İlk yerli “Galley”

Transkript

İlk yerli “Galley”
GÜNDEM
sağlamlığı ön görülen standartlarda ve görsel kalitesi “Premium Quality” olarak ifade edilen en yüksek sınıfa dâhil bir ürün
ve hepsinden önemlisi, neredeyse tamamına yakını yerli alt
parçalardan müteşekkil olması.
Bu teslimatla birlikte Boeing’in tercihli üretici listesine girmiş
bulunan Turkish Cabin Industries (TCI), sadece bizlere THY çatısı altında yapılandırılan ilk üretim şirketi olma gururunu yaşatmadı; aynı zamanda küresel havacılık sektörüne üretim ve
sertifikasyon sağlayan ilk Türk şirketi olma unvanını da kendi
hanesine yazdırdı. Bu vesileyle TCI Kabin İçi Sistemleri A.Ş. Genel Müdürü Ahmet Çağrı Özer başta olmak üzere tüm çalışanlarını canı gönülden tebrik ediyorum…
Geleceğe yönelik atılmış bu ilk adımları, Türk sivil havacılık
sektörü açısından, yeni bir dönemin başlangıcına işaret eden
önemli bir gelişme olarak görüyorum. Malumunuz THY Teknik
A.Ş. olarak biz, önümüzdeki Mayıs ayında 8’inci yılımızı dolduracağız. Turkish Seats Industries ve TCI ise henüz yolun başında olan oldukça genç şirketler; çok değil, 3 yıl önce kuruldular.
Bu kadar kısa sürede ayaklanıp hedeflerine doğru ilk adımlarını attıklarını görmek hepimiz için gurur verici.
Bildiğiniz gibi HABOM Sabiha Gökçen tesislerimizin dar gövde
hangarı ve bazı atölyeleri faaliyete geçti. Son aşamasında olan
geniş gövde hangarında, boya kısmının tamamlanıp hizmete
alınarak ilk boya uçağının giriş yaptığını ve boyaya başlandığı haberini sizlerle paylaşmak isterim. Uzun ve meşakkatli
HABOM yolculuğumuzun önemli kilometre taşlarını geride bırakırken, tam kapasite hizmet vermeye, her geçen gün biraz
daha yaklaşmanın heyecanı ve gayreti içinde olan tüm emeği
geçenlere teşekkürlerimi iletirim. Halen tesisi hizmete almanın
çeşitli kritik aşamalarında HABOM’daki arkadaşlarımızla beraber daha gayretle çalışmamız gereken zorlu günlerimiz olduğu
gerçeğini de unutmuyoruz.
Merhaba Arkadaşlar,
Hatırlarsanız yılın başında iştirak şirketlerimizden Turkish
Seats Industries tarafından tasarlanan ve üretilen yerli uçak
koltuklarını duyurmuştuk. Bu, Türk sivil havacılık tarihinde bir
ilkti ve kurumumuz açısından oldukça önemli bir gelişmeydi.
17 Mart’ta ise THY Teknik A.Ş. VIP hangarında başka bir ilk yaşandı: Boeing, diğer bir iştirak şirketimiz olan TCI Kabin İçi Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından imal edilen yerli yapım
kabin içi mutfağa sahip ilk uçağı, Türk Hava Yolları’na teslim
etti. Her anlamda yüksek standartlara sahip havacılık sektöründe, en küçük bir parçanın dahi kabul görmesi için nasıl bir
üretim ve sertifikasyon sürecinden geçmesi gerektiğini tahmin
edersiniz… Havacılık camiasındaki yaygın adıyla söylersek ilk
yerli mutfak ünitemiz (Galley’imiz), muadillerinden daha hafif,
Nisan ayında kutlayacağımız Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı şimdiden kutlu olsun derken, özellikle miniklerin heyecanla beklediği geleneksel faaliyetimiz kapsamında, bu yılda
miniklerimizi sürprizlerimizle beraber beklediğimizi belirtmek
isterim.
Esen kalın,
Doç. Dr. İsmail Demir
Genel Müdür
3
4 İÇİNDEKİLER
06
TEKNİK’TEN
HABERLER
11
12
HAVACILIK
DÜNYASINDAN
14
06
HABOM
MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ
MÜDÜRLÜĞÜ
14
12
18
17
18
SÜREKLİ
GELİŞİM
RÖPORTAJ
20
22
AR-GE
EMNİYET
KÖŞESİ
24
İŞ SAĞLIĞI
VE GÜVENLİĞİ
26
32
BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ
SAĞLIK
REHBERİ
Sahibi
THY TEKNİK A.Ş.
Doç. Dr. İsmail DEMİR
(Genel Müdür)
22
THY TEKNİK A.Ş.
Katkıda Bulunanlar
Abdullah Enes Bolat, Ahmet Umur Çakmak,
Cevahir Beğen, Emine Arslan, Emre Kara, Fatih
Alparslan, Faruk Önder, Figen Barışkan, Harun
Toptaş ve Dr. Yüksel Bozkurt
32
YAPIM
GODE İSTANBUL
Songül Kurnaz
(Yayın Grup Direktörü)
Ergün Tozan
(Yapım Koordinatörü)
Ali Yıldız
(Editör)
Meltem İşleyen
(Art Direktör, Kapak Tasarım)
Gürcan Bulut
(Grafik Uygulama)
Jülide Türkay
(Redaksiyon Editörü)
33
TEKNOLOJİ
YAYIN
THY TEKNİK A.Ş.
Medya Reklam
Halkla İlişkiler Şefliği
Ferhat Yenibertiz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi)
Pınar Yılmaz Kaynak
(Yayın Koordinatörü, Uzman)
Cemal Gökgöz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir)
Baskı ve Cilt
Bizim Matbaa
33
GODE İSTANBUL
Al Karanfil Sokak
No: 5 Levent / İstanbul
godeistanbul.com
444 02 90
6 TEKNİK’TEN HABERLER
İlk yerli “Galley”
uçmaya başladı
THY Teknik A.Ş. iştiraklerinden olan
TCI, ilk yerli kabin içi mutfağı, Türk
Hava Yolları filosuna katılan Boeing’in
yeni nesil uçağı B737-800 için üretti.
T
CI (Turkish Calin Interiors Inc. - Kabin İçi Sistemleri A.Ş.)
tarafından üretilen yerli kabin içi mutfağa (Galley) sahip
ilk uçak, geçtiğimiz ay düzenlenen törenle Boeing tarafından Türk Hava Yolları’na teslim edildi. THY filosuna dâhil edilen
TCI uçak mutfakları ile donatılmış Next Generation (yeni nesil)
B737-800 uçağını, yıl sonuna kadar teslimatı planlanan dokuz
uçak takip edecek.
Türk havacılık endüstrisi açısından da kilometre taşı kabul edilebilecek bu ilk teslimat dolayısı ile 17 Mart 2004 tarihinde,
THY Teknik A.Ş.’nin VIP Hangarı’nda geniş katılımlı bir tören
düzenlendi.
SHGM Genel Müdür Yardımcısı Haydar Yalçın, Atatürk Havalimanı Mülki İdare Amiri Celalettin Yüksel, THY Yönetim Kurulu
Başkanı Hamdi Topçu’nun da iştirak ettiği törene, THY Genel
Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil, THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü
Doç. Dr. İsmail Demir, TCI Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Tu-
ran Erol, TCI Genel Müdürü Ahmet Çağrı Özer ve Boeing Türkiye
ve Kuzey Afrika Başkanı Bernard J. Dunn ile çok sayıda davetli
ve basın mensubu katıldı.
Törende bir konuşma yapan Boeing Türkiye ve Kuzey Afrika
Başkanı Bernard J.Dunn, havacılık ve uzay alanında yapılan
üretimlerde, mevzuata uygunluk ve sertifikasyon zorunluluğuna dikkat çekerek, “TCI tarafından uçak mutfaklarının tasarımının, üretiminin ve sertifikasyonunun üç yıl gibi kısa bir sürede tamamlaması çok önemli bir adımdır,” dedi.
Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ise Turkish Seats Industries (TSI) tarafından üretilen ve lansmanı geçtiğimiz Şubat ayında yapılan ilk yerli uçak koltuğunu hatırlatarak başladığı konuşmasında, gelişmelerin mutluluk verici
olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bugün THY için çok önemli bir gün… 17 Şubatta iştirak şirketlerimizden TSI tarafından üretilen ilk yerli uçak koltuğunun ardından, şimdi de ilk yerli galley’i uçaklarımızda görmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bugün gelinen noktada, B737-800
uçaklarında “Made in Turkey” imzalı galley’ler uçmaya başladı.
Son on yılda gerçekten olağanüstü işler başaran kurumumuz,
2023 vizyonunu yakalama hedefinde önemli bir aşama kaydetti… ”
İlk Yerli Uçağa Doğru
Türkiye’nin ihracat kalemlerindeki katma değer oranlarına dikkat çeken Topçu, ihraç edilen ürünlerde ortalama birim fiyatın
(kg) 1,5 dolar olduğunu belirterek; “Uçak koltuğunun 150 dolar, daha teknolojik donanıma sahip olan Galley’in ise 550 dolarlık bir birim fiyata sahip olduğu düşünülürse, gelinen nokta
Türkiye’nin ihracatı açısından çok önemlidir,” dedi.
Boeing firmasının, uçak kabin mutfaklarını sıfır hata ile kabul
ettiğini hatırlatan Hamdi Topçu, TCI tarafından üretilen ilk yerli
uçak mutfağının, Boeing’in küresel ürün listesine eklediğini;
bundan sonra Boeing’in imal edeceği tüm uçakların kabin içi
mutfaklarının üretimine talip olduğumuzu belirterek sözlerini
şöyle tamamladı:
“İlk yerli uçak mutfağının bütün tasarımları Türk mühendisleri
tarafından gerçekleştirildi. Bu Türk havacılık sektörünün kalkınmasında önemli bir adımdır ve yakın zamanda yeni adımların atılacağının da işaretidir. Amacımız, artık daha büyük ortaklıklar kurup ürün çeşidini geliştirmek; böylece 2023 yılında bir
uçağın birçok parçasını yapıyor hale gelerek, ilk Türk yapımı
uçak hedefine biraz daha yaklaşmaktır. Bundan dolayı emeği
geçen herkese teşekkür ediyorum.”
GALLEY:
Kabin içi mutfaklar, depolama ve yiyecek servisinin ötesinde, havayolu şirketlerine verimlilik,
iç tasarım ve konfor üzerinden müşteri deneyimini farklılaştırma olanağı sunuyor. Uçak içi tamamlayıcı unsurların farklı bir tedarikçisi daha
olması, uçak müşterileri için daha çok seçenek
ve esneklik sağlıyor.
TCI Genel Müdürü Ahmet Çağrı Özer de konuşmasında, “TCI
olarak ortağımız Boeing, değerli pay sahiplerimiz Türk Hava
Yolları, Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. ve TAI ile işbirliğimizin özeti güven, vizyonerlik ve takım ruhu,” olduğunu söyleyerek, bu
önemli işbirliği ile küresel ölçekli kabin içi üretim şirketi olmak
için gereken mükemmelliğe ulaşma yolunda, dinamizim ile
mükemmelliyetçiliği, Boeing’in deneyimi ile birleştirdiklerini
ifade etti.
7
8 TEKNİK’TEN HABERLER
Öneri ödülleri sahiplerini buldu
T
HY Teknik A.Ş. çalışanlarının bir yıl boyunca verdikleri
önerilerin değerlendirmesi sona erdi; “En İyi Ofis Önerileri” ve “En İyi Atölye Önerileri” kategorilerinde ilk üçe giren
öneri sahiplerine törenle ödülleri dağıtıldı.
THY Teknik A.Ş.’de geleneksel hale gelen ve çalışanlarına kendilerini ifade etme imkânı tanıyan öneri sistemi kapsamında,
yıl boyunca birimler tarafından 3 aylık periyotlarla alınan önerilerden, bir üst kurula sunulan 19 öneri, THY Teknik A.Ş. yöneticilerinden oluşan kurul tarafından incelendi. Yapılan değerlendirme sonucu, kurul üyelerinin oylarıyla ofis ve atölyelerdeki
işleyişe yönelik geliştirilen en iyi öneriler seçildi.
Zafer Orbay Toplantı Salonu’nda düzenlenen ödül törenine
başta THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir
olmak üzere Genel Müdür Yardımcıları, yöneticiler ve çalışanlar katıldı. THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü İsmail Demir, kurum
çalışanlarının verdiği her önerinin çok değerli olduğunu vurgulayarak, öneri veren tüm çalışanları tebrik etti ve dereceye
girenlere ödüllerini takdim etti.
“En İyi Ofis Önerileri”
“Kullanıcıların Daha Kolay Bir Şekilde Trax Uygulamasına
Erişmesi,” önerisi ile birinciliği Bilgi Teknolojileri Başkanlığı’ndan İsmail Aksu aldı. “Anlaşma Kapsamındaki Siparişlerin Otomatizasyonu,” önerisi ile Satın Alma ve Lojistik
Başkanlığı’ndan Mücahit Dinç ve Fatih Oğuz ikinciliği paylaşırken; üçüncülüğü Kalite Güvence Başkanlığı’ndan Yusuf
Atala, “Yeni Bir Emniyet Yönetim Sisteminin Geliştirilmesi,”
önerisi ile aldı.
“En iyi Atölye Önerileri”
Uçak Bakım Başkanlığı’ndan Mustafa Gün “A330/340
b/c Sogerma Yolcu Koltuklarının Reading Light’larının
Tamir Edilmesi,” önerisi ile birinci, İnsan Kaynakları Başkanlığı’ndan Ercan Sanusoğlu, “Havalı El Aletlerinin Hava
Kullanımında Basınç Düşümü,” önerisi ile ikinciliği elde
etti. Üçüncülüğü ise Komponent Başkanlığı’ndan Yücel
Uzunhan, Cevher Sunguray ve Ali Kılıççeker paylaştı.
THY kültür turizmine katkı sağlıyor
T
ürk Hava Yolları’nın St.Petersburg
ve Friedrichshafen müdürlüğü tarafından düzenlenen “Fam Trip”
kapsamında bir grup acente yetkilisi
İstanbul’a geldi. Türk Hava Yolları’nı
daha yakından tanıma adına yapılan
gezi, İstanbul’un tarihi ve turistik yerlerinin tanıtılması ve Türk mutfağının
farklı lezzetleri ile tanıştırılarak başladı.
Uçuş İşletme Başkanlığı, Turkish Do&CO sonrasında THY Teknik A.Ş.’ye gelen
acente yetkilileri, THY Teknik A.Ş.’nin
tanıtım sunumunun ardından atölye
ve hangarlar gezdirilerek, uçak bakım
faaliyetlerini yakından tanıma fırsatı
buldu.
Kariyerlerini THY’de yapmak istediler
T
ürk Hava Yolları’na işbaşı yapan
bir grup uzmana, THY ve iştirak şirketlerini daha yakından tanımaları
amacı ile bir hafta süren oryantasyon
gezileri düzenlendi.
13 ve 27 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen bu gezi kapsamında uzman grup,
önce Uçuş İşletme Başkanlığı ve Turkish
Do&Co’yu daha sonra ise THY Teknik
A.Ş.’yi ziyaret etti. Zafer Orbay Toplantı
Salonu’nda gerçekleştirilen şirket sunumunu takiben atölyeleri ve hangarları
gezen THY’nin yeni uzmanları, ilk izlenimlerini Skytech ile paylaştılar. THY’nin
son yıllarda ki başarılarının tesadüf olmadığını yakından gördüklerini söyleyen
gruptakiler; THY ve iştirak şirketlerinin
binlerce kişiden oluşan, birikimli, genç,
dinamik kadrosuna dâhil olmaktan mutlu olduklarını ifade etti.
9
10 TEKNİK’TEN HABERLER
THY Teknik A.Ş. Moskova ve Hong Kong’daydı
Aircraft Maintenance
Russia & CIS 2014
Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. 25-26 Şubat tarihleri arasında
Rusya’nın başkenti Moskova’da World Trade Centre’da düzenlenen Aircraft Maintenance Russia & CIS 2014 konferans ve
fuarına katıldı. Turkish Technic ve Turkish Habom olarak katılım sağladığımız fuarda, boyun askılığı ve not defteri sponsoru
olarak marka bilinirliğine yönelik etkili çalışmalar yapıldı.
Fuara, Turkish Technic ve Turkish Habom ile birlikte, SNA Europe, Aerosource Inc., Air France, my Technic, AAR Rus, SR Technics, Lufthansa Technik, Sabena Technics gibi önemli MRO
şirketleri katıldı. İki gün süren fuar süresince THY Teknik A.Ş.
ile sektörün önde gelen firma temsilcileri arasında sıcak ve
olumlu görüşmeler yapıldı. THY Teknik A.Ş. ile çalışma fırsatlarının anlatıldığı bu görüşmelerde, uluslararası birçok firma
temsilcisi uçak bakım hizmetlerini yakından görmeleri için İstanbul’a davet edildi.
Satış Pazarlama Müdürü Altuğ Sökeli’nin THY Teknik A.Ş. ve
Turkish Habom’un kabiliyetleri ve hizmetlerini anlattığı bir de
sunum gerçekleştirilen etkinlik boyunca, Rusya ve CIS bölgesinde faaliyet gösteren havayolu şirketleri ile daha yakın temasa geçilerek, yakın gelecekte yapılabilecek bakım aktiviteleri
konuşuldu.
MRO Network Conference
China & East Asia
Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. Dünya’nın en önemli MRO fuarlarına katılıp, marka bilinirliği sağlayarak, dünyada ve bölgesinde
adından söz ettirmeye devam ediyor. 18-20 Mart tarihleri arasında Hong Kong Novotel Centruy’de yapılan konferansa katılan THY Teknik A.Ş. havacılık sektörünün önde gelen uluslararası firmaları Air China, Xiamen Airlines, China Airlines Taiwan,
Singapore Airlines, American Airlines ile karşılıklı görüş alışverişinde bulundu. Yapılan görüşmelerde THY Teknik A.Ş.’nin
kabiliyetleri anlatılarak marka bilinirliği pekiştirildi.
HABOM
HABOM’
THY’nin en prestijli projesi olarak
adım adım hayata geçirilen HABOM,
Mart ayı sonunda Geniş Gövdeli
Hangar Boya Bölümü’nün işletmeye
almaya hazırlanıyor.
Geniş Gövdeli Uçak Bakım
Hangarı Bakım Bölümü
Geniş Gövdeli Uçak Bakım
Hangarı Boya Bölümü
M
RO pazarında Türkiye’yi önemli bir aktör durumuna
getirecek Türk Hava Yolları’nın dev projesi Turkish
HABOM, gün geçtikçe şantiye görünümünden kurtulup modern bir uçak bakım kompleksi görünümüne kavuşuyor. Geçtiğimiz yıl, “Dar Gövdeli Uçak Bakım Hangarı”, “Sosyal
Bina” ve “Eğitim-Güvenlik-Giyinme Binaları”nı devreye alarak
uçak bakım faaliyetlerine başlayan HABOM Projesi’nde, 1. Faz
yapılarına ait binalarının geçici kabullerine devam ediliyor. HABOM’dan verilen son bilgilere göre Geniş Gövdeli Uçak Bakım
Hangar’ının ince işleri bitmek üzere; keza Mart ayı sonunda
Geniş Gövdeli Hangar Boya Bölümü’nün işletmeye alınması
için de çalışmalar tüm hızıyla sürüyor.
Dock Sistemi’nin imalat ve montajı, iş programı dâhilinde yürütülmektedir. Atölye binasının elektrik, mekanik, ince iş eksiklikleri tamamlanmaktadır. Çatı katında bulunan spor salonları ve
kapalı spor salonu çalışmaları tamamlanmıştır. Yine aynı şekilde, inşaat işleri biten yönetim binası, elektrik işleri dışında mimari ve mekanik bakımdan hazır durumda; ayrıca, bu binanın
tefrişat imalatları da bitmek üzeredir. Çevre ve peyzaj işleri ise
saha genelinde tamamlanmaktadır.
Turkish HABOM A.Ş. Yönetim Binası
Otopark Binası
11
12 HAVACILIK DÜNYASINDAN
PEMCO
Satılmanın Eşiğinden Döndü, Şimdi Yükseliyor:
G
eçtiğimiz yıllarda satılmanın eşiğinden dönen PEMCO,
hava kargo taşımacılığı ve MRO pazarındaki tırmanışını, Tampa’daki tesislerin dışa açılımını tamamlayarak
sürdürüyor.
Bir iki sene önce, Alabama’daki operasyonlarını sona erdirmeyi düşünen PEMCO World Air Services için, Singapur Technologies Engineering, Tampa tesisleri ve Boeing 737 şilep
dönüşüm STC’lerine yönelik iyi bir teklifte bulunmuştu. Ancak
PEMCO, bağlı olduğu Aviation Services Holdings ile yürüttüğü stratejik işbirliği ile bunun üstesinden geldi. Bu stratejinin
PEMCO açısından en önemli ayağı; bütün aktiviteleri Tampa’da
bulunan 10-12 dar gövde ve 6 geniş gövde kapasitesi olan 2
büyük uçak bakım hangar için, Dothan- AL ve Cinnicati-OH’daki bölgesel jet tesislerini kapatmasıydı. Ayrıca, oldukça agresif
bir özellik gösteren hava kargo pazarında, Boeing 737-300 ve
400 kargo dönüşüm sözleşmeleriyle yeni ek hat açan PEMCO,
2013’de 19 uçak teslim etti ve bu sayıyı bu sene iki katına
çıkartmayı hedeflediğini açıkladı.
Kargo Pazarında Büyük Fırsat!
Firmanın Ağustos 2012’den bu yana gücünü artırdığına dikkat
çeken Başkan Kevin Casey, zayıf kargo endüstrisinin aşırı derecede geniş gövde kapasitesinde ve düşük verimde olduğuna
dikkat çekerek, 737’ler için büyük bir fırsat doğduğunu ileri
sürdü. Casey, gövde kargo kullanılarak yüksek kalite standartlarında, Ertesi Gün Teslim Hizmeti’nin geliştirilmesi durumunda pazar oranının değişebileceğini savunuyor.
Kaynak: MRO MANAGEMENT
LEAP Testi
FOKKER
Yeniden Yapılanıyor
C
F
FM International’ın LEAP Motor Sertifika Programı, planlanan takvime göre devam ediyor. 2014 yılının sonuna
kadar toplam 20 motorun test edilmesinin planlandığı
programda ilk Full LEAP Motoru Yer Testi’ne 2014 Eylül ayında
başlandı. 5 hafta süren testte toplamda 310 saat ve 400’den
fazla devir yapılırken; bu motor testi aynı zamanda şirket tarihindeki en geniş zemin ve uçuş testi sertifika programını da
başlatmıştı. Bu program kapsamında önümüzdeki 3 yıl içinde
60 motor inşası planlanıyor.
CMF International, önümüzdeki bir kaç ay içerisinde, erken
dayanıklılık testini tamamlayacak ve Kaliforniya’daki GE tesislerinde LEAP-1A ve LEAP-1C uçuş testi yapılandırma çalışmalarını başlatacak. Programın bir sonraki büyük adımını ise
Haziran ayında Fransa Villaroche’da kurulu Snecma tesislerinde başlaması planlanan ilk “Ful LEAP-1B Motoru Yer Testi,”
oluşturuyor.
Kaynak: MRO News Focus
okker Services, uçak bakım, lojistik ve parçaları pazarının
değişen koşullarını karşılamak için yeniden yapılanmaya
yönelik bir tedbir paketi uygulamaya koyduklarını duyurdu. Firmanın yeni alanlarda gelişimini sağlamak ve mevcut
yapıdaki verimliği arttırmak üzere tasarlanan paket, Hollanda’daki personel sayısını önemli oranda düşürülmesinden,
maliyetleri azaltma ve operasyonel iyileştirmeye kadar bir dizi
tedbir içeriyor.
Firmanın almış olduğu bu kararın altında 2012 yılında %4,5
olan kâr marjının, 2013 yılında %1,9’a gerilemesi yatıyor.
2012 yılındaki geliri, 222 milyon avro olan Fokker, 2013 yılında bu rakamın 205 milyon avro’ya düştüğünü açıklamıştı.
Durumu, “Üzücü ama kaçınılmaz,” olarak tanımlayan Fokker
Services Başkanı Peter Somers, “Fırsat varken mevcut piyasa
koşullarına uyum sağlamak; rekabetçi ve verimli bir organizasyon sağlamak zorundayız,” dedi.
Kaynak: MRO News Focus
APB, Scimitar İçin STC Aldı
A
viation Partners Boeing (APB) firması, Amerikan sivil
havacılık otoritesi FAA’den 737-800 uçaklarına Split
Scimitar Winglet (Düz tercümesi: Ayrıştırılmış Pala Kanatçık) takmak üzere Supplemental Type Certificate (STC)
satın aldı. Beş yıllık bir tasarım emeği olan Split Scimitar
Winglet programı, en son teknoloji komputasyonel akışkanlar mekaniği teknolojisi ile orijinal blended winglet’in aerodinamik yapısını yeniden tanımlıyor.
APB yeni “winglet” modifikasyonunu Boeing 737-700, 800
ve 900 serisi Boeing Business Jet dâhil tüm uçaklarda gerçekleştireceğini duyururken; beş ayrı sertifikasyon programında ortak çalışmakta olan United Airlines, yeni winglet’li
737-800 uçağı ile ilk uçuşunu gerçekleştirdi bile.
En son siparişini, Aerovías de México firmasından 13 Boeing
737-800 uçağı için alan APB, son 10 yılda 7 binden fazla
winglet sistemi sattı. APB, Haziran ayına kadar 737-900ER
için sertifikasyonu almış olmayı planlıyor.
Kaynak: MRO News Focus
“A320neo” Son Montajda
A
irbus, A320neo’nun St. Nazaire (Fransa) ve Hamburg’tan (Almanya) gelen ön ve arka gövde bölümlerinin
birleştirilmesini içeren son montajına Fransa-Toulouse’daki son montaj hattında başladığını açıkladı. Ön ve arka
gövdenin birleştirilmesinden sonra kanatları gövdeye ekleme
aşamasına geçilecek. Bir A320 uçağının, son montajının tamamlanması yaklaşık bir ay sürüyor. A320neo’nun ilk uçuşu 2014’ün 4’üncü çeyreğinde yapılacak; ilk teslimi ise 1 yıl
sonrası için planlanıyor. A320neo, yeni nesil motor seçeneği,
büyük “Sharklet” kanat ucu cihazlar dâhil olmak üzere birçok
yenilik içeriyor. Ayrıca tutumlu ve çevreci özelliği ile dikkat çeken A320neo, yüzde 15 yakıt tasarruf sağlarken; karbondioksit üretiminde de uçak başına 3 bin 600 ton azalma sağlıyor.
2010 yılındaki lansmanı yapılan A 320neo, pazardayüzde 60
gibi büyük bir pay alarak liderliğini sürdürüyor.
Kaynak: AIRBUS
13
14 MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ MÜDÜRLÜĞÜ
"Memnun Müşteri"
ZİRVEYE UÇURUR!
THY Teknik A.Ş.Müşteri İlişkileri
Müdürü Emrullah Zorluoğlu:
“THY Teknik A.Ş. 2014 yılında
müşteri memnuniyetini “%10”
artırmayı hedefliyor.”
T
ürk havacılık sektöründe, ISO 10002 - Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi Standardı Sertifikası’na sahip iki
kuruluştan biriolan THY Teknik A.Ş. 2013 yılında, %79,1
olan müşteri memnuniyetini 2014 yılında %10 artırmayı hedefliyor. Dünyada tercih edilen ilk 5 MRO arasına girme strateji
planına sahip THY Teknik A.Ş. özellikle uluslararası pazarlarda
rekabet gücünü artırmak için müşteri memnuniyeti politikasının tüm kurum tarafından benimsenmiş olmasına büyük önem
veriyor. Uluslararası standartlara sahip bu yaklaşımın şirket
içinde yaygın ve sürdürülebilir hale gelmesinde ise Müşteri İlişkileri Müdürlüğü kilit rol oynuyor.
Skytech olarak, 3.5 yıllık Müşteri Destek Şefliği görevinden
sonra, 2014 Ocak ayından bu yana, THY Teknik A.Ş. Müşteri
İlişkileri Müdürlüğü görevine getirilen Emrullah Zorluoğlu’nu
ziyaret ederek merak ettiklerimizi sorduk.
THY Teknik A.Ş.Müşteri İlişkileri Müdürü
Emrullah Zorluoğlu
(Endüstri Yüksek Mühendisi)
THY Teknik A.Ş. ailesine 5 yıl önce katılan
Emrullah Zorluoğlu, İstanbul Teknik
Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği ve
Boğaziçi Üniversitesinde Endüstri Yüksek
Mühendisliği eğitimi aldı. 2010 Haziran
ayından, 2013 Aralık sonuna kadar
Müşteri Destek Şefliği görevini
yürüten Zorluoğlu, 2014
yılı ile birlikte Müşteri
İlişkileri Müdürlüğü
görevine atandı.
Müşteri Destek Personeli: (Soldan sağa) Ebru Özer (Müşteri Destek Endüstri Mühendisi), Emrullah Zorluğuoğlu (Müşteri İlişkileri Müdürü), Selman Ataç (Müşteri Destek Memuru), Mehmet Emin Şahin (Müşteri Destek Makine Mühendisi), Erkin Kaya
(Müşteri Destek Makine Mühendisi )
Emrullah Bey, öncelikle Müşteri İlişkileri Müdürlüğü’nün THY
Teknik A.Ş. içindeki konumundan ve faaliyetlerinizden söz
eder misiniz?
Şirketimizin stratejik hedeflerinden birincisi, MRO pazarında
Dünyada tercih edilen ilk beş MRO firmasından biri olmaktır.
Bunu gerçekleştirmek için çeşitli pazarlama faaliyetlerinin yanı
sıra uluslararası pazarlarda rekabet gücümüzü artırmak için
müşteri memnuniyetini maksimum düzeye çıkarmamız gerekiyor. Müşteri memnuniyetini sağlamak için de öncelikle müşteri
memnuniyeti kavramının kurum içinde tüm birimlerce özümsenmiş olması lazım. Bu amaçla, 2010 yılında Müşteri İlişkileri
Müdürlüğü’ne bağlı olarak Müşteri Destek Şefliği birimi oluşturuldu. Bu arada, Müşteri Memnuniyeti kavramı şirketimizin
geleceği açısından büyük önem kazandığı için, çalışmalarımızı
uluslararası geçerliliği olacak şekilde standardize hale getirmek istedik. Genel Müdürümüzün gösterdiği hedef ve desteğin
doğal sonucu olarak,uluslararası geçerliliği olan “ISO 10002
- Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi” standartlarına uygun
çalışmaya başladık ve 2013 Mart ayında, uluslararası geçerliliği olan “ISO 10002-Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi”
belgemizi aldık. Kriterleri gerçekten zor olan bu sistemi kurabilmek ve belgesini alabilmek için epey zorlu bir süreçten geçmek gerekiyor. Şu anda, Türkiye’de havacılık sektöründe ISO
10002’ye sahip iki şirketten birisiyiz. Bu sistemin gereği olan
belgenin korunabilmesi, üst yönetimimizin desteğinin yanında
şirketimizin tüm çalışanlarınca müşteri memnuniyetinin özümsenmesi ve içselleştirilmesi ile mümkündür.
Bu belge ile taahhüt edilen hizmet standartları hakkında bilgi
verir misiniz?
ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi, şirketlerin
müşterilerinin şikâyetlerine karşı, açık şeffaf, erişilebilir ve
objektif olmalarını temel prensip olarak koyar. Müşteriler, herhangi bir şikâyet ya da geri bildirimin, şirket içinde objektif olarak araştırıldığını, kendilerine mutlaka cevap verileceğini bilir;
çözümün şeffaf bir şekilde yönetildiğinden emin olur. Yine aynı
şekilde, müşteriden aksi bir talep gelmedikçe şikâyet içeriğinin gizlilik prensibine göre değerlendirilmesi; bütün geri bildirimlerin çözümünde müşteri odaklılığın geçerli olması; hesap
verilebilir olması; karşılaşılan sorunlarla ilgili sürekli iyileştirme
sağlanması da ISO 10002’nin temel prensipleri arasındadır.
Anladığım kadarı ile ISO 10002’nin gereklerinin yerine getirilmesinde bölümünüz önemli bir rol üstleniyor?
Biz, şirket içinde müşteri memnuniyetini özümsetmeye çalışmakta bir nevi “koordinatör” görevi üstleniyoruz. Aynı zamanda
THY Teknik A.Ş.’nin empati yeteneğini temsil ediyoruz. Çünkü
kurum içinde yaygın adıyla söylersek, “Voice of Customer” yani
müşterinin sesiyiz. Ama aynı zamanda şirketimizin menfaatlerini de korumamız gerekir.
Bir yandan kurum içinde müşterinin sesi, öte yandan müşteriye karşı şirketi temsil eden bir yönünüz var. Bağlı olduğunuz
şirket ile müşteri arasındaki ilişkilerde objektif kalabilmek
zor olmuyor mu?
15
16 MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ MÜDÜRLÜĞÜ
Başka türlü hareket etmek hem şirketteki varoluş amacımıza,
hem de doğamıza aykırı. İki ucu keskin bir kılıç üzerinde hareket ediyor gibiyiz; objektifliğimizi kaybedip herhangi bir tarafa
doğru yöneldiğimizde dengemizi kaybederiz ve büyük yara alırız. Olası bir sorunun çözümünde, kesin veriler üzerinden hareket etmek, profesyonel bir biçimde iki tarafla da empati kurup,
objektif yaklaşmak zorundayız.
Burada tabii, Genel Müdürümüzün müşteri memnuniyeti hedefi belirlemesini ve desteğini vurgulamak gerekiyor. Çünkü üst
yönetimin bu konuda kararlı olması ve yetkilendirme yapması
ile müşteri memnuniyetini sağlayabilirsiniz. ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi Standartlarını sürdürülebilir
hale getirmek için Genel Müdürümüzün ve tüm şirket çalışanlarımızın desteği çok önemlidir. Çünkü her ne kadar belirli bir
başkanlığa bağlı olsak da çalışmalarımızı tamamen bağımsız
ve objektif bir biçimde sürdürmeliyiz. Müşterinin objektifliğimiz
konusunda en ufak bir endişesi olmaması gerekiyor. Üst yönetim, bugüne kadar verdiğimiz kararların arkasında durdu; hatta bazı kararlar ilk bakışta şirket aleyhine görünüyor olsa bile…
Doğru ve objektif kararlar verdiğimiz sürece, uzun ve orta vadede şirketimizin hakkını korumuş olacağımıza inanıyoruz.
Siz her gelen, müşteriyle hemen iletişim kuruyor musunuz, yoksa geri bildirim alınca
mı devreye giriyorsunuz?
Tesislerimize her gelen müşteriyle ilk teması biz kuruyoruz.
Müşteri Destek Şefliği bölümündeki arkadaşlarımız müşterimiz B Kapısı’ndan girdikten
hemen sonra, karşılayarak çalışmalarını yürüteceği iletişim
için teknik alt yapısı hazırodasına yerleştirir. İlk etapta,
kendi görevimizi, kurum içinde karşılaşabileceği sorunları
çözmeye çalışacağımızı ve geri
bildirimlerin objektif bir biçimde değerlendirileceğini anlatıp,
müşterinin kendini güvende
ve rahat hissetmesini sağlarız.
Ayrıca, kurum içinde olduğu sürece uyması gereken şirket kurallar hakkında da bilgi veriririz.
Geri bildirimin herhangi bir şikâyet olduğunu varsayarsak, çözüme kadar nasıl bir süreç izliyorsunuz?
Öncelikle müşterinin geri bildirimi alınır. Standart olarak geri
bildirime bir referans numarası veriyoruz ve kayıt altına alıyoruz. İlk etapta, yazılı olarak ilgili bölümlere yönlendiriyoruz. İlgili
bölüm bir değerlendirme yapıyor ve bize cevabını gönderiyor.
Eğer aldığımız cevap, müşterinin problemini çözüyorsa müşteriye iletiyoruz. Eğer uzlaşma sağlanamıyorsa, her iki görüşü
değerlendirmeye alırız. Zaten bakım sürecindeki bütün hizmetlerin referansları var; her işlem tanımlı; bu yüzden bir ön
araştırma ile işin dokümantasyonlara uygun yapılıp yapılmadığı incelenir. Gerekirse her iki tarafla da toplantılar yapılır. Bu
toplantılarda karşılıklı olarak problem daha detaylı ele alınarak,
problemin çözülmesi-sağlanır.
Müşteri memnun olmazsa, kabul etmezse ya da şikayetin kaynağı net değilse…
Bazen öyle konular var ki %100 net açığa çıkarılamaz. Bununla
ilgili bağımsız bir ekip tarafından, Boeing’in uçak ve komponent
bakımlarında insan veya sistem hatası olarak ortaya çıkabilecek hataların incelenmesine yönelik geliştirmiş olduğu MEDA
(Maintenance Error Decision Aid) çalışmaları yapılır. Hatanın
kök sebebi araştırılır; düzeltilmesi ve bir daha yaşanmaması
için gerekli tedbirler alınır. Bu çalışmaya çeşitli disiplinlerden
çalışanlar katılır ve hazırlanan MEDA raporu, Müdürlerden oluşan Emniyet Yönetim Grubu tarafından bağımsız olarak değerlendirilerek müşteriye sunulur. Ayrıca bütün bu süreçte Kalite
Güvence Başkanlığı’na bağlı müdürlükler ve Süreç Geliştirme
ve Kurumsal Projeler Müdürlüğü ile koordineli çalışırız. Kalite
Güvence Başkanlığımız, şikâyetin bir daha oluşmaması için denetim yapar; eğer şikâyetin kök sebebi hâlâ devam ediyorsa,
Süreç Geliştirme ve Kurumsal Projeler Müdürlüğü devreye girer
ve süreçte bir hata varsa onu düzeltme ve geliştirme yoluna
gider. Ayrıca, şunu belirtmekte fayda var: Bizim geleneksel ticaret anlayışımızda sık kullanılan
yanlış bir ifade vardır: “Müşteri
her zaman haklıdır.” Bizim anlayışımıza göre; “Müşteri, haklı
olduğu zaman haklıdır.”Yani
müşteri, haklı olduğu zaman
onu memnun edebiliriz. Yoksa
bizim amacımız müşterinin her
istediğini yerine getirmek değildir. Müşteri bazen çözümden
memnun olmayabilir; burada
bizim için önemli olan geri bildirimin kurum içinde ciddiyetle
ve ISO 10002 prensipleri çerçevesinde objektif bir biçimde ele
alınmasını sağlamak ve bunu
müşteriye anlatmaktır.
Bütün bu çalışmaların sonucunda müşteri memnuniyeti ile
ilgili elinizde kesin veriler oluşuyordur. Skytech okurlarıyla bunu paylaşmak ister misiniz?
Bu sene Kalite Yönetim Geliştirme Müdürlüğü ve Bilişim Teknolojileri Müdürlüğü ile birlikte geliştirdiğimiz ve kullanmaya
başladığımız Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi Yazılımı ile
bütün geri bildirimler,geri bildirimle ilgili müdürlerimiz ve başkanlarımız tarafından anlık olarak izlenebiliyor. 2013 yılında,
şirketimizin müşteri memnuniyeti %79,1 oranına sahipti. Bu
sene Genel Müdürümüz, THY Teknik A.Ş.’nin en önemli hedeflerinden birini, müşteri memnuniyetinin %10 artırılması olarak
belirledi. Bu,memnuniyet hedefi tüm şirketimizin hedefidir; yani
her başkanlık ve bağlı müdürlükler şirketimiz müşteri memnuniyetini %10 artırmak için çalışmalarını organize etmelidir. Müşteri memnuniyetinin geçen yıla göre %10 artırılması tüm şirket
çalışanlarımız olarak ulaşmamız gereken ortak hedeftir.
SÜREKLİ GELİŞİM
Çalıştay 1406
1406-Uçak Parçalama ve Satma VSM (Value Stream Mapping) çalıştayında uçağın komponent ve yapısal elemanlar
bazında parçalanıp, satışa hazır hale getirilme süreci incelenmiştir. Amaç her projede %20 kar etmek ve parçalama ‘lead
time’ süresini 60 gün içinde tamamlamaktır. Çalışma sonunda yazılan iyileştirme fırsatları 90 gün içinde kapatılacaktır.
Teslim süresinde beklenen iyileştirme minumum %20’ dir.
Katılımcı Birimler: SGKPM, ÜPK, KMLYM, MALİ İŞLER BŞK, UBB, KAB, MIM
Kıyaslama (Benchmarking)
Dünyanın 3’üncü büyük beyaz eşya
üreticisi ve Avrupa’da beyaz eşya pazarı lideri olan BSH Grubu, 13 markası
ve 45 bin çalışanıyla dünyanın enerji
verimliliği sağlayan yenilikçi teknoloji
ihtiyacına cevap veriyor. Avrupa, Amerika, Latin Amerika ve Asya’daki 42 fabrikasında ürettiği inovatif beyaz eşya
aletleri 49 ülkedeki 70 şirketi aracılığıyla tüketicilere ulaşmaktadır. Bu 42
fabrikadan en büyüğü ise Çerkezköy,
Tekirdağ’da bulunmaktadır. Çerkezköy tesisi, son 5 yılda %44 üretim artışı gerçekleştirerek, kuruluşundan bu
yana yaptığı 700 milyon Euro yatırımla
Türkiye’nin yabancı yatırımlı en büyük
beyaz eşya şirketi konumundadır. BSH
Çerkezköy temsilcileri 12 Mart 2014’
de tesisimizi ziyaret ederek aşağıda
özeti verilen konular hakkında kıyaslama çalışmasında bulunmuşlardır.
THY Teknik A.Ş. den Üretim Planlama
Kontrol Müdürlüğü, Süreç Geliştirme
ve Kurumsal Projeler Müdürlüğü, Bakım Planlama ve Kontrol Müdürlüğü
kıyaslama çalışmasına katılmışlardır.
• THY Teknik A.Ş. Bakım organizasyonu ve
yönetimi nasıl sağlanıyor?
• Günlük, haftalık ve aylık bilgilendirme, görev dağılımı ve koordanisayonu nasıl sağlanıyor?
• THY Teknik A.Ş.’de kullanılan kestirimci
bakım yöntemleri nelerdir? Planlı bakım faaliyetleri…
• Duran varlık hacmi ile yedek parça stoğu
arasındaki oran nedir; nasıl yönetilir?
• Yedek parça stoğu azaltma veya iyileştirme
faaliyetleri nelerdir; nasıl uygulanıyor?
• Bakım yönetiminde kullanılan metrikler nelerdir?
17
18 RÖPORTAJ
Corendon Airlines Teknik Müdürü
Rıdvan Helvacı:
Low-Cost Pazarı
BÜYÜYECEK
“Bir low-cost havayolunun en
büyük maliyet kalemlerinden
biri, teknik arıza sonucu
çıkan bakım masraflarıdır. Biz
bundan kaçınmak ve teknik
güvenilirliği sağlamak için
THY Teknik A.Ş. gibi en iyi
MRO’larla çalışıyoruz.”
T
ürkçe’ye “Düşük Maliyetli” diye çevirebileceğimiz
“Low-Cost”, makul bilet fiyatları ve direkt uçuş seçenekleriyle sivil hava taşımacılığının, en dinamik
ve gelişmeye açık pazarını oluşturuyor. Türkiye’nin önde
gelen Low-Cost havayolu şirketlerinden olan Corendon
Airlines’tan görüştüğümüz Teknik Müdür Rıdvan Helvacı,
bu pazarın ürettiği hizmet enstrümanlarıyla her geçen
büyüdüğüne dikkat çekerek; geleneksel pazarla LowCost pazarının git gide bir birine yakınlaştığını ve aralarındaki etkileşmeden “hibrit” diye tanımlanabilecek yeni
bir havacılık modeli çıktığını söyledi.
Skytech’in sorularını yanıtlayan Corendon Airlines Teknik
Müdürü Rıdvan Helvacı, stratejik ortak olarak tanımladığı THY Teknik A.Ş.’nin bölgedeki lider konumuna vurgu
yaparak, “Bir low-cost havayolunun en büyük maliyet
kalemlerinden biri, teknik arıza sonucu çıkan bakım
masraflarıdır. Biz bundan kaçınmak ve teknik güvenilirliği sağlamak için THY Teknik A.Ş. gibi en iyi MRO’larla
çalışıyoruz,” dedi.
Öncelikle, havacılık sektöründe her geçen gün büyüyen bir “Low-Cost” pazarı
var. Bu pazarın gelişimini kısaca anlatır
mısınız?
Low-Cost Carrier (LCC) pazarının özünde
rekabet olduğu için dünya hava taşımacılığı sektörünü geri dönülmez bir şekilde
temelden değiştirdi. LCC’lerin fiyat anlamındaki rekabet gücü, her geçen gün
kendini hizmet kalitesi ve yolcu emniyeti
alanlarında da hissettirmeye başladı. Gelecekte bir şirketi Low-Cost veya geleneksel diye ayırmak gitgide güçleşecek; çünkü özellikle ABD ve Avrupa gibi doyum
noktasına ulaşmış pazarlarda LCC’ler
gitgide geleneksel havayollarına; gelenekseller de LCC’lere yaklaşmakta. Sonuçta ortaya düşük maliyetli ve geleneksel karışımı hibrit (melez) denilen bir yapı
çıkmaktadır. Dünyada LCC pazarının her
geçen gün büyüyeceği artık neredeyse
kesindir. Birçok yaklaşıma göre şu anda
yaklaşık %30 olan LCC’lerin payı gelecek
birkaç yılda %50’ye yükselecektir. Değişen bu yapının ana sebepleri LCC havayollarının yeni nesil uçakları tercih etmeye başlayarak yakıt, bakım ve yolcu
başına düşen ekip maliyeti bakımından
daha fazla verim almaya başlamaları;
uçuş mesafelerini uzatmaları, yolcu profillerini çeşitlendirmeleri vehizmetlerini
geliştirmeleridir. Türkiye’de de pazarın
dünyadaki duruma paralel gelişeceğini
düşünüyoruz.
Corendon Airlines bu pazara ne zaman
ve nasıl girdi? Filonuzdan ve uçuş noktalarınızdan söz eder misiniz?
Corendon Airlines, 2004 yılında kuruldu
ve ilk uçuşunu 2015 Nisan ayında İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanından gerçekleştirdi. Şu anda 2 tanesi Hollanda
tescilli olmak üzere filomuzdaki 10 adet
Boeing 737 ile 36 ülkeden 150 havalimanına uçuyoruz. 2014 Mayıs ayı itibariyle 2 adet yeni nesil Boeing 737’yi daha
filomuza ekliyoruz. Girdiğimiz yeni pazarlar, mevcut pazarlarımızdaki artış ve filomuzdaki büyüme ile birlikte 2014 hedefimiz 2,5 milyon yolcu taşımak.
“Low-Cost” deyince ister istemez düşük
maliyet-kalite ilişkisi akla geliyor. Oysa
Corendon Airlines, uluslararası kalite
belgeleri ile rekabet gücünü sadece düşük maliyet üzerine kurmadığını gösteriyor. Bu dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?
Corendon Airlines ile THY Teknik A.Ş arasındaki ilişki ne zaman başladı?
Hangi konularda hizmet alıyorsunuz?
Biz THY Teknik A.Ş.’yi bölgemizde lider MRO olması nedeniyle stratejik ortağımız
olarak tanımlıyoruz. Buradan yola çıkarak; kuruluşumuzdan bu yana çok çeşitli
alanlarda hizmet alma şansımız oldu. Bunlara örnek olarak, Üs Bakım, komponent, lastik-jant, fren üniteleri, APU ve iniş takımları gibi konularda bakım ve revizyonları sayabiliriz. İşbirliğimizi her fırsatta geliştirmek için yakın temas halindeyiz ve
bundan gayet memnunuz.
Kurulduğumuz günden bugüne kaliteye,
yolcu emniyetine ve müşteri memnuniyetine yatırım yapıyoruz. Sizin de belirttiğiniz gibi bu alanlardaki neredeyse tüm
sertifikasyonlara sahibiz. “On time”, aksaksız, noktadan noktaya direkt, ucuz
ama konforlu uçuş sağlamaya çalışıyoruz. Bu anlamda hibrit havayolu modeline yakınız diyebiliriz.
Bu pazarın büyümesinin insanların seyahat etme alışkanlıklarının değişmesiyle
de ilgisi olduğu muhakkak. Low-Cost
müşteri profilini çıkarmak istersek ortaya nasıl biri çıkıyor?
Bu sorunuza geçtiğimiz yıl için yaptırdığımız yolcu tipi analizinden hareket ederek
cevap verebiliriz. Bizim yolcularımızın,
orta yaş üstü, eğitimli, ailece uygun fiyata
Corendon Airlines Teknik Müdürü
Rıdvan Helvacı (Solda)
Mühendislik Müdür Yardımcısı
Gökmen Düzgören
Bunu nasıl sağladığımıza gelince, meydan seçimlerinde maliyet etkinliğine dikkat ediyoruz. Mesela SHGM’nin izniyle
Gazipaşa Havalimanı’na da Sabiha Gökçen gibi ilk uçan havayolu bizdik. Maximum yolcuya ulaşma stratejisi güdüyoruz. Mesela çok niş bir alan gibi gelse de
engelli yolcuların uçuşlarımızda rahat etmesi için yatırım yapıyoruz. Bu çalışmamızla Türk Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından “Engelsiz Hava Taşımacılığı
Belgesi”nialan Türkiye’deki ilk havayoluyuz. Görme engelli yolcular için Türkiye’de ilk kez Breille alfabesiyle basılmış
bilgilendirme kartları kullanımı; yine aynı
şekilde sağır ve dilsiz yolcularımız için de
özel prosedürler uyguluyoruz. Gerek bu
gibi çalışmalarla gerek “split” ve
“fullcharter” pazarlama stratejilerimizle
uçakların onaylı azami koltuk kapasitesini kullanabiliyoruz ve yüksek doluluk
oranlarına ulaşabiliyoruz. “Almadığınız
hizmete para vermeyin,”mottosundan
hareketle koltuk tercihini, ikramları ücretli tutuyoruz.
ve daha fazla seyahat etmeğe istekli bir
profil oluşturduğunu söyleyebilirim.
Gelecek yıllarda bu pazardaki değişim
ne yönde olur?
Artık, iş amaçlı seyahat eden yolculara
da hitap etmeye başlıyor. İlk başlardaki
uygulamaların aksine artık klasik havayolları gibiözel koltuk seçimi, önceden
rezervasyon, özel bilet, “on-line” hizmetler gibi uygulamaları da yolculara cazip
geliyor. Ayrıca bazı LCC önderlerinin sık
uçan yolculara yönelik olarak bagaj, otopark, koltuk seçimi, güvenlik noktalarından hızlı geçiş gibi kolaylaştırıcı işlemler
uyguladığını da görmeye başladık. Hatta
ABD’de bunu daha da ileri götürerekartık
Business Class ya da özel süit uygulamasına başlayacaklarını da duyuran bile
var. Diğer yandan ücretsiz bagaj hakları,
ikram hizmetlerinde de değişik uygulamalar yaygınlaşmaya başlayacaktır. Muhtemelen önde gelen LCC’ler ,network’lerini daha uzun uçuşlarla geliştirmeye
çalışacaklardır.
19
20 AR-GE MERKEZİ
Elektrik Atölyesi
Load Bank Projesi
Ar Ge Müdürlüğü
tarafından tasarlanıp
imal ettirilen
iki adet Load
Bank, atölyelerde
kullanılmaya
başlandı. Kesintisiz
güç kaynaklarının
verimliliğini etkin
bir biçimde kontrol
etme olanağı
sağlayan Load
Bank’ler, havacılıkta
kontaktörlerin test
edilmesinde suni
bir yük oluşturmak
amacıyla kullanılıyor.
B
aşta jeneratörler olmak üzere acil
durumlarda kullanılan kesintisiz
güç kaynaklarının verimliliğini
etkin bir biçimde kontrol etme olanağı
sağlayan Load Bank, dizel motorlarda
suni test yükü sağlayarak, “nominal”
yükün altında çalışmadan dolayı verimin düşmesini ve motorun zarar görmesini önleyen oldukça işlevsel bir cihaz.
Son derece pahalı ve önemli ekipmanların ömrünü uzatmak için işletmeye
güvenilir ve ekonomik bir çözüm sunan
Load Bank’ler, havacılıkta kontaktörlerin test edilmesi aşamasında suni bir
yük oluşturmak amacıyla kullanılıyor.
Kontaktörler, bir güç devresini anahtarlamaya yarayan, yapısı röleye benzeyen
ancak çok daha yüksek akım değerlerine sahip, elektriksel olarak kontrol
edilebilen anahtarlardır. Uçağın bütün
elektrik yükü kontaktör üzerinden akar.
THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Müdürlüğü,
Aviyonik Komponent Atölyeler Müdürlüğü’nün ihtiyaçları doğrultusunda bir
adet AC ve bir adet DC olmak üzere iki
adet Load Bank’i bünyesinde tasarlamış, imal ettirmiş ve atölyenin kullanımına sunmuştur.
Load Bank Projesi tasarım, analiz ve
üretim olarak üç aşamada gerçekleştirilmiştir.
Tasarım Aşaması
Analiz Aşaması
Üretim Aşaması
Bu aşamada elektronik devre tasarımı ve mekanik tasarım tamamen
Ar-Ge Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmiştir. Tasarımda direnç
seçimi ve 400Hz frekansa uygun
panelmetreler ve güvenlik amaçlı
kullanılan sigorta, zamanlayıcı gibi
parçaların seçimi yapılmıştır. Mekanik tasarımda DC Load Bank’te
37, AC Load Bank’te 19 adet olan
alüminyum kaplama güç dirençlerinin yerleşimi; direnç kablolarının
uzunluğunun ayarlanması; güç ünitesiyle kontrol ünitesinin yerlerinin
ayarlanması; soğutma fanının yerleştirilmesi işlemleri yapılmıştır. Bütün mekanik tasarım 3 boyutlu çizim
ve modelleme programı kullanılarak
gerçekleştirilmiştir.
Load Bank üretiminde ele alınması gereken en büyük problem güç
dirençlerinin ürettiği yüksek ısıdır.
DC Load Bank’te 12,6 kW, AC Load
Bank’te toplam 36,8kW güç üretimi
vardır. Her bir direnç tam kapasite
çalıştığında sıcaklık üç dakikada
yaklaşık 200 dereceye çıkmaktadır.
Bütün dirençler aynı anda çalıştığında ısınma oranı çok yüksek olacaktır. Bu olumsuz durumun etkisini
önceden hesaplamak için alüminyum kaplı dirençler, soğutma kanallarına kadar bire bir çizilerek, analiz
programında fanın üfleme debisinin
etkisiyle çevreye ne kadar bir ısı yayacağı saptandı. Çıkan sonuca göre
direnç yerleşimi ve dirençler arası
mesafe ayarlandı.
Üretim safhasında Load Bank için
bir pano dizayn edildi. Panonun
hatasız üretilmesi için tüm çizimler
3 boyutlu tasarım programında en
ince ayrıntısına kadar belirlendi.
Kontrol paneline yerleştirilecek elemanların yerleri belirlendi, panoda
delikler açıldı. Fanın ve akış için ızgaranın yerleri belirlendi.
Sonuç olarak AC ve DC olmak üzere iki adet Load Bank tamamlandı,
test süreçlerinden başarıyla geçerek
atölyenin kullanımına sunuldu. Üretilen iki adet Load Bank’in doğru ve
güvenli bir şekilde kullanılabilmesi
için “Equipment Operating Manual”
hazırlandı. Bu manuel için havacılıkta kullanılan CMM’ler baz alınarak
bir prosedür hazırlandı ve bu prosedüre göre bir manuel yazıldı.
Proje Kazanımları
•
•
•
•
•
Proje sonunda kademeleri ayarlanabilen maksimum akımı 400A AC, 450A DC iki adet Load Bank üretildi.
Piyasadan temin edilebilecek bu ürün, kendi bünyemizde tasarlanarak yarı maliyet ile elde edilmiştir.
İki Load Bank ile kontaktör testleri yapılırken gereken yüksek akım değerlerine ulaşılmış oldu.
Zamanlayıcı kullanılarak belli süre sonunda enerji kesilmesi sağlandı; bu sayede güvenlik artırılmış oldu.
Bu proje ile Ar-Ge müdürlüğü bünyesinde elektronik ve mekanik tasarım kabiliyetleri güçlendi.
21
22 EMNİYET KÖŞESİ
Emniyet Yönetim Sistemi Web Sitesi
Öneri Ödülüne Layık Görüldü
Bu yazılım ile
insandan bağımsız,
süreç referanslı,
izlenebilir ve
raporlanabilir bir
ortam oluşturularak;
herkes tarafından
aktif katılımın
olduğu gelişmiş bir
emniyet ve kalite
kültürü ortamının
sağlanması
hedeflenmiştir.
T
HY Teknik A.Ş. Kalite Yönetim Geliştirme Müdürlüğünde (KYGM)
çalışmakta olan Yusuf ATALA’nın
daha etkin ve katılımcı bir Emniyet Yönetim Sisteminin geliştirilmesi için 2013
yılında “Yeni Bir Emniyet Yönetim Sisteminin Geliştirilmesi” adıyla vermiş olduğu öneri KYGM tarafından değerlendirilmiş ve Bilgi Teknolojileri Müdürlüğü’nün
de yardımlarıyla uygulamaya alınmıştır.
2013 yılı içerisinde şirketimizde aktif
olarak kullanılmaya başlanan sistem,
Kalite Güvence Başkalığı 2013 yılı 3.
çeyrek öneri değerlendirmesinde birinci
olmuş yine aynı yıl tüm ofis önerilerinin
değerlendirildiği öneri yarışmasında şirketimiz genelinde üçüncülüğü elde etmiştir.
Emniyetin artırılmasına yönelik kurum
çalışanlarının katılımını amaçlayan gönüllü bildirim sisteminin, hangar ve
ofislerdeki çeşitli alanlara yerleştirilen
“GBS kutuları” ve “e-posta” yardımı ile
yönetilmesindeki zorluklar; bildirimlerin
takibinde yaşanan problemler gibi nedenlerden dolayı yeni bir sistemin geliştirilmesi gerektiğini ortaya koyan Yusuf
Atala, çözüm önerilerini şöyle sıralıyor:
•Çalışanlar tarafından yapılan öneriler,
bildirilen tehlikeler ve bulunan çözümler
herkes tarafından izlenebilir olmalıdır.
•Personele gizli bildirim yapma ve uygulanan çözümleri değerlendirme imkanı verilmelidir.
•Anlık raporlama özelliği ve etkin bir
aktivite takibi imkanı sağlanmalıdır.
•Bu sistem insandan bağımsız, süreç
referanslı, izlenebilir ve raporlanabilir
olmalıdır.
Yukarıdaki özellikleri taşıyan yeni sistem
bu öneri sayesinde gerçekleştirilmiştir.
SMS Web Sitesi’nde
Neler Yapabilirsiniz?
http://kygm.thyteknik.com adresi ile ulaşabileceğiniz Emniyet Yönetim Sistemi
sitesinde aşağıdaki açılır menüler sayesinde birçok emniyet unsuruna ulaşabilmeniz mümkün.
VRS sekmesi altında bulunan açık (Voluntary) ya da gizli (Confidential) raporlama
sistemi sayesinde her türlü gönüllü bildirimlerinizi kolaylıkla iletebilirsiniz.
VIEW sekmesi yardımı ile şirketimizde
yapılmış tüm bildirimleri görüntüleyebilirsiniz.
MEDA sekmesini kullanarak şirketimizde
yapılmış MEDA çalışmalarına ve ayrıntılarına ulaşabilirsiniz.
Ayrıca, aşağıdaki alt başlıklarda da ilgili
standartlara ait bilgilere ulaşılması için
çalışmalar tüm hızıyla devam etmektedir.
AS 9100 (Havacılık Sektöründe Kalite Yönetim Sistemi Standardı)
ISO 14001 (Çevre Yönetim Sistemi)
ISO 10002 (Müşteri Memnuniyeti ve Müşteri Şikayetlerinin Ele Alınması)
raporlanabilir bir ortam oluşturulmuştur.
Böylece herkes tarafından aktif katılımın
olduğu gelişmiş bir emniyet ve kalite kültürü ortamının kurulması sağlanmıştır.
Bu yazılım, piyasada halihazırda Emniyet
Yönetim Sistemi için geliştirilmiş olan
diğer yazılımlar ile karşılaştırıldığında
gerek kullanıcılara sunduğu kolaylık ve
Emniyet Yönetim Sisteminin tüm fonksiyonlarını kapsaması, gerekse de yalın
yapısı ile ön plana çıkmaktadır.
Emniyet Yönetim Sistemi için geliştirilmiş olan yazılım, THY HABOM A.Ş. tarafından da beğenilmiş ve bir an önce kullanıma geçmesi için gerekli çalışmalar
başlatılmıştır.
ISO 17025 (Kalibrasyon ve Laboratuvar
Standartları)
OHSAS 18001 (İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi Standardı)
•Standart tanımı ve doküman ana listesi
•Denetçi bilgisi
•Denetleme planı
•Şirket sertifikası
Emniyet ve Kalite Yönetimi konularının
ve aksiyonların yazılım ortamında takip
edilmesi, raporlanması ve aksiyonların
yönetilmesi amacıyla geliştirilen yeni yazılım ile çalışanlar ve misafirler tarafından
yapılan bildirimler, bildirimlerle ilgili tehlikeler ve çözümlerin herkes tarafından izlenmesi sağlanmaktadır. Sitede insandan
bağımsız, süreç referanslı, izlenebilir ve
23
24 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
147 Yıl Önce Kömür Havzasında Başlayan Bir Hikâye:
İş Sağlığı ve Güvenliği
hamit Arşivinden
Fotoğraflar: II. Abdul
1
840’lı yılların sonunda Zonguldak Kömür Havzası’nda ilk
kömür üretimi başladı. Endüstriyle yeni yeni tanışan Osmanlı İmparatorluğu’nun demiryolu ulaşımı, savaş ve ticaret gemileri başta olmak üzere
diğer sanayi dallarında buhar enerjisine ihtiyaç
duyması, bu zengin kömür yataklarını gün geçtikçe önemli hale getirdi. Fakat önemli bir sorun
vardı: “İş gücü!” Yöredeki kadınlar iş hayatında
değildi; erkekler ise tarım, hayvancılık, denizcilik
ve ormancılık gibi geleneksel geçim kaynaklarından vazgeçip alışkın olmadıkları koşullarda
çalışmaya istekli değildi…
İşte o dönemin şartlarından doğan ve 26 Nisan
1867’de yayınlanan Dilaver Paşa Nizamnamesi ile iki yıl sonra 2 subat 1869 yayımlanan
Maadin Nizamnamesi, daha çok üretimi hedeflemekle birlikte belirli oranda da sosyal politika içeren birer
“Teamülname” (Örfü Hukuk) olarak işçilerin çalışma şartlarını,
sürelerini düzenleyen ilk kurallar olarak tarihe geçti.
Yaklaşık bir buçuk asır sonra, bugün; “Hiçbir iş, insanın can güvenliğini tehlikeye atacak kadar, acil ve önemli değildir,” prensibiyle iş güvenliği politikasını uluslararası standartlara göre şekillendiren THY Teknik A.Ş. gibi kurumların varlığı, Türkiye’nin bu
yönde kat ettiği mesafeyi görmek açısından önem teşkil ediyor.
Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü:
“KİMYASAL ile
ÇALIŞMALAR
ve RİSKLER”
B
ilindiği gibi “28 Nisan” Uluslararası Çalışma Örgütü ILO (International Labour Organisation) tarafından 2001 yılından bu
yana “Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü” olarak kutlanıyor. Bu günün temel amacı iş sağlığı
ve güvenliği kültürünü geliştirmek, sağlıklı ve
güvenli işyerleri oluşturma konusunda bilinç arttırmak ve yıl boyunca bu amaca yönelik birtakım faaliyetler yürütülmesini teşvik
etmektir. 2003 yılından itibaren, hem koruyucu-önleyici sağlık ve
güvenlik kültürünü oluşturmak, hem de bunun sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik faaliyetlerin de gerçekleştirilmeye başlandığı Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü dolayısı ile ILO, iş kazaları
ile meslek hastalıklarından korunmayı vurgulayan çalışmalar
yapmakta ve sosyal diyalogu çalışmalarına entegre etmektedir.
Ayrıca, etkinlikler kapsamında iş kazası ya da meslek hastalığı
sonucu hayatını kaybedenler de anılmaktadır.
"Kontrol edildiklerinde,
iş kazalarının
%98’i önlenebilir."
Yine aynı şekilde ILO her yıl için ayrı bir konu ve buna uygun slogan seçerek bu haftaya dikkat çekmektedir. 2014 yılı için seçilen konu ise Türkiye için de çok önemli olduğuna inandığımız;
“İş Yerlerinde Kimyasal İle Çalışmalar Ve Bunlara Bağlı Riskler”
başlığını taşıyor.
zarara uğraması halinde diğer bireyleri sarsılmaktadır. Kaza geçiren birey ailenin geçimini sağlayan kişi olduğunda, sağlığını
kaybetmiş, sakat veya işinden ayrılmak zorunda kalmış bireylerin
aile içindeki sosyal ilişkileri açısından da sorunlar yaşanabilmektedir.
Ölümcül ve geri dönülmez sonuçlara yol açan iş kazaları ve meslek hastalıklarının önemli bir özelliği, kontrol edildiklerinde önlenebilir olmalarıdır. İş kazaları ve meslek hastalıklarını azaltmaya
yönelik tüm çabalara rağmen, çalışanların hayatlarına mal olan
kazalar ve hastalıklar, iş yaşamında, dünya çapında hala oldukça
yaygındır.
Çalışan açısından bakıldığında kişi çalıştığı sürece ailesini geçindirebilecek geliri elde etmektedir. İş kazası sonucunda çalışamaz
duruma geldiğinde ailesiyle birlikte geçim sıkıntısı başlar. Sigortalı olmadığında ise, tedavi giderlerini karşılama, aksi takdirde
yetersiz tedavi ile karşı karşıyadır.
ILO’ya göre, risk yönetiminde ilk önce işyerindeki riskleri tanımlamak gereklidir. Bu amaçla, öncelikle işyerindeki hangi risklere
kimlerin neden ve nasıl maruz kaldığının belirlenmesi gerekmektedir. Risk yönetimin, tanımlama aşamasında belirlenen risklerin, sağlık sorununa yol açıp açmayacağının tespiti, yapılacak
diğer bir çalışma olmalıdır.
İşyerinde çalışan herkes belirli ölçülerde çeşitli mesleki risklere
maruz kalmaktadır. Bu riskler, niteliklerine göre mekanik, kimyasal, ergonomik, psikososyal riskler olarak sınıflandırılabileceği
gibi; gürültüye bağlı işitme kaybı, tehlikeli makinelere bağlı yaralanmalar, tekrarlanan hareketlere bağlı kas iskelet sistemi hastalıkları gibi sonuçlarına göre de sınıflandırılabilir. Risklerin sınıflandırılmasında, maden, inşaat gibi yüksek riskli işlerde olduğu gibi
işe özgü riskler de dikkate alınmalıdır
“İş kazalarının toplumsal
sonuçları, hem kazayı geçiren
birey ve ailesi açısından,
ekonomik sonuçları ise çalışan,
işletme ve ülke açısından
değerlendirilmektedir.”
Çalışma ortamında iş kazası geçiren çalışan, maddi ve manevi
olarak olumsuz etkilenmektedir. Ancak çalışan, toplumsal açıdan ailenin bir üyesi, işletme açısından da organizasyonun bir
parçasıdır. Dolayısıyla bu kayıplar maddi ve manevi zararlar ailesini ve işletmeyi aynı derecede olumsuz etkilemektedir. Toplumsal açıdan bir manevi tahribattan söz etmek mümkün iken,
ekonomik açıdan da maddi zarar söz konusudur.
Toplumsal sonuçları açısından; kaza geçiren bireyin psikolojik
yapısında belirgin düzensizliklerin ortaya çıktığı konusunda klinik araştırmalar mevcuttur. Bu durumlar kaza geçirenin çalışma
arkadaşlarına, amirine hatta aile bireylerine karşı aşırı tepki şeklinde kendini gösterebilir. İş ortamındaki kazalar sadece kaza
geçireni değil, diğer çalışanları da olumsuz yönde etkilemektedir.
Motivasyonun azalması, endişe, güvensizlik, huzursuzluk başlıca negatif sonuçlardır. İş kazasından en çok etkilenen, bireyden
sonra onun ailesidir. Aile bir bütündür ve herhangi bir üyesinin
Mesleki Riskler
• İstatistiklere göre, iş kazalarının sadece %2’si önlenemez kazalardır, %98’i ise önlenebilir ve bunun %50 si ise kolaylıkla önlenebilir kazalardır.
• Başka bir istatistiğe göre ise kazaların %90’ı çalışanların tehlikeli davranışlarından kaynaklanmakta; %10’u ise kötü ortam
koşullarından meydana gelmektedir.
• Dünya standartlarına göre, her 300 ramak kalma olayı, 30
ucuz atlatılan kaza ve 19 yaralanmalı kaza sonucunda, 1 uzuv
kayıplı ya da ölümlü kaza meydana gelmektedir.
Teknik Çalışanı!
Hangar ve atölyelerimizde, iş yoğunluğu nedeniyle,
tehlikeye açık ve zamana karşı iş yapıldığından her an
kazaya açık olarak çalışılmaktadır. Yoğun olarak kimyasal malzemelerle çalışılmaktadır, olası bir iş kazasının
öncelikle kendimizi, ailemizi, iş arkadaşlarımızı ve
işyerimizi etkileyeceğini göz ardı edemeyiz. İş güvenliği
politikamızda da belirttiğimiz gibi; “Hiçbir iş, insanın
can güvenliğini tehlikeye atacak kadar, acil ve önemli
değildir,” prensibinden hareketle, öncelikle kendimizi
korumalıyız.
25
26 BİLGİ TEKNOLOJİLERİ
Sevkiyat arşivine
teknolojik dokunuş
Şirket dışına sevk edilecek
malzemelerin fotoğraflanması
ve arşivlenmesi amacı ile
geliştirilen mobil uygulama,
kullanıcılara sadece
barkod okutarak, çekilen
fotoğrafların “Remote Server”
üzerine istenilen formatta
göndermesine imkân tanıyor.
T
eknolojinin hızla ilerlemesine paralel hayatımızın her
alanına giren mobil uygulamalar, çalışma hayatının da
ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Bugüne kadar organizasyon yapısındaki ihtiyaçlara göre birçok “Mobile Application”
yazılımını kendi bünyesinde geliştiren ve başarıyla uygulayan
THY Teknik A.Ş. bu yöndeki çalışmalarına bir yenisini ekledi.
Depolar ve Stok Yönetim Müdürlüğü için “Sevk Edilen Malzemelerin ElTerminalleri ile Fotoğraflanması ve Arşivlenmesi
Projesi” olarak geliştirilen uygulama, kullanıcılara büyük bir kolaylık sağladığı gibi hem zamandan kazandırıyor, hem de olası
hataların önüne geçerek sağlıklı bir arşivin oluşmasını sağlıyor.
Kullanımı da oldukça basit olan uygulama ile ilgili Bilgi Teknolojileri Müdürlüğü’nden Yazılım Uzmanı Cevahir Beğen, kılavuz
niteliğinden küçük bir rehber hazırladı.
Depolar ve Stok Yönetim Müdürlüğü: “Sevk Edilen Malzemelerin
El Terminalleri ile Fotoğraflanması ve Arşivlenmesi Projesi”
İçerik:
“Şirket dışına sevk edilmesi istenen malzemelerin fotoğraflanması ve arşivlenmesi amacı ile geliştirilen bu proje, kullanıcıların dosya adı, dizin adı gibi bilgileri yazmasına gerek kalmadan; barkod okutularak, çekilen fotoğrafların ‘Remote Server’ üzerine istenilen formatta göndermesine imkân tanıyor.”
Sistemin İşlem Adımları:
1-Öncelikle sevk yapacak personel, ilgili malzemenin fotoğraflarını ElTerminali’ndeki uygulama aracılığı ile çekiyor.
2-Daha sonra, aşağıdaki depo uygulamasını açarak malzeme/sevk belgesi üzerindeki barkodu okutuyor ve “Bağlan”
tuşuna basarak resimlerin gönderileceği “Remote Server”a
bağlanıyor.
3-Bağlantı sağlandıktan sonra “Gönder/Resim Yükle” tuşuna basarak daha önce çekilmiş olan tüm resimlerin WI-FI
ile “Remote Server”a kopyalanmasını sağlıyor. Bu esnada
program “Remote Server” üzerinde barkod bilgisi ile bir dizin
yaratıyor ve her dosyanın adını “barcode_xxxxx” şeklinde düzenliyor. İşlem başarılı bir şekilde bitince, El Terminal’indeki
çekilmiş resimlerin tamamı otomatik olarak siliniyor ve yeni
bir işlem için ortam hazırlanıyor.
5-Kopyalamadan sonra “Remote Server”daki
dosyaların listesi.
4-Buradaki önemli bir özellik, kullanıcı herhangi bir harf
veya rakam yazmadan, sadece barkod bilgisi kullanılarak
dosyaların kopyalanacağı dizinler ve dosya isimleri program
tarafından kolayca yaratılıyor. Kullanıcının sadece “Barcode
Oku”, ”Bağlan”, ”Gönder” tuşlarına basması yeterli oluyor.
6-Son olarak; bu resimlere aşağıdaki şekilde
web üzerinden erişim sağlanıyor.
Projenin Kazanımları:
Bu proje ile şirketimiz dışına sevk edilen
komponent resimlerinin zamanında, doğru
isimlerle arşivlenmesi ve gerekli durumlarda aranan resimlere herkesin kolayca erişebilmesi sağlanıyor.
Önceki duruma göre, resim çekme ve
sunucuya yükleme işlemlerinde %50
adam-saat kazancı sağlanmış bulunuyor.
Özel Teşekkür: Projenin web sayfasının hazırlanmasında yardımcı
olan Esra Öncü’ye…
27
28 THY TEKNİK A.Ş. TEKNİSYEN YETKİLENDİRME DEĞERLENDİRMESİ VE KALİTE SİSTEMİ MÜLAKATLARI
Yetkilendirilme Yolunda Önemli Bir Aşama:
“YETERLİLİK DEĞERLENDİRMESİ”
T
HY Teknik A.Ş. Kalite Güvence Başkanlığı, kurumun sahip olduğu ulusal ve uluslararası bakım yetki sertifikaları
ve kalite belgelerinin bir gereği olarak gündeme gelen
“Yeterlilik Değerlendirmeleri” ile ilgili önemli açıklamalarda
bulundu. Başta teknisyenler olmak üzere THY Teknik A.Ş. çalışanlarını yakından ilgilendiren açıklamada, “İngilizce” ve “İş
Yeterliliği” adı altında iki ana başlıktan oluşan değerlendirmeler hakkında ayrıntılı bilgiler yer alıyor.
Küresel bir vizyonla uluslararası
MRO pazarının önemli aktörlerinden
biri olmayı hedefleyen THY Teknik
A.Ş. için önemli ve gerekli olan
Yeterlilik Değerlendirmeleri, Sivil
Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM)
genelgeleri ve kısa adı EASA olan
European Aviation Safety Agency
(Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı)
önerilerini referans alıyor.
THY Teknik A.Ş. Kalite Sistemi Kapsamında Yapılan
Yeterlilik Değerlendirmeleri:
1) İngilizce Dil Yeterliliği Değerlendirilmesi:
a.SHGM Hava Aracı Bakım Personeli Minimum Dil Yeterliliği Genelgesi’nde belirtilmiş sınavlara girmek ve
yetkilendirileceği görev için gerekli olan puanı almak.
b.Çalıştığı bölüm yöneticisinin ve Kalite Güvence Başkanlığı temsilcisinin katılımı ile oluşturulmuş komisyon
tarafından sözlü mülakata katılmak.
2) Personelin Yetkilendirileceği Görev İçin Yapılan İş Yeterlilik Değerlendirilmesi:
a.Periyodik yeterlilik değerlendirmesi: İlgili bölümü tarafından önceden belirlenmiş değerlendiriciler ve yöneticisi tarafından yapılır.
b.Yetki bazlı yeterlilik değerlendirmesi: Bölümü tarafından önceden belirlenmiş ilgili yetkiye sahip değerlendiriciler tarafından yapılır.
c. İlk yetkilendirmelerde yeterlilik değerlendirilmesi mülakatı: İlgili bölüm ve Kalite Güvence Başkanlığı temsilcilerinden oluşturulan komisyon tarafından yapılır.
SHY-145 veEASA Part-145 kuralları kapsamında İngilizce dil yeterliliği bilgisini ölçme
gerekliliğine yönelik açık bir madde olmamakla birlikte, EASA kullanım kılavuzlarında
(User Guide) aşağıda belirtilen gereklilik ifadeleri bulunmaktadır:
User Guide
Kullanım Klavuzu
0.6. Communication.
All documents and correspondences between the Applicant, the overseeing authority and EASA shall be in the
English language unless otherwise agreed by EASA.
IV.16: Adequate communication and literacy skills:
The A/C certifying staff shall be able to demonstrate a
working knowledge of the language in which the maintenance data is published. In addition, should the language
of the maintenance data not be English, then English language working knowledge is required to:
- Understand EU Airworthiness directives.
- Communicate with EU operator not using the language
of the state of registry.
0.6. İletişim.
Başvuru sahibi, nezaretçi otorite ve EASA arasındaki tüm
belge ve yazışmalar, aksi EASA tarafından kabul edilmedikçe, İngilizce dilinde olmalıdır.
IV-16: Yeterli iletişim ve okuryazarlık becerileri:
Hava Aracı Onaylayıcı ve Destek Personeli, bakım verilerinin yayımlanmış olduğu dilde çalışabilme bilgisini göstermek durumundadır. Buna ilaveten, bakım verileri dilinin
İngilizce olmadığı durumlarda, İngilizce çalışma bilgisi şu
durumlar için gereklidir:
- AB Uçuşa Elverişlilik Direktiflerini anlamak
- AB operatörü ile hava aracının tescil olduğu devletin dilini kullanmadan iletişim kurmak.
User Guide
Kullanım Klavuzu
Foreign Part 145 approvals Components, Engines and
APU Certifying Staff
UG.CAO.00126-001 Approval Date 13/11/2013
EASA (Avrupa Havacılık Güvenliği Ajansı) Part-145 Onayları - Komponent, Motor ve APU Onaylayıcı Personeli
UG. CAO.00126-001 Onay Tarihi: 13/11/2013
1.3.3.1. Language Knowledge
The CC/S shall be able to demonstrate a working knowledge of the language in which the maintenance data is
published and English.
1.7. Summary table for Foreign PART 145 Component
C/S qualification Criteria
Language knowledge:
Working knowledge of the language in which the maintenance data is published and working knowledge of
English for the CRS (and for EU Airworthiness directives
if required).
1.8. Summary of Assessment for Component Certifying
Staff.
Adequate communication and literacy skills:
The Component certifying staff shall be able to demonstrate a working knowledge of the language in which the
maintenance data is published. In addition, should the
language of the maintenance data not be English, then
English language working knowledge is required.
1.3.3.1. Dil Bilgisi:
Komponent Onaylayıcı Personeli, bakım verilerinin yayımlandığı dil ile İngilizcede çalışma bilgisini göstermek
durumundadır.
1.7. EASA Part-145 Komponent Onaylayıcı Personel Yeterlilik Kriterleri İçin Özet Tablosu
Dil bilgisi:
Bakım verilerinin yayımlandığı dilde ve Bakım Çıkış Sertifikası (CRS), (ayrıca gerekirse AB Uçuşa Elverişlilik Direktifleri) için İngilizce çalışma bilgisi.
Foreign Part 145 approvals Aircraft Certifying Staffand
Support Staff
UG.CAO.00121-001 Approval Date 13/11/2013
EASA (Avrupa Havacılık Güvenliği Ajansı) Part-145 Onayları Hava Aracı Onaylayıcı ve Destek Personeli
UG. CAO.00121-001 Onay Tarihi: 13/11/2013
1.8. Komponent Onaylayıcı Personel Değerlendirilmesi
Özeti
Yeterli iletişim ve okuma yazma becerileri:
Komponent Onaylayıcı Personeli bakım verilerinin yayımlanmış olduğu dilde çalışabilme bilgisini göstermek durumundadır. Buna ilaveten, bakım verileri dilinin İngilizce
olmadığı durumlarda, İngilizce çalışma bilgisi gereklidir.
29
30 THY TEKNİK A.Ş. TEKNİSYEN YETKİLENDİRME DEĞERLENDİRMESİ VE KALİTE SİSTEMİ MÜLAKATLARI
Ayrıca bu gereklilik hususunda, SHGM tarafından yayımlanan iki ayrı genelge ile bakım personelinden beklenen
yetkinlik kıstasları belirtilmiştir. (Referans; 1306-8664
sayı 29.06.2012 tarihli, “Hava Aracı Bakım Personeli Minimum Dil Yeterliliği Genelgesi”.)
Bakım dokümanları İngilizce olduğu için bu noktada yetkinlik değerlendirmesinin yapılması gerekliliği açıktır. Yukarıda sıralanan gereklilikler neticesinde aday personel
genelgede belirtilmiş sınavlara katılmakta, bu sınavlarda
başarılı olduğu takdirde personelin çalıştığı bölüm tarafından oluşturulan; içerisinde Kalite Bölümü’nden bir temsilcinin de bulunduğu bir komisyon tarafından sözlü mülakatta değerlendirilmektedir. Bu mülakat THY Teknik A.Ş.
Kalite Sistemi gerekliliklerine istinaden yapılmaktadır.
Özellikle uçucu teknisyen olarak gönderilecek personel ile
hat bakım istasyonlarında görev yapacak personelin ifa
ettikleri görevin gereği düşünüldüğünde yapılan değerlendirilme daha da önem kazanmaktadır.
Yukarıdaki 2’nci maddenin a), b) ve c) maddelerinin referansları aşağıda belirtilen kurallar içerisinde bulunmaktadır.
EASA Part-145’te, 145.A.30 (e) ve AMC 1 to 145.A.30 (e),
SHY-145’de Ek-1 Tablo 5’te 145.A.30 (e) ve AMC 1
145.A.30 (e)’dir.
Part 145.A.30 (e) ‘den alıntı:
Yetkinlik, aşağıdakileri ölçerek değerlendirilmelidir:
• İşbaşı performansı ve/veya uygun vasıflara sahip personel
tarafından bilginin test edilmesi,
• Temel, organizasyonel ve/veya ürün tip ve farklılık eğitimine
ilişkin kayıtlar,
• Tecrübe kayıtları.
Bu değerlendirmenin sonucunda, personelin vasıflarının:
• Hangi seviyede devamlı gözetimin gerekli olabileceğini veya
gözetimsiz çalışmaya izin verilip verilemeyeceğini;
• İlave eğitim ihtiyacının bulunup bulunmadığını ortaya koyması gerekir.
• Söz konusu vasıf ve yetkinlik değerlendirmesine ilişkin kayıt
tutulmalıdır.
Kuruluş personeli, yetkinlik değerlendirmesini uygun bir şekilde yapabilmek için aşağıdaki konuları göz önünde bulundurmalıdır:
Tüm personel, kendi görevleri için geçerli ve uygun olduğu şekilde bakım kuruluşu prosedürlerine ilişkin bilgi sahibi olduğunu ve bu prosedürlere uyum sağladığını göstermelidir.
Bu gerekliliklerden yola çıkarak THY Teknik A.Ş. kalite prosedürleri gereği;
“Onaylayıcı personel” ve “Destek personel” için iki senelik
dönemlerle çalıştığı bölümünde yetkilendirmiş bir değerlendirici tarafından, Periyodik Yeterlilik Değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Değerlendirme kıstasları olarak EASA GM2 ve GM3
145.A.30 (e)’de istenen kıstaslar kullanılmıştır.
Bu değerlendirmenin ardından ilgili personel başvuru yapılan
uçak-motor birleşimine sahip bir uçakta uygulanan bir ‘task’
üzerinde Yetki Bazlı Yeterlilik Değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Bu değerlendirmede esas olarak başvuru sahibi personelin bu ‘task’ı gerçekleştirirken;
• Dokümantasyona erişim ve kullanımı,
• Çevresel farkındalığı ve emniyet tedbirlerine uyumu,
• Takım, donanım, parça ve malzemeye ulaşım ve kullanımı,
• Kalibrasyona tabi olan teçhizatın kullanım uygunluğu ve faal
olduğunun farkındalığı,
• Kimyasal malzemelerin kullanım geçerlilik kontrolü ve kullanım emniyet tedbirlerinin farkındalığı,
• Bakım işleminin performansı,
• Bakım işlem adımlarının eşzamanlı kaydı,
• Vardiya/iş devri prosedürü bilgisi,
• Son kapama işlemleri,
bilgi, yetenek ve tutumuna göre, bölümü tarafından belirlenmiş bir değerlendirici tarafından iş yaparken gözlenmekte ve
değerlendirilmektedir.
“Yetki Bazlı Yeterlilik Değerlendirme,” yeni yetki istenen
uçak-motor birleşiminde, istenen yetkiye özel değerlendirme
olduğu için şirketimizde yapılan dış denetlemelerde, yeterlilik değerlendirme ile ilgili sorulabilecek soruların karşılığı
olmaktadır. Onaylayıcı Personel veya Destek Personel olmak
için başvuran adaylar, ilgili yetkilendirme prosedüründeki tüm
gereklilikleri karşıladığından emin olunduktan sonra Kalite Güvence Başkanlığı’nda mülakata katılmaktadırlar. Bu mülakatta
personelin talep ettiği yetki kapsamındaki iş süreçlerine ve şirket prosedürlerine hâkimiyeti ile birlikte THY Teknik A.Ş. kalite
sisteminin kendisinden neler beklendiğinin; insan faktörü ve
emniyet kültürü bilincinde olup olmadığının değerlendirilmesi yapılmaktadır. Mülakat komisyonunda ilgili bölüm müdürü
veya müdürün görevlendireceği temsilci, gözlemci ve mülakata
katılımcı olarak mutlaka bulunması gerekmektedir. Komisyonun mülakatı birlikte değerlendirmesi sonucunda, personelin
yetkilendirileceği göreve uygunluğuna karar verilirse yetkilendirme isteği başvurusu onaylanır. Adayın uygunluğu hususunda tereddüt oluşursa tekrar değerlendirilmek üzere süre verilir,
başvurusu onaylanmaz.
31
32 SAĞLIK REHBERİ
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı
Dr. M. Hamit Aytar
Kulak çınlamasında
yedi ciddi sinyal!
Yaşam kalitesini düşürecek
boyutlara ulaşabilen kulak
çınlamasının nedeni kimi zaman
‘beyin tümörü’ gibi oldukça ciddi
bir hastalık da olabiliyor!
İnce tiz bir cızırtı, bazen hışırtı, su gürültüsü ya da direkt çınlama… Kulak çınlaması ya da tıptaki adıyla “Tinnitus”, hastaların kulaklarında ya da kafasının içinde duyduğunu ifade ettiği,
normalde olmayan ses duyma olayı. Ülkemizde ortalama her
100 kişiden 10’u hayatının bir döneminde kulak çınlama sorunuyla karşılaşıyor. Özellikle teknolojik gelişmeyle birlikte daha
sık görülen bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin cep telefonlarıyla uzun süre konuşarak kulakları zorluyor olmak ve
kulaklık kullanımının artmış olması kulak çınlamasının daha
sık görülmesine neden oluyor. Yüksek sesli müziği uzun süre
kulaklıkla dinliyor olmak da çınlama şikâyetine ciddi zemin
yaratıyor. Kulak çınlamasının altında çoğunlukla bu tür basit
ve bazı müdahalelerle kolaylıkla geçen etkenler yatıyor. Ancak
bazen altta “beyin tümörü” gibi yaşamı tehdit eden bir hastalık
da yatabiliyor. Bu durumda kulak çınlamasına çeşitli belirtiler
de eşlik ediyor. Konuyla ilgili bilgisine başvurduğumuz Beyin ve
Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. M. Hamit Aytar kulak çınlamasında
asla atlanmaması gereken 7 sinyali sıraladı:
Kulak çınlamasına bu belirtiler eşlik ediyorsa,
nedeni tümör olabilir!
Kulak çınlamasına aşağıda yer alan belirtilerden birkaçı, hatta
biri bile eşlik ediyorsa, zaman kaybetmeden bir hekime başvurun.
1. Çınlamanın dirençli ve ilerleyici olması,
2. Baş ağrısı,
3. Bulantı ve kusma,
4. Baş dönmesi,
5. İşitme azlığı
6. Denge bozukluğu
7. Yüz felci gibi şikâyetlerin de eklenmesi halinde mutlaka
beyin cerrahi tarafından da değerlendirilmesi gerekiyor.
Erken tedavi ile sorun giderilebiliyor
Kulak çınlamasının nedeni olarak beyin tümörlerinden şüphelenildiğinde ayrıntılı nörolojik muayenenin ardından işitme
testleri ve özellikle kontrastlı beyin MR tetkiki sorunu ortaya
koymada çok önemli oluyor. Erken teşhis durumunda sorunun
giderildiğine dikkat çeken Aytar, tümör tespit edildiğinde uygulanan tedavi yöntemlerini şöyle sıralıyor:
• Beyin kontrastlı MR tetkikleriyle yakın takipte kalmak,
• Gamma Knife Radyocerrahi tedavi uygulamak,
• Mikrocerrahi ile tümörü çıkartmak,
• Kitleye bağlı beyin odacıklarında basıya bağlı hidrosefali
gelişimi halinde beyin basıncını azaltmak ve beyni korumak
adına ventriküloperitoneal şant takmak.
TEKNOLOJİ
Geleceğin Uçakları Nasıl Olacak?
Geleceğin uçaklarını akıllı
malzemeler, ihtiyaçlar ve
hayal gücü şekillendirecek.
Airbus’ın geliştirdiği “Konsept Kabin,” geleceğin uçaklarının
nasıl olabileceğinin cevabını arıyor. İstanbul’u ayaklarınızın
altında gördüğünüzü düşünmek çoğu için ürpertici gelebilir
ama dayanıklı ve hafif şeffaf malzemelerin üretime girmesiyle
şeffaf uçakların üretilmesi mümkün görünüyor. Daha sessiz,
daha çevreci, daha konforlu ve teknolojik olacağı kesin olan
geleceğin uçaklarında, kendi kendini temizleyen akıllı malzemelerin yanı sıra kendi kendini tamir edebilen malzemeler, yolcuların ihtiyaçlarına göre şekil değiştirebilen hafızaya ve yapay
zekâya sahip metaller veya polimerler kullanılabilir.
Airbus, hafif ve güçlü kemiklerin sadece gerekli noktalarda
gerginlik taşımasından hareketle, geleceğin uçaklarının kuş
iskeletlerini taklit eden biyonik bir yapıya sahip olabileceğini
söylüyor. Bu konseptte gövde matlık-şeffaflık ayarı yapılabilen,
doğal ışık, nem ve sıcaklık miktarını kontrol eden bio-polimer
zar ile kaplı olacağı için pencerelere de ihtiyaç duyulmuyor. Geleceğin iletişim teknolojilerinde sanal dünya ile gerçek dünya
arasında tam bir entegrasyon söz konusu. Yolcular gündelik
hayatta kullandığı tüm teknolojik cihazlara uçaktan da ulaşabilecek. Teknoloji aynı zamanda uçak içi iletişimde de maksimum düzeyde kullanılacak. Bugün hiç kullanılmayan bileşik
malzemeler gündeme gelebilir. Gelecekte kabinler tamamen
ekolojik olacak; sorumluluk sahibi ve sürdürülebilir uygulamalar kabul görecek. 3D ve holografik teknolojisi ile kişinin farklı
bir yolculuk deneyimi yaşamasına yönelik uygulamalar geliştirilecek.
Gürültü Azaltan Mikro Petekler
Ticari ve askeri jet uçakların gürültü kalkış ve inişleri çoğu
zaman çevresi için rahatsızlık yaratır. Georgia Tech Araştırma Enstitüsü (GTRI) araştırma mühendisi Jason Nadler,
gaz veya sıvı ile katı etkileşimini içeren viskoz kesme yöntemiyle uçak motoru gürültüsünü azaltan yeni bir mikro
kanal malzeme geliştirildi. Birçok metalik nano tüplerden
oluşan prototipin akustik emme deneyleri GTRI mühendisleri tarafından doğrulandı.
33
GEÇEN SAYININ CEVABI: KATALİZÖR
34 BULMACA
Geçen sayının talihlileri Halit Rendeci, Enver Düzgün, Ahmet Tecimer, Yunus Emre Akşahin ve Türker Zengin 100 TL tutarında IKEA hediye çeki kazandı.
Anahtar kelimeyi 24 Nisan 2014 tarihine kadar [email protected] adresine gönderen beş kişi, yapılacak çekilişle 100’er TL tutarında IKEA hediye çeki kazanacak.
ANAHTAR KELİME:
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10 11 12 13

Benzer belgeler