düşük bel pantolonun bel bölgesindeki şekil değişikliğine etkisi

Transkript

düşük bel pantolonun bel bölgesindeki şekil değişikliğine etkisi
DÜŞÜK BEL PANTOLONUN BEL BÖLGESİNDEKİ ŞEKİL DEĞİŞİKLİĞİNE ETKİSİ
Doç.Dr. Şule ÇİVİTCİ *
Öğr.Gör.Fatma BULUT**
Özet
Bu araştırmanın amacı, düşük bel pantolonun bel bölgesindeki şekil değişikliğine neden olup olmadığını
ortaya koymaktır. Araştırma örneklemi, genellikle düşük bel pantolon kullanan 16-24 yaş arasında yer alan 300 genç
kızı kapsamaktadır. Katılımcıların demografik özelliklerini ve ölçülerini tespit edebilmek için bir ölçü alma formu
hazırlanarak uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler doğrultusunda, alınan ölçülere çeşitli istatistiksel
işlemler uygulanarak, bel çevresi ölçüsü ile ilişkili olan ölçüler regresyon analizleri ile tespit edilmiştir. Oluşturulan
standart pantolon ölçüleri ile düşük bel pantolon modasından önce yapılan ölçü çalışmaları karşılaştırılmıştır.
Karşılaştırma sonuçlarına göre; bel çevresi genişliği yıllar itibariyle devamlı olarak artarken diğer ölçülerde belirgin
bir artış tespit edilememiştir.
Anahtar Kelimeler: Antropometri, Giysi, Ergonomisi, Pantolon ölçüsü, Düşük bel pantolon
Abstract
The purpose of this research is to introduce whether low cut pants cause shape transformations in waist
region. The sampling of the research covers 300 maidens aged between 16 and 24, who generally use low cut pants.
A measuring form has been prepared and applied in order to identify demographic attributes and sizes of the
participants. In line with the findings obtained from the research, by applying several statistical applications related
to the sizes obtained, measures related to waist region sizes were determined via regression analyses. Constructed
standard pans measures were compared with the measuring studies conducted before low cut pants fashion.
According to the results of comparison, as length of waist circumference continually increases by years, no
significant increase in other measures was determined.
Key Words: Anthropometry, Clothing, Ergonomics, Pants measurement, Low cut pants
Giriş
Giysi insanların temel fizyolojik ihtiyaçlarından biri olarak, yaşam süreci içerisinde çok önemli
bir boyuta yerleşmiştir. Bu boyutun kişiler üzerindeki etkisi oldukça farklıdır. Giyinme istemi bazen
sadece iklim koşullarına karşı vücudun doğal ısısını korumak amacıyla ortaya çıkarken bazen de yaşamın
amacı olmak boyutuna kadar ulaşabilmektedir (Erdoğan ve İlleez, 2004:1).
Tüketicinin giysi seçiminde, ilk etapta giysinin rengi, modeli, kumaşı etkili gibi görünse de,
giysinin vücuda uyumu ve hareket serbestliği, sağlaması daha önceliklidir. Her bir giysi farklı amaçlara
yöneliktir. Bu nedenle de kalıplar farklı olmaktadır. Ancak, bütün giysilerin ortak amacı, vücut
hareketlerinin giysi tarafından engellenmemesidir. Bu amacı sağlayabilmek için, öncelikle vücut
hareketleri sonunda hareketin neden olduğu boyut değişmelerinin bilinmesi gerekmektedir. Vücut
hareketleri ile oluşan boyut değişmeleri, insanların üzerindeki çeşitli değişmeler yaratan kuvvetler olarak
etki ederler (Bozkurt, 1995:1-2).
Konfor, bilinçli refah olarak tanımlanabilir. Giysi açısından bakıldığın da, giyen kişinin giysiden
rahatsızlık duymaması temel prensip olarak ortaya çıkmaktadır. Bu özellikle vücuda yakın temasta
bulunan giysiler açısından çok önemlidir. Giysinin neden olduğu şiddetli ve sürekli rahatsızlık tahammül
edilemeyen ıstıraba ve sağlık riskine neden olabilir (Kansoy ve Dirgar, 2004:1-2).
Giyside temel gereksinim giyim açısından rahatsızlığa sebebiyet vermemesidir. Kullanıcıların
giysilerden beklentileri çok çeşitli olmakla birlikte görünüş ve dokununca verdiği his performans
kriterleri hiçbir zaman göz ardı edilemez. Pek çok durumda, giyside kullanım şartlarına uygunluk ve
rahatsızlık vermemesi dış görünüşten daha çok ön plana çıkmaktadır. Buna karşılık modaya uygun ve
estetik açıdan cazip giysilerde kullanıcının toplum içinde fark edilme güdüsünü tatmin ederek, psikolojik
rahatlamayı sağlayacaktır (Kansoy ve Dirgar, 2004:1-2).
*Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Bölümü
**Kırıkkale Üniversitesi Keskin Meslek Yüksek Okulu Tekstil Programı, [email protected]
1
Pantolon, Fransızca bir kelime olup belden başlayan ve genellikle paçaları ayak bileklerine
kadar inen giyecek olarak tanımlanır (www.TDK.gov.tr). Pantolon, kadınların hayatına ilk defa Fransa’da
girmiştir. Kadınların günlük yaşamına giren pantolon günümüze kadar modacıların tasarımları ile paça
boylarında, cep özelliklerinde ve kemer de değişime uğramıştır. Düşük bel modasının ortaya çıkışı ise;
Amerika’da zencilere yapılan ırkçı uygulamaların bir sonucu olarak görülmektedir. Zenci suçluların göz
altı durumunda ve gözaltı sürecinde üstlerindeki metallere, özellikle de kemerlerine el konulması ile
kemerleri alınan zenci suçluların pantolonlarının bellerinden düşmesi, o zamanki anlayışa göre utanılacak
bir durum, bir anlamda aşağılanmadır. Diğer zenci erkeklerde ırkdaşlarına destek olmak ve yapılan
ayrımcılığı protesto etmek için bellerindeki kemeri çıkarmışlardır. Amaçları ise yapılan haksızlıkları
kamuoyuna duyurmaktır. Yaşanan bu olaylar düşük bel pantolon akımının ortaya çıkmasına neden
olmuştur. 1970’ler den bu yana zaman zaman moda olan düşük bel pantolonlar son 10 yıldır kadın, erkek
tüm yetişkinlerin kullandığı bir giysidir (www.derja.com).
Wright “Mükemmel pantolon yapımı” isimli makalesinde, pantolon kalıplarının insan vücuduna
uyumunu incelemiştir. Araştırmada sonuç olarak, insan vücuduna mükemmel uyum sağlayan pantolonun,
kusursuz pantolon olduğunu belirtmiştir (Wright, 2001).
Genç kızların yaygın şekilde giydikleri düşük belli ve göbeği açıkta bırakan pantolonlar, bel
kemiğinin altındaki sinirlere baskı yaparak kalçalarda paresthesia adı verilen bir yanma hissine neden
olmaktadır. Dr. Parmar, kendisine kalçalarda yanma ve ağrı hissiyle başvuran hafif kilolu 3 genç kadının
6 ila 8 ay süreyle düşük belli kot giydiklerini tespit etmiştir. Hastalar 4 ila 8 hafta bol kesimli pantolon
giydikten sonra hiçbir şikayetleri kalmadığını görülmüştür (Parmar, 2007).
Düşük bel pantolon, böbrekleri de tehdit etmektedir. Her ne kadar sıcak olsa da düşük bel
yüzünden açıkta kalan bel, böbreklerin iltihaplanmasına neden olmaktadır. Bu da daha sonra böbrek
yetmezliğine kadar gidebilen rahatsızlıklara yol açmaktadır (www.saglikbilgisi.com).
Dünya da olduğu gibi ülkemizde de kadın, erkek, genç, hatta çocuk yaşlarda bile herkesin bel
çevresi kalınlığının hızla arttığı gözlenmiştir. Estetik cerrahiye başvuran hastaların önemli bölümünün bel
çevresindeki bölgesel kalınlaşmadan şikayetçi olduğu, bu kalınlaşmada en büyük etkiyi giyim tarzının
oluşturduğu izlenmiştir. 1950- 1960 yıllardaki Türk kadınlarında olduğu gibi ince bele sahip olmak
isteyenler giyim tarzını gözden geçirmelidir. Çünkü, son yılların modası düşük bel pantolonlar bel
çevresinde yağ dokusunu arttırmaktadır (www.ntvmsnbc.com).
Bel çevresinin serbest bırakılması, bu bölgede yağ birikintisinin artmasına neden olmakta ve bu
serbestlik kalınlaşmanın farkına bile varılamamasına yol açmaktadır, uzun süre düşük bel pantolon
giymek bel çevresindeki kalınlaşmaya bağlı olarak estetiğin yanı sıra diyabet, kalp-damar hastalığı ve
yüksek tansiyona neden olduğu gözlenmiştir (www.ntvmsnbc.com).
Bolik sendrom olarak adlandırılan bel bölgesi kalınlığı Türkiye’de 20 yaşın üstündeki her 3
kişiden birinde görülmektedir. Yetişkinlerde, erkekler için 94 cm, kadınlar için 80 cm sınır kabul
edilmektedir, bu nedenle hem estetik hem sağlık için bel bölgesindeki yağlanmaya karşı önlem
alınmalıdır (www.ntvmsnbc.com).
Bel çevresi genişliği Antalya’da yapılan 3. Metobolik Sendrom Sempozyumu’nun gündeminin en
önemli maddesi olmuştur. Bel ölçüsünün artması, karın içinde de yağlanmanın arttığının habercisidir. Bel
bölgesi kalınlaşan kişilerde tansiyon, kan şekeri ve kan yağları da yavaş yavaş artmaktadır. Bu tabloya
bilim adamları metobolik sendrom adını vermektedirler. Araştırmalara göre, Türkiye’de 20 yaşın
üstündeki her 3 kişiden birinde metobolik sendrom görülmüştür. Kongreye katılan bilim adamları düşük
bel pantolon giyen kadın ve erkekleri ayrıca uyarmışlardır. Beden ölçüsü büyümese de yaş, hareketsizlik
ve yanlış beslenme nedeniyle bel ölçüsü artmaktadır. Düşük bel pantolon giyenler çoğunlukla bel
bölgesindeki yağlanmayı farkına varamadıkları ortaya çıkmıştır (www.gurelozgur.com.tr).
Korselerin ideal sıkılık değerlerinin belirlenmeye çalışıldığı bir araştırmada, bol korselerin vücut
şekillendirme de etkili olmadığı, buna karşın çok sıkı korselerin rahatsızlık hissi vermesinin yanı sıra,
kötü fiziksel etkilere de neden olduğu belirtilmiştir (Chan and Fan, 1992:1).
Frumkin, Bradley ve Hegde yaptıkları araştırmaya göre ise, insanların kendine özgü kıyafetlere
daha fazla ilgi gösterdiklerini ve giysilerde aradıkları ilk şartın vücuda uyum, ikincisi fiyat uygunluğu ve
son olarak rahatlık olduğu tespit edilmiştir (Frumkin, Bradley and Hegde, 2007:125).
Japonların ayaklarının küçük kalması için ayaklarını bağladıkları (www.turkforum.info),
Afrika’da bazı kabilelerin boyunlarını uzatmak için boyunlarına halka taktıkları bilinmektedir
(www.fotokritik.com). Aynı zaman da bebeklerin sürekli aynı yönde yatırıldıklarında baş bölgelerinde
yatış yönünde şekil bozukluklarının olduğu, hamile bayanların da doğum yaptıktan sonra karın
2
bölgelerini, toparlansın diye sardıkları bilinmektedir. Bu bilgilerden yola çıkarak vücuda uygulanan
baskının vücudun şekil almasın da etkili olabileceği görülmektedir.
Bu araştırma, düşük bel pantolonun bel bölgesindeki şekil değişikliğine neden olup olmadığını
ortaya koymak amacıyla, 16- 24 yaş grubu genç kızlardaki düşük bel pantolon kullanımının bel
bölgesindeki şekil değişikliğine etkisini ortaya koymak üzere planlanıp yürütülmüştür.
MATERYAL VE YÖNTEM
Araştırmanın materyalini, Kırıkkale il sınırları içinde yaşayan ve düşük bel pantolon kullanıcısı
olan, 16- 24 yaş grubu, 300 gönüllü genç kızlardan elde edilen veriler ve ilgili kaynaklar oluşturmaktadır.
Bu çalışma bir pilot çalışma olarak planlanıp yürütülmüştür.
Araştırma örneklemi, düşük bel pantolon giyen genç kızlar arasından seçilen 300 kişiyi
kapsamaktadır. Örneklem grubu seçilirken aranan ön koşul 6 ay ya da daha fazla süre ile çoğunlukla
düşük bel pantolon giymeleridir. Öncelikle bu genç kızlar tespit edilmiş daha sonra ölçülerinin alınacağı
yerlerde (okulda ve yurtta) istenilen zamanda hazır bulunmaları istenmiştir. Araştırmanın Kırıkkale’de
yapılmasının nedeni, örneklem grubuna, araştırmacının bu ilde daha rahat ulaşmasından
kaynaklanmaktadır. Araştırmanın verileri bizzat araştırmacı tarafından elde edilmiştir. Tartı cihazı ile
katılımcıların kiloları tespit edilmiş ölçüleri tespit etmek için ise kalibre edilmiş mezür kullanılmıştır.
Aynı zamanda, katılımcıların demografik özelliklerinin yer aldığı bir anket katılımcılara uygulanmıştır.
Bu anket formunda, kişiyi tanımaya yönelik genel bilgiler (yaş, öğrenim durumu, kilo ve doğum yeri vb.)
yer almaktadır.
Şekil 1. Vücut Üzerinden Alınan Ölçüler
Bu araştırmada örneklem grubunu oluşturan 300 kişinin bütün boy, beden, göğüs altı, mide
çevresi, bel çevresi, karın çevresi ve kalça çevresi ölçüleri alınmıştır. Alınacak ölçülerin tespiti uzman
kişilerden yardım alınarak yapılmıştır.
Bütün Boy: Vücudun dik durması koşulu ile, başın bitim noktası ile ayak tabanı arasındaki mesafedir.
Beden çevresi: Normal nefes alma sırasında, arkada kürek kemikleri üzerinden, önde göğsün en geniş
yerinden geçecek şekilde alınan çevre ölçüsüdür.
3
Göğüs altı çevresi: Göğsün altından yere paralel olarak alınan çevre ölçüsüdür.
Mide çevresi: Normal nefes alma sırasında mide üzerinden yere paralel olarak alınan ölçüdür.
Bel çevresi: Normal nefes alma sırasında, karın bölgesi rahat bir durumda iken belin en ince yerinden
alınan çevre ölçüsüdür.
Karın çevresi: Bel ile kalça arasında göbeğin en geniş yerinden alınan çevre ölçüsüdür.
Kalça çevresi: Kalçanın en geniş yerinden yere paralel olarak alınan çevre ölçüsüdür.
İnsanda hareket sisteminin aktif unsurları kaslardır. Kaslar hareket esnasında eklemin eksenine
çaprazlanarak esnerler. Bu esnada kaslarda uzama oluşur (Çileroğlu, 2006). Bu nedenle ölçümler kişi
ayakta anatomik (normal) duruş halinde iken alınmıştır.
Hazırlanan ölçme aracı araştırma kapsamına alınan bireylere uygulanmıştır. Bu uygulama
sonucunda elde edilen verilere, aritmetik ortalama, standart sapma, korelasyon katsayıları gibi çeşitli
istatistiksel analizler uygulanmış ve sonuçlar tablolar ve grafikler halinde sunulmuştur. Araştırmada bütün
istatistiksel analizler SPSS 11.5 programı kullanılarak yapılmıştır. Verilerin frekans ve yüzde dağılımları
hesaplanmıştır. Araştırma kapsamındaki genç kızların vücut ölçülerin, betimsel istatistik değerleri
kapsamında herhangi bir gruplama yapılmadan bütün veriler için; normallik dağılımları, minimum,
maksimum, ortalama, standart sapma, çarpıklık ve basıklık katsayıları, varyans ile 5, 10, 25, 50, 75, 90,
95’lik yüzdelik değerleri belirlemiştir. Örneklemden alınan ölçülerin dağılımları histogram grafiklerle
gösterilmiştir. Her ölçüye ait ortalama, standart sapma, varyans, çarpıklık, basıklık, minimum, maksimum
ve yüzdelik değerleri hesaplanarak ilgili tablolarda gösterilmiştir.
Ölçülerin birbiri ile ilişkilerinin belirlenmesine yönelik olarak çoklu korelasyon tabloları
hazırlanmış ve sonuçlar değerlendirilmiştir. Beden çevresi ve diğer ölçüler, bel çevresi ve diğer ölçüler
için regresyon tahminleri yapılmıştır. Belirtilen ölçülerin regresyon analizleri aşamasında öncelikle
doğrusaldan sapmaları incelenmiş, incelenen modeller arasında doğrusal modelin f değeri daha yüksek
bulunduğundan bütün bağıntılar bu modele göre oluşturulmuştur. Aşırı sapmaların regresyon analizi
sonuçlarını etkilemesini en aza indirgemek amacıyla bu tahminlerin yapılmasında 5. ve 95. yüzdelik
arasında kalan veriler değerlendirmeye alınmıştır. Katılımcıların yaş ile vücut ölçüleri arasında bir
anlamlı bir ilişki olup olmadığını Ki-kare (X²) testi uygulanarak, sonuçlar P < 0.05 anlamlılık düzeyinde
değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlar ile düşük bel modasından önceki, aynı koşullarda yapılmış vücut
ölçü araştırmaları karşılaştırılarak değerlendirilmiştir.
BULGULAR VE TARTIŞMA
Katılımcıların Demografik Özellikleri
Araştırma kapsamına alınan düşük bel pantolon kullanıcılarının; yaş ortalaması, 20 (SD=3,758),
minimum yaş 16, maksimum yaş 24, kilo ortalaması, 55 (SD=7,947), minimum 35 kilo, maksimum 107
kilo,bütün boy uzunlukları ortalaması 163cm (SD=6,62), minimum boy 140 cm, maksimum boy 193 cm
olduğu tespit edilmiştir. Genç kızların (11) % 4’ünün evli, (289) % 96’sının bekar olduğu ve (61) %
20’sinin lise, (237) % 79’unun ön lisans, (2) % 1’inin ise lisans eğitimi aldıkları belirlenmiştir.
Vücut Ölçüleri İle İlgili Bulgular
Araştırma kapsamındaki genç kızların vücut ölçülerin, betimsel istatistik değerleri kapsamında
herhangi bir gruplama yapılmadan bütün veriler için; normallik dağılımları, minimum, maksimum,
ortalama, standart sapma, çarpıklık ve basıklık katsayıları, varyans ile 5, 10, 25, 50, 75, 90, 95’lik
yüzdelik değerleri belirlemiştir. Tablo 1’de vücut ölçülerine ilişkin tanımlayıcı istatistikler verilmiştir.
Tablo 1 incelendiğinde, bütün boy ortalamasının 159,6 cm, beden çevresi ölçüsünün
ortalamasının 87,1 cm, bel çevresi ölçüsünün ortalamasının 74,9 cm, karın çevresi ölçüsünün
ortalamasının 85,5 cm olduğu tespit edilmiştir.
Tablo 1’de yer alan yüzdelik değerleri incelendiğinde; eşit aralıklı yüzdelik değerler arasındaki
farkların eşit olmadığı, yüzdelik değerler büyüdükçe farkında büyüdüğü görülmektedir. Bel çevresi
ölçüsü için 5. ve 10. yüzdelik değerleri arasında 1 cm, 10. ve 25. yüzdelik değerleri arasında 4 cm, 25. ve
50.yüzdelik değerler arasında 3 cm fark varken 50. ve 75.yüzdelik değerler arasında 4 cm, 75. ve 90.
yüzdelik değerleri arasında 7 cm, 90. ve 95. yüzdelik değerleri arasında 5 cm fark bulunmaktadır. Bu
sonuç diğer ölçüler içinde benzerlik göstermektedir.
Standart sapmanın en fazla bütün boy ölçüsünde ve kiloda olduğu görülmektedir. Diğer vücut
ölçüleri içerisinde en yüksek standart sapmaya karın çevresi ölçüsünün (8,3) sahip olduğu, bunu sırasıyla,
4
bel çevresi (8,1), mide çevresi (7,6), kalça çevresi (7,3), göğüs altı çevresi (7,2) izlediği görülmüştür. En
düşük standart sapmanın ise beden çevresi ölçüsüne (7,1) ait olduğu gözlenmiştir.
Tablo 1’ de sunulan vücut ölçülerine ait çarpıklık değerleri incelendiğinde, çarpıklık katsayıları
sıfırdan büyük olduğundan çarpıklık sola doğrudur. Boy uzunluğunun çarpıklık değeri sıfırdan küçük
olduğundan çarpıklık sağa doğrudur. Genel olarak ölçülerin çarpıklık ve basıklık değerlerinin normal bir
dağılım gösterdikleri söylenebilir.
Tablo 1. Katılımcıların Vücut Ölçülerine Ait Tanımlayıcı İstatistikler
Ölçüler
Ortalama
St. Sapma
Çarpıklık
Basıklık
Min.
Mak.
Yüzdelikler
Bütün boy
159,6
18,4
-4,3
20,3
57
180
5
150
10
153
25
158
50
163
75
167
90
170
95
173,9
Kilo
54,7
34,4 1,6
6,7
35
107 45
47
50
54
58
65
Beden Çevresi
87,1
7,1
1,2
3,1
70
119 78
79
83
86
90
95
Göğüs altı çev.
77,1
7,2
1,3
2,9
65
113 68
70
73
76
80
86
Mide Çevresi
72,5
7,6
1,6
3,8
58
111 64
65
67
71
75
82
Bel çevresi
74,9
8,1
1,3
3,1
60
115 65
66
70
74
78
85
Karın Çevresi
85,5
8,3
1,7
7,2
66
141 75
77
80
85
89
95
Kalça Çevresi
95,6
7,3
1,5
5,9
76
141 86,5 88
91
94
99
104
n=300
Araştırmada kullanılan ölçülerin gruplandırılmasında Müller kalıp sistemindeki beden aralıkları
kullanılmıştır (İnceoğlu, 2001:23; Bayraktar, 2007:26). Bu gruplandırma da bedenler 4 cm’lik
aralıklardan oluşmaktadır.
69,9
100,9
92
89,5
91
101
109,5
Tablo 2. Katılımcıların Beden Çevresine Göre Oluşturulan Bedenler ve Grup Aralıkları
Bedenler
Grup Aralığı
34
36
38
40
42
44
46
48
50
n=300
81.9 ve altı
82 - 84.9
85 – 87.9
88 – 91.9
92 – 95.9
96 – 99.9
100 – 105.9
106 – 111.9
112 – 117.9
118 – 123.9
F
52
51
81
60
29
10
8
6
2
1
%
17,3
17
27
20
9,7
3,3
2,7
2
0,7
0,3
Kolomogorov –Smirnov testi uygulanmıştır. Test sonucunda elde edilen değerler Tablo 3’de
verilmiştir. Kolmogorov-Smirnov testi sonuçları incelendiğinde, normallikten en fazla sapmanın boy
ölçüsünde olduğu görülmektedir. Bunun nedeninin, araştırma örnekleminde yer alanların daha çok 16 -24
yaş arasında olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Ölçülerin histogramları incelendiğinde ise
ölçülerin çoğunluğunun normal dağılım gösterdiği belirlenmiştir.
Tablo 3. Katılımcıların Kolmogorov-Smirnov Normallik Testi Değerleri
ÖLÇÜLER
Bütün boy
Kilo
NORMAL PARAMETRE
X
S
Kolmogorov
- Smirnov
159,6322
54,7312
0,291
0,120
18,496
342,114
P
0,000
0,000
5
Beden çevresi
Göğüs altı çevresi
Mide çevresi
Bel çevresi
Karın çevresi
Kalça çevresi
n:300
87,0233
77,1600
72,5167
74,9467
85,5567
95,6233
7,01857
7,25418
7,69766
8,00149
8,33417
7,31481
0,138
0,144
0,147
0,124
0,133
0,104
0,000
0,000
0,000
0,000
0,000
0,000
Şekil 2’de göğüs ölçüsüne ilişkin histogram grafiği verilmiştir. Buna göre, araştırma kapsamına
alınan genç kızların beden ölçülerinin normal bir dağılım gösterdikleri söylenebilir.
Şekil 2. Beden Ölçüsü
Korelasyon matrisi incelendiğinde; bütün çevre ölçülerinin birbiriyle ilişkili olduğu en fazla ilişki
gösteren ölçülerin ise göğüs altı ölçüsü ve mide çevresi ölçüsü olduğu anlaşılmıştır. İlişkinin en zayıf
olduğu ölçüler ise göğüs altı çevresi, kalça çevresi ve mide çevresi, kalça çevresi ölçüsü olduğu
anlaşılmıştır.
Tablo 4. Katılımcıların Beden Ölçülerine Ait Korelasyon Matrisi
Göğüs
Mide çevresi
altı
çevresi
Beden Çevresi
1 ,888(**)
,868(**)
Göğüs altı çev.
,888(**)
1
,912(**)
Mide çevresi
,868(**)
,912(**)
1
Karın çevresi
,832(**)
,815(**)
,858(**)
Bel çevresi
,867(**)
,842(**)
,883(**)
Kalça çevresi
,800(**)
,746(**)
,784(**)
** P < 0.05 anlamlılık düzeyinde ilişki vardır.
Beden
Çevresi
Karın çevresi
,832(**)
,815(**)
,858(**)
1
,878(**)
,875(**)
Bel
çevresi
,867(**)
,842(**)
,883(**)
,878(**)
1
,804(**)
Kalça
çevresi
,800(**)
,746(**)
,784(**)
,875(**)
,804(**)
1
Ölçülerin doğrusal sapmalarını gösteren grafik ve doğrusal modele göre oluşturulan regresyon
bağıntıları aşağıda sunulmuştur. Verilen grafiklerden de anlaşılacağı gibi ilişkilerin doğrusal modelle
açıklanacağı belirlenmiştir. Oluşturulan regresyon modelleri P=0,000 düzeyinde anlamlı bulunmuştur. Bu
sonuçlar hem bilinmeyen ölçülerin belirlenmesi hem de kalıp elde etme çalışmalarında yardımcı olması
düşünülerek sunulmuştur. Ölçüler arasındaki ilişkilerin belirlenmesine yönelik olarak aşağıda belirtilen
ölçüler için regresyon analizi yapılmıştır. Bu analizlerde;
Bağımsız değişken; Bel çevresi olarak, Bağımlı değişken; Beden çevresi, Göğüs alt çevresi, Mide
çevresi, Karın çevresi, Kalça çevresi ölçüleri için belirlenmiştir (Şekil 3,4,5,6 ve 7).
6
Partial Regression Plot
Dependent Variable: bel çevresi ölç
10
bel çevresi ölçüleri
0
-10
-20
-20
-10
0
10
20
gögüs altý ölçüleri
Şekil 3. Bel çevresi, göğüs çevresi grafiği
Model: bel çevresi :65,357 +0,31 göğüs çevresi
Partial Regression Plot
Dependent Variable: bel çevresi ölç
10
bel çevresi ölçüleri
0
-10
-20
-20
-10
0
10
20
gögüs altý ölçüleri
Şekil 4. Bel çevresi, Göğüs altı çevresi grafiği
Model: Bel çevresi: 3.244 + 92.9 göğüs altı çevresi
Partial Regression Plot
Dependent Variable: bel çevresi ölç
10
bel çevresi ölçüleri
0
-10
-20
-20
-10
0
10
20
mide çevresi ölçüleri
Şekil 5. bel çevresi, mide çevresi grafiği
Model: Bel çevresi:8,368 + 91.8 mide çevresi
Karın çevresi ölçüleri
Şekil 6. Bel çevresi, karın çevresi grafiği Model: Bel çevresi: 2.829 + 84.3 karın çevresi öçüleri
7
Partial Regression Plot
Dependent Variable: bel çevresi ölç
10
bel çevresi ölçüleri
0
-10
-20
-10
0
10
20
kalça çevresi ölçüleri
Şekil 7. Bel çevresi, Kalça çevresi grafiği Model: Bel çevresi: - 9,132 + 87.9kalça çevresi
Tablo 6 incelendiğinde, yapılan araştırma sonucunda boy ölçüsü ortalamasının 159,6cm, beden
çevresi ölçüsü ortalamasının 87,5 cm, bel çevresi ölçüsünün 74,9 cm, kalça çevresi ölçüsünün 95,6 cm
olduğu görülmektedir. Araştırma sonuçları ile diğer yapılan araştırma sonuçları incelendiğinde ise, bütün
boy ölçüsünün yıllar itibariyle değişiklik gösterdiği, 162 cm ile 156 cm aralığında olduğu, beden çevresi
ölçüsünün birbirine çok yakın fakat yıllar itibariyle azalan değerler aldığı görülmektedir. Yine kalça
çevresi ölçüsü incelendiğinde, 100,17 cm ile 95,6 cm aralığında olduğu, beden çevresi ölçüsünün
birbirine çok yakın fakat yıllar itibariyle azalan değerler aldığı görülmektedir. Ayrıca, bu araştırmada
kalça çevresi ölçüsü diğer araştırmalara göre en düşük ölçü olduğu belirlenmiştir.
Tablo 6. Katılımcıların Temel Ölçülerine Ait Araştırma Sonuçlarının Diğer Araştırmalarla
Karşılaştırılması
Ölçüler
Bütün boy (cm)
Beden çevresi (cm)
Bel çevresi (cm)
Kalça çevresi (cm)
Araştırma
(2008)
159.6
87.5
74.9
95.6
Çileroğlu
(2006)
162,05
87.25
70.23
96.33
Şener
(1995)
157.35
89.10
71.79
97.82
Ercan
(1994)
156
91.88
71,81
100.17
Aydın
(1989)
159.8
90.60
72.50
99.00
Kişoğlu
(1987)
161
87.5
69
96
Yapılan bu karşılaştırma, araştırma sonuçları ve geçmiş araştırma sonuçlarında, baz alınan
ölçülerin benzer metotlarla elde edilmiş olmasından yola çıkılarak yapılmıştır. Bu araştırmanın temel
amacını oluşturan bel çevresi ölçüsü diğer araştırmalar ile karşılaştırılarak incelendiğinde, bel çevresi
ölçüsünün yıllar itibariyle azda olsa bir artış olduğu, özellikle son yıllarda büyük ölçüde arttığı
görülmektedir. İzlenen bu artış diğer ölçülerde normal beden ölçüleri içinde seyrederken sadece bel
bölgesi ölçüsünün artıyor olması düşük bel modası ile açıklanabilir. Düşük bel pantolonun karın
bölgesinin tamamen serbest bırakması vücudun bu bölgesinin gelişi güzel şekillenmesine neden
olmaktadır.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Bu çalışma bel bölgesinde meydana gelen yağlanma ile düşük bel pantolon kullanma arasında bir
ilişki olup olmadığını ortaya çıkarmak için gerçekleştirilmiştir.
Analizlerde kullanılan veriler Kırıkkale il sınırları içinde yaşayan 16 -24 yaşlar arasında olan genç
kızlardan elde edilmiştir. Araştırmacı tarafından yapılan ölçümlerde 300 kadın üzerinden toplam 2100
beden ölçüsü alınmıştır.
Araştırmada elde edilen en çarpıcı sonuçlara aşağıda yer verilmiştir.
- Yapılan değerlendirmeler sonunda elde edilen verilerin normal dağılım gösterip
göstermediklerinin belirlenmesi için; Kolmogorov–Smirnov testi uygulanmış ve ölçülerin
genelde normal dağılım özellikleri gösterdikleri belirlenmiştir.
8
Beden ölçülerinin istatistiksel sonuçları daha önceki araştırma sonuçları ile karşılaştırılmış ve
daha önce yapılmış olan çalışmalar ile bütün boy, beden çevresi, kalça çevresi, ölçülerinin
benzerlik gösterdiği ancak bel ölçüsünde yıllara göre artışlar olduğu gözlenmiştir.
- Birbirleriyle ilişkili olan ölçülerin hem verilerin bütünü için hem de yaş gruplarına göre benzer
oldukları belirlenmiştir.
- Birbirleriyle ilişkili olduğu belirlenen bazı ölçüler için regresyon analizleri yapılarak mevcut
ilişkiler regresyon bağıntıları yardımıyla tanımlanmıştır. Bu bağıntıların oluşturulması için
öncelikle ölçülerin doğrusaldan sapmaları incelenmiş ve en yüksek F değerine doğrusal modelin
sahip olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle bağıntılar doğrusal model kullanılarak oluşturulmuştur.
- Elde edilen regresyon bağıntılarına göre bel çevresi ölçüleri ve diğer ölçüler arasında ki ilişki
araştırılmış sonuç olarak bel bölgesinin mide çevresi, karın çevresi ile yakın ilişki içinde olduğu,
göğüs çevresi, göğüs altı çevresi, kalça çevresi ile ilişkisinin diğerlerine göre daha zayıf olduğu
görülmüştür.
Araştırmadan elde edilen veriler doğrultusunda 16- 24 yaş arasında bulunan bayanların bel
çevresi ölçüleri diğer araştırmalardaki bel çevresi ölçülerinden daha geniştir. Bu genişliğin yıllara göre
arttığı görülmüştür. Aynı zamanda bel çevresi ölçüsünün mide çevresi ve karın çevresi ölçüleri ile daha
fazla ilişkili içinde olduğu görülmüştür. Yani bel bölgesinde bir sebeple değişim yaşanırsa bu değişiklik
önce mide ve karın çevresini etkileyebileceği söylenebilir. Bu durum ise araştırma da yola çıkılan hipotezi
desteklemektedir.
Hazır giyim sektöründe önemli bir yere sahip olan pantolonlar da görülen düşük bel modasının,
uzun zamandır kullanılıyor olmasının bay ve bayan kullanıcılarının bel çevrelerinde farklılıklara yol
açtığı gözlenmiştir. Bu farklılıklar giysilerin yarattığı baskı durumu ile yakından ilgilidir. Karın
bölgesinin altında kalan pantolonlar göbeği ve yan bölgelerdeki yağ gruplarını açıkta bırakmakta ve
aşağıda oluşan basınç yan yağ dokularının gelişi güzel şekil almasına katkıda bulunmaktadır. Genel
anlamda aşırı yağlanmanın sebepleri; düzensiz beslenme, fazla yeme, yaşlılık, az hareketli bir yaşam,
fazla doğum yapma şeklinde sıralanmaktadır. Bizim üzerinde durduğumuz konu ise ince belli insanların
tarihe karışmasının nedenleridir. Bel bölgesinde ki yağlanma tek başına giyinme alışkanlıkları ile doğru
orantılı olmasa da bel bölgesini kapatan giysinin oluşturduğu baskı bu bölgelerde korse etkisi yaratarak
yağlanmanın gelişi güzel olmasını engellemektedir. Vücuda uygulanan baskının vücudun şekil almasın da
etkili olabileceği söylenebilir. Düşük bel pantolon modası kullanıcıların bel çevresinde görülen şekil
değişikliğinin nedenlerinden biri olduğu bu pilot araştırma sonucunda ulaşılmıştır.
Modanın insanlar üzerindeki psikolojik etkisi birçok araştırma tarafından ortaya koyulmuştur.
Tüketicilerin büyük bir çoğunluğu artık giysi alışverişini psikolojik tatmin sağlamak için yapmaktadır.
Modanın insanları etkileyen bir akım yaratması, kitlelerin benzer giyinmesi olarak karşımıza çıkmaktadır,
yani düşük bel modasının etkisi altında kalan kuşakların risk taşıdığı söylenebilir. Bel bölgesinde ki
kalınlaşmanın estetik anlamda rahatsızlıklara sebep olduğu aynı zamanda sağlığını da olumsuz anlamda
etkilediği bilinmektedir. Dolayısıyla insanları etkileyecek moda akımlarını yaratırken modacıların
insanların hem psikolojik sağlığını hem de bedensel sağlıklarını göz önünde bulundurmaları bir toplumsal
sorumluktur. Araştırmaya konu olan düşük bel modası Amerika’nın bazı eyaletlerinde ahlaki açıdan
değerlendirilerek yasaklanmıştır. Hem toplumun ahlaki yapısına zarar veren hem de insan sağlığını
olumsuz etkileyen düşük bel modasının artık yerini başka modellere bırakması modacıların ve işletme
sahiplerinin göz ardı etmemesi gereken bir durumdur. Düşük bel modası devam etse bile üreticilerin,
düşük bel giysilerin uzun süreli kullanım zararları konusunda, giysilere bilgi etiketleri koymaları
tüketiciler açısından faydalı olabilir. Dünya da tekstil sektöründe nano teknoloji kullanılarak yapılan
sağlıklı yüzey çalışmaları devam etmektedir, İnsan vücudunu olumsuz etkileyemeyecek organik tekstiller
de birçok insan tarafından kullanılmaktadır, sağlıklı giyim de tekstil sektörü elinden geleni yapmaktadır
hazır giyim sektöründen de insan sağlığının öncelikli olduğu trendler yaratması beklenmektedir. Bu
çalışmaları gerçekleştirebilmek için modacıların sağlık eğitimi almaları ya da sağlık konusunda bilgili
birinden yardım almaları başarılı olabilmelerine katkıda bulunabilir.
İnsanın kendine karşı birinci sorumluluğu vücudunu sağlıklı ve zinde tutmaktır. Bunu sağlamak
için de dengeli beslenmek, zararlı alışkanlıklardan uzak durmak ve vücuda zarar veren faaliyetlerden ve
dış etkenlerden korunmak gerekmektedir. Modayı takip etmek artık insanların büyük çoğunluğu için son
derece önemlidir, ancak vücut estetiğinin bozulmasına sebebiyet verecek tek tip model ve giysiler tercih
etmek sağlık açısından sakıncalıdır. Bunun yerine tüketicilerin giysilerini çeşitlendirmeleri, zaman zaman
vücudu toparlayıcı, bel bölgesini kavrayan tarzda giysiler tercih etmeleri veya medikal bel korseleri
kullanmaları önerilebilir.
-
9
KAY NAKÇA
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
www.saglikbilgisi.com 12.09.2008
Aydın, S., (1989)“Türk Kadınının Beden Ölçüleri” Bursa: Sagem Yayınları,Yayın No:136.
Bayraktar,F.(2007)“Büyük
Hazır
Giyim
Üretiminde
Kullanılacak
Beden
Ölçüleri
Standardizasyonunun Oluşturulması.” Yayınlanmamış Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi, Eğitim
Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Bozkurt,B.(1995) “Vücut Hareketlerinin Giysi Özellikleri Üzerine Etkileri” Yayınlanmamış Doktora
Tezi, Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İzmir.
Chan,A.P.,Fan,J.(2002) “Effect of Clothing Pressure on The Tightness Sensation of Girdles”
Institute of Textiles and Clothing, The Hong Kong Polytechnic University, Hong Kong ,Vol.14
No.2.
Çileroğlu,B., (2006) “İç giyim Üretimine Yönelik 18-50 Yaşlar Arası Kadın Beden ölçüleri
Standardizasyonu Üzerine Bir Araştırma” Yayınlanmamış Doktora Tezi,Gazi Üniversitesi, Eğitim
Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Frumkin S., S. Bradley and S. Hegde “A Study To Determıne The Importance Of Mass
Customızatıon Relatıve To Fıt, Comfort And Desıgn In Product Selectıon”, Intelligent Textiles and
Mass Customisation International Conference Casablanca, Morocco, November 15 - 17, pp. 125137, 2007.
Parmar, M. (2007) “Hiphuggers’tingly Things” Canadian Medical Association Journal,JAMC.7
JANV.;186 (1)
Ercan, E., (1994)“Türk Bayan Vücut Ölçülerin Dayalı Yeni Bir Giysi Kalıp Çizim Sisteminin
Geliştirilmesi.” Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, İzmir.
Erdoğan,Ç.,İlleez,A.,(2004)“Giysilerde Enseme Konforu”, Tekstil ve Konfeksiyon 4/2004.
İnceoğlu, Y., (2001) “Giyside Temel Kalıp Çizimleri”, Güven yayıncılık, İstanbul.
Kansoy,O.,Dirgar,E.(2004) “Giysi konforu”,Tekstil ve Konfeksiyon 1/2004
Kişioğlu, S., (1987) “17-26 Yaş Grubuna giren Genç Kızlarda Standart Vücut Ölçülerinin Tespiti
Üzerine Bir Araştırma” Yüksek Lisans Tezi, Yayınlanmamış yüksek Lisans Tezi,Gazi Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Şener, H.F., (1995) “Türk Kadınlarının Vücut Özelliklerine Uygun Yeni Bir Kalıp Sisteminin
Geliştirilmesi” Yayınlanmamış Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Wright, Susan.(2001)“Making Perfect Pants” Collage of Agriculture and Home Economics new
Mexsico State University, Guide C-227
www. ntvmsnbc.com/409579.asp#storyContinues
www.gurelozgur.com/Gürel, Özgür. İnternationel Turkish Body Building Fitness Forns
www.TDK.gov.tr , 20.01.2008
www.derja.com., 20.01.2008
www.fotokritik.com. 12.09.2008
www.turkforum.info/ 12.09.2008
www.saglikbilgisi.com 12.09.2008
10