298 - ergenlerde anne-baba baðlanması ýle ýyý oluþ ýlýþkýsýnde

Transkript

298 - ergenlerde anne-baba baðlanması ýle ýyý oluþ ýlýþkýsýnde
Ergenlerde Anne-Baba Bağlanması ile İyi Oluş İlişkisinde Benlik
Saygısının Aracılık Etkisi
Parent Attachment and Adolescents’ Well-Being: The Mediation
Role of Self-Esteem
Ercan Kocayörük*
Ömer F. Şimşek**
Özet: Bu çalışmada, anne ve baba bağlanmasının, benlik saygısını (self-esteem) bir aracı
(mediator) değişken olarak değerlendirerek, ergenlerin iyi-oluş halleri (well-being) ile doğrudan ve
dolaylı ilişkisini incelemiştir. Ergenlerin anne-baba bağlanmaları ile benlik saygısı arasındaki
ilişkiyi ve bu ilişkinin iyi oluş ile etkileşimini ortaya koymak araştırmanın temel amacıdır. Çalışma
Ankara ilinde Çankaya ve Mamak ilçelerinden seçilen iki farklı türündeki okullarda (Anadolu
lisesi, Normal Lise) eğitimlerine devam eden 9, 10, 11 ve 12. sınıf olmak üzere toplam 282
öğrenci ile yürütülmüştür. Veri toplama araçları Anne-Baba ve Akran Bağlanma Envanteri,
Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği ve Olumlu ve Olumsuz Duygu Ölçeği’dir. Çalışmada önerilen
araştırma modeli Yapısal Eşitlik Modeli olup LISREL 8.51 kullanılarak test edilmiştir. Çalışmanın
sonuçları, çalışmaya katılan ergenlerin benlik saygısı algılarının anne ve babaya bağlanmaları ile
iyi oluş arasındaki ilişkiye aracılık ettiğini ortaya koymuştur.
Anahtar Kelimler: ergenler, anne ve baba bağlanması, benlik saygısı, öznel iyi oluş.
Abstract: This study examined self-esteem as a mediator between parent attachment (mother and
father) and psychological well-being of adolescents. A total of 282 high school students from the
city of Ankara completed the self-report measures of parent attachment, self-esteem and positive
and negative affect. Using structural equation modeling, a model was examined in which self
esteem mediated the link between parent attachment and well-being. Results from structural
equation modeling analyses indicated that self-esteem mediated the relationship between parent
attachment and subjective well-being. These findings suggested that parent attachment foster
adolescents’ subjective well-being by promoting high level of self esteem.
Keywords: adolescents, mother and father attachment, self-esteem, subjective well-being.
GİRİŞ
Ergenlik dönemi, fiziksel gelişimin yanı sıra gerek aile gerekse akran ilişkilerinde
önemli değişimlerin yaşandığı ve kendi adına kararlar alma gibi özerklik
arayışlarını içeren kritik bir gelişim dönemi olarak kabul edilir (Santrock, 2005).
Ergenlik dönemi süresince, sağlıklı bir kişilik gelişimi sonucunda yetişkinliğe
adım atabilmek için ergenin başarılı bir şekilde tamamlaması gereken bazı gelişim
süreçleri söz konusudur ve Erikson (1968) bu gelişim süreçlerinin en önemlisini
“kimlik oluşturma” şeklinde tanımlamıştır.
Yrd. Doç., Dr., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, [email protected]
Yrd. Doç., Dr., İzmir Ekonomi Üniversitesi, [email protected]
Ergenlik döneminde fiziksel, duygusal ve sosyal alanlarda hızlı ve önemli
değişikler yaşanmasıyla birlikte ergenler, nasıl bir hayat süreceği, nasıl bir insan
olmak istediği ve hangi mesleğe karar vereceği gibi sorulara çözüm arayışı
içerisinde mücadele verir. Rol ve kimlik çatışmasını başarılı bir şekilde çözüme
ulaştıran genç bireyler, kendine özgü bir kimlikle yetişkinliğe adım atarlar. Bu
süreci başarı ile tamamlayamayan ergenler “kimlik karmaşası” ile karşı karşıya
kalırlar.
Aile, çocukların ve ergenlerin kişilik ve davranışlarının gelişimine
ekonomik, kültürel ve sosyal boyutlarıyla katkı ve destek sağlayan önemli bir
kurum olmanın yanı sıra bu gelişim sürecinin başarıyla tamamlanmasında da
önemli bir etkiye sahiptir (Olson, 2000). Yaşamın ilk aylarından itibaren bebek ile
temel bakıcı (anne) arasında gelişen bağlanma örüntüsünün, hem çocuklukta hem
de yetişkinliğe geçişte bireyin ruh sağlığı üzerindeki etkisini ortaya koyan
araştırmalar dikkat çekmektedir. Son yıllarda ergen ve yetişkin ilişkilerinde
bağlanmanın rolünü inceleyen araştırma bulguları, yaşamın ilk yıllarında annenin
çocuğa verdiği tepkilere bağlı olarak çocuğun kendisine ve başkalarına ilişkin
oluşturduğu modellerin daha sonraki yıllarda da yakın kişiler arası ilişkiler için bir
model niteliği taşıdığını ortaya koymaktadır (Allen ve ark. 2002). Bağlanma
stilleri ile çalışmaların sonuçlarına genel olarak bakıldığında; güvenli bağlanma
biçimine sahip ergenlerin duygularını daha kolay ifade edebildikleri, anne-baba ve
akran ilişkilerinde daha az çatışma yaşadıkları (Ducharme, Doyle ve Markiewicz,
2002), güvensiz bağlanma biçimine sahip ergenlerin ise kendilerini başkalarına
açma ve yakınlık kurmada isteksiz (Allen ve ark. 2002) olmanın yanısıra öz
güvenlerinin az olduğunu ortaya koymaktadır (Laible, Carlo ve Roeschc, 2004).
Özetle anne ve babayla kurulan duygusal bağların ve yakın ilişkilerin, onlardan
alınan desteğin, ergenler olumlu kimlik gelişimi açısından önemini koruduğu
görülmektedir (Allen, Hauser, Bell, Eickolt ve O’Conner, 1994).
Yıllar içerisinde birçok araştırmacının bağlanma kuramını, psikolojik
danışma sürecinde bireysel farklılıkları anlayabilmek amacıyla uyguladıkları ve
ele aldıkları görülmektedir (Lopez ve Brennan, 2000; Mallinckrodt, 2000).
2
Araştırmacılar bağlanma ile ruh sağlığı (depresyon, anksiyete..vb) ve kişilerarası
ilişkilerde
yaşanan zorlanmalar (yalnızlık, çatışma…vb) arasındaki “aracı
değişkenlere” dikkat çekmişlerdir. Wei, Shaffer, Young ve Zakalik (2005)
psikolojik danışma sürecinde bağlanma ile olumsuz duygular arasındaki aracı
değişkenleri belirlemenin psikolojik danışman açısından önemini belirtmekte ve
bağlanma gibi müdahalesi zor bir değişken yerine psikolojik danışmanın bu aracı
değişkenlere (baş etme becerileri, sosyal beceriler, benlik algısı) odaklanmasının
daha etkili bir yardım sağlayacağını ifade etmişlerdir. Bu çalışmalara paralel
olarak birçok araştırmacının da ergenlerin bağlanma stilleri ile iyi oluş (wellbeing) arasındaki ilişkiye aracılık eden değişkenleri inceledikleri görülmektedir
(La Guardia, Ryan, Couchman ve Deci 2000; Raja, McGee ve Stanton, 1992).
Bu çalışmanın amacı, anne ve babaya bağlanmanın, benlik saygısı (selfesteem) bir aracı (mediator) değişken olarak dikkate alındığında, ergenlerin iyioluş halleri (well-being) üzerine doğrudan ve dolaylı etkisini incelemektir (Şekil
1). Bir başka deyişle, ergenlerin anne-baba bağlanmaları ile benlik saygıları
arasındaki ilişki ve bu ilişkinin iyi oluş ile etkileşimini ortaya koymak
araştırmanın temel amacıdır. Son yıllarda gerçekleştirilen bazı çalışmalar (Videon,
2005; Wilkinson, 2004), anne ve babaya bağlanmanın ayrıştırılmadan, ergenler
üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla, bu iki kaynağı tek bir boyut (ebeveyn,
parent) olarak yapılan değerlendirmeleri eleştirmektedir. Araştırmacılar, böyle bir
değerlendirmenin, bu iki kaynağın farklı etkilerinin kaşılaştırılmasını olanaksız
kıldığını çünkü anne ve babaların ergenlerin yaşamlarında farklı rollere sahip
olduğunu, sonuçta babalar bebeklik ve çocukluk döneminde annelere göre daha az
zaman geçirseler de ergenlerin gelişiminde önemli katkılar sağladığını
belirtmişlerdir (Lieberman, Doyle ve Markiewicz, 1999; Kocayörük ve Sümer,
2009; Simons, Paternite ve Shore, 2001). Dolayısıyla, bu çalışmanın bir diğer
amacı da anne ve baba bağlanmasının ergenlerin benlik saygısı ve psikolojik iyi
oluş üzerindeki farklı etkilerini incelemektir.
3
Benlik
Saygısı
Olumlu
Duygu
Anne
Bağ.
Baba
Bağ.
Olumsuz
Duygu
Şekil 1. Kuramsal Model
YÖNTEM
Araştırma Grubu
Araştırma, 315 lise öğrencisi üzerinde yürütülmüştür. Bu öğrenciler Ankara ilinde
Çankaya ve Mamak ilçelerinden seçilen iki farklı türündeki okullarda (Anadolu
lisesi, Normal Lise) eğitimlerine devam eden 9, 10, 11, ve 12. sınıf öğrencileridir.
Ölçme araçlarından herhangi bir alt boyutu cevaplamayan ve/veya ölçme
araçlarını büyük oranda boş bırakan 33 öğrenci analizlere dahil edilmemiştir ve
araştırma 282 öğrenciyle tamamlanmıştır. Yaşları 14 ile 18 arasında değişen
öğrencilerin yaş ortalaması 16.06’dir (SD=1.53) ve 149’u kızlardan (%53), 133’ü
erkeklerden (%47) oluşmaktadır.
Veri Toplama Araçları
Araştırmada Anne-Baba ve Akran Bağlanma Envanteri, Rosenberg Benlik Saygısı
Ölçeği ve Olumlu ve Olumsuz Duygu Ölçeği olmak üzere üç ölçme aracı
kullanılmıştır.
Anne-Baba ve Akran Bağlanma Envateri (ABABE): Armsden ve Greenberg
(1987) tarafından, ergenlerin anne-baba ve akranlara bağlanmasını ölçme
amacıyla geliştirilmiştir. ABABE’de bağlanmaya ilişkin yaşantılar üç alt boyut
4
aracılığıyla (güven, iletişim ve yabancılaşma) ölçebilmesinin yanısıra bu
boyutların
toplanmasıyla
bağlanmaya
ilişkin
toplam
puana
da
elde
edilebilmektedir. Bağlanma ile ilgili yurt dışındaki yazın alanı incelendiğinde
ABABE’nin ergenlerin bağlanma biçimlerine yönelik araştırmalarda yaygın
olarak kullanılan bir ölçme aracı olduğu görülmektedir.
Rosenberg Benlık Saygısı Ölçeği (RBSÖ): Rosenberg (1965) tarafından
geliştirilen, 10 maddeden oluşan ve dört aralıklı ölçekler üzerinde değerlendirme
olanağı sağlayan ölçek Çuhadaroğlu (1986) tarafında Türkçeye uyarlanarak,
güvenirlik ve geçerlik çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Cronbach alfa iç tutarlılık
katsayısının .71 olarak belirtilmekle birlikte 9, 10 ve 11. sınıf öğrencileri ile
görüşmeler sonucunda geçerlik ölçütlerinin yeterli düzeyde olduğu bildirilmiştir.
Olumlu ve Olumsuz Duygu Ölçeği (ODÖ): Watson, Clark, ve Tellegen (1989)
tarafından geliştirilen ölçek, her bir maddesi 1 (asla) ile 5 (daima) arasında
derecelendirilen 10 olumlu ve 10 olumsuz duygu ifadesi içeren ölçek Gençöz
(2000) tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir.. Her bir alt ölçekten elde edilebilecek en
düşük puan 10 en yüksek puan 50 olup, elde edilebilecek yüksek puan yaşanan
duygunun yoğunluğuna işaret etmektedir.
Verilerin Analizi:
Araştırmada oluşturulan ölçme modeli ve yapısal modelin kabul edilebilir bir
uyum iyiliğine sahip olup olmadığı uyum iyiliği istatistikleri (goodness of fit
statistics) ile değerlendirilmiştir. Hu ve Bentler’e (1999) göre uyum iyiliği
istatistikleri herhangi bir modelin bir bütün olarak veri tarafından kabul edilebilir
bir düzeyde desteklenip desteklenmediğine karar vermesine olanak tanımaktadır.
Yaygın olarak bilinen uyum istatistiği Kay-kare’dir (χ2) ve bir modelin anlamlı
olarak kabul edilebilmesi için χ2 değerinin anlamlı çıkmaması beklenir. Ancak χ2
değeri örneklem büyüklüğüne duyarlı olduğu için birçok alternatif uyum iyiliği
istatistiği üretilmiştir ve bunlar arasında en yaygın olarak kullanılanlar; Uyum
İyiliği İndeksi (Goodness Of Fit Index, GFI), Düzeltilmiş Uyum İyiliği İndeksi
(Adjusted Goodness Of Fit Index, AGFI), Karşılaştırmalı Uyum İndeksi
(Comparative Fit İndex, CFI), Yaklaşık Hataların Ortalama Karekökü (Root Mean
5
Square Error of Aproximation, RMSEA) ve Standart Ortalama Hataların
Karekökü (Standardized Root
Mean Square
Residual,
SRMR)
olduğu
görülmektedir (Şimşek, 2006). Bunlardan GFI, AGFI ve CFI’nin . 90 dan büyük
olması kabul edilebilir, .95’den büyük olmaları ise iyi bir uyum iyiliği değerinin
göstergesi olarak kabul edilmektedir. RMSEA’nin .06 ve SRMR’nin ise .08’in
altında olması kabul edilebilir, her ikisinde.05’in altında olması ise iyi bir uyum
değeri olduğunun göstergesidir. Bu çalışmada da modele ilişkin değerlendirme
LISREL 8.54 programı kullanılarak elde edilen GFI, AGFI, CFI, RMSEA ve
SRMR değerleri dikkate alınarak yapılmıştır.
İşlem
Ölçme araçlarının uygulanabilmesi için gerekli izinler ve düzenlemeler çalışma
öncesi yapılmış ve ölçme araçları (RBSÖ, ABABE ve ODÖ) sınıf ortamında
araştırmacı tarafından uygulanmıştır. Uygulama 30 dk. sürmüş ve yanıtların
gizliliği garanti edilmiştir.
BULGULAR
Ölçme Modeli
Yapısal model test edilmeden ölçme modelinin kabul edilebilir uyum değerleri
üretip üretmediğinin “doğrulayıcı faktör analizi” ile incelenmesi bir çok
araştırmacı (Anderson ve Gerbing, 1988) tarafından kabul gören bir süreçtir.
Ölçme modelinin kabul edilebilir uyum değerler üretmesi sonucunda yapısal
modelin test edilebileceği yaygın bir görüştür ve bu çalışma da ölçme modeli
LISREL 8.51 (Joreskog ve Sorbom, 1993) programıyla Maximum Likelihood
(ML) yöntemi kullanılarak analız edilmiştir.
Ölçme modelinin oluşturulması, her bir örtük değişken için madde sayısına
paralel olarak parsellerin tanımlanması yoluyla gerçekleştirilmiştir. Parselleme
yöntemi, her bir maddenin madde-toplam korelasyonlarını dikkate alarak
gruplandırılmasına ve bu gruplardan elde edilen toplam puanın gözlenen değişken
olarak modelde kullanılmasını öngörmektedir. Bu şekilde tüm gözlenen
değişkenlerin örtük değişkeni temsil gücünün en üst düzeyde sağlanmasına olanak
6
tanınmaktadır. Bu mantığa dayalı olarak, modeldeki her bir örtük değişken için
üçer tane olmak üzere toplamda 15 örtük değişken tanımlanmıştır.
Yapılan analizler sonucunda elde edilen uyum iyiliği değerleri datanın
modele iyi düzeyde uyum gösterdiğinin kanıtı olarak sunulmaktadır; χ2(80,
N=282)= 109.21, p<.05; CFI: .99; RMSEA: .036 ve SRMR: .025, GFI: .95 ve
AGFI: .93 (Şekil 2).
Şekil 2. Ölçme modeline ilişkin standardize edilmiş çözümleme değerleri.
Not: Anne = Anne bağlanma; Baba = Baba bağlanma; Od = Olumlu duygu; Osd = Olumsuz
duygu; Bs = Benlik saygısı.
Yapısal Model
Ölçme modelinin olduğu gibi kabul edilmesinden sonra yapısal model yine ML
yöntemi kullanılarak LISREL 8.51 programı aracılığıyla test edilmiştir (Jöreskog
ve Sörbom, 2003). Sonuçlar yapısal modelin de iyi düzeyde uyum iyiliği değerleri
ürettiğini ortaya koymaktadır; χ2 (81, N=182)= 110.19, p<.05, GFI=.95, AGFI=
.93, CFI= .99, RMSEA= .036, SRMR= .026. Bu sonuçlar doğrultusunda, anneye
bağlanmanın olumlu duygu üzerindeki etkisinin kısmen benlik saygısı üzerinden,
kısmen de doğrudan sağlandığı, buna karşın olumsuz duygu üzerindeki etkisinin
7
tümüyle benlik duygusu tarafından sağlandığı belirlenmiştir. Bir başka deyişle,
benlik saygısının aracı olarak belirlendiği bu modelde, bu değişkenin etkisi
kontrol edilmesine rağmen hala anneye bağlanmadan olumlu duygu değişkenine
giden yol istatistiksel olarak anlamlı iken, olumsuz duyguya giden yol anlamlı
çıkmamıştır. Diğer yandan babaya bağlanma değişkeninin hem olumlu hem de
olumsuz duygu üzerindeki etkisinin tümüyle benlik saygısı değişkenince aracılık
edildiği, yani bağlanma değişkeninden olumlu ve olumsuz duygu değişkenlerine
giden doğrudan yolların istatistiksel olarak anlamsız olduğu belirlenmiştir.
Şekil 3. Yapısal Modele İlişkin Standardize Edilmiş Parametre Değerleri
Not: Parantez içindeki değerler söz konusu değişkenler arasında benlik saygısının aracılık etkisi
olmadan hesaplana basit korelasyon değerlerini vermektedir (Bkz. Şekil 2).
Anneye bağlanma ile olumlu duygu değişkeni arasında benlik saygısının
kısmi aracı olduğuna ilişkin bulguya istatistiksel destek sağlamak amacıyla
modelin son halindeki .22 değeri eski değer olan .52 değerine sabitlenerek model
tekrar test edilmiş ve böylece kay-kare farklılık değeri hesaplanmıştır. Elde edilen
değer (26.43, 1: p<.001) söz konusu parametre değerindeki .30 düzeyindeki
düşüşün istatistiksel olarak anlamlı olduğunu göstermektedir.
8
SONUÇ ve YORUMLAR
Elde edilen sonuçlar, çalışmaya katılan ergenlerin benlik saygısı algılarının anne
ve babaya bağlanmaları ile iyi oluş arasında tam aracılık (full mediation) işlevi
gördüğünü ortaya koymaktadır. Başka bir ifadeyle anne ve babaya bağlanma ile
iyi oluş arasındaki ilişkinin benlik saygısı aracılığıyla sağlandığı belirlenmiştir.
Ergenlerin bağlanma ile benlik saygısı arasındaki ilişkiye bakıldığında söz konus
ilişkide anneye bağlanmanın (.43), babaya bağlanmadan (.18) daha yüksek
düzeyde etki büyüklüğüne sahip olduğu görülmektedir. Ancak model bir bütün
olarak düşünüldüğünde anne ve babaya bağlanmanın olumlu benlik algısıyla
birlikte, ergenlerin iyi oluşlarına katkı sağladığını ortaya koymaktadır ve bu
durum içsel çalışma modelinin önemli bir boyutu olarak değerlendirilebilir.
Çalışmanın bu bulgusu, bağlanma stilleri ile olumlu benlik algısı ve ergenlerin iyi
oluşları arasındaki ilişkiye yönelik çalışmaların bulguları (Wilkinson, 2004) ile
tutarlılık göstermektedir.
Psikolojik danışma süreci açısından değerlendirildiğinde, çalışmanın
bulguları, danışmanın yardım süreçlerini etkili bir şekilde sürdürebilmesine katkı
sağlayabilir. Danışma sürecinde, danışanın olumlu duyguları geliştirmesi ve
olumsuz duygularla baş etme becerileri kazanması önemlidir ve çalışmanın
bulguları benlik saygısının öznel iyi oluş ve bağlanma arasında önemli bir aracı
değişken olduğunu ortaya koymaktadır. Bolwby’e (1988) göre bağlanma, oldukça
kararlı ve ele alınması zor bir değişkendir ve bağlanma stillerini değerlendiren
danışmanlar için benlik saygısını ele almak etkili bir danışma sürecinin
sürdürülebilmesi için danışman açısından önemli olabilir. Dolayısıyla bu
araştırmanın bulguları, bağlanma sorunları yaşayan danışanların bu problemlerine
doğrudan müdahelenin yanı sıra benlik saygılarının yükseltilmesine de eşit
düzeyde önem vermeleri gerektiğini göstermektedir.
Bunun yanı sıra okul psikolojik danışma hizmetlerine yönelik bazı öneriler
getirilebilir. Okul psikolojik danışmanları ebeveyn görüşmelerini ve anne-baba
eğitim çalışmalarını çoğunlukla annelerle gerçekleştirmektedir. Çalışmanın
bulguları göz önüne alındığında, okul danışmanlarının bu görüşmelere babaların
9
da dahil olmasını sağlayacak düzenlemeleri yapmaları ve bu şekilde babaların da
bu sürece yeterince katılmalarını sağlamaları gerekmektedir.
Ebeveynlerin katılımının dışında ergenlerin sağlıklı, duygusal gelişimlerini
desteklemek amacıyla, öğretmenlerin sınıf içi uygulamaları ve okul rehberlik
programları da ayrıca dikkate alınmalıdır. Babaların ergenlik döneminde hızlı bir
değişim süreci içerisindeki çocukları ile etkili iletişim kurabilmeleri, çocuklarının
gelişimlerine gerekli ve yeterli katkıyı sağlayabilmeleri için babalara bu konularda
hem bilgi aktarmayı hem de bazı beceriler kazandırmayı amaçlayan eğitim ve
programlar geliştirilebilir. Bu programlar aracılığıyla babalar, ergen çocuklarının
gelişimi ile ilgili bilgi düzeylerini artırabilir, iletişim becerileri kazanabilir ve
bunun sonucunda çocuklarının benlik saygısına ve dolayısıyla da ruh sağlıklarına
daha olumlu katkılar yapabilirler. Ergenlerin sağlıklı akran ilişkilerinde ve sosyal
gelişimlerinde, babaların ergen çocuklarla ilişkilerinin önemi göz önünde
bulundurularak, okul da yapılacak çalışma ve faaliyetlerde babaların da katılımını
sağlayacak çalışmaların yürütülmesi yararlı olacaktır.
Çalışmanın bulguları, anne-baba ve ergen danışmalığı açısından ele
alınabilir. Son yıllarda ergenlerde bağlanma ile ilgili çalışmalar, çocukluk
döneminin ötesinde ergenlik döneminde de anne ve babaya bağlanmanın devam
ettiğini göstermektedir (Bartholomew, 1993). Bu araştırma da benzer şekilde bu
dönemdeki bağlanmaların ruh sağlığı üzerindeki etkisini ortaya koymaktadır.
İlerideki araştırmalar bağlanma biçimlerinin gelişimsel bir perspektifte ruh
sağlığına
olan
katkısını
araştırarak,
çocukluk
döneminde
gerçekleşen
bağlanmaların yanı sıra ergenlik dönemindeki bağlanmaların katkısının daha net
bir şekilde ortaya koymasına yardımcı olabilir.
Çalışmaya katılan ergenlerin cinsiyetleri ele alınmamıştır. Bundan sonraki
çalışmalarda cinsiyet değişkeninin ele alınması, kız ve erkek ergenlerin anne ve
baba bağlanma düzeylerinin incelenmesi bağlanma alan yazınına önemli katkılar
sağlayabilir.
10
KAYNAKLAR
Allen, J. P., Hauser, S. T., Eickholt, C., Bell, K. L., & O’Connor, T. G. (1994).
Autonomy and relatedness in family interactions as predictors of expressions
of negative adolescent affect. Journal of Research on Adolescence, 4(4), 535552.
Allen, J. P., Marsh, P., McFarland, C., McElhaney, K. B., Land, D. J., Jodl, K. M.,
(2002). Attachment and autonomy as predictors of the development of social
skills and delinquency during midadolescence. Journal of Consulting &
Clinical Psychology, 70, 56 – 66.
Anderson, J. C., & Gerbing, D. W. (1988). Structural equation modeling in
practice: A review and recommended two-step approach. Psychological
Bulletin,103, 411–423.
Armsden, G.C., & Greenberg, M.T. (1987). The inventory of parent and peer
attachment: Individual differences and their relationship to psychological
well-being in adolescence. Journal of Youth and Adolescence, 16, 427–454.
Bartholomew, K. (1993). From childhood to adult relationships: Attachment
theory and research. In S. Duck (Ed.), Learning about relationships (pp. 3062). Newbury Park, CA: Sage Publication.
Bowlby, J. (1988). A secure base: Parent-child attachment and healthy human
development. New York: Basic Book.
Çuhadaroğlu, F. (1999) Self-esteem in adolescence. Unpublished doctoral thesis.
Hacettepe University. Ankara.
Ducharme, J., Doyle, A., B, & Markiewicz (2002). Attachment security with
mother and father; Associations with adolescents’ reports of interpersonal
behavior with parent and peer. Journal of Social and Personal Relationship.
19(2), 203-231.
Erikson, E. (1968). Identity, youth, and crisis. New York: W., W. Norton.
Gençöz, T. (2000). Pozitif ve negatif duygu ölçeği: Geçerlik ve güvenirlik
çalışması, Türk Psikoloji Dergisi, 15(46), 19-26.
Hu, L.T., & Bentler, P.M. (1999). Cutoff criteria for fit indexes incovariance
structure analysis: Conventional criteria versus new alternatives. Structural
Equation Modeling, 6, 1–55.
Jöreskog, K. G., & Sörbom, D. (1993). LISREL 8. User’s reference guide.
Chicago, IL: Scientific Software.
Kocayörük, E. & Sümer, Z. H. (2009). The Effects of Father Involvement
Training on Family Functioning and Adolescents’ Peer Relations. Journal of
Theory and Practice in Education, 5(1), 3-17.
La Guardia, J. G., Ryan, R. M., Couchman, C. E., ve Deci, E. L. (2000). Withinperson variation in security of attachment: a self-determination theory
11
perspective on attachment, need fulfillment, and well-being. Journal of
Personality and Social Behavior, 79(3), 367-384.
Laible, D. J, Carlo, G. & Roeschc, S. C. (2004). Pathways to self-esteem in late
adolescence: The role of parent and peer attachment, empathy, and social
behaviors. Journal of Adolescence 27, 703-716.
Lieberman, M., Doyle, A., & Markiewicz, D. (1999). Developmental patterns in
security of attachment to mother and father in late childhood and early
adolescence: Associations with peer relations. Child Development, 70, 202213.
Lopez, F. G., & Brennan, K. A. (2000). Dynamic processes underlying adult
attachment organization: Toward an attachment theoretical perspective on the
healthy and effective self. Journal of Counseling Psychology, 47, 283–301.
Mallinckrodt, B. (2000). Attachment, social competencies, social support, and
interpersonal process in psychotherapy. Psychotherapy Research, 10, 239–
266.
Olson, D. H. (2000). The circumplex model of family systems. Journal of Family
Therapy, 22(2), 144-167.
Raja, S. N., McGee, R. & Stanton, W. R. (1992). Perceived attachments to parents
and peers and psychological well-being in adolescence. Journal of Youth and
Adolescence, 21, 471-485.
Rosenberg, M. (1965). Society and the adolescent self-image. Princeton, NJ:
Princeton University Press.
Santrock, J. W. (2005). Adolescence. Boston: McGraw-Hill.
Simons, K. J., Paternite, C. E., Shore, C. (2001). Quality of parent/adolescent
attachment and aggression in young adolescents. Journal of Early
Adolescence, 21(2), 182-203.
Şimşek, Ö., F. (2006). Yapısal eşitlik modellemesine giriş: Temel İlkeler ve
LISREL Uygulamaları. Ankara: Ekinoks Yayıncilik.
Watson, D., Clark, L. A., & Tellegen, A. (1988). Development and validation of
brief measures of positive and negative affect: The PANAS scales. Journal of
Personality and Social Psychology, 54(6), 1063–1070.
Wei, M., Shaffer, P., A., Young, S., K, & Zakalik R., A. (2005). Adult
attachment, shame, depression, and loneliness: The mediation role of basic
psychological needs satisfaction Journal of Counseling Psychology 52(4),
591–601.
Videon, T. M (2005). Parent-child relations and children’s psychological wellbeing do dads matter? Journal of Family Issues, 26(1), 55-78
Wilkinson, R. B. (2004). The role of parental and peer attachment in the
psychological health and self-esteem of adolescents. Journal of Youth and
Adolescence, 33(6), 479–493.
12

Benzer belgeler

Makaleyi indir - Prof. Dr. Nebi Sümer

Makaleyi indir - Prof. Dr. Nebi Sümer Ankara ilinde Çankaya ve Mamak ilçelerinden seçilen iki farklı türündeki okullarda (Anadolu lisesi, Normal Lise) eğitimlerine devam eden 9, 10, 11 ve 12. sınıf olmak üzere toplam 282 öğrenci ile yü...

Detaylı

Madde Kullanan Ergenlerin Bağlanma Stilleri

Madde Kullanan Ergenlerin Bağlanma Stilleri fiziksel, duygusal ve sosyal alanlarda hızlı ve önemli değişikler yaşanmasıyla birlikte ergenler, nasıl bir hayat sürecekleri, nasıl bir insan olmak istedikleri ve hangi mesleğe karar verecekleri g...

Detaylı