R - Zaman

Transkript

R - Zaman
RUSYA BAÞBAKANI VLADÝMÝR PUTÝN’ÝN TÜRKÝYE ZÝYARETÝ VESÝLESÝ ÝLE ÇIKARILAN VE TÜRKÝYE’DE DAÐITILAN ORTAK SAYI / 5 AÐUSTOS 2009
02
Deðiþimin
kucaðýnda büyüyen
Türk-Rus dostluðu
Türk halký, Rus halkýnýn
misafirperverliðini aratmayacak
bir þekilde geliþmelerden
memnun. Her iki ülkenin
iþadamlarý karþýlýklý ziyaretlerin
devamýndan yana. Kültür, eðitim,
turizm alanýndaki karþýlýklý
çalýþmalar dünya için de örnek
sayýlabilecek deðerde.
EKREM DUMANLI
02
Türkiye ve Rusya’nýn
sorumluluðu
Rusya Baþbakaný Putin'in
Türkiye'ye yapacaðý ziyaret öncesi
Rusya ve Türkiye iliþkilerinin her
alanda geliþtiðini müþahede
ediyoruz. Bölgemizde gerginlikler,
ihtilaflar ve birçok geliþmeler peþ
peþe yaþanýyor. Böyle bir ortamda
Rusya ve Türkiye'nin birbirine
yaklaþmasý ve iþbirliði noktalarýný
aramasý yadsýnamaz. Ülkelerimizin
bölgemizde çok boyutlu kalkýnma
ve iþbirliði örneðini oluþturmasý
açýsýndan da sorumluluðu var.
VLADÝMÝR MAMONTOV
ANKARA’DA AÐIR KONUK
Ankara yarýn önemli bir konuðu, kuzey komþumuz Rusya’nýn Baþbakaný Vladimir Putin’i aðýrlayacak. Tüm
dünyanýn yakýndan izlediði Moskova-Ankara hattýndaki yoðun ziyaret zincirinin bu son halkasýnda masada,
Kafkaslar, doðalgaz projeleri, nükleer santral ihalesi, gümrükler ve terörle mücadele gibi konular var.
usya Baþbakaný Vladimir Putin, Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn daveti
üzerine Türkiye'ye yarýn tarihî bir ziyaret gerçekleþtirecek. Ýki ülke siyasi, ekonomik,
kültürel ve uluslararasý iliþkilerde tarihin hiçbir
döneminde olmadýðý kadar birbirine yakýn. Son
dönemde adeta baþkentler arasýnda mekik dokunuyor. Þubat ayýnda Cumhurbaþkaný Abdullah Gül'ün Moskova'da devlet töreni ile karþýlanmasý ve ‘Ortak Deklarasyon'un imzalanma-
R
sýnýn ardýndan, Baþbakan Erdoðan, TBMM Baþkaný Köksal Toptan, Dýþiþleri Bakaný Ahmet
Davutoðlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakaný
Taner Yýldýz Rusya'ya ayrý ayrý ziyaretler gerçekleþtirdi. Rusya Baþbakan Yardýmcýsý Ýgor Seçin'in Ankara temaslarýnýn ardýndan, þimdi de
Rusya Baþbakaný Vladimir Putin Türkiye'ye geliyor. Önümüzdeki dönemde Rusya Devlet
Baþkaný Dmitri Medvedev'in de Gül'ün davetine cevap vermesi bekleniyor.
Putin’in ziyareti vesilesi ile Zaman ve Ýzvestiya gazetelerinin yayýnladýðý bu ortak ekte, iki ülke iliþkileri tüm boyutlarýyla masaya yatýrýlýyor.
Carnegie Endowment Araþtýrma Merkezi Uzmaný Nikolay Petrov, Russia in Global Affairs Dergisi’nin Genel Yayýn Yönetmeni Fyodor Lukyanov,
Ria Novosti Ajansý siyaset yorumcusu Dmitri Kosýrev, ekonomi uzmaný Sergey Varþavçik ve TUSKON Baþkaný Rýza nur Meral, iki ülkenin iliþkilerinin geleceðine dair ipuçlarý veriyor.
03
Putin ve Erdoðan
birbirine benziyor
Vladimir Putin'in çok sayýda
görüþme yaptýðý Tayyip Erdoðan
ile benzerliði çok açýk. Halkýn
arasýndan çýkmasý, toplumun
büyük bir bölümünün büyük
desteði, hem iç hem dýþ
politikadaki baþarýsý gibi
maddeleri sýraladýðýmýzda Putin ve
Erdoðan'ýn benzerliklerini
yakalýyoruz. Erdoðan'ýn Davos,
Putin'in ise Münih'te yaptýðýný
sýradan politikacýlar baþaramaz.
DMÝTRÝ KOSÝREV
2
5 AÐUSTOS 2009 ÇARÞAMBA
Deðiþimin kucaðýnda büyüyen
Türk-Rus dostluðu
EKREM DUMANLI
Türkiye ve Rusya’nýn
yakýnlaþmasý yadsýnamaz
VLADÝMÝR MAMONTOV
ZAMAN GAZETESÝ GENEL YAYIN MÜDÜRÜ
ÝZVESTÝYA GAZETESÝ GENEL YAYIN YÖNETMENÝ
azen klasik bilim-kurgu senaryosuyla bakýyorum
yaþananlara. Mesela bundan 30 yýl önce yaþayan
bir insanýn hayatý dondurulsa ve onca yýl aradan
sonra bugün tekrar hayata döndürülebilseydi þüphesiz o
insan gözlerine inanamayacaktý. Soðuk Savaþ
döneminin parametrelerinden geriye ne kaldý ki! Tarihte
asýrlara sýðmayan büyük deðiþimler 5-10 senede yaþanýr
hale geldi. Deðiþim rüzgârlarý fertleri, aileleri, devletleri
etkiledi, etkiliyor, etkileyecek. Tabii ki bu köklü ve büyük
deðiþimde en büyük pay medyaya ait. Medya küçük bir
haberle büyük sorunlara sebep olabileceði gibi, çok
büyük sorunlarý da bir çýrpýda çözüme yaklaþtýrabiliyor.
Türkiye ile Rusya arasýndaki iliþki otuz yýl öncesine göre
çok farklý. Ýki komþu ülkenin halklarý artýk birbirini daha
yakýndan tanýyor. Ayrýca iki ülkenin ekonomisi birbiriyle
daha yakýn iliþki içinde. Üstelik her iki ülkenin
yöneticileri de birbiriyle yakýn dost olmanýn fotoðrafýný
sunuyor dünya kamuoyuna. Türkiye Cumhuriyeti
Cumhurbaþkaný Abdullah Gül'ün Moskova ziyareti hem
Rusya'da takdirle karþýlandý hem de Türkiye'de.
Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan'ýn, Rusya Devlet
baþkanlýðý sýrasýnda ev sahipliði yaptýðý gezide Vladimir
B
Putin'le arkadaþça verdikleri samimi görüntüler sadece
Ruslar ve Türklerin hafýzasýnda deðil, dünya
kamuoyunun da zihninde derin ve barýþçý izler býraktý.
Þimdi Putin Türkiye'ye geliyor. Türk dýþ politikasýnýn
mimarlarý tatlý bir telaþ içinde Putin'i aðýrlayacak. Türk
halký, Rus halkýnýn misafirperverliðini aratmayacak bir
þekilde geliþmelerden memnun. Her iki ülkenin
iþadamlarý karþýlýklý ziyaretlerin devamýndan yana.
Kültür, eðitim, turizm alanýndaki karþýlýklý çalýþmalar
dünya için de örnek sayýlabilecek deðerde…
Cumhurbaþkaný Gül'ün Rusya ziyareti sýrasýnda
Ýzvestiya gazetesi ile özel bir ek hazýrlamýþtýk. Ýzvestiya
ile birlikte daðýtýlan ekin Türk-Rus dostluðuna ne kadar
büyük katký saðladýðýný bizzat o gezide görmüþtüm.
Þimdi Zaman benzer bir gayretle hazýrlanan bir ek
yayýnlýyor. Ýzvestiya Genel Yayýn Yönetmeni deðerli
dostum Mamontov'un katkýlarýyla hazýrladýðýmýz bu
ekin Türk-Rus dostluðuna katký saðlayacaðýndan
þüphem yok. Eminim otuz sene sonra gelecek nesil,
bugünkü barýþçý çalýþmalarý çok daha takdir edecek ve
bugün yapýlan kültürel çalýþmalarýn kýymetini daha iyi
bilecek…
ncelikle, Zaman Gazetesi Genel
Yayýn Yönetmeni Ekrem Dumanlý'ya, Ýzvestiya gazetesiyle
dost ve ticarî iþbirliði yapan tüm gazete
çalýþanlarýna bizim en samimi dileklerimizi iletmek isterim. Bizim iþbirliðimiz
devam ediyor ve bundan böyle de devam
edecek.
Rusya Baþbakaný Vladimir Putin'in
Türkiye'ye yapacaðý önemli ziyaret öncesi
Rusya ve Türkiye iliþkilerinin her alanda
geliþtiðini memnuniyetle müþahede ediyoruz. Karþýlýklý çýkara dayalý siyasî, ekonomik ve kültürel alanda çeþitlenen iþbirlikleri saðlam temelde ilerliyor. Bu durumun bölgesel ve küresel ölçekte çok özel
anlamý bulunuyor.
Bölgemizde gerginlikler, ihtilaflar ve
birçok geliþmeler peþ peþe yaþanýyor.
Böyle bir ortamda Rusya ve Türkiye'nin
birbirine yaklaþmasý ve iþbirliði noktalarýný aramasý yadsýnamaz. Ülkelerimizin sa-
Ö
dece ikili iliþkilerin geliþiminde deðil, ayný
zamanda bölgemizde çok boyutlu kalkýnma ve iþbirliði örneðini oluþturmasý açýsýndan da sorumluluðu var.
Bugün bizler sadece ekonomik veya
diplomatik iliþkilerin geliþmesi, siyasî yardýmlaþma ile deðil, ayný zamanda da
‘Halk Diplomasisi' ve ‘karþýlýklý anlayýþ'
kavramlarýný da gündemimize almamýz
gerekiyor. Artýk kültürlerimizi iyi anlamaya baþladýk. Bizler çaðdaþ dünyada, hoþgörünün, diðer gelenek ve göreneklere,
diðer kültürlere, diðer inançlara saygýnýn
ne kadar önemli olduðunu anlamaya
baþladýk.
Eðer taraflar samimi bir þekilde birbirini daha da iyi anlama, barýþ ve iyi komþuluk ortamýnda beraber yaþama iradesi
ortaya koyabilirlerse, bu durumda her iki
taraf da saygýnlýk kazanacak. Rusya liderinin Türkiye ziyaretinin bizim iliþki ve
dostluðumuzu artýracaðýný umuyorum.
Zaman-Ýzvestiya köprü olmaya devam ediyor
FARUK AKKAN, MOSKOVA
aman, Rusya partneri Ýzvestiya gazetesi ile birlikte Cumhurbaþkaný
Abdullah Gül'ün Rusya Federasyonu'na þubat ayýnda gerçekleþtirdiði ziyaret
vesilesi ile ilk ortak sayýsýný çýkarmýþtý. Rusça olarak yayýnlanan gazete tüm Rusya Federasyonu'nda Rus okurlarla buluþtu. Ortak
sayýda Gül'ün makalesinin yaný sýra, Rusya'dan ve Türkiye'den uzmanlar iki ülke
iliþkilerinin ekonomik, siyasî ve kültürel boyutlarýný kaleme almýþtý.
Gül, makalesinde 500 yýlý aþkýn TürkRus iliþkilerinin köklü bir geçmiþi olduðuna
deðinerek Sovyetler Birliði'nin Ankara hükümetini ilk tanýyan büyük güç olduðunu
hatýrlatmýþtý. Ekonomik, siyasî ve kültürel
alanda iki ülke iliþkilerini deðerlendiren
Cumhurbaþkaný, bu tür ziyaretlerin teknikbürokratik seviyede ortaya çýkan bazý sorunlu hususlar dahil, tüm meselelerin daha
Z
kolay çözümlenmesi için olumlu bir ortam
saðlandýðýna iþaret etmiþti.
Ýzvestiya siyaset muhabiri Yekatarina
Zabrodina, Gül'ün ilginç bir portresini kaleme almýþ, "Türkiye'nin en parlak siyasetçisi.
Karizmasý belirgin; kendine has Hollywood
gülümseyiþi ve bakýþlarýnda "Bizans" kurnazlýðý var." deðerlendirmesinde bulunmuþtu. Zabrodina'nýn çalýþmasýnda Gül, þu
ifadelerle yer almýþtý: "Ýnsan olarak Abdullah Gül çok büyüleyici, cana yakýn, hayatý
seven ve yakýþýklý bir adam. Konuþma tarzý
çok dostane ve nazik."
Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Halil
Akýncý, iki ülke iliþkilerini tarihî perspektifle
kaleme aldýðý makalesinde Türk yatýrýmcýlarýn 1998 krizinde Rusya'yý terk etmediðini,
bu ülkeye olan inançlarýný kaybetmediklerini ve yatýrým yapmaya devam ettiklerini
vurgulamýþtý. Mevcut krizde de Türk þirket-
lerinin ayný þekilde davrandýklarýna iþaret
eden Akýncý, "Ekonomik ve ticari iliþkilerimiz teknik engellerin çýkarýlmamasý halinde
daha da geliþme potansiyeline sahip. 2008
yýlý Temmuz ayýnda baþlatýlan yeni gümrük
uygulamalarý nedeni ile kaliteli ve uygun fiyatlý Türk mallarýnýn Rusya pazarýna giriþte
zorluklar yaþanmaktadýr." uyarýsýnda bulunmuþtu.
Cihan Haber Ajansý Genel Müdürü ve
Zaman Gazetesi yazarlarýndan Abdülhamit Bilici, Türk-Ruþ dýþ politika iliþkilerinin geliþim sürecini, Aksiyon Dergisi Genel Yayýn Editörü ve Zaman Gazetesi yazarý Bülent Korucu, Türkiye iç politikasýnda yaþanan deðiþim sürecini deðerlendirirken, Rönesans Ýnþaat Yönetim Kurulu
Baþkaný Erman Ilýcak'la da Rusya'da inþaat
sektörünün geleceði üzerine yapýlan bir
röportaj yer almýþtý.
Türkiye-Rusya iþbirliði ve stratejik ortaklýðýnýn açýlýmlarýný ele alan Siyaset Bilimci
ve Rusya Parlamentosu alt kanadý Duma
milletvekili Sergey Markov da makalesinde,
‘yeni bir dünyada yeni bir Rusya ve Yeni bir
Türkiye' baþlýðýný kullanmýþtý. Markov, makalesinde Avrasya coðrafyasý için Rusya ve
Türkiye'nin de dahil olduðu ortak pazar
oluþturulmasýný öngörürken, Türkiye'deki
deðiþimin öncüleri olarak Cumhurbaþkaný
Abdullah Gül, Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan ve entelektüel düþünceleri ile etkili
olan Fethullah Gülen'i göstermiþti. Ýzvestiya
muhabiri Petr Ýnozemtsev da Fethullah Gülen'le ilgili bir derleme kaleme almýþtý. Ýnozemtsov, Gülen'in etrafýndaki insanlara ve
sevenlerine bilimsel geliþimi desteklemelerini, radikalizmden uzak durmalarýný ve
dinler arasýnda diyalog köprüleri kurmalarýný tavsiye ettiðini ifade etmiþti.
3
5 AÐUSTOS 2009 ÇARÞAMBA
Vladimir Putin Fenomeni
DMITRI KOSIREV
önceliði, sosyal sorumluluk anlayýþý ile
ticaretin yapýlandýrýlmasý gibi deðerlerin
ürkiye'ye yarýn bir ziyaret ger- "vahþi" kapitalizme kurban gidiþini tatçekleþtirecek olan Rusya Baþba- maya baþlamýþtý.
Artýk Rus þehir sakinleri kendilerini
kaný Vladimir Putin, Rusya’nýn
en etkili ve en popüler iki isminden biri. güvende hissedemez olmuþtu. ÇeçenisBir yýldan fazladýr baþkanlýk koltuðunda tan sorunu ülkeyi içeride ve dýþarýda zor
oturan Dmitri Medvedev de, önceki baþ- durumda býrakýyordu. Putin iktidarý ile
kaný tüm parametrelere göre yakaladý ve birlikte ilk Çeçenistan krizi aþýldý. Bu dugeçti bile. Önemli bir kitle de Medve- rum güven ve düzen özlemi çeken Rus
dev'e olan sempatiye raðmen, Vladimir halkýnýn büyük beðenisini topladý. Putin,
Putin'in onu her zaman gölgede býraka- 2008'de baþkanlýðý devrettiðinde devletin
katý bir merkeziyetçi yapýya doðru kaydýcaðýna inanýyor.
ðýný gördük. Bununla birlikLiderlerin baþarýsý ülkeyi
te, Çeçenistan’da bile camiteslim aldýklarý süreçle, devler, okullar, tiyatrolar açýlrettikleri dönemin mukayemaya baþladý. Bir çok kamusesi ile mümkün. Bu açýdan
oyu araþtýrmasý istikrarýn
Time'ýn Putin'i ‘2008 yýlýnýn
saðlandýðý konusunda hem
adamý' seçmesi ve diðer
fikir. Halkýn taleplerini önuluslararasý dergilerde Rusya
cülleyen yaklaþým geniþ topbaþbakanýnýn popülaritesinin
lum kesimleri tarafýndan
yer almasý tesadüf deðil.
destek gördü. Ülke, 2008'de
1999 Aðustos'unda Putin
Dmitri Kosirev
Putin'in iþaret ettiði baþkaný
yönetime geldiðinde Rusya
Devlet Baþkaný Boris Yeltsin'in saðlýklý ve seçmeye hazýrdý. Nitekim öyle de oldu.
genç olmadýðý ortada idi. Yönetimde oliBir fabrika iþçisinin oðlu
garklarýn etkisi hissediliyordu. Ülke IMF
kredilerine baðýmlý hale gelmiþ, kriz için- Putin ülkenin IMF'ye baðýmlý olma dönede bocalýyordu. Uluslararasý arenada mini sona erdirdi. Burada petrol ve enerji
Rusya'nýn görüþleri kaale alýnmýyordu. gelirlerinin öngörülemeyecek þekilde artýþý
ABD ve NATO'nun Belgrad'ý bombala- da etkili oldu. Yeniden mutlu bir orta sýnýfýn oluþtuðunu ve fakirliðin minimuma inmasý bunun en belirgin örneðiydi.
Halk, tam on yýl boyunca ümitsizce, diðini söyleyebiliriz. Krize kadar devam
devletin ana sahalarda vazifesini eda eden ve bölgeleri þantiyeye dönüþtüren
edemeyiþini, ülkenin yenilenmesini bek- çalýþmalarý halk onayladý. Rusya, Putin'li
leyerek yaþamýþtý. Rus Uzay Gemisi "Bu- yýllarda dünya sakatlar listesinden 'Çin,
ran" eðlence parkýný süslemesi için yer- Hindistan ve Brezilya' gibi ülkelerle birleþtirilirken, ülkenin eðitim ve ileri tek- likte yarýnýn dev ekonomileri arasýna
noloji idealleri yýkýlmýþtý. Ülke, onlarca terfi etti. Yavan ýrkçý yaklaþýmlarý bir keyýldan beri ciddi manada kabul ettiði dü- nara býrakýrsak, Rus halký aþaðýlýk duyrüstlük, karþýlýklý yardýmlaþma, bilimin gusundan kurtuldu.
si'ne girmemiþ olsaydý, biyografisi sýradan
bir biyografi olacaktý. Halkýn içinden çýktý,
çalýþtý ve baþarýyý yakaladý.
Putin'i popüler yapan bir diðer yönü
ise spor. Putin judocu olarak biliniyor,
yani kendini koruyabilen ve ayný zamanda kendi imkanlarýnýn farkýnda olan birisi. Rusya'da sporun geliþmesi ve saðlýklý
yaþam biçiminin oluþmasýnda Putin'in
sembolik katkýsýný unutmamak gerekir.
RÝA NOVOSTÝ SÝYASET YORUMCUSU
T
Putin ile Erdoðan birbirine benziyor
Daha önce judo yaparken, balýk avlarken, ata binerken, denizaltý turuna çýkarken, ekin hasatý yaparken
görüntülenen Rusya Baþbakaný Putin, geçtiðimiz hafta demirci atölyesinde objektiflere böyle takýlmýþtý.
Putin ile ilgili çok sayýda kitap yazýldý
ve onlarca röportaj yapýldý. Psikolojik portresi çizilmeye çalýþýldý. En dikkat çekici
olaný kendisinin 1975 yýlýnda Leningrad
Üniversitesi’ni bitirdikten sonra SSCB
Devlet Güvenliði Komitesi’ne girmesi ve
orada çalýþmasý. Bundan baþka 1985 ile
1989 yýllarý arasýnda Almanya’nýn Dresden
þehrinde Alman-Rus Dostluðu Evi'nin
müdürü olarak çalýþtý. Bu barýþçýl bir çalýþmaydý; irtibatlarýn kurulmasý, haberlerin
toplanmasý ve analizler. Putin'in ajanlýk
kariyeri, Batý yanlýsý Rus eliti arasýnda kendisini popüler yapamasa da, milyonlarca
seçmen arasýnda popülaritesini artýrdý.
Putin, 1952 yýlýnda St. Petersburg'ta (o
zaman Leningrad) köyden göçmüþ birinci
nesil iþçi bir ailenin oðlu olarak dünyaya
geldi. Baba Vladimir Putin, tren vagonu
üretim fabrikasýnda önce güvenlik görevlisi, daha sonra da usta olarak çalýþtý. Putin'in annesi ise hastabakýcý idi. Rusya
Baþbakaný, eðer ülkenin en iyi üniversitesinden biri olan Leningrad Üniversite-
Putin'in birçok kez görüþtüðü Türkiye
Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan ile
benzerliði çok açýk. Benzerlik tamamen
deðil elbette politik tarz açýsýndan. Halkýn arasýndan çýkmasý, toplumun büyük
bir bölümünün büyük desteði, hem iç
hem dýþ politikadaki baþarýsý gibi maddeleri sýraladýðýmýzda Putin ile Erdoðan'ýn benzerliklerini yakalýyoruz.
Baþbakan Erdoðan nadir görülecek
þekilde enerjik bir insan ve yakýn zamanda Davos'ta Ýsrail Cumhurbaþkanýnýn konuþmasýna sert bir tepki vermiþti. Bundan önce de Putin, Münih'teki konuþmasýnda uluslararasý iliþkilerde tek taraflý ve
adaletsiz politikalarý nedeniyle ABD'yi
topa tutmuþtu. Açýkça konuþursak bunlarý sýradan politikacýlar baþaramaz.
Þöyle bir soru akla gelebilir: Daha çok
kendi baþýna karar verebilen bir Türkiye'yi Putin acaba nasýl algýlýyor? En azýndan saygý ve anlayýþla. Putin ile Erdoðan
arasýnda bir kýsým anlaþmazlýklarýn olmasý da doðal karþýlanmalý. Ýkisi de ülkelerinin çýkarlarýný maksimum þekilde korumak istiyor. Genele baktýðýmýzda iki
ülke iliþkileri tüm alanlarda geliþiyor ve
birbirini anlýyor, birbirine güveniyor.
Bunda iki liderin de katkýsý yadsýnamaz.
4
5 AÐUSTOS 2009 ÇARÞAMBA
Rusya ile Türkiye birbirine mecbur
sahip büyük bir ülke. Bana göre, Türkiye'nin geliþmesinde önemli katkýsý olan Müslüman kimliði onu
farklý kýlýyor.
Burada Rusya ve Türkiye'nin ortak iþ üretme çabasýný geliþtirecek potansiyel çok yüksek. Ben bunu biraz da Rusya ve Türkiye birbirine mecbur þeklinde
yorumluyorum. Avrupa ve Asya kavþaðýnda duran iki
medeniyet. Bunlar özgün medeniyetler. Avrupa ile
baðlantýlý; ancak sadece o deðil. Tek Avrupa kültürüne bunu sýðdýramazsýnýz. AB'nin Rusya ve Türkiye ile
olan iliþkilerinde sýradan bir ülke ile iliþki kuruyor olma mantýðý ile yaklaþmasý doðru olmaz. Her þeye raðmen, iki ülkenin de AB ile sýký iþbirliði içinde olmalarý
gerektiðine inanýyorum.
İZVESTİYA-ZAMAN ORTAK SAYI EDİTÖRLERİ
usya'nýn iç ve dýþ siyaseti ile ilgili çalýþmalarda bulunan Carnegie Endowment Araþtýrma Merkezi
uzmaný Nikolay Petrov, Türkiye ile Rusya'nýn birbirine mecbur olduðunu söyledi. Petrov, "Avrupa ve Asya
kavþaðýnda duran iki medeniyet" olarak nitelediði Türkiye
ve Rusya'nýn Avrupa Birliði ile sýký iþbirliði içinde olmalarý
gerektiðine inanýyor. Zaman ve Ýzvestiya’ya konuþan Petrov, Rusya'nýn idarî yapýsý, karar alma süreçleri, sivil-asker
iliþkileri, dýþ politika yaklaþýmlarý ve Türkiye iliþkileri konusundaki sorularý þöyle cevaplandýrdý:
R
Rusya'da kararlarý kim alýyor? Süreç nasýl iþliyor?
Rusya'da parlamento ya da hükümetin, karar alma
sürecinde aktif rol üstlendiðini söylememiz zor. Dýþ
politika geleneði ve Kremlin'in çalýþmalarý köklü ve
oturmuþ bir yapý. Bu yüzden Medvedev'in iþi biraz
daha kolay. Önemli kararlarda Rusya Baþbakaný
Vladimir Putin'in etkili olduðunu rahatlýkla söyleyebiliriz. Ancak Putin de tek baþýna karar almaz. Siyasette etkin olan faktörlerin yaklaþýmlarýný mutlaka
dikkate alýr. Dýþarýdan bakýldýðýnda demokratik olmadýðý eleþtirileri getirilse de, aslýnda farklý bir demokratik iþleyiþin varlýðý da ortada. Bunu ‘yönetilen
demokrasi' olarak da tanýmlayabiliriz. Yönetimde
þahsi baðlantýlarýn etkin olduðunu söyleyebiliriz.
Rusya'da sivil-asker iliþkisi nasýl? Askerler iktidar
paylaþýmýnda nerede duruyor?
Rusya'da hem asker, hem de ‘sloviki' kavramýyla
ifade ettiðimiz kitleler mevcut. Baþta KGB'nin halefi FSB olmak üzere ordu ve diðer güvenlik birimleri
buna dahil edilebilir. Yönetimde slovikilerin etkisi
büyüktür. Ancak asker burada diðer birimlere göre
geri plandadýr. Genelkurmay Baþkaný, Savunma
Bakaný'nýn yardýmcýsýdýr. Bu çerçevede hareket
eder ve siyasi konularda etkin olma çabasý yoktur.
Burada istihbarat teþkilatlarý ve polis askerden güçlüdür. Bu gruplar karar alma süreçlerinde etkili
olur. Putin de bu ekipten geldi. Disiplin, iþ üretme
ve ülkedeki belli sorunlarýn aþýlmasýnda baþarýlý ol-
Yatýrým açýsýndan, Rusya'da iþ yapmak zor mu? Elde edilen kazanç, girilen riske deðiyor mu?
Rusya'da iþ yapmak zor deðil. En azýndan herhangi
bir baþka ülkeden daha zor deðil. Rusya'da iþ yapmanýn farklý bir özelliði var. Avrupa'daki ölçülere
göre Rusya'da iþ yapmak zor. Ancak Rusya'da kurallar farklý. Eðer kurallarý bilirseniz, oldukça baþarýlý olabilirsiniz. Ancak iþinize müdahale ihtimali ile
ilgili riskler olabilir. Hatalara orantýsýz karþýlýklar
verilebilir. Bunun yanýnda kazanç oraný da çok yüksek. Tatlý kazanç cezp ediyor. Bu Avrupa'ya göre
çok yüksek. Avrupa'da risk az; ancak gelir de hissedilir boyutta azdýr.
Carnegie
Endowment
Araþtýrma
Merkezi uzmaný Nikolay
Petrov
duklarýný söyleyebiliriz. Ancak bu kadro sivil sorunlar konusunda ayný yaklaþýmý ortaya koyamadý. Zor
iþlerde, basit çözümlere kaçýlýyor. Þimdi bu yapýnýn
deðiþmeye baþladýðýný görüyoruz. Bu olumlu bir
iþaret. Putin'in iyi bir generalin iyi bir vali olamayacaðýný anladýðýný sanýyorum.
Rusya'nýn dýþarýdaki imajýný nasýl buluyorsunuz?
Türkiye ile benzerlikler içeriyor mu?
Bu konuda ülkelerimiz arasýnda benzeri bir durum
var. Türkiye gibi Rusya da olaðan bir Avrupa ülkesi.
Ýki ülkede de hem Avrupa hem de Asya gelenekleri
mevcut. Avrupa'dan farklý bir medeniyet deðil; ancak
kavram olarak ‘Avrupa ülkesi' dendiðinde Türkiye ve
Rusya bu kavramýn kenarýnda duruyor. Rusya, büyük
ve çok boyutlu bir ülke. Anlaþýlmasý kolay deðil. Tarih
ve kültür özellikleri onu basit bir Avrupa ülkesi olmaktan ayýrýr. Avrupa, Rusya'yý kavramakta zorlanýyor. Avrupa'da Rusya için standart küçük ülkeler
þablonu oluþturuluyor. Rusya Avrupa'da beðenilmiyor, farklý muamele görüyor. Bence Türkiye'nin AB'ye
girmek için karþýlaþtýðý zorluklarla, Rusya'nýn Avrupa
ile iliþkilerinde yaþadýðý zorluklar birbirine benziyor.
Türkiye de Avrupa'dan çok farklý geleneðe ve kültüre
Gümrüklerde yaþanan sorunlarý nasýl deðerlendiriyorsunuz? Rusya korumacý bir ekonomi modeline
doðru mu yöneliyor?
Rusya þu anda ekonomik krizin gölgesinde. Petrol ve
doðalgaz fiyatlarýnýn gerilemesi Rusya'da krizin etkisini artýrdý. Ekonominin çeþitlendirilmesi henüz baþarýlamadý. Ýthalatýn kýsýlarak yerel üretimin artýrýlmasý
hedefleniyor. Yatýrým iklimi deðiþtirilmez ve cazip ortam oluþturulmazsa kriz sonrasý beklenen yatýrýmcý
gelmeyebilir. Rusya'nýn zeki yatýrýmlara ihtiyacý var.
Yani kreatif ekonomi, geliþme ve yenileþme alanlarýnda. Rusya'nýn korumacý ekonomi mantýðý ile yabancý
yatýrýmcý anlayýþýný dengelemeye ihtiyacý var.
Ýþ dünyasý, Putin’in
ziyaretinden umutlu
BAYRAM KAYA, ÝSTANBUL
usya Baþbakaný Vladimir
Putin'in yarýn Türkiye'ye yapacaðý resmi ziyareti iþ dünyasý yakýndan takip ediyor. Ziyareti
‘tarihi bir olay' þeklinde deðerlendiren Türkiye Ýþadamlarý ve Sanayiciler
Konfederasyonu (TUSKON) Baþkaný
Rýzanur Meral, yapýlacak görüþmelerin ardýndan iki ülke arasýndaki iliþkilerin artarak devam edeceðini ifade
etti. Putin'in ülkemizi ziyaretinde
Türkiye'nin son dönemde bölgesinde üstlendiði rolün etkili olduðuna
dikkat çeken TUSKON Baþkaný, bunun yanýnda hükümetin üstlendiði
projeleri sonuna kadar sürdürmesinin de önemli olduðunu dile getirdi.
Putin'in hem devlet baþkanlýðý hem
de baþbakanlýðý döneminde ülkesinde çok ciddi adýmlarýn atýlmasýna ön
ayak olduðunun altýný çizen Meral'e
göre Putin ile Baþbakan Erdoðan'ýn
ikili iliþkileri iki ülke arasýndaki ortamýn hazýrlanmasýnda etkili oldu.
Küresel dünyada olaylara tek taraflý bakmamak gerektiðine vurgu
yapan Meral, her ülkenin kendi siyasi ve ekonomik çýkarýný düþünmesinin de normal olduðunu ifade etti.
Ýki ülke arasýnda yaklaþýk 40 milyar
dolarlýk bir ticaret hacminin olduðuna vurgu yapan TUSKON Baþkaný,
þöyle devam etti: "Ýþ dünyasýnda Rus
hükümetine ya da Rus iþadamlarýna
karþý bir güvensizlik söz konusu deðil. Ýki ülke iþadamlarý hem Rusya'da hem de Türkiye'de yatýrýmlarýna hýz vermekte. TUSKON'un bölgede çok ciddi yatýrýmlarý var. Bizler orada yerel
yöneticilerin ve valilerin yatýrýmlarý engellediðine þahit
olmadýk. Bundan sonra da
geliþmesi için gerekli ça-
R
Kriz, Yatýrýma Engel Deðil
petr kukuþkin
RIA NOVOSTI EKONOMI UZMANÝ
on yýllarda Rusya ile Türkiye'nin iliþkileri,
Þubat 2009 tarihinde iki devlet baþkanlarý
tarafýndan imzalanan ‘Ortak Deklarasyon'da da belirtildiði gibi derinleþtirilmiþ çok boyutlu ortaklýk seviyesine ulaþmýþtýr. Son dört yýlda
iki ülke liderleri ondan fazla bir araya geldi. Türk
yatýrýmcýlarýn Rusya'ya ilgi duymasý da bu süreçle
doðru orantýlý olarak geliþiyor.
Rusya, Türkiye'nin dýþ ticaret hacminde geçen
yýl birinci sýraya yerleþti. Rusya ticaret istatistik
verilerine göre 2008 yýlýnda toplam ticaret hacmi
33,8 milyar dolar olarak gerçekleþti. Enerji alanýnda
iþbirliði geniþlemeye devam ediyor. Rusya'nýn Türkiye'ye gönderdiði doðalgaz hacmi 2008 yýlýnda
24,5 milyar metreküp. Bu rakam 2007'ye göre 1
milyar metreküp daha fazla. Mavi Akým-2 projesi
ile Rus doðalgazý Akdeniz'e uzanma imkanýný bulacak. Nükleer santral konusunda iki ülkenin perspektifleri olumlu.
Türk yatýrýmcýlarýnýn Rusya bölgeleriyle iþbirliðinin geliþmesine ortak iþ konseylerinin katkýsý büyük. Bölgelerde gerçekleþen çalýþmalara 40'tan fazla yerel yönetim ve 150'den fazla Türk firmasý katýlýyor. Türk inþaat þirketlerinin Rusya topraklarýnda
son on yýlda toplam projeleri 17 milyar dolarý aþtý.
Türkiye'nin Rusya genelinde yatýrýmlarý 5 milyar
dolara ulaþmýþ durumda.
Küresel mali krizi olumsuz yansýmalar getirdi.
Yabancý yatýrýmlarýn Rusya ekonomisine akýþý azaldý. 2009 yýlýnýn ilk 3 ayýnda Rusya ekonomisine 12
milyar dolar yabancý yatýrým geldi. Bu tutar 2008 yýlýnýn ilk 3 ayýndaki tutardan yüzde 30,3 daha az.
S
Doðrudan yabancý yatýrým ise 3,2 milyar dolar. Bu
rakam geçen yýlýn ayný dönemine göre yüzde 43
daha az. Uzmanlarýn deðerlendirmelerine göre
2009 yýlýnda yatýrýmlarýn azalmasý devam ediyor.
Bu mesele ekonomik büyüme hýzýnýn yavaþlamasý,
kredi þartlarýnýn zorlaþmasý ve kooperatif kârlarýnýn
azalmasýna baðlý. Birçok firma, doðrudan yabancý
yatýrýmlarýn azalmasýnýn nedeni olan üretim hacimleri ile temel giderlerin kýsýlmasý ve iþçilerin iþten çýkarýlmasý konusunda planlarýný belli etmiþti.
Bütün bunlara raðmen, petrol ve doðalgaz
sektöründe yeni canlanma rakamlara yansýyor.
Hammadde piyasasýnda fiyat hareketleri bu yýlýn
ilk 5 ayýnýn sonuçlarýna göre petrol-gaz sektörünün kurlarýný etkiledi. Kriz sonuçlarý yabancý yatýrýmlarýn coðrafi yapýsýný da deðiþik bir þekilde
etkiledi. Krizden önceki dönemde yabancý yatýrýmlarýn cazibe merkezi Moskova idi. Fakat 2009
yýlýnýn ilk 3 ayýnda yatýrýmlarýn baþkente akýþý
4,4 milyar dolara düþtü (ülke ekonomisine yapýlan yabancý yatýrýmlarýn yüzde 36,7'si). Bölgelerde durum baþkentten daha iyi. St. Petersburg
ekonomisine yabancýlar 2009'un ilk üç ayýnda,
bir önceki yýlýn ayný dönemine göre yüzde 8 daha az ilgi duydu.
Rusya, Türk yatýrýmcýlar için de bölgelerde
avantajlý ortamlar hazýrlamak istiyor. Baþkurdistan
Cumhuriyeti'nde 60'tan fazla Türk firmasý inþaat
ve hizmet sektöründe üretime katký yapýyor. Kültürel, eðitim ve sosyal alanlarda da iliþkiler hýzla
geliþiyor. Bu yýlýn sonuna kadar Rusya'da ilk Ýslami
Yatýrým Bankasý'nýn kurulmasý ile ilgili çalýþmalar
tamamlanacak. Bu, Türk yatýrýmlarýnýn çeþitlenmesi açýsýndan önemli birfýrsat olarak görülüyor.
lýþmalarý yapmaya devam edeceðiz."
Vladimir Putin'in ziyaretinin ardýndan iliþkililerin farklý bir sürece gireceðini ifade eden Meral, özellikle
enerji, doðalgaz, turizm ve gayrimenkul alanýnda iliþkilerin yoðunlaþacaðýný kaydetti.
Ekonomi ve diplomasinin birlikte
yürüdüðünü, birinin tek baþýna yeterli
olmadýðýný da hatýrlatan TUSKON
Baþkaný, özellikle Cumhurbaþkaný
Abdullah Gül ve Baþbakan Recep
Tayyip Erdoðan'ýn Rusya'ya ziyaretlerde bulunarak gerekli altyapýyý oluþturduðunu, bundan sonrasýnýn ise
iþadamlarýna düþtüðünün altýný çizdi.
Meral, Cumhurbaþkaný Gül'ün bu ülkede imzaladýðý ‘Stratejik Ýþbirliði Anlaþmasý'nýn bu sürecin hazýrlanmasýnda çok önemli bir yer edindiðini
vurguladý.
Rusya'nýn özellikle Türkiye'nin üzerinden geçen enerji
projelerini yakýndan takip ettiðini de hatýrlatan Meral, Türkiye'nin bölgede etkin bir rol almaya baþladýðýný, bundan
sonra da artarak devam edeceðini dile getirdi. ABD ve Avrupa'nýn desteklediði Nabucco
doðalgaz bor hattý projesinin
Türkiye'nin bölgede üstlendiði
rolü artýrdýðýna iþaret eden Rý-
zanur Meral, Rusya ile Türkiye arasýnda ise Güney Akým ve Samsun
Ceyhan boru hattýnda iþbirliðinin
olabileceðini sözlerine ekledi.
Rusya Baþkaný Putin ile Baþbakan
Erdoðan'ýn son beþ yýlda 8 defa bir
araya geldiðini hatýrlatan Meral, son
10 yýl içinde iki ülke arasýndaki ticari
iliþkilerin 35 kat arttýðýný aktararak,
bunun iliþkilerin geleceði açýsýndan
önemli ipucu içerdiðini vurguladý.
Türkiye Ýþadamlarý ve Sanayiciler
Konfederasyonu (TUSKON) Baþkaný
Rýzanur Meral
5
5 AÐUSTOS 2009 ÇARÞAMBA
1 Eylül’de eðitime baþlayacak
olan Uluslararasý Atlantik Koleji,
anaokulu, ortaokul ve lise
seviyelerini kapsýyor. Moskova'nýn Yujno Portavaya bölgesinde çalýþmalara baþlayan 200 öðrenci kapasiteli okulda, dersler
Rusça ve Ýngilizce olacak.
Moskova’da Uluslararasý Atlantik Koleji açýldý
YAŞAR NİYAZBAYEV, FARUK AKKAN MOSKOVA
tlantik Eðitim Kurumlarý'nýn Rus iþtirakleri ile
birlikte kurduklarý Uluslararasý Atlantik Koleji
Rusya Federasyonu'nda 1 Eylül'de baþlayacak
eðitim öðretim sezonuna hazýr. Anaokulu, ortaokul
ve lise eðitiminin verileceði kolejin kapasitesi 200 kiþi
olacak. Moskova'nýn Yujno Portavaya bölgesinde çalýþmalara baþlayan okulda, dersler Rusça ve Ýngilizce
olarak verilecek.
Rusya Devlet Baþkaný Dmitri Medvedev'in davetlisi olarak þubat ayýnda Türkiye Cumhurbaþkaný
A
Abdullah Gül'ün gerçekleþtirdiði ziyareti hatýrlatan
Atlantik Eðitim Kurumlarý Yönetim Kurulu üyesi
Prof. Dr. Rostislav Ribakov, iki ülke liderlerinin imzaladýklarý ‘Ortak Deklarasyon'da eðitim alanýnda
iliþkilerin geliþtirilmesine öncelik verdiklerini söyledi. Bu çerçevede geliþtirilen ‘Uluslararasý Atlantik
Koleji' projesinin yarýnlarýn aydýnlýk gençlerinin yetiþmesine büyük katký saðlayacaðýný ifade eden Ribakov, “Hedefimiz, evrensel deðerleri öne çýkaran,
paylaþmayý bilen, geliþim ve ilerlemeye açýk, bilimle
barýþýk gençler yetiþtirmek. Bunun için yola çýktýk.
Baþarýlý olacaðýmýza inanýyorum.” þeklinde konuþtu.
Rusya Baþbakaný Vladimir Putin'in de gençlerin özgün düþünce içinde yetiþmelerinin önemine iþaret ettiðini vurgulayan Ribakov, okulun iki ülke arasýnda kurulan barýþ ve dostluk köprülerini daha da saðlamlaþtýrdýðýný kaydetti. Eðitim ve kültür alanýndaki iþbirliðinin
artan ekonomik iliþkilerin garantisi olduðunun altýný çizen Rus yetkili, bu tür okullarýn en büyük katkýsýnýn bilimle birlikte, terbiye ve insani deðerleri öne çýkarmasý
olduðuna iþaret etti.
Ribakov þu deðerlendirmede bulundu: “Ýki ülke li-
derleri karþýlýklý anlayýþ ve tecrübenin eðitimle gelecek nesillere aktarýlmasý gerektiðinin farkýnda. Ben bu
anlamda bu çalýþmalarý yenilikçi buluyorum. Gençlerimizi vefat eden Rusya Patriði 2. Aleksi'nin dediði
gibi 'iyimser komþuluk' anlayýþýnda yetiþtireceðiz. Bilinçlerin geliþmesi gerekiyor. Tolstoy bu olayý ruhun
geliþmesi olarak tanýmlýyor. Farklý renk, inanç ve kültürdeki insanlarýn ayný dünyada bir arada yaþayabilmelerini öðrenmeleri. Var olmak ve birlikte mevcudiyeti devam ettirmek. Birbirimizi anlayabilmek. Bu,
günümüz insanýnýn en çok ihtiyaç duyduðu mesele.”
6
5 AÐUSTOS 2009 ÇARÞAMBA
Rusya, büyüyen Türkiye’nin farkýnda
YAŞAR NİYAZBAYEV MOSKOVA
kirdek niteliðinde. Birçoðu bunu beðenmeyebilir;
ancak istikrarýn bir parçasý olarak bu çok önemli.
Bence Putin Türkiye'de projenin gerçekleþmesi için
yoðun çaba sarf edecek. Proje, enerji tüketimine
saðlayacaðý destek açýsýndan Türkiye için çok önemli. Bu aþamada uzlaþý saðlanmasý için Ankara da
gayret göstermeli. Bu, bölge için de önemli bir adým
olabilir. Projenin uygulamaya konulmasý durumunda, Ankara'nýn bölgeye enerji ihraç eden bir ülke
konumuna gelebileceðini düþünüyorum.
ussia in Global Affairs dergisinin Genel
Yayýn Yönetmeni Fyodor Lukyanov, Rusya
ile Türkiye iliþkilerinde son dönemde büyük dönüþümler gerçekleþtiðini söylüyor. Türkiye'nin dünya politikalarýnda artýk etkin olmaya
baþladýðýný, Rusya'nýn da geliþen Türkiye'nin farkýnda olduðunu belirten Lukyanov'a göre Moskova, baðýmsýz dýþ politikalar üretmeye baþlayan Ankara ile uzun vadeli stratejik ortak olmak istiyor.
Lukyanov, Rusya Baþbakaný Vladimir Putin'in
Aðustos 1999'da baþbakanlýk koltuðuna ilk kez
oturduðu günün, onuncu yýl dönümünde Ankara'yý ziyaret etmesine özel bir anlam yüklüyor.
Türkiye'deki sancýlý deðiþime dikkat çeken Rus uzman, Ýslamî olarak tanýmlanan bir partinin demokratikleþmenin öncüsü olmasýný, Cumhuriyetçi
olarak nitelenen partinin ise otoriter meyilli olmasýný çeliþki olarak niteliyor. Rusya’da Türkiye ile ilgili ciddi bilgi eksikliðinin bulunduðunu ifade eden
Lukyanov’a göre geçmiþte asýrlarca süren iliþkiler
günümüzün gerçeklerini gölgeliyor. Fyodor Lukyanov, Zaman'ýn iki ülke iliþkilerine dair sorularýný
þöyle cevaplandýrdý:
R
Rusya'dan Türkiye nasýl görünüyor? Deðiþim ve
büyüme çabalarýný nasýl yorumluyorsunuz?
Ben Türkiye'nin tamamen yeni þartlar altýnda, yeni
bir kimlik arayýþý süreci içinde bulunduðunu düþünüyorum. Mevcut yapý Türkiye'de biraz da dýþ parametrelerin etkisi ile oluþturuldu. Dýþarýdan baktýðýmýzda ilginç bir tablo görüyoruz. Ýslami olarak tanýmladýðýmýz bir parti Türkiye'nin demokratik dönüþümünde öncülük rolüne soyunurken, Cumhuriyetçi
bir parti otoriter sürecin devamýndan yana bir pozisyona konuþlanýyor. Bu ilginç bir çeliþki. Halbuki Batý
kültüründe laiklik ve demokrasi birlikte yaþayabilirken, Türkiye'de buna direnç olduðunu görüyoruz.
Laik olduðunu kaydeden çevreler, demokratikleþmeyi sýnýrlandýrmaya çalýþýyor.
Soðuk Savaþ yýllarýnda ayrý kamplarda yer alan Rusya ve Türkiye þimdi çok boyutlu ortaklýk çizgisinde.
Bu deðiþimin parametrelerinde neler bulunuyor?
Türkiye'nin artan gücü ile birlikte Rusya ile iliþkilerin de
geliþtiði ortada. Güney Kafkasya'da geçen yýl yaþanan
olaylar Ankara'nýn önemini bir kez daha ortaya koydu.
Türkiye çok baþarýlý bir strateji geliþtirdi. Hem mesafeli
durdu, hem de müdahil oldu. Bölgenin istikrarý için
Kafkas Ýþbirliði ve Ýstikrar Platformu'nu önerdi. Ankara
taraf olmadan, bölgede istikrar istediðini ortaya koydu.
Enerji kaynaklarýnýn ulaþýmýnda Türkiye kavþak ülke
olma yolunda ilerliyor. Rusya, Türkiye'nin siyasi ve
ekonomik alanda artan gücünün farkýnda. Moskova,
Ankara'yý uzun vadeli stratejik ortak olarak görmek
istiyor. Soðuk Savaþ yýllarýndaki ideolojik cepheleþme
ve blok siyaseti çoktan sona erdi.
Rusya ile Türkiye’nin enerji alanýndaki iliþkilerinde rekabet mi, iþbirliði mi önde?
Türkiye-Rusya iliþkilerinde sorunlu gördüðünüz
alanlar ve çözüm önerileriniz nelerdir?
Russia in Global Affairs dergisinin Genel Yayýn Yönetmeni Fyodor Lukyanov, Türkiye-Rusya iliþkilerinin geleceðini deðerlendirdi.
Enerji sevk yollarýnda rekabet giderek artýyor. Ekonomi
ve politika birlikte ilerliyor. Enerji projelerinin
ekonomik yaný sorgulanmaya baþladýðý zaman, daha
fazla siyasi olmaya baþlýyor. Hem Güney Akým, hem
de Nabucco'nun sorunlarý var. Bulgaristan'da
gerçekleþen hükümet deðiþikliði Rusya'yý zor durumda
býraktý. ABD ve Avrupa Birliði'nin Güney Akým'a
destek verme gibi bir niyetleri yok. Nabucco'nun
doðalgaz tedariki konusu henüz netleþmedi. Burada
sürdürülen mücadelenin merkezinde Türkiye var.
Türkiye'nin olaya ekonomik bakmasý ise en doðru
olaný. Ankara’nýn enerji kavþaðýnda bulunmasý
nedeniyle AB iliþkilerinde þansý artýyor. Ancak ben
Brüksel'in Türkiye'ye ekonomik olarak ‘evet', siyasi
olarak da ‘hayýr' demeye devam edeceðini
düþünüyorum. Rusya ise Türkiye'nin bölgede baðýmsýz
bir merkez halinde kalmasýndan yana.
Enerjide yeni projeler var. Nükleer santralle ilgili
çalýþmalar sürüyor? Ýki ülke iliþkileri bundan nasýl
etkilenir?
Bence Mavi Akým-2'nin gerçekleþme ihtimali çok
yüksek. Mavi Akým-1 var. Var olan projeyi geliþtirmek yeni projeyi yapmaktan her zaman daha kolay.
Nükleer santrale gelince, Rusya'nýn Ýran'da inþa ettiði Buþehr Nükleer Santrali iki ülke iliþkilerinde çe-
Rusya'nýn bilinci Batý-merkezli. Batýlý demiyorum, Batýmerkezli. Biz Batýnýn yanlýþlarýný görebiliriz, eleþtiririz,
öfkelenebiliriz; ancak yüzümüz hep Batýya dönük.
Türkiye ile ilgili ciddi anlamda bilgi eksikliðimiz var.
Tarihte yaþadýðýmýz olumsuz olaylarý iyi biliyoruz.
Geçmiþe ait, asýrlarca süren iliþkiler günümüzün
gerçeklerini gölgeliyor. Önümüzde önemli hedefimiz
var; Rusya, Türkiye ile ilgili bilgisini çoðaltmalý. Türkiye
de Rusya'yý artýk daha iyi anlamalý. Bence ikili
iliþkilerde sevgi, kardeþlik ve dostluk tanýmlarýný bir
kenara býrakmak gerekiyor. Bunlarý yöneticiler
dillendirebilir. Ne kadar az duygu olursa o kadar baþarý
olur. Entelektüel alanda diyalog oluþturulmasý
gerekiyor. Bu, resmi olanýn dýþýnda geliþtirilmeli.
Medvedev, Moskova Camii'nin açýlýþýna davet bekliyor
FARUK AKKAN MOSKOVA
usya Devlet Baþkaný Dmitri Medvedev'in 104
yýllýk Moskova Merkez Camii'ne tarihi bir ziyaret gerçekleþtirmesi, Rusya Müslümanlarý tarafýndan büyük memnuniyetle karþýlandý. 1917'den bu tarafa yasaklanan din eðitiminin, devlet eliyle verilmeye
baþlayacak olmasý da, ayrý bir devrim olarak deðerlendiriliyor. Ortaöðretim ve üniversitelerde öðrencilerin baþlarý örtülü olarak derslere girebildiði, öðretmenlere de
benzer özgürlüðün tanýndýðý ülkede, helal gýda ve diðer
dini alanlarda da yeni uygulamalar baþlýyor. Medvedev,
ziyaretinde Müslümanlarýn Rusya için önemine iþaret
etti ve Ýslam ülkeleri ile iliþkilerde destek beklediðini
söyledi. Ýktidar, ülkede yaþayan 20 milyon Müslüman'ý
zenginlik olarak görürken, uluslararasý iliþkilerde de elini
güçlendirdiðinin farkýnda.
Zaman’a konuþan Rusya Müftüler Konseyi Baþkaný
Ravil Gaynuddin, Medvedev'in cami ziyaretini ‘tarihi
bir olay’ olarak niteledi. Rusya liderinin Müslümanlarýn
sorunlarýna çözüm bulmak, destek olmak için camiye
geldiðini kaydeden Gaynuddin, þöyle devam etti: “Bugüne kadar diðer ülke devlet baþkanlarý, hükümet baþkanlarý ve bakanlar tarafýndan çok ziyaretler gerçekleþti.
Ancak kendi devlet baþkanýmýz ilk kez camimizi ve
müftülüðümüzü ziyaret etti. Bu çok önemli. Moskova
Merkez Cami’nin geniþletilmesi için yapýlan inþaatla
yakýndan ilgilendi. Bize caminin açýlýþýna davet beklediðini söyledi. Medvedev, Merkez Camii'nin büyük ve
güzel bir eser olarak inþa edilmesini istedi. Devlet baþkanýmýz ziyaret sonrasý camiye destek saðlanmasý konusunda bir karar alarak, tüm ilgili makamlara gönderdi. Ziyaret sonrasý cami iþlerimiz hýzlandý. 2011 sonunda camiyi ibadete açmayý ümit ediyoruz.” 70 metre
uzunluðunda iki minaresi olacak camide, açýk alanla
birlikte 12 bin kiþi ayný anda namaz kýlabilecek.
R
Okullarda din eðitimi baþlýyor
Müftüler Konseyi'ndeki görüþmeyi de deðerlendiren
Gaynuddin, “Rusya'nýn diðer bölgelerinden de müftüler
toplantýda yer aldý. Bölgelerde yaþanan sorunlar kendisine iletildi. Bazý bölgelerde yeni camiler açýlmasý için de
kararlar alýndý. Rus Ortodoks Kilisesi’ne gösterilen destek kadar, Rusya Müslümanlarýna da destek saðlanmaya
baþlayacaðýný ümit ediyoruz.” temennisinde bulundu.
Medvedev'in cami ziyaretinin Müslüman halk ve
devletler tarafýndan da memnuniyetle karþýlandýðýna
deðinen müftü þunlarý söyledi: “Halk camilere gelerek
ziyaretten dolayý imamlarýmýzý tebrik ediyor. Müslüman ülkelerden müftülük olarak tebrik telefonlarý alýyoruz. Büyükelçilerden bizzat ziyarete gelerek kutla-
yanlar var. Böyle güzel bir geliþmenin hayýrlara vesile
olacaðýný umuyoruz."
Rusya'nýn 18 bölgesinde, üç ayrý müfredatla din
eðitimi pilot uygulama olarak baþlýyor. Üç yýl devam
edecek uygulamada eksikliler tespit edilecek ve yeni
düzenlemelere gidilecek. Ardýnda, tüm Rusya'da din
eðitimi müfredatlara girecek. On yýldýr konunun müzakere edildiðini kaydeden Gaynuddin, “Rusya çok
dinli bir ülke. Önceleri Rusya Ortodoks Kilisesi’nin
aðýrlýðý olacaðý endiþesi ile temkinli durduk. Þimdi diðer din mensuplarý ile konuyu uzun uzun müzakere
ettik. Bizim dinimiz zorlamayý kabul etmiyor. Rusya
Ortodoks Kilisesi Patriði Kirill de ayný düþünceye sahip. Zorlamayý kimse istemiyor. Biz Yahudi ve Budist
din adamlarý ile de bir araya gelerek ortak bir metinde
anlaþma saðladýk. Devlet baþkanýmýz Medvedev de
bunu onayladý. Hem biz, hem de Kremlin süreci denetleyecek." deðerlendirmesinde bulundu.
Rusya'nýn yeni hedefi faizsiz bankacýlýk
Ýsteyen resmî olarak kabul edilen dört dinden birinin
eðitimini alabilirken, dileyen de bunlarýn karýþýmý din
kültürü ve ahlak bilgisi dersini tercih edebilecek. Dinle
ilgisi olmayanlar da sadece etik deðerlerin öðretildiði
üçüncü alternatifi tercih edebilecek. Mevcut uzlaþýyý çok
olumlu deðerlendiren Gaynuddin, “Sadece Hristiyanlýðýn öðretileceði bir din eðitimi uygulamaya konulsa idi,
bu bizim için çok kötü olurdu.” dedi.
Rusya'da çok sayýda Müslüman olduðunu, bunlarýn ihtiyaçlarýndan birinin de faizsiz bankalar olduðuna deðinen Gaynuddin, “Dünyada 300'ün üzerinde
bu tür bankalar var. ABD, Ýngiltere, Çin, Avustralya
ve diðer ülkelerde uygulamalarý mevcut. Ekonomik
krizde dev Amerikan banklarý sýkýntý yaþarken, bu
bankalardan hiçbiri sýkýntý yaþamadý. Bu çok önemli
bir gösterge. Moskova'da, Kazan'da ve St. Petersburg'da konu ile ilgili forumlar düzenlendi. Rusya'da
da bu sistemin kurulmasý için çalýþmalarýmýzý sürdürüyoruz. Medvedev'in ziyaretinde de konuyu kendisine ilettik. Rusya devlet baþkaný talebimizi olumlu
karþýladý." bilgisini verdi.
Baþörtüsü sorunu ile ilgili Fransa örneðini veren
Gaynuddin, þu þekilde konuþtu: "Fransa'da ortaöðretimde okullarda baþörtüsü yasaðý olduðu gibi bizde bir
uygulama yok. Ýsteyen öðrenciler baþlarýný örterek hem
ortaöðretime hem de üniversitelere gidebiliyor. Hatta
öðretmenlerimiz de baþlarýný örterek derslere girebiliyor.
Devlet açýsýndan bunlar hiç sorun oluþturmuyor. Hac
organizasyonunda da destek alýyoruz. Krize raðmen bu
yýl yine 25-26 bin kiþinin hacca gitmesini bekliyoruz."
Rusya Devlet Baþkaný Dmitri Medvedev, 15 Temmuz’da Moskova’daki Merkez Camii’ne tarihi bir ziyaret gerçekleþtirmiþti. Rusya
Müftüler Konseyi Baþkaný Ravil Gaynuddin ile sohbet eden Medvedev, caminin geniþletilmesi için yapýlan inþaatla yakýndan ilgilenmiþti.
7
5 AÐUSTOS 2009 ÇARÞAMBA
Rusya artýk Türk futbolu hakkýnda bilgi sahibi
FARUK AKKAN, MOSKOVA
usya'nýn Zenit takýmýnda futbol oynayan Fatih
Tekke, takýmla birlikte büyük baþarýlar elde ettiklerini, UEFA Kupasý þampiyonluðu, Süper
Kupa þampiyonluðu, Rusya Ligi ve Rusya Kupasý þampiyonluðu kazanarak çok az futbolcuya nasip olacak sonuçlar aldýklarýný söyledi. Tecrübeli golcü Tekke, "Bir
Türk vatandaþý olarak bu baþarýlara ulaþmak benim için
onur verici. Dýþarýda oynayan bir futbolcu olarak, bu
dört kupayý birden almak benim için bir þans. Burada
Türkiye'yi temsil ettiðimizin farkýndayýz. Þimdi tüm
Rusya, Türk futbolu hakkýnda bilgi sahibi. Bu, para ile
yapýlabilecek bir tanýtým deðil." dedi.
R
St. Petersburg Avrupa'nýn ilk beþ þehrinden biri
Tekke, Zenit'te son durumu, gelecek planlarý, Rus
futbolu, Rusya yaþantýsý ve Türkiye'deki transferlerle
ilgili özel açýklamalarda bulundu. Takým arkadaþlarý
ve St. Petersburg'da Türkiye'yi seven çok farklý kitleler olduðunu kaydeden Tekke, "Zenit'e transfer
olunca biraz daha geri kalmýþ bir þehirde yaþayacaðýmý düþünüyordum. St. Petersburg, kültür, yapýlanma
ve modernlik açýsýndan Avrupa'da ilk beþ þehir arasýna girebilir. Þehirde yaþayan halkýn bize karþý inanýlmaz bir sevgisi var. Bu ilgiyi görmeden anlamak
mümkün deðil. Bunlar benim için çok özel bir tecrübe." ifadelerini kullandý.
Türkiye'de futbol altyapýsýnýn Rusya'dan farklý olduðuna deðinen Tekke þu karþýlaþtýrmayý yaptý: "Rusya'da halk daha çok maçýn oynandýðý gün ve sahada
sporla ilgileniyor. Futbolcu üzerinde yoðun bir psikolojik baský olmuyor. Ancak Türkiye'de futbol sadece sahada kalmýyor. Tüm haftanýn gündemi oluyor. Rusya'da teknik altyapý, stat ve tesisler Türkiye'deki kadar modern deðil. Bunda iklim þartlarýnýn da etkisi
olabilir. Zenit için olmasa da, diðer takýmlarýn taraftar konusu da zayýf. Ancak ben Rusya'nýn futbol
geleceðini parlak görüyorum. Türkiye'den arkadaþlara Rus takýmlarýnda oynamalarýný tavsiye ederim."
Borþ çorbasý ve blini seviyor
Takým arkadaþlarý, Tatar topluluklar ve Türk diasporasýnýn kendisini sýk sýk yemeðe davet ettiðini, onun dýþýnda
sosyal yaþamýnýn sýnýrlý olduðunu kaydeden ünlü futbolcu, "Yemek konusunda çok hassasým. Ailem ve çocuklarým Türkiye'de. Buraya gelip gidiyorlar. Ruslarýn tatlý olarak yapýlan blini ve borþ çorbasýný seviyorum. Onun dýþýnda yemek konusunda çok seçiciyim. Türk yemeklerini
de seçerim. Kendi yemeklerimi kendim yapýyorum. Boþ
zamanlarýmda kitap okumayý çok seviyorum. Televizyonla aram iyi deðil." dedi.
Son dönemde Rus basýnýnda yer alan takýmýn dý-
þýnda tutulduðu ile ilgili iddialarý yanýtlayan Tekke, "Bir
yýl daha mukavelem var. Ailem Türkiye'de. Rusya'da
hayat kolay deðil. Bunlarýn sýkýntýsýný yaþýyorum. Elbette Türkiye'ye ne olur döneyim gibi bir ýsrarým yok. Öncelikle Avrupa'yý düþünüyorum. Türkiye'den de cazip
bir teklif gelirse, düþünebilirim. Önümüzdeki dönem
için Rusya ile ilgili bir þey söyleyemem. Kulübün teklifi
olursa, bunu zaman gösterecek. Niyetim buradan daha
iyi iþler yaparak, Avrupa ya da Türkiye'ye gitmek."
þeklinde konuþtu.
Kendisinin oynamayý sevdiðini, beklemeyi sevmediðini, bunun için kulüp yönetimi ile bir kýsým sorunlarý olduðunu ifade eden golcü futbolcu, "Dick
Advocaat'la konuyu teferruatlý konuþtuk. Sorunlarýmýzý tatlýya baðladýk. Son maçta da 20 dakika sahada
kaldým. Þu an kulübümle bir sorun yok. Ancak ben
oynamak istiyorum. Hedeflediðim gol sayýsýnýn yarýsýna ancak ulaþabildim. Biraz bunun sýkýntýsýný yaþýyorum. Zenit'ten çok þeyler kazandým. Taraftarýn ilgisi büyük. Ben de onlarý çok seviyorum. Bu takýmda
her zaman oynayabileceðimi düþünüyorum." ifadelerini kullandý.
Galatasaray önde tamamlar
Transfer sürecini takip edebildiði kadarý ile Galatasaray'ýn iyi bir hazýrlýk yaptýðýný ifade eden Tekke, çok
önemli deðiþiklikler olmazsa Galatasaray ligi önde tamamlar dedi. Galatasaray'ýn Keita transferini, Fenerbahçe'nin Mehmet Topuz ve Trabzonspor'un Engin
Baytar transferlerini iyi adýmlar olarak deðerlendirdi.
Tekke kendisinin de Trabzonspor, Galatasaray ve
Beþiktaþ'la görüþmeleri olduðunu, ancak bunun olumlu sonuçlanmadýðýný belirtti. Tekke, kendisinin kariyerinde Trabzonspor'un büyük katkýsý olduðunu, transfer
konusundaki anlaþmazlýðýn da para ile ilgili olmadýðýný
yineledi.
Dýþarýda oynamak zor
Dýþarýda futbol oynamanýn zorluklarýna deðinen
ünlü futbolcu, "Rusya'da oynayan diðer Türk futbolcu arkadaþlarla da görüþüyoruz. Caner Erkin
genç ve CSKA gibi iyi bir kulüpte oynuyor. Rubin
Kazan'da oynayan Hasan Kabze'nin, Gökdeniz
Karadeniz gibi Türk bir arkadaþý var. Bir de yaþ
önemli. 30 yaþýn üzerinde yeni bir adaptasyon zor
olabiliyor. Kamplarda, maç öncesi ve sonrasý takým arkadaþlarý ile muhabbet edebilmek önemli.
Dil konusu zorluyor. Türkiye'de sahanýn dýþýnda
yabancý arkadaþlarýmýzla daha fazla ilgileniyoruz.
Böyle alýþmýþýz. Sorunlarýný dinleme, hal hatýr sorma gibi konular. Bu tür küçük meseleler, bazen
yabancý oyuncular için çok önemli olabiliyor." deðerlendirmesinde bulundu.
Türk futbolunun Rusya’daki elçilerinden Fatih Tekke, oynadýðý Zenit takýmýyla UEFA ve Süper Kupa þampiyonluðu yaþamýþtý. Zenit ile bir yýl daha mukavelesi olan Tekke’nin hedefinde Avrupa kulüpleri yer alýyor.
Türk voleyboluna ivme kazandýran Rus
BÜLENT KARADAŞ ANKARA
ürk sporunda en fazla yabancý sporcunun
yer aldýðý branþlardan biri voleybol. Hemen
hemen her takýmda en az üç yabancý sporcu bulunmakta. Özellikle bayan voleybol takýmlarý
Rus oyuncular ile baþarýyý yakalamaya çalýþýyor.
Türkiye'yi tercih eden Rus oyunculardan en bilineni
ise Natalia Hanikoðlu. 2003 yýlýnda Türkiye'nin ev
sahipliði yaptýðý Avrupa Bayanlar Voleybol Þampiyonasý'nda tanýdý herkes Natalia'yý. Oynadýðý voleybol, takým arkadaþlarýna verdiði destek ve hýrsý ile
herkesi þaþkýna çevirdi Natalia Hanikoðlu. Hiç þüphe yok ki elde edilen Avrupa ikinciliðinde çok
önemli payý vardý. Voleybol yaþantýsýna Moskova'da
8 yaþýnda baþlayan Natalia, Rusya'da beden eðitimi
ve spor bölümünden mezun oldu. Rusya'nýn en ünlü kulüplerinden birisi olan CSKA Moskova'da profesyonel spor yaþamýna baþlayan baþarýlý oyuncu,
Ondinsova ve Ancona takýmlarýnda oynadýktan
sonra Türkiye macerasýna 1997 yýlýnda Kocaelispor
ile adým attý. 2000 yýlýnda Türk voleybolunun en
önemli kulüplerinden Eczacýbaþý ile anlaþtý. 1998 yýlýnda kendisi gibi voleybolcu olan Hakan Hanikoðlu
ile evlendi. Geçtiðimiz sezon Eczacýbaþý'nda forma
giyen Natalia Hanikoðlu, þu günlerde yoðun bir þekilde kulüp arýyor. En büyük hayalinin olimpiyatlarda mücadele eden Türk Milli Takýmý ile madalya kazanmak olduðunu ifade eden baþarýlý voleybolcu,
sporculuk yaþamýný sonlandýrdýðýnda ise spor okulu
açmak istiyor.
T
Voleybol topunu ilk kez Moskova’da elime aldým
an’a
ikoð lu, Zam
Nat alia Han
a öne çýka n
ini ifad e etti.
una katk ýsýyl
lu aça bile ceð
Türk vole ybol
vole ybol oku
tta, iler ide bir
verd iði mül aka
Çok genç yaþtan beri voleybol topunu elinizden
düþürmüyorsunuz. Voleybola nasýl baþladýnýz?
Voleybol topunu ilk kez 8 yaþýnda Moskova'da elime
aldým. Ýlkokulda antrenör beni çaðýrdý ve yetenekli
olduðumu görünce ‘devam et’ dedi. Baþarýlý olunca
11 yaþýnda özel spor okuluna geçtim. 14-15 yaþýna
kadar burada oynadýktan sonra CSKA Moskova'ya
geçtim. CSKA antrenörleri beni izleyip beðenince
genç takýma aldýlar. CSKA sayesinde bir yýl içinde
genç milli takýma seçildim. Daha sonra A milli takýmda da oynadým. 1994'te dünya üçüncüsü olan Rus
milli takýmýnýn kadrosundaydým. Grand Prix'te de
þampiyon olmuþtuk.
Neden Türkiye'ye geldiniz?
O zamanlar takým seçme þansýmýz yoktu. Antrenörümüz git deyince bize yapacak bir þey kalmazdý. Altý
yýl önce Kocaelispor'un antrenörü Zafer Atay Moskova'ya gelip beni izlemiþ ve beðenmiþ. Bunun üzerine Kocaelispor'la bir yýl kiralýk anlaþmasý imzaladým.
Daha sonra her yýl anlaþmayý yeniledik. Tam üç yýl
oynadým Kocaelispor'da. 2000'de ise Eczacýbaþý'yla
anlaþtým. Türkiye'yi ve insanlarýný çok seviyorum.
Burada voleybolu býrakmak ve yaþamýma devam etmek istiyorum.
Kuru fasulye, beðendi ve yaprak sarmasý yaparým
Türkiye'ye geldikten sonra takým arkadaþlarým Özlem, Mesude, Çiðdem ile ayný sitede oturduðumuz
için Maslak'taki antrenmanlara birlikte gidip geliyorduk. Antrenmanlardan kalan vakitlerimde Akmerkez'e ve Carrefour'a gitmeyi seviyordum. Bir de Türk
yemekleri yapmayý çok seviyorum. Hiç Rus yemeði
yapmadým. Takým arkadaþlarýmdan öðrendim Türk
yemeklerini. En çok kuru fasulye, beðendi ve yaprak
sarma yapýyorum.
Milli Takým’ýn en sevilen oyuncularýndan biri oldun. Milli Takým formasýyla neler yaþadýn?
Ben bir Türk ile evlendim. Evlenirken de Türk olmayý
ben istedim. Türk Milli Takýmý’nda oynamak bana gurur veriyor. Türk Milli Takýmý ile önemli baþarýlara imza
attýk. Avrupa ikincisi olduðumuz yýl çok mutluluklar
yaþadým. Takým olmanýn ne kadar önemli olduðunu
herkese gösterdik.
Voleybol okulu açabilirim
Türk voleybolunun geliþimini nasýl buluyorsunuz?
Türkiye'de bayan voleybolu 2003 yýlýnda Avrupa
Þampiyonasý'nda kazandýðýmýz ikincilikten sonra yükseliþe geçti. Yine o sene dünya kupasýnda
gösterilen baþarýyla dünyanýn en iyi milli takýmlarý sýralamasýnda ilk 10-12 arasýna girdik. 2005
Avrupa Þampiyonasý'nda alýnan altýncýlýk bu sýralamanýn içinde olduðumuzun en iyi kanýtýydý.
Sonraki senelerde daha üst sýralara týrmanmamýz gerekirken milli takýmýmýzýn bir duraklama
devrine girdiðini düþünüyorum. Önümüzdeki
Avrupa Þampiyonasý'nda alýnacak derece duraklama devrinin devamý mý yoksa sonu mu olduðunu gösterecek en önemli turnuva olacak. Bunun yanýnda 2003’ten sonra ailelerin kýz çocuklarýný voleybola daha çok yönlendirmesiyle altyapýlarda yaþanan patlamanýn ardýndan yýldýz ve
genç milli takýmlarýmýzýn Avrupa ve Dünya
Þampiyonalarý'nda aldýklarý baþarýlý sonuçlardan
sonra Türk bayan voleybolunun geleceðinin çok
parlak olduðunu söyleyebilirim.
Voleybol oynamayý býraktýktan sonra hedefleriniz
neler?
Yine voleybolun içinde olmak istiyorum. Ancak tam
olarak karar vermiþ deðilim. Düþüncelerim arasýnda
voleybol okulu açmak var. Buradan yetiþtireceðim
sporcular ile Türk Milli Takýmý’na destek olmak en
büyük hayallerim arasýnda. Türkiye'de voleybola
inanýlmaz bir ilgi söz konusu. Bu yüzden aktif voleybol yaþantýmý noktaladýktan sonra yine bu sporun
içinde Türkiye'de hizmet etmek istiyorum.
8
5 AÐUSTOS 2009 ÇARÞAMBA
Rus turist Türkiye'ye bağlı
Karadeniz’in sahilleri karışınca
ANNA KALEDÝNA
SERGEY VARŞAVÇİK
RÝA NOVOSTÝ EKONOMÝ UZMANI
ÝZVESTÝYA EKONOMÝ SERVÝSÝ EDÝTÖR YARDIMCISI
us turistlerin hem ülke içi hem de ülke
dýþýndaki sayýsýz tatil yerlerinde tatil yapma
imkanlarý var. Fakat sevdikleri tatil yerleri
arasýnda Türkiye özel bir anlama sahip. Türkiye
gidilen yerler arasýnda hep ilk sýrada. Bunda
Türkiye'nin havasý ve ekonomik oluþu etkili.
Özellikle insanlarýn titizlikle para saymaya baþladýðý
günümüz dünyasýnda bu daha etkili.
Rusya Turizm Acentalarý Birliði Baþkan
Yardýmcýsý Vladimir Kantoroviç'in verilerine göre,
yurtdýþýna çýkan Rus turist sayýsý bu sene yüzde 75
azaldý. 2009 yýlýnda Ruslar iki kez tatile gitme
alýþkanlýðýný da terk etti. Artýk bir kez ve daha uzun
tatil alternatifi tercih ediliyor. Kantoroviç'e göre;
yurtdýþýna çýkan Rus turistler için yýldýz sayýsý birinci
öncelik deðil. Ruslar þimdilerde çok uzak yerleri de
tercih etmiyor. Tüm bunlar Türkiye'yi Rus turistler
için vazgeçilmez kýlýyor.
Rus turistlerin Türkiye ile ilgili düþüncelerini
anlamak için yapýlan çalýþmalar çok. Türkiye'ye giden
yabancý turistler bira içmeyi ve Tarkan'ýn þarkýlarýný
dinlemeyi tercih ediyor. Turistlerin yüzde 84,9 Türk
mutfaðýný sevdiklerini, yüzde 46,6'sý da özellikle Türk
milli yemeði kebaba bayýldýklarýný söylüyor. Turistlerin
yüzde 30'u da tatlýlara iyi not veriyor. Türkiye’yi tercih
nedenleri arasýnda yüzde 58,7 oranýyla doðal
güzellikler ilk sýrada. Turistler Türkiye'nin güzel
manzaralarý, güneþi, yumuþak havasý ve denizini
seviyor. Tercih sebebi açýsýndan fiyatlarýn ucuz olmasý
yüzde 24,9'la ikinci sýrada.
Turistlerin yüzde 70'e yakýný 4 ve 5 yýldýzlý otelleri tercih
ederken, küçük otel, motel ve kiralýk ev gibi alternatifler de
popüler olmaya baþladý. Yüzde 76’sý her þey dahil
programlarý seviyor. Yüzde 68’i odalarýn konfor ve kalitesini
beðeniyor. Ancak alýþ veriþ için ayný þey geçerli deðil.
Turistlerin yüzde 60,7'si bir þey alýrken fazla para
verdiklerini düþünüyor, yüzde 39,3'ü ise fiyatlarý normal
buluyor. En önemli olaný da turistlerin yüzde 87,2'sinin
herhangi bir güvenlik sorunu ile karþýlaþmamýþ olmalarý.
Sadece yüzde 5,2'si Türkiye'ye bir daha gitmeyi
düþünmediðini kaydediyor.
usya'dan Türkiye'nin gerçekleþtirdiði deðiþim
sürecini anlamak zor. Fiiliyatta mümkün deðil.
Manzara palmiye aðaçlarý, plajlar ve sýnýrsýz
"her þey dahil" servisle boyalý. Rus baba yüzmeyi seven
çocuðuna þefkatle ve espri ile baðýrýyor; "Sakýn daha fazla uzaklara gitme! Sonra Türk karasularýna girersin."
Sonradan fark ediyor. Kendisi Karadeniz'in Rus tarafýnda deðil, Türk kýyýlarýnda bulunuyor. Bu tecrübeyi kendi
arkadaþým paylaþtý benimle. Karadeniz'in Rus sahilleri
ya da öte yakasý. Ya da Akdeniz'in sýcak denizleri, artýk
Ruslar için ulaþýlmaz bölgeler deðil.
Türkiye'de tatil yapan Rus turistler bu ülkeye her
yýl 2 milyar dolar býrakýyor. Bazý bölgelerde Rus turistler, Türklerin de önüne geçmiþ durumda. Ortalama bir Türk'ün, Rus deyince aklýna ‘turist' geliyor.
Ben de Türkiye'yi böyle standart bir senaryoda tanýdým. Türkiye'de tatil yapmak için çaba harcamadým.
Fazla kitle akýmý, bende ters düþünce oluþturuyor.
Türkiye'de tesadüfen bulundum. Kemer'in hemen
yaný baþýndaki Tekirova tatil beldesinde.
Güney Osetya'daki can sýkýcý olaylarýn hemen sonrasýnda gerçekleþti bu ziyaret. Herkes þunu tartýþýyordu:
Türkiye NATO gemilerine sýnýrlý da olsa müsaade etti,
biz de gümrükleri daralttýk. Okyanusun öte yakasýndan
kaynaklanan yeni durumdan Türkiye de memnun deðildi. Misafirperver Türkler gözlerimin içine bakarak, arka
arkaya can alýcý sorular soruyorlardý: Ruslar Türkiye'ye
gelmekten vazgeçer mi? Rusya-Türkiye iliþkilerinin bazen ABD, bazen de Avrupa tarafýndan bozulduðunu görebiliyoruz. ABD iþine geldiði zaman Türkiye'yi hatýrlýyor. Türkiye'nin yýllardýr girmek için çaba gösterdiði Avrupa Birliði'ne gelince, Ankara'yý arasýnda görmek istemiyor. Her defasýnda kriterlerde eksik bir þeyler buluyor.
AB önce ekonomik kalkýnmanýn Türkiye'de yeterli
olmadýðýndan þikâyetçi oldu. Bu konuda apaçýk ilerleme
saðladýðý görülünce insan haklarý ve diðer konular öne
çýkmaya baþladý. Avrupa'nýn bürokratlarý gayri resmî ortamlarda Kýbrýs sorununu hâlâ gündeme taþýyabiliyor.
Türkiye'nin Avrupa'ya yeni bir dinamizm kazandýracaðý
perspektifi yakalanamýyor. Ýhtiyarlaþan Avrupa için
2014'te nüfusunun dörtte biri 14 yaþýnda olacak Türki-
R
R
Türk Kültür ve Turizm Bakanlýðý'nýn çalýþmasýna
göre en çok Alman ve Ruslar Türkiye'yi tercih ediyor.
Bakanlýðýn verilerine göre yýlýn ilk yarýsýnda turistlerin
yüzde 15,89'u Alman, yüzde 9,47'si ise Rus'tu. Üçüncü
sýrada Ýngiltere yer alýyor-payý yüzde 8,07.
Ýngiltere'den sonra Bulgaristan, Gürcistan, Ýran,
Hollanda, Fransa, Yunanistan ve ABD geliyor.
Gözlemciler, bu sene diðer ülkeler arasýnda
Türkiye'yi tatil için seçen Avrupalýlarýn sayýsýnýn artmýþ
olduðunun farkýnda. Bu durum ülkeye gelen turist
sayýsýnýn ayný seviyede tutulmasýný saðladý. Avrupa'da
tatil yerlerinin fiyatlarýndaki artýþ ve dövizkuru farký
Avrupalýlarýn eðilimlerinde etkili. Bu þartlarda ‘Euro’lu
olmayan tatil yerleri, Türkiye dahil olmak üzere
Avrupalýlar için çekici olmaya devam edecek.
ye'den daha güzel bir aþý olabilir mi?
Haziranda ikinci kez ziyaret ettiðim Türkiye'nin gerçeklerini daha yakýndan tanýma fýrsatý buldum. TUSKON
öncülüðünde gerçekleþen ‘Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü' isimli dev bir organizasyonu takip ettim. Ufku geniþ, heyecanlý bir iþadamý kitlesi vardý. Herkes bir þeyler
üretmek için seferber olmuþtu. Bu Türkiye'yi daha ötelere
taþýyacak motor güç. Türk Hava Yollarý'na deðinmeden
geçemeyeceðim. Bizim þirketlerimizle arada bu kadar
fark göreceðimi beklemiyordum. Çok lafa gerek yok.
Tam bir Avrupa standardý yakalanmýþ. Birkaç yýl öncesine
kadar zarar eden dev þirket, yeni hamlelerle kazançlý ve
baþarýlý bir yapýya kavuþmuþ. Kevin Costner'in katýldýðý
‘Star gibi hissedin' reklamýna kolaylýkla para harcamýþ.
Avrupa þehri izlenimi oluþturan Ýstanbul'u ziyaret
ettiðimde ‘Avrupa standardý' deyimi sýk sýk aklýma
geldi. Gerçekleþtirilen reformlarla Türkiye'nin ulaþtýðý
seviye çok þaþýrtýyor. Turizm bölgelerinde eskiden
bankomat bulmak zordu. Bugün her yerde var. Bankacýlýk ve finans sistemi dýþarýya da açarak geliþmiþ ve
istikrarlý bir yapýya kavuþmuþ. Gözlemleyebildiðim
kadarýyla yatýrýmlar için her þey seferber edilmiþ. Bunun için özel bir ajans bile var. Belki de bu yüzden yabancý yatýrýmýn GSMH'deki payý yüzde 20'lere ulaþmýþ durumda. Türkiye'nin iþsizlik ve altyapý sorunlarý
gibi eksikliklerini de sayabiliriz. Ancak Türkiye'nin ileriye doðru gerçekleþtirdiði sýçrayýþ saygý uyandýrýyor.