MART 2016 28. SAYI - sare kübra karataş

Transkript

MART 2016 28. SAYI - sare kübra karataş
MART 2016
28. SAYI
Yosemite’in ‘Ateş Şelalesi’
Güzel Kelebeklerin Çirkin Alışkanlıkları
Bukalemunlar
Seyşeller’in Dönüşü
Buza Hücum
İçine Düşen Her Şeyi Öldüren Nehir
Afrika’nın
unutulan
ormanlarının
derinliklerinde gezegenimizin en ilginç ve
nesli tükenmek üzere olan hayvanlarının
sırları açığa çıkıyor. Onların akıllı olduklarını
biliyorduk fakat kültürleri ve kişilikleri
olduğunu bilmiyorduk. Bu belgesel serisi
insan davranışlarının hayvanlarınkilerle ne
kadar benzerlik taşıdığını ortaya çıkarıyor.
Yosemite’in ‘Ateş Şelalesi’
Y
osemite’teki horsetail şelalesi, koşullar el
verirse şubat ayinin ortasina denk gelen
günlerde batan güneşi̇ n turuncu işiğiyla
süsleniyor ve ateşten bir şelaleyi andiriyor.
“Güneş ışınları nihayet şelaleye doğru
yöneldiğinde suyun renginin değiştiğini
gördüm,” diyor Dey National Geographic’e
gönderdiği e-posta’da. “Şelalenin sularının
sarı, turuncu ve kırmızı renkler arasında
Kaliforniya’da yer alan Yosemite Ulusal gidip geldiğini görünce gözyaşlarıma hakim
Parkı’ndaki bir şelale, her şubat ayında olamadığımı fark ettim. Çok duygusal bir
birkaç hafta boyunca batan güneş tarafından andı benim için.”
tutuşturulmuşçasına
ateş
renklerine
bürünüyor. Günbatımında gerçekleşen bu Dey fotoğrafı vizörden bakarak çekmemiş.
Bunun yerine gözleriyle şelaleyi izlerken
gösteri “ateş şelalesi” adıyla anılıyor.
deklanşöre uzaktan kumandayla basmış.
Bu sahnenin oluşması için birçok olasılığın
aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor: Batan “Hayatımda ilk kez kendi tercihimle fotoğraf
güneşin 305 metre yüksekliğindeki Horsetail makinesinin vizöründen bakmak yerine
Şelalesi’ninden dökülen suyun oluşturduğu çektiğim şeyin kendisini izledim,” diyor
turuncu ve kırmızı sis bulutuna denk gelmek Dey. “Gördüğüm şeyin bir saniyesini bile
için doğru zamanda orada olmak şart. Ayrıca kaçırmak istemedim.”
suyun döküleceğinin bir garantisi de yok:
Şelale, El Capitan adlı kayanın doğu tarafında Dey, Horsetail Şelalesi’ni fotoğraflamak
yalnızca yeteri kadar su birikip döküldüğü konusunda yalnız değil. Ünlü fotoğrafçı Ansel
Adams ışıldayan şelaleyi 1940’ta fotoğraflasa
zaman var olabiliyor.
da “ateş şelalesi” olgusu, 1973 yılında
Her şey yolunda giderse Yosemite Vadisi’nin National Geographic fotoğrafçısı Galen
kayalık zirvelerinin gölgeleri, güneş Rowell’in ünlü fotoğrafına kadar kitlelerce
batarken yavaş yavaş El Capitan’ı batıdan bilinmiyordu. O fotoğraf yayınlandığından
doğuya doğru kaplamaya başlıyor; güneş bu yana Yosemite Ulusal Parkı, parlayan
tam olarak batmadan önce de son bir ışık su ve sisin fotoğrafını çekmek isteyen
kümesi şelalenin üzerine düşüyor. Son fotoğrafçıların uğrak noktası oldu.
güneş ışınlarını yakalayan şelale ile gölgelik
yamaçlar arasındaki kontrast da şelalenin “KENDI ATEŞ ŞELALENI KENDİN YAP”
parlıyormuş gibi görünmesine yol açıyor.
Çocuk nöropsikoloğu ve National Geographic Bu etkileyici görüntü, 80 yıldan uzun bir
Your Shot üyesi olan San Francisco’lu süre boyunca 975 metre yüksekliğindeki
Sangeeta Dey’in de şansı yaver gitmiş ve 15 Glacier Point yamacında yapay olarak tekrar
Şubat tarihinde, artık ünlü olan bu fotoğrafı oluşturuldu.
yakalayabilmiş. Dey bu fotoğraf için bütün
Bu ateşli gelenek, aslında 1872’de Glacier
gün gökyüzünün açılmasını beklemiş.
Point’in yamaçlarından aşağı kamp ateşi
Çocuk nöropsikoloğu ve National Geographic kömürlerini döken İrlanda doğumlu otel
Your Shot üyesi olan San Francisco’lu sahibi James McCauley tarafından başlatıldı.
Sangeeta Dey’in de şansı yaver gitmiş ve 15 Oğlunun anlattıklarına göre McCauley, 1897
Şubat tarihinde, artık ünlü olan bu fotoğrafı yılında Glacier Point’i terk edene kadar ateş
yakalayabilmiş. Dey bu fotoğraf için bütün teknikleriyle çeşitli denemelerde bulundu.
Bunlar arasında havai fişekler ve hatta
gün gökyüzünün açılmasını beklemiş.
dinamit patlamaları içeren teknikler de vardı.
Bukalemunlar
B
ukalemunlar renk değiştirme ve etrafa
uyma yetenekleriyle tanınıyorlar ancak
bu onları ilginç kılan özelliklerinden sadece
biri. National Geographic, kısa bir süre
önce dergide yayımlanan bir makalede
Christian Ziegler’in fotoğraflarıyla bukalemun
dünyasında keşfe çıktı. Buradaki fotoğraflar,
dünyadaki bukalemun türlerinin yarısından
fazlasına ev sahipliği yapan Madagaskar’daki
bukalemunların muhteşem alışkanlıklarını
sergiliyor. Ziegler bu fotoğraflarla her
yıl yapılan 59. Dünya Basın Fotoğrafları
Yarışması’nda üçüncülük ödülünü aldı.
hissedilen görünmez dalga boylarına
yakın neredeyse kızılötesi ışık başta olmak
üzere daha geniş bir ışık tayfını yansıtan
daha derinde başka bir iridofor katmanı
bulunuyor. Bilim insanları, derindeki bu
kristalli hücrelerin soğukkanlı hayvanların
beden ısılarını ayarlamaya yaradığını, daha
üstteki renk değiştirici hücrelerin ise kamuflaj
ve etkileyici çiftleşme gösterileriyle ilgisi
olduğunu tahmin ediyor.Onlar bukalemunların
kristalleri nasıl kontrol ettiklerini anlamaya
çalışırken, başka bilim insanları da renkleri
solmayan boya ve kumaş gibi malzemeler
üretmek amacıyla renk yaratıcı
doğal nanoyapıların aynısını
Kelimenin tam anlamıyla
“
BUKALEMUNLARIN
oluşturmaya çalışıyorlar.
renkten renge giren leopar
DERİ RENGİ SARI, YEŞİLİN
bukalemun, derisindeki
Araştırmanın Önemi
rengârenk tonlar ortaya
ÇEŞİTLİ TONLARI, KİREMİT
Yeni araştırma, bukalemunlarda
çıkaran küçük kristaller
KIRMIZISI, KESTANE RENGİ
potansiyel olarak farklı
sayesinde en renkli
VE SİYAHA DÖNEBİLİR,
amaçları olan kristalli hücre
sürüngenler arasında yer
HATTA DERİ ÜZERİNDE
katmanlarının ortaya çıkarıldığı
alıyor.
BENEKLER VE ÇIZGILER
ilk çalışma. Farklı kullanımları,
İsviçre’deki Cenevre
OLUŞABILIR. “
bukalemunların kristaller için iki
Üniversitesi bilimcilerinin
ve hatta üç görev geliştirdiğini
geçtiğimiz hafta Nature
ortaya koyuyor: muhteşem bir gösteriş aracı ve
Communications‘da yaptığı açıklamaya göre,
leopar bukalemunun derisinde sadece bir değil kızgın güneşe karşı koruma olmanın yanı sıra
iyi bir kamuflaj olduğunu söylüyor araştırmayı
iki kat kristalli hücre bulunuyor. Hücreleri
gerçekleştirenlerden Michel Milinkovitch.
gererek veya gevşeterek yansıyan ışığın
rengini değiştiren hayvan, hızlı bir şekilde renk
Büyük Resim
değiştirme olanağı elde ediyor.
Doğada bir şeyi renkli hale getirmek için iki
Deri yüzeyine yakın duran iridofor adlı
farklı yöntem var; pigment kullanmak ya da
hücre katmanı, sadece yetişkin erkek
ışığı yansıtan kristal yapı matrislerine sahip
leopar bukalemunda (Furcifer pardalis) tam
olmak. Fotonik kristaller adı verilen bu ışık
anlamıyla gelişmiş durumda bulunuyor ve eş
yansıtıcılar kelebeklerin, böceklerin, balık
bulma amacıyla renkli gösteriler yapmakta
pullarının ve kuşların tüylerinde görülen
kullanılıyor. Kristaller, hayvanın gevşeme
renkli parıltının nedeni. Aynı zamanda büyük
durumunda olduğu gibi birbirine yakın
kamuflaj ustaları kafadanbacaklılara denizler
durduğunda mavi ışığı yansıtıyor. Bukalemun
altındaki ortamlarında görünmez olma olanağı
derisindeki sarı pigmentlerle bir araya gelen
da veriyor. Pigmentler solabiliyor ama
bu ışık hayvanın yeşil görünmesine yol
yapısal renk, alttaki kristaller yok olana kadar
açıyor. Hücreleri gerip kristalleri birbirinden
parlaklığını koruyor.
uzaklaştırmak ise sarı ila kırmızı arasında
renkler ortaya çıkarıyor.
Bütün bukalemunlarda, sadece ısı olarak
Kabaran deniz suları, Aldabra lagününde
denizçayırları arasında beslenen yeşil
denizkaplumbağasını bulmuş. İnsanların
doğayı kendi çıkarlarına göre kullanma
güdüleri burada ve diğer Seyşel adalarında
yerini hayranlık ve doğayı koruyup
yenilemeye karşı duyulan arzuya bırakmış.
Seyşeller’in Dönüşü
D
oğa, Hint Okyanusu’ndaki savunmasız
adalarda ikinci bir şans elde ediyor.
Güneş yanığı yüzü ve kıvırcık siyah saçları
olan güler yüzlü bir Yeni Zelandalı Nick
Page. Elinde Assumption Adası’nın en
çok aranan bireyinin fotoğrafını tutuyor:
Kırmızı kardinal büyüklüğünde, siyah ibiği
bir Mohavk Yerlisinin saçını andıran ve
gözlerinin hemen yanlarında parlak kırmızı
tüy tutamları bulunan tepeli arapbülbülü.
2013 yılından beri bir av bekçisi ekibi,
Madagaskar’ın 400 kilometre kuzeyindeki,
12 kilometrekarelik bu virgül şekilli alanda
5 bin 278 tane tepeli arapbülbülünü vurdu ya
da ağlarla yakaladı. Artık adada yalnızca tek
bir bülbül var.
oluşan Seyşeller’in en batıdaki noktası ve
dünyanın en önemli doğa koruma alanlarından
biri. Biyolojik hazinelerinin arasında yerli
bir bülbül türü de var. Koruma yetkilileri
bu Asyalı göçmenlerin adaya yerleşmeleri
halinde gerek söz konusu bülbül türü gerekse
adanın diğer kuşlarıyla sınırlı yiyecek
kaynakları için rekabet etmeleri, endemik
omurgasızları avlamaları ve yayılımcı
bitkilerin tohumlarını adaya taşımalarından
çekiniyor.
“Hazineni
korumak
için
istilacıları
püskürtmelisin,” diyor imha projesinin lideri
Jessica Moumou. “Tepeli arapbülbülleri bir
defasında Aldabra’ya ulaşmayı başardı; yani
bunu bir kez daha yapabilirler.” Aldabra’yı
yöneten Seyşel Adaları Vakfı bunu göze
Page bu sayıyı 5 bin 279 yapmanın eşiğine tam alamaz. Dolayısıyla da sorunu kaynağında,
iki kez gelmiş. Ama kötü talih, atış yapmasını Assumption’da çözmeye çalışıyor.
engellemiş. İlkinde başının üstünden geçen
kara çaylak avını ürkütmüş, ikincisinde ise Avcıların gözlerine kestirdikleri yegâne kuş
bir yağmur fırtınası kopmuş. Bunlar, bu türü bülbül değil. İspinozu andıran, parlak
işi meslek edinen nişancıların karşılaştığı kırmızı rengi nedeniyle alevler içindeymiş
zorluklar. Ancak, botanik ve zooloji alanında gibi görünen kırmızı fodi de imha edilenler
eğitim görmüş olan Page, bülbülü “biraz arasında, çünkü onun da Aldabra’da bir
şans ve bolca saklambaçla” eninde sonunda mevkidaşı var. Bu yabancı tür 2000’lerin
vuracağına inanıyor. Başparmağını uzatıp başında fark edilip imha çalışmalarının
sırıtarak, “Hedefim işte bu büyüklükte,” başlamasından önce, Aldabra’da birkaç yüz
diyor.
bireyden oluşan bir popülasyona ulaşmış.
Tepeli arapbülbülleri gösterişli ve bir o
kadar da geveze kuşlar. Aslında Asya yerlisi
olan bu hayvanlar Assumption’a 1970’li
yıllarda Mauritiuslu kuş gübresi toplayıcıları
tarafından evcil hayvanlar olarak getirilmiş.
Kafeslerinden mi kaçmışlar, yoksa bilinçli
olarak doğaya mı bırakılmışlar bilinmiyor,
ama popülasyonlarında patlama yaşanmış
ve bir zamanların evcil hayvanları
günümüzün zararlıları haline gelmiş. Yok
edilmek istenmelerinin ardındaki neden
Assumption’da olmaları değil; bu adayla
aralarında 28 kilometre bulunan diğer bir Hint
Okyanusu adası Aldabra’ya olan yakınlıkları.
Aldabra, 115 ada ve mercan adasından
Bir kuşu kurtarmak için diğerini öldürmek
sapkın
bir
takas
gibi
görünebilir.
Adaların ekolojik restorasyonu bazen, bu
bölgedeki ekolojiyi ilk olarak bozan insan
müdahalesinden bir farkı olmadığı, bir yerden
alıp diğerine vererek doğaya karşı Tanrıcılık
oynadığı yönünde eleştiriler alıyor.
Güzel Kelebeklerin Çirkin Alışkanlıkları
Kenya’daki Tsavo West Ulusal Parkı’nda taze
fil dışkısı yiyen küçük sarı çayır kelebekleri.
Siz de kelebekleri zarif birer canlı sananlardan
mısınız? Size kötü haberlerimiz var.
Kelebekler yüzlerce yıldır bizi kandırıyor:
Bahçelerimizde çiçekten çiçeğe konuyor,
ışıltılı renkleriyle gözümüzü okşuyorlar.
Onlara güzellemeler bile yazıyoruz... Ancak
kelebeklerin karanlık bir yüzü de var. İlki,
o muhteşem renkleri: Bir uyarı bu renkler
aslında. Bu kadarla da bitmiyor. Kelebekler
aslında çoğumuzun hiç farkında olmadığı gizli
bir yaşam sürüyor.
Florida eyaletinin simgesi olarak seçilmesinin
nedeni de bu olsa gerek.
Bu kelebeğin anormal olduğunu düşünmeyin
sakın. Akrabalarının çoğu kötü adamlar
aslında.
Entomolog Dino Martins, Kenya’nın Kuzey
Nandi ormanlarında iki beyaz şeritli paşa
kelebeği arasında muhteşem bir kavgaya
tanıklık etmiş. Devrilmiş bir ağaçtan sızan
fermente özsuyu içen bir kelebek grubu yavaş
yavaş sarhoş olurken, beyaz şeritli iki kelebek
gelip bar kavgası başlatmış. Tırtıklı kanatlarıyla
birbirlerine dolanıp darbe vurdukları kavga,
kaybeden kelebeğin parçalanmış kanatlarının
Zebra uzunkanat (Heliconius charithonia)
süzülerek orman zeminine düşmesiyle son
kelebeğini ele alalım
bulmuş.
“KELEBEKLER YÜZLERCE
örneğin. Görünüşü oldukça
YILDIR BIZI KANDIRIYOR:
masum. Oysa son derece
Eski National Geographic
BAHÇELERIMIZDE
zehirli. Ayrıca tırtıl
Genç Kâşiflerinden Martins,
ÇIÇEKTEN
ÇIÇEĞE
döneminde kardeşlerini
paşa kelebeği hakkında,
KONUYOR,
IŞILTILI
yiyen bir kanibal. Ama bu
yöneticiliğini yaptığı Kenya
RENKLERIYLE GÖZÜMÜZÜ
özelliği, pupa tecavüzü
Mpala Araştırma Merkezi’nin
OKŞUYORLAR. ONLARA
olarak adlandırılan
bulunduğu Doğu Afrika’da
durumla karşılaştırıldığında
yayımlanan Swara dergisine bir
GÜZELLEMELER BILE
son derece sıradan kalıyor.
yazı yazmış.
YAZIYORUZ...”
Yeşil damarlı paşa kelebeği
Pupanın, koza aşamasındaki –larva ile yetişkin hayvan dışkısı yiyor. [Fotoğraf: Dino Martins]
arasındaki dönem– bir kelebek olduğunu
biliyorsanız, pupa tecavüzünün anlamı
“Hızlı ve güçlü,” diyor yazısında. “Ve damak
anlaşılıyor. Kozadan çıkmaya hazırlanan
zevki nektarla sınırlı değil. Fermente özsu, taze
dişi kelebeğin etrafı bir erkek çetesi etrafını
dışkı ve çürümekte olan hayvan leşi en sevdiği
sarılıyor, birbirlerinin önüne geçmek için itişip yiyecekler arasında yer alıyor.”
kakışıyorlar, kanat çırpıyorlar. Ve bu arbedenin
galibi, dişiyle çiftleşiyor. Ancak sonuca
Kelebekle taze bir dışkı arasına sakın girmeyin.
ulaşmak için öyle sabırsızlanıyor ki kozayı
Çılgına dönüyorlar. Hortumlarını açıp içmeye
klasper denilen keskin organıyla yırtıp dişi
başlıyor, bitkilerden elde edemedikleri tuzları
daha henüz dışarı çıkamadan çiftleşiyor.
ve amino asitleri mideye indiriyorlar.
Kozada sıkışmış durumdaki dişinin başka
bir seçimi olmadığı için pupa tecavüzü
terimi ortaya çıkmış ama bazı biyologlar
buna “zoraki çiftleşme” ya da sadece pupa
çiftleşmesi adını veriyor. Ne derseniz deyin,
çocuk kitapları için uygun olmadığı kesin.
Zebra uzunkanat kesinlikle güzel bir kelebek.
Çamur banyosu adı verilen bu durum sıradan
bir kelebek davranışı. Dışkı güzel de, her zaman
öyle olması gerekmiyor. Ölü bir hayvanın
tadına bakan, ter ya da gözyaşı içen ya da
sadece çamur banyosu yapan kelebek sürüleri
görebiliyorsunuz.
K
uzey Kutbu’nun Rus kesiminde, Yamal
Yarımadası’nın batısında bulunan Trebs
ve Titov petrol yataklarına haftalık vardiya için
helikopterle gelen petrol işçileri. Rengeyiği
çobanlarının geleneksel yurdu olan bölge, günümüzde
doğalgaz ve petrol şirketlerinin egemenliğinde.
Buza Hücum
K
uzey Kutbu hızla erise de çalışmak için
hâlâ acımasız bir yer. Kaynaklarına Küresel ısınma Kuzey Kutbu’nun buzullarını
erişmek için verilen yarışta kolay kazanç mı? eritirken Rusya, bölge kaynaklarından
yararlanmaya koşanlar arasında başı çekiyor.
Söz konusu bile değil.
Gazprom 2013 sonlarında, Greenpeace üyesi
2014 Aralık ayının sonları. Kuzey Kutup 30 protestocunun hapse atılıp gemilerine el
Dairesi’nin 400 kilometre kuzeyinde, koyulmasının ardından, Peçora Denizi’nde
Sibirya’nın
Yamal
Yarımadası’ndaki kurduğu platformla Kuzey Kutbu’nda açık
Bovanenkovo’da bir konferans salonu. denizde petrol üreten ilk şirket oldu. Yamal’ın
Salona kurulu ekranda tanıdık bir yüz var. doğu yanında ise Novatek adlı bir diğer Rus
Vladimir Putin uydu bağlantısında hafif şirketi liderliğindeki ortaklık, doğalgazı
pikselli de olsa yerini almış durumda. Rus sıvılaştırmak ve buz kırıcı bir tankerle Doğu
enerji devi Gazprom’un CEO’su Alexey Asya’ya ve Avrupa’ya ihraç etmek üzere
Miller büyük bir ciddiyetle ekrana, Rusya dev bir terminal inşa ediyor –süreç içinde
Devlet Başkanı’na bakıyor. Dışarıda prefabrik kırılacak buz giderek daha da azalacak olsa
binalar ve parlak borular, karanlığın içinde da hedef şimdilik bu şekilde.
yüzen bir uzay istasyonu gibi ışık içinde. Yeni Goliat platformu, geçtiğimiz Nisan
Bovanenkovo dünyanın en büyük doğalgaz ayında Norveç, Hammerfest yakınlarındaki
hizmete
girmeyi
beklerken.
rezervlerinden biri. Miller, buradaki yeni bir fiyortta
yataktan doğalgaz çıkarmak için Putin’in Halihazırda Barents Denizi’nde 71 derece
kuzeyde demirli platform, en kuzeydeki açık
emrini bekliyor.
deniz petrol platformu.
“Başlayabilirsiniz,” diyor Putin.
Üstelik Rusya bu konuda yalnız da değil.
Miller’ın mesajı iletmesiyle mühendislerden ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi’nin
tahminlerine
göre,
dünyanın
biri vanayı çeviriyor ve Kuzey Kutbu’nun 2008
doğalgazı bin kilometreyi aşkın uzunluktaki keşfedilmeyi bekleyen konvansiyonel petrol
boru hattından Rusya’nın geniş ağına ve doğalgazının beşte biri Kuzey Kutup
yayılmaya başlıyor. Yamal Yarımadası Dairesi’nden de daha kuzeyde yatıyor.
kuzeydeki donmuş Kara Denizi’nin içlerine Bölge diğer madenler açısından da zengin.
doğru bir parmak gibi uzanan tundralık, Norveç geçtiğimiz yıl Barents Denizi’nde,
dümdüz bir arazi. Yakın dönemlere kadar Gazprom’un platformundan dahi daha
yalnızca göçebe rengeyiği çobanları Nenetler kuzeyde bir petrol platformu inşa etti. Kanada,
ve Josef Stalin rejiminin acımasız toplama Kuzeybatı Toprakları ve Nunavut’ta elmas,
kamplarıyla tanınıyordu. Bugünse her altın ve demir çıkarıyor. Kargo gemileri,
şey çok faklı. Gazprom’un tahminlerine Sibirya sahillerinin her yıl birkaç ay boyunca
göre bölge, 2030 yılına kadar Rusya’nın buzsuz kalması paralelinde, Avrupa ile
doğalgaz üretiminin üçte birinden fazlasını, Doğu Asya arasında Kuzey Denizi Rotası’nı
petrol üretiminin de büyük bir bölümünü izleyerek yolculuk yapmaya başladı bile.
karşılayacak duruma gelecek. Bovanenkovo, Büyük tur gemisi Crystal Serenity’nin bu yaz
yarımadada ya da kıyının hemen açıklarındaki Kanada’nın efsanevi Kuzeybatı Geçidi’nden
bilinen 30’u aşkın doğalgaz ve petrol turist taşıması planlanıyor.
rezervinden biri. Ve Yamal, enerji açlığı çeken
dünyaya petrol akıtarak Kuzey Kutbu’nun
Suudi Arabistan’ı konumuna gelebilir. En
azından Putin’in umudu bu yönde.
İçine Düşen Her Şeyi Öldüren Nehir
Y
erel inanışa göre Kaynayan Nehir muazzam
spiritüel güce sahip bir mekân. Fotoğrafta
bir şaman, “taşların, ormanın ve tüm
yaratılışın dualarını Yaradan’a ulaştırdığına”
inandığı Duman Ruhu’na bir şarkı çalıyor.
Amazon’un derinliklerinde kaynayan bir nehir,
efsaneyi gerçeğe dönüştürüyor.
Dünyanın ısısını incelerken kaplıcalar,
fümeroller ve yanardağlar dikkatimi çekti
doğal olarak. Bir gün Peru hükümetindeki
meslektaşlarım beni aradı ve yayımlamaya
hazırlandıkları bir haritaya bakmamı rica
etti. Baktığımda Amazon’da birkaç kaplıcanın
yer aldığını ve bunların bazılarının gerçekten
sıcak olduğunu gördüm. Onlara Amazon’un
derinliklerindeki kaynayan nehir efsanesini
hatırlayıp hatırlamadıklarını sordum.
Bir Jules Verne hikâyesi gibi duruyor: Dünyanın
merkezinden geliyor gibi görünen, kaynayan
ve içine düşen her şeyi öldüren bir nehir. Bir
National Geographic Genç Kâşifi olan Andrés
“Bu nehir bildiğimizi düşündüğümüz her şeye
Ruzo bu nehri ilk defa dedesinden duymuş.
bir meydan okuyuş” şeklinde bir cümle var
Ruzo bir jeofizikçi olunca bu hikâyenin gerçek
kitapta. Bunu biraz açıklayabilir misin?
olup olmadığını –ve bilimin bunu açıklayıp
açıklayamayacağını– araştırmaya karar vermiş. Bunun iki yönü var. Bir yandan neyin olası
The Boiling River: Adventure and Discovery
olduğuna, neyin olmadığına dair kişisel
in the Amazon (Kaynayan
beklentileriniz oluyor. Konunun
“
NEHIR
SISTEMININ
Nehir: Amazon’da Macera
uzmanlarına güveniyorsunuz
TÜMÜ 9 KILOMETRE
ve Keşif) adlı kitabında
ve düşünce sürecinizde dışarıya
UZUNLUĞUNDA;
ANCAK
Peru yağmur ormanlarının
bel bağlamak çok kolay oluyor
SICAK OLAN, NEHRIN
içine dalıp gizemi çözmeye
örneğin. Bir açıdan benim de
AŞAĞI
BÖLGELERINDEKI
çalışıyor.
başıma gelen bu oldu. Birçok
6,24 KILOMETRELIK
uzmana Kaynayan Nehir
BÖLÜM. BU AKINTININ
Dallas’taki evinden
hakkındaki düşüncelerini
ÇOĞU
SIZI
ÖLDÜRECEK
bizimle konuşan Ruzo,
sordum. Çoğu bunun yalnızca
KADAR SICAK. “
nehri bu kadar ölümcül
bir efsaneden ibaret olduğunu
kılan şeyin ne olduğunu,
söyledi. Hatta bir profesör bana
neden bazı petrol şirketlerinin ormana iyi
“Saçma sapan sorular sormayı bırak, itibarını
geldiğini ve Kaynayan Nehir’in çevresindeki
zedeliyor,” bile dedi. [Gülüyor] Ama gerçekte
alanın korunmasının neden son derece önemli ne biliyoruz ki? Bence bu her zamankinden
olduğunu anlatıyor.
de önemli bir soru şimdi. İnternette birçok
fikre rastlıyorsunuz; bunların bazıları geçerli,
Kaynayan Nehir bilimsel gerçeklerle efsanenin
bazılarıysa geçersiz görüşler. Gerçekten
arasındaki sınırda yer alıyor. Seni bu hikâyeye
ne bildiğinizi merak etmek ise hepimizin
çeken ne oldu?
deneyimleyebileceği, oldukça pozitif bir
egzersiz.
Hikâyeyi ilk kez Lima’da bir çocukken
Bu nehir hakkında asıl ilginç olan şey şu: Soğuk
dedemden, Amazonlar’daki kayıp altın kent
bir akıntı olarak başlıyor, sonra ısınıyor ve gece
efsanesinin bir parçası olarak dinlemiştim. Çok tekrar bir miktar soğuyor. TED konuşmamda
sonraları jeofizik doktorası yaparken bu detayı
bir grafiği var. Ortalama 27˚C’yken en sıcak
bilimsel açıdan ele almaya başladım. Tezimin
olduğu zaman 94˚C’ye kadar çıkabiliyor. Ayrıca
odak noktası, olası jeotermal enerji noktalarını oldukça sıcak kaplıcalar da var, bunlar nehre su
ortaya koymak amacıyla Peru’daki ısı akışının
sağlayarak sahip olduğu bu inanılmaz özelliği
ilk detaylı haritasını çıkarmaktı.
meydana getiriyor.
93˚C’yi bulan maksimum sıcaklığıyla Kaynayan
Nehir aslında kaynamıyor, ancak yumurtanızı
haşlayacak –ve düşen her şeyi öldürecek kadar
sıcak.
Yayın Yönetmeni
Sare Kübra Karataş
Ysyın Koordinatörü
Duygu İpek
Editör
Eda Nur Uygun
Görsel Yönetmen
Sare Kübra Karataş
Elif Nur Aşut
Yayın Kurulu
Sare Kübra Karataş
Duygu İpek
Eda Nur Uygun
Elif Nur Aşut

Benzer belgeler