarlasına münteha tahminen on dört sünbül tohumu müstev’ib silk-i mülkünde münselik bir kıt’a tarlamı hasbeten lillahi’l-aliyyi’l-a’la medine-i mezkurede Sibat Mahallesinde
Köro Medresesi Cami’inin ittisalinde bina eylediğim kastal, ile Şimerin nam mahalde tarik-i cadde
üzerinde bina eylediğim kasteli vakf-ı sahih-i şer’i ve habs-i mü’ebbed-i mer’i ile vakf ve habs edüb
şöyle şart eyledim ki;
— 44 —
Bi-inayetillahi teâlâ madem kendim hayatta oldukça mezkur vakf-ı mezkurun tevliyeti kendümde
olub ba’dehu erşed-i evladım zükuran ve inasen mütevelli olub ba’dehu erşed-i evlad ve evladlarım
mütevelli olub ba’de’l-inkıraz neuzubillahi te’âlâ min kahri’l-feyyaz akrabalarımızın aslah-ı fihamı
mütevelli olub vakf-ı mezkurun rey’inden beher sene mütevelli olan on iki guruş vazifesi içün ahz ve
ekl eyleyüb fazla-i vakf her ne olur ise yanında hıfz edüb zikr olunan iki adet kastalın iktiza iden tamir
ve mecralarını tathire sarf edüb tekayyüd-i tam ve icra-yı mailerine ihtimam eyleyeler deyu tarla-yı
mezkuru mütevelli muma ileyh ber-nehci şer’-i kavim teslim edüb ol dahi sair evkaf mütevellileri gibi
ahz ve tesellüm ve tasarruf eyledikden sonra vâkıf-ı muma ileyh zimam-ı kelamı makam-ı ahere atf
edüb vakf-ı akar ve imam-ı muhtar kudvetül-e’imme siracu’l-ümme İmam-ı Azam ve Hümam-ı Efham Ebu Hanife el-Kufî aleyhi rahmetü’r-ruka hazretlerinin re’y-i münir mezheb-i hatirlerinde müsellem ve makbul ve nakl-i sarih ile mervi ve menkuldür lakin gayr-i lazım olmağın zimam-ı ihtiyar
feth ve ibka yedimdedir deyu vakfından rucu’ ve mütevelli muma ileyhin istirdad muradımdır dedikte
hasebe’l-murafa’a mütevelli muma ileyh cevab-ı ba sevab verüb vakf akar gerçi İmam-ı Hümam hazretinin indinde gayri lazımdır. Emma imameyni hümameyn Ebu Yusuf ve Muhammed aleyhima rahmetullahi’s-samed hazretlerinin re’y-i müniflerinde sahih ve lazımdır deyu hüküm etmeğin hakim-i
muvakki’-i sadr-i kitab tuba lehu ve hüsn-i me’ab canib-i vakfı evla ve ahra görmeğin bi-kavli imameyni merkumeyn evvela vakf-ı mezkurun lüzumuna saniyen husus ve umumuna hükm itmeğiyle mahkumun bih olmağın fi ma nakz ve nakizine mecal ve muhal ve tebdil ve tağyiri mümteniu’l-ihtimâl
oldu. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe
semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.
Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’s-sabi’ min Rebiu’l-evvel li-senete hamse ve seb’in ve mi’e ve elf.
(7 Rebi’ul-evvel 1175)
ŞUHUDÜ’L-HAL;
-Faziletlu Haleb Müftisi el-Hac Mehmed Efendi,
-Biraderi faziletlu el-Hac Abdullah Efendi,
-Faziletlu el-müfti es-sabık Necmizâde Ali Efendi,
-Vaiz Mustafa Efendi,
-El-Hac Osman bin el-Hac Abdulkerim Efendi,
-Muharrem Efendi,
-es-Seyyid Hasan Efendi Hacı Ahmed Ağazâde,
-Hindizâde Molla Mehmed,
-es-Seyyid Mehmed Efendi…,
-Abdulkadir bin Murad,
-es-Seyyid Mehmed Efendi Hacı Emir Alizâde,
-Ruhi Mustafa Efendi Hacı İsmail Ağazâde,
-Nazırzâde Ali Beşe,
-Fahru’l-akran Mustafa Ağa Dedezâde
-es-Seyyid Mustafa Çelebi Hacı Muharremzâde
-Hoca Halet Şem’i İsmail Efendi,
-el-Hac Ali Ediboğlu,
- Yortanzâde Molla Mehmed.
— 45 —
— 46 —
— 47 —
Kazazzâde El-Hac Abdullah Efendi Bin Merhum El-Hac Mahmud Ağa Vakfı
İşbu ilâm umum müdürlüğümüze 9-12-930 tarihinde tarihiyle iktiran eden mezkur idare encümeninin 4-12-930 tarihli ve 29/90 numaralı kararına müsteniden kayt olunmuştur.
Medine-i Kilis mahallatından Kıbeliye Mahallesi sakinlerinden Kazaz zâde el-hâc Abdullah efendi
bin merhumun elhac Mahmud Ağa nam kimesne akd olunan meclis-i şer’i şerifi envere ve mahfel-i
dini münifi kairyül lenyan rasibül ez kane karir olup karındaşları Molla Mustafa v e Onur Efendi muvacehelerinde şöyle takrir-i kelam ve kasti anil meram eder ki pederimiz merhum mağfurun leh hali
hayatında kendi silki mülkü olan emvalinden hasbeten lillahi teala ve taliben li vechil karin şöyle vakfı
müebbet ve bahsi muhallet ve şöyle şart eyledi ki; Odun Pazarında vaki bir bab kıbleye müteveccih
ekmekçi fırınının iki sülüs kıbleten ve şarken tarik garben helvacı Hasök dükkanı şimalen len-i medar
işbu hududu erba ile mahdut ve mümtaz olan fırını şu vecihle vakfı müebbet eyledi ki efdali eşheri recebül ferde ve şabanil muazzama da ve ramazanı şerifde efdali leyalide iktizasınca fukaraya hayrat ve
idi edhada bir reis kurban zebholunmalu gallei mezkür bu vecihle şart ola ve bundan başka bedesten
kurbinde bir bab dükkan ki kıbleten ve şarken ve garben tarik ve şimalen Çalık Ali Ağa Camii şerifi
vakfı dükkanı işbu hududu erba ile mahdut ve mümtaz olan dekakin gallesinden hasıl olan galleyi muharremül haram onuncu günü aşure çorbası pişüp fukaraya tasadduk ola deyyu vakfeyledi v e
bundan başka yine pederimin kendi mülkü olarak Şeyh Ahmed Mahallesi camii şerifi kurbinde şimale
müteveccih iki bab çulfa dükkanı üç tezgahlık şarkan ve şimalen tarik kıbleten Yahudi hanesi garben
işbu hududu erba ile mahdut ve mümtaz olan dükkanı dahi vakfı müebbet ve habsi muhallet edüp ve
mezkür dükkanın gallesini dükkanı mezkurun ittisalide olan sebile yaz eyyamlarında su vaz olunup
gallesi bu vecihle şart olunup ve bundan maada Eşref Kasteli pazarında bir bab şimale müteveccih
dekakin ki garben ve şimalen ve şarkan tarıka kıbleten hala ederlerine işbu hududu erbaasiyle mahdut
ve mümtaz olan dükkanı dahi vakf eyleyub ve şöyle
— 48 —
— 49 —
— 50 —
— 51 —
— 52 —
— 53 —
Abdullah Efendi bin Mehmed Efendi Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 609 Numaralı Defterin 278. Sayfa,
329. sırasında kayıtlı Kilis’te “Abdullah Efendi bin Mehmed Efendi Vakfı”na ait 1297 H. (1879 M.) tarihli
vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
1926 Kuyud-ı vakfiye numarası 600
İşbu vakfiye sureti Evkaf Müdiriyyeti umumiyyesinin 16 Mart 1926 tarihli ve 21563/510 numaralı
tahriratına müsteniden kaydolunmuştur .
El-Hamdü lillahillezi ceale havassa ibadihi vâkıfine li-avakibil-umur ve arifine li-ma yenfauhum
yevmel-hevli ven-nuşur ve amiline bi-muktazahu min mucibatil-ucur ves-salatü ves-selamü alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin el-hadi ümmetehu ilâ darün-niami ves-surur ve alâ âlihi ve ashabihi
es-sarifine a’marehüm fi ticaretin len tebur.
EMMA BA’DÜ; vakfiyye-i sahihatül-fehavi ve vesika-i şer’iyyetül-metavinin tahrir ve inşâ ve tastir
ve imlasına badi oldur ki Halep Vilayeti Celilesi dahilinde kâin medine-i Kilis mahallatından Bölük
Mahallesi sakinlerinden sahibül-hayratı vel-hasenet seccade nişin-i irşat ve keramat Tazebayza’de
reşadetlu eşşeyh el-hâc Abdullah efendi bini Hâcı Mehmet efendi hazretleri meclis-i şer’i şerif-i şamihül-imad ve mahfel-i din-i münif-i rasihül-evtad’da zikr-i ati vakfına li-eclit-tescili vel-i itmamı
emril-vakfı vet-tekmil mütevelli nasb ve tayin buyurdukları Hocazâde Faziletlu Abdullah efendi bin
Abdurrahman efendi mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’i ve itiraf-ı sarih-i mer’i buyurup vakf-ı atil-beyanın suduruna değin silk-i mülk-ü sahihimde münselik ve muntazım olup medine-i mezburenin
Büyük Kütah Mahallesinde vaki kibleten ve şarkan ve şimalen tarik-i âm ve garben bazan Habib Paşa
vakfı dükkânile Karakadı Cami’i vakfı zeyt ma’sarası ile mahdut tahtani yedi oda ve bir ahur ve fevkani ondokuz odayı müştemil hanımı ve han-ı mezkûrun etrafında olan şarka müteveccih on bab ve
kibleye müteveccih yedi bab ve garbe müteveccih bir bab dükkanlarımı ve şimalen müteveccih fevkani bir kahvehanemi ve yine medine-i merkumede Şeyhler Mahallesinde Eşref kastalı nam mahalde
vaki kibleten boyacı Or dükkanı ve şarkan tarik-i âm ve şimalen Şeyhler Cami’i şerifi ve garben Hâcı
Teber hanesi ile mahdut şarka müteveccih bir bab ekmekçi fırınımı bi-cümletit-tevabii vel-levahik ve
kaffetil-hukuki vel-merafik hasbeten lillahi taalel-Azim ve taleben li-merzatir-rabbir-Rahim “yevme
layenfeu malün vela benun illa men etallahe bi kalbin selim” ricasile biniyyetin sadikatin ve azimetin
ve enika vakf-ı sahih-i şer’i ve habs-i sarih-i mer’i ile vakf ve habs edup şöyle şart ve tayin eyledim ki;
Vakf-ı mezbure ben mutasarrıf olup bi emrillahi taala vefat eylediğimden sonra vakf-ı mezbur
ba yed-i mütevelli icare-i şer’iyye ile ahere icar olunup hasıl olan re’y ve gallesinden vakf-ı mezkûrun
muhtac olduğu tamir, ve termim ve masarifi zaruriyesile beher sene asr-i Muharremde ervah-i mukaddese-i ehl-i beyt içün ba marifet-i mütevelli ittihaz olunacak aşura masrafı içün tahsis eylediğim
ikiyüz elli kuruş ve benim hiyn-i vefatımda ber hayat bulunan halilelerimden ahere tezevvüç etmedikçe ve ber hayat bulundukça beheri içün tayin eylediğim şehri ellişer kuruş badel-ihraç baki galle
onbeş sehim itibarile üçbuçuk sehimi marüz-zikir bölük mahallesinde inşakerde-i acizanım bulunan
tekkeye varidin olan fukara ve müsafirine ekmeklik olup ve nısıf sehmi tekke-i mezküre içün ba nasb-i
mütevelli tayin olunacak bevvaba ve iki sehmi dahi vakf-ı mezkûrun mütevellisi olup tekke-i mezkürede post-nişin bulunan şeyhe verile ve baki dokuz sehmi dahi evlâdıma ve evlâdı evlâdıma ve evlâd-ı
evlad-ı evlâdıma lizzekeri mislü hazzil ünseyeyn verile ve evlâd-ı zükürumun evlâdı mevcud oldukça
evlâd-ı inasımın ecnebiden olan evlâdına nesne verilmeye ve evlad-ı zükürun evlâdı kalmadığı halde
evlâd-ı inasın evlâdına kezalik lizzekeri mislü hazzıl ünseyeyn verile Neuzü billahi min kadabil feyyaz
cümlesi badel inkiraz mezkür dokuz sehim dahi tekke-i mezküreye vakf olup anınla tekke-i mezküre
içün ba marifet-i mütevelli akar iştira oluna ve murur-ı eyyam ve kürür-u şuhur ve a’vam ile tekke-i
mezküre harab olup ve vakfa fütur ve ğallata kusur terettüp edüp iadesi mümkin olmayarak şerait-i
mezküreye riayet müteazzir olur ise vakf-ı mezkûr kamilen Mekke-i Mükerremede Cennet-mekân
— 54 —
Mehmet Can hazretlerinin tekkesinde bulunan fukaraya irsâl oluna ve anlara irsal müteazzir olur
ise haremeyn-i muhteremeyn fukarsına irsal oluna ve bu şarta, riayet dahi müteazzir olur ise belde-i
merkume mutlaka fukara-i müslimine sarf oluna ve mademki arsa-i vücudum ğubar-ı fenadan pak ve
halvet sarayi bedenim şem’i ruhumla tabnâk ola mezburıma ben mütevelli olup vakf-ı mezburumun
tebdil ve tağyiri taklil ve teksiri ve mürtezika-i vakfın azil ve nasbi merreten bade uhra yedimde olup
nakd-i giran maye-i ömr-i azizi hazinedarı ervaha teslim eylediğimden sonra vakf-ı mezküreme evlad-ı zükürumun erşedi mütevelli ve tekke-i mezküreye şeyh ola evlad-ı zükür bulunmaz ise evlâd-ı
inasın zükürunun erşedi mütevelli ve şeyh olup isneyn ve Cuma gecelerinde Hatm-i Hacegan okudup
ve beher mah ruhum içün bir Hatm-i şerif tilâvet eyledikçe mezkur iki senim galleye mutasarrıf ola
ve evlad-ı inastan zükür bulunmadığı halde inasın erşedi Vakf-ı mezküre mütevelli olup Mekke-i Mükerremede müşarünileyh Mehmet Can hazretlerinin tekkesinde post nişin bulunan zatin intihap ve
tayinile Afganistan ehalisinde bir zat şeyh olarak kezalik isneyn ve Cuma gecelerinde Hatm-i Hace
okudup ve beher mah ruhum içün bir hatm-i şerif tilâvet eyledikçe salifüz-zikir onbeş sehimden iki
sehim galleye mutasarrıf ola ve evlâd-i inas dahi bulunmadığı halde vakf-ı mezbureye şeyh mütevelli ola ve mürtezikadan vefat edenlerin hisseleri kaffeten mürtezikaye ait ola deyu tayin-i şuhud,
ve tebyini kuyud buyurup han ve dekakin ve fırını mahdudeyn-i merkumeyni fariğan aniş-şevağil
mütevelli-i mumaileyhe teslim oldahi vakfiyet üzre kabz ve tesellüm ve sair mütevellilerin evkafta
tasarrufları gibi mutasarrıf eyledi buyurduklarında vâkıf-ı müşarünileyh esbağallahu niamehu aleyh
hazretleri semt-i vifaktan canib-i hilafa sülük ile vakf-ı mezburdan rucu’ ve mütevelli-i mumaileyhe
husumet ve niza’a şuru’ edüp vakf-ı akar muhtar eimme-i ahyar olan imamı Azam siracül-ümme hazretleri indinde sahih lakin menzile-i afiyette olup şerefi lüzumi müstelzim olmamağla rucu’ meşru’ ve
imamı Muhammed bin Hasaniş-şeybani hazretleri katında vâkıf menfaati vakfı nefsine şart ile vakıf
batıl olduğuna binaen vakf-ı mezburdan rucu‘ ve han ve dekakin ve furun-ı mahdudeyn-i mezküreyni kelevvel mülküme istirdad ederim deyicek mütevelli-i mumaileyh cevab-ı ba savaba tasaddi edüp
eğerçi hal bast olunan minval üzre olduğu cay-i işkal değildir lakin arif-i samedani Ebuyusuf eş-şehiri
bilimamıs-sani hazretleri katında vâkıf mücerret vekaftü demekle ve imamı Muhammed bin Hasanişşeybani hazretleri katında teslim-i ilel-mütevelli olmağla vakf-ı merkum sahih ve lazım oldu deyu
red ve teslimden imtina’ ile Hakim-i muvakki’i sadr-i kitab lazale hükm-i cariyen bil-hakkı ves-savab
hazretleri huzurunda müterafian ve her biri mübteğasınca fasl ü hasme taliban olduklarında Hakim-i
mumaileyh esbağallahü niamehu aleyh dahi tarafeynin edillesine nazar ve mubtıl-i hayır olmaktan
hazer edüp alimen bil- hilafil-cari beynel-eimmetil-eslaf alâ re’y-i men yerahü minel-eimmetil-müctehidin vakf-ı mezburun sihhat ve lüzumuna hükm-i sahih-i şer’i ve keza-i sarih-i mer’i etmeğin min
bad vakf-ı mezbur sahih ve lazım olup nakz ve nakizine mecal muhal ve iptal ve ta’tili mümteniul
ihtimal oldu “fe-men beddelehû ba’de mâ semi’ahu fe-innemâ ismuhû allellezîne yübeddilûnehû innallâhe semîun alîm” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-Cevâdi’l-Kerim.
Cerâ zâlike ve hurrire fil-yevmil-hamisi vel-işrine min Saferil-hayır li-sene seb’a ve tis’ine ve mieteynin ve elf. (25 Safer 1297)
Kilis Evkaf Memurluğu.
Aslı ile mukabele olundu .
— 55 —
— 56 —
— 57 —
Abdulmecid Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 69. sayfasının
64. sırasında kayıtlı Kilis’te “Abdulmecid Vakfı”na ait 1330 H. (1911 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere
çevirisidir.
Efezâde Hacı Mecid Efendi vakfiyesi.
el-Hamdulillahi’l-vâkıfı ala külli hal el-münezzehu ale’t-tağyiri ve’l-intikal ve’s-salatu ve’s-selamu
ala Muhammed’in el-mevsufu bi-mekarimi’l-ahlaki ve mehasini’l-hisali ve ala âlihi ve ashabihi efendi
kimesne kıssa-i mezkure ile İzzeddin Efendi ibni Hüsni el-hasenat Efezâde Hacı Abdulhamid Efendi
badi ve ba’is oldur ki;
Haleb vilayet-i celilesi dahilinde kain Kilis kazasının Molla Hamud Mahallesi’nden müteka’idin-i
askeriyeden sahibu’l-hayrat ve rağıbu’ş-şer’i ve i’tiraf-ı sarih-i mer’i edüb Hoca nam kimesne mahzarında ikrar-ı sahib-i mahkeme-i şer’iyyesinde meclis-i şer’-i şerifde zikri âti vakfına li-ecli’t-tescîl
mütevelli nasb ve tayin eylediği marru’z-zikr Molla Hamud Mahallesi’nden şahs-ı maruf Hacı Mehmed Ağa ibni Emin bin Ahmed bin Alauddin şarken zikr-i âti vakfın suduruna değin silk-i mülkde
münselik ve zabt-ı rabtımda munzabıt kasaba-i mezkurun Tibil toprağında Hazinedar nam mevki’de
kain cenuben Hacı ile mahdud ve iki bin guruş kıymetlu Kasab Ali bin Abdullah bin Kebabcı garben
Ebubeşe Ali oğlu Mustafa bin Ali şimalen tebe’a-i devlet-i Osmaniyye’nin Ermeni milleti tevabi’inden
Meryem binti Hacer veled-i Celhi bağları vakf ve habs edüb şöyle iki yüz otuz tiyekden ibaret bir kıt’a
üzüm bağıyla ve derununda mefrus zeytun fidanlarını hasbeten lillâhi Teâlâ vakf-ı sahih-i şer’i ve
habs-i sarih-i mer’i ile salifu’z-zikr Molla Hamud Mahallesinde vaki’ şart ve tayin eyledim ki;
Ben hayatta oldukça vakf-ı mezkureme ben mütevelli ve mutasarrıf olam bi’l-muradillahi Teâlâ
vefat eylediğimde vakf-ı mezkureme fazla-i galle kastalın suyu meşhur kürd kastalı dimekle maruf
kastala mütevelli olan zat mütevelli olub mezkur bağın çift vesaire masarıfatın ba’de’l-ihrac şurut ve
tebeyyün-i kuyud edüb mezkur bağımın mecrasının tathir ve tamirine sarf oluna. Fazla-i galle kalur ise mezkur kastal içün kuyu hafr ile mecrayı kadimine isal ve irsal oluna deyu tayin-i evkafda
tarifleri gibi bürheten mine’z-zaman vakfiyyet üzere fârigan ani’ş-şevâğil mütevelli-i merkum Hacı
Ağa’ya teslim eyledikde o dahi vakfiyyet üzere tesellüm edüb ol dahi sair mütevelliler gibi cazim olub
vakf-ı akar enam tasarruf eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î vâkıfı-ı muma ileyh semt-i vifakdan
canib-i sikaka azim ve mütevelli-i merkum ile husumet ve niza’a rucu’ ve mezkur bağı ke’l-evvel mülküme Azam ve Hümam-ı Efham katında menzile-i ariyette olmağla vakf-ı mezkurdan rucu’ benim
içün meşru’ olduğundan vakf-ı mezkurede menzile-i ariyette olub kemaliyet teslim istirdad iderim
didikde mütevelli-i merkum Hacı Mehmed Ağa ve dahi cevab-ı ba-sevaba tesaddi birle İmam-ı Azam
ve Hümam-ı Akdem hazretleri katında imtina’ birle tarafeyn huzur-ı şer’de ile’l-mütevelli olmasına ve
e’imme-i hanefiyyeden lüzumuna re’y idenler kavillerine istinada vakf-ı mezkur sahih ve lazım oldu
red ve teslimden müterafi’an ve her biri mübtegasınca fasıl ve hasme taliban olduklarında tarafeynin
edilesi nazar ve mubtil ve mennaun hayr olmakdan hazer edüb alimen bi’l-hilâfi’l-cârî beyne’l-eimmeti’l-eslâf vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzumuna hükm-i sahih-i şer’i ve kaza-i sarih-i mer’i edüb vakf-ı
mezkur sahih ve lazım oldu. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne
yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.
Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’l-işrin min şehri Muharremi’l-haram li-sene selasin ve selase mie
ve elf. (20 Muharrem 1330)
ŞUHUDU’L-HÂL;
- Şeyhler Mahallesinden Müezzin Mehmed’in oğlu Ahmed ağa bin Mehmed,
- Nureddin Mahallesinden Bağdadizâde Mehmed,
- Durmuş Efendi ibni Hacı Muharrem Ağa.
— 58 —
— 59 —
— 60 —
— 61 —
— 62 —
— 63 —
Abdulnafi Efendi bin Tahir Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 5. sayfasının
3. sırasında kayıtlı Kilis’te “Abdulnafi Efendi bin Tahir Vakfı”na ait 1304 H. (1888 M.) tarihli vakfiyenin
yeni harflere çevirisidir.
Hacı Nafi Efendi
Tirşikin Değirmeni vakfiyesi
el-Hamdu lillahi’l-vâkıfı ala külli hal el-münezzehu ani’t-tağyiri ve’l-intikal ve’s-salâtü ve’s-selâmü
alâ Resulina Muhammedin el-mevsufi bi-mekarimi’l-ahlaki ve mehasini’l-hisali ve ala âlihi ve ashabihi el-aricine ila me’arici’l-kemal.
EMMA BA’DU; işbu vakfiye-i sahihatü’l-fehvayı ve vesikatu’l-şer’iyyeti’l-metavinin tahrir ve inşa
ve tastir ve imlasına badi oldur ki;
Haleb vilayet-i celilesi dahilinde Medine-i Kilis’de Hindioğlu Mahallesi sakinlerinden sahibü’l-hayrât ve rağibu’l-hasenat Abdunnafi Efendi bin Tahir Efendi bin Abdurrahman Efendi meclis-i
şer’-i şerif-i enverde zikri âti vakfına li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği mahalle-i mezkure ahalisinden Davud Ağazâde Ali Efendi bin Abdurrahim Efendi mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’i
ve i’tiraf-ı sahih-i mer’i edüb vaktaki bu dar-ı fenayı bî-sebat ve bî-beka olub na’imi ma’rız-ı zevalde
ve mukimi şeref intikalde olduğunu mülahaza edüb “es-Sadakatü fidyetün li’l-me’asi yevme yu’hazü’l-mücrimune bi’n-nevasi.” malum olduğundan “ve ma tukaddimû li-enfusikum min hayrin teciduhu indellahi hüve hayrun ve a’zamu ecran.” mefhum-ı münifinden habir ve âgâh olduğum ecilden
vakfı ca’iz-zikrin suduruna değin silk-i mülk-i sahihimde münselik ve muntazım olub Kilis kazasına
tabi Türkmen Nahiyesinde Tirşikin Karyesi kurbunda vaki ve Tirşikin değirmeni dimekle arif ve müstağni ani’t-tahdid ve’l-beyan Haleb Nehri üzerinde bir gözü muattal ve iki gözü işlemekde olan üç göz
bir bab değirmende olan kırk sehimde on iki sehim hisse-i şayiamı medine-i merkumede Odunpazarı
nam çarşuda vaki kıbleten Köşker Reşid’in oğulları Mehmed ve Ahmed haneleri ve şimalen tarik-i
âmm ve şarken Monla Habib bin Arab ve garben Hâcı Süleyman’ın oğlu Mustafa dükkanlarıyla mahdud ve şimalen müteveccih bir bab sebzevatcı dükkanında olan nısf hisse-i şayi’ası ve yine Medine-i
merkumenin Şıhlar Mahallesinde vaki Varazyon Hanı demekle maruf kıbleten Varazyon oğulları Osman ve Mehmed bin Reşid ve Ahmed bin Mehmed Ali’nin ve Haşim bin Tahir Bey menzilleri ve şarken
ve şimalen ve garben tarik-i âmm ile mahdud şimalen müteveccih bir bab hane ile mezkur handan
mahrec kezalik şimale müteveccih bir bab kasab dükkanına olan bi-rubu’ hisse-i şayi’aları ve mezkûr
Hindioğlu Mahallesinde vaki’ kıbleten Bal Hasan oğulları Hacı Hasan ve Mustafa bin Hâcı Halil Bey
ve şarkan Necib Efendizâde Abdulhamid Efendi’nin veresesi menzilleri ve şimalen ve garben tarik
ile mahdud kıbleye müteveccih bir bab tahtani mesken üzerinde mebni bir ayvan ile iki bab fevkani
meskenleri ve şarka müteveccih bir bab tahtani mesken ve bir bab matbah ve matbahdan kırma bir
bab kiler odasını ve hala ve bi’r-i ma’i müştemil menzili cemi’-i tevabi’ ve levahıkları ve kâffe-i hukuk
ve merafıkları ile hasbeten lillahi’l-aliyyi’l-azim ve taleben li-merzati’r-rabbi’r-rahim bi-niyetin sadıka
ve azimetin vasika vakf-ı sahih-i şer’i ve habs-i sarih-i mer’i ile vakıf ve habs edüb şöyle şart ve tayin
eyledim ki;
Labis-i libas-ı hayat olduğum müddette vakf-ı mezkûreye mütevelli ve tasarruf olub bi-emrillahi Te’âlâ vefat eylediğimden sonra mezkur değirmen hisse-i sonra mezkur değirmen hisse-i mevkufesiyle Odun Pazarında olan dükkân-ı mezkur hisse-i mevkufesine Nureddin Mahallesinde vaki
Cami-i Kebir dimekle meşhur cami-i şerif mütevellisi mütevelli olub hisse-i mevkufe-i mezkureler
ba-yed-i mütevelli haseben cera’l-âde icare-i mu’tade ila ahere icar olunub galle-i hasılası mezkur Cami-i Kebir’in mahzemesine sarf oluna. Ve mezkur han ve kendüden mahrec dükkân hisse-i mevkufe-i
mezkureleri ile menzil-i mahdud ve mevkuf-ı mezkure ve marru’z-zikr Hindioğlu Mahallesinde vaki
Hindi Cami’i dimekle maruf Hasan Çelebi Cami-i Şerifi mütevellisi mütevelli olub zikrolunan han ve
— 64 —
dükkân hisse-i mevkufe-i mezkureleri ile menzil-i mevkuf-i mahdud-ı mezkur kezalik ba-yed-i mütevelli hasbema cera’l-âde icare-i mu’tada ile ahare icar olunub galle-i hasılası mezkur Cami-i Kebir’in
malzemesine sarf oluna ve mezkur han ve kendüden mahrec dükkân hisse-i mevkufe-i mezkureleri
ile menzil-i mahdud ve mevkuf-ı mezkure ve marratü’z-zikr Hindioğlu Mahallesinde vaki Hindioğlu Mahallesinde vaki Hindi Cami’i dimekle maruf Hasan Çelebi Cami-i Şerifi mütevellisi mütevelli
olub zikrolunan han ve dükkân hisse-i mevkufe-i mezkureleri ile menzil-i mevkuf-ı mahdud-ı mezkur
kezalik ba- yed-i mütevelli hasbema cera’l-âde icare-i mu’tade ile âhere icar olunub galle-i hasılası
ile cami’-i şerif-i mezkurda defin-i hak-ı ıtırnak Şeyh Hasan Hazretleri’nin merkad-ı paki fevkinde
bulunan hücre kütübhane imarıyla hin-i vefatımda kitablarım derununa vaz olunub ve cami-i mezkur mütevellisi şehri on beş guruş vazife ile nâzır-ı kütübhane ola. Ve cami-i şerif-i mezkurun cihet-i
şimal ve ittisalinde bulunan harabe mahalli ile yine cihet-i mezkurda vaki’ ma’sara harabesi galle-i
mezkur ile malikinden bi’l-iştira cami-i mezkura ilhak ve cami-i mezkura şimale müteveccih diğer bir
cümle kapusu küşad oluna bundan sonra hâsıl olan galle ile kütüb-i nefisine mebaliğa ve kütübhane-i
mezkureye vaz’ ve fazla-i galle vuku’ buldukça cami-i şerif-i mezkur ile derununda olan dershane ve
kütübhane-i mezkure tamirat ve malzemelerine sarf oluna. Ve zikrolunan kitablar cami-i mezkurun
haricine i’ade olunmaya deyu tayin-i şurut ve tebyin-i masarıf kuyud idüb zikrolunan değirmen ve
han ve dükkanlar hisse-i mezkureler ile menzil-i mahdud-ı mezkuru fariğan ani’ş-şevağil mütevelli-i
mezbur Ali Efendi’ye teslim ol dahi vakfiyyet üzere kabz ve tesellüm vesair mütevellilerin evkafda mutasarrıfları gibi bürheten mine’z-zaman tasarruf eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î vâkıf-ı muma
ileyh esbegâllahu ni’amehu aleyh semt-i vifakdan canib-i şikaka azim ve mütevelli-i mezbur ile husumet ve nıza’a cazim olub vakf-ı akar muhtar-ı e’imme-i ahyar olan İmam-ı Azam ve hümam-ı akdem
siracu’l-eimme kaşifu’l-gumme hazretleri indinde sahih lakin menzile-i ariyette olub şeref lüzumu
müstelzim olmağla vakf-ı mezburdan rucu’ meşru ve İmam Muammed bin Hasan eş-Şeybanî Hazretleri katında menafi’-i vakfı nefsine şartla vakıf batıl olduğuna bina’en vakf-ı mezburdan rucu’ ve zikrolunan değirmen ve han ve dükkanlar hisse-i mezkureleriyle menzil-i mezkuru kel-evvel mülküme
istirdad iderim diyecek mütevell-i merkum cevaba tesaddi edüb eğerçi hal bast olunan minval üzere
olduğu cay-i işkal değildir lakin arif-i Samedani Ebu Yusuf şehir bi-İmami’s-Sani hazretleri katında
vâkıf mücerred vakaftu demekle ve İmam Muhammed bin Hasan Şeybani katında teslim ile’l-mütevelli olmakla vakf-ı mezkur sahih ve lazım oldu deyu, red ve teslimden imtina ile huzur-ı şer’i şerifde
müterafi’an ve her biri mübteğasınca fasl u hasme tâlibân olduklarında canib-i şer’i şerifden dahi
tarafeynin edillesine nazar ve mubtil-i hayr olmakdan hazer birle alimen bi’l-hilâfi’l-cârî beyne’l-eimmeti’l-eslâf vakf-ı mezbur sahih ve lazım oldu. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.
Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’s-salih min şehri Şabani’l-Mu’azzam li-sene erba’a ve selase mi’e
ve elf. (3 Şaban 1304)
ŞUHUDU’L-HÂL;
-Sarıcalızâde Hasan Efendi bin Mehmed Ağa,
-Mesud Efendi bin Hasan Efendi,
-Necizâde Haşim Efendi bin Burhan Efendi,
Kayd mukabele olunmuşdur.
Kâtibbaşı Mahkeme-i şer’iyye Süleyman.
Numro 476
Yalnız iki yüz yetmiş altı guruş on para harcı alınacakdır.
Yalnız iki yüz yetmiş altı guruş on para teslim-i sanduk olunmuşdur.
Fi 16 Temmuz 303
Emin-i Sanduk
Mehmed Şerif
— 65 —
— 66 —
— 67 —
Abdurrahman Efendi (Büyük Kütübhane) Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 56. sayfasının
51. sırasında kayıtlı Kilis ulemasından, Mustafazâde, el-Hâc, “Abdurrahman Efendi (Büyük Kütübhane) Vakfı”na ait 1174 H. (1760 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
Büyük Kütübhane ve Cami-i Kebir Dersiâmlık Vakfiyesi.
Hamd-i bî-had ve bî-inha ve sipas-ı bî-kıyas lâ yu’ad vela yuhsa el-cenab-ı vâkıf habaya-yı esrar-ı
kâffe-i kainat ve metla’-i serair-i zamair-i amme-i mahlukat olan sani’-i kârhane cümle-i mevcudat
hazretlerine olsun kim; kamet-i hılkat-ı beni ademi hil’at-ı fahire ve havas-ı libas-ı zahire “le-kad halekne’l-insane fi ahseni takvim” ile müzeyyen ve mümtazi’l-husus edüb bevatın-ı selamet mevatın-ı
ehl-i kulubu ziver-i beyan “Yevme la yenfe’u malun vela benun illa men etellahe bi kalbin selim.” ile
taran-ı âvar ile heyet-i hulus itmişdir. Cellet azametuhu ve alet kelimetuhu ve sad hazer (Bir kelime
okunamamıştır) kuruni ve pişkârdır hayat-ı icabet hitam-ı bî-payan ol ba’is-i icar-ı zemin ve asuman-ı
eflak-ı sultan serir-i ekalim levlake fatiha-i ğanca-i tevakku’-i nizam din-i İslam hatime-i küruh pireşkuh enbiya-i izam aleyhisselam şem’-i şebbi esra imam-ı cümle-i enbiya ve asfiya mahzen-i esrar-ı melekut pervedar-ı harem sera-yı bezm-i ceberut kadem-i sidre-i menteha vasıl-ı serabut kabe
kavseyni ev edna sultan-ı her du sera şefi’-i ruz-ı ceza Habib-i Hüda Muhammedeni’l-Mustafa aleyhi
mine’t-tahiyyat ezkaha ve minet teslimat evfaha hazetlerinin ruh-i pâk ve merkad-ı şerefnaklerine
olsun kim; zuhur-ı zafername-i risalet ve nübüvedde edyan-ı sabıkın nazm-ı ve nesr-i tomar hakrinin
menşur âyât-ı beyyinat-ı Kur’an ile mensuh ve âyin-i selefin taraf-ı ve tavr-i amellerin nur-ı mu’cizat-ı Furkan ile memsuh edüb ümmetini “ve ma kane’l-lahu li-yu’azzibehum ve ente fihim.” nass-ı
kerimiyle tebşir ve rah-ı hidayetine sirac-ı münir olmuşdur ve tuhaf-ı tahiyyat safiyat bî-ğayet âl ve
ashab-ı kiram-ı illiyin makamlarına hususen ol sipehsalar-ı din-i mübin ve hadiyan-ı tarik-i yakin
olan çaryâr-ı güzin ve hulefa-i raşidin hazretlerine olsun kim; her biri sema-i se’adette necm-i Hüda
ve cami-i hâkında menba’ ve mukteda olmuşdur “ve kullü men kane mensuben ileyhim selamellahi
mecmu’an aleyhim.”
EMMA BA’DU; işbu kitab-ı mekin nikab ve hitab-ı müstetabın tastir ve tesciline bais oldur ki;
çünki ula-yı menşur âlim-i unvan âyet “Küllü men aleyha fan” ve ber bahr-i fenada yerlidir. Cümle halk
andan idiler keza güzar-ı berk-i rabıt kenan göçer âher olsalar cümle revanı revanana geda ve ne şah
ve mir kalur mir ve bir akimet-i hemmene cihan-ı müfad muhaffeti üzere dar-ı dünya cay-ı fena ve
derd ve ina ve güzergah-ı pay ve geda olub “Küllü şey’in hatikun illa vechehu.” mantuk-ı şerifince bala-yı âlem ola ve teşeyyüb-i saha-i aryada olan her çiz fakir ve hakir takdir-i hayyi kurbet bera-yı tebdil
ve tağyir olmağla mü’esses-i kârhane-i fıtrat ve müşeyyid-i kaşane-i hil’at esas-ı mezac-ı mahlukatın
ve sun’-ı suver-i hulud-ı beka ve resm-i devam eylemeyüb tinet-i anamı kavaidi ihtilal-ı fena üzere
temyiz etmeğin. “Küllü nefsin zaikatü’l-mevt.” nass-ı kat’i üzere libas-ı hayat müste’arın encam-kâr
istirdadı aşikar-ı der-piş bu dar-ı fenanın neşe-i safası cefasına gayr-i mu’adil bir zıll-i zail ve hayali
batıl olduğu bedidar ve mal ve devlet ve ni’met-i isti’mali şeri’uz-zeval ve bî-karar şur-ı şur ile meşub ve
sururu sezedar ile meshub iken cerrar ve tahkikden naşi medine-i Kilis mahallatınının Meşhedlik Mahallesinde sakin umdeti’l-ulema’i’l-muhakkikin kudvetü’l-fuzalai’l-mudakkikin muhaddesi’l-ehadisin
nebeviyye varis-i li’l-varisi’l-Mustafaviyye el-fıtan et-taki ez-zeki nakiyyu sahibu’l-hayrat ve’l-meberrat eş-Şeyh Mustafa zâde el-Hacı Abdurrahman Efendi tegammedellahu bi’l-fukara’i ve celide mesvahu fi yahsi bu husnü’l-cenan sıdkun niyet ve hulus-i taviyyet ile taleben li merzatillahi Rabbi’l-a’la
hayrata talib ve hadis-i şerif-i seyyidu’l-kevneyn “İza mate ibnu Ademe inkata’a ameluhu illa min selasin ilmun yüntefe’u bihi ve veledün salihun yed’u lehu ve sadakatin cariye.” mazmun-ı münifi ihrazına rağıb olmağla ber-vech-i âti medine-i Kilis’de vaki’ şehir mabed-i kadim olan cami-i kebire yevmi tefsir-i şerif yahud hadis-i şerif yahud fıkh-ı şerif tedrisine ammizâdelerimi Şeyh Ali merhumun
evvela a’lem-i meşahir-i ulema’ efdalu cemahiri’l-fuzala’ hallal-ı müşkilatı’l-ehadis ve’l-Kur’an Keşan
kesuretu’l-âsâr ve’l-furkan vâkıfu’l-usul ve arifu’l-furu’ fatih-i ma’akid-i ma’kul ve’l-meşru’ ve mübeyyinu’l-helal ve’l-haram mümeyyizi’l-mesa’i’l- beyne’l-enam Müftü el-Hâc Mehmed Efendi meddellahu
— 68 —
zıllehu hazretleri ve ba’dehu biraderi fahru’l-müderrisin Abdullah mine’l-kiram ve ba’dehu diğer biraderi faziletlu el-Hâc Abdulkerim Efendi Hazretleri ba’dehum efendiyan-ı muma ileyhima hazretlerinin zükur evlad-ı rşad olan evladları ve usul ve furu’unun evlad-ı inaslarının zükur olan evlad-ı erşedlerine şurut eyleyub ve mezkur medrese Karazeytunu’nda vaki’ ve sabit şarken tarik-i âmm ğarben
Rabi’a Hatun mülkü kıbleten el-Hâc Abdulkerim Efendi tarlası şimalen Osman Ağazâdeler zeytununa
müntehi ve mahdud yüz yirmi eşcar zeytunu vakf edüb mezkur medreselere hâsıl olan gallesini sarf
edüb (Boşluk var.) ve mezkurları mezkur zeytunun zabtına ve tımarına mütevelli nasb itmişdim. Ve
yine Abdurrahman Efendi üç yüz on üç sehmini merhum ammim Şeyh Ali’nin zükur evladlarına ve
zükur evladları evladlarına ile’l-kıta’i’d-dehri ve mezkur kitabların zabtına faziletlu el-Hâc Mehmed
Efendi evvelen mütevelli nasb itmişdim. Saniyen biraderi faziletlu el-Hâc Abdullah Efendi ba’dehu
biraderi el-Hâc Abdulkerim Efendi’yi ba’dehu evlad-ı zükurlarının erşed olan evladlarını ve ba’de inkıraz neslihim el-iyazü bilahi min erikka’ihi ve alim ve mütedeyyin salih olanları mütevelli nasb ittim.
Ve mezkur mütevellilere Karazeytunluk kurbunda iki şünbül isti’ab iden tarlamı şarken Haleb Ağası
kıbleten Seyyid Hasanoğlu şimalen Fatmanoğlu tarlası garben vadi ile mahdud olan tarlayı vakf itmişdim. Ve faziletlu Abdurrahman Efendi fevt oldukdan sonra vereseleri hemşiresi Hatice Hatun ve
Ammizâdeleri faziletlu el-Hâc Mehmed Efendi el-Hâc Abdullah ve faziletlu el-Hâc Abdulkerim Efendi ve zevcesi Fatma Hatun kendüler mülkünden Sibat Mahallesinde Kör Hüseyin Ağa Medresesinde
mezkur kitabların hatti içün bir kütübhane bina edüb tedris ve mütala’a olunub medreseden taşraya
ihrac ve ariyeten istihrac olunmaya deyu şart edüb ve mezkur kütübhaneye evvelen faziletlu el-Hâc
Mehmed Efendi’yi müderris nasb ettirin ve ba’dehu faziletlu el-Hâc Abdullah Efendi’yi ve ba’dehu
faziletlu Abdulkerim Efendi ve ba’dehu faziletlu Abdulkerim Efendi ve ba’dehu erşed-i zükur olan evladlarını ve ba’dehu erşed-i evlad olan zükurlarını ila ahiri’d-dehri ve ba’de’l-inkıraz nesluna el-iyazü
billahi akrabadan salih ve mütedeyyin olanı müderris nasb ittik eğer akrabadan vech-i meşruh üzre
bir kimesne bulunmaz ise ecnebiyyeden salih ve mütedeyyin olan müderris nasb ittik mezkur müderrisler kütübhanede yevmi tefsir veya hadis veya fıkh-ı şerif tedrisini şart ittik ve mezkur müderrislere
kendü malımızdan iki kıt’a tarla vakf ittik. Bir kıt’a bostan kurbunda yarım evlek tohum isti’ab ider.
Kıbleten âmm şimalen Molla İsmail ibni Zeynelabidin şarkan Külahcıoğlu tarlaları garben arz-ı hali
ve iki kıt’a Abdi bağçesi kurbunda yarım evlek tohum isti’ab ider. Şarkan Tomaszâde Molla Ahmed
kıbleten Haleb Ağası tarlaları şimalen tarik-i âmm ve mezkur müderrisleri mezbur tarlaların zabtına
mütevelli nasb ittik hâsıl olan gallesini ekl edüb vâkıfunu du’a-yı bi’l-hayırları ile ba’de’t-tedris yâd
edüb tedrisde ihmal itmiyeler. Ve balada zikrolunan ahkamın tesciline faziletlu el-Hâc Abdulkerim
Efendi asaleten ve biraderleri faziletlu el-Hâc Mehmed Efendi ve faziletlu el-Hâc Abdullah Efendi’ye
vekaleten talib olub ma vak’a bi’t-taleb ketb olundu.
Tahriren fi’l-yevmi’s-sabi’ ve’l-işrin min şehri Ramazan el-Mübarek sene erba’a ve seb’in ve mi’e
ve elf. (27 Ramazan 1174)
ŞUHUDU’L-HÂL;
Müfti sabık faziletlu el-Hâc Ali Efendi, Müfti sabık eş-Şeyh Hamudzâde Abdullah Efendi,
Mahdumu Mehmed Efendi, Müderris bi-cami’ Haleb Ağası,
Tevaşcızâde Hasan Efendi, Vüd-zâde Mustafa Ağa, es-Seyyid Hasan Efendi bi’l-imam Cami-i Kebir,
Ruhi Mustafa Efendi, Pirlizâde Mehmed Efendi,
Attar Molla Mustafa, Ferikoğlu Mustafa Efendi, Karındaşı Mehmed Ağa,
Aşkar oğlu Hacı Süleyman, Benli Ahmed Efendi, Nasıroğlu Ahmed Ağa,
Sabuncuzâde Mehmed Efendi, Hacı Alizâde Mehmed Efendi,
Yusuf Çelebi zâde Molla Mehmed Ali, Pür-tad zâde Molla Ömer,
Katibu’l-Huruf Molla Ahmed.
— 69 —
— 70 —
— 71 —
Adile binti Mehmed Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 54. sayfasının
49. sırasında kayıtlı Kilis’te “Adile binti Mehmed Vakfı”na ait 1310 H. (1892 M.) tarihli vakfiyenin yeni
harflere çevirisidir.
Adile binti Canbaz Mahalli Vakfiyesi.
el-Hamdulillahi’l-vâkıfı ala külli hal el-münezzehu anittağyiri ve’l-intikal ve’s-salâtü ve’s-selâmü
alâ Muhammedin el-mevsufu bi mekarimi’l ahlak ve mehasinu’l-hisal ve alâ âlihî ve eshabihi’l-aricine
ila me’arici’l-kemal.
EMMA BA’DU; tahrir-i kitab-ı müstetab ve mucib-i tastir-i hitab oldur ki; Haleb vilayet-i celilesi
dahilinde kain medine-i Kilis’de ve Arslan Mahallesinde sakine ve zatı tarif-i şer’i ile mu’arrefe sahibetü’l-hayrat ve’l-hasenat Adile binti Canbaz Mahalli bin Mehmed nam hatun meclis-i şerif-i enverde
ve mahfel-i din-i münif-i ezherde zikr-i âti vakfına li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği medine-i merkumede Neccaroğlu Mahallesi ahalisinden Kazzazzâde Ahmed Efendi in Hacı Abdusselam Efendi mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’i ve itiraf-ı sarih-i mer’i edüb vakf-ı âti’l-beyanın suduruna
değin silk-i mülk-i hakkım olub medine-i merkume civarında Aynüssemek Mantarası nam mahalde
vaki kıbleten Dokuzluoğlu Mehmed şimalen Şeyhoğlu Mahmud bin Mehmed ve şarken Nikola veled-i
Abdulmesih ve garben Tellioğlu Molla Hüseyin bin Mustafa zeytinlikleriyle mahdud ve arz-ı miri üzere makrus on yedi sak mülk zeytin eşcarımı, hasbeten lillâhi Teâlâ ve taleben li-marzati’r vakf-ı sahih
ve habs-i sarih-i muhalled ile vakf edüb şöyle şart ve tayin eyledim ki;
Ben libas-ı hayat ile mülebbese oldukça eşcar-ı mezkureye ben mutasarrıfa ve gallesini tenavul
iderim. Vefatımdan sonra hâsıl olan gallesinden eşcar-ı mezkur mehma emken tamir olunub ve ruhum içün bir kurban zebh ve fukaraya verile. Fazla galleyi medine-i merkumede Kör Hüseyin Ağa
Cami’inde malzemesine sarf oluna ve camii mezkur vakfına mütevelli olan her zaman mütevelli ola
ve eşcar-ı mezkureyi fârigan ani’ş-şevâğil mahallinde teslim eyledikde ol dahi teslim eyledi dedikde
gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î vâkıfe-i mezbure vakf-ı mezkurdan rucu’ ve ibtal-ı hayra şuru’ edüb arz-ı miri
üzere mefrus olan eşcar hükm-i menkulatın olmasıyla İmam-ı Azam ve hümam-ı efham ve İmam
Ebu Yusuf katlarında vakfiyyeti gayr-i sahih olduğundan maada vâkıf menfaat-ı vakfı nef’aten şart
eyledi surette vakıf batıl olmağın vakf-ı mezkurdan rucu benim içün meşru olmağla eşcar-ı mezkureyi ke’-evvel mülküne istirdad ederim dedikde mütevelli-i mezbur cevaba tasaddi edüb vakf-ı eşcar-ı
mütearif teslim ile’l-mütevelli olmağın vakf-ı mezkur İmam Muhammed Hazretleri katında caizdir
deyu eşcar-ı mezkureyi red ve teslimden imtina edüb huzur-ı şer’-i şerifde müterafian ve her biri mübteğasınca fasl u hasme tâlibân olduklarında taraf-ı şer’den ba’de’t-te’emül vakf-ı mezkurun ala re’y-i
men yerahu mine’l-eimmeti’l-a’lam vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzumuna hükm-i sarih-i şer’i vakfen
sarih-i mer’i olunub min ba’d vakf-ı mezkur sahih ve lazım olub muktezi ve tahvili muhal ve tebdil
ve tağyiri adimü’l-ihtimal oldu. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne
yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.
Cerâ zâlike fi’l-yevmi’t-tasi’ min şehri Şevvali’l-mükerrem li-sene aşere ve selase mi’e ve elf. (10
Şevval 1310)
ŞUHUDUL-HÂL;
- Meşhedlik Mahallesinde Molla Ali bin Çopar Necli Abdi,
- Deveciyan Mahallesinde Hacı Yusuf bin Çopar Ahmed,
- Hacı Gümüş Mahallesinden Ali bin Osman,
- Zabtiye Muşlu Abdullah,
- Ali Yazan Mehmed Kazzazzâde,
- Molla Ömer bin Hacı Mehmed.
— 72 —
Topalzâde es-Seyyid Ahmed Ağa Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 614 Numaralı Defterin 101. Sayfa, 55.
sırasında kayıtlı Kilis’te “Topalzâde es-Seyyid Ahmed Ağa Vakfı”na ait 1186 H. (1772 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
İşbu vakfiye Evkaf Umum Müdürlüğü’nün tasvîbine iktiran eden Merkez İdâre Encümeninin
20.3.1933 tarih ve 389/15 numaralı kararına müsteniden kaydedilmiştir.
El-hamdü li veliyyihî ve’s-salâtü alâ Nebiyyihî Muhammedin sallallahü aleyhi ve alâ âlihî ecmaîn.
EMMA BA’DÜ; bu vakfiyenin sâhibi ve hayrât ve hasenâtın sâhibi Medine-i Kilis mahallâtından
Sibat Mahallesi sükkânından “Topalzâde es-Seyyid el-Hâc Ahmed” nâm kimesne Meclis-i Şer‘i Enverde vakf-ı âti’l-beyâna li ecli’t-tescîl nasbettiği el-Hâc Muhyiddinzâde el-Hâc Mustafa [hazır iken]
ikrâr-ı sahîh-i şer‘î ve i‘tirâfı sarîh-i mer‘î edüp vakf-ı câi’z-zikrin Kefer Sina toprağında vâki‘ “Dolaplı
Bahce” demekle ma‘rûf bir kıt‘a bağçem ki, kıbleten yici zâde tarlası garben bur şimâlen tarîk-i âmm
şarken Şeyh Mûsâ oğlu tarlası ile mahdûd tahminen sekiz çiftlik bağçem Zoppun Pınarından beher
adamda (?) bir gün ve bir gece ve Çatal Berd Pınarından (…..) adamda (?) bir gün ve bir gece hakkı
şürbile hasbeten li’llâhi Te‘âlâ ve taleben li merdâti Rabbihi’l-a‘lâ vakf-ı müebbed ve haps-i muhalled
edüp şöyle şart eyledim ki:
Mâdem ki kendim libâs-ı hayat ile mülebbes olam mezkür bağçeye kendim mutasarrıf olam ba‘de
vefâtî sulbî oğullarım es-Seyyid Mustafa ve es-Seyyid Osman evlâdiyet ve meşrûtiyet üzere mutasarrıf olalar ve ba‘de vefâtihimâ alâ tarîki’l-irs evlâdları ve evlâd evlâdları batnen ba‘de batnin ve karnen
ba‘de karnin li’z-zekeri misli hazzı’l-ünseyeyn mutasarrıf olalar ve merkum oğullarının evlâdlarından
ve evlâd evlâdlarından ve insefel bir kimse bulunmaz ise kızlarım ve evlâdları evlâd evlâd evlâdları şurût-u mezkûr üzere mutasarrıf olalar ve ba‘de’l-inkıraz neûzü bi’llâh min kahri’l-feyyâz mezkür
bahçenin gallesi Medine-i Münevvere ve Ravza-i Mutahhere fukarasına irsal oluna ve zürriyetimden
mutasarrıf olanlar beherine rûhum için gallesine göre bir kurban alup zebhedeler deyyû vakf ve haps
ve hatm-i kelâm ve mütevelli-i mezbûra teslimden sonra;
Vâkıf-ı mûmâ-ileyh kelâmını semt-i âhere atfedüp “vakf-ı akar İmâmı Ebû Hanîfe-i Kûfî rahmetu’llâhi aleyhi’l-vâfî indi şeriflerinde luzum-ı gayri vâki‘ olmağın vakıfdan rücu‘ yine mülküme idhâl
ederim.” Mürâfa‘a-i şer‘î olduklarında mütevelli-i mûmâ ileyh cevâbı bâ savâbında “vakf-ı akar eğerçi
imâm-ı müşârün ileyh katında luzûmu ma‘dumdur ve lâkin imâmeyni hümâmeyn İmâm-ı Ebû Yusuf
ve İmâmı Muhammed hazretleri indlerinde luzûmu vâki‘ rucû‘u gayri sahihdir” deyû hüküm talep ettiğinde hâkim-i muvakkı-i sadr-ı kitâb imâmeyni humâmeyn kavilleri üzere cânib-i vakfı evlâ ve ahrâ
görmeğin evvelâ vakf-ı mezbûrun luzûmuna sâniyen sihhat vukû‘una hüküm etmekle mahkum bih
olup tebdîli tağyîr mümteniu’l-ihtimâl oldu “fe men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe inne mâ ismühû
ale’llezîne yübeddilûnehû inne’llâhe semî‘un alîm”
ve ecrü’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-kerîm. Hurrire zâlike fî nısfı Muharremü’l-haram li seneti sitte ve
semânîne ve elf. (15 Muharrem 1086)
— 73 —
Topalzâde es-Seyyid el-Hâc Ahmed Vakfı
614 numaralı defterin 101. sayfa 55. sırasında kayıtlı Kiliste “Topalzâde es-Seyyid el-Hâc Ahmed
Vakfı”na âit 1086 tarihli vakfiyenin yeni harfli yazılımından alınan sûrettir.
İşbu vakfiye Evkaf Umum Müdürlüğü’nün tasvîbine iktiran eden Merkez İdâre Encümeninin
20.3.1933 tarih ve 389/15 numaralı kararına müsteniden kaydedilmiştir.
El-hamdü li veliyyihî ve’s-salâtü alâ Nebiyyihî Muhammedin sallallahü aleyhi ve alâ âlihî ecmaîn
Emmâ ba‘dü bu vakfiyenin sâhibi ve hayrât ve hasenâtın sâhibi Medine-i Kilis mahallâtından Sibat Mahallesi sükkânından “Topalzâde es-Seyyid el-Hâc Ahmed” nâm kimesne Meclis-i Şer‘i Enverde
vakf-ı âti’l-beyâna li ecli’t-tescîl nasbettiği el-Hâc Muhyiddinzâde el-Hâc Mustafa [hazır iken] ikrâr-ı
sahîh-i şer‘î ve i‘tirâfı sarîh-i mer‘î edüp vakf-ı câi’z-zikrin Kefer Sina toprağında vâki‘ “Dolaplı Bahce”
demekle ma‘rûf bir kıt‘a bağçem ki, kıbleten yici zâde tarlası garben bur şimâlen tarîk-i âmm şarken
Şeyh Mûsâ oğlu tarlası ile mahdûd tahminen sekiz çiftlik bağçem Zoppun Pınarından beher adamda
(?) bir gün ve bir gece ve Çatal Berd Pınarından (…..) adamda (?) bir gün ve bir gece hakkı şürbile hasbeten li’llâhi Te‘âlâ ve taleben li merdâti Rabbihi’l-a‘lâ vakf-ı müebbed ve haps-i muhalled edüp:
Şöyle şart eyledim ki:
Mâdem ki kendim libâs-ı hayat ile mülebbes olam mezkür bağçeye kendim mutasarrıf olam ba‘de
vefâtî sulbî oğullarım es-Seyyid Mustafa ve es-Seyyid Osman evlâdiyet ve meşrûtiyet üzere mutasarrıf olalar ve ba‘de vefâtihimâ alâ tarîki’l-irs evlâdları ve evlâd evlâdları batnen ba‘de batnin ve karnen
ba‘de karnin li’z-zekeri misli hazzı’l-ünseyeyn mutasarrıf olalar ve merkum oğullarının evlâdlarından
ve evlâd evlâdlarından ve insefel bir kimse bulunmaz ise kızlarım ve evlâdları evlâd evlâd evlâdları şurût-u mezkûr üzere mutasarrıf olalar ve ba‘de’l-inkıraz neûzü bi’llâh min kahri’l-feyyâz mezkür
bahçenin gallesi Medine-i Münevvere ve Ravza-i Mutahhere fukarasına irsal oluna ve zürriyetimden
mutasarrıf olanlar beherine rûhum için gallesine göre bir kurban alup zebhedeler deyyû vakf ve haps
ve hatm-i kelâm ve mütevelli-i mezbûra teslimden sonra;
Vâkıf-ı mûmâ-ileyh kelâmını semt-i âhere atfedüp “vakf-ı akar İmâmı Ebû Hanîfe-i Kûfî rahmetu’llâhi aleyhi’l-vâfî indi şeriflerinde luzum-ı gayri vâki‘ olmağın vakıfdan rücu‘ yine mülküme idhâl
ederim.” Mürâfa‘a-i şer‘î olduklarında mütevelli-i mûmâ ileyh cevâbı bâ savâbında “vakf-ı akar eğerçi
imâm-ı müşârün ileyh katında luzûmu ma‘dumdur ve lâkin imâmeyni hümâmeyn İmâm-ı Ebû Yusuf
ve İmâmı Muhammed hazretleri indlerinde luzûmu vâki‘ rucû‘u gayri sahihdir” deyû hüküm talep ettiğinde hâkim-i muvakkı-i sadr-ı kitâb imâmeyni humâmeyn kavilleri üzere cânib-i vakfı evlâ ve ahrâ
görmeğin evvelâ vakf-ı mezbûrun luzûmuna sâniyen sihhat vukû‘una hüküm etmekle mahkum bih
olup tebdîli tağyîr mümteniu’l-ihtimâl oldu “fe men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe inne mâ ismühû
ale’llezîne yübeddilûnehû inne’llâhe semî‘un alîm” ve ecrü’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-kerîm. Hurrire zâlike fî
nısfı Muharremü’l-haram li seneti sitte ve semânîne ve elf 15 Muharrem 1086
*********************************
— 74 —
Ahmed Subuhi Dede Efendi bin Ahmed Efendi Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 1759 Numaralı Defterin 254. Sayfa,
151. sırasında kayıtlı Kilis’te “Ahmed Subuhi Dede Efendi bin Ahmed Efendi Vakfı”na ait 1317 H. (1899
M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
Kilisde Esseyyid (Ahmed Subuhî) vakfına aid vakfıyenin örneğidir.
PUL : II Mart 339
Kilis kazası mahkemei şer’iyesinin resmi Mührü olup İmza : Mehmed Vakıf.
El-Hamdü. lillahillezi eazze havassa ibadihi bi sarf-ı emvalihim ila envâil hayrat ve eanehüm alektisabi esnafil mehamidi vel-meberrât vessalâtü ves-selâmü ala rasulihî ve nebiyyihi Muhammedin
hayril beriyyat ve ala Alihi ve ashabihî ilâ yevme yestezillül-merü tahtes-sadekat.
EMMA BA’DÜ; işbu vakfıyyei celilüşşan ve ceridei bediul-ünvanın tahrir ve inşasına badi ve tastir
ve imlasına daî oldur ki filasıl merkezi vilâyeti celile bulunan mahruse-i Halebüş-şehbanın Cübbü
esedullah mahallesi ahalisinden olup el-hâletü hazihi vilayeti mezkure dahilinde kain medine-i Kilisde Tekke Mahallesinde vaki dergahi mevlevide emini tarikati Aliyyei celulül milleti veddin sultanül
arifin ve bürhanül aşikîni hazreti Mevlâna üzere sadri nişini seccâdei irşad olan sahibül hayrat ve
rağibül hasenat esseyyid Ahmed Subuhi Dede efendi ibnil merhum Ahmed efendi meclisi şer’i şerifi
şamihul imad ve mahfili dini münifi rasihul evtadda zikri ati vakfına li-eclit-tescili itmamı emril-vakfı
vet-tekmil mütevelli nasb ve tayin eylediği Emin Çelebi zâde Abdünnafi efendi ibni Mustafa Ağa nam
kimesne mahzarında ikrarı sahihi şer’i ve itirafi sarihi mer’i edüp zikri atî vakfın sudurine değin silki
mülki sahihimde münselik ve muntazim Medine-i merkumede Bedestani Kebirde Unhanı denmekle meşhur Han civarında vaki kıbleten han-ı mezkûr ve şimalen tariki am ve şarkan Canbulad vakfı
dükkan ve ğarben Sezai efendinin kerimesi Siret hanım dükkânı ile mahdud ve şimale müteveccih
bir bab ve kezalik Hani mezkûr civarında ve Bedesten deruninde kıbleten tarik ve şimalen yahudi
Şumil veledamiki ve şarkan Halebli Hacı Farisi oğlu Ahmed dükkânları ve ğarben harabe Canbulad
vakfı ile mahdud ve birbirine muttasıl kıbleye müteveccihan iki bab ve yine mezkûr dükkanlar kurbinde kâin kıbleten tariki am ve şimalen mezkûr Canbolad harabesi arsa-i haliye ve şarkan ve şimalen
Canbolad vakfı dükkânlar ile mahdud kıbleye müteveccih bir bab ki ceman dört bab dükkanlarda olan
nısıf hisse-i şayialarımı ve yine mezkûr Tekke mahallesinde vaki dergahi mesture mülasık tahdidden
müstağni mezkur dergaha yani Mevlevihane tekkesine senevi altıyüz kuruş mukatealu bi hisabi terbiî
Dörtyüz zira vakıf arsa üzerine ber vech-i milkiyyet bina etmiş olduğum ğarbe müteveccihun sekiz
bab ve şimale müteveccihûn üç babki cem’an onbir bab Dükkân ile şimale müteveccih bir bab kahvehaneyi ve yine mezkûr Tekkenin semahanesine mülasık ve ciheti şimalisinde vaki kıbleten mezkûr
semahane ve şarkan ve şimalen tariki has ve ğarben Tekke-i mezkurenin kıbleye müteveccih hücreleri
ile mahdud ve arsanın nısfı senevi Oniki kuruş mukatea ile Tekke-i mezkûrun vakfı ve nısfı diğeri
şayian mülkim olduğu halde tam arsa-i mezkure üzre bina eylediğim yedimde müstekillen malım ve
mülkim olan büyuti müteaddideyi müştemil menzilimi ve kezalik tekke-i mezkûrenin ciheti şarkisinde vaki kıbleten tariki am ve şarkan bazan kendu mülk menzilim ve bazan müteveffa tüccar Hâcı
Derviş vereseleri ve şimalen sarafik oğlu Halil bin Hüseyin menzilleri ve garben mezbur tekkenin
havli sahasiyle mahdud ve mümtaz emlakini müteaddideyi müştemil el-haletü hazihi sakin olduğum
bir bab milk menzilimi cemii tevabi ve levahiklariyle ve tekkei mezkûr semahanesi deruninde imal ve
tahsis eylediğim kütübhane (iki kelime yırtıkdır.) mahkemede işbu vakfıyyenin kaydı zeylinde isimleri muharrer ikiyüz nüsha ve ikiyüz otuz cildden ibaret milk kitabları hasbeten lillahil müteâl ve taleben li-merzati fi küllil ahval vakfı sahihi şer’i ile müebbed ve habsi sarihi mer’i muhalied ile vakf u
habsedüp şöyle şart ve tayin eyledim ki;
Mezkûr dekâkin ve kahvehane ve mezkûr Semâhanenin şimal cihetinde olan menzil hasbema
— 75 —
cerel âde ba yedi mütevelli icarei mutade ile ahere icar olunup ber vechi meşruh icareden hasıl reyiden
badat-tamiri vet-termim fazla galleden cihati hamseki Mütevelli Hafızı kütüb ve türbedar ve îmam
ve meydancı bulunan zevatlardan herbirlerine şehrî otuz kuruş verile ve vazifei mersumeleriyle sulbi
oğullarımdan ekberi mütevelli ve madunu Hafızı kütüb ve anın dahi sağiri Türbedar ve anın dahi
madunu İmam ve asğarı meydancı ola ve fazla kalan galleden evvelâ beher sene şehri Rabiul evvelin
onikinci Günü Tekke-i mezkûrede Mevlidi şerifi nebevi kıraet etdirilüp mutad olan masarif ifa oluna
fazla kalur ise beher sene leyle-i miracda miraciye kıraet ile malzemesine sarfoluna andan dahi fazla
kalur ise tekke-i mezkûreye tevarüd eden fukara ve dervişanın it’âmiye ve malzemei sairelerine sarf
oluna evlâdi sulbiyyemden ve ahfadımdan vefat edüp hidmeti lazıması muattal kaldıkda evlâd ve ahfadımdan kimse kalmaz yahud bulunur da erbab olmazlar ise ecanibden ehil ve erbabına tevcih oluna
ve zikrolunan Kitablardan müracaat edenler müstefid olup ledel-iktiza harice verilmek lazım gelürse
rehini kavi ve kefili melî ve ikisinin biri olmadıkça harice çıkarılmaya ve derece-i rabiada zikr olunup
sakin olduğum menzili mahdudi mezkurda evlâdi sulbiyyem sakin olalar eğer birisi sakin olmak ister
ise diğerlerine bedeli icarını vere ve evlâdi sulbiyyemin vefatında evlad ve ahfadım mevcud iken ahari
sakin olmaya eliyazü billah evlâd ve ahfadım munkati oldukda Tekke-i mezkûreye şeyh olan kimse
sakin ve mutasarrıf ola ve müruri eyyam ve küruri avam ile vakfa fütur ve gallatına kusur terettüb
edüp şarti mezkûreye riayet müteazzir olur ise süknaya meşrut olan menzil dahi icar olunup bedeli
icaresi salifü’l-beyan vakıflar gallesine zam ve ilâve oluna ve el-iyazü billah işbu Kilis mevlevihanesi
harab ve müstağna anh olduğu halde ğallei vakıf Kilis kasabasına en akreb olan Mevlevihane fukarasına bulunmaz ise Konyada hazreti mevlana kaddesellahü sirrehülaziz efendimizin dergahi fukarasına
eliyazü billahi tealâ orada müstağna anh olur ise Haremeyniş-şerifeyn fukarasına irsal oluna ol dahi
müteazzir olur ise Kilisde bulunan mekatiblerin Muallim ve sıbyandan fukaralarına sarf oluna ol dahi
müteazzir olur ise Hakimül vaktin re’yiyle beldenin Müslimin fukarasına sarf oluna madem ki arsai
bedenim ve halvet sarayi kalbim şemi ruhle tabnak olsa tevliyeti mezkûre ve vazaifi mezkûreleri icraya ve nasb ve tayinine evvelâ ben mutasarrıf olub ğallei umuri evkaf ve kâffei mesalihi mukteziyye
yedimde ve meşiyyetinde ola vel-hasıl her an münferid ve müstekil ve müstebid olup umuruma kimse
müzahim ve mani ve münazi ve müdafi olmaya ve nakdi giranmayei umri azizi hazinedari ervaha
teslim etdikden sonra tevliyeti mezkure ve hidemati mevsufe vazifei mersumeleriyle alâ mâ zükire evlâdi sulbiyyem ve badehu neslen bade neslin ehil ve erbab olan ahfadım şartı mezkûr üzre mutasarrıf
olalar el-iyazu billahi tealâ münkariz olduklarında yahud nâ ehil olduklarında Medine-i merkumede
icrayi ahkâmi dini mübin ve ihyai alami şeri metin eden kadı ve müftü efendiler hazratının re’yi münir ve tedbiri müstenirlerine müfevvaz ola deyu tayin ve tahsisi şart ve kuyud ve tensisi ukud birle
hatmi kelam ve istifa-yi meram etdikden sonra bilcümle zikrolunan dekâkin ve kahvehane ve menzil ve kütübi mevsufei mezkûreleri fariğan aniş-şevağil mütevellii mumaileyhe teslim eylediğimde ol
dahi vakfıyyet üzre bittevliye kabız ve tesellüm edüp sair evkaf ve mütevelliyanı eslâf gibi tasarrufu
tam ve riâyet merasimi şart ve kuyuda sarf ve ihtimam eyledi dedikde gibbet-tasdikiş-şer’i emri vakıf
temam ve hali teslim encam bulmuşken vâkifı mumaileyhi esbeğallahü niamehu aleyh semti vifakdan
canibi hilafa sülük ile vakfı mezkûrdan rücu ve mütevellii merkum ile husumet ve nizaa şuru edüp
evvela vakfı akar mefhari eimme-i kibar olan îmamı Azam ve hümami efham siracül-milleti veddin
üstadül eimmetil müctehidin Ebi hanife Numan bin sabitül kûfi cuziye bilhayri ve kûfî hazretlerinin
mezhebi hatir ve re’yi münirlerinde sahih lakin gayri lazım ve saniyen vakfı menkulün yine imamı
müşarün ileyhin içtihadı üzre ademi cevazı mahallinde tasrih buyrulduğuna binaen vakfı mezburdan
rucu edüp zikri murureden dekâkin ve kahvehane ve menzil ve kütübi mevsufei mezkûreleri kelevvel
mülkime istirdad ederim dedikde mütevellii sühansaz cevabi ba sevaba âğaz edüp egerçi hal balada bastolunan minval üzre olduğu cayi işkâl değildir lakin arifi samedani Ebuyusufüş-şehiri bil-imamis-sani rahimehüllahü indinde vâkıf mücerred : VAKAFTÜ: demekle ve imamı salis Muhammed
ibni Haseniş-Şeybani rahimehüllahü tealâ katında teslim ilel mütevelli ve te’bid zikriyle Akarın vakfı
lazım olduğu gibi kezalik İmamı salisi müşarün ileyh hazretlerinin re’yi münirleri üzre vakfı kütübün
sihhati mahallinde tasrih olunmağın red ve teslimden imtina ederim deyu huzuri şeride müterafian
ve herbirleri mübteğasınca faslü hasme taliban olduklarında kıbeli şeriden badet-teemmül temhidi
kavaidi hayrı evlâ ve teşyidi mebanii vakıf ahra görülmekle tarafeynin kelâmına nazar ve mubtili hayır
olmaktan hazer olunup âlimen bilhilafi beynel eimmetil eslâf muraiyyen bicemii mâla büdde minhü
— 76 —
filhukmil evkaf ala kavli men yerahü minel eimmetil müctehidin rizvanullahi tealâ aleyhim ecmain
akarati mezkûrun ve kütübi mezburelerin bilcümle vakfıyyetinin sihhat lüzumuna vâkıfı mumaileyh
mahzarında hükmi sahihi şer’i ve kazai sarih-i mer’i olunmağın vakfı mezbur sahih ve lazım ve habsi
sarih ve mutehattim olup min bad nakz ve tahvili muhal ve tebdil ve tağyiri adimul ihtimal oldu. “femen beddelehu badema semiahü feinnema ismuhu alellezine yubeddilünehu innallahe semiun Alim”
ve ecrü’l-vâkıfı alel-hayyil cevadil kerim.
Cera zalike ve hurrire cera zalike ve hurrire fil-yevmis-sani vel-işrin min şehri Saferil hayr li-sene
seb’ate aşer ve selase miete ve elf. (22 Safer 1317)
Pul
11 Mart 339 Kilis şeriyye Mahkemesinin resmi mührü olup imza kadı Ve Başkatib Mehmed vakıf.
Albistanlı karpuz zâde şeyh Ahmed Efendi. Şeyh Efendi zâde Mustafa Vakıf Efendi. Şeyh Efendi
zâde Mehmed vakıf kilakeşçi zâde Halil Efendi ibni Ali İcra mübaşiri Albistanlı Hacı Osman Efendi
Huranlı naif ibni Hamişu. Mamad Ağa zâde Hacı Yahya oğlu Neccar Mehmedin oğlu Mehned.
Kadı Derviş Efendi zamanına aid sicilli mahsusundan mahreç suret olup aslına mutabıkdır. Numaro :414 Sahif :361
Zabıt Katibi imza. Okunamadı .
İşbu vakfıyye İdare meclisinin 2I/II/94I tarihli ve 793/727 sayılı kararı uyarınca kayıd ve tescil olunmuşdur. 19/1/942
— 77 —
Seyyid Ahmed Subuhi Dede Efendi bin Ahmed Efendi Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 1759 Numaralı Defterin 253. Sayfa
150. Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Seyyid Ahmed Subuhi Dede Efendi bin Ahmed Efendi Vakfı”na
ait 1341 H. (1922 M.) tarihli ilam’ın yeni harflere çevirisidir.
Kilis’de es-Seyyid Ahmed Subuhi Vakfı’na aid ilâm’ın örneğidir.
Sahife:1
İlâm’ı şer’i suretidir.
Deri devletmedara arzı daii gemineleridir ki;
Kilis kazasının Tekke Mahallesinde vaki Mevlevi Dergâh-ı Şerifi’nin postnişini ve dergâh-ı şerife
meşrut ve 13I7 sene-i hicriyesi şehri Saferi hayriyesinin yirmi üçüncü günü tarih ve 414 Numaralı ve
Kilis mahkemei şeriyyesinde mukayyet vakfıyei mamulün bihasında ve gerekse 1328 senei hicriyesi
şehri rabiul ahirinin yirmi altıncı günü tarih ve 463 numaralı hamişinde muharrer ve mestur dekakin
ve kahvehane ve menzil ve kütüb ve sairenin asıl vâkıfı marufüzzat mahallei mezkûreden el-Hâc Şeyh
Subuhi efendi ibni Ahmed efendi Buşi zâde kazai mezkûr mahkemei şeriyyesinde meclisi şeri şerifde
mahallei mezkûreden keza marufüzzat sulbi oğlu esseyyid Abdülğaniy efendi ibni mumaileyh şeyh
Subuhi dede efendi mahzarında kemali akil ve sihhatde olduğu halde bittavi verriza ikrari sahihi şer’i
ve itirafi sarihi mer’i edüp balada zikri mesbuk vakfıyei mamulün bihanın natık olduğu üzre kendi
tarafından vakfolunan menzil ve dekâkin ve kahvehane ve kütüb ve sairenin tevliyeti ben hayatda
oldukça nefsime şart ve bilcümle erbabi vazaifin azil ve nasb ve tayini dahi kendi elimde olmağla işbu
hazırı mumaileyh sulbî oğlum Abdülğaniy Efendide liyakat ve dirayet gördüğümden mumaileyhin
işbu tarihi vesikadan itibaren şehrî ikiyüz kuruş vazife ile hafızı kütüblüğe tayin eylediğim gibi evkafı
mezkûrenin dahi tevliyetini şehri ikiyüz kuruş vazife ile mumaileyh esseyyid Abdülğaniy Efendiye
kabuluna mukarin tayin eylediğimden ciheteyni mezkûreteynin mumaileyh uhdesine vazifei mezkûresiyle tevcih ve yedine bir kıt’a berati şerifi Alişan sadaka ve ihsan buyrulmak ricasını deri devlet medara arz ve İlâm olunmasını taleb ederim deyu mumaileyh Abdülğaniy Efendinin tasdik ve ikrarına
mukarin ikrar ve itiraf etmekle mübrez vakfıye ledel mütalea mazmunu ve mukarrer ve vakıfı mumaileyh şeyh Subuhi Dede efendinin ber vechi muharrer takriri meşruhuna mutabık ve Kilis mahkeme-i
şeriyyesinde mukayyed ve tarihi mezkûr ile müverrah şübhe-i tezvir ve tasniden salim ve mucebiyle
Amel caiz olur vesaiki şeriyyeden madud olduğu görülmekle mucebince evkafı mezkûrenin tevliyet
ve hafızı kütüb cihetleri şehrî ikişeryüz kuruştan cem’an dörtyüz kuruş vazife ile babası ve vâkifi mumaileyh Şeyh Subuhi Dede efendinin tayin eylediğinden işbu baisi vesika esseyyid Abdülğaniy Efendi
daileri uhdesine tevcih ve yedine bir kıt’a berati şerifi Alişan sadaka ve ihsan buyrulmak recasiyle deri
devlet medara arz ve İlâm olundu.
el-Emru li-men lehül-emr fil-yevmis-sadisi vel-işrin min şehri Saferil-hayr li-sene ihda ve erba’ine
ve selâse miete ve elf. (26 Safer 1341)
Kilis Kadısı
Resmi mühür Kilis kazası mahkeme-i şeriyyesi.
Hüseyin Hami
Badel-kayıd mukabele olunmuşdur.
Sahife No. 147 280
Elinde mevcud aslı gibidir.
Sahihi Zabıt ceridesi sahife 304 No. 145
PUL 30/5/941
Mahalli Vakıflar me’murluğunun resmi mührü İmza: Okunamadığı.
No: 280 : Tarihi: 17/10/538.
— 78 —
Bu ilâmı’n hem şeriyye defterindeki kaydına ve hem de Abdülğaniy Gündüz’ün elinde bulunan aslına
mutabık bulunduğu tasdik olunur. 3/7/941.
PUL :
T:C:Kilis mahkeme-i asliye
Hukuk dairesinin resmi mührü imza: okunamadı.
İdare Meclisi’nin 21/11/941 tarihli ve 793/727 sayılı kararı uyarınca kayıd ve tescil olunmuşdur. 19/1/942
— 79 —
— 80 —
— 81 —
Şeyh Hasan Attar Camii Vakfı
Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi
Şahsiyet Orj. 168-342sr. Şeyh Hasan Attar Camii Vakfı
Aded Umum Nev‘ Cihat Vazaif ve Muhassasat Esami-i Mutasarrıfan
Ber vechi hesabi
Ba hatt-ı hümayun
343
Hitabet
Tevcih Tarihi
‘Arz1196 26 Receb sene 334
müceddiden kaydile İshak Efendiye tevcih olunmuşdur.
Vakıf İsmiyle Hayrat Müberratının Muhâl
Ve Mevakı’ı
Kilis’te Hasan Attar Camii vakfı
Şart-ı Vakıf
Atik Esâmi Defteri
32---sur 1652 müceddid
Vukuat
Mumaileyhin vefâtile mahlulinden Çolak Alizâde Mehmet Efendiye ba hatt-ı hümayun tevcih olunmuşdur. 7 Rabiü’l-evvel sene 335 Arz 1235 ---sur 32/5146
— 82 —
— 83 —
— 84 —
— 85 —
Akcurun Camii Şerifi Vakfı
Aded-i Umumi:602
Nevi-iHızmet: İmamet
Mahal-i Hızmet:
Vezaifat ve mahsusat-ı esami-i mutasarrıfat: Yevmi dört akçe vazife iledir.
Tevcih Tarihi: 15 Ramazan sene 1236
Vakıfı ismiyle hayrat ve müteberranın mahal ve mevkii: Salih bin Ahmed ve Mehmed Sadık bin Hüseyin
Atik esas defteri:
Şart-ı vakıf: Kilisde Kızılca Mahallesinde vaki Akcurun Cami şerif vakfı.
Cihet-i mezkure-i merkume mumailyhimanın vefatlarıyla mahlulünden ikfa’ ve iktizaya Abdurrahman efendiye ferman-ı ali hususi 69/1333 fi 28 cemaziyülahır sene 1279.
Bu camide 1333 dan beri müezzin ve kayyum bulunan Mustafa kesicinin Mahalli T. Enc. 14-11-949
gün ve 11 yazılı kararı makama 26-4-950 g. Onayı ile daimi mezuniyete sevk edilmiştir.
K/950/1094, T.K/273.
— 86 —
— 87 —
— 88 —
— 89 —
Eş-Şeyh İsa Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 51. sayfasının
44. sırasında kayıtlı Kilis’te “eş-Şeyh İsa Vakfı”na ait 1081 H. (1670 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere
çevirisidir.
Medine-i Kilis mahallatından Kızılca Mahallesi sakinlerinden İsa bin Ali nam kimesne mahfel-i
kazaya gelüb takrir-i kelam ve tayin-i meram edüb tarih-i kitabdan kırk sene mukaddem babam müteveffa-yı mezbur hali hayat ve kemal-ı sıhhatinde kendi silk-i mülk-i sıhhatinde olub A’zaz Nahiyesinde vaki Oylum karye toprağında Kefersina suyu üzerinde rakib olan değirmen nısfı ve kurbunda
vaki olub şarken nehr-i cari garben bostan arkı ve kıbleten ve şimalen tarik-i âma müntehi tahminen
beş şümbül tohum isti’ab ider bir kıt’a hadikasını ve yine karye-i mezkure toprağında vaki olub kıbleten Kara Hüseyin ve şarkan Debbağ Ali ve şimalen Seyyid Salih ve garben Mustafa Paşa mülkleriyle
mahdud (Bir kelime okunamadı.) altı yüz tiyek üzüm bağı hasbeten lilahi teâlâ ve taleben li-marzatillahi’l-a’la kendi sulbi evladına ve evlad-ı evladına ve evlad-ı evlad-ı evladına batnen ba‘de batnin ve
karnen ba’de karnin vakıf ve habs eyleyüb şöyle şart eylediği;
Madem ki kendi hayattadır mutasarrıf olub ba’de vefatihi evlad-ı zükurunun erşedi vakf-ı mezbure mütevelli olub zükurları ile mezburun rub’unu ale’l-yevm mutasarrıf olub inaslarına vakf-ı mezkurun hâsıl olan rub’undan senede beş guruş verile ve ba’de inkırazihim ve tahlidi’l-arz min zükurihim
ve inasihim Medine-i Münevvere ala sakiniha efdalu salat ve ekmeli tahiyye fukarasına vakıf ola deyu
habs ve teslim-i mütevelli rucu’ ve hüküm ve ala ma hüve’l-meşhur beyne’l-ulemai’l-fuhul oldukdan
sonra ma’mulün biha vakfa tahrir etmişdi. el-Haletu hazihi vakfiye-i mezbure zayi’ eylediğim şuhur-ı
adl ile vakfiyyeti sabite olub şurut-ı mezkure üzerine mamulün biha vakfiyye tahrir olunmak babında
yedimde şerifim olmağın mucebince şuhud-i udulem işhad ve ba’de’t-takrir vakfiye tahrir olunmak
matlubumdur dedikde udul-i ricalden karye-i Oylum sakinlerinden Ahmed bin Abdurrahman ve Ali
bin Abdurrahman nam kimesneler mahfel-i kaza ala tariki’ş-şaade istihbar olundukda fi’l-vaki’ tarih-i
kitabdan kırk sene mukaddem muma ileyh İsa’nın babası müteveffa-yı mezbur ala hal-i hayatta kendünün mülkü olub mahdud hudud olan bir göz değirmenimin nısfı ve kurbunda vaki olan kezalik altı
yüz tiyek üzüm bağının kendünün sulbi evladına ve evlad-ı evladına batnen ba‘de batnin karnen ba’de
karnin minval-i muharrer üzere vakf edüb şöyle şart eyledim ki;
Madem ki kendü hayatta oldukça vakf-ı mezbura mutasarrıf olub ba’de vefatihi evlad-ı zükurunun erşedi mütevelli olub hâsıl olan rub’undan zükuruna ale’s-seviyye olub inaslarının mecmu’una
senede beş guruş verile. Evlad-ı zükurunun kalmadıkda inasları mutasarrıf ola ba’de’l- inkırazihim
Medine-i Münevvere fukarasına vakıf ola. Ben bu hususa mütevelli şuruh üzere şahidleriz ve şahadet
dahi ideriz deyu her biri edayı şehadet-i şer’iyye eylediklerinde gayri kabul vaki’u’l-hal hıfzına li’l-makal bi’t-taleb ketb olundu.
Cera zalike ve hurrurehu fi’s-sabi aşer min Zilkadeti’l- Haram li-sene ihda ve semanin ve elf. (17
Zilkade 1081)
ŞUHUDU’L-HÂL;
Müslümoğlu Hacı Bayram, Ahmed oğlu Abdurrahman,
Ahmed bin Ali, İlyas bin Ali, Receb bin el-Hac Mehmed, Receb bin Hasan,
-Hüseyin bin Mustafa ve ğayruhum.
— 90 —
— 91 —
— 92 —
— 93 —
Naci Zâde Ali Efendi Vakfı
739/6 nolu defterin 251.sayfa 154.sırasında kayıtlı Kilis’de “Naci Zâde Ali Efendi Vakfı”na ait 1174
tarihli vakfiyyenin yeni harflere çevirisidir.
Mâ fihi mine’l-vakfı ve’t-tescil sahha indi ve hakemtu bi sıhhatihi ve lüzumihi alimen bi’l-hilaf
beyne’l-eimmeti’l-eşraf ve ene’l-fakiru ilallahi’l-meliki’l-kadir Halil Şemsüddinzâde el-müvella hilafe
bi medine-i Kilis gufire lehu.
Kayd şude ba-fermân-ı âli ve ba-i’lâm Seyyid Mehmed Refi’ Efendi müfettiş-i haremeyni’ş-şerifeyn fi 18 Şaban 1174.
Hamd ü sıpas bedîü’l-esas şükri senayı bi-kıyas ol sultanı bi-veziri bi misal ve sübhane bi nazir
ve bi zeval hazretlerine layık ve seza ve evla ve ahradır ki; bil u hayr ü şer ve hasıl-ı nef’ ve zarar olan
mahiyeti insan nev-i beşer ve lakad kerremna beni adem tevki’ile mersum ve ma’nun ve nassı kerim
“lakad halekne’l-insane fi ahsen-i takvim” tırazıyla merkum ve müzeyyen kılub ve bir fehvayı keramet
kavam-ı ilmü’l-insan ma lem ya’lem nimeti mutki beyan in’amıyla behayim ve enamdan mümtaz eyledikten sonra zümre i müslimini teşrifatı kabul ve hidayet ve iman ve danişi ilm ü irfan ile ikram ve
iğraz ve serv ü çimen gibi gülşeni tevhid ve temcidde sera efzaz edüb süme’s-sebil yesserahu sümme
emanehu fe ahberehu sümme iza şae enşerehu medlulünce tarik-i hayr ü şer ve reşadı hadiyanı sübül ve rehnümayı akl ve küll olan enbiya ve resule irsaliyle irşade ve kütüb-i cennat ve a’mali salihat
için meded ve ömr-i hayat müyesser eyledi ve uluf-ı salat ve sunufi teslimat ol efdali ifrara beşer ve
şefii ruz-i mahşerde Muhâmed Mustafa aleyhi mine’t-tahiyyat ma huve’l-evfa ve mine’s-salat ma huve’l-ezka hazretlerinin ravza-i seniyyesine ihda olunur ki ümmetini tarik-i savaba delalet eyledi ve
bakiye-i nakiyye-i salat ve selam al ve evlad-ı kiram ve ashab-ı zevi’l-ihtiramları merakıd-ı aleyh ve
şahid-i hüllesine isar ve nisar olunur ki herbiri mütevelli-i cihat-ı din ve mübin ve nazırı şer’-i seyyidü’l
mürselindirler.
BA’DE ZALİK dai tahrir-i anberin nikab ve baisi tastiri hitabı müşkin-nikab oldur ki;medine-i
Kilis mahallatından Kıbele Mahallesi sükkanlarından sabıkan medine-i mezburede me’zunu’l-ifta
olan fahrü’l-müderrisini’l-kiram sahibi ders-i âm fihristi fünun fazilet ve ser defteri ulum-ı ma’rifet
Necizâde Ali Efendi vaktaki bu dar-ı dünya câ-yı huzur ve mahall-i surur olmayub menzil-i fena ve
mahall-i bina olmağın aleminin behayı elem ve nimetinde gâmı mütereağan vefası cefa ile mesub
ve ganası inaya mashub lezzeti zılline mağlub sureti muhabbeti mihnet ve sekli nimeti nikmet olduğu afiyeteyn mülahazasıyla zamir-i fazilet-i müstemirlerine “ma indekum yenfidu ve ma in dallahi
bakin” nass-ı şerifi münsak “ve ma tukaddimu li enfüsikum min hayrin teciduhu indallâhi” mefhumu latifinden dil paranniyahları agah ve hadis i nebevi “iza mate ibni âdeme inkataa amelehu illa
an selasin ilmun yüntefi u bihi ve veledun salihun yedu lehu ve sadakatün cariyetün “ fehvayı saadet
leri bedr-i zehra gibi ufukı hatır hükmi fetahirlerinde tali olub es-sadaka tü fidyetü’l-measi “yevme
yuhazü’l-mücrimüne bi’n-nevasi” mefhumu şerifi üz re fevayid-i hayrat ve sadakat-i daime ve bakiye
eyledikde derk etmeğin mec lis-i şer’-i şerif-i Ahmedî ve mahfel-i din-i münif-i Muhâmedî de ahkamı
vakfı ati’z-zikr ahkam ve te’kid ve benayı hayratı esası te’yid üzere müşey yed ve temhid için mütevelli
nasb eylediği sulbi oğlu Yusuf Efendinin mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’î ve i’tiraf-ı sarih-i mer’î edüb
silk-i mülk-i sahihimde münselik olub medine-i mezburede vaki’ Odun Pazarı dimekle ma’ruf çarşıda kıble Abdullah menzili şimalen tarik-i gureba Tekye Cami-i vakfı şarkan Felaş oğlu dükkanı iş bu
hudud-ı erba’a ile mahdud ve sairden mümtaz olan bir bab dükkandan nısf hisse-i şayiamı hasbeten
lilahi’l-meliki’l-müteal kendi hal-i hayatımda ve kemal-i akl ve sıhhatimde mülkümden ihraç ve mahalle-i mezburede vaki’ Hasan Çelebi Camii şerifine muttasıl bina eylediğim sekiz tahtani aded hücre
ve bir aded fevkani dershaneyi havi ve müştemil medrese vakf-ı sahih-i şer’î ve habs-i sarih-i mer’î ile
ber-vech i meşrutiyet vakf eyledim ve şöyle şart eyledim ki;
— 94 —
Mademki bi inayetillahi Teala kendim hayatta oldukça medrese-i merkumede müderris olub mezkur dükkanımın el-yevm kirası olan yevmi üç akçe vazife-i tedris için ekl eyliyen ve ba’de’l-memat
evlad-ı evlad-ı evladımın ila maşaallahu a’lem ve erşedi müderris olub vazife-i mezkur ba’de edai’l-hizmeti ekl ve belg eyleye deyu mezkur dükkanı mütevelliye-i muma ileyh teslim edüb ol dahi sair mütevelliler gibi ahz ve tasarruf eyledikten sonra vâkıf-ı mumaileyh zimam-ı kelamı semt-i ahere atf
edüb vakf-ı akar imam-ı muhtar kudvetü’l-eimme-i siracü’l-ümmeti imam-ı azam hümam-ı efham
hazretlerinin re’yi münir ve mezheb-i hatirlerinde müsellem ve makbul ve nakl-i sahih ile mervî ve
menkuldür lakin gayrı lazım olmağın zimam-ı isnadı nesh ve teâdid? matlubumdur deyu vakıfdan
rucu’ ve mütevelliden istirdat murad ederim dedikte mütevelli-i muma ileyh bi’l-mukabele cevabı ba
sevab verüb vakf-ı akar eğer hazreti imam indinde gayrı lazım âma imameyn-i hümameyn re’y-i mü
nifleri üzere imtina’ gayrı meşrudur sadr-ı kitabta tevki’i vaki’ hakimü’ş-şer’i müstetaba tuba lehu ve
hüsnü meab murafaa olmağın hakim-i muma ileyh dahi ba’de’t-teemmül canib-i vakfı evla ve ahra görüb alâ kavlihima lüzumu vakf-ı mezkûre hüküm etmekle mahlümeye olmağın min ba’d nakz ve nakizine mecal muhal ve tebdil ve tağyir mümteniü’l-ihtimal oldu “Femen beddelehu bade ma semiahu fe
innema ismuhu alellezine yubeddilunehu innallahe semiun alim” ve ecrü’l-vâkıfı ale’l-Hayyü’l-Kerim
sene erbaa ve seb’in ve mie ve elf men lehu’l-izzi ve’ş-şeref .
ŞUHUDU’L-HAL:
-Mehmed Efendi, Süleyman Efendi, Yusuf Efendi, ve gayruhum mine’l-huzzar.
— 95 —
Ali Efendi bin Naci Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 739/6 Numaralı Defterin 251. Sayfa,
154. sırasında kayıtlı Kilis’te “Ali Efendi bin Naci Vakfı”na ait 1174 H. (1760 M.) tarihli vakfiyenin yeni
harflere çevirisidir.
Mâ fihi mine’l-vakfı ve’t-tescil sahha indi ve hakemtu bi sıhhatihi ve lüzumihi alimen bi’l-hilaf
beyne’l-eimmeti’l-eşraf ve ene’l-fakiru ilallahi’l-meliki’l-kadir Halil Şemsüddinzâde el-müvella hilafe
bi medine-i Kilis gufire lehu.
Kayd şude ba-fermân-ı âli ve ba-i’lâm Seyyid Mehmed Refi’ Efendi müfettiş-i haremeyni’ş-şerifeyn fi 18 Şaban 1174.
Hamd ü sıpas bedîü’l-esas şükri senayı bi-kıyas ol sultanı bi-veziri bi misal ve sübhane bi nazir
ve bi zeval hazretlerine layık ve seza ve evla ve ahradır ki; bil u hayr ü şer ve hasıl-ı nef’ ve zarar olan
mahiyeti insan nev-i beşer ve lakad kerremna beni adem tevki’ile mersum ve ma’nun ve nassı kerim
“lakad halekne’l-insane fi ahsen-i takvim” tırazıyla merkum ve müzeyyen kılub ve bir fehvayı keramet
kavam-ı ilmü’l-insan ma lem ya’lem nimeti mutki beyan in’amıyla behayim ve enamdan mümtaz eyledikten sonra zümre i müslimini teşrifatı kabul ve hidayet ve iman ve danişi ilm ü irfan ile ikram ve
iğraz ve serv ü çimen gibi gülşeni tevhid ve temcidde sera efzaz edüb süme’s-sebil yesserahu sümme
emanehu fe ahberehu sümme iza şae enşerehu medlulünce tarik-i hayr ü şer ve reşadı hadiyanı sübül ve rehnümayı akl ve küll olan enbiya ve resule irsaliyle irşade ve kütüb-i cennat ve a’mali salihat
için meded ve ömr-i hayat müyesser eyledi ve uluf-ı salat ve sunufi teslimat ol efdali ifrara beşer ve
şefii ruz-i mahşerde Muhâmmed Mustafa aleyhi mine’t-tahiyyat ma huve’l-evfa ve mine’s-salat ma
huve’l-ezka hazretlerinin ravza-i seniyyesine ihda olunur ki ümmetini tarik-i savaba delalet eyledi
ve bakiye-i nakiyye-i salat ve selam al ve evlad-ı kiram ve ashab-ı zevi’l-ihtiramları merakıd-ı aleyh ve
şahid-i hüllesine isar ve nisar olunur ki herbiri mütevelli-i cihat-ı din ve mübin ve nazırı şer’-i seyyidü’l
mürselindirler.
BA’DE ZALİK; dai tahrir-i anberin nikab ve baisi tastiri hitabı müşkin-nikab oldur ki;medine-i
Kilis mahallatından Kıbeliye Mahallesi sükkanlarından sabıkan medine-i mezburede me’zunu’l-ifta
olan fahrü’l-müderrisini’l-kiram sahibi ders-i âm fihristi fünun fazilet ve ser defteri ulum-ı ma’rifet
Necizâde Ali Efendi vaktaki bu dar-ı dünya câ-yı huzur ve mahall-i surur olmayub menzil-i fena ve
mahall-i bina olmağın aleminin behayı elem ve nimetinde gâmı mütereağan vefası cefa ile mesub
ve ganası inaya mashub lezzeti zılline mağlub sureti muhabbeti mihnet ve sekli nimeti nikmet olduğu afiyeteyn mülahazasıyla zamir-i fazilet-i müstemirlerine “ma indekum yenfidu ve ma in dallahi
bakin” nass-ı şerifi münsak “ve ma tukaddimu li enfüsikum min hayrin teciduhu indallâhi” mefhumu latifinden dil paranniyahları agah ve hadis i nebevi “iza mate ibni âdeme inkataa amelehu illa
an selasin ilmun yüntefi u bihi ve veledun salihun yedu lehu ve sadakatün cariyetün “ fehvayı saadet
leri bedr-i zehra gibi ufukı hatır hükmi fetahirlerinde tali olub es-sadaka tü fidyetü’l-measi “yevme
yuhazü’l-mücrimüne bi’n-nevasi” mefhumu şerifi üz re fevayid-i hayrat ve sadakat-i daime ve bakiye
eyledikde derk etmeğin meclis-i şer’-i şerif-i Ahmedî ve mahfel-i din-i münif-i Muhâmedî de ahkamı
vakfı ati’z-zikr ahkam ve te’kid ve benayı hayratı esası te’yid üzere müşey yed ve temhid için mütevelli
nasb eylediği sulbi oğlu Yusuf Efendinin mahza rında ikrar-ı sahih-i şer’î ve i’tiraf-ı sarih-i mer’î edüb
silk-i mülk-i sahihimde münselik olub medine-i mezburede vaki’ Odun Pazarı dimekle ma’ruf çarşıda kıble Abdullah menzili şimalen tarik-i gureba Tekye Cami-i vakfı şarken Felaş oğlu dükkanı iş bu
hudud-ı erba’a ile mahdud ve sairden mümtaz olan bir bab dükkandan nısf hisse-i şayiamı hasbeten
lilahi’l-meliki’l-müteal kendi hal-i hayatımda ve kemal-i akl ve sıhhatimde mülkümden ihraç ve mahalle-i mezburede vaki’ Hasan Çelebi Camii şerifine muttasıl bina eylediğim sekiz aded tahtani hücre
ve bir aded fevkani dershaneyi havi ve müştemil medrese vakf-ı sahih-i şer’î ve habs-i sarih-i mer’î ile
ber-vech i meşrutiyet vakf eyledim ve şöyle şart eyledim ki;
— 96 —
Mademki bi inayetillahi Teala kendim hayatta oldukça medrese-i merkumede müderris olub mezkur dükkanımın el-yevm kirası olan yevmi üç akçe vazife-i tedris için ekl eyliyen ve ba’de’l-memat
evlad-ı evlad-ı evladımın ila maşaallahu a’lem ve erşedi müderris olub vazife-i mezkur ba’de edai’l-hizmeti ekl ve belg eyleye deyu mezkur dükkanı mütevelliye-i muma ileyh teslim edüb ol dahi sair mütevelliler gibi ahz ve tasarruf eyledikten sonra vâkıf-ı mumaileyh zimam-ı kelamı semt-i ahere atf
edüb vakf-ı akar imam-ı muhtar kudvetü’l-eimme-i siracü’l-ümmeti imam-ı azam hümam-ı efham
hazretlerinin re’yi münir ve mezheb-i hatirlerinde müsellem ve makbul ve nakl-i sahih ile mervî ve
menkuldür lakin gayrı lazım olmağın zimam-ı isnadı nesh ve teâdid? matlubumdur deyu vakıfdan
rucu’ ve mütevelliden istirdat murad ederim dedikte mütevelli-i muma ileyh bi’l-mukabele cevabı ba
sevab verüb vakf-ı akar eğer hazreti imam indinde gayrı lazım âma imameyn-i hümameyn re’y-i mü
nifleri üzere imtina’ gayrı meşrudur sadr-ı kitabta tevki’i vaki’ hakimü’ş-şer’i müstetaba tuba lehu ve
hüsnü meab murafaa olmağın hakim-i muma ileyh dahi ba’de’t-teemmül canib-i vakfı evla ve ahra görüb alâ kavlihima lüzumu vakf-ı mezkûre hüküm etmekle mahlümeye olmağın min ba’d nakz ve nakizine mecal muhal ve tebdil ve tağyir mümteniü’l-ihtimal oldu. “Femen beddelehu bade ma semiahu fe
innema ismuhu alellezine yubeddilunehu innallahe semiun alim” ve ecrü’l-vâkıfı ale’l-Hayyü’l-Kerim.
Sene erbaa ve seb’in ve mie ve elf men lehu’l-izzi ve’ş-şeref .(1174)
ŞUHUDU’L-HAL:
-Mehmed Efendi, Süleyman Efendi, Yusuf Efendi, ve gayruhum mine’l-huzzar.
— 97 —
— 98 —
— 99 —
— 100 —
— 101 —
— 102 —
— 103 —
Ayşe binti Abdullah Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 614 Numaralı Defterin 46. Sayfa 20.
Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Ayşe binti Abdullah Vakfı”na ait 1243 H. (1827 M.) tarihli vakfiyedir.
Bismillâhi ve bi hamdihî ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ nebiyyihî ve âlihî ve sahbihî ecmaîn. Emmâ
ba‘dü işbu kitâb-ı müstedâbın tahrîr tastîrine bâis budur ki, Medine-i Kilis mahallâtından Kızılca Mahallesi sâkinlerinden Ayşe binti Hacı Abdullah nam sâhibü’l-hayrât ve’l-hasenât hâtunun vekîl-i mürebbisi zevci sahabetlü el-Hâc Mahmud Efendi Meclis-i şer‘i kaviyyü’l-bünyan ve râsihü’l-erkâna hazır
olup vakf-ı âti’l-beyânı tescîl için nasb eylediği mütevellî Mustafa Efendi mahzârında şöyle takrîr-i
kelâm ve ta‘bîr-i ani’l-merâm eder ki;
İşbu dâr-ı dünyânın fenâsı ma‘lum olup kable hulûlü’l-ecel hayrî amel vucûda getirmek lâzime-i
zevi’l-akıl olmakla Kefersina turâbında vaki‘ beş çiftlik bağçe kıbleten ba‘zan vâdi ve ba‘zen Gavur
Hamamı bağçesi garben yine vâdi şimâlen tarik şarkan Hacı Nâsır oğlu bağçesi. İşbu hudûdu erba‘a
ile mahdûd ve mümtaz olan haftada çataldan bir gün bir gece hak şürbile mukayyed bağçenin nısfı
müekkile-i merkûmem zevcem Ayşenin mülkü olmakla iş bu nısf mülk bahçeyi müekkile-i merkümenin ihrac ve hasbe’l-vekâle taleben li merdâtihî Te‘âlâ vakf-ı müebbed ve hapsi muhalled eyledim ve
şöyle şart eyledim ki;
Madem merkume müekkilem Ayşe hayatta oldukca vakf-ı mezkûre mutasarrıf olup, gallesini ekl
ide ve ba‘de vefâtihî sadriye kızı Emine ve işbu Eminenin bile karındaşı Hâfız Mehmed nâman mutasarrıflar olup, gallesini ale’s-seviye ekledeler ve ahadehümâ fevt olursa hissesi kendi evlâdına ve evlâd-ı evlâdına batnan ba‘de batnin karnen ba‘de karnin ekledeler ve evlâdı yok ise yâ munkarız olur ise
hissesi âher tarafa verile ve âher dahî fevt olur ise ya munkarız olur ise evlâdına ve evlâdı evlâdına yine
batnen ba‘de batnin karnen ba‘de karnin verile ve senede vâkıfe-ı merkûma Ayşe ruhu için bir kurban
zebh oluna ve [evlâdın] erşedi mütevellî ola ve ma‘âzallah ba‘de’l-inkıraz vakf-ı mezbûr Kızılca mahallesindeki Şeyh Câmi-i Şerîfi kurbunda olan kastele verile deyu hatm-i kelâm ve teslim ettikten sonra;
İmâmı Âzam rahmetullahi aleyh katına göre vekîl-i merkum rucû‘u murad edüp mütevelli-i tescîl
dahî imâmeyni humâmeyn katlarına göre sihhat ve luzûm ile hükmü iltimas eylediğinde, hâkim-i
mevki-i sadrı kitâb efendi hazretleri müşârün ileyhimâ imâmeyn hazretlerine göre vakf-ı mezkûrun
sıhhatiyle hüküm buyurup âyet-i kerîme “Fe-men beddelehu ba’dema semi’ahü fe-innema ismuhu
alellezine yubeddilünehu innallahe semi’un alim” tahrîren fî vâsıt-ı Şehr-i Ramazani’l-mubârek 1243.
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 614 Numaralı Defterin 46. Sayfa 21.
Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Ayşe binti Abdullah Vakfı”na ait 1245 H. (1829 M.) tarihli zeyl vakfiyedir.
El-hamdü li-veliyyihî ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ nebiyyihî ve âlihî ve sahbihî ecmaîn. Medine-i
Kilis mahallâtından Kızılca Mahallesi sâkinlerinden işbu sâhibetü’l-hayrat ve’l-hasenat Ayşe binti elHâc Abdullah nam hâtunun vekil-i müsbiti attar Molla Hasan meclis-i şer‘-i kaviyu’l-beyân ve râsihü’l-erkâna gelüp vakf-ı âti’l-beyânı li-ecli’t-tescîl nasb eylediği Molla Ali muvâcehesinde şöyle takrîr-i
kelâm ve ta‘bîr-i ani’l-merâm eder ki: İşbu dâr-ı dünyâ dâr-ı müdâm ve medilü’l-intizâm olmayup
bünyesinin inhidâmı mübeyyen ve süknâsının ‘idâmı muâyyen olup âkil olana lâzım olan kable hulûlü’l-ecel sadaka-i câriye ve hayır vucûda getire.
BİNAEN ALEYH; Medine-i Kilis turâbında tahmînen altı kilelik tarla kıbleten Abdi garben Haco
tarlası şimâlen tarik-i âmm şarkan Fatma Hâtun tarlası ve yine Bezâziran (?) da vâkî garbe müteveccih bir dükkân kıbleten Abdülkâdir dükkânı garben tarîk-i âmm şimâlen Fatma hoca şarkan kahve
yazlığı yine bir bab kahveci dükkânı kıbleten han garben tarik-i âmm şimâlen Kasab Bekir‘in dükkânı
şarkan yine han işbu hudud ile mahdûd dükkânları ve yine Kefer Sina turâbında Fırlak bahcesi ma‘lû— 104 —
mü’l-hudud bağçede olan yirmi beş maşara hisse ve bir şira kazanı ve bir (……) kazanı ve bir aş kazanı
ve bir küçük kazan ve bir tist Vâkıfe-i merkûma müekkilem Ayşe’nin silki mülkinde münselik ve müteharric emlâkını hasbeten li‘llâhi Teâlâ ve taleben li merdâtihî alâ vekâletin hasbiye vakf-ı müebbed
ve haps-i muhalled eyledim.
Ve şöyle şart eyledim ki; Mâ dâme‘l-hayat müekkile-i merkûmem vakf-ı mezkûre mutasarrıf olup
galleleri ekl eyleye ba‘de vefâtihâ kızı Emine binti’l-Hâc Mahmud Efendi mutasarrıf gallelerini ekil ile
ba‘de vefâtihâ evlâdları ve evlâd-ı evlâdları zükur inâs berâber olmak üzere vakf-ı mezkûre mutasarrıf
ve gallesini ekil eyleyeler, erşedi ekberi mütevellî ola ve ba‘de’l-inkıraz vakf-ı mezkûr Kıbeli Mahallesinde Kadıoğlu mesacidine zabdoluna deyû hatm-i kelâm edüp vakf-ı mezkûr-u mütevelli-i merkûma
teslim edüp;
BA’DEHU; kelâmını semt-i âhere atıfla vakf-ı mezkûr İmâmı Âzam rahmetullahi aleyh katında
sahih ve lâzım değil deyû vakf-ı mezkûrdan rucû‘ ve yine müekkilem Ayşe’nin mülküne idhâl murad
ettikte merkum vekil-i tescîl dahî vakf-ı mezkûr imâmeyni humâmeyn katlarında sahih ve lâzımdır
deyû murâfa‘alarında hakim-i muvakkı-i sadr-ı kitâb tûbâ lehû ve hüsne me‘âb efendi tarafeynin delillerîne teemmül edüp mennâ‘ün li’l-hayr olmaktan tehâşî ve hazerle müşârün ileyhimâ imâmeyni
hümâmeyn katlarına göre vakf-ı mezbûrun sıhhat ve luzûmiyle hükmedüp habl-i ihtisamları infisam
bulmağın “Fe-men beddelehu ba’dema semi’ahü fe-innema ismuhu alellezine yubeddilünehu innallahe semi’un alim.” ve ecrü’l-vâkıfeti ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîmi.
Tahrîren fî evâsiti şehrü rebî‘u’s-sânî sene hamse ve erba‘îne ve mieteyn ve elf. (Fi Evasıt-ı Şehr-i
Rebi’us-Sani 1245)
— 105 —
— 106 —
— 107 —
Ayşe Fatma binti Aşir Hüseyin Efendi Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 1760 Numaralı Defterin 356. Sayfa,
262. sırasında kayıtlı Kilis’te “Ayşe Fatma binti Aşir Hüseyin Efendi Vakfı”na ait 1337 H. (1918 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
Zikri âti vakfıyenin mahkeme’i şeriyye sicillâtına kaydı ba istid’a iltimas olunmağla bervechi ati
kaydı icra olunmuştur.
Elhamdü liveliyyihi vessalâtü vesselâmü ala nebiyyihi ve alihi ecmain.
EMMA BA’DÜ; işbu kitabı müstetabın tastirine bâdi oldur’ki medine’i Kilis’te Meşhetlik Mahallesi
sakinlerinden sahibülhayrat vel hasenat Ayşe Fatma binti aşir Hüseyin Efendinin hatunu tarafından
vakfı caizzikir ikrarı nehci şer’i kavim üzre vekili olan işbu rafiilkitab Kufacı Bekci zâde Yusuf efendi
bini Hüseyn meclisi şer’i enverde hasbelvekâle vakfı caizzikir tescile mütevelli nasbeylediği Mehmet
bini Yusuf nam kimesne mahzarında ikrarı tam ve takriri kelam edüp müvekkilem merkume Ayşe
Fatma hatun A’zaz nahiyesinde Kefersina toprağında içeri bahçe demekle maruf mahalde kain kıbleten bahçe değirmeni şimalen el-hâcı Muharrem zâde Mustafa Çelebi Bahçesi şarkan Nâneci Deresi
garben tariki âm ile mahdud ve sait hadikası denmekle maruf tahminen beş çiftlik araziyi havi ve
eşcarı müsmire ve gayri müsmireyi muhtevi ve değirmen bendinden beher haftada bir gün bir gece
hakkı şürbi mevsuf bir kıt’a mülkü olan hadikasını sair emlakinden ifraz ile Hasbeten lillahi taala
ve merdaten lehül alâ batnen bade batnin ve karnen bade karnin evlad ve evlad evladına sümme ve
sümme- Lizzekeri mislü hazzil ünseyeyn- şurutu vakfı şer’i ve habsi mer’i sarih ile vakfı müebbed ve
habsi muhalled eyledi ve şöyle şart eyledi’ki hadika’i mezkûreyi mevkufenin madam hayatda oldukça
kendi menafiin ahz ve tasarruf eyleye bade vefatihi vechi meşruh üzre cümle evlâd ve evlâdı evlâd
sümme sümme münkati’ olursa neuzübillah min fahril feyyaz Harameyni şerifeyn fukarasına vakf
olsun diye ifade’i meram ve tescile mütevelli olam Mehmet bini Yusuf merkume teslimi tam edüp
oldahi sair evkaf mütevellileri gibi kasem edüp emrü vakf ledeşşer’i reside’i hitam oldukta vekili mumaileyh zimamı kilkin semti ahare atfedüp takririnde vakfı mezbur gerçi eimme’i ahyar indlerinde
sahihdir lâkin vakfı akar imamı Azâm hümamı efham Ebu Hanife Numan aleyhi rahmetil melikil
mennan indinde gayri lazım olduktan maada imamı Muhammed ibni hasenişşeybani indinde vakıf
vakfının menafiin kendi nefsine vakıf batıldır deyu müvekkilem mezbure vakfı merkumeden rücu ile
hadika’i mezkûreyi kendi milkine idhal ettikde mütevelli mumaileyh dahi mürafaai şeriye edüp takririnde vakıf akar gerçi imamı hümam indinde sahih gayrı lazım lâkin sani imam Ebu Yusuf aleyhullah
bi envail lutuf indinde sıhharı vakf ile luzumu zahir ve nümayan ve müstağnii anilbeyandır ve vakıf
vakfının menafiini kendi nefsine şart eylemek yine imamı sani indinde sahihdir. Bu rey üzre hüküm
talep ederim deyu redden imtinaına hâkimi muvakkii sadrı kitab Tuba lehu ve hüsne meab hazretleri
dahi canibi vakfa nazaran ve iptali hayr olmaktan hazer edüp re’yi imamı sani üzre vakfı mezkûrun
zımnında olan şurutun sıhhat ve luzumuna ve hususuna ve umumuna hükmetti’ki fima baad vakfı
mezburun nakz ve nakizi muhal ve tebdil ve tağyiri mümteiul ihtimal oldu.
Hurrire fi gurrei Recebil mürecceb ihda ve mieteyni ve elf. (9 Zilhicce 337 ve 4 Eylül 335 tarihi.)
Kadı
Mehmet Sadık
— 108 —
Şuhudül hal___________________________
Tilki tepesi Molla Mehmet ve karındaşı Süleyman B. elhacı Feyzi ve oğlu Hüseyin Fellah oğlu Kadir
ve pederi İsmail. Darendevi Yusuf ef. Ve Abdi İmam Molla Abdi. Molla Ahmet. Yaycı zâde el-Hâcı Osman
efendi. Ebu Ahmet oğlu Ahmet. Muhzır el-Hâcı Ali oğlu Mehmet Ali. Ve gayrühüm________________
Bu suret mahkeme sicilindeki kaydına uygundur. 24/5/944
Kilis
Pul: Resmi mühür.
Mahkeme Başkâtibi
Resmi mühür: T:C: Kilis
Asliye Mahkemesi
İmza: okunamadı
İdare Meclisinin 19/6/944 tarih ve 431/421 sayılı kararı uyarınca Vakıf kayıtlar kütüğüne aynen kayıt ve tescil edilmiştir. 8/7/944
Karşılaştırılmıştır. 8/7/944
— 109 —
— 110 —
— 111 —
Ayşe Hanım binti Mustafa Dede Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 50. sayfasının 43. sırasında kayıtlı Kilis’te “Ayşe Hanım binti Mustafa Dede Vakfı”na ait 1324 H. (1906 M.) tarihli
vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
Ayşe Hanım binti Mustafa Dede.
Hacı Sabuhu’nun zevcesi Ayşe Hanım vakfiyesi.
Hamd-i cemil-i mevfur ve şükr-i cezil-i gayr-i mahsur ol-vâkıf-ı hafayayı ve zemair ve kâşif-i
habaya-yı serair olan cenab-ı mucid-i amme-i mümkinat ve münşi-i kâffe-i masnu’at teâlâ şanuhu
ani’ş-şebihi ve’l-mesel ve tekaddese zâtuhu ani’n-nazir ve’l-adl hazreterinin dergâh-ı akdes ve barigâh-ı mukaddesine sezaver ve vâcibü’l-iktisardır ki; enva-i beni Ademi kudret-i kamile ve hikmet-i
şâmile birle inşa ve ihtira edüb dünyayı mezra’a-i ahiret ve ulayı zeri’a-i akibet eyledi. Salavat-ı tayyibat ve tahiyyat-ı hâlisat ol sultan-ı cumhur-ı enbiya ve unvan-ı menşur-ı asfiya mazhar-ı feyzi hakayık
ve hafız-ı esrar-ı dekayık imam-ı kâbe-i Kudüs ve hümam-ı medine-i (Boşluk var.) sadrı suffe-i sefa
Muhammedi’l-Mustafa sallallâhu teâlâ aleyhi ve’s-sellem hazretlerinin meşhed-i muattar ve merkat-ı
münevverlerine olsun ki; vücud-ı şerifi sebeb-i kevn u mekan ve ba’is-i hılkat-ı ins u can oldu ve tahiyyat bî-gaye ve teslimât mâ lâ nihaye âl ve evlad-ı kiram zevi’l-ihtiramına olsun ki; her biri tarik-i
müstakimde necm-i Hüda ve felek şems-i duha oldular. Rıdvânu’llâhi Teâlâ aleyhim ecmâ’în ve ila
men tebi’ahum ila yevmi’l-haşri ve’l-karar.
EMMA BA’DU; işbu vakfiye-i sahihatü’l-fehavi ve vesikatü’ş-şer’iyyetü’l-matavinin tastir ve imlasına
badi oldur ki; tehakkuk-ı özr-i şer’i vuku’una mebni zikr-i âti vakfın mahallinde tescil ve istima’ ve fasıl
ve hasmı içün kıbel-i şer’den bi’l-itimas me’zunen irsal olunan mahkeme-i şer’iyye katibi Yahyazâde Yusuf Cemil Efendi ibni Fazlullah efendi ibni Burhaneddin Efendi Halep vilayet-i celilesi dahilinde kain Kilis kasabasının Tekye Mahallesinde vaki Mevlevi Dergah-ı şerifi postnişini reşâdetlu Sabuhi Efendi’nin
sakin oldukları hanelerine varılub akd eyledikleri meclis-i şer’i âlide mahalle-i mezkur nisvanından sâhibetü’l-hayrat ve ragıbetü’l-hasenat şahsı Attarzâde Lütfi Ağa Tahmiscizâde Kadir Ağa tarifleriyle muarrefe Şeyh-i muma ileyhin zevcesi Seyyide-i Ayşe Hanım bin Mustafa Dede nam Hatun meclis-i makud-ı
mezkurde zikr-i âti vakfına li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği Sadri oğlu Recai Efendi ibni
muma ileyh Sabuhi Efendi muvacehesine ikrar-ı sahih-i şer’i ve i’tirâf-ı sarih-i mer’i idüb vaktaki dar-ı
dünya mahdı makarrı fena ve mukimi mübtela sefer-i daim ve naimi manendi zıllı zail bî-kaim olduğu
her nakıd-ı basîr dürbine-i numayan ve her vâkıf-ı umur-ı din-i dünya ve uhraya ayandır. Pes medet-i
Hüda ve akıl-ı dâne oldur ki; bu fena cihanı kable’l-i’tina olub “Ellezine yenfikune emvalehum bi’l-leyli
ve’n-nehari sırren ve ala niyyeten fe-lehum ecruhum inde Rabbihim vela havfun aleyhim velahum yahzenun.” Nass-ı şerifi mucibince umur-ı mevfureye tebeddül makdur ile “Küllü nefsin zâ’ikatü’l-mevt.”
zevkinden tatmadan “Külli men aleyha fân.” hakik-i vücud-i insana serayet etmesine “ve kâne zâlike
fi’l-kitabi’l-mastur.” kavl-i şerifini fi’le götürdükleri hayrat ve hasenat ve sadakat-ı cariyet ile “Vallahu
yuda’afu li-men yeşa’u.” ile birine bin ecir ve sevab va’d buyurmuşlardır. “ve kâne zâlike va’dehu mef’ula” mazmun-ı şerifine binaen “es-sadakatu fidyetü’l-ma’asi yevme yu’hazu’l-mücrimune bi’n-nevası”
ma’lum olduğundan mülahaza edüb “ve mâ tükaddimû li-enfisikum min hayrın teciduhû indallah hüve
hayren ve a’zamu ecren” ayet-i kerimesi mazmununa hayr ve ağah olduğumdan mahalle-i mezkurede
vaki kıbleten tarik-i âmm ve şarken dergah-ı şerifinin vakıf hanesi ve şimalen hane-i mezkureden dergah-ı şerife murur olacak tarik-i has ve garben bazen dergah-ı şerifin mescidi ve bazen tarik-i has-ı mezkur ile mahdud ve mümtaz olub arsası dergah-ı şerife vakıf iken senevi yüz yirmi kuruş hakr-i zemin ile
icar eylediğim ve üzerine kendim kimseden ve malımdan ebniya inşa ile bila müşarik vela muarız mutasarrıfa olduğum garbe müteveccih fevkani iki oda ve tahtında bir oda ve bir matbah ve şarka müteveccih
tahtani bir oda ve tahtında bir mahzen ve ittisalinde cübb-i ma ve havlıyı havi bir bab menzilimi cemi’i
tevâbi’ ve levâhıkı ve kâffe-i hukuk ve merafi’i ile hasbeten lillâhi azim ve taleben li-marzati rabbi’r-rahim “yevme la yenfe’u mâlun vela benûn illa men etallahe bi-kalbin selim.” rıcasıyla vakf-ı sahih-i şer’i ve
habsi sarih-i mer’i ile vakıf ve habs edüb şöyle şart ve tayin eyledim ki;
— 112 —
Bu dar-ı dünyada labis-i libas-ı hayatım vakf-ı mezburuma mutasarrıfa olub illa vefatihi menzil-i mezkurda sakine olam veyahud bi’l-isticar gallatı ekl ve bel’ eyleyem. Bi emrillahi Teâlâ vefat eylediğimde sadr-ı sağir oğullarım Abdulgani ve Şakir ve Mustafa efendiler müsavaten mutasarrıf ve
sakin oldukları gibi ahere icar ile ola. hane-i mezkurun hakri zemini ve masarıfat-ı tamiri bi’l-ihrac
mütebakisi ala tariki’l-müsavat ekl edeler ve andan dahi vefatından sonra sadr-ı zükur oğullarım mutasarrıf olalar ve anların dahi vefatından sonra evlad-ı zükurumun evlad-ı zükuru mutasarrıf olub
şart ve tayin eylediğim vecihle müsavaten ekl edeler ve anların dahi vefatından sonra dergah-ı şerif-i
mezkure vakıf olub dergah-ı şerife mütevelli olan zat mutasarrıf olub dergah-ı şerifin sair vakıflarına
eylediği gibi tasarruf eyleye ve tayin-i şurut tahsisi kuyud birle fârigan ani’ş-şevâğil mütevelli-i mezbure teslim ve ol dahi sair mütevelliyan-ı evkaf gibi burhaten mine’z-zaman tesellüm ve tasarruf eylediğimde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î vâkıfe-i mezbure kelamını semt-i ahere sârife ve mütevelli-i mezbur
ile niza’a muragabe olub vakfı akar imam-ı azam ve hümam-ı efham Ebu Hanifetü’l-Kufî hazretleri
katında menzile-i âriyetde olmağla vakf-ı mezburdan rucu’ benüm içün meşru’ ve imam-ı Muhammed ibni Hasan eş-Şeybanî hazretleri katında vâkıf menafi’i vakfı nefsine şart ile vakıf batıl olduğuna
binaen vakf-ı mezburumdan rucu’ ve menzil-i mezkuru ke’l-evvel mülküme istirdad ederim deyicek
mütevelli-i mezbûr cevab-ı ba savaba tesaddi edüb eğerçi hal bast olunan minval üzere cayi işgal değildir lakin arif-i samadani Ebu Yusuf eş-şehir bi’l-İmam es-Sani hazretleri katında vâkıf mücerred
vakaftu demekle imam-ı Muhammed ibni Hasan eş-Şeybanî hazretleri katında teslim ile’l-mütevelli
zikir olmağla vakf-ı mezkur sahih oldu deyu red ve teslimden imtina ile me’zun-ı muvakki-i sadr-ı
kitab ve tuba lehu hüsnü meab huzurunda müterafian ve her biri edille-i şer’iyyeleri mübteğasınca
fasl u hasme tâlibân olduklarında me’zun-ı muma ileyhe esbegâllahu niamehu aleyh hazretleri dahi
tarafeynin edillesine nazaran ve mubtıl ve mennau hayr olmakdan hazer edüb alimen bi’l-hilâfi’l-cârî
beyne’l-eimmeti ve’l-eslaf vakf-ı mezburun sıhhat ve lüzûmuna hüküm eylediğini meclis-i şer’a gelüb
ala vuku’ihi inha ve takrir etmeğin. Vakf-ı mezbur sahih ve lazım olub min ba’d nakz ve nakizi muhal
oldu. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe
semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.
Cerâ zâlike hurrire fi’l-yevmi sadis aşer min Saferü’l-hayr li-sene rabi’ ve’l-işrin ve selase mie ve
elf. (16 Safer 1324)
ŞUHUDU’L-HÂL;
- Yahya zâde Burhan Efendi,
- Eşref Kasım zâde İbrahim Halil efendi,
- Attar Ali zâde Lütfi Ağa,
- Tahmisci zâde Kadir Ağa,
- Halebli Hâcı Mehmed bin Mehmed,
- Kâçik zâde Salih Efendi,
- ve ğayruhum.
İşbu suret aslına mutabıktır. Fi 26 Mayıs sene 926 Mehmed.
— 113 —
— 114 —
— 115 —
Ayşe Hatun binti Muhammed Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 731 Numaralı Deffterin 44. sayfasının
33. sırasında kayıtlı Kilis’te “Ayşe Hatun binti Muhammed Vakfı”na ait 1156 H. (1743 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
Mâ fîhi mine’l-vakfi ve’l-habsi cera indi ve hakemtu bi-sıhhatihi ve luzümihi âlimen bi’l-hilâfi
beyne’l-eimmeti’l-eşraf nemekahü’l-fakiru’z-zaif ilâllâhi’l-Meliki’l-Lâtif indallahi el-Kadı bi-Medine-i
Kilis el-mahmiyye, ğufira lehu.
Kayd şude, bâ-arzuhal-i Ayşe Hatun, sahibe-i vakıf ve bâ-i’lâm-ı Mevlanâ Mehmed Emin Efendi,
Müfettiş-i Harameyn ve bâ-arz-ı Beşir Ağa ve bâ-ferman-ı âli el-vaki’ 16 Cemaziye’l-ahir 1160.
Hamd-i faik ve senâ-i lâyık, Ol Maliki’l-mülk ve’l-melekût, Rabbi’lizzeti ve’l-ceberrut, azzet kelimetuhu, Hazretleri’nin dergah-ı azamet penâhına ref’ olunur ki, nüsha-i insanı ademden ebde’i takvim
üzere ihtira’ ve inşa eyledi ve uluf-ı salevât ve sunuf-ı teslimât, ol efrad-ı beşer ve şefi’ i ruz-ı mahşer,
nasih-i şerayi’i ahkâm-ı evvelîn ve aharîn, Habib-i İzed-i Sultan-ı kevneyn güman-ı ebr u burc-ı kabe
kavseyn mazhar-ı fermud-ı “Ve ma erselnâke illâ rahmeten li’l-âlemîn.” Hazretleri’nin ravza-i şerife-i
razıyye ve hatır-i tam merziyyesine ihdâ olunur ki, ümmetini sebil-i sevaba delâlet ve tarik-i sedada
hidâyet eyledi ve bakıyye-i nakıyye-i İslâm ol evlâd-ı kiram ve ashab-ı zevi’l-ihtiramlarının merkad-ı
aliyye ve meşahid-i seniyyesine isar olunur ki, herbiri mütevelli-i cihat-ı dîn ve nâsır-ı şeri’at-ı Seyyidi’l-mürselîn, Rıdvanullâhi Te’âla aleyhim ecma’în.
EMMA BA’DU; bu kitâb-ı dürer-i nizamın tastirine badi oldur ki, Medine-i Kilis mahallâtından,
Kızılca Mahallesi sakinelerinden, sâhibetü’l-hayrât ve’l-hasenât, Ayşe Hatun binti Muhammed vakta
ki, bu dar-ı cay-i huzur ve seray-i sürur olmayub, menzil-i fena olduğunu muhakkak bilüb, “Mâ indeküm yenfüdü ve ma indallâhi bakin” nass-ı şerif ve hadis-i münif-i “İzâ mate ibnu Ademe inkata’a
amelehu illâ min-selâsin veledin salihin ve ilmin yuntefe’u bihi ba’de mevtihi ve sadakatin cariyetin”
fehva-yı sa’adet üzere meclis-i şer’i şerif ve mahfel-i din-i münifde vakf-ı ati’z-zikre mütevelli nasbeylediği fazıletli, Ahmed Efendi Bin Hasan Efendi muvacehesinde ikrar-ı sahih-i şer’î ve i’tiraf-ı sarih-i
mer’î kılub, silk-i mülk-i sahihimde münselik A‘zâz Nahiyesi’nde, Kefersina Mezra’a toprağında vaki’
Büyük Bağçe demekle ma’ruf kıbleten ve şarkan tarik-i salik ve garban Molla Muhammed ve bazan
Molla Ahmed bağçeleri ve şimalen Mevlihâne bağçesi ile mahdud yirmi çiftlik bağçenin beş sehminden bir sehim mülkümü ve yine mahmiye-i mezburede, Küçük Bağçe demekle ma’ruf Kefersinâ toprağında vaki’ kıbleten tarik ve bazan Kereş Oğlu bağçesi ve şarkan Sağır Oğlu Bağçesi ve garben tarik-i
âmm ve şimalen Koca Şorbacı ve bazan Armudlu bağçeleri ile mahdud sekiz çiftlik bağçesinin nısfı
olan mülkümü ve derun-ı şehirde, Sibat Mahallesi’nde vaki’ kıbleten ve şarkan tarik-i âmm ve garban
Topal Seyyid menzili ve şimalen Demirci Yusuf menzili ile mahdud bir bab şîr-i ruğan mülk ma’saramı hasbeten lillahi Te’âla vakf habs edüb, şöyle şart eyledim ki;
Madem ki, libas-ı sıhhat ve came-i afiyeti lâbis olam zikr olunan iki kıt’a bağçelerde mezkur hisselerin ve ma’saranın ğallesini mütevelli-i mezbur, Ahmed Efendi bana teslim eyleye. Vefatımdan sonra
halen sulbîyye kızım, Kerime Hatun’a teslim eyleye. Merkume, Kerime’nin vefatından sonra ğalle-i
mezkure Medine-i Münevvere fukarasına vakf ve sarf ola ve dahi şöyle şart eyledim ki; mezkur, Ahmed Efendi zikrolunan evkafa vefatına değin mütevelli ola. Vefatından sonra evlâdı ve evlâd-ı evlâdı
ebeden mâ tenaselü mütevelli olalar ve dahi şöyle şart eyledim ki;
Hasıl olan ğalleden mütevelli-i mezbure, senede on kuruş vazife ve ba’dehu senede mütevelli
olanlara dahi kezâlik, onar kuruş vazîfe vakf ve ta’yin eyledim. Alub kabz ideler, deyüb ve mahdud-ı
mersume iki kıt’a bağçelerde olan vakıf hisseleri ve vakıf ma’sarayı halen mütevelli-i merkum, Ahmed
Efendi’ye teslim eyledim. Ol dahi vakfiyet üzere kabz ve tesellüm eyledi, dedikde mütevelli-i merkum, Ahmed Efendi dahi minval- i muharrer üzere vicahen tasdik eyledikden sonra merkume, Ayşe
— 116 —
Hatun’un vekil-i müspet ve müsecceli Molla İbrahim bin Muhammed vakf-ı akarın ihtilafına vâkıf ve
semti niza’ına bi’l-külliye ârif olmağla vakf-ı mezkurun mütevellisi merkum Ahmed Efendi mahzarında bi’l-vekâle da’va ve takrir-i kelâm idüb, müvekkilem, mezbure, Ayşe Hatun’un cevabı oldur ki
vakf eylediğim ik bağçe hisseleri muşağan ve kabilü’l-kısmetde olmağla kable’t-taksim teslim-i sahih
olmadığından İmam-ı müctehidîn ve mükteda-yı eimme-i din, Ebu Hanifeti’l-Kûfî ve İmam Muhammed katlarında vakfiyeti gayr-i sahih ve mezkur olan vakıf gayri müşa’ ma’saranın İmam-ı Azam ve
Serdar-ı Ekrem katında tasadduk-ı bi’n-nafi’ ve mülk-i vâkıfdan hurucu mani’ olmayub, cism-i sıhhatı
came-i lüzumdan ari olmağla vakf-ı mezkurlardan alâ-külli’r-re’yeyn rucu’ ve semt-i istirdadı ihtiyar etdükde mütevelli-i merkum, Ahmed Efendi cevabında müteveccih-i bahs ve lücac ve salik-i silk-i
ihticaca zâhib olub, fî’l-hakika mülk-i müşa’ı kabilü’l-kısmenin İmam-ı Azam ve İmam Muhammed
katlarında kable’l-ifraz vakfı gayri sahih lâkin, İmam Ebu Yusuf katında sahih ve müftabih olduğu kütüb-i mu’teberâtda mestur ve musarrah olub ve mülk-i ğayri müşa’ın vakfında İmam-ı Azam katında
sıhhat lüzümdan arîdir. Lâkin, imameyn-i hümayen katlarında sıhhat lüzûmdan müfarakat itmez ve
müstelzimdir. Alâ-kila’r-re’yeyn gerek, asl-ı vakıfdan ve gerek, şurut ve kuyudundan rucu’u ve istirdadı mümteni’dir, deyu teslimden imtina’ ve müeddi-i ile’n-niza’ hâkim-i murafi’-i ileyh, esbağallahu
ni’amehu aleyh huzurunda tehaküm ve tehasum ve tenakud eylediklerinde hâkim-i muma ileyh hasmeyne nazar ve mubtil-i hayr olmakdan hazeridüb, kazıyye-i münaza’un fîhâya tefekkür ve ihtilâfât-ı
eimmeyi tasavvur ve tedebbür idüb, bağçe hisselerinin vakfında imam Ebu Yusuf, kavlin ihtiyar ve
ma’saranın vakfında İmameyn-i kavleyn ihtiyar ve vakfiyetleri ile hükm ve zımnında mezkur kuyudun ve şurut-ı sıhhatı ve lüzum alâ-men yerahu kaza ve tenfiz ve imza etmekle vakf-ı müebbed ve
habs-i muhalled olduğuna binâen, mütevelli-i merkum Ahmed Efendi’ye vakf içün tasarruf ve gallelerin mevkufun aleyhâya teslim ile tenbih etmekle nakz ve nakizine mecal, muhal oldu. “Fe-men beddelehu ba’de mâ semi’ahu fe-innemâ ismühu alellezine yübeddilunehu.” ve ecrü’l-vâkıfı alâllâhi’l-Kerim.
Cera alâ-zâlike ve hurrire fî evahir-i Rebiu’l-evvel li-sene sitte ve hamsîn ve mietin ve elf. Min-hicreti’n-Nebeviyye. (Evahir-i Rebiü’l-evvel 1156).
ŞUHUDU‘L - HAL :
- Bekir Efendi, İmam Mustafa Efendi, İmam Hâcı Hasan,
- Demirci Hasan Efendi, İmam Molla Muhammed,
- Müezzin Abdülhalil bin Abdulkerim, Ömer Efendi Müfti,
- Kâtib İbrahim Ağa, Naib-i Sabık Molla Halil Bin Mustafa,
- Tüccar Mustafa, Abid Zâde Hüseyin Efendi.
— 117 —
— 118 —
— 119 —
— 120 —
— 121 —
Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 48. sayfasının 40. sırasında kayıtlı Kilis’te “Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi Vakfı”na ait 1329 H. (1911 M.)
tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
el-Hamdu lillahi el-vâkıfu ala külli halin el-münezzehu ani’t-tağayyiru ve’l-intikal ve’s-salâtü
ve’s-selâmu alâ seyyidina Muhammedin el-mevsufu bi-mekarimi’l-ahlak ve mehasini’t-tahsil ve ala
alihi ve ashabihi’l-aricin ila me’arici’l-kemal.
EMMA BA’DU; işbu vakfiye-i sahihatü’l-fehavi ve vesika-i meriyyetü’l-mefadinin tahrir ve inşa ve
tastir ve imlasına badi sahibetü’l-hayrat ve rağibu’l-hasenat tahrir-i huruf oldur ki; zikri âti vâkıfenin
iltiması üzerine husus-ı ati’l-beyanın mahallinde ketb ve tahrir ve fasl u hasmi içün kıbel-i şer’i şerif-i
enverden me’zunen bi’l-hüküm ba’s- olunan Kilis Mahkeme-i Şer’iyye Başkatibi Hafız Mehmed Efendi bin İbrahim Ağa Haleb vilayet-i celilesi dahilinde kain Kilis Kazasının İnnablı Kütah Mahallesi’nde
vaki Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi bin Süleyman Haki Efendi hanesi demekle ma’rûf haneye
varub akdi meclis-i şer’i âli eyledikde zatı tarif-i şer’i ile musaddak muma ileyha Ayuş Hanım meclis-i
makud-ı mezkurde zikri ati vakfiyete li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği mahalle-i mezkurden Mustafa bin Hacı Seyyid bin Veli Efendi mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’i ve i’tirâf-ı sarih-i mer’i
idüb vaktaki bu dar-ı fenayı sebat ve bî-beka olub na’imi mu’riz-i zevalde ve mukimi şeref-i irtihalde
olduğunu mülahaza edüb “es-Sadakatu fidyetü’l-me’asi”, “Yevme yu’hazul’l-mücrimune bi’n-nevasi.”
malum olduğundan maada “ve mâ tükaddimû li-enfisikum min hayrın teciduhû indallahi hüve hayren ve a’zamı ecren.” mefhum-ı münifinden habire ve agah olduğu cihetle vakfı atilbeyane suduruna
değin silki mülkünde malik ve mutasarrıf olduğum sâlifü’z-zikr İnnablı Kütah Mahallesi’nde vaki işbu
derununda meclisi-i şer’i âli akd olunan menzilini cenuben Kudamacızâde Mustafa Efendi bin Ali
hanesi ve bazen Bıyıkbey zâde Reşid Ağa ve Keçikzâde Hacı Abdullah Efendi bin Abdurrahman Efendi’nin müşterek zeyt ma’sarası ve bazen kudamacı Veli Mehmed bin Halil hanesi şarken Soğan delisi
oğlu Bekir bin Mansur ve Bıyıkbey zâde Kazım bin İmam dükkanları ve bazen Salih Efendi zâde Hâcı
İsmet ve Hâcı Mehmed Efendiler ebnan-ı Ali Efendinin şirik ma’saralarının harabesi şimalen bazen
muma ileyhim Hacı İsmet ve Hacı Mehmed Efendilerin ve bazen Ahmed Nazif Efendi kerimesi Necat
Hanımın dükkanları garben Sağirzâde Hâcı Ali Efendi bin Hâcı Mustafa Ağa ve bazen Attar Hacı
Hanefizâde Ali Rıza Efendi bin Lütfullah Efendi ve bazen İskenderoğlu Kudamacı İbrahim Kerimesi
Emine haneleriyle mahdud ve şarka müteveccih iki mağlı ve dört pencereyi havi bir bab oda şimale
müteveccih üç pencereli bir bab oda ve derununda vaki bir bab direk mağara ve ittisal-ı şarkisinde bir
eyvan ve eyvan-ı mezkurun şark cenubisinde vaki bir bab oda ve garbe müteveccih bir bab fevkani oda
ile zirinde vaki bir bab matbahı havi on üç bin kuruş kıymetli bir bab menzil ile Kefre Mantarasında
vaki cenuben tarik-i âm şarken Fakı Ali Oğulları Mustafa Çavuş ve Abdullah ebnan-ı Ali bin Mustafa şimalen Kudamacıoğlu Tahir bin Ahmed ve garben Telefat Hacısı oğlu Hacı Mustafa bin Ahmed
zeytünlükleri ile mahdud iki bin kuruş kıymetli otuz beş eşcardan ibaret bir kıta zeytunluk ve Kefer
Safra mantarasında vaki cenuben Abdunnafi kerimeleri Meryem ve zeyneb ve Firdevs bağları şarken
Kazazzâde Abdulkerim Efendinin mahdumu Mustafa efendinin zeytuni şimalen Keçeci Bekir oğlu
Kara Ali bağı ve garben Gavur İmamoğlu Çolak Halil bin Mastallı zeytuni ile mahdud beş yüz kuruş
kıymetlu iki yüz tiyekden ibaret bir kıta üzüm bağıyla derununda mağrus yirmi yedi eşcar zeyzun
fidanları ve mezkur menzil ve zeytunluğu bi’l-cümle tevabi ve levahık ve kaffeti’l-hukuk ve’l-merafık
hasbeten lillâhi Teâlâ ve taleben li-marzati rabbi’l-a’la ricasıyla niyyet-i sâdika ve’l-aziz vakfı sahih-i
şer’i ve habsi sarih-i mer’i ile vakıf ve habs edüb şöyle şart ve tayin eyledim ki;
Ben Hayatta oldukça vakfı mezkure ben mütevelli ve mutasarrıf olub taklil ve tezyidi merreten
ba’de uhra kendi yedimde ola. Bi-emrillahi Te’âlâ vefat eylediğimde vakf-ı mezkure işbu mütevelli-i
mezbûr Mustafa mütevelli olub sâlifü’z-zikr menzil ve mezkur zeytunluk ve bağı hasbema cere’l-ade
bile isti’lali hâsıl olan gallesinden evvelen mezkur menzil ve bağ ve zeytunu ta’mir ve termim ve masarıf-ı sairesi ba’de’l-ihrac fazla-i galleden Şeyh Abdullah Mahallesi’nde ve civar-ı kasaba ve Küneyse
— 122 —
yolunda vaki (Boşluk var.) bina kerdem kastel ve su mecrasının ta’mir ve termim ve tathirine ve icabı
halinde müteaddid su kuyularının hafriyle nebean edecek suların kendi tarafımdan hafr olunan su
mecrayı mahsusuna isal ve ilaveye li-ümm ceddem müteveffiye kerimem tarafından bulgur kaynatmak üzere vakıf edilen bakırdan ma’mul bir adet hallenin icabı halinde tamir ve termimine lüzumu
mikdar (Boşluk var.) sarf oluna. Bi-iznillahi Te’âlâ suyun teksirinde mezkur kastalın kifayesinden fazla suyu kastal-ı mezkurun zahrında vaki mahzenden bi’l-ifraz derun-ı kasabada sair suya ihtiyacı olan
mahalle suyun isaliyle diğer bir kastel inşasına ve kastel (Boşuk var.) anın dahi masarıf-ı lazimesini
tesviyeye ve fazla-i galle olursa kastal-ı mezkur için müstegallat iştirasına ve mezkur kastel-i mütevelli olan zata galle-i vakıfdan senevi üç yüz kuruş rayic-i belde vazife verile ve merkum Mustafa’nın
dahi vefatında evlad ve evlad-ı evlad-ı zükurunun ekber ve erşedi mütevelli olub ber-vechi muharrer
şurut-ı mezkurelere riayet eyleyeler. Ne’uzubillahi Te’âlâ mezkur Mustafa’nın nesli münkariz olur ise
mezbur Mustafa’nın müteveffa biraderi Hacı Ahmed’in oğulları Mehmed Ragib ve Mehmed Seyid’in
evlad-ı evlad-ı evlad-ı zükurunun ekber ve erşedi batnen ba‘de batnin mütevelli olub şurut-ı mezkurelere riayet eyleyeler. Ne’uzubillahi Te’âlâ murur-ı eyyam ve kürur-ı şuhur ve avam ile su kuruyub kastel-i mezkur münhedim ve harab olur istimalden kalub vechen mine’l-vücuh kabili tamir ve termim
olmaz ise galle-i mezkure kastel-i mezkure en karib ehli İslam-ı mekteb-i ibtidasının mahzemesine
sarf oluna, deyu tayin-i şurut ve tebyin-i masarıf ve kuyud edüb mezkur menzil ve bağ ve zeytunu fârigan ani’ş-şevâğil mütevelli-i mezbur Mustafaya teslim ol dahi vakfiyet üzere kabz ve tesellüm vesair
mütevellilerin evkafda tasarrufları gibi tasarruf eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î vâkıfe-i mezbure
Ayuş Hanım semti vifakdan canib-i şikaka azim ve mütevelli-i merkum ile husumet ve nizaa cazim
olub vakfı akar muhtar-ı eimme-i ahyar olan imam-ı azam ve hümam-ı akdem hazretleri katında sahih lakin ariyetde olmakla vakfı mezkurdan rucu’ benim içün meşru olduğundan vakfı mezkurdan
rucu’ ve mezkur menzil ve zeytunluk ve bağı ke’l-evvel mülküme istirdad ederim dedikde mütevelli-i
merkum Mustafa dahi cevabe tesaddi birle eğerçi inde’l-imam-ı azam hal bast ve tafsil olunan minval
üzere olduğu cayi eşkal değildir. Lakin Arif-i semadani Ebu Yusuf eş-şehir bi’l-imam es-Sani indinde
vâkıf mücerred vakaftu demekle ve imam-ı Muhammed bin Hasan Şeybani indinde teslim ile’l-mütevelli te’bid-i zikirle vakıf lazım olur deyu red ve teslimden imtina ve me’zun-ı muma ileyh huzurumda
her biri müterafian fasl u hasme tâlibân olduklarında me’zun-ı muma ileyh dahi canibi vakfı evla
görüb alimen bi’l-hilâf ve muraiyen lima yecibu muraatuhu fi’t-tescil evkaf me’zunen bi’l-hüküm mütevelli olduğu halde mahzar-ı vâkıfa-i mezburede vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzumuna hükmü sahîh-i
şer‘î ve kazâ-i sarih-i mer’i etmeyin vâkıf-ı hali muma ileyh mahallinde ketm ve tahrir ve maan ba’s
olunan ümena-i şer ile huzur-ı şer’iyye gelerek ala vuku’ihi inha ve takrir etdikde hükmü mezkur kıbeli şerden dahi ……boşluk) olmağın min ba’d vakf-ı mezkur sahih ve lazım ve habsi sarih-i mütehattim
oldu. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe
semî’un alîm.”
Harrerehu zalike ve hurrire fi’l-yevmi sadis aşer min şehri Şevvali’-mükerrem li-sene tis’a ve işrin
ve selase mie ve elf. (16.10.1329)
ŞUHUDU’L-HÂL;
- Tırıklı Mahallesi’nden Sağirzâde Muharrem Efendi bin Hacı Mustafa Ağa,
- Tekye Mahallesi’nden Keçikzâde Mehmed Efendi bin Ömer Ağa,
- İnnablı Kütah Mahallesi’nden Yaycı zâde Abdulhalim,
- Şeyhler Mahallesi’nden müezzin Mehmedin oğlu Ahmed Ağa,
- ve ğayruhum.
— 123 —
Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 49. sayfasının
41. sırasında kayıtlı Kilis’te “Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi Vakfı”na ait 1330 H. (1912 M.) tarihli
zeyl vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
el-Hamdu lillahil vâkıfu ala külli halin el-münezzehu ani’t-tağayyiru ve’l-intikal ve’s-salâtü
ve’s-selâmu alâ Muhammedin el-mevsufu bi-mekarimi’l-ahlak ve mehasinü’l-hisal ve ala alihi ve sahbihi’l-aricin ila maarici’l-kemal.
EMMA BA’DU; İşbu vakfiye-i sahihatü’l-fehavi ve vesika-i şer’iyyetü’l-metavinin tahrir ve inşa ve
tastir ve imlasına badi sahibetü’l-hayrat ve rağibu’l-hasenat zikr-i âti vakfenin taleb ve iltiması üzerine husus-ı ati’l-beyanın mahallinde ketb ve tahrir ve fasl u hasme içün kıbel-i şer’i şerif-i enverden
tahriri huruf oldur ki;
Me’zunen bi’l-hüküm ba’s ve tesyir olunan Kilis Mahkeme-i Şer’iyye Başkatibi (Bir kelime okunmadı.) zâde Hafız Mehmed Efendi bin İbrahim Ağa bin Mustafa ağa Haleb vilayet-i celilesi dahilinde
kain Kilis Kazasının İnnablı Kütah Mahallesi’nde vaki ilamın Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi bin
Süleyman Haki Efendi hanesi demekle ma’rûf haneye varub akdi şer’i âli eyledikde zatı tarif-i şer’i ile
(Boşluk var.) muma ileyha el-Hac Ayuş meclis-i makud-ı mezkurde zikri ati vakfına li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği mahalle-i mezkurden Hâcı Mustafa bin Hâcı Seyyid bin Veli Efendi mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’i ve i’tirâf-ı sarih-i mer’i idüb vaktaki bu dar-ı fenayı sebat ve bi beka olub
na’imi mu’riz-i zevalde ve mukimi şeref-i irtihalde olduğunu mülahaza edüb “yevme yu’hazul’l-mücrimune bi’n-nevasi” malum olduğundan maada “ve mâ tükaddimû li-enfisikum min hayrın teciduhû
indallahi hüve hayren ve a’zamı ecren.” mefhum-ı münifinden habire ve agah olduğum cihetle zikri
ati vakfın suduruna değin mülkümde münselik ve zabıtda malike ve mutasarrıfa olduğum Kilis’in Deveciler Mahallesinde ve Köşker Pazarı nam mahalde saffı şarkında vaki nehriye müteveccih cenuben
Baytazzâde müteveffa Mustafa vâkıf Efendi’nin sulbiye kızları Makbule Rukiye şimalen Said Efendi
bin Hâcı Emin Sürmelioğlu’nun dükkanları şarken Arif bin meşhur Attar Hâcı Raif hanesi cebhesi
tarik-i âmm ile mahdûd iki bin kuruş kıymetli bir bab bakkal dükkanı ile Kilis’in Çerkezlik Mantarasında vaki şarken Ahmed bin Osman bin Hidiv ve bazen tebia-i Devleti Aliyye-i Osmaniye’den ve
Ermeni milletinden Kork veled-i Aker Mosis bağları garben benim mülküm bağın şimalen Kürt Ali
oğlu Ahmed vereseleri cenuben Abdurrahman bin Mansur bin Soğan delisi oğlu bağlarıyla mahdud üç
bin kuruş kıymetli ve diğeri bir bazan dahilinde zeytun elli tiyek üzüm bağıyla derununda mağrus elli
bir eşcar zeytun fidanları ve mezkur dükkanın tamamları hasbeten lillâhi Teâlâ ve taleben li-marzati
rabbi’r-rahim “yevme la yenfeu malun vela benun illa amene ilallahi bi kalbin selim” ricasıyla niyyet-i
sâdika ve’l-aziz-i vasika vakfı sahih-i şer’i ve habsi sarih-i mer’i ile vakıf ve habs edüb şöyle şart ve tayin
eyledim ki;
Ben labis-i libas-ı hayat ile mülebbes oldukca vakfı mezkure ben mütevelliye ve mutasarrıfa olub
hâsıl olan gallesini dilediğim gibi ekl ve bel’ eylerim. Bi- emrillahi Teâlâ vefat eylediğimde vakf-ı mezkurem işbu hazır-ı merkum Hâcı Mustafa mütevelli olub mezkur dükkân ve bağdan hasbema cere’l-ade bil istiğlal hâsıl olan gallesinden mezkur dükkanın muhtac-ı tamir olan mahallini tamir ve termim
ve mezkur bağın çift vesaire masarıfının ba’de’l-ihrac fazla-i gallesinden beher sene şehri Zilhicce’nin
dokuzuncu arefe günü vasatından benim ve kızım atikanın ve müteveffa babam mezbur Abdurrauf
Efendi’nin birer kurban ki cem’an üç adet kurban zebh olunup cild ve lahmları fukaraya tesadduk oluna. Beher sene şehri Ramazanda mücevvid bir hafıza benim ve kızım mezburenin ve babam mezbur
için birer ki cem’an üç hatmi şerif tilavet etdirilib sevabını ruhumuza ihda eyleyeler ve mezkur hafıza
icabına göre fazla-i vakıfdan münasib hediye verile ve fazla-i galle kendi bina kerdem olan Kilis’in
Şeyh Abdullah Mahallesi’nde vaki ve civarı kasabada Küneyse yolunda Nemika Kastalı demekle maruf
kastalın su mecrasıyla kastal-ı mezkur için evvelce vakıf eylediğim İnnablı Kütah Mahallesi’nde vaki
cenuben Kudamacıoğlu Hâcı Mustafa Efendi ile Mehmed bin Hâcı Ali hanesi ve kısmi Bıyıkbeyzâde
— 124 —
zeyt ma’sarası ve bazen Kavramcı Deli Mehmed bin Halil Hanesi şarken Soğandelisi oğlu Bekir bin
Mansur ve Bıyıkbey oğlu Kazım ve bazen Salih Efendizâde Hâcı İsmet ve Hâcı Mehmed Efendilerin
şirik ma’saralarının harabeleri şimalen bazen muma ileyha Hâcı İsmet ve Hâcı Mehmed ve bazen Ahmed Nazif Efendi’nin kerimesi Necat Hanım’ın dükkanları garben Sağirzâde Hâcı Ali ve bazen attar
Hâcı Hanefizâde Alirıza Efendi ve bazen İskenderoğlu İbrahim Kerimesi Emine Hanım’ın haneleriyle
mahdud bir bab menzil ve Kastal mecrasının tathir ve ta’mirine fazla-i galle olur ise mezkur kastal için kuyu hafr etdirerek mecrayı kadimine isal ve tamir ve termim ve tathiratdan fazla-i galleden
mütevelli olan zata senevi rayic-i belde yüz kuruş verile ve bi emrillahi Teâlâ merkum Mustafa dahi
vefat etdikde evlad-ı zükurunun erşed ve ekberi mütevelli olub ber vechi muharer şurut-ı mezkurelere riayet eyleyeler. Ne’uzubillah merkum Mustafa’nın nesli münkariz olur ise li ebevyn karındaşı
Hâcı Ahmedin oğulları Mehmed Ragib ve Mehmed Seyid ve evladlarının ekber ve erşedi batnen ba‘de
batnin mütevelli olub ber-vechi muharrer şurut-ı mezkurelere riayet eyleyeler. Ve evlad-ı zükurları
bulunmadığı halde evladı evlad-ı evlad-ı inaslarının ekber ve erşedleri mütevelli olub ber vechi muharrer şurut-ı mezkurelere riayet eyleyeler deyu ta’yîn-i şurût ve tebyîn-i kuyûd ve masarıf edüb ve
mezkur bağ ve zeytun fidanlarıyla mezkur dükkanı vakfiyet üzere fârigan ani’ş-şevâğil mütevelli-i
mezbûr Hâcı Mustafa’ya teslim eylediğimde ol dahi vakfiyet üzere tesellüm vesair mütevellilerin evkafda tasarrufları gibi bürheten mine’z-zaman tasarruf eyledi deyu mütevelli-i mezbûrun tasdikine
mukarin ifade eyledikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î vâkıfe-i muma ileyha Hâcı Ayuş Hanım semti vifakdan
canib-i şikaka âzim ve mütevelli-i mezbure Hâcı Mustafa ile husumet ve münazaaya cazim olub vakfı
akar imam-ı azam ve imam-ı akdem Ebu Hanife el-Kûfi hazretleri katında menzile-i âriyetde olmakla
vakfı mezkurdan rucu’ benim içün meşru olmakla vakfı mezkurden rucu’ ve mezkur dükkân ve bağ ve
zeytun fidanları ke’l-evvel mülküme istirdad ederim dedikde mütevelli-i mezbur Hâcı Mustafa dahi
cevabe tesaddi birle inde’l-imam-ı azam hali bast ve tafsil olunan minval üzere olduğu cayi eşkal değildir. Lakin Arif-i semadani Ebu Yusuf eş-şehir bi’l-imamı’s-Sani katında vâkıf mücerred vakaftu demekle ve imam-ı Muhammed bin Hasan Şeybani katında teslimü’l-mütevelli ve te’bid-i zikir ile vakıf
lazım olur deyu red ve teslimden imtina ve me’zun-ı muma ileyh huzurunda her biri müterafian fasl
u hasme tâlibân olduklarında me’zun-ı muma ileyh dahi canibi vakfı evla görüb alimen bi’l-hilâf ve
muraiyen lima yecibu muraatuhu fi’t-tescil evkaf me’zun bi’l-hüküm mütevelli olduğu halde mahzar-ı
vâkıfa-i mezburede vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzumuna hükmü sahîh-i şer‘î ve kazâ-i sarih-i mer’i
etmeyin vaki-i hali mahalinde ketm ve tahrir ve maan ba’s olunan ümena-i şer ile huzur-ı şer’a gelerek
ala vuku’ihi inha ve takrir etdikde hükmü mezkur kıbeli şerden dahi tenfiz olunmağın min ba’d vakf-ı
mezkur sahih ve lazım ve habsi sarih-i ve mütehattim oldu. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu
fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.”
Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’s-sabi aşer min Cemaziye’l-evvel li sene selasin ve selase mie ve
elf (17.05.1330)
ŞUHUDU’L-HÂL;
-Tırıklı Mahallesinden Sağirzâde Muharrem Efendi bin Hâcı Mustafa Ağa,
-Büyük Kütah Mahallesinden Sansar oğlu Hâcı Ali,
-Aşıt Mahallesinden Azizzâde Hâcı Halil,
-Şeyhler Mahallesinden müezzin Mehmedin oğlu Ahmed Ağa.
— 125 —
— 126 —
— 127 —
Bayraklı Vakfı
Defteri Esas Cihât
Şahsiyet Orj. 1692.2065 Bayraklı Vakfı
Aded Umum Nev‘ Cihat Mahall-i Hizmet Vazaif ve Muhassasat Esami-i Mutasarrıfı Vakıf İsmiyle
2065 Hayrat Müberratının Mahall
Ve Mevakı’ı
Gaziantep Kilis’te Kesküs oğlu
Küçük Camii, Lülülo Sadiye, Mahiriyye ve Bayraklı Vakıfları
2075 Kilis’te Hoca Ramazan ve Ayşe Hanım Vakıfları
2077 Kilis’te Ayyüş Hanım binti Abdurrauf ve Büyük
Kütüphane ve Murtaza Ağa Vakıfları
VUKUAT
(2065) İdare meclisinin 14.5.1937 gün ve 448-398 sayılı karar uyarınca mazbut vakıflar arasına katılmıştır.
917/2819 No/1 S./92 K./9
(2075) ---- müdürlüğünün 29.7.937 günü ve 4874 sayılı karar ile mazbut vakıflar arasına alınmıştır.
2077 İdare meclisinin 3.8..937 tarih ve 728 sayılı karar ile mazbut vakıflar arasına alınmıştır. 937/2807
No/1 S./109 K./9
— 128 —
— 129 —
— 130 —
— 131 —
Camii Kebir Vakfı
Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi
Şahsiyet Orj. 168-250sr. Camii Kebir Vakfı
Aded Umum Nev‘ Cihat Vazaif ve Muhassasat Esami-i Mutasarrıfan Tevcih Tarihi
250 İmamet- Hitabet Vazife/300 Ba hatt-ı hümayun
müceddiden kaydile Hacı arz 1179
Hâcı Mustafa Efendiye tevcih 16 Rabiülevvel sene 334
Vakıf İsmiyle Hayrat Müberratının Muhâl Atik Esâmi Defteri Ve Mevakı’ı
Haleb Vilayetine tabi‘ Kilis Kazasında 21 temmuz/6181
kâin Camii Kebir Vakfı müceddid
Şart-ı Vakıf Vukuat
İmam ve hatip Mustafa Beşe’nin 14.9.941 tarihinde ölümü ile-----------------------------------------Tekke Camii İmam hatibi Ömer Beşe naklen ta‘yin edilmiştir. K/947 T.K/241
— 132 —
— 133 —
— 134 —
— 135 —
— 136 —
— 137 —
Canbolad/Canpolat Bey Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 607 Numaralı Defterin 307. Sayfa,
430. sırasında kayıtlı Kilis’te “Canbolad/Canpolat Bey Vakfı”na ait 961 H. (1553 M.) tarihli vakfiyenin
yeni harflere çevirisidir.
Hulasa-i vakfiye 394 Kuyud vakfiye numarası 31/ 4402
Kilis’de kain Canbulat Bey Vakfı vakıfnamesi evvelce müseccel olup bazı mahallerinin okunamaması cihetile mahallinden celb edilüp Fetvahane-i alice tasdik buyrulan suret-i vakfiyenin Şurayı
evkafça tashihi kaydı 10 Eylül 331 tarihli kararı iktizasından bulunmuş olmakla tashihi mümkin olamıyacağı cihetle aynen aslından ihraç edilen işbu sureti musaddaka vakfiyye ber-vechi zir kayd ve
tescil kılındı.
NOT : Bu vakfiyenin eski kayıtlı bir ayni Halep Muhasebe defterinin 626 sahifesinde kayıtlıdır.
Sabika Kilis ekrat beyi olan Canbulat Bey medine-i Kilis’de bina eylediği Tekye Camii demekle
maruf olan Cami-i şerifi evkafına tevliyeti evladı zükürundan erşet ve ekberden ve evlâd ve evlâd-ı
zükürun bil-külliyye münkati’ olduktan sonra evlâd-ı inasa ve evlâd-ı inas bil-külliyye münkati’ ve
münkariz olduktan sonra utekayi evlâdı utekaya ve evladı uteka münkariz olduktan sonra medine-i
mezburda seccade nişin-i şeriat-i ğarrada ber karar olan kadılara beher yevm yirmi akça vazife ile
mütevelli ola ve voyvoda olanlar ol vakıtta onbeşer akça yevmi nazır olup nezaret-i vakf ede evlâd-ı zükürunun erşet ve ekberden tevliyet meşrutiyetim üzre olan kimesne Camii mezburun asıl vezaifinin
ve vakf-ı şerifin tamirat ve termimatı kendü tarafından üzerine olmak şartile ve izdiyad kalan ğalle-i
vakfa mutasarrıf ola böylece mütevelli olup tasrih eylediği şurutı eda eyleyeler ve Camii mezburun
vakf-ı nezareti yine evlad-ı zükürumdan yevmi yirmibir akça nezaret edeler ve evlâddan ashab-ı nezaret inkiraz buldukta bulunan voyvodalara nezaret yevmi onbeşer akça ile ve Hakim-i şer’i olan kadı
efendilere tevliyet yirmibeşer akçe vazife ile vakfın iradından hasıl olan ğalle-i vakf-ı Cami’i mezburun evkafının tamir ve termimine ve ashab-ı vezaifin vezaifleri temamen verildikten sonra fazla-i
ğalle-i vakf-ı ol vakıtta vakf-ı şerife irad olunacak kurat ve müsakkafat gibi alup vakf-ı mezbure sahih
irad edeler ve nefs-i medine-i Kiliste vaki mezbur Cami’i şerif ve ma’ ve kurbünde bir bab hamam ve
ma’ ve yine medine-i mezburede Meşhetlikte bir bab hamam ve ma’ ve yine nefs-i Kiliste vaki bahça
Bedestan ve kurbünde olan dükkânlar yüz altmış adet dükkanlar ve Bedestana muttasıl bir hane ve
A’zaz nahiyesinde Tibil nâm karyede ma’i firavanlar ile dokuz kıt’a bostan ve andan maada iki kıt’a
eşcar incir ve iki kıt’a bağ ve derköş ve kasır nahiyelerinde olan altı kıt’a bostan ve dört kıt’a bağ değirman ve diğer Dergüş nahiyesinde çiftik olmak üzre kırkbeş feddan arzlu ve dokuzbin eşcar zeytun ve
nefs-i medine-i Dergüşde vaki dükkanlar ve hamam ve kahvehane ve saray ve nehr-i safiden iki göz ve
nehr-i Afrinde iki göz un değirmeni ve Halebde vaki sarayı havza-i mülk-ü sahihimden ifraz ve halis
malımda mümtaz edüp Hasbeten lillahi taala ve taleben li-merzatihi vakf-ı sahih ve te’bid-i sarih edüp
şöyle şart eyledim ki;
Evlâd-ı zükürumun erşet ve ekberinden mütevelli olan kimseye Cami’i mezburun asl-ı vezaifi
Hatip yevmi sekiz akça ve bir nefer imam sabah ve öğle Namazı edayi imamet eyledikte yevmi altı
akça vazife ve ikindi ve mağrip ve işa Namazı bir nefer imam bade edayi salat yevmi altı akça vazife
ve müezzin altı nefer reislerile yevmi dört ve beş nefer müezzin yevmi beher nefere üçer akça vazife
ve Camii şerife bir nefer ferraş yevmi dört akça ve bir nefer şeal-i kanadil üç akça ve salat-i gurubden
sonra bir nefer Fatiha hana üç akça ve sabah namazından sonra tilavet-i sure-i Yasine yevmi iki akça
ve yevmi Cuma’da bir nefer buhurdan-i yevmi üç akça ve on nefer cüz’hana beher nefere yevmi birer
akça ve bir nefer noktacı yevmi iki akça ve Camii şerifin bir nefer kennasını yevmiye iki akça vazife
ve bir nefer çarobkeşe yevmi dört akca ve bir nefer Türbedarlık yevmi iki akça ve tamirat-ı vakfiye bir
nefer mu’temet yevmi dört akça ve bir nefer kâtip yevmi dört akçe ve lüzumu olan bir nefer neccar
yevmi dört akça ve bir nefer kanevatcı yevmi on akçe ve mahkeri olan hanelerin zemini ücreti muka— 138 —
belesinde ruğan-i zeyt beher senede seksen batman ve bir nefer vaiz yevmi beş akça ve bir nefer su
yolcusu mumu beş akça ve beher yevm dört akça mektep Hocasına ve şöyle şart eyledim ki;
Hatip ve imam ve erbab-ı vezaifin bilcümle azli ve nasbi mütevelli-i vakfa mufavvaz olup aherden
bir fert müdahale eylemeye bade itmam-ı şurut-ı vakf-ı mezbur evlâd-ı zükürumdan erşet ve ekberden olan mütevelli vech-i meşruti üzre teslim ve kabulden sonra tis’a miet ve vahid-i sittin tarihile
müverrah Kilis kadısı esseyit Hasan efendi imzasile mümza sicill-i mahfuzundan musarrah suret
muhreç suret-i vakfiyesi Anadolu muhasebesine kaydolunmak ricasına Kilis Kadısı Hasan efendi arzetmekle Anadolu Kazaskeri Zeynelabidin efendinin ilamı mucebince anadolu muhasebesine kayıt
ve suret verilmek babında binyüz ondört tarihinde sadır olan ferman-ı âli mucebince kayt ve suret
vermiştir evkaf-ı mezburun evlâd-ı vâkıftan mütevellisi Zeynel Abidin ibni Muharrem der-i devlete
arzıhal sunup evkaf-ı mezburı vakfiyesi suret-i kaleminden ihraç ve yedine verilmek babında istitayi
inayet etmeğin mucebince vakfiyet sureti verilmek babında bin yüz otuzbir Safer üç tarihinde sadır
olan ferman-ı âli mucebince suret-i vakfiyyesi aynile mahallinden naklolunmuştur.
Balada müseccel vakfiyenin kayıt ve tescili iltimas olunmağla olvechile işbu mahalle tescil edilerek
temhir edildiği /3/ Şaban /330
Naibi kaza-i Kilis Ömer Lutfi
Naip Ömer Lutfi Efendi zamanındaki sicill-i mahfuzundan muhreç işbu suret aslına mutabıktır /
20/ Rebiulevvel/333 /20 Kânunu sani 330
Kilis kadısı Hüseyin Müştak
İşbu Mühür mutabıktır 21 Cemaziyelevvel 1333
İlâmati şer’iyye Eminül fetva Müdiriyyeti
Aslı ile mukabele olundu .
— 139 —
— 140 —
— 141 —
Çekmeceli zâde Mustafa Cami-i Şerifi Vakfı
No:2724
Nevi-i Cihet:
Vazâ-i… ve mahsusat-ı esami-i mutasarrıfan(Mutasarrıfın İsmi): Ber vech-i Hasbi Halil Efendi.
Sene: 17 safer sene 1207.
Vakıfın İsmi: Kilis haricinde Kastal-ı Kurd Ağa kurbinde çekmeceli zâde Mustafa Cami-i Şerifi vakfı.
Vukuat: Cihet-i mezkure… Halil Efendi bila badel veled vefatından mahlulünden diğer Halil Efendi ba irade-i aliye tevcihiyle Fi 17 Muharrem 323.
Mumaileyhin vefatıyla mahlulünden oğlu Ali Efendi ba-irade-i aliyye-i nezaretpenahi tevcih olunmuştur. Fi 20 Mart sene 322.
— 142 —
— 143 —
— 144 —
— 145 —
Cüneyne Camii Vakfı
Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi
Şahsiyet Orj. 168-149 153 sr. Cüneyne Camii Vakfı
Aded Umum Nev‘ Cihat Vazaif ve Muhassasat Vakıf İsmiyle Hayrat Müberratının
149 imamet 290/--- 172/--- Muhâl Ve Mevakı’ı
Evkaf-ı mazbutadan Kilis’de
Kâin Cüneyne Camii Şerifi Vakfı
Atik Esâmi Defteri Şart-ı Vakıf
Muhasebe 652 21/--sur-2663
Vukuat
Açık olunan bu cihetler mahalli tevcih em.4.7.945 günü v e4 sayılı kararı ve makamı 3.8.945 günü ve
5142 sayılı onayı ile kadro harici Helvacı Oğlu Cami İmam ve hatibi Musa Zengin naklen tayin edilmiştir.
Kuyud/1945/1882 T.K./172.
— 146 —
— 147 —
— 148 —
— 149 —
Davud Nebi Vakfı
Defteri Esas Cihât
167-2171 sr. Davut Nebi Vakfı
Aded Umum Vakıfı İsmiyle Hayrat Müberratının Muhâl Ve Mevakı‘ı Atik Esas
2171----- evkafdan A’zaz ve Kilis’de vakı’ Davudu’n-nebi Aleyhisselam vakfı Haleb muhasebe 663
Nev‘ Cihat Vazaif ve Muhassasat Esami-i Mutasarrıfân Tevcih Tarihi
2172 Hitabet 10 yevm akça Es-Seyyid Salih Efendi ibn-i Ali 15 cemaziyel ahir sene 329
2173 İmamet yevm akçe 2 eş-şeyh es-Seyyid Davûd Efendi ibn-i Halil 9 Recep sene 347
2174 Hadim yevm akçe 5 Şeyh Davud Efendi 9 Receb sene 347
2175 Ferraş ---- akçe vazife
Vukuat
Mumaileyhin vefâtile mahlûlinden ve oğulları İbrahim Asım ve Muhlis Efendilerin terk ve kef-i
yedlerinden Ahmed Efendi ibn-i Asım ba hattı hümayun tevcih 18 Receb 328----625
Mumaileyhin Kilis kasabasında Çalık Camii Şerifi hitabetile ta‘yin kılınmasına mebni terkinden
Süleyman Efendiye ba hattı hümâyun tevci 7 sene 333 ‘arz 1078--- 30/7007
Mumaileyhin mukaddema bila berat mutasarrıfı oğlu Molla Davud Efendinin ahiren vefâtlariyle
mahlûllerinden mahdumu Molla Süleyman Efendiye bâ irade-i aliye tevcih fi. 22 Receb sene 33 hulasa
2339
Mumâileyh vuku‘ vefâtile mahlûlden oğlu Süleyman Efendi bâ irâde aliye tevcih fi. 19 Recep sene
312 hülasa 823
Bu dahi bâ irade-i aliye tevcih hulasa 823
Camii şerif mezkûr Kilis kasabasına tabi‘ Türkmân nahiyesinin Toybık karyesinde kâin olduğu
iş‘ar mahalleye atfen şûrâyı evkaf kararında gösterilmiş olmağla şerh verildi.
— 150 —
— 151 —
— 152 —
— 153 —
Debbağhane Camii Vakfı
Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi
168-154 158 sr. DebbağhaneCamii Vakfı
Aded Umum Nev‘ Cihat Esami-i Mutasarrıfan Tevcih Tarihi Vakıfı İsmiyle Hayrat
154 İmamet Şeyh Mehmed Efendi 15 Recep 1234 Müberratının Muhâl Ve Mevakı‘ı
Kilis’de Meşhedlik Mahallesinde Debbağhane denmekle ma‘rûf Şeyh Gökce Camii Şerifi
Atik Esas Defteri Şart-ı Vakıf
Haleb muhasebe 658 31—sur 2663
155 Hıtabet ba vazife/1200 müceddiden---290 Şeyh Mehmed Efendi Zilhicce sene 214 Haleb muhasebe
156 Tedris Şeyh Mustafa –Recep sene 1284 Haleb muhasebe 658
157 Müezzin vazife—720 müceddiden---390
158 Ferraş--159 İmamet Kilis’de Şeyhler Camii Şerifi Vakfı müceddid—sur 31/2663
160 Müezzin bâ vazife 480 müceddiden---390
162 Kayyum
Şart-ı Vakıf Vuku‘at
Mumâileyh vefatı mahlûlinden Gasalizâde ‘Abdullah Efendiye imamet Ali Efendiye tevcih olunmuşdur. 19 Mayıs m.322
Bu dahi mumâileyh Abdullah Efendi bâ hattı hümâyun tevcih olunmuşdur. 23 Nisan sene 335 ‘arz 1258
Mahll-i tevcih 20.8.935 gün ve 5 sayılı Kara Kadı ve makam---------- 22.10.935 gün--- Çolakoğlu Kara
Kadı Camiine imametine nakil edilmişdir. Kuyut/935/138 T.K./49
Vefatile 3.1.926 da makamı-------------- heyetinin 3.1.1926 ve ------ Kara Kadı Abdullah Efendiye tevcih
edilmişdir. N/7 T/50
23.1.1936--------------- Fazlı Beşeye tevcih edilmişdir.
Bu dahi mumâileyh Abdullah Efendiye bâ imamet---- bâ hattı hümayun tevcih edilmişdir. 19 Mayıs-------32/1771
— 154 —
— 155 —
— 156 —
— 157 —
Çavuşzâde Ebubekir Ağa Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 585 Numaralı Defterin 199. Sayfa, 151.
sırasında kayıtlı Kilis’te “Çavuşzâde Ebubekir Ağa Vakfı”na ait 1104 H. (1692 M.) tarihli vakfiyenin yeni
harflere çevirisidir.
Halep Muhasebe: 731
Vakf-ı eşcar-ı incir ve abar sahibü’l-hayrat Çavuş zâde Ebubekir Ağa mütesellimi Haleb-i esbak
sakin-i mahalle-i Kızılca an mahallat-ı medine-i Kilis bera-yı taamiyye-i fukara-yı dervişan Mevlevihane-i Ali Ağa der-Medine-i M. kayt şüde vakfiyye-i mamülün biha be kalem-i cihat müceddeden kayt
şüde fermude ba ilam-ı naib-i medine-i M. ve ba mazbata-i meclis-i M. ve ba inha-i vali’i vilayet-i M.
ve muhasebeci’i evkaf-ı Vilayet-i M. ve ba ilamı mahkeme-i teftiş ve ba defter-i hulasa 280 / 9186 ve ba
telhis-i devletlü es-Seyyid Kemal Paşa nazır-ı evkaf-ı humayun ve ba ferman-ı âli fi 7 Receb sene 1290
Mâ hurrire fihi mine’l-vakfi’t-tesbil kad-sare lazımen bi’l-hükmü ve’t-tescil ve ene’l-fakirü’z-zaifü’z-zelil Abdurrahman ibni Muhibbullah el-Kadı bi-medine-i Kilis maa Şeyh ve Amik ufiye anhüma
ve gufire lehuma.
El-Hamdülillâhi ve kefa ve selâmün alâ ibadihillezinestefa ve’s-salatü ve’s-selâmü alâ Nebiyyihi’l-Mustafa ve resülihi’l-mücteba ve alâ âlihi ve ashabi’ş-şürefa madema niamallâhi mahlukatihi ve
vefa.
Emma ba’dü bu kitâb-ı sıhhat nisabın tahririne bais ve bu hitab-ı anber nikabın tastirine badi oldur ki Medine-i Kilis mahallatından Kızılca Mahallede sakin olub sabıka Halep mütesellimi olan mefharu’l-ekabiri ve’l-eali Çavuş zâde Ebubekir Ağa meclis-i şer’î şerif ve mahfel-i din-i münifde vakf-ı
âti’z-zikri tescile medine-i mezburede vaki’ Ali Ağa bina edüb hazreti Mevlana Kuddise sırrahü’l-alâ
tarik-i erbabına şart eylediği vakf tekkenin şeyhi ve mütevellisi olan işbu rafiü’l-vesika Niyazi Seyyid
Mehmed Efendi mahzarında ikrar-ı tam ve takrir-i kelam edüb Medine-i Kilis muzafatından A’zaz
Nahiyesinde Kefer Abdi nâm mezrea turabında ve Kartaltepesi demekle maruf mevzi’de vaki şarken
Şahin Bey hayrı ve kıble Arap Ali hayrı ve şimalen Şefkat oğlu hayrı ve garben A’zazlı oğlu hayrı ile
mahdud ve mümtaz mülk-ü müşteram olan beş yüz adet incir eşcarı ile mahlût gars olan altmış adet
nar eşcarını tekke-i merkumede olan fukara için hasbeten lillâhi’l-aliyyü’l-azim ve taleben li-merdati’r-rabbi’r-Rahim vakf-ı sahih-i müebebd ve habs-i sarih-i muhalled ile vakf ve habs edüb ŞÖYLE
ŞART EYLEDİM Kİ;
Eşcar-ı merkûmenin bir senede hasıl olan menafiinden mütevelli-i mezbûre yevmi birer akçe tayin
edüb maadasını tarik-i mevlanada tekke-i merkumda hazır olan fukaraya it’am-ı taam oluna vetebdil
ve tağyir olunmıya deyüb mütevelli-i merkûme teslim eyledim ol dahi tesellüm ve kabz edüb sair mütevelliler evkafı tasarruf ettikleri gibi mutasarrıf olsun dedikde gıbbe’t-tasdiki’ş-şer’î vâkıf-ı ârif kelamını
semt-i ahere sarif olub vakf-ı akar eğerçi muhtar-ı eimme-i kibar olan imam-ı Azam hümam-ı efham
Ebu Hanifeti’l-Kûfi rahimehumüllâhi aleyh hazretlerinin re’y-i şerifi üzere lazım olmamağın vakf-ı
mezkurdan rucu’ eyledim mütevelli-i merkum kasr-ı yed edüb bana teslim eylesin dediğinde mütevelli-i
merkum cevab-ı ba sevaba mütesaddi olub bazı eimme-i müctehidin sıhhat luzumu müstelzim olduğu
fadıl-ı samadani Ebu Yusuf eş-şehir bi’l-imami’s-sani re’y-i münirleri üzere vâkıf mücerred vekaftü demekle mecal istirdad muhal olmuştur deyu redd-i teslimden imtina’ ve husumet ve niza’ edüb hâkim-i
muvakkı’i sadr-i kitâb tuba lehu ve hüsn ü meab efendi hazretlerinin huzurunda mürafaa olduklarında
hâkim-i müşarun ileyh vakf-ı merkumun sıhhat ve luzumuna alâ kavl-i men yerahu hükm-ü muhkem-i
şer’î edüb min ba’d vakf-ı mezkur vakf-ı sahih ve lazım ve müebebd ve kaim olub nakz ve nakızına
mecal ve muhal ve ibtali mümteniü’l-ihtimal oldu. “fe-men beddelehû ba’de mâ semi’ahu fe-innemâ
ismuhû allellezîne yübeddilûnehû innallâhe semîun alîm” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-Cevâdi’l-Kerim
tahriren fi’l-yevmi’l-hamisi ve’l-işrin min şehr-i Cemaziye’l-ulâ li-sene erba’a ve mietin ve elf.
— 158 —
ŞUHUDU’L-HAL;
-Mehmed Ağa Huccet zâde. –Mirvanik İbni Esail. –Musa Ağa ibni Murad. –Abdülkadir Efendi el-vâiz.
–Seyyid Hüseyin Çelebi Kaymakam-ı Nakibü’l-eşraf. –Şatır Ahmed Ağa ibni Mahmud. –Ömer Ağa Biraderi Vâkıf. –Ahmed Ağa biraderi O. Mustafa Ağa ibni Suvar. –Abdülaziz bini Mehmed Ali. –Mehmed
Çavuş. –Mehmed Efendi ibni Abdullah. –el-Hâc İsmail bini Vello. –el-Hâc Ali Çalık zâde. Mehmed Ağa
ve Muhlis zâde. –Mehmed Şükrü Hüseyin Be muhzır başı. –Ve gayruhum mine’l-hazırun.
— 159 —
— 160 —
— 161 —
Elif Hatun Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 22. sayfasının 15. sırasında kayıtlı Kilis’te “Elif Hatun Vakfı”na ait 1312 H. (1894 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
Elif Hatun Vakfiyesi.
el-Hamdulillahi’l-vâkıfi ala külli hal el-münezzehu ani’t-tağyiri ve’l-intikal ve’s-salatu ve’s-salâtü
ve’s-selâmü alâ Muhammedin el-mevsufu bi-mekarimi’l-ahlak ve mehasini’l-hisal ve ala âlihi ve ashabihi’l-âricin ila me’arici’l-kemal.
EMMA BA’DÜ; Sebeb-i tahrir-i kitab-ı müstatab ve mucib-i tastir-i hitab oldur ki; Haleb vilayet-i
celilesi dahilinde Kilis kazasına muzafa İzziyye nahiyesi müdiriyyetinde vaki Şeyhler nahiyesi kuralarından Ma‘mil Uşağı Karyesi’nde ve zatı zirde muharreru’l-esami-i müslimin tarifleriyle mu’arrefe sahibetü’l-hayrat ve rağıbetü’l-hasenat Elif binti Seydo bin Periko nam hatun meclis-i şer’i şerif-i enver
ve mahfel-i din-i münif-i ezherde zikr-i âti vakfına li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği medine-i Kilis’de Hakverdi Mahallesi ahalisinden Hacı bin Uncu Musa mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’i
ve itiraf-ı sarih-i mer’i edüb vakf-ı ati’z-zikrin suduruna değin yedimde mülk ve hakkım olub mezkur
Ma‘mil Uşağı Karyesi hududunda vaki kıbleten tarik-i âmm şimalen bazen Hallu bin Şeyh Abdullah
ve bazen Mehmed bin Şeyh Berimo zeytunlukları ve bazen Göl ve şarkan Süleyman bin İsmail Ağa
zeytunluğu ve garben mezkur Ma’miluşağı karyesi ile mahdud zeytun sak zeytun eşcarını şamil bir
kıt’a mülk zeytunluğumu hasbeten lillâhi Teâlâ ve taleben li-marzati vakf-ı sahih-i mü’ebbed ve habs-i
sarih-i muhalled ile vakf ve habs edüb şöyle şart ve tayin eyledim ki;
Mezkur zeytun eşcarı mehma emkan ıslah ve tamir olunub menafi’-i semeratından her ne hasıl olursa hayatta oldukça ben tenavül edüb tevliyet yedimde ola. Vefatımdan sonra mezkur zeytun
eşcarının menafi’-i hasılasının nısfı medine-i merkumede Tırıklı Mahallesinde vaki Şeyh Cami-i
Şerifi’nin malzemesine sarf olunub cami-i şerif-i mezkurun mütevellisi hasbi mütevelli ola menafi’-i mezburenin nısf-ı diğeri Karini Karyesi hududunda Beşiktepe nam mahallin altında Haleb caddesi üzerinde kain Kastalın su mecrasının ıslah ve termimine sarf oluna ve nısf-ı mezkure mezbur
Kastalın mütevellisi mütevelli ola. Zikrolunan cami ve Kastalı harabe olur ise Haremeyni Şerifeyn
fukarasına vakıf ola. Mezkur zeytunluğu fârigan ani’ş-şevâğil mahallinde mütevelli-i merkum Hacı
Mehmed’e teslim eylediğimde ol dahi vakfiyet üzere tesellüm eyledi dedikde ğıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î
vâkıfe mezbure vakf-ı mezkurdan rucu’ ve ibtal-ı hayra şuru’ edüb arazi-i miri üzerinde mefrus eşcar hükm-i menkulatta olmasıyla İmam-ı Azam ve Hümam-ı Efham ve İmam Ebu Yusuf hazaratı
katlarında vakfiyyet gayri sahih olduğundan ma’ada vakf menafi’-i vakfı nefsine şart eylediği surette
vakıf gayri sahih olmağın vakf-ı mezkurdan rucu’ benim içün meşru olduğundan mezkur zeytun eşcarının ke’l-evvel mülküne istirdad iderim didikde mütevelli-i mezkur cevaba tasaddi edüb vakf eşcar
müte’arif olmağın vakf-ı mezkur İmam Muhammed katında caizdir deyu eşcar-ı mezkureyi red ve
teslimden imtina edüb huzur-ı şer’-i şerifde müterafi’an ve fasl u hasme tâlibân olduklarında taraf-ı
şer’den dahi bade’t-te’emmül vakf-ı mezkurun ala re’y-i men yerahu mine’l-e’immeti’l-a’lam evvelen
sıhhat ve saniyen lüzumuna hükm-i sahih-i şer’i ve kaza-i mer’i olunub min ba’d vakf-ı mezkur sahih
ve lazım olmağın nakz ve tahvili muhal ve tebdil ve tağyir adimü’l-ihtimal oldu. “Fe-men beddelehu
ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.
Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’l-hamis işrin şehri Saferü’l-hayr li-sene isna aşer ve selase mi’e ve
elf. (25 Safer 1312)
— 162 —
ŞUHUDÜ’L-HÂL;
-Emin Çelebizâde Hacı Ahmed bin Hasan,
-Hizarcızâde Hacı Süleyman bin Molla Ömer,
-Keçikzâde Hacı Seyyid bin Veli Efendi,
-Yaycızâde Süleyman Efendi,
-Müftü Abdurrahman Efendi,
-Abu Ağa bin furuncu Ahmed,
-Kuloğlu Ahmed bin Mehmed ve ğayruhum.
— 163 —
— 164 —
— 165 —
Emine binti Halil Ağa Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 18. sayfasının
11. sırasında kayıtlı Kilis’te “Emine binti Halil Ağa Vakfı”na ait 1159 H. (1746 M.) tarihli vakfiyenin yeni
harflere çevirisidir.
Emine binti Halil Ağa’nın vakfiyesi.
Hamdi bî-had ve sena-yı lâ-yuad ol-mâlikü’l-melekut ve Rabbü’l-izzeti ve’l-ceberut hazretine ki;
nüsha-i insanı ebda’-i üslubda ibdâ’ ve ahsen-i takvim üzere ihtira edüb dar-ı cinan ve a’mal-ı salih
erbabına ihsan eyledi. Vâkıf-ı salavat nâ-mahdud ve sunuf-ı teslimat gayr-i ma’dud seyyid-i kainat ve
mefhar-ı mevcudat ve Habib-i İlah Muhammedeni’l-Mustafa sallallâhu Teâlâ aleyhi ve’s-sellem hazretlerine kâffe-i enam islama da’vet ve delalet erbabını irşad-ı hidayet ve dahi âl ve ashabına kerameten ki her biri necm-i burç-i din ve kebkeb-i evc-i yakin devr-i Rıdvânu’llâhi Teâlâ aleyhim ecmâ’în.
Bundan sonra işbu kitab-ı müstetabın inşasına bais budur ki;
Medine-i Kilis mahallatından Meşhedlik Mahallesinde sakine Emine binti Halil Ağa nam hatun
li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği Hacı Molla Abdullah bin Yekceşem Ahmed Efendi nam
kimesne mahzarında şöyle ikrar-ı tam ve takrir-i kelâm eder ki silk-i mülkümde münselik olan Kilis turabında kain bir kıta tahminen üç şümbül tohum istiab eder tarla ki kıbleten tarik-i âmm ve
şarken Hacı Şerif tarlası ve şimalen vadi ve garben Efezâde tarlası ve yine bundan maada Kefersina
turabında kain bir kıta tahminen üç şümbül tohum istiab eder tarla ki kıbleten Atike Hanım tarlası
şarken vadi şimalen Kel Hallac oğlu Osman tarlası garben tarik-i has ve yine bunlardan maada Kilis
turabında kain bir kıta tahminen yedi kile tohum istiab eder tarla ki kıbleten ve şimalen tarik şarken
Mehmed Ağa tarlası ve garben Ayşe binti Mustafa tarlası ve yine bunlardan maada Keferdeşir turabında kain malumetü’l-hudud ve’l-ciran bir kıta tahminen iki kile buçuk tohum istiab eder tarlamı ve
bunlardan maada Tilel nam mezrasında kain malumetü’l-hudud ve’l-ciran bir kıta tahminen üç kile
tohum istiab eder tarlamı ve yine bunlardan maada Kilis turabında kain malumetü’l-hudud ve’l-ciran
bir kıta tahminen yer şümbül tohum istiab eden tarlamı ve yine bunlardan maada Kefersina turabında kain Büyük Abidin bağçesi demekle ma’rûf malumetü’l-hudud ve’l-ciran bağçeden beher kuruşda
altı para bir akçe hakkı şurbiyle olan hissemi ve yine bunlardan maada Kefersina turabında kain malumetü’l-hudud ve’l-ciran küçük Abidin Ağa bağçesi demekle ma’rûf bağçeden hakkı şurbiyle beher
kuruşda üç paradan iki mangır noksan hissemi ve yine bunlardan maada Kefersina turabında kain
Halime Hatun bağçesi demekle ma’rûf malumetü’l-hudud bağçeden hakkı şurbiyle beher kuruşda
onaltı para hissemi ve yine bunlardan maada Kefersina turabında kain Karlı oğlu demekle ma’rûf malumetü’l-hudud iki fedan buçuk hakkı şurbiyle olan bağçemi ve yine bunlardan maada yine Kefersina
turabında kain Osman Faki demekle ma’rûf malumetü’l-hudud hakkı şurbiyle olan bağçeden beher
kuruşda bir para buçuk bağçe hissemi ve yine bunlardan maada Seve nam karye turabında kain Sinab
(Sinneb) suyu üzerinde rakib malumetü’l-hudud un değirmeninde beher kuruşda yedi para iki akçe
değirmen hissemi ve yine bunlardan maada Çınadır nam mezra turabında Palanlık nam mantarada
kain malumetü’l-hudud iki yüz tiyek üzüm bağımı, hasbeten lillâhi Teâlâ vakf-ı müebbed ve habs-i
muhalled eyledim.
VE ŞÖYLE ŞART EYLEDİM Kİ; salifü’z-zikr arazi ve bağçelerde ve değirmende ve bağdan hâsıl
olan galle madem kendim hayatta oldukça ekl edem. Ve ba’de vefatihi Mehmed Ağa bin Osman Ağa
mütevelli ola. vakf-ı mezburun hâsıl olan gallesinden beher sene elli kuruş mütevelli-i merkum ve
beher sene bir kurban Ayşe binti Uzun Seyyid içün bir kurban zebh oluna Ve bir kurban dahi karındaşım İbrahim Ağa ve bir kurban dahi diğer karındaşım Haşim Ağa ruhu içün zebh oluna. Ve bir
kurban kendim ruhu içün zebh oluna baki kalan galleden beher kuruşda on üç para bir akçe Nuhaslı
kastalın su mecrasına verile ve sarf oluna ve beher kuruşda on üç para bir akçe vaiz-i cami-i şerifin
levazımına sarf oluna. Ve beher kuruşda on üç para bir akçe İbşir Paşa kastalının su mecrasına verile
— 166 —
mütevelli-i merkum Mehmed Ağa vefat olundukda mütevelli-i merkumun evlad-ı evlad-ı evladının
erşedi mütevelli ola. Minval-ı muharrer üzere sarf ile ve maazallah Teâlâ nesli münkariz olursa belde-i mezkurde bir ulema mütevelli ola. minval-ı muharrer üzere amel olunub mahallerine sarf oluna.
Maazallah teâlâ cami ve kastallar harabe olursa Harameyni Şerifeyn fukarasına verile deyu hatm-i
kelam ve tescil ve teslim-i mütevelli eyledikden sonra vâkıfa-i mezbure Emine Hatun kelamını semti
ahere atf edüb vakfı akar imam-ı azam ve hümam-ı akdem Ebu Hanife Numan bin Sabit hazretleri katında caiz olmadığından rucu’ eyledim ke’l-evvel mülküme idhal olunması matlubumdur deyu tescil
mütevellisi merhum Molla Abdullah davaya tasaddi edüb gerçi vakfı akar imam-ı azam hazretlerinin
katında kabil-i rucu olub velâkin imameyni hümameyn katlarında mücerred vakaftu demekle caiz
olub husus-ı mezkûr teslim-i mütevelli ve tescil-i şer’i olundukdan sonra redden imtina’ edüb beynlerinde niza’ vaki olmağın. Hakim-i muvakki’i sadr-ı kitab tuba lehu hüsnü meab hazretleri tarafeynin
delillerini teemmül ve mennau’l-hayr olmakdan hazer edüb imameyni hümameyn kavilleri üzere alimen bi’l-hilâf vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzûmuyla hüküm etmeğin min ba’d nakz ve nakızı “Fe-men
beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.”
Ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-kerim.
Tahriren fi yevmi’s-sâlis min şehri’l-Saferi’l-Hayr sene tis’a ve hamsin ve mie ve elf. (3 Safer 1159)
ŞUHUDU’L-HÂL;
- Faziletlü Hâcı Hafız Efendi,
- Müfti Merhum Ali Efendizâde Hâcı Mehmed Efendi,
- Abdusselamzâde bin Abdulkadir,
- Ömer bin …
- İbrahim bin Hacı İsmail,
- Mehmed bin Can Mustafa,
- Abdurrahman bin Bekir,
-…Ağası zâde Hâcı Arab Ağa,
- Ve ğayruhum.
— 167 —
— 168 —
— 169 —
— 170 —
— 171 —
— 172 —
— 173 —
— 174 —
— 175 —
Emine binti Mehmed Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 70. sayfasının 65. sırasında kayıtlı Kilis’te “Emine binti Mehmed Vakfı”na ait 1250 H. (1834 M.) tarihli vakfiyenin
yeni harflere çevirisidir.
Emine Hanım Vakfiyesi.
Bismillahi ve bi-hamdihi ve’s-salatu ve’s-selamu ala Nebiyyihi Muhammed’in ve âlihi ve sahbihi
ecma’in.
EMMA BA’DU; İşbu kitab-ı müstetabın tahririne badi oldur ki; işbu dâr-ı dünya dâr-ı müdam ve
müdebbiru’l-intikam olmayub bünyadının inhidamı mübeyyin ve sükkanının in’idamı mu’ayyen olub
âkıl olan kimesneye lazım olan kable fevti’l-feriza ve sadaka-i cariye ve hayr-i amel vücuda getürmek
lazım olmağla “İza mate ibnu Adem yenkati’u amelühü illa min selasin ilmun yenfe’u bihi ve veledün
salihun yed’u lehu ve sadakatün cariyetün.” Hadis-i Şerifi mefadince Medine-i Kilis Mahallatı’ndan
Kütah Mahallesi’nde sakine Emine binti Mehmed Ağa Uzun Seyyidzâde nam sahibu’l-hayrat ve’l-hasenat Hatun meclis-i şer’i kaviyyu’l-beyan ve rasihu’l-erkanda ve vakf-ı âti’l-beyan li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği faziletlu Dokuzzâde Abdurrahman Efendi muvacehesinde şöyle takrir-i
kelam ve tabir-i meram eder ki;
Kuyumcu Pazarı muvasalasında garbe müteveccih bir bab yağlıca dükkân ki kıbleten kudamacı
dükkanı şarken Bezikoğlu hanesi şimalen Alikoğlu kahvesi ve garben tarik işbu hudud-ı erba’a ile
mahdud ve mümtaz olan dükkanı hasbeten lillâhi Teâlâ ve taleben li-marzatihi vakf-ı müebbed ve
habsi muhalled eyledim ki;
Ve şöyle şart eyledim ki;
Madem ben hal-ı hayat oldukca mezkur dükkanın hâsıl olan galleyi ekl ve beliğ idem. Ve mezkur
dükkana mutasarrıf olam ve ba’de vefatiha mezkur dükkanın hâsıl olan galleden beher sene Udhiye arefesinde bir kurban zebh edüb ruhum içün mahal-i müstahak olan kimesnelere taksim eyleye
mütevelli-i mezbur müteveli ola. Baki fazla-i galle mütevelli-i mezburda nereye murad iderse sarf
eyleye gerek kendi nefsine ve gerek kendi nefsine ve gerek münasib olan mahalle sarf eyleye, kendünün re’yine havale eyledim ve beher sene rıza’en lillahi Teâlâ ruhum içün bir hatm-i şerif okuyub
sevabını hediye kıla mütevelli-i muma ileyh Abdurrahman Efendi ba’de vefatihi evladı ve evlad-ı evladı her kangısı tevliyete nisbetle liyakatı olursa ila maşa’allah mütevelli ola deyub teslim-i müteveli
eyledikden sonra vâkıf-ı mezbure kelamını semt-i ahere atıf edüb İmam-ı Azam ve hümam-ı akdem
siracu’l-eimme Ebu Hanife Numan bin Sabit re’yi şerifi üzere zikir olunan akarın vakfı lazım olmayub ve menafi’-i vakıf kendi nefsine şart etmekle İmam-ı Rabbani Şeyh-i Sâlis tilmiz-i sâni İmam
Muhammed bin Hasan eş-Şeybanî asl-ı şerifi üzere sıhhadden âri olmağın ber-nehci şer’i salifu’z-zikr
dükkanın vakfından rucu’ ettim ke’l-evvel mülküme red ve bana teslim olunmak matlubumdur dedikde mütevelli-i mezbur Abdurrahman Efendi cevab-ı ba-cevaba tesaddi edüb gerçi İmam-ı Azam
katında gayri lazım ve menafi’-i vakfı kendi nefsine şart etmekle İmam-ı Muhammed katında gayri
sahihdir velâkin İmam-ı Efdal Şeyh-i Sâni tilmiz-i evvel Ebu Yusuf Yakub bin İbrahim katında vakf
akar mücerred vakaftu demekle lazım olub ve inde Ebu Yusuf li-yesihha’l-vakfı bi-âvni musarraf müebbed mülteki ve yekulu Ebu Yusuf li-yefta daru’l-müstefta ve’l-ifta ve’l-ahz yekulu Ebu Yusuf ahvat
ve esheldir. El-münteki mefad-ı şeriflerince sahih ve lazım deyub redden imtina itmekle beyinlerinde
niza’ tezayyud ve irtifada olunmağın hakim-i muma ileyh tarafeynin delillerin te’emmül edib taraf-ı
mütevellin rüchan-ı cül müşahid edüb canib-i vakfa nazar menne’un li’l-hayr olmakdan hazer edüb
imam Ebu Yusuf Yakub re’y-i reşidi ve kavl-i sedidi üzere sahih evkaf-ı mahalliyenin şart-ı mersume
mukarrinini birle sıhhat ve lüzumuna alimen bi’l-hilâf hükm-i şer’ive kaza-i mu’teber-i mer’i buyurmakla habl-i niza’ urve-i hisamları infisal bulub vakf-ı mezbur ala cemi’il-mezheb sahih ve lazım olub
— 176 —
min ba’d nakz ve nakızına mecal-ı muhal ve ibdal ve ihlal mümteniu’l-ihtimâl olub “Fe-men beddelehu
ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfi ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.
Harrerehu zalike fi ahir-i şehri Rebiu’l-evvel sene hamsin ve mieteyn ve elf. (Ahir-i şehri Rebiu’l-evvel
1250)
ŞUHUDU’L-HÂL;
-Tokuzzâde Mehmed Halife,
-Hacı Uzunzâde Hâcı Mustafa,
-Katib Sadık Efendi,
-İmam Sadık,
-Müfettiş oğlu Hafız Ali,
-Pekmezci Abdi,
-Barutcuzâde Hâcı Şerif,
-el-Hâc Hafız Efendi ve ğayruhum.
— 177 —
— 178 —
— 179 —
Fatma binti Abdurrahman Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 36. sayfasının
27. sırasında kayıtlı Kilis’te “Fatma binti Abdurrahman Vakfı”na ait 1302 H. (1884 M.) tarihli vakfiyenin
yeni harflere çevirisidir.
Şeyh Mansur Köprüsünün Tamiri
Hayrat-ı Fatosi
Fatma binti Gözükızıloğlu Abdurrahman Vakfiyesi
el-Hamdulillahi’l-vâkıfi ale’l-hayyi’l-celil el-münezzehu ani’t-tağyiri ve’l-intikal ve’s-salatu ve’s-selamu ala Seyyidina Muhammed’in el-mevsufu ba’is-i tastir-i kitab-ı müstetab oldur ki bi-mekarimi’l-ahlak ve mehasini’l-hisal ve ala âlihi ve ashabihi’l-aricin ila me’arici’l-kemal.
EMMA BA’DU; iş bu vakfiye-i celilü’ş-şan ve ceride-i bedi’u’l-ünvanın tahrir ve inşa ve tastir ve
imlasına sebeb oldur ki; Haleb vilayet-i celilesi dahilinde kain Kilis’de Mıh Ali Mahallesinde sakine ve
zatı Kazzazzâde Hâcı Abdusselam Efendi bin Hâcı Abdullah Ağa ve Pekmezoğlu Mahmud bin Emin
nam mu’addelin tarifleriyle mu’arrefe sahibetü’l-hayrat ve ragıbü’l-hasenat Fatma binti Gözükızıloğlu Abdurrahman bin Hâcı Mehmed nam Hatun medine-i mezkure mahkeme-i şer’iyyesinde ma’kud
meclis-i şer’-i kavi lazimu’t-tekrimde zikr-i âti vakfa li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği
Şirazzâde Hâcı Mustafa Efendi bin Hâcı Mehmed Efendi nâm kimesne mahzarında ikrar-ı sahih-i
şer’i ve i’tirâf-ı sarih-i mer’i idüb medine-i mezkur hududu dahilinde kain Şimerin mezrasında vaki
kıbleten ve şarken ve garben tarik-i âmm şimalen Durmuş bin Osman bahçesiyle mahdud ve eşcar-ı
müsmire ve gayri müsmireyi havi bir kıt’a bağçe vakf-ı ati’-beyanın suduruna değin mülk-i sarih ve
hakk-ı sahihim olmağla ben bağçe-i mahdude-i mezkuremi vakf-ı sahih-i mü’ebbed ve habs-i sarih-i
muhalled ile vakf ve habs edüb şöyle şart ve tayin eyledim ki;
Bahçe-i mezkure ben mutasarrıf olub hâsıl olan rıbıh ve gallesinden Haleb Caddesi üzere Şeyh
Mansur kurbunda vaki köprüyü tamir ve termim edüb fazla-i gallesini tenavül idem. Vefatımdan sonra sulbi kebir oğlum Abdullah bin Bekir mütevelli ve mutasarrıf olub mezkur köprüyü muhtac-ı termim oldukca tamir ve termim eyleyüb her sene yevm-i arefe ve mevlud-i şerifde hasbeten lillahi teâlâ
iki kurban zebh edüb sevabın bundan mukaddem vefat eden diğer oğlum Mehmed tarafından ruhlarımıza hediye eyliye ve fazla-i galleyi derecede kendisine müsavi olan diğer varisi ile “li’z-zekeri müsli
hazzi’l-ünseyeyn” tenavul ile oğlum merkum Abdullah dahi vefat ider ise evlad-ı evlad-ı evlad-ı evlad-ı
evlad-ı evlad-ı zükurunun ekber ve erşedi mütevelli ve mutasarrıf olub şurut-ı mezkureyi ba’de’l-ifa
fazla-i galleyi ber-minval-ı muharrer ekl ideler. Evlad-ı zükuru bulunmaz ise evlad-ı evlad-ı evlad-ı evlad-ı evlad-ı evlad-ı inasının reşide ve kebiresi mütevelli ve mutasarrıfe ba’de ri’ayeti’ş-şuruti’l-mezkure fazla-i galleyi ber vech-i meşruh ekil ve tenavül eyleyeler. Ne’uzubillahi min gadabi’l-feyyaz neslim
münkariz olur ise medine-i mezkureye müfti olan zat mütevelli ve mutasarrıf olub şurut-ı mezkureyi
ifadan sonra galleyi Medine-i Münevvere ala münevviriha efdalü’s-salavat-ı ve’t-tahiyye fukarasına
irsal ve isal eyleye deyu mezkur bağçeyi mütevelli-i muma ileyh Hâcı Mustafa Efendiye vech-i layıkı
üzere teslim ol dahi sair mütevelliyan-ı evkaf gibi bürheten mine’z-zaman tasarruf eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î vâkıfe-i mezbure Fatma kelamın semt-i ahere sarife olub arz-ı miri üzere mefrus
olan eşcar hükm-i menkulatta ve menku kısmının vakfiyyeti sair ve sahih olmadığı kütüb-i mu’teberat-ı fıkhiyyede sutur ve musarrah olmağla binaen aleyh ben vakf-ı mezkurdan rucu’ ve mezkur bağçeyi ke’l-evvel mülküme istirdad iderim diyecek mütevelli-i muma ileyh cevaba tesaddi edüb eğerçi
hal bast olan minval üzere olduğu cayi işgal değildir. Lakin menkul-ı müte’arefde örf dahi umum üzere olub arif-i samedani Ebu Yusuf eş-şehir bi’l-imami’s-sâni hazretleri katında vâkıf mücerred vakaftu
demekle ve İmam-ı Muhammed bin Hasan eş-Şeybani hazretleri katında teslim ile’l-mütevelli vakf-ı
mezkur sahih ve lazım olur deyu red ve teslimden imtina ile muvakki’-i sadr-i kitab tuba lehu ve hüsnü meab efendi hazretleri müterafian ve her biri mübteğasınca fasl u hasme tâlibân oldukları efendi
muma ileyh esbağallahu ni’amehu aleyh dahi tarafeynin edillesine nazar ve menna’un li’l-hayr olmak— 180 —
dan hazer edüb âlimen bi’l-hilafi’l-cari beyne’l-eimme ve’l-eslaf vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzumuna
hüküm etmeğin vakf-ı mezkur shih ve lazım oldu. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema
ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.
Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi ‘s-sadis aşer min şehri Zilkadeti’ş-şerif li-sene isneyn ve selase mie ve
elf. 16 Zilkade 1302)
Kaydı 964
Katib-i Mahkeme Süleyman
ŞUHUDU’L-HÂL;
- Topalzâde İsmail Ağa,
- Kazzazzâde faziletlu Hâcı Abdusselam Efendi,
- Alaeddin Hâcı İbrahim Efendi,
- Kâçikzâde faziletlu Müfti Abdurrahman efendi.
— 181 —
— 182 —
— 183 —
Fatma Hatun binti Yusuf Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 614 Numaralı Defterin 45. Sayfa, 19.
Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Fatma Hatun binti Yusuf Vakfı”na ait 1222 H. (1807 M.) tarihli vakfiyedir.
İşbu vakfiye Umum Müdürlüğün 23.6.1929 tarihinde tasvîbine iktiran eden Merkez İdâre Encümeni‘nin 18.6.1929 tarihli ve 297/175 numaralı kararına müsteniden yazılmıştır.
Bismillâhirrahmânirrahîm
El-hamdü li’llâhi Rabbi’l-âlemîn ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve
sahbihî ecma‘în.
EMMA BA’DÜ; işbu kitâb-ı müstetâbın tastîrine bâis budur ki, Medîne-i Kilis mahallâtından Kana
Mahallesi’nde sâhibetü’l-hayrât ve’l-hasenât “Hâce Fatma binti Yusuf” nâm hâtunun vakf-ı âti’l-beyâna vekâleti, lede’ş-şer‘i’l-envâr sâbit olan dâmâdı Hâfız Mehmet Efendi Meclis-i Şer‘i kaviyyü’l-bünyâna ve râsihi’l-erkâne hâzır olup li ecli’t-tescîl nasb eylediği mütevellîsi Edirne’li Ali Efendi bin Mehmed
mahzârında şöyle takrîr-i kelâm ve ta‘bîri ani’l-merâm eder ki:
İşbu dâr-ı dünyâ dâr-ı makâm-ı müdâm-ı intizâm olmadığından bünyânının inhidâmı muayyen
ve sükkânının in‘idâmı mübeyyen olup, kable fevti’l-fursa bir hayrî amel vucûde getirmek lâzime-i zevi’l-ukûl olmağla vallâhi’l-muvaffiku ve’l-mürşîd işbu merkûme müvekkilem kayınvâlidem Hâce Fatma’nın bundan akdem zevci el-Hâc Abdullah‘ın muhallefâtından mukaddem nukûddan ma‘âda cemi‘
akârâtı muhallefâtı irsiyeyle nîmi kızları Ayşe ve Ümmügülsüm lede’ş-şuhûd hîn-i mütersemelerinde
cemî‘i akârât ve menkûlattan alâ sebîli’t-tehârüc merkûme müekkilem Hâce Fatma Hâtun hisse-i irsiyelerine mukâbil sulh ve ibrâ ile ahz ve kabz eylediği İçeri Bağçede Kefersina türâbinde Kirlân Bağçesi
dimekle ma‘rûf bağçesi kıbleten ba‘zan Hâcı Halil ba‘zan Ümmi binti garban ba‘zan tarîk-i âmm ve
ba‘zan tarîk-i hâs şimâlen tarîk-i has şarkan Hâcı Halil ve ba‘zan yine Ümmi bint Hâtun. İşbu hudûdu
erba‘a ile mahdûd ve mümtaz olan üç çiftlik bağçe ve yine Karazeytün nâm mahalde vâki müekkilem
merkûmenin pederinden mevrûs yirmidört ocak zeytün kıbleten Rasaf ve garben ba‘zen Hoplekoğlu ve ba‘zen zimmi zeytünü şimâlen ayaliğin oğlu mafrüres şarkan şeker oğlu zeytünü ve yine mezbûr Karazeytin’de vâkî Hacı Dervişin oğlundan müşterâ kıbleten Attar Emin zeytünü garben köşker
Mustafa şimâlen Cacainoğlu Ahmed şarkan Sellah oğlu zeytünü ve işbu hudûd-u erba‘a ile mahdût
yirmiyedi ocak eşcâr-ı zeytunda vâki‘ iki sulu hisse şâyi‘assı. İşbu ber-vechi meşruh üç çiftlik bağçeyi
ve mülk mevrûsu yirmidört ocak eşcâr zeytunu ve yine yirmiyedi ocak eşcârda mülk müşterâsı iki sülüs hisse-i şâyiasını hasbe’l-vekâle müekkile-i merkûmenin silk-i mülkünden ihrac ve hasbeten li’llâhi
Te‘âlâ vakf-ı müebbet ve haps-i muhalled eyledim.
Şöyle şart eyledim ki; Müekkile-i merkûmem Hâce Fatma mâdem hayatta oldukca vakf-ı merkûma mutasarrıfa olup gallesini ekil ve bel‘ eyleye ve ba‘de vefâtihâ kızları merkûmetân zevcem Ayşe
ile Ümmügülsüm galle-i mezkûreyi nısfen be-nısıf ekl ve bel‘ edeler. Ahadeynin bilâ veled fevt olursa
nısıf hissesi bint-i âhere nakıl oluna. Evlâdları var ise herkesin nısıf hissesi evlâdlarına zükûr ve inâsı
müsâvî olarak verile. Bu vechile alâ sebîli’t-tesâvî evlâd-ı evlâdlarına ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdlarına ilâ
mâ şâallah galle-i mezkûre [den] verile ve ebeveynin zürriyeti münkati‘ olur ise nısıf hissesi âhere
nakıl oluna erşed evlâdları mütevellî ola ve ba‘de’l-inkıraz ma‘âza’llahi Te‘âlâ Kızılca Mahallesi’nde
Şeyh Câmi‘ine vakf-ı mezkûr zaptoluna diye vekîl-i merkum efendi ikrâr-ı tam edüp vakf-ı mezkûru
teslîm-i mütevelli-i merkûm edüp hatm-i kelâm eyledikten sonra; Vekîl-i merkum kelâmını semt-i
âhere atfedüp, takrîrinde vakf-ı akar İmâmı Âzam rahmetu’llahi aleyh hazretlerinin katında lâzım
olmamağla vakf-ı mezkûre[den] rucu‘ ve yine müekkile-i mezkûremin mülküne idhal eylerim dedikte
mütevelli-i merkum Ali Efendi cevâbında imâmeyni humâmeyn rahimehümu’llahü Teâlâ Hazretlerinin katlarında vakf-ı akar sahih ve lâzımdır deyû terâfu‘u şer‘ olduklarında hâkim-i mevki‘ı sadr-ı
— 184 —
kitâb tûbâ lehû ve hüsne me‘ab efendi hazretleri tarafeynin delillerini teemmül edüp cânib-i vakfı evlâ
ve ahrâ görüp müşârün ileyhimâ imâmeyni humâmeyn rahimehullâhü Te‘âlâ hazerâtının hükümlerine göre âlimen bi’l-hılâf vakf-ı akâr-ı mezkûrun sihhat ve luzûmiyle hüküm buyurmağın “fe men
beddelehû” (âyet-i şerîfi) ve ecrü’l-vâkıfeti ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm. Hurrire fî âhir-i şehri zi’l-ka‘de
1222.
— 185 —
— 186 —
— 187 —
— 188 —
— 189 —
— 190 —
— 191 —
Güllü Bahçe (Câmi-i Kebir ve Bistamiye Mescidi) Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 8. sayfasının
5. sırasında kayıtlı Kilis’te “Güllü Bahçe (Câmi-i Kebir ve Bistamiye Mescidi) Vakfı” na ait 1311 H. (1893
M.) tarihli ilam’ın yeni harflere çevirisidir.
Güllü Bağçe.
Haleb vilayet-i celilesi dâhilinde kâin Medine-i Kilis’de Nureddin Mahallesinde vaki Cami-i Kebir
Vakfı mütevellisi sahibü’l-arzuhal Necizâde Haşim Efendi bin el-Hac Burhan Efendi ibni el-Hâcı Fazlı
Efendi ve Hâcı Gümüş Mahallesinde vaki Bistamiye Mescidi Vakfı mütevellisi Mehmed Çavuş bin
Hâcı Ali bin Abdurrahman taraflarından zikri âti davada vekil mescid-i şer’iyeleri Medine-i merkumenin Helvacıoğlu Mahallesi ahalisinden Pekmezoğlu Mahmud Ağa bin Emin Medine-i merkume
mahkemesinde ma’kud meclis-i şer’i münirde mezkur Nureddin Mahallesi ahalisinden derun-ı arzuhalde ismi mezkur Topalzâde Yahya Ağa bin Mehmed Ağa tarafından zikr-i âti davada husumet
ve reddi cevaba vekil-i müseccel-i şer’isi Medine-i mezkurenin Tekye Mahallesi ahalisinden Abdullah
Efendi ibni Selim Efendi,
Ve yine derun-ı arzuhalde isimleri mezkur marru’z-zikr Nureddin Mahallesinde kezalik zikr-i cai
davada husumet ve reddi cevaba nefsinden asil Medine-i merkumenin Şeyhler mahalesi ahalisinden
Osman ve Mehmed Ağalar bin Reşid Bey ibni Tahir Bey ile hemşireleri Hadice ve hemşirezâdeleri
Belkıs binti Abdurrahman bin Hâcı Süleyman taraflarından vekil-i müseccel-i şer’ileri olan Abdulmecid Efendi ibni Hâcı Hanefi Bey muvacehelerinde mezkur Kilis civarında ve ittisalinde olub kıbleten
mezkur cami-i kebirin vakıf tarlası ve şarken ve şimalen tarik-i âm ve garben tarik-i has ile mahdud
tahminen otuz üç dönüm ve Güllü bağçe dimekle arif bir kıta bağçe yeri evkaf-ı sahiheden iken nısfı
cami-i kebirin ve nısfı diğeri Bistamiye Mescidinin vakfı olub zaman-ı esbakdan beru mutasarrıfları
yedlerinde bir ayar zeytun yağı bedel-i hakr ile mütevellilerine te’diye ederek mutasarrıf iken bağçe-i
mahdud-ı mezkur mevki’e şeref bularak kıymeti terakki etmekle henüz halen mutasarrıfları olan
muma ileyhimden ecri misline iblağdan imtina ve canib-i vakfa ecri mislini i’ta etmemekle vakf-ı
mezkure gadrde bulunduklarından yedimizde bulunan fetevayı şerif mucibince ber vechi şer’i fasl
olunması matlubumdur deyu ba’ded-dava ve’s-sual mezburen Abdullah ve Abdulmecid efendiler dahi
cevablarında mütevelliyan-ı mezburan Haşim Efendi Mehmed Çavuşun vekilleri mezbur Mehmed
Ağanın işbu davasına bizim cevab verüb vermememiz şer’an lazım gelüb gelmeyeceğini canib-i fetvadan istifda olunması matlubumuzdur dediklerinde vekil-i merkum Mahmud Ağa takrir-i kelâma
şuru’ edüb müteveffa Haffafın oğlu Hâcı Mehmed vefatına kadar bu hakri mütevellilere verir idi vefatından sonra müvekkilan-ı merkuman Osman ve Mehmed Ağalar ve müvekkile-i mezbure Hadicenin
babaları ve diğer müvekkile-i mezbure Belkısın li-üm ceddi ve ed-Daban oğlu Reşid Bey dahi vefatına
kadar bu hakri mütevellilere verir idi ve mezburdan Hâcı Mehmed ve Hâcı Osman ve Reşid beyin
bağçe-i mahdude-i mezkure hakir ile yedlerinde mutasarrıfları idi ve bu seneye kadar merkuman Osman ve Mehmed Ağalar dahi hakri mezkuru bağçe-i mezkurenin gallesinden mütevellilere verir idi.
Ve şimdilik takririm budur dedikde gıbbe’s-sual mezuber Abdullah ve Abdulmecid efendiler cevablarında fetvadan istifta olunsun bizim içün cevab vermek lazım gelirse cevabımızı veririz demeleriyle
keyfiyet fetevayı şerif lede’l-havale bağçe-i mezkure-i mahdudenin henüz zevayidleri kimler olduğu
ba’de’s-subut icab-ı şer’isi iktiza eder deyu verilen cevab-ı şer’i üzerine vekil-i mezbur Mahmud Ağa
mezburan Abdullah ve Abdulmecid efendiler muvacehelerinde bağçe-i mahdude-i mezkurenin halen
kıbleten marru’l-beyan cami-i kebirin vakıf tarlası şarken tarik-i âm şimalen müvekkil-i mezbur Yahya Ağanın hakir ile mutasarrıf olduğu bağçe ve garben tarik ile mahdud mahalle-i müvekkile-i mezbure Belkıs Hatun ve kıbleten ve müvekkile-i mezbure Belkısın hakir ile mutasarrıf olduğu mezkur bağçe ve şarken tarik-i âm ve şimalen müvekkile-i mezbure Hadicenin hakir ile mutasarrıf olduğu bağçe
ve garben tarik-i âm ile mahdud mahalle müvekkil-i mezbur Yahya ağa ve kıbleten mezbure Yahya
Ağanın hakir ile mutasarrıf olduğu bağçe ve şarken tarik-i âm ve şimalen müvekkil-i mezbur Osman
Ağanın hakir ile mutasarrıf olduğu mezkur bağçe ve garben tarik-i âm ile mahdud mahalle mezbure
— 192 —
müvekkile Hadice ve kıbleten müvekkile-i mezbure Hadicenin hakir ile mutasarrıf olduğu mezkur
bağçe ve şarken tariki âm ve şimalen mezbur Abdulmecid Efendinin hakir ile mutasarrıf olduğu mezkur bağçe ve garben tarik-i âm ile mahdud mahalle müvekkil-i mezbur Osman Ağa ve kıbleten mezbur
Osman Ağanın hakir ile mutasarrıf olduğu mezkur bağçe ve şarken tarik-i âm ve şimalen merkum
Osman ağanın biraderi müvekkil-i mezbur Mehmed Ağanın hakir ile mutasarrıf olduğu mezkur bağçe ve garben tarik-i âm ile mahdud mahalle asil vekil-i mezbur Abdulmecid ve kıbleten mezbur Abdulmecid efendini hakir ile mutasarrıf olduğu mezkur bağçe ve şarken ve şimalen tarik-i âm ile mahdûd
mahalle müvekkili mezbur Mehmed ağa hakir ile mutasarrıf ola gelüb mecmu’unun hakri bir ayar
zeytun yağı olub nısfı cam-i kebirin ve nısfı diğeri Bistamiye mescidinin olub ve hakri mezkur Reşid
Beyden sonra oğulları mezburan Osman ve Mehmed Ağalar bu seneye kadar sabık-ı cami-i kebir mütevellisi Hâcı Abdulnafi efendiye ve Bistamiyenin mütevelli-i sabıkı müteveffa Molla Mustafa ve andan sonra halen mütevellisi müvekkil-i merkum Mehmed Çavuşa veregeldikleri gibi bu sene dahi
mezkur cami-i kebire mütevelli tayin olunan müvekkilim mezbur Haşim Efendi ile diğer müvekkilim
merkum Mehmed Çavuşa verdiler. Lakin müvekkilan-ı mezburan Osman ve Mehmed Ağalar diğer
vazu’l-yed olanlar mezburan Abdulmecid efendi ve Yahya Ağa ile mezburaten Hadice ve Belkısdan
hakri mezkurden nesne aldıklarını ve ne mikdar aldıklarını bilmem deyu merkumun Abdulmecid
Efendi ve Yahya Ağa ve Osman ve Mehmed Ağalar ile mezburetan Belkıs ve Hadicenin ber-vechi muharrer vaz-ı yedleri Medine-i merkumede Helvacı oğlu mahallesi ahalisinden Mustafa bin Şilteli oğlu
Bekir ve mehmed bin Çolak Molla Ömer nam ma’delin şahadetleriyle sabit olub tevcih husumet bulunarak vekil-i merkum Mahmud Ağa davasında müdde-i aleyhim mezburenin vazıu’l-yed oldukları
mahal mahrure-i mezkurenin el-yevm hakri nefsinde tezayüd ederek senevi iki bin kuruşa talibi bulunmakla işbu mecmu’un el yevm diğer hakri olan mezkur iki bin kuruşdan mezbure Belkısın vazıu’l-yed olduğu salifü’z-zikr bağçenin el-yevm hakri üç yüz kuruş ve mezbure ve mezbur Yahya Ağanın vazıu’l-yed bulunduğu mezkur bağçenin el-yevm hakri üç yüz kuruş ve mezbur Osman ağanın
vazıu’l-yed olduğu mezkur bağçenin el-yevm hakri üç yüz kuruş ve mezbur Abdulmecid Efendinin
vazıu’l-yed olduğu mezkur bağçenin el-yevm hakri iki yüz kuruş ve mezbur Mehmed ağanın vazıu’l-yed olduğu mezkur bağçenin el-yevm hakri yüz eli kuruş eder olduğundan işbu mikdar-ı mezkur
hakirleri mezkur Cami-i kebir ile Bistamiye Cami-i şerif vakıfları canibine teslim vermedikleri halde
bağçe-i mahdude-i mezkureyi canib-i vakfın mezkuruna teslime mezbur Yahya Ağaya bi’l-izafe vekil-i
mezbur Abdullah Efendi ile mezburan Osman ve Mehmed Ağalarla mezburetan Hadice ve Belkıs vekilleri asil vekil-i mezbur Abdulmecid Efendiye bi’l-izafe ve’l-asale kıbel-i şer’den tebeyyün olunmak
bi’l-vekale muraddır deyu ba’de’d-dava ve sual vekil-i mezbur Abdullah Efendi dahi cevabında vekil-i
mezbur Mahmud Ağanın bi’l-vekale dava eylediği arazi-i emiriyedir. Müvekkil-i mezbur Yahya Ağa
mutasarrıf olduğu tarlayı mahdud-ı mezkuru on seneyi mütecaviz mukaddem mezburan Osman ve
Mehmed Ağalardan bedel-i ma’lum teferru’ edüb yedinde tapu senedi mevcddur. Ve kendiyle ferağ
edile mezburan Osman ve Mehmed Ağalara pederleri olub doksan iki tarihinde vefat eden merkum
Reşid Beyden indikal edüb intikal tapuları vardır. Ve mezbur Reşid beye dahi validesi olub bundan
otuz sene mukaddem vefat eden Naciye binti Reşid Beyden intikal etmişdir ve merkume Naciyeye
dahi babası mezbur Reşid beyden intikal ve merkume Naciye ve babası mezbur Reşid bey ile oğlu Reşid Beyden hiçbir hakri mutasarrıf olmayarak müstakillen mutasarrıf olmuşdur. Ve asla hakir vermemişlerdir. Ve arazi-i emiriye olunmadıkca vakıf sahih değildir. şimdilik cevabım budur deyib ve asil ve
vekil-i mezbur Abdulmecid efendi dahi cevabında vekil-i mezbur Mehmed ağanın dava eylediği arazi-i emiriyeden olub müvekkillerim mezburdan Osman ve Mehmed Ağalarla hemşireleri Hadicenin
babaları ve mezbur Belkısın li-ümmin ceddi olan merkum Reşid bey kırk seneden beru vefatı tarihi
olan doksan iki senesi tarihine kadar validesi mezbure Naciye binti Reşid beyden irsen ve Haffafoğlu
Hâcı Osmandan halen mevcud tapu senedi mucibince iki şembeliye teferruğan ve müstakillen mutasarrıf olub merkum Reşid bey vefat etdikde dava olunan tarlanın mecmu’u ……oğlu müvekkillerim
mezburan Osman ve Mehmed Ağalar ile kızları Hadice ve Sitti ve Zeluh ve Naciye ve müteveffat kızı
Zeynebin kızı merkume Belkısa intikal ve merkumatan Sitti ve zeluh hisselerini ba tapu biraderleri
merkuman Osman ve Mehmed Ağalara ferağ ve mezbur Mehmed Ağa dahi hissesinden bir mikdarını
dahi bedel-i malume meclisde bana ferağ edüb ve merkumatan Sitti ve Zeluhun biraderleri Osman ve
Mehmed Ağalara tarih ferağları pederlerinin vefatı senesi olub ve mezbur Mehmed Ağanın tarih fera— 193 —
ğı üç yüz senesidir. Ve mezburan Osman ve Mehmed Ağaların ve babası Reşid beyin ve valideleri Naciyenin ve Hâcı Osmanın hakir vermeleri vuku bulmamıştır dedikden sonra asil ve vekil-i mezbur
abdulmecid efendi benim mukaddemini takdirimde Mehmed Ağa hissesinin bir mikdarını meclisde
bedel-i malume bana ferağ etdi demiş idim halbuki merkum Mehmed ağa mezkur tarlayı zevcesi kerimem Nazire içün bana meclisde ferağ edüb ben dahi kızıma vekaleten almış idim. Ba’dehu kızım
vefat etdikde bir rub’u zevci merkum Mehmed Ağaya ve üç rubu’ bana intikal etmiştir deyub mezbur
Abdulmecid Efendinin bu takrir-i sanisi vekil-i merkum Mahmud Ağanın mezbur Abdulmecid efendi
hakkında bağçe-i mahdude-i mezkure içün Abdulmecid Efendi Mehmed Ağadan ben teferru’ etdim
deyu iddia ediyor halbuki müteveffat kızı Nazirenin Mihri mukaddimine mukabil merkum Mehmed
Ağa yine hakir ile vermiş idi bila veled vefat etmekle Musluhun vasıtasıyla nısfı Mehmed Ağa ve nısfı
mezbur Abdulmecid efendi almışdır deyu itirazdan sonra vuku bulduğundan ve yine mezbur Mehmed ağa mezbur Abdullah efendiye itirazen Reşid beyden kızı Naciyeye intikal etdi deyu Reşid beyin
Naciyeden başka varisi yokmu imiş buralarının tashihini taleb ederim dedikde gıbbe’s-sual mezbur
Abdullah Efendi cevabında benim takririm evvelki takririmdir eğer bu vecihle tashih etmek şer’an
lazım gelir müvekkileme sual edüb gelür cevabın verim demekle keyfiyet yine canib-i fetvaya lede’l-havale arazi müddea bihaların zülyedleri yahud beyan olunan mutasarrıf-ı sabıkları ber-vechi
iddia mütevellilere bağçe-i mahdude-i mezkure içün hakrin mezkuru i’ta eylediklerine beyyine lazımdır deyu verilen cevab-ı şer’i üzerine müdde-i vekil-i mezbur Mahmud Ağadan ber-vechi muharrer
beyyine taleb ve esami-i şuhudu sual olundukda mezbur Mahmud Ağa husus-ı mezkure şahidleriz
Acır oğlu Hâcı Ahmed ve biraderi Hâcı Hüseyin ve Kazzazzâde Hâcı Mehmed ve Haffafzâde Hâcı İsmail ve biraderi Emin Ağa ve Ömer Bey zâde Ali Efendi ve Kazzazzâde Seyyid Ali ve Molla Ömer ve
Çelebci Bekirin oğlu Molla Hasan ve Şilteli oğlu Mustafa ve Kazzazzâde Molla Ahmed ve Bağdatlı Hâcı
Muharrem ve Hamu Hoca zâde Abid ve Keçikzâde Ali Efendi ve ferraş molla Ömer oğlu Molla Durmuş
ve diğer oğlu Mehmed ve Hasus oğlu Ömer ve oğlu Ahmed ve Keleşzâde Hâcı Silo ve bağçesi Mesto ve
Dokuzluoğlu Sadık ve Meydar mahalli oğlu Mustafa şahadetleriyle isbat ederim dedikde vekil-i mezbur Abdullah Efendi ve asil ve vekil-i mezbur Abdulmecid efendi meclis-i şer’de müddeiler vekili mezbur Mahmud Ağa muvacehesinde işbu cevabe müvekkillerimiz kani olmayacaklarından zikri ati itirazlarımızın zabıt nameye kaydıyla canib-i fetevadan mühür tahtında cevab verilmesini taleb ederiz
kırk seneyi mütecaviz arazi-i emiriyenin her bir ahkamı kendüğe icra olunan bir kıt’a arazi mutasarrıfin yedlerinde ba tapu tedavül ederek variselerine intikal ve yedlerinde intikal tapusuyla yedi sehme
intisam ve bazılar hisseleri semen-i ma’luma mukabil ecnebiye bey’ ve ferağat ve ecnebi dahi on seneyi mütecaviz bila niza mutasarrıf olmuş iken şimdi iki mescid mütevellileri taraflarından ellerinizde
olan ma’lumu’l-hudud arazi mütevellisi bulunduğumuz mescidlerin bi’l-munasefe evkafından olub
siz ve esbakınız senede bir ayar zeytun yağı hakir ile mutasarrıflarsınız şimdi ecr-i misli iki bin kuruşdur her biriniz bundan sehimlerinize isabet eden mikdar-ı ma’lumu eda ediniz ve illa arazi-i mezkuru
canib-i vakfa teslim ediniz deyu dava-i mutasarrıfun-ı merkumun dahi balada muharrer olduğu üzere kırk seneyi mütecaviz siz ve esbaklarımız arazi-i mezkure ba tapu mutasarrıf olub yedlerimizde
defter-i hakaniden mahrac tapular ve ismimize defter-i mezkurde kayıd olduğundan arazi-i emiriyenin temliksiz vakfı sahih olmadığından davanız mesmua olamaz deyu red eyleseler redleri …….beyani
ve birde bunun vakfiyesinin isbatı lazım gelse sema’an bu arz vakıfdır bu tasarrufları bedel-i hakri her
sene mütevellilere eda ederler deyu şahadet-i kifayet eder mi yoksa bu vakıf saibeden olmayub irs ve
şira gibi esbab-ı mülke müstenid olduğu içün tescilliğimi isbat-ı lazım ve birde arazi kanunnamesinin
hatimesinde işbu kanunname-i hümayun ilanı tarihinden itibaren mer’iyü’l-icra olub gerek arazi-i
emiriye ve gerek tahsisat kabilinden olan arazi-i mevkufe hakkında mukaddem ve muahher sadır
olan evamir-i aliyyeden bunun ahkamı münderecesine muğayir olanların ahkamı münfesih olduğundan evamir-i merkumeye binaen meşayihü’l-islam tarafından verilmiş olan fetva ile ifta ve amel olunmayarak fi ma bad fetva penahide ve aklam-ı şahanede bi’l-cümle mahakim ve mecaliste ve kanun-ı
münifi sultanın düsturu’l-amel olacakdır deyu muharrer olmakla canib-i fetvadan arazi kanunnamesinden fetva verilmesini taleb ederiz dediklerinde gıbbe’s-sual vekil-i mezbur Mahmud Ağa cevabında
takrir-i evvelimi tekrar ederim. Mine’l-kadim şimdiye kadar hakir ile mutasarrıf olduklarını umum-ı
alem bildüğün sonra sadece mahkemenin ve fetvahanenin zihnini tahdiş etmek efkarına zahib olduklarını mahkeme-i şer’iyyede görülen dava şer’an görüleceğini arz eylerim zira tapu memuru Abdulme— 194 —
cid efendi bunlara akraba olduğu cihetle bunlara yoklamada tapu vermiş velev ki tapu verse bile hakir
ile mutasarrıf olduklarını tevatur ile isbat ederim dedikde tarafeynin takrirleri canib-i fetvaya havale
olundukda vaz-ı mezkurun cevabı mukaddemde verilen cevabdır deyu ziri zabta tahrir ve tarafeyne
tefhim olundukda mezburan Abdullah ve Abdulmecid efendiler huzuru şer’de mezbur Mahmud Ağa
muvacehesinde arazi-i emiriyenin rekabesi canib-i miriyeye aid olub mutasarrıfının tasarrufu icare
esasına müstenid ve bir arazinin devir tasarrufunda memurunun lehuk izni bu asla müteferri’ olduğu
gibi bir kimse diğer bir kimsenin ve el yed olduğu arazinin tasarrufunu dava etmesi dahi bir kimsenin
me’curu müste’cirden dava etmek olduğundan ve mecellenin bin altı yüz otuz yedinci maddesi hükmünce me’cur müste’cirden davada müeccirin dahi hin-i muhakemede huzur-ı şart olub sahib-i arazi
olan sancaklarda defter-i hakani memuru kazalarda tapu katibi me’cer hükmünde bulunduklarından
arazi-i emiriyenin temlik namesi ve defter-i hakani kaydı olmadıkca vakfı sahih olmadığından evvel
emirde mahkeme-i bidayetde tapu memuru hazır olduğu halde muhakemesiyle vakfın sıhhatine hüküm verildiği halinde mahkeme-i şer’iyyede mahakim olmak üzere merca’ ta’yini taleb ederiz dediklerinde merkum Mahmud Ağa cevabında takrir-i evveli tekrar ederim davayı vakıf mahkeme-i şer’iyyeye aiddir camiin hukuku tahakkuk etdi zabt-ı mezkurun canib-i fetevaya havalesini taleb ederim
demekle lede’l-istifta maddesinin mahkeme-i şer’iyede ru’yet olunduğu vechiyle müddeabiha arazilere mutasarrıflarının hakir namıyla bedel-i hakri ita eylediğine şer’an beyyine lüzumu mukaddimesinde beyan olmuşdur deyu ifta olundukda mütevelliler vekil-i merkum Mahmud Ağa vekil-i mezbur
Abdullah Efendi ve asil ve vekil-i mezbur Abdulmecid Efendi muvacehelerinde mezbur Abdulmecid
Efendi nefsinden asaleten ve müvekkillerine vekaleten ve Abdullah Efendi dahi vekaleten huzur-ı hakimde bundan üç dört gün evvel selase günü Müftü efendinin hücresinde altı hisse yarımı beş ayar
buçuk zeytun yağına razı oldular evvel hakri inkar ediyorlar idi sonra mütevelli-i esbak Tahir Efendinin kendilerine vermiş olduğu hakir ilmuhaberinde kadimi Güllü Bağçenin bir batman üç tiki zeytun
yağına cami-i kebire hakre merbut olduğundan ilmühaber tarihinden harici denilüb şimdi mezkur
bağçeye ilhak olunan tulen yüz otuz arşun mahalle dahi bir batman üç tuki zeytun yağı hakir takdir
olunub cem’an yarım ayar zeytun yağı cami-i kebire hakir verdiklerini ikrar ve arzın (Okunamadı.)
cihetiyle bir ayar hakrin iki ayar üçer rubu’ ayar zeytun yağı vermeğe razı olduklarından ve Bistamiye
kadimen yarım ayar zeytun yağı hakir ala geldiğinden anı dahi iki ayar ve üç rubu’ ayar zeytun yağına
iblağ eylediklerinden ve mukaddem bunlar bu hakri inkar edüb badehu ber minval-ı mezkur razı olduklarından ve mezkur bağçe orada tahdid olunub kıble tarafı cami-i kebir vakfı tarla deyu söylenildiğinden ve şimdiye udul eylediklerinden mucib-i şerifi taleb ederim dedikde gıbbe’s-sual vekilan-ı
mezburan Abdullah Efendi ve Abdulmecid Efendi cevablarında biz an inkar beş ayar zeytun yağına
sulh olacak idik seyci haricinden dolayı lakin siz sulha vekil değilsiniz dediğiniz biz dahi sulh olmağın
kalkdık gitdik dediklerinden sonra seyci haricinden dolayı beş buçuk ayar zeytun yağına sulh olduk
badehu müvekkillerimize ifade eylediğimizde razı olmadılar ve seyci harici denilen mahallin bir mikdarı şose tariki içün alındı ve bir mikdarı kaldı demeleriyle vekilan-ı mezburanın mukaddema hakri
inkar ve badehu inkarları birbirine münakıs mıdır değil midir ve bu babda mucib-i şer’i nedir deyu
istifta olundukda müddeiler vekili Mahmud ağa beyan eylediği müdafatı bütün takririnde müdde-i
aleyhlerden asil ve yahud husus-ı mezbure yani sulha vekillerinin hakkında arazi-i müddeabihanın
mahkeme vakıf olduğu sabit ve husus-ı mezbure vekil olmayanın vekaleti batıl olur deyu verilen cevab-ı şer’i tarafına tefhim ve kıraat olundukda mütevelliler vekilleri mezbur mahmud ağa asil merkum Yahya ve asil ve vekil mezbur Abdulmecid Efendi muvacehelerinde mecellenin bin yedi yüz otuz
sekizinci maddesi mucibi mahkeme sicilinde muharrer kayıd ile hakim edebilür ve mecellenin bin
sekiz yüz altıncı maddesi mucibi hakimin naibi hakim add olunur vekil Abdullah Efendi ve Abdulmecid Efendiler Hakim Efendi huzurunda müddea biha olan bağçeyi senevi beş ayar zeytun yağı ile müsaveme etmeleri kendilerinin ve müvekkillerinin mülkiyet davasına mani’ olur dedikde gıbbe’s-sual
merkum Yahya Ağa cevabında benim vekilim Abdullah Efendi sulha vekil değil dedi ve mezbur Abdullah Efendi mezkur seyci harici denilen mahal için an inkar sulh olacak olmuş ise de olmamış vekil-i
mezbur Abdullah Efendinin işbu mazbatada muharrer takriri vechiyle müddea fiha olan mahalle mutasarrıflar deyub ve mezbur Abdulmecid Efendi dahi cevabında benim takririm Yahya Ağa takriri gibidir. Yani seyci harici olan mahal içün an inkar sulh olacak oldum ise de olmazım dedikde mezbur
mahmud Ağa cevabında mezbur Abdullah Efendi söylediğim müsavemeyi Yahya Ağaya haber verüb
— 195 —
izniyle gelüb müsaveme eyledi demekle canib-i fetevaya havale olundukda müddei Mahmud Ağanın
müdafaatını ber-vechi şer’i isbat-ı lazımdır isbatdan aczi takdirinde yemin lazımdır ve sicilli mahkemede indinde mahfuz olub tezayyu’dan salim olan tekadum-ı zaman ile kuyud-ı vakf-ı atik ile ameli
caizdir deyu tahrir olunan cevab-ı şer’i tarafeyne tefhim olundukda mütevelliler vekili mezbur Mahmud Ağa müddea fih olan mezkur Güllü Bağçe müdde-i aleyhim merkumun ber-vechi meşruh vazıu’l-yed oldukları mahalden ibaret ve zikir olunan cami-i kebir ve Bistamiye Mescidine yarımşar zeytun yağı hakirli olub ve hakri mezkur ber-vechi muharrer mezkur cami-i kebir ile Bistamiye Mescidi
mütevellilerine verile geldiğini mahallinde isbat edeceğini ifade etmekle istima’i şuhud içün tayin
olunan günde fakir bizzat Güllü Bağçe denilen mahale azimet ve mahzar-ı müsliminde halen Medine-i merkumede muaccelat-ı evkaf muhasebecisi vekili Ali Efendi ibni Hâcı Mehmed Efendi hazır olduğu halde akdi meclis-i şer’i eylediğinde vekil-i mezbur Mahmud Ağa isimlerini tahrir etdirmiş olduğu kesandan Medine-i merkumede helvacıoğlu Mahallesi ahalisinden Hâcı Süleyman bin Osman ve
Şeyhler Mahallesi ahalisinden Kazzazoğlu Seyyid Ali bin Hâcı Mustafa nam kimesnelerin mezkur
Güllü bağçeyi ber-vechi muharrer tahdid ve irae-i hudud ederek müdde-i aleyhim mezburunun yedlerinde olan mahal Güllü Bağçe denilen mahal olduğu ve mezkur Güllü bağçe mezkur cami-i kebire
senevi nısıf ayar zeytun yağı ve Bistamiye Mescidine kezalik nısıf ayar zeytun yağı hakirli olduğunu
asil-i mezbur Yahya ağa ve asil ve vekil mezbur Abdulmecid Efendi müvekkilleri mezburan Osman ve
Mehmed Ağalar muvacehelerinde ber nehci şer’i şahadetleriyle isbat edüb ancak hakri mezkuru merkum Hâcı Mehmed vefatından sonra oğlu mezbur Hâcı Osman ve anın dahi vefatından sonra merkum Reşid bey ve anın dahi vefatından sonra oğulları mezburan Osman ve Mehmed ağalar zikir olunan cami-i kebir ve Bistamiye mescidi mütevellilerinin eda ve tasarruf ede geldiklerine şahidun-ı
merkumundan mezburan Hâcı Ahmed ve Molla Ömer şahadet ve mezkur hakri merkum Hâcı Mehmed ba’de vefat oğlu mezbur Hâcı Osman ve anın dahi vefatından sonra merkum reşid bey vefatına
kadar mezbur mütevellilere verdiklerine kezalik şahidun-ı mezburundan merkum Hâcı Hüseyin ve
Hâcı Süleyman ve Seyyid Ali kezalik bi’l-muvacehe ber-nehci şer’i şahadet edüb şahidun-ı mezburun
usul-ı mevduasına tatbiken mezkur Helvacıoğlu mahallesi muhtarı Molla Ali bin İbrahim ve ihtiyaran
Neccar bin Demirci Bekir ve Ali bin Halil ve mezkur Molla Hamu Mahallesi Muhtarı Mahmud bin
Mehmed ve ihtiyarandan Hâcı Mustafa bin Hâcı Ali Ağa ve mezkur Şeyhler Mahallesi muhtarı Ali bin
İsmail ve ihtiyarandan Mustafa bin Hafız nam kimesnelerden evvelen ba-varaka-i mesture sırren ve
ba’dehu Medine-i merkume ahalisinden Aşkar zâde Yusuf Efendi bin Mehmed Efendi ve biraderi Feyzullah Efendi ve Mesud Efendi ibni Hasan Efendi ve Hâcı Said zâde Said Efendi ibni Mehmed Efendi
ve Handi zâde Mehmed Efendi ibni Selim Efendi fırıncı zâde İsmail Efendi ibni Abdullah Efendi ve
Selim Efendi ibni Bekir Efendi Fırıncızâde Yusuf Efendi ibni Fazlı Efendi nam kimesnelerden alenen
lede’t-tezkiye adl ve makbulu’ş-şahade etdükleri iş’ar ve ihbar olduğundan Kilis Kazası arazisi meyanında bulunan arazi-i mevkufe-i sahihenin defterhane-i hakani nezaret-i celilesinden bi’l-ihrac Kilis
tapu kitabetine vurud eden suretde “vakf-ı cami-i kebir kıt’atu’l-arz el-ma’ruf bi arzı acuz der nezdi
Kilis ve kıt’a-i arzı el-ma’ruf der nezdi Kilis vakf-ı…… Bistamiye der nezdi Kilis bostan-ı zaviye-i der
nezdi şehir kıt’a arzı el-ma’ruf bi’lverd der nezdi Kilis” deyu muharrer ve muhasebe-i evkaf-ı mahkeme-i şer’iyyede ru’yet olunduğu zaman sicillatında bin iki yüz kırk altı ve kırk yedi ve elli ve elli bir ve
elli iki seneleri muhasebelerinde mezkur cami’i kebirin muhkeratı beyanında mezkur Güllü bağçenin
yarım ayar zeytun yağı cami-i mezkure hakri olduğu ve mezkur Bistamiye Mescidinin kırk yedi, elli,
elli üç ve elli dört senesi suret-i muhasebelerinde hemen Haffaf oğlundan ahzi ile bazı senelerde zeyt
bahası hakir deyu ve bazı senelerde dahi zeyt bahası zikir olmayarak yirmi yedişer ve otuz üçer kuruş
hakir ve bu gibi ta’birat olduğu beyanıyla şahadet-i mezkure mucibince ber-minval-ı meşruh müddea
fiha olan bağçe-i mahdude-i mezkurenin zikir olunan cami-i kebir ve Bistamiye Mescidine yarımşar
ayar zeytun yağı hakri olduğu sabit ve subutuna hükm-ü şer’i lahık olmağla mezkur bağçenin el-yevm
ecri misli ber-nehci şer’i ba’de subut mutasarrıfun-ı merkumun ecr-i misli mezkur ile isticardan îba
eyledikleri halde ecr-i mislinden min gayri zaruretin noksan caiz olmadığından mütevelliler tarafeynin ahere icarı meşru’ idüğü asıl-ı mezbur Yahya Ağa ile asil ve vekil merkum Abdulmecid Efendiye
kıbel-i şer’den tenbih olunduğu tescil ve ilam olundu. Hurrire fi selhi Recebü’l-ferd li-sene ihda aşer ve
selase mie ve elf. (29.07.1311)
— 196 —
Naibi Kaza-i Kilis Ali bin Cavid. Sene 310 cild 1.
Mührü mutabık netice-i meali müvekkiletan-ı mezburetanın zatları muarrife ise aslına muvafık
idüğü fi 15 Rebiu’l-evvel sene 312. Mümeyyizi tetkikat-ı şer’iyye. Emin-i fetva.
Müvekkiletan-ı mezburetanın zatları tarif-i şer’i ile muarrife idükleri tasdik olundu. Mahkeme-i
Şer’iyye katibi Süleyman.
Müvekkiletan-ı mezburetanın zatları tarif-i şer’i ile muarrife idüğü tasdik olundu ve muarrifleri
Haffafoğlu Hâcı Süleyman ve Biraderi Emin olduğu kayden tebeyyün etdiği.fi. Katib-i Mahkeme-i
Şer’iyye Süleyman.
— 197 —
— 198 —
— 199 —
— 200 —
— 201 —
Kilis Kaimmakamı Habib Paşa Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 614 Numaralı Defterin 11. sayfa 4. sırasında kayıtlı Kilis’te “Kilis Kaimmakamı Habib Paşa Vakfı”na ait 1207 H. (1792 M.) tarihli vakfiyenin
yeni harflere çevirisidir.
İşbu vakfiye 2.4.29 tarihinde Müdüriyet-i Umumiye’nin tasvibine iktiran eden merkez idâre encümeninin 25.3.29 tarih ve 115-50 numaralı kararına müsteniden kaydedilmiştir.
Hamdi bî hâd ve sipâs-i lâ yûâd ol cenâb-i vâkıf-ı habâyâ-yi esrâr-ı kâinât sâni‘-i kârhâne-i mümkinât celle celâlühû ve amme nevâlühû hazretine olsun ki kemâl-i hilkat-i benî Ademi hil‘at-i vâfire
“ve le-kad kerremnâ benî Ademe” ile müzeyyen ve müntaz ve hilye-i bâhire-i “Lekad halakne’l-insâne
fî ahseni takvîm” ile hiraz âver i‘zâz itmiş ve salât-ü selâm firûvan ve durûdı nâ ma‘dûd bî pâyân ol
bâis-i îcâd-i zemîn-i ve eflâk sultân-ı serir-i ekâlim-i levlâk fâtiha-i nüsha-i dîn-i İslâm hâtime-i kerde
pür şukük-i enbiyâ-yi ızâm şem-i şeb-i esrâ muktedâ-yi cumle-i asfiyâ vâsıl-ı seyr-i Sidretü’l-müntehâ
mazhar-i “Kâbe kavseyni ev edna” rûz-u cezâ Muhammedü’l Mustafa aleyhi ni‘me’t-tahiyyât ezkâhâ ve
ni‘me’t-teslîmât evfâhâ hazretlerinin ruhi pâk ve merkad-i şerefnâklerine olsun ki sûre-i Rahman‘da
“hel cezâü’l-ihsâni ille’l-ihsân” nâzim-i mu‘ciz-i beyan Kur’ân ile tergib-i amel birru ve “min dûnihimâ
cennetân” ile beyan niam-i hazreti mennân kılmıştır ve al ve ashabi kirâm illiyyin makamına olsun ki
her biri riyâzi ol mahalde bir mahalli meyvedar ve şahsar şecere-i ebrar olmuşlardir.
AMMA BA’DÜ; işbu kitâb-i muşkin nikâp ve bir hitabi mustetabın tahrir ve tescîline bâis budur
ki, çunki bu dari dünya bir câ-yi dert ve anûda oldi menşûr-ı âlem-i ünvân ayet “külle men aleyha
fân” ve her bahri fenâda bir beldir cümle halk ondan idiser güzeran bu rubata gelen göçer ahar idiser
cumlenin ravani ravan ne geda ve ne şah ve mir kalur mirevet akibet heme zi cihan mufadinca bu güzergahi fenanin muşi nişa ve kederi safayi îşine gayri mu‘acil zevali nimeti bedidar ve mal ve devleti
nâ pâyidâr suri şur ile müşevvap ve süruri şurur ile muskup bir zilli zâil ve umidi bekâsi hayali bâtîl
oldiğina “Küllü şey‘in hâlikun illâ vecheh” nassi kâtî ve bürhan-i kat-î olup “Külü nefsin zâikatü’l-mevt”
müsdakınca mukimdir kârhâne-i hilkat ve müessisi kâşâne-i fitrat esasi bünyâni âlem yanında resmi hulut ve baka vaz itmediği mîru’l-ümerâi’l-kirâm bâhiru’l-ihtiramdan Kilis kaimmakamı sa‘âdetlü
Habib Paşan’ın mir‘at-i zamîrinde “li-meni’l-mülkü’l-yevm li’llâhi’l-vâhidi’l-kahhâr” mazmûnu ibret
şiârı cilvedar olup “Yevme lâ yenfe‘u mâlün ve lâ benûne illâ men eta’llahü bi-kalbin selîm” iddihâri
için fi‘ili birre tâlip ve celbi rizâ-yi hüdâya rağip olmağin hadisi şerifi Resûl-ü Ekrem sallallahu aleyhi
ve sellem ki “İzâ mâte ibnu Adem yenkata‘u amelehû illâ an selâsin ilmün yüntefe‘u bihi ve veledün sâlihun yed‘û ileyhi ve sadakatün câriyetün.” mefhûmu şerîfi mazhariyetine iştiyâkından nâşî Meclis-i
Şer‘i Şerîf-i Ahmedî ve mahfil-i dîn-i münîf-i Muhammedî’de hazir olup vakf-i âtiyyu’l beyânı tescîl
için mütevellî nasb eylediği kazazzâde Haci Abdullah Ağa bin Hacı Muhammed mahzarında bu vechile ikrâr-ı sahîh-i şer‘î ve i‘tirâf-ı sarîh-i mer‘î idip vakfi âtîyü’z-zikrin sudûrine değin silki mülkmmde
münselik Kilis civârinda Fındıklık nam mahalde vâki‘ kıbleten munla Habipoğlu arap zeytuni şimâlen
kör Seyyit oğlu Muhammet zeytuni şarkan ve garben tarik ile mahdut yüz iki adet eşcâr zeytun ve
ittisâlinde tahminen iki şinik tohum istiâb eder tarla ve nefsi Kilis’de Havlı nam mahalde Hükûmet
konaği karşısında vâki kıbleten mevlevîhâne şimâlen Habib Paşa binâ kerdesi olan han tariki şarkan
Sabah Pazarı garben tariki âmm ile mahdûd zirâ‘i terbi‘i üzre altıyüz zira‘ mülk arâzimi hasbeten
li’llâhi Te‘âlâ ve taleben li-merdâtihi’l-kerîm kubbe ileyhâ Câmi‘i Kebir‘de beher yevmi Cum‘a ve yevmi İsneyn’de birer hizib Kur‘ân-ı Azîmü’ş-şân tilâvet ve cami‘-i şerîf-i mezbûre revnaksaz buyurulan
Hazreti Nebi Zekeriyya alâ nebiyyinâ ve aleyhi efdalü’t-tahaya hazretlerinin ravza-i mutahharalarina
ihda emek üzere istinsah ve bir rahle tenzîmi ile câmi‘i şerîf-i mezkûre vaz‘ eylediğim mushaf-i şerifde ber-vech-i meşruh Kelâm-i Kâdîm tilâvet ve vakf-i mü’ebbed ve haps-i muhalled kıldim ve şöyle
şart eyledim ki;
Mâdem kendim libâsi hayat ile mülebbes olduğumca vakfi mezküre kendim mütevellî olup
vefâtımdan sonra evlâd ve evlâd-i evlâd ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdımın erşedi mütevellî olup galle-i vakf-i
— 202 —
ma şurita lehine sarf eyleyeler ve bi-hikmekti’llâhi Te‘âlâ nesil münkariz olduğu halde câmi‘-i şerîf-i
mezkûr mütevellîsi mütevellî ola ve vakfi şerîf-i mezkûre Halep hânedânından muvekkilzâde Ahmet
Efendi nâzır ve dâmâdım Halil Efendi bin Osman Efendi Hâtip ve Kilis ehalilerinden Kalaycızâde Süleyman Efendi nâzır olalar ve vefatlarinden sonra evlat ve evlâd-ı evlat ve evlâd-ı evlâd-ı evlatlarından
erşedi nâzır ve kâtip ve câbi ola ve bi-takdiri’llah nesil munkariz olduğu halde câmi‘-i şerîf-i mezkûr
nâzırı nâzır ve hâtîbi kâtip ve câbisi câbi ola ve vakfi şerif-i mezkûrün gallesinden senevî doksan guruş bi’l-ifraz şehriye yedi buçuk guruş vazife ile bir nefer tâli-i Kur’ân ve bâkiyye-i galleden masârifât-i
zarûriye ba‘de’t-tenzil bâkisi yüzyirmi akçe i‘tibâr ile seksen akçesi mütevellîye ve on akçesi nâzıra
ve beş akçesi câbiye ve yirmi beş akçesi hâtibe verile deyu hatmi kelam ve akâratın tarîk-i teslimi
mura‘atla mezkur zeytun ve tarla ve erâziyi mütevellî merkume teslîm-i tam idup ol dahî sâir evkaf
mütevellîleri gibi ahiz ve tesellüm idup vakfi mezkurun emri temam oldukdan sora vakif-i müşârüniley kelâmi semti âhere âtîf idup vakfi akar İmâm-i Âzam ve humâm-i efham İmâm ebu Hanifeti’-l-Kûfi aleyhi rahmetulvafi hazretlerinin indi şerifinde sahih ve gayri lâzim olmağin mezkur akaratı silki
mülküme ilhak ve münzam iderim didikde mütevellî merkum mudâfâ-i şer‘iye idup vakfi akar imam
müşarünilyh katında eğerçi sahih ve gayri lâzimdir lâkin imameyn humameyn ebû Yusuf ve İmâm-ı
Muhammed aleyhima rahmetü’s-samet nezdi şeriflerinde mutelâzimeyn ve mütekâribeyndır deyu
hüküm talep eyledikte hâkim-i muvaki‘i sadri kitap tûbâ lehû ve husne me‘âb cânib-i vakfı evlâ ve
ahrâ görmeğin bi-kavl-i imâmeyn humâmeyn evvelâ vakf-i mezkûrun luzûmuna sâniyen husûsune ve
umûmuna huküm etmekle mahkûmun bih olmağin fî-mâ ba‘d tebdîl ve tağyîri mumteni‘u’l-ihtimâl
oldı. “Fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’llezîne yubeddilûnehû innallahe
semi‘un alîm” ve ecrü’l-vâkıfi ale’l-hayyi’l-kerim.
Takrîren fî evaili Şehr-i Ramazâni’l-mubarek sene sebîn ve mieteyn ve elf. (Fi Evail-i Şehr-i Ramazan 1207)
-Fazîletlü müfti Salih Efendi,
-Fekâhetlü Hacı Hâfiz Ef. Necip Efendi zâde,
-Futuvvetlu Mahmut Efendi,
-Biraderi Abdülhamid Efendi,
-Canpolat zâde Yasin Bey,
-Topal zâde Hacı Mustafa Ağa,
- Hacı Emin zâde Hacı İbrahim Ağa.
İşbu sûret mülga mahkeme-i şer‘iye sicillâtindan binikiyüz yetmiş sene-i hicriyesine mahsus sicilden muhrâc ve aslina mutâbik olmağla bi’t-tasdik vâkifi müşârunileyh Habib Paşa hafidesi Fâtîma
Habibe Hanımın istidâsi üzerine mûmâ-ileyhâya i‘tâ kılındı.
Başkatip Ethem
Mukabele olundu
— 203 —
— 204 —
— 205 —
Hacı Ali Camii Vakfı
Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi
168-307 sr. Hacı Ali Camii Vakfı
Aded Umum Nev‘Cihat Vazaif ve Muhassasat Esami-i Mutasarrıfan Tevcih Tarihi
307 İmamet Vazife—100 Şeyh Ali Efendi Gurre Zilhicce sene 211
Vakıfı İsmiyle Hayrat Müberratının Muhâl Ve Mevakı‘ı Atik Esas Defteri
Evkaf-ı mazbatadan Kilis’de Meşhedlik Mahallesinde Camii Şerifi Vakfı Hurufat
Şart-ı Vakıf Vuku‘at
Mumâileyhin vefâtiyle mahlulinden İshak Efendiye ba irade-i ‘ailyye-i nezaret penâhi tevcih olunmuşdur. 2 Nisan sene 332 ---sur 32 764
Mumâileyh bila veled vefâtiyle mahlûlundan İslam Efendiye bâ irade-i aliye-i nezâret penâhi tevcih
olunmuşdur. 28 Kânun-ı evvel sene 332 32 –sur 4768
— 206 —
— 207 —
— 208 —
— 209 —
Halil Ağa bin Mustafa Ağa Vakfı
734 Numaralı defterin 166. sayfa 93. sırasında kayıtlı İstanbul’da kurulu “Halil Ağa bin Mustafa Ağa
Vakfı”na ait, 15 Şevval 1124 tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
Mâ zukire fîhi min-asli’l-vakfı ve’ş-şuruti sadare min men lehu eş-şarti ve’t-ta’yini alâ’n-nemati’l-mebsut cera külluhu ala et-tarikati’l-meskuketi’l-ma’rufeti’l-mestureti’l-muharreretil-makbuleti
beyne’l-eimmetil-eşrafil-eslaf fe-sare vakfen lâzımen muhattimen mufaddiyen bi-haysu lâ tukbalin-naksu ve’t-tağayyür harrarahu’l-fakiru ilâ-Rabbihi’l-Kadir Kethüda-zâde Mehmed, el-Müfettiş
bi-Evkafi’l-Haremeyni’ş-Şerifeyn ufiye anhu. Kayd şode, bâ-ferman-ı âli el-vaki’ fî 4 Cemaziye’l-evvel
sene 1124.
VAKFİYYE-İ SANİSİ ZİRDE MUKAYYEDDİR. ADED-İ UMUM : 99
El-Hamdü li-veliyyihi ve’s-salatu alâ nebiyyihi Muhammedin ve âlihi ve sahbihi ecma’în. Ba’is-i
kitab-ı anberin nikab ve dai-i tasdir-i miskin hitab oldur ki, Mahmiye-i İSTANBUL’da, Saray-ı Atik-i
Sultanî kurbunda, Mercan Ağa Mahallesi sükkânındaniken bundan akdem veda-yı alem-i fani eden
Ser-bevvâbîn-i Şehriyari, Halil Ağa bin Mustafa Ağa’nın veraseti lî-ebeveyn karındaşları Salih Ağa ve
İbrahim Efendi’ye münhasıra olduğu mütehakkik oldukdan sonra muma ileyh, İbrahim Efendi karındaşı mezbur, Salih Ağa’nın mahalle-i mezkurede vaki’ menzilde savb-i şer’i enverden mezunen irsal olunan, Mevlanâ Ahmed Efendi bin Abdullah Efendi huzurunda ma’kud-ı meclis-i şer’de mezbur,
Salih Ağa mahzarında takrir-i kelam edüb karındaşım merkum, Halil Ağa hal-i marazında Vilayet-i
Anadolu’da, Kilis Kasabası’nda müceddeden bina edüb şöhretine binaen tahdid ve tavsifden müstağni ferdi mülk hamamını bi’l-cümle müştemilât ve tevabi’iyle hasbeten lillahi’l-Aliyyi’l-Azim ve taleben
li merdati Rabbi’r-Rahim vakf edüb ve dilediğim gibi bi’l-cümle mesarifini ta’yine ve şurutunu tebyine
beni vasiy-i muhtar ve vakfiyyeye mütevelli nasb ve ta’yin eyleyüb, ben dahi ba’de’l-kabul musirren
alâ-isaihi ve vasiyyetihi fevt olub, sülüs-i malı dahi müsa’id olmamağla ben dahi ŞÖYLE ŞART EYLEDİM Kİ:
Hamam-ı mezbure, icare-i müeccele-i misliye ile icar olunub, hâsıl olan nemâsından mahmiye-i
mezburede, Sultan Süleyman, aleyhi rahme ve’l-ğufran, cami-i lamiü’l-envarlerinde mevzu’ otuz kıt’a
ecza-yı şerife-yi Kur’âniye’yi otuz nefer eczahân ba’de salati’z-zuhr kemal-i te’enni ve tertilile itmam
ve tekmilinden sonra sevabını vâkıf-ı merkumun ruhuna ve ebeveynimizin ve akrabamızın ruhlarına
ihda edüb, herbiri yevmî, ikişer akçe vazifeye mutasarrıf ola ve bir kimesne dahi noktacı ve biri dahi
sandukî olub yevmî, birer akçe verile ve Haremeyn-i Şerifeyn fukarasına senede beşer sıkke-i hasene
altun irsal oluna ve bir kimesne kâtib-i vakf olub kema yenbaği hizmet-i lâzımesini edadan sonra
yevmî, dörd akçe verile ve hamam-ı mezbur icaresini tahsil ve İstanbul’a isal içün bir kimesne cabi-i
vakf olub, hizmeti mukabelesinde yevmî, beş akçeye mutasarrıf ola ve bir diyanet ile mevsuf bir kimene dahi mu’temed-i ta’mirât olub, beher yevm üç akçe verile ve hizmet-i tevliyet içün yevmî, altı akçe
vazife ola ve hamam-ı mezburun iktiza eden ta’mirâtından ve mut’ad olan avaid ve rusumâtından
fazlası bana ve karındaşım mezbur, Salih Ağa’ya benden sonra, evlad-ı evlad-ı evladlarımıza meşruta
ola ve tevliyet-i vakf-ı mezbur dahi benden sonra karındaşım mezbur, Salih Ağa’ya ba’dehu, evlad-ı evlad-ı evladlarımıza meşruta ola ve murur-ı eyyam ile şurut-ı muharrere-i mezkureye ri’ayet müte’azzire olurise mutlaka fukara-yı müslimîne meşruta ola, deyü muma ileyh İbrahim Efendi hatm-i kelâm
ve itmam-ı meram edüb karındaşı mezbur, Salih Ağa dahi muma ileyh, İbrahim Efendi’ye bi’l-muvacehe tasdik eylediğini mevlanâ-yı mezburun ketb ve tahrir ba’dehu, ma’an ba’as olunan Yahya Çelebi
bin Hasan ve Ali Bey ibni Abdullah, meclis-i şer’e gelüb, alâ-vuku’ihi inhâ ve takrir etmeğin mucibince
vakf-ı mezburun sıhhatine ba’de’l-hükm ve’l-kaza mâ huve’l-vaki’ işbu kitab-ı sıhhat-nisabketb ve imla
ve tahrir ve inşa olundu.
Tahriren lî-yevmi’l-hamis aşer min-şevvali’l-mükerrem li-sene erba’a ve işrîn ve mietin ve elf. (15
Şevval 1124)
— 210 —
ŞUHUDU’L - HAL:
-Fahrü’l-akran, Süleyman bin Mehmed Ağa,-Mehmed Çelebi Bin Mehmed,-Mehmed Efendi Bin
Yahya el-imam,-Molla Mustafa bin Ali,-Mustafa Çelebi bin Ali,-Molla Muhammed Ali,-Şahin Bey Bin
Abdullah,-Ahmed Bey Bin Hüseyin,-Ömer Bey Bin Mehmed,-Yusuf Bin Abdullah,-el-Hac Hamdi Bin
Abdullah,-el-Hac Hasan Bin Ahmed,-Mehmed Bey Bin İsmail,-Yusuf Bey Bin Mustafa ve ğayruhum.
— 211 —
— 212 —
— 213 —
Halil Ağa Bin Mustafa bin Abdullah Vakfı
NO:99
734 Nolu defterin 179.sayfa 99.sırasında kayıtlı İstanbul’da “Halil Ağa Bin Mustafa bin Abdullah
Vakfı”na ait 11 Zilkade 1126 tarihli vakfiyyenin yeni harflere çevirisidir.
VAKFİYYE-İ ÛLASI BÂLÂDA MUKAYYEDDİR.
Bak(!) Aded-i Umumum: 93
Mâ rüsime fîhi ve rukime fî-matavihi mine’l-vakfi ve’ş-şurut ve ta’yini’l-masarıfi ala vechi’l-mebsut vakaa ledeyye ve cera beyne yedeyye ve ene’l-fakiru ileyhi azze şanuhu Veliyuddin İbni’l-müvella
Şeyh Mehmed el-Kadı bi-Daru’s Saltanati’s-Seniyye, Kostantiniyyeti’l-mahmiyye humiyet ani’l-beliyye, ufiye anhu.
Kayd şode, bâ-ferman-ı âli ve bâ-ilam-ı Mevlanâ Ahmed Efendi, sadr-ı Rumeli halen fî 23 Zi’l-kaade 1126.
el-Hamdulillahi’l-vâkıfı alâ-külli hal,el-muttaliu alâ-mâ hali fî’l-bal alimu’l-ğaybı ve’ş-şehadeti’l-Kebiri’l-Müteâl ve’s-salatu ve’s-selamu alâ-seyyidi erbabi’l-kemal, Muhammedini’l-mevsufi bi-mekarimi’l-ahlak ve ekarimi’l-hisal ve alâ-âlihi ve ashabihi hayr-i sahbi ve âl ve BA’DU:
Badi’i tenmik-i kıbale-i makbulati’l-fehavi ve dai-yi tasvir-i makal-i makuleti’l-meani oldur ki,
Dergah-ı Ali, dame mahfufen bi’l-meali, Kapucubaşılarından olub, Daru’l-Hilafeti’l-Aliyye, Kostantiniyyeti’l-mahmiyye’de, Mercan Ağa Mahallesi’nde sâkiniken bundan akdem veda-yi alem-i fani eden,
sahibu’l-hayrât ve’l-hasenât, talibu’s-sadakât ve’l-meberrât, Halil Ağa bin Mustafa bin Abdullah’ın lî-ebeveyn karındaşı ve varisi ve zikri ati vesayasını tenfize vasiy-i muhtarı olduğu lede’ş-şer’ sabit ve
mütehakkik olan, İbrahim Efendi nâm kimesne meclis-i şer’i şerif-i şamihu’l-imad ve mahfel-i din-i
münif-i rasihu’l-evtadda vakf-ı ati’z-zikre lî ecli’t-tescil mütevelli nasb olunan lî-ebeveyn karındaşı
Salih Ağa nâm kimesne mahzarında bi’l-vesaye ikrar-ı sahih-i şer’î ve i’tiraf-ı sarih-i mer’î kılub, murisimiz müteveffa-yı mezburun veraseti ikimize munhasıra olub, müteveffa-yi mezbur hal-i hayatında
ve sıhhat ve nufad-ı tasarrufâtında, Vilayet-i Anadolu’da, Kilis Kasabası’nda vaki’ kendüye intima ile
tahdid ve tavsifden mustağni mülkü olmak üzere müceddeden bina ettiği sekiz kurnalı ve beş halvetli
ve altı sofalı hamamını vakf edüb, lâkin ma ba’dı mevtine izafet ile tescili vech-i ati üzere ve ta’yin-i
şurutunu bana tefviz ve tenfizini beni vasiy-i muhtar ben dahi kabul ettiğimden sonra musırren fevt
olub ve sülüs-i malı dahi musaid olmağla ben dahi müteveffa-i mezburun vasiyyeti üzre bi’l-vesaye
ŞÖYLE ŞART VE TA’YİN EYLEDİM Kİ:
Hamam-ı mezbur, yed-i mütevelli ve ecr-i misli ile icar olunub, ğallesinden mahmiyye-i mezburede, Yakub Ağa Cami-i Şerifi’nde ba’de’s-subh, “Sure-i Yasin-i Şerif” ruhu içün kıraat edene yevmî,
iki akçe ve cami-i mezburda ba’de’s-subh kezalik, ruhu içün kıraat eden onbeş cüzhânlara dahi yevmî,
herbirine ikişer akçe ve yevmî, bir akçe dahi noktacıya verilüb ve leyali-i cum’a’da ve leyali-i ramazan-ı
şerifde bir “Sure-i Tebareke” okuyana dahi iki akçe ve bir akçe dahi cami-i mezkurede sermahfele ve
bir akçe vazife dahi sandukıye verile ve cihet-i tevliyet ğalle-i mezburede yevmî, beş akçe ve kitabet
ve cibayet herbiri üç yüz akçe ola ve yevmî, üç akçe dahi hamam-ı mezkur mu’temedine ve yevmâ,
dört akçe dahi meremmetine verile ve Beşiktaş’da, Yahya Efendi Cami-i Şerifi’nde ba’de’s-subh, bir
“Yasin-i Şerif” ve mahmiyye-i mezburede, Süleymaniye Cami-i Şerifi’nde ba’de’s-subh, “Amene’r-Rasul” ve merhum Sultan Bayezid Cami-i Şerifi’nde kable’l-işa dahi “Amene’r-Rasul” okuyan herbirine
yevmî, ikişer akçe verile ve tevliyet, hayatta oldukca bana meşruta olub, vefatımdan sonra karındaşım
mezbur Salih Ağa’ya ba’dehu, benim evlâdıma ve evlâd-ı evlâdıma ve ba’dehum mezbur Salih Ağa’nın
evlâdına ve evlâd-ı evlâdına ve ba’dehu ikimizin utekasına meşruta ola ve ba’de ihraci’l-masarif fazlasına tertib-i mezkur üzere ben ve benden sonra mezbur Salih Ağa ve ba’dehu benim evlâdım ve
evlâd-ı evlâdım ba’dehum mezbur Salih Ağa’nın evlâdı ve evlâd-ı evlâdı ba’dehum ikimizin dahi uteka
— 214 —
ve atikâtımız evlâd-ı evlâdları mutasarrıf olalar.
Eğer, murur-ı eyyam ile şurut-ı mezkureye ri’ayet müte’azire olur ise ğalle-i vakf-ı mezbur, mutlaka fukara-i müslimîne sarf oluna, deyu bi’l-vesaye ta’yin ve tebyin-i kuyud edüb, mütevelli-i mezbure
bundan akdem mahallinde teslim, ol dahi vakfiyyet üzere bi’t-tevliye kabz ve mütevellilerin sair evkafda tasarrufları gibi tasarruf eyledi, dedikde mezbur Salih Ağa dahi vasiy-i mezkuru cemî’i kelimât-ı
meşruhasında tasdik ve kendi dahi tecviz etmeğin hâkim-i muvakkı’i sadr-ı kitab tuba lehu ve hüsnü
meab efendi hazretleri dahi vakf-ı mezburun sıhhat ve lüzumuna hükm etmekle vasiy-i mezburun rucu’u sahih olmamağın min-ba’d vakf-ı mezkur, sahih ve lâzım olub nakz ve nakizine mecal, muhal ve
ibtal ve ta’tili adimu’l-ihtimal oldu.Cera zalike ve hurrire fî’l-yevmi’l-hadi aşer min-Zilkaadeti’ş-şerife
lî-sene sitte ve ışrin ve mietin ve elf.
ŞUHUDU‘L -HAL:
-Hüseyin Efendi bin Hasan,-Mehmed Ağa ibni Hamamî,-Ali Efendi, el-İmam,-Süleyman Efendi bin
Ali,-el-Hâc Salih Bin Mustafa,-Mustafa Çelebi bin Ali,-Mehmed bin Ali,-Receb-zâde Ahmed Efendi-Fahru’l-akran Mehmed Ağa Kethuda ve ğayruhum.
— 215 —
— 216 —
— 217 —
Seyrekbasan Vakfı
615 Nolu defterin 149.sayfa 36.sırasında kayıtlı Kilis’de Seyrekbasan, Hacı Halil vakfına ait 1928
tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
İşbu ilâm umum müdürlüğün 20-12-930 tarihinde tasvibine iktiran eden M.J. encümeninin
15.12.930 tarihli ve 208/99 numaralı kararına müsteniden kayt olunmuşdur:
(Kilisin molla hamut mahallesinden Kel oğlan oğlu abdullah mahdumu vâkıf ve mahallesi mezkureden Haşim oğlu Ahmed ve Nureddin mahallesinden molla Mahmut hoca kızı Zeyneb ve hindi oğlu
mahallesinden Mahmut kızı Zibonun ba senet musaddak vekilleri hafız Mehmed Efendinin evkaf memuru Naci bey aleyhi ve asliye hukuk kısmına ita ile kaydı icra Kılınan arzuhalde müvekkilleri Seyrek
basan vakıf bahçelerinin evlad ve mürtezikasından olup vakfı mezkurun vakıf namesi olmadığından
teamülü kadimi evladdan mütevelliler vasıtasile idare olarak gallesinin oğlan iki ve kızın bir olarak
hayatta olan evladın gallesinden müstefit ola glmekde vefatiyle de hissesi evladına intikal edeceği
merkezinde iken evkafda iresince vakfı mezkure iki seneden beri vaz’i yet edilerek teamülü kadiminin sübutu hususunda mahkemeden vesikai kanuniye olmadıkca vakfı mezkur gallesinden müstefit
olamayacakları hakkinda muayyer bir beyan karşısında bulunmalârına mebni celcile bil muhakeme
evlat ve mürtezikasından bulundukları Keyfiyyetile teamülü kadiminin sübutuna karar itasını talep
ve dava eylemesi üzerine müddei aleyh huzuriyle icra kılınan muhakemei aleniyye ve vicahiyye neticesinde müddei vekilinin ber vechi meşruh basti müddeasına karşı üddei aleyh evkaf memuru Naci
bey dahi Seyrek basan vakfına ait yedi kıt’a bahçe gayri müvecceh mütevellisi yedinde ikin üçyüz kırk
bir senesindeki evkaf müdiriyeti umumiyyesinin tebligati umumiyyesi vechile vakfı mezkure vaz’i yet
edilerek senei mezkure bedeli icari bin altıyüz yirmi altı lira mütevellisine berayi tevzi teslim edilmiş
ve 926 senesinde dört kıtasının hudut haricinde kalmış mütebaki üç kıt’’ bahçenin bedeli icari beşyüz elli dört liradan ibaret bulunmuş ve teamülü kadiminin sübutuna kadar meblaği mezkur evkaf
idaresince emaneten irat kaydedilmiş ve hudut harici kalân dört kıt’’ bahçenin üçyüz kırk bir senesi müstecirlerinin mahkemeye müracaatle feshi icar etmesi üzerine mezkur beşyüz elli dört liradan
müstecirlerin hakki kanunileri tediye edilmiş ve şu hale nazaren evkaf idaresince vakfı mezkurun
teraküm etmiş gallesi olmadığını beyan eylemesine vakfı mezkurun vakıfnamesi olmadığı tarafeynin
tesadukuna munzam evkaf idaresinden bildirilmesine ve müddeiler yedlerinde kadim vakıfnamesi
olduğu halde ibraz etmediklerinden müddei aleyhin yemin icrasi talebine karşı hukuk usulü muhakemeleri kanununun 331 inci maddesi dairesinde müddeilerin yemini icra etmelerine ve mezkur yedi
kıt’a vakıf bahçenin mukayyet olmadığı tapudan vaki istilamdan anlaşılmasına ve vakfın teamülü
kadiminde evlat ve mürtezikai vakıfdan oğlan tam ve kıza yarım olarak galle verile gelmekde, vakfı
mezkur, evladı vakıfdan mütevelliler vasitasiyla idare olunmakda ve hayatta olan evladın vefatında
hissesi anın evladina intikal etmekde olduğu hakkındaki şehadati vakia ile vakfı mezkurun teamülü kadiminin ber vechi mesbut bulunduğunun anlaşılmasına ve müddeilerden Haşim oğlu ahmedin
evrak meyanında Kıraret olunan 13 Mart 927 tarihli kesbi kat’iyyet eden ilâmla ve diğer müddelerin
mezkûr ilamın medari istinadi bulunan zabitnamede şehadati mesbuk kesanin şehadetlerile evlat ve
mürtezika vakfından olduğunun tahakkuk etmesine bina en müddeilerin evladı vakıfdan ve teamülü
kadiminin vakfı mezkurun gallesinden oğlana tam ve kızlara yarım olarak hayatta olan evladın intifai
ve vefatiyle hissesi anın evladına intikal edeceği ve evladdan mütevelliler vasıtasiyle idare olunmakda
olduğu merkezinde olduğunun sübutuna ve müterakim galle olmadığı cihetle galle talebinin reddine ve zirde müfredati mürakkam masarifi muhakemenin vakfı mezkurun gallesinden verilmek üzre
müddei aleyh evkaf idaresine aidiyyetine 26 Şubat 928 tarihinde kabili tem’yiz olmak üzre hüküm ve
karar verilerek tarafeyne tefhim kılındı:
— 218 —
— 219 —
— 220 —
— 221 —
— 222 —
— 223 —
Hamid Efendi bin Fettan Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 609 Numaralı Defterin 290. Sayfa,
342. sırasında kayıtlı Kilis’te “Hamid Efendi bin Fettan Vakfı”na ait 1138 H. (1725 M.) tarihli vakfiyenin
yeni harflere çevirisidir.
926 Kuyudı vakfiye numarası 988
İşbu vakfiye sureti Evkaf Müdiriyyeti Umumiyyesinin 12/15 Mayıs 926 tarihli ve 23065/680 numaralı tahriratına müsteniden kaydolunmuştur .
Esseyit Osman el-kadi Medine-i Kilis Esseyit İbrahim el-kadi Medine-i Kilis.
Hamd-i bi had alâ ma a’tahu ve sipas-i bi-kiyas la yümkinü ihsahü cenab-ı vâkıf-ı habayayi hafayayi esrar-ı cümle-i kainat ve muttali’i zamair-i serair-i amme-i mahlukat ve mevcudat cellet azametuhu ve alet kelimetuhu hazretlerine olsun ki nusha-i vucudi ben-i ademi hilkat-i fahire-i “lekad
halaknel-insane fi ahseni takvim” ile kâmrava ve kalb-i selimini cadde-i kadimde sedat ve cavabına
rehnüma olmak için tevfikin delili rehnüma kılmıştır ve sathezarı salavat-ı ves-selam ve feraid-i cevahir ve miskiyyetül-hitam ol bais-i iycad nü kıbab-ı asumanı ve eflâk sultan-i serir-i heft iklim-i levlâk hassa-i zümre-i enbiya hulasa-i cümle-i asfiya mahzen-i esrar-ı meleküt perdedarı haremsarayı
bezmi ceberut kadem nihade-i sidret-i münteha saat ezmayı kemanı “kabe kavseyni ev edna” menba-i ruz-i hüdayi ve şefiul-ceza Muhammedenil-Mustafa sallallahu taala aleyhi vesellem hazretlerinin
ravza-i mutahhere ve buk’ai münevverine olsun ki ümmetini “vema kânallahu liyüazzibehüm ve ente
fihim” nass-ı kerimi ile ile tebşir ve rah-ı tevfiki hidayeti sirac-i münir olmuştur ve dahi al ve evlâd ve
ashabının mir’at-i pürenvarı ki her biri bir necm-i hüda ve menba-i muktedadır rıdvanullahi taala
aleyhim ecmain çünki bu dehr-i faninin zeval-i sabit ve karar-ı devlet-i sa’d-i na payidar ve sur-i şurile
meşub ve surur-u şurur ile mashub olup zill-i zail ve dayf-i rahil ve hayal batıl olduğu mukarrer ve muhakkak olmğın “elhamdülillahi alel-hal” binaen alâ zalik medine-i Kilis mahallatından Sibat mahallesi
sükkânından işbu rafiul-kitab sahibül-hayratı vel-hasenat iftihar-ı müderrisinil-kiram eş-şeyh el-Hâcı Hamit efendi ibni şeyh Fettan ( fecealtekum ) nass-ı kerimi “limenil mülkil yevme lillahil vahidil
kahhar” mazmuni şerifi mi’at-i zamirinde cilve, olub ticaret-i rabiha olan hayrat-ı meydana rağbet ve
rızayi rabbfil-âlemin sıdk-ı niyyet ve hulus-i taviyyet ile taleb ve hadis-i şerif-i seyyidül-kevneyn “iza
mate ibnu ademe inkataa ameluhu illa an selasin ilmin yüntefeu bihi ve veledin salihin yed’u lehu ve
sadakatin cariyetin” mefhum-ı münifine iştiyak birle meclis-i şer’i şerif-i enverde ve lazimat-tazimi
vet-teşrifte vakf-ı caiz-zikri li-eclit-tescil mütevelli nasb eylediğimiz fahirül-ulema el-Hâc Recep efendi ibni Mehmet mahzarındn bit-tav’ı ver-rıza ikrar-ı tam ve takrir-i kelam edüp vakf-ı atil-beyanın
suduruna değin silk-i mülk-ü sahihimde münselik ve taht-ı tasarrufumda münzabıt ve münharıt olup
mahalle-i mezburde vaki kibleten ve şarkan, tarik-i âm garben ve şimalen seyit Kanber menziline
muttasıl altı bab tahtani mesken ve bir bab fevkani mesken ve bir bab ziyr-i zemin ve bir eyvan ve bir
matbah ve havluyı havi menzilimi ve yine medine-i mezküre muzafatından A’zaz nahiyesinde vaki Çınadır nam mezraa türabında vaki kibleten ve garben vadi şimalen mezra’a-i mezbure ve bazan Ömer
efendi oğlu hadikası Haseki vakfı ve şarkan Kanber Ağa hadikası ve bazan Cami vakfı ve bazan Öksüzoğlu hadikasile mahdut beş çiftlik tabir olunur eşcar-i müsmire ve gayr-i müsmireyi müstemil hadika-i muayyenemi ve yine medine-i mezbure türabında vaki kibleten tarik-i âm ve garben Oylum nam
karye zeytuni şimalen ve bazen dahur el-hâcı Mehmet ve bazan şatır oğlu hâcı Mehmet ve İbrahim
çelebi ve fodlacı oğlu molla Ahmet ve bağrıyanık oğlu zeytuni ve şarkan hâcı Bekir zeytuni ile mahdut
ve ikiyüz ocak zeytunumu hasbeten lillahi Tealâ ve taleben li-merzati rabbil ala vakf-ı müebbet ve
habs-i muhallet edüp şöyle şart eyledim ki;
Mademki ben hayat libas ile mülebbes olam kendim mutasarrıf olup ahzü i’tası ve mahsul-i gallesi
ve tevliyeti bana mufavvaz ola vefatımdan sonra tevliyet-i mezbure sulbiye oğlum molla Abdullaha
meşrut olup diğer oğlum Es’at ve sulbiye kızlarım Zeynep ve Hatice ve her biri ile batnen bade batnin
— 224 —
karnen bade karnin evlâdına meşrutiyet üzere lizzekeri mislü hazzıl ünseyeyn nass-ı celili fukaha
üzre mütevelli-i mezbur yedinden hisselerine mutasarrıf olalar ve evlâd-ı vâkıftan bila zukür-i veled
fevt olanların sehimleri kendi derecesinde olanlara intikal edip hisse-i müayyenesine mütevelli-i merkum yedinden mutasarrıf olalar ve tevliyet-i merkum mütevelli-i mezkürı vefatımdan sonra evlâd-ı
zükürunun erşedine intikal edüp ber-vech-i muharrer mutasarrıf olalar badel-inkiraz vakf-ı mezbur
Gevheri hazine-i celile-i semere-i şecere-i İsmail habibi meliki celili ağni sultanil enbiya ve nur-ı asfıya
ve şefi’i ruz-i ceza hazreti Muhammedenil-Mustafa aleyhi ve sellem hazretlerinin ravza-i mutahhere ve muzca’i münevveresine vakf ve habs ola deyu hatm-i kelam birle akar-ı mezburu mütevelli-i
merkume teslim edüp oldahi vesair evkaf mütevellileri gibi ahz ve tesellüm edüp vakf-ı mezburun
emr-i hümamil-efham imamil-Azam radıyallahül-melikül-allem hazretlerinin indinde lüzum-i madum olmak ile vakfımdan rucu’ ve yine mülküme ilhak ederim dediğimde mütevelli-i mezbur mukabele-i mebrur birle hitab-ı anis-savab edüp gerçi vakf-ı akarın imamı müşarün ileyh hazretleri indinde lüzum-ı madum ise imameyn-i hümameyn hazretleri imamı Muhammed ve imamı Ebuyusuf
ind-i şeriflerinde lüzum-i mütekabirin ve mütearifin deyu müdafia-i şer’i şerif olduklarında Hakim-i
muvakki’i sadr-ı kitab tuba lehu hüsn ü meab hazretleri dahi canib-i vakf-ı evla görmekle alâ kavli
imameyn-i hümameyn evvelen vakf-ı mezburun sihhatine ve lüzumuna saniyen vuku’u lüzumuna
hükmetmekle mahkûm bih olup min bad tebdil ve tağyiri mümteniul ihtimal oldu “fe-men beddelehû
ba’de mâ semi’ahu fe-innemâ ismuhû alellezîne yübeddilûnehû innallâhe semîun alîm” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-Cevâdi’l-Kerim.
Zalik ve hürrire fil-yevmil-işrin min şehri Recebil-ferd li sene semane ve selasine ve mietin ve elf sene.
(20 Receb 1138)
ŞUHUDU’L-HAL;
- Hâcı Ahmet ağa serdar el-hâc Hamza efendi Mahkeme kâtibi,
- Fahrül-ulema’i vel-kiram küçük Mehmet efendi bin Veliyyüddin köşker şeyh san oğlu Ahmet,
- Mustafa efendi bin Mehmet,
Aslı ile mukabele olundu .
— 225 —
— 226 —
— 227 —
Hasan Çelebi Camii Vakfı
Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi
168-352 sr. Hasan Çelebi Camii Vakfı
Aded Umum Nev‘ Cihat Vazaif ve Muhassasat Esami-i Mutasarrıfan
352 Hitabet Vazife—şehr16 vakfı varidatından Bâ hattı hümâyun mücediden kayd ile
bila berât mütevelli İzzet Efendinin vefâtiyle mahlûlinden Osman efendiye ----müteveffanın sağir
oğlu Mehmed Reşad Efendiye tevcih olunmuşdur.
Tevcih Tarihi Vakıfı İsmiyle Hayrat Müberratının Muhâl Ve Mevakı‘ı
‘Arz 1119 24 Şa‘ban sene 334 Kilis’de Hindioğlu Mahallesinde kâin Hasan Çelebi Camii Şerifi
Atik Esas Defteri
----sur /32 211 müceddid
Şart-ı Vakıf Vuku‘at
Terki vazife----- heyetinin 26.8.930 ve 636 kararile İhsan Efendiye verilmişdir. M/1639 Ts/50
Mehmed Reşad Efendiden----17.2.929 ve 252 kararile Ömer Faruk Efendiye tevlit edilmiştir. M/299
Ts/50
— 228 —
— 229 —
— 230 —
— 231 —
Hatice Hanım binti Ömer Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 16. sayfasının
8. sırasında kayıtlı Kilis’te “Hatice Hanım binti Ömer Vakfı”na ait 1219 H. (1804 M.) tarihli vakfiyenin
yeni harflere çevirisidir.
Hacı Hadice Hanım’ın Tirşikin Değirmeni Vakfiyesi.
el-Hamdu lillahi Rabbi’l-alemin ve’s-salatu ve’s-selamu ala Seyyidina Muhammed’in ve âlihi ve
sahbihi ecma’in.
EMMA BA’DÜ; bu kitab-ı müstetabın tahrir ve tastirine ba’is oldur ki; işbu fani dünya dâr-ı makam medamu’n-nizam olmayub bünyanin inhidamı ve mu’ayyen ve sükkanı in’idamı mu’ayyen hilalinde hisab-ı haraminde inab olmağla kable fevtü’l-fırsa bir hayr ame’l-vücuda getirmek lazime-i
hal zevi’l-ukul olduğuna bina’en Medine-i Kilis’de Kana Mahallesi sakinlerinden fahru’l-muhadderat sahibetü’l-hayr ve’l-hasenat Deli Arslanoğlu Ömer Ağa’nın kızı Hacı Hadice nam hatunun vakf-ı
ati’l-beyan lede’ş-şuhud tevkil eylediği Mehmed Sadık bin Ali Sıddıkaoğlu nam vekil kimesne meclis-i
şer’-i kaviyyu’-bünyan ve rasihu’l-erkan hazır olub vakf-ı ati’z-zikre li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb olunan Hafız Ali Efendi bin Mustafa Bey muvacehesinde şöyle takrir-i sahih-i şer’i ve i’tiraf-ı sarih-i mer’i
ider ki; merkume müvekkilem Hacı Hadice’nin silk-i mülkünden münselik olub Medine-i mezbur
muzafatından A‘zaz Nahiyesinde vaki’ nehr-i Haleb üzerinde Rail ve Tirşikin nam karyede olan iki
göz değirmenin iki sülüsü ve beş akçe ki guruşdan yirmi sekiz pare bir akçe hisse-i şayi’asını hasbeten lillâhi Ta’ala ve taleben li-marzati Rabbi’l-a’la vekaletim hasebiyle vakf-ı müebbed ve habsi sarih-i
muhalled eyledim ki;
Müvekkilem vâkıfe-i merkume madem hayatta oldukça mutasarrıfe gallesini ehl ile ve ba’de vefatiha validesi Hacı Aişe binti Hasan nam Hatuna mutasarrıfa olub gallesini ekl ile ba’de vefatiha galle-i
mezkurenin bir sülüsü beher sene it’am-ı fukara ve mesakine sarf ve bir sülüsü Ali Çavuş bina kerdesi
Pirlioğlu Camii’ne ve bir sülüsü Akcurun Camii’ne vakıf olub faziletlu müderris Ömer Efendi sümme
ve sümme evladına evlad-ı evladına mütevelli olub her sene hidmet-i tevliyet-i mezkure içün elli guruş
ücret ahz edüb baki galle-i mezkureyi mahallerine ber-vechi meşrut ve meşru’ şart ideler ve ne’uzü
billah Ta’ala ba’de’l-inkiraz oldukda Medine-i mezburede bir salih ve mütedeyyin ve mütteki kimesne
marifet-i şer’le mütevelli ola deyu merkum hatm-i kelam ve teslim-i mütevelli edüb mütevelli dahi
kabul ve teslim eyledikden sonra vekil-i merkum Mehmed Sadık kelamın semt-i ahere atf edüb vakf-ı
akar İmam-ı Azam rahmetullahi aleyh katında lazım olub kabil-i rucu’ olmakla vakf-ı mezburda rucu’
ve kemakan merkume müvekkilemin mülküne red-i murad eyledim dedikte mütevelli-i merkum Hafız dahi imameyni rahimehumullahi aleyhimanın kavilleri üzere sıhhat ve lüzumu vardır deyu reddi
imtina edüb terafu’-i şer’ olduklarıda hakim-i muvakki’-i sadr-ı kitab tuba lehu ve hüsnü meab efendimiz hazretleri tarafeynin delilerini te’emmül ve nazar-ı rıza’-i hayır olmakdan hazer edüb muma
ileyhima imameyni rahimehumullah aleyhimanın kavileri üzere vakf-ı mezburun sıhhat ve lüzumuna
hüküm buyrulmak ile mahkum olub min ba’d naks ve nakisi muhal olmağla, “Fe-men beddelehu ba’de
ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı
ale’l-hayyi’l-kerim.
Tahrir fi yevmi sani aşer min şehri Şevval li-sene tis’a aşer ve mi’eteyn ve elf. (12 Şevval 1219)
— 232 —
ŞUHUDÜ’L-HÂL;
- Kocaoğlanzâde Yusuf Efendi,
- Erdudi Ahmed Efendi,
- Molla Sadık bin Hüseyin,
- Yusuf bin İbrahim,
- Hanefi bin Molla Ali,
- Yusuf bin Halil,
- el-Hâc Said bin Hâcı Süleyman,
- el-Hâc Ali ser-muhzırun.
— 233 —
— 234 —
— 235 —
Hüseyin Efendi bin İbrahim Efendi Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 45. sayfasının
38. sırasında kayıtlı Kilis’te “Hüseyin Efendi bin İbrahim Efendi Vakfı”na ait 1337 H. (1918 M.) tarihli
vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
Bedesten Şeyhi zâdelerin vakfiye sureti.
Kilis’de Tırıklı Mahallesi’den şahsı maruf Bedestenzâde Hüseyin Efendi bin Hacı İbrahim Efendi
bin Hacı Abdurrahman nam kimesne Kilis Kazası mahkeme-i şer’iyyesinde mahkeme-i şer’-i şerifde
halen Kilis kazası evkaf memuru olub zikr-i ati hususda muharrer huruf oldur ki husumetine kable şer’-i şerifden verilen Muhyiddin Efendi ibni İbrahim Ağa mahzarında ber-vech-i âti takrir eyledi
Kilis’in Tekye Mahallesinde ve Bedestan-ı Kebirin şimal kapusunun cihet-i kurbunda kain şimalen
tarik-i âmm şarken Hocazâde Halid Efendi ve hemşiresinin sarac dükkanları cenuben zengin oğlu
Eyub’un esir-i midari garben tarik-i has ile mahdud iki mesağ üzere mebna bir kahvehanenin nısfı benim ve nısf-ı diğeri Bayraklı Cami-i Şerifi evkaf-ı cümlesinden olub mezkur kahvehane harab
ve mail-i inhidam olduğu cihetle zarar-ı âmmı def’ içün bi’l-mecburiye canib-i belediyeden hedim
ettirildi. el-Yevm harab ve varidat ve menafi’den sakıt olmağla vakıf hisse ise Kilis Evkaf İdaresinden emanet suretiyle işbu hazır muma ileyh Muhyiddin Efendi (Boşluk var.) idare itmesine bina’en
mezkur kahvehaneyi tamir ve termim ittireceğimden müştereken inşa ve tamiratı içün işbu hazır-ı
muma ileyh Muhyiddin Efendi vaki’ olan müracaatımda vakfın gallesi müsaid olmadığından beyan
itmiş olmakla böyle kalmış ise benim vakfın izrarı badi olacağından bi’l-cümle masarıfat-ı tamiriyyesi
sikke- ma’deniyye ve rayic-i belde olarak kendü kisemden tesviye ve i’ta ile masarıf-ı vakı’a kaç guruş
baliğ olursa vakfın hissesi üzerine deyn hesab itmek ve bilahare alacağım kamilen tesviye idilmek
üzere sene be sene kendi tarafımdan müste’cirine icar eyleyüb bedel-i icarının vakfın hissesi işbu
sarf ideceğim mebaliğa mahsub ve takas eylemek suretiyle kahvehanenin bina ve sıva ve neccar ve
cam gibi icab iden bi’l-cümle inşa’at ve tamiratına kıbel-i şer’-i şerifden bana izn-i şer’i i’tasını talebi
derim didikde fi’l-hakika mezkur kahvehane mail-i inhidam olması hasebiyle canib-i belediyeden hedim idilmesini ve kahvehanenin tamamen ancak ma’deni ve rayic-i belde kırk bin sekiz yüz altmış bin
guruşla meydana gelüb me’mur olacağı Kilis belediye mühendisi tarafından bin üç yüz beş sene-i maliyesi Temmuz’unun yedinci günü tarih ve üç yüz doksan numrolu raporu mündericatından anlaşılmış olduğu gibi fi’l-hakika ber-vech-i takrir mezkur kahvehanenin nısıf hissesi müdde-i muma ileyh
Hüseyin Efendi’nin vekilleri Kilis Evkaf İdaresi tarafından emaneten idare olmakda olan Bayrakdar
Cami-i Şerifi’nin olub mail-i inhidam olması hasebiyle belediye tarafından tahrib edildiği ve mezkur
cami henüz taht-ı idareye alınmasına ve esasen mevkufatı pek az bulunmasına mebni tamirat ve inşa’at icrasına galle-i vakf müsa’id olmadığı ve tul müddet harab olmakdan ise belediye mühendisi
tarafından verilen rapor mucibince tamirat icra edilmesine bi’t-tabi vakıf hakkında enfa’ bulunduğu
muma ileyh Muhyiddin Efendi tarafından dermeyan ve ol babda ki istid’a zahrine verildiği meşruhattan anlaşılmağın mucibince mezkur kahvehanenin tamamının muma ileyh Hüseyin Efendi tarafından inşa ve tamir edilmesi şu halde vakıf hakkında min külli’l-vücuh enfâ’ olduğu anlaşılmış olmasına
mebni meblağ-ı mezkur kırk bin sekiz yüz altmış beş guruş madeni para ile tamirine ve ileride vakfın
hissesi ahere icar ile bedel-i icarından sarf itmiş olduğu meblağ tamamen tesviye olundukdan sonra
canib-i vakfa teslimine muma ileyh Hüseyin Efendi’ye kıbel-i şer’-i şerifden izn-i şer’i i’ta olunduğu
tescil olundu.
Fi’l-yevmi’l-hadi aşara min şehri Zilkadeti’ş-Şerife li-senete seb’ ve selasin ve selase mi’e ve elf. 11
Zilkade 1337 H. (Fi 4 Ağustos 335 R.)
— 236 —
— 237 —
— 238 —
— 239 —
— 240 —
— 241 —
— 242 —
— 243 —
— 244 —
— 245 —
— 246 —
— 247 —
— 248 —
— 249 —
İbrahim Asım Efendi bin Salih Efendi Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 1760 Numaralı Defterin 218. Sayfa,
161. Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “İbrahim Asım Efendi bin Salih Efendi Vakfı”na ait 1321 H. (1903
M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çeviridir.
İbrahim Âsım Efendi vakfiyesi sureti.
Kilis’in Aşıt mahallesi ahalilerinden şansı maruf Salih efendi zâde İbrahim Asım efendi meclisi şer’i kavimi lâzimüttekrimde zikri âtî vakıflarına lieclittescil mütevelli nasp ve tayin buyurdukları
Tekye mahallesinden Kavvas zâde ömer Vasfi efendi mahzarında kazai mezkûr Evkaf muaccelât Müdürü Ahmet Edip Ef, hazır olduğu halde ikrarı sahihi şer’i ve itirafı sarihi mer’i buyurup vaktaki bu
cari fena bisebat ve bî baka olup na’imi mu’razı zevalda ve mukımi şerefi irtihalde olduğunu mülahaza
edip (Essudakatü fidyetün lil, meâsi yevmi yü’hazül, mücrimûne binnevâsil ………..olduğundan maadâ: VEMÂ TÜKADDİMÛ Lİ. ENFÜSİKÜM MİN HAYRİN TECİDÛHÜ İNDALLAHİ HÜVE HAYREN
VE ÂZEME ECRÂ: mefhumü münifinden habir ve âgâh olduğun ecilden vakfı câizzikrin suduruna
değin silki milki sahihimde müşâah münselik ve munzabit olup kazai mezburun Mumbuç fevkanî
nahiyesinde Beşenli turâbında vaki’ tarafları kıbleten Beşenli Nehri, şarkan ve şimalen cebel, garben
tarikı âm ile mahdud bir tab Değirmenimin rubu’ hissesini cemii hukuk ve merîfile müşaan hasbeten lillahi azim ve taleben limerzatillahirrahim: YEVME LÂ YEN.FA.U MALÜN VELÂ BENUN. İLLÂ
MEN ETELLAHE BİKALBİN SELİM: ricasile niyyeti sadika ve azimeti anife vakfı sahihi şer’i ile haps,
sarihi mer’i ile vakfı habsedüp şöyle şart eyledimki Değirmeni mezkûr âhere icar olunup gallesinden
değirmeni mezkûr kurbinde inşa eylediğim beşenli Suyu üzerindeki iki gözlü Köprünün lüzumu halinde tamir ve termimine ve mezkûr köprü mucibi tamir olmadığı senelerde gallei mezkûrun Beşbin
kuruş terakümünden fazla galleyi kasabamıza ceryan eden ve eshabi hayır tarafından inşa edilen su
mezralarından muhtaci masarif olanlara sarf oluna ve vakfı mezkûrumun tebdil ve tağyiri ve taklil ve
teksiri labisi libasi hayatda oldukça merreten bade uhra ben mütevelli olup menafiini ekl, Biemrillahi
tealâ vefat eylediğimde kazai mezkûr Naib ve Müftüsü efendilerin tensib ve reylerinin inzimamı ile
kazamızda salah ve takva ile mürud olan zevatların aslahı mütevelli ola ve mütevelli merkume Gallei
mezkûreden şehri otuz kuruş maaş tahsis eylediğim deyu tayini şurut tebyini masarif ve kuyud edüp
değirmeni mezkûru fariğan anişşevağil mütevellii mezbure teslim ve ol dahi vakfıyyet üzre kabız ve
tesellüm ve sair mütevellilerin evkafda tasarrufları gibi tasarruf eyledi dedikde gibbettasdikişşer’i vâkıfı mumaileyhi esbagallahü niamehu aleyh semti vifakdan canibi şikaka âzim ve mütevellii mezbur
ile husumet ve nizaa cazim olup vakfı akar muhtari eimmei ahyar olan imamı azam ve hümamı akdem siracil ümme, kâşifül gumme hazretleri indinde sahih lâkin menzilei âriyetde olup şerefi lüzumu müstelzim olmamağla vakfı mezburdan rücu’ meşru’ ve imamı Muhammed bini hasenişşeybani
hazretleri katında vakfı mezkûr müşa’ olduğu gibi vâkıf menafiini nefsine şartla vakıf batıl olduğuna
binaen vakfı mezburdan rücu’ ve zikrolunan Değirmenin kel,evvel milkime istirdad ederim dedikde
mütevelli Ömer efendi dahi cevaba tasaddî edüp eğerçi hal bastolunan minvâl üzre olduğu cayi işkâl
değildir. Lâkin ârifi samadanî Ebuyusufüşşehiri bil, imamıssani hazretleri katında Vâkıf mücerred:
VEKAFTÜ: demekle, imamı Muhammed bini hasenişşeybani hazretleri katında teslimi ilel mütevelli
ve te’yid zikrolunmakla vakfı mezbur sahih ve lâzım oldu deyu red ve teslimden imtina’ ile Hakimi
muvakkıi sadri kitab ve tubâ lehu hüsnemeâb efendi huzurunda müterâfân ve her biri müptegasınca
faslü hasme talibân olduklarında Hakimi mumaileyh efendi dahi tarafeynin edillesine nazar ve mubtili hayır olmaktan hazer edüp âlimen bilhilâfil cari beynel eimmeti vel, eslâf vakfı mezburun sihhat ve
lüzumuna hukmetmeğin minbad vakfı mezbur sahih ve lazım oldu FEMEN BEDDELEHU BADE MA
SEMİAHU FEİNNEMA İSMUHU ALELLEZİNE YÜBEDDİLUNEHU İNNALLAHE SEMİ.UN ALİM: ve
ecrül vâkifi alel hayyil cevâdil kerim.
— 250 —
Ve hurrire fis-sani aşere min Şabanil-muazzami li-seneti ihdâ ve aşrin ve selâse miete ve elfin.
(12 Şaban 1321)
Vâkıf
Salih Efendizâde ibrahim Asım
Mütevelli tescil
Ali Galip
ŞahidŞahid
Bölük Mh.den Kâtip zâde Abdülkadir
Hind oğlu Mh.den sokuzâde Mehmed Said
ŞahidŞahid
Nureddin Mh.den Hacı Osman oğlu
Kilis bidayet mahkemesi
Sürur. başkatibi Albıstani Ali Avni.
Müdürü muaccelât Evkaf
Ahmed Edip.
Şer’iyye mahkemesince müseccel olan bu suret aslının aynıdır.
PUL
20 Nisan 1943’dür.
Mahkeminin resmi mührü
Başkâtip
İmza, okunamadığı
T:C: Kilis Hukuk Mahkemesinin
Resmi mührü.
İşbu vakfıyye İdare meclisinin 8/6/445 sayılı kararı uyarınca Vakıf Kayıtlar kütüğüne aynen kayt ve
tescil olunmuştur. 25/6/943
Karşılaştırılmıştır. 25/6/=
— 251 —
— 252 —
— 253 —
— 254 —
— 255 —
İbrahim Âsım Efendi Vakfı
1760 nolu defterin 219. sayfa 162. sırasında kayıtlı Vâkıfı mumaileyh (İbrahim Âsım efendi) vakfına
aid diğer vakfıyyenin örneğidir.
İbrahim Âsım efendi vakfıyyesi sureti.
Numara
2
Elhamdü lillâhil vâkıfı alâ külli halil münezzehi anittağayyüri vel, intikal, vessalâtü vesselâmü
alâ Muhammedinil mevsufi bimekârimil ahlâkı ve mehâsinil hisâl ve alâ alihî ve eshabihil âricine ilâ
meâricilkemâl, (Emma badü; sebebi tahriri huruf oldur ki, Halep Vilâyeti celilesi dahilinde kâin Kilis
kazasının Aşıt mahallesinden sahibül hayrat ve rağibül hasenat eşrâfından Salih Efendi zâde mekrümetlü İbrahim Asım efendi ibni Salih Efendi ibni torun Ali Efendi kaza-i mezkûr mahkeme-i şer’i
şerifi meclisi şer’i şerifde zikri atî vakfına li’eclit-tescil mütevelli nasp ve tayin eylediği sulb-i kebir
oğlu Ahmed Efendi mahzarında ikrarı sahihi şer’i ve itirafı sarihi mer’i edüp zikri ati vakfın suduruna
değin silki milkinde münselik kaza-i mezkûrun Zater mahallesinde vaki’ şarkan ve şimalen ve ğarben
tarikı-ı âm, Kıbleten bazan tarik ve bazan Cellad Kasım oğlu Kasım vereselerinin hisseleri hanesiyle
mahdut ve Topal zâde Neş’et efendi bini Ahmed Efendi ile münâsafatan müşterek olduğumuz hanın
şimal cihetinde vaki’ hani mezkûrun şimale nazır kapusunun ittisali şarkısinde kâin arzan beş buçuk
ve tulen onsekiz zirai mimariden ibaret ve hani mezkûrun kıbleye müteveccih ahırın fevkında vaki’
oniki bin kuruş kıymetli bir bab kahvehanenin nısıf hissei şâyiası ile kapuyu mezkûrun ittisali garbisinde vaki’ mezkûr kıbleye müteveccih ahurun kezâ fevkında kâin beher dükkân arzan beşbuçuk ve
tulen dörtbuçuk zirai mimariden ibaret ve sekiz bin kuruş kıymetli dört bab dükkânın nısıf hissei şayialarını hasbeten lillahi tealâ vakfı sahihi şer’i ile vakıf ve habsedüp şöyle şart ve tayin eyledim ki ben
hayatda oldukça vakfı mezkûre ben mütevelli ve mutasarrıf olam bi emrillahi tealâ vefat eylediğimde,
vakfı mezkûre oğlum işbu hazırı mumaileyh Ahmed efendi mütevelli olup salifüzzikir kahvehane ve
dükkânların bervechi sabık nısıf hisselerini gerek âhere icar ve gerek enveri saire ile istiğlâl ederek
hasıl olan gallesinden mezkûr kahvehane ve dükkânların tamir ve termimine bade kendi ruhum ve
Pederim Salih efendi ve ceddim Torun Ali efendi ve validem Fatma Gülüzar hanım ervahı için beher
sene idi üdhada a’lâsından birer adet Koyun kurban sebbolunup lehim ve cildleri fukaraya tesadduk
oluna ve beher sene aleddevâm ayda bir hatmi şerif etmek üzre senede oniki hatim berati mütevelli erbabı tilâvetden bir zata Kilisin Çalık Camii şerifinde salâti subuhdan mukaddem vakti seherde
Kur’âni kerim kıraet ettirip sevabını benim ve pederim ve ceddim ve validem mumaileyhim ruhuna
ihda eyleyeler ve gallesinden fazla baki kalır ise mütevelli mumaileyh fukara ve sakine tesadduk oluna
ve mütevellii mumaileyh Ahmed efendi dahi vefat eyledikde evlâdı evlâdı evlâdı zükûrunun erşed ve
ekberi batnen bade batnin Gallei mezkûreden şehri onbeş kuruş rayici belde vazife alarak mütevelli
olup bervechi muharrer şuruti mezkûreye riâyet eyleyeler ve Evlâdı zükûru münkariz olur ise evlâdı nisasının ekber ve erşidesi bervechi muharrer mütevelli olup şurutı mezkûrelere riâyet eyleyeler,
Neûzü billahi teala mumailep Ahmed efendi nesli münkariz olur ise kazamızda bulunan Hakimüşşeri’ marifetile kazamız ahalisinden salih ve takvâ ile meşhur bir zat mütevelli tayin olunup bervechi
sabık şuruti mezkûrelere riâyet eyleyeler deyu tayini şurut ve tebyini masarıf ve kuyud edüp mezkûr
Kahvehane ve dükkânların bervechi muharrer nısıf hissei şâyialarını fariğan anişşevağil mütevellii
mumaileyhe teslim ol dahi vakfıyyet üzre kabız ve tesellüm ve sair mütevellilerin Evkafda tasarrufları
gibi: BÜRHETEN MİNEZZEMAN tasarruf eyledi dedikde gibbettasdikişşer’i vâkıfı mumaileyh semti
vifakdan canibi şikaka âzim ve mütevellii mumaileyh ile husumet ve niza’ câzım olup vakfı akar imamı azam indinde sahih ise de benim için rucu’ meşru’ olduğundan vakfı mezkûrden rucu’la mezkûr
Kahvehane ve Dükkânların nısıf hissei şâyialarını kel evvel milki istirdad ederim dedikde: Mütevellii
mumaileyh dahi cevaba tesaddî edüp vakfı mezkûrun sıhhatile teslimi ilel mütevelli dahi vuku’ bulmasına binâen ve eimme-i hanifeden lüzumunu beray edenler kavline istinaden vakfı mezkûr sahih ve lâzım oldu deyu red ve teslimden bil, imtina’ herbiri huzuri şeri’de müterafiân, faslü hasbime
talibân olduklarından tarafeynin edillesine nazar ve mubtil ve mennâ’in lil,hayr olmakdan hazerle
— 256 —
âlimen bil, hilâfil cari beynel eimmeti vel, eslâf vakfı mezkûrun sihhat ve lüzumuna hukmi sahihi şer’i
ve kazai sarihi mer’i olduğu tescil olundu. Hurrire fil yevmil hamisi vel, aşrin min Şevvâlil mükerremil
liseneti seb’a ve aşrin ve selâse miete ve elfin.
ŞUHUDİL HAL:____________________________
Salih Ef, zâde faziletlu Muhlis Ef, ibni Salih Efendi.
Topal zâde Neş’et Ef, bini Ahmed Ef.
Hoca zâde Ârif efendi Çolak Ali zâde Ahmet efendi.
Topal zâde sürur efendi Çolak Ali zâde Abdullah efendi.
Cabi zâde Mahmud efendi:
Şer’iyye mahkemesince müseccel olan bu suret aslının aynıdır.
:PUL:
20 Nisan 1943
T:C. kilis Mahkemesinin resmi mührü
Başkâtip
İmza: Okunamadı.
Kilis’de (İbrahim Âsım ef,) vakfına aid işbu ikinci vakfıyye idare meclisinin, 8/6/943 gün ve 462/445
sayılı kararı uyarınca vakıfkayıdlar kütüğüne aynen kayd ve tescil olunmuştur. 25/6/943
Karşılaştırılmıştır. 25/6/=
— 257 —
— 258 —
— 259 —
Şeyh İsa ve Şeyh Hilal Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 51. sayfasının
45. sırasında kayıtlı Kilis’te “Şeyh İsa ve Şeyh Hilal Vakfı”na ait 1258 H. (1842 M.) tarihli ilam’ın yeni
harflere çevirisidir.
Şeyh İsa ve Şeyh Hilal vakfiyesi.
Medine-i Kilis muzafatından el-yevm toprağından Kefer Sina suyu ile devran iden bir bab değirmenin nısıf hissesi ber vech-i bala yirmi para vâkıf Hacı (Bir kelime okunamadı) evlad-ı evladına
meşrut vakıf olub şartı’l-vakıf (Boşluk var.) eş-şari’ mantuku üzere tevliyeti erşed ve aslah evladına
meşrut olub evladdan biri münkariz oldukda bila veled fevt olanın sehmi hayatta olan evladlarına red
ve teslim ve herkesin hissesini illa maşaallah-ı teâlâ bu siham üzere evladlarına ve evlad-ı evladlarına
taksim olmak üzere erbab-ı mürtezika vesairi huzur-ı şer’i üzere bu vecihle ikrar itmeleriyle ikrarları
mamulün biha tutulub mezkur vakıf değirmende yirmi para sihamlarını evlad-ı evladından olub müteneffa’ olalar. Zükür ve inas mütesavi mutasarrıf olalar ve içlerinden biri bila veled fevt oldukda şart-ı
vâkıf üzere hissesini cümlesine derecesiyle taksim oluna ve Halen Şeyh Ömer mütevelli olub tevliyet
evladın erşed ve aslahına meşrut olduğundan icabında dahl ve taarruz olunmayub fevtten sonra evladının erşedi ve aslahı mütevelli ola ve mevkufun aleyhi değirmen tamir ve termimine muhtac oldukda
herkes sihamlarına göre masarıf edüb tamir edeler ve değirmenin gallesi dahi yed ve marifetiyle yirmi
para hesabınca ehli mürtezika beyinlerinde taksim olunub ziyade ve noksan verilmeye, deyu vakıfdan
başka Şeyh Burhanedddin vakıf eylediği nısıf hisse bağçe gallesini yirmi para hesabıyla evlad-ı evlad-ı evladına vakfı meşrut olub bağçenin nısfı yirmi para hesabınca mezkur vakıfdan mütevelli Şeyh
Ömer’e ve hemşiresiyle Sinan’a sekiz para diğer oğlu Mehmed’e ve hemşirelerine ve ammizâdelerini
ve Satılmış Mehmed ile kerimesine dört para taksim olunub bunu dahi bu vecihle vakfın meşrut olmak üzere ehl-i mürzika ve saireleri huzur-ı şer’a haber vermeleriyle kayıdları izahen huzur-ı şer’de
tebeyyün itmiş olmağla ba’de’l-yevm vakfın meşrut ve ehl-i mürtezikanın ihbarı üzere sihamlarından
ziyade noksan davaları olmayub herkes sehmiyle kani olmak üzere kayd olmağın işbu taksim hisse-i
vâkıfın vakfiyesinden me’huz olmakla düsturu’l-amel tutulub tebeddül ve teğayyur kabut etmemek
üzere huzur-ı şer’-i enverde ikrar olmağın. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu
ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-kayyum.
Hurrire fi evail-i Zilka’de li-sene semani ve hamsin ve mieteyn ve elf. (Evail-i Zilkade 1258)
— 260 —
— 261 —
— 262 —
— 263 —
— 264 —
— 265 —
İsmail Ağa bin Ömer Ağa Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 609 Numaralı Defterin 294. Sayfa 350.
Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “İsmail Ağa bin Ömer Ağa Vakfı”na ait 1121 H. (1709 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
Kuyud-ı vakfiye numarası: 926/1153
İşbu vakfiye sureti Evkaf Müdiriyyet-i Umumiyyesi’nin 3 Haziran 926 tarihli ve 23639-828 numrolu tahriratına müsteniden kayd olunmuşdur.
Hamd-i ma la yetenahu ve sipas-i bî-kıyas la yumkinu ihsahu cenab-ı vâkıf-ı habaya-yı esrar-ı
cümle-i kainat ve matla-i damair-i esrar-ı amme-i mevcûdât ve mahlûkât cellet azemetuhu hazretleri’ne olsun ki; nüsha-i mevcûde-i adem-i mufahere-i “lekad halakna’l-insane fi ahseni takvim” ile
kam-reva ve kalb-i selim cadde-i kavim-i sedad ve sevaba reva olmağı içün nur-i tevfikine delil ve
rehnüma kılınmışdır ve sad hezar salat ve selam ve kalayid-i cevahir-i vürud miskiyyetu’l-hitam ol
bais-i icadına gubab-ı asiman ve eflak ve sultan-ı serir-i heft iklim-i levlak hatime-i zümre enbiya ve
hülasa-yı cümle-i asfiya ve mahzen-i esrar-ı melekut perdedar-ı haremsaray-i bezm-i ceberut kadem-i
rehceken-i sidre-i münteha ve şemet-i ezma-yı “Kane kabe kavseyn ev edna” menba’-i nur-i Hüda
ve şefi’-i ruz-i ceza Muhammed Mustafa aleyhi mine’t-tahiyyati evfaha ve mine’t-teslimâti ezkaha
hazretleri’nin ravza-i mutahhara ve buk’a-i münevverine olsun ki; ümmetini “ve ma kânallahu li-yuazzibehum ve ente fihim” nass-ı kerimiyle tebşir ve rah-i tevfik ve hidayet sirac-ı münir olmuşdur,
sallallahu taala aleyhi ve sellem ve dahi âl ve evladı ve ashabının merkad-i pür envarlarına olsun ki; her
biri necm-i hidayet mi’rac-ı münir olmuşdur, rıdvanullahi ta’ala aleyhim ecma’în.
EMMA BA’DU; çünkü bu dehr-i fâninin zevali sabit ve bî-karar ve devlet ve sa’di nâ-payidar ve
şura-yı şor ile mensub ve sururu şururla mensub zill-i zâil ve hayal-i bâtıl olduğu mukarrer ve muhakkak olmağın medine-i Kilis mahallatından Meşhedlik Mahallesi sükkanından fahrü’l-a’yan el-Hac
İsmail Ağa ibni’l-Hac Ömer Ağa nam mütekaidin nass-ı kerimi ki “li-meni’l-mülkü’l-yevme lillahi’l-Vâhidü’l-Kahhar” mefhum-ı şerifi mir’ât-ı zamirinde cilvekar olub, hayrat-ı mebrûrâta râğib ve rıza-yı
Rabbi’l-âlemîne sıdk-ı niyyet ve hulus-i taviyyet ile talib ve hadis-i şerif-i seyyidü’l-kevneyn sallallahu
Te’ala aleyhi ve sellem; “iza mate ibnu ademe inkataa ameluhu illa an selasin ilmun yuntefeu bihi ve
veledun sâlihun yed’u lehu ve sadakatun cariyetun” mefhum-ı münifi iştiyakı meclis-i şerif-i ahmedî
ve mahfel-i din-i münif-i muhammedîde vakf-ı cai’z-zikre li-ecli’t-tescil mütevelli nasb eylediği sulbi
oğlu Şeyh Bekir Dede mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’î ve i’tiraf-ı sarih-i mer’î edüb vakf-ı âti’l-beyanın
suduruna değin silk-i mülk-i sahihimde münselik münharit olub, medine-i mezbure muzafâtından
A‘zaz Nahiyesi’nde vaki’ Laziye nam karye toprağında kıbleten tarik-i amm garben Kazlı Bahçe demekle ma’ruf bazen kardeşim Ahmed Çelebi’nin ve bazen benim bahçe yeri şarkan mekabir-i müslimin şimalen tarik-i amm ve bazen mekabir-i müslimînle mümtaz ve mahdud olan Havuzlu Bahçe
demekle şehir eşcar-ı müsmire ve gayri müsmireyi muhtevi bahçesini ve iki karizden ceryan eden
pınardan hakk-ı şurbi ile li-vechillahi Te’ala vakf-ı müebbed ve habs-i muhalled eyledim, şöyle şart
eyledim ki;
Mademki ben hayat libası ile mütelebbis olam ben mutasarrıf olub, galle-i hadika-i mezbureden
senede İbşir Paşa kastelinin ta’miri içün bir ayar zeyt verem vefatımdan evladım ve evlad-ı evlad-ı
evladım batnen ba’de batnin ve karnen ba’de karnin ber-fehva-yı nass-ı kerim; “fe li’z-zekeri mislü
hazzi’l-ünseyeyn” evladiyet ve meşrutiyet üzere mutasarrıf olub marru’z-zikr kastele beher sene bir
ayar zeyt verile ve zikr olunan vakfın tevliyeti erşed evladıma meşrut ola ba’de’l-inkirazi neuzu billahi
min kahri’l-Feyyaz vakf-ı mezbûr gevher hazanına Halil semere-i şecere-i İsmail habib-i Meliki’l-Celil
yani sultan-ı enbiya ve nur-ı asfiya Hazreti Muhammedini’l-Mustafa sallallahu Te’ala aleyhi ve sellemin ravza-i mutahhare ve buk’a-i münevveresine meşrut olub ba’de itmami’ş-şuruti vakf-ı mezburu
mütevelli-i muma ileyhe teslim ol dahi tesellüm ve kabulden sonra vâkıf-ı mezkûr vakf-ı merkumdan
— 266 —
rücû’a tasaddi edüb imam-ı a’zam ve hümam-ı akdem Ebû Hanife Kufi Hazretleri kavl-i şerifi üzere
vakf-ı akar sahih olmayacak bir karar olmaz deyu ihticac edüb vakf-ı merkumu yine mülküne ilhak
içün mütevelli-i merkum ile semt-i nizaa şurû’ ettikde hakim-i muvakki-i sadr-i kitab tuba lehu ve
hüsnü meab eimme-i müctehidin rıdvanullahi Te’ala aleyhim ecmain hazretlerinin husus-ı vakıfda
ihtilaflarına alim ve canib-i vakfı evla görmekle İmameyn-i Hümameyn kavilleri üzere vakf-ı merkumun sıhhat ve lüzumuna hükm edüb mahkûmun bihi olmağın vakf-ı mezbur müebbed ve muhalled
oldu.”Fe-men beddelehu ba’demâ semiahu fe-innemâ ismuhu alellezine yubeddilûnehu innellahe
semiun alîm”Ve ecru’l-vâkıfı ale’l-Hayyi’l-Cevadi’l-Kerim. Cera zalike ve hurrire fi’l-yevmi’l-aşir min
Rebii’l-ula es-sene ihda ve işrin ve mietin ve elf.(10 Rebiü’l-ahir 1121).
Kilis Evkaf Memurluğu
— 267 —
— 268 —
— 269 —
Kanber Ağa Vakfı
611 numaralı defterin 161. sahife ve 166. sırasında kayıtlı (kanber ağa vakfı) na ait 18 Nisan 928
tarihli ilamın aynen örneğidir.
Kuyudı vakfiye 1253
İşbu ilâm Müdiriyyeti Umumiyyenin 12 Ağustos 928 tarihinde tasvibe iktiran eden ve encümeni
idarenin 19 Temmuz tarih ve 38 numaralı kararına müsteniden kaydedilmiştir.
Kilisin Şeyh Abdullah Mahallesinden Hasenek zâde Hacı Mehmet Ağanın oğlu Ökkeş Ağanın
evkaf idaresi aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesine ita ile kayd-ı icra kılınan arzı halde cedd-i alası
Kanber Ağanın batnen bade batnin miras tertibi üzre zürriyyetinden evlâd-ı züküruna meşrut içeri
bağça mevkiinde kain Kanber Ağa bahçesi namile maruf bir kıt’a vakf bahçasına daire-i mezkürece
vaz’ı yedle vakf-ı mezkûrun müseccel vakfiyesi olmadığından ve teamüli ve vakfın mürtezikasından
bulundukları meçhul olduğundan vesaik-i kanuniyye olmadıkça ğalle-i Vakıftan hissesini teslimden
imtina etmekte olduğundan vakfın teamüli ve gallesi batnen bade batnin miras tertibi üzere vakfın
zürriyyetinden evlâd-ı zükürlarına taksim ve mütevelliler vasıtasile idare edilmekte olduğundan teamül-i kadiminin ve evlâd-ı vakıftan ve mürtezika-i vakıftan bulunduklarının subutuna ve gallesinden
mikdar hissesinin tayinine hüküm itasına taleb ve dava eylemesine ve evkaf idaresi namına memur
Naci Beyin ita eylediği layiha-i cevabiyesindede vakf-ı mezkûr gayr-i müvecceh mütevellini yedinde
iken müdiriyyeti umiyyenin emr-i umumisine tevfikan vakfın vakfiye-i mamul bihası olmadığından
ve teamülide meçhul bulunduğundan üçyüz kırkbir tarihinde vakf-ı mezküre vaz’ı yedle emaneten
idare edilmekte bulunmuş olduğundan vakfın meşrutun lehi veya teamüli ve müdde’inin evlâd ve
mürtezika-i vakıftan bulunduğu tahakkuk ettikten sonra mütevelli tayinile galleden hissesi ita edilebileceğini dermiyan eylemesine ve tahkikatın hitamına mebni evrakın Mahkemeye tevdiile icra
kılınan muhakeme ve müdafisi alâniyye neticesinde vakf-ı mezkûrun müseccel vakfiyesi olmadığı
evkafça ve mahkemece bit-tetkik anlaşılmasına vakf-ı mezkûrun evkaf-ı kadimeden olup vakfiyesi
mevcut olacağı cihetle Hukuk-i usul mahkemeleri kanununun 331 inci maddesi veçhile vaki yeminin
müddeinin icra eylemesine vakfiye-i mamul bihası olmadığının anlaşılmasına vakf-ı mezkür batnen
bade batnin zürriyyetten ve evlâd-ı züküru beyninde miras üzre tevzi’ ve taksim edile gelmekte olduğu ve vefat edenlerin hissesi mütesaviyen evlâd-ı zükûruna intikal edeceği ve evladdan mütevelliler
vasıtasile idare edilmekte olduğu ve teamül-i kadimi ber-vech-i meşruh bulunduğu ve vakıf Kanber
ağanın oğulları İbiş ve Mehmet ve merkum Mehmedin oğlu Hafız İbrahim ve İbiş’nin oğlu Hacı Arif
ve Hacı Arif’in oğulları Ali ve Tahir ve Hafız İbrahim’in oğulları Reşit Hoca ve Hacı Mehmet ve Ali’nin
oğlu İsmet ve Tahirin oğulları Akif ve Abdullah ve Nafiz ve Reşit Hocanın oğlu Abdülkadir ve Hacı
Mehmed’in oğlu Ökkeş olup evlâd-ı vâkıftan Ökkeş ve Abdülkadir ve İsmet ve Akif ve Abdullah ve
Nafiz ber-hayat oldukları şahadat-ı vakıaya inzimamen nüfus kaydile anlaşılmasına ve ğalle-i vakfın
oniki sehimde üçer senimden dokuz sehminin Abdülkadir ve İsmet ve Ökkeş ve bir sehimden üç sehminin Akif ve Abdullah ve Nafiz Efendilere isabeti anlaşılmasına binaen vakf-ı mezkurun teamülinin
ber-vech-i meşruh bulunduğu ve müddeilerin evlâd ve mürtezika-i vakıftan olduğunun ve ğalle-i vakfın oniki sehimden üç sehminin müddeiye aidiyetinin subutuna ve masarif-i muhakemenin ğalle-i
vakıftan tesviye edilmek üzre evkaf idaresinden tahsiline kabili Temyiz olmak üzre 19 Nisan 928 tarihinde hüküm ve karar verilerek tarafeyne tefhim kılındı .
Aslı ile mukabele olundu.
— 270 —
— 271 —
— 272 —
— 273 —
Summakzâde Mahmud Ağa bin Ahmed Ağa Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 1760 Numaralı Defterin 221. Sayfa
163. Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Summakzâde Mahmud Ağa bin Ahmed Ağa Vakfı”na ait 1315 H.
(1897 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
Summakzâde Mahmud Ağa vakfıyesi sureti.
Elhamdü lillâhi alâ külli halin el-münezzehi anit-teğayyüri vel-intikal vessalâtü vesselâmü alâ seyidinâ Muhammedini’l-mevsufi bi-mekârimil-ahlâki ve ekârimil-hisâl ve alâ âlihi ve eshabihil-meâricine ilâ maâricil-kemâl.
EMMA BA’DÜ; sebebi tahriri kitab ve mucib-i tastir-i hat bir oldur ki Halep Vilâyeti celilesi dahilinde kâin Medinei Kilis’te Meşhedlik mahallesi ahalisinden zati maruf sahibül hayrat ve rağibül hasenat Summakzâde Mahmud Ağa bin Ahmed Ağa ibni Hâcı Hüseyin nam kimesne meclis-i şer’-i şerif
ve mahfel-i din-i münifde zikr-i âtî vakfına li-eclittescil mütevelli nasp ve tayin eylediği medine-i merkumede İnnaplıkütah Mahallesi ehalisinden li-eb er karındaşı Feyyazeddin bin mezbur Ahmed Ağa
mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’i ve itiraf-ı sarih-i mer’i edüp vakf-ı âtiz-zikrin suduruna değin silk-i
milkimde münselik ve muntazim olup Medine-i merkume hududu dahilinde kâin Kefersina mezreasında ve içeri bahçe deruninde vaki’ kıbleten tarık-i âmm ve şarkan ve şimalen Çekmece Cami-i Şerifi
Vakfı Mansur Efendi bahçesi ve garben tarikı has ile mahdud ve mümtaz eşcari müsmire ve ğayri
müsmireyi havi Akpınar nam mahalden nebe’ân edüp ve çatal nam maksimin küçük gözünden ceryan
eden sudan beher haftada bir gün ve gece buçuk hakkı şürbile Halep ağası bahçesi demekle ma’ruf bir
kıt’a bahçede olan dört sehimde üç sehim hissei şâyiam ile mezkûr Kefersina mezreasında kâin kıbleten tarikı has ve şimalen tarikı âm ve şarkan Değirmen suyu arkı ve garben bazan dolaplı bahçe ve
bazan cür’atin oğlu Ahmed bini İsmail zeytinliği ile mahdud ve mümtaz 70 sak zeytin eşcarımdan ibaret bir kıt’a zeytinliği tamamı hasbeten lillahi tealâ ve taleben limerdati vakfı sahihi müebbed ve hapsi
sarihi muhalled ile vakıf ve hapseyledim, ve şöyle şart ve talik eyledimki: mezkûr bahçe ve zeytinlik
mehma emlen islâh ve tamir olunduklarından sonra menâfiinden her neki hasıl olursa ben labisi libasi hayat oldukça mutasarrıf olup tevliyeti dahi yedimde ola vefatımdan sonra zevcem Hacı Osman
oğlu’nun kızı Ayşe binti Mehmed mütevelliye olup masarifat tahsis eylediğim beher sene ramazani
şerifin aşri ahirinde fukara ve mesakine verilecek 50 kuruş ile beher sene idi şerifi üdhada ruhum için
zebholunacak bir kurban semeninden fazlası mezbure Ayşe tenâvül ede, anın da vefatından sonra
mezkûr üç rubu hisse-i şayia bahçe ba yedi mütevelli bedeli mislile icar ve mezkûr zeytinlik istiğlâl
olunup masarifat ve muhassesatından fazla gallelerini sulbi oğullarım Ahmed ve Tahir ve Reşid ve Kâzım alesseviyye ekl ve bel’edeler biri vefat ederse hissesi baki kalanlara alesseviyye taksim oluna ve oğlum mezbur Reşid mütevelli ola ol dahi vefat ederse derecesinde olanın ekber ve erşedi mütevelli ola,
Cümlesinin vefatından sonra batnen bade batnin evlâdı evlâdı evlâdı zükûrlarının ve evlâdi zükûrları
bulunmadığı halde evlâdı inası zükûrunun ekber ve erşedi ve bu iki cihetden dahi evlâdı zükûru bulunmadığı vakıtda evlâdı inasının reşide ve kebiresi mütevelli olup şeraiti mezkûrelerime bir riâye
yalnız gallesinin fazlasını ekl ve bel’ede. Neuzü billahi min gazabil feyyaz neslim munkati’ olursa mütevelliye kalacak sehim medinei mezkûrede ve Debbağhane mahallesinde vaki’ Şıh Gökçe merhumun
binakerdesi olan Tabakhane Camii şerifi malzemesine sarf oluna ve camii şerifi mezkûre mütevelli
olan şeraiti mezkûrelerime bir, riâye vakfı mezkûrelerime dahi hasbi mütevelli ola ve mezkûr üç rubu’
hisse bahçe ve zeytinliği fariğan anişşevağil mütevellii merkuma teslim ve ol dahi sair mütevelliyeni
evkaf gibi: Bürheten minezzaman tesellüm ve tasarruf eyledi dedikde gibbettasdikişşer’i vâkıfı mezbur Mahmud ağa semti vifakdan canibi hilâfa sülûk ve mütevellii merkum ile husumet ve nizaa şüru’
edüp vakfı eşcar menkulât hukmünde olmağla imamı azam ve hümami efham ve imamı Ebuyusuf
hazretleri katlarında gayri sahih olduğundan maadâ Vâkıf menfeati vakfı nefsine şart eylediği suretle
vakıf batil olmağın vakfı mezkûrlarımdan rücu’ benim için meşru’ olmağla mezkûr üç rubu’ hisse bahçe ile mezkûr Zeytin eşcarlarını kel, evvel milkime istirdad ederim deyicek mütevellii merkum cevaba
bittesaddi vakfı eşcar müteâref olmakla imamı Muhammed hazretleri katında sahih ve el, yevm amel
— 274 —
ve fetvâ imamı mumaileyh hazretlerinin kavli şerifi üzre olduğundan ve menâfii vakfı nefsine şart
eylediği surette dahi imamı Ebu Yusuf hazretleri katında caiz olduğundan mezkûreşcari mevkufeleri
red ve teslimden itmin’a ederim deyu huzuri şer’i şerifde müterafiân ve her birleri müptegasınca faslü
hasme talibân olduklarında tarafi şeri’de tarafeynin edillesine nazar ve mubtili hayır olmaktan hazer
olunup âlimen bilhilâfil cari beynel eimmetil eslâf alâ re’yi men yerâhu vakfen sahihan minel, eimmetil alâm evvelâ vakfı mezburun sihhatine ve saniyen imameyn kavli üzre lüzumuna hukmi sahihi şer’i
ve kazai sarihi mer’i lâhik olup minbad vakfı mezkûrlar sahih ve lazım olup nakz ve tahvili muhal ve
tebdil ve tağyiri adimül ihtimal oldu. “Fe-men beddelehu ba’dema semi’ahü fe-innema ismuhu alellezine yubeddilünehu innallahe semi’un alim” ve ecrül-vâkıfi alel-Hayyil-Cevadil-Keirim.
Cera zalike hurrire fi yevmis-sani aşer min şer’i Recebil-ferd liseneti hamsete ve aşer ve selâse
miete ve elf. (12 Receb1315)
Kilis Kadısı Esseyyid Mehmed Derviş Gafere Lehü.
Şuhud’ül-Hal
Kanber oğlu H. Arap bini Mustafa Hocazâde Arif Efendi. Mıstık bini Haşim Efendi Ali Samano bini
Ali.
Şer’iyye mahkemesince müseccel olan bu suret aslının aynıdır.
PUL
20 Nisan 1943
İmza
Başkitap
T:C:Kilis Asliye hukuk mahkemesinresmi mührü okunamadı
Kilis’in Meşhedlik Mahallesinde “Summakzâde Mahmud Ağa bin Ahmed Ağa Vakfı”na aid olan
işbu vakfıyye, İdare Meclisinin 8/6/943 gün ve 461/444 sayılı kararı uyarınca vakıf kayıtlar kütüğüne
aynen kayıt ve tescil olunmuştur. 26/6/943
Karşılaştırılmıştır. 26/6/1943
— 275 —
— 276 —
— 277 —
— 278 —
— 279 —
Kazzazzâde Mehmed Ağa bin Mustafa Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 614 Numaralı Defterin 62. Sayfa, 29.
Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Kazzazzâde Mehmed Ağa bin Mustafa Vakfı”na ait 1330 H. (1911 M.)
tarihli vakfiyenin yeni harfli yazılımından alınan suretidir.
İşbu vakfiye sûreti Umum Müdürlüğün 2.4.1930 târihinde tasvîbine iktiran eden Merkez İdâre
Encümeninin 27.3.1930 târihli ve 512/23 numaralı karar ve 6 Nisan tarihli tahrîrâtına müsteniden kayd
olunmuştur.
El-hamdü li’llâhi’l-vâkıfı alâ külli hâl el münezzehü ani’t-tegayyiri ve‘l-intikal ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ Muhammedi’l-mevsûfi bi mekârimi’l-ahlâk ve mehâsini’l-hısâl ve alâ âlihî ve ashâbihi’l-âricîne
ilâ meârici’l-kemâl.
EMMA BA’DÜ; işbu vakfiye-i sahîhatü’l-fehâvî ve vesîka-i şer‘iyyetü’l-metâvînin tahrîr ve inşâ ve
tasdir ve imlâsına bâdî ve bâis oldur ki Haleb Vilâyeti dâhilinde kâin Kilis Kasabasının Şeyhler Mahallesinden ma‘rûfu’z-zat sâhibü’l-hayrât ve râgıbü’l-hasenât “Kazazzâde el-Hâc Mehmed Ağa ibni’l-Hâc
Mustafa” nâm kimse kasaba-i mezkûre Mahkeme-i Şer‘iyyesi’nde Meclis-i Şer‘i Şerf-i lâzimü’t-teşrifde zikri âtî vakfına li-ecli’t-tescîl mütevellî nasb ve ta‘yin eylediği Tekye mahallessinden Canboladzâde
Ali Fuad Beyefendi ibn Sâdık Bey mahzârında kemâl-i akıl ve sıhhatt olduğu halde ikrâr-ı sahih-i şer‘î
ve i‘tirâf-ı sarih-i mer’î edüp, zikri âtî vakfın sudûruna değin;
Silk-i mülkümde münselik ve zaptı rabtımda munzabıt kasaba-i mezkûrenin Meşhedlik Mahallesinde kâin cenûben ecdâdım Kazazzâde Hacı Mehmed bin Hacı Mustafa bin Hacı Mehmed’in oğlu
Sâlih Furunu ve ba’zen Bakkal Abdullah bin Yusuf bin Habeş dükkânı ve ba‘zen Fatma Hanım binti
Selim Ağa ibni Said Ağa dükkânı ve ba‘zen Azize oğlu Ali bin Ahmed bin Mehmed ve ba‘zen Özbek
Hoca Câmi‘i Şerîfi’nin vakıf dükkânı ve ba‘zen Hasırcı pazarındaki medresenin vakıf dükkânı ve
ba‘zen bel Ahmed oğlu Bahâeddin Mehmed bin Hasan ve ba‘zen künefeci Abuş bin Hacı Halil bin Ahmedin helvacı dükkanları garben kadabacı Said oğlu Hüseyin bin said bin Hacı Ali Şimâlen Şeref oğlu
Mehmed bin Hasan bin Ömer ve ba‘zen tebea-i Devlet-i Aliyyenin Mûsevî milletinden Salaman veledi
Tektek veledi Şuan İlyaho hâneleri şarkan tarîk-i âmm ile mahdûd ve derûnunda bir taş deveran eder
sekizbin guruş kıymetli bir âbnedârı ve ahûr ve üzerinde vâki‘ yazlığın bi cümleti’t-tevâbî ve’l-levâhikin nısıf hisse-i şâyiası ve nısf-i diğeri birâderim Mustafa ve Mehmed’in olmağla ben mezkür miderde
bi cümleti’t-tevâbi ve’l-levâhık nısıf hisse-i şâyiamı hasbeten li’llâhi Te‘âlâ vakf-ı sahih-i şer‘î ve habsi
sarîh-i mer‘î ile vakf ve hapsedüp;
Şöyle şart ve ta‘yîn eyledim ki; ben hayatta oldukca vakf-ı mezkûruma ben mütevellî olup dilediğim gibi tasarruf edem bi emrillâhi Teâlâ vefat eylediğimde vakf-ı mezkûruma li-eb er-karındâşım
Mustafa Ağa mütevellî olup mezkür nısıf hisse-medârım gallesinden evvelâ ta‘mir ve termîme fazla
gallesinden beher sene Receb-i Şerifde Leyle-i Mi’rac’da ve nısfı Şâbân-ı Şerifde ve Şehr-i Ramazan-ı
Şerifde Leyle- Kadir’de mikdar-ı kâfî kâkke veyâ örf-i belde vech üzere semersek tabh ettirilip fukaraya it‘âm-ı ta‘âm oluna ve Şehr-i Ramazan-ı Şerifde kendi rûhum içun bir Hâfız-ı Kur‘âna bir hatm-i
şerif tilâvet ettirile ve Şehr-i Zilhicce’de yevm-i arefede zebh olunup cild ve lahmi fukaraya tasadduk
oluna ve fazla galle olur ise Kilis’in kıble cihetinde vâki‘ Güllü Bahce’ye karib haric-i kasabada Fellâh
Kasteli ta‘bir olunur nam kastelin su mecrâsının tathir ve ta‘mirine sarfoluna ve fazla galle kalır ise
luzûmu takdirinde kastali mezkûr için kuyu hafir ettirile nebeân edecek suları Kastel-i mezkûrun
mecrâyi kadîmine îsâl oluna bi emrillahi Te‘âlâ mütevelli-i mezkûr Mustafa ağa dahî vefât eyledikte
birâderlerim merkûman Mustafa Ağa ve mahmud ile vefat eden biraderim Seyyid Ali‘nin evlâd-ı zükurlarından herhangisinin evlâdı erşed olduğu tebeyyün ve tahakkuk ederse mütevellî olup bervech-i
muharrer şurûtu mezkûrelere riâyet edeler. Neûzü billahi Teâlâ evlâd-ı zükurları munkarız olur ise
mûmâ ileyhimânın evlâd-ı inaslarından reşidesi mütevelliye olup ber-vechi muharrer şurût-u mezkûredlere riâyet eder deyû ta‘yîn-ı şurût ve tebyîn-ı kuyûd ve mesârif edüp mezkûr hisse-i medâriler ve— 280 —
ch-i muharrer bi cümleti’t-tevâbî ve’l-levâhık vakfiyet üzre fârigan ani’ş-şevâgil mütevellî mûmâ ileyh
Ali Bey’e teslim eyledikde mûmâ ileyh Ali Fuad Beyefendi dahî ber-vechi mharrer tesellüm edüp sâir
mütevellîlerin evkafda tasarrufları gibi bürhetün mine’z-zaman tasarruf eyledi dedikte gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vâkıf-ı mûmâ ileyh Hacı Mehmed Ağa kelâmı semt-i vifaktan cânib-i şikâka âzim ve müteveli- mûmâ ileyh ile husûmet ve niza‘a câzim olup, vakf-ı akar İmâm-ı Âzam ve hümâm-i efham ebû
Hanîfetü’l-Kûfî Hazretleri katında menzil-i âriyette olmağla vakf-ı mezkurdan rucû‘ benim içun meşrû‘ olduğundan vakf-ı mezkurdan rucû‘ve mezkûr nısıf hisse-i medârın ke’l-evvel mülküme istirdad
ederim dedikde mütevellî mûmâ ileyh Ali Fuad Beyefendi dahî cevâb-ı bâ savâba tasaddî birle vakf-ı
akar ınde’l-İmâmi’l-Âzam sahih ve gayri lâzimdir lâkin vâkıf mücerred “vakaftü” demekle ve teslim
ile’l-mütevellî olmağla ve eimme-i hanefiyeden luzûmunı rey edenlerin kavillerine ibtinâen vakf-ı
mezkûr sahih ve lâzim oldu deyû red ve teslimden imtina‘ birle her biri huzûr-u şer‘de mübtegasına müterâfi‘an fasl ve hasme tâliban olduklarında tarafeynin edillesine nazar ve mubtıl ve mennâ-i
hayr olmaktan hazerle kıbel-i şer‘îden cânib-i vakf evlâ görülüp evvelen vakf-ı mezkûrun sıhhatine ve
saniyen luzûmuna hükmü sahîh-i şer‘î ve kazâ-i sarîh-i mer‘î olunup min ba‘d vakf-ı mezkûr sahih
ve lâzım oldu. “Fe-men beddelehû ba‘de mâ semiahû fe inne mâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehû
inne’llâhe semî‘un alîm”
Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’s-sâlis min Şehri Rebî‘u’l-evvel li sene selâsîne ve selâse miete ve
elf. (3 Rebiul-Evvel 1330)
— 281 —
— 282 —
— 283 —
Mehmed bin İsmail bin Mehmed Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 1759 Numaralı Defterin 380. Sayfa
253. Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Mehmed bin İsmail bin Mehmed Vakfı”na ait 1322 H. (1904 M.)
tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
Ma fihi minel vakfi vet-tescil hakemtü bi-sihhatihi ve lüzumihi bi-umumihi ve hususihi alimen
bi’l-hilafi beyne’l-eimmeti’l-eşrafi ve ene’l-fakiru ileyhi azze şanuhu Bedrizâde es-Seyyid Ahmed Haki
vekili Mustafa Şükrü el-müvella hilafete bi-medine-i Kilis ğufire lehuma.
[Zat mührü okunamadı.]
Sebeb-i tahrir-i kitab-ı müstetab-ı şer’i oldur ki :
Hamd-i cemil-i mevfur ve şükr-i cezil-i gayr-i mahsur ol vâkıf-ı hafaya-yi zamair ve kâşif-i habaya-yi serair olan cenab-ı mucid-i amme-i na-mumkinat ve münşi-i kâffe-i masnu’at ta’ala şanuhu
ani’ş-şebihi ve’l-mesil ve tekaddese zatühu ani’n-naziri ve’l-adil hazretlerinin dergâh-ı akdes ve barigâh-ı mukaddesine sezavâr ve vacibü’l-iktisardır ki enva-i beni Ademi kudret-i kamile ve hikmet-i şamile birle inşa ve ihtira edüp Dünyayı mezrea-i ahiret ve ûlâyı zeri’a-i akıbet eyledi ve salavât-ı tayyibât
ve tahiyyât-ı halisât ol sultan-i cumhur-i enbiya ve unvan-i menşur-i asfiya mazhar-i feyz-i hakayık ve
hafız-ı esrar-i hakayık imam-ı kâbe-i küds ve hümam-i medine-i üns sadr-i suffe-i safa Muhammedini’l-Mustafa fe- sallallahü Teala aleyhi vesellem hazretlerinin meşhed-i muattar ve merkad-i münevverlerine olsun ki; vücud-i şerif-i sebeb-i icad-ı kevn ü mekân ve bais-i hilkat-i ins ü can oldu ve
tahiyyat-ı bî-ğâye ve teslimat-ı mâlâ nihâye âl ve evlâd-ı kirâmına ve eshab-ı zevi’l-ihtiramına olsun ki;
her biri sırat-i müstekimde necm-i Hüdâ ve felek-i ihtidada şems-i duha oldular, rıdvanullahi teaala
aleyhim ecma’in.
EMMA BA’DÜ; sebeb-i tahrir-i kitab ve muceb-i tastir-i hitab oldur ki; Halep vilayet-i celilesi dahilinde kâin Kilis kazasının nefs-i medine-i Kilis’te Şeyh Abdullah Mahallesinde şahs-i maruf Hâcı
Mehmed bin Kıdeyiş Hâcı İsmail bin Mehmed nâm kimesne medine-i merkume mahkemei şer’iyyesinde meclis-i şer’-i hatir-i lazimü’t-tevkirde zikr-i âti vakfına li-ecli’t-tescil mütevelli nasb ve tayin
olunmağla tevliyeti kabul eden el-Hâc Mustafa Efendi ibni’l-hâc Ali mahzarında ikrar-i sahih-i şer’i ve
itiraf-ı sarih-i mer’i edüp yedimde ve taht-ı tasarrufumda olup marrü’z-zikir Şeyh Abdullah Mahallesinde vaki Murtaza Ağa Cami-i Şerifi ittisalinde kâin kıbleten ve garben cami-i şerif-i mezkûr havlusu
ve şarkan ve şimalen tarik ile mahdud olup senede cami-i şerif-i mezkûr vakfına on kuruş mukata’ası
olan arz-ı vakıf üzerinde ba-izn-i mütevelli malım ile bina ve inşâ eylediğim şimale müteveccih bir
bab kahvehane ve şarka müteveccih bir bab dükkânı hasbeten lillahi ta’ala ve taleben li-merzat-i vakf-ı
sahih-i müebbed ve habs-i sarih-i muhalled ile vakıf ve habs edüp ve şöyle şart eyledim ki;
Mezkûr kahvehane ve dükkân ba-yed-i mütevelli icar olunup hası olan gallesinden mukata’a-i zemin eda olundukdan sonra baki kalan meblağ ile mezkûr kahvehane ve dükkânın muhtaç-ı tamir ve
termim olan mahaller tamir ve termim ve cami-i şerif-i mezkûr karyesinde vaki Murtaza Ağa Kastalının maksiminden kastele varıncaya kadar mecra-yı ma-i lede’l-ihtiyaç tamir ve termim ve tathir ve
bakisi cami-i şerif-i mezkûrun malzemesine sarf oluna ve vakf-ı mezkûre ben hayatda oldukça kendim mütevelli olup vefatımdan sonra cami-i mezkûr cema’atinin intihabıyla erbab-ı istihkakdan bir
zat Mütevelli ola deyu mezkûr kahvehane ve dükkânı mukaddema mütevelli-i mezkûre teslim ol dahi
vakfıyyet üzre tesellüm eyledi dedikde ğibbet-tasdikiş-şer’i vâkıf-ı mezbur vakf-ı mezkurdan rucu’ ve
ibtali hayra şuru’ edüp arz-i vakıf üzerinde inşa olunan ebniye hükm-i menkulatda olup ve menkul ve
muhavvel kısmının vakfıyyeti caiz ve sahih olmadığı kütub-i muteberat-ı fikhiyyede mestur ve sarih
olmağın binaen aleyh mütevelli-i mezbur mezkûr kahvehane ve dükkânından keff-i yed edüp bana
teslim eylesün dedikde mütevelli-i merkum dahi mütesaddi-i cevab olup filvaki zikr olunan kahvehane ve dükkân ebniyesi hükm-i menkulatda olduğu cayi işkâl değildir. Lakin menkul-i müteârefede
urf dahi umum üzredir. Hatta mazhar-i inayeti bi-ğayat-ı rahmani İmam-ı Salis Muhammed bin Ha— 284 —
seni’ş-Şeybani re’y-i münirlerinde menkul-i mütearefenin teslim ile’l-mütevelli ile vakf-ı sahih olup
ve imam-ı alim-i rabbani Ebu Yusuf eş-şehir bi’l-imami’s-sani re’y-i hatirlerinde vâkıf mücerred vakaftü demekle vakf-ı sahih ve lazım olmağla asla rucu’a mecal ve istirdada ihtimal yokdur deyu red
ve teslimden imtina ve husumet ve niza olunup, hakim-i muvakki’-i a’lel-kitab veffekahellahü ta’ala
sebili’s-sevabı dahi hasmeyne im’ânı nazar ve mubtil-i hayır olmakdan hazer edüp vakf-ı salifü’l-beyanın evvelâ alâ re’y-i men yerahu sihhatine ve saniyen imameyn kavilleri üzere lüzumuna hükm-i
sahih-i şer’i ve kaza-i sarih-i mer’i edüp min bad vakf-ı merkum sahih ve lazım olup nakz ü nakizine
mecal muhal ve tağyir ve tebdiline imkan adimü’l-ihtimal oldu. “Fe-men beddelehu ba’dema semi’ahü
fe-innema ismuhu alellezine yubeddilünehu innallahe semi’un alim” ve ecrü’l-vâkıfi ale’l-Hayyi’l-Cevadi’l-Kerim.
Cera zalike ve hurrire fi’l-yevmi’s-sani min şehri Rebiu’l Evvel senete isneyni ve işriyne ve selâse
miete ve elf.(2 Rebiu’l-Evvel 1322)
ŞUHUDU’L-HAL;
- Kalayciyan mahallesinden Bedrizâde Mahmud Efendi,
- Büyü kKütah Mahallesinden bakkal Hâcı Emin bin Hâcı Ahmed,
- Ketenciyan Mahallesinden Sağırzâde Abdüllatif ve Mehmed bin Osman bin Mehmed,
- Ketenciyan Mahallesinden Haşim Efendizâde Senk.,
- Karaali Mahallesinden Hocazâde Vakıf Efendi ibni İbrahim Efendi,
- ve çıblakzâde Molla Mehmed,
- Şeyh Abdullah Mahallesinden Mollanın oğlu Memili,
- ve Molla Bekir oğlu Arif.
Bu vakfıyye Kilis mahakeme-i şeriyyesinden devredilmiş olan sicil defterlerinden üzerinde Kilis
mahkeme-i şeriyyesinden sadir olan ilamat-ı sahih-i şer’iyye ve defter-i kassam kaydına mahsus sicil defterinin ikinci cildinin 143/144’üncü sayfalarında kayıdlı olduğu bi’t-tedkik anlaşılmakla evkaf
me’murluğuna geri çevrildi.
22/8/940 T:C:Kilis Hukuk mahkemesinin resmi mührü olup imza okunamadığı.
İşbu vakfıye İdare Meclisinin 25/9/940 tarihli ve 820/740 sayılı kararı uyarınca kütüğe kayıd ve
tescil olunmuşdur. 23/6//942 Karşılaştırılmıştır.
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde 1759 Numaralı Defterin 380. Sayfa 254. Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Mehmed bin İsmail bin Mehmed Vakf”na ait 1328 H. (1910 M.) tarihli zeyl
vakfiyenin yeni harflere çevirisidir
İşbu vakfıye-i mamulün bihada ism-i mezkûr Hâcı Mehmed ibni Kideyş Hâcı İsmail bin Mehmed
meclis-i şer’-i şerif-i enverde zikr-i ati vakfına mütevelli nasb ve tayin eylediği Cedid Mahallesinden
Barutçuzâde Habib Efendi ibni Mehmed mahzarında ikrar-i tam ve takrir-i kelam edüp vakf-ı ati’lbeyanın suduruna değin yedimde malim ve mülküm olup marrüz-zikir şeyh Abdullah Mahallesinde vaki
kendi bina kerdem olup şarkan tarik-i amm cenuben ve garken mezkûr Murtaza Ağa Cami-i Şerifi
şimalen derun-i vakfıyede muharrer vakıf dükkan ile mahdud ve şarka müteveccih bir bab ikiyüzelli
kuruş kıymetlu berber dükkânını dahi hasbeten lillahi ta’ala vakf ü habs edüp vakf-ı evvelime zam
ve ilhak ve vakf-ı evvelimin şurut ve kuyudu ile işbu dükkânda dahi amel oluna deyu tayin-i şurut ve
tahsis-i kuyud ile mezkûr dükkânı fariğan aniş-şevağil mütevelli-i mezbure teslim ol dahi badet-tesellümü ve’l-kabız sair evkaf mütevellilerinin evkafda tasarrufları gibi tesarruf eyledi dedikde ğıbbet-tasdikiş-şer’i vâkıf-ı mezbur derun-i vakfıye-i ûlâda mezkûr olduğu vech üzre dükkân-ı mahdud-i
mezkûru istirdâd ve mütevelli-i mezbur dahi redden imtina’ ile badet-terafu hakim-i muvakki-i a’lel
kitab veffekahallahü taalâ sebiles-sevab efendi hazretleri dahi alimen bil-hilaf alâ re’y-i men yerahu
— 285 —
nine’l-eimmeti’l-eslâf evvelen dükkân-ı mezkûrun sihhat vakfiyyetine ve saniyen lüzumuna hükm-i
sahih-i şer’i etmeğin min bad nakz-i nakizi muhal oldu. (26 Zilkade 1328)
pul
22 Teşrin-i Sani 326
Naib-i kaza-i Kilis zat mührü: Ömer Lutfi
İşbu ilama ilaveten yazılı bulunan 26 Zilkade 328 tarihli bir bab berber dükkânına aid vakfıye mülga mahkeme-i şeriyye ilamât-ı sahiha-i şer’iyye defteri kassam kaydına mahsus sicil defterinin 2’inci
cildinin 144’üncü sayfasında mukayyed bulunduğu tasdik olunur. 8/8/941 Kilis hukuk mahkemesinin
resmi mührü olup üzerindeki imza okunamadı.
İdare Meclisinin 26/9/941 tarihli ve 697/656 sayılı kararı uyarınca kütüğe kayıt ve tescil olunmuştur. 23/5/942
— 286 —
— 287 —
— 288 —
— 289 —
Mehmed Efendi bin Ahmed Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 1993 Numaralı Defterin 59. Sayfa, 45.
sırasında kayıtlı Kilis’te “Mehmed Efendi bin Ahmed Vakfı”na ait 1160 H. (1747 M.) tarihli vakfiyenin
yeni harflere çevirisidir.
Suret
Medine-i Kilis mahallatından Kana Mahallesi sakinlerinden fahrûs-sadatil kiram esseyyit Mehmed efendi bini el-Hâc Ahmet nâm kimesne meclisi şer‘i hatiril lazimüt-tevkirde vakf-ı atil-beyan
li-eclit dava vet-tescil mütevelli nasp eylediği sulbi oğlu Molla Mehmed nam kimesnenin mahzarında
ikrarı tam ve takriri kelam edüp atyebi emlakimden tahtı tasarrufumda olup Â’zaz nahiyesinde Kefersina toprağında vaki kıbleten tarikiam şarkan Topçu bahçesi ve garben Fırlak bahçesi ve şimalen
Sağır oğlu bahçesi ile mahdut ve Hâcı Halil Ağa Bahçesi demekle maruf yedi çiftlik bağ cemii (Hasbeten lillahi taala ve taleben limerdati rabbil ala) vakfı sahihi şer’i ile vakfı müebbed ve habsı muhallet
eyledim ve şöyle şart eyledim ki;
Zikrolunan bahçemi ben hayatta oldukça mutasarrıf olup gallesini tenavül edem ve vefatımdan
sonra zürriyetim alet-tarikil miras (Liz-zekeri mislü hazzil ünseyeyn) batnen bade batnin ve karnen
bade karnin tenavül edeler vakf-ı mezkur Molla Mehmed bade evlad evlâdı mütevelli olalar. El-iyazü billah münkariz oldukta haremeyni şerifeyn fukarasına vakfola deyu hatmi kelâm ve teslim ilel
mütevelli edip ol dahi sair evkaf mütevellileri gibi tesellüm ve tasarruf eyledikte vâkıf-ı mumaileyh
kelamını semt-i ahere atfedüp vakıf akar imamı azam mezheb-i şeriflerinde sahih gayrı lazımdır
vakfı mezkuru mülküme ilhal ederim dedikte mütevelli-i merkum dahi cevabında zikrolunan vakıf
imameyn-i humameyn kavl-i şeriflerinde sahih ve lazım olmakla vakfiyetine hüküm olunması matlubumdur dedikte hakimi muvakkii sadrı kitap (tuba lehu ve hüsnü meap) canibi vakfı evla görüp vakfı
mezburun sıhhat ve lüzumuna hüküm ve mütevelli-i merkum teslim eyledikte nakz ve nakizine mecal
ve muhal “femen beddelehu badema semiahü feinnema ismuhu alellezine yubeddilünehu innallahe
semiun alim” ve ecrü’l-vâkıfı alel-hayyil cevadil kerim.
Hurrire fil-yevmil sabi min Rebiil-evvel li-sene sitte ve miete elf. (7 Rebiul-evvel 1160)
Salih Efendi Müderris
Faziletlü Ahmed Efendi el-Müfti
Hâcı ‘Abdullah Hatib
Mustafa İmam Mehmed Vakıf Tomâsizâde
‘Abdulkerim Tayib Tahir
‘Abdullah Efendi el-Müfti Sabık
El-Hâcı------ Sabuni
Mehmed Vakıf Abacızâde
Esseyyid Mehmed Efendi Müderris
Ahmed Efendi İmam
Hâcı Osman Efendi Tokuzzâde
Aslının aynıdır. 25/5/946 Kilis Vakıflar Memurluğunun resmi mührü, imza. Osman
İdare Meclisince verilen 10/7/945 gün ve 583/569 sayılı kararı uyarınca kütüğe aynen kayıt ve tescil
edilmiştir.
— 290 —
— 291 —
— 292 —
— 293 —
— 294 —
— 295 —
Murtaza Ağa Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 43. sayfasının
36. sırasında kayıtlı Kilis’te “Murtaza Ağa Vakfı”na ait 1077 H. (1666 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere
çevirisidir.
Murtaza Ağa Vakfiyesi.
Hamd-i mâ la yetanah ve sipas-ı bî-kıyas la-yümkin ihsahu cenab-ı vâkıf-ı habaya-yı esrar-ı cümle-i kainat ve metla’-i zamair-i serayir âmme-i mahlukat ve mevcudat ve cellet azametuhu ve alet kelimetuhu hazretlerine olsun ki;
Nüsha-i vücudunu Adem hıl’at-ı fahire-i “le kad halekne’l-insane fi ahseni takvim” ile kam-reva
ve kalb-i selim cadde-i kavim sedad ve sevaba revah reva olmak içün nur-ı tevfikin delil ve rahnuma
kılmışdır. Ve sad hezaran. Salat-ı selam ve sellem ve kalaid-i cevahir vurud-i mesken ettam evabani (?)
icab-ı ne kubab ve asuman ve eflak ve sultan-ı serir heft iklim levlake hatime-i zümre-i enbiya hulase-i
cemile-i asfiya mahzen-i esrar-ı melekut perdevar-ı harem-i sera-yı mezm-i ceberut kadem denceğin
sidre-i münteha men’at-ı inhumay kane kabe kavseyni ev edna menba-i nur-i Huda şefi’-i ruz-i ceza
Muhammed Mustafa ravza-i mutahhara ve buk’a-i münevveresine ihda olsun ki; “… ve ma kanellahu
li-yu’azzibehum ve ente fihim” nassı kerimi ile tebşir ve rah-ı tevfik ve hidayete sirac münir olmuşdur.
Sallallâhu Teâlâ aleyhi ve’s-sellem ve dahi âl ve evlad ve ashabının merkad-i enverlerine ki her biri
necm-i Hüda ve menba’-i mukteda ve Rıdvânu’llâhi aleyhim ecmâ’în.
EMMA BA’DU; çünki bu dehr-i habaninin zevali sabit ve ber-karar devlet ve sa’di na-payidar ve
suru sevirle mensub ve mesruri sururiyle matlub olub zıll-i zail ve hayal-i batıl olduğu mukarrer ve
muhakkık olmağın sabıkan Medine-i Kilis zabıtı olan kıdvetü’l-emacid ve’-ekarim cami’u’l-mehamid
ve’l-mekarim Murtaza Ağa (Okunamadı.) nassı kerimiyle “el-mülkü’l-yevme lillahi’-vahidi’l-kahhar”
mefhumu şerifi mir’et zamirinde cilvekar olub ticaret-i rabıha olan hayrat-ı meberrata rağıb ve rıza-yı
cenab-ı rabbi’l-alemine sıdk-ı niyet ve hulus-ı taviyyet ile talib ve hadis-i şerif-i seyyidi’l-kevneyn “İza
mate ibnu Ademe inkata’a ameluhu illa min selasin ilmun yüntefe’u lehu ve sadakatun cariye.” mefhum-ı münifine aşiyan edüb meclis-i hatar-ı lazimut-tevkirde medine-i mersumede vaki merhum
Canbolad Bey’in evkafına mütevelli olan Süleyman Ağa bin Yusuf Mehmed Çelebi mahzarında ikrar
ve takrir-i kelam edüb silk-i mülkümde münselik olub medine-i merkumede odunpazarı dimekle maruf çarşuda vaki bir tarafı tarik-i âmm ve bir tarafı Abdunnebi Nesibe mülkü ve bir tarafı Ramazan
Çelebi medarı ve bir tarafı Debbağhane Cami’i Vakfı mülküne müntehi bir bab kasab dükkanı ve yine
suk-i mersumda vaki’ bir tarafı Kör Halil mülkü ve bir tarafı el-Hac Abdunnebi Nesibe mülkü ve bir
tarafı Abaza Hasan Vakfı ve bir tarafı tarik-i âmm ile mahdûd bir bab dükkân ve yine suk-i mersumede vaki’ bir tarafı Kör Yusuf evleri ve bir tarafı Abdünnebi Nesibe dükkanı ve bir tarafı (Boşluk var.)
dükkanı ve bir tarafı tarik-i âma müntehi bir bab bakkal dükkanı ve yine suk-ı merkumede vaki bir tarafı Siyavuş furunu ve bir tarafı at değirmeni ve bir tarafı Hayatoğlu Ali Çelebi mülkü ile mahdud olan
bakkal dükkanı Hafaflar Çarşusunda vaki’ bir tarafı tarik-i âmm olub ve bir tarafı el-Hâc Mustafa ibni
el-Hâc Receb ve bir tarafı Yahya Tıbbı ibni Şefih ve bir tarafı Osman bin Ebnam mülkü ile mahdud
olan sülüs hisse yeğen çarşusu kapalı same vaki bir tarafı tarik-i âmm ve bir tarafı vakıf dükkanlar ve
bir tarafı yine vakıf dükkanlar ve bir tarafı Debbağhane camii vakfına müntehi bir bab kasab dükkanı
ve yine medine-i merkume Killik Mahallesinde bina eylediğim mektebhane dahilinde vaki iki haric-i
dükkanın ve mahalline vaki Torul el-Hac Davud Çelebi ve bir tarafı vakıf dükkanı ve bir tarafı ser ile
mahdud bir bab nalband dükkanı ve yine mahalle-i mezburede vaki bir tarafı vakıf dükkanlar ve bir
tarafı tarik-i âmm ve bir tarafı haliye ve bir tarafı ser ile mahdud bir kasab dükkanı ve yine mahalle-i
mezburede vaki bir tarafı tarik-i gayri münfez ve bir tarafı çeşme ve tarik ve bir tarafı dar-ı vakıf ve
bir tarafı yine dar-ı vakf-ı mezbur ile madud üç bab tahtani mesken ve bir matbah ve bir (Boşluk var.)
müştemil menzili ve yine mahalle-i mezkurede vaki bir tarafı tarik-i gayri münfez ve bir tarafı dar-ı
vakf-ı mezbur ve bir tarafı arz-ı haliye ile mahdud üç bab tahtani mesken ve bir matbah ve bir mu— 296 —
havvata’i müştemil menzili ve yine mahalle-i mezkurede vaki bir taraf dar-ı vakf-ı mezkur ve bir taraf
tarik-i âmm ve sedriye ve bir taraf tarik-i salik ve bir tarafı tarik-i âmm ile mahdud iki bab mesken
ve bir mahuta’i müştemil menzili ve yine mahalle-i mezburede vaki bir tarafı Ali Çelebi ve bir tarafı
vakf-ı mezbur ve bir tarafı tarik-i gayri münfez ve bir tarafı Mehmed bin Abdullah mülkiyle mahdud
ve üç bab tahtani mesken ve bir matbah ve havlu müştemil menzili ve yine mahalle-i mezburede vaki
bir taraf yine Ali Çelebi ve bir taraf cami-i şerif ve bir taraf tarik-i gayr-i münfez ve bir tarafı dar-ı
vakf-ı mezbur ile mahdud üç mesken ve muhavvata’i havi menzili ve Mahalle-i Kızılca ve Deveciler
oymağında vaki’ bir taraf mumcu Cum’a ve bir taraf tarik-i gayri münfez ve bir taraf tarik-i âmm ile
mahdud iki mesken ve bir muhavvata’i müştemil menzil ve yine oymağı mezkurda vaki bir taraf Abdunnebi ve bir taraf dar-ı vakf ve bir taraf tarik-i âmm ve bir taraf yine tarik-i âmm ile mahdud bir bab
hallac dükkanı ve kaza-i mezkure muzafatında Arabviranı nam mertebe toprağında nehr-i Akpınar ve
sadelin bir taraf vakf-ı cilah suyu üzerinde rakib bir taraf arz-ı haliye ve bir taraf vadi ve yine bir taraf
vadi ve bir tarafı tarik ile mahdud bir ocağı müştemil esbabı ve ekrad sakanı ma beyninde nehr-i Afrin
üzerine rakib bir tarafı nehr-i cari ve bir tarafı tarik-i salik kıradı ve bir taraf yine tarik ile mahdud üç
ocağı müştemil esbab-ı dehura mülk-i sahihimden ifraz ve halis malımdan mümtaz edüb hasbeten
lillâhi Teâlâ ve taleben li-marzati’l-a’la vakf-ı sahih ve te’bid-i sarih edüb şöyle şart eyledim ki;
Vakf-ı mezkure merkum Süleyman Ağa ma dame hayyen mütevelli olub ba’dehu merhum müşarun ileyh Canbolad Bey’in evkafına her kim mütevelli olur ise vakf-ı merkumun tevliyeti ona meşrut
ola ve dahi şöyle şart eyledim ki;
Vakf-ı merkumun hâsıl olan rub’undan medine-i Kilis mahallatından Kana Mahallesinde talebu’l-merzatillahi bina eylediğim cami-i şerif ve derun-ı çeşmesinin lazım olan tamir ve termimine
sarf olundukdan sonra bina eylediğim cami-i şerifin imamına ba’de eda’i salati’s-subh bir Yasin-i Şerif tilavet etmek şartıyla yevmi on akçe ve hatibine yevmi yedi akçe verilsin mü’ezzinine yevmi altı
akçe vazife verile ve cami-i mezburda üç nefer müezzinin her birine yevmi dörder akçe ve kayyumuna
yevmi altı akçe vazife verile ve merhum muma ileyh Canbolad Beyin medine-i mezburda olan cami-i
şerifinde ba’de’s-salati’s-subh salah ile mevsuf ve Kur’an-ı Azimu’ş-Şanı tertil ile tilavet edüb on nefere
on birer cüz-i şerif tilavet edüb her bir nefere yevmi ikişer akçe vazife verile ve yine ba’de’s-salati’s-subhi cami-i merkumda bir nefer Adem Suretü’l-Kehf tilavet edüb yevmi bir akçe vazife verile ve yine
vakf-ı mezkurda bir nefer Adem sure-i Feth-i Şerifi tilavet edüb yevmi bir akçe vazife verile ve yine
cami-i mezkurda enam-ı cum’ada kable’s-salati’l-cum’a bir de tilavet edüb yevmi mefrik-i ecza olan
bir nefer Adem yevmi bir akçe vazife verile ve salifu’z-zikr olan mektebhanede mu’allimu’t-tıfl olan kimesneye yevmi dört akçe vazife verile ve halife-i etfale yevmi iki akçe vazife verile ve yine şart eyledi ki
bina eylediğim cami-i şerif kurbunda ve Hami İbrahim Cami’i kurbunda ve şeyh İzav kuddise sırruhu
zaviyesi kurbunda ve odunpazarında cari olan mestur çeşmelerin su yolcusuna yevmi beş akçe vazife
verile ve cami-i mezkurda evkat-ı salatta ve ramazan-ı şerifde ve leye-i cumada tenvir içün zeyt yağı
behası yevmi beş akçe verile ve mütevelli-i mezkure yevmi on akçe vazife verile ve yine şart eyledim ki;
İmam ve hatibin ve erbab-ı vaza’ifin azl ve nasbı mütevelli-i vakfa mufavvaz olub aharden kimse
müdahale eylemeye ve eğer değirmenler ve buyut ve dekakin eşcarı taraf-ı vakfa ne minval üzere enfa’
ve evla olur ise o minval üzere verilmek şartıyla ba’de ikami’ş-şurut evkaf-ı mezbure-i mezkur Süleyman Ağa’ya teslim ol dahi vech-i meşru’ üzere tesellüm ve kabülden sonra vâkıf-ı muma ileyh vakf-ı
merkumdan rucu’ tesaddi ve İmam-ı Azam ve Hümam-ı Efham kavli üzere vakıf akar olmayacak lazım ve bir karar olmazdır ihticac edüb vakf-ı merkumu yine mülküne ilhak içün mütevelli-i merkum
ile semt-i niza’a furu’ eyledikde hakim muvakki-i sadr-ı kitab dahi e’imme-i müctehidin rıdvânu’llâhi
Te’âlâ aleyhim ecmâ’în hazretlerinin hususu vakıfda ihtilaf (Bir kelime okunamadı.) vâkıf ve alim olub
re’y-i hüsün ve sevab-ı müstehsine ile canib-i vakfı evla ve ahra görmekle imameyni hümameyn kavli
üzere vakf-ı merkumun sıhhat ve lüzumuna ve husus ve umumuna hüküm edüb mütevelli-i merkuma zabt içün tenbih itmeğin vakf-ı mezbur (Bir kelime okunmadı.) olub “Fe-men beddelehu ba’de
ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı
ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.
— 297 —
Cerâ zâlike ve hurrire fi evahir-i şehr-i Rebiu’l-Evvel li-sene seb’ ve seb’in ve elf. Min hicreti’n-nebeviyye aleyhi efdali’t-tahiyyat. (Evahir-i Şehr-i Rebiu’l-Evvel 1077)
ŞUHUDU’L-HÂL;
- Muhyi’l-Müderrisin Mehmed Efendi Müfti Kilis,
- Muhyi’l-Müderrisin Davud Efendi Müfti sabık,
- Molla Abdulaziz el-imam bi-cami’-i Karakadı,
- Şeyhzâde Abdurrahim Çelebi,
- Hacı Baba Mustafa Çelebi Kilis sabıkan,
- Halil ağa bin Mansur,
- Hacı İbrahim Ağa Kalenderi,
- Mehmed Çelebi bin Mustafa Çelebi,
- el-Hâc Abdulgani,
- el-Hâc İbrahim Haffaf,
- el-Hâc Yahya bin Ali,
- ve Hasan Ağa …
- Mustafa bin el-Hâc Mehmed.
— 298 —
— 299 —
Mustafa Ağa bin Şerif Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 617 Numaralı Defterin 134. Sayfa, 70.
sırasında kayıtlı Kilis’te “Mustafa Ağa bin Şerif Vakfı”na ait 1317 H. (1899 M.) tarihli vakfiyenin yeni
harflere çevirisidir.
Kilis’de Hâcı Şerif zâde hacı Mustafa ağa ibni hacı Şerifin musaddak vakfiyesi örneğidir:
Nemekehül-fakır ileyhi azze şanühu el-müvella hılafe bi-kaza-i Kilis es-seyid Mehmet derviş gufire lehü. es-seyid Mehmet derviş.
El-Hamdü lillahi alâ külli hal el-münezzehü anit-tağyiri vel-intikal ves-salatü ves-selamü ala seyyidina Muhammedin el-mevsufi bi-mekârimil-ahlakı ve mehasinil-hısal ve alâ âlihi ve eshabihil-âricine
ila maâricil-kemal.
EMMA BA’DÜ; sebeb-i tahrir-i kitab ve mucib-i tastır-i hıtab oldurki Haleb vilayeti celilesi dahilinde kain medinei Kilisde Büyükkütah Mahallesi ahalisinden marufüz-zat sahıbül-hayrati vel-hasenat
hacı Şerif zâde hacı Mustafa ağa ibni hacı Şerif ağa medine-i merkume mahkemesinde mün’akid şer’i
şerif-i enverde zikr-i ati vakfına li-eclit-tescil mütevelli nasb ve tayin eylediği Keleş zâde Ali efendi
ibni hafız molla Hasan mahzarında ikrar-i sahih-i şer’i ve itiraf-ı sarih-i mer’î edüp vakf-ı âtil-beyanın sudurüne değin yedimde malim ve hakkım olup mahalle-i mezkûrede vaki’ Dolappazarı denmekle meşhur pazarada kaîn kıbleten Harharek oğlu kasab Mustafa bin hacı Ahmet dükkanı ve şarkan
Mehmet paşa cami’i şerifi hücreleri ve şimalen Said ağa zâde Abdürrahim ağa kahvehanesi ve garben
tarik-i âm ile mahdud ve mümtaz ğarbe müteveccih binbeşyüz kuruş kıymetlu bir bab kahvehanemi
hasbeten lillahi taala ve taleben li-merzatihi vakf-ı sahih-i müebbed ve habs-i sarih-i muhalled ile vakf
ve habs edüp şöyle şart ve tayin eyledim ki;
Mezkûr Kahvehane hasbema cerel-âde bâ-yed-i mütevelli icare-i mutade ile iycar olunup bedel-i
icaresinden evvela mezkûr kahvehanenin ve badehu mezkûr Büyükkütah mahallesinde Kapulu türbelik denmekle arif mahalde şeref vaki’ Hâcı Derviş cami’i şerifi dairesinde ve ayvanın ittisalinde olup
bi-tevfikıhi taala inşasına muvaffak olduğum ğarbe müteveccih bir bab hücrenin muhtac-i tamir ve
termim olan mahalleri badet-tamiri vet-termim fazlası altı sehim iytibar olunarak beş sehmi hucre-i
mezburede talim-i sıbyan edüp beher gün salati mefruza-i subhı badel-eda âmme-i ervahı müminin
için yevmi bir cüz’i Kur’ân-i şerif tilavet edüp ayda bir Kur’ân-i azimüş-şan hatmeden zata i’ta ve bir
sehmi dahi cami’i şerif-i mezburun mesalihıne sarf oluna şayed muallim-i sıbyan bulunmaz yahut
bazı avarız sebebiyle talim-i sıbyan olunmaz veyahut hucre-i mezbure münderis olur ise mezkûr beş
sehim dahi mezkûreye zammile mecmuu cami’i şerif-i mezburun levazım ve mesalihıne sarf oluna
maazellahü taala cami’i şerif dahi münderis olarak şart-ı mezkûreme riayet müteazzir olursa kahvehane-i mezburun tamir ve termimatından fazla gallesi cümleten medine-i merkume fukara-i müslimine verile ve ben libas-ı hayat ile mülbise olduğumca tevliyet ve nazaret yedimde ola ben mutasarrıf
olup iycar ve kabz ve sarf ve azil ve nasb-i muallim ve ibdal ve tebdil ve tağyir ve istibdal yedimde ve
meşiyyetimde ola vefatımdan sonra oğlum molla Behçet ve badehu evlad-i sulbiyemin ekber ve erşedi
var ise anlar ve anlar bulunmadığı surette evlâdlarının ve evlâd-i evlâd-i evlâd-i zükûrlarının karnen
bade karnin ekber ve erşedi mütevelli olup intihab-i muallim ve azil ve nasb ve vakti hale nazaran re’y
ederse mezkûr kahvehaneyi vech-i vecihi şer’ile istibdal ede ve muallim gerek evlad ve gerek akraba
ve gerek ecanibden olsun muvazıb ve sulahadan bir zat ola deyu tayin ve tahsis-i şurut ve kuyud eylediğimden sonra mezkûr kahvehaneyi fârigan aniş-şevağil mütevelli-i mezbure teslim eylediğimde
ol dahi sair mütevelliyan-i evkaf gibi bürhetün minez-zeman vakfiyet üzre kabz ve tesellüm eyledi
dedikte ğibbet-tasdikış-şer’i emr-i vakıf temam ve hal-i teslim encam bulmuş iken vâkıf-ı mumaileyh
semt-i vifakdan canib-i hilafe sülük ile vakf-ı mezburdan rucu’ ve mütevelli-i mezbur ile husumet ve
niza’a şuru’ edüp vakf-ı akar imamı Azam ve hümamı efham Ebu Hanifetil-kûfî hazretleri katında sahih lakin menzile-i ariyette olup şeref-i lüzumu müstelzim olmamakla, vakf-ı mezkurdan rucu’ benim
— 300 —
için meşruh olduğundan mezkur kahvehaneyi kel-evvel mülkime istirdad ederim dedikde mütevelli-i
mumaileyh cevabe tesaddi ile egerçi vakf-ı akar indel-imamil-Azam bast olunan minval üzre idügi
cay-i işkal değildir lakin arif-i samedani Ebuyusuf eşşehir bil-imamis-sâni indinde vâkıf mücerred
vekaftü demekle ve imamı rabbani Muhammed ibni Hasaniş-şeybanî indinde teslim-i ilel-mütevelli
ve te’bid zikrile vakf sahih ve lazım oldu deyüp red ve teslimden imtina’ ederim deyu huzur-i şer’de
müterafian ve her biri fasl-ü hasme taliban olduklarında taraf-ı şer’den badet-teemmül temhid-i kavaid-i hayri evla ve teşyid-i mebanii vakf-i ahra görülmeğin tarafeynin kelamına nazar ve mubtıl-i
hayır olmaktan hazer olunup âlimen bil-hilafil-cari beynel-eimmetil-eslaf ve müraiyen bi-cemi’i mala
büdde fil-hükmi bil-evkaf alâ re’y-i men yerahu minel-eimmetil-müctehidin vakf-ı mezburun evvela
sıhhatine ve saniyen lüzumuna vâkıf-ı merkum huzurunda hükm-i sahihi şer’i ve kaza-i sarih-i mer’i
olunmağın vakf-ı mezbur sahih ve lazım ve habs-i sarih ve mütehattem olup min badin nakz ve tahvil-i muhal ve tebdil ve tağyiri adimül-ihtimal oldu “fe-men beddelehû ba’de mâ semi’ahu fe-innemâ
ismuhû allellezîne yübeddilûnehû innallâhe semîun alîm” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-Cevâdi’l-Kerim.
Cerâ zâlike ve hurrire fil-yevmil-hâmisi vel-işrin min şehri Şabani’l-muazzam li-sene seb’a aşer ve
selase mie ve elf . (25 şaban 1317)
- Attar hâcı Hanefi zâde Feyzullah Efendi,
- Sağır zâde Muharrem efendi,
- Behcet efendi zâde Ali Efendi.
- Şeyh oğlu Mustafa,
- Haşim efendinin oğlu Müstik,
- Ali samano bin Ali.
Bu vakfiye İdare Meclisinin Sa. 642 ve 596 No.lu kararına tevfikan kayıd ve tescil edilmiştir. 8/9/937
Mukabele olunmuştur . 8/9/937
— 301 —
— 302 —
— 303 —
Mustafa Ağa Vakfı
614 numaralı defterin 50. sayfa ve 23. sırasında kayıtlı Mustafa ağa Vakfına ait 1928 târihli i‘lamın
yeni harfli yazılımından alınan surettir
İşbu i‘lâm sûreti Umum Müdürlüğün 2 Teşrînisânî 1929 tarihinde tasvîbine iktiran eden Merkezî
İdâre Encümeninin 31 Teşrînievvel 929 târihli ve 428/206 numaralı kararına müsteniden kaydolunmuştur.
Kilis‘in Hakverdi Mahallesi’nden müteveffâ Bekir Bey oğlu Neccâr Ali’nin çocukları Mithat, Hayrettin,Mustafa, Ali, Nazlı ve Sâliha’nın ataları ve kanunca mümessilleri vâlideleri Sâkinenin vekîli Hâfız Mehmet Efendi ile müteveffâ Ali’nin büyük oğlu Akkaş ve Bekir’in vekîli Avukat Âsaf Beyle Evkaf
idâresine izâfetle me‘muru Nâci Bey aleyhine Asliye Hukuk kısmına i‘tâ ile kaydı icrâ kılınan arzuhalde müvekkillerimin “Şehir Çorbacıoğlu vakfı”nın evlat ve mürtezikasından bulundukları halde vakf-ı
mezkûre vaz‘ı yedle evlâd-ı vakıftan ve vakfın mürtezikasından olduklarını inkarla te‘âmülü vakıf
dahî mütehakkık bulunmadığından vaz‘-ı yedle vakf-ı mezkûra âit gallesini teslimden imtina‘ etmekte bulunmuş, vakfın mürtezikasından te‘âmül-ü kadîmünün sübûtu hâlinde müdâfa‘a-i vâkı‘asının
men‘i ile mevcud gallesinin teslîmine hüküm i‘tâsını talep ve da‘vâ etmeleri üzerine;
Her iki da‘vânın tevhîden icrâ kılınan muhâkeme-i aleniyye vicâhiyesi netîcesinde müddeîler vekillerinin ber vechi meşrûh bastı müdde‘âsına munzam evkaf idâresinin müekkillerinin mevrusi Neccar Ali’nin evlâd-ı vakıftan mütevellîsi Ayşe Hanım’ın tevliyetten kasrı yed ederek tevliyet-i mezkûre müekkillerinin mûrisi müteveffâ Neccar Ali’ye tevdî‘ eylemiş ve bu cihet Gâziayıntab Mahkeme-i
Şer‘iyesince hüccetle tevsik edilmiş ve dâire-i mezkûrece tarih-i da‘vâdan bir sene mukaddem vefâtına kadar Ali’nin rü’yet-i muhasebesini kabül ederek vakf-ı mezkûrun mütevellîsi olarak tanınmış ve
ol vechile resmî makbuzlarla gallesi alınarak beyne’l-evlâd tevzi‘ edilmiş ve vakf-ı mezkûr zürriyeti
meşrût olup müseccel vakfiyesi olmadığından kadîmen evlâd-ı zükûr ve inas beyninde mütesâviyen
taksim ve evlâddan mütevellîler vasıtasıyla idâre edilmekte bulunmuş olduğundan ve müekkillerinin
de Vâkıf Çorbacı Mustafa’nın bi’l-vâsıta evlâdından ve vakfın mürtezikasından olduğundan zürriyete
meşrût vakıf olduğundan ve müekkillerinin evlâd-ı vakıftan ve mürtezikadan bulunduklarının tesbîtine Evkâf İdâresi’nin men‘-ı müdâhalesine ve gallesinin teslîmine hüküm i‘tâsını talep eylemelerine
ve evkâf me‘mûru Nâci Bey dahî vakf-ı mezkûrun müseccel vakfiyesi olmadığı ve te‘âmül ve meşrûtun
lehi ve müddeîlerin evlâd-ı vakıftan oldukları mechul olmakla berâber müteveffâ Ali’nin gayrı tevcih
mütevellî olarak tanınmış olduğunu ve Evkâf Dâiresi’nin vaz‘-ı yedi tarihine kadar muhâsebesi rü’yet
edilerek gallesi Mütevveli Ali’ye teslim edildiğini ve 926 senesinde ikiyüz onaltı lira gallesi emânete
alınmış olduğunu beyan eylemesine ve müddeîlerin mevrusları müteveffâ Ali’nin üçyüz yirmibir tarihinden vefâtı tarihine kadar hesâbâtı rü’yet edilerek gallesi ahiz olunarak evlâd evlâd taksim edildiği, Evkaf Dâiresi’nden mu‘tâ makbuz-u resmî münderecâtından anlaşılmasına ve 337 tarihinde vâkıf
müteveffâ Mustafa Ağa’nın evlâd-ı evlâddan Bostancı Mehmed Efendi kızı Ayşe’nin vazîfe-i tevliyeti
îfâ edemeyeceğinden bahsile kasri yedini talep eylemesine binâen kasr-ı yedle evlâd-ı vakıftan müteveffâ Neccâr Ali’ye vazîfe-i tevliyetin tevdî kılındığı Gaziayıntap Mahkeme-i şer‘iyesinden mu‘tâ evrak meyânında merbut îlân-ı mefâdından bulaşılmasına evlâd-ı zükûr ve inas beyninde müsâvaatan
taksim edilmekte ve hissedârından birisinin vefatı takdîrinde hissesi anın evlâd-ı zükur ve inâsına
müsava‘atan tevzi‘ edilegelmekte umûr-u vakfın evlâddan mütevellîler vâsıtasıyla idâre edilmekte
bulunduğu hakkındaki şehâdeti vâkı‘ayı mübrez vesâik-ı resmiyenin te’yid eylemiş bulunmasına ve
müdde‘îlerin zabıtnâmede tafsil gösterildiği üzre bi’l-vâsıta evlâd-ı vakıftan olduklarının şehâdetle tahakkuk etmesine binâen vakf-ı mezkûrun ber vechi meşruh zürriyete meşrut vakıf olduğunu ve müdde‘îlerin evlâd-ı vakıftan ve mürtezikadan bulunduklarının subûtuna ve Evkaf Dâiresinde müterâkim
926 senesine âid 216 lira gallesinin Bütce Kânûnunun 9. maddesi mûcibince tevliyetin tevcîhinden
sonra müdde‘îlere tediyesine ve hâlen vakf-ı mezkûr mütevellîsi bulunmadığından vakf-ı mezkûra
Evkâf Dâiresinin vaz‘ı yedi muhık bir sebebe müstenid olduğundan Evkaf Dâiresi’nin vakf-ı mezkûre
vaz‘ı yed ile müdâhalesinin men‘i hakkındaki taleb-i vâkı‘in reddine ve zirde müfredâtı murakkam
— 304 —
masârf-ı muhâkeme ile 21 guruş bir ücret-i vekâletin galle-i vakıftan tasviye edilmek üzere Evkâf Dâiresi’nden istifâsına kâbil-i temyiz olmak üzere 22 Nisan 928 tarihinde karar verilerek ale’l-usül tefhim
kılındı.
***************************************************
NO:24
— 305 —
— 306 —
— 307 —
Mustafa Efendi Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 40. sayfasının 33. sırasında kayıtlı Kilis’te “Mustafa Efendi Vakfı”na ait 1328 H. (1910 M.) tarihli vakfiyenin yeni
harflere çevirisidir.
Şiltelioğlu Dabık Mustafa Efendi Vakfiyesi
el-Hamdu lillahi’l-vâkıfı ala külli hal el-münezzehu ani’t-tağyiri ve’l-intikal ve’s-salatu ve’s-selamu
ala Muhammed’in el-mevsufu bi-mekarimi’l-ahlaki ve mehasini’l-hisalı ve ala âlihi ve ashabihi el-aricine ila me’aric’il-kemal.
EMMA BA’DÜ; Haleb vilayeti celilesi dahilinde kain Kilis Kazasında Hacı Gümüş Mahallesinde
sahibü’l-hayrat ve rağıbü’l-hasenat şahsı tarif-i şer’i ile mu’arrefe Şiltelioğlu Dabık Mustafa nam kimesne kaza-i mezkur mahkeme-i şer’iyesinde meclis-i şer’-i şerifde zikr-i âti vakf li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği Molla Hamud Mahallesinde ve Cami-i Kebir müderrisi marufu’z-zat bi-Ebu
Beşezâde faziletlu Hacı Mustafa Efendi bin Hacı Mahli Ağa mahzarında ve kemal-ı akl ve sıhhatte
olduğu halde bi’t-tav’i ve’r-rıza ikrar-ı sahih-i şer’i ve i’tirâf-ı sarih-i mer’i idüb marru’z-zikr Hacı Gümüş Mahallesinde vaki’ cenuben tarik-i âmm şarken tarik şimalen benim mülk menzilim garben Necmizâde Haşim Efendi ibni Burhan Efendi vereseleri Ziya Efendi ve validesi Sitti Hanım zeyt ma’saraları ile mahdud tulen on sekiz ve arzen on dört buçuk zira’ki be-hesabi’ş-şer’i iki yüz altmış bir zira
mimariden ibaret bir kıt’a arsa-i haliyenin nısıf hisse-i şayiam dokuz yüz guruş kıymetlu olduğu ve
kırk seneyi mütecaviz mülküm ve nısf-ı diğeri cami-i şerif-i mezkurun bedeli şira’en vakfı olub ben
mezkur hisse-i şayiamı hasbeten lillahi vakf-ı sahih-i şer’i ve i’tirâf-ı sarih-i mer’i ile vakf olub şöyle
şart ve tayin etdim ki;
Vakf-ı mezkurum işbu hisse-i mütevellisi Hacı Mustafa Efendi mütevelli olub vakf-ı mezkura dilediği gibi mutasarrıf olarak hâsıl olan galleyi marru’z-zikr Cami-i Kebir’in malzemesine harc ve sarf ile
mütevelli muma ileyh Hacı Mustafa Efendi bi-emrillahi teâlâ vefat eyledikde cami-i şerif-i mezkura
mütevelli olan zat mütevelli olub ber vech-i muharrer mütevelli olub şart-ı mezkureye riayet eyleyeler
deyu tayin-i şurut ve tesbit-i kuyud ile mezkur nısf hisse-i şayia arsa-i haliyeyi vakfiyet üzere mütevelli
muma ileyh Hacı Mustafa Efendiye fârigan ani’ş-şevâğil teslim muma ileyh dahi ber vech-i muharrer
mütevelli olub tesellüm ve kabz vesair mütevellilerin evkafda tasarrufları berahin-i mine’z-zaman ne
sarf eyledi deyu hazır-ı mütevelli muma ileyh Hacı Mustafa Efendinin ber vech-i muharrer tasrifine
mukarin ifade eyledikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î vâkıf-ı muma ileyh semt-i vifakdan canib-i şikaka âzim
ve mütevelli muma ileyh ile husumet ve niza’a cazim olub vakf-ı akar İmam-ı Azam Ebu Hanife hazretleri katında menzile-i ariyetde olmakla vakf-ı mezkureden rucu’ benim için meşru’ olmakla vakfı
mezkurdan rucu’ ve nısf hisse-i arsayı ke’l-evvel mülküme istirdad iderim dedikde mütevelli-i muma
ileyh dahi cevabe tesaddi birle vakf-ı mezkurun sıhhatiyle teslim ile’l-mütevelli dahi vuku’ bulmasına
bina’en ve eimme-i Hanefiyye’den lüzumunu bire’y idenler kavillerine isnad vakf-ı mezkur sahih ve
lazım oldu deyu red ve teslimden imtina’la her biri huzur-ı şer’ide müterafian fasl u hasme taliban olduklarında tarafeynin edillesine nazar ve mubtil ve mennaun hayr olmakdan hazerle alimen bi’l-hilafi’l-cari beyne’l-eimmeti’l-eslâf vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzumuna hükm-i sahih-i şer’i vakf-ı sarih-i
mer’i olunduğu tescil olundu.
Hurrire fi’l-yevmi’l-aşir mine’s-Saferi’l-hayr li-seneti semaniyete ve işrin ve selase mie (10 Safer 328)
ŞUHUDU’L-HAL;
- Ebubeşezâde Halil Efendi bin Hacı Mahli Ağa
- Sarıcazâde Mustafa Ağa ibni Ali Ağa
- Alauddinzâde Hacı Necib Efendi
- Müezzin Hamdinoğlu Ahmed Ağa ve gayruhum.
— 308 —
— 309 —
— 310 —
— 311 —
— 312 —
— 313 —
Musulluzâde Mustafa Şakir Efendi bin Mustafa Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 614 Numaralı Defterin 109. Sayfa 61.
Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Musulluzâde Mustafa Şakir Efendi bin Mustafa Vakfı”na ait 1309 H.
(1891 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
İşbu vakfiye Umum Müdürlüğün tasvibine iktiran eden Merkez İdâre Encümeni’nin 12/11/1932
tarih ve 311 numaralı kararına müsteniden kaydedilmiştir.
1309 tarihli vakfiye suretidir
Haleb Vilâyet-i Celilesi dâhilinde kâin Kiliste Abdioymağı Mahallesi ehâlisinden ve tarîkat-ı aliye-i nakşibendiye hulefâsından sâhibü’l-hayrât ve râgıbü’l-hasenât “Musulluzâde Şeyh Hacı Mustafa
Şâkir Efendi ibn Mustafa bin Yusuf” Meclis-i Şer’i Şerîf-i Enver’de zikri âtî vakfına li ecli’t-tescîl mütevellî nasb ve tayin eylediği Medine-i Mezkûrede Vaiz Mahallesi ahâlisinden Molla Ahmed bin Attar
Ali mahzârında ikrâr-ı sahîh-i şer‘î ve i‘tiraf-ı sahih-i mer‘î edüp vaktâki bu dâr-ı fenâ bî sebat ve bî
bekâ olup na‘ıymi mirâs-ı zevalde ve mukîm-i şerîfi irtihalde olduğunu mülâhaze edüp “es-sadakatü
fidyetün bi’l-meâsî yevme yü’hazü’l-mücrimûne bi’n-nevâsî” ma‘lûmu olduğundan “ve mâ tükaddimû
li enfüsiküm min hayrin tecidûhu indellâhi hüve hayrün ve a‘zeme ecren” mefhûm-u münîfinden
habir ve âgah olduğundan vakf-ı câi’z-zikrin sudûruna değin silk-i milki sahîhemde münselik olup
medîne-i merkûmede ve mezkûr Abdioymağı Mahallesinde vâki‘ kıbleten inşâ-kerdem olan Ruhâniye
Mescidi’ne şimâlen Hüseyin bin Hacı Bekir ve garben Neccar Mehmed bin Hacı Yusuf menzilleri ve
şarkan tarîk-i âmm ile mahdûd ve kıbleye müteveccih iki bab oda ve bir mağaza ve bir matbahı müştemil bir bab menzilmi ve yine mahalle-i mezkûrede binâkerdem olan birbirine muttasıl mezkür ruhâniye mescidi ile hânigâhın tahtlarında olan iki bab mahzenim ile bir bab dükkânımı ve yine medine-i
merkûme hududunda Tepebaşı nam mahalde kâin kıbleten Hataylı Mehmed bin Hüseyin tarlası ve
şimâlen Boyacı Ohannes ve şarken Bıçakcı Kirkor veledi Agop zeytinleri ve garben benim zeytinim
ile mahdûd ve arâzî-i mer‘a üzere mağrûs otuz beş sâk zeytin eşcârımı ve yine medîne-i mezkûre
hudûdunda Tudlu nâm mahalde vâki‘ kıbleten Hacı Hânım kızı Fatma ve şimâlen Özbekzâde Molla
Abdulhamid bin Hacı Mehmed Efendi ve garben Kirkor veled Ohannes zeytinlikleri ve şarken tarîk-i
âmm ile mahdûd arâzî-i mîrî üzere mağrûs ve on sâk zeytun eşcârı ve yine medîne merkume hudûdunda Armutlu nâm mahalde vâki‘ kıbleten Kadri Efendi ibn Hacı Ali Bey şimâlen Kassap Kelo bin
Hüseyin ve garben Hammâmcı Mahmud bin Halil bağları ve şarken tarîk-i âmm ile kezâlik arz-ı mîrî
üzere mağrûs 300 tiyek üzüm bağım ile hâvî oldığı 35 sâk zeytin eşcârın ve yine medîne-i merkûm
hudûdunda Kefer Rahim Mantarası’nda vâki‘ Yedidağ’da kâin kıbleten Sezai Efendi ibn Süleyman
Efendi ve şimâlen bağçeci Ahmed bin Emin şarken Şihab bin Ömer ve garben merkûm Şihab’ın birâderi bağlarıyla mahdûd ve arz-ı mîrî üzere mağrûs 436 tiyek üzüm bağını hâvî oldığı 50 sâk zeytin
eşcârımı ve yine medîne-i merkûma hudûdunda Yedidağ’da Killik mantarasında vâki‘ kıbleten Şeyh
Yusuf bin Mustafa ve şimâlen Kömürcüzâde bin Mustafa Efendi bin Mehmed Ağa ve garben Abdurrahman Çavuş bin Emin bağları ve şarken tarîk-i âmm ile mahdûd ve arâzî-i mîrî üzere mağrûs 300
tiyek üzüm bağım ile hâvî olup 35 sâk zeytun eşcârımı ve yine medîne-i merkûma hudûdunda Kalleş
Mantarası’nda vâki‘ kıbleten Fatma bint Hasan ve şimâlen Çapraz oğlu Kirkor ve garben Kirkor veled
Bolus ve şarken Hamiş bin Bilo bağlarıyla mahdûd ve arz-ı mîrî üzere mağrûs 200 tiyek üzüm bağımı
hâvî olduğu 24 sâk zeytûn eşcârımı ve yine medîne-i merkûm hudûdunda Kumluk Mantarası’nda
vâki‘ kıbleten şeyhin oğlu Durmuş ibn Amin tarlası ve şimâlen Kudamacı Mehmed bin Mehmed ve
Ali ibn Hasan ve şarken Kalaycı Kirkor veled Kirkor tarlası ve garben tarîk-i âmm ile mahdûd arz-ı
mîrî üzere mağrûs 2250 tiyek üzüm bağımı hâvî oldığı 276 sâk zeytun eşcârını ve on bir batmân bakır
hallemi ve yine medîne-i mezkûr hudûdunda Kefer Çinadır mezra‘asında vâki‘ kıbleten Bestamiye
Medresesi vakfı zeytini ve şimâlen ve şarken hâlî ve garben Nalbant Pertiğin oğlu Kirkor veled Keyork
zeytunu ile mahdûd ve arâzî-i mîrî üzere mağrûs 32 sâk zeytun eşcârını ve Acar Karyesi hudûdunda vâki‘ kıbleten tarîk-i âmm ve şimâlen Karabet veled Nersesi ve şarken Abdurrahman bin Hüseyin
ve garben Hüseyin bin Tuzcu Abdullah zeytinlikleri ile mahdûd ve arz-ı mîrî üzere mağrûs 55 sâk
— 314 —
zeytun eşcârım ve yine medîne-i mezkûre hudûdunda Kefer Sina mezra‘asında vâki‘ kıbleten Ebat
hayırlısı(?) ve şimâlen Bağçeci Abbas’ın oğlu Moha ve şarken Küsbeci oğlu veresesi ve garben Sallahil
Hamir oğlu Hâfız Ahmed veresesi zeytinlikleri ile mahdûd ve arz-ı mîrî üzerine mezkûr Acar Karyesi
hudûdunda vâki‘ kıbleten tarîk-ı âmm ve şimâlen Nercis veled Ardin ve şarken Şaban oğlu Mehmed ve
garben Abdurrahman bin Sarı Ali zeytinlikleri ile mahdûd ve arâzî-i mîrî üzere mağrûs 55 sâk zeytun
eşcârını ve yine medîne-i merhusa hudûdunda Tepebaşı nâm mahalde vâki‘ kıbleten Alıcı oğlu Hasan
bin Mehmed ve şimâlen Debbağ Hacı Mehmed bin Hüseyin ve şarken Uzun Polis oğlu Hanna ve garben Kefeşger Kirkor Gasper veled Gasper zeytinlikleri ile mahdûd ve arz-ı mîrî üzere mağrûs 25 sâk
zeytun eşcârımı ve Oylum Karyesi hudûdunda kâin kıbleten Kazancı Hanna veled Bedos ve şarken
Kemmünün oğlu Mehmed ve garben Neccar Şişko Mustafa zeytin ve bağları ve şimâlen tarîk-i âmm
ile mahdûd ve arâzî-i mîrî üzere mağrûs 305 tiyek üzüm bağı ile hâvî olduğu 45 sak zeytin eşcârını ve
medîne-i merkûmeye tabi‘Mağracık Karyesinde vâki‘ kıbleten cebel ve şimâlen mağara ve şarkan karye-i mezkûrde ve garben yine cebel ile mahdûd eşcâr-ı müsmireyi hâvî bağçemi hakkı şurbile ve yine
medîne-i merkûme hududunda kayunoğlu mezra‘asında vâki‘ kıbleten sagırzâde Hacı Mustafa Ağa
veresesi ve şimâlen Haconun oğlu Hüseyin ibni Ahmed ve garben Hacı Mustafa Şabata zeytinleriyle
şarkan tarik ve cebel ile mahdûd arâzi-i mîrî üzere mağrus 11 sak zeytin eşcârını ve yine mezkür Kefer
Çinâdir mezra‘asında vâki‘ kıbleten merkum debbağ Hacı Ahmed ve şimâlen ve şimâlen Mehmed bin
Büyük Osman ve şarkan Hacı Mustafa bin Mehmed ve garben berber İbrâhim bin Abdullah zeytinleri
ile mahdûd arz-ı mîrî üzere mağrus 30 bin sak zeytin eşcârımı ve 400 dirhem hisâbiyle 150 okka ve 83
kıt‘a evân-i nühâsiye-i mütenevvi‘amı bi cümleti’t-tevâbi‘ı ve’l-levâhık ve kâffeti’l-hukuki ve’l-merâfik
hasbeten lillâhi’l-azîm ve taleben li merdâti rabbi’r-rahîm “yevme lâ yenfe‘u mâlün ve lâ benûne illâ
men eta’llâhi bi kalbin selîm” recâsiyle bi niyyeti’s-sâdika vakf-ı sahîhi şer‘î ve habs-i sarîhi mer‘î vakf
ve hapsedüp, şöyle şart ve ta‘yin eyledim ki:
Vakf-ı mezkûre ben mutasarrıf olup bi emri’llâhi Te‘âlâ vefat eylediğimden sonra halîlem Fatma
binti Yılık Mustafa nam hâtun mütevelliye ve mutasarrıfa ola ve mezbûrun vefâtından sonra benim
firaşımdan hâsıl ve mezbûre fatmadan mütevellid evlâd-ı zükûr ve inâsımın ve evlâd-ı evlâd evlâd
evlâd-ı zükür ve inâsımın erşedi mütevellî olup menzil-i mezkurda sâkin ola ve mezkûr iki bab mahzen ve bir bab dükkan bâ yed-i mütevellî îcâr ve zikir olunan bağlar ile zeytinler istiğlâl olunup hasıl
olan rey u gallesinden vakf-ı mezkûrun muhtac olduğu ta‘mir ve termîm ve islâhı ba‘de’l-icrâ fazla
galleden inşâ-kerdem olan mezkûr Ruhâniye Mescidim’e ta’yin olunan müttekî ve sâlih imâma şehrî
20 guruş ve mezkûr 20 guruş ile hitâbet vazifesini dahî îfâ ede ve müezzin ve ferrâş ve kennâs ve
şe‘âline şehriye 20 guruş ve mescid-i mezkürde îkâd-i kanâdil ve mesârif-i müteferrika için kezâlik
şehriye 20 guruş ve mescid-i mezkurda Ramazân-ı Şerifde ders okutan vâiz efendiye 60 guruş verile
ve mezkür binâ-kerdem olan Tekke’ye vâridîn-i fukaraya it‘âm-ı ta‘âm için şehrî 200 guruş sarf oluna
ve yüzer kuruşa üç kurban iştirâ olunup bunlardan biri Şehr-i Receb-i Şerif ve biri îd-i edhâ ve biri
Şehr-i Rebîulevvel’de ve Rûz-ı Mevlîd-i Şerifde zebh olunup mezkür tekkede sâkin fukaraya tefrik
kılına ve mevlîd-i şerif kırâ‘ati ve masarıf-ı zarûriyeyi sâiresine senevî 200 guruş ve Ramazân-ı Şerifde
iki hatm-i şerif tilâvet olunup sevâbı rûh-u pâk Hazreti Seyyidi’l-mürselîne ve sâdât-ı nakşibendiyeye
ve cemî-i müslimîn ve müslimât ervâhına ve benim ve ibâ ve ceddim ruhlarına ihdâ olunmak üzere iki
mücevvid hâfıza 75 şer guruş verile
ve ta‘yin eylediğim erbâb-ı vazâifin vazifeleri îfâ olunduktan sonra fazla-i galle kalır ise fazla-i galle bâ ma‘rifet-i mütevellî akar iştira olunup ol vakit medine-i merkûmede hâkimi’ş-şer‘ hâkim efendi
ma‘rifetiyle vakf-ı mezkûre zam ve ilhâk oluna ve erbâb-ı vazâifin özr-ü meşrû‘aları olmadıkları halde
vazîfelerini bi’z-zat kendileri ifâ edeler.
Mürûr-i eyyam ve kürûru şuhûr ve âvâm ile neûzü bi’llah min gadabi’l-feyyaz neslim münkarız
olur ise Tarîkat-ı aliyye-i Nakşibendiye hülefâsından zühd ü verâ‘ (ile) muttasıf bir bir zat Medîne-i
merkûmede hâkim-i şer‘ olan efendi ma‘rifeti ile vakf-ı mezkûre mütevellî olup galle-i vakf-ı mezkurdan şehrî 40 guruş ahiz ve her Cum‘a ve İsneyn gecelerinde tekke-i mezkûrede hatm-i hâcegan tilâvet
olunup sevâbı ruh-u pâk risâletpenâhiye ve sâdât-ı nakşibendiye ve cemi‘i müslimîn ve müslimâtın ve
— 315 —
benim ve âbâ-i ecdâdım ervâhına ihdâ oluna deyû ta‘yini şurut ve tebyîn-i kuyud edüp sâlifü’l-beyan
menzil ve mahzen ve dükkan ve bağ ve zeytin ve bağçeyi ve evân-i nühâsiyeyi fârigan ani’ş-şevâgil
mütevelli-i mezbûra vech-i lâyık üzere teslim ol dahî vakfiyet üzere kabz ve tesellüm ve sâir mütevellîlerin evkafda tasarrufları gibi tasarruf eyledi dedikte, gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vâkıf-ı mûmâ ileyh
esbakallahü ni‘amehû aleyh semt-i nifaktan cânib-i hakka sülük ile vakf-ı mezkurdan rucu‘ ve mütevelli-i merkum ile husûmet ve nizâ‘a şuru‘ edüp evvelâ vakf-ı akar mühtarî eimme-i ahyâr olan İmâmı
Âzam ve hümâm-ı efham ebî Hanifeti’l-Kûfî hazretleri indinde sahih lâkin menzil-i âriyette şerefi
luzum müstelzim olmadığına ve sâniyen menkûlün vakfı imâm-ı müşârün ileyh hazretleri katında
gayrı câiz olduğu ve salisen arz-ı mîrî üzere mağrus akar hükm-ü menkûlattan olup ne menkul ne
muhavvel kısmının vakfiyeti câiz ve sahih olmadığı kütüb-ü mûtebere-i fıkhiyede mastur ve sarih
olduğuna ve vâkıf menâfi‘i vakfı nefsine şart ile vakıf bâtıl slduğuna binâen vakf-ı mezbûrdan rucu‘ ve
mezkür menzil ve mahzenler ile dükkan ve bağ ve zeytinleri ve bağçeyi ve evâni-i nuhûsiyeyi ke’l-evvel
mülkme istirdad ederim dedikte mütevellîsi cevâb-ı bâ savâba tasaddî edüp, eğerçi hal bast olunan
minval üzere olduğu câyi işkal değildir lâkin ârif-i samadânî ebû Yusuf şehir bi’l-İmâmi’s-sânî hazretleri indinde “teslim ile’l-mütevellî olmakla” ve âlim-i Rabbânî imâm-ı sâlis Muhammed bin Hasani’ş-Şeybânî hazretleri re‘yi şerifleri üzere vâkıfın mücerred “vakaftü” kavliyle vakıf sahih ve lâzım
olur ve vakf-ı menkul müşârün ileyh İmâm-ı Muhammed katında sahih ve vakıf eşcar müte‘arref olmağın vakf-ı mezkûr dahî imâm-ı müşârün ileyh indinde câizdir” diye red ve teslimden imtina‘ ile
huzûr-u şer‘i şerifde müterâfi‘an her biri mübtegasınca fasl ve hasma tâliban olduklarında cânib-i
şer‘i şerifden dahî tarafeynin edillesine nazar ve mubtıli’l-hayr olmaktan hazer birle âlimen bi’l-hılâfi’l-cârî beyne’l-eimmeti’l-eslaf vakf-ı mezkûrun sihhat ve luzûmuna hükm olunmağın min ba‘d vakf-ı
mezkûr sahih ve lâzım oldu. “Fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe inne-mâ ismühû ale’llezîne
yübeddilûnehû inne’llâhe semî‘un alîm” ve ecrü’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm.
Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-ışrîn min şehr-i Muharremi’l-haram li seneti tis‘a ve
selâse miete ve elf. (25 Muharrem 1309)
Mukâbele olmuştur.
Kemal
— 316 —
— 317 —
— 318 —
— 319 —
— 320 —
— 321 —
— 322 —
— 323 —
Ömer Ağa bin Mehmed Ağa Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 614 Numaralı Defterin 122. Sayfa, 68.
Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Ömer Ağa bin Mehmed Ağa Vakfı”na ait 1144 H. (1731 M.) tarihli vakfiyenin yeni harfli yazılımından alınan suretidir.
Bu vakfiye sûreti Umum Müdürlüğün tasvîbine iktiran eden Merkez İdâre Encümeninin 4 Mart
933 tarih ve 558/123 nolu kararına müsteniden kayd olunmuştur.
El-hamdü li’llâhi li veliyyihî ve’s-salâtü alâ Nebiyyihî Muhammedin sallallahü Te‘âlâ aleyhi ve
sellem ve alâ âlihî ve ashâbihî ecmaîn el-yakîni’t-tâhirîn ve’l-hamdü li’llâhi Rabbi’l-âlemîn.
Ba‘de hâzâ bu vakfiyenin sâhibi ve hayrat ve hasenâtın tâlibi Medine-i Has Kilis mahallâtından Kızılca Mahallesine tâbi‘ Aşıt oğlu oymak sükkânından “el-Hâc Ömer Ağa ibni yiğen Mehmed Ağa” nam
kimesne Meclis-i Şer‘i hâtır lâzimi’t-tevkirde vakfı âtiyi’l-beyâna li ecli’t-tescîl mütevellî nasbedüp sulbî oğlu Veliyyüddin nam sağa tarafından mürâfa‘a ve reddi cevâba vekil eylediği Hüseyin efendi ibn
Ahmed Ağa nam kimesne mahzarında ikrâr-ı sahih ve itirâfı sarîh-i edüp vakf-ı câi’z-zikrin zuhûruna
değin silki milki sahihemde münselik ve münzabıt ve münharit olup Has-ı mezbûr muzâfatından
A’zaz Nâhisinde vâki‘ ba‘zan Kefer Sinâ ve bâ‘zan Çınadır nam mezra‘alar marru’l- deli Abdi bahçesi
demekle ma‘ruf kıbleten Hâce Fatma’nın bahcesi garben Öksüzoğlu vakıf bahçesi şarkan Çalıkzâde
Ali Çelebi Bahçesi şimâlen Câmi‘i Kebîrin vakıf bahçesiyle mahdûd ve mümtaz eşcârı müsmire ve gayri müsmireyi hâvi bir kıt‘a bahçemi Ve yine has mezbûre ve oymağı mezkûrede vâki‘ kıbleten Ahmed
Çavuş menzili ve garben el-Hâc İbrahim Ağa menzili şarkan ve cenûben tarik-i âmm ile mahdûd birbirine muttasıl iki bab mudar ve dolabını ve yine Has mezbûrda ve oymağı mezkürde Odun Pazarında
vâki‘ kıbleten Salahzâde Ali Ağa menzili garben ve şimâlen tarik-i âmm şarkan Şeyh Ali dükkânı ile
mahdûd ve birbirine muttasıl üç bab dükkanımı Ve yine boyahâne kurbunda kıbleten Canbolat Vakfı
garben bedesten şarkan tarik-i âmm ve şimâlen boyahâne ile mahdûd bir bab dükkânımı Ve yine Oymağı Kütah’da vaki‘ el-Hâc Derviş Ağa’dan mübâdele kılınan kıbleten beyt-i atîkim garben tarîk-i has
şarkan el-Hâc Derviş Ağa şimâlen kazaz Mehmed Çelebi menzilleriyle mahdûd fevkanî ve tahtânî oda
ve iki kemer üzerinde bir ahır ve bir mikdar havlımı ve yine Oymağı Aşıdda hâlâ sâkin olduğum garba
müteveccih derûnunda vâki‘ ambar altı demekle ârif meskeni ve havlısı içinde mebnî onbeş direk altı
sofamı bi cümleti’t-tevâbi hasbeten li’llâhi Teâlâ ve taleben li merdâti rabbihi’l-â‘lâ hapsi muhalled ve
vakfı müebbet edüp;
Şöyle şart eyledim ki; mâdem ki ben lâbis-i libâs ile mülebbes olam ben mutasarrıf olam ba‘de
vefâtî oğlum müvekkil-i mezbûr Veliyyüddin ve sulbiye kızlarım Sitti ve Ayşe “li’z-zekeri misli hazzı’l-ünseyeyn” nass-ı kerîmi üzere evlâdiyet ve meşrûtiyet üzere mutasarrıf ola. Ba‘de vefâtihim evlâd
ve evlâd evlâd ve evlâd evlâdları batnen ba‘de batnin ve karnen ba‘de karnini ceddi a‘lâları hissesine şart-ı mezkür üzere “bi’z-zekeri misli hazzı’l-ünseyeyn” nassı celîli üzere mutasarrıf olup, mütevellî Veliyyüddin vefatından sonra tevliyeti vakf-ı mezbûr ashâb-ı vakfın erşed evlâdına meşrûta ola
ba‘de’l-inkıraz vakf-ı mezbûr oğlumun oğulları ve kız karındaşlarının evlâdlarına ricat edüp anlar
dahî şart mezkûr üzere mutasarrıf olalar. Ba‘de’l-inkıraz neûzü bi’llah min kahri’l-feyyâz Gevher-ı
hazene-ı Halil semere-i şecere-i İsmâil Habîb-i Melikü’l-celil fahr-i âlem Resûl-i Ekrem Muhammedini’l-Mustafa aleyhi mine’s-salavâti ezkâhâ ve mine’t-teslîmâtı evfâhâ hazretlerinin Ravza-i münevvere ve bukâ-i mutahharası fukarâsına meşrûta ve müfevvez olâ deyû hatm-i kelâm edüp vekîl-i mütevelli-i mûmâ-ileyhe teslim edüp vakf-ı mezbûrun emri tamam olduktan sonra;
Vakf-ı akâr eimme-i meşâhirden pîşivâyı kal ve rehnumâyı sebil hümâm-ı efham İmâmı Âzam
hazretleri indi şeriflerinde luzûmu gayri müştemil yed vakf mezbûrdan vakf merfu‘a rucu‘ ve yine
mülküne ilhak murad ettikte vekil mütevelli-i mûmâ-ileyh cevâb bâ sevâb edüp eğerçi vakf-ı akar
imâm-ı müşârün ileyh indinde luzûmu ma‘dumdur ammâ imâmeyni hümâmeyn İmâmı Yusuf ve
İmâmı Muhammed katlarında luzûmu mütelâzimeyn ve mütekaribîndir deyû mürâfa‘a-i şer‘ olduk— 324 —
larında hakim-i müvekki-i sadr-ı kitâb tûbâ leh ve hüsnü meâb hazretleri vakfı evlâ ve ahrâ görmeğin
alâ kavli imâmeyni humâmeyn evvelen vakfın luzûmuna sâniyen sihhat-i umum ve husûsuna hükm
etmeğin mahküm bih oldu. Lâ yübâü ve lâ yürhanü “Fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe inne-mâ
ismühû ale’llezîne yübeddilûnehu innellahe semî‘un alîm” ve ecrü’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-kerm. Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’t-tâsi‘ aşere min zi’l-kâdeti’ş-şerîfe li sene erba‘a ve erbain ve miete ve elf (19
Zilkade 1144)
Mukâbele olunmuştur
— 325 —
el-Hâc Ömer Ağa ibn Yiğen Mehmed Ağa vakfı
614 nolu defterin 122 sayfa ve 68. sırasında kayıtlı Kilis’te “el-Hâc Ömer Ağa ibn yiğen Mehmed Ağa
vakfı”na âit 1144 tarihli vakfiyenin yeni harfli yazılımından alınan sûretidir.
Bu vakfiye sûreti Umum Müdürlüğün tasvîbine iktiran eden Merkez İdâre Encümeninin 4 Mart
933 tarih ve 558/123 nolu kararına müsteniden kayd olunmuştur.
El-hamdü li’llâhi li veliyyihî ve’s-salâtü alâ Nebiyyihî Muhammedin sallallahü Te‘âlâ aleyhi ve sellem ve alâ âlihî ve ashâbihî ecmaîn el-yakîni’t-tâhirîn ve’l-hamdü li’llâhi Rabbi’l-âlemîn.
Ba‘de hâzâ bu vakfiyenin sâhibi ve hayrat ve hasenâtın tâlibi Medine-i Has Kilis mahallâtından Kızılca Mahallesine tâbi‘ Aşıt oğlu oymak sükkânından “el-Hâc Ömer Ağa ibni yiğen Mehmed Ağa” nam
kimesne Meclis-i Şer‘i hâtır lâzimi’t-tevkirde vakfı âtiyi’l-beyâna li ecli’t-tescîl mütevellî nasbedüp sulbî oğlu Veliyyüddin nam sağa tarafından mürâfa‘a ve reddi cevâba vekil eylediği Hüseyin efendi ibn
Ahmed Ağa nam kimesne mahzarında ikrâr-ı sahih ve itirâfı sarîh-i edüp vakf-ı câi’z-zikrin zuhûruna
değin silki milki sahihemde münselik ve münzabıt ve münharit olup Has-ı mezbûr muzâfatından
A’zaz Nâhisinde vâki‘ ba‘zan Kefer Sinâ ve bâ‘zan Çınadır nam mezra‘alar marru’l- deli Abdi bahçesi
demekle ma‘ruf kıbleten Hâce Fatma’nın bahcesi garben Öksüzoğlu vakıf bahçesi şarkan Çalıkzâde
Ali Çelebi Bahçesi şimâlen Câmi‘i Kebîrin vakıf bahçesiyle mahdûd ve mümtaz eşcârı müsmire ve
gayri müsmireyi hâvi bir kıt‘a bahçemi Ve yine has mezbûre ve oymağı mezkûrede vâki‘ kıbleten Ahmed Çavuş menzili ve garben el-Hâc İbrahim Ağa menzili şarkan ve cenûben tarik-i âmm ile mahdûd
birbirine muttasıl iki bab mudar ve dolabını
Ve yine Has mezbûrda ve oymağı mezkürde Odun Pazarında vâki‘ kıbleten Salahzâde Ali Ağa
menzili garben ve şimâlen tarik-i âmm şarkan Şeyh Ali dükkânı ile mahdûd ve birbirine muttasıl üç
bab dükkanımı Ve yine boyahâne kurbunda kıbleten Canbolat Vakfı garben bedesten şarkan tarik-i
âmm ve şimâlen boyahâne ile mahdûd bir bab dükkânımı Ve yine Oymağı Kütah’da vaki‘ el-Hâc Derviş Ağa’dan mübâdele kılınan kıbleten beyt-i atîkim garben tarîk-i has şarkan el-Hâc Derviş Ağa şimâlen kazaz Mehmed Çelebi menzilleriyle mahdûd fevkanî ve tahtânî oda ve iki kemer üzerinde bir ahır
ve bir mikdar havlımı Ve yine Oymağı Aşudda hâlâ sâkin olduğum garba müteveccih derûnunda vâki‘
ambar altı demekle ârif meskeni ve havlısı içinde mebnî onbeş direk altı sofamı bi cümleti’t-tevâbi
hasbeten li’llâhi Teâlâ ve taleben li merdâti rabbihi’l-â‘lâ hapsi muhalled ve vakfı müebbet edüp;
Şöyle şart eyledim ki:
Mâdemki ben lâbis-i libâs ile mülebbes olam ben mutasarrıf olam ba‘de vefâtî oğlum müvekkil-i
mezbûr Veliyyüddin ve sulbiye kızlarım Sitti ve Ayşe “li’z-zekeri misli hazzı’l-ünseyeyn” nass-ı kerîmi
üzere evlâdiyet ve meşrûtiyet üzere mutasarrıf ola. Ba‘de vefâtihim evlâd ve evlâd evlâd ve evlâd evlâdları batnen ba‘de batnin ve karnen ba‘de karnini ceddi a‘lâları hissesine şart-ı mezkür üzere “bi’z-zekeri misli hazzı’l-ünseyeyn” nassı celîli üzere mutasarrıf olup, mütevellî Veliyyüddin vefatından sonra
tevliyeti vakf-ı mezbûr ashâb-ı vakfın erşed evlâdına meşrûta ola ba‘de’l-inkıraz vakf-ı mezbûr oğlumun oğulları ve kız karındaşlarının evlâdlarına ricat edüp anlar dahî şart mezkûr üzere mutasarrıf
olalar. Ba‘de’l-inkıraz neûzü bi’llah min kahri’l-feyyâz Gevher-ı hazene-ı Halil semere-i şecere-i İsmâil
Habîb-i Melikü’l-celil fahr-i âlem Resûl-i Ekrem Muhammedini’l-Mustafa aleyhi mine’s-salavâti ezkâhâ ve mine’t-teslîmâtı evfâhâ hazretlerinin Ravza-i münevvere ve bukâ-i mutahharası fukarâsına
meşrûta ve müfevvez olâ deyû hatm-i kelâm edüp vekîl-i mütevelli-i mûmâ-ileyhe teslim edüp vakf-ı
mezbûrun emri tamam olduktan sonra;
Vakf-ı akâr eimme-i meşâhirden pîşivâyı kal ve rehnumâyı sebil hümâm-ı efham İmâmı Âzam
hazretleri indi şeriflerinde luzûmu gayri müştemil yed vakf mezbûrdan vakf merfu‘a rucu‘ ve yine
mülküne ilhak murad ettikte vekil mütevelli-i mûmâ-ileyh cevâb bâ sevâb edüp eğerçi vakf-ı akar
— 326 —
imâm-ı müşârün ileyh indinde luzûmu ma‘dumdur ammâ imâmeyni hümâmeyn İmâmı Yusuf ve
İmâmı Muhammed katlarında luzûmu mütelâzimeyn ve mütekaribîndir deyû mürâfa‘a-i şer‘ olduklarında hakim-i müvekki-i sadr-ı kitâb tûbâ leh ve hüsnü meâb hazretleri vakfı evlâ ve ahrâ görmeğin
alâ kavli imâmeyni humâmeyn evvelen vakfın luzûmuna sâniyen sihhat-i umum ve husûsuna hükm
etmeğin mahküm bih oldu. Lâ yübâü ve lâ yürhanü “fe men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe inne-mâ
ismühû ale’llezîne yübeddilûnehu innellahe semî‘un alîm” ve ecrü’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-kerm. Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’t-tâsi‘ aşere min zi’l-kâdeti’ş-şerîfe li sene erba‘a ve erbain ve miete ve elf (1144)
Mukâbele olunmuştur
— 327 —
— 328 —
— 329 —
Müfti Ömer Efendi Vakfı
Kilisde (Müfti Ömer efendi) vakfına aid teamül İlâmının örneğidir.
T.C.
Kilis Asliye Hukuk SURET
Mahkemesi
Esas - 185
Karar - 96
Hakim :Ahmed Hamdi
Katib: Âdil
Kilisin Meşhedlik mahallesinden Mustafa oğlu Abdurahman ve İsmail oğlu Abdurrahim ve Abdurahman oğlu Hacı Hasan ve Süleyman oğlu Ahmed vekilleri Niyazi beyin Kilis evkaf idaresine izafeten
Me’mur Naci bey aleyhine Asliye hukuk mahkemesine ikame eylediği davada İçeri Bağçe mevkiinde
vaki malumül hudud dört kıtfa bağçe müvekkillerinin ecdadından Müfti Ömer efendinin evkafından
olup teamülü kadimi zürriyyet ve evlada meşrut ve evladdan mütevelliler vasitasiyle idare olunarak
gallesinden bir kurban zebhedildikden sonra mütebaki galle beynel evlad zükura tam ve inasa yarım
olmak üzre tevzi ve taksim edilmekde iken evkaf idaresi vakfıyesi ve teamülünün mesbukiyeti hakkında vesaiki kanuniye olmadığından bahisle mazbutaya alınarak üçyüz kırkbir tarihinde vakfı mezkura
vaz’ıyedle müvekkillerinin galleden istifadeleri katedilmiş olduğundan bilmuhakeme ber vechi meşruh teamülü kadiminin ve müvekkillerinin evladı vakıfdan olduklarının hükme raptiyle galleden hisselerinin tahsilini taleb ve dava eylemesi üzerine icra kılınan muhakeme neticesinde müddei vekilinin
ber vechi meşruh iddiasına karşı evkaf Me’muru Naci bey dahi mezkur dört kıt’a bağçeye üçyüz kırk
bir Senesinde vaz’ı yed edilerek senei mezkûr gallesi gayri müvecceh mütevellisi berber Ahmed Ağaya kaymakam sıfatiyle teslim edilmiş ve evkaf müdiriyyeti umumiyyesince vakfı mezkurun vakfıyyei
mamulün bihası olmadığından ve teamülü mesbuk bulunmadığından mazbuten idaresi rey olunmuş
ve Büdce Kanununun 9 uncu maddesi mucebince mazbuten idare olunan evkafın fekki mazbutiyyeti
menedilmiş olduğundan davayi vakianın reddini taleb eylemesine ve mübrez tevcihi cihet mazbatasında Müfti Ömer efendi’nin evkaf sahihasından olup vakfıyesi olmadığı ve teamülü kadimi zürriyete
meşrut bulunduğu ve Mütevelli İsmail efendinin vefatiyle yerine meşrutan lehi berber Ahmed Ağaya
üçyüz kırk bir tarihinde tevcih muamelesine komisyunu mahsusunca ekseriyyetle karar verdiği beyan
edilmesine ve üçyüz yirmi yedi tarihli Hücceti şer’iye mealide zürriyete meşrut Ömer efendi evkafının Mütevellisi İsmail efendinin vefatiyle mürtezikai vakfın intihabları mucebince tevliyetin evladı
vakıfdan Berber Ahmed Ağaya tevcih edildiğini haki görülmesine ve mütevellii Merkum Ahmed Ağanın üçyüz kırk bir tarihine kadar zamani tevliyetine aid muhasebesi ru’yet olunarak gallesinin beynel
mürtezika taksim edildiği ve tevcih muamelatının müdiriyyeti ümumiyyece tedkikatında teammülü
kadiminin ademi mesbukiyyeti ve vakfıyei mamülün bihanın mefkudiyyeti hasebiyle mazbutan idaresi tensib edilmesiyle senei mezkurede vakfı mezkûre vaz’ı yed edilerek mazbuten idare edilmekde
olduğu evkaf idaresinden vaki istilama cevaben bildirilmesine ve üçyüz Onbeş tarihinden vaz’ı yed
tarihine kadar vakfı mezkurun muhasebesi ru’yet edilerek komisyonu mahsusunca tasdik olunduğu
keyfiyeti Evkaf idaresince de kabul edilmesine ve Vakfı mezkurun teamülü kadiminin zürriyet ve evlada meşrut ve evladdan Mütevelliler vasitasiyle idare edilerek beher sene bir kurban zebhedildikden
sonra mütebaki galle beynel mürtezika zükure tam ve inasa yarım olmak üzre taksim edilegelmekde
bulunduğu üzre olup müddeilerin evladı vakıfdan bulundukları istima kılınan şahidlerin şehadetiyle tahakkuk etmesine ve müddeiler vekili vakfı mezkûrun mazbuten idaresine muvafakatle galleden
hisselerinin teslimi hakkındaki davasını takibden sarfı nazar eylemiş olduğundan teamülü kadiminin vechi meşruta üzre olduğu ve müddeilerin evladı vakıfdan bulunduklarının tehakkukuna ve Büdce 11 Kanununun 9 uncu maddesi mazbuteya alınan evkaf gallesinden meşrutun lehini istifadesine
mani olmadığı anlaşılmakda isede bu cihet hakkındaki sarfı nazar edilmesiyle galleden hisselerinin
teslimi hakkında mahal olmadığına ve masarifi muhakemenin daireden tahsiline dair sadir olan 31
Kanunu Evvel 927 tarih ve 442 No.lu İlâm indet-temyiz müddeiler mürtezika isim ve addlerini tayin
— 330 —
ve tesbit etmemiş olmalarına göre davacıları meçhul ve binaen aleyh hıssa gayri muayyen olmakla
ademi sihhatine binaen davanın reddiyle masarifi muhakemenin muddeilere tahmili lazım gelirken
davanın istimaiyle evkaf Memurunun masarıfı muhakeme ile ilzamı muhalifi kanun olduğundan bahisle nakzen iade kılınması üzerine icra kılman muhakemei aleniyye neticesinde davayi vakia esasen
vakfı mezkurun teamülü kadiminin ve müddeilerin evladı vakıfdan bulunduklarının hükme raptiyle
ğallei vakıfdan hisselerinin teslimi talebinden ibaret iken ahiren müddeilerin galleden hisselerinin
teslimi hakkındaki davalarını takibden sarfı nazar etmeleriyle vakfın teamülünün ve müddeilerin
evladı vakıfdan bulunduklarının tesbiti hususuna inhisar etmiş ve hükmi sabıkda muharrer ittihazi
karara mahal olmadığı fıkrası galle davasından sarfı nazar edilmesine müstenid bulunmuş olması
hasebiyle mürtezika isim ve adedlerinin tesbitine lüzumu kanunî kalmamış ve tehakkuk eden vakfın
teamülü kadimi ve müddeilerin evladı vakıfdan oldukları keyfiyyeti hükme rabtedilmiş ve hususati
mezküreyi evkaf Me’murunun münkir bulunmasına rağmen bil-beyyine tehakkuk etmesiyle davayı
hazırada haksız çıkmış ve masarifi muhakemenin haksız tarafa tahmilide hukuk usul muhakemeleri
kanununun ahkâmi sarihasından bulunmuş ve her iki cihetden noktai nakiz safahati muhakemeye
ve mündericati ilama nazaran lazımül ittiba görülememiş olduğundan hükmi sabıkda ısrarala müddeilerin evlâdı vakıfdan bulunduklarının ve vakfı mezkurun teamülü kadiminin vech-i meşruh üzre
olduğunun tahakkukuna ve galle davasından sarfı nazar edilmekle bu hususda ittihazi hükme mahal
olmadığına ve masarifi muhakeme ile celse itibariyle yedi lira ücreti vekâletin evkaf idaresinden tahsiline kabili Temyiz olmak üzre 17/7/928 tarihinde hüküm ve karar verilerek tefhim kılındı.
H.Hakimi Ahmed Hamdi .
Katib Adil .
: Pul
Üzerinde 26/10/940 tarihi .
T: C: Kilis Asliye hukuk mahkemesi resmi mührü
İşbu suret aslının aynı ve Temyiz hukuk hey’eti umumiyyesinin I6/I/929 tarih ve 17/12 No.lu karariyle
tasdik edilerek kesbi katiyyet etmiştir. 26/10/940
Başkâtib îmzası okunamadığı.
İşbu Teamül İlamı idare meclisinin 2I/7/94I gün ve 549/501 sayılı kararı uyarınca Kütüğe kayıd ve
tescil olunmuşdur. 8/II/94I Karşılaştırılmıştır
— 331 —
— 332 —
— 333 —
Müftüzâde Ömer Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 69. sayfasının
63. sırasında kayıtlı Kilis’te “Müftüzâde Ömer Vakfı”na ait 1192 H. (1778 M.) tarihli vakfiyenin yeni
harflere çevirisidir.
Bu vakfiye Seyrekbasan’ın olmak ihtimali var.
Leylut ve Kefercim ve Ergiru Bağçe mezralarında vaki ma’umetu’l-hudud bağçeleri ber-vech-i şer’i
vakıf edüb ve vakf-ı mezkurlarımı ba’de’t-tescil şöyle şart eyledim ki;
Ben hayatla mülebbis oldukça ben mutasarrıf olam ba’de’l-vefat evladım batnen ba’de batnin neslen “Li’z-zekeri mislü hazzi’l-ünseyeyn” mutasarrıf olalar. Ba’de’l-inkıraz hâsıl olan galleyi Medine
(Bir kelime boşluk var.) sene sarf olmak üzere irsal oluna ve erşed-i evladım ber-vech-i hasbi mütevelli ola ve mezkur bağçeler hisselerini fârigan ani’ş-şevâğil mütevelli mezbure teslim ettim ol dahi
sair mütevelliler gibi mutasarrıf oldu dedikde vâkıf-ı merkumu ikrar şuru’unda mütevelli-i mezbur
bi’l-muvacehe tasdik ve bi’l-müşahede tahakkuk ettiğinden sonra vâkıf-ı arif kelamın semt-i ahere
sarf olub vakf-ı akar İmam-ı A’zam ve Hümam-ı akdem siracü’l-ümme muktede’l-e’imme Ebu Hanife
Numan bin Sabit el-Kufî hafizullah bi-lütfihi ve’l-hafi katında lazım olmayub kabil-i rucu’ olmağın
vakf-ı mezkurdan rucu’ ettim kema kan mülküme red tard ederim deyu istirdad idecek mütevelli-i
merkum cevab-ı ba-sevaba mütesaddi olub eğerçi vakıf akar ol imam-ı celili’l-mikdar katında lazım
değildir. Lakin eimmeden rahmet kurbunda imameyni hümameyn Ebu Yusuf Yakub ve’l-imami’s-salis Mehmed bin Hasani’ş-Şeybanî katlarında sahih ve lazımdır. Hususen teslim-i mütevelli olmuş ola
deyu redden imtina etmekle beyinlerinde husumet ve niza vaki olmağın sadr-ı kitab sedad-ı intisab
tevki’-i vaki’-i vika’ ve hatm-i berki’i ile tahşiye ide hükm-i hakim vala cenab tuba lehu ve hüsn-i me’ab
huzur-ı me’ali intisablarında murafa’a olub hüküm taleb eylediklerinde ol dahi tarafeynin delillerinde
teemmül ve canib-i mütevellide rüchan buyurub canib-i vakfa nazar ve menna’un li’l-hayr olmakdan
hazer edüb evvel iki imam celilü’ş-şan (Bir kelime okunamadı.) ise de mezhebi üzere alimen bi’l-hilaf beyne’l-eimmeti’l-eşraf vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzumuna hükm etmeğin enfa’ bulub min ba’d
nakz nakızına mehal ve mecal ve ibdal ve ihlal mümteniu’l-ihtimal oldu. “Fe-men beddelehu ba’de
ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” Ve cera’l-vâkıf
ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.
Cerâ zâlike ve harrerehu fi’l-yevmi’l-hamis min şehri Rebiu’l-evvel li-sene isna ve tis’in ve mi’ete
ve elf. (5 Rebiu’l-evvel 1192)
ŞUHUDU’L-HÂL;
-Yeşiloğlu Hacı Mustafa, Molla Ali Necizâde,
el-Hac Ahmed Kalaycıoğlu, -es-Seyyid Molla …boşluk) Nebizâde,
Abdusselam Nebizâde,
Molla Muhsinzâde, -Ahmed Efendi Hafidi Mehmed,
Katibu’-müstetab es-Seyyid Abdu’l-Gani Efendi.
-Hamidzâde ve gayruhum.
— 334 —
— 335 —
— 336 —
— 337 —
Osman Ağa bin Mehmed Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 618/1 Numaralı Defterin 148. Sayfa,
112. sırasında kayıtlı Kilis’te “Osman Ağa bin Mehmed Vakfı”na ait 1287 H. (1870 M.) tarihli vakfiyenin
yeni harflere çevirisidir.
Kiliste Haffafzâde “Hacı Osman bin el-Hac Muhammed bin Mustafa vakfına âit vakfiyenin örneğidir:
No. 229
Hamd-i celil-i bisyar ve şükr-i cezil-i bişümar dergâh-i vâkıf-ı zamair ve esrar ve barigâh-i vehhabi
ücuri bi-had ve bi-inhısare mahsusdur ki kâffe-i kâinatı hususa nev’i beni beşeri ahsen-i takvimde
inşa ve ibda’i üslupta imla edüp tarik-i maaşı talim ve menahici meadi tefhim eyledi Celle şanühu ve
amme nevalühu ve sılei salevati mütevaliyat pişüvayi cemaati enbiya ve muktedayi zübde-i asfiya Muhammedenil-Mustafa aleyhi salevatullahi madametil-ardu ves-sema hazretlerinin ravza-i mutahhere
ve mesned-i muattaralarına ihda olunur ki şahirahi reşad ve minhaci necate ümmetini irşad eyledi
ve dahi mübarizani vessabikunes-sabîkune ve faizani indellahi üleîkel-mukarrebun olan âl ve evlâd
ve ashab ve ahfadları üzerine olsun ki her biri cevahiri din-i mübine hazine ve zavahir-i şer’i metine
hadika-i rezinedir rıdvanullahi taala aleyhim ecmain.
Emma badü mukarreratı umur ve müsellemat-ı cumhurdandır ki bu cihan-ı gaddarın mal ve cahi
bî-karar ve dünyayi nâ payidarın taht ve tacı müsteardır pes merdi huda ve akili dana oldur ki bina’i
mebanil-hayratı vesile-i seadeti uhreviye ve icrayi merasimi hasenatı vasıta-i izzeti sermediye bilüp
ellezîne yünfîkune emvalehüm bil-leyli ven-nehar sîrren ve ala nîyeten felehüm ecruhüm înde rabbîhîm vela havfün aleyhim velahüm yahzenun medlulunca emval ve erzakını vücuhi hayrate nisar ve
infakı fisebilillah ez-canü dil ihtiyar edüp “İza mate ibnü Ademe inkataa amelühü illa min selasin sadakatün cariyetün ev ilmün yüntefeu bihi ev veledün salihun yed’u lehu.” hadisi şerif ve eseri münif-i
sarihul-isnadın mazmun-i şerifin mülahaza ve meknuni münifin muhafaza ile tahsili ücur-i mezkûreye sa’y-i mevfur ve rızayi rabb-i gafur olan umur-i mebrure iktisabına bezli makdur eyler. Binaen ala
zalik işbu vakfiyye-i celilüş-şan ve ceride-i bediul-ünvanın tahrir ve inşasına badi ve tastır ve imlasına
adi oldur ki Haleb vilayeti celilesinde Haleb sancağı dahilinde kain medine-i Kiliste Şıhlar Mahallesi
sakinlerinden sahîbül-hayrât ve rağibül-hasenat Haffaf zâde hacı Osman bin el-Hac Muhammed bini
Mustafa meclis-i şer’î şerif-i şamihu’l-ımad ve mahfel-i din-i münif-i râsihul-evtadde zikri ati vakfa
li-eclit-tescil vel-i itmam-i emril-vakfı vet-tekmil mütevelli nasb olunmakla tevliyeti kabul eden mahalle-i mezkûre ahalisinden Daltaban zâde Reşid bin Tâhir bey bin Haşim bey mahzarında ikrar-ı
sahih-i şer’i ve itiraf-ı sarih-i mer’i edüp vakf-ı âtil-beyanın suduruna değin yedimde irsen ve müstekıllen mülk ve hakkım olan mahalle-i mezkûrede vaki’ kıbleten Ömer bey oğlu molla Ali bin İsmail
ve Kudamacı İbo ve İbrahim beneye Kadir menzilleri şarkan tarik-i âm ve şimalen bazan tarik ve
bazan Haleb hanedanından Müderris zâde İhsanullah efendi bin el-hâc Abdurahman Efendi ve Kilis
hanedanından Naci zâde Fazlı ve Haşim efendiler beney Burhan efendinin müşterek mülk hanları
ve garben merkum Reşit menzili ile mahdud ve Tuğlu hamamı demekle arif şimale müteveccih maa
Külhan bir bab hamamı Kallaş oğlu ve Daltaban kehrizi nam suları ve külhanda su dolabı ile ve cemi’i
tevabi ve levahıkı ve kâffe-i hukuk ve merafikı ile vakf-ı sahih-i müebbed ve habs-i sarih-i muhalled ile
vakıf ve habs edüp şöyle şart ve tayin eyledim ki;
Hamam-ı mezbur yed-i mütevelli ile îcâr ve yahut bizzat mütevellinin imalile istiğlal olunup hasıl
olan re’yi ve gallesi Kilis haricinde Garipler mezarı demekle arif mekabir-i müslimin kurbinde pederim merhumun inşa kerdesi olan Kastal ve Şıhlar Mahallesinde vaki’ Kürtler camisi ittisalinde kâin
benim inşa kerdem olan Kastel ile Anteb tarikinde Lap oturan nam mahalde ve Balık suyu üzerinde
ve Kehriz karyesi kurbinde mebna pederimle inşa kerdenıiz bulunan üç adet köprü ve Şıhlar nahiyesine tabi’ Gedik meydanın derbendi nam mahalde hafr ettirdiğim kuyunun tamirat ve su yollarının
tanzımat ve ıslahat ve kezalik tamir ve termimlerine ve mezkûr kuyunun İp ve koğasına ve senevi
ruhum için bir re’s kurban zebhine bi-kaderillüzum sarf oluna ve vakf-ı mezkûr ben hayatta oldukça
ben mütevelli ve mutasarrıf olup bi-emrillahi taala vefat eylediğimden sonra tevliyet-i mezkûrenin
— 338 —
nısfına merkum Reşit ve diğer nısfına ammi zâdelerim Emin ve İsmail bini molla Mustafa bin İsmail mutasarrıf olarak badel-masarifil-lazime fazla gallesinin nısfını merkum Reşit ve diğer nısfini
mezburan Emin ve İsmail tenavül edeler ve merkum Reşit fevt oldukta uhdesinde olan nısıf tevliyet-i
mezkûreye evlâdı ve evlâdi evlâdı ve evlâdi evlâdi zükûrunun ekber ve erşedi ve sükûrdan bulunmadığı halde inas evlâd ve evlâdi evlâd ve evlâdi evlâdi evlâdının reşide ve kebiresi mütevelliye olup nısıf
fazla-i ğalleye tenavül ede merkuman Emin ve İsmail dahi fevt olduklarında her birinin uhdesinde
olan rubu tevliyete kezalik evlâd ve eviâdi evlâd ve evlâdi evlâdi evlâdi zükûrunun erşedi ve ekberi ve
zükûrdan bulunmadığı surette inas evlâd ve evlâdi evlâdi evlâdının reşide ve kebireleri mutasarrıfa ve
rubu hisse fazla-i galleyi tenavül ede ve merkum Reşidin nesli münkariz olursa nısıf hisse-i tevliyet-i
mezkûre merkuman Emin Ve İsmailin evlâdlarından mütevelli olanlara bil-münasaha intikal edüp
fazla-i galleyi dahi kezalik tenavül edeler ve merkuman Emin ve İsmailin hangisinin nesli münkariz
olursa uhdesinde bulunan rubu hisse-i tevliyet-i mezkûre diğerinin evlâdına ber-şart-ı sabık intikal
ve ikisinin dahi nesli münkariz olup merkum Reşidin nesli mevcud olduğu halde neslinden mütevelli bulunan tevliyet-i meakûre ile fazla gallenin temamına mutasarrıf olup tenavül ede neuzü billah
min ğadabil-feyyaz tarafeynin nesli karini inkıraz olursa hâkim-i şer’in intihabiyle akribalarından bir
zat mütevelli olup fazla-i galleyi tenavül ede deyu maa külhan hamam-ı mezkûra fariğan aniş-şevağil
mütevelli-i mezbure teslim oldahı sair mütevelliyan-i evkaf gibi bürhetün minez-zeman tasarruf eyledi dedikte ğibbet-tasdıkış-şer’i vâkıf-ı mezbur kelamını semt-i ahare sarif olup vakf-ı akar imamı
Azam ve hümami efham Ebu hanifetil-kûfî hazretleri katında menzile-i ariyette olmağla rucu meşru
ve imam Muhammed ibni Hasaniş-şeybanî hazretleri katında vâkıf menafii vakfı nefsine şartla vakıf
batıl olduğuna binaen vakf-ı mezburdan rucu ve maa külhan hamam-ı mahdud-u mezkûru kel-evvel
mülküme istirdad ederim deyicek mütevelli-i merkum cevabe tesaddi edüp egerçi hal bast olunan
minval üzere olduğu cayi işkâl değildir lakin arif-i samedani Ebuyusüfüş-şehir bil-imamis-sani katında vâkıf mücerred vekaftü demekle ve imam Muhammed ibni Hasaniş-şeybanî hazretleri katında
teslim-i ilel-mütevelli olmakla vakf-ı mezbur sahih ve lazım oldu deyu red ve teslimden imtina ile
hâkimi muvakkıı sadr-i kitab tûba lehu ve husne meab efendi hazretleri huzurunda müterafian ve her
biri mübteğasınca fasıl ve hasme taliban olduklarında hâkim-i mumaileyh esbeğallahü niamehu aleyh
hazretleri dahi tarafeynin edillelerine ve muptıl-i hayır olmaktan hazer edüp âlimen bil-hılafi’l-câri
beynel-eimmetil-eslaf vakf-ı mezburun evvela sıhhatine ve saniyen lüzumuna ve şart-ı merkumenin
cevazına vâkıf-ı mezburun huzurunda hükm-ü sahih-i şer’i ve kaza-i sarih-i mer’i etmeğin vakf-ı mezbur sahih ve lazım ve habs-i sarih ve mütehettim olup min badin nakız ve tahvili muhal ve tebdil ve
tağyiri adimülihtimal oldu. “femen beddelehu bade ma semiahu fe-innema ismuhu alellezine yübeddilunehü innallahe semiün alim.” ve Ecrü’l-vâkıf-ı Ale’l-Hayyi’l-Cevadi’l-Kerim.
Cera zalik ve hurrire fil-yevmis-sabii min Muharremil-haram li-sene seb’a ve semanin ve mieteyni
ve elf, min hicreti men lehül-izzü veş-şeref. (7 Muharrem 1287)
Selanikli Ali baba efendi Reşadetlu Şıh hacı Abdullah Daldaban zâde İbrahim bey ibni Hâşim bey
Muharrem efendi bin Hafız ağa Dağlı hâcı Halil efendi Selman tabii Şıh efendi Yahya bin katırcı kör
Ahmed oğlu Mustafa. Cacıkçı oğlu İbiş bin Ali Mustafa bin kibritçi oğlu molla Mehmed Mehmed bin
kulaksız Mustafa.
6 Eylül 1938 Kilis Asliye Hukuk Mahkemesinin resmi mühri ve imza.
Bu vakfiye idare meclisinin 3/10/938 Ta. ve IH6 No.lu karariyle tescil edilmiştir. 9/1/939 Karşılaştırılmıştır . 9/ =
— 339 —
— 340 —
— 341 —
Pirlioğlu Camii Vakfı
Defteri Esas Cihât
Şahsiyet Orj. Tescile esas 169 2-118 153 sr. PirlioğluCamii Vakfı
Aded Umum Nev ‘ Cihat Vazaif ve Muhassasat Esami-i Mutasarrıfan
2503 İmamet ve hitabet Mehmet Salih Çolakoğlu
Şart-ı Vakıf Vukuat
Mahalli tevcih 5.6.941 günü ve 19 yazılı karar ve mahalli 21.7.942 günü onayı ile M.Sıtkı Çolakoğlu
Kara Kadı Camii imam ve hatipliğine Abdullah Çolakoğlu. Bu camii imam ve hatipliğine nakil edilmişlerdir. Kuyut/931/2049 T.K/49 Mahalli tevcih em. 14.3.946 günü ve 2 sayılı kararı ve makamı 27.1.947
günkü onay ile kadro harici edilmiş ve yerine Çalık Camii kadro sahihine olunmuştur. k/419 T.K./21
— 342 —
— 343 —
— 344 —
— 345 —
— 346 —
— 347 —
Hoca Ramazan Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 3. sayfasının
1. sırasında kayıtlı Kilis’te “Hoca Ramazan Vakfı”na ait 1305 H. (1887 M.) tarihli ilam’ın yeni harflere
çevirisidir.
Hoca Ramazan Vakfı.
Nezaret-ı hümayun-ı mülukaneye mülhak evkafdan Haleb vilayeti celilesi dahilinde Medine-i Kilis’de ashab-ı hayrattan merhum Hoca Ramazan bin el-Hac Hasan’ın derdest ve mazmunu ca’i’l-esami mevkufun aleyhim yedlerinden musaddak (Silik) yüz altmış iki senesi Cemaziye’l-evvelisi evasıtı
tarihiyle müverrah olan bir kıt’a vakfiye-i mamulün bihaları mantukunca vakıf ve gallesini evvela
vakf-ı mezkurun muhtac olduğu imaret ve meremmetine ve fazla-i galleyi vâkıfı-ı muma ileyh hayatta
oldukça nefsine ve ba’de’l-vefat sulbiye kızları Elif ve Sitti’l-kudat ve Meryem ve Fatma ve Halime ile
utekasından Süleyman ve Behram ve Perviz (Silik) ve benat-ı mezburat ile uteka-i merkumenin evlad-ı evlad-ı evlad-ı evlad-ı evlad-ı evladlarına batnen ba‘de batnin ve karnen ba’de karnin ve neslen
bade neslin ve cilen ba’de cilin li’z-zekeri mislü hazzi’l-ünseyeyn (Silik) ve bunlardan vefat ettikde
vakf-ı mezkurdan nasibi veled-i veled-i veledine veledi veled-i veledi bulunmadığı halde ehl-i vakıfdan
derece ve tabakasında bulunanlara ebeden ma’âşe ve tenaselu intikal (Silik) mevkufun aleyhim bi-ecma’ihim (Okunamadı) olurlar ise vakf-ı mezkur Peygamberimiz aleyhi efdalu’s-salevat ve ekmelü’t-tahiyyat ile yevmi’l-haşri ve’l-mi’ad hazretlerinin ravza-i mutahharlarına ve ne’uzü billahi (Silik) ravza-i
şerifeye (Okunamadı) müte’azzir olur ise mezkur Medine-i Kilis’de fukara-i müslimine vakıf olmasını
ve tevliyet-i vakfı dahi uteka-i mevkuf-ı aleyhimin erşedine şart ve tayin eylediği (Silik) el-yevm mürtezikalarından olduklarını ve halen butun-i mevcudeden batn-i evvelde bulunduklarını huzur-ı şer’de
ber vechi âti ikrar ve tesadduk iden eşhasa (Silik) furuncu Ahmed bin Kahveci maaş ve li-ebeveyn kız
karındaşları Büyük Kütah Mahallesinde sakine muarrifetü’z-zat münteha ve Ketenciler Mahallesinde
kezalik muarrifetü’z-zat Âdile Hacı (Silik) zatı tarif-i şer’i ile mu’arrefe Huri binti Abacı Kasım ve yine
mezkur Deveciyan Mahallesinde sakine muarrifetü’z-zat Gülşah binti Kalaliye oğlu Mehmed Bey ve
Helvacıoğlu Mahallesi ahalisinden Kızıloğlu Hüseyin bin Ahmed ve el-yevm butun-ı mevcudeden
batn-i sanide bulunduklarını huzur-ı şer’de (Silik) ikrar ve tesaduk (Silik) eşhasdan Karaali Mahallesinde Hacı Hüseyin bin Sinan Bey oğlu Mehmed bey ve Arslan Mahallesinden (Boşluk var.) Emine
binti Tarakcı İsmail ve merkumenin kız karındaşı kezalik muarrifetü’z-zat Hadice ve mezkur Hacı
İlyas Mahallesi ahalisinden Osman bin Hacı Amr ve kız karındaşları muarrifetü’z-zat Safiye ve merkum Osman’ın diğer (Okunamadı.) ammesi Eminenin oğuları Karaali Mahallesinden Mehmed ve
Mustafadan merkum Mustafa bin Hacı Ahmed ve mezburenin kız karındaşları muarrifetü’z-zat Şemsi ve yine merhum Osmanın diğer ammesi Sitinin evladı Hacı İlyas Mahallesi sakinlerinden Kadir Bey
oğlu Mehmed ve Kasım ve Ahmed ve her biri muarrifetü’z-zat Zübeyde ve Belkıs evlad-ı Mahmud ve
mezbur Abacı Kasım’ın kızı Hadice’nin Sadri oğlu Aşıt Mahallesi sakinlerinden Ukkaş bin Emin ve
salifü’z-zikr Ketenciyan Mahallesi Mustafa ve Kadir ve Mehmed veled-i Sabuncuoğlu Hüseyin ve Karaali Mahallesi ahalisinden merkumun oğlu Mahmud (Silik) Mahallesi sakinlerinden merkum Furuncu Ahmed’in hemşiresi Hafize’nin oğlu iki dişli oğlu Mehmed bin Mustafa ve Şeyh Abdullah Mahallesi
sakinlerinden Yusuf ve kız karındaşı muarrifetü’z-zat Rukiye veled-i Ak oğlanın oğlu Mehmed ve Tekye Mahallesi sakinlerinden Şeref oğlu Monla Hasan’ın evladı Mehmed ve Hüseyin ve Monla Mustafa
ve muarrifetü’z-zat Hadice (Silik) mahallesi ahalisinden Diyarbekirli oğlu Mehmed’in evladı Süleyman ve İbrahim Halil ve Mehmed ve her biri muarrifetü’z-zat Esma ve Emine ve Tırıklı Mahallesinden
Helvacı Sadık oğlu Hacı Mustafa bin Mehmed ve li-ebeveyn kız karındaşları her biri muarrifetü’z-zat
Hacı Şakire ve Zeyneb ve Aişe ve Bölük Mahalesinde sakine muarrifetü’z-zat Sitti binti Hacı Kab oğlu
Mahmud li-ebeveyn kız karındaşları her biri muarrifetü’z-zat Ballı ve Şakire ve Hadice ve Şemsi ve
Zeyneb ve merkum Kızıloğlu Hüseyin’in müteveffa karındaşı Ahmed’in kızı İnablı Mahallesinde sakine muarrifetü’z-zat Zenub ve Şeyhler Mahallesi ahalisinden müteveffa Neccar Hacı Ömer’in evladı
Bekir ve Halil ve Danbollu karyesi sakinlerinden Sitti hatunun Karındaşı oğlu Mehmed Emin bin Murad ve Şimerin Karyesi sakinlerinden Şirlioğlu Mehmed Ali bin Hasan ve Kuzuini Karyesi sakinlerin— 348 —
den Çolakoğlu Deli Osman bin Osman Mıh Ali mahallesi sakinlerinden Muhsir Said bin Mehmed
Hallac ve Şeyh Abdullah Mahallesi Sakinlerinden Camuz’un oğlu Mehmed bin Ali ve kız karındaşları
her biri muarrifetü’z-zat Emine ve Firuze (Silik) İnablı Kütah Mahallesi sakinlerinden her biri muarrifetü’z-zat Hafize ve Adile bintey Kara Mehmed ve el-yevm butun-ı mevcudeden batn-ı salisde bulunduklarını kezalik huzur-ı şer’de cümleten ikrar ve tesaduk iden eşhasdan Ökkeş bin Kazan Fakıoğlu
Ömer ve kız karındaşı muarifetü’z-zat Zeliha ve Hacı İlyas Mahallesinde sakine muarifetü’z-zat (Silik)
Kazan Fakıoğlu Halil ve Karaali Mahallesi sakinlerinden Ali bin Kazan Fakıoğlu Yahya ve kız karındaşları her biri muarrifetü’z-zat Belkıs (Silik) ve Hadice ve İnablı günah mahallesi sakinlerinden Mehmed
Seyyid bin Helheli Mehmed ve Tırıklı Mahallesi sakinlerinden Sürmeli Oğlu Şakir ve kız karındaşları
Abdulaziz ve Said bin Hacı Emin ve Ketenciyan Mahallesi ….silik) sakinlerinden Sabuncuoğlu Hüseyin bin Mehmed ve li-ebeveyn kız karındaşı muarifetü’z-zat Şemsi ve Tırıklı Mahallesi ahalisinden
Dırakcı Habib bin Mustafa ve li-ebeveyn kız karındaşları her biri muarrifetü’z-zat Aişe ve Fatma ve
Zeliha İnablı Kütah Mahallesi sakinlerinden Ayntablı oğlu Mehmed bin Hasan ve Hacı Gümüş Mahallesinde sakine muarrifetü’z-zat Şeref oğlu Kerimesi Hafize’nin kızı Zeliha? binti İsmail …..silik) batn-i
sanide ve İnablı Kütah Mahallesi sakinlerinden Sarac Hacı Mehmed bin Hacı Mustafa nam kimesne
meclis-i şer’i münir lazimu’t-tevkirde vakfiye-i mezkurenin mazmun-ı mezkurunu ve el-yevm yedlerinde mamulün bihaları olduğunu her biri ba’de’l-ikrar ve’t-tasdik yine her biri ikrar-ı tam ve takrir-i
kelam edüb biz ve meclis-i şer’a hazır olmayan Kefer Rahim karyesinden ve batn-ı saniden Hacı Nebi
oğlu Bekir’in oğlu Eyub ve biraderi şerif ve kız karındaşı Hadice ve Hacı İlyas Mahallesi sakinelerinden ve batn-i saniden (Silik) oğlu Yusuf bin Mehmed ve karındaşları Ömer ve Abdulkerim ve müteveffa kız karındaşı Hafize’nin kızı Nisa ve Ayntab’da sakin batn-ı saniden Hafız Mustafa’nın evladı Mustafa ve Receb …… silik) ve İnablı Kütah Mahallesinde sakine Rabi’a binti Hacı (Boşluk var.) ve Hacı
Ömer’in kız karındaşı Emine’nin oğlu Okçıyan Mahallesinde Mehmed bin Hacı Ahmed ve merkum
(Silik) Sarac Hacı Mehmedin karındaşı Abdukadir ve halen Diyarbekir’de bulunan ve batn-ı saniden
Gülşah binti Osman Efendi ve Haleb’de Köhne (Silik) Ali bin Hüseyin ve Hacı İlyas Mahallesi sakinlerinden Hacı Ömer’in müteveffa oğlu Monla İbrahim’in yetimleri batn-ı salisden (Silik) müteveffa kızı
(Silik) oğlu kezalik batn-ı salisden Hasan bin Sahhaf oğlu Arab ve Aşıt Mahallesi ahalisinden halen
(Silik) Arab bin Silu ve kezalik batn-ı salisden Kazan Faki oğlu Mehmed bin Halil ve merkum Sürmeli
oğlu Şakir’in kız karındaşı Saliha ve Hacı Gümüş Mahallesinden ve batn-ı salisden (Silik) kerimesi
müteveffat Hafize’nin oğlu Abu ve biraderi İbiş ve kız karındaşı Adile evlad-ı İsmail ve batn-ı saniden
Bülbül karyesi sakinlerinden Davudun oğlu Mehmed ve kız karındaşı Fatma ve Hacı İlyas Mahallesi
sakinlerinden ve kezalik batn-ı saniden Kadir Bey oğlu Ahmed bin Mahmud ve Aşıt Mahallesinden ve
batn-ı salisden Ham oğlanın oğlu Mahmud bin Mehmed ve karındaşı Mustafa ve Şeyhler Mahallesi
sakinlerinden ve batn-ı saniden Neccar Hacı Ömerin oğlu Ahmed ve Mehmed ve kızları Fatma ve
Hadice ile diğer oğlu müteveffa Mehmed’in yetimleri Mehmed emin ve Şakire ve Tırıklı Mahallesi
sakinlerinden Helvacı Sadık oğlu müteveffa Hacı Yusuf’un kızı batn-ı salisden Emine Nakşiye ve Edlib ahalisinden ve batn-ı evvelden Sabuncu oğlu Seyyid Mehmed ve Kilisli oğlu Mustafa Ağanın evladı
ve Bedevi evladı ve karındaşı Abdurrahman ve Kasab Mehmed evladı ve Molla oğlu cümlemiz ber-vechi meşruh vakf-ı mezkur mürtezikasından olub henüz batn-ı evvelde mevcud mürtezika bulunmakla ber-muceb-i şart-ı vâkıf her batında bulunan evlad baba veya anasının galle-i vakıfdan tenavül eyledikleri hisse li’z-zekeri mislu hazzü’l-ünseyeyn kendilerine isabet edüb şöyleki vâkıf-ı muma ileyhin
bina kerdesi olub ber-vechi muharrer vakıf eylediği Medine-i Kilis’de vaki Hoca Hamamı demekle
ma’rûf bir bab hamam ba yed-i mütevelli icar olunub bedel-i icareden vakf-ı mezkurun muhtac olduğu imaret ve meremmet-i lazimesini ba’de’l-ecr fazla-i galle bi’l-cümle mürtezikanın (Silik) hisse-i
batniyelerine nazaran (Silik) dört kuruş dokuz para iki akçe itibariyle galle-i bakiyye-i vakf-ı mezkurden her yüz kırk dört kuruş dokuz para iki akçeden batn-ı evvelden mezkur Fıruncu Ahmed bin Kahveci maaşı iki kuruş on altı para ve li-ebeveyn kız karındaşları merkumatan münteha ve Adileden her
biri kırk sekiz para ve merkume Huri binti Abacı Kasım iki kuruş ve mezbure Gülşah binti Kulalinin
oğlu Mehmed Bey üç kuruş ve merkum Kızıl oğlu Hüseyin bin Ahmed ile batn-ı sanide bulunan karındaşı kızı Zenub bin Ahmed dört kuruş ve batn-ı sanide olan merkum Hacı Hüseyin bin Sinek Bey oğlu
Mehmed dört kuruş ve merkum Hacı Hüseyin’in ammesi Mamadan müntakil kızı Rabia ile müteveffa
oğlu Mehmed’in batn-ı salisde olan oğlu Mehmed Seyyid üç kuruş ve mezbure Emine binti Tarakçı
— 349 —
İsmail ile kız karındaşı Hadice’den her birine üçer kuruş ve merkum Hacı Ömer’in oğlu Osman ve kız
karındaşı merkume Safiye ile batn-ı salisde bulunan müteveffa biraderi Molla İbrahim’in kızları mezburetan Hadice ve Abuş ve müteveffa kız karındaşı Hırlının oğlu merkum Hasan bin Sumak oğlu Arab
bir kuruş beş para ve merkum Osman’ın müteveffat ammesi Emine’nin oğulları merkuman Mehmed
ve Mustafa veled-i Hacı Ahmed ve kız karındaşları mezbure Şemsi ve diğer kız karındaşları müteveffat Zeynebin batn-ı salisde bulunan oğulları Mehmed ve Mustafa veledey ham oğlan oğlu Mahmud
otuz dört para merkum Osman’nın diğer ammesi Sittinin oğulları Kadir Bey oğulları mezburun Mehmed ve Ahmed ve Kasım ve kızları mezburetan Zübeyde ve Belkıs evlad-ı Mahmud otuz dört para ve
mezbur Abacı Kasımın kız karındaşı Hadice’nin oğlu Ökkeş bin Emin üç kuruş ve merkuman Mustafa ve Kadir veledey Sabuncuoğlu Hüseyin ile müteveffa karındaşları Mehmed’in batn-ı salisde bulunan oğlu mezbur Hüseyin ve kızı mezbure Şemsi üç kuruş ve merkum Kemun’un oğlu Mahmud bir
kuruş ve merkum fıruncu Ahmed’in hemşerisi Hafize oğlu mezbur iki dişli oğlu Mehmed bin Mustafa
kırk sekiz para ve mezbur Yusuf veled-i Ak oğlan oğlu Mehmed ile kız karındaşı merkume Rukiye ve
diğer kız karındaşı müteveffat Sittinin sadri Ali ibni Taha yedi kuruş ve merkum Şeref oğlu Molla
Hasan’ın oğulları Mehmed ve Hüseyin ve Molla Mustafa ve kızı merkume Hadice ile müteveffat kızı
Hafizenin oğulları Abu ve İbiş ve Kızları Zahide ve Adile evlad-ı İsmail bir kuruş ve merkum Diyarbekirli oğlu Mehmedin oğulları mezburun Süleyman ve İbrahim ve Mehmed ve kızları mezburatan
Esma ve Emine altmış para ve Helvacı Sadık oğlu mezbur Hacı Mustafa ve kız karındaşları mezburan
hacce Şakire ve Zeyneb ve Ayşe ile müteveffa biraderleri Hacı Yusuf’un batn-ı salisde bulunan kızı
merkume Emine ve Nakşiye üç kuruş ve Hacı Kab oğlu Mahmud’un kızları mezbure Sitti (Okunamadı.) ve Şakire ve Hadice ve Şemsi ve Zeyneb altı kuruş ve müteveffa neccar Hacı Ömer’in oğulları
Ebubekir ve Halil ve Ahmed ve Mehmed ile kız karındaşları Hadice ve Fatma ve müteveffa diğer oğlu
Mehmed’in batn-ı salisde bulunan oğlu Mehmed Emin ve kızı Şakire altmış para ve merkum Zeyneliş
Hatunun karındaşı oğlu Mehmed Emin (Okunamadı) dört kuruş ve merkume Şire oğlu Mehmed Ali
bin Hasan iki kuruş ve merkum Hacı Nebi oğlu Bekir ile biraderi Şerif ve kız karındaşları Hadice elli
yedi para ve merkum Çolak oğlu Deli Osman bin Osmana (Silik) kuruş ve merkum Muhsir Said yirmi
altı para iki akçe ve merkum Camuzun oğlu Mehmed bin Ali ile kız karındaşları mezbure Emine ve
Firuze ve Şemsi altmış para ve müteveffa Kara Mehmedin kızları mezburetan Adile ve Hafize kız karındaşı müteveffat Fatımanın oğulları batn-ı salisde merkumen Hacı Mehmed ve Abdulkadir evladı
Hacı Mustafa ve merkum Kara Mehmed Kara Mehmed diğer müteveffat kız karındaşı Eminenin oğlu
mezbur Ali ibni Hüseyin elli para ve batn-ı salisde bulunan merkum (Silik) molla Ömer ile mezbur
Ökkeşin kız karındaşı merkume Zeliha ve mezbur Ökkeşin karındaşı müteveffa Sulonun oğlu Arab iki
akçe on altı para babalarından (Silik) kuruş müteveffat valideleri Fatmadan ve mezbure Belkıs binti
Kazanfakı oğlu Halil ile biraderi mezbur Mehmed kırk bir para ve merkum Ali bin Kazan fakı oğlu
(Silik) kız karındaşları mezburetan Belkıs ve Hatice kırk sekiz para ve merkum Sürmeli oğlu Şakir bin
Hacı Emin ve karındaşları Abdulaziz ve Said ile kız karındaşları merkume (Silik) üç buçuk kuruş merkum Dirikci Habib bin Mustafa ile li-ebeveyn kız karındaşları mezburatan Ayşe ve Fatma ve Zeliha
otuz para (Silik) altmış para ve batn-ı saniden merkum Abul oğlu Yusuf ve biraderleri Ömer ve Abdulkerim ile müteveffat kız karındaşları Hafizenin batn-ı salisde olduğu (Silik) on para ve Ayıntabda sakin Hafız Mustafa’nın evladı merkumun Mustafa ve Receb (Silik) ve Ayşe iki kuruş ve batn-i sanide
(Silik) merkume Gülşah binti Osman Efendi üç buçuk kuruş ve Bülbül karyesi sakinlerinden ve batn-i
sanide (Silik) oğlu Mehmed ve kızı Fatma (Silik) kuruş ve Edlib ahalisiden ve batn-ı evvelden Sabuncu
oğlu Seyyid Mehmed dört buçuk kuruş ve Kilisli oğlu Mustafa Ağanın evladı dört kuruş ve bedevi evladı dört kuruş ve bedevi oğlu karındaşı Abdurrahman iki kuruş ve kasab Mehmed evladı dört kuruş
ve Molla oğlu dört kuruş ki ber-vechi muharrer galle-i vakıfdan her yüz kırk dört kuruş dokuz para iki
akçeden cem’an yüz on dokuz kuruş on bir para iki akçenin sahibleri olub ve mürtezikadan bila veled
vefat edüb galle-i vakıfdan kezalik her yüz kırk dört kuruş dokuz para iki akçe ile dört kuruş hissesi
olan batn-ı evvelden Abacı Kasımın oğlu Sadık ve altmış sekiz para hissesi olan Kasım Beyin oğlu Hacı
Mahmud ve otuz dört para hissesi olan Kasım beyin kızı Hayırlı ve kırk para hissesi olan Ağrıs girmiş
ve elli para hissesi olan Topacı olan ve kırk para hissesi olan kör ahmed bin Bekir ve elli para hissesi
olan utekanın kızı Emiş ve yedi kuruş hissesi olan ak oğlanın oğlu ömer ve elli üç para bir akçe hissesi
olan durmuş hafız ve kırk para hissesi olan Kaş oğlan ve batn-ı sanide olub on beş para hissesi olan
— 350 —
Hacı Ömer’in oğlu İsmail ve yedi buçuk para hissesi olan kızı Rukiye ve yirmi yedi para bir akçe hissesi olan Osman bin Kazanfakı oğlu Halil ve kezalik yirmi yedi para bir akçe hissesi olan Ahmed bin
el-mezbur Kazanfakı oğlu Halil ve iki kuruş hissesi olan şerife binti Mehmed bey ve otuz para hissesi
olan Halime binti Abul’un oğlu Mehmed ve yirmi üç para hissesi olan Nebi bin Hacı Nebi oğlu Bekir ki
cem’an on yedi neferin min haysu’l-mecmu’ yirmi dört kuruş otuz sekiz para hisse-i mezbureleri
ber-muceb-i şart-ı vâkıflarının hin-i vefatında derece ve tabakasında bulunan mürtezikaya kezalik
ber-muceb-i şart-ı vâkıf tevzi’ ve taksim eylemek iktiza etmekle bi’l-cümle mürtezika marifetleriyle
müteveffiyun-ı merkumundan her birinin hin-i vefatında derece ve tabakasında bulunan mürtezikayı muahhiren bunlardan dahi vefat edübde furu’unu terk eden var ise anların furu’unu tahkikat ve
tedkikat-ı kâmile ile bi’t-tahkik zahire ihrac ederek ber-vechi meşruh galle-i vakıfdan beher yüz kırk
dört kuruş dokuz para iki akçeden müteveffiyun-ı merkumunun hisse-i mezkureleri mebalığ-ı mecmu-ı mezkur yirmi dört kuruş otuz sekiz parası her birinin hissesini hin-i vefatında derece ve tabakasında bulunan mürtezikaya ve anlardan ba’de’l-ahz vefat edüb furu’unu terk eden bulunur ise hisse-i
muayenesini furu’una ber muceb-i şart-ı vâkıf tevzi’ ve taksim edeceğimizden murur-ı eyyam ve kürur-ı duhur ve avam ile işbu teamül ve derecat butun gaib olmamak ve bir müddet sonra teamül ve
hisse ve butunca beynimizde ihtilaf vuku’una mahal kalmamak üzere işbu bi’t-tav’i’s-saf ikrar ve itiraf
ve tesaduk rafiu’l-ihtilafımız bir kıt’a sened-i şer’iyye nazar olunması matlubumuzdur dediklerinde
evvelki vakiu’l-hal ala vukuihi bi’t-taleb ketb olundu.
Tahriren fi’l-yevmi’s-salis min şehri Ramazanı’l-mübarek li sene hamse ve selase mie ve elf.
(06.09.1305)
— 351 —
— 352 —
— 353 —
— 354 —
— 355 —
Receb bin Cemaleddin Abdullah bin Zeyneddin Receb Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 607 Numaralı Defterin 136. Sayfa,
213. sırasında kayıtlı Kilis’te “Receb bin Cemaleddin Abdullah bin Zeyneddin Receb Vakfı”na ait 881 H.
(1476 M.) tarihli zeyl vakfiyenin tercümesidir.
[Hamd; âlemlerin rabbi olan cenabı hakak mahsustur. (vakfiyenin burasında birbuçuk satırlık
ibarenin beş yerinde fasılalı eksikler bulunduğu için fıkraların manaca birbirine rabtı mümkün değildir binaeleyh vâkıfın adı burada sarih bir suretde anlaşılmamaktadır fakat 581 numaralı defterin
482 inci sahifesindeki vâkıfın diğer vakfiyesinden anlaşıldığına nazaran vâkıf; dedesi Zeynüddin Haci
Recebin adını almış olduğu anlaşılmaktadır. Şu halde bu vakfiyedeki adımıdır, açık bir suretde analaşılamıyor : Mütercim) (… açık var) merhum cenabıâli [… açık var) Recep oğlu [… açık var] Halep
şehrindeki sâdati hacegiyyenin göz bebeği, hayrat sahibi; Cenabı hakkın tasadduk erbabını mükâfatlandırup muhsinlerin ecirlerini zayi itmeyeceği rucui umumi günü nezdi ilâhideki (… bir buçuk
satırlık ibare çizilmiştir: Mütercim) tekarrub nimetini taleben ecrü sevabe rağbet göstererek şu vakfın
suduruna kadar milki olup elinde ve tasarrufu altında bulunduğunu söylediği emvali vakıf ve habs
ve tahlid ve te’kid ve tesbil ve tasadduk eyledi. Vakfettiği emval; ber vechi âti zikir ve hududu beyan
edilecek şeylerdir. Şunlar o cümledendir:
1-A’zaz tevabiinden İcazülfahim namile maruf köyün ve arazısının heyeti umumiyesi yirmi dört kirat olup bundan yedi kiratının temamıdır, bu köyün sınırı kıble taraftan edrem arazısı doğu taraftan
sınırı Ayninan köyü arazısı, Şam taraftan dağ, batı taraftan Çınadır köyünün arazisidir.
2-Şefir şehri tevabiinden kiflâdaki arazinin altı sehimden rubu hisse olup kıble sınırı dağ ve Şam
tarafından nehir, batı taraftan Şefir şehrine varıncaya kadar inup uzanan dağ (veyahud Nryzel dağı) dır.
3-Dirgüşikasir tevabiinden Düveysat arazısındaki sekizde bir hissei şayianın tamamı olup sınırı
kıble taraftan Amud köyü doğu taraftan Hurriye köyü ve Dirgüş pazarı ve yine doğu taraftan Zenbaki
köyünün arazısı,batı Hüseyniye ve aynı şimâldır.
4-Cerakir köyünün doğu taraftaki arazısının temamından nısfı ki oniki kirat mikdarındaki hissenin
ve bu köyün değirmeninden ayni mikdar hissenin temamları olup bunun sınırı kıble taraftan Kandona
köyünün arazısı, doğu taraftan kenise ve Efnas oğlu mezreası; Şam tarafından dağ, batı taraftan Ahrecüktır.
5-Şefir beldesi tevabiinden Kandona köyünün Cebeli Akra’ tarafındaki arazısnin hey’eti mecmuası
yirmi dört kırat olup bundan iki kirat mikdarındaki hissenin temamı olup sınırı kıble taraftan dağ ,doğu
taraftan Haci Mehmedin değirmenleri, Şam tarfından Cerakindir, batı taraftan Cebeli akra’ yoludur.
6-A’zaz tevabiinden Menfera köyünün arzısından bir buçuk kirat mikdarındaki hissenin etammı
olup sınırı; kıble taraftan Halebe giden yol, doğu Aynidekna köyünün arazısı, Şam tarafından abi makdisi ve doğu taraftan Hor köyü arzı, batı taraftan (… yazılı değildir).
7-Cebeli sem’an tevabiinden Babisa köyü arazisinden sekizde biri ve onda birinin sekizde biri ve
onda birinin sekizde biri mikdarındaki hissenin temamı olup sınırı kıble taraftan Babisa mezreası ve
Halebe giden yol,Şam taraftan (… yazılı değildir).
8-Beyre tevabiinden Mukbile namile maruf köyün ve arasının heyeti mecmuasından nısıf ve rubu
mikdarındaki hissenin temamı olup sınırı; kıble taraftan Babisa Zenbur köyünün arazısı,Şam tarafından Kirab köyünün arazısı,batı taraftan Zan köyünün arazısı, Şam tarafından Kirab köyünün arazisı
batı taraftan Dikmetaş köyünün arazısidır.
— 356 —
Vâkıf bunları bütün hudud ve hukukile ve kendilerine nispet edilen maruf,şer’an hukuki vacibesile, uzak ve yakında bulunan mezkûr hisselere aid hakları ile,düz ova ve sarb yerlerile,işlenmiş ve
muttal mevkilerile kışlık ve sayfiyelerile ve harman yerleri ile ve mamur yerlerine ait divar ve asarile
ve sekenesi olan çiftçilerile birlikte evveli, ortası ve nihayeti muttasıl olarak vakfı sahihi şer’i ve habsı
müebbedi muteberle vakf ve habs eyledi ki bu hususta kendisine hiç bir kimse iştirâk iddia ve hiç
bir münazi’ münazaaya kıyam edemeyecektir. Vefatından sonra Zeyni emir Hac, Feres Halil, Sarimi
İbrahim ve Ebubekir namlarındaki zukür evlâdına, bunlardan sonra inas değil zukur evlâdlarına ve
evlâdı evlâdlarına ve evlâdı evlâdı evlâdlarına ve ensâl ve akablarına vakf olacak,bunlar da temamen
munkarız olup arz bunlardan hâli kalarak bunların ne nesli ve ne de akabi kalmadığında inâs evlâdından mevcud olanlara vakf olacak, bunlarda temamen munkarız olup arz bunlardan hâli kalarak
bunların ne nesilleri ve ne de akabları kalmadığında haremi şerife nebeviye ve mesâlihine vakf olacak
ve bu şekil böylece devam edüp gidecektir. Müşarünileyh vâkıf; bu Vakıfın nazırlığını sağ oldukça
evvelâ nefsine, vefatından sonra erşedden erşede olmak üzere vakfa ehil ve müstehak olan evlâd ve
zürriyetinin nesil ve akabının erşedine, vâkıf-ı müşarünileyh haremi şerife intikal ettiğinde haremi
şerifin şer’an nazırı bulunan zâte aid olmasını şart kıldı ve müşarünileyh nazırın ne bu vakfı, ne de
bundan bir şey’i ne bir zalime, ne resmi bir makam sahibine ve ne de fesh ve nakız etmesinden korkulan kimseye icar etmemesini ve birinci akdi icarenin müddeti temam olup ve me’cur şer’an nazırın
eline avdet edinceye kadar ikinci bir akid yapmamasını de şart kıldı.
Vâkıf bu vakfına karşı ifsad veya buğuz veyahud teannüd besleyenlerin aleyhine olarak Cenabı
haktan yardım niyaz eyler ve en yüksek figan koptuğu kıyamet ve feryadi umumi günlerinde ve herkesi bütün dehşetile suzuzluk sardığı ve kullar arasında hâkimi mutlak ancak Cenabı hak olduğu ve bir
takım yüzlerin ak çıktığı ve bir takımın da sim siyah kesildiği ve (zalimler hakkında vakfiyede yazılı)
bir âyeti celilenin sırrı zuhur ettiği bir günde o kimseyi muhakemeye çekmesini ve onunla huzuri ilâhide muhakeme olmalarını temenni eder. Her kim bu vakfı mustahikleri ellerinde bırakır ve müşarün
ileyh vâkıfın yıkarıda tayin ve tafsil ettiği vechle hükmünün icra ve ibkasına yardım ederse Cenabıhak
onu müsab edecektir, onun mükâfatı (vakfiyede yazılı) bir âyeti kerimenin sırrı zuhur ettiği bir günde
kerim ve gâfir sıfatalarile muttasıf bulunan Cenabı hakka ait olacaktır. Binaeleyh her kim bunu işittikten sonra bunu tebdil ederse vebali ancak tedbil edenlere racidir Cenabı hak muhakkak çok işidici
ve çok bilicidir. Bu vakfın subuti ve vakıf lehine hüküm talebi ve hususta vâkıfın kendi aleyhine şahid
bulundurulması vâkıf bu vakıfnameyi okuyup anladıktan sonra sekizyüz seksen bir senesi aylarından
Recebülferd ayının onbeşinde vaki oldu. (15 Receb 881)
Hamd;âlemlerin rabbı olan Cenabı hakka mahsustur. Cenabı hak ulumuz hazreti Muhammmedle
âl Cenabı hakka mahsusutur. teslimat ile taltif buyursun. Allah bize yeter, o ne güzel bir vekil ve hâmidir.
Mütercim
Abdullah Tanrıkulu
[İmza]
— 357 —
— 358 —
— 359 —
— 360 —
— 361 —
Receb bin Cemaleddin Abdullah bin Zeyneddin Receb Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 581/2 Numaralı Defterin 482. Sayfa,
459. sırasında kayıtlı Kilis’te “Receb bin Cemaleddin Abdullah bin Zeyneddin Receb Vakfı”na ait 879 H.
(1474 M.) tarihli Arapça vakfiyenin ayet ve dua cümleleri hariç tercümesidir.
Şu yazının münderecatı hacı zeynüddin Recep oğlu merhum büyükhoca oğlu reis yüksek hacegi,asilli,arifi ve muteber reislerin şerifi, fakir ve miskinlerin melce-i, melik ve sultanların güzidesi
hacı Zeynüddin hacı Recebin doğru ,salih bir niyet ve hayrata olan büyük bir azime ile sevabının en
güzeline rağbet ve rucu’i umumi günü Cenab-ı hakkın erbab-ı tasaddukatında mükâfatlandırdığı ve
erbabı ihasının ecirlerini zayi etmediği bir günde nezdi ilâhide olan şeylere nail olmak emelile vakıf
ve habs; tebid, tahlid, tekid,tesbil ve tahrim ve tasadduk ettiği şeyleri beyandan ibaretdir. Şu vakfın
kendisinden suduruna kadar emlâkinden bir milki, hukukundan bir hakkı, vâcibatından bir vacibi
olup idaresi ve tasaddukı latında bulunan şeyleri vakıf ve habs te’bid, tahlid, te’kid, tesbil, tahrim ve
tasadduk eyledi o da şu aşağıda zikredilecek şeylerin temamıdır. Şunlar o cümledendir:
1-Mahrusai Halepde Babıcanan dahilinde kâin büyük bir avluyu ve bu avlu içinde fevkani ve tahtani mahzenleri ve peykeleri ve kemerleri ve kuyu ve sarnıcları müştemil dariküvar namile maruf
mekânin temamıdır Bu mekânıin kıble ve şimal cihetinden uzunluğu dülger arşuni ile yüz arşun şark
ve garb cihetlerinden eni yine mezkûr arşun ile yüz arşun olup dört hudut ile çevrilmiştir birinci kıble
sınırı geçer yola ve şevk avlusuna müntehi olur kapusu bu tarafa açılır bu sınırın temamı sahiplerinin
ellerinde bulunan dükkânlardır ikinci doğu sınırı ratil namile maruf handır temamı sabunhanelere
müntehi olur üçüncü şimâl sınırı Körler Sokağı namile maruf çıkmaz sokağa müntehi olur dördüncü
batı sınırı sokaktır temamı Seyfi bey milkine ve temamı Halep Şehri surinne müntehi olur.
2-Halep şehrinde Çakırcak mahallesinde Bankosa’da kâin matbah ve tabhaneyi ve eyani, birisinin
suyu kendisinden ve diğerinin suyu yağmurdan olmak üzere iki su kuyusunu ve üç adet taş kemeri
ve üstü kapalı döşeli mahal bulunan iki sahayı müştemil mamur evin temamı olup hepsinin hududu
kıble taraftan ezdan namile maruf vakıf ev ve temamı paşmakçı evi şarkı arpacı evi şimali Zeynüddin
rehavinin elindeki ev temamı çıkmaz sokak ve kapu, garbi vâkıfın elindeki evdir.
3-Halep şehrinde Bankosa’da sebil hanı mahallesinde kâin ağaçlı ve kamişle örtülmüş ve bir odayı,
üstü açık bir sahayı ve üç kemerli bir menzili ve kilâri ve su kuyusunu ve taş ve kemer altında kapuları
ve eski bir odayi havi menzilin tamamı olup kıble taraftan sınırı nasırlı Mehmedi çavuş evi şarkkı
geçer yol-kapusu bu tarafa açılır- şimali dokuyuci haci Abdüsselâm evi temamı çulha Mehmet düveyk
evi garbı berner ve topal İnik oğlu evi ile mahduttur.
4-İki hissai şayianın temamı (biraz boşluk vardır mikdarı yazılı değildir).
5-Banko’sa çarşusunda kıble sıradan kâin birbirine bitişik mamur iki dükkândan şayi iki hissenin temamı olup kıble tarfatan sınırları Fazıl oğlunun kaysariyyesidir şarkı zaferiye zaviyesinin vakıf
dükkânı şimali geçer yol olup bu yol çarşu yoludur-kapuları bu tarafa açılır-garbi Baha evlâdına mevkuf dükkândır.
6-Halep şehri haricinde mihmandar garbinde kâin mütenevvi ve muhtelif ul cins dikili ağaçları
bulunan iki kıt’a arzın beş humus itibar olunup bundan dört humus mikdari şayi iki hissenin temamıdır bu iki kıt’adan birisi garb tarafta olup kıble taraftan sınırı Nusaybinli bostanı ve temamı Kuveyk
Nehri şarkı Kasreve bostanı ve temamı mezkûr kuvik nehri şimâli geçer yol garbı mihmandar bostanı
ile mahduttur ikinci kıt’a eskiden mekşuf Kuveyk Nehri şarkı yine mezkûr nehir şimali eskiden Mığribi oğlu bostanı namile maruf olup ol günde halife oğlu Haci Mehmedin ve vâkıfın yedi temellükünde
bulunan bostan garbı Taşcılar Köprüsne giden yol ile mahduttur.
— 362 —
7-Bıstanın temamından rubu ve sümün belki bir kıratı ve Bankosa’da Gazlan Hamamı namile
maruf mevkiinin karşusunda iplikçilerin ve apacıların sâkin bulunduğu Arpacılar Hanı namile maruf
hanın temamının aslı yirmi dört kırat olup bundan bir kıratın üçte ikisinden ibaret olan hisse-i şayianın temamı.
8-Halepte kale alt altında merhum nasırlı Belbağ mukirr Seyfiye aid hamamaın kıble kapusu yanında kâin memur kaysariyye binasının aslı yirmi dört kirat olup bundan sekiz kirat mikdarı hissei
şayianın temamı. Bu kaysariyyenin iki kapusu olup bu kapulardan ebniyesinin dehlizine girilir oradan havşi semaviye gidilen bu havş içinde taş ve bu dehliz ve mezkûr mehazin üzerinde sakfı kamiş
ve emsali ile örtülmüş yirmi dört adet mahzen mevcud ve her mahzen kapuyu ve kilidi müştemil v
emezkûr dehliz su kuyusunu ve mezkûr havş-i semavi kilâr vesair menafii müştemildir.Mezkûr kaysariyye ve müştemilâtı dört hudud ile mahdut olup birinci kıble sınırı ağaç pazarı ikinci şark sınırı
Cabioğlu Ahmet mülki ve temamı geçer yol üçüncü şimâl sınırı geçer yol-kapuları bu tarafa açılır-dördüncü batı sınırı haci Hasan bağrazi elindeki kaysariyyedir. Bunu her hakkı ile vakfetti.
9-Bankosa’da Akbay ve Haratdar hamamları önünde kâin furunun mecmuadan iki sülüs mikdarı
hisse-i şayianın temami iel mezkûr furuna bitişik ve damı ahşap ve kamiş ile örtülmüş mahzenden
iki sülüs mikdarı hissei mikdarı hissei şayianın temamı olup bunların cümlesi kıble taraftan harir-i
mülük bu tarafa açılır-şimali çanakçı oğlu evi garbi-i mezkûr Mülük oğlu Alinin Darüttalimi ile mahduttur.
10-Halep haricinde Bankosa’da çarşısında kâin kale naibi ile akbay ve vâkıf arasında müşterek
olmasile maruf hanın temamı yirmi dört kirat olup bundan iki buçuk kirat hissei şayianın temamı
olup fevkani ve tahtani mahzenleri ve taştan bina edilmiş peykeleri müştemildir ve mezkûr han kapusunun iki tarafında kâin iki dükkândan iki buçuk kirat mikdarı hissei şayainı temamı bunların
hepsinin kıble tarafı geçer yol şarkı yine geçer yol şimâli mescid garbi Halep meydanında giden ulu
yol ile mahdut olup mezkûr hanın ve dükkânların kapuları bu ulu yol cihetine açılır.
11-Bankosa’da Sebil Hanı Mahallesinde çulhacılık imâlatına mahsus dükkânın temamı olup bu
dükkân Haci Abdülselam süknası diye maruftur kıble sınırının temamı muaileyh vâkıfın elindeki
milktir şarkı geçer yol-kapusu bu taraf açılır-şimali Mehmet Düveyk elindeki iki ev garbı mercane
namile maruf kadının evidir.
12-Bankosa’da arsalar namiler maruf mahalde kâin dükkânın mecmuundan tam rubu mikdarı
hisse-i şayianın temamıdır bu dükkânın kıblesi nerhum naib haci İnal namile maruf handır bu han
ol günde yeni han diye maruf idi şarkı Zırnik semman oğlu süknası diye maruf vâkıf dükkân şimali
geçer yol-kapusu tarafa açılır-garbi vakıf dükkân ile mahduttur. Zikr olunan mevkufatın cümlesi hukuk ve rusumi dahilinde bulunan ahşabi, kapuları;alt üst eşikleri ve taşları su yollarile şer’an ve urfen
vacib olan sair masruf ve kendisine mensup hukukun cümlesile ve yukarda hududu beyan edilen iki
bostanın erazısına Halep de Kuveyk Nehrinden gelen sudan sulama hakkı ile vakf etti bir gün ve bir
giceye mahsus olmak üzere haftada bir sulama nevbeti vardır ve Cuma gününün ikindi vaktinden
başlayarak Cumartesi günü ikindi vaktine kadar devam eder ve hafta cumadan Cuma ertesiye kadar
tekerrür eder. Bu; öteden beri sabit olmuş ve devam etmiş vacib ve malum bir haktır yukarıda beyan
edilen iki bostanın arazısı mezkûr nehirde su aktıkça ebediyyen sulanacaktır hudur dahilinde ve haricinde bulunan ve yukarıda hududu beyan edilen vakıf binaların kendilerine mensub ve maruf şer’an
sair hakkı vecibesi bunları evveli, ortası, nihayeti birbirine muttasıl müebbed ve muteber ve meşru’
olarak vakfı sahih ve habsı muhalled ile vakf ve habseyledi.
Muaimileyh vâkıf zikr olunan mevkufatını sağ oldukça evvelâ kendi nefsine vakf eyledi bu babta
bir kimse ana münazi’ ve meşarik olamaz kendisinin ölümünden sonra bu vakfa nazır ve mütevelli
olan kimse vakfın gallât ve ucuratından varidat ve nemanın ziyadeleşmesine sebep olan vakfın umran
ve aslahına sarf eyledikten sonra artan varidattan ehli kuran müslümanlardan üç nefer hafıza her ay
— 363 —
Halepte geçmekte olan gümüş paradan elli dirhem-bunun yarısı yirmibeş dirhemdir- sarf eder şol
şart ile ki bu hafızlar Halep şehrinde Bankosa’da Sebil Hanı Mahallesinde vaki mumaileyh vâkıfın
mezkûr menzilinde hazır olup her gün Allah kelamından yarımşar hizb okuyup sevabını vâkıf ile ana
ve babasının ve evlâdının ve geçmişlerinin ve bütün Müslüman ölülerinın ruhlarına hediye edeceklerdir ve keza vakfın nazırı; Halep Şehrinde Bankosa’da kâin zikrullah ile mamur ve hoca Hafik camii
şerifi namile maruf olan camii şerifin iki müezzine Halepte geçmekte olan paradan on dirhem sarfeder bu masraflar müezzinden müezzine ve okuyuculardan okuyuculara müteselsilen sarf olunur
gider [ve bunlardan artan galle vâkıfın evlâdına – bir olsun, ziyade olsun, erkek veya dişi olsun-feraizi
şeriyye dairesinde vakıf olup anlara sarf olunur. Bunlardan biri veledi veya veledinin veledi ve nesli
ve akabi bulunarak vefat ederse anın hakkında cari olan muamelât veledi sonra veledinin veledi onra
nesli akabi hakkına mezkûr şart ve tertib üzere cari olur yani oha ve hisse bunlara ait olur ve keza bunlardan biri; veledi veya veledinin veledi ve nesli ve akabi bulunmaksızın vefat ederse anın hakkında
anın hakkında cari olan muamelât ehli vakıftan anın hakkında cari olan muamelât ehli vakıftan anın
derece ve tabakasında ana müsavi kimse bulunamazsa vâkıfın mevcud olan en yakın akrabasına ait
olup bu bapta baba bir veya ana baba bir erkek (ve kız) kardeşler müsavi olur eğer bunların hepsinin
kökü kesilib kimseleri kalmaz ise işbu vakıf temamen haremi nebeviyenin mesalihine ait olur haremi
şerife sarf etmek müteazzir olursa ümmeti Muhammediyeden olan fukara ve miskinlere ait olup analara sarf olunur ve böylece kıyamete kadar muamele olunur] Muamileyh vâkıf ; bu vakfın tevliyet ve
nezaratini sağ oldukça kendi nefsine ve ölümünden sonra vakfın ehil müstahiklerinden yani vâkıfın
evlâd ve zürriyet ve nesil akbabının erşedinden erşedine şart eyledi ve bu vakfın ve hiç bir şey’inin zalim ve mütegallib ve şevket sahibi ve kendisinden korkulan herhangi bir kimseye icar olunmamasını
ve birinci akdın müddeti bitüp icare verilen şey nazırın eline gelmeden ikinci bir akdın yapılmamasını ve bu vakfa nazır ve mübaşir olan kimse taat ve tekva ehlinden olup vakfın umranını ve nemasının
ziyadeleşmesini daima yoklayup kolaylaştırmasını şart eyledi ve keza vâkıf bu vakfın; ifsad ve nakız
ve ibtalini kasd eden her hangi biri kıyamet gününde Cenabın hak kullarının davalarını fasl için kendi
hakim olduğu ve nebiya ve ebrar ve hayarın yüzleri nur gibi ağardığı ve zalımlara mazeretlerinin faide
vermediği bir günde cenabı hakkın huzurunda muhakeme ve muhasamada bulunacağını beyan eyledi ve bıu vakfı müstahikleri elinde ibkaya ve yukarıda beyan edilen hüküm ve şartlar dairesinde bunu
icraya çalışanları cenabı hakkın (vakfiyede yazılı müteaddid âyati celilenin) beyanı vechile mükâfat
ihsan buyuracaktır.
Hükmü ve işhad ve tahrir sekiz yüz yetmiş dokuz senesi Cemaziyelahıre ayının on sekizinde vaki
oldu. (18 Cemaziye’l-ahir 879)
Mütercim: A. sami Yücesoy [İmza]
— 364 —
— 365 —
— 366 —
— 367 —
Servili Medrese Vakfiyesi
Der-i devleti kemine ‘arz kemineleridir ki nezâret-i evkaf-ı hümayun mülûkâneye mülhak evkafdan Haleb vilayeti dahilinde kâin medine-i Kilis’te Kızılca nâm diyer Kara Ali Mahallesinde vaki’ Servili Medrese denmekle ‘arif medrese vakfına bila vazife ve bila berat alâ havli olan Hocazâde Mehmed
Efendi ibn-i ‘Abdurrahman Efendi mesnet ve ihtiyar ve ‘alil olub umûr-ı tevliyeti rü’yetden ‘aciz olduğu ve tevliyet-i mezkûreyi terk ile yerine ashab-ı rüşd ve iktidardan ve mahalle-i mezkûre ahalisinden
Çabi oğlu işbu ba’isi’l-‘arz Halid Efendi nâm kimesneyi intihâb eylediği medine-i merkûme mahkemesinde ma’kûd meclis şer’i me’ali ‘ukûdı varid olan memhûr tezkeresinden nümâyun ve mezbûr Halid
Efendi ceride-i nüfusda mahalle-i mezkûrenin onuncu hanesinde ikinci numro ile mukayyed bulunduğu nüfus me’muru Ahmed Efendi çâkerlerinin vürudı ile memhûr ilmühaber tezkiresi me’alinden
müsteban ve tevliyet ‘uhdesinde kelîme nadir sadakat ve istikameti medine-i merkûme ehâlisinden
Halefe zâde Mehmed Münir Efendi bin ‘Abdünnafi Efendi ve biraderi Mustafa Efendi Molla Durmuş
bin ‘Ömer ve Ahmed bin Eski Bekir ve Molla Celibzâde Mehmed Efendi bin ‘Arab Ağa ve Monla Reşib
Bin Hâcı Muharrem ve Pekmez oğlu ibn-i Emin nâm mevtuku’l-kelam müsliminin meclis-i ma’kûd
mezkûrde hala mu’accilat evkaf muhasebecisi vekili Ali Efendi hazır olduğu halde ‘ala tarıkı’ş-şehâde âhbâriyle lediye’ş-şer’i illa nûr tahir ve mütehakkık olmağın tevliyet mezkûre mütevelli mezbûrun
terkinden kezâlik bila vazife mezbûr Halid Efendiye tevcih ve yedine bir kıt’a berât-ı şerif ‘alişân ve
sadaka ihsan buyurulmuş ricasiyle bila temasi huzur-ı meyâ menşur ‘alilerine ‘arz ve i’lam olundu. El
emrü limen lehü’l emrü. Hurrire fi’l-yevmi’l-hamis işrin şehr-i Recebi’l-ferd ihda ‘aşr selâse mie ve elf.
15.7.1311
— 368 —
— 369 —
— 370 —
— 371 —
Süleyman Ağa Bin Mehmed Çelebi Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 608/2 Numaralı Defterin 273. Sayfa,
217. sırasında kayıtlı Kilis’te “Süleyman Ağa bin Mehmed Çelebi Vakfı”na ait 1093 H. (1682 M.) tarihli
vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
Hulasa-i vakfiye : 2893 küyud-u vakfiye numarası 33/2659
İşbu vakfiye şûrayı evkafın 9/Haziran 333 tarihli kararına müsteniden I4/Zilkade I335/ tarihinde
sudur eden irade-i aliyye mucenibce kayıt olundu.
Ve enel abdül-fakir ila rahmeti rabbihil-kadir harrerehül-fakir ileyhi taala Es-seyit Ahmet El-Hüseyin elkadi bi medine-i Kilis el-mahmiye ufiye anhü .
Hamd-i faik ve sena-i layık ol maliki mülk-i vel-melekut ve rabbil-izzeti vel-azemeti vel-ceberut
hazretineki nusha-i insanı ebda’i uslupte imla ve ahsen-i takvimde inşa edüp mesalik-i maaşı talim
ve menahici maadı tefhim buyurmağla hayratı cemileye talip ve meberratı cezileye ragıp kıldı ve ulufi
salevatı na mahdud ve sunufi teslimatı gayrı madud ol cenab-ı risalet-penah ve nübüvveti destigâhı
pişuvayı enbiya-i mürselin ve muktedayı evvelin ve ahirin afdali efradı beşer şefii ruz-i mahşer a’ni
bihi Muhammedenil-Mustafa sallallahü taala aleyhi ve sellem hazretineki tarik-i müstakimi ümmetine tebyin ve menheci saadeti uzmayı tayin buyurmağla yevme yestezillül-mer’ü tahte zilli sadekatihi
masadakınca muvaffakı hayratı cemile ve murgibi meberratı cezile olanlar yevmi fezail-ekberde aminin tahte zill-i arşı rabbil-alemin olmağa delil olmuştur, ve dahi âl-i izam ve ashab-ı kirama her biri bir
necm-i bürci din ve neyyiri evci yakindir. Rıdvanullahi aleyhim ecmain.
EMMA BADÜ; bu kitab-ı müstetabın tahririne bais ve tastirine badi oldurki medine-i Kilis mahallatından Mahalle-i Kana sakinlerinden işbu hafizil-vesika mefharül-emacidi vel-ayan mecmaul-mekârimi vel-ihsan Süleyman ağa ibnil-merhum Mehmet Çelebi eş-şehir bi Yavaşça vaktaki bu
dar-i fenanın zevali muhakkak ve rafiî gaflet olanlar muvaffak ve gınası ana ve ferhi tarh ve dinarinin
aheri nar ve dirheminin encamı hem ve devletinin sonu let ve nigmeti tashifi yüsr ile nikmet ve talibi
dayfi rahil ve ragibi mutmai zilli zail olduğunu aynen mülahaza ve yakinen murakabe etmekle taleben
li-merzatillahi taala ve ibtiğaen li-vechil-ala vema tukaddimü li-enfisiküm min hayrin tecduhu indallah yevme yenzurül-mer’ü makaddemet yedahü yevme layenfau malün vela benun illa men etallahe
bi kalbin selim ayeti kerimelerini tefekkür ve iza mate ibnü ademe inkataa ameluhu illa an selâsin
sadekatin cariyetin ve ilmin yüntefau min badihi ev veledin salihin yed’ulehu bi hayrin ves-sedekatun
tutfiy gadaber-rabbi ve yevme yestezillül-mer’ü tahte zilli sadekatihi hadis-i şerifelerine teşebbüsen
tedebbür edüp meclis-i şer’i şerif-i nebevi ve mahfel-i din-i mübin-i Mustafavide vakf-ı atil-beyana
li-eclit-tescil tarafı bâhirüş-şeriflerinden vekil nasb eylediği Abdurrahman Çelebi ibni Molla Mehmet
nam kimesne muvacehesinde ikrar-ı sahih-i şer’i ve itiraf-ı sarih-i mer’i edüp hala atyeb-i emlâkimden ve ahsen-i eksabımdan silk-i mülk-ü sahihimde münselik olup cum nahiyesinde vaki kıbleten telli
Musa ve şarkan mezrea’i kefir ve şimalen mezra-i Kevkebe arzlarına ve garben tarik-i âmme müntehi
olan ma’i Afrin üzre dayir semuniye demekle meşhur olan üç göz değirmenden nısıf hisse-i şayiamı
beher sene Halepte zikrolunan semuniye vakfı tarafına hasıl olan reyinden oniki buçuk esedi kuruş
verilmesi şurut olan mülküm ve nehri safi üzerinde deyir cisir şenide vaki Hızır değirmeni demekle
maruf bir göz değirmende olan üç kırat hissesi ve Kilis toprağında vaki kıbleten kendi arzımız ve
şarkan bazen Şeyh Abdurrahman arzına ve bazan vadiye ve şimalen tarik-i mellake ve garben Cafer
ağa arzına müntehi olan yüzaltmış eşcar zeytin mülkümü ve karye-i Leylut toprağında vaki kıbleten
Abdülaziz Beşe ve şarkan hazinedar Mehmed Ağa ve şimalen Şeker oğlu mülklerine ve garben bazen
Muharrem mülklerine müntehi olan ikiyüz eşcaritiyn mülkümü ve mezrea-i Çınadır toprağında vaki
kıbleten El-Hac Hudaverdi ve şarkan Yüzğüden Ahmet ve şimalen zimmi bedri mülklerine ve garben
vadiye müntehi olan ikiyüzelli eşcar-ı tiyn mülkümü ve mezreatil Kefer Senaya toprağında vaki kıbleten tarik-i âmme ve şarkan zaim mülküne ve şimalen Mumcı Ahmet Beşe müllküne ve garben vadiye
müntehi olup eşcar-ı müsmireyi muştemil olan mülk bahçemi ve nefs-i Kilis mahallatından mahalle-i
— 372 —
Kanada vaki medrese kurbinde kıbleten Sünnetci El-Hâc Ali ve garben Fatma Hatundan iştira eylediğim iki bab dükkân ve şarkan ve şimalen tarik-i âmme müntehi olup huccet-i şer’iyye ile El-Hâc Kasım
oğlu Elhac Ahmedden iştira eylediğim iki bab dükkan ve bir bab Furunumu ve taraf-ı garbilerinde
vaki kıbleten El-Hac Ebubekir menziline ve garben Hasan beşe mülküne ve şimalen tarik-i âmme
müntehi olup hüccet-i şeriyye ile mezbure Fatma hatundan iştira eylediğim iki bab dükkânımı ve
yine Selli oğlu Muharremden iştira eylediğim bir bab dükkanımı garben Canbulât vakfına kıbleten
tarik-i âmme ve şarkan Şeref dükkânına ve şimalen Hacı Abdülkadır meskenine müntehi olup hüccet-i şer’iyye ile olan bir bab dükkânımı ve valide-i merhume ziy irsilehis-seme ifraz ve intikal edip
tahtani bir büyük kemerli mesken ve fevkani murabba mesken ve bir tahtani iraki mesken ve bir kenif
ve cübbi ma’i ve havluyu havi hüccet-i şer’iyye ile temlik ve tasarrufumda olan menzil süknami ve
kiblesi tarafında muttasılan vaki bir tahtani ve bir fevkani mesken ve bir küçük tahtani ve bir fevkani
mesken ve bir tahtani mesken dahilinde bir küçük hazine ve bir tahtani iraki mesken ve bir matbah
ve cübbüma’ ve havlu’i havi mülk-ü müştera süknası ve mezrea-i Çınadır toprağında vaki kibleten
tarik-i mellâk ve şarkan Yusuf çelebi oğlu mülküne ve şimalen tarik-i mellake ve garben emir hac oğlu
mülküne müntehi olan binbeşyüz tiyek bağımı ve yine çınadır toprağında vaki şimalen tarik-i âm ve
garben Hüseyin beşe mülküne ve kibleten yine Hüseyin beşe mülküne ve benli Mehmet mülküne ve
şarkan Çerkez ağa oğlu mülküne müntehi olan bahçemi eşcar-ı müsmire ve ğayr-ı müsmire bahçemi
ve yine Çınadır toprağında vâki kibleten tarik-i mellâk ve şarkan ve şimalen emir hac oğlu bahçesine
ve garben tarik-i mellâke müntehi olan bahçemi eşcar-ı müsmire ve ğayr-ı müsmire bahçemi hasbeten lillahi taala ve ibtiğaen li-veçhil-ala ve hasbeten li-ruhi resulihil-mualla aleyhi salevatullahil-ümmiy kendü zürriyyetime vakf ve habs eyledim ve kendi zürriyyetim münkati olduktan sonra hemşire
ve hemşiremin evlâdı evlâdına ve evlâdı evlâdına vakf eyledim ta nesli münkati’ oluncaya dek eğer
zukur ve eğer inas evlâdı evlâdına evlâdı evlâdına anın dahi evlâdı münkati oluncaya dek vakf ve habs
eyledim ve şöyle şart eyledim ki;
Zikrolunan emlâk ve akaratı mahdude-i mevkufeden hasıl olan rey’inden merhum ve magfurun
leh Canbulad aleyhi rahmeti rabbil-ibad camii şerifinde bir ehl-i Kur’an mücevvid ve mürettil fasihül-lisan kimesne bade selatis-subuh sadr-ı Furkan-i Azimüş-şan sure-i Yasin-i şerif ve badehu on
bir kerre ihlas-i şerif ve birer kere muavvazateyn ve fatiha’i tilâvet edüp bade resul-i ekrem sallallahü
aleyhi ve sellem hazretlerine onbir kerre salât-i şerife ihda eyleyüp sevaplarını ruhuma hibe eyleye
mukabelesinde yüz yirmi akçe bir esedi kuruş olmak üzre beher gün ikişer akçe verile ve yine camii
mezkurda ve bade selatiz-zuhur bir kimesne sure-i feth-i şerif ve onbir kerre ihlas-i şerif ve birer kerre
muavvazateyn ve fatiha’i tilâvet edüp badehu onbir kerre salavat-ı şerife verüp sevabını ruhuma hibe
eyleye mukabelesinde minval-i muharrer üzre yevmi ikişer akçe verile ve yine camii mezburda bade
salatil-asır bir kimesne sure-i amm-i şerif ve sure-i izacae nasrulah ve on bir kerre ihlas-i şerif ve birer
kerre muavvazateyn ve fatiha tilavet edüp badehu on kerre salavati şerife verüp sevabını ruhuma hibe
eyleye mukabelesinde minval-i meşruh üzre yevmi ikişer akçe verile ve bundan akdem Azaz nahyesinde vaki Rail nam karyede hasbeten lillahi taala ve ragbeten li-merzatil-âla bina eylediğim mescid-i şerif imamına veçh-i meşruh üzere yevmi ikişer akçe verile ve mescid-i mezburun tamir ve termimi dahi
bila taksir görüle mademki ben hayatta olam minval-i meşruh üzre erbab-ı vezaif-i mezbureye vazife-i
mersumelerini verüp akarat-ı mevkufenin tamir ve termimi lazimelerini gördüğümden sonra fazlasına ben mutasarrıf olam ben vefat ettikten sonra evlâdını evlâdı evlâdım ve evlâdı evlâdı evlâdım neslen bade neslin batnen bade batnin minval-i meşruh üzere zabt eyleye ve kendi zürriyyetim münkati
olduktan sonra hemşire ve hemşiremin evladına ve evlâdı evladına ve evlâdı evladına vakf eyledim ta
nesil münkati oluncayadek eğer müzekker ve eğer müennes hemşiremize ve hemşiremizin zürriyyetine anın dahi zürriyyeti münkati olduktan sonra ütekama ve ütekamın evlâdına ve evlâdı evlâdı evlâdına vakf ettim minval-i meşruh üzere zabt ede erbabı vezayife vazife-i muayyenelerini verüp emlâk
ve akaratın tamir-i masarifi lazimelerini gördüklerinden sonra mutasarrıf olalar erşed evladım yevmi
beş akçe ile mütevelli olup zukur ve inası ales-seviye ahz edeler ve eğer zürriyyetim münkariz olur ise
evkaf-ı mezburemi haremeyniş-şerife vakf ettimki hazreti Habibullah sallallahü aleyhi ve sellem şefaatine mazhar düşem deyu ve medine-i Kiliste hakimüş-şerif efendileri müddet-i vilayetlerinde vakfımızdan yevmi iki akçe ile nazır ola ve sahib-i vezaifin vazife-i muayyenelerini ahz ettiklerinden sonra
— 373 —
kemal-i merhamet ve eltaf atıfetlerinden mercu ve mütevekkıftırki şurut-u mezkure icrasında yevmel-ayenfau malün vela benün illa men etallahe bi kalbin selim femen beddelehu badema semiahu fe
innema ismihu alellezine yubeddilunehu innallahe semiun alim Ayet-i kerimelerini mülahaza ve havfullahil-alimi murakabe buyurub erbab-ı vezayifin şurut-u mahudesini yerine getirmeklerine ve emlâk ve akarat-ı mevkufenin tamir ve termimine kemâl-i mertebe hüsn-ü takdirleri olup ve baki kalan
rub’unu haremeyniş-şerifeyn evkafına zam ile vallahü ala ma nekulü vekil ve hüve ala külli şey’in şehid
deyu mütevelli-i mezbur Abdurrahman çelebiye teslimen hatm-i kelâm eyledikte mütevelli-i mezkur
dahi kabul ve tesellüm ve sair mütevellilerin yeni vakf-ı mezbure mutasarrıf oldukta vâkıf-ı mezbur
Süleyman ağa meclisi mesfurda zimamı kelâmı tarafı ahere mün’atif olup egerçi vakf-ı akar imamı
Azam ebuhanifetil-kûfi amelehullahü taala bil-lütfihil-hafiyyi vel-celiyy katında sahih amma gayr-ı
lazım olmağın vakıftan rucuan akarat-ı mahdude-i mülküme istirdad ederim dediğimde mütevelli-i
mezbur cevabında egerçi hal zikrolunduğu minval üzredir ve lâkin imameyn-i humameyn katlarında
lüzumdan müfarekat etmeyüp vakf-ı mezbur alen-nematil-mezkur teslim-i mütevelli olmağla sahih
ve lazımdır îmameyn kavli şerifleri üzre şer’an hüküm talep ederim deyu muvakkit sadr-ı kitap tuba
lehu ve hüsne meap huzurlarında murafaa olduklarında hakim-i müşarünileyh esbeğallahü niamehu
aleyh hazretleri tarafı vakfı ercah ve evlâ ve elyak ve ahra görüp evvela imamı Azam aleyhi rahmetullahi melikli-erham kavli üzre sihhatine ve saniyen inameyn-i humameyn rahimehumallah kavilleri üzere sihhati luzumdan ademi müfarakat ile teslim-i mütevelli olundukta sahih ve lazım olduğuna şer’an
hüküm etmeğin fesaren vakfen sahihen şer’iyyen ve habsen sarihen mer’iyyen bi haysü la yuba’ vela
yuhebü vela yürhen vela yüsterhen “Femen beddelehu badema semiahu fe innema ismihu alellezine
yubeddilunehu innallahe semiun alim.” ve ecrül-vâkıfi alel-hayyil-cevadil-kerim.
Cera zalike ve hurrire fi evaili Ramazaniş-şerif li-sene selâse ve tis’ine ve elf. (Evail-i ramazan 1093 )
ŞUHUDU’L-HAL;
Mefharül-fudela Osman efendi el-vaiz Hasan efendi el imam bi camii Murtaza paşa Sipahi Abdülkadir efendi el-hatip bi camii Murtazapaşa Osman efendi el-hatip bi camii Akcurun İbrahim Halil
efendi el imam bi camii canbulad Süleyman efendi el-hatip bi camii Canbulad İsmail ağa elcündi.
Mefharül-âlim Mehmet efendi el-müfti bi medine-i Kilis Cafer ağa ibni elhâci Ali. Fahrül-akran İbrahim ağa Kethüda biri Kilis Şeyh ibrahim ibni Emmi el imam bi medrese Mehmet Ağa kapucu zâde. Süleyman ağa elcündi. Hasan bey Kerliyo Mehmet bey bini elhac Veli İbrahim bey elcündi Molla Hasan
bini ibrahim elmüezzin bi camii Tekke. Molla Ali bini Ömer elmüezzin bi camii Tekise. Mehmet Çelebi bini Hüseyin efendi . Ahmet Çelebi bini Cemal. Mehmet Çelebi bini Molla Süleyman . Ahmet Çelebi
bini Garip. Elhâci Habib Çelebi. Elhâc Mahmud çelebi. Esseyid Muharrem elkaymakam ennakip . Elhac Mehmet ağa bini Osman Kordonirracil Hüseyin bey elcündi. Karlı Muhzır başı Elhac Cemaleddin
Çelebi Molla Mustafa bini Ali Ahmet çelebi bini Çekmeceli VE GAYRÜHUM MİNEL-HAZİRÎN.
— 374 —
— 375 —
— 376 —
— 377 —
Süleyman bin Osman Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 30. sayfasının 23. sırasında kayıtlı Kilis’te “Süleyman bin Osman Vakfı”na ait 1324 H. (1906 M.) tarihli vakfiyenin
yeni harflere çevirisidir.
-SuyoluHacı Süleyman ibni Keleşzâde Osman vakfiyesi.
el-Hamdulillahillezi ce’ale’s-sadaka’l-cariyete ala sebili’s-sevab ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ Seyyidia
ve Nebiyyina Muhammedin hayra’l-evvel ve hayra’l-ashab.
EMMA BA’DU; işbu vakfiye-i (Boşluk var.) el-beyan ve vesika-i bediu’l-ünvanın tastir ve imla ve
tahrir ve inşasına badi ve bais sahibu’l-hayrat ve rağibu’l-hasenat oldur ki;
Haleb vilayet-i celilesi dahilinde kain medine-i Kilis’in Mollahamud Mahallesi ahalilerinden Hacı
Süleyman ibni Keleşzâde Osman nam kimesne medine-i mezkur mahkeme-i şer’iyyesinde meclis-i
şer’-i akvam lazimu’t-ta’zimde zikr-i ca’i vakf li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği medine-i
mezkurun mahalle-i mezkur ahalilerinden Hamu Hocazâde Hacı Mehmed ibni Hacı Emin nam kimesne muvacehesinde ikrar-ı sahih-i şer’i ve itiraf-ı sarih-i mer’i edüb madem ki ben labis-i libas hayatın zirde tayin ideceğim şurut-ı vakfın amel-i kalilinde ecr-i cezil istihsali la büddür. Bu dar-ı dünya
mütehakkık dar-ı fena olub mukimi mübtela-yı hazar-ı daim ve nimeti manende zilli zail bî-kaim
olduğunu her ne kadar basar-ı dur beyninde numayan ve vâkıf-ı umur din-i dünya ve uhraya ayandır.
“Küllü nefsin zaikatü’l-mevt.” zevkinden tatmadan “Küllü men aleyha fan” hakikati vücud inşasına
sirayet itmeden “ve iz kane zalike fi’l-kitabi mestur” kavl-i şerifinden naklen götürdükleri asar-ı hayrat ve sadakat-ı cariyanımın “vallahu yüda’ifu li-men yeşa” ile her birinin ecr-i sevab fi yevmi’l-hisab
va’d buyurmuşlar “ve kane ma’kula” âyet-i kerimelerinin mana-yı münifinden habir ve âğah olduğum
ecilden vakf-ı âti’l-beyanın suduruna değin silk-i mülkümde münselik zabt ve rabtımda munzabıt
medine-i mezkurenin Akdere Mantarasında vaki şarken Hocaoğlu Halil Hoca kıbleten Ra’illioğlu
Hacı Mehmed şimalen Hacı Firuz vereseleri ve bazen Pekmezoğlu ve garben tarik-i has ile mahdud
ve mümtaz yedi yüz eli guruş kıymetli otuz yedi eşcardan ibaret bir kıt’a zeytunluk ile yine medine-i
mezkurede vaki kıbleten Kuloğlu Habib Çavuş şarkan İmamoğlu Ömer şimalen tarik-i âmm garben
keza Hacı Firuz vereseleri zeytunluklarıyla mahdud ve mümtaz iki yüz guruş kıymetlu on altı eşcardan ibaret bir kıt’a ki cem’an iki kıt’a zeytunluğumu talebu’l-merzatı Rabbi’l-ula “yevme la yenfe’u
malun vela benun illa men etellahe bi-kalbin selim” ricasıyla vakf-ı sahih-i müebbed ve habsi sarih-i
muhalled ile vakıf ve habs edüb şöyle şart eyledim ki;
Ben labis-i libas-ı hayat oldukça vakf-ı mezkureme mutasarrıf olub gallatın ekl ve bel’ idem.
Bi-emrillahi Teâlâ vefat ittikden sonra işbu hazar-ı mezbur Hacı Mehmed mütevelli olub senevî hâsıl olan gallesinden evvela vakf-ı mezkurumun cift vesair timar masarıfı ba’de’l-ihrac fazla-i galleden mahallemiz bulunan Molla Hamud Mahallesinde vaki Ayn Obası çeşmesine cereyan eden ma-i
carinin mecrasının Kurt Ağa çeşmesi yanında bulunan taksimden ifraz olunub doğrudan doğruya
Fellah Kastalı ile mezkûr Ayn Obası çeşmesine cereyan iden su mecrasının lazım tamir olan mahallerinin tamire sarf oluna ve muceb-i tamir olmadığı seneler fazla-i galle çeşme-i mezkur vakfından
olub mahalle-i mezkurenin kıble cihetinde Şose tariki şimalinde ve medine-i mezkur ittisalinde vaki
bir adet gölde mevsim-i şitada teraküm eden ma-i matar mevsim-i sayfda izale oldukdan sonra tecemmu iden gübreleri ahara bey’ ile gallatı mütevelli nezdinde hıfz ve istirbah olunduğu gibi vakf-ı
mezkurumun gallesi dahi mütevelli-i mezbur nezdinde hıfz ve istirbah oluna ve hin-i lüzumunda
balada gösterdiğim şurut ve vechiyle mecra-yı mezkurenin muceb-i tamir olan mahalline sarf oluna
deyu tayin-i şart ve tahfis-i kuyud ile vakf-ı mezburumu fârigan ani’ş-şevâğil mütevelli-i mezbure
teslim ol dahi sair mütevelliyan-ı evkaf gibi bürheten mine’z-zaman tesellüm ve tasarruf eyledi deyu
— 378 —
mütevelli-i mezbur tasdikine mukarin ifade ettikten sonra vakf-ı mezbur semt-i vifakdan canib-i şikaka azim ve mütevelli-i mezbur ile husumet ve niza’a cazim olub İmam-ı Azam ve Hümam-ı Efham
Ebu Hanife el-Kufi hazretleri katında vakıf akar menzile-i ariyette olmakla ve İmam Muhammed bin
Hasan eş-Şeybani hazretleri katında vâkıf menafi’-i vakfı nefsine şart ile vakıf batıl olduğuna bina’en
vakf-ı mezkurumudan rucu’ benim içün şuru’ olmakla mezkur zeytunlukları ke’l-evvel mülküme istirdad iderim dedikde mütevelli-i mezbur Hacı Mehmed dahi cevab-ı ba-sevaba tesaddi edüb eğerci
hal bast olunan minval üzere olduğu cay-i işkal değildir. Lakin arif-i semadani Ebu Yusuf eş-şehir
bi’l-imam-ı sâni hazretleri katında vâkıf mücerred vakaftu dimekle ve İmam Muhammed bin Hasan
eş-Şeybani hazretleri katında teslim el-mütevelli olmağla vakf-ı mezbur sahih ve lazım oldu deyu red
ve teslimden imtina ile vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzumuna hükm olunmuş taleb iderim didikde
hakim-i muvakki’ sadr-ı kitab “Tuba lehu ve hüsnü meab” efendi hazretleri huzurunda müterafi’an ve
her biri mübteğasınca faslu hasme taliban olduklarında hakim-i muma ileyh esbegâllahu (Bir kelime
okunamadı) aleyh Efendi dahi tarafeynin edillesine nazar menna’ ve mubtil-i hayr olmakdan hazer ile
alimen bi’l-hilâfi’l-cârî beyne’l-e’immeti ve’l-eslaf vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzumuna hükm-i sahih-i
şer’i ile hüküm itmeğin vakf-ı mezkur sahih ve lazım olub min ba’d nakz ve nakızına muhal oldu. “Femen beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un
alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.
Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’l-hamis ve’l-işrin min Saferü’l-hayr li-sene erba’a ve işrin ve selase
mi’e ve elf. (25 Safer 1324)
Naib-i Kaza-i Kilis
es-Seyyid Mustafa Şükrü
Şuhudu’l-hâl;
Şıhlar Mahallesinden Kazzazzâde Hacı Mehmed ibni Mustafa,
-Kara Ali Mahallesinden Müslimoğlu Mustafa,
-Şıhlar Mahallesinden Kurumcuoğlu Mustafa Efendi oğlu Akif,
-Nureddin Mahallesinden Topalzâde Surur Efendi bin el-Hâc Mustafa Ağa ve ğayruhum.
Ba’de’l-kayıd mukabele olunmuşdur.
Katib-i mahalle-i şer’iyye
Mühür
(es-Seyyid Mehmed)
— 379 —
— 380 —
— 381 —
Hace Zahide Vakfı
Gaziantep’in Kilis kazasında mulhakadan (Hace zahide) vakfına ait on beş Teşrinisani 1340 tarihli
ilamın örneğidir.
VAKFİYE
Kararı Esası
340/60 340/60
İycabi bil müzakere: Kilisin şeyh Abdullah mahallesinde mukime Tokmağın oğlu Bekir bini Ömeriin zevcesi ve Demirci şeyhu oğlu Osmanın kerimesi hâcı zade nam kadının, Kilisin Öküz Pazarı
mevkinde vaki ve muhsır Ali oğlu culcu Yusuf ağa ile meyhanelerinde nısfiyyet üzre müşterek malumilhudud bir bab bakkal dükkanındaki nasıf hisse-i şayihasını Murtaza Ağa camii şerifi ne vakf
edeceğine dair mezbure tarafından mutekattim üç eylül 340 tarihli bir kıta istida ile bil müracaa mezbure Hacı Zahidenin muhedderattan olması hasebile ol babadaki takririnin hanesine istima ve zat
ve tescili taleb olunmağla canibi mahmekemden Nayb sıfatiyle takriri mezkuru mahellinde istima ve
zabt etmek üzre mezunen izam kılınan mahkeme’i asliye baş katip muavini hüseyşn vefzi efendi bini
Mustafa ağa mezburenin şeyh Abdullah mahalllesinde kain hanesine bil azime hazır bulunan kilisin
İnnablı kütah mahellesine mukim Murtaza Ağa camii şerifi imamı kodamacı zâde hâcı Mustafa efendi ve Deveciler mahallesi muhtarı muhzir Alioğlu semerci Yusuf ağa bini Mehmed Ali ağa ve mahelli-i
mezkure ahalisinden mezburenin zevci Tokmağın oğlu Bekir bini Ömer ve Saka Başının oğlu sahid-in
oğlu vakıf ve yapıcı maminin oğlu hasan nam kimseler ile akdi meclis etmeleri muteakip huzure gelen
ve hazurini merkumun taraflarından şahsı ve hüviyeti tarif ve kemali akil ve sıhhatte olduğu müttefikan beyan olunan mahelle-i mezkure ahalisinden tokmağın oğlu Bekir bini ömerin zevcesi demirci
şeyhu oğlu Osmanın kerimesi mezbure hâcı Zahidenin bittavi verriza takriri kelam ve tabiri anilmeram ile Kilisin Öküzpazarı denmekle maruf olan mevkinde ve muteveffa binbaşı Recep beyin hanı
karşısında vaki ve şarkan ve şimalen tarik ve garben muhzır ali oğlu semerci Yusuf ağa bini mehmed
ali ağa ile münasefeten müşterek bulunduğumuz bir bab semerci dükkanı ve kıbleten aşcıoğlu Mehmedin dükkanı ile mahdud ve mumtaz olup merkum semerci Yusuf ağa ile münasefeten bil iştirak
tahtı tasarrumuzda kain bulunan bir bab bajkal dükkanındaki nısıf hisseyi şayiamı hasbeten lillahi
taala vakfı sahihi müebbet ve hapsi sarihi muhalled ile vakıf ve habis ettim ve şöyle şart eyledim ki
: vakfı mezkurun tevliyeti ben hayatta oldukça galesini bitamamiha kendi umur ve hususatına sarf
edebilmek salahiyet ile benim uhdemde ola ve ve benim vefatımdan sonra gale-i mezkuru bitamamiha kendi umur ve hususatına sarf edebilmek salahiyetiyle tevliyeti mezkure hazır bulunan işbu
zevcim tokmağın oğlu Bekir bini ömerin uhdesinde ola ve benim ile merhum zevcim bekirin vefatmızdan sonra hazır-ı bil meclis olan kilisin deveciler mahallesi muhtarı mıhzır ali oğlu Yusuf ağa bini
mehmed ali ağa vakfı mezkure mütevelli ola ve gallesi Kilisin Deveciler mahallesinde kain Murtaza
Ağa camii şerifinin tamir ve termimine mefruşat tenviratına vesair güna bilcümle levazımını sarf oluna n ve merkum Yusuf ağanın vefatından sonra merkumun batnen bağde batnin evlad ve evladı evladı
inasının ekber ve erşedi mütevelli ola ve bağde inkırazihim camii şerifi mezkur camatinin ekseriyet
ara ile intihap edeceği emin bir zat mütevelli oluna deyyu ifade ve ifadatı vakıasının zat ve tescilini
talep eylemek ile takri vakın aynen ve harfiyen zabt ve tahrir ve ziri mezbure hacı zahide ve hazıruni
merkumun ile beraber naibi muma iley başkatip muavini Hüseyin Fevzi Efendi taraflarından imza
ve temhir kılındığı hazıruni merkumun ile beraber huzuru mahmekemeye gelen muma ileyh Hüseyin Fevzi efendi tarafından bayan ile zabtı mezkur bittevdi ol süretle inha olunmağla ve mezbure
hacızahidenin muracatı vakası üzerine mukademah hususu mezkure alakada buklunanların 15 gün
zarfında mahkemeye müracat etmeleri luzumu 10 eylul 340 tarih ve 196 numaralı Kilis gazetesiyle ilan
olunduğu halde bugüne kadar bir güne müracaat vuku bulmasından vakfı mezkur hakkında dava ve
münaza mevcud olmadığını anlaşılmasına mebni bermucebi inha vakfı mezkurun tasdik ve tesciline
16/teşrinisani/340 ve fi 22/rabiulahir/343 tarihinde müttefikan karar verildi.
— 382 —
Resmi mühür Pul:Resmi mühürü ve imza
Kilis 16/Teşrinisani 340
Türkiye cumhuriyeti Başkatip muavini
Mahkemei Asliyesi Hüseyin
İdare meclisinin 15/1/945 tarih ve 40/37 sayılı kararı uyarınca vakıf kayıtlar kütüğüne aynen kayıt ve
tescil edilmiştir. 29/1/945
Karşılaştırılmıştır. 29/1/945
— 383 —
— 384 —
— 385 —
— 386 —
— 387 —
Zekiye Hanım binti Mustafa Ağa Vakfı
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 616 Numaralı Defterin 104. Sayfa, 58.
sırasında kayıtlı Kilis’te “Zekiye Hanım binti Mustafa Ağa Vakfı”na ait 1332 H. (1913 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.
İşbu vakfiye Evkaf Umum Müdürlüğünün 14 Mayıs 1934 tarih ve 144538/1059 numaralı tahrirata ile
mürsel merkez idarei encümeni ve tevcih heyetince ittihaz edilen 8.5.2934 tarih ve 1040/354 numaralı
kararı üzerine kayd edilmiştir.
Elhamdü lillahil vakıfı ala külli hal el münezzehi anittağyiri ve intikal vesselatü vesselamü ala Muhammedin el mavsufü bi mekarimil ahlaki ve mahasimil hisal ve ala alihi ve ashabihi el aricine ila maaricil kemal(amma badü işbu vakfiyyei sahihatüssahavi ve vesikai şer’iyietül matavinin tahrir ve inşa
ve tastir ve imlasına badi zikri ati vakıfanın iltimaile huşusu atil beyanın mahallinde ketb ve istima ve
fasl ve hasımı için kibeli şer’i şerifi enverden mezunen bil hükm irsal olunan Kilis mahkemei şeriye
başkatibi hafız Mehmed efendi ibni İbrahim ağa Haleb vilayeti dahilinde kain Kilis kasabasının Tırıklı
Mahallesinde vaki Sağir zâde Muharrem Kemal efendi ibni Hacı Mustafa ağa ibni Hacı ağa hanesi
demekle maruf haneye varub akdi meclisi şer’i meali eyledikde kasaba-i mezkurenin Büyük Kütah
mahallesi misvanından şahsi ceridei vekaletde isimleri muharrer kimesneler tariflerile muarrefe sahibetülk hayrat ve rağıbetül hasenat Zekiye hanım bintil muma ileyh Sağır zâde Hacı Mustafa ağa
nam hatun meclisi makudü mezkurde zikri ati vakfi na li eclittescil mütevelli nasb ve tayin eylediği
mezkur Tırıklı Mahallesinden Hacı Mehmed efendi ibni Hafız Mahmud efendi mahzarında kemali
aklü sıhhatda olduğu halde bu taviha ikrarı sahihi şeri ve itirafı sarihi mer’i edüb zikri ati vakfın suduruna değin 1329 senei maliyesi şehri kanunun sani tarih ve 150 numaralı bir kıt’a tapu senedi mucibince ba tapu mülkü müşteram olub kasabai mezkurenin köşker Pazarı nam mahallinde vaki şarkan
tariki âm cenuben Kürekçi oğlu Sabit ve Mes’ud ve Eyyub benuni Abdullah dükkanları şimalen tebe’a i
devleti aliyyeden ermeni milletinden nalband Kıyort veledi Artinin nalbant dükkanı ve garben kısmen
merkum Kiyork ve kısmen Halebli oğlu Mehmed bin Halil dükkanları ile mahdud ve yedi bin kuruş
kiymetli bir bab dükkanımı hasbeten lillahi te’ala vakfı sahihi şer’i ile vakf ve habs edüb şöyle şart
eyledim ki hayatta oldukca ben mütevelli olan bi emrillahi taala vefat eylediğimden sonra bi ebeveyn
er karındaşım muma ileyh Muharrem Kemal efendi mütevelli ola badehu oğulları Mustafa Behcet
ve Mehmed Cemal efendiler ber vechi munasafa müştereken mütevelli olalar bunlardan bila veled
zukur vefat ederse uhdesinde bulunan nısfı tevliyet ber hayat olana münhasir ola ve an veledi zukur
vefat ederse zikri ati tertib üzere evladı zukurunun ekber ve erşedi diğeri beş hayat olan ile ber vechi
muharrer müştereken mütevelli ola her ikisinin vefatından sonra ileyh Mustafa Behçetin evlad zukurunun ekber ve erşedile muma ileyh Mehmed Cemal efendinin evladı zukurunun ekberi ve erşedi ber
vechi muharrer müştereken mütevelli olalar yalınız birinin evladı zukuru bulunur ise anların ekber ve
erşedi mütevelli ola her ikisinin evladı zukurları kalmaz ise ebna ve ebnalarının her tarafından birer
adet ekber ve erşedi ber vechi muharrer müştereken mütevelli olalar yalınız bir tarafın ebna ebnası
bulunur ise onların ekber ve erşedi mütevelli ola ve in sefel kaydile mukayyed olduğu halde ebna ebna
ebnalarında dahi tevliyet tertib ve şartı sabık üzere cari ola bunlardan kimse kalmaz ise muma ileyhima Mustafa Behçet ve Memet Cemal efendilerin benatı sulbiyelerinden birir yadet en ziyade kebire
ve reşideleri ben vechi muharrer müştereken mütevelli olalar yalınız birinin benatı bulunur onların
en ziyade kebire ve reşidesi mütevelli la bunların vefatından sonra ve in sefelet kaydile mukayyed
olduğu halde mezburenin benatı ebnalarında dahi tevliyet tertip ve şartı sabık üzere cari ola bunlar
dahi munkarız olu ise yine muma ileyhima Mustafa Behcet ve Mehmed Cemal efendilerin ve in safel
kaydile mukayyed olan ebnai benatlarında tertib ve şartı sabuk üzere tevliyet cari ola bunların dahi
vefatından sonra kezalik kaydı mezkurle mukayyed olduğu halde benat benatlarında tevliyet tertib ve
şartı sabık üzere cari ola bunların dahi vefatından sonra kezalik kayd-ı mezkurle mukayyed olduğu
halde benat benatlarında tevliyet tertib ve şartı sabık üzere cari ola bunların dahi inkirazından sonra
evvela diğer li ebeveyn er karındaşım hacı Veli efendi ve saniyen keza li ebeveyn diğer er karındaşım
Mehmet efendilerin evladları tafsil sabık vechile mütevelli olalar ve vakfı mezkur yedi mütevelli ile bil
— 388 —
istiğlal hasıl olan rey gallesinden evvela mezkur vakfın tamir ve terminat masarifatı badel ihrac baki
gallesinden ki her sene ruhum için vasatinden bir aded kurban zebh olunub cild ve lahmi fukaraya
tasarruf oluna ve her ayda vakt haline münasib ücretle mezkur Tırıklı mahallesinde vaki Şeyh Cami
şerifinde bir hatmi şerif tilavet olunub sevabi ruhuna ihda oluna ve şuhuru selase de ki berat ve mirac ve kadir gecelerin de mevsimine göre bir mikdar tabhi ta’am olunub beş on fukaraya tefrik edil
bunlardan fazla kalan galleyi mütevelli olan zade ekl ve bel eyleyedeyu tayini şurut ve tebyini kuyud
edüb mezkur dükkanı fariğan anişşevagil mütevelli muma ileyh Hacı Mehmed efendiye teslim ol dahi
vakfiyet üzere kabz ve tesellüm ve sair mütevellilerin evkafda tasarrufları gibi tasarruf eyledi dedikde)
gıbbe’t-tasdiki’ş-şer’i vakıfai muma ileyha Zekiyye hanım semti vifakdan canibi şikaka azim ve mütevelli muma ileyh ile husumet ve niza’a cazime olub vakf akar imamı azam ve mhümami efham siracül
kaşifül gumme hazretleri katında menzilei aride olmağla vakfi mezburden rucu benim için meşru
olduğundan vakfı mezkur dem rucu ve mahdudu mezkur dükkanı kel evvel mülkime istirdad ederim
dedikde mütevelli muma ileyh hacı Mehmed efendi dahi cevaba tasaddi birle vâkıf mücerred vakaftü
demekle ve teslim ilel müteveli olmağla ve eimme hanefiyeden luzumunu rey edenler kavilerine ibtinaen ve vakfi mezbur sahih ve lazım olduğundan vakfı mezkurun sıhhat ve luzumuna hükmü şer’i
olunmasını taleb ederim deyu her biri müterafian ve me’zunu muma ileyh huzurunda faslü hasme
taliban olduklarında me’zun muma ileyh dahi canibi vakfı evlad görüp me’zunaen bil hükm müvella
olduğu halde mahzarı vâkıfe-i mezbure de vakf-i mezburun sıhhat ve luzumuna hükmü sahihi şer’i ve
kazai sarihi mer’i edüb vaki hali mahallinde ketb ve tahrir ve maan ba’s olunan umenai şerile huzuru
şer’a gelerek ala vuku ihi inha ve takrir etmeğin hükmü mezkuru kıbeli şeriden dahi tenfiz olunmağın
min ba’d vakfi mezkur sahih ve lazım oldu “Fe- men beddelehu ba’de ma semiahu fe innema ismuhu
ale’llezine yübeddilünehu innellâ he semi’un alim.”
Cera zalike ve hurrire fil yevmil hamis aşer min şehri rebiül ahir li sene isna ve selasine ve selase
miete ve elf. (15 Rebiu’l-âhir 1332)
— 389 —
— 390 —
— 391 —
Zekiye Hanım Binti Hacı Mustafa ve Refika Hanım binti Mehmed Ağa Vakfı
Kilis’te (zekiye Hanım Binti Hacı Mustafa ve
154 Refika Hanım binti Mehmed Ağa) ya ait 1330
tarihli vakfiyenin örneğidir.
Elhamdulillahil vâkıfı ala küllü hal. Elmünezzehi anittağyiri vel İntikal. Vessalatü vessalamü ala
seyyidina muhammedil mebsufu bi mekarimil ahlak ve mehasinil hısal ve ala alihi ve ashabihilaricine
ila maaricilkelmal. Emma Badü: İşbu vakfiyei sahihatül fahavi ve vesikatü şeriyetül matavinin tahrir
ve inşa ve tasfir ve imlası na badi ve bais zikri cai vakfatanın iltimaslarile hususi atiyülbeyan mahallinde ketb ve tahrir ve istima ve fasl ve hamsi için kıbeli şer’i şeriften mezunen bilhüküm maa mürseli
ümenal şer ile irsal olunan Kilis mahkemi şer’iye başkatibi Hafız Mehmed Efendi bini İbrahim ağa
vaki sağır Zâde Muharrem Kemal efendi İbni Hacı Mustafa ağa hanesi demekle maruf haneye varup akdi meclisi şer’i mali eyledikte kasabai mezkurenin Büyükkütah mahallesinden şahısları tarifi
şer’i ile muarrefetten zekiye hanım bintil mezbur sahırzâde hâcı Mustafa ağa nam hatunlar meclisi
makudu mezkurda zikri ati vakıflarına lieclittescil mütevelli nasp ve tayin eyledikleri mumaileyh muharrem kemal efendi mahzarında her biri ikrarı sahidi şer’i ve itirafı sarihi mer’i edüp vaktaki bu darı
fena bisebat ve bibaka olup naimi marazi zevalde ve mukimi şerefi irtihalde olduğunu mülahaza edip
(Essadakatü fidyetün lilmaaş yevme yuhazülmücrime binnevasi) Malumumuz olduğundan maada
(vema tukaddimu lienfüsiküm min hayrin tecidihu x indallah hüve hayren ve azame ecra) mefhumü
münifinden habire ve agah olduğumuz ecilden zikri ati vakfın suduruna değin bizim her ikimizin
müştereken malike ve mutasarrıfa olduğumuz salifuzzikir büyükkütah vaki canuben Ahmet Ef. İbni
atar Salih bini Ömer bin Molla Bekir oğlu Ahmet ve Hüseyin ebnani Muhammed bini molla Bekir
bazen tomas damadı demekle meşhur hacı ali bini şeyh ağa vereseleri Mustafa ve Hatice ve adileşimalen mahmud efendi ibnil mezbur Mehmet emşn ağa ibnil mezbur İbrahim Halil ağa garben arif ibni
Ahmet bini derviş b. Hanelerile mahdud bir bab menzil derununda vaki garbe müteveccih tahtani iki
pencereli bir bab oda ile fevkinde vaki keza iki pencereli bir bab fevkani oda ve mezkur tahtani odanın
içinden girme mahzen tabir olunur üç pencereli bir bab fevkand oda ve mezkur tahtani odanın içinden girme mahzen tabir olunur üç pencereli bir bab kab mağaranın temamlarıle şarkan gurbe tulen II
ve kıbleten şimal ciheti şarkisinden 4 ve ciheti garbisinden 3 ki ceman ve münharifen yedi zirraın nısfi
üç buçuk zirraki bihisabitterbii 38,5 otuz sekiz buçuk zirraş mimari havlı sahası ve bi’ruma ve hakkı
mürurile üç bin kuruş kıymetli mezkur odalar ve mağaranın temamlarile berveçhi muharrer havlı
sahasını hasbeten lillahi vakfı sahih ve hasbi sarihi mer’i ile vakıf ve habsedüp şöyle şart eylediki biizm
her ikimiz hayatta oldukça vakfı mezkuremize her ikimiz mütevelliye ve mutaşarrıfa ola her ikimizin
vefatından sonra müteffa Mehmet emin ağanın oğulları Mustafa ve Mahmuf efendiler müştereken
mütevelli ve mutasarrıf olup mezkur odalar ve mağara ve havlı sahasini hasebi macerel’ade istiğlal
olunup hasıl olan galesinden tamir ve temrin masarifatı badelihraç fazla galeden beher sene yevmi
udhiye vasatından beherimiz için. Birer adet kurban zabh olunup cildi ve lehmi fukaraya tasadduk
oluna ve mumaileyhıma Mustafa ve Mahmud efendilerden birinin vefatında evladı zükurunun ekber
ve erşedi kendisinin makamına kaim ola ve biemrillahi taala he-rikisinin vefatında evladı zükurlarının ekber ve erşedi berveçhi muharrer müştereken mütevelli ve mutasarrıf olup şurutu mezkureye
riayet eyleyeler birinin evladı zükurunun inkırazında diğerinin evladı zükurunun inkirazında diğerinin evladı zükurunun ekber ve rşedi müstakillen/ola ve her ikisinin evladı zükuru münkarız oldukta
menzili mahdudu mezkure mutasarrıf olan zat mütevelli olup berveçhi muharrer şurutu mezkureye
riayet eyliye fazla gale olduğu takdirde mütevelli olan zat ekil ve bel eyleye mütevelli mumaileyhiman
işbu hazırı mumaileyh muharrem kemal ef. Nazır ola ve biemrillahi taala Muharrem Kemal efendinin
vefatında evladı zükurunun erşed ve ekberi nazaret cihetine ifa ede deyu tayini şurut ve tabyini masarif edip mezkur odalar ile mağaranın tamamlarile malumülmikdar havlı sahasını vakfiyet üzre farigan anişşevagil mütevelli mumaileyh Muharrem Kemal efendiye teslim eylediğimizde oldahi vakfiyet
üzre kabul ve tesellüm ve sair mütevellilerin evkafta tasarrufları gibi bürheten minezzaman tasarruf
eyledi dediklerinden bihasebittasdikışşer’i vakıfetan mumaileyhimetan semti vifaktan canibi şikaka
azim ve mütevelli mumaileyh ile husumet ve nizaa cazim olup vakfı mezkurdan rücu’ bizim için meş— 392 —
ru olduğundan vakfı mezkurdan rücu ve mezkur odalar ve mağara ile mezkur havlı sahasında kelevvel mülkümüze istirdat ederiz dediklerinden mütevelli mumaileyh dahi cevaba tasaddi birle eimmei
münifeden lüzümunu rey edenler kavillerine ibtinaen vakfı mezkur sahih ve lazım olmağla sıhhat ve
luzumuna hükmolunmasını talep ederimdeyu her biri müterafian faslı hasme Taliban olduklarında
me’zunu mumaileyh dahi tarafeynin edillesine nazar ve mubtıli ve mennaünlilhayr olmaktan hazer
adip alimen bilhilafil cari beyneleimme tileslaf vakıfetani mezburetan hazir oldukları halde mezkur
odalar ve mağara ve havlı sahasının vakfiyetine hükmü sahibi şer’i ile hükmedüp vakii hal mahallinde
kütüp ve tahrir ve maa mürsel ümenai şer ile huzuru şer’e gelerek ala vukuihi eşhad takrir etmeğin
vakfı mezkur kıbeli şer’i den dahi tenfiz olunmağın vakfı mezkuır lazım oldu. Femen beddelehu badema semiahu feinnema üsmuhu alellezine yübeddilunehu innallahe semiın alim. Cera zalike ve hurrire
filyevmilaşrin min şehrilzilkadetişşerife liseneti selasine ve selase miete ve elf.
Başkatip Naip
Esseyid Mehmet Mehmet Fahri ./.
Sağır Zâde Mustafa Sağır Zâde Hacı Veli Ef. Tırıklı mahallesinden
Ef. Bini Muharrem Ef. Bini Hacı Mustafa Mehmet Şevket Ef. Bini Hacı İbrahim ef.
Kilisli Oğlu Hikmet.
Pul Resmi mühür ve imza okunamadı.
Ayni vakıfların vaki müdahalenin menine dair 947 tarihli ilam örneğidir.
T.C
Kilis Asliye Hukuk
Mahkemesi
Esas : I75
Karar: 224
Yargıç : Hulki Öcal 876I
Katip : Kemal Özgür
Davacı : Kilis Vakıflar idaresine izafeten avukat Alaettin Bilgen
Avukat Kadri Demirtaş.
Dava : Tapu İptali.
Karar: Davacı vakıflar idaresi vekili avukat alaattin bilgen tarafından davalı aleyhine açılan kilisin
büyük kütah mahallesinde doğusu Molla Bekiroğlu Mehmet veresesi ve kısmen Tomas damadı Hacı
Ali veresesi batı Derviş Beyoğlu Ahmet oğlu Arif şimali Emin oğlu Mahmut hissesi cenubu Attar Salih
oğlu Ahmet evleri ile çevrili bir ev İbrahim Halil Ağa oğlu Eminden karısı zekiye ve kızı Refikaya intikal edip onlarda bu evde garbe bakan iki pencereli alttaki bir oda ile keza iki pencereli fevkani bir oda
ve tahtani odanın içinden girme üç pencereli bir kap mağaranın tamamları ile şarkan garbe uzunluğu
II cenubdan şimale yedi zirai nısfi üç buçuk zira kiçeman otuz sekiz buçuk zirai mimari murabbai
havlu hissesi ve su kuyusu ve yol haeklarını yirmi zilkade üçyüz otuz tarihinde vakfettikleri halde
diğer hisse sahibi olan davalı mahmud güvenç evin heyeti umumiyesini yani vakfedilen yerlerde dahil
olmak üzre kendi namına tasarruftan tapuyu tescil ettirmiş olduğundan tapusunun vakfoluna yerlere
ait kısmının iptaline ve vakıflar idaresi namına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş olmakla
yapılan açık yargılama sonunda davanın zaman aşımı noktasından rettine dair mahkemeden verilen
karar Yargıtay birinci hukuk dairesinin 27/6/941 tarih ve 358/1670 sayılı karar ile vakıf malların rakabesine ait müruru zaman müddeti gerek eski hükümler mücebince gerek yeni 2762 sayılı vakıflar kanunun 41. Maddesinde yazılı olduğu üzre 36 seneden ibaret bulunduğu halde mahmekece bu cihetin
nazara alınmayarak aksine bazı müteala ve hesaplarla vakfiye tarihine göre aradan yirmi senden fazla
bir müddet geçtiği beyanile davanın müruru zaman noktasından reddine karar verilmesi yolsuzdur.
Şeklinde bozularak çevrilmiş ve davacı vakıflar idaresi vekili avukat alaattin bilgen 13/9/944 tarihli
dilekçesiile davanın bozma dairesinde rüyet ve intacını istemiş olmakla duruşma için tayin olunan
günlerde davacı vakıflar idaresi vekili avukat alaattin bilgen ve davalı vekili Kadri Demirtaşın yüzlerine karşı temyiz bozmasına uyularak yapılan yargılama tedkikat sonucunda esasen tapucu müseccel
olmayan ve müteveffiye vakıf zekiye ve refikanın cüzi şayi bir hissesi bulunan müddeabi hanenin bir
— 393 —
odasını ve avlu ve kuyu hissesinin müfrez bir şekilde vakfedilmesi eksi mevzuat hükümlerine göre
caiz olmadığı gibi vakıf hissesinin şimdiki halde vakıflar idaresi için tasarruf ve intifaına elverişli bir
ciheti olmayıp netice itibariyle istifadesi imkansız bir münderis vakıf haline geldiğide keşfen sabit
olmuş ve bu hisseye takdir edilen bedelin vakıflar idaresine verilmesi vakfın menfaatına daha uygun
görülmüş olduğundan vakfın luzumu sıhhati hakkındaki iddianın redtine ve keşfen tesbit edilen 250
lira davalı Mahmut tarafından vakıflar idaresine verildiği takdirde vakfedildiği ileri sürülen şayi hissenin davalı Mahmut namına temlik ve tesciline dair verilen 27/12/945 gün ve 105/528 sayılı karar davacı vakıflar idaresi vekili avukat Alaattin Bilgen tarafından temyiz olunarak Yargıtay beşinci hukuk
dairesinin 3/12/946 gün ve 463/2056 sayılı kararile (dava olunan gayrimenkule ait vakfiyenin son fıkrasındaki hüküm tesiri göz önüne alınmayarak mehazi gösterilmeksizin eski mevzuata göre bu vakfın
caiz olmadığından ve vakıflar idaresi için intifa elverişli bulunmadığından vesaireden bahisle vakfın
sıhhati hakkındaki iddianın reddine ve bununla beraber 250 lira davalı tarafından vakıflar idaresine
verildiği takdirde vakfedildiği ileri sürülen şayi hissenin davalı namına temlik ve tesciline hüküm verilmesi yolsuzdur şeklinde ) bozularak çevrilmiş davalı 25/12/946 tarihli dilekçesi ile bozma dairesinde
davanın devamı rüyet ve intacını istemekle beraber nakızdan evvelki keşifle tesbit edilmiş olan 250
lira değerle dava konusu olan mahallin kendi namına temlik ve tesciline verilmesi dava mahiyetinde
itemiş olmakla duruşma için tayin edilen günlerde dvacı vakıfglar idaresi vekili avukat Alaattin Bilgen
ve davalı vekili avukat kadri demirtaşın yüzlerine karşı yapılan açık yargılama ve Yargıtay bozmasıha
uyularak icra kılına inceleme konmusunda gereği düşünüldü.
Dava konusu olan yererin vakfedilmiş olduğu dosya buluna 1330 tarihli vakfiye münderacatı ile
sabir olmuş ve bu cihet yapılan keşifle birlikte teeyyüt etmiş ve vakfiyenin sahtelğine dair hiçbir iddia
dermeyan edilememiş ve vakıflar kanunun 41. Maddesine göre evkaf mallarını müruru zaman müddetide 36 senden ibaret olup olayda bahse konu bulunamamşı olduğundan davalı vekilinin yeinde
olmayan savunmaları ve vakıf hissesinin 250 lira bedelle müvekkili namına temlik ve tescili hak
— 394 —
— 395 —
— 396 —
— 397 —
Şeyh Hızır Camii Vakfı
Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi
Şahsiyet Orj. 168-429sr. Şeyh Hızır Camii Vakfı
Aded Umum Nev‘ Cihat Vazaif ve Muhassasat Esami-i Mutasarrıfan
Tevcih Tarihi
429
Hitabet
Yevmi akçe 2
Mehmed Sabit bin Mustafa
20 Şevval
sene 317
Hâcı Mustafa Efendiye tevcih 16 Rabiülevvel sene 334
Vakıf İsmiyle Hayrat Müberratının Muhâl Ve Mevakı’ı
Atik Esâmi Defteri
Kilis’te Kızılca Mahallesinde kâin Şeyh Hızır Camii Şerifi
Hurufât 217
Şart-ı Vakıf
Vukuat
Mumaileyhin vefâtile mahlulinden Mehmed Efendiye ba hatt-ı hümayun tevcih olunmuşdur. 16
Cemaziye’l-evvel sene 325. Arzı 1239 ---32 /321
Bu camide 336--------------beri vazife gören imam hatib ----------17.12.1947 günü ve 11 sayılı kararı makamın 3.7.948 günü onayı ile Canbolat Bey namı diğer Tekye Camii İmam hatipliğine nakledilmişdir.
K/348/226 T.K./252
— 398 —
MÜNFERİT
BELGELER
— 400 —
Belge 1
1-İstanbul Müftülüğü Evkf-Müfettişliği 00634-00096
Haleb Vilayeti Kilis’te Mevlevi Tekkesi vakfına te‘âmül kadimi vechile bila vazife ve bila berât mütevelli olan Tekye-i mezküre şeyhi es-Seyyid Mehmed Emin Dede İbn-i Yusuf bila veled fevt Tekye-i
mezkkûre meşayıheti ‘ömr zâdesi es-Seyyid Ahmed Subuhi Efendi ibn-i Ahmede ihâle olunmuş idüyünden tevliyet-i mezkûre müceddiden cihât kalemine kayd ile şeyh mûmâileyh es-Seyyid Subuhi
Efendiye tevcih ve yedine berât i’tası bâ evrak.
Fi 23 Rebîü’l-âhır sene 1290
1-Kilis Mevlevihanesi şeyhi Seyyid Mehmed Emin Dedenin çocuksuz vefatı üzerine yerine Seyyid
Ahmet Subuhi Efendinin atanmasına dair karar. 1290 (1874)
— 401 —
— 402 —
Belge 2
2-Osmanlı Arşivleri Ev-IDM.00002-00025
1009
Maliye nezâret-i celilesinde merbût tezkiresiyle melfûfâtı vesâire komisyonda mutalı’a olunan
hulasa-i keyfiyyet Kilis Mevlevihane’sinin müşrif-i harâb olan mahellerinin icrâsı ta’mirile münâsib
mikdar ta’amiye tahsis hususundan ibaret olub icab-ı hal lediye’l –ta’mir maddesi diyer evrak üzerine hazinede derdest mu‘amele bulunub ta’âmiyye tahsisine vakfının tahammülü olduğu gibi açıktan
hazinenin dahi müsaidesi olduğundan işin bu cihetine cevab virilmesi zaruriyâtı umurdan görülmüş
olmasına ol babda. Kâmil
17 Ha.sene1290 (1874)
2-Kilis Mevlevihane’sinin harap olan mahallerinin tamiri için kendi vakfından ve açıktan hazineden yardım yapılması hususunda.
— 403 —
— 404 —
Belge 3
3-Ev-MKT-00685-132-1
Evkâf –ı Hümayun Nezareti Celilesine
Devletlü Efendim Hazretleri
Kilis Mevlevihânesi şeyhi mukaddem ‘arıza-i duâ-hânı zehâdetlü Ahmed Subuhi Dede dâî‘leri
Mevlevihâne-i mezbûrun idâresine ve anı mahsusâtı olmadığı ecilden bir mikdar ta’amiye tahsis buyrulması istid‘â ve istirhamile makam vâlay-ı hazret-i nezaret penâhiyine bir kıt’a ‘arzuhal takdimine
mücâseret ideceyinden bahisleistid’ânın icrâsına müsâ’ade-i ‘aliyye-i nezâret penâhileri şâyânı niyâzına tavassut dervişânemi iltimâs itmiş olduğundan mevâdd mümkineden bulduğu halde istirhamın
is’âfile mevlevihâne-i mezbûrun ihyâsına himem ve müsaade-i inâyet penâhileri hazret-i nezâret
penâhileri bî dirîğ ve iş‘âr buyurulmak niyazına ictisâr kılınmıştır. Ol babda emrü fermân hazret-i
menlehü’l -emirindir.
30 Cemâziye’l -evvel sene 290
Eddai
Sıraceddin Osman el Mevlevi
3-Kilis Mevlevihanesi şeyhi Ahmed Subuhi Dedenin Tekkede dağıtılmak üzere istemiş olduğu yemek masrafının karşılanması hususunda.
— 405 —
— 406 —
Belge 4
4-Ev.MKT.685-133-1
Maliye nezâret-i celilesinin merbût tezkiresile melfûkatı vesâire-i komisyonda mutâı’a olundu.
Hulasa-i keyfiyyet Kilis Mevlevihâne’sinin müşrif-i harâb olan mahallerinin icrâsı ta’mirile münâsib
mikdarı ta‘âma tahsîs husundan ibaret olub icâb-ı hal lede’t-temmül ta‘mirasının diyer evrak üzerine
hazinece derdest muamele bulunub ta‘âme tahsisine vakfının tehemmülü olmadığı gibi açıkdan hazinenin dahi müsaidesi olmadığından işinbu cihetine cevab verilmesi zarûriyâtı umurdan görünmüş
olmağla olbâbda emrü ferman hazreti men lehü’lemrindir.
17 Cemâziye’l -âhir sene 290
30 Haziran 89 (1889)
Mucibince
4-Kilis Mevlevihane’sinin harap olan yerlerinin tamiri ile yemek hususunda hazineden yardım
isteğinin görüşülmesi hakkında.
— 407 —
— 408 —
Belge 5
5-Osm-Ev-Mkt 685-131-1
Devletlü Efendim Hazretleri
Postnişini bulunduğum Kilis Mevlevihâne’sinin senevi bin yüz guruş vâridatı var ise de fukara
âm ta‘âmiyesine ğeyr-i kâfi bulunduğundan ve dergâ-hı şerif mezkûrun diyer suretle bir gûne vâridâtı
olmamağla emr irade ve ta‘şîre muztarib olduktan sadaka-i ser efser cenâ-bı mülûkâne olmak üzre
emsâli misüllü bir mikdar maâş tahsisi ve i‘tâ hususuna müsaide-i ‘aliye-i cenâb-ı nezâret penâhileri
şayan ve bî dirîğ buyurulmak babında ferman hazret-i men lehü‘l- emrindir.
Sene 90
1 Cemâziye’l-evvel Eddai
Hadem e’l -fakira Subuhi el Mevlevi
5-Kilis Mevlevihane’sinin gelirinin yeterli olmaması dolayısıyla kendisine bir miktar maaş bağlanması hususunda.
— 409 —
— 410 —
Belge 6
6-Ev.Mkt.00685-111-1
Kilis Mevlevihâne’sinin müşrif-i harap olan mahellerinin icrâ-yı tâmiriyle münasib mikdar ta’amiye tahsis-i hakkında mâliye nezâreti celilesinin 29 sene 290 tarihlü ve otuz sekiz numrolu tezkirelerine cevâb.
Mefâd-ı iş’ar ‘âli-i cenâb-ı nezâret penâhilerinin ve melfûf tahrirat müeddâ’sı rehin îkan acizde
olduktan sonra keyfiyet hazine komisyonuna lede’l havâle Mevlevihâne-i mezkûrun ta’miri hakkında
mahallinden gelen muherrâbatın hazinece muamelatı bi’l- icrâ ol bâbda mahallinetahrirat-ı acizâne
tastîr tesyîr kılınub ancak tehemmülü olmadığı gibi açıkdan bu misüllü tahsisata dahi hazinenin dahi
müsaadesi olmadığından bu bâbda bir şey denilemiyeceği ba mazbata ifâde olunmuş olmağla arzû
beyan keyfiyeti tahrirat-ı mezkûrenin leffen i‘tâsına ibtidar kılındı ol bâbda..
4 Cemaziye’l -evvel sene 290
6-Kilis Mevlevihane’sinin bazı yerlerinin tamiri ve yemek ihtiyacı masrafının hazineden sağlanması hususundaki yazıya hazinenin açıktan bu parayı veremeyeceği hakkındaki cevabı.
— 411 —
— 412 —
Belge 7
7-Ev-Mkt-00681-70-1
Halep Evkaf-ı Muhasebeciliğine
Ref’etlü Efendim
Ref’etlü Efendim
Kilisde vaki‘ Mevlevihâne müşrif-i harâb olarak vakfının senevi bin yüz guruş kadardan ibaret
olan vâridâtı ta’miri masarıfını tesviyeye ğeyr-i kâfi bulunduğu beyânile Mevlevihane-i mezkûrun
keşfi mûcibince masârıf-ı ta’miriyesi bulunan otuz yedi bin guruşun bi kudret evkaf-ı şerife hayrâtı
ta’miratına meşrûta bulunan fazladan sarf ve i’tâsıyla ta’mir ve termimi hususu ba muharrerat mahalliye beyan ve iş’ar olunmuş ve Mevlevihane-i mezkûrun icrây-ı ta’mirine şu aralık açıktan ol mikdar
akça sarfına hâl-ı hazine nâ müsaid olub şu kadar ki muharrerat vâride-i mezkûrede beyan olunduğu
gibi orada bi kudret evkâf-ı şerife hayrâtı ta’miratının tesviyesine meşrûta evkaf fazlası olduğu halde
andan sarfile tasviye-i icâbına bakılmak üzere keyfiyetin bâ mazbata iş’arı lüzum geleceği vâridât idaresinden yazılan der kenar ile hazine komisyonunun mazbatasında gösterilmiş ve sûret-i hâl Haleb
Vilayet-i celilesine dahi başkaca yazılmış olmağla ol vechile ifây-ı muktezası siyakında şukka-i mehyi
tahrir kılınub .
4 Cemaziyel Evvel sene 290 ve 17 Haziran 289
7-Kilis Mevlevihane’sinin tamiratı için kendi vakfının parasının yetişmediği , hazineden yardım
istendiği fakat hazinenin açıktan bu parayı ödeyemeyeceği; eğer vakıf fazlası gelir olur ise masrafın
buradan karşılanması hususunda.
— 413 —
— 414 —
MEVLEVİHANE VAKFININ AKARLARI
VGM Defter 2172-138
Numro
Vakfı
Vakıf
Numrosu
Mevkii
Cinsi
Tapunun Tarih Numro
693
Subuhi Dede Vakfı
1
Hükümet
Civarı
Kahve
17 Haziran 330
49
694
2
Dükkân
50
695
3
'
51
696
4
'
52
697
5
'
53
698
6
'
54
699
7
'
55
700
8
'
56
701
9
'
57
702
10
'
58
703
11
'
59
704
12
'
60
705
13
Anbar
61
706
14
Hane
707
15
Dükkân
1
Dükkân
708
Mevlevihane
709
2
710
3
711
4
Kara Yer
Tarla
Kile:8
712
5
'
'5
713
6
İçeri Bağce
Bağce
Şubat 931
47
48
------Dairesi
— 415 —
49
Şubat 931
50
— 416 —
Belge 8
1- HAT 01495 0006 0 001 01
İzn-i hümâyûnum olmuşdur. Pâdişahım
‘Arz-ı bende-i bî- mikdâr oldur ki şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim.
Kilis’de Kızılca Mahallesinde vâki‘ Tahtalı Camii Şerifinin hitabeti mahlûl olmağla erbâb-ı istihkakdan Hafız Mustafa Halifeye sadaka buyurulmak ricasına Kilis nâibi ‘arz itmekle bâlâsı izn-i
hümâyûnum olmuşdur deyü hatt-ı hümâyûn şevket makrûnlariyle tezyîn buyurulmak bâbında emr-i
fermân şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim pâdişahımındır.
— 417 —
— 418 —
Belge 9
2- HAT 1397 5610 5 0001
Pâdişahım Verile
Şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim.
Kilis Kazası civarında vâki‘ eshâb-ı kirâmdan Hazret-i Şurhebil Radıyallahu Teala ‘Anhunun zâviyedârı Bağdadî Şeyh Es-Seyyid İsa Efendi nâm kimesne mahall-i merhamet olduğun beyânile nezâret
şeyhi’l-islamîde olan evkafdan Gazi Sinan Paşa vakıfı izdiyâdından yevmiye mumâ ileyhe kırk sağ
akça du‘a gûy-ı vazifesi ta‘yin ve yedine berât-ı alişân ihsân olunmasın hâvi müfettiş efendi dailerinin
‘arz-ı mucibince tevcihi hususunu semâhetlü Şeyhü’l-islâm Efendi dâileri işâret idüb göndermeleriyle
‘arz-ı mezkûr ma‘rûz-ı huzur merâhim mevfûr şahâneleri kılınmışdır. Manzûr-ı hümâyûnları buyuruldukda fermân şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim pâdişahım hazretlerinindir.
— 419 —
— 420 —
Belge 10
3- HAT 1527 0001 00014 002 01
İzn-i hümâyûnum olmuşdur. Pâdişahım
Arz-ı bende-i bî-mikdâr oldur ki şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim.
Kilis’de vâki‘ Davudu’n-nebi salavatu’l-lahı ‘ala nebiyyinâ ve ‘aleyhâ camii şeriflerinin hitabeti
mahlûl olmağla erbâb-ı istihkakdan Seyyid Mehmed Salih Halifeye sadaka buyurulmak ricasına Kilis
nâibi ‘arz itmekle bâlâsı izn-i hümâyûnum olmuşdur deyü hatt-ı hümâyûn şevket makrûnlariyle tezyîn buyurulmak bâbında emr-i fermân şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim pâdişahımındır.
— 421 —
— 422 —
Belge 11
4- HAT 1553 00023 001 01
İzn-i hümâyûnum olmuşdur. Pâdişahım
Arz-ı bende-i bî-mikdâr oldur ki şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim.
Kilis’de vâki‘ Canbolad Bey Camii şerifinin hitabeti mahlûl olmağla erbâb-ı istihkakdan Mehmed
Necîb Halifeye sadaka buyurulmak ricâsına Kilis nâibi ‘arz itmekle bâlâsı izn-i hümâyûnum olmuşdur
deyü hatt-ı hümâyûn şevket makrûnlariyle tezyîn buyurulmak bâbında emr-i fermân şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim pâdişahımındır.
— 423 —
— 424 —
Belge 12
5- HAT 1582 00066 001 01
İzn-i hümâyûnum olmuşdur. Pâdişahım
Arz-ı bende-i bî-mikdâr oldur ki şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim.
Kilis’de vâki‘ Alaca Murtaza Ağa Camii şerifi hitabeti mahlûl olmağla erbâb-ı istihkakdan Hüseyin
Halifeye sadaka buyurulmak ricasına Kilis nâibi ‘arz itmekle bâlâsı izn-i hümâyûnum olmuşdur deyü
hatt-ı hümâyûn şevket makrûnlariyle tezyîn buyurulmak bâbında emr-i fermân şevketlü kerâmetlü
mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim pâdişahımındır.
— 425 —
— 426 —
Belge 13
6- HAT 1629 00026 001 01
İzn-i hümâyûnum olmuşdur. Pâdişahım
Arz-ı bende-i bî-mikdâr oldur ki şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim.
Kilis’de Kızılca Mahallesinde vâki‘ Alaca Mescid nâm camii şerifi hitabeti mahlûl olmağla erbâb-ı
istihkakdan Mehmed Reşid Halifeye sadaka buyurulmak ricasına Kilis nâibi ‘arz itmekle bâlâsı izn-i
hümâyûnum olmuşdur deyü hatt-ı hümâyûn şevket makrûnlariyle tezyîn buyurulmak bâbında emr-i
fermân şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim pâdişahımındır.
— 427 —
— 428 —
Belge 14
7- İ DH 00705 04 9331 001 01
‘Atûfetlü Efendim Hazretleri .
Sahâbe-i güzinden Şurhebil bin Hasene Radıyallahu Teâla ‘Anhu Hazretlerinin Haleb Vilayetine
mülhak Kilis Kasabası civarında kâin zâviyesinin vakıfı fazla-i mevcûde ve âtiyesinden tesviye olmak
üzre on bir bin tokuz yüz guruş sarfiyle ta‘miri hususuna dair evkâf-ı nezâret celilesinden meb’ûs
takdir leffen ‘arz ve takdim kılınmış olmağla muvâfık emrü fermân-ı hümâyûn cenâb-ı mülûk-âne
buyurulduğu halde mucibince ifây-ı muktezası nezâret müşârün ileyha hâvale idileceği ifâdesiyle tezkire-i senâ-veri terkim olundu efendim. 23 Ha. Sene 92
Mâ‘rûz-ı Çâkeri Kemîneleridir ki
Hâme pirây ta‘zîm olan işbu tezkire-i sâmiye-i asâfâneleriyle zikr olunan takrir manzûr-ı âli-i
hazreti pâdişahi buyurulmuş ve suret-i ma‘rûzunun ber mucib istîzân ifây-ı muktezasının nezâreti
müşârün ileyhâya hâvâlesi müte‘allık ve şeref südur buyurulan emr ve irâde-i seniye-i hazret-i şehinşâhi mantuk münifinden olarak mezkûr takririne savb-ı sami-i sâdaret penâhilerine iâde kılınmış
olmağla ol bâbda emrü fermân hazret-i veliyü’l-emrindir. 24 Ha. Sene 292
— 429 —
— 430 —
Belge 15
8- İ. DH 01293 10 1665 003 001
Mucebince Nüfus Hüviyedi İsdar Buyruldu
Mâ’rûz-ı Dâî-i Devlet-i ‘Alîleridir ki
Münhale olan sâniye’i Salâha’d-dîn Mısri der Burusa medresesi kırk medresesine munfasıl Kilis
ulemâsından Hocazâde Mehmet Tahir Efendi dâîlerine bâ ibtida’i hâric ve yine münhall olan sâniye Ankaravî Abdü’l-muîn Paşa der Burusa Medresesi kırk medresesine munfasıl Ürgüb ulemâsından
Hasan Efendi dâîlerine bâ ibtida hâric tevcih ve ihsan buyurulmak mercûdur. Harrere fi’l-yevm’ilhadi ve’l-işrin.
Eddâî Mehmed Refik
‘Ata enhüma
— 431 —
— 432 —
Belge 16
9- I DH 00418 0276 50 003 001
Ma‘rûz-ı Dâî-i Kemîneleridir Ki
Kilis hanedân ve ulemâsından ‘Abdullah Efendi Tasavvurat Risâlesi üzerine dîbâcesi nâm nâmı
cenâb-ı pâdişahi ile muvaşşah olarak cem‘ ve tertib itmiş olduğu haşiyesiyle diyer bir kıt‘a risâle-i müellifesinin bi’z-zât takdimine arzu-keş olduğu hala mücerred pence-i fakr ü fâkaya duçâr olmasından
tolayı bi’z-zât gârimetü kendüye emr-i ‘asîr olduğundan haşiye ve risâle-i mezkûrunun gönderildiğini
şâmil Haleb eyâleti mazbatasiyle zikr olunan hâşiye ve risâle manzûr dakayıkı neşûr cenâb-ı vekâlet
penâhileriolmak üzere takdim kılınmışdır. Geçen sene ‘Ayıntab müsevvidi Dürrü Muhtâr tercüme
iderek der ‘aliyeye gelmiş ve bu hizmeti mukabilinde iki yüz guruş mâhiyyeye razı bulunduğu halde her nasıl ise izn-i mumâ ileyhe meclis meârif tarafından şehriye beş yüz guruş tahsisi hususuna
mazbata tanzim olunarak icâbı icrâ kılınmış ve fevka’l-me’mûl mutayyeb olarak memleketine ‘avdet
eylemiş olduğu havâdisinin intişârına mebnî efendi mumâ ileyh dahi şu risâle ve hâşiyeyi te’lif ve
irsâl eylemiş olduğundan ve ma’lûm inâyet melzûm sadaret penâhileri buyurulduğu üzre bu makule
ulemaya bir mikdar ma’aş tahsisile taltifi mesbûkü’l-emsâl olduğundan başka şânı saltanat seniyeye
muvafık bulduğundan mumâileyh dahi mahalli emvâlinden nihâyet yüz elli guruş ma’aş tahsisile tatyîbi münâsib gibi mutâli’ olunmuş ise de icrây-ı iktizâsı müsa’ide-i ‘aliye’i asâfânelerine mütevakkıf
mevâddan bulunmuş olmağla ol bâbda emr ve irâde hazret-i men lehü’l-emrindir. 13 R. Sene75 ‘Ârif
— 433 —
— 434 —
Belge 17
10- I DH 00418 0276 50 004 001
‘Atûfetlü Efendim Hazretleri .
Kilis hanedân ve ulemâsından ‘Abdullah Efendi Tasavvurat Risâlesi üzerine dîbâcesini nâm
nâmî-i hazret-i pâdişahi ile muvaşşah olarak cem‘ ve tertib itmiş olduğu haşiyesiyle diyer bir kıt‘a
risâle-i müellifesi ol bâbda olan tezkire-i ‘ulyâ-i cenâb-ı fetvâ penâhi ve melfûf mazbata ile manzûr
merâhi mensûr hazret-i şehr-i yâri buyurulmak içün ‘arzû takdim olundu. İş’ar-ı ‘âli-i cenâb-ı meşihat penâhiye nazaran efendi-i mûmâ- ileyhin zarüret ve muzayıkası bulunarak kendüsünün emsâli
misüllü tatyîbi şân ‘âliye muvafık olacağından mûmâ-ileyh mahalli emvalinden yüz elli guruş ma’aş
tahsisi ve ihsân buyurulması hakkında her ne veçhile emrü fermân cenâb-ı cihânbâni müte’alık ve
şeref-sünûh buyurulur ise enâ göre hareket olunacağı beyânile tezkire-i senâveri terkim kılındı efendim. Fi 18 R. Sene75
Ma’rûz-ı Çâker-i Kemîneleridir Ki.
Resîde-i dest-i ihtirâm olan iş bu tezkire-i sâmiye-i âsâfâneleri ve zikr olunan tezkire ve mazbata
ile hâşiye ve risâle manzûr maâlî mevfûr hazreti mülükâne buyurulmuş ve ber mucib istizân efendi-i
mûmâ-ileyh mahalli emvâlından yüz elli guruş ma’aş tahsis ve i’tâ olunması müte’allık ve şeref-sudûr
buyurulan emr ve irâde-i seniye-i cenâb-ı pâdişahi muktezâ-yi münîfinden olarak mara’z-zikr tezkire
ve mazbata ile hâşiye ve risâle yine savb-ı ‘ali-i âsafîlerine i’âde kılınmış olmağla ol bâbda emrû fermân
hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 20 sene 75
— 435 —
— 436 —
Belge 18
11- I DH 00688 0480 38 001 001
‘Atûfetlü Efendim Hazretleri .
Aşere-i mübeşşereden ‘Abdurrahman bin ‘Avf Radıyallahu Teâla anhu hazretlerinin Kilis civarında kâin makam-ı şeriflerinin muhtâc-ı ta‘mir olan ba‘z-ı mahallerinin keşfi mucibince on üç bin yedi
yüz yetmiş beş guruş sarfile icrâ-yi ta‘miri ve meblağı mezbûrun on bin tokuz yüz küsûr guruşunun
vakıfının seksan altı senesinden seksân tokuz senesine kadar müterâkim olan vâridatından ve üst tarafının dahi toksan senesi hasılatından tesviyesi istîzânına dâir evkaf-ı hümâyun nezâret-i celilesinin
takriri ‘arzû takdim kılınmış olmağla ber mûceb istizân icrâ-yi iktizâsının nezaret müşârün-ileyhâya
havâlesi hakkında her ne vechile irâde-i seniye-i hazret-i şehr-i yâri müte‘allık ve şerefsüdûr buyurulur ise ifâ-yi mantuk münîfine mübâderet olacağı beyânile tezkire-i senâveri terkim olundu efendim.
Fi 29 B. Sene 291
Ma‘rûz-ı Çâker-i Kemîneleridir Ki.
Reside-i râhe’i ta‘zim olan iş bu tezkire-i sâye-i asafâneleriyle melfûf takdir manzûr-ı humâyun
mehâsin-nümûn hazret-i pâdişahi buyurulmuş ve suret-i ma‘rûzanın ber vech istizân icrâ-yi iktizâsının nezâret müşarün ileyhâya havâlesi müte‘allık ve şerefsüdur buyurulan emrü fermân şevket ‘ünvân
cenâb-ı tacidarî mantuk-ı münifinden olarak şerifi’l-beyân takdirine savb-ı ‘ali-i hidivilerine i‘ade kılınmış olmağla ol bâbda emrû fermân hazret-i veliyü’l-emrindir.—B sene 291
— 437 —
— 438 —
Belge 19
12- I MVL 00515 023 224 001 001
Me‘arif-i ‘Umumiye Nezâret –i Celilesine
Devletlü Efendim Hazretleri
Haleb eyâletine tabi‘ Kilis Kazasında mukîm ‘ulemadan ‘Abdullah Efendinin te‘lif etmiş ve taraf-ı
eşref âsâfenelerine irsâl olunmak üzere nezd-i a‘ciziye getürmüş olduğu kitab açıktan postaya tevdi‘en irsâl olmağla vakıfa-i mumâ ileyh gayet sulehâdan vakıf-ı eşref hazret-i pâdişahi içün ed‘iye-i
hayriyyesi isticlâb olunacak zevâttan bulmağla ol bâbda ve herhalde emrü ferman hazret-i men lehü’l-emrindir. 28 Muharrem sene 1281 ve 30 Haziran sene 1280
Haleb Mustafa
Vakıf Süreyyâ
Emini
— 439 —
— 440 —
Belge 20
13- I MVL 00515 023 224 003 001
(Meclis-i Ehkâm-ı ‘Adliye) 410
Nâfi‘a nezâret-i celilesinin 6 Rabiülevvel sene 281 ve 28 Temmuz sene 280 tarihiyle meclisi valâya
havâle buyurulan bir kıt‘a tezkiresiyle Haleb valisi devletlü paşa hazretlerinin melfûf tahrîrât kaleminden müstefâd olduğu üzre Kilis kazasında mukîm ‘ulemâdan ‘ Abdullah Efendinin telif etmiş olduğu
kitâb meclisi me‘arifce mütali‘ olunarak mev‘izeye dâir bir eser nafi‘ idüyü ve efendi-i mumâ ileyhe
sulehâdan ve şâyân-ı ‘atıfet seniye dâiyândan bulunduğu tasdikile beraber emsâline tevfikan taltif ve
tatyîbi re‘ye ta‘lik idilmiş ve kitâb-ı mezkûr meclis vâlada dahi lediye‘l-ma‘yene müellif mumâ ileyhin
fazıl ve kemâline delalet ider bir mecelle-i nafi‘a olduğu anlaşılub bu makûle asâr-ı makbûle ashâbının
‘âtıfet-i seniyeye te‘lifini ise mesbûku’l-misâlbulunmuş olmağla efendi-i mumâ ileyh mahalli emvâlinden bin beş yüz guruş ‘atiye-i seniye i‘tâsı tensîb buyurulduğu halde hazinece ifây-ı muktezasının mâliye nezâret celilesine havâlesi ve nezâret müşârü‘n-ileyhaya beyân-ı hâl buyurulması tezekkür kılındı
ise de ol bâbda emrü fermân hazret-i men lehü‘l-emirindir. 2 Rabiülevvel sene 281 18 Ağustos sene 280
— 441 —
— 442 —
Belge 21
14- I MVL 00515 023 224 002 001 35
Huzur-ı Sami-i Cenâb-ı Vekâlet Penâhiye
Ma’rûz-ı Çâker-i Kemîneleridir Ki.
Haleb eyâletine tabi‘ Kilis Kazasında mukîm ‘ulemadan ‘Abdullah Efendinin te‘lifi gürdesi olan
kitâb Haleb valisidevletlü paşa hazretleritarafından bâ tahrîrât irsâl buyurulmuş olduğu cihetle meclis-i me‘arif lediye’l-i‘ta kitâb-ı mezkûr meclisce mütali‘ kılındıkda mev‘ize-i nâsın yolunda tertib olunmuş bir eser olub vali-i müşârün ileyh hazretlerinin suret-i inhâ ve hüsn-i şehâdetlerine göre müellif
mumâileyh dahi sahîhen şayana merhamet ve ‘inâyet sulehâyı daiyândan olub sadaka-i ser me‘âli efser hazret-i şehinşâhi olmak üzre emsâli misüllü kendüsünün bir mikdar ‘atiye-i seniye ile mürûriyeti
meclis-i mezkûrdan bâ müzekkere ifâde olunmuş ve kitâb-ı mezkûr tahrirat-ı mezbûra ile beraber
me‘â-i tesyîr huzuru sami-i hidiv behre kılınmış olmağla olbâbda emrû fermân hazreti veliyyü‘l-emrindir. 5 Rabiülevvel sene 281 27 Temmuz sene 280
— 443 —
— 444 —
Belge 22
15- I MVL 00515 023 224 004 001
‘Atûfetlü Efendim Hazretleri .
Meclis-i valânın mazbata-i ma‘rûzası me‘alinden müstebân olduğu üzre Kilis Kazasında mukîm
‘ulemadan ‘Abdullah Efendinin cemi‘ ve te‘lifine muvaffak olduğu kitâb mev‘ize-i nâsa müteallık
asâr-ı makbûleden bulunduğu cihetle ve efendi-i mumâ ilethe şayân ‘âtıfesine dâiyandan olmak hesabiyle mahalli emvâlinden bin beş yüz guruş atiye-i seniye i‘tâsı hususunun mâliye nezâret celilesine
havâlesi tezekkür olunmuş ise de ol bâbda her nevechile emrû fermân lutf-ı nişân cenâb-ı şehriyâri
şerefsünûh ve sudûr buyurulur ise enâ göre hareket olunacağı beyânile tezkire-i senâveri terkim olundu efendim. 5 R sene 1281
Ma’rûz-ı Çâker-i Kemîneleridir Ki.
Resîde-i dest-i tevkîr olan işbu tezkire-i sâmiyye-i âsafâneleriyle mazbata-i ma‘rûza manzûr ve
ihsân ve mevfûr hazret-i mülükâne buyurulmuş ve husûs-ı mezkûrun tezekkür ve istizân olduğu vechile nezâret müşâr ileyhâya havâlesi şerefsünûh ve sudur buyurulan emrü ferman mekârim beyân-ı
cenâb-ı şehr-yâri muktezây-ı celilinden olarak zikr olunan mazbata yine savb-ı sâmi-i âsâfelerine i‘ade kılınmış olmağla ol bâbda emrü fermân hazret-i veliyü’l-emrindir. 6 R. Sene 1281
— 445 —
— 446 —
Belge 23
16- IMVL 00541 024 312 001 001
Ma‘rûz-ı Dâî-i Kemîneleridir Ki
‘Abd-i daileri yâvere-i tevfik-i bari ile mütesilen bi ruhaniyete-i Resulullah sâye-i me‘arifvâye-i
cenâb-ı hazret-i tâcidâride ‘acizâne Usul-ı Cedide vechile Tasdikat ve Tasavvurat ve İsağoci ve Hüseyniye ve Cami üzerine Havaşi ‘adîde te‘lif ve takdim kılınarak mea’t-tahsin matbu‘ ve beyne’l-ulema
fevka’l-ğaye merğub ve nafi‘ ise de ketb sâyireye kıyas olunmağla muktezây-ı tecelli mahall-i mübârek
müntahaya arz ve ifâde olunamadığından husul-ı emele mevki‘ olunmayub mütebahhir ve muntazır
necât iken fehmadatım hamden ğayretu‘l-lâha zuhura gelüb mehzâ ‘abd-ı ‘âcizi misüllü zu‘âfâya rahma-i mevhûb min ‘indillah buyuruldukları ve vekil zıllullah olarak izhâr hak ve ibka-i asâr hasene üzre
bu hâvâliyi teşrîf semâhetleri secâyây-ıkerimine me‘ârif berûri ve inâyet kesneri-i nevâzileri muktezâsı olmak üzre ‘abd-i dailerine müstevcib şavk-i cedîd ve teyekkun-ı husul-ı emel meserretile beraber
giriftârı bulunduğum varta-i fakr fâkadan bi’l-istihlâs ve usul-ıhüsn-i hâl ile ma‘rûz rakibe-i rakit olan
da’vat-ı hayriye-i ayât-ı cenâb-ı hilafet penâhinin bi’l-imtidâd tilave ve tezkârında füturdan vâraste
olmak üzre bu def‘a neşat-ı kalb ile te’lifine muvaffak olabildiğim Mir üzre dibâcesi nâmi-i hazret-i
pâdişahi ile müveşşah ve ism-i devletlerüyle mahallî bir kıt‘a hâşiye müsta‘celenin dahi takdimile sadaka-i ser merâhim efser hazret-i pâdişahi olarak mikdar-ı kâfi ma‘aşın tahsis ve ihsân buyurulması
ve rü‘ûs-ı ‘âcizânemin İstanbul rü‘ûsuna tahvile irâde-i seniye hususuna tevassut ‘aliye-i ve müsâ‘ade-i
anâ bekade-i hidivilerinin erzân ve şâyânı ile çâkerlerin ihyâ ve çırağ buyurmaları istirhâmında ‘atufet rahîm-ânelerine iğzârâ ve müşâhede eylediyim hilm zâtiyelerine i‘timâden bi teferru‘ ve‘l-ibtihâl
işbu müzekkere-i dâiyenem ile eser-i kadim devletleri olan kitâb-ı mezbûrun mâh-ı mevlüdü beşerde
hâkipây-i hazret-i veliyü‘n-niemilerine ihdâ ve takdimine ictisâr kılındı. Ol bâbda ve her halde emrû
fermân lüf û ihsân hazreti men lehü’l-emirindir. El abd-i dai
Hocâzâde
Kilis
— 447 —
— 448 —
Belge 24
17- I MVL 00541 024 312 005 001
‘Atûfetlü Efendim Hazretleri .
Kilis ‘ulemasından Hocâzâde ‘Abdullah Efendinin Adâb-ı Miri’ye yazmış olduğu haşiyenin gönderildiğinden mumâ ileyh bir mikdar maaş tahsisile haiz olduğu rüusunun İstanbul rüûsuna tahvili hakkında dördüncü orduyu hümâyun müşiri devletlü paşa hazretleriyle semâhetlü Cevdet Efendi
hazretlerinin tahrirât müşterekesi üzerine makam-ı valay-ı meşihet penâhi ile bi’l-muhabere meclis-i
valâdan kaleme alınan mazbata melfûtile beraber ‘arzu takdim kılındı. Me‘alinden müstebân olduğu
vechile efendi-i mumâ ileyhin müderris olduğuna dâir defter-i mahsûsunda bir güna kayd bulunamamadığından ol emirde yedinde olan rüûs-ı hümâyununu bir suretinin irsâli müşârün ileyh Cevdet
Efendiye bildirildiği ve haşiye-i mezkûre bir güzel kitâb olarak şâyân-ı tahsin göründüğü mülâbesile
müellifinin ‘atiye-i seniye ile taltifi şâyân-ı şân ‘âli bulunmasiyle beraber tarikatce terfi‘ rütbesi bir
minvâl-ı muharrer derdest olan tahkikatın neticesine merhûn olduğu ve ma‘aş tahsisi ise şu aralık
uyamıyacağı cihetle şimdidenefendi-i mumâileyh bin beş yüz guruş ‘atiye-i seniye i‘tâsile bunun mahalli emvâlinden tesviyesi zımnında hazinece ifây-ı muktezâsının mâliye nezâret celilesine havâlesiyle keyfiyetin cânib-i sami-i meşihet penâhiye ve müşir ve efendi-i müşârün ileyhâya bildirilmesi
tezekkür kılınmış ise de ol bâbda her ne vechile irâde-i seniye-i cenâb-ı pâdişâhi müteallık ve şeref-sudûr buyurulur ise enâ göre hareket olacağı beyâniyle tezkire-i senâveri terkim kılındı efendim. 6 Ha.
Sene 1282
Ma’rûz-ı Çâker-i Kemîneleridir Ki.
Resîde-i dest-i ta‘zîm olan işbu tezkire-i sâmiye-i asafâneleriyle evrak-ı ma‘rûza meşmûl nigâh
mekârim iktinâh hazret-i mülükâne buyurulmuş ve tezekkür ve istizân olunduğu üzre efendi-i mumâ
ileyhe ol mikdar ‘atiye-i seniye i‘tâsı zımnında hazinece ifây-ı muktezasının nezaret-i müşârün ileyhâya havâlesiyle keyfiyetin cânib-i sâmi-i meşîhat penâhiye ve müşir efendi‘-i müşârün ileyhâya bildirilmesi şeref pirây-ı sudûr ve sünûh buyurulan emrû fermân ‘inâyet beyan cenâb-ı şehr-i yâri iktizay-ı
celilinden olarak evrak-ı merkûmeye savb-ı sami-i vekâlet penâhilerine i‘ade kılınmış olmağla ol bâbda emrû fermân hazreti veliyü’l-emirindir. 7 Ha. Sene 1282
— 449 —
— 450 —
Belge 25
18- I MVL 00541 024 312 002 001
Huzur-ı Me‘ali Mevfûr Cenâb-ı Vekâlet penâhiye Numro:53
Ma’rûz Çâker-i ve Dâî-i Kemîneleridir Ki
Kilis kasabasında rihle pirây tedris olarak neşr-i ‘ulûm-ı ‘aliye ile meşgul bulunan ve mazhar-ı
hüsn-ü zân-ı înâm olan Hocazâde ‘Abdullah Efendi mukaddema ba‘zı kütüb ve resâilin te‘lifine muvaffak olduğu gibi bu kere Fırka-i İslahiyenin bu havâliye vürûdu mülâbesiyle Adab-ı Miri üzerine
yazmış olduğu haşiyesini takdim pişegâh me‘arif iktinâh hidivâ â‘zîmeleri kılınmak üzere bir kıt‘a
müzekkeresile orduy-ı hümâyuna göndermiş ve hulasa-i istid‘ası duçâr olduğu fakr ve ihtar iden tahlis zımnında kendüsüne bir mikdar ma‘aş tahsis ve rüûsunun İstanbul rüûsuna tebdili istirhamından
ibaret bulunduğundan ve kitâb-ı mezkûr bu havâliye göre şayân-ı tahsin bir eser olduğundan müzekkeresile beraber matbu-i(?) takdim kılındı. Her halde emrü fermân hazret-i veliyü’l-emirindir. 23
Receb sene 282 ve 4 Ağustos sene 281 El ‘Abd-i daî (Ahmet Cevdet)
— 451 —
— 452 —
Belge 26
19- I MVL 00541 024 312 003 001
Taraf-ı Valây-ı Meşihet Penâhiye
64
Ma‘rûz-ı Bende-i Dirineleridir Ki.
Kilis ‘ulemâsından Hocazâde ‘Abdullah Efendinin Adâb-ı Miri üzerine yazmış olduğu hâşiyenin beraber bulunan müzekkeresiyle irsâl olunduğuna dair dördüncü orduyu humâyuna müşîr-i ser
devletlü paşa hazretlerinin semâhetlü Cevdet efendi hazretleriyle müştereken vürûd eden tahrirâtı
takimile irsâl sûy-ı fetva penâhiyede kılınmış ve mütali‘asından ma‘lum-ı aliyede buyrulacağı vech
ile mezkûr kitab ol havâlice şayâ-nı tahsin bir eser olduğu gibi efendi-i mümâileyhin zarûret haline
mebni bir miktar rüusun İstanbul rüusuna tebedülü iltimas olunmuş olmağla şu hale göre şeref- sânih olucak mutali‘-i aliyine meşîhet- penâhilerinin iş‘ârı bâ bende emr ve irâde hazret-i menlehül –
emrindir. 13 Rabiülahir Sene 282 ve 23 Ağustos Sene 81
Ma’rûz-ı Dâî-i Kemîneleridir Ki
Müfâd-ı iş‘âr sâmi cenâb vekâlet penahileri ve melfûf tahrîrat ve müzekkire me‘alleri mâ‘lûmı
acizi ve kitâ-bı mezkûr mütali‘a güzâ-rı senâveri olmuştur. Efendi mumâ ileyhin terfi’ rütbesi hususu
akdemce semâhütlü Cevdet efendi hazretleri tarafından savb-ı ‘âciziye bâ tahrîrat mahsûse beyana
ve iş‘âr kılınmış ve defter tedris-i tetebbi‘ olundukda efendi mumâ ileyhin müderris olduğuna dair
bir günâ kayd bulunamamış olmağla ba‘dehu iktizasına göre icâbı icrâ kılınmak üzere mumâ ileyhin yed’inde bulunan rüus-ı hümâyunun bir suretinin savb-ı daiyâneme irsâli cevâben müşârün ileyh
hazretlerine bâ tahrirat iş‘âr olunmuş ve bundan böyle gelecek cevaba göre icâbına bakılacağı ümerâ
şikâr bulunmuştur. Kitâ-bı mezkûr fi’l-hakika güzel bir haşiye olup ancak Dersa‘âdetde birçok senelerden beri ta‘lîm ve ta‘allümü metrûk olduğundan talebe-i ‘ulûmca şimdiki hâlide istifâde olunurlar. Lüzumlu bir kitab değil isede bununla beraber mahallince şâyâna tahsin göründüğü cihetle bir
mikdar ‘atiye-i seniye ile mumâ ileyh taltîf buyurulsa münâsib olur gibi mütali‘a kılınmış ve melfûf
tahrirât ve müzekkire ve kitâ-bı mezkûrluğa i‘âde olunmağın ol bâbda emr ve irâde hazreti menlehü’l-emirindir. Hüsâmeddin.
3 Ca. sene 282
— 453 —
— 454 —
Belge 27
20- I MVL 00541 024 312 004 001
819
Kilis ‘ulemasından Hocazâde ‘Abdullah Efendinin Adab-ı Miri üzerine yazmış olduğu haşiyenin gönderildiğinden ve kendisi erbâ-bı ihtiyâcdan bulunmuş olduğundan bahisle mumâileyhe bir
mikdar ma‘âş tahsisile haiz olduğu rüusun İstanbul rüusuna tahvili hakkında Dördüncü Orduyu
Hümâyın müşiri devletlü paşa hazretlerinin semâhetlü Cevdet efendi hazretleriyle müşterikân vârid
olan bir kıt‘a tahrirâtı üzerine makam vâlâ-yı cenâ-bı meşihet penâhi ile muhârebeyi şâmil tezkire-i
samiyeleri meclisi valâya havale buyurulmağla kıra’et ve müteli‘a olundu. Me‘al cevabtan müstebân
olduğu vechile efendi-i mumâileyhin müderris olduğuna dair defter-i mahsusunda bir gûna kayıd
bulunamadığı cihetle ba‘dehu iktizası icrâ olunmak üzere ol emirde yedinde bulunan rüusu hümâyunun bir suretinin irsâli müşârün ileyh Cevdet efendi hazretlerine bildirildiği ve hâşiye-i mezkûre bir
güzel kitâb olarak şâyâ-nı tahsin göründüğü cihetle müellifinin ‘atiye-i seniye ile taltifi gösterilmiş
olup siyâ-kı iş‘âre nazaran mümâ ileyhin memleketinde neşr-i ‘ulûm ve fûnun ile meşgul ve derece-i
kemâli şu eserile mertebe-i yakine mevsûl olmasından nâşi sâye-i lutf vâye-i hazreti pâdişahide mükâfeten veli ni‘mete nâiliyeti ser pâye-i şân ‘âli görünmesiyle beraber tarikatçe terfi‘ rütbesi bir minvâ-lı
muharrer derdest olan tahkikatın neticesine merhûn olduğu ma‘âş tahsisi ise şu aralık uyamıyacağı
cihetle rütbe maddesinin taraf –ı ‘âli-i fetvâ penâhiden ba‘dehu iktizasına himmet buyurulmak üzre
şimdiden efendi-i mumâ ileyha bin beşyüz guruş ‘atiye-i seniye i‘tâsı münâsib görünmüş olmağla
bunun mahalli emvâlinden tesviyesi zımnında hazinece ifâ-yı muktezasının mâliye nezaret celilesine
havâlesiyle keyfiyetin cenâ-bı sami-i meşihet penâhiye cevab nâme-i semiriyle müşir ve iktiza-i müşârün ileyhâya bildirilmesi tezekkür kılındı isede ol bâbda emrû fermân hazret-i menlehü’l emirindir.
Cemâziyel evvel sene 282 ve Teşrin-i evvel sene 281
— 455 —
— 456 —
Belge 28
Osm.Ev-MKT-CHT.776-212-1
Evkafı Hûmâyun Nezâret-i Celîlesine
Haleb Vilâyeti İdâre Meclisi
Aded 112
Kilis kasabasında kâin Çekmeceli Camiî Şerifi hitabet cihetinde Hafız Halîl Efendi uhdesine tevcihi hakkında mahallinden gelen mazbata ve i‘lamı şer‘i ile cihet-i mezkûrenin vazifesine nisbeten
me‘a varaka bahası berâtı harcı olan altmış guruş postaya bi’t-teslim alınan bileti Haleb evkaf muhâsebeciliği ifâdesiyle mean ve leffen takdim kılınmış olmağla iktizasının ifâsı bâbında emrü fermân
hazreti men lehü’l-emirindir. 20 Cemâziye’l-evvel sene 316 23 Eylül sene 314
— 457 —
— 458 —
Belge 29
Osm. Ev-MKT-CHT-00776-206-1
Huzur-ı Sami-i Hazret-i Vilâyet Penâhiye 203
Kilis kasabasında kâin Çekmeceli Camiî Şerifinin hin-i inşâsında bâ berâ-tı alişân hatibi kim olduğu mürur-ı zaman hesabiyle mechûl olub ve burada vakı‘ cevâmi‘ hatiblerinin yedlerinde berâ-tı
‘âlişân olmayub nevvâb-ı i‘lâmâtiyle ifâ-yı hitâbet itmekde oldukları misüllü nâib i‘lamıyla camiî şerif
mezkûrde hatib bulunan Hâcı Ali Efendi terk-i diyâr iderek mefkud olmağla berî hâli ve hıdmet-i
lazimesi mu‘attal olmağla nâib-i esbak Mustafa Kâmil Efendi i‘lamıyla camiî mezkûrun elyevm hatîbi
bulunamadığı Hafız Halil Efendi ibn-i ‘Ali Efendi hitâbet cihetinde ‘uhdesine baberâtı şerife ‘alişân
tevcih edilmesi istid‘â edilmiş vakıf mumâileyh hitâbet hidmeti hüsn-i ifâya elyak ve müstehak olduğu
meclis-i idârede lede’l-imtihân tahkik etmiş olduğuna mebni cânib-i mahkeme-i şer‘iyeden tanzim
olunanı i‘lam leffen takdim olduğu gibi harc-ı berât olub evvel be evvel vilâyet-i celile evkaf sandukuna teslim edilmiş usûlinden olan meblâğ-ı dahi sahibi vasıtasiyle takdim ve isrâ‘ kılınmağla cihet-i
mezkûrenin vazife-i müfibesiyle efendi mumâileyh ‘uhdesine bi’t-tevcih icâb eden berâtı âlişânın i‘tâ
ve ihsân buyurulmasının lazım gelen makama inhâ ve iş‘âr buyurulmak üzre olbâbdaki i‘lam şer‘i
leffen takdim kılınmış olmağla olbâbda emrü ferman hazreti men lehü’l-emrindir.28 Rabiülevvel
sene316 2 Ağustos sene 314
A’za A’za A’za A’za Kâtib-i Tahrirat Müdürü Mal Edda-i Edda-i Kilis Kaimmmakam Müftü Nâib
— 459 —
— 460 —
Belge 30
Osm. Ev-MKT-3320-124-1
Evkâ-fı Humâyun Nezâret-i Celîlesine
Haleb Vilâyeti
Mektubi Kalemi
Aded 20
Seâdetlü Efendim Hazretleri
Kilis kazasında kâin evkaf-ı mezbûtadan Pirlioğlu Camiî Şerifinin muhtac-ı ta‘mir olan mahallerinin masarıf-ı ta‘miriyesi bulunan altı bin beş yüz otuz guruşun tesviyesi hakkında kaza-i mezkûr
idare meclisinden mazbata ile keşf defteri evkâ-fı muhasebeciliği ifâdesiyle leffen takdim olmağla
iktizasının ifâ ve inbâ buyurulması bâbında emr ve irâde hazret-i men lehün emrindir.
18 Cemâziyyye’l-evvel sene 327 24 Mayıs sene 325
Haleb Valisi
Esseyyid Ahmed
— 461 —
— 462 —
Belge 31
Osm-Ev-MKT-00692-17-1
Ma‘rûz-ı ‘Abd-i Daîleridir Ki
Tarikatı Nakş-bendiden Mehmed Saîd Cân Halifelerinden olub Haleb Vilayeti dahilinde Kilis
kasabasında ‘Abdi Oymağı Mahallesinde helâl malımdan olarak müceddiden inşâ eylediğim Revhâniye hân-kahı derûnunda mescid-i şerif minber vaz‘ olunarak derûnunda merkân vesâkin olan
dervişânların emsâli misüllü nizamına tevfîka-i geçen seksân sekiz senesi târihiyle ta‘yinât ve ma‘aş
hususuna dair zât-ı Hazret-i şâhâneye ‘arzuhal takdimile mucibince fermân-ı ‘âlî buyurulub sadaret
penâhi tezkiresiyle evkaf-ı humâyûn nezâreti celîlesine havâle kılunub andan Haleb vilâyeti dahilinde
Nakş-bendi meclisine ta‘yinat hususu içün Haleb vilâyeti valiliğine yazılmış olan tahrîrat ile Haleb
evkaf müdürlüğüne yazılan tezkire sene 88 fi 19 Cemâziyye’l-evvel târîhiyle takdim kılınmış ise de bu
güne kadar bir gûne cevab verilmediğinden lutfen ve merhameten kuyûduna müracâat buyurulub
müceddiden bir kıt‘a emri-i sâmi-i sadaret penâhilerinin tastiri yânında olbâbda her halde emrü fermân lutfû ihsân hazreti men lehü’t- emrindir. 15 Receb sene 90 ----- el Hâcı Mustafa Bey Nakş-bend
— 463 —
— 464 —

Benzer belgeler

3. sınıf güz yarıyılı a şubesi

3. sınıf güz yarıyılı a şubesi 2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

Detaylı