Çat›flmaya De¤il, Çal›flmaya Geliyoruz

Transkript

Çat›flmaya De¤il, Çal›flmaya Geliyoruz
Mart 2009
l
Y›l: 9
l
Say›: 40
Ankara Büyükflehir Belediye Baflkan Aday› Mansur YAVAfi:
“Çat›flmaya De¤il,
Çal›flmaya Geliyoruz”
Milliyetçi Hareket Partisi Ankara Büyükflehir Belediye
Baflkan Aday› Mansur YAVAfi Birli¤imizi ziyaret etti.
Z‹RA‹ Ö⁄REN‹M‹N
Haberi
2 de
163.
YILDÖNÜMÜ KUTLANDI
Türkiye’de Tar›m Ö¤retimine Bafllanmas›n›n 163. Y›l› Ankara
Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde düzenlenen törenle kutland›.
l Fehmi Kiraz: Reçeteli Zirai ‹laç
Sat›fl› 3
l Ali Kömürcü: “Yeni Dünya
Düzeninde Türkiye’nin rolü” 4-5
l F›nd›k gen kaynaklar› katledilliyor 6
l O¤uzhan Fak›l›: Rakamlarla Bitkisel
Üretim 6
l Dr.Nurullah Özcan: “Süt sektöründeki yap›, sektörün sorunlar›n› aflacak seviyede de¤il” 7
l Ramazan Tekeli: “Çiftçilik en zor
üretim alan›d›r” 8
l Birlikte e¤itimler sürüyor 9
l Dr.Mustafa Korçak: “Türkçeye
sahip ç›kmal›y›z ”12
l Prof.Dr. Ahmet Çolak Birli¤imizi
Ziyaret etti” 13
l Bas›nda Birlik” 14
l Ufuk Kale: “Birlik oldu¤umuz
sürece var›z” 15
m ”Ankara Büyükflehir Belediye Baflkan aday› olarak; böyle önemli ve
onurlu bir göreve talip olmaktan büyük mutluluk
duymaktay›m. 10 y›ll›k
Beypazar› Belediye Baflkanl›¤› görevimden ald›¤›m deneyimle ve Ankara için hedefledi¤im projelerimle 29 Mart Yerel
Seçimleri yar›fl›nda kararl› ve iddial›y›m.”
A.Ü.Z.F. Öğrenci Temsilcisi
Mustafa Ero¤lu:
”Gelecekte su ve g›da
savafllar›n›n olaca¤›
öngörülmektedir. Bu
savafllar› önleyebilecek,
dünya bar›fl›na katk›
sa¤layacak önemli mesleki alanlar›n bafl›nda ziraat
mühendisli¤i gelmektedir.
Bizler bu sorumluluklar›n
bilinciyle ülkemiz için çok
çal›flmam›z gerekti¤inin
fark›nday›z.”
Haberi 10 -11. sayfalarda
www.tzymb.org.tr
Haber
Türk Ziraat HABER
Ankara Büyükflehir Belediye Baflkan Aday› Mansur YAVAfi:
“Çat›flmaya De¤il, Çal›flmaya Geliyoruz”
M
illiyetçi Hareket Partisi Ankara
Büyükflehir Belediye Baflkan
Aday› Mansur YAVAfi Birli¤imizi ziyaret etti.TZYMB Yönetim Kurulu, TZYMB Vakf› Yönetim Kurulu ve çok say›da üyemizin haz›r
bulundu¤u toplant›da bir konuflma yapan
Genel Baflkan Fehmi K‹RAZ: “Say›n Mansur
Yavafl, iki dönemdir Beypazar›’nda baflar›l›
ifller yap›yor. Beypazar›’n› bir marka haline
getirdi. Sosyal istihdam› art›r›c› projeleri
hayata geçirdi. Bizler Beypazar›’na g›pta ile
bak›yoruz. fiimdi Ankara’da hizmete talip
olan, iyi fleyler düflünen, sosyal projeleri ile
var olan, çekiflmelerle de¤il, projeleri ile
yönetime talip olan, Ankara’da baflar›l› olmak isteyen bir belediye baflkan aday›. En
önemlisi de, camiam›za ve mesle¤imize ö¤rencilik y›llar›ndan beri yak›n olan bir
kiflidir. Kendilerine bu yar›flta baflar›lar diliyoruz.” dedi.
Söz alan Mansur Yavafl ise flunlar› söyledi: “Davetiniz ve teflrifiniz için teflekkür
ederim. Benim bu camia ile ba¤›m, ö¤rencilik y›llar›na dayan›r. Buradaki birçok arkadafl›mla Y›ld›r›m Beyaz›t Ö¤renci Yurdu’nda o kadar hafl›r neflir olmufltuk ki, beni herkes ya ziraatli veya veteriner zannederdi.
1999 y›l›nda Beypazar›’nda Belediye
Baflkan› oldum. 10 y›l içerisinde birtak›m
baflar›lara imza att›k. Tan›t›m yan›nda istihdam da sa¤lad›k. Kenti zenginlefltirdik, güzellefltirdik. Hakk›m›zda binlerce haber
ç›kt›. Ama Allah’a binlerce flükür ki, bu süre içerisinde aleyhimizde kötü bir yaz› ç›kmad›. Aksine, sürekli olarak Beypazar›’ndan ve yap›lan güzel ifllerden bahsedildi. Bugün elimize Ankara için büyük bir f›rsat geçti. Kamuoyundan da büyük teveccüh
m ”Ankara Büyükflehir Belediye Baflkan aday› olarak; böyle önemli ve onurlu bir göreve talip olmaktan büyük mutluluk duymaktay›m. 10 y›ll›k Beypazar› Belediye Baflkanl›¤› görevimden ald›¤›m deneyimle ve Ankara için hedefledi¤im projelerimle 29
Mart Yerel Seçimleri yar›fl›nda kararl› ve iddial›y›m.”
görüyoruz. Beypazar›’ndaki referans›m›za
bakarak, hangi partiden olursa olsun destek olma çabas›ndalar.
Bir tek amac›m›z var: Biz ülkücü kimli¤imiz ile yemeden de çal›fl›l›p baflar›l› olunabilece¤ini halk›m›za ispat edece¤iz. Bu
seçimde, birer seçmen olmaktan ç›k›p,
adeta birer Mansur Yavafl gibi yard›mc› olman›z› talep ediyorum. ‹smimizin etraf›nda
esen bir rüzgar var. Bu rüzgar› arkam›za
al›p, baflar›l› olaca¤›m›z› umuyorum. Verece¤iniz katk›lardan dolay› da hepinize flim-
diden çok teflekkürler ediyorum.”
Mansur Yavafl’›n aç›klamalar›n›n ard›ndan, sohbet toplant›s› fleklinde devam eden
toplant›da üyelerimiz de soru, öneri ve görüfllerini ilettiler ve fikir teatisinde bulundular.
Say›n Yavafl’a seçim sürecinde ve seçimde Birlik olarak baflar›lar dileriz.
Say›n Yavafl hakk›nda daha detayl› bilgi
ve iletiflim için:
http://www.mansuryavas.com.tr
m ”Beypazar› gibi küçük bir Anadolu kasabas›n› çok de¤il yaln›zca
10 y›lda, dünyan›n konufltu¤u örnek bir ilçe haline getiren çal›flmalara imza att›k. Cumhuriyetimizin Baflkenti için çok daha büyük projeleri hayata geçirmek,
ben ve ekibim için yeni bir de¤iflim zaferi olacakt›r. Ankara`n›n
marka kent olmas› demek; alt yap›dan ulafl›ma, istihdamdan e¤itime tüm alanlarda ça¤dafl bir
kent olaca¤›m›z›n sözünü vermek
demektir. Öncelikle Ankaral›lar›n
yaflad›klar› kentte mutlu olmalar›
bizim için esast›r.”
Türk Ziraat HABER
2
Haber
Baflyaz›
Türk Ziraat HABER
BASIN B‹LD‹R‹S‹
10 Ocak 2009
Fehmi Kiraz
Genel Baflkan
[email protected]
“TÜRK‹YE’ DE Z‹RA‹ Ö⁄REN‹M‹N
BAfiLAYIfiININ 163. YILDÖNÜMÜ”
“Zirai Ö¤renim”in bafllay›fl›n›n y›ldönümü her y›l 10
Ocak tarihinde çeflitli etkinliklerle kutlanmaktad›r. TZYMB
olarak bu y›l zirai ö¤renimin 163 üncü y›ldönümünü kutlamaktay›z. Gelinen bu gün itibariyle zirai ö¤renimin ve
Ziraat Mühendisli¤i mesle¤inin sorunlar› mevcut olmakla
birlikte, maalesef ülkemizde zirai ö¤renim ve Ziraat
Mühendisli¤inin yeri ve öneminin gere¤i gibi anlafl›lmad›¤›
görülmektedir.
1980’li y›llardan itibaren, ülkemizin mevcut tar›m
potansiyeli ve hedeflerine göre Ziraat Mühendisi istihdam
planlar› yap›lmadan, popülist politikalarla yeni kurulan her
üniversiteye ilk olarak Ziraat Fakültesi aç›ld›¤› ve bunun
sonucunda ülkemizde 28 adet Ziraat Fakültesinin mevcut
oldu¤u ve maalesef bu fakültelerimizden mezun olan
birçok meslektafl›m›z›n ise iflsiz oldu¤u ac› bir gerçektir.
En az›ndan bundan sonra zirai ö¤renimde yeniden bir
düzenleme yap›larak, mevcut Ziraat Fakültesi say›s›n›n
ülkemizin potansiyeli ve geçeklerine göre yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Ülkemizde bölge yada havzalar
göz önüne al›narak alt› ya da yedi ilimize bir adet Ziraat
Fakültesi düflecek flekilde orta ve uzun vadede yeniden
planlama yap›lmal›d›r.
Di¤er taraftan son y›llarda zirai ö¤renim ve e¤itim sisteminde çok s›k flekilde de¤ifliklikler yap›ld›¤› görülmektedir. Kimi zaman fakültelerdeki bölüm say›s› dörde
düflürülmüfl, kimi zaman on bölüme ç›kar›lm›flt›r. Sivil
toplum kurulufllar›n›n görüflleri de al›narak ülkemizin
gerçekleri ve dünyadaki zirai ö¤renim sistemleri incelenmek suretiyle zirai ö¤renimde kal›c› ve uzun vadeli bir sistemin benimsenmesi gerekti¤ini düflünmekteyiz.
Ziraat Mühendisli¤i ile ilgili 7472 say›l› meslek
kanununda Ziraat Mühendislerine verilen yetkilerin son
zamanlarda ç›kar›lan baz› yönetmeliklerle Ziraat
Mühendisi d›fl›nda baz› meslek sahiplerine de
kulland›r›lmaya çal›fl›ld›¤› görülmektedir. Bunun en somut
örne¤i ise; Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤› taraf›ndan
04.10.2008 tarihinde “Bitki Koruma Ürünleri Bayi ve
Toptanc›l›k” s›nav› yap›larak Ziraat Mühendislerine kanunla verilen yetkiyi hukuksuz bir flekilde s›navla elinden
al›nm›fl ve formasyonu farkl› di¤er mesleklere
paylaflt›r›lm›flt›r. Bu haks›z durum Birli¤imizin gayreti ile
yarg›ya intikal ettirilmifltir ve yarg› süreci yak›ndan takip
edilmektedir.
Yaklafl›k 7 milyar insan›n yaflad›¤› Dünya’da 1 milyara
yak›n insan›n g›da güvencesi yoktur. Açl›k ve yetersiz
beslenmeden dolay› insanlar ölmektedir. Tar›m alanlar›
sabittir ve her y›l insano¤lunun nüfusu artmaktad›r.
Ülkemizde ise nüfusumuz her y›l 1 milyon kifli artmaktad›r.
2040’l› y›llarda nüfusumuzun 100 milyona ulaflaca¤› tahmin edilmektedir. Artan bu nüfusun g›da ihtiyac›n›
karfl›layacak tar›msal üretimin planl› ve yeterli bir flekilde
art›r›lmas› gerekti¤i kaç›n›lmazd›r. Bu gerçe¤in ilgililerince yeterince kavran›ld›¤› takdirde yukar›da s›ralad›¤›m›z
kötü tablonun de¤iflece¤i, Ziraat Mühendisli¤i mesle¤inin
de¤erinin kavranaca¤› ve alt›n ça¤›na ulaflaca¤›na
inanc›m›z tamd›r. Yeter ki geç kalmayal›m.
Sayg›lar›mla…
Fehmi K‹RAZ
Genel Baflkan
Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birli¤i
Yönetim Kurulu Ad›na
Türk Ziraat HABER
Reçeteli Zirai ‹laç Sat›fl›
Bitki koruma ürünlerinin tar›mda kullan›m›nda meydana gelen
olumsuzluklar›n giderilmesi amac›yla bitki koruma ürünlerinin reçeteli sat›lmas› ile ilgili düzenlemenin ülkemiz tar›m›, insan ve çevre sa¤l›¤› aç›s›ndan faydal› bir uygulama oldu¤u kanaatindeyiz. Ancak, ilk defa
uygulamaya verilen pek çok konuda oldu¤u gibi bu düzenlemede de aksakl›klar›n ve eksikliklerin olmas› beklenen bir durumdur. Türk Ziraat
Yüksek Mühendisleri Birli¤i taraf›ndan tespit edilen aksakl›klar afla¤›da s›ralanm›flt›r.
Koruma ve Kontrol Genel Müdürlü¤ü’nün web sayfas›nda “Bitki koruma ürünlerini reçeteli sat›fl›” taslak metni olarak yay›nlanan yönetmelik tasla¤› ile 12.02.2009 tarihinde yay›nlanarak yürürlü¤e giren yönetmelik aras›nda içerik olarak özellikle reçete yazma sorumlulu¤u
verilen kifliler konusunda çok büyük farkl›l›klar bulunmaktad›r.
Yönetmeli¤in ikinci bölümünde madde 9-(1)‘ de “reçete yazacak kifli taraf›ndan yap›lan de¤erlendirme sonucunda” reçete yaz›l›r denilmektedir. Reçete yazacak kifliler üretici geldi¤i zaman bahçe veya tarlaya gidecek mi? Üretim alan›nda hastal›k veya zararl›y› görerek reçete yazmak gerekti¤i için her il ve ilçede yerinde inceleme ve teflhisi yapabilecek ziraat mühendisi var m›d›r? Reçete yazmada üretici beyan›
esas olursa hatal› reçete yaz›lmas› söz konusu olacakt›r.
Yönetmeli¤in ikinci bölümünde madde 9-(4)‘ de reçete yazma yetki
belgesinin ve reçetede yaz›l› ilaçlar›n ancak o il s›n›rlar› içerisinde geçerli oldu¤u belirtilmektedir. Bu durum s›n›r il ve ilçelerde faaliyet gösteren üreticiler aç›s›ndan s›k›nt› oluflturacakt›r.
Yönetmeli¤in üçüncü bölümünde reçete düzenlemeye yetkili kiflilerle ilgili hükümler yer almaktad›r. Reçete yazma yetkisi tar›m ilaçlar› konusunda yeterli e¤itimi olmayan teknisyen ve teknikerlere de verilmifl bulunmaktad›r. Ziraat fakültelerinde 4 y›lda verilen e¤itimin, bakanl›k kurulufllar›nca 3-5 günlük e¤itimlerle giderilmesi mümkün gözükmemektedir.
Reçeteli sat›fl yetkisi alacak kiflilere verilecek e¤itim, seminer v.s.
gibi uygulamalar›n yararl› olaca¤›n› fakat s›nav yap›lmas›n›n ziraat mühendisli¤i yetki kanunu ve tüzü¤ü bak›m›ndan uygun olmayaca¤›n› düflünüyoruz.
Yönetmeli¤in ayn› bölümünde reçete yazma yetkisine sahip kiflilerin
kapsam› çok genifl tutulmas›na karfl›n, bakanl›k taraf›ndan s›nava tabi
tutularak 100 puan üzerinden 80 puan alma flart› aranarak bayilik izni
verilen ve ilaç satmakla ifltigal eden ilaç bayilerine reçete yazma yetkisi verilmemekte ama reçete yazma yetkisi verilirken yap›lan s›navda
100 puan üzerinden 60 puan flart› aranmaktad›r. Bu durum çeliflki yaratmaktad›r.
Reçeteli sat›flta yönetmeli¤in madde 9-(1) ve madde 17-(1) bölümünde “zirai mücadele teknik talimatlar›na uygun olarak reçete düzenlenir” kural› vard›r fakat Tar›m Bakanl›¤› merkez ve taflra teflkilat›nda flu an itibariyle reçete düzenleme yetkisi verilmifl teknik elemanlar›n tamam› zirai mücadele teknik talimatlar›na sahip midir?
Yönetmeli¤in alt›nc› bölümünde, madde 17-(2)’ de “reçete yazanlar
yazd›¤› reçeteden sorumludur, hata veya zarar›n hukuken sabit görülmesi halinde zarar reçeteyi yazandan tazmin edilir” hükmü yer almaktad›r. Bu durum ceza ve mükâfat ilkesine ters düflmektedir. Bu durum
reçete yazmay› istememe gibi hallerin oluflmas›na da sebep olacakt›r.
Yönetmeli¤in yedinci bölümünde, denetimle ilgili k›s›mlarda reçete
yazma yetkisine sahip kiflilerin, reçetede yazan ilaçlar› satanlar›n ve
uygulayan kiflilerin kimler taraf›ndan ve nas›l denetlenece¤i hakk›nda
yeterli aç›kl›k bulunmamaktad›r.
Reçetede yer alan aktif madde ismi yerine bitki koruma ürününün
ticari isminin yaz›lmas› daha uygun olacakt›r.
Bu konunun pilot uygulama yap›lmadan, bir anda tüm ülke genelinde uygulanmas› bitki koruma ürünlerinin sat›fl ve kullan›lmas›nda kay›t d›fl›l›¤› art›racakt›r.
3
Bas›n Bildirisi - Baflyaz›
Türk Ziraat HABER
Konuk Kalem
KONUK KALEM...
"Yeni dünya düzeninde Türkiye’nin rolü"
Dünya, huzuru ve bar›fl› ar›yor
20.yy’da emperyalist devletler aras›nda
vuku bulan gerek s›cak ve so¤uk savafllarda, gerekse bunlar›n sebep olduklar› kanl›
isyanlarda, ihtilallerde ve iktidar mücadelelerinde; öylesine çok zulümler olmufl,
öylesine çok kanlar dökülmüfl, ki 20. yüzy›l; bilim ve teknolojide büyük at›l›m ça¤›
olmas›na ra¤men, maalesef zülüm ve katliamlar ça¤› olarak tarihe geçmifltir, diyebiliriz. Kim ne derse desin 20. yy; pozitif
de¤erler itibar›yla insanl›¤›n dibe vurdu¤u
bir ça¤ olmufltur. ‹flin en kötü yan›, 20 yy’›n
ilk yar›s›nda pefl pefle meydana gelen iki
dünya savafl›ndan, yani milyonlarca insan›n bir anda ölmesinden, sakatlanmas›ndan ve sefalet içine düflmesinden de; iki
süper güc ABD-‹ngiltere ile Rusya-Çin
baflta olmak üzere geliflmifl devletlerin hiç
biri gerekli dersi alamam›flt›r. Maalesef
meydana gelen s›cak ve so¤uk çat›flmalar›n gerçek sebebi “emperyalist emeller ve
bu emelleri gerçeklefltirmek için oynanan
oyunlar, provakatif eylemler” hala devam
etmektedir. Ki modern imkanlara ve çok
çeflitli teknolojik vas›talara ra¤men günümüzde insanlar; adeta diken üstünde yaflamakta; her zamankinden daha çok bar›fl›-huzuru, adaleti aramaktad›r.
Bilindi¤i üzere 20.yy bafllar›nda bir k›s›m
düflünürlerin, siyasetçilerin, devlet adamlar›n›n, hatta bilim adamlar›n›n ortak katk›lar›
sonucu temelde ayn› yani materyalist zihniyete dayal›, metot olarak birbirine z›t yani bir
yanda kapitalizm-liberalizm adlar› alt›nda,
insanl›¤a; özgürlük, adalet, güven, bar›fl, huzur ve refah vadeden (sermayeyi bafl tac›
eden) siyasi, ekonomik ve sosyal nizamlar
oluflturulmufl, di¤er yanda sosyalizm-komünizm adlar› alt›nda yine özgürlük, adalet-eflitlik, güven, bar›fl, huzur ve refah vaadeden
(eme¤i bafl tac› eden) siyasi, ekonomik ve sosyal nizamlar oluflturulmufltur. Ancak uzunca
bir zaman (nerdeyse bir as›r) geçmesine ra¤men vaad edilenlerden bir teki olsun gerçekleflmemifl, tersine her iki tarafta da, insanlar;
bask›-tahakküm, sömürü-istismar, anarfli-terör, bencillik, yoksulluk, sefalet ve çaresizlik
içinde yaflamaya mahkum edilmifltir.
21.yy’ a girerken; her ne kadar, Komünist-sosyalist blok çökmüfl gibi olsa da;
Kapitalist-liberalist blok ta çöküfl sinyalleri veriyor olsa da, insanl›k, yine de hala bu
iki emperyalist blokun (ABD-‹ngiltere ile
Rusya-Çin) bask›s› ve tehdidi alt›nda yaflamaktad›r. Görülen o ki ABD-‹ngiltere, bir
yandan zay›f rakibin yani emperyalist komünist-sosyalist blokun (küçük fleytan)
yok olmamas› için gerekli deste¤i esirgemezken, di¤er yandan kendi gücünü korumak ve dünya hakimiyetini devam ettirmek
için gerekli olan siyasi, askeri, ekonomik
tedbirlere de baflvurmay› hiç ihmal etmemektedir. ABD’yi ‹ngiltere ile birlikte belirtmemin sebebi, bilindi¤i üzere ‹ngiltere’nin dünya hakimiyetini kaybetme arefesinde (1.Dünya Savafl› öncesinde) ABD-‹ngiltere birlikteli¤i bafllam›fl ve dünya kamu
oyunda y›pranan ve güç zaafiyetine u¤rayan ‹ngiltere; dünya hakimiyetini do¤al
müttefiki ABD ile paylaflmak ve arka planda olmak fleklinde yeni bir strateji belirlemifltir. 2. Dünya savafl›nda bu stratejik ortakl›¤›n çok faydas›n› görmüfl ve savafltan
sonra da sahip olunan üstün silah ve vas›talarla rakip ülkeler (Rusya, Almanya,
Fransa, ‹spanya, ‹talya, Japonya) diskalifiye ederek direkt olmasa da ABD ile birlikte dünya hakimiyetini sürdürebilmifltir.
Görünürde ABD ön plandad›r, fakat arka
plandaki ‹ngiltere kay›ts›z flarts›z ABD’nin
hep yan›ndad›r. Öyle ki, daha önce ‹ngiltere’nin siyasi ve mali müflavirli¤ini yapan siyonist zevat da, ‹ngiltere’nin müsaadesiyle-uygun görmesiyle dünya patronlu¤una
soyunan ABD’ye transfer olmufltur. Kim ne
derse desin gerçek fludur: Anglosakson iki
kardeflten biri, yoruldu¤undan ve y›prand›¤›ndan, krall›¤›n› di¤er kardefle b›rakm›fl
ve az geriye çekilmifltir, ancak her durumda kardefline gerekli deste¤i vermekten
uzak kalmam›flt›r. Evet! Dünya; 20. yy’ ›n
ilk yar›s›nda ‹ngiltere’den ikinci yar›s›nda
ABD’den yönetilmifltir. 21. yy’›n ilk çeyre¤inde de bu durumun de¤iflmeyece¤i görülmektedir. ABD; d›flar›da, sald›rgan, yay›lmac›, y›ld›rmac›, bask›c› politikalar›yla ve
icraat›yla her ne kadar dünya kamu oyunun
giderek nefretini kazanm›flsa da, içeride kendi vatandafllar›na sa¤lad›¤› imkanlar yani
güven, istikrar ve birazda refah sa¤lamas› bak›m›ndan birli¤ini-dirli¤ini ve gücünü korumakta, bu sayede dünyan›n her taraf›na elini, kolunu uzatmaya devam etmektedir. Ayr›ca her zaman oldu¤u üzere, yapm›fl oldu¤u
yanl›fllar› ve kusurlar› seçim hipnozuyla geçmifl yöneticilere mal etmekte ve böylece iç ve
d›fl kamu oyunda devaml› güven tazelemektedir. Seçim hipnozundan ç›k›ld›¤›nda epeyce
zaman geçmifl olacak ve isimler, roller d›fl›nda herfley eskisi gibi olacakt›r. Yani ABD-‹ngiltere’nin geleneksel iç ve d›fl siyasetinde
önemli bir de¤iflme olmayacakt›r. Bir di¤er
ifade ile ABD-‹ngiltere; dünya hakimiyetini
devam ettirmek için içerde güveni, istikrar› ve
refah› kaybetme korkusuna (Teröre) dayal›
birlik, beraberlik ve dayan›flma stratejisini, d›flar›da suret-i haktan görünme (Hürriyet,
adelet, eflitlik, demokrasi ve ‹nsan haklar› v.s
ilkelerinin koruyucusu) çerçevesinde emperyal-yay›lmac›, y›ld›rmac›, bask›c› stratejisini
devam ettirecektir. Ki ABD-‹ngiltere’nin d›flar›da yürüttü¤ü stratejinin iki temel hedefi
vard›r.
Türk Ziraat HABER
4
Ali Kömürcü
TZYMB Eski Genel Baflkan›
Birinci hedef, emperyalist büyük devlet olman›n gere¤i güdümlerindeki uluslararas›
sermaye güçlerinin, dünya çap›nda elde ettikleri ekonomik avantajlar›n›, ne pahas›na
olursa olsun korumak ve kollamakt›r. Ki
ABD-‹ngiltere, bu sermaye gücü sayesinde;
uzanabildi¤i her ülkeyi, bar›fl, demokrasi, refah ve medeniyet getirmek ad›na kendine ba¤›ml› veya yar› ba¤›ml› duruma getirmekte,
bu arada kendi halk›n›n refah›n› da k›smen
yükseltmektedir. ABD-‹ngiltere, halen globalleflme-küreselleflme ad› alt›nda, uluslar
aras› sermaye-finans odaklar› (Dünya bankas›, IMF, Uluslar aras› bankalar, Uluslar aras› büyük petrol flirketleri ve sanayi devleri,
Dünya borsalar›n› ellerinde tutan büyük sermaye flirketleri) vas›tas›yla de¤il Türkiye’yi
neredeyse tüm dünyay› hegomonyas› alt›na
alm›fl bulunmaktad›r. Esasen pek çok ülkenin
ekonomisi, söz konusu sermaye-finans odaklar›n›n-merkezlerinin kontrolü alt›ndad›r. ‹stendi¤inde ekonomik s›k›nt›lar art›r›lmakta,
istendi¤inde azalt›lmaktad›r. Nitekim ekonomik yönden T.C hükümetlerinin bir türlü
düzlü¤e ç›kamamalar›n›n sebebi, sermaye-finans kontrol merkezlerinin, ABD-‹ngiltere’nin güdümünde olmas› ve istedikleri zaman bu kurumlar vas›tas›yla dünyan›n maliekonomik, siyasi ve sosyal dengeleriyle oynayabilmeleridir. Ki Onlar›n kontrolü d›fl›na ç›k›lmak istenilmesi durumunda, derhal ekonomik dar bo¤aza sokma planlar› uygulamaya
sokulmaktad›r. ‹kinci temel hedef ise, yine
emperyalist devlet olman›n gere¤i, göz konulan ülkelerin kolayca nüfuz alan›na al›nabilmesi için, süper güç olmaya namzet potansiyel rakiplerin zay›flat›lmas›, onlar›n etkisiz
hale getirmesidir. Ki bu da flu veya bu flekilde
onlar›n bilimsel, teknolojik, askeri güç yönünden geliflmeleri önlenerek (yollar›na çeflitli manialar-engeller konulmakla) olmaktad›r. Yani ikinci temel stratejinin özü, rakipsiz
olmak yada zay›f rakiplerin olaca¤› flekilde
dünya hakimi konumunun sürdürülmesidir.
Kim ne derse desin ABD-‹ngiltere’nin potansiyel rakip gördü¤ü devletlerin ve milletlerin en bafl›nda Türkiye ve Türkler gelmekte-
Konuk Kalem
Türk Ziraat HABER
dir. Gerçek o ki, ABD-‹ngiltere, geçmiflte.
dünya devleti-imparatorluklar kurmufl
milletlerin ve devletlerin hepsini (Türkiye,
Rusya, Japonya, Çin, Hindistan, Pakistan,
‹ran ve AB nezdinde Fransa, Almanya, ‹talya, ‹spanya) potansiyel rakip olarak görmektedir. Bunlar›n en bafl›nda da Türkiye
ve Türkler (Türk dünyas›) gelmektedir. Gerek CIA’n›n ve gerekse M 17’nin istihbarat
raporlar›nda, Türkiye ve Türklerin öteden
beri en baflta dikkat edilmesi gereken potansiyel rakip oldu¤u belirtilmektedir. (Haz›rlanan raporlarda globalleflmeyi önleyecek ülkeler aras›nda en baflta Türkiye ve
Türkler gelmektedir. Di¤er ülkeler de Endenozya, Pakistan, Afganistan, ‹ran, Irak,
Suriye, M›s›r, Sudan, Libya, Tunus, Fas’›n
içinde oldu¤u genifl bir co¤rafi kuflakta bulunan islam ülkeleridir)
Neden en baflta Türkiye ve Türkler gelmektedir.? Çünkü; Türkler, dünya devleti
kurma tecrübesi en çok olan bir millet olup,
di¤er imparatorluklara nazaran dünya hakimiyetini en çok elde tutmufl olmas›ndan ve en
önemlisi öteden beri millet olarak antiemperyalist ve toplumcu bir milliyetçilik anlay›fl›n›n
devam etmesinden, bu arada Türklerin bulunduklar› (Avrasya, Orta asya, Kafkasya, Anadolu, k›smen Orta do¤u) co¤rafyalarda mevcut maddi kaynaklar›n, yer alt› ve yer üstü
zenginliklerinin ifltah kabartmas›ndan, (zengin maden, petrol ve do¤al gaz yataklar› bir
tarafa tar›msal üretim alanlar› bak›m›ndan
da yüzlerce milyon nüfusu besleyecek kapasitenin olmas›ndan), De¤iflik dialektikte de olsa
Türkçe’nin konufluldu¤u 200 milyonluk nüfusun ço¤unun genç olmas›ndan, Türk’lerin
her
türlü
tabii ve sosyal flartlara karfl› dirençli olmas›ndan,
manevi kaynaklar›n›n (iman gücü ve disiplin)
sa¤lam olmas›ndan ve özellikle Osmanl›
Türklerinin yani geçen yüzy›la kadar hiçbir
millete ve devlete nasip olmayan, alt› as›rl›k
ömür sürdürmüfl bir dünya devletine varis olmas›ndan ve cayd›r›c›-üstün vas›fl› askeri gücünün olmas›ndan, son y›llarda ekonomik büyüme göstergelerinin oldukça yüksek olmas›ndan ilmi ve teknolojik birikimin art›k ça¤
atlatabilecek bir seviyeye gelmifl olmas›ndan
ve de Türkiye’nin di¤er Türk ülkelerini birlefltirecek güce sahip olmas›ndan ister istemez
Türkler ve Türkiye en önde gelen potansiyel
rakip olarak görülmektedir. Bu nedenle
ABD-‹ngiltere; devaml› Türkiye’nin önünü
kesecek gizli planlar yapmakta ve f›rsat
buldukça uygulamaya koymaktad›r. Ki bu
planlar›n temel hedefi “Türkiye’yi düflman
güçlerle kuflatmak, birli¤ini ve dirli¤ini
bozmak, gücünü zay›flatmak” t›r. Bu nedenle Israil’e ileri ön karakol olarak destek
vermektedir. Bu nedenle Irak’a girmifltir
(Esas maksad ne saddam›n zülmüdür, ne
Irak’›n biyolojik, kimyasl ve nükleer silahlanma gayretidir, ne de Israil için potansiyel tehlike olmas›d›r). Bu nedenle Afganistan’a girmifl, Pakistan’a ve ‹ran’a karfl›
düflman bir güç oluflturma gayretindedir.
Asyada da Türk alemi üzerinde etkinli¤ini
art›rma peflindedir. Bu nedenle Kafkasyaya girmifltir. Dikkat edilirse ‹ran’›n düflmesi halinde yani ABD-‹ngiltere’nin etki alan›-
na girmesi halinde kuflatma tamamlanm›fl
olacakt›r.
Gerçek flu ki, dünya patronu ABD-‹ngiltere; Türkiye’nin ve Türklerin, her an dünya hakimiyetlerine son vermelerinden
korkmaktad›r. Bu akibete düflmemek için
de Asya’da ve Orta do¤uda köprü bafllar›n›
tutmufl, devaml› Türklerin nabz›n› kontrol
etmekte ve bölgesel konjöktüre göre el alt›ndan Türkiye’yi güçsüzlefltirecek, dünya
kamu oyunda y›pratacak, elini zay›flatacak
ifller yapmaktad›r. T.C devletini ve hükümetlerini zora sokan pek çok problemin
arka plan›nda, direkt veya endirekt ABD‹ngiltere bulunmaktad›r. Malum anarfli ve
terör dolays›yla Türkiye’nin istikrar›n›n bozulmas› ve güvenilirli¤inin azalmas›d›r ki,
yerli ve yabanc› sermaye d›flar›ya kaçmakta, yat›r›mlar azalmakta, iflsizlik ço¤almaktad›r. Ki bunun bafll›ca müsebbibi
ABD-‹ngiltere’dir. fiüphesiz bu olumsuzluklar hep perde arkas›ndan, ajan faaliyetlerle tetiklenmektedir. Kim ne derse desin
ehil olmayan yöneticilerin ifl bafl›na gelmesini
sa¤layanlar›n, halk› bezdirenlerin, mezhep,
parti, grup, ç›kar çat›flmalar›n› körükleyenlerin, adeta bir birine düflman güçler haline sokanlar›n, az›nl›klar› k›flk›rtanlar›n, ihtilal ve
darbe ortam› haz›rlayanlar›n, d›flardan düflman kuflatmas›na içerden gayr› müslimleri ve
gayr›türk müslümanlar› d›fllanm›fll›k kompleksine sokanlar›n ve buna ba¤l› bir tak›m siyasi, ekonomik, sosyal sorunlar oluflmas›na
sebep olanlar›n arkas›ndaki fler güç yine
ABD-‹ngiltere’dir. “‹ran bofla dememifl ABD
büyük fleytand›r diye”
Türkiye’nin önüne konulan engeller nas›l
afl›labilir? Söz konusu gizli planlar› bozmak
ve engelleri aflmak için devlet ve millet
olarak, neler yapmak gerekir. ‹çte ve d›flta
nas›l bir devlet politikas› ve milli durufl ve
davran›fl ortaya koymak gerekir? fiüphesiz
içerde birli¤i ve dirli¤i sa¤lamadan, d›flar›ya karfl›, kendine güvenen, flahsiyetli, itibarl› bir d›fl politika ortaya konulamaz. Birli¤i dirli¤i bozan en baflta gelen problem
de, yar›m yüzy›l› aflk›nd›r, içimize at›lan
emperyalist mahiyeti haiz bat› menfleyli
menfi milliyetçilik fitnesidir. Ki bu fitneden
s›yr›l›p Tarihi Türk milliyetçili¤i misyonunu, devlet ve millet olarak benimsemedik-
Türk Ziraat HABER
5
Konuk Kalem
çe söz konusu planlar› bozmak, engelleri
aflmak mümkün de¤ildir. Ki bu husus oldukça önemlidir. Türkiye cumhuriyeti kurulal› beri, karfl›laflt›¤› pek çok ülke sorununun temel sebebi, bence bu yanl›fl anlay›flt›r. Bu düflüncenin yayg›nlaflmas›n›n da,
d›fl ve iç olmak üzere iki sebebi vard›r. D›fl
sebep, emperyalist bat› milletlerinde görülen ilmi ve teknolojik üstünlü¤ün, zenginli¤in kayna¤› sanki uygulad›klar› milliyetçilikmifl gibi alg›lanmas› ve onlar gibi olma
hevesidir, ki bu heves: her alanda taklide
(önce ekonomik, sosyal ve kültürel de¤erlerin taklidine) götürmekte ve neticede onlar›n milliyetçilik anlay›fl› da benimsenmektedir. ‹ç sebep ise düflman önünden
kaçanlar›n (göçmenlerin) ma¤lubiyetlerinden do¤an, korku, endifle, acziyet ve husumetten dolay›, yine onlar gibi güçlü olma
hevesidir, ki bu heves de yine galiplerin fikir ve düflüncelerini, dolays›yla milliyetçilik
anlay›fllar›n› benimsemeye götürmüfltür.
Bu bat› tarz› ayr›mc›, dayatmac›-bask›c›,
›rkç› ve dine so¤uk emperyalist mahiyeti
haiz milliyetçilikle yada ulusalc›l›kla Türk
milliyetçilerinin bir ifli olamaz. Olmamal›d›r.
Gerçek o ki, 20. yy bafllar›nda, bat›n›n
emperyalist devletleri, ay›r›mc›-›rkç› milliyetçilik fikrini, Osmanl› imparatorlu¤unu
parçalamak için kullanm›fllard›r. Ki ortaya
ç›kan küçük milli devletler, kendilerini savunma gücünden yoksun olmalar›ndan dolay›, k›sa zamanda emperyalist bat› devletlerinin müstemlekesi haline gelmifltir. Ne
zamanki yap›lan paylaflmadan raz› olmayanlar aralar›nda kavga ç›karm›fllar (2.
Dünya savafl› ç›km›fl), ondan sonra bu küçük devletlere; bir tak›m bedeller karfl›l›¤›nda güya ba¤›ms›zl›k (gerçekte yar› ba¤›ms›zl›k) verilmifl, fakat bu kez de endirekt yolla (siyasi, askeri, ekonomik ve sosyal iflbirli¤i antlaflmalar› ile) sömürü devam etmifltir. Hala da devam etmektedir.
Kim ne derse desin Tarihi Türk milliyetçili¤i misyonu çerçevesinde Türk dünyas›n›n ortak bir siyasi ve ekonomik organizasyonu olmad›kça, dünyadaki bu sömürensömürülen ülke konumu de¤iflmeyecektir.
Not: Yaz›n›n devam› önümüzdeki say›da
Konuk Kalem
Türk Ziraat HABER
Haber-Görüfl
F›nd›k gen
kaynaklar›
katlediliyor
T
ürkiye Ziraat Yüksek Mühendisleri
Birli¤i Genel Baflkan› Fehmi Kiraz,
Giresun Belediyesi'nin Giresun'da bulunan F›nd›k
Araflt›rma Enstitüsü arazilerinin tam ortas›ndan,
gen kaynaklar›n›n bulundu¤u alandan, 25 metre
geniflli¤inde yol geçirme
karar› ald›¤›n› belirterek,
bu karar›n durdurulmas›n› istedi.
Türkiye Ziraat Yüksek
Mühendisleri Birli¤i Genel
Baflkan› Fehmi Kiraz, yapt›¤› yaz›l› aç›klamada,
Türkiye'nin f›nd›k üretiminde lider oldu¤una dikkati çekerek, her y›l 1,5-2
milyar dolar ihracat yap›lan bir ürünün on y›llard›r
araflt›rma ve deneme
üretimlerinin yap›ld›¤›,
gen kaynaklar›n›n korundu¤u tek enstitünün arazisine ''göz dikilmesini''
elefltirdi.
Belediye Meclisi'nin
enstitünün arazisinin tam
ortas›ndan, tam olarak
f›nd›k genetik kaynaklar›
projesine ait f›nd›k materyallerinin koruma alt›na
al›nd›¤› güzergahtan, 25
metre geniflli¤inde yol geçirilmesi karar›n› onaylad›¤›n› belirten Kiraz, bu
yolun Giresun trafi¤ini de
rahatlatmayaca¤›n› öne
sürdü.
Gen kaynaklar›n›n korunmas› ve ›slah çal›flmalar› için ayr›lm›fl alan›n,
''bilimden, ziraattan ve tar›mdan anlamayan insanlar ve yöneticiler taraf›ndan çör çöp iki dal'' olarak
nitelendirilmesini fliddetle k›nad›klar›n› kaydeden
Kiraz, bu alanlar›n 40 y›l›n
araflt›rmas› ve f›nd›k bitkisinin gen kaynaklar› oldu¤una dikkati çekerek,
Giresunlular›, Tar›m ve
Köyiflleri Bakan›'n›, Giresun Valisi'ni F›nd›k Araflt›rma Enstitüsü'ne sahip
ç›kmaya ça¤›rd›.
GÖRÜfi
GÖRÜfi
Oguzhan FAKILI
TZYMB Denetim Kurulu Üyesi
RAKAMLARLA B‹TK‹SEL ÜRET‹M
Ülkelerin gelece¤ini ilgilendiren oldukça stratejik (beslenme gibi)
önemi olan tar›m sektörü ayn› zamanda di¤er sektörlere hammadde
sa¤lamaktad›r. Bizim gibi geliflme yolundaki ülkelerde ise önemi bir
kat daha fazlad›r. Tar›m sadece sektörü de¤il, üretti¤i temel ürünler
nedeniyle tüm ülkeyi do¤rudan etkilemektedir. Bugün 70 milyona yaklaflan nüfusumuzun beslenme ihtiyac›n› karfl›layarak nesillerin devam
etmesini sa¤lamas› nedeniyle çok önemli bir konumdad›r. Di¤er yandan ülke ekonomisine ve istihdama da büyük katk› sa¤lamaktad›r.
Türkiye; toplam 77,9 milyon hektar alana sahip olup, bu alan›n yaklafl›k % 26s›n› ormanlar, % 16s›n› çay›r ve otlaklar, % 35ini de tar›m
alanlar› oluflturmaktad›r. Türkiye’nin toplam tar›msal üretim de¤erinin büyük bölümü, bitkisel üretim de¤eri taraf›ndan oluflturulmaktad›r.
Tar›msal üretim de¤eri, bitkisel ve hayvansal üretim olmak üzere bileflenlerine ayr›ld›¤›nda yaklafl›k % 63-64’ünün bitkisel üretim taraf›ndan
olufltu¤u görülmektedir.
Ülkemizde ekim yap›lan tarla alanlar›n›n % 75’ini tah›llar, % 8’ini
baklagiller olufltururken, ya¤ bitkileri ve endüstri bitkileri de %7 ile
eflit oran› paylaflmaktad›r.
Türkiye 2008 y›l›nda hububat üretiminde bu¤day üretimi 2007 y›l›na
göre % 3,2 artarak 17.782.000 tona yükselmifltir. Arpa üretimi %18,9
düflüflle 5.923.000 tona gerilemifltir. Hububat üretimindeki düflüfle
ra¤men bu¤day ve arpa üretimimiz tüketimi karfl›layacak durumdad›r.
M›s›r üretimimiz % 20,9 art›flla 4.274.000 tona yükselerek son y›llarda
en yüksek üretim miktar›na ulaflm›flt›r. Çeltik üretimimiz ise m›s›r üretimi gibi %17,6 art›flla 761.800 ton ile son y›llarda en yüksek üretim seviyesine ulaflm›flt›r.
Ülkemiz alternatif ya¤ bitkileri üretilmesi konusunda uygun ekolojik özelliklere sahip olmas›na karfl›n bu ürünlerin üretiminde arzu edilen art›fllar sa¤lanamam›flt›r. A¤›rl›kl› olarak ayçiçe¤i ve pamuk (çi¤it)
üretimi yap›lmakta olup, soya, aspir, kolza gibi di¤er ya¤l› tohumlu bitkilerin üretiminin de art›r›lmaya çal›fl›lmaktad›r. Yeterli bitkisel ya¤l›
tohum üretimi yap›lamamas› ithalat› zorunlu k›lmaktad›r. 2008 y›l›nda
ya¤l› tohum bitkilerinde 2007 y›l›na göre ayçiçe¤i üretimi % 16,1 art›flla 992.000 tona, kanola üretimi %184,5 art›flla 81.732 tona, soya üretimi ise % 196,3 art›flla 33.643 tona ulaflm›flt›r. Kanola ve soya üretimi,
ya¤l› tohumlu bitkiler üretimine verilen önemden dolay› son y›llarda
art›fl göstermifltir.
Ülkemiz; dünyada önemli baklagil üreticisi ülkelerden olup özellikle mercimek ve nohut üretiminde önemli bir yere sahiptir. Ülkemizde
önemli besin maddesi olarak kullan›lan bakliyat ürünlerinden nohut
üretimi 2008 y›l›nda 2007 y›l›na göre % 6,1 artarak 536.330 tona yükselmifltir. 2008 y›l›nda yaflanan kurakl›ktan özellikle Güneydo¤u Anadolu
Bölgesinde k›rm›z› mercimek üretimi etkilenmifltir. Bu nedenle mercimek üretiminde bir önceki y›la göre k›rm›z› mercimekte % 78,1 rekor
bir azal›flla 500 bin tonlardan 111.502 tona ve yeflil mercimek üretimi
ise % 3,1 azal›flla 25.975 tona gerilemifltir. Fasulye üretimi ise % 1,7 art›flla 156.845 tona yükselmifltir.
Endüstri bitkileri üretiminde kütlü pamuk üretimi bir önceki y›la göre % 14,8 azalarak 1.938.000 tona gerilemifltir. fiekerpancar› üretimi %
22,5 artarak 15.210.000 tona yükselmifltir. Yine önemli endüstri bitkilerinden tütün üretimi % 34,1 artarak 100.000 tona ulaflm›flt›r.
Tüm dünyada oldu¤u gibi ülkemizde de tar›msal üretim büyük ölçüde do¤a koflullar›na ba¤l›, risk ve belirsizli¤i oldukça yüksek bir ekonomik faaliyettir. Bu özelli¤inden dolay› tüm ülkeler tar›ma özel ilgi göstererek tar›m politikalar›n› belirlemifllerdir. Özellikle Geliflmifl ülkeler
g›da güvencelerini garanti alt›na almak için tar›m sektörünü öncelikli
sektörler aras›na alarak bu sektörü desteklemifl ve hiç bir zaman kendi insanlar›n›n beslenmesini baflka ülkelerin inisiyatifine b›rakmam›fllard›r. Bundan dolay› dünyada tar›m› geliflmemifl geliflmifl ülke yoktur.
Türk Ziraat HABER
6
Haber-Görüfl
Dr.
Nu
rul
lah
ÖZ
CA
N
Türk Ziraat HABER
Haber
“Süt sektöründeki mevcut yap›, sektörün
sorunlar›n› aflacak seviyede de¤il.”
q Cumartesi sohbetleri toplant›s› kapsam›nda 24 Ocak 2009 tarihinde Prof. Dr. Orhan DÜZGÜNEfi
Toplant› Salonu gerçeklefltirilen seminerimizin konusu Süt Sektörü ile ilgiliydi ve bu konuda
“Türkiye Süt Sektöründe Yeni Bir Model” konu bafll›kl› sunumu Dr.Nurullah Özcan yapt›.
“Türkiye süt sektöründe
kaliteli çi¤ süt üretimi ve
arz›n devaml›l›¤› sa¤lamak üzere piyasan›n
düzenlenmesine ihtiyaç vard›r. Süt piyasas›n›n düzenli çal›flmas›
için süt üreticilerini ve
süt isleyen sanayicileri
belli bir platformda buluflmas› sa¤lanmal›d›r.”
Türk Ziraat Mühendisleri birli¤i Geleneksel Cumartesi Sohbetleri devam ediyor.
Prof. Dr. Orhan DÜZGÜNEfi Toplant› Salonumuzda 24 Ocak 2009 tarihinde yap›lan seminerin konusu Süt Sektörü idi.
Tar›m ve Köyiflleri Baklanl›¤› Araflt›rma
ve Planlama Koordinasyon Kurul Baflkanl›¤›
ve Avrupa Birli¤i Nezdinde Türkiye Daimi
Temsilcili¤i’nde Tar›m Müflaviri görevlerini
yürütmüfl olan Dr. Nurullah ÖZCAN taraf›ndan : “Türkiye Süt Sektöründe Yeni Bir Model” bafll›kl› seminer sunuldu ve kat›l›mc›lar
taraf›ndan tart›flmaya aç›ld›.
Seminerde Nurullah Özcan özetle flu
bafll›klara de¤indi:
Türkiye’de süt sektörünün bileflenleri, örgütlü olmalar›na ra¤men, da¤›n›k bir yap›
sergilemektedir. Do¤ru bir modele oturtulamad›¤›ndan, süt fiyatlar›nda istikrars›zl›¤a
sebep olmaktad›r. Ekonomideki dalgalanmalara ve çalkalanmalara aç›k hale gelmektedir. Bu problemli durum ekonomiye zarar
vermekle birlikte, geliflmemifl olmas› ile
beklenen faydadan bir kay›p söz konusudur.
Türkiye süt sektöründe kaliteli çi¤ süt
üretimi ve arz›n devaml›l›¤› sa¤lamak üzere
piyasan›n düzenlenmesine ihtiyaç vard›r. Süt
piyasas›n›n düzenli çal›flmas› için süt üreticilerini ve süt isleyen sanayicileri belli bir platformda buluflmas› sa¤lanmal›d›r.
AB müzakerelerinde Türkiye’de süt üretim kotas›n›n yüksek olmas›n› sa¤lanmal›,
Türkiye’de üretilen çi¤ süte, kalite garantisi
veren güçlü bir süt üretici teflkilat›n oluflmas› sa¤lanmal›d›r.
Türkiye’de pazar için üretilen toplam çi¤
sütün üreticiler taraf›ndan ülke çap›nda kurulacak bir süt örgütü çat›s› alt›nda olmak
üzere, kontrol alt›na al›nmas› gerekmektedir.
Kontrol alt›na al›nan toplam çi¤ sütün tamam›n›n süt fabrikalar›ndan geçmesi sa¤lanarak, sa¤l›kl› süt ve süt ürünleri üretimi garanti alt›na al›nacak, böylece süt üreticileri,
sanayicileri ve tüketiciler gözetilmifl olacakt›r.
Teflvikte hata yap›yoruz
Birli¤imiz üyelerinin ve süt ve g›da sektörünün önemli isimlerinin kat›ld›¤› seminerde
kat›l›mc›lar da özetle afla¤›da belirtilen hususlar› dile getidiler:
Ülkemiz süt sektörünün en büyük iki sorunu, kaliteli süt ve teflvik politikalar›d›r. Kötü sütü engellemek ad›na bir fleyler yapmaya
çal›fl›rken, hayvan say›s›n› azaltt›kça süt kalitesinin düfltü¤ü görüldü. Ülkemiz AB taraf›ndan sürekli imtihan edilmektedir. AB’ye teslimiyet de¤il, eksik yapt›¤›m›z fleyleri , bugüne kadar yapmam›z gereken fakat yapmad›klar›m›z› yapmak zorunday›z. Bu güzel ülke-
Türk Ziraat HABER
7
miz onlara ders verecek kadar bilgi birikimine sahiptir. Sütte flöyle bir yap› oluflmufl durumda; Az say›da hayvana sahip iflletmelerin
sütleri birileri taraf›ndan toplan›p, süt toplama merkezlerinde toplan›p, so¤utulup gönderilmektedir. E¤er benim hayvan›m hastaysa, ben ona ilaç veriyorsam ve bunu da söylemiyorsam benim bu sütüm topland›¤› zaman
di¤er sütlerle kar›flt›r›ld›¤› anda bir kifli hayvan›na antibiyotik vermekle bütün sütü uygunsuz hale getiriyoruz. Buna bir önlem al›nmal›d›r. Hayvan say›s›n›n biraz daha fazla olmas› ile bu durumun daha da kontrol alt›na
al›nabilece¤i göz önüne al›nmal›d›r. Süt Konseyi çal›flmalar›nda kaliteli süt üretilmesi
amac›n›n daha ön planda olmas› beklenirdi.
Süt sektöründe en büyük problemlerden
birisi de, fiyat politikalar›d›r. Fiyat belirleme
aflamas›na gelindi¤inde, iki taraf da kesinlikle uzlaflma yolu aramamaktad›r. En fazla ezilen, sütü üreten Fadime teyze olmaktad›r.
100 birim düflünürsek, 40 birim iflleyenlere,
40 birim arac›lara gidiyorken ancak 10 birim
sütü sa¤an o eli nas›rl› analar›m›z›n sa¤d›¤›
süte, o nas›rl› ellere gitmektedir. Fadime
teyzeye daha fazla para gitmesini sa¤layacak
bir yap› kurmak laz›md›r. Bu sistem, üretici
dikkate al›narak mutlaka rehabilite edilmelidir.
Haber
Ra
ma
zan
TE
KE
L‹:
Türk Ziraat HABER
Haber
“Çiftçilik en zor üretim alan›d›r”
3 Birli¤imizce 2008 y›l› sonbahar dönemi ilk sohbet toplant›s› Ramazan TEKEL‹
taraf›ndan 29.11.2008 tarihinde gerçeklefltirildi. "Tar›m ve Ziraat Mühendisli¤i" konulu sohbet toplant›s›nda 1950 lerden itibaren Türk tar›m› ve ziraat
mühendisli¤i konusunu ifllendi.
Ömrünü Türk Tar›m›na adam›fl Ramazan
TEKEL‹, “Tar›m ve Ziraat Mühendisli¤i” konulu
sohbet toplant›s›nda y›llar›n tecrübesi ile görüfl ve
düflüncelerini meslektafllar›m›zla paylaflt›.
Tar›m›n zor bir meslek oldu¤unu do¤al olaylara ve afetlere maruz kalabildi¤ini, tar›ma yeteri kadar önem verilmedi¤ini, Toprak-Su Genel Müdürlü¤ü, Köy Hizmetleri gibi kurumlar›n kapat›ld›¤›n›,
Türkiyenin önümüzdeki orta ve uzun vadede tar›mda projeksiyon yapamad›¤›n›, ama ülkemizin tar›msal potansiyelinin fazla oldu¤unu kaydeden
Tekeli, Ziraat Mühendislerine sahip ç›k›lmas› ve nitelik anlam›nda art›r›mlar›n olmas› gerekti¤ini
söyledi.
TEKEL‹ özetle flunlar› söyledi:
“Çiftçilikte sermaye topra¤a emanet edildi¤i
için en zor üretim alan›d›r. Çiftçi, ald›¤› krediyi veya
elindeki mevcut parasal sermayeyi topra¤a yat›r›p
do¤aya terk ediyor. Do¤a ac›mas›z, yat›rd›¤› sermayenin tamam›n› yok edebiliyor. Aç›kta yap›lan
tar›msal üretim tamamen do¤aya emanet. Yat›r›lan sermayenin bir k›sm›n› bile olsa kurtarma flans› olmayabiliyor. Oysa sanayi sektöründe durum
böyle de¤il, sanayicinin sermayesi tamamen yok
olmayaca¤› için kalan bir miktar sermayesini zarar
etti¤i iflte de¤il farkl› bir iflte kullanabilir. Çiftçilikte
teknoloji ne kadar geliflirse geliflsin do¤ayla mücadele etme flans› çok az..
Sanayi sektöründeki KOB‹lerde faaliyet gösteren sanayici kar›n› ç›kar›r, piyasada fiyat›n oluflmas›nda etkendir. Ancak çiftçilikte bu böyle de¤ildir, çiftçi üretir maliyeti bellidir onu ç›kar›r ancak
ne kadar karla sataca¤›n› kendisi belirleyemez. Tar›msal ürünlerde fiyat oluflumu Devlet taraf›ndan
belirlenir k›s›tlan›r veya arac›l›k yapan tüccar belirler fiyat›.
Çiftçi elindeki ürünü satmada büyük s›k›nt›
içinde, hammadde olarak satt›¤› ürün ifllenir paketlenir üzerine maliyetin üstünde kar belirlenir
ve kazanç sa¤lan›r. Bu safhada çiftçinin müdahale
flans› yoktur. Çiftçiler iflin zahmetini çeker, pazarlay›c› sektör kar›n› elde eder. Çiftçi hep ma¤dur
olur üretti¤i maldaki hak etti¤i kar› sa¤layamaz.
Tar›m Bakanl›¤›na ba¤l› eskiden 23 Genel Müdürlük vard›. 9 tanesi reorganizasyon ad› alt›nda
kapat›ld›. 5 tanesi ise özellefltirildi. Bu arada Toprak Su Genel Müdürlü¤ü kapat›ld›. Bu teflekküller
birdenbire Tar›m Bakanl›¤› ve çiftçi hizmetinden
al›n›nca arada boflluk olufltu. Aniden kald›r›lan
devreden ç›kar›lan bu hizmetler tar›m›n bugünkü
durumuna büyük zemin haz›rlam›flt›r. Bakanl›¤›n
çiftçiye ulaflmas›nda büyük sorun var art›k, çiftçiye
gidilmiyor. Eskiden teknik ziraat okullar›ndan mezun olan teknisyenler do¤rudan çiftçi ile iç içe çal›fl›yordu. Tar›m meslek liselerine gelenler genelde
çiftçi çocuklar› oldu¤u için, ald›klar› e¤itim teknik
e¤itim oldu¤undan, alet edavatlarla uygulamal›
e¤itim ald›klar›ndan bu durum tar›ma çok fazla
katk› sa¤l›yordu. Yine ev ekonomistleri Meslek Liselerinden mezun olan bayanlar çiftçinin evine kadar gider, bebe¤ine z›b›n diker, tarhana yapar, hijyenik e¤itimler bilgiler verirlerdi. Sosyal bak›mdan
bir seviyeye getirirlerdi. Bunlarda çiftçili¤e önemli
“Çiftçi elindeki ürünü satmada büyük s›k›nt› içinde, hammadde olarak satt›¤› ürün
ifllenir paketlenir üzerine
maliyetin üstünde kar belirlenir
ve kazanç sa¤lan›r. Bu safhada çiftçinin müdahale flans›
yoktur. Çiftçiler iflin zahmetini
çeker, pazarlay›c› sektör kar›n›
elde eder. Çiftçi hep ma¤dur
olur üretti¤i maldaki hak etti¤i
kar› sa¤layamaz.”
katk›lard›r.
Ülkemizde yer alt› ve yerüstü kaynaklar›m›z
çok zengin. Ancak normal d›fl›nda kullan›m oldu¤undan büyük kay›plar var. Suda, toprakta, merada ormanda çok bilinçsiz bir kullan›m ve beraberinde kay›p var. Bunlar milyar dolar ekonomik kay›p oluturuyor. Ayr›ca bilinçsiz ve s›radan tar›m›n
yaratt›¤› ekonomik kay›pta çok fazla, örne¤in hasat
kayb›, dane kayb›, dane k›r›kl›¤› kayb› bunlar›n hesab› da trilyonlar tutar.
Ayr›ca tar›mda zamanlama çok önemlidir. Verimde ve kalitede istenen verim al›namaz. Gübreleme, ekim, mekanizasyon hasat hepsi zamanl› yap›lmal›d›r. Bu faktörler tar›msal üretimde kaliteyi
engelleyen en önemli faktörlerdir. Tar›msal girdi
kullan›m›nda israf çok fazla . fazla ilaçlama, fazla
sulama, çeki gücünde israf çok fazla( mesela 100
beygir gücündeki traktörde küçük bir t›rm›kla arazi sürülür). K›saca girdide ve zamanlamadaki büyük israf söz konusudur.
Yine ürünün hasatdan sonra tüketicinin tüketi-
Türk Ziraat HABER
8
mine sunuluncaya kadarki geçen her aflamas›nda
zaiyat vard›r. Muhafazada depolamada tar›msal
ürünler fire verir. Ürünün çeflidine göre belirli bir
süre bekleme dönemi vard›r, buda pazarlamay› k›s›tlar.
Türkiye de göç olgusu çok önemli, genelde köyde do¤an çocuklar›n okuyanlar›, yada bir ifl bulup
güvence sa¤layanlar› kente göç eder. ‹flletmede
kalan yani köyde tar›msal faaliyetlerde bulunan kifli okumam›fl bilgisiz kiflidir. Bu kifli aile iflletmesinin bafl›nda kal›r tar›msal faaliyetler dededen kalma eski usullere göre yürütmeye gelir sa¤lamaya
cal›fl›r. Bu nedenle tar›m kesiminde çiftçiyi e¤itmek zor ve zaman alan bir ifltir.
Tar›msal sanayide de büyük s›k›nt›lar vard›r.
Planl› dönemde tar›ma gereken önem verilmedi.
tar›m› sürüklemesi bak›m›ndan sanayinin geliflmesi çok önemlidir. Teknolojik geliflme ne kadar
güçlü olursa olsun bu de¤iflim ve dönüflüm içinde
sanayici ne kadar ilerlerse ilerlesin bu ölçüde tar›mda ilerlemelidir. Sanayi güçlü ise tar›mda güçlüdür. Bu iki sektörü birden kalk›nd›ran ülkeler
kendi tar›mlar›n›n özelliklerine göre sanayi kurmufllard›r. Bu ülkeler tar›ma girdi üretecek flekilde sanayi gelifltirmifllerdir.
Ani tar›msal sanayi modern girdileri üretime
almay› , bu girdilerle üretilen kaliteli ürünü yeniden ifllemek üzere sanayiye yönlendirmeyi sa¤lamal›d›r. Üretim gelifltikçe tar›m›n al›m gücü artt›kça sanayinin pazar› haline gelir.
Bütün bunlar› içiren tar›msal bu tablonun
içinden ç›kabilmek arzu edilen seviyeye getirebilmek için tek flans var e¤itimi yayg›nlaflt›rmak çiftçiye ulaflmak flart. Dünün e¤itim sistemi bugün yok
maalesef, Çiftçi ile bireir çal›flmadan onun s›k›nt›s›n› görmeden bu sorunu çözmek çok zor. Bakanl›¤›n 1000 köye 1000 tar›mc› projesi de bu konuda
baflar›l› olamad›. E¤itim konusunda daha etkili daha faydal› olcak yeni aç›l›mlar yap›lmal›d›r.
H›zl› geliflen dünyada en çok etkilenen tar›m
sektörüdür. Sermaye, emek, toprak bu üç önemli
girdinin bir araya gelmesi gereklidir. Ziraat mühendisleri giriflimci olmal›d›r. Bunu sa¤layan çok
az meslektafl›m›z var. Bugün Ziraat Mühendisli¤i
mesle¤inin itibar› yoksa bunun nedenlerini araflt›rmak gereklidir. Sonsuz istihdam alan› varken, iflsiz
bu kadar mühendis olmas› sorunun derinleflmesini sa¤l›yor. Bu durumdan Ziraat Fakülteleri de çok
sorumlu. E¤itim sisteminin yetersiz olmas› etkin
olmamas› bu sorunlar›n temelini oluflturuyor. Zirai üretim dört duvar aras›nda yap›lmamal› ziraat
ö¤renen gençlere f›rsat verilmeli sahada uygulamal› e¤itim yap›lmal›. Politik bask› ile aç›lan fakültelerden kalitesiz e¤itim alan mühendisler mezun
oluyor ve onlardan faydalan›lam›yor. Fakülteler
ça¤›n gere¤ine uygun e¤itim sistemi gelifltirmeliler. ‹nsan en iyi sermayedir bu nedenle insan yetifltirmek için ülkeler k›yas›ya mücadele veriyorlar.
Giriflimci mühendisler yetifltirilmelidir.
Üretimi art›rmak dolay›s›yla ihracat› art›rmak
bu mühendisler ile sa¤lanmal›d›r. Bugün bilgisayar ça¤›nda bilgiye ulaflmak çok kolay. Mutlak ve
muhakkak süzgeçten geçen do¤ru bilgi yayg›nlafl-
Haber
Türk Ziraat HABER
t›r›lmal›d›r. Ziraat Mühendisleri özel programlarla ça¤dafl tar›m teknolojisine göre giriflimci ruhla
yetifltirilmelidir. Tar›m mühendis ile buluflturulmal›d›r.bakanl›k ve Fakülteler bunu beraber sa¤lamal›d›r. Bakanl›k art›k baz› ifllerden elini çekmeli ö¤retici yönetici denetleyici olmal›. Fizibilite
üretmeli, proje üretmeli ve bunlar› uygulamas›n›
denetlemelidir. Üretim konusunda (meyvecilik, fidanc›l›k, sebzecilik) dünyaya aç›lan mühendisler
var.
Bu sayede küçük ölçekli tar›m iflletmeleri bilgi ile donat›l›p orta ve büyük ölçekli iflletmeler olmal›d›r. Ticari endüstriyel iflletmeler olmal›d›r.
Küçük çiftçi kademeli olarak yükseltilmeli büyük
üretimler yapabilmelidir. Bugün anadoluda nitelikli personel ile bir çok kentde büyük giriflimciler
do¤muflur. (kayseri, Antep, Marafl vb illerde)
Fakülte e¤itimi d›fl›ndada mühendisler sürekli araflt›ran kendini gelifltiren bir çal›flma düzeni
içinde olmal›d›rlar.
Üretim ekonomide katma de¤er yaratabiliyorsa anlaml›d›r. Tar›m sadece bitkisel ve hayvansal
üretim de¤il, ticari ve endüstriyel özellikli üretimi
de içermelidir. Üretilen tar›m ürünleri ifllenmeli
ihraç edilebilmelidir. Genel olarak devlet meselesi olarak bu ticari dönüflüm sa¤lanmal›d›r.
Çiftçi üretti¤i mal›n ifllenmesi, paketlenmesi,
stoklanmas› konular›nda söz sahibi olabilmelidir.
Üreten ile pazarlayan mümkünse ayn› olmal› yada
bir arada istiflareli çal›flmal›d›r. Bu sa¤lanmadan
kalk›nma sa¤lanamaz. Üretimden tüketime kadar
çiftçi bu sürecin içinde yer almal›d›r. Kaliteli verimli üretim yapabilecek bu sayede ihracatç› da
kaliteli mal satabilecektir. Sanayicide kaliteli mal
üretimi için kaliteli girdi üretecektir. Bu sayede
sektörde katmade¤erli üretim oluflabilecektir.
Milli geliri sa¤layan katma de¤er üreten ürünlerdir. Bu sayede ifl sahas› aç›l›r istihdam sa¤lan›r.
Ayr›ca arazi toplulaflt›r›lmas› önemli bir sorundur. Parçal› arazi sahipleri bir flirket alt›nda
toplan›p arazi de¤erinde hisse senedi ç›kar›larak
bu senetler 3. flah›slara sat›larak yer de¤iflme
sa¤lanabilir, böylece özellikle miras yoluyla arazilerin parçalanmas› engellenebilir.
Toplu yap›lan meyvecilikte bu rahatl›kla yap›labilir. Sermaye olarak arazi yerde¤ifltirmez senet
yerde¤ifltirirse bu flekilde parçalanma önlenmifl
olur.
Son olarak kent tar›m› yayg›nlaflt›r›lmal›d›r
Özellikle büyük kentlerin etraf›nda yayg›nlaflan
varofl denilen köyden yeni göç etmifl tar›ma yak›n
kiflilerin topraktan kopar›lmadan evleri etraf›nda
küçük çapl› üretim yapmalar› sa¤lanmal›d›r. Varofllarda kent tar›m› yayg›nlaflt›r›l›rsa flehrin s›k›c›
darbesi, stresinden biraz olsun kurtulurlar.
Uygulaman›n içinden gelen eski nesil çok faydal› olmufltur. Tar›m›n geliflmesi ilerlemesine
katk›lar› çoktur. Topraktan kopan insan›n topra¤a
fayda sa¤lamas› zordur.
Art›k meslektafllar›m›z aras›nda hizmet yar›fl›
var ezip geçip önde olma yar›fl› bu do¤ru de¤il tar›ma fayda sa¤lamaz.”
Fehmi Kiraz kapan›fl konuflmas›nda;
Ziraat Mühendisli¤i mesle¤ini korumak için zirai mücadele ilaç bayili¤i s›nav›n›n iptali için dava
aç›ld›¤›n›, Ülke tar›m›n›n tamam›yla bas›nçl› sulama sistemleriyle sulanabilen yap›ya geçmesi gerekti¤ini, Çiftçinin satt›¤› maldan vergi ödedi¤i,
aradaki komisyoncular›n hiçbirinin vergi ödemedi¤ini, en son al›c›n›n tekrar kdv ödedi¤ini belirten
Fehmi Kiraz, çiftçinin üretti¤i üründen ve katmade¤erinden yararlanamad›¤›n› söyledi.
Dünyada tar›m ve g›dan›n önemli hale geldi¤ini, küresel ›s›nma ve insanlar›n say›s›n›n artmas›yla tar›m ve g›dan›n önümüzdeki dönemde çok
de¤erli olaca¤›n› bu yüzdende Ziraat Mühendisli¤i
mesle¤inin tekrar alt›n ça¤›n› yaflayaca¤›n› belirtti, bunun için e¤itim ve ö¤retim müfredat›nda da
ça¤a uygun yeni düzenlemelerin getirilmesi gerekti¤ini bu konuda fakültelerle temas halinde oldu¤umuzu, geçmiflten gelen tecrübelerimizle bunu birlefltirmemiz gerekti¤ini söyledi.
Haber
“H›zl› geliflen dünyada en çok
etkilenen tar›m sektörüdür.
Sermaye, emek, toprak bu üç
önemli girdinin bir araya gelmesi gereklidir. Ziraat mühendisleri giriflimci olmal›d›r. Bunu
sa¤layan çok az meslektafl›m›z var. Bugün Ziraat Mühendisli¤i mesle¤inin itibar› yoksa
bunun nedenlerini araflt›rmak
gereklidir. Sonsuz istihdam alan› varken, iflsiz bu kadar mühendis olmas› sorunun derinleflmesini sa¤l›yor.”
B‹RL‹K’TE E⁄‹T‹MLER SÜRÜYOR
Sulama Projeleri Haz›rlama
E¤itimleri tekrar düzenlendi
KPDS S›nav›na yönelik düzenlenen
‹ngilizce Kursu devam ediyor..
irlik bünyesinde 2008 y›l›
sonbahar›nda bafllayan
‹ngilizce e¤itimleri devam
ediyor. Geçti¤imiz dönem genel
‹ngilizce ve KPDS olmak üzere iki
ayr› grup olarak bafllayan e¤itimler, talebe ba¤l› olarak genel ‹ngilizce e¤itimi olarak devam etmifl
ve konuflma, yazma, okuma, anlama becerileri üzerinde yo¤unlafl›larak e¤itim tamamlanm›flt›. Bu
defa ise, May›s ay›nda yap›lacak
olan KPDS s›nav›na yönelik olarak
B
düzenlenen kurs tüm h›z›yla devam etmektedir. Üyelerimizin ve
üye yak›nlar›m›z›n yararland›¤› bu
hizmet, piyasa flartlar›na göre oldukça düflük bir ücretle sunulmaktad›r. Bu sayede Birli¤imiz
asli gayelerinden biri olan “üyelerinin bilgi ve becerilerini art›r›c›
e¤itimler” amac› çerçevesinde
bir faaliyet yürütmekte, üyelerimiz oldukça düflük bir maliyetle
e¤itim alma imkân›na sahip olmaktad›r.
eçti¤imiz y›l düzenlenen Bilgisayar Destekli Bireysel Damla
Sulama ve “Ya¤murlama Sulama Proje Haz›rlama E¤itimleri
tekrar düzenlendi. Tar›m ve
Köyiflleri Bakanl›¤› bünyesinde
halen bu tür projelerde görev
yapmakta olan konu uzman› bir
G
Türk Ziraat HABER
9
Haber
e¤itmen taraf›ndan verilmekte
olan e¤itimler, Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤› hibe desteklemelerine ve Ziraat Bankas› kredilerine esas teflkil edecek mahiyettedir. Toplam 36’flar saat
sürecek olan e¤itimlere üyelerimizin yan›nda il d›fl›ndan da
kat›l›mlar gerçekleflmektedir.
Türk Ziraat HABER
Haber
Zirai Ö¤renimin 163.
4
T
Türkiye’de Tar›m Ö¤retimine Bafllanmas›n›n 163. Y›l› Ankara
Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde düzenlenen törenle kutland›.
ürkiye’de tar›m ö¤retimine bafllanmas›n›n 163’ncü y›l›, 9 Ocak 2009 tarihinde Üniversitemiz Ziraat Fakültesi’nde düzenlenen törenle kutland›.Törende, Prof. Dr. Cemalettin Çiftçi “Geçmiflten Günümüze Türkiye’de Ziraat Yüksek
Ö¤renimi” ve Prof. Dr. Yalç›n Memlük de
“Bir Ça¤dafllaflma Öyküsü: Atatürk Orman
Çiftli¤i” konular›n› anlatt›. Fakülteden
emekli olan ö¤retim üyeleri ile idari personele plaketlerin de verildi¤i tören, Ankara
Devlet Operas› sanatç›s› Tuncer Tercan’›n
sundu¤u “Anadolu Ezgileri” adl› dinletiyle
sona erdi.
“‹lk Yerli Traktörün Tasar›m›
Fakültemizde Yap›ld›”
Ziraat Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Ahmet
Çolak, tar›m›n örgün e¤itime konu olmaya
bafllamas›n›n oldukça eski tarihlere dayand›¤›n›, ülkemizde ise sistemli ve belirli bir
disiplin içerisinde yürütülen ilk tar›msal ö¤renim faaliyetinin Tanzimat döneminde
1846 y›l›nda, ‹stanbul'un bugünkü ad› ile Yeflilköy semtinde bulunan Ayamama Çiftli¤i’nde kurulan Ziraat Mektebi ile bafllad›¤›n› söyledi.
Prof. Dr. Çolak, “Bu ba¤lamda tar›msal
ö¤renim ülkemiz için öncü alanlar›n bafl›nda
yer almaktad›r. Tar›m bilimcileri olarak, mesle¤imiz aç›s›ndan tarihi bir dönüm noktas›
olan bu okulun aç›l›fl›n›n y›ldönümlerini uzun
y›llard›r bir meslek bayram› olarak kutluyoruz.
Bu gelene¤in ortaya ç›k›fl›na bu tarihi Fakülte öncülük yapm›flt›r. Önceleri yaln›zca Ankara’da kutlanan 10 Ocak daha sonra tüm illerimizde ziraat mühendislerinin kutlad›¤› coflkulu bir meslek bayram› ve mesleki de¤erlendirme günü olmufltur” dedi.
1948 y›l›ndan itibaren Ankara Üniversitesi’nin çat›s› alt›nda faaliyetlerini sürdüren
Ziraat Fakültesi’nin, tar›m sektörüne ve bilim dünyas›na önemli katk›larda bulundu-
¤unu kaydeden ve Fakültenin, ergonomi, istatistik, genetik, meteoroloji gibi bilim dallar›n› Türk bilim dünyas›na kazand›rd›¤›n›
belirten Prof. Dr. Çolak, “‹lk yerli traktörün
tasar›m› Fakültemizde yap›lm›fl patenti al›nm›flt›r. Türkiye’de ilk yenilenebilir enerji çal›flmalar› 1930’lu y›llarda Fakültemizde yap›lm›fl
ve bunu yüzlercesi izlemifltir. Fakültemiz çevre
ve do¤al kaynaklar›n kullan›m› ile ilgili ilk ve
izleyen çok say›daki çal›flman›n uygulamaya
aktar›c›s› olmufltur. Biyoteknoloji, organik tar›m, hassas tar›m ve enerji tar›m› gibi yeni
alanlar›n aç›lmas›nda ve uygulanmas›nda
önemli katk›larda bulunmufl ve bu alanlarda
çok say›da projeye ev sahipli¤i yapm›flt›r. Ülkemiz tar›m›nda görev alan 20 bini aflk›n mezun
vermifltir” dedi.
“Geçti¤imiz Y›l 17 Kitap Yay›nlad›k”
Erasmus ö¤renci de¤iflim program› kapsam›nda 2005 y›l›ndan günümüze 95 ö¤rencilerinin 6-12 ay süre ile yurtd›fl›nda ö¤renime gönderildi¤ini de belirten Prof. Dr. Çolak, “Fakültemizde geçti¤imiz y›l içinde 17 kitap, 80 tanesi SCI kapsam›nda olmak üzere
168 tanesi yabanc› dilde toplam 423 makale ve
bildiri yay›nlanm›fl; 38 tanesi tamamlanan 185
bilimsel araflt›rma projesi yürütülmüfltür. Tar›m Bilimleri dergimiz SCI expanded kapsam›na al›nm›flt›r” diye konufltu. Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤› birimleriyle ortak yürütülen
çok önemli ve faydal› çok say›da projenin tamamland›¤›n› ya da devam etti¤ini de sözlerine ekledi.
“Geçmiflten Günümüze Türkiye’de Ziraat Yüksek Ö¤renimi” konulu bir bildiri sunan Prof. Dr. Cemalettin Çiftçi ise 1933 y›l›nda kurulan Yüksek Ziraat Enstitüsü ile
birlikte Türkiye’de ilk kez araflt›rma yapma
gelene¤inin yerlefltirildi¤ni, ö¤retim üyesi
olacak gençlere mutlaka doktora yapma zorunlulu¤unun getirildi¤ini, doktora ve habilitasyon yönetmeliklerinin kabul edildi¤ini,
tam gün çal›flma ilkesi ile Rektör ve Dekan-
Türk Ziraat HABER
10
lar›n seçimle belirlenmesi ilkesinin de getirildi¤ini kaydetti. ‹lk defa dekan, ordinasyüs
ve profesör kelimelerinin de Yüksek Ziraat
Enstitüsü’nde kullan›ld›¤›n› vurgulayan
Prof. Dr. Çiftçi, her ö¤rencinin elinde mikroskop bulundu¤unu, oysa bugün ayn› olanaklara sahip olunmad›¤›n› söyledi. fiahide
Yarg›ç’›n 1935’te mezun olan ilk kad›n ziraat mühendisi oldu¤unu da anlatt›.
‹lk Kent Orman› AOÇ “Bir Ça¤dafllaflma
Öyküsü: Atatürk Orman Çiftli¤i” adl› konferans› veren Prof. Dr. Yalç›n Memlük ise Atatürk Orman Çiftli¤inin, Dünyada yeni geliflen
“Kent Orman›” kavram›n›n bafllang›c› oldu¤unu belirtti. AOÇ içindeki Karadeniz Havuzu’nun Ankara’ya getirilen bir deniz oldu¤unu, burada kürek yar›fllar›n›n da yap›ld›¤›n›
sözlerine ekledi.
Tar›mdan Vazgeçilemez...
Ö¤renciler ad›na konuflan Ö¤renci Temsilcisi Mustafa Ero¤lu, tar›m›n ülke ekonomisi için ne kadar önemli ve vazgeçilemez
oldu¤unu ziraat fakültesi ö¤rencileri olarak
sorumluluklar›n›n bilincinde olduklar›n›
belirterek, “Sn. Bakan›m, Sn. Rektörüm, çok
k›ymetli dekan›m, de¤erli hocalar›m ve sevgili
arkadafllar›m, tar›m ö¤reniminin 163. y›l dönümünde sizlere ziraat fakültesi ö¤rencilerinin
temsilcisi olarak seslenmenin heyecan› ve onuru içindeyim. Tüm ö¤renci arkadafllar›m ad›na
hepinize hofl geldiniz diyorum.
Cumhuriyetin ilk y›llar›nda ülkemizde bir
fabrika bacas› bile bulunmazken, Ulu Önder
ATATÜRK ‘milli ekonominin temeli ziraatt›r.’
diyerek tar›m›n ülke ekonomisindeki önemini
vurgulam›fl ve onun iste¤i ile 1933 y›l›nda Yüksek Ziraat Enstitüsü aç›larak Cumhuriyet Türkiye’sinde tar›msal ö¤retimine bafllanm›fl oldu.
1946 y›l›nda Türkiye Cumhuriyetinin ilk üniversitesi olarak kurulan ANKARA ÜN‹VERS‹TES‹ bünyesine kat›lan söz konusu enstitü,
1948 y›l›nda Ankara üniversitesi ziraat fakültesi ad›yla ilk ö¤rencileriyle bulufltu.
Haber
Türk Ziraat HABER
Haber
y›ldönümü kutland›
Mustafa ERO⁄LU
Ö¤renci Temsilcisi
“Gelecekte su ve g›da savafllar›n›n olaca¤› öngörülmektedir.
Bu savafllar› önleyebilecek,
dünya bar›fl›na katk› sa¤layacak önemli mesleki alanlar›n
bafl›nda ziraat mühendisli¤i gelmektedir. Bizler bu sorumluluklar›n bilinciyle ülkemiz için çok çal›flmam›z gerekti¤inin fark›nday›z.”
Öncelikle Ziraat Fakültesi ö¤rencisi olmam›zdan dolay› çok mutlu oldu¤umuzu ifade etmek isterim. Belki öss tercihlerimizi yaparken
baz›lar›m›z›n ilk tercihleri de¤ildi ama fakülteye gelip ö¤renime bafllad›ktan sonra ziraat mühendisli¤inin, tar›m›n ve g›dan›n insano¤lu
için çok önemli oldu¤unun bilincine vard›k.
Dünya g›da günü, dünya üzerinde beslenme
yetersizli¤i çeken 862 milyon kiflinin içerisinde
bulundu¤u ciddi durumun bir kez daha hat›rlat›lmas› için f›rsat sa¤lamaktad›r. Bu kiflilerin
ço¤unlu¤unun gelir kaynaklar› tar›md›r. Tar›m
alanlar›ndaki kayb›m›z karfl›s›nda, artan nüfus
ve iklim de¤iflikli¤i, insanl›¤› ciddi bir sorunun
içerisine sürüklemifltir. Bu sorundan dolay› biz
ziraat mühendisli¤i ö¤rencilerine önemli görevler düflmektedir.
Küreselleflme sürecinde artan nüfusun ihtiyaçlar›n› karfl›laman›n en vazgeçilmez yolu tar›md›r. 21. yüzy›lda dünya, yenilenen, geliflen
tar›m sistemleri ve politikalar›yla ödün verilmesini göze alamayaca¤›m›z g›da güvenli¤ine
uyum sa¤lamaya çal›flmaktad›r. Bizler gelece¤in tar›m anlay›fl›n› flekillendirecek potansiyel-
Türk Ziraat HABER
11
ler olarak, üniversitemizde bu sorunlar›n kökenini kavrayacak, tart›flacak ve çözecek güce sahibiz. 21. yüzy›lda flekillenen ülke politikalar›
art›k ziraat mühendislerinin önemini vurgulamaktad›r. Bu önemli süreçte ülkemizin buhranl› günlerini tar›m› arkam›za alarak atlatabilece¤imizi düflünüyoruz.
Bütün ülkelerde beslenme, bar›nma ve en
temel insani hak olan e¤itim, sa¤l›k gibi ihtiyaçlar›n karfl›lanmas› toplumlar›n bar›fl› ve huzuru için çok önemlidir. Bizler ziraat mühendisi adaylar› olarak bu artan nüfusun ve öncelikle kendi ülkemizdeki insanlar›n beslenmeleriyle yak›ndan ilgilenmekteyiz.
Gelecekte su ve g›da savafllar›n›n olaca¤›
öngörülmektedir. Bu savafllar› önleyebilecek,
dünya bar›fl›na katk› sa¤layacak önemli mesleki alanlar›n bafl›nda ziraat mühendisli¤i gelmektedir. Bizler bu sorumluluklar›n bilinciyle
ülkemiz için çok çal›flmam›z gerekti¤inin fark›nday›z.
Bakan›m›z›n Sn. Rektörümüzün Sn.
Dekan›m›z›n, tüm hocalar›m›z›n, ziraat
mühendisi büyüklerimizin, bütün ziraat fakültesi ö¤rencilerinin “Zirai Ö¤reniminin
163üncü Y›ldönümünü’ kutluyor, sayg›lar›m›
sunuyorum” dedi.
Haber
Türk Ziraat HABER
Haber
Dr.
Mu
sta
fa K
OR
ÇA
K
“Türkçeye sahip ç›kmal›y›z”
3
Meslektafllar›m›z taraf›ndan da büyük ilgi ve alaka ile takip edilen toplant›lar›m›za
Denizcilik Eski Müsteflar› Dr. Mustafa KORÇAK taraf›ndan verilen “21.Yüzy›lda Türk
Milliyetçili¤i” konulu seminerle devam edildi.
m “Türk milletinin menfaati için
çal›flan, Türk milletinin hizmetinde çal›flan insanlar›n refah
düzeyini yükselten ve onlar›n
mutlu olarak görmek isteyen,
düflüncelerini, hal ve hareketlerini ona göre ayarlayan
ve planlayan herkes Türk milliyetçisidir. Türk milliyetçili¤i
hiçbir zaman kan baz›nda,
›rk baz›nda düflünülmemelidir. Bu kültür baz›ndad›r, düflünce baz›ndad›r.”
m “Türkçeye sahip ç›kmak çocuklar›m›za isim koymakla
bafllar ve okullar›m›zda e¤itim dilinin Türkçe olmas› ile
devam eder, sokaklardaki
tabelalar›n, televizyonlardaki
yay›nlar›n, gazetelerdeki yaz›lar›n Türkçe olmas› ile devam etmesi laz›m. E¤er siz
buna sahip ç›kamazsan›z
gelecekte büyük bir s›k›nt›ya
gireriz.”
C
umartesi Sohbet toptant›lar›na
07.fiubat 2009 tarihinde Denizcilik
eski Müsteflar› Dr.Mustafa Korçak’›n “21.Yüzy›lda Türk Milliyetçili¤i” konulu semineri ile devam
edildi. Korçak, Türkçeye sahip ç›k›lmas› gerekti¤ini, buna sahip ç›kamazsak gelecekte
büyük s›k›nt›lar yaflayaca¤›m›z›n alt›n› çizdi¤i
seminerinde: “Bizler 68 kufla¤›y›z. 1960 ihtilalini, 12 Mart›, 12 Eylülü yaflayan, camian›n
bir parças› olarak 21. yüzy›la do¤ru Türk milliyetçilerinin fikri bazda ana iskeleti muhafaza ederek dünyadaki geliflmeleri dikkate alarak ayn› fikir minvalinde, fikir yata¤›nda düflünen insanlar›n bir araya gelmesi fleklinde
düflündü¤ümüz için bugünkü yöneticilere
Türk milliyetçilerinin fikirleri belli noktadaki
ana fikirlerinin ne oldu¤unun ortaya ç›kar›lmas› gerekmektedir.
Karfl›l›kl› olarak bizimle ayn› fikirde olmayan kiflilerle karfl›l›kl› görüflmelerimizde s›k›nt›lara düflece¤imizi ve de¤iflik zamanlarda
Türk milliyetçisiyim diyen insanlar›n Türkiye’yi ilgilendiren çok önemli noktalarda bak›fl
aç›lar›n›n taban tabana z›t oldu¤unu gördüm
ve onun üzerine hiç olmazsa bu konuda bir
nebze faydal› olabilirim düflüncesi ile 1997 y›l›nda çok k›s›tl› imkanlarla “21. Yüzy›la Do¤ru Türk milliyetçili¤i” kitab›n› haz›rlam›flt›k.
Daha önce çok büyük olarak gördü¤ümüz
dünya yavafl yavafl küçülmüfltür. Bu olaylar›n
tümüne birden küreselleflme ad› verilmifltir.
Küreselleflme bir olgudur. Karfl› olsak da olmasak da devam eden bir hadisedir. Küreselleflmenin sonunda modern emperyalizm
ortaya ç›km›flt›r. Küreselleflme bir bölgedeki
birkaç ülkeyi etkiliyorsa buna da bölgesel entegrasyonlar ad›n› veriyoruz. Küreselleflme
ve bölgesel entegrasyonlar birbirinin ayr›lmaz parças›d›r. Tüm bunlar› göz önüne ald›¤›m›zda dünyan›n çok h›zl› bir flekilde de¤iflti¤ini veya geliflti¤ini görmekteyiz. Bu de¤iflimleri olumlu yapabilmek veya olumsuz olarak görebilmek kiflilere ve ülkelere göre de¤iflir. Önemli olan, olumlu yöne ülkemiz aç›s›ndan çevirebilmektir.
Türk Ziraat HABER
12
Bu küreselleflme ve bölgeselleflme hadiselerinden sonra art›k herhangi bir devlet s›n›r›n›n olmayaca¤›, ulusallaflman›n yok olaca¤›n›, milliyetçili¤in art›k savunulan bir fikir
olmayaca¤› fleklinde genel bir kanaat maalesef hâkim medya grubu taraf›ndan bize pompalanmaktad›r. Bugün o fikri savunan insanlar bugün o propagandan›n etkisi ile baz›lar›
demoralize olmaktad›r. Biz bu noktada ne
yapmal›y›z?
Türk milliyetçili¤i nedir?
Türkiye’de maalesef son zamanlarda kas›tl› olarak kavram kargaflalar› yarat›lm›flt›r
ve devam etmektedir. Kendisini Türk hisseden, Türk milletinin menfaati için çal›flan,
Türk milletinin hizmetinde çal›flan insanlar›n
refah düzeyini yükselten ve onlar›n mutlu
olarak görmek isteyen, düflüncelerini, hal ve
hareketlerini ona göre ayarlayan ve planlayan herkes Türk milliyetçisidir. Türk milliyetçili¤i hiçbir zaman kan baz›nda, ›rk baz›nda
düflünülmemelidir. Bu kültür baz›ndad›r, düflünce baz›ndad›r.
Bu küresel ve bölgesel entegrasyonlarda az önceki anlat›lan bu manzara karfl›s›nda Türk milliyetçileri ne yapmal›?
Türk milliyetçilerinin belirli fikirleri ayn›
kanal içerisinde dile getirmelidir. Köklü Türk
milliyetçili¤ine sahip insanlar›n ‹slami de¤erlere, ‹slamiyetin yap›s›na sahip bir hayat kurduklar›n› ve ‹slamiyeti yaflay›fllar›na ve düflüncelerinde önce ‹slam ahlak ve faziletini
sonra Türklük gurur ve fluurunu iç içe kaynaflt›rd›¤›n› hepimiz eskiden beri görüyoruz.
Bu iki omurgay› birbirinden ay›rmaya kalk›fl›rsak belli bir odakta, belli bir yerde toplanmam›z çok zor olur. Sloganlar›m›z bile yerine
göre de¤iflti, ama bu omurgalar› muhafaza
edilerek bunun alt kademelerinin doldurulmas› her fleyden önemlidir. Türk milliyetçili¤inin ana fikri yap›s›n›n temeli ‹slam ahlak ve
fazileti Türklük gurur ve fluurunun bir temel
ana omurga olarak kabul edilmesi ile bafllar.
Bunu temel omurga olarak kabul etmeyen
bir düflünce yap›s› üzerine Türk milliyetçili¤ini bina etmek mümkün de¤ildir.
Haber
Türk Ziraat HABER
Haber
“Türk milliyetçili¤inin ana fikri
yap›s›n›n temeli ‹slam ahlak
ve fazileti Türklük gurur ve fluurunun bir temel ana omurga olarak kabul edilmesi ile
bafllar. Bunu temel omurga
olarak kabul etmeyen bir
düflünce yap›s› üzerine Türk
milliyetçili¤ini bina etmek
mümkün de¤ildir. “
Son zamanlarda Türklü¤ü bir alt kimlik
olarak koydular. Türk milliyetçilerinin bunlara dünyay› dar etmesi laz›md›. Bugün ülkeyi
yönetenler Türklü¤ü bir alt kimlik olarak telakki ettiler. Türklük bizim anlad›¤›m›z manada düflünce ve kültürel anlamda oldu¤u
için bir üst kimliktir. Bunun alt kimli¤i ›rk olarak Türk olan veya baflka ›rklar› benimsemifl
bütün insanlar›n beraberce yaflamas›d›r.
Türk kimli¤i üsttedir. E¤ersen Türklü¤ü alt
kimlik olarak belirtmeye çal›fl›rsan ve üst
kimlik olarak TC vatandafll›¤›n› ortaya ç›kar›rsan›z ciddi s›k›nt›lar çekersiniz.
Türkiye’nin ilerideki bekleyen en büyük
tehlikesi, sokakta ideali olmayan bir gençlik
yetiflmektedir.
Ülkenin e¤itimindeki en büyük bozuklu¤u
ö¤retmen yetifltirilmesidir. Ö¤retmenlerde
de büyük eksikler vard›r. Ö¤retmen yetifltirmek de ayr› bir hadisedir.
Türkiye’nin en önemli konusu dildir. Bir
milleti millet yapan dinden ziyade dildir. Siz
dilinize sahip olmad›¤›n›z müddetçe diliniz
ortadan kalkar ise millet vasf›n›z da zamanla
zay›flar, tarihe gömülüp gidersiniz.
Olaylara bakarken bir ülke diline sahip ç›kam›yorsa, ulafl›mda haberleflmede hukukta
sokakta tabelalarda iletiflimde dilinize sahip
ç›km›yorsan›z biliniz ki nesiller aras›nda büyük bir çat›flma yaflanacak, halen yaflan›yor
ve yaflanmaya devam edecektir. Bundan sonra da süreç bizim aleyhimize geliflecektir.
Türkçeye sahip ç›kmak çocuklar›m›za
isim koymakla bafllar ve okullar›m›zda e¤itim
dilinin Türkçe olmas› ile devam eder, sokaklardaki tabelalar›n, televizyonlardaki yay›nlar›n, gazetelerdeki yaz›lar›n Türkçe olmas› ile
devam etmesi laz›m. E¤er siz buna sahip ç›kamazsan›z gelecekte büyük bir s›k›nt›ya gireriz.
Bir önemli konu da bizim nüfus yap›m›zd›r. Maalesef geçmiflte verilen kredilerin belirli bölgelerde nüfus planlamas› yap›l›rken
belirli bölgelerde yap›lmad›¤›n›, ortaya koyulan sinsi oyunlar›n nas›l cereyan etti¤ini çoklar›m›z görüyoruz. Ülkeyi idare eden insanlar›n bunlar› iyi bilmeli. Türkiye’nin demografik
yap›s› çok iyi irdelenip ciddi bir devlet politikas› benimsenmelidir.
Bir yerde yoksulluktan de¤il, adaletsizlikten isyan ç›kar. Çok önemli bir sözdür. E¤er
siz adalet sisteminizi ve kanunlar›n›z› tam
olarak yerine getirmezseniz sorunlar yaflars›n›z. Örf, adet, ananelerinizin yaz›l› hale gelmifl flekline hukuk denir. E¤er siz hukukunuzu kendi örf ve adetlerinize, gelenek ve göre-
neklerinize uygun, ters düflmeyecek flekilde
yaparsan›z ve süratli bir flekilde onu tecelli
ettirirseniz o zaman adaleti sa¤lam›fl olursunuz. Aksi takdirde 10 y›lda gerçeklefltirdi¤iniz
adalet, adalet de¤il zulümdür. Gelenek ve
göreneklerimize, yaflay›fl›m›za, dinimize göre
Müslüman Türk insan›n›n yaflay›fl›na ters
düflmeyecek flekilde kanunlar›m›z› düzenlememiz gerekmektedir.
Güneydo¤u Anadolu meselesi bir bütün
olarak ele al›nmal›d›r. Türk milliyetçileri güneydo¤u politikas›n› Diyarbak›r’da yapaca¤›
bir toplant› ile dosta düflmana aç›klamal›d›r.
Bizler ilk önce güneydo¤u politikam›z› net ve
belirli bir flekilde ortaya koymal›, onu da ses
getirecek bir flekilde aç›klamal›y›z.
Fikir sistemi e¤itimi bir bütündür. Milli
E¤itim Bakanl›¤›, Kültür Bakanl›¤›, Hükümet
e¤er elinizde ise ifliniz kolaylafl›r. Fikir sistemini televizyonlardan, medyadan okullardan
çevreden STK’lere kadar bir bütün olarak de¤erlendirmek ve nas›l verilmesi gerekti¤ini
ortaya koymak laz›md›r.
fiu ana kadar anlatt›klar›m›z ve bunun gibi birçok fikir olgunlaflt›r›l›p, süzülüp, kristal
haline getirilip Türk milliyetçilerine sunulmal› ve Türk milliyetçilerinin kabu¤unu y›rtmas› sa¤lanmal›d›r.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan›
Prof. Dr. Ahmet ÇOLAK Birli¤imizi ziyaret etti.
nkara
Üniversitesi
Ziraat
Fakültesi Dekanl›¤›na seçilen ve
atamas›
yap›larak
göreve
bafllayan Prof. Dr. Ahmet ÇOLAK
Birli¤imizi ziyaret etti. Daha önce “Hay›rl›
Olsun” ziyaretine gelmeyi çok istedi¤ini
ancak yo¤un tempo sebebiyle ancak
bugüne mümkün olabildi¤ini belirten
Çolak, böylesine genç bir ekibin, hatta bir
k›sm›n›n kendi ö¤rencisi oldu¤u bir ekibin
yönetimde olmas›ndan duydu¤u memnuniyeti dile getirdi.
Ülkelerin geliflmelerindeki iki temel
unsurun, üniversitelerin ve sivil toplum
örgütlerinin birlikte hareket ederek neler
yap›labildi¤inin örneklerinin dünyan›n
çeflitli yerlerinde var oldu¤unu, kendilerinin de göreve gelmelerinin ard›ndan
bu tür oluflumlar için gayret göstereceklerini ifade etti. G›da ve beslenmenin önemini vurgulayan Çolak, mesle¤imizin ne
A
Türk Ziraat HABER
13
kadar k›ymetli oldu¤unu, meslek eti¤i ve
tar›m tarihi konular›nda bu önemi ortaya
ç›karacak bir enstitü ya da birimin kurulma çal›flmalar›n› bafllatt›klar› müjdesini
de verdi. Temel de¤erleri ile bar›fl›k,
yeterli bilgi ve beceri donan›m›na sahip,
iyi dil bilen, mesle¤ini hakk›yla yerine
getirebilecek birikimi kazanm›fl bireyler
ve meslektafllar mezun etmek için
ellerinden gelen çabay› göstereceklerini,
tüm bunlar›n bir anda olmayaca¤›n›, bu
sebeple e¤itim sisteminde bölüm yap›lanmas›nda ve müfredatta baz› de¤iflikliklere
gideceklerini kaydetti.
Hocam›za görevinde baflar›lar dileyen
Genel Baflkan›m›z Fehmi K‹RAZ, mesleki
oalrak her türlü alanda TZYMB’nin çok
eski, genifl ve köklü bir birikime sahip
oldu¤unu, bu birikimi hep birlikte güzel
ifller yapabilmek için kullanaca¤›m›z›
ifade etti.
Haber
Türk Ziraat HABER
Bas›ndan
Bas›nda Birlik... Bas›nda Birlik...
Türk Ziraat HABER
14
Bas›ndan
Türk Ziraat HABER
Haber-Yorum
YORUM
YORUM
Ufuk KALE
Genel Muhasip
"B‹RL‹K OLDU⁄UMUZ SÜRECE VARIZ"
Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birli¤i Yönetimi
olarak ülke ziraat›n›n ilerleme ve geliflmesi için, ilmi, fikri ve tatbiki çal›flmalar yapmak, üyelerin sosyal, kültürel, ekonomik ve mesleki geliflmelerini
sa¤lamak amac›yla göreve gelmifl bulunuyoruz.
Bu bilinç çerçevesinde hedefimiz, ortak ülkümüz
alt›nda toplanan ziraat mühendisi kardefllerimiz aras›nda bir birlik bilinci oluflturarak, toplumun her alan›nda baflar›l› olmam›z› sa¤lamakt›r.
Bu kapsamda gerek kültürel gerekse sosyal aktiviteleri ön planda tutarak elimizden geldi¤i ölçüde sizlere hizmet vermeye çal›flmaktay›z. Gönül verdi¤imiz
bu yolda bizimle beraber yürüyecek her türlü s›k›nt›
karfl›s›nda desteklerini esirgemeyecek siz de¤erli
dostlar›m›zla paylafl›m alanlar›m›z› gelifltirmek bizim
için en önemli hususlar›n bafl›nda gelmektedir. Bu
nedenle, Ankara’n›n ulafl›m olarak en rahat yerinde
bulunan birli¤imize her f›rsatta en az›ndan bir çay›m›z› içmek için teflrif etmenizi yürekten istiyoruz.
Bir arada zaman geçirmemizin bize sa¤layaca¤›
faydalar aflikard›r. Özellikle fikri ve siyasi konularda
yapaca¤›m›z sohbetler ile güncel konulardaki ve
önemli hususlardaki kafa kar›fl›kl›klar›n›n bir nebze
olsun giderilebilecektir. Birli¤imizin ayn› zamanda
e¤itici ve ö¤retici yönünü ön plana ç›karmak amac›nday›z. 15 günde bir düzenledi¤imiz panellere kat›lman›z ile siyasi ve teknik konudaki bilgi birikimimizi artt›rmal›y›z.
Ayr›ca, birlik yönetimi olarak sizlerden elefltiriler
almak, ald›¤›m›z elefltiriler do¤rultusunda her gün
daha iyiyi yapmak daha güzeli baflarmak bizler için
çok önemlidir. Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birli¤i e¤er bizim Birli¤imizse, tafl›n alt›na hep beraber
elimizi koyup, Birli¤imizi daha iyi yerlere ulaflt›rmak
hepimizin boynunun borcudur.
Birli¤imizin devam etmesini sa¤lamak amac›yla
küçük katk›lardan kaç›nmamak temel prensibimizi
oluflturmaktad›r. Bu nedenle, y›ll›k 25 TL olarak toplad›¤›m›z sembolik aidat›m›z›n düzenli toplanmas› konusunda da hassas davranmaktay›z. Bu konudaki
hassasiyetimiz hem tüm üyelerimize hakkaniyet ölçüsü ile davranmak nedeniyledir. Aidatlar›n› düzenli olarak ödeyen üyelerimizi ma¤dur durumda b›rakmak istememekteyiz. Kald› ki y›lda 25 TL’lik aidat sembolik
bir miktar oldu¤undan yine Birlik üyelerine harcayaca¤›m›z bu paralar›n kimseye büyük maddi külfet getirmedi¤ini de¤erlendirmekteyiz.
Sonuç olarak, biz diyoruz ki; gelin beraber olal›m,
birlik olal›m, hep beraber çal›flal›m. Birli¤imiz, beraber oldu¤umuz sürece var olacakt›r. Bizim binaya de¤il; konuflan, tart›flan, elefltiren ve çal›flan arkadafllara ihtiyac›m›z var.
Türk Ziraat HABER
DO⁄UM
Birli¤imiz üyelerinden Sinan-Hatice Demirbafl çiftinin
Burak ‹brahim
ad›n› verdikleri bir çocuklar› dünyaya gelmistir.
Üyelerimiz Nejdet BABAHANO⁄LU ve Sevil BABAHANO⁄LU çiftinin
Kemal
ad›nda bir erkek çocuklar› dünyaya gelmifltir.
T.K.B. Teftifl Kurulu Baflkanl›¤›nda görevli Y.Semih Y›lmaz’›n
Tahsin Kayra
ad›n› verdikleri bir erkek çocuklar› dünyaya gelmifltir.
Anne ve Babalar› tebrik eder Yavrulara
Allah’tan uzun ömürler dileriz.
TZYMB Yönetim Kurulu
VEFAT VE BAfiSA⁄LI⁄I
Birli¤imiz Yönetim Kurulu Üyesi
Üzeyir YÜREKL‹'nin
babas› vefat etmifltir.
Birli¤imiz üyelerinden
Nahit ONUK'un babas›
vefat etmifltir.
Birli¤imiz eski üyelerinden Merhum
Ahmet Alper GÖKÇE'nin annesi
Naime GÖKÇE
vefat etmifltir.
K.Marafl Sütçü ‹mam Üniversitesinde
ö¤retim üyesi olarak çal›flan üyemiz
Dr. Mücahit PAKSOY'un babas›
vefat etmifltir.
Üyemiz Kastamonu eski Tar›m ‹l
Müdürü Güray KOÇAK
vefat etmifltir.
Birli¤imiz Giresun ‹l Temsilcisi ve
Giresun Üniversitesi Ö¤retim Görevlisi
Ali TURAN’›n babas› vefat etmifltir.
15
Haber-Yorum
Birli¤imizin eski yönetim kurulu üyesi
ve TZYMB Vakf› yönetim kurulu üyesi
Gürbüz MIZRAK'›n babas› Birli¤imizin
eski yönetim kurulu üyesi ve TZYMB
Vakf› yönetim kurulu üyesi
Gürbüz MIZRAK'›n babas›
vefat etmifltir.
Birli¤imiz üyelerinden Ordu
Üniversitesi'nde çal›flmakta olan
Yrd. Doç Dr. fiahin DERE
vefat etmifltir.
Birli¤imiz üyesi Hasan DURSUN’un
amcao¤lu (enistesi) Rüstü DURSUN
vefat etmifltir.
Birli¤imiz üyelerinden Mustafa Ç›nar'›n
efli Saadet Ǜnar
vefat etmifltir.
Merhum ve Merhumelere
Allah’tan rahmet yakınlarına
Baflsa¤l›¤› dileriz...
TZYMB Yönetim Kurulu
Mart 2009
l
Y›l: 9 l Say›: 40
TÜRK Z‹RAAT HABER
Mart 2009 Y›I:9 SAYI: 40
Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri
Birli¤i ve Vakf› Ad›na
Sahibi:
Fehmi K‹RAZ
Genel Yay›n Yönetmeni ve
Yaz› ‹flleri Müdürü
Mehmet B‹L‹R
Yay›n Kurulu
Mehmet B‹L‹R
H.Hüseyin BAYRAM
Ekrem UZMAN
Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birli¤i
Genel Baflkan: Fehmi K‹RAZ
Genel Baflkan Yard›mc›s›: Hasan Hüseyin BAYRAM
Genel Sekreter: Dr. Erkan ‹ÇÖZ
Genel Muhasip: Ufuk KALE
Genel Yay›n Yönetmeni: Mehmet B‹L‹R
Üye: Üzeyir YÜREKL‹
Üye: ‹smail AKBULUT
Üye: Mustafa BOZKURT
Üye: Bayram ÖZDEM‹R
Türk Ziraat Mühendisleri Birli¤i Vakf›
Baflkan:
Halil B‹L‹C‹
Baflkan Yard›mc›s›: Erol DOK
Mali Sekreter: Dr Hüseyin BÜYÜKfiAH‹N
Üye: Dr. Ahmet ERDURMUfi
Üye: Dr. Selim YÜCEL
Üye: Hayri YÜRÜR
Üye: Fehmi K‹RAZ
ADANA
Halil KILINÇ
ANTALYA
Nurettin DEM‹RKOL
0 242-243 43 68
KONYA
Ahmet YILMAZ
0 332-237 67 68
0 505-389 44 81
fi.URFA
Rüstem COfiKUN
0 414-313 12 23
SAMSUN
Kudret KEVSERO⁄LU
0 362-457 60 20
‹ZM‹R
‹smail EMETL‹
0 232-462 45 63
‹STANBUL Hikmet KARAÇAY
ADIYAMAN
AFYON
A⁄RI
AMASYA
ANKARA
ARTV‹N
AYDIN
BALIKES‹R
B‹LEC‹K
B‹TL‹S
BOLU
BURDUR
BURSA
ÇANAKKALE
ÇANKIRI
DEN‹ZL‹
D‹YARBAKIR
ED‹RNE
ELAZI⁄
ERZ‹NCAN
ERZURUM
ESK‹fiEH‹R
GAZ‹ANTEP
G‹RESUN
GÜMÜfiHANE
HATAY
ISPARTA
MERS‹N
KARS
KASTAMONU
ADANA
Halil KILINÇ
Tel:......................... 0 532-323 37 14
ANTALYA
Nurettin DEM‹RKOL
Tel:......................... 0 242-243 43 68
Ahmet YILMAZ
KONYA
Tel ......................... 0 332-237 67 68
fi.URFA
Rüstem COfiKUN
Tel ......................... 0 414-3131223
SAMSUN
Kudret KEVSERO⁄LU
Tel ......................... 0 362-4576020
‹ZM‹R
‹smail EMETL‹
Tel ........................
0 232-4624563
‹STANBULHikmet KARAÇAY
Tel ........................
0 532 331 40 48
0 532 331 40 48
Mahmut ATALAY
Osman KONUR
Ferhat HAN
Ahmet M‹LL‹C‹
Yüksel fiANLI
Zafer ÇEL‹K
fiakir DÜMENC‹
Çetin DA⁄
Mustafa ATABAY
H.Arap fiANLI
Mustafa ODABAfi
Metin B‹LG‹Ç
Hasan YAMAN
Dr. Cafer TÜRKMEN
Semih A⁄IR
Ethem TÜMBEK
Özden GED‹KL‹
DR. Yalç›n KAYA
Erol GÖKTÜRK
Özkan BOZBEK
Yakup ÇAKAR
Ömür CAN
S.Vakkas KORKMAZ
Ali TURAN
Evren ÖZDEM‹R
Mehmet DO⁄AN
Arif Önder YILMAZTÜRK
Adnan Kemal KOCADA⁄
Yusuf YURDALAN
Erkan DANA
KAYSER‹
KIRKLAREL‹
KIRfiEH‹R
KOCAEL‹
KÜTAHYA
MALATYA
MAN‹SA
KAHRAMANMARAfi
MARD‹N
MU⁄LA
NEVfiEH‹R
N‹⁄DE
ORDU
R‹ZE
SAKARYA
S‹‹RT
S‹NOP
S‹VAS
TEK‹RDA⁄
TRABZON
UfiAK
YOZGAT
AKSARAY
BAYBURT
KARAMAN
KIRIKKALE
BARTIN
I⁄DIR
YALOVA
KARABÜK
K‹L‹S
OSMAN‹YE
Burak IfiIK
Üzeyir GÜNGÖR
Duran DURAN
S. Mete BALLI
Fikret ERÇAYAN
Mehmet Naim DEM‹RTAfi
Osman KALPAK
Dursun UZUN
Abdurrahman ENSAR‹
Hadi KAYHAN
Levent ÇEL‹K
Hüseyin ONARAN
Zekeriyya KIRDAR
Hakan B‹RBEN
fiinasi ORHAN
M.Hakan DEM‹RHAN
M.Ali URAL
Murat ATA
Haydar SOYKAN
O.Nuri BAK‹
Ali SELV‹
Ahmet ÜNSAL
DR. Muhammed DEM‹RTAfi
Tamer DA⁄TEK‹N
Emin TOPYILDIZ
Ahmet BARIfi
Yusuf ALAGÖZ
Recep KAVZA
Ahmet YILMAZ
Recep ÇENDEK
M.Hakan ÖZTÜRK
Ali YILMAZ
TZYMB ANKARA KURUM TEMS‹LC‹LER‹
TZYMB ‹L TEMS‹LC‹LER‹
TZYMB fiUBELER‹
Adres:
Sakarya Cad. No: 30/2 Yeniflehir/ANKARA
Tel : 0 (312) 433 59 81 - 0 (312) 433 17 68
Faks:0 (312) 433 64 11 - www.tzymb.org.tr
Tasar›m:
Grafikare
Tel: 0 312. 310 59 20
Bask›
Baflak Matbaac›l›k
Macun Mah.Anadolu Bulvar› No: 5/15
Yenimahalle -ANKARA
Tel: 0 312 397 16 17
Yay›n Türü:
Yerel Süreli
Bask› Tarihi:
.02.2009
Adnan ORHAN
Süleyman ODABAfiI
Afl›r NADAR
Atilla TEKBUDAK
Aytekin BÜYÜKBAfi
Cengizhan MIZRAK
Durmufl ERDURMUfi
E. Burhan YILDIZ
Hüseyin Can AfiIK
Eyüp SER‹N
H Hüseyin ATAR
Hayri YÜRÜR
Hayriye KEÇECi
Mehmet fi‹MfiEK
Tar›k COfiKUN
Mehmet KEÇEC‹
Nevzat ÇELEB‹
Nihat F‹DAN
Osman AYKUT
Özer ÇINAR
Reflit SAVRUN
Salih KÜÇÜKKAYA
Selami YAZAR
fiükrü KUTLUK
Tevfik GÖK
Turgay POLAT
Y›ld›r›m fiamil ÖZDEN
Yunus KAHYA
GÖKHAN BALCI
Sinan DEM‹RBAfi
www.tzymb.org.tr
TKB TÜGEM
STRATEJ‹ GEL‹fiT‹RME BfiK.
TARIM ALET MAK. TEST MRK.
DS‹ V. BÖLGE MD.
METEOROLOJ‹ GN.MD.
TAVUKÇULUK ARAfi.ENS
Z‹R. MÜC. MRK ARAfi.ENS
TKB. YAYIN DA‹RES‹ BfiK.LI⁄I
TKB. TEDGEM
PANKOB‹RL‹K
ANKARA ÜN‹.Z‹R. FAK.
DPT
TKB TAGEM
TKB TARIM REF.ANKARA BÖL.MD
TKB TEFT‹fi KURULU BfiK.
TOPRAK GÜBRE ARAfi.ENS.
TARIM KRED‹ KOOP B‹R.
TÜ‹K
SA⁄LIK BKN. HIFSISIHHA ENS.
TARIM KRED‹ ANKARA BÖLGE
TKB T‹GEM
TKB KORUMA KONTROL GN. MD.
TARLA B‹TK‹LER‹MERK ARfi.ENS
fiEKER FB. A.fi. GENEL MD.
GENÇL‹K SPOR GENEL MD.
TARM
TOHUM TESC‹L VE SER.MRK.MD
TMO
TKB TARIM ‹L MD.
TKB TARIM REFORMU GN.MD.

Benzer belgeler