2015 Proje Özetleri Kitabına ulaşmak için tıklayınız

Transkript

2015 Proje Özetleri Kitabına ulaşmak için tıklayınız
i
ONUR KURULU



Ali KABAN (Zonguldak Valisi)
Prof. Dr. Mahmut ÖZER (Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü)
Prof. Dr. Baki HAZER (Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi)
DÜZENLEME KURULU




















Prof. Dr. Hale SAYAN ÖZAÇMAK (BEÜ Rektör Yardımcısı)
Prof. Dr. Ahmet ALTIN (BEÜ Rektör Yardımcısı)
Prof. Dr. Kemal BÜYÜKGÜZEL
Doç. Dr. İlhan KARATAŞ
Doç. Dr. Meryem AKPOLAT FERAH
Doç. Dr. Sibel KOÇAK
Doç. Dr. Olgay YARALI
Yrd. Doç. Dr. Mustafa YILDIZ
Yrd. Doç. Dr. Erkan ÇETİNER
Yrd. Doç. Dr. Murat ZOR
Yrd. Doç. Dr.Serkan KARAKIŞ
Yrd. Doç. Dr. Şenol ALAN
Yrd. Doç. Dr. Şevket ATA
Yrd. Doç. Dr. Gökhan BAYAR
Yrd. Doç. Dr. Rıdvan BALDIK
Arş. Gör. Seyit ÇAĞLAR
Arş. Gör. Dr. Çağlar ŞAHİN
Arş. Gör. Ozan ARTUN
Arş. Gör. Bekir Fatih KAHRAMAN
Arş. Gör. Dr. Hakan KAYA
DANIŞMA KURULU











Burhan İNAN (Türkiye Taşkömürü Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı)
Resul ACAR (Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Zonguldak İli Müdür V.)
Yaşar YILDIRIM (KOSGEB Zonguldak Hizmet Merkezi Müdürü)
Yusuf GÜNAY (Arı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı)
Erol ORHAN (EREN ENERJİ Koordinatörü)
Ali PAPİLA (Papila Unlu Mamüller A.Ş.)
Ertan CİVAK (Cilas Kauçuk A.Ş.)
Faruk TEZEL (BAKKA Genel Sekreteri)
Metin DEMİR (Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası)
Ahmet BALCI (Balcı Mağazaları)
Edibe KELEŞ (Keleşler Park Otel)
i
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
PROJE DEĞERLENDİRME KURULU













































Prof. Dr. Ertan ÖZTÜRK
Prof. Dr. Hülya ARSLAN
Prof. Dr. Hüseyin AYTEKİN
Prof. Dr. Kemal BÜYÜKGÜZEL
Prof. Dr. Şadi ŞEN
Prof. Dr. Şenol Hakan KUTOĞLU
Prof.Dr. Taner BAYRAKTAROĞLU
Doç. Dr. M. İnanç CENGİZ
Doç. Dr. Adnan TOPUZ
Doç. Dr. Ayten GENÇ
Doç. Dr. Bekir Hakan BAKKAL
Doç. Dr. Ender BÜYÜKGÜZEL
Doç. Dr. Ersöz GONCA
Doç. Dr. H.Alper ÖZYİĞİT
Doç. Dr. Hale SÜTÇÜ
Doç. Dr. Hüseyin TOPAN
Doç. Dr. İshak Özel TEKİN
Doç. Dr. Kadir DEMİR
Doç. Dr. Mehmet ÇABUK
Doç. Dr. Mehmet YETMEZ
Doç. Dr. Melih GENİŞ
Doç. Dr. Muhammet UZUNTARLA
Doç. Dr. Olgay YARALI
Doç. Dr. Seda Tığlı AYDIN
Doç. Dr. Sefa KOCABAŞ
Doç. Dr. Süreyya ALTIN
Doç. Dr. Umut Güneş SEFERCİK
Doç. Dr. Zuhal GERÇEK
Doç.Dr. İlhan KARATAŞ
Doç.Dr. Mehmet ARASLI
Doç.Dr. Özlem KORAY
Yrd. Doç. Dr. Atakan TOPRAK
Yrd. Doç. Dr. Ceran ŞEKERYAPAN
Yrd. Doç. Dr. Ercan ŞAHİN
Yrd. Doç. Dr. Ergin YILMAZ
Yrd. Doç. Dr. Fethiye ÇAKMAK
Yrd. Doç. Dr. Gülay DİLEK ÇELİK
Yrd. Doç. Dr. Gülten SADULLAHOĞLU
Yrd. Doç. Dr. Halit TAŞKIN
Yrd. Doç. Dr. Handan BAYCIK
Yrd. Doç. Dr. Hande ERKAYMAZ
Yrd. Doç. Dr. Hasan ÇABUK
Yrd. Doç. Dr. Hikmet YAZICI
Yrd. Doç. Dr. İbrahim ALIŞKAN
Yrd. Doç. Dr. İlker KÖMÜRCÜ
ii
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak





























Yrd. Doç. Dr. Kanat GÜLLE
Yrd. Doç. Dr. Muhammet ÖREN
Yrd. Doç. Dr. Murat İÇEN
Yrd. Doç. Dr. Mustafa EYRİBOYUN
Yrd. Doç. Dr. Necati BAŞMAN
Yrd. Doç. Dr. Nergizhan KAVAK
Yrd. Doç. Dr. Nihal EKMEKÇİ
Yrd. Doç. Dr. Okan ERKAYMAZ
Yrd. Doç. Dr. Özge ALGAN CAVULDAK
Yrd. Doç. Dr. Özge Duygu OKUR
Yrd. Doç. Dr. Rıfat HACIOĞLU
Yrd. Doç. Dr. Rukiye UZUN
Yrd. Doç. Dr. Sadri ŞENSOY
Yrd. Doç. Dr. Serpil KARAKUŞ
Yrd. Doç. Dr. Şeyma BOZKURT
Yrd. Doç. Dr. Yavuz Sami SALiHOĞLU
Yrd. Doç. Saim BAŞKAN
Yrd. Doç. Dr. Barış AVAR
Yrd. Doç. Dr. Çağlar ÇELİK BAYAR
Yrd. Doç. Dr. Murat ZOR
Yrd. Doç. Dr. Sevim KARAKAŞ ÇELİK
Yrd. Doç. Dr. Zehra SAFİ ÖZ
Öğ. Gör. Meltem ERDEM
Öğr. Gör. Aytaç ALTAN
Öğr. Gör. İrem UZUNSOY
Evren MİYANYEDİ
Mesut ÇINAR
Erhan SAKALLI
Kenan KİREMİT
iii
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
İçindekiler Tablosu
BEU-P01
Okulumu Tanıyorum Müzeleri Seviyorum Gazi Çocuk Müzesi Projesi ............ 1
BEU-P02
Görüntü İşleme Tekniği İle Su Seviyesi Ölçümü ................................................ 2
BEU-P03
Kombine Çevrim Biyogaz Santrali...................................................................... 3
BEU-P04
Elektrikli Arablarda Kullanılan Motorların Kontrolünde Elektronik
Diferansiyel Uygulaması ..................................................................................... 4
BEU-P05
Geriden Kestirmede Akarsu Yöntemi ................................................................. 5
BEU-P06
Environmental Friendly Biological Fuel Cell For Energy Generation From
Renewable Fuels .................................................................................................. 6
BEU-P07
Polymer-Graphene Composites ........................................................................... 7
BEU-P08
Baz Istasyonlarından Korkuya Son-Mikrodalga Yansıtıcı Dış Cephe Boya ....... 8
BEU-P09
Amfifilik Polistiren Esasli Graft Kopolimer Sentezi Ve Karakterizasyonu ........ 9
BEU-P10
Biyobozunur Poli[3-Hidroksi Bütirat]-B-Poli Etilen Glikoldiamin-B- Poli[3Hidroksi Oktanoat] Sentezi, Karakterizasyonu Ve Uygulanabilirliği ............... 10
BEU-P11
Paralel Robot Projesi ......................................................................................... 11
BEU-P12
Hasat Şemsiyesi ................................................................................................. 12
BEU-P13
E-Prima .............................................................................................................. 13
BEU-P14
Paraboloit ........................................................................................................... 14
BEU-P15
Rüzgâr Pervanesi ............................................................................................... 15
BEU-P16
Solar Şemsiye Projesi ........................................................................................ 16
BEU-P17
Akıllı Çöp Kutusu.............................................................................................. 17
BEU-P18
Atık Su Arıtma Tesisi Maket Proje ................................................................... 18
BEU-P19
Kimya Haber Ve Paylaşım Portalı..................................................................... 19
BEU-P20
Meyve Ve Sebzelerin Güneş Enerjisi İle Kurutulması ...................................... 20
BEU-P21
İnsan Kanından Radyasyon Doz Tayini ............................................................ 21
BEU-P22
Asenkron Motorun Klasik Denetimli PWM İnverter İle Mikroişlemci Tabanlı
Hız Kontrolü ...................................................................................................... 22
BEU-P23
Ultrasonik Radarin Hedefi Bulmasını Zorlaştıran Zırh ..................................... 23
BEU-P24
Trafikte Geril-meyel-im .................................................................................... 24
BEU-P25
Manyetik Levitasyon Cihazı .............................................................................. 25
BEU-P26
Alevsiz Ekim Kabini ......................................................................................... 26
BEU-P27
Kemoterapi Hastalarında Akıllı Telefon Uygulaması ....................................... 27
BEU-P28
Akışkan Hava Ortamında Kömürün Zenginleştirilmesine Yönelik Yeni Bir
Cihaz Tasarımı ................................................................................................... 28
BEU-P29
Cihaz Takip Otomasyonu .................................................................................. 29
iv
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
BEU-P30
Paeon Veteriner ................................................................................................. 30
BEU-P31
Demir Çelik Endüstrisinde Ters Problemler Teorisinin Uygulamaları ............. 31
BEU-P32
Bilgisayar Haberleşmeli DC Motor Konum Ve Hız Kontrolü .......................... 32
BEU-P33
Ateş Böceği........................................................................................................ 33
BEU-P34
Balıklarda Mantar Hastalığına Karşı Ormangülünün Kullanımı ....................... 34
BEU-P35
Soru Haznesi ...................................................................................................... 35
BEU-P36
Türkiye Kazansın Diye.. .................................................................................... 36
BEU-P37
Ereğli İkinci El Motosiklet ................................................................................ 37
BEU-P38
PLC Kontrollü Akıllı Ev Otomasyonu .............................................................. 38
BEU-P39
3 Göz.................................................................................................................. 39
BEU-P40
Nesnel Yazılım Destekli USB Ara Yüzlü Step Motor Pozisyon Kontrolü ....... 40
BEU-P41
Rüzgâr Gülü Yön Tayini ................................................................................... 41
BEU-P42
Ocak Havasındaki Metan ile Elektrik Üretimi .................................................. 42
BEU-P43
Kas Sensörü/Mikroişlemci İle EMG Devresi .................................................... 43
BEU-P44
Tanı Kitlerinin Geliştirilmesi İçin Ters Transkriptaz Ve DNA Polimeraz
Enzimlerinin Rekombinant Olarak Üretilmesi .................................................. 44
BEU-P45
Meyve Suyu Sanayisinde Acılık Etmeni Olan Moleküllerin Rekombinant
Naringinaz Enzimi İle Giderilmesi .................................................................... 45
BEU-P46
Fiber Optik Kablo İle Ses İletimi ...................................................................... 46
BEU-P47
Sentetik Motor Yağı Kullanılarak Süperiletken Özellikleri İyileştirilmiş Külçe
MgB2 Örneklerinin Maglev Uygulamaları İçin Kullanılabilirliğinin
Araştırılması ...................................................................................................... 47
BEU-P48
Yem Sanayisinde Kullanım Amaçlı B-Glukanaz, Endo-Ksilanaz Ve Fitaz
Enzimlerinin Rekombinant Olarak Üretilmesi .................................................. 48
BEU-P49
Yer Gök Masa .................................................................................................... 49
BEU-P50
Referans Girişli Klasik Denetleyicili Yol Takip Aracı ..................................... 50
BEU-P51
Elektronik Atıklardan Nano Altın Üretimi ........................................................ 51
BEU-P52
Türk Kromit Konsantresinden Nano-Krom Oksit Üretimi................................ 52
BEU-P53
Kağıt Endüstrisi Atıklarının Petrol Emici Malzeme Olarak Kullanımının
Araştırılması ...................................................................................................... 53
BEU-P54
3 Boyutlu Yazıcı İçin Geri Dönüştürülebilir Kartuş ......................................... 54
BEU-P55
Endüktif Yüklü Sistemlerde Reaktif Güç Kompanzasyonu .............................. 55
BEU-P56
Klik Kenetlenme Reaksiyonu Ile Poli(3-Hekziltiyofen-G-Β-Siklodekstrin) Graft
Kopolimerinin Sentezi Ve Karakterizasyonu .................................................... 56
BEU-P57
Step Motor Kontrolünün Bilgisayar Tabanlı Geliştirilmesi .............................. 57
BEU-P58
Kayısı Çekirdeği Çıkarma Makinesinin Tasarımı Ve İmalatı ........................... 58
BEU-P59
Kapalı Alan İçi Pozisyon Belirlemeli Hareket Robotu ..................................... 59
v
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
BEU-P60
Enkoder Geri Beslemeli DC Motor Kontrolü.................................................... 60
BEU-P61
Takip Edici Ve Toplayıcı .................................................................................. 61
BEU-P62
Dental Ve Ortopedik İmplant Yüzeylerinin Organik Biyoaktif Materyalle
Kaplanması ........................................................................................................ 62
BEU-P63
IEEE 802.15.4 Temelli Zigbee Kablosuz Algılayıcı Ağlarında Sinyal Gücüne
Bağlı Konum Tespiti ......................................................................................... 63
BEU-P64
Simule Edilebilen Projeler Için Sanal Gerçeklik ............................................... 64
BEU-P65
Mobil Üniversite Uygulaması Projesi ............................................................... 65
BEU-P66
MRI Mıknatısları Için Kurşun İçermeyen Yeni Kaynak Malzemeler ............... 66
BEU-P67
Elektronik Atıklardan Nano Gümüş Üretimi..................................................... 67
BEU-P68
Peristaltik Pompa Teknolojileri İle Ürün Geliştirme Ve Sektörel
Uygulamaları ..................................................................................................... 68
BEU-P69
Arduino Platformunun Güneş Takip Sisteminde Bir Uygulaması .................... 69
BEU-P70
Nfkb Aracılı Mikrorna Gen Ekspresyonlarının Indüklenmesi NSCLC
Invazyonundan Sorumludur .............................................................................. 70
BEU-P71
Çeşitli Hematopoetik Kaynaklardan Çok Küçük Embriyonik Benzeri (VSEL)
Kök Hücrelerin Elde Edilmesi Ve Tanımlanması ............................................. 71
BEU-P72
Değerli Metallerin Manyetik Nano Adsorbentler Kullanarak Geri Kazanılması
........................................................................................................................... 72
BEU-P73
Tarımsal İnsektisit Pestisitinin Çevre Sularından Manyetik Nano Adsorbentler
Kullanılarak Uzaklaştırılması ............................................................................ 73
BEU-P74
Müzik Eğitimine Göre Tasarlanmamış Mekânlarda Karşılaşılan Akustik Ve
Gürültü Sorunlarının Belirlenmesi Ve Iyileştirme Önerilerinin Sunulması ...... 74
BEU-P75
Okuma Kardeşliği Projesi .................................................................................. 75
BEU-P76
İşitme Engellilere Görsel Trigonometrik Eğitim Sistemi .................................. 76
BEU-P77
Güneş Enerji Sistemleri Maksimum Güneş Takip Sistem Tasarımı ................. 77
BEU-P78
Güneş Hücresi Projesi ....................................................................................... 78
BEU-P79
Sera Otomasyonu ............................................................................................... 79
BEU-P80
İnternet Temelli Meteoroloji İstasyonu ............................................................. 80
BEU-P81
Anti Bakteriyel Yüzeyler ................................................................................... 81
BEU-P82
Dermatolojik Kullanım Amaçlı Termal Kaplıca Kaynaklarından Enzimatik
Özellikli Toplam Biyoaktif Polipeptit İzolasyonu Ve Karakterizasyonu ......... 82
BEU-P83
Melatoninin İçerikli Ağız Gargarası Üretimi .................................................... 83
vi
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
ETKİNLİK PROGRAMI
09:00-09:30
Kayıt (Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonu)
09:30-10:00
Açılış Töreni (Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonu)
10:00-10:30
VESTEL Metin NİL – Vestel AR-GE Direktörü
“Vestel’de Ar-Ge ve İnovasyon”
10:30-11:00
Çay-Kahve Arası ve Sergi Alanına Geçiş
11:00-13:00
Proje Sunumları ve Değerlendirme
13:00-14:00
Öğle Arası
14:00-15:30
Proje Sunumları ve Değerlendirme
15:30-16:00
Çay-Kahve Arası
16:00
Proje Pazarı Ödül Töreni (Spor Salonu)
19:30
Gala Yemeği
vii
OKULUMU TANIYORUM MÜZELERİ SEVİYORUM GAZİ ÇOCUK
MÜZESİ PROJESİ
Metin BOZKURT*
Kdz.Ereğli Gazi İlkokulu, Zonguldak
*[email protected]
ÖZET
Eğitim bilimlerindeki ve müzecilik anlayışındaki değişimler, müzelere temel
işlevlerinin yanında farklı görevler de yüklemektedirler. Bunlardan hiç kuşkusuz eğitim
açısından önemi okula alternatif (ya da paralel) ye da sınıftaki öğrenmeyi destekleyecek
düzeyde bir öğrenme ortamı oluşturmasıdır. Son yıllardaki görüşler müzelerin ve sergilerin
okul dışı etkinliklerde yaygın olarak kullanılabileceği öğrenme ortamı oldukları yönündedir
(Adıgüzel:
2006:33).
Millî
Eğitim
Bakanlığı
Okul
Müzeleri
Yönergesi
(www.mevzuat.meb.gov.tr) ‘nin, ikinci bölümü olan okul müzesinin kuruluş ve amacının
5.maddesinde okul müzesinin kuruluş ve amaçları şu şekilde ifade edilmiştir: Okulun
kuruluşu ile faaliyetini tarihi gelişimi içinde araştırmak tarihine ve faaliyet alanına ait araç,
gereç, doküman, belge ve eşyaları toplamak, korumak, değerlendirmek, okulun tarihi ve
faaliyet alanı ile Türk eğitim tarihi ve Türk tarihi bakımından tarihi değer taşıyan belge ve
eşyaların kronolojik bir sistem içinde teşhir edilmesini sağlamak, eserleri araştırmalara imkân
verecek şekilde arşivlemek, her öğretim yılı eğitim ve öğretim faaliyetlerini tanıtan fotoğraf,
belge ve eşyalar ile öğrenci ve öğretmen ürünlerinden seçilmiş örnekleri saklamak, okula ve
Türk eğitimine her bakımdan emeği geçmiş değerli eğitimcilerimizi ve okuldan yetişen Türk
büyüklerini gelecek nesillere tanıtmak üzere fotoğraflarını, eserlerini, belge ve eşyalarını
toplamak ve arşivlemek, okulun tarihini ve faaliyetini tanıtan kitap, dergi, rehber, broşür,
katalog, fotoğraf, video film, film şeridi, dia, ses bandı gibi araçları toplamak, korumak,
değerlendirmek, öğrencilerin yapacakları işlerde model, desen, renk, teknik ve benzeri
konularda yararlanabilecekleri eserleri toplamak, saklamak, böylece çocuklarımızın ve
gençlerimizin millî kültür değerlerimizi tanıma, koruma, değerlendirme ve benimsemelerine
katkıda bulunmak, amacıyla müzeler kurulur. Bu amaçlar doğrultusunda, Gazi İlkokulu’nun
ilk kuruluşundan günümüze kadar gelişim sürecini gösteren fotoğraf, belge, eğitim araç ve
gereçlerinden Gazi Çocuk Müzesi kurulmuştur. Proje sonunda öğrencilerimizin okul
müzesiyle öğrenme ortamlarını desteklemeyi, okulu tanıyarak ve sevmeleri, okul müzesinden
hareketle Kdz.Ereğli’ deki müzeleri gezip görmeleri ve müzelere karşı tutumlarını
geliştirmeleri hedeflenmiştir.
Anahtar kelimeler: müze, okul müzesi, müze tutumu.
Kaynaklar
[1] Ö. Adıgüzel. (2006), Eğitim Bilim Toplum, Cilt 4, Sayı 14(2006).
[2]Millî
Eğitim
Bakanlığı
Okul
Müzeleri
Yönergesi.www.mevzuat.meb.gov.tr/,
Erişim Tarihi: 05.12.2014.
1
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
GÖRÜNTÜ İŞLEME TEKNİĞİ İLE SU SEVİYESİ ÖLÇÜMÜ
Ferhat Karaduman*1, Mehmet Bülent Uğurluoğlu2
Bilge Teknoloji - Afyon İzmir Karayolu 10.Km 03040 Merkez/Afyonkarahisar
*[email protected]
ÖZET
Üretilecek olan yazılım ve donanım; Türkiye, Macaristan ve Azerbaycan'da yer alan yer
üstü su potansiyelinin anlık olarak belirlenmesinde kullanılacaktır. Akarsu, baraj ve göllerdeki
gözlem istasyonlarında bulunan Eşel Cetvelleri üzerindeki su seviyelerinin okunması, hava
sıcaklığı, havadaki nem oranı ve hava basıncı gibi meteorolojik verilerin anlık olarak merkeze
aktarılması için kullanılan cihaz ve ekipmanların Ar-ge ve prototip üretimi
gerçekleştirilecektir. Projemiz verilerin merkeze anlık iletilmesi su kaynaklarının etkin
yönetimi konusunda politikaların oluşturması ile birlikte olası taşkın felaketlerinde acil
önleme sistemine dahil edilerek, afetlerde erken önlem alınmasında önemli rol alacaktır.
Sistem su seviyelerinin ölçüleceği sahadaki "Veri Toplama ve İletme İstasyonları" ve bu
verilerin aktarılıp depolanacağı ve analizlerinin yapılacağı merkezdeki "Veri Depolama ve
Analiz İstasyonu" olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır. Görüntü işleme yazılımı
kullanılarak, eşel cetvel üzerinde görülen su seviyesi okunarak ve sayısal verilere çevrilerek
3G/EDGE/GPRS üzerinden merkez sunucuya gönderilmektedir. Seviye okumanın yapıldığı
görüntünün kendisi de bu veri paketi ile beraber merkezi sunucuya gönderilmektedir. Su
seviyesi sayısal değeri ile o değerin okunduğu görüntü birebir gözle karşılaştırılabilmektedir.
Sistemde su seviyesinin okunmasının yanı sıra genel ortamı gösteren ikinci bir kamera da
mevcuttur ve her veri gönderilişi sırasında bu kameranın görüntüleri de sunucuya
aktarılmaktadır.
Anahtar kelimeler: Su Seviyesi Ölçümü, Afet Önleme, Yerüstü Su Kaynaklarının
Takibi, Su kaynaklarının Yönetimi, Akıllı Kent Uygulamaları
2
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
KOMBİNE ÇEVRİM BİYOGAZ SANTRALİ
Burak ALPARGU1*, Armağan DAL2, Bahadır AYDIN3
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Meşelik Kampüsü, Atatürk Bulv., 26480 Osmangazi/Eskişehir
* [email protected]
ÖZET
Teknolojinin ve çevre bilincinin de gelişmesiyle enerji üretimi için dünyada kömür ve
fuel-oil gibi çevreyi kirleten yakıtlardan vazgeçilmeye başlanmış, bu yakıtlara alternatif
olarak doğalgaz kullanımına geçilmiştir. Ancak ülkemizde yeterli doğalgaz rezervi
bulunmadığından, hem dış ülkelere bağımlı hale gelmekte hem de doğalgaz ithalatı için ciddi
paralar harcamaktayız. Türkiye 2013’de 45,27 milyar metreküp doğalgaz tüketmiş ve yaklaşık
20 milyar dolar doğalgaz ithalatına harcanmıştır [1].
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2006 yılı hayvan sayılarını referans alan bir çalışma
sonucunda, mevcut atık enerjisi potansiyeli 1,8 milyon TEP olarak hesaplanmıştır. Bu değer
de 42,4 milyon metreküp biyogaza eşdeğer olup, 2013 yılı verilerine göre Türkiye’nin
harcadığı doğalgaz miktarının yalnızca %1’ine tekabül etmektedir [2]. Ülkemizdeki tarım ve
hayvancılığın yaygınlığı ve potansiyeli göz önüne alındığında, biyogaz sayesinde doğalgaza
olan bağımlılık azalacak, yapılacak yatırımlarla doğalgaz ithalatını %50-60 seviyelerine
düşürecektir.
Türkiye’nin de biyogaz üretimine önem vermesiyle biyogaz üretim tesisleri ile ilgili
projeler çoğalmıştır. Ancak bu projeler küçük çaplı olup, projelerde elektrik verimi daha az
olan kojeneratif sistemler kullanılmaktadır. Biyogazın doğalgaz, kombine çevrim esasına
dayalı santrallerin ise kojeneratif sistemler yerine kullanılması hem çevresel hem de
ekonomik açıdan daha verimli olacaktır. Ayrıca biyogaz üretiminde, bakterilerin optimum
üreme sıcaklığı olan 40-70 ºC aralığı, yapılacak entegrasyonla, ek bir enerji kaynağına ihtiyaç
duyulmadan Kombine Çevrim Santralleri’nin atık ısısıyla sağlanacaktır. Böylece toplam
verim artacak; bu santrallerin en önemli dezavantajı olan atık sıcak suyun, deniz veya göl
ekosistemlerini tahribatı da engellenecektir.
Bu proje ile ülkemizi kirleten enerji kaynaklarının kullanımı azaltılacak (Türkiye’de
elektrik enerjisinin yaklaşık %20’si (12,5 GWh) hala linyit ile sağlanmaktadır [3].), yeni
nesillere temiz ve kalkınmış bir Türkiye bırakılacaktır.
Anahtar kelimeler: Kombine Çevrim, Biyogaz, Çevre Kirliliği, Kojenerasyon, Verim
Kaynaklar
[1] EPDK 2013 verileri,
http://www.epdk.gov.tr/index.php/dogalgaz-piyasasi/lisans/12-icerik/dogalgaz-icerik/1128-dogal-gazithalat-bilgileri
[2] Türkiye’nin Hayvansal Atık Kaynaklı Biyogaz Potansiyeli ve Ekonomisi,
http://www.biyogazder.org/makale/turkiyenin_biyogaz_potansiyeli_ve_ekonomisi.pdf
[3]TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası verileri,
http://www.emo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=88369#.U1w3Wvl_tBE
3
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
ELEKTRİKLİ ARABLARDA KULLANILAN MOTORLARIN
KONTROLÜNDE ELEKTRONİK DİFERANSİYEL UYGULAMASI
Can Ayberk DEMİR1*, Mehmet Sena ALTIN2, Ahmet BİBER3
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü,
İncivez 67100, Zonguldak
*[email protected]
ÖZET
Bu projede gelişen teknolojide yer edinen elektrikli araçlarda, enerji verimliliği ve
teknolojisi açısından önemli yer tutan elektronik diferansiyel sistemin geliştirilmesi
hedeflenmektedir. Elektrikli araçlarda kullanılan motorların, tahrik sistemlerinde yer alan
motor sürücü teknolojisine de katkı sağlayacak olan bu sistemde; IGBT (Insulated Gate
Bipolar Transistors) güç elemanları kullanılacaktır. Çeşitli yükleme koşulları altında PWM
(Darbe Genişliği Modülasyonu) ile anahtarlanan IGBT’ler ile yüksek güçte kullanılan
motorların hız kontrolü sağlanacaktır.
Merkezi kontrol ünitesinde yer alan elektronik diferansiyel; virajlarda ya da alternatif
yol durumlarında, aracın tekerleklerinde oluşacak dönüş hızı senkronizasyonu ve moment
kaybına karşı, direksiyonda yer alan IMU sensöründen alınan ve yorumlanan bilgi
doğrultusunda motorlara gerekli derecede güç iletilmesi ile momentin korunumunun
sağlanmasını hedefler. Gerekli gücü motorlara iletecek olan motor sürücü devresi ise yüksek
anahtarlama frekansında çalışarak gecikme ve enerji kaybını ortadan kaldırmak sureti ile
aracın istenilen yönde bir sürüş yapmasına olanak sağlayacaktır.
Anahtar kelimeler: Otomotiv, Otomasyon, Elektronik, Enerji Verimliliği
Kaynaklar
[1] K. Hartani, Y. Miloud, A. Miloudi, “Electric Vehicle Stability with Rear Electronic
Differential Traction” , Département d’Electrotechnique, Université de Saida, 2010
[2] A. Ravi and Sankaran Palani ,”Robust Electronic Differential Controller for an Electric
Vehicle” ,Department of Electrical and Electronics Engineering, Sudharsan Engineering
College, 2013
[3] Koparan A., Aydemir M. T., Şimşek O., 200 Amper, Yüksek Frekans Anahtarlamalı DA
Kaynak Makinesinin Tasarımı ve Gerçekleştirilmesi, EMO Bilimsel Dergi, Cilt 2, Sayı 3,
Sayfa 51-61, Haziran 2012
[4] R. Kandiban, R. Arulmozhiyal, Design of Adaptive Fuzzy PID Controller for Speed control of
BLDC Motor, International Journal of Soft Computing and Engineering (IJSCE) ISSN: 22312307, Volume-2, Issue-1, March 2012
4
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
GERİDEN KESTİRMEDE AKARSU YÖNTEMİ
Veli AKARSU*
Bülent Ecevit Üniversitesi, Zonguldak Meslek Yükeskokulu, Mimarlık ve Şehir Planlama
Bölümü, Kilimli 67500, Zonguldak
[email protected]
ÖZET
Üzerinde yaşadığımız dünyanın (yeryüzü) geometrisi, ölçülerin fonksiyonu olarak
koordinat geometrisi ile belirlenebilir. Fonksiyonlar, dolaylı ölçmenin en önemli
araçlarıdırlar. Ölçülemeyen büyüklükler fonksiyonlar ile ölçülebilir hale getirilir. Geriden
kestirme problemi ise Geomatik Mühendisliğinde oldukça önemli bir problemdir.
Günümüzde, Küresel Konum Belirleme Sistemleri (GNSS) ile yeryüzünün noktasal olarak
geometrisini belirlemede kullanılan bir ölçme yöntemdir. Bu yöntemde koordinatı
hesaplanacak yeryüzü noktasından, koordinatları bilinen minimum 4 noktaya ölçmeler yapılır.
Sonra bu ölçüler çeşitli hesaplama yöntemleri ile değerlendirilerek ölçü noktasının (2B, 3B
veya 4B) koordinatları elde edilir. Bu problemin çözüm yöntemleri ise geçmişten günümüze
kadar sürekli geliştirilmiştir. Bu projenin amacı ise ülkemizde (üniversitemizde) geliştirilen
ilk geriden kestirme problemine ilişkin bir çözüm yöntemi olan, Akarsu Çözüm Yöntemini
tanıtmaktır. Yöntemin geliştirilmesi, test edilmesi ve yayınlamasına kadar geçen süre 5 yıldır.
Akarsu Çözüm Yöntemi tamamen orijinal bir hesaplama yöntemi olup, görsel geometrisi
yanında çözümün varlığına / yokluğuna ilişkin ölçütünün olması, diğer çözüm
yöntemlerinden olan üstünlükleridir.
Anahtar kelimeler: Geriden Kestirme, GNSS, Akarsu Yöntemi.
Kaynaklar
[1] Akarsu, V., ‘‘For New Method For Solving The Resection Problem’’, Journal of Engineering and
Natural Sciences, Sigma 26, 301-313, 2008.
[2] Ghilani, C.D., Wolf, P.R., ‘‘ Adjustment Computations, Spatial Data Analysis ’’ , 4th ed. 275-276,
by John Wiley and Sons, Inc., 2006.
[3] Şerbetçi, M., ‘‘Türk Haritacılığı Tarihi (1895-1995)’’, TMMOB/HKMO, Trabzon 1995.
5
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
ENVIRONMENTAL FRIENDLY BIOLOGICAL FUEL CELL FOR
ENERGY GENERATION FROM RENEWABLE FUELS
Muhammet Samet Kilic1,*, Seyda Korkut2, Baki Hazer1
1
2
Department of Chemistry, Bulent Ecevit University, Zonguldak, Turkey
Department of Environmental Engineering, Bulent Ecevit University, Zonguldak,
Turkey
*[email protected]
ABSTRACT
Enzymatic fuel cells (EFCs) are devices that incorporate enzymes at the anode and/or
cathode, allowing the device to oxidize common or potentially interesting fuels, under mild
conditions [1]. The present work reported compartment-less EFCs based on Poly(pyrrole-2carboxylic acid-co-3-thiophene acetic acid) [Poly(Py-COOH-co-TAA)] and gold and cobalt
oxide nanoparticle embedded Polypropylene-g-Polyethylene glycol (PP-g-PEG) films coated
working electrodes. Improvements to maximize the power output were ensured with step-bystep optimization of electrode fabrication design and operational parameters for operating the
system in renewable fuel sources. Power generation performances of two cells were compared
with each other. The obtained power density from the Carpobrotus Acinaciformis plant was
calculated to be 10 nW/cm2 for [Poly(Py-COOH-co-TAA)] and ~1.3 µW/cm2 for PP-g-PEG
based EFC at the cell potential of 0.94 V and 0.56 V, respectively. EFCs were operated in
municipal wastewater which contained glycolytic substances to generate electirical energy
and generated a power density of 3.3 µW/cm2 for [Poly(Py-COOH-co-TAA)] and ~16
µW/cm2 for PP-g-PEG. We demonstrated that glucose produced during photosynthesis and
readily found in the municipal wastewater were successfully used as the fuel source of the
improved fuel cells to produce electrical energy in a simple, renewable and sustainable way.
Keywords: Renewable energy, Enzymatic fuel cell, Glucose oxidase, Bilirubin oxidase,
Laccase.
References
[1] Osman, M.H., Shah, A.A., Walsh, F.C., Biosens. Bioelectron., 26, 3087-3102 (2011).
6
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
POLYMER-GRAPHENE COMPOSITES
Elvan SULU1*, Baki HAZER2
Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen-Eebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak
*[email protected]
ABSTRACT
Composite materails can applied for a wide variety of applications such as coatings,
electronic enclosures, automotive parts, aerospace, appliances, sporting goods, batteries and
fuel cells. Graphene is the strongest known materail so far. It has a fundamental structure of
carbon nanotubes and fullereness [1].
In this study, starting from graphite (Gt) we obtained graphene oxide (GO) [2]. After
obtained graphene oxide brominated, bromine ends exchanged with ethyl xanthogenate to
synthesize RAFT macro agent. RAFT polymerization were carried out with using RAFT
macro agent with methyl methacrylate monomer [3]. As a result, we obtained graphenepolymethyl methacrylate composites. When the amount of graphene oxide increased, we see
that composite is more rigid.
Anahtar kelimeler: Graphene, composite, methyl methacrylate.
References
[1] A.K.Geim, K.S.Novoselov, Nat.Mater, 6(3),183-191 (2007).
[2] D.R.Dreyer, K.A. Jarvis, P. J.Ferreira and Christopher W.Bielawski, Macromolecules, 44, 76597667 (2011).
[3] T. Öztürk, M. Göktaş, B.Hazer, J.Appl.Polym.Scie., 117, 1638- 1645 (2010).
7
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
BAZ İSTASYONLARINDAN KORKUYA SON-MİKRODALGA
YANSITICI DIŞ CEPHE BOYA
Muharrem Karaaslan*, Oğuzhan Akgöl1, Emin Ünal1, Cumali Sabah2, Olcay Altıntaş1
1
Mustafa kemal üniversitesi mühendislik fakültesi elektrik elektronik mühendisliği iskenderun
HATAY
2
Ortadoğu Teknik Üniversitesi Kıbrıs Kampüsü Güzelyurt KKTC
*[email protected]
ÖZET
Amaçlanan çalışma ile halkımızın en büyük sorunlarından ve şikayet alanlarından biri
olan baz istasyonlarının evlerimizin içerisine etkisi %50 oranında düşürülecektir. Bu amaçla
üretmeyi planladığımız nanoteknoloji bazlı boya ile özellikle baz istasyonlarının yakınında ki
insanların şikayetleri azaltılması ve sağlık etkileri minimize edilmesi planlanmaktadır.
Anahtar kelimeler: Mikrodalga Boya
Kaynaklar
[1] M. Karaaslan and M. Bakir, "Chiral metamaterial based multifunctional
applications," Progress In Electromagnetics Research, Vol. 149, 55-67, 2014.
8
sensor
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
AMFİFİLİK POLİSTİREN ESASLI GRAFT KOPOLİMER SENTEZİ VE
KARAKTERİZASYONU
Özge İNCE1, Baki HAZER1
Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak
[email protected]
ÖZET
Bu çalışmada soya yağı oda sıcaklığında 4 hafta süreyle hava oksijenine maruz
bırakılarak okside soya yağı polimeri (PSy-ox) elde edildi. Peroksit grupları içeren PSy-ox
stirenin polimerizasyonunda makro başlatıcı olarak kullanıldı.. Böylece polistiren (PS)-g-PSyox graft kopolimeri elde edildi. Daha sonra polistirenin trigliserit uçları ilk defa amin uçlu
polietilen glikolle 95 oC ta amitleşme yer değiştirme reaksiyonuyla PS-g-PEG çubuk-yumak
amfifilik graft kopolimerine dönüştürüldü. Elde edilen tüm ürünler GPC, NMR, termal analiz
ve su çekicilik teknikleri kullanılarak fizikokimyasal özellikleri bakımından karakterize
edildi. Soya yağının stirenle graft kopolimerleri amin uçlu oligomerlerle hidrolize uğratılarak
suda çözünür bloklara dönüştürülecek ve amfifilik özellik kazandırıldı.
Anahtar kelimeler: Soya yağı, makroperoksit başlatıcı, otoksidasyon, amfifilik polimer
Kaynaklar
[1] B.Çakmaklı, B.Hazer, İ.Ö. Tekin, F. Beğendik TekinSynthesis and Characterization of Polymeric
SoybeanOil-g-Methyl Methacrylate (and n-Butyl Methacrylate) GraftCopolymers: Biocompatibility
and Bacterial Adhesion, Biomacromolecules, 2005,6,1750-1758
9
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
BİYOBOZUNUR POLİ[3-HİDROKSİ BÜTİRAT]-B-POLİ ETİLEN
GLİKOLDİAMİN-B- POLİ[3-HİDROKSİ OKTANOAT] SENTEZİ,
KARAKTERİZASYONU VE UYGULANABİLİRLİĞİ
Elvan AKYOL1*, Baki HAZER1
Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak
1
*[email protected]
ÖZET
Bu çalışmada; sert, kırılgan ve suda çözünmeyen PHB’ye, PEGdiamin ekleyerek suda
çözünebilme özelliğinin kazandırılması ve bu PHB-b-PEGdiamin polimerinin, PHO (PHA
sınıfına ait) ile reaksiyonu sonucu oluşan polimere esneklik özelliğinin kazandırılması
amaçlanmıştır. PHB’ye trans amidasyon yöntemiyle PEGdiamin bağlanarak PHB-bPEGdiamin elde edilmiş, elde edilen PHB-b-PEGdiaminin, PHO ile 950C’de reaksiyonundan
PHB-b-PEGdiamin-b-PHO blok kopolimeri elde edilmiştir. Sonuçta elde edilen PHB-bPEGdiamin-b-PHO polimeri, biyobozunur, elastikiyet ve sıcaklığa karşı dayanıklılık
özelliklerinden dolayı hem çevre dostu plastik olarak hem de ambalaj malzemesi olarak çeşitli
endüstrilerde kullanılabilir. Ayrıca; yapısındaki PEGdiamin’den dolayı ilaç salınım
sistemlerinde ve anti kanser ilaçları yapımında da kullanımı mümkündür.
Anahtar Kelime: Biyobozunurluk, Polihidroksibütirat (PHB), Polihidroksioktanoat
(PHO), Polietilenglikoldiamin (PEGdiamin)
Kaynaklar
1. M. Yılmaz, Y. Beyatlı, Biyoplastik; Poliβ-hidroksibütirat(PHB), Orlab On-Lina Mikrobiyoloji
Dergisi, 9, 133, 2003
2. 2.B. Hazer, A. Steinbüchel Increased diversification of polyhydroxyalkanoates by
modification reactions for industrial and medical applications, Appl Microbiol Biotechnol,
74,1–12, 2007
3. Hyun Yul Kim1, Je Ho Ryu1, Chong Woo Chu1, Gyung Mo Son1, Young-IL Jeong2, TaeWon Kwak2, Do Hyung Kim2, Chung-Wook Chung2, Young Ha Rhee3, Dae Hwan
Kang2,4* and Hyung Wook Kim5* Paclitaxel- incorporated nanoparticles using block
copolymers composed of poly(ethylene glycol)/poly(3-hydroxyoctanoate) ,Nanoscale
Research Letters, 9:525,2014
10
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
PARALEL ROBOT PROJESİ
Anıl Ginuçav*, Eda Özkol
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü,
İncivez 67100, Zonguldak
*[email protected]
ÖZET
Projenin amacı endüstrinin ve teknolojinin gelişmesi ile ihtiyaca yönelik cevapların hız,
zaman, esneklik bakımından geliştirilmesine yönelik birçok uygulama için kullanılabilir
anlaşılması ve programlanması kullanıcı arayüzü ile kolaylaştırılmış bir robot tasarımıdır.
Paralel robot'lar 3D printer teknolojisine dayanmaktadır. Üç eksende çok esnek ve dinamik
hareket ederken, hızlı programlamaya uygundur. Periyodik olarak tekrar eden tüm işlerde
hatasız çalışır. Kullanılan alanları başlıca şunlardır; paketleme, sıralama, toplama, bir
noktadan bir noktaya taşıma, dizme gibi işlemler aynı zamanda pnömatik sistemlere dahil
edilip uyumlu olarak çalıştırılabilir. Model çıkartma, kalıp oluşturma işlemlerinde hatasız,
hızlı ve verimlidir. Paralel Mekanizmalar, robot sektöründe kullanılan, nisbeten kontrolü ve
kinematiği, yani hareket denklemleri, daha karmaşık mekanizmalardır ki tahrik elamanlarının
biribirine paralel olması dolayısıyla paralel mekanizma olarak adlandırılırlar. Yukarıda kısa
özeti verilen, paralel mekanizmaların hakkında yapılan çalışmaların bugün geldikleri nokta,
gerçek zamanlı konumlama ve yönelme açısından hala yetersizdir. Kullanılan eklem tipleri
mekanizmanın çalışma uzayı hacmini etkilediğinden, çalışma uzayını artıracak yeni eklem
tasarımları üzerinde çalışmak gereklidir. Böyle bir çalışma ile en az insan eli kadar hassas
hareket edebilen bir sistem elde edilir ki buda robotun gelecekteki yerinin tıbbi ve cerrahi
alandaki uygulamalar olduğunu göstermektedir.
Anahtar kelimeler: Paralel Robot, Pnömatik, Kinematik, 3D Printer, Çalışma uzayı
Kaynaklar
[1] J. P. Merlet, “Direct Kinematics of Parallel Manipulators”, IEEE Transactions on Robotics and
Automation 842-846 (1993).
[2] D. Stewart,1965, ”A platform with 6 degrees of freedom”, Proc. of the Institution of mechanical
engineers, Vol. 180 (Part 1, 15),pp. 371-386, 1965.
[3] E. F. Fichter,1986, ”A Stewart platform based manipulator: general theory and practical
construction”,International Journalof Robotic Resarch, Vol. 5, pp. 157-182.
[4] L. Pedersen, D. Kortenkamp, D.Wettergreen, I. Nourbakhsh. "A Survey of Space Robotics".
Carnegie Mellon University, School of Computer Science 124-195,2009.
11
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
HASAT ŞEMSİYESİ
Ümit ÖNEL*
Önel Elektronik Ltd. Selânik Ll Cad. No: 53/6 Kızılay-Ankara
ÖZET
Olgunlaşmış, Zeytin, Kayısı, Badem, Zerdali, Dut, Kiraz, Vişne, Kızılcık, Erik, Fındık,
Kestane, Ceviz, Kivi, Elma, Ayva, Armut, Şeftali, vb. gibi ürünlerin, yere düşmeden,
ezilmeden, ağacı zedelemeden hasat edilebilmeleri maksadı ile imal edilmiştir.
Türkiyede, özellikle Zeytin ve Kayısı; Kocaman Sopalarla, Lâtalarla, Değneklerle
rastgele ve insafsızca vurarak, ağaçların dallarını, filizlerini kırarak, kopararak hasat edilir.
Neticede toplanan ürün: toprak üzerine düşer, yaralanır, berelenir, hatta ezilir, içine toz
toprak girer ve buralarda enzim faaliyetleri, bozulmalar, çürümeler başlar ve ne yazık ki
binbir masraf ve zorluklarla yetişen nimetlerin önemli bir kısmı ziyan olur.
Klasik usulle yani “Ağacı Döverek” yapılan bu cins hasatta, bir ağaç yaklaşık 7 – 8 kişi
ile 30 – 35 dakikada hasat ederken (15 – 20 Ağaç / Gün) geliştirdiğim Düzenek: bu işi en
fazla 3 kişi 7 – 8 dakikada bitirmektedir.
Bu Düzenek’i, önce Hatay’da, 1000 dekar zeytinliği olan bir çiftlikte daha sonra da
Malatya’da 500 ağaçlı bir Kayısı bahçesinde denendi, eksiklerini, yanlışları ortaya çıktıktan
sonra modifiye edilmiştir.
Söz konusu düzenekten en az 25 adet imal edilerek, hasat mevsimlerinde konu üzerinde
eğitilmiş 50 - 60 Üniversite Gencinin arazide yaklaşık bir ay bizzat çalışarak, üreticilerimize
(ve Türkiye’ye) tanıtım yapmasının son derece faydalı olacağını düşünüyorum.
Anahtar kelimeler : Ağacı dövmek, Verim ve kalite Artışı
12
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
E-PRİMA
İbrahim TUFAN *
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Makina Mühendisliği Bölümü, İncivez
67100, Zonguldak
İ[email protected]
ÖZET
Yaşlı, yatalak, engelli hastaların ve çocukların alt bezleri ıslandığı zaman anlık
müdahale yapılması gerekmektedir. Yaptığım proje ile alt bez ıslandığı zaman dışarıya ses ışık
,… vb efektlerle dışarıya sinyal verip anlık müdahalede bulunacaktır.
Anahtar kelimeler: Bez ve elektronik.
13
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
PARABOLOİT
Ümit ÖNEL*
Önel Elektronik Ltd. Selânik Ll Cad. No: 53/6 Kızılay-Ankara
ÖZET
SP (Consantrated Solar Power) düzenekleri : Çiftlikler, Köy Kooperatifleri, küçük
işletmeler veya yerleşme yerlerine uzak şantiyelerde: su ısıtma, sabun, pestil, pekmez
imal etmek, çamaşır yıkamak, yemek yapmak, yıkanmak, meyve, sebze, tütün kurutmak
gibi genelde yaz aylarında yoğun olan “Sıcak su”, “Kızgın Su” veya “Buhar” ihtiyacı için
kullanılabilirler.
İmal ettiğim Parabolit : “Yatay” ve “Düşey” eksen kesitleri parabol olacak şekilde
bükülmüş, 15 cm enindeki 10 adet “Cam Ayna” kullanılarak imal edilmiştir.
Güneş’i takip etmek için Güneş’e ihtiyacı yoktur. Tarafımızdan dizayn ve imal edilen
Bilgisayar Board’undaki Program, Güneşin: hangi tarihte hangi saatte, hangi ”Azimut” ve
hangi “Zenit” açısında olduğunu bilr ve motorlarına gerekli zamanda, gerekli kumandayı
verir.
Odak uzaklığı 0,9 metredir ve paraboloitin kendisi, bu odak noktasını “Merkez” kabul
ederek döner. Yani Sistem: Güneşi iki eksende takip ederken, parabolun pozisyonu
sürekli değiştiği halde Odak’ta bulunan ve ısınan “Kap” ; düzeneğin her pozisyonda sabit
kalır.
Odak noktasına yerleştirilmiş “Kap” tekerlekli bir araba üzerine yerleştirilmiştir.
Böylece kaptaki malzemenin alınması gerekiyorsa, araba çekilir, kap alınır, veya içindeki
malzeme değiştirilir ve tekrar yerine sürülür.
Denemeler sırasında kabın içine, ısınma hızına uygun debide sıvı pompalayan
“Sürekli” bir sistem de başarıyla denenmiştir.
Birden fazla ünite yan yana çalıştırılabileceği gibi, daha büyük oranlarda da imal
edilebilir.
Söz konusu düzenekten en az 10 adet imal edilerek, yaz aylarında konu üzerinde
eğitilmiş 20 - 25 Üniversite Gencinin arazide yaklaşık bir ay bizzat çalıarak,
üreticilerimize tanıtım yapmasının son derece faydalı olacağını düşünüyorum.
Anahtar kelimeler: Paraboloit, Güneş Enerjisi, Bilgisayar, Buhar.
14
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
RÜZGÂR PERVANESİ
Ümit ÖNEL*
Önel Elektronik Ltd. Selânik Ll Cad. No: 53/6 Kızılay-Ankara
ÖZET
Rüzgâr enerjisi üzerinde bazı araştırmalar yapmak için kanatlarını son derece hafif “Cam
Takviyeli Polyester” ve gövdeini de Paslanmaz Çelik kullanılarak imal ettiğim düzeneğin, 12
kanatlı olarak dizayn edilmesinin sebebi, mümkün olduğu kadar yüksek tork alabilmektir.
Rüzgâr hızı 40 km/saat’i aşmaya başlayınca, pervaneler, merkez kaç kuvvet prensibi ile
kendi eksenleri etrafında dönmeye başlarlar ve rüzgâr yüksek hızlara ulaştığında pervane
rüzgâr doğrultusuna minimum kesit verecek konuma ulaşarak, dönme hızını yavaşlatır.
Rüzgâr hızı azaldıkça geri dönmeye başlar ve yaklaşık 40-45 km/saat hızlarında normal
hızı ile dönmesine devam eder.
Böylece, rüzgara muhatap olan yüzeylerinin azalması sayesinde hızlarının azalmasını
amaçlanmış ve Kanatların açısı, rüzgar hızı ile değiştiğinden, çok şiddetli rüzgarlara veya
fırtınalara dayanıklı olması sağlanmıştır.
Dönme eksenine bağlı “Kuyruk Kanadı” vasıtası ile Rüzgâr doğrultusunu kendisi bulur ve
tam karşısında pozisyon alır.
Orta mili döndükçe, ucuna bağlı pedal dönme ye başlar ve bu pedalla, “Emme basma
Tulumba”nın kolu sinüzoidal karakterli hareketi sayesinde pompanın bulundığu seviyeden
yukarıya doğru su basmaya başlar.
Dönüş mili ; rulman yataklar üzerinde dönmekteyken, dış silindirin yüzeyine, başları
içeride olacak şekilde ve “Piezo” olayına uygun çok sayıda kristaller yerleştirsek, dönmekte
olan silindirin, bu maksatla şekillendirilmiş yüzeyi, dönüş esnasında bu kristalleri sırayla ve
belli boyutlarda sıkıştırmaya başlayacaktır. “Çok yüksek voltaj ve çok küçük akım değerleri
ile oluşacak “Puls”ları bir şekilde “collect” edersek, elektrik üretebiliriz.
Proje’nin “kuyruk’taki kanadı”, Üzerine monte edileceği Kulesi ve pompa sistemi henüz
imal edilmemiştir.
Tamamlama, Nakliye, Montaj, Deneme ve modifikasyon süreci için yaklaşık 40.000.TL’sına ihtiyaç duyulacağını hesapladım.
Anahtar kelimeler : Otomatik dönen kanatlar, Su çekme, Piezo, Elektrik
15
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
SOLAR ŞEMSİYE PROJESİ
Şeyma UĞUR* , Ömer AY, M.Halil IŞIK
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü,
İncivez 67100, Zonguldak
ÖZET
Enerji çağının yaşandığı günümüzde, enerji ihtiyacımızı dünyayı ve geleceğimizi
tüketmeden üretebilen temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeliyiz .Ülkemizde
kullanılabilirlik bakımından yelpazesinin geniş olduğu güneş enerjisi ile bugünümüzün ve
geleceğimizin
temiz enerjisini üretebiliriz. Solar şemsiye elektrik şebekesinden
yararlanılamayan yerlerde ihtiyaç duyulan enerjiyi karşılamanın yanı sıra güneş ışınlarının
zararlı etkilerini engelleyerek, insanların zararlı etkilerden korunmasını sağlamak için
tasarlanmıştır. Fotovoltatik pillerden elde edilen elektrik enerjisi bir kontrol devresinin
denetiminden geçirildikten sonra akü grupları için şarj edilebilir hale getirilmektedir.
Sonrasında gerekli olan enerji akü gruplarından elde edilmektedir. Bu sayede hiçbir kaynak
tüketilmeden sonsuz enerji sahibi güneşten faydalanılarak enerji ihtiyacı giderilebilir.
Tüketmeden enerji üretebiliriz.
Anahtar kelimeler: Enerji, Güneş
Kaynaklar
[1] Tushar K.Ghosh Mark A. Prelas Columbia USA May 2010
[2] Vaughn Nelson CRC Press 2011
16
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
AKILLI ÇÖP KUTUSU
Mustafa İRİŞİK*, Sezer GÜNGÖR, Ahmet ATILGAN, Süleyman USLUER
Düzce Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, Konuralp
81620, Düzce
* [email protected]
ÖZET
Dünya nüfusunun artışı ile birlikte çevre kirliliği de buna paralel olarak hızla
artmaktadır. En basit örneği; çevremizde bulunan sokak kenarlarında, yiyecek artıkları, meyve
suyu kutularıyla dolup taşan ve türlü haşereye ev sahipliği yapan çöp kutularıdır. Çevre
kirliliğine sebep olan çöp kutuları için hali hazırda uygun bir çözüm önerisi bulunamamıştır.
Bu sebeple bu proje akıllı bir çöp kutusunun çevre kirliliğini minimize ederek tasarlanmasını
içermektedir.
Modern çöp kamyonlarında, çöpleri parçalayıp sıkıştırarak her kamyonun daha çok çöp
toplamasını sağlayan sıkıştırma düzenekleri mevcuttur. Tasarımı planlanan çöp kutusu,
kamyonlarda mevcut olan sistem ile çalışacak olup, çöp kutularındaki çöp seviyesi belirli
seviyeye geldiğinde, kutunun içinde çöpleri sıkıştıracak hidrolik bir mekanizmayı harekete
geçirecektir. Biriken çöpler, kutunun yüzde 90'ınden fazlasını dolduruncaya kadar sıkıştırma
işlemi tekrar edilecektir. Çöpler sıkıştırıldığı için, çöp kutusunun normal bir kutunun üç ile
dört katı daha fazla çöp alması öngörülmektedir. Çevre dostu bir teknolojiye sahip olan akıllı
çöp kutusu sistemi, ihtiyaç duyduğu enerjiyi yenilebilir bir enerji kaynağı olan güneş
enerjisinden panel yardımıyla sağlayacak, insanları yenilebilir enerjileri kullanım konusunda
teşvik edecektir.
Dünya ve Türkiye de çöp kutu kapasiteleri tam verimli kullanılmamakta ve çöplerin
boşaltılması işlemi sabit periyotlarla yapılmaktadır. Çöp kutularının boş olması durumunda
temizlik görevlileri boş yere gelmiş olacaklar ve çöp kamyonu boş yere fosil yakıt kullanmış
olacaktır. Fosil yakıt ekonomik ve çevreci olmamasından dolayı bu tür gereksiz bir sarfiyat
büyük bir kayıptır.Bizim tasarımımızda ise çöp kutusu ile temizlik hizmet merkezi kullanılan
bir GSM modülü ile çöp kutusunun tam dolu olduğunda merkeze mesaj göndererek
görevlileri uyarmaktadır.
Anahtar kelimeler: Akıllı çöp kutusu, hidrolik sistem, güneş paneli, gsm modülü
17
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
ATIK SU ARITMA TESİSİ MAKET PROJE
Alitalip DEMIRBILEK*
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100,
Zonguldak
* [email protected]
ÖZET
Yapmayı planladığımız proje dünya genelinde kullanılan atık su arıtma tesislerini
tamamen yenilenebilir enerji ile çalıştırmak ve enerji üretimi gerçekleştirmesini sağlamak.
Güneş enerjisi ile çalışan ve çamur çürütme tankında oluşan metan gazı ile elektrik
üretimi sağlayan evsel-endüstriyel atık su arıtma tesisi maket projesi (yapılan maket bir ölçek
bir maket olup, gerçek sistemlerde kullanılabilecek bir proses olacaktır.)
Güneş enerjisi üretim panelleri sayesinde üretilen elektrik ile sisteme verilen enerji
sayesinde pompalar,sensörler,elektrik motorları,döner ekipmanlar ve enerji ile çalışan tüm
sistemlere temiz enerji sağlanacak.Metan gazı ile üretilmeyi planlanan elektrik ise
hesaplamalar sonucu sistem ihtiyaç duyuyorsa sisteme duymuyorsa depolanarak verimli
şekilde kullanılması sağlanacak.Suyun artımı ise bilinen atık su arıtma metotları kullanılarak
sistemden tamamen arınmış, temiz ,kullanılabilir su olarak çıkacaktır.
Dünya genelinde enerjiye duyulan ihtiyaç her geçen gün kat ve kat artmaktadır,biz ise
yapmayı planladığımız proje ile yenilenebilir enerjinin önemini vurguladık. Yapılan maket
projesi ile bütün dünyaya bu sitemin enerji tüketmeyip üstüne birde enerji üretimi yapacağını
ispatlamış olacağız.bu projeyi 1 taş ile 3 kuş vurma olarak nitelendirebiliriz .Aynı zamanda
okulumuzun 6 mühendislik bölümü örgencileri ile yapacağımız bu proje(çevre,elektrik
,makine,malzeme ,inşaat,maden) ileriye dönük meslek dayanışması bilincini ve ortak çalışma
prensiplerini örgencilerimize aşılayacaktır. tesisi 3 maddede özetleyecek olursak.
1. Tesisin dışarıdan kullandığı enerji(satın aldığı) almamasını sağlamak maddi
olarak giderleri düşürmesi planlanmaktadır.
2. Güneş enerji panelleri ile temiz enerji kullanarak çevreci bir tesis kurmak.
3. Son ürün olan metandan üretilen enerji fazlası ile ülke ekonomisine katkı
sağlamak.
.
Anahtar kelimeler: Temiz enerji, enerji tüketimi, meslek bilinci, alternatif enerji
18
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
KİMYA HABER VE PAYLAŞIM PORTALI
Erdem MUTLU*, Gözde MUTLU
29 Ekim Mahallesi Turan Dursun Caddesi No:14 D:10 16120 Özlüce/ Nilüfer / BURSA
ÖZET
Kimya bilimi ve sektörü tüm dünyada ilgili alanlardaki lokomotif öncüdür. Şirketlerin
gerek Ar-Ge yatırımları olsun, gerek reklam giderleri çoğunluk olarak Kimya ve ilgili
dallardaki şirketler tarafından yapılmakta, ülkelerin gelecek hedefleri arasında en başta gelen
ticari büyüklüktür.
Bizler, yapmış olduğumuz araştırmalar, gelecekteki teknolojik ve sektörel gelişmeleri
göz önüne aldığımızda , Ülkemizde Kimya ve ilgili dallarda yurt içi ve yurt dışı haberler,
bilimsel çalışma, teknolojik gelişme, ürün alt yapısı, dernek , sektör ve üniversite birliğini bir
arada buluşturan bir platform olmadığını gördük, sektörümüz ve kişilere yön vermek adına
Kimya Haber ve Paylaşım platformumuzu kurmaya karar verdik.
2013 yılında Öğrenci iken alt yapısını hazırladığımız projeyi 2014 yılında tam anlamı
ile yayına aldık.Kısa sürede de sektörümüz için yol gösterici olmaya başladık, düzenli bir
yayın ağı oluşturmada önemli yol katettik.
2014 yılı içerisinde Üniversitelerdeki kongrelere ve sektör fuarlarına basın destekçisi
olarak Kimya bilimine ve sektörüne destek olduk. 2015 yılı içerisinde 14 fuar için barter
anlaşması yaparak basın destekçisi olacağız bir çok kongre içinde görüşmelerimiz devam
ediyor.
Kısaca yaptıklarımızı ve yapacaklarımız sıralayacak olursak ;
- Kimyasal ürün alt yapısı oluşturmak,
- Firma ve ürünleri kategorilendirerek ücretsiz veri tabanını genel kullanıma açmak,
-Etkinlik takvimi oluşturarak Kongre, fuar, seminer, çalıştay gibi organizasyonlardan
haberdar etmek,
-Devlet ve özel sektör ihalelerini bir araya toplayarak ekonomiye katma değer
sağlamak.
-Kimya bölümü veya ilgili bölümlerde okuyan kişi ve öğrencilerin yurt içi ve yurt dışı,
akademik belge,haber, kurum ve kuruluşlara en kısa yoldan ulaşmalarını sağlamak,
-Sektör
ve
akademik
alanlardaki
kişilerle
röportajlar
yapmak,
(
sanayici,akademisyen,dernek kurucuları vb.)
-Öğrencileri sektörü bir araya getiren dergi hazırlamak ,(çalışmalara başlandı )
-Kimya kariyer ve iş ilanları sayfası hazırlanması (konu ile ilgili olarak
www.kimyakariyerim.com sitesi ile anlaşıldı ve ortak alt yapıdan yayına başlanacak)
-Kimya web tv (Kuruldu )
-E- Ticaret çalışmalarımız .(sistem ve alt yapı oluşturuldu )
Kısacası üniversite, sektör, dernek, kurum, kimyasal madde pazarı gibi temel 5 faktörü
platformumuz altında bir araya getiriyoruz.
Anahtar Kelimeler : Kimya, Kimyahaberleri, Öğrenci, Sektör, Kongre
19
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
MEYVE VE SEBZELERİN GÜNEŞ ENERJİSİ İLE KURUTULMASI
Ümit ÖNEL*
Önel Elektronik Ltd. Selânik Ll Cad. No: 53/6 Kızılay-Ankara
ÖZET
Proje: Sebze ve meyveleri, her türlü tehlike, kirlilik ve mikroba açık olacak korumasız
bir şekilde açık arazide kurutmaya çalışmak yerine, Güneş Enerjisi ile ısıtılan Hijyenik kapalı
bir hacımda ve “Psikrometrik” metotlarla: aroması, tekstürü, tadı ve özellikleri bozulmadan
bütün Dünya’ya satılacak hale getirmektir.
Bu maksatla: “Konsantre Güneş Kollektörleri” ile yapılacak “Etkin”, “Hijyenik”,
“Kısa zamanda kendisini amorti eden”, “Uygun şartlar sağlandığında” günde 24 saat
çalışabilen çözümümüz aşağıda ana hatları ile takdim edilmiştir..
CLFR (Compact Lineer Fresnel Reflectors) Sistemleri, kullanılacağı yere göre: 25 –
60 cm eninde, 50 – 1000 metre gibi oldukça uzun ve çok sayıda Parabol kesitli, “Cam Ayna”
yüzeylerden ortalama olarak 16 ~ 20 adedinin yan yana dizilmesi ile meydana gelmişlerdir.
Isı toplayıcı boru bu ayna yüzeylerinin 5 – 10 m üzerinde yer almaktadır.
Her Ayna Grubunun” uzun yüzeyine paralel bir tek müşterek “Odak Çizgisi” vardır ve
aynaların hepsi, Güneş’ten gelen ışınları bu Odak çizgisine yansıtacak şekilde çok yavaş fakat
düzgün bir şekilde dönerler.
Çalışma başlarken, Sistem Bilgisayarına ; kurutulacak malzemenin : cinsi, ihtiva ettiği
su oranı, kabuğunun kalınlığı, ortalama hacmı, vs gibi bilgiler girilir. Uygun yerlere
yerleştirilen muhtelif sensörlerden gelen en bilgiler eşliğinde, hava hızı, hava sıcaklığı, bant
hızı, temiz ve buhar yüklü kirli hava klepelerinin kumandası, vs gibi bütün değerler, otomatik
olarak değişir ve “Mükemmel” bir kurutma sağlanmış olur.
Yurdumuzun, kurutulacak malzeme çeşitliliğine sahip bir yöresinde kurulacak ve
kendisini bir kaç yılda amorti edebilecek böyle bir pilot tesisin, arazi, yol, su, elektrik ve diğer
alt yapı ihtiyaçları hariç olmak üzere, yaklaşık 2000 m2 parabolik ayna kullanılması halinde,
sadece Nisan – Eylül ayları arasında günde ortalama 6.000.000 Kcal veya 86 ton 100 °C’de
sıcak temin edebileceği ve 600.000 – 625.000.-TL’sına kurulabileceği hesaplanmıştır.
Anahtar kelimeler: Güneş Enerjisi, Psikrometri, Hijyen, Bilgisayar, Dünya Pazarları
20
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
İNSAN KANINDAN RADYASYON DOZ TAYİNİ
Ayşe Güneş Tanır*1, Özge Güleç1, Eren Şahiner2, Mustafa Hicabi Bölükdemir1, Kemal Koç3,
Niyazi Meriç2, Şule Kaya Keleş2
1
Gazi University, Faculty of Science, 06500, Teknikokullar, Ankara, Turkey
Ankara University, Institute of Nuclear Sciences, 06100, Tandoğan, Ankara-Turkey
3
Başkent University, Faculty of Education, 06810, Bağlıca, Ankara, Turkey
2
ABSTRACT
In this work, it has been shown that it is possible to determine the internal radiation
doses in human blood exposed to internal or external ionizing radiation treatment, both
directly and retrospectively. The optically stimulated luminescence (OSL) technique was used
to measure the paleodose from a blood sample. OSL counts from the waste blood of a patient
injected with a radiopharmaceutical for diagnostic or treatment purposes and from a blood
sample having a laboratory-injected radiation dose were both used for measurements. The
internal dose values were found as ~0.46 Gy for the 1–5 Gy dose range and as ~0.51 Gy for
the 0.143–0.848 Gy dose range. The blood aliquots from a healthy person were exposed to
different external laboratory doses. The luminescence counts were found to be relatively low
for doses smaller than 10 Gy, while they were measured considerably high for doses greater
than 10 Gy. The internal dose values corresponding to a 10 Gy laboratory dose from the
aliquots exposed to external radiation were found as 10.9 ± 3.3 Gy for Disc 3 and 10.8 ± 3.3
Gy for Disc 1. This study shows that the dose received by a person can be measured directly,
simply, and retrospectively, using only a very small amount of blood. The results may have
important ramifications for the medicine and healthcare fields in particular.
Key words: ionizing radiation, human blood, optically stimulated luminescence,
retrospective dosimeter.
21
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
ASENKRON MOTORUN KLASİK DENETİMLİ PWM İNVERTER İLE
MİKROİŞLEMCİ TABANLI HIZ KONTROLÜ
Kübra BULUT* , Gülşah DANE , Artun SEL , Serap TUTAN
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü,
İncivez 67100, Zonguldak
*
[email protected]
ÖZET
Günümüz endüstriyel alanlarında dünya çapında gelişmiş kontrol teknikleri
bulunmaktadır.Ancak ülkemizde hala analog sistemler kullanılmaktadır.Amacımız bu
çalışma sayesinde,endüstriyel uygulamalarda kullanılabilecek kararlı bir hız kontrol projesi
tasarlanmaktır.Bu çalışmada,üç fazlı sincap kafesli asenkron motorun stator gerilimi
üzerinden hız kontrolü yapılmıştır.Bunun için öncelikle sincap kafesli asenkron motorun
boşta çalışma ve kısa devre deneyleri yapılmıştır.Bu deneyler sonucunda elde edilen gerilim,
akım ve güç çarpanı ile asenkron motorun eşdeğer devresi elde edilmiştir.Bulunan
parametreler üzerinden asenkron motorun giriş gerilim,çıkış hız olacak şekilde bir transfer
fonksiyonu elde edilmiştir.Ziegler-Nichols yöntemi ile asenkron motor transfer fonksiyonu
kullanılarak PI denetleyici tasarlanmıştır. Devamında üç fazlı kontrolsüz doğrultucu ve buck
tipi dc kıyıcı devreleri tasarlanmıştır.Bu devreler PWM inverter ile desteklenerek devre
simülasyonu tamamlanmıştır..PI denetleyici, kontrolsüz doğrultucu,dc kıyıcı,PWM inverter
gerekli filtreler yardımıyla birleştirilerek sistem elde edilmiştir.Sistemde basit harmonikleri
azaltmak amacıyla filtreler kullanılmıştır.Tüm proje simülasyonları ayrık zamanda
yapılmıştır çünkü en son gerçeklemede mikroişlemci kullanılacaktır.Sonuç olarak bu projenin
dijital bir sistem olduğu düşünülürse tek yapılması gereken usb,port vs. üzerinden ana sisteme
bağlanması fabrikasyon uygulamalarının önünü açacaktır.
Anahtar Kelimeler: Asenkron Motor,PWM,Kontrolsüz Doğrultucu,Dc Kıyıcı,Hız
Kontrolü
Kaynaklar
[1] Muhammad H. Rashid “Power electronics Circuits,Devices and Applications”,University of
West Florida,s:166-167-168,2004
[2] Ned Mohan,William P. Robbins,Tore M. Undeland,”Güç Elektroniği” Çev. Nejat Tuncay,
08/2003
[3] Prof. Dr. Muammer Gökbulut ”Kontrol Sistemlerinin Analiz ve Tasarımı”,
s:106,107,107,Temmuz 2014,Ankara
[4] Prof. Dr. M. Kemal Sarıoğlu, Doç. Dr. Metin Gökaşan , Doç. Dr. O. Seta Boğosyan “Asenkron
Makinalar ve Kontrolü”,s:254,255,256,Ağustos 2003
[5] Prof. Dr. Nurdan Güzelbeyoğlu, “Elektrik Makinalari”,s:58,59,2001
[6] Katsuhiko Ogata,”Sistem Dinamiği”,s:682-683-685,2013
[7] Katsuhiko Ogata,”Discrete Time Control Systems”
22
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
ULTRASONİK RADARIN HEDEFİ BULMASINI ZORLAŞTIRAN ZIRH
Burak ÖZBAY*
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü,
İncivez 67100, Zonguldak
[email protected]
ÖZET
Radarlar elektromanyetik dalgalar kullanarak, hava araçları, gemiler, motorlu araçlar,
hava oluşumları, araziler gibi hareketsiz veya hareketli cisimlerin uzaklığı, yüksekliği, hızı
ve/veya yönünü tespit etmek için kullanılan sistemlerdir. Elektromanyetik dalgalar yerine
ultrasonik dalgalar kullanılan radarlara ultrasonik radar denilmektedir.
Ultrasonik radarların ana elemanları ultrasonik sensörlerdir. Ultrasonik sensörlerin
çalışma prensibi radar veya sonar da olduğu gibi radyo yada ses dalgalarının yankı yapması
olayına benzemektedir. Ultrasonik sensörler yüksek frekanslı ses dalgaları üretirler ve
cisimden yasıyıp gelen dalgalar sensör tarafından algılanır. Gönderilen ses dalgası ile yansıyıp
alınan ses dalgası arasındaki zaman farkı ultrasonik sensör tarafından hesaplanıp cismin
uzaklığı belirlenir. Bu teknoloji bir çok ölçüm metodunda kullanılmaktadır ; rüzgar hızı ve
yönü (anemometre) , tankın doluluk oranı , hava yada sudaki hızlarda. Farklı uygulama
alanlarıda içermektedir ; nemlendiriciler, sonar, tıbbi ultra pornografi, hırsız alarmları ve
tahribatsız muayene. Sistemlerde kullanılan tipik transdüserler, elektrik enerjisini ses
enerjisine dönüştürerek 20 000 Hertz üzerindeki ultrasonik aralıkta ses dalgaları üretirler.
Yansıyıp gelen ses dalgasını elektrik enerjisine dönüştürüp ölçüm ve görüntüleme
yapılabilmesine olanak sağlar.
Radar görüşündeki cisimler belirlenen bir mesafe alanını geçmesi durumunda, ikaz
sisteminin devreye girmesi ve uyarı vermesi sağlanabilmektedir. Ses sinyallerinin absorb
edilmesi için kullanılan akustik malzeme ile ölçümler yapılmış olup, malzeme kullanılıp
yapılan ölçümlerde hedefin normalde olduğu konumda değil de farklı bir konumda
duruyormuş gibi davrandığı sonucu ortaya çıkmıştır. Malzeme, ses sinyallerinin hedefi tam
olarak görmesini zorlaştırdığını ve hedefin konumunu saptırarak kafa karışıklığına yol açtığını
bize göstermiştir. Sonuçta sesi soğuran malzemenin hedefin konumunun tespitini zorlaştırdığı
görülmüştür. Savunma sanayinde hayalet uçakların radarda tespit edilememesi gibi bu projede
de kullanılan tank, kullanılan zırha bağlı olarak, ultrasonik radar tarafından tespit
edilememiştir.
Anahtar kelimeler: Ultrasonik radar, ses dalgası , transdüser
Kaynaklar
[1] Praveen Tamhankar , Piyush Mittal, Ashutosh Singh / Ultrasonic Radar / Indian Institute of
Technology , BOMBAY , December 2009
[2] Ersoy AKSOY , Mustafa BAL / Muharebe ,Elektronik ve Bilgi Sistemleri/
[3] Aysun BÜYÜKTANRI / Ultrases(Ultrasound) / Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Orta
Öğretim Fen ve Matematik Alanları Eğitimi Bölümü Fizik Eğitimi Anabilim Dalı, 2010 Ankara
23
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
TRAFİKTE GERİL-MEYEL-İM
Emin KİBAR*
Bilkent Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Makine Mühendisliği
[email protected]
ÖZET
Yıllar arttıkça şehir trafiğindeki araba sayısı da doğru orantılı olarak artıyor ve her
geçen gün farklı kişilerden farklı projeler, bu sorunu çözmek için, ortaya atılıyor. Trafik
sorununu çözmek ancak yolları genişleterek, artırarak ve toplu ulaşımların kullanımını
artırarak sağlanabilir gibi duruyor. Benim projemin ilk amacı belirli saatlerde trafikteki stresi
azaltmak olsa da ilerletilirse belki de gün içindeki trafiği sakinleştirmede de yardımcı olabilir.
Otoparklarda son yıllarda kullanılmaya başlayan, başarılı da olabilen bir proje var. Bu proje
sayesinde insanlar otoparkın içlerindeki kalabalığa girmeden park edebilecek yer olup
olmadığını görebiliyor, Ankara Antares AVM'de senelerdir kullanılıyor. Benim amacım da bu
güzel sistemi trafiğe dahil etmek. Akşam insanlar işten eve döndükten sonraki ve sabah
insanların yola çıkmadan önceki sessizlikte boş boşa kırmızı ışıklarda durmayı
engelleyebiliriz. Trafik lambalarının önüne otoparklarda kullanılan sistemi kurarsak, trafikte
bekleyen araba olup olmadığını anlayabilir ve eğer araba yoksa çapraz yoldan gelen arabanın
kırmızı ışıkta boşu boşuna beklememesini sağlayabiliriz. Ayrıca proje daha da ilerletilirse
sistem gün içinde araba sayısı çok olan yolun beklediği zamana göre kıyaslanıp bir sonuca
varabilir ve ona göre yolu açıp-kapatıp trafiği rahatlatabilir.
Anahtar kelimeler: Trafik, bekleme, otopark
24
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
MANYETİK LEVİTASYON CİHAZI
Yasemin Mingan1*, Burak Güzelce2
1
Milli Egemenlik Caddesi, No:178, Karaelmas Yurdu, İncivez 67100, Zonguldak
2
Ata Caddesi, No:33, Say-Tur Apart, Kozlu 67600, Zonguldak
[email protected]
ÖZET
Bu projedeki amacımız bir kütlenin zemin ile temasını keserek hareket ettirmektir,
yapacağımız proje için bir uygulama alanı söyleyecek olursak; mesela silindirik bir rüzgar
gülü bu şekilde askıda tutulur ise, çok düşük sürtünme kaybı ile yüksek verim alınabilir, bir
prototip olarak demir bir bilye, elektronik bir sistem ile yukarı doğru çekilirse ve bu bilye
mıknatıs gibi manyetik değeri olan bir malzeme içerirse, öncelikle elektronik sistem, bir
elektromıknatıs gibi cismi çeker, çekilen doğrultu üzerinde bir manyetik algılayıcı
kullanılarak elektronik sisteme belli bir mesafeden fazla yaklaşmada algılayıcı uyartımı ile
elektronik sistem enerjisi kesilir, cisim düşmeye başladığında tekrar algılayıcı devreye enerji
verir ve bu hareket çok düşük bir salınım ve yüksek frekansta olursa bu cisim askıda duruyor
gibi olur, çeşitli düzenlemeler ile cisim yüksekliği de ayarlanabilir, sonuç olarak cisim hiçbir
yere temas etmeden kendi ekseni etrafında döner ve sadece rüzgar sürtünmesi kaybının
yaşatacağı kayıp ile cisim yavaşlar bu sebeple verilen fiziksel kuvvet neredeyse kayıpsız bir
şekilde aktarılır. Dünya üzerinde henüz yaygın olarak kullanılmayan bu yöntem gelecekte
birçok hareketli sistemin bileşeni olarak şüphesiz kullanılacaktır.
Anahtar kelimeler: Maglev, Levitasyon, Levitatör, Levitron.
Kaynaklar
[1] David K. Cheng, Mühendislik Elektromanyetiğinin Temelleri, 2006.
[2] Halit Pastacı, Elektronik Analiz-Tasarım, 1997.
[3] James W. Nilsson, Elektrik Devreleri, 2012.
[4] Robert Boylestad, Elektronik Elemanlar ve Devre Teorisi, 2004.
[5] Stephen J. Chapman, Elektrik Makinalarının Temelleri, 2013
25
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
ALEVSİZ EKİM KABİNİ
Utku GÜNER*
Trakya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü 22030 EDİRNE
ÖZET
Mikrobiyolojik çalışmalarda rutin olarak alev ve öze ile ekim yapılmaktadır. Kapalı, bir
kabinde laboratuvar ortamında ekim yapma olası birçok kaza riski taşımaktadır. Özellikle alev
için doğal gaz ya da LPG kullanılması büyük risk oluşturmaktadır. Önerilen proje ekim kabini
iyileştirilmesi (otomatik petri kapı yüklenmesi ve kabin dışına alınması) alevsiz öze(elektrik
akımı ile yakım) HEPA fitre ile havalanma, UV sterilasyon ile hem riskleri azaltmakta hem
de daha hızlı, hatasız ekim imkânı vermektedir. Proje rutin ekim işlerimde hızı artırırken,
bulaşma olasılığını en az indirmektedir.
Anahtar kelimeler: Alevsiz öze, ekim kabini, HEPA filtre
26
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
KEMOTERAPİ HASTALARINDA AKILLI TELEFON UYGULAMASI
Ayşe Ceylan HAMAMCIOĞLU*
Bülent Ecevit Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Biyokimya Anabilim Dalı, Esenköy- Kozlu,
67600, Zonguldak
*[email protected]
ÖZET
Ülkemizde ilaç yan etkilerinin saptanması, doktor ve eczacıların kontrolü altında olsa da
önemli yan etkilerin saptanma oranı, sağlık sektöründeki iş yoğunluğu ve iletişim eksikliği
gibi çeşitli sebeplerden dolayı oldukça düşüktür. Üniversitemiz Tıbbi Onkoloji Polikliniğinde
günde 15-20 hasta ayakta kemoterapi görmektedir. Hastalar için bir sonraki kemoterapi
alımına kadar geçen süre en az bir haftadır. Bu süre içerisinde hastayla doktor arasındaki
iletişim kopmaktadır. Özellikle kanser hastalarında çok sayıda, yüksek dozda, uzun süreli,
sitotoksik ilaç kullanımı, genellikle birden fazla organda hasar görülmesi, immün sistemin
zayıflaması nedeniyle artan enfeksiyon riski gibi faktörler, diğer hastalara göre daha sık ve
daha ciddi rahatsızlıklar doğurmaktadır. AMAÇ: Ayakta kemoterapi gören hastaların
kemoterapi bitiminden bir sonraki doktor ziyaretine kadar geçen süre içerisinde takibi,
oluşabilecek herhangi bir ciddi yan etki durumunda doktorun kısa süre içerisinde
bilgilendirilmesi ve gerekli müdahalenin yapılmasının sağlanmasıdır. YÖNTEM: Pilot
çalışma için 20 ayakta kemoterapi gören hastaya proje kapsamında akıllı telefonlar
verilecektir. Cihazlarda yüklü olan kullanımı oldukça basit bir uygulama ile hastaların sabah
ve akşam olmak üzere günde 2 kez hazırlanan kısa ankete (10 soru) yanıt vermeleri
istenecektir. Alınan veriler merkezde bir veri tabanında analiz edilerek yan etki ciddiyse
kırmızı alarm, orta şiddetliyse sarı alarm şeklinde doktora iletilecektir. Bu sayede doktor
alarm rengine göre harekete geçip, hastaya uygulanan tedaviyi değerlendirecek ve gerektiği
takdirde değişiklik yapacaktır. Elde edilen veriler akıllı telefon uygulamasına sahip olmayan
20 ayakta tedavi gören kemoterapi hastası ile karşılaştırılacaktır. SONUÇ: Akıllı telefon
uygulaması ile hastaların takibi kolaylaşacak, erken müdahale yapılabilecek, gereksiz ilaç
kullanımı azalabilecek ve belki de yeni tedavi yöntemlerinin oluşması sağlanacaktır.
Anahtar kelimeler: akıllı telefon uygulaması, kemoterapi hastaları, kanser, ilaç yan
etkileri
Kaynaklar
[1] Weaver A1, Young AM, Rowntree J, Townsend N, Pearson S, Smith J, Gibson O, Cobern W,
Larsen M, Tarassenko L., Ann Oncol., 18(11):1887-92 (2007).
[2] Min YH1, Lee JW, Shin YW, Jo MW, Sohn G, Lee JH, Lee G, Jung KH, Sung J, Ko BS, Yu JH,
Kim HJ, Son BH, Ahn SH. J Med Internet Res16(5):e135 (2014).
27
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
AKIŞKAN HAVA ORTAMINDA KÖMÜRÜN
ZENGİNLEŞTİRİLMESİNE YÖNELİK YENİ BİR CİHAZ TASARIMI
Mehmet BİLEN*, Sait KIZGUT, İhsan TOROĞLU, Dilek ÇUHADAROĞLU
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Maden Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100,
Zonguldak
*[email protected]
ÖZET
Havanın süpürme kaldırma ve taşıma özelliği geçmişten beri değişik amaçlarla kullanıla
gelmiştir. Nesneler özgül ağırlıklarına, hacimlerine bağlı olarak farklı hava debilerinden farklı
oranlarda etkilenirler. Örneğin rüzgarlı bir havada yere atılan özgül ağırlığı düşük bir
nesnenin hareketi hem yerçekimi hem de rüzgarın etkisi altında gelişecektir. Bu kapsamda,
farklı hava debileriyle oluşturulan ortamda serbest düşmeye bırakılan nesneler, farklı debi
koşullarının kazandırdığı hareket ile daha fazla veya daha az ötelenebilecektir. Kömür
hazırlamada kullanılan kuru yöntemler hala geliştirilmeye devam edilmekte, düşük kapasite
gibi dezavantajların çözümüne çalışılmaktadır. Bu çalışmada, kuru yöntemle zenginleştirme
işleminde kullanılabilecek yüksek kapasite ve düşük boyut ve yüksek kontrol kapasitesine
sahip bir teçhizat tasarlanmıştır. Tasarlanan donanım bir büyük silindir ve onun içinde
kademeli olarak büyüyen silindirlerden oluşmaktadır. Kademeli olarak farklı debilerde hava
beslemesiyle kömür ve kömüre eşlik eden safsızlıkların ayrılması hedeflenmektedir.. Aynı
şekilde geliştirilen cihaz çeşitli cevherlerin zenginleştirilmesinde de alternatif olabilecektir.
Tasarlanan bu cihazın optimizasyonu, verimi kapasitesi ve uygulanabilirliği proje kapsamında
araştırılacaktır.
Anahtar kelimeler: Havalı Kuru ayırma, Kömür, Zenginleştirme, Gravite Ayırması
Kaynaklar
[1] Hacıfazlıoğlu H (2012) Kuru Kömür Zenginleştirme Yöntemlerinin Tanıtılması ve Bazı Türk
Kömürlerinin Temizlenmesi için FGX Cihazının Denenmesi, Madencilik, Cilt 51 Sayı 2-3, s.29-42
[2] http://en.wikipedia.org/wiki/Drag_coefficient
[3] İlgin K, Çinku K, Demir İ, Güngören C, Terzi M (2015) Kömür Yüzdürme Batırma DeneyleriKömür Hazırlama Dersi, İstanbul Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü Ders Notları.
28
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
CİHAZ TAKİP OTOMASYONU
Uğur ŞAHİNKAYA1*, Güven ÇANKAYA2, Seyit ÇAĞLAR3, Yasin GAYLAN4
Bülent Ecevit Üniversitesi, Bilgi İşlem Daire Başkanlığı Web Birimi, İncivez 67100, Zonguldak
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi ,Malzeme Mühendisliği
Bölümü, Ulus/Ankara
3
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü,
İncivez 67100, Zonguldak
4
Bülent Ecevit Üniversitesi, Ahmet Erdoğan SHMYO Tıbbi Görüntüleme Teknikleri Bölümü İbni Sina Kampüsü, Zonguldak
1
2
*[email protected]
ÖZET
Tıbbi cihazların etkin kullanımı; hasta/personel sağlığı, işletme maliyetleri, sunulan
hizmetin kalitesi gibi değişkenlere doğrudan etkir.
Bunun yanında; teşhis ve tedaviye götürecek verilerin güvenilirliği, cihazların uygun
şartlar altında kullanılması ile doğru orantılıdır.
“Hastaya uygulanan dozun optimizasyonu için ALARA prensibine göre tüm
ışınlamalar minimum doz seviyesinde tutulmalıdır.”[1] Dolayısıyla özellikle radyoloji ve
radyoterapide cihazların istenilen koşullar içerisinde kullanımı, hastaya uygulanan doz ile
doğrudan orantılı olduğundan hayati önem teşkil eder. Cihazlar için takip edilebilirlik ise
kullanım koşullarının tespit ve iyileştirilmesinde ilk basamağı oluşturur.
Bu çalışma, tıbbi cihazların yaşam döngüsünde her bir basamaktaki durumunun takip
edilebilirliğini sağlayacak ve meydana gelecek verileri ulaşılabilir halde depolayacak yazılım
sistemi geliştirmeyi amaçlar.
Çalışma sonucu ulaşılmak istenilen ana hedef; tıbbi cihazların etkin kullanımına fayda
sağlamaktır.
Anahtar kelimeler: radyoloji, tıbbi cihaz, yazılım, otomasyon
Kaynaklar
[1] Mana Sezdi (2011). Dose Optimization for the Quality Control Tests of X-Ray Equipment,
Modern Approaches To Quality Control, Dr. Ahmed Badr Eldin (Ed.), ISBN: 978-953-307-971-4
29
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
PAEON VETERİNER
Banu Aykanat1*, Murat Aykanat2
Oba sokak 13/9 İçcebeci, Ankara
Turgut Özal Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü,
Keçiören, Ankara
1
2
*[email protected]
ÖZET
Türkiye nüfusu 74 milyon iken canlı hayvan nüfusu 325 milyondur. Bu rakama evcil
ve sokak hayvanları dahil değildir. Bu nedenle hayvan hastalıkları konusunda veteriner
hekimlere danışma desteği sağlamanın önemi de ortaya çıkmaktadır. Hayvan hastalıklarının
tanı ve tedavisini amaçlayan PAEON Veteriner klinik karar destek sistemine benzer bir karar
destek sisteminin olmaması bizi bu konuda çalışma yapmaya yöneltmiştir.
Geliştirdiğimiz web tabanlı PAEON Veteriner karar destek sistemiyle hayvanların
hastalıklarının teşhis ve tedavisinde, en güncel bilgiler veteriner hekimlerin kullanımına
sunulmuş ve hekimlerin daha hızlı, daha sağlıklı karar verebilmeleri hedeflenmiştir. Temelde
muazzam bir bilgi birikimi ve birçok parametre bir arada bulunmaktadır.
PAEON Veteriner’in amacı; seçilen klinik ve laboratuar bulguları doğrultusunda
bulguları değerlendirip, hasta hayvanın hangi hastalığa yakalandığını belirlemek ve tedavisini
doğru şekilde bulup kullanıcıya aktarmaktır.
PAEON Veteriner sayesinde veteriner hekimlere tanı ve tedavi konusunda Türkçe
danışma desteği sağlanmaktadır. Yazılımın Türkçe olması sistemin en önemli avantajıdır.
PAEON Veteriner masa üstü ve diz üstü bilgisayarlarda ve bütün mobil platformlarda
web üzerinden çalışabilen bir uzman sistem uygulamasıdır. PAEON Veteriner; hastalıktan,
belirtiden ve hayvandan arama şeklinde 3 arama metodu ile 27 hayvan türüne ait hastalıkların
belirtilerini, etkenlerini, tanı ve tedavilerini kullanıcıya sunar.
PAEON Veteriner karar destek sistemimizin teknik/ekonomik yararları:
Sınanan alternatif sayısında artış, Hızlı cevap Anında analiz yeteneği, Yeni anlayışlar
ve öğrenme, Maliyeti düşürme, Daha iyi karar, Daha etkin takım çalışması, Zaman
tasarrufu, Veri kaynaklarını daha iyi kullanma
PAEON Veteriner teknolojik alanda yürütülen çalışmalara yeni bir süreç olarak katkı
sağlayacaktır.PAEON Veteriner ile bilgisayarların güçlü özelliklerini insanların güçlü
yanlarıyla birlikte kullanarak, karar verme sürecinin etkinliğini arttırmak amaçlanmaktadır.
Anahtar kelimeler: Karar destek sistemi, uzman sistem, hayvan hastalıkları, tanı ve
tedavi, yazılım.
Kaynaklar
[1] The Merck Veterinary Manuel, 6th Edition, Merck CO., Inc, NJ, USA, (1986)
30
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
DEMİR ÇELİK ENDÜSTRİSİNDE TERS PROBLEMLER TEORİSİNİN
UYGULAMALARI
Fikret Gölgeleyen, Özlem Kaytmaz*
Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Matematik Bölümü,
İncivez 67100, Zonguldak
*[email protected]
ÖZET
Son yıllarda özellikle uzaktan algılama ve tahribatsız değerlendirme yöntemlerindeki
gelişmelere paralel olarak büyük bir popülarite kazanmış olan ters problemler teorisi, başta tıp
ve endüstri olmak üzere birçok alanda önemli sorunların çözümü için yeni bir matematiksel
bakış açısı olmuştur.
Ters problemler teorisi demir-çelik endüstrisinde de önemli uygulama alanlarına sahiptir.
Demir-çelik üretim sürecinde, entegre tesislerin ana ünitesi olan yüksek fırınlar, demir
cevherinin içeriğinde bulunan demir oksidin, kok kömürü ile indirgenerek, sıcak maden ya da
sıvı ham demire dönüştürülmesi esasına dayalı olarak çalışmaktadırlar.
Yüksek fırının içindeki sıcaklık dağılımı genel olarak homojen olmamakla birlikte
yaklaşık 1500 C dir. Büyük boyutta bir fırın yaklaşık 100 m yüksekliğinde olup 1200 ton
civarında üretim yapmaktadır. Tabanı özel tuğlalarla kaplı olan ve erimiş demir ile direkt
olarak temas eden fırının içindeki ısı akışının belirlenmesi güvenlik kontrol süreci için önemli
bir göstergedir. Eğer ısı akışında önemli düzensizlikler ortaya çıkarsa fırının aktivite
seviyesinin düşürülmesi gerekir. Bu durum büyük ekonomik kayıplara sebep olur. Diğer
yandan fırının boyutu, yapısı ve yüksek sıcaklık nedeniyle içerideki ısı akışının direkt olarak
gözlemlenmesi mümkün değildir. İşte tam bu noktada fırının tabanına yakın dış bölgeye
yerleştirilmiş ısıl çift adı verilen aygıtlar kullanılarak elde edilen sıcaklık verilerinden
içerideki ısı akışının davranışının belirlenmesi ters problemi karşımıza çıkar. Bu ters
problemin çözümü, üretim tesisindeki potansiyel tehlikelerin belirtilerinin tespiti için hayati
önem taşır. Bu proje kapsamında bölgemizin önemli sanayi kuruluşlarından olan Erdemir
Demir Çelik ve Karabük Demir Çelik Fabrikalarında mevcut olan yüksek fırınlarla ilgili
matematiksel modellerin oluşturularak bilgisayar simülasyonlarının hazırlanması
hedeflenmektedir.
Anahtar kelimeler: Demir çelik endüstrisi, yüksek fırın, ters problem, uzaktan algılama
ve tahribatsız değerlendirme.
Kaynaklar
[1] M. Yamamoto, Mathematics for Industry: Principle, Reality and Practice, from the Point of -View
of Mathematician, What Mathematics Can Do for You, Springer, s. 77-99, (2013).
31
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
BİLGİSAYAR HABERLEŞMELİ DC MOTOR KONUM VE HIZ
KONTROLÜ
Orçun YAŞA*, Aytaç ALTAN
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü,
İncivez 67100, Zonguldak
*[email protected]
ÖZET
Projede, DC motorun düşük veya yüksek hızlarla belirli bir pozisyona minimum hata ile
senkron bir şekilde getirilmesi amaçlanmıştır. Proje, motor sürücü, enkoder geri besleme
bilgisi ve ara yüz devresi olmak üzere üç kısımdan oluşmaktadır. Motor sürücüsü H köprü
yapısı ile sürülmüştür. DC motorun pozisyon bilgisi enkoder ile sağlanmıştır. Enkoder,
tasarlanan kontrol devresinde geri besleme elemanı olarak kullanılmaktadır. Çıkıştan alınan
konum bilgisi sinyalini geri besleme olarak kontrol devresine göndermekte ve referans sinyali
ile karşılaştırmaktadır. Konum bilgisi sinyalinin motorun saat yönünde ve saat yönünün tersi
yönünde dönmesini kontrol etmek maksadıyla ara yüz devresi tasarlanmıştır. Projede, motor
pozisyon ve hız kontrolü bilgisayar üzerinden seri haberleşmeli olarak yapılmaktadır. Kontrol
devresinin girişine gelen sinyallere göre DC motorun konum ve hızı belirlenen şekilde
denetlenebilmektedir. Sonuç olarak, bu proje ile endüstride kullanılan DC motorun konum ve
hız kontrolü seri haberleşmeli olarak minimum hata ile sağlanabilmektedir.
Anahtar kelimeler: DC motor, bilgisayar haberleşmeli, motor kontrolü, konum
kontrolü, hız kontrolü.
Kaynaklar
[1]
[2]
[3]
[4]
B.C.Kuo (Çeviri:A.Bir), “Otomatik Kontrol Sistemleri”, Literatür Yayıncılık, 2009.
MEGEP, “Analog ve Sayısal Haberleşme”, Ankara 2007
O.Altınbaşak, “ Mikrodenetleyiciler ile PIC Programlama”, İstanbul, 2008.
Ç. Akpolat, “PIC Programlama”, Pusula Yayıncılık, sayfa:121-125, 2006.
32
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
ATEŞ BÖCEĞİ
Ramazan Taner ALKAN,Emre KAYA,Sezgin TÜRK,M.Buğra KOÇAK
Hitit Üniversitesi Meslek Yüksekokulu,Otomotiv Bölümü 1900,Çorum
* [email protected]
ÖZET
Biz Hitit Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Motorlu Taşıtlar ve ulaştırma Teknolojisi
öğrencileri olarak Günümüzde Engelli Kardeşlerimizin Yaşadığı sorunlara Çözüm bulmak
için Hocalarımızın desteğiyle grubumuz projeye başladı.
Proje kendi tasarımımız olup ve tamamen kendi el emeğimizle yapılmıştır.Düşük
maliyetle Engellilerin hayatını engelsiz yaşaması için ve günlük hayatta kendi ihtiyaçlarını
Rahat bir şekilde gerçekleştirebilmeleri için projemizi yaptık.
Projemiz Engelli vatandaşlarımızın günlük hayatlarında bir yerden bir yere gitmek
istediklerinde kimsenin desteği olmadan yapmış oldumuz engelli aracı ile rahatlıkla
gidebilmelidir. Projemiz iki parçadan oluşmaktadır birincisi Tekerlekli sandalye ikincisi
elektirikli direksiyon kısmından oluşmaktadır Engelli vatandaşımız istediği zaman bu aracı
normal tekerlekli sandalye olarak kullanabilir,eğer isterse elektirikli dreksiyonu takarak akülü
şarj edilebilir engelli aracı olarak kullanabilir.
Bu projedeki amacımız düşük maliyetle bir engelli aracı yapmak aynı zamanda yapmış
olduğumuz düşük maliyetli bu engelli aracını bütün engelli vatandaşlarımızın alabilmesini ve
günlük hayatlarında rahatlılkla kullanabilmelerini hedefledik.
Anahtar kelimeler: Engelli aracı, Tekerlekli sandalya, Elektirikli motor,
Kaynaklar
[1] Malzeme Bilimi Prof.Dr.Kaşıf ONARAN
[2] Motorlu taşıtlarda güç aktarma organlarıRıdvan ARSLAN
[3] Otomotiv elektiriği Ali SÜRMEN
33
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
BALIKLARDA MANTAR HASTALIĞINA KARŞI ORMANGÜLÜNÜN
KULLANIMI
Sedat SEVİN1, Hidayet TUTUN2, Erdem KARA3*
Ankara Üniversitesi, Veteriner Fakültesi,İrfan Baştuğ Caddesi, 06110, Dışkapı, Ankara, Türkiye
[email protected]
ÖZET
Mantar hastalıkları kültür balığı ve akvaryum balıkları yetiştiriciliğinde çeşitli
hastalıklara ve kayıplara neden olan etmenler arasında bulunmaktadır. Balıklarda göz
fırlaması ve çeşitli kuyruk çürümelerinin ana etkeni mantarlardır ve akvaryum balıklarında
ölümlerin % 50-60’ının mantarlar yoluyla olduğu bildirilmektedir[1]. Mantar hastalıkları
görülmesinin kullanılan suyun kalitesi, sıcaklık, organik artıklar ve inkübasyon süresi ile
ilişkili olduğu görülmektedir[2]. Günümüzde sentetik kimyasalların kullanımı yerine
alternatif doğal kaynaklara yönelik çalışmalar hız kazanmıştır. Balık yetiştiriciliğinde de
hormon, antibiyotik, vitamin ve diğer birçok kimyasala alternatif olarak tıbbi bitkilerin
kullanılabilirliği araştırılmaktadır. Özellikle balık yumurtalarında bitki özütlerinin
kullanımına yönelik çalışma sayısı oldukça azdır. Bu projede amacımız ülkemizde yaygın
şekilde bulunan ormangülünden elde edilen ekstratın ilk önce akvaryum balıklarında görülen
mantar ve bakteriyel hastalıklara karşı kullanılması; buradan elde edilecek veriler ışığında
kültür balıkçılığında da kullanılmasının sağlanmasıdır. Kullanacağımız bitki Rhododendron
luteum’dur. Ülkemizde ormangülleri özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde doğal olarak
yetişmektedir. Ülkemizde şimdiye kadar 5 tür ve bunlara bağlı 12 taksonu bulunmaktadır. Bu
ormangüllerinden Rhododendron luteum ve Rhododendron ponticum geleneksel Türk
tıpbında yangı, romatizmal ağrılarda ve mantar hastalıklarında kullanmaktadır.
Projemizde Karadeniz bölgesinden toplanan Rhododendron luteum bitkisinden farklı
yöntemlerle elde edilen ekstratın deneysel düzeneği kurulmuş akvaryumlarda enfekte
balıklara farklı dozajlama ile uygulanacaktır. Enfekte balıklara; üretmiş olduğumuz bitki
ekstresine daldırma yöntemi ile uygulanması hedeflenmektedir. Daha sonra balıkların genel
durumu gözlenecek ve balıklardan alınan örnekler ile bakteriyel ve fungal etkenlerin ilgili
besi yerlerindeki etkinliği takip edilecektir. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda üretmiş
olduğumuz bitki ekstratının ticari ürün olarak geliştirilmesi hedeflenmektedir.
Ülkemizde ve Dünya’da kültür ve akvaryum balıkçılığı her geçen gün artmaktadır.
Balıklarda meydana gelen bakteriyel ve fungal hastalıklar ciddi sorun oluşturmakta ve ciddi
ekonomik kayıplar şekillenmektedir. Bu zararı önlemek için çeşitli kimyasal ilaçlar
kullanılmaktadır. Kullanılan bu kimyasallar hem çevreyi kirletmekte hem de bu ilaçlara karşı
hastalık etkenleri direnç kazanmaktadır. Bunlar göz önünde bulundurulduğunda
geliştireceğimiz bitki ekstratının bu noktada bu açığı kapaması hedeflenmektedir.
Anahtar kelimeler: Balık, bitki ekstratı, mantar, Rhododendron luteum
Kaynaklar
[1] Alpbaz, A.G., 1993. Akvaryum, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fak., MAS. İzmir.
[2] Rach, J.J., Howe, G. E., Theresa, M. S., 1997, Safety of formol çözeltisi treatments on warm and coolwater
fish eggs. Aquaculture 149: 183-191.
34
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
SORU HAZNESİ
Mehmet NURCAN*
Bülent Ecevit Üniversitesi, Ereğli Eğitim Fakültesi, Sınıf Öğretmenliği Bölümü, Doruk
Mevki,67300, Kdz. Ereğli Zonguldak
* [email protected]
ÖZET
Projenin amacı üniversitede okuyan öğrencilerin bilgi haznesini geliştirip eğitim
seviyesini yükseltmesini amaçlayan bir projedir.
Proje okulumuz web sitesi üzerinde yayınlanan (http://egitim.beun.edu.tr )de sağ
tarafta bulunan sanal kampüs , e-posta ,kütüphane vs vs. bölümlerde bizim projemiz olan soru
haznesi bölümünüde bağlantılara ekleyeceğiz ve nasıl e-kampüse okul numaramızla giriş
yapıyorsak soru haznesi bölümüne aynı şekilde giriş yapacağız. Ayrıca şöyle bir ayrıntı söz
konusu olacaktır: hocalar kendi branşlarında sisteme girecektir. Sistemin çalışması ise şu
şekilde olacaktır: Sisteme bir öğrenci olarak ben giriş yapıyorum ve matematik ile ilgili çok
güzel bir soruyla karşılaşıyorum. Bu soruyu sistemdeki öğrenci ve öğretmen arkadaşların
görüp bu soru hakkındaki fikirlerini ortaya koyacak ve böylelikle fikirlerin ortada olmasıyla
sıcak kanlı bi ortam söz konusu olacaktır. Her öğrenci böyle yaparak soru yükle bölümüne
hoşuma bir soru gitti güzel soru onu yükledim her öğrenci bunu yapacak okul yönetimi de
öğretmenlerin hazırladığı eski sorularda yüklenecek isterlerse ve böylelikle soru haznesi
genişleyecek soru haznesinde her bölüme ayrı olacak ben sınıf öğretmenliği okuyorum benim
derslerimle ilgili bölüm olacak matematik öğretmenliğinin bölümündeki dersler konular aynı
olmadığı için her bölümde derse uyumlu olacak tabi onlar hangi dersleri işliyorsa o dersler
olacak sistemde nasıl ders seç bölümünde gibi zorunlu dersler var her bölümün onun gibi ben
sınıf öğretmenliği okuyorum biyoloji dersi işledik bu hafta bende dedim bir tekrar yapayım ve
birkaç soru çözeyim dedim ve birkaç soru çözdüm ve birkaç soru beğendim soru haznesine
giriş yapıp kendi bölümümde biyoloji dersini seçip hücre konusunu seçip orya 5-6 soru
ekledim test şeklinde sınıfta 60-70 kişiyiz herkes 2-3 soru eklese 150 soru diyelim bir konuda
ve sınav zamanlarında ve ders çalıştığımızda soru haznesine girdiğimizde 4 konu seçtik
biyolojide testi hazırla dediğimizde 20 sorulu bir test oluşacak soru sayısı öğrenci belirleyecek
ve böylelikle soruları çözeceğiz
Böylelikle sonuç olarak öğrenmeyi soru yükleyerek ve soru çözerek konuları
kendimiz seçerek eğitimi pekiştiririz ve eğitim kalitemiz yükselir. Kalitemiz ile beraber
eğitimde başarılı oluruz birde hem soru ekleyip hem de soru çözerek arkadaşlarımızla bunu
konusunca da der çalışma isteğimiz artar bu da bir avantajdır bizim için
Anahtar kelimeler: Soru Haznesi,Online test,Soru Ekle ,Soru Çöz
35
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
TÜRKİYE KAZANSIN DİYE..
Nazım KUNDURACI*
Çanakcılar Seramik SAN. TİC. A.Ş. İnovasyon Departmanı, Çukurköy Mevkii 67100,
Gökçebey/Zonguldak
ÖZET
Seramik sağlık gereçleri sektöründe kullanılan hammaddelerin büyük çoğunluğunu yerli
hammaddeler oluşturmasına karşılık, kaolen, zirkon ve şamot gibi hammaddeler ithal
edilmektedir. Bu veriler doğrultusunda, seramik sağlık gereçlerinde önümüzdeki 10 yıl
içerisinde işçilik ve enerji girdi maliyetlerindeki avantajın belirli bir doygunluğa ulaşarak
durağan pozisyona geçeceği düşünülmektedir. Bu bağlamda hem yurt içinde hem de yurt
dışında, seramik sağlık gereçlerinde rekabeti sağlamak amacıyla yurt dışından ithal edilen
hammaddelerin yüzdesinde azalma olması gerekliliği öngörülmektedir. Ayrıca, ithal
hammaddelerin yol açtığı lojistik maliyetleri de göz önüne alınacak olunursa, rekabet gücünü
azalttığı görülmektedir. TÜİK verilerine göre, yıllık bazda Türkiye’de Seramik Sağlık
Gereçleri Sektöründe 20.000 ton şamot tüketimi gerçekleşmektedir. Buna karşılık şuan için
Türkiye’de yerli şamot üretimi bulunmamaktadır. Şamotun ortalama ton birim maliyeti 225
Euro civarlarında satış görmektedir. Bu fiyat üzerine ayrıca nakliye ve lojistik maliyetleri de
ilave edilmektedir. Bu proje kapsamında, seramik sağlık gereçleri üretimindeki yerli şamot
hammaddesinin üretimi araştırılmıştır. Böylelikle seramik sağlık gereçleri sektöründe yüksek
girdi maliyeti olan bir hammaddenin Türkiye’de üretilerek ithal maliyetlerinin ve lojistik
giderlerinin azaltılması amaçlanmış olup, bu hammaddenin ihraç edilmesi ile birlikte ülke
ekonomisine de önemli döviz girdisi sağlayacağı düşünülmektedir.
Anahtar kelimeler: Yerli üretim, döviz girdisi, rekabet gücü.
Kaynaklar
[1] Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Seramik Sağlık Gereçleri Sektörü, Dokuzuncu Kalkınma
Planı, 2007-2013
36
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
EREĞLİ İKİNCİ EL MOTOSİKLET
Ahmet ÖZEL1, Özkan BOZKURT2*
Bülent Ecevit Üniversitesi, Ereğli Meslek Yüksekokulu, Bilişim Teknolojileri Bölümü, Bilgi Güvenliği
Teknolojisi Programı, Ereğli, Zonguldak
2
Bartın Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Metalürji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü,
Kutlubeyyazıcılar Kampüsü, 74000, Merkez, BARTIN
1
ÖZET
Projemizin temel amacı ikinci el motorlu taşıt pazarını interaktif olarak web
kullanıcılarının evine taşımak, motorlu taşıtlar ile ilgili alım satım işlemlerini
kolaylaştırmaktır. Bu husustaki motorlu taşıtların seçiminde ise sektör devlerinin rekabet
bütçeleri ile baş edebilmek adına alanında çalışma yapılmayan (niche) motosiklet seçilmiştir.
Türkiye’de Ereğli, Akçakoca, Zonguldak, Düzce ve Bartın gibi illerin tamamında kullanım
oranı, ticaret hacmi hayli yüksek olan ikinci el motosiklet pazarında, alıcı ile satıcıyı
doğrudan buluşturmayı amaçlayan bir web platformudur. Projemiz, bölgesel odaklama
mantığında kurgulandığından ötürü hedef kitleye nokta atışı şeklinde doğrudan ulaşım
sağlayarak, ziyaretçi yerine potansiyel müşterilere ulaşmamızı sağlamaktadır.
Yazılımın dinamik bölümleri tamamen PHP ve MySQL programlama dilleri
kullanılarak tarafımca kodlanmış olup oldukça düşük bütçeli, yüksek performanslı kişisel web
sunucumdan yayın yapmaktadır.
Komisyon olmadan, reklam ücreti, görünüş hizmeti gibi web pazarında bilinen temel
üyelik ücretleri gibi kullanıcıların genellikle tasvip etmediği ücretler, projemizde yer
almamaktadır. Bu da doğrudan üye sayısı, potansiyel müşteri trafiği ve proje popülerliğini
arttırmaktadır. Motosiklet alıcı ve satıcılarının doğrudan, aracısız olarak buluşturulduğu
projemizde; Web Aktör olarak isimlendirilen uygulama sayesinde hızlı, anlaşılır bir biçimde
kullanıcılar bilgilendirilmektedir. İktisat ve ekonominin temel prensipleri olan “her arz kendi
talebini yaratır” prensibine bağlı kalarak, ileri safhalarda projenin “yedek parça satış” gibi
bölümleri de devreye sokulacaktır. Bu husustaki kazanç, ödeme ve kâr odaklarını reklam
gelirleri ve alım satım havuzundaki sermaye kontrolü şeklinde değerlendirilebilecektir.
Platformumuz, Penetrasyon Test Uzmanları tarafından iki kez güvenlik testinden
geçirilmiştir. Sahip olduğu üst düzey güvenlik hassasiyeti, kullanıcıları güvenli web
izleklerine uygun şekilde yönlendirmeye odaklıdır. Kullanıcılar gelişmelerden SMS ve mail
ile haberdar edilebilmektedir.
Anahtar kelimeler: Ereğli, İkinci el, Motosiklet, PHP alım satım
Kaynaklar
[1] http://ereglimotor.com
[2] https://www.eregliikincielmotor.com
37
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
PLC KONTROLLÜ AKILLI EV OTOMASYONU
Faruk Yılmaz*, Hasan Yavuz, Feray Acar, Eyüp Çelik, Aytaç Altan
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü,
İncivez 67100, Zonguldak
[email protected]
ÖZET
Teknolojideki gelişmelere paralel olarak ev otomasyon sistemlerinin kullanımı giderek
yaygınlaşmaktadır. Ev otomasyon sistemleri insanların konfora, güvenliğe duydukları
gereksinimi sağlamak ve oluşabilecek tehlikelere önlem alınmamız amaçlanmaktadır.
Projemizde hayatı kolaylaştıracak ve güvenli hale getirecek 6 adet sensör, 1 adet kontrollü
garaj kapısı, 3 katlı asansör uygulaması bulunmaktadır. Sensörler; ses sensörü, ısı sensörü,
titreşim sensörü, gaz sensörü, alev sensörü ve garaj kapısı için cisim algılama sensörüdür.
Asansör ve kapı ve kullanıcı girişi için butonlar algoritma içerisinde tasarlanmıştır.
Sensörlerden gelen bilgiler geliştirilen algoritma ile uyarı sistemleri ve kullanıcılara erken
uyarı sinyali göndermekte ve tehlikenin önlenmesi maksadıyla ikaz ve önleme sistemlerini
otomatik olarak devreye sokmaktadır. Literatürde var olan diğer akıllı ev projelerinden farklı
olarak projemizde 3 katlı asansör ve garaj kapısının motor pozisyon ve hız kontrolü de
yapılmaktadır. Projede yenilik olarak evde bulunulmadığı zamanlarda güvenlik amaçlı varlık
simülasyonu algoritması geliştirilmiştir. Projedeki Programlanabilir Lojik Denetleyici (PLCProgrammable Logic Controller) sensörlerden gelen veriler ile kullanıcı girişleri, varlık
simülasyonu, asansör ve garaj kapısının denetimi sağlamaktadır.
Anahtar kelimeler: PLC, Otomasyon, Akıllı Ev, Denetim, Varlık Simülasyonu
Kaynaklar
[1] B. Karayazı, Endüstriyel Kontrol 3, sayfa:20-170, 2012.
[2] http://thelearningpit.com/plc/plcs.html
38
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
3 GÖZ
Anıl Efe TEKCAN*
Bülent Ecevit Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler ve İktisat Bölümü, İncivez 67100,
Zonguldak
[email protected]
ÖZET
Görme engelli olan ya da görme engel problemi asla çözüm bulamayacak, engelli
insanların kullandıkları beyaz yardım çubuğu (beyaz baston) , ses ve görüntü destekli olarak
akıllı yönlendirme ile görme engelliler için hayat bulacaktır. Bastona yerleştirilen şarj
edilebilir kamera ve ses düzenekleri kullanıcıya, tıpkı yardımcı bir insan gibi karşısına çıkan
engelleri ve tehlikeleri kamera sayesinde algılayıp, ses ve titreşim ile uyarıda bulunacaktır.
Eğer görme engelli hastamız, aynı zamanda duyma engeline de sahipse ya da çok gürültülü
ortamlarda sesi algılayamayacak durumda olursa, cep telefonları gibi iletişim teknolojisinde
kullanılan titreşimden destek alınarak, engel ya da tehlike arz eden durumlarda, vibraj ederek
kullanıcıyı uyaracaktır. Baston su geçirmez bir şekilde tasarlanarak, her türlü engebe ve yol
şartlarına uygun olacaktır. Böylece sadece önemli cadde ve merkezi yerlerde bulunan,
neredeyse hiç kullanılmayan kaldırım üzerine yapıştırılan, kullanışsız yol gösterici sarı
kabartmalarla donatmak yerine, her yerde ve her zaman kullanılacak 3 Göz , insanlara adeta 3.
Bir göz olarak , engelsiz yaşamın refahına yakınlaştıracak bir kolaylık sağlayacaktır. Bu
proje, patenti tarafıma ait olmak dâhilinde, ülkemizde kurulacak merkezlerde üretilerek kendi
vatandaşlarımıza devlet aracılığıyla ücretsiz verilmesi misyonlarım arasındadır. Fakat daha
önemlisi devletin bu cari harcamayı, 3 gözü ihracat ettiğimiz ve kar elde ettiğimiz ücretin bir
kısmı, baston maliyetinin karşılanmasında önemli faktörler arasındadır. Yani kazanılan
getiriden, TC vatandaşı olan engelli herkesin ücretsiz yararlanması hedeflenmiştir. Ayrıca
üretim merkezleri, işsizliğin bol istihdamın olmadığı yerlerde kurulacaktır. Verimi maksimize
edeceğimiz bu proje, yeni istihdam alanı oluşturacaktır.
Anahtar kelimeler: Akıllı Baston, Gören Baston, Engelsiz Baston
39
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
NESNEL YAZILIM DESTEKLİ USB ARA YÜZLÜ STEP MOTOR
POZİSYON KONTROLÜ
Mehmet Can KESKİN*, Engin YERGAL
Milli Egemenlik Cd İncivez Mah No: 77kyk C Blok Zonguldak
* [email protected]
ÖZET
Teknolojinin hızla gelişmesi ve buna paralel olarak sanayileşmenin hızlanması, değişen
piyasa koşulları ve müşteri ihtiyaçları yüksek otomasyonla üretimin önemini artırmıştır.
Otomasyon, bir işin insan ile makine arasında paylaşılmasıdır. Toplam işin paylaşım yüzdesi
otomasyonun düzeyini belirler. İnsan gücünün yoğun olduğu otomasyon sitemleri yarı
otomasyon, makinenin yoğun olduğu sitemler de tam otomasyon olarak adlandırılırlar.
Klasik tasarım ve üretim yöntemleri, robot teknolojisinin gelişmesi ile yetersiz kalmış,
yeni kavramlar ve uygulamalar teknolojik ve bilimsel ortamlarda yerlerini almışlardır.
Geçmişte büyük yatırımlar gerektiren motor kontrol devreleri, gelişen teknoloji sayesinde
oldukça kolaylaşmıştır.
Adım motorları diğer elektrik motorlarından farklı olarak sürekli bir dönme hareketi
yerine, eşit büyüklükte adım açısı ile hareket edebilen bir elektromekanik sistemdir. Adım
motorları girişine uygulanan elektrik enerjisini adımsal mekanik enerjiye dönüştürebilmesi ve
bu hareketin pozisyon denetiminde kolaylık oluşturması nedeniyle, günümüzde tercih edilen
bir elektrik motoru olmuştur.
Nesnel yazılım destekli USB ara yüzlü step motor pozisyon kontrolü projemiz
sayesinde sistemlerin bilgisayar ara yüzü ile kontrolünün mümkün olduğunu gördük.
Bilgisayarımızın seri port girişinin mikrodenetleyici ile haberleşmesi sonucu step
motorumuzun konum kontrolünü sağlamış olduk. Bu sistem gelecekte bilgisayar kontrollü
sistemlerin sayısının artacağını bize en iyi şekilde göstermekte.
Mikrodenetleyici olarak PIC18F4550 arayüz programı olarak Delphi programını
kullandık. PIC programlayıcı olarak PIC C Compiler kullandık. Motorumuz 7.5 derecelik 12
Voltluk step motor ve sürücü entegremiz Uln2003Adır.
Anahtar kelimeler: Mikrodenetleyici , Step , Motor , Kontrol , USB
Kaynaklar
[1] Hasbi Apaydin, Adim Motorlarinin Karakteristikler ve Bilgisayar ile Konum Kontrolü uygulamasi,
Marmara Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2006
[2] Savas Yılmaz, Bir Robot Kolu Mekanizmasında Adım Motorları Vasıtasıyla, Verilen
Koordinatlara Hareketin Gerçeklestirilmesi, Sakarya Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2006
40
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
RÜZGÂR GÜLÜ YÖN TAYİNİ
Ramazan Peker*, Mahmut Doğan, Anıl Meşe
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü,
İncivez 67100, Zonguldak
*[email protected]
ÖZET
Rüzgâr, çağımızın önemli, yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarından biridir. Rüzgâr
enerjisi, verimli kullanıldığı takdirde hem doğanın temiz kalması hem de ülke ekonomisi
açısından olumlu sonuçlar yaratabilecek potansiyele sahiptir. Rüzgâr gülü yön tayini projesi
ile rüzgâr enerjisinin verimli kullanılması amaçlanmıştır. Rüzgâr enerjisinin verimli
kullanılması için rüzgârın yönünün ve hızının doğru olarak ölçülmesi, bu ölçümlerin uygun
kontrol birimi ile denetlenmesi gerekmektedir.
Rüzgâr gülü yön tayini projesinde rüzgârın hızını ölçmek için arttırımlı enkoder (rotary
encoder), yönünü ölçmek için mutlak enkoder (absolite encoder) ve kontrol birimi olarak da
programlanabilir lojik kontrolör (PLC) kullanılacaktır. Rüzgâr türbinini en verimli çalışacağı
pozisyona çevirmek için ise adım (step) motor kullanılacaktır. Sistemimizin giriş birimleri
olan artırımlı enkoder ve mutlak enkoderden alınan bilgilere göre çıkış birimimiz olan adım
motor, PLC ile kontrol edilecektir.
Rüzgâr gülü yön tayini sistemi, rüzgâr türbinlerini rüzgar nereden esiyorsa o yöne
çevirecek ve aşırı rüzgar hızlarında türbini rüzgara paralel hale getirerek sistemin korunmasını
sağlayacaktır. Bu sayede rüzgâr türbinlerinin hem verimli hem de güvenli, uzun ömürlü
çalışması sağlanacaktır.
Anahtar kelimeler: Rüzgâr gülü yön tayini, Rüzgâr enerjisi, Rüzgar türbini, Rüzgar,
enerji
Kaynaklar
[1] Öğr. Gör. Murat Ceylan, Elektrik Enerji Santralleri ve Elektrik Enerjisinin iletimi ve dağıtımı,
2.baskı,(2014)
[2] Thomas Ackermann, Güç Sistemlerinde Rüzgar,(2009)
[3] Megep, Rüzgâr Türbinlerinde Üretilen Alternatif Akımın Temelleri,(2012)
[4] Yrd. Doç. Dr. Önder GÜLER, Dünyada ve Türkiyede Rüzgar Enerjisi
41
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
OCAK HAVASINDA Kİ METAN İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ
Murat AYDIN1*, Çağla Aytaç DURSUN2
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Maden Mühendisliği Bölümü, İncivez
67100, Zonguldak
2
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği
Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak
1
*[email protected]
ÖZET
Ocak havasında ki metanı VAM teknolojileri ile yakalayıp, maden kaynaklı sera gazı
etkisini azaltmak. Yakalanan metanı verimli olarak kullanıp elektrik enerjisine çevirmek.
Anahtar kelimeler: Metan, Çevre, Elektrik, Maden, Temiz Hava
Kaynaklar
[1] Baris K (2013). Assessing ventilation air methane (VAM) mitigation and utilization opportunities:
A case study at Kozlu Mine, Turkey, Energy for Sustainable Development, 17: 13-23.
42
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
KAS SENSÖRÜ/MİKROİŞLEMCİ İLE EMG DEVRESİ
Ümran Yaman*, Reyhan Şahinbaş2
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Biyomedikal Mühendisliği Bölümü, İncivez
67100, Zonguldak
1
*[email protected]
ÖZET
Elektromiyografi (EMG) olarak bilinen elektrik potansiyeli ile kas aktivasyonunu
ölçmek, medikal araştırmalar ve nöromüsküler bozuklukların teşhisinde sıkça
kullanılmaktadır. Günümüzde küçülen yapısına rağmen daha güçlü mikroişlemci ve
entegreler ile EMG devreleri ve sensörleri protezlerde, robotlarda ve diğer kontrol
sistemlerinde kendisine yer bulmaktadır. Ancak bu EMG sistemleri oldukça pahalı olduğu
için hobi olarak devrelerle uğraşan kişiler tarafından tercih edilmemektedir.
Bu çalışmada video oyunları, robotik kollar, dış iskeletler gibi alanlarda
kullanabileceğimiz kas sensörü/EMG sensörü yaptık.
NOT: Bu sensör, bir insan ya da hayvanda, bir hastalığın ya da diğer durumların teşhisi,
tedavisi, azaltma tedavisi ya da hastalığın önlenmesi için tasarlanmamıştır. Sadece ölçüm
amaçlı kullanılmaktadır.
Anahtar kelimeler: EMG, Kas Sensörü, Arduino, Mikroişlemci
Kaynaklar
[1] Brian Kaminski, http://www.instructables.com/id/Muscle-EMG-Sensor-for-a-Microcontroller
43
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
TANI KİTLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN TERS TRANSKRİPTAZ
VE DNA POLİMERAZ ENZİMLERİNİN REKOMBİNANT OLARAK
ÜRETİLMESİ
Özlem KAPLAN*
Gaziosmapaşa Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Biyomühendislik Bölümü,
60000, Tokat
*[email protected]
ÖZET
PCR (Polimeraz Zincir Reaksiyonu) ve RT-PCR (Revers Transkripsiyon Polimeraz
Zincir Reaksiyonu) moleküler klonlama, komplementer DNA (cDNA) oluşturma, mikro
dizin analizleri, markör destekli bitki ıslahı, GDOlu ürünlerin analizi, adli tıp uygulamaları,
canlılarda ciddi hastalıklara neden olan bakteri ve virüslerin tanısı gibi geniş bir yelpazede
uygulama alanına sahiptir. Bu yöntemler için olmazsa olmaz unsur ise DNA polimeraz ve
revers (ters) transkriptaz enzimleridir. Bu iş fikri kapsamında bu enzimlerin sağlık, gıda,
tarım, hayvancılık ve moleküler çalışmalarda öneminden yola çıkarak, MMLV revers (ters)
transkriptaz ve Pfu DNA polimeraz enziminin rekombinant olarak üretimi amaçlanmıştır.
Sonrasında ise başlangıçta hepatit B virüsü (HBV) tanısı olmak üzere birçok virüs ve
bakterinin tanısı için kullanılacak kitlerin bazılarının prototipleri üretilecektir. Pfu DNA
polimeraz enzimi mevcut durumda laboratuvarımızda üretilmektedir. Çalışma temel olarak
MMLV revers transkriptaz geninin vektöre klonlanması, rekombinant vektörün hücrelere
transferi,
protein
üretimi,
proteinin
saflaştırılmasıve
karakterizasyonu
aşamalarındanoluşmaktadır. Çalışmanın bir diğer ayağında ise tanı kitlerin bazılarının
prototipleri üretilecektir. Enzimlerin ve kitlerin yurt dışından alınması maliyet ve dışa
bağımlılığın yanı sıra laboratuvara gelmesi için geçen süre ve kullanım ömürleriyle ilgili
çalışmalarda ciddi aksaklıklara neden olmaktadır. Unutulmamalıdır ki hali hazırda bu iki
enzimin üretilmesi ve satışı bile ülkemiz adına büyük bir adımdır. Ülkemizde yerel tanı kiti
geliştirmeye çalışan bilim insanları göz önünde bulundurulduğunda, bilim insanlarının kitlerin
en önemli ve maliyetli kısmı olan enzimleri yurt dışından almaları piyasada rekabet şanslarını
düşürmektedir. Bu alandaki eksiklik ve boşluk göz önünde bulundurulduğunda proje,
ülkemizin sağlık, gıda, tarım, hayvancılıkalanında ve enzim konusunda dışa bağımlılığının
azalmasıyla sonuçlanacak yeni iş fikirleri ve girişimci yönelimlere ön ayak olacaktır.
Anahtar kelimeler: Tanı kitleri, Viral tanı kitleri, Rekombinant enzim
44
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
MEYVE SUYU SANAYİSİNDE ACILIK ETMENİ OLAN
MOLEKÜLLERİN REKOMBİNANT NARİNGİNAZ ENZİMİ İLE
GİDERİLMESİ
Rizvan İMAMOĞLU*
Gaziosmapaşa Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Biyomühendislik Bölümü,
60000, Tokat
*[email protected]
ÖZET
Narenciye meyveleri ve ürünlerinde acılığa neden olan etmenler flavonoidler ve limonoidler
olarak iki ana grupta toplanmaktadır. Bunlardan naringin molekülü flavonidler sınıfında yer
alan ve acılık veren en önemli moleküllerden biridir. Bu meyve suyu üretimi esnasında
birçoksoruna yol açmaktadır. Narenciye sularında işleme sırasında veya sonrasında oluşan acı
tat, tüketici beğenisini azaltarak önemli ekonomik pazar problemlerine yol açmaktadır. Bu
sorun temelde iki farklı yaklaşımla çözülmektedir. Bu yöntemler; fizikokimyasal ve
biyoteknolojik yöntemlerdir. Fizikokimyasal yöntemlerle; kimyasal veya fiziksel adsorpsiyon
sırasında meyve suyunun kimyasal yapısı etkilenmekte, besin kaybı, tat ve renkte
kayıplarsözkonusu olmaktadır. Bazı durumlarda kullanılan materyalden meyve suyuna bir
bulaşı olabilmektedir. Buda meyve suyunda yabancı madde varlığı demektir ki yasal
düzenlemeler izin verilmeyen bir durumdur. Yöntemler genellikle kesikli sistemde çalıştığı
için zaman kaybı olmakta ve verim düşük olmaktadır. Reçinelerle fizikokimyasal
yöntemlerle gidermede bu gibi dezavantajların yer alması yeni yöntemlerin araştırılmasına
yol açmaktadır. Nariginaz enzimi rammosidaz ve glukosidaz aktivitesine sahip bir enzim
olup narenciye sularında, naringinden dolayı oluşan acılığı gidermektedir. Bu projede
rekombinant DNA teknolojisi kullanılarak naringinaz enzimi üretilecek ve meyvelerin
işlenmesi esnasında narenciye sularındaki acılığı gidermek için kullanılacaktır. Üretilecek
naringinaz enzimi Aspergillus niger organizmasınınolup, gen yapay olarak sipariş edilecektir
ve gen rekombinant DNA teknikleri kullanılarak klonlama yapıldıktan sonra E. coli suşuna
aktarılacaktır. Naringinaz enzimi prototip olarak E.coli suşunda üretilip meyve sularında
acılık etmenleri olan molekülleri uzaklaştırmak içindenenecektir. İleriki aşamada ise maya
hücrelerinde (Pichia pastoris, Hansenula polymorpha) üretilerek gıda sanayisinde kullanımı
sağlanacaktır. Üretilecek naringinaz enzimi narenciye sularının üretimi esnasında ortaya
çıkan ve normal değerlerinin çok üstünde olan acılık etmenlerini doğal yollarla normal
sınırlarına çekecektir.
Anahtar kelimeler:
Meyve suyu, Rekombinant Naringinaz, Gıda Biyoteknolojisi, Narenciye Suları
45
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
FİBER OPTİK KABLO İLE SES İLETİMİ
Ahmet Eymen ÖNCÜ*
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü,
İncivez 67100, Zonguldak
[email protected]
ÖZET
İletişim çağının yaşandığı günümüzde haberleşme daha fazla önem kazanmakta ve
haberleşmeye yatırım her geçen gün artmaktadır. İletişim sağlayabilmek için şu anda dünyada
genel olarak iki tip haberleşme vardır. Kablolu ve kablosuz haberleşme. Kablosuz
haberleşmede bant genişliği ve insan sağlığı üzerindeki etkileri her geçen gün yeni bir
araştırmaya konu olmaktadır. Kablolu iletişim daha sağlıklı olmasına rağmen bakır
iletkenlerin sınırları nedeniyle daha farklı metotlar denenmiş ve ışık ile veri iletimi
günümüzde daha yaygın olarak kullanılmaktadır. İletişim çağının en büyük problemi bant
genişliği ve her geçen gün daha fazla hıza ihtiyaç duyulmasıdır. Bu noktada fiber optik
kablolar ile bant genişliği sorunu aşılmaya çalışılmaktadır. Fakat fiber optik alıcı ve verici
devreleri birkaç şirketin tekelindedir. Bu nedenle fiyatları pahalıdır. Bu projede şirketlerin
tekelinde bulunan alıcı verici devreleri kullanmak yerine kendi tasarladığımız devreleri
kullanarak maliyetleri ve dışa bağımlılığı azaltmayı amaçladık. Tasarladığımız devredeki alıcı
verici sensörler normalde birkaç şirketin ürettiği sensörlerdir ve ülkemizde bulunmamaktadır.
Bu projede ülkemizde de rahatlıkla bulunabilen ve fiyatları çok daha uygun olan, verici olarak
standart 5mm LED (ışık yayan diyot) alıcı olarak ise LDR (foto direnç) kullanıldı. Verici
devresinden girişiyle verilen ses modüle edilerek ışığa yüklenir ve ışık fiber optik kablo
içerisinden geçerek alıcı devreye ulaşır. [1] Alıcı devrede alınan modüle edilmiş ışık foto
direnç ile demodüle edilerek amfi girişine uygulanır ve ses seviyesi yükseltilir. Alıcı
devredeki 3.5mm standart kulaklık çıkışı ile vericiden gönderilen ses alınarak istenilen amaca
yönelik olarak kullanılabilir.
Anahtar kelimeler: Fiber optik, ses, iletişim
Kaynaklar
[1] http://www.biltek.tubitak.gov.tr/gelisim/elektronik/43.htm
46
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
SENTETİK MOTOR YAĞI KULLANILARAK SÜPERİLETKEN
ÖZELLİKLERİ İYİLEŞTİRİLMİŞ KÜLÇE MGB2 ÖRNEKLERİNİN
MAGLEV UYGULAMALARI İÇİN KULLANILABİLİRLİĞİNİN
ARAŞTIRILMASI
Ezgi Taylan Koparan1*, Burcu Savaşkan2
Bülent Ecevit Üniversitesi, Ereğli Eğitim Fakültesi, Fen Bilgisi Eğitimi Bölümü,
67300, Ereğli, Zonguldak
2
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Of Teknoloji Fakültesi, Enerji Sistemleri Mühendisliği, 61830,
Of, Trabzon
1
*[email protected]
ÖZET
Doğal enerji kaynaklarının sınırlı olması, enerjinin daha verimli olarak kullanılmasını
ve alternatif enerji kaynaklarının araştırılmasını gerekli kılmaktadır. Bu amaçla hemen hemen
sıfır dirençle akım taşıyabilen ve Meissner özelliği (manyetik olarak havada askıda kalma)
göstererek sürtünmesiz enerji depolama, manyetik olarak havalanmış ulaşım araçları
(MAGLEV), sürtünmesiz manyetik yataklar gibi süperiletkenlerden oluşan sistemlerin
elektromanyetik özelliklerinin iyileştirilmesi ile ilgili çalışmalar, dünyada ve ülkemizde
giderek artmaktadır. Dönme ve sürtünme kayıpları askıdaki kararlı sistemlerde çok düşük
değerlerde olmasına rağmen, teknolojik uygulamalarda, manyetik alan kaynağı ile külçe
süperiletken arasında büyük manyetik kaldırma kuvvetine ihtiyaç vardır. Süperiletken örnek
ile manyetik alan kaynağı arasında oluşan manyetik kaldırma kuvveti, örneğin akı çivileme
kapasitesi, kritik akım yoğunluğu gibi süperiletkenlik özelliklerine ve örneğin maruz kaldığı
manyetik akı dağılımına bağlıdır. Yüksek sıcaklık süperiletkenlerinin manyetik kaldırma
kuvveti ile ilgili pek çok çalışma yapılmış olmasına rağmen, düşük çalışma sıcaklığı (39 K)
ve yüksek ölçüm maliyeti nedeniyle MgB2’nin kaldırma kuvvetinin sıcaklık, yapısal
faklılıklar ve akı çivileme özellikleri ile değişimi nadiren çalışılmıştır. Çalışma kapsamında
elde edilecek veriler MgB2 süperiletkenin teknolojik uygulamalardaki kullanımına katkı
sağlayacaktır. Zengin karbon kaynağı olarak sentetik motor yağının kullanılması ile
süperiletken örnek içerisinde akı çivileme merkezleri oluşturması, böylece akı tuzaklama
kapasitesi, kritik akım yoğunluğu ve manyetik kaldırma kuvveti özelliklerinin iyileştirilmesi
amaçlandı. İki adım katıhal tepkime yöntemi ile üretilen külçe MgB2 örnekleri farklı sürelerde
(30 dak, 120 dak, 500 dak ve 1440 dak) motor yağı içinde bekletildi. Örneklerin yapısal
özellikleri; XRD ve SEM analizleri ile incelendi. XRD ölçümlerinden kristal örgü
parametreleri, birim hücre hacmi, örnek içerisindeki C miktarı, SEM analizi ile tane boyutu
belirlenerek motor yağının örneklerin yapısal özelliklerine etkisi ayrıntılı şekilde araştırıldı.
Manyetik Kaldırma Kuvveti özellikleri; düşey (FZ) ve yanal kaldırma kuvveti (FX) ölçümleri
ile alansız soğutma ve alanlı soğutma rejiminde 20 K, 24 K ve 28 K sıcaklıklarda ölçüldü.
Anahtar kelimeler: MgB2 Süperiletkeni, Manyetik Kaldırma Kuvveti, Motor Yağı
47
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
YEM SANAYİSİNDE KULLANIM AMAÇLI B-GLUKANAZ, ENDOKSİLANAZ VE FİTAZ ENZİMLERİNİN REKOMBİNANT OLARAK
ÜRETİLMESİ
İskender ŞAHİNGÖZ*
Gaziosmapaşa Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Biyomühendislik Bölümü,
60000, Tokat
*[email protected]
ÖZET
Ülkemizin en önemli geçim kaynaklarından birisi hayvancılık faaliyetleridir. Kanatlı
hayvan yetiştiriciliği, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ve büyük baş hayvan yetiştiriciliği
ekonomik pazar açısından ülkemizde geniş bir yere sahiptir. Bu noktada en önemli unsur ise
hayvancılık faaliyetlerinin maksimum verimde devam ettirilmesi ve hayvancılık
faaliyetlerinden elde edilecek gelirlerin maksimum düzeye çıkarılabilinmesidir. Yem
kullanımı hayvancılık faaliyetlerinde etkin bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Enzimlerin yem
katkı maddesi olarak kullanılması hayvanlarda daha etkili bir sindirim ve bu sayede üst
seviyede verim sağlamaktadır. Ancak kullanılan yemlerden hayvanlar yeterli ölçüde verim
elde edememektedir. Bu durumun sebebi ise yemlerin yeterli kalitede olmamasıdır. Çünkü
kullanılan enzimler yurt dışından ithal edilmektedir. Bu ise ekonomik boyutu ve dışa
bağımlılığın yanı sıra çok çeşitli sorunları beraberinde getirmektedir. Bu sorunlar enzimlerin
ülkemize gelmesi sürecinde geçen süre ve ülkemize gelirken enzim aktivitesinde meydana
gelen kayıplar ve kullanım süresinin geçmesi gibi göz ardı edilemeyecek sorunlardır. Bu
projede yem sanayinde sıklıkla kullanılan ve yurt dışından ithal edilen ß-glukanaz, Endoksilanaz ve Fitaz enziminin rekombinant olarak üretimi amaçlanmıştır. Çalışma
temel olarak genlerin vektöre klonlanması, rekombinant vektörün hücrelere transferi, protei
n üretimi, proteinin saflaştırılmasıve karakterizasyonu aşamalarından oluşmaktadır. Projenin
ülke çapında büyük etki göstereceği su götürmez bir gerçektir. Çünkü başta yem sanayi olmak
üzere ülke çapında hemen hemen her alanda kullanılan ve ülke ekonomisinde büyük bir paya
sahip enzimlerin neredeyse tamamı yurt dışından ithal edilmektedir ve bunun ülke sanayisi
için büyük sorun teşkil ettiği gerçeği göz önündedir. Gerçekleştirilmesi hedeflenen bu proje
ile başta bölgede olmak üzere genel olarak ülke çapında enzim üretimi konusunda mevcut
potansiyeli tetiklenecek ve enzim konusunda tüketicilikten üreticiliğe geçiş hızlandırılacaktır.
Anahtar kelimeler: Hayvancılık, Yem sanayisi, Rekominant Enzim
48
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
YER GÖK MASA
Tolga SARIGÜL*
Aziziye Mh. Kuşkondu Sk. 13/A 06540 Çankaya / ANKARA
[email protected]
ÖZET
Sorun: Salonların demirbaş elemanı olan yemek masası, yalnızca misafir geldiğinde
kullanılmasına rağmen salonun neredeyse 1/3'ünü kaplar.
Çözüm: Kullanılmadığında tavanda bulunan aydınlatma armatürü olan; misafire yemek
ikram edildiğinde ise masa olarak ortaya inen hareketli mobilya mekanizması.
Sistem tavana monte edilmiş çapraz şekilli ray sistemi ile bu rayda gidiş-gelişleri
sağlayan elektrik motorları aracılığıyla çalışmaktadır. Uzaktan kumanda ile kontrol edilen
sistem, sesli komut sistemi ile de çalıştırılabilir. Üzerine yerleştirilecek sensörler ile güvenlik
amacıyla yakında bir kişi ya da nesne varsa sistemin hareket etmemesi sağlanacaktır.
Çelik ve cam malzemelerden yapıldığında, tavana ağırlıkça fazla bir yük getireceği
kesindir. Bu durumda tavana ince bir asma tavan yapılarak, asma tavanın ağırlığı duvarlardan
zemine verilmelidir. İnce bir duvar konstrüksiyonu ile yapılabilir. Konstrüksiyon iç mekan
tasarımcısına duvarda girinti ve çıkıntılarla hareketli bir mekan kurgusu yapmasına da olanak
sağlayacaktır.
Karbon elyaf ve şeffaf polikarbonat malzemelerden yapıldığında ise tavana çok daha az
yük binecektir ve daha güvenli hale gelecektir.
Kullanılan malzemeler isteğe bağlı olarak farklı şekillerde, renklerde ve desenlerde
işlenebilir. Sistem kapalı durduğunda tavanda bulunan dekoratif bir aydınlatma elemanı
olarak kullanılacaktır.
Faydası: Küçülen ev alanlarının daha verimli kullanılmasını sağlar. Tasarruf edilen
kullanım alanları farklı amaçlara hizmet eder.
Anahtar kelimeler: masa, aydınlatma, açılır-kapanır
49
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
REFERANS GİRİŞLİ KLASİK DENETLEYİCİLİ YOL TAKİP ARACI
Abdurrahim Burak TEKİN*, Ahmet Berkay ÖZDEMİR, Sezgin ÖZTÜRK
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü,
İncivez 67100, Zonguldak
* [email protected]
ÖZET
Çizgi Takip Eden Robotlar günümüzde gelişen teknolojiyle birlikte endüstriyel alanda
bir süredir kullanılmaktadır. Genellikle gelişen sanayinin oluşturduğu büyük sanayi
kuruluşlarında lojistik ve otomasyon bölümleri içerisinde fazlaca gereksinim duyulan niteliksiz
insan gücü ile yapılan taşıma işlemlerini bir süredir çizgi takip eden robotlar yapmaya
başlamışlardır[1].
Projede hız değeri kullanıcı tarafından girilmektedir. Bu özellik sayesinde farklı hızlarda
kullanım olanağı sağlamaktadır. Düz yolda giderken encoder tarafından alınan sinyaller PIC
mikrodenetleyicisine gelerek hız değerine çevrilir. Bu okunan anlık hız değeri LCD ekrana
yazılarak kullanıcıya sunulur. Encoderden ölçülen anlık hız değeri ile referans hız değeri PI
kontrol sisteminden geçerek hız değerinin PWM karşılığı oluşturulur. Bu PWM değeri motor
sürücü entegresine gönderilerek hız kontrol işlemi gerçekleştirilmiş olunur. Çizgi izleme
işleminde kontrast sensörleri kullanılmaktadır. Düz yolda hız sabitleme yapılmaktadır.
Dönüşlerde ise sağ ve/veya soldaki kontrast sensörünün algılanmasıyla dönüş işlemi
gerçekleştirilmektedir.
Ayrıca projede kullanılacak DC motorun seçimi için atalet momenti, açısal ivme buna
bağlı olarak tork hesabı, PI kontrol sistemi için Ki ve Kp değerlerinin hesaplamaları ( MATLAB
programı kullanılarak ) yapılmıştır.
Bu bilgiler ışığında, siyah bir platform üzerindeki beyaz çizgiyi takip eden üç tekerlekli
bir robot gerçekleştirilmiştir. Robotu denetleyen program CCS C dilinde yazılmıştır.
Anahtar kelimeler: Çizgi Takibi, Hız Sabitleme, PI Kontrol Sistemi, Encoder,
Mikrodenetleyici
Kaynaklar
[1] İREN K. , ‘’ Endüstriyel Çizgi Takip Eden Robot Cihazı Geliştirilmesi ‘’,2013, Sayfa:1,
Hacettepe Üniversitesi, ANKARA, Y. Lisans Tezi
50
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
ELEKTRONİK ATIKLARDAN NANO ALTIN ÜRETİMİ
Eda ÖZLEM*, Kemal AKSU
Marmara Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği BölümüBiyomühendislik Bölümü, Göztepe Kampüsü 34 722, İstanbul
*[email protected]
ÖZET
Bu çalışmada, atık bilgisayar CPU’larından altın geri kazanımı amaçlanmış olup geri
kazanılan altınlardan rafinasyon işlemi yapılarak nano ölçekte altın üretilmiştir. Atık CPU
parçaları kırma ve öğütme işlemlerinden sonra kral suyu ile liç işlemine tabi tutulmuştur. Bu
çözelti, katı/sıvı ayrımı amacıyla filtrasyon işlemine tabi tutularak berrak bir çözelti elde
edilmiştir. Elde edilen çözelti atomik absorpsiyon spektrometrisinde analiz edilerek, altın
oranı 1,7 g/kg (1700ppm) olarak bulunmuştur. Çözeltideki altın, sodyum metabisülfit
yardımıyla çöktürüldükten sonra az miktarda kral suyu ile tekrar çözeltiye alınarak saf altın
çözeltisi elde edilmiştir. Bu saf altın çözeltisi; güçlü indirgeyici oldukları bilinen hidrazin,
sodyum metabisülfit, metil alkol, etil alkol ve formik asit ile ayrı ayrı muamele edilerek farklı
tane boyutlarında metalik altın tozları elde edilmiştir. Elde edilen altınların SEM görüntüleri
alınmıştır. SEM görüntülerine göre sodyum meta bisülfit ve hidrazin ile çöktürülen altının
nano ölçekte (40-90nm) olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca sodyum metabisülfit ile muamele
edilen altın çözeltisine çökmeden askıda kalan altın partikülleri için tanecik boyutu analizi
yapılarak nano partüküllerin dağılımı tespit edilmiştir. Uygulanan bu proses ile elde eldilen
nano altın partiküllerinin polimerle kaplanarak hipertermi yöntemi yardımı ile kanser
tedavisine ışık tutacağı öngörülmektedir [1][2]. İleride, SH-SY5Y beyin kanseri hücre hattında
biyo uyumluluğu test edilecektir.
Anahtar kelimeler: Nano altın, CPU, hidrazin, sodium metabisülfit
Kaynaklar
[1] M. R. Papasani, G. Wang, R. A. Hill, Nanomedicine: Nanotechnology, Biology and Medicine, 8,
804-814(2012).
[2] O. S. Muddineti, B. Ghosh, S. Biswas, International Journal of Pharmaceutics, 484, 252267(2015).
51
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
TÜRK KROMİT KONSANTRESİNDEN NANO-KROM OKSİT
ÜRETİMİ
Furgan Demirkıran1*, Cem Özer2,
Adres (Marmara Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği
Bölümü, Kadıköy 34722, İstanbul)
*[email protected]
1,2
ÖZET
Türkiye, Krom cevheri zenginliği olarak dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer
almaktadır. Dünya’da Afrika ve Hindistandan sonra üçüncü sıradadır. Çıkarılan krom cevheri,
hem cevher olarak hem de zenginleştirildikten sonra kromit konsantresine dönüştürülerek yurt
dışına satılıyor. Bizim en büyük eksiğimiz bu konsantreyi işleyememizdir. İthalat yaptığımız
ülkeler, bizden aldıkları cevher ve konsantreyi işleyerek farklı kimyasallara dönüştürerek başta
ülkemiz olmak üzere tüm dünya ülkerine satmaktadırlar.
Bizler, Eti-Kromsan tarafından üretilen Türk Kromit konsantresini alarak bunu kendimize
özel olan bir yöntem ile işleyerek nano-krom oksit üretimini gerçekleştirdik. Bu projemizin en
özgün yanı, ülkemizin dünya lideri olduğu bor cevherinden üretilen, sodyum bor hidrür ile
üretmemizdir. Sodyum bor hidrürürün en büyük özelliği, Sodyum Mono Kromatı hem
indirgemesi hem de çöktürmesidir. Prosesin patent başvuruları yapılmış ve başvuru süreci devam
etmektedir.
Nano malzemelerin günümüz dünyasında avantajlarını göz önüne alırsak, bizim ürettiğimiz
kimyasal da nano yapılı olduğudan dolayı uygulanan yerde fiziksel ve kimyasal özelliklere büyük
avantaj sağlamaktadır. Nano yapısından dolayı sağladığı en öne çıkan avantajı, daha az ham
madde ile daha fazla üretim imkanı.
Aplikasyon süresince ve sonrasında en büyük avantajı ise toksik içermemesidir. Boya
sanayinde pigment olarak kullanılan krom +6 toksiktir ve kanserojen etkisi vardır. Bizim
ürettiğimiz Nano Krom Oksit, +3 değerlikli olduğundan toksik değildir ve kanserojen etkisi
yoktur. TUİK’ten alınan verilere göre, Türkiye 2014 yılında 600 Bin Ton krom oksit ithalatı
yapmıştır ve bu rakam her geçen yıl artmaktadır.
Teknik Özet
Bu çalışmada, Türk kromit konsantresinde yer alan kromun suda çözünür forma getirilmesi,
ardından safsızlıkların çöktürülmesi ve nihayetinde nano krom oksit üretimi ele alınmıştır. Cevher
içerisinde yer alan kromun (Cr+3) hekzavalent forma (Cr+6) oksidasyonu için hava/saf oksijen
üflenmiş ve çeşitli sıcaklıklarda sodyum hidroksit ile reaksiyona sokularak (füzyon) dönüşüm
verimleri tespit edilmiştir. Trivalent kromun hekzavalent kroma oksitlenirken izlediği kinetik yol
minimum enerjiyle maksimum kazanımı elde etmek amacıyla detaylıca incelenmiştir. Bununla
birlikte NaOH ile eritiş yapılan Türk kromiti sıcak suyla liç edilip, pH seviyesi ayarlandıktan
sonra filtrasyon işlemi ile içerisindeki empüriteler başarılı bir şekilde çöktürülmüştür. Elde edilen
saf sodyum monokromata, sodyum bor hidrür (NaBH4) ilavesiyle nano krom hidroksit üretilmiş
olup bu krom bileşiğinin 800oC’de kalsine edilmesiyle de nano krom oksit tozu elde edilmiştir.
Taramalı elektron mikroskobu ile yapılan detaylı incelemede tozların 40-80 nm boyutları arasında
olduğu tespit edilmiştir. Tatbik edilen yöntemin avantajı, pH değişimi ya da ön işlem
gerekmeksizin tek kademede hem Cr(VI)’nın Cr(III)’e redüksiyonu hem de indirgenen kromun
çok kısa bir süre içerisinde kendiliğinden krom hidroksit şeklinde çökmesidir.
Bizler bu projemizi endüstriye entegre ederek, Türkiyenin dışa bağımlılığını azaltmak
istiyoruz. Şuan ürünün endüstriyel denemeleri gerçekleştirilmektedir. Bizler pilot ölçekte bu
ürünün üretimini gerçekleştirip, küçük ölçekte satışlara başlamak istiyoruz.
Anahtar kelimeler: Nano, Krom Oksit, Nano Krom Oksit, Sodyum Bor Hidrür
52
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
KAĞIT ENDÜSTRİSİ ATIKLARININ PETROL EMİCİ MALZEME
OLARAK KULLANIMININ ARAŞTIRILMASI
Gülçin Demirel BAYIK*, Ahmet ALTIN,
[email protected]
ÖZET
Endüstri ve günlük yaşantımız için petrol bazlı ürünler temel enerji kaynağıdır. Keşif,
üretim, rafinerizasyon, taşıma ve depolama sırasında kaçaklar ve dökülmelere çok sık
rastlanmaktadır. Kaza veya insan aktiviteleri sonucu çevreye yayılan petrol hidrokarbonları su
ve toprak kirliliğinin başlıca sebepleri arasındadır. 1980-1989 yılları arasında toplam petrol
dökülmesi miktarı 2874000 ton olarak belirlenmiştir.
Su ortamında petrol dökülmelerinin kontrolü ve etkilerinin azaltılması için pek yöntem
bulunmaktadır. Etkili bir bertaraf işlemi için dökülen petrol tipine ve ortamın şartlarına uygun
ekipman ve malzeme seçimi önemlidir. Uygulanan yöntemlerden bazıları; kimyasal malzeme
kullanımı ile petrol dağılımının durdurulması, biyolojik yöntemler ile petrolün bakteriler
tarafından kullanılmasının sağlanması, yerinde yakma veya tutucu ekipmanlar ile petrolün
deniz ortamından uzaklaştırılması işlemleridir.
Bu çalışmada kağıt endüstrisinde oluşan atıkların petrol kirliliğinin gideriminde sorbent
malzeme olarak kullanılabilirliği araştırılmıştır. Ayrıca farklı fiziksel süreçler kullanılarak
malzemenin verimliliği artırılmaya çalışılmıştır. Üretilen malzemenin denizlerdeki petrol
kirliliği gideriminde kullanılabilirliği ASTM F726-12 metodu ile test edilmiştir. Deneysel
çalışmalar sonucunda kağıt endüstrisi atıklarının doğal halde …. g/g olan emicilik düzeyi 6,84
g/g değerine kadar iyileştirilebildiği görülmüştür.
Anahtar kelimeler: Petrol Kirliliği, Sorbent, ASTM F726-12
Kaynaklar
[1] Das, N., Chandran, P., 2011. Microbial Degradation of Petroleum Hydrocarbon Contaminants: An
Overview. Biotechnology Research International 2011.
53
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
3 BOYUTLU YAZICI İÇİN GERİ DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR KARTUŞ
Çağla Aytaç DURSUN*, Murat AYDIN
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü,
İncivez 67100, Zonguldak
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Maden Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100,
Zonguldak
ÖZET
Günümüz Dünya’sında en önemli şey kaynakların verimli kullanımı. Bu sebeple
amacımız doğa dostu teknolojiler. Projemizin amacı son yılların en gözde buluşu alan 3
boyutlu yazıcılara geri dönüştürülebilir plastik malzemelerden kartuş üretmek.
Anahtar kelimeler: Geri Dönüşüm, 3d Yazıcı, Çevre
54
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
ENDÜKTİF YÜKLÜ SİSTEMLERDE REAKTİF GÜÇ
KOMPANZASYONU
Eymen GÜLLÜLÜ*
İncivez Mahallesi Milli Egemenlik Caddesi No:77 Zonguldak
*[email protected]
ÖZET
Dünya teknoloji alanında, her geçen gün çeşitli alanlarda gelişim göstermektedir.
Enerji sektörü ise bu gelişimlerde pastadan büyük bir pay almaktadır. Türkiye ise enerji
sektöründe en çok ihtiyacı olan ülkelerden biridir. Ülkemizin nüfusunun artması, fabrikaların
çoğalması ile birlikte enerji açığı her geçen gün artmaktadır. Bir yandan termik santral konusu
tartışılırken bir yandan kullanılan enerjinin verimliliği konusu da tartışılmaktadır. Santraller
yapmak, tamamen yerli enerjimizi üretmek şu anda ülkemiz için maliyeti yüksek bir husustur.
Bunun için fabrikaların, santrallerin en çok ihtiyaç duydukları olay “Reaktif Güç
Kompanzasyonu”dur. Bu projede ise reaktif güç kompanzasyonunda değişken yük çeşitlerine
göre kompanzasyon çeşitleri, avantajları ve dezavantajları, kompanzasyon yaparken
kondansatör seçim hesabı anlatılacaktır.Bununla birlikte tristör kontrollü reaktör(TKR),tristör
anahtarlamalı kondansatör(TAK),tristör anahtarlamalı reaktör(TAR),sabit kondansatör-tristör
kontrollü reaktör(SK-TKR) anlatılacaktır.Ayrıca projede simulink yer almaktadır. Bu
simulink de değişen reaktif güç ihtiyacına göre kondansatörler devreye alınmaktadır.
Simulink’de m function yardımı ile devreye alma veya çıkarma işlemleri yapılacaktır.Bu m
function bloğu’nun girişi Q yani reaktif güç, çıkışı ise kontrollü anahtarlardır.Yazılan
program sayesinde reaktif güç hangi değer aralığında ise kondansatörler devreye alınır yada
çıkartılır.
Anahtar kelimeler: TAK,TKR,SK-TKR,Kompanzasyon
55
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
KLİK KENETLENME REAKSİYONU İLE POLİ(3-HEKZİLTİYOFENG-Β-SİKLODEKSTRİN) GRAFT KOPOLİMERİNİN SENTEZİ VE
KARAKTERİZASYONU
Timur ŞANAL* , Baki HAZER
Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, 67100 Zonguldak
*[email protected]
ÖZET
Bakır katalizörlü azid ve alkin uçlarının Huisgen 1,3-dipolar sikloeklenmesi klik
reaksiyonlarının en iyi örneğidir. Çözücüye duyarlı olmayan bu reaksiyonlar bölgesel
seçicidirler ve oda sıcaklığında uygulanabilirler. Katalizörsüz reaksiyonlara göre verimleri
daha yüksek olur. Bu reaksiyonun yaygın olmasının sebebi, azid ve alkin uçlu
makromoleküllerin malzeme bilimi ve biyoteknoloji alanında yoğun olarak kullanılmasıdır
[1]. Bu çalışmanın amacı, yeni poli(3-hekziltiyofen-g-β-siklodekstrin) graft kopolimerini klik
reaksiyonuyla elde etmektir. İlk olarak, azit uçlu 3-hekziltiyofen ve propargil uçlu βsiklodekstrin elde etmek amacıyla sırasıyla 3-hekziltiyofen ve β-siklodekstrin
fonksiyonellendirilmiştir. Sonrasında, klik kenetlenme reaksiyonu fonksiyonel uçlara sahip 3hekziltiyofen ve β-siklodekstrin arasında gerçekleştirilmiştir. Elde edilen kopolimerler, jel
geçirgenlik kromatografisi, termal ve spektrometrik analiz teknikleri ile karakterize edilmiştir.
Anahtar kelimeler: Klik Reaksiyonu, Graft Kopolimer, Bakır Katalizli Azid-Alkin
Siklokatılma
Şema 1. Poli(3-Hekziltiyofen-g-β-Siklodekstrin) Graft Kopolimerinin Sentez Mekanizması
Kaynaklar
[1] Tornoe, C.W., Christensen, C. and Meldal, M., Journal of Organic Chemistry, 67, 3057–3064,
(2002).
*Bu çalışma 2211-A Tübitak Yurtiçi Doktora Burs Programı tarafından desteklenmiştir.
56
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
STEP MOTOR KONTROLÜNÜN BİLGİSAYAR TABANLI
GELİŞTİRİLMESİ
Fatih KARAASLAN*, Ali PAMUKCU
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez,
67100, Zonguldak
[email protected]
ÖZET
Çağımızda, elektromekanik devrelerde step motor kontrol uygulamaları
kullanılmaktadır. Bu motorların kontrolü ise küçük mikro devreler aracılığıyla
gerçekleştirilmektedir. Step motorlar, fırçasız dc motorlar kategorisine girer. Step motorlar,
girişlerine uygulanan darbe dizilerine karşılık analog dönme hareketi yapabilen
elektromekanik elemanlardır. Dijital işaretlere cevap verebilmeleri onların mikroişlemcilerle
kontrol edilebilmelerini sağlar. Bu tip motorlara, CNC tezgahlarında, proses kontrol
sistemlerinde, yazıcılarda karşılaşılabilir.
Bu projenin amacı, step motor kontrolünün bilgisayar tabanlı olarak sağlanmasıdır. Bu
çalışmanın amacı, mikrodenetleyici ile tasarlanmış bir devre ile step motorun adım adım,
açısal olarak veya tur sayısı olarak döndürülmesidir. Step mototrun, mikrodenetleyici tabanlı,
bilgisayar kontrollü olarak sürülmesi ve satep motorun kontrolünün gerçekleştirilmesidir. Bu
çalışma boyunca, step motorun elektromekanik özellikleri, PIC mikrodenetleyicisinin
kullanımı, USB haberleşmesi ve ULN2803 entegresi ile step motorun sürülmesi konusunda
çalışmalar yapılmıştır. Step motorların açık çevrim ile kontrolü mümkün olduğundan,
gelecekte yapılabilecek bir hareket kontrol projesi için temel çalışma bu proje ile
tamamlanmıştır. Ayrıca bu proje için hazırlanmış mikrokontrolör kartı bir başka proje içinde
kullanıma elverişli olarak tasarlanmış olması ileriki çalışmalar içinde yardımcı olacaktır.
Anahtar kelimeler: Step Motor Kontrolü, ULN2803 , USB Haberleşme
57
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
KAYISI ÇEKİRDEĞİ ÇIKARMA MAKİNESİNİN TASARIMI VE
İMALATI
Yasin GAYLAN*1, Seyit ÇAĞLAR2, Uğur ŞAHİNKAYA3, Yakup TAY4
Bülent Ecevit Üniversitesi, Ahmet Erdoğan SHMYO, Tıbbi Hizmetler ve Teknikler Bölümü,
İbn-i Sina Kampüsü, Zonguldak
2
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği
Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak
3
Bülent Ecevit Üniversitesi, Bilgi İşlem Daire Başkanlığı Web Birimi, İncivez 67100, Zongulda
4
Cezmi Kartay Caddesi No:61/f, 44000 Malatya
1
*[email protected]
ÖZET
Tarım Bakanlığı’nın güncel istatistiklerine göre; dünyada yılda yaklaşık 3.500.000 ton
taze kayısı üretilmekte olup, bu miktarın yaklaşık 700.000 tonu Türkiye tarafından
üretilmektedir. Bu üretim miktarıyla Türkiye, dünya kayısı üretiminde yaklaşık %20’lik payla
1. Sıradadır.[1]
Kayısının bir bölümü yaş olarak piyasaya sürülürken, büyük bir bölümü de islimlenerek
piyasaya sürülmektedir. İslimlenmiş kayısı üretiminin önemli bir aşamasını ve bu projenin
konusunu oluşturan, çekirdeğin kayısıdan çıkarılma işlemi tamamıyla el işçiliği ile
yapılmaktadır. Piyasada, hâlihazırda kayısıda deformasyona sebep olmadan kaysının
çekirdeğini çıkarabilecek bir sistem bulunmamaktadır. Projemizde, islimlenmiş kayısıda
deformasyona sebep olmadan kayısı çekirdeğini çıkaracak makine tasarlanmıştır. Bu makine
üretildiği takdirde, 20 işçinin 8 saatte çekirdeğini çıkarabileceği kayısı miktarı aynı sürede
makine ile yapılacaktır. Bu projenin hayata geçmesiyle birlikte kayısı çekirdeği çıkarmak için
gerekli işgücü ve zaman israfının önüne geçilecek ve daha ekonomik bir üretim
gerçekleştirilecektir. Aynı zamanda elle çekirdek çıkarma işlemi yerini, daha sağlıklı,
ekonomik ve verimli olan makinelere bırakacaktır.
Anahtar kelimeler: İslimlenmiş kayısı, Çekirdek çıkarma sistemi
Kaynaklar
[1] Muhammed Raşid Ünal, Fırat Kalkınma Ajansı, Kayısı Araştırma Raporu, Eylül 2010, Malatya
58
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
KAPALI ALAN İÇİ POZİSYON BELİRLEMELİ HAREKET ROBOTU
Burak KOCAMAN*
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez
67100, Zonguldak
*
[email protected]
ÖZET
Kapalı bir alanda nesnelere çarpmadan hareket edebilecek ve tüm alanı tarayacak bir
robottur. Elektrikli süpürge robotu olarak tasarlanmaya başlanılan proje geliştirilerek birçok
alanda kullanılabilir. Robot tek bir ultrasonik sensör kullanılarak tasarlandı. Step motorlar,
sürücüleri ve bunları kontrol edecek bir mikrodenetleyiciye sahiptir. Besleme gerilimi Li-on
piller ile sağlanmıştır. Geçtiği yerlerdeki engelleri kaydederek haritalama yapabilmektedir.
Bunun için pic'e seri iletişimden bağlı Eepromlar kullanılmıştır.
Anahtar kelimeler: Robot, Haritalama
Kaynaklar
[1] Hikmet Şahin-Ayhan Dayanık-Caner Aaltınbalak, Pic Programlama Teknikleri ve PIC16f877A, 1,
2013.
[2] Datasheet of PIC16f877A,24C512,28BYJ-48,7805,CNY70,hc_sr04,L297-L297D,L298,M35SP-5
[3] Prof. Dr. Muammer Gökbulut ”Kontrol Sistemlerinin Analiz ve Tasarımı”, s:106,107,107,Temmuz
2014,Ankara
[5] Prof. Dr. Nurdan Güzelbeyoğlu, “Elektrik Makinalari”,s:58,59,2001
59
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
ENKODER GERİ BESLEMELİ DC MOTOR KONTROLÜ
Burak CAN*, Sercan BOZKURT, Hasip KAYA
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez,
67100, Zonguldak
*[email protected]
ÖZET
Bu çalışmada, PIC 16F877A kullanılarak P denetimli bir DC motor hız-pozisyon
kontrolü sistemi gerçekleştirilmiştir. Bu devrede DC motorun istenilen konuma istenilen
yönde giderek, o konumda kalmasını ve o anki konumunu koruması amaçlanmıştır. P
kontrollü sistemde motor hız-pozisyon durumu referans değeri izlemesi amaçlanmıştır. Motor
gerilimi darbe genişlik modülasyonu (PWM) tekniği kullanılarak yarı iletkenlerle
ayarlanmıştır. Bu sayede fazla sinyal geldiğinde hızı azaltma ve az sinyal geldiğinde de hızı
arttırma sağlanmıştır. IRF 3205 MOSFET kullanılarak alınan anlık gerilim doğrultusunda
MOSFET’in iletime geçmesi motor için gerekli olan gerilimin besleme kaynağı üzerinden
motora aktarılıp motorun sürülmesi işlemi gerçekleşmektedir. Sayaç , motorun pozitif veya
negatif yönde kaç tur döndüğü öğrenilmesi için kullanılmıştır. Dönmenin sonucunu, kaç tur
attığını, hangi yönde döndüğünü görmek için ise LCD kullanılmıştır. Gerçekleştirilen PIC
16F877A tabanlı P kontrollü DC motor sürme devresinin kullanışlı, hassas ve değişik
uygulamalara uyarlanabilir olduğu gösterilmiştir.
Anahtar kelimeler: PWM, PIC 16F877A, hız-pozisyon kontrolü, P kontrol
Kaynaklar
[1] Gene F. Franklin, J.David Powell, M. Workman, Digital Control of Dynamic Systems, Çağlayan
Kitabevi,1998
[2]H. Şahin, A. Dayanık, C. Altınbaşak, PIC Programlama Teknikleri ve PIC16F877A,altaş
yayıncılık,2013
60
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
TAKİP EDİCİ VE TOPLAYICI
Abdulkerim KADIOĞLU*
Bahçeli evler mahallesi ışıkyönder caddesi damla apartman no:34 kat:3 daire:6
*[email protected]
ÖZET
Proje özellikle fabrika ve benzeri üretim sahalarında makineler arasındaki
malzeme taşıma işlemini otomatik ve hızlı bir şekilde sağlanmasını amaçlar.
Gelişen teknoloji ile beraber eğitime başlama aşamasında aslında ilk basamak
olarak görülen çizgi izleme teknolojisi ve mesafe sensörü kullanılır. Sensöreler ile oluşturulan
kontrol sistemi ile aracın hareketini sağlanır. Kullanılan sensör, sürücü ve işlemci için sisteme
uygun bir program yazılarak sistemin kendi kararını vermesi ve işlemleri kusursuz olarak
yapması sağlanır.
İstenilen güzergahta istenilen malzemenin hiçbir dış müdahale olmadan otomatik
ve hızlı bir şekilde taşınması sağlanır.
Anahtar kelimeler: kontrollü, otomatik ve hızlı
Kaynaklar
[1] Mekatronik Elemanlar ve Uygulamaları ders notları, Güz Dönemi, 2014
[2] Mekatronik Sistem Tasarımı ders notları, Bahar Dönemi, 2015
[3] http://www.arduino.cc/
61
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
DENTAL VE ORTOPEDİK İMPLANT YÜZEYLERİNİN ORGANİK
BİYOAKTİF MATERYALLE KAPLANMASI
İlhami ÇELİK1*, Ercan DURMUŞ2
Selçuk Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Temel Bilimlker Bölümü, Histoloji ve Embriyoloji
A.D. Kampüs 42003, Konya
2
Selçuk Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Ağız Diş Çene Sağlığı ve Cerrahisi A.D. 42001,
Kampüs, Konya
1
ÖZET
Proje, dental ve ortopedik implant yüzeylerine doku uyumu ve vücut dokularıyla
bağlanmayı güçlendiren, kemik yapımını uyaran organik biyoaktif materyalin
adzorbsiyonuyla oluşturulan biyoaktif yüzeyli implantlarla ilgilidir. Gerçekleştirilen farklı
yüzey kaplaması işlemlerinin erken dönem iyileşmeyi ve mineralizasyonu güçlendirerek,
dental ve ortopedik implantların erken yüklemeye imkân sağlaması ve osseointegrasyonu
güçlendirmesi amaçlanmaktadır. Titanyum alaşımı implant yüzeyi, yüzey aktivasyonu
işlemine tabi tutulur ve takiben, biyomimetik sentez ve adzorpsiyon yöntemiyle aşağıdaki
yöntemlerden biriyle kaplanır:
1. Vücut sıvısı simüle solüsyonu veya devekuşu yumurta kabuğu kaynaklı hidroksil apatitle
kaplama, 2. Yumurta kabuğu kalsiyum karbonatı/suda eriyen yumurta kabuk zarı proteini
kompozitiyle kaplama, 3. Nano hidroksil apatit/suda eriyen yumurta kabuk zarı
proteini/aljinat kompozitiye kaplama, 4. Hidroksil apatitle kaplı titanyum alaşımı dental ve
ortopedik implant yüzeylerinin suda eriyen yumurta kabuk zarı proteiniyle kaplama ve bunun
üzerine rekombinant insan kemik morfojenik proteini (rhBMP) adzorbe etme, 5. Yüzeyi
önceden kaplanan titanyum alaşımı dental ve ortopedik implant yüzeylerine tavuk uterus
sıvısı proteinlerini adzorbe etme, 6. Hidroksil apatitle kaplı titanyum alaşımı dental ve
ortopedik implant yüzeylerini aljinat/jelâtin/yumurta kabuk zarı proteini iskelesiyle (scaffold)
kaplama. Yukarıdaki aşamaların tamamlanmasıyla, doku uyumu ve vücut dokularıyla
bağlanması güçlü, kemik yapımını uyaran biyoaktif yüzeyli dental ve ortopedik implantlar
kullanıma hazır hale getirilmektedir.
Anahtar kelimeler: Biyoaktif yüzeyli dental ve ortopedik implant, yumurta kabuk zarı
proteini.
Kaynaklar
[1] Durmus, E., Çelik, İ., Öztürk, A., Özkan, Y., Aydın M.F. (2003). Evaluation of the Potential
Beneficial Effects of Ostrich Eggshell Combined with Eggshell Membranes in Healing of Cranial
Defects in Rabbits. J Int Med Res, 31: 223-230.
[2] Durmuş, E., Celik, I., Ayd n, M.F., Yıldı rım, G., Sur E. (2007). Evaluation of the
biocompatibility and osteoproductive activity of ostrich eggshell powder in experimentally
induced calvarial defects in rabbits. J Biomed Mat Res, Part B: Appl Biomat, 86B: 82-89.
[3] Selçuk, A., Durmuş, E., Çelik, İ. (2013). The effects of collagen and ostrich eggshell
membranes on wound healing: An experimental study in rabbit. ACBID 2013, 7th International
Congress, 29-May-2 June 2013, Cornelia Diamond Convention Center, Antalya-Turkey. (En iyi 2.
Poster Sunu Ödülü almıştır).
62
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
IEEE 802.15.4 TEMELLİ ZİGBEE KABLOSUZ ALGILAYICI
AĞLARINDA SİNYAL GÜCÜNE BAĞLI KONUM TESPİTİ
Ömür Cansu UZGİDİM *, Kadir ŞEKER
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü,
İncivez 67100, Zonguldak
[email protected]
ÖZET
IEEE 802.15.4 standard temelli bir Kablosuz Algılayıcı Ağı teknolojisi olan ZigBee, bu
standardın belirlediği fiziksel radyo frekansların tüm avantajlarını kullanmaktadır. Zigbee
teknolojisi uzaktan izleme, kontrol ağları uygulamalarında, geniş çaplı kablosuz ağların daha
düşük maliyet ve güç tüketimi ile oluşturulmasında kullanılabilmektedir. 2000’ li yıllarda
standartlaşan Zigbee temelli cihazlar, üzerlerindeki pilleri ile çalışarak verilen izleme görevini
yerine getirebilmektedirler.
Bu projede, dört Zigbee modülünden oluşan bir ağ kurularak; var olan
düğümleri arayabilen, gerekince uygulamasından veri transferi yapabilen, verinin alınıp
alınmadığını tanımlayabilen, ağ koordinatöründen veri isteyebilen, uzayan periyodlar için
uykuya yatabilen bir yapı tasarlanmıştır. Bir Zigbee modülünün ağda bulunan diğer en az üç
Zigbee modülünden alınan sinyal gücüne dayalı olarak konumunun hesaplanması projenin
ana amacıdır. Öncelikle sabit konumlu üç Zigbee modülünün, konumu hesaplanacak gezgin
bir modülden aldıkları sinyal güçleri (RSSI) bir bilgisayara aktarılır, bu veriler telsiz iletişim
yol kayıp modeliyle mesafeye dönüştürülür ve gezgin modülün sabit modüllere uzaklığı
hesaplanır, sonrasında bu mesafelerden gezgin cihazın gerçek zamanlı konumu kartezyen
koordinat sisteminde iki boyutta tespit edilir.
Yaygınlaştırılacak bu sistem sayesinde madencilik gibi sektörlerde kapalı ortamlarda
çalışan insan ya da makinelerin konumları belirlenip, kontrol otomasyonu ile izleme
yapılması mümkündür.
Anahtar kelimeler: ZigBee, RSSI, Ağ, Konum tespiti
Kaynaklar
[1] Callaway E. , Gorday P. (2002), “Home networking with IEEE 802.15.4 : A developing Standard
for low-rate wireless Personal Area Networks”, Communication Magazine.
63
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
SİMULE EDİLEBİLEN PROJELER İÇİN SANAL GERÇEKLİK
Şems Mustafa TURGUT1*, Erdem GÖKŞEN2
İncivez Mah. Çaybaşı Sok. Altınpark Apartmanı Daire:37 İncivez 67100, Zonguldak
İncivez Mah. Çaybaşı Sok. Üstün Yapı Apartmanı No:10 Daire:47 İncivez 67100, Zonguldak
1
2
*[email protected]
ÖZET
Sanal gerçeklik, bilgisayarlar tarafından simüle edilen ortamlara denir. Çoğu sanal
gerçeklik ortamı bir bilgisayar ekranı yoluyla edinilen görsel tecrübelerden ibarettir. Bunun
yanında bazı ortamlar duyma, hareket gibi başka duyulardan da yararlanır[1]. Bizim
yapacağımız çalışmada simule edilmesi gereken projelerin ucuz maliyetle arttırılmış gerçeklik
ortamında test edilmeleri sağlanacaktır. Sektördeki savunma sanayi başta olmak üzere diğer
sektörlere de katkı da bulunacağı düşünülür.
Anahtar kelimeler: arttırılmış, sanal, gerçeklik, simulasyon.
Kaynaklar
[1] http://tr.wikipedia.org/wiki/Sanal_ger%C3%A7eklik
64
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
MOBİL ÜNİVERSİTE UYGULAMASI PROJESİ
Ahmet ÖZEL*, S. M. Fatih APAYDIN
Bülent Ecevit Üniversitesi, Kdz. Ereğli Meslek Yüksekokulu, Bilgisayar Teknolojileri Bölümü,
Ereğli 67300, Zonguldak
*[email protected]
ÖZET
Teknoloji her alanda olduğu gibi bilişim teknolojileri alanında da baş döndürücü bir
hızla gelişmektedir. Masaüstü, dizüstü derken avucumuzun içine tüm dünyayı sığdıracak
kadar küçülen bilgisayarlar, özellikle gençlerin ellerinden düşüremedikleri “akıllı oyuncaklar”
haline dönüşmüşlerdir. Akıllı telefon olarak adlandırılan bu oyuncaklar uygulama diye tabir
edilen yazılımlar olmazsa bir hiçten öteye gidememektedir. Bu yüzden projemiz, üniversiteler
ile öğrencileri mobil tabanlı üniversite uygulamasıyla bir araya getirmeyi amaçlamaktadır.
Proje kapsamındaki ilk uygulama Bülent Ecevit Üniversitesi için yapılmıştır.
Üniversitelerin dijital ortamlardaki faaliyetleri incelendiğinde öğrencilerin en fazla not
durumları ve ders alma bilgileriyle ilgilendiği ayrıca duyurular ve yemek listelerine baktıkları
tespit edilmiştir. Bu tespitten yola çıkılarak yazılmaya başlanan uygulama başka ihtiyaçlar
doğrultusunda da zenginleştirilmiştir. Android için geliştirilen uygulama, diğer ortamlara da
dönüştürülebilecektir.
Uygulamanın, olaylar için dokuz farklı özel ikonla ve genellik ifade eden başlıklar
altında toplanarak kullanılabilirlik yönü ayrıca modül bazlı kodlama yapılarak da işlevselliği
arttırılmıştır. Uygulama, kullanıcı adı ve şifreyle giriş yapılabilen E-kampüs, Uzem,
Kütüphane ve Mail modüllerinin yanında Haberler, Duyurular, Kampüs, Sosyal Medya ve
Paylaş modülleriyle de kullanıcılara sunulmaktadır. Bu sayede öğrenciler günlük rutin işlerini
uygulama üzerinden yapabilmenin yanında Açık Kaynak Ders Materyalleri Paylaşım
Modülüyle, eğitimlerine Pdf, Video ve Mp3 gibi formatlarla destek olabileceklerdir.
Anahtar kelimeler: Android, Mobil Uygulama, Üniversite, Öğrenci.
65
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
MRI MIKNATISLARI İÇİN KURŞUN İÇERMEYEN YENİ KAYNAK
MALZEMELER
C. AKSOY* , T. MOUSAVI, C.R.M. GROVENOR, S.C. SPELLER
Malzeme Bölümü, Oxford Üniversitesi, Birleşik Krallık
*[email protected]
ÖZET
Kurşun alaşımlarının kullanımındaki kısıtlamalar, yakında özellikle sağlık sektörü için
mıknatıs üreten ve çoğunlukla kaynak malzeme olarak PbBi alaşımları kullanan MRI
üreticileri için büyük sorun haline gelecektir. Bu sorundan yola çıkarak NbTi teller arasında
akım geçişinde güç kaybını azaltmak için, kurşun içermeyen ve manyetik özellikleri r iyi olan
kaynak malzemeler ürettildi. Sn-In ve Sn-In-Bi alaşım sistemlerinden ve bu alaşımların faz
diyagramlarından yararlanarak. farklı kompozisyonlarda 2 mm çaplı silindir biçimli bulk
malzemeler üretilip, bu malzemelerin, hem kimyasal hem de mikroyapıların süperiletken
özellikerine olan etkileri analitik taramalı electron mikroskopu (SEM), Diferansiyel termal
analiz (DTA), X-ışını Difraktometrisi (XRD) ve SQUID kullanılarak ölçüldü.
Bütün alaşımların süperiletkenlik geçiş sıcaklıkları 4.2 K’nin üzerinde görülmüştür.
Sn-In sisteminde Tc ve üst kritik alan (HC2)’nin mikroyapıdaki In miktarının fazla olduğu beta
fazındaki hacim fraksiyonunun arrtırılmasıyla arttığı gözlendi. Ayrıca malzemelerin hızlı
soğutulmasının da süper iletken özelliklerin artmasına büyük ölçüde katkı sağladığı
gözlemlendi. Bütün alaşımlar içerisinde Sn-In-Bi alaşım sisteminin, Sn-In sistemlerinden
süperiletkenlik özellikler açısından daha iyi olduğu görüldü.
Anahtar Kelimeler: Süperiletken, Kaynak, mıknatıs, NbTi, MRI
66
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
ELEKTRONİK ATIKLARDAN NANO GÜMÜŞ ÜRETİMİ
Çağrı EYÜBOĞLU*, Muhammed M. ÇİFTLER, N.Deniz Ocakçı, Zeynep FINDIK
Marmara Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü,
Kadıköy 34722, İstanbul
*[email protected]
ÖZET
Bu çalışmada, elektronik atıklarda bulunan gümüşün nitrik asit ile çözeltiye alınması,
tuz ilavesiyle gümüş klorür olarak çöktürülmesinin ardından amonyak yardımıyla gümüş
diamin kompleksi oluşturularak çeşitli redüktanlar kullanılarak çözeltideki gümüşün nano
yapıda çöktürülmesi sağlanmıştır. Eklenmesi gereken kimyasal miktarı, minimum enerjiyle
maksimum kazanımı sağlamak amacıyla detaylıca incelenmiştir. Yapılan X-Işınları Floresans
Spektroskopisi (XRF) ve Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi (AAS) analizlerinde üretilen
nano gümüşün %99.9 saflıkta olduğu tespit edilmiştir. Üretilen nano gümüş kişisel bakım
ürünlerinde(deodorantlar, kremler), bilim ve teknoloji alanlarında (nano teller, nano kaplama)
kullanıldığı gibi sağlık alanlarında da (DNA onarımı, Ebola gibi virüslü hastalıklarla
mücadelede) kullanılmaktadır.
Anahtar kelimeler: Elektronik atık, nano gümüş, gümüş diamin, AAS
Kaynaklar
[1] Aktas, S., Eyuboglu, C., Morcali, M., Özbey, S., Sucuoglu, Y., 2015. Production of Chromium
Oxide from Turkish Chromite Concentrate Using Ethanol. High Temperature Materials and Processes.
DOI: 10.1515/htmp-2014-0056.
[2] F. Habashi, Principles of Extractive Metallurgy; CRC Press, (1969), Vol. 3.
[3] David Pozo Perez, Silver Nanoparticles; InTech, (2010)
67
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
PERİSTALTİK POMPA TEKNOLOJİLERİ İLE ÜRÜN GELİŞTİRME
VE SEKTÖREL UYGULAMALARI
Serhan KAREL, Çiğdem ALADAĞ*
Karel Makine Ltd. Şti. Organize Sanayi Bölgesi Teknoloji Geliştime Bulvarı Piramit 2 No:2,
Odunpazarı 26110, Eskişehir
*[email protected]
ÖZET
Peristaltik pompalar, akışkanın belirli hacimlerde hortum içinde hapsedilerek düşük
basınçtan yüksek basınca taşıyan pozitif deplasmanlı pompalardır. Peristaltik pompalarda
akışkanın ve pompanın çift taraflı izole edilerek taşınması (çapraz önleme) özelliği sağlık ve
hızlı tüketim ürünleri sektörlerinde steril ve hijyenik olarak çok çeşitli sıvıların taşınmasına
olanak sağlar. Peristaltik pompa çeşitleri tek ve çok kanallı olarak günümüzde görülmektedir.
Farklı oranlarda karışım hariç uygulamalar yurtdışında mevcuttur. Bu alanda yenilikçi olarak
farklı zamanlarda, farklı miktarlardaki akışkanların dozajlanmasını sağlayan adreslenebilir
peristaltik pompa ve patent niteliği olan çalışmalar sürmektedir. Geliştirilecek ürünler steril
veya hijyenik olarak hassas dozajlanmış akışkanların istenilen oranlarda karıştırılma işlevini
yerine getirecek dozajlama, dolum ve örnekleme makinelerinden oluşmaktadır. Projenin
amacı, peristaltik pompaların ülkemizde ve yurt dışında sağlık sektöründe biyomedikal ve
biyoteknolojik uygulamalara temel oluşturacak, hızlı tüketim ürünleri sektöründe ise
endüstriyel kullanım ile uygulama alanını arttırabilecek çözümler sunan makine teknolojileri
geliştirmektir. Ülkemizde peristaltik pompa üretimi yoktur ve farklı sektörlerde ihtiyaç
duyulan ürünler ithal edilmektedir. Steril veya hijyenik olarak sıvı dozajlama gibi zorunlu
haller için ihtiyaçlar tespit edilmiş ve bu ihtiyaçlara yönelik genel amaçlı endüstriyel
pompalar ve ticarileştirilmiş makineler tasarlanmaktadır. Tasarlanan makineler meyve suyu,
kahve, süt, bitkisel yağlar, sıvı gübre, ilaç, sıvı temizlik ürünleri gibi akışkanların
üretilmesinden dolum aşamasına kadar gereken işlevleri yerine getirmektedir. Teknolojilerin
ve ürünlerin kullanım alanlarını belirleyen konu akışkan özelliklerine bağlı olarak akışkan
çeşitliliğinin olabildiğince arttırılmasıdır. Sonuç olarak projede amaç sadece peristaltik pompa
geliştirmek değildir. Peristaltik pompa nihai ürünler için bir ara ürün olarak görülmektedir. Bu
nedenle tıbbi ve endüstriyel anlamda ihtiyaç duyulan ürünlerin geliştirilmesi için pazar
araştırmaları ve ticarileştirme çalışmaları yapılmaktadır.
Anahtar kelimeler: Peristaltik Pompa (Peristaltic Pump), Çoklu kanal (MultiChannel), Değişken Hızlı (Variable Speed),Akışkan Dozajlama (Liquid Dosing), Endüstriyel
Peristaltik Pompa (Industrial Peristaltic Pump)
68
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
ARDUİNO PLATFORMUNUN GÜNEŞ TAKİP SİSTEMİNDE BİR
UYGULAMASI
Sinem TAVİLOĞLU*, Zuhal ER
İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü, 34469
Maslak
* [email protected]
ÖZET
Güneş çevresindeki dünya'nın yıllık hareketi sonucu ile ve dünya'nın eksen eğikliğinin
etkisiyle beraber, mevsimler diye adlandırılan birbirinden farklı, ortalama hava durumu
koşulları dünya üzerinde yaşanmaktadır. Tüm mevsimlerde güneşin nokta nokta takip
edilmesiyle, bir başka deyişle güneşi doğudan batıya gün boyunca otomatik takip ederek
izleyebilen güneş (solar) sistemleri, üzerlerine düşen ışık açısını dik derecede aldıklarında
elde edilen enerjide-güçte artış (verim artışı) sağlanmaktadır. Bu çalışma ile, güneş ışınlarının
gün boyunca değişen güneş geliş açısına göre hareket eden sistemler için bir uygulama
çalışması düşünülmüştür. Bu amaç doğrultusunda arduino platform kullanılarak, güneş
enerjisinden daha fazla yararlanabilmek için bir düzenek tasarlanmış ve güneş enerjili
sistemlere yönelik takip sistemi düzeneği oluşturulmuştur. Arduino gibi platformlar bu
çalışmanın amacı gibi uygulamalar için araç olmanın yanında bu çalışmadaki orjinalliği
tamamen özgün bir tasarım ile yapılmış olmasıdır. Oluşturulan yazılım sayesinde, sistem, ful
elektronik bir devreye göre daha verimli çalışabilmekte ve kontrol edilebilmektedir.
Bu çalışmada arduino platform kullanımlı güneş takip sisteminin kurulup çalıştırılması
günlük takip olarak, yani tek yönlü olarak yapılmıştır. Gün boyunca değişen azimut açısına
göre bir takip yapılmış olması sebebi ile takip sonuçları azimut açı hesabı ile kontrol
edilmiştir. Bu ise çalışmanın özgünlüğü ve iyi irdelenebilmesi ile uygulamalara pratiklik
sunacağı kanaati vermektedir.
Anahtar kelimeler: Arduino, Güneş takip sistemi, Güneş Enerjisi, Solar Sistemlerin
Verim Artırımı, C++
Kaynaklar
[1] Er, Z. Turna, İ. Begüm, 2015, Future Expectation Of The PV S Role In Compensating Energy
Demand, APMAS, İzmir, Türkiye
[2] Mousazadeh, H. Keyhani, A. , 2008, A review of Principle and Sun Tracking Methods for
Maximizing solar sytems output, Tehran, Iran
[3] Ghassoul, M. ,2013, Design of an Automatic Solar Tracking System to Maximize Energy
Extraction, Bahran
69
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
NFKB ARACILI MİKRORNA GEN EKSPRESYONLARININ
İNDÜKLENMESİ NSCLC İNVAZYONUNDAN SORUMLUDUR
Şakir Akgün*, Hakan Küçüksayan, Onur Tokgün, Ege Rıza Karagür, Aydın Demiray,
Özge Can ve Hakan Akça
Pamukkale Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Tıbbi Biyoloji AD, Pamukkale 20040, Denizli
*[email protected]
ÖZET
Kanser sebepli ölümlerin başında gelen akciğer kanserinin en tehlikeli aşaması metastaz
ve bu aşamanın ilk ve en önemli adımı ise kanser hücrelerinin ekstraselüler matrikse
invazyonu’dur. Önceki çalışmalar da invaziv NSCLC (Küçük Hücre Dışı Akciğer Kanseri)
hücrelerinde AKT/NFkB yolağının devamlı aktif olduğu ve invazyonu indüklediği ayrıca
tümör baskılayıcı gen PTEN in bu yolağı baskılayarak hücre invazyonunu inhibe ettiği ve
invaziv NSCLC hücrelerinde çoğunlukla p53 ve PTEN gibi tümör supresör proteinlerin
delesyona uğrayarak NFkB yolağının aktive olduğu biz ve diğer araştırıcılar tarafından
gösterilmiştir. AKT/NFkB yolağında AKT tarafından aktive edilen bir transkripsiyon faktör
olan NFkB’nin çeşitli genlerin indüklenmesi ve baskılanmasını sağlayan düzenleyici bir
etkiye sahiptir. İnvaziv NSCLC hücrelerinde bu yolağın aktive edilmesi sonucu NFkB aktif
olmakta ve kanser hücrelerinin çoğalma sağkalım ve özellikle ölüme neden olan invazyon ve
metastaz ile ilgili bazı genleri indükleyip bazılarını da baskılayarak düzenlemektedir.
Hücresel cevaplarda moleküler düzeyde önemli bir role sahip postranskripsiyonel olarak
genlerin düzenlenmesini sağlayan mikroRNA’ların bulunmasıyla mekanizma ile ilgili
çalışmaların bambaşka bir boyut kazanması sağlanmış oldu. Günümüzde birçok
mikroRNA(miRNA)’nın kanser metastazı ile ilgili genleri susturarak tümör baskılayıcı, bir
kısmının da metastazı baskılayan genleri susturarak onkogenik özelliğe sahip olduğu
gösterilmiştir. Biz projemiz de NFkB ile indüklenen veya baskılanan miRNA’ları saptayarak
invazyon ile alakalı olanları tespit edeceğimizi düşünmekteyiz. Bunun için, öncelikle
NFkB’yi aktive eden bir sitokin olan TNFα ile hücreleri uyaracağız ve NFkB’nin bağlandığı
genom bölgelerini ChIP-Sekans ile tespit edeceğiz. Bu genom bölgelerine yakın miRNA’lar
biyoenformatik araçlar yardımıyla saptanıp NFkB ile ilişkisi qRT-PCR ile tespit edildikten
sonra invazyon ile ilişkileri invazyon assay ile ölçülecektir. Proje çıktılarında kanserin
tedavisine ve kanser sebepli ölümlerde hücresel mekanizmalardan invazyonun akciğer
kanserinde ki düzenlenmesinde hedef olacak olan moleküller tesit edilmiş olacak ve gelecek
tedavi stratejileri için önemli bir kilometer taşının katedilmiş olacağını düşünmekteyiz.
Anahtar kelimeler: Akciğer kanseri, metastaz, invazyon, NFkB, mikroRNA.
70
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
ÇEŞİTLİ HEMATOPOETİK KAYNAKLARDAN ÇOK KÜÇÜK EMBRİYONİK
BENZERİ (VSEL) KÖK HÜCRELERİN ELDE EDİLMESİ VE TANIMLANMASI
Dolay Damla Çelik1*, Serap Erdem-Kuruca1, Gülderen Yanıkkaya Demirel2
1
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Fizyoloji A.D., Şehremini, İstanbul
2
Yeditepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi, İmmünoloji Bilim Dalı, Kayışdağı, İstanbul
*
[email protected]
ÖZET
Kök hücre (KH) nakli malin kan hastalıkları, kemik iliği (Kİ) yetmezlikleri ve
doğumsal kan hastalıklarının tedavisinde kullanılan yöntemdir. Bu amaçla daha çok Kİ,
periferal kan projenitör hücreleri (PKPH) ve kordon kanı (KK) kullanılır. Son yıllarda insan
embriyonik KH’lerinin sahip olduğu pluripotansiyel özelliği bulunan yeni bir KH türü
tanımlandı [1]. Çok küçük embriyonik benzeri (VSEL) kök hücreler olarak adlandırılan bu
hücrelerin, yetişkin bireyde periferal kan (PK), Kİ, KK ve bütün vücut dokularında bulunduğu
iddia edilmektedir [2,3]. VSEL kök hücrelerinin diğer KH’lerden farkı boyutlarının (5-6 µm)
eritrositlere (7-8 µm) yakın olmasıdır. VSEL hücrelerinin nukleus/sitoplazma oranı normal
büyük, kromatin yapısı daha kompakt ve metabolik olarak aktivitesi düşüktür [1,3,4].
Bu projede, VSEL kök hücrelerini çeşitli insan hematopoetik kaynakları kullanarak
elde etmek ve tanımlamak amaçlanmaktadır. PK, KK ve aferez materyali kullanılacaktır.
Özellikle KK bankalarda saklanmasına rağmen kullanım alanı son derece kısıtlıdır. Çünkü
transplantasyonun başarısı,hastaya kordon kanı ile verilen kök hücre sayısının yeterli
miktarda olmasına bağlıdır. Elde edilen miktarın az olması çocuklarda kullanılabilmesine,
yetişkinler için yeterli olamamasına neden olmaktadır. Amacımız saklanan KK materyalinin
kalitesini ve miktarını VSEL katmanını da ekleyerek artırmanın yollarının araştırmaktır [5,6].
Donörlerden alınan materyaller, eritrosit lizis ve fikol gradient yöntemi ile hem mononükleer
hemde eritrosit katmanındaki hücrelerden, VSEL hücreleri izole edilerek flow sitometri,
western blot ve immünfloresan boyama ile çeşitli embriyonal reseptörlerin ve proteinlerin
varlığı incelenecektir. Fikol yöntemiyle izolasyon işlemlerinde KH kaybının yüksek miktarda
olduğu gösterilmiştir bu yüzden iki yöntem kıyaslanarak en verimli olanı seçilecektir.
Henüz son 8-10 yıldır tanımlanan ve daha çok farelerde araştırılan bu KH grubunun
transplantasyon amacı ile kulllanılabilmesi için ayrıntılı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu konuda yapılacak araştırmalar kök hücre sayısı ve niteliğini artıracağı için,
transplantasyon sonucu rejenerasyonun başarısını da önemli oranda etkileyecektir.
Anahtar Kelimeler: VSEL, Pluripotent Kök Hücre, Kordon Kanı, Aferez, Periferal Kan
Kaynaklar
1) E.K. Zuba-Surma, M. Kucia, J. Ratajczak, M.Z. Ratajczak, “Small Stem Cells” in Adult Tissues: Very Small
Embryonic-Like Stem Cells (VSELs) Stand Up!, Cytometry A., 75(1): 4–13, (2009).
2) E. Paczkowska, M. Kucia, D. Koziarska, M. Halasa, Clinical Evidence That Very Small Embryonic-Like Stem
Cells Are Mobilized Into Peripheral Blood in Patients After Stroke, Stroke, 40:1237-1244, (2009).
3) M.J. Kucia, M. Wysoczynski, W. Wu, E.K. Zuba-Surma, J. Ratajczak, M.Z. Ratajczak, Evidence That Very Small
Embryonic-Like Stem Cells Are Mobilized into Peripheral Blood, Stem Cells, 26:2083–2092, (2008).
4) H. Sovalat, M. Scrofani, S. Pasquet, A. Eidenschenk, Identification and isolation from either adult human bone
marrow or G-CSF_mobilized peripheral blood of CD34+/CD133+/CXCR4+/ Lin-CD45- cells, featuring morphological,
molecular, and phenotypic characteristics of very small embryonic-like (VSEL) stem cells, Experimental Hematology,
39:495–505, (2011).
5) D. Bhartiya, A. Shaikh, P. Nagvenkar, P. Pethe, H. Pawani, Very Small Embryonic-Like Stem Cells with
Maximum Regenerative Potential Get Discarded During Cord Blood Banking and Bone Marrow Processing for Autologous
Stem Cell Therapy, Stem Cells and Development, 21(1), (2012).
6) M. Halasa, M. Baskiewicz-Masiuk, E. Dabkowska, B. Machalinski, An efficient two-step method to purify very
small embryonic-like (VSEL) stem cells from umbilical cord blood (UCB), Folia Histochem Cytobiol,46(2): 239 (239-244),
(2008).
71
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
DEĞERLİ METALLERİN MANYETİK NANO ADSORBENTLER
KULLANARAK GERİ KAZANILMASI
Samet DÜNDAR*, Ozan ÇAĞLAYAN, Eren EMİR, Şevket ATA
Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak
[email protected]
ÖZET
Demir ve çelik fabrikaları ve maden endüstrilerden sulara karışan değerli metallerin
geri kazanımı ülke ekonomisi açısından, bu metallerin özellikle içme sularından
uzaklaştırılması da çevre ve insan sağlığı için son derece önem taşımaktadır [1]. Yapılan
çalışmalarda çeşitli endüstrilerin atık su ve çamurlarında bulunabilen krom, bakır, çinko,
kalay, nikel, alüminyum, kurşun, platin ve altın gibi metallerin geri kazanılmasıyla yılda
yaklaşık 3 milyon dolar gelir elde edilebileceği belirtilmektedir [2]. Adsorpsiyon değerli
metallerin geri kazanımında en çok kullanılan yöntemlerden birisi olup, adsorpsiyon
çalışmalarında adsorbent olarak, reçineler, aktif karbon, biyolojik ve çeşitli organik
materyaller kullanılmakla birlikte, son yıllarda nano malzemeler sıklıkla tercih edilmektedir
[3].
Bu çalışmada demir ve çelik endüstriyel atık sularındaki bakır, krom gibi değerli
metaller manyetik katı-faz ekstraksiyon yöntemi ile geri kazanılacaktır. Bu yöntemde değerli
metallerin geri kazanımı için düşük miktarda manyetik nano adsorbentler kullanıldığında
santrifüjleme ve aşırı toksik organik çözücü kullanılmasına gerek kalmayacaktır. Yöntem
basit, hızlı, çevreye karşı duyarlı ve az miktarda nano malzemeler ile yüksek miktarda
adsorpsiyon kapasitesine sahip olduğundan diğer metotlara göre daha ekonomiktir.
Anahtar kelimeler: Değerli Metaller, Manyetik Katı-Faz Ekstraksiyonu, Nano
malzemeler
Kaynaklar
[1] M.A. Barakat, Arabian Journal of Chemistry, 4, 361, 2011.
[2] H. Umeda, A. Sasaki, K. Takahashi, K. Haga, Y.Takasaki and A. Shibayama, Materials
Transactions, 52, 1462-1470. 2011.
[3] A. A. Galhoum, M. G. Mafhouz, S. T. Abdel-Rehem, N. A. Gomaa, A. A. Atia, T. Vincent, E.
Guibal, Nanomaterials, 5, 154-179, 2015.
72
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
TARIMSAL İNSEKTİSİT PESTİSİTİNİN ÇEVRE SULARINDAN
MANYETİK NANO ADSORBENTLER KULLANILARAK
UZAKLAŞTIRILMASI
Selami DANIŞMAZ*, Emre KUTLU, Ümit İPEKDAL, Barış BAYAT, Şevket ATA
Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak
[email protected]
ÖZET
Pestisitler, zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak ya da zararlarını
azaltmak için kullanılan madde ya da maddelerden oluşan karışımlardır. İnsektisit veya böcek
ilacı; böceklere karşı kullanılan bir çeşit bir pestisittir. Organik ve inorganik türleri olan
insektisitler sırasıyla böceklerin yumurta ve larvalarına karşı kullanılan ovisid ve larvisidler
içerir [1-3]. Ülkemizde yılda 33 bin ton pestisit kullanılmakta ve ülkemizde bölgelere
bakıldığında hektar başına 26 kg pestisit kullanımıyla Avrupa ülkeleri içinde 1. sırada
bulunmaktayız. Bitkilerin gövde, dal, sürgün, meyve ve yapraklarına uygulanan pestisitlerin
aşırı kullanımında toprağa, rüzgâr yardımıyla çiçeklere ve özellikle çevre sularına karıştığı
bilinmektedir. Aşırı miktarda kullanıldıklarında oldukça zararlı olan pestisitler insanlarda
deri, cilt ve akciğer hastalıkları, hormonal bozukluklar, beyin ve sinir sistemi hastalıkları,
kanser, kan hastalıklarına, çiçeklerden arıların zehirlenmesine, sularda ise balık ölümlerine
neden olmaktadır. Söz konusu maddelerin çevre sularından uzaklaştırılması hem çevre ve
insan sağlığı açısından hem de ekonomik açıdan oldukça büyük öneme sahiptir [4,5].
Çevre sularındaki pestisitlerin uzaklaştırılması için aktif karbon adsorpsiyonu,
ozonlama, klorlama, UV fotoliz ve çöktürme gibi çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bu
çalışmada çevre sularındaki pestisitlerin uzaklaştırılması için manyetik katı faz ekstraksiyonu
yöntemi kullanılacaktır. Önerilen yöntem için adsorbent olarak yeni manyetik nano
kompozitler sentezlenmiş ve uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlar yöntemin çevre sularındaki
çeşitli pestisitlerin uzaklaştırılması için basit, hızlı, ekonomik ve çevreye duyarlı bir yöntem
olarak kullanılabileceğini göstermektedir.
Anahtar kelimeler: Pestisit, İnsektisit, Manyetik Katı-Faz Ekstraksiyonu, Nano
malzemeler
Kaynaklar
[1] “Böcek ilacı”. tr.wikipedia.org. Erişim tarihi: 2015-04-18
[2] “Pestisit”. tr.wikipedia.org. Erişim tarihi: 2015-04-18
[3] “İzo-Malathion 20 EC”. agrobestgrup.com. Erişim tarihi: 2015-04-18
[4] “Fast removal and recorvy of congo red by modified iron oxide magnetic nanoparticles”.
sphinxsaicom. Erişim tarihi: 2015-15-04
[5] “Sebze mi, Meyve mi, Pestisit mi?”. Blog.bambum.com.tr. Erişim tarihi: 2015-04-19
73
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
MÜZİK EĞİTİMİNE GÖRE TASARLANMAMIŞ MEKÂNLARDA
KARŞILAŞILAN AKUSTİK VE GÜRÜLTÜ SORUNLARININ
BELİRLENMESİ VE İYİLEŞTİRME ÖNERİLERİNİN SUNULMASI
İbrahim Caner BAYDUR*, Ahmet Emre DİNÇER, Ece KAPTANOĞLU
Karabük Üniversitesi, Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, Mimarlık Bölümü,
Merkez 78050, Karabük
*[email protected]
ÖZET
Bu çalışmada, Karabük Üniversitesi Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi
Müzik Bölümü tarafından kullanılan eğitim odasının akustik performansının
değerlendirilmesi amacıyla, odaların akustik analizleri ve gürültü ölçümleri
gerçekleştirilmiştir. Projenin hedefi; müzisyenlerin çalışma mekânından bekledikleri
unsurların mimaride nasıl gerçekleşeceğini belirtmektir. Çalışmanın ilk aşamasında müzik
eğitimcileri ve öğrencileri ile görüşülmüş, çalışma mekânlarındaki akustik unsurlar hakkında
anket düzenlenmiştir. Uygulanan ankette yer alan sübjektif parametrelere ilişkin
değerlendirmelerin sonuçları analiz edilmiştir. İkinci aşamasında K. Ü. F. T. G. S. T. F.
Müzik Bölümü eğitimcilerinin ve öğrencilerinin müzik eğitiminde kullandıkları derslik,
mevcut haliyle değerlendirilip, önce mekanın gürültü performansı hakkında daha sonra
ECOTECT v.2.35 adlı akustik simülasyon programı ile odanın ulaşılmak istenen mekana ait
iyileştirme önerisi sunulmuştur. Çalışmanın üçüncü aşamasında ise bu öneriler doğrultusunda
hacim akustiği uygulaması yapılmıştır. Müzik Bölümü öğretim üyeleri tarafından odada
yapılan hacim akustiği uygulaması değerlendirilmiştir. Öğretim üyeleri tarafından mevcut
duruma göre yenilenen mekândaki reverberasyon süresinin uygun değerde olduğu, bas ve tiz
seslerin birbirleriyle uyumlu olduğu belirtilmiştir. Proje sonucunda müzik eğitimine göre
tasarlanmamış mekânların müzisyenlerin beklediği akustik performansı karşılayamadığı
görülmüştür. Müzik bölümü için tasarlanacak mekânlarda gerekli akustik düzenlemelerin
tasarım aşamasında yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Eğitim kalitesi açısından müzik eğitimi
verilen çok amaçlı mekânların akustik performansının artırılması gerektiği sonucuna
ulaşılmıştır.
Anahtar kelimeler: Mimari Akustik, Gürültü Denetimi, Müzik Eğitimi
Kaynaklar
[1] EKİNCİ, C., E., Bordo Kitap, Yapı ve Tasarımcının İnşaat El Kitabı, Nobel Basımevi, Ankara,
2005
[2] AKGÜN, M., Müzik Çalışma Odalarının Akustik Olarak Objektif ve Sübjektif Parametreler
Aracılığıyla Kritik Analizinin Yapılması: Örnek Durum İncelemesi; İhsan Doğramacı Bilkent
Üniversitesi MSSF Binası, Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İç
Mimarlık ve Çevre Tasarımı Ana Sanat Dalı, Ankara, 2011
[3] YÜKSEL CAN, Z., Oditoryum Akustiği Lisans Ders Notu, Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık
Fakültesi Yapı Fiziği Bilim Dalı, 2012-2013 [4] ŞENTOP, A., Binaların Gürültü Kontrolü Etkin
Tasarımı için Yapı Elemanı Seçim Aracı, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Ana bilim Dalı, İstanbul, 2013
74
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
OKUMA KARDEŞLİĞİ PROJESİ
Metin BOZKURT*
Gazi İlkokulu, Kdz.Ereğli/ Zonguldak
*[email protected]
ÖZET
Okuma, ön bilgilerin kullanıldığı, yazar ve okuyucu arasındaki etkili iletişime dayalı,
uygun bir yöntem ve amaç doğrultusunda düzenli olarak gerçekleştirilen anlam kurma süreci
olarak tanımlanmaktadır. Okuma becerisi akademik, sosyal, siyasal ve kişisel değerlere
sahiptir[1]. Okulumuz öğrencilerinin dezavantajlı bölgelerde öğrenim gören öğrencilerle
tanışmaları, birlikte iki sayfa kitap okuyup, okunan kitabın hediye edilmesi amaçlanan
projede, kitap ve okuma sevgisinin gelişmesi için de unutulmayacak bir başlangıç yapılmıştır.
Bu amaç doğrultusunda Birleştirilmiş Sınıflı Hamzafakıhlı İlkokulu okuma kardeşliği proje
için seçilmiştir. Okulumuz öğrencileri hediye edecekleri kitaplarını alarak, Birleştirilmiş
Sınıflı Hamzafakıhlı İlkokulu’nu ziyaret etmişler, her öğrencimiz kendisine bir okuma kardeşi
seçmiş ve beraber iki sayfa kitap okumuşlardır. Daha sonra öğrencilerimiz beraber okudukları
kitabı okuma kardeşliği için seçmiş olduğu arkadaşına hediye etmiştir. Proje sonunda her iki
okul öğrencileri hem tanışıp arkadaş olmuşlar, hem kitap okuyarak okuma kardeşi
olmuşlardır. Öğrencilerimizin çok mutlu oldukları da gözlenmiştir.
Anahtar kelimeler: okuma, okuma kardeşliği.
Kaynaklar
[1] H. Akyol, Türkçe İlkokuma Yazma Öğretimi, 9.Baskı, 1-2 (2010).
75
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
İŞİTME ENGELLİLERE GÖRSEL TRİGONOMETRİK EĞİTİM
SİSTEMİ
Can Ayberk Demir*, Samet Karakaya
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü,
İncivez 67100, Zonguldak
* [email protected]
ÖZET
İşitme kayıplarının dil ve zekâ gelişimini, iletişim ve öğrenmeyi olumsuz etkilediği
bilimsel olarak ispatlanmıştır. İşitme engelli öğrencilerin çok azı yazılı belgeleri, yaşıtları
kadar iyi anlayabilmektedir. Bu proje ile işitme engellilerin okuldaki öğrenim süreçlerinden
daha fazla ve daha etkin yararlanması için eğitim konuları görsel ve elektronik materyaller ile
desteklenmektedir.
Bu projede, matematiğin en zorlu kısımlarından biri olan trigonometri için birim
çemberdeki açı, sinüs işareti üzerinde elektronik olarak işaretlenmektedir. Öğrenciler birim
çemberdeki mekanik kol ile açı değerini ayarlayıp, o açıya ait sinüs işareti LED’ler
aracılığıyla oluşturulacaktır. Ayrıca açı değeri ve sinüs değeri LCD ekran üzerinden
gösterilecektir.
Anahtar kelimeler: Trigonometri, matematik, birim çember, görsel materyal
76
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
GÜNEŞ ENERJİ SİSTEMLERİ MAKSİMUM GÜNEŞ TAKİP SİSTEM
TASARIMI
Osman Nuri GÜMÜŞ*, Baran GÜDEN
Bülent Ecevit Üniversitesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak
[email protected]
ÖZET
Bu çalışmanın amacı, güneş enerjisinden fotovoltaik (PV) ilkeye bağlı olarak
elektrik üretmek ve güneş takip sistemi sayesinde güneş ışınları açılarının fotovoltaik pillere
dik gelerek enerji verimliliğini maksimum düzeyde tutup bundan en iyi şekilde
yararlanmaktır. Bu sistemde güneş paneli gün boyunca güneşi takip edecek ve üretilen enerji
miktarını maksimum düzeyde tutacaktır. Güneşin konumu analog bir sistemle takip edilip
gelen gerilim MPPT (Maximum power point tracer) yani maksimum güç takip noktası
yardımıyla dengeli hale getirilecek ve gerekli depolama aygıtına yollanacaktır. Panelimiz gün
boyu hareketli olacağı için motorlar ve makara sistemleri kullanılmıştır. Yapılmış olan proje
deneysel olup güneşten alınan verilere dayanmaktadır. Eğer gerekli materyaller mevcut ise
aynı sistemin çok daha büyük hali çalışabilir düzeyde yapılabilmektedir. Günümüzde
yenilenebilir enerji kaynaklarına çok fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu proje ise buna karşılık
verip, güneşten gelen enerjiden en iyi şekilde yararlanmak için hazırlanmıştır.
Anahtar kelimeler: MPPT, Güneş takip , verimlilik
Kaynaklar
[1] Rockwel Automation, Enerji Dergisi , sayfa 130 Şubat (2015)
[2] http://www.gunessistemleri.com/tarihsel.php
[3] http:// gunesplatformu.com/haber_detay.asp?haberID=9
[4] http://www.nukte.org/node/163
[5] http://www.aysolar.com/fotovoltaik_nedir.htm
[6] gazete.itü., (2005), Güneşe kanatlanmak, Mart 2005 sayısı
77
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
GÜNEŞ HÜCRESİ PROJESİ
Erol KETHÜDA*
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü,
İncivez 67100, Zonguldak
*[email protected]
ÖZET
Güneş hücresi projesinde üretilen güneş hücresi ile güneş enerjisinden elektrik elde
etmek amaçlanmıştır. Güneş hücresinin yapımında boya ile renklendirme yöntemi
kullanılmıştır. Bu yöntemde güneş hücresinin eletrotları çeşitli malzemeler ile renklendirilir (
nar suyu, ahududu özü, bitki özü vb ). Renklendirilen jonksiyon ile güneş enerjisinden
elektrik elde edilir. Üretilen güneş hücresi ile 500 mV’a kadar gerilim ve 1100 µA’e kadar
akım değerleri elde edilmesi hedeflenmektedir.
Anahtar kelimeler: Güneş, elektrik, jonksiyon, pil, hücre
Kaynaklar
[1] http://www.wikihow.com/Make-Solar-Cells
78
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
SERA OTOMASYONU
Mürsel AKŞİT*, İsmail HIDIR
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü,
İncivez 67100, Zonguldak
ÖZET
Sera Otomasyonu projemizle seralarda verimliliği arttırmak, işçi gücünü azaltmak ve
seraların yıllık ürün verimini arttırmak amaçlanmaktadır. Bu amaçlar doğrultusunda ortam
karanlık olduğunda serayı aydınlatmak, topraktaki nem oranı düştüğünde otomatik sulama
yaparak toprak nem oranı ayarlamak, yaz aylarında sera sıcaklığı yükseldiğinde fan sistemiyle
serayı soğutmak ve kış aylarında sera sıcaklığı azaldığı zaman serayı ısıtmak
hedeflenmektedir. Biz bu hedefler doğrultusunda bir denetleyici devre tasarlayarak seramızın
bu işlemleri otomatik olarak yapmasını sağladık.
Anahtar kelimeler: otomasyon, verimlilik, işçi gücü
Kaynaklar
[1] Otomasyon Dergisi
79
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
İNTERNET TEMELLİ METEOROLOJİ İSTASYONU
Murat DERENDELİ1*, Ferudun KOÇER2, Şenol ALAN3
Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, İncivez 67100, Zonguldak
*[email protected]
ÖZET
Meteorolojik veriler başta günlük kullanım olmak üzere, Fen ve Mühendislik Bilimleri
gibi birçok bilim dalında gerçekleştirilen çalışmalar için oldukça önemlidir. Bu projede
sıcaklık ve nispi nem, rüzgar yönü ve hızı, yağış miktarı, hava kalitesi ile güneşlenme miktarı
sensörleri kullanılarak meteorolojik veriler, Raspberry Pi adlı bir küçük bilgisayar yardımı ile
toplanmakta ve saatlik olarak bir internet bulut sistemindeki bir tablolama dosyasına
aktarılmaktadır.
Bu veriler ayrıca internet üzerinden kolayca ulaşılabilmekte ve web sayfaları ile
bütünleşik çalışabilmektedir. Cihaz aynı zamanda deneysel olarak IoT (Internet on Thing)
uygulaması olarak, yağış ve diğer meteorolojik bilgileri sosyal medya (Twitter) üzerinden
paylaşabilmektedir. Cihazın saatlik elde ettiği anlık ve uzun süreli verilerine
aeroalerjen.beun.edu.tr adresinden ulaşılabilmektedir.
Bu cihaz, meteorolojik ağların oluşturulmasında, buzlanma gibi günlük hayatı
etkileyecek meteorolojik faktörlerin topluma, etkin bir şekilde ulaştırılmasında; yine soba
zehirlenmelerine neden olan ters rüzgarların sosyal medya üzerinden duyurulmasında oldukça
yararlı olacaktır
Anahtar kelimeler: Raspberry Pi, meteoroloji istasyonu
80
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
ANTİ BAKTERİYEL YÜZEYLER
Abdulhakim DAĞ*
Bülent Ecevit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Makina Mühendisliği Bölümü,
İncivez 67100, Zonguldak
ÖZET
Günlük yaşantımızın birçok anında temas halinde olmamız gereken yüzeyler
bulunmaktadır. Tuvalet muslukları, kapı ve pencere kolları, telefon ve madeni paralar vs.
Canlılardan dışkı yoluyla çıkıp ağız ve solunum yoluyla bulaşan her türlü mikropları
barındırması bu yüzeylerde kaçınılmaz olduğu için tifo, hepatit A, dizanteri,Toksoplazmos,
kolera, çeşitli ishaller, grip, paraziter hastalıklar, şarbon hatta tüberküloz gibi ölümcül
hastalıkların bulaşarak yayılmasına yol açmaktadır, Örneğin kasaplar eti keser daha sonra
müşteri parasını alır halbuki hayvan ürünlerinden kasapların ellerine, oradan paraya daha da
sonra müşterinin eline bacillius bakterisi (şarbon) hastalığı bulaşma riski oldukça yüksektir.
Elden, ağız ve solunum yoluyla bulaşır ve bağırsak şarbonuna yol açar, Bağırsak şarbonu ise
yüzde 90 öldürücü bir hastalık olduğundan göz ardı edilemez.Bu yüzden anti bakteriyel
metallerin yüzeylerinin yapısına katılması gerekmektedir.Başlıca anti bakteriyel metal
gümüştür. Diğer metallerle karşılaştırıldığında hem insan bünyesine en az toksit etkisi yapan
hem de en iyi anti bakteriyel metaldir.
Gümüş iyonlarının tek hücreli bakteri virüs ve mantarlar üzerindeki çalışma
mekanizması ise; katalizör olarak oksijen metabolizmaları için ihtiyaç duydukları enzimi
çalışmaz hale getirmesidir.Tekstil sektöründe de fazlaca kullanılmaktadır (Gümüş ipi).
Yukarıda belirttiğim yüzeyler gümüş(Ag) ve gümüş nitrat(AgNO3) ile kaplamasıyla yüzeyler
anti bakteriyel hale getirilecektir. Kaplama Sol-gel procces (sol jel yöntemi) ile yapılacaktır.
Yüzeylerde korozyon gibi sıkıntılar oluşmaması için mikro seviyede uygulanacaktır. Sol Jel
yöntemi ile gümüş(Ag) minimize edilip maliyet minimum seviyeye düşürülecektir. Yapılan
bu uygulamalar sayesinde minimum gümüş ile en etkin anti bakteriyel sonuç alınacaktır.
Anahtar kelimeler : Anti bakteriyel yüzeyler, sol gell process,
Kaynak
1. Encylclopedia Britannica/Chemical compound/Siver Nitrate
81
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
DERMATOLOJIK KULLANIM AMAÇLI TERMAL KAPLICA
KAYNAKLARINDAN ENZIMATIK ÖZELLIKLI TOPLAM
BIYOAKTIF POLIPEPTIT İZOLASYONU VE KARAKTERIZASYONU
Hüseyin Anıl DİBLEN*, Bilge Hilal ÇADIRCI, Emirhan BOZOĞLAN
Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Biyomühendislik
Bölümü, Taşlıçiftlik Yerleşkesi 60240, Tokat
* [email protected]
ÖZET
Bu projenin amacı bölgemizde bulunan ve dermatolojik hastalıklar için tercih edilen
Sulusaray kaplıcasının kısmi metaproteomiks analizler ile biyoaktif polipeptitler açısından
incelenmesi ve tedavi edici polipeptit yapıdaki aktif maddelerin belirlenmesidir.
Metaproteomiks, herhangi bir organizma kültürü yapmadan doğrudan çevresel örneklerden
toplam protein analizidir. Bu bağlamda yeni ilaçlar bulmak adına, terapide kullanılan
kaplıcalardaki toplam mikrobiyal kütleden, kültüre gerek kalmadan biyoaktif polipeptitler
araştırılacaktır.
Çalışmada kaplıca suları ve çamurlarından metaproteomiks yöntemler ile doğrudan
protein ekstraksiyonu yapılacak ve moleküler büyüklüklerine göre fraksiyonlara ayrılan
protein/polipeptitlerin enzimatik, antimikrobiyal aktivite ve sitotoksik özellikleri
belirlenecektir.
Çalışmanın sonunda elde edilecek olan biyoaktif polipeptitler yeni ilaçların yapımında
aktif olarak kullanılabilecek ve böylelikle hem bölgemize hem de ülkemize ekonomik dönüşü
olabilecektir.
Anahtar kelimeler: Biyoaktif polipeptid, metaproteomiks, antimikrobiyal aktivite, sds-page
Kaynaklar
[1] A.B. Khalil, M.A. Zarqa, A. Mohammad, Production of Antimicrobial Agents from Thermophilic
Yersinia sp.1 and Aeromonas hydrophila Isolated from Hot Spring in Jordan Valley. J. Biotechnol.
5(3):252-256, 2006.
[2] D. Benndorf, G.U. Balcke, H. Harms, M. von Bergen, Functional metaproteome analysis of protein
extracts from contaminated soil and groundwater.; 1(3):224-34, 2007.
82
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
MELATONİNİN İÇERİKLİ AĞIZ GARGARASI ÜRETİMİ
Seda CENGİZ1*, Murat İnanç CENGİZ2, Zehra YILMAZ2
Bülent Ecevit Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı,
Kozlu, 67600, Zonguldak
2
Bülent Ecevit Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı,
Kozlu, 67600, Zonguldak
1
*e-mail: [email protected]
ÖZET
Anahtar kelimeler: Melatonin ● Ağız gargarası
Melatonin ışığın olmadığı durumlarda pineal bezden salgılanan, uyku, sirkadyen ritim,
immünite ve üreme gibi birçok biyolojik fonksiyonun düzenlenmesinde etkisi olan bir
hormondur. Pineal bez yaşla birlikte çeşitli derecelerde kalsifikasyon göstermesine rağmen
hayat boyu aktivasyonunu sürdürmektedir ve insan vücudunda böbreklerden sonra en fazla
kan akımına sahip organ olan pineal bezdir. Melatonin çok önemli güçlü bir bir serbest
radikal temizleyicisi olarak gösterilmiştir. Melatonin sadece bir hormon olarak değil, aynı
zamanda moleküler hasara karşı güçlü bir koruyucu olarak etki göstermektedirler. Ayrıca
antiproliferatif etki, biyouyumluluk etki ve antioksidan etkilere sahip olduğu belirtilen
melatoninin kanser tedavisinde ve yaşlanmanın önlenmesinde etkili olabileceği
düşünülmektedir.
Diş hekimliğinde çok fazla kullanım alanı bulan rezin restorasyonların sitotoksisiteleri birçok
çalışma ile bildirilmiştir. Melatonin dental rezinlerin içeriğinde olan dental metakrilat
monomerlerinin sitotoksik etkilerine karşı oksidatif etkiyi artırarak antioksidan etki
göstermektedir. Projemizde bu sitotoksitelere sahip dental materyallerin melatonin içerikli
ağız gargaraları ile melatoninin antisitotoksik etkisinden faydalanarak sitotoksisite değerleri
düşürülmesi planlanmaktadır. Diş hekimliğinde yaygın kullanımı olan ağız gargaraları farklı
içeriklerine göre dental markette yer almaktadır. Örn: Çinko içerikli gargaralar ağız kokusuna
karşı kullanımı endike gargaralar olarak yer almaktadır. Dental markette yer almayan
melatonin içerikli gargaralar üretmeyi amaçlamaktayız.
Kaynaklar
[1] J Blasiak, J Kasznick, J Drzewoski, E Pawlowska, J Szczepanska, RJ Reiter. Perspectives on the
use of melatonin to reduce cytotoxic and genotoxic effects of methacrylate-based dental materials. J
Pineal Res; 51:157–162 (2011).
[2] AZ Yildirim-Bicer, G Ergun, F Egilmez, H Demirkoprulu. In vitro cytotoxicity of indirect
composite resins: effect of storing in artificial saliva. Indian J Dental Res; 24:81-86 (2013).
[3] J Blasiak, E Synowiec, J Tarnawska, P Czarny, i TPoplawsk, RJ Reiter. Dental methacrylates may
exert genotoxic effects via the oxidative induction of DNA double strand breaks and the inhibitation of
their repair. Mol Biol Rep;39: 7487-7496 (2012).
83
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
DESTEKLEYEN KURUM VE KURULUŞLAR
84
Bülent Ecevit Üniversitesi II. Ar-Ge Proje Pazarı, 7 Mayıs 2015, Zonguldak
85

Benzer belgeler

Untitled - BEÜ FARABİ III.AR-GE ve İnovasyon Proje Pazarı

Untitled - BEÜ FARABİ III.AR-GE ve İnovasyon Proje Pazarı Arş. Gör. Bekir Fatih KAHRAMAN Arş. Gör. Dr. Hakan KAYA DANIŞMA KURULU

Detaylı