ışığı müziğin rengine katarak mekânın iletişim gücünü tasarlamak

Transkript

ışığı müziğin rengine katarak mekânın iletişim gücünü tasarlamak
İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi
Yıl: 13 Sayı: 26 Güz 2014
s. 195-201
IŞIĞI MÜZİĞİN RENGİNE KATARAK MEKÂNIN
İLETİŞİM GÜCÜNÜ TASARLAMAK
Banu MANAV *
ÖZET
Mekân tasarımında pek çok değişken etkin rol oynamaktadır. Bu değişkenler ortamın fiziksel
durumunu etkilediği gibi psikolojik durumunu da etkilemektedir. Mekânın iletim gücüne etki
etmekte, konsept oluşturma sürecinde belirleyici tasarım değişkenleri olabilmektedir. Bu
değişkenlerden üç tanesi ışık-müzik-renk kavramlarıdır. Bu üç değişkenin anahtar kelime olarak
düşünüldüğü bir yüksek lisans dersinde, öğrencilerden bu üç tasarım bileşeninin mekân
tasarımına etkisini incelemeleri, bu konuda bir proje geliştirmeleri ve sunmaları beklenmiştir. Bu
yazı kapsamında, derste yapılan çalışmalardan dört tanesi tanıtılmıştır. Verilen üç tasarım
değişkeni üzerinden öğrencilere bir araştırma projesi kurma aşamaları tanıtılmış, araştırma
yöntemleri konusunda bilgi verilmiş, yapılan alan araştırmasının sonuçlarının, kullanılan
yönteme bağlı olarak nasıl yorumlanması gerektiği tanıtılmıştır. Bu bağlamda, dersin
hedefleriyle ders çıktıları öğrenci çalışmaları üzerinden değerlendirilmiştir.
Anahtar kelimeler: Işık, müzik, renk, mekân tasarımı
ADDİNG THE COLOUR OF THE MUSİC TO LİGHT, ORGANİZİNG THE
COMMUNİCATİON POWER OF SPACE
ABSTRACT
Various parameters play essential role on space planning. These parameters not only affect the
physical view, but also the psychological view of the atmosphere. Hence, they are influential on
the concept development stage. Three of these parameters are light-music and color. The
research problem in a post-graduate course is; to develop and to present a research project in
regard to visualize the relation of these three parameters in space planning. This paper presents
four of these projects. The ability to develop a research project among the three design variables
is introduced, studio-based lectures are given on research methods, critics shed light on how to
discuss and interpret the results of a research project. Course inputs and outcomes are analyzed
among the projects of students.
Keywords: Light, music, color, space planning
*
İstanbul Kültür Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, İçmimarlık ve Çevre Tasarımı
Bölümü, Ataköy Yerleşkesi Bakırköy/İSTANBUL, e-posta:[email protected]
Banu MANAV
1. GİRİŞ
Mekân insanın davranış ve istekleri sonucunda biçimlenir. Mekânın fiziksel
boyutlarıyla ilgili tasarım parametreleri tamamlandıktan sonra, kişiler
tarafından kullanılan her mekânda algılama, “duyumsal ve zihinsel” olarak
iki süreçte devam eder. Bu süreçte göz ve beyin aracılığıyla mekân algılanır.
Burada “algı”, mekânı görmenin ötesindedir. Işık, mekân algılamada en etkin
tasarım öğelerindendir. Işığın varlığında renkli görme gerçekleşir, içinde
bulunulan mekân, fiziksel özelliklerinin yanı sıra, psikolojik özellikleriyle de
“anlam” kazanır. Algı ve anlam, insan belleğinde mekânsal izlenimle ilgili
bir yargıya ulaşır. Mekânın mesajı ve iletim gücüyle ilişkili olan bu yargı
mekânın benliği ve kimliği ile de ilgilidir (Taşçıoğlu, 2013). Bu konu, yalnız
mimarlık ve ilgili disiplinlerde değil, edebiyat eserlerinde, sinema, tiyatro vb
alanlarda da karşılaşılan bir konu olmuştur.
Edebiyatta betimleme (tasvir) ve benzetme ile mekân anlatıları yapılır,
mekânın kimliği, atmosferi tanımlanır. Sahne sanatlarında izleyiciye
aktarılmak istenilen ileti, mekân öykülenmeleri üzerinden yapılır.
Sanat, bilim ve teknoloji ile ilişkili kavramlar bütünü olan ışık-renk-müzik,
mekân tasarımında nasıl bir birlikteliğe sahip olmalıdır? Bir klasik eseri
dinlediğimizde belleğimizde renkli duyumlar belirebilir mi? Görsel algının ve
biyolojik ritmin bir bileşeni olarak ışık /aydınlatma tasarımı bu sürece nasıl
hizmet edebilir? Bu sorulara yanıt bulmak için bir yüksek lisans dersi
kapsamında alan araştırmaları yapılmıştır. Bu çalışma yürütülen ders
çıktılarını değerlendirmek üzere hazırlanmıştır.
2. DERS YÖNTEMİNİN TANITILMASI
Ders kapsamında verilen araştırma konusu aşağıda belirtilen aşamalarda
ilerlemiştir;
*Birinci adımda öğrencilere üç anahtar kelime verilmiş ve bu konunun
mekân tasarımındaki etkilerini araştırmaları istenmiştir; bu kelimeler ışıkrenk-müziktir.
*İkinci adımda öğrenciler seçtikleri bir klasik müzik eserini, öyküsüyle
birlikte getirmişlerdir. Bu eserler üzerinde hep birlikte çözümleme çalışması
yapılmış, notalar renklerle eşleştirilmeye çalışılmıştır.
*Üçüncü adımda öğrencilerden bu tartışmanın doğruluğunu araştırmak için
bir proje geliştirmeleri istenmiştir. Bu proje kapsamında, mekân tasarımında
196
İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi
Güz 2014
kullanılan renk kompozisyonunu destekleyen bir müzik ve ışık/aydınlatma
tasarımı ilişkisini araştırmışlardır.
*Öğrencilere bir araştırma projesi kurma aşamaları tanıtılmış, araştırma
yöntemleri konusunda bilgi verilmiş, yapılan alan araştırmasının
sonuçlarının, kullanılan yönteme bağlı olarak nasıl yorumlanması gerektiği
tanıtılmıştır.
* Ders çıktısı olarak teslim edilen rapor; ilgili literatürü araştırmak ve
terminolojiyi kullanma deneyimini öğrencilere kazandırmayı hedefleyen bir
anlatım dili içerisinde ve makale formatındadır.
3. KLASİK MÜZİK
ÇÖZÜMLEMESİ
ESERLERİ
ÜZERİNDEN
IŞIK-RENK
Görsel ve işitsel algılama sürecinde; gözümüz frekans analizi yapamaz, ancak
farklı dalga boylarındaki ışık dalgalarının birleşimi olan renk/renklere görsel
tepki verebilme yeteneğine sahiptir. Kulağımız, ince ve kalın sesleri ayırt
edebilme yeteneğine sahip olduğu için farklı frekanslardaki sesler arasında
ayrım yapabilir. Farklı duyu organlarımız arasındaki bu ilişkiyi anlama ve
tasarıma katma çabası bizi kullanıcı konforu açısından daha olumlu mekânlar
tasarlayabilme sonucuna götürecektir. Synesthesia diye tanımlanan bu durum
farklı duyu organlarının bir bütün olarak uyum yeteneğine bağlı olarak ortaya
çıkmaktadır. Renkler yalnızca görsel algıyı fiziksel bir uyarıcı olarak
etkilememekte, dokunsal, işitsel, ısısal algıya da etki etmektedir. Bu nedenle,
renk etkileşimleri sıcak-soğuk, yumuşak-sert, canlı-soluk ve benzeri sıfat
çiftleri ile eşleştirilmektedir (Meerwein vd, 2007). İşitsel algı ile görsel algı,
müzik ile renk ilişkisi, ışık ve sesin frekans ve dalgaboyu ile ölçülebilen
fiziksel büyüklükler olmasından kaynaklanmaktadır.
Notaların farklı renklerle eşleştirilmesi konusu 19.yy’dan günümüze kadar
gelen bir bilgidir. Mestan ‘ın (2013) makalesinde belirttiğine göre, Overly bu
konuyu örnekler üzerinden derinlemesine tartışmıştır. Newton, notaları
gökkuşağının yedi rengiyle ilişkilendirmiş ve ışığı araştırırken ton aralıklarını
renklerle açıklamıştır. Newton’un örneklemesinden uzaklaşan Louis-Bertrand
Castel, kendi renk ve nota sistemini tanıtarak, ‘‘do’’yu mavi renk ile
sembolize ederek geliştirmiştir. Çalışmalarıyla renk ve müzik ilişkisini,
fisiksel teoremlerden uzaklaştırarak, görsel bir anlatım diliyle tanıtmıştır. Bu
amaçla, optik bir klavye inşa ederek, renkli ışık veren bir mekânizma
geliştirmiştir. Castel’in bu icadı, renk teorisi üzerine yapılan önceki
çalışmaları destekler boyuttadır.
Bu bilginin ışığında her nota bir renge karşılık gelmektedir. Renklerin
kişilerde uyandırdığı fizyolojik ve psikolojik etkiler çeşitli ölçüm
yöntemleriyle değerlendirilebildiğine göre, müzik ile renkler ve kişilerdeki
197
Banu MANAV
izlenimleri de somut bir şekilde incelenebilir. Bu varsayımdan yola çıkarak
klasik müzik eserleri üzerinden ışık-renk çözümlemeleri yapılmıştır.
Dersi alan öğrencilerden seçtikleri bir klasik müzik eserini (bestecisini ve
eserin hikayesini) sınıfa tanıtmaları istenmiştir. Sınıfta öncelikle bu eserler
dinlenmiş, ışık-renk çözümlemesi çalışması yapılmış, sonraki adımda
eserlerin hikayeleriyle renk önerilerimiz eşleştirilmiştir. Bu çalışmayı dersi
alan her öğrenci yapmıştır, ancak bu bölümde iki öğrencinin çalışmaları
tanıtılacaktır.
3.1 Vivaldi/ Dört Mevsim- İlkbahar Bölümü çözümlemesi
Bu eserde Vivaldi, mevsimlerin her birini kendi özellikleriyle ele alarak oniki
ayı ayrı ayrı betimlemiştir. Gök gürültüsü, hasat zamanı, buzun kayganlığı,
ilkbaharın canlılığı, doğanın uyanışı ayrı ayrı eser içinde dinleyiciye iletilmek
istenmiştir. Eserde ilkbahar Bölümü “mi” gamındadır. Eserin bu bölümünde
bahardaki kuş sesleri, doğanın yeniden uyanması, derelerde su seviyesinin
yükselmesi, ağaçların yeşermesi ve benzeri duygular betimlenmiştir.
Bu bağlamda, ders kapsamındaki alan araştırması, eserdeki çözümlemeye
bağlı olarak kısa bir film çekmektir. Eserde iletilmek istenilen duygular,
renklerin anlamları ve mekân algılamaya etkisine göre çalışılmış, tartışılmış
ve filmin teması geliştirilmiştir.
Dört Mevsim’de, “mi” gamında olan ilkbahar konçertosunun canlı ritim,
kişilerde coşku, heyecan yaratması için sarı renk ile temsil edilmiştir. Filmin,
kış mevsiminden ilkbahara geçiş ile başlaması düşünülmüş, durağan, soğuk
izlenimini veren mavi renk kışı temsil etmiş, film mavi renkten sarı renge
geçiş ile başlamıştır. Zamanın sürekliliği saat kadranı ile verilmiş, eserdeki
ritme göre sarı renkteki ilkbahar sembolü olarak çiçekler yön değiştirerek
güneşin durumuna göre belirli bir ritimde hareket etmiştir. Zamanın akışı
doğanın canlanışına bağlı olarak çiçeklerin açması ve doğanın dansı müziğin
ritmine göre görselleştirilmiştir. Filmdeki ana tema, mevsim geçişleri ve
temsil ettikleri renkler üzerinden müzik-renk ve ışık birlikteliğini
görselleştirmektir. Sunum tekniği olarak “kısa film” kullanılması, proje
kapsamında disiplinler arası bir çalışma yapılması, sürecin öğrencinin sunum
tekniği açısından gelişimine katkı sağlaması önemlidir, tamamlanan çalışma
özgün bir eserdir (öğrenci adı: Ezgi Özkahraman, içmimar - İKÜ İçmimarlık
Programı Yüksek Lisans öğrencisi).
3.2 Rimski- Korsakov /Şehrazat çözümlemesi
Rus müzisyen Rimski-Korsakov tarafından Binbir Gece Masallarından
esinlenilerek bestelenen eser dört bölümden oluşmaktadır; Deniz ve
198
İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi
Güz 2014
Sinbad’ın Gemisi, Prens Kalender’in Hikayesi, Genç Prens ile Genç Prenses
ve Bağdat’ta Festival. Oryantel temalı bu dört bölümün birbirini takip eden
bir süreklilik içinde olmasına özen gösteren Korsakov keman solo için
yazılmış bölümler ile piyanonun büyüsünü birlikte sunmuştur. Örneğin son
bölümde festival coşkusunu kemanların önderliğinde allegro molto
temposunda tamamlamaktadır.
Ders kapsamında, eserin nota çözümlemesi-renk-ışık etkileşimi konusunda
bir maket çalışması ile yapılmıştır. 10 kişi üzerinde yapılan çalışmada, 1/20
ölçeğinde modellenmiş bir oditoryum tasarımı düşünülmüştür. Eserin dört
bölümünün kişilerde uyandırdığı izlenimler, oluşturulan model üzerindeki
renkli ışık geçişleriyle birlikte çözümlenmeye çalışılmıştır. Katılımcıların
cevapları her bölüm için kaydedilmiş, dört ayrı durak noktasında eser
dinletisine ara verilerek müzik durduğunda zihninizde canlanan rengin adı
kaydedilmiştir. Verilen cevaplar gafiklerle yorumlanmıştır. Cevaplar
arasındaki benzerlikler ışık-renk-müzik arasındaki güçlü bağı ve kişilerin
algısı üzerindeki etkilerini göstermesi açısından anlamlıdır. Bu bilgi,
oditoryum tasarımında ışık-renk-müzik parametrelerinin mekânın görsel ve
boyutsal algısını etkileyen değişkenler olarak kullanılabileceğini göstermesi
açısından önemlidir. Bununla birlikte, verilen üç kavramın mekânla ilişkisini
ölçmek amacıyla deneysel bir çalışmanın yapılması, çalışmanın adımlarının
kontrollü bir şekilde yürütülmesi ve sonuçların iyi analiz edilmesi açısından
başarılıdır (öğrenci adı: Ceren Bilgi,mimar-İKÜ İçmimarlık Programı
Yüksek Lisans öğrencisi).
4. ANKET ÇALIŞMASI
Dersi alan iki öğrenci, ışık-müzik-renk etkisini araştırmak için anket
çalışması uygulamışlardır. Anket sonuçlarını grafikler yardımıyla
yorumlamışlardır, mekânın fiziksel ve psikolojik özellikleriyle ilgili ve/veya
mekân iyileştirmeye yönelik öneriler sunmuşlardır.
4.1 Restoranlarda renk-müzik harmonisi ve kullanıcılar üzerindeki
etkisinin incelenmesi
İstanbul ilinde, farklı iki konsepte sahip restoranda kullanıcı memnuniyeti,
mekân algısı,ışık-renk-müzik bileşenlerinin mekân tasarımına etkisini
ölçmeye yönelik bir anket çalışması yapılmıştır. Toplam yetmiş kişi üzerinde
yapılan anket çalışmasının sonuçları cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi durumlarının
mekân algısına etkisi açısından değerlendirilmiştir. Işık-müzik-renk
değişkenlerinin kullanıcıya etkisi, mekân algısı araştırması ile incelenmiş,
sonuçlar yorumlanmıştır. Her üç bileşenin de mekânın konseptine etki eden
tasarım değişkenleri olduğu sonucuna varılan çalışma bir “tasarım problemini
incelemek için belirlenen bir araştırma yöntemi ile” sonuca varması ve tüm
bu süreçte kontrollü bir çalışma yürütülmesi, çalışmanın adımlarının iyi
kurgulanması ve iyi analiz edilmesi açısından başarılı bulunmuştur (öğrenci
199
Banu MANAV
adı: Şafak Merve Çolak, içmimar-İKÜ İçmimarlık Programı Yüksek Lisans
öğrencisi).
4.2 SPA merkezlerinde renk-müzik harmonisi ve kullanıcılar üzerindeki
etkisinin incelenmesi
Günümüzde suyla gelen sağlık, terapi konuları pekçok kişinin ilgisini
çekmektedir. Bu amaçla tasarlanmış mekânları ziyaret eden kişi sayısı da
oldukça fazladır. SPA merkezlerinde ışık-müzik-renk konuları mekân
tasarımına nasıl etki etmektedir? sorusuna cevap aramak için üç farklı otelde
anket çalışması yapılmıştır. Sonuçlar grafiklerle tartışılmış, araştırılan her üç
kavramın da önemli olduğu sonucuna varılmıştır. Bununla birlikte, incelenen
otellerdeki renk kompozisyonları incelenmiştir. Çalışma, güncel bir konuda
bir alan araştırması yapması, süreci tamamlaması ve anket sorularının her
birini bu bağlamda tartışması açısından başarılı bulunmuştur (öğrenci adı:
Zuhal Erdemir, içmimar-İKÜ
İçmimarlık Programı Yüksek Lisans
öğrencisi).
5. DERS ÇIKTILARININ TARTIŞILMASI
Fiziksel bir uyartı olan ışık-renk konusu, yine fiziksel bir uyartı olan ses ile
etkileşim içinde olunca “mimariyi ve mekânı duymak” kavramını
tanımlamaktadır. Bu kavramın önemini vurgulayan Rasmussen, “Yaşanan
Mimari” adlı kitabında, mimari mekânlardan örneklemlerle konuyu
tartışmıştır (1994, ss:188-199). Akustik açıdan algıladığımız pek çok yapı
olduğuna değinen yazar, mekân-insan arasındaki etkileşimden dolayı mekâna
karşı bir tepki verdiğimizi anlatmaktadır. Çok sesli müziğin oluşma
öyküsünde, mimari yapının form-strüktür-malzeme olarak önemine
değinilmiştir. Renk-doku-ışık ve benzeri tasarım değişkenlerinin mekâna
katkıları sonucunda algılanan mekânın “daha sıcak, daha güzel ve benzeri”
algılandığını savunmaktadır.
Bu yazı kapsamında, yukarıda anlatılan tasarım değişkenlerinin mekâna
katkılarını ve mekân iletilerini ölçmeye yönelik olarak bir yüksek lisans dersi
kapsamında, her öğrenciyle ayrı ayrı yürütülen araştırma konuları, yöntem ve
sonucun değerlendirilmesi açısından tartışılmıştır. Dersi alan altı öğrenciden,
derse devam eden ve çalışmanın adımlarını tamamlayan dört çalışma konuyu
iyi analiz etmeleri, süreyi planlı kullanmaları, araştırma sorusunu tartışmak
üzere bir proje geliştirebilmeleri, araştırma yapmaları nedeniyle başarılı
bulunmuştur. Her dört çalışma da özgündür, öğrencilerle birlikte sınıf içinde
planmış çalışmalar, öğrenciler tarafından seçilen bir alan araştırmasıyla
sürdürülmüştür. Öğrenciler yapılan araştırmayı ilgili terminolojiyi kullanma
yetkinliğinin kazandırılması amacıyla “makale” formatında, yazım dili,
200
İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi
Güz 2014
terminoloji ve benzeri konularda düzenli tashih aldıktan sonra teslim
etmişlerdir.
6. SONUÇ
Projelendirme sürecinde alınan tasarım kararları, söz konusu mekânlara ait
psiko-sosyal tasarım kararlarını da içermektedir. İç mimari tasarıma ait tüm
planlamalar; donatı tasarımı, fiziksel çevrenin tasarımı, detay çözümleri ve
benzeri konular mekân kimliğini oluşturan tasarım değişkenleridir. Mekân
kimliği, tasarlanan söz konusu mekânın, aynı işleve hizmet veren diğer
örneklerden farklı olmasını sağlayacaktır (Manav,2013) . Mekân kimliğine
etki eden bu konu, mekânın atmosferi, iletim gücüyle de ilgilidir. Bu ilişkiye
etki eden ışık-müzik-renk bileşenlerinin önemini araştırmak amacıyla yüksek
lisans öğrencileriyle yürütülen çalışmalardan da bu kabulleri doğrular
nitelikte sonuçlar elde edilmiştir.
Ders çıktılarıyla, dersin hedefleri karşılaştırıldığında;
• iç mimari tasarımda önemli olan ışık-müzik-renk kavramlarıyla
ilgili terminolojinin araştırılması, ilgili kaynakçaya ulaşmak ve
bilgiyi yorumlamak konusunda öğrenciler deneyim kazanmıştır.
• bir alan çalışmasının tasarlanması, çalışma metodunun saptanması,
veri toplanması, veri analizi ve değerlendirilmesi süreçleri
öğrencilere tanıtılmış, bu anlamda bir uygulama yapılmıştır.
• ilgili terminolojiyi kullanarak yazım dili geliştirilmeye ve yetkinlik
kazandırılmaya çalışılmıştır.
• her öğrencinin çalışması özgün bir araştırmadır, geliştirilebilecek bir
pilot çalışma niteliğindedir.
KAYNAKÇA
Manav, B (2013) Mekânda Bir Anlatım Aracı:Renk, Kılanç R (edt), İletişim
Ve..., ss: , İstanbul: Es Yayınları.
Meerwein, Rodeck, Mahnke (2007) Color Communication in Architectural
Space, Basel: Birkhauser.
Mestan, H (2013) Müzik ve Renk İlişkisi, Kaygı (erişim adresi: 2014/24/10;
http://kaygi.home.uludag.edu.tr/issues/2013/2013-20-20.pdf)
Rasmussen S.E (1994)Yaşanan Mimari, İstanbul: Remzi Kitabevi, 1994.
Taşçıoğlu, M Bir Görsel İletişim Platformu Olarak Mekân, İstanbul: YEM
Yayınları, 2013.
201

Benzer belgeler