1. SAYI - haspolat meslek lisesi

Transkript

1. SAYI - haspolat meslek lisesi
HASPOLAT
HASPOLAT
Yıl: 1 - Sayı: 1 - Nisan - Mayıs - Haziran 2009
Haspolat Meslek Lisesi’nin yayýn organýdýr.
Öðretmen - Karikatürist
Beslenmede ilk
ve daima: Süt
Prof. Sedef Nehir El, “Süt,
bebeklikten yetişkinliğe ve daha ileri
yaşlara kadar tüketilmesi gereken en
mükemmel gıdadır” dedi.
Sedef Nehir El, insanın yaşamı
boyunca geçirdiği süreçleri sağlıklı
yaşamak zorunda
olduğunu, insanın
büyüme sürecindeki
çevre ve genet ik
faktörlere bireysel
olarak müdahale edilemediğini ifade
etti. Bireyin hayattaki beslenme ve
yaşam biçimine direkt müdahale
edebildiğini hatırlatan Prof. El, kişinin
bunun için mücadele etmesi gerektiğini
söyledi. Sütün insan hayatında önemli
bir yere sahip olduğunu belirten El,
sözlerini şöyle sürdürdü:
BEBEKLİKTEN YETİŞKİNLİĞE
“Süt, bebeklikten yetişkinliğe ve
daha ileri yaşlara kadar tüketilmesi
gereken en mükemmel gıdadır. Süt,
sağlığımız için anahtar role sahip protein, fosfo r, potasyum, kalsiyum,
magnezyum, B2, B12, A vitaminlerinin
eşsiz kombinasyonuna sahip, biyolojik
değeri yüksek kaliteli protein kaynağıdır.
Günde en az 3 porsiyon süt, peynir veya
yoğurt tükettiğimiz zaman pek çok besin
öğesinin gereksinimini karşıladığımız
gibi sağlık üzerine yararlı pek çok
bileşeni de almış oluruz.”
PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com
Prof. El, insan vücudunun, doğru
gıdalar tükettiği zaman kendini
iyileştirmek için şans yaratan ve
doğal defans sistemini güçlendiren
mekanizmalara sahip olduğunu
belirterek, süt ve süt ürünlerinin bu
doğru gıdalardan en önemlisi
olduğunu söyledi. Gençlere de
çağrıda bulunan Prof. El, 25 yaşına
kadar süt ile alınabilecek kalsiyumun
kemik erimelerine karşın daha etkili
olduğunu bildirdi.
Hüseyin Karaböcek /10. sınıf öğrencisi
Üç aylýk haber, yorum, eðitim, kültür, sanat, edebiyat gazetesi
Öðrenmede verimi
yükseltme yollarý
Günde 7 - 8 saat uyuyunuz.
Kahvaltı yapmayı ihmal etmeyiniz. "Sabahları kıtlıktan çıkmış gibi ye. Öğle
yemeğini arkadaşınla paylaş. Akşam yemeğini düşmanına ver" şeklindeki İngiliz
atasözünde de vurgulandığı gibi sağlıklı yaşam için dengeli beslenmenin çok
önemli olduğunu unutmayınız.
Derslere ön hazırlık yaparak giriniz.
Dersi derste öğrenmeye çalışınız.
Öğretmene soru sormaktan kaçınmayınız.
Öğrendiğiniz konuları aynı gün mutlaka tekrar ediniz.
Televizyonun zamanınızı öldürmesine fırsat vermeyiniz.
Bünyenizin dinç olması için sportif çalışmalar yapınız.
Yatarak, soğukta, sıcakta, kalabalıkta, yetersiz ya da fazla
aydınlatmada yaptığınız çalışmaların verimli olmayacağını
biliniz.
Yazarak çalışınız. "Âlem unutur kalem unutmaz" şeklindeki
Türk atasözünde de vurgulandığı gibi, yazmanın beynin
algılama derecesini artırdığını aklınızdan çıkarmayınız.
20 - 40 dakikalık çalışmalardan sonra 5 - 10 dakika ara veriniz.
Konuları çalıştıktan sonra kendi kendinize sorular sorarak öğrenme
durumunuzu belirleyiniz.
Kitaptan çalışırken önemli gördüğünüz kısımları işaretleyiniz ya da satır
altlarını çiziniz.
Bünyenizde herhangi bir rahatsızlık varsa mutlaka hekime görününüz.
Günde 2 - 4 saatinizi kendinizi geliştirmeye ayırınız. Yani, hergün bilgi
birikiminizi biraz daha artırmak için çalışma yapınız.
Çinlilerin dediği gibi: "Duyduğumu unuturum, gördüğümü hatırlarım, yaptığımı
öğrenirim" sözünde vurgulanan öğrenme modelini benimseyiniz. Yani, teorisini
öğrendiğiniz bir konunun uygulamasını yapmaya çalışınız. Ali Özdemir
DANS YARIŞMASINDAYDIK
Haspolat Meslek Lisesi olarak bu yıl 12. si yapılan Liseler Arası Dans
Yarışmasına katıldık. Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Atatürk Kültür Merkezinde
yapılan yarışmada okulumuzu Raşit (klima 12), Abuzer (Elk-Elo 10), Fikret
(Elk-Elo 10), Osman (Elk-Elo 10), Ahmet (Elk-Elo 10), Kübra (Bilişim 11),
Asiye (Bilişim 11) ve Semih (Elk-Elo 11) başarıyla temsil etmiştir.
SÜT VÜCUT DİRENCİNİ
ARTIRIR
Gazi Mağusa’da ve Haspolat’ta Coğrafya
öğretmenliği yapan, aynı zamanda profesyonel
bir karikatür sanatçısı olan sayın
meslaktaşımıza başarılar diliyoruz.
Nisan - Mayıs - Haziran 2009
Haspolat Meslek Lisesi’nin yayýn organýdýr.
Üç aylýk haber, yorum, eðitim, kültür, sanat, edebiyat gazetesi
Serkan SÜREK
Yıl: 1 - Sayı: 1
DÜNYADAN ATASÖZLERİ
- Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir. (Brezilya)
- Hiçbir mutfak iki kadını alacak kadar geniş değildir. (Sudan)
- Sevmek keman çalmak gibidir, bilmeyen kötü sesler çıkarır. (Bolivya)
- Sis yelpazeyle dağıtılmaz. (Japonya)
PROJE SORUMLUSU
ÖMER AKKANAT
TESİSAT
TEKNOLOJİSİ VE
İKLİMLENDİRME
ALANI ÖĞRETMENİ
Öğrenci ve öğretmenlerin gelişmiş ülkelerin mesleki eğitim yapılarına erişebilmelerini sağlayan çalışmalarda yer almak
için bu yıl Haspolat Meslek Lisesi Tesisat Teknolojisi ve Klima Alanı öğretmeni sayın Ömer AKKANAT tarafından bir
proje hazırlanmıştır. İklimlendirme Teknolojileriyle ilgili olarak hazırlanan proje sayesinde AB (Avrupa Birliği) okulumuza
50.000 Euro tutarında parasal destek olmaya karar vermiştir.
PENCERE
Sevgili Gençler
İletişim aracı olan Paylaşım
gazetemiz yayın yönetmeni, teknik
eleman, f otoğrafçı, yazar ve
çizerlerin çalışmalarıyla desteklenip
siz okuyucularla buluşuyor.
Gazetemizi sizlere ulaştıran
Kültür-Yayın ve Edebiyat Kolu’na teşekkür ediyorum.
Gazetemizin yaşaması, periyodik olarak
yayınlanması sizlerin desteğiyle mümkün olabilecektir.
Gazetemizde temel unsur sizlersiniz. Okulumuzda
almış olduğunuz mesleki eğitimin yanısıra sizlere ilgi,
yetenek v e becerileriniz doğrultusunda birer
araştırmacı, yazar, üretici olma yönünde kapılar
açacaktır. Bunu iyi değerlendirmenizi öneriyorum.
Çünkü bu özellik bir teknik eleman olan sizleri farklı
yapacaktır. Burada okul rehberlik servisinden ve
öğretmenlerinden katkı alabilirsiniz. Sizlerin her
yönüyle gelişmeniz için çalışmalar yapmak ana
hedefimizdir. Bu hedefe ulaşmak için öğretmen ve
öğrenciden gelecek katkılara ihtiyaç vardır. Herbirinizin
farklı sanat ya da kültür alanında yaptığınız çalışmaları
çevrenizle paylaşacak yetenek ve olgunlukta
olduğunuzu düşünüyorum.
Okulda aldığınız mesleki eğitimle ilgili konularda
yapacağınız
araştırmaları
da
gazetede
yayınlayabilirsiniz. Yapacağınız çalışmalar kişisel
gelişiminizin yanında okurların kültürel gelişimine de
katkı sağlayacaktır.
Unutmayın, okuyan, araştıran insanın özgüveni
gelişir. Dünyaya daha geniş bir açıdan bakmaya
başlar.
Gelecek sayıda buluabilmek dileğiyle...
- Şöhret kabiliyetin gölgesidir. (İngiltere)
- Güzellik, tabiatın kadınlara verdiği ilk hediye, aynı zamanda geri aldığı ilk şeydir. (Şili)
- İnsan dışı ile karşılanır, içi ile uğurlanır. (Moğolistan)
- Ağaç ne kadar yüksek olursa olsun, yaprakları yine de yere dökülür. (Çin)
- Altın ateşle, kadın altınla, erkek kadınla imtihan edilir. (ABD)
Kamil Saka
Haspolat Meslek Lisesi Müdürü
Bilgisayar Kursu
Bilgisayar okur - yazarlığı...
Haspolat Meslek Lisesi’nde hiç bilmeyenler için
temel düzeyde bilgisayar kursu açıldı.
Her yaş grubundan bireyler için Şubat 2009’da okulumuzda açılan
20 saatlik bilgisayar kursunda bilgisayar kullanımı, Microsoft
Office Paket Programı, bilgisayarın bakımının yapılması, virüslere
karşı korunma, interneti verimli olarak kullanma konularında bilgiler
verilmiştir.
Kursu başarıyla bitiren 29 katılımcıya Milli Eğitim ve Kültür
Bakanlığı tarafından onaylanmış bitirme sertifikası verilmiştir.
ÖĞRENCİ - SPORCU
Haspolat Meslek
Lisesi’nde bilişim
alanında öğrenim
gören İsmail Başarır
aynı
zamanda
ülkemizi uluslararası
yarışmalarda temsil
eden başarılı bir
İsmail
KICK BOX milli Başarır
s po rc us ud ur.
Bugüne değin 3 kez
milli
takıma
seçilerek yurt dışına giden siyah kemer sahibi
Başarır (18) üç yarışmada da birinci olmuştur.
Sporcu olarak aldığı madalya sayısı 19’dur.
Kendisine başarılar diliyoruz
2008-2009 EĞİTİM-ÖĞRETİM
YILINDA HASPOLAT MESLEK
LİSESİNDE YÜKSEK BAŞARI
GÖSTEREN ÖĞRENCİLER
(TEŞEKKÜR BELGESİ ALAN ÖĞRENCİLER)
HÜSEYİN SÜRMELİ (ELEK-ELO 11)
MUHAMMED DOKUZ (ELEK-ELO 11)
ŞEREF SAKALLI (ELEK-ELO 11)
KENAN KATRANCI (BİLİŞİM 11)
CAN TURAN AYDEMİR (BİLİŞİM 11)
EMRE ÜNAL (BİLİŞİM 12)
SİNAN AYKENAR (BİLİŞİM 12)
AHMET KOFALI (TESİSAT TEK. VE KLİMA 10)
Bilgisayarı verimli kullanma
Meslekî ve teknik eðitim
Ali Özdemir
1. Topraklı prizde çalıştırılmalıdır.
2. Ortamda nem, aşırı soğuk, aşırı sıcak olmamalıdır. Ortam sıcaklığı 15 - 30 derece arası olmalıdır.
3. Klavye temiz kullanılmalı arasıra kolonyalı bezle silinmelidir.
4. Makine kullanılmadığı zaman örtülmelidir.
5. Kasanın içi yılda en az bir kere kompresör ya da elektrikli süpürgeyle temizlenmelidir.
6. Kasa sarsılmamalıdır.
7. Ne işe yaradığı bilinmeyen yazılımlar rasgele kurulmamalıdır.
8. Makine düğmeden kapatılmamalıdır.
9. Kirli CD, DVD ya da disketler makineye takılmamalıdır.
10. Güvenilir olmayan sitelere girilmemelidir.
Taner Menteşoğlu/10. sınıf öğrencisi
PİKNİK...
Haspolat Meslek Lisesi’nin öğrenci ve
öğretmenleri 4 Mayıs 2009 Pazartesi günü
Alev Kayası Piknik Alanında gün boyu doya
doya eğlendiler.
Öğrencilerin büyük bölümünün katıldığı
etkinlik moral depolama açısından son
derece faydalı olmuştur.
Nitelikli insan gücü
Dünya’nın nüfusu her geçen gün biraz daha artarken, insanların
ihtiyaçları da sürekli artış göstermektedir. Atalarımızın söylediği “bir
lokma bir hırka” şeklindeki yaşam biçimini artık kimse
benimsememektedir. Bu kapsamda, ihtiyaçların karşılanabilmesi için
üretimi artırmaktan başka seçenek yoktur.
Bilgisiz, mesleksiz, yeteneksiz
insanlarla üretim yapmak mümkün
degildir. Toplumsal sorunlarımızın bir
çoğunun kökeninde düşük üretimden
kaynaklanan yoksullugun yattığı açıkça
görülebilmektedir.
Üretimin az olması gelir dağılımını da
bozmaktadır. Çalışıyor gibi görünen,
aslında üretmeden maaş alan yüzbinlerce
insan parazit gibi yaşama yolunu normal
görebilmektedir. Hükümetlerin sık sık
değişmesi, iktidarda kalma yılının ortalama
iki yıl olması, yanlış politik kadrolaşmalara
neden olmaktadır. Güçlü, halkın büyük
çoğunluğunun desteğini almış hükümetler
düze çıkma ihtimalimizi artırıcı bir kaldıraç olmaktadır.
3,5 - 4 yıl arasında olan ortalama okumuşluk düzeyimizi 10 yıl
seviyesine çıkarmanın yanında çocuklarımızın yüzde 65’ine mesleki
eğitim vermeden güçlü bir ülke hâline gelmemiz mucizelere bağlıdır.
Sanayi tesislerini işleten “meslekli” insanların sayısı artmaz ise
dışardan gelip yatırım yapan girişimci kendi işçisini de yanında getirme
yolunu seçecektir.
Meslek öğreten okullarımızın artmasına paralel olarak refah seviyemiz
yükselecek ve bir çok toplumsal sorunumuz çözüme kavuşacaktır.
Meslek okullarının sayısının artmasının yanında teknik gelişmelere göre
donatılması da çok önemlidir. Kara tahta ve tebeşir kullanılarak yapılacak
meslekî eğitim kaynak ve zaman israfından başka bir işe yaramayacaktır.
Geleceğimizin güvencesi olan çocuklarınızın okulunu (branşını)
seçerken çok dikkatli olunuz. Meslek sahibi olmayan bir insanın
yaşantısını sürdürebilmesi mümkün değildir. Herkes üniversite bitirecek
diye bir koşullanma içine girmeyiniz. Sadece üniversite bitirenler iyi
yaşar diye bir kural yok. Bir çok üniversitenin mezunları piyasada iş
bulamıyor. Kuru bir bina ve bir kaç hocadan oluşan üniversiteler zaman
ve para kaybından başka bir işe yaramıyor maalesef.
Evladınız “açıkta kalmayayım” diye kötü bir bölümü tercih etmiş
olabilir. Okulun kapasitesini ve özelliklerini iyice araştırdıktan sonra kayıt
yaptırınız. 4-6 yıl süren üniversite eğitiminin maliyetini hesapladığınızda
“bir iş kuracak miktarda” paraların gittiğini göreceksiniz. Çocuğunuz hangi meslek üzerinde eğitim alırsa
Uzmanlar, stresin kemiklerin zedelenmesine yol açtığını
alsın mutlaka bilgisayar ve İngilizce öğrenmesini sağlayınız. Devasa bir bilgi okyanusu olan internetin
söyledi. Günlük stresin kemiklerde zedelenmeye sebep
içerdiği kaynakların yüzde 90’lar nispetindeki kısmının dili İngilizce’dir. Çocuğunuzun beceri, bilgi ve eğilim
olduğunu dile getiren Prof. Dr.
özelliklerini iyice ortaya çıkarmadan yapacağınız yönlendirme ezik, silik, başarısız ve mutsuz bir insan ortaya
Tunay
Sarpel,
Kemik
çıkarmaktan başka bir fayda sağlayamayacaktır. Ali Özdemir
erimesinin sessiz bir hastalık
dikkat çekti.
REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA HİZMETLERİ olduğuna
Yetersiz fiziksel aktivite ile iş
Rehberlik Hizmetleri, okuldaki Öğrenci Kişilik Hizmetlerinin bir parçasıdır. “Rehberlik; kişinin kendini anlaması,
hayatında
sürekli oturanlarda
problemlerini çözmesi, gerçekçi kararlar alması, sahip olduğu kapasitelerini geliştirmesi, çevresine dengeli ve
bu
hastalığın
daha fazla
sağlıklı bir uyum sağlaması ve böylece kendini gerçekleştirmesi için, bireylere uzman kişilerce yapılan
yardımlardır.” Rehberlik Hizmetleri’nin temel amacı, kişinin kendini gerçekleştirmesidir. Yani bireyin her yönüyle görüldüğünü kaydeden Sarpel,
kapasitelerini sonuna dek geliştirebilmesi, daha verimli ve mutlu bir düzeye ulaşabilmesidir. Rehberlik Hizmetleri, erken yaşlarda farkına varılan
Psikolojik Danışma Hizmetlerini, Yöneltme ve Yerleştirme Hizmetlerini, Uyum Sağlama, Araştırma ve Geliştirme, kemik erimesi için tedbir
İzleme ve Değerlendirme Hizmetlerini kapsar. Rehberlik Hizmetleri’nin gelişim alanlarını da Kişisel Rehberlik, alınabileceğini hatırlatarak, en
Mesleki Rehberlik ve Eğitsel Rehberlik olarak sınıflandırmak mümkündür. Hayatı bir deniz olarak düşünürsek, fazla kadınlarda görülen ve menopozdan sonra ortaya çıkan
bizler de bu koca denizde gemisini yüzdürmeye çalışan kaptanlarız.Her birimiz kendi gemimizden sorumluyuz. hastalığın önüne geçmek için genç yaşlardan itibaren düzenli
Rehberlik servisi yönümüzü kaybettiğimizde pusulamız olacak, ancak gimiyi nereye götüreceğimize kaptanlar
kalsiyum alımına önem verilmesini istedi. Tunay Sarpel,
yani sizler karar vereceksiniz.Geminizi doğru ve güzel limanlara götürmeniz dileğiyle...
"Özellikle
yemek sırasında kolalı içeceklerden uzak durulmalı.
Okul Rehberlik Servisimiz;
Genç kızların aşırı diyet uygulaması da kemiklerde ileriki
• Psikolojik Danışma ihtiyacı duyduğunuzda,
yaşlarda görülecek rahatsızlıklara yol açar." dedi.
• Problemlerinizi çözmede yol aradığınızda,
Stres, kemiği
bile eritiyor
• Meslek seçimi konusunda,
• Sınav stresi,
• Verimli ders çalışma yöntemleri,
• Üniversite Sınavları ve ÖSS ile ilgili bilgi almak istediğinizde
• Ve danışmak istediğiniz her konuda yardımcı olmak için sizlerin yanındadır.
Rehberlikte esas olanın anlayış, kabul ve saygı olduğunu unutmayınız.
Ömrü uzatmanýn
yollarý
AYŞEGÜL KANIPEK
REHBER ÖĞRETMEN
Evdeki eþyalarýn çokluðu çocuklarý mutsuz yapýyor
-Mutlu bir evlilik hayatınız
olsun.
-Sosyal
ve
kültürel
değişimlere uyum sağlayın.
-Çevrenizle iyi bir iletişim
kurun.
-Hobilere sahip olun.
-Sağlığınıza dikkat edin.
-Gününüzü en iyi şekilde
doldurun.
-Etraf ınızda olan bitenle
ilgilenin.
-Doğru ve
bilinçli
beslenin.
- Fiziksel
Uzman Doktor Aydın Sarı, evdeki eşyaların çocuğun ruh ve beden sağlığı açısından son derece önemli olduğunu söyledi. Öncelikle
evdeki eşyaların çocukların hareket alanını kısıtlamamasına özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Sarı, "Ne yazık ki evlerimizi tıka
basa dolduruyoruz. Çok eşya ve gereksiz bir sürü obje ile evlerimiz işgal edilmiş. Bu durum çocukları çok rahatsız eder. Çocuk emeklemeye
ve yürümeye başladığı andan itibaren özgürlük duygusu gelişir. Rahat hareket etmeyi ister. Ancak eşyaların engeliyle karşılaştığında bu
duygusu güçlenmez. Bedensel ve ruhsal yönden çöküntü yaşar." uyarısında bulunuyor.
Çocukların özgüvenini yine evde kazandığını anlatan Sarı, 'ona dokunma', 'bunu çekme', 'kıracaksın' gibi sürekli yapılan uyarıların ve
azarlamanın çocukta psikolojik sorunlara sebep olacağını kaydediyor. Sürekli ikazın çocukların karar verebilme ve özgüveninin oluşmasına
engel teşkil ettiği bilgisini veren Sarı, "Sürekli uyarılan çocuk hırçınlaşır. Hele hele enerjisini harcayamazsa hırçınlığı daha da artar.
Şehirde zaten çocuklar eve hapsolmuş durumda. Evdeki gereksiz, kullanılmayan eşyalar kaldırılarak çocuklara rahat hareket ortamı a k t i v i t e y i
sağlanabilir. Çocuğun rahatça evcilik oynayabileceği, oyuncaklarıyla vakit geçirebileceği stressiz bir ortam meydana getirilmelidir. Çocuğun (sporu) ihmal
evde kendi dünyasını yaşayabileceği mekanlar oluşturulmalıdır." uyarısında bulunuyor. Abuzer Boybay /10. sınıf öğrencisi
etmeyin.
PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com
Neler öğrendik?
* Kendimi neşelendirmek istediğim zaman en iyi yolun başka birini
neşelendirmek olduğunu öğrendim.
* Bir bebeğin evlilik sorunlarını çözemeyeceğini öğrendim.
* Bir tartışmayı tatlıya bağlamadan yatağa gidilmemesini öğrendim.
* İşyerinde romantik ilişkiler aranmaması gerektiğini öğrendim.
* İnsanın kendisinden daha sorunlu birisiyle evlenmemesi gerektiğini
öğrendim.
* Çalıştırdığınız insanlara iyi davrandığınız zaman onların da
müşteriye iyi davrandıklarını öğrendim.
* Bir toplantıda zekâmı ya da sohbetimi göstermek konusunda tercih
yapmak gerektiğinde sohbeti seçmenin daha iyi olacağını öğrendim.
* İnsanlara iyi davranmanın hiçbir maliyetinin olmadığını öğrendim.
* Gerçekten yaşamaya başlamak için emeklilik beklenirse çok uzun
bir süre beklenilmiş olacağını öğrendim.
* İyi kalpli olmanın mükemmel olmaktan daha önemli olduğunu
öğrendim.
* Bir koyuna ve bir çocuğa istedikleri her şeyi
verirseniz sonuçta iyi bir koyununuzun ve kötü bir
çocuğunuzun olacağını öğrendim.
* Kiminle evlenileceği kararının hayatta verilen en
önemli karar olduğunu öğrendim. J. Brown
SAVAŞ SERİNBAŞ BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ALANI SINIF: 10
NO: 8106
7
Kardeş Okul
Türkiye’nin kaliteli eğitim veren endüstri meslek liselerinden olan
Bursa Atatürk ATL, TL ve Endüstri Meslek Lisesi ile Haspolat Meslek
Lisesi arasında Mart 2009’da “Kardeş Okul” protokolü imzalanmıştır.
Okul müdürürümüz sayın Kamil SAKA’nın Atatürk Meslek
Lisesi’ne Mart ayında yapmış olduğu ziyaretin ardından Nisan ayında
Mehmet GÜLER
kardeş okulumuzun müdürü Sayın Mehmet GÜLER bey bizleri ziyaret
ederek fikir alış verişinde bulunmuştur.
Bursa’da 2500 öğrenci ve 120 öğretmenle mesleki eğitim veren kardeş okulumuzun web
adresi www.bursaataturkeml.com şeklindedir.
Her iki okul mesleki eğitimin daha üst noktalara taşınması için yardımlaşma içinde
olacaklardır.
Paylaşım gazetesinin yayınlanması
için parasal destek veren Reis
Market’e çok teşekkür ediyoruz.
2
/
ENGLISH DEPARTMENT
I have been teaching English in HML for five years. Our main principle in
language teaching is to increase students’ motivation and participation in
class and improve students’ communicative skills besides linguistic ability
through integrating four main language skills; Reading, Writing, Listening
and Speaking.
About presentations and classroom activities…..
Our teaching process includes both oral and written forms and both form
and meaning. Our course book “Energy 4” provides us know where we are
going and what is coming next but as every student has his own learning needs our course book
can’t supply these needs satisfactorily. Therefore
supplementary materials are used most of the time
which are appropriate for the students’ level.
I give them a task or set of tasks and my students generally work on them individually while I’m
monitoring, sometimes we do a task as a class not
individually and sometimes they make groups to
do their tasks .The way of doing tasks changes with
the type of activity but there are some things that
never change; Everybody must be active in class
SİNEM MENTEŞ
while doing tasks.
İNGİLİZCE
ÖĞRETMENİ
Skill Development….
Depending on our limited lesson hours and
level of the students;
-Our Listening activities generally include; ticking off items ( a text or
a picture is provided and students mark or tick off words as they hear),
True-False questions and cloze tests (the listening text has occasional brief
gaps and the students write down the missing words as they hear).
-Our Reading activities generally include a speaking activity first, which
is done to motivate students and to give feedback about the passage, and
by this way we both manage to do listening and speaking activities at the
same time. The students then read a passage followed by comprehension
and True-False questions.
-In Writing activities, I mostly prefer “Guided Writing” technique which
is the only appropriate technique for the level of my students because they
can only express their ideas or feelings with guided activities. For example;
I sometimes give the necessary vocabulary for them for their writings or the
beginning of the sentence that they can continue.
Motivation in class……
Motivation is very strongly related to achievement in language learning.
Most of the time, our students are willing to do their tasks because they are
provided with authentic materials .Students in general like learning things
that they face in their real lives therefore, our main principle is to fulfill their
needs and aims.
I also manage to provide motivation sometimes by letting them make a
decision about the topic which will be taught that day(of course I give them
the choices) or sometimes by doing the lesson outside in the garden(If the
content is relevant) or sometimes by just giving them tasks that can be easily achieved.
Bilgisayar Nasıl Alınır?
Evlerde kullanılacak bir bilgisayar 600-900 YTL’ye alınabilir. 1500-2500 YTL’ye bilgisayar almak
israftan başka bir şey değildir. Bu durumu işe tırla gitmeye benzetebiliriz.
17 inch ekranlı, 80 GB sabit diskli, DVD sürücülü, 512 MB RAM’li, Q klavyeli, optik fareli, ses
kartlı, 256 MB ekran kartlı bir makine ilköğretim, lise ve üniversite öğrencilerinin işini görür.
Yazıcı alınmak isteniyorsa lazer yazıcı tercih edilmelidir. Örneğin HP 1018, Samsung ya da
Dell markalı 100-130 dolarlık bir lazer yazıcı iş görür. Mürekkepli yazıcılar ucuzdur ama 100-200 sayfa çıktı yapılınca
mürekkep biter. Lazer yazıcının toneri ise 1500-2500 sayfa yazdırma yapabilir.
Farenin, klavyenin ve modemin kablosuz olmasına gerek yoktur. Kablosuz modeller daha pahalıdır.
Osman Açıkgöz / 10. sınıf öğrencisi
İyi Aydınlatma Nasıl Olur?
Ev ve işyerlerinin doğru aydınlatılması çok önemlidir. Bu iş yapılırken akkor lamba,
halojen lamba, civa buharlı lamba asla kullanılmamalıdır.
Aydınlatmanın azı da çoğu da zararlıdır. İkisi de çalışma verimini düşürür. Evlerin
ve işyerlerinin aydınlatılmasında en ideal seçenek flüoresan lambadır. Bunlar gün
ışığı verir ve az elektrik tüketir. Özellikle elektronik balastlı flüoresan lambalar sağlık
ve ekonomi için çok uygundur.
Dış mekanların aydınlatılmasında ise flüoresan lambalar ya da metal halide tipi
lambalar kullanılmalıdır. Şükrü Cintosun / 10. sınıf öğrencisi
"Sigara bulaşıcıdır"
Doç. Dr. Resul Buğdaycı, ''Sigara içme davranışının bulaşıcı olduğunu ve çocuklara daha çok anne ve babalar ile sevilen ve örnek
alınan kişilerden bulaştığını'' bildirdi. Buğdaycı, dünyada önlenebilir ölüm nedenleri arasında çoğunlukla birinci sırada gelen sigaranın,
Türkiye'de de aynı konumda yer aldığını belirtti. Ebeveynlerde ''Yaptığımı yapma, söylediğimi yap'' anlayışının hakim olduğuna işaret
eden Buğdaycı, iletişimin üzde 60'ının sözsüz beden hareketleriyle, yüzde 30'unun ses tonu ve vurgulamalarla, yüzde 10'unun da sözle
gerçekleştirildiğinin unutulmaması gerektiğini bildirdi. Çocuklara sigara aldırmanın kötü bir mesaj olduğunun altını çizen Buğdaycı,
sigara kullanımıyla mücadelede eğitimin önemine değinerek, ''Şu anda dünyada önerilen ideal sigaraya karşı
eğitim yaşı 13-14'tür. Yani ilköğretim 6. ve 7. sınıfları kapsıyor. Türkiye'de bu eğitim ilköğretim 4 ve 5. sınıflarda
başlamalıdır ve diğer sınıflarda devam etmelidir'' dedi. Buğdaycı, yapılan araştırmalara göre, Türkiye'de 15 yaş
üzeri nüfusun yüzde 43,5 oranında sigara içtiğini, erkeklerde bu oranın yüzde 62,5 ve kadınlarda yüzde 24,3'e
ulaştığını, hekimlerde yüzde 55 seviyesinde bulunduğunu belirtti. Tolga Kılıç / 10. sınıf öğrencisi
Kusursuz arkadaþ
aramak, dost edinmeyi
istememek demektir.
De SACY
DEĞERLİ OKURLAR
Gazetemizde yayınlanmasını istediğiniz yazı,
şiir, haber, reklam ve fotoğraflarınızı
[email protected] adresine
yollayabilirsiniz.
6
Babalar
BARIŞ AKIN - BİLİŞİM
TEKNOLOJİLERİ
ALANI SINIF: 10 / NO: 8104
Yaş 8-10
BENİM BABAM EN BÜYÜK !
Yaş 10-12
BENİM BABAM GALİBA YANLIŞ DA
YAPABİLİR.
Yaş 16-18
BABAM BİR ŞEYDEN ANLAMIYOR
Yaş 20-24
BABAMI GÖZÜMDE FAZLA
BÜYÜTMÜŞÜM GALİBA.
Yaş 30
BABAM SANIRIM DOĞRU SÖYLEMİŞ.
Yaş 40
NE AKILLI BABAM VARMIŞ.
Yaş 45-50
MEĞER BABAM HER ŞEYİ BİLİRMİŞ,
YAZIK, KIYMETİNİ BİLEMEDİM...
Ýyi bir eðitimcide bulunmasý gereken temel özellikler
1. Ses tonu ne düşük ne de yüksek olmalıdır.
2. Öğrencilerin tümünün kendisini görebilmesini sağlayacak konumda ders
anlatmalıdır.
3. Giyimine özen göstermelidir.
4. Günde en az bir gazete, haftada bir dergi ve bir kitap okumalıdır.
5. İnternette kaynak aramayı bilmelidir.
6. Beden dilini bilmeli, ders anlatırken bu bilgileri kullanmalı, öğrencilerin ruh
hâlini onların davranışlarına bakarak anlayabilmelidir.
7. Derslerde gülmece (mizah) unsurlarını kullanmalıdır.
8. Sınavları tehdit unsuru olarak kullanmamalıdır.
9. Öğrencilere isimleriyle hitap etmelidir.
10. Disiplini “kışla düzeni” şeklinde uygulamamalıdır.
11. Öğrencilerin yapmasını istemediği şeyleri kendisi yapmamalıdır.
12. Öğrenciye verilen bilgilerin ne işe yarayacağını sık sık vurgulamalıdır.
13. Derslerde dinsel, siyasal, töresel, geleneksel yargıları aşağılayıcı konuşmalar yapmamalıdır.
14. “Ne kadar çok bilirsen bil anlatabildiğin karşındakinin anlayabileceği kadardır” sözünü her zaman
hatırlamalıdır.
15. Derslerde öğrencinin seviyesine uygun bir anlatım dili kullanmalıdır.
16. Anlamı herkes tarafından bilinmeyen yabancı sözcükleri çok kullanmamalıdır.
17. Öğrencileri soru sormaya yönlendirmelidir.
18. Dersin yüzde 25 - 50’sini öğrencilerin konuşmalarına (fikirlerine) ayırmalıdır.
19. Öğrencileri, kitap, dergi, gazete okumaya, internetten faydalanmaya özendirmelidir.
20. Sık sık izin ya da rapor alarak görevden kaçıyor imajının oluşmasına yol açmamalıdır.
21. Özel yaşamındaki sorunlarını okula yansıtmamalıdır.
22. Derslerde etkileşimli öğretim araçları (bilgisayar, tepegöz, projeksiyon cihazı, TV, VCD çalar, DVD
çalar, sunu, asetat, deney araçları vb.) kullanmalıdır. Ali Özdemir
Kiþilik
Gazi Üniversitesi öğrencileri Ekonomi dersinin hocasını bekliyor..
Sınıf, öğrencilerin gürültü patırtısıyla sallanırken sert görünümlü hoca
kapıda beliriyor. İçeriye kızgın bir bakış atıp kürsüye geçiyor.
Tebeşirle tahtaya kocaman bir (1) rakamı çiziyor.
"Bakın…" diyor. "Bu, kişiliktir. Hayatta sahip olabileceğiniz en değerli
şey…"
Sonra (1)'in yanına bir (0) koyuyor:
"Bu, başarıdır. Başarılı bir kişilik (1)'i (10) yapar."
Bir (0) daha…
"Bu, tecrübedir. (10) iken (100) olursunuz."
Sıfırlar böyle uzayıp gidiyor:
Yetenek… disiplin… sevgi…
Eklenen her yeni (0)'ın kişiliği 10 kat zenginleştirdiğini anlatıyor hoca…
Sonra eline silgiyi alıp en baştaki (1)'i siliyor. Geriye bir sürü sıfır kalıyor.
Ve Hoca yorumu patlatıyor:
MUSTAFA HACET
"Kişiliğiniz yoksa, öbürleri hiçtir!"
TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE
İKLİMLENDİRME ALANI
Sınıf, mesajı alıp sessizliğe gömülüyor.
SINIF: 10 / NO:8302
PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com
Çocuk ve öğrenme
Sözlü Tarih
Sözlü tarih, tarihi yazılı belgelere ek
olarak yaşayan bireylerin belleğe dayalı
anlatıları aracılığıyla yazma ve sıradan
insanları, gündelik yaşamı ve öznelliği
tarihin araştırma alanına dahil etme
dürtüsüyle şekillenen ve seskaydetme
teknolojilerinin gelişmesiyle de desteklenen
SERCAN
disiplinlerarası bir çalışma alanı ve
ÖZYANIKLAR
Tarih Öğretmeni
araştırma yöntemidir. Sözlü tarih, ''ulusal
ses/görüntü'' arşivi oluşturma ve
kullanılabilirliğini artırmaya odaklı araştırma projeleri, eğitim
atölyeleri, konferans, seminer, yayın vb. faaliyetlere ağırlık verilerek
yapılır. Sözlü tarihin geleneksel biçimi kişisel yaşam öykülerinin
saptanmasıdır. Böyle olduğu için kişisel arşivler önem kazanmaya
başlamıştır. Ancak zamanla kurum tarihi, olay tarihi, sözlü tarih
çalışma konuları arasına girmiştir.
Sözlü tarih yaşayan bellektir. Her insanın kendi yaşamına ilişkin
varolan ve anlatabilecekleri yaşam öyküleri yüzyılımızın tarihi için
değerli bilgiler içerir. Bunlar, değişiklik dönemlerinin, bu değişiklikleri
yaşayanların aracılığıyla doğrudan anlatımıdır. Sözlü tarih bir
bilimsel disiplinden çok bir bilimsel yöntemidir. Sözlü tarih çalışması
salt bir kayıt faaliyeti değildir. Görüşme hazırlığı, görüşme süreci
ve görüşme sonrası 'katılımcı gözlemcilik' tekniklerinin de
kullanıldığı bir anlama faaliyetidir. Sözlü tarih kaynakları tarihi şiirler,
hikâyeler, efsaneler, destanlar, menkıbeler, fıkralar ve atasözleri
olmak üzere çeşitlendirilebilir. Fuat Köprülü; tarihi, sadece kronoloji
ve biyografiye indirgeyen yaklaşımların tutarsız ve eski olduğunu
belirtir. Sözlü tarih araştırmalarında uygulanan yöntem ve
dolayısıyla sahaya bakış her kültüre göre farklılık arz edebilir. Çünkü
her kültür ve medeniyet ortaya çıktığı ekolojik ortam içerisinde
maddî ve sözlü mahiyette birçok yapıyı meydana getirir.
Sözlü Tarih çalışmasında; sesli ve görüntülü yüzyüze röportajlar
yapılır, ilgili kişilerin özyaşam öyküleri, ailesinin soyağacı ve tarihi,
yaşadıkları kentte yaptıkları işler, tanık oldukları olaylar, anılar kayıt
altına alınır. Bütün kasetler, CD ortamına aktarıldıktan sonra,
yedekleri alınarak, geleceğe güvenle kalabilmeleri için özel
kabinlerinde koruma altına alınır. Tüm kasetlerde yapılan
konuşmalar deşifre edilip, kayda aktarılır. Türkiye'de bu alanda
şimdiye değin yapılan en kapsamlı çalışmalardan biri, Tarih Vakfı'nın
şimdiye kadar gerçekleştirdiği en büyük sözlü tarih projesi olan ''
Tarihe Bin Canlı Tanık'' projesi kapsamında, 70 yaş üzeri 1000 kişi
ile yapılan sözlü tarih çalışmasıdır. Bu proje ile toplumun farklı
kesimlerinden, kültürel gruplarından ve sektörlerinden belli sayıda
kişinin anı ve tanıklıklarının yer alacağı ulusal bir sözlü tarih arşivinin
oluşumu amaçlanmaktadır.
BAŞARISIZ ÖĞRETMENİN 7 ALIŞKANLIĞI
1. Derse hazırlanmadan gelir. Çünkü o, yıllardır bu
mesleği yapmaktadır ve her şeyi bildiğini sanır. Bilir
de, bir öğrenci hiç karşılaşmadığı bir soru sorunca
hemen kem küm eder.
2. Derse geç girer, ama buna karşılık da dersten
erken çıkar.
3. Ders esnasında ders araç ve gereçlerini kullanır.
En çok kullandığı araç ve gereçlerden bir tanesi de
sopadır.
4. Boş vakitlerinde asla bilgi tazelemesine gitmez.
Bilim öğrenme hevesi yoktur. Ama tavlada, okeyde,
kağıtta da üstüne yoktur.
5. Vakit onun için çok önemlidir. Onun için kitap ya
da gazete okuyacak kadar vakti asla olmaz.
(Gazetelerin spor sayfaları hariç.)
6. Başarısız öğretmen düşünmekten çok hoşlanır.
Özellikle de öğrencilerin neden öğrenemediğini çok
merak eder.
7. Tarihe meraklıdır. Özellikle de tuttuğu takımın
tarihini en ince ayrıntısına kadar bilir.
www.kigem.com
CAN ÖZGÜVEN - TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE
İKLİMLENDİRME ALANI SINIF: 10 / NO: 8305
Eğer bir çocuk kavga ve gürültü içinde yaşarsa, kavgayı öğrenir.
Eğer bir çocuk korku içinde yaşarsa, korkmayı öğrenir.
Eğer bir çocuk daima ona acıyan insanlarla beraber yaşarsa,
kendini zavallı hissetmeyi öğrenir.
Eğer bir çocuk kıskançlık içinde yaşarsa, nefret etmeyi
öğrenir.
Eğer bir çocuk cesaret ve heyecana değer verilen bir çevrede
yaşarsa, kendine güvenmeyi öğrenir.
Eğer bir çocuk sevgi içinde yaşarsa, sevmeyi öğrenir.
Eğer bir çocuk kendisini adam yerine koyan bir çevrede
yaşarsa, hayatta erişmek için çalışmaya değer bir amacı
olmasını öğrenir.
Eğer bir çocuk dürüst hareket eden insanların içinde yaşarsa, adaletin ne olduğunu öğrenir.
Eğer bir çocuk sözlerine güvenilir insanların içinde yaşarsa, hakikatin ne olduğunu öğrenir.
Eğer bir çocuk, açık kalpli, güler yüzlü ve anlayışlı insanların içinde yaşarsa, dünyanın gerçekten
yaşamaya değer güzel bir yer olduğunu öğrenir.
Ann LANDER
MEHMET ARICI - TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME
ALANI SINIF: 10 / NO: 8303
Ücretsiz ya da ucuz yazýlýmlar
3
Bilindiði gibi bazý firmalar ürettikleri yazýlýmlarý çok yüksek fiyatlara, bazýlarý
ise ücretsiz ya da makul fiyatlara sunmaktadýr.
Gelir düzeyinin geliþmiþ ülkelere göre çok düþük olmasý bireylerin faydalý
uygulama yazýlýmlarýný kullanmasýna engel olmakta ya da izinsiz kopyalarý
kullanmaya yöneltmektedir.
Eðitimcilerin öðrencileri alternatif yazýlýmlar konusunda haberdar etmesi
ülkemizin maddî kayýplarýný azaltma yönünde çok etkili olacaktýr.
AutoCAD yazýlýmýyla yapýlabilen iþlerin hemen hemen
tümünü gerçekleþtirebilen, hýzlý çalýþan, öðrenci
sürümünün ücretsiz olduðu, üstelik Türkçe olan
IntelliCAD (www.adeko.com.tr) yazýlýmýnýn konuyla ilgili
öðrencilere öðretilmesi çok faydalý olacaktýr.
Bir çok web sitesinden ya da bilgisayar dergilerinin
verdiði CD’lerden temin edilebilen, çoðaltýlmasý serbest
olan, ücretsiz olarak sunulan Open Office Org TR yazýlýmý Microsoft’un yüksek
fiyata sunduðu MS Office yazýlýmýnýn yaptýðý iþlerin aynýsýný, hatta daha fazlasýný
yapabilmektedir.
Onlarca farklý adda sürümü bulunan, ücretsiz ya da makul fiyata sunulan,
daha güvenli çalýþan, açýk kaynak kodlu Linux iþletim sisteminin yerli üretim
olan Pardus ve Turkix adlý türlerinin kullanýmýnýn yaygýnlaþmasý için en büyük
görev öðretmenlere düþmektedir.
Grafik (resim) çalýþmalarýnda kullanýlan GIMP yazýlýmý ücretsiz olmasýna
raðmen yüksek fiyatlý rakiplerinden çok çok üstün özelliklere sahiptir.
Bilgisayarýn korunmasýnda kullanýlan paralý yazýlýmlarýn yerine
kullanýlabilecek AVG antivirüs yazýlýmý son derece güçlü özelliklere sahiptir.
Bu listeyi daha da uzatmak mümkündür. Burada çok ihtiyaç duyulan
uygulamalara yer vermeyi uygun gördük.
Geniþ bilgi almak isterseniz www.google.com ile internette araþtýrma
yapabilirsiniz. ao
NE OL NE OLMA!
Paraný ver, gönlünü ver, selam ver, canýný ver ama; SIRRINI VERME!
Günlerini say, servetini say, büyüklerini say ama; YERÝNDE SAYMA!
Emek ver, kulak ver, bilgi ver ama hiçbir zaman; BOÞVERME!
KKTC Elektrik Mühendisleri Odasını Ziyaret Ettik
Haspolat Meslek Lisesi Elektrik-Elektronik Alanı öğretmen ve öğrencileri olarak
27 Nisan 2009 tarihinde KKTC Elektrik Mühendisleri Odasının elektromekanik
laboratuvarına teknik amaçlı gezi düzenledik.
Verimli çalışma
Temizliğine önem vermeyen bir insanın verimli olması, ders çalışması mümkün değildir. Her şeyden
önce temizlik ve düzen gelir. Dağınık, kirli, karanlık ortamlarda çalışma
yapılamaz.
Günlük olarak banyo yapmayan, dişini fırçalamayan, elbiselerini
temizlemeyen, evini düzenlemeyen insanların başarılı olması mümkün
değildir.
Dinimize göre temizlik imanın yarısıdır. O nedenle temiz olmalı ve planlı
yaşamalıyız. Bir gün 24 saattir. Bunun 8 saati uykuda, 8 saati okulda geçer.
Geriye kalan 8 saatin 4 saatinde dinlenmek, 4 saatinde ise ders çalışmak, kitap ve gazete okumak
gerekir.
4 saatlik dinlenme saatlerinde müzik dinlemek, TV izlemek, internete girmek, spor yapmak faydalıdır.
Sinan Akçaoğlu / 10. sınıf öğrencisi
Ýnternet
Her türlü faydalı ve zararlı bilginin olduğu internet
sınırsız bir ağdır. Bu sistem çağımızın en önemli
buluşlarındandır. Haberleşme,
eğlence, eğitim, tanıtım, ticaret
için kullanılan interneti verimli
kullanan ülkeler 21. yüzyılda
dünyanın hakimi olacaktır.
Önümüzdeki yıllarda kağıt
kullanımı, banknot (para) kullanımı
tamamen ortadan kalkacak ve her şey elektronik
hale gelecektir. Bugün bile kredi kartları sayesinde
para taşınmadan her türlü işlem yapılabilmektedir.
Toplum olarak internetin faydalarını her bireye çok
iyi öğretmeli ve zararlarını azaltıcı önlemleri almalıyız.
Eþiðini beðen, iþini beðen, aþýný beðen ama; KENDÝNÝ BEÐENME!
Fidan büyüt, garip doyur, çocuk besle ama; KÝN BESLEME!
Davet et, hayret et, affet, tövbe et ama; ÝHANET ETME!
Hedefe koþ, yardýma koþ ama; ORTAK KOÞMA!
Elini aç, gözünü aç, kapýný aç ama; AÐZINI AÇMA!
Okumaktan zarar gelmez, oku ama; LANET OKUMA!
Rakibini geç, sýnýfýný geç ama; GÜLÜP GEÇME!
Ev al, araba al, abdest al ama; BEDDUA ALMA!
Zulmü devir, nefsi devir ama; ÇAM DEVÝRME!
Yaklaþ, konuþ, tanýþ ama; UÞAKLAÞMA!
Doðrul, devril ama; EÐRÝLME!
Seslen, uslan ama; YASLANMA!
Ýtil, atýl ama; SATILMA!
Saat...
Dursun, saatlerin geri alınacağını
duyunca, evdeki tüm saatleri
toplayıp Saatçi Temel'e gider.
- Ula Temel, saatler geri
alınacakmış. Biz de evdeki saatleri
senden satın aldığımız için sana
getirdik. Bunları geri alacaksın.
Temel kendinden emin bir şekilde:
- Öyle yağma yok. Ben de
duydum ama 1 saat geri
alınacakmış... 1 tanesini alırım ama
diğerlerini almam.
Gürem Emiroğulları / 10. sınıf öğrencisi
Fikret Uslu / 10. sınıf öğrencisi
Satýcý ol, alýcý ol, kalýcý ol, bulucu ol ama; BÖLÜCÜ OLMA!
ŞEREF SAKALLI
ELEKTRİK - ELEKTRONİK
TEKNOLOJİLERİ ALANI
SINIF: 11 / NO: 92
Dijital sayaçlar
Harcadığımız elektrik enerjisini kaydeden aygıt olan sayacın eski modelleri
analog yapılı yani mekaniktir. Bunlar çalışırken belirli bir
elektrik enerjisini de kendisi harcar. Ayrıca günün 24 saati
aynı özellikte çalışırlar.
Dijital (sayısal) yapılı sayaçlar ise günün farklı saatlerinde
farklı tarifelere geçerek kullanıcının karlı olmasını sağlarlar.
Özellikle gece saatlerinde çamaşır makinesi, bulaşık
makinesi, ütü gibi aygıtlar kullanılırsa aylık masraf % 25-50
oranında düşer.
Elektrik Kurumu elektriğin geceleri kullanılmasını teşvik
etmek için dijital sayaçlar önermektedir. Ülkemizde de son
10 yıldır dijital sayaçlar kullanılmaya başlanmıştır.
Tasarruf yapmak, ülke ekonomisini gözetmek için dijital sayaç kullanmak
gerekir.
Uğur Sarı / 10. sınıf öğrencisi
4
ISITMA - SOĞUTMA TEKNOLOJİLERİ NEREYE GİDİYOR?
Tesisat Teknolojisi ve İklimlendirme Bölümü olarak açılışımızdan bu yana 5 yıl geçti. Başlangıçta koyduğumuz
hedefleri birer birer gerçekleştirmenin gururunu taşıyoruz. Bu süre içerisinde her gerçekleştirilen hedefe bir
yenisini ekliyoruz. Hedeflerimizin ürünü, mezun etmeye hazırladığımız ve önceden mezun ettiğimiz
öğrencilerimizdir. 2006-2007 öğretim yılında mezun ettiğimiz öğrencilerimizden halen yüksek öğrenime devam
edenler, konularında yurt dışı kurslara katılanlar ve vatani görevlerini bitirip çalışma hayatına başlayanların
olması bölüm ve okul öğretmenlerini gururlandırmaktadır.
Son otuz yıl içerisinde enerji maliyetlerindeki artış, enerjinin verimli kullanımı kavramını geliştirirken, bir
yandan da teknolojik gelişmeler insanların konfor beklentilerini artırmıştır. Bir başka önemli problem ise çevrenin
ve yaşadığımız mekanların kirlenmesidir. Dünyadaki su, hava, ormanlar gibi doğal kaynaklar hızla kirlenmekte
ve tükenmektedir. Gelecek kuşaklara tükenmiş bir dünya bırakmanın endişesi yaşanmaya başlamıştır. Son 15
yılda ortaya çıkan bir başka önemli kavram ise, iç hava kalitesi kavramıdır. Sonuç olarak iklimlendirme tesisatında
sistemlerin bir yandan daha ekonomik olması ve soğutma ve ısıtmanın daha ekonomik olarak yapılması istenirken,
bir yandan da sistemlerin daha az yakıt tüketmesi, bakım ve işletmesinin daha kolay ve ucuz olması istenmektedir.
Tüm bu gelişmelere cevap verecek teknik elemanların bazı özel vasıfları bulunması gerekmektedir. Bunları
şu şekilde sıralayabiliriz
• Kendi başına ve çalışma grubunun bir üyesi olarak yüksek bir emniyet standardı geliştirmek ve uygulamak.
• Sorumlu olduğu teçhizatın içerdiği mekanik ve elektriksel ilkeleri anlamak.
• Teknik çizimleri, şemaları, kablo diyagramlarını ve psikrometrik özellikleri okumak ve yorumlamak.
• Çeşitli iklimlendirme ve soğutma sistemlerinin montajı, çalıştırılması, bakımı ve tamirini yapmak; arızalı
teçhizatı tanımak, hasar veya sebebi teşhis etmek ve düzeltici işlemleri uygulamak.
• Teşhis araçları olarak çeşitli test aletlerini kullanmak.
• Bağımsız çalışma; tesisatı ve koruyucu bakım sistemlerini planlamak, yönetmek,
denetlemek ve tamirinde etkili rol oynamak.
• Yazılı ve sözlü olarak kendini açıkca ifade etmek.
• Teknik raporları yazmak, verileri ölçmek, kaydetmek ve kayıtları tutmak.
• Kendi dalındaki yeni teknolojiyi anlamak.
• Kurma, bakım, onarım, işlerin doğru ve ekonomik yapılması sorumluluğunu üstlenir.
ÖMER AKKANAT
• Çalıştığı şirketin hizmet politikasını ve işlemlerini bilir.
Tesisat Teknolojisi ve İklimlendirme Bölümü koyduğu hedeflere bu yıl bir yenisini daha eklemenin onurunu
taşımaktadır. Avrupa Birliği komisyonunun Yenilik ve Değişim için okullara proje karşılığı verilen hibe için
hazırladığımız proje 50.000 Euro’luk desteği almıştır. Bu proje ‘’Doğaya Saygılı İklimlendirme Teknolojileri’’ adı
altında yapılacakları içermektedir. Yurt dışı eğitimi, yeni modülleri oluşturma, yeni deney setleriyle oluşturulacak
atelye ve donanımı kapsayacaktır.
Çalışmalarımızın hedefine ulaşması için hem öğrenci velilerinin hem de sektörün denetim ve desteğine
ihtiyaç duyulmaktadır. Sağlanacak destekle amaçlanan hedeflere ulaşmamız mümkün olacaktır.
Ömer Akkanat - Tesisat Teknolojisi ve İklimlendirme Elektrik - Elektronik Öğretmeni
Öksürüğün ilacı bal
BİLAL GÜVEN
ELEKTRİK ELEKTRONİK
TEKNOLOJİLERİ ALANI
SINIF: 11 / NO: 98
Dikkat arabanýz mikrop yuvasý!
Türkçe mi
konuþuyoruz?
Osman bey sabah saat 7’de Casio masa saatinin
Ali Özdemir
alarmıyla gözlerini açtı. Puffy yorganını kaldırdı. Hugo
Boss pijamalarını çıkarıp Adidas terliklerini giydi. WC’ye uğradıktan sonra banyoya
gecti. Clear şampuanı ve Protex sabunuyla duşunu aldı. Colgate ile dişlerini
fırçaladı. Rowenta saç kurutucuyla saçını kuruttu. Bill’s gömleğini ve Pierre Cardin
takımını giydi. Lipton çayını içti. Sony televizyonda medya özetlerini ve flash
haberleri izledi. Citizen kol saatine baktı. Geç kalıyorum diye düşünerek aile
fertlerine çav deyip Mazda otomobiline bindi. Otobana çıkınca Blaupunkt
radyosunu açarak pop müziğe istasyonu ayarladı. Ağzına bir Polo şeker attı.
Şehrin göbeğindeki mega iş centerindeki ofisine varınca HP bilgisayarını
çalıştırdı. Microsoft Excel’e girdi. Ofisboydan Nescafesini istedi. Saat 10’a doğru
açlığını yatıştırmak için Grissini yedi. Öğlen Wimpy’s fast food kafeteryaya gitti.
Ayak üzeri Coca Cola ve hamburgeri mideye indirdi. Camel sigarasını yakıp
Star gazetesini karıştırdı.
Akşam üzeri iş çıkışı Image Bara uğrayıp cips ile içkisini içtikten sonra köşedeki
Shopping Center’a uğradı. Eşinin sipariş ettiği Persil Supra deterjan, Ace
çamaşır suyu, Palmolive şampuan, Gala tuvalet kâğıdı, Sprite gazoz ve
Johnson kolonyayı alarak kasaya yanaştı. Bonus
kartıyla faturayı ödedi.
Hafta sonu eşi Münevver’le Galeri’aya giden Osman
bey showroomları dolaşıp Kinetix ayakkabı, Lee Cooper blue jean satın aldı.
Akşam evde bir gazetenin verdiği TV Guide’a göz atan
Osman Bey kanallar arasında zapping yaparak
Televole, Paparazzi, First Class, Top Secret gibi
programları izledi. Bunlar izlenirken Osman bey Outdoor dergisini karıştırdı. Münevver hanım Vogue
dergisindeki soap magazinleri okudu. 16 yaşındaki
Mücahit ise Blue Jean dergisindeki pop starların resimlerini kesti.
Saat 22’ye doğru Show adlı bir kanalda Türk dilinin ana konu olduğu bir panel
başladı. Uykusu kaçan Osman bey bu yayını izlemeye başladı. Programın ortalarına
doğru söz alan Saint Benoit Lisesi çıkışlı Harvard mezunu, Rolex kol saatli bir
entelektüel “Dilimiz Türkçe her geçen gün biraz daha dejenere oluyor. Bu realiteyi
ele almanın zamanı geçmek üzere. Dogmatik, statükocu yaklaşımlara kapılmadan
problemi irdeleyip çözmeliyiz” diye konuştu. Bunun üzerine Osman bey kendi
kendine “çok doğru bir analiz” diye söylendi.
Yapılan bir araştırma, çocuklara yatmadan önce verilecek bir tatlı kaşığı balın öksürüğü
hafifletebileceğini ortaya koydu. Uzmanlar balın, öksürük ilacı verilmesi ya da hiç tedavi
yoluna gidilmemesiyle karşılaştırılınca, en iyi seçenek olduğunu belirtti. Araştırmacılar,
balın, tahriş olmuş boğazı kaplayarak
yumuşatabildiğini kaydetti.
Doktorlar, araştırma sırasında aileleri
www.aliozdemir.net - [email protected]
aracılığıyla, üst solunum yolu enfeksiyonu bulunan
105 çocuğun bir bölümüne yaşlarına uygun dozda
bal tadı verilmiş öksürük şurubu, diğerlerine
yalnızca bal verdi. Çalışmanın sonunda, bal verilen
çocukların daha iyi uyuduğu ve öksürüklerinin
azaldığı aileleri tarafından bildirildi.
* Araç, 95 km/saat yerine 115 km/saat hızda sürüldüğünde ise yüzde 15
Bununla birlikte doktorlar, bir yaşın altındaki
çocuklara, botulizm (ender rastlanan besin daha fazla yakıt tüketilir.
* Düşük viteste yüksek devir yapmayın ve gerekli yerlerde uygun vitese
zehirlemesi) riski oluşturabileceği gerekçesiyle
geçmede zaman kaybetmeyin. Aracınızı uygun viteste sürünüz. Aksi durumda
kesinlikle bal verilmemesi uyarısında bulunuyor.
yüzde 15-30 fazla yakıt tüketilir.
* Aracınızı kapasitesinin üzerinde yüklemeyin. Yakıt sarfiyatını artıracağı
gibi fren duruş mesafesini de artıracaktır.
* Aracınızın pencerelerini yoldayken kapalı tutun ya da hava değişimini
sağlayacak kadar açın. Bu size önemli ölçüde yakıt tasarrufu sağlayacaktır.
* Araçta girinti çıkıntı arttıkça benzin tüketimi artar.
* Bakımı kötü bir şekilde yapılan bir aracın yakıt tüketimi yüzde 15 oranında
artabilir ve sera gazı yayım (çevreyi kirletme) oranı çok daha yüksek olur.
* Radyal lastik kullanın. Bu lastikler şehir içinde ve özellikle otoyolda yakıt
tasarrufu sağlar ve daha uzun ömürlüdürler.
MERT ÖZBURAK
Araçlarda tasarruf
İşte aracınızdaki mikropların yoğun olduğu ve temizlenmesi gereken yerler...
İnsanlar araçlarındaki belli bazı bölgeleri temizleyip dezenfekte etmedikleri için mikroplar rahatlıkla
çoğalabiliyor. Araçta seyahat eden herkes kendi mikroplarını getiriyor ve arabaya bırakıyor.
Üç yaşından küçük iki çocuğuyla sürekli seyahat eden ve uzun saatler geçirdiği aracını bazen büro,
bazen giysi dolabı olarak kullanmak zorunda kalan bir iş kadınının otomobilinden alınan örnekleri
laboratuvarda incelediğinde, kapı kollarında, koltuklarda ve zeminde
milyonlarca bakteri bulundu.
İncelenen araçta deri enfeksiyonuna yol açan MRSA bakterisine bile
rastladıklarını kaydeden uzmanlar, otomobillerin en mikroplu yerlerinin
kontrol panelinin bulunduğu göğüs kısmı ile bozuk para tutucusu ve
kahve ya da başka içeceklerin konduğu bölüm olduğunu, buralarda hava
sirkülasyonunun bakterilerin gelişmesi için uygun bir ortam sağladığını
söyledi.
Bebek koltuğunda da binlerce bakterinin yanı sıra küf tespit ettiklerini
belirten uzmanlar, haftada en az bir kez dezenfektan bir temizleyiciyle
HANEFİ ÖZLEMER
aracın göğüs kısmı, kapı kolları ve diğer yerlerin silinmesini önerdi. TESİSAT TEKNOLOJİSİ
VE İKLİMLENDİRME ALANI
Okul bahçesinde yemek
Haspolat Meslek Lisesi öğretmenleri baharın gelişini kutlamak,
motivasyonu artırmak, kaynaşmak için 24 Nisan 2009 Cuma günü
okul bahçesinde bir mangal partisi düzenlediler. Okulda çalışan
30 eğitimcinin yüzde 80’i yemeğe katıldı.
Paylaşım gazetesinin
yayınlanması için
parasal destek veren
Reis Market’e çok
teşekkür ediyoruz.
Dr. Fazıl Küçük’ü ziyaret
Haspolat Meslek Lisesi’nin öğretmen ve
öğrencileri 4 Mayıs Pazartesi günü Milli
Kahraman Dr. Fazıl Küçük’ün Anıt Tepe’de
bulunan kabrini ziyaret ederek dua okudular.
Yıl
:1
Sayı: 1
Genel yayın yönetmeni : Kamil SAKA
Yayınlayan
: Haspolat Meslek Lisesi Haspolat - Lefkoşa - KKTC
Sayfa düzeni
: Ali Özdemir
www.aliozdemir.net
Baskı
: Takali Ajans - Lefkoşa - KKTC
Yayın kurulu
: Kamil SAKA (Okul Müdürü), Ali YENEN (Müdür Muavini), Mine AKAD (Bilişim Teknolojisi Alanı
Öğretmeni), Ali ÖZDEMİR (Elektrik-Elektronik Teknolojisi Alanı Öğretmeni), Zalihe YELTEKİN (Türk
Dili ve Edebiyatı Öğretmeni),
BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ALANI
SINIF: 11 / NO: 80
Paylaşım
Haberleşme adresi : Haspolat Meslek Lisesi Haspolat - Lefkoşa - KKTC
İletişim
: Tel: 233 53 50
Faks: 233 55 59
http://haspolatml.mebnet.net
E-posta
Not
: [email protected]
: Bu gazete Eğitici Çalışmalar Yönetmeliği’ne göre Haspolat Meslek Lisesi Edebiyat Kolu
öğrencileri ve öğretmenleri tarafından hazırlanmıştır.
Yerel süreli yayın
PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com
Bir Saat
ASİYE BOLATCIOĞLU
BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ALANI
SINIF: 11 / NO: 82
Adam yorgun argýn eve döndüðünde 5 yaþýndaki oðlunu kapýnýn önünde beklerken
bulmuþ. Çocuk babasýna:
- Baba 1 saatte ne kadar para kazanýyorsun diye sormuþ.
Zaten yorgun gelen adam:
- Bu senin iþin deðil diye yanýtlamýþ. Bunun üzerine çocuk:
- Babacýðým lütfen bilmek istiyorum diye yanýt vermiþ. Adam:
- Ýllaki bilmek istiyorsan 40 TL diye yanýt vermiþ. Bunun üzerine çocuk:
- Peki bana 20 TL borç verir misin diye sormuþ. Adam iyice sinirlenip:
- Benim, senin saçma oyuncaklarýna veya benzeri þeylerine ayýracak param yok. Hadi
derhal odana git ve kapýný kapat demiþ. Çocuk sessizce odasýna çýkýp kapýsýný kapatmýþ.
Adam sinirli sinirli bu çocuk nasýl böyle þeylere cesaret eder demiþ kendi kendine. Aradan bir saat geçtikten sonra adam biraz
daha sakinleþmiþ ve çocuða parayý neden istediðini bile sormadýðýný düþünmüþ. Yukarý çocuðun odasýna çýkmýþ ve kapýyý
açmýþ. Yataðýnda olan çocuða:
- Uyuyor musun diye sormuþ. Çocuk:
- Hayýr diye yanýtlamýþ.
- Al bakalým istediðin 20 TL’yi; sana az önce sert davrandýðým için üzgünüm ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim demiþ.
Çocuk sevinçle haykýrmýþ:
- Teþekkürler babacýðým. Yastýðýnýn altýndan diðer buruþuk paralarý çýkarmýþ, adamýn suratýna bakmýþ ve yavaþça paralarý
saymýþ. Bunu gören adam iyice sinirlenerek:
- Paran olduðu halde neden benden para istiyorsun, benim, senin saçma çocuk oyunlarýna ayýracak vaktim yok demiþ. Çocuk:
- Ama yeterince yoktu demiþ ve paralarý babasýna uzatarak:
- Ýþte 40 TL, 1 saatini bana ayýrýr mýsýn?
Kim Başarısız...Kim Suçlu?
5
Ülkemizde halkımız eğitime gönül vermiştir. Hemen
hemen her aile evladının okuması için seferber olmuştur.
Çocuklarını okutmak istemeyen bir aileye bugüne dek
rastlamamışızdır. Baba mesleğini sürdürecek olan
çocuklara bile aileleri tarafından çok iyi bir eğitim
verdiriliyor. Gururluyuz. Okumuş insan -dahası üniversite
mezunu sayımız-dünyada ilk üçe girmektedir. Peki
ortalıkta bunca okumuş insan varken, neden eğitim
sistemimiz günden güne kötüye gitmektedir?
Mine G. AKAD
Bilişim Öğretmeni
Bunun birçok sebebi vardır: Önem sırasına göre
yazmıyorum. Yanlış anlaşılmasın. Öcelikle anne ve
babalardan başlamak istiyorum. Çünkü çocuğun karakter yapısı ilk olarak aile
içinde şekillenmeye başlar. Çoc uk larının yapması gerek en görev ve
sorumlulukları, aileler kendi üstlerine vazife alarak çocuklarını hazıra alıştırıyorlar.
Sürekli onların yerine işlerini yapan anne babalar görüyoruz. Buna ödevlerini
yapmak da dahildir. Araştırmacı gençlik yerine hazırcı gençlik yetiştirmekteyiz.
Özellikle çocukların değil, ailenin istekleri ve hayalleri ön planda tutulmakta,
böylece de evlatlarını yanlış yönlendirmelerle karşı karşıya bırakmaktadırlar.
Halbuki aile burada yol gösterici bir pozisyonda olmalıdır. Değişen dünya ve
gelişen iş sahalarına göre çocuğunun ileride hoşlanabileceği ve zorlanmadan iş
bulabileceği iş sahaları araştırılmalı, her yönüyle değerlendirmeli ve yolunu
çizmeye çalışan evlada seçenekler sunmalıdır. Aynı zamanda çocuğun verdiği
karara sertçe karşı çıkmamalı, inatlaşmaya gidilmemelidir. Bu konuda okullarda,
eğitim bakanlığı önderliğinde rehberlik ve danışmanlık çalışmalarının çok daha
kapsamlı ve sistemli şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Öğrencilere, aile ve okul
rehberlik servisi sayesinde güvenilir bilgiler ışığında yol çizmeye çalışmalıdırlar.
Artık idealler ve popüler meslekler bir kenara bırakılmalı ihtiyaç duyulan alanlar
için insan yetiştirilmelidir. Bu anlayışı çocuğa küç ük yaşlarda vermeye
başlamalıyız. Fakat biz aileler çocuk konuşmaya ve oynamaya başladığı andan
itibaren, kendisine doktor, öğretmen, avukat olmalısın gibi yakıştırmalar yaparak,
onlar üzerinde baskı unsuru oluşturmaya başlıyor. Bu konularda da aileler de
belli ölçülerde eğitim almalıdırlar. Öğrenci, yanlış seçimler yapıp, dönülmez yollara
sapmamalıdır.
Şuan o kadar çarpık bir sistem içinde başarılı öğrenci yetiştirmek gerçekten
biz öğretmenler için çok zor. Birkaç senede bir tam algılanamadan değişen sistem
öğretmeni de bezdirmiş ve şaşkına çevirmiştir. Öğretmenin özveriyle yaptığı eğitim
sistemini geliştirme çalışmalarının sık sık çöpe atılması, her gelen siyasal partiyle
yeniden başlanması, gelişmek ve geliştirmek isteyen öğretmeni de umutsuzluğa
itmektedir. Bilginin çığ gibi büyüdüğü günümüzde, her türlü bilgiyi her yönüyle
öğrenciye vermeye çalışan bir anlayış hatalıdır. Bilgi parçalara ayrılarak, herşeyden
az-çok anlayan kişi yerine, kendi konusunda uzman kişiler yetiştirmek için çaba
sarfedilmelidir. Bu değişim aynı zamanda kobay olarak kullanılan öğrenciye de
zarar vermektedir. Ayrıca hepimiz temelin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz.
Bu yüzden ilköğretim aşamasında çok önemli bir rol oynayan öğretmen ve eğitim
sistemi çok titizlikle ve önemle üstünde durulması gereken bir konudur.
Sistemin bir parçası olan öğretmenlerin de özenle seçilmesi ve sürekli olarak
eğitimlere tabi tutularak kendini geliş tirmesi s ağlanmalıdır. Kontrol
mekanizmesının doğru çalışması bile öğretmeni güdüleyici durumları doğurur.
Buna ek olarak, öğretmenlerin branşları dışında bazı pedagojik formasyon
eğitimlerini değişen nesil ve dünya şartlarına uygun olarak takip edebilmesi için
çaba harcanılmalıdır. Öncelikle bizler yeni nesilleri en iyi şekilde yetiştirmek için
hazır ve gönüllü olmalıyız. Ne yazık ki öğretmenlerin bir kısmı da hedefinden
çıkmış, bireysel tutkular ve çıkarlar uğruna eğitimi terketmiştir. Bu durumdakilerin
sayısı çok olmasa da günden güne artmaktadır. Dışardan görünen odur ki
toplumun öğretmene olan inancı ve saygısı geçmişe göre azalmıştır.
Eğitimdeki bir diğer kusur fiziksel altyapıların eksikliği ve öğrencilerin
gereksinimlerine yanıt veremeyen okul tesisleridir. Öğrenci okulda ders yapmaktan
başka bir etkinlikte bulunamıyor ve sınıfa girdiği andan itibaren sürekli ders işliyor.
Sistemimiz o yaşlardaki herkesi bunaltan bir yapıya sahiptir. Sosyal tesislerin
eksikliği öğrencilerimizin okuldan soğumasının sebeplerindendir. Eğlenceli
vakitleri hep okul dışında yaşıyorlar. Ayrıca sürekli teknolojinin eğitime olan katkısı
vurgulanırken unutulmamalıdır ki, yanlış zamanlarda yanlış yerlerde ve sürelerde
teknoloji kullanmak eğitimi baltalamaktadır. Örneğin, öğrenci bilgisayarı, interneti
ders çalışmaktan çok oyun oynamak ve sohbet yapmak gibi çok gerekli olmayan
işler için kullanıyor. Sağlığa büyük zarar veren sürelerde teknolojiyi kullanmanın
sonucunda ise ders çalışacak zamanı bulamıyorlar.
Eğitimin sürekli dibe gitmesi sadece bu kadarla kalmıyor tabi. Bunlara ilave
edilecek bir çok unsur daha var. En kötüsü de birçok insanın bunları bilmesine
rağmen kılını kıpırdatmak bir yana dursun, kulaklarını tıkadığını görüyoruz. Eğitim
bir zincir gibidir ve öğretmen, öğrenci, aile, bakanlık bu zincirin birer halkasıdır.
Başarısızlık ele alınıp tartışılmaya başlandığı zaman halkalar topu sürekli
birbirlerina atıp duruyorlar. Aslında herkesin biraz suçu var bence. O yüzden eğitim
halkasındaki herkes çok az daha sorumluluk alıp, olumlu yönde adım atsa, kim
bilir neler değişecek.
Mine G. AKAD - Bilişim Teknolojileri Öğretmeni
Ülkenin birindeki
iþ yapma sistemi

Benzer belgeler