Sayı 33 8.2 MB

Transkript

Sayı 33 8.2 MB
TÜDÖKSAD
FUAR
RÖPORTAJ
ÜYELER YILSONU
YEMEĞİNDE BULUŞTU
GIFA 2015’E
DOĞRU
İÇİMİZDEN BİRİ:
ÖZER DOĞANSOYSAL
TÜRKDÖKÜM
SAYI 33
EKİM - KASIM - ARALIK 2014
TÜRKİYE DÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ YAYIN ORGANIDIR
TUDOKSAD.ORG.TR
DÜNYA
DÖKÜM ÜRETİMİ
Döküm Üretimi İstikrarlı Büyümeye Devam Ediyor. Türkiye, 2013 Yılı
Rakamlarına Göre Bir Basamak Daha Yükselerek 12. Sırada Yer Aldı.
BAŞKANDAN
Uğur KOCAOĞLU
TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkanı
Değerli Türkdöküm okurları,
Ülkemizin çok hızla değişen gündemleri arasında 2014 yılının son sayısında sizlerle beraberiz.
Bu yılın son çeyreği sektörümüz ve derneğimiz için oldukça yoğun geçti. 9 - 10 Eylül tarihleri arasında üyesi olduğumuz ve Yönetim Kurulunda Sn. Umur Denizci’nin görev aldığı WFO - Dünya Dökümcüler Birliği’nin Yönetim
Kurulu toplantısını İstanbul’da TÜDÖKSAD ev sahipliğinde gerçekleştirdik. Dünyanın değişik ülkelerinden gelen
meslektaşlarımızın toplantı sonrasında Ankiros / Annofer ve Turkcast fuar ziyaretlerinden de çok olumlu duygular
ile ayrıldıklarını öğrendik.
Fuarlarımız ve beraberinde derneğimizin 7. sini düzenlediği Uluslararası Döküm Kongremiz bugüne kadar ki
en yüksek ilgi ve katılım ile gerçekleşti. Kongremizin bu başarısına çok değerli destekleriyle katkıda bulunan Sn.
Yaylalı Günay ve Sn. Cahit Ensari’ye sizler adına şükranlarımızı iletiyorum.
Turkcast Fuarı esnasında VDMA Alman Makine İmalatçıları Birliği ile yürütülen ortak organizasyon ile katılımcı
dökümhanelerin Alman makine imalatçılarının satınalma yetkilileri ile eşleştirilmesi yapıldı. Aldığımız ilgi, gelecekte de bunun benzeri organizasyonları planlamamızın sektörümüze katkı sağlayacağını gösteriyor. Bu tür organizasyonlara devam edeceğiz.
Kongremizin yan etkinliklerinden olan fabrika ziyaretlerinde bu sene iki farklı heyeti misafir ettik, Hindistan’dan
gelen bir döküm kümesi ve İsveç Döküm Sanayicileri Derneği başkanı ve üyelerinden oluşan iki heyeti ile birlikte
İstanbul ve çevresindeki üyelerimizi ziyaret ettik. Bu ziyaretlere kapılarını açarak Türk misafirperverliği sergileyen
üyelerimize bu vesileyle teşekkür ediyoruz.
Kongremizin teknik içeriği kadar sosyal ve sanatsal etkinlikleri de sektör temsilcileri tarafından çok beğeniyle
karşılandı. Bu durum Türk döküm sanayinin küresel oyuncu olma hedefine bizi daha da yakınlaştırıyor. Yakaladığımız bu ivmeyi Sn. Niyazi Akdaş’ın CAEF - Avrupa Döküm Sanayicileri Derneği Başkanlığını yürüteceği 2015
yılında planladığımız diğer tanıtım etkinlikleriyle hızlandıracağız.
Önümüzdeki yıl Hannover ve Newcast fuarlarında öncekilerden daha farklı ve Avrupa standartlarında
TÜDÖKSAD grup katılımı planlıyoruz. HM International Hannover fuar katılımımızı, IMMIB ise Newcast katılımımızı
milli katılım olarak organize edecek. Sekreterliğimiz bu organizasyonların çalışmaları yürütmekte olup, bu etkinliklerde tüm üyelerimizi yer almaya çağırıyoruz.
Dergimizin ilerleyen sayfalarında AFS tarafından hazırlanan Dünya döküm üretimi istatistiklerini bulacaksınız,
değerlendirmeler önümüzdeki 2-3 yıl içinde Türkiye’nin dünyanın ilk 10’u içine gireceği yönündedir, Avrupa’da
ise tek rakibimiz Almanya’dır.
Ankara’da gerçekleştirdiğimiz yıl sonu yemeğimizde bizimle beraber olan Alman Dökümcüler Derneği Başkanı Dr. Elwin Flender, Trakya Döküm ve Akdaş dökümhanelerini ziyareti
esnasında, Türk döküm sanayinin gelişimini olumlu sözlerle değerlendirdi.
İngiltere’de yayınlanarak tüm dünya döküm sektörüne ulaştırılan Foundry Trade Journal dergisinde yayınlanan Türkiye özel bölümünde ülkemizle ilgili yapılan değerlendirmede; sektörümüz için önümüzdeki yılların daha fazla yatırım, büyüme ve ortaklıkların
yaşanacağıdır.
Tüm meslektaşlarımın yeni yılını iyi dilek ve temennilerimle kutluyor, 2015 yılında CAEF
Başkanlığını Türkiye adına yürütecek Niyazi AKDAŞ’a başarılar diliyorum.
Aralık ayında zamansız bir şekilde aramızdan ayrılan değerli meslektaşımız Şahin
Döküm Kurucusu Şahin Yavuz’a Allahtan rahmet diler, yönetim kurulumuz adına
kederli ailesine ve sektörümüze başsağlığı diliyorum.
Sevgi ve saygılarımla.
İÇİNDEKİLER
ARALIK’14
10 Dernekten Haberler
TÜDÖKSAD Eğitimleri Devam Ediyor
İsveçli Dökümcülerden Türkiye’ye Ziyaret
TÜDÖKSAD Üyeleri 2014’ü
Değerlendirdi
Uğur Kocaoğlu: Hedefimiz Avrupa’da
Zirveye Oturmak
Almanya Lojistik Sektör Temsilcilerinden TÜDÖKSAD Ziyareti
CAEF Çelik Grubu Toplantısı Ankara’da
Yapıldı
Ahde Vefa: Şahin Yavuz
Ezber Dışı
46 Kapak Konusu
Dünya Döküm Üretimi
İstikrarlı Büyümeye
Devam Ediyor
Dünya döküm üretim rakamları açıklandı. Türkiye,
2013 yılı rakamlarına göre bir basamak daha
yükselerek 12. Sırada yer aldı. Türkiye, demir
çelik döküm üretiminde yerini koruyarak ilk 10
ülke arasında, demirdışı döküm üretiminde ise iki
basamak yükselerek 14. sırada yer aldı.
24 Ezber Dışı
Ezber Dışı: Aynur & Ayşin Ayhan kardeşler
28 Üyelerden Haberler
Eku’ya 2014 Yılında İki Çevre Ödülü
CAEF Akdaş Döküm’ü Ziyaret Etti
Akmetal Metalurji En İyi Dökümhane
Olma Yolunda
Foseco’dan Dökümhaneler İçin Yeni
Ar-Ge Merkezi
38 Metalürji Şöleni
Ankiros-Annofer-Turkcast Fuarlarının
Ardından
7.Döküm Kongresi Sektörün Vizyonunu
Belirledi
GÜNDEM
TÜRKDÖKÜM
TURKCAST DERGİSİ
İMTİYAZ SAHİBİ:
Türkiye Döküm Sanayicileri
Derneği adına
Yönetim Kurulu Üyesi
Mehmet Atik
SORUMLU
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ:
Kubilay Dal (Genel Sekreter)
YAYIN KURULU:
Umur Denizci,
Mehmet Atik, Uğur Demirci,
Prof. Dr. E. Sabri Kayalı,
M. Erhan İşkol
YÖNETİM YERİ:
Ortaklar Cd. Bahçeler Sk.
18 Plaza No: 18 Kat: 4
Mecidiyeköy - İstanbul Tel:
0212 267 13 98
Faks: 0212 213 06 31
www.tudoksad.org.tr
56 IFF Forum
YAYINA HAZIRLAYAN:
Tematik Medya Yayıncılık ve
Ajans Hiz. Ltd. Şti.
www.tematik.com.tr
Döküm Üreticileri ve Alıcıları Venedik’te Toplandı
62 Fuar
RÖPORTAJ
TÜDÖKSAD Hannover Messe ve GIFA
2015 Fuarlarına Hazırlanıyor
Tam Entegre Endüstriyel Geleceğe
Doğru Hannover Messe
BASKI:
Biltur Basım Yayın ve
Hizmet A.Ş.
Dudullu Org. San. Bölg.
1.Cad. No.16 Ümraniye / İst.
Tel: 0 216 444 44 03
Baskı Tarihi: Aralık 2014
YAYIN TÜRÜ:
Yerel - Süreli
GIFA 2015’e Doğru
72 Haber
TÜRKDÖKÜM - TURKCAST
dergisi 3 ayda bir yayınlanır.
VDMA’nın Almanya-Türkiye İşbirliğine
Olan İnancı Tam
Dergimizdeki yazılar kaynak
gösterilerek kısmen veya
tamamen yayınlanabilir.
74 Makale
Maça Dolum ve Gazlama Simülasyonu
– Dökümhanelere Ekonomik ve Çevreci
Yaklaşım Sağlar
Gaz Yakıtlı Alüminyum Ergitme Fırınlarında Bina Isıtma-Soğutma İhtiyaçlarının Karşılanması İçin Baca Gazı
Ekonomizeri Kullanımı
Büyük Demiryolu Çelik Dökümlerinin
Kalitesini Arttırmak İçin Filtrasyonun
Kullanılması
81 Haber
Tezmaksan’a En İyi Temsilcilik Ödülü
İ
62 İçimizden Biri
İçimizden Biri köşemizin konuğu çelik
döküm sanayimizin öncü mühendislerinden Özer Doğansoysal. 1960 yılında
başlayan ve hala devam eden iş yaşamına bir çok başarı sığdırdı. Sektörün
Duayenlerinden Özer Doğansoysal ile iş
ve aile hayatı, Burçelik kuruluşunu ve
sektörü konuştuk.
94 Üye Listesi
TÜDÖKSAD Üye Listesi
N
D
E
X
Ark Metalurji.....................................29
Avesk................................................. 23
Bes Mühendislik.............................. 19
Çeliktaş............................................... 5
Eges................................................... 45
Evren................................................... 13
Ferrotrade.....Arka Kapak İçi Karşısı
Fetaş ................................................. 35
Foseco................................................ 21
Heraeus.............................................. 6
Inductotherm.................................... 31
Korkmaz .........................................7.37
LMA.................................................... 67
LMG ............................. Arka Kapak İçi
Magma.........................................50.51
Marmara Metal............... Arka Kapak
S&B Endüstriyel............................... 41
Siltaş ....................................................3
Tezmaksan........................................77
Tosçelik.......................... Ön Kapak İçi
Zenmet.............................................. 27
EĞİTİM
Tüdöksad eğitimleri
devam ediyor
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği
Eğitim Komitesi, eğitim ve seminer
aktivitelerine devam ediyor. Kasım ve
Aralık aylarında Risk Yönetimi ve yeni
Torba Yasa içeriğindeki Döküm Sektörü için
Yeni İş Yasaları ve Yargı Kararları eğitimi
başlıklarında iki ayrı eğitim semineri yapıldı.
T
ÜDÖKSAD Eğitim Komitesi tarafından 20 Kasım 2014 tarihinde Dernek eğitim salonunda
Nart Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş. yetkilisi Levent Nart ve hukuk profesörü Tekin Memiş’in
sunumlarıyla; “Döküm Sanayi Risklerinin Yönetimi ve
Risk Yönetim Sistemlerinin Kurulması ” konulu seminer düzenlendi. Genel müdürler, yönetim kurulu
üyeleri, CFO, satın alma, ürün ve ihracat müdürleri ile
10
risk yönetim yöneticilerin katıldığı seminerde Levent
Nart, döküm sanayi risklerinin yönetimi ve risk yönetim sistemlerinin kurulması ile global ve yerel üretim
ve ticaret risklerinde mamul mesuliyeti sigortaları ve
geri çağırma risklerinden sigorta yolu ile korunma
alanlarında iki ayrı sunum yaptı. Prof. Dr. Tekin Memiş
ise; Dünyada ve Türkiye’de üreticilere yüklenen sorumluluklar, hukuki çerçeve başlığıyla bir sunum gerçekleştirdi.
Nart ve Memiş, sunumlarda; şirketin mevcudiyetini tehlikeye sokacak risklere genel bakış çizerek, öldürücü ağırlıktaki risklerin tanımını, alacak riskleri, iş
durması riskleri ve mamul mesuliyeti risklerini anlattı.
Risk yönetimi sistemlerinin kurulması ve nasıl yürütüleceğine dair bilgilerin ortaya konduğu sunumlarda,
mamul sorumluluk kavramı, sigorta ile ilişkisi ve tarihi
gelişimine de bir vizyon çizildi. Yeni Türk Ticaret Kanunu ile sorumluluk sigortaları alanında yaşanan önemli
değişiklikleri ve getirdiği yeni sorumlulukların ortaya
ı aralık 2014
konulduğu sunumlarda ayrıca; sorumluluğun kaynağı
hukuki çerçeve Türkiye ve Avrupa Birliği’ne uyumu,
risklerin gerçekleşme anının tespiti; Trigger problemi,
ürün güvenliği kavramı, üreticilere yüklenen sorumluluklar, yeni ürün sorumluluk sigortası genel şartları ve
ürün geri çağırma sigortaları hakkında detaylı bilgiler
yer aldı.
TÜDÖKSAD Eğitim Komitesi tarafından organize
edilen diğer seminer ise 11 Aralık 2014 tarihinde yine
Dernek eğitim salonunda “Döküm Sektörü İçin Yeni
İş Yasaları ve Yargı Kararları” başlığıyla iş mahkemelerinde uzman bilirkişilik yapan ve iş hukuku danışmanlığını yürüten Doç. Dr. Erdem ÖZDEMİR tarafından verildi. İşverenler, yönetim ve icra kurulu üyeleri, insan
kaynakları yöneticileri ile müdür ve direktörlerinin
katıldığı eğitim seminerin içeriğini “Yeni Borçlar Kanunu, İş Sağlığı Güvenliği Kanunu, Sendikalar ve Toplu
İş sözleşmesi Kanunu ve 6552 sayılı Torba Kanun ve
Güncel Yargıtay Kararları” oluşturdu.
Yürürlüğe giren yeni kanunların getirdiği yükümlüklerin anlatıldığı eğitim; İş Sağlığı ve Güvenliğinde
İşverenin Temel Yükümlülükleri, Taşeron Yönetimi,
Sendikalar ve Toplu Sözleşme Hukukunda Neler Değişti? Yeni Borçlar Kanununun ve Yargıtay Kararlarının
Çalışma Hayatına Etkisi gibi dört ana başlıkta toplandı.
İş Sağlığı ve Güvenliğinde İşverenin Temel
Yükümlülükleri:
• İş güvenliği organizasyonunun temel esasları:
Kaza analizi ve cezai sorumluluğun kime ait
olacağı (örnek vaka çalışması)
• Sağlık raporlarında Torba Kanun neleri değiştirdi?
• Mesleki eğitim ve eğitim
• Bilgilendirme yükümlülüğü nasıl dokümante
edilmeli?
Taşeron Yönetimi
• Döküm sektöründe alt işveren uygulamaları
• Alt işveren ve Torba Kanun
• Alt işveren ve İş güvenliğinde dikkate alınması
gerekenler.
Sendikalar ve Toplu Sözleşme Hukukunda
Neler Değişti?
• Sendikal örgütlenme ve tazminatlar
Nart
Sigorta ve
Reasürans
Brokerliği
A.Ş. Yetkilisi
Levent Nart
ı aralık 2014
Yeni Borçlar Kanununun ve Yargıtay Kararlarının Çalışma Hayatına Etkisi
• Ücret bordrosu ve fazla çalışmalar
• Yıllık izin uygulamaları
• Mazeret izinleri ve diğer izinler
• İş sözleşmesinin feshinde dikkate alınacak hususlar
• İşe iade davaları
• İstifa dilekçeleri ve kıdem tazminatı
• İbraname uygulamaları
11
DERNEKTEN
MAKALE
İsveçli Dökümcülerden
Türkiye Ziyareti
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği
(TÜDÖKSAD) ev sahipliğinde İsveç Dökümcüler
Derneği üyeleri, Trakya Döküm, Albaksan, Çelikel
Alüminyum, Arpek ve Arfesan’ı ziyaret etti.
A
nkiros/Annofer/Turkcast 2014 fuarlarının
ardından TÜDÖKSAD tarafından organize
edilen İsveç Dökümcüler Derneği üyelerinin ziyareti 15 -16 Eylül 2014 tarihleri arasında gerçekleşti. Toplam 24 kişilik eşli bir grup ile Trakya
Döküm, Albaksan, Çelikel Alüminyum, Arpek ve
Arfesan’ı ziyaret edildi.
İsveç Dökümcüler Derneği Başkanı Stefan Eldin
(AGE Metall AB’nin sahibi), üyeleri arasında büyük
dökümhaneler ve küçük dökümhaneler olarak iki ayrı
grup olduğunu, kendi gruplarının yoğunlukla Alüminyum döküm yapan aile şirketleri olarak küçük dökümhaneler olduğunu belirterek İsveç döküm sektörü ve
dökümhaneleri hakkında ziyaret ettikleri dökümhanelere bilgi verdi.
Dökümhane gezilerinden sonra izlenimlerini paylaşan Stefan Eldin, organizasyondan çok memnun
kaldıklarını, İsveçli dökümhanelere benzer bir organizasyon düzenlenmesi durumunda kapılarının açık
12
olduğunu belirterek davette bulundu.
Trakya Döküm için oldukça modern ve büyük bir
dökümhane yorumunda bulunan Eldin, dökümhane ve işleme merkezine hayran kaldıklarını belirtti. Çelikel Alüminyum’un çevreye gösterdiği önem
ve en yeni teknolojiyle kurulmuş bir dökümhane
olmasından fazlasıyla etkilendiklerini dile getiren
Eldin, bu gelişmişlikte bir dökümhanenin İsveç’te
bulunmadığını söyledi.
İsveç Dökümcüler Derneği Direktörü Gert-Ove
Ellström ise İsveç’te toplamda 100 civarında dökümhane olduğunu ve genel büyüklükleri kıyaslanacak
olursa Türk dökümhanelerinin neredeyse 20 kat daha
büyük olduğunun altını çizdi. Ellström de İsveç’e Türk
delegasyonunun gelmesi durumunda dernek olarak
organizasyon için hazır olduklarını belirtti.
ı aralık 2014
DERNEKTEN
TÜDÖKSAD 2014’ü
değerlendirdi
TÜDÖKSAD’ın 2014 yıl sonu toplantısı
Ankara’da düzenlendi. Toplantıda Türkiye
ekonomisinin son 15 yılını ve bugün gelinen
noktayı değerlendiren Prof. Dr. Fatih Özatay
ekonomideki yeni trendlerle birlikte yapılan
uygulamaları akademik yönden ele aldı.
T
ürkiye’nin 2000’li yıllardan itibaren başarılı
ekonomik politikalar sürdürdüğünü belirten
TOBB (Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay’a göre 1990’larla
birlikte ve özellikle de 2001 krizinin ardından Türkiye
ekonomide önemli bir mesafe kat etti. Maliye politikasının iyileştiğini gösteren temel göstergelerden bir tanesini kamu borcunun yerli ve yabancı para cinsinden
milli gelire oranının Türkiye’de yüzde 35’lik bir orana
sahip olması olarak gösteren Özatay, “Bu da başarılı bir rakam. Bu Avrupa’nın kritik ülkelerinde yüzde
120’nin üzerinde” ifadeleri ile Türkiye’nin kamu borç
yükünde birçok Avrupa ülkesinden daha iyi durumda
olduğuna değindi.
14
Türkiye’nin 2004 sonrası büyüme hızı etkileyici
Türkiye’nin geçmişte borç stokunun çok fazla olduğu
2001 krizi öncesinde inanılmaz bir faiz kazancı sunulduğunu ama risklerin de çok olduğunu belirten Özatay, “Tüm bu göstergelerde 2007’den itibaren maliye
politikası dışında pek bir değişiklik yok. Ancak 2004
sonrasında hem büyüme oranımız, hem de kişi başına
düşen milli gelir oranımız artış gösterdi. Yüzde 6,8’lik
büyüme dünya piyasalarında da Çin ve Hindistan’ı bir
kenara bırakırsanız oldukça yüksek bir rakam” ifadeleriyle Türkiye’nin 2004 sonrası yakaladığı ekonomik
ivmelenmeye dikkat çekiyor.
Sunumunda Almanya ve Türkiye döküm sektörleri arasında benzerliklere değinen Özatay, küçük
ve orta ölçekli, genellikle de aile şirketlerinde ikinci
veya üçüncü jenerasyon aile bireylerinin başa geçtiğini ve bu şirketlerde artık değişim havasının esmeye başlamasının olumlu bir gelişme olduğunu belirtti. Türkiye’nin son dönemde yaşadığı belirsizliklerin
ihtiyaç duyduğu yabancı net yatırımları çekmesinde
bir dezavantaj yarattığını belirten Özatay, “Özel sektör yatırımları azalıyor. Türkiye bir hukuk devleti olma
ilkesi açısından çok yara aldı ve hukukun üstünlüğü
tartışılıyor. Bunlar özellikle kısa vadeli sermayeyi etkiı aralık 2014
lemese bile daha kaliteli sermayeyi etkiliyor” ifadelerini kullandı.
Cari işlem açığı yüksek
En son gelinen noktada cari işlemler açığının milli gelire oranının yüzde 8 ile çok yüksek oranda olduğunu ifade eden Özatay, buna rağmen bunun finanse
edilebildiğini, ödenilen dış borcun yurtdışından net
sermaye girişi ile karşılanabildiğini belirtti. Özatay,
Türkiye’nin kamu borcunun halen düşük seviyelerde
bulunduğunu, dış borç stokunun ise ortalama seviyelerde bulunduğunu da ekledi.
Türkiye ekonomisinin son 15 yıldaki dönüşümünü
2000-2007 ve 2008-2014 arasındaki dönemler olarak ikiye ayıran Özatay, “2008-2014 dönemi 20002007 dönemi ile karşılaştırıldığında büyük farklılıklar
içeriyor. 2000-2007’de çok yüksek bir büyüme oranı
vardı. Bunun arkasındaki nedenlerin çoğu (başta mali
disiplin ve bankacılık sektörünün sağlamlığı vb.) 2007
sonrasında da devam etmesine rağmen Türkiye ekonomisi 2009 yılında küresel kriz sırasında dünyada
ekonomisi en çok küçülen 10 ülke arasına girdi. Bununla birlikte Türkiye’nin 2012-2014 yılları arasındaki
büyüme oranı da tatmin edici olmaktan çok uzak”
ifadeleri ile bu iki dönemde yaşananları özetledi. Özatay, Türkiye’nin sorunların üstesinden gelmek adına
işsizlik oranını düşürmesi gerektiğini belirtirken ABD
ile Türkiye arasındaki işsizlik oranına bakış farkını şu
sözlerle ifade etti; “Bizim işsizlik oranımız yüzde 10’larda olmasına rağmen ABD yüzde 6’yı beğenmeyerek
işsizlik oranını yüzde 5,5’a düşürmeye çalışıyor”
Özatay’ın verdiği bilgilere göre 2015’te bu verilerin
neden böyle kaldığını söylemek adına özellikle üzerinde durulması gereken nokta cari işlemler açığı ve
tasarruflar ile ilgili. Ayrıca Özatay’a göre 2015’te Türkiye ekonomisinin nasıl şekilleneceğini yurtdışından ne
kadar finansman bulunacağı, Haziran ayındaki genel
seçimler, enerji fiyatlarındaki değişimler, ihracat yaptığımız pazarlardaki ekonomik değişimler belirleyecek.
Ama Özatay’a göre bu etkenler haricinde ekonomi
adına en belirleyicisi şimdiye kadar olduğu gibi yurtdışından gelen para miktarı olacak.
Yatırım oranı gelişmekte olan ülkelerden az
Türkiye’nin yatırım oranı yüzde 20 ile gelişmekte olan
ülkelerin oldukça altında yer alıyor. Bu yatırımları yapmak için finansman, onun için de tasarruf gerekiyor.
Eğer ülkede yeteri kadar tasarruf miktarı yoksa yurtdışından borçlanmak zorunda kalınıyor. Türkiye’nin tasarruf oranının son dönemde düştüğünü belirten Özatay,
bu miktarın gelişmekte olan ülkelerin çok daha altında
olduğunu belirtti. Türkiye ekonomisi iddialı olmayan bir
ı aralık 2014
Fatih Özatay
2006 yılından beri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Finans
biriminde yöneticilik görevi yürüten Prof. Dr. Fatih Özatay Ekonomik krizler, para
politikaları ve Türkiye ekonomisi üzerine çalışmalarını sürdürüyor. Fatih Özatay,
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) İktisat Bölümü’nde Şubat 1995 Nisan 2001 yıllarında Yardımcı Doçent Doktor ve Doçent Doktor olarak çalıştı. 2001
yılında aynı kurumda Profesör oldu. SBF dışında, Bilkent ve ODTÜ İktisat Bölümlerinde dersler verdi. Nisan 2006 - Aralık 2007 tarihleri arasında TOBB Ekonomi
ve Teknoloji Üniversitesi İİBF Dekanı olarak görev yaptı. Halen aynı üniversitenin
öğretim üyesi olarak çalışan Özatay, aynı zamanda TEPAV’da Türkiye Ekonomi
Politikaları Araştırma Enstitüsü Direktörlüğü görevini yürütüyor.
yatırım düzeyini tutturabilmek için bile yeterli tasarrufu
yapamadığına değinen Özatay, “Yurtdışından borçlanılması ise yurtiçinde sağlam bir zemin olmasına ve yurtdışındaki faktörlerin risk alma iştahlarına bağlı. Kredilendirme adına ayrıca AB ve ABD Merkez Bankaları’nın
duruşları da büyük önem taşıyor” sözleriyle dış etkenlerin ekonomideki belirleyiciliğe dikkat çekti.
Finansman için yurtiçi riskler düşük olmalı
Net dış finansman arttığında ise Türk Lirası değerleniyor, faizler düşüyor ve güven artıyor. 2014’ün başında
ise bunun tam tersi oldu. Kur ve faiz arttı, bununla birlikte güven düştü. Sermayenin çok olduğu dönemlerde çok ciddi kredi hacim genişlemeleri görülebiliyor.
Net sermaye çıkışı var ise de bunların tam tersi gerçekleşiyor. Türkiye’nin net dış finansman bulup da hızla yükseldiği dönemlerde kredi artışı da yüksek oluyor. Sermayeyi itici faktörler, AB Merkez Bankası’nın,
ABD Merkez Bankası’nın ve Japonya’nın ne yapacağı,
paranın orada mı kalıp bize mi geleceğini belirleyen
unsurlardan bazıları. Bununla birlikte ekonominin sağlam ve yurtiçi risklerinin düşük olması gerekiyor.
Şu günlerde ABD Merkez Bankası parasal genişlemeyi durdurup faiz artırmasının tartışıldığı bir
ortam var. 2015’in hangi ayında faiz artışının yaşanacağı ise belirsizliğini koruyor. Türkiye için bu faiz
artışının önemi ise ABD’deki 10 yıl vadeli tahvillerin
faizlerinin yükselişini tetiklemesi ve bu yüzden sermayenin gelişmekte olan ülkelere daha az gelmesinden kaynaklanıyor.
15
DERNEKTEN
Hedefimiz Avrupa’da
zirveye oturmak
TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkanı Uğur
Kocaoğlu ve Alman Dökümcüler Birliği
Başkanı Dr. Elwin Flender Türkiye’nin döküm
sektöründe dünyada ve yakın çevresindeki
konumunu değerlendirdi.
T
ÜDÖKSAD 2014 yıl sonu toplantısı ve yemeği, Ankara’da Magma sponsorluğunda
düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu toplantı
öncesi TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Üyeleri, Ankara merkezli yeni ve eski üyeleri ziyaret etme fırsatı
buldu. Yıl sonu değerlendirme toplantısında konuşan TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkanı Uğur
Kocaoğlu, “Dünyadaki döküm üretim miktarı 100
milyon ton civarında. Bunun 15 milyon tonu Avrupa kıtasında, 15 milyon tonu Amerika kıtasında, 45
milyon tonu ise Çin’de dökülüyor. Türkiye’nin ise
1,7 milyon tonluk döküm üretimini çok daha büyük
oranda artırma potansiyeli bulunuyor” dedi.
Geçtiğimiz 10 yılda Türkiye döküm sektörünün
yaklaşık 1 milyon ton üretim ile Avrupa sıralamasında 5. ve 6. sıralarda gidip geldiğini belirten TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Kocaoğlu, “Bu
süreçte döküm sanayimiz yüzde 70 büyüdü. Der-
16
neğimizin başlattığı envanter çalışmalarında da bu
büyümeyi görebiliyoruz. Döküm sanayimizin 1 milyon 700 bin tonluk kapasiteye ulaştığını tespit ettik.
Böylece bu yıl için Avrupa Dökümcüler Birliği’ne
bildirdiğimiz 1,5 milyon tonluk hedefin de üstüne
çıkmış bulunuyoruz. 1,5 milyon ton üzerinden yapılan değerlendirmelerde Avrupa’da Almanya ve
Fransa’dan sonra İspanya ve İtalya ile birlikte Türkiye 4. büyük dökümcü ülke olarak görülüyor” dedi.
Almanya’nın en büyük rakibi Türkiye olacak
Türkiye’nin
Avrupa
döküm
sanayisinde
Almanya’nın arkasından ikinci sıraya yükseleceğini belirten Kocaoğlu, şöyle devam etti: “Avrupa’nın
15 milyon ton döküm üretiminin 5,2 milyon tonunu, yani üçte birini Almanya karşılıyor. Türk döküm sanayi ise 1,7 milyon tonluk üretimini daha
da artırarak Fransa’yı geçecek. Fransa, geçen yıl
1,8 milyon tonluk veri bildiriminde bulunmasına
rağmen üretiminde bu yıl düşüş yaşıyor. Dolayısıyla Fransa’nın bu gerilemesiyle birlikte Türkiye artık Avrupa döküm üretiminde Almanya’dan
sonra ikinci büyük ülke konumunda diyebiliriz.
Aynı zamanda bu durum, Avrupa’da en önemli
tedarikçilerinden biri olduğumuzu da gösteriyor.”
Türkiye’nin Avrupa’da çok daha ciddi bir rakip
ı aralık 2014
haline geldiğini vurgulayan Kocaoğlu, döküm sektörümüzün 20-25 yıl içinde Almanya’yı da geride
bırakarak Avrupa’da zirveye oturacağını söyledi.
Sektörümüz turbo görevi görüyor
Akşam yemeği sonrasında TÜDÖKSAD üyelerine hitap eden Alman Dökümcüler Birliği Başkanı
Dr. Elwin Flender öncelikle Ankara’da olmaktan
duyduğu memnuniyeti ifade etti ve TÜDÖKSAD’a
bu güzel organizasyon için teşekkür etti.
Türkiye’nin döküm sektöründe Avrupa’da ikinci
sırada olduğunu ve 2 yıla kadar da Almanya’nın
direkt olarak rakibi olmasının beklendiğini belirten
Dr. Flender, “Türkiye’nin döküm sektörüne ilişkin
verileri oldukça iyi. Sektörümüzü ülke için bir turbo niteliğinde görebilirsiniz” dedi.
Döküm sektörünün Almanya’daki durumuna
ilişkin de bilgiler veren Dr. Flender, Almanya’da
sektörün şu an itibariyle çok iyi durumda olduğunu belirtirken bunun nedenini ise ülkede otomotiv
sektörünün güçlü olmasına bağladı. Almanya’daki
enflasyon oranı yüzde 0,3 ve AB ortalaması ise
yüzde 2 düzeyinde. Yüzde 2’lik verinin Almanya
için yüksek bir rakam olduğunu ve Almanya’nın
bu konuda oldukça hassas davrandığını belirten
Dr. Flender ülkesinde sektörün geleceği adına yapılması gerekenleri “Tüm aşamalarda tüketiciye
daha iyi çözümler sunmalıyız. Yeni pazarlara baktığımızda çok hızlı değişimleri görüyoruz” sözleriyle
özetledi.
İnovasyon ve müşteri ihtiyaçlarına göre hareket etmenin tüm dökümcülerin ortak ilkesi olması
gerektiğini belirten Dr. Flender, “Otomotiv sektörü
bu konuda önemli bir paya sahip. Bir tesiste çalışan sistemi hiçbir şekilde değiştirmeme yaklaşımı
bazı şirketlerde olabiliyor” ifadeleri ile değişime
ayak uydurmanın döküm şirketleri için önemsenmesi gereken bir detay olduğunu vurguladı. Flender, değişim ve inovasyona ayak uydurmak adına
yenilikçi ürünleri geliştirmek gerektiğini, “sistem
çalışıyorsa değiştirmek yerine her zaman için değişen bir sistemi çalıştırma taraftarıyım” ifadeleri
ile açıklıdı. Flender’a göre döküm işletmelerinin
değişime direnmek yerine kendilerini geliştirebilecekleri yeni sahalar açmaları gerekiyor.
Almanya ve Türkiye’deki sektörler arasında
benzerliklere de dikkat çeken Dr. Flender, “İki
ülke arasındaki benzerlik küçük ve orta ölçekli,
ağırlıklı olarak aile şirketlerin sektörün merkezinde olmasına dayanıyor. Şimdi ailelerin ikinci veya
3. jenerasyon üyeleri bu şirketlerin başındayken
değişim zamanı başlıyor ve buna ayak uydurmalıyız” dedi. Türkiye ekonomisi ile ilgili olarak da
Türk Lirası’nda oluşan develüasyon nedeniyle
oluşan kısa süreli git-geller görülebileceğini belirten Dr. Flender, bunun global bir durum olduğunu
ifade eti ve herkes için 2015 yılının iyi geçmesini
dileyerek sözlerini noktaladı.
Yakın bir
gelecekte
Türkiye’nin
Avrupa döküm
sanayisinde
ikinci sıraya
geleceğini belirten Kocaoğlu,
“Avrupa’daki
15 milyon ton
üretimin 5,2
milyon tonunu,
yan üçte birini
Almanya karşılıyor. Türk döküm
sanayi ise 1,7
milyon tonluk
değer üretiyor”
dedi.
ı aralık 2014
17
DERNEKTEN
Almanya Lojistik Sektör
Temsilcilerinden TÜDÖKSAD’a
Ziyaret
Almanya lojistik sektöründen bir
heyet Avrupa’nın parlayan yıldızı
Türk döküm sanayinin temsilcisi
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği
(TÜDÖKSAD)’ni ziyaret etti.
A
lman Federal Ulaştırma ve Dijital
Altyapı Bakanlığı ile Alman Lojistik
Endüstrisi’nin de ortak olduğu özel bir
kurum olan “Logistics Alliance Germany” temsilcileri, Bakanlık Müsteşarı Bayan Dorothee Bar
başkanlığında 18 Kasım 2014 tarihinde Türkiye
Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDÖKSAD)’ni ziyaret etti.
TÜDÖKSAD üyelerinin de katıldığı toplantıda
Türk Döküm Sanayi hakkında bilgiler ziyaretçilere aktarıldı. Karşılıklı tanışma imkanı sağlanan
toplantıda, Bakan Bar, Türkiye’nin Alman lojistik sanayi için önemli olduğunu bir çok Alman
firmasının Türkiye’de ofisleri olduğunu ancak
detaylı ve spesifik taleplere cevap verebilecek
gelişmiş bir Alman lojistik sanayinin Avrupa çapında servis verdiğini anlattı.
Avrupa lojistik sektörü için önemi her geçen
gün artan Türkiye, üretim miktarı ile Avrupa’nın
üçüncü büyük döküm üreticisi durumunda. Türkiye döküm sektörü, üretiminin yaklaşık yüzde
65-70’ini ihraç ediyor. Bu miktarın da büyük
çoğunluğu Avrupa ülkelerine gidiyor. Bu ifadelerin rakamsal karşılığı 900 bin ton döküm ürününün 2014 yılında Avrupa’ya doğru 28 – 30
bin kamyon veya konteyner ile sevk edildiğidir.
TÜDÖKSAD yeni dernek merkezinin bu kadar yüksek seviyedeki ilk bürokratik ziyaretin
Alman Federal Bakanlık üst yöneticileri tarafından gerçekleşmesinin üye firmaların ilgili ihracat ve lojistik yöneticileri için ileriye yönelik bir
fırsat olarak değerlendirilebilir. Alman Lojistik
Birliğiyle ilgili detaylara birliğin web sayfasından ulaşılabilir.
http://www.logistics-alliance-germany.com
18
TÜDÖKSAD ziyaretine katılan
Almanya heyeti
Head of Delegation:
Mrs. Dorothee Bär, Parlamentary State Secretary at the
German Federal Ministry of Transport and Digital Infrastructure
Members of Delegation:
Mrs. Petra Bethge, German Federal Ministry of Transport and
Digital Infrastructure, Head of Unit International Relations,
Foreign Trade
Mr. Peter Lüttjohann, German Federal Ministry of Transport
and Digital Infrastructure, Head of Unit Freight Traffic and
Logistics,
Förderverein LAG e.V. (Supporters of Logistics Alliance
Germany, German Logistics Industries):
Mr. Heinrich Ahlers, Buss Group GmbH & Co. KG, Maritime
Logistics Service Provider
Mrs. Selda Gül, Buss Group GmbH & Co. KG, Maritime
Logistics Service Provider
Herr Rainer Mertel, KombiConsult GmbH, Logistics Consulting
Herr Falk Ohlig, Fährhafen Sassnitz GmbH, Port Operator
Herr Detlef Unger, Fährhafen Sassnitz GmbH, Port Operator
Representatives Federal State:
Mrs. Anna Derschang, gwSaar Gesellschaft für
Wirtschaftsförderung Saar mbH, Business Development
Agency oft he Federal State Saarland
Mrs. Anja Petschauer, gwSaar Gesellschaft für
Wirtschaftsförderung Saar mbH, Business Development
Agency of the Federal State Saarland
LogisticNetwork Consultants GmbH (LNC):
Stefan Schröder, Managing Director
Lars Günsel, Consultant
ı aralık 2014
Sadece Foseco Yeter
Foseco, gittikçe artarak karşınıza çıkan zorluklara, sonuçları
açıkça görülen yenilikçi çözümler sunarak operasyonlarınızı
kolaylaştırmaktadır.
Seksen yılı aşkın bir süredir sektörde oyunun kurallarını değiştiren,
fikirleriyle benzersiz bir ün sahibi olan şirketimiz, bütün işlerinize yeni
değerler katmaktadır. Her zaman üstün kaliteli sonuçlar sağlayan Foseco,
bugün artık dünyanın dört bir yanındaki dökümhaneler tarafından tercih
edilen bir ortaktır.
Gerçek potansiyelinizi ortaya çıkarmak için: Sadece Foseco Yeter.
+ Ortaklık
+ Küresel Teknoloji - Yerel Hizmet
+ Yaratıcı, Yenilikçi Çözümler
+ Uzman Tavsiyesi
+ Güvenilirlik
+ Bilgide Öncülük
0262 677 1050
[email protected]
www.foseco.com.tr
AHDE VEFA
Şahin Yavuz’u kaybettik
Döküm camiasının sevilen isimlerinden
Şahin Döküm kurucusu Şahin Yavuz’u
kaybettik. 6 Aralık 2014 tarihinde aramızdan
ayrılan Şahin Yavuz 54 yaşındaydı.
1
960 yılında Erzincan’ın Tercan ilçesinde
doğan Şahin Yavuz, eğitimini Erzincan’da
tamamladı. 1973 yılında İzmir’e gelerek dökümcülük mesleğine işçi olarak adım attı. 1980
yılına kadar sektörde işçi olarak çalıştıktan sonra askerlik görevini Bilecik ve İstanbul’da tamamladı. Askerlik sonrasında üç yıl bir firmada
ortak olarak devam ettikten sonra 1986 yılında
Şahin Döküm’ü kurarak kupol ocağında pik
döküm üretimine başlayan Şahin Yavuz, 2004
yılında yaptığı yatırımla İzmir-Işıkkent’te 2500
ton / yıl üretim kapasitesine sahip pik ve sfero
döküm imalatı yapan dökümhaneyi kurdu.
Mesleğine olan aşkı onu kendi işi dışında
sosyal projelere de yöneltti. 2002 yılında İzmir
Dökümcüler Odası Başkanlığı’nı üstlenen Şahin
Yavuz, kapanmakta olan Oda’yı ilk önce Dö-
22
kümcüler Sitesi’ne taşıdı ve 2009 yılında Oda
binasında gerekli tadilat ve yatırımlar yaptırdı.
Oda’nın merkezinde açtırdığı seminer salonuyla
eğitim çalışmalarına ön ayak oldu. Küçük esnaf
ve KOBİ’lerin iş güvenliği ve çevre konularında
bilinçlenmelerine ayrıca önem verdi ve bu yönde
birçok eğitim çalışmasını hayata geçirdi. Meslektaşlık kültürüne önem veren Şahin Yavuz, Oda
başkanlığının yanında, Dökümcüler Sitesi Kooperatifi Başkanlığı, İzmir Dökümcüler Derneği
Başkanlığı ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Döküm
Mesleği Komitesi Üyeliği devam etmekteydi.
1973 yılında dökümcülük mesleğine başlayan ve hiçbir sermayesi olmadan, doğru tabirle
alnının teriyle kurduğu dökümhaneyi bugünlere taşıyan Şahin Yavuz, döküm camiasının sevilen ve saygı gösterilen bir ismiydi. 6 Aralık 2014
tarihinde kaybettiğimiz Şahin Yavuz, 2012 yılında Manisa’nın Muradiye Sanayi Bölgesi’nde 17
dönüm fabrika arsası satın alarak, 15000 ton /
yıl kapasiteli dökümhane kurmayı planlıyordu.
Şahin Yavuz, tüm plan ve projeleri hazır fabrikasını kurmak üzereyken zamansız bir şekilde
aramızdan ayrıldı.
SEKTÖRDE
20 YIL
İmes Sanayi Sitesi C Blok 306 Sk. No. 4
Yukarı Dudullu, Ümraniye, İstanbul, 34775
T. +90 (216) 540 00 60 F. +90 (216) 540 00 61
Global Partneriniz.
Eski Yapanlar Plaza No. 1/1 K. 6
S.M. Fatih Öngül Sk. Kozyatağı, İstanbul, 34742
T. +90 (216) 410 00 60 F. +90 (216) 410 00 90
E-5 Karayolu Üzeri Tavşanlı Mevkii
Yolbulan Antrepo Yanı Gebze,Kocaeli
T. +90 (262) 724 99 14-15 F. +90 (262) 724 99 12
EZBER DIŞI
Ezber Dışı:
Aynur Ayhan
Uzun yıllardır baba mesleği dökümcülüğü başarıyla yapan iki kız kardeş Aynur ve
Ayşin Ayhan, bu alandaki üretim deneyimlerinden yararlanarak Aniva markasıyla
ev gereçleri üretimine başladı. Tost, hamsi, pankek için özel döküm tava ve mangal
tasarlayan ikili, şimdiden ihracata da başladı. Design Turkey 2014 En İyi Tasarım
Ödülü’ne de layık görülen Aniva markasının serüvenini Ayhan Metal Genel Müdürü
Aynur Ayhan anlatıyor.
A
ynur ve Ayşin Ayhan
kardeşler,
babalarından devraldıkları Ayhan
Metal’i bugün dünyaya ihracat
yapan bir şirket haline getirdiler.
Uzun yılların getirdiği üretim deneyimini kendi markalarını yaratmak için kullanmaya karar veren
kardeşler şimdi de perakendeye
adım atarak Aniva markasıyla ev
gereçleri üretmeye başladı. Yurtdışına ihracata başlayan iki kardeşin hedefi ürün gamını geliştirerek Aniva’yı hem Türkiye’de,
hem yurtdışında önemli bir ev
gereçleri markası haline getirmek.
Sanayinin en zorlu alanlarından biri olan döküm sektöründe
uzun yıllardır mücadele eden
Aynur ve Ayşin Ayhan kardeşlerin başarı hikayesi çocukluk
yıllarına dayanıyor. Başarılı kadın girişimcilerin babası Mehmet
Ayhan Türkiye’de ilk kez metal
enjeksiyon makinesinin seri üretimini yapan isim. Aynur ve Ayşin
Ayhan da çocukluklarından itibaren işin içinde büyüyor.
İkisi de makine mühendisi
Aynur Ayhan babasının hikayesini; “Babam tornacılıktan geliyor. İstanbul’a gelip bir akrabasının yanında kalıyor. Elinden
iş geldiği için hızla yükseliyor.
24
ı aralık 2014
Sonra kendisi makine imalatı yapmaya başlıyor.
Türkiye’de metal enjeksiyon makinesini seri olarak
üretmeye başlayan ilk isim. O dönemde üretim yapan az sayıdaki kişiden biri olduğu için işini hızla
büyütüyor” diyerek anlatıyor.
Çocukluklarından itibaren babalarına yardımcı
olan Aynur ve Ayşin Ayhan kardeşlerin bu ilgilisi
üniversite döneminde bölüm seçimlerinde de etkili
oluyor. Aynur Ayhan makine mühendisliği okumaya
karar veriyor. “Ben üniversitede okurken babam bu
işi yapacak mısın? diye sordu. Ben de yapacağımı
söyledim. Böylece babam da işlere devam etme kararı aldı.” diyor Aynur Ayhan. 1988’de okuldan mezun olur olmaz aile şirketinde çalışmaya başlıyor.
Döküm işine girdiler
Kendisinden 19 ay küçük kız kardeşi Ayşin Ayhan
ise işletme okumayı düşünürken ısrar üzerine yazdığı tek makine mühendisliği bölümünü kazanıyor.
Ayşin Ayhan’ın okulu bitirmesi ise aile şirketi için
yeni bir dönüm noktası oluyor. Zira Ayşin Ayhan
makine imalatı yerine döküm işine girmek istiyor.
Bunun üzerine babalarının desteğiyle döküm işine
giriyor Ayhan kardeşler. Bir süre hem döküm işini hem makine imalatını birlikte yürütüyorlar. “Bu
arada erkek kardeşimiz de makine mühendisliği
okumaya başladı. Bizim işlerimiz büyümeye devam
ediyordu. Yerimiz yetmemeye başladı ve Gebze’de
organize sanayiye taşındık.” diyor Aynur Ayhan.
Baba Mehmet Ayhan’ın zamansız ölümü ise yeni
bir dönemin başlangıcı oluyor şirkette. Henüz 27
yaşında olan Aynur Ayhan ve kendisinden 19 ay
küçük kardeşi Ayşin Ayhan işlerin başına geçiyor.
Aralarında görev dağılımı yaparak şirketi birlikte
yönetmeye başlıyor iki kardeş. Aynur Ayhan daha
çok satış ve pazarlama gibi konularla ilgilenirken
Ayşin Ayhan ağırlıklı olarak fabrikada kalıp üretimle
ilgilenmeyi tercih ediyor.
BABA MESLEĞİ DÖKÜMDEN
FARKLI MARKA YARATTILAR
Erkek kardeşleri mezun olduktan sonra makine işini ona bırakıp iki kız kardeş tamamen döküm işine
odaklanıyor. “Ayhan Metal Döküm olarak iki kız kardeş yolumuza devam ettik. Kardeşimiz farklı işler
yapmak istediği için tamamen bıraktı şirketi. Bu süreçte kalite belgemizi aldık, ihracat yapmaya başladık.” diyor Aynur Ayhan. Ayhan Metal, bu süreçte
otomotivden beyaz eşyaya kadar farklı sektörlerde
dünya devlerine hizmet vermeye başlıyor. “Ayhan
Metal olarak üretimimizin yüzde 65’ini ihraç ediyoruz.” diyor Aynur Ayhan.
ı aralık 2014
Sanayinin en
zorlu alanlarından biri olan
döküm sektöründe uzun yıllardır
mücadele eden
Aynur ve Ayşin
Ayhan kardeşlerin başarı
hikayesi çocukluk yıllarına dayanıyor. Başarılı
kadın girişimcilerin babası
Mehmet Ayhan
Türkiye’de ilk
kez metal enjeksiyon makinesinin seri üretimini
yapan isim.
2008 krizinde ise yeni bir süreç başlıyor Ayhan
Metal için. Kriz döneminde bir öz eleştiri yaptıklarını söylüyor Aynur Ayhan ve şöyle devam ediyor: “Şapkamızı önümüze koyup düşündük. Fason dökümcü olunca siparişe göre ne gelirse onu
üretiyorsun. Her iş gibi onun da avantajları vardı.
Krizden önce otomotiv ağırlıklı çalışıyorduk. Stratejimizi tekrar gözden geçirdik. Ayhan Metal farklı
sektörlere girip orada segmentte üretim yapmaya
ve avantajlarımızı ön plana çıkartacak yeni sektörlere girmeye çalıştık. Ve zaten müşteriye kalıp tasarımından üretime kadar her şeyiyle tam bir ürün
verdiğimiz için kendimiz bir marka oluşturmaya karara verdik.”
İlk ürünleri; Tosti
‘Ne üretelim?’ diye düşünürken Ayşin Ayhan’ın yemek merakı önlerine yeni bir kapı açıyor. “Kız kardeşim yemeği çok sever. Pazar günlerini şölen gibi
kutlarız. Kardeşim Ayşin çocukları için geçmişte
kullandığımız alüminyum döküm tost makinelerinden arıyordu. Piyasada istediği gibi bir ürün bulamayınca neden biz yapmıyoruz diye düşündük.”
diyerek anlatıyor süreci Aynur Ayhan. Böylece tost
makinesi yapmaya karar veren ikili yaklaşık bir yıl
süren tasarım sürecinin ardından üç yıl önce Aniva
markasıyla ilk ürünleri Tosti’yi piyasaya sürdü. Tavayı modernize ettiklerini söyleyen Aynur Ayhan
25
EZBER DIŞI
Uzun yılların getirdiği üretim
deneyimini kendi markalarını yaratmak için
kullanan kardeşler Aniva
markasıyla ev gereçleri
üretmeye başladı.
“Eski ürünlerde tavayı açınca kocaman açılıyordu
ve yıkaması zordu. Biz nonstick kapladık. Ürüne
çıkarılabilir kapak yaptık. Gıda standatlarına uygun
zarif tasarımlı bir ürün geliştirdik.” diyor. Ardından
da pankek yapılan Panki tava’yı geliştiren kardeşler piyasadaki alüminyum tavaların aksine, yanmaz
ve yapışmaz kaplamaya sahip olan bu tavaların ardından çift taraflı kullanılabilen balık tavası ürettiler.
Tasarımları özel olarak geliştirilen bu tavaları, özel
tasarım bir mangal izledi.
Mangal Keyfiniz Aniva’dan
Mangal keyfi yapmayı sevenlere farklı bir mangal
tasarımı sunuyor. Tamamen Türk tasarımlı olan
ürün klasik mangal zevkine modern bir anlayış
getiriyor. Taşımada kolaylık sağlamak için çanta
şeklinde tasarlanan Mangal açıldığında ise her iki
tarafında farklı iki ızgara yapılabiliyor.
“Paslanmaya mukavvimli alüminyum döküm
gövdesi ve paslanmaz kilidi sayesinde Aniva
Mangal’ı uzun süre keyifle kullanabilmek mümkün. Ayrıca mangalın tel ızgaraları krom nikel
kaplamalı ve her kullanımdan sonra kolaylıkla yıkanabiliyor” diyor Aynur Ayhan.
Sadece 2,5 kilogramağırlığındaki mangal, pikniğe giderken araba bagajında fazla yer kaplamayacak şekilde ve istenildiğinde bisikletin arkasında
da taşınabilecek ergonomik bir yapıyla tasarlanmış.
26
Bu yeni tasarım mangal, 4 ayrı renk seçeneğine sahip. Aniva Mangal’ı turuncu, kırmızı,
yeşil ve siyah renkte www.aniva.com.tr den almak
mümkün. Hediye olarak almayı düşünenler de unutulmamış; ürünün üzerine “En sevdiğime”, “Doğum
Günün Kutlu Olsun”, “Sevgili Eşime”, “Sevgili Babama”, “Yeni Yılın Kutlu Olsun” rozetleri de mevcut.
Geçen şubat ayında Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlenen Ambiante Fuarı’nda ilk kez görücüye çıkarttıkları ürünleri dünyada da ilgi toplamış.
Belçika, Hollanda ve Almanya’ya ihracata başladıklarını söyleyen Aynur Ayhan, Güney Amerika’ya
açılmak için çalışmaların sürdüğünü söylüyor. İç
piyasada ise zincir mağazalarla anlaşma yapmak
için çalışmalar sürüyor. Bu arada ürünler internet
sitelerinde satılıyor. Ürünlerine kadın dokunuşu
kattıklarını söyleyen Aynur Ayhan, “İnsan sağlığına uygun, kaliteli ve insanın hayatını kolaylaştıran
ürünler yapmayı hedefledik.” diye konuşuyor.
Ürünlerinde çevre duyarlılığı gibi konulara önem
verdiklerini söyleyen Ayhan, yeni ürünler üzerinde
çalıştıklarını söylüyor. İlk sırada ise gazlı mangal bulunuyor. Müşteriyi dinleyerek onların geri dönüşlerine
göre ürünlerini geliştirdiklerini ve yeni ürünler üzerinde çalıştıklarını söyleyen Ayhan, “İhracata yönelik
ürünlerde onların taleplerine uygun şekilde ürünlerimizi geliştiriyoruz. İç piyasada da müşteri beklentileri
bizim için çok önemli.” diye konuşuyor.
Belçİka, Hollanda ve Almanya’ya
İhracata başlaYAN Ayhan METAL,
Güney Amerİka’ya açılmak İçİn
çalışmalarınI sürdüRüyor.
ı aralık 2014
ÜYELERDEN
Eku Fren bir
yılda 2 çevre
ödülü aldı
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği
(TÜDÖKSAD) üyesi Eku Fren Kampana, 2014
yılında iki ayrı çevre ödülüne layık görüldü.
T
ÜDOKSAD’ ın düzenlemiş olduğu çevre
ödül organizasyonunda yaptığı iyileştirme projeleri ve temiz bir dökümhane olması nedeniyle ödüllendirilen Eku Fren Kampana ve Döküm Sanayi A.Ş. İstanbul Sanayi Odası
tarafından da çevre ödülüne layık görüldü.
İstanbul Sanayi Odasının bu yıl 14. sünü düzenlediği Çevre ve Enerji Ödüllerine dört proje ile başvuruda bulunan Eku başvuruda bulunduğu dört projesi ile finale kalarak Büyük
Ölçekli Firmalar Çevre Dostu Uygulamalar
Kategorisi’nde “Jüri Teşvik Ödülü’ne” layık görüldü.
EKU’nun, Türkiye’ de bu yönde Çevre Ödülü
alan ilk dökümhane olduğunu söyleyen Teknik
28
Genel Müdür Sami Şişman, “2014 yılında aldığımız iki çevre ödülü de bizim için büyük bir gurur
vesilesidir” dedi. Yıllardır dünyanın her yerinden, gerek ziyaret gerekse denetleme amaçlı
fabrikamıza gelen misafirlerimizin, ilk kez bu kadar temiz bir dökümhane ile karşılaştıklarını dile
getirdiklerinin altını çizen Şişman, şöyle devam
etti: “Yıllardır dile getirilen bu övgülerin
TÜDÖKSAD’dan sonra İstanbul Sanayi Odası’nın
ödülü ile de taçlandırılması bizleri çok mutlu etmiş ve gelecek için daha da yüreklendirmiştir.
50 yılı aşkın geçmişimizde hep en iyiyi yapmaya
odaklandık. Bu ödüle layık olmak için var gücümüzle çalışmaya, çevreye ve insana duyarlı olmaya devam edeceğiz.”
ı aralık 2014
ÜYELERDEN
CAEF’ten
Akdaş’a Ziyaret
CAEF Çelik Döküm Grubu, Akdaş
Döküm’ü ziyaret etti. Kalabalık bir
grubu ağırlayan Akdaş, heyeti her
noktada büyük bir misafirperverlikle
ağırladı. Çeşitli etkinliklerin yapıldığı
organizasyon üç gün sürdü.
A
vrupa Dökümcüler Birliği (CAEF) Çelik Döküm Grubu 29-31 Ekim 2014 tarihlerinde
Türkiye’nin önde gelen çelik döküm üreticilerinden Akdaş Döküm’ü ziyaret etti. CAEF Çelik
Grubu toplantısının da yapıldığı organizasyonda,
CAEF’in 2015’te başkanlığını da yapacak olan Niyazi Akdaş, Türk döküm sektörü ve çelik döküm
sanayi hakkında gruba genel bir değerlendirme
yaptı. Sunumda genel olarak döküm sanayinin
Türkiye’de kat ettiği aşamaları anlatan Akdaş, yatırımlar ve sektörün gelecek döneme ilişkin vizyonunu ortaya koydu. Türkiye döküm sanayisinin
Dünya’da özellikle de Avrupa’da parlayan bir yıldız
olduğunu, yatırımları ve teknolojik iyileştirmeleriyle
bu ivmesini sürdüreceğini söyledi.
Akdaş tanıtım film gösterimi ve Apak Aysal’ın
“Akdaş’ın Dünü ve Bugünü” başlıklı sunumuyla
devam eden toplantı, fabrika gezisiyle sona erdi.
Çelik Grubu toplantısından önce Ankara Kalesi ve
30
Anadolu Medeniyetler Müzesi’ni gezen CAEF grubu akşam yemeğini Çengel Han’da yedi. Akdaş
dökümhanelerine, işleme merkezlerine ve geri dönüşüm tesislerine hayran kalan CAEF grubu gösterilen misafirperverlikten duydukları memnuniyeti
dile getirdi. Organizasyonun son gününde CAEF
grubu, Çelik Döküm Grup toplantısının ardından
29-30 Mayıs 2015 tarihlerinde İstanbul’da yapılacak olan genel kurulda tekrar buluşma temennisiyle Ankara’dan ayrıldı.
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği’nin de üye
olduğu CAEF başkanlığını 2015 yılında Niyazi Akdaş yürütecek. CAEF genel kurulu ise 29-30 Mayıs
2015 tarihinde İstanbul’da TÜDÖKSAD ev sahipliğinde yapılacak.
Niyazi Akdaş,
Türkiye döküm
sektörü ve çelik
döküm sanayisi
hakkında bilgi
verdi.
Gruplara ayrılan
ziyaretçiler
Akdaş tesislerini
gezerken
ı aralık 2014
ÜYELERDEN
Akmetal En İyi
Dökümhane
Olma Yolunda
Akmetal Metalurji Endüstrisi A.Ş.
“Avrupa’nın En İyi Dökümhanesi
Olmak” vizyonu doğrultusunda, en
önemli değerlerinden biri olan
tüm çalışanlarına iş sağlığı
ve güvenliği konularında
sağladığı ortak bilinç ve kültür
ile hareket ediyor. Buna yönelik
başarılı uygulamalar gerçekleştiren
firma bu alanlarda aldığı belgelerle
birlikte iddiasını daha da güçlendirdi.
A
kmetal Metalurji Endüstrisi A.Ş. tüm iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenebilir olduğu inancı ile yol alıyor. Firmanın
geçmişten süregelen İSG ve Çevre konularındaki
uygulamaların belgelendirmesi işlemine 2013 yılı
sonunda başlandı. Belgelendirme çalışmaları 2014
yılının Mayıs ayında tamamlanan ve TUV Rheinland
tarafından OHSAS 18001 ve ISO 14001 belgeleri ile
gerçekleşti. Bu belgelendirmenin ötesinde Akmetal Metalurji belgelerin tüm çalışanlara ve çevreye
etkin bir şekilde uygulanmasının doğuracağı olumlu sonuçlara inanıyor. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir ortam bırakmak için, çevrenin korunması
ve kirliliğin önlenmesi taahhüdüyle kendini sürekli
iyileştirmek adına çalışan Akmetal Metalurji taahhütlerinin ancak bir sistem dahilinde gerçekleştirebilir olduğuna ve sürekliliğini sağlayabildiği ölçüde
başarıya ulaşacağına inanıyor.
İş güvenliği adına 13 kişilik
kurul oluşturuldu
Firmanın İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Temsilcisi Erhan Aydöner’in verdiği bilgilere göre Akmetal
Metalurji Endüstrisi A.Ş.’nin organizasyon yapısında İSG Yönetim Temsilcisi ve buna bağlı olarak İş
Güvenliği Uzmanı, İşyeri Hekimi, Çevre Danışmanı
ve 13 kişiden oluşan İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu
32
oluşturuldu. Firmanın Genel Müdürünün başkanlık
ettiği İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu, İş Güvenliği Uzmanı, İşyeri Hekimi, Üretim Müdürü, İnsan Kaynakları Yöneticisi, Bakım Onarım Yöneticisi, Formen Temsilcisi, Çalışan Temsilcileri ve her bölümden en az bir
kişinin katıldığı üyelerden oluşuyor.
Aydöner, “Firmanın işyeri hekimi haftada en az 2
gün, İş Güvenliği Uzmanı haftada en az 1 gün, Çevre
Danışmanı ise ayda en az 1 gün görev yapıyor. Ayrıca firmanın şirketteki potansiyel tehlikeler belirlenen 152 adet risk değerlendirmesi yapıldı ve risklere karşı tedbirler altı ay içerisinde değerlendirmeler
tamamlanarak performansın sürekli iyileştirilmesi
sağlandı” ifadeleri ile iş güvenliğinde sürekli gelişim
ilkesini benimsediklerini belirtiyor. Aydöner’e göre
çalışanların da temsil edildiği İSG Kurullarında alınan
kararlar, sorumlular ve temin tarihleri belirlenerek
denetlemeleri de göz ardı edilmeden gerçekleştirildi. Bununla birlikte öneri sistemi ile tüm çalışanların
Ramak Kala/Tehlike Bildirimi formları ile kurula katılımları sağlandı.
Firmanın 2014 yılında 149 adet Ramak Kala/Tehlike bildirimi yapılmış olup bunların 129 adedinde
iyileştirme yapıldı. Ergonomiye dönük olarak 31 adet
öneride bulunuldu ve bunların 14 tanesi gerçekleştirildi. Diğer önerilerden 4 tanesi ise uygun bulunmadı ve 13 tanesinin de çalışmaları halen devam ediyor. Aydöner, firmanın güvenlik tedbirleri arasında
önemli bir yere sahip olan Kaldırma Araçlarının periyodik kontrollerinin asgari kontrol sürelerine bağlı
kalmadan daha sık olarak 3 ayda bir düzenli olarak
yapılarak gerekli aksiyonların alındığını vurguluyor.
ı aralık 2014
Ortam koşulları
iyileştiriliyor
Akmetal Metalurji’nin gürültü, gaz, toz, aydınlatma, termal, konfor vb. gibi gerekli ortam
ölçümleri yetkili kurumlarca her yıl düzenli
olarak yapılıyor. Aydöner’e göre modern ve
yüksek teknolojiye sahip filtre sistemi yatırımı
da devreye alınmak üzere olup, toz önleme
adına ciddi mesafe alınması bekleniyor. Ayrıca termal konfor açısından ısıtma sistemi çalışmaları devam etmekte olup yılsonuna kadar
tamamlanması planlanıyor.
İş güvenliğinin sadece teknik yönünü değil
insani yönünü de göz önünde bulunduran firmanın çalışanların işe girişte ve periyodik olarak
en az yılda bir sağlık kontrolleri işyeri hekimi tarafından yapılıyor. Bugüne kadar sadece bir kişi
meslek hastalıkları hastanesine sevk edilmiş
olup, o kişide de herhangi bir meslek hastalığına rastlanılmadı. Firma çalışanlarının yaptıkları
işe uygun Kişisel Koruyucu Donanımları kendilerine verilmekte olup bunların kullanımında
yüzde 98’lere varan oranda başarı sağlandı. Bu
bağlamda uzun yıllardır şirket çalışanları dahil
meslek hastalığı görülen personel bulunmuyor.
Aydöner, firmanın İş Güvenliği Uzmanı tarafından Acil Durum Planları hazırlanarak, acil
durum ekipleri oluşturulduğunu ve tüm çalışanlara acil durumlarda yapılması gerekenlerin
eğitimlerle düzenli olarak verildiğini belirtiyor.
Tüm yapılması gerekenlerin denetlenmesi ise
tatbikatların 3 ayda bir tekrarlanması ve acil
durum senaryoları geliştirme çalışmaları ile devam ederken tatbikatların planlanması da ayrı
bir süreç olarak yürütülüyor.
Akmetal çevre yaklaşımında
da öncü
Çevresel koruma ile ilgili olarak ise, firmanın
organizasyon yapısında Çevre Yönetim Temsilcisi ve Çevre Danışmanı bulunuyor. Firmanın
Çevre Yönetim Temsilcisi Engin Uzun’un verdiği bilgilere göre tüm firma çalışanlarına çevre
duyarlılaştırma eğitimi ve atık yönetimi eğitimi
olmak üzere yılda 2 kez eğitim veriliyor. Bu
şekilde 5S disiplinini çevre yönetim sistemine
destek olarak kullanıp, çevre yönetim sistemi
çerçevesinde verimlilik ve etkinliğin artırılması planlanıyor. Eğitimlerin odak noktasında ise
doğal kaynak kullanımının azaltılması, toprağa,
suya, havaya verilen zararların minimum düzeye indirilmesi yer alıyor.
ı aralık 2014
Akmetal Metalurjİ organİzasyon
yapısında İSG Yönetİm Temsİlcİsİ
ve buna bağlı olarak İş Güvenlİğİ
Uzmanı, İşyerİ Hekİmİ, Çevre
Danışmanı ve 13 kİşİden oluşan
İş Sağlığı ve Güvenlİğİ Kurulu
oluşturuldu. Kurula Akmetal
Metalurjİ Genel Müdürü başkanlık
edİyor. İSG Kurullarında alınan
kararlar, sorumlular ve
temİn tarİhlerİ belİrlenerek
denetlemelerİ de göz ardı
edİlmeden gerçekleştİrİlİYOR.
Çevre Boyutları Etkileri
Uzun’un verdiği bilgiye göre firmanın, çevre üzerinde önemli etkilere sahip olan veya olabilecek etkilerini, kontrol altına alabildiği ve etkileyebileceği
tüm çevre boyutlarını ele alınarak Çevre Boyutları
ve Etkileri Değerlendirme Prosedürü hazırlandı. Bu
prosedür kapsamında;
• Süreçler ele alınarak süreçlerin çevreye verdikleri
boyutlar ve bu boyutların etkileri Çevre Boyutları
ve Etkileri Değerlendirme Formuna dolduruldu.
33
ÜYELERDEN
• Formların prosedürüne ve standartlara uygunluğu kontrol edildi. Daha
sonra Çevre Boyutları ve Etkileri Değerlendirme Tablo ’suna eklendi.
• Tabloda bulunan 79 adet çevre
boyutu risk değerlendirmeleri ve
sorumluları belirlenerek gerekli faaliyetler başlatıldı.
• Sürekliliği ve güncelliği 6 aylık periyotlarda kontrol ediliyor.
Yasal Gereklilikler
Listesi
Çevre Mevzuatı kapsamındaki yasal
ve diğer şartlarının takibi, güncelliğini sağlamak amacıyla yasal gereklilikler listesi oluşturuldu. Bu yasal gereklilikler listesinde;
• Firmanın yerine getirmesi gereken yasal şartlarının neler olduğu
ve şartları sağlayıp sağlamadığının
görmek amacıyla değerlendirme
alanı bulunuyor.
• Yasal şartları ne derece sağlanıp sağlanmadığının
bu alanlardan takibi yapılıyor.
• Listenin güncelliği ve revizyonu 3 aylık periyotlarda elektronik ortamda üye olunan bilgi bankalarından yapılıyor.
Atık Yönetimi
Firma faaliyetleri sonucu oluşan atıkların, insan ve
çevre sağlığına zarar vermeyecek bir biçimde mevzuatlara uygun olarak toplanması, depolanması,
bertarafı ve geri kazanım işlemlerine tabi tutulmasının sağlanması için gerekli atık yönetimi esasları
belirlendi. Bu esaslar kapsamında;
• Tüm faaliyetlerden çıkan atıklar için atık plan tablosu oluşturuldu. Bu tablo tüm departmanlarda bilgi
amaçlı asılı bulunuyor.
• Tüm faaliyetlerden çıkan atıklar kaynağında ayrı
toplanır, atık teslim formu düzenlenerek teslim alınıyor.
• Teslim alınan atıklardan geri dönüşümü sağlananlar (döküm kumu, besleyiciler -yolluk, kaynak atıkları) tesis içerisinde tekrar kullanılıyor.
• Teslim alınan atıklar analiz yapılarak sınıfına göre
geçici depolama alanında toplanıyor.
• Geçici depolama alanından depolanan atıklar
mevzuata uygun olarak bertaraf edilmesi sağlanıyor.
• Tüm atıklar Atık İzlenebilirlik Formuna kaydedilerek izlenebilirliği sağlanıyor.
34
2013 yılı
sonunda
başlanan belgelendirme çalışmaları 2014
yılının Mayıs
ayında tamamlanan ve TUV
Rheinland
tarafından
OHSAS 18001
ve ISO 14001
belgeleri ile
gerçekleşti.
• Doğal kaynak sarfiyatı aylık olarak üretim raporuna
göre kayıt altına alınarak takibi sağlanıyor.
• Atıklar üç yıllık dönemlerde planların uygulanabilirliği ve sürekliliği sağlanıyor.
İzleme Ölçme
Çevre ile ilgili yasal düzenlemelere uyumluluğunu
sürekli izlemek ve ölçmek için çevre izleme ölçme
formu oluşturuluyor. Bu form kapsamında ise;
• Doğal kaynak sarfiyatı aylık olarak üretim raporuna göre kayıt altına alınarak takibi sağlanıyor.
• TEP kapsamı çerçevesinde (yıllık enerji tüketimimiz: 1396 TEP) 1000 tep ’den fazla olması nedeniyle tesisimizde Enerji yöneticisi bulunuyor.
• Atık su analizleri periyodik olarak yılda 2 defa
yapılarak KOİ değerine bakılıyor.
• Trafo yağı ölçümleri periyodik olarak yılda bir
yapılarak yağın hangi aşamada olduğu kontrol
ediliyor.
• Jeneratör çalışma saati aylık olarak kontrol edilerek kayıt altına alınıyor.
• Sera gazı emisyonlarının takibi hakkında yönetmelik çerçevesinde toplam anma ısıl gücümüzün
20MW’ın altında olmasından dolayı kapsam dışı
kalınıyor.
Tüm bu hazırlanan formlar ise yıllık ve aylık periyotlarda izleme ölçme yapılarak kayıt altına
alınıyor.
ı aralık 2014
ÜYELERDEN
Foseco’dan Dökümhaneler
İçin Özel Ar-Ge Tesisi
Dökümhane performansını iyileştiren
ürünler ve çözümler sunan Vesuvius plc’nin
Dökümhane Bölümü olan Foseco, 4.5 milyon
Sterlin yatırım ile yeni Ar-Ge tesisi açtı.
V
esuvius plc, Foseco Dökümhane Bölümü
için yeni ve özel bir Araştırma-Geliştirme
merkezinin kurulması için 4.5 milyon Sterlin yatırım yaptı. Hollanda / Enschede’de 4 bin 500
metrekarelik bir alana sahip tesis, son teknoloji ürünü
analitik ekipman, kimya laboratuarı ve test dökümhane ile donatıldı.
Küresel Dökümhane Ar-Ge Direktörü Mr.Pavel Holub, “Bu heyecan verici yeni merkez, yenilikçi çözümlerin, yeni ürünlerin ve döküm endüstrisi hizmetlerinin
ileriye götürülmesinde bize yardımcı olacak en iyi
yetenekleri etkileyecek birinci sınıf yenilikçi bir ortam
sunmaktadır.”
Vesuvius plc’nin Teknolojiden Sorumlu Başkanı Mr.
George Coulston ise, “Bu adım, Vesuvius’un tüm ticari alanlarda teknoloji ve yenilikçi liderliğini sürdürme
stratejisinde önemli bir adımdır ve dökümhane müşterilerimizin ihtiyaç duydukları en son yenilikleri onlara
36
sunma taahhüdümüzü ortaya koymaktadır “ dedi. Hollanda / Enschede’de kurulan tesis, Foseco’nun metal
tretmanı, besleyiciler, filtrasyon, boya ve reçinelerin
araştırma ve geliştirme faaliyetlerini tek çatı altında
topluyor. Pota ve refrakter ürünler AR-GE çalışmaları
ise, ABD / Pittsburgh’daki diğer tesiste devam ediyor.
Foseco’nun Ticari Başkanı Glenn Cowie,
“Foseco’nun endüstri standartlarının ötesine geçmiş
metal filtrasyonu, besleyici sistemleri ve otomatik metal tretman prosesleri gibi teknolojilerin ortaya çıkarılması ve geliştirilmesine öncülük eden gururlu bir geçmişi vardır. Benzersiz teknoloji, uygulama uzmanlığı
ve dökümhane prosesi alanlarındaki bilgi birikimi ve
deneyimimizle, yarının demir, çelik ve demirdışı dökümhane teknolojilerini geliştirmek için müşterilerimizle daha yakın çalışmak üzere oldukça iyi bir pozisyondayız” diyor.
ı aralık 2014
vetimec
SAPP
COSTAMP
HAAG
SCHAUFLER
MECO ECKEL
www korkmazcelik.com
FUAR
Metalurji şöleninin ardından
Demir-çelik ve döküm teknolojileri firmalarını
bir araya getiren ve bu yıl da 11-13 Eylül
tarihleri arasında İstanbul Tüyap Fuar ve
Kongre Merkezi’nde düzenlenen ANKIROS/
ANNOFER/TURKCAST 2014 Fuarı’na 41
ülkeden 606’sı yabancı olmak üzere 975
firma katılım gösterdi. 2012’ye göre net stand
alanı yüzde 6,3 artan fuara 16 binin üzerinde
sektörel ziyaretçi katıldı.
İ
ki yılda bir düzenlenen ANKIROS 2014 “12. Uluslararası Demir Çelik ve Döküm Teknolojileri, Makina
ve Ürünleri İhtisas Fuarı, ANNOFER “11. Uluslararası Demirdışı Metaller Teknolojileri, Makine ve Ürünleri
İhtisas Fuarı” ve TURKCAST “6. Döküm Ürünleri İhtisas Fuarı” bu yıl da Tüyap İstanbul Fuar Merkezi’nde
16 bini aşkın ziyaretçinin katılımıyla düzenlendi. Hannover Messe Fuarcılık tarafından organize edilen ve
TÜDÖKSAD’ın da desteklediği etkinlik Tüyap Kongre
Merkezi’nin 2, 3, 5, 6, 7, 8 ve 9. hollerinde gerçekleştirildi.
38
11 Eylül 2014 tarihinde saat 10.30’daki fuarın açılış
töreni ile birlikte sektörün lider isimleri açılış konuşmalarını gerçekleştirdi. Fuar açılışında konuşan Hannover Messe Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü İbrahim
Anıl, Global Fairs-Deutsche Messe AG Başkan Yardımcısı Wolfgang Lenarz, CECOF / CEMAFON Genel
Sekreteri ve United Metallurgy Direktörü Dr. Timo
Würz, WFO-Dünya Dökümcüler Birliği Başkanı Vinod
Kapur, 17. Uluslararası Metalurji ve Malzeme Kongresi
Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Macit Özenbaş, TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası Yönetim
Kurulu Başkanı Tuncay Şulan, T.Ç.Ü.D. Türkiye Çelik
Üreticileri Derneği Yüksek İstişare Konseyi Üyesi ve
Erdemir Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır ve
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDÖKSAD)
Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Kocaoğlu ile birlikte
ANKIROS 2014 Fuarı 3 gün boyunda ziyaretçilere
açıldı. Fuarın ilk gününde Almanya Aşağı Saksonya
Ekonomi, Çalışma ve Ulaştırma Bakanı Olaf Lies etkinliği ziyaret ederek çeşitli firmalarla istişarelerde
bulundu.
Son teknoloji ürünler tanıtıldı
Fuar 2012 yılındakinin aksine 4 gün yerine 3 günlük
ı aralık 2014
ı aralık 2014
39
FUAR
de 8’lik oranı ile otomotiv sanayi ve yüzde 6’lık oranı
ile ağır sanayi sektörleri oldu. Hizmet alanlarına göre
değerlendirildiğinde ise fuar ziyaretçilerinin yüzde
28’inin dökümhane, yüzde 11’inin entegre tesisler ve
yüzde 10’unun haddehane tesislerinde hizmet verdiği
görüldü. Fuara Türkiye’nin 63 ilinden yerli ziyaretçi katılımlarında 7 bin 596 kişi ile İstanbul, bin 137 katılımcı
ile Kocaeli ve 712 katılımcı ile Ankara başı çekti.
Fuara yabancı ilgisi
Fuarda global metalürji sektörünün önde gelen tedarikçilerinin bireysel katılımları oldu. Ayrıca Almanya, İtalya, İspanya, Çin, İngiltere ve İran gibi ülkelerin
firmalarının standlarında sektörün yeni ürünleri ve
yaklaşımları sergilendi. Fuara firma bazında en fazla
yabancı katılım ise 163 firma ile Almanya’dan, 86 firma ile İtalya’dan ve 37 firma ile ABD’den oldu. Fuara
organizatör firma tarafından koordine edilen delegasyon katılımları Almanya, Pakistan, Romanya, Rusya,
Hindistan, İran, Çek Cumhuriyeti, Gana ve İsveç’ten
olurken Ekonomi Bakanlığı tarafından organize edilen çeşitli iş görüşmeleri Yemen, Çek Cumhuriyeti,
Özbekistan, İran, Bosna, Moldova, Sudan ve Tunus’
tan gelen alım heyetleri ile gerçekleştirildi. Fuara ülke
bazında en çok yabancı ziyaretçi katılımı 466 kişi
ile İran’dan, 209 kişi ile Almanya’dan ve 139 kişi ile
İtalya’dan oldu.
Ziyaretçilerin meşgul oldukları işlere göre
sınıflandırılmasında en fazla katılım yüzde 50
ile üreticiler, yüzde 11 ile hizmet sektörü ve
yüzde 9 ile ihracat/ithalatçılar tarafından oldu.
olarak düzenlenmesine karşın katılımcı sayısında yüzde 2’lik artış görüldü. Bu seneki fuarda 41 ülkeden
ziyaretçilerin yüzde 62’sine karşılık gelecek şekilde
606’sı yabancı olmak üzere 975 firma ve 77 ülkeden
2 bin 59’u yabancı olmak üzere 16 bin 15 sektör ilgilisi
etkinliğe katılım gösterdi. Bu denli büyük bir buluşma
ile birlikte global metalürji sektörünü bir araya getiren
ANKIROS/ANNOFER/TURKCAST 2014 Fuarı’nda metalürji sektörünün en son teknoloji ürünleri tanıtıldı,
yeni iş bağlantıları geliştirildi ve yerli-yabancı birçok
yeni pazar ile iş bağlantıları kuruldu.
Ziyaretçilerin meşgul oldukları işlere göre sınıflandırılmasında en fazla katılım yüzde 50 ile üreticiler,
yüzde 11 ile hizmet sektörü ve yüzde 9 ile ihracat/ithalatçılar tarafından oldu. Fuara en çok katılım gösteren
sektörler ziyaretçiler yüzde 46’lık oranı ile döküm, yüz-
40
Fuar alanı her yıl artış gösteriyor
ANKIROS/ANNOFER/TURKCAST 2014 Fuarı’nın net
stand alanı 1992’deki ilk organize edilen fuara göre 16
kat, 2001 yılından 2014 yılına ise 4 kat artış gösterdi.
Fuarın net stand alanında ise bu yıl 21 bin 399 metrekareye düzeyine yükselerek 2012 yılındaki fuara göre
yüzde 6,3’lük bir artış gösterdi. Fuar boyunca yapılan
anketlere göre katılımcı firmaların yüzde 79’unun ihracat yaptığı ve yüzde 5’inin ise ihracat yapmayı planladığı, Türkiye üzerinden en çok ihracat yapılan bölgelerin ise Avrupa, Asya ve Ortadoğu olduğu belirlendi.
Firmaların fuara öncelikli katılım amacına dair yapılan
anket sonucunda ise firmaların yüzde 25’inin yeni iş
bağlantıları oluşturabilmek, yüzde 21’inin mevcut iş
bağlantılarını geliştirmek, yüzde 17’sinin ise fuarda
temsil edilerek firma imajına katkı sağlamak amacıyla
fuara katılım gösterdiği saptandı. Fuara katılan firmaların yüzde 97’si fuarda sergilenen ürün ve teknolojileri
son derece nitelikli buldu ve yüzde 90’ı 2016’da düzenlenecek yeni fuara şimdiden katılacağını belirtti.
Fuara katılan firmaların yüzde 89’u ise fuarı standlarına gelen ziyaretçi niteliği açısından memnuniyetini
ifade etti ve yüzde 88’i ise genel olarak fuarın başarısını iyi veya çok iyi olarak değerlendirdi.
ı aralık 2014
DÖKÜM KONGRESİ
Döküm kongresi sektörün
vizyonunu belirledi
TÜDÖKSAD tarafından organize
edilen 7. Uluslararası Döküm Kongresi
11-13 Eylül 2014 tarihleri arasında
ANKIROS/ANNOFER/TURKCAST 2014
Fuarı ile eşzamanlı olarak İstanbul
Tüyap Kongre ve Fuar Merkezi’nin 7.
holünde “Türk Döküm Sektöründe
Risklerimiz ve Hedeflerimiz” teması
ile gerçekleştirilerek sektörün gelecek
dönemi adına planları ele alındı. Bu yıl
ikinci kez fuar alanında ziyaretçilere
açık şekilde gerçekleştirilen kongreye
275 delege üyesi katıldı.
A
NKIROS/ANNOFER/TURKCAST
Fuarı
ile birlikte düzenlenen ve bu yılki teması
“Türk Döküm Sektöründe Risklerimiz ve
Hedeflerimiz” olarak belirlenen 7. Uluslararası Döküm Kongresi’nde 48’i sözlü ve 14’i poster olmak
üzere toplam 62 bildiri yayınlandı. Kongrede geçen yıla göre bildirilerde bir miktar artış yaşanırken
ana oturum başlıkları sektörün ihtiyaçları doğrultusunda Döküm Sektöründe Rekabet Gücü, Döküm
Teknolojileri Demir-Çelik, Döküm Teknolojileri
Demir Dışı, Kalıp ve Maça Teknolojileri, Proses ve
Kontrol, Çevre ve İş Güvenliği olarak şekillendirildi. Kongreye yabancı katılımcıların da yoğun ilgisi
görülürken kongrede 17 farklı bildiri 8 farklı ülke
temsilcisi firma tarafından sunuldu.
Aktif sunuşta geri bildirimler değerlendirildi
Kongrede ayrıca sektörün gelişen teknolojile-
42
ı aralık 2014
re uyumu hakkında verimli bir paylaşım ortamı
oluşturuldu, çeşitli analizler yapıldı ve fuar alanı
ile iç içe olması nedeniyle firma temsilcileri ve
fuar ziyaretçileri de kongreye renk kattı. Fuar ve
kongrenin bir arada düzenlenmesi etkinliklere
katılımcı ilgisini ve katılımı ciddi oranda artırdı.
Fuar ve kongredeki sektör hakkında yapılan bir
diğer önemli çalışma ziyaretçilerden alınan geri
dönüşlerin organizatör firma tarafından değerlendirilerek sözlü oturumların yanı sıra poster
oturumları ile katılımcıların ilgisine sunulması
oldu. Bu şekilde 48’i sözlü, 14’ü poster olmak
üzere 10 oturumda toplam 62 bildiri sunuldu.
Kongreye yoğun yabancı katılım oldu
7. Uluslararası Döküm Kongresi her yıl olduğu
gibi bu yıl da birçok farklı ülkeden delegasyon
ziyaretçilerine ev sahipliği yaptı. Etkinlik kapsamında İsveç Dökümcüler Derneği heyeti ile
WFO ve Alman Dökümcüler Derneği, Çin Dökümcüler Derneği ve Hindistan Agra Demir
Dökümcüleri Derneği’nden gelen heyetler
kongreyi ziyaret etti ve Türk konukseverliğine
yakışır bir şekilde ağırlandı.
Kongreye etkinlikler ve yarışmalar damga
vurdu
Kongre kapsamında birtakım sanatsal faaliyetler
de yapıldı. Kongrenin önemli bir sanat etkinliği
ı aralık 2014
43
DÖKÜM KONGRESİ
olarak “Bihrat Mavitan’ın Döküm Heykel sergisi”,
“Zeynep Atik Miniscalco Resim ve Heykel Sergisi” ve “Haluk Perk Müzesi Anadolu İlk Çağ Toplu
Buluntusu Koleksiyonu” olmak üzere sanat ve
döküm temalı üç sergi açıldı. Fuar süresince bu
üç sergi ziyaretçi akını ile karşılaşırken “Haluk
Pers Müzesi Koleksiyonu” adlı kitap kongre delegelerine hediye olarak dağıtıldı.
Kongre ile birlikte bu yıl 3.’sü düzenlenen
“Döküm’ün Fotoğrafları Yarışması ” ise ilk kez
Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu ile birlikte yapıldı. 119 katılımcının 1074 eser ile katılım
gösterdiği yarışma kapsamında en iyi 3 döküm
fotoğrafı seçildi. Yarışmada dereceye giren ilk
80 fotoğraf sergilenmeye layık görüldü ve ilk 3
eserin sahiplerine ödülleri kongre açılış töreninde takdim edildi. “3. Döküm’ün Fotoğrafları
Sergisi” fuar süresince ziyaretçilerden yoğun
ilgi gördü ve 2016 yılında 4.’sü yapılacak serginin profesyonelleşerek gelenekselleşmesi
adına önemli bir adım atılmış oldu.
Kongrenin ikinci gününde teknik oturumlardan sonra Tosçelik Granül A.Ş. sponsorluğunda gerçekleştirilen Dökümcüler Gecesi ile birlikte fuar boyunca dökümcülerin paylaşımlarını
teknik anlamda yüksek tutan programın sosyal
anlamda da desteklenmesi amaçlandı. Bu yönüyle üyelerin yoğun katılımıyla gerçekleştirilen Dökümcüler Gecesi renkli ve neşeli anlara
sahne oldu. Böylece gecede bir araya gelen
sektör temsilcileri ve çalışanlarının hasret gidermelerini sağladı.
44
ı aralık 2014
KAPAK KONUSU
46
ı aralık 2014
Dünya Döküm
Üretimi
İstikrarlı
Büyümeye
Devam Ediyor
Dünya döküm üretim rakamları
açıklandı. Türkiye, 2013 yılı
rakamlarına göre bir basamak
daha yükselerek 12. sırada
yer aldı. Türkiye, demir çelik
döküm üretiminde yerini
koruyarak ilk 10 ülke arasında,
demirdışı döküm üretiminde ise
iki basamak yükselerek
14. sırada yer aldı.
ı aralık 2014
Amerikan Dökümcüler Derneği (AFS) tarafından
hazırlanan ve her yıl Aralık ayında derneğin yayın organı Modern Casting’de yayınlanan Dünya Döküm Üretim Raporu’nun 2013 yılı sonuçlarını içeren araştırmanın 48. sayısı açıklandı.
Söz konusu araştırmada kullanılan Türkiye’ye
ilişkin sektörel veri ve bilgiler TÜDÖKSAD tarafından derlenerek AFS’ye iletiliyor. Araştırma
www.moderncasting.com internet adresinden
alınarak TÜDÖKSAD tarafından tercüme ediliyor. Araştırmanın tablo ve grafiklerine Türkiye
döküm sanayine ilişkin bilgiler yine TÜDÖKSAD
tarafından ekleniyor.
Bu yılın Modern Casting Dünya döküm üretimi verilerine göre; 2013 yılında dünya döküm
üretimi, 2012 yılı baz alındığında, yüzde 3,4 artışla 103 milyon tonun üzerine çıktı. Buna göre
2013 yılında 3,43 milyon ton artış ile 103,2 milyon ton metal döküm üretildi. Bu büyüme oranı
2012 yılının yüzde 2,4 ‘lük artışından sonra hafif
bir yükselme olarak görülebilir.
Araştırmada son iki yılda alınan verilere göre;
31 ülkeden 18’inde 2012 yılı ve 2013 yılı üretim
hacmi değerleri karşılaştırıldığında tutarsızlık
görüldü. Polonya, üretimini yüzde 18 oranında
arttırarak tabloda tekrar yerini aldı. Diğer taraftan Pakistan, metal döküm sanayisindeki tutarsızlık ile üretiminde yüzde 23,2 oranında en
büyük düşüşü gördü. En iyi on ülkenin üretimi
arasında Brezilya yüzde 6,9 oranında artış ile en
yüksek üretim artışını gösterdi. Güney Amerika
ise geçen yıl raporladığı yüzde 16,9 oranındaki
ilk ve tek düşüşünün ardından kaybını geri kazandı.
Çin, 2 milyon tonluk artış ile toplam üretimini
44,5 milyon tona çıkardı. Bu artış dünya döküm
üretimindeki artışın büyük kısmını ifade ediyor.
Bu durum Çin’in dünya döküm üretimindeki oranının da artmaya devam ettiğini gösteriyor. Bu
dönemde, Dünyanın ikinci büyük üreticisi olan
ABD döküm üretim tonajındaki yüzde 3,9’luk
artış ile 12.25 milyon tonları görmüş oldu. 2013
yılında dünyanın en iyi iki üretici ülkesi artış
gösterirken, dünya döküm üretiminin başında
gelen diğer ülkelerin üretimleri ise düşüş gösterdi. Fransa, Almanya ve Rusya yüzde 3 ila 5
arasında düşüş yaşadı.
3. sırada yer alan Hindistan’ın toplam üretimi
9,81 milyon tonlarda devam etti. Japonya 5,54
milyon ton; Almanya 5,19 milyon ton; Rusya 4,1
milyon ton; Brezilya 3,07 milyon ton; Kore 2,56
milyon ton; İtalya 1,97 milyon ton ve Fransa
47
KAPAK KONUSU
Çalışan Dökümhane Sayısı
Tesis Başı Üretim Ortalaması
(ton/tesis)
TÜRKİYE; 1.491
ÇİN; 1.483
İTALYA; 1.813
HİNDİSTAN; 2.133
BREZİLYA; 2.272
JAPONYA; 2.656
KORE; 2.815
RUSYA; 3.417
FRANSA; 4.085
ABD; 6.122
ALMANYA; 8.659
0
1.000
2.000
3.000
4.000
5.000
6.000
7.000
1,75 milyon ton döküm üretirken, dünya döküm
üretimi sıralamasında 4 ile 10 arası yer alan ülkelerin sıralaması değişmedi. Sıralamanın ilk
onunda yer alan ülkeler dünya döküm üretiminin yüzde 88’ini oluşturdu. 2012 yılında da aynı
durum vardı.
ABD, ortalama 6.122 ton üretim yapan 2001 adet
dökümhanesi ile tesis başında üretiminde yüzde
4,4 oranında artış gördü. Tesis başına 8.659 ton
üretimi ile dünya lideri olan Almanya, tesis başına
41 ton üretim artışı ile az da olsa artış gösterdi.
Tesis sayısı en fazla olan Çin ve Hindistan,
sırasıyla yüzde 4,73 ve 2,7 oranlarında artış bildirildi. Burada verimlilik toplam üretimin işletme
sayısına bölümü ile hesaplanıyor.
Toplam demir döküm üretiminde; pik döküm
yüzde 4,6 ve sfero yüzde 1,3 artmakta iken, temper döküm yüzde 27,1 azaldı. Alüminyum döküm
yüzde 9,9 oranında bir yükseliş gösterirken, Çelik döküm yüzde 0,1 oranında azaldı.
Dünya Döküm Üretimi 48. Census’u oluşturan
bilgiler katılan ülkelerde bulunan Döküm sanayicileri derneklerinden veya benzer kuruluşlardan alınıyor. Bu yıl araştırmada yer almayan ülkeler: Danimarka, Meksika, Sırbistan, Slovakya
ve Güney Afrika oldu. Bu ülkeler en son yıla ait
paylaştıkları bilgilere göre değerlendirildi. 2009
yılından beri veri göndermeyen Moğolistan ise
listeden çıkartıldı. Tayland, uzun süren yokluğunun ardından 316.400 ton‘luk üretim raporladı.
Meksika, Ukrayna ve Türkiye toplam üretimde ilk 10 ülkeyi takip ediyor. Önümüzdeki birkaç
yıl içinde ekonomik koşullara bağlı olarak bu üç
ülke, Fransa ve İtalya gibi ülkelerin ilk on sıralamasındaki yeri için tehdit yaratıyor.
48
8.000
9.000
10.000
Demirdışı
Toplam
4
6
1.001
341
33
7
2.001
599
62
25
Ton/
tesis
6.122
8.659
5.110
2.882
7
4
4
15
1.530
500
86
17.000
9
14
89
148
34
5.000
5
36
704
63
8.000
11
16
303
1.352
183
30.000
20
35
428
2.272
2.231
1.483
4.197
2.223
4.085
63
26
91
180
2.083
26
5
27
58
221
48
34
18
149
817
41
525
27
175
7
1.500
185
31
40
30
13
4
25
75
29
146
19
167
3
40
48
7
39
205
52
77
50
913
1.193
110
239
97
339
6
100
255
30
55
12
12
8
280
603
285
8
7
2
40
66
305
18
32
5
260
366
310
426
130
124
72
1.087
2.085
180
910
143
681
16
1.640
488
68
134
1.200
38
51
15
580
1.035
900
1.362
4.600
1.136
8.554
2.276
960
1.813
2.656
3.917
2.815
1.258
2.425
3.735
134
23.745
6.703
15.313
51.561
Ülke
Pik
ABD
Almanya
Avusturya
Belçika
Bosna
Hersek
Brezilya
Çek Cum.
Çin
Danimarka*
Finlandiya
Fransa
Güney
Afrika
Hırvatistan
Hindistan
İngiltere
İspanya
İsveç
İsviçre
İtalya
Japonya
Kanada
Kore
Macaristan
Meksika
Norveç
Pakistan
Polonya
Portekiz
Romanya
Rusya
Sırbistan
Slovakya
Slovenya
Tayland
Türkiye
Ukrayna
640
258A
25
12
360
TOPLAM
* 2012 data
Çelik
** 2011 data 2.043
769
3.417
2.276
1.392
16.371
1.491
1.517
A) Toplam demir grubu
En Büyük Beş Ülke ve Türkiye Metallere Göre Dağılım
MİLYON TON
Pik
8
Sfero + Temper
Çelik
Demirdışı
7
6
5
4
3
2
1
0
ÇİN
A.B.D.
HİNDİSTAN
JAPONYA
ALMANYA
TÜRKİYE
ı aralık 2014
Dünya Döküm Üretim Miktarlarının Metallere ve Ülkelere Göre Dağılımı (ton)
Çalışan Dökümhane Sayısı
Ülke
Sfero+
Temper
Pik
Bakır
Alaşımları
Çelik
Alu.
Mg
Zamak
Diğer
Toplam
A.B.D.
4.083.000
4.332.750
1.422.850
321.400
1.682.000
108.000
238.400
Almanya
2.381.462
1.571.980
207.585
68.523
885.661
16.371
55.142
40.751
116.966B
13.084
125.768
5.818
C
646
72.046
7.158 C
22.956
Avusturya
Belçika
35.000
5.800
30.600
Bosna
Hersek
9.738
1.675
4.385
1.825.000
746.300
232.500
17.700
241.700
169.564
56.807
76.380
6.609
87.744
20.550.000
12.200.000
5.500.000
750.000
5.200.000
Brezilya
Çek
Cumhuriyeti
Çin
4.600
Danimarka**
31.800
47.400
1.273
3.172
Finlandiya
19.300
37.000
13.900
4.346
2.996
258
Fransa
635.414
703.141
80.688
17.618
290.721
17.765
Güney Afrika
161.000
59.000
118.000
14.300
21.000
Hırvatistan
33.900
8.700
200
16.400
19.781
Hindistan
3
5.186.727
14.408
316.795
3.071.400
1.072
408.358
300.000
44.500.000
290
83.935
2.819
1.748.166
77.800
1.400
375.000
30
79.011
C
6.700.000
1.060.000
1.100.000
121.000
175.650
64.000
İspanya
321.300
584.800
75.300
11.756
110.601
İsveç
163.000
44.900
20.400
10.300
İsviçre
15.900
29.600
1.800
1.207
İtalya
689.000
387.600
B
69.700
63.122
695.697
6.729
59.120
1.970.968
Japonya
2.135.794
1.728.251
181.679
76.611
1.382.015
27.293
6.394
5.538.037
91.983
14.536
220.729
711.100
164.100
26.400
560.900
13.100
2.562.000
İngiltere
Kanada
377.789
Kore
1.086.400
950.000
12.250.000
3.600
10.182
300
61.600
9.200
9.810.000
101.600
3.400
7.900
8.288
1.112.045
35.700
1.400
6.500
282.200
15.646
4.960
705.037
30.900
39.413
5.000
2.333
97.960
331
3.798
Meksika**
771.700
58.947
78.746
140.701
600.469
109
1.007
13.613
37.183
2.493
Pakistan
150.000
15.000
35.000
10.000
10.000
700.000
157.100
55.000
6.000
340.000
Portekiz
33.140
67.641
7.557
9.502
20.014
Romanya
25.385
3.899
15.420
4.216
48.725
Rusya
2.800.000
37.251
25.490
9.050
Slovakya**
2.700
18.200
4.100
2.220
179.905
1.651.679
59.763
220.000
8.000
1.266.100
1.073
5.050
175
138.927
168
600.000C
700.000
Sırbistan*
170
6.474C
Polonya
483.750
69.113
Macaristan
Norveç
1.000
103.038
4.100.000
4.958
7.528
46.000 C
86.497
71.000
Slovenya
77.500
38.700
31.400
59.800
35.521
2.650
245.571
Tayland
72.400
58.300
29.800
26.100
105.400
24.400
316.400
Tayvan
560.989
190.941 B
75.872
42.429
280.571
Türkiye
600.000
508.000
135.000
14.000
270.000
16.000
1.543.000
Ukrayna
360.000
155.000
470.000
40.000
250.000
12.000
20.000
58.000
1.365.000
TOPLAM
47.821.690
25.983.234
11.123.572
1.788.602
15.357.327
169.087
460.590
525.672
103.229.774
2012
2011
2010
2009
2008
2007
2006
2005
46.076.817
45.870.050
43.258.296
37.615.831
42.958.542
44.917.143
42.539.286
40.797.563
26.442.695
25.889.001
23.451.711
20.979.786
25.346.221
23.978.423
23.218.895
28.824.814
11.299.044
10.617.738
10.215.376
9.032.549
10.538.385
10.183.295
9.938.806
9.002.724
1.743.817
1.754.294
1.652.401
1.379.467
1.808.580
1.596.834
1.672.068
1.511.270
14.051.924
13.242.181
10.879.515
10.237.431
10.932.434
12.727.106
12.282.534
11.651.525
226.673
181.931
196.685
152.774
268.675
278.496
357.892
239.227
587.947
490.986
528.978
473.170
664.136
939.394
941.461
936.661
486.764
546.941
1.193.449
472.056
916.997
165.294
151.330
195.848
100.915.681
98.593.122
91.673.839
80.343.064
93.449.270
94.919.007
92.515.626
85.159.732
* 2012 data** 2011 data ı aralık 2014
6.748
A) Magnezyum dahildir.
1.157.550
B) Temper dahildir
C) Bütün demirdışı grubu
49
„Başarı tesadüf değildir.“
MAGMA Bilisim ve Teknoloji Hizmetleri Ltd. Sti.
Tel: +90 (216) 557 64 00
[email protected]
www.magmasoft.com.tr
Mutlu
Yıllar
KAPAK KONUSU
Üretilen Metal Bazında Dünya Döküm
Üretim Miktarları Sıralaması
Sıralama
Pik
Sfero
Temper
Çelik
Demirdışı
Toplam
1
Çin
Çin
Çin
Çin
Çin
Çin
2
Hindistan
A.B.D.
A.B.D.
A.B.D.
A.B.D.
A.B.D.
3
A.B.D.
Japonya
Hindistan
Hindistan
Japonya
Hindistan
4
Rusya
Almanya
Japonya
Rusya
Almanya
Japonya
5
Almanya
Hindistan
Ukrayna
Ukrayna
Hindistan
Almanya
6
Japonya
Brezilya
Almanya
Brezilya
İtalya
Rusya
7
Brezilya
Kore
Tayland
Almanya
Meksika
Brezilya
8
Kore
Fransa
Sırbistan
Japonya
Kore
Kore
9
Meksika
İspanya
Çek Cum.
Kore
Rusya
İtalya
10
Polonya
Türkiye
Türkiye
Türkiye
Ukrayna
Fransa
11
İtalya
İtalya
Kore
Güney Af.
Polonya
Meksika
12
Fransa
Tayvan
İspanya
Kanada
Tayvan
Türkiye
13
Türkiye
İngiltere
Slovenya
Fransa
Fransa
Ukrayna
14
Tayvan
Polonya
Polonya
Meksika
Türkiye
Polonya
15
Kanada
Ukrayna
Romanya
Çek Cum
Brezilya
Tayvan
Dünya döküm üretiminde bir basamak daha
ilerleyerek 12. sıraya yükselen Türkiye, demir
çelik döküm üretiminde yerini koruyarak ilk 10
ülke arasında bulunurken; demirdışı döküm
üretiminde iki basamak yükselerek 14. sırada
yer aldı.
Avrupa sıralamasına bakıldığında Türkiye
Demir Grubunda 3. Demirdışı Grubunda ise 6.
Sırada ilerlemeye devam ediyor.
52
Sıralama
Dünya döküm
üretiminde bir basamak
daha ilerleyerek
12. sıraya yükselen
Türkiye, demir çelik
döküm üretiminde
yerini koruyarak
ilk 10 ülke arasında
bulunurken; demirdışı
döküm üretiminde iki
basamak yükselerek 14.
sırada yer aldı.
Demir Grubu
Demirdışı Grubu
Ülke
Üretim
Miktarı
Ülke
Üretim
Miktarı
1
Çin
38.250.000
Çin
6.250.000
2
A.B.D.
9.838.600
A.B.D.
2.411.400
3
Hindistan
8.860.000
Japonya
1.492.313
4
Almanya
4.161.027
Almanya
1.025.700
5
Japonya
4.045.724
Hindistan
950.000
6
Rusya
3.500.000
İtalya
824.668
7
Brezilya
2.803.800
Meksika
742.286
8
Kore
1.961.600
Kore
600.400
9
Fransa
1.419.243
Rusya
600.000
10
Türkiye
1.243.000
Ukrayna
380.000
11
İtalya
1.146.300
Polonya
354.000
12
Ukrayna
985.000
Tayvan
329.748
13
İspanya
981.400
Fransa
328.923
14
Polonya
912.100
Türkiye
300.000
15
Meksika
909.393
Brezilya
267.600
ı aralık 2014
Ekonomik Etkilenmeler
mik dalgalanmalar bazı ülkelerde büyük kayıplar;
bazılarında ise kazanç yarattı. Küçük üreticiler çift
basamaklı kazanç ve kayıpları gösterse de; büyük
üreticilerin çoğunluğu sadece istikrarlı büyüme
ya da hafif daralma bildirdi. En büyük 10 ülkenin
büyüme oranı yüzde 1,9 olup, bu durum küresel
dalgalanmalardan küçük pazarların etkilendiğini
gösteriyor.
Global döküm üretimi 2013 yılında gelişme gösterdi, Çin’in artışı göz ardı edildiğinde toplam
üretim miktarı yarım milyon tonun biraz altında
artış gösterdi. 2012 yılındaki yüzde 15,1 oranındaki çarpıcı artıştan sonra, ABD daha az gelişme
kaydetti. Ekonomik durgunluktan sonraki yıllarda
global ekonomi istikrarlı devam ederken, ekono
Toplam Üretim Hacmi Eğilimi (ton)
Ülke
2013
A.B.D.
Almanya
2012
Değişim (2012/2013)
2008
Değişim (2008/2013)
12.250.000
11.788.886
3,9%
10.783.829
13,6%
5.186.727
5.214.114
-0,5%
5.783.691
-10,3%
Avusturya
316.795
292.381
8,4%
355.134
-10,8%
Belçika
72.046
75.164
-4,1%
116.542
-38,2%
Bosna Hersek
22.956
24.878
-7,7%
Brezilya
3.071.400
2.859.898
7,4%
3.355.232
-8,5%
Çek Cum
408.358
424.358
-3,8%
536.789
-23,9%
44.500.000
42.500.000
4,7%
33.500.000
32,8%
Çin
Danimarka
83.935**
87.604
-4,2%
Finlandiya
77.800
85.507
-9,0%
152.888
-49,1%
Fransa
1.748.166
1.800.156
-2,9%
2.388.038
-26,8%
Güney Afrika
375.000*
368.700
1,7%
Hırvatistan
79.011
53.797***
46,9%
72.448
9,1%
9.810.000
9.344.400
5,0%
6.840.500
43,4%
483.750
520.300
-7,0%
618.200
-21,7%
İspanya
1.112.045
1.124.684
-1,1%
1.359.113
-18,2%
İsveç
282.200
283.400
-0,4%
368.700
-23,5%
69.113
69.452
-0,5%
106.151
-34,9%
İtalya
1.970.968
1.959.680
0,6%
2.638.011
-25,3%
Japonya
5.538.037
5.342.837
3,7%
5.653.798
-2,0%
705.037
734.414
-4,0%
856.316
-17,7%
2.562.000
2.435.800
5,2%
2.065.900
24,0%
179.905
186.099
-3,3%
149.772
20,1%
59.763
58.375
2,4%
Pakistan
220.000
271.000
-18,8%
Hindistan
İngiltere
İsviçre
Kanada
Kore
Macaristan
Meksika
1.651.679**
Norveç
1.827.665
-9,6%
113.975
-47,6%
Polonya
1.266.100
1.036.800
22,1%
936.600
35,2%
Portekiz
138.927
146.082
-4,9%
119.249
16,5%
Romanya
103.038
115.818
-11,0%
123.946
-16,9%
4.100.000
4.300.000**
-4,7%
7.800.000
-47,4%
Rusya
Slovakya
71.000**
-
-
45.445
-36%
Slovenya
245.571
192.367
27,7%
182.404
34,6%
Tayland
316.400
304.100
4,0%
Tayvan
1.157.550
-10,8%
1.487.010
-22,2%
1.298.149
Türkiye
1.543.000
1.445.000
6,8%
1.265.080
22,0%
Ukrayna
1.365.000
1.532.000
-10,9%
974.170
40,1%
103.229.774
99.798.587
3,4%
93.449.270
10,5%
TOPLAM
* 2012 sonuçları
** 2011 sonuçları
*** 2010 sonuçları
Not: Toplam üretimin ülkelerin toplam değerinden farklı görünmesinin nedeni sadece bir defa değer bildiren ülkelerin değerlendirme dışında tutulmasıdır.
ı aralık 2014
53
KAPAK KONUSU
Döküm Satışlarının Değeri (1000 ABD $)
Ülke
Pik Demir
ABD
Sfero
5.300.000
Almanya
Avusturya
Brezilya
Temper
6.735.000
7.548.875
Çelik
Demirdışı
Toplam
163.000
4.295.000
13.810.000
30.303.000
-
1.548.375
6.383.000
15.480.250
581.250A
-
-
-
1.095.000
1.676.250
6.420.000
-
-
1.430.000
3.750.000
11.600.000
Çin
89.700.000
Finlandiya
48.777
108.232
112.583
110.078
379.670
-
3.341.250
7.218.750
937.500
3.097.500
-
-
4.937.500
8.062.500
4.197.000
177.000
1.166.000
10.002.000
19.366.000
235.000 A
-
-
-
355.000
600.000
63.750
132.500
-
42.500
55.000
293.750
Portekiz
61.375
126.125
-
59.750
Tayland
105.096
51.096
52.822
57.677
374.000
640.691
Türkiye
887.500
875.000
40.000
437.500
1.775.000
4.015.000
Ukrayna
1.116.000
440.000
138.000
1.700.000
1.790.000
5.184.000
35.351.623
12.664.953
570.822
10.849.385
48.715.328
197.864.611
Fransa
3.877.500 A
İspanya
2.160.000 A
İtalya
3.125.000 A
-
Japonya
3.824.000
Macaristan
Norveç
TOPLAM
-
247.250
Kıtalara Göre Döküm Üretimi Dağılımı
K.AMERİKA
14,61
milyon ton
RUSYA
4,1
milyon ton
AVRUPA
15,43
milyon ton
Türkiye, 2012 yılına
göre üretim hacmini
yaklaşık 7% artırarak, toplam üretimini
1.543.000 milyon
tona çıkarmıştır. Türk
Döküm Sektörünün,
üretim hacmindeki genişlemenin en büyük
nedeni Demirdışı grubundaki Alüminyum
dökümdeki olağanüstü artış olmuştur.
JAPONYA
5,54
milyon ton
BREZİLYA
3,07
milyon ton
ÇİN
TÜRKİYE
1,54
milyon ton
HİNDİSTAN
9,81
milyon ton
44,5
milyon ton
Değişim
(2013/2012)
TÜRKİYE DÖKÜM SANAYİ
2013
2012
2011
Toplam Üretim Hacmi (ton)
1.543.000
1.445.000
1.433.700
7%
Tesis Başına Üretim Ortalaması (Ton/tesis sayısı)
1.491
1.282
1.353
16%
Dökümhane Sayısı*
1.035
1.127
1.060
-8%
Pik Döküm Üretimi (ton)
600.000
610.000
625.000
-2%
Sfero+Temper Döküm Üretimi (ton)
508.000
510.000
485.000
0%
Çelik Döküm Üretimi (ton)
135.000
140.000
152.700
-4%
Demirdışı Metal Döküm Üretimi (ton)
300.000
185.000
170.500
62%
* Değerlendirmeye giren tesis sayısı
54
ı aralık 2014
En Büyük Döküm Üreticileri Sıralamasında Türkiye’nin Yeri
1. ÇİN
2. ABD
44,5 milyon ton
Pik 20,55 m ton
Sfero 11,60 m ton
Çelik 5,50 m ton
Demirdışı 6,25 m ton
5.ALMANYA
3. HİNDİSTAN
12,25 milyon ton
Pik 4,08 m ton
Sfero 4,25 m ton
Çelik 1,42 m ton
Demirdışı 2,4 m ton
9,81 milyon ton
Pik 6,70 m ton
Sfero 1,00 m ton
Çelik 1,10 m ton
Demirdışı 950,000 ton
6.RUSYA
5,19 milyon ton
Pik 2,38 m ton
Sfero 1,54 m ton
Çelik 207,585 ton
Demirdışı 1,03 m ton
9.İTALYA
7. BREZİLYA
4,1 milyon ton
Pik + Sfero 2,80 m ton
Çelik 700,000 ton
Demirdışı 600,000 ton
2,56 milyon ton
Pik 1,09 m ton
Sfero 705.100 ton
Çelik 164.100 ton
Demirdışı 600.400 ton
12. TÜRKİYE
11. MEKSİKA
1,75 milyon ton
Pik 635.414 ton
Sfero 703.141 ton
Çelik 80.688 ton
Demirdışı 328.923 ton
5,54 milyon ton
Pik 2,14 m ton
Sfero 1,68 m ton
Çelik 181,679 ton
Demirdışı 1,49 m ton
8. KORE
3,07 milyon ton
Pik 1,83 m ton
Sfero 746.300 ton
Çelik 232.500 ton
Demirdışı 576.600 ton
10. FRANSA
1,97 milyon ton
Pik 689.000 ton
Sfero 387.600 ton
Çelik 697.000 ton
Demirdışı 824.668 ton
4. JAPONYA
1,65 milyon ton
Pik 771.700 ton
Sfero 58.947 ton
Çelik 78.746 ton
Demirdışı 742.286 ton
1,54 milyon ton
Pik 600.000 ton
Sfero 500.000 ton
Çelik 135.000 ton
Demirdışı 300.000 ton
Yıllara Göre Dünya Döküm Üretimi
Dünya Döküm Üretiminin Gelişimi
110
2008
(ton/tesis)
%16
Milyon
2013
100
%18
90
%84
80
70
Demir
Demirdışı
60
50
%82
40
30
20
2008
2009
2010
Diğer Demirdışı Döküm
Aluminyum Alaşımları Dökümü
Bakır Alaşımları Dökümü
100
2011
2012
Magnesium Döküm
Temper Döküm
Zamak Döküm
2013
Çelik Döküm
Sfero Döküm
Pik Döküm
Toplam üretimdeki demirdışı döküm üretiminin
payı 2008 yılında yüzde 16 iken, 2010 yılında
yüzde 15’lere kadar düştükten sonra, maksimum
orana erişerek 2013 yılında yüzde 18’lere çıktı.
Demirdışı döküm sanayi 2013 yılında 2012 yılına
göre yüzde 6 büyüyerek, döküm sanayi içerisindeki payını yüzde 17’den yüzde 18’e çıkardı.
Dünya Demir ve Demirdışı Döküm Üretimi
Milyon
80
Demir
Demirdışı
60
40
20
0
2008
ı aralık 2014
2009
2010
2011
2012
2013
55
DERNEKTEN
Döküm Üreticileri
ve Alıcıları birarada
International Foundry Forum(IFF) 2014 Eylül sonunda Venedik’te toplandı. Döküm
üreticileri ve paydaşların katıldığı Forum’da katılımcılar, etkinlik süresince üretimin
geleceği, rekabetçilik, küreselleşme, malzeme ve tasarım eğilimleri ile ürün
yerleştirme imkanları konularında bilgi sahibi oldu.
D
ünya çapında Döküm ve kullanıcı sektörlerden gelen karar vericilerden oluşan 250’nin
üzerinde katılımcı bu yılki International Foundry Forum (IFF) toplantısında bir araya gelerek
metal döküm sektöründeki güncel bilgi ve gelişmeleri paydaşlar ile paylaştı. Katılımcıların yüzde 60’ını
döküm sanayinin üretim ve yönetim temsilcileri oluşturdu. IFF iki yıl ara ile Avrupa’nın önemli iki derneği,
CAEF ve CEMAFON ortaklığıyla dökümhanelerin ve
döküm alıcısı sanayilerin CEO’larını bir araya getirerek
döküm sanayinin uzun dönem beklentilerini tartışmalarını hedefliyor.
CEMAFON üyeleri tarafından davet edilen Avrupa’nın
önde gelen ve sektöre yön veren firmalarının en üst düzeyde yöneticilerin katıldığı International Foundry Forum (IFF) 2014 Venedik toplantısına Türkiye’den Niyazi
Akdaş, Umur Denizci, Uğur Yavuz, Mehmet Atik, Kadir
Efe, Hakan Yaşar ve Kubilay Dal katıldı.
56
CAEF 2015
Başkanı
Niyazi Akdaş
ı aralık 2014
Etkinlik süresince katılımcılar, üretimin geleceği, rekabetçilik, küreselleşme, malzeme ve tasarım eğilimleri ile
ürün yerleştirme imkanları konularında bilgi sahibi oldu.
Katılımcılar ayrıca, en son durum değerlendirmelerini önde
gelen kıtalardan yani; Avrupa, Çin, Hindistan, Japonya,
Rusya ile Güney ve Kuzey Amerika temsilcilerinden aldı.
CAEF Başkanı Luis Filipe-Boas Eylül ayının son haftasında Venedik’te bir araya gelen delegelere zaman zaman endüstrinin geleceğini şekillendirebilmek için güncel
olduğu kadar geçmiş istatistikleri ve eğilimleri beraber irdeledi. Luis Filipe-Boas, forumda yoğun bilgi paylaşımının
olduğunu sözlerine ekledi.
Boas konuşmasında “Döküm sanayinin geleceğinin
sisli gözükmesine ragmen demirdışı metal dökümün daha
iyi performans gösterdiğinin altını çizerek 2014 yılında genel makina sanayilerinde olumlu havanın, geleceği belirsiz
jeopolitik gelişmeler nedeniyle bir çok alanda yatırım iştahının kaybolduğunu söyledi. Döküm sanayinin yeni gelişmeleri hayata geçirerek pazarın zorlu koşullarına hızlıca
uyum sağlaması gerektiğini ve her zaman değişimin şart
olduğunu hatırlatan Boas “kazanç, enerji, süreç kontrolu
gibi önemli işletme maliyetlerimizin kapalı devre içinde
kontrol altında tutmamız gerektiğini “ belirtti.
Akıllı Ürünler için Akıllı Üretim (Smart Production for
Smart Products)
Araç ağırlıklarının düşürülmesinin döküm sanayisi için yeni
fırsatlar yaratacağını söyleyen Boas, “ Döküm ile kompleks
parçalar daha hafif üretilebilecek, akıllı ürünler için akıllı üretimi hedeflememiz gerekiyor. Son dönemin önemli
gelişmesi olarak elektronik ağları da etkili kullanmak iş
atmosferimizi daha verimli ve karlı hale getirecek” dedi. .
CEMAFON Başkanı Gabriele Galante de CAEF başkanın söylediklerine katıldığını ifade ederek “Bugünkü
koşullarda genel ekonomik eğilimlerin daha az belirleyici
olabildiğini, ancak diğer ülkeler ve endüstrilerde neler olduğunun bilinmesinin gerekliliğini ifade etti.
Karmakarışık Bir Dünya - A World in Turmoil
Dünyada 50’nin üzerinde sorun ve ambargo olduğunu ve
bunun da küresel ticareti ciddi etkilediğini belirten Galente, “Cevabı bilinemeyen sorular vardır, örneğin “ bugünkü durum Rusya’nın batı yerine iş yapmak için doğuya mı
dönmesine sebep olacaktır?” Rusya dökümcülerinden
Andrew Dibrov ise Rusya ile ilgili yaptığı sunumda bu
soruya da cevap verdi: “Biz Rusya’da modern kalıplama
sistemlerine ve orta frekanslı ocaklara ihtiyaç duyuyoruz.
Ancak jeopolitik gelişmeler bizi batıdan doğuya doğru
yönelmekte. Finansman imkanları da doğudan gelmekte.
Kamu şirketleri için artık Avrupa ve ABD’den alınan ekipmanların bedelleri ancak ekipman Rusya ya geldikten
sonra ödenebilmektedir. Rus bankaları Asyalı tedarikçilere
ı aralık 2014
Luis Filipe
Villas-Boas –
CAEF Başkanı
(2014)
öncelik vermektedirler. Bu tercih aynı zamanda Rusya
ve Asya’da yatırımı olan Avrupa şirketlerinin de lehine
olmaktadır.”
Galante konuşmasında, dünyadaki değişimin de
resmini çizerken “Sanayinin sattığın yerde yap eğilimi
tedarikçilerin de uyumunu zorunlu kılmaktadır. Bununla beraber eğer yenilikçi ürünler yapmak istiyorsak
yenilikçi tedarikçilere ihtiyacımızın olduğu da açıktır.
Gelişen pazarlar referans fiyatlarını belirlemekteler.
Kendimizi açıkça bilgi paylaşımına açmamız gereklidir.
Tecrübe ve bilgilerimiz firmalarımızın en önemli değeri
olduğu kadar geniş pazarlara ait bilgilerimiz de önemli
bir değer katacaktır” dedi.
Avrupa’da Sanayinin Geleceği?
Avrupa’nın küresel oyuncuları yakalayarak rekabeti sürdürmesi gereklidir” diyen Confindustria (Italya
İşverenler Federasyonu) Endüstri İlişkileri Müdürü
Marco Felisati, rekabetçilik ve büyüme çerçevesindeki konuşmasında “Networking (yayılım, ağ
oluşturma)’nın rekabetin karşısındaki zorlukları aşmak için çok etkili olduğunu ayrıca dikey entegrasyonun da önemini ifade etti.
Avrupa’da ABD ve Çin’in iki katı olan enerji bedellerinin ve Avrupa ortalamasının da üzerinde olan İtalya
enerji fiyatlarının önemini tekrar ederek “ Ekonomiyi
besleyecek kaynaklara ihtiyacımız var” dedi. “Kuvvetli
Avrupa’nın ihracata faydası olmadığını ve büyümenin
üzerinde engel olduğunun altını çizen Felisati, İtalyan
firmalarının Rusya ambargosundan çok olumsuz etkilendiklerini ve geleceğe yönelik endişelerini dile getirdi. Felisati, bu sorunların çözülmesi için diplomatik
adımların atılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Küresel Avrupa
Felisati “ Kanun ve kısıtlamalara ihtyacımız olduğu kadar Avrupa’nın sınırları dışında da bağlantıları
57
kuvvetlendirecek endüstri politikalarına ihtiyacı var.
Avrupa’yı küresel hale getirmeliyiz.” Bazı sanayi sektörlerine yatırım yapmış sanayicilerin iş yapmalarını
cezalandırarak engellemenin anlamı olmadığını belirten Felisati, sanayicilerin kuvvetli bir reforma ihtiyacı
olduğunu ancak ekonomik bedellerin karşılanmasının
zor gözüktüğünü, şirketlerin yurtdışında yatırım yapmak için kredi temininde zorlandığını söyledi.
PriceWaterhouseCoopers’dan Dr Ralph Niederdrenk ise konuşmasında sınırlar ötesi ticaretin boyutlarını çizdi. Otomotiv sanayiinde küreselleşmenin rakamlarla ifadesinde 2001 yılında Almanya’da üretilen
araçların yüzde 49’unun dünyaya satıldığını, 2013’te
ise bu oranın yüzde 35’e düştüğünü söyledi. Alman
otomotiv sanayinin önemli modelleri olan Audi A& ve
Mercedes Benz C serisinin Almanya dışında üretim
oranının arttığını söyledi.
Audi ve Volks Wagen’nin gelişen pazarlarda yeni
yatırım planları yaptıklarını, gelişen pazarların büyümekte olduğunu, Almanya’nın ise orta vadede durgunlaşacağını söyleyen Niederdrenk, tahminin ise “Gelecekte üretim kapasitesinde büyümeler Almanya’nın
dışında özellikle ABD ve Çin’de kurulacak büyük üretim tesisleri trendi belirleyecek. Avrupa’da otomotiv
değer zinciri de bu nedenle durgun kalacaktır” dedi.
Niederdrenk konuşmasının devamında, “VW
2017’de dört yeni üretim üssünü gelişen pazarlarda
hayata geçirmeyi planlıyor. Bu sayede navlun maliyetleri ile gümrük vergilerinden önemli oranda tasarruf
ve düşük işgücü maliyetlerinden de fayda sağlayacaktır. Audi ise Çin’de yerel tedarikçi ağını oluşturmuş
durumda, Çin pazarının bölgesel taleplerine uygun
araçları üretime geçirdi. 2012 yılında Çin’de 16 milyon
araç üretildi. Bu rakamın 2019 yılında 26,9 milyon olacağı söyleniyor, böylece Çin, toplam pazarın yüzde
25’ini kapsayacaktır.“ Niederdrenk, bu eğilimden fayda sağlamak isteyenlerin orada yer almaları gerektiğinin de altını çizdi.
58
Gabriele
Galante –
CEMAFON
Başkanı
Bu büyümede karşılaşılacak önemli zorluğun tedarik ağının değişikliği olacağını söyleyen Niederdrenk,
“OEM’ler gittikleri bölgelerde uluslarası bağlantıları
olan bölgesel tedarikçileri arıyorlar. Böylece tedarikçi
sayılarını azaltarak kompleks navlun operasyonları ve
lojistik maliyetlerini aşağıya çekiyorlar. Gayet açıktır ki
eğer üretiminizi küresel taleplere uygun hale getiremezseniz karınızdan kaybedersiniz” dedi.
Almanya ve Çin metal döküm miktarlarının son on
yıllık eğilimi incelenmesiyle değişimin iyice belirginleştiğini söyleyen Niederdrenk, “2004 yılında Almanya 5 milyon ton üretim yaparken 2012’de bu miktar
5,2 milyon ton olarak gerçekleşti. Çin’de ise 2004’te
üretim 22,4 milyon ton iken 2012’de 42,5 milyon ton
olarak gerçekleşti”
Niederdrenk, dökümhanelere müşterilerinin küreselleşmelerini yakın takip etmelerini ve gelişen pazarlardaki bölgesel yatırımların artacak önemini tekrar
hatırlatarak yön gösterdi.
CEMAFON Başkan Yardımcısı Ionnis Ionnadis
konuşmacıya “Avrupa’nın hala yüksak kaliteli ve nitelikli ürün çerçevesinde dünyanın bir numaralı üreticileri olduğunun unutulmaması gereğini söyleyerek,
2017’den itibaren ABD’nin en büyük doğal gaz ve
enerji ihracatçısı olacağını ve bunun etkilerinin de
gözlenmesi gerektiğini söyledi.
Otomobil devi Audi’nin araç gövdelerinin hafifletilmesinde yenilikçi hafif metal tasarımlarının aktarıldığı sunuşunda Christoper Thoma araç bileşenlerinin
“geleceğini” paylaştı. Audi’nin araçlarında ağrılıkları
düşürmek için iki temel yaklaşımı ise yeni malzemeler
ve döküm parçaların geometrileri üzerindeki yenilikçi
çalışmaları anlattı.
Yeni malzemelere örnek olarak A8 arka çerçevesinde Aluminyum ektrüzyon yerine magnezyum yüksek basınçlı döküm parçanın kullanımı, geometrinin
değişimine örnek ise A6’da 10 kaynaklı sac parçadan
oluşan ön süspansiyon bağlantılarının, süspansiyon
bileşenlerine entegre edilerek tasarlanan alüminyum
yüksek basınçlı parça ile değiştirilmesini gösterdi. Verimli bir hafif tasarım için her iki metodun da birbirine
bağlı kullanıldığını ve örnek olarak A8 in ASF®Space
gövde kafesini gösterdi.
Hafif malzemelerin tasarımında sorunların çözülmesi ve gövde yapı parçalarının tasarım ve üretilebilmesi için Audi kendi yüksek basınçlı dökümhanesini
Munchmunster’de kurarak bu alanda rekabeti elinde
tutuyor
Tam otomatik Frech yüksek basınçlı döküm makine hücreleriyle donanan Audi, yüksek basınçlı alüminyum dökümhanesinin yanında yapı parçalarının
mekanik işleme tesisi de yer alıyor. Dökümhane, Alı aralık 2014
Si10mg malzemeden 3.4 kg ağırlığında ön süspansiyon yuvasını, 7.8 kg ağırlığında ön süspansiyon yatağını, AlSi9Mn malzemeden ise kapı çerçevesini yüksek
basınçlı döküm olarak üretiyor.
Thoma, hafif tasarım ve yapısal parçaların yüksek
basınç ile üretiminin Audi’nin hafif araç stratejisinde
çok önemli bir yeri olduğunu söyledi.
Buderus Guss / Bosch dökümhanesinden Dr Wolfgang Hiller ise “Döküm sanayine güncel bakış” başlıklı bir konuşma yaptı. Elektronik sektöründe uzun
süre çalışan ve 2003 yılında Bosch’un Buderus’u satın almasıyla birlikte döküm sektörüyle tanışan Hiller,
Buderus’un grup içinde bağımsız bir işletme olduğunu, yılda 300 bin ton fren diski ürettiğini ve yaklaşık
18 milyon döküm parçayı işlediğini söyledi. Konuşmasında elektronik iş dünyasından döküm sektörüne geçişin kültürel bir değişim olduğunu ifade eden Hiller,
“Kabul etmemiz lazım ki döküm ürünler, seri üretilen
ürünler gibi görülmemeli, bu ürünler çok kompleks,
üretilebilmesi için tecrübe ve bilgiye ihtiyaç var” dedi.
Döküm işinde hataların öngörülebilmesi ve düzeltirlbilmesi için çok yoğun çalışmaya ihtiyaç olduğunu ve
elektronik sanayisi kadar hızlıca çözüme ulaşmanın
mümkün olmadığını söyleyen Hiller, “Buderus dökümhanesi son beş yılda cirosunu ikiye katladı, üzerimizde her zaman fiyat / maliyet baskısı olduğunu açıkça
ifade edebilirim” dedi. Üretim hatlarında otomasyon
teknolojilerinin bir mecburiyet olduğunu, ağırlık ve
malzemeden tasarruf edileceğini belirten Hiller. CO2
emisyonlarının azaltılmasının da mecburiyet olduğunu partikül emisyonun da kendileri için büyük bir sorun olduğunu söyledi. Pazarı gözlediklerini, elektrikli
araçların yaygınlaşması ve frendiski işinde de değişim
ı aralık 2014
olacağının altını çizen Hiller, küresel müşterilerin taleplerine de cevap vermek durumunda olduklarını ve
sadece Avrupa ile sınırlı kalmalarının mümkün olmadığını söyledi.
İLETİŞİM / BAĞLANABİLİRLİK...
Hiller, konuşmasında Endüstri 4.0’ın endüstrinin ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda bağlanabilir ve izlenebilirlik üzerine sunacağı imkanları da anlattı. “Kendi
işletmeleriniz ve ürünlerinizi, tedarikçileriniz ve müşterilerinizin bilgi havuzlarına aktarmanız ve bağlı olmanızı gereklidir. Bu dev bilgi akışını anlamlı değerlendirerek önleyici bakım ve erken uyarı için kullanmalıyız.
Yakın gelecekte döküm sanayiinin karşılaşacağı sorunlardan birisi de elektronik, yazılım, internet, ve yeni
sensör teknolojilerinden oluşan değişik kültür ve yetkinklik ihtiyaçlarını bir araya getirebilmek olacaktır.”
“Elektronik teknolojilerini döküm dünyasında etkili kullanmaya başlayarak akıllı döküm ürünler için
inovasyon yolu yaratmalıyız. Herşeyin birbirine bağlanabildiği ve konuşabildiği bir DÖKÜM 4.0 ı hayat
geçirmeliyiz.” Hiller konuşmasının sonunda; Bu gelişmelerin bir anda “hiç” ten “herşey”e ulaşamayacağını
katmanlar ve fazlar halinde gelişmelerin uygulamaya
alınacağını ifade etti.
Foundries Telling it like it is
Forum’un birinci günü öğleden sonra Dynacast’tan
Josef Ungerhofer, Emirates Techno Casting’ten Radhakrishna Kasani ve CNH’den Dr Francesko Rondinelli otomotiv, vana ve pompa ile yatırım ekipmanları
alanlarını inceleyen sunuşlar yaptılar.
Dynacast’tan Josef Ungerhofer yatırımlarının
59
Roland Berger’den Dr. Thomas Schlick, bir çok dökümhanenin küreselleşme yönündeki çağrılarına karşılık küçük tedarikçilerin küresel olma yolunda yüksek
bedeller ödediklerini söyledi. Temel noktanın hızla
adapte edilebilecek yenilikçi ürünlere OEM’lerin daha
yüksek bedel ödemeyi kabul edebildikleri olduğunu,
araştırmaların ürün geliştiricilerin sürecin uzmanlarından daha iyi neticeler elde ettikleri olduğunu söyledi.
Başarının beş önemli faktörü olarak ise;
yüzde 80’ini alüminyum alanına yaparak firmanın bu
alanda büyüme hedeflediğini söyledi. Küçük yüksek
basınçlı döküm parça talebinin her yıl yüzde 20 arttığını, bunun nedeninin otomotiv sanayindeki emniyet
ve elektronik sensör ce komponent kullanımın artışı
olduğunu söyledi.
Kesani ise konuşmasında dökümhanelerin rekabette avantaj yaratmaları gerektiğini söyledi. Pompa
ve vana sektörüne çelik döküm üretmekteki sıkıntı
ve baskıları paylaşan Kesani, dökümhanelerin 3D
katmanlı yazıcılar gibi yeni teknolojileri hızlıca kullanmaya başlamalarını önerdi. Çelik dökümhaneleri için
ahşap model yapımının uzun bir süreç olduğunu 3D
yazıcılarda boyutsal sınırlarında 2 metreye kadar genişlediğini söyledi.
Kesani, firmasının fiyata çok hassas bir pazarda
müşteri bulduğunu, çelik dökümde hatasız üretimin
çok zor olduğunu söyledi. Bugün tüm vana ve pompa üreticilerinin komple işlenmiş taleplerine teknlojiyi
yakın takip ederek cevap verebildiklerini belirten Kasani, pazardaki eğilimlerin de sektörü yönlendirdiğini
ifade ederken petrol endüstrisindeki kazaların üretim
dinamiklerini değiştirdiğini, daha büyük ve yüksek
basınca dayanıklı döküm talebinin arttığını söyledi.
Bu parçaların üretiminde malzeme kalitesi ve artan
kalite kontrol ve belgelendirme uygulamalarının devreye girdiğini vurgulayan Kasani sözlerinin bitirirken,
“Şüphesiz ki dökümhanelerin gelecek hedefinin daha
fazla otomasyon ile üretim verimliliğinin artırılması olmalıdır” dedi.
Ziraat, inşaat ve ticari araçlar pazarları çerçevesinde Dr Francesco Rondinelli yaptığı konuşmasında maliyet hedeflerinin malzeme fiyatından tüm üretim maliyetine kaydığını söyleyerek “kendimizi satınalınacak
en iyi yer yaklaşımına hazırlamamız gerekiyor” dedi.
60
• Emsalsiz yegane tedarikçi / teknik olarak fark yaratma
• Ortalamanın üzerindeki büyüme oranlarındaki
ürün segmentlerine tedarik
• Verimlilikte iyileştirme çalışmaları
• Triad (ABD, Japonya, Avrupa) dışında ürün ve mühendislik pazarlarına hedef,
• Süreç ve yapılarda iyi organize bir küresel kurumsallık.
Yatırım yapmamak hayatta kalmayı zorlaştırır
Kapanış konuşmasında Gabriele Galante katılımcılara dünyanın artık daha da zor hale geldiği uyarısını
yaptıktan sonra, ancak başarılı firma ve sanayilerin
yeni koşullara adapte olabildiklerini söyledi. “Araştırma ve geliştirme çok önemli olmakla beraber üretim
süreçlerinin geliştirilmesi için çok büyük yatırımlar gerektirmektedir. Bu işi yapabilmek için yeterli kaynaklara ihtiyacımız olacaktır, yatırım yapamazsak hayatta
kalmamız zorlaşacaktır. Akıllı üretim gereklidir. Biz
dökümcüler için akıllı döküm makinası değişen parametrelere uyum sağlayarak farklı şeyler üretebilen
makinalar anlamına gelebilir. Genç insanları sektörün
ihtiyaçları çerçevesinde eğitebilme imkanlarımız da
sınırlıdır. Dökümhanelerde yeni teknolojileri hayata
geçirebilmek için geleneksel tecrübe ve bilgilerin de
beraberce değerlendirilmesi gerekecektir. Dökümhanelerin geleceği buradadır, bizim bunu yapabilecek
insanlara ihtiyacımız vardır” dedi.
BÖLGESEL GÖRÜNÜMLER
International Foundry Forum’un ikinci günü Dünya döküm istatistiki bilgilerinin bölgesel temsilcilerin sunumlarının paylaşılmasıyla devam etti. Aktarılan bilgilerin
kısa özetini takip eden paragraflarda paylaşıyoruz.
Güney Amerika;
Latin Amerika’da sadece 3 ülke; Arjantin, Brezilya ve
Meksika döküm sanayileri ile boy gösteriyor. Brezilya,
şu anda bir sanayi politikası oluşturamaması nedeniyle sıkıntılar yaşarken, başkanlık seçimleri beklentileri
nedeniyle durgunluk yaşıyor. Toplam üretimi düşüş
ı aralık 2014
gösteriyor. Fark yaratanlar ise Tupy - Dünyanın en
büyük blok ve kafa üreticisi – yaptığı yeni yatırımı ile
üretiminin yüzde 70’ini ihraç ediyor. Teksid’de yeni bir
dökümhane kurdu. Brezilya döküm sanayi yüzde 58
otomotiv sanayi için üretim yapıyor. Sektörün 2016 yılından itibaren büyüme göstermesi bekleniyor.
Meksika ve Arjantin de otomotive sıkı bağlı iki ülke.
Arjantin’de yüzde 68 demir, yüzde 23 demirdışı ve
yüzde 9 çelik döküm üretiliyor. Brezilya’da ise yüzde
83 demir, yüzde 9 demirdışı yüzde 8 ise çelik döküm
üretiliyor. Meksika ise daha dengeli bir dağılım ile yüzde 50 demir, yüzde 45 demirdışı, yüzde 5 ise çelik
döküm üretiliyor.
Kuzey Amerika;
Modern Casting editörü Al Spada Kuzey Amerika döküm sanayiinin “yeniden canlandığını” söyledi. Yüzde 80’inin 100’den az çalışanı olan KOBİ’lerden 1978
Amerikan dökümhanesinin şu an düşük enerji fiyatları
ve yaratılan diğer imkanlar ile çok daha olumlu hale
geldiklerini söyledi. Demir ve çelik dökümhanelerindeki durgunluğun otomotiv ve demiryolu sektörlerinin
talepleri ile büyümeye başladığını, tarım ve madencilik sektörlerinde ise düşün gözlendiğini belirtti.
Spada, bu dirilişe birçok faktörün yardımcı olduğunu, bunların önde gelenlerinin düşük enerji maliyetleri, düşük işçilik ücretine karşılık yüksek üretim
verimi, navlun maliyetleri, küresel tedarik ve bölgesel
küreselleşme ile uygulamaya konulan destek mekanizmalarının olduğunu söyledi. Amerika’nın kudretinin
teknoloji geliştirme, kolaylıkla otomasyona geçme,
yüksek teknolojiler ve yeni malzemeler olduğunun
altını çizdi.
Japonya;
Hiroyoshi Kimura, Japon döküm sanayi hakkındaki
değerlendirmesinde; kur sıkıntılarının sektörü derin
etkilediğini, sermaye yatırımları ile mekanizasyona
önem vermeleri gereğini anlattı. Döküm ürünleri zaman içinde daha yüksek katma değerliler ile yer değiştirecektir. Elektrik bedelleri ile termik santrallerin
yakıt bedelleri yükselmekte, bu durum 2011 yılındaki
deprem felaketinde kapatılan nükleer santrallardan
doğan olumsuz etkiler olduğunu söyleyen Kimura,
endüstrinin odaklandığı konunun ise ülke genelinde
sektöre yeni giren veya yetişmiş insan gücünün ihtiyaçlar doğrultusunda eğitilmesi olduğunu vurguladı.
Rusya;
Rus Dökümcüler Birliği’nden Andrew Dibrov, merakla
beklenen konuşmasında Rusya’nın gelişmeye ihtiyacı
olduğunu, otomotiv sanayiinin GSYH içindeki payının
ı aralık 2014
düşük olduğunu söyledi. “Döküm sanayiinin öncelikle
çelik döküme yoğunlaştığını, ancak yeni eğilimin aluminyum ve magnezyum dökümde büyüme gözlendiğini ifade etti. Ancak faaliyetteki işletme sayısının her
yıl yüzde 3-4 azaldığını ve ülkenin 2014 yılı GSYH’ında
büyümenin beklenmediğini belirtti. Son yıllarda sadece iki yeni dökümhanenin devreye girdiğini, yaş kum
dökümhanelerinde üretimin azaldığını, no-bake dökümhanelerine kayan işlerle üretimin devam ettiğinin
altını çizdi.
Hindistan;
Kümelenme programları ile Hindistan’da bir çok bölgede dökümhanelerin geliştirildiği raporlara yansımakta olduğu, tahminlere göre sektörün 2014-2015
yıllarında yüzde 10-12 büyüyeceği ifade edildi. Hindistan Dökümcüler Enstitüsü’nün gelecek planlarında
enerji verimliliği ile eğitimin yer aldığı ifade edildi.
Çin;
Ping Wen, Çin’in endüstriyel bir yenilenme tecrübe
ettiğini söyledi. Mayıs 2013’te Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı sanayinin standardize edilerek geliştirilmesi hedefiyle yeni bir proje başlattığını anlattı.
Sektörün önündeki hedeflerin enerji tasarrufunu
teşvik etmek, emisyonların azaltılması ile ülkede sürdürelebilir gelişiminin temin edilmesi olarak belirlendiğini söyledi. Şirketlerin uluslararası standartlarda
kabul gören enerji yönetim sistemlerini uygulamaya
koyduklarını, birçok küçük dökümhanenin yeni kurallar altında çalışmaya zorlanacağını, bununla beraber
döküm sektörünün gelişimine destek olmak için birçok yeni ekipman yatırımı gerekeceğini belirtti. Wen,
metal türlerine göre değerlendirildiğinde alüminyum
döküm yüzde 16 pay ile en büyük büyümeyi, sfero
döküm ise yüzde 6 büyüme oranıyla alüminyum dökümü takip ettiğini söyledi.
Avrupa;
20 Avrupa ülkesi adına değerlendirmeyi yapan Heiko
Lickfett, demirdışı döküm üretiminin 2009 krizinden
önceki seviyelere ancak ulaşabildiğini söyledi. Pozitif
büyüme oranlarının otomotiv sektörü sayesinde olduğunun altını çizen Lickfett, ihracat oranlarına bakıldığında Avrupa ülkeleri üretimlerinin yüzde 36’sını öncelikle kendi komşularına sevk ettiklerini, sadece
yüzde 14’lük payın Avrupa dışına satıldığını söyledi.
Eğilimlerin komponent ve yapı değişimleri olduğunu
(örnek kapı çerçevesinin sac yerine yüksek basınçlı
alüminyum döküm üretimi), katmanlı üç boyutlu yazıcıların kullanımının ve akıllı dökümhanelere doğru yönelimin olduğunu söyledi.
61
FUAR
Avrupa fuarlarında
atılım yılı
Türkiye Döküm Sanayicileri
Derneği (TÜDÖKSAD), 1999
yılında başlayan Avrupa
yan sanayi fuarlarındaki
Türk dökümhaneleri
varlığını, 2015 yılında farklı
bir platforma taşıyor. TÜDÖKSAD, Nisan
ayında Hannover endüstri fuarına ve
Haziran ayında ise GIFA ile birlikte organize
edilen Newcast fuarına damga vurmaya
hazırlanıyor.
62
H
annover Messe’de 2000 yılından beri
her yıl büyüyerek artan TÜDÖKSAD katılımı son üç yıldır Alman Dökümcüler
Derneği’nin “Gegossene Technik” katılımından
daha büyük alan ve firma sayısıyla fark yaratıyordu. 2015 yılı ise TÜDÖKSAD’ın Hannover
Messe’de 15. Yılı olacak.
Hannover Messe tüm eş fuarları ile beraber
Avrupa’nın en büyük endüstri fuarı niteliğinde.
Almanya Şansölyesi Angela Merkel tarafından
bizzat açılışı yapılacak kadar Avrupa sanayisi için
önemli bir fuar.
Türkiye dökümhanelerinin yer aldığı ve 2010
yılından önce “Subcontracting – Yan Sanayi” olan
fuarın adı “Industrial Supply – Endüstriyel Tedarik”
olarak değiştirilmişti. Ana sanayiye mal sağlayan
ı aralık 2014
tedarikçilerin ürün yelpazelerini
sergiledikleri ve yeni iş bağlantıları kurma /geliştirme imkanı
bulduğu bu fuar, endüstriyel malzemeler, teknolojik know-how ve
gelişmeler, yeni dizaynlar ile üretilen komponent ve sistemlerin
sergilendiği en önemli platform.
2010 yılından itibaren fuarın
temalarından olan “Lightweight
Technologies – Hafif Teknolojiler/Tasarımlar” olarak belirlenmiş
ve artan ilgi ile karşılanmıştı. 2012
yılı Hannover Endüstri fuarında
TÜDÖKSAD en yüksek katılımcı
ve ziyaretçi katılımı ile parlamıştı.
Döküm sektörünün en önemli
hedef pazarı Avrupa’da, Avrupa
ana sanayinin Türkiye’ye olan yoğun ilgisini ve TÜDÖKSAD üyelerinin bundan önceki fuarlarda kurduğu iş ilişkilerini ve bağlantıları
göz önüne aldığında, bu yıl da söz konusu fuarda
etkin ve sayıca üstün bir katılım sağlamanın önemi daha da belirginleşiyor. Bu amaçla Türkiye’nin
döküm sanayindeki ağırlığını, teknolojik üstünlüğünü, lojistik avantajlarını ve mevcut kapasitesini
gelişmiş Avrupa ana sanayisine ulaştırmak için
TÜDÖKSAD stand konseptini üyelerinden gelen
istekler doğrultusunda modern ve yüksek kaliteli
donanımlar ile düzenleme kararı aldı.
Nisan ayındaki Hannover fuarından sonra ise
dört yılda bir GIFA ile yapılan Newcast fuarı için
de ilk defa Milli katılım formatında TÜDÖKSAD katılımı gerçekleştirilecek. Dökümhaneler ve Döküm
ürünlerinin sergilendiği fuar dördüncü kez düzenleniyor. 2007 ve 2011 yıllarında TÜDÖKSAD’ın info
standı ve üyelerinin de münferit standları ile katıldıkları bu fuardan olumlu geri dönüşler alınmıştı.
TÜDÖKSAD, Hannover’deki aynı konsepti
kullanılacağı Newcast standında, fuarları ziyaret
eden döküm alıcılarına Türk döküm sanayinin
yükselen imajını yansıtacak. Newcast 2015 fuarı
katılımı İstanbul Maden ve Metaller İhracatçıları
Birlikleri’nin düzenleyeceği Milli Katılım şeklinde
olacak. Alanın yerleşimi konusunda ise TÜDÖKSAD üyelerine öncelik tanınacak.
Yurt Dışı Fuarlara Milli Katılım organizasyonu
tebliğine göre düzenlenecek organizasyonda,
fuara ilişkin yer kirası, özel stant konstrüksiyonu,
stantta sergilenecek ürünlerin nakliyesi, genel
tanıtım harcamaları, fuar alanında verilecek diğer
hizmetleri (internet bağlantısı, catering, faks, kaı aralık 2014
Hannover
Messe tüm
eş fuarları
ile beraber
Avrupa’nın en
büyük endüstri
fuarı niteliğinde.
Almanya
Şansölyesi
Angela Merkel
tarafından
bizzat açılışı
yapılacak kadar
Avrupa sanayisi
için önemli bir
fuar.
tılımcı broşürü vb) içeren katılım bedelinin yüzde
50’si hazine desteği olarak geri alınabilecek.
TÜDÖKSAD’a tahsis edilen stand alanında yapılan ön çalışma ile 22 firma ve TÜDÖKSAD Lounge alanının yerleştirildiği grup standı en son
düzenlemeyle her firmaya eşit olarak 22 adet 27
metrekarelik standlardan oluşuyor.
Newcast fuarında TÜDÖKSAD’ın Konya’da
yerleşik üyelerinin yer alacağı Konya Döküm
Kümesi’nin de ayrıca bir grup standı olacak.
TÜDÖKSAD, 16-20 Haziran 2015 yapılacak olan
GIFA ve Newcast fuarlarına üyelerinin ziyaretinde
otel ve uçak ihtiyaçlarını ITF Tur firmasına aktararak, firmanın hazırladığı değişik otel ve tarih seçenekleriyle üyelerinin taleplerine cevap verebilecek. İsteyen üyeler ITF Tur ile irtibata geçebilir.
ITFTUR Seyahat Hizmetleri
Tel: 0212 266 10 10 Faks: 0212 217 60 62 Mobil: 0 532 314 32 18
www.itftur.com
Yetkili kişi: Adnan Altınışık
[email protected]
63
FUAR
Tam entegre
endüstriyel geleceğe
doğru Hannover Messe
Türk firmaların yıllardır ilgi
gösterdiği Hannover Messe
13-17 Nisan 2015 tarihleri
arasında düzenlenecek.
Hannover Messe fuarı bu yıl
“Entegre Endüstri” temasına
odaklanıyor.
E
ndüstri dünyasının her yıl sabırsızlıkla beklediği Hanoover Messe 2015’in ana teması Entegre Endüstri olacak. Türkiye’den
de katılımın ve ziyaretin yoğun olduğu Hannover Endüstri Fuarı’na Türkiye döküm sanayi katılım organizasyonunu her yıl olduğu gibi bu yıl
da Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği yapıyor.
Her yıl Almanya Hannover’de düzenlenen
endüstriyel teknolojide dünyanın önde gelen ticari fuarı Hannover Messe önümüzdeki yıl 13-17
Nisan 2015 tarihleri arasında düzenlenecek ve
etkinliğin resmi Partner Ülkesi Hindistan.
Hannover Messe organizatörü Deutsche
Messe’nin Yönetim Kurulu üyesi Dr. Jochen
Köckler, 2015 yılı fuarı için yaptığı basın toplantısında, ekonomiyi sürükleyen sayısallaşma
yönündeki trendin dünya imalat sanayisindeki dönüşüm açısından etkili bir güç olduğunu
belirterek, “Fabrikalar ve enerji sistemleri artık
dijital olarak bağlılar. Ürün geliştirme ve sürüm
döngüleri giderek daralmakta ve hiç olmadığı
kadar hızlı bir tempoda yeni iş modelleri ortaya
çıkmakta. Böyle bir piyasada işbirliğine arkasını
dönmüş ve her işi kurum içinde yapmaya çalışan üreticiler nihayetinde kaybedeceklerdir.
Ürünlerini en hızlı şekilde pazara sunan ve böylece rekabetin önüne geçen şirketler ise kendi
üretim süreçlerindeki tüm paydaşlar ile entegre
süreci kurabilecek olanlardır. Hannover Messe
2015’in ana teması olarak seçilen ‘’Entegre Sa-
64
“Entegre Sanayi
- Ağa Katılın!”
temasının arkasındaki mesaj,
makinalar
arasındaki
iletişim için
geniş kapsamlı
bir standartın
oluşturulması.
nayi - Ağa Katılın!’’, bu eğilimi yansıtmakta ve
ileriye doğru bir ivme oluşturmanıza yardım etmektedir” diyor.
“Entegre Sanayi - Ağa Katılın!” temasının arkasındaki mesaj, makinalar arasındaki iletişim için
geniş kapsamlı bir standartın oluşturulması, veri
güvenliğinin korunması ve yeni iş modellerinin
bulunması gibi dördüncü endüstriyel devrimin
kilit zorluklarına ve bu zorlukların yalnızca ağ
bağlantılarındaki kolektif çaba ile denetim altına alınabileceğine işaret ediyor. Köckler’e göre:
“Mesele endüstriyel ya da BT şirketlerinin yönetimi üstlenmesi ya da üstlenmemesi değil. Mesele hep birlikte çalışıyor olmak. Şirketler yalnızca
birlikte çalışarak dördüncü endüstriyel devrimin
sunduğu fırsatlardan faydalanabilir. Bu da ağ
ı aralık 2014
bağlantıları, makina mühendisliği, elektrik mühendisliği ve BT sektörleri arasında güçlü ağların kurulmasını gerektirir. Hannover Messe 2015, ürün
ve çözümlerin iyileştirilmesine yönelik ortak hedef ile birlikte iletişim ağları ve işbirliği oluşturmak
için tedarikçiler, üreticiler ve müşteriler bir araya
geldiğinde tüm endüstri sektörlerinin katkıda bulunabileceği büyük bir yeniliği sergileyecektir.”
Ağ iletişiminden elde edilecek teknolojik
gelişmeler ise önümüzdeki Nisan ayında Hannover Messe’de somut olarak görülebilecek.
Fuara gelen ziyaretçiler dijital ağ üretim tesislerine, ustaca hazırlanmış yeni üretim süreçlerine
ve hareket halindeki gelecek nesil endüstriyel
robotlara dijital açıdan tanıklık edecekler. İnsan
emsalleriyle hiçbir engel olmadan çalışabilen
ileri düzeyde geliştirilmiş algılayıcı sistemli işbirlikçi robotları görecekler. Ayrıca, fabrika örgütsel süreçlerine dahil her şeye köklü bir değişim
getirecek olan BT bazlı otomasyon çözümlerini
de görebilecekler. Hannover Fuar Merkezi’ndeki sergi salonları, mevcut en ileri üretim teknolojisine ev sahipliği yapacak. Fabrikanızı daha rekabetçi kılmanın arayışı içindeyseniz şüphesiz
ki aradıklarınızı Hannover’da bulabileceksiniz.
Hannover Messe 2015’e katılan ziyaretçiler
3D yazıcılar olarak bilinen ve bireyselleştirilmiş
ürünler yapan ek üretim sistemlerini izleyebilecekler. Taşeronların bundan böyle bitmiş ürün-
ı aralık 2014
leri doğrudan satışa yönelik üreticilere satmasına gerek olmayabileceğinin altını çizen Köckler,
3D baskının dördüncü endüstriyel devriminin
önemli bir parçası olduğunu ve yeni iş modelleri kadar çapraz şirket işbirliği için de pek çok
fırsat sunduğunu belirtiyor. Bunun yerine, 3D
baskı veri setlerini download ederek kullanılabilir hale getirebilir ve üreticilere sadece gerekli
hammadde kartuşlarını tedarik edebilirler. Üreticiler daha sonra kendi fabrikalarında bileşenlerin basımını yapabilir.
SAP ve Dassault Systèmes gibi uzun zamandır katılımcı olan firmaların yanı sıra önümüzdeki
yıl gerçekleştirilecek olan Hannover Messe’de
Microsoft gibi yeni katılımcılar da yer alacak.
Bunun nedeni Köckler’in belirttiği gibi: “Makina mühendisliğini bilgi teknolojisi ile birleştiren
akıllı fabrikalardır. BT şirketleri entegre endüstriyel ağ bağlantısının temel bir parçasıdır ve bu
nedenle üretim-endüstri alanındaki müşterilerle iletişime geçmek için Hannover Messe’den
faydalanabilirsiniz. Microsoft dahil, büyük uluslararası BT şirketlerinin katılımı ‘Entegre Sanayi-Ağa Katılın!’ temasının endüstriyel sektör ile
birlikte güçlü bir yankı uyandırdığını gösteriyor.’’
Ana tema, enerji sektörüyle de son derece
ilgilidir. Köckler: “Enerjinin daha fazla sürdürülebilir formlarına geçişi ile birlikte Almanya
geleceğe dönük bir enerji sistemi arayışında
Hannover Fuar
Merkezi’ndeki
sergi salonları,
mevcut en ileri
üretim teknolojisine ev sahipliği
yapacak.
65
FUAR
Hannover Messe 2015,
çatısı altında 10 öncü
fuarı buluşturuyor.
Industrial Automation (Endüstriyel Otomasyon) • Motion,
Drive & Automation (MDA) (Hidrolik & Pnömatik Sistemler) • Energy (Enerji) • Wind (Rüzgar) • MobiliTec (Mobil
Teknoloji) • Digital Factory (Digital Fabrika) • ComVac
(Basınçlı Hava ve Vakum Teknolojisi) • Industrial Supply
(Endüstriyel Tedarik) • Surface Technology (Yüzey İşleme
Teknolojisi) • Research & Technology (Araştırma ve Teknoloji). Bir sonraki etkinlik Endüstriyel Otomasyon ve BT,
Enerji İletimi ve Kontrolü, Enerji ve Çevre Teknolojileri, Endüstriyel Yan Sanayi, Üretim Mühendisliği ve Hizmetler ile
Araştırma ve Geliştirme alanlarına odaklanacak.
66
dünyaya daha fazla öncülük etmektedir,” diye
belirtiyor. Akıllı şebeke teknolojisi bu enerji
geçisinde iki kat daha önemli bir role sahiptir.
Her şeyden önce, yenilenebilir nitelikteki ve
hem verimli hem de ticari açıdan uygulanabilir
şekilde üretilen elektriğe artan ihtiyacı düzenli olarak karşılayabilmek için şebekelerin akıllı olması gerekmektedir. İkinci olarak ise akıllı
şebeke teknolojisi kapasitenin dengeli olması
ve tüm enerji sistemi üzerinde en uygun biçimde yayılması amacıyla birbirleri arasındaki iletişime yönelik olarak güç, gaz ve ısı ağları gibi
tüm akıllı enerji şebekesi teknolojilerine imkan
sağlamaktadır.
Üretimden depolamaya, aktarımdan son tüketiciye kadar tüm enerji tedariği zincirini akıllı
bir şekilde yöneten ve birleştiren BT temelli ağlarda yer almadığı sürece hiçbir ülke gerçekten
sürdürülebilir, geleceğe dönük enerji sistemini
elde edemez. Köckler: “ Hannover Messe ‘Entegre Sanayi- Ağa Katılın!’ ana teması ile birlikte
enerji aktarımının sağlanmasında ihtiyaç duyulan teknolojinin halihazırda var olduğunu kanıtlayacaktır. Almanya için yapılması gereken tek
şey, akıllı şebeke ağlarının hızlı ve kararlı bir
şekilde piyasaya sürüldüğünden emin olmak
için doğru düzenleyicileri ve siyasi ayarlamaları
yürürlüğe koymaktır.”
ı aralık 2014
The latest innovations in Foundry Technology
DÖKÜMHANE TEKNOLOJİSİNDE SON YENİLİKLER
Mold Rollover/Draw/Closers
Automated Finishing Cells
Kalip açma kapama ve rollover’lar Ful otomatik çapak alma unitesi
Belt Grinders
Bantli taşlama sistemleri
Casting Positioners
Taşlama döküm parçasi
pozisyonlama manipülatörleri
Stand Grinders
Sabit Taşlama Makineleri
Air Float Cut-Offs
Yolluk ve besleyici kesme
makineleri
Impactor™ Riser Removal
Pnömatik yolluk ve besleyici
kiricilari
Digital Series Manipulators
Dökümhane manipülatörleri
Swing Frame Cut-Offs
Pandül tip taşlama
USA
One Vulcan Drive • P.O. Box 307 • Helena, AL 35080-0307, USA
Ph: 205-663-0732 • Fx: 205-663-9103
[email protected] • www.vulcangroup.com
UK & Europe
Suites 2&3 Coalville Business Centre, Goliath Road, Coalville, Leicestershire,
LE67 3FT, UK
Ph: +44 (0)1952 457 461 • Fx:+44 (0)844 980 1012
[email protected] • www.vulcangroup.com
TÜRKİYE TEMSİLCİSİ
Mihrap ALBAYRAK
LMA MOTIF AL. DOK SAN VE MUM LTD ŞTİ.
Kimyacılar Organize Sanayi Bölgesi
Melek Aras Bulvarı Tuna Caddesi No:2
34956 Tuzla \ İstanbul \ Türkiye
Tel.:+90 216 / 593 13 61 pbx (ext: 1213) Gsm :+90 534 4429090
Web : www.lma.com.tr
FUAR
Gıfa 2015’e doğru
Her dört yılda bir dünya Metalürji
endüstrisinin tüm paydaşlarının buluşma
noktası GIFA, METEC, THERMPROCESS
ve NEWCAST fuarlarına geri sayım sayım
başladı. Bu yıl 16 – 20 Haziran 2015
tarihleri arasında düzenlenecek olan fuar
etkinliklerinin küresel pazarı yine eksiksiz
şekilde yansıtması bekleniyor.
F
uarın organizatörü Messe Düsseldorf GmbH
Türkiye temsilcisi Tezulaş Fuarcılık tarafından
20 kasım 2014 tarihinde yapılan basın toplantısına Joachim Schäfer katıldı. Fuara katılım başvurularının yoğun olduğunu belirten Schäfer, bazı firmaların
birleşmiş olmasına rağmen fuarların dört yıl öncesine
kıyasla benzer büyüklükte ve benzer kalite düzeyinde
gerçekleşeceğini ön gördüklerini söyledi.
Türkiye döküm sanayinin katılımını organize eden
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği, Newcast fuarında gövde gösterisi yapmaya hazırlanıyor. TÜDÖKSAD
Genel Sekreteri Kubilay Dal, üyelerin fuara katılım
isteklerinin kendilerini memnun ettiğini, GIFA fuar
dörtlüsü gibi uluslararası organizasyonlarda döküm
sanayimizin görücüye çıkmasının önemli olduğunu
söyledi. Dal, kendilerine ayrılan alanın dolmak üzere
olduğunu, katılmak isteyen üyelere yardımcı olacaklarını belirtti.
Fuar dörtlüsünden herbir fuarın kendi sektöründe lider konumda bulunduğunu vurgulayan
Schäfer, fuarların aynı zamanda yüksek düzeyde
uluslararası nitelik taşıdığını belirtti. Fuarların odak
noktasını metaller ve bu metallere ilişkin karmaşık
ve yenilikçi işlem süreçleri oluşturuyor. Düsseldorf
Fuar Merkezi’nin 12 salonunda yaklaşık 2.000 katılımcı firma en yeni teknolojileri ve geleceğe yön veren inovasyonlarını tanıtacak. Messe Düsseldorf’un
“ecoMetals Kampanyası” çerçevesinde ise, enerji
ve kaynak verimliliğine ilişkin gelişmelere ağırlık
verilecek. Uluslararası düzeyde sektörlerinde öncü
olan firmalar bu bölümde temsil edilecek.
“Söz konusu konseptin ihtisas ziyaretçileri nezdinde beğeni kazanmış olduğunu bir önceki etkinlikte yapılan ziyaretçi anketleri de ortaya koyuyor”
68
diyen Schäfer, nitekim 80 bin dolayında ihtisas ziyaretçisi yüksek teknoloji fuarları için çok yüksek
değerlendirmelerde bulundular. Aynı husus ihtisas
ziyaretçilerinin yetkinlik düzeyi için de söz konusu
oldu: İhtisas ziyaretçilerinin yüzde 80’i firmalarında
satın alma kararlarında doğrudan etkin rol oynadıklarını ifade ettiler. „Bright World of Metals“ sloganı
altında gerçekleşen fuarların uluslararası niteliği de
büyük önem taşıyordu: Nitekim ziyaretçilerin yüzde 54’ünün Düsseldorf’a Avrupa ve denizaşırı ülkelerden gelmiş olması, fuarların küresel düzeyde
sektörlerinin 1 numaralı fuarları olduğunu kanıtlıyordu” diyor.
GIFA, METEC, THERMPROCESS ve NEWCAST
fuarları sektörleri için vazgeçilmez nitelik taşıyor.
Fuar katılımcı ve ziyaretçilerinin etkinlik esnasında
ve sonrasında yaptıkları değerlendirmelerde; elde
ettikleri hedeflerden çok memnun kaldıklarını ifade
etmiş ve fuarlar için yüzde 97 gibi yüksek bir değerlendirme yapmış bulunuyorlar. Ziyaretçiler hem
dört fuarın birlikte yaratmış olduğu olumlu sinerjiden, hem de her etkinliğin bağımsız niteliğinden
memnun kaldıklarını ifade ediyor ve başarılı bir fuar
ziyareti için gerekli olan koşulların mevcut olduğunu vurguluyorlar.
„Bright World of Metals“ sloganı altında gerçekleşecek fuar dörtlüsü 16 – 20 Haziran 2015 tarihleri arasında Düsseldorf Fuar Merkezi’nin 3 ila 17.
salonları arasında ziyaret edilebilecek ve böylelikle
yılın en önemli yatırım fuarları etkinliğini oluşturacak. Fuar dörtlüsü içinde en önemli etkinliği geleneksel olarak GIFA oluşturuyor. GIFA 60 yıllık bir
geçmişe sahip olmasına rağmen asla yaşlanma
belirtisi göstermiyor. GIFA bu yıl fuar alanının 10
ila 13. salonları arasında ve 15’den 17’ye kadarki
salonlarda yeni yönlendirme işaretleriyle daha da
net bir yapıya sahip olacak. Ziyaretçiler daha rahat
anlaşılan yeni sembollerle arzu ettikleri bölümlere
(ki bunlar salon planının sol alt kenarında da yer alıyor) kolaylıkla ulaşabilecekler. GIFA Fuarı 11. salonda basınçlı döküm teknikleri ve periferik cihazlar
olarak, 12. salonda ise kesim teknikleri ve besleme
teknikleri olarak ikiye ayrılıyor. Döküm kimyasalları
yine 12. salonda yer alırken, model, kalıp ve kalıp
çekirdeği üretimi ile döküm makineleri ve tesisleri
15 ila 17. salonlar arasında sergileniyor.
ı aralık 2014
ı aralık 2014
69
FUAR
1956: „Bright World of Metals“ için GIFA ile
start alındı
GIFA kapsamında sunulan ürün yelpazesi döküm
makineleri ve tesisleri, basınçlı döküm makineleri ve
eritme teknikleri de dahil olmak üzere sektörün tamamını kapsıyor. Bu teknolojilerin yanısıra elbette ölçüm
ve kontrol teknikleri ve ayrıca çevre koruma ve atık
imha yöntemleri de GIFA Fuarı’nın önemli bölümlerini
oluşturuyor.
Yaklaşık 60 yıllık bir geçmişe sahip bulunan GIFA
Fuarı’nın katılımcı sayısının sürekli artmakta olduğunu
gözleniyor. 1956 yılında Düsseldorf Fuar Programı’nın
önemli bir unsuru olarak hayata geçirilen GIFA, aynı
yıl 428 katılımcı firma, yaklaşık 18.400 metrekare sergi alanı ve 25.000 ihtisas ziyaretçisi ile başladı. Fuar
zaman içinde gelişimini sürdürerek 90’lı yıllardan
itibaren katılımcı firma sayısını 700 düzeyinin üzerine çıkarmayı başardı. Dört yıl önce düzenlenen son
fuara ise –430’u yurtdışından olmak üzere – toplam
780 firma katıldı. GIFA için ulaşılan olağanüstü yüksek
başvuru düzeyi aynı zamanda küresel pazarın lider firmalarının katılımına da yansıyor. Basınçlı döküm sektöründe birçok lider firmanın yanısıra Alman üreticileri
Bühler ve Frech firmalarının, ayrıca İtalyan Italpresse
firmasının, döküm ve kimyasallar sektöründen piyasa
liderleri Alman Hüttenes-Albertus, Foseco ABB Automation, Künkel-Wagner, Heinrich-Wagner/Sinto, ASK
70
Chemicals, Avusturyalı Fill, İspanyol Loramendi veya
Danimarkalı DISA firmasının da katılımcılar arasında
bulunduğunu görüyoruz.
GIFA ziyaretçileri ağırlıklı olarak – ve aynı zamanda
da tamamen fuarın konusuna uygun olarak – döküm
tesislerinden ve sanayi kuruluşlarından geliyorlar.
Bunların yanısıra hizmet sektöründen, ticaret, araştırma ve eğitim sektörlerinden de gelecek olan ilgililer
GIFA fuarında çok zengin bir ürün yelpazesi ile karşılaşacak ve katılımcıların sundukları bireysel çözüm
önerilerini inceleme olanağı bulacaklar.
Newcast
Fuarı’nda döküm üreticileri
ve alıcıları bir
araya geliyor.
NEWCAST: Döküm makinelerinden döküm
ürünlerine
NEWCAST Fuarı bir başarı konsepti olarak kabul ediliyor: „Bright World of Metals“ fuar dörtlüsüne 2003
yılında katılan en genç üye olan NEWCAST Fuarı gerek katılımcı gerekse ziyaretçi açısından dünya genelinde yankı uyandırmayı başardı. Kendini sürekli geliştirmeyi başaran fuara bugün katılmakta olan 370’i
aşkın firmanın büyük bölümü – başta Asya ülkeleri
olmak üzere – denizaşırı ülkelerden geliyor. NEWCAST Fuarı’nın 4.000’e yakın ihtisas ziyaretçisi içinde
yabancı konukların oranı yüzde 50,4 düzeyinde bulunuyor. NEWCAST Fuarı döküm ürünlerini pratik bir
şekilde sunmanın yanısıra, araştırma dünyasından da
önemli bilgiler aktarıyor. Sektörel uzmanlarla yapılaı aralık 2014
cak doğrudan fikir alışverişinin ağırlıkta olduğu NEWCAST Forum kapsamında döküm teknolojileri alanındaki teknolojik-bilimsel gelişmeler üzerinde duruluyor.
Ayrıca NEWCAST Award ile sektördeki en yenilikçi ve
yaratıcı döküm ürünleri ödüllendiriliyor.
Döküm makineleri ile neler üretilebileceğini görmek isteyenler için NEWCAST en doğru adresi oluşturuyor. Burada herşey demir döküm, demirdışı metallerin döküm işlemleri üzerinde yoğunlaşıyor. Aynı
zamanda ticaret sektörü temsilcileri, lojistik firmaları
ve hizmet sektörü kuruluşları da ürünlerini Düsseldorf
Fuar Merkezi’nin 13 ve 14. salonlarında sergiliyorlar.
NEWCAST kapsamında temsil edilen dünya lideri
firmaların arasında Alman firmaları Georg Fischer Automotive, Claas Guss, KSM Castings, Giesserei Heunisch ve Finoba Automotive de yer alıyor.
NEWCAST katılımcılarının müşterilerini ağırlıklı olarak değişik sanayi sektörlerinden gelen ihtisas ziyaretçileri oluşturuyor. Bu sektörlerin arasında otomotiv ve
otomotiv yan sanayi, makine ve tesis üretimi, ama aynı
zamanda da demir ve çelik sanayileri ilk sıraları alıyor.
Yabancı ziyaretçi oranı yüzde 50 düzeyinde bulunan NEWCAST Fuarı Messe Düsseldorf’un en önemli
etkinlikleri arasında yer alıyor. Artık piyasada sağlam
bir konuma ulaşmış olan fuar, döküm ürünleri sektörünün lider fuarı olarak kabul ediliyor. Yurtdışından
gelen ziyaretçilerin % yüzde 64’ü Avrupa ülkelerinden, yüzde 32’si Asya ülkelerinden ve yüzde 3’ü ise
Afrika’dan geliyor. Böylelikle NEWCAST fuara katılan
firmalara – dünya pazarlarını yakından tanıyabilmeleri
açısından – çok zengin bir ziyaretçi profili sunuyor.
Türkiye döküm
sanayi Newcast
Furarı’na ilgi
gösteriyor.
Yeni çığır açan ecoMetals – Kampanyası
Yatırım malları fuarına gelecek ihtisas ziyaretçileri için
nitelikli bir çerçeve programı çok önemli bir katkı sağlamakta ve işte “Bright World of Metals” etkinliği de
bu denli zengin bir çerçeve programı sunmaktadır.
Fuar dörtlüsü içinde yer alan tüm fuarlar konferans ve
sempozyumlarla ziyaretçilere araştırma dünyasındaki
son gelişmelerle bunların tesislerdeki uygulamaları
arasında bağlantı kurabilme olanağı sunmakta veya
geleceğin teknolojilerine yönelik aydınlatıcı bilgi aktarmaktadırlar.
Enerji ve kaynak verimliliği GIFA, METEC, THERMPROCESS ve NEWCAST Fuarları’nın enerji yoğun
branşlarının en önemli özelliğini oluşturuyor. Messe
Düsseldorf bu amaçla 2011 yılında, enerji ve kaynak
verimliliği alanında isim yapmış olan firmaların katılımıyla “ecoMetals Kampanyası”nı hayata geçirmiş bulunuyor. Üretim sürecinde enerji tasarrufuna özen
gösteren, malzeme ve doğal kaynak verimliliğine öncelik veren, büyük oranda yenilenebilir enerjilerden
yararlanan ve bunların iklim koşullarına uygun şekilde
kullanımını sağlayan, optimize enerji denetimi uygulayan ve aynı zamanda da uyguladıkları teknolojileri
enerji ve doğal kaynak tasarrufuna uygun olarak geliştiren tüm işletmeler söz konusu kampanyaya katılabiliyorlar. Messe Düsseldorf gelen ziyaretçileri Almanca ve İngilizce olarak organize edilen rehberli turlarla
ecoMetals-katılımcılarıyla buluşturuyor.
Metal sanayinin lider fuarı
METEC Fuarı’nın en belirgin özelliğini büyük çaplı tesis üreticileri oluşturuyor. Özellikle işlenmemiş demir,
çelik ve demirdışı metal üretim tesisleri, döküm ve
şekillendirme tesisleri, izabe tesisleri ve haddehane
üreten kuruluşlar fuarda kapsamlı bir şekilde temsil
ediliyor. Uluslararası Metalürji İhtisas Fuarı aynı zamanda çevre koruma ve atık imhası alanlarında faaliyet gösteren tüm metalürji kuruluşları için de önemli
bir platform niteliği taşıyor.
THERMPROCESS: 40 yılı aşkın başarı öyküsü
Teknolojik fuar dörtlüsünün dördüncü fuarı olan
THERMPROCESS’in ağırlıklı konusunu sanayi fırınları,
endüstriyel ısıl işlem tesisleri ve ısıl işlem yöntemleri
oluşturuyor. Termik işlem teknolojileri sektörün dünyaca ünlü kuruluşları olan İngiliz Inductotherm, Alman
LOI Thermprocess, ALD Vacuum Technologies, SMS
Siemag, ABP Induction, Otto Junker ve Maerz Andritz
gibi dünya liderleriyle temsil ediliyor.
ı aralık 2014
71
HABER
Vdma’nın Almanya-Türkiye
işbirliğine inancı tam
Türkiye’nin makine ve tesis ithalatının yüzde 25’i Almanya tarafından sağlanıyor.
Ortak geliştirilen projelerin ticari boyutu ve geleceği itibariyle Alman Mühendislik
Federasyonu (VDMA) Genel Müdürü Dr. Timo Würz iki ülke arasındaki metalurjik
makine ve ekipman ticaretinin önümüzdeki dönemde daha da gelişeceğine inanıyor.
S
on yıllarda Almanya ile ticari ilişkileri giderek
daha da güçlenen Türkiye’nin 2014-2015 yılları arasında GSYH’sini yıllık yüzde 3 artırması bekleniyor. VDMA Genel Müdürü Dr. Timo Würz
Alman Mühendislik Federasyonu (VDMA) döküm
sektöründeki inovatif yaklaşımların doğru uygulanması ile Türkiye ve Almanya’nın güç birliğinin önümüzdeki dönemde iki ülkeye de büyük yarar sağlayacağı görüşünde.
Dünya pazarında 5 dev oyuncu var
Global metalurjik ekipmanlar sektörü dünyada 2013
yılında 16 milyar Euro’luk, döküm makineleri sektörü
ise 2,1 milyar Euro’luk bir büyüklüğe ulaştı. Metalurjik
72
Dr. Timo Würz,
VDMA Genel
Müdürü
ekipman sektörünün başlıca tedarikçileri Japonya,
Çin, İtalya, Almanya ve ABD dünyadaki toplam pazarın yüzde 65’ini karşıladı. Türkiye’ye 2013 yılında
teslimatı yapılan metalürjik makinelerin toplam değeri ise 30 milyon Euro düzeyinde seyrederken bu
ürünlerin tedariğin yüzde 83’ü 24,8 milyon Euro’luk
değer ile ağırlıklı olarak İtalya, Avusturya, Çin, Almanya ve Birleşik Krallık’tan yapıldı.
Dünyadaki metalurjik ısıl işlemler teknolojisi sektörü ise Dr. Würz’ün verdiği bilgilere göre 2013 yılında 8,4 milyar Euro’luk bir büyüklüğe ulaştı. Sektörün dünyadaki 5 lider ülkesi Almanya, İtalya, Çin,
ABD ve Japonya dünyadaki toplam ihracatın yüzde
64’ünü gerçekleştirdi. Bu sektörden Türkiye’nin
ı aralık 2014
gerçekleştirdiği ithalat ise 192
milyon Euro düzeyinde oldu.
Sektörden gerçekleştirilen
192 milyon Euro’luk ithalatın
yüzde 78’ine denk gelen 151
milyon Euro’luk kısmı Almanya, Çin, ABD ve Japonya’dan
tedarik edildi.
Dünyadaki
dökümhane
makineleri ve haddehane
ekipmanları tedariği yüzde
63’lük oran ile ağırlıklı olarak
Çin, İtalya, Almanya, Japonya ve ABD tarafından yapıldı. Türkiye’nin bu pazardan
yaptığı ithalat ise 128 milyon
Euro düzeyinde. Yapılan 128 milyon Euro’luk ithalatın yüzde 73’ünü kapsayan 73 milyon Euro’luk kısmı
ise Çin, İtalya, Almanya, Belçika ve İsveç tarafından
karşılandı.
Döküm sektörü ticaretinde Almanya-Türkiye ilişkileri
Türkiye ve Almanya’nın metalürjik malzemeler ve
döküm sektörlerine bakıldığında birlikte birçok
ortak proje yürüttüğü görülüyor. İki ülkenin yürüttüğü ortak projeler ile ilgili Dr. Würz, “2013 yılında
Almanya’nın toplam ihracatının dörtte birini makineler oluşturdu ve ihracatı yapılan makinelerin değeri bir önceki yıla göre yüzde 10 artış ile 4 milyar
Euro’yu aştı” diyor ve ekliyor, “Başta GIFA, METEC,
THERMPROCESS ve NEWCAST olmak üzere birçok Alman ekipman üreticisi firma Türkiye’ye 2013
yılında 63 milyon Euro bedelinde dökümhane malzemeleri, izabe ve haddeleme tesisleri ve ısıl işlem
teknik donanımları ihraç etti. Aynı dönemde Türkiye
de aynı tür ekipman türünde Almanya’ya 32 milyon
Euro’luk makine ihracı yaptı”
Almanya’nın know-how’undan yararlanılabilir
Dünyada ağırlıklı olarak ihracata yönelik ürünler
geliştiren endüstriyel makineler sektörünün inovasyon ağırlıklı bir temele dayanması gerekiyor. Alman
makine üreticileri ise sundukları kalite, üretkenlik,
verimlilik, güvenilirlik ve bu alanda sahip oldukları
know-how’ları ile üretim güçlerini ortaya koyuyor.
Türkiye ekonomisinde de son yıllarda metal üretim
ve işleme sanayisinde sürekli gelişim yaşanıyor. Bu
gelişimin daha iyi değerlendirilmesine yönelik Dr.
Würz, ”Son yıllarda en son teknoloji makine ve tesislere yapılan yatırımlarda da bunun göstergesi.
Döküm alanında Almanya ile büyük çaplı ticari ilişkileri bulunan Türkiye de bu alanda Almanya’nın
ı aralık 2014
Dünyada ağırlıklı olarak ihracata
yönelik ürünler geliştirilen
endüstriyel makineler sektörünün
inovasyon ağırlıklı bir temele
dayanması gerekiyor.
güçlü know-how’dan ve danışmanlık hizmetlerden
yararlanarak metalürjik malzemeler ve döküm sektöründeki ivmelenmesini hızlandırabilir” diyor.
16
Milyar Euro
2013 yılı Global
metalurjik
ekipmanlar sektörü
büyüklüğü
4
Milyar Euro
2013 yılında
Almanya’nın
makine ihracatı
Alman şirketler danışmanlık hizmeti veriyor
Dünya imalat sektöründe kaynak ve enerji verimliliği en belirleyici faktörlerinin başında geliyor. Ayrıca
azalan doğal kaynakların korunması ve zararlı atık
salınımının azaltılmasına dünya genelinde giderek daha yoğun çaba gösteriliyor. Dr. Würz’e göre
bu döngünün farkında olan ve imalat sanayinin
önde gelen ülkelerinden Almanya’da dökümhane
makineleri, izabe ve hammadde tesisleri, ısıl işlem
teknikleri geliştiren kuruluşlar aynı zamanda doğal
kaynakların korunması amacıyla da henüz değerlendirilmemiş potansiyel fikirleri müşterilerine sunarak bu anlamda danışmanlık yapıyor.
Bu şekilde müşterilerin ihtiyaçlarının optimize
edilebilmesi adına destek sağlanıyor, özel tasarlanmış makine ve tesisleri sunularak yetkin danışmanlık
hizmeti veriliyor. Bu yönüyle üreticilerin müşterilere
sunduğu çözümler ile oluşturulan çözüm ortaklığı
tesisin kullanım ömrü süresince baştan sona servis
verilmesine kadar uzanıyor. Isıl işlem teknolojilerinin
imalat süreci ile daha güçlü bir uyum yakalaması halinde özellikle otomotiv sektörüne büyük katkı sağlayacağı biliniyor.
73
MAKALE
Maça Dolum ve Gazlama
Simülasyonu – Dökümhanelere
Ekonomik ve Çevreci Yaklaşım Sağlar
Yıllardır uluslararası pazarlarda
başarılı bir şekilde tesis edilen
tasarım hizmetlerinin bir parçası
olarak ASK Chemicals yoğun
olarak dökümhane simülasyon
sistemleri üzerine odaklandı.
Piyasada iyi tanınan, Magma,
Flow-3D, Arena-Flow ve Novacast
gibi yazılımlar ASK Chemicals
tarafından tasarım hizmetlerinde
yıllardır yaygın olarak kullanılıyor.
Bu sayede ASK Chemicals
döküm ve katılaşma ile maça
imali simülasyonunlarında
büyük deneyim kazandı. Bu
makale, maça dolum ve gazlama
simülasyonlarının dökümhanelere
sağladığı avantaj ve potansiyelleri
açıklıyor.
Christof Nowaczyk, ASK Chemicals Avrupa ve Asya
Tasarım Servis Müdürü, Hilden
U
luslararası rekabet, firmalardan yalnızca
düşük maliyetli, kısa sürede ve sürekli
gelişen kalite istemekle kalmayıp, dökümcülerden sürekli geliştirilen ve çeşitlenen,
üretilmesi zor parça beklentilerini arttırmıştır.
Bu şartlarda simülasyon ve benzeri bilgisayar
yazılımları maliyet düşürmede, ürün geliştirme
sürelerinin kısaltılmasında, dizayn optimasyonu ve stabil üretim şartlarının bulunmasında
büyük yardımcıdır. Bu yeni bir anlayış olmayıp
senelerdir döküm ve katılaşma alanında kullanılmaktadır.
Geçmişte fikirden nihai ürün üretimine geçilmesi çizim tahtaları, model imali, deneme
dökümleri çeşitli düzeltme ve değişiklikler şeklinde olurken, günümüzde, bilgisayar destekli
tasarım (CAD), simülasyon, bilgisayar destekli
74
ŞEKİL 1:
Dolum
dinamiklerinin
görünümü
üretim (CAM) ve tek örnekleme yapılabilmektedir. Kısaca, bilgisayar destekli mühendislik
(CAE) den bahsedebiliriz. Model imali ve özellikle döküm tasarımı son yıllarda bu şekilde yapılmaktadır. Günümüzde birçok firma simülasyon metodlarının olanaklarından yararlanmakta
veya en azından avantajlarının bilincindedir.
Maça dolum ve gazlama simülasyonu kullanımı günümüzde halen yaygın kullanılmayan
ve yeni sayılabilecek bir yazılımdır. Böyle bir
simülasyona ihtiyacımız var mı? Pek tabii ki
hiç kimse tecrübeli maçacılar kadar maça üretimini bilemez. Ancak kendimize şu soruyu
sormamız gerekir ; - bizler gerçekten maça
imalatını en iyi bilen kişiler miyiz? Maça imalatı
için gerekli bütün parametrelere hakim miyiz?
Gerçekten ne olup bittiğini tam olarak biliyor
muyuz? Maça imali için en uygun tasarımı yaptığımızdan emin miyiz? Bu soruların yanıtları,
döküm prosesleri arasında son karanlık nokta olarak kalan maça imalatına ışık tutacak ve
maça imalatını daha verimli hale getirmemize
yardımcı olacaktır.
Maça similasyonunda iki safha vardır. İlki,
maça sandığı doldurma simülasyonu yani gerçek maça üfleme işlemi, ikincisi yahut olması
gereken, gazlama yani sandıktaki maça boşluğundan gazın geçebilirliği ile ilgili olandır.
ı aralık 2014
ŞEKİL 2:
Çok değişik
sıkıştırma
bölgeleri
Bu örnek doldurma dinamikleri yahut doldurma davranışnını havanın maça sandığı içerisindeki akış şartlarına bağlı olduğunu açıklıkla
göstermektedir. Bu akış yönleri akış vektörleri
ile görülebilir ve maça sandığının hangi bölgelerinde yetersiz sıkışma veya gazlama sorunu ile
karşılaşılacağı anlaşılabilir.
ŞEKİL 5:
Maça
Sandığında
Hava Akışı
Dolum dinamiklerinin görünümü (Şekil 1) bizlerin maça sandığının değişik bölgelerindeki
kum sıkışmaları hakkında hassas bir şekilde
bilgi verir (Şekil 2). Bu bilgiler doğrultusunda
maça sandığında çabuk aşınacak bölgeler görülebilir, iyi sıkışmayan bölgelere tedbir alabilir, hatta kullanılması gereken reçine oranları
hakkında karar verebiliriz.
ŞEKİL 3:
Sandık
Aşınması
– Kinetik
Enerji x
Çarpma
Açısı
Arena- Flow simulasyon yazılımı piyasadaki yegane partiküller ve ortam (Kum ve hava)
arasındaki etkileşimi gerçekçi olarak gösteren
yazılımdır. Yetersiz sıkışan bölgeleri gayet açık
bir şekilde gösterebilir (şekil 4).
Şekil 4’de gözüken yetersiz sıkışma, yetersiz hava tahliye ventleri kullanılması sonucu
oluşmuştur.
ŞEKİL 6:
Gazlama
Sonucu – En
uygun duruma
gelmeden önce
(Solda) ve sonra
(Sağda)
Şekil 4: Motor Bloğu Su Ceketi Maçası 2 ve 3 nolu silindirler arası yetersiz sıkışma
ı aralık 2014
Şekil 5’ de yetersiz hava akımı olan bölgeler
koyu mavi ile gözükmektedir. Gazlama similasyonu, maça gazlama şeklinin homojen olup
olmadığı konusunda bizlere önceden bilgi verir. Alt sandıkta yetersiz hava akımı görülecek
olursa, bu kesinlikle gazlama problemleri oluşacağının ön habercisidir. Eğer seri üretimde
aynı gazlama şekli kullanılırsa bu durum gereksiz uzun gazlama süreleri ve amin gazı tüketimine neden olacaktır. Buda verimsiz amin
kullanımına neden olacaktır.
Yukarıdaki örnek (Şekil 6) doğru ayarlama
ve uygun duruma getirmenin maça kalitesini yükselttiğini ve aynı zamanda maça çevrim
süresini yaklaşık yüzde 28 kısaldığını göstermektedir. Bu sonuca ulaşmak için sadece hava
tahliye ventlerinin yerleri değiştirilmiştir.
Takım olarak adlandırılan maça sandıkları
mevcut maça makinalarına göre tasarlanmıştır. Bu durumda genellikle bir kısım maçalarda
yahut bazı maçaların belli bölgelerinde sıkıştırma problemleri ortaya çıkabilmektedir. Buda,
dökümlerde uzun taşlama süreleri hatta tamir
gerektirebilir. Çoğunlukla bu durumun nedeni
sabit olarak varsayılan makinenin üfleme kafa
75
MAKALE
geometrisi ile maça sandığı ve üfleme nozullarının uyumsuzluğundan ortaya çıkmaktadır.
Aşağıdaki şekilde açıklıkla görüleceği gibi
mevcut geometri, maçanın arka sol kısmını tam
dolduramayacaktır, sebebi ise kafa içindeki
kumun üfleme süresinde, o bölgede yetersiz
kalmasıdır.
ŞEKİL 9:
Gazlama
Simülasyonu.
Şekil 7:
Üfleme
kafası
ile maça
sandığı
arasındaki
etkileşim.
Böyle bir durumun oluşması, kaçınılmaz olarak imalat maliyetlerini arttıracaktır. Önceden
yapılacak bir simülasyon ile bu durum kolaylıkla düzeltilebilir. Üfleme kafasının uygun tasarlanması bu durumda yapılacak dökümlerden
çok daha az maliyetlidir. En kötü ihtimali göz
önüne alırsak böyle bir hata projede aksamalara ve proje sürelerinin uzamasına ve maliyet
artışına neden olacaktır.
ŞEKİL 8:
Üfleme Nozul
Dinamiği
Diğer bir pratik örnek, AUDI AG, ön simülasyon sonucunda yağ kanalı maçasında yapmış olduğu tasarım değişikliliği ile maliyet ve
kaynak tasarrufu sağlamıştır.
Müşteriye ait bu projenin bir parçası olarak
ASK Chemicals’dan beklenti maça sandıkları
imal edilmeden önce mevcut tasarımların kontrol edilmesi ve gerekiyor ise iyileştirme yapılmasıydı. Bu yalnızca dökümhane değil aynı zamanda AUDI AG destekli bir projeydi. Bir OEM
firması olarak AUDI AG, kendi dökümhanesi
olmamasına rağmen güvenilir ve sürdürülebilir
parça üretimi için her zaman dökümhanelerde
simülasyon yazılımlarının kullanımını desteklemektedir.
Özet
Diğer tüm simülasyonlar gibi, maça üretim simülasyonu yahut maça üfleme ve gazlama simülasyonu, geliştirme ve üretim alanında kullanıcılara maça sandıklarının, gazlama ve üfleme
kafalarının tasarımında çok büyük avantajlar
sağlamaktadır. Maça takımları imalatında, maça
sandıklarının en uygun ve en verimli olması yanında oldukça pahalı olan maça sandığı imali
öncesi hataların tespiti ve önlenmesi ile büyük
tasarruf sağlanacaktır.
Simülasyon planlama, uygulamaya geçme
ve stabil bir proses için büyük yardımcıdır. Bununla beraber, üfleme ve gazlama sürelerinin
iyileşmesi ve dolayısı ile amin tüketiminin azalmasına, üretimin artmasına yardımcı olur.
Yüksek rekabet ortamının olduğu uluslararası döküm pazarında maça similasyonu kullanıcılara rekabetçi olmaları konusunda ciddi faydalar sağlar.
76
ı aralık 2014
MAKALE
Gaz Yakıtlı Alüminyum Ergitme
Fırınlarında Bina Isıtma-Soğutma
İhtiyaçlarının Karşılanması İçin
Baca Gazı Ekonomizeri Kullanımı
Alüminyum döküm
tesislerinde kullanılan ve
ergitme / bekletme yapılan
gaz yakıtlı ergitme fırınlarının
sıcaklıkları ortalama 680740 °C aralığındadır. Ergitme
prosesinin aşamalarına göre
ergitme ocağı baca gazı
debileri oldukça değişken
ve buna bağlı olarak baca
gazı sıcaklıkları da 150 ila
450 °C aralığında oldukça
hareketlidir. Bu durum ısı geri
kazanım planlarken dikkat
edilmesi gereken en önemli
noktalardan bir tanesidir.
Nizamettin KARACA - Makina Mühendisi
ASK Tesisat İnşaat Proje Ltd. Şti.
Özet
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de enerji
ekonomisi gün geçtikçe önemini artırıyor. Ülkemizin neredeyse tamamında kış mevsiminde ısıtma
ihtiyacı olduğunu düşünürsek, bünyesinde alüminyum ergitme fırınları bulunduran veya bulundurmayı planlayan her sanayi tesisinin en başta
bina HVAC (Isıtma-Havalandırma-Klima) sistemleri
ve kullanım sıcak suyu ısıtma sistemleri için, bunun
yanı sıra prosesteki olası sıcak su ihtiyaçları için
baca gazı ekonomizerinde üretilecek sıcak suya
ihtiyaç duyacağı sonucunu rahatlıkla çıkarabiliriz.
Diğer taraftan uygun sıcaklık rejiminde elde edilebilecek sıcak su absorbsiyonlu soğutma grubu va-
78
sıtasıyla soğuk su üretiminde de kullanılabilir. Absorbsiyonlu soğutma grubunda üretilecek soğuk
suyun ise yine bina HVAC sistemlerinde ve olası
proses ihtiyaçlarında kullanımı değerlendirilebilir.
Bu makalede, konuya ilgi duyan sanayi tesisi yöneticilerine, yeni yatırımcılara ve saygıdeğer makina mühendisi meslektaşlarıma tecrübe aktararak
ışık tutmak maksadıyla konunun teknik yönlerine
ve kritik noktalarına değinilmiştir.
Giriş
Bilindiği üzere alüminyum döküm tesislerinde kullanılan ve ergitme / bekletme yapılan gaz yakıtlı
ergitme fırınlarının sıcaklıkları ortalama 680-740
°C aralığındadır. Ergitme prosesinin aşamalarına
göre ergitme ocağı baca gazı debileri oldukça değişken ve buna bağlı olarak baca gazı sıcaklıkları
da 150 ila 450 °C aralığında oldukça hareketlidir.
Bu durum ısı geri kazanım planlarken dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan bir tanesidir.
Bir diğer nokta ise, su sıcaklık rejiminin ekonomizer sisteminden en yüksek verimi alabilecek şekilde ve amaca uygun olarak doğru belirlenmesi
ve sistem cihaz ve ekipmanlarının da bu seçime
uygun olarak doğru tesis edilmesi, üretilecek sıcak suyun kullanılacağı bina HVAC sistemlerinin
ve kullanma sıcak suyu ısıtma sistemlerinin de
aynı su rejimine uygun olarak dizayn edilmesidir.
Başarılı bir sonucun yolu, yeterli ve dikkatli bir ön
inceleme safhası, özenli ve iyi bir sistem tasarımı,
çok iyi detaylandırılmış otomasyon senaryosu ve
tekniğine uygun, doğru yapılmış bir uygulamadır.
Tesisteki Baca Gazı Debileri Ve Sıcaklıkları,
Atık Isı Kapasitelerinin Belirlenmesi
Asıl enerji kaynağı olması itibarıyla tesisteki alüminyum ergitme fırınlarının baca gazı debileri ve
sıcaklıkları, sürekliliği ve fırın kullanım kapasiteleri
de dikkate alınarak özenle belirlenmeli, değişkenı aralık 2014
likler olabildiğince doğru ortaya konmalıdır. Bu
noktada üretim mühendisi, dökümhane mühendisi, işveren ve ekonomizer sistemi tasarımcısı
birlikte çalışmalıdır. Alüminyum ergitme fırınlarının
günlük çalışma periyotları, kullanım kapasiteleri,
üretim planlaması, planlı gelecekteki kapasite artışları vs. tüm etkenler doğru tahmin edilerek tesisteki atık ısı kapasitesi olabildiğince doğru olarak
ortaya konmalı, bu aşamanın mümkün olduğunca
sağlıklı olarak sonuçlandırılması sağlanmalıdır. Bu
aşamada yapılacak hata, işin daha en başında yapılmış temel bir hata olacak ve tüm sistemin yanlış
kurgulanmasına, sonucun başarısız veya verimsiz
olmasına neden olabilecektir.
Tesisteki Sıcak Su Kullanım Noktaları ve
İhtiyaç Kapasitelerinin Belirlenmesi
Tesiste sıcak suyun en kolay kullanılabileceği noktalar olarak belirlenen mevcut veya yeni tasarlanacak olan HVAC sistemleri ve kullanım sıcak suyu
sistemlerindeki ihtiyaçlar, bunun yanı sıra olası
proses ihtiyaçları doğru bir şekilde belirlenmelidir.
Belirlenen toplam ısıtma ihtiyacının sonucu ilk olarak alüminyum ergitme fırınları baca gazındaki atık
ısı kapasitesi ile karşılaştırılmalı, atık ısının ihtiyacı
karşılama oranına bakılmalıdır. Atık ısının ihtiyacı
karşılama oranına bağlı olarak tesis için ilave bir
bağımsız ısı merkezinin kurulup kurulmayacağı,
kurulacak ise ısı merkezi kapasitesinin ne olacağı ortaya çıkarılmalıdır. Bu noktada tercih edilmesi
gereken yöntem tesisin birinci derecede önemli
ısıtma ihtiyaç noktalarındaki kapasiteyi tam olarak
karşılayabilecek ve/veya pik noktadaki ihtiyacını
belli oranda karşılayabilecek ve ekonomizer sistemiyle birlikte koordineli olarak çalışabilecek, ekonomizer sistemi tarafından desteklenen ve aynı
zamanda bağımsız da çalışabilecek bir ısı merkezi
tesis etmektir. Ergitme fırını baca gazı debisi ve
sıcaklıklarının düzensizliği sebebiyle, sistemde
buffer tank kullanımı da ayrıca analiz edilmesi gereken noktalardan biridir.
Tesisteki atık ısı kapasitesi incelenirken, eğer
atık ısı kapasitesinde belli bir seviyenin üzerinde
kararlılık saptanabilirse tesiste absorbsiyonlu soğutma grubu planlamak ayrıca faydalı olacaktır.
Bu sayede yaz kış dört mevsim atık ısıdan faydalanma imkanı doğabilecektir. Bu durumda ekonomizer sisteminden elde edilecek sıcak su, tesisin
soğutma ihtiyacını karşılamak için ebsorbsiyonlu
soğutma grubuna yönlendirilecektir. Atık ısının
tesis soğutma ihtiyacını karşılama oranına göre
bağımsız çalışabilecek bir absorbsiyonlu soğutma
ı aralık 2014
grubu ve bir mekanik soğutma grubu planlanabilir
veya önceliğin absorbsiyonlu soğutma grubunda
olduğu, mekanik soğutma grubunun ise ona destek verdiği seri bağlı bir işletme şekliyle bir absorbsiyonlu soğutma grubu ve bir mekanik soğutma
grubu birlikte planlanabilir. Bu seçeneklerin değerlendirilmesi ve tesis için en doğrusunun seçilmesi
tamamen tesisin karakterine göre belirlenmelidir.
Ekonomizer Sistemi Tasarımında
Temel Noktalar
Konunun en başında, ekonomizer sistemini oluşturan temel ekipmanlar olan ekonomizer ünitesi,
baca gazı aspiraörü, baca gazı kontrol damperleri,
baca gazı bağlantı kanalları ve sistem üzerindeki
tüm yardımcı ekipmanların ve otomatik kontrol
ekipmanlarının ekonomizer sisteminde oluşacak
yüksek sıcaklıklara dayanıklı olarak temin edilmesi gerektiğini belirtmek gerekir. Bu durum sistem
tasarımında dikkat edilmesi gereken birinci nokta
olacaktır. Yine sistemde oluşacak yüksek sıcaklıklar sebebiyle iş ve işçi sağlığı bakımından alınması gereken tedbirlere de azami ölçüde dikkat ve
özen gösterilmelidir.
Tesisin atık ısı kapasitesi ve tesisin ısıtma ihtiyacının karşılaştırılması neticesinde yapılacak
mali analizlere bağlı olarak ekonomizer sisteminin tesis edilmesi için ön karar verilebilir. Tesis
edilmesi uygun bulunan ekonomizer sistemlerinde ilk yapılması gereken şey ekonomizer sistemi
sıcak su rejiminin belirlenmesidir. Bu aşamada ihtiyaç noktalarındaki talepler ön plana çıkmaktadır.
İhtiyaç noktalarındaki talepler örneğin 95/80 °C,
90/70 °C gibi yüksek sıcaklık rejimleri olabileceği
gibi 60/45 °C, 55/40 °C gibi düşük sıcaklık rejimleri de olabilir. Talep edilecek su sıcaklığını ve bu
sıcaklıkta ihtiyaç duyulan sıcak su debisini elde
ÇELİKEL
ALÜMİNYUM
A.Ş. TOSB
Fabrikasında
Yapılmış Uygulamadan Bir
Görünüş
79
MAKALE
etmek için, bir başka deyişle
ekonomizer sisteminden ne
mertebede ve hangi şartlarda enerji çekmek istenmesine bağlı olarak ekonomizer dizaynı düşük baca gazı
çıkış sıcaklığı gerektirebilir.
Ekonomizerde düşük baca
gazı çıkış sıcaklığı ise baca
gazındaki yoğuşma ve asit
oluşumu sebebiyle ekonomizerin yapısını etkilemekte
ve korozyona dayanıklı, paslanmaz yapıda yoğuşmalı tip
ekonomizer kullanımını zorunlu hale getirmektedir. Bu
durum yatırım içerisinde önemli bir kalem olan
ekonomizer cihaz fiyatının yükselmesine sebep
olacaktır. Doğalgaz yakıtlı bacada 110 °C’ de çiğlenme başlamaktadır ve baca gazı bu sıcaklığın
altında kuru değildir. Baca gazı sıcaklığının 56 °C’
ye düşmesi neticesinde ise baca gazındaki su buharında tam yoğuşma gerçekleşir. Eğer yoğuşmalı
bir ekonomizer tercih edilmeyecek ise, ekonomizer daha ucuz karbon-çelik malzemeden üretilebilir ve ekonomizer baca gazı çıkış sıcaklığının 120
°C’ nin altına düşmesi işletme esnasında by-pass
damperi veya başka bir yöntemle ve gelişkin bir
otomasyon sistemi kontrolünde önlenir. Yüksek
baca gazı sıcaklığı ile ekonomizer işletme şekli
bir bakışa göre baca gazı atık ısısından daha az
faydalanmak anlamı taşımakla beraber, sistem tasarımının temel noktalarından biri olan bu konudaki karar tesisteki atık ısı kapasitesi, atık ısı kapasitesinden optimum yararlanma noktası tayini,
kullanım noktalarındaki ihtiyaçlar, yatırım bütçesi
ve yatırımın geri dönüş süresi gibi bir birini etkileyen bir çok noktanın birlikte değerlendirilmesi
sonucunda verilebilecek bir karardır.
Ekonomizer sistemi merkezi ısıtma sistemini
destekler nitelikte tesis edilmeli fakat bir plakalı
ısı eşanjörü sistemiyle de merkezi ısıtma sisteminden ayrılmış olmalıdır. Bu sayede merkezi ısıtma
sistemi ekonomizer sisteminde olası arıza ve bakım durmalarından etkilenmeden binaya hizmet
etmeye devam edebilecektir. Eşanjör sisteminin
ekonomizer tarafındaki su hacmi, olası su kaçaklarında veya çeşitli sebeplerden dolayı ekonomizer
su devresinden dışarı su çıkması hallerinde, ergitme bölgesindeki sıvı alüminyum ile su temasını
mümkün olduğunca azaltmak için olabildiğince
düşük tutulmalıdır.
80
ÇELİKEL ALÜMİNYUM A.Ş.
TOSB Fabrikasında Yapılmış
Uygulamanın
Otomasyon
Sistemi Ekran
Görüntüsü
Ekonomizer Sisteminde Otomatik Kontrol
Ekonomizer sistemini etkili, yüksek verimli ve
güvenli işletebilmek için dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri de, işletme senaryosu çok dikkatli detaylandırılmış, senaryoya göre özenle tasarlanmış ve yüksek kalitede
endüstriyel tip otomatik kontrol ekipmanlarıyla
donatılmış, ayrıca da çok iyi uygulanmış bir bina
otomasyon sistemi tesis etmektir. Ekonomizerin
bir tarafında her ne kadar sıcak su dolaştırılsa
da diğer tarafında çok yüksek sıcaklıklarda baca
gazı değerlerine ulaşılmaktadır. Suyun ergimiş
metal ile istenmeyen olası teması da ayrı bir risk
oluşturmaktadır. Yine en büyük risklerden biri de
alüminyum ergitme fırını baca gazı hattı ile ilişkilendirilecek olan ekonomizer sisteminin, ergitme
fırınını olumsuz etkileme, ergitme fırınında arızaya yol açarak üretim kaybına sebep olma veya
ergitme fırını verimini olumsuz yönde etkileme
halidir. Tüm bu noktaları birlikte değerlendiren,
en üst düzeyde emniyet tertibatları ile donatılmış, tamamen otomatik çalışacak gerçekten üst
düzey bir mühendislik hizmeti almış otomasyon
tesisatı bu işin olmazsa olmazıdır.
Çelikel Alüminyum A.Ş. TOSB Fabrikası’nda tesis edilmiş olan, binanın hem ısıtma ihtiyacını hem
de soğutma ihtiyacını başarıyla karşılayan ekonomizer sistemi örnek bir uygulama olarak verilebilir.
Sonuç
Dikkatli ve doğru tasarlanıp doğru uygulandığında
alüminyum ergitme fırınlarının baca gazından ekonomizer vasıtasıyla sıcak su elde ederek yüksek
seviyelerde ısı geri kazanım yapmak ve bu noktadaki atık enerjiden emniyetli bir şekilde faydalanmak mümkündür.
ı aralık 2014
HABER
Tezmaksana’a en iyi
temsilci ödülü
CNC Yatay işleme merkezleri ve CNC silindirik taşlama tezgâhları konusunda
Toyada Türkiye temsilcisi Tezmaksan Makina’ya, JTEKT Grup tarafından 2014
en iyi temsilci ödülü verildi.
T
oyota markasının da üreticisi olan JTEKT,
Toyoda markasıyla imalatını yaptığı CNC
Yatay işleme merkezleri ve CNC silindirik taşlama tezgâhları konusunda 2010 yılında
Tezmaksan Makina’yı temsilcisi olarak seçmişti.
Böylelikle de Türk sanayisine dünyanın en büyük
firmalarından biri olan JTEKT Grubun en iyi işleme
merkezi markası Toyoda kazandırılmıştı.
Türkiye’de 100 ‘ün üzerinde referansı bulunan
Toyoda, Ana Crowne Plaza otelinde düzenlenen,
JTEKT Grup’un tüm üste düzey yöneticilerinin,
Türkiye’deki Toyoda kullanıcılarının, dünyanın
çeşitli ülkelerinden gelen diğer temsilci ve müşterilerin katıldığı organizasyonda Tezmaksan
Makina’ya “2014 Yılının En İyi Temsilcisi” ödülü
verildi. Ödül, Tezmaksan Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Erol Mutlu’ya takdim edildi.
Tezmak Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erol
Mutlu, ödül takdiminin ardından yaptığı konuşmada makina sanayine ve Tezmaksan Makina müşterilerine yüksek hassasiyet, hız, verimlilik gibi
konularda ve birçok üretim süreçlerinde çözümler getirebilmelerinden dolayı,
Toyoda gibi bir dünya devi ile
çalışmaktan duyduğu memnuniyeti, kullanıcılarından aldıkları tekrar eden siparişlerle de
nedenli doğru bir iş yapıldığını
kanıtladıklarını ifade etti.
Bu yıl Tezmaksan Makina olarak, JTEKT Grubu ile ortaklaşa
düzenlenen ve gelenekselleşen Jimtof Fuarı ve Toyoda gezisini başarıyla tamamladıklarını
belirten Mutlu, ileriki tarihlerde,
yine mükemmel organizasyonlarda birlikte olabilmek dileklerimizle tüm müşterilerine teşekkür etti.
ı aralık 2014
Ödülü, JTEKT
Yönetim
Kurulu Başkanı
Motohiko
Yokoyama, Tezmak Yönetim
Kurulu Başkan
Yardımcısı Erol
Mutlu’ya verdi.
Tezmaksan
Genel Müdürü
Hakan Aydoğdu ve Toyoda
Türkiye kullanıcıları.
81
MAKALE
Büyük demiryolu çelik
dökümlerinin kalitesini arttırmak
için filtrasyonun kullanılması
Bu makale demiryolları boji parçalarının
dökümünde metaldeki türbülansı azaltarak,
döküm kalitesini arttıran karbon bazlı seramik
filtrelerin yolluk sistemine uygulanmasını
göstermekte. Filtre kullanımı, döküm esnasında
metali ikincil oksidasyondan koruyarak yolluk
sistemi erozyonu ile oluşacak cürufları da engeller.
E.O. Chertovskikh, Altai State Technical University, N. V.
Svalov & V. A. Polenov, Foseco LLC, S. V. Kushakov, OJSC
Altaivagon
O
JSC Altaivagon firmasının Rubtsovsk
Şubesi, demiryolları için taşıyıcı tekerlek
grubu dökümleri yapıyor. Yüksek kalite
standartları gerektirdiğinden, tekerlek grubu yan
çerçeve dökümleri en zor döküm parçalarından
biridir. Kullanım esnasında tekerlek grubu çerçeveleri statik ve dinamik yüklerin yanısıra taşıyıcının dönmesi sebebi ile torsiyonal yüklere de
maruz kalmakta. Doğal olarak dinamik yükler ilk
başta döngüseldir.
82
Çerçeve komponentlerinin uluslarası pazarlarda bulunamaması sebebiyle, sıkı denetilen spesifikasyonlarla çerçeve dökümü yapan dökümhanelere teknoloji desteği gerekmektedir.
Seramik köpük filtreler 1970’lerde ortaya çıktı
ve ilk başlarda dökme demir ve demirdışı alaşımların filtrasyonunda kullanıldı. Filtreler 2000’li
yılların başlarında Rusya’da da kullanılmaya başlandı. Her ne kadar filtrasyon uygulaması dökme
demir ve demirdışı alaşımlar kadar kolay olsa da,
çelik döküm filtrasyonu o dönemde maalasef geliştirilemedi. Pek çok firma deneme yapmasına
rağmen, çıkan kötü sonuçlar sonrası pek çoğu
ürünü kullanmayı reddetti. Ana problem eksik
döküm ve filtre kırılması idi ve bunun sebebi
dökme demirin aksine çelik dökümün yüksek
miktarda oksit içermesi ve curuf akışkanlığının az
olmasıydı. Bu zorluklar son on yılda filtre uygulamalarını kısıtladı. Bu süreçte filtreli yolluk sistemlerinin uygulamasında ve çeliğin temizlenmesi ile
ilgili uygulamalarda büyük gelişimler kaydedildi.
Dökümlerde metal saflığının sağlanmasının
birinci adımı metaldışı inklüzyonların kaynağının
ı aralık 2014
saptanmasıdır. Bu inklüzyonlar iç kaynaklı ve dış
kaynaklı olarak iki temel grupta toplanabilir. Dış
kaynaklı inklüzyonlar kum parçacıkları, kalıp ve
astar malzemeleri ya da pota astarı gibi yabancı
cisimlerdir. İç kaynaklı inklüzyonlar ise ergitme ve
döküm esnasında oluşan kimyasal oksidasyon
ürünleridir. İç kaynaklı inklüzyonlar; silikatlar, oksitler, nitritler, sülfitler ve bunların bileşikleridir [1].
Çelik dökümlerde kullanılan başlıca indirgeyici
madde alüminyumdur, oksijene yüksek afinitesi vardır ve alüminyum oksit oluşturarak çeliğin oksijenini düşürür. Demir oksit çözünebilirlik
diagramında (Şekil 1) görülebildiği gibi çeliğin
içeriğindeki karbon oranı düştükçe demir oksit
çözünebilirliği artmaktadır. Yüzde 0.8 karbonlu
çeliğin temizlenmesi için 23 gr/ton alüminyum
kullanılıp 45 gr alüminyum oksit oluşturulurken,
yüzde 0.16 karbonlu çeliğin temizlenmesinde
en az 200 gr/ton alüminyum kullanılarak 376 gr
alüminyum oksit oluşturulmaktadır. Çeliğin karbon içeriği azaltıldıkça indirgeyici madde ihtiyacı
ve oluşturulan oksit artmaktadır[2].
Dikkat edilmesi gereken husus, döküm esnasında ikincil oksitlenme süreci ile kalıp içinde oluşan inklüzyonlardır. Bu sürecin yoğunluğu kalıba
metalin akışı ile bağlantılıdır. Bu akış yolluk sisteminin konfigürasyonu ve parçaya giriş noktaları
ile kontrol edilmektedir.
1980’lerin sonunda ABD’de yapılan araştırmada, karbon ve düşük alaşımlı çelik dökümünde
uzman 14 dökümhane parçadan kesilmiş 500
numuneyi test etmiştir. Test edilen numunelerin
yüzde 83’ünde bulunan metaldışı makro inklüzyonların ikincil oksidasyon ürünü olduğu başka
bir deyişle metalin kalıba dökümünde oluşmuş
oksitler olduğu saptanmıştır.
Bulunan inklüzyonların büyüklükleri 10 mm’ye
kadardır. Sonuçlar göstermektedir ki metaldışı
inklüzyonların oluşumunu engellemek için kalıp
içinde ikincil oksidasyon süreci önlenmeli yada
minimuma indirilmelidir. Filtreli yolluk sistemi
doğru olarak uygulandığında filtre potadan gelen metaldışı inklüzyonların geçişini ve kalıp içinde oksit oluşumunu engelleyebilmektedir.
ŞEKİL 2:
STELEX PrO
filtreler
Filtrelerin uygulanması ve faydaları
ŞEKİL 1
ŞEKİL 1:
Karbon miktarına
bağlı oksijen
çözünebilirliğini
gösteren diyagram (1620 C)
ı aralık 2014
ŞEKİL 2
Foseco STELEX* PrO (Şekil 2) karbon-bazlı seramik-köpük serisi filtrelerden biridir. Bu filtreler
özel fiziksel özelliklere sahiptir: Düşük ısı tutma
kapasitesi, sıcaklığa karşı yüksek dayanıklılık,
yüksek alev direnci, termal şoka karşı düşük ısıl
genleşme ve tolerans. Bu özellikler bu filtrelerin
düşük karbonlu çeliklerin dökümünde kullanılmasını uygun kılmaktadır.
Filtreyi yolluk sistemlerinde kullanmak için Foseco uzmanları, sıvı metalin dökümü sırasında
filtreye binen yükün optimize edilmesini garantileyen bir yolluk sistemi geliştirdi. Bu yolluk sistemi aynı zamanda akış türbülansını minimize eder
ve dolayısıyla MAGMA* programının bulgularıyla
da teyit edilen çeliğin kalıp boşluğu içindeki oksidasyonunu düşürür.
Yapılan deneysel çalışmaların sonuçları dökümün kimyasal yapısının nasıl değiştiğini göstermektedir. Kimyasal içeriği belirlemek için dipten
akıtmalı bir pota ile dökülen 3 eriyik üzerinde özel
testler uygulandı. Döküm parçaların kimyasal
83
MAKALE
ŞEKİL 4
ŞEKİL 4:
Yolluk sistemindeki filtrenin kesiti
ŞEKİL 3
analizi tekerlek taşıyıcı grubu oturduğu parçadan
alınan numuneden belirlenerek ayarlanmıştır.
Kimyasal analizlerin sonuçları karşılaştırıldığında,
filtre kullanıldığı zaman karbonlaşmanın olmadığı
ortaya çıkmaktadır (Tablo 1). Yapılan testler dökümün karbon içeriğinde yüzde 0.01-0.02’lik küçük
bir düşme olduğunu göstermektedir.
Erimiş metalin filtre içerisinden akmasının bir
sonucu olarak, metalin kimyasal analizi ile karşılaştırıldığı zaman Ca içeriğinde 3 ila 9 kat arasında bir düşme gözlenir. Başka bir deyişle filtrasyon
Tablo 1
ŞEKİL 3:
Filtre tarafından tutulmuş
kalıntılar (oksitler
/ curuf)
işlemi sırasında, kalsiyum oksit inklüzyonları (deoksidayon ürünü) filtrenin üstünde tutulur (Şekil
3) ve sadece “aktif” kalsiyum kalıba doğru akar.
Normal koşullar altında, eriyikte nadir rastlanan alümina-silikatlar oval şekilli ve köşeli
karakterdedirler. Ancak filtrasyondan sonra bu
inklüzyonlar küresel şekil alırlar (Şekil 7). Çok düşük kalsiyum içerikli dökümlerde metaldışı inklüzyonların şekillenmesindeki gelişim ortadadır.
Filtrasyonun etkisi, akışdaki türbülansı azaltarak
varolan inklüzyonları büyük ölçüde azaltması ve
devamında da kalıp içerisindeki ikincil oksidasyonu azaltması ile açıklanabilir. Buradan şu sonuç
çıkar ki aktif kalsiyum kalıp boşluğu içinde tekrar
eden deoksidasyona uğramak yerine, solüsyon
içinde kalır ve kürecik oluşumuna yardımcı olur.
C
Si
Mn
P
S
Cr
Ni
Al
Cu
V
Ca
Melt
0.2
0.49
1.11
0.015
0.015
0.08
0.09
0.03
0.12
0.08
0.0013
Casting
0.19
0.49
1.09
0.016
0.011
0.08
0.09
0.03
0.12
0.08
0.0003
Melt
0.22
0.34
1.17
0.014
0.014
0.15
0.1
0.03
0.14
0.07
0.0009
Casting
0.2
0.35
1.13
0.014
0.013
0.15
0.1
0.03
0.14
0.07
0.0001
Melt
0.2
0.3
1.04
0.016
0.014
0.13
0.1
0.04
0.16
0.07
0.0011
Casting
0.18
0.3
1.06
0.017
0.013
0.13
0.1
0.04
0.16
0.07
0.0003
Tablo 1: 20 GFL çeliğain döküm öncesi kimyasal analizi ile parçadan alınmış numunenin kimyasal analizinin karşılaştırılması
84
ı aralık 2014
Bu filtrenin kullanımı preslenmiş bir filtrenin
(Şekil 5) kullanılmasıyla karşılaştırıldığında, yolluk
sisteminden (Şekil 4 ve 6) geçen oksit ve kum
inklüzyonların sayısında düşme meydana geldiğini doğrulamaktadır. Metalden gelen metaldışı
inklüzyonların arıtılmasının filtrenin geniş yüzey
alanı ile bağlantılı olması mümkündür.
Uzamış sülfür inklüzyonlarına sadece bir test
sırasında rastlandı (Şekil 8).
Test dökümlerden alınan numunelerden çekilen 100 alan fotoğrafının incelenmesinde kürecik
şeklinde metaldışı oksitlerin 15’inde dağılmış olduğu tespit edilmiştir (Figür 6). Metaldışı inklüzyonların sayısı ve dağılımının normal koşullar altındaki
eriyik ile karşılaştırılmasına gelince, filtre kullanımının çeliğin kalitesini geliştirdiği görülmektedir.
Daha önce normal koşullarda dökülmüş metallerin metalografik analizleri ile STELEX PrO
filtre ile donatılmış yolluk sisteminde dökülen
test metalleri karşılaştırıldığında, filtre kullanımının metaldışı inklüzyonların uzaklaştırılmasında
%35’lik bir artış sağladığını gösterdi.
ŞEKİL 5
Süzgeç filtre:
Küçük parçacıklar filtreden
geçerek parçada
görünür.
Seremik
köpük filtre:
Küçük parçacıklar filtretarafından tutulur.
SONUÇ:
ÖNCE
ŞEKİL 6
Sonra
1. STELEX PrO filtre kullanılması yolluk sistemindeki turbulansı azaltma ve kalıp erezyonunu
önlemede etkilidir. Bunun sonucu olarak, döküm
parçada curuf ve kum inklüzyonları azalmaktadır.
2. Yolluk sisteminde filtre kullanımı, kalıp dolumunda ikincil oksidasyon sebebi ile oluşan
metaldışı inklüzyonların azalmasını sağlar.
Şekil 6: Damla şeklinde oksitler (x 100)
ŞEKİL 7
3. STELEX PrO filtre ile dökülen çelik dökümlerin saflığı metaldışı sülfit, oksit ve alumina-silikatların arındırılması ile artar.
4. Çeliğin filtre edilmesi alumina-silikatların küre
şeklinde oluşumunu sağlar, normal dökümde
alumina silikatlar uzatılmış oval şekildedir.
ŞEKİL 8
5. Filtrasyon uygulamasına başlamak çok
aşamalı hazırlık gerektirmektedir. Filtreli yolluk
sisteminin uygulanması birinci adımdır. Ergitme
ve döküm süreçlerini geliştirilmesi de filtre
performansını arttırmaktadır.
Şekil 8: Sülfit kalıntıları (x 100)
Referanslar:
1. Svoboda J.M. et al. Trans. AFS 95 187-202
(1987)
2. Svalov N.V. “The filtration of large steel castings”, report to
“Foundry Concilium No.5”, 2011.
3. Brown
Şekil 7: Küresel alumina-silikatlar (x 100)
ı aralık 2014
85
İçimizden Biri
İçimizden Biri:
ÖZER DOĞANSOYSAL
Türkdöküm’ün bu sayıdaki İçimizden Biri konuğu çelik döküm sanayimizin öncü
mühendislerinden Özer Doğansoysal. 1960 yılında başlayan ve hala devam eden iş
yaşamına bir çok başarı sığdırdı. Sektörün duayenlerinden Özer Doğansoysal ile iş
ve aile hayatı, Burçelik kuruluşunu ve sektörü konuştuk.
Türk çelik döküm sanayinin öncü mühendislerinden biri olarak mesleğe önemli katkılarınızın olduğunu biliyoruz. Hayatınızın ilk dönemlerinden
başlayarak bugüne uzanan serüveninizi paylaşır
mısınız?
Ankara’da 1940 yılında doğmuşum. Babam eğitimci, annem ev kadını idi. Benden büyük 2 ablam
vardı. Ankara’nın mütevazi bir mahallesinde orta
halli bir ortamda büyüdük. Babamın eğitimci olması nedeniyle evde kütüphanemiz, radyomuz vardı.
Eve her gün gazete girerdi. İlkokul, orta ve liseyi
Ankara’da okudum. Kurtuluş Lisesi’nin 1956 yılı ilk
mezunlarıyız.
1956/1957 ders yılında sırf ODTÜ’ye girebilmek
için (o zaman hazırlık okulu yoktu) Dil Tarih Coğrafya Fakültesi İngiliz Filolojisi Bölümünde Ankara’nın
en güzel kızları ile 1 yıl okudum. Sınıfta 55 tane kız
5 erkek öğrenci okuduk, İngilizceyi yeterli öğren-
86
dikten sonra ben de ODTÜ’ye girdim ve Makine
Mühendisliğinde okudum. Tüm metalurji seçmeli
derslerini almıştım. Benim mezun olduğum sene
de Metalurji Bölümü eğitime başlamıştı.
ODTÜ’de 1960 fabrika stajımı, Bursa Merinos
Fabrikası döküm atölyesinde yaptım. O zamanlar
yapılan büyük sanayi tesislerinde piyasada yan
sanayi olmadığı için- dökümhane, demirhane,
çarkhane, saç atölyesi ve marangozhane olurdu.
Eski tarihlerde büyük fabrikalarda Merinos, Nazilli, Kayseri, Eskişehir bez fabrikalarının hepsinin
dökümhanesi, çarkhanesi, saç atölyesi ve marangozhanesi vardı. Yani bir fabrikanın yanında bir de
makine fabrikası oluşturulurdu.
Merinos dökümhanesi 10 günde bir pik döküm
yapan iyi bir atölye idi. Döküme olan aşkım orada
başladı. Yıllar sonra 1968’de Burçelik’i Bursa’da
kurduğum zaman Merinos’taki bazı ustalarım ile
ı aralık 2014
beraber çalışma mutluluğuna eriştim.
Mühendislik tahsil eden üniversite öğrencileri
olarak kendi aramızda Türkiye’de buzdolabı yapılır
mı, çamaşır makinası yapılır mı, çelik saç yapılır mı
gibi konuları konuşurduk. Otomobil üretimi tabii ki
hayalimizin çok çok ötesinde idi.
1964’de master diploması aldıktan 1 hafta sonra Dz.K.K. Gölcük Tersanesinde işe başladım. 1 yıl
sivil mühendis 2 yıl yedek subay olarak çalıştım.
Benim 2. Üniversitem, hayatımın dönüm noktası,
ömrüm boyunca bilgi ve tecrübesinden istifade ettiğim dostlar edindiğim yerdir. Rütbem yetmediği
için Döküm Fb. Md. Vekili olarak çalışmıştım. Gölcük tersanesi o zaman piyasanın çok önünde işler
yapıyordu.
Gölcük Döküm Fabrikası’nda; büyük bir kupol
ocağı, 3 adet Ajax indüksiyon ocağı, 1 adet Birlec
ark ocağı, 2 adet Detroit indirekt ark ocağı, 1 adet
büyük reverber ocak ve çok sayıda grafit potalı
devvar ocak vardı.
Saçma püskürtme makinası, kum makinası ve
mükemmel bir ısıl işlem atölyesi ile çok güzel ve
önemli işleri dökebiliyorduk. Tabii bazı problemler
ve zorluklarla da karşılaşıyorduk.
O tarihte Türkiye’de çelik döküm yapabilen
sayılı meslektaşlarımız ise; Elektrometal, rahmetli
Enver Soysal (döner ocakla), rahmetli Haluk Akbaşoğlu (döner ocakla sonra ark ocağı ile), Şamanlar
(Döner ocakla), Silvan Sanayi ve Karabük ve Kırıkkale Çelik Fabrikaları idi.
1964 / 1965’te ordu üzerinde Amerikan ambargosu olduğu için dökümhane malzemelerimiz gelmez oldu. Zaten ithalat yapacak döviz de yoktu.
Ark ocağı bazik tuğlalarını Karabük’ten çıkma Siemens- Martin fırınlarının hurda tuğlalarını öğütüp
ı aralık 2014
47 senelik bu
fotoğraf 1967
de Gölcük
döküm fabrikası
müdürlüğünden
ayrılırken mesai
arkadaşlarımızla
beraber çekildi.
Gölcük’teki
işçilerimle
87
İçimizden Biri
Gölcük’te
döktüğümüz bir
gemi çapasının
test esnasında kırıldığına
şahit oldum.
Bu çapalar 5 m
yüksekten kalın
çelik zemine
düşürülerek
test edilirdi.
1965 ten 1998
lere kadar
Türkiye’deki
bütün çapaları
biz döktük,
ondan sonra
Çin’den gelmeye başladı.
Biz Burçelik’te
12 ton ağırlığa
kadar çapaları
rahatlıkla dökebiliyorduk.
88
Sülfitablage ile karıştırıp preste basarak kendimiz ürettik. (Ta ki, Konya Krom Magnesit fabrikası
açılana kadar) Endüksiyon ocağı astar malzemelerini Kütahya’daki çinicilerden temin ettik. Alyajlar
Rusya’dan Kliringle geliyordu ve kalitesi çok kötü
idi.
O arada Kıbrıs’a çıkarma yapılacak elde bir tane
bile çıkarma gemisi yoktu. Deniz Kuvvetleri, Denizcilik Bankası ve özel tersanelerde furya halinde
çıkarma gemisi yapımına başlandı. Tabii Gölcük
Tersanesi başı çekiyordu.
Büyük bir heyecan ve hevesle çalıştık. Döküm
fabrikasına da çok iş düştü. Bu üretilen çıkarma
gemileri 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda başarı ile
görev yaptı. O tarihlerde ihracatımız klasik tarım
ürünleri ve bazı maden cevherlerinden ibaretti.
Peki bu işe kalkışırken ne yapmayı planlamıştınız, o zaman neler üretilirdi, nelere ihtiyaç oluyordu? Sanayinin görünüşü nasıldı?
Bu yıllarda ithal ikamesi kararıyla Türkiye’de kamyon imalatı başladı. Ford (Otosan), BMC ve TOE
(International) başı çekiyordu. Tabii biz de öğrencilik zamanımızda Kızılay’da epeyce “MONTAJ SANAYİİNE HAYIR” diye bağırdık. Ama daha sonraları
kendi arasında değişebilir (interchangable) parça
ve tolerans kavramının Türk sanayine otomotivle
girdiğini anladık.
1960’lı yıllarda Bursa’da ilk orijinali 1900’lerde
Almanya’da yapılmış Dornier marka dokuma tezgahları kopya edilerek üretilirdi. Her demir dökümcüde bu tezgahların modelleri hazır bulunur-
du. Tekstilci gelip 5 takım tezgah dökümü sipariş
ederdi. Dökümler Bursa’da 5-8 civarındaki işleme
atölyelerinde işlenirdi. Ancak her parça diğeri ile
eğe marifetiyle alıştırılırdı. Yani bir tezgahın parçasının diğer tezgahta kullanılması mümkün değildi.
Şehirde çarşı içlerinde bir mengenesi ve eğe takımı olan tesviyeci dükkanları vardı. Hatta kırılan
bir konik dişlinin bile eğe ile imal edildiğini hatırlıyorum. Kısaca benim mesleğe başladığım yıllarda
mekanik işleme tezgah ve teknolojileri çok sınırlıydı.
Şehirlerarası otobüsler, Bursa’da kamyondan
bozularak yapılırdı. Önce motor alta şasenin arasında alınırdı. Sonra ahşap kasa, daha sonralarda
sac kasa yapılırdı. Otobüs içindeki oturma yerleri
3+2 kişilik olup, ortada açılıp kapanan bir koltuk
vardı. Bu koltuğun adı ne hikmetse istrapençe idi.
Bursa’dan Yalova’ya giderken sarsıntıdan ve tozdan içiniz dışınıza çıkardı, özetle 1960’lı yıllarda
sanayi – zenaat aşamasında idi. Tekstil fabrikaları
haricinde Bursa’da bir tek rahmetli Kamil Tolon’un
çamaşır makinası fabrikası vardı.
O yıllarda yatırım yapanlara döviz imkanı yaratan iki müesseseden birisi, Sanayi Kalkınma
Bankası, diğeri ise Odalar Birliğinin Yatırım Kotası
vardı. Odalar Birliği her yıl kotaları duyurur, ancak
hiçbir yatırımcıya yetmez, diğerlerinden kota satın
alınırdı. 2-3 misli primlerle kota toplanılan bir sistem vardı. Sanayi Kalkınma Bankası ile de uzun
seneler uğraşıldığını duyuyorduk. Ben Gölcük’te
yedek subayken Sanayi Kalkınma Bankası’na gittim ve bankanın başvuru formlarına göre üç tane
ayrı fabrika yatırımını projelendirdim. Birisi refrakter tuğla, yolluk besleyici ve ateş tuğlası fabrikası,
diğeri savurma döküm merdane dökecek pik dökümhanesi, bir tanesi de üniversal çelik dökümhanesiydi. Bunlara göre fizibilite raporları hazırladım
ve bu projelere yatırımcı aramaya başladım.
Ateş tuğlası için Eskişehir’de bir ilgili buldum,
gittik bir fabrika binasını alacak iken son anda
vaz geçildi. Pik dökümhanesine hiç ilgili bulamadım. Çelik döküm için sağa sola sorarken sınıf
arkadaşım Ragıp Serdaroğlu “gel benim eniştem
müteahhit ona götürelim projeyi” dedi. Ragıp, Gölcük’ te benim yanımdaydı, beraber gittik Şevket
Kömürcüoğlu‘na projemizi anlattık. Şevket Bey
bize “çelik dökülür mü ?” diye sordu. O kadar konudan uzaktı.
Şevket Bey yatırıma girmek için benim de elimi taşın altına koymamı istedi. Ben zaten memur
aileden geliyorum, birikimlerimiz sınırlı, Ankara’da
babamızın bir evi var ablamlarla yaşıyoruz. Beraber
karar aldık ve evi sattılar parasını bana verdiler ancak sana düğün de yapamayız artık dediler. Parayı
ı aralık 2014
Şevket Bey’in masasına koyduğumda Şevket Bey
“sen bu parayı getirmeseydin ben de bu işten cayacaktım” dedi. 1967 / 68’ de rahmetli Şevket Kömürcüoğlu ve Mustafa Evirgen ile birlikte Burçelik’i
kurduk.
O zamanlarda ben fırsat buldukça subay üniformasıyla Bursa’daki tüm fabrikaları resmi kurumları
kapı kapı dolaştım. Detaylı etüdler ve pazar araştırmaları yaptım. Sanayi Kalkınma Bankası tarihinde
o zamana kadar en hızlı çıkan projedir benim oldu.
Bursa’da sanayi bölgesi yeni kuruluyordu. Bursa
Organize Sanayi’de 5. fabrika olarak kurulduk.
SKT, İpekiş/İpeker, Karsan, Aygaz ve biz kurulduk
ilk olarak. Uzun mücadeleler sonucu Türkiye Sanayi Kalkınma Bankası’ndan 50 bin dolar kredi
alabilmiştik.
dökümhanesine, Adapazarı tank palet fabrikasına,
Silvan’a, Eskişehir lokomotif fabrikasına saçma
püskürtme loop sistemi kurdum.
Dökümhane çalışırken bazen her hafta
Almanya’ya gittiğim oluyordu. Almanya’daki makine fabrikalarının dökümhanelerinin kapattıklarını
fark ediyordum. Halka açık şirket olduğumuzdan
her sene gelişme raporunu ortaklar için hazırladığımdan bu gelişmeyi de raporluyordum. Dökümhaneler kapanıyor, makine fabrikaları yaşıyor, bizim de makine fabrikası kurmamız lazım diye rapor
sundum. Ve işleme fabrikamızı 25.000 merekare
alan içinde kurduk, işçi permileri ile kullanılmış tezgahlar edindik. Bursa içindeki muhtelif atölyelerdeki tezgahlarımızı aynı çatı altında topladık.
Zincir işinde çok iyi para kazandık uzun süre,
başka yapan da çıkmadı, NATO işiydi, birim fiyat
çok yüksekti. Sektörden abilerimizin telefon edip
“Özer, o kıçı kırık dökümhaneyle bu kadar paraları
nasıl kazanıyorsunuz?” diye sorduğunu hatırlıyo
Burçelik ilk kurulduğunda nasıldı durum?
İlk kurulduğumuzda kapasitemiz 500 kg ocakla
sınırlıydı. 3.000 metrekare kapalı sahada 500 kilogramlık AEG indüksiyon ocağı, saçma püskürtme makinası, iki adet kalıplama makinası, bir adet
kompresör ve 5 tonluk gezer köprülü vincimiz vardı. Burçelik sonraki 30 yıllık gelişimi içinde enteresan aşamalardan geçti.
1971 de Burçelik’te Avrupa’ya giden ilk tırı yüklediğimizde bazı işçilerimiz ağladı. Bir kısır döngü
yavaş yavaş kırılıyordu. Burçelik tarihindeki önemli
aşamaları özetlersem;
• Ham döküm parça ihracatına başlanması,
• İşleme atölyesi kurularak işlenmiş döküm parça ihracatı,
• Makina fabrikasının kurulması – dizayn bürosunun açılması,
• Ergitim kapasitesinin 30 ton’a çıkarılması,
• Kırma eleme makinaları imali ve entegre kırma
– eleme / tesisleri kurulması,
• Türkiye’ye dar tip kelebek vananın getirilmesi
ve büyük oranda ihracatına başlanması,
• 2 parçalı küresel vana imalatı,
• Fire safe küresel vana imalatı,
• Seramik değirmenleri imalatı ve ihracatı.
Burçelik’te
misafir olarak
ABD den gelen
emekli uzman
Jessy Baum ile
çapa ve diğer
kalıplar üzerinde yaptığımız
değerlendirme
esnasında.
Türk döküm Sanayiinde basit tek parça müşteri siparişi ile başlayıp, dizayn bürosu, işleme atölyesi, dökümhanesi, kaynak ve montaj atölyesi ile
birlikte entegre tesisler yapabilen başka bir örnek
yoktur.
Biz döküm tesislerimizi de hem kendimiz hem
de diğer dökümhaneler için projelendirerek imalatını gerçekleştirdik. Erkunt’a kum kurutma sistemi
kurduk, saçma püskürtme makinası yaptık. İlk pnomatik kum sevk sistemini biz yaptık. Türk Traktör
ı aralık 2014
89
İçimizden Biri
rum. Kazandığımızın neredeyse tamamını makine
fabrikasına yatırdık.
Bu zincir işi mükemmel bir iş oldu bizim için. 12
tonluk çapalar dökülecek ama bizim döküm kapasitemiz 2 ton, Kroman A.Ş. Genel Müdürü Fikret
Kuzucu’yla anlaştım, döküm kumunu, modelleri,
işçileri kamyonla götürüyorum, Kroman’da döküyoruz, brüt ağırlık üzerinden kütük fiyatından bana
fatura ediyorlar, ben yollukları kesiyorum ona bırakıyorum, hurda fiyatından, çapayı da alıp geliyorum. Bizdeki de hakikaten ciddi cesaretti.
Vana ile seri döküm ve imalat yapmaya başladık. Baştan GG25 gövdeleri Akdöküm’e döktürüyordum ve işletiyordum. onlarla çok güzel işler
yaptık. Çamdibi’ndeki dökümhanelerinden beri
tanırım, Nuri ağabeyin duvarındaki resmin olduğu
döner ocağı ben bilirim. Akdöküm güzeldi ama
fiyatlar yüksek gelmeye başlayınca Çin’e gittim,
günlerce dolaştım. Gövdeleri dökülmüş ve işlenmiş olarak Çin’den getirmeye başladım. Kelebek
vanayı ilk biz yaptık. Aslında çok da zor bir parça
değil. Ama ilk ve tek biz olduğumuzdan satış fiyatlarını biraz yüksek tutmuşuz. Kısa sürede birçok rakibimiz oldu. Başından o kadar yüksek fiyat belirlemeseymişiz daha uzun süre tek üretici olabilirdik.
Ama çapada öyle yapmadık, çapa bizim baz işimiz
oldu ve kimse de girmedi o işe. Silvan ile beraber
de güzel işler yaptık M48 tanklarının modernizasyonunda çok güzel bir işbirliğimiz oldu, grilleri,
kapakları biz yaptık, zırh kapaklarını onlar yaptı ve
memleket için çok önemli olan bu işi becerdik.
Biz kırıcı işine başlamadan önce Türkiye’de
NACE vardı ve bizim döküm müşterimizdi, sonra da
biz girdik işe, büyük asfalt müteahhidi Makimsan
bizi neredeyse zorlayarak 8 takım makine siparişi
verdi. O zaman için oldukça yüksek bedelli işler
idi, bir grubu 400 bin dolar civarındaydı. Bunları
90
Burçelik’te
Türkiye’de ilk
dökme demir
zinciri biz yapmıştık. 4 inç
çapında 104
mm 131 kg bir
baklası ve 27.5
metresini 360
tonla proof test
yapıyorduk.
Zincir dökümleri sahada,
artık bunlar da
Çin’den geliyor.
teslim ettikten sonra makinaları geliştirdik, ebadı
büyüttük, Türkiye’de yapılmayan değişik modelleri
ürettik. İsviçre’de bir firma ile anlaştım. Darbeli kırıcıları Türkiye’ye getirdim. Bizden görerek bunlar
da Türkiye’deki meslektaşlarımız tarafından üretilmeye başlandı. Dar tip kelebek vanayı Türkiye’ye
ilk biz getirdik. Bir İspanyol müşteri 5 bin adet istedi, bizdekinden farklı ve ince bir gövdesi vardı. İlk
numunemizi gece gündüz yoğun bir çalışma ile 45
gün içinde yapıp kendimizi ispat ederek, o zamana kadar Türkiye’de üretilmeyen bu vanayı sürekli
ihraç eder hale geldik.
Ondan sonra vana konusunda bir Belçikalı ile
çalıştık, bu işte de bazı döküm gövdeleri işlenmiş
olarak maliyet avantajı olan yerlerden ithal ederek,
boyayarak, monte ediyor ve Avrupa’ya satıyorduk.
Bu yöntem ile müthiş ihracat yaptık.
1980’e kadar biz makine imalatına girmek istedik. Sonra dedik ki biz en iyi neyi biliyoruz? Dökümhane makinalarını kum mikseri, saçma püskürtme makinası kum kurutma sistemi, bunları
projelendirdik. Birçoğunu komşunun bahçesinde
topladık. Yönetim Kurulu üyelerimizden ve hocamız Mahmut Mucuoğlu “oğlum makine işinin derdi
çok olur sen dökümcüsünün, çok risk almayalım”
diye uyarmış idi. Ancak sonunda o da ikna oldu bu
işin olacağına.
Bugün Burçelik’te çok önemli bir makine tasarım arşivi vardır. Makine işinde tecrübelendikçe
başka neler yapalım diye düşünürken Makimsan
da üzerine geldi ve bir kırma eleme makinaları ile
tanıştık. Kenan Erkmen bizi de biraz arkamızdan
iteledi ve 140’lık bir kırıcı yaptık ancak bir süre satamadık. Patron homurdanmaya başladı. O sırada
Bursa’da çalışan bir asfalt şantiyesine ben de bu
makinayı oraya özel şartlarla vererek çalıştırmaya
başladım. Bir Arap müşteri geldi o dönemlerde
ı aralık 2014
ona makinayı göstermek için şantiyeye götürdüm.
Üzerine çıkıp da çalışmasını görünce çok etkilendi ve üzerinde ezan okudu. O adama da 3 milyon
dolarlık makine sattık. Bazen adam yedek parça
almaya gelirdi ve makine alıp giderdi.
Hosokowa Alpine diye bir alman firmanın tasarımlarını alarak seramik değirmenleri ve Ytong dizaynıyla iki tane sulu quatz değirmeni yaptık. Birisi
Tekirdağ’da diğeri Yunanistan’da çalışıyor.
Bu gün Burçelik’i düşündüğümüzde en önemli
adımı hangi işin başlangıcı olarak görüyorsunuz?
Burçelik’in rengi vana imalatı ve ürettiğimiz makinaların yedek parçalarını üretip satmaya başlayınca değişmiştir. Yedek parça stoğumuzda satmış olduğumuz 150 tesisin tüm yedekleri ve sarf
malzemeleri hazır bulunurdu. Vanalarda da aynı
şekilde ambarda stoklarımız olurdu. Bir mamulün
birden fazla müşterisi olması da çok büyük bir
avantajdır.
Burçelik’te işe başlayan ve meslek sahibi olan
birçok arkadaşımız sektörde iyi yerlere geldiler.
Burçelik oldukça başarılı dönemler yaşadı, bankalarda ciddi sermaye birikimimiz olurdu. 1995 yılında da Burçelik borsada işlem görmeye başladı.
Şevket Bey’in üç kızı vardı ve zaman içinde onlar
da Burçelik bünyesine katıldılar. 1997 yılında Şevket bey rahmetli oldu.
Burçelik’ten 2000’de ayrıldım. İlk 2 sene ve ayrıldığım son 2 sene hariç her sene ciddi miktarda
kar dağıttım. Rahmetli Şevket Bey’in bu konuda da
hassasiyeti vardı, bu gelire ihtiyacı olan ortakları
düşünerek karı 3 bölüyor, birini kıdem ve diğer yedekler için, birini yatırımlar için, kalan 3’te birini de
kar olarak hissedarlara dağıtalım demiştir. Şevket
Bey ile 33 sene baba oğul gibi çalıştık, Şevket Bey
diğer müteahhitlik işlerinin tamamını da tasfiye
ederek tek iştigal konusu Burçelik oldu.
koruma programları yapıyor. Sergileri oldu, yurt
içinde ve yurt dışında tanınan başarılı bir fotoğraf
sanatçısı oldu.
Burçelik’ten ayrıldıktan sonra mesleğe nasıl devam ediyorsunuz?
2000 yılında Burçelik’ten ayrıldığımda büyük
oranda ihracata çalışan ve 28 yıldır ortaklarına kar
dağıtan bir şirket bıraktım.
Halen Bilim Makina’da Koordinatör olarak görev
yapmaktayım, 1.000 kişilik kadrosu ile Türkiye’de
anahtar teslimi Çimento Fabrikası kuran 1-2 tesisten birisi ve en geniş üretim imkanları olanıdır. Bilim Makina olarak bugün yılda 1.000 – 1.500 ton
döküm döktürüyoruz. Yani iyi bir döküm alıcısıyım.
Şimdiye kadar yurtdışında 3, yurt içinde 4 anahtar teslimi fabrika bitirdik. Halen Türkiye’nin en
büyük (10.000 t/gün ) kapasiteli çimento tesisini
bitirmek üzereyiz. Tabii bu makine ve tesisi ima
Türkiye’de o zaman üretilen en
büyük fener dişlisi 42 modül, 6
metre çapında,
işleyen de rahmetli Mehmet
Susal. Mehmet
usta bu parçayı
bitirebilmek için
15 gün tezgahın
yanında yatmıştı. Firuzağa
mezarlığının yanından bir atölyesi vardı. Bizler
için o yıllarda
çok önemli bir
sanatkardı.
Aile hayatınız nasıl şekillendi, çocuklarınızın
baba mesleğine ilgileri olmadı anladığımız kadarıyla?
1971 ‘de Evlendim iki oğlum oldu, büyük oğlum
Murat 1972 doğumludur, İTÜ’den mezundur,
Amerika’da master yaptı. Oldukça yüksek bir pozisyonda elektronik komponent konusunda faaliyet gösteren çokuluslu bir şirkette Orta ve Doğu
Avrupa direktörü olarak Heidelberg’de çalışıyor
ve yaşıyor. Küçük oğlum Burak ise 1978 doğumludur. O kendisine daha farklı bir yol çizdi, o da çok
iyi eğitim aldı, Robert Koleji’nden sonra Marmara
Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdi. Macera ve
fotoğrafa ilgisi ile profesyonel doğa ve yaban hayatı fotoğrafçılığı, belgesel yönetmenliği ve doğa
ı aralık 2014
91
İçimizden Biri
ricinde mümkün değil. Bu durumda Türk Döküm
Sanayi daha uzun yıllar Avrupa ve diğer gelişmiş
ülkelere hizmet verecektir.
Türk Sanayinin de bazı eksikliklerini gözlüyorum. En önemli olanı Ar-Ge bölümlerinin verimli
olarak çalışmamasıdır. Komple entegre tesisleri,
planlayıp, dizayn edip, oluşturacak gelişmiş mühendislik kuruluşlarımız yoktur. Örneğin, bir çelik
fabrikası, bir rafineri, bir kimya kompleksi gibi tesislerin proje ve imali henüz ülkemizde yapılmamaktadır.
Bilim Makina 15 senelik yoğun çaba ve 47 mühendisle, anahtar teslimi çimento fabrikası yapımında büyük yol almıştır.
13 yıldır döküm sektöründen ayrı bir işte çalışıyorum. Döküm satıcısı iken, döküm alıcısı pozisyonuna girdim. Fakat zaman zaman çalıştığım
dökümhanelere gidip, kumun kokusunu ve bana
musiki gibi gelen dökümhanedeki sesleri dinlemeyi ihmal etmiyorum.
Bizlerin çok sınırlı ekonomik atmosfer içinde
sanayiciliğe başlayarak ülkenin hızlı gelişme dönemlerine şahit olduk. Yoğun çalıştığımız dönemlerde edindiğimiz tecrübe ve görgü ile bugünkü
Türkiye’nin makro ekonomik görüntüsü için de
bazı gözlemlerim ve eleştirilerim olacak;
latı çok etkileyici olmakla beraber hendikapları da
var. Mesela yaptığımız tesis 150 Milyon Dolar. Ama
bunu bir kere yapabiliyoruz. Bir diğeri çok daha
farklı bir proje oluyor. Ama seri imalatın raftan ürün
satmanın avantajı çok fazladır.
Döküm sanayiinin bugünü ile sizin başladığınız
dönemi nasıl mukayese edersiniz?
Döküm Sanayii bizim mesleğe başladığımız yıllardan tabii ki çok çok ilerde. En önemlisi her türlü
gelişmiş ham madde ve yardımcı malzeme tedariki imkanı var. Yerli üreticiler de bu alanda yeterli yatırımları yapıyorlar. Ark ocakları, endüksiyon
ocakları artık yerli yapılıyor. Döküm Sanayinde iyi
yetişmiş bir yönetici kadrosu var. Modern kalite
ve yönetim sistemleri uygulanıyor. Dünya çapında
klasmana giren 250 ton tek parça dökebilen tesislerimiz oldu. Belli başlı fabrikaların hepsi ihracat
yapabiliyor.
Döküm sektöründe eksiklerimiz de var tabii ki.
Duplex metod ergitimin yaygınlaştırılması gerektiğine inanıyorum. Özel döküm metodlarına girilmesi, özgün kompozit döküm, presizyon dökümün
daha yaygınlaştırılması gerekir. Birçok dökümhanede göz gözü görmüyor. Kendimizi ve personelimizi çalışma koşularını iyileştirmek için tozsuzlaştırma sistemleri yaygınlaşmalıdır.
Dökümcülük emek yoğun ve hava kirliliği yaratan bir iştir. Avrupalılar artık döküm yapmak istemiyor. Çin’den temin de cinsi az, adedi çok işler ha-
• AVM ‘lerle körüklenen tüketim çılgınlığını doğru bulmuyorum ve ülkeye reel kazancı olmadığını söyleyebilirim.
• Tasarruf etme alışkanlığının yitirilmesi de tüketim ekonomisinin neticesi olarak yaygınlaşmaktadır.
• Eğitimin kalitesizleşmesi, geleceğimiz için ciddi bir tehdit olmaktadır,
• Ara eleman ve kalifiye sanatkar yetiştirilememesi sanayicilerimize kısa gelecekte çıkmaza
sokacaktır,
Bunlar da
Türkiye’de
üretilen ilk
Francis türbin
çarkları.13Cr4Ni döktük.
Enteresan ve
zor bir iştir. İnce
ve kalın kesitlerin birleştiği
ara kesitlerin
olduğu, çatlama
riskinin yüksek
olduğu zor bir
parçadır.
92
İthalata dayalı bir ihracat, ithalata dayalı enerji
üretimi, gittikçe büyüyen cari açık, gereksiz gösteriş yatırımları ülkemiz kazanımlarını eritmekte
olup, gelecek için benim umudumu azaltmaktadır.
Yani, ben durumu pek iç açıcı görmediğimi paylaşmak istiyorum.
Benim gördüğüm ekonomiyi ayakta tutan, özel
sektörün gayret ve dinamizmidir. Umuyor ve diliyorum ki bu heyecan ve gayret kaybolmaz.
Son olarak dökümcü kardeşlerime bir tavsiyem olacak. “Her dökümhanenin bir mamulü olmalıdır. Birden fazla müşteriye hitap eden bu
mamulleri geliştirmek çok önemlidir. Bunların
stoktan satılması dökümhanenin durumunu çok
değiştirecektir.
ı aralık 2014
TÜRKİYE DÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ÜYE FİRMALARI
FİRMA ADI
ADARAD DÖKÜM ÜRÜNLERİ SAN. TİC. A.Ş.
AKDAŞ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
AKMETAL METALURJİ ENDÜSTRİSİ A.Ş.
AKPINAR DÖKÜM MAK. SAN. A.Ş.
ALFA DÖKÜM MAK. SAN. TİC. İTH. İHR. LTD. ŞTİ.
ALTAN MAKİNA İMALAT TİCARET LTD. ŞTİ.
ANADOLU DÖKÜM SANAYİ A.Ş
ARAL DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
ARDEMİR DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
ARDÖKSAN SFERO KAL. PİK DÖK. SAN. LTD. ŞTİ
ARPEK ARKAN PARÇA ALUM. ENJEK. KALIP SAN. TİC. AŞ
ARTI DÖKÜM SAN.TİC.LTD.ŞTİ
AS ÇELİK DÖKÜM İŞLEME SAN. TİC. A.Ş
ASLAR PRES DÖKÜM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ATİK METAL SAN. TİC. A.Ş.
AY DÖKÜM MAKİNA SAN. TIC. A.Ş.
AYHAN METAL PRES DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
AYZER DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
BİLGE DÖKÜM MAKİNA SAN. TİC. A.Ş.
BMC OTOMOTİV SAN. TİC. A.Ş.
BORAN ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
BURDÖKSAN DÖKÜM MAD. NAK. TİC. SAN. LTD. ŞTİ.
CANBİLENLER DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
CEVHER DÖKÜM SANAYİ A.Ş.
CER DÖKÜM MAKİNE VE SANAYİ A.Ş.
COMPONENTA DÖKÜMCÜLÜK TİC. SAN. A.Ş.
ÇELİK GRANÜL SANAYİ A.Ş.
ÇELİKEL ALÜM. DÖKÜM İMALAT SAN. TİC. A.Ş.
ÇEMAŞ DÖKÜM SANAYİ A.Ş.
ÇUKUROVA İNŞAAT MAK. SAN. TİC. A.Ş.
DALOĞLU DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
DEMİSAŞ DÖKÜM EMAYE MAM. SAN. A.Ş.
DENİZ DÖKÜM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
DENİZCİLER DÖKÜMCÜLÜK SAN. TİC. A.Ş.
DMS DENİZLİ DÖKÜM MAK.SAN.TİC.A.Ş
DİRİNLER DÖKÜM SAN. TUR. LİMAN İŞL. TİC. A.Ş.
DOĞRU DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
DOĞU DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
DÖKERLER DÖK. VE PLASTİK POLİETİLEN SAN.İTH.İHR.VE TİC.LTD.ŞTİ
DÖKSAN BASINÇLI DÖKÜM SAN.TİC.LTD.ŞTİ
DÖKÜMAŞ MALATYA METAL İŞLEME MERK. SAN.TİC.A.Ş.
DUDUOĞLU ÇELİK DÖK SAN. TİC. A.Ş.
DUYAR VANA MAKİNA SANAYİ TIC. A.Ş.
EKİP METALURJİ DÖK.VE MAK.PARÇ.İMLT. SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ.
EKSTRA METAL DÖKÜM İZABE MAK.SAN.İTH.İHR T.L. ŞTİ
EKU FREN KAMPANA DÖKÜM SAN. A.Ş.
ELBA BASINÇLI DÖKÜM SAN. AŞ ODÖKSAN OSMANELİ ŞB
ELİT METALURJİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
EMİN YALDIZ METALURJİ MAK. GIDA OTOM. S.T.L. ŞTİ.
ENTİL END. YAT. TICARET A.Ş.
ER DÖKÜM MAK. SAN. TİC. A.Ş.
ERGİN MAKİNA MODEL DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
ERKON DÖKÜM İNŞ. TUR. TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ.
ERKUNT SANAYİ A.Ş.
ERTUĞ METAL DÖKÜM MAKİNA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
FERRO DÖKÜM SANAYİ DIŞ TİC. A.Ş.
GEDİK DÖK. VANA SAN. TİC. A.Ş.
GÜRMETAL HASSAS DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
GÜRSETAŞ DÖKÜM SAN.TİC.LTD.ŞTİ.
GÜVEN PRES DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
HASTEKNİK MAK.MOD.DÖK.METAL.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ.
HAYTAŞ DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.
HEKİMOĞLU DÖKÜM SAN. NAK. TİC. A.Ş.
HEMA OTOMOTİV SİSTEMLERİ A.Ş.
HİSAR ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
İĞREK MAKİNA SAN. TİC. A.Ş.
İMPRO METAL MET.DÖKÜM MAK.SAN.TİC.LTD.ŞTİ.
İSTANBUL DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
KAĞAN DÖK. MOD. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
KALKANCI PRES DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
KARAMAN DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
KARDÖKMAK - KARDEMİR DÖKÜM MAK. A.Ş.
KAYDÖKSAN - KAYSERİ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
KIZILIRMAK DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.
KOÇAK METALURJİ MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
KONDÖKSAN DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
ŞEHİR
BURSA
ANKARA
İSTANBUL
ANKARA
ANKARA
ÇORUM
KOCAELİ
İSTANBUL
KONYA
KIRKLARELİ
KOCAELİ
ESKİŞEHİR
SAMSUN
İSTANBUL
İZMİR
ANKARA
KOCAELİ
İSTANBUL
İSTANBUL
İZMİR
ANKARA
BURSA
KONYA
İZMİR
ANKARA
BURSA
İSTANBUL
KOCAELİ
KIRŞEHİR
MERSİN
ADAPAZARI
KOCAELİ
ESKİŞEHİR
İZMİR
DENİZLİ
İZMİR
BURSA
ELAZIĞ
ANKARA
KOCAELİ
MALATYA
ÇORUM
İSTANBUL
ANKARA
ANKARA
KOCAELİ
BİLECİK
İZMİR
KONYA
ESKİŞEHİR
İSTANBUL
KAYSERİ
KONYA
ANKARA
İSTANBUL
KOCAELİ
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
ANKARA
TRABZON
TEKİRDAĞ
İSTANBUL
BURSA
KOCAELİ
KOCAELİ
KONYA
İSTANBUL
DÜZCE
KARABÜK
KAYSERİ
ÇORUM
KONYA
KONYA
0224 714 82 00
0312 267 18 80
0216 593 03 80
0312 267 04 50
0312 267 17 97
0364 254 93 93
0262 527 23 51
0212 771 45 45
0332 248 25 00
0288 263 43 20
0262 658 97 44
0222 236 20 70
0362 266 88 47
0216 593 25 60
0232 328 35 10
0312 267 04 57
0262 751 21 94
0212 771 51 00
0212 691 01 02
0232 477 18 00
0312 640 11 66
0224 493 26 06
0332 342 10 70
0232 478 10 00
0312 267 11 25
0224 573 42 63
0212 771 45 55
444 82 55
0386 234 80 80
0324 221 84 00
0264 275 48 07
0262 677 46 00
0222 236 00 58
0232 621 55 00
0258 267 10 33
0232 376 87 87
0224 482 29 35
0424 255 50 77
0312 280 95 01
0262 658 29 10
0422 237 50 62
0364 254 90 01
0212 668 18 08
0312 267 05 56
0312 267 05 56
0262 658 10 01
0228 461 58 30
0232 877 15 37
0332 239 22 80
0222 237 57 46
0216 377 01 42
0352 327 27 38
0332 239 16 50
0312 397 25 00
0212 691 02 72
0262 653 42 60
0216 307 12 62
0216 394 33 31
0262 658 30 01
0216 365 94 34
0216 365 10 56
0312 267 04 40
0462 325 00 25
0282 758 10 40
0216 464 70 00
0224 243 16 06
0262 646 76 98
0262 728 13 00
0332 239 17 36
0216 593 07 55
0380 537 52 67
0370 418 22 34
0352 321 12 57
0364 235 03 16
0332 239 21 11
0332 239 06 55
0224 714 87 49
0312 267 16 70
0216 593 03 82
0312 267 04 51
0312 267 05 63
0364 254 96 48
0262 527 28 76
0212 771 45 43
0332 249 40 40
0288 263 43 24
0262 658 97 49
0222 236 18 64
0362 266 67 16
0216 593 25 69
0232 328 35 18
0312 267 04 56
0262 751 21 98
0212 771 51 02
0212 691 03 85
0232 477 18 77
0312 640 11 77
0224 493 26 09
0332 342 09 98
0232 478 10 10
0312 267 06 79
0224 573 42 73
0212 771 20 57
0262 658 06 96
0386 234 83 49
0324 221 84 05
0264 275 14 11
0262 677 46 99
0222 236 06 04
0232 621 55 04
0258 267 18 88
0232 376 85 67
0224 482 29 39
0424 255 56 56
0312 280 95 00
0262 658 26 69
0422 237 50 47
0364 254 90 04
0212 594 73 42
0312 267 05 59
0312 267 05 59
0262 658 10 00
0228 461 58 36
0232 877 15 36
0332 239 22 81
0222 237 26 79
0216 377 01 47
0352 327 29 45
0332 239 16 54
0312 397 25 07
0212 691 02 97
0262 653 41 60
0216 307 28 68
0216 394 32 88
0262 658 30 05
0216 365 29 82
0216 314 19 80
0312 267 11 68
0462 325 00 72
0282 758 10 90
0216 464 70 20
0224 243 13 20
0262 646 70 30
0262 728 13 08
0332 239 15 99
0216 593 17 42
0380 537 54 58
0370 424 36 81
0352 321 11 94
0364 235 03 20
0332 239 22 11
0332 239 06 58
www.adarad.com.tr
www.akdas.com.tr
www.akmetal.com
www.akpinardokum.com
www.alfadokum.com.tr
www.altanmakina.com
www.anadoludokum.com.tr
www.araldokum.com.tr
www.ardemir.com
www.ardoksan.com
www.arpek.com.tr
www.artidokum.com.tr
www.ascelik.com
www.aslarpres.com
www.atikmetal.com.tr
www.aydokum.com
www.ayhanmetal.com.tr
www.ayzerdokum.com
www.bilgedokum.com
www.bmc.com.tr
www.borancelik.com.tr
www.burdoksan.com
www.canbilenler.com
www.cevherdokum.com
www.cerdokum.com
www.componenta.com
www.celikgranul.com
www.celikel.com
www.cemas.com.tr
www.cimsatas.com
www.daloglu.com
www.demisas.com.tr
www.denizdokum.com.tr
www.denizcast.com
www.denizlidokum.com
www.dirinlerdokum.com
www.dogrudokum.com
www.dogudokum.com.tr
www.dokerler.com
www.doksandokum.com.tr
www.dokumas.com.tr
www.duduoglu.com.tr
www.duyarvalve.com
www.ekipmetalurji.com.tr
www.ekstrametal.com.tr
www.eku.com.tr
www.odoksan.com.tr
www.elitmetalurji.com.tr
www.eminyaldiz.com.tr
www.entil.com
www.erdokum.com
www.erginmodel.com
www.erkondokum.com.tr
www.erkunt.com.tr
www.temsidokum.com
www.ferrodokum.com.tr
www.gedikdokum.com.tr
www.gurmetal.com.tr
www.gursetes.com
www.gpdpress.com
www.haytas.com.tr
www.hasteknikdokum.com
www.hekimogludokum.com
www.hattatholding.com
www.hisarcelik.com
www.igrek.com.tr
www.impro.com.tr
www.istanbuldokum.com
www.kagandokum.com
www.kalkanci.com
www.karamandokum.com
www.kardokmak.com.tr
www.kaydoksan.com.tr
www.kizilirmakdokum.com
www.kocakdokum.com
www.kondoksan.com
ŞEHİR
FİRMA ADI
KÖRFEZ DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.
MAKİM MAKİNA TEKN.SAN.TİC.A.Ş.
MEDAŞ METALURJİ DÖK. MAK. SAN. TİC. A.Ş.
MENSAN OTOMOTİV MAK. AKS. SAN. TİC. A.Ş.
MERT DÖKÜM İNŞAAT SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
MES ELEKTROMEKANİK DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
MESA MAKİNA DÖKÜM A.Ş.
METKOM MET.MAK.MÜT.NAK.SAN.TİC.LTD.ŞTİ.
MOTUS OTOMOTİV MAK. MET. SAN. TİC. A.Ş.
NORMSAN TİCARET METAL İMALAT SAN. LTD. ŞTİ.
ÖNMETAL DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
ÖZGÜMÜŞ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
ÖZGÜR DÖKÜM MAD. MAK. İNŞ. TAAH. MÜM. SAN. TİC. İTH. İHR. LTD. ŞTİ.
ÖZGÜVEN DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
PARSAT PİSTON DAĞITIM TİC. VE SAN. A.Ş.
PINAR DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.
RUBA FERMUAR VE PRES DÖKÜM SAN. A.Ş.
SAMSUN MAKİNA SANAYİ A.Ş.
SEFER DÖKÜM MAK.SAN.LTD.ŞTİ.
SERPA HASSAS DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
SİLVAN SANAYİ A.Ş.
SÜPERPAR OTOMOTİV SAN. TİC. A.Ş.
ŞAHİN DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
ŞAHİN METAL İMALAT SAN. VE TİC. A.Ş.
ŞENKAYA CELIK DOKUM YEDEK PARÇA FABR.
TAN ÇELİK DÖKÜM MAK. SANAYİ TİC. A.Ş.
TOSÇELİK GRANÜL SANAYİ A.Ş.
TRAKYA DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.
UYAR DÖKÜM SAN. TİC. LTD .ŞTİ.
ÜMİT DÖKÜM TİC. SAN. LTD. ŞTİ.
ÜNİMETAL HASSAS DÖKÜM MAK. YED. PAR. A.Ş.
YAZKAN MÜH. DÖKÜM MAK. SAN. LTD. ŞTİ.
YILKAR DÖKÜM SA. TİC. LTD. ŞTİ.
KOCAELİ
ANKARA
ANKARA
MANİSA
İSTANBUL
TEKİRDAĞ
KONYA
HATAY
KONYA
İSTANBUL
İSTANBUL
ADANA
ANKARA
ANKARA
İSTANBUL
İZMİR
MANİSA
SAMSUN
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
İZMİR
İZMİR
İSTANBUL
İZMİR
ELAZIĞ
İSTANBUL
İSTANBUL
BURSA
İSTANBUL
İSTANBUL
ANKARA
KONYA
0262 754 51 77
0312 267 56 87
0312 267 45 75
0236 213 02 30
0216 364 32 12
0282 726 92 94
0332 239 18 72
0326 755 82 10
0332 239 12 41
0216 593 11 61
0212 485 48 74
0322 441 07 07
0312 267 12 10
0312 267 41 61
0212 591 01 41
0232 479 03 53
0236 213 08 86
0362 266 51 60
0212 441 09 77
0216 394 23 52
0216 399 15 55
0232 877 02 12
0232 437 01 83
0212 875 19 00
0232 877 21 23
0424 255 55 60
0216 544 36 00
0212 315 52 40
0224 411 09 77
0216 499 46 46
0216 591 08 70
0312 641 32 10
0332 239 04 47
0262 754 51 80
0312 267 56 99
0312 267 57 02
0236 213 02 29
0216 415 74 51
0282 726 90 42
0332 239 18 76
0326 755 76 84
0332 239 12 43
0216 593 05 15
0212 485 48 73
0322 441 14 14
0312 267 12 11
0312 267 51 61
0212 591 01 46
0232 479 05 16
0236 213 08 08
0362 266 51 62
0212 441 46 86
0216 394 23 55
0216 383 31 38
0232 877 02 17
0232 437 01 85
0212 875 11 07
0232 877 21 24
0424 255 55 63
0216 544 36 06
0212 274 01 12
0224 411 09 78
0216 499 46 50
0216 591 08 79
0312 641 31 82
0332 239 00 36
www.korfezdokum.com
www.makim.com.tr
www.me-das.com.tr
www.mensanotomotiv.com.tr
www.mertdokum.com.tr
www.mesdokum.com.tr
www.mesamakina.com.tr
www.metkom.com.tr
www.motusdokum.com
www.normsan.com
www.onmetal.com.tr
www.ozgumus.com.tr
www.ozgurdokum.com.tr
www.ozguvendokum.com
www.parsatpiston.com.tr
www.pinardokum.com.tr
www.rubapresdokum.com
www.samsunmakina.com.tr
www.seferdokum.com
www.serpahassasdokum.com
www.silvansanayi.com
www.superpar.net
www.sahindokum.com
www.sahinmetal.com
www.senkaya.com
www.tancelik.com
www.toscelikgranul.com.tr
www.trakyadokum.com.tr
www.uyardokum.com
www.umitcasting.com
www.unimetal.com.tr
www.yazkan.com.tr
www.yilkardokum.com.tr
BÖLGESEL KURULUŞLAR
İSTANBUL PİK DÖKÜMCÜLER ESNAF VE SANATKARLAR ODASI
ANKARA MADENİ DÖKÜMCÜLER ESNAF VE SANATKARLAR ODASI
İZMİR BİLİMUM DÖKÜMCÜ KÜÇÜK ESNAF VE SANATKARLAR ODASI
İSTANBUL
ANKARA
İZMİR
0212 576 60 10
0312 267 13 93
0232 437 02 43
0212 576 80 75
0312 267 04 97
0232 437 01 46
www.ankaradokumculerodasi.org.tr
KATILIMCI ÜYELER
ACARER METAL SANAYİ TİC. A.Ş.
AMCOL MİNERAL MADENCİLİK SAN. TİC. A.Ş.
ASK CHEMİCALS TR TIC LTD.ŞTİ.
AVEKS İÇ VE DIŞ TİC. A.Ş.
BES MÜHENDİSLİK SAN. TİC. A.Ş.
BİLGİNOĞLU ENDÜSTRİ MALZ. SAN. TİC. A.Ş.
ÇELİKTAŞ SINAİ KUMU MADEN SAN. NAK. TİC. A.Ş.
ÇUKUROVA KİMYA END. A.Ş.
EGES ELEKTRİK & ELEKTRONİK GER. SAN. TİC. A.Ş.
ERMETAL END. GERİ DÖN. TAŞ. SAN. A.Ş.
EVREN İTHALAT İHRACAT PAZ. A.Ş.
EXPERT MÜMESSİLLİK TURİZM TİC. LTD. ŞTİ.
FERROMET MÜMESSİLLİK TİC. A.Ş.
FETAŞ METALURJİ YÜZEY İŞLEM ÜRÜNLERİ SAN.TİC.LTD.ŞTİ.
FOSTEMA METALURJİ SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
HANNOVER-MESSE ANKİROS FUARCILIK A.Ş.
HERAEUS ELECTRO-NİTE TERMO TEKNİK SAN. TİC. A.Ş.
INDUCTOTHERM İNDÜKSİYON SİST. SANAYİ A.Ş.
KADIOĞLU MADENCİLİK SAN. TİC. A.Ş.
KUMSAN DÖKÜM MALZEMELERİ SAN. TİC. A.Ş.
LMA MOTİF ALÜM. DÖKÜM SAN. MÜM. LTD. ŞTİ.
LMG ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLER HAMMADDE SAN.TİC.A.Ş.
MAGMA BİLİŞİM TEKN. HİZM. LTD. ŞTİ.
MARMARA METAL MAM. TİC. A.Ş.
META-MAK METALURJİ MAK. MÜM. LTD. ŞTİ.
METKO-HÜTTENES ALBERTUS KİMYA SAN TİC. A.Ş.
NEDERMAN MAKİNA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
S&B ENDÜSTRİYEL MİNARELLER A.Ş.
SİLTAŞ SİLİS KUMLARI SAN. TİC. A.Ş.
SİLVAN DIŞ VE İÇ TİC. A.Ş.
UNİKON METALURJİ VE KİMYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
VESUVIUS İSTANBUL REFRAKTER SAN.TİC.A.Ş.FOSECO
YILKAN MAÇA SUP. ÜRETİM PAZ. SAN. TİC. A.Ş.
İSTANBUL
İSTANBUL
ANKARA
İSTANBUL
İSTANBUL
İZMİR
İSTANBUL
MANİSA
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
ANKARA
ANKARA
ANKARA
KOCAELİ
KARABÜK
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBUL
KOCAELİ
BURSA
0212 280 50 50
0216 414 96 16
0312 212 72 91
0216 410 00 60
0216 420 89 09
0232 433 72 30
0212 275 57 13
0236 233 23 20
0212 446 41 21
0212 691 13 70
0212 325 96 60
0216 573 38 88
0212 211 33 00
0216 364 34 01
0312 440 82 28
0312 439 67 92
0312 267 08 88
0262 646 34 24
0370 424 10 50
0216 593 09 57
0216 593 13 61
0216 409 14 14
0216 557 64 00
0216 447 29 55
0212 270 07 08
0216 411 69 11
0212 438 07 78
0212 247 49 85
0216 335 70 09
0216 380 36 18
0216 399 98 68
0262 677 10 50
0224 573 88 72
0212 280 50 51
0216 414 96 20
0312 212 75 61
0216 410 00 90
0216 364 66 48
0232 457 37 69
0212 347 87 07
0236 233 23 23
0212 446 41 15
0212 672 95 92
0212 283 77 78
0216 573 06 28
0212 275 11 42
0216 364 90 47
0312 439 66 84
0312 439 67 66
0312 267 08 87
0262 646 29 62
0370 415 66 50
0216 593 09 59
0216 593 13 62
0216 409 14 18
0216 557 50 26
0216 447 29 69
0212 270 08 88
0216 369 64 59
0212 438 33 92
0212 247 49 91
0216 335 71 57
0216 416 91 59
0216 442 11 90
0262 677 10 60
0224 573 74 93
www.acarermetal.com
www.amcol.com.tr
www.ask-chemicals.com
www.aveks.com.tr
www.besmuhendislik.com
www.bilginoglu-endustri.com.tr
www.celiktassilis.com
www.cukurovakimya.com.tr
www.eges.com.tr
www.ermetaldemir.com
www.evren.ws
www.expert.com.tr
www.ferromet.com.tr
www.fetasmetalurji.com
www.fostema.com
www.ankiros.com
www.electro-nite.com
www.inductotherm.com.tr
www.kadioglumaden.com.tr
www.kumsandokum.com.tr
www.lma.com.tr
www.lmg-global.com
www.magmasoft.com.tr
www.marmarametal.com
www.metamak.com.tr
www.metkoha.com
www.nederman.com
www.sandb.com
www.siltas.com.tr
www.silvanticaret.com
www.unikon.com.tr
www.foseco.com.tr
www.yilkanchaplet.com
İKİNCİ EL
Yenilenmiş
2001 model CAT
236 Mini Yükleyici
İrtibat
Dirinler Döküm Sanayi Turizm Liman İşletmeciliği ve Ticaret A.Ş.
A.O.S.B. M.Kemal Bulvarı No:57 Çiğli / İzmir
Tel: 0 (533) 258 28 89
96
Ferrotrade Turkey Metal Alaşımları Tic. Ltd. Şti.
Atatürk Mahallesi, Sedef Caddesi
ATA2-1/ATSH Sitesi B 3 Ap. No: 3
D: 255 PK. 34758 Ataşehir, İstanbul
Tel: +90 (216) 410 26 18 Fax: +90 (216) 410 24 38
www.ferrotrade.ch e-mail: [email protected]

Benzer belgeler