Acımızın Tarifi Yok… - Çevre Mühendisleri Odası

Transkript

Acımızın Tarifi Yok… - Çevre Mühendisleri Odası
1|
AYLIK GAZETE
haberler
Ekim-Kasım 2015 / Sayı 28 [email protected]
Türkiye’nin
bilimsel
verilere
ihtiyacı var…
11. Ulusal Çevre Mühendisliği Kongresi, Bursa Uludağ Üniversitesi
Mete Cengiz Kongre ve Kültür Merkezi‘nde yapıldı. Sayfa 2’de
Acımızın Tarifi Yok…
ÇMO olarak, 10 Ekim Cumartesi günü yaşananları asla unutmayacağız.
Her şeye rağmen inadına barış, inadına umut, inadına kardeşlik, inadına özgürlük diyoruz…
Sayfa 10’da
DANIŞTAY’DAN
BAZ İSTASYONLARI
KARARI
Danıştay, THD ile birlikte açtığımız ve yaşam alanları, eğitim kurumları ve çocuk parkları çevrelerine baz
istasyonu ile verici kurulmasına imkan tanıyan yönetmeliğin bazı maddelerini iptal etti Sayfa 3’de
BASIN AÇIKLAMALARI
İSTANBUL NÜKLEER TEHDİT ALTINDA
Odamızın yapmış olduğu radyasyonlu parçacık dağılımı modelleme
çalışması sonucunda İğneada`da yapılması planlanan nükleer santralde bir kaza olması durumunda İstanbul’un yanı sıra, Trakya’nın
tamamı ile Kuzey Ege’nin büyük tehdit altında kalacağı, ayrıca Marmara, Batı Karadeniz, Kıyı Ege ve Kıyı Akdeniz’de oluşacak radyasyon
bulutundan etkilenecek. Sayfa 7’de
CUMHURİYET
BAYRAMIMIZ
KUTLU OLSUN
‘Hükümetlerin icraatı menfi olup da millet itiraz etmez ve iktidarı
düşürmezse bütün kusur ve kabahatlere katılmış demektir’
Mustafa Kemal ATATÜRK Sayfa 9’da
ÜZGÜNÜZ, ÖFKELİYİZ,
YASTAYIZ VE İSYANDAYIZ
BÜTÜN VAHŞETİNİZE, BÜTÜN ŞİDDETİNİZE, BÜTÜN KATLİAMLARINIZA RAĞMEN EŞİT, ÖZGÜR, DEMOKRATİK BİR
ÜLKEDE BİR ARADA YAŞAMI VE BARIŞI SAVUNMAKTAN
VAZGEÇMEYECEĞİZ!
Bizi korkutmaya, bizi yıldırmaya, bizi sindirmeye
çalışanlara sesleniyoruz:
KORKMAYACAĞIZ, YILMAYACAĞIZ,
UNUTMAYACAĞIZ VE AFFETMEYECEĞİZ! Sayfa 10’da
DAĞLICA SALDIRISINI KINIYORUZ…
SAVAŞI, ŞİDDETİ ve ÖLÜMLERİ
DURDURUN! ARTIK YETER!
EYMİR’DE
ANKARALILAR
KAZANDI
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü,
Eymir çeperinde yapılması planlanan Diplomatik Otel projesi için ÇED sürecinin sonlandırılmasına karar verdi Sayfa 4’de
TMMOB 43. Dönem
lll. Danışma Kurulu
Toplantısı Yapıldı
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
olarak katıldığımız toplantıda ,
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet Soğancı’nın TMMOB’nin
6 aylık çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi ve
Türkiye gündemini değerlendirdi. Sayfa 4’de
Türkiye halklarına
çağrımızdır: Savaşa hayır,
barış hemen şimdi!
Türkiye’de 7 Haziran’dan sonra başlatılan savaş sürecinde insan
yaşamıyla birlikte doğal yaşamın da tehdit altında olduğu ve ekoloji
mücadelesi içinde yer alan örgütlenmeler olarak bu savaşın derhal
sonlandırılması gerektiğini, aksi halin byük bir yıkım olacağına
dikkat çektik. Sayfa 14’de
haberler 2-6 | basın açıklamaları 7-11 | birimlerimizden 12-20 | eğitimlerimiz 21
Dağlıca’da yaşanan saldırı ile yüreklerimiz bir kez daha yanmıştır. TMMOB, PKK tarafından Dağlıca’da gerçekleştirilen
saldırıyı şiddetle kınamaktadır. TMMOB, saldırıda hayatını
kaybeden kardeşlerimizin acısını yürekten paylaşarak ailelere başsağlığı dilemektedir.
BİRİMLERİMİZDEN
“GFB VE ÇEVRE İZİN LİSANS UYGULAMALARI
(BAŞVURU İŞLEMLERİ)” EĞİTİMİ Sayfa 12’de
3. İZMİR RÜZGAR SEMPOZYUMU Sayfa 10’da
ÇMO’DAN ANIZ YANGINLARINA KARŞI UYARI
Sayfa 17’de
TEHLİKELİ MADDE GÜVENLİK DANIŞMANI
EĞİTİMLERİ Sayfa 18’de
2|
haberler
Türkiye’nin
Bilimsel Verilere
İhtiyacı Var…
11. Ulusal Çevre Mühendisliği Kongresi, Bursa Uludağ Üniversitesi
Mete Cengiz Kongre ve Kültür Merkezi‘nde yapıldı.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Mert Güvenç, 11.
Ulusal Çevre Mühendisliği Kongresinde yaptığı konuşmada, ‘Türkiye’nin buradan çıkacak bilimsel verilere ihtiyacı var’ dedi.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Bursa İl Temsilciliği Sekretaryası tarafından “Çevre Yönetimi” ana teması ile bu yıl
11.si gerçekleştirilen Ulusal Çevre Mühendisliği Kongresi, açılış
konuşmaları ile başladı. ÇMO Başkanı Güvenç konuşmasına, Türkiye’nin yaşadığı acı nedeniyle üzüntüsünü dile getirerek başladı.
Kongre için aylardır hazırlık yapıldığını ve konuşmasını haftalar
önce hazırladığını kaydeden Güvenç, şöyle devam etti:
‘Aslında daha farklı bir konuşma hazırlamıştım. Çevre mühendisliği eğitimini eleştirecektim. Çevre mühendisi arkadaşlarımızın
yaşadığı sorunlara değinecektim. Türkiye’nin enerji politikasını,
nükleer santral projelerini eleştirecektim. Ancak 10 Ekim Cumartesi günü yaşadığımız büyük acı, ülkenin bütününde olduğu gibi
bizim de gündemimizi değiştirdi. Hatta, aylardır hazırlandığımız
kongreyi iptal etmeyi bile düşündük. Ancak, bilime, barışa,
kardeşliğe, aydınlığa, insanı insan yapan değerlere yapılan bu
saldırı amacına ulaşamasın diye bu bilimsel faaliyetimizi devam
ettirme kararı aldık.
Türkiye’nin buradan çıkacak bilimsel verilere, bilgilere ihtiyacı
var…’
ÇMO Başkanı Güvenç sözlerini, ‘Türkiye’nin ihtiyacı olan bilimsel
kongre devam edecek. Ancak, plaket töreni, akşam yemeği gibi
kongrenin eğlenceli etkinliklerini, siz de takdir edersiniz ki, iptal
etme kararı aldık. Katılımı ve anlayışı için akademisyen, bürokrat,
öğrenci ve meslektaşlarımıza teşekkür ederim. Hepimizin, ülkemizin başı sağolsun’ diye tamamladı.
Kongrede konuşan Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği
Bölümü Başkanı Prof. Dr. Seval Kutlu Akal Solmaz, Milattan önce
9. Yüzyıldan bu yana bilinen, ‘Görmeye çalış ki, bütün kirliliğine, kötülüğüne rağmen dünya yine de insanoğlunun biricik
mekanıdır’ gerçeğinin kıymetini bilmekte fayda olduğuna vurdu
yaparak, ‘Gidecek başka bir yerimiz yok’ dedi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Üyesi İlker Duran da, ‘Sorumsuz
bir üretimin ve tüketimin faturasını hep birlikte ödeyeceğimizin
farkındayız. Doğaya dost uyumlu bir üretim surecim geliştirmekten başka çaremiz yok’ diye konuştu. Uludağ Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Yusuf Ulcay ise konuşmasında, doğal ve kültürel zenginliklerini yaşatan, sektör çeşitliliğini insan, çevre ve bilgi odaklı
geliştiren, rekabet gücüne sahip, yenilikçi, yaşam kalitesi yüksek
bir Bursa için Uludağ Üniversitesi olarak ellerini taşın altına koyduklarını, Bursa Büyükşehir Belediyesi ile imzaladıkları protokolle
çevre sorunlarıyla daha etkin mücadele edeceklerini söyledi.
11. Çevre Mühendisliği Kongresine, ÇMO Şube ve Temsilciliklerin
yanı sıra Bursa Vali Yardımcısı İbrahim Avcı, Bursa İl Çevre Şube
Müdürü Eyüp Güç, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Şükrü
Köse, çok sayıda akademisyen ve çevre mühendisliği öğrencileri
katıldı.
3|
haberler
kılınmasının önemine dikkati çekti.
ÇMO Başkanı Güvenç ve THD Başkanı Turan Çakar yaptıkları ortak
açıklamada, söz konusu karar ile yerleşim yerlerine dikilen baz istasyonu, televizyon ve radyo vericilerinin yasal olmadığının ortaya çıktığını vurgulayarak, ‘Danıştay’ın iptal kararına göre, çevre hukukunun
temel ilkelerinden olan ihtiyat ilkesi dikkate alındığında, yerleşim
yerlerine, okul öncesi eğitim ve temel eğitim kuruluşları ile çocuk
parklarının yakınına montajı yapılan baz istasyonları, televizyon
ve radyo vericilerinin tamamı kaçak hale gelmiştir. Söz konusu baz
istasyonları ile televizyon ve radyo vericilerinin derhal mühürlenmesi
ve kaldırılması gerekmektedir’ dedi. Konu hakkında İlçe belediyelerin
yetkili olduğu, başvuruların buralara yapılabileceği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Danıştay’dan
Baz İstasyonları
Kararı
Danıştay, THD ile birlikte açtığımız ve yaşam alanları, eğitim kurumları
ve çocuk parkları çevrelerine baz istasyonu ile verici kurulmasına imkan
tanıyan yönetmeliğin bazı maddelerini iptal etti
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası olarak Tüketici Haklan Derneği ile
birlikte, 21.04.2011 tarih ve 27912 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
“Elektronik Haberleşme Cihazlarından Kaynaklanan Elektromanyetik
Alan Şiddetinin Uluslararası Standartlara Göre Maruziyet Limit
Değerlerinin Belirlenmesi, Kontrolü ve Denetimi Hakkında Yönetmelik
hakkında açtığımız iptal davasında mahkeme, yönetmeliğin 4.maddesinin 1 .fıkrasının (n) bendi, 6.maddesinin 2.fıkrası, 14.maddesinin
tamamı ve geçici 1.maddesi ile birlikte 8.maddesinin 6.fıkrası ve
9.maddesinin 2.fıkrasının iptali hakkında olumlu karar verdi.
ÇMO Başkanı Mert Güvenç, konu hakkındaki açıklamasında, ‘Karara
göre, insanların ikamet ettiği yaşam alanlarına, eğitim kurumları
ve çocuk parklarının çevresine baz istasyonları ile televizyon ve
radyo vericilerinin montajı yapılamayacaktır’ dedi. Güvenç, Danıştay
13.Dairesinin kararıyla, baz istasyonları ile televizyon ve radyo
vericilerine ait Türkiye’de uygulanan elektromanyetik alan şiddeti
limit değerlerinin iptal edilmesi ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim
Kurumu tarafından söz konusu baz istasyonları ile televizyon ve radyo
vericilerini kuran firmalara verilen güvenlik sertifikalarının geçersiz
‘Karardaki bir önemli nokta da baz istasyonları ile televizyon ve radyo
vericilerine ait Türkiye’de uygulanan elektromanyetik alan şiddeti limit değerlerinin iptal edilmesidir. Diğer taraftan, Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu tarafından söz konusu baz istasyonları ile televizyon
ve radyo vericilerini kuran firmalara verilen güvenlik sertifikaları da
Danıştay 13.Dairesince geçersiz kılınmıştır. Uluslararası kuruluşlar
tarafından elektromanyetik alan şiddeti konusunda yapılan değerlendirmelere göre, en küçük elektromanyetik alan şiddeti değerini
dikkate alan ihtiyat ilkesi kuralına uyulmaktadır. AB ve dünyanın
bir çok ülkesinde ihtiyat ilkesine çok önem verilmekte ve Türkiye’nin
uyguladığı limit değerlerin ( 41 watt/metre) altmış sekizde birine
(Avusturya - Salzburg’da uygulanan limit değer 0.6 watt/metre)
kadar varan küçük değerlere inilmiştir.
Buna göre, Türkiye’de elektromanyetik alan şiddeti ile ilgili olarak
uygulanması gereken limit değer, en azından bugünkü değerin onda
birinden daha aşağıya indirilmelidir.’
4|
haberler
Eymir’de
Ankaralılar Kazandı
Eymir’e 150 metre mesafede yapılması planlanan ‘Diplomatik Otel’ projesi askıya
alındı…
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel
Müdürlüğü, Eymir çeperinde yapılması planlanan Diplomatik Otel projesi için
ÇED sürecinin sonlandırılmasına karar verdi. Bakanlık kararında, ‘Tabiat Varlıkları
Koruma Genel Müdürlüğünün ilgi yazısı uyarınca ve adı geçen projenin Gölbaşı
Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içerisinde yer alması nedeniyle projeye ilişkin
ÇED Raporu özel formatı bu aşamada oluşturulamamakta olup projeye ilişkin ÇED
süreci sonlandırılmıştır’ dedi.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası yaptığı açıklamada, çeşitli platformlarda iptali için mücadele ettiği proje ile ilgili olarak, 1. Derece Doğal Sit
alanı olan, yüzlerce kuş türünü, bitki ve hayvan türünü ekosistemininde barındıran Eymir Gölü, Mogan Gölü ile birlikte Ankara`nın önemli doğal
gölü çeperine yapılması planlanan Otel projesi çalışmaları başlatıldığını ilk kez kendilerinin duyurduğunu, konu hakkında toplumsal hareket
başlattığını kaydetti. Açıklamada şöyle denildi:
‘Proje hakkında plan farklılıklarını ve mevcut çelişkileri her platformda anlattık. İl Müdürlüğünün “1. Derece Doğal Sit alanına yoğun baskı
yapacağı ve yapılaşma getireceği, bölgenin teknik ve sosyal alt yapısının yetersiz olduğu” gibi önemli gerekçeler belirtilerek ÇED sürecinin
yürütülmesi istediğini anlatmış, Proje bölgesi ile ilgili birçok şaibe bulunduğunu bölgenin bir üst ölçekli planında ağaçlandırılacak alan olarak
görüldüğünü söyledik. ÇMO olarak ayrıca, Ocak ayında Mühye Köy kahvesinde yapılan halkın katılım toplantısına katılarak, proje hakkında
firmanın anlattıklarını dinleyip itirazlarını dile getirdik ve bölge halkını bilgilendirdik.
Ankara halkı ile birlikte yürüttüğümüz mücadeleyi bugün kazanmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Toplumsal destek olduğu sürece çevre
hakkı ve kent mücadelesi mutlaka kazanılır. Biz de mücadele ettik ve kazandık. Ancak herşey bitti diye düşünmemek gerekir. Eymir çeperi
ağaçlandırılıncaya kadar mücadelemiz devam edecek. Eymir Ankaralılarındır, hiç kimsenin özel mülkiyeti olamaz.
Bugün bir kez daha, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Ankara Valiliği ve tüm belediyeleri Eymir ve Mogan Göllerini korumaya ve çeperlerini ağaçlandırmak için biran önce çalışma yapmaya davet ediyoruz.’
TMMOB 43. Dönem 3.
Danışma Kurulu
Toplantısı Yapıldı
TMMOB 43. Dönem 3. Danışma Kurulu toplantısı 12 Eylül Cumartesi
günü, İnşaat Mühendisleri Odası
Teoman Öztürk Toplantı Salonu’nda yapıldı.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası olarak katıldığımız toplantıda
,TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı’nın TMMOB’nin
6 aylık çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi ve Türkiye gündemini değerlendirdi.
Toplantıda, TMMOB Eski Başkanları Yavuz Önen ve Kaya Güvenç , Yüksek Onur Kurul u Üyesi Ahmet Göksoy, Jeoloji Mühendisleri, Maden
Mühendisleri, Mimarlar, Jeofizik Mimarları, Harita Kadastro Mimarları, Ziraat Mühendisleri, Elektrik Mühendisleri Odaları temsilcileri ile İKK
temsilcileri konuşma yaptı.
Toplantının ardından sonuç bildirgesi yayımlandı.
5|
TMMOB 43. DÖNEM III. DANIŞMA KURULU SONUÇ
BİLDİRİSİ
TMMOB 43. Dönem III. Danışma Kurulu, 12 Eylül 2015 tarihinde,
İnşaat Mühendisleri Odası Teoman Öztürk Konferans Salonu’nda
toplanmıştır. Danışma Kurulumuz, 7 Haziran ve 1 Kasım milletvekili
genel seçimlerinin arasındaki bir tarihte toplanmamız ve içinde
bulunduğumuz dönemin olağanüstü özellikleri nedeniyle bir sonuç
bildirisinin yayımlanmasına karar vermiş; aşağıdaki sonuç bildirisini
tam bir görüş birliği ile benimsemiş ve kamuoyu ile paylaşmaya karar
vermiştir.
“TMMOB Savaşa ve Faşizme Teslim Olmayacak, Toplumsal
Sorumluluklarını Yerine Getirmeye Devam Edecektir”
TMMOB 43. Dönem 3. Danışma Kurulu, emek ve demokrasi karşıtı
12 Eylül 1980 faşist darbesinin yapıldığı günde toplanmıştır. TMMOB
70’lerden bugüne meslek sorunlarının toplumsal sorunlardan
bağımsız olarak ele alınamayacağından hareketle, kamu yararı
doğrultusunda sorunların çözümü için mücadelesini sürdürmüş ve
insan haklarını, örgütlülüğü, demokratik hakları yok sayan baskıcı
iktidarlara karşı durmuştur.
Bu yaklaşımla TMMOB olarak, Mayıs ayında yayınladığımız “TMMOB
Seçim Bildirgesi 2015” te kapsamlı değerlendirmeler yaptığımızı
hatırlatmak ve orada dile getirdiğimiz eleştiri ve istemlerimizin 1
Kasım 2015 seçimleri için olduğu kadar önümüzdeki süreçler için de
geçerli, ivedi ve tarihsel olduğunu belirtmek isteriz.
Bildirgemizde AKP iktidarını sarsmanın öneminden hareketle, “2015
seçimleri bu yönde olumlu gelişmelerin yansıdığı bir platform mu
olacaktır yoksa yakın, orta ve uzun erimli yeni platformlar veya
dinamikleri mi gerektirecektir? Bu soruların yanıtları tamamen
toplumsal pratik konusudur. Ancak TMMOB her iki yönü de içeren
toplumsal-mesleki sorumluluğunu, önceki çabaları yanı sıra bu
bildirge ile de yerine getirmek ve hiçbir siyasi partinin arka bahçesi
olmayan tutumunu sürdürerek bağımsız yaklaşımlarını açıklamak
ve o doğrultuda mücadele etmek kararlılığındadır” demiştik. Bu
görüşümüz güncelliğini korumaktadır. Özel olarak 7 Haziran 2015
seçimleri, önemseyerek vurguladığımız toplumsal pratiğin olumlu
sonuçlarını ve TMMOB’nin bağımsız çizgisi ile, toplumsal-mesleki
sorumlulukla bezenmiş mücadeleci konumunu haklı çıkaran sonuçlar
üretmiştir.
AKP, 2009 yerel seçimleri bir yanda tutulursa, ilk kez ciddi bir gerileme
ve göreli de olsa önemli bir yenilgi yaşamıştır. AKP’nin Gezi ile birlikte
başlayan yenilgiler dönemi ve iç çelişkileri seçimlerle sürmüştür.
“Seçim sonuçları, 2013 Haziran halk hareketinin sayesinde, onun
dolaylı bir ürünü niteliğindedir” demek olanaklıdır. Zira halk, 2013
Haziran’ı ile birlikte kendi gücünün farkına varmaya başlamış, direnç
haberler
ve muhalefetini birçok alanda sürekli kılmış ve bunu ilk kez seçimlere
de yansıtmıştır. Ancak gerçeği tam olarak ifade etmek açısından,
ekonomik, siyasi, idari, yargısal, askeri ve polisiye tüm olanakları eline
geçirmiş, hukuk tanımayan bir gücü yalnızca eşitsizliklerle dolu bir
seçim, temsili demokrasi ve parlamenter mücadele kanallarıyla alt
etmenin zor olduğunun görüldüğünü de ayrıca belirtmek gerekir.
Seçimler aynı zamanda barış isteminin kaynaştırıcı bir içerikle
benimsendiğini göstermiştir. Halkların kardeşliği şiarı vücut bularak
faşizmin barajı HDP nezdinde aşılmış; kaldırılması yönündeki
toplumsal istem, sonrası için de güncellenmiştir.
Seçim sonuçları toplumcu, demokrat, ilerici kesimlerin “Başka Bir
Türkiye” özlemi doğrultusunda mücadelesinin ne denli önemli
olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Ancak yukarıda değinilen ve değinilmeyen olumluluklar, temel öneme
sahip diğer gerçeklerin üzerini örtmemelidir. Zira Erdoğan-AKP iktidar
gaspına dayalı olarak; seçimleri, seçilmiş parlamentoyu, olağan
hükümet kurma süreçlerini olağandışı yöntemler ile tanımamakta ve
ülkeyi demokratik usul ve normlar ile olağan siyasi gelenekler dışında,
faşist bir tarzda yönetme gayreti içindedir. “Tek derdimiz İslam, İslam,
İslam”, “Türkiye’nin yönetim sistemi değişmiştir”, “evlatlarımızı feda
etmeye hazırız” vb. yaklaşımlara sahip bir iktidar söz konusudur.
Seçimler önemli, olumlu sonuçlar üretmesine karşın, TMMOB Seçim
Bildirgesi 2015’te belirtilen önemli bir düğüm noktasını, yani temsili
demokrasi/temsili siyaset ve parlamentarizmin kriz içinde olması
durumunu değiştirmemiş, 7 Haziran sonrasında söz konusu krizin
yeni ve çok katmanlı bir evresine geçilmiştir. Tek kurtuluş yolu iktidar
olmaktan geçen, yalnızca “devri sabık” yaratmayacak uzlaşmalara
açık olabilecekmiş gibi görünen, Gezi’den beri kendi yurttaşlarına
karşı savaş açmış, toplumsal muhalefeti her yolla bastırmaya
çalışan, gerekirse iç savaşı bile ufkuna yerleştirmiş olan Erdoğan-AKP
iktidarının temsili parlamenter demokrasiyi benimsemesi ve onun
kurumsallaşmasına hizmet etmesi, önümüzdeki olgunun doğasına
aykırıdır. Türkiye’de şu anda yaşanan olağanüstü durum budur ve
Erdoğan tarafından çeşitli yönleriyle defalarca dile getirilmiştir.
Diğer yandan parlamenter muhalefetin seçimler sonrası AKP
ekseninde patinaj yaptığı da açıktır. Muhalefetin ufkunda AKP’nin
sarsılması, hükümet ortağı yapılmaması, siyaset ve devletteki
gücünün geriletilmesi gibi açık belirleme ve hedefler bulunmamıştır.
Bütün parlamenter muhalefet, sonuçta iktidarı güçlendiren AKP’li
düzenin tesisi için çalışmıştır. Nihayetinde tam da bu nedenle, gerçekte
ciddi ve AKP’ye oy vermeyen halkı dahi tatmin eden bir muhalefet
boşluğu bulunmaktadır. Erdoğan-AKP iktidarı yeni hükümet kuruluş
sürecini bu nedenle göz göre göre oyalamalarla boşa çıkarmış;
ülkemizi tekrar seçim, şiddet, savaş sarmalına sokabilmiştir.
6|
haberler
Seçimler sonrasında, bunalımın yeni ve üst bir evresine girildiğini
bugün herkes görebilmektedir. AKP’nin Ortadoğu’da izlediği
politikanın bölgesel savaşları, iç savaşları; ülkemiz içinde izlediği
politikanın da bir iç savaşı zorlayıcı nitelikte olduğu artık herkes
tarafından görülebilmektedir.
Kürt sorununda “çözüm süreci”nin bitirilmesi; ölümler ve
provokasyonların gündelik olaylar haline gelmesi; PKK’nin tekrar
silah kullanma zeminine çekilmesi; Suruç’ta 32 sosyalist gencin
katledilmesi; Cizre başta olmak üzere yanıp yıkılmış ilçeler, kentler
yaratılması, günlerce süren sokağa çıkma yasaklarıyla oluşan
savaş ortamında çocukların da içerisinde yer aldığı onlarca sivilin
katledilmesi; HDP’nin açık hedef haline getirilmesi, linç kültürünün
teşvik edilmesi; CHP ve HDP genel başkanları için fezlekeler
hazırlanması; emperyalizm, bölge gericiliği ve AKP’nin eseri olan
IŞİD’in Suriye’de ve Türkiye’de Kürtlere karşı kullanılması; İncirlik’teki
ABD üssünden askeri uçuşlara yeniden izin verilmesi; kaotik ortamın
yeni unsurlarını oluşturmuştur.
Seçim sonrası oluşan durum çok yeni değildir, AKP iktidarının izlediği
politikaların devamı, bir üst evresi niteliğindedir. Zira bilindiği üzere
AKP iktidarı, Türkiye’nin neoliberal-muhafazakâr dönüşümünü kendi
İslami kurgularıyla tepe noktalara çıkararak uygulama ve parlamenter
sistemi dışlayan tarzda bir otoriterleşme eşliğinde emperyalizmin
icazetiyle bölgesel bir rol üstlenmişti. “Yeni Osmanlıcılık”, büyük
güç olma vb. amaçlar, gerçekte pan-İslamizmin bir kılıfıdır ve
emperyalizmin oyun alanı içindedir. AKP iktidarının, emperyalizmin
taşeronu olma işleviyle uyumlu olarak belirlediği özel dış politika
hedefleri, bizzat emperyalizm ve bölgedeki gelişmelerle sınırlanmış ve
yeniden belirlenmiştir. Emperyalizm, bölge gericiliği ve AKP iktidarının
ittifakı, özgül çıkarlar etrafında yenilenmekte, bölge halklarının
kırımına yol açmaktadır. Bütün bu etkenler Türkiye’yi bunalımlı,
kaotik bir sürecin yeni bir evresine sokmuştur. Türkiye bugün çok
katmanlı, iktisadi, siyasi bunalım, temsili siyaset, temsili demokrasi
ve parlamentarizmin bunalımı içindedir. Kürt sorununun tekrar şiddet
sarmalına sokulması, milliyetçiliğin teşviki, bölgesel olarak kurgulanan
mezhep, din esaslı çatışmaların tezgâhlanması ve Suriye iç savaşına
kışkırtıcı yaklaşım, bunalımı artıran faktörler arasında yer almaktadır.
İçerisine sürüklenmekte olduğumuz savaş sarmalının kaçınılmaz
sonucu olarak doğal, kültürel ve tarihi çevrenin yıkımıyla beraber
kitlesel göçlerle ortaya çıkan mülteci dramı giderek büyüyen ve
yaygınlaşan bir insanlık suçunu ortaya çıkarmaktadır.
ABD, Batılı müttefikleri, bölge gericiliği ve AKP iktidarının beslemesi
olan IŞİD’in sınırlanması gerekliliğini, Kürt sorununu yine şiddet
sarmalına sokan politikalar ve toplumsal muhalefeti zorbalıkla
bastırmaya çalışan AKP, iktidarını korumak için erken seçim, savaş,
provokasyon yöntemlerine başvurmakta; devlet şiddeti ve gizli servis
oyunlarını başat araç olarak kullanmaktadır. AKP iktidarı, IŞİD’i, PKK’yi,
HDP’yi, solu ve bütün toplumsal muhalefeti aynı kaba koyma çabası
içindedir. İktidar, Kürt sorununun etki sahasını, Türkiye ve Suriye’deki
Kürt hareketlerini sınırlamayı, Türkiye’deki siyasal-toplumsal
muhalefetin yükselişini önlemeyi ve “azınlık” iktidarını savaş, ölüm ve
kanla korumaya çalışmaktadır.
Bu genel durum karşısında TMMOB ve Odalarımızın tutumu nettir:
Komşularımızla, halklarla kardeşlik, her ülkenin bağımsızlığının ön
koşulsuz bir şekilde tanınması, iç işlerine hiçbir şekilde müdahale
edilmemesi gerekmektedir. Kürt sorununun şiddetten uzak, barışçı,
eşitlikçi, demokratik koşullarda ve bir arada yaşam felsefesine uygun
şekilde çözülmesi elzemdir. Sınıf mücadelesinin, emek ve demokrasi
güçlerinin, hem genelde hem de bu sorun özgülünde ağırlığının
artması gerekmektedir.
Parlamenter muhalefete ve özellikle onun ilerici unsurlarına güç
verebilecek, kitlelerdeki parlamenter muhalefet kanallarının tatmin
edemediği daha aşkın istem ve özlemlere yanıt olabilecek, AKP’nin
mutlak bir şekilde alt edilmesi ve düzen değişikliği arzularını mücadele
motivasyonuna dönüştürerek geliştirebilecek bir mücadele birliğine
olan gereksinim sürmektedir. Eşit, özgür, barış içinde, laik, demokratik
bir Türkiye, ancak böylesi birlikteliklerin yürüteceği mücadele ve
kazanımlarla oluşturulabilecektir. TMMOB’nin de temellerinde
bulunduğu Taksim Gezi Parkı direnişinin bize ve tüm emek güçlerine
verdiği mesaj bu yöndedir.
AKP faşizmi, savaş ve kaosa karşı toplumsal muhalefetin önündeki
en önemli görev, ülkemizin içinde yer aldığı kapitalist cenderenin
kırılması, emperyalizme karşı bağımsızlığın sağlanması, laikliğin
toplumsal hayatın düzenlenmesinde belirleyici olması, mezhepçiİslami renkli neo-liberalizmin ve faşizmin alt edilmesi ve bunun için
toplumsal muhalefet dinamiklerinin birliğinin sağlanmasıdır.
İçinde bulunduğumuz kritik evrede 2013 Haziran direnişinin izinde diri
bir halk hareketi ve onun işaret ettiği halk demokrasisi yönü, emek ve
demokrasi güçlerinin rehberi olmalıdır.
TMMOB bu yönde toplumsal sorumluklarını yerine getirmeye devam
edecektir. TMMOB, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da,
kendisini siyasetin merkezine koymadan, kimsenin arka bahçesi
olmadan, bilimsel-teknik ve toplumsal gerekliliklerin arkasında
durarak, emek ve demokrasi güçlerinin birlikte mücadelesi için özverili
pozitif konumunu sürdürecektir.
Haziran’ın sözü, yitirdiğimiz değerlerimizin sözü, sözümüz olmaya
devam edecektir:
“Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”
7|
basın açıklamaları
İSTANBUL NÜKLEER TEHDİT ALTINDA
Odamızın yapmış olduğu radyasyonlu parçacık dağılımı modelleme
çalışması sonucunda İğneada`da
yapılması planlanan nükleer santralde bir kaza olması durumunda
İstanbul’un yanı sıra, Trakya’nın
tamamı ile Kuzey Ege’nin büyük
tehdit altında kalacağı, ayrıca
Marmara, Batı Karadeniz, Kıyı Ege ve
Kıyı Akdeniz’de oluşacak radyasyon
bulutundan etkilenecek.
Son dönemde ülkemize ve insanımıza dayatılan nükleer enerji;
atık sorunu çözülmemiş, çok riskli,
pahalı ve gelişmiş ülkelerce terk
edilen bir enerji türüdür.
Japonya`da, 11 Mart 2011 tarihinde
meydana gelen deprem ve tsunami,
Fukuşima nükleer santralinden radyoaktif sızıntıya neden olmuştur. Yaşanan felaket sonucu oluşan Nükleer Risk hala devam etmektedir. Gelinen
aşamada, nükleer kazadan kaynaklı ilk kanser vakası tespit edilmiştir. Son yapılan değerlendirmelere göre, santralin güvenli bir şekilde faaliyetlerini durdurması için en az 30 yıla ihtiyaç olduğu ve kapatma işleminin maliyetinin 19 milyar doları bulacağı hesaplanmaktadır.
Yaşanan radyoaktif sızıntının birçok ülkeyi ve büyük bir coğrafyayı etkilediği bilinmektedir. Benzer durum 26 Nisan 1986 yılında meydana gelen
Çernobil kazasında da yaşanmıştır. Yapılan modelleme çalışmalarında, Çernobil`den yayılan radyasyonun Avrupa`nın büyük bölümünü etkilediği,ülkemizi ise yaklaşık 8 gün sonra, 2 Mayıs`tan itibaren etkilemeye başladığı, 5 Mayıs tarihinde ise Karadeniz kıyılarından ülkemize yoğun
radyasyon akışı olduğu görülmüştür.
Fukuşima ya da Çernobil benzeri bir kazanın İğneada`da yaşanması durumunda ülkemiz ve bölgemizin nasıl bir risk altında kalacağını belirlemek
için Odamız bünyesinde bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada; ABD-NOAA kurumu tarafından geliştirilen HYSPLIT (http://ready.arl.noaa.gov/
HYSPLIT.php, Tek Parçacık Entegre Yörünge Modeli) modeli kullanılarak, İğneada`dan olacak bir radyoaktif serpintinin izleyeceği yollar hesaplanmıştır. 2014 yılının herhangi bir gününde İğneada`dan atmosfere salınan parçacıkların 4 günlük (96 saat) güzergahları belirlenmiştir. Bu çalışma
2014 yılına ait tüm günler için tekrarlanmış ve aşağıda verilen sonuçlar elde edilmiştir.
Yapılan çalışmada, Türkiye alanı küçük hücrelere bölünmüş, İğneada`dan salınan parçacıkların bu hücreler üzerinde ne kadar zaman (saat) geçirdiği hesaplanmıştır.
Son dönemde dile getirilen İğneada; yaklaşık 20 milyon kişinin yaşadığı ve nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu bölgede bulunması ve
Türkiye’yi en fazla etkileyen hava kütlelerinin yolları üzerinde bulunması nedeniyle en riskli alanlardan birisi olacaktır. Her akşam hava durumunu
düzenli takip eden sıradan bir vatandaş bile yağışların genellikle Balkanlar üzerinden ülkemize geldiğini bilmektedir.
Ayrıca, Nükleer Santralin kurulması düşünülen yerin dünyanın en önemli 3 longoz ormanlarından biri olduğu ve 2007 yılında Milli Park olarak
tescillenmesi göz ardı edilmemelidir. Bu alandaki Longoz ormanları, Güney Amerika’da bulunan Amazon ve Afrika’da bulunan Kongo subasar
ormanları ile birlikte, dünyanın en önemli üç subasar ormanından biridir. Bünyesinde, nadir görülen kuşları, balıkları, bitkileri barındıran ve çeşitli
uluslararası sözleşmeler ile korunan türleri ihtiva etmektedir.
Sonuç olarak; İğneada’da meydana gelecek bir radyoaktif sızıntının, İstanbul’un yanı sıra,nüfus yoğunluğunun çok fazla olduğu Türkiye`ninbatı
bölgelerini etkileyeceği görülmektedir. Tarım alanlarının, zeytinliklerin ve turizm merkezlerinin önemli ölçüde risk altında kalacağı bilinmelidir.
Tüm bu nedenlerle, Enerji Bakanlığı tarafından 5-10 yıllık periyodu kapsayan ve doz hesaplamalarını da içeren daha kapsamlı bir çalışma yapılar-
8|
basın açıklamaları
ak kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
Böylesine kritik bir kararda, bilimsel gerçekleri dikkate almadan çok aceleci davranan, bu konuda yıllardır görüş üreten sivil toplum örgütleri ve
meslek odaları ile iletişime geçmeden halkımızın geleceğini belirsizliğe sürükleyen, iktidar gücü bile olmayan bir seçim hükümetinin böylesine
riskli bir kararı alması ahlaki değildir.
Bu anlamda, ülkemizi hükümetlerin akıl ve bilim dışı siyasi kararlarına terk etmeyeceğimizi, önceki dönemlerde olduğu gibi, kirli enerji politikalarını uygulamaya çalışan iktidarların yarattığı bilgi kirliliğine karşı, kamuoyunu bilimsel bilginin ve emeğin ışığında bilgilendirmeye devam
edeceğimizi biz kez daha vurgulamak isteriz.
Kamuoyuna duyurulur. Saygılarımızla,
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu
9|
basın açıklamaları
Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun
‘Hükümetlerin icraatı menfi olup da millet itiraz etmez ve iktidarı
düşürmezse bütün kusur ve kabahatlere katılmış
demektir’
Mustafa Kemal ATATÜRK
(…….)
Ateşi ve ihaneti gördük.
Ve kanlı bankerler pazarında memleketi Alaman’a satanlar,
yan gelip ölülerin üzerinde yatanlar
düştüler can kaygusuna
ve kurtarmak için başlarını halkın gazabından
karanlığa karışarak basıp gittiler.
(……..)
Nazım Hikmet (Kuvayi Milliye Destanı)
Kurtuluş Savaşı bitmişti. Silah
arkadaşlarının bazıları, Atanın bütün
yetkilerini kendinde toplayıp diktatör
olacağından endişeliydi. “Her şeyi
ben yaptım diyebilen bir adamın,
daha sonra her şeyi ben yapacağım
diye ortaya çıkararak ne denli tehlikeli maceralara atılabileceğini Enver
Paşa örneğinde yaşadık” diyordu
Kazım Paşa. Mustafa Kemal’in emirlerine boyun eğen, o sağa da gitse,
sola da gitse, hep beraber ona ayak
uyduracakları bir meclis istemiyorlardı. Devrimin evlatları şimdi karşı
cephedeydi…
Oysa ki, Mustafa Kemal, ‘vatanı
kurtardık, mücadele bitti’ diye
düşünmüyordu. Çünkü ona göre asıl mücadele şimdi başlıyordu.
Kurtarılan vatan üzerinde yeni ve bağımsız bir ülke kurmaktı hayali.
Toplumu tümden dönüştürecek, ileri ülkeler düzeyine çıkaracak, siyasal,
sosyal, kültürel, ekonomik ve hukuk devrimleri gerekiyordu. Bilim ve
aydınlanmanın öncülüğünde ilerleyecek güçlü bir ulus devleti inşaa
edilmeliydi. Bütün bunların ilk adımı, Cumhuriyet’in ilanı olacaktı…
Nutuk’ta ayrıntısıyla anlatılan Cumhuriyet ilanı ardından Ulu Önder şöyle
konuştu:
(…..)
‘Efendiler, asırlardan beri şarkta mağdur ve mazlum olan milletimiz,
hakikatte fıtratından gelen hasletlerden yoksun telakki ediliyordu.
Son senelerde milletimizin fiilen gösterdiği kabiliyet, istidat, idrak, kendi
hakkında suizanda bulunanların ne kadar gafil ve ne kadar tetkikten
uzak, dış görünüş düşkünü insanlar olduğunu pek güzel ispat etti.
Milletimiz sahip olduğu vasıfları ve liyakatini hükümetinin yeni ismiyle,
medeniyet cihanına daha da kolaylıkla göstermeye muvaffak olacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti, cihanda işgal ettiği mevkiye layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir.
(……….)
Daima muhterem arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir surette
yapışarak onların şahıslarından kendimi bir an bile üstün görmeyerek
çalışacağım. Milletin teveccühünü daima dayanak noktası telakki ederek
hep beraber ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve
muzaffer olacaktır.’
(………)
Atatürk’e göre Cumhuriyet, demokrasi kavramı ile ele alınan, demokrasi
ile yönetilebilecek bir devtet biçimiydi. Mustafa Kemal Atatürk’ün,
1923’de Cumhuriyeti tanımlarken vurguladığı: “.....Cumhuriyet rejimi
demek, demokrasi sistemiyle devlet biçimi demektir. Demokrasi
ilkesinin en modern, en mantıklı uygulamasını sağlayan hükümet biçimi
cumhuriyettir!’ sözü bunun kanıtıdır.
Çevre Mühendisleri olarak bizler, ilanının 92. Yılında Ulu Önderin dediği
gibi, ‘Cumhuriyet, yüksek ahlak değerlerine ve niteliklerine dayanan bir
yönetimdir. Cumhuriyet erdemdir.
Cumhuriyet yönetimi erdemli ve
namuslu insanlar yetiştirir’ sözünden
hareket ediyoruz.
Ülkemizdeki hukuksuzlukların sona
ermesi, kardeş kavgasının bitmesi,
aynı topraklarda yaşayan yurttaşlar
olarak eşit, demokratik ve sosyal
devlet ilkelerinin geçerli olduğu
sistem için, hukukun, bilimin ve insan
haklarının ışığında mücadelemizi,
dün olduğu gibi yarın da sürdüreceğiz.
Kıymetini her zaman bileceğimiz,
bize emanet edilen Cumhuriyet
Bayramımız kutlu olsun…
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
(…..)
Sevelim dedi, Mustafa Kemal, sevelim bir
Selam verelim bir, selam alalım bir
Halk olmak ne güzel şeydir arkadaşlar
Şu sabah çayını içelim bir kardeşçe sıcak
Yüzümüzü yunalım şu derede bir
Sonra kursunlar darağacını kavgamıza
Asarlarsa assınlar bizi düşlerimizden!
Ceyhun Atuf KANSU
10 |
basın açıklamaları
Yeter! demiştik bir ay önce… Akan kan dursun demiştik… Failler bulunsun
demiştik…
Yetmedi, bitmedi, bulunmadı… ‘Bugün kaç yurttaşın ölüm haberi gelecek’ diye
gözümüzü açtık sabahlara…
Ülkemizde akan kan dursun, Kürt, Türk, Çerkez, Laz, Ermeni, Rum hepimiz
kardeşiz, hepimiz biriz, Barış istiyoruz demek için çıktık meydanlara… ‘Savaşa
inat, Barış, hemen şimdi…’ diye haykıracaktık… Yapamadık!
İki hain canlı bomba, Türkiye’nin dört bir yanından gelen, tek amacı barış, kardeşlik olanların üzerine çekti pimi… Genç, yaşlı, çocuk, işçi, öğrenci, emekli yüzü
aşkın yurttaş can verdi ‘Barış Mitingi’nde. Yaralı sayısı ise ülke nüfusu kadar…
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası olarak çok ama çok üzgünüz… Acımızı
tarife kelime bulamıyoruz. 10 Ekim Cumartesi günü yaşanan ve daha öncesinde
yaşadığımız bütün saldırıları nefretle kınıyor, yaşamını yitiren bütün yurttaşlarımıza Allah‘tan rahmet ailelerine ve sevdiklerine ve halkımıza sabır,
yaralı yurttaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz.
Hükümeti, sorumluları, bir an önce saldırıyı planlayanları ortaya çıkarması, akan kanı durdurması ve ülkedeki huzursuzluğun, bölünmüşlüğün sona
erdirilmesini sağlaması için göreve davet ediyoruz.
ÇMO olarak, yaşananları asla unutmayacağız. Her şeye rağmen inadına barış, inadına umut, inadına kardeşlik, inadına özgürlük diyoruz…
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
Üzgünüz, Öfkeliyiz, Yastayız ve
İsyandayız!
ÖLEN ARKADAŞLARIMIZI ANMAK, FAŞİST KATLİAMI PROTESTO ETMEK İÇİN YARINDAN
İTİBAREN YASTAYIZ/12-13 EKİM GÜNLERİ BÜTÜN TÜRKİYE‘DE GREVDEYİZ!
Bugün Ankara‘da Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için toplanmıştık.
Türkiye‘nin dört bir yanından gelmiştik.
Emek, Barış, Demokrasi taleplerimizi haykırmak için gelmiştik.
İşçilerin, kamu çalışanlarının, işsizlerin, yoksulların, mağdurların sesini duyurmak
için gelmiştik.
“Savaşa İnat Barış Hemen Şimdi!” demek için gelmiştik.
Saray‘ın saltanatı uğruna aylardır kan dökenlere “Dur!” demek için gelmiştik.
Savaşa karşı barışı; baskı, şiddet ve zora karşı özgürlükleri ve demokrasiyi; yolsuzluğa, hırsızlığa ve sömürüye karşı emeğin mücadelesini hep birlikte yükseltmek için
gelmiştik.
Başvurusu Ankara Valiliği‘ne yapılmış (ve Valilikçe uygun görülmüş), bütünüyle
barışçıl bir miting için gelmiştik.
Türkülerimizle, halaylarımızla, pankartlarımızla, sloganlarımızla ve coşkuyla miting
alanına yürüyüşümüz başlarken patlattılar bombaları.
Türkiye‘nin göbeğinde, Ankara Garı‘nın, binlerce polisin gözü önünde patlattılar.
Şu ana kadar belirlenebilen seksen altı kardeşimiz hayatını kaybetti, yüzlerce
kardeşimiz yaralandı.
Üzgünüz, Öfkeliyiz, Yastayız ve İsyandayız!
Hiç kimse bize bu katliamın faili meçhul olduğunu söylemesin.
Bombaları tanıyoruz.
18 Mayıs‘ta Adana ve Mersin‘deki, 5 Haziran‘da Diyarbakır‘daki, 20 Temmuz‘da
Suruçtaki patlamalardan tanıyoruz; “aynı seriden” olduğunu biliyoruz.
Katilleri tanıyoruz.
Katiller; diktatörlük hevesleri 7 Haziran seçimlerinde kursaklarında kalanlardır.
Katiller; 400 vekil alamadıkları için ülkeyi iç savaşa sürükleyenlerdir.
Katiller; yarattıkları terör ve dehşetin korkusuyla 1 Kasım seçimlerinden galip
çıkmaya çalışanlardır.
Katiller; aylardır AKrep‘lerle, TOMA‘larla, tanklarla, toplarla ülkeyi kan gölüne
çevirenlerdir.
Amaçlarını biliyoruz.
Amaçları; bizi korkutarak, bizi yıldırarak, bizi sindirerek on üç yıllık zulüm ve hırsızlık
düzenlerini sürdürmeye çalışmaktır.
Amaçları; Gezi İsyanı‘ndan bu yana diktatörlüğe karşı direnen milyonlarca yurttaşın
iradesini kırmaktır.
Amaçları; halkın iradesine rağmen KaçAK Saray‘daki iktidarlarını devam ettirmeye
çalışmaktır.
Emek, Barış ve Demokrasi Mitingimiz kana bulayanlara sesleniyoruz:
BÜTÜN VAHŞETİNİZE, BÜTÜN ŞİDDETİNİZE, BÜTÜN KATLİAMLARINIZA RAĞMEN EŞİT,
ÖZGÜR, DEMOKRATİK BİR ÜLKEDE BİR ARADA YAŞAMI VE BARIŞI SAVUNMAKTAN
VAZGEÇMEYECEĞİZ!
Bizi korkutmaya, bizi yıldırmaya, bizi sindirmeye çalışanlara sesleniyoruz:
KORKMAYACAĞIZ, YILMAYACAĞIZ, UNUTMAYACAĞIZ VE AFFETMEYECEĞİZ!
DÖKTÜĞÜNÜZ KANDA BOĞULACAKSINIZ!
Ölen Arkadaşlarımızı Anmak, Faşist Katliamı Protesto Etmek İçin Yarından İtibaren
Üç Gün Yastayız/12-13 Ekim Pazartesi-Salı Günleri Bütün Türkiye‘de Grevdeyiz!
Bütün Sendikaları, Bütün Meslek Örgütlerini, Bütün Siyasi Partileri, Örgütlü-Örgütsüz, Hangi Sendikanın Üyesi Olursa Olsun Bütün İşçileri-Bütün Kamu Çalışanlarını,
İnsanlığa Sahip Çıkan Bütün Yurttaşlarımızı Katılmaya Çağırıyoruz!
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
Türk Tabipleri Birliği
11 |
basın açıklamaları
Kurban Bayramınızı kutluyoruz...
...........
Bayram sabahı ailece yapılan sabah kahvaltılarına özlemdi.
Kapıyı çalacak çocuklara bir gün evvelden hazırlanırdı hediye mendiller ve lokumlar.
Mahalle arasına kurulan seyyar lunaparklar, macunlar ve pamuk helvalar.
El öpenlere el öpenlerin çok olsun derdi büyükler.
Ama onların çok olmayacaktı el öpenleri.
Çünkü her geçen bayram biraz daha azalacaktı öpülen eller.
Ve her geçen bayram biraz daha azalacaktı biten dargınlıklar
................
Bu gece bayram gecesi.
Her taraf mavi, pembe, mor…
Bu gece bayram gecesi.
İçim içime sığmıyor.
Görünüyor suyun dibi,
Mahalle, komşular falan…
Her şey bıraktığım gibi.
Babamın öldüğü yalan!
.....................................
Nazım Hikmet Ran
Ülkemizde ve dünyada barışın savaşa galip geldiği, özgürlüklerin herkes için geçerli olduğu, çocukların ölmediği, iş cinayetlerinin yaşanmadığı bayramları birlikte kutlamak dileği ile Kurban Bayramınızı kutluyor, sevdiklerinizle geçireceğiniz huzurlu bayram günleri diliyoruz.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
12 |
birimlerimizden
Ankara Şube
“Kamulaştırma
Davalarında
Bilirkişilik” Eğitimi
Kamulaştırma Davalarında Bilirkişilik Eğitimini 24-25 Ekim tarihlerinde, eğitim salonumuzda gerçekleştirdik.
Kamulaştırma Davalarında Bilirkişi olarak görev yapacakların
nitelikleri ve çalışma esaslarına ilişkin yönetmelik ve TMMOB kamulaştırma davalarında bilirkişi olarak görev yapacak mühendis, mimar
şehir plancılarının nitelikleri, belgelendirilmesi ve çalışma koşullarına ilişkin usul ve esasları gereği odamız, 2015 yılı bilirkişi listelerini,
sadece belge verdiği meslek mensuplarından oluşturmak zorunda
olması nedeniyle düzenlediği eğitimde, Av. Emre Baturay Altınok Kamulaştırma Bilirkişiliğinin hukuksal çerçevesi üzerine sunum yaptı.
Eğitimin ikinci günü Çevre Mühendisi Mehmet Aşkıner, Bilirkişi Raporlarının Hazırlanması ve Taşınmaz Değerlemesi ve Esasları, Bilirkişilik
İlkeleri, Kamulaştırmanın Sosyal ve Ekonomik Etkileri konularında katılımcıları bilgilendirdi. Sunumlarını örnek raporlar üzerinden yapan
Aşkıner, katılımcılara uygulamada karşılaşacakları soru/sorunlar üzerine bilgi aktardı.
“GFB ve Çevre İzin Lisans
Uygulamaları (Başvuru İşlemleri)”
Ankara Şubemiz tarafından, 19-20 Eylül tarihlerinde, “GFB ve
Çevre İzin Lisans Uygulamaları (Başvuru İşlemleri)”
eğitimi gerçekleştirildi.
2010 yılından itibaren, Çevre izin ve lisans işlemleri bütüncül
yaklaşım stratejisi çerçevesinde tek bir çevre izni uygulaması
olarak hayata geçirildi ve bu kapsamda 01.04.2010 tarihinde
yürürlüğe giren çevre izin ve lisanslar ile ilgili yönetmelik
01.11.2014 tarihinde revize edildi.
Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği’ne tabi olan tesislerin
faaliyette bulunabilmeleri için öncelikli olarak Geçici Faaliyet
Belgesi almaları ve bir yıl içerisinde izin ve lisans sürecini
tamamlamaları gerekmektedir.
Bu yönde mevcut ve yeni düzenlemeleri içeren eğitim programı ile işletmelerin ve işletmelerde çalışan veya çalışacak
çevre görevlilerinin, bilgi tecrübe ve uygulama bilgilerini artırmak amacıyla düzenlemiş olduğumuz eğitimde, Geçici Faaliyet Belgesi
müracaatı ile başlayan Çevre İzin ve Lisans Prosedürleri anlatıldı.
13 |
birimlerimizden
Kurumsal Karbon Ayak İzinin
Hesaplanması Temel Eğitimi
“Kurumsal Karbon Ayak İzinin Hesaplanması: ISO 14064-1:2006
Belediyeler, çevre danışmalık firmaları, akreditasyon kuruluşları,
Standardı ve WRI Sera Gazı Protokolü Çerçevesinde Sera Gazları Em-
laboratuvarlar ve sektördeki firmalardan katılan meslektaşlarımızla
isyonlarının ve Uzaklaştırmalarının Kuruluş Seviyesinde Hesaplan-
yapılan eğitime dair görüşmelerde, olumlu tepkiler alındı.
ması Ve Raporlanması Temel Eğitimi” 5-6 Eylül 2015 tarihlerinde
Şubemiz tarafından gerçekleştirildi.
BM İklim Değişikliği Uzmanı Evren Türkmenoğlu‘nun verdiği
eğitimde, İklim Değişikliği olgusu ve politikaları, Emisyon
Ticareti, Uygulamalı Emisyon Ticareti Oyunu, Sera gazı envanteri hazırlama süreci, Sera gazı emisyonlarının ve envanter
sisteminin yönetimi, ISO 14064 Standartları, Sera Gazı Envanter
Tasarımı ve Geliştirilmesi, Sera Gazı Envanter Bileşenleri, Sera
Gazı Envanteri Kalite Yönetimi, Sera Gazının Raporlanması,
Örnek Hesaplamalar konularında bilgi verildi.
Lpg Otogaz İstasyonlarında
Sorumlu Müdürlük Eğitimi
Ankara Şube olarak, 09-11 Ekim tarihlerinde, Şubemizin eğitim
salonunda, LPG Otogaz İstasyonlarında Sorumlu Müdürlük eğitimini
gerçekleştirdik.
Meslektaşlarımızdan Fatih Aydın ve Cem Şahin‘in eğitmen olarak
katıldığı eğitimde, LPG Mevzuatı, LPG Tesislerinin Kuruluşu ve
İşletilmesi, Ruhsatlandırılma ve Denetim Prosedürü, LPG
İstasyonları İle İlgili Çevre Mevzuatı, Oluşabilecek Muhtemel
Çevre Sorunları Ve Alınacak Önlemler, İlkyardım İlkeleri,
Uygulamaları ve Organizasyonu, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği
İle İlgili Tanım, Yasa, Yetki ve Sorumluluklar, Sorumlu
Müdürlüğün Yasal Boyutu, LPG Tanımı ve Kullanım Alanları,
Yangın ve Patlama İle İlgili Temel Bilgileri, Yangın Nedenleri
ve Kontrol Noktaları, Gazlar, Parlama ve Patlama, Yangınların Önlenmesi ve Yangına Müdahale Teknikleri, Statik
Elektrik, Tank Ekipmanları, Topraklama ve Katodik Koruma
Testleri ve Kişisel Koruyucular konularında bilgiler verildi.
Eğitim, bir saat süren teknik gezinin ardından yapılan
sınavla sona erdi.
14 |
birimlerimizden
İstanbul Şube
Nükleer Karşıtı
Platform Yaşamla Barış
Etkinliği
İstanbul Nükleer Karşıtı Platformun 5 Eylül’de Burgazada’da düzenlediği
Yaşamla Barış etkinliğine katıldık.
Nükleer tehditine ilişkin konuşmaların yapıldığı etkinlikte, konserleriyle
etkinliğe destek veren sanatçılar da nükleere ve ekolojik yıkıma karşı
yaşam savunucularıyla dayanışma içerisinde olduklarını belirtti.
Türkiye halklarına
çağrımızdır:
Savaşa hayır, barış
hemen şimdi!
Ekoloji mücadelesi veren Bakırtepe Çevre Platformu, Bursa DOĞADER,
Çekerek Irmağı Özgür Akacak Platformu, Çevre Mühendisleri Odası İstanbul
Şubesi, Ege Çevre Platformu, Ergene İnisiyatifi, Fırtına İnisiyatifi, HDK Ekoloji
Meclisi, Jingen Kolektifi, Karadeniz İsyandadır Platformu, Kuzey Ormanları
Savunması, Munzur Koruma Kurulu (DEDEF), Ordu Doğa ve Yaşam Alanlarını
Koruma Platformu, Pangea Ekoloji, Patika Ekoloji, Peri Suyu Koruma Platformu, Şavşat Derelerin Kardeşliği Platformu, Taksim Gezi Parkı
Koruma ve Güzelleştirme Derneği, Tüm Köy Sen, Yeşil Direniş, Yeşil Düşünce Derneği, Yeşil Gerze ile birlikte bir basın toplantısı düzenledik.
Şube binamızda 16 Eylül’de düzenlediğimiz toplantıda, Türkiye’de 7 Haziran’dan sonra başlatılan savaş sürecinde insan yaşamıyla birlikte
doğal yaşamın da tehdit altında olduğu ve ekoloji mücadelesi içinde yer alan örgütlenmeler olarak bu savaşın derhal sonlandırılması gerektiğini, aksi halin byük bir yıkım olacağına dikkat çektik.
Mesleki Söyleşi:
Tehlikeli Madde
Güvenlik Danışmanlığı
Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı konulu bir mesleki söyleşi düzenledik. Şubemiz salonunda 17 Eylül’deki söyleşide, Üyemiz Emek Kaya konu
hakkında sunum yaptı ve TMGD kavramına ilişkin soruları yanıtladı.
15 |
birimlerimizden
Gümüşdere Köyü’ne Teknik
Tespit Ziyareti
Kuzey Ormanları Savunması’yla birlikte 18 Eylül’de İstanbul’da Kuzey Ormanları’nın içine
yapımı devam eden 3. Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu inşaatında gerçekleştirilen dinamit
patlamaları nedeniyle ev ve işyerleri zarar gören Gümüşdere köyüne teknik tespit ziyareti
gerçekleştirdik.
İnşaatın tahrip ettiği doğanın yanı sıra, hafriyat kamyonları trafiğiyle yaşanmaz hale gelen
köyde zararın boyutlarına ilişkin gözlemlerimizi köy halkıyla paylaştık.
TMMOB 19 Eylül Mühedis,
Mimar, Şehir Plancıları
Dayanışma Günü
Mühendis, mimar, şehir plancıları “TMMOB 19 Eylül Mühendis, Mimar, Şehir Plancıları
Dayanışma Günü”nde “Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi” demek için alanlara çıktık.
İstanbul’da Galatasaray meydanında toplanarak; barış dilinin hakim kılınması, ülkemizin
içinde yer aldığı kapitalist cenderenin kırılması ve laikliğin toplumsal hayatın düzenlenmesinde belirleyici olmasının sağlanması gerekliliğine vurgu yaptık.
İzmir Şube
ISO 9001:2015
GEÇİŞ EĞİTİMİ
Şubemiz 2015 Yılı Eğitim Programı kapsamında ‘ISO 9001:
2015 Geçiş Eğitimimiz 02 Ekim Cumartesi günü, Eğitim
salonumuzda gerçekleştirildi.
Eğitim kapsamında, ISO 9001: 2015 geçişini yönetme,
planlama ve uygulama konularında katılımcılarımıza genel
bilgilendirme yapıldı.
16 |
birimlerimizden
Seragazı Eğitimi
Şubemiz eğitim salonunda, 22-24 Ekim tarihlerinde, ISO
14064 Seragazı Emisyonlarının ve Uzaklaştırmalarının Kuruluş
Seviyesinde Hesaplanması ve Rapor Edilmesi Kılavuzu Tanıma
ve Sera Gazları Emisyonları Hesaplanması Temel Eğitimi’ni
gerçekleştirdik.
BSI Group Eurasia Belgelendirme Hizmetleri’nden Rahile Yen
tarafından sunulan eğitim kapsamında Küresel Isınma ve
Sera Gazları, Envanter Hazırlanmasında ve Beyanında Temel
Prensipler, Sera Gazı Envanteri Hazırlamada Referans Alınabilecek Standartlar, ISO 14064 Standartları Giriş, Sera Gazı
Emisyon Hazırlama Gereklilikleri ve Beklenen Faydalar, Sera
Gazı Emisyon Sınıfları ( Doğrudan Sera Gazı, Enerji Dolaylı Sera Gazları, Diğer Dolaylı Sera Gazları), Sera Gazı Verileri Kalite Sınıfları ( Tier 1&
Tier2 &Tier3 ), Enerji Dolaylı Sera gazı hesaplama yöntemleri, Sabit Yakma Sistemlerinden kaynaklanan sera gazları hesaplama yöntemleri,
İş makineleri ve ulaşım araçlarından kaynaklanan sera gazları hesaplama yöntemleri, Soğutma ve havalandırma sistemlerinden kaynaklanan
sera gazı emisyonlarının hesaplanması, Sera Gazı Envanter Belirsizliklerinin Hesaplanması konuları ele alındı.
Paylaşım
Toplantıları -2
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak siz
değerli üyelerimizle farklı platformlarda bir araya gelmek,
mesleğimiz ve çalışma alanlarımız ile ilgili sektörde
yaşanan olumlu gelişmeleri, tecrübelerimizi paylaşmak,
bilgi alışverişinde bulunarak öngörümüzü geliştirmek,
birlikte gelişmek ve güçlenmek için; çalışma alanlarına
göre farklı sektörlerin çevre ve enerji konularında iyi örnek
uygulamalarını birlikte değerlendirmek üzere başlattığımız Paylaşım Toplantılarının ikincisi 1 Ekim Perşembe günü yapıldı.
Açılış konuşmasını Yönetim Kurulu Üyemiz Rahile Yeni’nin yaptığı toplantıda, Klimasan Klima Sanayi Ve Tic. A.Ş. firma temsilcisi Ayşegül
Eylemer, Çevre ve Enerji konusunda firma uygulamaları aktardı.
Mesleki Söyleşilerimiz…
2014-2016 Çalışma döneminde Mesleki Söyleşilerimizden on ikincisini 17 Eylül
Perşembe, 13.sünü ise 20 Ekim Salı günü, Şubemiz Salonunda gerçekleştirdik.
Eylül ayında gerçekleştirdiğimiz söyleşide, Malzeme Güvenliği ve Mevzuata Uyum
Uzmanı, Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı Çevre Yüksek Mühendisi Sevde Seza Bozacıooğlu, “Güvenlik Bilgi Formu Okuma ve Yeni Yönetmelik ile Gelen Değişiklikler‘‘hakkında bilgi verirken, 20 Ekimde gerçekleştirdiğimiz toplantıda, Yönetim Kurulu Üyemiz
Rahile Yeni, “Karbon Ayak İzi‘‘ konusunda sunum yaptı.
17 |
3. İzmir Rüzgar
Sempozyumu
TMMOB Elektrik Mühendisleri ve Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubeleri
tarafından düzenlenen 3. İzmir Rüzgar Sempozyumuna katıldık.
birimlerimizden
Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde 08-10 Ekim tarihlerinde
düzenlenen ve sektörün deneyimlerini paylaştığı sempozyum
kapsamında, Rüzgâr Santrallerinin Geliştirilmesi, Rüzgâr Ölçüm
Teknolojileri, Rüzgâr Santrallerinin İşletmesi, Yerli Rüzgâr Endüstrisi,
Rüzgâr Enerji Santralleri Projelendirme ve İnşa Süreçleri, Lisanssız
Elektrik Üretimi ve Rüzgâr Türbin Teknolojileri konuları ele alındı.
ÇMO İzmir Şubesi olarak Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği, Çevre ve
Ekoloji Hareketi Avukatları ve Karaburun Kent Konseyinin de panelist
olarak katıldığı panelde, Şubemiz adına Şube Başkanımız E. Helil
İnay Kınay konuşmacı olarak sunum yaptı. Kınay, Rüzgar Santrallerinin Çevresel Etkileri ve ÇED süreçleri kapsamında Odamız görüşlerini
aktardı.
Adana Şube
Eğitimlerimiz…
TMMOB Elektrik Mühendisleri ve Makine Mühendisleri Odası İzmir
Şubeleri tarafından düzenlenen 3. İzmir Rüzgar Sempozyumuna
katıldık.
Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde 08-10 Ekim tarihlerinde
düzenlenen ve sektörün deneyimlerini paylaştığı sempozyum
kapsamında, Rüzgâr Santrallerinin Geliştirilmesi, Rüzgâr Ölçüm
Teknolojileri, Rüzgâr Santrallerinin İşletmesi, Yerli Rüzgâr Endüstrisi,
Rüzgâr Enerji Santralleri Projelendirme ve İnşa Süreçleri, Lisanssız
Elektrik Üretimi ve Rüzgâr Türbin Teknolojileri konuları ele alındı.
ÇMO İzmir Şubesi olarak Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği, Çevre ve
Ekoloji Hareketi Avukatları ve Karaburun Kent Konseyinin de panelist
olarak katıldığı panelde, Şubemiz adına Şube Başkanımız E. Helil
İnay Kınay konuşmacı olarak sunum yaptı. Kınay, Rüzgar Santraller-
inin Çevresel Etkileri ve ÇED süreçleri kapsamında Odamız görüşlerini
aktardı.
Öğrenci Komisyonu
Toplantısı
Çukurova Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Çevre
Mühendisliği bölümü öğrenci komisyonu toplantısı, 24 Ekim Cumartesi günü, şubemiz toplantı salonunda yapıldı.
18 |
birimlerimizden
Çmo’dan Anız
Yangınlarına Karşı Uyarı
ÇMO Adana Şube Başkanımız Doğan, Adana’da ve komşu illerde anız yangınları sonucu yaşanan olumsuzlukların tüm uyarılarına rağmen devam etmesini
eleştirdi. Kenan Doğan yangınların denetimlerin ve cezaların yetersizliğini
gösterdiğini söyledi.lanan sera gazları hesaplama yöntemleri, Soğutma ve
havalandırma sistemlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının hesaplanması, Sera Gazı Envanter Belirsizliklerinin Hesaplanması konuları ele alındı.
ÇMO Adana Şube Olarak, her yıl birinci sınıf öğrencileri için düzenlenen, geleneksel tanışma ve hoşgeldin kahvaltısını bu yıl da gerçekleştirdik.
Antalya Şube
Tehlikeli Madde Güvenlik
Danışmanı Eğitimleri
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı
Eğitimleri kapsamda, eğitimleri verebilme yeterliliğine sahip Buluş İş Sağ. Ve
Güv. Dan. Özel eğitim kurumu ile yaptığı protokolle, değerli meslektaşlarımıza
indirim olanağı sağladı.
Eğitimlere katılmak isteyen meslektaşlarımıza adı geçen eğitim kurumda %20
indirim uygulanacak. Söz konusu indirim bir yıl süre ile geçerli olacak.
Samsun Şube
Enerji Sempozyumu Hazırlıkları
TMMOB’a bağlı Elektrik Mühendisleri Odası tarafından 3-5 Aralık tarihlerinde, Samsun’da
düzenlenecek olan 10. Enerji Sempozyumu Yerel hazırlık toplantılarının 3. sü yapıldı. Samsun
ve Sinop’un ardından Merzifon’da düzenlenen toplantıya, Şube Başkanımız Özcan Çoluk
katıldı.
19 |
birimlerimizden
Samsun Şube olarak tarafından 24-26 Ekim tarihlerinde “LPG Otogaz İstasyonlarında Sorumlu Müdürlük Eğitimi” 15 katılımcı ile gerçekleştirdik.
Mersin Temsilciliği
Ataş Yerleşkesinin
Korunmasında
Önemli Kazanım
Akdeniz Belediyesi’nin, Ataş Yerleşkesinin koruma altına alınarak
restore edilmesi, Mersin’e ve Mersinlilere kazandırılması için
yürüttüğü hukuki mücadelede önemli bir kazanım elde edildi.
Belediyenin girişimleri sonucu Ataş Yerleşkesi, Adana Kültür
Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından Mayıs 2015’te tescillenerek, Haziran 2015’te de imza altına alınarak ‘Kentsel Sit Alanı’
ilan edildi. Bu kararla yerleşkede yıkım yapılması yasal anlamda suç haline gelirken alandaki tüm yıkımlar da durduruldu. Akdeniz
Belediyesi, Süreçte gelinen noktayı değerlendirmek üzere Kent Konseyi Salonunda toplantı düzenledi. Toplantıya Akdeniz Belediyesi Eş
Başkanı Yüksel Mutlu, Eş Başkan Yardımcıları ve Meclis üyeleri, Mimarlar Odası, Çevre Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası,
Şehir Plancıları Odası temsilcileri, Mersin Üniversitesi’nden akademisyenler, Akdeniz Kent Konseyi Eş Başkanları, Tabipler odası Başkanı,
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı katıldı.
Ataş Yerleşkesi’nin mevcut durumu ve Akdeniz Belediyesi’nin alanda hayata geçirmeyi düşündüğü önerilerini yansıtan taslak projenin
sunumuyla devam eden toplantıda, Oda ve STK temsilcileri de yerleşkenin kente kazandırılması mücadelesinde Akdeniz Belediyesi’nin
yanında olduklarını ifade ederek, yerleşkesinin kullanım alanları ve bu konuda yapılabileceklerle ilgili farklı fikir ve önerilerini anlattı.
Odamız adına toplantıya katılan Temsilcimiz Zehra Korkmaz Ataş Yerleşkesi ile ilgili oda görüşlerimizi aktararak, hazırlanan taslak proje
ile ilgili önerilerimizi sundu. Ayrıca kentimiz ve geleceğimizi ilgilendiren önemli projelerde mesleki uzmanlık alanlarımızı ilgilendiren
her konuda Çevre Mühendisleri Odası olarak katkı sunmaya hazır olduğumuzu belirttik.
20 |
birimlerimizden
Kent Konseyi Toplantısı
Mersin Kent Konseyi Genel Kurul Toplantısı 16 Ekim Cuma günü yapıldı.
Kongre ve Sergi Sarayında yapılan toplantıya Odamızdan İl Temsilcimiz
Zehra Korkmaz ve Yönetim Kurulu Üyemiz Sinan Can katıldı. Sinan Can,
ayrıca Mersin Enerji durum planı ile ilgili bir sunum yaptı.
‘Odak Grup Görüşmeleri
Mersin Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı, “İl Çevre Düzeni Planıve Kent Bütünü Araştırma - Analitik Etüt Çalışmaları”
çerçevesinde 6 konudan oluşan “Odak Grup Görüşmeleri” tarafından 16-22-23 Ekim tarihlerinde yapıldı.
Tarım Hayvancılık Ormancılık, Sanayi Lojistik, Ulaşım , Turizm , Hizmetler Ticaret ve Alt Yapı Enerji Sektörlerinin görüşüldüğü toplantıda, Çevre
Mühendisleri Odası Mersin İl Temsilcisi Zehra Korkmaz, oda olarak görüşlerimizi anlattı.
Mersin Kent Konseyi Enerji Komisyonu Toplantısı
Mersin Çevre Mühendisleri Odası Öğrenci Çalışma komisyonu,
27 Ekim 2015 tarihinde Temsilciliğimizde toplandı.
Toplantıda yeni yönetim belirlendi.
ÇMO Mersin Temsilciliği olarak, il yönetiminin komisyon yürütücü görevinde bulunduğumuz
Mersin Kent Konseyi Enerji komisyonu toplantısı
03 Kasım Salım günü yapıldı.
Çevre Mühendisleri Odası Mersin İl Temsilciliğinde gerçekleştirilen Komisyon Toplantısına, odamız yönetim kurulu üyesi Sinan Can hazırladığı ‘Mersin Enerji Durum Raporu’nu
TMMOB’a bağlı ilgili diğer odalarımızın görüşlerine sundu. Sunumun ardından nihai rapor
hazırlanmasına geçildi.
Hazırlanan ‘Mersin Enerji Durum Raporu’, Mersin Kent Konseyi tarafından kamuoyu oluşturmak ve halkı bilinçlendirme adına kitapçık haline getirilecek.
21 |
eğitimlerimiz
EKİM 2015 DÜZENLENEN EĞİTİMLER
EĞİTİM ADI
BİYOSİDAL ÜRÜN UYGULAYICI EĞİTİM PROGRAMI
ISO 9001:2015 GEÇİŞ EĞİTİMİ
EĞİTİM YERİ EĞİTİM TARİHİ
KOCAELİ
02-04 EKİM
2015
EĞİTİM
YERİ EĞİTİM TARİHİ
KOCAELİ
02-04 EKİM 2015
İZMİR
2 Ekim 2015
ISO 9001:2015 GEÇİŞ EĞİTİMİ
ISO 14001:2015 GEÇİŞ EĞİTİMİ
İZMİR
İZMİR
3 Ekim 2015
2 Ekim 2015
ISO 14001:2015 GEÇİŞ EĞİTİMİ
LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ
TRABZON
İZMİR
09-10 EKİM 2015
3 Ekim 2015
LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ
LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ
ANKARA
TRABZON
09-10 EKİM 2015
09-10 EKİM 2015
LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ
YEŞİL YILDIZ (ÇEVREYE DUYARLI KONAKLAMA TESİSİ BELGESİ) EĞİTİMİ
İSTANBUL
ANKARA
09-10 EKİM 2015
09-10 EKİM 2015
YEŞİL YILDIZ (ÇEVREYE DUYARLI KONAKLAMA TESİSİ BELGESİ) EĞİTİMİ
LPG YETKİLİ İŞLETME PERSONELİ (POMPACI) EĞİTİMİ
MERSİN
İSTANBUL
10-11 EKİM 2015
09-10 EKİM 2015
LPG YETKİLİ İŞLETME PERSONELİ (POMPACI) EĞİTİMİ
LPG DOLUM TESİSLERİ VE OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ
TRABZON
MERSİN
12 Ekim 2015
10-11 EKİM 2015
LPG DOLUM TESİSLERİ VE OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ
KAMULAŞTIRMA DAVALARINDA BİLİRKİŞİLİK EĞİTİMİ
İZMİR
TRABZON
13-14 EKİM 2015
12 Ekim 2015
KAMULAŞTIRMA DAVALARINDA BİLİRKİŞİLİK EĞİTİMİ
LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ
ADANA
İZMİR
15-17 EKİM 2015
13-14 EKİM 2015
LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ
ADANA
ISO 14064-1:2006 STANDARDI ÇERÇEVESİNDE KURUMSAL KARBON AYAK İZİNİN HESAPLANMASI VE
RAPORLANMASI TEMEL EĞİTİMİ
İZMİR
22-24
EKİM
2015
ISO 14064-1:2006 STANDARDI ÇERÇEVESİNDE KURUMSAL KARBON AYAK İZİNİN HESAPLANMASI VE
RAPORLANMASI TEMEL EĞİTİMİ
İZMİR
ATIK YÖNETİMİ EĞİTİMİ
İSTANBUL
23-24 EKİM 2015
15-17 EKİM 2015
BİYOSİDAL ÜRÜN UYGULAYICI
EĞİTİM PROGRAMI
EĞİTİM ADI
EKİM 2015 DÜZENLENEN EĞİTİMLER
ATIK YÖNETİMİ EĞİTİMİ
KAMULAŞTIRMA DAVALARINDA BİLİRKİŞİLİK EĞİTİMİ
ANKARA
KAMULAŞTIRMA DAVALARINDA BİLİRKİŞİLİK EĞİTİMİ
İSTANBUL
24-25 EKİM 2015
ANKARA
22-24 EKİM 2015
23-24 EKİM 2015
24-25 EKİM 2015
KASIM 2015 EĞİTİM PROGRAMI
EĞİTİM ADI
EĞİTİM YERİ EĞİTİM TARİHİ
İLETİŞİM
Tel: 0 224 452 38 87 İLETİŞİM
BURSA
06-08 KASIM
2015
EĞİTİM
YERİ EĞİTİM TARİHİ
e-posta: [email protected]
Tel: 0 224 452 38 87
LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ
BURSA
06-08 KASIM 2015
ISO 14064-1:2006 STANDARDI ÇERÇEVESİNDE KURUMSAL KARBON AYAK İZİNİN HESAPLANMASI VE
e-posta: [email protected]
RAPORLANMASI TEMEL EĞİTİMİ
İSTANBUL
07-08
KASIM
2015
Tel:
0
212
245
89
15
ISO 14064-1:2006 STANDARDI ÇERÇEVESİNDE KURUMSAL KARBON AYAK İZİNİN HESAPLANMASI VE
e-posta:
[email protected]
RAPORLANMASI TEMEL EĞİTİMİ
İSTANBUL
07-08 KASIM 2015
Tel: 0 212 245 89 15
LPG YETKİLİ İŞLETME PERSONELİ (POMPACI) EĞİTİMİ
ANTALYA
07-08 KASIM 2015
Tel: 0 242 322 32 56 e-posta: [email protected]
e-posta: [email protected]
LPG YETKİLİ İŞLETME PERSONELİ (POMPACI) EĞİTİMİ
ANTALYA
07-08 KASIM 2015
Tel: 0 242 322 32 56
KAMULAŞTIRMA DAVALARINDA BİLİRKİŞİLİK EĞİTİMİ
SAMSUN
07-08 KASIM 2015
Tel: 0 362 431 01 80 e-posta: [email protected]
e-posta: [email protected]
KAMULAŞTIRMA DAVALARINDA BİLİRKİŞİLİK EĞİTİMİ
SAMSUN
07-08 KASIM 2015
Tel: 0 362 431 01 80
A-1 TİP TEMEL EĞİTİM VE SAHA ÖLÇÜMLERİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI
İZMİR
09-11 KASIM 2015
Tel: 0 232 464 00 22 e-posta: [email protected]
e-posta: [email protected]
A-1 TİP TEMEL EĞİTİM VE SAHA ÖLÇÜMLERİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI
İZMİR
09-11 KASIM 2015
Tel: 0 232 464 00 22
ISO 14001:2015 GEÇİŞ EĞİTİMİ
KOCAELİ
14 Kasm 2015
Tel: 0 262 323 62 73 e-posta: [email protected]
e-posta: [email protected]
ISO 14001:2015 GEÇİŞ EĞİTİMİ
KOCAELİ
14 Kasm 2015
Tel: 0 262 323 62 73
A-2 TİPİ MÜHENDİSLİK AKUSTİĞİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI
İZMİR
11-14 KASIM 2015
Tel: 0 232 464 00 22 e-posta: [email protected]
e-posta: [email protected]
A-2 TİPİ MÜHENDİSLİK AKUSTİĞİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI
İZMİR
11-14 KASIM 2015
Tel: 0 232 464 00 22
KAMULAŞTIRMA DAVALARINDA BİLİRKİŞİLİK EĞİTİMİ
İSTANBUL
13-14 KASIM 2015
Tel: 0 212 245 89 15 e-posta: [email protected]
e-posta:
[email protected]
KAMULAŞTIRMA DAVALARINDA BİLİRKİŞİLİK EĞİTİMİ
İSTANBUL
13-14 KASIM 2015
Tel: 0 212 245 89 15
ANTALYA
14-17 KASIM 2015
Tel: 0 242 322 32 56 e-posta: [email protected]
A-2 TİPİ MÜHENDİSLİK AKUSTİĞİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI
e-posta: [email protected]
ANTALYA
14-17 KASIM 2015
Tel: 0 242 322 32 56
A-2 TİPİ MÜHENDİSLİK AKUSTİĞİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI
MERSİN
14-15 KASIM 2015
Tel: 0 324 328 93 03 e-posta: [email protected]
KAMULAŞTIRMA DAVALARINDA BİLİRKİŞİLİK EĞİTİMİ
e-posta: [email protected]
MERSİN
14-15 KASIM 2015
Tel: 0 324 328 93 03
KAMULAŞTIRMA DAVALARINDA BİLİRKİŞİLİK EĞİTİMİ
ANKARA
20-22 KASIM 2015
Tel: 0 312 419 80 76 e-posta: [email protected]
LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ
e-posta: [email protected]
ANKARA
20-22 KASIM 2015
Tel: 0 312 419 80 76
LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ
LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ
MERSİN
20-22 KASIM 2015
Tel: 0 324 328 93 03 e-posta: [email protected]
e-posta: [email protected]
LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ
MERSİN
20-22 KASIM 2015
Tel: 0 324 328 93 03
ADANA
21-22 KASIM 2015
Tel: 0 322 458 55 45 e-posta: [email protected]
KAMULAŞTIRMA DAVALARINDA BİLİRKİŞİLİK EĞİTİMİ
e-posta: [email protected]
ADANA
21-22 KASIM 2015
Tel: 0 322 458 55 45
KAMULAŞTIRMA DAVALARINDA BİLİRKİŞİLİK EĞİTİMİ
KAMULAŞTIRMA DAVALARINDA BİLİRKİŞİLİK EĞİTİMİ
İZMİR
21-22 KASIM 2015
Tel: 0 232 464 00 22 e-posta: [email protected]
e-posta: [email protected]
KAMULAŞTIRMA DAVALARINDA BİLİRKİŞİLİK EĞİTİMİ
İZMİR
21-22 KASIM 2015
Tel: 0 232 464 00 22
LPG DOLUM TESİSLERİ VE OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ
ANKARA
27 Kasm 2015
Tel: 0 312 419 80 76 e-posta: [email protected]
e-posta: [email protected]
LPG DOLUM TESİSLERİ VE OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ
ANKARA
27 Kasm 2015
Tel: 0 312 419 80 76
A-2 TİPİ MÜHENDİSLİK AKUSTİĞİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI
ANKARA
26-29 KASIM 2015
Tel: 0 312 419 80 76 e-posta: [email protected]
e-posta: [email protected]
A-2 TİPİ MÜHENDİSLİK AKUSTİĞİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI
ANKARA
26-29 KASIM 2015
Tel: 0 312 419 80 76
e-posta: [email protected]
LPG OTOGAZ İSTASYONLARI
MÜDÜR EĞİTİMİ
EĞİTİMSORUMLU
ADI
KASIM 2015 EĞİTİM PROGRAMI
Gerek kamu kurumlarına gerekse özel sektöre de ulaşan gazetemizin arka kapak ve arka iç kapaklarına
ilan/ reklam verebilirsiniz. Sektörel görünürlüğü yüksek olan ÇMO Gazete’ye ilan/reklam vermek, ilan/reklam
fiyatlarını öğrenmek için [email protected] adresine e-posta göndererek ve/veya
0 312 419 80 76 numaralı telefonu arayarak bilgi alabilirsiniz.
Ekim - Kasım 2015 / 28. Sayı
Editör: Zeynep İPEK Sahibi: Mert Güvenç Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Zeynep İPEK
Yayın Kurulu: Mert GÜVENÇ, Ozan ÇITIR, Canan Esin KÖKSAL, Yeşer ASLANOĞLU, Aslı ÖZTÜRK
Yayın İdare Merkezi: Hatay 2 Sokak 24/17 06650 Çankaya - ANKARA Telefon: +90 312 419 80 71
Basım Yeri: ÖZDOĞAN MATBAA YAYIN LTD. ŞTİ. İvedik OSB Matbaacılar Sitesi 1514.Sokak No: 29 Yenimahalle – ANKARA

Benzer belgeler

Yeşil Sektör Buluşuyor… - Çevre Mühendisleri Odası

Yeşil Sektör Buluşuyor… - Çevre Mühendisleri Odası ardından, 24 Kasım 2014 tarihinde Başkanımız Baran Bozoğlu, ziyaret ettiği bölgede Artvinlilerle bir araya gelmiş, mahkeme kararını birlikte kutlamıştık. Aynı gün yapılan basın açıklamasının ardınd...

Detaylı

röportaj - Çevre Mühendisleri Odası

röportaj - Çevre Mühendisleri Odası KAZANDI Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, Eymir çeperinde yapılması planlanan Diplomatik Otel projesi için ÇED sürecinin sonlandırılmasına...

Detaylı

Yeter... Durdurun Akan Kanı

Yeter... Durdurun Akan Kanı soruları yanıtlarken, ‘Felaket geliyorum dedi’ diye konuştu. ÇMO Başkanı Mert Güvenç, Karadeniz bölgesindeki yoğun yağış ve ardından Hopa’da meydana gelen sel felaketinde 8 vatandaşın yaşamını yi...

Detaylı