Sayı 9 - İbrahim Çeçen Vakfı

Transkript

İ B R A H İ M Ç E Ç E N VA K F I D E R G İ S İ
B
A
K
I
Yayın Sahibi
İbrahim Çeçen Vakfı adına
Ayşe Günseli Çeçen
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Aslı Türkan Çeçen
Yayın Koordinatörü
Dr. Meral Dinçer
Yayın Danışmanları
Aysel Çeçen Başbuğ
Ruhi Yamaner
Zeynep Çeçen
Koordinatör Yardımcıları
Ayça Jones
Neslihan Arslan
Yayın İdare Yeri
Kızılırmak Sokak No:31 Kocatepe
Kızılay / ANKARA
Tel.(0312) 417 82 64
Fax.(0312) 417 82 96
www.icvakfi.org.tr
Baskıya Hazırlık
MB Tanıtım Danışmanlık, www.mbtanitim.com
Baskı
İlkay Ofset - Ankara
Yayın Türü
Yaygın Süreli Yayın
Dergideki reklamların sorumluluğu firmalara, yazıların
sorumluluğu yazanlarına aittir. Bu yayının bir bölümü ya
da tamamı yapımcısının izni olmaksızın çoğaltılmaz ve
tekrar yayınlanamaz.
Kapak Fotoğraf: Ağrı Dağı / Haluk SARGIN
Sayı 09 2015
Ş
MERHABA
Yine bir öğretim yılını geride bıraktık. Bu sene toplam 725
bursiyerimizden 180 bursiyerimiz mezun oldu. Onlara hayat
yolunda başarılar diliyoruz.
Nezahat Çeçen hanımla birlikte, Günseli Çeçen, Aslı Çeçen,
Aysel Çeçen Başbuğ Ağrı’ya geldi, üniversitemizi ziyaret
süresince idarecilerin, akademisyenlerin ve öğrencilerin sevgi
gösterileri ile karşılanan Çeçen ailesi, üniversitemizin mezuniyet
törenindeki coşkuyu da öğrencilerle birlikte paylaştı, derece
alan öğrenci ve hocalarına ödüllerini verdi.
Zeynep Çeçen de Prof. Dr. Rhoads Murphey’le birlikte
üniversitemize gelerek seminere katıldı, bursiyerlerimizle
tanışarak, incelemelerde bulundu.
Vakıf olarak kış dönemini yine çok yoğun geçirdik. Ankara’daki
ve Ağrı’daki bursiyerlerimizle toplantılarda bir araya geldik.
Ankara’lı fotoğraf sanatçılarıyla Ağrı’yı ilçe ilçe gezip harika
fotoğraflarla Ağrı’nın Kalbine Yolculuk projesini başlattık.
Üniversitemiz küresel ısınma projesine destek olduk. Mezun
bursiyerimiz Dr. Cesim Solhan’ın Yarınlara Tem-İz bırakıyoruz
projesi ile Ağrı’da 4000 öğrenciye hijyen eğitimi verdik,
Nahçıvan Uluslar arası Sempozyumu’na destek olduk.
Üniversitemiz akademisyenlerinin makale teşvik ödül töreninde
buluştuk. Büyük önem verdiğimiz üniversitemiz öğrenci
kulüplerine hibe desteği programını başlattık.
Çankaya Halk Eğitim Müdürlüğünün Liderlik, Köprü’nün
Sosyal Girişimcilik, Ekip Çalışması gibi seminerlerini Ankara’da
gerçekleştirdik.
IC Holding CEO’su Semih Ergür dergimize verdiği röportajda,
ICF Airport Yönetim Kurulu üyesi Abdullah Keleş ise Ağrı’da
sunduğu seminerde gençlere iş hayatı ile ilgili önemli ipuçları
verdiler.
Önümüzdeki öğrenim döneminde aramıza katılacak yeni
bursiyerlerle birlikte etkinliklerimizi sürdüreceğiz.
Dr. Meral DİNÇER
IC İbrahim Çeçen Vakfı Müdürü
İÇİNDEKİLER
04
40
35
48
“Bilkent Entegre Sağlık Kampüsü”
60
Erasmus
Eart Hour +60
Abdullah Keleş Üniversitemizde
“Bölgenin Turizm Potansiyeli”
Konferansı Verdi
ÇEÇEN Ailesinin Ağrı Ziyareti
12
22
42
16
IC Vakfı’ndan Ağrı İbrahim Çeçen
Üniversitesi’nin Spor Başarılarına
Destek
18
Ic Holding Ceo’su “Semih ERGÜR“
İç’ten Bakış Dergimize Konuk Oldu
26
Tredaş Resim Yarışması
44
Üniversitemizin Başarılı Akademisyenleri
Ödüllendirildi
54
28
38
20
2
Zeynep ÇEÇEN’in
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Ziyareti
Bağıştaş Barajı ve Hes Yatırımları
Üretime Geçti
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi
Uluslararası Oyun Ve Oyuncak
Kongresi’nde
56
45
İbrahim Çeçen Vakfı Bursiyerler
Toplantısı
46
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi’nin
İlk Sayısı Yayınlandı
IC Vakfı Beyaz Çocuk Evi’nin
“23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı’nda TBMM Ziyareti
80
Bursiyerlerden
Üniversitemiz Öğrencilerinden
Büyük Başarı
30
Ağrı’nın Kalbine Yolculuk
Üniversite İle Gelişen Kent
70
76
39
ÇEÇEN Ailesi Ağrı İbrahim Çeçen
İlkokulu’nu Ziyaret Etti
Öğrenci Kulüpleri
Mezunlardan
Anadolu Vakfı Ağrı İbrahim Çeçen
Üniversitesi Öğrencileri İle Buluştu
Ankara’daki Bursiyerlerimizle Buluştuk
66
36
Yarınlara Tem”İZ” Bırakıyoruz
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesimizde
Mezuniyet Coşkusu
51
“Nahçıvan ve Doğu Anadolu Abideleri
Uluslararası Sempozyumu”
Ankara Halkının Eğitim Merkezi
Çankaya Halk Eğitim
86
58
Ağrı’nın Genç Ressamları
Köprü – Kültürlerarası Öğrenme ve
Pratik Ünitesi Seminerleri
88
Şiir Köşesi
İÇTEN BAŞKIŞ > 2015
3
HABER
Daha sonra hep beraber İbrahim
Çeçen İlkokulu’na gidildi.
Havaalanında heyeti karşılamaya
gelen IC Vakfı Mezun Bursiyerimiz,
Ağrı’da Çevre Mühendisi ve
Genç İşadamları Derneği Başkanı
Kamuran ÇELİK’in de, ilköğretimini
Ağrı İbrahim Çeçen İlkokulu’nda
tamamlamış olması ve üniversite
yıllarında IC Vakfı Bursu desteği
ile eğitimine devam etmesi, yine
anlamlı bir tesadüf oldu.
IC Vakfımızın Kurucusu İbrahim
ÇEÇEN Bey’in eşi Nezahat ÇEÇEN,
IC Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı,
Günseli ÇEÇEN, IC Vakfı Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı Aslı
ÇEÇEN, IC Vakfı Yönetim Kurulu
Üyesi, Aysel ÇEÇEN BAŞBUĞ
ve IC Vakfı Müdürü Dr. Meral
DİNÇER, Ağrı’ya, Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesi’ni ziyarete
geldiler. Havaalanında Ağrı
4
İbrahim Çeçen Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. İrfan ASLAN,
Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Yücel
ÜNAL , Prof. Dr. Kemal POLAT
ve Genel Sekreter Ali BALKİS
tarafından karşılanan heyeti
güzel bir sürpriz bekliyordu…
İbrahim ÇEÇEN Bey tarafından
yaptırılıp devlete bağışlanan
Ağrı İbrahim Çeçen İlkokulu
öğrencileri, Müdürleri İsmail
DURAK ile birlikte havaalanına,
IC Vakfı Heyeti’ni karşılamaya
gelmişti. Aynı zamanda emekli
öğretmen olan Nezahat ÇEÇEN,
kendilerini karşılamaya gelen
minikleri görünce duygusal anlar
yaşadı. IC Vakfı Heyeti, öğrencilerle
sevgiyle kucaklaştıktan sonra, yeni
açılan havalimanında, Devlet Hava
Meydanları Müdürü Abdullah
YALÇINKAYA tarafından ağırlandı.
Ağrı İbrahim Çeçen İlkokulu’nda
ağırlanan heyet, ilkokul yönetimi,
öğretmen ve öğrenciler ile
beraber olma imkanı buldular.
IC Vakfı tarafından, geçtiğimiz
sene restore edilen ilkokulda,
öğrencilerin çok iyi koşullarda
eğitim görüyor olmasının
mutluluğunu yaşayan ÇEÇEN
Ailesi, miniklerle aynı sıraları
paylaşarak, adeta ilkokul
günlerine geri döndüler.
5
ÇEÇEN AİLESİ’NİN AĞRI ZİYARETİ
HABER
ÜNAL , Prof. Dr. Kemal POLAT ve
Genel Sekreter Ali BALKİS ile birlikte
kampüsü gezen ÇEÇEN Ailesi, kısa
zamanda fiziki yapılaşmasının
tamamlandığı üniversite ile
gurur duyduklarını, emeği geçen
herkese teşekkür ettiklerini
söylediler. Gezinti sırasında gruba
eşlik eden tüm öğrencilerle ve
akademisyenlerle tek tek tanışan
Nezahat ÇEÇEN, onlarla sohbet
etme ve üniversitelileri yakından
tanıma imkanı buldu.
6
Eğitim Fakültesi’nde, Fakülte
Dekanı Prof. Dr. Kenan DEMİRAYAK
tarafından karşılanan heyet,
Dekan ve diğer akademisyenler
ile birlikte fakülteyi gezdiler.
Öğrencilerinin yıl sonu sergisi
açılışını yapan Nezahat ÇEÇEN, aynı
zamanda Tamer TUĞRUL Hocanın
eserlerinden oluşan resim sergisini
ziyaret etti. Kendisi de resim yapan
Nezahat ÇEÇEN, eserlere büyük
ilgi gösterdi. Tamer TUĞRUL’dan
resimler hakkında tek tek bilgiler
alan Nezahat ÇEÇEN, sonrasında
öğrencilerin atölyelerini gezdi,
genç sanatçı adayları ile sanat
üzerine paylaşımlarda bulundu.
Sergi sonunda IC Vakfı heyetini
Daha önce IC Vakfı’nın bursiyeri
olup, şimdi Ağrı’ya doktor,
avukat, mühendis, öğretmen
olarak hizmet veren mezun
bursiyerlerimiz de ÇEÇEN Ailesini
yalnız bırakmadılar. IC Vakfı
Ailesinin üyesi olan ve gönül
bağımızın bir ömür süreceği mezun
bursiyerlerimiz, ziyaret boyunca
heyete eşlik etti. Mezunlar adına
konuşma yapan Dr. Cesim SOLHAN,
ÇEÇEN ailesine teşekkürlerini
sundu. Aynı zamanda Ağrı Halk
Sağlığı Müdürü olarak görev yapan
Dr. Cesim SOLHAN, Kurumu ve IC
Vakfı işbirliği ile henüz tamamlanan
“Yarınlara Tem-İz Bırakıyoruz” Köy
Okullarına Hijyen Eğitimi Projesi
için de, kendisine eşlik eden Ağrı
Halk Sağlığı Ekibi ile birlikte IC
Vakfı’na şükranlarını sundu.
7
güzel bir sürpriz bekliyordu…
Müzik Bölümü Öğretim elemanları
Ersan KURALl’nın gitarı ile,
Berat KAPLAN’ın viyolonseli
ve Emre KUZULUGİL’in klarneti
ile hazırladıkları üçlü dinleti,
üniversitemiz kadrosunun sanatta
yeteneğini ve üniversitenin sanata
bakışını bir kez daha vurgular
nitelikte idi. IC Vakfı Heyeti bu mini
konseri büyük bir mutluluk ve
hayranlıkla dinlediler.
HABER
Üniversitenin dersliklerini
gezen heyet, Müzik atölyesinde
ders yapan sınıfa girdiklerinde,
müzik öğrencileri kendilerini
“Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi
Marşını” söyleyerek karşıladılar.
Üniversite Rektörü Prof. Dr.
İrfan ASLAN tarafından sözleri
yazılan ve Müzik Bölümü Başkanı
Mihriban AGAYEVA tarafından
bestelenen Ağrı İbrahim Çeçen
Üniversitesi Marşına, IC Vakfı
heyeti de coşku ile eşlik ettiler.
8
Üniversitemiz akademisyenleri,
ÇEÇEN Ailesinin bu anlamlı
ziyaretine, yakın ilgileri ile daha
büyük anlam kattılar. Dekan
Prof. Dr. Kenan DEMİRAYAK,
üniversitenin resim bölümü
öğretim üyelerinden Fuat AYIK’ın
eseri olan hat sanatı bir tabloyu
Nezahat ÇEÇEN’e hediye etti.
Eğitim ve Kültür Öğrenci Kulübü
Danışman Hocaları Yrd. Doç. Dr.
Mehrali CALP, Kulüp Başkanları
Veysel ERGUN ve Üyeler, heyeti
yine pankartlarla karşıladılar. Tüm
öğrenci kulüplerinin temsilcileri,
IC Vakfı’nın üniversite öğrenci
kulüplerine gösterdiği önem
ve kendilerinin projelerine hibe
desteği vermeye başladıkları için
teşekkürlerini sundular.
Üniversite Kampüsü’nün
yeşillendirilmesine her zaman özel
önem veren ve katkılarda bulunan
Nezahat ÇEÇEN, yine üniversiteye
getirdiği 2 mavi çam ağacını, Genç
Tema Öğrenci Kulübü üyeleri ve
kulübün danışman hocası Doç.
Dr. Zübeyir SALTUKLU eşliğinde,
IC Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri
Günseli ÇEÇEN, Aslı ÇEÇEN ve
Aysel ÇEÇEN BAŞBUĞ ile birlikte,
günün anısına, İbrahim Çeçen
Anıtı’nın yanına dikerek, bu
ziyareti ölümsüzleştirdiler.
9
IC Vakfı’nın özellikle desteklediği
üniversite öğrenci kulüpleri de,
ÇEÇEN Ailesi ile tanışmak için
üniversitede hazır bulundular
ve hazırlamış oldukları sürprizler
ile güne renk kattılar. AİÇÜ
Uluslararası İlişkiler Öğrenci
Kulübü, ÇEÇEN Ailesine, hazırlamış
oldukları pankartla hoş geldiniz
derken, Kulüp Başkanı Umut
GÜLMEZ, Vakfın kulüplere verdiği
desteklerden dolayı teşekkür
plaketlerini sundu.
HABER
Üniversitenin spor kompleksini
ziyaret eden ÇEÇEN Ailesi, Kapalı
Spor Salonu’nu gezdi, fitness
salonunda çalışan gençlerle ve
hocaları ile tanıştı. Üniversitemizin
her sene artan spor başarılarını
daima ödüllendiren IC Vakfı
Heyeti, açık hava stadyumunu ve
yemekhaneyi de ziyaret ettiler.
IC Vakfı tarafından yaptırılması
planlanan kız öğrenci yurdu ve
IC Vakfı Binası’nı da, yerlerinde
inceleyen heyet, Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. İrfan ASLAN’ın makamında
ağırlandılar.
10
Üniversite ziyaretleri süresince,
idarecilerin, akademisyenlerin ve
öğrencilerin sevgi gösterilerinden
dolayı mutluluklarını ifade
eden ÇEÇEN Ailesi, yapılan
tüm desteklerin doğru ellerde
olmasının gururu ve tüm IC
Vakfı Yönetim Kurulu olarak
gerçekleşen bu ilk ziyaretin, daha
sık tekrarlanması dilekleri ile
Ağrı’dan ayrıldılar.
33
İÇTEN BAKIŞ › HAZİRAN 2014
Doğu Anadolu Bölgesi’nin en
önemli araştırma merkezlerinden
biri olan Üniversite Merkezi
laboratuvarını gezen heyet,
Laboratuvar Sorumlusu Yrd.
Doç. Dr. Murat KURT tarafından
bilgilendirildiler ve merkez
laboratuvarın, bölge gelişiminde
önemine tekrar tanık oldular.
HABER
Mezun olduğunuz okulları,
gururla temsil edeceksiniz.
Hayatınızın her aşamasında
buradan edindiğiniz bilgileri her
alanda kullanacaksınız. Sizler
demokratik bir toplumun özgür,
sevgiyi ve saygıyı özümsemiş
bireyleri olarak, toplumun tüm
katmanlarına sirayet etmelisiniz.
Toplumumuzun kin ve nefrete
değil barışa, sevgiye ve kardeşliğe
ihtiyacı olduğunu her alanda
göstermelisiniz. Bu noktada sahip
olmanız gereken prensiplerden
ilki, demokratik toplumlarda
Çok Amaçlı Spor Salonumuzda
gerçekleştirilen 2014 - 2015
Mezuniyet ve Spor Ödülleri
Törenimize Ağrı Valisi Musa IŞIN,
Rektör Prof. Dr. İrfan ASLAN,
ÜNAL, Prof. Dr. Kemal POLAT, IC
Holding Yönetim Kurulu Başkanı
İbrahim ÇEÇEN’in eşi Nezahat
ÇEÇEN, IC Vakfı Yönetim Kurulu
Başkanı Günseli ÇEÇEN, IC Vakfı
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Aslı ÇEÇEN, IC Vakfı Yönetim
Kurulu Üyesi Aysel Çeçen BAŞBUĞ,
IC Vakfı Müdürü Yrd. Doç. Dr.
Meral DİNÇER, protokol üyeleri,
akademisyenler, öğrenciler ve
aileleri katıldılar.
Çok kısa bir zaman içerisinde
gelişen ve halen gelişmeye
devam eden, Ağrı İbrahim Çeçen
Üniversitesi’nin kurulmasında
maddi ve manevi destek veren
İbrahim ÇEÇEN Bey’e teşekkür
ederek konuşmasına başlayan Vali
12 Musa IŞIN, “Ağrılı hemşerimiz olan
İbrahim ÇEÇEN Bey ve ailesine
teşekkür ediyorum. Dilerim, tüm
illerimizin, İbrahim ÇEÇEN gibi
bir hayırsever iş adamı olsun.
Memleketi için fedakarlık gösteren
bu insana teşekkürü bir borç
biliyorum” dedi.
Üniversitemizin kuruluşundan
bugüne emeği geçen Rektör
Prof. Dr. İrfan ASLAN ve değerli
hocalarımıza da teşekkür ettiğini
kaydeden Vali IŞIN, “Okulumuz,
bugün 15 bin öğrencisi ile sosyal,
kültürel ve bilimsel yönü ile
kente büyük bir değer katmıştır
ve katmaya devam etmektedir.
Bunda Rektörümüz Prof. Dr. İrfan
ASLAN ve değerli hocalarımızın
emeği çoktur. Değerli öğrenciler,
bugün 4 yıllık bir eğitim sürecinin
sonundasınız. Verdiğiniz
emeklerin karşılığını alıyorsunuz
ve bundan sonra da yaşamınızda
bunu hakkıyla kullanacaksınız.
Sevgili öğrenciler, bugüne
gelmenizde ailelerinizin ve
hocalarınızın çok emeği vardır. Bunu hiçbir zaman unutmadan,
bu ülkenin sizden beklentileri
olduğunu bilerek iş yaşamına
atılın. Elde etmiş olduğunuz
bilgilerle toplumumuza çok
güzel hizmetler yapacaksınız.
haklar şiddete başvurulmadığı
sürece rahatlıkla dile getirilebilir.
İkincisi ise sizin temel hak ve
hürriyetinizin karşınızdakinin
özgürlüğünün başladığı yere
kadar olduğudur. Buna çok dikkat
etmelisiniz. Bu ülkenin huzuruna
ve barışına katkı sağlamak
adına şiddeti reddetmeli ve
şiddetin karşısında durmalısınız.
Sürekli empati yapmak suretiyle
karşınızdaki insanı anlamaya
çalışmalısınız” diye konuştu.
Bir devlet üniversitesi olan Ağrı
İbrahim Çeçen Üniversitemiz 2
bin dönüm alan üzerinde kurulu
bulunan yerleşkesinde; her zaman
eğitime büyük katkılar sağlayan
ülkemizin değerli ve müstesna
iş adamı, eğitim gönüllüsü Sayın
İbrahim ÇEÇEN Bey’in önemli
katkıları ve devletin desteği
ile kısa sürede hemen hemen
fiziki gelişimini tamamladığını
belirten Rektörümüz Prof. Dr. İrfan
ASLAN, bu vesile ile ülkemizin
değerli ve müstesna iş adamı,
eğitim gönüllüsü Sayın İbrahim
ÇEÇEN Bey’e ve üniversitemizi
ASLAN, “Üniversitemiz, çağdaş
ve demokratik bir üniversite
olarak bölgesinin en önemli
bilim merkezlerinden birisi haline
gelmiştir. Fiziki alt yapısını hızla
tamamlayan, bilimsel alanda
yaptığı çalışmalarla, Türkiye
Üniversiteleri arasında seçkin
bir yere sahip olan Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesi, bugün,
ülkemizde bir ‘Model Üniversite’
olarak dikkatleri üzerine
toplamaktadır” dedi.
her platformda destekleyen çok
değerli ÇEÇEN ailesine saygılarını
sunduğunu ifade etti.
diplomanız, edindiğiniz eğitim,
elbette sizlere meslek hayatınızda
önemli bir avantaj oluşturacaktır.
Bu eğitimi, yalnızca aldığınız
dersler ya da yaptığınız ödevler
olarak görmediğinizi biliyorum.
Üniversite, bunların çok daha
ötesine giden bir eğitim
sürecidir. Bilginin özgürlükçü,
paylaşımcı, toplumla iç içe
geleneği ve duruşu, sizlere
vermeye çalıştığımız eğitimin
Doğu’nun dünyaya açılan kapısı
Ağrı İlinin bilim dünyasına
armağanı olan Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesitemizin çok
kısa bir zaman içerisinde, Ağrı
ilinin topraklarını geleneksel
değerlerini ve evrensel
değerlerini bütünleştirmeyi
başardığını aktaran Prof. Dr.
Prof. Dr. ASLAN, şöyle devam etti:
“Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi
13
AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTEMİZDE
MEZUNİYET COŞKUSU
HABER
Üniversitemizde bu anlamda
oluşturmaya çalıştığımız
özgürlükçü ortam, Bilginin eğitim
kalitesi kadar önemli ve sizlere
hayatta rehber olması bakımından
hayati bir yer tutuyor. Doğrusu
öğrencilerimizin bu ortamın
değerlerine uygun davrandıklarını
gözlemlediğim vesilelerin
çokluğu beni gururlandırıyor; Son
olarak, sizlere cesaret diliyorum.
Bilginiz, yetişme tarzınız, sizlere
hayatta cesur olabilmeniz için her
anlamda destek olacaktır. Zira
cesaret, bir karakter boyutu olarak,
doğuştan sahip olunan değil,
edinilen bir husustur. Cesaret,
14
ideallerini takip etmek, gerçek
dünyayı anlamaktır. Cesaret,
büyük hedefler için çalışmak,
bunun herhangi bir ödülü ya
da karşılığı olup olmayacağını
bilmemek, hatta düşünmemektir.
Cesaret, gerçeği aramak, bunu da
yüksek sesle dile getirebilmektir.”
dedi.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesine
ismini veren eşinin 46 yıllık
meslek hayatında, yaptığı
tüm işlerle gurur duyduklarını
belirten, IC Holding Yönetim
Kurulu Başkanı İbrahim ÇEÇEN
Bey’in eşi Nezahat ÇEÇEN,
kendilerini en çok duygulandıran
projesinin ise Ağrı İbrahim Çeçen
Üniversitesi olduğunu dile getirdi.
“İbrahim ÇEÇEN Bey ile Ağrı’ya
yapılabilecek bir üniversite ile çok
şeyin değişebileceğine inandık.
Şimdi görüyorum ki inşa ettiğimiz
üniversitemiz bölgenin en güzel
eğitim yuvası olmuş. Bugün 15
bin öğrencisi bulunan üniversite,
güçlü akademik kadrosu ile
şehrin ekonomik, sosyal ve
kültürel gelişimine olumlu katkı
sağlamıştır. Üniversitemize
bugüne kadar verdiğimiz
destek bundan sonra da devam
edecektir. Önemli bir eksiklik
olarak gördüğümüz barınma
sorununun da çözümü için bir kız
öğrenci yurdu yaptırmaya karar
verdik” diye konuştu. Akademisyenlere de seslenen
Nezahat ÇEÇEN “İçinizde Ağrılı
olanlar var ama, bir çoğunuz
farklı şehirlerden Ağrı’ya geldiniz.
Kiminiz ailelerinizle, kiminiz
ailelerinizden uzak eğitim için
seferber oldunuz. Üniversitenin
kuruluşundan itibaren özverili
çalışmalar yapıyorsunuz, hepinize
tek tek teşekkür ediyorum. Bir
üniversiteyi yükseltecek en önemli
unsur nitelikli öğretim görevlileri,
yani sizlersiniz. Üniversitenin de
akademisyenlerini kucaklaması,
de üniversitenizi ve Ağrı’yı
unutmayınız. İbrahim Çeçen
Üniversitesi’nden mezun olan
siz değerli gençlerimizin; nerede
olursanız olun ve hangi işi
yaparsanız yapın, bunu en
iyi şekilde yapacağınıza ve
Türkiyemizin aydınlık geleceği için
çalışacağınıza inanıyorum.” dedi.
sorunlarına çözüm üretmesi,
onların önünü açması, destek
olması gerekmektedir.” Dedi.
Nezahat ÇEÇEN “Biz bu
üniversiteyi yapma talebinde
bulununca devlet de hem
eğitime yatırım yapan kişileri
ödüllendirmek, hem de gelecekte
katkı sağlayabilecek diğer
kişilere örnek teşkil etmek için
üniversiteye İbrahim Bey’in
adını vermeyi uygun gördü.
Üniversiteye adının verilmesiyle
yüklendiğimiz sorumluluk
artmıştır, bunun için gerekeni
Çeçen ailesi olarak gelecek yıllarda
da yerine getirmeye çalışacağız.
Öncelikli konumuz eğitimdir.
Çünkü bir ülkenin gelişiminde
en önemli yapı taşı eğitimdir.
Gençlerimizin eğitimine destek
vermek hepimizin en büyük
hedefidir. Aile olarak bundan
duyduğumuz mutluluk ve onur
bizim en büyük zenginliğimiz
olacaktır. İmkanlerımızı
memleketimizin en önemli sorunu
olarak gördüğümüz eğitime
sarf etmeye devam edeceğiz.
Gençlerimizin eğitimine ve
üniversitemize destek vermek
gerek İbrahim ÇEÇEN ve
benim, gerekse bizden sonra
çocuklarımızın da en büyük
hedefi olacaktır.” Diyerek sözlerini
tamamladı,
İbrahim Çeçen Vakfı olarak
eğitim, sağlık, spor, kültür ve
sanat alanlarındaki çalışmalarını
tüm yurtta sürdürdüklerine
dikkat çeken IC Vakfı Yönetim
Kurulu Başkanı, Günseli ÇEÇEN,
üniversitemizin bilim, eğitim,
kültür, sanat ve spor konularındaki
projelerine verilen desteklerin
devam edeceğini belirtti.
Akademisyenlerin araştırma,
yurtdışı yayın çalışmalarına ve
çeşitli konularda başarılı olan
üniversitemiz öğrencilerine
yapılan teşviklerin devam
edeceğini, üniversitemizdeki
hocalarımızın çalışmalarını kitap
haline getirme çalışmalarının
süreceğini, üniversitemizde,
özellikle spor dalında ve diğer
konularda başarılı gençleri ve
onları çalıştıran değerli hocalara
desteklerin devam edeceğini
vurgulayan Günseli ÇEÇEN, “Kısa
bir zaman içerisinde önemli bir
noktaya ulaşan üniversitemizin,
kentin çehresinin değişmesine
öncülük edeceğine inanıyorum” diye konuştu.
Günseli ÇEÇEN “Öğrencilik yılları,
özellikle de üniversite dönemi
hayatımızın en güzel yıllarıdır.
Burada edindiğimiz bilgiler hayata
bakış açımızı geliştirir, yaşamımıza
yön verir. Umut ediyorum ki
iş hayatınız da da her biriniz
okuyan, araştıran, bilim ışığında
hareket eden, farklı düşüncelere
ve demokratik haklara saygılı,
çalışkan, üreten aydın bireyler
olacaksınız. İbrahim Çeçen
Üniversitesi’nden mezun olan
siz değerli gençlerimizin; nerede
olursanız olun ve hangi işi
yaparsanız yapın, bunu en
iyi şekilde yapacağınıza ve
Türkiyemizin aydınlık geleceği için
çalışacağınıza inanıyorum.
Ülkeler ancak eğitim seviyelerinin
yüksekliğine paralel olarak
gelişmişlik seviyelerini de
yükseltmektedirler. Dünyanın
sayılı gelişmiş ve kalkınmış
ülkesine baktığımızda, bütün
bu ülkelerin eğitim seviyelerinin
de çok gelişmiş olduğunu
görürüz ..Gençlerimizin de hem
kendilerine, hem de topluma
faydalı girişimci bireyler olmaları
için çok çalışmaları gerekiyor.
Faydalı bireyler olmaları geleceğin
Türkiyesi için çok önemli. Bunun
da başı kendilerini eğitimle
donatmaktan geçiyor. İşte biz
de eğitimin kalkınmada ve
gelişmişlikte çok önemli bir
rolü olduğuna inananlar olarak
yurdumuza olan bu borcu ödeme
yükümlülüğünü her zaman
taşıyoruz. Bu sorumluluk duygusu
ile yapılacak en önemli ve anlamlı
yatırımın, “Eğitime verilen destek
olduğu” nu düşünüyoruz.” diye
konuştu.
Öğrencilere de samimi duygularla
hitap eden Günseli ÇEÇEN;
“Siz sevgili öğrencilerin ve Ağrı
halkının da bu güzel esere, kendi
üniversitesine sahip çıkmalarını,
üniversiteden azami derecede
yarar sağlamalarını diliyorum.
Mezun olup dört bir yana gitseniz
Günseli ÇEÇEN “Her ne kadar
üniversitemiz için yapmayı
taahhüt ettiğimiz fiziki projeyi
bitirmiş olsak da, bundan sonra da
Vakfımız üniversitenin projelerini
desteklemeye devam edecektir.
Üniversitemizin asli görevi olan
eğitim ve akademik çalışmalarının
yanı sıra, Ağrı’nın ekonomik,
sosyal, kültürel kalkınmasına
yön vereceğine inanıyorum.
Bunun için de her zaman birlikte
hareket ettiğimiz üniversite
rektörü, rektör yardımcıları ve
idari personelle ile işbirliği içinde
desteklerimizi sürdüreceğiz.
Önümüzdeki yıllarda IC Vakfı
olarak üniversitemiz için çok
daha önemli ve anlamlı işlere hep
beraber imza atacağız. “ dedi.
Ağrı İbrahim Çeçen
Üniversitemizdeki mezuniyet
coşkusu, jimnastik gösterisi
ve müzik dinletisi ardından,
üniversitemiz öğrencilerinin,
ulusal ve uluslararası yarışmalarda
dereceye giren ve başarılı olan
sporculara ve Saygı değer
hocalarımıza, bölüm birincisi
olarak mezun olan öğrencilerimize
ödül ve diplomalarının verilmesi
ile devam etti.
Program, mezun olan 2712
öğrencinin kep atma töreni
ile sona erdi. Tören sonrası
öğrenciler, çalan müzik eşliğinde
gönüllerince eğlendiler.
15
önemli bir boyutunu oluşturuyor.
Sizleri dinlemekten başlayarak,
karşımızdakini dinlemenin,
anlamanın ve kendimizi onun
yerine koymanın ne kadar önemli
olduğunu her an hissedeceğimiz
bir ortam oluşturduk. Başkasını
dinlemeyi ve anlamayı bilmek;
kendi doğrularımızın tek doğru
olmadığını kabul etmek; kendimizi
sorgulamak ve yenilemek, gerçek
anlamda özgürlüğün olmazsa
olmazlarıdır.
HABER
IC VAKFI’NDAN
AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ’NİN
SPOR BAŞARILARINA DESTEK
17
Hamza DURSUN (Türkiye 1.si),
Adem BARTAN(Türkiye 2.si), Eyüp
LEVENT, Hasan KAYA , Muammer
ÇİÇEK, Yahya Kemal NERGİZ, Yasin
KIZILIRMAK, Eyüp İŞLEYEN
Kayak Türkiye Şampiyonası
Bayanlar Türkiye Takım Birinciliği
Yonca KARADEMİR(Ferdi Türkiye
1.si), Remziye YILMAZ(Ferdi
Türkiye 3.sü), Tansu AĞTAK, Leyla
TURAN(Ferdi Türkiye 2.s i), Hicran
AKPINAR(Ferdi Türkiye 1.si), Sibel
ÖZDEMİR
Her sene olduğu gibi, 2014-2015
Öğretim Yılında da IC Vakfı, Ağrı
İbrahim Çeçen Üniversitesi’nin
Spor Başarılarını desteksiz
bırakmadı ve Mezuniyet
Töreni’nde, Türkiye çapında
çeşitli spor alanlarında dereceye
giren öğrenciler ve kendilerini
hazırlayan eğitmenleri, para ve
başarı sertifikası ödüllerine layık
görüldü.
IC Vakfı Kurucumuz İbrahim
ÇEÇEN Bey’in eşi Nezahat ÇEÇEN,
16
IC Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
Günseli ÇEÇEN, Başkan Yardımcısı
Aslı ÇEÇEN, Yönetim Kurulu
Üyesi Aysel Çeçen BAŞBUĞ ve IC
Vakfı Müdürü Yrd. Doç. Dr. Meral
DİNÇER’in de katıldığı törende,
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’ni
en güzel şekilde temsil ederek
ödüllere hak kazanan sporculara
çekleri verildi.
10 Kasım Atatürk ‘ü Anma
Koşusu Erkekler Türkiye Takım
Birinciliği : Şehmus SARUHAN,
Adem KARAGÖZ, İsmail BAĞ,
Vedat GÖNEN (Türkiye Birincisi),
Sedat GÖNEN, Davut SASA, Musa
TAŞDEMİR
10 Kasım Atatürk’ü Anma Koşusu
Bayanlar Türkiye Takım Birinciliği :
Sevilay EYTEMİŞ(Ferdi Türkiye 1.si),
Sevim KABAY, Yonca KARADEMİR,
Remziye YILMAZ, Nuran SATILMIŞ,
Gülşen KARATAŞ, Sibel ÖZDEMİR,
Roniya GÖKTÜRK
Kayak Türkiye Şampiyonası
Erkekler Türkiye Takım Birinciliği
Kros Türkiye Şampiyonası Bayanlar
Türkiye Takım Birinciliği : Gülşen
KARATAŞ(Ferdi Türkiye 2.si), Hicran
AKPINAR, Nuran SATILMIŞ, Sevim
KABAY(Ferdi Türkiye 3.sü), Sibel
ÖZDEMİR, Yonca KARADEMİR
Kros Türkiye Şampiyonası
Erkekler Türkiye Takım Birinciliği
Adem KARAGÖZ, Davut SASA,
Naci BULUT, Musa TAŞDEMİR,
Sedat GÖNEN(Ferdi Türkiye 2.si),
Şeyhmus SARUHAN, Bülent
GÖNEN
Puanlı Atletizm Türkiye
Şampiyonası Bayanlar Türkiye 2. si
Sevilay EYTEMİŞ
Puanlı Atletizm Türkiye
Şampiyonası Erkekler Türkiye
Takım İkinciliği: Sedat
GÖNEN(Türkiye 2.si), Mazlum
ZEREN, Ömer BOZKURT
Güreş Türkiye Şampiyonası: Tarık
ASLANKILIÇ80 Kg. Türkiye 2.si,
Leyla TURAN 63 Kg. Türkiye 3. sü,
Fatma ASLAN 70 Kg Türkiye 3.sü
Bu büyük gururda, şüphesiz
emeğin en büyüğüne sahip,
Eğitmenleri Yrd. Doç. Dr. Ersan
TOLUKAN, Yrd. Doç. Dr. Alper
GÜNGÖRMÜŞ, Arş. Gör. Erdi KAYA,
Arş. Gör. Mustafa VURAL, Arş.
Gör. Recep SOSLU, Arş. Gör. Sabır
ERTEKİN, Arş. Gör. Serkan Tevabil
AKA ve Arş. Gör. Yaşar ÇORUH
da, törende IC Vakfı tarafından
ödüllendirildi.
HABER
Nezahat ÇEÇEN, Günseli ÇEÇEN,
Aslı ÇEÇEN ve Aysel Çeçen
BAŞBUĞ Ağrı’da İbrahim Çeçen
İlkokulunu ziyaret etti.
AİÇÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr.
Yücel ÜNAL ve Prof. Dr. Kemal
POLAT ile Genel Sekreter Ali
BALKİS ve IC Vakfı Müdürü Dr.
Meral DİNÇER’in de yer aldığı
heyet kapıda Okul Müdürü İsmail
DURAK, öğretmenler ve öğrenciler
tarafından karşılandı.
Okul Müdürü İsmail DURAK, okulu
yaptırdıkları ve geçen sene de
tadilatla yenilettikleri okullarına
maddi manevi katkılarından
dolayı Nezahat ÇEÇEN’e teşekkür
plaketi takdim etti.
Okulda sınıfları gezen Nezahat
ÇEÇEN, kendisinin de bir
öğretmen olduğunu anlatarak
çocuklarla sohbet etti. Günseli ve
Aslı ÇEÇEN ise çocuklarla sırada
oturarak onların okudukları şiirleri
dinleyerek, söyledikleri şarkılara
eşlik etti.
DÖRT ÖĞRENCİMİZ DERECEYE GİRDİ
İstiklal Marşının Kabulü ve
Mehmet Akif Ersoy’u Anma
Etkinlikleri kapsamında İl Milli
Eğitim Müdürlüğü tarafından
tüm ilkokullar arasında yapılan
resim, şiir ile istiklal Marşını ezbere okuma yarışmasında okulumuz öğrencileri dört derece
elde etti.
Konuyla ilgili il genelinde
yapılan resim yarışmasında
Okulumuz 4/C sınıfından Yusuf
Güldür birinci 4/E sınıfından
Muhammet Ali Bayram
üçüncü Şiir yazma yarışmasında
3/C sınıfından Gözde Can ikinci oldu. Yine bu kapsamda
İstiklal Marşının 10 kıtasını ezbere okuma yarışmasında 4/B
sınıfından Melis Buse Yıldız
birinci oldu.
Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü
salonunda Hayrettin Atmaca Anadolu Lisesinin
düzenlediği törenin sonunda
öğrencilerimize ödülleri, Şiir
Okuma yarışmasında il birincisi
olan Melis Buse Yıldız a ödülü
İBRAHİM ÇEÇEN İLKOKULU’NDA BÜYÜK COŞKU
Okul idareci ve öğretmenleri ile
de öğretmenler odasında sohbet
eden ÇEÇEN ailesi okuldan sıcak
ve samimi duygularla ayrıldı.
18
Vali Musa Işın , Resim dalında
birinci olan 4/C sınıfı öğrencisi
Yusuf Güldür e Cumhuriyet
Başsavcısı Ali Rıza Sönmez , Şiir
Dalında ikinci olan 3/C sınıfı
öğrencisi Gözde Can a Vali
Yardımcısı Rasim Belge, Resim
Yarışmasında üçüncü olan 4/E
sınıfı öğrencisi Muhammet Ali
Bayrama İl Jandarma komutanı
İlker Temel tarafından verildi.
Dereceye giren öğrenciler ayrıca
okul idaresi tarafından da ödüllendirildi.
Milli Eğitim Müdürlüğü
tarafından İl genelinde 3
kategoride düzenlenen
İstiklal Marşının 10 kıtasını
ezbere ve güzel okuma
yarışmasında İlkokullarda birinci
olan İbrahim Çeçen İlkokulu’nda
büyük coşku yaşandı.
Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü
salonunda yapılan İstiklal
Marşını ezbere ve güzel
okuma yarışmasında İlkokullar
dalında İbrahim Çeçen İlkokulu
öğrencisi Melis Buse Yıldız il
Birincisi oldu.
Yarışmanın sonucunda okulda
büyük coşku yaşandı. Sınıf
arkadaşları tarafından okulun
girişinde alkışlarla karşılanan
Melis Buse Yıldız idareci ve
öğretmenler tarafından tebrik
edildi.
Okul Müdürü İsmail Durak
Öğrencinin başarısını kutlarken
okulda eğitim öğretim yanı
sıra her türlü sosyal kültürel
etkinliklere de yer verdiklerini
açıkladı. Durak” Güzel şiir okuma
yetenek ve beceri gerektiren bir
sanattır Buda öğrencimiz
Melis Buse Yıldız da bu yetenek
vardı ayrıca da çok çalışarak
birinciliği elde etti kendisini
kutluyorum dedi.”
19
ÇEÇEN AİLESİ
AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN İLKOKULU’NU
ZİYARET ETTİ
HABER
olmamıştır. Öyle ki savaşlarda
tüfek kullanılmaya başlanmasına
rağmen Osmanlı padişahları,
portrelerini yaptırırken, güçlü ve
kudretli oldukları mesajı vermek
için kendilerini ok ve yay ile
resmettirmişlerdir.”
Soru ve cevaplarla devam eden
konferans, Prof. Dr. Yücel ÜNAL’ın,
Zeynep ÇEÇEN ve Prof. Dr. Rhoads
MURPHEY’ye plaket takdimi ile
sona erdi.
Üniversiteyi gezen, akademisyen
ve bursiyer öğrencilerle beraber
olan Zeynep ÇEÇEN, Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesi’nin kendilerine
büyük gururlar yaşattığını ve
burada olmaktan duyduğu
mutluluğu belirtti.
Bu nedenle ordunun ihtiyaçlarının
eksiksiz bir şekilde karşılanması
gerekiyordu.
IC Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi
Zeynep ÇEÇEN’in öncülüğünde,
İpek Üniversitesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Rhoads MURPHEY,
Üniversitemizde “1500-1700
tarihleri arasında Osmanlı’da Ordu
ve Savaş” konulu bir konferans
verdi.
Fen Edebiyat Fakültesi konferans
salonunda gerçekleştirilen
konferansa Rektör Yardımcımız
Prof. Dr. Yücel ÜNAL, IC Vakfı
Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep
ÇEÇEN, akademisyenler ve
öğrenciler katıldı. Konferansta
iklim, çevre gibi fiziki koşulların
yanı sıra, askerler arasındaki
ilişkilerin ve onların psikolojilerinin
savaşları nasıl etkilediği hakkında
bilgi veren Prof. Dr. MURPHEY,
“Uzak yerlere savaşmaya gitmek,
20 askerler için oldukça yorucu bir
süreçti.
Bu da gösteriyor ki savaşlarda
kontrol sadece komutanda değil.
Bürokratik kadronun da ordunun
ihtiyaçlarının karşılanması, birlik
içerisinde olmalarının sağlanması
ve savaş esnasında aldıkları
kararlar ile savaşlarda oldukça
etkili olduklarını göstermektedir”
diye konuştu.
Prof. Dr. MURPHEY, Osmanlı
ordusunun yaya ve süvari olarak
ikiye ayrılmasının yanıltıcı
taraflarına dikkat çekerek,
15.yüzyılda atlı sayısının yaya
sayısından 4/1 oranında fazlayken,
17. Yüzyıla gelindiğinde yaya
sayısının atlı sayısını 4/1 oranında
geçtiğini ifade etti. Prof. Dr. MURPHEY, konuşmasını
şöyle sürdürdü:
“Osmanlı, modern döneme
geçerken yeni yöntem ve
gelişmeleri yakından takip
etmiş ancak yapısal anlamda
bu değişim hızlı bir şekilde
21
ZEYNEP ÇEÇEN’İN
AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ ZİYARETİ
IC HOLDİNG CEO’SU “SEMİH ERGÜR“
İÇ’TEN BAKIŞ DERGİMİZE KONUK OLDU
IC Vakfı Kurucusu Sayın İbrahim
Çeçen Bey’in Yönetim Kurulu
Başkanlığındaki IC Yatırım
Holding’in CEO’su Semih
ERGÜR Aralık 2014’den beri bu
önemli görevi yürütmekte, aynı
zamanda Bilkent Üniversitesi’nde
akademisyen olarak haftada bir
gece ders vermektedir. Bizler de
İÇ’ten Bakış Dergisi okurlarımıza,
hem kendisini, hem de bu görev
açısından IC Holding’i yakından
tanıtmak istedik.
22
Bizlere kısaca eğitiminizden
ve IC Holding bünyesine dahil
olmadan önceki profesyonel
hayatınızdan bahseder misiniz?
Öncelikle bana bu fırsatı verdiğiniz
için teşekkür ediyor, tüm İÇ’ten
Bakış Dergisi okurlarını sevgi ve
saygıyla selamlıyorum.
Ankara Fen Lisesi üçüncü dönem
mezunuyum. Lisans eğitimimi
ODTÜ Makine Mühendisliği
Bölümü’nde tamamladım.
Aynı bölümde asistan olarak
çalışırken, Makina Mühendisliği
Bölümünde Yüksek Lisans(MSc)
ve işletme dalında da MBA
derecelerimi aldım. TUBİTAK
ve İngiliz Hükümeti burslarını
kullanarak İngiltere Manchester
Üniversitesi’nde “Nükleer
Reaktör Kazalarının Matematik
Modellemesi” konusunda doktora
derecemi aldım. Türkiye’ye
döndüğümde ODTÜ’nde, Yardımcı
Doçent olarak bir süre öğretim
üyesi olarak çalıştım.
Özel Sektör ve Yöneticilik
deneyimleriniz nasıl başladı ve
devam etti?
O tarihte Türkiye’de faaliyete
geçen ilk yabancı bankalardan
birisi olan Citibank bünyesinde,
Yatırım Bankacılığı bölümü
kuruluyordu. Lise ve Üniversite
yıllarımda aklımın ucundan
bile geçmezken Buradan gelen
teklifi değerlendirerek bankacılık
sektöründe yatırım bankacısı
olarak çalışmaya başladım.
Citibank’ta çeşitli görevlerde 18
yıl çalıştım. En son görevimde
Orta Asya ve Kafkasya’da en
yakını Ermenistan en uzağı
Moğolistan olmak üzere 8
ülkeden sorumlu bölge başkanı
idim. Ayrıca bu görevime ek
olarak Türkiye’de Kamu Sektörü
ve proje finansmanından
sorumluydum. Sonrasında
Çalık Holding bünyesinde, Çalık
Holding’in Türkiye ve yurt
dışındaki bankalarının yönetimi,
grubun proje finansmanları,
satın alma ve birleşmelerinden
sorumlu yöneticisi olarak çalıştım.
Bu kapsamda Türk Telekom,
Tüpraş, Petkim gibi büyük
özelleştirme ihalelerinde yer
aldık. Çalık Holding’de çalıştığım
süre içerisinde , grubun ilk yurt
dışı tahvil ihracını gerçekleştirdik.
Arnavutluk’un ikinci büyük
bankası olan BKT’yi Arnavutluk
Telekom ve GSM Şirketlerini
özelleştirme süreçlerinde satın
aldık. Daha sonra, Akfen Altyapı
Yatırımları Holding’in CEO’su
olarak görev aldım. Akfen
Holding’in Liman, Enerji, Araç
Muayene İstasyonları ve Su
Dağıtım alt yapı şirketlerinde
Yönetim Kurulu Üyesi olarak
çalıştım. Bu görevim sırasında
Akfen Holding olarak, yurt
içi tahvil ihraçları, Holding
hisselerinin birinci ve ikinci halka
arzlarını gerçekleştirdik.
Sonrasında ise, bazı özel sermaye
yatırım fonlarının kıdemli ülke
danışmanı olarak çalıştım. Şu
anda yaklaşık 8 aydır IC Holding’te
Holding CEO’su olarak çalışmakta
ve aynı zamanda Bilkent
Üniversitesi Mühendislik Fakültesi
son sınıf öğrencilerine, haftada bir
gece “Mühendisler için Kurumsal
Finansman” dersi vermekteyim.
Sizler, IC Vakfı Bursiyer
öğrencilerinin, gelecekteki
kariyerlerinde hedeflediği bir
noktadasınız. Bunun zeminini
özellikle öğrenci iken nasıl
oluşturdunuz?
Ben de öğrencilik yıllarımda yurt
dışı eğitimimi burs destekleri ile
tamamladım. Sanırım dönem
arkadaşlarım ile ilk farklılaşmam
kendi çabalarım ile yarattığım
yurt dışı staj olanakları ile oldu.
Üniversite yıllarıma kadar ailem ile
birlikte yurtdışına gitme olanağım
olmamıştı. O senelerde Üniversite
öğrencileri için Yurtdışına
gidebilmek o dönemde popüler
olan çalışma kampları ile
olabiliyordu ve bu kamplarda
genel olarak çiftliklerde
çalışılıyordu. Ben bunun yerine
öğrenim gördüğüm dalda bir
şeyler yapmayı istedim. Ancak
şunu belirtmeliyim ki, tıpkı şimdi
olduğu gibi, bizlerin üniversite
yıllarında da stajlar, okulu bitirmek
için sadece alınması gereken
bir belge olarak algılanmakta
idi. Ben sanırım bu yanılgıya
düşmedim. O zamanlarda şimdi
olduğu gibi internet, e mail yoktu
ve bilgiye erişim kolay değildi.
Ben ve birkaç yakın arkadaşım,
ODTÜ’nin kütüphanesinde
uzun uzadıya taradığımız
mühendislik dergilerinden
saptadığımız Avrupa Şirketlerine,
daktilo ile yazdığımız onlarca
mektubu gönderirdik. Kendime
yarattığım staj imkanları ile hem
her yaz sektörün önde gelen
firmalarında staj yapabildim, hem
de Avrupa’nın çeşitli şehirlerine
seyahat edebilme imkanım oldu.
Ayrıca da bir öğrenci için ciddi
sayılabilecek para kazandım.
Bu staj ve seyahatlerin hem dil
becerilerime hemde kendime olan
güvenime büyük katkısı olduğunu
düşünüyorum.
için nasıl ilerledi?
23
Sadece Türkiye’de değil, dünyada
da, analitik ve matematik
becerileri nedeni ile MBA’li
mühendisler revaçtadır. Özellikle
Citibank’ta ve o dönemin
yabancı bankalarında, çok sayıda
mühendis kökenli bankacı
çalışmakta idi. Bankacılığa
yaptığım geçiş ile kariyer çizgim
muhendislik dışına çıkmış oldu.
İşletme yüksek lisansı MBA
yaparken hedefim mühendis/
yönetici pozisyonu idi ancak
ilerleyen senelerde ağırlıklı olarak
yönetici pozisyonlarında oldum.
SÖYLEŞİ
Öğrenci iken bu kadar emeğe
dayalı bir çalışma ile staj için
başvurularınız, yurtdışındaki
şirketler tarafından sizce nasıl
algılandı ve kabul gördü?
Profesyonel hayatınızda,
akademisyenlikten yöneticiliğe,
yöneticilikten akademisyenliğe
geçişleriniz var. Bu geçişlerde
sizin için neler belirleyici oldu?
Bence bir öğrencinin çaba
göstererek çalışmak için istekli ve
hevesli olduğunu net olarak hem
de epey emek harcayarak ifede
etmesi şirketler tarafından son
derece olumlu olarak algılandığı
için kabul alabilmiştik.
Ankara Fen Lisesi öğrencisi iken,
o dönem Türkiye’deki tek fen
lisesi idi, öğrenimimiz boyunca
hepimiz akademisyen olarak
devam etmemiz gerektiği telkini
ile eğitim aldık. Nitekim çoğu
arkadaşım akademisyen olarak
yurt içi ve dışında üniversitelerde
çalışmaktalar. Ben de kariyerime
ODTÜ’nde akademisyen olarak
başladım, ancak kısa bir süre
sonra gerçek hayat bana daha
çekici geldi ve kariyerimi buna
Siz makina mühendisi olarak,
teknik eğitim aldınız ancak
kariyerinize yönetici olarak
devam ettiniz. Bunu baştan
hedeflemiş miydiniz, süreç sizin
CEO Nedir? Bir şirketler grubu
içinde CEO’nun kısaca görev
tanımını açıklar mısınız?
CEO - Chief Executive Officer,
Türkçesi “İcra Kurulu Başkan”ı
demektir. Bir şirketi orkestraya
benzetebiliriz. Orkestradaki farklı
enstrümanlardan çıkacak sesler
iyi yönetilir ise, bu sesler gürültü
olmaktan çıkar, müzik haline gelir.
CEO, şirketlerin genel stratejilerini
Yönetim Kurulu ile belirlemek,
bu stratejilere uygun aksiyonlar
almak, şirketler ve grup bazında
riskleri belirleyip yönetmek ve
koordine etmek ile görevlidir.
SÖYLEŞİ
Özellikle son yıllarda İş hayatında
birlikte çalıştığım birçok parlak
genç mühendisin finansal
konularda eksikliği dikkatimi
çekmişti. Mühendislik öğrenimi
almış gençlerin, iş hayatına
atıldıklarında, şirketlerdeki önemli
kararların sadece teknik değil,
çoğu zaman finansal kararlar
olduğunu öğrenmelerini istedim.
Vermiş olduğum derslerde, her
hafta Türkiye’de ve dünyada olan
önemli bir konuyu (önemli halka
arzlar, özelleştirmeler, şirket satın
almaları/birleşmeleri gibi) ele
alıp tartışarak, analizini birlikte
yapıyoruz. Böylece derslerinde
gördükleri ile gazetelerde
okudukları arasında bir bağ
kurabilmeye başlıyorlar .
bir Holding’de bir çalışan olarak
yer almak hepimiz için hem bir
gurur kaynağı hemde büyük bir
mutluluktur.
IC Holding’in gelecekteki
hedeflerinden bahseder
misiniz?
Öncelikli hedefimiz, şu anda
devam etmekte olan projelerin
başarılı bir şekilde tamamlanıp
teslim edilmesi, işletmesi
tarafımızca yapılacak olan
projelerin, örneğin 3. Boğaz
Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyol
Projesi gibi, işletmeye alınmasıdır.
her imkanı sonuna kadar
kullanmalarını öneririm. Yani en
az bir yabancı dil öğrenmek, spor
yapmak, mümkün olabildiğince
sosyal ve kültürel etkinliklere
katılmak, farklı kaynaklardan
kitaplar okumak, öğrencilere çok
şey katacaktır. İş hayatının başında
ve ilerleyen yıllarda, üniversiteden
alınmış diplomanın yanı sıra,
öğrenimleri sırasında kendilerine
katmış oldukları bilgi ve beceriler,
profesyonel hayatta pek çok
kapıyı açabilmelerini sağlayacaktır.
IC Holding’in Yönetim Kurulu
Başkanımız Sayın İbrahim Çeçen
Akademisyenliğe devam etmeyi
düşünüyor musunuz?
Bilkent Üniversitesi öğrenci
değerlendirmelerinde 5 üzerinden
4,9 rating layık görülmüş bir hoca
olarak, çalıştığım iş ve çalışma
saatlerim müsaade ettiği sürece
haftada bir gece ders vermeye
devam edebilirim. Bunu ayrıca
bir sosyal sorumluluk olarak
ta görüyorum. Ayrıca son sınıf
öğrencileri ile birlikte olduğum
için, neredeyse bir kariyer
danışmanı gibi yol göstermeye
çalışıyorum.
IC Holding’de çalışma hayatınız
ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
IC Holding kendi sektöründeki
en önde gelen gruplardan bir
tanesidir ve gerek teknolojik,
gerek finansman olarak, çok ses
getiren önemli projelere başarı ile
imza atmıştır. “IC Holding girdiği
her işi başarı ile tamamlar ve her
yükümlülüğünü sonuna kadar
yerine getirir” görüşü yurt içi ve
24 dışında tüm tarafların koşulsuz
kabul ettiği bir gerçektir. Böyle
Ayrıca holdingimiz için ana
sektörler olarak belirlenmiş olan
inşaat, enerji, turizm ve alt yapı
gruplarının, bir yandan büyürken,
bir yandan finansal yapılarını daha
da güçlendirip, şirket değerlerini
arttırmalarını hedeflemekteyiz.
IC Holding CEO’su olarak IC
Vakfı sizin için ne ifade ediyor
ve bursiyer öğrencilerimize,
kariyerleri için önerileriniz
nelerdir?
Üniversite öğreniminin akademik
tarafı son derece önemli olmakla
beraber, öğrencilerin, öğrenimleri
sırasında kendilerini geliştirecek
Bey’in, IC Vakfı’na vermiş olduğu
önem ve destek hepimizce
bilinmektedir. Bu destek, IC
Holding çalışanlarının da
bireysel katkıları ile iş birliğine
dönüşmekte ve daha anlamlı hale
gelmektedir. Kendi adıma, bilgi
ve deneyimlerime ihtiyaç duyacak
tüm IC Vakfı Bursiyer ve mezun
bursiyerlerine kapımın daima açık
olacağını bilmelerini isterim.
27
İÇTEN BAKIŞ › 2014
göre belirleyerek masanın diğer
tarafına geçtim.
HABER
ANKARA’DAKİ BURSİYERLERİMİZLE BULUŞTUK
Her yıl olduğu gibi bu yıl da
IC Vakfı olarak Ankara’daki
bursiyerlerimizle buluşma
toplantısında bir araya
geldik. Böylelikle Ankara’nın
farklı üniversitelerinin
farklı bölümlerinde okuyan
bursuyerlerimizi daha yakından
tanıma imkanı bulduk.
Toplantımıza bu sene aramıza yeni
katılan bursiyerlerimizin yanı sıra,
geçen senelerden bursiyerlikleri
devam edenler ve ayrıca mezun
bursiyerler de katıldı.
Öncelikle IC Vakfı Müdürü Dr.
Meral DİNÇER Vakfı tanıtarak, ne
gibi etkinlik ve çalışmalar yapıldığı
hakkında bilgi verdi. IC Holding’i
tanıtıcı filminin gösterimi ile de
bursiyerler daha çok bilgi sahibi
olma fırsatını buldu.
Sıcak ve samimi bir ortamda
geçen toplantıda bursiyerler
tek tek söz alarak kendilerini
tanıtarak, duygularını, görüş
ve önerilerini dile getirdiler.
Daha önce bursiyerimiz olup
26
da şimdi mesleklerini icra eden
mezunlarımız da öğrencilik
dönemlerindeki yaşadıklarını,
iş hayatında başarılı olmak için
neler yapılması gerektiği hakkında
izlenimlerini dile getirerek,
deneyimlerini aktardılar. Eskiden
öğrenci olup, şimdi mesleklerinde
çalışan mezunlarımızın önerileri
yeni bursiyerlerimiz için
önemliydi.
IC Holding CEO’su Semih
ERGÜR’ün de aramızda olması
bursiyerler için bir şanstı, zira
kendisi öğrencilik, iş hayatı ile
ilgili yaptığı içten konuşmasında
gençlere faydalı ipuçları verdi.
Kendinden bahseden ERGÜR, iş
hayatında nasıl başarılı olunabilir?
Üniversite sırası ve sonrası neler
yapılsa faydalı olur? Konularında
örnekler verdi.
Programın seminer kısmında;
Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat
Fakültesi, İngiliz Dilbilimi öğretim
üyesi Dr. Derya Oktar ERGÜR
tarafından “İç Motivasyonunuzu
27
Nasıl Keşfedebilirsiniz?” başlıklı
bir sunum gerçekleştirildi. Bu
konuşmada iç ve dış motivasyon
kaynakları ve tanımları, hangi
durumlarda bu motivasyon
kaynaklarının birey için yararlı
ya da zararlı olduğu tartışılmış,
günlük hayattan ve eğitim
sürecinden örnekler verilerek
söz konusu kavramların
katılımcı öğrenciler tarafından
özümsenmesi sağlanmış oldu.
Ayrıca, başarılı öğrencilerin en
belirgin özelliklerinden birisi olan
motivasyonun önemi vurgulanmış
ve literatürde geniş kabul gören
M=VxE (Motivasyon=Değerx
Beklenti) formülünün açılımı
üzerinde durulmuştur. Kişinin
kendisini bir hedef doğrultusunda
eyleme geçirebilme ve bu hedef
doğrultusunda çabasını kararlılık
ile sürdürerek sonuç alıncaya
kadar motivasyonunu etkin bir
şekilde yönetebilme becerisi
ile ilgili zihinsel ve davranışsal
kapasitesi olarak tanımlanan
“motivasyon zekası” kavramı
da tanıtıldı. Dr. Derya ERGÜR
konuşmasını Stephen Hawking’in
“Hayat ne kadar zorluklarla
dolu olsa da hepimizin başarılı
olabileceği bir alan vardır”
deyişiyle sözlerini tamamlayarak
söyleşiye katılan tüm öğrencilere
akademik çalışmalarında
kendilerini motive edecek bir
deyişle sunumunu bitirdi.
Birbirimizi tanıma, kaynaşma
gününün ardından, IC Vakfı’nda
bir arada olmanın keyfiyle
toplantımı sonlandırdık.
HABER
İBRAHİM ÇEÇEN VAKFI BURSİYERLER
TOPLANTISI
29
İbrahim Çeçen Vakfı
Ağrı’da
326 üniversite
öğrencisine burs
veriyor
IC İbrahim Çeçen Vakfı her yıl
olduğu gibi bu yıl da Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesi’nde okuyan
bursiyerlerle 5. Geleneksel
Bursiyer Buluşması Toplantısı’nı
düzenledi. Programa, Vakıf
Müdürü Dr. Meral DİNÇER,
Genel Sekreteri Ali BALKİS, daire
başkanları, eski ve yeni bursiyer
öğrenciler katıldı.
Programın açılışında konuşan
Dr. Meral DİNÇER, öğrencilere IC
Vakfı’nı ve IC Holding’i tanıtan
bir sunum yaptı. Vakfın bu güne
kadar 10 bini aşkın öğrenciye
burs sağladığını belirten DİNÇER,
bu yıl da 326’sı Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesi’nde öğrenim
gören öğrenciler olmak üzere
Türkiye genelinde 720 öğrenciye
karşılıksız burs verdiklerini aktardı.
Dr. Meral DİNÇER, şöyle konuştu;
“Türkiye’ye yapılacak en önemli
yatırımın eğitime verilecek destek
olduğuna inanan İbrahim Çeçen,
eğitim konusu çözülmeden
ülkemizdeki işsizliğin ve
ekonomik kalkınmanın önündeki
sorunların ortadan kalkamayacağı
görüşünden yola çıkmıştır.
Doğduğu ve gençliğinin geçtiği
Ağrı Türkiye’nin ne yazık ki en
çaresiz illerinden biri olduğundan,
ilin hemen her konuda en alt
28 sıralarda gösterilmesi hep canın
acıtmış ve buraya yapılacak
bir üniversite ile çok şeyin
değişebileceğine inanmış ve
devlete bağış şeklinde İbrahim
Çeçen tarafından yaptırılan
üniversitemiz bölgenin en
güzel üniversitesi olmuştur.
Üniversitemizin kısa zamanda bu
duruma gelmesinde Rektörümüz
Prof. Dr. İrfan Aslan ve ekibinin de
emeği büyüktür.
Üniversite için hedeflediğimiz
kampus, binalar ve altyapı ile
ilgili fiziki proje bitmiştir. Ancak
bundan sonra da Vakfımız
bilimsel, sosyal ve kültürel
anlamda da üniversiteyi
destekleyecek projelerin
çalışmalarını sürdürecek,
üniversitemizi seçkin üniversiteler
içine sokabilmek, uluslararası
camiada saygınlığını arttırmak
adına üniversite yönetimi ile
iş birliği içinde gerekenler
yapılacaktır.”
Üniversitemiz Ağrı’nın
sanayisiyle, tarımıyla, sivil toplum
kuruluşlarıyla ama en önemlisi
halkıyla bütünleşmesi gerektiğini
ifade eden Dr. Meral DİNÇER
“Üniversite bir devlet üniversitesi
olmasına rağmen; Vakfımız
yoluyla Üniversitemizle gereken
işbirliği ve iletişimi üniversitenin
idarecileri ile sürdürerek Ağrı’yı ve
üniversitemizi daha iyi yarınlara
taşıyacağız.
Bundan sonra üniversitemizin asli
görevi olan eğitim ve akademik
çalışmalarının yanı sıra, Ağrı’nın
ekonomik, sosyal, kültürel
kalkınmasına etkin bir şekilde
destek olmasını arzu ediyoruz.
Üniversitemizin çok değerli
akademisyenlerinin ve onların
yetiştirdiği sevgili öğrencilerin
bilimsel anlayışla araştıran,
üreten, sorgulayan, insan hak ve
hürriyetlerine saygılı ve toplum
yararına hareket eden bireyler
olması ve üniversitemizden
mezun olacak gençlerimizin; her
alanda ülkemizin geleceğine
damga vurması hedefimizdir.”
dedi.
Genel Sekreter Ali BALKİS
konuşmasında yapılan
yatırımlardan önemli bir kısmını
IC Holding ve IC Vakfı’nın
üstlendiğini söyledi. BALKİS,
“IC Vakfı kurucusu Sayın
İbrahim Çeçen’in üniversitemiz
için yaptıkları saymakla
bitmez. Üniversitemize şu ana
kadar yapılan 250 trilyonluk
yatırımın önemli bir kısmını IC
Vakfı üstlenmiştir. Bu konuda
kendilerine teşekkürlerimizi
sunuyoruz. Ancak tüm bu
yatırımların yanında, Rektörümüz
başta olmak üzere, yönetim
kadromuzun vefakar çalışmaları
da göz ardı edilemez” diye
konuştu.
Yapılacak yeni yatırımlar hakkında
da bilgi veren BALKİS, IC Vakfı
tarafından bu yıl içerisinde yurt
yapılacağı müjdesini verdi.
Üniversite içerisinde fitness
salonu, saunası, fin hamamı ve
bowling salonu olan yüzme
havuzu. İshakpaşa Sarayı dış
görünümündeki bölgenin en
büyük kongre merkezi inşaatı ile
İslami İlimler Fakültesi ve Patnos
Mühendislik Fakültesi binalarının
tamamlanmak üzere olduğunu
kaydeden BALKİS, “Üniversitemiz,
merkez kampüsten ibaret değil.
İlçelerimizde de çok değerli iş
adamlarımız ciddi yatırımlar
yapmakta. Doğubayazıt, Patnos, Taşlıçay ve Eleşkirt’te
de aynı titizlikle çalışmalar
tamamlanmak üzere. Bu
bağlamda işadamlarımızın kendi
memleketlerine özellikle de
eğitime yaptıkları katkılardan
dolayı minnettarız” diye konuştu
Programda sunuş yapmak
üzere Ankara’dan gelen TRT
Spikerlerinden Fulin ARIKAN
da “Böylesine muazzam bir
üniversitede olduğunuz için
çok şanslısınız. Çünkü benim
memleketimde bir iş adamı
çıkıp da bir üniversite kuralım
ve çocuklarımız burada okusun
demedi. Gençlerin hayatlarına
dokunan insanlar her zaman
karşımıza çıkmıyor.” Dedi.
ARIKAN, doğru iletişimin nasıl
kurulabileceğini, bu noktada
beden dilinin ne kadar etkili
olduğuna dikkat çeken keyifli bir
sunum gerçekleştirdi.
Program bursiyer öğrencilerden
oluşan grubun müzik dinletisi ile
sona erdi.
HABER
IC Vakfı’ndan Ağrı’nın tanıtılmasına yönelik bir girişimi daha:
FOTOGRAF: Nuray ÖZENER
AĞRI’NIN KALBİNE YOLCULUK
Üniversite ile Gelişen Kent
Metin Yazarı: Timur ÖZKAN
30
Bugüne kadar Ağrı’nın tanıtılması
bağlamında birçok proje gerekleştiren
İbrahim Çeçen Vakfı, bu defa da Ankaralı
fotoğraf sanatçılarını Ağrı’ya davet
ederek kentimizi gezdirdi ve fotoğraflarla
belgelenmesini sağladı.
Deneyimli fotoğrafçılar tarafından
çekilen bu fotoğraflar “Ağrı’nın Kalbine
Yolculuk, Üniversitesiyle Gelişen Kent”
adıyla başlatılan ve fotoğraf sergileri,
kitap ve foto sunumlar olmak üzere üç
aşamadan oluşan bir proje kapsamında
değerlendirilecek.
Gezgin ve gezi yazarı Timur ÖZKAN’ın
koordinatörlüğünü yaptığı fotoğraf ekibi;
usta fotoğraf sanatçıları Ahmet
YAY, Arzu ÖZGEN, Aykut FIRAT,
Cihat TAŞKIN, Haluk SARGIN,
Murat SELAM, Nuray Özener
DEĞİRMENCİOĞLU, Volkan GÜNEŞ
ve Zeynep BİNER’den oluşuyordu,
IC Vakfı Müdürü Dr. Meral DİNÇER
ve koordinatörü Ayça JONES’te
ekibe katıldı.
IC Vakfı’nın Ankaralı Gezginler
Grubu ile yürüttüğü proje
çerçevesinde, 13 Mayıs’ta Ağrı’ya
gelen fotoğraf sanatçıları, beş
gün süreyle kentin merkez ve
ilçeleri ile üniversitemizde çekim
yaptılar ve Ağrı İbrahim Çeçen
Üniversitesi’nde konuk edildiler.
Uçaktan iner inmez, ayaklarının
tozuyla çalışmaya başlayan
fotoğrafçılarımız ilk olarak Yazıcı
Barajı’nda ve daha sonra kent
merkezine geçerek Cumhuriyet
Caddesi ve Atatürk Anıtı’nda
çekimler yaptılar.
Ertesi gün, Doğubayazıt’a giden
ekip; Ağrı Dağı, Gürbulak Sınır
Kapısı, Meteor Çukuru, İshakpaşa
Sarayı, Doğubeyazıt Kalesi,
Beyazıt Eski Cami, Hani Baba
Türbesi ve Nuh’un Gemisinin İzi
gibi Ağrı’nın en önemli tarihi ve
turistik yerlerini görüntülediler.
Sabah saatlerindeki yağmurlu
ve kapalı bir hava nedeniyle
biraz buruk başlayan çekimler,
öğleden sonra havanın açmasıyla
şölene dönüşürken Ağrı Dağı’nın
her yıl sadece birkaç kez giydiği
şapkasıyla verdiği pozlar günün
sürprizi oldu.
Üçüncü günün sürprizi ise
Balık Gölü yolunda gerçekleşti.
Taşlıçay’ı geçip Balık Gölü’ne
yöneldiğimizde karşımıza
çıkan 5 bin koyun ile çobanları,
Derecek Yaylasındaki çayın,
çayın menderesleri boyunca her
fotoğrafçıya nasip olmayacak
görüntüler verirken, ekibimiz
Tanyolu köyü korucularından
Ahmet Artan ve ailesinin ikram
ettiği çaylarla yorgunluk attı.
Planlanandan uzun süren çekimler
nedeniyle programda küçük bir
değişiklik yapılarak Diyadin ertesi
güne bırakıldı.
Aynı gün öğleden sonra
Üniversite’de yapılan çekimler
esnasında Rektörlüğü de ziyaret
eden fotoğrafçılarımız Rektör
Yardımcıları Prof Dr. Telat YANIK
ve Prof. Dr. Yücel ÜNAL tarafından
kabul edildiler. Genel Sekreterimiz
HABER
ana unsurlarından olan insan
öğesini ön plana çıkarmaktan
çok memnun olduklarını ve
bu samimiyetin düzenlenecek
sergilere, hazırlanacak foto
sunumlara ve yayımlanacak
kitaplara ayrı bir değer katacağına
inandıklarını” ifade ettiler.
FOTOGRAF: Aykut FIRAT
Ali BALKIS’ın da hazır bulunduğu
ve çok samimi bir atmosferde
gerçekleşen bu kabulde konuk
fotoğrafçılarımıza üniversitemizin
birer plaketi ile yayınlarından
seçmeler hediye edildi.
Üniversitedeki çekimler de çok
renkli geçti. Özellikle Eğitim
Fakültesi’nin resim ve müzik
bölümleri ile Beden Eğitimi
ve Spor Yüksek Okulu’nun
spor tesislerinde yapılan
çekimler değerli hocalarımız ve
öğrencilerimizden de büyük ilgi
gördü.
32
Fotoğrafçılarımıza gösterilen
ilgi Fen Edebiyat Fakültesi’nin
konferans salonunda
gerçekleştirilen öğrencilerle
söyleşi esnasında da devam
etti. Rektör yardımcımız, genel
sekreterimiz ve birçok hocamız
ile birlikte çok sayıda öğrencinin
katıldığı toplantı ekipten dört
fotoğrafçının sunumlarıyla
başladı. Haluk SARGIN’ın
“Moskova”, Murat SELAM’ın “Benim
Meskenim Dağlardır”, Ahmet
YAY’ın “Filipinler’in Sualtı Dünyası”
ve son olarak da Aykut FIRAT’ın
“Tanzanya’da Safari” adlı foto
sunumlarından sonra toplantıya
katılan konuk fotoğrafçılar,
öğrencilerin gezginlik ve
fotoğrafçılık hakkındaki sorularını
yanıtladılar.
Her gün olduğu gibi sabahın
erken saatlerinde yola düşen
ekibimizin, dördüncü gününün ilk
durağı olan Diyadin’deki çekimleri
de bir sürprizle başladı. Teknik bir
arıza nedeniyle 30 metre civarında
yüksekliğe fışkıran termal suyun
oluşturduğu görsellik, doğa
harikası Diyadin Kanyonu’ndaki
çekimleri ikinci plana atmadıysa
bunun tek nedeni gittiğimiz
her ilçede oluğu gibi burada da
ekibimizi içtenlikle karşılayan yöre
halkının ve özellikle çocukların
verdiği birbirinden güzel pozlar
olmuştur.
Diyadin’den sonra Hamur’un
tarihi kümbetinin fotoğraflarını
çeken ve Tutak üzerinden Patnos’a
geçen Ankaralı fotoğrafçılar,
burada, Süphan Dağı’nı ve Urartu
Kalesi’ni görüntülediler. Ağrı’nın
fotoğrafçılarımıza sunduğu
sürprizler bitmiyordu. Dönüşte,
tam da “herhalde göremeyeceğiz”
dediğimiz anda karşımıza çıkan
kırmızı laleler olağanüstü güzel
görüntüler sundular.
geldikleri köy düğünüyle, kent
merkezi ve yedi ilçeyi kapsayan
programlarını tamamlamış
oldular.
Bazıları ilk kez Ağrı’ya gelen
konuk fotoğrafçılar, burada
yaptıkları çekimlerde, yöre
halkının kendilerine gösterdiği
samimiyet sayesinde, fotoğrafın
Organizasyonun
mükemmelliğinden ve gösterilen
ev sahipliğinden duydukları
memnuniyeti de sık sık dile
getiren konuklarımız, başta
projenin sponsorluğunu üstlenen
İbrahim Çeçen Vakfı’nın Müdürü
Yrd. Doç. Dr. Meral DİNÇER ve
Vakıf Koordinatörü Ayça JONES ile
Genel Sekreteri Ali BALKIS’a
şükranlarını sundular.
Ağrı’nın doğal, tarihi, kültürel ve
sosyal güzelliklerinin yanı sıra
Ağrı Mutfağı’nı tanımaktan mutlu
olduklarını belirten konuklarımız;
bu güzellikleri kendilerine tanıtan
ve beş gün boyunca kendilerine
rehberlik eden Ağrı gönüllüsü
Servet ASLAN ile tamamı 990
kilometreyi bulan bu yoğun
programı aksatmadan uygulayan
Üniversitemizin ulaşım sorumlusu
Turan DEMİR’e teşekkür ettiler.
33
Son günü Eleşkirt’e ayıran
fotoğrafçılarımız, Çat - Kösedağ
geçiş bölgesindeki Gözaydın
köyü ile Hayrangöl havzasındaki
Hayrangöl köyünde yaptıkları
çekimlerden sonra -bir son
dakika sürprizi olarak- Kösedağ
eteklerindeki Çiftepınar’da denk
HABER
Yoğun olduğu kadar oldukça
yorucu geçen programın ilk
akşamı müzik ziyafeti sunan
Vakfın bursiyerlerinden Maksut
ÇAVLU ve Ömer ÖZTÜRK ile
Vakfın katılımcılar için hazırladığı
sertifika seramonisi esnasında
ikram edilen unutulmaz sufleleri
hazırlayan konukevinin restoran
şefi Salih TAŞDEMİR’de değerli
konuklarımızın takdirini kazandı.
Ve Ağrı Mutfağı…Konuklarımızın,
Üniversitemizin Konukevi’nden
başka Doğubeyazıt’ta Evin ve
Patnos’ta Sofra Kebap Salonu ile
Ağrı’da Başak Restoran’da tatmak
fırsatı buldukları yöresel yemekler
arasında Çiriş Çorbası ve Abdigör
34
Köftesi ile birlikte kebap çeşitleri
öne çıkan lezzetler oldular.
Projeye katılan fotoğrafçıların
kendi ifadeleriyle “Anadolu’nun
İsviçre’si” olarak tanımladıkları
Ağrı’dan ayrılırken artık kendilerini
birer fahri Ağrı hemşerisi kabul
ettiklerini söyleyen ekibin
koordinatörü Timur ÖZKAN
“Ağrı’nın tanıtılmasını amaçlayan
bu proje kapsamında, bundan
sonra Ankara İstanbul, İzmir,
Antalya ve Ağrı’da olmak üzere
beş fotoğraf sergisi planladıklarını,
ilk sergiyi turizm sezonunun en
yoğun dönemi olan Temmuz
Ağustos aylarında Antalya
Havalimanı’nda açacaklarını,
bunu diğerlerinin izleyeceğini,
çektikleri fotoğraflardan oluşan
prestij kitabını ise en geç
yılbaşına kadar yetiştirmeye
çalışacaklarını, bunlarla da
yetinmeyeceklerini, projeye
katılan tüm fotoğrafçıların
düzenleyecekleri kişisel sergilerle,
katılacakları yarışmalarla ve
yapacakları foto sunumlarla
Ağrı’nın tanıtılması için çabalarını
sürdüreceklerini” söyledi...
Ağrı’nın Kalbine Yolculuk Yapan
Fotoğrafçılarımız: (Fotoğraflar:
Cihat TAŞKIN, Timur ÖZKAN)
taşımacılığı ve turizm hakkında
öğrencilere önemli bilgiler verdi.
KELEŞ, yönelttiği soruları doğru
cevaplayan öğrencilere tatil
hediye etti.
KELEŞ, şöyle devam etti:
“Öğrencilerin ileriye yönelik
bir yol haritası çizmesi için
sizlere kariyer planlamanız
hakkında yardımcı olmak
isterim. Okuduğunuz mesleği
yapamayabilirsiniz. Neye sahip
olursanız olun elinizde bulunan
imkânları pazarlamak kariyerinizi
en iyi noktaya getirecektir.”
Uluslararası yolcu trafiğinde
Türkiye’nin en büyük
havalimanı olan Antalya
Havalimanı’nın işletmeciliğini
yürüten ICF Airports Yönetim
Kurulu Üyeliği’ne getirilen IC
Holding Turizm Grubu Genel
Koordinatörü Abdullah KELEŞ
Üniversitemizin AĞSEM Ağrı
Sürekli Eğitim Müdürlüğü
tarafından düzenlenen
konferansta öğrencilere
‘Bölgenin Turizm Potansiyeli’ ve
havacılık hakkında bilgiler verdi.
Nezahat Çeçen salonunda
düzenlenen konferansa Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Yücel ÜNAL,
akademisyenler, idari personel
ve öğrenciler katıldı.
ICF Airports Yönetim Kurulu
Üyesi Abdullah KELEŞ, dünyada
ve Türkiye’de hava yolu
Program,Rektör Yardımcısı Prof.
Dr. Yücel ÜNAL’ın ICF Airports
Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah
KELEŞ’e plaket takdimi ile sona
erdi.
35
ABDULLAH KELEŞ ÜNİVERSİTEMİZDE
“BÖLGENİN TURİZM POTANSİYELİ”
KONFERANSI VERDİ
HABER
36
Seçici kurulun değerlendirmeleri
sonucu ise 3 farklı yaş
grubundaki yarışmada dereceye
girenler belirlendi.
3-5 Yaş Grubunda, birinci
Berke Uçmaz, ikinci Poyraz
Gaziyiz, üçüncü ise Azra Bektaş
oldu. Emir Berk Güre, Esma Su
Baykut, Azra Gaziyiz, İrem Tekin
mansiyon almaya hak kazandı.
6-9 Yaş Grubunda, birinci Duru
Çekinmez, ikinci Ece Sönmez,
üçüncü Murat Efe Özkök oldu.
Mansiyonlar ise Can Akalın,
Zeynep Ceyda Benzer, Ceylin
Deniz ve Yağmur Bektaş olarak
açıklandı.
10-14 Yaş Grubunda ise birinci
Yaren Nur Bektaş, ikinci Can
Karımca olurken üçüncülüğü
Ahmet Batu Sulbi ve Zafer Tekin
paylaştı.
TREDAŞ Genel Müdürlüğü
toplantı salonunda düzenlenen
ödül töreninde, yarışmacılara
ödülleri TREDAŞ Yönetim Kurulu
Başkanvekili Ahmet Erdoğan ve
TREDAŞ Genel Müdürü Hikmet
Sezer tarafından verildi.
TREDAŞ Yönetim Kurulu
Başkanvekili Ahmet Erdoğan
ve Genel Müdür Hikmet
Sezer, yarışmaya katılan tüm
öğrencileri tebrik ederek,
başarılarının devamını
dilediler. Ayrıca, çocukların
yapmış olduğu resimler, bir
hafta boyunca TREDAŞ Genel
Müdürlük binasının giriş katında
sergilendi.
Etkinliğe, TREDAŞ İşletmeler
Direktörü Uğur Sönmez, İnsan
Kaynakları ve İdari İşler Direktörü
Serkan Öğren, İnsan Kaynakları
Müdürü Özhan Yüzbaşıoğlu,
Personel Müdürü Hülya Akman,
TREDAŞ Tekirdağ İşletme
Müdürü Cemil Engin ile resim
yarışmasında dereceye giren
öğrenciler ve aileleri katıldı.
Tekirdağ Yıldız Erkekler
Basketbol Ligi’ni şampiyon
tamamlayarak Marmara
Bölge Şampiyonası’na katılan
TREDAŞ Spor, son maçında
Kocaeli Gölcük Belediye Spor
Kulübü’nü 76-66 mağlup ederek
Marmara Bölge Şampiyonu oldu.
TREDAŞ Spor böylece, geçen
yılki başarısını tekrar ederek,
bir kez daha Marmara Bölge
Şampiyonluğu sevincini yaşadı.
Antrenör Hakan Gamtüre,
Marmara Bölge Şampiyonluğunu
ikinci kez kazanmanın gurur ve
onurunu yaşadığını belirterek
emeği geçen herkese teşekkür
etti. Gamtüre, şöyle konuştu:
“Alt yapıya verdiğimiz önemin
meyvelerini topluyoruz.
Uzun yıllardır yetiştirdiğim
oyuncularımla Marmara Bölge
Şampiyonluğu gibi önemli bir
hedefe ulaşmak tarif edilmez
bir gurur kaynağıdır. Bu
başarımız, alt yapıdan gelen
diğer oyucularıma da çok güzel
bir motivasyon sağlayacaktır.
Ayrıca, oyuncularım böyle
büyük turnuvalarda kendilerini
gösterme fırsatı bularak
birçok büyük kulübün transfer
listelerine girmişlerdir.
Bu durum, beni ve kulübümü
ayrıca mutlu etmiştir.
Hazırlıklarımızı en iyi
şekilde yaparak, Anadolu
Şampiyonasında da başarılı
olmak istiyoruz” dedi.
TREDAŞ Spor Kulüp Başkanı
Bünyamin Gılbaz, IC Holding
bünyesindeki TREDAŞ’a bu
gururu yaşatan sporcuları
kutlayarak, TREDAŞ Spor’un
daima iddialı ve favori bir takım
olduğunu söyledi. “Öncelikli
TREDAŞ
RESİM
YARIŞMASINDA
DERECEYE
GİRENLERE
ÖDÜLLERİ
VERİLDİ
Trakya Elektrik Dağıtım A.Ş.
(TREDAŞ) tarafından 23 Nisan
Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı etkinlikleri kapsamında
organize edilen ve şirket
çalışanlarının çocuklarının
katıldığı “Serbest Konulu
Resim Yarışması”nda dereceye
girenlere ödülleri verildi.
TREDAŞ İnsan Kaynakları ve
İdari İşler Direktörlüğü’nce
“Çocuklarımızla İş Hayatımıza
Renk Katalım” sloganıyla 23
Nisan etkinlikleri kapsamında
düzenlenen serbest konulu
resim yarışmasına 3-5 yaş, 6-9
yaş ve 10-14 yaş grubundan
çocukların katılımı sağlandı.
37
TREDAŞ SPOR
YILDIZ ERKEK
BASKETBOL
TAKIMI, BİR
KEZ DAHA
MARMARA BÖLGE
ŞAMPİYONU
OLDU
olarak bizlere bu gururu yaşatan
antrenör ve sporcularımızı canı
gönülden tebrik ediyorum.
Bildiğiniz üzere TREDAŞ Spor
bulunduğu her yerde daima
iddialı ve favori olmuştur.
Bugün de aynı şeklide favori
olduğumuz bir şampiyonluğu
kazanmış bulunmaktayız. Bizden
hiçbir desteğini eksik etmeyen
sponsorumuz IC Holding’e
teşekkür ediyoruz.” dedi.
“Basketbol kardeşliktir” diyen
TREDAŞ Spor Başkan Yardımcısı
Zeki Çalışkan, Marmara Bölge
Şampiyonluğunu yeniden
yaşamanın kendisini çok mutlu
ettiğini belirterek, “TREDAŞ
Spor geçen sezon yaşadığı
Marmara Bölge Şampiyonluğu
sevincini bu yıl da tekrar ederek,
istikrarlı çıkışına devam etmiştir.
Tekirdağ ilinin bir basketbol
şehri olmasına büyük katkı
verdiğimize inanıyoruz ve
çalışmalarımızı idari, teknik ve
sporcu kadromuzla beraber
büyük hedeflere doğru sabırla
ilerliyoruz. Yapılan çalışmalar,
meyvesini vermeye başlamıştır.
Bu gelen şampiyonluklar, büyük
bir özveri ve disiplinli çalışmayla
gelmiştir. Emeği geçen herkese
teşekkür ederim.” dedi.
HABER
BAĞIŞTAŞ BARAJI VE HES YATIRIMLARI ÜRETİME GEÇTİ
Erzincan İli, İliç İlçesi sınırları
içinde, Fırat Nehri’nin en büyük
kolu olan ve Karasu Irmağı
üzerinde IC İçtaş Bağıştaş
Enerji Üretim Ve İşletme A.Ş.
tarafından 2 milyon metreküp
aktif depolama haznesi ile kil
çekirdek gövde üzerine etek
santralı olarak tesis edilip,
işletilmekte olan Bağıştaş 1
Barajı ve Hidroelektrik Santral
üretim tesisinin Kısmi Geçici
Kabulü 27.02.2015 tarihinde
ve Geçici Kabulü 03.04.2015
tarihinde yapıldı.
Tesiste toplam 4 adet düşey
Francis tipi ünite bulunmakta
olup 3 tanesi 44,77 MWe kurulu
gücünde ve 1 tanesi 6,032 MWe
kurulu gücündedir. Tesisin
işletme debisi 330 m3/s olup
toplam kurulu gücü 140,62 MWe
ve yıllık fizibilite üretimi 500
38
GWh tir.
Bağıştaş 1 Barajı ve HES
üretim santrali ‘ÇED Olumlu’
ve ‘ÇED Gerekli Değildir Kararı’
belgelerini Çevre ve Şehircilik İl
Müdürlüğü’nden temin etmiş
olup, içinde bulunduğu havzada
peak üretim tesisi olarak
işletilmektedir.
İçtaş Yönetim Kurulu Başkanı
Fırat ÇEÇEN “Yaklaşık 5
yıla yakın bir süre zarfında
böylesine büyük ve önemli bir
yatırımı tamamlama başarısını
gösteren, başta İçtaş İnşaat
ve Enerji gruplarımız olmak
üzere projede emeği tüm
çalışma arkadaşlarımıza sizlerin
huzurunda teşekkür etmek
isterim. Erzincan İliç’te yer alan
projemizde son derece zor
şartlarda görev yapmış olan
tüm şantiye kadrosuna özellikle
teşekkür eder hepsini ayrı ayrı
kutlarım, hepsinin ellerine sağlık.
Sıfırdan böylesine büyük bir
projeyi tasarlamak, finanse
etmek, her türlü teknik ve
bürokratik zorlukları aşarak
hayata geçirme başarısını
göstermek her şeyden önce
alkışlanacak büyük bir başarıdır.
Havzada diğer projeler daha
başlayamamışken bizler bugün
projemizi tamamlamanın haklı
gurur ve sevincini yaşıyoruz.
IC Grubu’nun ve kadrolarının
farkı işte buradadır. Dilerim,
içerisinde bulunduğumuz ve
bulunacağımız birçok büyük
projede de aynı başarıyı
göstermek bizlere nasip olur.
Bu vesile ile bu büyük eserin
grubumuza ve ülkemize hayırlı
olmasını diler, herkese sevgi ve
saygılarımı iletirim.” sözleri ile
düşüncelerini tüm IC Şirketleri
Çalışanları ile paylaştı.
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi’nin ilk sayısıyla karşınıza
çıkmanın heyecan ve sevinci
içindeyiz. Bir yıllık ön çalışmanın
ürünü olan bu derginin sosyal
bilimler ve eğitim bilimleri
alanında önemli hizmetler
vereceğini ve ideal üniversite
oluşturma ülkümüze katkı
sağlayacağını umuyoruz.
Üniversitemiz, kuruluş tarihi
itibariyle kısa bir geçmişe sahip
olmasına rağmen Sosyal Bilimler
Enstitüsü, ortak yürütülen
on Yüksek Lisans ve bir de
Doktora programıyla Lisansüstü
eğitimini sürdürmekte ve mezun
vermektedir.
Öğretim elemanlarımızın ve
lisansüstü öğrencilerimizin sayısı
ve bilimsel çalışmaları göz önüne
alındığında enstitümüzün öz
kaynaklarıyla sosyal bilimlere
ait hakemli bir dergi çıkarıp
sürdürülebilirliğini sağlayacak
düzeye eriştiğini rahatlıkla
söyleyebiliriz. İlk sayısıyla
akademik yayın hayatına başlayan
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,
sosyal bilimler disiplinlerine
uygun, ulusal hakemli bir dergidir.
Nisan ve Ekim ayları olmak üzere
yılda iki sayı hem basılı hem de
e-dergi olarak yayımlanacaktır.
Bizce bilginin üretimi kadar
paylaşılması ve insanlığın, bilim
dünyasının istifadesine sunulması
da çok önemlidir. Dergimiz, sosyal
bilimlerin; tarih, din, dil, sosyoloji,
felsefe, coğrafya, arkeoloji, sanat
tarihi, hukuk, siyaset bilimi,
uluslararası ilişkiler, iktisat ve güzel
sanatlar vb. gibi geniş yelpazede
yerli ve yabancı araştırmacıların
Türkçe ve İngilizce çalışmalarına
yer vererek bu çalışmaları
akademik camianın istifadesine
ve tartışmasına sunmayı gaye
edinmiştir. Dergimizde eğitim
bilimlerinin araştırmalarına
da yer verilecektir. İngilizce
dışındaki yabancı dillerde yazılan
makalelerin yayımlanması ve özel
sayı çıkarılması, yayın kurulunun
kararına bağlıdır. Dergimiz,
özgün makaleler, kitap Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi x
tanıtımları, tercümeler vb. yazıları
yayımlayarak bilim dünyasına
hizmet etmeyi, sosyal bilimler
ve eğitim bilimlerinin gelişimine
katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Dergimiz, Tübitak DergiPark
sistemine dâhil olup dergiye
gönderilen çalışmalar, hem
hakemlerin hem de yazarların
birbirlerini bilmediği sistemle
(double blind), iki hakem
tarafından değerlendirilmektedir.
Dergimize gönderilen çalışmaların
değerlendirme sürecinin daha
şeffaflaştırılması ve hızlandırılması
için ikinci sayıdan itibaren online
makale değerlendirme ve takip
sistemi uygulamaya konulacaktır.
Çalışmalarını göndermek isteyen
yazarlar, dergi sayfamızdan
(www.agri.edu.tr/tr/edergiler/
sbed) kayıt yaptırarak, özgün
bilimsel çalışmalarını online
olarak gönderebilir ve süreci takip
edebilirler. Dergimize hem hakem
hem de yazar olarak katkılarınızı
beklemekteyiz.
Dergimizin yayın hayatına
başlamasında Sayın Rektörümüz
Prof. Dr. İrfan Aslan’ın ve IC
Vakfı yetkililerinin maddi ve
manevi destekleri bize cesaret
vermiştir, kendilerine şükranlarımı
sunuyorum. Yine dergimizin
ilk sayısına makaleleriyle katkı
sağlayan değerli bilim adamlarına,
hakemlerimize, dergimizin
yönetim ve yayın kurulunda
özveriyle görev yapan bütün
arkadaşlarımıza teşekkür eder;
dergimizin Türk bilim ve eğitim
dünyasına katkı sağlamasını
temenni ederim.
Prof. Dr. Kemal POLAT
Rektör Yardımcısı
39
AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DERGİSİ’NİN
İLK SAYISI YAYINLANDI
HABER
KÜRESEL ISINMA İÇİN 1 SAAT KARARDI
41
Üniversitemiz merkezi yerleşkesindeki
tüm ışıklar, küresel ısınmaya dikkat
çekmek için 1 saat kapatıldı.
EART HOUR +60
Doğal Hayatı Koruma Vakfı
tarafından iklim değişikliğine dikkat
çekmek ve kısıtlı doğal kaynakların
korunmasına yönelik olarak 2007
yılında Avustralya’nın Sidney kentinde
başlatılan ve 2015 yılında 172 ülke,
bin 400’den fazla şehirde yaklaşık 42
bin etkinlikle yürütülen Dünya Saati
(Earth Hour) uygulamasına, IC Vakfı
desteği ile, Üniversitemiz de dahil
oldu.
40
Eğitim Fakültesi öğretim
elemanlarının öğrenciler ile birlikte
merkezi yerleşkede gerçekleştirdiği
ışıkların söndürülmesi etkinliğine,
Rektör Prof. Dr. İrfan ASLAN, Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Yücel ÜNAL, Eğitim
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kenan
DEMİRAYAK, İbrahim Çeçen Vakfı
Müdürü Yrd. Doç. Dr. Meral DİNÇER,
akademisyenler, 15’i yabancı toplam
100 öğrenci katıldı.
Çevreci bir bilim yuvası olarak böyle
bir etkinliğin üniversitelerinde
olmasından mutluluk duyduklarını
belirten Prof. Dr. İrfan ASLAN,
geleceğini hedefleyen bir üniversite
olduklarını söyledi. “Geleceğimize
iyi bir çevre bırakma adına iklim
değişikliğine dur diyoruz” diyen
Prof. Dr. ASLAN, butona basarak
üniversitedeki tüm binaların
ışıklarını bir saatliğine kapattı. Prof.
Dr. ASLAN’ın ışıkları kapattığı anda
öğrencilerden oluşan ‘60 +’ rakamının
üzerinde mumlar yakıldı.
Etkinliğe katılan öğrencilerden
Yusuf DİZLEK, “Farklı kültürlere sahip
arkadaşlarımızla böyle bir etkinlikte
yer almak mutluluk verici. Gereksiz
ışıkları söndürelim, doğayı kirletmeyelim ve dünyamızı
koruyalım” dedi
Üniversite öğrencilerinden Brunduli Zaına BUMBESHA,
“Avrupa’nın en yüksek kentlerinden biri olan Ağrı’da
arkadaşlarımızla birlikte bu tür güzel bir etkinlikte yer
almanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu etkinlikle küresel
iklim değişikliği hakkında farkındalık oluşturduk ve
sesimizi duyurduk. Ayrıca buradaki Türk arkadaşlarımızla
kültür alışverişi imkanımız oldu” dedi.
Eğitim Fakültesi öğretim elemanları ve öğrencilerinin
organizasyonu ile gerçekleştirilen bu etkinlik, ışıkların
kapatılmasının yanında toplumsal bilinç oluşturabilmek
adına Ağrı’da insanların konuyla ilgili bilinçlendirilmesi
için çeşitli çalışmalar yapıldı. Eğitim Fakültesi öğretim
elemanları, Ağrı’nın doğal ve turistik önem arz eden
yerlerinden olan Ağrı Dağı, Nuh’un Gemisi ve İshak Paşa
Sarayı’na giderek orada yaşayan halka iklim değişikliği
hakkında bilgiler verdi ve etkinliğin tanıtımını yaptı.
Öğrenciler ise kaldıkları yerlerdeki diğer insanlara ve
staj için gittikleri ilköğretim okullarında öğretmen ve
öğrencilere bu konuyu anlattı. Earth Hour (Dünya saati)
küresel iklim değişikliği farkındalık networkuna dâhil
olan üniversitede bu etkinlik her yıl daha kapsamlı
organizasyonlarla gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.
İbrahim Çeçen Vakfı olarak böyle önemli bir etkinliğe
destek vermekten dolayı mutluyuz ve bu etkinliği
organize eden AİÇÜ Eğitim Fakültesi Akademisyenleri Dr.
Fatih Çermik, Arş. Gör. Serdar Safalı, Arş. Gör. Fatih Karip,
Arş. Gör. Büşra Koçak, Arş. Gör. Mehmet Fatih Özcan başta
olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkür ederiz.
HABER
YARINLARA Tem”İZ” BIRAKIYORUZ
43
Ağrı İl Halk Sağlığı Müdürlüğü
ve
IC Vakfı İşbirliği
ile
Ağrı İli ve İlçe Köyleri
İlköğretim / Anaokulu
Öğrencileri ve Ailelerine
Hijyen ve Öz Bakım Eğitimi
Projesi tamamlandı.
Ağrı Halk Sağlığı Müdürlüğü
ve IC Vakfı arasında yapılan
işbirliği ile, Yarınlara Tem”İZ”
Bırakıyoruz Projesi kapsamında,
Ağrı genelinde 4000 anaokulu
ve ilköğretim öğrencisine kişisel
hijyen ve öz bakımın önemini
anlatmak, içerisinde diş fırçası,
diş macunu, tuvalet kağıdı, ıslak
mendil, sıvı sabun ve aileler için
hijyen eğitim broşürü bulunan
hijyen paketlerimiz ile eğitim
verildi. Projenin açılışı, Ağrı
Valisi Sayın Musa IŞIN ve Ağrı
Halk Sağlığı Müdürü Dr. Cesim
Solhan’ın katılımları ile, Tezeren
Köyü İlköğretim Okulu’nda
yapıldı.
42
tarafından yapılan okul ve ev
ziyaretlerinde; köy okullarındaki
öğrencilerimizin gün içerisinde
hijyen kurallarına dikkat
etmediği ve hastalıklardan
kendilerini koruyamadıkları, bu
nedenle bir çok enfeksiyona
açık ve bulaşıcı hastalıklar
açısından risk altında oldukları
tespit edilmiş olup, bu durumu
önlemek, dezavantajlarını en aza
indirmek amacıyla bu projeye
ihtiyaç duyulmuştur.
IC Vakfı tarafından Ağrı ilinde
köy okullarında okuyan 4000
öğrenciye, içerisinde tuvalet
kağıdı, ıslak mendil, kolonya,
çocuk diş fırçası ve macunu,
sıvı sabun ve hijyen konulu
broşürlerin bulunduğu hijyen
paketleri hazırlandı ve Ağrı
Halk Sağlığı Müdürlüğü
organizasyonunda ve İlçe Sağlık
Müdürlükleri destekleri ile,
4000 öğrenci uygulamalı hijyen
eğitiminden geçti ve kişisel
hijyen ve öz bakım araçlarına
ulaşabildi. Ayrıca öğrencilerle
birlikte diğer aile bireylerinin de
hijyen konusunun önemini fark
etmelerini ve ölümcül sonuçlara
yol açan bulaşıcı hastalıklar
konusunda sağlıklarını nasıl
korumaları gerektiği, hazırlanan
ve 4000 aileye ulaştırılan hijyen
broşürleri ile detaylı anlatıldı.
“Yarınlara TemİZ Bırakıyoruz”
Projesinin ana hedefi; Ağrı
İlinde, özellikle köy okullarında
okuyan öğrencilere ulaşarak
temizlik konusundaki bazı
dezavantajlarını en aza indirmek,
bulaşıcı hastalıklar konusunda
risk altında olan öğrencilerin
kişisel hijyenlerini sağlamayı
ve bulaşıcı hastalıklardan
kendilerini korumalarını
öğretmekti. Bunun yanı
sıra, öğrencilerle birlikte aile
bireylerinde de farkındalık
yaratmak, aileleri sürece
katmak, hijyen malzemelerini
çocuklara tanıtmak ve
öğretmek, dolayısıyla ailelere
de aktarabilmek amaçlarına, İl
ve İlçe Sağlık Müdürlükleri’nin
üstün gayretleri ile ulaşılmaya
çalışıldı.
Projenin sonunda Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesi’nde
düzenlenen kapanış toplantısına,
AİÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr.
Yücel Ünal, Genel Sekreter Ali
Balkıs, IC Vakfı Müdürü Meral
Dinçer, Ağrı Halk Sağlığı Müdürü
Dr. Cesim Solhan, IC Vakfı
Koordinatörü Ayça Jones, Ağrı
Halk Sağlığı Müdürlüğü ekibi,
sağlık personelleri, ilçe sağlık
müdürlükleri hekimleri katıldılar.
Açılış konuşmasında
desteklerinden dolayı IC Vakfı
Yönetim Kurulu’na ve projede
emeği geçen tüm sağlık
ekiplerine teşekkür eden Dr.
Cesim Solhan, “İbrahim Çeçen
Vakfı’nın eğitim alanında
katkılarının önemi tartışılmaz,
sağlık alanında da çocuklarımıza
destek vereceğini biliyorduk.
Yaklaşık olarak 4000 öğrencimize
yani 4000 aileye ulaşmış
olduk. Bu proje sayesinde,
hijyen eğitimi ile önlenebilen
hastalıklardan çocuklarımızı uzak
tutabilmek bizler için en büyük
mutluluk olacaktır.” dedi.
IC Vakfı Müdürü Dr. Meral Dinçer
ise Ağrı’nın gelişmesinde rol
alacak projelere IC Vakfı olarak
daima destek verildiğini ve
verileceğini belirterek, bunun
en önemli kollarından biri
olan sağlık konusunda, Ağrı
Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün
projelerini “hayata geçirilebilen,
anlamlı ve faydalı projeler”
olarak nitelendirdi.
Toplantı sonunda , Ağrı Halk
Sağlığı Müdürlüğü adına Dr.
Cesim Solhan, IC Vakfı’na
ve projeye emek veren tüm
sağlıkçılara teşekkür belgesi
takdim etti.
HABER
44
Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Açıköğretim
Fakültesi tarafından 7-8 Mayıs 2015 tarihlerinde ‘Uluslararası Oyun ve Oyuncak Kongresi’
gerçekleştirilmiştir. Kongre’ye toplamda 159 sunum ve
5 poster sunum katılmıştır. Kongreye konuşmacı olarak
Prof. Dr. Graham MURDOCK, Yeşim KUNTER ve Yalvaç
URAL da katılmıştır. IC Vakfı’nın da desteği ile, Ağrı
İbrahim Çeçen Üniversitesi’ni temsilen Doç. Dr. Zübeyir
SALTUKLU ve yüksek lisans öğrencisi, aynı zamanda Fatih
Sultan Mehmet İlkokulu’nda Sınıf Öğretmeni olan Sema
AYTEKİN ‘İlkokul Bahçelerinin Oyun Açısından Eğitimdeki
Yeri/ Ağrı ili örneği’ konu başlığı ile katılmışlardır.
Çocuk gelişiminde oyunun önemli bir yeri olduğu gibi,
çocuğun eğitiminde de okulun önemli bir yeri vardır. Ve
çocuk doğası gereği oyun oynamak için programlanmış
gibidir. Bu yüzden çocuklar, her an her yerde oyun
oynamak isterler. Ayrıca çocuklar, oyun yoluyla
eğitilmekte ve sosyalleşmektedir. Bu açıdan okul,
oyun oynadıkları alanların başında gelen bir mekândır
ve çocuğun eğitiminde okul; sadece binasıyla değil,
bahçesiyle de önemli bir yere sahiptir. Araştırmada Ağrı ili merkezinde yer alan bazı ilkokul
bahçeleri ve kullanım alanları incelenmiştir. Birebir
yerinde araştırma yapılarak gerekli görülen yerlerin
fotoğrafları çekilmiş, bu fotoğraflar sayesinde okullar
kendi aralarında mukayese edilip, bahçelerin eğitim
ve oyuna katkısı değerlendirilmiştir. Ayrıca okullardaki
yetkili kişilerle görüşmeler de yapılarak bilgiler alınmıştır.
Yine okul algısını eğitim açısından değerlendirirken
okul bahçelerinin öğrenciler tarafından sevimli ya da
sevimsiz hallerini görmek için Yüksek Lisan öğrencimiz
ve sınıf öğretmeni olan Sema Aytekin’in Fatih Sultan
Mehmet İlkokulu 4. Sınıf öğrencilerine hayallerindeki
okul bahçelerinin resimlerini çizdirilmiş ve bu resimler
mevcut okul bahçesi ile karşılaştırılmıştır. Bu çalışma
ile öneriler boyutuna görsel bir katkı sağlanması
amaçlanmıştır. Tüm bunların yanı sıra okul denilince
sadece bina mı yoksa çevresiyle beraber mi anlaşıldığı
görülmek istenmiştir. Sonuç olarak incelenen kıstaslara tam anlamıyla hiçbir
okulun uymadığı, fakat gerek idarecilerinin bu konudaki
bilinci, gerekse okul bahçesine yapılan çalışmalar, oyun
alanları, renkli duvarlar, gölgelik alan ve kamelyanın,
bankların varlığı ile “Ağrı İbrahim Çeçen İlkokulu”
incelenen okullar arasında en donanımlı okul olduğu
tespit edilmiştir. ÜNİVERSİTEMİZ ÖĞRENCİLERİNDEN BÜYÜK BAŞARI
Üniversitemiz Beden Eğitimi ve Spor
Yüksekokulu öğrencileri, Mersin’de
düzenlenen 8. Ulusal Spor Bilimleri
Öğrenci Kongresi’nde ‘Sporda Psiko
Sosyal’ alanın sözel bildiri dalında birinci
oldu.
Mersin Üniversitesi Beden Eğitimi ve
Spor Yüksekokulu ile Spor Bilimleri
Derneği tarafından ‘8. Ulusal Spor
Bilimleri Öğrenci Kongresi’ düzenlendi.
Lisans, yüksek lisans ve doktora
öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşen
kongrede Beden Eğitimi ve Spor
Öğretimi, Sporda Psiko sosyal Alanlar, Hareket ve Antrenman Bilimi, Spor-Sağlık
Bilimleri, Spor Yönetimi ve Rekreasyon alanlarında 73 sözel, 67 poster sunum olmak üzere toplam 130 bildiri
sunuldu. ‘Spor Bilimleri Alanında Çağdaş
Araştırma Konuları I-II’ başlıklı iki panel,
spor bilimlerinin değişik konularını
kapsayan dört konferans ve bir gösterinin
yer aldığı kongreye üniversitemiz
adına katılan Beden Eğitimi ve Spor
Yüksekokulu öğrencileri Onur MACİT,
Bülent KAN, Özlem ÇAKMAK ve Aybuke
POLAT Sporda Psiko Sosyal’ alanın sözel
bildiri dalında birinci oldu.
AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ’NDE “ÇOCUK FESTİVALİ”
AĞRI İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ VE AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN
ÜNİVERSİTESİ TARAFINDAN KÖY OKULLARINDA OKUYAN
ÖĞRENCİLERE YÖNELİK “ÇOCUK FESTİVALİ” DÜZENLENDİ.
IC Vakfı’nın da destekleri ile
düzenlenen “Çocuk Festivali”
kapsamında, ilk olarak köy
okullarında okuyan öğrenciler,
davul zurna eşlinde Cumhuriyet
Caddesi’nden Halk Eğitim Merkezi
Müdürlüğü’ne kadar yürüdü.
Daha sonra Halk Eğitim Merkezi
Müdürlüğü salonunda, Dede
Maksut İlkokulu öğrencilerinin
mehteran, Aşuk ile Maşuk
oyunları ve sinema gösterileri
yapıldı. Ardından Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesi’ni ziyaret
eden öğrenciler, fakülteleri gezdi.
Üniversitenin Stadyumu’nda
uçurtmalarını uçuran öğrenciler
keyifli anlar yaşadı. Buradan Güzel
Sanatlar Lisesi’nin bahçesine geçen
öğrenciler, müzik dinletisinde
gönüllerince eğlendiler. Festival
sonunda İl Milli Eğitim Müdürü
Hatem Dursun, emeği geçenlere
teşekkür etti.
Festivale Vali Yardımcısı Rasim
Belge, İl Milli Eğitim Müdürü
Hatem Dursun, Maarif Müfettişleri
Başkanı Ahmet Barbak, Milli Eğitim
Müdür Yardımcısı İshak Hasanoğlu,
şube müdürleri, öğretmenler ve
öğrenciler katıldı.
45
ULUSLARARASI OYUN VE OYUNCAK KONGRESİ’NDE
HABER
IC Vakfı sponsorluğu ile, Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesi ve Nahçıvan Devlet
Üniversitesi’nin birlikte düzenlemiş
olduğu 26 Nisan 10 Mayıs 2015
tarihleri arasında Uluslararası Heykel
Workshop Etkinlikleri, 11 – 12 Mayıs
2015 tarihleri arasında, “Nahçıvan ve
Doğu Anadolu Abideleri -Uluslararası
Sempozyumu”(Dünü, Bugünü ve
Yarını) gerçekleşmiştir.
Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nin
başkenti Nahçıvan’da, Nahçıvan Devlet
Üniversitesi’nin Magestra Binası’nda
gerçekleştirilen sempozyuma 5
ülkeden 81 bildiri kabul edilmiş ve
sunumu gerçekleştirilmiştir.
Sempozyum açılışına Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. İrfan ASLAN, Nahçıvan Devlet
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Saleh MEHERREMOV, Türkiye
Cumhuriyeti’nin Nahçıvan Özerk
Cumhuriyeti Başkonsolosu Nihat
ERŞEN, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal
POLAT ve bildirileri bulunan bilim
adamları iştirak etmiştir.
Üniversitemizin tüm çalışmalarında
ve aktivitelerinde yer alan IC Vakfı
ve IC Vakfı Müdürü Yrd. Doç. Dr.
Meral DİNÇER, bu sempozyuma
başından sonuna kadar desteklerini
esirgememişlerdir.
Sempozyum Düzenleme Kurul
Başkanlığını Ağrı İbrahim Çeçen
Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.
Dr. Kemal POLAT ve Nahçıvan Devlet
Üniversitesi Rektör Yardımcısı Doç.
Dr. Mubariz NURİYEV yapmıştır.
Sempozyum Sekreterliği; Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü
46 Öğretim Elemanlarından Arş. Gör. Naci
EDİ tarafından yürütülmüştür.
ULUSLARARASI HEYKEL WORKSHOP
26 Nisan 2015 tarihinde başlayıp 10 Mayıs 2015 tarihinde biten Heykel
Workshop Etkinlikleri’nde, toplam 4 sanatçı tarafından, Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesinden Araş. Gör. Naci Edi ve Öğrt. Gör. Bilal Hano, Gazi
Üniversitesi’nden Arş. Gör. Tülay Özkul ve Atatürk Üniversitesi’nden
Heykeltraş Volkan Doğan ve 1 asistanla birlikte beş adet heykel
yapılmıştır. Yapılan Çalışmalar iki ülkenin milli değerleri, soyutsal
biçimleme ve kavramsal çalışmalardan oluşmaktadır.
Heykel Worksop Etkinlikleri Sergisi’nin açılışına Ağrı İbrahim Çeçen
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İrfan ASLAN, Nahcivan Devlet Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Saleh MEHERREMOV, Türkiye Cumhuriyeti’nin Nahcivan
Özerk Cumhuriyeti Başkonsolosu Nihat ERŞEN, Ağrı İbrahim Çeçen
Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal POLAT ve bildiri sunan
diğer bilim adamları iştirak etmişlerdir.
Uluslararası Sempozyum ve Heykel Workshop Etkinlikleri düzenleme
editörlüğü Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel
Sanatlar Eğitimi Bölümü Öğretim Elemanlarından Arş. Gör. Naci EDİ
başkanlığında Mehmet ŞAHİN ve Sevda GÜL tarafından yürütülmüştür.
Uluslararası Heykel Workshop Etkinlikleri Nahcivan, Gemigaya Holding
ve IC Vakfı tarafından desteklenmiştir.
11 Mayıs 2015’te açılışı yapılan Sempozyum’da açılış konuşmalarını
sırasıyla sempozyum düzenleme Kurulu başkanı Ağrı İbrahim Çeçen
Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal POLAT, Nahçivan Devlet
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saleh MEHERREMOV ve Ağrı İbrahim Çeçen
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İrfan ASLAN yapmıştır.
Rektör yardımcımız Prof. Dr. Kemal POLAT konuşmasında “Üniversitemiz,
uluslararasılaşmaya, interdisipliner çalışmalara önem vermekte ve
diş ülkelere açılmak istemektedir. Bu sempozyum Türkiye dışında
yaptığımız ilk ortak programdır. Bu programı dini ve milli kültürümüzün
özelliklerinden biri olan komşuluk hakkı gereği ve kardeşlik
bağlarımızdan dolayı sizinle yapmamız bizim için ayrı bir önem arz
etmektedir. Bu sempozyumun bir başlangıç olması ve daha önemli
ortak projelere vesile olmasını temenni ediyoruz.” derken, emeği geçen
herkese teşekkürlerini sundu.
Sayın Rektörümüz Prof. Dr. İrfan ASLAN, “Gönülden inanıyorum ki,
sempozyumumuz, Nahçıvan ve Doğu Anadolu’nun dünü, bugünü ve
yarınını daha iyi tanımamıza, yeni dostluklara ve bu aziz coğrafyanın,
kendi önem ve değerini daha iyi kavramasına yardımcı olacaktır.
Böylece dünyanın gülümseyen güzel yüzü, özü ve kökü vicahi olarak
da insanlığa tanıtılacaktır. İnsanımıza tarih şuuru verebilmek, şüphesiz
ki; meseleye bir çözüm getirme açısından en çıkar yol gibi görünüyor.
Bu şuuru verebilmek için tarihin meselelerini basit ve sathi olarak ele
almamak birinci vasfımız olmalıdır.” dedi. Açılış konuşmaları karşılıklı
plaket sunumu ve konserle sona ermiştir. Sonrasında sunumlar
yapılarak, çok değerli bilim adamlarına ev sahipliği yapan sempozyum
başarıyla sonuçlanmıştır.
47
“NAHÇIVAN VE DOĞU ANADOLU ABİDELERİ
ULUSLARARASI SEMPOZYUMU”
VE ULUSLARARASI HEYKEL WORKSHOP ETKİNLİKLERİ
HABER
3.804 yatağıyla günde ortalama
5.000’i acil olmak üzere 50.000
hastaya hizmet verecek olan
kampüste 8.000’den fazla sıhhi
ve gayrisıhhi personele istihdam
sağlanacaktır. Bilkent Entegre
Sağlık Kampüsü’nün Ankara ve
çevre illerin yanı sıra ülkemizi,
uluslararası sağlık turizminde
öne çıkaracak bir bölgesel
çekim merkezi haline getirmesi
ve çevre ülkelere de hizmet
sunması öngörülmektedir.
DİA Holding, Bilkent Entegre
Sağlık Kampüsü Projesi’nin
yanısıra Mersin Entegre Sağlık
Kampüsü Projesi’nin 272 Milyon
tır. Bilkent Kampüsü, tamamlandığında 1.3 milyon metrekare
inşaat alanı ve 3.804 yatağıyla
Avrupa’nın en büyük, Dünya’nın
ikinci büyük hastanesi olacaktır.
Keza dünyada tek seferde inşa
edilmiş en büyük hastane olma
özelliğine de sahiptir. Bu projeye
yaklaşık 900 milyon Euro’luk bir
finansman sağlayacak, kreditör
kuruluşlar Türkiye Garanti Bankası A.Ş., DenizBank A.Ş., Türkiye
İş Bankası A.Ş., Finansbank A.Ş.,
Siemens Financial Services,
Garanti Bank S.A., Yapı ve Kredi
Bankası A.Ş. ve UniCredit Bank
Austria AG’dir . Kendilerine, pro-
inşaasının ve işletmesinin
ise özel sektör tarafından
üstlenilmesi öngörülmektedir.
Bu doğrultuda kamunun
önemli oranda tasarruf
sağlaması, hizmetlerde kalitenin
ve verimliliğin yükselmesi
tasarlanmaktadır.
Bilkent Entegre Sağlık
Kampüsü, 1.3 milyon
metrekarelik kapalı alanıyla,
“Avrupa’nın en büyük, ve
dünyanın tek kontrat altında
yapılan en büyük hastane
kompleksi” olacaktır.
Euro büyüklüğündeki kredi
sözleşmelerini Sağlık Bakanı Dr.
Mehmet MÜEZZİNOĞLU’nun
katılımı ile 21 Kasım 2014
tarihinde imzalamıştır. 1259
yataklı hastanenin inşaatı hızla
devam etmektedir.
DiA Holding Yönetim Kurulu
Üyesi Mehmet Ali BAYAR, “Bilkent Entegre Sağlık Kampüsü,
Türkiye’de Kamu Özel İşbirliği
Modeli altında bir kreditör konsorsiyumuyla kredi sözleşmesi
uluslararası standartlarda imzalanmış en büyük projedir. Bu
anlaşma bu özelliği ile bir milat-
jemize duydukları güvenden
ötürü teşekkür ediyorum. Bu
oran bir kamu özel işbirliği projesine sağlanmış en büyük kredi
olma özelliğini taşımaktadır. Bu
projelerin hayata geçirilmesi
ve bu safhalara kadar gelmesi
hususunda sağlanan destek ve
yoğun işbirliği için Sağlık Bakanı Sayın Bakan Dr. Mehmet
MÜEZZİNOĞLU’na ve şahsında
Sağlık Bakanlığımız mensuplarına teşekkürlerimizi ifade ederiz.
Törenimize katılımlarıyla onurlandıran Maliye Bakanımız Sayın
Mehmet ŞİMŞEK’e teşekkürlerimizi takdim ederim” dedi
TÜRKİYE’NİN KREDİ SÖZLEŞMESİ TAMAMLANMIŞ SAĞLIK ALANINDAKİ EN BÜYÜK
KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ PROJESİ’NİN FİNANSMAN SÖZLEŞMELERİ İMZA TÖRENİ
GERÇEKLEŞTİRİLDİ
DİA Holding tarafından hayata
geçirilecek Türkiye’nin sağlık
alanındaki en büyük Kamu
Özel İşbirliği (KÖİ) Projesi ve
Avrupa’nın en büyük, Dünya’nın
tek seferde inşa edilen en büyük
hastanesi olan 1.2 Milyar Euro
tutarındaki Ankara Bilkent
Entegre Sağlık Kampüsü’nün
proje finansmanı kredi
sözleşmesi imzalandı.
Projenin finansmanında
kullanılacak 890 Milyon Euro
tutarındaki kredi Türkiye
Garanti Bankası A.Ş., DenizBank
A.Ş., Türkiye İş Bankası A.Ş.,
Finansbank A.Ş., Siemens
Financial Services, Garanti Bank
S.A, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.
ve UniCredit Bank Austria AG
tarafından sağlandı. UniCredit
Bank Austria AG’nin finansal
danışman olarak rol aldığı
48 projede finansman sağlayan
kuruluşlardan Siemens Financial
Services AG bugüne kadar sağlık
sektöründe verdiği en büyük
kredi dilimini bu proje için
sağladı.
T.C. Sağlık Bakanlığı’nın Kamu
Özel İşbirliği Modeli ile inşa
edilecek Bilkent Entegre Sağlık
Kampüsü’nün Proje Finansman
Sözleşmesi 27 Mart 2015,
Cuma günü İstanbul Bomonti
IC Hilton Hotel’de düzenlenen
törenle imzalandı. Proje,
Kamu Özel İşbirliği Modeli
ile sağlık alanında Türkiye’de
gerçekleştirilmesi öngörülen
projeler arasında finansman
anlaşması imzalanan en
büyük proje olma özelliğini
taşımaktadır.
15 ve 18 yıl vadelerden oluşan
890 milyon Euro tutarındaki
finansman sözleşmelerinin
imza töreni, Sağlık Bakanı
Dr. Mehmet MÜEZZİNOĞLU,
Maliye Bakanı Mehmet
ŞİMŞEK ve Bakanlıklardan üst
düzey yetkililerin katılımları
ile gerçekleşti. DİA Holding
Yönetim Kurulu Başkanları Murat
ÇEÇEN ve Hassan GOZAL’ın ev
sahipliğinde düzenlenen imza
törenine projeye finansman
sağlayıcı kuruluşların üst düzey
yetkilileri de katıldı.
Konuşmacılar arasında Türkiye
Garanti Bankası Genel Müdür
Yardımcısı Ebru DİLDAR, Deniz
Bank A.Ş. Genel Müdürü Hakan
ATEŞ, Türkiye İş Bankası Genel
Müdür Yardımcısı Suat İNCE,
Finansbank A.Ş. Genel Müdür
Yardımcısı Ömür TAN, Unicredit
Bank Austria AG ve Yapı ve Kredi
Bankası A.Ş.’yi temsilen Genel
Müdür Vekilli Niccolo UBERTALLI
yer aldı.
49
“BİLKENT ENTEGRE SAĞLIK KAMPÜSÜ”
Kamu Özel İşbirliği
Modeli, dünyadaki yaygın
uygulamalarından örnek
alınarak özel sektör ile işbirliği
halinde uygulamaya geçirilen
ve kamunun temel işlevlerinde
yatırım, finansman ve kalite
bakımından önemli bir yükü
kamunun üzerinden alarak,
vatandaşa çağdaş standartlarda
hizmet sunulmasını öngören
yeni bir yatırım ve işletme
modelidir. Bu modelde, sağlık
hizmetlerinin bugüne kadar
olduğu gibi tümüyle kamu
tarafından sunulması, hastane
kampüsünün finansmanının,
HABER
Üniversitemizin 100
akademisyenine, yaptıkları
yayınlardan dolayı yayın teşvik
ödülü verildi.
Fen Edebiyat Fakültesi Konferans
Salonunda gerçekleştirilen
ve IC Vakfı tarafından öğretim
elemanlarımıza 4. kez verilen
‘Yayın Teşvik Ödül Töreni’ne
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr.
İrfan ASLAN, Rektör Yardımcıları
Prof. Dr. Telat YANIK, Prof. Dr. Yücel
ÜNAL, Prof. Dr. Kemal POLAT, IC
birçok üniversiteyi geride bırakmış
oluyoruz” diye konuştu.
Prof. Dr. ASLAN, üniversitelerde
bilimsel projelerin artarak devam
etmesi gerektiğini ve bu anlamda
üniversiteye destek veren İbrahim
Çeçen Vakfına ve saygıdeğer iş
adamı, eğitim gönüllüsü İbrahim
ÇEÇEN Beye ve ailesine teşekkür
ettiğini söyledi.
Üniversitesi’nde bir aile gibi
çalışıldığını dile getiren IC Vakfı
TÜRKİYE’NİN KREDİ SÖZLEŞMESİ TAMAMLANMIŞ İLK KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ
PROJESİ’NİN SÖZLEŞME İMZA TÖRENİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
DİA Holding tarafından
Türkiye’nin Kamu Özel İşbirliği
anlaşması ile hayata geçirilecek
ilk projesi olan Mersin Entegre
Sağlık Kampüsü’nün proje
finansmanı için üç bankanın
katılımı ile 272 Milyon Euro
tutarında kredi sözleşmesi
imzalandı.
UniCredit Bank Austria AG’nin
düzenleyici banka olarak
rol aldığı finansman tutarını
DenizBank, Yapı Kredi ve
UniCredit Bank Austria AG
üstlendi.
TC SAĞLIK BAKANLIĞI ile Kamu
Özel İşbirliği Modeli ile inşa
edilecek MERSİN ENTEGRE
SAĞLIK KAMPÜSÜ’nün Proje
Finansman Sözleşmesi 21 Kasım
2014 Cuma günü İstanbul
Bomonti IC Hilton Hotel’de
törenle imzalandı. Bu proje,
Kamu Özel İşbirliği Modeli ile
Türkiye’de gerçekleştirilmesi
öngörülen projeler arasında
finansman anlaşması imzalanan
ilk proje olma özelliğini taşıyor.
Toplamda 15 yıl vadeli ve
272 Milyon Euro tutarındaki
kredi sözleşmesi imza töreni,
Sağlık Bakanı Sayın Dr.
Mehmet MÜEZZİNOĞLU’nun
ve Sağlık Bakanlığı’nın üst
düzey yetkililerinin katılımları
ile gerçekleşti. DİA Holding
Yönetim Kurulu Başkanları Murat
ÇEÇEN ve Hassan GOZAL’ın ev
sahipliğinde düzenlenen imza
törenine projeye finansman
sağlayıcı kuruluşlardan UniCredit
Bank Austria AG, DenizBank
ve Yapı Kredi’den üst düzey
yetkililer de katıldı.
MERSİN ENTEGRE SAĞLIK KAMSPÜSÜ’NE
EMEA Finance 2014 yılı Proje Finansman Ödülü
Dünyanın en dinamik ve gelişmekte olan bölgelerinden Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) genelinde
banka ve finansman kuruluşlarını, projelerin sponsorlarını, danışmanlarını ve tedarikçilerini; bölgede gelişen
faaliyetler, fırsatlar hakkında bilgilendiren finans dünyasının prestijli dergisi EMEA Finance 2014 yılı Proje
Finansman Ödüllerini açıkladı. Mersin Entegre Sağlık Kampüsü Orta ve Doğu Avrupa bölgesindeki “En İyi
50 PPP Projesi” ödülünü almaya hak kazandı.
Doç. Dr. Adem ÜN, Sosyal Bilimler,
Eğitim Bilimleri ve Sanat Alanları
makale birincisi Yrd. Doç. Dr. Serkan KAPUCU, Kitap alanı birincisi
Doç. Dr. Yusuf ÇETİN, Proje alanı
birincisi Yrd. Doç. Dr. Murat KURT’a
üstün başarılarından dolayı plaket
verildi.
Vakfı Müdürü Dr. Meral DİNÇER,
akademisyenler ve idari personel
katıldı.
Törenin açılışında konuşan Prof.
Dr. İrfan ASLAN, üniversitemizde
devam eden yapı çalışmaları ve
akademik çalışmalar hakkında
bilgiler verdi. Prof. Dr. ASLAN,
“Altı yıldan bu yana birçok
değişiklik yaptık. Binalar, kurumlar
kurulabilir, ancak içerisinde eğitim,
araştırma ve çalışma yoksa üretim
de yoktur. IC Vakfı desteklerini
bu süreç içerisinde hiç bir zaman
eksik etmedi. Üniversitemizde
2008’de 3 - 5 tane olan proje,
yayın ve kitap sayısına karşılık bu
gün yılda 400’ün üzerinde yayın
çıkmaktadır. Bununla beraber
Müdürü Dr. Meral DİNÇER, yapılan
projelere her zaman destek
olacaklarını belirterek üniversiteye
bir kız yurdu yapacaklarının
müjdesini verdi. Dr. DİNÇER,
“Ağrı bizim için pilot bölgedir.
Bundan önce olduğu gibi bundan
sonra da akademisyenlerimizin
projelerine destek olmaya devam
edeceğiz. Üniversitemizi yapılan
bilimsel, sosyal, kültürel, sanatsal
çalışmalarla daha önemli yerlere
elbirliği ile getireceğiz” dedi.
Dr. Meral DİNÇER ayrıca vakfın
diğer çalışmaları hakkında
akademisyenlere bilgi verdi.
Üniversitemiz akademisyenlerinden Fen Bilimleri ve Sağlık
Bilimleri alanları makale birincisi
Program Dr. Meral DİNÇER’in Ağrı
İbrahim Çeçen Üniversitemiz
Rektörü Prof. Dr. İrfan ASLAN’a
ve diğer idarecilerimize vakfın
çalışmalarına sundukları katkıdan
dolayı plaket vermesiyle sona erdi.
51
MERSİN ENTEGRE SAĞLIK KAMPÜSÜ PROJESİ
ÜNİVERSİTEMİZİN BAŞARILI
AKADEMİSYENLERİ ÖDÜLLENDİRİLDİ
HABER
53
Doç. Dr. Yusuf ÇETİN
Kitap alanında birinci olan Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel
Sanatlar Eğitimi Bölümü Başkanı Doç. Dr. Yusuf ÇETİN’n uzmanlık alanı Sanat Tarihi olup,
Ağrı ve Sakarya illerinin kültür varlıkları başta olmak üzere Türk-İslam sanatının mimari,
küçük el sanatları ve ikonografi alanları ile sanat tarihi öğretimi, müze eğitimi gibi
alanlarda yazılmış birçok kitap, makale ve bildirileri mevcuttur.
IC Vakfı’nın, her sene geleneksel olarak gerçekleştirdiği, akademisyenlere makale teşvik
ödül töreninde, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi akademisyenlerinden Fen Bilimleri ve Sağlık
Bilimleri alanları makale birincisi Doç. Dr. Adem ÜN, Sosyal Bilimler, Eğitim Bilimleri ve Sanat
Alanları makale birincisi Yrd. Doç. Dr. Serkan KAPUCU, Kitap alanı birincisi Doç. Dr. Yusuf
ÇETİN, Proje alanı birincisi Yrd. Doç. Dr. Murat KURT’a üstün başarılarından dolayı plaket
verildi. Bu özel başarılara imza atan hocalarımızın çalışmalarını, İçten Bakış okurları ile
paylaşmak istedik.
Yrd. Doç. Dr. Murat KURT
Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı öğretim üyesi olan Yrd. Doç.
Dr. Murat KURT Fen Eğitimi alanında araştırmalar yapmaktadır. Öğretmenlerin Bilimsel
Araştırma Becerilerinin Geliştirilmesi ile Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine
İlişkin Motivasyonlarının Artırılması başlıklı iki farklı projede yürütücü olarak görev
yapmıştır. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimince
desteklenen bu projeler sonuçlandırılmıştır. Bu projelerin yanı sıra yine Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimince desteklenen Öğretmen
Adaylarına Yönelik Üstün Yetenekli Öğrencilerin Özellikleri ve Eğitimleri ile İlgili Bir
Program Geliştirilmesi ve Etkililiği başlıklı devam eden proje de de araştırmacı olarak
görev yapmaktadır.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi dışında akademisyen
eğitimini konu edinen iki önemli proje de de koordinatör olarak görev yapmıştır. Bunlar Kalkınma Bakanlığı
Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) 2013 Yılı Teknik Destek Programı kapsamında yapılan Bilimsel Araştırma Projesi
Hazırlama Eğitimi ile 2014 Yılı Teknik Destek Programı kapsamında yapılan Lisrel ve SPSS Programları Kullanımı
Eğitimi’dir. Bunların aynı sıra Kalkınma Bakanlığı Serhat Kalkınma Ajansı’nca desteklenen Ağrı Mineralli Sular
Araştırma Projesi’nde de araştırmacı olarak görev yapmıştır.
52
Doç. Dr. Adem ÜN
Fen Edebiyat Fakültesi Nükleer Fizik Anabilim Dalı öğretim üyesi olan Doç. Dr. Adem
ÜN hem teorik hem de deneysel çalışmalara sahiptir. 11Li Halo çekirdeğinin 28Si
çekirdeğinden quasielastik saçılmasının incelenmesi, teorik çalışmalarından biridir.
Radyasyon güvenliği açısından önemeli bazı parametrelerin teorik olarak belirlenebildiği
DirectZeff isimli program Dr. ÜN tarafından geliştirilmiş ve ücretsiz olarak kullanıma
sunulmuştur. Radyasyonun madde ile etkileşmesi açısından çeşitli dozimetreler ile insan
organ ve dokularının eşdeğerliliğinin incelendiği çalışmalar yapmıştır. Yine radyasyon
güvenliği açısından önemli olan, beton gibi radyasyon zırhlama materyallerinin
geliştirilmesi ve deneysel testlerinin yapıldığı pek çok çalışmada bulunmuş ve çalışma
sonuçları alanında saygın uluslararası dergilerde yayınlanmıştır.
Yrd. Doç. Dr. Serkan KAPUCU
Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümünde öğretim üyesi olan Yrd. Doç. Dr. Serkan
KAPUCU’nun fen ve fizik eğitimi alanında nitel ve nicel çalışmaları bulunmaktadır.
Çalışmalarında çoğunlukla epistemolojik inanç, tutum, öz-yeterlilik inancı ve anlayış
gibi değişkenler arasındaki ilişkilerin ortaya çıkarılması üzerine çalışmıştır. Öğretmen
eğitimi, öğretim programları ve sorgulayıcı öğrenme hakkında da bazı çalışmaları
bulunmaktadır. En son bulunduğu çalışmada yapısal eşitlik modellemesi yardımıyla,
epistemolojik inanç ile öz-yeterlilik inancı ve öz-yeterlilik inancı ile tutum arasında
anlamlı bir ilişkinin olduğu bulunmuştur. Ayrıca bu çalışmada epistemolojik inanç
ile tutum arasında da anlamlı bir ilişkinin olduğu ortaya konulmuştur. Şu an fizik ve
matematik arasındaki ilişkilerin belirlenmesi için çeşitli çalışmalar yürütmektedir.
IC VAKFI’NDAN AKADEMİSYENLERE
MAKALE TEŞVİK ÖDÜL TÖRENİNİN
“ÖZEL ÖDÜLLERİ “
HABER
ÇANKAYA HALK EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN
IC VAKFI BURSİYERLERİNE “LİDERLİK EĞİTİMİ”
Anadolu Eğitim ve Sosyal
Yardım Vakfı’ nın Gelecek için
Gençlik Programı kapsamında
Üniversitesi’ nde düzenlediği
Kişisel Gelişim semineri
büyük ilgi gördü.
İbrahim Çeçen Vakfı işbirliği
ve İbrahim Çeçen Üniversitesi
desteğiyle gerçekleşen, yaklaşık
300 öğrencinin katıldığı
seminere Anadolu Eğitim ve
Sosyal Yardım Vakfı Genel
Müdürü Sayın Selim Güven,
Anadolu Eğitim ve Sosyal
Yardım Vakfı Pazarlama ve
Proje Müdürü Sayın Nil Çeltek,
İbrahim Çeçen Üniversitesi
Rektör Yardımcısı Sayın Prof. Dr.
Yücel Ünal ve İbrahim Çeçen
Vakfı Koordinatörü Ayça Jones,
üniversite akademisyenleri ve
üniversitenin idari kadrosundan
yöneticiler de katıldılar.
İş hayatında karar alma,
54
motivasyon ve değer yaratma
konularının işlendiği ve eğitmen
Hüseyin Aktürk’ün sunduğu
seminerde, daha katılımcı ve
paylaşımcı bir nesil yetiştirme
hedefiyle gerçekleştirdikleri
projelerle gençlerin gelişimlerine
katkı sağlamayı hedeflediklerini
belirten Anadolu Eğitim ve
Sosyal Yardım Vakfı Pazarlama
ve Proje Müdürü Sayın Nil
Çeltek, Türkiye’ deki gençlere
ulaşma çabalarının artarak
devam edeceğine ve Türkiye’
nin kalkınmasının gençlere
olan yatırımdan geçmekte
olduğuna vurgu yaparak
“Gelecek için Gençlik Programı
kapsamında gençlerin kişisel
gelişimlerine katkı sağlamanın
yanısıra, öğrencilerin farkındalık
kazanmasını ve vizyon
yaratmasını amaçlıyoruz. “ dedi.
Katılımcı öğrencilere sertifika
töreni ile devam eden
programda, AİÇÜ Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Yücel Ünal,
Anadolu Eğitim ve Sosyal Yardım
Vakfı Genel Müdürü Sayın Selim
Güven’e, eğitime katkılarından
dolayı üniversite adına teşekkür
plaketi takdim etti.
IC Vakfı, paylaşmaya ve
gönüllülüğe inanan bireyler,
özel kurumlar ve devlet
kurumları ile eğitim hizmetlerine
devam etmektedir. Bu
amaçla imzalanan protokol
neticesinde, Ankara Çankaya
Halk Eğitim Müdürlüğü, IC Vakfı
Bursiyerleri’ne özel Liderlik
Eğitimi Programını, Ankara
IC Vakfı Seminer Salonu’nda
faaliyete geçirdi.
Günümüzde mesleklerin
değişim ile karşı karşıya olması
ve daha karmaşık bir yapıda
bulunmaya başlaması nedeniyle,
meslekî yeterliklerin de geniş
tabanlı bilgilere, becerilere
ve tavırlara dayalı olmasını
ve programların buna göre
geliştirilmesini zorunlu hâle
getirmektedir.
Program çalışmaları kapsamında
yapılan sektör tarama ve
inceleme çalışmaları sonucunda
sektörde faaliyet gösterilen
meslekler saptanarak, bu
meslekler ikinci, üçüncü ve
dördüncü seviye meslek
gruplarına ayrılmıştır. Sektörde
çalışan kişilerin görüş ve
önerilerinden yola çıkılarak her
meslek dalına ait anket soruları
hazırlanmış, daha sonra anketler
yurdun çeşitli bölgelerinde
uygulanarak mesleklere özgü
yeterlikler belirlenmiştir.
Program geliştirme sürecinin
her aşamasında üniversitelerin
ve ülkemizin önde gelen
sektör temsilcileri ile iş birliği
yapılmış kişi ve kurumların
program çalışmalarına doğrudan
katkıları sağlanmıştır. Sektör ve
yükseköğretim kurumlarının
beklentileri programa
yansıtılarak, mesleklere ait
belirlenen yeterlikler öğretim
programları ve modüllerin
temel dayanağını ve içeriğini
oluşturmuştur.
Liderlik Eğitiminin bir alt başlığı
olduğu, Kişisel Gelişim ve Eğitim
alanı öğretim programları,
gelişmelere bağlı olarak esnek
ve sürekli güncellenmeye uygun
bir yapıda tasarlanmıştır. Bireyler
kazandıkları güncel mesleki
yeterlikler doğrultusunda
istihdam edilebileceklerdir.
Ankara’da okuyan IC Vakfı
Bursiyerleri’nin katıldığı ve
yaklaşık 1,5 ay süren eğitim
sonunda, öğrenciler MEB
Katılım ve Başarı Sertifikalarını
aldılar. IC Vakfı Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Aslı Çeçen,
Çankaya Halk Eğitim Müdürü
Namık Yıldız ve Çankaya Halk
Eğitim Müdürlüğü Eğitmeni
Ece Akyazı’nın katıldığı sertifika
töreni, Namık Yıldız ve Ece
Akyazı’ya IC Vakfı’ndan teşekkür
plaketi takdimi ile sona erdi.
55
ANADOLU VAKFI
ÖĞRENCİLERİ İLE BULUŞTU
SÖYLEŞİ
IC Vakfı ve IC Vakfı
Bursiyerleri’nin daima
gönüllü destekçisi olan,
Ankaramızın en önemli ve
köklü eğitim kurumlarından
Merkezi, sizlere katkılarını
arttırmak için çalışmalarına
üstün gayretleri ile devam
etmektedir.
İçten Bakış Dergimizin
bu sayısında, merkezin
faaliyetlerini sizlerle
paylaşabilmek adına,
Çankaya Halk Eğitim Merkezi
Müdürü Namık YILDIZ
Hocamız davetlimiz oldu.
Müdürü olarak, bizlere
kendinizi tanıtır mısınız?
1968 Ankara’da öğretmen
bir ailenin çocuğu olarak
dünyaya geldim. Evli ve bir
kız çocuk babasıyım. İlk, orta
ve lise öğrenimimi Ankara’da
tamamladım. Gazi Üniversitesi
Eğitim Fakültesi’nden mezun
olduktan sonra 1989 yılında
Erzurum ilinde öğretmen
olarak göreve başladım. 1995
yılında Ankara’ya döndüm.
Gazi Üniversitesi’nde Eğitimin
Sosyal ve Tarihi Temelleri, Ahmet
Yesevi Üniversitesi’nde ise
Eğitim Yönetimi ve Denetimi
alanlarında yüksek lisans eğitimi
aldım. Yirmi yılı aşkın bir süredir
de çeşitli ilkokul ve ortaokullarda
yöneticilik görevlerinde
bulundum. 2014 yılından
itibaren de Çankaya Halk Eğitim
Merkezi Müdürü olarak görev
56 yapmaktayım.
İçten Bakış Okurlarına
hakkında bilgi verir misiniz?
Okulumuzun ilk defa 05.09.1969
yılında 7. Akşam Sanat Okulu
ve Mesleki Eğitim Merkezinin
bir şubesi olarak, Maltepe Kız
Enstitüsünün tahliye ettiği
binada faaliyete geçmiş, daha
sonra Neyzen Tevfik Sokakta
1984 yılıma kadar faaliyetlerini
sürdürmüştür.
1984 yılından itibaren yeni
binasında eğitim – öğretim
faaliyetlerine devam eden
merkezimiz 400’e yaklaşan
eğitimci kadrosuyla 2040 yaygın
eğitim programının içerisinden
ilçe halkının ihtiyaç duyduğu
alanlarda kurslar açarak hizmete
devam etmektedir.
Halk Eğitim Merkezinde açılan
kurslar nelerdir?
Kurslarımızı üç temel başlıkta
sınıflandırabiliriz. Bunlar genel
kurslar, mesleki ve teknik kurslar
ile okuma – yazma kurslarıdır.
Genel kurslarımızda daha
çok beceri geliştirme ağırlıklı
kurslarımızdan bahsedebiliriz.
Bunlara resim, müzik, spor
kurslarını örnek verebiliriz.
Okuma – yazma kurslarımızda
bölge halkımızdan öğrenim
çağı dışına çıkmış ve okur yazar
olmayan vatandaşlarımıza
eğitim vermekteyiz. Mesleki ve
teknik kurslarımızda ise mesleğe
götüren ve kursiyerlerimizin
meslek hayatlarına yardımcı
olacak kurslara ağırlık
vermekteyiz. Bilgisayar, kişisel
gelişim, yabancı dil, çocuk bakım
elemanı, aile danışmanlığı
kursları bunlardan bir kaçıdır.
Kurslarınızı merkez binanızın
dışında da açıyor musunuz? Kurslarımız Çankaya İlçemizin
sınırları içerisinde açılmaktadır.
STK’lar (Dernekler, meslek
odaları ve çeşitli vakıflar),
Çankaya Belediyesi,
okullarımız, kamu kurum
ve kuruluşlarımızdan gelen
talepler doğrultusunda, bu
kuruluşların tahsis ettiği kurs
açılmasına uygun mekanlarda
da işbirliği protokolleri
kapsamında kurslarımızı
açıyoruz. Bu kapsamda yapmış
olduğumuz 105 işbirliği
protokolü var. Bu protokollerin
büyük çoğunluğunu STK’lar
oluşturmaktadır.
2014 yılı itibariyle okullarımızda
açılan kurslarımız yoğunluk
kazanmıştır. Öğrencilere,
öğretmenlere, öğrenci velilerine
ve okulların bulunduğu mahalle
halkının katıldığı kurslarımız sayı
ve çeşitliliğini artırarak devam
etmektedir.
Bir eğitim merkezi olarak,
toplumsal sorumluluk
projeleri yapıyor musunuz? Yaygın eğitim kapsamında, hem
yaygın eğitim kurumlarının
tamamına, hem de özelde
bize yüklenmiş misyonlarımız
arasında toplumsal sorumluluk
projelerimiz yer almaktadır.
Biz de kurum olarak bunun
farkındalığı ile, bu projelere
ağırlık veriyoruz. 2014 – 2015
eğitim – öğretim yılında bu tip
projelerimizden ilkini Emniyet
Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla
Mücadele Daire Başkanlığı
ile birlikte yürütüyoruz. Siber
Farkındalık oluşturmak için
başlatmış olduğumuz bu
proje ile Çankaya İlçesi’nde
bulunan ortaokul ve lise
çağındaki öğrencilerimize siber
suçlar ve bunlardan korunma
yollarını anlatan seminerler
düzenlenmiş, seminer sonunda
öğrencilerimize merkezimiz
uzmanları tarafında hazırlanan
kitap dağıtımı yapılmıştır. Ayrıca
ilkokul öğrencilerimize yönelik
olarak da yine merkezimiz
uzmanlarınca hazırlanan güvenli
internet kullanımını anlatan
resimli öykü kitabının dağıtımı
yapılmıştır. Bu proje 31 Aralık
2015 tarihine kadar 81 ilimizde
uygulanacaktır. Bu projeden
de anlaşılacağı gibi amacımız
sadece kurs açmak değil
toplumsal sorumluluğumuzu
da yerine getirmektir. Bu
açıdan İbrahim Çeçen Vakfı da
önümüzdeki dönem önemli
paydaşlarımızdan biri olacaktır
diye umuyoruz. İbrahim Çeçen Vakfı ile
yaptığınız çalışmaları nasıl
değerlendirmektesiniz?
Gelecekte neler yapılabilir?
İbrahim Çeçen Vakfı ile
tanışmamız 2014 yılı sonlarında
olmasına rağmen 2014 –
2015 eğitim – öğretim yılını
kapsayacak şekilde işbirliği
protokolü imzaladık. Bu protokol
kapsamında İbrahim Çeçen
Vakfı’nın kendi binasında
tahsis ettiği nezih mekanda
ilk olarak Ankara’daki çeşitli
üniversitelerde okuyan
öğrencilerin katıldığı “Liderlik
Eğitimi” kursunu başarı ile
tamamladık. Kurs sonunda
başarılı olan kursiyerlerimize
sertifikalarını verdik. Tabi bu
bizim için bir başlangıçtı.
Bundan sonra da bu işbirliğimiz
güçlenerek devam edecektir.
İbrahim Çeçen Vakfı ile bundan
sonra da kurslarımızı açmaya
devem edeceğiz. Ama bu
işbirliğimiz sadece kurslar
şeklinde devam etmeyecek.
Toplumsal Sorumluluk Projeleri
önümüzdeki dönemlerde en
önemli çalışmalarımız olacak. Bu
projelerde ana hedef Ağrı ilinin
tanıtılması şeklinde olacaktır.
Yapacağımız proje çalışmaları ile
Ağrı-Ankara arasında bir köprü
oluşturacağımızı düşünüyoruz.
Kurslarınızın sonunda
katılımcılara belge düzenliyor
musunuz? 57
Kursların sonunda başarılı
olan kursiyerlerimize sertifika
düzenliyoruz. Seminerlerimize
katılan katılımcılarımıza da
katılım belgesi veriyoruz. 2013
– 2014 eğitim – öğretim yılında
kurslarımıza katılan 43555
kursiyerimizden 36384 kişiye
kurs bitirme belgeleri verdik. Bu
oran Türkiye ortalamalarının çok
üstünde bir orandır. Amacımız
bu oranları daha da yukarılara
taşımaktır.
Merkezi Kurslarını nasıl takip
edebiliriz?
Kurslarımızı ve merkezimizi
tanıtıcı görseller hazırlıyoruz.
Bu görselleri Çankaya
İlçesindeki tüm muhtarlık
binaları, okul binaları ve
işbirliği yaptığımız STK’lara
ulaştırıyoruz. Alan çalışmaları
yapan öğretmenlerimiz de
Çankaya adım atılmadık tek
bir nokta bırakmıyorlar. Yine
web sitemizde kurslarımızla
ilgili duyurularımız her gün
güncelleyerek yayınlıyoruz.
Tanıtım için bu saydıklarımızın
dışında belediye otobüsleri,
metro istasyonları ve otobüs
duraklarında ilanlarımızın
sergilenmesi için görüşmelerimiz
devam ediyor.
Merkezinizin önümüzdeki
dönemde yapmayı planladığı
çalışmaları hakkında bilgi
verebilir misiniz?
2015 – 2016 eğitim – öğretim
yılında kurslarımızın yanında
sosyal sorumluk projeleri, AB
projeleri ile ilgili çalışmalarımıza
ağırlık vereceğiz. Kurumumuzun
fiziki kapasitesini iyileştirmek
için planlamalar yaptık. Öncelikli
hedeflerimiz arasında fiziki
kapasitenin iyileştirilmesi
gelmektedir. Yine başta İbrahim
Çeçen Vakfı olmak üzere STK’lar
ile işbirliklerimizi artırmak
istiyoruz.
ANKARA HALKININ EĞİTİM MERKEZİ
ÇANKAYA HALK EĞİTİM
HABER
KÖPRÜ – KÜLTÜRLERARASI ÖĞRENME VE
PRATİK ÜNİTESİ SEMİNERLERİ
‘Ekip Çalışması ve Kültürler
arası Uyum’ Atölye Çalışması
18 Mart Çarşamba günü İbrahim
Çeçen Vakfı Seminer Salonunda
gerçekleştirilen etkinlikte Norm
Eğitim Danışmanlık Derneği
ile KÖPRÜ(Kültürlerarası
Öğrenme ve Pratik Ünitesi)’nün
ortaklığı ile ‘Ekip Çalışması ve
58 Kültürler Arası Uyum’ Atölye
Çalışması yapılmış ve kültürler
arası uyumun sağlanabilmesi
ile ekip çalışmasının ortaya
çıkması üzerinde durulmuştur.
Koordinatörlüğünü KÖPRÜ
ekibinin üstlendiği ve
moderatörlüğünü Norm Eğitim
Danışmanlık Derneği’nden
Seçil FIRAT’ın yaptığı atölye
çalışmasında; ekip oluşturmanın
önemi, gereklilikleri, ekip
oluşturmada riskler ve kültür
ve ekip olabilme yatkınlığı
konularında dikkat çekilmiştir.
Etkinliğimize Ankara’nın çeşitli
üniversitelerinde eğitim gören
gençler katılım göstermiştir.
Arabuluculuk Eğitimi
KÖPRÜ(Kültürler Arası
Öğrenme ve Pratik Ünitesi)’nün
gerçekleştirdiği, İbrahim Çeçen
Vakfı’nın ev sahipliği yaptığı
‘Arabuluculuk Eğitimi’ 29 Nisan
günü gerçekleştirilmiş olup
etkinlik süresince çatışma ve
aile danışmanlığı üzerinden
arabuluculuk konuları
üzerinde eğitim verilmiştir.
Birçok üniversiteli gencin yanı
sıra çeşitli kamu kurum ve
kuruluşlarından katılımcıların
olduğu, Stajyer Sosyal Hizmet
Uzmanı Aslıhan EYUBOĞLU’nun
moderatörlüğünde
gerçekleştirilen eğitim
süresince; Çatışma Kavramının
Tanımı, Çatışma Türleri ve
Süreci, Çatışmanın Bireyler
Üzerindeki Etkileri, Arabuluculuk
Kavramının Tanımı, Arabuluculuk
Süreci ve Arabuluculuk
Kavramının Uygulanması
konuları üzerinde durulmuştur.
IC Vakfı ev sahipliğinde
düzenlenen ve yaklaşık 1
senedir devam eden KÖPRÜ
(Kültürlerarası Öğrenme ve
Pratik Ünitesi) Seminerleri
tamamlandı. Ankara’nın çeşitli
üniversitelerinden etkinliğe
katılan öğrenciler için KÖPRÜ
Ekibi Koordinatörü Fırat
Alkan ve IC Vakfı Kadrosunun
katılımı ile sertifika töreni
düzenlendi.
59
Sosyal Girişimcilik Semineri
Kültürler Arası Öğrenme ve
Pratik Ünitesi(KÖPRÜ)’nin 22
Mayıs günü gerçekleştirdiği
‘Sosyal Girişimcilik Semineri’
sosyal girişimcilik ve girişimcilik
konuları üzerinde durmuştur.
KÖPRÜ Kurucusu Fırat ALKAN’ın
moderatörü ve konuşmacısı
olduğu seminer süresince;
Sosyal Girişimcilik nedir?, Ticari
Girişimcilikten farkı nedir?,
Sosyal Etki nasıl yaratılır?,
Sürdürülebilirlik nasıl sağlanır?
gibi sorular cevaplanmış,
Türkiye’den ve Dünya’dan
Başarılı Örnekler üzerinde
durularak sonlandırılmıştır.
Her yaştan ve her kültürden
katılımcının olduğu seminere
yalnızca Ankara ilinden değil
aynı zamanda yakın illerden de
katılımlar gösterilmiştir.
KÖPRÜ EKİBİ KOORDİNATÖRÜ FIRAT ALKAN’DAN…
1992 doğumlu Elazığ
Maden’liyim. İlkokul dönemimi
burada geçirdikten sonra lise
öğrenimim için Diyarbakır
Ergani Anadolu Öğretmen
Lisesi’ni bitirdim. 2010 yılında
ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu
Yönetimi Lisans Bölümü’ne
yerleştim. Üniversite hayatımın
önemli bir kısmını sivil toplum
alanında çalışmalar yaparak
geçirdim. Çeşitli sivil toplum
kuruluşlarında aktif gönüllü ve
önemli birimlerinde sorumlu
olarak yer aldım.
Kendimi bir Gençlik Çalışanı
ve Seri Sosyal Girişimci olarak
tanımlamaktayım. Sivil Toplum
çalışmalarımı sürdürürken bir
yandan kendi çalışma alanımı
yaratma kararı aldım ve ‘Kültürler
arası Hoşgörü için’ Eylül 2014
itibari ile KÖPRÜ – Kültürler
arası Öğrenme ve Pratik
Ünitesi adlı sosyal girişimimi
kurdum. KÖPRÜ aracılığı ile
birçok programda yer alma
şansını elde ettim ve pek saygı
değer sivil toplum kurum ve
kuruluşları, birçok topluma
gönül vermiş insan ile çalışmalar
yaptım. KÖPRÜ’nün ilk yılını
geride bırakmaya başladığı bu
dönemde üniversite hayatımı
sonlandırmak üzereyim.
KÖPRÜ için çalışmalarımı
devam ettirmek isterken
diğer girişimlerimde ve
akademik hayatımda ilerlemeyi
planlıyorum.
KÖPRÜ’nün çalışma hayatı
esnasında tanışma şansı
bulduğum, desteklerini hiç
eksik etmeyen ve birlikte
çok güzel çalışmalara imza
attığımız İbrahim Çeçen Vakfı
Yöneticilerine ve pek değerli
çalışanlarına teşekkürlerimi
iletmeyi bir borç bilirim. Nice
güzellikte bir araya gelmek
dileğiyle…
Fırat ALKAN
KÖPRÜ Ekibi Koordinatörü
ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu
Yönetimi 4.sınıf
ERASMUS
Erasmus… Polonya….
Merhaba, ben Hacettepe
Üniversitesi’nden Selin Çamlıoğlu.
2014-2015 yılı güz dönemi için
Polonya’nın Gdansk şehrinde
Gdansk School of Banking adlı
özel bankacılık okulunda Erasmus
öğrencisi olarak öğrenim gördüm.
Hacettepe’de bir uluslararası ilişkiler
öğrencisi olarak özel bankacılık
okulunun her yönüyle yararlı
olduğunu söyleyemeyeceğim.
Tercih yaptığımız sırada yalnızca
GSB uygundu. Dersler çoğunlukla
ekonomi ve finans üzerineydi. Yine
de kesinlikle yararsız da değildi
tabii ki. Derslerini aldığımız hocalar
genellikle oldukça donanımlı ve
kendi alanlarında bize her türlü
katkıyı sağlamaya hazır kişilerdi.
Yaptığımız grup sunumları ve
ödevlerle birlikte hem farklı
konular üzerinde araştırma yapma
fırsatı bulduk, hem de farklı yaş
gruplarından ve kültürlerden
gelen insanlarla birlikte ortak
çalışma yapmak her açıdan yararlı
oldu diyebilirim. Özellikle bakış
açımızı genişletmemiz, iletişim
konusunda daha açık ve özgüvenli
hale gelmemiz açısından çok
önemli olduğunu düşünüyorum.
Bahsettiğim iletişim sadece dil
bilgisi veya yabancı dili rahat
konuşabilmek değil, birbirimizi
anlamaya ve düşüncelerimizi
en doğru şekilde aktarmaya
Esra Selin ÇAMLIOĞLU (Bursiyerimiz) çalışmamıza yardımcı oldu bu
çalışmalar.
60 Hacettepe Üniversitesi
Erasmus öğrencisi olarak
İ.İ.B. Fakültesi Uluslararası İlişkiler 3. Sınıf
Polonya’ya gitmek benim ilk
yurtdışına çıkışımdı. Başlangıçta
belirsizlikler ve ailemden 5 ay
uzaklaşma fikri beni biraz korkutsa
da buna hep “yaşamam gereken bir
macera” olarak baktım ve genellikle
çok da rahattım. Gerçi bölümden
üç arkadaşımla birlikte gittim ve
bütün planlarımızı birlikte yapmıştık
bu da bana ayrıca bir güven verdi
diye düşünüyorum. Hatta sadece
İstanbul’dan Varşova’ya uçak
biletimizi alıp yola çıktık, başka
hiçbir hazırlığımız yoktu. Varşova’da
uçaktan ilk indiğimizde nereye
gideceğimizi nerede kalacağımızı
hiç bilmiyorduk. Bu plansızlığın
bedeli ilk gece bir otele 25 euro
vermemiz oldu sadece. Başka
hiçbir zorluk yaşamadık hazırsızlık
konusunda. İlk geceden sonra daha
ucuz bir hostel bulup 3 gün orada
kaldık, bu sırada Varşova’yı gezme
fırsatı bulduk ve ilk günlerden
keyfini çıkarmaya başladık bu
maceranın. Varşova’dan Gdansk’a
trenle geçtik ve çok sevimli bir
hostelde birkaç gün daha kaldık,
kalıcı bir yer bulana kadar. Okulun
yurtları yoktu bu yüzden benim
fikrim ilk başta birlikte bir eve
çıkmamız yönündeydi. Fakat sonra
Erasmus Koordinatörü bizi birine
yönlendirdi ve Sopot’ta Baltık
Denizi’ne beş dakika mesafede
güzel bir eve yerleştik. Sopot
Gdansk arası trenle 20 dakika
olduğu için herhangi bir ulaşım
zorluğu da yaşamadık. Kaldığımız
ülkelerde farklı şehirlerde yaşayan
ama hiç iletişimi kesmeyen bir
aileye sahibiz. Neredeyse her gün
grup konuşmaları yapıyoruz, yaz
planlarımızı birlikte ayarlıyoruz.
Birbirimizle ilk tanıştığımız günlerde
her ne kadar herkesin birbirinin
kültürü hakkında önyargıları olsa
da, herkes bu konuda oldukça açık
ve anlamaya-tanımaya istekliydi.
Bu yüzden ilk birkaç gün içinde
çok yakın ilişkiler kurmuştuk bile.
O evde o insanlarla yaşamak, her
günün birbirinden renkli ve dolu
dolu geçmesi demekti. Birlikte
yaşadığımız ve paylaştığımız onca
şey bizi birbirimize bağladı. Ve
tahmin edersiniz ki ayrılmak en zor
kısımdı. Ama şimdiye kadar iyi idare
edebildiğimizi düşünüyorum.
Bana bireysel olarak katkısı
yaşadığım özgürlüğün bana
hissettirdikleri oldu. Ankara’da
da ailemden uzak okuyorum
fakat hiç bilmediğim bir yere tek
başıma gitmek, kalacağım yeri gün
içinde yapacağım her şeyi işlerimi
planlamak, bütçe hesabı yapmak
ve açıkçası herhangi birine karşı
bir sorumluluk olmadan yaşamak
benim hayatımı nasıl yaşamak
istediğime karar vermeme yardım
etti. Korkulacak veya çekinilecek
hiçbir şey olmadığını gördüm
ve bundan sonra atacağım
adımlarda daha cesur olacağımı
düşünüyorum.
Ayrıca yaptığım seyahatler ve
tanıştığım kişiler sayesinde birçok
kültür hakkında değerli bilgiler
edindim. Yalnızca gezip görmek
değil, hikayeler dinleyip insanları
tanımak gittiğimiz yerleri çok daha
iyi anlamamızı sağladı.
Sanırım genel olarak insanlarla
kurduğum iletişim beni çok
tatmin etti. Yaşadığım şeyler eşsiz
deneyimlerdi. Bende bıraktığı
etkilerin de oldukça büyük
olduğuna inanıyorum.
GERÇEKLEŞEN ERASMUS DENEYİMİ
Ben her sabah köyden erken kalkıp
anneme inek sağmada ve babama
da köy işlerinde yardım edip, servis
geldiği zamanda okuluma gelirdim,
derslerime girer akşamda eve
dönerdim. Günlerim bu şekilde
geçip giderdi. Bu arada okulumuz
çeşitli projeler hazırlıyordu fakat
bizimle bir ilgisinin olduğunu
düşünmediğimiz için pek merak
edip ilgilenmiyorduk. Bir gün
okulumuz AB erasmus plus
projesini tüm öğrencilere anlattı
ve mülakatla öğrenci seçilip yurt
dışına götürüleceği söylendi. Çok
heyecanlanmıştım ama benim gibi
köyde inek sağan, tarlada, bahçede
çalışan birini yurt dışına hele
Avrupa’ya mı götüreceklerdi sanki?
Bir an umutlanmış sonrada nasıl
olsa olmaz diyerek üzülerek dersime
girmiştim. Daha sonra okulumuz
herkesi sırayla mülakata aldı ve
bir süre sonra mülakat sonuçları
açıklandı. Bende seçilmiştim beni
de seçmişlerdi, inanamıyordum,
sevinçten ağladım. Şuna inanmıştım
artık, okulumuzun haksızlık
yapmadan taraf tutmadan seçmişti
bizleri. Kendi köyüm, Eleşkirt
dışına çıkmayan ben Avrupa’ya
gidecektim, halen etkisinden
kurtulmamıştım, çok mutluydum.
Daha sonraki süreçte gerekli tüm
hazırlıklar okulumuz tarafından
tamamlandı ve gideceğimiz
günü beklemeye başladık. Zor
bir beklemeden sonra o gün
gelmişti ve gidiyorduk artık. Okul
müdürümüz ve öğretmenimiz
rehberliğinde yolculuğumuz
başlamıştı. Köy minibüsünden
başka hiçbir vasıtaya binmeyen
ben uçağa biniyordum, çok
heyecanlanmıştım, çok mutluydum.
Ve nihayet Çek Cumhuriyetine
varmıştık. Çok farklı ve güzel bir
yerdi burası. Daha sonraki süreçte
kültürlerinin de bizim kültürden çok
farklı olduğunu öğrendim, gördüm.
Oradaki sağlık meslek liselerine,
huzur evine, çocuk esirgeme
kurumuna, tarihi yerlere, müzeleri
ziyaret ettik. Eğitim açısından
bizimkinden farklı ve benzer
uygulamaların olduğunu gördüm.
Farklılıkları not aldım ve öğrenmeye
çalıştım. Oradan arkadaşlıklar
edindim. Çok güzel iki hafta geçirdik
ve sonra ülkemize döndük.
Her ne kadar güzel bir ülke olsa da
köyümü özlemiştim ben yine de.
Gezimiz ve eğitimimiz bu şekilde
bitmişti. Özellikle okul müdürüm
Baran VURAL’a ve okulumuz
öğretmenlerine çok teşekkür
ediyorum. Bana ve arkadaşlarıma bu
eşsiz ve güzel duyguyu tattırdıkları
için….
Merve DURSUN
Eleşkirt Sağlık Meslek Lisesi Öğrencisi
61
ev oldukça kalabalıktı, TürkFransız-İtalyan kalabalığı birlikte
geçirdiğimiz 5 ay içinde büyük
güzel bir aile haline geldi. Ev tek
veya iki kişilik, ortak veya özel
banyolu olarak ayrı seçenekteki
odaları barındıran büyükçe bir
villaydı. Mutfak ortak ve küçüktü
bu yüzden çok rahat hareket
edilmese de hiçbir büyük soruna
neden olmadı. Kaldığımız ev parti
merkezine yürüme mesafesinde
olduğu için gece hayatı konusunda
da oldukça şanslıydık. Gün içinde
kocaman Baltık Sahili’nde yürüyüşe
koşuya çıkıp, bazı akşamlar sahildeki
restoranlarda yemek yediğimiz
zamanlar veya Old Town’da alışveriş
yapıp kahve ya da sıcak şarap
için kentin en eski publarında
oturduğumuz günler bizim için
inanılmaz zamanlardı.
Ev yaşantısı kesinlikle şimdiye
kadar beni en çok tatmin eden şey
oldu. Söylediğim gibi şu an farklı
AĞRI VALİMİZ SAYIN MUSA IŞIN’A AB ERASMUS PLUS PROJEMİZ HAKKINDA BİLGİ VERDİK
ERASMUS
AĞRI VALİMİZ SAYIN MUSA IŞIN’A AB ERASMUS PLUS PROJEMİZ HAKKINDA BİLGİ VERDİK
AĞRI ELEŞKİRT MESLEKİ TEKNİK ANADOLU
LİSESİ’NİN (ELEŞKİRT SAĞLIK MESLEK LİSESİ)
AB ERASMUS FAALİYETLERİ
Avusturya’daki Hemşirelik öğrencileriyle okulumuz öğrencileri bir arada
EVDE BAKIM HİZMETLERİ / HOME CARE SERVICES
ERASMUS PLUS ÖĞRENCİ PROJESİ
T.C. Avrupa Birliği Bakanlığına
bağlı Türk Ulusal Ajansı tarafından
desteklenen Erasmus Plus projemiz
ile Okulumuz öğrencileri ile eğitim
öğretim çalışmaları için ilk defa
Avrupa’ya gitti. Ülkemizde de yaşam
standartlarının yükselmesiyle
yaşlı nüfusun artması sonucu
doğmaktadır. Yine buna bağlı olarak
Evde bakım hizmetleri günden
düne önem kazanmaktadır. Artan
ihtiyacı göz önünde bulunduran
Okul Proje ekibimiz belirtilen alanda
Pragpersonel
Kalesi
nitelikli
yetiştirmek için bu
projeyi hazırlamıştır. Proje tamamen
okulumuza aittir ve Kırıkkale’den
Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu
Lisesi ve Ali Şen İğde Mesleki ve
Teknik Anadolu Lisesi projemize
ortak olarak dahil edilmiştir. Proje
kapsamında 14 Öğrencimiz ve 2
Refakatçi öğretmenimiz 03.05.2015
ve 16.05.2015 tarihleri arasında
Çek Cumhuriyeti, Prag’ta yurtdışı
62 ortağımız Stredni Zdravotnicka
Skola(Sağlık Meslek Lisesi) nın
organizatörlüğünde düzenlenen
mesleki eğitim, yerinde inceleme
ve kültürel etkinliklere katıldık.
Mesleki çalışmalar kapsamında
Çek Cumhuriyeti sağlık sisteminin
genel işleyişi hakkında bilgi
edindik. Ülkede verilen evde
bakım hizmetlerinin kamu ve özel
sektör ile birlikte, Evde gündelik
ihtiyaçların karşılanması-Sosyal
bakım ve Sağlık bakımı olarak ikiye
ayrıldığını öğrendik. Konu ile ilgili
edinilen bilgileriPrag
yerinde
Teknik görmek
Müzesi
üzere Prag Charles Üniversite
Hastanesi, bir Kamu Yaşlı Bakım Evi
ve Çocuk Bakım Evini ziyaret ettik.Prag Kalesi
Hastane başhekimi, kurum yönetici,
çalışanları, hastaları ve hizmet
alanlar ile görüşerek Evde bakım
hizmetlerini ve ayrıntılarını bire bir
tecrübe ettik.
Birçoğu Ağrı dışına dahi çıkmayan,
hayatı boyunca bir uçağa
binmeyen öğrencilerimiz ise
projenin öğrenci ile yapılmasının
bize sağladığı müthiş heyecan
Avusturya- Viyana Doğa Müzesi
oldu. Öğrencilerimizin heyecanı,
çalışmalarda gösterdiği üstün
gayret, uyum ve girişkenlikleri
onur duymamıza neden oldu. Yine
bu güzel tecrübeleri yaşamamıza
fırsat tanıyan ve gerekli imkânları
sağlayan Milli Eğitim Bakanlığı ve
Avrupa Birliği Bakanlığına olan
inancımız daha da güçlendi. Bu
faaliyetlerin içinde ve merkezinde
olan öğrencilerimizden de bu
yönde olumlu geri bildirimler
almamız ise ileriki yıllarda yapılacak
çalışmalarımız için Okulumuza en
güzel motivasyonu sağlamıştır.
Hafta sonları eğitim olmayan
vakitlerde ise gerek Türk kültürünü
tanıtmak ve Avrupa, Çek kültürünü
tanımak, tarihi yerleri ve müzeleri
ziyaret etmek maksadıyla kültürel
geziler düzenledik. Titiz bir
şekilde yürütülen mali bütçeleme
çalışmalarımız neticesinde
Almaya-Berlin ve Avusturya-Viyana
gezilerimiz ile öğrencilerimiz
Avusturya’daki Hemşirelik öğrencileriyle okulumuz öğrencileri bir arada
iki Avrupa ülkesini daha görme
fırsatına sahip olmuştur. Söz
konusu yerlerde ülke kültürleri ve
Yahudi soykırımına ait tarihi ve
kültürel yerler, müzeler ve eşyalar
incelenmiştir. Özellikle soykırım
ayıbı konusunda çok etkileyici
faaliyetler rehberler eşliğinde
düzenlenmiştir. Başarılı ve yararlı
geçen iki haftanın sonunda proje
çalışmaları tamamlandı, eğitim
sertifikaları alındı ve değerli
öğrencilerimizle esenlik içerisinde
yurda döndük.
Prag Teknik Müzesi
63
POSTOPERATİF HEMŞİRELİK BAKIMININ EĞİTİMİ VE UYGULAMASI
ERASMUS PLUS ÖĞRETMEN PROJESİ
T.C. Avrupa Birliği Bakanlığına
bağlı Türk Ulusal Ajansı tarafından
desteklenen Erasmus Plus projemiz
okulumuza inanılmaz bir Avrupa
tecrübesi kazandırdı. Ameliyat
sonrası hemşirelik hizmetleri
konusunda proje esaslarına uygun
olarak seçilen okulumuz beş
öğretmeni ile birlikte Ankara Prof.
Dr. Ragıp Üner Mesleki ve Teknik
Anadolu Lisesinin ortağı olarak
Postoperatif Hemşirelik Bakımının
Eğitimi ve Uygulaması Erasmus
Plus Öğretmen Projesinde yer aldık.
01.03.2015 ve 14.03.2015 tarihleri
arasında İspanyanın Marbella
şehrinde yurtdışı ortağımız HC
International Hospital ile ortaklaşa
düzenlenen mesleki eğitim,
uygulama, yerinde inceleme ve
kültürel etkinliklere katıldık. Mesleki
çalışmalar kapsamında İspanya
ve Avrupa sağlık sisteminin genel
işleyişi hakkında bilgi edindik.
İspanyada ameliyat sonrası
hemşirelik bakımı hizmetlerini bir
devlet ve bir de özel hastane olmak
üzere iki kurumda yerinde inceledik.
Hastanelerin başhekimleri, insan
kaynakları yöneticileri, hemşireleri
ve hastaları ile görüşerek, ortak
çalışmalar yaparak konuyu kavrama
ve ayrıntılarıyla inceleme fırsatını
yakalamış olduk. Yine eğitimler
esnasında ülkemizin sağlık
alanında Avrupa’ya son derece
yaklaştığını gözlemledik. Bu sebeple
Ülkemiz gelişen sağlık sistemi ve
uygulamaları konusunda bizler de
yurtdışı kurumlara ve ortağımıza
bilgi verdik. Okul tarihimizde bir ilk
olan bu yurtdışı proje ile son derece
yararlı ve zengin tecrübeler edindik.
Hafta sonları eğitim olmayan
vakitlerde ise İspanyanın Endülüs
bölgesindeki Rönesans’ın başlangıç
noktası olan ve Müslüman Endülüs
Medeniyetinin eşsiz eserlerinin
olduğu şehirleri dolaşarak kültürel
etkinliklere katıldık. Başarılı
ve yararlı geçen iki haftanın
sonunda çalışmalar tamamlandı
ve yurda döndük. Bu bilgi ve
deneyimlerimizi İlimizdeki okullarla
ve ilgili kurumlarla paylaştık.
Ayrıca velilerimize tüm süreç
boyunca bilgilendirme toplantıları
düzenlenmiştir.
Baran VURAL
Avusturya- Viyana Doğa Müzesi
Eleşkirt Mesleki Teknik Anadolu Lisesi
Müdürü
HABER
yardım kampanyaları ile toplam
422 öğrenciye bot, mont, atkı,
bere seti ve penye takımı verildi.
555 öğrenciye de kırtasiye ile okul
öncesi kırtasiye malzemesi dağıtıldı.
3 köy ilkokulunda uçurtma şenliği
düzenlendi. Ağrı’daki köy okul
öğretmenleri ile görüşülerek toplam
öğrenci sayısı alınıp ihtiyaç listesine
göre iş adamları ve derneklerden
yardımlar talep edildi” dedi. Canşi
ayrıca “İbrahim Çeçen Vakfı ve Ağrı
İbrahim Çeçen Üniversitesi öğrenci
kulüpleri ile birlikte çalışma kararı
aldık. Bazı desteklerle tüm köy
okullarına ulaşmak istiyoruz.” dedi
IC Vakfı olarak Ağrı Havalimanı
ekibiyle akşam yemeğinde bir
araya geldik. Ağrı Devlet Hava
Meydanları Müdürü Abdullah
YALÇINKAYA, THY İstasyon Müdürü
Cafer CANŞİ, HAVAŞ İstasyon
Şefi Kadir BULUT ve çalışanlardan
oluşan ekiple üniversitemizin
Konuk Evi’nde yapılan toplantıda
IC Vakfı Müdürü Dr. Meral DİNÇER
“Ağrı için havalimanı büyük önem
taşıyor. Tüm idarecilerin ve ekibin
özverili çalışmalarını yakından takip
ediyor ve takdirle karşılıyoruz. Güler
yüzlü hizmet, müşteri taleplerine
64
ve karşılaşılan sorunlara anında
çözüm üretme, Hava meydanları
müdürlüğü, THY ve Havaş’ın birlikte
ekip ruhu ile hareket etmesi de
hizmet kalitesini arttırıyor. Ayrıca
THY Ağrı ofisinden Cafer CANŞİ ‘nin
Ağrı’ya yaptığı sosyal sorumluluk
çalışmaları ise takdire şayan” dedi.
Cafer CANŞİ “Köy ilkokul öğrencileri
için sosyal paylaşım sitesi facebook
üzerinden yardım projesi sayfası
açarak 25 köy okuluna yardım
yapıldı. Birkaç ay önce, Ağrı’daki
7 köy ilkokulu için başlatılan
Ağrı Devlet Hava Meydanları
Müdürü Abdullah YALÇINKAYA ve
HAVAŞ İstasyon Şefi Kadir BULUT
İse İbrahim Çeçen Vakfı’nın Ağrı’da
yaptığı çalışmaları takip ettiklerini
ve eğitim, sağlık, spor konularında
tüm Ağrı’ya yaptıkları hizmetlerden
dolayı çok mutlu olduklarını ifade
ettiler.
Tüm çalışanlarla birlikte keyifle
yenilen yemeğin ardından iyi
dileklerle kesilen sürpriz pasta ile
sohbet devam etti.
65
ÖĞRENCİ KULÜPLERİ TOPLANDI
ile İbrahim Çeçen Vakfı iş birliğiyle
üniversite bünyesindeki öğrenci
kulüplerinin geleneksel toplantısı
gerçekleştirildi.
Konukevinde gerçekleştirilen
toplantıya Rektör Yardımcısı Prof.
Dr. Yücel ÜNAL, IC Vakfı Müdürü
Yrd. Doç. Dr. Meral DİNÇER ve
kulüp temsilcisi öğrenciler katıldı.
Kısa zamanda her alanda büyüyen
üniversitenin öğrenciler için
tüm imkanlarını seferber ettiğini
belirten Rektör Yardımcısı Prof. Dr.
Yücel ÜNAL, öğrenci etkinliklerinin
koordinesinde önemli bir yapı
olan kulüpleri önemsediklerini ve
her zaman yanlarında olduklarını
söyledi.
Çağdaş bir üniversite olan Ağrı
İbrahim Çeçen Üniversitesi”nin iyi
bir eğitimin yanı sıra sosyal
etkinlikler yolu ile de öğrencilerin
gelişimine katkı sağladığını ifade
eden IC Vakfı Müdürü Yrd. Doç.
Dr. Meral DİNÇER, “Öğrencilerin
oluşturdukları sosyal, kültürel ve
sportif etkinliklerle boş zamanlarını
AĞRI HAVALİMANI EKİBİYLE BULUŞTUK
değerlendirmeleri, yeni ilgi alanları,
birlikte dinlenme ve eğlenme
alışkanlığı kazanmaları, güzel
sanatlarla ilgili faaliyetleri izlemeleri,
kültürel ve sanatsal faaliyetlere
katılmalarını sağlayacak kulüpler
bulunmaktadır. Öğrencilerin bu
faaliyetlerden yararlanmaları için IC
Vakfı olarak elimizden gelen katkıyı
sunmaya çalışıyoruz. Bugün de
kulüp başkanları ile 2015 yılında
yapacakları faaliyetler hakkında fikir
alışverişinde bulunarak görüş ve
önerilerini dinleme imkanı bulduk”
diye konuştu. IC VAKFI’NDAN AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ
ÖĞRENCİ KULÜPLERİNE HİBE DESTEĞİ PROGRAMI
IC Vakfı, 2014 – 2015 Yılında Ağrı
İbrahim Çeçen Üniversitesi’nin
Öğrenci Kulüpleri ile yapılan
toplantının ertesinde, sosyal
sorumluluk ve gönüllülük bilincini
arttırmak, kulüplerimize maddi
ve manevi katkı sağlamak ve
aktivitelerini arttırmak amacı ile
“Öğrenci Kulüplerine Hibe Destek
Programı” düzenlemiştir.
Tüm öğrenci kulüplerinin
birbirinden değerli sosyal
sorumluluk fikirlerini projeleştirerek
katıldığı programda, IC Vakfı
Yönetim Kurulu ve Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesi’nin ortak
değerlendrmesi sonucu,
1. Proje, danışmanlığını Yrd. Doç. Dr.
Yavuz Hatunoğlu ve başkanlığını
Mustafa Alagöz’ün yürüttüğü
Uluslararası İlişkiler Kulübü “En Uzak
Köye En Yakın Destek” ile 10,000 TL,
2. Proje, danışmanlığını Yrd. Doç.
Dr. Mehrali Calp’in ve başkanlığını
Veysel Ergun’un yürüttüğü Ağrı
Genç Eğitim ve Kültür Kulübü “Ağrı
İbrahim Çeçen Üniversitesi’nin Ağrı
iline Katkıları” ile 7000 TL,
3. Proje, danışmanlıklarını Doç.
Dr. Zübeyir Saltuklu ve Memedali
Memedaliyev ile başkanlıklarını
Ferhat Civan Öztürk ile Fırat Aydın’ın
yürüttüğü Genç Tema ve Müzik
Kulübü “Geleceğin Teması Çocuklar”
ile 5000 TL,
Danışman Arş. Gör. İbrahim Tetik,
Başkan Halil Yıldız ile Öncü Gençlik
Kulübü ise “Minikleri Ziyaret Projesi”
ile 2000 TL mansiyon ödülüne layık
görülmüştür.
Projeler yeni eğitim döneminde
faaliyete geçecektir. IC Vakfı olarak,
Hibe Destek Programı’na katılan
tüm öğrenci kulüplerimizi, emekleri
ve sosyal sorumluluk bilinçleri için
gönülden tebrik eder, başarılarının
devamını dileriz.
HABER
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi- Uluslararası ilişkiler Kulübü,
üniversitemizi temsilen BEYAZ SHOW’a katıldı. İstanbul
Kanal D konuğu olarak programa katılan öğrenciler, yine
unutulmaz anılarına bir yenisini daha ekledi.
Uluslararası İlişkiler Öğrenci Kulübü
Öğrencilerin İlk Yurt Dışı Gezisi Gürcistan’a Yolculuk
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi-Uluslararası ilişkiler kulübü
üniversitede bir ilke imza atarak, öğrenciler öncülüğünde
yurtdışı gezi turu yaptı. Gezide Gürcistan’ın Batum şehrini
ziyaret eden kulübümüz, öğrencilere hem farklı bir ülke,
hem de farklı kültürler yaşatma fırsatı yakaladı. 2 gün süren
gezide öğrenciler Gürcistan kültürünü tanıma fırsatı, botanik
bahçede değişik bitki türleri gibi unutulmaz tecrübelerle, bu
gezinin ilk fakat son olmamasını dileyerek Ağrı’ya döndüler.
Genç Tema Öğrenci Kulübü “Su Sağlıktır”
kulüplerimizden Genç TEMA
Kulübü, Dünya Su Haftası için
farkındalık yürüyüşü yaptı.
Çevre bilincini yaygınlaştırmak
için çeşitli etkinlikler düzenleyen
duyarlı öğrencilerimize,
üniversitemizin diğer öğrencileri,
kulüpleri, çalışanları ve bölge
66 halkı da coşku ile eşlik ettiler.
Ağrı Köy İlkokulları Ziyareti - Pandomim Gösterisi
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kulübü, yine
köy okullarında… Köy okullarına
destek ve yardımlarla adından
söz ettiren üniversitemiz
kulübü, gittikleri köy okullarında
yaptıkları pandomim gösterisiyle
öğrencileri mutlu etmeyi
başardı. Pandomim gösterisi
yapan Kulüp yöneticilerinden
Umut Devrim KAVALAK ve
“Zeynep KANSU, ilk olarak
kendilerinin yapmış olduğu
gösteriyi, daha sonra çocukların
da yapmasını destekleyerek,
sanatı ve pandomimi sevmeleri
için onlara güzel bir temel
attı. Kulüp yöneticileri ilkokul
çocuklarına hediyeler sundular.
Köy okullarına desteklerini
hiçbir zaman eksik etmeyeceğini
bildiren öğrenci kulübü üyeleri,
paylaşımların hem çocukları
hem de gönüllüleri ne kadar
mutlu ettiğini, gelecekte onlar
için daha büyük organizasyonlar
yapmak istediklerini belirttiler.
Ağrı Huzurevi Ziyareti
Uluslararası İlişkiler Kulübü
Ağrı Huzurevini ziyaret etti.
Kulüp ve Birlik Vakfı’nın
beraber düzenlediği ziyarette,
öğrencilerimiz huzurevi
sakinlerine hediyeler sundular.
Yaşlılarımıza bir gün için de
olsa manevi evlatlık yapan
öğrencilerimiz, onlarla uzun
uzun sohbet ettiler, görmek
istedikleri ve bulamadıkları
akrabalarını öğrenip, iletişime
geçmeye çalıştılar.
Ağrı Uluslararası İlişkiler Kulübü
Üyelerinden Ahmet Özcan,
Hakan Fidan, Zeynep Kansu,
Umut Devrim Kavalak ve Songül
Gültekin, kendi hazırladıkları
tiyatro oyunları ile, huzurevi
sakinlerine güzel bir gün
yaşatmaya çalıştılar.
67
Uluslararası İlişkiler Öğrenci Kulübü Beyaz Show’da
HABER
Ağrı Amatör Spor Kulüpleri
Federasyonunun (Ağrı ASKF)
her yıl geleneksel olarak
düzenlediği “4. Yılın Spor
Adamları” ödülleri sahiplerini
buldu. Ağrı Kültür ve Kongre
Merkezinde gerçekleştirilen
ödül törenine Ağrı Valisi Musa
Işın, Taskk Genel Başkanı
Ali Düşmez, Türkiye Tensi
Federasyonu Başkanı Cengiz
Durmuş, Olimpiyat Sporcusu
Adem Kılıççı, TRT Spor’dan
Cüneyt Ersan, Tek Rumeli TV
Spor Müdürü Mehmet Çelik,
Beşiktaş eski yöneticisi Seyit
Ateş, Malatya, Erzurum ve Van
TFF Bölge Müdürleri, Erzincan,
Kars, Iğdır, Erzurum, Erzincan
ASKF Başkanları , İbrahim Çeçen
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
İrfan Arslan, Belediye Başkan
Vekili Halef Keklik, İl Genel
Meclisi üyeleri, Sivil Toplum
Örgütleri ve çok sayıda Ağrılı
katıldı.
68 Açılış konuşmasında söz alan
Ağrı ASKF Başkanı Erkan
Kösedağ, “Lisanslı sporcu
sayımızı 70’lerden 900’lere kadar
çektik. 15 kulüple başladık ve
şu anda 31 spor kulübümüzü
üye yaptık. Gece maçı oynatmak
en büyük hayalimizdi ve 2006
yılında Ağrı’da ilk gece maçını
biz gerçekleştirdik, Gücümüzü
Spor kulüplerimizden ve
sporcularımızdan aldık. “ dedi
Tenis Federasyonu Başkanı
Cengiz Durmuş ise yaptığı
konuşmada “ Ağrı’dan biri olarak
Tenis Federasyonu’nun başına
geçmesinde Ağrı’ya minnettar
olduğumu söyleyebilirim.
Tenis ile ilgili Ağrı’da önemli
organizasyonlara ev sahipliği
yapacak bir kent” dedi
Ödül gecesinde son olarak
konuşan Ağrı Valisi Musa Işın,
kentin valisi olarak bu kadar
organizasyona emek, gönül
veren insanları gördükten sonra
daha fazla çalışması gerektiğini
söyledi. Işın, şöyle konuştu:
“Büyük bir spor kompleksimiz
devam etmektedir ve inşallah
bu yıl bitecektir. Ağrı’da toplam
10 tane semt sahası planladık,
yapacağız. Altyapının gelişmesi
için valilik olarak ne yapmamız
gerekiyorsa onu yapacağız. Belki
birçok yerde farklı kategoride
insanlar yetişebilir. Ben buraya
atanırken işin doğrusu bu
bölgeden çeşitli bürokratların,
akademisyenlerin, bilim
adamları ve iş adamlarının
çıktıklarını biliyordum ancak
Ağrı’nın sporda böyle başarılı
olduğunu bilmiyordum.
Duyunca çok gururlandım ve
emeği geçen herkese teşekkür
ediyorum.”
Ödül Gecesinde Boks
Kategorisinde ödül alan Mili
Boksör Adem Kılıççı ise en büyük
hedefinin Olimpiyat Şampiyonu
olmak olduğunu söyledi.
Ağrı’da spora yaptıkları katkıdan
dolayı İbrahim Çeçen Vakfı adına
ödülü Vakıf Müdürü Dr. Meral
Dinçer aldı.
23
İÇTEN BAKIŞ › HAZİRAN 2014
AĞRI AMATÖR SPOR KULÜPLERİ FEDERASYONU
“4. YILIN SPOR ADAMLARI” ÖDÜLLERİ
MEZUNLARDAN
Toprak damlı bir evde, bir dibek
taşı dibinde dünyaya gelmiş
ve rengarenk çiçekli çayırlarda
büyümüş, koyun kuzu otlatırken
birbirinden güzel hayaller
kurmuştum. Rüyalarım gerçek
olsun diye annemin hazırladığı
tandır ekmeği ve otlu peynir dolu
çıkına bir de ümitlerimi koymuş
ve ‘Ya Allah’ deyip Ağrı’nın Tutak
ilçesinden yola çıkmıştım, Ağrı
Naci Gökçe Anadolu Lisesinde
yatılı okuduğum yıllardan sonra
2004’te Ankara Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi (Mekteb-i Mülkiye)
öğrencisi olmuştum.
Küçük, renkli ve sakin bir şehirden
büyük, gri ve gürültülü bir kentte
başladığım yeni hayat, bana yeni
imkan ve güzelliklerle birlikte farklı
zorlukların kapısını da aralamıştı.
Bunların en zorlusu sosyal ve
ekonomik olanlarıydı. Örneğin
arkadaşlarınla restoranlarda yemek
yiyememek, mesela sinemaya
gidememek veya birileri bu
haftaki Büyük Sahne oyunlarından
bahsederken onları duymazdan
gelip muhabbetten uzak kalmak
Murat IRGATOĞLU
70 Doğanşehir Kaymakamı MALATYA
gibi... piyasaya yeni çıkan kitapların
senin için hiç yayınlanmamış olması
gibi.
Hayat böylece sürüp giderken
ve ben her ne kadar bir yandan
kısmi zamanlı çalışıp diğer yandan
okumaya çalışarak hayatımı
sürdürebilsem de bu durum
derslerde de başarısızlığa yol
açmıyor değildi. İşte 2008 yılında bu
sorunlara çözüm ararken eski Sağlık
Bakanımız Sayın Yaşar Eryılmaz’ın
yönlendirmesiyle İBRAHİM ÇEÇEN
VAKFI ’na gitmiş ve aslında Ağrılı
bir vefa insanı olan Sayın İbrahim
ÇEÇEN Bey’in hemşerileri için o
cömert kucağını ardına kadar açmış
olduğunu gördüm. Başvurumu
yaptım ve 2008-2010 yılları
arasında burs vermiş olduğunuz bir
üniversite öğrencisi oldum.
O günlerde Kredi Yurtlar
Kurumunun verdiği burs miktarı
kadar aylık burs almaya başladım.
Bu burs miktarı o günler için
hatırı sayılır bir paraydı. Şöyle
ki en düşük memur maaşı alan
babamın maaşının dörtte birine
denk geliyordu. İbrahim Çeçen
Vakfından aldığım bu destekle
birlikte artık sadece derslerime
odaklanıp başarılarıma başarı
katmaya devam ettim. Öyle ki
bazı dönemlerde ortalamam
4 üzerinden 3.25’leri bulmaya
başladı. Artık KPSS VE YDS’ye
çalışmak için daha fazla zamanım
vardı ve neticede kazandığım
birçok kurum sınavından birini
seçip Sosyal Güvenlik Kurumu
Müfettiş Yardımcılığı ile meslek
hayatıma başladım. Daha sonra
ders çalışmaya devam edip 2012
yılında kazandığım Kaymakamlık
sınavı ile yeni bir hayalimi
gerçekleştirmiş oldum. Dahası bu
mesleği sürdürürken kendi ilimde
Vali Yardımcısı Vekili olmak nasip
oldu ve Allah’a çok şükür ki Ağrı’da
çalıştığım bu süre zarfında gözlerine
baktığımda 15-20 önceki Murat’ları
görüp elimden gelen desteği
vermeyi bana nasip etti. Şunu
bilmenizi isterim; eğer bu vatana
ve millete bir faydam dokunuyorsa
ve dokunacaksa bunda IC Vakfı’nın
payı var.
İki yıl süresince bana burs yardımı
yaparak yalnız rahat okumamda
değil aynı zamanda nitelikli, çağdaş
ve daha girişimci bir insan olmamda
da katkınız olduğunu bilmenizi
isterim. Çalışarak harcayacağım
zamanı sayenizde okuyarak,
araştırarak ve gönüllülük projelerine
katılarak kişisel becerilerimi arttırıp
yeteneklerimi keşfetmem için fırsat
elde etmiş oldum. Ve yaptığım işler, aldığım sorumluluklarla
geleceğe özgüveni yüksek, eğitimli,
çok yönlü karakterimi edinerek
bakabiliyorum. İş hayatımda
geçirdiğim şu günlerde desteğinizi
düşünecek çok daha fazla vaktim
oldu ve sadece bana değil yüzlerce
kişiye bu ve benzeri yardımlarla el
uzattığınızı gördüğümde sizlere
olan saygım, sizler gibi olma arzum
beni bu satırları yazmaya mecbur
kıldı. Mali desteğin yanı sıra vakıf olarak yapmış olduğunuz diğer
çalışmalar ve etkinliklerle de göz
doldurduğunuzu ve sadece benim
için değil tüm bu çalışmalarınızda
yer alan insanlar için örnek teşkil
ettiğinizi ve memleketimiz için
kayda değer adımlar attığınızı
gördüm. Bu kendimi sizlere daha
yakın hissetmemi sağladı. İbrahim
Çeçen vakfı bursiyeri olmaktan
hep kıvanç duydum ve ilelebet
duyacağım. IC Vakfı ile ilgili beni
üzen tek şey IC Vakfı’ndan uzakta
olmam ve IC Vakfını ziyaret
edemememdir.
Başta Sayın İbrahim ÇEÇEN Bey
olmak üzere, Vakıf Başkanımız ve
mütevelli heyetine ve tüm vakıf
çalışanlarına ayrı ayrı teşekkürlerimi
sunar bundan sonra da gelişimine
katkıda bulunabileceğiniz binlerce
insanın olmasını temenni ederim.
HİJYEN EĞİTİMİNİN ÖNEMİ - VİRAL
HEPATİTLER
veya piştikten sonra ellenen
yiyecekler bulaştırıcıdır.
Hepatit A’dan korunmak için;
kişisel hijyene önem vermek, dış
mekanlarda yenilen yiyeceklere
mutlaka dikkat etmek ve
mümkünse tüketmemek, sebze
ve meyveleri iyice yıkamak,
hastalığın yaygın olduğu
bölgelere gitmeden önce aşı
olmak ve çocukluk döneminde aşı
yaptırmak gerekmektedir.
tarafından yapılan okul ve ev
ziyaretlerinde, köy okullarındaki
öğrencilerimizin gün içerisinde
hijyen kurallarına dikkat etmediği,
kişisel hijyen ürünlerini maalesef
kullanmadıkları için hastalıklardan
kendilerini koruyamadıklarını, bu
nedenle bir çok enfeksiyona açık
ve bulaşıcı hastalıklar açısından
risk altında olduklarını üzülerek
tespit etmiş bulunmaktayız.
2014 Yılı içindeki verilere
bakılacak olursa, maalesef 2014
yılında Ağrı’da yaklaşık 220 bebek
ölümü olmuştur. Önlenebilir
ve önlenemez sebepler olarak
ayrılan ölüm nedenlerinin çoğu,
Ağrı ili için maalesef önlenebilir
sebeplerden ileri gelmektedir.
Bu hastalıkların en yaygını olan
Viral hepatitler hem gelişmiş hem
de gelişmekte olan ülkelerde
önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Hepatite neden olan virüsler A,
B ve C olarak bilinir. D ve E de
bulunur fakat oldukça seyrektir.
Ülkemizde en yaygın görülen
Hepatit A virüsü kişiden kişiye
ağız yolu veya cinsel ilişkiyle
bulaşan bir hastalık etkeni olup
bütün dünyada görülmektedir.
Sosyo - ekonomik düzeyi düşük
bölgelerde yasayan çocukların
%90’ından fazlası, gelişmekte
olan ülkelerde ise genç
erişkinlerin %90’ı Hepatit A virüsü
enfeksiyonunu geçirmiştir. Bu
farklılığın ve bütün dünyadaki
yaygınlığının sebebi; FEKAL-ORAL
yolla bulaşan Hepatit A virüsü
enfeksiyonunu; alt yapının, temiz
suya ulaşımının, bireysel hijyen
özeliklerinin, sosyokültürel ve
ekonomik faktörleriyle ilişkilidir.
Kontamine su, kötü tuvalet
alışkanlıkları, pişmemiş yiyecekler
Yarınlara Tem-İZ Bırakıyoruz
Projesinde, köylerdeki
çocuklarımıza ve onların ailelerine
ulaşarak, hijyen konusunun
önemini fark etmelerini ve
ölümcül sonuçlara yol açan
bulaşıcı hastalıklar konusunda
sağlıklarını nasıl korumaları
gerektiği anlatmayı hedeflemiştik.
IC Vakfı Ailesi’nin mezun bir
bursiyeri olarak dahil olmaktan
gurur duyduğum IC Vakfı’na,
Yarınlara TemİZ Bırakıyoruz
Projesi’ndeki iş birlikleri için çok
teşekkür eder, çocuklarımız için
birlikte en iyiye ulaşabilmeyi
dilerim.
Dr. Cesim SOLHAN
Ağrı Halk Sağlığı Müdürü
IC Vakfı Mezun Bursiyeri
71
BİR VAKIF BİNLERCE GELECEK
MEZUNLARDAN
Mehmet ÇİFTÇİ
72 Mezun Bursiyer
Sosyal Bilgiler Öğretmenliği
bölümünü 2011 yılında
bitirdim. Lisans eğitimimin 4.
yılında bazı hocalarımın da
tavsiyeleri üzerine yurtdışında
master yapmaya karar verdim.
Bu aşamada bazı Avrupa
ülkelerindeki master eğitimi
ile ilgili araştırmalar yaptım.
Hocalarıma da danıştıktan
sonra Portekiz’in Porto
Üniversitesine başvurmaya
karar verdim. Tabi bu aşamada
beni en çok düşündüren ve
yurtdışında master yapmama
engel olan en büyük etken
maddi imkânlarımın kısıtlı
olmasıydı. Bir konferans için
üniversitemize gelmiş olan
İbrahim Çeçen Vakfı müdiresi
Sayın Meral Dinçer ile tanışmam
vakfın burs imkânlarından
haberdar olmama sebep oldu.
Lisans eğitimimi bitirdikten
sonra Porto Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Coğrafi Bilgi
Sistemleri master bölümüne
kayıt yaptırdım. Böylece İbrahim
Çeçen Vakfı’nın yurtdışı burslu
master öğrencisi oldum. 1.5 yıl
Porto Üniversitesinde master
eğitimi aldım. Master derslerimin
birçoğunu orada verdikten sonra
bazı sebeplerden dolayı Ağrı
İbrahim Çeçen Üniversitesine
geçiş yapmak zorunda kaldım.
Burada tez aşamasında tez
danışmanımla tez konusunun
mutlaka Portekiz ile ilgili olması
gerektiğini düşündük ve konuyu
Portekiz’de İlk ve Orta Dereceli
Okullarda Coğrafya Eğitim ve
Öğretiminin Müfredat, Metot
Ve Araç-Gereçler Açısından
Değerlendirilmesi olarak
belirledik. Konunun Portekiz
eğitimi ile ilgili olmasının en
önemli sebebi 1.5 yıl boyunca
Portekiz ve Portekiz Eğitim
Sistemi hakkında gözlemlerde
bulunmamdır. Master tezimin
özetini aşağıda sizinle paylaşmak
istedim.
Avrupa Birliği üyesi olan
Portekiz, geçmişinden gelen
sosyal, kültürel ve ekonomik
gelişmişliğin vermiş olduğu
refah düzeyinin yüksek olmasıyla
eğitim alanında önemli adımlar
atmıştır. Portekiz’de eğitim genel
olarak Eğitim ve Bilim Bakanlığı
tarafından yürütülmektedir.
Ayrıca başkent dışındaki yerlerde
de Eğitim ve Bilim Bakanlığı’nın
alt bünyesinde bulunan farklı
yetkili kurum ve örgütler vardır.
Portekiz’de temel eğitim ve
ortaöğretimde ortalama 180 iş
gününü bulan bir eğitim yılı üç
dönem halinde verilmektedir. Bu
durum ise öğrencilerin okuldan
uzun bir süre ayrı kalmalarını
önlemekte, derslere yönelik
motivasyonlarını yüksek tutmaya
yardımcı olmaktadır.
Portekiz’de coğrafya bilimi
köklü bir yapıya sahip olmasına
rağmen günümüzde istenilen
seviyede değildir. Bunun en
önemli sebeplerinden biri
ekonomik problemler olup,
diğer önemli sebep ise nüfusun
durağanlığından dolayı
yeni okul binalarına ihtiyaç
duyulmamasıdır. Ekonomik
krizden dolayı Portekiz’de
coğrafya bilimi modern anlamda
ders olarak işlenememektedir.
Modern ders araç-gereçlerine
ulaşılamamakta, coğrafya
geleneksel kalıpların dışına
çıkamamaktadır. Yine yaşlı
nüfusun fazlalığı ve nüfusun
artma hızının çok düşük
olmasından dolayı okul binaları
genel itibariyle eski yapılardan
oluşmakta ve yeni bina yapımına
gerek duyulmamaktadır.
Portekiz’de coğrafya biliminin
önünde ki en büyük engellerden
biri temel eğitimdeki sınıflarda
coğrafya dersinin haftalık
birkaç saat olmasıdır. Bir diğer
önemli engel ise coğrafya dersi
öğretmenleri ile tarih dersi
öğretmenlerinin formasyon
eğitiminin birlikte verilmesidir.
Coğrafya dersi öğretmenleri
Coğrafya Eğitimi ile ilgili
yaşadıkları problemleri Portekiz
Coğrafyacılar Derneği aracılığıyla
çözmeye çalışmaktadırlar.
Tez konusunun seçilmesinden
araştırmanın her aşamasına
kadar her türlü yardımı benden
esirgemeyip tez ile ilgili yapmış
oldukları değerlendirme ve
yönlendirmeleri için değerli
danışmanım Yrd. Doç. Dr. Sinan
KOCAMAN başta olmak üzere
Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler
Eğitimi Anabilim Dalı’nda görev
yapan hocalarıma şükranlarımı
sunarım.
Portekiz’de bulunmamda
ve orada araştırmalarımı
yapmamda gerek maddi
gerekse manevi olarak yardımda
bulunan ve beni hiçbir zaman
yalnız bırakmayan Sayın İbrahim
Çeçen Beyefendi başta olmak
üzere İbrahim Çeçen Vakfı
Yönetim Kurulu Başkanı Sayın
Günseli ÇEÇEN Hanımefendiye,
İbrahim Çeçen Vakfının Müdiresi
Sayın Yrd. Doç. Dr. Meral DİNÇER
Hanımefendiye ve vakfın tüm
çalışanlarına teşekkürü bir borç
bilirim. Son olarak çalışmam
boyunca benden maddi manevi
desteklerini esirgemeyen ve
her zaman benimle olan aileme
sonsuz teşekkür ederim.
ÖĞRETMEN OLMAK
Öğretmen olmak,
bir köy okulunun “Yerli Malı” haftasında
çocukların yüzündeki tebessüme
duygulanabilmektir.
“ Tüm Çıkmazlara
İnat! Adımlara
Gülümseme
Desteği Verip
İlerleyebilmektir
Hayat.”
Aziz KESKİN
Geçitli Köyü/Geçitli Orta Okulu.
Mezun Bursiyer
Öğretmen olmak, bir köy okulunun "Yerli Malı" haftasında çocukların yüzündeki tebessüme
duygulanabilmektir. Geçitli Köyü/Geçitli Orta Okulu. Aziz KESKİN 2013-2014 Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği mezunu.
73
PORTEKİZ’DE YÜKSEK LİSANS
MEZUNLARDAN
Üniversite eğitimimi tamamladıktan
sonra herkes gibi benim de
önceliğim, iyi bir iş bulup,
profesyonel hayata atılmaktı.
Ancak lisans hayatımda okulda
yaşadığım sosyal tatminsizlik ve
yeni kültürlerle tanışma isteğim
beni Avusturya’da bir gönüllülük
projesine yönlendirmişti. Daha
önceki yazımda detaylıca
anlatmıştım bu projeyi…
Avusturya’nın Graz şehrinde ‘Göç
ve Göç Politikaları’ üzerine projeler
üreten bir dernekten, gönüllülük
için kabul almıştım. Böyle bir fırsatla
hem iş hayatına atılmadan önce
güzel bir deneyim elde etme şansı,
hem de dil yeterliliğimi geliştirme
fırsatı elde edecektim. Hem kişisel
gelişimimde, hem de mesleki
kariyerimde bana fazlası ile fayda
sağlayacak bir fırsattı benim için.
74
Rıdvan BAHADIR
Mezun Bursiyer
Maliye Bakanlığı Uzman Yardımcısı
Tabi böyle bir fırsata sahip olmak
için profesyonel bir yardıma ihtiyaç
vardı. İşte bunu da bana fazlasıyla
sağlayan, İbrahim Çeçen Vakfı
oldu. Proje öncesi ve sonrasında
karşılaştığım, atlatılması gereken
onlarca problem vardı. Ulaşım, dil,
pasaport, vize… Bu sorunlarla
baş ederken her zaman IC Vakfı’nı
yanımda hissettim. Maddi
desteklerinin yanı sıra manevi
desteklerini de hiçbir zaman
esirgemediler benden...
Gönüllülük projesinin ardından
ülkeme döndüğümde yapmam
gereken ilk şey, en öncelikli hedefim
olan devlet katında bir mesleğe
sahip olmaktı ancak bu çok da kolay
değildi. Uzunca bir süre, çalışma
düzeni ve sabır gerektiriyordu. Belli
aşamaları geçmek gerekiyordu.
KPSS, YDS, Mülakatlar… Bana
gelecek olursak, ben proje öncesi
KPSS sürecini atlatmıştım, kurum
sınavları ve mülakatlar için iyi
puanlar elde etmiştim.
Öncelikle yurtdışında edindiğim dil
yeterliliğini bir belge ile kanıtlamam
gerekiyordu ve bu amaçla YDS’ye
girdim. Az bir çalışma ile iyi bir
puan aldım. Tabi bunda yurtdışı
deneyiminin etkisi büyüktü,
İngilizce öğrenebilmek için en
güzel fırsattı. Daha sonra ise açılan
devlet kurumu kontenjanlarına
başvurularda bulundum ve bu
kontenjanlar için sınavlarına girme
hakkı elde ettim. Ancak bu süreç
benim için kolay değildi. Çünkü
KPSS’den sonra 1 yıldan fazla bir
süre konulara uzak kalmıştım ve
birçoğunu unutmuştum. Ancak iyi
bir çalışmayla bu konuyu da aşmış
oldum. Yoğun bir çalışma dönemi
ve ortalama 7 aylık bir sürecin
ardından Maliye Bakanlığı Uzman
Yardımcılığı sınavını ve mülakatını
geçtim. Şüphesiz ki bu mesleği elde
etmemde yurtdışı deneyimlerimin
ve doğal olarak IC Vakfı’nın desteği
çok fazlaydı. Şimdi ise bu mesleğe
başlayacağım. Yıllar süren eğitim
hayatımın ardından sıra meyvelerini
almakta… Umarım iş hayatımda da
IC Vakfı ve çalışanları gibi, değerime
değer katacak kişilerle tanışma
fırsatı elde edebilirim…
Ben inşaat işçisi bir babanın, ev
hanımı bir annenin çocuğuyum.
Benim ailemin benim için
yapacakları şeyler oldukça sınırlı idi.
Ancak bugün geriye baktığımda
elde ettiğim başarılar, bugün
ulaştığım seviye bana sunulanın
ötesinde… Bunda ne kadar benim
payım varsa, bir o kadar da IC Vakfı
gibi yardımsever kurumların payı
vardır. Yardımseverlik paylaşıldıkça
çoğalan ender şeylerden birisidir.
IC Vakfı da bunu iyi gerçekleştiren
kuruluşlardan birisi... Henüz sahip
olduğum hedefleri başarabilmiş
değilim. Ancak şu an bulunduğum
konum, hedeflerimin ve
hayallerimin başlangıcı... Bir IC Vakfı
Bursiyeri olarak, bu süreçte bana
yapılan iyiliği asla unutmayacağım.
Bir gün bizim de sıramız geldiğinde
borucumuzu seve seve ödeyeceğiz.
IC Vakfı’ndan aldığımız emaneti biz
de ihtiyacı olanlara ulaştıracağız...
Ben bir bursiyeriniz olarak tüm
içtenliğimle benden yardımlarını
esirgemeyen sizlere can-ı gönülden
teşekkür ediyorum.
AZMİN ZAFERİ
Ben Savaş Kartal, Diyarbakır
Bismil ilçesinde doğup İstanbul’
da büyüyen , hayattan hiçbir
zaman umudunu kaybetmemiş bir
gencim.
İstanbul’a ilk defa 8 yaşındayken
geldiğimde, seyyar satıcılık yapan
akrabalarımla birlikte ben de büyük
bir hevesle tezgahın başına geçip
ürün satmaya çalışırdım. Bu durum,
beni kısa sürede akrabalarıma
sevdirdi. Bundan dolayı İstanbul’da
kalmamı istediler. Ben de, çocukluk
işte, her şeyin güzel gideceğini
düşünerek ailemden uzakta,
İstanbul’da kalmaya karar verdim . 3
yıl boyunca İstanbul’da boş vaktim,
gezdiğim veya eğlendiğim tek bir
an olmadı. Evin en büyük ve tek
erkek çocuğu olduğumdan dolayı
ailem hasretime dayanamayıp
İstanbul’a taşındılar.
Sonraki senelerde, İstanbul’da
ailemin geçinebilmesi için birçok
işle uğraştım ve aynı zamanda
okuluma devam ettim. Kimseye
muhtaç olmadan, mutlu ve
huzurlu bir şekilde mücadeleye
devam ettik. Liseden mezun
olduktan sonra, üniversite okumayı
düşünemedim çünkü imkansızdı…
6 öğrenci kız kardeşim vardı ve
ailemin belli bir geliri yoktu. Yine
de ailemin manevi desteği ile Ağrı
İbrahim Çeçen Üniversitesi MYO
Bilgisayar Programcılığı bölümünü
kazandım ve kayıt yaptırdım.
Üniversiteyi kazandığımdan dolayı
çok mutlu olmuştum, AİÇÜ hem
Doğu’da olduğundan, hem de
yeni bir Üniversite olduğundan
mutluluğum daha da artmıştı.
Okulda kendimi geliştirerek, aynı
zamanda bilgisayar teknikerliğini
yapmaya başladım. Sosyal Medya
ve internet tutkum çok büyük
75
AVRUPA GÖNÜLLÜ HİZMETİNDEN
MALİYE BAKANLIĞI’NA
olduğundan, Sosyal Medya’da
üniversitemizi tanıtmak için
girişimlerde bulundum ve
aşağıdaki sayfaları kurdum…
https://www.facebook.com/aicu.
edu
https://twitter.com/AicuEdu
https://www.youtube.com/user/
AicuEdu
Facebook sayfamızı 2010 yılında
kurdum ve ilk 3 senede sürekli
paylaşım ve tanıtım yaptık. Bu
zamana kadar 4000’den fazla
mesaja cevap verdik. Binlerce
resim , yazı ve bilgi mesajları
paylaştık.
Hayallerim, umutlarım ve
beklentilerim vardı. Bunun üzerine
IC Vakfı ile, emeklerimi görmeleri
için temasa geçtim. Benimle
ve yaptıklarımla çok ilgilendiler,
her zaman destekleyeceklerini
bildirdiler. O günden beri , IC
Vakfı ile de sosyal medya alanında
koordineli hareket ettim.
Üniversiteden sonra çeşitli
işlerde çalıştım. Bir iş kazası
geçirince , IC Vakfı’ndan destek
istedim. Kendileri aracılığı ile
İçtaş İnşaat’a iş başvurusunda
bulundum. İnsan Kaynakları 1
ay sonra dönüş yaparak, gerekli
belgeleri tamamlamamı isteyip,
yeni işiniz hayırlı olsun diye
e-mail atınca dünyalar benim
oldu. Şu an 3. Boğaz Köprüsü ve
Kuzey Marmara Otoyolu Projesi
Hüseyinli Şantiyesi’nde Bilgi İşlem
Departmanı’nda çalışmaktayım.
İşimden çok memnunum ve
buna vesile olan IC Vakfı Yönetim
Kurulu ve IC Vakfı çalışanlarına
şükranlarımı sunarım.
Savaş KARTAL
Mezun Bursiyer
3. Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara
Otoyolu Projesi Bilgi İşlem Bölümü
HABER
2.ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU
“23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda TBMM Ziyareti
Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı ve IC Vakfı tarafından,
korunmaya muhtaç çocuklara
yuva olması amacı ile açılan ve
faaliyetlerine devam eden Beyaz
Çocuk Evi’nin çocukları, 23 Nisan
Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı’nda meclisi ziyaret etti.
IC Vakfı Yönetim Kurulu
Üyesi Zeynep ÇEÇEN, Vakıf
Koordinatörü Ayça Jones,
Bakanlığı’nın Beyaz Çocuk Evi
Çalışanları kadrosu ve diğer
çocuk evlerinden çocuklarımızın
katıldığı ziyarette, çocuklar
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni
rehber eşliğinde gezerek,
ALMATI-KAZAKİSTAN
cumhuriyet tarihimiz ile ilgili
bilgilerini pekiştirdiler.
Bakanlığı’na bağlı diğer evlerin
çocukları ile de kaynaşma fırsatı
bulan çocuklarımıza, TBMM
çalışanları çeşitli hediyeler
sundular.
IC VAKFI BURSİYERLERİ
BEYAZ ÇOCUK EVİ’NİN GÖNÜLLÜ ÖĞRETMENLERİ OLDU
IC Vakfı’nın ana amacı olan,
gönüllülüğü anlatma ve
yaygınlaştırmanın, hedefine
ulaştığını görmenin haklı
mutluluğunu yaşıyoruz.
Bakanlığı ve IC Vakfı tarafından,
korunmaya muhtaç çocuklara
yuva olması amacı ile açılan ve
faaliyetlerine devam eden Beyaz
Çocuk Evi’nin çocuklarına, IC
Vakfı Bursiyerlerinden, Rehberlik
ve Psikolojik Danışmanlık
76 Öğrencisi Özge SAVAŞ, Biyoloji
Öğretmenliği öğrencisi Canan
KILIÇ, Beden Eğitimi ve Spor
Yüksek Okulu Öğretmenliği
öğrencisi Berna BERKTAŞ, Turizm
Rehberliği Bölümü öğrencisi
Candan KILIÇ ve Kimya Bölümü
Öğrencisi Duygu Nur ANARAT,
çocukların eğitimlerine destek
olmak adına, kendi bölümleri
ile ilgili alanlarda düzenli olarak
özel ders vermektedirler.
Çocuklarımızın sadece okul
hayatına destekten ibaret
kalmayıp, onlara birer abla
Niğde Üniversitesi, Kazakistan
Kızlar Pedagoji Üniversitesi
ve Başkurdistan M. Akmulla
Devlet Pedagoji Üniversitesi’nin
ortaklaşa düzenlediği II.
Uluslararası Türk Dünyası
Araştırmaları Sempozyumu
bu yıl Kazakistan’ın Almatı
şehrinde 20-22 Mayıs 2015
tarihleri arasında Kazakistan
Kızlar Pedagoji Üniversitesi’nde gerçekleşmiştir.
Sempozyuma Ağrı İbrahim
Çeçen Üniversitesi’nden iki
bildiri ile katılım sağlanmıştır.
“Selçuklu Dönemi İran, Nahçıvan
ve Doğu Anadolu Bölgesinde,
Mimari Yapılarda Kümbetler”
adlı bildirisi ile Arş. Gör. Naci
Edi, IC Vakfı’nın desteğiyle
sempozyuma iştirak etmiştir.
IC VAKFI EKİBİ,
VAKIF MÜDÜRÜ’NÜN
olarak ailemizi daha da büyüten
Sevgili Bursiyerlerimize IC Vakfı
olarak gönülden teşekkürlerimizi
sunarız.
RESİM SERGİSİNDE BULUŞTU
Vakıf Müdürümüz Dr. Meral
DİNÇER’in yaptığı resimlerin de
yer aldığı sergi Nermin ALPAR’ın
sahibi olduğu Galeri N’de açıldı.
Bir süredir resim dersleri alan
Meral Hocamızın resimlerini
görmek için onunla birlikteydik.
Değerli resim sanatçısı Gültekin
SERBEST’in özel öğrencilerinin
eserlerinden oluşan resim
sergisinde, IC Vakfı Çalışanları
Ayça JONES, Neslihan ARSLAN,
Dilek ŞAHİN, Perihan KAYA ve
Berfu GÜNEY, her zaman olduğu
gibi, yine “Meral Hocalarının”
yanındaydılar.
IC Holding kadrosundan başta
holding Ceo’su Semih ERGÜR
olmak üzere, AİÇÜ eski genel
sekreter yardımcısı Saim
DURMUŞ, Özel Kalem Müdürü
Adem KILIÇ ve bir çok Ankaralı
sanatseverle birlikte sergiyi
ziyaret ettiler.
77
IC VAKFI BEYAZ ÇOCUK EVİ’NİN
HABER
79
Yrd.Doç.Dr. Elif Akın KAZANCIOĞLU
1983 yılında Erzurum’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Erzurum’da tamamladı. 2007
yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi KKEF Kimya Öğretmenliği Bölümünden mezun
oldu. 2007 yılında Atatürk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kimya Anabilim Dalında
Doktora’ya başladı. 2011-2012 yılında yök bursu ile University of Pittsburgh’da burslu
araştırmacı olarak çalıştı. 2013 yılında Organik Kimya alanında doktorasını tamamladı.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde 2010 yılında araştırma görevlisi olarak başladığı
görevine 2015 yılından itibaren Eczacılık Fakültesi’nde Yardımcı Doçent olarak devam
etmektedir. Evli ve iki çocuk annesidir.
Dr. Fatma TEMELLİ
1987 yılında Erzurum’un Horasan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Horasan’da, lise
öğrenimini Erzurum’da tamamladı. 2004 yılında kazandığı Atatürk Üniversitesi İktisadi ve
İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nden fakülte üçüncülüğü derecesi ile 2008 yılında
mezun oldu. 2011 Yılında Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü MuhasebeFinansman Bilim Dalında yüksek lisans öğrenim, 2015 yılında yine Atatürk Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Muhasebe-Finansman Bilim Dalında doktora öğrenimini
tamamladı. Halen Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Doğubayazıt Ahmed-i Hani MYO’nda
öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır.
78
Dr. Fatih ÇERMİK
1985 Şavşat doğumludur. 2007 yılında Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim
Fakültesi İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalından mezun oldu. 2011
yılında Fırat Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde Yüksek Lisans eğitimini tamamladı.
2015 yılında Atatürk Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde doktorasını bitirdi ve
doktor unvanı aldı.
Araştırma alanları: Öğretmen yetiştirme, küresel vatandaşlık, sosyal girişimcilik ve çevre
eğitimidir.
AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ’NİN
YENİ DOÇENT VE DOKTORLARI
Doç.Dr. Fatma AĞGÜL YALÇIN
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesinde Kimya Eğitimi alanında lisans
derecesi almış olup aynı üniversitede Kimya Eğitimi alanında doktorasını tamamlamıştır.
2011 yılından itibaren Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim
Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. 2015 yılında doçent ünvanı alan
Fatma AĞGÜL YALÇIN bir süre Fen Bilimleri Enstitüsü müdür yardımcılığı görevini
yürütmüştür. Hali hazırda Sağlık Bilimleri Enstitüsü müdürlüğü görevini yürütmektedir.
Uzmanlık alanı fen eğitimi olup, araştırma alanları arasında 5E öğrenme modeli,
öğrencilerde kavram gelişimi, fen eğitiminde kavram öğrenimi ve öğretimi, kimyada
kavram yanılgıları, öğrencilerin bilim insanı imajları gibi konular yer almaktadır.
Dr. Ömer YALÇINKAYA
05.04.1984/Elazığ doğumludur. İlk ve orta öğrenimini Erzurum’da tamamladı. Akabinde,
2004 yılında kayıt yaptırdığı Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi, İktisat Bölümünden
2008 yılında onur öğrencisi olarak mezun oldu. Yükseköğretim diplomasını aldıktan
sonra çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan Ömer YALÇINKAYA, 2012 yılında
Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı İktisadi Gelişme ve
Uluslararası İktisat Bilim Dalında, “Toplam Elektrik Üretimi ve Ekonomik Büyüme İlişkisi
Türkiye Örneği” konulu tez çalışmasıyla Yüksek Lisans öğrenimini tamamladı. Ömer
YALÇINKAYA aynı yıl Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı
İktisat Politikası Bilim Dalı Doktora programında eğitim görmeye başladı. Nihayet,
Haziran-2015’de “Sürdürülebilir Büyüme Bağlamında Eğitim: Ulusal ve Uluslararası
Bir Değerlendirme” konulu tez çalışmasıyla Doktora eğitimini tamamlayan Ömer
YALÇINKAYA Doktor Ünvanını almaya hak kazandı. Ömer Yalçınkaya, halen 2012 yılında
göreve başladığı AİÇÜ Doğubayazıt Ahmed-i Hani MYO Pazarlama ve Dış Ticaret
Programı/Dış Ticaret Bölümünde Bölüm Başkanı/Öğretim Görevlisi olarak hizmet
vermektedir.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi kadrosunda öğretim elemanı olup, 2014 – 2015 öğretim yılında doçent
ve doktora derecelerini alan hocalarımızı IC Vakfı olarak kutlar, başarılarının devamını dileriz.
BURSİYERLERDEN
Alaattin KAYA
80 Ağrı Final Dersanesi Matamatik Öğretmeni
AİÇÜ Matamatik Bölümü 4. Sınıf
Eğitim bir ülkenin kalkınmasında
en önemli etken olmakla
birlikte sosyo-ekonomik
gelişmeyi sağlayan önemli
bir unsurdur. Ağrı, ekonomik
gelişmişlik düzeyinde olduğu
gibi eğitim alanında da son
sıralarda yer alan illerden
birisidir. Ağrı’da yoğun bir göç
hareketi meydana gelmektedir.
Yapılan araştırmalarda bunun
temel nedeni ekonomik durum
ve eğitim kaynaklı olduğu
saptanmıştır. İllerin ve Bölgelerin
Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik
Sıralaması Araştırması’na
göre (2011-2012) eğitim
göstergeleri açısından Ağrı 79.
sırada yer almakta olup, bu
sıralama diğer iller arasında
en düşük (Kars, Ardahan,
Iğdır) seviyededir. Mesela, Ağrı
2010’da LYS Matematik-Fen
(MF) sıralamasında 77, 2011’de
78, 2012’de 77, 2013’de79,
2014’de 78. sırada yer almıştır.
Türkçe-Sosyal (TS) alanındaki il
sıralaması ise MF ve TM’ye göre
daha iyidir.
İlköğretimden mezun
olduktan sonra ortaöğretim
düzeyinde okula devam
etmeme oranı Ağrı’da %68
olarak gözükmektedir.
Ortaöğretime devam eden
bireylerin yaklaşık %59’u genel
ortaöğretim kurumlarında
eğitimlerine devam etmekte
olup, %41’lik kısım mesleki ve
teknik ortaöğretim kurumlarına
kayıtlıdır. Yukarıda görüldüğü
gibi Ağrı’da okullaşma oranı
pek yüksek değildir. Bu
durumun temel nedeni sosyoekonomik ve kültürel yapıdan
kaynaklandığı söylenebilir.
Son yıllarda okullaşma oranı
gittikçe yükselmektedir fakat
halen istenilen seviyede değildir.
Oranın artmasında çevresel
faktörler, yaşam standartlarda
meydana gelen iyileşmeler,
yapılan teşvikler gibi etkenlerin
etkili olduğu söylenebilir. Ayrıca
Ağrı’da ilkokul ve ortaokulda
öğrenci başına düşen öğretmen
sayısı da Türkiye ortalamasının
altındadır. Örneğin Türkiye’de
ilkokulda ortalama 18 öğrenciye
1 öğretmen düşerken Ağrı’da
24 öğrenciye 1 öğretmen
düşmektedir ( 2014-2015
verilerine göre). Ağrı’da genel
ortaöğretim kapsamında kamu/
özel Anadolu ve fen liseleri
bulunmaktadır. Ağrı’da Güzel
Sanatlar ve Spor Lisesi 238,
Anadolu Lisesi 6.958, Kız Teknik
ve Meslek Lisesi 2.248, Çok
Programlı Lise 1.091, Anadolu
Öğretmen Lisesi 817, Endüstri
Meslek Lisesi 1.700, İmam Hatip
Lisesi 3.440, Fen Lisesi 244, Lise
3.968, Sağlık Meslek Lisesi 517,
Ticaret Meslek Lisesi 1.103 olmak
üzere toplam 22.324 öğrenci
bulunmaktadır. İlde bulunan
ortaöğretim kurumlarında
öğrenim gören öğrenci sayıları
listesi yukarıdaki gibidir.
Meslek liselerinde okuyan
öğrenci sayısı (%24,9) il için
önemli bir işgücü potansiyeli
anlamını taşımaktadır. Son
4 yılda öğrenim durumu
bilinmeyenlerin oranının
%21,3’ten %13,2’ye gerilemiş
olması kayıtların her geçen
yıl daha verimli tutulduğunu
göstermektedir.
Yüksekokul veya fakülte
mezunlarının toplam içerisindeki
oranı %1,7’den %4,3’e (2011
yılı değerleri sırasıyla Türkiye
genelinde) yükselmiştir. İlde
ilkokul mezunlarının oranı 2008
yılında %18,4, 2009 yılında
%20, 2010 yılında %20,7 2011
yılında ise %20,4’tür. Bu değerler
yıllara göre şehre göç eden
ilkokul mezunlarının oransal
dalgalanmasını da gösterebilir.
Çünkü 1998 yılından itibaren
ilköğretim 5. sınıftan sonra
okula devam etmeyen kimseler
“okuma yazma bilen fakat bir
okul bitirmeyen” sınıfından
hesaplamaya katılmaktadır.
Dolayısıyla bu orandaki yıllara
göre farklılaşma sadece
ilkokul mezunlarının ikamet
değişimlerinden kaynaklı olarak
açıklanabilir. İlde kadınların
okuryazarlık oranı 2011 yılı
itibariyle %67,9 iken erkek
nüfusun okuryazarlık oranı
%87,2’dir. Bu oranlar 2008’den
bu yana artmış olup bu artışa
eğitim durumu bilinmeyenlerin 81
azalması da katkı sağlamıştır.
Görüldüğü gibi Ağrı’da yıllara
göre bakıldığında eğitim
durumunda belli ölçüde
değişimlerin olduğunu
görüyoruz. Fakat bu artma
halen istenilen kapasiteye
ulaştırılamamıştır. Bu durumun
SON YILLARDA AĞRI’NIN EĞİTİM DURUMU
değiştirilmesi için daha yoğun
çalışma ve emek ihtiyacını zaruri
kılmaktadır.
Yamaç Paraşütü ile Uçmanın Keyfi
SDÜ HAVACILIK kulübü olarak
havanın uygun olduğu tatil
günlerinde uçuş etkinlikleri
gerçekleştirmekteyiz. Bu
etkinlikler genelde grup halinde
gerçekleşiyor. Grubumuza dahil
olmak isteyen arkadaşlar (ben
de zamanında o şekilde kulübe
girdim) okulların açıldığı ve
okul kulüplerinin stand açarak
yeni üyeler aldığı dönemde
gerçekleşiyor. Bu dönemde
alınan öğrenciler gerekli kayıt
evraklarını tamamlayıp sağlık
raporlarını da kulübe getirdikten
sonra yamaç paraşütüyle
tanışma fırsatı bulabiliyorlar. İlk
olarak kaydını tamamlayanlarla
tanışma toplantısı düzenlenip
teorik eğitim veriliyor. Teorik
eğitimden sonra yer eğitimlerine
çıkılıyor. Yer eğitiminde
başlangıç üye deneyimli
eğitmenler kontrolünde yamaçta
yapması gerekenleri düz
zeminde prova ederek eğitmen
komutlarını uygulamaya ve
yamaç paraşütünü hissetmeye
başlıyor.
Yer eğitimi çalışmalarında
eğitmen tarafından yeterli
görülen üyeler için artık ilk uçuş
vakti gelip çatıyor. İlk uçuşlar
Isparta Bayat mevkindeki 30
veya 60 metre yüksekliğindeki
yamaçlardan gerçekleşiyor ve
tamamen eğitmen kontrolünde
30 saniye ile 60 saniye arasında
uçuş tamamlanmış oluyor. Gün
içerisinde havanın (rüzgar yönü ,
rüzgar şiddeti vs.) uygunluğuna
göre bir kişi 3 6 arası uçuş
yapabiliyor(12 rekor). Başlangıç
uçuş tepelerinde yeterli düzeye
gelene kadar uçuş yapan
üyelerin orta irtifa yani 150m ve
daha fazlası uçuşlara başlanıyor
bu seviyelerde uçuşlar yapılırken
başlangıç üyeleri uçma hissini
daha iyi anlayıp daha bi hevesle
uçmak istiyorlar. Orta irtifadan
sonra yüksek irtifa uçuşları
daha sonra ise uçuşta başımıza
gelebilecek acil durum eğitimleri
için yeterli seviyede olanlarla
birlikte fethiye ölüdenizde
bulunan Babadağ’a gidilerek
oradan uçuşlar yapılıyor.
Bu zevkli sporu herkese tavsiye
ederim.
Emre ERDOĞAN
Süleyman Demirel Üniversitesi
Makine Mühendisliği Bölümü
BURSİYERLERDEN
Ben Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi,
Fen Edebiyat Fakültesi, Tarih
Bölümünden yeni mezun oldum,
bölüm 1.si ve fakülteler arası
üniversite 2.si olarak. Eğitimime
yine İbrahim Çeçen Üniversitesinde
yüksek lisans ile devam etmek
istiyorum.
Aynı zamanda evli ve bir çocuk
annesiyim. kızım İbrahim Çeçen
İlkokulunda 2. sınıfa geçti.
Sayın İbrahim ÇEÇEN’e Ağrı da
üniversite kurup okumama imkan
tanıdığı, aslında benim gibi ailevi
sebeplerden ötürü yada başka
sebeplerden il dışında okumak için
çıkamayacak durumda olan binlerce
Ağrılı gence okuma imkanı tanıdığı
için çok teşekkür ederim.
Dört yıldır İbrahim Çeçen Vakfı
bursiyeri olma ayrıcalığını yaşıyorum.
İbrahim Çeçen Vakfına maddi manevi
bana sunmuş oldukları her türlü
destekten dolayı çok teşekkür ederim.
Bu ailenin bir üyesi olmaktan
gurur ve mutluluk duyuyorum...
Makul YILDIRIM
Fen Fakültesi 4. Sınıf
Rüzgarla Yarışan Kız: Sevilay Eytemiş
Sevilay EYTEMİŞ
82 Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi
BESYO 1. Sınıf
Bursiyerimiz Sevilay Eytemiş’in bu seneki başarıları:
2014 balkan kros sampiyonasinda balkan ikinciligi
2014 -10 Kasim universiteler arasi birincilik
2015-10 Kasim universiteler arasi birincilik
2014 universiteler pist koçfest 3000 m ikincilik 2015-02 Mayis 10000 mt.turkiye ikinciligi
2015-24 Mayis 10000 mt.yol yarisi birincilik
2015-9/11Mayis universiteler arasi pist yarisi 3000 mt.ikincilik
2014 klupler kros ligi Erzurum ikincilik
2014 klupler kros ligi Antalya ikincilik
2014 avrupa kros bir ilk ferdi altincilik takim ucunculuk
Toplumsal yaşamın en temel
koşullarından biri eğitimdir.
Eğitim, insanların toplum içinde
birbiriyle olan ilişkileri belirleyen
norm ve değerleri oluşturmanın
yanı sıra; aynı zamanda toplumu
ve toplumsal kurumsallaşmayı
ayakta tutan ekonomiyi ve
toplumsal bütünleşmeyi de
sağlamaktadır.
Ağrı halkının Ağrı İbrahim Çeçen
Üniversitesi öğrencilerine genel
bakışı, çeşitli coğrafyalarda
insanların burada bulunması
ve farklı kültür bölgelerinde
gelen bireylerin bir arada
bulunması; bu yapının işleyişini
ve üniversitenin kente ne gibi
katkılar sağladığını saptamak
amacıyla esnaf halk kesimine
siyasi, sosyoloji, ekonomik ve
kültürel açıdan bir takım sorular
(mülakat tarzında) sorulmuştur.
Bu netice sorulan sorular şu
şekildedir;
Üniversite öğrencilerinin
şehrinize kültürel açıdan
nasıl bir katkı sağladığını
düşünüyorsunuz? Üniversite
öğrencileri şehrinize ekonomik
açıdan katkı sağladığını
düşünüyor musunuz?
Üniversite ve üniversite
öğrencilerinin şehrinize olan
olumlu etkileri nelerdir?
Şehrinize bir üniversite daha
açılmasını ister miydiniz?
Söz konusu yukarıdaki sorulara
verilen cevaplar doğrultusunda
ortaya çıkan sonuçlara
bakıldığında; öğrencilerin
genellikle Doğu ve Güneydoğu
bölgelerinden geldikleri için
kültürel yönden pek problem
yaşanılmadığı; bu bakımdan
öğrencilerin geneliyle kültürel
açıdan uyum içinde olduğu söz
konusudur. Ancak faklı kültür
bölgelerinden gelen öğrencilerin
buranın kültürüyle uyuşmadığı
görülmektedir. Bu da kültürler
arası çatışmayı tetiklemektedir.
Kültür çatışmasının en yoğun
olduğu alanlardan biri de giyim
ve kuşamdır. Bu tür kültürel
çatışmayı yaşayan öğrencilerin
toplumun kültürüne
küçümseyici bir gözle baktıkları
öne çıkmaktadır. Ekonomik
açıdan ise öğrencilerin şehrin
kalkınmasına birçok yönden
katkı sağladığı; en çok akla gelen
ise öğrencilerin birer “müşteri”
olarak yaptığı katkıdır.
Öğrenciler, sürekli bir tüketim
ve harcama içerisinde oldukları
için şehre ekonomik açıdan çok
önemli katkı sağlar. Örneğin
bir öğrencinin yiyecek, giyecek,
barınma, ulaşım vb. ihtiyaçları
için yaptığı harcamaların
tümü şehrin ekonomisini
olumlu yönde etkilediği ve bu
bakımdan düşünüldüğünde
şehir ekonomisinin sermaye
açığının bir kısmını kapattığı
ortaya çıktığı söz konusudur.
Üniversitenin açılması ve
öğrencilerin şehre farklı
açılardan büyük bir katkılar
sağladığı ortaya çıkmaktadır.
Ve şehrin yani ‘’halkın eğitim
yönünde kalkınmasına ön
ayak olunduğu ve halkın bilinç
düzeyinin yükselmesine’’ olumlu
etki etkilediği aşikardır. Ayrıca
bir üniversite daha açılması
istenir miydi sorusuna hitaben
yöneltilen bu soruya gelen
cevaplar şu yöndedir: evet
diyenler: %85 (55 kişi) hayır
diyenler: %15 (10 kişi) şeklinde
tekabül etmektedir.
Çıkarım olarak toplumun
yaşamış olduğu mekanın,
iklimin, sosyal ilişkilerin ve
toplumsal olgu ve olayların
tümü toplumsal yapı içerisinde
dikkate alınarak birbiri ile
etkileşim halinde sentezlenmiş
ve sosyal etki oluşmuştur.
Cumali KAHRAMAN
Sosyal Bilgiler Öğretmenliği 3. Sınıf
83
TOPLUM-YÜKSEKÖĞRETİM KURUMU İLİŞKİSİ
Merhabalar,
BURSİYERLERDEN
Sizlere Bulgaristan’dan
sevgilerimi ve en iyi dileklerimi
gönderiyorum.
Her ay IC Vakfı’ndan aldığım burs
sayesinde eğitimime devam
ediyorum ve sizlere minnettarım.
Şu anda farklı bir alanda
öğrenim görüyorum ancak
hayalim hep bir ressam
olmaktı. Burs katkınız, sadece
eğitimime katkı sağlamaktan
ibaret olmayıp, çocukluğumdan
beri tutkunu olduğum resim
sanatına da devam ederek,
kendimi geliştirmemi sağladı.
Ben ailesiz büyümüş bir çocuk
olarak, benim için sağladığınız
bursun anlamını ve değerini
çok derinden hissediyorum.
Hayatıma ise katkısı, yaşadığım
yerin kirasını ödeyebileceğim
kadar belirgin. Sizlerin
yüklendiği bu misyon, inanın
ki, bir öğrencinin hayallerine
ulaşmasını ve hayatını anlamlı
kılmasını sağlıyor. Bu fırsat için
sizlere tüm kalbimle teşekkür
ederim.
Daha önce 2 kere Türkiye’yi
ziyaret edebilme fırsatım oldu.
Yakın ve ekonomik olduğu
için Edirne ve Kırklareli’ni
gezebildim, Türklerin hayatı
ve kültürü hakkında biraz bilgi
sahibi olabildim. Gezdiğim iki
şehirde de ülke ekonominin ne
kadar iyi durumda olduğunu
hissettim. Küçük ve zanaatın
ön planda olduğu bu şehirler
gerçekten çok etkileyici idi.
İnsanların güler yüzü, arkadaş
canlısı ve yardımsever olmaları
beni çok mutlu etti. Fiyatların,
özellikle yiyecek, giyecek,
konaklama, kozmetik gibi
alanlarda Bulgaristan’a kıyasla
daha ucuz olması, Türkiye’nin
turistik açıdan cazip olmasını
etkileyen faktörlerden biri…
BULGARİSTAN’DAN SEVGİLER
Bulgaristan’ta, IC Vakfı Bursu ile
okuyan bir Bulgar kardeşinizim.
Eğitimime uzun zamandır destek
sağlayan IC Vakfı’na şükranlarımı
sunmak isterim.
Eğitim sadece başarı için gerekli
bir anahtar değil, aynı zamanda
toplumu bir arada tutan olgudur.
Türkiye’nin de bu konuda
yatırımlarını hayranlıkla takip
etmekteyiz.
84 Eğitimde herkese eşitlik
sağlayabilme çalışmalarının
altında nasıl bir emek yattığını
hayal edebiliyorum ve bu kadar
büyük bir amacı başaran IC
Vakfı’na Bulgaristan’dan Sevgi
ve saygılarımı sunuyorum. Çok
teşekkür ederim.
Marinov Valentin GEORGIEV
Prof. Assen Zlatarov Üniversitesi
Kimya Mühendisliği
Burgaz Bulgaristan
Ekonomik ilerleyişi, güçlü
ordusu, laiklik ve din arasındaki
dengesi ile büyük hayranı
olduğum Atatürk’ün ülkesi
Türkiye, benim için çok özel ve
daha sık seyahat edebilmeyi çok
isterim. En çok zengin tarihi ve
kültürü ile İstanbul’u, Anadolu’da
başkent Ankara’yı, muhteşem
sahilleri ve tesisleri ile Marmaris,
Antalya ve Kuşadası’nı görmeyi
istiyorum.
Her ne kadar politik olarak bazen
kişilerin farklı amaçları olsa da,
Bulgarlar ve Türkler, kültürel
olarak çok yakın iki halk ve
kardeşlik bağı ile bağlılar. Eğer
bir gün Bulgaristan’a gelirseniz,
Türkler ve Bulgarların birlikte,
nasıl kardeşçe ve barış içinde
yaşadığına şahit olacaksınız.
Özellikle Sayın İbrahim ÇEÇEN
Bey’e herşey için tekrar teşekkür
eder, Türkiye’deki tüm öğrenci
kardeşlerime başarılar dilerim.
Peter KAZAKOV
Prof. Assen Zlatarov Üniversitesi
Sosyal Bilimler Ens. Otel Bilimleri
Burgaz Bulgaristan
Mitolojiler...
Mardin Sinema Derneği
tarafından düzenlenen ve IC
Vakfı’nın da sponsor kuruluşlar
arasında olduğu 3. Mardin
Bienali yapıldı.
‘Mitolojiler’ başlığı altında
konsepti belirlenen 3.Mardin
Bieanali’nin önemli özelliği, bu
yıl herhangi bir küratörün tayin
edilmemesi onun yerine geniş
bir kadroyla Mardinlilerin de
etkin rol oynayarak yapılacak
olmasıdır.
3. Mardin Bienali’nde, kolektif bir
anlayışla yapılan organizasyon,
aralarında Döne Otyam, Ferhat
Özgür, Fırat Arapoğlu, Mehmet
Baran, Sait Tunç, Mesut Alp,
Fikret Atay, Hakan Irmak, Ferhat
Satıcı, Hülya Özdemir, Claudia
Segura Campins,Canan Budak,
Can Bulgu’nun da bulunduğu,
katkı sunmak isteyen geniş
bir gönüllü grup tarafından
düzenlendi.
Mardin, Mısır’dan Hindistan’a
kadar uzanan antik uygarlıklar
coğrafyasının merkezinde
kurulmuştur. Yüzyıllardır
beslenmiş olduğu sembolik
3.Mardin Bienali
dünyanın, ikonlar ve mitler
evreninin, sanat ve edebiyatın
izlerini koruyor. Bu izler Mardin’in
etnografik ve mimari mirası
kadar, Mardinlilerin gündelik
hayatında, bu hayatın yaşandığı
mekanlarda da sürüyor. Evlerde,
dükkanlarda, atölyelerde
birikmiş olan tılsımlar, muskalar,
ikonlar, ziynetler, giysiler,
kitaplar, resimler, fotoğraflar,
kap-kacak, bardak-tabak, halıkilim vb nesneler Mardin’in
bir tür nadireler kabinesini
oluşturuyor. Kent, bu anlamda
her nesnenin birbiriyle
gizemli ilişkiler kurduğu,
dile gelmeyen mitler yazdığı
özel ‘müze’lerden oluşuyor.
Bu müzelerde antikalarla
sıradan eşyalar ve bunların
işaret ettiği farklı zamanlar
birbirlerini anlamlandırıyor.
Bu tür hayal dünyalarına, bir
bıçak bileycisinin tezgahında da
rastlıyorsunuz, bir bakırcıda da,
güvercincide de, kilisede de ve
tabii evlerin derinliklerinde de...
İşte 3. Mardin Bienali, büyüsü
bozulmuş nadireler kabinesini
yeniden şiirselleştirmeyi
öneriyor. Sanatçıları onların
hafızasını keşfetmeye,
mitolojisini yazmaya çağırıyor.
Sergilenen işlerin hepsi
Mardin ve bienalin temasını
oluşturan “mitolojiler”le ilgili.
Ayrıca bienalin bir Mardin
şöleni gibi, işbirliğinin temel
alındığı bir zeminde yaşanması
düşünülmüştür. Bu tür bir
bienal kuşkusuz, önceden
kentlerindeki bir sanat olayına
yabancılaştırılan yerel halk kadar,
bienali ziyaret edecek izleyiciler
için de çok daha çekici olmuştur.
Mor Efrem Manastırı, Alman
Karargahı, Keldani Kilisesi,
Mardin Müzesi, Videoist, Açık
Hava Sineması (Güneş Sineması)
Mardin Çarşısı gibi mekanlarda
gerçekleşmektedir.
85
BULGARİSTAN’DAKİ BURSİYERLERİMİZ’DEN
HABER
Ağrı Güzel Sanatlar Lisesi’nin
genç ressamları tarafından
yapılan resimler, Ağrı Halk
Eğitim Merkezi sergi salonunda
sergiye sunuldu. Okul Müdürü
İrfan SALMAN ve Görsel Sanatlar
Öğretmeni Muhterem YARDIMCI
öncülüğünde açılan sergi Ağrılı
sanatseverlerin beğenisine
sunuldu.
Ağrı Güzel Sanatlar Lisesi Resim
Bölümü Öğrencileri adına açılan
sergi, 100 yağlı boya, 150 baskı,
pastel, sulu, kara kalem, guaş
ve karışık teknik olmak üzere
toplam 250 eserle halk eğitim
merkezinde sergilendi.
Görsel Sanatlar Öğretmeni
Muhterem YARDIMCI, “Yıl
ACAPELLA KOROMUZ ANTALYA’DA
içerisinde öğrencilerin zor
koşullara rağmen, üstün
gayretleri ile yapılan bu
çalışmalar, öğrencilerimiz
üzerinde el becerilerinin
gelişimi, yaratıcı ve görsel algıyı
geliştirici, zihinsel gelişimi
etkileyen, sanata eleştirel
gözle bakabilmeyi hedefleyen
çalışmalardır. Sanat, kişilik
gelişiminde sevgi, saygı, öz
güven ve estetik duyguları var
etmede kullanılan bir araçtır.
Bu sergide halkımıza bunları
aşılamaya çalıştık. “Güneşin
çiçekleri renklendirmesi gibi,
sanat da hayata renk verir.”
sözleri ile sergi heyecanını
paylaştı.
Sergiyi; IC Vakfı Müdürü Dr.
Meral DİNÇER, Koordinatörü
Ayça JONES ve İl Halk Sağlığı
Müdürü Dr. Cesim SOLHAN
birlikte gezerek, öğrencilerden
bilgi aldı.
Bu yıl 18.si düzenlenen Akdeniz
Üniversitesi Uluslararası Bahar
Şenliklerine üniversitemiz Acapella
Korosu da katıldı.
Üniversitemiz Müzik Öğretmenliği
Acapella Çok Sesli Korosu, Antalya
Akdeniz Üniversitesi 18. Uluslararası
Bahar Şenliklerinde üniversitemizi
temsil etti.
Müzik, spor, tiyatro gibi etkinliklerin
yapıldığı gençlik şenliğinde
Acapella Çok Sesli Koromuz da
Olbia Açık Hava Tiyatrosunda konser
verdi. Rektör Yardımcımız Prof. Dr.
Kemal POLAT’IN öğrencilerimizi
yalnız bırakmadığı şenliğe, 24
yurtiçinden, 26 yurtdışından
üniversite katıldı.
ÖĞRENCİLERİMİZ SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN PEDAL ÇEVİRİYOR
YEDİ YILDA 70 BİN AĞAÇ DİKİLDİ
Yedi yıl önce devlet tarafından
tahsis edilen boş bir alanda
kurulan üniversitemiz, bu süre
içerisinde dikilen 70 bin ağaçla,
adeta kentin akciğeri oldu.
Yerleşke alanının yaklaşık yüzde
65’i yeşil alan olarak düzenlenen
üniversitemizdeki ağaçlandırma
ve çiçek dikim çalışmaları, her
geçen gün artarak devam ediyor.
Mimarisi, peyzajı, ışıklandırılması,
86 yeşil alanları, yaşam alanları ve
konumu ile farklı bir görünümde
olan yerleşkede çam, ladin, sedir,
ardıç, kavak, diş budak, ceviz ve
çınar gibi 51 türde yaklaşık 70 bin
ağaç toprakla buluşturuldu.
Ağaçlandırma çalışmalarının
aralıksız bir şekilde
sürdürüldüğünü belirten
Rektörümüz Prof. Dr. İrfan ASLAN,
daha yeşil bir kampüs için
başlatılan çalışmalar kapsamında
bugüne kadar 70 bin ağacın
dikiminin yapıldığını söyledi.
Dikilen ağaçlarla kampüsün
renklendiğini kaydeden Prof. Dr.
ASLAN, “Doğaya karşı sorumluluk
sahibi olunması gerekiyor.
Doğayı yaşatmak için korumak
yetmez, sevmek de gerekiyor.
Bu amaçla ağaçların yanı sıra 6
türde mevsimlik çiçek dikilerek
kampüsümüzün yeşil dokusu
artırıldı. Böylece şehir girişine
hoş bir görünüm kazandırılırken
dikilen 70 bin ağaçla adeta kentin
akciğeri konumunda oldu” diye
konuştu.
Öğrenci odaklı yapısı ile bölge
üniversiteleri arasında ön plana
çıkan üniversitemizde öğrenciler
sağlıklı yaşam için pedal çeviriyor. Geçtiğimiz yıl üniversitemiz
tarafından hizmete sunulan 20
bisikletin ardından bu yıl Sağlık
Bakanlığınca fiziksel aktiviteyi teşvik
için gönderilen 50 bisikletle birlikte
daha fazla öğrenci, akademisyen
ve idari personel sağlıklı yaşam
için pedal çevirecek. 6,5 kilometre
uzunluğundaki bisiklet, yürüyüş
ve çevre yolu ile çevrili kampüste
bisiklet sürme imkanı bulan
öğrenciler bir yandan sportif
faaliyette bulunken öte yandan da
sağlıklı bir yaşam imkanı buluyor.
Kampüsün oluşturulması
aşamasında bisiklet yolları, sportif
tesisler ve yürüyüş yollarının
yapılmasına önem verildiğini
belirten Rektörümüz Prof. Dr.
İrfan ASLAN, “Bu amaçla kampüs
içerisinde bisiklet kullanımını
yaygınlaştıracak çalışma hayata
geçirildi. Kampüsün farklı
noktalarında yer alacak bisiklet
parklarından öğrenciler sadece
kimlik kartlarıyla bisikletleri alarak
6.5 kilometrelik bisiklet, yürüyüş
ve çevre yolunda sağlık için pedal
çevirebilecek. İdari ve akademik
personelimiz de bu imkândan
faydalanabilecek. Böylece daha
sağlıklı, sportif bir yaşamın, huzurlu
bir ortamın oluşmasına katkı
sağlamış olacağız” diye konuştu.
87
AĞRI’NIN GENÇ RESSAMLARI
ŞİİR KÖŞESİ
88
BİZ SOKAKTA DOĞMADIK Kİ
SELAM GÖTÜRÜN
Biz de doğarken anamızın sıcacık kollarında,
Dünyaya gözlerimizi açtık sevgiyle,
Bizi saran o sıcacık kollardan,
Sokaklara geldiğimizin hikâyesi .
Nelerdir bilemem,
Bir gerçek var bildiğim,
Sokakta bu soğukta,
Herkes sıcacık evinin penceresinden,
Dışarı bakarken,
Benim dışarıdan içeri baktığımdır önemli olan,
Beni yanınıza alın bağrınıza basın diye.
Haykırmak geliyor içimden,
Okumak, okula gitmek, resim yapmak,
Sokaklardan kurtulmak istiyorum.
Sokakta yatağım toprak, yastığım taştır benim,
Sıcak ve yumuşak yerlerde yatmak,
Oyuncaklarla oynamak istiyorum der gibiler,
Rastladığımda onlara,
Gözlerinde umut ışıl ışıl.
Ben bu kış kıyamette bir soba başında,
Bir mum ışığında bir ışık olmak istiyorum,
Onların yüreklerine içim titremekte.
Dışarıda kar hava soğuk mu soğuk,
Perdenin aralanmış boşluğundan bakarken,
İçim titriyor üşüyorum.
Dışarıda bu bembeyaz kar örtüsü altında,
Ölen insanlar geliyor aklıma,
Kimi zaman bir köprü altında,
Kimi zaman bankamatikler,
Kötü şartlar altında rastlıyorum onlara.
Ben sobanın başındayım ama,
İçim titriyor sokak çocuklarına,
Onlar sokakta doğmadılar ki.
Onları yaşatmalıyız ,
Ateş gibi yanan sımsıcak bağrımıza basmalıyız,
Artık hepimiz el ele verelim,
Onların geleceğine ışık tutalım.
Onlar ölmesin, ölmesinler,
Onlar sokakta doğmadı ki,
Sokakta ölsünler.
Seher vakti gül üstünde öten bülbüller
Benden öğretmenime selam götürün
Mor menekşe, beyaz sümbüller
Halil ÖZKAYA
İÇTAŞ Gürlevik 2 Mercan HES
Güvenlik Görevlisi
Aşık Veysel’in yanık çalan sazından
Erenlerin dilinden dökülen niyazından
Gönül penceresinden sızan nur ziyasından
Benden öğretmenime selam götürün.
Ağrı semalarında uçan turnalar
Balık gölünde yüzen sunalar
Düğünlerde çalan davul zurnalar
Ağrı ovasında akan bereketli Murat’ım
Keban’da kardeş olan Dicle, Fırat’ım
Tarihin tanığı Nemrut ile Süphan ’ım
Doğubayazıt’ta İshak Paşa sarayını gezenler.
Hani baba dergahında ilim yazanlar
Ağrı dağı zirvesinden yer yüzünü süzenler
Diyadin kaplıcalarında şifa için yüzenler.
Taşlıçay’da piknikte ızgaraya balık dizenler
Tutak’ta düğünlerde halay çeken güzeller
Eleşkirt ovasında tarım yapan çiftçiler
Aznavur tepeden Patnos’a bakan işçiler
O güzelim yaylalarda toplanan göçerler
Hamur deresinde mantar çiriş toplayan
Aladağ yaylalarında enginar nergis koklayan
Bütün güzellikleri yüreğinde saklayan
İsmail DURAK
Ağrı İbrahim Çeçen İlkokulu Müdürü

Sayı 9 - İbrahim Çeçen Vakfı

Transkript

Benzer belgeler

PDF ( 4 )

tc ağrı ibrahim çeçen üniversitesi 2016

Glokom nedir?

Sayı 6 - İbrahim Çeçen Vakfı

Fibromiyalji

Sayı 5 - İbrahim Çeçen Vakfı

algolojı hemsıresı - Meram Tıp Fakültesi Hastanesi